20.08.2015 Views

büyümeyi

CAN VERİN - Birleşik Metal-İş

CAN VERİN - Birleşik Metal-İş

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

3Birleşik Metal-İşEkim 2009 3Örgütlülüğe dört elle sarılma zamanıdırKrize karşı, işverenlerin fırsatçılığına karşı korunabileceğimizyegane gücümüz, örgütlülüğümüzden başka bir şey değil.2008 yılının son aylarından itibaren kriz gündemiyleyaşıyoruz.“Teğet geçti”, “bizi etkilemedi” demeçlerinin arasındabir yıla yaklaşan zaman dilimi içinde büyük biryıkım yaşanıyor.Oysa sanayi sektörlerinin tamamında 2002 yılındanitibaren kırılan üretim, ihracat ve kar rekorları gazetesayfalarında çarşaf çarşaf sergileniyordu. Şirketler,bu dönem boyunca kırdıkları rekorları “gururla” açıklıyorlardı.Her krizin bir faturası var. Ülkemizde ise bu faturaçoğunlukla işçilere çıkarılır. İşçiler direnemediğinde,buna karşı örgütlülüğünü yükseltemediğinde bu faturayıödemek zorunda kalır. Bu dönemde de krizin faturasıgeniş işçi kesimlerine çıkarıldı.İşsizlik rakamı bu yıl yüzde onaltıları gördü. 2010yılı beklentileri yüzde 14 civarında açıklanıyor.Yüzbinlerce işçi bu süre zarfında işten atıldı. Hemde uzun süreli işsizler ordusuna dahil olarak.Kimi sendikaların da onayıyla ülkenin önemli sanayikuruluşlarında binlerce işçinin ücretleri düşürüldü.Hükümet kimi yasalar çıkardı. Bu yasaların mantığı,işçilerden alıp işverenlere vermek üzerine kuruldu.İşsizlik sigortası fonu işverenlerin kullanımına açıldı,sigorta primlerini devlet üstlendi, teşvik adı altındabizim vergilerimizle oluşan kaynaklar işverenlere aktarıldı…İçinden geçtiğimiz dönem tüm bu yıkımdan elbetteen fazla işçi sınıfının örgütsüz kesimleri etkilendi. Kuralyok, korunma yok, üzerine örgütsüzlük ağır bir faturaödetti, ödetmeye devam ediyor.“Krizi fırsata çevirmek” daha ilk günden söylenmişti.Sendikalı işyerlerinde fırsat diye düşünülen, ilk olarak“sendikadan kurtulmak” oldu.Sendikamızın da örgütlü olduğu birçok işyerindebu şekilde “kriz fırsatçılığı” yapılmaya çalışıldı. “Günbu gündür, şimdi sendikadan, Birleşik Metal-İş’ten,DİSK’ten kurtulma zamanıdır” diye bakan işverenlerlekavga ettik, etmeye devam ediyoruz.Saldırılar devam edecek. Kriz fırsatçılığı yapmaktanvazgeçilmeyecek.Şimdi bizlere düşen görev var.Bugün örgütlülüğümüze dört elle sarılmamız gerekiyor.Krize karşı, işverenlerin fırsatçılığına karşı korunabileceğimizyegane gücümüz örgütlülüğümüzdenbaşka bir şey değil.İç örgütlülüğümüzü en üst düzeye çıkarmak zorundayız.Her türlü ayrılığımızı bir kenara koyup sendikamızasahip çıkmalıyız.Unutmamalıyız ki bugün sendikal örgütlülüğe sahipçıkmak, geleceğimize, işimize, aşımıza, ekmeğimizesahip çıkmaktır.Temsilcilerimizi düşen görevler var. Bugün, onlarında omuzlarındaki yük ağırdır. Kurulların çalışması, işyerikomitelerinin işlemesi, fabrikadaki sorunların üzerindenatlanmaması ve fabrika içinde işçilerin sendikaetrafında birlik olmalarının sağlanmasında işyeri sendikatemsilcilerimize önemli sorumluluklar düşüyor.Şimdi birliğimizi daha da güçlendireceğiz.Bu dönemi bütün saldırılara rağmen, birliğimizi veörgütlülüğümüzü güçlendirmek için biz fırsat olarakdeğerlendirelim.YENİ ÖRGÜTLENMELERDENBaysan Kazan’da yetkiistendiSendikamızın örgütlü olduğu Baysan Trafo işyerininİzmit-Karlıktepe’de kurduğu yeni fabrikadasendikamız, toplu iş sözleşmesi için yetki başvurusundabulundu.Baysan Trafo Kazanları Sanayi Ticaret AŞ.’deüretim faaliyeti bir süre önce başlamıştı. Böyleceyeni işyerinde işçiler toplu iş sözleşmeli düzeninoluşturulması için ilk adımı atmış oldu.Eskişehir Renta’da atılanişçiler fabrika önündelerEskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde kuruluolan Renta Elektrikli Ev Aletleri işyerinde sendikamızüyesi 16 işçi işten çıkartıldı.Bir süre önce kurulan işyerinde yetki tespiti içinçalışmalarını yürüten sendikamız 16 üyemizin çıkışısonucu gerekli girişimleri başlattı. 23 Eylül 2009tarihinden itibaren fabrikanın önünde bekleyişlerinisürdüren atılan işçiler, hem toplu iş sözleşmesihakkını hem de çalışma haklarını talep ediyorlar.


4Birleşik4Metal-İşEkim 2009SİNTER İŞÇİLERİTÜM İŞÇİ SINIFI İÇİN SAVAŞIYORSendikalaştıkları için 22 Aralık 2008 tarihinde işten çıkarılan SinterMetal işçilerinin mücadelesi 9. ayında da devam ediyor.Daha iyi çalışma koşulları ve ücretler için örgütlenen Sinter Metal işçilerinisindirebileceğini uman Sinter Metal patronu aynı gün içerisinde 380işçiyi işten çıkararak işçileri durdurabileceğini sandı.Ama yanıldı!İşlerine sendikaları ile birlikte dönmekte kararlı olan Sinter Metal işçilerihem fabrikanın önünde yürüttükleri direniş hem de açtıkları işe iadedavaları ile direnmeye devam ediyor ve aynı slogan haykırılıyor hep birağızdan:Sinter’e Sendika Girecek Başka Yolu Yok!Mahkemeler 9 aydır karar veremiyorAçılan işe iade davaları patronun çeşitliayak oyunlarıyla 9 aydır sürüyor.bulundu ve bu da Sinter Metal davalarıaçısından 5 aylık bir uzamaya mal oldu.Türkiye Cumhuriyeti yasalarınagöre iki ayda sonuçlanması gereken davalarönce Sinter Metal patronu OlgunTanberk’in tanıklarını dinlenmek üzeregetirmemesi ardından reddi hakim talebiyleuzadı. Hakimin taraflı davrandığınıiddia eden patron avukatları yasal süreciuzatmak için reddi hakim talebindeÇalışma Bakanlığı müfettişlerininsürecin başlangıcında hazırladıkları rapordaişten çıkarmaların kriz nedeniyledeğil de sendikalaşma nedeniyle olduğuaçıkça belirtilmiş olmasına rağmenmahkemeler 9 aydır karar veremiyor.Bir dahaki Sinter mahkemesi için verilengün 13 Kasım 2009!Uluslararası kurumlar davaları izliyorBirleşik Metal-İş sendikasının üstörgütleri Uluslar arası Metal İşçileriFederasyonu (IMF) ve Avrupa Metalİşçileri Federasyonu (EMF) başındanberi Sinter Metal işçileri ile dayanışmaiçerisinde.Son mahkemeye katılan EMF YöneticisiTony Murphy bundan sonra yasalsürecin takipçisi olacaklarını açıkladı veTürkiye hükümetini uyardı.Bunun yanı sıra düzenlenen kampanyave toplantılar ile Sinter Metal işçilerininonurlu direnişi her platformda tanıtılıyorve daha ileri adımların nasıl atılabileceğitartışılıyor.Evet Sinter Metal işçileri işlerine sendikalarıBirleşik Metal-İş ile geri dönebilmek için mücadeleediyor. İşleri, ekmekleri ve gelecekleri içindireniyorlar.Ama aynı zamanda kriz bahanesiyle işten çıkarılan,çalıştığı fabrikalar kapanan yada esnekçalışma saldırıları ile karşı karşıya bırakılan milyonlarcaişçinin de sesi oluyorlar.Sinter işçileri güzel günlerde kazandıklarınıhep kendine saklayan ama sonra kriz var diyerekiki günde bizlerden kurtulmaya çalışan patronlaraen güzel cevabı veriyor ve Türkiye’nin dört birtarafında aynı sorunlarla boğuşan işçilere de biryol gösteriyorlar: Direniş.Sinter Metal patronu Olgun Tanberk onlarıişten çıkarırsam kurtulurum diye düşündü:Ama Yanıldı!Onları arar ve içeriye çağırırsam direnişi kırarımdiye umdu: Ama Yanıldı!Ardından mahkeme sürecini çeşitli oyunlarlauzatırsam direnişi kırarım diye planladı:Ama Yanıldı!


5Birleşik Metal-İşEkim 2009 5Sinter Metal işçileri kazanana dek kapının önündekihaklı mücadelelerini sürdüreceklerini tekrar tekrargösterdi. Çünkü onlar bu mücadelenin artık sadece onlarınolmaktan çıktığını biliyorlar. Sendikasızlaştırmaya,güvencesiz çalışmaya, kriz bahaneleriyle kapınınönüne konmaya ve asla ürettiklerinin karşılığına alamamayadirenmenin yolunun bu mücadeleye sıkı sıkıyasarılmak olduğunun bilinciyle her gün o fabrikanınönünde nöbet tutuyor ve haykırıyorlar:Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!Bu çığlık içerdekilere ama aynı zamanda Türkiyeve dünyadaki tüm sınıf kardeşlerine. Dünyanın her yerindekapitalizmin ve onun krizinin bedelini ödemekzorunda bırakılan milyonlara yol gösteriyor ve dayanışmayıyükseltmeye çağırıyor.Bu nedenle 3 Ekim 2009 Cumartesi günü “DünyaGüvencesiz Çalışmaya Karşı Mücadele Haftası” etkinliklerikapsamında Sinter Metal işçileri bir dayanışmagecesi düzenliyor. IMF Genel Sekreterinin de katılacağıSinter Metal Dayanışma gecesine tüm sınıf dostlarınıbekliyoruz.Çünkü bu mücadele;Kriz bahanesiyle işten atılarak açlığa ve yokluğaterk edilen işçilerinHer geçen gün küçülen ekmeğini büyütmek gerektiğinidüşünenlerinYıllarca sayemizde karlarına kar katan patronlarınbugün kriz var diyerek bizleri gemiden atmaya çalışmalarınadur demek isteyenlerinEmeğin onuru sendikalı olmaktır diyen tüm işçi veemekçilerin mücadelesidir.Haydi Sinter Metal İşçileri ile Dayanışmayı Yükseltmeye!Sinter Metal işçileri Taksim’deydi4 Ağustos 2009 günü gerçekleştirilen işe iade davasındasonuç farklı değildi. Mahkeme reddi hakim talebininsonucunun beklenmesi amacıyla bir kez daha ertelenerekbir sonraki duruşmanın 13 Kasımda görülmesinekarar verildi.Sinter Metal işçileri uzayan yasal süreci protesto etmekve haklı taleplerini bir kez daha haykırmak üzere5 Ağustos 2009 günü taksimdeydi.Tramvay durağı önünde toplanan Sinter Metal işçilerive destekleyen kurumlar Galatasaray Lisesine kadarbir yürüyüş gerçekleştirerek basın açıklaması yaptılar.Sendikamız Genel Başkanı Adanan Serdaroğlu’nunyanı sıra Avrupa Metal İşçileri Federasyonu yöneticisiTony Murphy ve DİSKGenel Sekreteri de birer konuşma yaptı.Tony Muphy yaptığı konuşmada IMF ve EMF olarakSinter Metal işçilerinin yanında olduklarını belirterek,bundan sonra daha ileri adımlar atılacağı vurgusunuyaptı. Sinter Metal işçilerinin kriz koşullarında tümdünya işçi sınıfına örnek olduğunu söyleyen Murphydünyanın her yerinde yaşanan bu hak ihlallerinin ancakmücadele eden işçiler ve sendikalar yoluyla aşılacağınıbelirtti.Basın açıklamasında yasal sürecin uzatılarak mücadeleninkırılmaya çalışılması kınanırken GüneyKore’de kriz nedeniyle işten çıkarmaları protesto etmekiçin fabrika işgali gerçekleştiren Ssangyong işçileriile dayanışma içinde olduğumuz belirtildi.Sinter işçileri ile dayanışmayaSinter Metal işçileri direniyor. Sendikal haklarıiçin direniyor. Çocukları ve gelecekleri içindireniyor. Sinter Metal işçileri, sadece kendilerive aileleri için değil, ülkenin dört bir köşesindekriz gerekçe gösterilerek işten atılan yüzbinlerceişçi adına direniyor.Sinter Metal direnişinin başarısı, haksızlığauğrayan milyonlarca emekçi için umut olacak.Sinter Metal işçileri web sitesine dayanışmamesajlarınız bekliyoruz: www.sintermetal.orgFabrikanın önüne direnişteki işçileri ziyaretinizibekliyoruz:Adres: Sinter Metal Imalat Sanayi A.S. YukarıDudullu Organize Sanayi Bölgesi 1. Cadde, 25.Sokak 34775 Ümraniye-IstanbulDayanışma Hesabıİşçilerin açtığı dayanışma hesabınamaddi dayanışmanızı bekliyoruz:TL hesabıZiraat BankasıDudullu Organize Sanayi Şb.Şube Kodu: 1794Hesap No: 51641433-5001Ümit Aydın-Hasan BinekEuro hesap no:Ziraat BankasıDudullu Organize Sanayi Şb.IBAN NO : TCZBTR2ATR88000100 1794 516414335002www.sintermetal.org


6Birleşik6Metal-İşEkim 2009Sinter işçileri ileuluslararası dayanışmaSinter Metal direnişi başından itibaren dünyanın heryerinden gelen dayanışma mesajlarıyla destekleniyor.IMF ve EMF nin düzenlediği kampanyaların yanı sıra üretiminin%90ını yutdışına yapan şirkete müşterileri üzerindende bir baskı oluşturulmaya çalışılıyor. Biryandan iseçeşitli dayanışma ziyaretleri gerçekleştiriliyor:16 Temmuz 2008 günü Klaus Priegnitz (IG MetalUluslararası İlişkiler Sorumlusu), Nina Berg (DGB EğitimMerkezi Duesseldorf Yöneticisi), Alexander Todic(Sırbistan Metal Sendikası Yöneticisi) Susanne Dörflinger(DGB Eğitim Merkezi) ve Manfred Wannüffel’in (BochumÜniversitesi Öğretim Görevlisi) de aralarında bulunduğuuluslar arası bir heyet Sinter Metal işçileri ile organizesanayi bölgesi içerisinde bir yürüyüş düzenleyerek fabrikanınönüne ziyarette bulundular.Sinter Metal işyerinin üretim yaptığı Getrag ve Copelandşirketlerine tedarikçisi oldukları BMW, Fiat, Mercedesgibi çok uluslu devler yoluyla baskı yapacaklarınıaçıklayan heyet Sinter Metal mücadelesini her platformdaduyuracaklarını belirtti.Bunun ardından 4 Ağustosta gerçekleştirilecek mahkemeyekatılmak üzere Türkiye’ye gelen EMF YöneticisiTony Murphy bu mücadelenin başarıyla sonuçlanmasıiçin sonuna kadar mücadele edeceklerini bildirdi. Taksimyürüyüşünün yanı sıra fabrika önüne de ziyarete geneMurphy IMF ve EMF nin bu sorunun çözülmesinde ortakhareket edeceğini, direnişin tanıtılması amacıyla başlatılankampanyanın sürdüğünü ancak bundan sonrasındabaşka adımların atılacağını duyurdu.Sinter Metal işçileri Avrupa ParlamentosundaSon olarak 21-22 Eylültarihlerinde Belçika’dagerçekleştirilen EMF OtomobilKonferansına sendikamızyöneticileri ile katılanSinter Metal işçileri buradada iş, ekmek ve sendikamücadelelerini anlatarakdünyanın bütün bölgelerindengelen işyeri temsilcilerinibilgilendirdilerve dayanışma talebinde bulundular.21 Eylül günü Avrupa Komisyonu Olli Rehn Kabinesinden yetkililerle yapılantoplantıda Türkiye’de sendikal hak ihlalleri ve Sinter Metal işyerinde yaşananlarhakkında bilgi verildi.Ayrıca önceden hazırlanan Sinter Metal’deki sendikalaşma mücadelesini ve hakihlallerini anlatan Sendika Dergisinin özel İngilizce baskısı ve hem Sinter’i hem deülkemizdeki sendikal mevzuatı, hak ihlallerini, anti demokratik durumu anlatan CDler tüm delegasyona dağıtıldı.3 Ekimde Dayanışma gecesi yapılıyor3-10 Ekim Dünya Güvencesiz Çalışmaya Karşı Mücadele Haftası kapsamında 3Ekim 2009 tarihinde Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Merkezinde yapılacak olan SinterMetal işçileriyle Dayanışma Gecesine desteklerinizi bekliyoruz..DAYANIŞMA GECESİ PROGRAMIBENNU YILDIRIMLAR ve TANSEL ÖNGEL’in sunumuylaJYRKİ RAİNA (IMF-Uluslararası Metal İşçileri Federasyonu) Genel SekreteriADNAN SERDAROĞLU (Birleşik Metal-İş Genel Başkanı)YAVUZ BİNGÖLBeyoğlu Kumpanya Tiyatro Gösterisi


Birleşik Metal-İşEkim 2009 7Grev sona erdiAsil Çelikte Anlaşma SağlandıBursa Orhangazi’de kurulu olan Asil Çelik işyerinde,31 Ocak 2009 tarihinde DİSK/Birleşik Metal-İşSendikası olarak çıktığımız grev; 14 Eylül 2009 tarihiitibariyle sona erdi.Yedi buçuk ay süren grev kararını işçilerin ortakiradesi sonucu uygulamaya sokan sendikamız, bitişaşamasında da işçilerin onayı ile toplu iş sözleşmesinibitirme kararı aldı.• Üç yıl süre için geçerli olan toplu iş sözleşmesiyle,birinci yıl için ücretlerde artış sağlanamamış ancak;tüm işçilere ödenmek üzere maktu bir paranın yanı sırasosyal haklarda % 20 artış sağlanmıştır.• İkinci yıl ücretler ve sosyal haklarda birinci veikinci altı aylar için enflasyon oranında artış sağlanmıştır.• Üçüncü yıl ise, birinci ve ikinci altı aylar ücretlerdeki artış enflasyon artı refahpayı olarak belirlenmiştir.• İşyerinde üretim sorunun devam etmesi nedeniyle “kısa çalışma ödeneği” içinbaşvuru yapılmıştır.Grev süresince yapılan eylemler:Grevin birinci ayında Orhangazi Meydanı’nda bir miting düzenlenmiş, Nisanayında da Orhangazi’den Bursa’ya bir yürüyüş yapılmıştı.Açlık GreviKamuoyunun dikkatini greve çekmek için, Genel Başkanımız Adnan Serdaroğlu,Genel Sekreterimiz Selçuk Göktaş ve grevdeki işçiler, 20 Ağustos 2009 tarihindenitibaren 1 hafta açlık grevi yaptılar.DİSK'ten kitlesel Basın açıklaması21 Ağustos’ta DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve DİSK Yönetim Kuruluüyeleri, Asil Çelik işçilerini ziyaret ederek, birlikte bir basın açıklaması yaptılar..Açlık grevinin ardından, Genel Başkanımız fabrika önünde toplanan işçilere, sürecideğerlendirdi.Grev süresince Sendikamızın düzenli olarak ödediği para ve erzak yardımı işçileredağıtıldı.Tüm zorluklara rağmen gerçekleştirilen bu grev süresince,Sendikamıza ve grevdeki Asil Çelik işçilerine ziyaretleri,dayanışmaları ve gösterdikleri ilgiyle destek olan, mülkierkan, siyasi parti, sendika, diğer demokratik kitle örgütleri, basınkuruluşları ve şahıslara teşekkür ederiz.


8Birleşik8Metal-İşEkim 2009Yetki-İşkolu İtirazı DavalarındaSon GelişmelerAKS OtomotivAKS Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. işyeriiçin 16.11.2007 tarihinde yaptığımızbaşvuru sonucunda Bakanlık,03.01.2008 tarihli olumlu yetki tespitiyazısı ile işyerinde gerekli çoğunluğusağladığımızı belirtmiştir. Bakanlığınolumlu yetki tespitine karşı işvereninyaptığı itiraz İstanbul 5. İş Mahkemesitarafından reddedilmiş olup DosyaYargıtay’dadır.AKS Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. işyerindeBakanlığı yetki başvurumuzuöğrenen işveren işkolu tespiti için başvurmuştur.Bakanlık, işyerinin “Metal”işkolunda kurulu olduğuna karar vermiştir.Bakanlığın işyerinin ‘Metal’ işkolundakurulu olduğuna ilişkin tespitineişveren tarafından yapılan itiraz İstanbul1. İş Mahkemesi tarafından reddedilmiştir.Anılan karar Yargıtay tarafındanonanarak kesinleşmiştir.Güven ElektrikGüven Elektrik San. Mamul. İml.ve Tic. A.Ş. işyerinin “Metal” işkolundakurulu olduğuna dair Yargıtay kararıüzerine Bakanlık işyerinde gerekli çoğunluğusağladığımıza dair olumlu yetkitespiti yazısını düzenleyerek tarafımızagöndermiştir.İşveren bu tespite itiraz etmiştir. İstanbul5. İş Mahkemesi’nde görülen davadaişyerinde gerekli çoğunluğu sağladığımızıntespiti ile davanın reddine kararvermiştir.Dosya işveren tarafından temyizedilmiş ancak daha sonra temyizdenferagat edildiğinden karar kesinleşmişanılan işyerinde Toplu İş Sözleşmesi bağıtlanmıştır.AR MetalAr- Metal Montaj Elektrik Ağaç veTaahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti. işyerindeyürüttüğümüz örgütlenme çalışmalarısonucunda 02.08.2007 tarihinde Bakanlığaçoğunluk tespiti için başvuru yapılmıştır.Bakanlık 11.12.2006 tarihli yazısıile işyerinde gerekli çoğunluğu sağlayamadığımızıbelirtmiştir. Bakanlığınolumsuz yetki tespitine karşı itiraz ettiğimizdava lehimize sonuçlanmış olupkarar Yargıtay tarafından da onanmıştır.Gürsaş ElektronikGürsaş Elektronik Cihaz Kutuları veTic. Ltd. Şti. işyeri için Bakanlığa yaptığımızbaşvuru sonucu 03.02.2009 tarihliolumlu yetki tespiti yazısı tarafımızagönderilmiştir. Bakanlığın olumlu yetkitespitine karşı işveren itiraz etmiştir.Bu davada mahkemenin yetkisine yaptığımızitiraz üzerine dosya İstanbul İşMahkemelerine gönderilmiştir. Ayrıcaişveren işkolu tespiti için başvurmuştur.Bakanlık, işyerinin “Metal” işkolundakurulu olduğuna karar vermiştir.Bakanlığın işyerinin ‘Metal’ işkolundakurulu olduğuna ilişkin tespitineişveren itiraz etmiştir. Üsküdar 2. İşMahkemesi’nde görülen işkolu itirazıdavasının duruşması 23.10.2009’dur.Sinter MetalSinter Metal İmalat San. A.Ş.’deyetki prosedürünü uzatmak amacıyla işveren,işyerinin kurulu bulunduğu işkolununtespiti için başvurmuştur. Bakanlık,işyerinin “Metal” işkolunda kuruluolduğuna karar vermiştir. Bakanlığın işyerinin‘Metal’ işkolunda kurulu olduğunailişkin tespitine işveren itiraz etmiştir.Üsküdar 2. İş Mahkemesi’nde görülenişkolu itirazı davasında işyerindeyapılan keşif sonucunda bilirkişi heyetiraporunu dosyaya sunmuştur. Bilirkişiraporunda da işyerinin “Metal” işkolundakurulu bulunduğunun tespit edildiğibelirtilmiştir. Duruşması 29.09.2009günüdür.Tezcan GalvanizTezcan Galvanizli Yapı ElemanlarıSan. Tic. A.Ş. : Tezcan işvereni yetki itirazıdavasının lehimize sonuçlanmasınınhemen ardından 33 üyemizin iş sözleşmelerini17.11.2008 tarihinde ekonomikkriz gerekçesi ile feshetmiştir.Bu fesih işlemlerinin ardından üyelerimizinbaskılara rağmen sendikamızdanistifa etmemeleri üzerine işveren, 76üyemizin iş sözleşmeleri 26.12.2008 tarihindeyine ekonomik kriz gerekçesi ilesona erdirmiştir.Daha sonra 2 üyemizi daha işten çıkarılmıştır.Üyelerimizi için açılan davalardatüm üyelerimizin işe iadelerine karar verilmiştir.Davalarda üyelerimizin işe başlatılmamatazminatlarının, sendikal tazminatolarak belirlenmesi talebimiz 2üyemiz haricinde reddedilmiştir.Sendikal tazminat talebimizin kabuledilmediği yerel mahkeme kararları buyönden tarafımızdan temyiz edilmiştir.Ayrıca işveren de kararları temyiz etmişolup dosyalar Yargıtay’dadır.Sinter MetalKriz bahaneli işten çıkarmaya karşı başlayan kampanyadatoplanan imzalar Meclis’e sunulacak. Üç ay sürecekkampanya için Kılıçarslan "İşçilerin, işsizlerin ortaklaşa sesçıkarması için başlangıç olabilir" diyor.Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiyeİşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) ve KamuEmekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlısendikaların, emekten yana siyasi partilerin ve kitle örgütlerininortaklaşa yürüteceği kampanya Türkiye'nin bir çokkentinde imza toplayarak başlayacak.İşten Atmalar Yasaklansın Komitesi’nin sözcüsü Prof.Zeki Kılıçarslan, Eylül'de başlayan çalışmaların üç ay süreceğiniaçıkladı."İşten atmaların yasaklanması konusunda kanun çıkarılmasıtalebiyle tüm Türkiye'de toplanan imzalar Meclis'e sunulacak.Bir diğer talebimiz de işsize iş. Diğer yandan emekhareketinin bütün ögelerinin bir arada hareket edebileceğibir kampanya yürütmek amaçlanıyor."Örgütlenme Faaliyetleri Nedeniyle İştenÇıkarılan Üyelerimiz Adına Açılan DavalarÖnümüzdeki günlerdekampanyayı kamuoyunatanıtacaklarınısöyleyen Kılıçarslanneden böyle bir kampanyadüzenlemeye ihtiyaçduyduklarını şöyleaçıkladı:Sinter Metal İmalat San. A.Ş. : İşyerindeyürütülen örgütlenme ve üyelik faaliyetleriniöğrenen işveren önce 37 ardındanda 341 işçinin iş sözleşmesini,haklı ve geçerli bir neden olmaksızınAralık 2008 tarihinde feshetmiştir. Sendikamız22.12.2008 Pazartesi günü, yeniüyeliklerle birlikte yetki tespiti için, Çalışmave Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nabaşvurmuştur.İşveren yasadışı uygulamalarına devametmiş ve Ocak ayında da 15 üyemizindaha iş sözleşmelerini feshetmiştir.Haklı ve geçeli bir neden olmaksızınsırf sendikamıza üye oldukları için işsözleşmeleri feshedilen üyelerimiz içinÜsküdar 3. İş Mahkemesi’nde işe iadedavaları açılmıştır.İşveren davaları uzatmak yasalarave hukuka aykırı olarak “Hakimin Reddi”talebinde bulunmuştur. Üsküdar 3. İşMahkemesi, bu talebin karara bağlanmasıiçin dosyaları Üsküdar 1. ve 2. İş Mahkemelerinegöndermiştir.Anılan mahkemeler “Reddi Hakim”talebinin reddine ve bu talebin kötü niyetleyapıldığı kanaatine varılması nedeniyletalepte bulunanın yani işvereninher dosya açısından 500,00 TL. idaripara cezası ile cezalandırılmasına kararvermiştir.İşveren yerel mahkeme kararlarınıtemyiz etmiştir. Ancak Yargıtay kararlarıonanmıştır. Dolayısıyla işverenin “ReddiHakim” talebi reddedilmiş olup her dosyaiçin de 500,00 TL. idari para cezasıödenmesine karar verilmiştir.Anılan karar üzerine duruşmalaraÜsküdar 3. İş Mahkemesi’nde, 13 Kasım2009 tarihinde devam edilecektir.Türkiye’nin bir çok kentinde imzalar toplanmaya başlandı:“İşten atmak yasaklansın” kampanyası"Kriz bahanesiyleinsanlar işten atılıyor,işsiz bırakılıyor. Zatenişsizlik hep vardı. Buduruma karşı bir toplumsal tepki de henüz yok.Son yıllardaki işsizlik ve işten çıkarma oranları tarihterastlanmadık derecede yüksek. Dolayısıyla tepki göstermekgerekiyor. Kriz koşullarında işçilerin, işsizlerin mutlakaortak bir ses vermesi gerekiyor. İşten Atmalar YasaklansınKomitesi'nin öne düşeceği bu kampanya bir başlangıçolabilir."


10Birleşik Metal-İşEkim 2009Toplu iş sözleşmesiimzalanan işyerleriİlk sözleşmesi yapılan GÜ-VEN ELEKTRİK SANAYİ MA-MULLERİ İMALAT VE TİC. A.Ş.işyerinde 08/07/2009 tarihindebaşlayan toplu iş sözleşmesigörüşmelerinde 19/08/2009tarihinde anlaşma sağlanmıştır.Yürürülük tarihleri: 01/05/2009 –30/04/2012NET ELEKTRİK ELEKTRO-NİK BİLGİSAYAR VE BİLGİ TEKNO-LOJİLERİ TİC. LTD. ŞTİ. ve ANA-DOLU DÖKÜM SAN. A.Ş. işyerlerinde07/07/2009 tarihinde başlayantoplu iş sözleşmesi görüşmelerinde24/08/2009 tarihinde anlaşmasağlanmıştır. Yürürülük tarihleri:01/07/2009 – 30/06/2011AR-YILDIZ MADENİ EŞYA SAN.ve TİC. A.Ş. işyerinde 12/02/2009tarihinde başlayan toplu iş sözleşmesigörüşmelerinde 12/08/2009tarihinde anlaşma sağlanmıştır.Yürürülük tarihleri: 01/03/2009 –28/02/2012EJOT TEZMAK BAĞLANTI ELE-MANLARI TEKNOLOJİLERİ SAN.ve TİC. A.Ş. işyerinde 16/03/2009tarihinde başlayan toplu iş sözleşmesigörüşmelerinde 03/07/2009tarihinde anlaşma sağlanmıştır.Yürürülük tarihleri: 01/04/2009 –31/03/2011İŞLETME kapsamında olanSAĞLIK BAKANLIĞI İdari ve Mali İşlerDaire Başkanlığına bağlı Ana Donatım,İkmal Bölge Müdürlüğü, Donatımve İş Tamirhane Müdürlükleriiçin 14/04/2009 tarihinde başlayantoplu iş sözleşmesi görüşmelerinde15/07/2009 tarihinde anlaşmasağlanmıştır. Yürürülük tarihleri:01/01/2009-31/12/2010SİO AUTOMOTİVE TAŞIT YE-DEK PARÇA SAN. ve TİC. A.Ş. işyerinde04/02/2009 tarihinde başlayantoplu iş sözleşmesi görüşmelerinde15/07/2009 tarihinde anlaşmasağlanmıştır. Yürürülük tarihleri:01/03/2009 – 28/02/2011AS RABAK ELEKTROLİTİK BA-KIR TEL ÜRETİM İŞLETMELERİSAN. ve DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. işyerinde23/12/2009 tarihinde başlayantoplu iş sözleşmesi görüşmelerinde14/07/2009 tarihinde anlaşmasağlanmıştır. Yürürülük tarihleri:01/09/2008 – 31/08/2010KÜRÜM DEMİR SANAYİ VE DIŞTİCARET A.Ş. işyerinde 28/01/2009tarihinde başlayan toplu iş sözleşmesigörüşmelerinde 17/07/2009tarihinde anlaşma sağlanmıştır.Yürürülük tarihleri: 01/01/2009 –31/12/2010TRAKYA SANAYİİ A.Ş. işyerinde03/12/2008 tarihinde başlayantoplu iş sözleşmesi görüşmelerinde10/06/2009 tarihinde anlaşmasağlanmıştır. Yürürülük tarihleri:01/01/2009 – 31/12/2010TEZCAN GALVANİZLİ YAPIELEMANLARI A.Ş. işyerinde30/12/2008 tarihinde başlayan topluiş sözleşmesi görüşmelerinde18/06/2009 tarihinde anlaşmasağlanmıştır. Yürürülük tarihleri:01/07/2008-30/06/2010MESS üyesi POLY METAL ME-TALURJİ VE DÖKÜM SAN. TİC.A.Ş. işyerinde 03/03/2009 tarihindebaşlayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde30/04/2009 tarihi itibariyleanlaşma sağlanmıştır.MERT AKIŞKAN GÜCÜ SAN. veTİC. A.Ş. işyerinde 07/04/2009 tarihindebaşlayan toplu iş sözleşmesigörüşmelerinde 28/04/2009 tarihindeanlaşma sağlanmıştır. Yürürülüktarihleri: 01/05/2009 – 30/04/2011Yeni Seçilen TemsilcilerimizSB. MUŞ 18 NOLU DONATIM BÖLGE MD.Baştemsilci: Osman TopluSB. KARS 17 NOLU DONATIM BÖLGE MD.Baştemsilci: Erdoğan GeziciSB. ŞANLIURFA 16 NOLU DNT. BÖLGE MD.Baştemsilci: Ahmet YanarSB. KAYSERİ 10 NOLU DONATIM BÖLGE MD.Baştemsilci: H.Mustafa ÖzenSB. ANTALYA 4 NOLUDONATIM BÖLGE MD.Baştemsilci: Mete AkyolAR YILDIZ MADENİ EŞYA SAN. VE TİC. A.Ş.Baştemsilci: Hazır DuvanTemsilci: Haydar BolatTemsilci: Tarkan ŞimşekSB. ANA DEPO VE TAMİRHANE MD.Baştemsilci: Satılmış YılmazTemsilci: Osman UçarTemsilci: Ferhat GülSB. MALATYA 12 NOLU DONATIM BÖLGE MD.Baştemsilci: Mustafa AtalanSB. VAN 8 NOLU DONATIM BÖLGE MD.Baştemsilci: Hamit KamiloğluSB. SAMSUN 7 NOLU DONATIM BÖLGE MD.Baştemsilci: İbrahim ÜstünSB. TRABZON 11 NOLU DONATIM BÖLGE MD.Baştemsilci: Mahir AlemdağSB. KONYA 14 NOLU DONATIM BÖLGE MD.Baştemsilci: Vefa KaşıkçıSB. ADANA 3 NOLU DONATIM BÖLGE MD.Baştemsilci: Yüksel AlpkayaSB. DİYARBAKIR 6 NOLU DNT. BÖLGE MD.Baştemsilci: Mehmet Ali ÖzkanSB. ERZURUM 9 NOLU DONATIM BÖLGE MD.Baştemsilci: M.Nuri YakarABB ELEKTRİK SAN. A.Ş. (Kartal)Baştemsilci: Ümit BozukluTemsilci: Hasan KefeliTemsilci: Tanju YavaşSB. SİVAS 13 NOLU DONATIM BÖLGE MD.Baştemsilci: Ali İçliBALIKÇIOĞLU PRES DÖKÜM SAN. A.Ş.Baştemsilci: Cengiz OrtaşlıgilEJOT TEZMAK BAĞLANTI ELEMANLARI A.Ş.Baştemsilci: Erdoğan ÖzdemirTemsilci: İlker TetikTemsilci: Birhan SezginRSA TESİSAT MALZEME. SAN. VE TİC. A.Ş.Baştemsilci: Bayram DilekTemsilci: Selahattin ElibolZF LEMFÖRDER AKS MODÜL. SAN. TİC. A.Ş.Baştemsilci: Şinasi AtıcıTemsilci: Nurettin KaradağlıTemsilci: Salih GüngörDORUK EV GEREÇLERİ SAN. TİC. LTD. ŞTİ.Baştemsilci: Ahmet ArıTemsilci: Şakir ÜstündağENTİL END. YATIRIMLARI TİC. A.Ş. (Organize)Baştemsilci: Oktay YurtyapanTemsilci: Burhan KılıçYeni seçilen baştemsilci ve temsilcilerimize, başarılar diliyoruz...GRAMMER KOLTUK SİST. SAN. VE TİC. A.Ş.Baştemsilci: Hakan OvalıTemsilci: Kazım YazgılıTemsilci: Mümin AyTemsilci: Muhammer DinçelARFESAN ARKAN FREN ELEMANLARI A.ŞBaştemsilci: Kadir GedikTemsilci: Mustafa ÇataltepeTemsilci: İbrahim DilPOLY METAL METALURJİ A.Ş.Baştemsilci: Saffet DündarTemsilci: Şükrü AkDORUK EV GEREÇLERİ SAN. LTD. ŞTİ.Baştemsilci: Murat GürTemsilci: Oktay GittiTemsilci: Erkan DülgerAYKİM METAL SAN. A.Ş.Baştemsilci: Hasan UğurluTemsilci: Ali Aslan CengizMMZ ONUR BORU PROFİL A.Ş.Baştemsilci: Enver YıldızhanTemsilci: Necmettin YıldızTemsilci: Hasan KoçdemirBALIKÇIOĞLU PRES DÖKÜM SAN. A.Ş.Baştemsilci: İlhan ÇelikERCİYAS ÇELİK BORU SAN. A.Ş.Baştemsilci: İbrahim BaharTemsilci: Adem ÜnalRETTİNG METAL SAN. A.Ş.Baştemsilci: İbrahim MemişTemsilci: Hakan TezcanTemsilci: Çağlar NarinÇİMTAŞ ÇELİK İML. MONTAJ VE TESİSAT A.Ş.Baştemsilci: Ümit FidancıTemsilci: Ali DinçelTemsilci: Coşkun CengizDOSTEL MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş.Baştemsilci: Selçuk BalcıTemsilci: Murat KapucuTemsilci: İsmail GörgüREMAS REDÜKTÖR VE MAKİNA SAN. A.Ş.Baştemsilci: Zülfükar SarıyarÇİMSATAŞ ÇUKUROVA İNŞAAT MAK. TİC. A.Ş.Baştemsilci: Deniz IlganTemsilci: Reşit Temel GülTemsilci: Salih KarakoçTemsilci: Adem GünENTİL ENDÜSTRİ YATIRIMLARI VE TİC. A.Ş.Baştemsilci: Nihat TuncerTemsilci: Tuncay AlagözTemsilci: Kasım YıldızKÜRÜM DEMİR DIŞ TİC. SAN. A.Ş.Baştemsilci: İbrahim ŞahinTemsilci: Asım YahşiTemsilci: Ali ÖztürkSTANDARD DEPO VE RAF SİSTEMLERİ A.Ş.Baştemsilci: İlhan BiçerTemsilci: İbrahim GezginTemsilci: Metin Yılmaz


Birleşik Metal-İş12 Ekim 2009ŞUBELERDEN... İŞYERLERİNDENMMZ Boru’da bilgilendirme toplantısıPrysmian: Onlar artık emekliPrysmian’dan; Ali Bayram Onur, Nurettin Toka, Yavuz Aksu, Osman Özışık, AbdulkadirAytekin, Adem Yılmaz, İhsan Kara, İbrahim Durak, Veli Akın, Orhan Ayisimli üyelerimiz emekli oldular.Kent AŞ. işçileriyle dayanışmaTariş’te basın toplantısıKarşıyaka Belediyesi’nin işten attığı 276 işçi, seslerini duyurabilmek içinİzmir’den başlayarak Ankara’ya uzanan 650 kilometrelik yolu yaya olarak yürümeyekarar verdiler...16 Eylül’de yola çıkan Kent AŞ işçileri, ekonomik krizin faturası işten atılaraködeyen tüm işçiler adına yürüyorlar..Yolları, demokratik haklarını kullanmalarına aldırış etmeyen kolluk kuvvetlerinceher ilde kesilmesine karşın,Kent AŞ İşçileri, toplumsal depreme dönüşen işsizlik felaketine karşıKent AŞ İşçileri, Hükümetin belediye istihdamında işçiler aleyhine yaptığıdüzenlemelere karşı,Kent AŞ İşçileri, Hükümet’in belediye kapatma, bölme ve birleştirme uygulamasınınişçiler üzerinde yarattığı olumsuzluklara karşı,Kent AŞ İşçileri, kriz sürecinde elektrik ve doğalgaza yapılan zamları; çalışanve emeklilerin ücret ve maaşlarındaki gerilemeyi protesto etmek için yürüyorlar...


Birleşik Metal-İşEkim 200913Kocaeli Şb. iftar yemeğiKocaeli Şubemizin her yıl Ramazan ayında düzenlemiş olduğu Sendika Temsilcilerineverdiği iftar yemeği, 10 Eylül 2009 Perşembe günü yapıldı. Yemekte Genel Merkezve Şube yöneticilerimiz, temsilcilerimizle birlikte oldular.Gebze Şb. iftar yemeğiGebze Şubemizin düzenlediği iftar yemeği 17 Eylül’de yapıldı. Temsilcilerimiz, Genel Merkezve Şube yöneticileri ile birlikte oldular. Genel Başkanımız Adnan Serdaroğlu, Gebze Şubemizde örgütlüSarkuysan işyerinin 11.09.2009 tarihinde vermiş olduğu iftar yemeğine de katıldı.ANADOLU ŞUBE’denÇimsataş, Başöz Enerji, Yücel Boru ve Çemaş Döküm işyerlerinde SendikamızGenel Eğitim Sekreteri Celalettin Aykanat ve uzmanlarımızın katılımı ileüyelerimiz tezgah başında ziyaret edilerek toplantılar düzenlendi. Ve ayrıca aynıişyerlerinde komite eğitimleri yapıldı.Koluman-Kögel işyeri Genel Yönetim Kurulu Üyemiz, Şube Başkanımız veŞube Sekreterimiz tarafından ziyaret edildi ve sonrasında, Tarsus Eğitim-SenŞubesi’nde genel üye toplantısı yapılarak süreçle ilgili bilgilendirmeler yapıldı.İşyerinde devam etmekte olan toplu iş sözleşme görüşmelerinde kazanılmışkimi haklardan feragat edilmesini istenmesi üzerine 07 Ağustos 2009 tarihindeuyuşmazlık tutuldu.Çimsataş; Yücel Boru, Başöz Enerji, Çemaş ve Ankas Mühendislik işyerlerindekiüyelerimiz Şube Başkanı ve Şube Sekreterimiz tarafından düzenli olarakziyaretler gerçekleştirildi.Ankas Mühendislik’de devam eden toplu iş sözleşme görüşmelerinde 11 Eylül2009 tarihinde anlaşma sağlanarak TİS imzalandı.Sağlık Bakanlığı’nda çalışan üyelerimizi ilgilendiren TUHİS ve Sendikamızarasında yürütülen toplu iş sözleşmesi 15.07.2009 tarihinde imzalandı. İmzalanantoplu iş sözleşme kitapçıkları, tüm işyerleri ve üyelerimize dağıtıldı.Şube Yönetim Kurulumuzun Ağustos ayı içerisinde almış olduğu karar ileörgütlü olduğumuz işyerlerinde temsilci seçimleri, 1 Eylül 2009 tarihinde tamamlandı.Toplu İş Sözleşme görüşmeleri devam eden işyerleri1- Erciyas Çelik Boru San. A.Ş.2- Hidromak Damper ve Hidrolik Mak. San. ve Tic. A.Ş.3- Hapalki Sanayi Ürünleri Üretim Pazarlama ve Tic. A.Ş.Uyuşmazlıkta olan işyerleri1- MMZ Onur Boru Profil Üretim San. ve Tic. A.Ş.2- Acarer Döküm San. ve Tic. Ltd. Şti.3- Koluman Kögel Treyler San. A.Ş.15-16 Haziran Yolunda12 Eylül yasalarıyla mücadele sürüyor...


Birleşik Metal-İş14 Ekim 2009EĞİTİMLERİMİZ DEVAM EDİYORKapitalizmin işleyişinden kaynaklanan küresel krizin etkileritüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi ve örgütlü olduğumuzbir çok fabrikayı etkilese de Birleşik Metal-İş Sendikasıolarak 2009 yılı başında öngördüğümüz eğitim programımızıönemli ölçüde hayata geçirmeye devam ediyoruz.Üç ve yedi günlük temsilci eğitimleri ve yedi günlük gençişçi eğitimlerinin yanı sıra, bu zor ve bir çok sıkıntıyı birlikteyaşadığımız bu günlerde, üzerine büyük görevler düşeceğineinandığımız işyeri komite eğitimlerini de gerçekleştirmeyebaşladık ve bu yolda önemli bir mesafe kat ettik.4-5-6 Haziran 2009 tarihlerinde Sendikamızıngenel merkezinde yapılan eğitime23 yeni ve çiçeği burnunda temsilcimizkatıldı. Sendikaların Doğuşu, SendikalAnlayışlar ve İlkelerimiz, Hukuk,İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği, İnternet veSanal Dünya, Kıdem Tazminatı ve BordroHesaplaması, Örgütlenme, TemsilcininGörev ve Yetkileri gibi başlıklar altındayapılan sunumların sonunda tümkursiyerlerimize sertifikaları verildi.3 günlük eğitime katılan temsilcilerimizdenoluşan bir grupla 24-30 Nisantarihlerinde Gönen Kemal Türkler Eğitimve Dinlenme Tesislerinde gerçekleştirdiğimizeğitime toplam 24 arkadaşımızkatıldı. İletişim, Hukuk, Örgütlenme,Sendikalar ve Siyaset, TİS, Kapitalizmve Krizler gibi başlıklar altında yapılanderslere katılan temsilcilerimizinilgi ve katılımı son derece yüksekti.Yine üç günlük eğitimlerden geçenbir diğer grup temsilciyle 14-21 Hazirantarihlerinde Gönen’de yaptığımız eğitimeise 22 temsilcimiz katıldı. Her zamanolduğu gibi İletişim, Örgütlenme, Sendikalarve Siyaset, Kapitalizm ve Krizlergibi dersler yapılırken gelen talep üzerineHukuk eğitimi bir tam gün olarakgerçekleştirildi. Arkadaşlarımız uyumadanve uyutmayarak, büyük bir ilgiyletamamladıkları bu eğitimlerdeki atölyeçalışmalarını da yaptıkları başarılı sunumlarlasüslediler.2009 yılı programında yer alan GönenGenç İşçi Eğitimini 24-30 mayıs tarihlerindegerçekleştirdik. Daha önce üçgünlük genç işçi eğitimlerinden geçentoplam 23 üyemizin katıldığı bu eğitimtam adına yakışır biçimde son derece dinamik,heyecan ve coşku içinde geçti.İletişim, Dünyada ve Türkiye’de SendikalarınDurumu, Kapitalizm ve Krizler,Örgütlenme gibi ders başlıklarının yanısıra atölye çalışmalarıyla üyelerimiz tartıştılar,sunumlar yaptılar, sendikal mücadeleyeilişkin dağarcıklarını zenginleştirdiler.Programlı olarak yapılan bu eğitimlerintümünde har zaman olduğu gibiGenel Eğitim Sekreteri Celalettin Aykanataçılış konuşması yaparak kursiyerlereülke ve dünyadaki gelişmelerle ilgilikısa değerlendirmeler yaptı ve eğitiminiçerik ve genel akışıyla ilgili hatırlatmalardabulundu: “ İşçi sınıfına ve özellikleişçi sınıfının en direngen sendikalarındanbiri olan sendikamıza yönelik saldırılargiderek artmaktadır. Bu saldırılarıgöğüslemek ve yeni mevzi haklar kazanmakiçin örgütlü olmak şarttır. Ancaksadece örgütlü olmak yetmez. Aynı zamandasınıf bilinçli bir tavır içinde olmakda gerekir. Elbette, eğitimler bununönemli bir aşamasıdır. Ancak eğitim yaşamıntamamında devam eden bir olgudurve bu nedenle hereksin kendini geliştirmeyeve mücadele içinde yer alarakbirikimini daha artırması gerekmektedir.Dileğim bu eğitimlerin bu süreçtebir başlangıç olmasıdır. Hepinize başarılardiliyorum.”Üç ve yedi günlük eğitimlerin tümündekapanış ve sertifika törenlerinekatılmaya büyük bir özen gösterenGenel Başkan Adnan Serdaroğlu ise budefa krizden kaynaklanan işyeri sorunlarınedeniyle bunlardan sadece Gönen’deyapılan Genç İşçi Eğitiminin kapanışınakatılabildi. Burada yaptığı konuşmadayaptığı konuşmada Genel Başkanözetli şunları söyledi:” Hepinizin bildiğigibi kriz tüm dünyayı olduğu gibiTürkiye’yi ve özellikle de bizim işkolumuzbaşta olmak üzere çalışanları fazlasıylaetkiledi. Kısa süreli çalışma ödeneğiiçin başvuran fabrikaların sayısı 37oldu. Bunun yanı sıra kapanan işyerlerioldu. Bu nedenele bizlerin işçi sınıfıolarak kapitalizmi çok iyi tahlil etmemizigerekmektedir. Aksi halde pusulamızışaşırırız. Pusulası şaşmayan bir sınıfolarak hareket etmek için ise bilinçlive güçlü olmak zorundayız. Bu eğitimlerinönemi şimdi daha da artmıştır. Sendikamızbu bilinçle, böylesine zor bir dönemdetüm ekonomik zorluklara rağmeneğitimleri devam ettirmekte hatta programlıeğitim sayısını ve gününü artırarakmücadele hattını genişletmeye çalışmaktadır.Hepimize ve sizlere büyük görevlerdüştüğünü iyi bilmeli geleceğin kadrolarıolarak ayaklarınızı yere daha sağlambasmalısınız. Sendikanıza sahip çıkmalı,bu zor dönemi aşmak için esiksindendaha güçlü bir şekilde kenetlenmelisiniz.”Adnan Serdaroğlu’nun bu konuşmasındansonra eğitime katılan genç kursiyerlerimizgörüş ve önerilerin yanı sıra,merak ettikleri konulardaki soruları daGenel başkana ilettiler.


16Birleşik Metal-İşEkim 2009Genel Temsilciler Kurulu Sonuç Bildirgesinden:“Örgütsel bağlılık veBirlik içerisinde mücadele”Birleşik Metal İş Sendikası Genel Temsilciler Kurulu; 20Haziran 2009 tarihinde Gönen Kemal Türkler Eğitim Tesislerindetoplandı.Kurulumuz, ülkemizin ve işçi sınıfımızın içinde bulunduğuekonomik, demokratik ve siyasal sorunlarla, sendikalhareketin içinde bulunduğu durumu ayrıntılı olarak değerlendirerekaşağıdaki bildirinin yayımlanmasına karar vermiştir.(...) Genel Temsilciler Kurulumuz, tüm grev ve direnişlerimizleher türlü dayanışmanın yükseltilmesinin, en önemligörevimiz olduğunu ifade etmektedir.(...) Kurulumuz, kamu işçilerinin haklı taleplerinin arkasındaolduğunu, onlarla birlikte omuz omuza bu mücadeleyiverme kararlılığını ifade etmektedir.(...) Başlangıçta finans sektörünün ve bankaların kriziolarak sunulan kriz, hızla reel sektörü etkisi altına almıştır.(...) Aşırı üretim, yüksek karlılık hedefleri ile krizin hazırlayıcısıolan sermaye sınıfı, krizin maliyetlerini yine işçi sınıfınafatura ederek bu süreci atlatmaya çalışmaktadır. Bir yandanişten çıkartmalar, esnek çalışma uygulamaları, ücret indirimleriile çalışma ve insanca yaşam hakkı gasp edilmekte,devlet eli ile işsize iş adı altında güvencesiz ve yoğun sömürüdüzeyinde “iş olanakları” sunulmakta, diğer yandan toplumunkaynakları sermayeye destekler, kurtarma operasyonlarıve teşviklerle peşkeş çekilmektedir. Bunun yanında işsizlikfonunda biriken 40 milyar TL’lik kaynağa rağmen, yararlanmaşartlarının ağırlığı nedeni ile fondan faydalananlarınsayısı resmi işsizler kapsamındakilerin toplamının yüzde10’unu bile bulamamakta, fonda biriken paralar hükümet tarafındansermayeye aktarılmaktadır.(...) Kurulumuz, kıdem tazminatının kaldırılma girişiminingrev nedeni olduğunu ve işçi sınıfının bu hakkını fiilive meşru zeminde kullanmaktan çekinmeyeceğini vurgular.Aynı zamanda kriz bahanesi ile esneklik, bölgesel asgari ücretvb. gibi sömürü mekanizmalarını güçlendirecek düzenlemelereizin vermeyeceğini ifade eder, bunun yanında kıdemtazminatının herhangi bir koşulla bağlanmaksızın işten ayrılantüm işçilere isteği halinde ödenmesi taleplerini yineler.(...) Diğer yandan kurulumuz; sermayenin tüm dünyayıbir pazar ve serbest piyasa ekonomisinin talan alanı halinegetirmesi gayretlerine ve yarattığı krize karşı, işçi sınıfınınuluslararası dayanışmasını daha da yükseltmek gerektiğiniözellikle vurgulamaktadır.(...) Krizi kendisi açısından fırsata çevirmek isteyen sermayesahipleri, anti-demokratik yasalardan da güç alarak,kriz koşullarını sendikal örgütlenmeninkarşısında bir araç olarakkullanmaya çalışmaktadır. Krizbahanesi ile işten çıkartmalar sendikalörgütlenmeyi engellemeyeve ortadan kaldırmaya yönelik birsaldırıya dönüşmüştür. İşe iadedavalarının uzun süreçlere yayılması,bir türlü sonuçlandırılamamasıda, direnişlerin kırılmasıaçısından sermayeye önemli olanaklarsağlamaktadır.Diğer yandan, Anayasa’nın90. maddesine rağmen, hükümetsendikal hak ve özgürlüklerkonusunda, uluslararası sözleşmelerlegüvence altına alınmışevrensel ilkeleri yerine getirmekonusunda gerekli düzenlemeleriyapmamakta ısrar etmektedir.Ülkemizde hak ve dayanışmagrevi hala yasaktır, sendikayaüyelikte ve istifada noter şartı devametmekte, işkolu ve işyeri barajlarısendikalaşmanın önündeciddi bir engel olarak durmaktadır.Nisan ayında gerekli düzenlemeleriyapacağı konusundasöz veren hükümet, krizi bahaneederek Türkiye’yi bir kezdaha temel sendikal hakları ihlâlettiği, yasa ve uygulama düzeyindesözleşmelerine uymadığıiçin ILO’nun “AplikasyonKomitesi”nin gündemine taşımışve Türkiye’yi, Belarus, Kolombiya,Guetemela, Myanmar,Pakistan, Filipinler gibi ülkelerile beraber değerlendirmiştir.Genel Temsilciler Kurulumuz, sendikal hak ve özgürlüklerineksiksiz bir biçimde kullanılabilmesi için, 12 Eylül hukukununürünü olan 2821 ve 2822 sayılı sendikalar ve toplusözleşmekanunlarının derhal değiştirilerek, örgütlenme özgürlüğüönündeki engellerin ve bu kapsamda noter şartının,barajların, grev yasaklarının derhal kaldırılmasını talep etmekte,işçi sınıfının tüm unsurlarını haklarına sahip çıkmakiçin mücadeleye çağırmaktadır.(...) Kurulumuz, Taksim meydanının, işçi ve emekçilerekapatılamayacağına işaret ederek, 1 Mayıs’a meydan sınırlandırılmasıgetirilme çabalarını kınamakta, 1 Mayıs’ın gelecekyıl istenilen meydanda, tüm emekçilerin katılımı ile kutlanmasıiçin gereğinin yapılmasını talep etmektedir.(...) Kurulumuz, her türlü çeteci ve darbeci anlayışın tasfiyeedilmesini talep etmekle birlikte, AKP hükümetinin 12Eylül’ün yarattığı politik iklimin bir ürünü olan adalet ve hukukalanında ortaya koyduğu kimi uygulamaları da kaygı ileizlemektedir. Artan insan hak ihlalleri, gece yarısı operasyonları,KESK gibi demokratik kitle örgütlerine yapılan baskınlar,bu kaygılarımızı güçlendirmektedir. AKP’nin adaletsistemi üzerinde kurduğu baskı, yolsuzlukların açığa çıkartılmasınınönüne çekilen bir perde haline gelmiştir. Özelleştirmeler,IMF eli ile yürütülen ve kamu hizmetlerinin tasfiyesiniamaçlayan düzenlemeler, sağlık alanında Tam GünYasası gibi uygulamaların devreye sokulması, kentlerimizdeyaşanan yağma bir an önce engellenmelidir.Bütün bu nedenlerle Kurulumuz, işçi sınıfının, siyasalalana daha fazla müdahalede bulunabileceği kanalların yaratılmasınıbir zorunluluk olarak görmektedir.9 Temmuz 2009 Perşembe günü genel merkezimizde toplanan Başkanlar Kurulumuz; devam eden grevleri,gündemdeki Kıdem Tazminatı ve Özel İstihdam Bürolarına ilişkin tartışmaları değerlendirdi.Kurulumuz son olarak, AKP iktidarının, küresel ekonomiyegöbekten bağlı iktisat politikalarının sonucu olarak çokağır bir biçimde hissettiğimiz krizin, kazanımlarımızı dahafazla gasp etmesine karşı kararlılığını vurgulayarak, BirleşikMetal-İş Sendikası’nın tüm kurul, organ ve tüm birimleriyleörgütsel bağlılık ve birlik içerisinde mücadele edeceğinibelirtmektedir.


Birleşik Metal-İşEkim 2009 17Kemal Türkler Davası'nda3. Kez Beraat Kararı...Katledilişinin 29. yılında 22 Temmuz2009 Çarşamba günü, Ailesi, dostları, sevenlerive mücadelesine sahip çıkanlar,Topkapı’daki mezarı başındaydık.DİSK Kurucusu ve Onursal Genel Başkanımız Kemal Türkler'in öldürülmesiyleilgili 29 yıldır devam eden davada, sanık Ünal Osmanağaoğlu için 3. kez beraatkararı verildi.Yargıtay tarafından iki kez bozulmasının ardından Bakırköy 2. Ağır CezaMahkemesi'nde yeniden görülen davanın 3. duruşmasında, mahkeme sanığın cinayetiişlediğine dair yeterli delil olmadığına hükmetti.Karar atılan sloganlarla protesto edildi.Dava; Sendikamız işyeri temsilcileri ve DİSK'e bağlı sendikaların yönetici veüyelerinin yanı sıra çeşitli siyasi parti yöneticilerinin katılımıyla kitlesel bir şekildetakip edildi.


18Birleşik Metal-İşEkim 2009IMF ve Dünya Bankası DefolKâr Değil İnsan...IMF ve Dünya Bankası’na ve onlarınyoksulluğu, işsizliği, güvencesizliği arttıranpolitikalarına ARTIK YETER diyeceğiz.IMF ve Dünya Bankası, yıllık toplantısınıbu sene 6-7 Ekim 2009 tarihleriarasında İstanbul’da yapacak.Dünya’nın dört bir yanından gelecekolan bakanlar, maliye ve merkez bankasıbürokratları, uluslararası finans vesermaye çevrelerinin temsilcileri, bu kurumlarınpolitikalarını tartışmak ve ileriyedönük politikalarını tartışmak için biraraya gelecekler.Bu toplantılar öncesinde uluslararasısermaye çevrelerinin temsilcileri ve bürokratlarınbir araya geleceği çeşitli seminerleryapacaklar ve kendi çıkarlarıadına oluşturdukları politikalarını tümdünyanın gözleri önünde savunmaya çalışacaklar.Ama bizler onları iyi tanırız, yıllardırhayatımızın bir parçası onlar, en sonyaşadığımız küresel ekonomik krizin veyıllarca dünyada yaşanan onlarca krizinsorumlusu onlar.Bu krizlerden sonra sanki kendi yarattıklarısorunun çözümü kendileriymişgibi ortaya çıkanlar da yine onlar.Dünyanın dört bir yanında hastalıktan,ilaç bulamadığı için, hastaneye gidemediğiiçin ölen milyonlarca çocuğunkaderinde onların politikaları vebalaltındadır. Eğitimi ticarileştirdikleriiçin milyonlarca çocuğun okula gidememesininnedeni de yine bu politikalardır.Milyonlarca işçinin açlık sınırının altındakibir asgari ücretle yaşamasının, kamudave özel sektörde güvencesiz çalışmakoşullarının yayılmasının sebebi deyine onlardır.Yıllarca yapısal uyum programları,niyet mektupları, borçları, faizleri,Sosyal Güvenlik Reformları, Kamu Reformlarıgibi sözde reformları ile hayatımızıniçinde oldukları yetmiyormuş gibişimdi bir de yoksulluğa yol açan politikalarınıtartışmak, daha etkili kılmak vegüven tazelemek için İstanbul’a geliyorlar.Onlar buyuruyorlar, siyasal iktidarlaruyguluyorlar… Ama bizler buna sessizkalmayacağız. Dünyanın tüm emekçileri,ezilenleri, yoksulları adına IMF veDünya Bankası politikalarına karşı insandanyana alternatiflerimizi ortaya koyacağız.Yıllarca hayatımızın içinde olduğunuzyeter, bir de sizi şehrimizde istemiyoruzdiyeceğiz.IMF ve Dünya Bankası’na ve onlarınyoksulluğu, işsizliği, güvencesizliği arttıranpolitikalarına ARTIK YETER diyeceğiz.Dünya Bankası’nın işçiler için ne anlamageldiğinin en görünür kanıtı yine kendi raporlarındagizli. Kurum, “2010’da para kazanmak”başlıklı raporunda işçilere sağlanacaksosyal korumaların “anti-business” olduğunu,yani para kazanmayı engellediğini, buyüzden bu korumaların kaldırılması gerektiğinisöylüyor.Eylem ve etkinlik takvimi:29 Eylül Salı günü DİSK-KESK-TMMOB-TTB genel başkanları ortakbasın toplantısı yaparak kampanyayıbaşlatacaklardır.Kampanya sürecinde, IMF veDB’nin uzmanlarının tartıştığı ve ülkelerinkaderini belirleyecek konularda, işçilerin,emekçilerin gözüyle, akademisyenlerve konu ile ilgili uzmanların katılımıylatoplantılar gerçekleştirecek yaşanankriz, kapitalizmin açmazları konularındagörüşlerimizi açıklayacak, çalışmalarsergileyeceğiz.Krizin teğet geçmediği, etkilenenlerinyani işçilerin, işten atılanların, emeklilerin,öğrencilerin, kadınların, tarımemekçilerinin kendi ağızlarından dertlerinianlatacağı “emek kürsüleri” oluşturacağız.1 Ekim 2009 Perşembe günü IMFbuyruklarıyla ve AKP iktidarı eliyle uygulanansosyal güvenliğin iflasını belgeleriylegözler önüne serecek, 1. yılındasosyal güvenlik üzerinde oynanan oyunları“protesto edeceğiz. Merkezi olarakİstanbul’da olmak üzere tüm ülkede kitleselbasın açıklamaları, yürüyüşler gerçekleştireceğiz.3-4 Ekim 2009 tarihlerinde “Mahalleetkinlikleriyle” bildiri dağıtımları, panelve konserler düzenleyecek, emektenyana akademisyen ve konu ile ilgili uzmanlarınyapacağı akademik çalışmalarla,görüşlerimizi açıklayacağız.6 Ekim 2009 Salı günü merkezi olarakİstanbul Taksim’de ve bütün illerde“IMF VE DB POLİTİKALARINAKARŞI SES VER” başlığıyla kitleselgösteriler gerçekleştireceğiz.IMF ve DB dayattığı sermayenin çıkarlarınıve kapitalizmi yeniden onarmagirişimlerine, işçilerin, emekçilerin cevabı:“KÂR DEĞİL, İNSAN” – “KRİZİNADI KAPİTALİZM” şiarlarıyla “IMFDEFOL” ve “BAŞKA BİR DÜNYAMÜMKÜN” olacaktır.BasındanUcuz İşçiliği Teşvik PaketiAtilla Özsever,Cumhuriyet11 Haziran 2009Başbakan Erdoğan’ın geçen haftaaçıkladığı “Teşvik ve İstihdamPaketi”nde, sermaye kesimi için çeşitliteşviklerin yanı sıra kamu kesiminde120 bin kişiye 6 ay süreyle geçiciistihdam olanağı ile lise ve üstü eğitimiolup işsiz olanlara yine 6 ay süreylestaj imkânının sağlanması öngörülüyor.120 bin kişiye geçici istihdam, valiliklerkanalı ile kamu ihalesi alacak yerelşirketler üzerinden sağlanacak. Geçiciişçi olarak istihdam edilecek bu kişilerinsigorta primi ve ücretleri İşsizlikSigortası Fonu’ndan karşılanacak.İşçilere saati 3 liradan haftalık 30 saatkarşılığında ayda net 234 lira gibi birücret ödenecek. Staj imkânında da istihdamgarantisi yok. Tüm bu geçici işilişkilerinde kamusal bir yükümlülüğüolmayan özel istihdam büroları yetkiliolacak.Sonuç itibarıyla esnek, kuralsız,güvencesiz, kısmi zamanlı çalışmayıyaygınlaştıran, asgari ücretin altındabir ücret politikasını egemen kılmayaçalışan bir emek piyasası oluşturulmayaçalışılıyor. Hükümet krizden yararlanarakişverenlerin talepleri doğrultusundazaten sınırlı olan işçi haklarınıiyice budamayı planlıyor. Böylebir emek piyasası ve istihdam modeli,ister istemez 19. yüzyıldaki “vahşikapitalist bir kölelik düzenini” çağrıştırıyor.Öte yandan İşsizlik Fonu da, amacıdışında, ucuz işçiliği sağlamak maksadıylakullanılmış olacak. 2008 yılındaçıkarılan 5763 sayılı “İstihdam Paketi”Kanunu’na göre, GAP’a da kaynak aktarılmasıöngörülmüştür. 2008’de 1.3milyar lira olmak üzere 2012 yılı sonunakadar GAP’a yaklaşık 8 milyarlira toplamında bir kaynak aktarılacaktır.Bu İşsizlik Fonu’nun amacı dışındakullanılması demektir. Şimdi de ucuzişçiliği teşvik için fon kaynakları kullanılmaktadır.Tüm bu uygulamalar, işverenlerintalepleri doğrultusunda gerçekleşmektedir.TİSK’in Ocak 2009’da açıkladığıtaleplerinin başında, esnek çalışmanınyaygınlaştırılması, ücretlerde indirimyapılarak kriz döneminde çalışılansüreye göre ücret ödenmesi, özel istihdambürolarının yetkilerinin arttırılması,taşeron uygulamasının genişletilmesi,kıdem tazminatı yükünün hafifletilmesigibi konular gelmektedir.Eğer gerçekten amaç istihdamınkorunması olsaydı, işten çıkarmalaraciddi bir yaptırım getirilir, işe iadeesas olur, işsizlik ödeneği süresi 10 aydaniki yıla çıkartılır, miktarı da 532lira gibi brüt asgari ücretin yüzde 80’ideğil, net 1000 lira yapılır, haftalık çalışmasüresi 40 saate indirilerek büyükçaplı ek bir istihdama imkân sağlanırdı.40 milyar lirayı aşan fon kaynaklarındanyeni bir KİT oluşturularak kamudagerçek bir istihdam olanağı yaratılırdı.Peki, bu durumda sendikalarne yapıyor?


Birleşik Metal-İşEkim 200919İşsizlik Sigortası FonuRakamların anlattığıTürkiye’de resmi rakamlara göre 6 milyonun üzerindeişsiz var. Bu sayı, kayıtlı istihdamın dörtte birinetakabül ediyor. Kayıt dışı, işsizliğe dahil edilmeyenlerde eklendiğinde neredeyse her üç kişiden biri işsiz.Yine Türkiye’de kasasında 2002 yılından buyana42 milyar TL birikmiş bir işsizlik sigortası fonu var. İşsizlerinyararlanması gereken 42 milyar TL!İşsizliğin seyri ve fonun kullanımına biraz yakındanbakalım istedik. Bakalım da rakamların anlattıklarınıgörelim istedik.Fonda biriken para 43 milyar TLKesilen işsizlik sigortası primlerinden 15 milyarTL, faiz gelirlerinden 27.8 milyar TL ve diğer gelirleriylefonda biriken para Ağustos 2008 itibariyle 43milyar TL’ye ulaşmış durumda. Fonun kurulduğu 2002yılından buyana işsizler bu paranın sadece 2.6 milyarTL’sinden yararlanabildi.Fondan işverenlere 2.1 milyar TLaktarıldı.Özellikle kriz döneminde hükümetin çıkardığı yasalarlafon, işverenlerin kullanımına da açıldı. 2008 ve2009 yıllarında teşvikler için fondan 2.1 milyar TL hazineyeaktarıldı. Bu para, neredeyse 8 yıldır işsizlerinfondan aldığı paraya eşit.İşsizlerin çok küçük bir kısmı fondanyararlanabiliyor6 milyonun üzerinde olduğu tahmin edilen işsizlerinçok küçük bir bölümü fondan yararlanabiliyor.Ağustos 2009’da fondan ödenek alan işçi sayısı sadece279 bin olarak gerçekleşti.Fondan yararlananişsiz sayısındakrizin etkilerininilk şiddetinigösterdiğiEkim-2008’denitibaren muazzambir artış yaşandı.Eylül-2008’de 143bin işsiz fondan yararlanırkenbu sayıNisan’da 317 bin’eçıktı. Neredeyse ikikatı.Nisan’dan Ağustos’a fondan paraalan işçi sayısı düşüyorNisan 2009’da 317 bin işsiz fondan para alırken,Ağustos ayında bu sayı 279 bine düştü. Düşüş kimilerince“işsizlik azalıyor” diye yorumlansa da gerçek bununtam tersi.Düşüşün asıl nedeni, fondan yararlanabilecek olanlarınbüyük bir bölümü ödenek sürelerini tamamlıyorlar.Yararlanma şartları ağır olan fona ise başvuru yapanişsiz sayısı aynı dönem boyunca sabit. Nisan-Ağustosarasında aylık ortalama olarak yaklaşık 100 bin işsizİşkur’a müracaat etti.Kısa çalışma ödeneği olarak 110milyon TL ödendi.2009 yılı boyunca kısa çalışmaya başvuran işyerlerindetoplam 110 milyon TL ödeme yapıldı. Haziranayında 82 bin işçi maaşlarının bir kısmını buradan aldılar.Ağustos ayında ise (halen) 47 bin işçi kısa çalışmayapıyor.İşverenler böylece yılbaşından buyana ödeyeceklerimaaşların 110 milyon TL’si fona yüklemiş oldular.Rakamlar gerçekleri gözler önüneseriyor.İşsizlik azalıyormuş, kriz teğet geçiyormuş, işleriyiye gidecekmiş…İşlerin işverenler için iyiye gitmesine yönelik yoğunçaba olduğu doğru. İşçilere gelince durum pek deöyle değil. Yukardaki rakamlar bunu gösteriyor. Krizdeelde ne kaynak varsa sermaye kesimine aktarmayaçalışan bir mantık geniş emekçi kesimleri görmezdengeliyor.Fonda büyük bir paravar.Bu para işçilerin, işsizlerin,tüm emekçilerin.Bu para gerçek sahiplerineverilmelidir, onlaryararına kullanılmalıdır.Yoksa primlerimiziişverenlere kaynak aktarılsındiye kestirmiyoruz!ÇALIŞMA YAŞAMINDANYoksulluk ve Açlık SınırıDört kişilik aileningıda harcamalarınınyanısıra konut, ulaşım,giyim, sağlık,eğitim gibiihtiyaçları dikkatealınarak hesaplananyoksulluk sınırı, Ağustos ayı için: 2 bin410 TL olarak hesaplandı.Açlık sınırı olarak belirlenen, dört kişilik bir aileninyeterli beslenebilmesi için gerekli aylık gıda harcamasıtutarı ise, Ağustos ayında 740 TL oldu.Ağustos 2009 TÜFEBir önceki aya göre: % -0,30Bir önceki yılın Aralık ayına göre: % 1,78Bir önceki yılın aynı ayına göre: % 5,33Oniki aylık ortalamalara göre: % 7,996 Aylık % 1,83Ağustos 2009 ÜFEBir önceki aya göre: % 0,42Bir önceki yılın Aralık ayına göre: % 2,97Bir önceki yılın aynı ayına göre: % -1,04Oniki aylık ortalamalara göre: % 4,19Asgari Ücret1 Temmuz 2009 - 31 Aralık 2009 tarihleri arasında16 yaş üstündeki çalışanlar için:Brüt: 693,00 TL.Net: 546,48 TL.16 yaşından küçük çalışanlar için:Brüt: 589,50 TL.Net : 472,32 TL.SSK Prim Alt ve üst Sınırı1 Temmuz 2009 - 31 Aralık 2009 tarihleri arasındaGünlük kazanç alt sınırı : 23,10 TL.Günlük kazanç üst sınırı : 150,15 TL.Kıdem Tazminatı Tavanı1 Temmuz 2009 - 31 Aralık 2009 tarihleri arasındaVergi Oranları2.365,16 TL.2009 yılında uygulanacak gelir vergisi dilimleri vevergi oranları:8.700 TL’ye kadar % 1522.000 TL’nin8.700 TL’si için 1.305, fazlası % 2050.000 TL’nin22.000 TL’si için 3.965, fazlası % 2750.000 TL’den fazlasının50.000 TL’si için 11.525, fazlası % 35


Birleşik Metal-İş20 Ekim 2009Dünya Güvencesiz Çalışmaya Karşı Mücadele HaftasıUluslar arası Metal İşçileri Federasyonu IMF’nin3-10 Ekim 2009 tarihlerini “Güvencesiz ÇalışmayaKarşı Dünya Çapında Eylem Haftası” olarak ilan etti.Bu çerçevede, metal sendikaları 7 Ekim’i de “İnsanaYakışır İş İçin Dünya Günü” ilan etmek üzere çalışmalaryürütüyorlar. Bu bağlamda örgütlenen eylemlerarasında Tayland/TEAM sendikasının 7 Ekim’deki kitleseleylemi; Endonezya’daki Lomenik ve FSPMI sendikalarının4 Ekim’deki mitingi; Avustralya sendikalarının7 Ekim günü bütün büyük kentlerde düzenleyeceklerimiting ve gösteriler; Zambia’da direniş ve gösteriler;Macaristan’da işçilerin aynı anda farklı yerelliklerdedüzenleyici çarpıcı eylemler; İsviçre’ bir filmgecesi, Finlandiya’da seminerler ve Türkiye’de dayanışmaetkinlikleri yer alıyor.Ayrıca IG Metal sendikasının 5 Eylül’de FrankfurtStadyumunda 45.000 işçinin katılımıyla düzenlediğimitingde de iş güvencesinin yanı sıra “iyi bir yaşam”,“gelecek bizimdir” sloganlarının güne damgasını vurduğugözlendi.GM İşçileri: “KrizinBedelini Ödemeyeceğiz”Kapitalizmin geçtiğimiz yıl ABD’de başlayıp bütündünyayı saran krizinde önce iflasını açıklayan ardındanda el değiştiren General Motors’da işçilere yöneliktehditlerin ardı arkası kesilmiyor.Belçika Antwerp’deki fabrikanın kapanacağınadair haberler üzerine yalnızca Belçika değil yanısıra Almanya, İspanya, Polonya, Macaristan, İngiltereve Fransa’daki metal sendikaları 23 Eylül günüAntwerp’de buluşarak yaklaşık 5000 kişilik bir mitingdüzenlediler. EMF Genel Sekreteri Peter Scherrer mitingdeyaptığı konuşmasında “Eğer bugün Antwerp’deyaşananlara sessiz kalırsak yarın aynısı Almanya’daFransa’da ya da İspanya’da yaşanacaktır…Şirket kapanmalarınave zorla işsizleştirmeye HAYIR” dedi.G. Kore’de Fabrika İşgaliG.Kore’de Ssangyong Motor’da 21 Mayıs’ta ihbarsıztoplu işten çıkarmalara karşı başlayan grev ve işgale2 Ağustos’ta şiddetli bir polis müdahalesi sürecibaşladı.Yukarıdan helikopterler yoluyla işgalci işçilerinüzerine atılan kimyasallara işgalin üçüncü haftasındanitibaren içeriye yiyecek, içecek ve doktor girişininengellenmesi saldırısı eklendi. Grevdeki 700 işçiye uygulananinsanlık dışı muameleler ve uygulanan zor ogünden beri bütün dünya tarafından lanetlendi.Pek çok metal sendikası gerek Uluslar arası Af Örgütügerek ILO gibi merkezler önünde protesto gösterileridüzenleyerek Kore’li kardeşleri ile dayanışmaiçinde olduklarını gösterdiler. 5 Ağustos güne SinterMetal işçilerinin Taksimde gerçekleştirdikleri yürüyüştede “Sangyong işçileri yalnız değildir” pankartlarıtaşındı.Bu onurlu mücadele sayesinde geri adım atarak masayaoturmayı kabul eden Ssangyong işvereni ve sendikaarasında 13 Ağustos günü bir anlaşma imzalandı.Anlaşmaya göre işten çıkarmaların %48’inin geri çekilmesineancak bir süreliğine ücretsiz izin yapmalarınakarar verildi. Anlaşmanın ardından herkes yaralı direnişçilerinhastanelere kaldırılacağını beklerken grevekatılan hakkında adli takibat başlatıldı ve direnişçilerinçoğu gözaltına alındı.IMF ve üye sendikaları bu Ekim ayı boyunca bütünHükümetleri:o Geçici ve sözleşmeli çalışma biçimini kısıtlayano Güvencesiz işçilere eşit ücreti ve sendikaya katılımhakkını güvence altına alano Uzun zamandır geçici statüsünde devam eden işlerisürekli ve kalıcı istihdama dönüştüren politikalaruygulamaya çağırıyor.Metro işçileri kazandıBangladeş’in Chittagong’da RL Denim fabrikasındabatılı kapitalist tekeller için, özellikle de Almanlarıntoptan satış mağaza zinciri olan METRO tekeli içinüretim yapılmaktadır.Bu işyerinde yapılan araştırmalar sonucunda, işçileresürekli olarak baskı yapıldığını, fazla mesai yapmayazorlandığını, sürekli performans yükseltilerekçalışma hayatının çekilmez hale getirildiğini, analıkhakkı ile ilgili düzenlemelere uyulmadığı tespit edilmiş.2008 Aralık ayında çok çalışmaktan dolayı birgenç işçi ölmüştü.Kamuoyunda teşhir edilmeyi engellemek için,METRO, RL Denim şirketine verdiği siparişleri geriçekmiş, bu nedenle, METRO’daki işçilerin işyerlerininkaybına neden olmuştu.Bunun üzerine ExChains projesinde yer alan aktivistler(bunlar içerisinde Alman Sendikalar Birliğiüyesi Ver.di (Hizmet İş Kolu Sendikası)’nin işyeritemsilcileri de bulunmaktadır), METRO önünde eylemleryaparak, METRO’nun siparişleri geri çekmekyerine, uluslararası sözleşmelerden doğan hakların uygulanmasıiçin baskı yapmasını ve işyerinde üretimindevam etmesini talep etmişlerdir.Yapılan bu baskılar sonuç vermiş ExChains Aktivistlerinintalepleri METRO tekeli tarafından kabuledilmiştir. İşçiler işine döndü ve daha iyi çalışma koşullarınakavuşacaklar!DÜNYADANSri Lanka’da kazanımlarKapitalistler işçi haklarını tırpanlamak için hep fırsatkollamışlardır. Özellikle Eylül 2008’den itibarençok belirgin bir şekilde kendisini gösteren kapitalistsistemin krizi sonucu dünyanın hemen hemen tüm ülkelerindekapitalist devletler işçi haklarını tırpanladılar.Bizim, “krizi biz yaratmadım bedelini kapitalistlerödesin” şeklindeki doğru talebimizi yaşamla buluşturacakdüzeyde örgütlülüğümüzün olmayışı bu şiarımızınkağıt üzerinde kalmasına neden oldu. Uluslararasıalanda bu genel gidişata aykırı ama doğru bir biçimdeçok istisnai olarak yaşandı.Buna bir örnek Sri Lanka’da yaşandı.Orada da 2009 yılının başından itibaren patron örgütlerive hükümetleri “reform” adı altında hak kısıtlamalarınagitmek istediler. Patronlar ve onların hükümetiİş Yasasındaki sınırlı İş Güvencesini tırpanlamakistediler. Aynı zamanda İş Yasasında Çalışma Saatlerive İzin dönemleri ile ilgili olarak Esnekliği koymakistediler.Sri Lanka’da NLAC üst örgütü üyesi olan çok sayıdakisendika buna karşı mücadele etme kampanyasıdüzenlediler. Patronlar 8 Nisan 2009’da bu taleplerinidayattılar. Fakat sendikaların ortak karşı duruşu karşısındabu taleplerini geri çektiklerini açıklamak zorundakaldılar.Sri Lanka’lı sendikalar patronların bu saldırısınıpüskürtme kazanımıylayetinmediler. Onlar26 Mayıs 2009’dakigörüşmede İşsizlik sigortasıtalebini masayagetirdiler. Patron örgütleribuna karşı sert tepkigöstermelerine rağmen,bu konuda bir çalışmayapmak için ortakbir komisyon kurulmasınıengelleyemediler.Kilise çalışanlarındangrev tehditiAlman Sendikalar Birliği DGB’ye üye en büyüksendikalardan Ver.di (Hizmet İşkolu Sendikası) 21Eylül’de yaptığı açıklamada, Kiliselerde çalışan papazlarınücret ve kötü çalışma koşullarını iyileştirmekamacıyla Toplu Sözleşme Taslağına, ücretlerin ve çalışmakoşullarının diğer iş kollarına uyumlu hale getirilerekiyileştirilmesini talep ettiklerini duyurdu. Aynıbildiride Kiliselerde ve onlara bağlı yerleşkelerde düşükücretle çalışmak zorunda bırakılan işçilerin haklarınıaramak için kamuoyu çalışması yapacaklarını vebunun için bir haftalık “eylem haftası” düzenlediklerinibildirmektedirler.Sendika bu amaçla 22-25 Eylül tarihlerinde Kiliselerebağlı işyerlerinde çalışanların iş bırakarak alanlaraçıkmalarını ve daha iyi ücret için mücadele etmeleriniaçıkladı. Yazılı açıklamada 2004 yılından bu yana çalışanlaraücret zammı yapılmadığı da belirtilmektedir.


Birleşik Metal-İşEkim 2009 21Gönen Kemal Türkler TesislerimizdeBir tatil dönemi daha fotoğraflarda kaldıRamazan, ne oldu sana?BasındanCan Dündar Milliyet / 22 Ağustos 2009Öyle severdim ki seni küçükken…Yok; ben küçükken değil; sankisen küçükkendi bu…Elbette o zaman da mukaddesbir huşu ile çıkagelirdin; ama kasvettenuzaktı ulviyetin...Kör karanlıkta gümbürdeyendavul sesinin, bereketli sahursofrasında pide bölüşmenin,Yaradan’a kalben minnet etmeninmasum bir hazzı vardı.Mütevazı iftarlarımızda semayaaçılıp rahmet dileyenlerinavuçlarındaydın sen… fukaralariçin kurulan sofraların hayır dualarında,komşusu açken tok yatamayanlarınpirüpak vicdanlarındaydın.Rahmet yakarmayla, servetpaylaşmayla çoğalırdı o zamanlar…İbadet, Allah’la kul arasındaydı.Din, hırgürün değil, huzurunadıydı.Sen, gözümüzde hep mümindin,ama softa değildin. Kimseninorucuna, namazına, inancına ilişmezdin.* * *Sonra ne olduysa oldu; zamanlagerginleştin.Sahur davullarını tamtam gibiçalmaya, tutulmayan orucun hesabınısormaya, gereksiz yere hadiseçıkarmaya başladın.Daha sen gelmeden başlıyortedirginliğin…Yemekhaneler bakıma alınıyor,lokantalar kapanıyor, oruç yiyenlerpataklanıyor orda burda…İtilaf değil ihtilaf taşıyorsunsanki… İmanından çok konuşuluyorhezeyanın…Senin adına yasak koyuyor,baskı yapıyor, cinayet işliyor fanatiklerin…İktidarın gözüne girmek isteyenlerinziynetisin sen…Hırsız tüccarların zekatı, beceriksizmemurların terfi fırsatısın.* * *Bir reklam yıldızısın artık…Gazetede Kur’an kuponusun,televizyonda israf çağrısı…Öyle süslü püslüsün ki, iftarsofranda teşhire çıkıyor markalar.Bir tek kola reklamlarındabenziyorsun eski masum haline…O da rol olsun diye…Hazmettirici niyetine…* * *Bense gülüyorum yıl boyu haramyiyip ramazanda günah diyetinegirenlere…Oruçla kilo vermek içinseni bekleyen “sıfır bedencimüminler”e…Acıyorum, işyerinden atılmakorkusuyla, patronu sorunca “Niyetliyim”diyenlere…Kızıyorum, oruç tutmayanlarıteşhir edip hedef gösterenlere…Ya da buna inat, yol ortasında gösteregöstere yemek yiyenlere…Mazinin karşılıklı hürmeti, yerinikışkırtıcı şiddete bırakıyor neyazık ki…Seni, galibi olmayacak birkavganın sebebi haline sokuyor.Davulcu haraç ister gibi çalıyorkapımızı bayram sabahı; kızgınmahalleli açmıyor.Aç komşuların karın gurultusu,tok dindarların horultusunakarışıyor.Görgüsüz kulların, fitre verdiklerininlistesini yayınlıyor İnternetsitesinde…Ve çalıp çırpanlar, 11 ayın günahınıyıkıyor, 11 ayın sultanınınibadethanesinde…* * *Ey, mahyaların ilhamı, aylarınsultanı!Soyun artık riyakar iftar sofralarınınşaşaalı urbalarından…Arın, seni müminlere pazarlayanriya markalarından…Korkuyla değil, huzurla gelyine….Zahmet değil, rahmet taşıbize…Oruç için dayak atanın gazabınadeğil, “bağışlaması bol olan”ınmüsamahasına emsal ol…Kurban eti dağıtır gibi adilaneyay hoşgörünü…Yay ki, örnek alsın, sultanı olduğun11 ay…


22Birleşik Metal-İşEkim 2009Mehmet Ertürk anlatıyor:1 Mayıs 77’den 12 Eylül’e* DİSK’in 500 bin aşan üyesiyle, güçlübir muhalefet olma sürecinde aktif rol alankişilerden birisiniz. O günlerden söz edelimönce..Bizler DİSK’in kuruluşu ile başlayan bir süreciniçinden geliyoruz İşçiler olarak çoğumuzunsol bilinci DİSK’in 3 günlük, 1 haftalık, 1aylık seminerlerinde başladı ve bu bilincimizpatronların ve iktidarlarının DİSK’e karşı çokyönlü saldırıları karşısında sürekli gelişti.Bizlerbirbirimizi seminerlerde, grevlerde, sendikaseçme özgürlüğümüze yapılan saldırılara karşıverilen ortak direnişlerde ve kardeşçe dayanışmadatanıdık, bir aile olduk.Fabrikalarda DİSK i temsil ettik. Asla kendiliğindenbir hareket olmayan 15-16 Hazirandirenişini hazırlayan komitelerde görev aldık.15-16 Haziran arifesindeki Lastik İş sendikamızınMerter’deki binasının 6. katında değerliişçi liderleri Kemal Türkler ve Rıza Kuas tarafındanyönetilen toplantıya katılanlarımızın sayısı600 civarındaydı. Biz bir kadroyduk. DİSKbüyüdükçe bu kadro da büyüdü sayıları onbinleri buldu.1970 li yıllarda bu kadrolar DİSK’te ve bağlısendikalarda yönetime gelmeye başladı. Bende bu kadroların içinden biri olarak 1971 yılındaDİSK’e bağlı MADEN-İŞ in 6. bölge temsilciliğine,1974 kongresinde de genel sekreterliğeseçildim. Aynı kongrede 4 arkadaşım genelbaşkan vekilliği görevini üstlendi. Kemal Türklerve Şinasi Kaya gibi deneyimli sendikacılarınyanına gelen bu yeni kadrolar 1974 yılındaMADEN-İŞ’(Bu gün BİRLEŞİK METAL-İŞ) inaidat ödeyen 28.000 üye sayısını 1977 sonunakadar 100.000’e çıkardı.Aynı büyüme DİSK in diğer sendikalarındada yaşandı ve DİSK 500.000 i aşan üye sayısıylaTürkiye’nin ekonomik, sosyal ve politikyaşamında emekçiler için saygın ve güven verici,işverenler ve iktidarları için vurulması gerekenbir hedef olarak yerini aldı.1975 yılında MC hükümetlerine ve antidemokratikuygulamalarına karşı İstanbul’da veİzmir’de 100.000lerin katıldığı demokratik hakve özgürlükler için mücadele mitingleri ve birçokilde salon toplantıları düzenlendi.Bütün bu toplantılardaki konuşmalarındabaşkan Kemal Türkler; Türkiye’de bir faşizmtehlikesini işaret ediyor ve faşizme ve onubesleyen emperyalizme karşı ilerici, demokrat,yurtsever ve devrimci tüm güçlerin antifaşistbir güç birliği oluşturmaları çağrısını ısrarlavurguluyordu.* 76 1 Mayıs’ı nasıl planlandı?DİSK’in İstanbul Spor ve Sergi Sarayı’nda13 Şubat 1976 da düzenlediği 9. kuruluş yıldönümü toplantısının düzenlenmesinden vegüvenliğinden sorumluydum. Coşkulu, disiplinlive görkemli bir kutlama oldu. Bu tarihe kadarDİSK’in kuruluş günleri otellerde verilenresepsiyonlarla kutlanıyordu ve ilk defa işçilerlekutlanmaya bu tarihte başlandı. Toplantınınsonuna doğru Kemal Türkler yanıma gelerektoplantı ile ilgili memnuniyetini dile getirdive benim şahsımda toplantı için emeği geçentüm arkadaşları kutladı. Kemal Türklere,“Başkan eğer DİSK yürütme kurulu karar alırsa1976 1 MAYIS ını kitlesel bir şekilde kutlamagücümüz var. Yarım asırlık bu yasağı busene Taksim meydanında kırabiliriz” dedim.Kemal Türkler henüz toplantının heyecanınıve etkisini taşıyan DİSK yürütme kuruluna buteklifi hemen orada götürdü ve orada 1976 1Mayısının taksimde kitlesel bir şekilde kutlanmasıiçin prensip kararı alındı.Ve 1 Mayıs 1976’da, Avrupa’da 1 Mayıs’ınyasaklandığı tek ülke olan Türkiye’de emekçilerbu utanç verici yasağı onurlu bir mücadeleile tarihin çöplüğüne attılar. Bu birlik, mücadeleve dayanışma gününde seslerini diğerülke emekçilerinin seslerine katarak isteklerinimeydanlarda haykırdılar..Yüz binlerce işçi, yurtsever taksim Meydanınıdoldurdu ve işçi sınıfına yakışır bir disiplinledağıldı. Kimsenin burnu kanamadı, yazılıpçizildiği gibi kan gövdeyi götürmedi, ihtilalprovası da yapılmadı.Ama yinede Türkiye işçi sınıfı hareketi içinson derece önem taşıyan ve tamamen yöneticilerinkararı ve inisiyatifi ile yarım asır sonraatılan bu adım için bile bazıları yukarıdan biryerlerden dikte edilmiş bir karar olduğu yönündeeleştiriler yaptılar.* Alandaki 100 binler birilerini ürkütmüşolsa gerekEvet, 1976 1 Mayısı ile 1977 1 Mayısı arasındageçen süre Türkiye’de sınıflar arası çatışmanınen yoğun yaşandığı zaman dilimioldu. İşverenler DİSK’i ekonomik olarak çökertmekiçin DİSK’in en güçlü sendikası olanMADEN-İŞ sendikasının isteklerini reddedereklokavt anlamına gelecek toplu grevlerezorladılar ve 30 Mayıs 1977’de başlayan bugrevler tam 9 ay sürdü.Yine bu zaman dilimi içerisinde döviz rezervleritükenmiş, Sayın Demirel’in ifadesiyle70 sente muhtaç bir Türkiye dışarıdan borçarayacak ve her çaldığı kapıdan IMF’nin şartlarınıkabul edin sonra gelin cevabını alacaktı.1980 başında 24 Ocak kararları olarak tarihegeçen ve ancak 12 Eylül rejimi altında uygulanabilenİMF istekleri şunlardı:- Serbest piyasa ekonomisine geçilecek,İthalat serbestleştirilecek, Türk lirasının değeridüşürülecek, Faizler serbest bırakılacak,Ücretler dondurulacak, Tarım ürünlerine verilensübvansiyonlar kaldırılacak, KİT ürünlerine%300-400 e varan zamlar yapılacak.1970’li yılların ikinci yarısında IMF’nin veemperyalizmin bu dayatmalarının kabul edilebilmesiiçin sindirilmiş ve susturulmuş birTürkiye’ye ihtiyaç vardı ve önce DİSK muhalefetininyok edilmesi gerekiyordu. Bunun içinişverenler aralarında dayanışma fonları oluşturdular,sivil milislerin daha iyi organize edilebilmesiiçin bazı siyasi partilere fon aktardılar.274 ve275 sayılı toplu sözleşme ve sendikalarkanununu da kapsayacak olan DGMmahkemelerini yeniden kurarak bu mahkemelerkanalıyla halk üzerinde sürekli bir sıkıyönetimuygulamak istediler. Devam eden grevlerikırabilmek için askerin ve polisin de kullanılacağışeytani planlar hazırladılar. Ama DİSK iaşamadılar.* 77 1 Mayıs kutlamasına nasıl hazırlandınız?DİSK, 1 Mayıs 1977 kutlamalarını 76 nında verdiği deneyimle en görkemli bir biçimdekutlamaya hazırlandı. En küçük detaylar biledüşünüldü. 20 000 kişilik DİSK kadrosu güvenlikgörevi aldı. Bu güvenlik önlemi DİSK’lebirlikte 1 Mayıs’ı kutlayacak olan tüm örgütlerinoluşturduğu ve son derece düzenli ve disiplinlikortejlerin içlerine sızmak isteyecekbazı provakatif grup veya kişilerin engellenmesiamacına yönelikti. DİSK miting boyuncakullanılacak sloganları, taşınacak dövizleri,açılacak pankartları belirlemiş ve DİSK’le birliktemitinge katılacak tüm gruplar tarafındanda bunlar kabul edilmişti.Alanda atılacak yanlış bir slogan, açılacakyanlış bir pankart DİSK’in kapatılmasına bilesebep olabilirdi. Bu nedenle kortejlerin içinesızacak provakatif grup veya kişilerin engellenmesiçok önemliydi.1 Mayıs kutlamalarının DİSK’in tekelindeolmadığını söyleyerek DİSK’in disiplinini reddeden,sloganlarını pasif bularak kabul etmeyenve DİSK yöneticilerini sosyal faşist ilaneden, revizyonist zinciri kıralım çağrısı yapan,kendilerini Maoist devrimciler olarak tanımlayanbazı örgütler DİSK’in düzenlediği bu kutlamayıfaşist bir kutlama olarak kabul ettikleriniaçıkladılar.Demin de belirttiğim sebeplerden dolayıDİSK’in belirlediği sloganları kabul etmeyenbu örgütler dışarıda bırakıldı. Bugrupların bizimle birlikte olması DİSKaçısından çok riskli olacaktı.Kaldı ki DİSK’i pasif bulan ve sosyalfaşistlikle suçlayan anlayış, DİSK kutlamalarıile aynı anda bir kutlama yapmayabilir,başka bir alanda alternatif birkutlama organize edebilirdi.Bunlar dışında TÖB-DER, İM-DER,TMMOB, KÖY-KOOP, İKD, TÜS-DER,TÜM-DER, TÜTED, Çağdaş HukukçularDerneği, Barış Derneği, GİB-DER,İGD, PİM, DHKD, DEV-GENÇ, DDKD ve birçokörgüt, sivil toplum kuruluşu, meslek odalarımitinge katıldı.* Herşey planlandığı gibi yürüdü herhalde?Evet, DİSK güvenlik görevlileri hedeflenengörevlerini tam olarak yerine getirdiler ve gerekTaksim’e yürüyen kortejlerde gerekse Taksimmeydanında hiçbir sızma gerçekleşmedi.İnönü stadı hizasında işçilerin arasına sızmakisteyen bir sivil polis dışında hiçbir kaydadeğer olay da yaşanmadı, o da hemen işçilertarafından dışarı atıldı.Fotoğraf çeken, haber yapan basın mensuplarıbile güvenlik nedeniyle DİSK’in öncedenverdiği özel kartları taşıyorlardı.Fakat hiçbir şekilde silahlı bir saldırıya karşıönlem almamıştık. Çünkü bu aslen devletinsorumluluğundaydı. Bizim silahlı bir saldırıyakarşılık verecek silahlı bir güç oluşturmamızzaten yasal olamazdı.* Sorun nerde başladı?Tüm kortejler planlandığı gibi kontrollü birşekilde Taksim meydanına girerken, Saraçhanetarafında DİSK kortejine dâhil olmayanbir grup toplandığı bilgisi geldi. Saraçhanedengelen bu gruplar ile Disk korteji arasına 1000kişilik bir güvenlik grubu yerleştirdik ve güvenlikgrubu daha yavaş yürüyerek bu gruplarıDİSK kortejinden uzak tuttu.Saraçhane tarafından gelen DİSK kortejiTaksim Meydanı’nın Tarlabaşı girişine geldiğindeKemal Türkler konuşmasını bitirmeküzereydi. Kortejin en arkasında, önlerinde1000 kişilik DİSK güvenlik görevlileri olan vealana giremeyen grup, DİSK güvenlik görevlilerinialana girmek amacıyla zorlamaya başladı.Karşılıklı itişmeler oldu. O anda bu bölgedenönce bir el arkasından iki el silah sesi duyulduve bu silah seslerini alanın farklı noktalarındanatılan silah sesleri takip etti. Taksimalanı bir buğday tarlası gibi dalgalanmayabaşladı. DİSK’in güvenlik görevlileri paniği önlemeyeçalışırken panzerler ateş edenlere hizmetedercesine kalabalığın üzerine şuursuzcasürüldü. Siren sesleri, silah sesleri, ses bombaları,tazyikli su ve insan çığlıkları büyük birpaniğe neden oldu.Bu faşist provokatif saldırı 34 kişinin ölümüylesonuçlandı. Bunlardan 5’ini silahla vurularakdiğerlerini bir kişi panzer tarafından olmaküzere ezilme sonucu kaybettik* Sizce kimdi bu katliamın sorumluları?Görgü tanıkları Intercontinental Oteli’nden,Pamuk Eczanesi’nin üzerinden, Sular İdaresininüzerinden, alanı boydan boya tarayarakgeçen beyaz renkli bir Renault ve plakasız birAnadol arabadan ateş edildiğini gördükleriniifade ettiler.1 gün önceden ABD pasaportlu takım elbiselibirçok kişinin İntercontinental oteline yerleştiği,olaydan sonra bu kişilerin ülke dışınaçıkartılıp otel kayıtlarının yok edildiği birçokresmi evrakta da kayda geçti.İlk duruşmalara giren Savcı Çetin Yetkin,soruşturmanın genişletilmesi, faillerin bulunması,suçlu olduğu açık kamu görevlileri hakkındadava açılması yönünde karar verincehemen görevden alındı.MİT tarafından Demirel için hazırlanan birraporda bu olayın kontrgerilla tarafından (askeridarbe hazırlığı) olarak yapıldığı bilgisi verilmiş,hemen akabinde 29 Mayıs 1977 de BülentEcevit e suikast düzenlenince de döneminkara kuvvetleri komutanı Namık KemalErsun 1 Haziran 1977’de (1 mayıs’tan tam biray sonra) derhal emekliye sevk edilmişti.1 Mayıs 1977’de yaşananlar ne sağ-sol çatışmasıydı,ne de sol içi çatışmaydı. Bu tamamenCIA tarafından sahneye konulan ve kontrgerillanınkullanıldığı bir provakasyondu.* Peki.. Neden?Kısaca şu şekilde özetleyebilirim;5 Haziran 1977 de yapılacak genel seçimlerABD için büyük önem taşıyordu.Sağın duayenlerinden Celal Bayar, “Bu seçimleriEcevit kazanırsa komünizm Türkiye’ninher tarafına yayılır” diye açıklama yapıyordu.ABD Sovyetlere karşı yürüttüğü soğuk savaştaAfganistan ve İran kalelerini kaybetmeküzere olduğunu hissediyor ve İran’da konuşlanmışU2 casus uçaklarına yeni bir ülke arıyordu.Bunun için Sovyetlere en yakın ülkeolarak Türkiye’yi düşünüyor ama Haşhaş ekimikararı ve Türkiye nin Kıbrıs’a askeri müdahalesinedeniyle ABD nin Türkiye ye uyguladığıambargo sonucu oluşan anti Amerikanhava onun bu şansını azaltıyordu.Hızla yükselen sol harekette ABD için büyükriskti. ABD, İran ve Afganistan dan sonraTürkiye yide kaybetme gibi bir ihtimali tesadüfebırakmayıp Türkiye üzerine senaryolar hazırlıyorduve işte bu senaryonun ilk sahnesi 1mayıs 1977’de sahneye kondu.* Yani 1 mayıs 77 katliamı 12 Eylül’ünönünü açtı...Bugün artık 12 Eylül’ün neden yapıldığı venasıl Türkiye’nin 12 Eylül darbesi noktasınagetirildiği bir sır değil.Temel neden ABD’nin o dönemki politikalarınauygun hareket edecek, ABD kontrollü biryönetimin başa getirilmesi, Türkiye’de yükselensol hareketin yok edilmesi, IMF politikalarınınhiçbir muhalefet olmadan uygulanabileceğibir ortam yaratılmasıydı.Bunların hepsi de o günün şartlarında ancakbir faşist darbe ile olabilirdi.Halkın da bu faşist darbeye sessiz kalmasıiçin, toplumun büyük bir kesiminin yılacağı birterör ortamı yaratılması gerekiyordu.Bu terör ortamı da CIA tarafındanTürkiye’de kontrgerilla kullanılarak yaratıldı.1 Mayıs 1977 bu senaryonun ilk sahnesiolarak ortaya kondu ve bunu 16 Mart İstanbulÜniversitesi bombalaması, Malatya olayları,Sivas Katliamı, Maraş katliamı, Çorum olaylarıve birçok sembol kişinin öldürüldüğü bir dizisiyasi cinayetler takip etti.1 Mayıs 1977 olaylarının üzerinden geçen32 yıl içinde çeşitli zamanlarda birçok kanıt ortayaçıktı ve çeşitli kademelerde görev almışkişiler tarafından birçok itiraflarda bulunuldu.Ancak bunları kovuşturacak iradeye sahip bağımsız,demokratik bir hukuk devletine ihtiyaçvardı. Ne yazık ki bu da bugüne kadar gerçekleşmedi.1 Mayıs 1977 ilk provokatif toplu katliamolması açısından bu süreçte önemli bir yer tutmaktadır.


Birleşik Metal-İşEkim 2009 23Kocaeli Şube örgütlü Corus Yasan’daHamza Çelikçi’nin çocuğu oldu. TrakyaSanayi’nden Ferhat Şahin’in çocuğu SezenTaştan’ın kızı dünyaya geldi. Erciyas Boru’danAli Mali, Yakup Yıldırım, Nihat Sakinpunarevlendiler. Beksa’dan Özge-Murat Şahin,Nezahat-Ferhat Keskin, Özlem-Mücahit Arıcan,Rüya-Fatih Merdan, Derya-Hasan Kurt,Özlem-Abdullah Sapmaz evlendi. Serkan Şahin,Esra-Ergün Madenci, Özlem-Murat Gökalpkızı oldu. Özlem-Erçin Öztok oğlu oldu.AD Demirel’den Ahmet Kart’ın oğlu oldu.Cem Bialetti’den Semih Göktaş, Mesut Soysal,Göksel Yeşil evlendi ve Sertaç Soykan,Selim Büyüksoy, Abdulvehap Yüce, Yasin Ersin,Turgay Esen, Oğuzhan Gül’ün çocuklarıdünyaya geldi.Gebze Şubemizde örgütlü Areva’dan ÜnalTokgöz, Murat Çınar, Enver Öztürk, Taner Talan,Seyit Öner, Selahattin Katı, Serkan Başıbüyük,Ali Şahan, Ersin Kılıç, Turgay Günay,Fatma Yeten, Merve Paran–Özgür Arslanoğluevlendi ve Aslı-Levent Karataş’ın oğluArda, Melike/Murat Günalp’in oğlu Melih sünnetoldu. Ayhan Türk’ün Ada isimli kızı, FatihAcar’ın Enes isminde oğlu dünyaya geldi. BosalMimaysan’dan Fedai Kaytaz, Eşed Bingöl,Yaşar Gürsel Göktaş, Sevda Sönmezay’ınçocukları oldu. Zafer Genç evlendi. ÇayırovaBoru’dan Emre Çıkıkçı, Hasan Kadıoğlu,Mahmut Gürbüz evlendi. Bilal Çalık, HasanCanpolat, Selim Ayaz çocukları dünyayageldi. Kroman Çelik’ten A.Şahin Yeşilova’nınçocuğu oldu. Yücel Boru’dan H. İbrahim Gültekinçocuğu oldu. Makina Takım’dan MesutÖzcan, Levent Çeneli, Cengiz ErdoğanMehmet Yılmaz Mustafa Kuzucuk, Suat Görenve Adem Akşit’in çocukları dünyaya geldi.MUTLULUKLARIMIZSarkuysan’dan Gökhan Göker, Güngör Dadandıçocukları oldu. Gürol Kaya, Emin Işık,Kadir Baştaş evlendi. Poly Metal’den YücelBalcı, Nurettin İşcan’ın çocukları oldu. ArpekTemsilcimiz Muzaffer Erken’in çocuğu oldu.Anadolu Şubemizde örgütlü Başöz Enerji;Abdullah Arslan, Veysel Oral, Hakan Mert,Sabret Çelikbay, Hasan Bozkurt evlendi ve,Ali Galip Pehlivan, Bayram Küleş‘in kızlarıdünyaya geldi.Bursa Şubemizde örgütlü SCM’den Muratİkizler–Hatice evlendi. Prysmian’dan; MutluÇolakoğlu’nun kızı Ramazan Döner’in oğlu,Kahraman Soylu’nun kızı dünyaya geldi. HayrettinBilgin, Volkan Şengün ve Tolga Altıntaşevlendi. Asil Çelik’ten Hilmi-Hacer Karaağaç,Şaban-Güler Sarı, Ali Fuat-Şeyda Yalçın,Erdem Şentürk, Cafer İydeli, Nuri Öztürk evlendi.Musa Nordal’ın oğlu Mustafa, MehmetGürses’in oğlu Güven, Ömür Dönmez’in kızıİrem, dünyaya geldi.Eskişehir Şubemizde örgütlü Demisaş’daCengiz Doğruoğlu, Haydar Aksoy, MustafaArkadaş, Murat Özen, Özcan Can, FikretÇam, Vahdet Kaval, Fatih Topçu, Kadir Ataman,Özkan Taş, Zafer Gürses, Muharrem Ardahan,Ahmet Çetin, İskender Kurt, MustafaÖktem, Mehmet Söğüt, Hikmet Bilecen, HasanÖztürk’ün çocukları dünyaya geldi. AhmetAkbaş, Ercan Kovucu, Özkan Çavdar, ŞahinŞeker, Ahmet Arıtaş, Veysel Eker, Sadık Sevinç,Metin Çevik, Erhan Arıtaş evlendi.İstanbul 1 Nolu Şubemizde örgütlü ABB/Kartal’dan Onur Can, Tolga Tuncel, İbrahimAsma evlendi. Özarar’dan Paşa Demir’in FatmaNur isminde bir kızı dünyaya geldi. MertAkışkan Gücü’nden Muzaffer Gündoğdu’nunçocukları sünnet oldu.Dünyaya yeni gelen minik kardeşlerimize hoş geldiniz diyor, sağlıklı bir yaşam temenni ediyoruz.Yeni evli çiftlere ömür boyu mutluluklar dileriz.Kocaeli Şube örgütlü CorusYasan’da Mehmet Yemiş’in annesivefat etti Trakya Sanayi’ndenTemsilcimiz Ali Korkmaz annesivefat etti. İlyas Kılıç ve Sedat Kuşiş kazası geçirdi. Suat Tuga ameliyatoldu. Beksa’dan Adnan Altın’ınağabeyi Halil Taner Biçer’in annelerivefat etti. Standart Depo’dan EndercanBeytaş’ın annesi vefat etti.Anadolu Döküm’den Celal Demir’inannesi vefat etti.Gebze Şubemizde örgütlüAreva’dan Okan Ağdaş iş kazası geçirdive Ömür Ertürk ameliyat oldu.Bosal Mimaysan’dan Yusuf Ketenciiş kazası geçirdi ve Hasan Yiğit, RamazanAkyol ameliyat oldu. ÇayırovaBoru Temsilcimiz AbdurrahmanAksoy, Ercan Sarpgağ, Levent Şahin,Ziya Nayır, Ali Kuriş, MuammarAyva, Orhan Acar iş kazası geçirdi.Sarkuysan’dan Akif Güneş, AhmetErsoy iş kazası geçirdi. Areva’danErkan Sarıca’nın amcası, VuralYeşiltaş’nin kayınpederi, NuriKılınc’in annesi, Birol Coşkun’unağabeyi vefat etti. Sarkuysan’danYücel Boru’dan ErolAydın 4 Temmuz’da geçirdiğiiş kazasında vefat etti.Erciyas Boru’dan üyemizHasan Demirtaş 8Ağustos günü geçirdiği işkazası nedeniyle hayatınıkaybetti.ÜZÜNTÜLERİMİZYahya Alma vefat etti. AkkardanBaştemsilcimiz Erdal Çetin babasıvefat etti. Bosal Mimaysan’dan FetiYiğit babası, Cemal Uçar’ın babası,Gazi Haşhaş’ın yeğeni vefat etti.Çayırova Boru’dan İsmet Bingöryeğeni vefat etti. Makine Takım’danİsrafil Akbulut ve Naci Tiryaki annelerivefat etti. Arfesan’dan YasinÇevik annesi vefat etti.Anadolu Şubemizde örgütlü BaşözEnerji Hakan Çetiner’in annesivefat etti.Bursa Şubemizde örgütlüPrysmian’dan Turhan Burhan’ınAblası ve Bülent Sonkaynar’ın annesivefat etti. Asil Çelik’ten CanBirkan’ın babası vefat etti.Eskişehir Şubemizde örgütlüDemisaş’da Mithat Kurban, ŞuayipCeyhan, Ramazan Küçükburgaz,Necdet Çubukçu, Yıldırım Çakar veYusuf Baltalı’nın babaları vefat etti.İstanbul 1 Nolu Şubemizdeörgütlü ABB/Kartal’dan SelimeKaragül vefat etti. Mert AkışkanGücü’nden Kemal Erez’in annesivefat etti.Kaybettiklerimize Tanrı’dan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.Ameliyat ve iş kazası geçiren arkadaşlarımıza geçmiş olsun der acil şifalar dileriz.BULMACAHazırlayan: Şahin KarayılanSOLDAN SAĞA:1) İstanbul’da Çağaloğlu’nda bir semte verilen ad, yüksek kapı./İlgilendiren,ilişkin, ilgili. 2) Altın, gümüş gibi madenlerin saflık derecesi/Paylaşmak, bölüşmek.3) Halk dilinde çok sıcak, kızgın, yakıcı./Kara Kuvvetler Komutanlığı’nınkısa yazılışı./Olmaz, hiçbir zaman anlamında bir kelime. 4) Göze renk verentabaka./Fakat, lakin. 5) Güç, kudret./Argoda çalma. 6) Bir erkek adı. 7) GönenKemal Türkler Eğitim ve Dinlenme Tesisleri’nin 12 Eylül öncesi adı./Bir bayanadı. 8) Aşamasız asker./Kalayın simgesi./Kir izi. 9) Kaza ile kasti olmayarak,tesadüfen./Bir renk. 10) Rusça’da evet./Yüksek karakterli, cömert, iyilik sevici.11) Tören./Maksim Gorki’nin ünlü bir romanı. 12) Duadan sonra söylenir./GüneyKafkasyalı veya bu halktan olan kimse.YUKARIDAN AŞAĞIYA:1) Bağışlamak./Bir nota. 2) Avuç içi./Bir şeyi yapmayı veya yapmamayı belirteniç güç. 3) Bir yolu veya geçidi kapamak üzere ele geçen her türlü eşya ilemeydana getirilen engel./Sivas’ın bir ilçesi. 4) Şarkı, türkü./Bir yazıda veyakonuşmada geliştirilen ana fikir, duygu./İlaç, deva. 5) Bir ilimiz./İstanbul’dabir semt. 6) Aşırı gösteriş, şatafat./Genişçe oda, misafir odası. 7) Birinci, başlangıçtayer alan./Meydan, saha./Ayının evi. 8) Bir göl adı./Acele olan, tez. 9)Merhale, rütbe./Temel düşünce, esas, prensip. 10) Ramazanda orucun başlamave bitiş saatlerini gösteren cetvel./Cilve. 11) Telgrafın kısa yazılışı./Üzerindebir cismin hayalinin aksettiği saydam olmayan düz satıh. 12) Her türlü kap veboşluğun ağzını kapamaya yarayan parça./Demir kiri.1234567891011121 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12


Gerçek bir demokrasiye ulaşmak için önümüzdeki tek seçenek12 EYLÜL DARBECİLERİNİN YARGILANMASIDIR!Darbenin 29. yılında, konfederasyonumuz DİSK’in düzenlediği toplantıda, 12Eylül süreci ayrıntılarıyla ele alındı. Belgesel gösteriminin ardından, eski DİSK yöneticilerive avukatlarının katıldığı panelde, Bir Türkiye gerçeği:12 Eylül (öncesisüreci-sonrası)konusu işlendi. Süreçteki ekonomik ve sosyal haklar konusundakikonuşmaların ardından bir değerlendirme ile toplantı sona erdi.• Bütün grev ve direniş çadırları dağıtıldı.• 650 Bin kişi gözaltına alındı.• 1 Milyon 683 bin kişi fişlendi.• 517 kişiye idam cezası verildi. 50 kişiasıldı.• 30 Bin işçi sakıncalı olduğu için iştenatıldı.• 14 Bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.• 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.• 23 Bin 677 derneğin faaliyetleri durduruldu.• Cezaevlerinde 299 kişi katledildi.• 144 kişi kuşkulu bir şekilde öldürüldü.• 17 Yaşındaki Erdal Eren’in yaşıbüyütülerek idam edildi.12 Eylül Sürüyor“Bana iyi bak general! Sen bumemleketin ümüğüne çöktüğündeben sekiz yaşındaydım. Bir sabahakarşı annem ağladı. Babamınyüzü ihtiyarlamıştı o sabah. Ben böylebildim senin ne mal olduğunu. Beno sabahı unutmam general. Kitaplarokudum, hikâyeler dinledim. Sen,suçlarınla başka bir ülke, günahlarınlabaşka bir insan yaratmak istedin.Ama bak işte, ben olmadım. Ben general,sana karşı kazanılmış bir zaferim.İşte burada yazıyorum. Bana iyibak general! Çünkü bu memlekettebenden çok var.”Ece TemelkuranBugün 12 Eylül darbesinin 29’uncuyılı... Darbe öncesi tezgâhlanan kanlı olaylar,siyasi cinayetler, darbe sonrası idamlar,hapisler, işkenceler, fişlemeler on binlerceinsanı yıllarca sürecek acılar içinde bıraktı..Bir nesil harcandı.12 Eylül darbesi neden yapıldı?27 Mayıs Anayasası’nın getirdiği hakve özgürlükleri ortadan kaldırmak için...İşçi hakları ve sendikacılığın çanına ot tıkamak...Sol siyaseti yok etmek.... IMF programlarınınuygulanmasını zorlaştıran siyasalve toplumsal örgütlenmeyi ortadan kaldırmakiçin...Halkın sesini kesen, sermayeye dikensizgül bahçesi sunan bir “istikrar anayasası”hazırlandı. Tehditle, şantajla, baskıylazorla onaylatıldı. Geldik bugüne...Dernekler, vakıflar, siyasi gruplar 12Eylül’ü kınayan bildiriler yayımlıyor, gösterilerhazırlıyor. Hepsi iyi güzel... Ne var ki, 12Eylül bitmiş değil... Sürüyor...İşçilerin, öğrencilerin üzerine askeri rejimleriaratmayan hoyratlıkta gidiliyor. Yargıiktidarın baskısı altına alınmış... Kimi aydınlar,üniversite hocaları, rektörler, muhalifler,Ergenekon adı altında hukuksuz şekildearanıp hapse atılıyor. Telefonlar dinleniyor.Ülke tam bir korku toplumu halinde...Hoşa gitmeyen gazeteler 12 Eylül rejimindeçok çok bir - iki hafta kapatılır, sonraaçılırdı. Şimdi temelli kapatılması gündemde.Darbecilerin döneminde demokrasiyegeçme umudu vardı. Bugün o umut da yok.12 Eylül’ün ürünü olan sivil kadrolardarbecilerle hemen hemen aynı programıuyguluyor.Darbe sürüyor... Sadece adı “askeri”değil...Melih AsikSimitçi KerimAnlatacağım olay kaçıncı gözaltına alınışımdaydıhatırlamıyorum şimdi. Gün ışıdığındaeve gelmişti jandarma timi. Alışmıştım.Gel, deseler paçaları çorabın içine sıkıştırılmışpijamanın üzerine bir pantolongeçirip sessiz sedasız çıkardım. Ama hiçbirzaman öyle yapmadılar. He defasında sözümona sakladığımız bir başka suçlu olupolmadığını kontrol edermişcesine gürültüyleodalara dalıp ortalığı ayağa kaldırdırdılar,eşimi çocuklarımı korkuttuktan sonra söyledilerne istediklerini.İndik sokağa, pencerelerden uzananmeraklar bakışlar altında cemseye bindirildim;üsteğmen telsizle 'Dokuz kişiyi aldıkgeliyoruz' diye anons etti ve yola çıktık.Öndeki jipi takip ediyorduk. Benden başkatanımadığım sekiz kişi daha vardı kasada.Karşılıklı oturmuş iki silahlı askerin yanmadizilmiştik. Dikimevi yoluyla Mamak'a gidecektik.Tam Dikimevi'ne geldiğimizde araçlardurakladı ve muhtemelen böyle bir anıbekleyen gençten biri, şimşek hızıyla cemseninkasasından dışarı atlayıp çapraz istikamettekiAbidinpaşa semti tarafına kaçmayabaşladı. Askerler ne olduğunu anlayamamışlardıbile. İnip silaha davrandılar.Dur. Ateş. Falan derken çocuk gözden kayboldu...'Dokuz kişiyi aldım getiriyorum dememişolsam neyse' diye homurdandığınıduyduğum üsteğmen bir süre bekleyip sonraaskerlere cemseye binme emri verdi vetekrar yola çıktık. Mamak'a doğru giderkenbir kere daha durduk.Sebebini neden sonra fark ettim. Bir simitçifırında yeni doldurduğu tablasıyla caddeyeçıkmak üzereydi. Üsteğmen 'Gel' diyeişaret edince adamcağız siftah yapacağızannıyla koşa koşa geldi. Ve gelmesiyleaskerlerin onu karga tulumba kasaya bindirmeleribir oldu.Dokuza tamamlanmıştı kafile. Ne olduğunuanlamamıştı simitçi. 'Kolorduya gidinceyanlışlık olmuş deyip bırakacak seni komutan'diyordu askerler. Sabahın köründegözaltına alındığımız için açtık, askerler dahilhepimiz birer ikişer simit yedik gidene kadar.Mamak'a indiğimizde bizden önce gelenlerinarkasına eklenip alışılageldiği gibisıraya dizildik... Üsteğmen ortalıktan kaybolmuştu.Simitçi arada bir 'Ben yanlışlık...'diye ileriye çıkmaya yeltendi ama her defasındanöbetçilerin dipçik darbeleriyle ikazıüzerine sıraya döndü. İlerde bir yüzbaşı'Sağcı mısın, solcu mu' diye sorup ikiyeayırıyordu gelenleri. Suçsuz olduğunu söylemeninmanası yoktu, dinlemiyordu.. Sıranınön taraflarında biri 'Atatürkçüyüm' demekgafletinde bulundu. Tasnifte öyle birşey yoktu... Dolayısıyla 'Lan sen benimledalga mı geçiyorsun' diye tekme tokat giriştiçocuğa yüzbaşı... Bu tabloyu görüncekorkan simitçi bana sordu 'Ne diyeyim abi'diye. 'Sağcıyım de' dedim. Savcılığa götürülürkenyanımdaydı. Adının Kerim olduğunuKastamonu'nun köylerinden birindengeldiğini o sıra öğrendim.Günler sonra duruşma için salonlardanbirine götürülürken tekrar karşılaştık...'Hayrola bırakmadılar mı seni daha' diye takılacakoldum. Ama işittiklerim kanımı dondurdu.Kurtuluşçular diye bilinen sol gruptanbirini öldürdüğü iddia edilmiş, idam isteğiyleyargılanıyordu. Bankta yan yana otururkenanlattı; ifadem işkenceyle alındı, kabuletmiyorum de, hâkim seni serbest bırakır,demiş askeri savcılık emrinde çalışanpolisler; imzalatmışlardı ne varsa. Güyaadamı öldürdükten sonra tabancayı gömdüğüyeri bile polislere göstermişti; bunailişkin tutanakta da imzası vardı. Avukat tutmasınıtavsiye edebildim sadece..İki günde bir mahkemeye çıkarıldığımiçin ara ara denk geldik. Nöbetçilerden fırsatbulduğunda hayrına bir avukatın vekaletinialdığını ama onun da pek ilgilenemediğinisöyledi. Derken idama mahkûm edildiğiniöğrendim. Beni nezaretten götürenjandarma erlerinden biri geçmişte ara araonunla konuştuğumu hatırlayıp hemşehriolduğumuz düşüncesiyle söylemek ihtiyacınıhissetmişti.Kendi derdimi unuttum soruşturmayabaşladım başına ne geldiğini. Benimdavalarıma giren avukatlardan rahmetliKaya beye rica ettim ilgilenmesini. Emekliaskeri hâkimdi Kaya Bey. Onun çabasıylaKerim'in öldürdüğü iddia edilen genciaynı örgütten bir başka kişinin öldürdüğünü;hatta o şahsın bizim simitçiyle aynıyerde yani Mamak'ta aynı günlerde yargılanıpmahkûm olduğunu öğrendik. Ve o sayedeAskeri Yargıtay safhasında Kerim'in darağacındankurtulup beraat ettiğini...Avni Özgürel

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!