EUROPA JOURNAL - HABER AVRUPA APRIL2016

NİSAN 2016
HABER
AVRUPA
AVUSTURYA - 6
Ö
S
EUROPA
T
E
R R
JOURNAL
I
E
C H
© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS
Es ist die wohl spannendste
Bundespräsidentschaftswahl
seit Jahrzehnten. Erstmals
besteht die Chance, dass
jemand BundespräsidentIn
wird, der/die aus keiner der
Regierungsparteien kommt.
Mit seinem ehrlichen und
respektvollen Auftreten ist
Alexander Van der Bellen in
den Augen vieler Menschen
der Richtige für dieses Amt.
Ich kenne ihn aus der Zeit, als
er im Parlament noch mein
"Chef" war. 1999, als ich als
Referentin bei den Grünen zu
arbeiten begonnen habe,
war er Bundessprecher der
Grünen und Nationalratsabgeordneter.
Ich war erstaunt,
dass ein "Parteichef" derart
respektvoll und auf Augenhöhe,
ohne Rücksicht auf irgendwelche
Hierarchien, mit
seinen MitarbeiterInnen umgehen
kann. Er erzählte mir,
dass er in Österreich als
Flüchtlingskind auf die Welt
gekommen war und die
österreichische Staatsbürgerschaft
erst mit fünfzehn Jahren
erhalten hatte. Er war
also - noch vor mir - der erste
Abgeordnete im österreichischen
Nationalrat "mit
Migrationshintergrund" :-).
Und nun kandidiert er, um
unser aller Bundespräsident
zu werden.
„Als Bundespräsident möchte
ich mit Ihrer Hilfe dafür
sorgen, dass JEDER Mensch,
der hier lebt, in Frieden und
Würde leben kann“, sagt Van
der Bellen. „Das ist der
Grundsatz der Menschenrechte
und für diese werde
ich mich einsetzen. Zu jeder
Zeit und mit allem, was ich
habe.“
Österreich ist unsere GEMEIN-
SAME Heimat. Und wer seine
Heimat liebt, will sie zusammenhalten
und vorwärtsbringen,
nicht entzweien.
Zuversichtlich sein und nicht
aus Angst handeln. Wir brauchen
als Bundespräsidenten
eine Person, die sich für eine
Kultur des gegenseitigen Respekts
und Miteinanders einsetzt
und dafür, dass unsere
Alev Korun
Abgeordnete zum
Naonalrat (Die Grünen)
alev.korun@gruene.at
Historische Chance
für Veränderung mit
Van der Bellen
Alexander Van der Bellen
Gesellschaft nicht durch eine
Schere zwischen Arm und
Reich oder durch Rassismus
und Hetze gespalten wird.
„Ich will für den Zusammenhalt
eintreten, für ein starkes
Österreich in der europäischen
Familie und in der
Welt“, sagt Van der Bellen.
Meine Stimme hat er. Wenn
Sie auch ein Österreich wollen,
das zusammenhält und
unsere gemeinsame Heimat
ist, bitte ich Sie um Ihre
Unterstützung. Mutig in die
neuen Zeiten!
Mülteci Başvurularına Sınırlama Getirilmek İsteniyor
Avusturya’da hükümet Mayıs’tan itibaren
mülteci başvurularını sınırlamayı
planlıyor. İçişleri ve Savunma
Bakanlıkları tarafından açıklanan bu
planın temeli mülteci yasasının sertleşmesi
olacak. İlk adım da Ocak’ta
atıldı. Hükümet hukuk uzmanları
Walter Obwexer ve Bernd-Christian-
Funk’u bilirkişi olarak planı kanunlaştırmaları
için atadı.
Mülteci başvurularına bir üst sınır getirilmesi
yasal olarak imkânsız, ancak
bazı tedbirlerle hükümetin üst sınır
olarak düşündüğü 37.500 mülteci
başvuru sayısının aşılmaması için plan
yapılıyor.
Bundespräsidentschaftswahl am 24. April
İçişleri ve Savunma Bakanlıkları, AB
sözleşmesinin 72. maddesine atıfta
bulunuyorlar. Bu maddeye göre iç güvenliğin
korunması ve kamu düzeninin
sağlanması için üye ülke, birlik
mülteci kanunlarına uymayabiliyor.
Her iki bakanlığa göre en son mülteci
hareketliliği nedeniyle Avusturya’nın
dayanma noktasının sonuna geldiğinden
ulusal seviyede tedbirlere başvurulabilir.
Bundan ötürü Avusturya her
başvuruyu kabul etmeye mecbur edilemez,
tezi savunuluyor.
Mülteci yasasının değişikliği iki şeyi
sağlamalıdır: 1- Mülteci başvuruları
yalnız sınırda yapılmalıdır. Mülteci
Kriminalstatistik 2015:
Die Anzeigen sind
insgesamt gesunken,
die Aufklärung gestiegen
Avusturya 2015 Suç
Raporu Açıklandı...
Avusturya genelinde polise yapılan suç
unsuru içerebilecek şikâyetler azalırken,
suçların aydınlatılması arttı. Oto hırsızlığı ve
ev soygunları azaldı. Bu sonuçlar geçtiğimiz
günlerde kamu güvenliği genel müdürü
Konrad Kogler, Federal suçlar bürosu müdürü
general Franz Lang ve Europol müdür
vekili Oldrich Martinu’nun birlikte açıkladıkları
2015 suçlar istatistiğinden alındı.
2015’te işlenen suçlarda istatistiklerde en
çok artış gösteren suç kaçakçılık; 2014’e
kıyasla %84.9 artış gösterdi ve bildirilen
vaka sayısı 9.569. Europol, kaçakçılık yapan
örgütlerin 2016’da gelirlerinin 2-3 kat artacağını
öngörüyor.
Tespit edilen 250.618 suçlunun %37’si yabancı
uyruklu. Romenler 9.624 kişi ile ilk sırada
yer alırken onları Almanlar (9.161),
Sırplar (8.568), Türkler (6.398), Boşnaklar
(5.232), Macarlar (4.348), Slovaklar (3.573),
Afganlar (3.269), Polonyalılar (3.171), Çeçenler
(3.008) izliyor. Kurban ve suçlu analizi
yapıldığında her iki grup ta 2/3 yerli, 1/3
ise yabancı uyruklulardan oluşuyor. 2015’te
mülteci adaylarının sebep olduğu suçlarda
Avusturya çok mülteci istemiyor
© Wolfgang Zajc
İnsan Kaçakçılığı
En Çok İşlenen Suç
ülke içinde yakalandığında sınır polis
karakoluna getirilmelidir. Bunu sağlamak
için Brenner, Macaristan ve
Thörl-Maglern gibi sınırlarda kontroller
yoğunlaştırılmalıdır. 2- Bir sığınmacının
güvenli bir komşu ülkeye geri
gönderilmesi için, bu kişinin başvurusunu
yapmış olması gerekir.
Mülteci işleminden önce kısa bir prosedür
ile ‘Mülteci başvurusu insan
hakları beyannamesine göre kabul
edilmeli mi?’ konusu aydınlatılmalıdır.
Geri gönderme esnasında insanca
davranılma, can, özel ve aile yaşantısının
tehlikeye atılmama hakkına riayet
edilmesi gerekir.
Planlanan diğer bir nokta da
Avusturya’nın Almanya’ya geçiş
güzergahı olarak kullanılmasının
engellenmesi. Şu anda Avusturya,
her başvurunun sebebi
açısından kapsamlı inceleme
yapması yönünde baskı görüyor.
Yapılan açıklamaya göre, Mart
itibarıyla 14 bin mülteci başvurusu
yapıldı. Gelecekte durum
ise artık böyle olmayacak. Bilirkişiye
göre yasal bir üst sınır belirleme
zaten imkânsız. Bakanlık
amaçlarının yasaya bir sayı eklemek
olmadığını, yalnızca şimdilik
üst sınır olarak belirlenmiş
37.500 mülteci başvurusunun
aşılmaması için ne gibi tedbirlerin
alınabileceği meselesi olduğunu
vurguluyor.
%38.8’lik bir artış var. Mülteci başvuru sayısı
ve suç işleyen mülteci adayları dikkate
alındığında 2015‘te 2014’e göre bir gerileme
var; 2014’te 1000 mülteci adayından
371’i suçlu bulunurken, 2015’te sadece
161’i ceza almış.
Yabancı uyruklu ‘suçlular’ içinde en büyük
grubu %28.6 ile işsizler oluşturuyor. Bu
grubu %25.5 ile çalışanlar, %15.6 ile mülteci
adayları izliyor, en sonda ise %12.5 ile
turistler yer alıyor.
Oto hırsızlığı son 10 yılın en düşük seviyesinde.
Bildirilen motorlu taşıt hırsızlığı
(kamyon, otomobil, motosiklet v.b) 3.326
adet. Bunun nedeni komşu doğu ülkelerde
ve balkanlarda olayların yapısal olarak
aydınlatılmaları.
Bildirilen ev soygun olayları 2015’te 15.516.
Failler %40 ev soygununda başarısız oldu.
Bu sahada ağırlıklı olarak Hırvat, Romen ve
Sırp uyruklular göze çarpmakta.
Şiddet suçlarında ise küçük bir artış var.
2014’te 40.184 iken bu sayı 2015’te 40.333
oldu. 2015’te 39, 2014’te ise 38 cinayet
olayı aydınlatılamadı.
Avusturya’da mültecilere saldırı raporu
2015’te mültecilere ve
mülteci barınaklarına
25 saldırı gerçekleştirildi
Yeşiller Partisi adli işler sözcüsü Albert Steinhauser’in mültecilerle
ilgili sorduğu soruya karşılık İçişleri Bakanlığı tarafından
yapılan açıklama şöyle:
‘‘2015’te sığınmacı evlerine ve mülteci adaylarına karşı 25 saldırı
gerçekleştirilmiş, önemli bir kısmının failleri bulunamamıştır.
Burgenland dışındaki tüm eyaletlerdeki barınma evleri
saldırılardan nasibini almıştır. Grosskirchheim’deki saldırıda
mülteci evinde 2 ev sahibi hafif yaralanmış, Straßburg’da bir
kapı havai fişekle tahrip edilmiştir. Wels, Dornbirn, Mitterdorf,
Wörgl ve Traiskirchen’de kundaklamalar olmuştur.
En fazla olay Vorarlberg ve Aşağı Avusturya eyaletlerinde
meydana gelmiştir. Viyana Neustadt’ta sığınmacılara hafif
silahla ateş edilmiştir.’’
Steinhauser’e göre şimdiye kadar faillerin bulunamaması
üzücü bir durumdur. Almanya’daki durumların Avusturya’da
da yaşanmaması için faillerin yakalanması gereklidir. İçişleri
Bakanlığının mültecilerin korunması ve yapılan saldırıların
aydınlatılması için daha çok çaba göstermesi gerekmektedir.