ISSN 2148-9254
EKİM OCTOBER 2020
www.tekstilteknik.com.tr
Vacuum PET recycling line
With decades of experience in extrusion and filtration
technology for spinning and biax film lines we now complete the
cycle: VacuFil is our recycling line for your post-production and
post-consumer waste with direct feed to your spinning line or
pelletizer. Optionally equipped with the Visco+ unit VacuFil
provides the melt quality you need.
For over 20 years, BB Engineering GmbH has been an innovative supplier
of extrusion, filtration and additive mixing for producing filament
yarns and films.
Founded as a joint venture between Oerlikon and Brückner Group
we have decades expertise of two world market leaders available.
www.bbeng.de · sales@bbeng.de · +49 2191 9510
İMTİYAZ SAHİBİ
İSTMAG MAGAZİN
GAZETECİLİK YAYINCILIK
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA
Publisher
H. Ferruh IŞIK
GENEL MÜDÜR (SORUMLU)
General Manager (Responsible)
Mehmet SÖZTUTAN
mehmet.soztutan@img.com.tr
YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ
News Editor
Ali ERDEM
ali.erdem@img.com.tr
YAYIN KURULU BAŞKANI
Editorial Board Chief
Prof. Dr. Cevza Candan
YAYIN KURULU
Editorial Board
Prof. Dr. Bülent Özipek
Prof. Dr. H. Rıfat Alpay
Prof. Dr. Yalçın Bozkurt
Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş
Prof. Dr. W. Oxenham
Prof. Dr. Emel Önder
Prof. Dr. Yusuf Ulcay
Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN
Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner
REKLAM DANIŞMANI
Advertisement Consultant
Mehmet TATLI
mehmet.tatli@img.com.tr
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ
Foreign Relations Manager
Yusuf OKÇU
yusuf.okcu@img.com.tr
TEKNİK MÜDÜR
Technical Manager
Tayfun AYDIN
tayfun.aydin@img.com.tr
GRAFİK & TASARIM
Graphics & Design
Hakan SÖZTUTAN
hakan.soztutan@img.com.tr
DİJİTAL VARLIKLAR MÜDÜRÜ
Digital Assets Manager
Emre YENER
emre.yener@img.com.tr
WEB DEVELOPER
Amine Nur YILMAZ
amine.yilmaz@img.com.tr
ABONE VE DAĞITIM
S u b s cr i pt io n a n d C i rc ul at io n
Ma na ger
İsmail ÖZÇELİK
ismail.ozcelik@img.com.tr
AD RES | He ad Of fi ce
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
İHLAS MEDIA CENTER
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11
Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197
Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY
Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93
www.tekstilteknik.com.tr
e-ma il: img@img.com.tr
BASKI | Printed By | İH LAS Ga ze te ci lik A.Ş.
İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi
29 Ekim Caddesi No: 11 A/41
Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY
Tel: +90 212 454 30 00
B Ö LG E T E MS İ LC İL İ KL ER İ
BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN
Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81
KONYA | Me tin DE MİR
Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74
Advertising Representatives
KOREA | Jes Media Int.
Mr. Young Seoah Chinn
Tel: 8224813411 Fax: 8224813414
jesmedia@unitel.co.kr
BİLGİ / Information
Tekstil& Teknik Dergisi’nde yer alan
makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir.
Yayınlanan ilanların
sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
Tekstil & Teknik is published monthly.
A dv e rt is em e n t s r e sp o ns ib il it ie s p u bl i sh e d
in our ma ga zi ne per ta in to ad ver tisers.
REKLAM İNDEKSİ
ADVERTISEMENT
ARMUTLU TATİL KÖYÜ...........................45
ASTEKS.................................................A.K
ATAÇ...................................................... 31
BBENGINEERING................................Ö.K
CANLAR MEKATRONİK..............Ö.K.İ – 1
EFFE ERDÜSTRİ....................................... 11
EGE TMF............................................A.K.İ
EKOTEKS.........................................33 – 65
EPSON.....................................................3
ERHARDT-LEIMER.................................23
GROZ-BECKERT......................................5
HIGHTEX 2021.......................................75
ITM 2021.................................................47
ITMA ASIA..............................................43
İHLAS MATBAACILIK............................59
İHLAS YAPI.............................................73
KIRAY MAKİNA.....................................19
KUZULUK KAPLICALARI........................55
LÖSEV....................................................63
OERLIKON...........................................Ö.K
PETNİZ ISI............................................... 41
PİMMS...............................................14-15
SANKO...................................................27
SPGPrints.................................................9
ŞANAL PLASTİK............................... 50-51
TÜRKİYE HASTANESİ..............................69
TÜYAP (İPLİK FUARI)..............................77
Excellence
in digital
textile printing
Created by Epson alongside F.lli Robustelli and For.Tex,
Total Solution is the integrated digital textile printing system.
Harnessing expertise across technology, inks and engineering,
the Monna Lisa Evo Tre series meets the demands of the
industrial market - through quality, productivity and flexibility.
www.monnalisadtp.eu
4
Tekstil makinaları ihracatındaki
gelişmeler sevindirici
Türkiye ekonomisi açısından büyük önem taşıyan tekstil sektörünün geleceğini ve
gelişimini etkileyen temel faktörlerin başında ülkenin tekstil makineleri üretimi geliyor.
Yıllar içinde gelişim gösteren Türk tekstil makineleri sektörü, tekstil imalatçısının elinin
güçlendirilmesinde önemli roller üstleniyor. Türkiye ekonomisi açısından hayati önem
taşıyan tekstil sektörünün geleceğini ve gelişimini etkileyen temel faktör ise tekstil makineleri
üretimidir. Türkiye’nin ihracatında lokomotif sektörleri arasında yer alan tekstil
sanayisi makine alanında da önemli atılımlar yaptı. Özellikle son dönemde ‘yerli ve
milli’ sloganıyla üretimde cari fazla verme yolunda ilerleyen tekstil makineleri sektörü
her geçen gün ithalatla ihracat arasındaki makası kapatıyor. Türkiye ekonomisinin en
büyük bileşenlerinden olan sektör, ülke ihracatının ana kalemleri arasındadır.
Ali ERDEM
Yazı İşleri Müdürü
News Editor
Günümüzde, Türk tekstil makineleri sektörü Ortadoğu’dan Avrupa ve Uzakdoğu’ya
kadar yaklaşık 150 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Sektörün gelişen yapısına
rağmen ithalat, halen en önemli sorunların başında geliyor. Uzmanlara göre yerli
imalatçıların iç pazara hakim olamaması nedeniyle ülkemiz ihracatının çok üzerinde
ithalat gerçekleştiriyor. Bu durum da kazanılan artı değerin ve ülkemize giren
dövizin dışarı çıkmasına sebep oluyor. Günümüz insanı için giyinme, tıpkı beslenme
gibi vazgeçilmesi mümkün olmayan temel bir ihtiyaç. Bu zorunluluk tekstil sektörünün
hem üretim hem de istihdam açısından büyük kapasitelerle çalışmasına neden
oluyor. Firmaların sektörde sürdürülebilir bir ivme yakalaması için kalite, fiyat,
rekabet ve teknoloji gibi konuları yakından takip etmesi lazım.
EDİTÖR
The developments in exports
of textile machinery are pleasing
The leading one of the main factors, influencing the future and development of the
textile sector that is big important according Turkish economy, is the production of
textile machines of the country. The Turkish textile machinery sector, which advanced
over the years, plays an important role in strengthening the hand of the textile
manufacturer. The main factor, affecting the future and development of textile sector
which is vital importance according to Turkish economy is the textile machinery
manufacturing. The textile industry, taking place among the locomotive sectors in
the export of Turkey, made important investments in the machinery field. The textile
machinery sector, which has been improving on the way of making current surplus in
production with the slogan of “domestic and national” especially, recently, is closing
the gap between imports and exports each passing day. Sector, one of the largest
components of Turkey’s economy, is among the main export items of the country.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Today, the Turkish textile machinery sector exports to about 150 countries from the
Middle East to Europe and the Far East. The import, despite the developing structure
of the sector, is still one of the most important problems. According to experts, it
makes importation more than exportation of our country because of the inability of
domestic manufacturers to dominate the domestic market. This also causes the earned
surplus value foreign currency input to go out country. Dressing is a primary indispensable
need such as nutrition for the people of today. This necessity causes the
textile industry to work with large capacities in terms of both production and employment.
In order for companies to achieve a sustainable momentum in the sector, they
should closely follow issues such as quality, price, competition and technology.
Hem kökleri merkezinin bulunduğu bölgede çok sağlam hem de bütün dünyada
kendini evinde hissediyor. Groz-Beckert’i farklı yapan özellik bu. Endüstriyel makine
iğnelerinin, hassas makine parçalarının ve sistemlerin dünyada lider üreticisi olarak,
ürünlerimizin ve servislerimizin kalite ve hassasiyet standartlarını mümkün olan en
yüksek seviyede tutuyoruz. Yaklaşık 9.000 çalışanımız ve örme, dokuma, keçe, tafting,
tarak ve dikiş alanlarında kullanılan yaklaşık 70.000 adet ürün çeşidimiz ile tekstil
endüstrisine en ideal desteği sunuyoruz. Ve 1852’den beri bu şekilde sizi hedeflerinize
ulaştırıyoruz.
Ücretsiz myGrozBeckert Uygulaması
Groz Beckert Turkey Tekstil Makine Parç.Tic.Ltd.Şti.
Gen.Ali Rıza Gürcan Cad.
Alparslan İş Merkezi No: 29 / 1-2-3
34169, Merter, İstanbul, Türkiye
T: 0212-9246868 | F: 0212-9246869
info.turkey@groz-beckert.com www.groz-beckert.com
6
PANORAMA
Covid-19, sanayide
dijitalleşmeye
zemin hazırladı:
Dijitalleşen
KOBİ’lere
1 milyonluk
destek sözü
Covid-19 formed
a basis to digitalize
in industry:
Promise to
support with
1 million to
digitalized SMEs
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
KOBİGEL – KOBİ Gelişim Destek Programı, sanayinin
dijital dönüşümü konusunda temel destek
mekanizması olarak belirlendi. KOSGEB Başkanı
Cevahir Uzkurt ile yaptığımız röportajda dijitalleşme
desteğinin süreç ve detayları ilgili birçok
soruya yanıt bulduk.
KOSGEB’den dijitalleşen işletmelere sunulan 1
milyon liraya yakın dijitalleşme desteği büyük
ilgi gördü. Dijitalleşmenin işletmeler üzerindeki
etkisiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Endüstri 4.0 olarak bilinen yeni sanayi konseptinin,
üretimi teknolojiye sahip olan ülke ve
KOBİGEL – SME Development Support Program
was determined as a basis support mechanism
in digital change of industry. At the interview
we did with KOSGEB President Cevahir Uzkurt,
we found answers of questions about digitalization
and support process and details.
1 million liras digitalization support, given to
the digitalized enterprises by KOSGEB got
attention. What do you think about influence of
digitalization on the enterprises?
We anticipate that the Industry 4.0, the new industrial
concept, will take production to count-
PANORAMA 7
KOSGEB’den dijitalleşen işletmelere sunulan 1 milyon liraya yakın
dijitalleşme desteği büyük ilgi gördü. Sanayi sektöründeki KOBİ’lerin
kendilerini dijital teknolojilere adapte etmelerinin, sanayi ve sanayideki
iş gücünün katma değerli üretim odaklı dönüşümü için önemli olduğu
söyleyen KOSGEB Başkanı Cevahir Uzkurt, Covid-19 salgınının sanayide akıllı
dijital teknolojilerin kullanımı için tetikleyici etki oluşturduğunu söylüyor.
1 Million Liras to support the digitalized enterprises, offered by KOSGEB
(Small and Medium Industry Development Organization), attracted
great attention. KOSGEB President Cevahir Uzkurt who said that SMEs
in the industrial sector adapt themselves to digital technologies is
important for the value-added production-oriented transformation of the
industry’s workforce and industry, declared that Covid-19 outbreak has a
triggering effect for the use of smart digital technologies in the industry.
ries and continents, having technology. Production
will not be done in cheap places or some
places, having location advantage, but it will
take place in the places, where smart production
systems are used. If developing countries do
not realize the structural transformation based
on digital technologies in the manufacturing
industry and workforce, they will soon see that
the cheapness of production and geographic
location will no longer be an advantage. In
terms of our SMEs in the industry sector, due to
digital technologies, it is necessary to know that
results and gains that directly affect competi-
kıtalara çekeceğini öngörmekteyiz. Üretim artık
işgücünün ucuz olduğu veya konum avantajının
bulunduğu yerlerde değil, akıllı üretim sistemlerinin
kullanıldığı yerlerde yapılacak. Gelişmekte
olan ülkeler imalat sanayinde ve iş gücünde
dijital teknolojilere dayalı yapısal dönüşümü
gerçekleştirmedikleri takdirde, kısa bir süre sonra
üretimde iş gücü ucuzluğunun ve coğrafi konumun
avantaj olmaktan çıkacağını görecekler.
Sanayi sektöründeki KOBİ’lerimiz açısından
bakıldığında ise; dijital teknolojiler sayesinde
verimliliğin artması, fire ve maliyetlerin düşmesi,
insan gücü ve becerisine bağımlılığın asgariye
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
8
PANORAMA
“Covid-19 salgını, sanayide akıllı
dijital teknolojilerin kullanımı için
tetikleyici etki oluşturdu”
“Covid-19 outbreak formed
an influence to use the digital
technologies in industry”
inmesi, pazara sunum hızının artması, standartlara
tam uyumlu ve kaliteli ürün üretilebilmesi gibi
rekabet gücüne doğrudan etkileyen sonuçlar
ve kazanımlar elde edileceğini bilmek gerekir.
11. Kalkınma Planında sanayi sektörünün dijital
dönüşümüne verilen önem doğrultusunda 2019
yılından itibaren “imalat sanayinde dijitalleşme”
konusunu KOSGEB’in öncelikli temaları
arasına aldık. Tematik alanlara göre özelleştirilebilen
ve yarışma usulü ile proje seçimi yaptığımız
KOBİGEL – KOBİ Gelişim Destek Programımızı,
sanayinin dijital dönüşümü konusunda temel
destek mekanizmamız olarak belirledik. Sanayi
sektöründeki KOBİ’lerimizin kendilerini dijital
teknolojilere adapte etmeleri, hem sanayimitiveness
will be achieved, such as increasing
productivity, decreasing waste and costs,
decreasing dependency on manpower and
skills, increasing the speed of introduction to the
market, and producing quality products that
are fully compliant with standards.
According to the importance given to the
digital transformation of the industrial sector in
the 11th Development Plan, we have included
the issue of “digitalization in the manufacturing
industry” among the priority themes of KOSGEB
since 2019. We have determined our KOBIGEL
- SME Development Support Program, customized
according to thematic areas and where
we select projects with a competitive method,
as our main support mechanism for the digital
transformation of the industry. The adaptation
of our SMEs in the industrial sector to digital
technologies is important for the value-added
production-oriented transformation of both our
industry and our workforce in the industry.
Covid-19, affected the whole world, made it
necessary for many companies to continue
their business with digital means. In this context,
can we say that the pandemic process has an
impact on your support program?
The Covid-19 outbreak triggered the use of
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
KOSGEB President
Cevahir Uzkurt
10
PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
zin hem de sanayideki iş gücümüzün katma
değerli üretim odaklı dönüşümü için önemlidir.
Bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19,
birçok şirketin dijital yollar ile işlerini
sürdürmesini zorunlu kıldı. Bu bağlamda,
pandemi sürecinin destek programınızda
etkisi olduğunu söyleyebilir miyiz?
Covid-19 salgını, sanayide akıllı dijital teknolojilerin
kullanımı için tetikleyici etki oluşturdu.
Fabrikalardaki entegre ve otomatik akıllı sistemler,
yüksek hacimli işgücü ihtiyacını azaltır.
Makine-makine ve makine-insan etkileşimini
sağlayan akıllı dijital teknolojiler, tesis ve işletme
yönetimindeki yakın temas gereksinimlerini en
aza indirir. Covid-19’dan sonra dijital dönüşüm
gereksinimi çok anlaşılır hale geldi. Artık fabrikaların
dijital üretim ve karar verme teknolojileri
ile donatılmış olması gerektiği açıktır.
KOBİ Gelişim Destek Programı’na başvuru şartları
nelerdir? Proje bütün sektörleri kapsıyor mu?
Sanayide dijital dönüşümün yerli imkânlar
odaklı olarak sağlanması için; akıllı dijital
teknolojilerin hem teknoloji tedarikçisi, hem
teknoloji kullanıcısı tarafında bulunan KOBİ’ler
KOSGEB tarafından desteklenmeye başlandı.
2019 yılında 258 proje için 71,5 Milyon TL’lik destek
onaylandı.
Programın 2020 yılı uygulamaları kapsamında
22 Temmuz 2020 tarihinde “İmalat Sanayinde
Dijitalleşme” temalı aşağıdaki iki proje teklif
çağrısı ilan edildi:
2020 – 01 Proje Teklif Çağrısı: “İmalat sanayi
sektöründe dijitalleşme sürecine katkı sağlayabilecek
yerli teknoloji geliştiricisi KOBİ’lerin
desteklenmesi”
Bu çağrıya; imalat sanayinde uygulanabilirliği
olan akıllı dijital teknolojileri geliştiren elektronik,
bilişim, makine imalat sektörlerindeki teknoloji
geliştiricisi KOBİ’ler, mevcut ürünlerinde katma
değer artırıcı iyileştirmeler yapmak ve ürünlerini
ticarileştirmek için proje sunabilmektedir.
2020 – 02 Proje Teklif Çağrısı: “İmalat sanayi
sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lerin üretim
ve ilişkili iş süreçlerinde dijital teknolojilerden
yararlanma düzeyinin arttırılması”
Bu çağrıya; 2019 yılında en az 500 Bin TL net
satış hasılatı olan ve bilanço usulüne göre
defter tutan imalat sanayi sektöründeki KO-
Bİ’ler, akıllı dijital teknolojileri üretim ve ilişkili
iş süreçlerine adapte etmek için proje sunabilmektedir.
İmalatçı KOBİ’lerin edinecekleri
teknolojilerin yerli firmalardan karşılanma
smart digital technologies in the industry.
Integrated and automated smart systems in
factories reduce the need for high volume
workforce. Intelligent digital technologies
that enable machine-machine and machine-human
interaction minimize the need for
close contact in facility and business management.
After Covid-19, the need for digital
transformation has become very understandable.
It is now clear that factories must
be equipped with digital production and
decision-making technologies.
What are the application conditions for the
SME Development Support Program? Does the
project cover all sectors?
In order to ensure digital transformation in the
industry with a focus on domestic opportunities,
SMEs which are both technology suppliers
and technology users of smart digital
technologies started to be supported by
KOSGEB. In 2019, 71.5 million TL of support was
approved for 258 projects.
Within the scope of the 2020 applications of
the program, the following two invitations for
proposals with the theme “Digitalization in
the Manufacturing Industry” were announced
on 22 July 2020:
2020 – 01 Project Request for Proposal: “Supporting
domestic technology developer SMEs
that can contribute to the digitalization process
in the manufacturing industry sector”
To this request SMEs, technology developers
in electronics, informatics, machinery manufacturing
sectors that develop smart digital
technologies which are applicable in the manufacturing
industry, can offer projects to make
value-added improvements in their existing
products and to commercialize their products.
2020 – 02 Project Request for Proposal: “Increasing
the level of utilization of digital technologies
in production and related business processes of
SMEs operating in the manufacturing industry”
To this request, SMEs in the manufacturing
industry, having 500 thousand TL net sales
revenue in 2019 and keep books according
to the balance sheet method, can submit
projects to adapt smart digital technologies
to production and related business processes.
If the rate of meeting the technologies
of the manufacturer SMEs from domestic
companies is high, this situation is taken into
consideration in a positive way in the evaluation
of project applications.
DISCOVER ITS Differences
FARKLARINI KEŞFEDİN
PASHA
FOR THOSE WHO PREFER THE BEST
EN İYİYİ TERCİH EDENLER İÇİN
GOOD TO BEST
We have gathered all essential specifications that a stenter machine must have, on It. 20 years
of knowledge, experienced personnel, user friendly solutions and efficient working conditions
come together and new trend is set.
İYİDEN MÜKEMMELE
Bir ram makinesinde olması gerektiğini düşündüğümüz her şeyi O’nda topladık. 20 yıllık
tecrübe, deneyimli kadro, kullanıcı dostu çözümler, verimli çalışma koşulları bir araya geldi
ve yeni trend 3. nesil makinede toplandı.
www.stentermachine.com
www.stenterframe.com
www.rammakinesi.com
info@effeendustri.com
www.effeendustri.com
+90 212 886 5533
+90 212 671 8520
12
PANORAMA
oranının yüksek olması durumunda, proje
başvurularının değerlendirilmesinde bu durum
olumlu yönde dikkate alınmaktadır.
KOBİGEL Programı 2020 yılı Proje Teklif
Çağrılarının kapsamına 8 akıllı dijital teknoloji
konusu alındı:
1 Büyük Verinin Analitik Yöntemlerle İşlenmesi
ve İmalat Sanayinde Kullanımı
8 smart digital technology subjects were taken
in the concept of KOBİGEL Program 2020 year
Project Request for Proposal:
1 Processing Big Data with Analytical Methods
and Its Use in Manufacturing Industry
2 Internet of Things in the Manufacturing
Industry
3 Industrial Robot Technologies in Manufacturing
Industry
“Desteğin %30’u geri ödemesiz,
%70’i teminat karşılığı geri
ödemeli olacak”
“30% of the support will be nonrefundable,
70% will be refunded
against a guarantee.”
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
PANORAMA 13
4 Smart Sensor Technologies in Manufacturing
Industry
5 yber-Physical Smart Factory System and Components
Based on Artificial Intelligence
6 Cyber Security in Manufacturing Industry
7 Smart and Flexible Automation Systems in the
Manufacturing Industry
8 Virtual Reality / Augmented Reality in Manufacturing
Industry
Could you give brief information about
the project support rate and project
duration? What is the deadline for the
project application and what course should
companies want to apply??
Within the scope of the 2020-01 and 2020-02
Project Request for Proposal, up to 300,000 TL
non-refundable per business and up to 700,000
TL refundable, a total of 1,000,000 TL support
can be provided.
The support rate is 60% (excluding personnel
support). 30% of the support to be calculated
at this rate will be non-refundable and 70%
will be paid as a refund support. For personnel
expenses, non-refundable support will be
provided in an amount determined according
to the education level coefficient (without
applying the rate).
The support will be paid for the procurement
of personnel, machinery - equipment, service
and software required for the realization of the
project. The amount of 50% to be calculated
over the reimbursed support amount approved
by KOSGEB can be paid before spending
under the name of “early payment” in return
for guarantee upon the request of the enterprises
that started the project.
The duration of the projects to be submitted can
be at least 8 months and at most 20 months.
Enterprises registered in the KOSGEB Database
and meeting the application requirements
can make their applications with the e-government
password of the business official from
the “E-services” menu at the same address
after reviewing the Project Proposal Calls at
www.kosgeb.gov.tr.
In order to increase the accessibility of digital
technologies through domestic and competent
technology suppliers, we will continue to
support the cooperation between technology
developing SMEs and industrial SMEs who will
adapt digital technologies to business processes,
with new calls in the coming years within
the scope of our budget possibilities.
2 İmalat Sanayinde Nesnelerin İnterneti
3 İmalat Sanayinde Endüstriyel Robot Teknolojileri
4 İmalat Sanayinde Akıllı Sensör Teknolojileri
5 Yapay Zekaya Dayalı Siber Fiziksel Akıllı
Fabrika Sistem ve Bileşenleri
6 İmalat Sanayinde Siber Güvenlik
7 İmalat Sanayinde Akıllı ve Esnek Otomasyon
Sistemleri
8 İmalat Sanayinde Sanal Gerçeklik / Artırılmış
Gerçeklik
Proje destek oranı ve proje süresiyle ilgili
kısaca bilgi verir misiniz? Projeye son başvuru
tarihi nedir ve başvuru yapmak isteyen
şirketler nasıl bir yol izlemeli?
2020-01 ve 2020-02 Proje Teklif Çağrıları
kapsamında işletme başına 300.000 TL’ye
kadar geri ödemesiz, 700.000 TL’ye kadar geri
ödemeli olmak üzere toplam 1.000.000 TL’ye
kadar destek verilebilecektir.
Destek oranı %60’tır (personel desteği
hariç). Bu oran üzerinden hesaplanacak
desteğin %30’u geri ödemesiz, %70’i teminat
karşılığı geri ödemeli destek olarak
ödenecektir. Personel giderleri için ise,
öğrenim durumu katsayısına göre belirlenen
tutarda (oran uygulanmadan) geri
ödemesiz destek verilecektir.
Destek, projenin gerçekleştirilmesi için
gerekli olan personel, makine – teçhizat,
hizmet ve yazılım alımı giderleri için ödenecektir.
KOSGEB tarafından uygun görülen
geri ödemeli destek tutarı üzerinden hesaplanacak
%50’lik tutar, projesini başlatan
işletmelerin talebi üzerine teminat karşılığında
“erken ödeme” adı altında harcama
yapılmadan önce ödenebilecektir.
Sunulacak projelerin süresi en az 8 ay, en
fazla 20 ay olabilecektir.
KOSGEB Veri Tabanına kayıtlı ve başvuru şartlarını
karşılayan işletmeler, www.kosgeb.gov.
tr adresinden Proje Teklif Çağrılarını inceledikten
sonra aynı adresteki “E-hizmetler” menüsünden
işletme yetkilisinin e-devlet şifresiyle
başvurularını oluşturabilmektedir.
Dijital teknolojilere yerli ve yetkin teknoloji
tedarikçileri üzerinden erişilebilirliğinin
arttırılması amacıyla, teknoloji geliştiren
KOBİ’ler ile dijital teknolojileri iş süreçlerine
adapte edecek sanayici KOBİ’lerin işbirliklerinin
desteklenmesine, bütçe imkânlarımız
dâhilinde önümüzdeki yıllarda da yeni
çağrılar ile devam edilecektir.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
‘’Ev Tekstili, Döşeme
ve Giyim için
Profesyonel Baskı
Makineleri’’
1803 Black Diamond
HM 1800P
HM 1800R/Pro
HM 3200R/Pro
16
PANORAMA
TEMSAD Gaziantep ve
Kahramanmaraş ziyaretleri
Türkiye’nin enerjiden sonra en büyük ikinci ithalat
kalemi olan makinelere her yıl oldukça fazla para
harcaması gerçeğinden hareket eden TEMSAD,
ülkemizi bu bağımlılıktan kurtarmak için de yoğun
faaliyetler göstermektedir. Hemen her fırsatta ve
platformda, Türkiye’de yerli makinelerin kullanılması
yönündeki bilincin artırılması çalışmaları
gerçekleştiren dernek, her platformda gösterdikleri
yoğun gayretlerle sektörel faaliyetlere hız
kesmeden devam ediyor. Gerek tekstil üretim
merkezlerine üyeler ile teknik ziyaretler gerçekleştirmek,
gerekse de tekstil makine üreticilerinin
üretim tesislerinde tekstilcileri ağırlamak gibi ikili
etkileşimler; sektörün bir bütün olarak gelişmesinde
önemli katkılar sağlamaktadır. Bu doğrultuda
TEMSAD, tekstil sektörünün Türkiye’deki en önemli
merkezlerinden biri olan Kahramanmaraş’ta
düzenlenen KTM Fuarı’na katılarak hem fuardaki
dernek üyelerini, hem de Gaziantep’te bulunan
firmalara ziyaret gerçekleştirdi.
KMTSO (KAHRAMANMARAŞ TİCARET VE SANAYİ ODASI)
Yönetim Kurulu Başkanı / Şahin BALCIOĞLU
GAZİANTEP ZİYARETİ
TEMSAD Genel Sekreteri Hayri Etçi, Gaziantep
ve Kahramanmaraş ziyaretleri ile şu bilgileri
verdi. “Kahramanmaraş KTM 2020 Fuarı’na geç-
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
KİPAŞ HOLDİNG A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı / Hanefi ÖKSÜZ
KASİAD
(KAHRAMANMARAŞ SANAYİCİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ)
Yönetim Kurulu Başkanı / Ali ARPASATAN
18
PANORAMA
ladığı fuarda, 2 günlük resmi
ziyaretlerimiz haricinde, firma
stantlarında üyelerimizle görüşme
imkanlarımız olmuştur.
ARSAN TEKSTİL / Kemal ARIKAN ve Hasan GEMCİ
İSKUR GROUP YÖNETİM KURULU BAŞKANI A. Kadir KURTUL
KTM 2020 Katılımcısı Üyelerimiz:
İdes Makine, Pro-Smh, Cedit
Makine, Hisarmak Makine, Dalgakıran,
Ser Mekatronik, Yıldız
Makine, Temsan, Beneks, Kıray
Makine, Effe Endüstri, Proses
Mekatronik, Elips, Redman, Asil
Makine, Elteksmak, Serteks. Resmi
ziyaretlerimiz, aynı zamanda
fuar katılımcısı olan, TEMSAD Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcımız
Hüseyin Birben nezaretinde
gerçekleştirilmiştir. İlgili kurum
ve sanayicilerimize, TEMSAD
adına hazırlamış olduğumuz
ve Başkanımız Adil Nalbant’ ın
imzalarını taşıyan mektuplarımız
ile birlikte ilgili sanayicilerimizin
ve kurum başkanlarının göstermiş
oldukları ilgiden ve desteklerinden
dolayı da yine TEMSAD
üyelerimiz adına teşekkür
plaketlerimiz arz edilmiştir.
KMTSO (KAHRAMANMARAŞ
TİCARET VE SANAYİ ODASI)
Yönetim Kurulu Başkanı /
Şahin BALCIOĞLU
KİPAŞ HOLDİNG A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkanı / Hanefi ÖKSÜZ
KASİAD (KAHRAMANMARAŞ
SANAYİCİ VE İŞ ADAMLARI DER-
NEĞİ) Yönetim Kurulu Başkanı /
Ali ARPASATAN
ARSAN TEKSTİL
Kemal ARIKAN ve Hasan GEMCİ
Mennan Makina / Ali Aksoy
İSKUR GROUP YÖNETİM KURULU
BAŞKANI A. Kadir KURTUL
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
meden önce, Gaziantep’teki
üyelerimiz ziyaret edilmiştir. Öncelikle
Mennan ustanın firması
olan Mennan Makine’ye uğranarak,
Mennan ustanın oğlu Ali
Aksoy ile görüşülmüştür. Henüz
TEMSAD üyesi olmamaları sebebiyle,
TEMSAD Üyeliği hakkında
bilgi verilmiştir. Akabinde aynı
gün sırası ile; Hemaks Makine
(Kenan Helvacıkara), Örnek
Makine (Mehmet Dabanıyastı)
ve Uslan Arge (Yusuf Uskaner)
ziyaret edilmiştir.”
KAHRAMANMARAŞ ZİYARETİ
“KTM 2020 Fuarı ziyaret edilerek,
fuara katılan üyelerimiz
stantlarında ziyaret edilmiştir. 17
TEMSAD üyemizin katılım sağ-
ERDEM TEKSTİL ve ALTEKS TEKSTİL
Ziyaretlerimizde, Erdem Tekstil’in
yoğunluğu sebebiyle fiziki olarak
ziyaret yapılamamış olup,
hazırlamış olduğumuz mektubumuz
Şakir Büyükerzurumlu adına
kendilerine ulaştırılmıştır. Ayrıca
Alteks Tekstil ile Duran Alkap
adına Fabrika Müdürü Mihriban
Alkap ile görüşme sağlanmıştır.”
20
PANORAMA
Şekil 1 Remscheid Almanya’daki
VacuFil test hattı
Figure 1 VacuFil test plant
in Remscheid/Germany
Tüketici sonrası ve üretim sonrası atıklar için
polyester geri dönüşüm hattı
VacuFil ile polyester geri dönüşümü
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Polyester recycling line for post-consumer and
post-production waste
Polyester recycling with VacuFil
Matthias Schmitz M.Sc.
Geri Dönüşüm Sistemleri Ürün Müdürü
BB Engineering GmbH, Remscheid/Almanya
Matthias Schmitz M.Sc.
Product Manager Recycling Systems
BB Engineering GmbH, Remscheid/Germany
PANORAMA 21
Polyester and its applications are omnipresent
in our everyday lives. Whether as beverage
bottles, film packaging, high-tech sports shirts or
safety belts, polyester impresses with its excellent
mechanical properties and efficient production.
BB Engineering (BBE), joint venture of the Oerlikon
Barmag and Brückner Group, has launched an
interesting product on the market with VacuFil,
which is intended to provide a solution for an
almost waste-free polyester spinning process.
However, the constantly rising demand for
polyester and its various applications require
responsible handling of global resources. All
textile producers are under pressure to find sustainable
solutions for the future. For this reason,
it is not only ‘virgin polyester’ generated from
crude oil that is exclusively the raw material
for manufacturing, so too is polyester recycled
from post-consumer and post-production
waste. Processing production waste also helps
cutting raw material, disposal and transport
costs, hence increasing efficiency. As a side
effect, CO 2
emissions decrease significantly.
Decades of experience
Additionally to the already existing rPET spinning
line VarioFil R+, which processes post-consumer
bottle flakes into fibers, BB Engineering
and Oerlikon Barmag introduced an innovative
solution for the recycling of post-production
polyester fiber waste, called VacuFil, at last
Polyester ve uygulamaları günlük hayatımızda
her yerde mevcuttur. İster içecek şişeleri, film
ambalajları, ister ileri teknoloji spor gömlekleri
veya emniyet kemerleri olsun, polyester
mükemmel mekanik özellikleri ve verimli üretimi
ile etkileyicidir. Oerlikon Barmag ve Brückner
Group’un ortak girişimi olan BB Engineering
(BBE), neredeyse atıksız bir polyester eğirme
işlemi için bir çözüm sağlamayı amaçlayan VacuFil
ile pazarda ilginç bir ürün piyasaya sürdü.
Bununla birlikte, polyester için sürekli artan talep
ve çeşitli uygulamaları, küresel kaynakların sorumlu
bir şekilde kullanılmasını gerektirir. Tüm tekstil
üreticileri, gelecek için sürdürülebilir çözümler
bulma baskısı altındadır. Bu durum yalnızca
üretim için hammadde olan ham petrolden üretilen
“işlenmemiş polyester” değil, aynı zamanda
tüketici sonrası ve üretim sonrası atıklardan geri
dönüştürülen polyester için de geçerlidir. Üretim
atığının işlenmesi aynı zamanda hammadde,
bertaraf ve nakliye maliyetlerinin azaltılmasına
yardımcı olarak verimliliği artırır. Bir yan etki olarak,
CO 2
emisyonları önemli ölçüde azalır.
Onlarca yılllık deneyim
BB Engineering ve Oerlikon Barmag, geçtiğimiz
yılki ITMA Barselona’da sunmuş olduğu tüketici
sonrası şişe parçalarını elyaflara dönüştürdüğü
halihazırda mevcut rPET eğirme hattı VarioFil
R+‘ya ek olarak, üretim sonrası polyester elyaf
atıklarının geri dönüşümü için VacuFil adı veri-
Şekil 2: 3DD karıştırıcı ile VacuFil Visco+ prosesi ve takip eden eğirme işlemi
Figure 2: VacuFil Visco+ process with 3DD-mixer and downstream spinning
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
22
PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
len yenilikçi bir çözüm sundu. Ekstrüzyon, filtreleme
ve eğirme sistemleri alanlarında onlarca
yıllık deneyim, yeni ve yenilikçi bir ana bileşen
olan vakumlu filtre Visco + ile bir araya getirildi.
Tutarlı mükemmel eriyik kalitesi için hassas büyük
ölçekli filtrelemeyi ve hızlı bir içsel viskozite
oluşumunu birleştirir. 1-30 mbar’a otomatik
olarak ayarlanmış bağlı vakum, uçucu kontaminasyonunu
ortadan kaldırır, kontrollü bir içsel
viskozite artışı sağlar ve ayrıca sonraki eğirme
performansı için hayati önem taşıyan ideal
bir eriyik homojenliği sağlar. Vakum sistemi ile
bağlantılı bir iç vizkozite ölçüm ünitesini kapsayan
sistem ile içsel viskozite sürekli ve güvenilir
bir şekilde ayarlanabilir. Böylelikle üreticiler,
uygulamaları için ihtiyaç duydukları belirli türde
geri dönüştürülmüş polyesteri üretebilmektedirler.
Mükemmel gaz giderme performansı
ayrıca enerji yoğun ön kurutmayı da azaltır.
Modüler yapı sayısız ihtimal sağlar
VacuFil serisinin modüler yapısı, atık içeriğini
işlemek için çok sayıda imkân sağlar. Şişe
parçaları, yığılmış halde elyaf atıkları veya
her ikisinin birleşimi, birinci-sınıf PET-granülleri
üretmek veya bir sonraki doğrudan eğirme
pozisyonlarını bir hat içi değişken olarak beslemek
için kullanılabilir.
Şekil 1, üretim atığını geri dönüştüren ve sürekli
polikondensasyondan gelen PET ana eriyik
akışına geri besleyen tipik VacuFil Visco +
işlemini göstermektedir. Hassas bir eriyik işlemi
için birçok işlemin ilk adımını, PET atığının,
çalışan 17.000’nin üzerindeki BBE ekstrüderinin
vida tasarımında uzmanlık ile geliştirilen
dayanıklı tek vidalı gaz alıcı ekstrüder (1) ile
yoğrulması oluşturmaktadır.
İleri geri dönüşüm, vakum filtresinin (5) içinde ve
çevresinde akıllıca birleştirilen çoklu gaz giderme
ve filtreleme adımlarıyla yapılır. Kaba parçacıklar
için yaygın olarak kullanılan elek değiştiricilerin
(3) yanı sıra, ince filtreleme için BBE’nin onlarca
yıldır temel yetkinliği olan ve müşterinin eğirme
performansı için gerçekten bir fark oluşturan son
teknoloji ürünü geniş alanlı mum tipi filtreler (6)
devreye girmektedir. ( Şekil 2 )
BB Engineering tarafından piyasada kanıtlanmış
bir karıştırma teknolojisi olan 3DD-karıştırıcı
(7) ile, üreticiler eriyiğe sadece sofistike katkı
maddeleri eklemekle kalmaz, aynı zamanda
yasal standartlara uygunluk sağlamak için
ana eriyik akışında rPET oranlarını% 5’ten%
50’ye kolayca değiştirebilir. Çeşitli sistem
konfigürasyonları ve 300 ile 3000 kg arasında
değişen saatlik iş hacmi ile müşteri gereksinimleri
en iyi şekilde karşılanabilmektedir.
year’s ITMA Barcelona. Decades of experience
in the areas of extrusion, filtration and spinning
systems have been bundled into a new, innovative
core component – the vacuum filter Visco+.
It unites gentle large-scale filtration and a
swift intrinsic-viscosity build-up for consistently
outstanding melt quality. The attached vacuum,
which is regulated automatically from
1-30 mbar, removes volatile contamination,
ensures a controlled IV-increase and furthermore
achieves an ideal melt homogeneity,
which is vital for the downstream spinning performance.
Comprising an inline viscosity-measuring
unit connected with the vacuum
system, the IV can be adjusted continuously
and reliably. Hence, producers are able to generate
that specific kind of recycled polyester
they need for their application. The excellent
degasification performance additionally relieves
energy-intensive pre-drying.
Modular structure opens numerous possibilities
The modular structure of the VacuFil range
opens up numerous possibilities to process waste
content. Bottle-flakes, agglomerated fiber-waste
or a mixture of both can be used to produce
first-class PET-granules or to feed downstream
direct spinning positions as inline variant.
Figure 1 shows the typical VacuFil Visco+
process to upcycle production waste and feed
it back into the PET main melt stream, coming
from the continuous polycondensation. The
PET waste is plasticized by a robust single screw
degassing extruder (1), which is the first step
among many for a gentle melt treatment,
thanks to the expertise in screw design of more
than 17.000 BBE extruders in operation.
The upcycling is done by multiple degassing
and filtration steps, cleverly combined in and
around the vacuum filter (5). Besides commonly
used screen changers (3) for rough particles,
state-of-the-art large area candle type filters
(6) for fine filtration come into action, which
are BBE’s core competence for decades
now and will really make a difference for the
customer’s spinning performance – bobbin for
bobbin for bobbin. (Figure 2 )
With the 3DD-mixer (7), a market-proven mixing
technology by BB Engineering, producers can
not only add sophisticated additives to the
melt, but also change rPET-ratios from 5 to 50
% easily in the main melt stream in order to
match legal standards. Customer requirements
can be optimally catered for with various
system configurations and hourly throughput
ranging between 300 and 3000 kg.
PANORAMA 23
Type
Throughput range [kg/h]
VacuFil 300 150-300
VacuFil 500 250-500
VacuFil 1000 500-1000
VacuFil 2000 1000-2000
VacuFil 3000 2000-3000
For higher throughputs, please consult with our sales team.
Type
Üretim çıktı oranı [kg/h]
VacuFil 300 150-300
VacuFil 500 250-500
VacuFil 1000 500-1000
VacuFil 2000 1000-2000
VacuFil 3000 2000-3000
Daha verimli çıktı miktarları için lütfen satış takımına danışın
The whole process is controlled and monitored
by Oerlikon Barmag’s GUIDE system to guarantee
the accustomed reliability.
Since ITMA Barcelona, VacuFil has awakened
huge interest in manufacturers of manmade
fibers worldwide. Since then, numerous customers’
trials have been carried out in Remscheid
on the fully developed pilot plant, with the effect
that reliable results are now available which
should allow the company to conquer the market.
Customers have challenged the VacuFil technology
with their own, authentic waste material.
POY and FDY yarn has been spun successfully
from 100% rPET-pellets. In times of the Corona
Pandemic, BB Engineering offers digital video
conferencing to continue providing access to
this technology to a worldwide customer base.
Tüm süreç, alışılmış güvenilirliği garanti etmek
için Oerlikon Barmag’ın GUIDE sistemi tarafından
kontrol edilir ve izlenir.
ITMA Barcelona’dan bu yana, VacuFil dünya
çapında yapay elyaf üreticilerinde büyük bir
ilgi uyandırdı. O zamandan beri, Remscheid’de
tam gelişmiş pilot tesiste çok sayıda müşteri
denemesi gerçekleştirildi ve bu çalışmaların
etkisiyle şirketin pazarı fethetmesine imkân sağlayan
güvenilir sonuçlar elde edildi. Müşteriler,
VacuFil teknolojisine kendi özgün atık malzemeleriyle
meydan okudu. POY ve FDY ipliği,
%100 rPET peletlerinden başarıyla eğrilmiştir.
BB Engineering Corona Salgını zamanlarında,
dünya çapındaki bir müşteri tabanına bu teknolojiye
erişim sağlamaya devam etmek için
dijital video konferans sunmaktadır.
Automation and Vision Systems
ELCUT
Tube slitter BTA 2535
• Slitting device for opening
tubular webs
• Precise drop stitch detection
• Minimized longitudinal tension
ELCUT
Edge cutting system BTA 80
• Reliable shear cutting
• Minimum waste
• Automatic blade follow-up
Erhardt+Leimer GmbH · Albert-Leimer-Platz 1 · 86391 Stadtbergen · Germany · Phone: +49 (0)821 2435-0
www.erhardt-leimer.com
24
PANORAMA
Yeni normalin ilk fuarı: KTM
The first fair of the new normal: KTM
Tekstil sektörünün Türkiye’deki en önemli merkezlerinden biri olan Kahramanmaraş, altıncı
kez KTM Fuarı’na ev sahipliği yapıyor. Tekstil sektörünün en önemli buluşma platformlarından
biri haline gelen KTM Fuarı, yeni tekstil teknolojilerini Türkiye’deki tekstil sanayicileri ve
temsilcileriyle buluşturmaya devam ediyor.
One of the most important centers of the textile sector in Turkey, Kahramanmaras,
hosted KTM Fair for the sixth time. Since 2014, it has become one of the most important
meeting platform for the textile sector as a whole Kahramanmaras International Textile
Machinery Exhibition (KTM), it continues to introduce new textile technologies to the textile
industrialists and representatives in Turkey.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Tekstil sektörünün Türkiye’deki en önemli
merkezlerinden biri olan Kahramanmaraş,
bu yıl uluslararası 108 firmanın katılımı
ile altıncı kez gerçekleşen Uluslararası
Kahramanmaraş Tekstil Makineleri Fuarı
bir kez daha tekstil teknoloji üreticilerine
ve yeni teknolojilere ev sahipliği yaptı.
ECR Fuarcılık Genel Müdürü Ümit Vural
“Tüm dünyanın olduğu gibi ülkemizin de
mücadele ettiği Covid-19 döneminde
tüm sağlık tedbirlerini alarak düzenlediğimiz
Uluslararası Tekstil Makineleri Fuarı
KTM2020’ye ilgi gösteren katılımcılarımıza
The organizer of KTM fairs, ECR Fuarcılık General
Manager Ümit Vural said, “We would like to thank our
participants who showed interest in the International
Textile Machinery Fair KTM2020, in which we organized
on September 24-26, by taking all necessary health
and safety measures during the Covidien-19 period, at
the time of struggle as the whole world experiencing.
International KTM fairs have now become traditional.
The importance of the organization, which we have
been organizing steadily since 2014, has once again
emerged in this period in which we called as the new
normal. The fairs, which now have tens of thousands of
visitors from every country with the thousands of parti-
PANORAMA 25
cipants, have substituted by the regional compact fair
organizations.” As one of the most prominent industry
centers of the textiles, Kahramanmaraş has once again
welcomed textile technology manufacturers and
the state of the art technologies with its sixth edition
with the participation of 108 global companies. With
3,480 professionals from neighboring cities and proximity
areas to Kahramanmaraş, such as from Gaziantep,
Adana, Bursa, Denizli, Istanbul, Kayseri, Şanlıurfa,
Malatya and Osmaniye successfully visited KTM 2020.
“Regional and compact fairs will have more importance”
Ümit Vural, General Manager of ECR Fuarcılık, made
a statement for the KTM 2020 Fair, “The International
Kahramanmaraş Textile Machinery Fair (KTM),
organized for the sixth time this year, will create great
opportunities for our industry. With its successful organization
since 2014, this fair has become traditional.
I would like to thank the textile exporters associations
ITHIB and ATHIB, especially the Kahramanmaraş
Metropolitan Municipality and the Kahramanmaraş
Chamber of Commerce and Industry, and the stakeholders
who has supported the fair and who has
contributed to the organization of the fair.’’
The first fair of the new normal
The new fairs that enter our lives with Covid-19 will most
likely be national fairs all over the world. All of the Global
fairs planned to be held in the world in 2020 have been
canceled or postponed. “As of 2021, fairs with thousands
of participants will lose their importance, and regional
compact fairs such as KTM will come to the fore.” Mentioning
about the significance of the fair, Vural emphasized
the following point, ‘’ After the new normal followed
by the recovery of Covidien-19, in Europe and in Turkey,
Kahramanmaraş has given primary importance once
again with its regard as the center of the textile industry,
a fair hosting the first textile machinery fair, after the
new normal era. We have achieved an organization,
followed with interest lodged by all technology manufacturers
and sector representatives around the world, by
taking all essential health and safety measures.”
teşekkür ediyoruz. Uluslararası KTM fuarları
artık geleneksel hale geldi. 2014 yılından
günümüze kadar istikrarlı bir şekilde
düzenlediğimiz organizasyonun önemi bu
dönemde bir kez daha ortaya çıktı. Artık
binlerce katılımcının olduğu her ülkeden
on binlerce ziyaretçinin bulunduğu fuarlar
yerlerini bölgesel kompakt fuar organizasyonlarına
bırakmaya başladı ’’dedi.
‘’BÖLGESEL VE KOMPAKT FUARLAR ÖN
PLANA ÇIKACAK’’
ECR Fuarcılık Genel Müdürü Ümit Vural,
KTM 2020 Fuarı için yaptığı açıklamada
“Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi
ve KMSTO (Kahramanmaraş Ticaret ve
Sanayi Odası ) işbirliği ile bu yıl altıncı kez
düzenlenen Uluslararası Kahramanmaraş
Tekstil Makineleri Fuarı, sektörümüze
büyük fırsatlar sunmakta. 2014 yılından
günümüze kadar istikrarlı bir şekilde düzenlenen
bu fuar geleneksel hale geldi.
Tekstil ihracatçı birlikleri ITHIB ve ATHIB
başta olmak üzere fuara destek olan ve
organizasyonda emeği geçen desteğini
esirgemeyen paydaşlara çalışmaları için
teşekkür ediyorum’’ dedi.
YENİ NORMALİN İLK FUARI
Covid-19 ile hayatımıza giren yeni
normalde büyük olasılıkla tüm Dünya’da
fuarlar ulusal nitelikli olacak. 2020
yılında Dünyada yapılması planlanan
Global fuarların tamamı iptal edildi ya
da ertelendi. 2021 yılı itibarı ile binlerce
katılımcının yer aldığı fuarlar önemini
kaybedecek, KTM gibi bölgesel kompakt
fuarlar daha ön plana çıkacak.
KTM fuarının önemine değinen Vural ‘’
Covid-19 sonrası yeni normal döneminde
Avrupa’da ve Türkiye’de Tekstil makinelerinin
sergileneceği ilk fuarı düzenleyen
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
26
PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
şehir olan Kahramanmaraş Tekstil Üretiminin
merkezi konumu ile bir kez daha
ön plana çıktı. Dünya’daki tüm teknoloji
üreticileri ve sektör temsilcilerinin ilgiyle
takip ettiği bu fuarı tüm sağlık önlemlerini
alarak güvenle tamamladık’’ dedi.
“DEĞİŞİMDE ÖNCÜ OLMAK GEREKLİ”
ECR Fuarcılık Genel Müdürü Ümit Vural,
günümüzü ‘değişim çağı’ olarak niteleyerek;
“Bu değişime direnenlerin tarih
sahnesinden silindiği, değişim hızına ayak
uyduramayanların yaşam hakkını kaybettiği
bir çağdayız. Öyle ki, bu yeni dönemde,
değişimi takip etmek bile yeterli değil,
bizzat değişimde öncü olmak gereklidir.
KTM 2020 Fuarı’nda bu değişime ayak
uyduran firmaları göreceğiz” sözlerine yer
verdi. Günümüzde 1 milyar doların üzerinde
ihracat rakamına ulaşan Kahramanmaraş’ın
dış ticaret hacmi ile üretim ve
ihracatta dikkat çeken şehirlerimizin başında
geldiğini belirten Ümit Vural, Kahramanmaraş’ın
ihracatının yüzde 61’ini
tekstil ürünlerinin oluşturduğunu söyledi.
Tekstil sektörünün şehirde binlerce kişiye
istihdam kapısı oluşturduğunu vurgulayan
Vural, “Türk tekstil sektörü, ekonominin
lider alanlarından biridir. Kahramanmaraş
ise Türk tekstil sektöründe binlerce kişiye
sağladığı istihdam ile Türkiye’nin bu alandaki
önderlerindendir” dedi.
“It is necessary to be a pioneer in change”
Ümit Vural, General Manager of ECR Fuarcılık, describes
current period as an “age of change”; “We are
in an age in which those who resist this change are
erased from the stage of history and those who cannot
keep up with the pace of change lose their right to
live. In this new era, even following the change is not
satisfactory, it is necessary to be a pioneer in the change
itself. We could see companies that keep up with
this change at the KTM 2020 Fair. In this new normal,
industry has found a new way of success that is underlined
by the Vural who said the following,” Compared
to the KTM fair visitors last year, there was a 50% decrease
in visitor figures, but the overall rate has increased
in terms of exhibitor satisfaction. In this new normal,
only professionals who wish to do business visited the
fair. KTM2020 Fair has also reached an important trade
volume. No one visited the fair with the intention of
buying a promotional Swiss army knife or collecting
catalog brochures. It was only visited by those interested
and concerned. This has increased the satisfaction
of participant firms. In Turkey, where the fair held, due
to its location advantage and due to its proximity to
the adjacent cities with just an hour distance and with
its positioning at the middle of the circulating textile
investments, KTM Fairs have become an attraction
center. It is gratifying that textile companies planning
new investments at the KTM 2020 fair have negotiated
and have made purchasing decisions with success.’’
Ümit Vural stated that Kahramanmaraş, which has reached
an export figure of more than $ 1 billion today, is
one of our cities that draw attention in terms of foreign
trade volume in production and export disciplines and
that 61% of Kahramanmaraş’s exports are made up of
textile products. Emphasizing that the textile industry
creates employment for thousands of people in the
city, Vural said; “The Turkish textile industry is one of the
leading fields of the economy. Kahramanmaras Turkish
textile sector provides employment to thousands of
people in Turkey and is one of the leaders in this field.”
28
PANORAMA
Lenzing, sıfır karbon
TENCEL markalı elyafları
piyasaya sürdü
Lenzing’in tekstil sektöründeki amiral markası TENCEL,
tekstil endüstrisinde de karbonizasyonu başlatmak için
ürünün karbon ayak izini azaltmaya, endüstri ortaklarını katılmaya ve
engellenemeyen emisyonları dengelemeye yardımcı olan
“azalt-katıl-dengele” yaklaşımı ile karbon nötr olma yolunda ilerliyor.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Lenzing Grubu, sürdürülebilir bir dünya inancıyla
iklim değişikliğiyle mücadele etmek için 2019’da
duyurduğu kapsamlı kurumsal taahhütlerin
ardından, Lenzing’in tekstil sektöründeki amiral
markası TENCEL, ilk sıfır karbon TENCEL markalı
lyocell ve modal elyafları pazara sürdüğü
açıkladı. Karbon nötrlüğünün kurumsal çerçevesini
belirleyen CarbonNeutral protokolünün katı
kurallarına uygun olarak tasarlanan sıfır karbon
TENCEL markalı elyaflar, tekstil endüstrisi için
CarbonNeutral® ürünler olarak sertifikalandırıldı.
Bu sertifika, elyaf üretiminden ve dağıtımından
kaynaklanan emisyonların hesaplanması ve
azaltılması anlamına geliyor. TENCEL, “gerçek
sıfır karbon” kampanyası ile Lenzing’in Bilimsel
Dayanıklı Hedefler (SBT) girişimine ve Birleşmiş Milletler
Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine katkıda
bulunmaya devam ediyor.
PANORAMA 29
YENİ ELYAFLARLA SIFIR KARBONA DOĞRU YOLCULUK
Doğada çözünebilen ve botanik kökenli sıfır
karbon TENCEL elyaflar içeren kumaşlar, üçüncü
parti tarafınca onaylanmış etiketleriyle Lenzing’in
müşterileri, markaları ve tüketicilerine yeni bir
sürdürülebilir şeffaflık seviyesi sunacak. Çevresel
değerlerinin daha yüksek olmasının yanı sıra bu
elyaflar ciltte nazik dokunuş, daha kalıcı yumuşaklık,
ipeksi pürüzsüzlük, nefes alabilirliğe katkı ve
daha kalıcı renkler gibi standart TENCEL elyafların
özelliklerini taşıyacak.Yeni sıfır karbon TENCEL
elyafların piyasaya çıkışı, tekstil ürünlerine kullanılan
ham maddelerin şeffaflığını artırmada önemli
bir kilometre taşı olarak nitelendiriliyor.
“AZALT”, “KATIL” VE “DENGELE”
KAMPANYASINA DESTEK
2019 yılının sonlarında Lenzing, 2030 yılına kadar
belirli karbon emisyonlarını yüzde 50 oranında
azaltmayı ve 2050 yılında sıfır karbona ulaşmayı
taahhüt etmişti. Bu taahhüdünün ardından,
Lenzing’in TENCEL markası, aktif olarak ürünün
karbon ayak izini azaltan, endüstri ortaklarını teşvik
eden ve engellenemeyen emisyonları dengeleyen
“Azalt”, “Katıl” ve “Dengele” sütunları doğrultusunda
harekete geçtiğini açıkladı. Tedarik zincirinin
tamamında daha verimli üretim yöntemleri ile
yenilenebilir enerji kaynaklarını ve yeni teknolojileri
kullanarak karbon emisyonlarını sürekli olarak
azaltma önceliği ile Lenzing, CarbonNeutral® ürün
sertifikasını almak için karbon nötrlüğü ve iklim finansı
konularının lider uzmanı olan Natural Capital
Partners ile işbirliği yapıyor. Konu özelinde açıklamada
bulunan Natural Capital Partners, İklim
Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Kıdemli Müdürü Tom
Popple,”Lenzing, iki TENCELTM elyaf için Carbon-
Neutral® ürün sertifikası alarak, şirket ve ürün emisyonlarını
azaltma yolunda uzun vadeli yolculuğunda
önemli bir adım attı. Sadece bu sebepten
değil, Lenzing’in birçok moda perakendecisinin
tedarik zincirindeki konumu nedeniyle, bu sertifika
tekstil endüstrisi için iklim eylemine bağlılık mesajı
gönderiyor. Bu nedenle biz Lenzing ile çalışmaktan
mutluluk duyuyoruz ve şirketi gelecekteki iklim
taahhütlerini gerçekleştirmesi için desteklemeyi
dört gözle bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
Lenzing Tekstil Global İş Yönetimi Başkan Yardımcısı
Florian Heubrandner, “Şirket ve marka olarak ayak
izimizi azaltmak için girişimlerde bulunmaktayız,
ancak tüm emisyonlara engel olmak mümkün
değil. Bu durum bizi global seviyede hareket
etmeye yöneltti. Bu noktada, CO2 emisyonlarının
tüm dünyada engellenmesine destek ve yardımcı
olmak için fırsatlar yarattık. Dengeleme yoluyla
karbonların telafisi, onaylı iklim finans projeleriyle
karbonların azaltılmasına katkıda bulunmaya
yardımcı oluyor. Böylesine bir iklim krizinde, Lenzing
her şirketin kendi etki alanında harekete geçmesi
gerektiğine inanmaktadır. TENCEL markası altında
CarbonNeutral® ürün seçeneklerini içeren bu
yeni girişimden son derece heyecan duymaktayız.
Bu, Lenzing’in genel kurumsal hedefine doğru yeni
bir adımdır. Aynı zamanda tedarik zinciri ortaklarına
yardımcı olmamızı ve tekstil markalarını üretim
hatlarındaki karbon emisyonlarını yeniden değerlendirmeye
yöneltmemizi sağlıyor. İleriye baktığımızda,
yeşil yıkamadan kaçınmaya yardımcı olan
ve tüketicileri karbon nötr tartışmasına dahil eden
katı iç yönergeleri izleyerek ürün portföyümüzü
zenginleştirmeye devam edeceğiz” dedi.
KARBON EMİSYONLARINI AZALTMAK İÇİN
FAALİYETLERDE KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER
Lenzing sıfır karbon yolculuğuna sorunsuz geçişini
kolaylaştırmak için bilime dayalı hedefleri baz alan,
karbon salınımını azaltmak için enerji verimliliğini,
fosil yakıt kullanımının azaltılmasını, kağıt hamuru ve
elyaf üretim tesislerinin entegrasyonunu ve yeni teknolojilere
yatırımları öngören dört temel kaldıraçtan
faydalanacak. Nihai hedeflerinin tüm TENCEL
elyaf seçenekleri ve tekstil tedarik zincirinin tamamında
karbon nötr faydalar sunmak olduğunun
belirten Lenzing Grubu Ticari Direktörü Robert van
de Kerkhof, “Sıfır karbon TENCEL elyaflarımızın
piyasaya sürülmesi, iklim değişikliğine karşı devam
eden bir savaşın sadece başlangıcıdır. Üretim
süreçlerimizi ve elyaf seçeneklerimizi yenilemeye
devam ederken, ağaç bazlı elyaf iş modelinin
doğal iklim avantajı konusunda kayıtsız kalmanın
ötesine bakacağız. Buna paralel olarak, karbon
nötrlüğü ortak hedefine ulaşmaya çalışan daha
etkili bir ekosistem oluşturmak için markalar ve
tasarımcılardan STK’lara kadar farklı ortaklarla çalışmaya
devam edeceğiz. Ortaklarımızı karbon nötr
hedefine doğru desteklemeye devam ederken,
herkesi ‘gerçek sıfır karbon’ hareketimize katılmaya
davet ediyoruz. Zaman hiç durmadan ilerliyor, gelin
iklim değişikliğine karşı bir araya gelelim!” dedi.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
30
PANORAMA
Temsad-MİTTO arasında
işbirliği protokolü
Marmara Üniversitesi İnovasyon
ve Teknoloji Transfer Uygulama
ve Araştırma Merkezi (MİTTO)
ile TEMSAD arasında yeni bir
işbirliği protokolü imzalandı.
“Üniversite - Sanayi İşbirliği’ nin tesisi için sektörümüz
adına önemli ve somut bir adım atıldı. MİTTO
Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahu UNCUOĞLU,
MİTTO Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail USTA,
Marmara Üniversitesi Tekstil Mühendisliği’nden
Dr. Öğr. Üyesi Erkan İŞGÖREN ve Üniversite Sanayi
İşbirliği Uzmanı Öğr. Gör. Burak ELEMAN ile birlikte;
TEMSAD Yönetim Kurulu ve Eğitim Komitesi Üyesi İrfan
YOLCULAR ve Nit Örme Ar-Ge Direktörü Songül
BAYRAKTAR’ın ev sahipliğinde, NİT ÖRME AR-GE
Merkezinde, TEMSAD Başkanı Adil NALBANT’ın nezaretlerinde
işbirliğinin somut projeler üzerinde inşa
edilmesi üzerine görüşmeler gerçekleştirildi.
MİTTO ve TEMSAD arasında gerçekleştirilen bu
protokol neticesinde, TEMSAD üyeleri ile Üniversite
araştırma birimi ve akademisyenlerin karşılıklı
olarak projelerde yer alabilmesinin yanı sıra, KOS-
GEB-TUBİTAK gibi kurumların desteği ile projelerin
geliştirilmesi ve Ar-Ge faaliyetleri ile ilgili her türlü
desteğin sağlanması konularında oldukça somut
sonuçlar elde edilebilecekler. MİTTO ile TEMSAD
arasında yeni iş birliğinin sektörümüze hayırlar ve
başarılar getirmesini temenni ediyoruz.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
32
PANORAMA
1 Milyon dolarlık
sürdürülebilir enerji yatırımı
Avrupa Yakası’nın en büyük GES (Güneş Enerji Santrali Sistemi) projesi,
Mars Logis-tics’in yaklaşık 1 milyon dolarlık yatırımı ile hayata geçiyor.
Proje ile Hadımköy Lojistik Merkezi’nin 12.098 metrekarelik çatı alanı
güneş panelleri ile kaplanacak.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Mars Logistics, yaklaşık 1 milyon dolarlık yatırım
yaparak Avrupa Yakası’nın en büyük GES (Güneş
Enerji Santrali Sistemi) projesini hayata geçiriyor. Hadımköy
Lojistik Merkezi’nin 12.098 metrekarelik çatı
alanının güneş panelleri ile kaplanacağı projede
4914 adet fotovoltaik güneş paneli kullanılacak.
Çatı Üstü Güneş Enerji Santralinin kurulu gücü ise 2
MW olacak ve yıl boyunca 2,5 MWh/yıl elektrik üretebilecek.
Avrupa Yakası’nın en büyük GES projesi
ile üretilecek elektrik enerjisinin tesis genelinde kullanılması
planlanıyor. Doğaya saygılı iş yapma anlayışı
ile sürdürülebilir projeler üretmek hedefleri ile
yapılan araştırmalar neticesinde başlanan projenin
1 Ekim 2020 tarihinde bitmesi ve kullanıma hazır hale
gelmesi bekleniyor. Mars Logistics Yönetim Kurulu
Başkanı Garip Sahillioğlu, projenin birden çok amaca
hizmet edeceğini belirterek, “Hadımköy Lojistik
Merkezi Çatı Üstü Güneş Enerji Santrali, Hadımköy
Lojistik Merkezi’nin inşaatından itibaren gündemde
olan ve 2019 yılı itibariyle stratejik eylem-lerimize
dahil ederek hayata geçirdiğimiz, aynı zamanda
küresel sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden de
birden çok amaca hizmete edecek tesis, küresel
kalkınma hedefleri, sürdürülebilirlik projelerimiz ve
yaşam döngüsü bakış açımızla şekillendi.” dedi.
YILDA 94.469 ADET AĞAÇ KURTARILACAK
Projenin, doğadaki olumlu etkilerini kısa vadede
göstereceğine dikkat çeken Garip Sahillioğlu,
“Projeyi, yenilenebilir enerjinin genel avantajlarının
yanı sıra, çevreyi fosil enerji teknolojilerine
göre çok daha az etkileyen temiz enerji kaynağı
olması, sonsuz enerji kaynağı üretmesi, sera etkisi
ve küresel ısınmaya pozitif etkileri nedeniyle
tercih ettik. Proje kapsamında üretilecek elektriğin
karşılığı olarak yıllık 1.133,63 ton karbondioksit
kurtarılacak ve yıllık 94.469 adet, 25 yıl sonunda
ise 2.361.725 adet ağaca karşılık emisyon azaltımı
olacak.” ifadelerini kullandı.
PROJE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
AMAÇLARINA HİZMET EDECEK
Hayata geçirecekleri proje ile Birleşmiş Milletler’in
belirlemiş olduğu 17 hedeften oluşan
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan toplam
7 amaca hizmet etmiş olacaklarını belirten Sahillioğlu,
“Bu proje ile Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir
Kalkınma Amaçlarından direkt olarak
“Erişilebilir ve Temiz Enerji” ile “İklim Eylemleri”
amaçları ve dolaylı olarak ise “İnsana Yakışır İş
ve Ekonomik Büyüme”, “Sanayi, Yeni-likçilik ve
Altyapı”, “Sürdürülebilir Şehir ve Yaşam Alanları”,
“Sorumlu Üretim ve Tüketim” ve “İşbirlikleri-ni
Geliştirme” amaçları ile birlikte toplam 7 amaca
hizmet etmiş olacağız.” dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YATIRIMLARI DEVAM EDECEK
“Kaynakları sürdürülebilir kullanarak ekolojik
dengeyi korumak ve karbon emisyonlarının
azaltılması için faaliyetlerinde en uygun teknoloji
ve süreçleri kullanmak Mars Logistics’in
uyguladığı çevre politika-larındandır” diyen
Sahillioğlu, bu anlayışı Mars Logistics’in tüm faaliyetlerine
dahil ettiklerini belirterek, “2019 yılında
gerçekleştirilen tüm taşımalarda çevre dostu
taşımacılık yöntemi olan Intermodal kul-lanımı
neticesinde, 18.7 milyar kilogram karbondioksit
salınımı önledik ve 1 milyon 560 bin adet ağacın
kurtarılmasını sağladık. Kağıt atıklarımızın geri
kazanımıyla sadece 2016-2020 yılları arasında
9.168 adet ağacın kesilmesini önledik. 2006
yılından beri ÇEKÜL, TEMA ve Ege Orman Vakfı
iş birliği ile Çatalca, Manisa ve Çanakkale’de
5.200 fidan dikerek Mars Ormanları oluşturduk.
Yaptığımız sosyal sorumluluk projemizle atık yağların
geri kazanılmasıyla milyonlarca litre temiz
suyun kirlenmesini önle-dik. Hadımköy Lojistik
Merkezi’nde yağmur suyu toplama projemiz
sayesinde yağmur sularının ayrı toplanmasını
sağlayarak çevresel peyzaj başta olmak üzere
kampüsün çeşitli su ihtiyacı (yangın suyu vb.)
buradan karşılamaktayız. Lojistik depolarımızda
ise klasik tahta palet yerine geri kazanılmış
kağıttan üretilmiş kağıt paletler kullanmaktayız.”
dedi ve sürdürülebilirlik anlayışı ile faaliyetler ve
yatırımlara devam edeceklerini ifade ederek
yeni projeler için çalışmaların sürdüğünü söyledi.
34 İNCELEME
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Ön terbiye
işlemlerinde
yaştan yaşa
emdirme
prensipleri
(Bölüm 1)
(ml/kg Kullanılan Emprenye Sistemleri)
Wet-in-wet
impregnating
in the
pretreatment
(Part 1)
Main Impregnating Systems Using ml/kg
Leonardus Janssen
Pulcra Kimya A.Ş. Danışmanı
Consultant of Pulcra Kimya A.Ş.
Erdem Genç
Pulcra Kimya A.Ş. Ön Terbiye Sorumlusu
Pretreatment Technical Manager of Pulcra Kimya A.Ş.
Erkan Döner
Pulcra Kimya A.Ş. Ege Bölge Sorumlusu
Regional Manager of Ege-Pulcra Kimya A.Ş.
80’li yılların sonları ve 90’ların başlarında,
“Maksimum Çözelti Yükleme” teknolojisi , tekstil
materyalinin kasar ve alkali pişirme uygulamalarında
kullanılan emdirme sistemlerinde
oldukça öne çıkmaya başlar. Sözkonusu yıllarda
tekstil makine üreticileri tarafından bir çok
farklı emdirme ve dozajlama sistemleri önerilmeye
başlanmıştı. Bu ünitelerin tipik özelliği,
düşük hacimli emprenye üniteleriyle kombine
edilerek emdirme işlemi sonunda %100’den
daha yüksek oranda çözelti yükleme esasına
dayanıyordu. Bütün bu üniteler (ml/kg) esasına
göre dozajlama yapıyordu fakat kumaş üzerinde
istenen miktardaki kimyasalı uygulamak için
farklı sistemler kullanıyordu.
Bu tür emdirme ünitelerinin bazıları Şekil-1’ de
görülebilir. Söz konusu örnekler tüm mevcut
uygulamaları kapsamaktan çok bazı çalışma
prensiplerini gösterme amaçlı olarak verilmiştir.
(Şekil 1)
Söz konusu değişik emdirme ünitelerinin
çalışma prensiplerini ve bunların işlem sonrası
kumaş üzerindeki etkisini anlamak için 2
parametreye odaklanmak gerek; bunlardan
birincisi ünitenin mekanik kurulumu, diğeri de
emdirme teknesi için kullanılan dozajlama metodudur.
Her 2 parametre de tamamıyla ayrıdır
ve birbiri ile karıştırılmaması gerekir. Mekanik
kurulum, emdirme teknesinin kimyasal konsantrasyonlar
açısından dengeye kavuşmasında
tüm degişkenlerden sorumluyken, dozajlama
metodu daha çok güvenirlik, doğru ve kolay
kullanım açısından değerlendirilmelidir.
Mekanik Kurulum ve Emdirme Teknesi
Bir emdirme teknesi sistemi (emprenye sistemi);
Şekil 2’deki gibi sistemde neler olduğuna dair
her şeyi tanımlayan 4 parametrenin gösterildiği
basit bir çizime indirgenebilir. Tekneye
giriş sıkması (Q1) ve emprenye ünitesinin yapısı
ile birlikte kumaşın özellikleri (tanımlanmış bir
hızda, sıcaklıkta ve reçetede), çalışılan kumaş
üzerindeki flote yer değişimini belirler.
Tekneden çıkış sıkması olan kimyasal sıkma
silindiri(Q2) ise kumaş üzerindeki flote miktarını
belirleyecektir. (Şekil 2)
İlgili parametrenin ölçülmesi (Bölüm 3) ve bu
makalede verilen formüllere uygulanması, bir
emprenye sisteminde fiziksel olarak neler olup
bittiğinin ayrıntılı bir görünümünü verecektir.
Burada kullanılan kısaltmaların çoğu şunlardır:
m in [kg/min] Dakikada Geçen Kumaş
Miktarı (Hız x Kilogram/Metre Tül)
t in [min] Zaman (dk)
R in [ml/kg] Reçete (H2O2)
Q1 in [l/kg] Emprenye Sistemine Girmeden
Önce Kumaş Üzerindeki Su Miktarı
Q2 in [l/kg] Emprenye Sisteminden Çıkan
İNCELEME
35
Şekil 1: Fig. 1:
In the late 80’s and beginning 90’s, the maximum
add-on in textile impregnating systems
for bleaching and scouring starts one´s triumph.
A variety of different systems were offered
by the textile manufactures. Typical of those
units was a high add-on off more than 100%
combined with a low volume of the impregnating
unit. All these units were dosing in [ml/
kg] but using different systems for applying the
wanted chemicals on the fabric.
An example of some of those units is visible
in Fig. 1. Please note that the depictured
sketches are not at all copies of existing units,
they are just imitating some working principles.
(Fig. 1)
To understand the working principles and the
impact on the processed fabric we have to
focus on 2 items, the mechanical set-up of
the unit and the dosing method used for the
impregnating unit.
Both points are completely separated and do
not intermingle. The mechanical set-up will
be responsible for all parameters once a unit
is in equilibrium, whereas the dosing should
be evaluated more in view of reliability and a
correct and easy handling.
The mechanical set-up of an impregnating unit
Strictly considered we can reduce an impregnating
system in a simple drawing as shown
in fig 2 where 4 parameters are defining
everything what is happening in an impregnating
system. The properties of the fabric (at
a defined speed, temperature and recipe)
together with the water squeezer (Q1) and
the construction of the impregnating part will
define the exchange. The chemical squeezer
(Q2) will define the amount of liquid on the
fabric. (Fig 2)
Measuring the parameter involved (chapter 3)
and applying them in the formulas given in this
paper will give a detailed view of what is physically
happening in an impregnating system.
Most of the abbreviations used in here are the
following:
m in [kg/min] amount of fabric
passing per minute (speed*weight)
t in [min] time
Şekil 2: Fig. 2:
Kumaş Üzerindeki Flote Miktarı
∆Q in [l/kg] Uygulama Farkı (Q2-Q1)
f
Değişim faktörü, 0,0 ile 1,0 arasında
sayısal bir değer olarak emprenye sırasında
emprenye flotesi tarafından değiştirilen su
miktarı
V in [l] Emprenye ünitesinin hacmi, karıştırma
kabı ve borular dahil toplam flote miktarı.
Epu in [l/kg] Efektif Pick-Up (Epu =Q1*f+∆Q ->
∆Q=Q2-Q1)
Ct in [ml/l] Bir t zamanında emprenye ünitesindeki
konsantrasyon
C∞ in [ml/l] Kimyasal Dengede Emprenye
Ünitesindeki Konsantrasyon (Zaman t=∞)
C0 in [ml/l] Yeni bir üretime başlanması
veya kumaş değişimi gibi t=0 başlangıç anında
Emprenyedeki Konsantrasyon
CF in [ml/l] Besleme Flotesinin Konsantrasyonu.
(CF, emprenye ünitesine giden su ve
kimyasalların toplamının konsantrasyonudur.
Besleme Flotesinin miktarıyla karıştırmamalı
çünkü Besleme Flotesi Miktarı kumaş üzerine
verilen ilave flote (add-on) ile aynı anlamdadır.
Sıkma değerleri, sırasıyla flotenin kumaş üzerine
uygulama miktarlarını [l/kg] birimiyle ifade
ederler. Sıkma değeri için kullanılan ortak terim
%’dir, ancak bu makalede kullanılan formüllerde
olası yanlış anlamaların önüne geçmek
için [l/kg] birimini de kullanmamız gerekecektir.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
36 İNCELEME
Sıkma davranışı ve flote değişimi açısından
her kumaşın kendine has özellikleri vardır.
Kumaş cinsi, makine hızı, uygulanan reçete
ve emprenye ünitesi gibi tüm faktörlerin
biraraya gelmesi, emdirme teknesi içinde
belirli bir “tepki süresi” içinde “kimyasal
denge” ile sonuçlanacaktır. Bu tanımda
Kimyasal Denge; kumaş cinsi, sıkma oranları,
makine hızı vb. diğer tüm parametreler
sabit kalmak koşulu ile, bir emprenye sisteminin
emprenye flotesinde nihai ve sabit
bir konsantrasyona ulaştığı durum olarak
adlandırılır. Tabii ki konsantrasyonda küçük
değişiklikler olacaktır, ancak bu değişimler
ihmal edilebilir ve normaldir. Yalnızca
önemli değişiklikler olduğunda, örn. sıkmada
basınç kaybı, kumaş değişimi, dozaj
pompası arızası gibi durumlarda emprenye
konsantrasyonunda değişiklik gözlenebilir.
Tepki süresi ise, dengede olmayan bir emprenye
ünitesinin (makinenin yeni çalışmaya
başlaması, su/kimyasal sıkma oranlarında
değişim, çalışılan kumaş cinsinin değişmesi
gibi anlarda) kimyasal dengeye ulaşması
için gereken süre olarak tanımlanır.
Kimyasal Denge
Bir emprenye ünitesindeki konsantrasyon,
R in [ml/kg] the recipe (of H2O2)
Q1 in [l/kg] the amount of water on the fabric
before entering the impregnating system
Q2 in [l/kg] the amount of liquid on the fabric
leaving the impregnating system
∆Q in [l/kg] the application difference (Q2-
Q1)
f
the exchange factor, the
amount of water exchanged by the impregnating
liquid during impregnating as a numeric value
between 0,0 and 1,0
V in [l] the volume of the impregnating
unit: total amount of liquid, including mixing vessel
and piping.
Epu in [l/kg] effective pick-up (Epu =Q1*f+∆Q
where ∆Q=Q2-Q1)
Ct in [ml/l] the concentration in the impregnating
unit at a time t
C∞ in [ml/l] the concentration in the impregnating
unit at equilibrium (time t=∞)
C0 in [ml/l] the concentration in the impregnating
when applying new parameter (start of a
new production, change of fabric etc..) for t = 0
CF in [ml/l] the concentration of the feeding
liquid. (CF is the concentration of the sum of water
and chemicals leading to the impregnating unit.
Not to confuse with the amount of the feeding
liquid (which is identical to the add-on).
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
zamana bağlı olarak, formül ile ifade edilebilir.
Ct emdirme flotesinin (t) zamanındaki konsantrasyonu
ve
C0 emdirme flotesinin (0) zamanındaki
konsantrasyonu
(t) birimi [dk] olacaktır.
Efektif pick-up (Epu), istenen reçete (R) ve
hacim (V) parametreleri üretim sırasında
sabit ve değişmeden kalır.
Emrenye ünitesindeki kimyasal konsantrasyon
dengeye kesinlikle t = ∞ ‘da ulaşılır. Bu
bu kısım aşağıdaki gösterildiği gibi sıfıra eşittir
The squeezing values, respectively application
amounts of the liquid on the fabric will have the
unit [l/kg]. It is known that the common term for
squeezing values is % and very often this nomination
will still be used for simple explanations but to
avoid mistakes in the formulas used in this paper
we will have to use the correct unit in [l/kg].
Every fabric will have its own characteristics in
view of squeezing behaviour and exchange. The
combined action of fabric, speed, applied recipe
and impregnating unit will result in a specific
“equilibrium” and “responding time”.
The equilibrium is called the situation where an impregnating
system is reaching a final and steady
concentration in the impregnating liquid whereas
all other parameter as fabric, squeezing, speed
etc. remains unchanged.
Of course there will be minor variations in the
concentration, but these variations are negligible
and normal. Only when substantial changes are
happening, as e.g. pressure loss in the squeezing,
different fabrics in view of exchange of fabric,
dosing pump failure etc… variation in the impregnating
concentration can be observed.
The responding time is defined as the time needed
for an impregnating unit to find again to an
equilibrium in case of a not adapted concentration
in the impregnating bath, as e.g. the start
of a unit, changes in the water and/or chemical
İNCELEME
37
squeezer or a drastically change in fabric quality.
The equilibrium
The concentration in an impregnating unit, depending
on the time, can be expressed by the
formula
Where Ct is the concentration of the impregnating
liquid at a time = t and C0 is the concentration
of the impregnating liquid at a time = 0. t will
have the unit [min].
The concentration of an impregnating unit in equilibrium
is definitely reached for t = ∞ . The above
formula for t=∞ becomes:
Bu da demektir ki, (ml/kg) bazında dozajlanan
bir emprenye sisteminde kimyasal
denge her zaman için reçete değerlerinin
efektif pick-up değerine bölünmesiyle ulaşılan
değerdir. Örneğin,
Reçete : 30 [ml/kg] H2O2, Q1 = 70%, Q2 =
95% ve f = 0,7
Epu = 0,7*0,7+(0,95 - 0,70) = 0,74 [l/kg]
R = 30 [ml/kg]
C∞ = 30/0.74 = 40,5 [ml/l] H2O2
Reçete 30 [ml/kg] H2O2, Q1 = 70%, Q2 =
110% ve f = 0,6
Epu = 0,7*0,6+(1,10 - 0,70) = 0,82 (l/kg)
R = 30 [ml/kg]
C∞ = 30/0.82 = 36.6 [ml/l] H2O2
An impregnating with a dosing in [ml/kg] will
always find its equilibrium at a concentration
defined by the recipe divided by the value of the
effective pick-up. Example:
Recipe with 30 [ml/kg] H2O2, Q1 with 70%, Q2 with
95% and f is 0,7
Epu = 0,7*0,7+(0,95 - 0,70) = 0,74 [l/kg]
R = 30 [ml/kg]
C∞ = 30/0.74 = 40,5 [ml/l] H2O2
Recipe with 30 [ml/kg] H2O2, Q1 with 70%,, Q2 with
110% and F is 0,6
Epu = 0,7*0,6+(1,10 - 0,70) = 0,82 (l/kg)
R = 30 [ml/kg]
C∞ = 30/0.82 = 36.6 [ml/l] H2O2
Hence, the lower the Epu the higher the difference
will be between the value in [ml/kg] of
the recipe and the value of the concentration in
equilibrium in [ml/l].
The responding time
The responding time and the time to reach a
“safe” concentration
Every change of parameter will have an impact
on the change of concentration in the impregnating
unit. As a consequence, after the change
of one or more parameters, the impregnating
unit will be on the search for a new equilibrium.
Bu sonuçlardan da görüleceği üzere, Epu
ne kadar düşük olursa, [ml/kg] bazındaki
reçete değeri ile [ml/l] bazındaki kimyasal
denge konsantrasyonu arasındaki fark o
kadar yüksek olacaktır.
Tepki Süresi ve Güvenli Konsantrasyona
Ulaşma Süresi
Bir veya daha fazla parametrede yapılan
her bir değişikliğin , emprenye ünitesindeki
konsantrasyon üzerinde bir etkisi olacaktır.
Sonuçta, bir veya daha fazla parametrenin
değiştirilmesinden sonra, emprenye ünitesi
yeni bir denge arayışında olacaktır. Yeni bir
dengeye ulaşmak için gereken süreye Tepki
Süresi denir ve (t)=∞’a dek uzanır. Yukarıdaki
sözkonusu formülasyonda, C∞ konsantrasyonuna
ulaşmak için t=∞ süresini beklemek
veya hesaplamak pratikte mümkün değildir
ve bu sebeple de sadece yukarıdaki
formüllerde kullanılır. Emprenye banyosunun
konsantrasyonunda her zaman
bazı dalgalanmalar olabileceğini dikkate
alarak, ulaşılacak kimyasal dengeyi belli bir
aralık içinde hareket eden bir bant genişliği
olarak ifade edeceğiz. Böylece, emprenye
ünitesinde “güvenli” bir konsantrasyona
ulaşmak için daha gerçekçi bir zaman
hesaplayabiliriz.
Kısım 1.2’de gösterildiği gibi kimyasal denge
formülü;
Her Ct değeri için tanımlanmış bir t değerine
sahip olmanın yanında, her t zamanı
bir Ct konsantrasyonu ile ilişkilendirilmiş
olacaktır.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
38 İNCELEME
Sözkonusu t zamanı ile Ct konsantrasyonu
arasındaki ilişki aşağıdaki formülde verilmiştir:
t= C0’dan Ct’ye geçen zaman
C0=Başlangıç Konsantrasyonu
Ct = t zamanında konsantrasyon
C∞ = Beklenen Denge Konsantrasyonu (R/Epu)
V = Tekne hacmi
Epu = Efektif pick-up (Q1*f+∆Q)
m = Dakikada geçen kumaş ağırlığı (kumaş/dk)
Bu makalenin ilerleyen bölümlerinde, belirli
bir kumaş ile çalışırken önemli işlem parametrelerinin
çoğunun nasıl ele alınacağını
açıklayacağız. Bu parametreleri bildikten
sonra, emprenye sisteminin tanımlanmış
bir konsantrasyona ulaşması için gereken
zamanı hesaplayabiliyor olacağız...
Bu noktada, beklenen kimyasal denge konsantrasyonunun
±% 5 veya ±% 10’luk bir hassasiyetle
eşlenecek şekilde emprenye ünitesinin
“tepki süresi”ni hesaplamak artık kolaydır.
The time necessary to reach a new equilibrium
is called the responding time and is based on a
time t=∞.
Waiting or calculating the time t=∞ for reaching
the concentration C∞ is not possible and only
used in the above formulas. Knowing that we
always will have some fluctuations in the concentration
of the impregnating bath we will use a
bandwidth above and below the equilibrium. As
such we can calculate with a more realistic time
for reaching a “safe” concentration in the impregnating
unit.
The responding time can be calculated by the
above formula of the equilibrium
Ct is defining the concentration of the impregnating
liquid depending on the time t.
For every value of Ct we will have a defined value
for t and of course inverse, every time t is related
to a concentration Ct.
The relation between t and Ct is given in following
formula:
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
C5 = C∞ * 0,95 Başlangıç konsantrasyonu beklenen
denge konsantrasyonundan düşükse
C5 = C∞ * 1,05 Başlangıç konsantrasyonu
beklenen denge konsantrasyonundan
yüksekse
(C10 için sırasıyla 0,90 ve 1,10)
Şekil 3’teki diyagram , aşağıda verilen örnekteki
değerleri kullanarak , farklı kumaşlarla
bir üretim çalışmasını simüle ederek ,
tepki süreleri hakkında bir fikir vermektedir.
Örnek:
Bir üretim önce A kumaşı ile başliyor, 200
dakika sonra B kumaşına geçiliyor ve 400
dakika sonra da tekrar A kumaşı olarak
devam ediyor.
Her 2 kumaş için 35 ml/kg’lık bir reçete olsun
Proses Hızı : 80 m/dak
Emprenye ünitesinin flote miktarı : 250 lt (Şekil 3)
Kumaş A’nın parametreleri
Gramaj: 275 [g/m] or 0,275 [kg/m]
Q1: 70% veya 0,70 [l/kg]
Q2: 110% veya 1,10 [l/kg]
f: 0,55
Kumaş B’nin parametreleri:
Gramaj : 250 [g/m] or 0,250 [kg/m]
Q1: 65% veya 0,65 [l/kg]
Q2: 100% veya 1,00 [l/kg]
f: 0,45
where
t = time from C0 to Ct
C0 = concentration at the start
Ct = concentration at the time t
C∞ = expected equilibrium (R/Epu)
V = volume of the compartment
Epu = effective pick-up (Q1*f+∆Q)
m = weight of fabric/min
Further in this paper we will explain how to get
hold of most of the important parameters when
processing a certain fabric. Once we know these
parameters, we will be able to calculate the time
which is necessary for the impregnating system to
strive for a defined concentration.
At this point it is easy to calculate the “responding
time” of the unit to match with a safe concentration
± 5 or ± 10 % of the expected equilibrium.
C5 = C∞ * 0,95 if the starting concentration is lower
than the expected equilibrium
C5 = C∞ * 1,05 if the starting concentration is higher
than the expected equilibrium
(for C10 respectively 0,90 and 1,10)
İNCELEME
39
Example:
A production is starting with fabric A, after 200
minutes this production is interrupted for another
fabric B and after 400 minutes the production is
again on fabric A.
Both fabrics will have a recipe of 35 [ml/kg]
Processing speed: 80 m/min
The liquid content of the impregnating unit is measured
with 250 liter. (Fig 3)
The parameters of fabric A:
Weight: 275 [g/m] or 0,275 [kg/m]
Q1: 70% or 0,70 [l/kg]
Q2: 110% or 1,10 [l/kg]
f: 0,55
The parameter of fabric B:
Weight: 250 [g/m] or 0,250 [kg/m]
Q1: 65% or 0,65 [l/kg]
Q2: 100% or 1,00 [l/kg]
f: 0,45
Şekil 3:
Tepki Süresi
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Fig. 3:
Responding
time
40
PANORAMA
Aksa Akrilik’ten Yalova’ya
bir eğitim yatırımı daha
Akkök Holding şirketlerinden Aksa Akrilik, Yalova’da eğitime sunduğu
desteklere bir yenisini daha eklemeye hazırlanıyor. Çiftlikköy’de inşa
edilecek yeni teknik lisenin protokolü imzalandı.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Dünyanın lider akrilik elyaf üreticisi Aksa Akrilik,
Yalova’ya katkı sağlamaya devam ediyor. Faaliyete
geçtiği 1971 yılından bu yana, Yalova’da
birçok yatırım ve sosyal sorumluluk projesine imza
atan Aksa, Yalova’ya yeni bir teknik lise kazandıracak.
Çiftlikköy ilçesinde inşası başlayacak
yeni okul yatırımının protokol töreni, Yalova Valisi
Muammer Erol, Yalova İl Milli Eğitim Müdürü Dr.
Abdülaziz Yeniyol ve Aksa Akrilik Genel Müdürü
Cengiz Taş’ın katılımıyla gerçekleştirildi. İmza töreninde
konuşan Cengiz Taş, Aksa’nın Yalova’nın
bölgesel gelişimi adına özellikle eğitim alanında
birçok yatırım yaptığını belirterek, yeni teknik lise
projesinin de Yalova’ya önemli bir katkı sunacağını
ifade etti. Konuşmasında meslek liselerinin
eğitim alanında ayrı bir yere sahip olduğuna dikkat
çekerek, bu alandaki çalışmaları çok değerli
bulduklarını söyleyen Taş, yeni teknik lisenin Yalova
halkına hayırlı olmasını dilediğini ifade ederek
Yalova’ya desteğin süreceğini dile getirdi.
EN SON YENİLİKLERE UYGUN TASARLANDI
Aksa Akrilik tarafından yapımı üstlenilen yeni teknik
lise, üç yıl içinde tamamlanarak, Yalovalıların hizmetine
sunulacak. Mesleki eğitimin tüm gereksinimleri
göz önünde bulundurularak tasarlanan lisede,
çağın getirdiği en son yeniliklere de yer verilecek. 5
bin 270 metrekare alan üzerine inşa edilecek lise, 24
derslik, 2 laboratuvar, 1 kütüphane ve 942 metrekarelik
kapalı spor salonuna ev sahipliği yapacak. Lise,
inşaatın tamamlanmasının ardından anahtar teslimi
yapılarak Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilecek.
42
PANORAMA
The Wooolmark
Company’den
“Woolmark
Öğrenim Merkezi”
The Woolmark Company tarafından
tekstil tedarik zincirinde bilgi şeffaflığını
sağlamak amacıyla yaratılan ve
sektör uzmanları tarafından geliştirilen
program sektör genelinde ilk eğitim
platformu olma özelliğini taşıyor. Moda
ve tekstil mühendisliği okuyan öğrenciler,
tasarımcılar, markalar ve perakendeciler,
iplik, tekstil ve giysi üreticileri için tasarlanan
merkez, ücretsiz olarak hizmet veriyor.
Tekstil tedarik zinciri hakkında derinlemesine bilgi
barındıran platform, sezgisel bir dijital çözüm olarak
hem temel hem de yüksek lisans düzeyinde eğitimi
kolaylaştıracak şekilde yapılandırılmış. Endüstri
uzmanları tarafından geliştirilen platform; çiftlikte
öğrenilenleri ve yün elyaf bilimini, erken aşama işlemeden
tekstil ve hazır giyim üretimine kadar üretim
tedarik zincirini, tekstildeki yenilikleri ve derinlemesine
tasarım konularını kapsıyor. Küresel değişime
yanıt olarak geliştirilen platform ile, küresel tekstil
tedarik zincirini birleştirmek için çalışılacak.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
The Woolmark Company, kapsamlı bir eğitim programının
yanı sıra endüstri liderlerinden oluşan geniş
uzman ağını kullanarak da platformun gelişmesini
sağlıyor. Bu bağlamda “Insight Series” adı altında
önde gelen moda tasarımcıları Roland Mouret
ve Edward Crutchley’nin lansmanlarını, Michael
ve Nicole Colovos ikilisinin ikonik moda yazarı ve
küratör Colin McDowell ile birlikte gerçekleştirdiği
McDowell’ın daha önce hiçbir yerde paylaşmadığı
ilhamları, eğitimleri ve geleceğe dönük işleri hakkında
derinlemesine sohbetlerini video formatında
yayınladı. Eğitim ve öğretimde teknolojinin devrim
yarattığını belirten The Woolmark Company Eğitim
ve İnovasyon Genel Müdürü Julie Davies; “araştırmalar
ücretsiz ve uzmanlar tarafından digital
olarak verilen online öğrenimin %25-%60 oranında
arttığını gösteriyor. Woolmark Öğrenim Merkezi, küresel
tekstil tedarik zincirindeki bu boşluğu dolduracak
bir köprü olacaktır” diye açıklama yaptı. Eğitim
platformunun tüm çalışmaları, uluslararası kabul
görmüş bir düzenleyici olan Credly tarafından bağımsız
olarak akredite edilmiş. Credly güvencesi
ile kullanıcılar platforma akreditasyon kazandıktan
sonra kurs kimliklerini dijital ortamda, dijital portföylerde
güvenle ve kolaylıkla paylaşabiliyor.
44
PANORAMA
KOBİ’leri
büyütecek
7 öneri
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Son verilere göre Türkiye’deki işletmelerin yüzde
99,8’ini, istihdamın yüzde 73’ünü, ihracatın ise yüzde
55’ini KOBİ’ler oluşturuyor. Yönetim süreçleri ve
pazarlama ile ilgili sorunlar, ekonomiye ve istihdama
sundukları katkılar ile ekonominin lokomotifi görevini
üstlenen KOBİ’lerin büyümelerini ve sürdürülebilirliklerini
doğrudan etkiliyor. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle
Türkiye’nin ilk sigorta şirketi olma unvanına sahip
Generali Sigorta, KOBİ’lerin yönetim ve pazarlama
alanında önünü açacak tavsiyeler sundu.
İŞ YAPIŞ SÜREÇLERİNİ STANDARTLAŞTIRIN
KOBİ’lerin iş yapış şeklindeki tutarlılık, başarıyı
doğrudan etkilemektedir. İşletmenin iş yapış şekli,
standart olmalı; departmana, çalışana veya
müşteriye göre değişiklik göstermemelidir. Süreçleri
standartlaştırmak için dijital dönüşümün sunduğu
uygulama ve yazılımlardan yararlanılmalı, kontrol
edilebilir ve güncellenebilir bir yapı oluşturulmalıdır.
İŞBİRLİKLERİNE AĞIRLIK VERİN
KOBİ’ler iş alanlarını büyütmek için işbirliklerine
açık olmalıdır. Farklı sektördeki diğer işletmelerle
yapılacak işbirlikleri, hem işletmeye gelir sağlayacak
hem de mevcut ve potansiyel müşteriler
nezdinde iletişime katkı sunacaktır.
İŞLETMENİN DİJİTAL KİMLİĞİNE ÖNEM VERİN
Günümüzde arama motorları, işletmelerle ilgili bilgilere
ulaşma konusunda kullanıcılarına tüm kolaylıkları
sunuyorlar. Arama motorlarında KOBİ ile ilgili araştırma
yapıldığında kullanıcı karşısına çıkan bilgilerin,
görsellerin ve yorumların kalitesi, işletme hakkında ilk
izlenimi oluşturuyor. Dijital kimlik olarak tanımlanan işletmeler
ile ilgili bu bilgilerin doğruluğu, görsel kalitesi
ve yorumların olumluluğu gibi konular KOBİ’ler için
her zamankinden daha fazla önem taşıyor.
SOSYAL MEDYADA AKTİF OLUN
Türkiye’de toplamda 60 milyondan fazla internet kullanıcısı
bulunuyor. Öte yandan ülke nüfusunun hemen
hemen %70’i ise sosyal medya kullanıcısı. Dolayısıyla
KOBİ’ler başta sosyal mecralar olmak üzere, iş,
ürün ve hizmetleriyle ile uyumlu tüm platformlarda
yer almalıdır. KOBİ’lerin sosyal medya mecralarında
düşük maliyetlerle düzenli reklamlar vererek
ve hedef kitlelerin bulunduğu alanlarda görünür
olarak, ürün ve hizmetlerini bu mecralar üzerinden
de hedef kitleler ile buluşturmaları mümkündür.
EĞİTİMLERİ ASLA ERTELEMEYİN
KOBİ’ler personel eğitimlerini ve personele yapılacak
diğer harcamaları gider olarak değil, yatırım
olarak görmelidir. İşletmenin faaliyet gösterdiği
alandaki yeniliklerle ilgili eğitimlerin yanı sıra
yönetim, pazarlama, müşteri ilişkileri, dış ticaret,
e-ticaret gibi alanlarda mevcut personelin düzenli
olarak eğitimler alması, işletmenin sektöründe bir
adım önde olmasını beraberinde getirmektedir.
MOBİLİ İHMAL ETMEYİN
Dünya ve Türkiye nüfusunun neredeyse tamamı
olarak tanımlanabilecek büyük bir kitle gününü
mobil cihazlarda geçiriyor. Mobil internet trafiği ise
her geçen gün hızla artış gösteriyor. KOBİ’ler web
sitelerini bu bilinçle tasarlamalı, sitenin mobil cihazlara
uyumlu bir tasarıma sahip olmasını ve mobil
versiyonunun bulunmasını öncelik olarak görmelidir.
MÜŞTERİ İLİŞKİLERİNİ MERKEZE KOYUN
Günümüzde özellikle dijital alanın da getirdiği
olanaklar dolayısıyla KOBİ’ler için müşteri
ilişkilerinin yönetimi her zamankinden daha zor
durumda. Her memnun müşterinin işletmeye
yeni müşteriler kazandırabileceği gibi, memnun
olmayan her müşterinin de potansiyel müşterileri
kaybettireceği unutulmamalıdır. KOBİ’ler müşteri
ilişkileri yönetiminde de mümkünse online çözümlerden
yararlanmalı, müşteri ile ilişki yönetimi
süreçlerini de dijitalleştirmelidirler.
46
PANORAMA
Türk tekstil sektöründe yeni dönem
“It is time to say new things
for the Turkish textile sector”
Bordo Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fahri Şahin, “Tekstilde
tüketici davranışları değişiyor. Yeni jenerasyonun talepleri farklılaşıyor.
Tekstil sektöründe döngüsel ekonomi trendleri başkalaşıyor. Giyimde
sürdürülebilirlik daha fazla önem kazanıyor. Türk tekstil sektörü için
artık yeni şeyler söyleme vakti geldi.”
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Bordo Group Vice Chairman Fahri Şahin explained that, “The consumer
behaviours are changing in the textile sector. The demands of the
new generation are different than the previous generations. The
circular economy trends in the textile sector are metamorphosing.
Sustainability in the clothing sector is becoming more important than
ever. It is time to say new things for the Turkish textile sector.”
İş insanı Fahri Şahin, koronavirüs pandemisinin
ardından hazır giyim ve tekstil sektöründeki
yeni trendler hakkında açıklamalarda bulundu.
Pandemi ile birlikte her sektörde olduğu gibi
tekstilde de bir dönüşüm yaşandığına vurgu
Businessperson Fahri Şahin made a statement
about the new trends in the ready-made
clothing and textile sector after coronavirus
(Covid-19) pandemic. Şahin emphasised that
the textile sector experienced a transformation
48
PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
yapan Şahin, “Bu dönemde tekstil sektöründe
en çok dijitalleşme konuşuldu ve konuşulmaya
devam ediyor. Yapay zeka ve dijital dönüşüm
eksenli tekstil uygulamaları rekabette kritik
öneme sahip oldu. Dijital dönüşüme mesafeli
olan tekstil işletmeleri rekabette geri kalmaya
başladı,” dedi. “Salgının ardından tekstilde
yeni bir düzen bizi bekliyor,” diyen Şahin, şöyle
devam etti; “Endüstri 4.0’a uyumlu altyapısı
olan, üretim süreçlerinde dijitalleşmeyi önemseyen,
uzaktan çalışma iş modeline adapte
olan ve tüm bu süreçleri verimli bir şekilde
yöneten tekstil firmaları riskleri minimize ederek
sektörde bir adım önde olacaktır.”
“PLM ÇÖZÜMLERİ PANDEMİDE DİJİTAL STRATEJİ
SAĞLIYOR”
Tekstilde Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) çözümünün
yeni nesil bir uygulama olduğunu hatırlatan
Fahri Şahin, “PLM çözümleri; moda, ayakkabı,
spor giyim, lüks giyim ve ev tekstili gibi alanlarda
faaliyet gösteren firmalara stratejik çözümler sunuyor.
Operasyonel dijital dönüşüm hedeflerine
daha kısa sürede ulaşmalarını sağlıyor. Yenilikçi
bir işletme çözümü olan PLM ile firmalar tedarik
zincirini daha verimli koordine edebiliyor. Pandemi
gibi beklenmedik durumlara karşı da dijital
bir strateji sunması açısından PLM, tekstil trendleri
arasında önemli bir yer tutuyor,” dedi.
“SEKTÖRDE GÜNEŞ ENERJİSİ DAHA ETKİN
KULLANILMALI”
Deneyimli tekstilci Fahri Şahin, yenilenebilir
enerji kullanımının önemine de işaret etti. “Yenilenebilir
enerji, doğa dostudur ve ekolojik bir
sistemdir. Bunların arasında en önemlisi güneş
enerjisi olarak karşımıza çıkıyor. Ekonomik hayatın
lokomotiflerinden biri olan tekstil sektöründe
çok fazla enerjiye ihtiyaç duyuluyor. Bu sebeple
geleneksel enerji kaynakları yerine alternatif
olarak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek
zorundayız. Ülkemiz, yenilenebilir enerji
kaynakları potansiyeli açısından zengin bir
ülke. Tekstil sanayisinde üretim ve iklimlendirme
aşamalarında yenilenebilir enerji kaynaklarının
daha fazla kullanılması sağlanmalıdır. Böylece
tekstilde ekonomi ve çevre açısından sürdürülebilir
bir enerji stratejisi uygulayabiliriz.”
“GELENEKSEL TEDARİK ZİNCİRİ YÖNTEMLERİ
YETERSİZ KALDI”
Fahri Şahin, pandemi sürecinde tedarik
zincirlerindeki dijitalleşmeye de dikkat çekti.
Beklenmeyen bu kriz ortamında geleneksel
tedarik zinciri yönetimlerinin yetersiz kaldığını
vurgulayan Şahin, “Tedarik zincirinde geleneksel
yöntemler güncel iş süreçlerini karşılamakta
yetersiz kaldı. Tekstil sektöründe de bunun
olumsuz yansımaları oldu. Kısa ve orta vadede
like other sectors during the pandemic process
and stated that, “In this period, digitalisation is
the most popular topic in the textile sector and
digitalisation continues to be the most popular
topic. AI and digital transformation-based
textile applications are critically important.
The textile businesses that kept their distances
with digital transformation begin to fall behind
the competition.” He further stated that “A
new order in textile is waiting for us after the
pandemic” and added, “Textile firms that
have infrastructure that matches Industry 4.0,
those that care digitalisation in the production
process, adapt to the remote-working business
model and effectively manage these processes
will minimise the risks and be one step
ahead in the sector.”
“PLM solutions provide digital strategy in the
pandemic”
Fahri Şahin reminded that Product Lifecycle
Management (LM) solution in the textile sector
is a new generation application and stated
that, “PLM solutions are offered as strategic
solutions to firms that are active in fashion,
shoe, sportswear, luxury wear and home textile
fields. These solutions enable the firms to achieve
their operational digital transformation
solutions in a shorter time. PLM which is an innovative
business solution can coordinate the
supply chain of these firms easier. PLM has an
important position among textile trends as this
solution offers a digital strategy in unexpected
situations such as a pandemic.
“Solar energy must be used more effectively in
ready-wear”
Experienced textile businessman Fahri Şahin
remarked the importance of using renewable
energy. He expressed using solar energy in ready-wear
more effectively and continued, “Renewable
energy is an environmentally-friendly
and ecologic system. The most important resource
among these is solar energy. The textile
sector which is one of the locomotive sectors
in economic life requires a high amount of
energy. Therefore, we must be oriented towards
the renewable energy resources as alternatives
to traditional energy resources. Our country is
rich in terms of renewable energy resources.
We must make sure to use renewable energy
resources more in production and climatization
stages of the textile industry. Thus, we can
follow a sustainable energy strategy in textile in
terms of economy and environment.”
“Traditional supply chain methods fell short”
Fahri Şahin remarked the key role of digitalisation
in the supply chain during the pande-
PANORAMA 49
“KIYAFETLERİN YÜZDE 90’I ATIK OLARAK İMHA
EDİLİYOR”
Pandemi sürecinde tekstilde sürdürülebilir
moda anlayışının daha fazla konuşulmaya başladığını
ifade eden Şahin, “Sürdürülebilir moda,
tekstil endüstrisine tam anlamıyla yerleşmiş durumda.
Biz de Bordo Group olarak sürdürülebilir
modaya büyük önem veriyoruz. Ürün bandımızda
sürdürülebilir ve organik koton kumaşlar da
var. Sürdürülebilir moda sadece üretimle ilgili
bir süreç değil. Üretilen organik ürünler sezonu
geçse bile tekrar kullanılabiliyor. Üretim süreçlerini
yenilikçi, sürdürülebilir moda stratejisi ile
organize eden tekstil işletmeleri, birçok bakımmic.
Şahin emphasised that the traditional
supply chain fell short in this unexpected crisis
environment and expressed, “The traditional
methods in the supply chain fell short for
current business processes. This had negative
reflections in the textile sector. We will need
sustainable, flexible and dynamic supply chains
that are not impacted from short- or medium-term
extraordinary changes. Therefore,
textile firms are directed to an effective supply
chain in their operations. The supply chain
management methods that minimise the risks
under conjunctural circumstances will gain
ground in the sector. The firms must determine
alternative supply chain and sales channels
and sub-branches of the supply chain must be
adapted for the new normal.”
“90% of the clothes are destroyed as waste”
Şahin stated that sustainable fashion approach
was mentioned more during the pandemic
period and said, “Sustainable fashion is
completely embedded in the textile industry.
As Bordo Group, we greatly care for sustainable
fashion. Our production line has susta-
olağanüstü değişimlerden etkilenmeyen, sürdürülebilir,
esnek ve dinamik tedarik zincirlerine
daha fazla ihtiyaç olacak. Bu sebeple tekstil
firmaları, operasyonlarında efektif tedarik
zincirlerine yöneliyor. Konjonktürel durumların
risklerini minimize eden tedarik zinciri yöntemleri
sektörde daha fazla yer edinecektir. Firmalar,
alternatif tedarik ve satış kanallarını belirlemeli;
tedarik zincirlerinin alt fonksiyonlarını da yeni
normal döneme göre uyarlamalıdır.”
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
50
PANORAMA
dan avantaj sağlayacaktır” diye konuştu.
Fahri Şahin, bu konuda şu değerlendirmeyi
yaptı; “Modada sürdürülebilir pazarlama
ve satış stratejileri, yeni normalleşme döneminde
tekstil sektörünün gündeminde.
Tekstil endüstrisinin nasıl daha sürdürülebilir
olabileceği konusundaki çeşitli dinamikler
yer alıyor. Bir araştırmaya göre her yıl 50 tondan
fazla kıyafet üretiliyor. Bunların yaklaşık
yüzde 90’ı atık olarak imha ediliyor. Bu çok
önemli bir rakam. Bunların geri kazandırılabildiğini
düşündüğümüzde ekonomi ve çevre
açısından ne kadar büyük kazanımlar elde
edeceğimiz aşikâr. Organik koton ve dönüştürülebilir
ürünlere yönelim var. Bu sebeple
sürdürülebilir moda anlayışını sektördeki her
aktörün ciddi olarak ele alması gerekiyor.”
“TEKSTİLDE YENİ ŞEYLER SÖYLEME VAKTİ
GELDİ”
Yeni tekstil ekonomisinde dikkat çeken konuları
da değerlendiren Şahin, şu ifadeleri
kullandı; “Zararlı maddelerin salınımını azaltmak
ya da durdurmak gerekiyor. Kıyafet
inable and organic cotton textiles. Sustainable
fashion is not only about the production process.
We re-use the produced organic products when
the season ends. Textile businesses that can
organise their production processes with innovative,
sustainable and fashion strategy will gain
advantages in various ways.”
Fahri Şahin assessed this topic as follows, “The
sustainable marketing and sales techniques in
the fashion are in the agenda of the textile sector
during new normalisation period. There are various
dynamics in how the textile industry can become
more sustainable. According to studies, more than
50 tons of cloths are manufactured every year. Approximately
90% of these clothes are destroyed as
waste. This is a huge number. When we think about
re-using these clothes, it is clear that we will achieve
greater gains for the economy and environment.
Therefore, every actor in the fashion sector must
seriously consider sustainable fashion approach.”
“It is time to say new things in the textile sector”
Şahin also talked about the popular topics in the
new textile economy and said, “We need to dec-
PANORAMA 51
rease or prevent the harmful material emission. To
increase the number cloth re-use in the clothing
design, we need to focus on high-quality clothes.
We need to provide an effective process for
textile product recycling. This way, we can save
billions of dollars every year. Additionally, we need
to ensure effective resource use and focus on
renewable processes in textile. We may decrease
the raw material input need in the textile sector
with recyclable textile products.”
Fahri Şahin further emphasised that there is a high
demand in the medical textile products during
the pandemic. Şahin stated that medical textile
export should be facilitated and concluded that,
“The demands of the new generation are different
than the previous generations. The circular
economy trends in the textile sector are metamorphosing.
Sustainability in the clothing sector is
becoming more important than ever. The demand
for anti-bacterial products around the world is increasing.
The environmentally conscious production
is becoming the undeniable truth. When we add
these things up, we can say it is time to say new
things about the Turkish textile sector.”
tasarımlarında giyilme sayılarını artırmak
için yüksek kaliteli kıyafetlere odaklanmak
zorundayız. Tekstil ürünlerinde geri dönüşümde
efektif bir süreç sağlamalıyız. Böylece
her yıl milyarlarca dolarlık tasarruf sağlanabilir.
Ayrıca, kaynakların etkin kullanımını
sağlayarak, tekstilde yenilenebilir süreçlere
odaklanmalıyız. Geri dönüştürülebilir tekstil
ürünleri ile tekstil ekonomisinin hammadde
girdilerine ihtiyacını azaltabiliriz.”
Fahri Şahin, medikal tekstil ürünlerine pandemi
ile birlikte büyük bir talep olduğunu da
vurguladı. Medikal tekstil ihracatının kolaylaştırılması
gerektiğini ifade ederek, sözlerini
şöyle tamamladı; “Tekstilde tüketici davranışları
değişiyor. Yeni jenerasyonun talepleri
farklılaşıyor. Tekstil sektöründe döngüsel ekonomi
trendleri başkalaşıyor. Giyimde sürdürülebilirlik
daha fazla önem kazanıyor. Dünyada
antibakteriyel ürünlere talepler artıyor.
Çevreye duyarlı üretim süreçleri yadsınamaz
bir hal alıyor. Tüm bunları üst üste koyduğumuzda
Türk tekstil sektörü için artık yeni şeyler
söyleme vaktinin geldiğini söyleyebiliriz.”
52
PANORAMA
TEKNOFEST 2020’de
ödüller sahiplerini buldu
Bu yıl Gaziantep’te düzenlenen TEKNOFEST’in ana paydaşlarından
SANKO Holding’in yürütücülüğünü üstlendiği ‘Çevre ve Enerji Teknolojileri
Yarışması’nda ‘Lise’ ve ‘Üniversite ve Üstü’ kategorilerinde birinci olan
takımlar ödüllerini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun elinden aldı.
Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST
2020 final ödül töreni İçişleri Bakanı Süleyman
Soylu’nun katılımıyla Ortadoğu Fuar Merkezi’nde
(OFM) gerçekleştirildi. TEKNOFEST 2020’nin ana
paydaşlarından SANKO Holding’in sponsorluğunda
düzenlenen ‘Çevre ve Enerji Teknolojileri
Yarışması’nın ‘Lise Kategorisi’ ile ‘Üniversite ve Üstü
Kategorisi’nde birinci olan takımlara ödüllerini İçişleri
Bakanı Süleyman Soylu, Gaziantep Valisi Davut
Gül, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
PANORAMA 53
Fatih Kacır, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma
Şahin, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk
Bayraktar ve SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Güner Dağlı birlikte verdiler.
DENİZ KİRLİLİĞİNE ÇÖZÜM OLACAK PROJE
Sakarya Bilim ve Sanat Merkezi 12’nci sınıf öğrencileri
Ceren İlayda Ekici ve Aleyna Akın’dan oluşan
‘Hidrotem Takımı’ Danışman Öğretmenleri Zeliyha
Çelik rehberliğinde geliştirdikleri ‘Süper Hidrofobik
Petrol Emici’ projesiyle ‘Çevre ve Enerji Teknolojileri
Yarışması’ Lise Kategorisinde birinci oldular.
Projeyle denize dökülen petrolü çok kısa sürede ve
tamamen organik çevreye zarar vermeden toplayacak
ürün geliştirildi. Ürün kendi ağırlığının 35 katı
petrol döküntüsünü yayılmadan saniyeler içerisinde
toplayarak denizi temizliyor. Ürün sadece petrol
temizlemiyor aynı zamanda fabrikalardaki yağ
atıklarını da yüzde yüz verimle temizliyor. Proje Danışmanı
Zeliyha Çelik, öğrencilerinin böylesi önemli
bir organizasyonda özellikle birincilik kazanmasından
memnuniyet duyduğunu belirterek, “Ürün
Türkiye’de dört mevsim yetişen ve bol bulunan bir
bitkiden elde edildi. Herhangi bir sanayi ürünü ola-
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
54
PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
rak kullanılmayan bir ürünü ülke ekonomisine katkı
sağlayacak projeye dönüştürdüğümüz için ayrıca
mutluyuz. Projemizin bir sonraki aşamasında yerli
ve milli atık filtresi üretmeyi hedefliyoruz” ifadelerini
kullandı. Çelik, “Çevre ve Enerji Teknolojileri Yarışmasının
yürütücülüğünü üstlenen SANKO’ya hem
öğrencilerimizin bilim üretmelerine verdikleri destek
için hem de çevreye duyarlılıkları ve yerli üretime
katkılarından dolayı teşekkür ederiz” diye konuştu.
KONUTLARDAKİ EVSEL GRİ SUYUN GERİ KAZANIMI
SAĞLANIYOR
Düzce Üniversitesi Kimya Bölümü Doktora Öğrencisi
Kübra Gökmen ile Çevre Mühendisliği Bölümü
Yüksek Lisans Öğrencisi Hakkı Erdoğan’dan oluşan
‘Dü-Çevre’ Takımı, Dr. Öğr. Üyesi Pınar Sevim Elibol’un
danışmanlığında geliştirdikleri ‘Güneş Enerjisi
ile Çalışan Elektroflotokaagülayon Presi ile Toplu
Konutlarda Kaynaklanan Evsel Gri Suyun Arıtımı ve
Geri kazanımı’ projesiyle kategorilerindeki 26 takım
arasından birinci oldular. Hakkı Erdoğan, toplu
konutlardan kaynaklanan geri dönüştürülebilme
potansiyeli yüksek olan evsel geri suyun hiçbir
kimyasal madde kullanmadan sıfır atık mantığı ile
elektro kimyasal yöntemleri kullanarak arıtımını ve
geri kazanımını sağladıklarını kaydederek, projeyle
ilgili şu bilgileri aktardı: “Sistem için gerekli olan
enerji ihtiyacını ise yenilenebilir enerji kaynaklarından
karşılıyoruz. Sistemde arıtılan su rezervuar
sistemlerinde bahçe sulamada, yangın söndürme
sistemlerinde v.b çeşitli alanlarda kullanılmaktadır.
Sistemde minimum yüzde 99.5 oranında yüzey
aktif madde giderimi sağlanmaktadır.”
Erdoğan, TEKNOFEST 2020’de elde ettikleri birincilikten
dolayı mutlu olduklarını dile getirerek festivale
katkı sunanlara teşekkür etti. ‘Lise Kategorisi’ ve
‘Üniversite ve Üstü Kategorisi’nde ikincilik ve üçüncülük
elde eden yarışmacılara ödüllerini Sanayi ve
Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, T3
Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar ile
SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı birlikte
takdim ettiler. Çevre ve Enerji Teknolojileri Yarışması
‘Lise Kategorisi’nde Enerjik Takımı ikinci olurken,
Enerji Yuha Takımı ise üçüncü oldu. ‘Üniversite ve
Üstü Kategorisi’nde ise MPGK Takımı ikinci, Sen-1919
Takımı üçüncülük elde etti. En iyi sunum ödülleri ise
‘Lise Kategorisi’nde Gazi İletişim Takımı’na verilirken,
‘Üniversite ve Üstü’ kategorisinde ise ‘Silverriver
Takımı’ ödüle layık görüldü. En iyi sunum ödülüne
değer görülen takımlara ödüllerini SANKO Holding
Kurumsal İletişim Direktörü Pınar Ulutaş takdim etti.
56
PANORAMA
Alçak gerilim
panolarında
elektriksel
süreklilik ve
esnekliğin
sağlanması
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Eaton Elektrik Türkiye Ülke Müdürü Yılmaz Özcan
Üretim sektörünün karşı karşıya olduğu başlıca
zorluklardan birisi, faaliyeti ne olursa olsun, enerjinin
sürekli olmasını sağlamaktır. Özellikle dijitalleşmenin
artması, herhangi bir şirketin her zaman ve
her yerde erişilebilir olması anlamına geliyor. Enerji
beslemesinde kesintiye yol açacak tüm riskler
değerlendirilip hesaba katılmazsa, işin başlatılması
için mevcut tüm kaynaklara yatırım yapmanın bir
anlamı kalmıyor. Bu nedenle günümüz beklentileri
doğrultusunda enerjinin sürekliliğini sağlamak, aynı
zamanda teknik personel için koruma sağlamak
amacıyla tüm sisteme (pano ve diğer bileşenler)
yüksek düzeyde emniyet ve güvenlik arttırıcı her
türlü teknoloji ve çözüm geliştirmek önemli hale
geliyor. Herhangi bir altyapının ana güç kaynağı
olan elektrik panellerine, elektrik beslemesinin giriş
noktasına odaklanıldığında, herhangi bir anormalliğin
ve/veya tasarlanmamış değişkenlerin tesisin
geri kalanı için ölümcül olabileceğini görüyoruz.
Bu ekipmanda aşırı tüketim ve kısa devre, gibi
kablolarda ve/veya yükte meydana gelen arıza
nedeniyle oluşabilecek herhangi bir olay, genellikle
elektrik panellerinde, insana zarar verebilecek,
hem de elektrik koruma sistemlerinin tamamen
devre dışı bırakarak enerjide uzun süreli kesintiye
neden olabilecek, patlama şeklinde meydana gelen
bir iç ark hatası oluşmasına neden olabiliyor.
En yıkıcı olaylardan birisi, birkaç iletkenin
birbiriyle temas ettiği ve akımda
çok ani bir artışa neden olan
hava direncinin kısmen
veya tamamen yok
olduğu kısa devrelerin
oluşmasıdır. İki iletken arasında oluşan elektrik
arkları, bu kısa devrenin gelişimiyle çok ilgilidir. Bu
nedenle panolarda oluşabilecek arkın etkisiz hale
getirilmesi sayesinde birçok sorunu ortadan kaldırmış
oluruz. İç ark olarak da adlandırılan elektrik
arkı, iki iletken arasındaki temasın, bu iletkenlerin
etrafındaki hava yoluyla ortaya çıkan, potansiyel
bir gerilim farkına maruz kalan iki iletken arasında
meydana gelen elektriksel olaydır. Bu ark, elektrik
devresinde dolaşan akımın düşük dirençli bir yol
bulmasına neden olur. Böylece milisaniyeler içerisinde
akımda bir tepe noktası meydana gelir ve
bu da yakındaki ekipmanı tahrip edebilir.
Bu tür tehditleri ortadan kaldırmak için farklı
yöntemler vardır. Uygulamaya veya pano tipine
göre elektrik panoları için çeşitli güvenlik seviyelerinin
belirlenmesi gerekmektedir. Aşağıda, birkaç
teknoloji gözden geçirilerek, güvenlik koruma
seviyeleri 3 ana kategoriye ayrılmıştır:
Güvenlik Düzeyi 1 - Pasif Koruma
İlk aşamada, elektrik panoları, kısa devre veya
elektrik arkını ortadan kaldırmamasına rağmen,
arkın etkilerini hafifletebilecek, başta teknik ve
bakım personelinin uğrayabileceği zararları
azaltmak amacıyla uygulanan yöntemlerdir. Pasif
veya kişisel koruma önlemleri olarak adlandırılan
bu tür önlemler, herhangi bir elektrikli
ekipman için uygulaması şimdilik zorunlu
olmasa da önemlidir. Her halükarda,
elektrik panoları bu güvenlik
unsurlarını içeriyorsa, teknik personelin
maruz kaldığı zararların birçoğu
(yanıklar, travma ve bazen ölümcül
yaralanmalar) önlenebileceği için
bu güvenlik unsurları tavsiye edilir.
PANORAMA 57
Güvenlik seviyesi 2 - İzleme ve uyarı
Bir elektrik panosundaki herhangi bir şeyin iyi
çalışmadığının göstergelerinden biri, ana bağlantılardaki
ve pano içerisindeki ortam sıcaklığıdır. İzin
verilen aralıkların dışındaki termal yayılım, panoda
aşırı tüketim veya aşırı akım sorununa işaret eder.
Hem elektriksel korumaların hem de tesisat iletkeni
veya kablosunun maruz kalabileceği mekanik
stresler, yangına yol açabilir; insan ve işletme güvenliği
ve enerji tedariğinin sürekliliğini riske atabilir.
Bu sorunu çözmek amacıyla, hem elektrik panosunun
ortam sıcaklığının, hem bara ve bağlantılar
arasındaki yüzey sıcaklığının hem de şalterlerin
sıcaklıklarının, pano boyunca sıcaklık sensörleri
ile donatılması şiddetle tavsiye edilir. Bu sayede
tesisat devrelerinde yeni başlayan bir aşırı akıma
karşı bizi uyarabilir, ayrıca kabin içerisindeki ortalama
sıcaklığın izin verilen sınırlarda olup olmadığı
anlaşılabilir. Böylece devrelerden herhangi
birinde bir sorunla karşılaşıp karşılaşmadığımızı,
tüm panoda veya tesisatta genel olarak bir sorun
olup olmadığını önceden fark edebilir. Bu sensör,
verilerini radyo frekansı ile iletir ve merkezi bir alıcı
tarafından toplanır. Tesisatta onarılamaz bir hasar
oluşmadan önce teknik personelin değerlendirmesi
ile harekete geçilmesine izin veren uyarılar
tanımlanabilir. Böylelikle hasarın oluşmasını önüne
geçilmek amacıyla önleyici bakım yapılabilir.
Güvenlik seviyesi 3 – Aktif Koruma
Elektrik arklarına karşı maksimum güvenlik seviyesi
olarak daha yüksek bir korumada, arkın ışımasını
algılayabilen ve kısa devrenin çok erken bir
aşamasında onu söndürmek için hareket edebilen
sistemleri içerecektir. Bu cihazlar, ışığa duyarlı
sensörler aracılığıyla, elektrik panosunun ana
baraları boyunca yerleştirilir ve ışığın ilk fotonlarını
algıladıkları anda merkezi yönetim birimine bir
uyarı sinyali gönderir. O anda ana şalteri tetikleyen
yaylar devreye girerek bu ilk enerjiyi absorbe
eden sönümleme üniteleri ile baralardaki arkı ve
kısa devreyi durdurmayı başararak hem panoya
hem de pano yakınında bakım çalışmaları
yapan teknik personeli güvende tutar. Kısacası
teknik personel için güvenlik, enerji kaynağının
sürekliliği ve elektrik panolarının dayanıklılığı,
bu üstün performanslı teknolojilerin kullanıldığı
tesislere sağlanan büyük faydalardır. Giderek
artan bir şekilde, bankacılık, e-ticaret veya veri
merkezleri gibi kritik işletmeler veya endüstrilerin
yürüttüğü üretimler nedeniyle, beklenmedik bir
duruşun büyük maddi kayıplara neden olacağı
bilinmektedir. Kısa devre veya dahili patlama
nedeniyle hasar gören Ana Dağıtım Panosunun
tekrar kurulup çalıştırılmadan önce değiştirilmesi
birkaç hafta sürebilir. Bu sistemler sayesinde hem
teknik personelin güvenliği hem de enerjinin
sürekliliği her zaman garanti altındadır.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
58
PANORAMA
Nylstar introduces Meryl ® Skinlife
Nylstar has developed Meryl ®
Skinlife Force with a permanent
viroblock technology, using the
silver-ion active principle. The
Meryl ® Skinlife Force hi-tech
fabric combines the silverion
technology with specific
microfibre continuous filament
with high tenacity.
blocking of viral proteins. Silver-ion technology inhibits
the growth and proliferation of the bacteria
and viruses in the fabrics. Nylstar has developed
Meryl ® Skinlife Force with a permanent viroblock
technology, using the silver-ion active principle
from the Swiss laboratory HeiQ. This technological
innovation also allows an even longer durability
of the garments, which is in line with Nylstar’s
continuous efforts to help the fabric and clothing
industry move forward sustainable and full circular
economy. Meryl ® Skinlife Force hi-tech fabrics may
be used for the development of garments, masks,
gowns and buffs that may be reused over 100 times
after being washed at a temperature of 60ºC,
which guarantees total elimination of viruses, while
maintaining their permanent viroblock effect.
Thanks to the microfibre technology of the Meryl ®
Skinlife Force, the facemasks and garments have
supremely soft touch and protects the skin from
redness and allergic reactions.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Facemasks became a part of everyday life as a
problem with COVID-19 still remains in our communities.
The majority of the facemasks are made
with the fabrics that are not inhibiting the growth
of bacteria and viruses inside the fabric and
these are spread to the air and our environment
through the microfiber release.
The Meryl ® Skinlife Force hi-tech fabric combines
the silver-ion technology with specific microfibre
continuous filament with high tenacity. It doesn’t
shred any microfibres, ensuring that the viruses are
trapped and inhibited even more effectively into
the fabrics and garments. Silver micro particles
are potent antimicrobial agents due to its unique
chemical and physical properties. Silver interacts
with sulphur-bearing moieties of viruses leading to
inhibition of post-entry stages of infection through
Sustainablility and circularity of Meryl ® fabrics
Meryl ® Skinlife Force fabrics as well as all other
Meryl ® hi-tech fabrics are designed to avoid microfibre
pollution. Meryl ® hi-tech fabrics bring the textile
industry the necessary quality and touch without
polluting air and water by spinning its high quality
continuous filament with extraordinary tenacity. No
use of silicones or softeners are needed to enhance
the touch of the Meryl ® hi-tech fabrics. High
performance is an inherent part of Meryl ® hi-tech
fabrics and hence do not need special finishing
or any other chemical treatments. Meryl ® Skinlife
Force as well as all other Meryl ® hi-tech fabrics from
Nylstar are completely and infinitely recyclable
without suffering any loss of performance, which
allows a full sustainable and circular economy.
Certifications
Meryl ® Skinlife Force hi -tech fabric is certified by
STANDARD 100 Oekotex assuring the consumer
that the product is free of harmful substances. The
silver active principle of Meryl Skinlife Force has
been registered by the United States Environmental
Protection Agency (US EPA 85249-1).
Nylstar and the Spanish laboratory Leitat conducted
a study of the microfiber release into the air and
water. All Meryl ® fabrics and its fibres are certified as
100% free microfibre release into the air and water.
Microfibre pollution is a big concern nowadays, as
there is a huge liberation of these particles from the
textiles made with staple and low quality fibres. The
combination of permanent viroblock and 100% free
microfibre release is a guarantee of a safer world.
“İşi profesyonellerine bırakın”
WEB OFSET DÜZ OFSET CİLT AMBALAJ
‘nin matbaası
“İhlas Matbaacılık güvencesiyle”
Termal Kalıp
Yüksek tirajlı baskılara uygun, geniş
gelişim töleransına sahip, net ve kaliteli
baskı sağlayan özel bir kalıptır.
Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep)
80.000 – 100.000 (UV Mürekkep)
Detaylar İçin:
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza
No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE
Tel.: + 90 212 454 31 95 • www.afarkplates.com
Konvansiyonel Kalıp (Ctcp-LX)
UV-CTP kalıp kullanan üst düzey müşteriler
için geliştirilmiştir. Yüksek hassasiyete sahip,
yüksek tirajlı baskılara uygun,
Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep)
50.000 – 100.000 (UV Mürekkep)
Merkez Mahalasi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza
No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE
Tel.: + 90 212 454 30 00 www.ihlasmatbaacilik.com
Detaylar İçin:
60
PANORAMA
Yağsız vidalı
kompresör
teknolojisi
Erman Tezulaş
Atlas Copco Yağsız Hava Bölüm Müdürü
Yağ enjeksiyonlu kompresörler ile %100 yağsız
havaya ulaşmak kesinlikle imkânsızdır. Yağsız Vidalı
Hava kompresörleri ise sıkıştırma kademesine (vida
grubuna) yağ enjekte edilmeden çalışır. Bu sayede,
üretilen hava da tamamen yağsız (oil-free) olmaktadır.
Yağsız hava kompresörleri; yağ filtrasyonu
gerektirmemesi ile düşük enerji ve bakım maliyeti
oluşturur, filtrede oluşacak tıkanma/bozulma risklerini
bertaraf eder; kondens içinde yağ oluşturmadığı
için çevreye duyarlı ve dolaylı operasyon maliyeti
düşüktür. Endüstride mevcut genel kanı, yağsız
havanın ilaç, gıda, içecek, kozmetik veya elektronik
gibi sektörlerde kullanılması gerektiği yönündedir.
Ancak yağsız hava, bütün üretim yapan tesislerde
yüksek hava kalitesi ile avantaj sağlayarak katma
değer sağlamaya devam ederek; güvenlik ve
ürün kalitesini yükseltmektedir. Atlas Copco, Class 0
sertifikalı yeni ZR 75-160VSD+ kompresörleri ile oyunun
standartlarını değiştirmektedir. ZR serisi ile ISO 8573-1
CLASS 0 (2010) sertifikasyonuna uygun olarak; %100
yağsız, saf ve temiz hava sağlanmaktadır. Geçtiğimiz
60 yılda, Atlas Copco yağsız hava teknolojisine
öncülük ederek; %100 saflıkta basınçlı hava üreten
çeşitli kompresörler ve blowerlar geliştirmiştir. Rutin
araştırmalar ve geliştirmeler ile Atlas Copco; saf hava
standartlarını belirleyen ISO 8573-1 CLASS-0 ve ISO
22000 sertifikasyonunu alan ilk üretici firma olmuştur.
ISO 22000; besleme tesisleri de dahil olmak üzere,
gıda işleme ve üretim tesislerinde kalite ve şeffaflık
sağlama konusunda çok önemli bir rol oynar. Gıda
ve içecek üretiminde ISO 22000’in ilişkili olduğu üç
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
PANORAMA 61
temel güvenlik tehlikesi vardır: biyolojik, kimyasal ve
fiziksel. ISO 22000 sertifikasyonundaki temel öğeler,
bu tehlikeleri tespit etmeyi ve gidermeyi amaçlar.
Atlas Copco’nun ZR tipi kompresörleri; üstün yağsız
vida teknolojisi ve düşük enerji tüketimi ile optimum
kombinasyonda yüksek debili basınçlı hava sağlamaktadır.
Yüksek kapasiteli eşanjörler minumum
basınç kaybı sağlamakta, son teknolojiye sahip sürücülerimiz
de verimliliğimizi arttırmaktadır. Verimliliğimize
ulaşan en kısa yol, doğru hava kalitesini kesintisiz
sağlarken; operasyonel maliyetlerimizi de minimize
etmektir. Atlas Copco ZR kompresör serileri; yüksek
enerji verimliliği ile kesintisiz basınçlı hava üretimini,
düşük bakım maliyeti ve uzun bakım aralıklarıyla en
ekonomik maliyetle ömür boyunca garanti eder.
Bir kompresörün kullanım ömrü boyunca oluşturduğu
maliyetlerin %80’i, tükettiği enerjiden kaynaklanır.
Dahası; basınçlı hava maliyeti, bir fabrikanın
toplam elektrik faturasının %40’ından fazlasını
oluşturabilir. Enerji maliyetlerini azaltmak için Atlas
Copco, basınçlı hava sektöründe değişken hızlı
sürücü teknolojisi ile öncülük etmiştir. VSD, yüksek
enerji tasarrufu sağlarken; aynı zamanda gelecek
nesiller için çevreyi de korur. Bu teknolojiye yapılan
sürekli yatırımlar sayesinde, Atlas Copco pazarda
geniş yelpazede entegre VSD kompresörler sunmaktadır.
Atlas Copco’nun VSD teknolojisi; motor
hızını otomatik olarak ayarlayarak hava ihtiyacını
yakından takip eder. Bu sayede %35’e kadar enerji
tasarrufu sağlanır. Kullanım ömrü, maliyeti ortalama
%22 indirilebilir. Bunlara ek olarak; VSD ile düşürülmüş
sistem basıncı, üretim boyunca kullanılan
enerjiyi belirgin şekilde minimize eder.
Çift motor sürücüsü tasarımı, Atlas Copco’nun en
sofistike değişken hızlı teknolojisi ile birleşerek; düşük
enerji tüketimi, düşük operasyonel maliyet ve
en az çevresel etkiyi sunar. Sürekli optimize edilen
motor hızı, her basınçta ve debide optimum performans
sağlar. Yeni ZR 75-160 VSD+ serisi kompresör
ailesinde öne çıkan özellikleri; • Yüksek verimli
IP66 sınıfı permanent magnet tipi motorlar • %15 ile
%100 debi aralığında, değişken devirde çalışma
ile geniş regülasyon • Gelişmiş ve kullanıcı dostu
dokunmatik ekranlı kontrol sistemi (Elektronikon) ile
son derece hassas basınç optimizasyonu • Sınıfının
en yüksek verime sahip, entegre kurutucu sistemi
(Opsiyonel) • Son derece kompakt (tak-kullan) ve
servis dostu tasarım • Paslanmaz çelik soğutucu
eşanjörler şeklinde sıralayabiliriz. Enerji verimliliği
tarafında, yeni ZR 75 -160 VSD+ serisi kompresörler;
opsiyonel olan enerji geri kazanım üniteleri ile birlikte
basınçlı havadan ve yağ sisteminden kaynaklı
sıcaklığı absorbe eder. Bu sayede; yeni ZR 75-160
VSD+ serisi kompresörler ile toplam elektrik enerjisi;
saha çevresel şartlarına ve kompresör basıncına
bağlı olarak, enerji dönüşümünde %80-105 oranında
sıcak su geri kazanımı sağlamaktadır. Birçok
sektörde bu enerji dönüşümü, %95’i bulmaktadır.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
62
‘COVID ÇAĞI’
Değerli okuyucular, dünya 2020 Ocak ayından itibaren ciddi bir pandemi ve bunun
getirdiği krizlerle boğuşuyor. Bu krizler hem küresel, hem de yerel boyutlarıyla
insanları, toplumları ve işyerlerini etkiliyor. Hemen hemen bütün uzmanlar, bu virüsün
etkisini yitirdikten sonra bile, toplum hayatının eskisi gibi olamayacağını ve artık yeni
bir “normal” yaşamın bizi beklediğini söylüyorlar. Hatta bazıları belki biraz abartarak
bundan sonraki döneme “COVID ÇAĞI” bile diyorlar.
ŞİMDİKİ DURUM
Virüsün yayılmasını engellemek için çeşitli uygulamalar yapılıyor. Ancak bu arada
ulusal ve uluslararası alanda ekonomik hareketlilikler azalmış durumda. Böylelikle
işletmelerin satışları da düşmüş bulunuyor. Birçok işletme zarar etmenin dışında, ondan
çok daha önemli olarak nakit akışlarındaki olası bozukluklarla karşı karşıyalar. Bu
şirketlerin borçlarını ödeme güçlüğüne düşme ihtimalleri var.
Virüsün çok etkili olduğu dönemde her ne kadar beyaz yakalı çalışanlar “home
office” çalışarak işlerine devam ettilerse de mavi yakalıların çalışması pek mümkün
olamadı. Üretimde ve tedarik süreçlerinde aksamalar oldu. Üretim yapılamayınca
çalışanlar da zorunlu olarak işe gidemez oldular.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Dr. Ahmet Temiroğlu
Özen Mensucat
Yönetim Kurulu Başkanı
temiroglu@ozenmensucat.com
atemiroglu@gmail.com
YÖNETMEK
Buna rağmen, ülkemizde işe ara veren birçok işletme Haziran ayı başından itibaren
yeniden üretime başlamış durumda. Ancak önlerini pek görememekteler. Çünkü
bu virüs bütün dünyada tedarik zincirlerine olumsuz etkiler yaptı. Şirketler, kapanmış
olmamak, çalışanlarını zor duruma düşürmemek, ellerinde kalan müşterilerini de
kaybetmemek için kar-zarar düşünmeden işlerine başlamış durumdalar.
Global boyutta başlayan bir sağlık krizinin, yine global boyutta bir mali krize dönüşme
riski çok yüksek. Öte yandan önümüzdeki kış mevsiminde neler olacağı da
çok belli değil. Virüse karşı aşı ya da tedavi edici ilaçların bulunması çok önemli bir
umut kaynağı olarak beklenmektedir.
NELER OLACAK?
Bu virüsün önü kesilse bile, kalıcı birçok etkisi olacak. Öncelikle bu kısa zaman aralığında
insanların tüketim tercihlerinde ve alışkanlıklarında, satın alma usullerinde önemli değişiklikler
meydana geldi. Daha öncesinde online alışveriş yapmamış insanlar bile pandemi
sırasında internetten çok sık satın alma yaptılar. Birçok perakendeci, mağazalarını
kapatmalarına rağmen e-ticaret şeklinde satışlarını sürdürdü. Bu durumda e-ticaret ve
dijital pazarlama gibi kavramlar önümüzdeki dönemde çok daha önem kazanacak.
İnsanların tatil planları, temizlik alışkanlıkları, arkadaşlık ilişkileri, sanat ve kültür faaliyetlerini
izleme yöntemleri, iş yapma şekilleri, seyahat etme süreçleri hep değişti.
Bütün bu süreçlerin çoğu önümüzdeki zamanlarda online işlemler ile yönetilmeye
çalışılacak. Bütün bu değişimler bazı iş alanlarını zayıflatırken bazı iş alanlarının da
gelişmesine neden olacak. Hatta yeni yeni iş alanları ortaya çıkacak. İşletmeler de
müşterilerinin bu yeni beklenti ve ihtiyaçlarını doğru tespit edip ona göre kendilerini
yeniden yapılandırmak zorunda kalacaklar.
Yaşanan bu birkaç aylık süreçte, uzaktan çalışmanın da pekâlâ uygulanabilir olduğu
görüldü. Her gün işyerine gelerek zamanın önemli bir kısmını çalışma dışı bazı uğraşlarla
harcayan kimse için evde çalışmak belki de daha verimli çalışmak anlamına gelecek.
Yapılan bazı araştırmalar, beyaz yakalıların yarısından fazlasının uzaktan çalışma
arzusunda olduklarını gösteriyor. Hatta evden çalışarak, birden fazla işyerine hizmet
vermeyi düşünenler bile var. Ancak evden çalışmanın, çalışanlar tarafından çok arzu
edilmesine rağmen birçok sakıncaları da bulunmaktadır. Yüz yüze görüşmelerden
uzak olmak, iş arkadaşları ve amirleriyle daha az ilişki içinde olmak, bilgi paylaşımının
yeterli düzeyde yapılamaması gibi faktörler motivasyon düşüklüğüne yol açabilecek.
Bu bakımdan şirketler, bunun teknik ve kültürel alt yapısını doğru yapılandırmak
zorundalar. Örneğin, kişisel performans yönetiminden fazla süreç performans yönetimlerine
odaklanmak gibi.
Bu kriz, şirketlere, dijital yeteneğin çok önemli olduğunu tekrar hatırlattı. Otomasyon
sistemleri, verilerin analiz edilerek, süreç performanslarının ölçülmesi ve raporlar üretilmesi
( ERP sistemleri), bazı iş süreçlerinin uzaktan çalışmaya uygun hale getirilmesi
gibi dijital uygulamalar artık bütün kuruluşlar için kaçınılmaz hale geldi.
Öte yandan işletmeler Zoom, Skype, Teams gibi sistemleri kullanarak, online toplantıların,
online eğitimlerin yararlarını ve kolaylığını da yeniden keşfettiler. Bütün bu
gelişmeler, işletmelerin bu virüsten önceki döneme göre çok daha hızlı bir şekilde
“Dijital Dönüşüm” arayışı içinde olmalarını gerektiriyor.
64
PANORAMA
Dolka,
maske üretim makinelerini
Almanya’ya ihraç ediyor
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Teknopark İstanbul’un Kuluçka Merkezi Cube
Incubation’dan mezun olduktan sonra Ar-Ge
firması olarak faaliyet gösteren Dolka ürettiği
maske makinelerini Almanya’ya ihraç ediyor.
Teknopark İstanbul’da sıvı dolum ve kapak
kapama makinelerinde inovatif yaklaşımlarla
yeni ürünler geliştiren Dolka; medikal, kimya,
gıda, kozmetik gibi birçok alanda hizmet veriyor.
Pandemi sürecinde müşterilerden gelen yoğun
talep üzerine maske üretim makineleri imalatına
başlayan şirket piyasadaki muadillerine göre
daha yüksek üretim kapasitesine sahip makinelerinin
ilk ihracatını Almanya’ya yaparak ülke
ekonomimize katma değer sunuyor. Üretim kapasitesi
standart maske makinelerine göre yüksek
olan bu maske makinesiyle saatte 120 adet
maske üretimi yapılabiliyor. Ülkemizin Covid-19’la
mücadelesi sürerken yerli ve milli şirketler de geliştirdikleri
ürün ve ortaya koydukları çözümlerle
dikkat çekiyor. Özellikle teknoparklarda üzerinde
çalışılan projeler bu mücadeleye büyük bir katkı
sunuyor. Maske üretimi de şirketlerin üzerinde
ısrarla durdukları bir konu zira pek çok ilimizde
maske kullanımı zorunlu hale geldi. Bu nedenle
maskeye olan ihtiyaç artıyor. Tecrübelerinden
yola çıkarak yeni makineler üzerinde çalışan
Teknopark İstanbul şirketi Dolka da pandemi
sürecinde geliştirdiği maske üretim makineleriyle
ön plana çıkıyor. Şirket yurtiçinde 20 şirkete bu
makinelerden sattı ve geçtiğimiz günlerde ilk
ihracatını Almanya’ya gerçekleştirdi.
MASKE ÜRETIM MAKINESININ BIR ÇOK
ÜSTÜNLÜĞÜ BULUNUYOR
Dolka’nın maske üretim makinesinin piyasadaki
rakiplerine göre bir çok üstünlüğü bulunuyor.
Maskenin gövde kısmının imalatının yapıldığı
aksamın 3 ayrı servo motor ile kontrol ediliyor
olması farklılaştığı ilk nokta olarak öne çıkıyor.
Bu sayede makine çalışırken maskenin kesme
yeri, desen tamburunun konumu ve burun
telinin kesim yeri tek tek ayarlanabiliyor. Bu
ayarların hepsi dokunmatik ekrandan kolayca
yapılabiliyor. Şirketin yaptığı araştırmalara
göre bu özellik dünyada bir ilk. Maske
lastikleme istasyonunun kolay ayarlanabilir
şekilde tasarlanması ise makinenin rakiplerinden
farklılaştığı bir diğer nokta. Lastikleme
kısmında 15 adet servo motor kullanılıyor. Bu
sayede hareketler çok daha hızlı ve stabil
yapılabiliyor. Lastik bir yere sıkıştığında ya da
lastiksiz ürün imal edildiğinde makine alarm
vererek imalatı durduruyor. Bu sayede hatalı
ürün çıkma riski minimuma indirilmiş oluyor.
Ayrıca bütün makineler uzaktan bağlantı
ile çalışabiliyor ve web kamerası ile görüntü
alabiliyor. Bu sayede imalat esnasında olası
bir problemde otomasyon ekibi uzaktan makineye
bağlanıp problem tespiti ve çözümü
yapabiliyor. Ayrlanması çok zor olan maske
makinelerinde bu problemi de servo motor ile
çözen şirket bu çözümle bütün ayarlamaların
dokunmatik ekrandan yapılmasına imkan
sağlıyor. Ayrıca makine piyasadaki makinelere
göre çok daha stabil çalışarak üretim
verimliliğini arttırıyor.
“10 GÜN İÇERİSİNDE MAKİNE TESLİM
EDEBİLİYORUZ”
Tamamen Türk mühendislerden oluşan ekipleriyle
geliştirdikleri ürünleri ülke ekonomimize
katkı sunacak şekilde tasarladıklarını ifade
eden Dolka Kurucusu Hakan Baştan: “Dolka
olarak hedefimiz Avrupa standartlarında
makine üretmek olduğu için maske makineleri
üzerinde çalışarak yurt içi ve yurt dışı
firmaların ürettiği makinelerin gelişmiş versiyonlarını
üretmeyi hayal ettik ve başardık.
Bu geliştirdiğimiz yeni makinemizin teknolojik
özellikleri Avrupalı şirketlere cazip geliyor.
Aynı zamanda Avrupa’nın her yerinde kurulum
yapabilecek montaj ekibimizin olması en
büyük avantajlarımızdan biri. Çünkü makine
siparişinin ardından ortaya çıkan en büyük
problemlerden biri imalat ve devreye alma
süresi. Biz bu konuda uzman personelimizle
standart üretim hattı kurduk ve sipariş onayından
sonra 10 gün içerisinde makine teslim
edebiliyoruz. Makinelerimizi ilk önce fabrikamızda
testlerini yapıyoruz. Müşterimizin teknik
personeline bu test aşamasında eğitimlerimizi
veriyoruz. Bu sayede birçok müşterimize
kuruluma dahi gitmemize gerek kalmadan
uzaktan birkaç yönlendirme ile makine kurulumu
yapabiliyoruz” diyor.
66 MAKALE
Some properties
of hybrid
knitted fabrics
composed of
PLA/Lyocell
and PLA/Cotton
mixtures
Abstract
It is clearly seen that sustainable production is the
key factor in textile industry along with other industries.
Fibers which are produced by renewable
sources have significant role in textile industry. A
new generic class of synthetic fiber, PLA (Polylactic
acid) is increasingly important raw material in
recent years in terms of environmental responsibility
for production processes and is with obtained
renewable resources [1]. Various properties of PLA
and its mixtures in terms of fiber characteristics
may make them attractive in commercial sectors.
This article mainly aims to investigate and present
some specifications of mixtures of PLA fibre with
commomly using fibers (Lyocell and Cotton) in
Textile Industry since PLA is offered new generation
sustainable synthetic fiber instead of PES fiber.
Hydrophilicity, water retention power, antibacterial
activity, whiteness and yellowness degree
of PLA fibers and their blends with Cotton and
Lyocell fibers were investigated. In addition, ATR-
FTIR (Fourier Transform Infrared Spectroscopy-Attenuated
Total Reflectance) spectra of PLA, Lyocell
and Cotton fibers were examined to understand
studied fibre specifications well in this study.
Key Words: PLA Fiber, Antibacterial Activity, Hydrophilicity,
ATR-FTIR, Whiteness and Yellowness degree.
Corresponding Author: Emel Alaybeyoğlu.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Dr. Emel Alaybeyoğlu
Ege University,
The Faculty of Textile Engineering,
Bornova, Izmir, Turkey
Prof.Dr. Ayşegül Körlü
Ege University,
The Faculty of Textile Engineering,
Bornova, Izmir, Turkey
Prof.Dr.Kerim Duran
Ege University,
The Faculty of Textile Engineering,
Bornova, Izmir, Turkey
1.Introduction
It becomes inevitable that new textile provisions
play a supportive role in world’s developing
conditions. Increasing environmental pollution,
decreasing oil and water reserves, thus increasing
prices of oil sourced fibers as well as rising temperatures
due to global warming are evidences of
the need for new generation fibers and expanding
their areas of use. Lyocell is a new generation
cellulosic fiber which was first produced in 1980s. It
was environmentally responsible for a process and
utilized renewable resources as its raw materials.
PLA fiber which was developed in recent years is a
new generic class of synthetic fibers and is becoming
increasingly attractive due to the need for
protection of the environment thanks to its ability
to be manufactured from sustainable resources
[2, 3]. Lyocell is a cellulosic fiber derived from
wood pulp made by a solvent spinning process.
The wood pulp is dissolved in a solution of ‘amine
oxide’ (usually N-methylmorpholine-N-oxide). The
solution is spun into fibers and passed through a
washing process. More than 99.5% of the solvent
was recovered in manufacturing process. The
solvent is non-toxic and all residues are non-hazardous.
It is directly dissolved in an organic solvent
that is differentiated lyocell from other regenerated
cellulosic fibers such as viscose. Lyocell is biodegradable
and absorbent. It has high values in
MAKALE
1
67
both wet and dry strength in contrast to viscose fibers.
Lyocell has propensity to fibrillate when fiber
is exposed to friction in wet conditions. Fibrillation
behavior of fiber makes it attractive in producing
fabrics which have excellent hand feeling and
aesthetic characteristics [2] .
PLA (Polylactic acid) is linear aliphatic thermoplastic
polyester derived from 100% renewable
resources such as corn, sugar beet and etc. PLA
fiber is 100% compostable at the end of its life
and its life cycle potentially decreases Earth’s
carbon dioxide level. PLA fibers are called the
new generic class of synthetic fibers. The new
approach is becoming increasingly important for
protecting the environment and manufacturing
products from sustainable resources. Carbon
dioxide and water found in the atmosphere are
converted into starch through photosynthesis of
plant cells. Starch is extracted from plants and
converted to a fermentable sugar by enzymatic
hydrolysis. Fermentable sugars are converted
to lactic acid through fermentation. Polymer is
formed in two ways; by condensation of lactic
acid or through a ring opening process. PLA fiber
is produced by melt-spinning process [3]. Antibacterial
products are leading textile products
through protection of health, personal hygiene
and comfort. Use of these products is important
especially in hospital garments [4, 5]. Working
conditions provide suitable atmosphere for fast
reproduction of microorganisms. Microorganisms
are in human body, in air, on soil and everywhere.
When suitable conditions are provided,
they reproduce rapidly. Microorganisms lead to
deterioration of products, generating stains and
undesirable odors; spread of microorganisms in
crowded environments can also cause allergic
reactions which can result in infections in human
body [4, 5]. It should keep nonpathogenic microorganisms
under control not only for undesirable
odor and appearance, but also for their dangerous
effects on human health through inhibition
of reproduced pathogenic microorganisms [6].
Knitted fabrics composed of mixtures of polylactic
acid with Lyocell and Cotton fibers were examined
in this study. Fabrics which are generated
from different mixtures of these fibers were tested
for their some properties. Antibacterial activity,
hydrophilicity and water retention power were
evaluated with their fabric weights. Also, whiteness
and yellowness values of fabrics were examined.
Furthermore, Attenuated Total Reflectance-
Fourier Transform Infrared Spectroscopy (ATR-FT-IR)
was used for analyzing material structure. By this
technique, a lot of information was obtained on
molecular regions which are expected to identify
the chemical environment of fabrics.
Table1. Fiber Specifications
Fineness
Length
PLA 1.4 dtex 38.1mm
LYOCELL 1.3 dtex 38mm
COTTON 1.8 dtex 38mm
Table 2. Fabric Constructions
Fabric
COTTON PLA LYOCELL
construction
1 Single jersey 100
2 Single jersey 40 60
3 Single jersey 60 40
2. Material Table 3.Water
and Retention
Method
Power
2.1 Material
Water
Fabric
Fabric Density
Fibers whose characteristics are given below were
Holding
Weight
(Course
and
used in this study. Table1
Capacity
(gr/m2)
wale count per
(%)
cm )
2.2 Method
1 350 138 12*17
Yarns were spun as 30/1 Ne (twist coefficient value
2 369 115 12*17
is oc e
= 3,8)on a laboratory-type rotor spinning
3 383 118 13*15
machine(MTDA 3, QuickSpin) under standard
atmos¬pheric conditions (20±2°C heat and 65±2%
relative humidity). Single jersey fabrics were
knitted Table using 4.Determination these yarns of Hydrophilic by laboratory Characteristic circular
of Fibers
knitting machine “Lab Knitter” with 202 needles.
Knitted Hydrophilicity fabrics consisted 10s of 30s pure fibers 60s and 90s mixtu-
5min
10min
re of PLA, Lyocell and (cm) cotton (cm) fibers. (cm) Fabric (cm) const-
(cm)
(cm)
ructions 1 are given in 1.2333 table 2 2.2333 below. 3.1333 Table 3.7000 2
5.3000 6.9000
2 0.0000 0.0000 0.0000 0.0000 0.0000 0.0000
100%Lyocell 3 and 100%Cotton 1.9667 2.7333 knitted 3.4667 fabrics
4.0667 5.6000 7.0000
having thickness of 30/1 were also used only to
compare with ATR-FTIR diagrams. Antibacterial
properties of fabrics were tested according to
AATCC-100. The AATCC-100 test method is a quantitative
analysis for the evaluation of antibacterial
activity. Test bacteria Staphylococcus aureus
(Gram positive organism) was used in this study for
evaluation of antibacterial efficiency [7]. Hydrophilic
degree of fibers was determined through the
test standard DIN 53924. A 3 cm wide and 25 cm
long strip fabric was suspended vertically. Lower
end of it was immersed in a beaker which contained
potassium chromate solution by 1%. Solution
height on the fabric was measured at 10, 30,
60, 90 seconds, 5 and 10 minutes [8]. Measuring
method of water retention power of samples was
explained below. Dry weight (0.50 mg) of fabrics
was compared to their wet weight. First, test fabrics
were kept for 30 minutes in a beaker which fully
contained distilled water. Second, they were put
in funnels for 30 minutes. Third, test fabrics were
squeezed on laboratory type centrifuge for 5000
cycles and 15 minutes. Finally, fabric pieces were
weighed by precision balance and the difference
between dry and wet weight was calculated [9,
10]. Whiteness and yellowness values of fabrics
were measured by using spectrophotometer
(UltrascanPro) according to WI CIE (D65/10) and YI
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
construction
Single jersey 100
1 Single jersey 100
Single jersey 40 60
2 Single jersey 40 60
Single jersey 60 40
3 68Single MAKALE jersey 60 40
Table 3.Water Retention Power
Table 3.Water Retention Power
Water
Fabric Fabric Density
Water
Fabric Fabric Density
Holding Weight (Course and
Holding Weight (Course and
Capacity (gr/m2) wale count per
Capacity (gr/m2) wale count per
(%)
cm (%)
cm )
350 138 12*17
1 350 138 12*17
369 115 12*17
2 369 115 12*17
383 118 13*15
3 383 118 13*15
Table 4.Determination of Hydrophilic Characteristic of Fibers
Table 4.Determination of Hydrophilic Characteristic of Fibers
Hydrophilicity 10s 30s 60s 90s 5min 10min
Hydrophilicity 10s 30s 60s 90s 5min 10min
(cm) (cm) (cm) (cm) (cm) (cm)
(cm) (cm) (cm) (cm) (cm) (cm)
1.2333 2.2333 3.1333 2
3.7000 5.3000 6.9000
1 1.2333 2.2333 3.1333 3.7000 5.3000 6.9000
0.0000 0.0000 0.0000 0.0000 0.0000 0.0000
2 0.0000 0.0000 0.0000 0.0000 0.0000 0.0000
1.9667 2.7333 3.4667 4.0667 5.6000 7.0000
3 1.9667 2.7333 3.4667 4.0667 5.6000 7.0000
Table5. Antibacterial Activity Values
Staphylococcus
aureus
COTTON PLA LYOCELL
(% reduction)
1 100 88
2 40 60 5.97
3 60 40 43.28
Hydrophilic specifications of designed fabrics were
tested and it was found out that fabric type mixed
with cotton was not hydrophilic due to layer of
fat and wax on raw cotton fiber. Pre-treatments
processes were not applied to tested fabrics for
removing the layer. This characteristic was obstructed
by hydrophilicity. Hydrophilic value of 100%PLA
fabric was 3.7 cm in 90s. Hydrophilic characteristic
of 60%PLA 40% lyocell knitted fabric was measured
as 4.06 cm in 90s. It was seen that Lyocell fiber was
more hydrophilic than PLA fiber. Sorption properties
(hydrophilicity, water retention power and etc.) of fibers
are determined according to size and orientation
of amorphous regions, void fracture (diameter,
volume, and specific inner surface) and their surface
interaction properties. The primary-wall of cotton
fibers is composed of cellulose, fats, waxes, pectic
and proteic substances. Pure cellulose is located in
the secondary wall. Crystalline and amorphous regions
in cellulose macromolecules alternate along
fibrils. During pretreatment procedures, e.g. alkaline
treatments, natural cellulose (cellulose I) converts
into cellulose II; this is also characteristic for regenerated
cellulose fibers such as lyocell. Owing to fats,
Table 6. Whiteness and yellowness values of test fabrics
WI CIE
YI E313 [D65/10]
[D65/10]
1 65.39 6.76
2 27.25 20.22
3 66.42 7.46
E313(D65/10), respectively. ATR-FTIR of knitted fabrics
was carried out with Perkin Elmer Spectrum 100.
Scanning range of the spectrophotometer was
between 4000 and 650 cm -1 .
Figure 1. ATR-FTIR Diagram of 100% PLA
Figure 1. ATR-FTIR Diagram of 100% PLA
Figure 1. ATR-FTIR Diagram of 100% PLA
All tests were repeated for 3 times for each of the
methods mentioned above.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
3.Result and Discussions
Water retention power of fabrics is shown in table
3 below. Weights and densities of fabrics are also
indicated at the same table. Table 3
While water retention power of 100% PLA knitted
fabric was 350%, it was 369% on fabric composed
of 60 PLA% 40% cotton, and 383% on 60PLA% 40%
lyocell. It appears that 40% Lyocell fiber ratio in
fabric construction increased water holding capacity
although it has lower fabric weight. Lyocell
fiber was more efficient than cotton fiber in this
respect. Test results of hydrophilic characteristics
of fabrics in 10-30-60-90 seconds, and 5 and 10
minutes are given in table 4 below. Table 4
Figure2.ATR-FTIR Diagram of 100% Lyocell
Figure2.ATR-FTIR Diagram of 100% Lyocell
Figure2.ATR-FTIR Diagram of 100% Lyocell
Figure3.ATR-FTIR Diagram of 100% Cotton
Figure3.ATR-FTIR Diagram of 100% Cotton
Figure3.ATR-FTIR Diagram of 100% Cotton
70 MAKALE
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Table 7. ATR-FTIR results of 100% Cotton, 100% PLA, and
100% Lyocell knitted fabrics [16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, and 24].
Fabric Type Frequency (cm -1 ) Assignment
100% PLA 2997 Stretching vibration
of CH 2 bonds (17)
1749 -C=O stretching (16,
17,19)
1453 CH 3 asymmetry (18)
1383 CH deformation (18)
1357 CH symmetric and
asymmetric
deformational
vibrations in CH 3
(19)
1181 C-O-C asymmetric
stretching (16, 17,
18)
1129 CH 3 in-plane bending
(18)
1085 C-O-C symmetric,
(18)
-C-O-stretching (16)
869 C-COO stretching
(18)
100% Cotton 3337 H bonded -OH
Stretch (21)
2921 CH stretching
(20,21)
2853 CH 2 symmetric
stretching (21)
1627 Absorbed Water,
asymmetric
carboxylate stretch
(21) 4
1455 CH wagging (21)
1371 C-H bending
(deformation stretch)
(21)
1314 C-H wagging (21)
1203 OH in-plane bending
(21)
1160 C-O-C antisymmetric
bridge stretching in
cellulose (21,22)
1104 Asymmetric bridge
C-O-C (21)
1053 Asymmetric in-plane
ring stretch (21)
1030 C-O stretch (21)
100% Lyocell 1753 C=O stretching(23)
1453 OH group in plane
bending (23)
1358 CH 2 wagging(24)
1179 Cellulose-amorphous
cellulose (23)
C-O-C antisymmetric
bridge stretching (24)
1128 -C-O stretching (23)
1083 -C-O stretching (23)
1042 -C-O stretching (23)
waxes and others in primary-wall, raw cotton fibers
have rather hydrophobic characteristics. As expected,
lyocell fiber has better sorption properties. In
fact, chemical structure of Lyocell is similar to cotton
apart from the length of cellulose molecules. While
degree of polymerization of cotton fiber is 2000,
Lyocell is around 600–800. In both fibers, cellulose
molecules consist of crystalline and amorphous
regions. The crystallinity rate of cotton is about 80%
and the rate of Lyocell is 60%. The chain orientation
is very high in cotton, while rather lower in Lyocell.
This information explained why Lyocell sorption
properties were found to be better than others [11,
12, 14]. Crystallization behavior of PLA depends on
molecular weight and chemical structure. Chemical
structure of PLA is controlled by the polymerization
with D-lactide, L-lactide, D, and L-lactide or
meso lactide. Extent of crystallinity greatly depends
on polymerization conditions and amount of meso-,
D-lactide, or L-lactide. Polymers with high L-lactide
units produce crystalline polymers while polymers
consist of the higher D-lactide units (>15%) are more
amorphous. It is possible to obtain a wide range of
molecular weights and a great variety of D-lactic
units in polymer chemical structure. Thus, fiber properties
can be changed by amorphous area ratio.
These changes affect melting behavior, thermal
properties, barrier properties, and ductility of fibers.
Sorption properties of PLA were found to be better
than raw cotton fiber because of the amorphous
region in its structure, while PLA sorption behavior
was lower than lyocell fiber [2, 3, 13]. Antibacterial
activity of pure PLA control fabric was compared
to Cotton and Lyocell blended fabrics’s activities.
Antibacterial activity performance of 100% PLA
fabric according to AATCC147 was found negative
for both gram-positive S.auresus and gram-negative
K.pneumoniae bacterias in Ph.D. thesis.
by Emel Alay15. On the other hand, although it
was not achieved high performance on S.auresus
bacteria by only pure fibre, it showed supportive
role in mixtures of worked in terms of antibacterial
activity. Antibacterial activity of 100%PLA against
Escherichia coli (gram-negative bacteria) was
found to be low (35% reduction) in Phd study by
Emel Alay as well 15.Consequently, it has seen that
PLA fibre effected to reproducing of gram positive
bacterias. Therefore the study was carried out only
on gram-positive S.aureus bacteria.
The results are given concerning Staphylococcus
aureus according to the AATCC-100 test standard
in table 5. Table5
Antibacterial activity of 100% PLA knitted fabric was
measured as reduction of bacterial growth by 88%.
When fabric was designed as 40% Cotton 60%PLA,
antibacterial activity dropped to 5.97%. When it comes
to mixed PLA fiber with lyocell fiber, the fabric,
5
MAKALE
71
Table 8. Analysis of variance
which was composed of 60PLA% 40%Lyocell, had
an antibacterial activity of 43.28%. This indicates
that lyocell ratio of designed fabric caused reduction
in antibacterial efficiency, but not as much as
cotton fiber. PLA fibers do not have antibacterial
activity intrinsically. However, they do not provide
an environment for bacterial growth by their nature
as mentioned in the literature 3. This is supported
by decrease of antibacterial activity by 88% on
100%PLA fabric. The inherent properties of textile
fibers provide suitable environment for growth of
micro-organisms. Structures and chemical processes
induce growth of microbes. Some important
characteristics such as hydrophilicity of fabrics, fiber
content and composition of fabric affect adherence.
Large numbers of bacterial species deteriorate
different types of textile materials by feeding on
them or by easily hydrolyzing certain bonds in them.
Natural fabrics like cotton having cellulose as key
ingredient are affected by several kinds of bacteria.
They are prone to microbial decomposition as
these fibers have chemical bonds which can be
readily hydrolyzed by microorganisms contrary to
synthetic fibers. Products such as starch, protein
derivatives, fats and oils used in finishing of textiles
can also support microbial growth in natural
textile materials. While synthetic fiber by itself does
not promote microbial growth, compounds such
as lubricant and spinning oils used in finishing of
textiles provide sufficient nutrient for mild surface
growth of microorganisms. As it was seen from the
results of antibacterial activity of tested fabrics,
antibacterial efficiencies of all fabrics were not
found at excellent level. In addition, Lyocell fibers
consist of hydrophilic nanofibrous structure, and
this structure ensures excellent absorption and
releases moisture more than cotton fiber. Lyocell
fibers do not keep any water on fiber surface like
cotton fiber. So, they do not take charge in bacterial
growth as cotton fiber [2, 3, 16, 17] .
Due to chemical characteristic of fiber, bacteria
multiplied easily on fabric. The rate of cotton fiber
in fabric provided a suitable environment for bacterial
growth as can be seen in table 5.
Whiteness and yellowness values measured by spectrophotometer
of fabrics are listed in table 6. Table 6
Fabric construction having the highest whiteness
value was 60% PLA 40% Lyocell knitted fabric. There
was a small difference compared to 100% PLA
fabric. But 60% PLA 40% Cotton knitted fabric has
the lowest ratio and yellow nuance. The reason
for this is the cotton fiber which was used in the
construction because of natural fiber color.
ATR-FTIR of knitted fabrics was carried out with
Perkin Elmer Spectrum 100.
Sum of
Squares
ANOVA
ATR-FTIR diagrams of 100% PLA, 100% Cotton, and
100% Lyocell are shown in fig1, fig2 and fig3.
Figure 1 shows ATR-FTIR spectra of 100% PLA. The
peak band wavenumbers relate to hydrogen
bonding of PLA. It is already known that PLA has
a strong carbonyl stretching absorption at about
1749cm -1 . It was indicated that the peaks are at
about 1181, 1085cm -1 for (–C–O–C) PLA. The peak
assignments and corresponding positions of 100%
PLA are given in table 7 [18, 19, 20, 21]. Figure 1
ATR-FTIR spectrum of 100% Cotton knitted fabric
shown in Fig.3 revealed peaks attributed to
Cellulose I. The wide peak at 3337 cm-1 described
Df
Mean
Square
Water
Between Groups 1680.889 2 840.4444 0.384193 0.696624
retention
Within Groups 13125.33 6 2187.556
Total 14806.22 8
Weight Between Groups 824 2 412 412 0.000
Within Groups 6 6 1
Total 830 8
Hydrophilicity Between Groups 30.36222 2 15.18111 440.7419 0.000
Within Groups 0.206667 6 0.034444
Total 30.56889 8
Antibacterial Between Groups 9869.335 2 4934.668 4934.668 0.000
activity
Within Groups 6 6 1
6
Total 9875.335 8
Whiteness Between Groups 2975.169 2 1487.584 12215.57 0.000
Within Groups 0.730667 6 0.121778
Total 2975.899 8
Table 9. Correlations (Pearson correlation)
Water
retention
Weight
Water
retention
Weight Hydrophilicity Antibacterial
activity
F
Sig.
Whiteness
Pearson
1 -,258 -,009 -,209 -,017
Correlation
Sig.
,502 ,982 ,589 ,965
(2tailed)
N 9 9 9 9 9
Pearson
-,258 1 ,570 ,948 ** ,616
Correlation
Sig.
,502 ,109 ,000 ,078
(2tailed)
N 9 9 9 9 9
Pearson -,009 ,570 1 ,794* ,994**
Correlation
Sig.
,982 ,109 ,011 ,000
(2tailed)
N 9 9 9 9 9
Pearson -,209 ,948** ,794* 1 ,825**
Correlation
Sig.
,589 ,000 ,011 ,006
(2tailed)
N 9 9 9 9 9
Pearson -,017 ,616 ,994** ,825** 1
Correlation
Sig.
,965 ,078 ,000 ,006
(2tailed)
N 9 9 9 9 9
**. Correlation is significant at 0.01 level (2-tailed).
*. Correlation is significant at 0.05 level (2-tailed).
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
72 MAKALE
the stretching motion of intra-molecular hydrogen
bonds which is related to cellulose I. The intensity
observed at the peak of 1627 cm -1 is related to the
adsorbed moisture (H2O). Important features of
the spectra are shown in table 7 [21, 22, 23, 24].
Figure 2 shows that 100% Lyocell knitted fabric as
confirmed by ATR-FTIR spectra is around the wave
number of 1100 cm -1 . Other frequency bands and
peaks of great intensity for lyocell are also listed in
table 7 [25, 26]. Figure2 Figure3
Infrared spectra of all fabrics indicate that there
were distinguishable peaks. Deterministic peaks of
designed fabrics are listed in table 7 below. Table 7
Statistical analysis of results was performed in
SPSS by applying analysis of variance (Table 8). In
addition, in order to check the effects of parameters
on each other, Pearson correlation tests were
performed (Table 9). Table 8
Effect of fabric type on antibacterial activity, whiteness
and hydrophilicity was significant, but it was
unremarkable on water retention power. Table 9
A correlation between hydrophilicity and antibacterial
activity is seen in statistical analysis. Accordingly,
effect of hydrophilic characteristic was
significant on antibacterial activity (oc =0.05).
Water retention power was not efficient on antibacterial
activity since all fabrics were immersed into
water, kept in funnels and squeezed with water
for water retention power test. Water was almost
forced into fabric owing to test pattern, and this
test had longer processing time compared to
hydrophilicity test standard. Therefore, while results
of hydrophilicity were different, results of water
retention power were almost similar in the study.
4. Conclusions
Different from many previous researches, antibacterial
characteristics of PLA fibers and its blends
with Lyocell and Cotton fibers were investigated
in this study without use of any additives such as
silver, chitosan, etc. Besides, It is seen that PLA
reinforced composites are subjected to many
articles on academic and commercial areas
[27]. But there are limited investigations on characterization
of PLA mixtures knitted fabrics. This
article present some properties of hybrid knitted
fabrics. ATR-FTIR was used for analyzing chemical
structure of fibers in order to clarify some of the
characteristics of designed fabrics which were
investigated in this study. Chemical bonds and
molecular regions of fibers were checked and linked
with other properties through ATR FTIR analysis.
Finally, it was seen that while there was more
antibacterial efficiency since bacteria couldn’t
destroy strong carbonyl stretching bonds in PLA,
they could grow easily in Cotton and Lyocell
fabrics owing to weak hydrogen bonds. Similar
effect of chemical structure in terms of hydrophilicity
and water retention power should be taken
into consideration. It was found out that knitted
fabrics composed of PLA and its mixtures with
Lyocell and Cotton fibers had insufficient level of
antibacterial activity. Hydrophilic characteristics
of PLA/Lyocell fabric was confirmed to show high
value. In addition, water retention power of the
fabric was sufficient to take into account other
raw materials. Furthermore, when their whiteness
values were checked, it was seen that they had
enough level of whiteness. These results support
optimization of textile finishing processes of PLA
mixtures fabrics for future studies. As well as
many advantages of PLA fiber in term of environmentally
friendly new generation fiber, it is a
hydrophobic fibre and has many disadvantages
especially at pre-treatment processes in textile finishing.
The results of this study shows Lyocell and
Cotton mixtures how much increase or decrease
of pure PLA fiber specifications.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
References: 1.Shanmugasundaram O. Lakshmanan and Guruprasad Raghavendran, Regenerated Sustainable Fibres, Sustainable
Innovationsin Textile Fibres, Textile Science and Clothing Technology,Hong Kong,31,(2018) 2. White P., Hayhurst M., Taylor J. & Slater A.,
Biodeg. and Sust. Fibres, Edited by Richard Blackburn, University of Leeds, Woodhead Publising Limited,Cambrigde England, Chapter 5,
157, (2005) 3. Farington D.W., Lunt J., Davies S. & Blackburn R. S., Biodeg. and Sust. Fibres, Edited by Richard Blackburn, University of Leeds,
Woodhead Publising Limited,Cambrigde England, Chapter 6,191, (2005) 4. Dattilo P.P.Jr., King M.W., Cassil N.L. & Leung J.C.,J. of Text. and
Apparel, Tech. and Manag., 2(2),1, (2002) 5.Gao Y. & Cranston R, Text. Res. J., 78(1), 60, (2008) 6.Supuren G., Kanat Z.E., Cay A. &Tarakcıoglu
I.,Teks. ve Konf.,16(2), 80, (2006) 7. AATCC Test Method 100-2004’’ , Antibacterial finishes on textile materials: Assessment of. AATCC
Technical Manual’’, American Ass. of Text. Chem. and Colorists, Research Triangle Park, NC, (2005) 8. DIN 53924, Testing of textiles-Velocity
of soaking water of textile fabrics (method by determining the rising height), Standard by Deutsches Institut Fur Normung E.V.(German
National Standard),( 1997) 9. DIN 53814, Testing of textiles; determination of water retention power of fibres and yarn cuttings, Standard
by Deutsches Institut Fur Normung E.V.(German National Standard), (1974) 10. Can C.,’’Zeolit Mineralinin Tekstil Terbiyesinde Kullanım
Olanaklarının Araştırılması’’ Ege Universitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 53, (2012) 11. Kreze T., Stana-Kleinschek K. & Ribitsch V., Lenzinger
Berichte, 80, 28, (2001) 12.Strnad S., Sauperl O. & Fras-Zemljic L., Biopolym., Edited by Magdy Elnashar, 181, (2010) 13.Garlotta D., J.
of Polym. and the Environment, 9( 2), 63,(2002) 14. Mak C. M., Yuen C. W. M., Ku S. K. A. &Kan C. W.,The J. of The Text. Inst., 97(6), 533, (2006)
15. Alay, E., Improved of Biodegradable, Antibacterial, Odor Resistant Knitted Fabrics, Doctor of Philosophy, Ege University, Graduate
School of Natural and Applied Sciences, Textile Technologies, (2016) 16. Bajpai V., Bajpai S., Jha1 M.K., Dey A., & Ghosh S., J.Environ, Res.
Edu., 5( 3), 669, (2011) 17. Boryo D.E.A., The Int. J. of Eng. And Sci. (IJES), 2 (8),9, (2013) 18. X.W. Yuan, D. Liu, A.J. Easteal, D. Bhattacharyya &
J. Li, Proceedings, iccmcentral, Biomedical Aplications,,(2010) 19. Baig G.A, Indian J. of Fibre &Text. Res.,38, 22, (2013) 20. Hossain K.M.Z,
Parsons A.J., Rudd C.D., Ahmed I., &Thieleman W., European Polym. J., 53 ,270, (2014) 21. Pamula E.,Blazewicz M.,Paluszkiewicz C., &Dobrzynski
P.,J. of Moleculer Struc., 596 ,69, (2001) 22. Garside P. & Wyeth P., Studies in Conservation, 48(4), 269, (2003) 23.Dave H., Ledwani L.,
Chandwani N., Chauhan N., & Nema S.K., The J. of The Text. Inst., 105( 6), 586, (2014) 24. Liu Y., Materials, 6, 299, (2013) 25. Kaimouz A.W.,
An Investigation of the Printing Process for Lyocell and Cotton Fibers Using Inkjet Technology, Doctor of Philosophy,Heriot-Watt University,The
School of Textile and Design, 177, (2010) 26.Ozturk H.B., Ehrhardt A., Vu-Manh H., Oksanen T., Siroká B., Suurnakki A., & Bechtold T.,
Fibres & Text. in Eastern Europe, 19( 4) , 87, (2011) 27.Behnaz Baghaei, Mikael Skrifvars, Characterisation of polylactic acid biocomposites
made from prepregs composed of woven polylactic acid/hemp–Lyocell hybrid yarn fabrics, Composites: Part A, 81, 139, (2016)
Hayallerinizi ertelemeyin!
875 22 75 444 18 27 405 10 00
/
marmaraevleri4.combizimevler.com.tr
/
/ MarmaraEvleri 4 / BizimEvler
74
PANORAMA
Pamuk Pazarı Esasları ve
Fiyatlara Genel Bakış
Cotton Market Fundamentals &
Price Outlook
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
SON FİYAT HAREKETLERİ
Geçtiğimiz ayda bütün uluslararası referans
fiyatlar yükseldi.
• NY Aralık vadeli kontratlar 64’ten 67 cent/
lb’ye tırmandı.
• Cotlook A Endeksi 70’ten 73 cent/lb’ye çıktı.
• Çin Pamuk Endeksi (CC Endeks 3128B) uluslararası
birimlerde nispeten dengede kalarak 85
cent/lb yakınlarında tutundu. Yerel birimlerde
değerler 12.600’den 12.900 RMB/ton’a biraz
arttı. Geçtiğimiz ay RMB
dolar karşısında değer kazanarak kur 6,84’ten
6,81 RMB/USD seviyesine geriledi.
• Hindistan pamuk fiyatları (Shankar-6 kalitesi)
uluslararası birimlerde 63’ten 66 cent/lb’ye
yükseldi. Yerel birimlerde değerler 36.300’den
37.900 INR/candy’ye çıktı. Hint rupisi ABD doları
karşısında 73 INR/USD civarında dengede kaldı.
• Pakistan fiyatları uluslararası birimlerde 63’ten
69 cent/lb’ye arttı. Yerel birimlerde fiyatlar
8.700’den 9.300 PKR/maund’a tırmandı. Pakistan
rupisi dolar karşısında biraz değer kazanarak
kur 166’dan 164 PKR/USD seviyesine çekildi.
ARZ, TALEP VE TİCARET
Son ABD Tarım Bakanlığı raporu dünya pamuk
üretiminde düşüşe (-934.000 balya ile 116,3 milyona)
ve dünya işletme tüketiminde artışa (+1,5milyon
balya ile 114,2 milyona) yer verdi. 2020/21
başlangıç stoklarına bir dizi tarihsel düzeltme
sebebi ile küçük bir düşüş yapıldı (-232.000 balya
ile 99,2 milyona). Stoklardaki bu düşüş, küçülen
hasat ve artan tüketim ile birleşince 2020/21
kapanış stokları tahmininde 2,7 milyon balyalık
daralmaya yol açtı (101,1 milyon balyaya). Bu
düşüşe rağmen, güncel kapanış stok rakamı
kayıtlardaki en yüksek ikinci seviyeye ulaşmayı
öngörmekte (sadece 2014/15’te 106,8 milyon
balya ile daha yüksek olmuştu). Ülke bazında
üretim tahminlerine en büyük değişiklik yapılanlar
arasında Mali (-500.000 balya ile 450.000’e),
Pakistan (-400.000 ile 5,8 milyona) ve Yunanistan
(-150.000 ile 1,3 milyona) yer aldı. Pakistan için
yapılan güncel tahmin 1985/86’dan beri görülen
en düşük seviyeye işaret etmekte. Geçtiğimiz
ayda görülen tropikal fırtınalara rağmen ABD
üretim rakamı sadece 19.000 balya düşerek
esasen 17,0 milyon’daki seviyesini korudu. İşletme
kullanımında ülke bazında en büyük değişiklikler
Çin (+1,0 milyon balya ile 37,5 milyona) ve
Hindistan (+500.000 ile 23,0 milyona) için yapıldı.
Global ticaret tahmini 478.000 balya artarak 42,2
RECENT PRICE MOVEMENT
All international benchmark prices increased
over the past month.
• The NY December futures contract climbed
from 64 to 67 cents/lb.
• Cotlook’s A Index rose from 70 to 73 cents/lb.
• The China Cotton Index (CC Index 3128B)
was comparatively stable in international
terms, holding near 85 cents/lb. In domestic
terms, values increased slightly, from 12,600 to
12,900 RMB/ton. The RMB
strengthened against the dollar over the past
month, from 6.84 to 6.81 RMB/USD.
• Indian cotton prices (Shankar-6 quality) rose
from 63 to 66 cents/lb in international terms. In
domestic terms, values increased from 36,300
to 37,900 INR/candy. The Indian rupee was
steady against the USD near 73 INR/USD.
• In international terms, Pakistani prices increased
from 63 to 69 cents/lb. In domestic terms,
prices climbed from 8,700 to 9,300 PKR/maund.
The Pakistani rupee strengthened slightly against
the dollar, from 166 to 164 PKR/USD.
Supply, demand & trade
The latest USDA report featured a decrease in
global cotton production (-934,000 bales to
116.3 million) and an increase in global mill-use
(+1.5 million bales to 114.2 million). There was
a slight decrease in 2020/21 beginning stocks
due to a series of small historical revisions
(-232,000 bales to 99.2 million). That decrease
in stocks, along with the combination of a
smaller harvest and greater consumption, led
to a 2.7 million bale reduction to the forecast
for 2020/21 ending stocks (to 101.1 million
bales). Even with the reduction, the figure for
ending stocks predicts the secondhighest level
on record (only the 106.8 million bales from
2014/15 was higher). At the country-level, the
largest changes to production estimates included
those for Mali (-500,000 bales to 450,000),
Pakistan (-400,000 to 5.8 million), and Greece
(-150,000 to 1.3 million). The current forecast
for Pakistan calls for the smallest crop since
1985/86. Even with tropical storms over the past
month, the U.S. production figure dropped only
19,000 bales, essentially holding steady at 17.0
million. For mill-use, the largest country-level
revisions were for China (+1.0 million bales to
37.5 million) and India (+500,000 to 23.0 million).
The global trade estimate increased 478,000
22-26 JUNE / HAZİRAN
TÜYAP FAIR CONVENTION AND CONGRESS CENTER
BEYLİKDÜZÜ / İSTANBUL
Jeo Tekstiller
www.hightex2021.com
Official Airline / Resmi Havayolu
76
PANORAMA
milyona yükseldi. İthalat bazında 100.000 balya
üzerindeki tek değişiklik Çin için yapıldı (+500.000
balya ile 9,5 milyona). İhracat bazında en büyük
değişiklikler ise Brezilya (+500.000 ile 9,7 milyona),
Özbekistan (+100.000 ile 200.000’e) ve Mali
(-200.000 ile 800.000’e) için yapıldı.
FIYATLARA BAKIŞ
NY vadeli işlemler, Nisan ayı başında COVID sebebi
ile gördüğü dip seviyelerden nispeten doğrusal
bir artış trendi izledi. Artışlar yakın zamanda
değerleri bir yıl önceki seviyenin üzerine çıkardı
(Ekim 2019 başında 62 cent/lb civarındaydı). Son
zamanlardaki artış hareketine katkıda bulunan
unsurlardan biri ABD’nde bu yıl hava şartları
ile ilgili belirsizlikler oldu. Şu anda Orta Güney
yetiştirme bölgesinden kuzeye doğru ilerleyen
Delta kasırgası ABD pamuk kuşağını etkileyen
önemli tropik fırtınalardan sonuncusu. Kasırganın
öngörülen yolu üzerindeki eyaletlerde kozalar
büyük oranda açılmış olup rüzgâr ve yağmurdan
etkilenebilir. Bu fırtınaların ötesinde, Batı Teksas’ta
bu yıl sıcak ve kurak hava şartları ağırlıktaydı.
Batı Teksas ABD pamuğunun yoğunlaştığı bir
bölge olup kuraklığın hem mahsul terklerine hem
bales to 42.2 million. For imports, China had
the only revision over 100,000 bales (+500,000
bales to 9.5 million). For exports, the largest
changes included those for Brazil (+500,000 to
9.7 million), Uzbekistan (+100,000 to 200,000),
and Mali (-200,000 to 800,000).
Prıce outlook
NY futures have followed a relatively steady
linear upward trend since posting COVID-driven
lows in early April. Gains recently pulled
values above levels from one year ago (were
near 62 cents/lb in early October 2019). A factor
contributing to recent upward movement in
prices has been the series of weather-related
challenges in the U.S. this year. Hurricane Delta,
which is currently making its way north through
the Mid-South growing region, is the latest in
a series of major tropical storms to hit the U.S.
cotton belt. States in the projected path have
a high proportion of bolls open and exposed to
wind and rain. Beyond these storms, hot and dry
conditions dominated West Texas this year. West
Texas is the most concentrated region for U.S.
cotton, and drought is expected to lead to both
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
78
PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
de düşük verime yol açması beklenmekte. Bir
yıl önce fiyatlara baskı yapan etkenlerden biri
ABD ve Çin arasındaki ticari gerginliğin artışıydı.
O zamanlarda (Eylül 2019) ABD, aralarında hazır
giyim ve ev tekstili de yer alan, geniş yelpazedeki
Çin menşeli tüketici ürünlerine ek gümrük
vergisi uygulamaya başladı. Yakın zamanda
Xinjiang’taki bazı firmalara uygulanan yaptırımlar
ve Xinjiang’ta üretilen pamuktan imal edilecek
ürünlere gelmesi muhtemel yasaklar gerilimin
azalmadığına işaret etmekte. Ancak, tarife artışlarının
uygulandığı son büyük raund ile günümüz
arasında Birinci Aşama anlaşması imzalandı. Anlaşmanın
uygulamaya konduğu 14 Şubat 2020
tarihinden beri net yeni ABD pamuğu satışları
(mevcut ve gelecek hasat yılı teslimatlı) 480 lb’lik
3,6 milyon balyaya ulaştı. Gerilimin tırmandığı ve
herhangi bir anlaşmanın gündemde olmadığı
2019 yılındaki aynı zaman diliminde Çin alımları
bir milyon balyanın altındaydı. Birinci Aşama anlaşmasında
pamuk ile ilgili detaylar henüz halka
açıklanmadı, ancak emtialar arasında tarımsal
hedefler bildirilmişti. Bu hedeflere göre Çin 2017
yılına göre 2020’de 12,5 milyar dolarlık daha fazla
ABD tarımsal ürün satın alacaktı. 2017 yılında Çin
ABD’den 24,1 milyar dolarlık tarımsal ürün satın
almıştı. Bu da 36,6 milyar dolarlık hedef anlamına
gelmekte. Ağustos itibarıyla Çin’in ithal ettiği
ABD menşeli tarımsal ürünlerin değeri hedefi
yakalamak için gerekli seviyenin yarısından daha
azdı. Hedefi yakalamak üzere Çin’in alımlarını
hızlandırması olasılık dahilinde. Ancak, 2020
sonuna sadece birkaç ay kaldığından bu pek
mümkün görünmüyor. Diğer ihtimal Çin’in ithalat
hedefini yakalamamasıdır. COVID’e bağlı tavizlerin
verilmesi muhtemeldir ancak uyulmayan
anlaşmanın sonuçları da net değil. Bu belirsizlik
özellikle yaklaşan ABS seçimleri ile de durumunu
korumakta. ABD yakın zamanda Vietnam ticari
uygulamalarına da soruşturma başlattı. Soruşturma
için belirtilen gerekçeler arasında yasal
olmayan kereste ithalatları ve kur manipülasyonu
yer alıyor. Vietnam, ABD pamuğu ihracatları için
2015/16’dan beri en büyük alıcı konumunda. Aynı
zamanda ABD pamuğu içeriğinden zengin hazır
giyim ithalatların da ikinci en büyük kaynağıdır
(son 12 ayda %17 paya sahip iken, aynı dönemde
Çin’in payı %22 idi). Amerikalı perakendeciler
Çin menşeli hazır giyime uygulanan ek vergilerden
ve COVID’ten zarar görmüştü. Vietnam’a
karşı bir eyleme geçilmesi durumunda, bu
karlılıklarına vurulan başka bir darbe olacaktır.
Bu aşamada Vietnam soruşturmasının nasıl bir
seyir izleyeceği bilinmiyor. ABD’nin Çin ticaret
uygulamaları soruşturması yedi ay sürmüştü ve
ek vergilerin yürürlüğe konması da birkaç ay
daha almıştı. Ticari gerilimlerin ötesinde, COVID
piyasaların üzerine gölge yapmaya devam ediyor.
Günlük yeni vaka sayıları dünya genelinde
artmaya devam ediyor. Avrupa’daki ve birkaç
ABD eyaletindeki keskin artışlar tüketici etkinliğinde
yeniden kısıtlamalara yol açabilir. Her
şeye rağmen, global işletme kullanım tahminleri
artmaya devam ediyor. Uluslararası Tekstil Üreticileri
Federasyonu (ITMF) tarafından yapılan son
tekstil üreticileri anketine göre, katılanların %70’i
işlerinin COVID öncesi seviyelere 2021 yılının
ikince çeyreğinde döneceğine inanıyor.
abandonment and yield loss. A factor depressing
prices one year ago was the escalation
in trade tensions between the U.S. and China.
Around that time (in September 2019), the U.S.
implemented tariff increases on a wide range
of Chinesemade consumer goods, including
apparel and home textiles. Recent U.S. sanctions
against certain companies in Xinjiang and
the possibility of a ban on products containing
cotton produced in Xinjiang are an indication
that tensions have not eased. However, between
the last major round of tariff implementation
and the present, the Phase One agreement was
signed. Since the agreement went into effect on
February 14, 2020, net new sales of U.S. cotton
(for delivery in the current and upcoming crop
years) were 3.6 480lb million bales. Over the
same period in 2019, when trade tensions were
rising and no agreement was in place, Chinese
purchases were less than one million bales. Cotton-specific
details associated with the Phase
One agreement have not been made public,
but targets for agriculture across commodities
were released. Those targets indicated that
China would purchase $12.5 billion more of U.S.
agricultural production in 2020 than in 2017. In
2017, China purchased $24.1 billion in agriculture
from the U.S. This implied a target of $36.6 billion.
Through August, the value of Chinese imports of
U.S. agricultural goods was less than half of the
amount required to be on pace to meet that
target. It is possible is that China may accelerate
its purchases to meet the goal. With only
a few months left in 2020, this appears unlikely.
Another possibility is that China will not meet
import targets. COVID-related concessions may
be made, but the consequences of an unfulfilled
agreement are not clear. This is especially
true with the upcoming U.S. election. The U.S. recently
opened an investigation into Vietnamese
trade practices. Cited motivations for the investigation
are imports of illegal timber and currency
manipulation. Vietnam has been the largest
export destination for U.S. cotton since 2015/16 .
It is the second-largest source of U.S. cotton-dominant
apparel imports (17% share over the past
12 months, during the same period China had
a 22% share). U.S. retailers have suffered from
supplemental tariffs on Chinese-made apparel
and from COVID. If actions are taken against
Vietnam, it would be yet another blow to their
profitability. It is unknown what the course will be
for the Vietnamese investigation. It took seven
months for the U.S. to complete its investigation
into Chinese trade practices and another
couple months beyond that before tariffs were
announced. Beyond trade tensions, COVID
continues to cast a shadow over the market.
Rates for new daily cases continue to rise globally.
Sharp increases in Europe and several U.S.
states and may lead to renewed restrictions on
consumer activity. Nonetheless, estimates for
global milluse have been increasing. A recent
survey of textile manufacturers conducted by
the International Textile Manufacturers’ Federation
(ITMF) found that 70% of respondents believe
that their business will return to pre-COVID
levels by the second quarter of 2021.
Her an
ONLINE olun!
Bütün dünya sizi görsün!
www.tekstilteknik.com.tr
SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU
Name / İsim : ........................................................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : .........................................................................................................................................................................
Company / Firma : ....................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Mailing adress / Posta Adresi : ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Tel : ......................................................................................................................................................................................................................... Fax : ........................................................................................................................................................................................................................
Vergi dairesi : ....................................................................................................................................................................................... Vergi no : .......................................................................................................................................................................................................
Business Type / Faaliyet Alanınız : ..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
.................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
.................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 ..................
One year EURO 100
Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 240 TL.
PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ
Check is enclosed / Çek ektedir.
Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed.
Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir.
Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız.
Credit card no / Kredi kartı no :
Security number / Güvenlik numarası :
Name of the card holder
Kart sahibinin adı-soyadı
: .............................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Expiry date / Geçerlilik süresi : .................... / .................... / ....................
Type of the card / Kartın cinsi : Visa Master / Eurocard
Date / Tarih : .................... / .................... / .................... Stamp & Signature / İmza : .................................................................................................................................................................................................................
YURTİÇİ BANKA
HESAP NUMARALARIMIZ ( TL )
İSTMAG MAGAZİN
GAZETECİLİK YAYINCILIK
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
GARANTİ BANKASI
GÜNEŞLİ ŞUBESİ
ŞUBE KODU: 295
HESAP NO: 6293152
IBAN NO:
TR02 0006 2000 2950 0006 2931 52
BANK ACCOUNT NO ( EURO )
İSTMAG MAGAZİN
GAZETECİLİK YAYINCILIK
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
TURKIYE GARANTI BANKASI
GÜNEŞLİ BRANCH
Bank account: 9073622
Swift code: TG BATRIS XXX
Branch code: 295
IBAN NO:
TR74 0006 2000 2950 0009 0736 22
BANK ACCOUNT NO ( USD )
İSTMAG MAGAZİN
GAZETECİLİK YAYINCILIK
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
TURKIYE GARANTI BANKASI
GÜNEŞLİ BRANCH
Bank account: 9073623
Swift code: TG BATRIS XXX
Branch code: 295
IBAN NO:
TR47 0006 2000 2950 0009 0736 23
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY
Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93 web: www.tekstilteknik.com.tr e-mail: img@img.com.tr
Yeni Nesil Cer Manşonları Zorlu Çalışmaların
Üstesinden Geliyor
Geç kirlenme özelliğine sahip bu manşonlar, elyafların daha iyi kontrol ve sevkini
sağlayarak, sonraki proseslerde kalite ve verimliliği güvence altına almaktadırlar.
Son yıllarda artan makine hızları
ve artan elyaf çeşitliliği yenilikçi
ve fonksiyonel ürünlere ihtiyaç
göstermektedir. “Eğirme prosesinde
elyaf kontrolünün sağlanması ve
bunun arttırılması hem iplik kalitesi
hem de maliyet yönetimi açısından
yüksek önem taşımaktadır. “Yeni
Nesil Cer Manşonları” iplikçilere
bu konuda aradıkları çözümleri
sunmaktadır.
Yeni Nesil Cer Manşonları Tablosu
Pamuklu çalışma 2.pasaj cer manşonu
HG-650 cer manşonu rektefiye
periyodu karşılaştırması;
Cer şerit Uster değerleri karşılaştırması;
60
45
30
15
0
ASTEKS
Yöre pamukarı ile çalışama da
cer manşonu temizleme sıklılığı
karşılaştırması;
Penye şerit Uster değerleri karşılaştırması;
ASTEKS HG-650
www.asteks.com