21.03.2018 Views

Sihirli_Çakmak-The_thinder_box_Türkçe

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Sihirli</strong> Kutu—<strong>The</strong> Thinder <strong>box</strong><br />

www.hikayelerimiz.com<br />

Ahmet KAMACI<br />

2017


2


<strong>Sihirli</strong> Kutu—<strong>The</strong> Thinder <strong>box</strong><br />

Önsöz<br />

Shrl Kutu – Shrl <strong>Çakmak</strong> – <strong>The</strong> Thnder <strong>box</strong>, <strong>The</strong> thnder<strong>box</strong><br />

br çok açılımı ve söylenş bulunan şey aslında <strong>Türkçe</strong>ye çevrlrse,<br />

çakmak şeklnde söyleneblr. Pek nedr bu thnder<strong>box</strong> ne<br />

şe yarar? Bu cat orta çağ İngltere’snde ortaya çıkan çersnde<br />

önceler sadece çakmak taşı bulunan br tahta kutu ve o kutuyu<br />

daha rahat taşımak gttğnz yere götüreblmek çn sarılan<br />

meşn, der ya da çanta olan çıkından barett. Bu cat sonraları<br />

zamanla gelşmeye başladı. Kutu çersne zamanla çabuk tutuşturmak<br />

çn kuru otlar,çıra, keten lfler eklend. <strong>Çakmak</strong> taşları<br />

kırıldığında ya da ş görmedğ durumlarda kullanmak çn<br />

ortası delk br tahta şlem hızlandırmak çn keman yayına benzer<br />

dal parçası da vardı. Sonraları kırılmadığından çakmak taşına<br />

lave br çelk parçası gelşen optk teknolojs le brlkte kapak<br />

üzerne mercek konuldu. Bu sayede güneş kullanılarak<br />

ateş yakılablyordu. Hava karamış se esk çakmak taşı ya da<br />

tahta kullanılarak yakılıyordu. Bzm konumuz tamamen bundan<br />

farklı olarak Danmarkalı çocuk ktapları ve hkaye yazarı olan<br />

“Hans Chrstan Andersen” tarafından yazılmış olan<br />

“thnder<strong>box</strong>” hkayes. Bu hkaye “Bn br gece masallarından”<br />

etklenmedğn ya da özgün br hkaye olduğunu söylemek çok<br />

zordur. Avrupa halk hkâyeler doğu’ ya ve Kudüs’e yapılan haçlı<br />

saldırıların etks le artmış, Doğunun blm, sanat ve teknolojs<br />

br şeklde Avrupa’nın çlerne kadar taşınmıştı. Danmarkalı<br />

yazar H.C. Andersen köyünde kulaktan kulağa aktarılan bu<br />

hkâyelerden etklenmş olablr. Bazı kısımlar “Aladdn’ n Shrl<br />

lambası” na paralel şeklde andırmasına rağmen tab k farklı<br />

anlatıma sahp br hkâyedr.<br />

Ahmet Kamacı<br />

3


Orijinal Thinder <strong>box</strong><br />

4


<strong>Sihirli</strong> Kutu—<strong>The</strong> Thinder <strong>box</strong><br />

Br varmış br yokmuş, evvel zaman çnde kalbur saman çnde,<br />

Develer tellal, preler berber ken ben dedm beşğn tıngır mıngır<br />

sallar ken…<br />

Uzaktak dağların arasından şırıldayarak akan nehr kıyısındak<br />

toprak yolda br ses duyuluyor “rap rap rap” Sıcak br akşam<br />

üzer güneş kararmak üzere. Ağaçların gölgelernden yorgun<br />

olduğu her halnden bell olan kırmızı ünforması, kemernde<br />

kılıcı ve tabancası takılı, br asker belryor. İlerlemeye devam<br />

ederken son anda yorulduğunun farkına varıp nehr kıyısında<br />

çok az yaprakları olan yarı kurumuş dev br ağacın altına çöküyor.<br />

Kuş cıvıltıları suyun şırıltısına karışırken bu sesszlk bozuluyor.<br />

Asker rklp kılıcına davranıyor. Yaşlı üzer yırtık, kr, pas<br />

çnde tırnakları kartal pençesne benzer çrkn ve yaşlı br kadın<br />

5


“Dur ! asker meraklanma sana kötülük edecek değlm, sen<br />

zaten benden güçlüsün” Asker kılıcını tekrar kınına koydu ve<br />

“ Burada ne arıyorsun be kadın ? sesszce yanıma sokuldun<br />

az daha canından olacaktın.“ Yaşlı Kadın “Ben kasabanın<br />

yoluna yakın ormanın grşndek kulübe de oturuyorum.<br />

Ben görünüşümden dolayı sevmezler. Kasabadan<br />

kovduklarından ber ormanda tek başıma yaşıyorum” Asker<br />

“Demek kasabaya yaklaştım, ne kadar uzaktayım?” yaşlı<br />

kadın “Patkayı takp edersen hava kararmadan orada olursun”<br />

Asker “Teşekkürler o halde yola koyulayım” Yaşlı kadın<br />

“Gtmeden bana br ylk yapmak ster msn? , hem braz<br />

para kazanırsın” Asker “Para mı? Çok şme yarardı. Cebmdek<br />

para kasabada sadece bu gün karnımı ancak doyurur.<br />

Ne yapmamı styorsun?”<br />

Yaşlı kadın “Senn gb güçlü kuvvetl brs çn zor olmayan<br />

br şey bu ağaca tırmanıp en tepeye çıkarsan bu ağacın<br />

çnde kocaman br oyuk göreceksn. Sana vereceğm p<br />

belne bağla kendn aşağı sal. Aşağı ulaştığında br kordor<br />

göreceksn. Dedklerm sakın unutma br kapı açıkken asla<br />

knc kapıyı açma ve asla vereceğm mav karel örtüyü yere<br />

sermeden kapılardan herhang brsn açmaya çalışma”<br />

Asker “Kolay görünüyor ama neden? Kendn yapmıyorsun<br />

”Yaşlı kadın “Bu işi yapmak senin için kolay olabilir, dedim<br />

ya ben yaşlı ve güçsüzüm” Asker “Pek yapacağım ama kapıların<br />

arkasında ne var?” Yaşlı kadın “Cehennem köpeğ<br />

denlen farklı cns syah renkl ve dev köpekler lk kapıdak<br />

normal büyüklükte ve bakır paraların bekçsdr. Kapıyı açtığında<br />

onu br sandığın üzernde göreceksn eğer mav örtü<br />

yerde serlyse korkmana gerek yok sandığın üzernden<br />

np örtünün üzerne oturacaktır. Sandığın kapağı kapandığından<br />

tekrar üzerne çıkacaktır. Hemen kapıyı kapat ve hemen<br />

örtüyü o kapının önüne serp dğer kapıyı aç buradak<br />

köpek daha büyüktür.<br />

6


<strong>Sihirli</strong> Kutu—<strong>The</strong> Thinder <strong>box</strong><br />

Aynı şeklde bu sandığın çne bak gümüş para göreceksn<br />

stedğn kadar alablrsn, Sonra dğer kapıya yönelp aynı<br />

şeyler tekrarla buradak dev köpek altın paraların koruyucusudur.<br />

Buradan da stedğn kadarını alablrsn. ” Asker<br />

“Parayı nasıl paylaşacağız.”<br />

Yaşlı kadın “Ben hç para stemem heps senn olablr.”<br />

Asker şaşırıp “Pek para stemyorsan, ne yapmam gerekyor?”<br />

Yaşlı kadın “Bu sandıkların brnn altında esk br<br />

çakmak kutusu var. Ben sadece o kutuyu bana getrmelsn<br />

paraların heps senn olablr.”<br />

7


Asker tepeye tırmanıp p dallardan brsne bağladı, pe tutunarak<br />

yavaşça aşağı nd. Yukarıdak delkten süzülen ışık çok aydınlatmadığından,<br />

duvarda asılı meşaley yakıp çery aydınlattı,<br />

yaşlı kadının verdğ mav beyaz karel Örtüyü yere serp lk<br />

kapıyı yavaşça açtı. Kocaman br sandık üzernde syah br köpek<br />

dklmekteyd. Asker kend kendsne “O kadar da korkunç<br />

değl neden? cehennem köpeğ demşler anlamıyorum ”dye<br />

düşündü. Köpek örtüyü görünce sandığın üzerἊnden atlayıp örtünün<br />

üzerne uzandı.<br />

dye düşündü. Köpek örtüyü görünce sandığın üzernden atlayıp<br />

örtünün üzerne uzandı.<br />

Asker sırt çantasını bakır paralarla doldurup sırtına astı. Elleryle<br />

sandığın çn yokladı. <strong>Çakmak</strong> kutusu orada değld. Sandığın<br />

kapanmasıyla köpek tekrar sandığın üzerne çıktı.<br />

Asker kapıyı kapatarak örtüyü dğer kapının önüne serd ve<br />

knc kapıyı açtı. Buradak Sandık üzernde oturan köpek kocaman<br />

ve neredeyse br nsan boyundaydı. Asker braz korkarak<br />

kenara çekld köpek örtünün üzerne zıplayıp üzerne uzandı.<br />

Rahatlayan asker “Oooh! neyse k köpekler ses çıkarmıyor.<br />

şmd anladım cehennem köpeğ dendğn ” dye düşünür.<br />

Sandığın kapağını açan asker gümüşler görünce çantasındak<br />

bakır paraları oraya dökerek gümüş paralardan bolca doldurdu.<br />

Sonra sandığı el yordamıyla kontrol ett çakmak orada da<br />

yoktu. Sandığı kapatarak dğer kapıya yöneld. Asker üçüncü<br />

kapıyı açınca korkudan sadece “Aman! Allah’ım” dye bld.<br />

Karşısında dev smsyah br köpek duruyordu. Örtüyü gören köpek<br />

sandıktan np örtüye yattı. Asker braz çeknerek çerye<br />

grd. Sandığı açmasıyla meşalenn ışığının vurduğu çl, çl<br />

8


<strong>Sihirli</strong> Kutu—<strong>The</strong> Thinder <strong>box</strong><br />

altınlar parladı. Asker çantasında ve cebnde ne kadar gümüş<br />

para varsa hepsn yere boşaltıp altın paraları çantasına cebne<br />

doldurdu hatta altınların br kısmını köpeğn uzandığı mav örtü’<br />

nünün üzerne koydu. Eln sandığa dokunarak çakmağı<br />

bulmaya çalıştı yoktu. Arkasını döndüğünde yerde yatan ünformalı<br />

ve zırhlı esk zamanlardan kalmış brkaç esk askerlere at<br />

olduğu anlaşılan kemkler gördü. Br askern elnde sıkıca<br />

sarıldığı der br çanta vardı eğlerek aldı ve açtı çersnden<br />

düşen br parça bez üzerne s le eğr büğrü yazılmış, zor okunan<br />

“Sakın! Yaşlı cadı’ ya güvenme yazıyordu ” Asker kutuyu<br />

der çantaya koyarak sardı. Sandığın kapağını kapattı. Dev köpek<br />

tekrar ayağa kalkarak sandığın üzerne çıktı.<br />

Asker yerdek bez altınları ortasına koyarak çıkın halne getrd.<br />

Sonra aşağı sarkıttığı pe tutunarak yavaş ça yukarı tırmanmaya<br />

başladı. Asker ağacın tepesne ulaştığında mav beze<br />

sardığı, çantasına cebne doldurduğu altınların ağırlığından çok<br />

yorulmuştu ve hava kararmaya başlamıştı. Yaşlı kadın asker<br />

görünce heyecanlanıp “ Aldın mı? Aldın mı kutu mu ?” dye<br />

seslend. Asker “ Bekle! Aşağı gelyorum, bana yardım et ”<br />

dye seslend. Oyuktan çektğ pn ucuna bağladığı mav bez ve<br />

çantasını bağlayan asker yavaşça aşağı sallandırmaya<br />

başladı, kadın heyecanla ve olayların yavaş lerlemesne snrl<br />

olan, Yaşlı kadın “Sen alacağını aldın zaten, kutuyu aşağı<br />

at bana”<br />

Asker “Bekle! Dedm kadın neden sabırsızlanıyorsun?<br />

Bana aşağı nmem çn yardım et” Yaşlı kadın “Had o<br />

zaman acele et n hemen” Asker yaşlı kadının aceleclğ ve<br />

hareketlernden ona şüphe le yaklaşmaktadır.<br />

9


Aşağı ndğnde yorgun asker ağacın altına çöker. Yaşlı kadın<br />

“Had artık çakmak kutusunu ver artık!” Asker yce şüphelenmştr,<br />

onun cadı olup olmadığını anlamak çn. Asker yaşlı<br />

kadına “Sen esk br çakmak kutusunu ne yapacaksın yaşlı<br />

br kadınsın bana verdğn çıkının ç altın para dolu bunu al<br />

gt, hzmetçler tut kendne br ev al ateş onlar yakar bu kutuya<br />

htyacın olmaz ömrünün sonuna kadar yetecek para<br />

var burada” Yaşlı kadın sertçe “ Sen anlamazsın ver o kutuyu<br />

bana” Asker kutuyu kılıfından çıkarır “Bu kutu neden bu<br />

kadar değerl, sana vermek yerne ırmağa atsam”<br />

Yaşlı kadın “Anlaşma yaptık o kutu benm ver onu bana”<br />

dye bağırdı. O zamana kadar sakn olan asker ayağa kalkarak<br />

“Sus! Kötü cadı, sen kötü brsn bu kutuyu alamayacaksın<br />

benden”<br />

Yaşlı kadın gülerek “Çok zeksn benm gerçek br cadı olduğumu<br />

öğrendn demek, şmd benm km olduğumu bldğne<br />

göre kutuyu bana ver ve buradan gt ”<br />

Asker “Aşağı ndğmde br sürü askern kemklern gördüm.<br />

Bu kutu onunla lgl olmalı”<br />

Yaşlı cadı “Evet! Dedm ya çok zeksn, sanırım başka br<br />

asker bulmalıydım. Sen lanetlemeden hemen ver elndekn<br />

bana”<br />

Asker “Şmd anladım aslında ben bu kutuyu sana verrsem<br />

buradan asla gdemeyeceğm o yüzden bu kutuyu asla alamayacaksın<br />

benden” Yaşlı cadı gülerek “Evet aslında her<br />

yüz yılda br bu kutu yerne ger döner ve br sadece cesur<br />

br asker onu alablr ve bana gençlğm ger getreblr.”<br />

Asker “O zaman asla alamayacaksın” dedkten sonra çakmak<br />

kutusunu çantasına soktu, hızla kılıcını çekt ve bağırdı.<br />

10


<strong>Sihirli</strong> Kutu—<strong>The</strong> Thinder <strong>box</strong><br />

“ Defol! Buradan ps cadı” Yaşlı cadı ağzıyla br şeyler mırıldanıyordu.<br />

Brden bre kılıcın cadıya değmesyle cadı ortadan<br />

kayboldu, asker etrafına bakındı ama hava yce karadığından<br />

hçbr şey göremed. Br süre bekledkten sonra ırmağın şırıltısı<br />

tedrgn eden br baykuş sesnden başka ses duymayan asker<br />

kılıcını kınına koyduktan sonra mav örtüdek altın çıkınını<br />

aldıktan sonra patka yolu takp ederek kasabaya ulaştı.<br />

Kasaba’ da yanan ışıklar taş döşel yolu pırıl, pırıl aydınlatıyor.<br />

Müzk sesler ve kahkahalar dışarı taşıyordu. Asker hanın kapısını<br />

büyük br gıcırtıyla açtı ve çer grerek büyük uzunca<br />

müşter karşılama masasına lerled. Syah br yelek gymş kıvırcık<br />

saçlı yuvarlak gözlüklü ön tarafı haff kel hancıya yaklaşıp<br />

“Bana br oda ve banyo çn sıcak su arkasından en güzel<br />

yemeklerden donatılmış br masa styorum”<br />

11


Komk görünüşlü hancı asker braz süzdü çzmelernden başlayarak<br />

üstü başı çamur çnde hatta yüzü ble krl br asker oda<br />

styordu.<br />

Hancı “Bayım bz ülkemze hzmette bulunmuş askerler her<br />

zaman severz fakat yne de sormak zorundayım tüm bu stedklernz<br />

ödeyeblecek paranız var mı?”<br />

Asker elndek çıkını uzun masanın üzerne bırakarak “Olmasa<br />

szden zaten böyle br şey stemezdm herhalde” ded. Para<br />

le dolu altın çıkını masaya değdğnde çıkardığı metalk altın<br />

şıngırtısından çersnde br sürü altın olduğunu duyan<br />

hancı “Affedersnz beyzadem! Kusuruma bakmayın hemen<br />

sze br oda veryorum, banyonuzu da hazırlatıyorum.” Asker<br />

odasına çıkıp banyosunu yaptı. Yıkanması çn elbselern<br />

hancıya verd. Kendsne güzelce br zyafet çektkten sonra delksz<br />

br uyku çekt. Sabah lk ş kendsne yen ve güzel elbseler<br />

aldı ve daha ylernn dklmes çn kasabanın terzsne bolca<br />

altın verd.<br />

Kasabalı el açık cömert beyzadey pek sevd, onunla tanışmak<br />

ve arkadaş olmak çn sık sık zyaret ettler. Asker br anda çok<br />

sevlen brs olmuştu. Her akşam zyaretne gelen dostlarıyla<br />

yedler çtler, eğlendler. Br gün dostlarından brs<br />

“Ülkemzn kralı müneccm başına yıldız falı baktırmış, ona<br />

çok uzaktan gelen askern prensesle evlenerek ülkey<br />

yöneteceğn söylemş, o kadar prens ya da kral varken<br />

sade br askerle evlendrmeyeceğm dyerek, snrlenen kral<br />

şehre yakın kasabamızın hemen dışına br kale nşa ettrd.<br />

En büyük kulesne dünyalar güzel kızını kapattırdı. Yıllardır<br />

sadece<br />

12


<strong>Sihirli</strong> Kutu—<strong>The</strong> Thinder <strong>box</strong><br />

sabah kahvaltısı çn kuleden nyor ve kral ve kralçe le<br />

kahvaltı yaptıktan sonra ger kuleye kapatılıyor. Kralyet<br />

muhafızları ve kral ve kralçe dışında kmse onu göremyor.<br />

” ded.<br />

Askern çn br merak kapladı nasıl brsyd acaba? Denldğ<br />

kadar güzel myd? Asker her gece prenses düşünerek yatmaya<br />

başlamıştı ama zengn olması onu görmes çn yeterl değld.<br />

Hem zaten her akşam zyarete gelen dostlarıyla yemek çmek<br />

eğlenceler tertp etmek pahalı br şt cadıdan aldığı altın<br />

paralar suyunu çekmş nerdeyse br avuç altın kalmıştı. Ertes<br />

sabah hancı kapıyı çalarak sertçe “Br süredr dostlarınızla<br />

yednz çtnz hç ödeme yapmadınız eğer ödeme yapmazsanız<br />

bu odayı terk etmenz gerekyor.” ded. Asker son altınları<br />

hancıya uzattı. Hancı “Burada borçlarınızı çıkınca sadece<br />

br hafta kalmanıza yetecek oda krası var. Başka paranız<br />

yoksa yyecek veremem ” ded ve gtt. Asker beş parasız<br />

kalmıştı. Kasabadak dostları parasının kalmadığını öğre-<br />

13


Artık dostları da yoktu, aç ve yalnız odasında karanlıkta otururken<br />

odanın köşesnde bulduğu mumu yakmak sted ve aklına<br />

köşeye dayadığı asker çantasında duran cadıdan aldığı<br />

çakmak kutusu geld. Çantasından der kutuyu aldı, Hızla der<br />

kılıfı çıkarıp br kenara koydu, kuru dalların üzerne çelk parçasını<br />

çakmak taşına sürttü, anden o kadar parlak br ışıkla<br />

brlkte genşleyen br helezon belrd askern ndğ oyuktak lk<br />

kapıda gördüğü syah küçük köpek “Ne emredersn sahp?”<br />

dye konuşunca korkmuş ve şaşkın asker kekeleyerek<br />

“Br kese para ” dyebld. Köpek kaybolduğu yerde br kese<br />

bakır para belrd. Asker merdvenler üçer beşer hızla nerek<br />

hancıya vererek “Bana yyecek br şeyler getr ” ded. Karnını<br />

doyurdu sonra odasına gderek çakmak kutusu le denemeler<br />

yaptı. Kutu shrlyd üç kez çakmak taşına vurduğunda altınların<br />

koruyucusu en büyük köpek , k kez vurduğunda gümüş paraların<br />

koruyucusu köpek, br kez vurursa bakır paraların<br />

koruyucusu olan köpek gelyordu.<br />

Asker artık cadının kutuyu neden? O kadar çok stedğn blyordu,<br />

kutunun nasıl çalıştığını da öğrenmşt. Asker artık ne kadar<br />

paraya htyaç duyarsa o kadar getryordu. Böylelkle artık<br />

para sıkıntısı yaşamıyordu. Br gün odasında uzanmış prensesle<br />

nasıl? Buluşableceğn düşlerken neden? Kutuya söylemyorum<br />

prenses buraya getrsn dye düşündü. Ama asla büyük köpeğ<br />

çağırmayım k prenses korkmasın dye düşündü. Bu düşüncesn<br />

hemen uygulamak çn en küçük köpeğ çağırdı.<br />

Parlak ışıkların ardından odada belren köpek “Ne emredersn<br />

sahp” ded. Asker “Karşıdak kalenn en uzun kulesne hapsedlmş<br />

prenses bana getr hemen” ışıltılar eşlğnde kaybolan<br />

köpek çok geçmeden sırtına aldığı prenses askern bulunduğu<br />

odanın penceresnden çer getrd.<br />

14


<strong>Sihirli</strong> Kutu—<strong>The</strong> Thinder <strong>box</strong><br />

Asker Dünyalar güzel prenses görünce ondan çok hoşlanıp<br />

“Hoş geldn prensesm ” dyerek onu alnından öperek uyandırdı.<br />

Prenses rüya gördüğünü sanıp şık gyml askerle konuştu<br />

sohbet ett. Sabah gün ağarırken asker prenses tekrar kuleye<br />

gönderd. İknc gün asker hava kararınca prenses getrp ona<br />

yazdığı şrler okudu dans ettler. Gün daha aydınlanmadan<br />

asker prenses tekrar kulesne yolladı.<br />

Prenses, kral babası ve kralçe annes le kahvaltı ederken<br />

“Annecğm ben her gece uyuduktan sonra aynı adamı<br />

rüyamda görüyorum şr okuyor dans edyoruz ve ben sabah<br />

bu rüyadan uyanıyorum ne kadar lgnç değl m?” dye<br />

sordu. Kralçe “Evet kızım” dye geçştrmesne rağmen şüphelend,<br />

çne br kurt düştü “ Ya rüya değlse”<br />

15


gece uyumayıp takp ettğnde br köpeğn kulenn penceresnden,<br />

prenses alıp gttğn gördü fakat yetşemed. Ertes gün<br />

sarayın terzsne küçük keseler dktrp bunu kızının gecelğne<br />

tutturdu. Saray muhafızlarına gece yarısı atlarını hazır tutmalarını<br />

emrettkten sonra beklemeye başladı.<br />

Her gece olduğu gb köpek hızla gelp prenses aldığıyla gtt.<br />

Saray muhafızları ve kralçe çok hızlı olan köpeğe yetşemedler,<br />

fakat önceden kralçe hazırladığı keselern çersne un doldurmuştu.<br />

Kralçe “Çabuk yere dökülen unları takp edn, kızımın yanında<br />

km varsa yakalayıp getrn bana” dye gürled.<br />

Saray muhafızları hemen askern kaldığı hanı bulup sardılar ve<br />

anden çer daldıklarında prensesle dans eden asker kıskıvrak<br />

yakalayıp zndana attılar.<br />

16


<strong>Sihirli</strong> Kutu—<strong>The</strong> Thinder <strong>box</strong><br />

Kral bu duruma çok snrlenp yargıçlara “Bu adam kralın<br />

emrlerne karşı geldğnden vatana hanetten yargılayın”<br />

emrn verd çünkü brn sevmek ülkede suç değld.<br />

Kralın emr üzerne hemen mahkeme kuruldu.<br />

Yargıçlar krala karşı gelemedklernden askern savunmasına<br />

ble gerek görmeden vatana hanetten suçlu buldu.<br />

Baş yargıç “Yüce kralımızın emrlernn dnlemeyen bu<br />

adam, prenses bulunduğu kuleden kaçırmak suretyle alıkoymuştur.<br />

Kralın emrlerne karşı gelmek vatana hanettr.<br />

Bunun cezası se asılarak dam edlmektr. En kısa zamanda<br />

asılma uyun olduğundan ceza yarın öğleden sonra büyük<br />

meydanda uygulanacaktır.” ded .<br />

17


Tokmağıyla masaya vurdu “Mahkeme btmştr.” Asker<br />

“Savunma yapmama zn vern brsn sevmek nasıl suç<br />

olablr?” dedyse de yargıçların dnlemeye nyet yoktu. Asker<br />

zndan atılır, çareszlk çnde gecey zor geçrr. Sabah erkenden<br />

dışardan gelen çekç seslernn geldğ yere doğru bakan<br />

asker meydana kurulan darağacı, onun tam karşısına kralın<br />

yargıçların duracağı yerlern ble hazırlandığını görmüştür.<br />

Güneş artık tam tepeye ulaştığı öğlen vakt gelmşt, halk brazdan<br />

yapılacak damı zlemek çn yavaş ça zndanın pencere<br />

parmaklıklarının baktığı dar sokaktan geçerek kasaba meydanını<br />

doldurmaktadır.<br />

18


<strong>Sihirli</strong> Kutu—<strong>The</strong> Thinder <strong>box</strong><br />

Asker parmaklıklardan sokağa bakarken aşağıdan ayakkabılarını<br />

aldığı dükkânda çalışan ayakkabıcının çırağını tanıyarak<br />

aşağı seslend “Hey evlat ben hatırladın mı?” çırak başını<br />

salladı “Hıhı! Sz geçenlerde aldığınız ayakkabıyı gymenze<br />

yardımcı olduğumdan br gümüş para bahşş vermştnz.”<br />

Asker “Tamam evlat br altın kazanmak ster msn?” Çırak<br />

“Tab sterm efendm” Asker “O zaman handak odama gt<br />

köşedek çantanın çersnde der kılıflı çakmak kutusu var<br />

onu bana getr ama çabuk ol!” çırak koşarak hana doğru gtt.<br />

Güneş etksn kaybetmeye başlamıştı, çıraktan da haber yoktu<br />

zaman hızla azalıyordu.<br />

19


Yargıçlar ve saray muhafızları yern almış uzaklardan kral ve<br />

kralçenn bndğ arabayı çeken atların nal sesler duyuluyordu.<br />

Zndandak muhafızlar, harekete geçmşler askern bulunduğu<br />

yere yaklaştıkları ayak seslernden bell oluyordu.<br />

Pencerenn altından br ses duyuldu “Bayım orada mısınız?”<br />

Asker “Evet buradayım acele et hemen at elndekn bana ”<br />

Çırak elndek kutuyu askern olduğu parmaklığa fırlattı.<br />

Asker yakalayıp “Teşekkürler evlat. Sana olan borcumu fazlasıyla<br />

ödeyeceğm merak etme.” Ded. Tam o sıra muhafızlar<br />

zndanın kapısına asker almak çn gelmşlerd. Asker çakmak<br />

kutusunu açtı, arka arkaya çelğ çakmak taşına vurarak köpeklern<br />

üçünü’ de çağırdı.<br />

Altının koruyucusu büyük köpeğe “Sen muhafızların hepsn<br />

yakala” , Gümüşler koruyan köpeğe “Sen yargıçları yakala” ,<br />

küçük köpeğe se “Sen kral ve kralçey yakala ”ded.<br />

Dev köpeğn meydana koştuğunu gören kalabalık brden bre<br />

dağıldı. Muhafızlardan br kaçı kılıçlarını çekp dev köpeğe<br />

hamle yaptıysa da, Dev köpek br pençe darbesyle muhafızların<br />

brçoğunu hava savurdu. Hava da Uçan askerler her br kasabanın<br />

değşk yerlerne düştüler.<br />

Bunu gören muhafızlar canlarını kurtarmak çn oradan kaçtılar.<br />

Dğer köpek yargıçları yakalamış asker mahkûm eden baş yargıç<br />

tam kaçmaya çalışıyordu, onu bacağından ısıran köpek başyargıcı<br />

havaya fırlattı.<br />

20


<strong>Sihirli</strong> Kutu—<strong>The</strong> Thinder <strong>box</strong><br />

Havalanıp yargıçların oturması çn ağaçtan hazırlanmış platforma<br />

çarpan baş yargıç orada kocaman br delk açtı. Kral ve Kralçe<br />

gördükler bu korkunç manzara karşısında korkudan neredeyse<br />

dllern yutacaktı. Küçük köpek br pençesyle kralı dğer<br />

pençes le kralçey yere yatırmış üzerlernde oturuyordu.<br />

Kral “Tamam sen bağışladım tahtım senn olsun kızımla<br />

evleneblrsn.” Dye bağırıyordu.<br />

Bunu duyan asker muhafızlara lk emrn verd “Kuleden prenses<br />

getrn ve düğün hazırlıklarına başlansın” Saray muhafızları<br />

korkuyla karışık br şaşkınlık çnde dklrken,<br />

Kral bu sesszlğ bozdu “ Ne beklyorsunuz? Damadım olan<br />

yen kralı duymadınız mı hemen prenses buraya getrn. ”<br />

kuleden çıkarılan prens hızla askere koşup sarıldı.<br />

Asker ülkesn adaletle yöneten adl br kral olarak blnd ve sevld.<br />

Prenses yan yen kralçe ve çocukları le sonsuza kadar<br />

mutlu yaşadılar. Ha bu arada asker kendsne yardım eden<br />

ayakkabıcının çırağını unutmadı. Onu sarayın baş ayakkabıcısı<br />

yapıp ona ve alesne br ömür boyu yetecek kadar altın para<br />

verd.<br />

21


22


<strong>Sihirli</strong> Kutu—<strong>The</strong> Thinder <strong>box</strong><br />

23


24

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!