Medikal Teknik Eylül 2024

Publisher
H. Ferruh IŞIK
on behalf of
İstmag Magazin Gazetecilik
İç ve Diş Tic. Ltd. Şti.
Managing Editor
(Responsible)
Mehmet SÖZTUTAN
mehmet.soztutan@img.com.tr
Advertising Coordinator
Recep ARSLANTAŞ
recep.arslantas@img.com.tr
+90 537 441 97 68
Editors
Dilara CİCA
dilara.cica@img.com.tr
Recep ARSLANTAŞ
recep.arslantas@img.com.tr
Didem IŞIK
didem.isik@img.com.tr
Correspondent
Serhan IŞIK
serhan.isik@img.com.tr
Foreign Relations Manager
Ayça SARIOGLU
ayca.sarioglu@img.com.tr
Accounting Manager
Cuma KARAMAN
cuma.karaman@img.com.tr
Finance Manager
Yusuf DEMİRKAZIK
yusuf.demirkazik@img.com.tr
Digital Assets Manager
Emre YENER
emre.yener@img.com.tr
Graphic & Design Advisor
Sami AKTAŞ
sami.aktas@img.com.tr
Subscription
İsmail ÖZÇELIK
ismail.ozcelik@img.com.tr
Bursa Represantation
Ömer Faruk GÖRÜN
omer.gorun@img.com.tr
Buttim Plaza D Blok Kat: 4 No:1267 BURSA
Tel:+90 224 211 44 50 / Fax: 224 211 4481
Head Office
İstanbul Magazin Grubu
İHLAS MEDIA CENTER
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi
No:11 Medya Blok Kat:1
34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey
Tel: 0212 454 22 22 Faks: 0212 454 22 93
www.medikalteknik.com.tr
e-mail: info@medikalteknik.com.tr
PRINTED BY:
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL
Tel: 0212 454 30 00
www.ihlasmatbaacilik.com
İMG - Medikal Teknik dergisinde
yer alan makalelerdeki fikirler
yazarlarına aittir.
Yayınlanan ilanların sorumluluğu
reklam verene aittir.
İMG - Medikal Teknik dergisinin
bütün yayın hakları İstmag Magazin Gazetecilik
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir.
Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
1
2
2
6
3
8
4
6
6
0
A pioneer in the pharmaceutical industry
and social responsibility: Berko
Pharmaceuticals
İlaç sektöründe ve sosyal
sorumlulukta öncü: Berko İlaç
“If there is scoliosis, there is a cure!”
“Skolyoz varsa tedavisi de var!”
The most common cancer in women:
Breast Cancer
Kadınlarda en sık görülen kanser:
Meme Kanseri
Bayer updates map of health and
agriculture startups in Türkiye
Bayer, Türkiye’de sağlık ve tarım
alanındaki girişimlerin haritasını
güncelledi
A guide to dealing with eczema
Egzamayla başa çıkma rehberi
medikalteknik
Recep Arslantaş

Sağlık girişimlerinin yükselen yıldızı: Türkiye!
Dilara Cica
From
Türkiye, sağlık sektöründeki girişimlerle adeta bir inovasyon merkezi
haline geliyor. Son yıllarda hızla büyüyen bu alanda, dijital sağlık çözümleri,
yapay zekâ destekli teşhis sistemleri ve tele-tıp uygulamaları ön plana
çıkıyor. Start-up’lar, yalnızca yerel değil, global sağlık sorunlarına yönelik
de çığır açan çözümler geliştiriyor. Bu trend, hem yatırımcıların hem de
sağlık profesyonellerinin dikkatini çekmiş durumda.
Türkiye’nin sağlık girişimlerine olan bu ilgi, sektördeki dönüşümün hızını
artırırken, sağlık hizmetlerinin erişilebilirliğini ve kalitesini de yükseltiyor.
Özellikle devlet destekleri ve özel sektör iş birlikleri, bu girişimlerin
büyümesini teşvik ediyor ve sağlık alanında global rekabetin kapılarını
aralıyor. Türkiye’nin sağlık ekosistemi, geleceğin sağlık çözümlerinin test
edildiği bir laboratuvar olarak karşımıza çıkıyor.
Her sayımızda olduğu gibi, bu sayımızda da sağlık alanındaki yenilikçi
gelişmeleri ve derinlemesine analizleri sizlerle paylaşmaktan büyük
mutluluk duyduk. Her bir yazının, sağlığınız ve yaşam kaliteniz üzerinde
olumlu bir etki sağlayacağını diliyoruz. Bir sonraki sayımızda yeniden
buluşmak üzere, hepinize sağlıklı günler!
the
editor
The rising star of health initiatives: Türkiye!
Türkiye is becoming a center of innovation with initiatives in the
healthcare sector. In this field, which has grown rapidly in recent years,
digital health solutions, artificial intelligence-supported diagnostic
systems and tele-medicine applications come to the fore. Start-ups are
developing groundbreaking solutions for not only local but also global
health problems. This trend has attracted the attention of both investors
and healthcare professionals.
This interest in Türkiye’s healthcare start-ups is accelerating the pace of
transformation in the sector and increasing the accessibility and quality
of healthcare services. In particular, government support and private
sector collaborations are encouraging the growth of these startups
and opening the doors to global competition in healthcare. Türkiye’s
healthcare ecosystem is a laboratory where the healthcare solutions of
the future are tested.
As in every issue, we are delighted to share with you innovative
developments and in-depth analyses in the field of healthcare. We hope
that each article will have a positive impact on your health and quality of
life. We hope to see you again in our next issue and have a healthy day!

6
Keep a close eye on your health with OMRON connect!
OMRON connect ile sağlığınızı yakından takip edin!
OMRON allows you to easily track your health
data with the OMRON connect application that
works in harmony with its devices.
The application not only helps you monitor a wide range
of health data from blood pressure measurement to
body composition, but also allows you to share this
data with your doctor as often as desired. With all these
features, OMRON helps you adopt a healthy lifestyle.
Tracking health data and sharing the results can
be challenging and time-consuming. OMRON has
developed the OMRON connect application to make this
situation easier for its users, making it an ideal option
especially for measurements that require continuous
monitoring such as blood pressure monitoring. Designed
for users of all ages, OMRON connect provides a
clearer picture of your health by accurately collecting
and combining data from your OMRON device* and
OMRON, cihazlarıyla uyumlu şekilde çalışan
OMRON connect uygulaması ile sağlık
verilerinizi kolayca takip etmenizi sağlıyor.
Uygulama, tansiyon ölçümünden vücut kompozisyonuna
kadar geniş bir yelpazede sağlık verilerinizin izlenmesine
yardımcı olmanın yanı sıra bu verileri istenilen sıklıkta
doktorunuz ile paylaşmanıza da olanak tanıyor. Tüm
bu özellikleriyle OMRON, sağlıklı bir yaşam tarzı
benimsemenize katkı sağlıyor.
Sağlık verilerini takip etmek ve elde edilen sonuçları
paylaşmak uğraştırıcı ve zaman alıcı olabiliyor. OMRON,
bu durumu kullanıcıları için kolaylaştırmak üzere
geliştirdiği OMRON connect uygulamasıyla özellikle
tansiyon takibi gibi devamlılık gerektiren ölçümler
için ideal bir seçenek oluyor. Her yaştan kullanıcıya
uygun olarak tasarlanan OMRON connect, OMRON
cihazınızdan* ve Apple Health, Google Fit, Samsung
Health gibi uygulamalardan gelen verileri doğru bir
Eylül - September 2024

7
applications such as Apple Health, Google Fit, Samsung
Health.
The app can also record your blood pressure, heart
rate, body fat, weight and activity levels, allowing
you to consolidate your most important health data
into a single dashboard. OMRON connect also offers
customizable PDF and CSV downloadable reports to
share with your doctor, contributing to more accurate
diagnosis and treatment processes during your doctor
visits.
OMRON connect allows you to set and track your health
goals, and helps you monitor your progress over time by
setting personal goals such as weight or blood pressure.
With an intuitive and easy-to-follow dashboard that
displays your daily, weekly or monthly measurements
with color-coded results, you can review your data and
quickly notice changes. This simple dashboard also
allows you to accurately understand measurements and
see trends in your data, giving you more control over
your health.
By allowing you to see your measurements compared
to the blood pressure ranges recommended by the
European Society of Hypertension (ESH), OMRON
connect makes it easier to monitor your health and
helps you live a more informed life. In addition to all
its advantages, OMRON connect makes you feel safe
while monitoring your health by keeping all your health
information confidential with the data security it offers.
*The OMRON connect application works integrated
with OMRON Complete, M7 Intelli IT, M4 Intelli IT, M2
Intelli IT, NightView, RS7 Intelli IT, RS3 Intelli IT, VIVA and
HN300T2 Intelli IT models.
şekilde toplayıp birleştirerek sağlığınız hakkında daha net
bir resim sunuyor.
Kan basıncınızı, nabzınızı, vücut yağ oranınızı, kilonuzu
ve aktivite seviyelerinizi de kaydedebilen uygulama,
en önemli sağlık verilerinizi tek bir kontrol panelinde
birleştirmenizi mümkün kılıyor. Aynı zamanda
doktorunuzla paylaşmanız için özelleştirilebilir PDF
ve CSV formatında indirilebilir raporlar sunan OMRON
connect, doktor ziyaretlerinizde daha doğru teşhis ve
tedavi süreçlerinin oluşmasına da katkıda bulunuyor.
OMRON connect, sağlık hedeflerinizi belirleyerek takip
etme imkanını sunarken kilo veya kan basıncı gibi kişisel
hedefler belirleyerek zaman içerisindeki gelişimizi
gözlemlemenize de yardımcı oluyor. Renk kodlu
sonuçlarıyla günlük, haftalık veya aylık ölçümlerinizi
görüntüleyen sezgisel ve kolay takip edilebilen kontrol
paneliyle, verilerinizi gözden geçirerek değişiklikleri
hızlıca fark etmenizi sağlıyor. Ayrıca, bu basit kontrol
paneliyle ölçümleri doğru şekilde anlamanıza,
verilerinizdeki eğilimleri görerek sağlığınız üzerinde daha
fazla kontrol sahibi olmanıza olanak tanıyor.
Avrupa Hipertansiyon Derneğinin önerdiği kan
basıncı aralıklarına kıyasla ölçümlerinizi görmenize
olanak tanıyan OMRON connect, sağlığınızı izlemeyi
kolaylaştırırken daha bilinçli bir yaşam sürmenize de
yardımcı oluyor. Bütün avantajlarının yanı sıra OMRON
connect, sunduğu veri güvenliği ile tüm sağlık bilgilerinizi
gizli tutarak sağlığınızı izlerken kendinizi güvende
hissetmenizi sağlıyor.
*OMRON connect uygulaması, OMRON Complete, M7
Intelli IT, M4 Intelli IT, M2 Intelli IT, NightView, RS7 Intelli
IT, RS3 Intelli IT, VIVA ve HN300T2 Intelli IT modelleriyle
entegre şekilde çalışmaktadır.
Eylül - September 2024

Recep ARSLANTAŞ Koordinatör
Are all eggs in the same basket?
The negative repercussions of political tensions are affecting economies around the world, and this is particularly worrying
for producers and exporters. Crises on trade routes, even if temporary, can generate additional costs for exporters. In
particular, crises on waterways and land routes can force exporters to change their logistics preferences and increase
costs. Switching to on-site production in exporting countries offers an important strategy in terms of both benefiting
from incentives and increasing competitiveness in international markets by minimizing logistics costs. Instead of putting
all your eggs in one basket by producing in a single center, you can distribute your risks to several areas by producing in
several centers. Therefore, evaluating countries’ investment calls and making the best use of these opportunities is critical
for the sustainability of your business.
See you in the October issue of Medical Teknik magazine.
Yumurtalar aynı sepette mi?
Siyasi gerginliklerin olumsuz yansımaları, dünya genelinde ekonomileri etkilemekte ve bu durum özellikle üretici ve
ihracatçı firmalar için endişe verici bir hal almakta. Ticari yollar üzerindeki krizler, geçici de olsa ihracatçılar için ek
maliyetler doğurabiliyor. Özellikle su yollarındaki ve kara yollarındaki krizler, ihracatçının lojistik tercihini zorunlu olarak
değiştirmeye ve maliyetleri artırmaya neden olabiliyor.
İhracat yapılan ülkelerde yerinde üretime geçmek hem teşviklerden yararlanma hem de lojistik maliyetlerini en aza
indirerek uluslararası pazarlarda rekabet gücünü artırmak açısından önemli bir strateji sunuyor. Tek merkezde üretim
yaparak yumurtaları aynı sepete koymak yerine birkaç merkezde üretim yaparak risklerinizi birkaç alana dağıtmış
olursunuz. Bu nedenle, ülkelerin yatırım çağrılarını değerlendirmek ve bu fırsatları en iyi şekilde kullanmak, işinizin
sürdürülebilirliği açısından kritik bir öneme sahiptir.
Medikal Teknik dergisinin Ekim sayısında görüşmek üzere, esen kalın.

12
A pioneer in the pharmaceutical industry and social
responsibility: Berko Pharmaceuticals
Berko Pharmaceuticals plays a pioneering role in social
responsibility projects as well as in the pharmaceutical
industry for healthy tomorrows. Since 2014, Berko
Pharmaceuticals Social Responsibility Club has been
supporting people in need in various regions of Turkey with
its volunteer employees.
As the company celebrates its 40th anniversary, Berko
Pharmaceuticals Social Responsibility Club touches the
lives of thousands of people by meeting various needs such
as boots, coats, clothes, tablets, books, stationery, toys,
hygiene products, food and food for stray animals.
Especially in emergencies such as earthquakes, they take
quick action and immediately meet basic needs such
as tents, water, clothes, hygiene products and food for
animals. All Berko employees, especially the Board of
Directors and CEO, give great support to these social
responsibility activities.
With the income they generate from the traditional
sandwich events, Berko Pharmaceuticals employees make
children in disadvantaged regions happy, especially with
special gifts such as holiday shoes. Most recently, in 2023
and 2024, special holiday shoes were sent to children
staying in container cities in Hatay.
Berko Pharmaceuticals Social Responsibility Club continues
to be an exemplary organization in providing social benefit
as well as in the business world.
İlaç sektöründe ve sosyal sorumlulukta öncü: Berko İlaç
Berko İlaç, sağlıklı yarınlar için ilaç sektöründe olduğu
kadar sosyal sorumluluk projelerinde de öncü rol oynuyor.
Berko İlaç Sosyal Sorumluluk Kulübü, 2014 yılından bu yana
Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki ihtiyaç sahiplerine gönüllü
çalışanlarıyla birlikte destek oluyor.
Şirketin 40. yılını kutladığı bu dönemde, Berko İlaç
Sosyal Sorumluluk Kulübü, bot, mont, kıyafet, tablet,
kitap, kırtasiye malzemeleri, oyuncak, hijyen ürünleri,
gıda ve sokak hayvanlarına mama gibi çeşitli ihtiyaçları
karşılayarak binlerce insanın hayatına dokunuyor.
Özellikle deprem gibi acil durumlarda hızlı aksiyon alarak,
çadır, su, kıyafet, hijyen malzemeleri ve hayvanlara mama
gibi temel ihtiyaçları anında karşılıyorlar. Yönetim Kurulu
ve CEO başta olmak üzere tüm Berko çalışanları, bu sosyal
sorumluluk faaliyetlerine büyük destek veriyor.
Geleneksel hale gelen sandviç etkinlikleriyle elde ettikleri
gelirle, Berko İlaç çalışanları, özellikle bayram ayakkabısı
gibi özel hediyelerle dezavantajlı bölgelerdeki çocukları
sevindiriyor. Son olarak 2023 ve 2024 yıllarında, Hatay’daki
konteyner kentlerde kalan çocuklara özel olarak bayram
ayakkabıları gönderildi. Berko İlaç Sosyal Sorumluluk
Kulübü, iş dünyasında olduğu kadar toplumsal fayda
sağlama konusunda da örnek bir kuruluş olarak varlığını
sürdürüyor.
Eylül - September 2024

14
Is every pain fibromyalgia?
Her ağrı fibromiyalji mi?
It is very important for the treatment process
to identify the pain that affects our quality of
life, interrupts our social life and interrupts
our performance in our work life. Almost
everyone has pain that starts with a muscle
ache and affects different parts of the body.
So is this pain myofascial or fibromyalgia?
Algology Specialist Prof. Kader Keskinbora
at Liv Hospital shared information on what is
curious about myofascial and fibromyalgia,
which are characterized by widespread
pain and have similar symptoms but some
fundamental differences between them.
MYOFASCIAL PAIN
It can manifest itself with symptoms such as
tenderness in soft tissue.
- Myofascial pain is a condition characterized by pain,
stiffness and tenderness in the muscles and connective
tissues.
- Symptoms such as soft tissue tenderness, muscle
stiffness and restriction of movement can be seen.
Yaşam kalitemizi etkileyen, sosyal hayatımızı
bölen, iş yaşamımızdaki performansımızı
sekteye uğratan ağrıların, tanımının
konulabilmesi tedavi süreci için çok önemli.
Hemen hemen herkesin bir kas ağrısı ile
başlayan ve vücudunun farklı noktalarını
etkileyen ağrısı var. Peki bu ağrı miyofasiyal mi
yoksa fibromiyalji mi? Yaygın ağrı ile seyreden,
benzer belirtileri olsa da arasında bazı temel
farklar bulunan miyofasiyal ve fibromiyalji
ile ilgili merak edilenleri Liv Hospital Algoloji
Uzmanı Prof. Kader Keskinbora anlattı.
MİYOFASİYAL AĞRI
Yumuşak dokuda hassasiyet gibi belirtilerle
kendini gösterebilir.
• Miyofasiyal ağrı; kaslar ve bağ dokularında oluşan ağrı,
sertlik ve hassasiyetle karakterize olan bir durumdur.
• Yumuşak dokuda hassasiyet, kas sertliği ve hareket
kısıtlılığı gibi belirtiler görülebilir.
• Genellikle kaslarda önce gerginlik ve spazm olur ve bu
durum aşırı kullanım, travma veya duruş bozuklukları gibi
Eylül - September 2024

15
fiziksel nedenlerle daha da kötüleşerek uzun süreli ağrıya
ve ağrı nedeniyle de hareket kısıtlılığına neden olur.
• Kas içindeki gergin noktalara tetik nokta yani
halk arasındaki tabiriyle kulunç denilmektedir. Bu
noktalar küçük, sert nodül ve düğüm şeklindedir.
Dokunulduğunda ve özellikle muayene sırasında daha
fazla ağrıya neden olabilmektedir. Bu ağrıların uzun
sürmesi kişinin ağrı sistemini de bozar ve daha fazla
ağrıdan yakınmaya neden olur.
• Özellikle boyun bölgesindeki kas spazmına bağlı
baş ağrısı, çenede ağrı ve diş sıkma gibi bulgularda
görülebilir.
- Usually, the muscles first become tense and spasmy,
and this condition worsens due to physical causes such
as overuse, trauma or posture disorders, leading to longterm
pain and limitation of movement due to pain.
- The tense points in the muscle are called trigger points,
or in colloquial parlance, earaches. These points are
small, hard nodules and knots. They can cause more
pain when touched and especially during examination.
The prolonged duration of these pains disrupts the pain
system of the person and causes more pain complaints.
- Symptoms such as headache, pain in the jaw and
clenching of teeth can be seen due to muscle spasm,
especially in the neck region.
Myofascial treatment usually requires a multidisciplinary
approach.
- Management of myofascial pain syndrome aims to
alleviate symptoms and improve quality of life.
- Physical therapy, massage therapy, exercise and
painkillers are recommended. It is necessary to create
an individualized treatment plan. If the person’s pain is
severe, that is, in the acute phase, injection therapies to
be applied to trigger points significantly reduce pain.
- The main purpose of trigger point injections is to
improve the patient’s quality of life and mobility by
reducing muscle tension and pain.
- A local anesthetic (e.g. lidocaine) or corticosteroid (a
drug with anti-inflammatory effects) is injected into a
specific trigger point through a thin needle. Ozone and
Botox can also be applied to trigger points. The effect
of these injections is short-lived. Radiofrequency current
application to trigger points is recently recommended.
In this method, radiofrequency current heated at 42
degrees is applied into the trigger points through a
special needle and electrode. The effect of this method
lasts on average 1 year longer than other trigger point
injections.
Miyofasiyal tedavi genellikle multidisipliner bir
yaklaşım gerektirir.
• Miyofasiyal ağrı sendromunun yönetimi; semptomların
hafifletilmesi ve yaşam kalitesini artırmayı amaçlar.
• Fizik tedavi, masaj terapisi, egzersiz ve ağrı kesiciler
önerilmektedir. Kişiye özgü bir tedavi planı oluşturmak
gereklidir. Eğer kişinin ağrısı şiddetli yani akut dönemde
ise tetik noktalara uygulanacak enjeksiyon tedavileri
ağrıyı belirgin bir şekilde azaltır.
• Tetik nokta enjeksiyonlarının temel amacı, kaslardaki
gerginliği ve ağrıyı azaltarak, hastanın yaşam kalitesini
artırmak ve hareket kabiliyetini geliştirmektir.
• Belirli bir tetik noktaya ince bir iğne aracılığıyla lokal
anestezik (örneğin, lidokain) veya kortikosteroid (antienflamatuar
etkisi olan bir ilaç) enjekte edilir. Ayrıca
tetik noktalara ozon ve botoks da uygulanabilir. Bu
enjeksiyonların etkisi kısa sürelidir. Son zamanlarda
önerilen tetik noktalara radyofrekans akımı
uygulamasıdır. Bu yöntemde 42 derecede ısıtılmış
radyofrekans akımı özel bir iğne ve elektrod aracılığı
ile tetik noktaların içine uygulanmaktadır. Bu yöntemin
etkisi diğer tetik nokta enjeksiyonlarına göre ortalama 1
yıl gibi uzun sürmektedir.
Eylül - September 2024

16
FIBROMYALGIA
Chronic pain syndrome with fatigue and sleep
disturbances
- Widespread body pain is a chronic pain syndrome
characterized by symptoms such as fatigue, sleep
disturbances and sensitive trigger points. The pain is
usually widespread in various parts of the body. Pain
and tenderness are felt especially at certain points
(trigger points). There may also be general symptoms
such as fatigue, sleep disturbances, headaches and
concentration difficulties.
- Fibromyalgia is a poorly understood condition, but an
interaction of genetic, hormonal and environmental
factors may play a role.
- Fibromyalgia is often individual and each person may
have different symptoms and levels of severity.
- Fibromyalgia is a genetically heterogeneous disorder,
meaning that it is the result of the interaction of many
genetic factors.
- It is often more common in people with physical and
emotional vulnerability. Stress and anxiety can trigger or
worsen the symptoms of fibromyalgia. Emotional stress
can increase muscle tension in the body and exacerbate
pain.
- Fibromyalgia patients often show increased sensitivity
to physical activity. Excessive exercise or certain
movements can increase fibromyalgia symptoms.
- Studies show that people suffering from fibromyalgia
have lower levels of certain hormones such as
serotonin and noradrenaline, which are produced
in the body in response to stress. As a result, the
sensitivity of a person’s psyche is also at the cellular
level of the muscles, and insufficient levels of serotonin
and noradrenaline make them more susceptible to
fibromyalgia in stressful and anxious situations. For this
reason, antidepressant and antineuropathic medications
can help relieve fibromyalgia symptoms. In particular,
serotonin and norepinephrine reuptake inhibitors
(SNRIs) and selective serotonin reuptake inhibitors
(SSRIs) and antineuropathics (gabapentinoids) are often
used. These medications can reduce pain, improve sleep
patterns and improve overall mood.
FİBROMİYALJİ
Yorgunluk ve uyku bozuklukları ile gelen kronik
ağrı sendromu
• Yaygın vücut ağrısı, yorgunluk, uyku bozuklukları
ve hassas tetik noktaları gibi belirtilerle karakterize
edilen kronik bir ağrı sendromudur. Ağrı genellikle
vücudun çeşitli bölgelerinde yaygındır. Özellikle belirli
noktalarda (tetik noktaları) ağrı ve hassasiyet hissedilir.
Ayrıca, yorgunluk, uyku bozuklukları, baş ağrıları
ve konsantrasyon zorlukları gibi genel belirtiler de
görülebilir.
• Fibromiyalji tam olarak anlaşılamamış bir durumdur,
ancak genetik, hormonal ve çevresel faktörlerin
etkileşimi rol oynayabilir.
• Fibromiyalji genellikle bireyseldir ve her kişide farklı
semptomlar ve şiddet düzeyleri gösterebilir.
• Fibromiyalji genetik olarak heterojen bir hastalıktır,
yani birçok genetik faktörün etkileşimi sonucu ortaya
çıkar.
• Genellikle fiziksel ve duygusal hassasiyeti olan
kişilerde daha sık görülebilir. Stres ve kaygı, fibromiyalji
semptomlarını tetikleyebilir veya kötüleştirebilir.
Duygusal stres, vücuttaki kas gerginliğini artırabilir ve
ağrıyı şiddetlendirebilir.
• Fibromiyalji hastaları genellikle fiziksel aktiviteye karşı
artan hassasiyet gösterirler. Aşırı egzersiz veya belirli
hareketler fibromiyalji semptomlarını artırabilir.
• Yapılan çalışmalar fibromiyaljiden yakınan kişilerde
vücutta strese karşı ortaya çıkan serotonin ve
noradrenalin gibi bazı hormonların daha az oranda
olduğunu göstermektedir.
Sonuç olarak kişinin ruhunun hassasiyeti kasları
oluşturan hücre düzeyinde de olduğu ve serotonin ve
noradrenalin seviyelerinin yetersizliği, stres ve kaygılı
durumlarda bu kişileri fibromiyaljiye daha yatkın
kılmaktadır. Bu nedenledir ki fibromiyalji tedavisinde
antidepresan ve antinöropatik ilaçlar, fibromiyalji
semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Özellikle,
serotonin ve norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI’lar)
ve seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar) ve
antinöropatik (gabapentinoidler) sıklıkla kullanılır. Bu
ilaçlar, ağrıyı azaltabilir, uyku düzenini düzeltebilir ve
genel ruh halini iyileştirebilir.
Eylül - September 2024

18
Casting Light on Pelvic Floor Problems:
Symptoms and Rehabilitation Methods
Pelvik taban sorunlarına ışık tutuyoruz:
Semptomlar ve rehabilitasyon yöntemleri
Prof. Dr. Nazan Canbulat
Pelvic floor dysfunction denotes conditions
where the muscles around bladder, anal canal
and vagina do not work properly. This health
problem may cause symptoms such as urinary
incontinence, fecal incontinence and pelvic
organ prolapse. Pelvic floor rehabilitation
plays a significant role in management and
treatment of such problems. Effective results
may be achieved with methods such as muscle
strengthening exercises, biofeedback and
electrical stimulation. We have interviewed
Prof. Dr. Nazan Canbulat to find out more about
modifiable risk factors and effective treatment
approaches.
“Pelvic floor dysfunction is a condition where the muscles
around bladder, anal canal and vagina do not work properly.
Pelvic floor consists of the muscles covering the lower
inner part of pelvis. Inside pelvis, these muscles support
bladder, rectum and uterus (in a female pelvis). Pelvic floor
muscles surround vagina, anus and the urinary opening in
addition to keeping the organs in pelvic region together
by adhering to the skeletal system, which prevents them
Pelvik taban işlev bozukluğu, mesane, anal
kanal ve vajina çevresindeki kasların düzgün
çalışmadığı durumları ifade eder. Bu sağlık
sorunu, idrar kaçırma, dışkı kaçırma ve pelvik
organ sarkması gibi semptomlara yol açabilir.
Pelvik taban rehabilitasyonu, bu sorunların
yönetiminde ve iyileştirilmesinde önemli
bir rol oynar. Kas güçlendirme egzersizleri,
biofeedback ve elektrik stimülasyonu gibi
yöntemlerle etkili sonuçlar elde edilebilir.
Değiştirilebilir risk faktörleri ve etkili tedavi
yaklaşımları hakkında daha fazla bilgi almak
için Prof. Dr. Nazan Canbulat ile konuştuk.
“Pelvik taban işlev bozukluğu, mesane, anal kanal
ve vajina çevresindeki pelvik taban kaslarının düzgün
çalışmadığı durumdur. Pelvik taban, pelvisin alt iç
kısmını örten kas grubudur. Bu kaslar pelvis içerisinde
mesane, rektum ve kadın pelvisinde rahim için destek
oluşturur. Pelvik taban kasları vajinayı, anüsü, üriner
açıklığı çevreler ve iskelet sistemine tutunarak pelvik
bölgede bulunan organları bir arada tutar, sarkmasını
önler.”
fromsagging.”“Pelvic floor muscles have a notable function
in bladder and bowel control. When the urge of urination or
defecation appears, excretion takes place after pelvic floor
muscles are relaxed voluntarily. The muscles stay firm when
this urge is not present. The muscles contract even further
when events like coughing, laughing, sitting up and down,
“Pelvik taban kaslarının mesane ve bağırsak kontrolünde
önemli işlevleri vardır. İdrar boşaltımı ya da dışkılama
ihtiyacı olduğunda, istemli olarak pelvik taban kasları
gevşetilerek boşaltım gerçekleştirilir. Bu ihtiyaç olmadığı
zamanda ise kaslar sıkı şekilde durur. Öksürme, gülme,
oturup kalkma, hapşırma, ağırlık kaldırma, egzersiz
Eylül - September 2024

19
sneezing, lifting weights and exercising take place, which
prevents excretory leaks. Just like any other muscle, pelvic
floor muscles may become injured or weakened.
Modifiable risk factors of pelvic floor dysfunction include
obesity (a body mass index/BMI over 25 kg/m²), smoking,
lack of exercise, constipation and diabetes. Unmodifiable
risk factors, on the other hand, include natural aging,
urinary incontinence in the family, history of overactive
bladder or fecal incontinence, colorectal cancers and related
treatment, fibromyalgia, chronic airway disease and cough
(chronic cough may increase the risk of fecal incontinence
and flatus).
In the case of pregnancy, being older than 30 and having
given birth prior to current pregnancy are also contributing
risk factors. Assisted vaginal delivery (forceps or vacuum),
vaginal delivery with face-up presentation, an active second
stage of delivery lasting over 1 hour and anal sphincter
injury during delivery are notable risk factors for pelvic floor
dysfunction relevant to the delivery process.
Symptoms and Conditions Associated with
Pelvic Floor Dysfunction
• Frequent urination
• Urinary incontinence
• Flatus, fecal incontinence
• Urinary and fecal excretion difficulty
• Constipation
• Painful defecation
• Chronic pelvic pain
• Pelvic organ prolapse
• Sexual dysfunction
Urinary incontinence, fecal incontinence and pelvic organprolapse
are the most common symptoms among these.
Pelvic Floor Rehabilitation
“Pelvic floor rehabilitation entails treatments aimed at
restoring muscle and connective tissue dysfunctions as
effectively as possible in cases where these may have
emerged because of muscle weakness or excessive
contraction. The objective of rehabilitation programs is
to maximize physical, psychological and social potentials
of patients with urination-defecation problems, pain and
sexual dysfunction.
These rehabilitation programs include personalized
patient training, biofeedback, electrical stimulation,
neuromodulation applications and exercises to strengthen
pelvic floor muscles. If necessary, exercises and manual
therapy methods are also practiced to relax muscle and
connective tissues.
The rehabilitation process requires a multidisciplinary
approach and effective communication among the relevant
disciplines. Patient training and improving awareness
are of critical importance when it comes to pelvic floor
dysfunction. Information should be provided on physical
activity, diet, weight loss, smoking cessation, constipation
and management of diabetes, which are modifiable risk
factors.
yapma gibi eylemler gerçekleştirildiğinde kaslar daha
da sıkılaşarak boşaltım kaçağı olmasını engeller. Pelvik
taban kasları herhangi bir kas gibi yaralanabilir veya
zayıflayabilirler.
Pelvik taban işlev bozukluğunda değiştirilebilir risk
faktörleri, obezite (Vücut Kitle İndeksi’nin-BMI 25 kg/
m²’nin üzerinde olması), sigara içme, egzersiz eksikliği,
kabızlık ve diyabettir. Değiştirilemeyen risk faktörleri ise,
doğal yaşlanma, ailede idrar kaçırma, aşırı aktif mesane
veya dışkı kaçırma öyküsü, ürogenital ve kolorektal
kanserler ile bunlara yönelik tedaviler, fibromiyalji,
kronik solunum yolu hastalığı ve öksürüktür (kronik
öksürük, dışkı kaçırma ve gaz kaçırma riskini artırabilir).
Hamilelik açısından; bebek sahibi olurken 30 yaşın
üzerinde olma ve mevcut hamilelikten önce doğum
yapmış olma katkıda bulunan risk faktörlerindendir.
Doğum eylemiyle ilgili olarak da yardımlı vajinal doğum
(forseps veya vakum), bebeğin yüz yukarı şekilde yattığı
vajinal doğum, doğumun 1 saatten uzun süren aktif
ikinci aşaması ve doğum sırasında anal sfinkterin
yaralanması pelvik taban işlev bozukluğunun önemli risk
faktörlerindendir.
Pelvik Taban İşlev Bozukluğunun İlişkili Olduğu
Semptom ve Durumlar
• Sık idrara çıkma
• İdrar kaçırma
• Gaz, dışkı kaçırma
• İdrar, dışkı boşaltım güçlüğü
• Kabızlık
• Ağrılı dışkılama
• Kronik pelvik ağrı
• Pelvik organlarda sarkma
• Cinsel işlev bozukluğu
Bunlardan en yaygın olarak görülen semptomlar idrar
kaçırma, dışkı kaçırma ve pelvik organ sarkmasıdır.”
Pelvik Taban Rehabilitasyonu
“Pelvik taban rehabilitasyonu, pelvik tabandaki kasların
zayıflığına veya aşırı kasılmasına bağlı olarak gelişen
işlevsel bozukluklarda kas ve bağ dokusunun işlevlerini
en etkin düzeyde çalıştırmayı hedefleyen tedaviler
bütünüdür. Rehabilitasyon programlarının amacı, idrar
ve dışkılama problemi, ağrı ve cinsel işlev bozukluğu olan
hastaların fiziksel, psikolojik ve sosyal potansiyellerini
mümkün olan en üst düzeye çıkarabilmektir.
Rehabilitasyon programları kişiye özel olarak düzenlenen
hasta eğitimini, biofeedback, elektrik stimülasyonu,
nöromodülasyon uygulamalarını ve pelvik taban kaslarını
kuvvetlendirici egzersizleri içerir. Gereken durumlarda
kas ve bağ dokusunu gevşetmeyi sağlayan egzersizler ve
manuel tedavi yöntemleri uygulanır.
Rehabilitasyon süreci, multidisipliner yaklaşım ve
ilgili disiplinler arasında etkili bir iletişim gerektirir.
Pelvik taban işlev bozukluğu konusunda hasta eğitimi
ve farkındalığın artırılması kritik derecede önemlidir.
Değiştirilebilir risk faktörlerinden fiziksel aktivite ve
diyet, kilo kaybı, sigarayı bırakmak, kabızlığı ve diyabeti
Eylül - September 2024

20
Discussion of psychological impact of symptoms and
taking this impact into consideration when deciding a
management plan are necessary in the presence of pelvic
floor dysfunction.”
Pelvic Floor Exercises
“Training pelvic floor muscles is one of the most notable
determining elements of the multi-faceted treatment
process of pelvic floor dysfunction. The objective of the
exercises for this purpose is to improve pelvic muscle
strength, endurance, power,, relaxation and a combination
of these parameters.
It is possible through pelvic floor exercises to learn how
to effectively contract these muscles in case of conditions
such as frequent urination, urinary incontinence, fecal
incontinence and pelvic organ prolapse and also how to
relax them in case of problems like urinary-fecal excretory
difficulty, constipation and chronic pelvic pain.
Pelvic floor muscle training should be encouraged for
all ages. Continuation of pelvic floor muscle training is
recommended for one’s lifetime, as long-term training
helps prevent symptoms.”
Determining the Correct Muscles for Pelvic
Floor Exercises
“In order for pelvic floor exercises to be effective, the ability
to contract the correct muscles should be acquired first, and
a regular program should be followed.
While urinating, pelvic floor muscles are contracted and
mid-stream urinary flow is stopped. The muscles felt when
this step takes place are pelvic floor muscles. However,
this method should be utilized only to correctly determine
muscle locations at the beginning. As actively stopping
urinary flow on a constant basis may cause urinary tract
infection, practicing it often is not advisable. The muscles
contracted to prevent output when one feels the urge to
urinate, pass gas or defecate are also the correct muscles
for exercise.
Learning to contract pelvic floor muscles in particular
without using the muscles of abdomen, hip and thighs is
important to make sure that exercises are effective. Once
the use of correct muscles has been learned, strengthening,
endurance acquisition and relaxation will become possible
over time and with repetitions.”
Other Methods of Pelvic Floor Rehabilitation
All physical medicine and rehabilitation practices conducted
in treatment aim to maximize pelvic floor functions as
much as possible. Biofeedback techniques -which provides
pelvic floor muscle training to the patient with audiovisual
feedback via electronic devices-, electrical stimulation,
electromagnetic therapy, tibial nerve stimulation, vaginal
cone support for women and breathing-assisted relaxation
techniques are recommended to those who are unable to
effectively carry out pelvic floor muscle contraction and
relaxation.
yönetmek konusunda bilgilendirme yapılmalıdır. Pelvik
taban işlev bozukluğu varlığında semptomların psikolojik
etkisini tartışmak ve bir yönetim planı geliştirirken bu etkiyi
dikkate almak gereklidir.”
Pelvik Taban Egzersizleri
“Pelvik taban kaslarının eğitimi, pelvik taban işlev
bozukluklarında çok boyutlu tedavi sürecinin en önemli
belirleyicilerindendir. Bu amaçla uygulanan egzersizlerin
amacı, pelvik taban kaslarının kuvvetini, dayanıklılığını,
gücünü, gevşemesini veya bu parametrelerin bir
kombinasyonunu geliştirmektir.
Sık idrara çıkma, idrar kaçırma, gaz, dışkı kaçırma, pelvik
organ sarkması gibi durumlarda pelvik taban kaslarının
etkili bir şekilde nasıl kasılacağını, idrar, dışkı boşaltım
güçlüğü, kabızlık, kronik pelvik ağrı gibi sorunlarda ise bu
kasların nasıl gevşetilebileceğini öğretmek pelvik taban
egzersizleriyle mümkün olabilmektedir.
Her yaşta pelvik taban kas eğitimi yapılması teşvik
edilmelidir. Yaşam boyunca pelvik taban kas eğitimine
devam önerilmektedir, çünkü uzun süreli eğitim
semptomları önlemeye yardımcı olmaya devam
etmektedir.”
Pelvik Taban Egzersizlerinin Uygulanması için
Doğru Kasların Belirlenmesi
“Pelvik taban egzersizlerinin etkili olabilmesi için, öncelikle
doğru kasları kasma becerisi kazanılmalı ve düzenli bir
programa uyulmalıdır.
İdrar yaparken pelvik taban kasları kasılarak orta akım
idrar akışı durdurulur. Bu adımı uygularken hissedilen
kaslar pelvik taban kaslarıdır. Ancak, bu yöntem
sadece başlangıçta kasların yerini doğru belirlemek
için kullanılmalıdır. Sürekli olarak idrar akışını fiilen
durdurmak idrar yolu enfeksiyonuna yol açabileceği için
sık yapılması önerilmez. Bununla beraber, idrar, gaz ya da
dışkı hissi geldiğinde çıkışı engellemek için kasılan kaslar
da egzersizler için hissedilen doğru kaslardır.
Karın, kalça veya uyluk kaslarını kullanmaksızın özellikle
pelvik taban kaslarını kasmayı öğrenmek egzersizlerin
etkili olması için önemlidir. Doğru kasları kullanmayı
öğrendikten sonra kuvvetlendirme, güçlendirme,
dayanıklılık kazanımı ve gevşeme zaman içerisinde ve
tekrarlarla mümkün olacaktır.”
Pelvik Taban Rehabilitasyonunda Kullanılan
Diğer Yöntemler
“Tedavide kullanılan tüm fiziksel tıp ve rehabilitasyon
uygulamaları, pelvik taban fonksiyonlarını olabilecek en üst
seviyeye getirmeyi hedeflemektedir. Etkili şekilde pelvik
taban kas kasılması ve gevşemesini gerçekleştiremeyen
kişilerde, pelvik taban kas eğitimini elektronik cihazlar
aracılığıyla hastaya sesli veya görsel geri bildirim
vererek öğrenme sağlayan biofeedback teknikleri,
elektrik stimülasyonu, elektromagnetik tedavi, tibial sinir
stimülasyonu veya kadınlarda vajinal konilerle destekleme,
gereken durumlarda ise miyofasyal gevşetme ve nefes
yardımlı gevşeme tekniklerini uygulama önerilmektedir.“
Eylül - September 2024

22
Laser era in pediatric dental treatment
Çocuk diş tedavisinde lazer dönemi
Pediatric Dentistry Specialist
Dt. Nurgül Demir
Underlining
that it is not
very easy to
perform clinical
procedures
without the need
for anesthesia
by providing
sufficient
cooperation in
pediatric patients
where surgical
procedures are
mandatory, Pediatric Dentistry Specialist
Dt. Nurgül Demir explains the important
developments regarding laser applications in
pediatric dentistry and the curiosities about
the treatment.
Cerrahi işlemlerin planlamasının zorunlu
olduğu çocuk hastalarda yeterli kooperasyon
sağlanarak uyutmaya gerek olmadan klinik
işlemlerin yapılmasının çok kolay olmadığının
altını çizen Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt.
Nurgül Demir çocuk diş hekimliğinde lazer
uygulamalarına dair önemli gelişmeleri ve
tedaviye dair merak edilenleri anlatıyor.
Lazer uygulamalarının çürük teşhisi, diş beyazlatma
işlemleri, kanal tedavisi prosedürleri gibi diş hekimliğinin
birçok alanında kullanımının günden güne yaygınlaştığını
ifade eden Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül
Demir bu uygulamanın avantaj ve dezavantajlarının
araştırılmaya devam ettiğini ifade etti. “Diş eti
düzeltmeleri, dudak ve dil bağı konumlanmaları için
gerekli görülen tedaviler, süremeyen dişlerin üstündeki
diş eti engelinin kaldırılması gereken durumlarda yani
Eylül - September 2024

23
Stating that the use of laser applications in many areas
of dentistry such as caries diagnosis, teeth whitening
procedures, root canal treatment procedures is
becoming more widespread day by day, Pediatric
Dentistry Specialist Dt. Nurgül Demir stated that the
advantages and disadvantages of this application
continue to be investigated. “Gingival corrections,
treatments deemed necessary for lip and tongue tie
positioning, in cases where the gingival obstacle on the
teeth that cannot erupt should be removed, that is, the
procedures that we frequently plan in pediatric dentistry
can be performed routinely using laser. Increasing
patient comfort during the surgical procedure and
reducing the risk of complications after the procedure,
especially in pediatric patients, brings laser applications
to the forefront compared to classical surgical methods.”
Pediatric Dentistry Specialist Dt. Nurgül Demir continued
her words as follows: “Bleeding images during the
surgical procedure, the possibility of the pediatric
patient feeling pain, the uneasiness caused by the excess
of material, the risks of complications that will increase
with the mobility of the child require us to plan surgical
procedures planned with classical methods in pediatric
patients, often by putting them to sleep. Unfortunately,
even after a successful surgical procedure, the closure
of the surgical area with stitches, the inability to provide
adequate hygiene in the area closed with stitches after
the procedure, the difficulties in taking care of oral care
and the risk of the pediatric patient playing with the
stitches and damaging the tissue healing negatively
affect the results of the treatment.”
Painless and easy treatment in a short time
Delivering speeches about the prominent advantages of
laser in pediatric patients, Pediatric Dentistry Specialist
Dt. Nurgül Demir, said, “Some of our advantages are that
there is no need for regional anesthesia in most of the
soft tissue procedures performed by laser application,
and the soft tissue area where the surgical procedure
will be applied often does not need to be sutured
and bleeding control can be achieved. In addition to
allowing the surgical procedure area to heal faster, laser
applications reduce the problems that may occur after
the procedure, so we do not even need to use painkillers
for many procedures. In surgical procedures performed
using laser, the time patients spend in the chair is also
much shorter compared to classical surgical methods.
This situation is too important to be ignored in pediatric
patients whose tolerance to the dentist’s chair and
cooperation during dental treatments are very limited.”
Bacterial growth is prevented
“Lasers prevent bacterial growth in the tissues in
the area where it is applied, reducing the need for
antibiotics after the procedure and ensuring that the
healing process goes smoothly at a high rate,” said
çocuk diş hekimliğinde sıklıkla planladığımız işlemler
rutinde lazer kullanılarak yapılabiliyor. Cerrahi işlem
sırasında hasta konforunu arttırarak, işlem sonrasındaki
komplikasyon risklerini düşürmesi, özellikle çocuk
hastalarda, klasik cerrahi yöntemlere göre lazer
uygulamalarını ön plana çıkarıyor” açıklamasında
bulunan Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir
sözlerine şöyle devam etti: “Cerrahi işlem sırasındaki
kanamalı görüntüler, çocuk hastanın ağrı hissetme
olasılığı, malzeme fazlalığının oluşturacağı tedirginlik,
çocuğun hareketliliği ile artacak olan komplikasyon
riskleri çocuk hastalarda klasik yöntemlerle planlanan
cerrahi işlemleri çoğu zaman uyutarak planlamamızı
gerektiriyor. Başarılı geçen bir cerrahi işlemden sonra
dahi, cerrahi bölgenin dikişle kapatılması, dikişle
kapatılan bölgede işlem sonrasında yeterli hijyenin
sağlanamaması, ağız bakımına özen gösterilmesindeki
zorluklar ve çocuk hastanın dikişlerle oynayarak
doku iyileşmesine zarar verme riski yapılan tedavinin
sonuçlarını da olumsuz yönde etkiliyor maalesef.”
Kısa sürede acısız ve kolay tedavi
Lazerin çocuk hastalarda öne çıkan avantajlarından
bahseden Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül
Demir “Lazer uygulanarak yapılan yumuşak doku
işlemlerinin pek çoğunda bölgesel uyuşturulmaya
ihtiyaç duyulmaması ve cerrahi işlemin uygulanacağı
yumuşak doku bölgesine, çoğu zaman dikiş atılmasına
gerek olmaması ile kanama kontrolünün sağlanabilmesi
avantajlarımızdan bazıları. Lazer uygulamaları cerrahi
işlem bölgesinin daha hızlı iyileşmesine olanak
tanımasının yanı sıra; işlem sonrasında oluşabilecek
problemleri azaltması sayesinde de pek çok işlem için
hastalarımıza ağrı kesici kullandırmamıza dahi gerek
kalmıyor. Lazer kullanılarak yapılan cerrahi işlemlerde,
klasik cerrahi yöntemlere göre hastaların koltukta
geçirdiği zaman da çok daha kısalıyor. Bu durum diş
hekimi koltuğuna toleransı ve diş tedavileri sırasındaki
kooperasyonu çok sınırlı olan çocuk hastalarda göz ardı
edilemeyecek kadar önemlidir” dedi.
Bakteri üremesinin önüne geçiliyor
“Lazerler, uygulandığı bölgedeki dokularda bakteri
üremesini önleyerek, işlem sonrasında antibiyotik
kullanılmasına duyulan ihtiyacı azaltır ve iyileşme
sürecinin yüksek oranda sorunsuz geçmesini sağlar”
açıklamasında bulunan Dt. Nurgül Demir “Düşük
seviyeli lazerlerin, çocuklarda, kemoterapi, radyoterapi
gibi bağışıklık sistemini zayıflatan tedavilerin sonucu
olarak görülen ağız yaralarının tedavisinde etkili
olduğu bilinmektedir ve rutin olarak kullanılmaktadır.
Ağızda çıkan aftöz ülserlerin, uçuk lezyonlarının ilaçsız
tedavisinde farklı lazer uygulamalarının etkinliği de
araştırılmaya devam etmektedir” dedi.
Eylül - September 2024

24
Dt. “Low-level lasers are known to be effective in the
treatment of mouth sores seen in children as a result
of treatments that weaken the immune system such
as chemotherapy and radiotherapy and are routinely
used. The effectiveness of different laser applications in
the drug-free treatment of aphthous ulcers and herpes
lesions in the mouth continues to be investigated.”
Dt. Nurgül Demir listed the other benefits of
laser as follows;
-Laser applications are currently lip tie treatments in
children, which are positioned lower than their normal
position and cause gaps in tooth alignment,
-Tongue tie treatments that lead to restricted tongue
movements and speech problems,
-Minor surgeries that we plan in patients who need to
correct the gingival contour and remove the gingival
obstacle on the teeth that cannot erupt and remain
impacted,
-During surgical procedures to be applied to soft tissues;
while providing bleeding control, reducing the risk of
patient pain,
-Increasing patient comfort during the surgical
procedure and reducing the risk of complications after
the procedure,
It seems to offer promising options by significantly
shortening the procedure time, allowing the pediatric
patient not to lose cooperation and providing
advantages in the post-procedure recovery process.
Right case selection and right treatment
Drawing attention to the correct case selection and
the sensitivity and professionalism in the application of
the technique in the success of laser applications, Dt.
Nurgül Demir said, “In the patient planned for soft tissue
surgery, the physician should decide on the method of
treatment according to the needs of the patient and the
requirements of the treatment. Correct case selection
and precision and professionalism in the application of
the technique are of great importance in the success
of laser applications. Especially in pediatric patients,
planning the procedure with a maxillofacial surgeon will
ensure that the process proceeds flawlessly.”
Dt. Nurgül Demir lazerin diğer faydalarını ise şu
şekilde sıraladı;
-Lazer uygulamaları çocuklarda şu anda, normal
konumundan daha aşağıda konumlanarak diş diziliminde
aralanmalara sebep olan dudak bağı tedavileri,
-Dil hareketlerinin kısıtlı kalmasına ve konuşma
problemlerine yol açan dil bağı tedavileri,
-Diş eti konturunun düzeltilmesi, süremeyerek gömülü
kalan dişlerin üstündeki diş eti engelinin kaldırılması
gereken hastalarda planladığımız minör cerrahiler,
-Yumuşak dokulara uygulanacak cerrahi işlemler
sırasında; kanama kontrolü sağlarken, hastanın ağrı
duyması riskini azaltması,
-Cerrahi işlem sırasında hasta konforunu arttırarak,
işlem sonrasındaki komplikasyon risklerini düşürmesi,
-İşlem süresini önemli ölçüde kısaltarak çocuk hastanın
kooperasyonunu kaybetmemesine ve işlem sonrası
iyileşme sürecinde sağladığı avantajlar ile gelecek vaat
eden opsiyonlar sunacağa benziyor.
Doğru vaka seçimi ve doğru tedavi
Lazer uygulamalarının başarısında doğru vaka
seçimi ve tekniğin uygulanmasındaki hassasiyet ve
profesyonelliğe de dikkat çeken Dt. Nurgül Demir
“Yumuşak doku cerrahisi planlanan hastada, yapılacak
olan tedavinin yöntemine, hekim, hastanın ihtiyaçlarına
ve tedavinin gerektirdiklerine göre karar vermelidir.
Lazer uygulamalarının başarısında doğru vaka seçimi ve
tekniğin uygulanmasındaki hassasiyet ve profesyonellik
büyük önem taşımaktadır. Özellikle çocuk hastalarda,
işlemin çene cerrahisi uzmanı ile planlanması sürecin
kusursuz ilerlemesini sağlayacaktır.”
Eylül - September 2024

26
“If there is scoliosis, there is a cure!”
“Skolyoz varsa tedavisi de var!”
Acıbadem Health Group, which organizes
special events for Scoliosis Awareness Month
every year, hosted scoliosis fighters and their
families at its 11th event.
The moderator of the interview, which was held to
convey to the patients that they are not alone in this
battle, the importance of early diagnosis and regular
treatment in scoliosis treatment and new medical
developments, was the artist Özge Borak. At the event
held at Acıbadem Maslak Hospital, young people, their
families and physicians, who have signed success stories
in the fight against scoliosis, came together and shared
their experiences. Prof. Dr. Ahmet Alanay, one of the
Orthopedics and Traumatology specialists of Acıbadem
Maslak Hospital Spine Health Center, shared the latest
developments in scoliosis treatment, while Assoc.
Prof. Dr. Çağlar Yılgör gave information about brace
treatment.
Young people who met with scoliosis during
Her yıl Skolyoz Farkındalık Ayı’na özel
etkinlikler düzenleyen Acıbadem Sağlık Grubu,
11. etkinliğinde skolyoz savaşçıları ve ailelerini
konuk etti.
Hastalara bu savaşta yalnız olmadıklarını, skolyoz
tedavisinde erken teşhis ile düzenli tedavinin önemini ve
tıbbi yeni gelişmeleri aktarmak üzere yapılan söyleşinin
moderatörü sanatçı Özge Borak oldu. Acıbadem Maslak
Hastanesi’nde gerçekleştirilen etkinlikte; skolyozla
mücadelede başarı öykülerine imza atan gençler, aileleri
ve hekimleri bir araya gelerek kendi deneyimlerini
paylaştılar. Acıbadem Maslak Hastanesi Omurga Sağlığı
Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanlarından Prof.
Dr. Ahmet Alanay skolyoz tedavisinde yaşanan en yeni
gelişmeleri aktarırken, Doç. Dr. Çağlar Yılgör de korse
tedavisi hakkında bilgiler verdi.
Ergenlik döneminde skolyozla tanışan ve eğrilen
omurgalarına karşı savaşan gençler, ameliyatla ya da
korse ile başarıyla tedavi olup, zorlu sürecin üstesinden
gelmeyi başardılar. Şimdi, Skolyoz Savaşçılarının
kimi spor, kimi sanat, kimi de akademik başarılarıyla
Eylül - September 2024

27
adolescence and fought against their curved spines
were successfully treated with surgery or corset and
managed to overcome the difficult process. Now, some
of the Scoliosis Warriors stand out with their sports,
art and academic achievements. However, they also
came together to address their peers and share their
experiences in order to guide young people who are
new to scoliosis. At the 11th Scoliosis Awareness Event
held at Acıbadem Maslak Hospital this year, Scoliosis
Warriors, their families and experts shared the visible
and invisible aspects of life with scoliosis with all their
sincerity and told their bitter-sweet experiences under
the moderation of artist Özge Borak.
Özge Borak:
“The sufferer knows the troubles!”
Özge Borak, the moderator of the conversation, the
beloved face of the screens, the artist Özge Borak,
referring to the famous saying ‘The sufferer knows
the troubles’ in the event, which aims to raise social
awareness against scoliosis, which knocks on the door
of 3 out of every 100 children today, said the following:
“I was happy when they suggested me to be the
moderator of this event. I thought that I could learn
about this disease in more detail and meet heroes like
you.
More importantly, I thought that I would have the
opportunity to contribute to the society with the
awareness to be created and I was very excited, I
accepted immediately.”
dikkat çekiyorlar. Ancak onlar bir yandan da skolyozla
yeni tanışan gençlere yol gösterebilmek adına
akranlarına seslenmek ve deneyimlerini paylaşmak
için bir araya geldiler. Acıbadem Maslak Hastanesi’nde
düzenlenen ve bu yıl 11.’cisi gerçekleştirilen Skolyoz
Farkındalık Etkinliği’nde Skolyoz Savaşçıları, aileleri
ve uzmanlar, sanatçı Özge Borak’ın moderatörlüğünde
skolyozla yaşamın görünen ve görünmeyen yönlerini
tüm içtenlikleriyle paylaştılar, acı-tatlı deneyimlerini
anlattılar.
Özge Borak: “Çeken bilir dertleri!”
Söyleşinin moderatörlüğünü yapan, ekranların sevilen
yüzü, sanatçı Özge Borak günümüzde her 100 çocuktan
3’ünün kapısını çalan skolyoza karşı toplumsal
farkındalığı artırmayı hedefledikleri etkinlikte, meşhur
‘Çeken bilir dertleri’ sözüne atıfta bulunarak şöyle
konuştu:
Eylül - September 2024

28
Prof. Dr. Ahmet Alanay:
“Early diagnosis is critical!”
Orthopedics and Traumatology Specialist Prof. Dr.
Ahmet Alanay from Acıbadem Maslak Hospital Spine
Health Center, one of the architects of scoliosis
awareness activities in Turkey, emphasized in his speech
about the latest treatment methods in scoliosis that
scoliosis has ceased to be a fate in our country in recent
years thanks to the rapid advances in technology and
medicine and the experience of physicians. Stating
that early diagnosis plays a critical role in treatment,
Prof. Dr. Alanay said, “The first step in the fight against
scoliosis is the awareness of parents. Families who are
aware of scoliosis can observe their children’s posture
and spine structure and consult a physician in case of
any curvature, making early diagnosis possible. Early
diagnosis plays a critical role in determining treatment
models and overcoming the process easily.”
Assoc. Prof. Dr. Çağlar Yılgör: “Corset
treatment gives successful results”
Emphasizing that the developments in the field of
personalized corset making in recent years have made
it possible to treat some scoliosis patients without
the need for surgery, Orthopedics and Traumatology
Specialist Assoc. Prof. Çağlar Yılgör said the following
about corset treatments: “The cooperation of family,
doctor, physiotherapist and orthotist is extremely
important in the success of scoliosis treatment. With
regular corset and exercise, scoliosis can now be treated
without the need for surgery in suitable patients.
Studies show that in childhood curvatures, if the
appropriate corset is worn in the appropriate patient
in accordance with the rules and supported by exercise
for the required period of time, very serious success
can be achieved in the treatment of curvature and even
scoliosis can be completely cured. For this reason, it
should be explained very well to the child that he/she
can get rid of scoliosis by wearing a corset for a certain
period of time in accordance with the rules.”
Scoliosis fighters told
Doruk Bayrak / 17 years old / High School 11th grade
student
“My swimming teacher noticed it when I was
3 years old!”
Doruk’s swimming teacher first noticed the deformation
in his body when he was only 3 years old. “When my son
leaned forward to dive, his swimming teacher noticed
the asymmetry between his right and left shoulder.
He told us ‘he may have a tendency to scoliosis, always
follow him’. After the teacher’s warning, we had Doruk
examined regularly. We noticed the scoliosis about
“Bu etkinliğin moderatörlüğünü bana önerdiklerinde
sevindim. Bu hastalığı daha detaylı öğrenebileceğimi,
sizler gibi kahramanlarla tanışabileceğimi düşündüm.
Daha önemlisi, oluşturulacak farkındalıkla topluma katkı
sağlama fırsatım olur dedim ve çok heyecanlandım,
hemen kabul ettim.”
Prof. Dr. Ahmet Alanay:
“Erken teşhis kritik öneme sahip!”
Türkiye’de, toplumda skolyoz farkındalığı etkinliklerinin
mimarlarından Acıbadem Maslak Hastanesi Omurga
Sağlığı Merkezi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı
Prof. Dr. Ahmet Alanay, skolyozda en yeni tedavi
yöntemlerini anlattığı konuşmasında; son yıllarda
ülkemizde gerek teknoloji ve tıptaki hızlı ilerlemeler
gerekse hekimlerin tecrübeleri sayesinde skolyozun
kader olmaktan çıktığını vurguladı. Tedavide erken
teşhisin kritik rol oynadığını belirten Prof. Dr. Alanay
“Skolyozla mücadelede ilk adımı, ebeveynlerin
farkındalığı oluşturuyor. Skolyoza karşı bilinçli
ailelerin; çocuklarının duruşları ve omurga yapısını
gözlemlemeleri sayesinde herhangi bir eğrilik
durumunda hekime başvurmaları, erken teşhisi mümkün
kılıyor. Erken teşhis ise tedavi modellerinin belirlenmesi
ve sürecin kolay bir şekilde üstesinden gelinmesinde
kritik rol oynuyor” diye konuştu.
Doç. Dr. Çağlar Yılgör:
“Korse tedavisi başarılı sonuç veriyor”
Son yıllarda kişiye özel korse yapımı konusundaki
gelişmelerin, bazı skolyoz hastalarında ameliyata gerek
bırakmadan tedaviyi mümkün kıldığını vurgulayan
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağlar Yılgör,
korse tedavileri hakkında şunları söyledi: “Skolyoz
tedavisinin başarısında aile, doktor, fizyoterapist ve
ortotist iş birliği son derece önem taşıyor. Düzenli
korse ve egzersiz ile uygun hastalarda skolyoz artık
ameliyata gerek kalmadan da tedavi edilebiliyor. Yapılan
çalışmalar; çocukluk eğriliklerinde uygun hastada,
uygun korsenin kurallara uygun takılması ve gerekli
süre boyunca egzersizle de desteklenmesi durumunda
eğriliğin tedavisinde çok ciddi başarılar sağlanabildiğini
hatta skolyozun tamamen tedavi edildiğini gösteriyor. Bu
nedenle belirli bir süre, kurallara uygun şekilde korse
takarak skolyozdan kurtulabileceğinin, çocuğa çok iyi
açıklanması gerekiyor.”
Skolyoz savaşçıları anlattı
Doruk Bayrak / 17 yaşında / Lise 11. sınıf öğrencisi
“3 yaşındayken yüzme hocam fark etti!”
Lisede okuyan Doruk’un vücudundaki deformasyonu
ilk kez henüz 3 yaşındayken yüzme öğretmeni fark
Eylül - September 2024

29
two months before Doruk took the LGS exam in 2021.
However, since Doruk was an academic child, the LGS
exam was very important for him. Therefore, we had
to postpone the scoliosis for a while. Çağlar, whom
we consulted after the exam was over, diagnosed
a 33-degree scoliosis in Doruk; we started corset
treatment and schroth exercises. We were very happy
to see that the curvature decreased to 22 degrees in 6
months.”
“I’ll give up the corset and wear a doctor’s
coat!”
17-year-old Doruk also stated that he was very disciplined
about wearing a corset, that he made it fun and that he
has now come to the end of the treatment process and
said: “In the first year, I was wearing my corset with only
one hour break a day. Our teacher Çağlar used to give
breaks by saying ‘since you swim a lot in the summer,
it will be enough to wear it only at night at that time’,
because it is very difficult to wear a corset in the heat, it
makes you sweat excessively. But with the support of my
teacher and my family, I have now reached the end, and it
is enough to wear the corset only at night. I am currently
an 11th grade student at science high school and I want to
become a doctor. I told my teacher Çağlar that I will take
off this corset and come to you one day wearing a gown,
and I believe I will achieve this.”
etmiş. Anne Özgü Bayrak “Oğlum balıklama dalmak için
öne doğru eğildiğinde yüzme hocası sağ ve sol omzu
arasındaki asimetriyi fark etmiş. Bize ‘skolyoza yatkınlığı
olabilir, hep takip edin’ demişti. Hocanın uyarısının
ardından Doruk’u düzenli olarak muayene ettirdik.
2021 yılında Doruk LGS sınavına girmeden yaklaşık iki
ay önce skolyozu fark ettik. Ancak Doruk akademik bir
çocuk olduğu için LGS sınavı onun için çok önemliydi.
Dolayısıyla skolyozu biraz ötelemek durumunda kaldık.
Sınav bitince başvurduğumuz Çağlar hoca Doruk’ta 33
derecelik skolyoz teşhis etti; korse tedavisine ve schroth
egzersizlerine başladık. 6 ayda eğrilik 22 dereceye
indiğini görünce çok mutlu olduk.” diyor.
“Korseyi bırakıp, doktor önlüğü giyeceğim! “
17 yaşındaki Doruk da korse takma konusunda çok
disiplinli olduğunu, bunu eğlenceli hale getirdiğini ve
artık tedavi sürecinin sonuna geldiğini belirterek şöyle
konuştu: “İlk yıl korsemi günde sadece bir saatlik ara
vererek takıyordum. Çağlar hocamız ‘yazın madem çok
yüzüyorsun, o dönemler sadece gece takman yeterli
olacaktır’ diyerek aralar veriyordu, çünkü sıcakta
korse takmak çok zor, aşırı terletiyor. Ama hocamın
ve ailemin desteğiyle artık sonuna geldim, korseyi de
sadece geceleri takmam yeterli oluyor. Şu anda fen
lisesi 11. Sınıf öğrencisiyim ve doktor olmak istiyorum.
Çağlar hocama da ‘bu korseyi çıkarıp bir gün karşınıza
önlük giyip geleceğim’ dedim ve bunu başaracağıma
inanıyorum.”
Eylül - September 2024

32
Pakmedica 2025: Opening New Horizons in the Healthcare Industry
Pakmedica 2025: Sağlık Sektöründe Yeni Ufuklar Açılıyor
Pakistan’ın Lahor şehrinde 20-22 Şubat 2025 tarihlerinde
düzenlenecek olan Pakmedica Fuarı, sağlık ve medikal
sektörünün geleceğine yön verecek. Üçüncü kez
gerçekleşecek olan bu prestijli etkinlik, Türkiye’den
sektör temsilcilerini küresel arenada benzersiz
fırsatlarla buluşturmayı vaat ediyor. Eğer siz de sağlık
teknolojileri ve medikal cihazlar alanında geleceğe adım
atmak istiyorsanız, Pakmedica 2025 sizin için doğru
adres.
Set to take place in Lahore, Pakistan, from February
20-22, 2025, Pakmedica Expo is poised to shape the
future of the healthcare and medical sectors. Now in its
third edition, this prestigious event promises to connect
industry representatives from Turkey with unparalleled
opportunities on the global stage. If you’re looking to
make strides in healthcare technologies and medical
devices, Pakmedica 2025 is the place to be.
A Global Meeting Point for the Healthcare
Sector: Pakmedica 2025
Pakmedica is more than just an expo; it’s a vital platform
for fostering global collaborations across a wide array
of fields, including healthcare and medical technologies,
medical devices, health tourism, IT, and aesthetic
materials. This year, with strong backing from the
Punjab Health Department, the Ministry of Health of
the Republic of Turkey, and the Pakistan Pharmaceutical
Manufacturers’ Association, the event is expected
to attract over 300 international exhibitors. With
approximately 5,000 visitors anticipated, this is a mustattend
event for anyone looking to make a significant
impact in the healthcare industry.
Küresel Sağlık Sektörünün Buluşma Noktası:
Pakmedica 2025
Pakmedica, sadece bir fuar değil, aynı zamanda sağlık ve
medikal teknolojiler, tıbbi cihazlar, sağlık turizmi, bilişim
ve estetik malzemeleri gibi alanlarda küresel işbirlikleri
kurmak için önemli bir platform sunuyor. Bu yıl, Pakistan
Pencap Sağlık Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık
Bakanlığı ve Pakistan İlaç Üreticileri Birliği gibi güçlü
kuruluşların desteğiyle, uluslararası arenada 300’ün
üzerinde firmanın katılımı bekleniyor. Yaklaşık 5000
ziyaretçinin yer alacağı bu etkinlik, sağlık sektöründe
fark yaratmak isteyen herkes için kaçırılmaması gereken
bir fırsat.
Sınırları Aşan İşbirlikleri
Pakmedica 2025, sadece ürün ve hizmet tanıtımı
yapmanın ötesinde, sağlık işbirliği forumları ve Pencap
Board of Investment (PBIT) ile gerçekleştirilecek B2B
toplantılar aracılığıyla katılımcılara yeni işbirliği fırsatları
Cross-Border Collaborations
Pakmedica 2025 goes beyond product and service
showcases, offering participants the chance to explore
new collaboration opportunities through health
cooperation forums and B2B meetings organized
in partnership with the Punjab Board of Investment
Eylül - September 2024

33
sunacak. Özellikle Türkiye ve Pakistan arasındaki
işbirliklerini güçlendirmek amacıyla düzenlenen 3.
Pakistan-Türkiye Sağlık İş Birliği Forumu, iki ülkenin
sağlık sektöründe ortak hedeflere ulaşmasına katkı
sağlayacak.
and Trade (PBIT). The 3rd Pakistan-Turkey Health
Cooperation Forum, in particular, aims to strengthen the
collaborative efforts between Turkey and Pakistan in
achieving mutual goals in the healthcare sector.
Ekspoturk’s Journey in the Healthcare Sector
With over 16 years of experience in the healthcare and
exhibition sectors, Ekspoturk has been guiding industry
representatives on how to enhance their impact in
international markets. Showcasing Turkey’s success in
healthcare and medical technology on the global stage
through events like Pakmedica is crucial for boosting our
companies’ competitive edge in global markets.
Investing in the Future: The Opportunities
Awaiting You at Pakmedica 2025
For Turkish companies operating in the healthcare
sector, Pakmedica serves as a gateway not just to
the Pakistani market but to the entire South Asian
region. This expo offers an ideal platform to showcase
innovative products and services, create new market
opportunities, and strengthen existing partnerships.
Throughout the event, B2B meetings and forums will
allow Turkish companies to establish strong partnerships
in the local market and keep abreast of the latest
industry innovations.
Pakmedica 2025 presents an unmissable opportunity
for Turkish companies in the healthcare and medical
technology sectors to gain greater visibility on the global
stage, keep up with industry innovations, and strengthen
international collaborations. At Ekspoturk, we look
forward to seeing you at this significant event where you
can proudly represent Turkey’s leadership in healthcare
and medical technologies on the international stage.
Secure your place at Pakmedica this year and seize the
new opportunities in the sector! Pakmedica 2025 is set
to be a pivotal moment for the future of the healthcare
industry. Don’t miss out—be part of this journey.
Ekspoturk’ün Sağlık Sektöründeki Yolculuğu
Ekspoturk olarak, 16 yılı aşkın süredir sağlık ve
fuarcılık alanında edindiğimiz bilgi ve deneyimle, sektör
temsilcilerine uluslararası pazarlarda nasıl daha
etkili olabilecekleri konusunda rehberlik ediyoruz.
Türkiye’nin sağlık ve medikal teknoloji alanındaki
başarısını Pakmedica gibi uluslararası etkinliklerle dünya
sahnesine taşımak, firmalarımızın küresel pazarlardaki
rekabet gücünü artırmak adına kritik önem taşıyor.
Geleceğe Yatırım: Pakmedica 2025’te Sizi
Bekleyen Fırsatlar
Pakmedica, sağlık sektöründe faaliyet gösteren Türk
firmaları için sadece Pakistan pazarına değil, tüm Güney
Asya bölgesine açılan bir kapı niteliğinde. Bu fuar,
yenilikçi ürün ve hizmetlerinizi sergilemek, yeni pazar
fırsatları yaratmak ve mevcut işbirliklerini güçlendirmek
için ideal bir zemin sunuyor. Etkinlik boyunca
gerçekleştirilecek B2B toplantılar ve forumlar, Türk
firmalarının yerel pazarda güçlü ortaklıklar kurmasına
ve sektördeki yenilikleri yakından takip etmesine olanak
tanıyacak.
Pakmedica 2025, sağlık ve medikal teknoloji
sektöründeki Türk firmalarının global arenada daha
fazla görünürlük kazanması, sektördeki yenilikleri
takip etmesi ve uluslararası işbirliklerini güçlendirmesi
için kaçırılmayacak bir fırsattır. Ekspoturk olarak,
Türkiye’nin sağlık ve medikal teknolojilerdeki öncülüğünü
uluslararası platformlarda sergileyebileceğiniz bu önemli
etkinlikte sizleri görmekten büyük mutluluk duyacağız.
Bu yıl Pakmedica’da yerinizi alın ve sektördeki yeni
fırsatları yakalayın! Pakmedica 2025, geleceğin sağlık
sektörü için kritik bir dönüm noktası olma yolunda
ilerliyor. Kaçırmayın, siz de bu yolculuğun bir parçası
olun.
Eylül - September 2024

34
HIMSS Eurasia 2024:
Shaping the Future of Health Informatics and Technologies
HIMSS Eurasia 2024:
Sağlık Bilişimi ve Teknolojilerinde Geleceğin Yol Haritası
2-4 Aralık 2024 tarihleri arasında Antalya’da
gerçekleşecek olan HIMSS Avrasya Sağlık Bilişimi
ve Teknolojileri Eğitimi, Konferansı ve Fuarı, sağlık
sektörünün önde gelen isimlerini ve teknoloji devlerini
bir araya getirerek, sağlık bilişiminde yenilikçi
çözümleri ve ileri teknolojileri tartışmak için eşsiz bir
platform sunuyor. Üç gün sürecek bu etkinlik, sektör
profesyonelleri, kamu görevlileri, akademisyenler ve
sağlık hizmeti sunucularını ağırlayarak, sağlık bilişiminin
geleceğini şekillendiren en son gelişmeleri tanıtacak.
Taking place from December 2-4, 2024, in Antalya, the
HIMSS Eurasia Health Informatics and Technologies
Education, Conference, and Exhibition will bring
together leading figures and technology giants in
the healthcare sector. This event will offer a unique
platform to discuss innovative solutions and advanced
technologies in health informatics. Spanning three days,
it will host sector professionals, government officials,
academics, and healthcare providers, showcasing the
latest developments in the field and shaping the future
of health informatics.
Sağlık Bilişiminde Dönüşüm ve İnovasyon
HIMSS Eurasia 2024, sağlık bilişimi ve teknolojileri
alanındaki en yeni ürün ve hizmetlerin sergileneceği,
yenilikçi çözümlerin tanıtılacağı, bu alanda faaliyet
gösteren şirketler için eşsiz bir fırsat sunuyor.
Özellikle, sağlık teknolojilerinde faaliyet gösteren
şirketler, ürünlerini ve hizmetlerini uluslararası bir
kitleye sunma imkanı bulacak. Ayrıca, bu alandaki
en son gelişmeler ve trendler, sektör profesyonelleri
tarafından detaylı bir şekilde ele alınacak. Sağlık
hizmeti sunumunda görevli yöneticiler ve uzmanlar için
düzenlenecek oturumlar, sağlık bilişiminde dönüşümün
nasıl gerçekleştirilebileceği ve bu dönüşümün sağlık
hizmetleri üzerindeki etkileri üzerine derinlemesine
analizler sunacak.
Sağlık bilişimi, sadece verimliliği artırmakla kalmıyor;
aynı zamanda hasta bakım kalitesini iyileştirerek, sağlık
sistemlerinin sürdürülebilirliğine katkıda bulunuyor.
Transformation and Innovation in Health
Informatics
HIMSS Eurasia 2024 will provide a unique opportunity
for companies operating in the health informatics and
technologies field to showcase their latest products
and services. Particularly for companies in health
technologies, this event offers an unrivaled chance to
present their innovations to an international audience.
In addition, the latest trends and developments will
be thoroughly analyzed by industry professionals.
Sessions dedicated to healthcare service managers
and experts will explore how to effectively implement
Eylül - September 2024

35
transformations in health informatics and assess the
impact of these changes on healthcare delivery.
Health informatics is not just about increasing efficiency;
it also improves the quality of patient care, contributing
to the sustainability of healthcare systems. In this
context, the topics covered at HIMSS Eurasia 2024 will
include data management, electronic health records,
telemedicine applications, cybersecurity, and the
digitalization processes in hospitals. These subjects will
be tackled by experts who will discuss how to make the
use of technology in healthcare services more effective
and how to integrate these processes into healthcare
systems.
Academic and Public Perspectives
This event will delve into the roles of not only the private
sector but also government officials and academics in
health informatics. Public sector representatives will
discuss how to optimize public-private partnerships
in health informatics. The challenges encountered
in the digitalization of healthcare services and the
strategies developed to overcome these challenges
will be analyzed from a public sector perspective. These
sessions will share experiences on the creation and
implementation of digital health policies.
For academics, HIMSS Eurasia 2024 offers sessions
focused on new research and development
opportunities in health informatics. These sessions will
be enriched with case studies and successful projects
Bu bağlamda, HIMSS Eurasia 2024’te ele alınacak
konular arasında veri yönetimi, elektronik sağlık
kayıtları, telemedisin uygulamaları, siber güvenlik
ve hastanelerdeki dijitalleşme süreçleri gibi temel
başlıklar yer alıyor. Bu konular, sağlık hizmetleri
sunumunda teknoloji kullanımının nasıl daha etkin hale
getirilebileceğini ve bu süreçlerin sağlık sistemlerine
nasıl entegre edilebileceğini tartışan uzmanlar tarafından
ele alınacak.
Akademik ve Kamusal Perspektifler
Bu etkinlik, sadece özel sektörün değil, aynı zamanda
kamu görevlileri ve akademisyenlerin de sağlık
bilişimindeki rolünü derinlemesine ele alacak. Kamu
sektörü temsilcileri, sağlık bilişiminde kamu-özel sektör
işbirliklerinin nasıl optimize edilebileceğini tartışacaklar.
Özellikle sağlık hizmetlerinin dijitalleşmesinde
karşılaşılan zorluklar ve bu zorlukların üstesinden
gelmek için geliştirilen stratejiler, kamu sektörü
perspektifinden ele alınacak. Bu oturumlarda, dijital
sağlık politikalarının oluşturulması ve uygulanması
üzerine deneyim paylaşımı yapılacak.
Akademisyenler için, HIMSS Eurasia 2024, sağlık
bilişiminde yeni araştırma ve geliştirme fırsatları
üzerine odaklanacak oturumlar sunuyor. Bu oturumlar,
bilimsel çalışmaların pratik uygulamalara nasıl
dönüştürülebileceğini gösteren vaka analizleri ve
başarılı projelerle zenginleştirilecek. Ayrıca, akademik
Eylül - September 2024

36
that demonstrate how scientific research can be
transformed into practical applications. Additionally,
the most up-to-date research in academic circles and
discussions on how to integrate this research into
healthcare services will take place. This will enable the
birth of new academic collaborations and the application
of scientific knowledge in the field.
SmartHospital and the Future of Health
Technologies
One of the most notable features of HIMSS Eurasia 2024
is the SmartHospital innovation and experience area, a
project supported by the European Union. This area will
showcase the most advanced examples of digitalization
in healthcare services, offering participants the
opportunity to experience the latest innovations in this
field. SmartHospital will practically demonstrate how
digital hospitals operate, how patient care processes are
improved, and how these processes can be made more
efficient. This area provides an unmissable opportunity
for those looking to advance digitalization in the
healthcare sector.
The special sessions will provide in-depth analyses and
forward-looking insights into different areas of health
informatics. The Artificial Intelligence (AI) sessions will
explore how AI technologies are used in healthcare
services, their impact on patient care, and how AI is
revolutionizing healthcare delivery. The sessions on
healthy living technologies will cover a wide range of
innovative solutions, from personal health tracking
devices to digital wellness platforms.
The Power of the International Ecosystem:
Participant Profile
HIMSS Eurasia 2024 stands out as not only a national
but also an international meeting point. Ministers,
deputy ministers, and healthcare providers from
over 30 countries worldwide will come together at
this event to share knowledge and experiences. This
broad participation offers a unique opportunity for
those looking to gain a global perspective on health
informatics. Participants will discuss the digitalization
processes of healthcare systems in their respective
countries and the challenges they face in these
processes. Additionally, the international examples
presented in these sessions will give participants the
chance to see different applications firsthand and
integrate them into their own systems.
On a national level, HIMSS Eurasia 2024 will bring
together over 1,000 hospital managers, experts, and
professionals from across Turkey.
These participants will exchange information on Turkey’s
çevrelerdeki en güncel araştırmalar ve bu araştırmaların
sağlık hizmetlerine nasıl entegre edilebileceği
üzerine tartışmalar yapılacak. Bu, hem yeni akademik
işbirliklerinin doğmasına hem de bilimsel bilginin sahada
uygulanabilir hale getirilmesine olanak tanıyacak.
SmartHospital ve Geleceğin Sağlık Teknolojileri
HIMSS Eurasia 2024’ün en dikkat çekici özelliklerinden
biri, Avrupa Birliği destekli bir proje olan SmartHospital
inovasyon ve deneyim alanıdır. Bu alan, sağlık
hizmetlerinde dijitalleşmenin en ileri örneklerini gözler
önüne serecek ve katılımcılara bu alanda yaşanan
yenilikleri deneyimleme fırsatı sunacak. SmartHospital,
dijital hastanelerin nasıl işlediğini, hastaların bakım
süreçlerinin nasıl iyileştirildiğini ve bu süreçlerin nasıl
daha verimli hale getirilebileceğini pratik örneklerle
gösterecek. Bu alan, sağlık sektöründe dijitalleşmeyi ileri
taşımak isteyenler için kaçırılmaması gereken bir fırsat
sunuyor.
Özel toplantılar ise sağlık bilişiminin farklı alanlarındaki
derinlemesine analizleri ve geleceğe yönelik
öngörüleri kapsayacak. Yapay zeka (AI) oturumları, AI
teknolojilerinin sağlık hizmetlerinde nasıl kullanıldığını,
bu teknolojilerin hasta bakımı üzerindeki etkilerini ve
AI’nın sağlık hizmetleri sunumunda nasıl bir devrim
yaratabileceğini tartışacak. Sağlıklı yaşam teknolojileri
oturumları ise kişisel sağlık takip cihazlarından dijital
wellness platformlarına kadar geniş bir yelpazede
yenilikçi çözümleri ele alacak.
Uluslararası Ekosistemin Gücü: Katılımcı Profili
HIMSS Eurasia 2024, sadece ulusal değil, aynı zamanda
uluslararası bir buluşma noktası olarak öne çıkıyor.
Dünyanın dört bir yanından, 30’dan fazla ülkeden
bakanlar, bakan yardımcıları ve sağlık hizmet sunucuları,
bu etkinlikte bir araya gelerek bilgi ve deneyim
paylaşımında bulunacaklar. Bu geniş katılım, sağlık
bilişiminde global bir bakış açısı kazanmak isteyenler
için benzersiz bir fırsat sunmaktadır. Katılımcılar, kendi
ülkelerindeki sağlık sistemlerinin dijitalleşme süreçlerini
ve bu süreçlerde karşılaştıkları zorlukları tartışacaklar.
Ayrıca, bu oturumlarda sunulacak olan uluslararası
örnekler, katılımcılara farklı ülkelerdeki uygulamaları
yerinde görme ve kendi sistemlerine entegre etme fırsatı
sunacak.
Ulusal anlamda da HIMSS Eurasia 2024, Türkiye
genelinden 1000’in üzerinde hastane yöneticisi, uzman ve
profesyoneli bir araya getirecek.
Bu katılımcılar, Türkiye’nin sağlık bilişimi alanındaki
gelişmeleri, başarıları ve gelecek hedefleri üzerine bilgi
alışverişinde bulunacaklar.
Eylül - September 2024

37
developments, successes, and future goals in health
informatics. Moreover, these professionals will have
the opportunity to collaborate with international
participants and establish new business connections.
This will further strengthen Turkey’s role in health
informatics and enhance its representation on the
international stage.
Networking and Collaboration Opportunities
HIMSS Eurasia 2024 offers participants extensive
networking and collaboration opportunities beyond
just being a conference and exhibition. The social
events and special sessions organized throughout
the event will allow participants to communicate
directly with each other and collaborate. In particular,
the EurasiaStart meetings designed for startups
will provide a perfect platform for new ventures to
introduce themselves, meet investors, and create
collaboration opportunities. In conclusion, HIMSS
Eurasia 2024 stands out as a must-attend event
for anyone looking to shape the future of health
informatics.
This organization offers knowledge-sharing and
collaboration opportunities for industry leaders,
technology companies, government officials,
and academics, while also serving as a source of
information for those interested in following the
latest trends in health informatics. For those seeking
innovative solutions in the healthcare sector, HIMSS
Eurasia 2024 is an unmissable gathering.
Aynı zamanda, bu profesyoneller, uluslararası
katılımcılarla işbirliği yapma ve yeni iş bağlantıları
kurma fırsatı bulacaklar. Bu sayede, Türkiye’nin
sağlık bilişimindeki rolü daha da güçlenecek ve
uluslararası arenada daha etkin bir şekilde temsil
edilecek.
Networking ve İşbirliği Fırsatları
HIMSS Eurasia 2024, sadece bir konferans ve fuar
olmanın ötesinde, katılımcılara geniş kapsamlı
networking ve işbirliği fırsatları sunuyor. Etkinlik
boyunca düzenlenecek olan sosyal etkinlikler ve
özel oturumlar, katılımcıların birbirleriyle doğrudan
iletişim kurmalarını ve işbirliği yapmalarını
sağlayacak. Özellikle startup’lar için düzenlenecek
EurasiaStart toplantıları, yeni girişimlerin kendilerini
tanıtmaları, yatırımcılarla tanışmaları ve işbirliği
fırsatları yaratmaları için mükemmel bir platform
sunuyor.
Sonuç olarak, HIMSS Eurasia 2024, sağlık
bilişiminde geleceğe yön vermek isteyen herkes
için katılımın şart olduğu bir etkinlik olarak öne
çıkıyor. Bu organizasyon, sektör liderleri, teknoloji
firmaları, kamu görevlileri ve akademisyenler için
bilgi paylaşımı ve işbirliği fırsatları sunarken, aynı
zamanda sağlık bilişimi alanındaki en son trendleri
takip etmek isteyenler için bir bilgi kaynağı olacaktır.
Sağlık sektöründe yenilikçi çözümler arayanlar için
HIMSS Eurasia 2024, kaçırılmaması gereken bir
buluşma noktasıdır.
Eylül - September 2024

38
The most common cancer in women: Breast Cancer
Kadınlarda en sık görülen kanser: Meme Kanseri
Kadınların sağlığını tehdit eden en önemli
unsurlardan biri olan wnin tanı ve tedavisinde
gelişmeleri İstanbul Okan Üniversitesi
Hastanesi Genel Cerrahi bölümünden Prof. Dr.
Abut Kebudi erken teşhisin önemine değinerek
sizler için detaylandırdı.
Prof. Dr. Abut Kebudi
Prof. Dr. Abut Kebudi from the General
Surgery Department of Istanbul Okan
University Hospital detailed the developments
in the diagnosis and treatment of breast
cancer, which is one of the most important
factors threatening the health of women, by
emphasizing the importance of early diagnosis.
The most common cancer in women
“Breast cancer is the most common cancer in women,
developing in 1 in 8 women in Western countries.
This high risk rate emphasizes the importance of early
detection and regular screening. Early diagnosis is a
factor that affects the patient’s future the most. Cancer
diagnosed at early stages offers more effective and
diverse treatment options, significantly improving the
patient’s survival rate and quality of life. Therefore,
regular screening and controls are of great importance.”
Radiotherapy is an important step!
“For a very long time, the surgical treatment of breast
cancer involved the widest removal of the breast and
a wide removal of the armpit area, where this cancer
usually spreads first. These types of surgeries caused
serious complications while treating cancer (aesthetics,
numbness in the arm, pain, swelling, etc.).
In the following years, it was shown that very good
results were obtained for both the breast and the armpit
area, especially with the addition of radiotherapy.
Today’s breast cancer surgery not only aims to achieve
the best results with less surgery and to treat cancer, but
also cares about aesthetic appearance. Therefore, “Total
Quality of Life” gains importance.”
Kadınlarda en sık görülen kanser
“Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserdir, Batı
ülkelerinde her 8 kadından 1’inde gelişebilmektedir. Bu
yüksek risk oranı, erken teşhis ve düzenli taramaların
önemini vurgular. Erken tanı hastanın geleceğini en
çok etkileyen bir faktördür. Erken evrelerde teşhis
edilen kanserin, daha etkin ve çeşitli tedavi seçenekleri
sunarak, hastanın hayatta kalma oranını ve yaşam
kalitesini önemli ölçüde artırır. Bu nedenle, düzenli
tarama ve kontroller büyük önem taşımaktadır.”
Radyoterapi önemli bir adım!
“Çok uzun süre meme kanseri cerrahi tedavisinde
memenin en geniş şekilde alınması ve bu kanserin
genellikle ilk yayıldığı yer olan koltukaltı bölgesinin de
geniş alınması uygulandı. Bu ameliyat tipleri kanseri
tedavi ederken ciddi komplikasyonlara da yol açmaktaydı.
(Estetik, kolda uyuşma, ağrı, şişme vs.)
Sonraki yıllarda gerek meme için ve gerekse de koltukaltı
bölgesi için özellikle Radyoterapinin de eklenmesiyle
gayet iyi sonuçlar alındığı gösterildi.
Bugünün meme kanseri cerrahisi artık daha az
cerrahi ile en iyi sonuçların alınmasını ve kanseri
tedavi etmenin yanı sıra estetik görünümü de
önemsemektedir. Dolayısıyla “Toplam Hayat Kalitesi”
önem kazanmaktadır.”
Eylül - September 2024

40
Virtual doctor revolution in health tourism!
Sağlık Turizminde sanal doktor devrimi!
Artificial intelligence-supported digital twins
are coming to the stage of generating a radical
revolution in the health sector. Patients who
come to Türkiye as part of health tourism and
seek treatment will now be able to make more
informed choices with medical information
provided by their doctors’ digital twins.
Thanks to the new project of MetaEntry, which won
the Rotary Örsçelik Balkan Artificial Intelligence Award,
doctors will be able to reach their patients directly
through their virtual copies.
Nihat Özkurt, Chairman of the Board of MetaEntry,
stated that with their innovative project for the use of
digital twins in health tourism, digital twins can replace
the physical video footage of doctors and explain
medical treatments in various languages.
Multilingual service will be provided with
Digital Twins
Thanks to the projects developed by MetaEntry,
doctors’ digital twins will be able to provide services
Yapay zekâ destekli dijital ikizler, sağlık
sektöründe köklü bir devrim oluşturma
aşamasına geliyor. Artık sağlık turizmi
kapsamında Türkiye’ye gelerek tedavi
arayışında olan hastalar, doktorlarının dijital
ikizlerinin sunduğu tıbbi bilgilendirmelerle
daha bilinçli seçimler yapabilecekler.
Rotary Örsçelik Balkan Yapay Zekâ Ödülü’nü kazanan
Metaentry firmasının yeni projesi sayesinde, doktorlar
sanal kopyaları aracılığıyla hastalarına doğrudan
ulaşabilecekler.
MetaEntry Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özkurt, sağlık
turizminde dijital ikizlerin kullanımına yönelik yenilikçi
projeleri ile dijital ikizlerin, doktorların fiziksel video
çekimlerinin yerine geçerek tıbbi tedavileri çeşitli dillerde
anlatabileceğini belirtti.
Dijital İkizler ile çok dilli hizmet verilebilecek
MetaEntry’nin geliştirdiği projeler sayesinde, doktorların
dijital ikizleri İngilizce başta olmak üzere birçok dünya
dilinde hizmet verebilecek. Yapay zekâ destekli dil
Eylül - September 2024

41
modelleme ve çeviri teknolojileri kullanılarak, dijital
ikizler çeşitli aksan ve tonlarda gerçekçi konuşmalar
yapabilecek. Özkurt, dijital ikizlerin tıbbi tedavi süreçlerini
anlatan videolar hazırlayarak hastaların doktorlarını ve
tedavi süreçlerini daha iyi anlamalarını sağlayacağını
ifade etti. Bu videolar, farklı dillerde hazırlanarak
uluslararası hastaların tedavi hakkında detaylı bilgi
edinmelerine yardımcı olacak. Hazırlanan metinler
ilgili doktorun onayından geçtikten sonra yapay zekâ
tarafından yine doktorun sesi ile hastalarına ulaştırılacak.
Dijital ikizlerin, farklı kültürel arka planlardan gelen
hastalara uyum sağlayabilecek şekilde programlandığını
belirten Özkurt, bu sayede hastaların kendilerini daha
rahat hissedeceğini söyledi. Ayrıca, dijital ikizlerin sanal
danışmanlık hizmetleri sunarak, hastaların sorularını
yanıtlayabileceği ve endişelerini giderebileceği de
vurgulandı.
in many world languages, especially English. By using
artificial intelligence-supported language modeling
and translation technologies, digital twins will be able
to have realistic conversations in various accents and
tones. Özkurt stated that digital twins will prepare
videos explaining medical treatment processes, enabling
patients to better understand their doctors and
treatment processes. These videos will be prepared in
different languages to help international patients get
detailed information about the treatment. After the
texts are approved by the relevant doctor, they will be
delivered to the patients by artificial intelligence with
the voice of the doctor.
Stating that digital twins are programmed to adapt to
patients from different cultural backgrounds, Özkurt
said that patients will feel more comfortable. It was
also emphasized that the digital twins will be able to
answer patients’ questions and address their concerns by
providing virtual consultancy services.
Sağlık Turizmine yeni bir soluk
MetaEntry, dijital ikizlerin sağlık turizminde uluslararası
pazarlama ve tanıtım çalışmalarında kullanılabileceğini
belirterek, “Farklı dillerde hazırlanan tanıtım videoları
ve içerikler, potansiyel hastaların ilgisini çekmeyi ve
güven kazandırmayı hedefliyor” Dedi. Özkurt, dijital
ikizlerin sağlık hizmetlerinin globalleşmesinde önemli
bir adım olduğunu vurgulayarak, MetaEntry’nin bu
yenilikçi projeleri, sağlık turizminin daha geniş kitlelere
ulaşmasını ve uluslararası hastaların güvenle tedavi
almalarını sağlayacağını açıkladı. Özkurt, dijital ikiz
projesi ile doktorların dünya çapında tanınırlığını
artırırken, hastaların da bilinçli kararlar vermelerine
yardımcı olacağını söyledi.
A breath of fresh air in Health Tourism
Stating that digital twins can be used in international
marketing and promotional activities in health tourism,
MetaEntry said, “Promotional videos and content
prepared in different languages aim to attract the
attention of potential patients and gain trust.” Özkurt
emphasized that digital twins are an important
step in the globalization of healthcare services and
explained that MetaEntry’s innovative projects will
enable health tourism to reach wider audiences and
enable international patients to receive treatment
with confidence. Özkurt said that while the digital
twin project will increase the recognition of doctors
worldwide, it will also help patients make informed
decisions.
Eylül - September 2024

42
Changes in the top management of
Santa Farma Pharmaceuticals!
Santa Farma İlaç’ın üst yönetiminde değişiklik!
Sami Kiresepi, Santa Farma İlaç CEO’su oldu.
Sami Kiresepi named CEO of Santa Farma
Pharmaceuticals.
Santa Farma Pharmaceuticals, one of Türkiye’s
well-established local pharmaceutical companies,
celebrated its 80th anniversary with a change in its top
management. Erol Kiresepi, Chairman of the Board
of Directors of Santa Farma Pharmaceuticals, one of
Türkiye’s top 500 industrial enterprises, handed over
the CEO position to Sami Kiresepi, the third generation
representative.
Erol Kiresepi, Chairman of the Board of Directors of
Santa Farma İlaç, stated that socio-economic changes
affect the business cultures, management models,
organizational structures and competition strategies
of societies, and that they have always been following
these changes for 80 years, and that they have changed
their business models and therefore their management
structures in order to adapt to new competition rules.
“Since 1944, we have been a pioneer in our fields of
activity with our tireless determination. We have gained
Türkiye’nin köklü yerli ilaç şirketlerinden Santa Farma
İlaç, 80. Kuruluş yıldönümünü kutlarken üst yönetimde
değişikliğe gitti. Türkiye’nin en büyük 500 sanayi
kuruluşu arasında yer alan Santa Farma İlaç’ın Yönetim
Kurulu Başkanı Erol Kiresepi, CEO görevini, üçüncü
kuşak temsilcisi olan Sami Kiresepi’ye devretti.
Santa Farma İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Erol
Kiresepi, sosyo-ekonomik değişimlerin; toplumların iş
yapma kültürlerini, yönetim modellerini, organizasyon
yapılarını ve rekabet stratejilerini etkilediğini belirterek
80 yıldır daima bu değişimleri izlediklerini, yeni
rekabet kurallarına uyum sağlamak amacı ile iş
yapma modellerini ve dolayısı ile yönetim yapılarını
değiştirdiklerini belirtti. “1944 yılından bu yana bitmek
bilmeyen bir azimle, faaliyet gösterdiğimiz alanlarda
yaptığımız çalışmalarla öncü olduk. Vizyoner bakış açımız
ve sağlam kurumsal yapımızla dünya ilaç sektöründe
saygın bir yer edindik. Santa Farma İlaç olarak, deneyim
ve değerlerimizin ışığında ve yeni yapılanmamızla nice
yıllara adım atmaya hazırız. Santa Farma İlaç’ı daha da
ileriye taşıyacağına inandığım oğlum Sami Kiresepi’ye
yeni görevinde başarılar diliyor, bu görev değişikliğinin
Santa Farma için hayırlı olmasını temenni ediyorum”
dedi. 2006 yılından bu yana Santa Farma İlaç’ta pek
çok görev üstlenen Sami Kiresepi ‘’1 Temmuz itibarıyla
Santa Farma CEO’su olarak göreve başlamış olmaktan
ve bu rolü sevgili babam Erol Kiresepi’den devralmaktan
büyük bir onur ve heyecan duyuyorum. Önümdeki örnek
Eylül - September 2024

44
a respected place in the global pharmaceutical industry
with our visionary perspective and solid corporate
structure. As Santa Farma Pharmaceuticals, we are
ready to step into many more years in the light of our
experience and values and with our new structure. I
wish my son Sami Kiresepi, who I believe will carry Santa
Farma Pharmaceuticals even further, success in his
new position and hope that this change of duty will be
beneficial for Santa Farma.”
Since 2006, Sami Kiresepi, who has assumed many roles
at Santa Farma Pharmaceuticals, said: “I am very honored
and excited to take over as CEO of Santa Farma as of
July 1st and to take over this role from my beloved
father Erol Kiresepi. The example in front of me is very
special... His leadership, vision, determination and most
importantly his love and commitment to his employees
have enabled us to be here today. With the confidence
of having his vast experience and sage advice at our side
as Chairman of the Board of Directors, I am taking over
this task from him to carry Santa Farma even further.
Eighty years of success, the projects we have completed
together and the strong ties we have established with
the values that make us Santa Farma have brought us
to where we are today. Our company is going through
a process of change that will carry its long-standing
achievements and deep-rooted history even further.
We will evolve both culturally and operationally at the
right pace, and in this process, we will undoubtedly draw
strength from the values that have carried us to this day.
We are stepping into a period in which we will achieve
great success together. I would like to thank all Santa
Farma employees and I am happy to be walking towards
a brighter future together.”
çok özel… Onun liderliği, vizyonu, azmi ve en önemlisi
çalışanlarına olan sevgisi ve bağlılığı, bugün burada
olmamızı sağlamıştır. Kendisinin engin tecrübeleri
ve bilge öğütleriyle Yönetim Kurulu Başkanı olarak
yanımızda olmasının verdiği güvenle, Santa Farma’yı
daha da ileriye taşımak için kendisinden bu görevi
devir alıyorum. Bizi Santa Farma yapan değerlerimizle,
seksen yıl boyunca elde ettiğimiz başarılar, birlikte
tamamladığımız projeler ve kurduğumuz güçlü bağlar,
bugün bizi olduğumuz noktaya getirdi. Şirketimiz, uzun
yıllardır süregelen başarılarını ve köklü geçmişini daha
da ileriye taşıyacak bir değişim sürecinden geçiyor.
Doğru hızda hem kültürel olarak hem de operasyonel
olarak evrileceğiz ve bu süreçte hiç kuşkusuz, bizi bu
günlere taşıyan değerlerimizden güç alacağız. Birlikte
büyük başarılara imza atacağımız bir döneme adım
atıyoruz. Tüm Santa Farma’lılara teşekkür ediyor ve hep
birlikte daha parlak bir geleceğe doğru yürüyor olmanın
mutluluğunu yaşıyorum’’ diyerek sözlerini tamamladı.
Eylül - September 2024

46
Bayer updates map of health and agriculture startups in Türkiye
Bayer, Türkiye’de sağlık ve tarım alanındaki
girişimlerin haritasını güncelledi
The Türkiye Digital Health and Agriculture
Startups Map, launched by Bayer to contribute
to the development of entrepreneurs and
the startup ecosystem in Türkiye, has been
published.
Bayer, which has been supporting the development of
entrepreneurs and the startup ecosystem in Türkiye
for seven years with the “G4A Startup Acceleration
Program” organized with Hackquarters by Tenity, has
updated the “Türkiye Digital Health and Agriculture
Startups Map”, which was prepared to introduce
startups in the fields of health and agriculture.
The map, which is updated every two years, includes
startups in the field of agriculture for the first time this
year in addition to startups in the field of healthcare.
After evaluating the applications, 125 startup companies
Bayer’in Türkiye’deki girişimcilerin ve startup
ekosisteminin gelişimine katkıda bulunmak
amacıyla başlattığı Türkiye Dijital Sağlık ve
Tarım Girişimleri Haritası yayımlandı.
Türkiye’deki girişimcilerin ve startup ekosisteminin
gelişimine yedi yıldır Hackquarters by Tenity ile birlikte
düzenlediği “G4A Girişim Hızlandırma Programı”
ile destek veren Bayer, sağlık ve tarım alanındaki
girişimleri tanıtmak amacıyla hazırladığı “Türkiye Dijital
Sağlık ve Tarım Girişimleri Haritası”nı güncelledi.
İki yılda bir güncellenen haritaya, sağlık alanındaki
girişimlerin yanı sıra bu yıl ilk kez tarım alanındaki
girişimler de dahil edildi.
Başvuruların değerlendirilmesinin ardından Türkiye’deki
girişimciler tarafından kurulan 125 startup şirketi
haritada yerini aldı.
Eylül - September 2024

47
founded by entrepreneurs in Türkiye took their place on the
map.
The 2024 Türkiye Digital Health and Agriculture Startups
Map includes many sub-topics related to health and
agriculture, from telehealth to hospital and pharmacy
solutions, from smart agriculture and machine technologies
to weed, disease and pest control methods.
The map includes 82 startups grouped in 9 different
categories, including telehealth, hospital and pharmacy
solutions, biotechnology, mental health, easy diagnosis
and early detection, wearable technology and IoT; and 43
startups in 6 categories, including smart agriculture and
machine technologies, environmental sustainability, weed,
disease and pest control methods.
The map updated by Bayer, which has contributed 6.5
million TL to the entrepreneurship ecosystem in Türkiye
with grants, mentorship, training support and cooperation
opportunities within the scope of the G4A Startup
Acceleration Program, which it has been organizing
for 7 years, also includes 33 startups selected for the
G4A Program in the fields of health and agriculture and
continuing their work.
Communication support will be provided
Bayer will provide communication support to startups by
sharing the “Türkiye Digital Health and Agriculture Initiatives
Map” on social media accounts, various channels and
platforms.
2024 Türkiye Dijital Sağlık ve Tarım
Girişimleri Haritası; telesağlıktan hastane ve
eczane çözümlerine, akıllı tarım ve makine
teknolojilerinden yabancı ot, hastalık ve zararlılarla
mücadele yöntemlerine kadar sağlık ve tarımla
ilgili birçok alt başlığı içeriyor.
Haritada sağlık alanında telesağlık, hastane ve
eczane çözümleri, biyoteknoloji, ruh sağlığı, kolay
tanı ve erken teşhis, giyilebilir teknoloji ve IoT dahil
olmak üzere 9 farklı kategoride gruplandırılmış 82
girişim; tarım alanında ise akıllı tarım ve makine
teknolojileri, çevresel sürdürülebilirlik, yabancı ot,
hastalık ve zararlılarla mücadele yöntemleri olmak
üzere 6 kategoride 43 girişim yer alıyor.
7 yıldır düzenlediği G4A Girişim Hızlandırma
Programı kapsamında hibe, mentorluk, eğitim
desteği ve iş birliği imkânlarıyla Türkiye’deki
girişimcilik ekosistemine 6,5 milyon TL katkı sunan
Bayer’in güncellediği haritada, G4A Programı’na
sağlık ve tarım alanında seçilip çalışmalarına
devam eden 33 girişim de bulunuyor.
İletişim desteği verilecek
Bayer, sosyal medya hesaplarında, çeşitli mecra
ve platformlarda “Türkiye Dijital Sağlık ve Tarım
Girişimleri Haritası”nı paylaşarak startup’lara
iletişim desteği sağlayacak.
Eylül - September 2024

48
Polifarma Pharmaceuticals Maintains Its R&D Success in 2023
Polifarma Pharmaceuticals, a key player in
Turkey’s healthcare sector, continued to
demonstrate its R&D success in 2023. For 38
years, Polifarma has contributed to public health
and has retained its position on the ‘Top 250
Companies by R&D Expenditure’ list for 2023.
According to the results of the ‘Turkey R&D 250’ survey
conducted by Turkishtime, Polifarma has climbed 17
spots to rank 133rd this year. As a 100% Turkish capital
company, Polifarma continues to focus on health with
its “Prioritize Life” approach and maintains strong R&D
efforts.
In 2023, Polifarma was listed among the companies with
the ‘Highest R&D Expenditure’, ‘Most Projects Managed
in R&D Centers’, and ‘Most Patents Filed in R&D Centers’.
Since 2017, Polifarma has conducted its R&D projects at
the PolAr-Ge center in Ergene. The PolAr-Ge center also
houses a GMP (Good Manufacturing Practices) approved
Active Pharmaceutical Ingredient (API) Production Facility.
To enhance its competitive edge and foster innovation,
Polifarma is undertaking a new facility investment. The
new facility, currently under construction at Ergene1
OSB, will cover 11,233 m² and will include an R&D center,
packaging areas, raw material and drug production areas,
as well as administrative offices. The construction is
expected to be completed by the end of 2024.
Polifarma İlaç, 2023 yılında da Ar-Ge başarısını sürdürdü
Türkiye’nin sağlık sektöründe önemli bir oyuncu
olan Polifarma İlaç, 2023 yılında da Ar-Ge
başarısını sürdürerek dikkat çekti. 38 yıldır
toplum sağlığına katkı sağlayan Polifarma,
‘2023 Yılı Ar-Ge Harcamalarına Göre En Büyük
250 Şirket’ listesinde yerini korudu.
Turkishtime tarafından yapılan ‘Türkiye Ar-Ge 250’
araştırmasının sonuçlarına göre, Polifarma bu yıl 17
sıra birden yükselerek 133. sıraya yerleşti. Yüzde 100
Türk sermayeli Polifarma, “Önce Hayat” yaklaşımıyla
sağlık alanındaki odaklanmasını sürdürüyor ve Ar-Ge
çalışmalarını güçlü bir şekilde devam ettiriyor.
2023 yılında, ‘En Çok Ar-Ge Harcaması Yapan’, ‘Ar-
Ge Merkezlerinde En Fazla Proje Yürüten’ ve ‘Ar-Ge
Merkezlerinde En Çok Marka Alan’ şirketleri arasında
yer alan Polifarma, Ar-Ge projelerini 2017 yılından bu
yana Ergene’deki PolAr-Ge merkezinde yürütüyor.
Ayrıca, PolAr-Ge bünyesinde GMP (Good Manufacturing
Practices) onaylı Etkin Madde Üretim Tesisi de
bulunuyor.
Sektördeki rekabet gücünü artırmak ve yenilikçilik
sağlamak amacıyla Polifarma, yeni bir tesis yatırımı
gerçekleştiriyor. Ergene1 OSB’de inşaatı devam eden,
11.233 m² kapalı alana sahip bu yeni tesiste Ar-Ge
merkezi, ambalaj alanları, hammadde ve ilaç üretim
alanlarının yanı sıra idari ofisler de yer alacak. İnşaatın
2024 sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.
Eylül - September 2024

EKİM 2024
PROJE ADI: Türk Toraks Radyolojisi Kongresi TARİH: 3-6 Ekim 2024
YER: Pine Bay Otel, Kuşadası-Aydın
PROJE ADI : 6. Uluslararası ve 17. Akademik Geriatri Kongresi TARİH: 16 – 20 Ekim 2024
YER: La Blanche Otel, Bodrum-Muğla
WEB ADRESİ: https://akademikgeriatri2024.org/tr/
PROJE ADI: 19. Balkan Radyolojisi Kongresi TARİH: 23 – 26 Ekim 2024
YER: Radisson Blue Otel, Çeşme-İzmir WEB ADRESİ: https://www.bcr2024.org/en/
PROJE ADI: 50. Ulusal Hematoloji Kongresi TARİH: 29 Ekim - 2 Kasım 2024
YER: Pine Beach Belek, Antalya WEB ADRESİ: https://ulusalhematoloji2024.org/tr/
PROJE ADI: Face Camp 2024
TARİH: 12 – 15 Ekim 2024 YER: La Blanche Otel, Bodrum-Muğla
WEB ADRESİ: www.facecamp2024.org
KASIM 2024
PROJE ADI: 33. Ulusal Türk Ortopedi Ve Travmatoloji Kongresi TARİH: 5 - 10 Kasım 2024
YER: Pine Beach Kongre Merkezi, Antalya WEB ADRESİ: https://totbid.org.tr/tr/
PROJE ADI: 45. Ulusal Radyoloji Kongresi TARİH: 13 - 17 Kasım 2024
YER: Pine Beach Kongre Merkezi, Belek - Antalya WEB ADRESİ: https://turkrad2024.org/
PROJE ADI: TOD 58. Ulusal Kongresi TARİH: 20 - 24 Kasım 2024 YER: Rixos Sungate Otel, Antalya
PROJE ADI: 18. Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği (TKDCD) Ulusal Kongresi
TARİH: 21 - 24 Kasım 2024 YER: Granada Luxury Otel, Belek - Antalya
WEB: https://tkdcd2024.org/tr/

50
Haleon Türkiye Pazarlama Direktörlüğü’ne yeni isim
New name for Haleon
Türkiye Marketing Director
Özge Dağyar Acarbay, Marketing Director at Haleon Türkiye
Özge Dağyar Acarbay, who has been managing
marketing departments in different global
brands for many years, has been appointed as
Marketing Director of Haleon Türkiye. Dağyar
Acarbay will lead the development of the
brands under the roof of Haleon Türkiye, the
leading consumer health company.
Özge Dağyar Acarbay has been appointed as the
Marketing Director of Haleon Türkiye, a leading company
in the field of consumer health, which includes brands
such as Sensodyne, Parodontax, Otrivin, Centrum, Advil
and Voltaren. Özge Dağyar Acarbay, who has assumed
various local, regional and global responsibilities in the
personal care categories of leading FMCG companies,
will be responsible for the strategy and marketing
activities of all brands in her role at Haleon Türkiye and
will contribute to the growth of the company.
Özge Dağyar Acarbay graduated from Department of
International Relations of Koç University, and started her
career at L’oréal Türkiye marketing department in 2005.
After serving as group product manager for various
brands under the umbrella of the company, Dağyar
Acarbay continued her career at Eczacıbaşı-İpek Kağıt.
In 2013, she joined Unilever as Senior Regional Brand
Development Manager and assumed the marketing
leadership of many different brands in the personal care
category. Prior to her transfer to Haleon Türkiye, she
was Data Analytics, Insights and Digital Area Leader at
Unilever.
Uzun yıllardır farklı global markalarda
pazarlama departmanlarını yöneten Özge
Dağyar Acarbay, Haleon Türkiye Pazarlama
Direktörlüğü’ne atandı. Dağyar Acarbay,
tüketici sağlığının lider şirketi Haleon
Türkiye’nin çatısı altındaki markaların
gelişimine yön verecek.
Tüketici sağlığı alanında lider konumda bulunan ve
Sensodyne, Parodontax, Otrivin, Centrum, Advil ve
Voltaren gibi markaları bünyesinde barındıran Haleon
Türkiye’nin Pazarlama Direktörlüğü’ne Özge Dağyar
Acarbay atandı. Önde gelen FMCG şirketlerinin kişisel
bakım kategorilerinde çeşitli yerel, bölgesel ve küresel
sorumluluklar üstlenen Özge Dağyar Acarbay, Haleon
Türkiye’deki görevinde bütün markaların stratejisinden
ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesinden sorumlu
olacak ve şirketin büyümesine katkı sağlayacak.
Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden
mezun olan Özge Dağyar Acarbay, iş hayatına 2005
yılında L’oréal Türkiye pazarlama departmanında başladı.
Şirket çatısı altındaki çeşitli markaların grup ürün
müdürlüğü görevini yürüten Dağyar Acarbay, daha sonra
kariyerine Eczacıbaşı-İpek Kağıt’ta devam etti. 2013
yılında Unilever’e Kıdemli Bölgesel Marka Geliştirme
Müdürü olarak katıldı ve kişisel bakım kategorisindeki
pek çok farklı markanın pazarlama liderliğini üstlendi.
Haleon Türkiye’ye transferi öncesinde Unilever’de
Veri Analitik, İçgörü ve Dijital Alan Lideri olarak görev
yapmaktaydı.
Eylül - September 2024

52
Look at your contact lens like your “eye”!
Kontak lensinize “gözünüz” gibi bakın!
İstanbul Atlas Üniversitesi Meslek Yüksekokulu
Optisyenlik Programı Öğretim Görevlisi İlkay
Altunsoy, kontak lens kullanımında dikkat
edilmesi gerekenlere ilişkin önerilerde bulundu.
Kontak lenslerin, uzman göz hekimleri tarafından tespit
edilen refraksiyon kusurlarının düzeltilmesinin yanı sıra
estetik veya terapötik amaçlı da kullanıldığını kaydeden
İlkay Altunsoy, doğrudan görme organı ile temas ettiği
için kontak lenslerin kullanımında dikkatli davranılması
gerektiğini söyledi.
Istanbul Atlas University Vocational School
Opticianry Program Lecturer İlkay Altunsoy
made suggestions on what should be
considered in the use of contact lenses.
Noting that contact lenses are used for aesthetic
or therapeutic purposes as well as the correction
of refractive errors detected by specialist
ophthalmologists, İlkay Altunsoy said that care should
be taken in the use of contact lenses as they come into
direct contact with the organ of vision.
Attention to hygiene in lens use
Stating that contact lenses should be purchased from
the optician’s office after a detailed examination by the
ophthalmologist and with the contact lens prescription
given afterwards, Altunsoy said, “The first and most
important condition for people who will use contact
lenses is to follow the cleaning rules. Before starting
to use contact lenses, no cream, solution, lotion-like
things should be used on the hands. Before contacting
the lens, hands should be washed with bar soap and
dried thoroughly with a disposable towel cloth, dust
and hair should not remain. These procedures should be
repeated while wearing and removing the lens.”
Lens kullanımında hijyene dikkat
Kontak lenslerin göz hekimi tarafından yapılan detaylı
bir muayene sonucu ve sonrasında verilen kontak
lens reçetesi ile optisyenlik müessesesinden alınması
gerektiğini belirten Altunsoy, “Kontak lens kullanacak
kişiler için ilk ve en önemli şart temizlik kurallarına
uymaktır. Kontak lensi kullanmaya başlamadan önce
ellerde krem, solüsyon, losyon benzeri şeyler kullanılmış
olmamalıdır. Lense temas etmeden önce muhakkak eller
kalıp sabun ile yıkanmalı ve tek kullanımlık bir havlu bez
ile iyice kurulanmalı, toz, tüy kalmamalıdır. Lensi takarken
ve de çıkarırken bu işlemler tekrarlanmalıdır” dedi.
Lens takıldıktan sonra makyaj yapılmalı
Makyaj yapılacak ise kontak lens takıldıktan sonra
makyaj yapılması gerektiğini belirten Altunsoy, “Kontak
lens çıkarıldıktan sonra makyaj temizlenmelidir. Makyaj
malzemelerinin güvenilir olduğundan emin olunmalı
ve doğru kullanılmalıdır. Kontak lens kişiye özeldir.
Nasıl ki diş fırçamızı bir yakınımız ya da arkadaşımız
ile paylaşmıyorsak kontak lensi de paylaşamayız. Böyle
bir durumda yine birçok olumsuz durum ve bulaşıcı
hastalıklar ile karşı karşıya kalınabilir” dedi.
Eylül - September 2024

54
Makeup should be applied after lens insertion
Indicating that make-up should be applied after the
contact lens is worn, Altunsoy said, “Make-up should be
cleaned after the contact lens is removed. Make sure
that the make-up materials are reliable and should be
used correctly. Contact lens is personalized. Just as we
do not share our toothbrush with a relative or friend,
we cannot share contact lenses. In such a case, many
negative situations and infectious diseases may be
encountered.”
Do not enter the bathroom with lenses
Recording that contact lenses should not be worn
in the bathroom, İlkay Altunsoy said, “Water and
chemical wastes exposed in the shower increase the
risk of infection. Since pool and sea water also carries
the risk of infection, contact lens wearers should use
protective goggles in these places.” Altunsoy said, “While
maintaining and cleaning contact lenses, when cleaning
the lens cases, the solution compatible with the lens
should be used, and tap water should never be used.
Lens boxes should be renewed at each lens change.”
Beware of dry eye symptom!
Noting that the daily contact lens wearing period
should be limited to 8-10 hours, İlkay Altunsoy said,
“Dry eye symptoms may develop in the eye as a result
of contact lens use. In this case, the ophthalmologist
should be examined again and the drops prescribed by
the physician should be used. Daily disposable lenses or
lenses with frequent changes can also be preferred to
reduce dry eye symptoms. In the presence of conditions
such as burring, stinging, pain, watering, blurred vision,
light sensitivity in contact lens use, you should be
examined by an ophthalmologist immediately and the
treatment recommended by the physician should not be
interrupted. In this case, lens use should be suspended
and glasses should be worn. Every contact lens wearer
should also have prescription optical glasses. The daily
contact lens wearing period should be limited to 8-10
hours and glasses should be worn after these hours. In
cases of viral infections such as flu, colds and herpes,
contact lens use should be interrupted and glasses
should be worn.”
Lensler ile banyoya girilmemeli
Kontak lensler ile banyoya girilmemesi gerektiğini
söyleyen İlkay Altunsoy, “Duşta maruz kalınan su ve
kimyasal atıklar enfeksiyon riskini arttırır. Havuz ve
deniz suyu da enfeksiyon riski taşıdığından kontak lens
kullanıcıları buralarda koruyucu gözlük kullanmalıdır”
uyarısında bulundu. Altunsoy, “Kontak lenslerin bakım
ve temizliğini yaparken, lens kutularını temizlerken,
lens ile uyumlu olan solüsyon kullanılmalı, kesinlikle
musluk suyu kullanılmamalıdır. Lens kutuları her lens
değişiminde yenilenmelidir” dedi.
Kuru göz semptomuna dikkat!
Günlük kontak lens kullanma süreci 8-10 saat ile
sınırlandırılması gerektiğini kaydeden İlkay Altunsoy,
“Kontak lens kullanımı sonucunda gözde kuru göz
semptomları gelişebilir. Bu durumda göz hekimine
tekrar muayene olmalı ve hekimin reçete edeceği
damlalar kullanılmalıdır. Günlük kullan-at lensler veya
sık değişimli lensler de kuru göz semptomlarını azaltmak
için tercih edilebilir. Kontak lens kullanımında gözde
çapaklanma, batma, ağrı, sulanma, bulanık görme,
ışık hassasiyeti gibi durumların varlığında hemen vakit
kaybetmeden göz hekimine muayene olmalı ve hekimin
önerdiği tedavi aksatılmamalıdır. Bu durumda lens
kullanmaya ara verilmeli ve gözlük kullanılmalıdır.
Her kontak lens kullanıcısının muhakkak reçeteli optik
gözlüğü de olmalıdır. Günlük kontak lens kullanma
süreci 8-10 saat ile sınırlandırılmalı ve bu saatlerden
sonra gözlüğe geçilmelidir. Grip, nezle ve uçuk gibi viral
enfeksiyon durumlarında kontak lens kullanımına ara
verilip gözlüğe geçilmelidir” dedi.
Düzenli göz muayenesi aksatılmamalı
Kontak lenslerin göz hekiminin tavsiye ettiği süreden
daha uzun bir süre için kullanılmaması gerektiğini
belirten Öğretim Görevlisi İlkay Altunsoy, “Lens
kullanıcıları düzenli olarak göz hekimine muayene olmalı
ve reçete geçerlilik süresi olan 1 yıl sonrasında tekrar
reçete yazdırıp lenslerini optisyenlik müessesesinden
temin etmelidirler” dedi.
Regular eye examinations should not be
disrupted
Stating that contact lenses should not be used for longer
than the period recommended by the ophthalmologist,
Lecturer İlkay Altunsoy said, “Lens users should be
regularly examined by an ophthalmologist and after
1 year, which is the prescription validity period, they
should print a prescription again and obtain their lenses
from the optician’s office.”
Eylül - September 2024

56
Being aware of hepatitis protects the liver!
Hepatitin farkında olmak karaciğeri koruyor!
Prof. Dr. Emre Yıldırım
Hepatitis can occur for a variety of reasons,
including viruses, alcohol abuse, medications,
toxins or autoimmune diseases. Hepatitis
means inflammation of the liver and is a serious
health problem affecting millions of people
worldwide.
The most common viral causes are known as type A,
B, C, D and E hepatitis viruses. These viruses can be
transmitted in different ways. While hepatitis A and E
are transmitted through contaminated water and food,
hepatitis B, C and D are transmitted through contact
with blood and body fluids. Viral hepatitis causes 1.3
million deaths and 2.2 million new infections annually.
Prof. Dr. Emre Yıldırım from Memorial Bahçelievler
Hospital Gastroenterology Department gave
information about hepatitis and hepatitis prevention
methods.
The risk of liver cancer increases in hepatitis B
and C patients!
“Hepatitis is an inflammation of the liver, mostly caused
by a viral infection. There are five main hepatitis viruses,
called types A, B, C, D and E. According to the latest
data, 1.1 million people in the world and about 15-20
thousand people in Turkey die every year from liver
cirrhosis and liver cancer due to hepatitis B and hepatitis
C. As in the world, there is an increase in the number of
people who lose their lives in our country even though
they can be cured with early diagnosis. Research shows
that at least half of people do not know that hepatitis
B and hepatitis C are the most important causes of liver
cancer. The risk of developing cancer in people with
hepatitis B and hepatitis C is equal to or even higher
Hepatit; virüsler, alkol kullanımı, ilaçlar,
toksinler veya otoimmün hastalıklar gibi
çeşitli nedenlerle ortaya çıkabiliyor. Hepatit,
karaciğer iltihaplanması anlamına geliyor ve
dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen
ciddi bir sağlık sorunu oluyor.
Viral nedenlerin en yaygın olanları ise A, B, C, D ve E
tipi hepatit virüsleri olarak biliniyor. Bu virüsler farklı
yollarla bulaşabiliyor. Hepatit A ve E kirli su ve gıda ile
bulaşırken, Hepatit B, C ve D ise kan ve vücut sıvıları ile
temas sonucu bulaşıyor. Viral hepatitler yılda 1,3 milyon
ölüme ve 2,2 milyon yeni enfeksiyona neden oluyor.
Memorial Bahçelievler Hastanesi Gastroenteroloji
Bölümü’nden Prof. Dr. Emre Yıldırım, hepatit ve
hepatitten korunma yöntemleri hakkında ilgili bilgi verdi.
Hepatit B ve C hastalarında karaciğer kanseri
riski artıyor!
“Hepatit, çoğunlukla viral bir enfeksiyonun neden
olduğu karaciğer iltihabıdır. A, B, C, D ve E tipleri olarak
adlandırılan beş ana hepatit virüsü vardır. Son verilere
göre dünyada 1.1 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 15-20
bin kişi her yıl hepatit B ve hepatit C’ye bağlı karaciğer
sirozu ve karaciğer kanserinden hayatını kaybetmektedir.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de erken teşhisle tedavisi
olabileceği halde hayatını kaybedenleri sayısında yükseliş
gözlemlenmektedir. Araştırmalar insanların en az
yarısının hepatit B ve hepatit C’nin en önemli karaciğer
kanseri sebebi olduğunu bilmediklerini göstermektedir.
Hepatit B ve hepatit C hastalarında kanser gelişme riski,
günde bir paket sigara içen insanlardaki kanser riskine
eşit hatta daha fazladır.”
Eylül - September 2024

58
than the risk of cancer in people who smoke a pack of
cigarettes a day.”
Beware of fatigue, abdominal pain or darkening
of urine color!
“Symptoms of hepatitis can vary from person to person,
but common symptoms include fatigue, abdominal
pain, loss of appetite, yellowing (of the skin and eyes),
darkening of urine color and weight loss. When hepatitis
becomes chronic over the long term, it can lead to
serious complications such as life-threatening liver
cirrhosis or liver cancer. With one person dying every
30 seconds from a hepatitis-related disease, it is vital to
accelerate action to better prevent, diagnose and treat
hepatitis to save lives and improve health outcomes.”
Vaccination and compliance with hygiene rules
protect against hepatitis
“Vaccination, compliance with hygiene rules and
sterilization measures are important to prevent the
spread of hepatitis viruses. In terms of treatment, early
diagnosis and appropriate medical intervention are
of great importance. Even though there is a method
of protection against infection with vaccination for
hepatitis B, unfortunately, only 45% of newborn babies
in the world can be protected by vaccination. Although
there are effective antiviral drugs for hepatitis B and C,
identifying infected patients and starting treatment as
soon as possible minimizes the possibility of cirrhosis and
liver cancer. The infectiousness of these patients under
treatment is also prevented. The way to eliminate viral
hepatitis worldwide is through vaccination and finding
and treating infectious patients. World Hepatitis Day
raises public awareness about the effects of hepatitis
viruses and emphasizes the importance of early
diagnosis and treatment. It also seeks to encourage
global action to improve health policies, increase
vaccination rates and implement infection control
strategies. For this purpose, the awareness day is very
important. The motto “be aware, be tested, be treated”
can only be realized by taking action. Achieving the WHO
target of elimination by 2030 is still possible if action is
taken quickly now.”
Yorgunluk, karın ağrısı veya idrar renginde
koyulaşmaya dikkat!
“Hepatit belirtileri kişiden kişiye değişebilir, ancak yaygın
semptomlar arasında yorgunluk, karın ağrısı, iştah kaybı,
sararma (cilt ve gözlerde), idrar renginde koyulaşma ve
kilo kaybı bulunmaktadır. Hepatit uzun dönemde kronik
hale geldiğinde ise yaşamı tehlikeye sokan karaciğer
sirozu veya karaciğer kanseri gibi ciddi komplikasyonlara
yol açabilmektedir. Her 30 saniyede bir kişinin hepatitle
ilişkili bir hastalıktan ölmesi nedeniyle, hayat kurtarmak
ve sağlık sonuçlarını iyileştirmek için hepatiti daha iyi
önleme, teşhis ve tedavi konusunda harekete geçmeyi
hızlandırmak hayati öneme sahip olmaktadır.”
Aşılama ve hijyen kurallarına uymak hepatite
karşı koruyor
“Hepatit virüslerinin yayılmasını önlemek için aşılama,
hijyen kurallarına uyulması ve sterilizasyon önlemlerinin
alınması önemlidir. Tedavi açısından ise erken teşhis ve
uygun tıbbi müdahale büyük önem taşımaktadır. Hepatit
B için aşılama ile enfeksiyondan korunma yöntemi varken
bile maalesef dünya üzerinde yeni doğan bebeklerin
sadece %45’i aşılanarak korunabilmektedir. Hepatit B ve
C için etkili antiviral ilaçlar bulunmakla birlikte enfekte
hastaların saptanması ve bir an önce tedaviye başlanması
siroz ve karaciğer kanseri olasılığını minimuma
indirmektedir. Tedavi altındaki bu hastaların bulaşıcılığı
da önlenmektedir. Dünya üzerinde viral hepatitlerin
ortadan kaldırılmasının yöntemi aşı ve bulaşıcılığı olan
hastaları bulup tedavi etmekten geçmektedir. Dünya
Hepatit Gününde, toplumları hepatit virüslerinin etkileri
konusunda bilinçlendirerek, erken teşhisin ve tedavinin
önemini vurgulamaktadır. Ayrıca sağlık politikalarının
geliştirilmesi, aşılanma oranlarının artırılması ve
enfeksiyon kontrolü stratejilerinin uygulanması
konusunda küresel çapta harekete geçilmesini teşvik
etmeye çalışmaktadır. Bu amaçla farkındalık günü çok
önemlidir. Farkında ol, test ol, tedavi ol mottosu ancak
hareket geçerek gerçekleşebilir. DSÖ’nün 2030 yılına
kadar ortadan kaldırma hedefine ulaşılması, şimdi hızlı bir
şekilde harekete geçilmesi halinde hala mümkün olabilir.”
Eylül - September 2024

60
A guide to dealing with eczema
Egzamayla başa çıkma rehberi
Egzama, cildin kronik olarak kaşıntılı, kırmızı
ve iltihaplı döküntülerle karakterize olan bir
rahatsızlığıdır. Bu durum, yaşam kalitesini
önemli ölçüde etkileyebilir ve günlük yaşamda
çeşitli zorluklara yol açabilir. İzmir Balçova’daki
Batıgöz Sağlık Grubu’nda Dermatoloji
Uzmanı olarak görev yapan Uzm. Dr. Rahime
Kaşıkaralar, egzama belirtileri, tetikleyici
faktörler ve tedavi seçenekleri konusunda
detaylı bilgiler sundu.
Specialist Dr. Rahime Kaşıkaralar
Eczema is a condition of the skin characterized
by chronically itchy, red and inflamed rashes.
This condition can significantly affect quality of
life and lead to various difficulties in daily life.
Working as a Dermatology Specialist at Batıgöz
Health Group in Balçova, Izmir, Dr. Rahime
Kaşıkaralar provided detailed information
about eczema symptoms, triggering factors and
treatment options.
Eczema usually manifests itself with dryness, itching,
redness and swelling of the skin. Specialist Doctor
Rahime Kaşıkaralar stated that the symptoms of eczema
may vary from person to person, but the most common
symptoms include blisters, thickening and cracks in
the skin. She pointed out that itching, which increases
especially at night, is one of the most disturbing
symptoms of eczema.
Egzama, genellikle ciltte kuruluk, kaşıntı, kızarıklık ve
şişlik ile kendini gösterir. Uzm. Dr. Rahime Kaşıkaralar,
egzama belirtilerinin kişiden kişiye değişebileceğini
ancak en yaygın belirtiler arasında ciltte kabarcıklar,
kalınlaşma ve çatlaklar bulunduğunu belirtti. Özellikle
geceleri artan kaşıntının, egzamanın en rahatsız edici
belirtilerinden biri olduğuna dikkat çekti.
Tetikleyiciler ve bakım yöntemleri
Egzama belirtilerini tetikleyen pek çok faktör
bulunmaktadır. Uzm. Dr. Rahime Kaşıkaralar,
egzamanın tetikleyicileri arasında stres, deterjanlar,
sabunlar, alerjenler ve sıcak-soğuk hava değişimleri
gibi çevresel faktörlerin yer aldığını söyledi. Ayrıca, bazı
gıdaların da egzama belirtilerini artırabileceğini belirtti.
Egzama hastalarının bu tetikleyicileri tanımlayarak uzak
durmaları büyük önem taşır.
Triggers and care methods
There are many factors that trigger eczema symptoms.
Specialist Doctor Rahime Kaşıkaralar said that
environmental factors such as stress, detergents, soaps,
allergens and hot-cold weather changes are among the
triggers of eczema. She also stated that some foods
can also increase the symptoms of eczema. It is of great
importance for eczema patients to identify and avoid
these triggers. Both skin care and medical treatment
methods play an important role in the treatment of
eczema.
Eylül - September 2024

62
Specialist Doctor Rahime Kaşıkaralar listed the daily
care and treatment methods that will make life with
eczema easier as follows: Stating that eczematous skin
is more prone to moisture loss, Specialist Doctor Rahime
Kaşıkaralar recommended regular use of moisturizers
and prevention of skin dryness. She indicated that
moisturizers reduce itching and dryness by increasing
the water retention capacity of the skin.
Treatment methods
Steroid creams can be used to alleviate the symptoms
of eczema. Specialist Dr. Rahime Kaşıkaralar emphasized
that steroid creams provide healing of the skin by
reducing inflammation and itching, but long-term use of
these creams may cause some side effects and should be
used with the advice of a doctor.
Antihistamines may also be prescribed for eczema
patients to control itching. Specialist Dr. Rahime
Kaşıkaralar stated that antihistamines help patients to
relax by reducing itching and are especially useful for
patients who experience night itching. It is important for
eczema patients to keep itching under control.
Specialist Prof. Dr. Rahime Kaşıkaralar recorded that
scratching can lead to further irritation of the skin and
increased risk of infection, and that treatment methods
to relieve itching should be applied and nails should be
kept short.
Both daily care and medical treatment methods are
of great importance to make life easier with eczema.
By following the recommendations of Dr. Rahime
Kaşıkaralar, serving as a Dermatology Specialist at
Batıgöz Health Group Balçova-Izmir branch, you can
alleviate the symptoms of eczema and improve your
quality of life.
Egzama tedavisinde hem cilt bakımı hem de tıbbi
tedavi yöntemleri önemli rol oynar. Uzm. Dr. Rahime
Kaşıkaralar, egzama ile yaşamı kolaylaştıracak günlük
bakım ve tedavi yöntemlerini şöyle sıraladı: Egzamalı
cildin nem kaybına daha yatkın olduğunu belirten Uzm.
Dr. Rahime Kaşıkaralar, nemlendiricilerin düzenli olarak
kullanılmasını ve cilt kuruluğunun önlenmesini tavsiye
etti. Nemlendiricilerin, cildin su tutma kapasitesini
artırarak kaşıntıyı ve kuruluğu azalttığını ifade etti.
Tedavi yöntemleri
Egzama belirtilerini hafifletmek için steroid içeren
kremler kullanılabilir. Uzm. Dr. Rahime Kaşıkaralar,
steroid kremlerin iltihaplanmayı ve kaşıntıyı azaltarak
cildin iyileşmesini sağladığını ancak bu kremlerin uzun
süreli kullanımının bazı yan etkilere yol açabileceği için
doktor tavsiyesi ile kullanılması gerektiğini vurguladı.
Egzama hastalarının kaşıntıyı kontrol altına alabilmesi
için antihistaminik ilaçlar da reçete edilebilir. Uzm.
Dr. Rahime Kaşıkaralar, antihistaminiklerin kaşıntıyı
azaltarak hastaların rahatlamasına yardımcı olduğunu
ve özellikle gece kaşıntısı yaşayan hastalar için faydalı
olduğunu belirtti. Egzama hastalarının kaşıntıyı kontrol
altında tutması önemlidir. Uzm. Dr. Rahime Kaşıkaralar,
kaşımanın cildin daha da tahriş olmasına ve enfeksiyon
riskinin artmasına yol açabileceğini belirterek, kaşıntıyı
hafifletici tedavi yöntemlerinin uygulanması ve tırnakların
kısa tutulması gerektiğini söyledi.
Egzama ile yaşamı kolaylaştırmak için hem günlük bakım
hem de tıbbi tedavi yöntemleri büyük önem taşır.
Batıgöz Sağlık Grubu Balçova- İzmir şubesinde
Dermatoloji Uzmanı olarak hizmet veren Uzm.
Dr. Rahime Kaşıkaralar’ın önerilerine uyarak,
egzama belirtilerini hafifletebilir ve yaşam kalitenizi
artırabilirsiniz.
Eylül - September 2024