17.10.2015 Views

myskilifeeylül-ekim_edergi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Merhaba,<br />

Yaz bitti. Kayak ve kış sporları tutkunlarının<br />

sabırsızlıkla beklediği aylara girdik. Bütün<br />

kayak merkezleri yeni sezona hazırlanıyor.<br />

Dergimiz bu merkezlerlerdeki hazırlıkları ve<br />

yenilikleri gerçekleştirdiğimiz röportajlarla<br />

ve araştırmalarla siz okurlarımızın bilgisine<br />

sunacak. Birçok farklı konuyla ve özel<br />

kişiyle yaptığımız röportajlarla sizlere<br />

beğeneceğinizi umduğumuz zengin bir<br />

içerik hazırladık.<br />

Tol Grup, SKIDATA ve Doppelmayır gibi<br />

kayak merkezlerine teknolojiyi taşıyan bu<br />

güvenilir markalardan haberler sunacağız.<br />

Tarihin, kültürün ve gizemin kucaklaştığı<br />

Kapadokya bütün yönleriyle yine bu<br />

sayımızda olacak. Pop müziğin sevilen sesi<br />

Simge Sağını yakından tanıyacağız. Bir<br />

doğa ve güç sporu olan dağ bisikleti ile ilgili<br />

bu işin en tepesindeki kişiyle, Federasyon<br />

Başkanı Emin Müftüoğlu’yla konuştuk. Yine<br />

milli bisikletçimiz Ahmet Örken hedeflerini<br />

dergimize anlattı.<br />

Geçtiğimiz sayıyla başladığımız<br />

dergimizin Türkçe ve İngilizce olarak da<br />

yayınlanması ile ilgili birçok okurumuzdan<br />

olumlu tepkiler aldık. Birçok renkli konu<br />

başlıklarıyla bir dahaki sayımızda yeniden<br />

sizlerle olacağız.<br />

Saygılarımla,<br />

SAYI:4 / EYLÜL-EKİM 2015 ISSUE:4 / SEPTEMBER-OCTOBER 2015<br />

Hello,<br />

Summer is over. We are moving through<br />

the months that ski and winter sports<br />

enthusiasts were looking forward to. All ski<br />

resorts are preparing for the new season.<br />

Our magazine will provide information<br />

for our readers about the preparations<br />

and innovations in these ski centres with<br />

the interviews and explorations we have<br />

conducted. We have prepared a rich<br />

content with many different topics that we<br />

hope you will enjoy it.<br />

We will present news from the reliable<br />

brands like Tol Group, SKIDATA and<br />

Dopplemayır that took the technology to<br />

the ski resorts. Cappadocia, where history,<br />

culture and mystery embrace, will be in this<br />

issue with all its aspects. We will be closely<br />

acquainted with pop music’s beloved<br />

singer Simge Sağın. We have talked to<br />

the topmost person Emin Müftüoğlu, the<br />

Federation President, about mountain<br />

biking which is a nature and power sport.<br />

And also our national cyclist Ahmet Örken<br />

has talked to our magazine about his goals.<br />

We have received positive responses<br />

from many of our readers about publishing<br />

our magazine in both Turkish and English.<br />

We will be with you again with various<br />

colourful topic trends in our next issue.<br />

Best regards,<br />

Nurdan Tol Silivri<br />

İmtiyaz Sahibi / Publisher:<br />

Nurdan Tol Silivri<br />

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:<br />

Managing Editor:<br />

Hüseyin Murat Tol<br />

Genel Yayın Yönetmeni / Chief Editor:<br />

Neslihan Durgutlu<br />

Editör / Editor + Çeviri / Translation:<br />

Gülistan Yıldız Menteş<br />

Muhabir / Correspondent:<br />

Adnan Aras<br />

Hukuk Danışmanı / Legal Advisor:<br />

Dede Hukuk Bürosu<br />

Dede Law Office<br />

Görsel Yönetmen / Visual Director:<br />

Bengi Cabacı<br />

Yayına Hazırlık / Editing:<br />

Tolgrup A.Ş.<br />

Katkıda Bulunanlar / Contributors:<br />

Bolu Valiliği<br />

Bolu Belediyesi<br />

Bolu İl Kültür ve Turizm<br />

Müdürlüğü<br />

Ordu Valiliği<br />

Ordu Belediyesi<br />

Ordu İl Kültür ve Turizm<br />

Müdürlüğü<br />

Türkiye Kayak Federasyonu<br />

Türkiye Bisiklet Federasyonu<br />

Bolu Governorate<br />

Bolu Municipality<br />

Bolu Provincial Culture and<br />

Tourism Directorate<br />

Ordu Governorate<br />

Ordu Municipality<br />

Ordu Provincial Culture and<br />

Tourism Directorate<br />

Turkey Ski Federation<br />

Turkey Bicycle Federation<br />

Baskı / Edition:<br />

Şan Ofset Matbaacılık<br />

San. ve Tic. Ltd. Şti.<br />

Hamidiye Mah.<br />

Anadolu Cad. No.50 Kağıthane/<br />

İSTANBUL<br />

T: +90 212 289 24 24<br />

Yayın Türü / Broadcast As:<br />

Süreli Yayındır.<br />

Periodical Publication<br />

İki Ayda Bir Yayınlanır.<br />

Published Once in Two Months<br />

Reklam ve Abonelik:<br />

Advertising and Subscription:<br />

+90 212 222 50 90<br />

mail: info@myski.com.tr<br />

myskilife@myski.at<br />

web: www.myski.com.tr


İçindekiler<br />

Contents<br />

4<br />

TÜRKİYE’DE DAĞ BİSİKLETİ<br />

Mountain Biking in Turkey<br />

10 Kapadokya 22<br />

Cappadocia<br />

30<br />

Bolu<br />

Teknolojiyi Takip Eden<br />

Bir Firma Tol Grup<br />

Following The Footsteps Of Technology<br />

with Forward-Looking Ideas Tol Grup<br />

46<br />

Simge Sağın ile Söyleşi<br />

Interview with Simge Sağın<br />

58 Ordu<br />

74<br />

Doppelmayr/Garaventa Grup<br />

Doppelmayr/Garaventa Group<br />

98<br />

Bunları Biliyor Muydunuz?<br />

Did You Know?<br />

Kitzbühel<br />

76


öportaj<br />

reportage<br />

TÜRKİYE’DE DAĞ BİSİKLETİ<br />

Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı ve Dünya Bisiklet Birliği Yönetim Kurulu<br />

üyesi kimliğiyle Dünya Dağ Bisikleti Komisyonu’na da başkanlık eden Emin<br />

Müftüoğlu ile röportajımızda kendisine Dağ Bisikleti sporu hakkında sorular<br />

yönelttik.<br />

“Dağ bisikleti özgürlüğüne<br />

düşkün genç insanların<br />

dikkatini çekmektedir.’’<br />

Dağ bisikletini diğer bisiklet<br />

disiplinleri ile karşılaştırdığınızda<br />

sizce dağ bisikleti hangi yönleriyle<br />

öne çıkıyor?<br />

Dağ bisikletini diğer disiplinlerden farklı<br />

kılan bir özelliği her yol koşulunda konforlu<br />

sürüş sağlamasıdır. Ayrıca ergonomik<br />

tasarımı olduğu kadar ekipman bakımından<br />

kullanıcılara gerek bisiklet gerek aksesuar<br />

anlamında sınırsız bir seçim yapma<br />

özgürlüğü sunar. Bu nedenle günlük<br />

kullanımda da tercih edildiğini görüyoruz.<br />

Günlük yaşamın parçası olabilen bir sporun,<br />

çok kişiye ulaşması mümkün olacağından<br />

gelişme potansiyelinin de fazla olduğunu<br />

düşünüyorum. Yarışmacı düzeyde ele<br />

alırsak, yol bisikletinde bisikletin sahip<br />

olması gereken teknik özelliklere dair<br />

sayfalar dolusu teknik kural yer alırken bir<br />

dağ bisikletinde aranan tek kural iki tekerlek<br />

çapının eşit olması. Tahmin edeceğiniz gibi<br />

bu ürün çeşitliliğini ve ekipmana yatırımını<br />

beraberinde getiriyor ki bu anlamda<br />

teknolojik olarak her daim gelişmeye açık<br />

ve oldukça büyüyen bir pazar payına sahip.<br />

Dağ bisikleti bu anlamda özgürlüğüne<br />

düşkün, doğayla iç içe olmayı seven macera<br />

düşkünü gençlerin her daim ilgisini çektiği<br />

kadar kendi sınırlarını sürekli zorlayan<br />

geniş bir yaş aralığında genç bir ruha sahip<br />

bisiklet severlerin gözde sporu diyebilirim.<br />

“Ülkemizde yurtdışından<br />

önemli sporcuları ağırlamaya<br />

başladık.’’<br />

Yarışma takvimine baktığımızda<br />

dağ bisikleti başlığı altında dahi<br />

farklı yarışma formatları olduğunu<br />

anlıyoruz. Bu yarışma türleri<br />

hakkında bilgi verir misiniz?<br />

Türkiye’de dağ bisikletinin gelişim<br />

sürecini değerlendirir misiniz?<br />

Dağ bisikleti müsabakalarını dört temel<br />

yarışma formatı başlığı altında saymak<br />

mümkün. Bunlar Cross-country, Downhill,<br />

Four-cross ve Enduro yarışmaları. Sürüş<br />

tekniğinin yanı sıra temel olarak uzun<br />

mesafelerde dayanıklılık performansının<br />

belirleyici olduğu Cross-country başlığı<br />

altında dahi sekiz farklı yarışma formatı<br />

bulunuyor. Downhill yarışmaları ise<br />

sadece inişten oluşan, ağaçlık, asfalt,<br />

toprak ya da kayalık oldukça teknik dar<br />

geçişler içeren parkurlarda yüksek hızlarda<br />

gerçekleşen sporcuların tek tek start aldığı<br />

müsabakalardır.<br />

Diğer yandan yine yerç<strong>ekim</strong>i anlamına<br />

gelen Gravity disiplinleri içerisinde daha<br />

kısa rampalar içeren geniş parkurlarda<br />

dört sporcunun aynı anda yarıştığı<br />

eleme müsabakaları Four-Cross olarak<br />

adlandırılıyor. Son olarak Enduro<br />

yarışmaları en az dört farklı parkurda kimi<br />

zaman Cross-Country formatına yakın ve<br />

kimi zaman tırmanış içeren bölümler olsa<br />

da çoğunlukla teknik inişlerden oluşan<br />

ve etaplı yarış şeklinde gerçekleşen<br />

yani toplam puanın değerlendirildiği<br />

müsabakalardır. Her bir yarışma formatının<br />

o yarışa özgü bisiklet ve özel ekipman<br />

gerekmektedir ve yarış tipine uygun parkur<br />

hazırlığı yapılmaktadır. Sporcular için<br />

antrenman gereksiniminin de olduğunu<br />

belirtmeliyim. Bu nedenle, tüm bu yarışma<br />

türlerini kapsayacak bisiklet parkları<br />

yurt geneline yayılmadıkça uluslararası<br />

rekabete dâhil olmak kısa vadede mümkün<br />

olmayacaktır. Olimpiyatlar kapsamında<br />

yer alması nedeniyle ülkemizde<br />

2000’li yıllarla birlikte Cross-Country<br />

disiplininde farklı illerde organizasyonlar<br />

düzenleyerek yarışma parkurları<br />

oluşturulması ve bu yarışmalara katılan<br />

sporcuların deneyim kazanarak uluslararası<br />

yarışmalara hazırlanması gibi sporun ve<br />

sporcuların gelişmesine yönelik yatırımlar<br />

gerçekleştirdik. Kısmen yeni gelişen bir<br />

spor dalı olması nedeniyle, 2004-2008<br />

yılları arasında bu yatırımlar hızla karşılık<br />

buldu ve uluslararası yarışma takviminde<br />

her yıl 10’un üzerinde uluslararası puanlı<br />

müsabakaya ev sahipliği yapmaya başladık.<br />

Bu sayede uluslararası müsabakalara katılan<br />

ve kürsü gören sporcularımız Olimpiyat<br />

puan mücadelesine dâhil oldu ve 2008<br />

Pekin’de bir sporcumuz ile Olimpiyatlarda<br />

yarışma hakkı elde ettik. Türkiye bisiklet<br />

tarihinde ilk Avrupa Şampiyonası’nın<br />

da bu dönemde gerçekleştirildiğini<br />

belirtmeliyim. Bu tip buluşmaları sadece<br />

bir organizasyon olarak değerlendirmek<br />

çok yanlış olur. Söylediğim gibi aralarında<br />

Olimpiyat ve dünya şampiyonlarının da<br />

olduğu önemli sporcuları bu sayede<br />

ülkemizde ağırlamamız mümkün oldu.<br />

Bunun sporcularımız açısında oldukça<br />

büyük bir deneyim fırsatı oldu. Diğer<br />

yandan o bölgede bisiklet kültürünün<br />

gelişmesi ve yöredeki gençlerin bu spora<br />

yönlendirilmesi, hem özel sektör hem yerel<br />

yönetimlerin desteği bakımından önemli<br />

bir tanıtım fırsatıydı.<br />

MOUNTAIN BIKING IN<br />

TURKEY<br />

We have asked questions to Emin Müftüoğlu about mountain biking who is Turkey<br />

Cycling Federation President and World Cycling Union’s Member of the Board,<br />

chairing World Mountain Bike Commission.<br />

“Mountain biking always<br />

attracts young people’s attention<br />

who are fond of their freedom.’’<br />

When you compare mountain<br />

biking to other cycling disciplines,<br />

in your opinion which aspects of<br />

mountain biking are noticeable?<br />

One of the different features of mountain<br />

biking from other disciplines is it provides<br />

a comfortable ride in all road conditions.<br />

Also it gives the users an unlimited freedom<br />

of equipment choices in terms of bicycles<br />

and accessories along with its ergonomic<br />

design. We see that it is preferred in<br />

everyday use as well. I think a sport which<br />

is a part of daily life has more development<br />

potential because it will be possible for this<br />

sport to be reached by many people. If<br />

we consider a racer’s level, in road cycling<br />

there are full pages of technical rules in<br />

terms of technical features that a road bike<br />

should have whereas the two wheels’<br />

diameters must be equal is the only one rule<br />

in mountain bike. As you will guess it brings<br />

product range and equipment investments<br />

along so in this respect it is always open to<br />

the technological development and is has<br />

a rather growing market share. Mountain<br />

biking always attracts young people’s<br />

attention who are fond of their freedom,<br />

want to be close to nature, are adventurous<br />

as well as it is a popular sport among a wide<br />

range of ages who always want to push<br />

their limits and bicycle lovers who have a<br />

young spirit.<br />

When we look at the race calendar,<br />

we understand that even there<br />

are different race formats under<br />

the mountain biking title. Could<br />

you give information about these<br />

races? Could you evaluate the<br />

development period of mountain<br />

biking in Turkey?<br />

It is possible to have mountain biking races<br />

under four basic race formats. These are<br />

Cross-country, Downhill, Four-cross and<br />

Enduro races. Apart from riding technique,<br />

basically endurance performance is the<br />

determiner in long distances in Crosscountry<br />

and there are eight different race<br />

formats under Cross-country title. Downhill<br />

races only consist of downhill, with highly<br />

technical passages in woody, asphalt,<br />

soil and rocky tracks. Athletes individually<br />

start the race at high speeds. On the other<br />

hand, the Gravity disciplines consist of<br />

shorter ramps on wide tracks and four<br />

athletes race at the same time in elimination<br />

races which is called Four-cross. Lastly, in<br />

Enduro races there are at least four different<br />

tracks and it is sometimes close to Crosscountry<br />

format and sometimes it consists<br />

of climbing parts but it is mostly consists<br />

of downhill. These are staged races where<br />

the total score is assessed. In every race<br />

format specific bicycles and equipment are<br />

needed and track preparation appropriate<br />

for each race is carried out. I should also<br />

point out the need of training requirement<br />

for athletes. Therefore, as long as cycling<br />

parks are not spread nationwide, covering<br />

all races, it will not be possible to be in<br />

the international races in the short term.<br />

We organized events in different cities<br />

in the Cross-country disciplines in order<br />

to join Olympics in 2000s. We carried<br />

out investments for the development<br />

of this sport and the athletes in order to<br />

create race tracks and help athletes gain<br />

experience to prepare for international<br />

races. Partly, because it was a new sport,<br />

our investments became beneficial<br />

between 2004 and 2008. We began to<br />

host over 10 international scored races in<br />

the international race calendar. As a result,<br />

our athletes who joined international races<br />

and saw fame became a part of Olympic<br />

score races and in 2008 in Beijing, one of<br />

our athletes acquired a right to race in the<br />

Olympics. I must say that the first European<br />

Championship was held in that period in<br />

Turkey’s bicycle history. It is very wrong<br />

to evaluate these kinds of meetings as an<br />

organization only. As I indicated before, it<br />

became possible for us to host important<br />

athletes in our country and there were<br />

Olympic and world champions among<br />

them. It was a great experience for our<br />

athletes. On the other hand, it was an<br />

important opportunity of promotion in<br />

terms of getting the support of both private<br />

sector and local authorities to develop<br />

cycling culture in the region and encourage<br />

young people for this sport. In the regions<br />

like Cappadocia and Alanya, our athletes<br />

with fundamental training have become to<br />

take part in the national championships in<br />

the last ten years; to me it is a result of local<br />

investments.<br />

“In our country, we began to<br />

host important athletes from<br />

abroad.’’<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

8 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

9


Kapadokya ve Alanya gibi bölgelerde<br />

son on yıl içerisinde alt yapıdan yetişen<br />

sporcuların ulusal şampiyonalarda kürsüde<br />

yer almaya başlaması bana göre bu tip<br />

bölgesel yatırımların bir sonucu.<br />

“Dağ bisikleti dünyada da<br />

hızla gelişen bir spor dalıdır.’’<br />

Türkiye’nin dağ bisikleti<br />

disiplinleri açısından gerek sporcu<br />

gerekse parkurlar bakımından<br />

potansiyelini değerlendirir<br />

misiniz?<br />

Biliyorsunuz dağ bisikleti bisiklet sporunun<br />

en genç disiplinlerinden birisidir. Dünyada<br />

da hızla gelişen bir spor dalı ve büyük<br />

müsabakaların özelikle canlı yayınlar<br />

ile medyada daha fazla yer bulmasıyla<br />

popülerliği günden güne artıyor.<br />

Türkiye’nin farklı bölgelerinde amatör ve<br />

profesyonel bisikletçilerin beklentisine<br />

uygun farklı nitelikte dağ bisikleti<br />

parkurları mevcuttur. Tatil beldelerine<br />

yakın olan parkurlar özellikle konaklama<br />

ve ulaşım olanaklarının da elverişli olması<br />

nedeniyle hem ülkemizde bu sporu hobi<br />

ya da profesyonel olarak yapan, hem de<br />

yurt dışından Türkiye’ye yarışma ya da<br />

antrenman kampı için gelen sporcuların<br />

ilgisini çekmeyi sürdürüyor. Fakat sadece<br />

Cross-Country disiplininin değil diğer<br />

dağ bisikleti branşlarının da spor turizmi<br />

kapsamında önemli fırsatlar sunacağına<br />

inanıyorum. Buradan sizin aracılığınızla<br />

kışın kayak sporu yapılan bölgelerde<br />

faaliyet gösteren işletme sahipleri ve yerel<br />

yönetimlerin bir konuya dikkatini çekmek<br />

istiyorum. Avrupa ve Amerika kıtasından<br />

birçok kayak merkezinin yaz aylarında<br />

bisiklet parkı olarak bisiklet kullanıcılarına<br />

hizmet verdiğini görüyoruz. Avrupa’da<br />

Avusturya Leogang, Kanada’da Whistler<br />

Mountain Bike Park bu tesislere örnek<br />

gösterilebilir. Kayak merkezlerinde hali<br />

hazırda mevcut konaklama imkânları,<br />

teleferik, telesiyej gibi teknik altyapıların<br />

bulunuyor olması kışın kayak yapılan<br />

bu parkurların yaz aylarında bisiklet<br />

parkurlarına dönüşüm fırsatı sunuyor.<br />

Bu yönüyle bu bölgeler bisiklet sporuna<br />

kapıların açılmasıyla yaz-kış kesintisiz<br />

sürecek bir spor turizmi potansiyeline<br />

sahiptirler.<br />

Özellikle Downhill gibi ülkemizde gelişime<br />

çok açık bisiklet branşlarının da bu sayede<br />

gelişmesi mümkün olacaktır. Dolayısıyla<br />

burada sadece spor teşkilatının kurumları<br />

değil yerel otoriteler ve özel sektörle<br />

işbirliği yapılması da oldukça önemlidir.<br />

Yavaş yavaş bu konuda karar vericileri ikna<br />

etmeye başladığımızı belirtmeliyim.<br />

“Mountain biking is a fast<br />

developing sport in the world.’’<br />

Could you evaluate the potential<br />

of mountain biking disciplines in<br />

Turkey in terms of athletes and<br />

tracks?<br />

As you know mountain biking is one of the<br />

youngest disciplines of the cycling sport. It<br />

is a fast developing sport in the world, too<br />

and its popularity is growing day by day<br />

especially with the live broadcast of great<br />

races, gaining more fame in the media.<br />

There are different bicycle tracks available<br />

in different regions of Turkey suitable<br />

for the expectations of amateur and<br />

professional cyclists. Cycling trails close to<br />

the holiday resorts continue to attract the<br />

attention of people who does this sport<br />

as a hobby or professionally in our country<br />

as well as athletes coming to Turkey for the<br />

races or camping from abroad because<br />

the accommodation and transportation<br />

facilities are convenient in these regions.<br />

I believe that the other mountain biking<br />

branches will provide<br />

important opportunities not only Crosscountry<br />

discipline. I want to arouse<br />

attention of business owners in the ski<br />

resort regions and local authorities through<br />

you. We see that a lot of ski resorts from<br />

the continents of Europe and America<br />

provide service for cyclists as cycling<br />

parks in summer months. In Europe,<br />

Austria Leogang and Canada Whistler<br />

Mountain Bike Parks are good examples<br />

of these facilities. As there are already<br />

accommodation opportunities, technique<br />

infrastructures like chair lifts, ropeways in<br />

ski resorts where winter sports are carried<br />

out; it provides an opportunity to turn<br />

these ski tracks into cycling trails in summer<br />

months. In this respect, these regions have<br />

summer-winter nonstop sports tourism by<br />

opening the doors to the cycling sport. In<br />

our country, therefore, it will be possible<br />

for developing cycling branches to spread,<br />

particularly like Downhill. Accordingly,<br />

it is important to collaborate with local<br />

authorities and private sector along with<br />

sports establishments. I have to say that we<br />

have begun to convince decision makers.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

10 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

11


öportaj<br />

reportage<br />

Başarının Dili<br />

Milli Bisikletçi Ahmet Örken ile keyifli bir söyleşi gerçeklerştirdik.<br />

Okurlarımıza biraz kendinizden<br />

bahseder misiniz?<br />

1993’te doğdum. Konya’nın Çumra<br />

ilçesinde büyüdüm. Bir ablam ve bir<br />

abim var. Ben üç yaşındayken annem ve<br />

babam ayrılmışlar. Bizi annem büyüttü.<br />

İlk spora Çatalhöyük Çumra Belediye<br />

Spor’da başladım. Mustafa Kestek ilk<br />

antrenörümdü. Bana her zaman maddi<br />

ve manevi her konuda yardımcı oldu.<br />

Her zaman konu her ne olursa olsun<br />

dürüst olmamı öğretti. İlk yarışlara<br />

katıldığım yıl 12 madalya kazandım.<br />

2009 yılında Torku Şeker Spor’a<br />

transfer oldum. Orda Mehmet Şafakcı<br />

hocamla tanıştık. Babam olmadığı<br />

için bana her konuda yardımcı oldu.<br />

Zamanla baba oğul gibi olduk. Mehmet<br />

hocam da Mustafa hocam gibi bana<br />

her zaman dürüst olmam gerektiğini<br />

ve elde ettiğim başarıların daha<br />

iyisini yapabilmem için şımarmaman<br />

gerektiğini herzaman hatırlatmıştır<br />

“İlk kez bir yarış bisikleti<br />

gördüğüm zaman çok<br />

heyecanlandım.’<br />

Bisiklet ile ilk ne zaman tanıştınız?<br />

Bisiklet tutkunlarına önerileriniz<br />

nelerdir?<br />

Her çocuk gibi benim de bisikletle ilgim<br />

vardı. Annem yaz tatilinde karne hediyesi<br />

olarak bana bir bisiklet almıştı. Bisiklet<br />

sporu olduğundan haberim yoktu. Sporcu<br />

olmak da hayalimde olan bir şey değildi.<br />

Bir gün abimle yürürken abimin arkadaşıyla<br />

karşılaştık. Bana sporcu olmak isteyip<br />

istemediğimi sordu. Bana ayrıcı fiziğimin<br />

yaşıma göre çok iyi olduğunu söyledi.<br />

Ben de çocukluk heyecanıyla evet isterim<br />

dedim. Bana bisiklet sporunu anlattı.<br />

Beni stadyuma çağırdı. İlk kez o gün yarış<br />

bisikleti görmüştüm. Çok heyecanlandım.<br />

Antrenmanlara başladıktan sonra her gün<br />

daha çok sevmeye başladım bisikleti.<br />

Çocuk olduğum için çok eğlenceli<br />

geliyordu. 2009 yılında yapmış olduğum<br />

başarılar Federasyon Başkanımız Emin<br />

Müftüoğlu’nun dikkatini çekmişti.<br />

Gençlik Spor Bakanlığı’nın desteğiyle<br />

İsviçre Uci Kamp Merkezi’ne gittik.<br />

Bir yıl İsviçre’de Veledrom Yarışları’na<br />

katıldık. 6 ayda Mayorka’da Mutlu<br />

Erçevik ve Amerikalı antrenörle birlikte<br />

çalışmalarımızı sürdürdük. Ailem ve<br />

arkadaşlarımdan uzak kalmak zordu<br />

ama ilki başarmanın verdiği gurur ve<br />

sevince değerdi. Bu bir buçuk yıllık<br />

süreçte kulübümde her zaman maddi<br />

ve manevi destek aldım.<br />

“Olimpiyatlarda ülkemi<br />

temsil etmek ve bir madalya<br />

kazanmak istiyorum.”<br />

Milli bir bisikletçi olarak<br />

çalışmalarınız ne durumda?<br />

Önümüzdeki<br />

günlerdeki<br />

programınız hakkında biraz bilgi<br />

vermek ister misiniz?<br />

Ben Recep Konuk’a ve Kulüp Başkanımız<br />

Yavuz Erence’ye her şey için çok teşekkür<br />

ederim. Öncelikle kendime güveniyorum.<br />

Performansımın artması için ne yapmam<br />

gerekiyorsa uygulamayı hedefliyorum.<br />

Çalışmaktan daha önemli olan dinlememi<br />

her antrenman sonrası yapıyorum. Yaptığım<br />

başarının daha iyisini yapmak her zaman<br />

hedefimde olur. Katılacağım yarışlara göre<br />

antrenman programım değişir. Antrenman<br />

ve yarış tamamen farklı bisiklet sporunda.<br />

Ne kadar çok yarışa katılırsan o kadar çok<br />

performans ve tecrübe artar<br />

Çin’de ilk günler çok zordu ama her geçen<br />

gün daha iyi hissediyordum kendimi.<br />

Genel olarak ilk 10’nun içinde yer aldım.<br />

Bugün birinci olmayı başardık. Takım<br />

olarak çok iyiydik. Tüm takım arkadaşlarıma<br />

teşekkür ederim, hepsi de birinci olmam<br />

için ellerinden geleni yaptılar. Önümüzdeki<br />

etaplarda hedefimiz birinci olmak. Haftanın<br />

6 günü antrenman oluyor. Ortalama<br />

olarak 130~140 km antrenman yapıyoruz.<br />

Kilometre ve içeriği hazırlandığımız<br />

yarışa göre değişiyor. Bisiklet sporunda<br />

antrenmanı bir hafta bıraktığınız zaman bir<br />

ay geriye gidersiniz, onun için antrenman<br />

çok önemli bizim için. Sezon başında<br />

kilo almış olduğum için yediklerime dikkat<br />

ediyorum. Özel diyet programım yok.<br />

Hızlı şekilde kilo vermek benim için çok<br />

zor çünkü yoğun antrenman yaptığım için<br />

harcadıklarımı yerine koymam gerekiyor.<br />

Ekmek ve tatlıdan olabildiğince uzak<br />

duruyorum. Şekerli ve asitli içecekleri<br />

olabildiğince az tüketiyorum. Vücudumda<br />

yağ ne kadar çok olursa o kadar çok acı<br />

çekmeme sebep oluyor. Antrenmanlarımı<br />

aşırı yapmıyorum, olması gerektiği kadar<br />

yapıyorum. Kontrolsüz güç, güç değildir<br />

sözü hep aklımda olur. Önümüzdeki<br />

yıllarda olimpiyatlarda ülkemi temsil<br />

etmek ve madalya kazanmak en büyük<br />

hedefim. Ülkemizde Veledrom Yarışları<br />

yapılırsa Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu<br />

olmayı hedefliyorum. Bisiklet benim<br />

ekmek teknem oldu. Benim için bisikletim<br />

çok önemli. Acı çektiğim zamanlar olsa<br />

da birinci olduğum zaman tüm çektiğim<br />

acıların boşa gitmediğini anlıyorum. Daha<br />

iyisini yapmak için daha çok acı çekmeyi<br />

göze alabiliyorum.<br />

“İyi bisikletçi olmak için sabırlı<br />

olmak gerek.”<br />

Bizimle röportaj yaptığınız için<br />

teşekkür ederiz. Son olarak<br />

eklemek istediğiniz bir şey var mı?<br />

Bisiklet sporcuları kendilerine en uygun<br />

bisikleti almaları ve doğru ölçülerle<br />

antrenmanlarını yapmalılar. İyi bisikletçi<br />

olmak için sabırlı olmak gerek. Bazen<br />

kendini çok iyi hissedersin ama yarışlarda<br />

başarılı olamazsın. Ama kesin eksiklerin<br />

vardır onları en kısa sürede tamamlamalısın.<br />

Tecrübe edinilmelisin ve her yarıştan<br />

kendine ders çıkarmalısın. Ülkemizde<br />

daha çok bisiklet sporcusu ve takımlar<br />

olmalı. Ülkemizin takımlarını İtalya ve<br />

Fransa turunda görmeliyiz. Sporun sadece<br />

futbol olmadığını televizyon kanallarının<br />

anlaması gerekir. Sezonun sonuna doğru<br />

geliyoruz. Önümüzde 4 ya da 5 turumuz<br />

kaldı. 7-11 Ekim’de Konya’da Uluslararası<br />

Mevlana Turu, 23-27 Ekim’de Ege Turu, 30<br />

Ağustos - 18 Eylül’de Çin’de Uluslararası<br />

Turlara katılacağız. Kış döneminde genel<br />

olarak dağ yürüyüşleri yapıyoruz. Geçen<br />

yıl kış dönemini Erciyes Kayak Merkezi’nde<br />

geçirdik.<br />

The Language of Success<br />

We had a nice conversation with Ahmed Örken National Cycling.<br />

Could you tell our readers<br />

about yourself?<br />

I was born in 1993. I grew up in Çumra<br />

District in Konya. I have an elder sister and<br />

an elder brother. My parents divorced<br />

when I was three years old. My mother<br />

raised us. I first started sport in Çatalhöyük<br />

Çumra Municipal Sport. My first coach<br />

was Mustafa Kestek. He always supported<br />

me morally and financially. He always<br />

taught me honesty at all events. I won 12<br />

medals in the first races that I joined. I was<br />

transferred to Torku Şeker Sport in 2009. I<br />

met my coach Mehmet Şafakcı there. He<br />

supported me all the way through because<br />

I did not have a father. We have become<br />

like a father a son in the course of time. My<br />

coach Mehmet Şafakcı always reminded<br />

me to be honest and not to get spoiled<br />

when I have more achievements, just like<br />

my master Mustafa Kestek.<br />

“I got very excited when I saw<br />

a racing bicycle for the first<br />

time.”<br />

When did you first become<br />

acquainted with the bicycle? What<br />

are your suggestions for bicycle<br />

lovers?<br />

I was interested in cycling like every child.<br />

My mother bought me a bicycle as a<br />

present for my school report. I was not<br />

aware of cycle sport. I did not have a dream<br />

to become an athlete. One day, while I was<br />

walking with my brother, I encountered my<br />

brother’s friend. He asked me if I wanted to<br />

be an athlete. He also told me that I had a<br />

very good build for my age. I said ‘yes’ to<br />

him with the excitement of my youth. He<br />

told me about cycle sport. He invited me<br />

to the stadium. . I saw a racing bicycle for<br />

the first time on that day. I got very excited.<br />

I gradually loved the bicycle more after I<br />

had begun training. It seemed a fun activity<br />

to me because I was a child. I drew our<br />

Federation President Emin Müftüoğlu’s<br />

attention with the achievements that I<br />

had in 2009. We went to Switzerland<br />

Uci Camp Centre. One year, we joined<br />

Veledrom Races in Switzerland. We carried<br />

on our trainings with Mutlu Erçevik and an<br />

American trainer for 6 months<br />

in Majorca. It was difficult for me to be<br />

away from my family and friends but the<br />

pride and the joy of succeeding for the first<br />

time was worth it. I have always got moral<br />

and financial support from my club in the<br />

period of the last passing one and half<br />

years.<br />

“I wish to represent my country<br />

and win a medal in the<br />

Olympics.”<br />

How are your works going as a<br />

national cyclist? Would you like<br />

to give some information about<br />

your schedule for the forthcoming<br />

days?<br />

I would like to thank to Recep Konuk and<br />

our Federation President Yavuz Erence for<br />

everything. First of all, I have confidence<br />

in myself. I aim to do my best to increase<br />

my performance. I always rest after training<br />

which is more important than practice. I<br />

always aim for better achievements. My<br />

training schedule changes according to<br />

the races I attend. Training and practice are<br />

completely different in cycle sport. When<br />

you take part in more races you increase<br />

your performance and experience. My<br />

first time in China was very difficult but I felt<br />

better every passing day. I was generally<br />

among the first ten. Today we succeeded<br />

in getting the first place. Our team was<br />

very good. I would like to thank to all of<br />

my teammates. They all did their best to<br />

support me to come first. Our aim is to<br />

come first in the next races. There is training<br />

for 6 days a week. We have our training<br />

approximately between 130 and 140 km.<br />

The distance and the content change<br />

according to the race we prepare for.<br />

When you have a week break in cycle sport<br />

you drop back for one month so training is<br />

very important to us. I am careful about my<br />

diet because I put on weight at the<br />

beginning of the season. I do not have<br />

a special diet program. It is difficult to lose<br />

weight fast for me because I need replace<br />

the calories I burn during training. I do my<br />

best to avoid bread and dessert. I try to<br />

consume less sugary and fizzy drinks. The<br />

more fat I have in my body, the more pain I<br />

feel. I do not over-train; I train as it should<br />

be. I always keep the saying ‘uncontrolled<br />

power is not power’ in my mind. In the<br />

forthcoming years, I wish to represent my<br />

country and win a medal in the Olympics.<br />

That is my biggest target. If Veledrom<br />

Races are held in our country, I aim to be<br />

the World and Olympic Champion. My<br />

bicycle has become my bread and butter.<br />

My bicycle is very important to me. When I<br />

come first I forget all the pain I have. I face<br />

up to more pain to achieve better.<br />

“To be a good cyclist requires<br />

patience.”<br />

Thank you for having an interview<br />

with us. Lastly, would you like to<br />

add anything?<br />

Cyclists should have the right bicycle for<br />

themselves and get the right amount of<br />

training. To be a good cyclist requires<br />

patience. You sometimes feel good but<br />

you do not succeed in races. This means<br />

you have some inadequacies so you must<br />

close this gap within the shortest time.<br />

You should gain experience and take a<br />

lesson from each race. We should have<br />

more cyclists and teams in our country. We<br />

should see our teams in Italy and France<br />

tournaments. The television channels<br />

should understand that football is not the<br />

only sport. We are moving towards the end<br />

of the season. We have 4 or 5 tournaments<br />

ahead of us. We will join International<br />

Mevlana Tournament in Konya on October<br />

7-11, Ege Tournament on October 23-27<br />

and International Tournaments in China, on<br />

August 30- September 18. We usually go<br />

hiking during the winter season. We spent<br />

last winter season in Erciyes Ski Resort.<br />

12 EYLÜL/EKİM 2015<br />

SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

13


Kapadokya<br />

Doğanın, tarihin, sanatın ve kültürün buluştuğu yer: Kapadokya<br />

A unique place where nature, history, art and culture meet: Cappadocia<br />

Türkiye’nin tam ortasındaki<br />

muhteşem harikalar diyarına,<br />

Kapadokya’ya hoş geldiniz.<br />

İlgi alanlarınız ne olursa olsun<br />

Kapadokya’yı sevmekten<br />

kaçamazsınız, burası<br />

Türkiye’nin en güzel ve<br />

tarihi olarak en büyüleyici<br />

yerlerinden biridir.<br />

Welcome to Cappadocia,<br />

the amazing wonderland<br />

right in the middle of Turkey.<br />

No matter what your interest is<br />

you are bound to love<br />

Cappadocia, one of the most<br />

beautiful and historically<br />

fascinating parts of Turkey.<br />

1985 yılında UNESCO tarafından Dünya<br />

Kültür Mirası listesine alınan “Göreme Doğal<br />

ve Tarihi Milli Parkını”, açık hava müzelerini,<br />

yeraltı şehirlerini, muhteşem görünümlü<br />

vadilerini, kayadan oyma kilise ve evlerini,<br />

tarihi konaklarını ve yörede ‘Taş Ormanlar’<br />

denilen doğa harikası peribacalarını, kısacası<br />

Anadolu bozkırının bu müstesna bölgesidir,<br />

Nevşehir. Kapadokya, dünyada benzersiz bir<br />

jeolojik formasyona sahip olmasının yanında<br />

tarihi ve kültürel değerleriyle önemlikültür<br />

ve inanç turizmi merkezlerindenbiri olma<br />

özelliğini taşıyor. ‘Türkiye’ denilince yabancı<br />

turistlerin aklına, genellikle deniz-güneşkum<br />

üçlemesi canlanıyor. Oysa Kapadokya<br />

daha farklı bir şeyler sunuyor turistlere.<br />

Doğanın son derece cömert davrandığı<br />

Kapadokya’nın dokusunu, dünyanın hiçbir<br />

yerinde bulamazsınız. Kapadokya’nın<br />

merkezi konumundaki Nevşehir’in en<br />

belirgin özelliği, 282 bine ulaşan nüfusunun<br />

birkaç misli büyüklüğünde ekonomik<br />

hareket kabiliyetine sahip olmasıdır. Bu<br />

kabiliyet de kendini turizm sektöründe<br />

gösteriyor. Bu nüfusla her yıl 2 milyon turist<br />

tarafından ziyaret ediliyor. Kapadokya’ya<br />

bu tanınmışlığı sağlayan, yakın civarlarında<br />

bulunan Erciyes ve Hasandağı gibi volkanik<br />

dağların su ile olan ilişkisinden oluşan<br />

kendine özgü yapısıdır. Bu doğal kaynaklı<br />

oluşumlar, eşsiz jeolojik yapılar meydana<br />

getiriyor. Bir yanda peribacaları, vadiler,<br />

kanyonlar gibi tabiatın mucizelerine tanık<br />

olurken, bir yandan<br />

da bu jeolojik yapıyla insan aktivitelerinin<br />

bir araya gelmesi sonucu oluşan insan<br />

yerle¬şimlerini görüyoruz. Konutlar, yeraltı<br />

şe¬hirleri, sığınma, savunma amaçlı yapılar,<br />

gizli dini hareketleri barındıran yeraltı<br />

manastırları gibi. Dinin baskı altında olduğu<br />

dönemlerde gizli yapılmış olan manastırlar,<br />

kiliseler sonraki dönemde jeolojik yapının<br />

imkân vermesiyle insanların yine barınmak<br />

için sığındıkları yapılara dönüşmüş.<br />

Doğal oluşumun konut ve ibadet amaçlı<br />

kullanılması, Hititlere kadar uzanıyor. Tüm<br />

bunların oluşturduğu bir de kültürel yapı<br />

var Nevşehir’de. Kiliselerde kullanılan<br />

sanatsal değeri yüksek fresklerin, burada<br />

yaşayan Hıristiyan din adamlarının, azizlerin<br />

bölgeye katmış oldukları farklı bir anlam ve<br />

değer var. Bunları bütünüyle düşünecek<br />

olursak, ilimizin turizm potansiyelinde<br />

kültürel öğeler ağır basıyor. İlginç jeolojik<br />

oluşumlarla bir arada değerlendirildiğinde<br />

de Kapadokya’nın gizemi daha iyi anlaşılıyor.<br />

Bir bakıma doğanın usta elleriyle yonttuğu,<br />

tarihin saklı sırlarını barındıran gizemli bir açık<br />

hava müzesidir, Kapadokya. Antik dönemde<br />

adı “Nyssa” olan Nevşehir, Osmanlı<br />

İmparatorluğu zamanında “Muşkara” olarak<br />

anıldı. Osmanlı Padişahı III. Ahmet’in damadı<br />

ve sadrazamı olan İbrahim Paşa (1660-1730)<br />

doğup büyüdüğü yer olan Nevşehir’e ilgi<br />

gösterir. Ürgüp’e bağlı18 haneli küçük bir<br />

köy olan Muşkara’da camiler, çeşmeler,<br />

okullar, imaretler, hanlar ve hamamlar<br />

yaptırır, adını da ‘Nevşehir’ olarak değiştirir.<br />

Cappadocia is an exceptional region of<br />

Anatolia steppe with its ‘’Goreme Natural<br />

and Historic National Park’ appeared in<br />

UNESCO’s World Heritage List, open air<br />

museums, underground cities, wonderfullooking<br />

valleys, rock-carved churches and<br />

houses, historic mansions and wonder<br />

of nature fairy chimneys which are called<br />

‘’Stone Forests’’ by the locals. Cappadocia<br />

has a unique geological formation in the<br />

world along with historic and cultural<br />

values and it is also one of the culture and<br />

faith tourism centres. When the name of<br />

‘Turkey’ is mentioned, sea-sun-sand trilogy<br />

usually occurs to tourist’s minds. However,<br />

Cappadocia offers very different things<br />

for tourists. You cannot find the texture of<br />

Cappadocia in other parts of the world<br />

where nature extremely acts generously.<br />

Nevsehir is in the centre of Cappadocia<br />

with 282 thousand of population and the<br />

most prominent feature of this city is that it<br />

has an economic activity capability which<br />

is several times larger than its population.<br />

This capability shows itself in tourism<br />

sector. It is visited by 2 million tourists every<br />

year. Mount Erciyes and Hasandagi are<br />

two volcanic mountains near Cappadocia,<br />

providing its recognition because it has a<br />

distinctive structure which was formed by<br />

the relationship of the volcanic mountains<br />

and water. These natural formations<br />

generate unique geological structures.<br />

On the one hand we witness the miracles<br />

of nature like fairy chimneys, valleys and<br />

canyons; on the other hand we see human<br />

settlements as a result of this geological<br />

structure and human activities. Dwellings,<br />

underground cities, shelter, structures for<br />

defence and underground monasteries,<br />

hosting secret religious movements are<br />

some of the examples. Monasteries and<br />

churches were built secretly in the periods<br />

that religion was under duress but in the<br />

following period they were transformed<br />

into human refuges because of the<br />

suitability of the geological structure.<br />

Using natural formations for housing and<br />

faith goes back to the Hittites. There is a<br />

cultural structure in Nevsehir based on<br />

all of these effects. The frescos used in<br />

churches have a high artistic value and the<br />

Christian religious men and saints added<br />

different meanings and value to the<br />

region. If we consider all of these points,<br />

cultural elements of our city outweighs in<br />

the tourism potential. When interesting<br />

geological formations are evaluated<br />

together, the mystery of Cappadocia<br />

makes more sense. In a way Cappadocia<br />

is a mysterious open-air museum,<br />

accommodating the hidden secrets of the<br />

history which was sculptured by the skilled<br />

hands of the nature. The name of Nevsehir<br />

was ‘’Nyssa’’ in ancient times and it began<br />

to be called ‘Muskara’ during Ottoman<br />

Empire. Ottoman Sultan III Ahmet’s sonin-law<br />

and the grand vizier Ibrahim Pasha<br />

(1660-1730) became interested in Nevsehir<br />

as he was born there. Mosques, fountains,<br />

schools, imarets, houses and Turkish baths<br />

were built under his orders in Musakara<br />

which was a small village with 18 dwellings<br />

belonged to Urgup and he also changed<br />

the name of the place as ‘’Nevsehir’’.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

14 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

15


Damat İbrahim Paşa<br />

Külliyesi<br />

Damat İbrahim Paşa zamanında<br />

önem kazanan Nevşehir’de, bu<br />

dönemde imar hareketliliğine başlandı.<br />

Damat İbrahim Paşa tarafından 1726-<br />

1727 yıllarında yaptırılanları; külliye,<br />

cami, medrese, imaret, sıbyan mektebi,<br />

hamam, kervansaray ve çeşmeler<br />

oluşturdu. Damat İbrahim Paşa Külliyesi<br />

içinde yer alan Kurşunlu Cami, 1726’da<br />

tamamlandı. Caminin hemen yanında<br />

külliyeye ait medrese, kütüphane ve<br />

imarethane ile hamam bulunur.<br />

Ortahisar<br />

Nevşehir-Ürgüp karayolu üzerinde<br />

bulunan Ortahisar Kalesi, hem stratejik,<br />

hem de yerleşim amacıyla kullanılmış.<br />

Kale eteklerinde yörenin sivil mimari<br />

örnekleri yer alır. Ortahisar Vadisi’nde<br />

bulunan kilise ve manastırlar şunlardır:<br />

Üzümlü Kilise, Sarıca Kilise, Cambazlı<br />

Kilise, Tavşanlı Kilise, Balkan Deresi<br />

Kilisesi, Hallaç Dere Manastırı. Ayrıca<br />

Ortahisar Vadisi yamaçlarına oyulan<br />

soğuk hava depolarında, bölgede<br />

yetişen patates, elma ve Akdeniz<br />

yöresinden getirilen narenciye ürünleri<br />

saklanır.<br />

Zelve<br />

Göreme-Avanos karayolundan 2km.<br />

içeride olan ve üç vadiden oluşan Zelve,<br />

peribacalarının en yoğun olduğu yerdir.<br />

Hıristiyanların önemli dini merkezlerinden<br />

Zelve’deki en önemli kiliseleri, Üzümlü,<br />

Balıklı ve Haçlı kiliseler oluşturur. Yakın<br />

zamanlara kadar yöre insanının yaşamaya<br />

devam ettiği ilk vadide, yöresel kesme<br />

taştan yapılmış bir de cami bulunur. Zelvenin<br />

en önemli özelliklerinden biri de vadilerin<br />

üst kesimlerinde yer alan güvercinlikleridir.<br />

Buradaki zengin süslemeler, çoğunlukla<br />

çarkı felek motiflerden oluşur.<br />

Zelve<br />

Zelve is 2 km inside from Goreme-Avanos<br />

highroad, consisting of three valleys where<br />

fairy chimneys are the most intense. It was<br />

one of the significant Christian religious<br />

centres; Uzumlu, Balikli and Hacli are the<br />

most important churches. Until recently,<br />

in the first valley, where local people<br />

continued to live, there is also a mosque<br />

made of local cut stones. One of the most<br />

important features of Zelve is the dovecots<br />

located in the upper reaches of the valley.<br />

These rich ornaments usually consist of<br />

wheel of fortune motifs.<br />

Damat Ibrahim Pasha<br />

Complex<br />

Nevsehir gained importance during<br />

Damat Ibrahim Pasha’s period and also<br />

construction activities began in this<br />

period. A complex, a mosque, an imaret,<br />

an Ottoman primary school, a Turkish<br />

bath, a caravansary and fountains were<br />

built by Damat Ibrahim Pasha between<br />

1726 and 1727. Kursunlu Mosque was<br />

completed in 1726 which was in Damat<br />

Ibrahim Pasha’s Complex. There is a<br />

madrasah belonged to the complex, a<br />

library, an almshouse and Turkish bath<br />

right next to the mosque.<br />

Ortahisar<br />

Ortahisar Castle is on Nevsehir-Urgup<br />

highway which was used for strategy and<br />

as a settlement. There are the examples<br />

of civil architecture, situated on the<br />

outskirts of the castle. Uzumlü Church,<br />

Sarica Church, Cambazli Church,<br />

Tavsanli Church, Balkan Church and<br />

Hallac Dere Monastery are in Ortahisar<br />

Valley. Besides, potatoes, apples grown<br />

in the region and citrus fruit products<br />

brought from the Mediterranean region<br />

are stored in cold storages carved in the<br />

valley’s slopes.<br />

Uçhisar<br />

Nevşehir’in 7 kilometre kadar<br />

doğusunda bulunur. Bölgenin en<br />

yüksek yerindeki kale, Roma ve Bizans<br />

döneminde önemli bir savunma<br />

noktasını oluşturdu. Bugün kale ve<br />

çevresindeki kayalarda görülen birçok<br />

oyuk, Roma döneminde mezar olarak<br />

kullanıldı. Kalenin iç kısımlarında birbiri<br />

ile bağlantısı olan çok sayıda tünel ve<br />

mekânlar bulunmasına karşın bunların<br />

yer yer yıkılmaları, ulaşımı imkânsız hale<br />

getirdi. Kalenin zirvesine ulaşım, ancak<br />

dış kesimdeki merdivenler sayesinde<br />

yapılabiliyor. Panoramik bir seyir noktası<br />

olan kalenin zirvesindeki kayaya oyulmuş<br />

mezarların tamamı, Bizans dönemine<br />

endeksleniyor. Ortahisarda başlayıp,<br />

Çavuşin’de son bulan Kızılçukur Vadisi,<br />

trekking yapanlar için son derece<br />

eğlenceli vadilerden birisidir. İçindeki<br />

çok sayıdaki kilise, mezar ile güvercinler,<br />

vadi gezisine katılanlara hoş bir atmosfer<br />

sunar.<br />

Paşabağları<br />

Zelve yakınındaki bir başka ören yeri,<br />

peribacalarının bütün örneklerinin<br />

mevcut olduğu Paşabağları’dır. Eskiden<br />

Rahipler Vadisi olarak da bilinen bu<br />

alan, Erken Hıristiyanlık döneminde<br />

izole hayatı tercih eden keşişler için<br />

önemli bir barınma yerini oluşturdu.<br />

Peribacalarından birinin içinde önemli<br />

keşişlerden Aziz Simeon adına yapılmış<br />

bir şapel bulunur.<br />

Çavusin<br />

Göreme-Avanos yolu üzerindeki eski<br />

bir yerleşim olan Çavuşin’de, volkanik<br />

orijinli kesme taşlardan yapılmış<br />

Kapadokya’ya özgü evler ile kayalara<br />

oyulmuş mağara evler, köye farklı bir<br />

mimari kazandırır. Ancak, evlerin üzerine<br />

kayaların düşmesi nedeniyle bugün bu<br />

alan terk edilmiş. Çavuşin’deVaftizci<br />

Yahya Kilisesi, Güllüdere Kilisesi ve<br />

Nicephorus Phokas Kilisesi bulunur.<br />

Uchisar<br />

It is about 7 km in the east of Nevsehir.<br />

The highest point of the castle of the<br />

region was an important defence point<br />

in the Roman and Byzantine periods.<br />

Today, most of the cavities seen in<br />

rocks in and around the castle were<br />

used as tombs in Roman times. Inside<br />

the castle, there are many tunnels and<br />

other places connected with each other<br />

but the access has become impossible<br />

because some of these places went to<br />

ruin. The access to the top of the castle<br />

can be possible through the external<br />

stairs of the castle. All the tombs carved<br />

into the rocks at the summit of the<br />

castle and they belong to Byzantine<br />

period. The castle has a panoramic<br />

vantage point. Kızılcukur Valley, starting<br />

in Ortahisar and finishing in Cavusin,<br />

is an extremely entertaining valley for<br />

trekking lovers. A number of churches,<br />

the grave and doves inside it offer a<br />

pleasant atmosphere to the participants<br />

who join the valley trip.<br />

Pasabaglari<br />

It is another ruin near Zelve where all<br />

kinds of fair chimneys are available. This<br />

place was known as the Priests Valley,<br />

and it was an important shelter for the<br />

monks who preferred an isolated life<br />

in Early Christianity period. There is a<br />

chapel inside one of the fairy chimneys,<br />

built in the name of Saint Simeon who<br />

was an important monk.<br />

Cavusin<br />

Cavusin is an ancient settlement on<br />

Goreme-Avanos main road, there are<br />

typical volcanic originated Cappadocia<br />

dwellings made of cut stones and cave<br />

houses carved into the rocks which<br />

give the village a different atmosphere.<br />

However, this area is abandoned now<br />

because the rocks fell on the houses.<br />

Vaftizci Yahya Church, Gulludere Church<br />

and Nicephorous Phokas Church are in<br />

Cavusin.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

16 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

17


Mustafapaşa<br />

Mustafapasa<br />

Göreme Açık Hava Müzesi<br />

Goreme Open-Air Museum<br />

Daha önceden Sinasos adıyla<br />

bilinen Mustafapaşa, Kapadokya’nm<br />

tam ortasında Ürgüp’e bağlı ve şehir<br />

merkezine 6 kilometre uzaklıkta bulunan<br />

bir beldedir. Henüz köy olduğu yıllarda,<br />

Rumlarla Türklerin bir arada yaşadığı bu<br />

kasabada, kilisenin çan sesleri ve cami<br />

minaresinden yükselen ezan sesleri<br />

birbirine karışır. 1924 yılında yapılan<br />

nüfus değişimine (mübadele) kadar<br />

kasabada 600 Rum ve 150 Türk aile<br />

yaşar. O dönemlerde Sinasos, Rumların<br />

ağırlıklı olduğu bir nüfusa sahiptir.<br />

1924 yılında yaşanan mübadele ile<br />

deyim yerindeyse Sinasos’un kaderi<br />

tamamen değişir. Mübadele sonrası<br />

burada yaşayan Rum nüfus Yunanistan’a,<br />

Yunanistan’da yaşayan Türk nüfus ise bu<br />

topraklara göç ettirilir. Giden Rumların<br />

yerine, Yunanistan’ın Kastorya kentinin<br />

Jerveni köyünden gelen mübadiller<br />

yerleştirilir. Mübadiller geldikleri yerlerin<br />

havasını, Anadolu’nun içlerine taşır.<br />

Bunu bugün bile hissetmek mümkün.<br />

Kasabanın yarısını oluşturan mübadiller,<br />

Makedonca konuşmayı hala sürdürür,<br />

yemeklerini, müziklerini ve geleneklerini<br />

yaşatır.<br />

Göreme<br />

Nevşehir, Ürgüp ve Avanos arasındaki<br />

etrafı vadilerle çevrili bölgede yer<br />

alır. Göreme kasabasının eski adları,<br />

“Korama, Matiana, Maccan ve Avcılar”<br />

olarak bilinir. Göreme ile ilgili 6. yüzyıla<br />

ait bir belgede ilk olarak ‘Korama’<br />

adına rastlanıldığından, en eski adının<br />

bu olduğu düşünülür. Bu belgede<br />

Aziz Hieron’un 3. yüzyıl sonlarında<br />

Korama’da doğduğu, Malatya’da 30<br />

arkadaşı ile birlikte şehit olduğu ve<br />

elinin kesilerek Korama’da yaşayan<br />

annesine götürüldüğünden söz edilir.<br />

Aziz Hieron’un, Göreme Açık Hava<br />

Müzesi içindeki Tokalı Kilise’de oldukça<br />

büyük boyutta resmedilmiş bir tasviri<br />

bulunur. Göreme ve çevresinin, Roma<br />

döneminde Venessalıların (Avanos)<br />

nekropol alanı olarak kullanıldığı<br />

düşünülür. Göreme’nin merkezindeki<br />

anıt gibi büyük peribacasının içine<br />

oyulmuş iki sütunlu Roma mezarı ile<br />

civarında yer alan çok sayıdaki mezarlar,<br />

bu görüşü destekler. Orta çağın ilk<br />

evrelerinde Hıristiyanlar için önemli<br />

bir dini merkez olan Göreme, 11. ve<br />

13. yüzyılda Aksaray yakınlarındaki<br />

Mokissos’a bağlı bir piskoposluk<br />

merkeziydi.<br />

Goreme<br />

The name ‘Korama’ is considered to be<br />

the oldest because of an old document<br />

belonged to the 6th century. According<br />

to the document, Saint Hieron was born<br />

in Korama in the end of the 3rd century,<br />

he died as a martyr with his other 300<br />

comrades and his hands were cut and<br />

sent to his mother. There is a depiction<br />

of him painted in an extremely big size<br />

inside Tokalı Church in Goreme<br />

Mustafapasa was known as Sinasos<br />

before, which is a town in the middle of<br />

Cappadocia, belonged to Urgup and<br />

6 km from the city centre. When it was<br />

a village, Greeks and Turks lived there<br />

together where the church bells and the<br />

sounds of prayer calls from the mosque’s<br />

minarets were in harmony. Until the<br />

exchange of population in 1924, 600<br />

hundred Greeks and 150 Turks lived<br />

in the town. At that time, the Greek<br />

population was dominant in Sinasos.<br />

With the exchange of population the<br />

Sinasos’ fate completely changed. After<br />

the exchange, the Greek population<br />

living here was displaced and sent to<br />

Greece and Turkish population living<br />

in Greece was displaced and sent to<br />

this land. Refugees from the village of<br />

Kastorya city called Jerveni were placed<br />

the Greeks. The refugees carried the<br />

air that they brought from the places<br />

they came from, into the interior of<br />

Anatolia; even today it is possible to<br />

feel that. The emigrants form the half<br />

of the town, still speaking Macedonian<br />

language, keeping their cuisine, music<br />

and traditions alive.<br />

Open-Air Museum. Goreme and its<br />

surroundings are thought to be used<br />

as necropolises (Avanos). The Roman’s<br />

tomb with two columns inside the fairy<br />

chimney is like a monument in the centre<br />

of Goreme and many other tombs<br />

around it support this idea. Goreme was<br />

an important religious centre in the first<br />

stages of Mediaeval, and in the 11th and<br />

13th centuries it was a bishopric centre<br />

belonged to Mokissos near Aksaray.<br />

Oldukça geniş bir alan yayılan<br />

Göreme Açık Hava Müzesi kaya içine<br />

oyulmuş manastırlar, kiliseler, şapeller,<br />

yemekhaneler, mutfaklar ve yaşam<br />

alanlarından oluşur. Bölgenin en eski<br />

ve en büyük kaya kilisesi olan Tokalı<br />

Kilise ziyaretçilerin en çok ilgi duyduğu<br />

kiliseler arasındadır ve yaklaşık 1000<br />

yıl önce inşa edilmiştir. Bir diğer<br />

önemli kilise de oldukça iyi korunmuş<br />

olan Karanlık Kilisedir. Uluslararası<br />

restorasyon çalışmaları sonucu bugünkü<br />

halini almıştır.<br />

Ürgüp<br />

Nevşehir’in 20 kilometre doğusunda<br />

olan Ürgüp, Kapadokya bölgesinin<br />

en önemli merkezlerindendir.<br />

Göreme’de olduğu gibi tarihsel süreç<br />

içerisinde çok sayıda isme sahip oldu.<br />

Bizans döneminde Osiana (Assiana),<br />

HagiosProkopios; Selçuklular<br />

Döneminde Başhisar; Osmanlılar<br />

zamanında Burgut Kalesi; Cumhuriyetin<br />

ilk yıllarından itibaren de Ürgüp adıyla<br />

anıldı. Bizans döneminde de önemli<br />

bir dini merkez olan Ürgüp, köy, kasaba<br />

ve vadilerindeki kaya kiliselerin ve<br />

manastırların piskoposluk merkeziydi.<br />

11. yüzyılda Ürgüp, Selçukluların<br />

önemli kentleri Konya’ya ve Niğde’ye<br />

açılan bir kale oldu. Bu döneme ait iki<br />

yapı, kentin merkezindeki Altıkapılı<br />

ve Temenni Tepesi türbeleridir.<br />

1515 yılında Osmanlı topraklarına<br />

katılan Ürgüp, 18. yüzyılda Osmanlı<br />

Sadrazamı Damat İbrahim Paşanın,<br />

kadılık makamını doğduğu kent olan<br />

Nevşehir’e (Muşkara) bağlaması<br />

nedeniyle ilk kez ikinci planda kaldı.<br />

Avanos<br />

Antik dönemdeki adı “Venessa” olan<br />

Avanos, Nevşehir’ in 18 kilometre<br />

kuzeyinde yer alır. Çok sayıda çanak<br />

çömlek atölyesi bulunan ilçede, seramik<br />

yapım geleneği, Hititlerden beri<br />

süregelir. Kızılırmak’ın getirdiği kırmızı<br />

toprak ve milden elden edilen seramik<br />

çamuru, Avanoslu seramik sanatçılarının<br />

elinde şekil alır. Avanos’ta 13. yüzyıl<br />

Selçuklu Dönemine tarihlenen Saruhan<br />

Kervansarayı ve Alaaddin Cami bulunur.<br />

Urgup<br />

It is 20 km in the east of Nevsehir which<br />

is one of the most significant centres of<br />

the Cappadocia region. It owned many<br />

names in the historical process like<br />

Göreme. It was called Osiana (Assiana)<br />

and Hagio Procopios in Roman’s<br />

period, Bashisar in Seljuk’s period,<br />

Burgut Castle during Ottoman times<br />

and it has been called Urgup since the<br />

earliest years of the Republic. Urgup<br />

also was an important religious centre<br />

in Byzantine period which was also the<br />

Goreme Open-Air Museum is<br />

spread over a large area which consists<br />

of monasteries carved into the rocks,<br />

churches, chapels, refectories, kitchens<br />

and living areas. Tokali Church is the<br />

region’s oldest and largest rock church<br />

and it is among the most interesting<br />

churches for visitors which was built<br />

about 1000 years ago. Well-preserved<br />

Karanlik Church is another significant<br />

church. It took its present form as a result<br />

of the international restoration works.<br />

bishopric centre of the rock churches<br />

and monasteries in the villages, towns<br />

and valleys. In the 11th century, Urgup<br />

became an opening castle to the<br />

Seljuk’s significant cities Konya and<br />

Nigde. Altikapili and Temenni Hill in<br />

the city centre are shrines and the two<br />

structures belong to that period. Urgup<br />

was annexed to Ottoman’s lands in 1515<br />

and when it became a part of Nevsehir<br />

(Muskara), where cadis’ authority was<br />

born, during the period of Ottoman’s<br />

Grand Vizier Damat Ibrahim Pasha, it<br />

stayed on the second plan for the first<br />

time.<br />

Avanos<br />

It was called “Venessa” in antique times,<br />

which is 18 km in the north of Nevsehir.<br />

There are numerous pottery workshops<br />

in this district and the tradition of<br />

ceramic making has continued since<br />

Hittites. The ceramic mud made of red<br />

soil and shaft takes shape in the hands<br />

of ceramic artists from Avanos. Saruhan<br />

Caravansary and Alaaddin Mosque<br />

are in Avanos, belonged to the 13th<br />

century, in Seljuk’s period.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

18 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

19


Hacıbektaş<br />

İlçeye adını veren Hacı Bektaş-ı Veli,<br />

bugün İran sınırları içerisinde bulunan<br />

Horasan’da 13. yüzyılda dünyaya gelir.<br />

Hacı Bektaş, ilk eğitimini dönemin<br />

ünlü düşünürü Ahmet Yesevi’den<br />

alır.Hacı Bektaş’ın, o yüzyıllarda<br />

Türklerin doğudan batıya göçlerini<br />

izleyerekAnadolu’ya gelişi, Anadolu<br />

Selçuklularının siyasi ve iktisadi<br />

düzenlerinin bozulduğu, yönetimde<br />

bölünmelerin ortaya çıktığı bir döneme<br />

rastlar. Bu dönemde şehir şehir, köy köy<br />

gezerek, Türk birliğinin sağlanması, Türk<br />

gelenek ve göreneklerin İslam inancıyla<br />

birleşmesi için çaba harcayan Hacı<br />

Bektaş, Sulucakarahöyük’te kurduğu<br />

okulda öğrenciler yetiştirdi, Türk dili<br />

ve kültürünün yabancı etkilerden ve<br />

her türlü yozlaşmadan korunması için<br />

çalıştı, içinde Hacı Bektaş Velinin ve<br />

Balım Sultan’ın türbelerinin bulunduğu<br />

3 avlulu külliyede cami, çamaşırhane,<br />

hamam, aş evi, konuk evi ve çeşmeler<br />

yer alır.<br />

Geleneksel Mimari<br />

Kapadokya’da doğal yapı ve çevre koşulları<br />

sonucu oldukça özgün bir konut mimarisi<br />

görülür. Mimari öğeler, doğal konumun<br />

uzantısı gibidir. En kısa ifadesiyle ister in<br />

san eliyle şekillendirilmiş olsun, ister hiçbir<br />

işleme tabi tutulmasın, Kapadokya’da<br />

taş, meskendir. Bu volkanik bölgede taşm<br />

bol, ağacın az olması, halkı taş mimariye<br />

yöneltmiştir. Savunma amaçlı olarak inşa<br />

edilen yeraltı şehirleri en özgün mimari<br />

unsurlarını oluşturur. Jeolojik malzeme<br />

olan tüfün kolayca işlenebilen bir madde<br />

olması nedeniyle dağ, tepe yamaçları, peri<br />

bacaları oyularak, ev biçimine sokulmuştur.<br />

Yamaçlara, kayalara ev yapma geleneği bazı<br />

yörelerde hâlâ devam eder. Eski mağaralar,<br />

kaya evlerinin önemli kısmı bugün narenciye<br />

deposu şaraphane, kiler ya da turistik tesis<br />

(otel, lokanta, bar-disko) olarak kullanılır.<br />

Bugün koruma altına alınan veya turistik tesis<br />

olarak kullanılan kaya oyma evler, modern<br />

mağara görünümündedir. İçerisinde her<br />

türlü donanıma sahip olan yapılardaki odaları<br />

emsallerinden, yöresel mimari ayırır. Ürgüp’te<br />

Esbelli Evi, Ürgüp Evi gibi otel olarak hizmet<br />

veren yapılar, bu mimarinin uluslararası<br />

üne sahip örneklerini oluşturur. En önemli<br />

yapı malzemesi olan taş, tümüyle yöreden<br />

sağlanır. Belli boyutlarda işlenen taşlar,<br />

yapıların revaklı ön yüzlerinde geometrik<br />

bir düzen içinde kullanılarak, devinimli bir<br />

görünüm elde edilir. Yöre ağaçsız olduğu<br />

için ahşap süsleme azdır. Yüklükler perdeyle<br />

örtülür. Tüm kapılar eşiklidir.<br />

Hacibektas<br />

He gave his name to the district<br />

who was born in the 13th century in<br />

today’s Khorasan within Iran borders.<br />

Hacı Bektas received his first education<br />

from the period’s famous thinker Ahmet<br />

Yesevi. He followed the migrations of<br />

the Turks from east to west in that century<br />

and came to Anatolia and it was the<br />

period that the political and economic<br />

orders of Seljuk’s deteriorated and the<br />

division occurred in the authority.<br />

Traditional Architecture<br />

As a result of natural structure and<br />

environmental conditions, a pretty<br />

unique residential architecture is seen in<br />

Cappadocia. Architectural elements are like<br />

an extension of the natural structure. The<br />

dwelling in Cappadocia is stone whether it<br />

is shaped by humans or it is not processed.<br />

In this volcanic region, the abundant of<br />

stones and lack of trees led public to stone<br />

architecture. The underground cities create<br />

the most original architectural elements<br />

which were built for the purpose of defence.<br />

Tuffs were geological substances that could<br />

be processed easily so mountains, hillsides<br />

and fairy chimneys were carved to make<br />

houses. The tradition of building houses<br />

into rocks still continues in some areas. The<br />

ancient caves and most of the rock houses<br />

He endeavoured to ensure the Turkish<br />

union, tried to combine the Turkish<br />

traditions and customs with Islamic faith.<br />

He also trained children in the school<br />

established in Sulucakarahoyuk and<br />

he worked very hard to protect Turkish<br />

language and culture from foreign<br />

effects and corruptions. The tombs of<br />

Haci Bektas and Balim Sultan are in the<br />

social complex with three courtyards.<br />

There is also a church, a laundrette,<br />

a Turkish bath, a meal centre, a guest<br />

house with fountains in the complex.<br />

are used as a citrus reservoir, a winery or a<br />

tourist facility (hotel, restaurant, bar-disco).<br />

Today, rock-hewn houses have modern cave<br />

appearance which are under protection or<br />

used as tourist facilities. Structures like the<br />

rooms with all kinds of equipment separate<br />

from the others by vernacular architecture.<br />

Structures like Esbelli House and Urgup<br />

House constitute internationally renowned<br />

examples which are the structures serving as<br />

hotels. The most important building material<br />

stone is entirely provided from the region.<br />

The stones are processed in certain sizes<br />

which are used on the porches on the frontfaces<br />

of the structures by using geometrical<br />

patterns in order, in this way a view of motion<br />

is obtained. Wooden ornaments are rare<br />

because the region is treeless. All doors have<br />

thresholds.<br />

Derinkuyu Yeraltı Şehri<br />

Nevşehir Niğde karayolu üzerinde<br />

eski adı Melegobia olan Derinkuyu,<br />

Nevşehir’e 29 kilometre uzaklıkta yer<br />

alır. Akarsuyu ve gölü bulunmayan<br />

bu ilçenin içme suyunun, 60-70<br />

metre derinlikteki kuyulardan temin<br />

edilmesi nedeniyle “Derinkuyu” olarak<br />

adlandırılır. İlçede 85 metre derinliğinde<br />

bir yeraltı şehri bulunur. Bu şehir, bir<br />

yeraltı kentinde bulunan bütün özellikleri<br />

barındırır. Yaklaşık otuz bin kişi kapasiteli<br />

yerleşim, barınma, yeme, içme, ibadet<br />

ve savunma ihtiyacını karşılayabilecek<br />

düzeydedir.<br />

Özkonak Yeraltı Şehri<br />

Avanos’a 14 kilometrelik mesafede<br />

yer alan Özkonak Yeraltı Şehri, İdiş<br />

Dağının kuzey yamaçlarına volkanik<br />

granit yapılı tüf tabakalarının oldukça<br />

yoğun bulunduğu yere yapılmıştır.<br />

Geniş alanlara yayılmış olan galeriler,<br />

birbirlerine tünellerle bağlanmıştır.<br />

Kaymaklı ve Derinkuyu Yeraltı<br />

şehirlerinden farklı olarak katlar arası<br />

haberleşmeyi sağlayacak çok dar ve<br />

uzun delikler bulunmaktadır. Yine diğer<br />

yeraltı şehirlerinden farklı olarak sürgü<br />

taşından sonra tünel üzerine (düşmana<br />

kızgın yağ dökülmesi amacıyla) delikler<br />

oyulmuştur.<br />

Şarap üretimi yapılabilen, içinde su<br />

kuyusu ve ahırlar bulunan yeraltı şehri,<br />

8 kattan oluşur. Bazı mekanları hala yöre<br />

halkı tarafından depo, kiler ve ahır olarak<br />

kullanılır.<br />

Derinkuyu Underground City<br />

It’s on Nevsehir-Nigde main road and<br />

it was called Melegobia in the past which<br />

is 29 km away from Nevsehir. This town<br />

does not have any streams and lakes so<br />

the drinking water of this place is supplied<br />

from wells in 60-70 metres depth. That’s<br />

why it is called ‘Derinkuyu’. There is an<br />

underground city at 85 metres<br />

depth in the district. This city reserves all<br />

of the features found in an underground<br />

city. The settlement has about thirty<br />

thousand people capacity and it is<br />

sufficient to meet the needs of housing,<br />

eating, drinking, worship and defence.<br />

Wine production can be done; there are<br />

wells and stables in the underground<br />

city which consists of 8 floors. Some<br />

places are still used as stores, cellars and<br />

stables by the local people. The four<br />

floors of the settlement were unearthed<br />

but it is not known on how much area it<br />

is spread. The supply depots, winery,<br />

kitchen, cellar, store and church can still<br />

be visited.<br />

Ozkonak Underground City<br />

Ozkonak Underground City is 14<br />

kilometres away from Avanos which is<br />

located on the northern slopes of Mount<br />

İdiş where volcanic granite structured<br />

tuff layers are intensive. The galleries<br />

spread over a wide area are connected<br />

to each other through the tunnels.<br />

There are very narrow and long holes to<br />

provide communication between the<br />

floors unlike Kaymakli and Derinkuyu<br />

Underground Cities. Again unlike other<br />

underground cities, holes are carved<br />

over the tunnel (for the purpose of<br />

spilling hot oil over the enemy)<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

20 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

21


tanıtım<br />

presentation<br />

Aydınlı Cave<br />

House Hotel<br />

Aydinli Cave House Oteli manzaralı<br />

Göreme’nin merkezinde kurulmuş<br />

butik bir aile misafirhanesidir. Burası<br />

tamamen eşsizdir. Kapadokya’nın<br />

doğal taş ve kayalarından oyulmuştur.<br />

Bu otel Göreme köy merkezine kısa bir<br />

yürüme mesafesindedir. Kişiye özgü<br />

tasarlanmış 14 tane oda mevcuttur.<br />

Burası yerel halılarla ve ailenin antik<br />

eşyalarıyla döşenmiş konforlu ve rahat<br />

bir barınma yeridir. Misafirhanenin<br />

restorasyonu sırasında binanın<br />

orijinal yapısı korunarak misafirler<br />

için modern konforun sağlanmasına<br />

dikkat edilmiştir.Bu Kapadokya’nın<br />

ünlenmesini sağlayan kaya oymalı<br />

geleneksel mağara evlerinin<br />

özelliklerini içermektedir. . Terastaki<br />

manzara arkasında karlarla kaplı Aragus<br />

Dağı ile Göreme köy merkezinin, ünlü<br />

peribacalarının, Gül Vadisi’nin kesintisiz<br />

manzarasını sunmaktadır.<br />

Aydinli Cave House kasaba<br />

merkezinden her otobüs terminaline,<br />

kafelere, restoranlara ve mağazalara beş<br />

dakikalık bir yürüyüş mesafesindedir.<br />

Egzotik Türkiye’yi gerçekten ziyaret<br />

etmeye karar verdiyseniz gelin ve<br />

yiyeceğimizi, toprağımızı paylaşın;<br />

her şeyden önemlisi evimizi paylaşın.<br />

Aydınlı ideal olarak eski köyün<br />

merkezinin yukarısına kurulmuştur,<br />

bölgenin güzelliğinin avantajını<br />

yakalamak için. Burası Göreme Açık<br />

Hava Müzesi’nden sadece 15 dakika<br />

yürüme mesafesindedir ve Güvercin<br />

Vadisi, Sevgi Vadisi ve Zemi Vadisi ile<br />

yürüme mesafesindedir. Kapadokya’ya<br />

iki havaalanı servisi vardır; Kayseri<br />

Havaalanı ve Nevşehir Kapadokya<br />

Havaalanı. Havaalanı transfer servisleri<br />

kişi başına yaklaşık olarak 10 Avro’dur.<br />

Özel transferler mevcuttur, 60 Avro<br />

olup tek fiyat geçerlidir (4 kişiye kadar).<br />

Göreme’ye Türkiye’nin bütün büyük<br />

şehirlerinden otobüsler kalkmaktadır.<br />

Göreme Otobüs Terminali’nden<br />

ücretsiz aktarmalar sunmaktayız. Araba<br />

kiralama, skooter, otobüsler ve taksiler<br />

hepsiyle ulaşım sağlanmaktadır. Otel’in<br />

yanındaki park ücretsizdir.<br />

Aydinli Cave house is a boutique hotel,<br />

family-run guesthouse set in the heart of<br />

picturesque old town Goreme. Aydinli<br />

Cave House is totally unique. Carved from<br />

the natural rock and stone of Cappadocia,<br />

the guesthouse is located just a short<br />

stroll from the Goreme village centre.<br />

There are fourteen individually-styled<br />

rooms that offer comfortable and relaxed<br />

accomodation furnished with beautiful,<br />

locally-made carpets and family antiques.<br />

During restoration of the guesthouse<br />

every care was taken to provide modern<br />

comforts for guests, while maintaining<br />

the orginal structure of the house. This<br />

includes rock-cut features of the traditional<br />

cave dwellings for which Cappadocia is<br />

famous. Terraced areas offer uninterupted<br />

views over the Goreme village centre<br />

and famous fairy chimneys, the stunning<br />

Rose Valley, and beyond, to the snowcapped<br />

Aragus Mountain. Aydinli Cave<br />

House is a five-minute walk uphill from<br />

the town centre within easy reach of the<br />

bus station, cafes, restaurants and shops.<br />

Come and share our food, our land and,<br />

most importantly, our home when you<br />

decide to truely experince exotic Turkey.<br />

Aydinli is ideally located high above the old<br />

village centre to take full advantage of the<br />

region is beauty. It is just a 15 minute walk<br />

from the Goreme Open Air Museum, and<br />

within walking distance of Pigeon Valley,<br />

Love Valley and Zemi Valley. Cappadocia<br />

is serviced by two airports, Kayseri Airport<br />

and Nevsehir Kapadokya Airport. Airport<br />

transfer services cost around 10 Euros per<br />

person. Private transfers are available at a<br />

flat rate of 60 Euros (for up to 4 people).<br />

There are buses from all major cities of<br />

Turkey to Goreme. We offer complimentary<br />

pick up from the Goreme Bus Station. Car<br />

hire, scooters, buses and taxis are all within<br />

easy access. There is free parking at the<br />

foot of the hotel.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

22 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

23


tanıtım<br />

presentation<br />

KELEBEK<br />

SPECIAL CAVE<br />

HOTEL<br />

Bütün elektrik cihazlarla donanmış<br />

bir mağara otelinde kalmayı hiç<br />

hayal ettiniz mi? Muhteşem Kelebek<br />

Oteli’nde kalarak bütün rüyalarınızı<br />

gerçekleştirme şansını elde edebilirsiniz<br />

ki burası Göreme’nin en popüler<br />

yeridir. Burası antik Göreme Köyü’nün<br />

yukarısına kurulmuştur. Kelebek Special<br />

Cave Hotel köy üzerinde vadilerin<br />

ve arkasında dağların muhteşem<br />

manzaralarını sunmaktadır. 47 tane<br />

özel el emeğiyle yapılmış odasıyla,<br />

yardımsever ve bilgili çalışanlarıyla ve<br />

modern bir gezgincinin istediği bütün<br />

olanaklarla biz mağara veya mağara taşı<br />

deneyimini sunmaktayız. Burası otel<br />

sahibinin ata eviydi. Sahibi Ali Yavuz sırt<br />

çantalı yorgun gezgincileri için küçük<br />

bir misafirhane ile işe koyuldu. Yıllar<br />

sonra, Ali bey’in vizyonuyla ve Göreme<br />

mirasını koruma sevgisiyle, Kelebek<br />

Otel’i kaya oluşumları üzerindeki<br />

geleneksel peribacaları odalarıyla lüks<br />

odaların karışımında oluşan bir yapıya<br />

dönüştü – ve bunların arasında kalan<br />

daha birçok stil var. Kapadokya’nın<br />

merkezinin kapsamlı manzarasıyla,<br />

huzur dolu bir gül bahçesi, enerji veren<br />

açık hava havuzu, lüks spa ve hamamı ve<br />

geleneksel yerel yemeklerin sunulduğu<br />

bir restoran ile Göreme’de Kelebek<br />

Oteli Kapadokya’nın sunacağı şeylerin<br />

yanında rahatlayabileceğiniz ve hayatın<br />

tadını çıkarabileceğiniz bir mekân.<br />

Ever dreamed of staying in a cavehotel<br />

with all mod cons? Well, now’s your<br />

chance to make those dreams come true<br />

with a stay in the gorgeous Kelebek Hotel,<br />

Goreme’s most popular place. Perched<br />

above the quaint village of Goreme,<br />

The Kelebek Special Cave Hotel offers<br />

magnificent views over the village, and to<br />

the valleys and mountains beyond. With<br />

47 specially-crafted rooms we offer the<br />

cave or cave stone experience, helpful &<br />

knowledgeable staff, and all the amenities<br />

a modern traveler requires. The hotel<br />

was the ancestral home of the owner,<br />

Mr. Ali Yavuz and started off as a small<br />

guesthouse for weary backpackers. Over<br />

the decades, with Ali’s vision and love for<br />

preserving the heritage of Goreme - the<br />

Kelebek Hotel has grown into a mix of<br />

traditional fairy chimney rooms at the top<br />

of rock formations to luxury suites - and<br />

many styles in between. With sweeping<br />

views over the heart of Cappadocia, a<br />

tranquil rose garden, refreshing outdoor<br />

swimming pool, luxury spa Hamam and a<br />

restaurant serving traditional local menus -<br />

the Kelebek Special Hotel in Goreme is the<br />

place to relax and enjoy life while exploring<br />

all that Cappadocia has to offer.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

24 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

25


tanıtım<br />

presentation<br />

DOPPELMAYR/<br />

GARAVENTA GRUP<br />

Doppelmayr/Garaventa Group<br />

Kalite olarak, teleferik<br />

mühendisliğinde teknoloji ve pazar<br />

lideri, Doppelmayr/Garaventa<br />

dünya çapında 35 ülkede satış ve<br />

servis merkezinin yanında ürün<br />

tesisleri işletmektedir. Tarihlendirecek<br />

olursak, Grup, müşteriler için 89<br />

ulusta 14,600’ün üzerinde kurulum<br />

gerçekleştirdi. Esneklik, teknik uzmanlık<br />

ve öncü bir ruh Grup’un pazarın<br />

bütün geleneksel ve yeni zorluklarını<br />

karşılamak için ideal olarak donanımlı<br />

olmasını sağlamaktadır. Doppelmayr/<br />

Garaventa’dan yenilikçi taşıma sistemleri<br />

sürekli olarak yeni standartlar tayin<br />

eder. Bizim kurulumlarımızı konfor<br />

ve güvenlik tanımlamaktadır – yaz<br />

ve kış turizmi bölgelerinin yanında<br />

kentsel ulaşım sektöründe. Bizim çığ<br />

patlamasını önleyici taşıma sistemleri<br />

materyalimiz ve teleferiklerimiz etkileyici<br />

verim ve performans sağlamaktadır.<br />

Tüm yıl boyunca tecrübe bizim<br />

geniş portföyümüzün konseptini<br />

tamamlamaktadır. Doppelmayr/<br />

Garaventa ile müşteriler modern<br />

tasarımda, kullanım dostu çözümlerde<br />

ve en iyi servislerde en yüksek kaliteye<br />

sahip olurlar.<br />

As quality, technology and market<br />

leader in ropeway engineering,<br />

Doppelmayr/Garaventa operates<br />

production plants as well as sales and<br />

service centers in over 35 countries<br />

worldwide. To date, the Group has<br />

built more than 14,600 installations<br />

for customers in 89 nations. Flexibility,<br />

know-how und pioneering spirit make<br />

the Group ideally equipped to meet all<br />

the challenges of traditional and new<br />

markets.<br />

Innovative transport systems from<br />

Doppelmayr/Garaventa continually set<br />

new standards. Top comfort and safety<br />

define our installations – in summerand<br />

winter tourism regions as well as in<br />

the urban transit sector. Our material<br />

transport systems and ropeways for<br />

preventive avalanche blasting offer<br />

impressive efficiency and performance.<br />

All-year-round experience concepts<br />

round off our extensive portfolio.<br />

With Doppelmayr/Garaventa,<br />

customers get top quality in modern<br />

design, user-friendly solutions and<br />

optimum service. From the initial idea to<br />

the completed project and beyond.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

26 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

27


Doppelmayr – teleferik<br />

mühendisliğinde dünya<br />

pazarında lider<br />

Doppelmayr/Garaventa Grup dünyanın<br />

dört bir yanında teleferikler inşa etmektedir<br />

– bu dünya pazarı liderinin teleferik<br />

mühendisliğinde temel işidir. Tecrübe ve<br />

teknik uzmanlık kazanımı kış turizminde<br />

diğer iş kollarına da fayda sağlamaktadır.<br />

Nerede teleferik kurulumları görülse orada<br />

turizm ve ticaret canlanmaktadır- özellikle kış<br />

sezonunda. Bu özellikle bir zamanlar ulaşımı<br />

zor olan coğrafik bölgeler için geçerlidir.<br />

Çekici meslekleri yaratmanın yanında, kış<br />

sporları altyapı oluşumunu sağlar, bu da<br />

sırayla sürekli bir değer yaratılması için<br />

önemli bir dürtüdür. Birçok Alp vadileri<br />

ve ünlü kayak merkezleri turizm olmadan<br />

ne olacaklardı? Muhtemelen, özel dağ<br />

yürüyüşçülerinin ücra destinasyonlarından<br />

başka bir şey olmayacaklardı. Başarılı kış<br />

bölgeleri bunların üzerinde devamlı olarak<br />

cesaret ve öncü ruhu gösteren yerler<br />

olmuşlardır ve ki onların teleferikleri ve<br />

sundukları çağdaş eğilimleri yansıtmaktadır<br />

– en küçük kayak merkezlerinden en iyi<br />

uluslararası kayak destinasyonlarına kadar.<br />

Doppelmayr/Garaventa ilk günlerden<br />

itibaren bu öncülerle çalışmanın ayrıcalığını<br />

kazanmıştır. Dünyanın her bir yanından<br />

birçok dönüm noktasını onlarla oluşturmak<br />

için onlara katıldı. Doppelmayr/Garaventa<br />

Grup için Türkiye önemli bir pazar yeridir.<br />

Avusturya şirketi, ülkenin dört bir yanında<br />

kayak alanlarında saygıdeğer müşterilerle<br />

önemli kurulumlar gerçekleştirdi. Hatta yerel<br />

bir bayi bile bulunabilir.<br />

Özetle: Doppelmayr/<br />

Garaventa Grup’un<br />

Türkiye’deki Tarihi<br />

1960’lı yılların başında, Selahattin Ungan<br />

UNGAN şirketini kurdu. 19622de<br />

Doppelmayır’ın Türkiye temsilcisi oldu.<br />

Avusturya şirketini tanıma ve onların<br />

ürünleriyle aşina olmak ve ticaret bu başarılı<br />

ortaklığın en önemli faktörü oldu. En<br />

başından itibaren, karşılıklı güvene dayalı<br />

bir iş ortaklığıydı. 1987’de, Selahattin<br />

Ungan’ın yeğeni, amcasının şirketinde<br />

çalışmaya başladı Ilgaz’daki telesiyejler<br />

ve Kartalkaya’daki kayak asansörleri için.<br />

1989’da Selahattin Ungan öldükten sonra,<br />

Hüseyin N. Alparslan ve Selahattin amcasının<br />

şirketinde çalışmaya başladı Ilgaz’daki<br />

telesiyejler ve Kartalkaya’daki kayak<br />

asansörleri için. 1989’da Selahattin Ungan<br />

öldükten sonra, Hüseyin N. Alparslan ve<br />

Selahattin Ungan’ın eşi Gülsen Ungan<br />

UNGAN Sanayi Tesisleri ve Mak. Müh. Tic.<br />

Ltd. Şti. kurdular. Onlar Arthur Doppelmayr<br />

ile Doppelmayır’n temsilcisi olarak kontrat<br />

imzaladılar. Şirket 2013’te Doppelmayır<br />

Türkiye kurulana kadar temsilci kalmaya<br />

devam etti. Yerel yan kuruluş olarak,<br />

Doppelmayır müşterilerine en hızlı ve en iyi<br />

servisi sunma konumundadır.<br />

1937’de ilk kayak<br />

asansöründen 3S gondol<br />

teleferiğine kadar<br />

Yaratıcı teleferik sistemlerinin gelişiminin<br />

uzun bir geleneği vardır. Doppelmayır bu<br />

geleneğin temelini kurdu, teleferiğin öncüsü<br />

Sepp Bildstein ile beraber, Avusturya’nın ilk<br />

teleferiğinin 1937’de yapılması ile. Buluşların<br />

listesi uzundur ve bu büyümeye devam<br />

ediyor: ısıtmalı telesiyej koltuklarından,<br />

çocuk korumalı koltuk modellerine ve<br />

modern kalkınma konseptine kadar.<br />

Teknoloji ki bu kışın başarıyla denendi ve<br />

test edildi, yolcular için şehirde güvenilir<br />

olacaktır. CEO Michael Doppelmayır bunun<br />

hepsini şu şekilde özetlemektedir: ‘Kış bizim<br />

ekmek teknemizidir, bizim için ‘’kente karşı<br />

kış’’ çok ‘‘her ikisi veya’’ sorusu değildir<br />

fakat ‘sadece fakat hem de’ gibidir.’’<br />

Doppelmayr/Garaventa’nın birleşimi teknik<br />

uzmanlık ve müşteri öngörüsünden oluşur<br />

bu da pratik ve ileri görüşlü yeniliklerin<br />

yapılmasını mümkün kılar. Bugüne kadar,<br />

şirketin kendi araştırması ve geliştirme<br />

departmanı yoktur. Bunun yerine, Grup’un<br />

tasarım mühendisleri dünya pratiğiyle yakın<br />

çalışırlar ve gerçek dünyada gereksinimleri<br />

ve istekleri için direk olarak müşteriyle<br />

işbirliği içerisine girerler. Kış turizminde daha<br />

büyük konfor modası vardır – bütün nesiller<br />

boyunca. Bütün bu isteklere ayak uydurmak<br />

cesaret ve uzak görüşlülük gerektirir,<br />

eğer bir adım ilerde olunmayacaksa. Ve<br />

bu Doppelmayr/Garaventa için başlama<br />

noktasıdır. Doppelmayr/Garaventa’dan<br />

uzmanlar müşterilere elle tutulur destek<br />

sağlarlar, uzun mesafeler giderek onlara<br />

yardımcı olurlar ve onların isteklerini<br />

pratiğeçevirmek için yaratıcı fikirlerle geri<br />

dönerler, özellikle büyük fikrin bölgenin<br />

çekiciliğini arttırdığı zamanlar.<br />

Profesyonellerle birlikte<br />

pistlerin dışında<br />

Dünyanın her yerinde kayak merkezleri<br />

Doppelmayr/Garaventa’ya güvenirler.<br />

Güvenilir ve doğru bir iş ortağı olarak<br />

ünlenmemiz, biz her zaman müşterilerimizi<br />

ve onların misafirlerine en iyi çözümler<br />

sağlayarak onların dağlardaki kış<br />

sporları deneyimini güçlendiririz. Bu<br />

bizim ilk teleferiği yaptığımız günden<br />

bugüne kadar daima amacımız oldu.<br />

Yolcuların farklılık gösteren ihtiyaçları –<br />

çocuklar ya da yetişkinler, acemiler veya<br />

profesyonel sporcular, gruplar veya tek<br />

olanlar – yeni fikirler için dürtüyü sağlar.<br />

Önsezili düşünme ve yılların tecrübesi<br />

Doppelmayr/Garaventa teleferiklerinin<br />

kalitesini arttırmamıza ve arakasındaki<br />

teknolojiyi mükemmelleştirmemize olanak<br />

sağlamaktadır. Bunun sonucu olarak, hem<br />

yolcular hem de çalışan ekip konforun<br />

ve güvenliğin en yüksek seviyede zevkini<br />

çıkarabilirler. Müşterimizle yakın çalışarak<br />

ve iş ortaklarımız bizim yeni dönüm<br />

noktaları oluşturmamızı sağlamaktadırlar<br />

bu da teleferik endüstrisinde gelişmeleri<br />

teşvik eder. Bunların mutabık koltuk<br />

ısıtması, İleri Halat Pozisyon Tespiti (İHP) ve<br />

yenilikçi kalkınma konsepti gibi birçok tipik<br />

örnekleri vardır. Bütün teleferik çeşitleri<br />

planlıdır uygun direktiflerle ve standartlarla<br />

– müşterilerimizin istekleri ve onların<br />

ürünlerimize ve servislerimize güvenmeleri<br />

yaptığımız her şeyde bizi harekete geçiren<br />

güçlerdir. Bu sebeple, bütün yüzey<br />

teleferiklerimiz, telesiyejlerimiz ve gondol<br />

teleferiklerimiz veya hatta standartla<br />

birleştirilmiş çözümler veya müşteri tasarımı<br />

daima sanatın ifadesidirler.<br />

Doppelmayr – world<br />

market leader in ropeway<br />

engineering<br />

The Doppelmayr/Garaventa Group<br />

builds ropeways for ski resorts around the<br />

globe – that’s the core business of the world<br />

market leader in ropeway engineering.<br />

The experience and know-how gained in<br />

the area of winter tourism benefits all other<br />

business divisions.<br />

Wherever modern ropeway installations<br />

are to befound, tourism and trade flourish –<br />

especially inthe winter season. That applies<br />

in particular togeographic regions, which<br />

were once remote and difficult toget to. As<br />

well as creating attractive jobs, winter sports<br />

leadto the creation of infrastructure, which in<br />

turn acts as animportant driver for sustained<br />

value creation. What would many Alpine<br />

valleys and famousski resorts be without<br />

tourism? Perhaps nothing more than anoutof-the-way<br />

destination for individual hikers.<br />

Successful winterregions are above all those<br />

which have continually shown courageand<br />

pioneering spirit, and whose lifts and<br />

offerings reflectcontemporary trends – from<br />

the smallest ski resorts to the topinternational<br />

destinations. Doppelmayr/Garaventa has<br />

beenprivileged to work with these pioneers<br />

right from the early daysand to join them in<br />

setting many milestones all over the world.<br />

Turkey is also a very important market for<br />

the Doppelmayr/Garaventa Group. The<br />

Austrian company completed several<br />

installations with respected customers in<br />

skiing areas throughout the country. Even a<br />

local subsidiary is to be found.<br />

Doppelmayr – world<br />

market leader in ropeway<br />

engineering<br />

In the beginning of 1960,Selahattin Ungan<br />

founded the company UNGAN. In 1962,<br />

he became the Turkish representative<br />

of Doppelmayr. Knowing the Austrian<br />

company and being familiar with their<br />

products and businessmen was an<br />

important factor for this successful<br />

cooperation. Right from the start, it was a<br />

partnership based on mutual trust.In 1987,<br />

Selahattin Ungan’s nephew, Hüseyin N.<br />

Alparslan, started to work with his uncle’s<br />

company for chairlifts in Ilgaz and surface<br />

lifts in Kartalkaya. After Selahattin Ungan<br />

passed away in 1989,Hüseyin N. Alparslan<br />

and Gülsen Ungan, Selahattin’s widow,<br />

founded UNGAN Sanayi Tesisleri ve Mak.<br />

Müh. Tic. Ltd. Şti. They signed the contract<br />

as representative of Doppelmayr with Artur<br />

Doppelmayr. The company remained<br />

representative until Doppelmayr Turkey<br />

was established in 2013. With the local<br />

subsidiary, Doppelmayr is able to offer their<br />

customers the fastest and best service.<br />

From the first ski lift in<br />

1937 to the 3S gondola lift<br />

The development of ingenious ropeway<br />

systems has a long tradition. Doppelmayr<br />

laid the foundation for that tradition,<br />

together with skilift pioneer Sepp Bildstein,<br />

with the building of Austria’s first ski lift in<br />

1937. The list of inventions is long and never<br />

stops growing: from heated chairlift seats,<br />

the child safe chair model and the modern<br />

recovery concept. Technology, which<br />

has been successfully tried and tested in<br />

the winter, will certainly be dependable<br />

for passengers in the city. CEO Michael<br />

Doppelmayr sums it all up as follows:<br />

“The winter is our bread and butter. For<br />

us, the ‘urban versus winter’ question is<br />

not so much an ‘either/or’ but more of a<br />

‘not-only-but-also’.” The combination of<br />

Doppelmayr/Garaventa know-how and<br />

customer foresight is what makes practical<br />

and visionary innovations possible.To this<br />

day, the company does not have its own<br />

research and development department.<br />

Instead, the Group’s design engineers work<br />

in close contact with the world of practice<br />

and collaborate directly with the customer<br />

on real-world requirements and wishes.<br />

In winter tourism there is a trend toward ever<br />

greater comfort – across all generations.<br />

It takes courage and vision to keep pace<br />

with these aspirations, if not to be one step<br />

ahead. And this is the starting point for the<br />

Doppelmayr/Garaventa Group.<br />

The experts from Doppelmayr/Garaventa<br />

provide customers with solid support,<br />

going the extra mile to assist them and<br />

coming up with creative ideas to put their<br />

wishes into practice – particularly when the<br />

ultimate goal is to boost the attractiveness of<br />

a region.<br />

Off to the slopes with the<br />

professional<br />

Ski resorts around the globe place their<br />

trust in Doppelmayr/Garaventa. True to<br />

our reputation as a reliable partner, we<br />

always strive to provide our customers<br />

and their guests with the best possible<br />

solutions to enhance their winter sports<br />

experience on the mountain. That has<br />

always been our aim since building our<br />

very first lift and remains so to this day. The<br />

differing needs of passengers – whether<br />

children or adults, novices or professional<br />

athletes, groups or singles – provide the<br />

trigger for new ideas. Visionary thinking<br />

and many years of experience enable to<br />

us to constantly increase the quality of<br />

Doppelmayr/Garaventa ropeways and<br />

perfect the technology behind them. As a<br />

result, both passengers and operating crew<br />

can enjoy comfort and safety at the highest<br />

level. Working closely with our customers<br />

and partners enables us to continually set<br />

new milestones which inspire advances in<br />

the ropeway industry. These are typified<br />

by many innovations such as the agreeable<br />

seat heating, the progressive Rope Position<br />

Detection (RPD) system and the innovative<br />

recovery concept. All ropeway types are<br />

planned, designed and built using the very<br />

best technology and in compliance with<br />

the appropriate directives and standards –<br />

our customers’ wishes and their trust in our<br />

products and services are the driving force<br />

in everything we do. For that reason, all our<br />

surface lifts, chair and gondola lifts or even<br />

combined solutions in standard or custom<br />

design are always state of the art.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

28 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

29


Doppelmayr/Garaventa<br />

Grup’un Türkiye’deki<br />

dönüm noktaları<br />

1962 UNGAN ilk Doppelmayır<br />

temsilcisi<br />

1964 Sarıkamış Kars’ta Dopplemayır<br />

tarafından ilk yüzey teleferiği<br />

1969 Erzurum’da Dopplemayır tarafından<br />

ilk sabit kavramalı telesiyej<br />

1992 Sarıkamış Kars’ta Doppelmayır<br />

tarafından ilk ayrılabilir telesiyej<br />

1993 İlk grup gondolu Maçka- İstanbul<br />

1996 Girak tarafından Erzurum’da ilk<br />

ayrılabilir gondol<br />

2006 Garaventa tarafından İstanbul’da ilk<br />

ful otomatik funiküler<br />

2007 Garaventa tarafından Tahtalı-<br />

Kemer’de kabinli ilk en büyük tramvay<br />

2011 Dopplemayır tarafından Erciyes’te<br />

telesiyejler için ilk koltuk ısıtma<br />

2011 Dopplemayır tarafından Erciyes’te ilk<br />

6 oturaklı telesiyej<br />

2013 Doppelmayır’ın Türkiye’de oluşumu<br />

2013 VALTER Doppelmayır’ın şehir<br />

temsilcisi olmaya başlar<br />

Milestones of the<br />

Doppelmayr/Garaventa<br />

Kış turizminde bir bakışta<br />

teleferik taşıması<br />

Group in Turkey •İyi düzenlenmiş modüler tasarım<br />

1962 UNGAN is the first Turkish<br />

representative of Doppelmayr<br />

1964 First surface lift by Doppelmayr in<br />

Sarıkamış – Kars<br />

1969 First fixed grip chair lift by<br />

Doppelmayr in Erzurum<br />

1992 SFirst detachable chairlift by<br />

Doppelmayr in Sarıkamış – Kars<br />

1993 First group gondola in Maçka –<br />

İstanbul<br />

1996 First detachable gondola by Girak in<br />

Erzurum<br />

2006 First fully automatic funicular in<br />

İstanbul by Garaventa<br />

2007 Tramway with the biggest cabin in<br />

Tahtalı – Kemer by Garaventa<br />

2011 First seat heating for chairlifts by<br />

Doppelmayr in Erciyes<br />

2011 First detachable 6-seater chairlift by<br />

Doppelmayr in Erciyes<br />

2013 Formation of Doppelmayr Turkey<br />

2013 VALTER becomes the urban<br />

representative of Doppelmayr<br />

sayesinde hızlı kurulum<br />

•Yaralı insanların ulaşımı – dağlardan kolay<br />

dinlenme<br />

•Kaparcıklar ve ısıtmalı koltuklarla en yüksek<br />

kalite yolculuk, iyi keçeli döşemeler<br />

•Koyu renk ifadeleriyle mimari vurgular ve<br />

kişisel tasarımlar<br />

•Üstün teleferik teknolojisiyle rüzgâra ve<br />

havaya dirençli<br />

Ropeway transport for<br />

winter tourism at a glance<br />

•Rapid installation thanks to wellconceived<br />

modular design<br />

•Transportation of people with injuries –<br />

straightforward recovery from the mountain<br />

•Top ride comfort through heated seats,<br />

bubbles, well-padded upholstery<br />

•Architectural highlights with bold color<br />

statements and individual designs<br />

•Resistance to wind and weather through<br />

cutting-edge ropeway technology<br />

Reliability all along the line<br />

The Doppelmayr/Garaventa Group builds ropeways for ski resorts around the globe – that’s the core business of the world<br />

market leader in ropeway engineering. The experience and know-h<br />

business divisions.<br />

As quality, technology and market leader in ropeway engineering, Doppelmayr/Garaventa operates production plants as well<br />

as sales and service centers in over 35 countries worldwide. To date, the Group has built more than 14,600 installations for<br />

customers in 89 nations. Flexibility, know-how und pioneering spirit make the Group ideally equipped to meet all the challenges<br />

of traditional and new markets.<br />

www.doppelmayr.com<br />

From the familiar ...<br />

... to the exceptional.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

30 Doppelmayr Seilbahnen GmbH, Rickenbacherstraße 8-10, Postfach 20, 6922 Wolfurt / Austria<br />

SEPTEMBER/OCTOBER 2015 Garaventa AG, Birkenstrasse 47, 6343 Rotkreuz / Switzerland<br />

SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

31


öportaj<br />

reportage<br />

Bolu Belediye Başkanı<br />

Alaaddin Yılmaz<br />

İle Röportaj<br />

Sizi tanıyabilir miyiz?<br />

1952 yılında Bolu Seben’de dünyaya<br />

geldim. İlköğrenimimi Seben İlkokulu’nda,<br />

ortaöğrenimimi Bolu Öğretmen Okulu’nda<br />

tamamladım. Çalışma hayatına 1970<br />

yılında, mezun olduğum Seben İlköğretim<br />

Okulu’nda öğretmenlik yaparak başladım.<br />

1972 yılında tekrar eğitim diyerek,<br />

Sakarya Devlet Mimarlık ve Mühendislik<br />

Akademisi’ne başladım. 1976 yılında<br />

akademiden birincilikle mezun oldum.<br />

1976-1977 yıllarında Zirai Donatım Kurumu<br />

Adapazarı Müessese Müdürlüğü ve 1978<br />

yılında Sakarya D.M.M Akademisi Uzman<br />

Mühendislik Kadrosu’nda araştırma<br />

görevlisi olarak görev yaptım. 1980<br />

yılında askerlik görevini tamamlayarak,<br />

1983 yılına kadar serbest mühendislik ve<br />

taahhüt işleri ile meşgul oldum. 1983-1986<br />

yılları arasında Suudi Arabistan’da İnşaat<br />

Mühendisi olarak çalıştım. Suudi Arabistan,<br />

Mısır, İspanya, Fransa, Almanya, Hollanda,<br />

Belçika ve Brezilya gibi birçok ülkenin birçok<br />

kentinde şehircilik ile ilgili pek çok gözlem<br />

ve inceleme yaparak gördüğüm pek çok<br />

yeniliği ve teknolojiyi Bolu’da uygulamaya<br />

geçirdim. 10 yıl Bolu Belediyesi’nde meclis<br />

üyeliği yaptıktan sonra, 28 Mart 2004<br />

yerel seçimlerinde AK Parti’den Belediye<br />

Başkanlığı Makamı’na seçildim. 29 Mart<br />

2009 yerel seçimlerinde ikinci dönem ve<br />

30 Mart 2014 yerel seçimlerde üçüncü<br />

dönem Belediye Başkanlığı Makamı’nı<br />

kazandım. Evli ve iki çocuk babasıyım.<br />

‘“Kayak çok sevdiğim bir spor<br />

dalıdır.”<br />

Kayak sporu ile ilgileniyor<br />

musunuz? İlgilendiğiniz başka<br />

sporlar var mı?<br />

Kayak sporu ile ayakta durmaya<br />

çalışıyorum. Çok sevdiğim bir spor<br />

dalıdır. Ancak zorlu parkurlarda<br />

kayamıyorum. Zorlu kayak pistlerinde<br />

düştüğüm için ürküyorum. Yanımda biri<br />

olduğunda çok rahat kayabiliyorum.<br />

Masa tenisi, yürüyüş, koşu, voleybol,<br />

basketbol, güreş, futbol sporları ile<br />

ilgilendim.<br />

“Kayak dünyada yavaş yavaş<br />

gelişen bir spor dalıdır.’’<br />

Kartalkaya Kayak Merkezi’nin<br />

2014-2015 sezonunu nasıl<br />

değerlendirirsiniz? Kayak<br />

merkezinin turizm açısından<br />

bölgeye kazandırdıkları hakkında<br />

fikirleriniz nelerdir?<br />

Kış sporları turizm ile ilgili sporlardır.<br />

Kayak dünyada yavaş yavaş gelişen<br />

bir spor dalıdır. Kartalkaya mevsim<br />

uzunluğu, kar kalitesi ve kar kalınlığı<br />

açısından doluluk oranı en yüksek olan<br />

yerlerden bir tanesidir. Bu tesisleri<br />

albenili hale getirmeye çalışıyoruz.<br />

Çünkü bu tesisler kış turizmi açısından<br />

Bolu’da çok önemli bir yer tutuyor.<br />

Gerede ve Aladağlardaki kayak<br />

pistlerindeki yarışların hem yöresel hem<br />

uluslararası yarışmalar haline dönüşmesi<br />

için çalışmalar yapılıyor.<br />

Kartalkaya Kayak Merkezi için<br />

geleceğe yönelik plan ve yatırımlar<br />

söz konusu mudur?<br />

Kartalkaya 2. Bölgesi ile ilgili geçmişte<br />

yapılan çok ciddi bir proje var. Bunun<br />

revize edilerek geleceğe taşınması<br />

önemli bir çalışmadır. Orada golf<br />

turizminin de olabileceği yazın da<br />

kullanılabileceği önemli bir bölgeden<br />

bahsediyoruz. Geçmişte yapılan<br />

projelendirme çalışmasında sanırım 10<br />

tane otel planlandı. Günümüz şartları<br />

olarak yerleri, miktarları, kapasite ve<br />

kapsamları değiştirebilir. Ama Bolu’nun<br />

geleceğinde böyle bir alternatife<br />

ihtiyacımız vardır. Bundan önceki Kayak<br />

Federasyonu Başkanımız bana şunu<br />

söylemişti “Bolu Alp’lerden çok daha<br />

önemli bir kayak merkezidir” demişti.<br />

Böyle alternatifli bir mekâna sahip<br />

olduğumuzu söyleyebilirim.<br />

“Bolu’da kayak merkezi olmasına<br />

rağmen Bolu insanının kayak<br />

yapma alışkanlığı çok zayıf.’’<br />

Bolu için yaptığınız ve gelecekte<br />

yapmayı düşündüğünüz yatırımlar<br />

hakkında bilgi verir misiniz?<br />

Bolu’da kayak merkezi olmasına rağmen<br />

Bolu insanının kayak yapma alışkanlığı<br />

çok zayıf. Mevcut kayak merkezi<br />

otellerinin pistlerinde mevsim çok dolu<br />

geçtiği için Bolu insanının kayak yapma<br />

arzusunu tatmin edememekteyiz. Onun<br />

için bir kayak öğrenme pistini hayata<br />

geçirmek için çalışmalarımız sürüyor.<br />

Bunun için Valilik, Bolu Belediyesi,<br />

Ticaret ve Sanayi Odası ve üniversite<br />

ile öğrencilerimizin ve gençlerimizin<br />

kaymayı öğrenecek seviyeye gelmesi<br />

için çalışmalarımız sürüyor. Şu an<br />

prosedürleri aşma aşamasındayız.<br />

Bizimle röportaj yaptığınız için<br />

teşekkür ederiz.<br />

Biz teşekkür ederiz.<br />

An Interview with the Mayor<br />

of Bolu Alaaddin Yılmaz<br />

Could we get to know you?<br />

I was born in 1952 in Bolu Seben. I<br />

completed my primary education in<br />

Seben Primary School and secondary<br />

education in Bolu Training School. I<br />

began my first career in Seben Primary<br />

School as a teacher in 1970 from where<br />

I graduated. I set myself for education<br />

again in 1972 and started Sakarya<br />

State Architecture and Engineering<br />

Academy. I graduated from the<br />

academy in 1976, ranking first in class.<br />

I performed my duty as an Institute<br />

Directorate in Agricultural Equipping<br />

Institute in Adapazarı and in 1978<br />

I worked as a research assistant in<br />

Specialist Engineering Team at D.M.M<br />

Academy. I completed my military<br />

service in 1980 and engaged in selfemployment<br />

engineering and contract<br />

work until 1983. I worked as a civil<br />

engineer between 1983 and 1986 in<br />

Saudi Arabia. I had many observations<br />

and a lot of research about city planning<br />

in many cities of Saudi Arabia, Egypt,<br />

Spain, France, Germany, Holland, Belgium<br />

and Brazil. I witnessed many innovations<br />

and technologies in these places and<br />

transferred them into practice in Bolu. After<br />

working as a councillor in Bolu Municipality,<br />

I was elected as the Mayor of Bolu from Ak<br />

Party on the 28 March 2004 local elections.<br />

I was again elected as the Mayor of Bolu in<br />

the second period on the 29 March 2009<br />

local locations and on the 30 March 2014<br />

local elections in the their period. I am<br />

married and I have two children.<br />

“I love skiing very much.”<br />

Are you interested in skiing? Are<br />

there any other sports that you are<br />

interested in?<br />

I try to remain standing with skiing<br />

activity. I love this sports branch<br />

very much. However, I cannot ski on<br />

challenging tracks. It is because I fell<br />

off on the challenging tracks so I feel<br />

unsafe. When I have someone by my<br />

side I can easily ski. I was interested<br />

in table tennis, trekking, running,<br />

volleyball, basketball, wrestling and<br />

football in the past.<br />

“Skiing has gradually<br />

developed in the world.”<br />

How do you evaluate the season<br />

of 2014-2015 in Kartalkaya Ski<br />

Resort? What are your views about<br />

the contributions that the ski centre<br />

has made to the region in terms of<br />

tourism?<br />

Winter sports are related to tourism.<br />

Skiing is the kind of sport branch<br />

which has gradually developed in the<br />

world. Kartalkaya is one of the places<br />

where the occupancy rate is very high<br />

because of the length of the month,<br />

snow quality and snow depth. We are<br />

trying to make these facilities the centre<br />

of attraction because these facilities<br />

have an important place in Bolu in terms<br />

of winter tourism. Some works are<br />

being carried out to turn Gerede and<br />

Aladağlar ski track races into national<br />

and international races.<br />

Are there any future plans and<br />

investments for Kartalkaya Ski<br />

Resort?<br />

There was a very important project<br />

for Kartalkaya Second Region in the<br />

past. It will be a good work to revise<br />

that project and carry it into future.<br />

We are talking about an important<br />

region where golf tourism will be<br />

possible and will be active in summer.<br />

I suppose 10 hotels were planned in<br />

the previous project. Under today’s<br />

conditions; the location, the numbers,<br />

the capacity and the scope can be<br />

changed. However, we need such an<br />

alternative in Bolu’s future. Our former<br />

Ski Federation President said: ‘Bolu<br />

is a more important ski resort than<br />

the Alps’’. I can say that we own such<br />

centre as an alternative.<br />

“Although there is a ski resort<br />

in Bolu, people’s skiing habit<br />

is very weak in Bolu.”<br />

Could you give us information<br />

about the investments that<br />

you have already had and the<br />

investments you are planning to<br />

make for Bolu?<br />

Although there is a ski resort in<br />

Bolu, Bolu’s people’s skiing habit<br />

is very weak. We are not able to<br />

satisfy people’s skiing desire in Bolu<br />

because the ski resort’s hotels are full<br />

of activities through the season. Our<br />

works still continue about putting a<br />

ski-run into practice for new learners.<br />

The Governorship, Bolu Municipality,<br />

Chamber of Commerce and Industry<br />

and the university are still working<br />

to bring our students and youth to a<br />

level that they can ski. We are passing<br />

through the procedures stage at the<br />

moment.<br />

Thank you for having an interview<br />

with us.<br />

I would like to thank you.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

32 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

33


Bolu<br />

Y<br />

eşil ve mavinin<br />

kucaklaştığı,<br />

birlikte uyuyup uyandığı,<br />

rüzgârın başı dumanlı dağlarda<br />

efsanelerin en dramatiklerinden<br />

birini hâlâ fısıldadığı, binlerce<br />

yıldır birçok uygarlığın filizlenip<br />

boy attığı ve meyvelerini bıraktığı<br />

şehirdir Bolu.<br />

B<br />

olu is a city where the blue<br />

and green embrace<br />

and wake up together,<br />

the wind still whispers the most<br />

dramatic myth on the smoky<br />

mountains and where many<br />

civilizations developed for<br />

thousands of years and left their<br />

fruits.<br />

Yıl boyunca yemyeşil dağları,<br />

gölleri, milli parkları, termal kaynakları,<br />

kışın kış turizmi imkanları ve her kesime<br />

uygun turistik tesisleri ile ülkemizin en<br />

önemli turistik merkezlerinden biri olan<br />

BOLU, İstanbul – Ankara metropolleri<br />

arasında İstanbul’a 250 km., Ankara’ya<br />

180 km. mesafede ülkemizin en<br />

güzel illerinden biridir. Topraklarının<br />

% 64’ünün ormanlarla kaplı olduğu<br />

Bolu’da 14 göl, 147 gölet, 1 milli park,<br />

9 tabiat parkı, 2 orman içi dinlenme<br />

yeri, 3 tabiatı koruma alanı, 3 yaban<br />

hayatı koruma alanı bulunmaktadır.<br />

Bolu’nun, tabiat, insan ve tarihin el<br />

ele verip yoğurduğu güzelliklerini<br />

görmek, dağların söylediği Köroğlu<br />

türkülerini işitmek isteyenlerin şehre<br />

ulaşması hiç de zor değil. Bolu, Ankara<br />

ve İstanbul’un neredeyse tam ortasında<br />

bu iki merkezi birbirine bağlayan ana<br />

yolun üstündedir.<br />

Tarihçe<br />

Yazılı belgeler, arkeolojik eserler<br />

ve tarihî kaynaklara göre, Bolu’nun<br />

tarihi,Bithynialılar ile başlamaktadır.<br />

Sırasıyla Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular<br />

ve Osmanlılar Bolu ve çevresine hâkim<br />

olmuşlardır. Bolu yöresine Osmanlı akını<br />

ilk kez Osman Gazi tarafından<br />

başlatılmış, Bolu yöresinin tümüyle<br />

fethedilmesi ise Orhan Gazi döneminin<br />

ilk yıllarına (1324 -1326) rastlamıştır.<br />

Mustafa Kemal Paşa önderliğinde<br />

yapılan Millî Mücadele sonunda Bolu,<br />

10 Ekim 1923 de yeni düzenlemeler<br />

çerçevesinde vilayet haline getirilerek<br />

yeni bir yönetime kavuştu.<br />

Coğrafya<br />

Topraklarının yarıdan fazlası ormanlarla<br />

kaplı olan Bolu’nun yüzey şekillerinde<br />

dağlar, platolar ve ovalar önemli yer tutar.<br />

Önemli dağları güneyde Bolu Dağları<br />

, Abant Dağları , kuzeyde Sünnice<br />

Dağları , Çele Doruğu , Gerede’nin<br />

kuzeyinde Arkot ve Göl Dağları’dır. En<br />

güneyde ilk iki sıradan daha yüksek<br />

olan ve genel olarak Köroğlu Dağları<br />

adı verilen volkanik dağlar uzanır. Yöre,<br />

yağış zenginliği ve eğimlerin çokluğu<br />

nedeniyle irili ufaklı doğa ve baraj gölleri<br />

açısından zengindir. İldeki göllerden<br />

bazıları, Abant, Yedigöller, Gölcük,<br />

Yeniçağa, Çubuk, Sünnet, Karagöl,<br />

Karamurat, Sülük, Gölköy, Aladağ ve<br />

Saraycık’tır. Bolu genellikle Karadeniz<br />

iklim tipinin içinde yer almaktadır. Bunun<br />

yanında güney bölümlerinde İç Anadolu<br />

iklim tipi de görülmektedir.<br />

With its green mountains all the year<br />

round, lakes, national parks, thermal<br />

springs, winter tourism opportunities in<br />

winter and tourist facilities for everybody;<br />

it is one of the most important centres<br />

of Turkey which is popular with tourists.<br />

It is one of the most beautiful cities of<br />

our country which is between Istanbul<br />

and Ankara metropolises; 250 km from<br />

Istanbul and 180 km from Ankara. % 64 of<br />

its land is covered with forests and there<br />

are 14 lakes, 147 ponds, 1 national park,<br />

9 natural parks, 2 recreation areas in the<br />

forest, 3 nature reserve areas and 3 wildlife<br />

conservation areas. Access to Bolu is not<br />

difficult for people who want to see the<br />

beauties created by the human and history<br />

and listen to the songs of Köroğlu sung by<br />

its mountains. It is almost in the middle of<br />

Istanbul and Ankara which is near the main<br />

roads, connecting these two centres.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

34 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

History<br />

According to the written documents and<br />

historical resources, Bolu’s history began<br />

with Bithyania. Romans, Byzantines,<br />

Seljuks and Ottomans dominated Bolu<br />

and its nearby regions respectively. The<br />

first Ottoman invasion to Bolu region was<br />

begun by Osman Ghazi.<br />

The whole region of Bolu was completely<br />

conquered in the first years of Orhan Ghazi’s<br />

Period (1324-1326). Bolu was turned into a<br />

province with new governance within new<br />

regulations on October 10th, 1923 towards<br />

the end of war of independence under the<br />

leadership of Mustafa Kemal Pasha.<br />

Geography<br />

More than half of the Bolu’s land is covered<br />

with forests where mountains, plateaus and<br />

plains play an important role for forming its<br />

surface features. Its important mountains<br />

are Mount Bolu and Mount Abant in the<br />

south, Sunnice Mountains and Çele Summit<br />

in the north, Arkot and Göl Mountains in<br />

the north of Gerede. In the southernmost,<br />

volcanic mountains stretch, called Köroğlu<br />

Mountains which are higher than the first<br />

two mountain ranges. The region is rich in<br />

large and small nature and dam reservoirs<br />

because of plenty of rainfall and abundance<br />

of slopes. Some of the lakes in the city<br />

are Abant, Yedigöller, Gölcük, Yeniçağa,<br />

Çubuk, Sünnet, Karagöl, Karamurat, Sülük,<br />

Gölköy, Aladağ and Saraycık. Bolu usually<br />

has the Black Sea climate. Beside this,<br />

Central Anatolia climate is dominant in the<br />

south parts.<br />

35


Abant Gölü<br />

Bolu’nun 34 km. güneybatısında,<br />

denizden 1325 m. yükseklikte etrafı çam<br />

ve köknar ağaçları ile kaplı tabii bir göldür.<br />

Tabiat Parkı olarak koruma altında olan<br />

Abant Gölü, nadir su bitkilerinden olan sarı<br />

ve beyaz nilüfer çiçekleri ve lezzetli Abant<br />

alabalığı ile ün yapmıştır. Göl ve çevresi<br />

piknik yapmak, kamp kurmak, balık tutmak<br />

ve tabiatın sessizliği ile baş başa kalmak için<br />

idealdir. Göl etrafında beş yıldızlı 2 adet<br />

otel ile kır lokantaları, bungalov evler, kamp<br />

ve piknik alanları bulunmaktadır.<br />

Lake Abant<br />

It is a natural lake covered by pine and<br />

fir trees which is 34 km in the southwest<br />

of Bolu and 1325 m above sea level. Lake<br />

Abant is conserved as a Nature Park which<br />

has build a reputation for its rare water<br />

plants, alias yellow and white lotus flowers<br />

and succulent Abant trout. The lake and its<br />

surrounding are ideal for having a picnic,<br />

camping, fishing and staying close to the<br />

peaceful atmosphere of the nature. There<br />

are 2 five star hotels, country restaurants,<br />

bungalow houses, camp and picnic areas<br />

near the lake.<br />

Gölcük<br />

Gölcük Gölü, Bolu’nun 14 km.<br />

güneyinde, büyüleyici doğal güzelliği,<br />

tertemiz havası ve berrak suları ile adeta<br />

orman içine saklanmış bir doğa harikasıdır.<br />

Bu dinlendirici ortamda piknik yapmak,<br />

kamp kurmak ve balık tutmak doyulmaz<br />

bir zevktir. Göl çevresinde bulunan konak<br />

şeklinde yapı Devlet Konukevi olarak<br />

hizmet vermektedir. Ayrıca kır lokantaları ve<br />

bungalov evler yıl boyunca halka açıktır.<br />

Golcuk<br />

Lake Gölcük is 14 km from Bolu in the<br />

south which is a real wonder of nature<br />

hidden in the forest with its magical natural<br />

beauty, fresh air and clear water. It is an<br />

endless enjoyment to have a picnic, go<br />

camping and fishing in such a relaxing<br />

atmosphere. The mansion around the lake<br />

provides service as a State Guesthouse.<br />

Moreover, country restaurants and<br />

bungalow houses are open to public all the<br />

year round.<br />

Yedigöller<br />

Milli Parkı<br />

Yurdumuzun en etkileyici ve nefes kesici<br />

güzelliklerinden biri olan Yedigöller Milli<br />

Parkı, Bolu’nun 42 km. kuzeyinde Bolu İl<br />

sınırları içindedir. Dağcılık, kamp ve yürüyüş<br />

için çok uygun olan bu park, harika manzarası<br />

ile doğa hayranlarını büyüler. Yedigöller<br />

özellikle yaz ve sonbahar aylarında doğa ve<br />

fotoğraf tutkunlarının akınına uğramaktadır.<br />

Çeşitli büyüklükte yedi gölden oluşan<br />

bölge, “Milli Park” olarak koruma altındadır.<br />

Doğa güzelliği bakımından kamp için çok<br />

uygun olan park içinde Milli Parlara ait<br />

bungalov evler, kafeterya ve çadırlı kamp<br />

alanı bulunmaktadır.<br />

Yedigoller<br />

National Park<br />

Yedigöller Natural Park is one of the<br />

most impressive and stunning beauties<br />

of our country which is 42 km away from<br />

Bolu within Bolu’s borders. This park is very<br />

suitable for mountaineering, camping and<br />

trekking and it fascinates nature wonderers.<br />

Yedigöller is swarmed by photography<br />

lovers particularly in summer and autumn.<br />

The region consists of seven lakes in various<br />

sizes and it is conserved as a ‘National Park’.<br />

The park is suitable for camping because<br />

of its natural beauty. There are bungalow<br />

houses, a cafeteria and tent camp area in the<br />

park which belong to National Park.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

36 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

37


Sünnet Gölü<br />

Göynük ilçemizin 27 km. doğusundadır.<br />

Gölün alanı 18 hektardır. Çevrenin tek bitki<br />

örtüsü olan karaçamlar gölün kenarına<br />

kadar inmiştir. Göl kenarında 115 yatak<br />

kapasiteli bir tesis hizmet vermektedir.<br />

Lake Sunnet<br />

It is 27 km in the east from Göynük<br />

district. The area of the lake is 18 hectares.<br />

Larches are the only plant cover of this region<br />

which descend through the lakeshore.<br />

There is an establishment providing service<br />

with a 115 bed capacity.<br />

Gerede Esentepe<br />

Arkut Dağı<br />

Bolu’ya 50 km. uzaklıkta bulunan<br />

Gerede ilçesinin kuzeyinde olan Esentepe,<br />

mükemmel bir manzaraya sahiptir. Yalnız<br />

büyüleyici doğal güzelliği ile değil, aynı<br />

zamanda 4 km. kuzeyinde bulunan pistlerde<br />

kışın kış sporları yazın da her türlü spor<br />

aktivitesinin yapılabildiği bölge, İlimizde<br />

önemli bir turistik cazibe merkezidir.<br />

Bölgede 165 yataklı bir tesis yıl boyu açıktır.<br />

Bolu Kaplıcaları<br />

Şehir merkezine 5 km. mesafede,<br />

Karacasu mevkiinde bulunan kaplıcalar,<br />

çevresi ormanlarla kaplı nezih bir dinlenme<br />

yeridir. 44 ºC sıcaklıktaki, mineral bakımından<br />

zengin olan kaplıca suyu, romatizmal<br />

hastalıklara, deri, dolaşım, kalp, kadın,<br />

solunum yolu, sindirim sistemi hastalıklarına,<br />

kemik ve kireçlenme rahatsızlıklarına,<br />

metabolizma bozukluklarına iyi gelmektedir.<br />

Doğal güzellikler içinde dinlenmek, huzur<br />

ve sağlık bulmak için ideal olan bu bölgede;<br />

4 ve 5 yıldızlı termal oteller, Özel İdareye<br />

ait Büyük ve Küçük Kaplıca Tesisleri, Sağlık<br />

Bakanlığı’na ait Fizik Tedavi Hastanesi ile<br />

aile pansiyonları hizmet sunarlar. Ayrıca<br />

İlimiz Mudurnu İlçesinde Babas ve Sarot<br />

Kaplıcaları çevresinde birçok termal tesis<br />

yapılmış ve yapılmaktadır. Seben İlçemizin<br />

Kesenözü köyünde bulunan Pavlu Kaplıcası<br />

ise 78 derece sıcaklığındadır.<br />

Gerede Esentepe<br />

Mount Arkut<br />

Esentepe has a spectacular view which<br />

is 50 km from Bolu in the north of Gerede<br />

district. It is an important tourist attraction<br />

in our city with the tracks, established 4 km<br />

in the north for winter sports and all kinds<br />

of sports activities in summer along with<br />

its magical natural beauties. There is an<br />

establishment open all the year round with<br />

a 165 bed capacity.<br />

Bolu Thermal Springs<br />

The thermal springs are in Karacasu region<br />

which are 5 km from the city centre. It is a<br />

pure recreation area, surrounded by forests.<br />

The thermal spring water is 44 degrees,<br />

rich in minerals and good for rheumatic<br />

diseases, the skin, blood circulation, cardiac<br />

diseases, gynaecological and respiratory<br />

tract diseases, digestive disorders, bones<br />

and calcification disorders and metabolism<br />

disorders. It is an ideal place to relax and<br />

find peace and health among natural<br />

beauties. There are 4 and 5 star hotels,<br />

Local Authority’s Large and Small facilities,<br />

Health Ministry’s Physical Therapy Hospital<br />

and family lodging-houses. Besides, many<br />

thermal facilities have been established and<br />

being established around Babas and Sarot<br />

Thermal Springs in Mudrunu District. The<br />

Pavlu Thermal Spring is in Kesenözü village<br />

in Seben District which is 78 degrees hot.<br />

Mudurnu Ve Göynük<br />

Evleri<br />

Mudurnu And Goynuk<br />

Houses<br />

Yaylalar<br />

Deniz seviyesinden 1000 m. veya daha<br />

yüksekte yer alan ve yazları serin geçen Bolu<br />

çevresindeki birçok yayla ,sıcak yaz ayları<br />

boyunca yöre sakinlerine ev sahipliği yapar.<br />

Yaylaların en büyük özelliği hayvancılığa<br />

elverişli olması ve zengin bitki örtüsüne<br />

sahip olmasıdır. Yaylalar Bolu’nun turistik<br />

çekiciliğinde önemli bir yere sahiptir.<br />

Özellikle Aladağ ve Sarıalan Yaylaları,<br />

çevresinde turistik tesislerin bulunduğu<br />

İlimizin en önemli yaylalarıdır. Seben yolu<br />

üzerinde bulunan Taşlıyayla mevkii ise<br />

Abant’ın 7 katı büyüklüğündeki göletiyle<br />

turistik bir cazibe noktası haline gelmiştir.<br />

Tablelands<br />

Bolu is 1000 m above sea level or more<br />

where it is very cool in summers. Many<br />

tablelands around Bolu host local residents<br />

through the hot summer months. The most<br />

distinguished features of the tablelands are<br />

to be suitable for livestock and own rich<br />

vegetation. Tablelands are very important<br />

tourist attractions of Bolu. Aladağ and<br />

Sarıalan are especially the most important<br />

tablelands of our city with tourist facilities.<br />

Taşlıyayla near Seben Road has become an<br />

attraction point with its lake which is 7 times<br />

larger than Abant.<br />

Tarihi ipek yolu güzergahında bulunan<br />

Mudurnu ve Göynük ilçelerinde, 19. Yy’a ait<br />

tipik Osmanlı evlerinin çok çeşitli örneklerine<br />

rastlanır. Özel mülkiyete ait bu ahşap evlerin<br />

arasında çok iyi korunmuş köşkler de vardır.<br />

Her iki ilçede de bazı konaklar restore<br />

edilerek turizmin hizmetine sunulmuştur.<br />

Geleneksel sivil mimari örneği taşıyan<br />

evlerin bulunduğu her iki ilçe “kentsel sit<br />

alanı” ilan edilerek korumaya alınmıştır.<br />

Mudurnu İlçemiz sahip olduğu tarihi ve<br />

kültürel dokuyla UNESCO Miras Adayı ilan<br />

edilmiştir.<br />

Mudurnu and Göynük district are on<br />

the historic silk road route where we can<br />

see various examples of typical Ottoman<br />

houses, belonged to 19th century. These<br />

frame houses belong to private ownership<br />

and there are also well-protected manors<br />

among them. Some of the manors were<br />

restored in two districts to provide service<br />

for tourism. These two districts were<br />

declared to become ‘municipal protected<br />

areas’ and now they are under protection<br />

because there are examples of traditional<br />

civil architecture houses. Mudurnu district<br />

was announced to be UNESCO’s Heritage<br />

Candidate because of its historic and<br />

cultural fabrics.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

38 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

39


Akşemsettin Türbesi<br />

Fatih Sultan Mehmet’in hocası olan<br />

Akşemsettin’in türbesi, Bolu’ya 95 km<br />

mesafedeki Göynük ilçesinde, Gazi<br />

Süleyman Paşa Camiinin avlusunda<br />

bulunur. Osmanlı ilim dünyasının bu büyük<br />

şahsının adına yapılmış olan türbe, her yıl<br />

binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir.<br />

Büyük Camii<br />

(Yıldırım Bayezit Camii)<br />

İlimiz merkezinde bulunan camii,<br />

ilk olarak 1382 yılında Yıldırım Beyazıt<br />

tarafından yaptırılmış, 1899 yılında<br />

yenilenmiştir. İç mekanlarında bulunan çok<br />

güzel Türk motifleri ile görülmeye değer bir<br />

eserdir.<br />

Seben Kaya Evleri<br />

Aksemsettin Spulchre<br />

Akşemsettin’s sepulchre is the courtyard<br />

of Gazi Süleyman Pasha Mosque in Göynük<br />

district, 95 km from Bolu. He was Fatih<br />

Sultan Mehmet’s master. He was a great<br />

figure in Ottoman’s science world. So the<br />

sepulchre was built in the name of him and<br />

every year thousands of people visit this<br />

sepulchre.<br />

The Great Mosque<br />

(Yildirim Beyazit Mosque)<br />

The mosque is in our city centre which<br />

was first built by Yıldırım Beyazıt in 1382<br />

and renovated in 1899. It is a worth-seeing<br />

place with its Turkish patterns inside the<br />

building.<br />

Bolu’nun 52 km. güneyinde bulunan<br />

Seben ilçesinin çeşitli köylerinde kayalara<br />

oyularak yapılmış kaya evleri görülmeye<br />

değer yerlerdir.<br />

Seben Rock Houses<br />

These houses are 52 km from Bolu<br />

which were carved into the rocks in Seben<br />

district’s various villages. These rock<br />

houses are worth-seeing.<br />

Yemek Kültürü<br />

Bolu yöresinin tarihi ve turistik<br />

zenginliklerinin yanı sıra yemekleri çok<br />

zengindir. Özellikle Mengen’li aşçılar<br />

dünyaca tanınmışlardır. Günümüzde turistik<br />

tesislerin bir çoğunda Bolulu ve Mengen’li<br />

aşçılara rastlamak mümkündür. Aşçılık<br />

sanatı Mengen İlçesinin ata mesleğidir.<br />

Ayrıca her yıl Haziran ayında Mengen’de<br />

Aşçılar Festivali kutlanmaktadır.<br />

Alışveriş<br />

Bolu’nun çam kolonyası, fındık şekeri,<br />

Bolu çikolatası, çam balı, kaymağı,<br />

tereyağı, kabaklı gözlemesi; Mudurnu’nun<br />

saray helvası, köpük helvası, ipek oyaları;<br />

Gerede’nin deri ve bakır eşyaları;<br />

Göynük’ün şeker fasulyesi, el dokumaları;<br />

Seben’in elması, üzümü; Mengen’in<br />

peyniri; Kıbrıscık’ın pirinci, el dokuması<br />

torbaları ve kilimleri, hediyelik olarak satın<br />

alınabilir.<br />

Shopping<br />

Bolu’s pine cologne, hazelnut sweets,<br />

chocolate, pine honeydew honey, cream,<br />

butter, zucchini pancakes; Mudurnu’s saray<br />

halva, silk embroideries; Gerede’s leather<br />

and copper objects; Göynük’s sweet<br />

beans, hand-made looms; Seben’s apples<br />

and grapes; Mengen’s cheese; Kıbrıscık’s<br />

rice, hand-made bags and rugs can be<br />

bought as souvenirs.<br />

Food Culture<br />

Bolu has a rich cuisine apart from its<br />

historic and touristic sides. Particularly<br />

Mengen’s chefs are renowned worldwide.<br />

Today, it is possible to encounter Bolu’s and<br />

Mengen’s chefs in many tourist facilities.<br />

Cookery art is the ancestry profession<br />

of Mengen district. Besides, Mengen’s<br />

Cookery Festival is celebrated every year<br />

in June.<br />

Sehitlerimizi Rahmetle<br />

Anıyoruz...<br />

,<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

40 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

41


EYLÜL/EKİM 2015<br />

42 EYLÜL/EKİM 2015<br />

SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

43


öportaj<br />

reportage<br />

“TÜRKİYE’NİN İNCİSİ’’<br />

BOLU<br />

Bolu Valisi Aydın Baruş ile Röportaj<br />

Sayın Baruş, okurlarımıza biraz<br />

kendinizden bahseder misiniz?<br />

1968’de Edirne’nin doğdum. 1993’te<br />

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler<br />

Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden<br />

mezun oldum. Çeşitli ilçelerde Kaymakam<br />

Vekilliği, Kaymakamlık ve Ardahan İli’nde<br />

Vali Yardımcılığı görevlerinde bulundum.<br />

2008’den itibaren İçişleri Bakanlığı’na bağlı<br />

birimlerde Şube Müdürü, Daire Başkanı ve<br />

Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinde<br />

bulunduktan sonra 19 Şubat 2015’te Bolu<br />

Valisi olarak atandım ve halen bu görevime<br />

devam ediyorum. Evli ve iki kız çocuğu<br />

babasıyım.<br />

‘’Bolu İstanbul ve Ankara<br />

metropol şehirlerini birbirine<br />

bağlayan ana yollar üzerinde<br />

olduğu için, ziyaretçi sayısı<br />

her geçen gün artmaktadır.’’<br />

Tabiat Güzellikleri ve yemekleri ile<br />

meşhur Bolu’yu nasıl ifade edersiniz?<br />

Bolu sahip olduğu doğal güzelliklerle<br />

“Türkiye’nin İncisi” konumundadır.<br />

Özellikle tatil zamanlarında ülkemizin her<br />

tarafından insanların doğal yaşam ile baş<br />

başa kalabilmek için rağbet ettiği bir şehir.<br />

Bolu İstanbul ve Ankara metropol şehirlerini<br />

birbirine bağlayan ana yollar üzerinde<br />

olduğu için, ziyaretçi sayısı her geçen gün<br />

artmaktadır. Bolu’da Abant, Yedigöller,<br />

Gölcük, Sünnet Gölü gibi 14 tabi göl, 320<br />

yayla, 1 milli park, 9 tabiat parkı, 3 tabiatı<br />

koruma alanı, 2 orman içi dinlenme alanı, 3<br />

yaban hayatı geliştirme sahası ve 3 av sahası<br />

bulunmaktadır. Sahip olduğu bu güzellikler<br />

sebebiyle şehrimizi, üç kelimeyle “Tabiatın<br />

Kalbi Bolu” olarak ifade ediyoruz.<br />

Ayrıca Bolu, sağlıklı beslenme bakımından<br />

mutfağı son derece zengin olan bir şehirdir.<br />

Bu özelliği dolayısıyla da “Mutfağın Kalbi<br />

Bolu” sloganımızla lezzetli ve sağlıklı yemek<br />

arzu eden herkesi Bolu Mutfağı’nı yerinde<br />

denemeye davet ediyoruz.<br />

Daha önce hayatınızda hiç kayak<br />

sporu ile ilgilendiniz mi?<br />

Vali Yardımcısı olarak görev yaptığım<br />

Ardahan’da halkı kayak sporuna teşvik<br />

etmek için yapılan kayak tesisine ait pistte<br />

kayma denemelerim olmuştu. Kayak<br />

sporunun zevkini yaşadım ve doğa ile iç içe<br />

olma imkânını buldum.<br />

‘’Bolu zengin bitki örtüsü,<br />

doğal ve suni gölleri, yaz ve kış<br />

sporları için elverişli dinlenme<br />

tesisleri ile yerli ve yabancı<br />

turistler için 4 mevsim boyunca<br />

turizm hareketliliği yaşayan<br />

bir ildir.’’<br />

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi ve Kış<br />

Turizmi hakkında ne düşünüyorsunuz?<br />

Bolu zengin bitki örtüsü, doğal ve suni<br />

gölleri, yaz ve kış sporları için elverişli<br />

dinlenme tesisleri ile yerli ve yabancı turistler<br />

için 4 mevsim boyunca turizm hareketliliği<br />

yaşayan bir ildir. Termal turizm ve kış turizmi<br />

başta olmak üzere doğa, spor, av, kongre,<br />

kültür ve inanç turizmi potansiyeline sahiptir.<br />

Köroğlu Dağları’nda mevcut turizm alanı<br />

içerisinde bulunan Kartalkaya Kayak Merkezi<br />

ülkemizin en önemli kayak merkezlerinden<br />

biridir. İlimizin Gerede İlçesinde bulunan<br />

Esentepe Arkut Dağı da özellikle kayaklı<br />

yürüyüş ve kayaklı koşu yapabilme<br />

bakımından önemli bir merkezimizdir.<br />

“Bolu köroğlu kültür ve turizm<br />

koruma ve gelişim bölgesidir.”<br />

Bolu Valiliği’nin kayak sporuna ve<br />

Kartalkaya Kayak Merkezi’ne yönelik<br />

projeleri var mı?<br />

22 Ağustos 2015 tarihli Bakanlar Kurulu<br />

Kararı ile İl merkezinde bulunan Karacasu<br />

Termal Turizm Merkezinden başlayarak,<br />

Gölcük, Aladağ, Seben Gölü ile Kartalkaya<br />

Kayak Merkezi’nin tamamını kapsayacak bir<br />

alan termal, kış ve doğa turizmi için<br />

“KÖROĞLU KÜLTÜR ve TURİZM KORUMA<br />

ve GELİŞİM BÖLGESİ” ilan edilmiştir. Bu<br />

kapsamda; Köroğlu Dağları’nda yer alan<br />

turizm merkezinde kayak sporuna yönelik<br />

pistlerin ve tesislerin yapılabileceği çok<br />

değerli alanlar bulunmaktadır. “KÖROĞLU<br />

KÜLTÜR ve TURİZM KORUMA ve GELİŞİM<br />

BÖLGESİ” ilan edilmesi ve sonrasında<br />

yapılacak planlama çalışmaları ile turizm<br />

kullanımına ayrılan alanlar yine Kültür<br />

ve Turizm Bakanlığınca ilanen turizm<br />

yatırımcılarının ilgisine sunulacak. Arazi<br />

tahsisleri ile bölgenin hem turizm potansiyeli<br />

iyi bir şekilde değerlendirilecek hem<br />

de yaratılan istihdam imkânları ile Bolu<br />

ekonomisine önemli katkı sağlanacaktır.<br />

Ayrıca, Gerede-Arkut Dağı’nda kayaklı<br />

yürüyüş ve kayaklı koşu alanında, uluslararası<br />

yarışmaların da yapıldığı 5 km.lik mukavemet<br />

pistinde geceleri de kayak yapılabilmesi<br />

için pistin ışıklandırılmasını yapmaktayız. Bu<br />

tesislerde kayak sporunu öğrenen gençler<br />

ve çocuklarımızın yaz aylarında da kayaklı<br />

koşu antrenmanı yapabilmesi için 2,5 km.lik<br />

orman içi pistin asfaltlanması çalışmalarımız<br />

devam etmektedir.<br />

Bolu Valiliği’nin uygulamada olan<br />

turizm faaliyetleri nelerdir?<br />

Bolu’da kış turizmi, av turizmi, spor turizmi,<br />

gençlik turizmi, kültür ve inanç turizmi,<br />

sağlık turizmi, yayla turizmi ile kongre<br />

turizmi dallarında önemli potansiyelimiz<br />

mevcuttur. İlimiz Merkez, Mudurnu ve<br />

Göynük ilçelerimizde termal turizme yönelik<br />

tesislerin yapımına devam edilmektedir.<br />

Dergimizle yaptığınız röportaj için<br />

teşekkür ederiz. Son olarak eklemek<br />

istediğiniz bir şey var mı?<br />

İlimizin ülkemizde ve uluslararası alanda<br />

tanıtımına katkıda bulunacak olan konulara<br />

ve bu röportaja derginizde yer verdiğiniz<br />

için teşekkür ediyorum. Herkesi ve özellikle<br />

turizm yatırımcılarını ilimizi ziyaret etmeye<br />

ve yatırım yapmaya davet ediyorum.<br />

Kendilerini ağırlamaktan son derece<br />

memnun olacağımızı ifade etmek istiyorum.<br />

‘’THE PEARL OF TURKEY’’<br />

BOLU<br />

An interview with the Governor of Bolu, Aydın Baruş<br />

Could you tell our readers about<br />

yourself?<br />

I was born in 1968 in Edirne. I studied<br />

Public Administration at Faculty of Political<br />

Sciences and graduated from University<br />

of Ankara in 1993. I performed a duty as a<br />

Deputy Governor in various counties and<br />

Deputy Governor in the city of Ardahan.<br />

From 2008 I worked as a Department<br />

Manager, Head of Department and<br />

Deputy General Manager in the related<br />

departments of the Ministry of the Interior.<br />

After those duties, I was appointed as Bolu<br />

Governor on February 19th, 2015 and I’m<br />

still performing the same duty. I’m married<br />

and I have two daughters.<br />

‘’The number of visitors in<br />

Bolu is increasing every<br />

passing day because it is<br />

located near the main roads,<br />

connecting the two significant<br />

cities, Istanbul and Ankara.’’<br />

How do you describe Bolu which is<br />

famous for its natural beauties and<br />

cuisine?<br />

Bolu is’ the Pearl of Turkey’ for its natural<br />

beauties. People from different parts of<br />

Turkey come to visit this city, particularly<br />

during their breaks, to get close to nature.<br />

The number of visitors in Bolu is increasing<br />

every passing day because it is located<br />

near the main roads, connecting the two<br />

significant cities, Istanbul and Ankara.<br />

Abant Yedigöller, 14 natural lakes like Lake<br />

Sünnet, 320 highlands, 1 national park, 9<br />

natural parks, 3 nature reserve areas, 2 rest<br />

areas in the forest, 3 wildlife development<br />

areas and 3 hunting grounds are all in Bolu.<br />

We can describe this city in these words<br />

as ‘the Heart of Nature’’ due to its natural<br />

beauties. Moreover, Bolu has a rich cuisine<br />

in terms of a healthy diet. We would like<br />

to invite everybody to taste our dishes in<br />

place who long for tasty and healthy food<br />

with our slogan ‘the Heart of the Kitchen<br />

-Bolu-‘.<br />

Have you ever been interested in<br />

skiing before?<br />

I had a couple of testing about skiing at<br />

the ski centre in Ardahan to encourage<br />

our fellow citizens to ski during my duty as<br />

the Deputy Governor. I experienced the<br />

pleasure of ski and I had an opportunity to<br />

live closer to nature.<br />

“Bolu is a city where tourism<br />

is vibrant in all seasons for<br />

local and foreign tourists<br />

because of its rich vegetation,<br />

natural and artificial lakes<br />

and appropriate recreational<br />

facilities for both winter and<br />

summer sports.’’<br />

What do you think about Bolu<br />

Kartalkaya Ski Resort and Winter Sport<br />

Tourism?<br />

Bolu is a city where tourism is vibrant in<br />

all seasons for local and foreign tourists<br />

because of its rich vegetation, natural and<br />

artificial lakes and appropriate recreational<br />

facilities for both winter and summer<br />

sports. Thermal tourism and winter tourism<br />

being in the first place; it has a potential of<br />

nature, sport, hunting, conference, culture<br />

and faith tourism. Kartalkaya is one of the<br />

most important ski resorts of our country<br />

which is in the tourism area on Köroğlu<br />

Mounts. Esentepe Mount Arkut in Gerede<br />

County is one of the important centres of<br />

our city especially in terms of ski walking<br />

and ski running.<br />

“Bolu is köroğlu culture<br />

and tourism protection and<br />

development zone.”<br />

Does Bolu Governorship have any<br />

projects for skiing and Kartalkaya Ski<br />

Resort?<br />

The area starting from Karacasu Thermal<br />

Tourism Centre, Gölcük, Aladağ, Seben<br />

Gölü, including the whole Kartalkaya Ski<br />

Resort has been declared to be ‘’KÖROĞLU<br />

CULTURE AND TOURISM PROTECTION<br />

AND DEVELOPMENT ZONE’’ for winter and<br />

nature tourism by the Council of Ministers’<br />

Decision, dated as August 22, 2015.<br />

Within this framework, there are invaluable<br />

areas on Köroğlu Mounts to establish ski<br />

tracks and facilities for skiing. After the<br />

declaration of becoming ‘’KÖROĞLU<br />

CULTURE AND TOURISM PROTECTION<br />

AND DEVELOPMENT ZONE’’; works on<br />

planning will take place and these areas<br />

for tourism will be put on the market to<br />

attract investors’ attraction by the Ministry of<br />

Culture and Tourism. With land allocations,<br />

tourism potential will be put to good<br />

use and employment opportunities will<br />

provide an important contribution to the<br />

economy of Bolu. Besides, we are working<br />

on a lighting system on the ski walking and<br />

running area at Mount Gerede-Arkut to<br />

make skiing available at nights. International<br />

competitions are held on this ski track which<br />

is 5 km. Young people and children learn<br />

how to ski on these facilities and now we<br />

are paving a 2.5 km track with asphalt in the<br />

forest for our young people and children to<br />

do ski running in summers.<br />

Does Bolu Governorship have any<br />

tourism activities in practice?<br />

We have a high potential for winter tourism,<br />

hunting tourism, sports tourism, youth<br />

tourism, culture and faith tourism, health<br />

tourism, highland tourism and convention<br />

tourism. The thermal tourism facilities are<br />

still under construction in the city centre,<br />

Mudumu County and Göynük County.<br />

Thank very much for having an<br />

interview with us. Lastly, is there<br />

anything you would like to add?<br />

I wish to thank you for having this interview<br />

in your magazine which will contribute<br />

to promote our city both nationally and<br />

internationally. I invite everybody, especially<br />

tourism investors to visit our city and have<br />

investments. I would like to emphasise that<br />

I will be extremely pleased to host them.<br />

Mudumu County and Göynük County.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

44 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

45


haber<br />

news<br />

Snowboard Milli Takım Hazırlık Kampı Avusturya’da 15-30 Eylül 2015 Tarhlerinde Gerçekleştir<br />

Snowboard National Training Camp Was Carried Out In Austria Between September 15 And September 30, 2015.<br />

Snowboard Milli Takımımızın, kar<br />

üzerinde hazırlık kampı, 15 - 30 Eylül 2015<br />

2015 tarihleri arasında, Avusturya Mölltaler<br />

Gletscher’de başarı ile tamamlandı.<br />

Mölltaler Gletscher’de düzenlenen kampa<br />

katılmış olan kadroda yer alan antrenör ve<br />

sporcularımız;<br />

1) Serdar Özger (Milli Takım Antrenörü)<br />

2) Tuğhan Kırbaç (Milli Takım Antrenörü)<br />

3) Dieter Krassnig (Milli Takım Antrenörü)<br />

4) Hamza Polat (Sporcu)<br />

5) İsa Baysal (Sporcu)<br />

6) Elif Kübra Geneşke (Sporcu)<br />

7) Muhammed Cem Boydak (Sporcu)<br />

8) Muhammed İkbal Yılmaz(sporcu)<br />

9) Muhammed Polat (Sporcu)<br />

Our Snowboard National Team, training<br />

camp on snow, between September<br />

15 and September 30, was successfully<br />

completed in Mölltaler Gletscher, Austria.<br />

Our coaches and athletes who took part in<br />

the arranged camp are as follows;<br />

1) Serdar Özger (National Team Coach)<br />

2) Tuğhan Kırbaç (National Team Coach)<br />

3) Dieter Krassnig (National Team Coach)<br />

4) Hamza Polat (Athlete)<br />

5) İsa Baysal (Athlete)<br />

6) Elif Kübra Geneşke (Athlete)<br />

7) Muhammed Cem Boydak (Athlete)<br />

8) Muhammed İkbal Yılmaz(Athlete)<br />

9) Muhammed Polat (Athlete)<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

46 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

47


öportaj<br />

reportage<br />

ERCİYES KAYAK MERKEZİ’NDE<br />

KONFOR VE RAHATLIK<br />

COMFORT AND EASE IN ERCIYES SKI RESORT<br />

Dr. Murat Cahid CINGI<br />

Erciyes Kayak Merkezi’nde şu anda<br />

canlı yayın hizmeti vermekte olan<br />

mySKI CAM hakkında okurlarımıza<br />

neler söylemek istersiniz? Canlı yayın<br />

hizmetinin Erciyes Kayak Merkezi’ne<br />

ve misafirlerine ne tür avantajları<br />

vardır?<br />

Yaşadığımız çağ teknoloji ile hayat<br />

bulmakta, tıpkı hayatımıza yön veren mobil<br />

telefonlar gibi her anımız teknolojik kolaylık<br />

ve konforla süslenmektedir. Artık şehir<br />

merkezlerinden uzak, ulaşım, haberleşme<br />

ve teknolojik gelişmelerin daha az olması<br />

beklenen dağlarımız için bile bu teknoloji<br />

geçerli. Biliyorsunuz Türkiye’deki en son<br />

teknoloji altyapısına sahip kayak merkezi<br />

olarak geri kalmamak için teknolojiyi ve<br />

bu alanda yapılan yatırımları yakinen takip<br />

etmemiz ve uygulamamız gerekiyor.<br />

Hizmet vermeye başladığımız 2011<br />

yılından itibaren biletleme sistemlerinde<br />

dünya kayak merkezlerinde kabul görmüş<br />

olan SKIDATA markası ile çalışmaktayız.<br />

Markanın Türkiye temsilcisi Tol Grup da<br />

özellikle kayak merkezleri için geliştirdikleri<br />

teknolojik canlılığa bir yenisini daha katarak<br />

kayak merkezlerinin canlı görüntülenmesi<br />

ve anlık yayın yapılması maksadına yönelik<br />

‘’mySKI CAM’’ adı altında bir çalışma<br />

başlattı.Erciyes Kayak Merkezi’nde biz<br />

zaten daha öncesinden dağın toplam dört<br />

farklı giriş noktasında bütün teleferiklerin<br />

alt ve üst istasyonlardan 30 adet IP kamera<br />

vasıtasıyla kullanıcıların Erciyes’i bütün<br />

yönlerden izlemesini sağlayan görüntü<br />

sistemini kurmuştuk. Tol Grup’un ‘’mySKI<br />

CAM’’i Erciyes’e tatbik etmesiyle şu anda<br />

bizim kameralarımıza ek olarak‘’mySKI<br />

CAM’’ ile 360 derece dönebilen canlı<br />

yayın kamerası sisteme eklendi ve yayın<br />

portföyümüz çok daha genişledi. Bu da<br />

kayak merkezimize katma değer sağlayan<br />

yüksek çözünürlüklü, kaliteli bir canlı<br />

yayın vasıtası olarak bizleri çok mutlu etti.<br />

Kayseri Erciyes A.Ş. olarak Web, Android<br />

ve IOS veri tabanlı geliştirdiğimiz mobil<br />

uygulamalarda kayak merkezimiz hakkında<br />

hava-pist-yol durumu, bilet fiyatları, otel<br />

bilgileri ve etkinlikler gibi konularda<br />

halkımıza online anlık bilgiler sunan yayınlar<br />

yapıyoruz. Danışma ofislerimize kurulmuş<br />

olan danışman hatlarımızdan kayak severler<br />

telefonla da bilgi alabiliyorlar. Fakat bundan<br />

sonra mySKI CAM ve diğer IP kamera<br />

sistemleri ile misafirlerimizle teknolojik<br />

iletişim kurarak internet sitesinden ve akıllı<br />

cep telefonlarından anlık güncellenen<br />

görüntü sistemi vasıtasıyla Erciyes’te<br />

hava durumu, pistler ve mekanik tesisler<br />

gibi bilgileri Erciyes’e gelmeden sunmuş<br />

olacağız. Real-time kamera sistemleri ile<br />

misafirlerimiz hiç sıra beklemeden, hiçbir<br />

aksaklık yaşamadan ve olabildiğince hızlı<br />

ve konforlu şekilde kayak merkezinden<br />

haberdar olabilecekler. Daha da önemlisi<br />

bu sistemi Android ve IOS uyumlu cep<br />

telefonlarına‘’Mobil Erciyes’’ uygulamasını<br />

indirerek bu canlı kameraları anında takip<br />

edebilecekler. Bu uygulamanın Erciyes<br />

Kayak Merkezi’ne en büyük faydalarından<br />

biri de kayak merkezinin sadece<br />

Türkiye’de değil yurtdışında bulunan kış<br />

ve doğaseverlerin de anında ulaşabileceği<br />

görsel bir iletişim platformu özelliğinin<br />

olmasıdır.Teknolojiye ve kayak merkezlerine<br />

yapmış olduğu bu önemli ve faydalı<br />

katkılarından dolayı Erciyes Dağı ve şahsım<br />

adına TOL Grup’a çok teşekkür ediyorum.<br />

What would you like to tell our<br />

readers about mySKI CAM, providing<br />

live broadcast now in Erciyes Ski<br />

Resort? What kinds of benefits does<br />

live broadcasting have for Erciyes Ski<br />

Resort and its guests?<br />

Our era enlivens with technology, just like<br />

cell phones, guiding our lives. Our every<br />

moment is decorated with technological<br />

ease and comfort. This technology is<br />

even valid for our mountains that are away<br />

from city centres where transportation,<br />

communication and technological<br />

development are expected to be less. As<br />

you know, as the ski resort with the latest<br />

technological infrastructure we need to<br />

follow up the technology and committed<br />

investments closely and implement in<br />

order to not to fall behind. We have been<br />

working with SKIDATA brand for ticketing<br />

systems, recognised in the world ski resorts<br />

since 2001 we began to serve. The brand’s<br />

Turkey representative Tol Group has added<br />

something new to their technological<br />

vitality that they developed. They initiated<br />

a work under ‘mySKI CAM’ name for the<br />

purpose of live viewing of the ski resorts<br />

and instant broadcasting.<br />

In Erciyes Ski Resort, we already set up<br />

display system in four different entry<br />

points of the mountain via 30 IP cameras<br />

from lower and upper stations of all the<br />

ski lifts, providing customers to watch<br />

Erciyes from all directions. After Tol Grup<br />

applied ‘’mySKI CAM in Erciyes, now a 360<br />

degrees rotating live broadcasting camera<br />

has been added to the system with ‘’mySKI<br />

CAM’’ and our broadcasting portfolio has<br />

expanded more. This has made us very<br />

happy as a resource of high resolution,<br />

quality live broadcasting, providing added<br />

value to our ski resort. As Kayseri Erciyes<br />

Inc. via Web, Android and IOS databasedriven<br />

mobile applications that we have<br />

developed; we do online broadcasting<br />

for our public, offering instant information<br />

about weather forecast – ski slopes- road<br />

conditions, ticket prices, hotel information<br />

and activities in our ski resort. Ski lovers<br />

can get information over the telephone<br />

from our line consultants in our information<br />

offices. However, from now on, we offer<br />

our guest information on weather forecast,<br />

ski slopes and mechanical facilities before<br />

they arrive in Erciyes through mySKI CAM<br />

and other IP camera systems by establishing<br />

technological communication on the<br />

internet website and smart phones via<br />

instant updated display system. With realtime<br />

cameras our guests will be informed<br />

about the ski resort without waiting in a<br />

queue, without any problems and in the<br />

fastest and most comfortable way. Most<br />

importantly, they will be able to follow these<br />

live cameras instantly by downloading<br />

the ‘Mobile Erciyes’ application on their<br />

Android and IOS compatible mobile<br />

phones. The greatest benefit of this<br />

application to Erciyes Ski Resort is it has a<br />

visual communication platform feature for<br />

winter and nature lovers from abroad that<br />

they can reach not only from Turkey. I would<br />

like to thank to Tol Grup on behalf of myself<br />

and Mount Erciyes due to their significant<br />

and useful contribution they have made to<br />

technology and ski resorts.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

48 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

49


öportaj<br />

reportage<br />

İLERİYE YÖNELİK FİKİRLERLE<br />

TEKNOLOJİYİ TAKİP EDEN BİR<br />

FİRMA TOL GRUP<br />

“ Yenilikçi çalışmalarla dünyanın bütün kıtalarında şube<br />

açmak bizim hedefimizdir.”<br />

FOLLOWING THE FOOTSTEPS<br />

OF TECHNOLOGY WITH<br />

FORWARD-LOOKING IDEAS<br />

TOL GRUP<br />

“Our aim is to open new branches in all the continents of the<br />

world with innovative works.”<br />

Russian General Staff, Africa Presidents<br />

Convention Centre, Saud Arabia<br />

Ministry of Energy, Azerbaijan Customs<br />

Department and Belgium European<br />

Union Court Twin Towers are among<br />

our references.<br />

“Every year, as TOL Group<br />

we regularly host ski resort<br />

investments from abroad in<br />

Turkey.’<br />

Hüseyin Bey, okurlarımıza biraz<br />

kendinizden bahseder misiniz?<br />

1982 yılında Mersin’de doğdum.<br />

Piri Reis İlköğretim Okulu’nu ve Hacı<br />

Sabancı Lisesi’ni bitirdim. Gaziantep<br />

Bilgisayar Teknolojileri Bölümü<br />

ve Atılım Üniversitesi Bilgisayar<br />

Mühendisliği Bölümü’nden mezun<br />

oldum. Askerliğimi Çanakkale Boğaz<br />

Komutanlığı’nda tamamladıktan sonra<br />

TOL Grup A.Ş. firmamızı kardeşlerimle<br />

beraber kurduk.<br />

Teknoloji ile ilk tanışmanız nasıl oldu<br />

hatırlıyor musunuz?<br />

Tabi ki hatırlıyorum, küçük yaşta babam<br />

bana uzaktan kumandalı araba almıştı.<br />

O zamanlarda kendi kendine hareket<br />

edebilen, konuşabilen yapay zekâlı<br />

Michael Knight’in arabası, otomobil<br />

KITT yani Kara Şimşek’in bir hayranıydım.<br />

Ağabeyim, babamın aldığı uzaktan<br />

kumandalı arabayı, aynı Kara Şimşek’in<br />

önündeki kırmızı LED yapmıştı. Bu<br />

benim teknoloji ve Ar&Ge ile tanıştığım<br />

ilk andı.<br />

TOL Grup olarak hedefleriniz<br />

nelerdir?<br />

TOL Grup olarak hedefimiz Türkiye<br />

merkezli firmamızın teknoloji, Ar&Ge<br />

ve yenilikçi çalışmalarla beraber<br />

dünyanın bütün kıtalarında şube<br />

açmak ve uluslararası piyasada<br />

firmamızı geliştirmektir. Uluslararası<br />

pazarın en beğenilen şirketi olarak<br />

Türkiye ekonomisine büyük katkılar<br />

sağlayarak TOL Grup firmamızı en<br />

büyük 500 sanayi kuruluşu arasında<br />

yer alması hedeflerimizden biridir. TOL<br />

Grup cirosunun büyük bir bölümünü<br />

AR&GE’ye ayırmaktadır. TOL Grup her<br />

yıl piyasaya sunduğu yeni ürünlerinin<br />

tanıtımını yapar. TOL Grup Türkiye genel<br />

merkezli bir firma olup Avusturya’da,<br />

Kanada’da ve Makedonya’da şubeleri<br />

bulunmaktadır.<br />

Okurlarımız için bize ByTOL<br />

hakkında genel bilgi verir misiniz?<br />

ByTOL, özel tasarım LCD ekran<br />

üretimi yapmaktadır. Dijital<br />

Bilgilendirme Ekranları, Ayna TV,<br />

Asansör Bilgilendirme Ekranları,<br />

Videowall, Dokunmatik Ekranlar,<br />

Toplantı Rezervasyon Bilgi Ekranları<br />

üretmektedir. ByTOL markasının ilk<br />

ürünü olan Panora Ürünü hareketli LCD<br />

ekrandır. 2000’li yılların başlarında bu<br />

ürünümüzü çıkardığımızda birçok kişi<br />

toplantı masası üzerinde hareketli LCD<br />

ekran olacağına daha düşük maliyetli<br />

sabit ekran olmasını tercih ediyordu.<br />

Ürünlerimiz projelerin bütçelerini<br />

aştığı içinde projelerde yer almamız<br />

çok kolay olmuyordu. Ancak zaman<br />

içinde proje gruplarının hareketli LCD<br />

ekran gerekliliğini anladıktan sonra<br />

ürünlerimiz hızla birçok projede yer<br />

almaya başladı. 15 yıllık zaman içerisinde<br />

kamu binalarından, özel sektöre kadar<br />

yüzlerce toplantı masasında, binlerce<br />

ürünlerimiz bulunmaktadır. ByTOL<br />

markasının iki yüzün üzerinde hareketli<br />

LCD ekran ve toplamda iki binin<br />

üzerinde ekran modeli bulunmaktadır.<br />

Hareketli LCD ekran üreten markalar<br />

arasında dünyada ilk üç firma arasında<br />

bulunmaktadır. ByTOL markasının 14<br />

ülkede distribütörleri bulunmaktadır.<br />

Referanslarımız arasında, Rusya<br />

Başkanlık Merkezi, Rusya Genel<br />

Kurmay Başkanlığı, Afrika Başkanları<br />

Toplantı Merkezi, Suudi Arabistan<br />

Enerji Bakanlığı, Azerbeycan Gümrük<br />

Bakanlığı, Belçika Avrupa Birliği<br />

Mahkemesi İkiz Kulesi bulunmaktadır.<br />

“TOL Grup düzenli olarak her<br />

yıl yurtdışından kayak merkezi<br />

yatırımcılarını Türkiye’de<br />

misafir etmektedir.”<br />

Sizce Kış Sporları ve teknoloji arasında<br />

nasıl bir bağ var? Bu konuda ileriye<br />

dönük fikirleriniz var ise okurlarımızla<br />

paylaşmak istermisiniz?<br />

Kış sporlarıyla, teknoloji arasında tabi<br />

ki bir bağ vardır. Aslında günümüzde<br />

teknolojiyle bağı olmayan bir sektör<br />

yoktur. Teknoloji kış sporlarını yapmayı<br />

daha rahatlatmıştır. Evinizde otururken<br />

dünyanın herhangi bir kayak merkezinde<br />

kayak tatiline gitmek için bilgisayardan<br />

veya herhangi bir mobil cihazdan girerek<br />

kayak otelinize ulaşımınız için uçak<br />

biletinizi alabilirsiniz, otel transferinizi<br />

ayarlayabilirsiniz, konaklamanız için<br />

otelinizi seçebilirsiniz, kayak ekipmanı<br />

kiralayabilirsiniz veya satın alabilirsiniz,<br />

kayak öğrenmek için kayak hocanızı<br />

tek bir sayfadan teknolojinin yardımıyla<br />

seçebilirsiniz. Kayak merkezindeki hava<br />

durum bilgilerini, kar durumu, kayak<br />

yapacağınız pistlerin açık veya kapalı<br />

olduğunu, hangi liftlerin açık olduğu<br />

gibi birçok bilgiyi teknoloji sayesinde<br />

tek bir ekrandan görebiliyorsunuz.<br />

Kış sporlarına olan ilginin arttırılması<br />

ve kayak merkezlerimizin yurtdışında<br />

daha fazla tanıtılması gerekmektedir.<br />

TOL Grup olarak düzenli olarak her yıl<br />

yurtdışından kayak merkezi yatırımcılarını<br />

Türkiye’de misafir etmekteyiz. Kayak<br />

merkezlerimizin uluslararası pazarda<br />

tanıtımına fayda sağlamak için, TOL<br />

Grup olarak sağladığımız teklnolojiyle<br />

akıllı telefon, tablet ve bilgisayarlardan<br />

kayak merkezlerimizin tanıtımını canlı<br />

olarak yapmaktayız.<br />

Mr Hüseyin, could you tell our<br />

readers about yourself?<br />

I was born in 1982 in Mersin. I finished<br />

Piri Reis Elementary School and Hacı<br />

Sabancı High School. I graduated from<br />

Gaziantep Computer Technologies<br />

Department and Atılım University<br />

Computer Engineering Department.<br />

After completing my military service<br />

at Boğaz Commander, we established<br />

our TOL Grup Inc. Company with my<br />

brothers.<br />

Do you remember your first<br />

encounter with technology?<br />

Of course, I remember. At a young age,<br />

my father bought a remote controlled<br />

car for me. At that time, I was a fan of<br />

Michael Knight’s self-moving car with<br />

artificial intelligence that could also<br />

talk and automobile KITT, alias Black<br />

Thunder. My elder brother made a red<br />

led on the front of my remote controlled<br />

car just like it was on the front of Black<br />

Thunder. That was the first time I met<br />

with technology and R&D.<br />

What are your goals as TOL Group?<br />

As TOL Grup our aim is to open new<br />

branches in all the continents of the<br />

world and develop our company in<br />

the international market with R&D<br />

and innovative works in our Turkey<br />

headquartered company. As the most<br />

popular company in the international<br />

market, one of our goals is to be among<br />

the 500 industrial companies as TOL Gr<br />

up by providing great contributions to<br />

Turkey’s economy. TOL GRUP devotes<br />

a large part of<br />

its turnover for R&D. Every year, TOL<br />

Group promotes the products offered<br />

to the market. TOL Grup is a Turkey<br />

headquartered company which has<br />

branches in Austria, Canada and<br />

Macedonia.<br />

Could you give some general<br />

information to our readers about<br />

ByTOL?<br />

ByTOL produces custom designed<br />

LCD screens. We produce Digital<br />

Information Displays, Mirror TV, Lift<br />

Information Displays, Video wall, Touch<br />

Screens and Convention Reservation<br />

Information Screens. The first product<br />

of ByTOL Panora is a moving LCD<br />

screen. When we manufactured this<br />

product in the beginning of 2000,<br />

many people around the meeting<br />

table preferred the lower cost fixed<br />

screen to the moving screen. It was<br />

not easy for us to take part in projects<br />

because our products exceeded the<br />

projects’ budgets. However, in the<br />

course of time, after the project groups<br />

understood the necessity of moving<br />

LCD screens, our products took part<br />

in many projects rapidly. In 15 years<br />

time, there have been thousands of our<br />

products on the hundreds of meeting<br />

tables from public buildings to private<br />

sector. ByTOL brand has over two<br />

hundred moving LCD screens and over<br />

two thousand screen models in total. It<br />

is among top three moving LCD screen<br />

producing companies in the world.<br />

ByTOL brand has distributors in 14<br />

countries. Russian Presidential Centre,<br />

In your opinion, it there a link<br />

between winter sports and<br />

technology? If you have any<br />

forward-looking ideas, would you<br />

like to share with our readers?<br />

Of course, there is a link between<br />

winter sports and technology. In fact,<br />

there is not a sector which is not linked<br />

to technology. Technology has made<br />

winter sports easier. While you are<br />

sitting in your house, you can buy your<br />

flight ticket to reach your hotel, arrange<br />

your hotel transfers, choose the hotel<br />

you want to stay, hire ski equipment<br />

or purchase, choose a ski instructor<br />

for learning how to ski with the help of<br />

technology on your computer or any<br />

mobile device to go on a ski holiday<br />

in any of these ski resorts. You can see<br />

lots of information on one screen about<br />

the weather forecast in the ski resort,<br />

snow conditions, whether the ski<br />

slopes are open or closed which you<br />

will ski on and whether lifts are open<br />

owing to technology. It is necessary<br />

to increase interests in winter sports<br />

and promote ski resorts abroad more.<br />

Every year, as TOL Grup we regularly<br />

host ski resort investments from abroad<br />

in Turkey. As TOL Grup we broadcast<br />

the promotions of ski resorts alive via<br />

the technology we have provided<br />

such as smart phones, tablets and<br />

computers to contribute to our ski<br />

resorts’ promotions in the international<br />

market.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

50 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

51


Modern, fonksiyonel ve prestijli...<br />

PANORA<br />

VIDEOWALL<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

52 EYLÜL/EKİM 2015<br />

SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

52 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

DIGITOTEM<br />

53


Çambaşı<br />

Kayak<br />

Merkezi<br />

Cambasi Ski Centre<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

54 EYLÜL/EKİM TEMMUZ/AĞUSTOS 2015 2015<br />

SEPTEMBER/OCTOBER JULY/AUGUST 2015<br />

2015<br />

SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

55


2010 yılında Ordu’da bir kayak kulübü<br />

kuruldu. Aynı yıl 500 kişiye kayak<br />

eğitimi verildi. Kayak sporuna yönelik<br />

potansiyelin yoğunluğu üzerine gerekli<br />

fizibilite çalışmaları yapılarak Çambaşı<br />

Yaylası’na Çambaşı Kayak Merkezi’nin<br />

yapılmasına karar verildi.<br />

Alanın toplam büyüklüğü 256 hektar.<br />

Yapımı henüz devam eden Çambaşı<br />

Kayak Merkezi’nde uzunlukları<br />

1189 ve 1109 metre olan iki adet<br />

telesiyej bulunuyor. Öte yandan<br />

4980 metrekarelik bir alan içerisinde;<br />

günübirlik tesisler, ticarethane tesisleri,<br />

spor mağazası, turizm danışma, kayak<br />

okulu, arama - kurtarma birimi, sağlık<br />

ve ilkyardım birimi, idari birim, teknik<br />

altyapı alanı, helikopter pisti, 150 araçlık<br />

otopark, buz pisti, misafirhane, gezinti<br />

parkurları ve park alanları yapılmaktadır.<br />

Kayak merkezinde konaklama tesisi<br />

bulunmamaktadır. Çevresinde bulunan<br />

turizm tesis alanında yapım aşamasında<br />

ve mevcutta bulunan otel ve<br />

pansiyonların yatak kapasiteleri ise 200<br />

civarındadır. Proje toplam 650 dönüm<br />

arazi üzerinde oluşturulacak ve bunun<br />

sadece 30 dönümlük bölümünde tesis<br />

yapılacaktır. Kayak sporu için yaklaşık<br />

5000 metre uzunluğunda ve 35 metre<br />

genişliğinde bir parkur alanı, tesiste<br />

yazın da hizmet verilebilmesi için 750<br />

metrekare büyüklüğünde bir buz pisti<br />

inşa edilecektir.<br />

A ski club was established in Ordu<br />

in 2010. 500 people were trained in the<br />

same year. A feasibility study was carried<br />

out because of the high potential for ski<br />

sport and then the decision of building<br />

Çambaşı Ski Centre on Çambaşı<br />

Highland was made. The total size of<br />

the area is 256 hectare. The facility is<br />

still under construction with two 1189<br />

and 1109 m chairlifts. On the other<br />

hand, on 4980 square m area excursion<br />

facilities, business facilities, a sports<br />

store, a tourist information centre, a ski<br />

school, a search-rescue unit, a health<br />

and first-aid unit, an administrative<br />

unit, a technical infrastructure area, a<br />

helipad, a car park for 150 cars, an ice<br />

rink, a guesthouse, walking tracks and<br />

park areas are being built. There is not<br />

a facility of accommodation. At existing<br />

neighbourhood there are hotels and<br />

lodging-houses with about a capacity<br />

of 200 beds including the tourism<br />

facility area around the ski centre which<br />

is still under construction. The project<br />

will be formed on a 650 decare area<br />

and only on 30 decare area the facility<br />

will be built. An about 5000 m long<br />

and 35 m wide track area for ski sport<br />

will be established and an ice rink at<br />

a 750 square m size will be built to<br />

provide service in summer.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

56 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

57


öportaj<br />

reportage<br />

Karadeniz’in Parlayan<br />

Yıldızı Çambaşı Kayak Merkezi<br />

Enver Yılmaz Ordu ili ve Çambaşı Kayak Merkezi’ne ait<br />

fikir ve planlarını bizlerle paylaştı<br />

Sayın Yılmaz, öncelikle bize biraz<br />

kendinizden bahseder misiniz?<br />

20 Mart 1970 yılında Ordu’da doğdum.<br />

İlkokula, Aydınlar Köyü İlkokulu’nda başlayıp,<br />

eğitimimi H. Suphi Tanrıöver Ortaokulu’nda<br />

ve Ordu Lisesi’nde sürdürdüm. Lisans<br />

eğitimimi 1992 yılında girdiğim İstanbul<br />

Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde başarı ile<br />

tamamladım. 1992 – 1996 yılları arasında<br />

hâkimlik yaptım. 1996 yılında hâkimlik<br />

görevimden ayrılarak Ordu’da serbest<br />

avukat olarak çalışmaya başladım. Refah<br />

Partisi Merkez İlçe Başkanlığı, Fazilet Partisi<br />

İl Başkanlığı ve Ak Parti Kurucu İl Başkanlığı<br />

görevlerini yürüttüm. Ordu’da bir çok sivil<br />

toplum kuruluşunda ve vakıflarda görev<br />

aldım. Kasım 2002 ve Temmuz 2007 de<br />

yapılan Genel Seçimlerde AK Partiden Ordu<br />

Milletvekili, Haziran 2011 seçimlerinde AK<br />

Parti İstanbul Milletvekili olarak seçildim.<br />

Mecliste Divan Üyeliği yaptım. Ak Parti<br />

Merkez Disiplin Kurulu Başkan Vekilliği<br />

ve AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcılığı<br />

Görevinde bulundum. Adalet, Anayasa,<br />

Dilekçe ve Darbeleri Araştırma Komisyonları<br />

üyeliğinde bulunup, 1960 – 1971 Darbeleri<br />

Alt Komisyonu ve birçok alt komisyona<br />

başkanlık görevi yürüttüm. 2014 Mahalli<br />

İdareler Seçimlerinde Ordu Büyükşehir<br />

Belediye Başkanı olarak seçildim. Evli ve iki<br />

çocuk babasıyım.<br />

Düzenli olarak yaptığınız bir spor var<br />

mı?<br />

Düzenli olarak haftanın en az dört günü<br />

9 bin metre yüksek tempolu yürüyüş<br />

gerçekleştiririm. Ayrıca fırsat buldukça halı<br />

saha maçları yaparım.<br />

“2010 yılında 500 kişiye<br />

kayak eğitimi verildi. Ordu<br />

sakinleri, yabancı olduğu bu<br />

sporu çok sevdi ve ilgi her<br />

geçen gün biraz daha arttı.”<br />

Ordu yaylaları ile meşhur bir kentimiz.<br />

Çambaşı Yaylası üzerinde Çambaşı<br />

Kayak Tesisi yapılıyor. Bize Çambaşı<br />

Kayak Tesisi ile ilgili bilgiler verebilir<br />

misiniz?<br />

Marka şehir olma yolunda önemli adımlar<br />

atan Ordu, Karadeniz’de turizm başkenti<br />

olma yolunda önemli mesafeler kat<br />

etmeye devam ediyor. Bu manada Ordu<br />

Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan<br />

ve Çambaşı’nda yapımına devam edilen<br />

Çambaşı Kış Sporları ve Kayak Merkezi,<br />

Ordu’da turizm adına atılmış dev adımlardan<br />

biri olacak. 26 kayak merkezinin bulunduğu<br />

Türkiye’de, 5-6 kayak merkezi bilinirliliği<br />

ve elverişli olması ile öne çıkıyor. Ordu<br />

Çambaşı Kayak Merkezi’nin elverişliliği<br />

sayesinde bilinen kayak merkezleri arasında<br />

yerini alacağını tahmin ediyoruz. Çambaşı<br />

Kayak Merkezi, toplam 650 dönümlük<br />

bir arazi üzerine kurulurken, bunun 30<br />

dönümlük bölümü tesislerden oluşacak.<br />

Kayak sporu için yaklaşık 5.000 metre<br />

uzunluğunda 35 metre genişliğinde parkur<br />

alanı bulunuyor. Tesisin yaz mevsiminde de<br />

hizmet verebilmesi için 750 m2’lik bir buz<br />

pistimiz olacak. Kayak Ordu’ya emekli bir<br />

asker tarafından getirildi. Ordu’da ilk kayak<br />

kulübü, 2010 yılında kuruldu. Mekanik<br />

tesisleri olmayan ve malzeme sıkıntısı<br />

yaşayan bir ortamda olağan üstü zorluklar<br />

ve imkânsızlıklar çerçevesinde Ordu’da<br />

kayak eğitimi yapılmaya başlandı. 2010<br />

yılında 500 kişiye kayak eğitimi verildi.<br />

Ordu sakinleri, yabancı olduğu bu sporu<br />

çok sevdi ve ilgi her geçen gün biraz<br />

daha arttı. 2010 yılında, kayak sporunu<br />

öğrenenler arasında sporcu olabilecek<br />

kayakçılar, teşvik yarışları sonucunda tespit<br />

edilip lisansları çıkartılarak il birinciliği<br />

yarışlarına gönderildi. Daha sonra bu<br />

sporcular, Türkiye Kayak Şampiyonalarında<br />

ilimizi temsil ettiler. Ordu ilinin bir kayak<br />

merkezi ihtiyacı olduğu artık kaçınılmaz bir<br />

hal alınca, sivil idare ve devlet organlarının<br />

ortak çalışmaları sonucunda Çambaşı<br />

Yaylasına kayak merkezi yapılması fikri<br />

ortaya çıktı. Büyük çabalar sonucunda<br />

uzun süredir açılmayan Kayak Hakemliği<br />

Kursu, 2014 Yılı Aralık Ayında, Ordu’da<br />

açılarak 50 kişi Ulusal Kayak Hakemi olmaya<br />

hak kazandı. Büyükşehir Belediyemiz<br />

bünyesinde yapımı devam eden Çambaşı<br />

Kayak Tesisi tamamlandığında, Türkiye’nin<br />

denize en yakın kayak tesisi olacak.<br />

Karadeniz Bölgesi’nde bir ilk olacak olan<br />

kayak tesisimiz, Çambaşı’na akın akın turist<br />

çekecek. Yapımı devam eden oteller ve tüm<br />

saydığımız yatırımların tamamlanmasıyla<br />

birlikte Çambaşı Ordu’nun parlayan yıldızı<br />

olurken, Ordu Karadeniz’de turizmin<br />

başkenti olacak.<br />

Daha önce hiç kayakla ilgilendiniz<br />

mi? Çambaşı Kayak Tesisi açıldığında<br />

kayak yapmayı planlıyor musunuz?<br />

Daha önce Alp’lerde kayak yapma fırsatı<br />

bulmuştum. Çok eğlenceliydi. İnşallah<br />

Çambaşı Kayak Tesisi tamamlandığında biz<br />

de yöremizde bol bol kayak yaparızsaha<br />

maçları yaparım.<br />

“Aybastı Perşembe<br />

Yaylası’nda tam 909<br />

yıldan bu yana güreş<br />

festivalleri yapılıyor. Tarihi,<br />

Kırkpınar’dan daha eski<br />

olan bu şenlikleri artık daha<br />

geniş kapsamlı yapmayı<br />

planlıyoruz.”<br />

The Shining Star of the Black<br />

Sea Çambaşı Ski Resort<br />

Enver Yilmaz shared his plans about Ordu and<br />

Cambasi Ski Center…<br />

Mr Yılmaz, first of all could you tell<br />

us about yourself?<br />

I was born on March 20, 1970 in Ordu. I<br />

began my primary education at Aydınlar<br />

Village Primary School and continued at<br />

H. Suphi Tanrıöver Secondary School. I<br />

finished Ordu High School. I successfully<br />

completed my undergraduate studies at<br />

Istanbul University Faculty of Law in 1992.<br />

I worked as an adjudicator between 1992<br />

and 1996. I resigned from my job and<br />

started to work as a self-employed lawyer<br />

in Ordu in 1996. I performed key tasks in<br />

Refah Party as a Central District President,<br />

Fazilet Party Provincial Chairman and<br />

Ak Party Provincial Founding President.<br />

I worked with many non-governmental<br />

organisations and foundations in Ordu. In<br />

November 2002 and July 2007 General<br />

Elections I was elected as a Deputy of<br />

Ordu in Ak Party. In July 2011 elections<br />

I was elected as a Deputy of Istanbul in<br />

Ak Party. I performed a task as a Council<br />

Minister Member at the Parliament. I was<br />

a Deputy Chairman in Ak Party Discipline<br />

Committee and a Vice President at Ak<br />

Party Governance. I was a member of<br />

Commission of Investigation about Justice,<br />

Constitution, Motion and Coups. I acted<br />

as the Chairman of a Sub-Commission and<br />

many other sub-commissions about 1960-<br />

1971 Coups. I was elected the Mayor of<br />

Ordu in 2014 General Local Elections. I am<br />

married with two children.<br />

Do you do any sports regularly?<br />

I regularly do a 9000 meter high tempo<br />

walking at least four days a week. Besides,<br />

when I have a chance I play football on astro<br />

turf pitches.<br />

“In 2010, 500 people had<br />

ski training. The residents of<br />

Ordu were not familiar with<br />

this sport but they loved it<br />

so the interest in skiing has<br />

increased day by day.”<br />

Ordu is famous for its plateaus.<br />

Çambaşı Ski Resort is being built on<br />

Çambaşı Plateau. Could you give us<br />

some information about Çambaşı Ski<br />

Resort?<br />

Ordu is taking important steps to become a<br />

branded city. It is a well-suited candidate to<br />

become the capital of tourism in the Black<br />

Sea Region. In this sense, Çambaşı Winter<br />

Sports and Ski Centre will be two giant<br />

steps in the name of tourism in Ordu. It is<br />

being constructed by Ordu Metropolitan<br />

Municipality in Çambaşı. There are 26 ski<br />

centres in Turkey. Only 5 or 6 of them are<br />

well-known and convenient. We believe<br />

that Ordu Çambaşı Ski Centre will become<br />

one of the well-known ski centres owing<br />

to its convenience. Çambaşı Ski Centre<br />

is established on 650 decare of land area<br />

and 30 decare of land area will consist of<br />

facilities. The track is 5000 metres long<br />

and 35 metres wide. To provide service in<br />

summer, there will be a 750 meter square<br />

ice rink. The ski activity was brought to Ordu<br />

by a retired soldier. In 2010 the first ski club<br />

was established in Ordu. At the beginning,<br />

there were no facilities and there were<br />

lack of supplies. Under extremely difficult<br />

circumstances and impossibilities ski training<br />

started in Ordu. In 2010, 500 people had<br />

ski training. The residents of Ordu were<br />

not familiar with this sport but they loved it<br />

so the interest in skiing has increased day<br />

by day. In 2010, some ski learners had a<br />

potential of becoming professional skiers.<br />

Their professionalism was confirmed in the<br />

incentive races. They got their licenses and<br />

were sent to Province Championship races.<br />

Later these skiers represented our city in<br />

Turkey Ski Championships. It was inevitable<br />

that there was a need for a ski centre in the<br />

city of Ordu. The idea of establishing a ski<br />

centre in Çambaşı was brought forward<br />

with the collaborative work of civil authority<br />

and government bodies. There was not a ski<br />

refereeing course for a long time but after<br />

a great endeavour it started in December,<br />

2014 in Ordu. 50 people were entitled to<br />

become National Ski Referees.<br />

The construction of Çambaşı Ski Resort<br />

is still continuing under the authority of<br />

Ordu Metropolitan Municipality. It will be<br />

the nearest ski resort to the sea in Turkey<br />

when it is completed. It will be the first ski<br />

resort in the Black Sea. Çambaşı will also<br />

be the central attraction of many tourists.<br />

The constructions of many hotels are still<br />

continuing and with the above mentioned<br />

investments Çambaşı has already become<br />

the shining star of Ordu. For sure Ordu will<br />

be the capital of tourism in the Black Sea<br />

Region.<br />

Have you been interested in skiing<br />

before? Are you planning to ski when<br />

Çambaşı Ski Resort opens?<br />

I had an opportunity to ski in the Alps. It<br />

was very entertaining. We hope to ski a<br />

lot in our region when Çambaşı Resort is<br />

completed.<br />

“There have been wrestling<br />

festivals since 909 in Aybastı<br />

Perşembe which are older<br />

than the historic Kırkpınar<br />

Wrestling. We are planning<br />

to hold these festivals<br />

inclusively.”<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

58 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

59


Merkezin açılışı ile birlikte yerli<br />

yabancı birçok turistin Ordu’ya<br />

gelmesi öngörülüyor. Kayak dışında<br />

Ordu’da turizm açısından başka<br />

projeler var mı?<br />

Avrupa’nın ve Türkiye’nin denize dolgu ilk<br />

havalimanının geçen Mayıs ayında açtık.<br />

Tamamen deniz dolgusuyla yapılan bu<br />

havaalanı yerli ve yabancı turistlerin ilgisini<br />

çekecek. Ayrıca Türkiye’nin dördüncü<br />

botanik bahçesini Ordu’da inşa ediyoruz.<br />

116 dönümlük bir alanda uygulanacak<br />

projenin içerisinde 3 bin çeşit bitki türü<br />

yer alacak. Yayla yollarına ulaşmak için<br />

tüm grup yollarını sıcak asfalt yapıyoruz.<br />

152 kilometrelik sahil bandında kaçak<br />

yapıların tamamını yıkıyoruz. Ayrıca üç<br />

ilçemizde kadınlar plajını bu ay hizmete<br />

açıyoruz. Karadeniz Bölgesi’nin ilk mavi<br />

bayraklı iliyiz. Aybastı Perşembe Yaylası’nda<br />

tam 909 yıldan bu yana güreş festivalleri<br />

yapılıyor. Tarihi, Kırkpınar’dan daha eski<br />

olan bu şenlikleri artık daha geniş kapsamlı<br />

yapmayı planlıyoruz. Bu yıl Doğu Karadeniz<br />

Bölgesi’nin ilk arkeolojik kazısının yapıldığı<br />

Kurul Kalesi’ne 1 milyon liralık ödenek<br />

ayırdık. 6. Mithriadates Dönemi kalesi<br />

olduğu tespit edilen 2 bin 300 yıllık Kurul<br />

Kalesi’nde kazılar devam edecek. Burada<br />

Ordu’nun saklı tarihi var. Geçen yıl kazı için<br />

50 bin liralık ödenek ayrılmıştı. Büyükşehir<br />

Belediyesi olarak bu yıl kazı çalışmaları için<br />

1 milyon liralık kaynak ayırdık. Ayrıca Fatsa<br />

Cıngırt ve Ünye Kaleleri de turistlerin ilgisini<br />

çekecek bölgelerdir. Ordu yeşili, denizi ve<br />

bol oksijeniyle herkesin görmesi gereken<br />

bir şehirdir.<br />

Sizin gözünüzden Ordu nasıl bir kent?<br />

Ordu; yeşili ve mavisi ile eşsiz doğal<br />

güzelliklerini içinde barındıran,<br />

Karadeniz’in parlayan bir yıldızıdır. Hayata<br />

geçen projeler ve planlanan yatırımlarla<br />

birlikte vizyonu açık olan Ordu’da<br />

yaşamaktan ve bu kentin Büyükşehir<br />

Belediye Başkanı olmaktan gurur ve onur<br />

duyuyorum. Yemeği, doğal güzellikleri,<br />

kültürü, tarihi ve en önemlisi her köşesinde<br />

misafirlerine kucak açan insanları ile Ordu<br />

yaşanılacak bir kenttir.<br />

It is predicted that great numbers<br />

of local and foreign tourists will come<br />

to Ordu with the opening of the ski<br />

centre. Are there any other projects<br />

related to tourism except skiing in<br />

Ordu?<br />

We opened Europe’s and Turkey’s first<br />

sea filling airport last May. The sea was<br />

filled with large amounts of heavy rock<br />

for the construction of heavy rock for the<br />

construction of the airport. This airport<br />

will attract the attention of both many local<br />

and foreign tourists. Moreover, we are<br />

constructing the fourth botanical garden<br />

of Turkey in Ordu. It will be established<br />

on 116 declare of land area. In this project<br />

there will be 3 thousand plant species. We<br />

are making the groups of roads hot mix<br />

asphalt to reach the plateaus’ paths. We<br />

are demolishing all unlicensed buildings<br />

on 152 kilometres shoreline. Furthermore,<br />

we will bring women’s beaches into service<br />

in our three districts. We are the first<br />

blue flagged city in the Black Sea Region.<br />

was established in Ordu. There have been<br />

wrestling festivals since 909 in Aybastı<br />

Perşembe. We are planning to hold these<br />

festivals inclusively which are older than<br />

the historic Kırkpınar Wrestling. This year<br />

we have appropriated 1 million TL funds for<br />

the first archaeological excavation in Kurul<br />

Kulesi in the Eastern Black Sea Region. The<br />

castle belongs to Mithridates VI Period (163-<br />

34 BC.) The excavations will continue in<br />

Kurul Kulesi because there is Ordu’s hidden<br />

history. Last year 50 thousand TL funds<br />

were appropriated for the excavation. As<br />

the Metropolitan Municipality we funded<br />

1 million TL for the excavation works.<br />

Moreover, Fatsa Cıngırt and Ünye Castles are<br />

the two other regions to draw the attention<br />

of tourists. Everybody must see Ordu to feel<br />

the amazing combination of green and blue<br />

with plenty of oxygen.<br />

How would you describe Ordu?<br />

Ordu hosts unique natural beauties with<br />

the harmony of the green and blue. It is the<br />

shining star of the Black Sea. It has a broad<br />

vision with both accomplished projects and<br />

planned investments. I am very proud and<br />

honoured to live here as the Mayor of this<br />

city. Ordu is an amazing place to live with<br />

its food, natural beauties, culture, history<br />

and most importantly with its welcoming<br />

people.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

60 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

61


Doğa, Tarih, Kültür ve<br />

Turizm Yan Yana<br />

Ordu<br />

Ordu Şehri<br />

The Harmony Of Nature, History,<br />

Culture and Tourism in Ordu<br />

Ordu doğal<br />

zenginlikleri<br />

tarihi dokusu,<br />

denizi, dereleri,<br />

yaylalarıyla dünyanın<br />

en güzel köşelerinden<br />

biridir.<br />

W<br />

ith its wealth<br />

of nature,<br />

historical texture,<br />

proximity to the sea,<br />

highlands, and rivers,<br />

Ordu is one of the most<br />

beautiful corners of<br />

the World.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

62 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

63


Karadeniz Bölgesinde yer alan<br />

ilin kuzeyinde Karadeniz, güneyinde<br />

Tokat ve Sivas illeri, batısında Samsun,<br />

doğusunda Giresun ili vardır. Büyükşehir<br />

statüsünde olan Ordu ili, 19 ilçeden<br />

oluşmaktadır. Yüz ölçümü bakımından<br />

en büyük 57. il, 2014 nüfus sayımına<br />

göre de 724.268 kişiyle Türkiye’nin<br />

en kalabalık 30. ili olarak belirtilmiştir.<br />

1920 yılında bağlı olduğu Trabzon’dan<br />

ayrılmış, 4 Nisan 1920 tarihinde il<br />

statüsüne kavuşmuştur.<br />

Tarihçe<br />

Ordu ili MÖ 400 yılından önce şehir<br />

merkezinin 5 kilometre dışında olan<br />

halk arasında Bozukkale olarak bilinen<br />

bölgede ‘Kotyora’ (Kut Yöresi) adıyla<br />

kurulmuştur. Kotyora (Cotyora), “Kut<br />

Yöresi” anlamına gelmektedir. Kut<br />

Türklerinin MÖ 2500-2400 yıllarında<br />

Hazar Gölü çevresinde otururken<br />

batıya göçen ve Türkçe konuşan bir<br />

kavim olduğunu ifade eden tarihçiler,<br />

Kut Kavminin Türk kökenli olduğunu<br />

Sümerolog Benna Landsberger,<br />

1937’de yapılan Tarih Kurultayı’nda<br />

Atatürk’ün huzurunda bizzat söylemiştir.<br />

Karadenizli Yazar Özhan Öztürk’e<br />

göre ise Kotyora adı bölgenin eski<br />

sakinleri olan Kolhislilerden (Tzan/<br />

Lazlardan) mirastır. Ayrıca 1831’de ise<br />

Fatsa sınırlarından itibaren Ordu, Ulubey,<br />

Gölköy yöreleri tamamen Mesudiye ve<br />

Aybastı ilçeleri Erzurum eyaletine bağlı<br />

Şarkikarahisar livasına, Fatsa’nın iç ve<br />

batı kısımlarıyla Ünye, Canik (Samsun)<br />

livasına bağlanmıştır.<br />

Ordu is in the Black Sea Region<br />

which has the Black Sea in the north,<br />

Tokat and Sivas cities in the South,<br />

Samsun in the west and Giresun in<br />

the east. The city is a metropolis and<br />

consists of 19 counties. It is the 57th city<br />

in terms of area, and it became the 30th<br />

most crowded city of Turkey according<br />

to the census in 2014. It separated from<br />

Trabzon in 1920 and became a city on<br />

April 4th, 1920.<br />

History<br />

The city of Ordu was established<br />

under the name ‘Cotyora’ (also spelled<br />

Kotyora) before 400 BC. It is known as<br />

Bozukkale among public which is 5 km<br />

away from the city centre. ‘Cotyora’<br />

‘means ‘Cotyora Region’. Some<br />

historians state that Cotyora Turks Tribe<br />

resided around the Caspian Sea in<br />

2500-2400 BC who immigrated to the<br />

west and spoke Turkish. Sumerologist<br />

Benna Landsberger declared in the<br />

presence of Ataturk in the History<br />

Congress in1937 that Cotyora Tribe<br />

was originally Turk. According to<br />

Author Özhan Öztürk, the name of<br />

Cotyora was inherited from the old<br />

residents of the region called Colchis<br />

(Tzan/Lazlar). Moreover, starting form<br />

Fatsa borders; the whole region of<br />

Ordu, Ulubey, Golkoy, Mesudiye and<br />

Aybasti Districts became a part of<br />

Şarkikarahisar Shire which belonged<br />

to Erzurum Province and the interior<br />

and west parts of Fatsa and Unye were<br />

attached to Canik (Samsun) Shire.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

64 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

65


Perşembe Yaylası<br />

1991 yılında Bakanlar Kurulu Kararı<br />

ile Turizm Merkezi ilan edilmiştir. Aybastı<br />

ilçemize 17 km. mesafede bulunur.<br />

Rakımı yaklaşık 1.500 m. civarındadır.<br />

Her yıl Temmuz ayı içinde yayla şenlikleri<br />

yapılmaktadır. Şenliklerde çeşitli<br />

yarışmalar, folklor gösterileri, konserler,<br />

sosyal ve kültürel etkinlikler, güreş<br />

müsabakaları, at yarışları vb. etkinlikler<br />

düzenlenmektedir. Yayla yolunun büyük<br />

kısmı asfalt, kalanı stabilize yoldur. Burası<br />

yorgunluk atmak, piknik yapmak, safari<br />

ve yamaç paraşütü için idealdir. Yaylada<br />

aynı zamanda, eşsiz güzelliğe sahip<br />

tabiat harikaları, tarihi eserler ve alanlar<br />

mevcuttur. Kümbetler, Çiseli Şelalesi,<br />

Karga Tepesi bunlara örnektir.<br />

Pösküden Şelalesi<br />

Kumru ilçesine 6 km mesafede bulunur.<br />

Burada, piknik alanı, balık çiftlikleri,<br />

ihtiyaç yerleri mevcuttur. Burası ailece<br />

görüp gezilecek yerlerimizdendir. Her<br />

türlü motorlu araçla ulaşım sağlanabilir.<br />

Persembe Tableland<br />

It was declared as a Tourism Centre<br />

by the Council of Ministers’ Decision in<br />

1991. It is 17 km away from our Aybasti<br />

district. The altitude is about 1500 m.<br />

Tableland festivals are held in July every<br />

year. Various competitions, folk dance<br />

shows, concerts, social and cultural<br />

activities, wrestling matches, horse<br />

races and other similar activities are<br />

organized at the festivals. The most part<br />

of the tableland road is asphalt and the<br />

rest of it is a stabilized road. It is an ideal<br />

place to relieve tirdness, have a picnic,<br />

for safari and paragliding. There are<br />

also unique natural beauties, historical<br />

art crafts and areas at the tableland.<br />

Cupolas, Ciseli Waterfall and Karga Hill<br />

are some of the examples.<br />

Poskuden Waterfall<br />

It is 6 km from Kumru District. There are<br />

fish farms, a picnic site and rest areas. It<br />

is one of our sightseeing for the whole<br />

family. The access can be possible with<br />

all motor vehicles.<br />

Çambaşı Yaylası<br />

Karadeniz Bölgesi’nin en önemli<br />

yaylalarındandır. Hem yaz hem kış<br />

aylarında turizm için bulunmaz doğal<br />

güzellik ve özelliklere sahiptir. Deniz<br />

seviyesinden 1,850 m. yükseklikte<br />

olan yayla’nın ulaşımı, Ordu - Kabadüz<br />

- Çambaşı güzergâhını oluşturan asfalt<br />

yol ile sağlanmaktadır. Bu yaylanın<br />

çarşısı, pazarı, piknik yerleri ve<br />

lokantaları vardır. Doğal güzellikleri ile<br />

muhteşemdir. Bu yörede bütün doğa<br />

sporlarını profesyonel olarak yapmak<br />

mümkündür. Sahil kesimindeki nüfusun<br />

büyük bir bölümü yaz mevsiminde bu<br />

yaylaya çıkmaktadır. İlimizin 61 km.<br />

güneyinde olan bu yaylada, birkaç tane<br />

alabalık üretim çiftliği vardır. 72 obası ve<br />

100 bin dönümlük alanı ile ülkemizin en<br />

geniş yaylalarından biridir. Şehir ile yayla<br />

arasında düzenli olarak minibüs seferleri<br />

düzenlenmektedir. Yaylada elektrik ve<br />

telefon mevcuttur. Burada ayrıca bakkal,<br />

kasap, et lokantaları, sağlık ocağı ve<br />

Jandarma karakolu bulunmaktadır.<br />

Karadeniz Bölgesi’nin en önemli<br />

yaylalarındandır. Hem yaz hem kış<br />

aylarında turizm için bulunmaz doğal<br />

güzellik ve özelliklere sahiptir. Deniz<br />

seviyesinden 1,850 m. yükseklikte<br />

olan yayla’nın ulaşımı, Ordu - Kabadüz<br />

- Çambaşı güzergâhını oluşturan asfalt<br />

yol ile sağlanmaktadır. Bu yaylanın<br />

çarşısı, pazarı, piknik yerleri ve<br />

lokantaları vardır. Doğal güzellikleri ile<br />

muhteşemdir. Bu yörede bütün doğa<br />

sporlarını profesyonel olarak yapmak<br />

mümkündür. Sahil kesimindeki nüfusun<br />

büyük bir bölümü yaz mevsiminde bu<br />

yaylaya çıkmaktadır. İlimizin 61 km.<br />

güneyinde olan bu yaylada, birkaç tane<br />

alabalık üretim çiftliği vardır. 72 obası ve<br />

100 bin dönümlük alanı ile ülkemizin en<br />

geniş yaylalarından biridir.<br />

Şehir ile yayla arasında düzenli olarak<br />

minibüs seferleri düzenlenmektedir.<br />

Yaylada elektrik ve telefon mevcuttur.<br />

Burada ayrıca bakkal, kasap, et<br />

lokantaları, sağlık ocağı ve Jandarma<br />

karakolu bulunmaktadır.<br />

Cambasi Tableland<br />

It is one of the most important<br />

tablelands of the Black Sea Region. It<br />

owns natural beauties and features for<br />

summer tourism and winter tourism. The<br />

tableland is 1850 m above sea level and<br />

the transportation is supplied by land<br />

at Ordu- Kabaduz- Cambaşi route. The<br />

tableland has a market, a bazaar, picnic<br />

sites and restaurants. It is wonderful with<br />

its natural beauties. It is possible to do<br />

all natural sports professionally in this<br />

region. Most people from the coastal<br />

area go to the tableland in summer.<br />

The tableland is 61 km in the southern<br />

part of our city and there are several<br />

trout production farms at this tableland.<br />

It is one of the widest tablelands of<br />

our country with its 72 nomad tents<br />

and 100.000 decare areas. There are<br />

minibus shuttles between the city and<br />

the tableland. There is electricity and<br />

telephone in the tableland. There are<br />

also grill houses, a grocery, a butcher,<br />

a primary healthcare centre and a<br />

gendarmerie station.<br />

Ulugöl Tabiat Park<br />

Ulugol Natural Park<br />

Gölköy ilçe merkezine 17 km mesafede<br />

bulunan krater gölüdür. 26.5 hektar<br />

büyüklüğündeki alan Tabiat Parkı’dır.<br />

Doğal yapısı itibariyle yüksek peyzaj<br />

değerine sahiptir. Özellikle güz<br />

mevsiminde yaprakların sararmasıyla<br />

oluşan renk armonisi görenleri<br />

büyülemektedir. Alan içerisinde üç<br />

adet heyelan set gölü bulunmaktadır.<br />

Göllerden birisi büyük diğer ikisi ise<br />

sazlıkla kaplı küçük yapıda göllerdir.<br />

Büyük gölde Abant Alası türü balık<br />

yaşamaktadır.<br />

It is a crater lake which is 17 km away<br />

from the centre of Golkoy District. It is<br />

a 26.5 hectare Natural Park. It is valued<br />

as a landscape because of its natural<br />

structure. The harmony of colours with<br />

leaves turning yellow; dazzles those<br />

who have seen this beauty. There are<br />

three landslide barrier lakes inside the<br />

area. One of the lakes is big and the<br />

other two lakes are small lakes covered<br />

with reeds. Abant trout live in the big<br />

lake.<br />

Boztepe<br />

Boztepe<br />

Ordu şehri Boztepe’nin yamaçlarına<br />

serilmiştir. Denizden 450 m yükseklikte<br />

olup, ilimizin tüm güzelliklerini,<br />

Karadeniz’in<br />

muhteşemliğini<br />

Boztepe’den seyretmek doyumsuzdur.<br />

İl merkezine 6 km. mesafede olan<br />

Boztepe’ye asfalt yolla veya dilerseniz<br />

teleferikle ulaşmak mümkündür. Yeme<br />

içme ve dinlenme tesisleri ile ormanlık<br />

piknik alanları mevcuttur.<br />

The city of Ordu is spread on the hillsides<br />

of Boztepe. It is 450 m above sea level<br />

from where watching the whole beauty<br />

of our city and the grandiosity of the<br />

Black Sea is spectacular. It is 6 km from<br />

the city centre and access to Boztepe<br />

is possible by land or cable car if you<br />

wish to. There are food and beverage<br />

facilities with forestry picnic sites.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

66 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

67


Ünye Kalesi<br />

Ünye merkeze 7 km mesafededir.<br />

Asfalt yolla ulaşım sağlanmaktadır.<br />

İlimiz Ünye ilçesinde Ünye - Niksar<br />

karayolunun 7. kilometresinde yolun<br />

solunda kalan bir tepenin üzerinde<br />

kurulu, ilçenin 5 km. güney doğusunda,<br />

2500 yıllık bir kaledir. Kale köyü sınırları<br />

içindedir. Yalçın dik yamaçlar üzerine<br />

kurulan duvarlar ve sütreler hala yeniliğini<br />

korumakta olup turistlerin ilgisini<br />

çekmektedir. Kale çok yüksek olduğu<br />

için XI - XII. yüzyıllarda müstahkem mevki<br />

olarak kullanılmıştır.<br />

Kapısı 5 m yüksekliğinde olup,<br />

incelemeler bu kapının II. Midridat<br />

zamanında yapıldığı ihtimalini<br />

kuvvetlendirmektedir. Kale girişi<br />

güneydoğudadır. Bu cephede yerden<br />

on metre yüksekliğinde, genişliği 3<br />

metre, yüksekliği 2 metre olan bir<br />

kaya mezarı bulunmaktadır. Mezarın<br />

üçgen kalınlığının her üç noktasında<br />

birer kabartma kartal bulunmaktadır,<br />

sağ uçtaki kabartma iyi korunmuş<br />

durumdadır. Zirveye yakın bölgede 45<br />

derece meyille kuzeybatı yönünde iki<br />

adet dehliz ve bir sarnıç bulunmaktadır.<br />

Unye Castle<br />

It is 7 km away from Unye centre.<br />

Transportation is made via an asphalt<br />

road. The castle was established on<br />

a hill which is 7 km away from Unye-<br />

Niksar highway; on the left side of the<br />

highway, and 5km in the south-east<br />

of Ünye District. It has been there for<br />

2500 years. The castle is within the<br />

borders of Kalekoy Village. Its walls<br />

established over steep slopes and<br />

crests which have been kept new,<br />

attracting tourists’ attention. The castle<br />

was used as a stronghold in the XI-XII<br />

centuries because of its height. Its gate<br />

was 5 m high and analyzes corroborate<br />

the possibility that this gate was made<br />

during the period of Midridat II. The<br />

entrance of the castle is in the southeast.<br />

At this side, there is a sepulchre<br />

which is 10 metres from the ground,<br />

3 metres wide and 2 metres high. At<br />

the three points of the triangle shaped<br />

sepulchre; there is an embossed eagle<br />

at each point. The embossed part on<br />

the right is well-protected. Near the<br />

peak of the castle, with 45 degrees<br />

inclination northwestwardly there are<br />

two tunnels, and a cistern.<br />

Ordu Paşaoğlu Konağı<br />

Etnoğrafya Müzesi<br />

Ordu Müzesi, il merkezinde,<br />

Selimiye Mahallesi, Taşocak Caddesi<br />

üzerinde yer almaktadır. “Paşaoğlu<br />

Konağı” adı ile anılan bina birinci sınıf<br />

bir sivil mimarlık örneğidir. Ordu’nun<br />

zengin eşraflarından Paşaoğlu Hüseyin<br />

Efendi diye bilinen şahıs tarafından<br />

1896 yılında yaptırılmıştır. Bahçesiyle<br />

birlikte 625 m²’lik bir alanı kapsayan<br />

bu konağın taşları Ünye’den, ahşap<br />

ve çini malzemeleri Romanya’dan<br />

getirilmiştir. Yapımında İstanbullu<br />

ustalar çalıştırılmıştır. 19. yüzyıl sivil<br />

mimarimizin en güzel örneklerinden biri<br />

olan Paşaoğlu Konağı zemin dâhil olmak<br />

üzere üç katlıdır. Zemin katı idare, birinci<br />

katı etnografik eserler bölümü, ikinci katı<br />

ise konak özelliklerini taşıyacak şekilde<br />

düzenlenmiştir. Paşaoğlu Konağı, Kültür<br />

ve Turizm Bakanlığı, Eski Eserler ve<br />

Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından<br />

1982 yılında kamulaştırıldıktan sonra,<br />

1983 tarihinden itibaren onarılmaya<br />

başlanmıştır. Onarımı ve teşhir tanzimi<br />

tamamlanarak 18 Kasım 1987’de<br />

Paşaoğlu Konağı ve Etnografya<br />

Müzesi olarak hizmete açılmıştır.<br />

Ordu Paşaoğlu Konağı’nın onarılması<br />

ve müze olarak ziyarete açılması ile<br />

Karadeniz Bölgesi’nde bulunan ve<br />

geçen yüzyıldan zamanımıza ulaşan sivil<br />

mimarimizin ender örneklerinden biri<br />

daha gelecek nesillere bırakılmak üzere<br />

değerlendirilmiş bulunmaktadır<br />

Ordu Pasaoglu Mansion<br />

Etnography Museum<br />

Ordu Museum is in Selimiye<br />

Neighbourhood on Taşocak Street in<br />

the city centre. It is named as ‘Paşaoğlu<br />

Konağı’ which is an example of first class<br />

civil architecture.It was built in 1896 by a<br />

notable person of Ordu called Pasaoglu<br />

Huseyin Efendi. It is 625 m2 including<br />

the garden; the stones of this mansion<br />

were brought from Unye and wood<br />

materials and the ceramics were brought<br />

from Romania. The constructors from<br />

Istanbul built it. Paşaoglu Konagi is one<br />

of the most beautiful examples of civil<br />

architecture of the 19th century. It has<br />

three floors including the basement.<br />

The each floor was arranged for<br />

different purpose as the administration<br />

is on the basement floor, the first floor is<br />

the part of ethnographic works and the<br />

second floor carries the features of the<br />

mansion. The mansion was publicised<br />

in 1982 by the Ministry of Culture and<br />

Tourism, general Directorate of Ancient<br />

Arts and Museum which was began to<br />

be restored in 1983. The restoration and<br />

merchandising were completed on 18<br />

November 1987. It was put into service<br />

as Pasaoglu Konagi and Ethnography<br />

Museum. In this way, with the restoration<br />

of Pasaoglu Konagı and the opening<br />

of Ethnography Museum; one of our<br />

unique examples of civil architecture<br />

from the last century to the present time<br />

has been put to good use as a heritage<br />

to be left to our next generations.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

68 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

69


Bolaman Kalesi ve<br />

Hazinedaroğlu Konağı<br />

Ordu-Samsun karayolu üzerinde<br />

Bolaman Beldesi’nde yer almaktadır.<br />

Ordu – Bolaman arası 30 km. Fatsa<br />

– Bolaman 4 km civarıdır. Fatsa ilçesi<br />

Bolaman beldesinde denize doğru<br />

hafifçe sokulan burun üzerinde,<br />

zincirleme bir şekilde inşa edilmiş<br />

kaledir. Gözetleme ve karakol görevi<br />

için iç ve dış olmak üzere iki bölümden<br />

oluşmuştur. İç kale, kalenin batı ucunda<br />

yer almaktadır, çok yüksek duvarlardan<br />

oluşmuştur ve kesme taşlar kullanılmıştır.<br />

İçinde bazilika planlı küçük bir şapel<br />

bulunmaktadır. İç kale üzerine 18.<br />

yüzyılda ahşap bir konak yapılmıştır.<br />

Kademoğlu Konağı olarak bilinen bu<br />

ev, iç kale üzerine çift cumbalı olarak<br />

yapılmıştır. Bölgemizin sivil mimarlık<br />

örneğini teşkil eder. Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı tarafından aslına uygun olarak<br />

onarılmıştır. 2009 yılında Geleneksel El<br />

Sanatları ve Yöresel Yemekler Lokantası<br />

olarak hizmete açılmıştır.<br />

Bolaman Castle and<br />

Hazinedaroglu Mansion<br />

It is near Ordu-Samsun highway in<br />

Bolaman Town. The distance between<br />

Ordu and Bolaman is 30 km, and<br />

between Fatsa and Bolaman is 4 km<br />

which was built like a chain on the<br />

headland, slightly projecting into the<br />

sea. It mainly consists of two sections<br />

as interior and exterior for guarding<br />

and patrol duty. The interior castle is at<br />

the west side of the castle which was<br />

formed with very high walls and face<br />

stones were used in its construction.<br />

There is a small basilica chapel in the<br />

interior castle. A wooden mansion<br />

was built with double bay windows on<br />

the interior castle in the 18th century.<br />

It is known as Kademoglu Konagi. It is<br />

an example of civil architecture of our<br />

region. It was restored in accordance<br />

with the original structure by the Ministry<br />

of Culture and Tourism. It was put into<br />

service as Traditional Handicrafts and<br />

Local Dishes Restaurant in 2009.<br />

Atik İbrahim Paşa Cami<br />

Ordu merkezde bulunan camii 1770<br />

yılında Atik İbrahim Paşa tarafından<br />

inşa edilmiş fakat zaman içinde tahrip<br />

olması sebebiyle 1802 yılında tekrar<br />

inşa edilmiştir. Camii dikdörtgen<br />

planlıdır ve iki şerefeli bir minaresi<br />

vardır. Camiinin en güzel kısmı barok<br />

tarzında yapılmış olan mihrabıdır.<br />

Atik Ibrahim Pasha Mosque<br />

The mosque is in the centre of Ordu<br />

which was built in 1770 by Atik Ibrahim<br />

Pasha but as it fell into ruin in the course<br />

of time; it was rebuilt in 1802. The<br />

mosque is rectangle shaped and it has<br />

a double honour minaret. The baroque<br />

style shrine is the most beautiful part of<br />

the mosque.<br />

TOL GRUP A.Ş. Gürsel Mah. Kağıthane Cad. Tol Plaza No:36<br />

34400 Kağıthane/İSTANBUL/TÜRKİYE<br />

Tel:+90 212 222 50 90 Fax:+90 212 320 48 58 Mail:info@tolgrup.com<br />

www.tolgrup.com<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

70 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

71


öportaj<br />

reportage<br />

Karadeniz’in Özeti<br />

Ordu<br />

Şehrin geleceği hakkında Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu’nun<br />

röportajı...<br />

Sayın Balkanlıoğlu, okurlarımıza<br />

biraz kendinizden bahseder misiniz?<br />

1960 Çorum-Sungurlu doğumluyum.<br />

1983 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk<br />

Fakültesinden iyi derece ile mezun oldum.<br />

Bir yıl hakim adaylığı yaptıktan sonra,<br />

1985 yılında naklen atandığım Kırklareli<br />

Kaymakam Adaylığından sonra, İpsala ve<br />

Ulus Kaymakam Vekilliğinde bulundum.<br />

Daha sonra sırasıyla Kütahya-Aslanapa<br />

(Kurucu İlk Kaymakam), Muş-Malazgirt,<br />

Erzincan-Refahiye, Balıkesir-Sındırgı,<br />

Edirne-Uzunköprü, İstanbul-Bağcılar<br />

ilçelerinde Kaymakam olarak görev<br />

yaptım. Edirne-Uzunköprü Kaymakamlığı<br />

görevindeyken, ‘Yılın İdarecisi’ seçildim<br />

ve 10 Ocak 2005 Türk İdareciler Günü’nde<br />

“Vali Galip Demirel Başarı Ödülü” aldım.<br />

‘Yılın İdarecisi’ seçilmemi sağlayan örnek<br />

çalışmalarım konusunda, Başbakanlığın<br />

çağrısı üzerine 27.06.2005 tarihinde<br />

Bakanlar Kurulu’nda brifing verdim. 1989-<br />

1990 yıllarında ABD’de incelemelerde<br />

bulundum ve lisan eğitimi aldım.<br />

18.12.2007 - 03.01.2011 tarihleri arasında<br />

Bingöl Valiliği, 04.01.2011 - 15.06.2014<br />

tarihleri arasında Afyonkarahisar Valiliği<br />

görevlerinde bulundum. 23.05.2014<br />

tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan<br />

21.05.2014 tarihli ve 6366 sayılı Bakanlar<br />

Kurulu kararıyla Ordu Valiliğine atandım.<br />

Evli ve iki çocuk babasıyım.<br />

Tabiat güzellikleri, yaylaları ve<br />

yemekleri ile meşhur Ordu, sizin<br />

gözünüzde nasıl bir kent?<br />

Ordu’nun tanıtımına yer veren bir dergide,<br />

Ordu için “Karadeniz’in Özeti” şeklinde<br />

bir tanımlama yapılmıştı. Karadeniz<br />

bölgesi için söylenen tüm güzellikleri<br />

Ordu’da görmek ve bulmak mümkün.<br />

Ordu, gerçekten Karadeniz Bölgesi’nin<br />

bir özetidir. Ordu, Türkiye’nin en güzel ili<br />

desek abartmış olmayız. Bu kadar iddialıyız.<br />

Mavi Bayrak almış denizi, nefis sahilleri<br />

ve koyları, Türkiye’nin en büyük yaylaları,<br />

yemyeşil uçsuz bucaksız ormanları, derin<br />

vadileri, yeşillikler içinde şırıl şırıl akan<br />

dereleri, doğa harikası şelaleleri, şelalelerin<br />

düştüğü yerde oluşan son derece<br />

güzel doğal gölleri, eşsiz menderesleri,<br />

doyumsuz tabiat manzaraları ve bin bir<br />

çeşit bitki örtüsüyle, nadide kültür ve tabiat<br />

varlıklarıyla, el sanatlarıyla, zengin yöresel<br />

lezzetleriyle Ordu, insana huzur veren bir<br />

kenttir.<br />

Daha önce hayatınızda hiç kayak<br />

sporu ile ilgilendiniz mi?<br />

Daha önce görev yaptığım yerler içinde<br />

kayak sporu yapabileceğim yer Erzincan’ın<br />

Refahiye ilçesi ve Bingöl vilayeti idi. Refahiye<br />

Kaymaklığı ve Bingöl Valiliği görevim<br />

esnasında kayak sporuyla biraz ilgilenmiş,<br />

biraz da eğitimini almıştım. Benim kayak<br />

sporuyla ilgim tamamen amatörce oldu.<br />

Kayaktan keyif alacak ve idare edecek kadar<br />

bu spora aşinayım. Kayak sporu, her yaştaki<br />

insanın rahatlıkla yapabileceği son derece<br />

zevkli ve heyecanlı bir spor dalıdır.<br />

Çok yakında Ordu’da Çambaşı Kayak<br />

Merkezi açılıyor. Bu konu hakkında<br />

neler düşünüyorsunuz?<br />

Türkiye’nin en büyük yaylası olan<br />

Çambaşı Yaylası’na yapılmakta olan<br />

Çambaşı Kayak Merkezi, Ordu’nun<br />

prestij ve vizyon projelerinden biridir.<br />

Kabadüz Kaymakamlığı Köylere Hizmet<br />

Götürme Birliği tarafından 2012 yılının<br />

sonlarında merkezin ihalesi yapılmış ve<br />

2013 yılında yapımına başlanmıştır. Şuan<br />

Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından<br />

sürdürülen proje, bitme aşamasına<br />

gelmiştir. 650 dönüm arazi üzerinde<br />

yaklaşık 28 milyon liraya mal olacak<br />

Çambaşı Kayak Merkezi’nde, biri 1.200<br />

metre, diğeri 1.100 metre uzunluğunda<br />

2 ayrı pist, 4 kişilik koltuklu 2 ayrı telesiyej<br />

hattı, günübirlik tesisler, ticarethane<br />

tesisleri, spor mağazası, turizm danışma,<br />

kayak okulu, arama-kurtarma, sağlık ve<br />

ilk yardım, idari bina, teknik altyapı alanı,<br />

helikopter pisti, 150 araçlık otopark, gezinti<br />

parkurları ve park alanları, konuk evi ile 1<br />

adet buz pisti yer alacak.<br />

Ordu’da kış turizmine önemli katkı<br />

sağlayacak Çambaşı Kayak Merkezi,<br />

Türkiye’nin ilk 5 tesisinden birisi olacak.<br />

Çambaşı Kayak Tesisi tamamlandığında,<br />

bölgemiz turistlerin cazibe merkezi olacak.<br />

Ordu, su altı sporları içinde son derece<br />

elverişli bir ildir. Türkiye Sualtı Sporları<br />

Federasyonu’nun bazı planlı faaliyetleri<br />

ile milli takıma sporcu seçme kampları,<br />

Valiliğimizin de destekleri ile ilimizde<br />

yapılmaktadır.<br />

The Summary of the<br />

Black Sea Ordu<br />

Governor Irfan Balkanlıoğlu gave us detailed informations about<br />

Ordu’s future…<br />

Mr Balkanoğlu, could you tell our<br />

readers about yourself?<br />

I was born in Sungurlu, Çorum. I graduated<br />

with a good grade from Faculty of Law at<br />

Istanbul University in 1983. After a year of<br />

adjudicating candidacy, I was assigned<br />

as Kırklareli District Governor Candidate<br />

in 1985. Then I performed my duty as<br />

the Deputy Governor of İpsala and Ulus.<br />

Thereafter I became the first Founding<br />

District Governor in Aslanapa, Kütahya.<br />

I continued the same duty respectively<br />

in Muş-Malazgirt, Erzincan-Refahiye,<br />

Balıkesir-Sındırgı, Edirne- Uzunköprü<br />

and Istanbul-Bağcılar. I was selected ‘the<br />

Administrator of the Year’ during my duty<br />

in Edirne-Uzunköprü. On January 10, 2005<br />

at Turkish Administrators’ Day I received<br />

‘Governor Galip Demirel Sucess Award.’<br />

On June 27, 2005 I gave a briefing about<br />

my modal works as ‘the Administrator of<br />

the Year’ at the Council of Ministers with<br />

the invitation of the Prime Ministry. I did<br />

some research and received language<br />

education in America between 1989<br />

and 1990. I worked as the Governor of<br />

Bingöl Province from December 18, 2007<br />

to January 03, 2011 and the Governor<br />

of Afyonkarahisar Province from January<br />

04, 2011 to June 15, 2014. On May 23,<br />

2014 I was assigned as the Governor of<br />

Bingöl Province with 6366 the Council of<br />

Ministers’ Decision dated 21/05/2014<br />

and issued in the official journal. I am<br />

married with two children.<br />

We will not exaggerate if<br />

we say Ordu is the most<br />

beautiful city of Turkey.<br />

Ordu is famous for its natural beauties,<br />

plateaus and food. What kind of a city<br />

is Ordu in your eyes?<br />

Ordu was defined as ‘The summary of<br />

Black Sea in one of the magazines that<br />

introduced Ordu. In Ordu, it is possible to<br />

find all beauties together that are<br />

that are related to the Black Sea Region.<br />

Ordu is really the summary of Black Sea.<br />

We will not exaggerate if we say Ordu is<br />

the most beautiful city of Turkey. We can<br />

talk assertively in this respect. Ordu makes<br />

us feel peaceful with its blue flagged sea,<br />

brilliant seacoasts, recesses, the biggest<br />

plateaus in Turkey, green vast forests, deep<br />

valleys, brooks flowing with a pleasant<br />

sound among greens, natural wonders of<br />

waterfalls, extremely beautiful natural lakes<br />

underneath the of waterfalls, unmatched<br />

meanders, amazing landscapes, various<br />

kinds of vegetation covers, unique culture<br />

and natural heritages, handicrafts and rich<br />

local tastes.<br />

Have you ever been interested in ski<br />

sport in your life?<br />

Erzincan-Refahiye District and Bingöl<br />

Province were the two places where I<br />

could do ski sport during my official duties.<br />

I took an interest in skiing when I was the<br />

governor of these both places. I had some<br />

training about skiing. My interest in skiing<br />

sport was completely unprofessional but<br />

I am familiar with this sport enough to<br />

make the most of it. Ski is an enjoyable and<br />

exciting sports branch and the good thing<br />

is people in all ages can easily do this sport.<br />

Cambası Ski Resort will<br />

make tourism industry<br />

boom in Ordu<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

72 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

73


Ordu Valiliği’nin kayak sporuna<br />

ve Çambaşı Kayak Merkezine yönelik<br />

projeleri var mı?<br />

Çambaşı Kayak Merkezi’nin yapımına<br />

başlanmasıyla birlikte Ordu’da kayak<br />

sporuna olan ilgi her geçen gün<br />

artmaktadır. Kayak sporunu yaygınlaştırmak<br />

ve geliştirmek amacıyla spor kulüpleri<br />

kurulmuş ve bu spor kulüplerince kayak<br />

sporuna ilgi duyanlara yönelik eğitim<br />

faaliyetleri verilmektedir. Bu kış sezonunda<br />

Türkiye Kayak Federasyonunca, Türkiye’nin<br />

değişik illerinden gelen kayak antrenörleri<br />

ve milli kayak sporcularının katılımıyla<br />

Çambaşı Kayak Merkezi’nde bazı aktiviteler<br />

gerçekleştirildi. Öte yandan yörenin<br />

tanıtımına katkı sağlamak ve kış sporlarını<br />

geliştirmek amacıyla, her yıl “Kar Şenliği”<br />

düzenlenmektedir. Farklı etkinlik ve<br />

aktivitelerin yer aldığı Kar Şenliği’nde, kayak<br />

yarışmaları da düzenlenmektedir. Ordu<br />

Valiliği olarak, Ordu’da kayak sporunun<br />

gelişmesi ve yaygınlaşması için yapılan<br />

tüm çalışmalara gerekli desteği vermekte<br />

ve katkıyı sağlamaktayız. Çambaşı Kayak<br />

Merkezi, yakın bir gelecekte kış sporları için<br />

cazibe merkezi haline gelecektir. Şimdiden<br />

turizm yatırımcılarımız Çambaşı Kayak<br />

Merkezi’nin bulunduğu bölgeye yakın<br />

yerlere konaklama tesisi ve turistik amaçlı<br />

işletme yapabilmek için arazi arayışı içine<br />

girmişlerdir.<br />

Ordu Valiliği’nin turizm faaliyetleri<br />

nelerdir?<br />

Ordu, turizm potansiyeli oldukça yüksek<br />

olan bir ildir. Fakat bu potansiyel bugüne<br />

kadar tam manasıyla değerlendirilememiş.<br />

Ordu, bu yönden bakir kalmış bir şehir.<br />

Ordu’nun var olan turizm potansiyelinin<br />

ortaya çıkarılıp, tanıtılması ve<br />

pazarlanmasına ihtiyaç duyulmaktaydı.<br />

Ben de Ordu’da göreve başladığımda<br />

öncelikle tüm ilçeleri, beldeleri ve hatta<br />

köyleri gezerek, Ordu’nun turizm alanında<br />

değerlendirilebilecek ne gibi değerleri<br />

var bunların bir tespitini yaptım. Gördüm<br />

ki, Ordu’nun her yönüyle çok zengin<br />

bir turizm potansiyeli ve enstrümanı var.<br />

Bu potansiyeli değerlendirmek için işe<br />

tanıtımdan başladık. Tanıtım faaliyetlerine<br />

önem verdik. Bunun için öncelikle ulusal<br />

televizyon kanallarında yayınlanan önemli<br />

programların ç<strong>ekim</strong>lerinin ilimizde<br />

yapılmasını sağladık. Turizm sektörüne<br />

yönelik dergilerde Ordu’nun geniş<br />

bir şekilde tanıtımını yaptık. Ulusal ve<br />

uluslararası turizm fuarlarına katılarak,<br />

Ordu’yu tüm dünyaya tanıtmanın çabası<br />

içinde olduk. Bir proje kapsamında,<br />

önümüzdeki haftalarda körfez ülkelerindeki<br />

önemli medya kuruluşlarının temsilcilerini<br />

ilimizde ağırlayacağız. Körfez ülkelerindeki<br />

Arap turistlerin dikkatini Ordu’ya<br />

çekebilmek için bu tanıtım faaliyetlerimizi<br />

sürdüreceğiz. Öte yandan, Ordu’da<br />

eko-turizm her geçen gün gelişmektedir.<br />

Otantik yapısını koruyan bazı köylerimizde<br />

eko-turizm yaygınlaşmaktadır. Ekoturizm<br />

yapılan köylerimize dünyanın<br />

değişik ülkelerinden turistler gelmektedir.<br />

Her gelen turist gördüklerine hayran<br />

kalmaktadır.<br />

Ordu coğrafyası gereği trekking,<br />

yamaç paraşütü, rafting gibi ekstrem<br />

sporları yapmaya müsait bir şehir. Bu<br />

dallarda projeleriniz var mı?<br />

Ordu, coğrafi yapısı gereği her türlü doğa<br />

sporunu yapmaya müsaittir. Dünya’da<br />

şehrin üzerinden yamaç paraşütü yapılan<br />

ender yerlerden birisidir. Şehrin terası<br />

konumundaki 510 rakımlı Boztepe<br />

yamaç paraşütçülerinin gözdesi haline<br />

gelmiştir. Türkiye’nin değişik illerden çok<br />

sayıda yamaç paraşütü sporcusu Ordu’ya<br />

gelmekte ve doyumsuz bir manzara<br />

eşliğinde atlayışlarını yapmaktadır. Dere<br />

ve ırmak vadileri ile yaylalarda belirlenen<br />

rota üzerinde oldukça keyifli ve maceralı<br />

trekking yapabilmek mümkündür. Off Road<br />

sporu için Ordu’da özel olarak hazırlanmış<br />

parkurlar vardır. Ordu, Off Road sevenlerin<br />

vazgeçemeyeceği bir yerdir. Ordu, özel<br />

avlaklarıyla sportif avcılık alanında da cazip<br />

fırsat ve imkanlar sunmaktadır.<br />

Dergimizle röportaj yaptığınız için<br />

teşekkür ederiz. Son olarak eklemek<br />

istediğiniz bir şey var mı?<br />

Türkiye’nin vizyon ve prestij projelerinden<br />

birisi Ordu’da gerçekleşmektedir.<br />

Türkiye’nin ve Avrupa’nın ilk ve tek<br />

deniz üzerine inşa edilen havalimanı<br />

olma özelliğini taşıyan Ordu-Giresun<br />

Havalimanı projesi tamamlanmak üzeredir.<br />

Bu proje, Ordu’nun ekonomik, sosyal<br />

ve kültürel yönden gelişimine önemli<br />

katkılar sağlayacaktır. Ordu’ya olan ulaşımı<br />

kolaylaştıracak ve turizm hareketliliğine<br />

ivme kazandıracaktır. Ordu-Giresun<br />

Havalimanı projesinin yanında, diğer<br />

önemli ulaşım projelerimiz olan Karadeniz-<br />

Akdeniz yolu projesi, Ordu Çevre yolu<br />

projesi, Ünye-Akkuş-Niksar yolu projesi<br />

tamamlandığında Ordu’ya ulaşım daha<br />

kolay hale gelecektir. Tüm bunların yanında,<br />

Türkiye’nin 4’üncü, Karadeniz Bölgesinin<br />

ilk Botanik Parkı’nın yapımı hızla devam<br />

etmektedir. Yine Karadeniz Bölgesi’nin ilk<br />

ve tek Çikolata Park projesinin yapımına<br />

bu yıl içinde, Ordu-Giresun Havalimanı’nın<br />

hemen batısında başlanacaktır. Tüm bu<br />

projelerin tamamlanmasıyla birlikte Ordu,<br />

çok daha cazip bir il haline gelecektir.<br />

Bu vesileyle herkesi Ordu’yu görmeye,<br />

gezmeye davet ediyoruz.<br />

Ordu Çambaşı Ski Resort will be<br />

opened very soon. What would you<br />

like to say about this?<br />

Çambaşı is the largest plateau in Turkey.<br />

Çambaşı Ski Resort is one of the prestigious<br />

projects of Ordu with a broad vision.<br />

Towards the end of 2012 the centre’s<br />

tender was made by Kabadüz District<br />

Governorship Village Services Union and<br />

the construction was started in 2013.<br />

Now Ordu Metropolitan Municipality<br />

is resuming the Project which is on the<br />

point of finishing. It is on 650 decare land<br />

of area, costing approximately 28 million<br />

TL. There will be two separate tracks-<br />

1200 metres and 1100 metres long-, two<br />

separate ski lifts with seats for four people,<br />

one-day facilities, business facilities, a<br />

sport store, tourist information point, ski<br />

school, search and rescue team, health<br />

and first aid, an administrative building, a<br />

technical infrastructure area, a helicopter<br />

pad, a parking lot taking 150 cars, walking<br />

tracks and picnic areas, a guest house<br />

and an ice rink. Çambaşı Ski Centre will<br />

have an important contribution to winter<br />

tourism in Ordu which will be one of the<br />

first five facilities in Turkey. When Çambaşı<br />

Ski Resort is completed it will be the centre<br />

of attraction in the region. Ordu is very<br />

suitable for underwater sports. Turkey<br />

Underwater Sports Federation’s some<br />

planned events and selection camps for<br />

the national team are held in our city with<br />

the support of our Governorship.<br />

Does Ordu Governorship have any<br />

projects for ski sport and Çambaşı Ski<br />

Centre?<br />

In Ordu, the interest in skiing is increasing<br />

day by day because of the construction of<br />

Çambaşı Ski Centre. Ski clubs have been<br />

established to popularise and develop<br />

ski sport. There are training activities for<br />

people who are interested in this sport.<br />

Turkey Ski Federation held some activities<br />

in Çambaşı Ski Centre with the participation<br />

of ski trainers coming from different cities<br />

of Turkey and national skiers. On the other<br />

hand, ‘the Snow Festival’ is organized<br />

every year to contribute to the promotion<br />

of the region and the development of<br />

winter sports. There are ski races at the<br />

‘Snow Festival’ as well as different events<br />

and activities. Ordu Governorship gives<br />

the necessary support and provides a<br />

contribution to develop and spread the<br />

ski sport in Ordu. Çambaşı Ski Centre will<br />

definitely be the centre of attraction in<br />

the near future for winter sports. Tourism<br />

investors are already looking for land to<br />

construct rest areas and touristic based<br />

facilities.<br />

What events and activities does Ordu<br />

Governorship have for tourism?<br />

There is a high potential for tourism in<br />

Ordu. However, this potential could not<br />

be appraised in the strictest sense for a<br />

long time so Ordu remained untouched<br />

in this sense. There was an urgent need to<br />

bring its existing tourism potential forward,<br />

promote and market. When I started<br />

my duty in Ordu, I immediately went to<br />

all districts, towns and even villages to<br />

determine what values there were in the<br />

field of tourism. I realized that Ordu had a<br />

rich tourism potential and instrument. We<br />

began with the introduction to bring the<br />

hidden potential forward. We attached<br />

importance to the promotion activities.<br />

We encouraged national TV channels to<br />

broadcast their important programmes in<br />

our city. We promoted Ordu widely in the<br />

magazines that related to tourism sector.<br />

We did our best to introduce Ordu to the<br />

world at both national and international<br />

tourism fairs. In the forthcoming weeks<br />

we will host the Gulf Countries media<br />

organisations representatives in our city.<br />

We will continue our promotion activities<br />

to draw Arabian tourists’ attention in these<br />

countries. Furthermore, eco-tourism is<br />

developing each passing day in Ordu. Ecotourism<br />

has become widespread in some<br />

villages with their authentic structures.<br />

Many tourists came to these villages from<br />

different countries. Every tourist was<br />

struck with admiration when they saw the<br />

untouched beauty.<br />

Ordu is a prosperous city for extreme<br />

sports such as trekking, paragliding<br />

and rafting. Do you have any projects<br />

in these fields?<br />

Ordu is a convenient place for nature sports<br />

due to its geographical structure. It is one<br />

of the rare places in the world to paraglide.<br />

Boztepe at an altitude of 510 is the terrace<br />

of the city which has become the centre<br />

attention of the paraglide parachutists.<br />

Many parachutists come to Ordu from<br />

different cities of Turkey for paragliding<br />

who do their jumping in company with<br />

the extraordinary view. It is possible to do<br />

trekking through the determined routes of<br />

brooks, rivers, valleys and plateaus. There<br />

are also special tracks for off-road sports in<br />

Ordu. It is a unique place for off-road sports<br />

lovers. Ordu also, presents appealing<br />

opportunities for sportive hunting with its<br />

special hunting grounds.<br />

One of Turkey’s most prestigious<br />

projects is about to take place in<br />

Ordu<br />

Thank you for having an interview<br />

with our magazine. Lastly, is there<br />

anything you would like to add?<br />

One of Turkey’s most prestigious projects is<br />

about to take place in Ordu. Ordu-Giresun<br />

Airport Project is about to come to an end<br />

which is Turkey’s and Europe’s first and<br />

only airport established on the sea. This<br />

Project will contribute to the economical,<br />

social and cultural development of Ordu.<br />

The transportation will be convenient<br />

and easy which will mean an accelreation<br />

in tourism. Access to Ordu will become<br />

more practical with the completion of<br />

Ordu-Giresun Airport as well as with our<br />

other transportation projects like Black<br />

Sea-Mediterranean Road Project, Ordu<br />

Beltway Project and Unye-Akkuş-Niksar<br />

Road Project. In addition to all these, the<br />

construction of Turkey’s fourth and Black<br />

Sea’s first botanical park is continuing<br />

expeditiously. And the construction of<br />

Black Sea’s first and only Chocolate Park<br />

Project will start in this year in the western<br />

part of Ordu-Giresun Airport. With the<br />

completion of all of these projects Ordu<br />

will be an attractive city. Finally, we would<br />

like to invite everybody to visit Ordu to<br />

explore more.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

74 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

75


EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

76 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

77


öportaj<br />

reportage<br />

Simge Sağın ile Kayak Sporu<br />

Hakkında Keyifli Bir Söyleşi<br />

Gerçekleştirdik.<br />

We had a pleasant conversation about ski sport with Simge Sağın.<br />

BİYOGRAFİ<br />

Simge Sağın 1981’de İstanbul Şişli’de dünyaya geldi. Müzisyen bir babanın kızı<br />

oluşu hayatının her anında müzikle iç içe büyümesini sağladı. 12 yaşında gitar<br />

çalmaya ve besteler yapmaya başladı. İçindeki müzik sevgisini hiç kaybetmeyen<br />

Simge Sağın, müzikle ilgili çalışmalarını İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet<br />

Konservatuarı Ses Eğitimi Bölümü’nü kazanarak devam ettirdi. Okulda<br />

Alaattin Yavaşça, Selahaddin İçli gibi pek çok değerli müzisyenle çalışma şansını<br />

buldu. Öğrencilik sürecinde popüler müzik camiasında çalışmaya başlayan Simge<br />

Sağın, ilk profesyonel deneyimini Zeynep Dizdar orkestrasında kazandı. Daha<br />

sonrasında Gülşen’e 4, Yaşar’a 2 ve Serdar Ortaç’a 2 sene sahnede vokalist olarak<br />

eşlik etti. Geçtiğimiz yıllarda “Yeni Çıktı” adlı albümüyle müzik piyasasına ilk<br />

solo albümü ile giriş yaptı. Şimdi ise Prodüktörlüğünü Ozan Bayraşa ile beraber<br />

üstlendiği Riff Cohen’in Dans Mon Quartier adlı şarkısıyla müzik listelerinin<br />

başında yer almaktadır. Türkçe sözü Sibel Algan’a ait şarkının orijinal sözleri<br />

ise Partirica Cohen’e ait. Şarkıdaki “miş miş miş de muş muş muş” repliği ise bir<br />

Sezen Aksu fikri. Yaz aylarında radyo, TV ve gece kulüplerinde en çok çalan<br />

şarkılar arasında yer alan ‘Miş Miş’i dinleyenler kıpır kıpır, eğlenceli söz ve<br />

müziği ile yerlerinde duramıyorlar.<br />

BIOGRAPHY<br />

Simge Sağın was born in1981; in Istanbul Şişli. She is the daughter of a<br />

musician father so she grew up very close to music in every moment of her life.<br />

She began to play the guitar and compose at the age of twelve. She has never lost<br />

her passion for music in her heart so she kept the ball rolling by entering State<br />

Conservatory Voice Training Department at Istanbul Technical University.<br />

She had an opportunity to work with some of the dignified musicians like<br />

Alaattin Yavaşça and Selahaddin İçli. She started to work with popular music<br />

community during her studies, and she gained her first professional experience<br />

in Zeynep Dizdar Orchestra. Later, she worked along with Gülşen as a<br />

vocalist for 4 years, with Yaşar for 2 years and with Serdar Ortaç for 2 years.<br />

In the past years, she entered into the music market with her solo album called<br />

‘Yeni Çıktı’. Now, she is at the top of the music charts with Riff Cohen’s song<br />

Dans Mon Quartier, working as producer along with Ozan Bayraşa at the<br />

same time. The Turkish lyrics belong to Sibel Algan and the original lyrics<br />

belong to Partirica Cohen. The ‘miş miş de muş muş’ catchword in the song is<br />

an idea of Sezen Aksu. The song ‘Miş Miş’ is one of the most played songs on<br />

television and in night clubs in summer months, which makes people full of life<br />

when they listen to it.<br />

Merhaba Simge Hanım,<br />

okurlarımıza biraz kendinizden<br />

bahseder misiniz?<br />

Müziksever, hayvan sever, hümanist, spor<br />

yapan, Beşiktaşlı, Arnavut kızı, evcimen ve<br />

iyi bir aşık olarak kendimi tanıtabilirim.<br />

Sportif bir kişiliğiniz olduğunu<br />

biliyoruz. Formda kalmak için neler<br />

yapıyorsunuz?<br />

Pilates ve kardiyo yapıyorum. Sağlıklı<br />

besleniyorum. Vakit buldukça tenis<br />

oynuyorum.<br />

Şimdiye kadar kayak veya Snowboard<br />

yaptınız mı? Varsa deneyimlerinizi<br />

bizimle paylaşır mısınız?<br />

Vakit buldukça kayak yapmayı seviyorum.<br />

Tabii profesyonel olarak yapmadığım<br />

için çok da anlatabileceğim deneyimler<br />

yaşamadım.<br />

Kayak için yurtiçini mi yurt dışını mı<br />

tercih ediyorsunuz?<br />

Yurt dışını tercih ediyorum.<br />

“İlk Kartepe’de kayak<br />

yaptım.’’<br />

Kayak yapmayı kimden ve nereden<br />

öğrendiniz?<br />

Çok yakın arkadaşım kayak hocasıydı.<br />

Onunla beraber ilk Kartepe’ye gittik. Orada<br />

ilk defa kayak yaptım.<br />

Kayak merkezi seçiminizde nelere<br />

önem veriyorsunuz?<br />

Çok kalabalık kayak merkezlerini pek tercih<br />

etmiyorum. Daha sakin ve büyük pistleri<br />

tercih ediyorum.<br />

Kayak malzemesi alırken nelere dikkat<br />

edersiniz?<br />

Kıyafet, estetik, renk ve sağlamlık benim için<br />

önemlidir.<br />

Sporun sanat üzerindeki olumlu<br />

etkileri için neler söylersiniz?<br />

Sanat disiplin ister. Spor da aynı disiplini<br />

gerektiriyor. Özellikle müzik alanındaki<br />

sanatçıların çalışma saatleri çok düzensiz.<br />

Spor yaptığım zamanlarda kendimi daha<br />

motive olmuş ve zinde hissediyorum.<br />

“Sanat disiplin ister. Spor da<br />

aynı disiplini gerektiriyor.”<br />

Önümüzdeki dönem planlarınız<br />

hakkında biraz bilgi vermek ister<br />

misiniz?<br />

Önümüzdeki dönem çıkarmayı<br />

planladığım yeni bir single var. Çok fazla<br />

detay verip sihrini bozmak istemem.<br />

Biraz da sürpriz olsun!<br />

Bizimle röportaj yaptığınız için<br />

teşekkür ederiz. Son olarak<br />

eklemek istediğiniz bir şey var mı?<br />

Ben de teşekkür ederim. Son olarak<br />

ekleyeceğim şudur; ülkem için barış,<br />

huzur ve sağlık diliyorum.<br />

Hello, could you tell our readers<br />

about yourself?<br />

I can introduce myself as a music lover, an<br />

animal lover, a humanist, a sports lover, a<br />

Beşiktaş fan, an Albanian girl, home-loving<br />

and a good lover.<br />

We know that you have a sporty<br />

personality. What do you do to stay in<br />

shape?<br />

I do Pilates and cardiovascular exercise. I<br />

eat healthy food. I play tennis when I have<br />

time.<br />

Have you ever skied or gone<br />

snowboarding? If you have any<br />

experiences could you share them<br />

with us?<br />

I like to go skiing when I have time. I do not<br />

do these sports professionally so I do not<br />

have any worthy experiences to tell about.<br />

time.<br />

Do you prefer Turkey or abroad for<br />

skiing?<br />

I prefer abroad.<br />

“I skied in Kartepe for the<br />

first time.’’<br />

Who and where did you learn skiing<br />

from?<br />

A very close friend of mine was a ski<br />

instructor. We first went to Kartepe<br />

together. I skied there for the first time.<br />

What points are important for you<br />

when you choose a ski resort?<br />

I do not really prefer very crowded ski<br />

resorts. I choose quieter and bigger skitracks.<br />

When you buy ski items what points<br />

to you pay attention to?<br />

Clothing, aesthetics, colour and durability<br />

are important to me.<br />

What do you say about the positive<br />

effects of sports on art?<br />

Art required discipline. Sports require the<br />

same discipline. The working hours of<br />

performers in the music field are irregular.<br />

When I do sports I feel more motivated and<br />

energetic.<br />

“Art required discipline. Sports<br />

require the same discipline.”<br />

Would you like to give some<br />

information about your works and<br />

plans for the next period?<br />

I am planning to release a single in the<br />

coming period. I do not want to spoil the<br />

magic of it by giving too many details. It’s a<br />

bit of surprise!<br />

Thank you for having an interview<br />

with us. Lastly, would you like to add<br />

anything?<br />

I would like to thank you, too. Finally, I<br />

wish peace, tranquillity and health form my<br />

country.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

78 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

79


gezi<br />

trip<br />

Kışın Kitzbühel. Kitzbühel geçmişte özel bir yeri olan bir gelenekle,<br />

var olan koşulsuz büyüsüyle ve cazibesiyle övünebilen bir kış tatili varış<br />

noktasıdır. Bu Alp Dağları’na ait merkez başarıyla kayak tarihini yazan<br />

bir spor efsanesidir. Bulunduğu konum ve iklimi 120 yıldan beri mükemmel<br />

kayak koşullarını sağladı. Burası ayrıca Hahnenkamm Yarışması gibi özel<br />

organizasyonlara da ev sahipliği yapmaktadır. Kayak alanlarından uzakta<br />

bile Kitzbühel kışın çok şey sunmaktadır. Kayak üzerinde sınırsız eğlence<br />

için ihtiyaç olan bütün olanaklara sahiptir<br />

Kitzbühel in winter. Kitzbühel is a winter holiday destination that can<br />

boast both a past steeped in tradition and a present oozing glamour and charm.<br />

This Alpine resort is a sporting legend that has successfully written skiing<br />

history. Its location and climate have supplied perfect skiing conditions for 120<br />

years. In addition, it hosts numerous special events, such as the world-famous<br />

Hahnenkamm race. But even away from the ski slopes, Kitzbühel in winter has<br />

a lot to offer. It has all the facilities needed for unlimited fun on skis.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

80 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

81


Kolay ulaşım, uzun bir kış ve yüksek kar<br />

güvencesi Kitzbühel Alp bölgesine farklı<br />

bir cazibe kazandırmaktadır. Kitzbühel<br />

kayak bölgesi Aralık’tan Nisan’a kadar<br />

hemen aşağıda vadinin içi kar alır. Burası<br />

Kitzbüheler Horn ve Hahnenkamm<br />

arasında konumlanmış olup, avantajlı bir<br />

kuzey-batı eğiliminin zevkini çıkarmaktadır.<br />

Özel bölgesel bir mikro-iklim 2000 metre<br />

yüksekliğine kadar olan dağların otla<br />

kaplanmasını sağlamaktadır, bu nedenle<br />

yamaçlarda sonsuz eğlence isteyen kış<br />

sporları hayranları için sadece küçük<br />

miktarda kar gerekmektedir.<br />

Kitzbühel kayak bölgesi bütün kayak<br />

becerisi seviyelerinde 68’e yakın muhteşem<br />

bakımlı kayak parkurları sunmaktadır. Toplam<br />

uzunluk= 173 kilometre. 2015/2016 sezonu<br />

için Bichlalm’de iki oturaklı bir telesiyeji<br />

ve Brunn’da hava kapağı ve konforlu<br />

ısıtılmış 8 oturaklı yüksek hızlı bir telesiyeji<br />

içermektedir. 54 ultra-modern teleferikler<br />

ve asansör sistemleri bütün pistlere rahat<br />

ulaşım sağlamaktadırlar: kolay bölümlerden<br />

hızlı inişlere kadar Steinbergkogel’ın kuzey<br />

yamaçları gibi. 3S-Bahn sayesinde, üç<br />

kablo döngülü telesiyej hattı, kar-güvenlikli<br />

Pass Thurn Dağları’na hızlı ve kolay şekilde<br />

ulaşmayı mümkün kılmaktadır.<br />

Alp Dağları alakart spor<br />

panosu: serbest<br />

aktiviteden kros kayağına<br />

kadar.<br />

Geniş çaplı derin kar yokuşları, tümsekli<br />

kar yamaçları, ayrıca serbest kayak ve yarış<br />

olanakları başlangıç seviyesinden ileri<br />

seviyedeki kayakçılara en yüksek kış zevkini<br />

sunmaktadırlar. Snowboard yapanlar ve<br />

pist dışı kayakçıları bozulmamış doğadan<br />

36 kilometrelik işaret levhalı kayak rotalarını<br />

dört gözle bekleyebilirler. Bichlalm alanı<br />

veya Zweitausender gibi etkileyici derinkar<br />

yokuşlarıyla ülkenin ücra köşelerine<br />

kolaylıkla ulaşılmaktadır. Burası en iyi şekilde<br />

idmanlı kayak ve dağ rehberleriyle keşfedilir.<br />

Patenciler ve kros-kayak kayakçıları özlem<br />

duydukları spor maceralarını Wilder Kaiser<br />

etrafındaki yüzlerce kilometrelik bakımlı<br />

kayak alanlarında ve yürüyüş parkurlarında<br />

bulabilecekler. En etkileyici manzaralar<br />

deniz seviyesinde 1200 metre yüksekte olan<br />

kayak güvenlikli yüksek irtifalı Pass Thurn kros<br />

kayağı alanıdır. Kitzbühel ve çevresindeki<br />

bütün kros kayağı alanlarına ulaşım bütün kış<br />

sporları tutkunlarına ücretsizdir.<br />

Easy access, a long winter and high<br />

snow assurance are what give the Kitzbühel<br />

Alpine region its distinctive appeal. The<br />

Kitzbühel ski region gets snow right down<br />

into the valley from December to April.<br />

Nestling between the Kitzbüheler Horn and<br />

the Hahnenkamm, it enjoys a favourable<br />

north-west orientation. A particular regional<br />

micro-climate gives the mountains a<br />

covering of grass up to an altitude of 2,000<br />

metres, and so only small quantities of snow<br />

are required for those winter sports fans who<br />

want boundless fun on the slopes.<br />

Kitzbühel ski region can offer no fewer than<br />

68 superbly groomed descents at all skill<br />

levels. Total length = 173 kilometres. New<br />

attractions for the 2015/16 season include<br />

the 2-seater chair lift on the Bichlalm and<br />

the Brunn 8-seater high-speed chair lift with<br />

weather hood and comfortable heated<br />

seating. The 54 ultra-modern cable cars and<br />

lift systems allow convenient access to all<br />

pistes: from easy sections to fast descents,<br />

e.g. the Steinbergkogel north slopes.<br />

Thanks to the 3S-Bahn, a spectacular three<br />

cable loop ropeway, it’s now possible<br />

to reach the snow-assured Pass Thurn<br />

mountains quickly and simply.<br />

Alpine board sports à<br />

la carte: from leisure<br />

carving to cross-country.<br />

The wide range of deep-snow descents,<br />

mogul slopes, plus the opportunities<br />

for leisure and race carving, gives<br />

both beginners and more advanced<br />

skiers the ultimate in winter enjoyment.<br />

Snowboarders and off-piste skiers<br />

can look forward to 36 kilometres of<br />

waymarked ski routes through unspoilt<br />

countryside. The easy-to-reach back<br />

country with its impressive deep-snow<br />

descents, such as the Bichlalm area or<br />

the Zweitausender, is best explored in<br />

the company of trained ski and mountain<br />

guides. Skaters and cross-countryers<br />

will find the sporting challenges they<br />

crave on the hundreds of kilometres of<br />

groomed trails and winter walking trails<br />

around the Wilder Kaiser. The most<br />

impressive views are to be had on the skiassured<br />

high-altitude Pass Thurn crosscountry<br />

trail at 1,200 metres above sea<br />

level. Access to all cross-country trails in<br />

and around Kitzbühel is free of charge<br />

for all winter sports enthusiasts.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

82 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

83


EYLÜL/EKİM 2015<br />

84 EYLÜL/EKİM 2015<br />

SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

85


Streif’e yakınlaş ve Dünya<br />

Kupası anını tat.<br />

Streif bile, dünyanın en mükemmel<br />

kayak alanı, kışın kayakçılara açıktır. Fakat<br />

eğer dünyanın en iyi yorumcuları tarafından<br />

alınan kursu takip etmek istiyorsanız,<br />

çok tecrübeli olmalısınız. Mausefalle,<br />

Steilhang veya Hausbergkante gibi ana<br />

bölümler ‘ekstrem kayak rotaları’ olarak<br />

belirlenmiştir ve bu alanlar sadece en<br />

usta kayakçılar için tasarlanmıştır. Bu zor<br />

bölümler kırmızı Aile Streif’de yanından<br />

geçilmektedir. Başlangıç seviyesinde<br />

olanlar Mini-Streif’te kendilerini test<br />

edebilirler, burası Hahnenkamm<br />

yokuşu eteklerinde bir beceri alanıdır.<br />

Ganslernhang’da gerçek Dünya Kupası<br />

duygusunu tecrübe etme şansı var, klasik<br />

Dünya Kupası slalom bölümleri.<br />

Zevk, rahatlama ve<br />

çeşit – kayak üzerinde<br />

olmadığınız zaman bile.<br />

Hahnenkamm ve Resterhöhe arasında<br />

56’dan fazla dağ kulübesi, bazılarına<br />

kayak malzemesi olmadan bile arabayla<br />

kolaylıkla ulaşılabilir, etkili manzaralarıyla<br />

ve geleneksel bölgesel yemeğiyle<br />

baş döndürücü güneş teraslarını<br />

sunmaktadırlar. Sonra karda aktif bir<br />

günden sonra, Kitzbühel’in efsanevi<br />

kayak sonrası aktivitesi pisti bulunacak<br />

mükemmel bir yerdir. Eğer Kitzbühel’e<br />

geldiyseniz ve kayakla ilgilenmiyorsanız,<br />

karda kızakla kayma, kar ayakkabısıyla<br />

yürüyüş ve atlı kızaklar mevcuttur. Ya da<br />

belki muhteşem manzaralı şehir merkezine<br />

bir yürüyüş yapmayı tercih edersiniz.<br />

Kitzbühel’de rahatlama:<br />

alış-veriş, sağlık ve<br />

geleneksel Kitzbühel<br />

misafirperverliği.<br />

Bu kış sporları cazibe merkezi misafirlerine<br />

soğukta en üst düzeyde hem geleneksel<br />

farkındalık hem de kozmopolit bir ortam<br />

sunmaktadır. Bu 700 yaşındaki şehir<br />

merkezinin sokaklarında veya Kitzbühel’de<br />

ayrıcalıklı oteller var, misafirler şehrin her<br />

yönünü tecrübe edebilirler, tipik olarak<br />

Tyrolean misafirperverliğinin zevkini ilginç<br />

misafirhanelerde çıkartabilirler ve birçok<br />

uluslararası tasarımcı butiklerinde ölçüsüz<br />

alış-veriş çılgınlığına çıkabilirler. Kitzbühel<br />

sağlık en sağlıklı seyahat eden misafirleri<br />

bile etkileyecektir. Söz konusu sağlık<br />

olunca, sayısızca kaplıca çok fazla tedavi<br />

yöntemini ve ürünleri geliştirmeye devam<br />

ediyor, bunların hepsi de yüksek-eğitimli<br />

uzamanlar tarafından uygulanmaktadır.<br />

Bunun dışında, katkısız, yüksek irtifa havası<br />

stresi dağıtmaya ve enerji depolamaya da<br />

katkı sağlamaktadır. Tabi bir de orda yemek<br />

ve içecek var: Kitzbühel’de bölgesel<br />

yemeklerden uluslararası yemeklere kadar<br />

gerçekleştirilebilir her şey var. Ödüllü<br />

birçok şef, artı birçok muhteşem şarküteri<br />

dükkânı, en mükemmel lezzetlerle tat<br />

alma duyunuzu canlandırmaktadırlar.<br />

Gece eğlencesine düşkün olanlar<br />

yeteri kadar bar, kulüp ve diğer trendi<br />

yerleri bulacaklardır. Şehir merkezindeki<br />

kasinoyu ziyaret etmek ayrıca ödüllendirici<br />

bir tecrübe olacaktır. Aynı çatı altında<br />

eğlence, oyun ve yaşam tarzı boş zaman<br />

uğraşları hepsi bir arada sunulmaktadır.<br />

Get close up to the Streif and<br />

sample that World Cup moment.<br />

Even the Streif, the world’s most<br />

spectacular ski slope, is open to skiers<br />

in winter. However, if you want to follow<br />

the course taken by the world’s top<br />

exponents, you must be very experienced.<br />

The key sections, such as the Mausefalle,<br />

the Steilhang or the Hausbergkante,<br />

are designated as “extreme ski routes”<br />

and are intended solely for the most<br />

proficient of skiers. These difficult sections<br />

are bypassed on the red Family Streif.<br />

Beginners can test themselves out on<br />

the Mini-Streif, a skill trail at the foot of<br />

the Hahnenkamm descent. There’s the<br />

chance to experience that genuine World<br />

Cup sensation on the Ganslernhang,<br />

one of the last classic World Cup slalom<br />

sections.<br />

Enjoyment, relaxation and variety<br />

– even if you’re not on skis<br />

No fewer than 56 cosy mountain<br />

huts between then Hahnenkamm<br />

and Resterhöhe, some of them easily<br />

accessible by car even without ski<br />

equipment, offer stunning sun terraces<br />

with picturesque views and traditional<br />

regional cuisine. And then after an active<br />

day in the snow, Kitzbühel’s legendary<br />

après-ski strip is the perfect place to be. If<br />

you’ve come to Kitzbühel and you’re not<br />

into skiing, then there’s tobogganning,<br />

snowshoe walking and horse-drawn<br />

sleigh rides. Or perhaps you’d just prefer<br />

to take a stroll through the picturesque<br />

town centre.<br />

Relaxation in Kitzbühel:<br />

shopping, wellness and good oldfashioned<br />

Kitzbühel hospitality.<br />

The face this winter sports mecca presents<br />

to its guests is both tradition-aware,<br />

cosmopolitan and the ultimate in cool. In<br />

the lanes of this 700-year-old town centre<br />

or in Kitzbühel’s exclusive hotels, guests<br />

can experience city sophistication, enjoy<br />

typically Tyrolean hospitality in quaint<br />

guesthouses and can go on an extravagant<br />

shopping spree in the many international<br />

designer boutiques. Kitzbühel’s wellness<br />

offering will impress even the most welltravelled<br />

guests. When it comes to wellbeing,<br />

the countless spas are continuing<br />

to develop a wide range of treatments and<br />

products, all applied by highly-trained<br />

specialists. In addition, the pure, highaltitude<br />

air plays its part in relieving stress<br />

and also in recharging batteries. And<br />

then there’s food and drink: Kitzbühel has<br />

everything from down-to-earth, regional<br />

fare to international haute cuisine.<br />

Many award-winning chefs, plus many<br />

outstanding delicatessen shops, meet the<br />

demand for top treats for the taste-buds.<br />

Late-night revellers will find no shortage of<br />

bars, clubs and other trendy hang-outs. A<br />

visit to the casino in the town centre could<br />

also be a rewarding experience. It brings<br />

entertainment, gambling and lifestyle<br />

leisure pursuits altogether under one roof.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

86 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

87


Noel, özel organizasyonlar<br />

ve kışın önemli olayları.<br />

Kış sporlarının yanı sıra, bu kasaba<br />

aynı zamanda organizasyonlar için de<br />

popüler bir mekandır ki bu Kitzbühel’ü<br />

ziyaret etmek için yeterli bir sebeptir.<br />

Kitzbüheler Noel Öncesi Dört Hafta,<br />

şehir merkezindeki Geleneksel Noel<br />

pazarı veya Rasmusleiten’de Yeni Yıl<br />

havai fişek gösterisi olmaktadır. Bu ikisi<br />

de huzurlu kasabanın romantik yanını<br />

göstermektedirler. Diğer çok yönlü ve<br />

uluslararası organizasyonlar Hahnenkamm<br />

Yarışı ve Valartis Kar Polosu Dünya Kupası.<br />

Mercedes 4MATIC Tecrübesi bütün kış<br />

boyunca süren özel organizasyonlardan<br />

biridir. Bu meraklılara Alman araba<br />

üreticisinin en son modellerinin<br />

testten geçirilmelerini izleme olanağını<br />

vermektedir.<br />

Kitzbühel’de kış herkes için<br />

Kitzbühel birçok büyük cazibe mekânıyla<br />

hem ülke içinden hem de yurtdışından<br />

misafirler için popüler bir tatil destinasyonu<br />

olmaya başladı. Burası ünlüler için, ilgi<br />

odağı olmak isteyen insanlar için, tutkulu<br />

kış sporları hayranları için, kültür avcıları<br />

için, doğaseverler için, çiftler için, bekârlar<br />

için ve ayrıca aileler için bir uğrak yeri<br />

oldu. Gamsstadt (diğer adı Kitzbühel),<br />

tatil köyleriyle beraber Aurach’daki oyun<br />

parkından Aquarena’ya kadar, çocuklar<br />

için özel kayak derslerinin yanı sıra kızak<br />

macerasına kadar ve daha fazlasıyla<br />

aileler için ve gençler için heyecanlı<br />

bir kış programı sunmaktadır. Arkadaş<br />

canlısı yatak+kahvaltıdan, aile otellerine<br />

ve özel beş yıldızlı otellere kadar, bütün<br />

kategorilerde geniş seçeneklerle her<br />

misafir Kitzbühel’de kendi kış tatili için<br />

doğru kalacak yeri bulacaktır.<br />

Kitzbühel – eski bir<br />

gelenekle beraber bir kış<br />

sporları destinasyonu<br />

. Kitzbühel eski bir kış sporları geleneğine<br />

dönüp bakabilir ve bu şekilde kayak<br />

sporlarının doğum yerlerinden biri<br />

olduğunu doğrulayabilir. En erken 1893’te<br />

Franz Reisch Kitzbüheler Horn Dağın’da<br />

ilk kayağını kaydı. Bu öncü, modern<br />

kayağın kurucusu olarak kabul edilir, ki<br />

bu kış sporunda bir bomba etkisi yarattı.<br />

Daha sonraki yıllarda daha fazla yerel insan<br />

ve misafir bu yeni sporun zevkini çıkardı.<br />

Kitzbühel süratli biçimde Avusturya’nın<br />

ilk kış sporları destinasyonu oldu, burası<br />

o zamana kadar yaz tatilcilerinin popüler<br />

bir mekânıydı. Kitzbüheler Kayak Kulübü<br />

kuruldu (K.S.C.), burası muhtemelen<br />

dünyanın en ünlü kayak kulübüdür. İlk<br />

kez 1931’de gerçekleşen Hahnenkamm<br />

yarışıyla birlikte, Kitzbüheler Kayak<br />

Kulübü buranın haritada Alplerin spor<br />

kasabası adıyla anılmasını sağladı.<br />

1966’da Seidlalm’da Dünya Kupası fikri<br />

doğduğunda adı çıkmış Streif yokuşunda<br />

kayak tarihinde önemli bir bölüm yazıldı.<br />

Ertesi yıl ilk Hahnenkamm Dünya Kupası<br />

organizasyonu gerçekleşti. Şimdi her yıl,<br />

binlerce hayran hangi sporcunun Streif’i<br />

kapladığını ve Ganslernhang’da en hızlı<br />

slalomu görmek için Kitzbühel’a seyahat<br />

etmektedirler. Kayak tarihinde çok özel<br />

olan bu yer Avusturya’nın 1950 efsanevi<br />

takımı Toni Sailer, Ernst Hinterseer, Hias<br />

Leitner, Andrel Molterer, Fritz Huber ve<br />

Christian Pravda’ya aittir. Yukarda sayılanlar<br />

arasında Sailer en çok popülariteye ulaştı<br />

ve dünyada ilk kış sporları süper yıldızı<br />

olmaya başladı.<br />

Kitzbühel ‘de kış sporları tatilleriyle ilgili<br />

ihtiyacınız olan bütün bilgiler için lütfen<br />

www.kitzbuehel.com sitemizi ziyaret<br />

ediniz.<br />

Christmas, special events and<br />

winter highlights.<br />

As well as the wide winter sports<br />

offering, the town is also a popular venue<br />

for events, which give ample cause to visit<br />

Kitzbühel. There’s Kitzbüheler Advent, the<br />

traditional Christmas market in the town<br />

centre or the New Year’s firework display<br />

on the Rasmusleiten, both of which show<br />

off the idyllic town’s romantic side. Other<br />

sophisticated and international events<br />

include the Hahnenkamm race and the<br />

Valartis Snow Polo World Cup. . One<br />

particular highlight is the Mercedes<br />

4MATIC Experience, an event<br />

which runs throughout the whole of<br />

winter. It gives enthusiasts the opportunity<br />

to watch the German car manufacturer’s<br />

latest models undergoing testing.<br />

Winter in Kitzbühel is for<br />

everyone<br />

With so many major attractions, Kitzbühel<br />

has become a very popular holiday<br />

destination – for guests from home and<br />

abroad, for celebrities and for people<br />

who shun the limelight, for passionate<br />

winter sports fans, for culture vultures, for<br />

nature lovers, for couples, for singles and<br />

also for families. The Gamsstadt<br />

(another name for Kitzbühel), together<br />

with its holiday villages, lays on an<br />

exciting winter programme for families<br />

and their younger guests: from the<br />

game park in Aurach to the Aquarena,<br />

not to mention the special skiing lessons<br />

for children, toboggan adventures<br />

and lots more. From friendly bed and<br />

breakfasts, family hotels or exclusive<br />

five-star hotels – with this very wide<br />

range of hotels in all categories, every<br />

guest in Kitzbühel will find just the right<br />

accommodation for their Alpine winter<br />

holiday.<br />

Kitzbühel – a winter sports<br />

destination with a long tradition.<br />

Kitzbühel can look back at a long<br />

winter sports tradition and so can<br />

justifiably describe itself as one of ski<br />

sports’ birthplaces. As early as 1893<br />

Franz Reisch made the first descent<br />

of the Kitzbüheler Horn. This pioneer<br />

is therefore regarded as the founder<br />

of modern skiing, setting in train the<br />

boom in winter sports. In the following<br />

years more and more local people and<br />

guests took pleasure in this new sport.<br />

Kitzbühel, which up until then had<br />

been been a popular spot for summer<br />

holidaymakers, quickly made the<br />

transition to Austria’s first winter sports<br />

destination. The Kitzbüheler Ski Club<br />

(K.S.C.), probably the most famous<br />

ski club in the world, was founded.<br />

Together with the Hahnenkamm race,<br />

which took place for the first time in<br />

1931, the K.S.C. helped to put the<br />

town on the map as the Alpine sports<br />

town. In 1966 an important chapter<br />

in skiing history was written on the<br />

notorious Streif downhill, when the<br />

idea of the World Cup was conceived<br />

on the Seidlalm. The next year saw<br />

the first Hahnenkamm World Cup<br />

event. Now every year thousands of<br />

fans make the journey to Kitzbühel to<br />

see which athlete can cover the Streif<br />

and the slalom on the Ganslernhang<br />

in the fastest time. A very special<br />

place in skiing history belongs to<br />

Austria’s legendary 1950s ski team<br />

of Toni Sailer, Ernst Hinterseer, Hias<br />

Leitner, Anderl Molterer, Fritz Huber<br />

und Christian Pravda. Sailer, above<br />

all, achieved enormous popularity<br />

and was to become the first winter<br />

sports global superstar. For all the<br />

information you need about the winter<br />

holidays in Kitzbühel, please see<br />

www.kitzbuehel.com<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

88 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

89


tanıtım<br />

presentation<br />

Kitzbühel’de<br />

Kayak<br />

Ski in/ski out in Kitzbühel<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

90 EYLÜL/EKİM 2015<br />

SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

91


Dört yıldızlı bir aile oteli olan<br />

Rasmushof Hahnenkamm’ın eteklerine<br />

kurulmuştur, hemen dünyaca ünlü kayak<br />

pisti Streif’in bitiş çizgisinin yanında.<br />

Franz Reisch, bugünün yöneticisi Signe<br />

Reisch’ın büyük büyükbabası Kitzbühel’<br />

kayağı getirdi. Bu nedenle ailenin kayağa<br />

olan ilgisi genlerinde var. Dünyanın dört<br />

bir yanından misafirler, Rasmushof’u<br />

mükemmel bir lokasyonda bir kayak oteli<br />

olarak değerlendirirler. Sabahları, otel<br />

kapısından direk piste kadar kayabilirsiniz<br />

ve akşamları son dönüşünüz sizi hemen<br />

hemen odanızın içine kadar götürür.<br />

Bunun dışında, Kitzbühel’ün büyüleyici<br />

eski kasabasına yürüyerek bir kaç dakikada<br />

ulaşabilirsiniz. Buradaki özel butikler<br />

alışverişe gitmeniz için aklınızı başınızdan<br />

alabilir. Birçok bardan bir tanesinde<br />

buluşabilirsiniz veya bir kasinoda şansınızı<br />

deneyebilirsiniz.<br />

Rahat bir Tirol atmosferi<br />

Rasmushof’e geri dönecek olursak,<br />

konforlu bir Tirol atmosferiyle<br />

birleşen modern konforun zevkini<br />

çıkarın. Rasmushof ekibi bölgeden<br />

ve Avusturya’nın dört bir yanından<br />

özel spesiyallerle size şımartırken,<br />

sıcak hollerdeki ateş çıtırtısının sesini<br />

duyacaksınız.<br />

İster Tirol meyveli böreği olsun, Wiener<br />

Schnitzel ve ister Kaiserschmarrn olsun:<br />

Baş aşçı Christian Dorfer ve onun ekibi<br />

kendilerini sevgiyle ve özenle sanatlarına<br />

adamışlardır. Yarattıkları eserler için en<br />

iyi malzemeleri kullanırlar – ki onları siz<br />

tadabilirsiniz! Ayrıca şarap mahzeninin<br />

ziyaret etmenize değer, burada 400 farklı<br />

çeşit, iyi şarap sevenler için hazırdır.<br />

The family-run four-star hotel<br />

Rasmushof is situated right at the foot of<br />

the Hahnenkamm, by the finishing line of<br />

the world-famous Streif downhill ski run.<br />

Franz Reisch, the great-grandfather of<br />

today’s manager Signe Reisch, brought<br />

skiing to Kitzbühel. So the family’s passion<br />

for skiing is in their genes. Guests from all<br />

over the world value the Rasmushof as a<br />

ski in/ski out hotel in a perfect location.<br />

In the mornings, you can ski directly from<br />

the hotel door up to the piste, and in the<br />

evenings your last turn will almost take you<br />

right into your room. In addition, you can<br />

reach Kitzbühel’s charming old town in<br />

just a few minutes on foot. Here, exclusive<br />

boutiques will tempt you to go shopping,<br />

you can meet up in one of the many bars<br />

or try your luck at the casino.<br />

A comfortable,<br />

Tyrolean ambience<br />

Back at the Rasmushof, enjoy modern<br />

comfort combined with a comfortable,<br />

Tyrolean ambience. The open fire crackles<br />

in the cosy lounges, while the Rasmushof<br />

team treats you to fresh specialities from<br />

the region and all over Austria. Whether it’s<br />

Tyrolean dumplings, Wiener Schnitzel or<br />

Kaiserschmarrn: The head chef Christian<br />

Dorfer and his team devote themselves<br />

to their art with great love and care, and<br />

use only the very best ingredients for their<br />

creations - which you can taste! It’s also<br />

worth visiting the wine cellar, since it has<br />

over 400 different varieties ready for those<br />

who love fine wines.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

92 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

93


EYLÜL/EKİM 2015<br />

94 EYLÜL/EKİM 2015<br />

SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

95


Dünyadaki en iyi kayak<br />

merkezi<br />

Ferah odalar ve süit odalar Tirol kır<br />

evi tarzında döşenmişlerdir, onları sıcak<br />

ve konforlu yapmak için yeteri kadar<br />

odunla birlikte. Her odadan etkileyici<br />

Kitzbühel Alplerinin ve Kitzbühel Kayak<br />

Merkezi’nin harika manzarası var, ki<br />

burası üç kere artarda dünyanın en iyi<br />

kayak merkezi olarak anıldı (skiresort.<br />

de). Dahası, çocuklar için kayak okulu<br />

ve bizim Kinderland hemen otelin<br />

bitişiğinde konumlanmışlardır –<br />

burada, ufaklıklar kardaki ilk dönüşlerini<br />

deneyebilirler.<br />

Kayak, serbest kayak, kros<br />

kayağı, kar ayakkabısı<br />

yürüyüşü<br />

Rasmushof’da sadece kayak popular<br />

değil. Kross kayağı ve kış yürüyüşleri<br />

de ayrıca çok zevklidir. Kar ayakkabısı<br />

yürüyüşünde, Kitzbühel’ün dinlendirici<br />

yanını keşfedin ve doğanın sükûnetinde<br />

huzur bulun. Pist dışı kayakçılar ve<br />

serbest kayakçılar ayrıca Kitzbühel’de<br />

mükemmel vakit geçirirler, örneğin<br />

Bichlalm’a yeni bir dağ asansörüyle<br />

ulaşılması mümkün hale getirildi.<br />

Resepsiyondaki ekip yardım etmek için<br />

daima mutluluk duyarlar, onlar sizin<br />

kayak biletlerinizi hazır tutarlar ve size<br />

beklerler, serbest kayak için büyüleyici<br />

bir tecrübe kazanmanızı ayarlarlar veya<br />

açık arazi üzerinde kar ayakkabısıyla<br />

yürüyüş yapmanız için size bir rehber<br />

ayarlarlar.<br />

...ve sonra dinlenin<br />

Harika bir kış gününden sonra,<br />

Rasirena’nın saunasında ve buhar<br />

banyosunda başdöndürücü dağ<br />

manzarası eşliğinde dinlenebilirsiniz.<br />

Kurumlanma masajının zevkini çıkarın,<br />

panoramik yüzme havuzunda yüzmeye<br />

gidin veya fitnes stüdyosunda yeni<br />

enerjiyi ve gücü keşfedin. Rasmushof’da<br />

tatiller çeşitli ve aktivitelerle doludur. Her<br />

şeyden önce, onlar her açıdan eğlence<br />

doludurlar - her açıdan. Kitzbühel’de<br />

yakında görüşürüz!<br />

...and then relax<br />

After a wonderful winter’s day, you<br />

can relax in the Rasirena, in its sauna,<br />

steam bath and sanarium, with a<br />

stunning view of the mountains. Enjoy<br />

soothing massages, go for a swim in<br />

the panoramic pool, or discover new<br />

energy and strength in the fitness<br />

studio.<br />

Holidays at the Rasmushof are full of<br />

variety and activity. But above all, they<br />

are full of enjoyment – in every respect.<br />

See you soon in Kitzbühel!<br />

The best ski resort<br />

in the world<br />

The spacious rooms and suites are<br />

furnished in a Tyrolean country-house<br />

style, with plenty of wood to make<br />

them warm and cosy. From every<br />

room, there is a wonderful view of the<br />

impressive Kitzbühel Alps and the ski<br />

resort of Kitzbühel, which has been<br />

named the best ski resort in the world<br />

three times in a row (skiresort.de). And<br />

what’s more, the children’s ski school<br />

and our Kinderland are situated right<br />

next to the hotel here, the little ones<br />

can try out their first turns in the snow.<br />

Skiing, freeriding, crosscountry<br />

skiing, snowshoe<br />

hikes<br />

It’s not only skiing that’s so popular<br />

at the Rasmushof. Cross-country<br />

skiing and winter hikes are also very<br />

enjoyable. On a snowshoe hike,<br />

discover Kitzbühel’s restful side, and<br />

find a sense of peace in the tranquillity<br />

of nature. Off-piste skiers and freeriders<br />

also have a fantastic time in Kitzbühel,<br />

for example on the Bichlalm, which<br />

has been made accessible with a new<br />

mountain lift. The team at reception<br />

is always happy to help you, keeps<br />

your ski tickets ready and waiting for<br />

you, arranges for you the fascinating<br />

experience of nature that is freeriding,<br />

or organises a guide for a snowshoe<br />

hike over open terrain.<br />

...and then relax<br />

After a wonderful winter’s day, you<br />

can relax in the Rasirena, in its sauna,<br />

steam bath and sanarium, with a<br />

stunning view of the mountains. Enjoy<br />

soothing massages, go for a swim in<br />

the panoramic pool, or discover new<br />

energy and strength in the fitness<br />

studio.<br />

Holidays at the Rasmushof are full of<br />

variety and activity. But above all, they<br />

are full of enjoyment – in every respect.<br />

See you soon in Kitzbühel!<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

96 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

97


haber<br />

news<br />

Türk Kayakla Atlama Milli̇ Takim Sporcularimizdan Uluslararasi<br />

Fis Karpat Kupasinda Tarihi̇ Zafer<br />

A Historical Victory From Our Turkish Ski Jumping National Team Athletes In The International Fis Karpat Cup<br />

Türk Kayakla Atlama Milli Takım sporcularımız, 24 Eylül 2015 Perşembe günü, Romanya’da Rasnov’da düzenlenen; Uluslararası FIS<br />

Kayakla Atlama Karpat Kupası’nda, Birincilik, İkincilik ve Üçüncülük derecelerini elde ederek tarihi bir zafer kazandılar.<br />

Uluslararası FIS Kayakla Atlama Karpat Kupası’na 60 sporcu katılmıştır. Kayakla Atlama Türk Milli Takım Sporcularımızdan; İrfan Cintimar,<br />

Birinci, Ayberk Demir İkinci ve Arda İpçioğlu, Üçüncü olarak, gurur veren bu başarı ile tarihi bir zafer kazanmışlardır. Münir Güngen’de 60<br />

sporcu arasında Beşincilik elde etmiştir.<br />

Geçtiğimiz yaz döneminde, Rasnov’da düzenlenmiş olan FIS Karpat Kupası’nda elde edilmiş olan en iyi dereceler, dördüncülük, sekizincilik<br />

ve dokuzuculuktur. 24 Eylül 2015 tarihinde Birincilik, İkincilik ve Üçüncülük derecelerini kazanarak büyük bir aşama kaydetmiş olan Kayakla<br />

Atlama Milli Takım Sporcularımız, Kurban Bayramının birinci gününde, ülkemize gurur verici bir bayram hediyesi vermişlerdir.<br />

Türkiye Kayak Federasyon Başkanı Erol Yarar; Kayakla Atlama Milli Takımımızı, çalıştırmakta olan; Finlandiya ve Japonya Milli Takımlarının Baş<br />

Antrenörlüğünü yapmış olan; Niemela Pekka’yı, uzun süren görüşmelerden sonra ikna edebildiklerini belirtti. Kayakla Atlama sporunda bir<br />

yıl içinde elde edilen başarılı sonuçlar sebebi ile Pekka’nın da mutlu olduğunu ve sporcularımızın Dünya Şampiyonalarında, olimpiyatlarda<br />

podyumlarda görebilmenin en önemli hedef olduğunu belirtti.<br />

Kayakla Atlama Milli Takım Baş Antrenörü Niemela Pekka “ Spor yaşamında “Başarıya giden kısa yol yoktur.” Cümlesinin en önemli sloganı<br />

olduğunu söyledi. Benim açımdan, bu slganın anlamı; adım adım ilerlemek ve sabırla bir üst seviyeye geçmek ve uzun öğrenme sürecidir.<br />

Takımımızda ki sporcularımız, fiziksel,mental ve teknik olarak çok daha fazla kapasiteye sahiplerdir. Dünya da seviye çok yüksektir. Her ülke<br />

sporcularının limitleri zorlayarak çalıştırmaktadırlar. Olimpiyat seviyesinde başarılı olabilmek için çok güçlü ve yüksek seviyede bulunulması<br />

gerekmektedir.<br />

Our Turkish Ski Jumping National Team athletes, won a historic victory with the First, Second and Third places in the International FIS Ski<br />

Jumping Karpat Cup, held in Rasnov, Romania on September 24, 2015, on Thursday. 60 athletes joined the International FIS Ski Jumping<br />

Karpat Cup. Our National Team Athletes; İrfan Cintimar came in First, Ayberk Demir came in Second and Arda İpçioğlu came in Third, and<br />

with the proud of this success they won a historic victory. Münir Güngen got the fifth place among 60 athletes.<br />

Last summer period, the fourth, eightieth and ninth places were the best obtained grades in the International Karpat Cup, organized in<br />

Rasnov. Our Ski Jumping National Team Athletes won the First, Second and Third places on September 24, 2015. They gave a proud<br />

present to our country on the first day of the Feast of Sacrifice.<br />

Turkey’s Ski Federation President Erol Yarar; stated that they could convince Niemela Pekka to train our National Team after protracted<br />

negotiations who worked as the Head Coach of Finland’s and Japan’s National Teams. He indicated that Pekka was happy as well for the<br />

successful results achieved within one year in ski jumping. And he also pointed out that it was the main target to see our athletes in the World<br />

Championships and Olympics.<br />

Ski Jumping National Team’s Head Coach Niemela Pekka said that “There is no shortcut to success’’ in Sports life. This sentence is the most<br />

important slogan for him. ‘The meaning of this slogan to him is to advance step by step and pass to a higher level patiently which is a long<br />

learning process.<br />

Our athletes in our team have more physical, mental and technical capacity. It is a very high level in the world. Every country trains its athletes<br />

by forcing their limits. To become successful at the Olympic level, it is necessary to be very powerful and be at a high level.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

98 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

99


EKİM<br />

CUMHURİYET<br />

BAYRAMIMIZ<br />

KUTLU OLSUN<br />

Dergimize myskilife@myski.com.tr adresine e-posta göndererek<br />

abone olabilirsiniz.<br />

You can subscribe our magazine by sending an e-mail to<br />

myskilife@myski.at<br />

Happy OCTOBER 29 REPUBLIC DAY<br />

100 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

Ailesi<br />

www.myski.com.tr<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

100 EYLÜL/EKİM 2015<br />

SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

101


•Chionophobia kar korkusuna tıbben<br />

verilen addır.<br />

•Kar tahmini yapılınca diğer gıda<br />

maddelerinden daha fazla kek, bisküvi ve<br />

şekerleme satın alıyormuşuz.<br />

•Tek bir kar fırtınası 39 milyar tondan daha<br />

fazla kar yağdırabilir ve 120 atom bombasına<br />

eşdeğer enerjiye sahip olabilir.<br />

•Yıldırım ve gök gürültüsüyle beraber kar<br />

yağışı da olabilir<br />

•Taze kar, çok düşük yoğunluğu yüzünden<br />

çok iyi bir ısı yalıtım malzemesidir.<br />

•Aslında kar kristalleri renksizdir. Temiz kar,<br />

görünür ışığını çok az yutup büyük ölçüde<br />

her yönde yansıttığı için beyaz görünür.<br />

•Hava kirliği ve karın yağdığı yüzeydeki<br />

bakteriler yüzünden kar kırmızı, sarı vb.<br />

renklerde de olabilir. Örneğin, Kanada’nın<br />

Rockie Dağları’nda kar üzerinde yetişen<br />

yosun yüzünden oluşan kırmızı kara “Karpuz<br />

Kar” denir.<br />

•Dünyanın en yüksek tepesinde Everest<br />

Dağı’nda bile örümceklerden kaçınmak<br />

mümkün değil. Euophrys omnisuperstes<br />

örümcekleri aynı zamanda Himalaya’nın<br />

Zıplayan Örümceği olarak da bilinirler ve<br />

tepeye çıktıkça bunlarla karşılaşabilirisiniz.<br />

Küçücük ama o yükseklikte burnunuzun<br />

dibine zıplarsa ne yaparsınız bilemiyoruz!<br />

•Bugüne kadar Everest’in zirvesine en çok<br />

çıkış yapabilen iki insan var. İkisi de 21’er kere<br />

çıktı. Bu yüksek övgüyü hak eden iki dağcı<br />

ise Apa Sherpa ve Phurba Tashi.Aslında<br />

Himalayalar 60 milyon yıllık bir geçmişe<br />

sahip. Fakat Everest Dağı’nın ayrı bir özelliği,<br />

henüz Himalayalar şekillenmeden önce var<br />

olması. Tarihçiler bu tepenin 450 milyon<br />

yıldan beri var olduğunu öne sürüyor!<br />

•Everest’in dünya üzerindeki en yüksek tepe<br />

olduğu çok açık. Ama kaç metre yüksekte<br />

olduğu bir muamma. Çünkü bu sizin<br />

durduğunuz yere göre değişiyor. Mesela<br />

Çin sınırı, 8.844 metre olarak ölçülürken,<br />

Nepal bu yüksekliği 8.848 metre olarak<br />

açıklıyor.<br />

Did You Know?<br />

•‘’Chionophobia’’ is the medically<br />

given name of fear of snow.<br />

•We purchase more muffins, biscuits and<br />

confectionery than other food items when<br />

there is a snow forecast.<br />

•Only a snowstorm can make over 39<br />

million tons snow fall and it can have<br />

energy equal to 120 atom bombs.<br />

•There can be a snowfall with lightning and<br />

thunder.<br />

•Fresh snow is a good heat insulation<br />

material because of its low density.<br />

•In fact, snow crystals are colourless. Clean<br />

snow looks white because inhales its visible<br />

light only a little and gives out it on every<br />

hand on a large scale.<br />

•Snow can be in red and yellow colours<br />

due to air pollution and the bacteria on<br />

the surface that snow falls. For instance,<br />

the red snow formed on Rockie Mountain<br />

in Canada is called ‘Watermelon Snow’<br />

because of the moss growing there.<br />

•It is not possible to avoid spiders even on<br />

Mount Everest at the highest peak of the<br />

world. Euophrys omnisuperstes spiders<br />

are at the same time known as the hopper<br />

spiders of Himalayas and when you get<br />

to the peak you can encounter them. We<br />

don’t know what you do when they hop<br />

under your nose at such altitude!<br />

•There have only been two people up<br />

until today to be on the summit of Mount<br />

Everest many times. They have both got<br />

there 21 times. These two people are the<br />

two mountaineers Apa Sherpa and Phurba<br />

Tashi who deserve the highest praise.<br />

In fact, Himalayas have 60 million years<br />

in history but Mount Everest has a special<br />

meaning because it already existed before<br />

Himalayas were formed. Some historians<br />

claim that it has existed for 450 million<br />

years!<br />

•It is obvious that Everest is the highest<br />

peak on Earth but how many meters it<br />

is high is still a mystery. It is because it<br />

changes according where you stand. For<br />

example, in Chinese border it is measured<br />

as 8.844 meters whereas it is 8.848 metres<br />

in Nepal.<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

102 TEMMUZ/AĞUSTOS 2015<br />

SEPTEMBER/OCTOBER JULY/AUGUST 2015 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

103


Sudoku<br />

1<br />

2<br />

1<br />

2 3<br />

1<br />

2 3<br />

4<br />

3<br />

5<br />

6<br />

2<br />

4<br />

3 5<br />

3<br />

7<br />

5<br />

6 7<br />

2 1<br />

8<br />

7 6 9<br />

5<br />

1<br />

4<br />

4<br />

1<br />

7 4<br />

8 9<br />

3<br />

2<br />

4<br />

2 5<br />

7<br />

3<br />

2<br />

6<br />

7<br />

3<br />

8<br />

6<br />

9<br />

2<br />

3<br />

6 9<br />

5<br />

2<br />

1<br />

7<br />

1<br />

4<br />

5<br />

9<br />

4<br />

2<br />

6<br />

8<br />

3<br />

4<br />

1<br />

2 3<br />

1<br />

2 3 4<br />

4<br />

5 6<br />

4<br />

1<br />

5<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

6 3<br />

7<br />

1<br />

2<br />

8<br />

5 7 9<br />

7 5 1<br />

9<br />

1<br />

2 6 8<br />

5<br />

7 3<br />

2<br />

6 8<br />

9 4<br />

6<br />

7<br />

1<br />

9 6<br />

8 9<br />

3<br />

6<br />

6 2<br />

4<br />

8<br />

6 9<br />

9<br />

8<br />

3<br />

4<br />

7<br />

1<br />

2<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

EYLÜL/EKİM 2015<br />

104 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015<br />

105


106 EYLÜL/EKİM 2015<br />

SEPTEMBER/OCTOBER 2015

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!