Pharma Turkey January February 2022

January - February 2022

Publisher 

H. Ferruh IŞIK 

on behalf of 

İSTMAG Magazin Gazetecilik 

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. 

Managing Editor 

(Responsible) 

Mehmet SÖZTUTAN 

mehmet.soztutan@img.com.tr 

Editors 

Ali ERDEM 

Recep ARSLANTAŞ 

recep.arslantas@img.com.tr 

Graphic & Design 

Tayfun AYDIN 

tayfun.aydin@img.com.tr 

Advertising Coordinator 

Recep ARSLANTAŞ 


Foreign Relations Manager 

Ayça SARİOĞLU 

ayca.sarioglu@img.com.tr 

Digital Assets Manager 

Emre YENER 

emre.yener@img.com.tr 

Accounting Manager 

Cuma KARAMAN 

cuma.karaman@img.com.tr 

Finance Manager 

Yusuf Demirkazık 

yusuf.demirkazik@img.com.tr 

Subscription 

İsmail ÖZÇELİK 

ismail.özcelik@img.com.tr 

Head Office 

İHLAS MEDIA CENTER 

Merkez Mahallesi 29 Ekim 

Caddesi No:11 Medya Blok Kat:1 

34197 Yenibosna / İstanbul / 

Turkey 

Tel: 0212 454 22 22 

Faks: 0212 454 22 93 

Index 

İçindekiler 

8 

The Chemical industry is running for 

40 billion dollars in exports! 

Kimya sektörü ihracatta 40 milyar dolara koşuyor! 

18 

Nuvita Pharmaceuticals has high-capacity 

modern production facilities 

Nuvita İlaç’ta yüksek kapasiteli modern üretim tesisleri 

28 

Zade Vital continues to be on the agenda with its success! 

Zade Vital Başarısıyla Gündeme Gelmeye Devam Ediyor! 

42 

Abdi Ibrahim wins three awards 

Abdi İbrahim’e üç ödül birden! 

44 

AstraZeneca is on CDP’s A-List in the fight 

against climate change 

AstraZeneca iklim değişikliği mücadelesinde 

CDP’nin A Listesi’nde yer aldı 

Printing 

İhlas Gazetecilik A.Ş 

Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. 

İhlas Plaza NO: 11/A 41 

Yenibosna / İstanbul / TURKEY 

Tel: 0 212 454 30 00

from the editor 

It’s almost over, it’s over! 

Although the pandemic situation has not yet ended, I know that you are looking forward to 

saying “Years have passed since now...”. But believe me, there will be times when we use 

this sentence literally... 

As of today, we said “Hello!” for another new change. I can say that we relaxed a little more 

with the effectiveness of the vaccine studies. T.R. Minister of Health Fahrettin Koca conveys 

the latest developments in this area as follows, “The Omicron variant has become the 

dominant variant in our country as well as on a global scale. The number of cases has 

increased by about 4 times compared to the previous month. However, there has been an 

increase of approximately 10% in the number of patients who need to be treated in our 

hospitals. In the previous periods of the epidemic, we were seeing higher hospitalizations 

with fewer cases. The Omicron variant seems to reduce the danger of the epidemic. We 

hopefully look forward to this situation. In addition, we continue to take our measures. In our 

scientific committee today, it has been decided not to quarantine contacts who have had their 

vaccination and booster dose. As for isolation, all positive cases can leave isolation without 

testing after 7 days of isolation. Our Scientific Committee, taking into account the rules 

applied in developed countries and the prevalence level of the disease, abolished the PCR 

test requirement for screening purposes and in contact persons. From now on, PCR testing 

will only be performed on people showing symptoms. I want you to know that we will continue 

to do our best to remove the epidemic from our agenda. It has now been decided not to 

quarantine the people who have had 3 doses of the vaccine.” New decisions are made day by 

day, life style is changing. Every decision taken reminds us not to lose our hope for a new 

day... Every decision taken reminds us not to lose our hope for a new day. See you in the 

March-April 2022 issue of our Pharma Türkiye magazine… 

Az kaldı, bitecek! 

Her ne kadar pandemi durumu henüz sonlanmamış olsa da, “Artık üzerinden yıllar yıllar 

geçti…” demeyi dört gözle beklediğinizi biliyorum. Ama inanın, bu cümleyi tam anlamıyla 

kurduğumuz zamanlar da gelecek… 

Gün itibarıyla, yeni bir değişikliğe daha “Merhaba!” dedik. Aşı çalışmalarının etkili olmasıyla 

birlikte biraz daha rahatladık diyebilirim. T.C. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bu alandaki son 

gelişmeleri şu şekilde aktarıyor: “ Omicron varyantı küresel ölçekte olduğu gibi ülkemizde de 

baskın varyant haline geldi. Vaka sayıları bir önceki aya oranla yaklaşık 4 kat birden arttı. 

Bununla birlikte, hastanelerimizde tedavi edilmesi gereken hasta sayısında yaklaşık %10’luk 

bir artış oldu. Salgının önceki dönemlerinde daha az sayıda vaka ile daha yüksek hastaneye 

yatışlar görüyorduk. Omicron varyantı salgının tehlikesini azaltacağa benziyor. Bu durumu 

ümitle bekliyoruz. Bunun yanında, tedbirlerimizi almaya devam ediyoruz. Bugünkü bilim 

kurulumuzda, aşısını ve hatırlatma dozunu olmuş temaslı kişilerin karantinaya alınmamasına 

karar verilmiştir. İzolasyon konusunda ise pozitif vakaların tamamı 7 gün izolasyonu 

tamamladıktan sonra test yaptırmaksızın izolasyondan çıkabilirler. Bilim Kurulumuz 

gelişmiş ülkelerde uygulanan kuralları, hastalığın ulaştığı yaygınlık seviyesini de dikkate 

alarak, tarama amaçlı ve temaslı kişilerde PCR testi zorunluluğunu kaldırmıştır. Bundan 

böyle PCR testi yalnızca semptom gösteren kişilere yapılacaktır. Salgını gündemimizden 

çıkarmak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğimizi bilmenizi isterim. 

A rtık, 3 doz aşısını y a pt ı r a n t e m as l ı kişilerin karantinaya alınmamasına karar verilmiştir.” 

Gün geçtikçe yeni kararlar alınıyor, yaşam stili değişiyor. Alınan her karar ise, yeni bir güne 

dair umudumuzu yitirmememizi hatırlatıyor… Her zaman hayata pozitif bakanlardan olup, 

sağlıkla kalmanız dileğiyle! Pharma Türkiye dergimizin Mart-Nisan 2022 sayısında görüşmek 

üzere…

Turkey’s domestic COVID-19 vaccine TURKOVAC 

approved for emergency use 

Yerli aşımız TURKOVAC acil kullanım onayı aldı 

The domestic coronavirus vaccine TURKOVAC has been 

approved for emergency use. Then action was taken for 

mass production. Prof. Dr. Murat Dinçer, MD President of 

Turkish Society of Medical Oncology, made the following 

evaluation about the domestic vaccine, “The domestic 

coronavirus vaccine TURKOVAC has been approved for 

emergency use. This is a huge success. It is also a turning 

point for domestic drug development. I would like to 

thank to our President Recep Tayyip Erdoğan, who 

provided all kinds of support for the development of our 

TURKOVAC vaccine, to our Minister of Health Dr. Fahrettin 

Koca and those who contributed to the development and 

production of our vaccine.” 

Yerli koronavirüs aşısı TURKOVAC, acil kullanım onayı 

aldı. Ardından seri üretim için harekete geçildi. Türk 

Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Prof. Dr. Murat 

Dinçer yerli aşı ile ilgili yaptığı değerlendirmede, “Yerli 

koronavirüs aşısı TURKOVAC acil kullanım onayı aldı. Bu 

çok büyük bir başarıdır. Yerli ilaç geliştirilmesi için de bir 

dönüm noktasıdır. TURKOVAC aşımızın geliştirilmesi için 

her türlü desteği veren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip 

Erdoğan’a, Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca’ya ve 

aşımızın geliştirilmesinde ve üretiminde emeği geçenlere 

teşekkür ediyorum.” dedi. 

Prof. Dr. Murat Dinçer, MD. President of Turkish Society of 

Medical Oncology 

Pharma 5

The Chemical industry is running for 40 billion dollars in exports! 

Kimya sektörü ihracatta 40 milyar dolara koşuyor! 

2021 yılında gerçekleştirdiği 25,4 milyar dolarlık 

ihracat ile yeni bir rekora imza atan kimya sektörü, 2030 

vizyonu doğrultusunda hedeflerini belirledi. İKMİB’de 

önümüzdeki icraat dönemi için yeniden Başkan adaylığını 

açıklayan Adil Pelister, 40 milyar dolarlık ihracat hedefi 

ile Türk kimya sektörünü küresel ticarette geleceğe 

taşıyacak ve sanayide dijital dönüşüme öncülük edecek 

yeni bir ekosistem kuracaklarını belirtti. 

Yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli yerli ürün 

geliştirme vizyonu doğrultusunda Türkiye’de bir ilk 

olacak ‘Kimya Teknoloji Merkezi’ projesini başlattıklarını 

müjdeleyen Pelister, ihracatın lokomotif sektörü olarak 

“Made in Türkiye” kalitesi ile teknolojisini dünyanın dört 

bir yanına taşımaya devam edeceklerini söyledi. 

Türk kimya ihracatının çatı kuruluşu İstanbul Kimyevi 

Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği İKMİB’de, yeni 

dönem için BETA Kimya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Adil 

Pelister yeniden adaylığını açıkladı. 

The Turkish chemical industry, which broke a new 

record with its exports of 25.4 billion dollars in 2021, 

set its targets in line with its 2030 vision. Announcing 

his candidacy for President again for the next term 

of office at İKMİB, Adil Pelister stated that with an 

export target of 40 billion dollars, they will establish 

a new ecosystem that will carry the Turkish chemical 

industry into the future in global trade and lead the 

digital transformation in the industry. 

Giving the good news that they started the “Chemistry 

Technology Center” project, which will be a first in Turkey 

in line with its vision of developing high-tech and highvalue-added 

domestic products, Pelister said that they 

will continue to carry their technology to all over the 

world with the “Made in Turkey” quality as the locomotive 

sector of exports. 

Adil Pelister, Chairman of the Board of Directors, BETA 

Kimya A.Ş. announced his candidacy again for the 

umbrella organization of Turkish chemical exports, 

Istanbul Chemicals and Chemical Products Exporters’ 

Association İKMİB, for the new term. 

Pelister: “We kept our promise and paved the way for our 

chemical exporters” 

Stating that they started to work with a strong board of 

directors after the 2018 election and that they are proud 

of keeping their promises to the chemical exporter, Adil 

Pelister said, “As soon as we took office, we fulfilled our 

promise to lower the upper limit of the Green Passport 

Pelister: “Sözümüzü tuttuk ve kimya ihracatçılarımızın 

önünü açtık” 

2018 yılındaki seçimin ardından güçlü bir yönetim kurulu 

ile göreve başladıklarını ve kimya ihracatçısına verdikleri 

sözleri tutmanın gururunu yaşadıklarını belirten Adil 

Pelister, “Göreve gelir gelmez, ihracatçılarımıza tanınan 

Yeşil Pasaport hakkının üst sınırının indirilmesiyle ilgili 

sözümüzü yerine getirdik. Bakanlıklarımız nezdinde 

yaptığımız girişimler ile ihracat alt sınırının 500 bin dolara 

çekilmesine öncülük ederek, pasaport süresinin de 2 

yıldan 4 yıla uzatılmasını sağladık. Kimya sektörümüzün 

hammadde ile yarı mamuldeki ithalat bağımlılığını 

azaltmak, yerli ve milli üretimi artırmak amacıyla ‘Türk 

Kimya Sektörü Yatırım Öncelikli Ürünler’ raporumuzu 

hazırladık. Ve ne mutlu ki; yatırımda stratejik öncelik 

verdiğimiz 103 ürün grubundan 98’inin, Sanayi ve Teknoloji 

Bakanlığımızın ‘Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Sağlık ve 

Kimya Ürünleri Destek Programına’ alınmasını sağladık. 

Dünyanın dört bir yanından birçok büyük firmanın satın 

alma heyetlerini, kimya ihracatçılarımızla buluşturduk. 

Ar-Ge ve Ur-Ge gruplarımızla üretim ile ihracatı artıracak 

önemli projeleri destekledik. Söz verdiğimiz gibi ihracatta 

kimyanın kalıcı ikinciliğini yakaladık ve Cumhuriyet 

tarihinin rekor ihracat rakamlarına ulaştık. Kimya ailesi 

olarak bu sıçramayı birlikte başardık. Önümüzdeki 

dönemde, kimyada yüksek katma değer oluşturma 

hedefiyle sektörümüzü geleceğe taşıyacak stratejik 

adımlar atacağız. 2030 vizyonumuzla kimya ihracatını 

geleceğe taşıyacak ve yine birlikte başaracağız” dedi. 

8 Pharma

ight granted to our exporters. With the initiatives we 

made at our ministries, we pioneered the reduction of 

the export limit to 500 thousand dollars and extended 

the passport period from 2 to 4 years. We prepared our 

“Turkish Chemical Industry Investment Priority Products” 

report in order to reduce the import dependency 

of our chemical industry in raw materials and semifinished 

products and to increase domestic and national 

production. And happily; We have proudly ensured that 98 

of the 103 product groups that we give strategic priority 

in investment are included in the ‘Technology-Oriented 

Industry Move Health and Chemical Products Support 

Program’ of our Ministry of Industry and Technology. We 

brought together the purchasing committees of many 

big companies from all over the world with our chemical 

exporters. With our R&D and Ur-Ge groups, we supported 

important projects that will increase production and 

exports. As we promised, we achieved the permanent 

second place of chemistry in exports and reached the 

record export figures of the history of the Republic. As 

the Chemistry family, we achieved this leap together. In 

the upcoming period, we will take strategic steps to carry 

our industry into the future with the aim of generating 

high added value in chemistry. With our 2030 vision, we 

will carry chemistry exports to the future and we will 

succeed together again.” 

Pelister: “We will establish a new chemistry 

ecosystem with the Chemical Technology Center” 

Pointing out that they will lay the foundations of a new 

model for digital transformation and high technologybased 

value-added products in the chemical industry, 

Adil Pelister said, “The chemical industry is one of the 

most strategic areas for the future of our country and 

the world. Chemistry has a footprint in every aspect 

of life, from defense to automotive, energy to health, 

and even food. Especially recently, when talking about 

Pelister: “Kimya Teknoloji Merkezi ile yeni bir kimya 

ekosistemi kuracağız” 

Kimya sanayinde dijital dönüşüm ve yüksek teknolojiye 

dayalı katma değerli ürünler için yeni bir modelin 

temellerini atacaklarına dikkat çeken Adil Pelister, 

“Ülkemiz ve dünyanın geleceği açısından en stratejik 

alanlardan biri kimya sektörü. Savunmadan otomotive, 

enerjiden sağlığa ve hatta gıdaya kadar hayatın her 

alanında kimyanın ayak izi var. Özellikle son dönemde 

yapay zekâ ve hatta sanal evren kavramlarını konuşurken, 

artık dünya çapında kimya sektörünün tüm bileşenlerinde 

yüksek teknoloji ile sanayide dijital dönüşümün etkisini 

görüyoruz. Biz de bu gelişmeler ışığında, sektörümüzün 

değişim ve dönüşümüne ev sahipliği yapacak yeni bir 

projeyi hayata geçiriyoruz. Türk kimya sanayinin gücüne 

güç katacak ve ülkemiz adına bir ilk olacak ‘Kimya 

Teknoloji Merkezi’ ile yeni nesil bir kimya ekosistemini 

kurmaya hazırlanıyoruz. 

Bilişim Vadisi’nde konuşlanacak Kimya Teknoloji Merkezi 

bünyesinde kuracağımız ‘Uluslararası Akredite Referans 

Laboratuvar Hizmetleri’, ‘Dijital Kütüphane’, ‘İhracatı 

Geliştirme Merkezi’ ve ‘İnovasyon, Girişimcilik ve Ar-Ge 

Merkezi’ sayesinde, 4 ayrı disiplini tek merkezde bir araya 

getireceğiz. Kimya Teknoloji Merkezi, kimya sanayimize 

ve ihracatımıza eşik atlatacak bir teknoloji üssü vazifesi 

görecek” sözlerine yer verdi. 

Pelister: “Kimyanın yarınları ve ihracatta küresel başarı 

için sürdürülebilirlik eylem planımız hazır” 

Kimya Teknoloji Merkezi projesinin hayata geçmesiyle 

birlikte kimya sektörünün eşik atlayacağını ve kimya 

ihracatında yeni bir dönemin başlayacağını vurgulayan 

Pelister, “Uluslararası akreditasyonlara sahip analiz 

ve testlerin daha hızlı ve daha az maliyetle Türkiye’de 

yapılabildiği, son derece gelişmiş cihazlarla donatılmış bir 

test, analiz ve sertifikasyon merkezi açacağız. Bu sayede, 

her yıl 12 milyon dolarlık bir kaynak yurt içinde kalacak. 


artificial intelligence and even virtual universe concepts, 

we now see the impact of high technology and digital 

transformation in all components of the chemical industry 

worldwide. In the light of these developments, we are 

implementing a new project that will host the change 

and transformation of our industry. We are preparing to 

establish a new generation chemistry ecosystem with the 

‘Chemistry Technology Center’, which will add strength 

to the power of the Turkish chemical industry and will be 

a first for our country. 

Thanks to the ‘International Accredited Reference 

Laboratory Services’, ‘Digital Library’, ‘Export 

Development Center’ and ‘Innovation, Entrepreneurship 

and R&D Center’ that we will establish within the 

Chemistry Technology Center to be located in the IT 

Valley, we will bring together 4 different disciplines in a 

single center. The Chemical Technology Center will act as 

a technology base that will cross the threshold for our 

chemical industry and exports.” 

Pelister: “Our sustainability action plan is ready for 

the future of chemistry and global success in exports” 

Emphasizing that with the implementation of the 

Chemical Technology Center project, the chemistry 

industry will jump the threshold and a new era will begin 

in chemistry exports, Pelister said, “We will open a test, 

analysis and certification center equipped with highly 

advanced devices, where internationally accredited 

analyzes and tests can be performed faster and at less 

cost in Turkey. In this way, a source of 12 million dollars 

will remain in the country every year. The ‘Innovation, 

Entrepreneurship and R&D Center’ that we will establish 

within KTM will be a center of attraction for start-ups 

focusing on new generation products and projects with 

high added value, where they will spend their incubation 

period. Within the framework of University-Industry 

cooperation, we will bring together our academics and 

students around the same table for new discoveries in 

chemistry. In our Export Promotion Center department, 

we have designed a structure where our exporters and 

especially our SMEs can access information and receive 

consultancy in many fields from international regulations 

to logistics. With the Digital Library, we will transfer 

all scientific publications, printed and visual works, 

especially the chemistry sector, to digital media. We will 

make this unique resource available to our industry and 

all our researchers. 

In summary; We have generated a sustainability-oriented 

action plan that will generate permanent value for our 

chemical industry and our exports, which is the golden key 

to growth. The establishment of the Turkish Chemistry 

Agency will also be one of our priority agendas. In the 

coming period, we will continue to work for Turkey and 

achieve success together with our exporters within the 

scope of this plan.” 

KTM içinde kuracağımız ‘İnovasyon, Girişimcilik ve Ar- 

Ge Merkezi’ ise yüksek katma değerli yeni nesil ürün ve 

projelere yoğunlaşan start-up’ların kuluçka dönemini 

geçireceği bir cazibe merkezi olacak. Üniversite- 

Sanayi iş birliği çerçevesinde akademisyenlerimizi 

ve öğrencilerimizi kimyada yeni buluşlar için aynı 

masanın etrafında buluşturacağız. İhracatı Geliştirme 

Merkezi bölümümüz ise ihracatçılarımızın ve özellikle 

KOBİ’lerimizin, uluslararası regülasyonlardan lojistiğe 

kadar pek çok alanda bilgiye erişecekleri, danışmanlık 

alacakları bir yapı kurguladık. Dijital Kütüphane ile de 

başta kimya sektörü olmak üzere bütün bilimsel yayınları, 

basılmış ve görsel eserleri dijital ortama taşıyacağız. Bu 

eşsiz kaynağı, sektörümüze ve tüm araştırmacılarımızın 

kullanımına açacağız. 

Özetle; kimya sektörümüze ve büyümenin altın 

anahtarı olan ihracatımız için kalıcı değer oluşturacak, 

sürdürülebilirlik odaklı bir eylem planı oluşturduk. 

Türkiye Kimya Ajansı’nın kurulması da öncelikli 

gündemlerimizden birisi olacak. Önümüzdeki dönemde bu 

plan dâhilinde Türkiye için çalışmaya ve ihracatçılarımızla 

birlikte başarmaya devam edeceğiz” dedi. 


www.turkishhealthcare.org 

YAYINDA! 

ÜCRETSİZ KAYDINIZI HEMEN OLUŞTURUN 

FIND YOUR TURKISH SUPPLIERS and 

DISCOVER MORE ABOUT OUR ORGANIZATIONS

The only way is exports! 

Tek yol ihracat! 

RECEP ARSLANTAŞ 

COORDINATOR 


East, West, North, South… All directions show 

exports. Airway, seaway, railway, highway makes 

no difference; all roads carry export products 

and it seems that they will continue to do so 

because our exports continue to increase day 

by day... I am one of those who believe that 

our exports will break new records once the 

investment, employment, production and export 

system starts to work smoothly. Although we are 

dependent on abroad for raw material supply, 

our exports will not slow down. Although it may 

not be realized in the near future, we expect that 

the raw material problem will be solved with the 

moves made. Export-based production economy 

will both close our current account deficit and 

make the growth of our country sustainable. 

Thus, we will be freed from the turbulences 

caused by the ebb and flow of hot money. 

The elections to be held in the exporters’ unions 

in the coming days are also passing with great 

excitement… Candidates and their teams are 

looking for solutions by discussing the problems 

and solutions of our sectors. We can assure that 

the excitement of the election takes place in a 

gentlemanly and democratic atmosphere. We 

wish success to all exporters’ unions presidential 

candidates and their teams. 

Albeit a little late, we finally got our Covid-19 

vaccine. We are proud to have our Turkovac 

vaccine. As the Medical Teknik magazine team, 

we would like to thank everyone who contributed 

to the creation of our Turkovac vaccine. 

Until we meet in the March-April 2022 issue of 

our Pharma Turkey magazine, stay safe. 

Doğu, Batı, Kuzey, Güney… Bütün yönler 

ihracatı gösteriyor. Hava yolu, deniz yolu, demir 

yolu, kara yolu hiç fark etmiyor; bütün yollar 

ihracat ürünlerini taşıyor ve taşımaya da devam 

edecek gibi görünüyor çünkü her geçen gün 

ihracatımız, artarak devam ediyor… Yatırım, 

istihdam, üretim ve ihracat sisteminin tıkır tıkır 

çalışmaya başlamasıyla birlikte ihracatımızın 

yeni rekorlar kıracağına inananlardanım. Her ne 

kadar hammadde tedarik konusunda yurt dışına 

bağımlı olsak da, ihracatımız hız kesmeyecek. 

Yakın bir zamanda gerçekleşemese de yapılan 

hamlelerle hammadde sorununun da çözüleceğini 

bekliyoruz. İhracata dayalı üretim ekonomisi 

hem cari açığımızı kapatırken, hem de ülkemizin 

büyümesini sürdürülebilir duruma getirecek. 

Böylece, sıcak paranın gel git olaylarından dolayı 

oluşan türbülanslardan da kurtulmuş olacağız. 

Önümüzdeki günlerde ihracatçı birliklerindeki 

yapılacak seçimler de büyük bir heyecan içerisinde 

geçmekte… Adaylar ve ekipleri sektörlerimizin 

sorunlarını, çözüm yollarını masaya yatırarak 

çözüm arayışı içerisindeler. Seçim heyecanı, 

centilmence ve demokratik bir havada geçiyor 

diyebiliriz. Bütün ihracatçı birlikleri başkan 

adaylarına ve ekiplerine başarılar dileriz. 

Biraz gecikmeli de olsa, sonunda bizimde Covid-19 

aşımız oldu. Turkovac aşımıza kavuşmanın 

gururunu yaşıyoruz. Turkovac aşımızın 

oluşumunda emeği geçen herkese Pharma Türkiye 

Dergisi Ekibi olarak, teşekkür ediyoruz. 

Pharma Türkiye dergimizin Mart-Nisan 2022 

sayısında görüşünceye kadar esen kalın. 


3 rd International Exhibition for Cosmetics, Beauty, Hair 

Home Care, Private Label, Packaging and Ingredients 

October 13 - 14 - 15, 2022 

ICC - Istanbul Congress Center & ICEC - Istanbul Lutfi Kirdar / Taksim, Istanbul 

Now in 2 Venues 

www.beauty-istanbul.com 

Tel: +90 212 2229060 | 

+90 533 4843030 | info@beauty-istanbul.com

“Antibacterial and antiseptic are not the same concepts” 

“Antibakteriyel ve antiseptik aynı kavramlar değildir” 

Kendi ürünlerinin yanı sıra birçok firmaya fason üretim 

hizmeti veren Merkez İlaç, antiseptik ve dezenfektan 

alanında fark oluşturmaya devam ediyor. Merkez İlaç’ın 

Genel Müdürü Seda Ekşi, firmanın ortaya çıkış hikâyesini 

ve hedeflerini okuyucularımızla paylaştı. 

Merkez Pharmaceuticals General Manager Seda Ekşi 

Merkez Pharmaceuticals, which provides contract 

manufacturing services to many companies in addition 

to its own products, continues to make a difference 

in the field of antiseptics and disinfectants. Seda Ekşi, 

General Manager of Merkez Pharmaceuticals, shared the 

information about the history of company and goals with 

our readers. 

What is the history of Merkez Pharmaceuticals brand? 

Merkez Pharmaceuticals (Merkez Laboratuvarı İlaç 

San. ve Tic. A.Ş.) was established in 1934. Pharm. 

Mehmet Şapçı is the current Chairman of the Board 

of Merkez Pharmaceuticals, which was founded by 

Atatürk’s pharmacist and Pharm. Emin Eman. Merkez 

Pharmaceuticals carried out its first production in 1938. In 

the 1950s, 130 types of galenic preparations reached 

nearly 40 preparations. Currently, we provide contract 

manufacturing services to many companies in addition to 

our own products in our 7000 square meter facility. We 

do not have a sales staff, we have a production and 

technical team of 100 people. I am the General Manager 

of the company as an employee of 27 years. 

What are your product types? 

The product groups we produce as medicinal products 

for human use are tablet, capsule, solution, nasal drops, 

nasal spray, oral solution, oral suspension, syrup, cream, 

gel, ointment, powder filling and chassis filling. 

Merkez İlaç markasının ortaya çıkış hikâyesi nedir? 

Merkez Laboratuvarı İlaç San. ve Tic. A.Ş., 1934 senesinde 

kurulmuştur. Atatürk’ün de eczacısı olan ve Ecz. Emin 

Eman tarafından kurulan Merkez İlaç’ın Şimdiki Yönetim 

Kurulu Başkanı Ecz. Mehmet Şapçı’dır. Merkez İlaç 1938 

yılında ilk üretimini gerçekleştirmiştir. 1950’li yıllarda 130 

çeşit galenik preparat, 40’a yakın müstahzara ulaşmıştır. 

Şu anda 7000 metrekarelik tesisimizde kendi ürünlerimiz 

yanında birçok firmaya fason üretim hizmeti vermekteyiz. 

Satış kadromuz yok, üretim ve teknik ekip toplam 100 

kişiyiz. Ben firmanın 27 yıllık çalışanı olarak Genel 

Müdürlüğünü yapmaktayım. 

Ürün çeşitleriniz nelerdir? 

Ürettiğimiz ürün gruplarını beşeri tıbbi ürün olarak; tablet, 

kapsül, çözelti, burun damlası, burun spreyi, oral çözelti, 

oral süspansiyon, şurup, krem, jel, merhem, toz dolum, 

şase dolum şeklinde sıralayabiliriz. 

Merkez İlaç’ı diğerlerinden farklı kılan nedir? 

Biz, Merkez İlaç olarak antiseptik-dezenfektan alanında, 

Türkiye’nin en geniş ürün yelpazesine sahibiz. Bu konuda 

oldukça uzman olduğumuzu iddia edebiliriz. Beşeri Tıbbi 

ürünlerin yanında, insan sağlığına uygun antiseptikler 

ve tıbbi cihaz alanında yine antiseptik dezenfektanlar 

üretmekteyiz. GMP şartlarında çalışmak ve üretim yapıyor 

olmak birinci derecede ürün güvenliğini sağlar. İyi imalat 

uygulamaları (GMP) Beşeri Tıbbi Ürünler için olmazsa 

olmaz bir şarttır. Bizim sektöre kazandırdığımız en önemli 

fayda, uzun yıllar mücadele ederek insan için kullanılan 

antiseptik ürünlerin de GMP şartlarında üretilmesi 

zorunluluğunun getirilmesi çabasıdır. Bu çabalarımız 

Eylül 2019’da ilk sonucunu vermiş ve Cumhurbaşkanlığı 

Kararnamesi (46 numaralı kararname/13.09.2019/30887 

sayılı resmi gazete madde 3) ile Antiseptik Ürünler 

Tıbbi Cihaz Kurumu bünyesine alınmıştır. Şimdi de 

yönetmeliklerin düzenlenmesi için aynı mücadeleye devam 

ediyoruz. Zira, son zamanlarda Covid-19 durumunun 

da gösterdiği gibi hijyen aslında insanlık için en önemli 

konu. Haliyle hijyeni sağlayan ürünler de, güvenilir üretim 

tesislerinde Sağlık Bakanlığı kontrolünde üretilmelidir. 


What makes Merkez Pharmaceuticals different from 

others? 

As Merkez Pharmaceuticals, we have the widest product 

range in Turkey in the field of antiseptic-disinfectants. We 

can claim that we are quite experts on this subject. In 

addition to medical products for human use, we also 

produce antiseptics suitable for human health and 

antiseptic disinfectants in the field of medical devices. 

Working and producing under GMP conditions ensures 

product safety in the first degree. Good manufacturing 

practices (GMP) are an essential requirement for Medicinal 

Products for Human Use. The most important benefit 

we have brought to the sector is the effort to impose 

the obligation to produce antiseptic products used for 

humans under GMP conditions, after struggling for many 

years. These efforts gave their first results in September 

2019 and were included in the Antiseptic Products 

Medical Devices Agency with the Presidential Decree 

(Decree No. 46/Official Gazette No. 13.09.2019/30887, 

Article 3). Now we continue the same struggle for the 

regulation of regulations. Because, as the Covid-19 

situation has shown recently, hygiene is actually the 

most important issue for humanity. Naturally, products 

that provide hygiene should also be produced in reliable 

production facilities under the control of the Ministry of 

Health. 

Do you have a special study for Covid-19? 

Our most important work for Covid-19 has been not to 

leave the market without products, thanks to our wide 

range of antiseptic products. We are a company that 

knows the importance of preventive medicine and makes 

it a habit to tell it. We think that this epidemic, which 

has affected the world, has reminded all humanity how 

important hygiene is. Therefore, by producing the most 

important product group of preventive medicine, we 

continue our efforts to raise public awareness with our 

promotions and shares. Although the Covid-19 outbreak 

teaches people that hygiene should always be in our 

lives, there are also things we should not forget. For 

example, antibacterial and antiseptic are not the same 

concepts. Naturally, there may be some confusion as the 

society’s perception adopts it in the direction of the same 

product group. Antiseptics are effective against viruses, 

while antibacterials are not long-acting and only effective 

against bacteria. Comparing the two products in terms of 

cost would be wrong. 

The hospital microbe, largely caused by antiseptic 

disinfectants that are not suitable for their formula and 

produced under inappropriate conditions, unfortunately 

became the cause of death of 2 out of every 3 people 

who died in the hospital. 

Covid-19’a yönelik özel bir çalışmanız mevcut mu? 

Covid-19’a yönelik en önemli çalışmamız, çok geniş 

antiseptik ürün yelpazemiz sayesinde piyasayı ürünsüz 

bırakmamak olmuştur. Koruyucu tıbbın önemini bilen ve 

anlatmayı sürekli alışkanlık haline getiren bir firmayız. 

Dünyada etkisini gösteren bu salgın, tüm insanlığa 

hijyenin ne kadar önemli olduğunu yeniden hatırlattı 

diye düşünüyoruz. Dolayısı ile koruyucu tıbbın en önemli 

ürün grubunu üreterek tanıtım ve paylaşımlarımızla 

halkı bilinçlendirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Her 

ne kadar Covid-19 salgını insanlara hijyenin her zaman 

hayatımızda olması gerektiğini öğretse de bunun yanında 

unutmamamız gerekenler de var. Mesela, antibakteriyel 

ve antiseptik aynı kavramlar değildir. Toplum algısı aynı 

ürün grubu yönünde benimsediği için doğal olarak bazı 

karışıklıklar yaşanabiliyor. Antiseptikler virüslere etkilidir, 

antibakteriyel ise uzun etkili olmayıp sadece bakterilere 

etkilidir. İki ürün maliyet açısından karşılaştırıldığında 

yanlış yapılmış olur. 

Formüllerine uygun olmayan, uygunsuz koşullarda 

üretilen antiseptik dezenfektanların büyük ölçüde neden 

olduğu hastane mikrobu, ne yazık ki hastanede ölen her 3 

kişiden 2’sinin ölüm nedeni oldu. 

Üretim kapasitesi ve ihracat durumunuza yönelik bilgi 

verir misiniz? 

Üretim kapasitemiz oldukça yüksek ve ürün grubuna 

göre değişiklik gösteriyor. Bundan dolayı, burada tek 

tek bunu dile getirmem mümkün olmayacaktır. Şu 

kadarını söyleyebilirim ki, normal mesai içinde toplam 

kapasitemizin maksimum %30’unu kullanıyoruz. Yıllık 

antiseptik üretim kapasitemiz ise, 6 milyon kg. İhracat için 

gücümüzün yettiği tüm pazarlarda olmak istiyoruz. Hatta, 

bu alanda ciddi çalışmalarımız var. 

Hedef pazarlarınız hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu 

pazardaki mevcut konumunuz, güçlü yönleriniz ve 

planlarınız nelerdir? 

Genel olarak, hedefimiz büyük olduğu için aşama 

aşama gerçekleştirmeyi umuyoruz. 88 yıllık %100 

yerli bir firma olarak desteklendiğimiz takdirde çok 

büyük miktarlarda üretim yapıp tüm pazarlarda yer 

alabiliriz. Çünkü, hedeflerimizin ulaşılabilir olduğunu 

düşünüyoruz. Planlarımıza değinecek olursam, 

Yönetim Kurulu Başkanımız Ecz. Mehmet Şapçı’nın 

Sayın Cumhurbaşkanımıza sunduğu projemizden 

bahsedebilirim. İddiamız şu; Türkiye’deki yerli ve yabancı 

ilaç fabrikaları kesinlikle dünya çapındadır. Türkiye’nin 

yerli ve yabancı ilaç fabrikaları ile dünyanın ilaç üretim 

merkezi olması, hem de en ekonomik fiyatlara üretmesi, 

dünyanın her farmasötik form ve formüllerdeki ilaçlarını 

tam zamanında ve yeterli kapasite ile ilgili ülkelere ihraç 

etmesi çok mümkündür. 


Could you inform us about your production capacity 

and export status? 

Our production capacity is quite high and varies according 

to the product group. For this reason, it will not be possible 

for me to mention this one by one here. All I can say is that 

we use a maximum of 30% of our total capacity during 

normal working hours. Our annual antiseptic production 

capacity is 6 million kg. We want to be in all markets where 

we are able to export. In fact, we have serious work in this 

area. 

What do you think about your target markets? What 

are your current position, strengths and plans in this 

market? 

In general, we hope to achieve it step by step, as our goal 

is big. If we are supported as a 100% domestic company 

of 88 years, we can produce in very large quantities and 

take place in all markets. Because we think our goals are 

achievable. Let me mention our plans, our Chairman of 

the Board of Directors, Pharm. I can talk about our project 

that Mehmet Şapçı presented to our President. Our 

claim is: Domestic and foreign pharmaceutical factories 

in Turkey are definitely world class. It is very possible for 

Turkey to become the pharmaceutical production center 

of the world with its domestic and foreign pharmaceutical 

factories, to produce at the most economical prices, and to 

export the world’s drugs in all pharmaceutical forms and 

formulas to the relevant countries just in time and with 

sufficient capacity. Moreover, Turkey, which is the world’s 

pharmaceutical production center, will also become the 

world’s health tourism center through our city hospitals. 

Thus, Turkey will provide these people with the opportunity 

to regain their health in a way that will be much lower 

than the health expenditures in their homeland. Achieving 

these goals depends on us. Our company continues to walk 

on the right path with various slogans and projects. Our 

only expectation is the support to be given to this project. 

As we always say, starting with our slogan “Hygiene is a must 

for health”, we will continue to support our ideas with our 

training, production, development and awareness-raising 

activities that we started to raise awareness of hygiene.” 

Hatta, dünyanın ilaç üretim merkezi olan Türkiye, aynı 

zamanda şehir hastanelerimiz vasıtası ile dünyanın 

sağlık turizmi merkezi de olacaktır. Böylelikle Türkiye 

bu insanlara vatanlarındaki sağlık harcamalarının çok 

daha altında olacak şekilde sağlıklarına kavuşma imkânı 

verecektir. Bu hedeflerin ulaşılabilir olması bizlere 

bağlıdır. Firmamız, çeşitli slogan ve projelerle doğru bildiği 

yolda yürümeye devam etmektedir. Tek beklentimiz ise, bu 

projeye verilecek olan destek. 

Her zaman dediğimiz gibi “Sağlık için Hijyen Şart” 

sloganımızla yola çıkarak, hijyen farkındalığı oluşturmak 

adına başlattığımız; eğitim, üretim, geliştirme ve 

bilinçlendirme çalışmalarımızla fikirlerimizi destekleyerek 

yola devam edeceğiz. 


Nuvita Pharmaceuticals has high-capacity modern 

production facilities 

Nuvita İlaç’ta yüksek kapasiteli modern üretim tesisleri 

Nuvita Pharmaceuticals continues to provide highquality 

and reliable service to its customers and 

business partners and to contribute to human health 

with its high-capacity modern production facilities, 

which it has achieved with all its new investments and 

developments in its production facility. 

Nuvita Pharmaceuticals, which started its operations in 

2012, is Turkey’s leading pharmaceutical, supplementary 

food and cosmetics production company with 100% 

domestic capital, with its production facility in 

compliance with quality and international standards in 

line with its mission focused on human health. Nuvita 

Pharmaceuticals is a strategic business partner preferred 

in the sector, which has gained the satisfaction and 

trust of its domestic and international customers with 

its understanding of quality and production philosophy 

in accordance with international standards, its R&D 

activities based on science, innovative and contemporary 

approaches in production technology, and its support in 

licensing. We had a pleasant interview with Eren İlemin, 

Factory Manager of Nuvita Pharmaceuticals, about the 

establishment of the company, new modern production 

facilities and the progress of the pandemic. 

Dear Eren İlemin, can you briefly tell us about yourself 

and Nuvita Pharmaceuticals? 

“I graduated from Marmara University Faculty of Pharmacy 

Nuvita İlaç üretim tesisindeki tüm yeni yatırımları ve 

geliştirmeleriyle ulaştığı yüksek kapasiteli modern 

üretim tesisleriyle, müşterilerine ve iş ortaklarına üst 

düzey kaliteli ve güvenilir hizmet vermeye ve insan 

sağlığına katkı sunmaya devam ediyor 

2012 yılında faaliyete başlayan Nuvita İlaç, insan sağlığına 

odaklanan misyonu doğrultusunda kaliteli ve uluslararası 

standartlara uygun üretim tesisi ile %100 yerli sermayeli 

Türkiye’nin öncü ilaç, takviye edici gıda ve kozmetik üretim 

firmasıdır. Nuvita İlaç, kalite anlayışı ve uluslararası 

standartlara uygun üretim felsefesi, bilime dayalı 

sürdürdüğü Ar-Ge faaliyetleri, üretim teknolojisindeki 

yenilikçi ve çağdaş yaklaşımları, ruhsatlandırma 

konusunda verdiği destek ile yurtiçi ve yurtdışı 

müşterilerinin memnuniyetini ve güvenini kazanmış 

sektörde tercih edilen stratejik bir iş ortağıdır. Nuvita 

İlaç, Fabrika Müdürü Eren İlemin ile firma kuruluşu, yeni 

modern üretim tesisleri ve pandemide ilerleme süreçleri 

ile ilgili keyifli bir röportaj yaptık. 

Sayın Eren İlemin, bize kısaca kendinizden ve Nuvita 

İlaç’tan bahseder misiniz? 

“1986 yılında Marmara Üniversitesi Eczacılık 

Fakültesinden mezun oldum. Profesyonel iş yaşantımın 

tamamına yakını üniversite yıllarından beri çalışma 

hayalim olan ilaç sanayinde geçti. Yerli ve çok uluslu ilaç 

şirketlerinin teknik operasyonları bölümlerinde orta ve üst 

düzey yönetici olarak görev aldım. 2020 yılından itibaren 

de Nuvita İlaç’ta “Fabrika Müdürü” olarak çalışmaktayım. 

Nuvita İlaç, ilk olarak faaliyetlerine 2012 yılında 

başlamış olup Orzaks İlaç’ın üretim alanındaki paydaşı 

konumundadır. İnsan sağlığına odaklanan misyonu 

doğrultusunda kaliteli ve uluslararası standartlara uygun 

üretim tesisi ile %100 yerli sermayeli Türkiye’nin öncü 

ilaç, takviye edici gıda ve kozmetik üretim firmasıdır. 

Kalite anlayışı ve uluslararası standartlara uygun üretim 

felsefesi, bilime dayalı sürdürdüğü araştırma geliştirme 

faaliyetleri, üretim teknolojisindeki yenilikçi ve çağdaş 

yaklaşımları ve ruhsatlandırma konusunda verdiği destek 

ile yurtiçi ve yurtdışı müşterilerinin memnuniyetini ve 

güvenini kazanmış, fason üretim hizmetini en üst düzey 

kalitede veren ve sektörde tercih edilen stratejik bir iş 

ortağıdır. 

Sağlıklı yaşam kalitesini arttıran vitamin, mineral, 

bitkisel ekstrakt, aminoasitler, balık yağı içeren ürünler; 

bağışıklık, zayıflama, eklem sağlığı alanında geliştirdiği 


in 1986. Almost all of my professional career has been 

spent in the pharmaceutical industry, which has been my 

dream of working since my university years. I worked as 

a middle and senior manager in the technical operations 

departments of local and multinational pharmaceutical 

companies. I have been working as the “Factory Manager” 

at Nuvita Pharmaceuticals since 2020. 

Nuvita Pharmaceuticals first started its activities in 

2012 and is a stakeholder of Orzaks İlaç in the field 

of production. In line with its mission focused on 

human health, it is Turkey’s leading pharmaceutical, 

supplementary food and cosmetics production company 

with 100% domestic capital, with its production facility in 

compliance with quality and international standards. With 

its understanding of quality and production philosophy 

in line with international standards, its research and 

development activities based on science, its innovative 

and contemporary approaches in production technology, 

and its support in licensing, it has gained the satisfaction 

and trust of its domestic and international customers, 

providing the highest quality contract manufacturing 

service, and a preferred strategic strategy in the sector. 

is a business partner. 

Manufacturing products containing vitamins, minerals, 

herbal extracts, amino acids, fish oil that increase the 

quality of healthy life; Nuvita İlaç, which makes contract 

manufacturing with the formulas it has developed in the 

fields of immunity, weight loss and joint health, offers 

different and great solutions to its business partners in 

this field.” 

What about your new production facility? 

“Our new production facility, Nuvita Pharmaceuticals, 

was established in Esenyurt in 2020 on an area of 13,500 

square meters and started production in a closed area of 

10,000 square meters, and was designed in accordance 

with Good Manufacturing Practices (GMP) and ISO 

22000:2018 Food Safety standards with the principle of 

producing the highest quality. Our facility also has ISO 

9001:2015 Quality Management System, TSE COVID-19 

Safe Production Facility and Halal Certification system. 

Our facility, which has state-of-the-art infrastructure 

systems together with the building automation controlled 

ventilation system and pure water production system, 

is equipped with modern production technologies and 

machinery that meet the needs of our stakeholders and 

customers. 

Product safety is ensured by being designed to provide 

one-way personnel and material flow, and by monitoring 

critical production areas with an automation system. 

Our products are developed with an innovative approach 

in the selection of raw materials and packaging materials, 

in addition to the formulation design, in the R&D stage, in 

order to meet international standards, and every stage of 

production is monitored and analyzed. 

formüller ile fason üretim yapmakta olan Nuvita İlaç, bu 

alanda iş ortaklarına farklı çözümler sunmaktadır.” 

Yeni üretim tesisiniz hakkında neler söyleyebilirsiniz? 

“Nuvita İlaç yeni üretim tesisimiz 2020 yılında Esenyurt’ta 

13,500 metrekare alanda kurulmuş ve 10,000 metrekare 

kapalı alanda üretime başlamış olup en yüksek kalitede 

üretim gerçekleştirme prensibiyle İyi Üretim Uygulamaları 

(GMP) ve ISO 22000:2018 Gıda Güvenliği standartlarına 

uygun olarak tasarlanmıştır. Tesisimiz ayrıca ISO 

9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi, TSE COVID-19 Güvenli 

Üretim Tesisi ve Helal Belgelendirme sistemine sahiptir. 

Bina otomasyon kontrollü havalandırma sistemi ve saf su 

üretim sistemiyle birlikte son teknoloji ürünü olan alt yapı 

sistemlerine sahip olan işletmemiz, paydaşlarımızın ve 

müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayan modern üretim 

teknolojileri ve makinaları ile donatılmıştır. 

Ürün güvenliği; tek yönlü personel ve malzeme 

akışı sağlanacak şekilde tasarlanarak, kritik üretim 

alanları otomasyon sistemi ile izlenerek garanti altına 

alınmaktadır. 

Ürünlerimiz Ar-Ge aşamasında formülasyon tasarımının 

yanında ham madde ve ambalaj malzemeleri seçimiyle de 

yenilikçi yaklaşımla uluslararası standartları sağlayacak 

şekilde geliştirilmekte ve üretimin her aşaması izlenip 

analiz edilmektedir. 

Oldukça geniş ve son sistem modern teknoloji ile donatılmış 

makine parkuruna sahip olan üretim tesisimizde yıllık 

kapasitemiz 24 milyon kutu olup katı dozaj üretim formları 

olarak tablet, film kaplı tablet, efervesan tablet, sert ve 

yumuşak (softjel) kapsül, toz saşe; likit dozaj üretim 

formları olarak da solüsyon, süspansiyon, sprey ve damla 

üretimlerini gerçekleşmektedir. 


The production of tablets, film-coated tablets, 

effervescent tablets, hard and soft (softgel) capsules, 

powder sachets as solid dosage production forms; 

solutions, suspensions, sprays and drops are also used 

as liquid dosage production forms take placein our 

production facility, which has a very large and state-ofthe-art 

machinery, has an annual capacity of 24 million 

boxes. 

All raw materials and packaging materials are tested in our 

fully equipped chemical and microbiological laboratories 

in accordance with international test standards. 

All of our product forms are tested using advanced 

technology devices such as HPLC (High Pressure 

Liquid Chromatography), GC (Gas Chromatography), 

UV Spectrometer, FTIR, Atomic Absorption, and high 

separation power, and stability studies are also carried 

out in terms of temperature and humidity sensitivity. 

All wastes in our facility, which also has sustainable 

and clean environmental awareness, are grouped 

as household waste, paper and plastic waste, and 

contaminated waste with the awareness of recycling. By 

recycling our paper and plastic waste, we support the 

protection of natural resources, energy savings and thus 

investing in the future and the economy. 

Our high-capacity modern production facility still provides 

formulation development, licensing and contract 

manufacturing services to the leading pharmaceutical 

and food companies of our country, as well as Orzaks İlaç, 

and we offer our capacity gap to our customers who want 

to produce quality and reliable products.” 

You mentioned your Research and Development 

activities. Could you give a little more information 

about these activities? 

“Our research and development activities, which have 

been awarded the R&D Center Certificate by the TR 

Ministry of Industry and Technology as Nuvita Biosearch 

Center (NBC), serve in a single location with a total of 

915 m², including 203 m² office and 712 m² laboratory 

Tüm ham madde ve ambalaj malzemeleri tam donanımlı 

kimyasal ve mikrobiyolojik laboratuvarlarımızda 

uluslararası test standartları doğrultusunda test 

edilmektedir. 

Tüm ürün formlarımız HPLC (Yüksek Basınç Sıvı 

Kramatografisi), GC (Gaz Kramatografisi), UV 

Spektrometre, FTIR, Atomik Absorpsiyon gibi hızlı analiz 

imkânı ve yüksek ayırma gücüne sahip ileri teknolojili 

cihazlar kullanılarak test edilmekte olup ayrıca sıcaklık 

ve neme duyarlılık açısından da stabilite çalışmaları 

yürütülmektedir. 

Sürdürebilir ve temiz çevre duyarlılığına da sahip 

tesisimizdeki tüm atıklar geri dönüşüm bilinciyle evsel 

atık, kâğıt ve plastik atık, kontamine atık olmak üzere 

gruplandırılmaktadır. Kâğıt ve plastik atıklarımız geri 

dönüşüme kazandırılarak, doğal kaynakların korunmasına, 

enerji tasarrufunun sağlanmasına, böylelikle hem 

geleceğe hem ekonomiye yatırım yapılmasına destek 

olunmaktadır. 

Yüksek kapasiteli modern üretim tesisimiz halen 

Orzaks İlaç’ın yanı sıra ülkemizin önde gelen ilaç ve gıda 

şirketlerine formülasyon geliştirme, ruhsatlandırma 

ve fason üretim hizmeti vermekte olup kapasite 

boşluğumuzu da kaliteli ve güvenilir ürün üretmek isteyen 

müşterilerimizin hizmetine sunmaktayız.” 

Araştırma ve Geliştirme faaliyetlerinizden bahsettiniz. 

Bu faaliyetleriniz hakkında biraz daha geniş bilgi verir 

misiniz? 

“T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Nuvita 

Biosearch Center (NBC) olarak Ar-Ge Merkezi Belgesi 

almaya hak kazanan araştırma ve geliştirme faaliyetlerimiz 

203 m² ofis, 712 m² laboratuvar alanı olmak üzere toplam 

915 m² ile tek bir lokasyonda hizmet vermektedir. Bu 

merkezimiz teknik personele uygun çalışma alanları ve 

araştırma faaliyetlerini yürütebilmesi için en özel şekilde 

dizayn edilmiştir. Araştırma ve geliştirme çalışmalarımız 

müşteri ihtiyaçları doğrultusunda; mükemmellik 

anlayışına sahip çalışan profili ile pazardaki değişimleri 

takip ederek gerçekleştirilmektedir. Nuvita İlaç bilimsel 

ve yenilikçi yaklaşımla; ileri teknolojiyi kullanarak, yasal ve 

etik kurallar çerçevesinde, kaliteli, güvenilir, etkin ürünler 

geliştirerek iş ortaklarına çözümler sunmaktadır.” 

Nuvita İlaç’ın Ar-Ge stratejilerine yönelik neler 

söylemek istersiniz? 

“Nuvita Biosearch Center (NBC) Ar-Ge stratejilerini üç 

temel üzerine kurmaktadır: 

Koruyucu, önleyici ve tedavide geleneksel kullanımı 

insanlık tarihi kadar eski olan doğal ürünleri bilimsel 

açıdan inceleyerek modern tıbbın imkânlarıyla 

geliştirmektedir. 

• İnsanlığın gelecekteki ihtiyaçlarının tespit ederek, 

potansiyel yenilikçi ürünlere odaklanmak üzere tüm 

formülasyonlarımız üstün teknoloji ile donatılmış Ar- 


area. This center has been designed in the most special 

way so that it can carry out work areas and research 

activities suitable for technical personnel. Our research 

and development studies are in line with customer 

needs; It is carried out by following the changes in the 

market with an employee profile with an understanding 

of excellence. Nuvita Pharmaceuticals with a scientific 

and innovative approach; It offers solutions to its 

business partners by using advanced technology, 

developing quality, reliable and effective products within 

the framework of legal and ethical rules.” 

What would you like to say about Nuvita İlaç’s R&D 

strategies? “The Nuvita Biosearch Center (NBC) bases its 

R&D strategies on three pillars: 

It scientifically examines natural products, the traditional 

use of which is as old as human history, in protective, 

preventive and treatment, and develops them with the 

possibilities of modern medicine. 

• In order to identify the future needs of humanity 

and focus on potential innovative products, all 

our formulations are designed with a scientific approach 

by our expert staff, including doctors and pharmacists, 

in our R&D laboratories equipped with cutting-edge 

technology. In order to identify the future needs of 

humanity and to offer potential innovative products, 

product quality safety and continuity are guaranteed 

within the framework of IFOS, GMP, WHO and GOED 

standards. Our production areas are also equipped with 

validated advanced technology, and the quality and 

safety of our products are ensured by the automation 

system in the production line. 

• It develops innovative raw materials with its 

biotechnology infrastructure and knowledge that it 

has and constantly improves, and carries out projects 

supported by TÜBİTAK, KOSGEB and TAGEM in line 

with its sustainable value creation strategy, scientific 

and innovation approach. In addition, it carries out 

R&D studies by signing a project-based “Collaboration” 

agreement with Turkey’s leading universities, enabling 

universities to transform their scientific potential into 

economic value. 

• Nuvita Pharmaceuticals has been producing vitaminmineral 

supplement, gastrointestinal system regulator, 

immune system and skeletal-muscular system supporter 

etc. since its establishment. It contributes to the growth 

and development of its business partners by developing 

products in these fields. It also provides support to 

its business partners in all business processes, such as 

product development and licensing, until the production 

stage. Production phases have a zero carbon footprint, 

supporting the green consensus action plan. We aim 

to contribute to the country’s economy in many areas 

such as reducing import dependency, ensuring product 

supply security, producing value-added products, making 

Ge laboratuvarlarımızda doktor ve eczacıların da yer 

aldığı konusunda uzman kadromuz tarafından bilimsel 

yaklaşımla tasarlanmaktadır. İnsanlığın gelecekteki 

ihtiyaçlarını tespit etmek ve potansiyel yenilikçi ürünler 

sunmak için IFOS, GMP, WHO ve GOED standartları 

çerçevesinde ürün kalite güvenliği ve sürekliliği garanti 

altına alınmaktadır. Üretim alanlarımız da valide edilmiş 

ileri teknoloji ile donatılmış olup, üretim hattında bulunan 

otomasyon sistemi ile ürünlerimizin kalite ve güvenliği 

sağlanmaktadır. 

• Sahip olduğu ve sürekli geliştirdiği biyoteknoloji alt yapısı 

ve bilgi birikimi ile yenilikçi ham maddeler geliştirmekte 

olup sürdürülebilir değer oluşturma stratejisi, bilimsel ve 

inovasyon yaklaşımı doğrultusunda, TÜBİTAK, KOSGEB 

ve TAGEM destekli projeler gerçekleştirmektedir. Ayrıca 

Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri ile proje bazlı “İş 

Birliği” anlaşması imzalayarak üniversitelerin sahip olduğu 

bilimsel potansiyelin ekonomik değere dönüşmesini 

sağlayarak Ar-Ge çalışmalarını yürütmektedir. 

• Nuvita ilaç, kurulduğu günden itibaren vitaminmineral 

takviyesi, gastrointestinal sistem düzenleyicisi, 

bağışıklık sistemi ve iskelet-kas sistemi destekleyicisi vb. 

alanlarda ürünler geliştirerek iş ortaklarının büyümesine 

ve gelişmesine katkı sunmaktadır. Üretim aşamasına 

gelene kadar ürün geliştirme ve ruhsatlandırma gibi tüm 

iş süreçlerinde de iş ortaklarına destek sağlamaktadır. 

Üretim aşamaları yeşil mutabakat eylem planını 

destekleyen sıfır karbon izine sahiptir. Ülkemiz için kritik 

öneme sahip olan bu ham maddelerle ithal bağımlılığının 

azaltılması, ürün arz güvenliğinin sağlanması, katma 


a positive contribution to export processes and reducing 

the current account deficit with these raw materials, 

which are of critical importance for our country.” 

What about your export activities? 

“Nuvita Pharmaceuticals will continue to grow with its 

activities in the world market in the coming period, with 

innovative combination products to be offered to the 

market in the fields of omega 3, pediatric development, 

immune system, digestive system and joint health. 

We are still exporting the products we produce in 

our new production facility, which has certificates of 

compliance with international standards, to 35 different 

countries, and we aim to increase this number in a short 

time. Nuvita Pharmaceuticals, which is export-oriented 

and has experience in this field, is sensitive about the 

documents being internationally acceptable in its 

licensing studies and provides the necessary support to 

its business partners in this regard. In line with the growth 

targets in the international market, our main goals are to 

strengthen our presence and contribute to the national 

economy by producing for many countries of the world.” 

We have recently faced a pandemic. So, how did this 

process affect you? 

“During the pandemic, various supply problems and 

restrictions came to the fore all over the world and 

in our country, but we worked at our facility without 

interruption. We did not encounter any disruptions in our 

export, import, storage and shipment activities by taking 

the necessary measures in a timely manner together with 

our employees and stakeholders. 

Despite the challenging conditions in 2021, we continued 

our investments in our people and technology without 

slowing down. In this context, we are very happy to open 

new employment areas for all parts of our factory as blue 

collar and white collar. Compared to the previous year, 

we increased the number of employees in our production 

facility by approximately 40%. We doubled our production 

capacity by making large-scale investments in our 

infrastructure, auxiliary systems, production machinery, 

quality control and microbiology laboratories. We want 

to evaluate our capacity gap with our customers who 

want to produce high quality products. 

In our production department, we commissioned our highspeed 

automatic effervescent tablet tube filling machine, 

which is a state-of-the-art product, and our high-capacity 

tablet printing machine, to work together automatically 

on the same line in a temperature and humidity controlled 

conditioned area. We are happy to offer this extremely 

modern and high-capacity effervescent line, which is also 

limited in our country, to the service of our customers 

who want to produce high quality contract products. We 

increased our capacity by 50% by investing in our soft 

gelatin (softgel) capsule filling line in line with increasing 

değerli ürün üretilmesi, ihracat süreçlerine artı yönde 

katkı yapma ve cari açığın azaltılması gibi pek çok konuda 

ülke ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyoruz.” 

• İhracat faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz? 

“Nuvita İlaç önümüzdeki dönemde dünya pazarındaki 

faaliyetleri ile omega 3, pediatrik gelişim, bağışıklık 

sistemi, sindirim sistemi ve eklem sağlığı alanında pazara 

sunacağı inovatif kombinasyon ürünleri ile büyümeye 

devam edecektir. 

Uluslararası standartlara uyum sertifikalarına sahip 

yeni üretim tesisimizde ürettiğimiz ürünleri halen 35 

farklı ülkeye ihraç etmekte olup kısa zamanda bu sayıyı 

arttırmayı hedefliyoruz. İhracat odaklı çalışan ve bu 

alanda tecrübe sahibi olan Nuvita İlaç, ruhsatlandırma 

çalışmalarında belgelerin uluslararası kabul edilebilir 

belgeler olması konusunda hassasiyet göstermekte ve 

bu konuda iş ortaklarına gerekli desteği sağlamaktadır. 

Uluslararası pazardaki büyüme hedeflerine uygun olarak 

dünyanın birçok ülkesine üretim yaparak varlığımızı 

güçlendirmek ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak 

başlıca hedeflerimiz arasındadır.” 

Son dönemde pandemiyle karşı karşıya kaldık. Peki, bu 

süreç sizi nasıl etkiledi? 

“Pandemi süresince tüm dünyada ve ülkemizde çeşitli 

tedarik sorunları ve kısıtlamalar gündeme gelmesine 

rağmen tesisimizde üretime ara vermeden çalıştık. 

Çalışanlarımız ve paydaşlarımızla birlikte gerekli 

önlemleri zamanında alarak ihracat, ithalat, depolama 

ve sevkiyat faaliyetlerimizde de herhangi bir aksaklıkla 

karşılaşmadık. 

2021 yılındaki zorlu koşullara rağmen insanımıza ve 

teknolojiye olan yatırımlarımıza hız kesmeden devam 

ettik. Bu bağlamda mavi yaka ve beyaz yaka olarak 

fabrikamızın tüm bölümlerine yeni istihdam alanları 

açmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bir önceki yıla 

oranla üretim tesisimizdeki çalışan sayımızı yaklaşık 

olarak %40 oranında arttırdık. Alt yapımıza, yardımcı 

sistemlere, üretim makine parkurumuza, kalite kontrol ve 

mikrobiyoloji laboratuvarlarımıza büyük çaplı yatırımlar 

yaparak üretim kapasitemizi iki katına çıkardık. Kapasite 

boşluğumuzu da üst düzey kaliteli ürün ürettirmek isteyen 

müşterilerimizle değerlendirmek istiyoruz. 

Üretim bölümümüzde son teknoloji ürünü olan yüksek 

hızlı otomatik efervesan tablet tüp dolum makinamızı 

ve yine yüksek kapasiteli tablet baskı makinamızı 

sıcaklık ve nem kontrollü şartlandırılmış alanda aynı 

hat üzerinde birlikte otomatik çalışacak şekilde devreye 

aldık. Ülkemizde de sınırlı sayıda bulunan bu son derece 

modern ve yüksek kapasiteli efervesan hattımızı yüksek 

kaliteli fason ürün üretmek isteyen müşterilerimizin 

hizmetine sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Yumuşak 

jelatin (softjel) kapsül dolum hattımıza da artan pazar 

talepleri ve fason müşteri talepleri doğrultusunda yatırım 


market demands and contract customer demands. In 

addition to this, in addition to other existing machines 

in our production lines, liquid filling machine, high speed 

tablet/capsule counting, bottle filling and capping line, 

camera controlled blistering machine, high capacity 

tablet printing machine, automatic controlled film 

coating machine, boxing machine, automatic labeling and 

sleeve wrapping machines and automatic pallet changing 

machine are among our new production investments.” 

“We have increased our capacity” 

“We continued to make new investments in addition to the 

state-of-the-art modern recognition and analysis devices 

in our quality department. We increased our capacity 

by enlarging the existing space of our microbiology 

laboratory and purchasing additional equipment such 

as autoclaves and incubators. We started to work on 

integrating all the documentation management in our 

facility into the quality documentation system in a way 

that would allow to manage it from a single center 

over the computerized system. In addition, we have 

commissioned the warehouse management system 

to work in integration with our existing ERP system. In 

this way, logistics processes such as warehouse stock 

movements, goods acceptance and shipment will be 

monitored via hand terminals on an instant system and 

on the basis of warehouse addresses. 

We are very pleased to contribute to human health 

with all these new investments and developments we 

have made in our production facility, and to continue to 

provide high quality and reliable service to our customers 

and business partners. On this occasion, we wish that 

the new year will be a year in which the pandemic ends 

in our country and in the world, and brings peace and 

happiness, especially health.” 

yaparak kapasitemizi %50 oranında arttırdık. Bunun 

yanı sıra üretim hatlarımızdaki diğer mevcut makinalara 

ilave olarak likit dolum makinası, yüksek hızlı tablet/ 

kapsül sayma, şişe dolum ve kapak kapama hattı, kamera 

kontrollü blisterleme makinası, yine yüksek kapasiteli 

tablet baskı makinası, otomatik kontrollü film kaplama 

makinası, kutulama makinası, otomatik etiketleme ve 

sleeve giydirme makinaları ve otomatik palet değiştirme 

makinası yeni üretim yatırımlarımız arasında sayılabilir.” 

“Kapasitemizi arttırdık” 

Kalite bölümüzde de mevcutta bulunan son teknoloji 

modern tanıma ve analiz cihazlarına ek olarak 

yeni yatırımlar yapmaya devam ettik. Mikrobiyoloji 

laboratuvarımızın mevcut alanını büyüterek ilave otoklav 

ve inkübatörler gibi ekipmanlar alarak kapasitemizi 

arttırdık. Tesisimizdeki tüm dokümantasyon yönetimini 

bilgisayarlı sistem üzerinden tek merkezden yönetmeye 

imkân verecek şekilde kalite dokümantasyon sistemine 

dahil etmek üzere çalışmalara başladık. Ayrıca depo 

yönetim sistemini de mevcut ERP sistemimiz ile entegre 

çalışacak şekilde devreye aldık. Bu sayede depo stok 

hareketleri, mal kabul ve sevkiyat gibi lojistik süreçler el 

terminalleri ile anlık sistem üzerinden ve depo adres bazlı 

izlenebilecektir. 

Üretim tesisimizde tüm bu yapmış olduğumuz yeni 

yatırımlar ve geliştirmelerle insan sağlığına katkı 

sunmaktan, müşterilerimize ve iş ortaklarımıza da 

üst düzey kaliteli ve güvenilir hizmet vermeye devam 

etmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu vesile ile 

yeni yılın ülkemizde ve dünyada pandeminin sona erdiği; 

başta sağlık olmak üzere huzur ve mutluluk getirdiği bir 

yıl olmasını diliyoruz.” 


Polifarma: 

“We Stand by Life!” 

Polifarma Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vildan Kumrulu 

Polifarma 

“Önce Hayat” diyor! 


Contributing to public health and the health sector in 

Turkey, with 100% domestic capital, Polifarma has set its 

new motto as “We Stand by Life!” on the occasion of its 

35th anniversary. Declaring that they provide benefits 

not only in the field of health but also many benefits 

from education to sports, from the environment to 

other social issues in order to make life more livable 

with the motto of “We Stand by Life”, Vildan Kumrulu, 

Vice Chairman of Polifarma Pharmaceuticals, stated 

also that with every step taken by Polifarma, they aim 

to provide more benefits for life. 

Underlining that the newly generated motto, although 

it seems very simple, actually covers everything that life 

includes, Vildan Kumrulu, Vice Chairman of Polifarma 

Pharmaceuticals, said, “As Polifarma, we have a culture 

dedicated to saving and sustaining life. For this, we have 

always focused on creating benefits, always offering the 

best to our colleagues, society and our country since the 

first day of our establishment. As our motto explains the 

importance of human and public health, it is necessary to 

constantly improve, and to appreciate the people who 

work in the field of health, it also covers science, art, sports, 

education, civil society and solidarity that will make life 

more livable.” 

Polifarma will benefit in all areas of life with “Polifayda” 

Noting that producing benefit is in Polifarma’s DNA, 

Kumrulu stated that from now on, they will carry out all 

their social responsibility projects under the umbrella 

of “Polifayda” in order to provide more benefits for 

life. Kumrulu talked about the projects as follows, “We 

have implemented the Pharmacist Necdet Nuri Kumrulu 

scholarship fund in cooperation with TED for the benefit 

of education. We develop new projects in the field of utility 

for nature and art. We continue to work on our Polifayda 

ecosystem, where we will include our colleagues in our 

benefit activities and see them more active in terms of 

social benefit outside of business life. We aim to provide 

more benefit in every step we take with Polifayda projects.” 

“We export branded products to 60 countries” 

Declaring that Polifarma developed over 700 generic drugs 

in 35 years and offers more than 500 drugs in Turkey, more 

than 40 drugs to the European Union countries and the 

health sector in the USA, Kumrulu said, “As of March 2011, 

we completed and opened our most comprehensive and 

modern parenteral solution production facility in Turkey. 

We achieved a good momentum by expanding our branded 

exports, which were 22 countries in 2018, to 60 countries 

as of 2021. As of 2021, we achieved 27 percent growth in 

exports. In terms of turnover, we grew by 41% compared to 

the previous year. We had the pride of sending products to 

European countries during the pandemic period. With the 

support of Turquality, we aim to become a global brand by 

increasing our branded exports in the near future.” 

Türkiye’de toplum sağlığına ve sağlık sektörüne 

katkı sağlayan, %100 yerli sermayeli Polifarma, 35. 

yılı vesilesiyle yeni mottosunu “Önce Hayat” olarak 

belirledi. “Önce Hayat” mottosunun sadece sağlık 

alanında değil; hayatı daha yaşanabilir kılmak için 

eğitimden spora, çevreden diğer toplumsal konulara 

fayda üretmeyi de anlattığını söyleyen Polifarma 

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vildan Kumrulu, 

Polifarma’nın attığı her adımla hayat için daha çok fayda 

sağlamayı hedeflediklerinin altını çizdi. 

Yeni oluşturulan mottonun, çok yalın görünse de, aslında 

hayatın içine aldığı her şeyi kapsadığının altını çizen 

Polifarma Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vildan 

Kumrulu, “Polifarma olarak hayat kurtarma ve sürdürmeye 

adanmış bir kültüre sahibiz. Bunun için kurulduğumuz 

ilk günden itibaren daima fayda oluşturmaya, çalışma 

arkadaşlarımıza, topluma ve ülkemize her zaman en 

iyiyi sunmaya odaklandık. Mottomuz da insan ve toplum 

sağlığının önemini, bunun için sürekli gelişmek gerektiğini, 

sağlık alanında emek verenlerin kıymetini bilmeyi anlattığı 

gibi hayatı daha yaşanabilir kılacak; bilimi, sanatı, sporu, 

eğitimi, sivil toplumu ve dayanışmayı kapsıyor” dedi. 

Polifarma “Polifayda” ile hayatın her alanında fayda 

sağlayacak 

Polifarma’nın DNA’sında fayda üretmenin yattığını 

söyleyen Kumrulu, bundan sonra hayat için daha çok fayda 

sağlamak amacıyla yaptıkları tüm sosyal sorumluluk 

projelerini “Polifayda” çatısı altında gerçekleştireceklerini 

belirtti. Kumrulu, projeleri ise şöyle anlattı: “Eğitime 

fayda için TED ile iş birliği yaparak Ecz. Necdet Nuri 

Kumrulu burs fonunu hayata geçirdik. Doğa, ve sanat 

için fayda alanında yeni projeler geliştiriyoruz. Çalışma 

arkadaşlarımızı da fayda çalışmalarımız içerisine 

dahil edeceğimiz, onları iş yaşamı dışında toplumsal 

fayda anlamında da daha aktif göreceğimiz Polifayda 

ekosistemimiz için ise çalışmalarımız devam ediyor. 

Polifayda projeleri ile attığımız her adımda daha çok fayda 

sağlamayı amaçlıyoruz.” 

“60 ülkeye markalı ihracat yapıyoruz” 

Polifarma’nın 35 yılda 700’ün üzerinde jenerik ilaç 

geliştirdiğini; 500’den fazla ilacı Türkiye’de, 40’tan fazla 

ilacı Avrupa Birliği ülkelerine ve ABD’de sağlık sektörüne 

sunduğunu söyleyen Kumrulu, “Türkiye’nin en kapsamlı ve 

modern parenteral solüsyon üretim tesisimizi Mart 2011 

itibarıyla tamamlayarak açılışını gerçekleştirdik. 2018 

yılında 22 ülke olan markalı ihracatımızı, 2021 itibarıyla 

60 ülkeye ulaştırarak iyi bir ivme yakaladık. 2021 itibarıyla 

ihracatta yüzde 27 büyüme sağladık. Cirosal anlamda ise 

bir önceki yıla göre yüzde 41 büyüdük. Pandemi döneminde 

Avrupa ülkelerine ürün göndermenin gururunu yaşadık. 

Turquality desteğiyle yakın dönemde markalı ihracatımızı 

artırarak global bir marka olmayı hedefliyoruz” dedi. 


Pharmaceutical industry met at İKMİB Workshop 

İlaç sektörü İKMİB Çalıştayı’nda buluştu 

Pharmaceutical Industry Future Research Workshop 

was held in Sapanca on 8-9 January 2022 by the 

Istanbul Chemicals and Chemical Products Exporters’ 

Association (IKMIB). At the workshop that brought 

the pharmaceutical industry together, the current 

situation and future of the industry were discussed. 

The fourth of the sectoral workshops organized for the 

sub-sectors of İKMİB was held on 8-9 January 2022 for the 

pharmaceutical industry. In the workshop, which lasted 

for two days and brought together all the stakeholders 

that shape the pharmaceutical industry, the future of 

the industry, its priority problems and solution proposals 

were discussed in all aspects. 

Notably Adil Pelister, Chairman of the Board of İKMİB, 

Halit Süha Taşpolatoğlu, Member of the Board of 

Directors of İKMİB, Tayfun Demir, Accountant Member 

of the Board of Directors of İKMİB, Ahmet Fethi Polat, 

Substitute Member of the Board of İKMİB, Orhan Mutlu 

Topal, Chairman of İKMİB Pharmaceutical Industry 

Committee and TİM Delegate and Mehmet Ahmet 

Ünlü, Advisor to the Board of Directors of İKMİB and 

representatives of the leading companies of the sector, 

the Ministry of Commerce, the Ministry of Industry and 

Technology, the Ministry of Treasury and Finance, the 

Turkish Medicines and Medical Devices Agency (TİTCK), 

the Presidents and representatives of the relevant 

associations, and academicians from universities 

attended the “Pharmaceutical Industry Future Research 

Workshop” hosted by İKMİB in Sapanca. 

İlaç Sektörü Gelecek Araştırması Çalıştayı, İstanbul 

Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 

(İKMİB) tarafından 8-9 Ocak 2022 tarihlerinde 

Sapanca’da gerçekleştirildi. İlaç sektörünü bir araya 

getiren çalıştayda, sektörün bugünkü durumu ve 

geleceği masaya yatırıldı. 

İKMİB’in alt sektörlerine yönelik düzenlenen sektörel 

çalıştayların dördüncüsü 8-9 Ocak 2022 tarihlerinde ilaç 

sektörüne yönelik gerçekleştirildi. İki gün süren ve ilaç 

sektörüne yön veren tüm paydaşları bir araya getiren 

çalıştayda sektörün geleceği, öncelikli sorunları ve çözüm 

önerileri tüm yönleriyle ele alındı. 

İKMİB ev sahipliğinde Sapanca’da yoğun bir katılımla 

düzenlenen “İlaç Sektörü Gelecek Araştırması 

Çalıştayı”na, İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, 

İKMİB Yönetim Kurulu Üyesi Halit Süha Taşpolatoğlu, 

İKMİB Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi Tayfun Demir, 

İKMİB Yönetim Kurulu Yedek Üyesi Ahmet Fethi Polat, 

İKMİB İlaç Sektörü Komite Başkanı ve TİM Delegesi Orhan 

Mutlu Topal ve İKMİB Yönetim Kurulu Danışmanı Mehmet 

Ahmet Ünlü başta olmak üzere sektörün önde gelen 

firmaları, Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz 

Kurumu (TİTCK) temsilcileri, ilgili dernek Başkanları ve 

temsilcileri ile üniversitelerden akademisyenler katıldı. 

Stratejik Adımlar Belirlendi 

Yapılan yuvarlak masa toplantılarında finansmana 

erişimden lojistiğe, yeni uluslararası regülasyonlardan 

yüksek katma değerli ürünlere kadar geniş perspektifte 

değerlendirme yapılırken, ortak akıl çalışmaları ile ilaç 

sektörünü geleceğe taşıyacak çözüm önerileri, kısa ve 

orta vadede atılması gereken stratejik adımlar belirlendi. 

Adil Pelister: “Eczacılık ürün grubu ihracatımız yüzde 

19,4 arttı” 

İlaç Sektörü Gelecek Araştırması Çalıştayı’nda sunum 

gerçekleştiren İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil 

Pelister, İKMİB’in bugüne kadar yapmış olduğu faaliyetler 

hakkında detaylı bilgiler verdi. İlaçların içinde bulunduğu 

eczacılık ürün grubunun ihracatının son 5 yılda 863 milyon 

dolardan 1 milyar 425 milyon dolara çıktığını dile getiren 

Pelister, “Eczacılık ürün grubumuzun ihracatı geçen yıl 

2020 yılına göre yüzde 19,4 arttı. 2021 yılında 1,4 milyar 

dolar ihracat yaparken ithalatımız ise 6,8 milyar dolar 

olarak gerçekleşti. 2021 yılında en çok ihracat yaptığımız 

ülkeler arasında ilk beş ülke sırasıyla Azerbaycan- 

Nahçıvan, Irak, İran, Trakya Serbest Bölge ve Almanya 

oldu. 


Strategic Steps were Determined 

While evaluating in a broad perspective, from access to 

finance to logistics, from new international regulations 

to high value-added products, solution proposals that 

will carry the pharmaceutical industry to the future, 

and strategic steps to be taken in the short and medium 

term were determined with joint mind studies are at the 

roundtable meetings. 

Adil Pelister: “Our pharmaceutical product group 

exports increased by 19.4 percent” 

Making a presentation at the Pharmaceutical Industry 

Future Research Workshop, İKMİB Chairman of the Board 

Adil Pelister gave detailed information about the activities 

İKMİB has carried out so far. Stating that the exports 

of the pharmaceutical product group, which includes 

drugs, have increased from 863 million dollars to 1 billion 

425 million dollars in the last 5 years, Pelister said, “The 

exports of our pharmaceutical product group increased 

by 19.4 percent last year compared to 2020. While 

we exported 1.4 billion dollars in 2021, our imports 

amounted to 6.8 billion dollars. The top five countries to 

which we exported the most in 2021 were Azerbaijan- 

Nakhchivan, Iraq, Iran, Thrace Free Zone and Germany, 

respectively. Exports to these five countries constitute 

30.9 percent of the total exports in the sector. While 

our exports to Azerbaijan-Nakhchivan increased by 

145.75 percent, our exports to Iran increased by 153.43 

percent. We anticipate that our exports will continue to 

accelerate this year as well.” 

“We want to put the Chemical Technology Center into 

operation by the end of the year” 

Providing information about the latest status of the 

Chemical Technology Center (KTM), the most important 

project of İKMİB, Pelister said, “Within the scope of our 

İKMİB Chemical Technology Center establishment efforts, 

we have held various meetings and visited important 

universities and organizations. We are establishing a 

Chemical Technology Center where our companies in the 

chemical industry can get their certificates, where there 

are accredited tests and laboratories, where there are 

start-up areas, where search conferences can be held, 

and where there is a digital library. We established our 

company with the approval of our Ministry of Commerce 

under the name of “Chemistry Research Technology and 

Innovation Center (KATİM) A.Ş” in order to carry out the 

activities of KTM, whose feasibility studies we continue. 

We are continuing our preparations to put our Chemistry 

Technology Center into operation by the end of this year, 

which will begin to serve primarily our paint, plastic and 

plastic products, cosmetics and rubber industries.” 

Bu beş ülkeye yapılan ihracat, sektörde yapılan toplam 

ihracatın yüzde 30,9’unu oluşturuyor. Azerbaycan- 

Nahçivan’a ihracatımız yüzde 145,75 artarken, İran’a 

ihracatımız ise yüzde 153,43 arttı. Bu yıl da ihracatımızın 

artış ivmesini sürdüreceğini öngörüyoruz” dedi. 

“Kimya Teknoloji Merkezi’ni yıl sonuna kadar faaliyete 

almak istiyoruz” 

İKMİB’in en önemli projesi Kimya Teknoloji 

Merkezi’nin (KTM) son durumuna ilişkin bilgi veren 

Pelister, “İKMİB Kimya Teknoloji Merkezi kurulum 

çalışmalarımız kapsamında bugüne kadar çeşitli 

toplantılar gerçekleştirdik ve önemli üniversite ve 

kuruluşlara ziyaretlerde bulunduk. Kimya sektöründeki 

firmalarımızın sertifikalarını alabileceği, akredite test 

ve laboratuvarların olduğu, start-up alanlarının olduğu, 

arama konferanslarının yapılabileceği aynı zamanda 

dijital kütüphanesinin olduğu bir Kimya Teknoloji Merkezi 

kuruyoruz. Fizibilite çalışmalarına devam ettiğimiz 

KTM’nin faaliyetlerini yürütebilmesi amacıyla “Kimya 

Araştırma Teknoloji ve İnovasyon Merkezi (KATİM) A.Ş” 

adıyla Ticaret Bakanlığımızın onayı ile şirketimizi kurduk. 

Öncelikle boya, plastik ve plastik mamulleri, kozmetik ve 

kauçuk sektörlerimize hizmet vermeye başlayacak Kimya 

Teknoloji Merkezimizi bu yılın sonuna kadar faaliyete 

almak üzere hazırlıklarımıza devam ediyoruz” ifadelerini 

kullandı. 


Zade Vital continues to be on the agenda with its success! 

Zade Vital Başarısıyla Gündeme Gelmeye Devam Ediyor! 

Sektörün öncü firmaları arasında yer alan Zade Vital, 

“Yılın Sağlıklı Yaşam Markası ve Yılın Besin Destekleri 

Markası” ödülüne layık görülmüş bir marka… Zade Vital, 

gerek ülkemiz topraklarından çıkma olan ürünleriyle, 

gerek yeni oluşturduğu Miniza Çocuk serisiyle adından 

söz ettirmeye devam ediyor. Zade Vital Genel Müdürü 

Çağlan Kuruner, firmanın başarı hikâyesini ve geleceğe 

yönelik planlarını sizler için anlattı… 

Çağlan Kuruner, General Manager, Zade Vital 

Zade Vital, one of the leading companies of the 

sector, is a brand that was deemed worthy of the 

“Healthy Living Brand and Nutritional Supplements 

Brand of the Year” award... Zade Vital continues to 

make a name for itself with its products originating 

from our country’s soil and with its newly generated 

Miniza Kids series. Çağlan Kuruner, General Manager, 

Zade Vital told you the success story of the company 

and its plans for the future… 

Mr. Kuruner, you have worked in the leading companies 

of the health sector in your business life. Again in this 

direction, you have joined the Zade Vital family, one 

of the most valuable brands in the market. How does 

it feel to be under the umbrella of Helvacızade Group 

Companies? 

Helvacızade Group is a strong company with a history 

of 135 years and is very important for our country. With 

the Zade Vital brand, which joined the family in 2012, it 

became one of the first and most important practitioners 

of Wellness and good living dynamics, which is the 

focus of the whole world, in Turkey. Combining the 

experience of being a well-established family company 

with science, Helvacızade Group continues to add value 

to the sector with its team of professionals who are 

the best in their fields. For many years, I took different 

roles in different companies in the health sector. In this 

process, I was following the good life trends and the 

nutritional supplement market closely due to my work 

Sayın Kuruner, iş yaşamınızda sağlık sektörünün önde 

gelen firmalarında görev yaptınız. Yine bu doğrultuda 

piyasanın en değerli markalarından olan Zade Vital 

ailesine katıldınız. Helvacızade Şirketler Grubu çatısı 

altında olmak nasıl bir duygu? 

Helvacızade Şirketler Grubu, 135 yıllık geçmişe sahip 

güçlü ve ülkemiz için oldukça önemli bir firma. 2012 

yılında aileye katılan Zade Vital markası ile tüm dünyanın 

odağında olan Wellness ve iyi yaşam dinamiklerinin 

Türkiye’deki ilk ve en önemli uygulayıcılarından biri oldu. 

Köklü bir aile şirketi olmanın birikimini bilimle birleştiren 

Helvacızade Şirketler Grubu, alanının en iyileri olan 

profesyonellerden oluşan ekibiyle sektöre değer katmaya 

devam ediyor. 

Uzun yıllar sağlık sektöründe farklı firmalarda farklı 

görevler aldım. Bu süreçte de, işim ve yaşam biçimim 

gereği iyi yaşam trendlerini ve besin takviyesi pazarını 

yakından takip ediyordum. Zade Vital ve Helvacızade 

Şirketler Grubu hep ilgi odağımda olan bir kurum ve 

markaydı. Helvacızade Şirketler Grubu gibi kuvvetli 

geçmişe sahip, üniversitelerle ele ele yürüyen, bilimi 

ve akademik çalışmaları destekleyen, ülkemize değerli 

çalışmalar sunan bu aileye katılmaktan büyük mutluluk 

duyuyorum. 

Sizce Zade Vital markasının başarısı neyle doğru 

orantılı? 

Pandemiyle birlikte bu süreçte gıda takviyeleri herkes 

için önemli bir konuma taşındı ve hastalanmadan önce 

sağlığın korunması konusunda farkındalık arttı. Markamız 

da bu konuda öncül adımlar atıp duyarlılık oluşturmak 

adına oldukça önemli çalışmalara imza attı, atmaya da 

devam ediyor. Çörek otu, aspir çiçeği ve kudret narı gibi 

ülkemizin değerli bitkisel kaynaklarını bilimsel yöntemler 

ışığında son teknoloji tesislerde işleyerek sağlık alanında 

tüketicilere ulaştırıyor ve ihraç da ediyoruz. Böylelikle Zade 

Vital sayesinde uluslararası arenada Türk tohumlarına ve 

Türkiye’deki gıda takviyelerinin kalitesine olan farkındalık 

her geçen gün artıyor. Bu açıdan ele aldığımızda Zade 

Vital’in hem tarıma, hem ülke istihdamına, hem de 


and lifestyle. Zade Vital and Helvacızade Group was 

an institution and brand that was always in the center 

of my attention. I am very happy to join this family like 

Helvacızade Group, which has a strong history, works 

hand in hand with universities, supports science and 

academic studies, and offers valuable studies to our 

country. 

What do you think is secret of the success of the Zade 

Vital brand? 

With the pandemic, food supplements have moved to 

an important position for everyone in this process, and 

awareness about protecting health before getting sick 

has increased. Our brand has taken pioneering steps 

in this regard and undersigned very important works 

in order to create awareness, and it continues to do 

so. We process the valuable herbal resources of our 

country, such as black cumin, safflower and mighty 

pomegranate, in state-of-the-art facilities 

in the light of scientific methods, deliver 

them to consumers in the field of health 

and export them. Thus, thanks to Zade Vital, 

awareness of Turkish seeds and the quality 

of food supplements in Turkey is increasing 

day by day in the international arena. From 

this point of view, we clearly see that Zade 

Vital focuses on agriculture, employment 

of the country, and the development of the 

economy and provides added value in these 

areas. 

In which situations do you recommend 

the use of non-pharmacological products such as 

vitamins and probiotics? Are there any criteria for 

purchasing such supplements? 

All food supplements must be used in line with the 

control and advice of doctors and pharmacists, and 

quality products produced through “good manufacturing 

practices”, which we call GMP, which are sold through 

pharmacies, should be preferred. 

You mentioned the importance of GMP standards, as 

a doctor, can you tell us more about its importance? 

First of all, if I were to address this important issue as 

a physician, unfortunately, we can encounter many 

under-the-counter products under the name of food 

supplements today. In order to get the expected effect 

from health support products and most importantly, 

to prevent them from having negative effects on our 

body, we have to pay attention to the use of quality raw 

materials, the right methods, inspected by authorized 

institutions and having certain standards. As Zade Vital, 

all of our products are produced in accordance with GMP, 

that is, good manufacturing practices. GMP standards, 

which I recommend consumers to look for on the labels 

of the products they prefer, provide guidance on the 

ekonominin kalkınmasına odaklandığını ve bu alanlarda 

katma değer sağladığını açıkça görüyoruz. 

Vitamin, probiyotik gibi ilaç dışı ecza ürünlerinin 

kullanımını hangi durumlarda öneriyorsunuz? Bu gibi 

takviyelerin alımında herhangi bir kriter var mı? 

Tüm takviye edici gıdalar mutlaka doktor ve eczacıların 

kontrol ve tavsiyesi doğrultusunda kullanılmalı ve 

eczaneler kanalıyla satılan GMP dediğimiz “İyi üretim 

uygulamalarında” üretilmiş kaliteli ürünler tercih 

edilmelidir. 

GMP standartlarının önemine değindiniz, bir doktor 

olarak bize bunun öneminden daha detaylı bahsedebilir 

misiniz? 

Öncelikle bu önemli konuya bir hekim olarak değinecek 

olursam, günümüzde maalesef gıda takviyesi adı altında 

pek çok merdiven altı ürünlerle karşılaşabiliyoruz. Sağlık 

destek ürünlerinden beklenen etkiyi almak 

ve en önemlisi vücudumuzda olumsuz etki 

göstermelerinin önüne geçmek için kaliteli 

hammadde kullanıldığına, doğru yöntemlerle 

üretildiğine, yetkili kurumlar tarafından 

denetlendiğine ve belli standartlara sahip 

olduğuna dikkat etmek zorundayız. Zade 

Vital olarak bizim tüm ürünlerimiz GMP 

yani iyi üretim uygulamaları standartlarına 

uygun olarak üretiliyor. Tüketicilere tercih 

ettikleri ürünlerin etiketlerinde aramalarını 

önerdiğim GMP standartları pek çok sektörde, 

özellikle insan sağlığına etki edebilecek gıda, 

ilaç, kozmetik ve medikal gibi sektörlerde ürünlerin hangi 

şartlarda üretilmesi gerektiği konusunda rehberlik ediyor. 

Doğal yağlarda dikkat edilmesi gereken en önemli 

hususlardan biri ise, Zade Vital’ in yaptığı gibi Cold Press 

(Soğuk Pres) yöntemiyle elde ediliyor olması. Üretim 

aşaması sırasında hiçbir kimyasal madde kullanılmayan 

Cold Press yöntemi, yağların içeriğindeki besinsel 

özelliğinin korunmasını sağlıyor. Bu sayede, yağların 

çıkarılmasında da ısı uygulanmıyor; böylelikle ürünün 

doğal besin maddeleri ile tedavi edici etki sağlayan yararlı 

bileşenleri en iyi şekilde korunuyor. 


conditions under which products should be produced in 

many sectors, especially in sectors such as food, medicine, 

cosmetics and medical, which may affect human health. 

One of the most important points to be considered 

in natural oils is that they are obtained by Cold Press 

method, as Zade Vital does. The Cold Press method, 

which does not use any chemicals during the production 

phase, ensures that the nutritional properties of the 

oils are preserved. In this way, no heat is applied in the 

extraction of oils, so that the natural nutrients and 

beneficial components of the product that provide a 

therapeutic effect are preserved in the best way. 

Many parents are concerned about many 

factors such as content, effects, and 

naturalness when using support products 

produced for children. In this direction, we 

know that it has created a product group 

called Zade Vital Miniza Series special for 

children. What should we pay attention 

to when choosing food supplements for 

children? 

We broke new ground in Turkey and in the 

world with the Miniza Series, which consists 

of Omega 3 fish oil and supplementary 

products enriched with Peanut and Black Cumin Oil 

in liquid form, which we developed specifically for 

children. In addition to the importance of ingredients 

such as Omega 3 Fish Oil, Omega 3 Peanut and Omega 3 

Black Cumin Oil, the Miniza series is also an indispensable 

supporter of children with Miniza Multi, Miniza Power 

and Miniza Sistifix products. While Omega 3 Fish Oil 

with Peanuts in the series supports the elimination of 

appetite, Omega 3 Fish Oil with Black Seed provides 

support for allergic children. Miniza Multi plays a role in 

vitamins that need to be supported in healthy growth, 

Miniza Sistix plays a role in protecting urinary functions 

and Miniza Power plays a role in balancing immunity. 

It is also very important that it is approved by the 

Ministry of Health and produced in accordance with GMP 

standards in the selection of nutritional supplements for 

children. In addition, we can say that the EPA/DHA ratio 

should be planned according to age and needs, especially 

when choosing fish oil. 

*Birçok ebeveyn, çocuklar için üretilen destek 

ürünlerini kullanırken içeriği, etkileri, doğallığı gibi 

birçok faktörle ilgili olarak kaygı taşıyor. Bu doğrultuda 

Zade Vital Miniza Çocuk Serisi adında bir ürün grubu 

oluşturduğunu biliyoruz. Çocuklarda takviye edici gıda 

seçiminde nelere dikkat etmeliyiz? 

Çocuklara özel geliştirdiğimiz sıvı formdaki Yer Fıstığı ve 

Çörek Otu Yağı ile zenginleştirilen Omega 3 balık yağı ve 

destek ürünlerinden oluşan Miniza Serisi ile Türkiye’de ve 

dünyada bir ilke imza attık. Miniza serisi; Omega 3 Balık 

Yağı, Omega 3 Yer Fıstığı ve Omega 3 Çörek Otu Yağı gibi 

içeriklerin öneminin yanı sıra Miniza Multi, Miniza Power 

ve Miniza Sistifix ürünleriyle de çocukların vazgeçilmez 

destekçisi oluyor. Seride yer alan Yer Fıstıklı 

Omega 3 Balık Yağı iştahsızlığın giderilmesini 

desteklerken, Çörek Otlu Omega 3 Balık Yağı 

ise alerjik çocuklara destek sağlıyor. 

Miniza Multi sağlıklı büyümede 

desteklenmesi gereken vitaminlere, 

Miniza Sistifix üriner fonksiyonların 

korunmasında, Miniza Power ise 

bağışıklığın dengelenmesinde rol oynuyor. 

Çocuklar için besin takviyesi seçiminde 

Sağlık Bakanlığı onaylı olması ve GMP 

standartlarına uygun şekilde üretilmesi de 

çok önemli. Bunun yanı sıra, özellikle balık 

yağı seçerken EPA/DHA oranının yaşa ve ihtiyaca uygun 

planlanmış olması gerekli diyebiliriz. 

Ürünlerinizin yalnızca doktor ve eczacı kontrolünde 

alınabiliyor olması oldukça güçlü bir özellik. Bu tarz 

destek ürünlerini kullanan çok sayıda insan olduğu gibi 

güvenilir bulmayan, tercih etmeyen kişiler de mevcut. 

Bu konudaki görüşleriniz nelerdir? 

Aslında insan sağlığı; sağlıklı beslenmek, düzenli yaşam 

ve stresten uzak kalmak ile doğru orantılı. Ancak takdir 

edersiniz ki günümüz yaşam koşullarında stresten 

30 Pharma 

The fact that your products can only be purchased 

under the control of a doctor and pharmacist is a 

very powerful feature. There are many people who 

use such support products, as well as those who do 

not find it reliable and do not prefer it. What are your 

views on this matter? 

In fact, human health; It is directly proportional to 

eating healthy, regular life and staying away from 

stress. However, you will appreciate that in today’s 

living conditions, it is getting harder and harder to stay

away from stress and eat natural and healthy food. For 

this reason, food supplements are needed from time to 

time to eliminate vitamin and mineral deficiencies and to 

support metabolism. At this point, it is necessary to prefer 

nutritional supplements that use quality raw materials 

and that are produced and inspected under scientific and 

reliable conditions. 

Especially as I mentioned before, it is very important that 

it is produced under good production conditions, which 

we call GMP. Even if you use the same amount of active 

ingredient as the same name, you may not see the same 

benefit from the product just because of the quality 

difference in production conditions. For this reason, I am 

in favor of choosing quality products in food supplements. 

We know that the products produced in Zade Vital 

originate from the lands of our country. Considering 

this aspect, can we say that your brand has a positive 

impact on Turkey’s prestige globally? 

Our country is a paradise with its fertile lands, endemic 

and scientifically proven medicinal plant species. In recent 

years, with the adoption of the philosophy of wellness by 

more people, there has been a serious increase in interest 

and demand for nutritional supplements all over the 

world. 

We process Turkish seeds in our state-of-the- art 

facilities at international standards and export them 

to 20 countries, notably the United States. In a way, we 

increase awareness of the richness of our country. I 

can assure that we are preferred abroad by cooperating 

with universities, producing in accordance with GMP 

standards, as well as our product quality and especially 

our production by cold pressing method. 

uzak kalmak, doğal ve sağlıklı beslenmek gittikçe 

zorlaşıyor. Bu nedenle zaman zaman vitamin ve mineral 

eksikliklerini gidermek ve metabolizmayı desteklemek 

için gıda takviyelerine ihtiyaç oluyor. Bu noktada kaliteli 

hammadde kullanan, bilimsel ve güvenilir koşullarda 

üretilip denetlenen besin takviyelerini tercih etmek 

gerekiyor. 

Özellikle daha önce de değindiğim gibi, GMP dediğimiz 

iyi üretim koşullarında üretilmiş olması da çok önem 

arz ediyor. Hatta, aynı miktarda isim olarak aynı etken 

maddeyi kullansanız bile sırf üretim şartlarındaki kalite 

farkından dolayı üründen aynı faydayı göremeyebilirsiniz. 

Bu nedenle gıda takviyelerinde mutlaka kaliteli ürünlerin 

tercih edilmesi taraftarıyım. 

Zade Vital’de üretimi yapılan ürünlerin ülkemiz 

topraklarından çıkma olduğunu biliyoruz. Bu 

yönden değerlendirdiğimizde, markanızın küresel 

anlamda Türkiye’nin prestiji açısından olumlu etkiler 

oluşturduğunu söyleyebilir miyiz? 

Ülkemiz bereketli toprakları, endemik ve etkinlikleri 

bilimsel olarak kanıtlanmış tıbbi bitki türleri ile adeta bir 

cennet. Son yıllarda iyi yaşam (wellness) felsefesinin daha 

fazla kişi tarafından benimsenmesi ile tüm dünyada besin 

takviyelerine yönelik çok ciddi bir ilgi ve talep artışı var. 

Türk tohumlarını, üstün teknolojiye sahip uluslararası 

standartlardaki tesislerimizde işleyerek, Amerika başta 

olmak üzere 20 ülkeye ihraç ediyoruz. Bir bakıma ülkemizin 

zenginliklerine dair bilinirliğin artmasını sağlıyoruz. 

Üniversiteler ile işbirliği yaparak, GMP standartlarında 

üretim yapıyor olmamızın yanı sıra ürün kalitemiz ve 

özellikle soğuk sıkım yöntemi ile üretim yapmamız ile yurt 

dışında da tercih sebebiyiz diyebilirim. 


Kampotu İlaç enters the Metaverse Universe 

under the name Voonkaverse! 

Kampotu İlaç, Voonkaverse ismiyle Metaverse Evrenine giriş yapıyor! 

Kampotu İlaç continues to be the pioneer of its sector 

in the digital world by purchasing land from the 

Metaverse universe. 

Kampotu İlaç, which started off with the purpose of 

providing a healthier and a more natural lifestyle to people 

in 2012 and has become one of the important brands in 

the food supplement market, continues to be the leading 

of its sector in the digital world by purchasing land from 

the Metaverse universe, where the virtual and real worlds 

are brought together. 

With the increase in the time spent at home due to 

pandemic restrictions, the increase in working from home 

and distance education, an order in which almost all 

activities are done online has emerged. With the increase 

in the use of online applications in education, business 

life and social life, we have already integrated many 

things that we could see in a science fiction movie scene 

before. Technological developments brought the virtual 

world and the physical world together. 

Metaverse is known as a multidimensional fictional digital 

universe that covers the real universe we live in and many 

virtual sub-universes, and is defined as the future of the 

internet. 

Kampotu İlaç, which offers a wide portfolio of food 

supplements to its consumers with the brands Voonka, 

Voonka Collagen, Voonka Kids, Voonka Next, Doctor 

Mito and Herbasist by following the innovations and 

technological developments in the digital world closely, 

bought land from the Metaverse universe, which is called 

the world of the future. Kampotu İlaç, which bought the 

land of the company’s factory in Tuzla, Istanbul in OVR 

Land, the most popular augmented reality platform in the 

Metaverse universe, started quickly to work on building its 

Sustainability Center Beyond Universe on this land in the 

light of the company’s sustainability vision. Kampotu İlaç, 

which will exist in the metaverse universe under the name 

Voonkaverse, underlines that they will also lead the way in 

the new competitive field of the future. 

Kampotu İlaç, Metaverse evreninden arsa satın alarak 

dijital dünyada da sektörünün öncüsü olmaya devam 

ediyor 

2012 yılından bu yana insanlara daha sağlıklı ve daha 

doğal bir yaşam sağlamak amacıyla yola çıkan ve gıda 

takviyesi pazarının önemli markalarından biri haline gelen 

Kampotu İlaç; sanal ve gerçek dünyanın bir araya getirildiği 

Metaverse evreninden arsa satın alarak dijital dünyada da 

sektörünün öncüsü olmaya devam ediyor. 

Pandemi kısıtlamaları nedeniyle evde geçirilen sürenin 

artması, evden çalışma ve uzaktan eğitimin artması 

ile neredeyse tüm faaliyetlerin çevrim içi yapıldığı bir 

düzen oluştu. Eğitim, iş hayatı ve sosyal yaşamda çevrim 

içi uygulamaların kullanımının artmasıyla; daha önce 

bir bilimkurgu filmi sahnesinde görebileceğimiz birçok 

şeyi halihazırda yaşantımıza entegre ettik. Teknolojik 

gelişmeler; sanal dünya ile fiziksel dünyayı bir bütün haline 

getirdi. 

“Evrenin ötesi”, “öte evren” ya da “üst evren” olarak 

Türkçeleştirebileceğimiz Metaverse, içerisinde 

bulunduğumuz gerçek evreni ve pek çok sanal alt evreni 

kapsayan çok boyutlu kurgusal bir dijital evren olarak 

biliniyor ve internetin geleceği olarak tanımlanıyor. 

Bünyesinde barındırdığı Voonka, Voonka Collagen, Voonka 

Kids, Voonka Next, Doctor Mito ve Herbasist markaları 

ile tüketicilerine geniş bir gıda takviyesi portföyü sunan 

Kampotu İlaç; dijital dünyadaki yenilikleri ve teknolojik 

gelişmeleri yakından takip ederek geleceğin dünyası 

olarak adlandırılan Metaverse evreninden arsa satın 

aldı. Metaverse evreninin en popüler artırılmış gerçeklik 

platformu olan OVR Land’de; şirketin İstanbul Tuzla’daki 

fabrikasının arsasını satın alan Kampotu İlaç, bu arsa 

üzerinde şirketin sürdürülebilirlik vizyonu ışığında Öte 

Evren Sürdürülebilirlik Merkezi inşa etme çalışmalarına da 

hızla başladı. Voonkaverse ismiyle metaverse evreninde var 

olacak Kampotu İlaç, geleceğin yeni rekabet alanında da 

öncülük yapacaklarının altını çiziyor. 


3. Uluslararası Kozmetik, Güzellik, Kuaför, Ev Bakım 

Ürünleri, Private Label, Ambalaj ve Ham Madde Fuarı 

2021 yılında katılımcılarımız 

Fiziki fuarımız, Online Platform ve Online Bölgesel B2B 

toplantılarımızda 190 ülkeden alıcılarla buluştu. 

38 Ülke 

16 

13 - 14 - 15 Ekim 2022 

İKM - İstanbul Kongre Merkezi & İstanbul Lütfi Kırdar / Harbiye, İstanbul 

www.beauty-istanbul.com 

Ülke 

2 

Ülke 

28 

Ülke 

Bölgelere 

Göre Alıcılar 

39 

Ülke 

52 

Ülke 

15 

Ülke 

Etkinlik Türüne 

Göre Alıcılar 

Orta Doğu 

Afrika 

BDT 

Latin Amerika 

Avrupa 

Asya Pasifik 

K. Amerika 

A 

% 25 

% 20 

% 15 

% 15 

% 13 

% 11 

% 1 

Online 

Platform 

Zoom 

Toplantıları 

Fiziksel 

Fuar 

176 105 152 

Ülkeden Ülkeden Ülkeden 

TOPLAM 

190 

Ülkeden 

8.358 1.856 9.336 19.550 

Alıcı Alıcı Alıcı Alıcı 

AFGANİSTAN ALMANYA AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ AMERİKAN SAMOASI ANDORRA ANGOLA ANTİGUA VE BARBUDA ARJANTİN ARNAVUTLUK 

ARUBA AVUSTRALYA AVUSTURYA AZERBAYCAN BAHAMALAR BAHREYN BANGLADEŞ BARBADOS BELARUS BELÇİKA BELİZE BENİN BHUTAN BİRLEŞİK 

ARAP EMİRLİKLERİ BİRLEŞİK KRALLIK BOLİVYA BOSNA HERSEK BOTSVANA BREZİLYA BULGARİSTAN BURKİNA FASO BURUNDİ CEZAYİR CİBUTİ CURACAO 

ÇAD ÇEKYA ÇİN DANİMARKA DOMİNİK CUMHURİYETİ DOMİNİKA EKVADOR EKVATOR GİNESİ EL SALVADOR ENDONEZYA ERMENİSTAN ESTONYA 

ETİYOPYA FAS FİLDİŞİ SAHİLİ FİLİPİNLER FİLİSTİN FİNLANDİYA FRANSA GABON GAMBİYA GANA GİNE GRENADA GUADELOUP GUATEMALA GUYANA 

GÜNEY AFRİKA GÜNEY KORE GÜNEY SUDAN GÜRCİSTAN HAİTİ HIRVATİSTAN HİNDİSTAN HOLLANDA HONDURAS HONG KONG IRAK İRAN İRLANDA 

İSPANYA İSRAİL İSVEÇ İSVİÇRE İTALYA JAMAİKA JAPONYA KAMBOÇYA KAMERUN KANADA KAP VERDİ KARADAĞ KATAR KAZAKİSTAN KENYA KIBRIS 

KIRGIZİSTAN KIRIBATI KKTC KOLOMBİYA KOMOROLAR KONGO CUMHURİYETİ KONGO DEMOKRATİK CUMHURİYETİ KOSOVA KOSTA RİKA KUVEYT 

KUZEY MAKEDONYA KÜBA LESOTO LETONYA LİBERYA LİBYA LİTVANYA LÜBNAN LÜKSEMBURG MACARİSTAN MADAGASKAR MAKAO MALAWİ 

MALDİVLER MALEZYA MALİ MALTA MARTİNİK MAURİTUS MAYOTTE MEKSİKA MISIR MOĞOLİSTAN MOLDOVA MONSERRAT MORİTANYA MOZAMBİK 

MYANMAR NAMİBYA NEPAL NİJER NİJERYA NİKARAGUA NORVEÇ ORTA AFRİKA ÖZBEKİSTAN PAKİSTAN PANAMA PAPUA YENİ GİNE PARAGUAY PERU 

POLONYA PORTEKİZ PORTO RİKO REUNION ROMANYA RUANDA RUSYA SAINT KITTS VE NEVIS SAINT LUCIA SAINT VINCENT VE GRENADINLER SAN 

MARİNO SAO TOME VE PRENSİP SENEGAL SEYŞELLER SIERRA LEONE SINT MAARTEN SIRBİSTAN SİNGAPUR SLOVAKYA SLOVENYA SOMALİ SRİ LANKA 

SUDAN SURİNAM SURİYE SUUDİ ARABİSTAN SVAZİLAND ŞİLİ TACİKİSTAN TANZANYA TAYLAND TAYVAN TOGO TRİNİDAD VE TOBAGO TUNUS TURKEY 

TÜRKMENİSTAN UGANDA UKRAYNA UMMAN URUGUAY ÜRDÜN VENEZUELA VİETNAM YEMEN YENİ ZELANDA YUNANİSTAN ZAMBİYA ZİMBABVE

Berko Pharmaceuticals held the Corporate Brand Guide Meeting 

Berko İlaç Marka Kılavuzu Tanıtım Toplantısını gerçekleştirdi 

Renewing its Corporate Brand Guide and announcing it 

to its stakeholders, Berko Pharmaceuticals celebrated 

the guide with its employees with the introductory 

meeting it held. 

Berko Pharmaceuticals, which has been working and 

producing for public health for more than thirty-five 

years with the motto of “Healthy Tomorrows”, renewed 

its Corporate Brand Guide and announced it to all its 

stakeholders in the second half of 2021. The Corporate 

Brand Guideline, which was renewed under the leadership 

of the Corporate Communications department, was 

celebrated with the introductory meeting and the 

participation of the Berko Pharmaceutical team. 

On the morning of the meeting, the office floors of the 

headquarters and production facilities were decorated 

with balloons in corporate colors, and gift sets consisting 

of corporate materials were left on the desks of the 

employees. At the introductory meeting, which was held 

online with the employees of the production facility and 

face to face with the employees of the headquarters 

on the same day, a video showing the Corporate Brand 

Guide was watched and a celebration was held with 

refreshments. On the other hand, the field team was 

reminded of the Corporate Brand Guide by delivering their 

gifts and showing a video at the 2021 year-end meeting. 

The future-oriented, modern and innovative vision of Berko 

Pharmaceuticals, powered by its traditions, was once again 

emphasized with the Corporate Brand Guide. Speaking at 

the meeting, Eylem Beran, Board Member and Corporate 

Communications Director at Berko Pharmaceuticals, said, 

“We crowned our innovative and forward-looking vision 

with our Corporate Brand Guide. Brand guidelines are 

the visual constitutions of brands. We renewed all of our 

digital-printed materials, including our logo, corporate 

colors and font that we use as a company. With this change, 

we are happy to emphasize our institutionalism once again 

and to come together again on this occasion.” 

Kurumsal Marka Kılavuzunu yenileyen ve paydaşlarına 

duyuran Berko İlaç, gerçekleştirdiği tanıtım toplantısıyla 

kılavuzu çalışanlarıyla kutladı. 

Otuz beş yılı aşkın süredir “Sağlıklı Yarınlara” mottosuyla, 

toplum sağlığı için çalışan ve üreten Berko İlaç, 2021 yılının 

ikinci yarısında Kurumsal Marka Kılavuzu’nu yenileyerek 

tüm paydaşlarına duyurdu. Kurumsal İletişim departmanı 

liderliğinde yenilenen Kurumsal Marka Kılavuzu, 

gerçekleşen tanıtım toplantısıyla ve Berko İlaç ekibinin 

katılımıyla kutlandı. 

Toplantı sabahı genel merkez ve üretim tesislerindeki 

ofis katları kurumsal renklerdeki balonlarla süslendi ve 

çalışanların masalarına kurumsal materyallerden oluşan 

hediye setleri bırakıldı. Aynı gün üretim tesisi çalışanlarıyla 

online, genel merkez çalışanlarıyla da yüz yüze gerçekleşen 

tanıtım toplantısında Kurumsal Marka Kılavuzunu anlatan 

video gösterimi izlendi ve ikramlar eşliğinde kutlama 

yapıldı. Saha ekibine ise 2021 yıl sonu toplantısında 

hediyeleri ulaştırılarak ve video gösterimi ile Kurumsal 

Marka Kılavuzu hatırlatıldı. 

Berko İlaç’ın geleneklerinden güç alan, geleceğe dönük, 

modern ve yenilikçi vizyonu Kurumsal Marka Kılavuzu ile 

bir kez daha vurgulanmış oldu. Toplantıda konuşan Berko 

İlaç Yönetim Kurulu Üyesi ve Kurumsal İletişim Direktörü 

Eylem Beran; “Yenilikçi ve ileriye dönük vizyonumuzu 

Kurumsal Marka Kılavuzumuzla taçlandırdık. Marka 

kılavuzu markaların görsel anayasalarıdır. Firma olarak 

kullandığımız logomuz, kurumsal renklerimiz ve yazı 

fontumuz da dâhil tüm dijital-basılı materyallerimizi 

yeniledik. Bu değişimle kurumsallığımıza bir kere daha 

vurgu yapmanın ve bu vesileyle yeniden bir araya gelmenin 

mutluluğunu yaşıyoruz.” şeklinde açıklama yaptı. 


Wellcare greets 2022 with an award! 

Wellcare, 2022 yılına ödülle merhaba dedi! 

Wellcare magnesium + vitamin b6 wins ‘best non-drug 

novel product of the year’ award. 

11.01.2022, Istanbul - Wellcare is awarded at the Golden 

Pulse Awards 2022 Competition, organized by MD 

Magazine for recognition of achievements accomplished 

by companies, brands and individuals working on health 

and welfare. 

Led by Prof. Dr. Murat Aksoy and comprised of healthcare 

and industry professionals, the jury of the Pharma & OTC 

Category deemed Wellcare Magnesium + Vitamin B6 

worthy of the ‘Best Non-Drug Novel Product of the Year’ 

award. At the ceremony held in Shangri-La Hotel, lead 

jury Prof. Dr. Murat Aksoy presented the award to the 

Wellcare team. 

With its vast knowledge and experience of more than 50 

years in the pharmaceutical industry, R&D and production 

potential, and international business partners, 

WELLCARE’s scientifically proven and reliable products 

approved by healthcare authorities will increase your 

quality of life in every period of life starting from birth 

and at every phase of daily life supporting you with the 

‘Art of Living Healthy’. 

Wellcare magnezyum + vitamin b6, ‘Yılın en iyi yeni 

ilaç dışı ürünü’ ödülünü kazandı. 

10.01.2022,İstanbul- Sağlık ve iyi yaşam alanında 

faaliyet gösteren kurum, marka ve kişilerin bu alanda 

gerçekleştirdikleri çalışmalarda gösterdikleri başarıları 

ödüllendirmek amacıyla MD Magazin tarafından 

düzenlenen Golden Pulse Awards 2022 Yarışması’ndan 

Wellcare ödülle döndü. 

Prof. Dr. Murat Aksoy’un başkanlığını yaptığı, sağlık ve 

sektör profesyonellerinden oluşan Farma&OTC Kategori 

jürisinin değerlendirmesi ile Wellcare Magnezyum + 

Vitamin B6, ‘Yılın En İyi Yeni İlaç Dışı Ürünü’ ödülünü 

almaya hak kazandı. Shangri-La Hotel’de düzenlenen 

törende Wellcare ekibine ödülü, jüri başkanı Prof. Dr. 

Murat Aksoy takdim etti. 

İlaç sektöründeki 50 yılı aşkın birikim ve tecrübesi, Ar-Ge 

ve üretim gücü, uluslararası iş ortakları ile WELLCARE; 

yaşamın, doğumdan itibaren her aşamasında ve günlük 

hayatın her safhasında, yaşam kalitenizi yükseltecek, 

sağlık otoriteleri tarafından onaylı, bilimsel çalışmalara 

dayanan güvenilir ürünleri ile size ve ailenize ‘Sağlıkla 

Yaşama Sanatı’ sunmaya devam edecek. 


5. Uluslararası Kozmetik, Kişisel Bakım, 

Deterjan ve Ev Bakım Ürünleri Bileşenleri, 

Hammaddeleri ve Teknolojileri Fuarı 

5 th International Cosmetics, Personal Care, 

Detergent and Home Care Ingredients, 

Raw Materials and Technologies Exhibition 

25 - 27 

MAYIS 

MAY 

2022 

İstanbul 

Fuar 

Merkezi 

Media Partners 

chcistanbul.com 

Destekleyen Supporter 

Eş zamanlı 

Colocated with 

Organizatör Organiser 

Medya Partnerleri Media Partners 

www.artkim.com.tr 

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR. 

THIS FAIR IS ORGANIZED WITH THE PERMISSION OF TOBB (THE UNION OF CHAMBERS AND COMMODITY EXCHANGES OF TURKEY) IN ACCORDANCE WITH THE LAW NO.5174

It is possible to protect bone health at all ages and 

prevent osteoporosis before it occurs 

Her yaşta kemik sağlığını korumak, osteoporozu ortaya 

çıkmadan önlemek mümkün 

Ayşen Dincer, CEO at Vitabiotics Turkey 

Vitabiotics, the Nr1 vitamin company in England, held 

a meeting on the occasion of World Osteoporosis 

Awareness Month, hosted by Ayşen Dincer, CEO 

at Vitabiotics Turkey and with the participation of 

Expert Dietitian Selahattin Dönmez. Reminding that 

osteoporosis is much more than a health problem 

caused by osteoporosis or old age, Dincer underlined 

that bone health is important at all ages. 

On the occasion of World Osteoporosis Awareness 

Month, the UK’s leading vitamin brand Vitabiotics held 

a meeting at the British Consulate General in Istanbul, 

hosted by Ayşen Dincer, CEO at Vitabiotics Turkey and 

with the participation of Expert Dietitian Selahattin 

Dönmez, to talk about the importance of vitamins and 

minerals in nutrition, especially bone health. 

Bone destruction occurs mostly during pregnancy, 

lactation and menopause 

Osteoporosis affects more than 200 million people 

worldwide. According to studies, 1 out of every 3 women 

and 1 out of every 5 men have a risk of bone fracture. 

While bone fractures cause pain, loss of function and 

movement, 25% of people who experience hip fractures 

are at risk of death within the first 6 to 12 months. Saying 

that there is not enough awareness about osteoporosis 

in the society, Ayşen Dincer, CEO at Vitabiotics Turkey 

reminded that osteoporosis is much more than a health 

problem with the return of old age and underlined that 

bone health is important at all ages. 

İngiltere’nin bir numaralı vitamin şirketi Vitabiotics, 

Dünya Osteoporoz Farkındalık Ayı vesilesiyle Vitabiotics 

Türkiye CEO’su Ayşen Dincer ev sahipliğinde ve Uzman 

Diyetisyen Selahattin Dönmez’in katılımıyla bir toplantı 

gerçekleştirdi. Osteoporozun kemik erimesinin ya da 

yaşlılığın getirisi bir sağlık probleminden çok daha ötesi 

olduğunu hatırlatan Dincer, kemik sağlığının her yaşta 

önemli olduğunun altını çizdi. 

İngiltere’nin lider vitamin markası Vitabiotics, Dünya 

Osteoporoz Farkındalık Ayı vesilesiyle başta kemik sağlığı 

olmak üzere beslenmede vitamin ve minerallerin önemini 

konuşmak için İstanbul İngiltere Başkonsolosluğu’nda 

Vitabiotics Türkiye CEO’su Ayşen Dincer ev sahipliğinde 

ve Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez’in katılımıyla bir 

toplantı düzenledi. 

Kemik yıkımı en çok gebelik, emzirme ve menopoz 

döneminde gerçekleşiyor 

Osteoporoz dünya çapında 200 milyondan fazla kişiyi 

etkiliyor. Yapılan araştırmalara göre her 3 kadından 

1’inde, her 5 erkekten 1’inde kemik kırığı riski bulunuyor. 

Kemik kırıkları ağrı, işlev ve hareket kaybına sebep 

olurken özellikle kalça kırığı yaşayan kişilerin %25’i 

ilk 6 ila 12 ay içerisinde ölüm riski taşıyor. Toplumda 

osteoporoz konusunda yeterli bilincin oluşmadığını 

söyleyen Vitabiotics CEO’su Ayşen Dincer, osteoporozun 

yaşlılığın getirisi bir sağlık probleminden çok daha 

ötesi olduğunu hatırlatarak kemik sağlığının her yaşta 

önemli olduğunun altını çizdi. Kemiğini yaşayan bir doku 

olduğunu ve güçlendirilebileceğini belirten Dincer, “Kemik 

yapımının en çok arttığı dönem ergenlik, en hızlı yıkıldığı 

dönem ise kadınlarda gebelik, emzirme ve menopoz 

dönemi; erkeklerde de çoğunlukla ileri yaşlardır. Üstelik 

osteoporoz bazen kendini belli bile etmez, yaygın ağrı 

yapmaz, bu nedenle “sessiz hırsız” olarak da bilinir. 

Hatta omurga kırıkları tesadüfen çekilen filmlerde de 

görülebilir. Bunun için her yaşta kemik sağlığını korumak, 

osteoporozu ortaya çıkmadan önlemek gerekir” dedi. 

Ergenlik dönemindeki gençlerin yüzde 74’ü, 

yetişkinlerin ise yüzde 75’i süt ve süt ürünlerini yeterli 

miktarda tüketmiyor 

Türkiye Beslenme Rehberi’ne göre çocuk, ergenlik, 

hamilelik ve emzirme süreci ve menopoz sonrası 


Stating that the bone is a living tissue and it can be 

strengthened, Dincer said, “The period in which bone 

formation increases the most is during pregnancy, 

breastfeeding and menopause in women; men are mostly 

of advanced age. Moreover, osteoporosis sometimes 

does not even show itself, does not cause widespread 

pain, so it is also known as the “silent thief”. Even spinal 

fractures can be seen in movies shot by chance. For this, 

it is necessary to protect bone health at all ages and to 

prevent osteoporosis before it occurs.” 

74 percent of adolescents and 75 percent of adults do 

not consume enough milk and dairy products 

According to the Turkish Dietary Guidelines, it is 

recommended that children, adolescence, pregnancy and 

breastfeeding and post-menopausal women consume 4 

portions of dairy products a day, and adult and elderly 

individuals 3 portions a day. 1 serving of dairy product 

means 1 glass of milk, 1.5 glasses of ayran, 1 glass of kefir, 

1 bowl of yogurt or 2 slices of cheese. However, Dincer 

said that 74 percent of adolescents and 75 percent 

of adults consume milk and dairy products below the 

recommended level in our country. 

Reminding that adequate amounts of vitamins and 

minerals should be taken to slow bone loss and reduce 

the risk of osteoporosis, Dincer continued, “The main 

structure of the bone is calcium. Vitamin D plays a 

major role in the normal absorption of calcium and its 

transport to the bones. Bone fractures occur in vitamin 

D deficiency. 93% of the society is unaware of this role 

of vitamin D. Magnesium is also very important for 

bone health. While magnesium intake helps increase 

bone density, its deficiency contributes to osteoporosis. 

Magnesium relaxes the muscles while calcium contracts 

the muscles. For this reason, it is important to choose 

products containing calcium and its cofactors together 

so that the calcium taken can be carried to the bones and 

the muscle system can be supported.” 

With motto of “Strong Bones, Healthy Tomorrows” and 

underlining that Vitabiotics has been conducting research 

in the field of bone health for more than 40 years, 

Dincer continued her words as follows, “In order to get 

a healthy age, we must raise our awareness in the field 

of bone health, we must definitely support the calcium 

intake of our children in adolescence with supplements, 

and we must ensure that we are 30 years old. If we are 

above, we should have our bone density measured. In 

order to reduce the risk of osteoporosis, we should give 

importance to lifestyle, bone-friendly diet, sunbathing 

and physical activity, and we should definitely add a 

calcium supplement to our daily meals.” 

kadınların günde 4 porsiyon; yetişkin ve yaşlı bireylerin 

günde 3 porsiyon düzenli olarak süt ürünleri tüketmeleri 

öneriliyor. 1 porsiyon süt ürünü 1 su bardağı süt, 1,5 su 

bardağı ayran, 1 su bardağı kefir, 1 kâse yoğurt veya 2 

dilim peynir anlamına geliyor. Ancak ülkemizde ergenlik 

dönemindeki gençlerin yüzde 74’ü, yetişkinlerin ise yüzde 

75’i süt ve süt ürünlerini önerilenin altında tükettiğini 

söyleyen Dincer, ergenlik döneminde kalsiyumu yetersiz 

alan kişilerin erişkin dönemde osteoporoz görülme 

riskinin arttığını, menopoz döneminde ise östrojen 

azalmasına bağlı olarak yıkımın çok hızlandığını belirtti. 

Kemik kaybını yavaşlatmak ve osteoporoz riskini azalmak 

için yeterli miktarda vitamin, mineral alınması gerektiğini 

hatırlatan Dincer, şöyle devam etti: “Kemiğin ana yapısı 

kalsiyumdur. D vitamini ise kalsiyumun normal yolla 

emilip kemiklere taşınmasında büyük rol oynar. D vitamini 

eksikliğinde kemik kırıkları ortaya çıkar. Toplumun %93’ü 

D vitaminin bu rolünü bilmemektedir. Magnezyum da 

kemik sağlığı için çok önemlidir. Magnezyum alımı kemik 

yoğunluğunu arttırmaya yardımcı olurken, eksikliği 

osteoporoza katkıda bulunur. Aynı zamanda kalsiyum 

kasları kasarken magnezyum kasların gevşemesini sağlar. 

Bu nedenle alınan kalsiyumun kemiklere taşınabilmesi 

ve kas sisteminin de desteklenebilmesi için kalsiyum ve 

kofaktörlerini bir arada içeren ürünlerin tercih edilmesi 

önemlidir.” 

“Güçlü Kemikler Sağlıklı Yarınlar” diyen, Vitabiotics’in 

kemik sağlığı alanında 40 yılı aşkın süredir araştırmalar 

yaptığının altını çizen Dincer, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Sağlıklı yaş almak için kemik sağlığı alanında 

farkındalığımızı artırmalı, ergenlik dönemindeki 

çocuklarımızın kalsiyum alımlarını mutlaka takviyelerle 

desteklemeli ve 30 yaşın üzerindeysek kemik 

yoğunluğumuzu ölçtürmeliyiz. Osteoporoz riskini azaltmak 

için yaşam tarzı, kemik dostu beslenme, güneşlenme ile 

fiziksel aktiviteye önem vermeli ve günlük öğünlerimize 

mutlaka bir kalsiyum takviyesini eklemeliyiz.” 


Two awards to the Active Support Movement 

Aktif Destek Hareketine iki ödül 

Dr. Yalçın Yaşin, General Manager, 

Domestic and International Markets at Pharmactive Pharmaceuticals 

‘Health communication’ awards for ‘joint action’ 

giving moral support to health workers 

Five “Active Rooms” were opened in public hospitals 

with the Active Support Movement led by Pharmactive 

Pharmaceuticals and supported by many brands 

from various sectors. Within the scope of the project, 

12 brands from different sectors apart from the 

pharmaceutical sector came together and joined their 

forces. Active Support Movement was deemed worthy 

of 2 separate awards. The project named “Active Support 

Movement” for healthcare workers who heroically 

struggled with the Covid-19 epidemic that affected the 

world, was implemented last year under the leadership 

of Pharmactive, one of the leading pharmaceutical 

companies in Turkey. 

First award from ATUDER 

In order to generate a comfortable and motivating 

atmosphere within the scope of the movement, 

which aims to give morale and support to healthcare 

professionals, rooms called “Active Rooms” were put into 

use in 5 public hospitals. 

The Active Support Movement project was deemed 

worthy of a special award by the Emergency Medicine 

Specialists Association (ATUDER) at the 17th National 

Emergency Medicine Congress, which was held in 

Antalya on 14-17 October 2021, with the participation of 

approximately 1000 emergency physicians from all over 

Turkey. 

Sinem Yetiş, Senior Product Manager at Pharmactive Pharmaceuticals 

and Project Leader of Active Support Movement 

Sağlık çalışanlarına moral desteği veren ‘ortak 

harekete’ ‘sağlık iletişimi’ ödülleri 

Pharmactive İlaç’ın öncülüğünde hayata geçirilen ve 

çeşitli sektörlerden çok sayıda markanın destek verdiği 

Aktif Destek Hareketi ile kamu hastanelerinde beş 

“Aktif Oda” açıldı. Proje kapsamında ilaç sektörü dışında 

farklı sektörlerden 12 marka bir araya gelerek güçlerini 

birleştirdi. Aktif Destek Hareketi, 2 ayrı ödüle layık 

görüldü. Dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını ile 

kahramanca mücadele eden sağlık çalışanları için “Aktif 

Destek Hareketi” isimli proje, Türkiye’nin önde gelen ilaç 

şirketlerinden Pharmactive öncülüğünde, geçtiğimiz yıl 

hayata geçirildi. 

İlk ödül ATUDER’den 

Sağlık çalışanlarına moral ve destek vermeyi amaçlayan 

hareket, kapsamında konforlu ve motive edici bir atmosfer 

oluşturmak amacıyla, 5 kamu hastanesinde “Aktif Oda” 

isimli odalar kullanıma sunuldu. 

Aktif Destek Hareketi projesi, ilk olarak Türkiye 

genelinden yaklaşık 1000 acil hekiminin katıldığı 14-17 

Ekim 2021 tarihinde Antalya’da gerçekleşen 17.Ulusal Acil 

Tıp Kongresi’nde Acil Tıp Uzmanları Derneği (ATUDER) 

tarafından özel ödüle layık görüldü. 

Covid-19 özel ödülü 

Kurumsal sosyal sorumluluk projesi ayrıca “Golden 

Pulse Awards Covid-19 Mücadelesi Özel Ödülü”yle 

de onurlandırıldı. 5 Ocak 2022 tarihinde İstanbul’da 

düzenlenen gecede, 


Covid-19 special award 

The corporate social responsibility project was 

also honored with the “Golden Pulse Awards Special 

Award for Covid-19 Struggle.” At the night held in 

Istanbul on January 5, 2022, Sinem Yetiş, Senior Product 

Manager at Pharmactive Pharmaceuticals and Project 

Leader of Active Support Movement received the 

award. Dr. Yalçın Yaşin, General Manager, Domestic and 

International Markets at Pharmactive Pharmaceuticals, 

said, “As before, all healthcare professionals continue to 

fight on the front line for public health during the current 

pandemic period. Neither the senseless and sad acts of 

violence shown to them from time to time, nor different 

negativities; cannot prevent this army of sacrifices from 

working for humanity, which they have put forth at the 

cost of their lives. We give them moral support.” 

“Your strength is our strength” 

Emphasizing that they are deeply saddened by the 

loss of very precious names in the first period of the 

pandemic, and that they commemorate each of them 

with gratitude and mercy, Sinem Yetiş, Senior Product 

Manager at Pharmactive Pharmaceuticals and Project 

Leader of Active Support Movement said, “In this process, 

we thought about what else we can do in this sacred 

struggle of our healthcare professionals, and we started 

the “Active Support Movement” with the motto of “Your 

Strength is Our Power” in order to make our doctors and 

healthcare professionals feel that they are not alone. 

In this project, apart from Pharmactive, 12 brands 

operating in different fields, including us, joined forces 

for our healthcare professionals. With the project, we 

contributed to the preparation of 5 Active Rooms that 

can be used by healthcare professionals in five public 

hospitals. A comfortable and motivating atmosphere has 

been created in the “Active Room” so that healthcare 

professionals can relax during the day.” 

Supporters 

Within the scope of the project initiated under the 

leadership of Pharmactive, a member of the Saya 

Group, Turkey’s leading brands provided voluntary 

support. Under the main sponsorship of Zoom/ 

TPU Architecture, Filli Boya, Tarkett Parke, Lenovo, 

Evistanbul, Tepta Lighting, Ted Elektrik Mühendislik, 

Coffee Headquarters, Migros, Dalla Corte and Promocup 

contributed to the realization of Active Room. 

ödülü Pharmactive İlaç Kıdemli Ürün Müdürü ve Aktif 

Destek Hareketi Proje Lideri Sinem Yetiş aldı. Pharmactive 

İlaç Yurtiçi ve Yurtdışı Pazarlar Genel Müdürü Dr. Yalçın 

Yaşin, “Tüm sağlık çalışanları daha önce olduğu gibi içinde 

bulunduğumuz pandemi döneminde de, toplum sağlığı 

için en ön cephede mücadeleyi sürdürüyor. Ne kendilerine 

zaman zaman gösterilen anlamsız ve üzücü şiddet 

hareketleri ne de farklı olumsuzluklar; bu fedakarlar 

ordusunun, hayatları pahasına ortaya koydukları, insanlık 

için çalışmalarını engelleyemiyor. Bizler onlara moral 

desteği veriyoruz.” dedi. 

“Gücünüz gücümüz” 

Pharmactive İlaç Kıdemli Ürün Müdürü ve Aktif Destek 

Hareketi Proje Lideri Sinem Yetiş ise 

Pandeminin ilk döneminde çok kıymetli isimleri 

kaybetmenin büyük üzüntüsünü yaşadıklarını ve her birini 

şükran ve rahmetle andıklarını vurgulayarak, şunları 

söyledi: 

“Bu süreçte sağlık çalışanlarımızın fedakârca verdiği 

bu kutsal mücadelede, biz başka ne yapabiliriz diye 

düşündük ve doktorlarımıza, sağlık çalışanlarımıza yalnız 

olmadıklarını hissettirebilmek için ‘Gücünüz Gücümüz’ 

mottosuyla ‘Aktif Destek Hareketi’ni başlattık. 

Bu projede Pharmactive dışında, farklı alanlarda faaliyet 

gösteren, biz dahil 12 marka, sağlık çalışanlarımız için 

güçlerimizi birleştik. Proje ile beş kamu hastanesinde 

sağlık çalışanlarının kullanabileceği 5 Aktif Oda’nın 

hazırlanmasına katkı sağladık. “Aktif Oda”da sağlık 

çalışanlarının gün içinde yorgunluk atabilmeleri için 

konforlu ve motive edici bir atmosfer oluşturuldu.” diye 

konuştu. 

Destekçiler 

Saya Grup bünyesinde yer alan Pharmactive’in 

öncülüğünde başlatılan proje kapsamında, Türkiye’nin 

önde gelen markaları gönüllü destek verdi. Zoom/TPU 

Mimarlık’ın ana sponsorluğunda, Filli Boya, Tarkett 

Parke, Lenovo, Evistanbul, Tepta Aydınlatma, Ted Elektrik 

Mühendislik, Coffee Headquarters, Migros, Dalla Corte 

ve Promocup Aktif Oda’nın hayata geçmesinde katkı 

sağladılar. 


Abdi Ibrahim wins three awards 

Abdi İbrahim’e üç ödül birden! 

Abdi İbrahim won three awards at the Golden Pulse 

Awards, organized to reward the achievements of 

institutions and brands operating in the field of 

health and wellness. 

Abdi İbrahim, which has been operating in the 

pharmaceutical industry for 110 years with the aim of 

improving life, continues to win awards with its R&D 

and communication studies in the healthcare field. In 

the Golden Pulse Awards competition organized by MD 

Magazine, Abdi İbrahim won the “Best Innovation of 

the Year” and “Best R&D Work of the Year” award with 

its wound dressing project. Abdi İbrahim Corporate 

Communications Team was also awarded the “Best 

Corporate Communications Team of the Year” award for 

its communication efforts in 2021. 

The wound dressing, developed for the first time in Turkey 

and in the world, with the research of Ege University 

Faculty of Pharmacy, Pharmaceutical Technology 

Department Physicians and the support of Abdi İbrahim, 

doubles the healing of diabetes wounds. This developed 

product will be offered for sale in 41 countries around 

the world with the Abdi İbrahim patent. 

Abdi İbrahim made a difference with its R&D, 

innovation and sustainability studies 

Working with the mission of “Improving Life and the 

Future”, Abdi İbrahim Corporate Communication Team 

Abdi İbrahim, sağlık ve iyi yaşam alanında faaliyet 

gösteren kurum ve markaların başarılarını 

ödüllendirmek amacıyla düzenlenen Golden Pulse 

Awards’ta, üç ödülün birden sahibi oldu. 

İlaç sektöründe 110 yıldır hayatı iyileştirme hedefiyle faaliyet 

gösteren Abdi İbrahim, sağlık alanında gerçekleştirdiği 

Ar-Ge ve iletişim çalışmalarıyla ödüller kazanmaya devam 

ediyor. MD Magazin tarafından düzenlenen Golden Pulse 

Awards yarışmasında Abdi İbrahim, yara örtüsü projesiyle 

“Yılın En İyi İnovasyonu” ve “Yılın En İyi Ar-Ge Çalışması” 

ödülünü kazandı. Abdi İbrahim Kurumsal İletişim Ekibi de, 

2021 yılında gerçekleştirdiği iletişim çalışmaları ile “Yılın 

En İyi Kurumsal İletişim Ekibi” ödülüne layık görüldü. 

Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik 

Teknoloji Anabilim Dalı Hekimlerinin araştırmaları ve 

Abdi İbrahim’in desteği ile Türkiye’de ve dünyada ilk kez 

geliştirilen yara örtüsü, diyabet yaralarının iyileşmesini 

iki kat hızlandırıyor. Geliştirilen bu ürün, Abdi İbrahim 

patentiyle dünyada 41 ülkede satışa sunulacak. 

Abdi İbrahim, Ar-Ge, inovasyon ve sürdürülebilirlik 

çalışmaları ile fark oluşturdu 

“Hayatı ve Geleceği İyileştirmek” misyonuyla çalışan Abdi 

İbrahim Kurumsal İletişim Ekibi, pandemi koşullarına 

rağmen sağlık sektöründe ses getiren projelere imza 

atmaya devam ediyor. Abdi İbrahim, 2021’de “Sağlık ve 

Spor”, “Sosyal İnovasyon”, 


continues to carry out projects that make their presences 

felt in the health sector, despite the pandemic conditions. 

In 2021, Abdi İbrahim launched a social investment 

program focusing on four subjects: “Health and Sports”, 

“Social Innovation”, “Science Awareness Raising among 

Youth” and “Volunteer Projects for Social Needs”. Abdi 

İbrahim, which started the “Healing Ideas Competition” 

to support projects that will provide social innovation in 

the field of health and medicine in the name of “Social 

Innovation”, announced the socioeconomic impact report 

it conducted this year, which reveals the contribution of 

the company to the Turkish pharmaceutical industry and 

the country’s economy. Simultaneously with the report 

titled “The Socio-economic Impact of Abdi İbrahim, the 

Healing Power of the Changing World, Abdi İbrahim, in 

Turkey” prepared by Deloitte and covering the company’s 

activities in Turkey in 2020, the 5th Sustainability Report 

covering the period 2019-2020, titled “Improvement 

Journey from the Past to the Future” was also shared. 

“We continue to improve society” 

Speaking about the awards received from the Golden 

Pulse Awards, which evaluates the successful works in the 

pharmaceutical industry, Abdi İbrahim Public Relations 

and Corporate Communications Director Oğuzcan 

Bülbül, said, “We have been continuing to improve the 

society with our R&D and social responsibility projects for 

110 years, within the scope of our mission of “improving 

life”. These awards we have received encourage us to 

continue our research, innovation and communication 

activities with more passion and responsibility. We are 

happy for the awards we have received on behalf of both 

Abdi İbrahim and Turkish medicine.” 

“Gençlerde Bilim Farkındalığı Yaratma” ile “Toplumsal 

İhtiyaçlar İçin Gönüllülük Projeleri” olmak üzere dört 

konuya odaklanan toplumsal yatırım programını hayata 

geçirdi. “Sosyal İnovasyon” adına sağlık ve ilaç alanında 

sosyal inovasyon sağlayacak projelere destek sağlamak 

için ‘İyileştiren Fikirler Yarışması’nı başlatan Abdi 

İbrahim, bu yıl içinde gerçekleştirdiği ve şirketin Türk 

ilaç sektörü ile ülke ekonomisine katkısını ortaya koyan 

sosyoekonomik etki raporunu açıkladı. 

Deloitte tarafından hazırlanan ve şirketin 2020 yılı Türkiye 

faaliyetlerini kapsayan “Değişen Dünyanın İyileştiren 

Gücü Abdi İbrahim’in Türkiye’deki Sosyo-ekonomik Etkisi” 

isimli rapor ile eşzamanlı olarak, “Geçmişten Geleceğe 

İyileştirme Yolculuğu” başlıklı 2019 -2020 dönemini 

kapsayan 5. Sürdürülebilirlik Raporu’nu da paylaştı. 

“Toplumu iyileştirmeye devam ediyoruz” 

Abdi İbrahim Kamu İlişkileri ve Kurumsal İletişim 

Direktörü Oğuzcan Bülbül, ilaç sektöründeki başarılı 

çalışmaları değerlendiren Golden Pulse Awards’tan alınan 

ödüller hakkında şunları söyledi: “Hayatı iyileştirme” 

misyonu kapsamında 110 yıldır, yaptığımız Ar-Ge ve sosyal 

sorumluluk projelerimizle toplumu iyileştirmeye devam 

ediyoruz. Almış olduğumuz bu ödüller bizi araştırma, 

inovasyon ve iletişim çalışmalarımıza daha tutkulu ve 

daha fazla sorumluluk alarak devam etme yönünde 

cesaretlendiriyor. Hem Abdi İbrahim hem Türk tıbbı adına 

aldığımız ödüllerden dolayı mutluluk duyuyoruz.” 


AstraZeneca is on CDP’s A-List in the fight against 

climate change 

AstraZeneca iklim değişikliği mücadelesinde CDP’nin A 

Listesi’nde yer aldı 

AstraZeneca Turkey Country 

President Pharm. Serkan Barış 

With the steps it has taken in the fields of combating 

the threats posed by climate change and protecting 

water resources AstraZeneca has been included in 

the CDP A List, which is defined as the main standard 

for environmental impacts, for the sixth time in a row. 

AstraZeneca has been included in the CDP A 

List, which is defined as the main standard for 

environmental impacts, for the sixth time in a row, 

with the steps it has taken in the fields of combating 

the threats posed by climate change and protecting 

water resources. 

For the sixth time in a row, AstraZeneca, with its 

contributions in the fight against the consequences of 

climate change and the protection of water resources, 

has been included in the prestigious ‘A List’ in the 

climate change category of CDP (Carbon Disclosure 

Project), a non-profit organization in the field of global 

environmental impact. 

Providing a platform where companies can present their 

climate change strategies to international institutional 

investors, CDP is considered the most prestigious and 

widespread environmental initiative in the world. CDP 

uses a detailed and independent methodology to 

evaluate companies and scores them from A to D based 

on their best practices in environmental leadership. More 

AstraZeneca iklim değişikliğinin getirdiği tehditlerle 

mücadele ve su kaynaklarının korunması alanlarında 

attığı adımlarla, çevresel etkilerin ana standardı olarak 

tanımlanan CDP A Listesi’nde üst üste altıncı kez yer 

aldı. 

AstraZeneca, ikim değişiminin getirdiği sonuçlara karşı 

mücadele ve su kaynaklarının korunması alanındaki 

katkılarıyla küresel çevresel etki alanında kar amacı 

gütmeyen bir kuruluş olan CDP (Carbon Disclosure 

Project)’nin iklim değişikliği kategorisindeki prestijli 

‘A Listesi’nde üst üste altıncı kez yer alma başarısını 

gösterdi. 

Şirketlerin iklim değişikliğine yönelik stratejilerini 

uluslararası kurumsal yatırımcıların bilgisine 

sunabileceği bir platform sağlayan CDP, dünyanın en 

prestijli ve yaygın çevre girişimi olarak kabul ediliyor. 

CDP, şirketleri değerlendirmek için ayrıntılı ve bağımsız 

bir metodoloji kullanıyor ve çevresel liderlikle ilişkili 

en iyi uygulamalarına göre A’dan D’ye puanlıyor. 2021 

yılında 110 doların üzerinde değerdeki varlığa sahip olan 

590’dan fazla yatırımcı ve 5,5 trilyon doların üzerinde satın 

alma harcaması yapan belli başlı 200 kurumsal tüketici, 

şirketlerden çevresel etkilerini, risklerini ve fırsatlarını 

CDP platformu aracılığıyla açıklamalarını istedi. 13.000 

şirket rekor seviyedeki bir katılımla bu çağrıya yanıt verdi. 

Yaşama değer katan yenilikçi ilaçları keşfetmek için 

bilimin sınırlarını zorlayan AstraZeneca, faaliyetlerini, 

toplumun ihtiyaçları, gezegenin doğal kaynaklarının 

sınırlamaları ve hedefleri arasındaki ilişkinin bilincinde 

olarak sürdürüyor. Şirket, bilimi erişilebilir hale getirerek, 

doğal kaynakları korumak ve çevre üzerindeki etkilerini 

en aza indirmek için yeni yaklaşımlar geliştiriyor. 

AstraZeneca, karbon salınımını azaltma, iklim risklerini 

yönetme ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi 

alanlarında yaptığı çalışmalar sayesinde CDP tarafından 

iki kategoride de A listesine alındı. Şirket, ayrıca ilk kez 

üçüncü bir puan alarak ormanların ve ekosistemlerin 

restorasyonu konusundaki şeffaflığı ve adımlarıyla da 

CDP tarafından tasdik edilmiş oldu. 

2020’de İsviçre’nin Davos kentinde gerçekleşen Dünya 

Ekonomik Forumu (WEF) Yıllık Toplantısı’nda ‘Sıfır Karbon 

Taahhüdü (Ambition Zero Carbon)’ stratejisini açıklayan 

AstraZeneca, bu kapsamda 50 milyon ağaçlık yeniden 

ormanlaştırma projesi olan ‘AZ Ormanı’ inisiyatifini dünya 

genelinde başlatmış ve geçtiğimiz günlerde Financial 


than 590 investors with more than $110 in assets and 

200 major corporate consumers with over $5.5 trillion in 

acquisition spending in 2021 asked companies to disclose 

their environmental impacts, risks and opportunities 

through the CDP platform. 13,000 companies responded 

to this call with record turnout. 

Pushing the boundaries of science to discover innovative 

medicines that add value to life, AstraZeneca operates 

with an awareness of the relationship between the needs 

of society and the limitations of the planet’s natural 

resources and its goals. By making science accessible, the 

company develops new approaches to conserve natural 

resources and minimize their impact on the environment. 

AstraZeneca was included in the A-list in both categories by 

the CDP, thanks to its work in reducing carbon emissions, 

managing climate risks and sustainable management of 

water resources. The company was also certified by the 

CDP for its transparency and steps in the restoration of 

forests and ecosystems by getting a third score for the 

first time. 

Announcing its ‘Ambition Zero Carbon’ strategy at the 

World Economic Forum (WEF) Annual Meeting held in 

Davos, Switzerland in 2020, AstraZeneca has launched the 

‘AZ Forest’ initiative, which is a reforestation project of 50 

million trees, Worldwide and recently became one of the 

300 companies on the Financial Times’ “Europe’s Climate 

Leaders: 2021” list, which determines the European 

companies that reduce their greenhouse gas emission 

intensity* by the highest rate each year. 

Making statements on the subject, AstraZeneca Turkey 

Country President Pharm. Serkan Barış said: “AstraZeneca 

defines sustainability as using our talents to create the 

most meaningful impact where society needs it. Over the 

past years, we have made great progress on our three 

sustainability focuses: increasing access to healthcare, 

protecting the environment, and demonstrating our 

commitment to ethics and transparency. Within the scope 

of our Zero Carbon Commitment, we continue to do our 

part actively in the fight against the climate crisis. Knowing 

very well that the health of people, the planet and our 

business are interconnected and each affects the other, 

we are proud to be on CDP’s list of companies with this 

sensitivity for the sixth year in a row.” 

* Emission intensity refers to the emissions in tonne units of CO2 

equivalent per 1 million Euro revenue. 

Times’ın her yıl sera gazı salınım yoğunluğunu* en yüksek 

oranda azaltan Avrupa şirketlerini belirleyen “Avrupa’nın 

İklim Liderleri: 2021” listesinde yer alan 300 şirketten biri 

olmuştu. 

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan AstraZeneca 

Türkiye Ülke Başkanı Ecz. Serkan Barış şunları söyledi: 

“AstraZeneca olarak sürdürülebilirliği, toplumun 

ihtiyaç duyduğu yerde en anlamlı etkiyi oluşturmak için 

yeteneklerimizi kullanmak olarak tanımlıyoruz. Geçtiğimiz 

yıllarda sağlık hizmetlerine erişimi artırma, çevreyi koruma 

ve etik ve şeffaflığa olan bağlılığımızı gösterme olmak 

üzere üç sürdürülebilirlik odağımızda büyük ilerleme 

kaydettik. Sıfır Karbon Taahhüdümüz kapsamında da 

iklim kriziyle mücadelede aktif olarak üzerimize düşeni 

yapmaya devam ediyoruz. İnsanların, gezegenin ve işimizin 

sağlığının birbirine bağlı olduğunu ve her birinin diğerini 

etkilediğini çok iyi biliyor, CDP’nin bu duyarlılığa sahip 

şirketler listesinde üst üste altıncı kez yer almaktan gurur 

duyuyoruz.” 

* Salınım yoğunluğu, 1 milyon Avro gelir başına CO2 eşdeğerinin 

ton birimi bazındaki salınımını ifade eder. 


EMS sirens for innovation 

and quality 

ISTANBUL – “We operate under the motto of innovative in 

approach, outstanding in quality” say EMS officials. 

Actually, EMS Emergency Mobile Systems and Hospital 

Materials Industry and Trade Inc. has turned out to be 

a global player in its area of specialization. In addition to 

special customer requests and project-based designs, 

EMS’s manufacturing line focuses on the following product 

groups: 

-Diverse range of ambulance production, including 

intensive care ambulances, snow track ambulances, 

wheeled snow track ambulances 

-Ambulance equipment 

-Mobile Health Care Vehicles (Van, midibus, bus, truck, 

container types) 

- Mobile Command Control Vehicles 

-National Medical Rescue Teams Tool (Designed for 

operation in disasters and extreme cases) 

- Mobile Laboratory Vehicles 

- Mobile Screening Vehicles 

-Ambulance stretchers 

-Stretcher platforms 

-Medical devices 

- Medical materials 

By keeping the pulse of the sector, EMS has been 

participating in major medical fairs and exhibitions for 

years. 

EMS puts emphasis on R&D in order to serve its customers 

in efficient manner. According to EMS officials, innovation 

and dynamism have become a way of life for us in order to 

survive in the competitive markets. 

“Innovation is a major business priority; simply put, 

companies become more competitive when they have a 

clear process that produces a reliable stream of new and 

innovative products. As known, permanent change is the 

rule of the game in the global markets. 

Competitiveness at the domestic level has been replaced 

with competitiveness on a global scale. Technology and 

competitive power would always be the two keys for the 

survival of the sector. Therefore, we have been diversifying 

and expanding our export markets.” 


Efficiency Project Award to Santa Farma 

Santa Farma’ya Verimlilik Proje Ödülü 

The project saved 6,800,000 kWh in 3 years 

Santa Farma İlaç’s HVAC Systems Economy and Energy Monitoring 

Project was deemed worthy of the 2021 Efficiency Project Award 

by the Strategic Research and Efficiency General Directorate of 

the TR Ministry of Industry and Technology. 

At the ceremony held in the IT Valley with the participation of 

Industry and Technology Minister Mustafa Varank, companies 

that contribute to the development of the country with their 

productivity-oriented projects were awarded. 

With the HVAC Systems Economy and Energy Monitoring Project, 

which is the first in the Turkish pharmaceutical industry, Santa 

Farma has saved energy and natural resources equivalent to 

3,455 households electricity, 800 households natural gas, 24,000 

households water consumption in 3 years. With the methods 

developed within the scope of the project, optimizing energy 

and natural resource consumption, 6,800,000 kW of electricity, 

800,000 Sm³ of natural gas and 24,000 m³ of water have been 

saved. 

Proje 3 Yılda 6.800.000 kWsa tasarruf sağladı 

Santa Farma İlaç’ın HVAC Sistemleri Ekonomi ve Enerji İzleme 

Projesi TC Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar 

ve Verimlilik Genel Müdürlüğü tarafından 2021 Verimlilik Proje 

Ödülü’ne layık görüldü. 

Bilişim Vadisi’nde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın da 

katılımı ile düzenlenen törende verimlilik odaklı projeleri ile ülke 

kalkınmasına katkı sağlayan firmalar ödüllendirildi. 

Türk ilaç sektöründe ilk olma özelliği taşıyan HVAC Sistemleri 

Ekonomi ve Enerji İzleme Projesi ile Santa Farma 3 yılda, 3.455 

hane elektrik, 800 hane doğal gaz, 24.000 hane su tüketimine eş 

değer enerji ve doğal kaynak tasarrufu sağladı. Proje kapsamında 

geliştirilen, enerji ve doğal kaynak tüketimini optimize eden 

yöntemler ile 6.800.000 kw elektrik, 800.000 Sm³ doğal gaz, 24.000 

m³ su tasarrufu elde edilmiş oldu. 


Yurtdışı ve yurtiçi seyahatlerinizde en uygun fiyat ve 

koşullarla uzman personelimizle 1992’den beri hizmetinizdeyiz. 

UÇAK BİLETİ 

OTEL REZERVASYONU 

En uygun fiyat! 

VİZE İŞLEMLERİ 

YURTDIŞI FUAR TURLARI 

PAKET TUR VE 

SEYAHAT ORGANİZASYONU 

BAYİ TOPLANTI 

ORGANİZASYONU 

VIP TRANSFER 

HİZMETİ 

Diğer hizmetlerimiz, rezervasyon ve tüm 

sorularınız için 0212 604 51 00 – voli@volicentro.com 

Voli Centro Turizm Seyahat Acentası 22.05.1992 tarih 

2228 Belge No’lu A Grubu TÜRSAB üyesi ve IATA Yetkili Seyahat Acentasıdır. 

VOLİ TURİZM SEYAHAT TİCARET LTD. ŞTİ. 

Yenibosna Merkez Mah. Ladin Sk. No: 4M Iç Kapı No:1272 Kuyumcukent Bahçelievler – İstanbul 

Telefon: +90 212 604 51 00 Eposta: voli@volicentro.com

Berfu Yazıyurt was appointed as Regional President, 

Oncology, International Developed Markets, Pfizer 

Pfizer Onkoloji Uluslararası 

Gelişmiş Pazarlar Bölge 

Başkanı Berfu Yazıyurt oldu 

Berfu Yazıyurt, Regional President, Oncology, 

International Developed Markets, Pfizer 

Berfu Yazıyurt is Regional President for Pfizer 

Oncology International Developed Markets (IDM), 

where she is responsible for Pfizer’s industry-leading 

portfolio of cancer medicines and biosimilars in the 

IDM region, which comprises more than 20 countries 

across Europe, as well as Japan, Russia, Australia, 

Korea and New Zealand. 

Berfu Yazıyurt graduated from TED Ankara College and 

after completing her undergraduate studies at Bilkent 

University, she continued her education at George 

Washington University in the fields of marketing and 

public relations. Joining Pfizer Turkey in 1997, Berfu 

Yazıyurt has successfully carried out responsibilities in 

various positions such as sales and marketing director, 

corporate strategy and business development director, 

marketing manager and product manager. After being 

the Pfizer Resident Portfolio Turkey Leadership, Berfu 

Yazıyurt was appointed as the Pfizer Primary Healthcare 

Eastern Europe Regional Leader, leading Pfizer’s digital 

transformation in this geography and guiding the 

leadership team so that the portfolio can reach more 

patients. Berfu Yazıyurt served as the vice president 

of hospital portfolio in 35 countries, including Italy, 

Germany, Russia, Poland and Greece, as Pfizer European 

Hospital Business Unit Leader in her last assignment. He 

has led the patient-centered transformation of country 

organizations in order to use life-saving drugs in the 

hospital portfolio in the right place and in the right place, 

and has trained many managers during her 24-year career. 

24 yıldır Pfizer ailesinin bir üyesi olan ve 2020’den beri 

Pfizer Avrupa İkinci Bölge Hastane İş Birimi Lideri rolünü 

başarıyla sürdüren Berfu Yazıyurt, yeni görevinde Pfizer 

Onkoloji Uluslararası Gelişmiş Pazarlar Bölge Başkanı 

olarak Avrupa genelinde 20’den fazla ülkeye ek olarak 

Japonya, Rusya, Avusturalya, Kore ve Yeni Zelanda’dan 

da sorumlu olacak. 

TED Ankara Koleji mezunu olan Berfu Yazıyurt, Bilkent 

Üniversitesi’nde işletme lisans eğitimini tamamladıktan 

sonra eğitimine pazarlama ve halkla ilişkiler 

alanlarında George Washington Üniversitesi’nde devam 

etti. Pfizer Türkiye’ye 1997’de katılan Berfu Yazıyurt, satış 

pazarlama direktörlüğü, kurumsal strateji ve iş geliştirme 

direktörlüğü, pazarlama müdürlüğü, ürün müdürlüğü 

gibi çeşitli pozisyonlardaki sorumluluklarını başarıyla 

yürüttü. Pfizer Yerleşik Portföy Türkiye Liderliğinden 

sonra Pfizer Temel Sağlık Doğu Avrupa Bölge Lideri 

pozisyonuna atanan Berfu Yazıyurt, bu coğrafyada 

Pfizer’in dijital dönüşümüne liderlik etti ve portföyün 

daha fazla hastaya ulaşabilmesi için liderlik takımına 

yön verdi. Berfu Yazıyurt, son görevinde Pfizer Avrupa 

Hastane İş Birimi Lideri pozisyonunda İtalya, Almanya, 

Rusya, Polonya ve Yunanistan’ın da dahil olduğu 35 ülkede 

hastane portföyünden sorumlu başkan yardımcısı olarak 

görev aldı. Hastane portföyünde bulunan hayat kurtaran 

ilaçların doğru yerde doğru şekilde kullanılabilmesi için 

ülke organizasyonlarının hasta merkezli dönüşümüne 

önderlik etti ve 24 senelik kariyeri boyunca çok sayıda 

yönetici yetiştirdi. 


Dr. Kemal Kendir was appointed as new Country 

Medical Director at Pfizer Turkey 

Pfizer Türkiye Medikal Direktörü Dr. Kemal Kendir oldu 

Having been a member of the Pfizer family since 

2018 and successfully performing the role of 

Vaccine Medical Director at Pfizer Vaccine Medical 

Organization, Dr. Kemal Kendir will serve as Country 

Medical Director at Pfizer Turkey in his new role. 

After graduating from Faculty of Medicine, Ankara 

University in 1995, Dr. Kemal Kendir completed his 

master’s degree in Pharmacoeconomics at Washington 

University in addition to his MBA education in marketing 

and management. 

Dr. Kemal Kendir, Country Medical Director at Pfizer Turkey 

said the following about his new position, “At Pfizer, we 

work with the principle that “science will win”. Our goal 

is to use science and our global resources to extend 

people’s lives and develop breakthrough innovations 

that significantly improve and change our patients’ lives. 

By combining our experience and resources with the 

leadership of science and our passion for our work, we 

aim to fundamentally change the lives of patients. 

As a medical doctor, I am honored to be a part of such a 

great goal and a member of Pfizer.” 

2018 yılından bu yana Pfizer ailesinin bir üyesi olan 

ve Pfizer Aşı Medikal Organizasyonunda Aşı Medikal 

Direktörü rolünü başarıyla yürüten Dr. Kemal Kendir, 

yeni görevinde Pfizer Türkiye Ülke Medikal Direktörü 

olarak görev yapacak. 

1995 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun 

olan Dr. Kemal Kendir, pazarlama ve yönetim alanında 

MBA eğitiminin yanı sıra Washington Üniversitesi’nde 

Farmakoekonomi alanında yüksek lisans yaptı. 

Pfizer Türkiye Ülke Medikal Direktörü Dr. Kemal Kendir 

yeni görevi ile ilgili şunları söyledi: “Pfizer’de bizler “bilim 

kazanacak” ilkesiyle çalışıyoruz. Amacımız bilimi ve 

global kaynaklarımızı kullanarak insanların yaşamlarını 

uzatmak, hastalarımızı anlamlı biçimde iyileştiren ve 

onların hayatını değiştiren çığır açan yenilikler geliştirmek. 

Tecrübemizi ve kaynaklarımızı, bilimin öncülüğü ve 

işimize olan tutkumuzla birleştirerek, hastaların hayatını 

temelden değiştirmeyi hedefliyoruz. 

Bir tıp doktoru olarak böyle büyük bir amacın parçası ve 

Pfizer’in bir üyesi olmaktan dolayı onur duyuyorum.” 


Özge Nurata Osmanoğlu was appointed as 

Business Unit Director, 

Oncology at AstraZeneca Turkey 

Özge Nurata Osmanoğlu, 

AstraZeneca Türkiye 

Onkoloji İş Birimi Direktörü 

oldu 

Özge Nurata Osmanoğlu, who has a strong experience 

in sales and marketing, started to work as Business 

Unit Director, Oncology at AstraZeneca Turkey 

Graduated from Department of Chemical Engineering, 

Middle East Technical University in 1998, Özge Nurata 

Osmanoğlu completed her master’s degree Department 

of Business Administration, Sabancı University in 2001. 

Osmanoğlu started her career at Marsa Kraft Foods as 

a Marketing Specialist and worked between 2002 and 

2004. Then, between 2004 and 2015, she worked as 

product manager, senior product manager, group product 

manager, business unit leader and marketing manager 

in different treatment fields such as cardiovascular, 

neurology, metabolism, respiratory, rheumatology, 

ophthalmology and infectious diseases at Novartis 

Pharmaceuticals. Nurata Osmanoğlu has been working 

as the Oncology and Hematology Business Unit Leader at 

Bayer İlaç since 2015. 

Özge Nurata Osmanoğlu will continue her career as 

Business Unit Director, Oncology at AstraZeneca Turkey. 

Satış ve pazarlama alanlarında güçlü bir deneyime sahip 

olan Özge Nurata Osmanoğlu, AstraZeneca Türkiye 

Onkoloji İş Birimi Direktörü olarak göreve başladı 

1998 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kimya 

Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Özge Nurata 

Osmanoğlu, 2001 yılında Sabancı Üniversitesi İşletme 

Bölümü’nde yüksek lisansını tamamladı. Osmanoğlu 

kariyerine Marsa Kraft Foods’ta Pazarlama Uzmanı 

olarak başladı ve 2002-2004 yılları arasında görev aldı. 

Ardından 2004-2015 yılları arasında Novartis İlaç’ta 

kardiyovasküler, nöroloji, metabolizma, solunum, 

romatoloji, oftalmoloji ve enfeksiyon hastalıkları gibi farklı 

tedavi alanlarında ürün müdürü, kıdemli ürün müdürü, 

grup ürün müdürü, iş birim lideri ve pazarlama müdürü 

gibi görevler aldı. Nurata Osmanoğlu, 2015 yılından bu 

güne Bayer İlaç’ta Onkoloji ve Hematoloji İş Birim Lideri 

olarak görev yapıyordu. 

Özge Nurata Osmanoğlu bundan sonraki kariyerine 

AstraZeneca Türkiye’de Onkoloji İş Birimi Direktörü 

olarak devam edecek. 


Meet the Beauty 

where the continents meet! 

Kıtaların buluştuğu yerde 

güzellik ile buluşalım! 

15-17 June / Haziran 2022 

YESILKOY / Istanbul 

HALL 9 - 10 - 11 

Follow us / Bizi takip edin 

/beautyeurasia 

/beauty_eurasia 

/beautyeurasia 

/beautyeurasia.com/Linkedin 

Organiser / Organizatör

Pharma Turkey January February 2022

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?