19.12.2016 Aufrufe

EUROPA JOURNAL - HABER AVRUPA DEZEMBER 2016

www.europa-journal.net

www.europa-journal.net

MEHR ANZEIGEN
WENIGER ANZEIGEN

Erfolgreiche ePaper selbst erstellen

Machen Sie aus Ihren PDF Publikationen ein blätterbares Flipbook mit unserer einzigartigen Google optimierten e-Paper Software.

ARALIK <strong>2016</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 14<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Çocuk ve gençlerin tütün<br />

ürünlerine ulaşımlarını engellemek<br />

için kimlik zorunluğu<br />

getiriliyor. Artık sigara<br />

bayileri de kontrol altına<br />

alınacak.<br />

Avusturya’da 2017 yılından<br />

itibaren bayilerde zorunlu<br />

kimlik kontrolü başlatılıyor.<br />

''Alter, check’s'' kampanyasıyla<br />

tütün ürünlerinin sadece<br />

16 yaş üstüne satılması<br />

sağlanacak.<br />

2017 başından itibaren bayi,<br />

gencin tütün ürünü almak<br />

Ausweiskontrollen in<br />

Trafiken ab 2017 Pflicht<br />

Sigara Satan İşyerlerinde<br />

Gençlere Kimlik Zorunluluğu<br />

1 Ocak 2017’den itibaren 16 yaş altındaki çocuk ve gençlere<br />

sigara satan bayi ve işyerlerine büyük ceza kesilecek...<br />

için gerekli yaşta olduğundan<br />

emin olmak için gence<br />

kimlik sormak zorunda.<br />

Tekel idaresi 2500 profesyonel<br />

işletme ve 3500 satış<br />

yerinde yılda 600 kimlik<br />

kontrolü denetimi yapacak.<br />

Bayilere de ceza<br />

Bayinin kimlik sorup sormadığını<br />

tespit için genç görünen<br />

16 yaş üstü kişi bayiye<br />

gönderilecek. Bayi kimliği<br />

sormazsa ilkinde açıklayıcı<br />

bir konuşma, ikincisinde de<br />

bayi akademisinde masrafını<br />

kendi karşılayacağı bir günlük<br />

eğitime tabi tutulacak.<br />

Üçüncü kez yakalanırsa aylık<br />

cirosunun %1’i kadar bir<br />

para cezasına çarptırılacak.<br />

Tekel idaresi işletmecisi Hannes<br />

Hofer, yöntemin geçtiğimiz<br />

yaz test edildiğini ve<br />

bütün katılımcılarda iyi izlenimler<br />

bıraktığını ifade etti.<br />

Kampanyanın güçlendirilmesi<br />

ve bayilerin konuyu gençlerin<br />

gözü önüne sermesi için<br />

afiş ve bilgilendirici materyaller<br />

hazırlandı.<br />

Ömer Erkan<br />

omererkan92@hotmail.com<br />

Çünkü bir annenin gözyaşının<br />

bedelini hiç kimse ödeyemez!<br />

Aslında güzel başlamıştı her<br />

şey. Sabah uyanıp elime kahvemi<br />

aldığımda hafta sonuna<br />

güzel başladığım için camdan<br />

dışarı bakıp doğaya teşekkür<br />

etmiştim. Uzaklarda olanlar<br />

bilir, ne kadar olayların<br />

dışında olursanız, yaşanan<br />

yerleri uzaktan gözlemlerseniz,<br />

olayları bir o kadar daha<br />

iyi kavrama yeteneğini edinirsiniz<br />

zamanla.<br />

Tarifi imkânsız olmasa da,<br />

değişik ve tuhaf bir olgu var<br />

gibiydi. Sanki herkes dolup<br />

dolup taşmış ve sifonu çekmişti.<br />

İnanılmaz bir rahatsız<br />

sessizlik vardı. Kocaman ülkenin<br />

üzerindeki kara bulutlar<br />

vardı tabi ki her zaman olduğu<br />

gibi ama artık sanki her<br />

şey değişecekmiş, huzur tekrardan<br />

sağlanacakmış gibi<br />

umutlar uçuşuyordu etrafta.<br />

Tam da o anda, elimde kahvemle<br />

televizyonu açıp kanal<br />

kanal gezmiştim. Yine her zamanki<br />

değişik yarışma programları,<br />

kadınların saçma<br />

sapan ev gezip çeyiz gösterme<br />

halleri, ses yarışmalarında<br />

sözüm ona güzel<br />

sesleri yarıştırma çabaları,<br />

kanal kanal gezip elektrik alamadığı<br />

için birbirini beğenmeyen<br />

adaylar. ''İşte bu''<br />

demişim fark etmeden. ''İşte<br />

yine eskiye döndük, artık<br />

bitti, terör belasından kurtulduk.<br />

Ne ötekiler kaldı ne berikiler.<br />

Artık huzur sağlandı<br />

cennet memleketimde.''<br />

Memleket yine cennet de,<br />

huzuru çok görmüşler demek<br />

ki o bir dakikalık şükrüme,<br />

şükrümüze, insanlarımıza,<br />

milletimize, cennetimize! Çok<br />

değil iki gün sonrası bir gece<br />

telefonuma gelen son dakika<br />

mesajıyla aldım haberi. O anki<br />

nefesimin bir an duruşunu,<br />

bir an için tüm dünyanın sanki<br />

''duraklat'' tuşuna basmış olduğunu<br />

zannettim. Etrafımda<br />

insanlar vardı, hayat devam<br />

ediyordu ama sanki aynı zamanda<br />

her şey durmuş gibiydi.<br />

Diledim, gaz kaçağından,<br />

ocaktan, sobadan, tüp<br />

kamyonundan, inşaattan...<br />

herhangi bir şeyden olmasını<br />

diledim haince. Olmuştu olan!<br />

Patlamıştı ama bu terör olmasındı,<br />

gözleri bu kadar da<br />

kararmış olmasındı! Patlasındı<br />

yine bomba, tüp, doğalgaz<br />

ya da herhangi bir kaçak ama<br />

bu teröristin işi olmasındı ve<br />

ölmesindi asker, polis, vatandaş,<br />

insan...Tam da iki gün evvelinde,<br />

Allah'ım ne güzel<br />

olduk böyle. Bitti gitti terör<br />

belası başımızdan demişken...<br />

İki gün dayanamayan hainler<br />

yapmasaydı bunu!<br />

Çok değil bir an sonra tekrardan<br />

kendime geldim ve<br />

düşündüm. Oradaki polisin<br />

annesini, eşini, evladını, ailesini,<br />

arkadaşını bile. Ya insan<br />

sokakta bir kere, bir kere ya,<br />

bir kere gördüğü insanın ölümünü<br />

duyduğunda bile bir an<br />

için içi cız ediyor. Bir anneye<br />

''oğlun'' öldü demek kadar<br />

küstahça bir şey olabilir mi?<br />

Bunun nasıl bir affı olabilir?<br />

Ecel değil bu, kaza değil,<br />

yanlışlık değil, takdir-i ilahi<br />

değil. Bir kalleşin, hainin, yediği<br />

çanağa pisleyen soysuzun<br />

patlattığı, yüreklere attığı<br />

bombanın affı olamaz. Bunun<br />

mantıksal bir yanı yok. Gözü<br />

dönmüşlüğün son raddesini<br />

yaşayan bu insanların hala bu<br />

dünyada yaşıyor olmasını anlamlandıramıyorum.<br />

O anne,<br />

o eş, o evlat... Yine aynı şeyler<br />

olacak. Haber bültenlerinde<br />

siyah şeritli bantta<br />

yazacak aynı sözler, vatan bölünmez,<br />

şehitler ölmez...<br />

Siyah giyinmiş muhabirler ve<br />

ağlayan analar, izin vermeyeceğiz<br />

diyen siyasetçiler ve<br />

hiçbir işe yaramayan boş sözler...<br />

Artık yeter demeğe bile<br />

gerek yok. Artık tükendi kelimeler,<br />

artık yoruldu herkes,<br />

artık susmak lazım ve<br />

ağıtlarını dinlemek lazım o<br />

anaların. Çünkü bir annenin<br />

gözyaşının bedelini hiç kimse<br />

ödeyemez!<br />

Avusturya Psikologlar Derneği (BÖP) çocuk sağlığındaki<br />

bakım hizmeti eksikliklerini tespit etti...<br />

‘Ruhsal Sorunlu Çocukların<br />

Daha Çok İlgiye İhtiyacı Var’<br />

Viyana (OTS)- Çok az sayıdaki bakım<br />

merkezleri, uzun bekleme süreleri<br />

ve yüksek tedavi masrafları. Avusturya’da<br />

sağlık sistemi ruhsal problemi<br />

olan çocuk ve gençler<br />

konusunda büyük sıkıntılar yaşıyor.<br />

Bu konuda BÖP Başkanı Sandra<br />

Lettner, 'Çocuk Hakları' konusunda<br />

yaptıkları tespitler hakkında açıklamalarda<br />

bulundu:<br />

''Çocuk ve gençlerin 1/5’i ruhsal sorunla<br />

karşılaşırken, bunlardan çok<br />

azı devlet destekli tedavi alabiliyor.<br />

Alarm sinyalleri çok geç tanındığından<br />

önleme işleminde de geç kalınıyor<br />

ve bu konuya yönelik yatırım<br />

çok az. Psikolog ve Möwe’nin işletmecisi<br />

Hedwig Wölfl’in çocuklarda<br />

şiddet ve istismar araştırması da<br />

basın yoluyla siber taciz ve cinsel<br />

içerikli mesajlar şeklinde özellikle<br />

kızlara uygulanan şiddeti göstermektedir.<br />

Buna karşı aileler ve okulların<br />

davranış talimatlarına ihtiyaçları<br />

vardır. Sistemin reformundaki<br />

her başarı çocuk ve genç sağlığındaki<br />

bakım hizmeti eksikliğinin<br />

ne derece ortadan kaldırdığıyla da<br />

ölçülebilir. Çocuklarda tedavi edilmeyen<br />

ruhsal hastalıklar erişkinlik<br />

döneminde daha çok hastalık gelişmesine<br />

neden olur. Tedavi modern<br />

sağlık hizmetlerinde en yüksek<br />

önceliğe sahip olmalıdır. Birçok ebeveyn<br />

tedavi masrafını karşılayamamakta,<br />

klinikte sorunların teşhis<br />

süreci sağlık sigorta kurumu tarafından<br />

ödenirken, tedavi ödenmemektedir.<br />

Tedavi edilmeyen ruhsal<br />

hastalıklar da, davranış bozukluklarına,<br />

ADHS, artan sigara ve alkol tüketimine,<br />

diyabet ya da obeziteye<br />

neden olmaktadır. İlerdeki sonuç,<br />

maliyetleri artan hasta, kaybedilen<br />

günler ve meslek çağında iş göremezlik<br />

şeklinde olacaktır, çünkü çocukluk<br />

ve gençlik çağındaki ruhsal<br />

hastalanmaların yarıya yakını kronik<br />

bir devamlılık arzeder. Olabildiğince<br />

erken bir tedavi, ruhsal hastalıkları<br />

engeller.’’<br />

Önleme çalışması okullarda güçlü<br />

bir şekilde yapılmalıdır. Okul psikologları<br />

çocuk ve genç sağlığının iyileştirilmesinde<br />

kendilerine düşeni<br />

yapmaya hazırdırlar.<br />

Kinder mit<br />

psychischen<br />

Problemen brauchen<br />

me hr Beachtung<br />

Sandra Lettner, Präsidentin<br />

des Österreichischen PsychologInnenverbandes<br />

(BÖP):<br />

„Obwohl etwa jeder fünfte<br />

Jugendliche von einem<br />

psychischen Problem betroffen<br />

ist, bekommen nur die<br />

wenigsten eine bezahlte Behandlung.<br />

Auch Alarmsignale<br />

werden oft zu spät erkannt, in<br />

die Prävention wird zu spät<br />

und zu wenig investiert“<br />

Yeni bir araştırmaya göre gençler şiddeti<br />

önleme konusunda bilinçlendirilmeli...<br />

Gençler Arasında<br />

Şiddet Artışta<br />

Döğüş ve aşağılama genç insanların<br />

günlük yaşantılarının bir<br />

parçası olmuş durumda. Her dört<br />

gençten 1’i arkadaşları tarafından<br />

tehdit edildiği hissini taşıyor.<br />

Çocuk ve genç savunma merkezinin<br />

yaptırdığı bir IMAS araştırmasına<br />

göre 14-18 yaş arasındaki<br />

her iki gençten birisi hayatı boyunca<br />

şiddeti en az bir kez kendisi<br />

yaşamış ya da gözlemlemiş,<br />

her dört gençten birisi arkadaşları<br />

tarafından tehdit edildiği hissini<br />

taşıyor. Bu sayılar okullarda<br />

toplumsal değerlerin öğretilmesi<br />

ve gençlerin korkularının ciddiye<br />

alınması gerektiği noktasında<br />

önemli bir işaret veriyor.<br />

Ankete katılanların çoğunluğu<br />

gençler arasındaki atmosferi huzurlu<br />

olarak tasvir etse de, IMAS<br />

araştırmacısı Paul Eiselsberg’e<br />

göre çatışma olasılığı genel olarak<br />

yükseliyor. Her 10 gençten<br />

biri bireysel çevrelerinin çatışma<br />

yönünden zengin olduğunu söylüyor.<br />

Yukarı Avusturya sosyal işlerden<br />

sorumlu eyalet meclisi<br />

üyesi SPÖ’lü Birgit Gerstorfer<br />

çocuk ve gençlik savunma merkezi<br />

ile birlikte özellikle şiddeti<br />

önleme için çaba sarfediyor. Bu<br />

bağlamda aydınlatma önemli bir<br />

anahtar ve toplumda şiddetin<br />

hiçbir koşulda hoş görülemeyeceğinin<br />

bilincine varılmalı.

Hurra! Ihre Datei wurde hochgeladen und ist bereit für die Veröffentlichung.

Erfolgreich gespeichert!

Leider ist etwas schief gelaufen!