EUROPA JOURNAL - HABER AVRUPA FEBRUAR 2014
www.europa-journal.net
www.europa-journal.net
Sie wollen auch ein ePaper? Erhöhen Sie die Reichweite Ihrer Titel.
YUMPU macht aus Druck-PDFs automatisch weboptimierte ePaper, die Google liebt.
3 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
ŞUBAT <strong>2014</strong><br />
İnsanlar bir araya geldiği an iletişim içinde<br />
olurlar, bunun da bilim dünyasının araştırmalarına<br />
göre sadece %7’si söz ve kelimeler<br />
ile, %93 ise beden dili ile yapılır; yani el, kol,<br />
yüz, göz hareketleri ile. Tabii ses tonu da<br />
burada yer almakta.<br />
Belki siz de hayatınızda yaşamışsınızdır; bir<br />
insanla buluşuyorsunuz, bir süre sonra bakıyorsunuz,<br />
karşı taraf size ters bakıyor, ya<br />
da üzgün veya size surat asıyor. Sizin yanıtınız<br />
ise „ne oldu ya, ben birşey demedim ki.“<br />
Evet bazen sorun da bu oluyor. Siz belki söz<br />
olarak birşey veya en azından kötü birşey<br />
demediniz, ama gözünüz, yüz ifadeniz gerekeni<br />
„demiştir“. Bu olaylar ilişkilerimizi ve<br />
dostluklarımızı çoğu zaman olumsuz etkiliyor.<br />
Çünkü beden dilinin bir özelliği de kontrol<br />
dışı yapılıyor olması, yani siz söylediğiniz<br />
sözleri (genelde) kontrol ediyor ve seçerek<br />
kullanıyorsunuz, ama beden dili bilinç altı<br />
tarafından kontrol ediliyor. Birini sempatik<br />
ÖZEL<br />
RÖPORTAJ<br />
<br />
Sayın Susi Stach okuyucularımıza kendinizi<br />
kısaca tanıtır mısınız?<br />
Eğitimli sahne oyuncusuyum, daha sonra<br />
filme yöneldim. Konservatuarda dersler<br />
veriyorum(Oyunculuk Öğretim Görevlisi)<br />
ve film eğitmenliğine de başladım. Aynı zamanda<br />
oyuncular, yeni başlayanlar ve çocuklar<br />
için oyuncu koçuyum. Bir talep<br />
üzerine lehçe eğitmenliğine başladım ve<br />
bunu yaklaşık dört yıldır yapıyorum.<br />
Almanya’dan bir oyuncuyu, Daniel<br />
Brühl’ü, Niki Lauda’yı anlatan ‘‘Her şey kazanmak<br />
için’’ ‘‘RUSH’’ filmindeki rolü için<br />
Viyana lehçesinde eğittiniz. Bu sizi ne<br />
kadar uğraştırdı ve işiniz nasıl gitti?<br />
Prensipte olmayacak kadar iyi, ilk kez böyle<br />
oldu. Bir Alman için Avusturya aksanıyla<br />
konuşmak gerçekten çok zor, -ama tersi bir<br />
Avusturyalı için Alman aksanıyla konuşmak<br />
çok daha kolay- fakat bu Daniel Brühl için<br />
böyle değil, büyük dil yeteneğine sahip ve<br />
muazzam bir oyuncu.<br />
Daniel Brühl ile ne kadar çalışabildiniz?<br />
Yapımcı bize bunun için tam olarak beş gün<br />
verdi. Önce İngilizcesini Avusturya aksanıyla<br />
daha sonra birkaç sahneyi orijinal dilinde<br />
Almanca olarak çalıştık. Bir yıl sonra<br />
tümünün Avusturyaca/Almanca dublajını<br />
yaptık ve bunu iki gün içinde başardık.<br />
Defalarca aday gösterilmesine karşın<br />
ne filmin ne de Daniel Brühl’ün bir ödül<br />
alamamasını üzücü buluyor musunuz?<br />
Bunun nedeni sizce ne olabilir?<br />
Kanaatimce, Altın Küre Ödülü’ne aday gösterilmesi<br />
bile çok önemlidir. Benim tarafımdan,<br />
Daniel Brühl bu rolden dolayı Oscar<br />
Ödülü’nü çoktan kazanmıştır.(Gülüyor...)<br />
Daha başka kimlerin lehçe eğitimine ilgisi<br />
var?<br />
Prensipte eğitimi oyuncular için sundum,<br />
önce kendime daha sonra başkalarına<br />
kazandırdığım değişik aksanlarla ileydi bu<br />
eğitim. Şu an çok ilginç bir ‘müşterim’ var,<br />
Arjantin Büyükelçisi, lehçe hayranı ve yıllarca<br />
Viyana aksanını birlikte çalışabilecek<br />
birini aramış. Muhteşem biri, anlaması çok<br />
iyi, hatta bazı öğrencilerimden bile. Haftada<br />
iki kez onunla Arjantin Büyükelçiliği’nde<br />
Viyana aksanını çalışıyoruz.<br />
Anadiliniz Almancanın yanında İngilizce,<br />
İtalyanca, Fransızca ve Yunanca da<br />
konuşuyorsunuz. Bu dilleri nasıl öğrendiniz<br />
ve neden bu diller?<br />
İngilizce ve Fransızcayı okulda öğrendim,<br />
İtalyanca ve Yunancayı da öğrendim, çünkü<br />
oralarda yaşadım.<br />
Dile karşı kabiliyetiniz var mı?<br />
Bunun söylenebileceğine inanıyorum.<br />
Başka öğrenmek istediğiniz bir dil var mı?<br />
Evet, İspanyolca; yıllarca ‘başarısız’ şekilde<br />
öğrenmeye çalıştım, fakat her defasında<br />
İtalyanca’ya kaydım.<br />
21 Şubat Uluslararası Anadil Günü.<br />
Anadilin sizin için anlamı nedir?<br />
Her dil kabiliyetinin temeli, kendi anadilini<br />
öğrenmekte yatar görüşündeyim, ister o<br />
dilin konuşulduğu ülkede yetişme şansına<br />
sahip olunsun, ister anadil ebeveyn tarafından<br />
konuşulup bu ülkede yaşamayan çocuklara<br />
aktarılmak zorunda kalınsın.<br />
Anadilin, dil kabiliyeti için temel olduğunu<br />
düşünüyorum. Gerçekte herkes kendi anadilini<br />
kendine özgü konuşuyor. Ayrı özellikte<br />
bir anadilin ortaya çıkması bunun kanıtı ve<br />
bu dil kalbe en yakın olanı.<br />
Genel olarak DİL sizin için ne ifade ediyor?<br />
Yazı dili ve dilbilgisinin önemli olduğunu,<br />
yüksek bir değeri olduğunu ve doğru yazmanın<br />
da bir çeşit saygı ifadesi olduğunu da<br />
öğrendim. Öğrencilerimin motivasyon yazılarına<br />
baktığımda, yazılar yazım hatalarıyla<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
UZMAN GÖRÜŞÜ<br />
veya size yakın bulmuyorsanız, tüm vücudunuz<br />
bunu gösterir. Siz ne kadar kibar<br />
olmaya çalışırsanız çalışın, karşı taraf<br />
istenilmediğini anlayacaktır.<br />
Peki ama bunları neden bir T.C. Başbakanlık<br />
YTB Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu<br />
Üyesi olarak sizlere yazıyorum?<br />
1. Bu Devletimin bana layık görüp verdiği<br />
danışmanlık görevi yanı sıra, asıl mesleğimin<br />
iletişim ve sorun/çatışma/yönetim ve<br />
lobi uzmanı olduğum için ve<br />
2. Yüzbinlerce insanımızın yaşadığı „görev<br />
alanımda“, birbirimizle çok az veya en<br />
azından yanlış iletişime geçtiğimize<br />
inandığım için.<br />
3. İnternetin getirdiği onlarca kolaylık ve iyiliklerin<br />
yanı sıra, sosyal medya ve sosyal<br />
dostluk programları (facebook vs.) ile beraberinde<br />
getirdiği - pek de sosyal olmayan -<br />
insanlar arası uzaklaşma ve soğuma söz<br />
konusu olduğu için.<br />
Kısacası biz son yıllarda çok az konuşan, az<br />
canlı iletişim kuran ve monitörlere bağlanan<br />
veya kendi küçük kosmoslarımızı (dernekler)<br />
kuran bir toplum haline geldik.<br />
Bu da ister istemez bazen Birliğimizi ve<br />
Beraberliğimizi olumsuz etkilemektedir.<br />
ULUSLARARASI ANADİL GÜNÜ ÖZEL RÖPORTAJI<br />
I<br />
E<br />
C H<br />
300.000 Türk ve Türkiye kökenli insanın<br />
yaşadığı bir ülkede eskilere bakarak tabii ki<br />
çok rahatız; yüzlerce dernek ve binlerce<br />
iş yerimiz var artık. Aylık gelirimiz ve<br />
yaşam kalite seviyemiz arttı, imkânlar<br />
çoğaldı, ama aynı zamanda da fakirleştik,<br />
iletişim dünyamız daraldı, dostluklar<br />
samimiyetini kaybetti, birlik, beraberlik,<br />
kardeşlik gibi sözler sadece moda sözcükleri<br />
olmaya başladı.<br />
‘‘Anadili iyi bilmek, dil öğrenebilme<br />
kabiliyetinin temelini oluşturur...’’<br />
dolu ve ben bunları bir çeşit<br />
saygısızlık olarak değerlendiriyorum.<br />
Belki bunun etkisiyle<br />
dil değişecek. Ben bir<br />
çeşit ara kuşaktayım, hepsini<br />
küçük yazmak ya da yanlış<br />
yazılmış bir kelimeyi düzeltmemek<br />
benim için anlaşılır<br />
değil.<br />
Oldukça sık Alman filmlerde<br />
oynuyorsunuz. Orada Avusturya<br />
aksanı mı konuşuyorsunuz veya<br />
Almanya’da Avusturya aksanı nasıl<br />
karşılanıyor?<br />
Avusturyaca konuşulması, aksanın duyulması<br />
arzu edilmiyor, fakat bunun nereden<br />
geldiği bilinmiyor. Seyirci mi küçümseniyor,<br />
yoksa redaktör bir şeyleri kural dışına<br />
çıkarmaktan mı korkuyor, bilmiyorum.<br />
Almanya’da hususi olarak bulunulursa, birçok<br />
insan Avusturya Almancasını sevimli ve<br />
mükemmel buluyor ‘‘Eğlenceli bir diliniz<br />
var, hoşumuza gidiyor.’’ diyorlar.<br />
Çoktan beri Almanların kendini ayarlaması<br />
gerektiği roller var; örneğin bir dağ<br />
köylüsünü oynadıkları zaman.<br />
Dil devamlı değişiyor ve hangi dil yüksek<br />
bir prestije sahipse o dilden bünyesine<br />
yeni ‘yabancı’ kelimeler alıyor. Şimdi İngilizce<br />
prestije sahip. O kadar ileri gidildi ki<br />
‘‘handy’’ kelimesi örneği gibi İngilizcede<br />
olmayan bir kelime Almancada görünüşte<br />
bir İngilizce kelimeymiş gibi algılanıyor. Bu<br />
gelişme hakkında ne düşünüyorsunuz?<br />
Değişikliklere karşı açığım. Almancada<br />
tasvir edemeyeceğimiz birçok şey var. Dilin<br />
değişmesinin, değişmek zorunda olmasının<br />
normal olduğuna inanıyorum. Örneğin çocuğunuz<br />
(varsa) doğal olarak, tanımadığınız<br />
kelimeleri eve getirir ve siz de kullanmaya<br />
başlarsınız. Yabancı kelime kullanmamayı<br />
zahmetli ve gerçek dışı bulurum.<br />
ATTİLA DİNÇER<br />
attila.dincer@yvdk.gov.tr<br />
T.C. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Yurtdışı<br />
Vatandaşlar Danışma Kurulu Üyesi, Entegrasyon ve İletişim Uzmanı<br />
Birlik ve beraberlik, ama nasıl?<br />
Değerli Vatandaşlarım,<br />
Türkiye’de olup bitenleri herkes tabii ki yakından<br />
takip edecektir, kendince yorumlar<br />
yapacak ve bunu dostları ile paylaşacaktır.<br />
Siyaseti tartışacaktır, fikirler beyan edip,<br />
sorup, soruşturacaktır. Bunlar doğru ve<br />
hatta gereklidir. Ama lütfen bir önemli<br />
faktörü de göz ardı etmeyin;<br />
Sizler elinize ulaşan, Haber Avrupa - Europa<br />
Journal Gazetesi’ni şu an okuyorsanız;<br />
Siz Avusturya’da, Almanya’da, İsviçre’de<br />
veya diğer Avrupa ülkelerinde yaşıyorsunuz<br />
demektir.<br />
Buradaki olaylara, siyasete, sisteme vs. ne<br />
kadar yakınız?<br />
Okullarda, iş yerlerinde, sokakta olan bitenlerden<br />
ne kadar haberdarız? İnsanımızı ilgilendiren<br />
hangi istatistikleri biliyoruz?<br />
Kim hangi kurumda hangi haklara sahip<br />
veya haksızlıklara uğramakta biliyor muyuz?<br />
Bundan böyle bu köşede, bu tür bilgileri sizlerle<br />
paylaşmak isterim. Birlik beraberlik,<br />
önce birbirimizden haberdar olmakla,<br />
birbirimizi bilmekle başlar.<br />
Bu noktada şahsen, sürekli bütün Avusturya’yı<br />
gezemeyeceğimden; siz değerli vatandaşlarımdan,<br />
yaşadığınız paylaşılmaya<br />
değer olumlu veya olumsuz olayları bu<br />
gazete vasıtasıyla veya doğrudan şahsıma<br />
iletebileceğinizi; sizin sesiniz ve bir kardeşiniz<br />
olarak; bu tür mevzuları Ankara’ya<br />
büyük bir memnuniyetle aktarabileceğimi<br />
belirtmek isterim.<br />
Ayrıca her eyalette birkaç aktif, istekli ve<br />
gönüllü insanlardan oluşan birer komisyon<br />
kurmayı hedeflemekteyim.<br />
Aktif çalışmayı arzu eden arkadaşları, bu<br />
vesileyle ortak çalışmaya davet ediyorum.<br />
Siz değerli okurlara da bu tür çalışmaları<br />
desteklediğiniz için şimdiden teşekkür eder,<br />
saygılar sunarım.<br />
ATTİLA DİNÇER<br />
E-Posta: attila.dincer@yvdk.gov.tr<br />
Susi Stach<br />
© severin koller<br />
Uluslararası Anadil Günü’nde neyi<br />
vurgulamak istersiniz?<br />
Cesaret! Başka bir ülke ya da eyaletten<br />
gelip te kendi anadilini konuşma ve bundan<br />
mutlu olma cesareti... Herzaman ‘genel’ dil<br />
kullanılmamalı ve insan nereden geldiğini<br />
de saklamamalı.<br />
Sizce insanlar lehçelerini neden saklamaya<br />
çalışıyorlar?<br />
Lehçenin sosyal farklılıklarla aynı görüldüğü<br />
hissim var. Bir kişi lehçeli konuşursa başka<br />
bir ülkeden veya başka bir sınıftan gelmiştir;<br />
ama bu inanış bugün artık gerçeğe<br />
uymamaktadır. Tabii ki belli bir grubun<br />
kendine özgü lehçesi olabilir ama bu insanlar<br />
hakkında bir yorum yapmamıza yetmez.<br />
Dil çeşitliliğinin giderek azalması, genel ve<br />
tek bir ‘‘yüksek televizyon dili’’nin kabul<br />
görmesini üzüntü verici buluyorum.<br />
Kendi filminizi yapmak istemez misiniz?<br />
Çoktandır bir çalışma arkadaşımla bir<br />
senaryo yazıyorum. Bir gün kendi filmimi<br />
çevirecek olsam, yüzde yüz her bireyin<br />
kendi günlük dilinde konuşabilmesine<br />
dikkat ederdim.<br />
Röportaja eklemek istediğiniz bir şeyler<br />
var mı?<br />
Dilin lehçe renklilikleri televizyon diline<br />
dahil edilirse buna sevinirim, bunu da<br />
heyecanlı bulurum.