Food Turkey July 2020

INTERNATIONAL FOOD & INGREDIENTS MAGAZINE

www.foodturkey.com.tr | JULY 2020

ICOC: “Turkey

encourages business

world with its professional

crisis management”

İTO: “Türkiye’nin etkin kriz

yönetimi iş dünyasını

yüreklendiriyor”

İHBİR paves the way

for success!

İHBİR başarıya

ulaştırıyor!

Turkish olive oil types,

all tasty and healthy!

Türk zeytinyağları

lezzetli ve sağlıklı!

Co-located with:

Innovation at the heart of Europe:

Revealing the trends

of tomorrow

1-3 December 2020

Frankfurt, Germany

30 November -

2 December 2021

Paris, France

www.fi-europe.eu

Publisher

Hüseyin Ferruh IŞIK

on behalf of

ISTMAG

Magazin Gazetecilik Yayıncılık

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.

Managing Editor

(Responsible)

Mehmet SOZTUTAN

mehmet.soztutan@img.com.tr

Coordinator

Ayca SARIOGLU

ayca.sarioglu@img.com.tr

Editor

Ali ERDEM

ali.erdem@img.com.tr

International

Sales Coordinator

Ayca SARIOGLU

ayca.sarioglu@img.com.tr

+90 212 454 22 33

Technical Manager

Tayfun AYDIN

tayfun.aydin@img.com.tr

Graphics & Design

Hakan SOZTUTAN

hakan.soztutan@img.com.tr

Digital Assets Manager

Emre YENER

emre.yener@img.com.tr

Web Developer

Amine Nur YILMAZ

amine.yilmaz@img.com.tr

Subscription

Ismail OZCELIK

ismail.ozcelik@img.com.tr

HEAD OFFICE

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.

İHLAS MEDIA CENTER

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11

Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY

Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93

www.foodturkey.com.tr

e-ma il : sales@img.com.tr

AYLIK BASKI

8,500

AYLIK ONLINE OKUR

50,000

TÜM ÖNCÜ SEKTÖREL

FUARLARDA DAĞITIM

LIAISON OFFICE

Buttim Plaza A Blok Kat: 4 No: 1038 Bursa / TURKEY

Tel: +90 224 211 44 50-51 Fax: +90 224 211 44 81

PRINTED BY | İH LAS GAZETECİLİK A.Ş.

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY

Tel: +90 212 454 30 00

The next issue will be at

Yatırım yapmaktan

neden çekiniyorsunuz?

Pek çok şirket için yaşadığımız bu dönem bir dönüm noktası olurken

kimi firmalar için de bitiş noktası olarak değerlendirildi. Pazarlamanın

ve satışın piri olan aynı zamanda kriz yönetimi konusunda da uzman

personel ile birlikte yürüyen firmalar yatırımlarını ve planlarını askıya

aldı. Günlük üretim kapasitesi binlerce ton ve son teknolojik yatırımlara

sahip olan firmaların hepsi mi yelkenleri suya indirdi? Hayır!

Dünyanın her yerinde dijitalleşme, satış kanallarını geliştirme, iptal

olan ticari fuarlardaki satış kayıplarını en aza indirmek için atılımlar

yapan pek çok firma var. Risk almaktan korkan işletmeler fabrikalarına

kilit vurmayı seçerken, yola çıkış amacına sadık olan idealist akıllar

dünyada sadece korku ve duraklama yaşanması önerildiği anlarda

kulaklarını tıkayıp piyasaya atıldılar. Ülkemizde çoğu sektör ve firma,

varıyla yoğuyla bu yolu seçti. Frene basmak yerine, üretime yüklenen

firmalar şüphesiz daha önce hiç gelmedikleri noktalara ulaşacaklar.

Ürünlerinizi alıcılara doğru şekilde tanıtmak en can alıcı nokta!

Uluslararası, ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde müşterileri ve satın

almacıları sizin için pek çok fuar ve ticari kuruluşlardan ve edindiğimiz

firma satın alma taleplerinden derlediğimiz satın alma datamız ile her

sayıda buluşturuyoruz. Basılı olarak alıcılara kargo ile ulaşan yayınımız,

online olarak yayında olduğu platformların yanı sıra her ay 40,500’ü

aşan sektörel datamıza e-mailing sistemi üzerinden gönderiliyor.

Ayça SARIOGLU

Coordinator

e-mail: ayca.sarioglu@img.com.tr

Satış ve pazarlama ekibiniz ne kadar profesyonel olursa olsun

dünyanın her yerinden gelebilecek müşteri taleplerinin ve çeşitliliklerinin

sonu yok. Tanıtım ve ürünlerinizi seçkin alıcılara doğru şekilde

uzman ekibimizle ulaştırmakta tereddüt etmeyin.

WorldFood İstanbul ve CNR Food İstanbul fuarlarında boy göstermeyi

planladığımız Eylül sayımız için iş birlikleri kurmayı umuyoruz.

Why do you hold off from

investing?

While this period that we are going through has been a turning point

for many companies, it was considered as a dead-end for some

companies. The companies, which are professional in marketing

and sales empowered with personnel who are expert in crisis management,

suspended their investments and plans. Have all of the

companies with daily production capacity of thousands of tons and

the latest technological investments showed the white flag? NO!

At all parts of the earth, there are many companies that make

progress to minimize sales losses because of postponement of

international exhibitions, and develop sales channels through digitalization.

While businesses which are afraid of taking risks, prefer

locking their factories, idealistic minds jumped into the despite

some authorities pronounced only fear and suggested halt. Many

sectors and companies in our country chose this way with all

means they have. Instead of putting on the brakes, the companies

which determined on production will undoubtedly reach the points

they have never been before.

Introducing your products to buyers correctly

is the most crucial point!

We bring together customers and purchasers at international, national,

regional and local levels with our purchasing data that we have

gathered from many trade fairs and commercial organizations and

from the company purchasing demands. Our publication, which

reaches to buyers by cargo, is sent to our sectoral data though

e-mailing system of over 40,500 valuable addresses every month, in

addition to the platforms it is published online.

No matter how professional your sales and marketing team is, there

is no end to reach customer demands and diversity from all over the

world. Do not hesitate to reach elite buyers through the right media

and right messages with our expert and experienced team.

We hope to establish collaborations for our September issue, which we

plan to show up at WorldFood Istanbul and CNR Food Istanbul fairs.

Başarıyı azmiyle kazıyor,

büyümesi ise kaçınılmaz:

CSA Tarım Gıda,

2020 hedeflerine

sıkı sıkı

kenetlendi!

Working with determination

for success, growth is inevitable:

CSA Tarim Gida

locked

firmly on

its 2020 targets

Cem Sultan Aşkar, CSA Tarım Gıda Firma Sahibi ve

Destan Aşkar, CSA Gıda Sanayi Genel Müdür Yardımcısı ve İhracat Sorumlusu

Cem Sultan Aşkar, proprietor of CSA Tarim Gıda (CSA Agriculture Food Industry) and

Destan Aşkar, Deputy General Manager and Export Responsable of CSA Gida Sanayi

Kaptan koltuğunda olan ve firmaya ait

tüm süreçleri yakından takip eden Cem

Sultan Aşkar, marka vizyonları doğrultusunda

ürün gamlarıyla yakın gelecekte

pazarda, İş Ortaklığı kapsamında yeni

kurulacak modern tesislerde ayda 8.000

ton ambalajlı ürün kapasiteleriyle dünya

pazarında güçlü bir oyuncu olmayı hedeflediklerini

vurguluyor.

Markanızın kuruluşu ve ürün gruplarınız

hakkında bilgi verebilir misiniz? Sizi bu

alanda üretim yapmaya teşvik eden

etmenleri sıralayabilir misiniz?

CSA Tarım Gıda Sanayi şirketi, 2016 yılında,

tarafımdan 23 yıllık iş tecrübesini sanayi

ve teknoloji ile paylaşmak, elde edilen

iş sonuçlarını üretici ve tüketici nezdinde

değerli hale getirebilmek amacıyla kuruldu.

Öncelikle bu süreç içerisinde CSA PROFES-

Cem Sultan Aşkar who is in the captain’s

chair and closely follows all the processes

of the company, says that they aim to be

a strong player in the world market with

8,000 tons of packaged product capacities

per month in the market in the near future

with product ranges in line with their brand

visions, in modern facilities to be established

within the scope of The Business Partnership.

Could you furnish us with information about

the establishment of your brand and your

product range? What were the factors led

you to make production at this field?

CSA Tarim Gida Sanayi was founded in

2016 to share 23 years of business experience

with the industry and technology and

to make the valuable effective business

results to the manufacturer and consumer.

First of all, we started with CSA PROFESSIO-

6 FOOD & INGREDIENTS TURKEY | JULY 2020

NAL BRAND in this process. Subsequently,

we started to share our technical and

financial savings in this field in the vegetable

oil sector in a way that is based on our

commercial relations.

Initially, our main goal was to operate in the

activities of the food industry, especially in

the vegetable oil and fat sectors, effective

management models, productivity studies

and cost-effective and efficiency processes,

and later in addition to this, it was one of the

main activities of our CSA PROFESSIONAL

brand and the packaged product imports

and transit sales to the Middle East and

African markets. This initiative was brought

together being a partnership with Trakya Birlik,

one of the biggest vegetable oil industry

companies in Turkey as an exclusive exporter.

What would you say about your production

process and about your production

facilities? What are your basic principles in

production?

First of all, we have made agreements with

our business partners, which we provide technical

consultancy, to produce our own products

with our own staff. Then, under the name

of CSA PROFESSIONAL, which is our own

brand in the contracted companies in Turkey,

we perform outsourced production for other

packaged food groups, especially edible

Margarine and Vegetable Oil, and export

them. CSA FOOD INDUSTRY TRADE LTD., which

YONEL MARKASI ile yola çıktık. Akabinde

bu alandaki yıllar süren teknik ve finansal

birikimlerimizi ticari ilişkilerimize esas teşkil

edecek şekilde bitkisel yağ sektöründe

paylaşmak için çalışmalara başladık.

Başlangıçta ana hedefimiz gıda sanayisinin

başta tüketilebilir yağ sektörüne danışmanlık,

efektif yönetim modelleri, üretkenlik

çalışmaları ve etkin maliyetlendirme ile

verimlilik süreçleri konularında faaliyet

göstermek iken daha sonraları buna ilave

olarak özelikle CSA PROFESYONEL markamız

ile Orta Doğu ve Afrika pazarı için son ürün

ithalatı ile transit satış ana faaliyet konuları

arasında yer almıştır. Bu girişimimiz beraberinde

Türkiye’nin en büyük bitkisel yağ sanayi

kuruluşu olan Trakya Birlik ile iş ortaklığını

getirdi ve CSA TARIM GIDA SANAYİ olarak

tek ihracat bayisi konumuna geldik.

Üretim sürecinizin işleyişi ve üretim tesisiniz

ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? Üretimde

temel prensipleriniz nelerdir?

Öncelikle teknik danışmanlık yaptığımız iş

ortaklarımız ile kendi ürünlerimizi, kendi personelimiz

ile üretme konusunda anlaşmalar

yaptık. Akabinde Türkiye’de bulunan anlaşmalı

firmalarda kendi markamız olan CSA

PROFESYONEL adı altında başta yemeklik

margarin, bitkisel sıvı yağ olmak üzere diğer

paketlenmiş gıda grupları için fason üretim

gerçekleştirip bunların ihracatını yapmaktayız.

Yurt dışı pazarlarda ambalajlı ve

CSA Tarım Gıda Firma Sahibi Cem

Sultan Aşkar, markalarının 5 aylık

performansını ve 3 yıllık satış

hedeflerini paylaştı. Koronavirüs

ile birlikte yaşamaya ve bu yönde

çalışmalarını şekillendirmeye hızlı bir

şekilde adapte olduklarını aktaran

Aşkar, “Her sektörde kayıplar

yaşandı fakat pazarın canlı olmasını

bekliyoruz. Özellikle yurt dışında pazar

payımızı yükseltmeyi hedefliyoruz.

Hayallerimiz ve amaçlarımızdan asla

taviz vermeyeceğiz,” dedi.

Cem Sultan Aşkar, proprietor of CSA

Tarim Gıda (CSA Agriculture Food

Industry) detailed the five-year

performance of their brand and their

3-year targets. Explaining their fast

adaptation of to the conditions arose

with the outbreak of coronavirus, Aşkar

said, “Loses were experienced in all

sectors but we are expecting recovery

of the market. We are aiming at

increasing our market share especially

in foreign markets. We will never make

compromises on our plans and targets.”

JULY 2020 | FOOD & INGREDIENTS TURKEY

7

dökme olarak ticaret ortaklığı kurulması için

çalışmalar yapan CSA TARIM GIDA SANAYİ,

çalıştığı üreticilerde öncelikle ileri teknoloji

ve sürdürülebilir kalite anlayışından asla taviz

vermemektedir. Kurulduğu günden bu güne

kadar hizmette kaliteye olan hassasiyeti,

CSA TARIM GIDA çalışanlarının ve iş ortaklarının

müşteri memnuniyeti ilkesi doğrultusunda

hareket etmesini sağlamış ve bu ilke

firmamızı her geçen gün daha da başarılı

kılmıştır. Yurt dışı ve yurt içi pazarlarda özelikle

ambalajlanmış ürün ticaretini benimsemiş

olan CSA GIDA, ilgili alanda çalışmalarına

devam etmektedir. Faaliyetlerine başladığı

ilk günden itibaren iş ortaklarının güvenine

layık olmayı başaran CSA TARIM GIDA, ticarette

taraf olmanın verdiği sorumluluğu, iş

paydaşlarına güvenli ticaret olarak yansıtmanın

haklı gururunu yaşamaktadır.

Şirketimiz gıda sanayinde prosesin her aşamasında

faaliyet göstererek, tüm iş ortakları

ile kurduğu ilişkilerde uzun vadeli çözüm

sağlayıcı olarak çalışmayı ilke edinmiştir.

Özelikle etkin üretici ağı, güvenli çalışma

prensibi ve tecrübeli ekibi sayesinde bu

sektörün ihtiyacı olan tüm ham madde ürün

ve son ürünleri zamanında, ucuz ve kaliteli bir

şekilde temin ederek müşteri memnuniyetini

ön planda tutmayı şiar edinmiştir. Ticaret faaliyetlerinin

yanı sıra aynı güven telkini ve kalitede,

tecrübesini prosese yansıtarak, makine

imalatı, danışmanlık ve anahtar teslim üretim

tesisi alanlarında da önemli başarılar kazanmıştır.

Daha önce de belirttiğim gibi, ayrıca

Türkiye’nin en büyük bitkisel yağ işletmesi

olan Trakya Birlik Yağ Sanayii’nin ürünlerinin

ihracat organizasyonu da CSA TARIM GIDA

SANAYİ tarafından yapılmaktadır.

CSA Tarım Gıda Sanayi, kuruluşundan bu

yana, faaliyet amaçlarına dürüstlükle bağlı

kalmış ve gerçekleştirdiği iş sonuçlarına

istinaden gıda sanayi çevrelerince kabul

görmüş ve ortaya koyduğu vizyon ile takdir

toplamıştır. Yine bundan sonra da değerli iş

ortakları ile birlikte çalışmalarına ara vermeden,

en iyi kalitede, en uygun fiyatlandırma

ile aynı özgüven ile devam edecektir.

Firmanızı öne çıkaran özellikler nedir?

Firmamızın en önemli özelliği, 25 yıllık iş birikimini;

ham madde satın almadan, sofralara

ulaşana kadar tam bir bütünlük içerisinde

hareket ederek, hem teknik alanda hem de

satış ve ihracat alanında müşteri tatminini

works for the establishment of a packaged

and bulk trade partnership in foreign markets,

never compromises the understanding of advanced

technology and sustainable quality

in the manufacturers it works in. From the day

it was founded, the sensitivity to quality in service

has enabled CSA FOOD employees and

business partners to act in accordance with

the principle of customer satisfaction and this

principle has made our company more and

more successful every day. CSA FOOD, which

has adopted the packaged product trade in

foreign and domestic markets, continues its

works in the relevant field.

CSA FOOD, which has managed to be worthy

of the trust of its business partners since

its first day of activities, is proud of reflecting

the responsibility of being a party in trade

as safe trade to business stakeholders. Our

company has adopted the principle of

working as a long-term solution provider in its

relations with all business partners by operating

at every stage of the process in the food

industry. Especially thanks to its effective

manufacturer network, safe working principle

and experienced team, it has enabled this

sector to prioritize customer satisfaction by

providing all the raw material products and

final products needed by providing them in

a less-expensive and high-quality manner

on time. In addition to trading activities,

it has achieved significant achievements

in the areas of machinery manufacturing,

consulting and turnkey production plant by

reflecting the same confidence and quality

and experience in the process. As I mentio-


ned earlier, the export organization of Trakya

Birlik Oil Industry products, which is also the

largest vegetable oil company in Turkey, is

also being undertaken by CSA AGRICULTU-

RAL FOOD INDUSTRY TRADE Ltd.

CSA AGRICULTURAL FOOD has been fully

committed to its purposes of activity since

its inception and has been recognized by

the food industry circles and appreciated

for its vision based on the results of its work.

After that, it will continue with the same

confidence as the best quality, best pricing,

without taking a break from working

with its esteemed business partners.

What features put your company forward?

The most important feature of our company

is the accumulation of 25 years of work; from

buying raw materials to tables, moving in full

integrity, ensuring customer satisfaction both

in the technical field and in the field of sales

& export. So, what we do, there’s a complete

professionalism both in front of the battling

field and behind. I suppose that’s an important

advantage and privilege of us.

Which countries do you export to? Which

ones are your target markets?

We currently export regularly to 15 countries

including ASIA, MIDDLE EAST, EUROPE, AFRI-

CA and America with CSA PROFESSIONALS

and some outsourced brands. Our goal is

to be more in countries by increasing our

product diversity through the fairs we will

participate in. We’ve designed our three-year

movement plans for this. However,

in addition to exports, we also intend to

exist in the domestic market if appropriate

conditions are generated.

sağlamasıdır. Yani yaptığımız işte, hem cephe

önünde hem de cephe arkasında tam bir

profesyonellik hakimiyeti vardır. Bunun bizim

önemli bir avantajımız olduğunu söyleyebiliriz.

Hangi ülkelere ihracat

gerçekleştiriyorsunuz? Hedef pazarlarınız

nelerdir? Yurt içi ve yurt dışından referanslar

paylaşabilir misiniz?

Şu anda Asya, Orta Doğu, Avrupa, Afrika ve

Amerika kıtasında 15 ülkeye CSA PROFESYO-

NEL ve bazı fason markalar ile düzenli ihracat

yapmaktayız. Amacımız katılacağımız

fuarlar ile birlikte ürün çeşitliliğimizi arttırarak

daha fazla ülkede var olmak. Bunun için üç

yılık hareket planlarımızı oluşturduk. Bununla

beraber ihracatın yanında yurt içi pazarda

da uygun şartların oluşması halinde aktif

çalışmalar yürütmeyi de düşünüyoruz.

Yurt içi ve yurt dışı katıldığınız fuarlar

hangileri? WorldFood İstanbul fuarı

hazırlıklarınız nasıl ilerliyor, bu fuarın

firmanız açısından önemi nedir?

WorldFood İstanbul fuarına ilk defa 2019’da

katıldık ve bu fuardan çok önemli geri dönüşler

aldık. Özelikle ihracat pazarlarında

ciddi kazanımlarımız oldu. Bu sene de aynı

Which domestic and foreign fairs do you

participate in? How are your preparations

going for WorldFood Istanbul? What is the

importance of this fair for your firm?

Obviously, we firstly participated in WorldFood

Istanbul fair in 2019 and received

very important feedbacks. We have made

significant gains, especially in export

markets. This year we will participate in

the same fair and we think it will be useful

for the domestic market as well as export

activities. In addition, our work and negotiations

are continuing for the important

international fairs of our sector.


9

fuara katılacağız ve ihracat faaliyetlerinin

yanında iç piyasa için de bu fuarın faydalı

olacağını düşünüyoruz. Bunların dışında,

sektörümüzün önemli yurt dışı fuarları için

çalışmalarımız ve görüşmelerimiz sürüyor.

Pandemi sürecinde üretim ve lojistik

alanında zorluklarla karşılaştınız mı?

Pandemi sürecinde, tüm diğer firmalar gibi

zorluklar yaşadık ancak geliştirdiğimiz alternatif

çözümler ile bu süreci en iyi şekilde

atlattık diyebilirim. Her ne kadar zorlansak

da bu durumla yaşamayı ve çözümler üretmeyi

bilmek zorundayız. Aksi halde sadece

firmamız değil tüm dünya, karşımıza çıkan

bu küresel problemin altında ezilebilir.

Kısa, orta ve uzun vade planlarınızdan

kısaca bahsetmek ister misiniz?

CSA TARIM GIDA SANAYİ, hizmet verdiği tüm

firmaların mevcut konumunu, işlevselliğini

ve karlılığını arttırmayı, böylece faaliyet

gösterdiği her ülkede var olma, pazar payı,

kalite anlamında en çok tercih edilen

marka olmayı ve bunun yanında hizmet

verdiği firmaların efektifliği yüksek en kaliteli

işi realize etmeyi hedeflemektedir.

Bu amaçla şirketimiz, hizmet verilen tüm

alanlarda, en kaliteli ve en karlı ürün/hizmet

verebilmek amacıyla, yatırımcının üzerine

aldığı sorumluluğu paylaşarak kaynakların

etkin kullanımını, yüksek teknolojiyi en

ekonomik şartlarda sağlamayı, verimi ve

üretkenliği yükselterek karlı yatırımlara ışık

tutmayı bunun yanında üretilen veya ithal

edilen ürünün en hızlı ve en kaliteli şekilde

tüketiciyle buluşturup onların memnuniyetini

arttırmak için çalışmaktadır. Bunun için:

• Araştırma-Geliştirme,

• Fason üretim ve son ürün bayilik,

• Kaliteyi merkeze alan tam müşteri

memnuniyeti,

• Temel ve detay mühendislik,

• Proje yönetimi; kalite, program ve maliyet

kontrolü, montaj ve işletmeye alma,

operatör eğitimi,

• Satış sonrası hizmet gibi konularda yani

paydaşlarımızı ilgilendiren her aşamada

var olmak, en önemli misyonumuzdur.

Son olarak, yakın gelecekte; İş ortaklığı kapsamında

yeni kurulacak modern tesislerde

ayda 8.000 ton ambalajlı ürün kapasitesiyle

dünya pazarında güçlü bir oyuncu olmayı

hedeflediğimizi müjdelemek istiyorum.

Have you encountered difficulties in terms

of production and logistics in the course of

pandemic situation?

During Pandemic situation, like all other companies,

we had difficulties. However, I would

say that we have survived during this process

in the best way with the alternative solutions

we have developed. As hard as we are, we

have to know how to live with this situation

and to come up with solutions. Otherwise,

not only our company, but the whole world

could be crushed under this global problem.

Would you like to mention your short,

medium and long term plans briefly?

CSA AGRICULTURAL FOOD INDUSTRY

TRADE LTD. aims to increase the current

position, functionality and profitability of

all the companies it serves, thus being the

most preferred brand in terms of market

share, quality, and realizing the highest

quality job with the effectiveness of the

companies it serves.

For this purpose, our company is working

to provide the best quality and most

profitable product/service in all areas

served by sharing the responsibility it takes

on the investor to provide effective use of

resources, to provide high technology in

the most economical conditions, to aim

on profitable investments by increasing

efficiency and productivity, as well as to

bring the product produced or imported

to the consumer in the fastest and highest

quality way and to increase their satisfaction.

For this purpose, we were focused on:

• Research and Development

• Outsourced production and end product

dealership

• Full customer satisfaction that focuses

on quality

• Basic and detail engineering

• Project management; quality, program

and cost control, assembly and commissioning,

operator training

• After-sales service is our most important

mission to exist at every stage that concerns

our stakeholders.

Finally, in the near future; I would like to announce

that we aim to be a strong player

in the world market with 8,000 tons of packaged

product capacity per month in the

modern facilities to be established within

the scope of the bussiness partnership.


‘Korona krizini

altın çağa

çevirebiliriz!’

‘We can turn

the corona

crisis into a

golden age!’

Türkiye Patronlar Platformu (TPP) ve Avrasya Sanayici ve

İşadamları Derneği (ASİAD) Genel Başkanı Ömer Faruk BAŞARAN,

yaşanan süreçle ilgili bir açıklama yaptı.

Turkey Empoleers’ Platform (TPP) and the Eurasian Industrialists and

Businessmen Association (ASİAD) Chairman Ömer Faruk Basaran,

made a statement about the period the world going through.

Küresel Koronavirüs Salgını sebebiyle dünya

çapında yaşanan ekonomik krizin Türkiye

açısından fırsata dönüştürülebileceğine

dikkat çeken Ömer Faruk Başaran, “Dünya

ekonomisinin durma noktasına geldiği

bu günlerde Türkiye, sürecin devamında

doğru kararlar alır ve ekonomimiz doğru

şekilde yönetilir ise Dev Ülke olabiliriz” dedi.

‘Bu asır Türkiye’nin olmalı’

Başaran dev ülke olmanın yolunu ise şu

şekilde açıkladı: “Önümüzdeki dönemle

ilgili acilen Ekonomi Şurası ve İktisat Kongresi

toplanmalı, yol haritamız düzgün bir şekilde

belirlenmelidir. Bu asır Türklerin ve Türkiye’nin

asrı olmalıdır. Krizi altın çağa çevirebiliriz.”

Pulling attention to the possibility of turning the

global coronavirus crisis into an opportunity

for Turkey, Omer Faruk Basaran said, “In these

days when the world economy came to a

standstill, we can be a giant country if we take

right decisions and if the economy in the continuation

of the process is managed correctly.”

‘This century must be Turkey’s era’

He explained the way of becoming a giant

country as follows: “The Economic Council and

the Economics Congress should be convened

immediately for the upcoming period, and our

road map should be determined properly. This

century must be the century of Turks and Turkey.

We can turn the crisis into a golden age.”


Türk

zeytinyağı

çeşitleri,

hepsi lezzetli ve

hepsi sağlıklı!

Turkish olive

oil types,

all tasty and

healthy!

Zeytin üretim bölgeleri hala büyük bir

oranda sınırlı olmasına rağmen Türkiye’deki

zeytinyağı tüketimi insanlar sağlık konusunda

bilinçli oldukça artış gösteriyor. Önceleri

1,5 kilograma dayanan kişi başı zeytinyağı

Although it is still largely limited to the olive

producing regions, olive oil consumption

in Turkey is increasing as people become

more health conscious. Previously standing

at 1.5 kg, per capita consumption has now


Zeytin ve zeytinyağının değeri ve

eşsiz özellikleri yüzyıllardır bilinmekte

ve günümüzde daha da önem

kazanmaktadır. Bu soylu meyvenin

yetiştirilmesi dünyada belli bölgelerde,

özellikle de Akdeniz kıyılarına sınırları

olan ülkelerde gerçekleştirilir. Türkiye bu

şanslı ülkelerden biri.

The value and unique characteristics

of olives and olive oil have been

acknowledged for centuries and

are gaining even more prominence

today. Cultivation of this noble

fruit is concentrated in specific

regions of the world, primarily in the

countries bordering the shores of the

Mediterranean. Turkey is one of those

fortunate countries.

reached over 2 kg thanks to promotion

showcasing the health benefits of olive

oil. Consumers have also recently started

to become more knowledgeable about

the different olive varieties and the way in

tüketim oranı, zeytinyağının sağlığa olan

faydalarının tanıtımı sayesinde kişi başı rakam

olarak 2 kilogramı aştı. Tüketiciler, farklı

zeytin çeşitleri ve yetiştirilme bölgelerine

göre zeytinyağlarının tat çeşitliliklerine sahip


15

olabilecekleri konusunda bilgi sahibi olmaya

başladılar. Sonuç olarak, monovarietal zeytinyağlarına

olan tüketici talepleri gittikçe

artıyor ve artık daha çok ağzının tadını ve

sağlığının kıymetini bilen bir kesim var. Bu

gelişmeler artık sadece bir ham madde olmaktan

ziyade, tatlandırılmış, soğuk sıkım, erken

ve geç hasat ve sınıflandırılmayan geniş

seçenekleri bulunan zeytinyağının imajında

olumlu bir etki oluşturdu. Zeytinyağının sağlığa

olan faydaları anlaşıldı, bu sabun ve el

kremleri gibi farklı kozmetik uygulamalarında

da zeytinyağının kullanımını arttırdı.

Zeytin, tarih boyunca Akdeniz medeniyetinin

sembolü olmuştur ve bu medeniyetin temelleri

Türkiye’de atılmıştır. Aslında, Güneydoğu

Anadolu zeytinin gen merkezi ve beşiğidir,

bu iddia Hatay’dan Kahramanmaraş ve Mardin’e

kadar uzanan hat üzerinde bulunan

zeytin kaynakları tarafından kanıtlanmıştır.

Güneydoğu Anadolu’dan bu asil ağaç Batı

which olive oils can vary in taste according

to their geographical origin. As a result,

consumer demand for monovarietal olive

oils is growing and there are more and

more gourmet shops. These developments

have had a positive impact on the image

of olive oil, which is no longer perceived by

consumers merely as a food staple but as a

select product available in a wide range of

variants: flavored, cold press, early or late

harvest, unfiltered, etc. As the understanding

of the health benefits of olive oil has

increased, so has consumer demand for

cosmetic applications of olive oil, for instance

in soaps and hand creams.

The olive has been a symbol of Mediterranean

civilization throughout history and

has been long established in Turkey. In

fact, south-east Anatolia is known to be

the cradle and gene center of the olive, a

claim that is corroborated by subspecies of


olive found in a line stretching from Hatay

to Kahramanmaraş and Mardin. From Southeastern

Anatolia, this noble tree spread to

west Anatolia, then fanning out to Greece,

Italy, and Spain via the Aegean Islands.

The olive tree is commonly acknowledged

to be the very first tree of all. It is mentioned

in all the major sacred sources and has

been used since 6000 BC, according to

archaeological and geological findings.

The first method of olive oil production was

to crush the olives underfoot and then extract

the oil from the mash with hot water.

The oldest olive oil facility, dating back to

600 BC, can be found at the ancient settlement

of Klazomenai in west Anatolia, in the

Urla district near the city of Izmir.

Like elsewhere around the Mediterranean,

olive oil is a very important foodstuff in Turkey

and takes pride of place in Turkish cui-

Anadolu’ya, oradan da Yunanistan, İtalya,

İspanya ve Ege Adaları’na kadar yayılmıştır.

Zeytin ağacının genel olarak ilk ağaç olduğu

kabul edilir. Tüm bu bilgiler büyük ana

kutsal kaynaklarda belirtilmiş ve arkeolojik ve

jeolojik kazılara göre M. Ö. 6000’li yıllardan

beri kullanılmaktadır. Zeytinyağı üretiminin

ilk metodu zeytinleri ayaklar altında ezmek

ve sıcak suyla birlikte püre formunda olan

zeytinden yağ özünü çıkarmaktı. Tarihi M. Ö.

600’lü yıllara kadar dayanan en eski zeytinyağı

fabrikası, Batı Anadolu’daki Klazomenai

antik yerleşiminde Urla, İzmir’de görülebilir.

Akdeniz’in başka yerlerinde olduğu gibi,

zeytinyağı Türkiye’de gıda maddesi olarak

çok önemlidir ve Türk mutfağında haklı yerini

korur. Zeytin yetiştiriciliği Ege’de; Aydın,

İzmir, Muğla, Balıkesir, Bursa, Manisa, Çanakkale,

Gaziantep ve Mersin, Marmara ve

Güney Doğu Anadolu’da yoğunlaşmıştır.


17

Genel olarak konuşmak gerekirse, Edremit

(Ayvalık) zeytin yetiştiriciliğinde Türkiye’nin

batısında, Memecik ise Güney’inde yoğun

bölgelerdendir. Gemlik ise çoğunlukla

siyah sofralık zeytinin üretilip tüketildiği yerdir.

Diğer Türk üretim çeşitleri; Büyük Topak,

Ulak, Çakır, Çekişte, Çelebi, Çilli, Domat,

Edincik Su, Eğriburun, Erkence, Halhalı,

İzmir Sofralık, Kalembezi, Kan Çelebi, Karamürsel

Su, Kilis Yağlık, Kiraz, Manzanilla,

Memeli, Nizip Yağlık, Samanlı, Sarı Haşebi,

Sarı Ulak, Saurani, Taşan Yüreği, Uslu ve

Yağ Celebi olarak ifade edilebilir.

Tüketim için zeytinyağları 3,3’lük asidik seviyeye

kadar ulaşabilir, seviye ne kadar düşükse

kalite o kadar yüksek, ürün bir o kadar

sağlıklıdır. Küresel asitlik derecesi kuralları

Uluslararası Zeytinyağı Meclisi tarafından

belirlenir. Paketlerdeki yazılarına göre Türk

zeytinyağlarına kısaca göz atalım.

Natürel sızma zeytinyağı: Yüzde yüz ham

zeytinyağı, 0,8’in altındaki en düşük asidik

seviyeye sahiptir. Zengin besin değeri sebebiyle

soğuk olarak tüketilmelidir. Natürel

sızma zeytinyağı sadece zeytinlerin ezilmesi

ve suyunun süzülmesi ile olur. İyi bir sızma

zeytinyağı meyvemsi, acı ve kekremsidir.

sine. Olive growing is concentrated around

the towns of Aydın, Izmir, Muğla, Balıkesir,

Bursa, Manisa, Çanakkale, Gaziantep and

Mersin and in the regions of the Aegean,

Marmara and Southeastern Anatolia. Turkey

has a very rich heritage of native varieties.

Generally speaking, Edremit (Ayvalık) is the

predominant variety in the north of Turkey’s

olive growing area and Memecik in the

south. The Gemlik variety is largely produced

and consumed as black table olives.

Other Turkish varieties include Büyük Topak,

Ulak, Çakır, Çekişte, Çelebi, Çilli, Domat,

Edincik Su, Eğriburun, Erkence, Halhalı, İzmir

Sofralık, Kalembezi, Kan Çelebi, Karamürsel

Su, Kilis Yağlık, Kiraz, Manzanilla, Memeli,

Nizip Yağlık, Samanlı, Sarı Haşebi, Sarı Ulak,

Saurani, Taşan Yüreği, Uslu and Yağ Celebi.

Olive oils for consumption can reach up to

3.3 percent acidity level – the lower the level,

the higher the quality and healthier the

product. Global acidity norms are set by the

International Olive Oil Council. Following is a

short guide to Turkish writings on packaging.

Extra Virgin Oil: 100 percent raw olive oil

has the lowest level of acidity, at under 0.8

percent. Due to its high nutritional value it


should be consumed cold. Extra virgin olive oil

is made simply by crushing olives and extracting

the juice. Good extra virgin olive oil is

fruity, bitter and pungent.

Early Harvest Olive Oil: Early harvest oils,

with their bitter taste, low acidity, and higher

antioxidant content are worth paying a little

extra for. Before olives are fully ripen, they

are often collected to make the first oil of the

season, Early harvest oils of bitter, peppery

flavor, tend to be more expensive since more

olives are needed to make the same amount

of oil as later in season. If you want to make

sure your oil was made this year, choose ‘yeni

hasat’ with the appropriate date.

Other Olive Oils: Virgin Olive Oil, Ordinary

Virgin Olive Oil, Refined Olive Oil, Riviera Olive

Oil. Naturel birinci zeytinyağı – virgin olive oil

with acidity level between 0.8 and 2 percent.

Naturel zeytinyağı is an equivalent of virgin olive

oil with acidity not higher than 2 percent.

Rafine zeytinyağı is refined olive oil of acidity

level higher than 2 percent, also referred to

as ‘pure.’ In the old times, this type of oil was

used in oil lanterns. Despite its low acidity

under 1 percent, riviera type is a mixture of

virgin and refined oils, and its flavor differs

significantly from natural virgin oils.

Erken hasat natürel sızma zeytinyağı:

Erken hasat natürel sızma zeytinyağına,

acı tatları, düşük asidik seviyeleri ve

yüksek antioksidan özellikleri nedeniyle

biraz fazla ödemek için gerçekten değer.

Zeytinler tamamen olgunlaşmadan,

sezonun ilk yağı olmak için seçilirler. Acı,

keskin tadı olan erken hasat natürel sızma

zeytinyağları daha pahalı olmaya yatkındır

çünkü sezonun ilerleyen zamanlarında

aynı oranda yağı üretmek için daha fazla

zeytin gerekir. Yağınızın bu yıl üretildiğinden

emin olmak istiyorsanız uygun tarihli

“yeni hasat” zeytinyağını seçin.

Diğer zeytinyağları: Natürel birinci zeytinyağı,

Natürel ikinci zeytinyağı, rafine

zeytinyağı, Riviera zeytinyağı olarak sıralanabilir.

Natürel birinci zeytinyağının asidik

seviyesi 0,8 ve yüzde 2 aralığındadır.

Natürel zeytinyağı, asitliği yüzde 2’den

yüksek olmayan zeytinyağıdır. Rafine

zeytinyağı, asitlik seviyesinin %2’den fazla

olduğu tiptir, ‘saf’ olarak da adlandırılan

türdür. Eskiden bu tür yağlar petrol

rafinelerinde kullanılırdı. %1’in altındaki

düşük asidik seviyesine rağmen, Riviera

ise natürel birinci zeytin ve rafine zeytinlerin

karışımıdır ve tadı natürel birinci

zeytinyağından tamamen farklıdır.


19

OliveOilsLand ® :

Kalitede öncü,

fiyatta

rekabetçi...

OliveOilsLand ® :

Outstanding

in quality,

competitive

in price...

Evliyaoğlu: “Tek işimiz zeytinyağı

ve sofra zeytinleri üretip ihraç

etmek. İhracat için hiçbir coğrafi

sınır engelimiz yoktur. Zeytinyağı

ve sofra zeytinlerinde çok geniş bir

deneyimimiz var.”

Evliyaoğlu: “Our only job is to

produce and export olive oils and

table olives. There is no geographic

restriction for us to make shipment for

exports. We have a vast experience in

olive oil and table olive business.”

Umay Zeytinyağı Dış Ticaret tarafından

üretilen OliveOilsLand ® , dünya çapında tüketiciler

tarafından bilinen meşhur ve saygın

bir zeytinyağı markası. Markanın başarı hikayesini

firma yetkilisi Ertuğrul Evliyaoğlu’na

sorduk. Evliyaoğlu, OliveOilsLand’ın nasıl

bir dünya markası haline geldiğini aşağıdaki

şekilde özetledi:

Produced by Umay Oil Foreign Trade

Company, OliveOilsLand is a well-known

and respectful brand olive oil recognized

by consumers around the world. We asked

Ertuğrul Evliyaoğlu of the company to brief

their success story. Below is what Evliyaoğlu

told us about how OliveOilsLand has become

a world brand:


“We are producer and one of the largest

exporters of Turkish olive oil and table olives

in İzmir/Turkey. We have 3,000 tons of olive

oil together with 2,000 tons table olives processing

and storage capacity, and export

our products to all over the world in various

packaging. As a producer and exporter

company we have ISO 9001, ISO 22000, ISO

10002, HACCP, HALAL, KOSHER Certificate

and FDA Registration. Our legal company

name is Umay Zeytinyağı Dış Ticaret Ltd Şti.

(Umay Olive Oil Foreign Trade Ltd.)

OliveOilsLand ® is one of the biggest olive

oil and table olives producers and exporter

companies in Turkey. Our only job is to

produce and export olive oil and table

olives. For our export ability there is not any

geographic restriction to make shipment.

We have a great deal of experience in

olive oil and table olives business.

In our production, we produce technically

with 2 and 3-phase decanters as well as

old-style stone pressing, and in addition to

that we use best modern decanters for our

low acid and high phenol products.

We have pet filling, tin filling, glass bottle

filling lines, can do IBS container and

Filexi container filling as well. If our customers

demand, we can fill white lacquered

coated inner surface, stainless steel

barrels that are suitable for 250 kg Olive

Oil. The brands that have won many

awards with the olive oil that is produced

by our decanters were produced in our

facility. In addition to this, we can produce

5-10-20 Kg bag in box olive oil

We maintain the olive oil produce in chrome

tanks that keep the oil in nitrogen gas;

“İzmir, Türkiye’de faaliyet gösteren Türk

zeytinyağı ve zeytin üreticisi ve ihracatçısı

şirketiz. Senede 3.000 ton zeytinyağı üretimi

ve 2.000 ton zeytin işleme kapasitesine

sahibiz. Ürettiğimiz zeytinyağı ve zeytini çok

çeşitli ambalajlarda, ülke fark etmeksizin

tüm dünyaya ihraç ediyoruz.

Şirketimiz geçmişten almış olduğu bilgi ve

tecrübeyle zeytinyağını tüketicilerin damak

zevkine hitap edecek şekilde üretmektedir.

Üretim yaptığımız toprakların Akdeniz’e kıyısı

bulunmakta olup burada binlerce yıldır

zeytinyağı işlenmektedir. Bitkisel faunası bozulmamış

bölgemizde, yerel zeytin türlerimizden

üretilen zeytinyağlarımız çok kalitelidir.

OliveOilsLand ® olarak öncelikli misyonumuz,

tüketicinin en sağlıklı ve en lezzetli

zeytinyağıyla buluşmasını sağlamaktır.

Çünkü zeytinyağı tüketicisi için sağlıklı

gıda tüketmek öncelikli tercihtir. Ayrıca

üretim aşamasında özen gösterdiğimiz

hijyen prosedürleri tüketiciyi önemseyen,

sağlıklı gıda tüketimini pekiştiren bir unsur-


21

dur. Bu sebeple firmamız sağlıklı ve hijyenik

üretim yapmaya odaklanmıştır.

ISO 9001 -10002 – 22000, HACCP, HALAL,

KOSHER VE FDA gıda sağlık sertifikalarına

sahibiz. Legal ismimiz Umay Zeytinyağı Dış

Ticaret LTD ŞTİ, OliveOilsLand ® ise markamızdır.

Türkiye’deki en büyük zeytinyağı

ve zeytin üretici/ihracatçı şirketlerinden

biriyiz. Bizim işimiz sadece zeytinyağı ve

zeytindir, başka bir gıda ürünü üretmiyoruz.

Zeytinyağı ve zeytinde herhangi bir coğrafya

engeli gözetmeksizin dünyada her

yere zeytinyağı ve zeytin ihracatı kabiliyetine

sahibiz. Zeytinyağı ve zeytin ihracatı

konusunda son derece tecrübeliyiz.

Zeytinyağı üretiminde 2 fazlı en son teknolojiyle

donatılmış dekantörler ve eski stil taş

baskı makinalarla zeytinyağı üretimi yapıyoruz.

Üretimde 2 fazlı son teknolojiyle çalışan

dekantör sayesinde düşük asit ve yüksek

polifenol içeren zeytinyağı üretebiliyoruz.

Tam otomatik dolum hatlarında plastik, cam

ve teneke ambalajları dolduruyoruz, tüm

bu işlemleri insan eli değmeden gerçekleştiriyoruz.

Müşterilerimizin istekleri üzerine 1

tonluk IBC tank, 210 Kg paslanmaz çelik varil

ve dökme olarak 27.000 litrelik flexi tanklarda

dolum yaparak zeytinyağımızı ihraç ediyoruz.

Dekantörlerimizde ürettiğimiz zeytinyağımız

birçok zeytinyağı kalite yarışmasında ödül

almıştır. Dünyada sadece 2 şirketin üretimini

yaptığı 5 kg, 10 kg ve 20 kg ‘Bag in Box’ zeytinyağı

paketlemesi yapan şirketten biriyiz.

Zeytinyağımızı stoklarken paslanmaz çelik

tanklarda, havayla temasını kesen gıdaya

uygun nitrojen gazı basarak muhafaza

etmekteyiz. Bu tanklardan siparişe göre direkt

dolum yapmaktayız. Dolum sırasında

zeytinyağı ambalaja girene kadar hava

almaz ve dış ortamla buluşmaz bu nedenle

OliveOilsLand ® markalı zeytinyağımız

üretildiği ilk günkü kadar taze kalır.

Kendi markamızla ürettiğimiz zeytinyağımızı

müşterilerimizin isteklerine göre kendi

markalarında da üretiyoruz. Ambalaj

tipi olarak herhangi bir sınırlama mevcut

olmayıp her çeşit plastik şişe, cam şişe ve

teneke dolumunu tam otomatik dolum

makinalarımızda yapıyoruz.”

fill according to the order or ship to our

customers in flexi tanks.

We produce our own brand OliveOilsLand ®

as well as Private Label which our customers

demand, would like to associate

Turkish olive oil and our brand OliveOils-

Land ® words with our company; produce,

preserve and export only Turkish olive oil

and table olives and use glass bottles and

tins in terms of packaging if our customers

request, we can also fill in pet bottles.”


Şekeroğlu,

çeyrek asırlık

tecrübesiyle,

kendi sektöründe

ürettiği ürünler ile

lider pozisyonunda...

Sekeroglu

is at the leading

position in its sector

with its products and

a quarter-century

of experience

Firma, 1999 yılından bu yana baharat başta olmak üzere kahve çeşitleri, çerez

tatlıları, bitkisel karışımları ile geniş bir müşteri kitlesi oluşturdu. Şekeroğlu

Baharat, müşteri memnuniyetini temel prensip edinerek taleplere cevap veren

bir firma olmanın gururunu yaşıyor.

Since 1999, the company generated a wide customer group through its coffee varieties,

appetizers and herbal mixtures. Sekeroglu Baharat takes pride of being a company

that responds to demand by adopting customer satisfaction as its basic principle.

Şekeroğlu Baharatçılık Gıda San Tic.ve

Ltd. Şti, 1999 yılında Kilis Organize Sanayi

Bölgesi’nde 500 m2 kapalı alanda 9 kişi ile

başladığı üretimini 4.000 m2 kapalı alanda

90 kişi ile sürdürüyor. Ayrıca pazarlama fir-

Şekeroğlu Baharatçılık Gıda San Tic.ve Ltd.

Şti, which was started in 1999 in Kilis Organized

Industrial Zone with 9 people in a

factory of 500sqm closed area, today continues

its production with 90 people in its


4,000sqm closed area.

The firm also provides

employment opportunities

for 150 people with its

marketing offices, retail stores

and appetizers facilities.

Besides all kinds of spices

they produce, the company

offers zahter for breakfast,

Menengiç (Turpentine) Coffee,

Ottoman Coffee,

Dibek (grind) Coffee,

Turkish Coffee, salep,

appetizers, herbal

products, steak tartar

a la turca sets and

pomegranate sauces

through its dealers at

home and abroad.

In addition to its Sekeroglu

brand, the firm

offers Kahvemo, Kaffka,

Pistachio and Sıra brands

across the country at its 40

dealers and hundreds of

chain stores such as Metro,

Migros, A 101 and Şok.

Necmettin Sekeroglu, Chairman

of the Board of Sekeroglu

Company, said, “As Sekeroglu

Baharatcilik, our main

principles are attaching

importance

on customer satisfaction,

prioritization

of human health and

being a leader foundation

in our sector by

combining quality and

hygiene with well-educated

personal and professional

managership.

“Sekeroglu shows up at

the world’s leading food

exhibitions”

Necmettin Sekeroglu said,

“Our firm has expanded its

horizons by participating in

maları, perakende mağazaları

ve çerez tatlısı üretim tesisleri

ile birlikte yaklaşık 150 kişiye

istihdam sağlıyorlar.

Üretimini yaptıkları her çeşit

baharatın yanında, kahvaltılık

zahter, Menengiç

kahvesi, Osmanlı

kahvesi, Dibek kahvesi,

Türk kahvesi, hazır

salep, çerez tatlısı,

form bitkisel ürünler,

çiğ köfte setleri ve

nar ekşili sosları ile yurt

dışı ve yurt içi bayileri aracılığıyla

dağıtımı yapıyorlar.

Şekeroğlu markasının yanı

sıra firma; Kahvemo, Kaffka,

Pistachino ve Sıra markalarıyla

yurt genelinde 40 bayii

ile Metro, Migros, A 101 ve

Şok gibi ulusal ve yüzlerce

yerel zincir mağazada

ürünlerini müşterileri ile

buluşturuyor.

Şekeroğlu A.Ş Yönetim

Kurulu Başkanı

Necmettin ŞEKE-

ROĞLU, “Şekeroğlu

Baharatçılık olarak

temel prensiplerimiz,

müşteri memnuniyetini

esas alan, insan sağlığını ön

planda tutan, kalite ve hijyen

konusunda eğitimli personeli

ile profesyonel işletmecilik

anlayışını birleştirerek geleceğe

güvenle bakabilen

kendi sektöründe öncü bir

kuruluş olmak,” dedi.

“Dünyanın lider gıda

fuarlarında Şekeroğlu var”

Necmettin Şekeroğlu,

“Firmamız bugüne

kadar yurt içi ve yurt

dışı fuarları olmak

üzere otuza yakın

fuara katılarak uf-


25

nearly thirty international fairs and has expanded

its market network besides its technological

development.” Sekeroglu adds that they had

been participating in the WorldFood Istanbul

show for many years and they would continue

to exhibit this fair for the prestige of Sekeroglu.

Necmettin Sekeroglu added that they followed

the fairs such as Anuga Cologne, Sial, WorldFood

Moscow and Gulfood Dubai.

Stating that they export to the European countries,

Northern Iraq, Middle Eastern countries

and USA, Sekeroglu said “Some of the target

markets of our company are Russia, Turkic republics

and Africa.”

Sekeroglu Baharat, which prioritizes customer

satisfaction, makes private labels products in

line with the demands of their customers with

their brands.

kunu genişletmiş, teknolojik olarak

gelişiminin yanında pazar ağını

büyütebilmiş kendi sektöründe hep

önde olmayı başarmıştır,” diyerek

fuarların gıda sektörünün canlılığı

için gerekliliğine işaret ediyor.

Şekeroğlu, World Food İstanbul

fuarına uzun yıllardır katıldıklarını ve

markalarının prestiji açısından bu

fuara katılmayı sürdüreceklerini de

ekliyor. Necmettin Bey, yurt dışında

Anuga, Sial, WorldFood Moscow

ve Gulfood Dubai gibi fuarları da

sürekli takip ettiklerini not düşüyor.

Avrupa ülkeleri başta olmak üzere

Kuzey Irak, Orta Doğu ülkeleri ve

Amerika’ya ihracat yaptıklarını aktaran

Şekeroğlu, “Hedef pazarlarımız

arasında Rusya, Türk Cumhuriyetleri

ve Afrika var,” dedi.

Müşteri memnuniyetini ön planda

tutan Şekeroğlu Baharat, müşterilerinin

talepleri doğrultusunda

private label olarak kendi markalarına

ürün yapıyor.


COVER STORY

Türkiye’nin etkin kriz yönetimi

iş dünyasını yüreklendiriyor

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç:

“Türkiye, sağlığı ön planda tutarak üretim çarklarını durdurmadı.

İş dünyası pandemiye esir olmadı, aksine dinamik yapısını online sisteme taşıdı.

Tüm bu gelişmelerle yeni bir sıçramanın eşiğindeyiz.”

Turkey encourages business

world with its professional

crisis management

Şekib Avdagiç, President of Istanbul Chamber of Commerce (ICOC):

“Turkey put health forefront and did not stop the wheels of production.

The business world was not captured by the pandemic;

on the contrary, it transferred its dynamic structure to the online system.

We are on the edge of a new era with all these developments.”


COVER STORY


29

COVER STORY

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib

Avdagiç, Covid-19 salgını ile ilgili iş dünyasındaki

gözlemlerini ve firmaların yeni düzene

adapte olabilmeleri adına fikirlerini paylaştı.

Koronavirus sürecine iş dünyası nasıl

adapte oldu? Bu süreçten, ülkemizde en

çok hangi sektörler etkilendi?

İş dünyası, yeni şartlara uyum gösterme

kabiliyetini Kovid-19 salgını esnasında da

gösterdi. Türk iş dünyası 11 Mart’tan itibaren

pandemiye karşı, sağlık sektörünün örnek

teşkil ettiği başarıyı göstermeyi başardı.

Bunu da müthiş uyum yeteneğiyle gerçekleştirdi.

Bu uyumu, üç başlık altında gösterdiğimizi

söyleyebiliriz.

Birincisi, sağlığı önceleyen bir şekilde üretimin

yeniden kurgulanması oldu. İkincisi,

üretimin yanı sıra ticaretin, pazarlamanın

devam etmesini sağlayacak olan dijitalleşmede

çok büyük merhale kat ettik. Türk

iş dünyası ve halkı, dijitalleşmede 5 yılda

alacağı mesafeyi 5 ayda geride bıraktı.

Üçüncü olarak da iş hayatı, pandemiye

esir olmadı, çarkları döndürmeye devam

Istanbul Chamber of Commerce (ICOC)

Chairman Şekib Avdagiç shared his observations

in the business world about the

Covid-19 outbreak and shared his ideas for

companies to adapt to the new order.

How did the business world adapt to the

corona virus process? Which sectors were

affected the most from this process in our

country?

The business world also demonstrated its

ability to adapt to new conditions during the

Covid-19 outbreak. The Turkish business world

has succeeded to demonstrate the success

of the health sector as an example against

the pandemic as of March 11. He did this

with his great adaptability. We can say that

we show this harmony under three headings.

The first was to reconstruct production

in a way that prioritizes health. Secondly,

we have taken an enormous stage in

digitalization, which will ensure that trade,

marketing as well as production continues.

The Turkish business community and its

people have outperformed their digitalization

in 5 month instead of 5 years.


COVER STORY

Thirdly, business life was not captured by

the pandemic; it continued to spin the

wheels. The most important medium at this

point was online meetings, video conferences.

It managed to move the dynamic

business world online very quickly. Therefore,

a significant part of our companies

realized “benefaction from every evil”, or

more precisely, “turning crises into new

opportunities” in pandemic days.

Regarding which sectors are most affected:

If we exclude the sectors that stand

out in the pandemic process, such as the

food and medical supplies sector, all our

sectors in general were negatively affected

by the epidemic. Supply was interrupted

first. Because, starting from China, spreading

Asia, then Europe, and then the

Middle East and America, the pandemic

affected the production centers negatively.

This negativity in the production centers

caused disruptions in the world supply

chain. The production of the countries that

will produce with intermediate goods from

China was negatively affected. We have

also experienced this.

These negativities were experienced in

sectors such as machinery, chemistry, automotive

and furniture, which provided raw

materials from China, especially the pharmaceutical

industry. In China and South Korea,

which are the production centers of technology

and electronic products, production

disruptions occurred due to the epidemic.

Likewise, the transportation sector was negatively

affected. However, as of May, we see

that the number of expeditions at the customs

has increased towards the old figures.

The sectors most affected by demand-side

disruptions were the travel, tourism and aviation

sectors. It is because as soon as the epidemic

started, countries closed their borders as

a first precaution and prevented travel and

flights. If we reflect our performance in health

to other areas, we can achieve successful

exits in sectors such as travel, tourism and

aviation during the normalization process.

There has been a serious contraction in

service areas such as restaurants, cafes,

etti. Bu noktadaki en önemli vasat ise

online-toplantılar, video-konferanslar oldu.

Çok hızlı bir şekilde iş dünyası dinamik yapısını

online’a taşımayı başardı. Dolayısıyla

şirketlerimizin önemli bir kısmı, “her şerden

bir hayır çıkarmayı”, daha doğrusu “krizleri

yeni imkanlara dönüştürmeyi” pandemi

günlerinde hayata geçirdi.

En çok hangi sektörlerin etkilendiğine gelince:

Gıda ve tıbbi malzemeler sektörü gibi

pandemi sürecinde öne çıkan sektörleri dışarıda

bırakırsak, genel olarak tüm sektörlerimiz

salgından olumsuz etkilendi. Önce arz sekteye

uğradı. Çünkü Çin’den başlayarak Asya’yı,

sonra Avrupa’yı ve daha sora Orta Doğu ile

Amerika kıtasına yayılan pandemi, üretim

merkezlerini olumsuz etkiledi. Üretim merkezlerindeki

bu olumsuzluk, dünya tedarik zincirinde

aksamalara yol açtı. Çin’den gelecek

ara mallarla üretim yapacak ülkelerin üretimi

olumsuz etkilendi. Bunu biz de yaşadık.

İlaç sektörü başta olmak üzere Çin’den

ham madde tedariki sağlayan makina,

kimya, otomotiv ve mobilya gibi sektörlerde

bu olumsuzluklar yaşandı. Teknoloji ve elektronik

ürünlerde üretim merkezi olan Çin ve

Güney Kore’de salgın nedeniyle üretimde

bozulmalar meydana geldi.

Aynı şekilde taşımacılık sektörü olumsuz

etkilendi. Ancak Mayıs ayı itibariyle gümrüklerdeki

sefer sayılarının eski rakamlara

doğru bir yükselişe geçtiğini görüyoruz.

Talep yönlü aksamalarda en çok etkilenen

sektörler seyahat, turizm ve havacılık sektörü

oldu. Çünkü salgın başlar başlamaz,

ülkeler ilk önlem olarak sınırlarını kapattılar,

seyahat ve uçuşları engellediler. Sağlıkta

gösterdiğimiz performansı diğer alanlara

yansıtırsak, normalleşme sürecinde biz,

seyahat, turizm ve havacılık gibi sektörlerde

başarılı çıkışlar yakalayabiliriz.

Hizmet sektörünün diğer alanları olan restoran,

kafe, hızlı tüketim yerleri ve kuaför gibi

hizmet alanlarında ciddi bir daralma oldu.

Şimdi kontrollü geçiş döneminde kapıları açılan

bu sektörler, tekrar faaliyete başladılar.

Sonuç olarak gıda, tıbbi cihazlar ve bilişim

başta olmak üzere yükselen sektörlerimiz


31

COVER STORY

fast moving places and hairdressers, which

are other areas of the service sector.

These sectors, which have now opened

their doors in a controlled transition period,

started operating again.

As a result, we have had emerging sectors,

especially food, medical devices and informatics.

It is possible to expand this further.

Our sectors, which were closed due to the

contraction and measures, tried to survive

with the measures taken by the government.

These supports made an important

contribution to a new leap and start.

oldu. Bunu daha da genişletebilmemiz

mümkün. Daralan ve tedbirler sebebiyle

kapalı kalan sektörlerimiz ise hükümetin

aldığı tedbirlerle ayakta tutulmaya çalışıldı.

Bu destekler, yeni bir sıçrama ve başlangıç

için önemli bir katkı sağladı.

Özellikle ihracatçı şirketlerin, yaşadığımız

“yeni normal” süreçte ne gibi tedbirler

almaları gerekiyor?

Her şeyden önce, firmaların, ayakta kalmayı

başarabilmek için iş yapma zihniyetlerini

yeni duruma uyarlamaları gerekiyor. Çünkü

iş dünyası olarak bizim pandemi sürecini

aşabilmek ve geriden gelenlerden olmamak

için geleneksel zihniyetimizi değiştirmemiz

şart… Aslında biz bunu bazı sektörlerde

başarılı bir şekilde ortaya koyduk. Bildiğiniz

gibi, bu zorlu süreçte Türkiye olarak 14 günde

yoğun bakım solunum cihazı üretebilecek

seviyeye geldik. Bunu kendi alt yapımız

ve özverili çalışmalarımız ile gerçekleştirdik.

Bu yüzden iş gücümüzü muhafaza etmemiz

çok önemli. Devletimiz bu konuda gerekli

What kind of precautions should the

exporting companies especially take

in the “new normal” process we are

experiencing?

First of all, companies need to adapt their

business mentality to the new situation in order

to survive. Because as a business world,

we have to change our traditional mentality

in order to be able to overcome the

pandemic process and not to be from the

back. In fact, we have successfully demonstrated

this in some sectors. As you know, we

as Turkey achieved to produce breathing

apparatus for intensive care in 14 days in this

challenging process. We have achieved this

with our own infrastructure and selfless work.

Therefore, it is very important that we maintain

our workforce. Our state gives the necessary

support in this regard. We are working

to expand the scope. We recommend

our businesses to own a qualified workforce.

Because after normalization, this workforce

will be the driving engine of the output we

desire. Again, we must manage our cash

flows more carefully. We should care more

about cost management. The importance

of our own resources has increased. Therefore,

we must add our presence to our

company. Everything we do to keep our

production wheels active is very valuable.

In addition to these, we recommend that

our companies be the pioneers of technology,

make production with their own

technologies, without being dependent on

imported technology or as little as possible.

We can achieve this only with the National

Technology move of our country.


COVER STORY

How do you evaluate the efforts of

the food sector that does not turn off

the switches during the pandemic in

combating the epidemic?

As I mentioned before, the epidemic made

it obligatory for businesses operating in

many sectors but especially in service

sectors to close their doors. Businesses such

as restaurants and cafes stopped their activities

at the time of the outbreak. The sale

of food products for out-of-home consumption

has come to a halt. In this process,

we have seen that there is an increase in

food sales for domestic consumption and

packaged products that are sold through

markets are preferred.

Practices related to these issues were

carried out in line with the decisions of the

Ministry of Health and the Scientific Committee

by the instructions of our President

Recep Tayyip Erdoğan. It is because it was

only possible in this way to reduce the risk

of the epidemic in terms of public health

and to protect public health.

At this point, food businesses such as markets

and bakeries, which were allowed to remain

open, also provided successful services in

meeting the needs of the public. Such businesses

have served by respecting the rules

of social distance, such as masks, visors or

transparent barriers. Mostly, they implemented

strictly the measures taken. For example,

they did not let the unmasked customer in;

they switched to the sale of vegetables and

fruits and other open-sale products. They

reorganized their working hours.

In my opinion, the food supply points such as

the retail sector, markets and grocery stores,

have given a very successful examination. I

would like to commemorate our wholesalers

and suppliers who realize their food supply to

these sales points without interrupting them.

The sector, which does not allow exorbitant

prices, with a few exceptions, also revealed

that their sole purpose is not earnings.

Our food industry has also changed in

this process, and they have adapted to

the implementation of hygiene at every

stage from packaging to sales. They

accelerated the processes in this area.

desteği veriyor. Biz de kapsamının genişletilmesi

için çalışıyoruz. İşletmelerimize,

nitelikli iş gücüne sahip çıkmalarını tavsiye

ediyoruz. Çünkü normalleşme sonrasında

bu iş gücü, arzu ettiğimiz çıkışın itici motoru

olacaktır. Yine nakit akışlarımızı çok daha

dikkatli yönetmeliyiz. Maliyet yönetimini çok

daha fazla önemsemeliyiz. Öz kaynaklarımızın

önemi artmıştır. Bu yüzden varımızı

yoğumuzu firmamıza katmalıyız. Üretim

çarklarımızı aktif tutmak için yapacağımız

her şey çok değerlidir.

Bunların yanı sıra firmalarımızın teknolojinin

öncüsü olmalarını, ithal teknolojiye bağımlı

olmadan ya da olabildiğince az bağımlı

olarak, kendi teknolojileriyle üretim yapmalarını

öneriyoruz. Bunu da ancak ülkemizin

Milli Teknoloji hamlesiyle başarabiliriz.

Pandemi süresince şalterleri kapatmayan

gıda sektörünün salgınla mücadelede

çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Daha önce de ifade ettiğim gibi salgın birçok

sektörde ama özellikle hizmet sektörlerinde

faaliyet gösteren işletmelerin kapılarını

kapatmasını zorunlu kıldı. Salgının başladığı

dönemde restoranlar ve kafeler gibi işletmeler

faaliyetlerini durdurdular. Ev dışı tüketime

yönelik yapılan gıda ürünleri satışı durmak

noktasına geldi. Bu süreçte tamamen ev içi

tüketime yönelik gıda satışında artış olduğunu

ve özellikle marketler üzerinden satılan

paketli ürünlerin tercih edildiğini gördük.

Bu konularla ilgili uygulamalar, Sayın Cumhurbaşkanımız

Recep Tayyip Erdoğan’ın

talimatlarıyla Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun

kararları doğrultusunda gerçekleştirildi.

Çünkü salgının toplum sağlığı açısından

oluşturduğu riskin azaltılması ve halk sağlığının

korunması ancak bu şekilde mümkündü.

Bu noktada, açık kalmasına izin verilen başta

market ve fırın gibi gıda işletmeler de halkın

ihtiyaçlarını karşılamada başarılı hizmetler

verdi. Bu gibi işletmeler, maske, siperlik veya

şeffaf bariyer gibi önlemler ve sosyal mesafe

kurallarına riayet ederek hizmet verdiler. Büyük

çoğunlukla da alınan önlemleri harfiyen

uyguladılar. Sözgelimi maskesiz müşteriyi

içeri almadılar, sebze ve meyveler ile diğer

açık satılan ürünlerin poşetli satışına geçtiler.

Çalışma saatlerini yeniden düzenlediler.


33

COVER STORY

Bana göre perakende sektörü, yani marketler

ve bakkallar gibi gıda ihtiyacının temin noktaları

çok başarılı bir sınav verdiler. Onları yanı

sıra bu satış noktalarına gıda tedarikini kesintiye

uğratmadan gerçekleştiren toptancılarımızı,

tedarikçilerimizi de burada takdirle anmak

isterim. Fahiş fiyat oluşmasına, bir iki istisna

dışında, izin vermeyen sektör, tek amaçlarının

kazanç olmadığını da ortaya koydu.

Gıda sektörümüz de bu süreçte değişime

uğradı, hijyenin paketlemeden satışa kadar

her aşamada uygulanmasına örnek gösterilecek

bir şekilde uyum sağladılar. Bu alandaki

süreçleri hızlandırdılar. Kanaatime göre

biz gıda sektörüne iki kez teşekkür borçluyuz.

Birincisi korona günlerinde toplumun ihtiyaç

duyduğu gıda ürünlerini ‘yokluk’ oluşturmadan

makul fiyatla temin ettiler. Müşterinin

dilediği zaman ulaşmasına imkan sağladılar.

İkincisi ise ürünlerinin satışında insan sağlığının

korunmasına azami özen gösterdiler,

bunu bir gelenek olarak yerleştirdiler.

Dolayısıyla bu dönemde hem kendi sağlıklarını

hem de toplum sağlığını korumaya

yönelik alınan tedbirlere titizlikle uyan ve

büyük bir fedakarlıkla çalışan gıda sektörü

mensuplarına şükranlarımı sunuyorum.

Pek çok sektör yapacağı yatırımlar ve

gerçekleştireceği teslimatlar konusunda

tereddütler yaşıyor. Bu soru işaretlerini

ortadan kaldırmak adına ticari alacak

sigortası bir çözüm yolu olarak ortaya çıkıyor.

Ticari alacak sigortasının firmalar için önemi

nedir? İhracatçı firmalar bu sigortayı yeteri

kadar biliyor ve tercih ediyor mu?

Ticari alacak sigortası, belirsizliği ve riski

ortadan kaldıran bir uygulamadır. İş dünyamız

için en doğru ürünlerden biridir. Ne

yazık ki bu sigorta, firmalarımız tarafından

yeterince bilinmiyor. Bu yüzden de alacak

sigortasının, etkili bir şekilde iş dünyası ile

buluşturulması gerekiyor.

Şirketlerin alacak sigortasına uzak durması,

ya haberdar olmadıklarından ya da yeterince

bilgiye sahip olmamalarından kaynaklanıyor.

Oysa şirketler böyle bir mekanizmaya

dahil olduklarında, ağırlıklı olarak tahsilatla

ilgili riskleri devredebilecekler. Böylece

daha çok kendi üretimlerine, Ar-Ge’lerine,

pazarlamalarına ve ürün geliştirme tarafına

“Tüm firmalarımızı alacak

sigortasına dahil olmaya

davet ediyorum.”

“I invite our business people to

involve in credit insurance”

In my opinion, we owe twice to the food

industry. First, they provided food products

that society needed in corona days at

reasonable prices without making ‘absence’.

They allowed the customer to reach

at any time. Secondly, they paid maximum

attention to the protection of human

health in the sale of their products, and

placed this as a tradition.

Therefore, I express my gratitude to the

members of the food sector which met

with meticulous attention to the measures

taken to protect both their own health and

public health.

Many sectors are hesitant about their

investments and deliveries. In order

to eliminate these question marks,

commercial receivable insurance is a

solution. What is the importance of trade

receivable insurance for companies? Do

the exporter companies know and prefer

this insurance enough?

Trade receivable insurance is an application

that eliminates uncertainty and risk. It is one

of the most accurate products for our business

world. Unfortunately, this insurance is not

known enough by our companies. Therefore,

receivable insurance needs to be effectively

combined with the business world.

The fact that companies avoid credit insurance

is either because they are not aware

of or do not have enough information.

However, when companies are involved in

such a mechanism, they will be able to transfer

the risks related to the collection. Thus,

they will focus more on their own production,

R&D, marketing and product development.

Therefore, they will use their overtime and

personnel power more efficiently.


COVER STORY

I want to repeat: The credit insurance

system is a reform step for our SMEs to expand

their liquidity channels. By taking this

service from private finance companies,

large-scale companies can keep their cash

balances under protection. In the past, the

cost of this insurance was not a cost that

our SME level companies could afford. Now,

with the introduction of state support, this

protection shield has been provided to our

SMEs. Therefore, I invite all of our companies

to be included in the receivable insurance,

to focus on marketing and product development

instead of being busy with risks.

We know that you as the Istanbul Chamber

of Commerce have national participation

in many food fairs. What do you plan to

bring together buyers and sellers in order to

fill the gap in the commercial life caused

by canceled fairs, even partially?

As you stated ICOC as the world’s largest

food fair, we organized the national participation

of Turkey. Among these, Anuga held

in Cologne, Germany and SIAL Paris Fair held

in Paris, France have a very important place.

The dates of these fairs, which are considered

as the most comprehensive fairs of the food

industry, have been changed. For example,

SIAL Canada Fair, which is planned to be organized

by SIAL Fair Administration between

15 and 17 April 2020 this year, was postponed

to 29 September-1 October 2020. Likewise,

SIAL China Fair, which is planned to be held

in China between 13 and 15 May 2020, was

postponed to 28-30 September 2020.

“Gıda sektörü temsilcileri,

ürünlerin özellikleri sebebi

ile fuarların fiziksel olarak

düzenlenmesini talep ediyor”

“Food industry professionals

naturally prefer the fairs to be

organized physically rather

than virtual shows for the

posibility of tasting of goods”

yoğunlaşacaklar. Dolayısıyla mesai ve personel

gücünü daha verimli kullanacaklar.

Bir kez daha tekrarlamak istiyorum: Alacak

sigortası sistemi, KOBİ’lerimiz için likidite kanallarını

genişletecek reform niteliğinde bir

adımdır. Büyük ölçekli firmaların halihazırda

özel finans şirketlerinden bu hizmeti alarak,

nakit dengelerini koruma altında tutabilir.

Eskiden bu sigortanın maliyeti, KOBİ düzeyindeki

firmalarımızın kaldırabileceği bir maliyet

değildi. Artık devlet desteğinin devreye

girmesiyle bu koruma kalkanı, KOBİ’lerimize

de sağlanmış oldu. O yüzden tüm firmalarımızı

alacak sigortasına dahil olmaya, riskler

ile meşgul olmak yerine pazarlama ve ürün

geliştirmeye yoğunlaşmaya davet ediyorum.

İstanbul Ticaret Odası olarak pek çok

gıda fuarına milli katılım sağladığınızı

biliyoruz. İptal olan fuarlar sebebi ile oluşan

ticari hayatta oluşan boşluğu kısmen

de olsa doldurabilmek adına siz alıcı ve

satıcıları buluşturmak adına neler yapmayı

planlıyorsunuz?

Sizin de ifade ettiğiniz gibi İTO olarak dünyanın

en büyük gıda fuarlarına Türkiye’nin milli

katılımını organize ediyoruz. Bunlar arasında

Almanya’nın Köln şehrinde düzenlenen Anuga

ve Fransa’nın Paris şehrinde düzenlenen

SIAL Paris Fuarı çok önemli bir yere sahiptir.

Gıda sektörünün en kapsamlı fuarları olarak

görülen bu fuarların tarihleri değiştirildi.

Sözgelimi SIAL Fuar İdaresi tarafından bu yıl


35

COVER STORY

15 -17 Nisan 2020 tarihleri arasında düzenlenmesi

planlanan SIAL Kanada Fuarı, 29 Eylül -1

Ekim 2020 tarihlerine ertelendi. Aynı şekilde

Çin’de 13-15 Mayıs 2020 tarihleri arasında

düzenlenmesi planlanan Sial China Fuarı da

28-30 Eylül 2020 tarihlerine ertelendi.

SIAL Paris Gıda Fuarı’nın ise 18-22 Ekim 2020

tarihleri arasında düzenlenmesi hâlâ gündemde.

Henüz iptal ya da tehir edildiğine

dair bir bilgi bize ulaşmadı. Pandemi süreciyle

birlikte, biliyorsunuz, sanal fuar konsepti öne

çıkmaya başladı. Ancak gıdada, sektör temsilcileri,

gıda ürünlerinin özellikleri sebebiyle

fuarların fiziki olarak düzenlenmesini istiyorlar.

Elbette salgının bütün ağırlığıyla devam

etmesi sanal fuarın düzenlenmesini kaçınılmaz

kılacaktır. Bu bağlamda dünyanın

en büyük ve en köklü fuarlarından biri olan

Canton Fuarı sanal olarak düzenlendi. Tür-

The SIAL Paris Food Fair is still on the agenda

between 18 and 22 October 2020. We

have not yet received any information that

we have been canceled or canceled. With

the pandemic process, you know, the virtual

fair concept started to stand out. However,

in food, sector representatives want the

fairs to be physically organized due to the

characteristics of the food products.

Of course, the continuation of the epidemic

with its full weight will make the organization

of the virtual fair inevitable. In this

context, Canton Fair, one of the largest and

most established fairs in the world, was organized

virtually. Our sector representatives

from Turkey participated in this exhibition

for the first time online.

Our opinion is that in 2020, when the effect

of the pandemic was felt very strongly, the


COVER STORY

fairs will be held or canceled in a virtual environment.

There are examples that confirm

this view. For example, JEC Composites Fair,

which is planned to be held in 2020, was

canceled first. Then it was decided to be

made in digital environment. Likewise, the

Hannover Messe Fair, which is held every

year in April in Hannover, Germany, has turned

into a digital environment. Necessary

preparations are carried out by our Chamber

for participation in both fairs digitally.

As a result, the exhibitions we organize

national participation of Turkey as ICOC,

we are now organizing the Turkey National

Digital Participation. As ICOC, we also

apply digital transformation to fairs. We

are making all kinds of preparations in this

direction. We will continue our activities in

virtual fairs, which will increase the competitiveness,

cooperation and market of Turkish

companies. This principle also applies

to our food industry.

Is there any export embargo in any

product group in food exports in the

current period?

You know, no significant restrictions were

imposed on the export of agricultural

products in the corona virus process. About

2 months before the corona virus incident

occurred, on January 7, 2020, onion and

potato exports were prioritized. There were

other reasons for this, as you will remember.

In addition, about a month after the

outbreak of the first cases in Turkey on

March 11, it was brought to the restrictions

on the export of lemons. Lemon exports are

tied to the prior permission of the Ministry of

Agriculture and Forestry.

The reason for this was the following: With

the corona virus epidemic, in many countries,

there was a strong demand for products

containing vitamin C, especially lemon.

An export restriction was imposed on the allegedly

virus-safe limestone, both in order to

maintain a balance of domestic supply and

demand and to maintain price stability.

On the other hand, the practice of rice

and flour exports, which were applied

before the pandemic period, continued

during this period.

kiye’den sektör temsilcilerimiz da bu fuara

ilk defa online katıldılar.

Bizim kanaatimiz, pandeminin etkisinin çok

güçlü bir şekilde hissedildiği 2020 yılında

fuarların sanal ortamda yapılacağı ya da

iptal edileceği yönünde… Bu görüşümüzü

doğrulayan örnekler var. Mesela 2020

yılında gerçekleştirilmesi öngörülen JEC

Composites Fuarı önce iptal edildi. Sonra

dijital ortamda yapılması kararlaştırıldı. Aynı

şekilde Almanya’nın Hannover şehrinde her

yıl Nisan ayında düzenlenen Hannover Messe

Fuarı da dijital ortama dönüştü. Her iki

fuara da dijital ortamda katılım için Odamız

tarafından gerekli hazırlıklar yürütülmektedir.

Sonuç olarak, İTO olarak Türkiye milli katılımını

düzenlediğimiz fuarlar da, artık Türkiye

Milli Dijital Katılımını organize ediyoruz. Dijital

dönüşümü fuarlara İTO olarak biz de uyguluyoruz.

Bu yönde her türlü hazırlığı yapmaktayız.

Türk firmalarının rekabetçiliğini, işbirliğini

ve pazarını artıracak fuarlarda etkinliğimizi

sanal fuarlarla da sürdüreceğiz. Bu ilkemiz,

gıda sektörümüz için de geçerlidir.

Bulunduğumuz dönemde gıda ihracatında

herhangi bir ürün grubunda herhangi bir

ihracat ambargosu bulunuyor mu?

Biliyorsunuz, Koronavirüs sürecinde tarım

ürünleri ihracatına önemli bir kısıtlama

getirilmedi. Koronavirüs vakası görülmeden

yaklaşık 2 ay önce, 7 Ocak 2020 tarihinde

soğan ve patates ihracatı ön izne bağlanmıştı.

Bunun ise hatırlayacağınız gibi başka

sebepleri vardı. Buna ilaveten Türkiye’de 11

Mart’ta ilk vakanın çıkmasından yaklaşık bir

ay sonra ise limon ihracatına bir kısıtlama

getirildi. Limon ihracatı Tarım ve Orman

Bakanlığı’nın ön iznine bağlandı.

Bunun sebebi ise şuydu: Koronavirüs salgını

ile birlikte pek çok ülkede, limon başta olmak

üzere C vitamini içeren ürünlere yoğun

bir talep oldu. Hem yurt içi arz ve talep

dengesinin korunabilmesi, hem de fiyat

istikrarının muhafaza edilebilmesi amacıyla

virüse karşı koruyucu olduğu iddia edilen

limona ihracat kısıtlaması getirildi.

Diğer taraftan pandemi döneminden önce

uygulanmakta olan pirinç ve un ihracatın

izne tabi olması uygulamasına, bu dönem

boyunca da devam edildi.


37

COVER STORY

Firmaların ümitsizliğe kapılmamaları

ve iş planları oluşturabilmeleri adına

tavsiyeleriniz nelerdir?

Firmalarımıza ayakta kalmayı başarabilmek

için iş yapma zihniyetlerini yeni duruma

uyarlamalarını tavsiye ediyorum. Çünkü

iş dünyası olarak bizim pandemi sürecini

aşabilmek ve sonrasında da geriden

gelenlerden olmamak için bizim geleneksel

zihniyetimizi değiştirmemiz şart…

Aynı şekilde kendi alt yapımızı ve işgücümüzü

muhafaza etmeliyiz. Devletimiz

bu konuda gerekli desteği veriyor. Biz de

kapsamının genişletilmesi için çalışıyoruz.

İşletmelerimize, nitelikli iş gücüne sahip

çıkmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü normalleşme

sonrasında bu iş gücü, arzu ettiğimiz

çıkışın itici motoru olacaktır.

Yine nakit akışlarını çok daha dikkatli yönetmelerini

istiyoruz. Maliyet yönetimini çok

daha fazla önemsemeliler. Öz kaynaklarına

yönelsinler. Bu süreci başarıyla atlatmak,

bütün varlıklarını şirketlerine yatırsınlar.

Çünkü Üretim çarklarımızı aktif tutmak için

yapacağımız her şey çok değerlidir.

Bunların yanı sıra firmalarımızın teknolojinin

öncüsü olmalarını, ithal teknolojiye bağımlı

olmadan ya da olabildiğince az bağımlı

olarak, kendi teknolojileriyle üretim yapmalarını

öneriyoruz. Bunu da ancak ülkemizin

Milli Teknoloji hamlesiyle başarabiliriz.

Biz Korona günlerinde kazananların, gerçek

değişimi yapanlar olacağına inanıyoruz. Dijital

dönüşümü üretimden pazarlamaya her

alana başarıyla uygulayanlar kazanacak.

Eklemek istedikleriniz nelerdir?

Biz girişimcilerden korana günlerini, fikir

üretim günlerine çevirmelerini bekliyoruz.

Bu amaçla da dijital platformu, yenilikçi

fikirlerin hayata geçeceği en önemli

ortam olarak görmeli, dijital çağa uygun

projeler geliştirmeliler. Her sektör, dijital

atılım için bakir vaziyettedir. Bu sektörlerin

yeni projelerle işlenmesi gerekiyor. Bunun

için hızlı hareket edilmesi gerekiyor. Çünkü

yeryüzünde 8 milyar insan var ve 8 milyar

fikir var. Burada kim hızlı şekilde düşüncesini

hayata geçirirse o kazanacaktır. Aynı

zamanda ekip çalışması yapabilen, doğru

kaynaklarla bütünleşebilen girişimciler

daha başarılı olacaktır.

What are your recommendations for

companies to avoid despair and make

business plans?

I advise our companies to adapt their business

mentality to the new situation in order to

survive. Because as a business world, we have

to change our traditional mentality in order to

be able to overcome the pandemic process

and not be the ones that come back later…

Likewise, we must maintain our own infrastructure

and workforce. Our state gives the necessary

support in this regard. We are working to

expand the scope. We recommend our businesses

to own a qualified workforce. Because

after normalization, this workforce will be the

driving engine of the output we desire.

Again, we want them to manage their

cash flows more carefully. They should

care more about cost management. Let

them turn to their own resources. Let them

successfully survive this process and invest

all their assets in their companies. Because

everything we do to keep our production

wheels active is very valuable.

In addition to these, we recommend that

our companies be the pioneers of technology,

make production with their own

technologies, without being dependent on

imported technology or as little as possible.

We can achieve this only with the National

Technology move of our country.

We believe that the winners in the Corona

days will be those who make the real

change. Those who successfully implement

digital transformation from production to

marketing in every field will win.

What do you want to add?

We expect entrepreneurs to turn their corona

days into days of idea production. For this

purpose, they should see the digital platform

as the most important medium for innovative

ideas to come to life, and develop projects

suitable for the digital age. Each sector is

virgin for digital breakthrough. These sectors

need to be processed with new projects.

This requires fast action. Because there are

8 billion people on earth and 8 billion ideas.

Whoever quickly puts his mind here will win.

At the same time, entrepreneurs who can

do team work and integrate with the right

resources will be more successful.


BENEO

yeni organik

bileşenlerle

portföyü

genişletiyor

BENEO, hindiba kökü lifi ve pirinç nişastası

içeren ürün portföyünün iki yeni organik

çözüm ile genişletildiğini duyurdu. Şirket,

organik vaksi pirinç nişastası, Remyline O AX

DR ve organik hindiba kökü lifi Orafti ® Organic’i

içeren yeni ürünlerini piyasaya çıkardı.

Tüketicilerin dünya genelinde organik

ürünlere ilgisinin artmakta olduğu görülüyor.

Geçtiğimiz yıl içinde 4 tüketiciden 1’i

BENEO has announced the expansion of its

chicory root fibre and rice starch ingredient

portfolio with two new organic solutions.

The launch of the new additions, comprising

an organic waxy rice starch, Remyline

O AX DR, and organic chicory root fibre,

Orafti ® Organic, paves the way for BENEO to

strengthen its market leading position.

Consumers worldwide are increasingly


BENEO

expands

portfolio with

new organic

ingredients

seeking out organic products, with figures

showing they have become more important

to 1 in 4 consumers in the last year İ and

many willing to pay a premium price for

them İİ . This rising demand has been driven

by the growing consumer perception of

organic products as healthy and natural,

and therefore an intrinsic part of a healthier

lifestyle. Organic products and ingredients

organik ürün tercih ederken İ , yapılan araştırmalar

bir çoğunun da bu tür ürünler için

daha özel fiyatlar ödemeye razı olduğunu

gösteriyor. İİ Bu talep yükselişi, organik ürünlerin

sağlıklı ve doğal olmasıyla ilgili tüketici

algısının artması ve dolayısıyla daha sağlıklı

bir yaşam tarzının parçası olma isteğinin

yaygınlaşmasından kaynaklanıyor. Organik

ürünler ve bileşenler, etik ve sürdürülebilir


41

satın alma davranışı için hayati bir unsur

olarak kabul ediliyor, bu da yiyecek ve

içecek endüstrisinde kilit bir eğilim olarak

görülüyor. Dünyanın en büyük iki organik

pazarı olan Avrupa ve ABD’de sırasıyla İİİ ,

2019 ve 2022 arasında tahmin edilen değerde

% 2 ve% 2,6 yıllık bileşik büyüme oranı ile

organik ürünler için beklentiler yükseliyor.

BENEO, yeni organik vaksi pirinç nişastası

Remyline O AX DR ilavesi ile mevcut pirinç

nişastası portföyünü, hem normal hem de

vaksi pirinç nişastasına uygun organik çözümlerle

tamamlıyor.

Temmuz ayından itibaren dünya genelinde

lansmanı yapılacak olan Remyline O

AX DR, türünün ilk örneği olarak piyasaya

çıkıyor ve ürün geliştirme için yeni olanaklar

sunuyor. Remyline O AX DR, vaksi bir pirinç

nişastası olduğundan amiloz içermez. Bu

nedenle daha yüksek stabiliteye sahiptir ve

daha az su salma özelliği gösterir. Bu da bir

ürünün raf ömrü boyunca stabil bir yapıda

kalmasını kolaylaştırır. Remyline O AX DR,

meyve preparatlarının yanı sıra et ve kümes

hayvanları uygulamaları için de uygundur.

BENEO-Technology Center uzmanları

tarafından yapılan teknik denemeler, bu

uygulamaların kremalı tatlılar ve yoğurtların

yapısını iyileştirmede de olumlu sonuçlar

verdiğini göstermiştir.

Marc-Etienne Denis, Commercial Director

Specialty Rice Ingredients at BENEO,

Remyline O AX DR’nin lansmanı hakkında

şunları söyledi: “BENEO’nun yeni organik

vaksi pirinç nişastasının piyasaya sürülmesi

bizim için önemli bir kilometre taşıdır. Artık

müşterilerimize hem vaksi hem de normal

pirinç nişastası için organik seçenekler

sunabileceğiz. Dünya genelinde organik

ürünlere özel önem veren tüketiciler dikkate

alındığında, özellikle et ve kümes hayvanı

eti pazarında bu yeni organik çözümler için

büyük potansiyel görüyoruz.

Bir ilke daha imza atan, popüler hindiba

kökü lifinin organik çeşitlerinden seçilmiş ve

özenle yetiştirilmiş BENEO’nun yeni Orafti

® Organic’i, Belçika’da bölgesel olarak

organik sertifikalı çiftçiler tarafından yetiştirilip,

hasat edilir. ISAPP’ye (Uluslararası Pro

ve Prebiyotikler Bilimsel Birliği) göre, inulin

ve oligofruktoz mevcut kanıtlanmış bitki

are also considered a vital element for ethical

and sustainable purchasing behaviour,

a key trend being seen within the food and

beverage industry. Around the world, there

are high expectations for organic products,

with a compound annual growth rate of 2%

and 2.6% in value predicted between 2019

and 2022 in Europe and the USA respectively

İİİ , the two largest organic markets.

The addition of BENEO’s new organic waxy

rice starch, Remyline O AX DR, completes

the existing portfolio of rice starches with

the availability of organic solutions for both

regular and waxy rice starch. Launching

globally from July onwards, Remyline O

AX DR is the first of its kind to be brought

to market, opening up new possibilities

for product development. As a waxy rice

starch, it contains no amylose and therefore

delivers better stability and less

syneresis, making it easier to maintain a

stable texture throughout a product’s shelf

life. Remyline O AX DR is suitable for fruit

preparations, as well as meat and poultry

applications. Technical trials by experts at

the BENEO-Technology Center have shown

positive results for these applications, as

well as for improving the texture of creamy

desserts and yoghurts.

Commenting on the launch of Remyline

O AX DR, Marc-Etienne Denis, Commercial

Director Specialty Rice Ingredients at

BENEO stated: “The launch of BENEO’s new

organic waxy rice starch is an important milestone

for us as it means we can now offer

our customers organic variants for both our

waxy and regular rice starches. We see great

potential for this new solution, especially

within meat and poultry, as consumers worldwide

place special emphasis on organic

products when buying meat.”

BENEO’s new Orafti ® Organic, is a carefully

grown and selected organic variant of its

popular chicory root fibre and yet another

first to market. It is regionally grown and

harvested by certified organic farmers in

Belgium. Inulin and oligofructose remain

the only proven plant-based prebiotics

available, according to ISAPP (International

Scientific Association for Pro- and Prebiotics).

Available to customers from September


onwards, Orafti ® Organic enables manufacturers

to add natural prebiotic fibres that

will improve taste and texture, while also

allowing for fat and sugar reduction in products

across key applications such as dairy,

cereals, bakery and confectionery.

Regarding the launch of Orafti ® Organic,

Eric Neven, Commercial Director Functional

Fibres at BENEO, commented: “Requests for

organic chicory root fibre are constantly

growing so we are pleased to be able to

offer this solution to our customers, and

be the first in the market to do so. BENEO is

confident this move to expand our overall

organic ingredients portfolio will be highly

appreciated by the industry and shows particular

promise for new product developments

in this growing area of the market.”

bazlı tek prebiyotiktir. Eylül ayından itibaren

müşterilere sunulacak olan Orafti ® Organic,

üreticilerin tat ve yapıyı iyileştirecek doğal

prebiyotik lifler eklemesine olanak tanırken,

süt, tahıl ürünleri, unlu mamuller ve şekerleme

gibi önemli uygulamalarda ürünlerde

yağ ve şekerin azaltılmasına izin veriyor.

Eric Neven, Commercial Director Functional

Fibres at BENEO, Orafti ® Organic’in lansmanı

ile ilgili olarak şunları söyledi: “Organik

hindiba kökü lifi talepleri pazarda sürekli

artarken, müşterilerimize bu çözümü ilk

olarak sunmaktan çok mutluyuz. BENEO

olarak, genel organik bileşenler portföyünü

genişletme yönündeki bu hareketin sektör

tarafından büyük ilgi göreceğine ve büyüyen

bu pazarın yeni ürün geliştirmek için

umut vaat ettiğine eminiz.”

İ

HFI 2019

İİ

HFI 2019

İİİ

Global Data 2019

Give green light to better food choices.

Build consumer trust with BENEO’s ingredients.

Where consumers in general aim for a healthy lifestyle with matching nutritional habits, now more than ever,

they look for balance and moderation. When in the past a “diet” label on the Front-Of-Pack would be enough,

today’s buyer takes a more holistic approach of health and wellness. People look for simple solutions and

focus on familiar ingredients and inherent goodness. Brands can gain consumers’ loyalty by being open

about their ingredients. Improve your product’s nutritional content with the naturally sourced, functional

ingredients from BENEO.

Follow us on:

www.beneo.com

GNT, EXBERRY ®

renklendirici gıda ürün

yelpazesini genişletiyor

GNT extends its range

of EXBERRY ® Coloring Foods


GNT Group has launched two

new EXBERRY ® Coloring Foods

that deliver bright orange

shades in powder and

oil-dispersible formats.

GNT Group, toz ve yağda

dağılabilir formatlarda parlak

turuncu tonlar sunan

iki yeni EXBERRY ® Renklendirici

Gıda ürününü piyasaya sürdü.

Made from paprika and carrot, the new

Brilliant Orange products provide solutions

for a range of applications.

The EXBERRY ® Shade Brilliant Orange powder

is oil-soluble and water-dispersible. It is

designed for a broad range of applications

including non-aerated confectionery,

bakery and savory products. The oil-dispersible

EXBERRY ® Shade Brilliant Orange

Intense, meanwhile, is ideal for compound

coatings, spray-coated oil seasonings and

other fat-based applications.

The powder and oil-dispersible options are

available in addition to the existing EXBER-

RY ® Brilliant Orange liquid format.

The new products are pH-independent and

offer good light and heat stability as well as

a good shelf life. They are 100% plant-based,

halal and kosher, and made without any

chemical solvents. As such, they offer a perfect

clean-label replacement for artificial

colorants as well as additives such as annatto,

beta carotene and paprika extract.

Sonja Scheffler, Product Manager at GNT,

said: “We are delighted to add these new

Brilliant Orange products to our range of

EXBERRY ® Coloring Foods. With a liquid

format already available, it means we

can help manufacturers deliver stunning

orange shades for a vast range of food and

drink applications.”

EXBERRY ® Coloring Foods are made from

fruit, vegetables and edible plants using

only gentle physical methods such as

chopping, heating and filtering. They retain

the characteristic properties of the source

material and the concentrates are not selectively

extracted. As a result, they qualify for

cleaner and clearer labelling declarations.

Kırmızı biber ve havuçtan yapılan yeni Brilliant

Orange ürünleri, çeşitli uygulamalar için

çözümler sunuyor.

EXBERRY ® Shade Brilliant Orange tozu

yağda çözünüyor ve suda dağılıyor. Bu

ürün, havalandırmasız şekerleme, fırın ve

tuzlu ürünler de dahil olmak üzere geniş bir

uygulama yelpazesi için tasarlanmış. Öte

yandan yağda dağılabilir EXBERRY ® Shade

Brilliant Orange Intense, bileşik kaplamalar,

sprey kaplı yağ baharatları ve diğer yağ

bazlı uygulamalar için ideal.

EXBERRY ® Brilliant Orange sıvı formatına

ek olarak toz ve yağda dağılabilir seçenekler

mevcut.

Yeni ürünler pH’dan bağımsızdır ve iyi bir ışık

ve ısı stabilitesinin yanı sıra iyi bir raf ömrü

sunar. %100 bitki esaslı, helal ve koşer olup

kimyasal çözücü içermezler. Bu nedenle,

suni renklendiricilerin yanı sıra annatto, beta

karoten ve kırmızı biber ekstresi gibi katkı

maddeleri için mükemmel bir temiz etiket

değiştirme sunarlar.

GNT Ürün Müdürü Sonja Scheffler konuyla

ilgili şu açıklamayı yaptı: “Bu yeni Brilliant

Orange ürünlerini EXBERRY ® Boyama Gıdaları

serimize eklemekten mutluluk duyuyoruz.

Zaten mevcut olan bir sıvı formatla, üreticilerin

çok çeşitli yiyecek ve içecek uygulamaları

için çarpıcı turuncu tonlar sunmasına

yardımcı olabileceğimiz anlamına geliyor.”

EXBERRY ® Renklendirme Yiyecekler, doğrama,

ısıtma ve filtreleme gibi hafif fiziksel

yöntemler kullanılarak meyve, sebze ve

yenilebilir bitkilerden yapılır. Kaynak materyalin

karakteristik özelliklerini korurlar ve

konsantreler seçici olarak ekstrakte edilmezler.

Sonuç olarak, daha temiz ve daha açık

etiketleme beyanları almaya hak kazanırlar.


45

Mancı Gıda,

sadeyağdan sonra

pekmezde de

zirveye tırmanıyor

Mancı Gıda excels

in molasses after

the clarified butter

150 yılı aşkın süredir aynı lezzeti korumak, dahası

üzerine katarak ilerlemek her firmanın harcı değildir.

Sadeyağ üretimindeki başarısını uzun yıllardan

beri sürdüren Mancı Gıda, ürün gamına eklemiş

olduğu incir, üzüm ve keçiboynuzu pekmezlerini ve

nar ekşisini de tüketicileri ile buluşturuyor.

Yurt içinin yanı sıra yurt dışından da talep aldıklarını

belirten Mancı Gıda Sadeyağ’ın Genel Müdürü Nurettin

Mancı, “1871 yılından bu yana dört kuşaktır en

iyi bildiğimiz işi yani sadeyağ işini yapıyoruz. Yıllardır

müşterilerimizin firmamızı tercih etme nedenlerinden

biri 150 yılı aşkın süredir kalitemizi korumamızdır.

Yıllık yaklaşık 60 tonu aşan üretim gerçekleştiriyoruz.

Mancı markamızla nar ekşisinin yanı sıra, incir, nar,

üzüm ve keçiboynuzu pekmezi de üretiyoruz,” dedi.

Koyun sütünden elde edilen doğal yağ: Sadeyağ

Sadeyağın bilinirliğe sahip olduğunu, ürünü bilen

firmaların ürünlerine yoğun talep gösterdiklerini

vurgulayan Nurettin Mancı, baklava, künefe, her

çeşit tatlı ve yemeklerde Urfa Sade Yağ’ın tercih

edildiğini vurguluyor. Mancı, ürünlerin tamamen

doğal olduğunu, koruyucu ve katkı maddesi içermediklerini

ekliyor. Firmanın taviz vermediği 3 şey

ise hijyen, kalite ve doğallık.

Firma, yöresel olan Urfa Yağı’nı lider gıda fuarlarına

katılımcı olarak katılarak uluslararası alanda en

iyi şekilde temsil ediyor.

It is not something for every company

to be able to maintain the same flavor

for more than 150 years and to progress

it further. Mancı Gıda, which has

been maintaining its success in the

production of clarified butter, brings

together the fig, grape and carob

molasses and pomegranate syrup

that it has added to its product range.

Stating that they have received requests

from abroad as well as domestic

market, Nurettin Mancı, General Manager

of Mancı Gıda Sadeyağ, said,

“We have been doing the best job

that we know for 4 generations since

1871. One of the reasons our customers

have preferred our company for

many years is that we have maintained

our quality for more than 150

years. We realize an annual production

capacity of more than 60 tons.

In addition to pomegranate syrup,

we also produce fig, pomegranate,

grape and carob molasses under the

roof of our Mancı brand.”

Natural butter made from ewe’s

milk: Sadeyağ

Nurettin Mancı emphasizes that clarified

butter is recognized well and that

companies which are familiar with

the product show intense demand

for their products. Mancı added that

their products are completely natural

and do not contain preservatives and

additives. 3 things that the company

does not compromise on are hygiene,

quality and naturalness.

The company represents the local

product Urfa Oil in international arena

by participating in the leading

food exhibitions.


COVER STORY

İHBİR başarıya ulaştırıyor!

İHBİR paves the way for success!

Ülkemizin saygın kuruluşlarından biri olan İHBİR, 6.000’i aşkın üyeleriyle

iş birliği içerisinde olarak sanayiye ulusal ve uluslararası alanda

önemli hizmetler sunuyor. Türkiye’nin şekerleme endüstrisindeki büyük

potansiyelini dışa vuran Birlik, ülkemizi dünyanın en büyük şekerleme,

çikolata, bisküvi ve kakao ürünleri ihracatçıları listesinde üst sıralara

taşımak için maksimum çaba harcıyor.

Uluslararası alanda Türk firmalarının çalışmalarını

ön plana çıkaran İHBİR, etkin

çalışmaları ile şekerleme sektöründe Türk

imajı ve kalitesini ortaya koydu. Birlik, üye firmaların

birbirinden kaliteli ürünlerini ve müşteri

hizmetini baz alan profesyonel ihracat

yaklaşımlarını dünyanın pek çok yerindeki

ciddi alıcılar ile buluşturuyor. Firmaların her

Driving the operations of Turkish companies

forward at international arena, İHBİR

builds up the image and quality recognition

of Turkey in the confectionery industry.

The organization brings together the quality

products and services of its members

with prospective buyers from around the

world. It strictly managed the pandemic


COVER STORY

*As one of the honorable institutions of Turkey, İHBİR renders valuable

services to the industry at national and international levels in

cooperation with its over 6,000 member companies. Promoting the

huge potential of Turkey in the confectionery industry to the world,

İHBİR strides for pushing the level of our country up in the list of

exporters of confectionery, chocolate, biscuit and cocoa products.

time with extreme care in order to avoid

any halt in the process of exports.

İHBİR President Haluk Okutur detailed the

basic operations of the Association, the

productive data systems they developed

with buyers during crisis times and their

preparations for WorldFood Istanbul, one of

ihtiyaç duyduklarında başvurdukları kuruluş

olan İHBİR, pandemi süresince de firmalar

ile ilişkilerini güçlü tutarak krizin ihracatı

sekteye uğratmasına imkan vermeden

çalışmalarını sürdürdü.

İHBİR Başkanı Haluk Okutur, birliğin temel

çalışmaları, kriz anlarında geliştirdikleri satın


49

COVER STORY

almacılar ile ihracatçıları buluşturan verimli

veri sistemleri ve ihracatımıza doğrudan etki

eden, Türkiye’nin en büyük ve önemli gıda

fuarlarından biri olan WorldFood Istanbul

fuarı için yapmış oldukları hazırlıkları röportajımızda

aktarıyor.

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar

ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR)

olarak yürüttüğünüz faaliyetler hakkında

bilgi verir misiniz?

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar

ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR), Mart

1940’ta kurulan ve İstanbul İhracatçı Birlikleri

Genel Sekreterliği altında faaliyete başlayan,

Aynı zamanda Genel Sekreterlik bünyethe

largest and most important food events

generating great volumes of exports.

Could you give us some information on the

activities you are carrying out as İstanbul

Cereals Pulses Oil Seeds and Products

Exporters Association?

The İstanbul Cereals Pulses Oil Seeds and

Products Exporters Association (İHBİR)

was founded in March 1940, carries out its

activities under the General Secretariat of

the İstanbul Exporters’ Association and is

the biggest sub-union operating under the

General Secretariat. This sector operates

Turkey-wide under the roof of six different

General Secretariats.


COVER STORY

sindeki ilk ve en büyük alt Birlik’tir. Bu sektör,

Türkiye genelinde 6 farklı Genel Sekreterlik

çatısı altında faaliyet göstermektedir.

Sektör, çoğunlukla işlenmiş tarım ürünlerini

içermektedir ve Uluslararası Gıda Standartları

ve Türk Gıda Kodeksinin beklentilerini

karşılayan bir üretim sürecine sahiptir. İHBİR,

hububat, bakliyat, şekerleme, çikolata, değirmencilik

ürünleri, yağlı tohumlar, kahve,

baharat gibi çok çeşitli ürün yelpazesinde

üretim ve ihracat yapan, Türkiye’nin en

köklü gıda ve tarım kuruluşlarını bünyesinde

barındıran bir Birlik’tir.

The sector includes mostly processed

agricultural products and has a production

process that meets the expectations of International

Food Standards and the Turkish

Food Codex. İHBİR is a Association hosting

Turkey’s most established food and agricultural

organizations that produce and

export a wide range of products such as

cereals, pulses, sweets, chocolate, milling

products, oil seeds, coffee and spices.

Turkey’s 2023 export target of 19.5 billion dollars

for the cereals, pulses, oil seeds and products

sector, is the largest sub-sector of the

agricultural products industry according to

the sectoral classification in terms of export

value of the Turkish Exporters Assembly.

İHBİR’s main activity is to apply the export

rules and regulations prepared by the

Turkish Ministry of Trade. In addition, İHBİR

prepares National Participation Organizations

in the world’s most important food fairs,

helps Turkish companies to exhibit their

products all over the world and promotes

a positive Turkish image abroad. Also,

organizing international trade delegations,

purchasing delegations and B2B meetings

to help exporters reach new markets, motivate

and lead them are other important

services offered by İHBİR. Besides that, İHBİR

prepares exporters for future changes and

developments and helps its members to

increase their sales and improve the quality

Türkiye’nin 2023 yılında 19,5 milyar dolarlık

ihracat değerine ulaşmayı hedeflediği Hububat,

Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri

sektörü, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin

sektörel sınıflandırmasına göre ihracat

değerleri açısından tarım ürünleri sektöründeki

en büyük alt sektördür.

İHBİR’in ana faaliyeti, T.C. Ticaret Bakanlığı

tarafından hazırlanan ihracat kural ve düzenlemelerini

uygulamaktır. İlave olarak İH-

BİR, Dünyanın en önemli gıda fuarlarına Milli

Katılım Organizasyonları düzenleyerek, Türk

firmalarının ürünlerini dünyanın her yerinde

segilemelerine yardımcı olmakta ve yurt

dışında Türk imajının tanıtımının yapılmasını

sağlamaktadır. Ayrıca, ihracatçıların yeni

pazarlara ulaşmasına yardımcı olmak, onları

motive etmek ve yönlendirmek için yurtdışı

ticaret heyetleri, alım heyetleri ve B2B görüşmeler

organize etmek, İHBİR’in diğer önemli

hizmetleridir. Bunların dışında İHBİR, ihracatçı

üyelerini gelecek değişimlere gelişmelere

hazırlamakta, üyelerin satışlarını artırmaya

ve ürünlerinin kalitesini yükseltmeye yardımcı

olmaktadır. Son olarak, ithalatçı ülkelerin

ihtiyaçları doğrultusunda Türkiye’nin ihracat

potansiyelini artırmayı, kurs ve seminerler

düzenlemeyi, sergi düzenlemeyi, Ticaret

Bakanlığı tarafından verilen diğer görevleri

yerine getirmeyi hedeflemektedir.

İHBİR’in kaç üyesi bulunuyor, üyelerinize

sunduğunuz hizmetler ve birliğinize üye

olmanın avantajları nelerdir?

İHBİR’in toplamda yaklaşık 6000, aktif olarak

ihracat yapan ise 700’den fazla üyesi

bulunmaktadır. İHBİR olarak, üyelerimizin

ihracatlarını artırmaları yolunda büyük


51

COVER STORY

çaba gösteriyoruz. Üyelerimize sunduğumuz

en önemli hizmetlerden biri, 150 milyondan

fazla ithalatçı firmanın iletişim bilgilerine

ulaşabilecekleri veri tabanı sistemidir.

Üyelerimiz için sunduğumuz bir diğer önemli

hizmet ise, her ay yurt dışından alıcılar ile

üyelerimizi buluşturduğumuz alım heyeti

organizasyonlarıdır. Koronavirüs salgınından

önce, 2020 yılı için 15 alım heyeti programı

planlanmıştı, bunların bir kısmı pandemi

öncesinde gerçekleştirildi. Normalleşme

süreci ile birlikte alım heyeti faaliyetlerimize

devam etmeyi planlıyoruz. Üyelerimize

sunduğumuz bir başka önemli hizmet,

profesyonel bir ekiple düzenlediğimiz yurt

dışı fuar organizasyonları ve ticaret heyetleridir.

İHBİR organizasyonu ile dünyanın tüm

bölgelerinde sektördeki en önemli gıda

fuarlarına katılan üyelerimiz, bu fuarlarda

Türk ürünlerini tanıtma imkanı bulmakta; düzenlediğimiz

Ticaret heyeti organizasyonları

ile de, diğer ülkelerle ikili iş ilişkileri geliştirme

fırsatı yakalamaktadırlar.

Dünya genelinde şekerli mamuller

pazarında Türkiye’nin konumu hakkında

neler söylersiniz?

Türkiye, dünyadaki en büyük şekerleme, çikolata,

bisküvi ve kakao ürünleri ihracatçısı

olan ilk on altı ülke arasında yer almaktadır.

Sektördeki sürekli gelişmeler sayesinde Türkiye,

ürün yelpazesini müşteri ihtiyaçlarına

göre başarıyla genişletmiştir. Hem uluslararası

pazarlara hem de gelişmekte olan

ülkelere yakınlığı, nitelikli ve iyi eğitimli insan

kaynakları, teknolojiye olan geniş yatırımlar,

AB-Katılım müzakereleri süreci, Avrupa

Gümrük Birliği üyeliği, büyük iç pazar ve

genç nüfus, Türkiye’nin şekerleme endüstrisindeki

büyük potansiyelini yansıtmaktadır.

Türkiye’de şekerleme pazarı, özellikle hacim

bazında istikrarlı artışlarla istikrarlı bir büyüme

sürdürmektedir. Türkiye’de şekerleme

sektörü, ihracatta önemli bir artış ivme yakalayarak

son yıllarda başarısını artırmıştır.

Dünya şeker, şekerleme ve kakao ürünleri

pazar büyüklüğü 321 milyar dolara ulaşmış

olup, dünya çikolata ve şekerleme ihracatı

da 159 milyar dolara yükselmiştir. Türkiye’nin

son yıllarda sektörde yakaladığı ivme ile beraber

2,9 milyar dolara ulaşan ihracatı ile,

küresel şekerleme ve kakao ürünleri ihracatı

içindeki payı % 1,4’e yükselmiştir.

of their products. Last but not least, the Association

aims at increasing Turkey’s export

potential to meet the needs of the importing

country, organizing courses, seminars

and exhibitions and fulfilling other duties

assigned by the Ministry of Trade.

How many members does İHBİR have and

what are the services and advantages you

are offering your members?

İHBİR approximately has 6000 members, of

which more than 700 members are actively

exporting. We as İHBİR show great effort to

increase the export of our members. One

of the most important services we offer to

our members is the database system, where

they can reach the contact information

of more than 150 million importers. Another

important service we offer is the monthly

buying missions, where we bring together

buyers from abroad with our members.

Before the coronavirus outbreak, 15 buying

mission programs were planned for 2020,

some of which were carried out before the

pandemic. Together with the normalization

process we plan to pick up on these

organizations. Another important service

we offer to our members are the international

fair organizations and trade delegations,

which we organize with a professional

team. Our members attending the most

important food fairs in the sector in all

regions of the world with the organization

of İHBİR, have the opportunity to promote

Turkish products at these fairs and with our

trade delegation organizations they get

the chance to develop bilateral business

relations with other countries.

What can you say about Turkey’s position

on the worldwide sugar products market?

Turkey is amongst the first sixteen biggest

countries exporting confectionery,

chocolate, biscuits and cocoa products.

Thanks to continuous developments in the

sector, Turkey has successfully expanded

its product range according to customer

requirements. Its proximity to both international

markets and developing countries,

qualified and well-trained human resources,

extensive investments in technology,

the EU-Accession negotiations process,

the European Customs Union membership,

and a large domestic market and young


COVER STORY

Pandemi süresince Birliğimiz ihracatında

sert bir düşüş yaşanmadı. İHBİR olarak,

diğer sektörlere nazaran bu zorlu süreçte,

olumsuzluklardan çok az etkilendik. Pandemi

süresince ihracat bazında Türkiye’nin en

fazla ihracat yapan sektörleri arasındaki yerimizi

korurken, İHBİR olarak da, bu süreçte

İstanbul´da bulunan diğer birliklere göre en

fazla ihracat gerçekleştiren birlik olma özelliğimizi

muhafaza ettik. Ülke olarak ekonomide

alınan tedbirler ve dünya ticaretinin

de normalleşmeye başlamasının ardından

önümüzdeki aylarda tüm sektörler için vepopulation

reflects Turkey’s great potential

in the confectionery industry.

The confectionery market in Turkey shows

a steady growth, especially in terms of

volume. Turkey’s confectionery market caught

important momentum and reached

significant success in recent years. The

world’s sugar, confectionery and cocoa

products market reached a size of 321

billion dollars and the world’s chocolate

and confectionery export also increased

to 159 billion dollars. Together with the

momentum Turkey gained in the sector

in recent years, it increased its exports to

2.9 billion dollars, which makes up a total

of 1.4% of the global confectionery and

cocoa products export.

In which countries does Turkey export most

of its sugared goods and which country is

on top of the list?

The five countries, Turkey is most exporting

to in the field of sugary products are Iraq,

the United States, Saudi Arabia, Iran and

the United Kingdom, respectively. The most

exported products are chocolate, cocoa

products and confectionery.

What are your efforts to ensure that exports

are not interrupted during the coronavirus

epidemic? Have there been sharp declines

in exports during the pandemic?

The most important service we provide for

our members during the coronavirus pandemic

is the database system, where they

can access contact information of more

than 150 million importers. Our member

companies benefit from this database

service during this process and are able to

overcome the epidemic with the least loss.

As a result of the said service, we started

to receive positive feedback from our

members and the interest in the databank

system increased. In fact, many companies,

which want to profit from the system,

started their membership process. In order

to ensure that our exports are not forced to

interrupt their business during the coronavirus

pandemic and that our members can

easily reach potential customers abroad,

we share our fair business card archive created

through fairs with great experience.

In addition, we will continue to support our

Türkiye’nin şekerli mamuller alanında en

çok ihracat yaptığı ülkeler ve ihracatında

ilk sırada olan ürünler nelerdir?

Türkiye’nin şekerli mamuller alanında en

çok ihracat yaptığı 5 ülke sırasıyla, Irak,

Birleşik Devletler, Suudi Arabistan, İran ve

Birleşik Krallık’tır. Şekerli mamuller ihracatında

ilk sırada olan ürünler ise, çikolata,

kakao ürünleri ve şekerlemedir.

“Fuar kartvizit veri tabanımız

üyelerimizin hizmetinde”

Koronavirüs salgını süresince ihracatın

kesintiye uğramaması adına yaptığınız

çalışmalar nelerdir? Pandemi süresince

ihracatta sert düşüşler yaşandı mı?

Koronavirüs salgını süresince üyelerimiz için

verdiğimiz en önemli hizmet, üyelerimizin

150 milyondan fazla ithalatçı firmanın iletişim

bilgilerine ulaşabilecekleri veri tabanı

sistemidir. Firmalarımız bu süreçte veri tabanı

hizmetinden faydalanmakta ve veri tabanı

hizmeti sayesinde salgın sürecini en az kayıpla

atlatmaktadırlar. Söz konusu hizmet neticesinde,

üyelerimizden olumlu geri dönüşler

almaya başladık, hizmete yoğun bir ilgi var.

Hatta bu sistemden faydalanmak isteyen

birçok firma üyelik işlemleri için birliğimize

başvurmuş durumdadır. Birlik olarak Koronavirüs

salgını süresince ihracatımızın kesintiye

uğramaması ve üyelerimizin yurt dışındaki

potansiyel müşterilere rahatlıkla ulaşabilmelerini

sağlamak amacıyla, büyük tecrübeler

edinilen fuarlar aracılığıyla oluşturulan fuar

kartvizit arşivini üyelerimiz ile paylaşmaktayız.

İlave olarak, yakın zamanda sanal heyet ve

online eğitimlerimizle de her koşulda üyelerimize

destek vermeye devam edeceğiz.


53

COVER STORY

members in all conditions with our virtual

delegation and online trainings.

rilere yansıyan olumlu yükselişi hep birlikte

göreceğiz. Özellikle bu süreçte tarım ve sürdürülebilirliğin

önemini bir kez daha anlamış

olduk. Gıda tedarik zincirinde verimliliği

ve çok yönlü memnuniyeti artıracak Dijital

Tarım Pazarı; çiftçi, toptancı, perakendeci

ve lojistik başta olmak üzere tüm paydaşları

bir araya getirerek, hem üreticiyi hem de

tüketiciyi koruyan bir platform oldu. Ülkemiz

bereketli toprakları ve iklimi sayesinde

tarımın anavatanı. Bu nedenle bazı fırsatları

iyi değerlendirmek gerekiyor. Teknoloji ve

dünyadaki gelişmelerin takibi çok önemli.

Dijitalleşmeyle birlikte akıllı araçlar kullanılmaya

başladı. Bu uygulamalar sayesinde

verimin en üst seviyeye çıkarılması hedefleniyor,

aynı zamanda üreticinin de işleri kolaylaşıyor.

Bu şekilde gelişen teknolojilerden

ve genç nüfusumuzdan faydalanırsak ülkemiz,

kısa zamanda tarımda lider ülke olma

yolunda büyük bir adım atmış olacaktır.

Birlik olarak ihracatçıların alıcılara ulaşma

konusunda mağdur olmamaları için

During the pandemic, there was no sharp

decline in the export of our Union. We as

İHBİR were little affected by the negative

situation, unlike some other sectors. During

the pandemic we were able to maintain

our place amongst Turkey’s most exporting

sectors and as İHBİR we have preserved

our success of being the Association that

exports the most compared to other Associations

in Istanbul in this process. In the

coming months we will see the positive rise

reflected in the data for all sectors thanks

to the measures taken in the economy as a

country and after world trade has started

to normalize again. Especially during

this time, we once again understood the

importance of agriculture and sustainability.

Digital Agriculture Market to increase

efficiency and multi-faceted satisfaction in

the food supply chain has brought together

farmers, wholesalers, retailers and logistics

and has protected both the producer and

consumer. Our country is the homeland of

agriculture thanks to its fertile soil and climate.

Thus, we must use some opportunities

wisely. Following worldwide developments

in technology is very important. The use

of smart devices has begun together with

digitalization. Thanks to these applications,

it is aimed to increase the efficiency to the

highest level and make the work processes

of the manufacturer easier. If we take

advantage of the developing technologies

and our young population our country will

have taken a big step towards becoming a

leader country in the field of agriculture.

We know that you are, as an Association,

working to ensure that exporters succeed in

reaching buyers. During the pandemic, you

presented a list of importer companies to

exporting companies through a database.

What kind of feedback have you received

from your member companies in this

regard? Do you plan to expand this system

or to carry out different activities in this field?

Our companies benefit from this database

service during this process and are able

to overcome the epidemic together with

the least loss. As a result of the said service,

we have received positive feedback from


COVER STORY

our members and the interest in the

databank system is still increasing. In

fact, many companies, which want

to profit from the system, started their

membership process.

What are the domestic and

international food fairs that you

plan to participate as a union in the

remaining period of 2020?

We as an Association plan to attend

China’s International Import Expo,

the biggest fair in the world, for the

remaining period of 2020. We are

planning to attend the fair, at which

we, as İHBİR, have reserved our place

every year since its opening, to

introduce the products of our member

companies, to develop business

relations for them and to increase

our share in the Chinese market, which

is the world’s largest importer.

It seems that there will be a

leap in the field of Turkish food

fairs September. We know that

your Association has signed a

cooperation with WorldFood

İstanbul. What kind of works are you

carrying out in this context? What are

your predictions for September?

The WorldFood İstanbul 2020 Fair will

directly contribute to Turkey’s export.

We plan to do various activities at

WorldFood. Many of our member

companies will attend the fair. World-

Food İstanbul, the international meeting

point of the Turkish food industry,

is preparing to introduce many new

products to the food world with the

participation of over a thousand

brands. We as İHBİR will, as we did

last year, increase the effectiveness

of the fair by inviting qualified procurement

delegations. This fair will be

a long-term fair, which will make our

country stand out on the international

platforms of the food industry in

the coming years and which will introduce

value added products and

exhibit new brands. I believe it will be

a fair that will raise our sector exports

with the participation of professional

and qualified visitors.

çalışmalar yürüttüğünüzü biliyoruz. Pandemi

süresinde, ithalatçı firma listelerini veri tabanı

üzerinden ihracatçı firmalara sundunuz. Üye

firmalarınızdan bu konuda ne tür dönüşler aldınız?

Bu sistemi yaygınlaştırmayı veya bu alanda farklı

çalışmalar yürütmeyi planlıyor musunuz?

Firmalarımız bu süreçte veri tabanı hizmetinden

faydalanmakta ve veri tabanı hizmeti ile birlikte

salgın sürecini en az kayıpla atlatmaktadırlar. Söz

konusu hizmet neticesinde, üyelerimizden olumlu

geri dönüşler aldık, hizmete yoğun ilgi devam

etmektedir. Hatta bu sistemden faydalanmak

isteyen birçok firma üyelik işlemleri için birliğimize

başvurmuş durumdadır.

Birlik olarak 2020 yılının kalan döneminde katılım

sağlamayı planladığınız yurt içi ve yurt dışı gıda

fuarları nelerdir?

Birlik olarak 2020 yılının geri kalanında, dünyanın

en büyük fuarı olan Çin Uluslararası İthalat Fuarı’na

katılım sağlamayı düşünüyoruz. Açılışından itibaren

her sene İHBİR olarak yerimizi aldığımız fuara bu

sene de katılarak, Birliğimiz üyesi firmaların ürünlerini

tanıtmayı, üye firmalarımız için iş ilişkileri geliştirmeyi

ve dünyanın en büyük ithalatçısı konumunda

olan Çin pazarındaki payımızı artırmayı planlıyoruz.

“Türkiye’nin ihracatına doğrudan

katkı sağlayan WorldFood

Istanbul’da çok farklı

etkinliklerdüzenleyeceğiz”

Eylül ayı Türk gıda fuarı alanında sıçrama dönemi

olacak gibi gözüküyor. Birliğinizin WorldFood

Istanbul ile işbirliği imzaladığını biliyoruz. Bu

kapsamda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Eylül

dönemi için öngörüleriniz nelerdir?

WorldFood İstanbul 2020 Fuarı Türkiye’nin ihracatına

direkt katkı sağlayacaktır. WorldFood’da çok

farklı etkinlikler yapmayı planlıyoruz. Üye firmalarımızın

birçoğu bu fuarda yer alacak. Türk gıda

sektörünün uluslararası buluşma noktası olan WorldFood

İstanbul birçok yeni ürünü, binin üzerinde

markanın katılımıyla, gıda dünyasına tanıtmaya

hazırlanıyor. Biz de İHBİR olarak, geçen yıl olduğu

gibi bu yıl da fuara nitelikli alım heyetleri davet

ederek, fuarın etkinliğini artıracağız. Bu fuar, katma

değerli ürünlerin tanıtıldığı, yeni markaların sergilendiği

ve gıda sektöründe önümüzdeki yıllarda

ülkemizi uluslararası platformlarda ön plana çıkaracak

uzun vadeli bir fuar olacaktır. Profesyonel ve

nitelikli ziyaretçilerin katılımı ile de sektör ihracatımızı

yukarı çekecek bir fuar olacağını düşünüyorum.


55

Küresel gıda pazarına

yön veren aktörler CNR Food için

İstanbul’a geliyor

Leader players of the global

food market will come to Istanbul

for CNR Food

CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık

tarafından Ticaret Bakanlığı, İstanbul İhracatçı

Birlikleri (İBB), Türkiye Gıda ve İçecek

Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) işbirliği

ve KOSGEB desteğiyle organize edilen

CNR Food İstanbul - Gıda ve İçecek Ürünleri,

Gıda İşleme Teknolojileri Fuarı, 2 - 5 Eylül 2020

tarihlerinde CNR Expo İstanbul Fuar Merkezi’nde

ziyaretçilerini ağırlayacak. 7 trilyon

dolara ulaşan dünya gıda pazarının önemli

aktörlerini tek çatı altında buluşturacak olan

fuar, eş zamanlı düzenlenecek Gıda İşleme

Sistemleri, Paketleme ve Ambalaj Çözümleri

Özel Bölümü ile de dikkat çekiyor.

Organized by CNR Holding subsidiary, Istanbul

Trade Fairs, with the cooperation of the

Ministry of Commerce, IBB (Istanbul Exporters’

Association), TGDF (Federation of Food

& Drink Industry Associations of Turkey), and

the support of KOSGEB (Small and Medium

Enterprises Development Organization),

CNR Food Istanbul - Food and Beverage

Products, Food Processing Technologies Fair

will welcome visitors at CNR Expo Istanbul

Expo Center between September 2-5, 2020.

Gathering the key players of the global

food market on the same platform, which

has reached 7 trillion dollars, the exhibition

Dünya gıda sektörünün

merakla beklediği CNR

Food İstanbul Fuarı, bu yıl

100’ü aşkın ülkeden 80 bini

aşkın ziyaretçisiyle kapılarını

açmaya hazırlanıyor. 20

ülkenin 2.500’den fazla

markasının ürünlerinin

sergileneceği fuarın, global

ticarete 3.5 milyar dolarlık

katkı sağlaması hedefleniyor.

Anticipated greatly by the

global food industry, CNR Food

Istanbul, is getting ready to

open its doors to more than 80

thousand visitors from over 100

countries this year. Displaying

products of more than 2.500

brands from 20 countries, the

exhibition aims to make a

3.5-billion-dollar contribution

to the global trade.


also draws attention with Food Processing,

Packing, Labeling Technologies Special

Section to be organized concurrently.

B2B meetings will increase the trade potential

Taking place on the 80 thousand square

meter area, CNR Food Istanbul will welcome

approximately 2.500 brands from nearly 20

countries this year. The exhibition, which expects

more than 80 thousand industry professionals

from over 100 countries including

Poland, the UK, the USA, Bulgaria, Turkmenistan,

Kosovo, Spain, Germany, China, Kuwait,

Korea, the UAE, Belarus, Kenya, Ethiopia,

Greece, Czechia, Russia, India, Uzbekistan,

Malaysia, Cyprus, Albania, Germany, and

Italy, will carry the global trade into a new

dimension. Reaching a 3.5-billion-dollar tra-

B2B görüşmeleri ticaret potansiyelini

arttıracak

80.000 metrekarelik alanda gerçekleştirilecek

CNR Food İstanbul, bu yıl 20’ye

yakın ülkeden yaklaşık 2.500 markaya ev

sahipliği yapacak. Aralarında Polonya, İngiltere,

Amerika, Bulgaristan, Türkmenistan,

Kosova, İspanya, Almanya, Çin, Kuveyt,

Kore, BAE, Ukranya, Belarus, Kenya, Etiyopya,

Yunanistan, Çekya, Rusya, Hindistan,

Özbekistan, Malezya, Kıbrıs, Arnavutluk,

Almanya ve İtalya’nın da bulunduğu

100’ün üzerinde ülkeden 80 bini aşkın sektör

profesyonelinin beklendiği fuar, global

ticarete de yeni bir boyut kazandıracak.

B2B iş görüşmeleriyle üretici ve alıcının bir

araya getirileceği fuarda 3.5 milyar dolarlık

ticaret sağlanması hedefleniyor.


59

Türk firmalar fuarda yeni pazarlara

yelken açacak

Oluşturdukları katma değer ve gerçekleştirdikleri

ihracat ile Türkiye

ekonomisinin en önemli sektörleri

arasında yer alan Türk gıda ve içecek

sektörü, öne çıkan firmalarıyla fuarda

yerini alacak. 50 bine yakın işletmenin

yaklaşık 600 bin kişiye istihdam sağladığı

Türk gıda ve içecek sektörü, fuar

yapacağı ikili görüşmelerin de etkisiyle

10 milyar doların üzerindeki ihracatına

yeni pazarlar ekleyecek.

de is aimed at the exhibition, where producers

and buyers come together via B2B meetings.

Turkish companies will embark on new markets

One of the most important industries of the

Turkish economy with its added value and

the export, the Turkish food and drink industry

will participate in the exhibition with its prominent

companies. Nearly 50 thousand entities

employ approximately 600 thousand people

for the industry, which will add new markets

into the export over 10 billion dollars with the

impact of the bilateral meetings.


XIX International Trade Fair

for Savoury Snacks & Nuts

16-17 June 2021

Hamburg Messe

Move your

business

forward

at the worldwide fair

for savoury snacks

Trends

Tastes

Technologies

Suppliers

Decision-makers

Distributors

Trade partners

Customers

snackex.com

SNACKEX

is unique

It’s the only international trade fair

fully dedicated to savoury snacks

2,500+ 80% 76%+ 180+ 96+

Number

of visitors

Manager level

and above

Involved in

purchasing

decision

Number of

exhibitors

Number of

countries

represented

Exhibiting at SNACKEX means you can reach savoury

snack decision-makers you won’t find at other fairs

Get focused on generating sales

with decision-makers and get

your business moving.

SNACKEX is a unique opportunity

to launch or promote your

products into the sector and an

unrivalled opportunity to connect

with focused professional

customers and prospects.

Buyers come from over 90

countries looking for inspiration

and the latest technology to

advance their businesses.

Whether snack makers are

sourcing equipment, materials or

ideas, it is vital they feel confident

about their decisions. The best

way to achieve that is to see

all the options together in one

place. That’s why they come

to SNACKEX and that’s why at

SNACKEX exhibitors can meet

and do business with everyone

who matters, right there and

then, in one convenient location,

over two days.

SNACKEX conveniently

brings together trade fair and

conference under one roof to

make it easier for everyone to

network and do business.

SNACKEX

XIX International Trade Fair for Savoury Snacks & Nuts

Why exhibit?

+ Sell your products to an audience that is ready to buy

+ Show your innovations to the decision-makers of the snacks industry

+ Meet existing customers and new prospects from around the world

SNACKEX is the industrydefining

event for the savoury

snacks sector - the world’s only

trade event dedicated to the

savoury snacks industry and

the best opportunity to launch

or promote your products to

sector buyers.

+ You will be taking part in an

exhibition that is dedicated

to the savoury snacks sector

so your booth will not be lost

against hundreds of others as

in general food shows

+ The only focused opportunity to

target snacks buyers, specifiers

and influencers, under one roof

+ Only qualified visitors/buyers

from the savoury snacks

and snack nut industry are

allowed access

+ Unrivalled opportunities

to network

+ A professional environment

to do business – world-class

venue, in a world-class city

+ Meet leading decision makers

– over 70% of attendees at

the last event had a buying

influence

+ Varied programme – industry

issue conference sessions

attract more snack makers

+ Gain international exposure –

meet buyers from over

40 countries

+ Share expertise – with visitors

and other exhibitors

+ Thank your best customers –

keeping existing customers

happy is as important as finding

new ones. Many of your best

customers will be at SNACKEX

– you should be too!

Who exhibits?

Who visits?

Manufacturers and suppliers of:

Your customers!

SNACKEX is excellent! Much of the fair’s appeal

lays in its tightly defined focus - many of the bigger

shows are too diverse, whereas SNACKEX is very

much concentrated on snacks.

Yves de Vinck, CEO, Roger & Roger - Croky

+ Savoury snacks – potato & corn

chips, extruded snacks, baked

snacks, pretzels, popcorn, fruit

snacks, meat snacks, peanuts

and other snack nuts

+ Snack pellets

+ Snack processing equipment

+ Weighing equipment

+ Packaging equipment

& materials

+ Packaging materials

+ Extrusion systems

+ Nut processing equipment

+ Ingredients

+ Flavours / seasonings

+ Oils and fats

+ Laboratory equipment

& services

+ Materials handling

+ Consulting Services

+ Senior directors from the

world’s major snack makers,

seeking inspiration and insight

+ Senior marketing and NPD

representatives looking for

new products and ideas

+ Engineers and production

people looking to source new

equipment

+ Nut brokers and traders

looking for new contacts

and supply sources

+ Customers in search of

product demonstrations

and one-to-one meetings

with new and existing suppliers

+ Retail representatives looking

for new product lines

+ Companies seeking solutions

to individual challenges

16-17 June 2021 Hamburg Messe

Secure

your stand

Recent exhibitors

SNACKEX 2019 was sold out

with a waiting list, now it’s your

opportunity to get ahead of the

competition and advance your

business in 2021!

Reserve your exhibit stand at

SNACKEX 2021 before 31 March

2020 and enjoy a 10% reduction

off the standard rates.

Contact the organisers today to

find out about stand availability

and to make your booking.

+

Boost your

brand further

Once you’ve made the right

decision to exhibit at SNACKEX

get your message seen!

Put your company’s name right

in front of international buyers

before they even get to your

stand! SNACKEX is a big deal.

Every exhibitor is competing for

visitors’ attention – make it easy!

Give yourself that extra edge to

drive visitors to your stand and

ensure they’ll recognise your

brand. Be creative!

Our exclusive opportunities are

the perfect way to promote your

company, your brand and your

product. They are cost-effective,

varied and impossible to miss.

Contact the organisers for

more information.

Organisers

European Snacks Association asbl

Rue des Deux Eglises 26,

B-1000 Brussels, Belgium

Tel +32 (0)2 538 20 39

Email esa@esasnacks.eu

snackex.com

A Innovative Food Products

ABICAB

AMP Automation

Adecoagro

Al Helo Extrusion International

Almond Board of California

Almounajed Food Industries

Aceitera General Deheza

Agromais

American Extrusion International

Angel Yeast Co

Aperitivos Flaper

Aptean

Arrow Systems Sdn

Atlas Extrusion International

Avena Foods

Aviko-Rixona

Bell Flavours and Fragrances

Biotrek

Blueprint Automation

Bosch Woodman Packaging

Technology

Bredabest

Brovind - GBV Impianti

Bühler Group

C Cretors & Co

CDR

C Meijer

Cablevey Conveyors

Carl Zeiss Spectroscopy

Casa Herrera

Cerealicola Rossi

Chhajed Foods

Clextral Group

Codrico

Colin Ingredients

Constantia Flexibles

Crystal Filtration

CPM Wolverine Procter

DACSA (Maicerias Españolas)

Dallas Group

Dalziel Ingredients

Elea

Emsland Stärke

Extrusion-Link

FAM

Fabcon Food Systems

Favero Antonio

FEN

Filtercorp

Flo-Mech

Focke Packaging Solutions

Formers International

Fromatech Ingredients

Frutarom Savoury Flavours

Gastaldi Hnos

Geo Project Industries srl

Geus

Girisim Makina

Givaudan

Good Mills Innovation

Gramybel

Griffith Foods

Grupo Apex

Halawani Industrial

Hastamat Verpackungstechnik

Heat and Control

Hebenstreit

Hügli Nährmittel

Huseyinogullari Tarim

Imco Process

Incalfer

Incomec Cerex

Intertaste

Irta Group Packaging

Ishida Europe

Ispak Esnek Ambalaj

Jilin City Changrong Agricultural

J C Ford Company

J R Short Milling

Jilin Liaohe Processing Co

Jinan CFC Machinery

Jongerius Hanco

KMG Systems

Kadant

KayDee Solutions

Kanaan

Kalizea

Kenray Forming

Kerry Europe & Russia

Key Technology

King Nuts & Raaphorst

Kiremko

Koninklijke Euroma

Kuipers Food Processing Machinery

Lalesse Extrusion

Lallemand Bio-Ingredients

Lawrence Equipment

Le Caselle

Liaoning Zhengye Peanut Co

Leng d’Or

Limagrain Céréales Ingrédients

Liven

Lyckeby Culinar

Maddox Metal Works

Mafin

Mane

Manufacturas Ceylan

Martini srl

Martinorossi

Mettler-Toledo Safeline

Mitchell Dryers

Mix Industria & Comercio

MoistTech Corp

Molino Favero

Mutchall Engineering

NDC Technologies

Nakskov Mill Foods

Nanonord A/S

Newsmith Stainless

Noble Agro Food

Noida Fabcon Machines

N.P. & Company

Nuhealth

Nutri Flavours

Oberlin Filter

Olega

Ozstar Kuruyemis Makine

PT Sekar Laut

PTF Filters

Pasta Foods

Pavan

Perten Instruments

Phoenix Flexibles

Pisto Maschinenbau

Planet Dryers

Polar Systems

Pol-Foods

Prodeman

Process Sensors (Europe)

Productos Churruca

Pulsemaster

Qingdao Foodlink Co.

Qingdao Golden Rock Nuts Co

Qingdao Ruizong Food Co.

Qingdao Topsen Imp. & Exp. Co

Quality Pellets

Re Pietro

Reading Bakery Systems

Revtech Process Systems

Rosenqvists Food Technologies

Rovema

Rudolph Foods

SNAC International

Samba International

Seasonings & Specialities Sdn

Sensortech Systems Europe

Senadolou Misr

Seyeks

Shantou Huaxing Machinery

Siddhivinayak Agri Process

Silesian Grain

Solina

Soufflet Alimentaire

Spice Application Systems

Strand Palace Agencies

Technology Container Corp

TAV

Taam 88

Tekirdağ Un

Tiybe Snack Pellets Gida

TNA Solutions

Tomra Sorting

Triz Ventures

Tronrud Engineering

Unifine

Univar

Urschel International

UVA Packaging

V.AL.IN

Van Marcke Food Group

Vuormar Packaging

Walterwerk Kiel

Wintech Taparia

Wirebelt Company

Wolf Verpackungsmaschinen

Zirve AS Makina

Cargill

salgın döneminde

üretime devam eden

kahraman çiftçileri

yalnız bırakmıyor

Cargill stands

by the heroic farmers

who continue

to produce during

the pandemic

Cargill Türkiye, ülkemiz koronavirüsle mücadele ederken gıda krizi yaşanmaması

için tarlada canla başla çalışmaya devam eden çiftçilerle dayanışma içinde

bulunan öncü kuruluş oldu. Mısır ve ayçiçeği çiftçilerine koronavirüsten

korunmaları için sağlık ekipmanı gönderen Cargill, aynı zamanda sektörde

bir ilke imza atarak, tarlada verimi artırmak için tarımda dijitalleşme, tarla

ekonomisi ve sıfır atık üzerine verdiği eğitimleri dijital platforma taşıyarak

çiftçilerin interaktif olarak katıldığı canlı yayınlar gerçekleştirdi.

Tüm dünyayı etkisine alan Covid-19 salgını

gıda arzının ve sürdürülebilir tarımın önemini

bir kez daha hatırlatırken, ülkemizin gıda ihtiyacının

kesintisiz karşılanması için hayati bir

görev üstlenen kahraman çiftçiler tarlada

As COVID-19, which has spread across the

entire world, once again reminds us of the

importance of food supply and sustainable

agriculture, the heroic farmers continue

production in their fields as they perform


Murat Tarakçıoğlu,

Chairman of the Board,

Middle East,

Turkey and Africa at Cargill

Cargill Turkey led the way by providing with the greatest support the farmers,

who have been working body and soul to prevent a food crisis as our country’s

fight against COVID-19 continues. While sending health equipment to the

corn and sunflower farmers to protect them against COVID-19, Cargill also

implemented another first in the industry, the company migrated to the digital

platforms its trainings on digitalization in agriculture, farm economy and zero

waste with a view to increasing productivity in agriculture.

the vital task of meeting the food need of

our country without interruption. Cargill has

become one of the leading institutions providing

the farmers with the greatest support

in this period by supplying the farmers, who

üretime devam ediyor. Cargill Türkiye, bu zorlu

dönemde tarlasını boş bırakmayı aklından

dahi geçirmeyen, ülkemizin gıda ihtiyacını

karşılamak için üreten çiftçilerin güvenliğini

ve tarlalarındaki verimi desteklemek üzere


67

adım atan öncü kuruluşlardan biri oldu.

Cargill Türkiye çiftçi refahını artırmak, tarımda

sosyal ve dijital bir dönüşümü desteklemek

hedefiyle geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği

‘1000 Çiftçi 1000 Bereket’ programına

dahil olan bin 500 çiftçiye ve ailelerine,

dezenfektan, maske, siperlik ve eldivenden

oluşan sağlık paketi verdi. Program kapsamında

Nisan ayında, ekim öncesi gerçekleştirilen

eğitimleri ise “Evde hayat var” diyerek

internetten canlı yayınla çiftçilerin evlerine

taşıdı. Tarımın gelişmesinde öncü kurumlardan

biri olan İstanbul Teknik Üniversitesi

ve veri odaklı tarım teknolojileri geliştirerek

tarımda dijitalleşmeye öncülük eden Doktar

işbirliğinde hazırlanan eğitimler, sektörde bir

ilk gerçekleştirilerek, 1000Ciftci1000Bereket.

com üzerinden canlı olarak yayınlandı.

never even think of leaving their fields empty

in this difficult time and produce food to

meet the needs of our country.

Cargill Turkey provided a health package

containing a sanitizer, mask, face shield

and gloves to 1.500 farmers and families

who participated the ‘1,000 Farmers 1,000

Prosperity’ program that aims at increasing

the welfare of the farmers and to support

social and digital transformation in agriculture,

launched last year. In line with the

motto “There is life at home”, Cargill brought

to the homes of farmers on live webcasts

the trainings held annually in April before

planting. As part of the collaboration

with İstanbul Technical University, which is

among the leading institutions in the development

of agriculture, and Doktar, which


develops digital agricultural products were

broadcasted live on the website 1000Ciftci-

1000Bereket.com in a first in the industry.

Murat Tarakçıoğlu: “We stand by our

farmers who continue to produce with all

their strength in this challenging period”

Murat Tarakçıoğlu, Chairman of the Board,

Middle East, Turkey and Africa at Cargill,

underlined the vital importance of farmers,

and said “This pandemic once again illustrated

how crucial farmers and agriculture are

as a main source of life for us. As we always

say, we value heroic Turkish farmers. With the

same perspective, we launched the ‘1,000

Farmers 1,000 Prosperity’ program in Turkey

and achieved up to 21% increase in the

production of participants of the program in

Murat Tarakçıoğlu: “Bu zorlu dönemde

üretime devam eden çiftçilerimizin

yanındayız”

Cargill Gıda Orta Doğu, Türkiye ve Afrika

Yönetim Kurulu Başkanı Murat Tarakçıoğlu,

çiftçilerin hayati öneminin bir kez daha

anlaşıldığını vurgulayarak şunları söyledi:

“Çiftçilerin ve tarımın ana hayat kaynağımız

olduğunu, özellikle salgın döneminde bir kez

daha gördük. Bir gıda firması olarak, Türk çiftçilerin

binbir emekle ürettiği yerli ürünleri alıp,

sofralarımızda yer alan birçok gıda ürünü

için hammadde sağlıyoruz. Biz çiftçilerimizin

mahsulünü sofralara taşıyor, çiftçilerimizle her

zaman omuz omuza çalışıyoruz. Bu nedenle

yürekten söyleyebilirim ki, Türkiye’nin kahraman

çiftçilerinin başımızın üzerinde yeri var.

Bu anlayışla geçtiğimiz yıl 1000 Çiftçi 1000


69

Bereket programını başlattık ve ilk yılında

programa katılan çiftçilerin veriminin yüzde

21’e varan oranda artmasını sağladık.

Program kapsamında çiftçilerle yüz yüze

yaptığımız eğitimleri ise “Evde hayat var”

diyerek dijital platforma taşıdık. Yüzlerce

çiftçinin gösterdiği ilgi ve yüksek katılım

oranı bize bir kez daha şunu gösterdi: Türk

çiftçisi dijital dönüşüme açık ve destek

verildiğinde emeğini ortaya koymaya hazır.

Özveriyle emek veren çiftçilerimize eğitim

ve danışmanlık desteği vermekten büyük

mutluluk duyuyoruz. Bu iş birliğinden ve

ilgiden güç alarak, programımızı istikrarlı bir

şekilde sürdüreceğiz. Bize bu yolda iş birlikleriyle

katkı sağlayan İstanbul Teknik Üniversitesi’ne

ve Doktar’a teşekkür ediyorum.”

Çiftçiler canlı yayında sorular sordu,

uzmanlar yanıtladı

İzmir, Konya ve Karaman’daki mısır üreticileri

ile Ankara ve Balıkesir’deki ayçiçeği

üreticilerinin soruları ve yorumlarıyla interaktif

olarak katılım sağladıkları eğitimlerde,

uzmanlar tarımda sıfır atık yönetimi,

çiftlik bütçesi ve zirai teknikler üzerine bilgilendirme

yaptı. Gerçekleştirilen eğitimler sırasında

İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim

Üyesi Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, Cargill

ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Türkiye’de

tarımda atıkların azaltılması için yaptığı iş

birliği kapsamında hazırlanan ‘Tarımda Sıfır

Atık Yönetim Sistemi’ eğitimini verdi. Mısır

ve ayçiçek üretimi yaparken açığa çıkan

atıkların çevre ve iklim değişimine olan

etkilerine dikkat çekti. Doktar Tarım Saha

Operasyonları Müdürü ve ziraat yüksek

mühendisi Dr. Nihat Mıdıkoğlu ise verimin

artması için doğru gübreleme ve sulama

tekniklerinin önemini vurguladı. Çiftçilere

bütçe yönetimine dair bilgilendirme de yapıldı.

Yayınlara yoğun ilgi gösteren yüzlerce

çiftçi, eğitimlerden büyük fayda sağladığını

belirtti. Eğitime İzmir’den katılan mısır

çiftçisi Umut Ayberk Akbay, “Online olarak

ekim öncesi toprak analizinin önemi,

bilinçli gübreleme, verimli ürün yetiştirme

teknikleri hakkında uzmanlardan eğitim

almak, biz çiftçiler için çok kıymetli. Kadimden

beri uygulanan teknikler ile dünyada

rekabetin mümkün olmadığı bir dönemde,

bu eğitimlerden aldığımız teorik bilgileri

üretim sürecinde uygulayarak daha verimli

üretim yapabiliyoruz,” dedi.

the first year. Under the program, we moved

to a digital platform our face-to-face trainings

with farmers with the motto, ‘There is life at

home.’ The interest and high participation

rate of hundreds of farmers showed us once

again: Turkish farmers are open to digital

transformation and are ready to demonstrate

their efforts when supported. Labor is the supreme

value and we are pleased to support

our farmers who work devotedly with trainings

and consultancy service. With the power we

get from this collaboration and interest, we will

continue to support this program consistently.

I thank İstanbul Technical University and Doktar

for their collaboration and contributions in

the efforts we have undertaken to this end.”

Farmers asked questions and experts

answered on live webcast

Corn producers from İzmir, Konya and Karaman

as well as sunflower producers from Ankara

and Balıkesir attended interactively in the

trainings with their questions and comments

on live webcasts, where experts provided

information about zero waste management,

farm budget and agricultural techniques.

During the trainings, İstanbul Technical University

Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, lectured

on ‘Zero Waste Management System’ as a

part of the project done in collaboration

with Cargill and İstanbul Technical University

to reduce waste in agriculture in Turkey. She

pointed to the impact on the environment

and climate change of the waste released

during corn and sunflower production. Also

at the training Doktar Agriculture Field Operations

Director and agricultural engineer

Dr. Nihat Mıdıkoğlu emphasized the importance

of correct fertilization and irrigation in

increasing productivity. Farmers were also

briefed about budget planning.

Hundreds of farmers who participated, expressed

that the trainings were very informative

and useful. Umut Ayberk Akbay, a corn farmer

who attended on the trainings via digital platform,

said, ‘As a farmer, it is very valuable to learn

about the importance of the soil analyses,

smart fertilization and the efficient cultivation

techniques before planting process via online

platform. It is difficult to compete with the

world by using the techniques applied since

ancient times. We can increase our productivity

by applying the theoretical knowledge

that we’ve received from these trainings.’


‹STANBUL

TÜYAP FUAR VE KONGRE MERKEZ‹

TÜYAP FAIR CONVENTION AND CONGRESS CENTER

Büyükçekmece, ‹stanbul / Turkey

Talep çöküşünden en az etkilenen

gıda sektörü WorldFood Istanbul’da

“yeni normal” fırsatları ile tanışacak

The food industry to meet

“new normal” opportunities

at WorldFood Istanbul


COVID-19 outbreak, spread rate of which

has been brought under control in Turkey

since April 14, and the number of recoveries

has surpassed the number of confirmed

cases on April 24 for the first time, accelerates

preparations for the transition to the

“new normal” period both in the economy

and social life. The food and drink industry

in Turkey, which represents a significant

Türkiye’de 14 Nisan’dan bu yana yayılma

hızı kontrol atlına alınan, 24 Nisan’da ise ilk

kez hastalığı yenenlerin yeni vaka sayısını

geçtiği Covid-19 salgını, ekonomide ve sosyal

hayatta “yeni normal” döneme geçiş

hazırlıklarını hızlandırıyor. Türkiye’de önemli

bir ekonomik hacme sahip yeme-içme

sektörü ise, yeni döneme ilişkin hazırlıklarını

hızla sürdürürken, Covid-19’dan en az etkile-


73

nen sektörler arasında yer alması nedeniyle

de sektör temsilcilerinin yüzlerini güldürüyor.

Covid-19 öncesinde yeme-içme trendinde

ev dışı tüketime 2019’da 110 milyar TL harcayan

Türkiye’de trend, hane halkı tüketimde

ve dışarıdan yeme-içme talebinde artışa dönüştü.

Türkiye’nin “yeni normal” koşulları göz

önüne alındığında, sektörün ivme kazanmasının

2021 yılını bulacağını belirten WorldFood

Istanbul Fuarı Direktörü Semi Benbanaste,

özellikle dışarıda yeme-içme sektörü ile oteller

ve konaklama tesislerinin kapasitelerinin

2021 yılı itibariyle artacağını söyledi:

economic volume, however, continues its

preparations in full swing for the new era

and the fact that it is among the least affected

industries from COVID-19 makes the

industry representatives happy.

The trend in Turkey, where 110 billion TL was

spent to away-from-home eating in 2019 before

the COVID-19 outbreak, shifted towards

household consumption and an increase in

demand for delivery and takeaway services.

Saying that when the “new normal” circumstances

in Turkey are taken into consideration,

we might need to wait until 2021 for the in-


“Türkiye özellikle gelişmiş gıda ve içecekler sanayi

ile yeni dönemde yeniden yapılanacak

olan gıda tedarik zincirleri içinde kendisine

ilave alanlar bulacaktır. Özellikle AB pazarı ile

yakın ve komşu ülke pazarları, gıda tedarik

güvenliklerini sağlamak için Türkiye’den daha

çok çeşit ve miktar ithalat yapacaktır. Özellikle

Covid-19 döneminde bazı önemli ülkelerin

tarım ve gıda ürünlerine ihracat yasakları

getirmeleri Türkiye gibi alternatif tedarikçilerin

önemini arttırmıştır. 2-5 Eylül tarihleri aralığındustry

is to boom again, WorldFood Istanbul

Exhibition Director Semi Benbanaste stated

that the capacities of especially foodservice

industry, hotels, and accommodation facilities

will increase by the year 2021:

“Since the non-discretionary spending

includes food industry products, the

industry will be least affected due to the

economic fallout from the COVID-19 outbreak.

For this reason, while a major decline

in production is expected in all other industries,

we will see an increase in production

in the food and beverage industries.

The food and beverage industry will be

critically important in 2020 and 2021.”

Increasing food safety concerns and the

potential in Turkey

Reminding that the Covıd-19 pandemic has

moved the issue of food safety up to the top

of the agenda in countries, Benbanaste said,

“In the coming period, countries will focus on

meeting their agricultural and food product

needs by primarily using their own resources.

She further added that increasing domestic

production, or at least having sufficient production

capacity in the critical areas, will be

the primary concern. Reminding that countries

have many trade restrictions on agricultural

production, Benbanaste added that

the trade in agricultural and food products

will continue to exhibit an upward trend.

“Especially given its highly developed food

and beverage industry, Turkey will find new

“Gıda sektörünün zorunlu harcama kalemleri

arasında yer alması nedeniyle Covid-19

salgınının yarattığı talep çöküşünden en

az etkilenecek sektör olacaktır. Bu nedenle

diğer tüm sanayilerde önemli bir üretim

düşüşü beklenirken, gıda ve içecek sanayilerinde

üretim artışları gerçekleşecektir.

2020 ve 2021 yıllarında gıda ve içecekler

sanayisinin önemi kritik düzeyde olacaktır.”

Artan gıda güvenliği hassasiyeti ve

Türkiye’nin potansiyeli

Covid-19 salgınını ülkelerde gıda güvenliği

konusunu öncelik sıralamasında yukarı

taşıdığını hatırlatan Benbanaste, “Önümüzdeki

dönemde ülkeler tarım ve gıda ürünleri

ihtiyaçlarını daha çok kendi ülkelerinden

karşılamaya yöneleceklerdir. Yurtiçinde üretimin

arttırılması, en azından kritik alanlarda

yeterli üretim yapılması ön plana çıkacaktır,”

dedi. Benbanaste; ülkelerin tarım üretiminde

birçok kısıtları olduğunu da hatırlatırken, bu

nedenle de tarım ve gıda ürünlerinin ticaretinin

artış trendinde devam edeceğini ekledi:


75

da TÜYAP’ta bu yıl 28’incisi gerçekleştirilecek

WorldFood Istanbul’da sektör temsilcilerimizi

‘yeni normal’e hazırlarken, gıda güvenliği

başta olmak üzere öne çıkan konu başlıklarında

gelişecek trendlere ilişkin sektör temsilcilerimize

rehber olmaya devam edeceğiz.

Türkiye’nin sahip olduğu avantajı artırmak

için, 2018 yılından bu yana tüm fuarlarda kullandığımız

Hyve Connect uygulamamız da

dahil olmak üzere, yeni dönem iş modelleri ile

yerli - yabancı katılımcılarımızı fuar ziyaretçileri

ve yabancı alıcılar ile buluşturmaya devam

edeceğiz. Türkiye’nin lezzetlerini, sektör temsilcilerimizin

kabiliyet ve ürünlerini, bölgeye

ve dünyaya WorldFood Istanbul aracılığı ile

ulaştırmaya devam edeceğiz.”

2019’da 45 Ülkeden, 500 Katılımcı ve 20 Bini

Aşkın Ziyaretçi

27. WorldFood Istanbul Fuarı’nda 45 ülkeden,

500 katılımcı ve 20,746 ziyaretçi ağırlanırken,

bir önceki yıla göre yüzde 29’luk bir büyüme

ile 2019’u kapattı. Uluslararası ziyaretçi oranında

ise yine bir önceki fuara göre artış yüzde

87 oldu. 27. WorldFood İstanbul’da İHBİR ile

birlikte düzenlenen, sektör oyuncularına yeni

alım, iş, iş geliştirme ve ortaklık fırsatları sunan

Alım Heyeti Programı ile; Çin, Fransa, Almanya,

Rusya, İngiltere, Hindistan, Hollanda ve

A.B.D gibi hedef pazar olan birçok ülkeden

100’ün üzerinde yabancı profesyonel alıcı

ağırlandı. Fuarda katılımcılar ile alıcılar arasında

3.000’in üzerinde B2B toplantı gerçekleştirilerek

yeni iş birliklerine imza atıldı.

markets along the food supply chains,

which will be restructured in the new era.

Especially the markets in the countries

neighboring the EU market will import more

food products in large quantities and varieties

from Turkey to ensure the safety of food

supply. During the COVID-19 pandemic, in

particular, bans on exports of food or agricultural

products imposed by some major

countries have increased the importance

of alternative suppliers such as Turkey. While

preparing our industry representatives for

the ‘new normal’ at the WorldFood Istanbul,

which will be held for the 28th time

this year in TÜYAP between September 2-5,

we will also keep guiding them about the

emerging trends that will be relevant to the

popular topics, especially the food safety.

To make Turkey more advantageous, we

will continue to bring together our domestic

& international exhibitors, visitors, and

international buyers through the new era

business models including the Hyve Connect

application that we developed and

used in all of the exhibitions we have held

since 2018. We will continue to showcase

the Turkish delicacies, what our industry

representatives can do as well as their

products to the neighboring region and the

world through WorldFood Istanbul.”

500 exhibitors and over 20,000 visitors from

45 countries in 2019

27th WorldFood Istanbul hosted 500 exhibitors

and 20,746 visitors from 45 countries

and recorded 29% growth in 2019 compared

to the previous year. The rate of international

visitors increased by 87% compared

to the previous exhibition. Thanks to

the Hosted Buyer Program, which provides

new recruitment, business, business development

and partnership opportunities to

sector players, held in cooperation with

İHBİR (İstanbul Cereal, Pulses, Oil Seeds

and Products Exporters’ Association),

over 100 foreign professional buyers from

many countries which represent target

markets such as China, France, Germany,

Russia, United Kingdom, India, Netherlands,

and the United States were welcomed

in the 27th WorldFood Istanbul. At the

exhibition, more than 3,000 B2B meetings

were held between exhibitors and buyers

and new partnerships were built.


Sağlıklı yaşlanmayı

sağlayan gıda

içerikleri alanında

2020 ödülünün

kazananı:

Naturex’in

patentli

doğal formülü

Flowens ®

Winners of the 2020

for healthy

ageing ingredient:

Flowens ® ,

Naturex’s

patented

natural formula

Tam spektrumlu bir kızılcık karışımından

üretilen Flowens ® ’in, günlük 250 mg ve 500

mg dozlarında erkeklerde alt üriner sistem

semptomlarını (LUTS) iyileştirdiği klinik

olarak gösterildi. En yaygın AÜSS, mesaneyi

boşaltmak ve idrar depolamakla ilgili

zorlukları içerir. Prevalans yaşla birlikte

artar: 40’lı yaşlarda erkeklerin%26’sında ve

80’lerinde de %90’ında bulunur.

Produced from a full-spectrum cranberry

blend, Flowens ® has been clinically shown

to improve lower urinary tract symptoms

(LUTS) in men at daily doses of 250mg and

500mg. The most common LUTS include

difficulties associated with voiding the

bladder and storage of urine. Prevalence

increases with age: it is found among 26%

of men in their 40s, and 90% in their 80s.

Following a recent clinical study, the use of

Flowens ® has been extended to women,

Naturex’in üriner sağlık

için patentli doğal

formülü olan Flowens ® ,

2020 NutraIngredients

Ödülleri’nde Yılın İçeriği

- Sağlıklı Yaşlanma

ödülüne layık görüldü.

Flowens ® , Naturex’s

patented natural formula

for urinary health, has

been named Ingredient

of the Year – Healthy

Ageing at the 2020

NutraIngredients Awards.


The best ingredients

for success from the

subcontinent!

8-10 October 2020

Pragati Maidan, New Delhi, India

JOIN US IN NEW DELHI

www.fi-india.com

with results showing improvement in

overactive bladder (OAB) symptom

at a daily dose of 500mg. OAB is the

presence of urinary urgency, usually

accompanied by frequency and nocturia

(waking up during the night to

urinate). Prevalence of OAB ranges

from 9%-43% in women.

Son zamanlarda yapılan bir klinik çalışmanın ardından,

Flowens ® kullanımı kadınlara da uygulandı

ve sonuçları 500 mg’lık günlük dozda aşırı aktif

mesane (OAB) semptomunda iyileşme gösterdi.

OAB genellikle sıklık ve noktüri eşliğinde idrar aciliyetinin

varlığıdır. OAB prevalansı kadınlarda%9-43

arasında değişmektedir.

Flowens ® , üriner semptomları ele alan farmasötik

olmayan doğal çözümlere yönelik artan tüketici

talebine cevap veriyor.

Global Ürün Müdürü Dan Souza, “Flowens ® ürününün,

Yılın İçeriği - Sağlıklı Yaşlanma ürünü olarak

seçilmesinden dolayı mutluyuz. Yaşlandıkça üriner

semptomlardan etkilenme olasılığı büyük ölçüde

artar. Aslında, mesane semptomlarından muzdarip

olan çoğu insan için bu bir, ‘eğer’ meselesi

değil, ‘ne zaman’ meselesidir. Flowens ® , dünya çapında

milyonlarca insanın yaşam kalitesini artırabilecek

üriner semptomlar için doğal, temiz etiketli

bir çözümdür,” dedi.

Flowens ® ’in yan etkisi olmadan güvenli olduğu

kanıtlanmıştır ve altısı prostat ve alt üriner sistem

sağlığıyla ilgili onaylanmış yedi sağlık vakası ile

desteklenmektedir - altısı Sağlık Kanada tarafından

ve bir tanesi de Kolombiya Ulusal Gıda ve İlaç

Gözetim Enstitüsü (INVIMA)’dan.

Naturex endüstri lideri Pathfinder programında Altın

Statüsüne ulaşmış bir tedarik zincirinden kaynaklanan

sürdürülebilir şekilde yetiştirilmiş kızılcıklardan

üretilmektedir. Ayrıca botanik kimliğini doğrulamak

için bir Naturex Kimlik Paketi ile birlikte satılır.

Bu, Naturex’in yıllık NutraIngredients Ödülleri’nde

kazandığı ikinci yıl. 2019 yılında, düşük dozda benzeri

görülmemiş biyoyararlanım sunan zerdeçal, bir

içerik olan TurmiPure Gold ® ile yapılan organik bir

bileşen için Yılın Botanik Ürünü ödülünü kazanmıştı.

Flowens ® taps into growing consumer

demand for non-pharmaceutical,

natural solutions that address

urinary symptoms.

Dan Souza, Global Product Manager,

said: “We’re delighted

Flowens ® has been chosen as Ingredient

of Year – Healthy Ageing.

The likelihood of being affected by

urinary symptoms greatly increases

as we get older. In fact, for many,

suffering from bladder symptoms

is not a matter of ‘if’ but ‘when’.

Flowens ® is a natural, clean-label

solution for urinary symptoms that

could improve the quality of life for

millions of people worldwide.”

Flowens ® is proven to be safe with

no side-effects and is further supported

by seven approved health

claims related to prostate and

lower urinary tract health - six from

Health Canada and one from the

Colombia National Food and Drug

Surveillance Institute (INVIMA).

It is produced from sustainably

grown cranberries sourced from

a supply chain that has achieved

Gold Status in the Naturex industry-leading

Pathfinder program.

It is also sold with a Naturex ID Pack

to validate its botanical identity.

This is the second year in succession

that Naturex has been a winner

at the annual NutraIngredients

Awards. In 2019, it won Botanical

Product of the Year for an organic

joint health shot made with Turmi-

Pure Gold ® , a turmeric ingredient

offering unprecedented bioavailability

at a low dose.


Food Turkey July 2020

Transform your PDFs into Flipbooks and boost your revenue!

Delete template?

Save as template ?