Decor Eylül - Ekim 2024

Kışa özel 

Kış geldi çattı. Bu kış doğa temalı ürünlerin başı çekeceği bir sezon olacak. 

İnsanlar, günlük hayatta yaşadığı stresli anları bu kış evine gelerek bitirecek. 

Özellikle doğayla bütünleşen ufak dokunuşlarla evinizde dekore edeceğiniz 

köşeler, size düşündüğünüzden daha fazla etki edecek. Ufak dokunuşlar için 

size birkaç önerimizi bu sayımızda bulabilir, sizin de fikirleriniz varsa sosyal 

medya üzerinden bizlere ulaştırabilirsiniz. Keyifli bir kış geçirmenizi diliyoruz. 

Enes Karadayı 

Herkes 2025 yılını bekliyor 

2024 yılı halı sektörü, Türkiye gibi halı üretiminde güçlü ülkeler için bazı zorluklarla 

birlikte toparlanma sinyalleri veren bir yıl oldu. Sektör, özellikle enflasyon, enerji 

maliyetleri ve hammadde teminindeki dalgalanmalar gibi çeşitli ekonomik 

zorluklarla yüzleşti. Ancak, halı üreticileri ve ihracatçılar, iç pazarda olduğu 

kadar dış pazarda da kendilerini koruma ve geliştirme çabalarına yoğunlaştılar. 

Bu plan ve projelerini 2025 yılında da sürdürme hedefinde olan markalar, iç 

piyasadak, yüksek enflasyonun düşeceği konusunda umutlu. 

Special for winter 

Winter is here. This winter will be a season where nature-themed products will 

take the lead. People will end the stressful moments of daily life by coming 

home this winter. Especially the corners you will decorate in your home with 

small touches that integrate with nature will affect you more than you think. 

You can find a few of our suggestions for small touches in this issue, and if you 

have ideas of your own, you can send them to us via social media. We wish 

you a pleasant winter. 

Everyone is waiting for 2025 

2024 was a year of recovery for the carpet industry, with some challenges 

for strong carpet producing countries like Turkey. The sector faced various 

economic challenges, especially inflation, energy costs and fluctuations in 

raw material supply. However, carpet producers and exporters focused their 

efforts on protecting and developing themselves in the foreign market as well 

as in the domestic market. The brands, which aim to continue these plans and 

projects in 2025, are hopeful that the high inflation in the domestic market will 

decrease. 

Managing Editor 

(Responsible) 

MEHMET SÖZTUTAN 

mehmet.soztutan@img.com.tr 

ENES KARADAYI 

enes.karadayi@img.com.tr 

Ali Erdem 

ali.erdem@img.com.tr

İçindekiler / Index 

10 

Konya-Sille 

Halıları 

28 

Türkiye ve Azerbaycan 

halıları bir arada 

18 36 

Doğayla 

uyumlu bir kış 

Köklerini doğadan 

alan tasarımlar 

24 

İstanbul CFE 

2025’e hazırlanıyor 

40 

El halıcılığı 

ihracatla büyüyecek 

Finance Manager 

CUMA KARAMAN 

cuma.karaman@img.com.tr 

Accounting Manager 

YUSUF DEMİRKAZIK 

yusuf.demirkazik@img.com.tr 

Graphic & Design Advisor 

SAMİ AKTAŞ 

sami.aktas@img.com.tr 

Emre YENER 

emre.yener@img.com.tr 

No:11 Medya Blok Kat:1 

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey 

Tel: 0212 454 22 22 

Faks: 0212 454 22 93 

November - December 2020 • DECOR

Konuk Tasarımcı 

“Malzemem 

iplik; tekniğim 

ve kendimi ifade 

etme dilim ise 

dokuma” 

Tasarımla ilgilenen herkes genelde küçük yaşta 

annesinden, nenesinden veya gördüğü herhangi 

bir şeyden etkilenerek bu işe başlıyor. Bu sayıdaki 

konuğumuz Gökçe Enginer, diğerlerinin aksine 

tasarımla Üniversite’de tanışmış. Ürettiği her şeye 

derin bir anlam katma ihtiyacı duyduğunu söyleyen 

Enginer, ruhu harekete geçiren temaları tasarlarken 

daha çok keyif verdiğini fark etmiş. Tasarım ve 

sonraki hikayesini kendisinden dinliyoruz. 

Öncelikle seni biraz tanıyalım... 

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi 

Tekstil Bölümü Dokuma Anasanat Dalından 2021 

yılında mezun oldum ve aynı yıl yüksek lisansa 

başladım. 2022 yılında 15. İHİB Ulusal Halı Tasarım 

Yarışması’nda, 2023 yılında ise 12. ATHİB Dokuma 

Kumaş Tasarım Yarışması’nda birincilik ödülü 

kazandım. Dokuma ve lif sanatı çalışmalarımla 

karma sergilerde yer aldım. 2024 yılında Mimar 

Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tekstil ve Moda 

Tasarımı Sanatta Yeterlik Programı’na başladım 

ve Doğuş Üniversitesi’nde araştırma görevlisi 

olarak çalışıyorum. Dokuma ve lif sanatı üzerine 

çalışmalarımı sürdürmekteyim. 

6 DECOR • Eylül - Ekim 2024

Konuk Tasarımcı 

Tasarım hayatında hangi 

akım ve tasarımcılar 

seni etkiledi? 

Tasarım için yalnızca 

tasarımcıları değil sanatçıları 

da kendime kılavuz alıyorum. 

İlk kez Arts and Crafts 

hareketi ve Art Nouveau 

akımı örnekleri gördüğümde 

adeta büyülendim. Arts 

and Crafts hareketinin 

öncüsü William Morris’in 

baskı tasarımlarını ve Art 

Nouveau’nun önde gelen 

temsilcilerinden Alphonse 

Mucha’nın çalışmalarını 

çok beğeniyorum. Belkıs 

Balpınar’ı ilk keşfettiğimde 

de çok heyecanlanmıştım. 

Kilime yaklaşımı beni 

etkilemişti. Kay Sekimachi, 

Magdalena Abakanowicz, 

Mimi Jung, Peggy 

Osterkamp, Gustav Klimt, 

Gustave Moreau etkilendiğim 

sanatçılardan birazı. 

Dokuma kelimesi senin için ne ifade ediyor? 

Elimizdeki kaynaklara göre 12 bin yıl öncesine kadar 

tarihlenen dokuma eyleminin günümüze kadarki 

hikayesine baktığımızda, artık yalnızca örtme ve 

örtünme ihtiyacımızı karşılamak için yapılmakla 

kalmadığını, sanatsal bir ifade aracı olarak da 

kullanıldığını görüyoruz. Dokuma denilince akla 

örgülerin oluşturduğu dokulu bir yüzey gelir. Fakat 

ben daha çok dokumayla rölyef etkisi oluşturma ve 

üç boyutlu/heykelsi dokuma formları elde edilmesi 

üzerine çalışıyorum. Malzemem iplik; tekniğim ve 

kendimi ifade etme dilim ise dokuma. 

Bir şey tasarlarken senin için olmazsa olmaz 

nedir? 

Bir şey tasarlarken tasarım ve sanat arasındaki 

çizgiyi bazen kaçırabiliyorum. Ürettiğim her şeye 

derin bir anlam katma ihtiyacı duyuyorum. Tasarım 

yolculuğuna başlarken içimi gıcıklayan, ruhumu 

harekete geçiren temalar seçebilmek tasarlama 

eyleminden daha çok keyif almamı sağlıyor. 

Tasarım ne zaman ve nasıl hayatınıza girdi? 

Tasarım 2017 yılında Marmara Üniversitesi’nde 

Tekstil Bölümünü kazanmamla birlikte hayatıma 

girdi. Doğruyu söylemek gerekirse bu bölümü 

kazanmadan önce tasarıma bakışım çok kısıtlıymış. 

Lisans eğitimim sayesinde tasarım, sanat, psikoloji 

ve felsefe alanlarıyla tanıştım. Bu tanışıklık ve 

sonrasında tasarım yarışmalarında edindiğim 

deneyimler hayata bakışımı değiştirdi. 

DECOR • Eylül - Ekim 2024 

7

Guest Designer 

“My material is yarn; my technique and 

language of self-expression is weaving” 

Everyone who is interested in design is usually 

inspired by something at a young age. Gökçe Enginer, 

our guest in this issue, met design at university. 

Enginer says that she feels the need to add a deep 

meaning to everything she creates. She enjoys 

designing themes that stimulate the soul more. We 

listen to her about her introduction to design and the 

awards she received. 

First of all, let’s get to know you 

I graduated from Marmara University Faculty of Fine 

Arts, Textile Department, Department of Weaving in 

2021. then I started my master’s degree. I won the 

first prize in the 15th İHİB National Carpet Design 

Competition in 2022 and the 12th ATHİB Woven Fabric 

Design Competition in 2023. I took part in group 

exhibitions with my weaving and fiber art works. In 

2024, I started Mimar Sinan Fine Arts University Tex- 


Guest Designer 

tile and Fashion Design Proficiency in Art Program. I 

work as a research assistant at Doğuş University. 

I continue my studies on weaving and fiber art. 

What does the word “weaving” mean to you? 

According to the sources we have, the word weaving 

dates back 12 thousand years ago. now weaving 

is used not only to meet our need for covering and 

covering, but also as a means of artistic expression. 

When we think of weaving, a textured surface 

formed by weaves comes to mind. But I work more 

on creating a relief effect with weaving and obtaining 

three-dimensional / sculptural weaving forms. 

My material is yarn; my technique and language of 

self-expression is weaving. 

When and how did design come into your life? 

Design entered my life in 2017 when I won the 

Textile Department at Marmara University. To tell 

the truth, my view of design was very limited before 

I won this department. Thanks to my undergraduate 

education, I met the fields of design, art, psychology 

and philosophy. This acquaintance and the experiences 

I gained in design competitions changed my 

perspective on life. 

Which movements and designers influenced you in 

your design life? 

I take not only designers but also artists as a guide 

for design. When I first saw examples of the Arts and 

Crafts movement and the Art Nouveau movement, I 

was fascinated. I admire the print designs of William 

Morris, the pioneer of the Arts and Crafts movement, 

and the works of Alphonse Mucha, one of the 

leading representatives of Art Nouveau. I was also 

very excited when I first discovered Belkıs Balpınar. 

Her approach to rugs impressed me. Kay Sekimachi, 

Magdalena Abakanowicz, Mimi Jung, Peggy Osterkamp, 

Gustav Klimt, Gustave Moreau are some of 

the artists I am influenced by. 

What is a must for you when designing something? 

When I design something, I sometimes miss the line 

between design and art. I feel the need to add a deep 

meaning to everything I produce. When I start my 

design journey, being able to choose themes that 

tickle me and move my soul makes me enjoy the act 

of designing more. 


9

Karma kültürlülüğün simgesi 

Konya-Sille Halıları 

Bölgede Rumların sosyo-ekonomik hayata 

çok olumlu etkileri olduğu, ticaret hayatına ve 

kalkınmaya sağladığı desteğin önem taşıdığı 

görülmektedir. Mübadeleyi takiben Sille’de 

ekonomik ve sosyal hayat gözle görülür bir değişime 

uğramış, nüfus azalmıştır. Aynı zamanda mübadeleyi 

izleyen yıllarda bölgede yaşayan Müslüman ve Türk 

halkın da şehir merkezine olan uzaklık ve ulaşım 

problemleri nedeni ile Konya il merkezine göç ettiği 

bilinmektedir. 

Yazı ve Fotoğraflar: 

Prof. Dr. Meral AKAN 

Selçuk Üniversitesi GSF Geleneksel Türk Sanatları Bölümü 

Halı Kilim Eski Kumaş Desenleri Anabilim Dalı 

Aynı zamanda Sille, Anadolu’da halı dokumacılığının 

bölgesel kurallar çerçevesinde yapıldığı yörelerden 

birisidir. Üretildiği bölgenin sanat görüşünü, 

yaşam tarzını ve geleneklerini yansıtan bu halılar, 

kendilerine özgü özellikleri ile bir dönemin 

en önemli halı grubunu teşkil etmiştir. Fakat 

günümüzde bu halıların üretilmemesi ve yok 

olmaya başlaması bu konunun önemini daha da 

arttırmaktadır. 

Anadolu; el halıcılığının farklı kültürlerle beslendiği 

ve geliştiği bir bölgedir. Türk el halıları yüzyıllardır 

dünya üzerinde bilinen, sanat değeri taşıyan 

örnekleri ile değer kazanmıştır. Bu örneklerin 

üretildiği bölgelerden birisi de Sille’dir. Konya 

Sille halıcılığının çok kültürlü bir ortamda 

geliştiği ve kolektif bir üretim sonucu ortaya 

çıktığı bilinmektedir. Sille’nin geçmişinde halıcılık 

bakımından sürdürülmüş olan faaliyetler ve ortaya 

konulan örnekler incelendiğinde Sille halılarının 

genel özellikleri anlaşılabilir. 

Sille geçmişten bu yana Konya için önemli bir 

yerleşim yeri olmuştur. Bu bölge, Selçuklu 

döneminde olduğu gibi, Osmanlılar devrinde de 

tarihi ipek ve baharat yolları üzerinde olmanın 

sosyo-politik, sosyo-ekonomik imkânlarından 

yararlanmaya devam etmiştir (Özönder, 1998:50). 

Sille, tarihi geçmişi, coğrafi yapısı, içinde 

barındırdığı insanları, kültürü, yaşayışı, inanç 

ve gelenekleri ile yıllardır farklı bir bölge olarak 

değerlendirilmektedir. 


Sille halıları, yakın çevresinde Ladik, Obruk, 

Karapınar, Sarayönü, Kiçimuhsine, Ulumuhsine, 

Başare, Nuzumla, Taşpınar gibi halı ve kilim 

yörelerinin meydana getirdikleri alanda “Konya 

Halıcılığı” grubunda özel bir öneme sahiptir. 

Sille’nin geçmişi tarih öncesi devirlere kadar 

uzanır. Sille’nin en eski tarihi ile ilgili olarak, 

Hitit egemenliğinin ardından, Sille ve çevresinin 

Frig egemenliğine girdiği yönünde görüşler ileri 

sürülmüştür (Sarıköse,2009:7). Sille, kolayca 

kazılmaya, oyulmaya elverişli toprakları nedeni 

ile Hıristiyanların ilk sığınak ve mabetlerini 

oluşturdukları ve tercih ettikleri bir bölge olmuştur. 

Bu döneme ait kaya kiliseleri ve manastırlar 

bugün hala mevcuttur. Bu dönemde İslamiyet ile 

tanışmamış Ortodoks olan Türkler, Bizanslılar 

tarafından getirilerek Sille’ye yerleştirilmişlerdir 

(Özönder,1998:5). Sille’de yaşamış olan gayri- 

Müslimlerin kökeni hakkında çeşitli yayınlarda, 

çeşitli görüşler bulunmaktadır. 

Sille halıları genel olarak bilindiği gibi, Sille ve 

civarında dokunan, zemin halısı olarak bilinen, 

göbekli, kırmızı rengin hâkim olduğu halı türüdür. 

Kendilerine ait teknik özellikleri ile dokunan bu 

halılarda İslam öncesi ve sonrası çeşitli fikir ve 

kültür etkileri göze çarpar. Genelde çift olarak 

dokunup satılmaktadır. Yolluk şeklinde dikdörtgen 

formda dokunur. Bu halılar iki dar ve bir geniş 

bordür ve kırmızı renkli zeminden meydana 

gelmektedir. Zeminde 3 ya da 5 göbek olarak 

tanımlanan madalyonlar düzgün bir sıra ile ve 

alternatif renkli olarak birbirini takip etmektedir. 

Madalyonların şekli örneğe göre değişmektedir. Oval 

formlu, kenarları dilimli, badem şeklinde olanları 

mevcuttur. Silleli kişilerden alınan bilgilere göre 

bu göbeklerin bazılarına “irisko göbek” dedikleri 

bilinmektedir. Ancak anlamı konusunda bilgiye 

ulaşılamamıştır. Bu madalyonlar Sille halılarının 

en önemli özelliğini oluşturur. Bu madalyonlara 

yörede “iç tası”, “göbek tası”, “iç göbek”de 

denilmekte, diğer motifler genellikle bitkisel 

kaynaklı olup yörede; gossili, çiçek, süpürge, yıldız 

isimlerine rastlanmaktadır. Bu halıların bölge 

dışında Cihanbeyli ve çevresinden çok talep aldığı 

ve uzun yıllar bu bölgeye sipariş olarak dokunduğu 

bilinmektedir. Bu halıların dışında seccâde, duvar ve 

sedir halısı, eyer halısı en çok görülen halı tipleridir. 

bol miktarda cami ve türbe tasvirlerine rastlanmaktadır. 

Bu seccadeler “Selimiyeli”, “Türbeli”, “Mevlanalı” 

gibi isimlerle anılmaktadır. Bu örneklere 

manzaralarına göre isim verilir. Osmanlı kâğıt 

paraları şeklinde dokunanları da vardır. 

Bölgede daha önce dokuma yapmış olan kişiler, 

manzaralı halılar dokuduklarını, bu kompozisyonları 

anneannelerinden öğrendiklerini, en çok çiçek 

ve Mevlana Türbesi, minare, kandil desenlerini 

uyguladıklarını ifade etmişlerdir. Halı motiflerine 

“ayna” demektedirler (Arzu Geçim ile 18-09-2013 

tarihinde yapılan görüşmeden) 

Sille halılarında genel olarak atkı ve çözgüde 

pamuk, düğüm ipliklerinde yün kullanılmaktadır. 

Genellikle sipariş usulü ile dokunan bu halıların 

hammaddesi de halıyı sipariş eden kişi tarafından 

belirlenmektedir. Buna göre düğüm ve çözgüde 

yün kullanılan örneklere de rastlanmaktadır. 

Sille’de uzun yıllar bu uğraş ile ilgilenen kişiler, 

ipliklerin Uşak’taki fabrikalardan hazır bükülüp 

bobinlere sarılmış olarak geldiğini ifade etmişlerdir. 

Günümüze göre 80 ile 100 yaşındaki halıların 

çözgüleri de yün iken, daha yeni örneklerin 

çözgülerinde pamuğa rastlanmaktadır. Eski 

örneklerde kullanılmış olan iplikler, azınlıkların 

elinde bulunan ve ithal yoluyla elde edilen 

manchester ipidir. 

Sillede dokunan 100 yaşın üzerindeki halılarda 

kök boya (Rubia tinctorum L.), havaciva (Alcanna 

tınctorius), cehri (Rhamnus tinctoria) gibi doğadan 

elde edilen boyalar kullanılmaktaydı. Son dönem 

Sille halılarında ise sentetik boyalar yaygındır. Son 

yıllarda dokunan örnekler incelendiğinde ise; daha 

çok ticari amaçla dokunan halılarda boyanmış hazır 

fabrika ipliğinin tüketildiği görülmüştür. 

Bugün Sille halılarında 16 renk kullanılmaktadır. 

Bunlar arasında ana renk olarak zeminde kullanılan 

kan kırmızısı karakteristiktir. 

Seccade türü örneklerde halkın direk olarak 

isimlendirdiği sütunçeler yer almaktadır. Mihrap 

içlerine kandil motifleri yerleştirilmiştir. Son 

dönemlerde dokunmuş seccâdelerin kenar sularında 


11

Sille halılarının genel özelliğini oluşturan 

diğer renkler ise lacivert, bej (devetüyü), siyah, 

kurşuni, pembe, dört ayrı tonda yeşil, saman 

sarısı, tirşe yeşili olarak belirlenmiştir. Atkı 

ipliğinin kırmızı renklisini kendileri toz boyalar ile 

renklendirmekteydiler. Ayrıca iplik renklendirmede 

kullanılan cehri bitkisinin Sille’de geniş tarlalarda 

uzun yıllar tarımı yapılmış ve pazarlanmıştır. 

Kaynak kişiler aile büyüklerinin “İstanbul’da evim 

olmasın ama Sille’de cehriliğim olsun” şeklinde 

ifadelerini hatırlamaktadırlar. Ayrıca “enik otu” 

olarak adlandırdıkları bitkiden koyu bordo rengi 

sağladıklarını belirtmişlerdir (Alime Geçim ile 18- 

09-2013 tarihinde yapılan görüşmeden). 

Sille’de dokunan halılarda kullanılan tezgâhlar, 

genellikle yöresel olarak kullanılan ve kurulup, 

kaldırılabilen, ahşaptan yapılmış ıstar tezgâhlardır. 

Atölyeler genellikle evler olduğu için daha küçük 

ebatlı tezgâhlar kullanılmıştır. Tezgâhın ağaç olduğu 

da ifade edilmiştir. 

Sille halılarında, genel olarak tek arışa 

düğüm kullanılırken, Gördes düğümü ile de 

karşılaşılmaktadır. Düğüm sıraları arasına iki sıra 

atkı atılmaktadır. Halı saçakları bükülmüş olarak 

kullanılmaktadır. 

Çeşitli ebatları bulunmasının yanında 3,80x1,70m, 

4,20x1,70m olanları yaygındır. Çift halılarda 

her parçanın 6 metrekare olduğu, yan yana 12 

metrekareyi tamamladığı görülmüştür. Düğüm 

kalitesi yaklaşık 18x24’dür. 

Silleli Arzu Geçim; halı dokumayı anneannesinden 

öğrendiğini, 1996 yılında, 88 yaşında kaybettikleri 

anneannesinin ise Rum komşularıyla birlikte uzun 

yıllar halı dokuduğunu belirtmiştir. Anneannesinden 

aldığı bilgiler ışığında Rumların halı dokumacılığı 

konusunda çok başarılı ve disiplinli olduklarını 

bildiğini ifade etmiştir. Yine aynı aileden diğer 

kardeşler de tüm aile olarak evlenmeden önceki 

yaşlarında sipariş üzerine halı dokuduklarını 

belirtmişlerdir. 1980’li yılların başında “1 oda 

dolusu halı dokuduk” şeklinde ifade ettikleri halıları 

satarak bir ev aldıklarını belirtmişlerdir. Bu halıları 

Cihanbeyli bölgesine satmakta olduklarını da 

eklemişlerdir. Bu nedenle kendileri için dokudukları 

çeyizlik halılar dışında en çok kırmızı zeminli Sille 

halılarının siparişini aldıklarını belirtmişlerdir 

(Arzu Geçim, Alime Geçim, Mustafa Geçim, Vesile 

Güvercin, Fatma Değirmenci ile 18-09-2013 

tarihinde yapılan görüşmeden). 

Manzaralı halıların desenini anneannelerinden 

öğrendiklerini, bu halıları satmadıklarını, duvarda 

asarak sergilediklerini belirtmişlerdir. Bu halıların 

yalıtım ve dekorasyonun bir parçası olarak duvarda 

kullanıldığı bilinmektedir. Bütün teknik detaylar 

içerisinde Sille’de köylerden yününü ve desenini 

verenlere sipariş üzerine uzun yıllar halı dokunduğu 

anlaşılmaktadır. Sille’de 1995-1996’lı yıllarda bir 

halı kooperatifinin varlığını gösteren fotoğrafa 

ulaşılmıştır. 

Sille halılarının önemli örnekleri arasında yer alan, 

Selçuklu Belediyesi koleksiyonundaki bir halı, 

iki adet yolluk biçiminde taban halısıdır. Çözgü 

ve atkısı yündür. Nüfus mübadelesi sırasında 

dokunmuş olarak Yunanistan’a götürülmüş, 

Selçuklu Belediyesinin girişimleri ile tekrar 

Türkiye’ye gönderilmiştir. Dokuyucusu Rumlardır. 

Manzaralı Sille halısı grubuna girmektedir. Zemin 

kompozisyonunda ağaçlar ve çiçekler vardır. 

Kullanılan çiçek motifleri kırmızı zeminli çift 

halılarda görülen çiçek motifleri ile aynıdır. 

Diğer örnek Nadir Gezgin koleksiyonundaki 

Sille halısı, manzaralı halı grubuna girmektedir. 

Duvar halısı olarak tasarlanmıştır. 2,10 m x 1,28 

m ölçülerindedir. Halının Rumlar tarafından 

dokunduğu, 80 yıllık olduğu bilinmektedir. 

Genel düzenleme bakımından merkezindeki haç 

kompozisyonu dikkat çekicidir. Haçlı örneklere 

rastlanmaktadır. Yıldızlar, muska, ördekbaşı, suyolu 

motifleri görülmektedir. Atkı ve çözgüsü yündür. 

Mavinin indigo ile renklendirildiği düşünülmektedir. 

Diğer bir örnek olan Mehmet Akın koleksiyonundaki 

halı, 100 yılın üzerine tarihlendirilmektedir. Yüzeyde 

görülen renklerin çoğunluğu bitkisel boyalar ile elde 

edilmiştir. Atkı iplikleri yün, çözgüler pamuktur. 

Silleden alınmıştır. Muhtemelen Rum dokuyucular 

tarafından dokunmuştur. Düğümleri incelendiğinde 

tek çözgüye düğüm olduğu görülmektedir. 1,70 

mx1,20 m ebatlarındadır. Duvar halısı olarak 

dokunan halıda Sille’nin genel manzarası tasvir 

edilmiştir. Diğer örnekler arasında kompozisyon 

kurgusu olarak gerçeğe çok yakın ve başarılıdır. 

Sillede ortadan geçen bir çayın ayırdığı iki yakada 

sıralanan camii, kilise, çeşme ve üzerindeki köprüler 

resmedilmiştir. Çayın bir kenarında Rumların, Diğer 

kenarda Müslümanların yaşadığını camii ve kilise 

tasvirleri ile anlatmaya çalışmıştır. Halkın bir arada 

yaşamını tasvir eden önemli bir örnektir. 

Alpaslan Bayburt Koleksiyonunda bulunan diğer bir 

halı, Sille’den alındığı söylenen çift halıdır. Kırmızı 

zeminli taban halılarına örnektir. 5 göbekli olarak 

tasarlanmıştır. Çözgüsü pamuk, atkısı yündür. 

1,47 mx 3,82 m ölçülerindedir. 


Paşa Erdem koleksiyonunda bulunan manzaralı Sille 

halısı duvar halısı olarak tasarlanmıştır. Üzerinde 

Mevlana Türbesinin giriş kapısı resmedilmiştir. 

Diğer ayrıntılar gerçekçi bir yaklaşımla 

dokunmuştur. Atkısı ve çözgüsü yün olan halının 100 

yıllık olduğu tahmin edilmektedir. 1,20 m x 1,70 m 

ölçülerindedir. 

Sonuç olarak kırmızı zeminli Sille Halıları bu bölgeye 

özgü özellikleri ile dikkat çekicidir. Bugün insanların 

günlük ihtiyaçlarının karşılanmasında çeşitli geçim 

kaynaklarının ortaya çıkması ve dokuyucunun hak 

ettiği emeğinin karşılığını tam olarak alamaması halı 

dokumacılığına olan talebi ortadan kaldırmıştır. 

Bu özellikleri ile ele alındığında, üretimi 

sürdürülemediği için saklanması ve korunması 

gerekli halılar arasında kabul edilen Sille halıları, 

üzerinde taşıdığı motif kompozisyonu ile de farklı 

bir konuma sahiptir. Çeşitli özellikleri ile bu bölgede 

yaşayan insanların yaşayışları hakkında ipuçları 

veren bu halılar, korunması gerekli tarihi belge 

konumundadır. Bölgedeki dokuma faaliyetlerinin 

merkezini oluşturan bu halılar Türk halılarının 

üretim ve pazarlanması sürecinde de belli bir 

konuma sahip olmuştur. 

gerilemeye paralel olarak Sille halılarındaki desen 

karakteri de bozulmaya başlamıştır. 

Tüm bu özellikleri ile korunarak, gelecek 

kuşaklara aktarılması gereken ürünler olan 

Sille halıları bugün geçmişte gördüğü ilginin çok 

uzağında, sadece dokuyucusunun verdiği değer ile 

yaşatılmaya çalışılmaktadır. Türk halı sanatının 

canlandırılması çalışmaları kapsamında öğretici ve 

yol gösterici çalışmaları içeren bir eğitim programı 

düzenlenmesinin gerekliliği ortaya çıkmaktadır. 

Ayrıca Selçuklu Belediyesinin bölgede yaptığı 

yeni düzenlemeler çerçevesinde küçük ebatlı 

turistik satışı olabilecek örneklerin dokutulması 

Sille halıcılığının yeniden canlandırılmasına katkı 

sağlayabilir. Bu önlemler alındığı sürece bu halılar 

bir zamanlar taşıdığı değerlerine kavuşabilecektir. 

Aynı zamanda Sille halılarının desen karakterinin 

başka bölge dokuyucuları tarafından aynı 

şekilde kullanılması dikkat çekicidir. Bilecik ve 

Uşak yörelerinde bu motif kompozisyonunun 

değiştirilmeden dokutuluyor olması, bir dönem Sille 

halılarına olan ilginin yaygınlaştığının göstergesidir. 

Bu dönemde genel motif karakteri dışarıya 

açılmış, farklı yörelerle beslenmiş fakat halıcılıkta 

KAYNAKLAR 

-Akan, M., Kayabaşı, N.,2008, “Konya Sille Halılarının Desen ve Motif Özellikleri”, Art-E Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar 

Fakültesi Dergisi, Yıl:2008, Sayı:1, ISSN 1309-2698, s.1-9. 

-Akan, M. Hidayetoğlu H.M, 2014, Sille Halıcılığı ve Bugünkü Durumunun Değerlendirilmesi, 1. Ulusal Sille Sempozyumu, 26-28 Eylül 2013, 

Konya. 

-Anonim, (1983). Konya El Dokuması Halıcılık Anketi, Ankara, Devlet İstatistik Enstitüsü Yayınları, Ankara. 

-Özönder, H., (1984),”Sille’de Halıcılık Ve Türk Halıcılığının Geleceğine Dair Düşünceler” 1.Milletlerarası Türk Halı Kongresi 7/14-10-1984, 

İstanbul. 

-Özönder, H., (1998), SİLLE (Tarihi,Kültür,Sanat), Merhaba Basımevi, Konya. 

-Sarıköse, B., (2009), SİLLE Bin Yıllık Birliktelik, Tarihçesi ve Sosyo-Ekonomik Yapısı, Çizgi Yayınları, Konya. 

KAYNAK KİŞİLER 

-Alime Geçim, 60 yaşında, okur-yazar, Sille’de yaşıyor. 

-Arzu Geçim, 70 yaşında, okur-yazar, Sille’de yaşıyor. 

-Fatma Değirmenci, 67 yaşında, okur-yazar, Konya il merkezinde yaşıyor. 

-Mustafa Geçim, 53 yaşında, okur-yazar, Sille’de yaşıyor. 

-Vesile Güvercin, 62 yaşında, okur-yazar, Konya il merkezinde yaşıyor. 


13

The symbol of 

blended culture: 

Konya-Sille 

Carpets 

Text and photos: 

Prof. Dr. Meral AKAN 

Selcuk University, Faculty of Fine Arts, Department 

of Traditional Turkish Arts 

Department of Carpet, Rug, Old Fabric Patterns 

The art of hand-woven carpet weaving has been 

nurtured and developed by several cultures in the 

Anatolia region. Turkish hand-made carpets are 

widely celebrated for their centuries-old artistic 

value and have gained increasing recognition on the 

international stage. Sille is renowned for producing 

such carpets, with Konya Sille carpet weaving 

originating from collective production and thriving 

in a multicultural setting. By exploring past carpet 

weaving activities and examining the presented 

examples, one can gain insight into the distinctive 

features of carpets made in Sille. 

Sille has held great significance as a Konya 

settlement since ancient times, benefiting from 

its location along the ancient silk and spice routes 

during the Ottoman and Seljuk eras (Özönder, 

1998:50). With its unique historical background, 

geography, population, way of life, beliefs, and 

customs, Sille has long been recognized as a 

distinct geographic area. The Greeks have notably 

contributed to the area’s socio-economic life, 

playing a significant role in trade and development. 

Following the population exchange, Sille underwent 

clear social and economic changes, leading to a 

decline in the city’s population. It is also known that 

owing to the distance and transportation issues, the 

Muslim and Turkish residents of the area moved to 

Konya’s city center in the years that followed the 

exchange. 

Additionally, Sille is among the areas in Anatolia 

where carpet weaving is carried out in compliance 

with local regulations. With their distinctive 

qualities, these carpets made up the most significant 

carpet group of a certain era, reflecting the artistic 

viewpoint, way of life, and customs of the area in 

which they are manufactured. The significance of 

this issue is further increased by the fact that these 

carpets are becoming less and less common and 

are not manufactured anymore. In the group of 

“Konya Carpet Making,” Sille carpets are especially 


valued in the surrounding carpet and rug regions 

of Ladik, Obruk, Karapınar, Sarayönü, Kiçimuhsine, 

Ulumuhsine, Başare, Nuzumla, and Taşpınar. 

Sille has a rich history that dates back to the 

prehistoric era. It is believed that Sille came under 

Phrygian rule following the Hittite era (Sarıköse, 

2009:7). The Christians were attracted to the Sille 

region due to its easily excavated and carved soil, 

which led to the construction of initial shelters and 

temples. Remnants of rock monastic structures 

and churches from this period still exist today. 

During this time, the Byzantines resettled Orthodox 

Turks, who were not acquainted with Islam, in Sille 

(Özönder, 1998:5). Publications vary in their accounts 

of the origins of the non-Muslim residents of Sille. 

The Sille carpet is typically described as a red, 

hub-shaped ground carpet woven around Sille. 

These carpets showcase a variety of pre-Islamic 

and post-Islamic cultural influences, each with 

its own unique technical characteristics. They are 

usually sold in pairs and woven into a rectangular 

pattern resembling a runner. The carpets have a red 

background with two narrow and one wide border, 

and feature three or five background hubs arranged 

in a regular row with alternating colors, known 

as medallions. The shapes of the medallions vary 

depending on the sample. Additionally, there are 

three types of edges: almond, sliced, and oval. The 

carpets from Sille are known for their distinctive 

medallions, which are referred to as “inner design,” 

“center design,” and “inner center” in the region. 

Some centers in the area are called “irisco center,” 

but their meaning remains unknown. Additionally, 

other motifs found on these carpets include plantbased 

designs such as gossili, flower, broom, and 

star. These carpets have been woven as orders for 

the region for many years and have been in great 

demand from Cihanbeyli and its surrounding areas. 

Wool is typically used in the knot threads of Sille 

carpets, while cotton is typically used for the 

warp and weft. These carpets are normally woven 

to order, and the individual placing the order 

determines the carpet’s raw material. As a result, 

there are instances where the warp and knot are 

made of wool. Longtime Sille residents who have 

worked in this field claim that the threads are readyspun 

and wound on bobbins from factories in Uşak. 

Cotton is found in the warps of more recent carpets, 

whereas wool makes up the warps of carpets that 

are 80 to 100 years old. The threads utilized in the 

older examples are Manchester threads, which are 

imported and owned by minorities. 

Natural dyes like madder (Rubia tinctorum L.), 

havaciva (Alcanna tinctorius), and buckthorn 

(Rhamnus tinctoria) were used to weave the over 

a century-old carpets in Sille. Synthetic dyes 

are frequently used in the newest Sille carpets. 

Examining the samples woven in the last few years 

reveals that the carpets woven for commercial use 

utilize dyed ready-made factory yarn. 

Sille carpets are made in sixteen colors these days. 

The predominant color on the ground, blood red, 

is distinctive. In addition, navy blue, beige (camel), 

black, gray, pink, four different shades of green, 

straw yellow, and vellum green are among the 

other colors that make up the overall design of Sille 

carpets. Using powder dyes, they added their own 

color to the weft yarn’s red hue. Furthermore, Sille 

was the location of a long-standing cultivation and 

marketing of buckthorn, a plant used to color yarn. 

The elders in their family, according to the sources, 

once said, “I want buckthorn in Sille, not a house in 

Istanbul.” They added that the plant they referred to 

as “puppy grass” (arnebia densiflora) gave them a 

deep burgundy color). 

Prayer rugs often feature column motifs, and 

the mihrab is typically adorned with lamp motifs. 

In recent times, woven prayer rugs have been 

embellished with depictions of mosques and tombs 

along their edges. These prayer rugs are named 

“Selimiyeli,” “Türbeli,” and “Mevlanali,” based on 

the landscapes they represent. Some rugs are even 

woven to resemble Ottoman banknotes. 

Those who have previously worked as weavers in 

the area said that they weave carpets featuring 

landscapes; they primarily use flower, Mevlana 

Tomb, minaret, and oil lamp patterns, which they 

learned from their grandmothers. They refer to the 

carpet motifs as “mirrors.” (From the interview with 

Arzu Geçim on September 18, 2013). 


15

The carpets that are woven in Sille are typically 

woven on the wood-framed, movable Istar looms 

that are used in the area. Smaller looms were used 

because the workshops were often houses. It was 

also mentioned that wood was used to make the 

loom. 

In Sille carpets, generally a single Gördes knot is 

used, but the arrşa knot is also encountered. Two 

rows of weft are thrown between the knot rows. 

Carpet fringes appear thrown. 

While there are other sizes as well, 3.80x1.70m and 

4.20x1.70m are typical. It has been noted that when 

double carpets are placed side by side, they total 12 

square meters, with each piece measuring 6 square 

meters. The knot quality measures about 18 by 24. 

Arzu Geçim from Sille shared that she was taught 

the art of carpet weaving by her grandmother. Her 

grandmother, who passed away in 1996 at the age 

of 88, had a long history of weaving carpets with 

her Greek neighbors. Arzu mentioned that her 

grandmother often spoke of the Greeks’ remarkable 

skill and discipline in carpet weaving. Additionally, 

other siblings in the family recalled weaving carpets 

together before they were married. They were able 

to purchase a house by selling the carpets they had 

made in the early 1980s, which they fondly referred 

to as “a room full of carpets.” These carpets were 

sold in the Cihanbeyli region. They mentioned that 

they had received the highest number of orders 

for Sille carpets with red backgrounds, apart from 

the dowry carpets they had woven for themselves 

(Interview with Arzu Geçim, Alime Geçim, Mustafa 

Geçim, Vesile Güvercin, Fatma Değirmenci on 18- 

09-2013). 

They stated that the scenic carpets were hung on 

the wall for display purposes only, not for sale, 

and that they had learned the patterns from their 

grandmothers. These carpets served as both 

decoration and insulation for the wall. It is known 

that for many years, carpets were woven on demand 

from people who provided their wool and designs 

from the Sille villages. A photo demonstrating 

the 1995–1996 carpet cooperative in Sille was 

discovered. 

A notable piece in the Seljuk Municipality collection 

is a two-piece floor carpet in the shape of a runner, 

showcasing Sille carpets. The weft and warp of 

this carpet are made of wool. During a population 

exchange, it was taken to Greece, and through 

the efforts of the Seljuk Municipality, it was later 

returned to Turkey. Greek weavers created this 

carpet, which belongs to the scenic Sille carpet 

category. The background composition features 

flowers and trees, with floral designs that are 

similar to those found in double carpets with red 

background. 

An additional example is the landscape carpet 

group’s Sille carpet from the Nadir Gezgin 

collection. Its intended use was as a wall carpet. 

2.10 m by 1.28 m is its size. The carpet’s 80-year 

age and Greek weaving origins are known. Its 

central cross composition is striking in terms 

of overall arrangement. There are instances of 

crosses. There are amulets, stars, duck heads, and 

patterns of waterways. Wool makes up the warp 

and weft. Indigo is thought to be the color of the 

blue. 

Another example is the over-a-century-old carpet 

found in the Mehmet Akın collection. Using 

vegetable dyes, most of the colors visible on the 

surface were created. The warps are made of 

cotton, and the weft threads are made of wool. It 

originated from Sille and was most likely woven by 

Greek artisans. Upon closer inspection, one can 

observe that a knot is present on just one warp. Its 

dimensions are 1.70 x 1.20 m. The carpet, woven 

like a tapestry, portrays the overall view of Sille. 

Among other things, it is a successful composition 

that is extremely true to life. Sille is divided by 

a stream, with a mosque, church, fountain, and 

bridges located on its banks. The illustration 

uses pictures of churches and mosques to show 

that Muslims lived on one side of the stream and 

Greeks on the other. This represents peaceful 

coexistence between different communities. 

A double carpet purportedly taken from Sille is 

another carpet in the Alpaslan Bayburt Collection. 

This floor carpet exemplifies red-grounded 

carpeting. It has five centers in its design. It 

has wool for the weft and cotton for the warp. 

Measurements are 1.47 m x 3.82 m. 


The Paşa Erdem collection’s scenic Sille carpet was 

intended to be a wall carpet. It shows the entrance 

gate of the Mevlana Tomb. Realistic techniques are 

used to weave in additional details. With a wool warp 

and weft, the carpet is thought to be one hundred 

years old. It is 1.20 m by 1.70 m in size. 

As a result, Sille Carpets with red backgrounds 

are notable for having characteristics unique to 

this area. The demand for carpet weaving has 

disappeared in the modern era due to the rise of 

alternative sources of income to meet people’s basic 

needs and the fact that the weaver does not get paid 

fairly for the labor. 

Given their unique characteristics, Sille carpets 

are considered to be part of a category of carpets 

that require preservation and protection due to the 

unsustainable nature of their production. They hold 

a distinct position due to the motif composition they 

feature. These carpets serve as historical records 

that need to be preserved as they provide insight 

into the diverse features of the people who once 

inhabited the area. Additionally, these carpets play 

a specific role in the manufacturing and distribution 

of Turkish carpets, serving as the focal point of 

regional weaving activity. 

The way weavers from different areas use the 

distinctive pattern of Sille carpets is noteworthy. 

At one point, there was widespread interest in 

Sille carpets, as shown by the fact that this motif 

composition was woven in both the Bilecik and Uşak 

regions without any changes. During this period, the 

overall motif style was influenced by and enriched 

by various regions, but the specific pattern of Sille 

carpets began to deteriorate at the same time as the 

decline in carpet weaving. 

The value that weavers place on silk carpets is 

crucial for keeping the tradition alive today, despite 

waning interest. Silk carpets should be preserved 

and passed down with all their unique features for 

future generations. With the resurgence of Turkish 

carpet art, it’s essential to establish an educational 

program that includes guiding and instructive 

studies. Additionally, the revival of Sille carpet 

weaving can be supported by creating small-scale 

examples that can be sold to tourists within the 

new regulations set by the Selçuklu Municipality. 

Following these steps, these carpets will regain 

their previous value. 

References 

-Akan, M., Kayabaşı, N.,2008, “Konya Sille Halılarının Desen ve Motif Özellikleri”, Art-E Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar 

Fakültesi Dergisi, Yıl:2008, Sayı:1, ISSN 1309-2698, s.1-9. 

-Akan, M. Hidayetoğlu H.M, 2014, Sille Halıcılığı ve Bugünkü Durumunun Değerlendirilmesi, 1. Ulusal Sille Sempozyumu, 26-28 Eylül 2013, 

Konya. 

-Anonim, (1983). Konya El Dokuması Halıcılık Anketi, Ankara, Devlet İstatistik Enstitüsü Yayınları, Ankara. 

-Özönder, H., (1984),” Sille’de Halıcılık ve Türk Halıcılığının Geleceğine Dair Düşünceler” 1.Milletlerarası Türk Halı Kongresi 7/14-10-1984, 

İstanbul. 

-Özönder, H., (1998), SİLLE (Tarihi,Kültür,Sanat), Merhaba Basımevi, Konya. 

-Sarıköse, B., (2009), SİLLE Bin Yıllık Birliktelik, Tarihçesi ve Sosyo-Ekonomik Yapısı, Çizgi Yayınları, Konya. 

Personal References 

-Alime Geçim, 60 years old, literate, lives in Sille. 

-Arzu Geçim, 70 years old, literate, lives in Sille. 

-Fatma Değirmenci, 67 years old, literate, lives in Konya city center. 

-Mustafa Geçim, 53 years old, literate, lives in Sille. 

-Vesile Güvercin, 62 years old, literate, lives in Konya city center. 


17

Doğayla uyumlu bir kış 

Doğal malzemeler ve ahşap detaylar 

Doğal malzemeler 2024 kışında dekorasyonda 

önemli bir rol oynuyor. Ahşap mobilyalar, taş 

detaylar ve organik dokular evinize sıcaklık katacak. 

Hasır sepetler, taş vazolar veya ahşap çerçeveli 

aynalar gibi küçük dokunuşlarla doğallık temasını ön 

plana çıkarabilirsiniz. 

Sıcak ve yumuşak tekstiller 

Bu kışın en büyük trendlerinden biri, yumuşak 

ve dokulu kumaşlarla rahat bir atmosfer ortaya 

çıkarmak. Peluş battaniyeler, yün halılar ve kadife 

yastıklar kullanarak konforu artırabilirsiniz. Sıcak 

tonlardaki tekstiller (tarçın, hardal, kiremit rengi) 

kış ruhunu evinize taşıyacak. 

Toprak tonları ve nötr renkler 

Toprak tonları ve nötr renkler kış dekorasyonunun 

vazgeçilmezi. Kahverengi, bej, krem ve zeytin 

yeşili gibi tonlar, mekânlara sakin ve dengeli 

bir hava katar. Bu renkleri hem duvarlarda hem 

de mobilyalarda kullanarak huzurlu bir ortam 

oluşturabilirsiniz. 


2024 kışında sıcak, rahatlatıcı ve 

doğayla uyumlu unsurların öne 

çıktığı bir dönem olacak. 

Bu kış evinizi sıcak ve şık bir 

atmosfere dönüştürmek için bazı 

önerileri sizler için araştırdık. 

Işıklı dekorlar ve şömine atmosferi 

Kış mevsiminde sıcak bir ışıklandırma önemlidir. 

LED mumlar, ip ışıklar ve abajurlar hem sıcak hem 

de romantik bir ortam oluşturur. Eğer gerçek bir 

şömineye sahipseniz, bu şömineyi dekorasyonun 

merkezine yerleştirebilirsiniz. Şöminesi olmayanlar 

için elektrikli şömine alternatifleri de mevcut. 

Sürdürülebilir ve el yapımı objeler 

Sürdürülebilir dekorasyon bu yıl da popülerliğini 

sürdürüyor. El yapımı seramik vazolar, geri 

dönüştürülmüş malzemelerden yapılmış dekoratif 

objeler ve vintage parçalarla kişisel dokunuşlar 

katabilirsiniz. Aynı zamanda, sürdürülebilir 

malzemeler kullanarak çevre dostu bir dekorasyon 

tarzı yakalayabilirsiniz. 

Büyük yeşil bitkiler 

Yeşil bitkiler 2024 kış dekorasyonunda da trend. 

Özellikle büyük yapraklı salon bitkileri, soğuk 

havalara rağmen evinize canlılık getirir. Monstera, 

kauçuk bitkisi ve devetabanı gibi bitkiler, mekanlara 

ferahlık ve doğallık katmanın yanı sıra hava 

kalitesini de iyileştirir. 


19

Katmanlı ve çok yönlü mobilyalar 

Katmanlı ve çok yönlü mobilyalar, kış aylarında hem 

işlevsel hem de estetik bir çözüm sunar. Çok amaçlı 

puflar, modüler kanepeler ve katlanabilir sehpalar 

gibi mobilyalar ile hem yerden tasarruf edebilir hem 

de farklı kullanım senaryoları ortaya çıkarabilirsiniz. 

Minimalist ve rustik harmanı 

Minimalist tasarım, rustik dokularla birleşiyor. 

Temiz çizgilere sahip mobilyalarla birlikte rustik 

detaylar kullanarak modern ve sıcak bir atmosfer 

oluşturabilirsiniz. Örneğin, sade bir masa üzerine 

yerleştirilmiş ham ahşap bir tepsi ya da rustik bir 

duvar rafı gibi detaylar, bu iki stilin uyumunu gösterir. 

Sanat ve doğanın buluşması 

Duvar dekorasyonu için doğa temalı sanat eserleri, 

2024’ün öne çıkan trendlerinden biri olacak. 

Dağ manzaraları, soyut yaprak desenleri veya çiçek 

baskıları gibi doğayı yansıtan tablolarla evinizi 

süsleyebilirsiniz. 

Bu önerilerle evinizi kış mevsimine uygun 

hale getirirken, sıcak ve davetkâr bir atmosfer 

oluşturabilirsiniz. 


A winter in harmony 

with nature 

The winter of 2024 will be a period in which warm, 

relaxing and nature-harmonious elements will 

come to the fore. We have researched some 

suggestions for you to transform your home into a 

warm and stylish atmosphere this winter. 

Natural Materials and Wooden Details 

Natural materials will play a significant role in winter 

2024 decor. Wooden furniture, stone details, and 

organic textures will add warmth to your home. You 

can highlight the nature theme with small touches 

like wicker baskets, stone vases, or wooden-framed 

mirrors. 

Warm and Soft Textiles 

One of the biggest trends this winter is making a 

cozy atmosphere with soft and textured fabrics. Use 

plush blankets, wool rugs, and velvet cushions to 

increase comfort. Textiles in warm tones like cinnamon, 

mustard, and terracotta will bring the winter 

spirit into your home. 


Ambient Lighting and Fireplace Vibes 

Warm lighting is crucial during the winter months. 

LED candles, string lights, and lamps can create a 

warm and romantic atmosphere. If you have a real 

fireplace, make it the focal point of your decor. For 

those without one, electric fireplace alternatives are 

also available. 

Sustainable and Handcrafted Objects 

Sustainable decor continues to be popular this 

year. You can add personal touches with handmade 

ceramic vases, decorative items made from recycled 

materials, and vintage pieces. At the same time, 

using sustainable materials helps you create an 

eco-friendly decor style. 

Large Green Plants 

Green plants are still trendy in 2024 winter decor. 

Especially large-leaved indoor plants bring liveliness 

to your home despite the cold weather. Plants 

like monstera, rubber plant, and fiddle-leaf fig not 

only add freshness and natural beauty but also improve 

indoor air quality. 

Layered and Versatile Furniture 

Layered and multifunctional furniture offers both 

aesthetic and functional solutions during winter. 

Multi-purpose poufs, modular sofas, and foldable 

coffee tables can help you save space while providing 

various use scenarios. 

Minimalist and Rustic Blend 

Minimalist design is blending with rustic textures. 

You can create a modern and cozy atmosphere by 

combining furniture with clean lines and rustic 

details. For example, a raw wooden tray placed on 

a simple table or a rustic wall shelf showcases the 

harmony of these two styles. 

Earthy tones and neutral colours 

Earthy tones and neutral colours are essential for 

winter decor. 

Art Meets Nature 

Nature-themed artwork will be one of the standout 

trends in 2024. You can decorate your walls with art 

pieces that reflect nature, such as mountain landscapes, 

abstract leaf patterns, or floral prints. 

With these ideas, you can make your home winter-ready 

while generating a warm and inviting 

atmosphere. 

Shades like brown, beige, cream, and olive green 

give rooms a calming and balanced vibe. You can 

create a peaceful environment by incorporating 

these colours into both your walls and furniture. 


23

CFE 2025 yılı hazırlıkları 

tam gaz devam ediyor 

Aralık 2023’te gerçekleştirilen ilk fuardaki yoğun 

ilginin üzerine üç salon daha eklenen Carpet and 

Flooring Expo’nun gelecek buluşması 7-10 Ocak 

2025’te gerçekleşecek. 120 bin m2 alanda dünya ve 

Türkiye’deki halı devlerinin gövde gösterisine sahne 

olacak olan fuar, sektörün lider fuarları arasında 

yerini aldı. 

Tüyap Fuarcılık Grubu, İstanbul Halı İhracatçıları 

Birliği ve Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği 

iş birliği ile düzenlenen Carpet & Flooring Expo- 

Halı ve Zemin Kaplamaları Fuarı’nın büyük heyecanı 

başladı. Fuarın tanıtım çalışmaları 6 kıta 80 ülkede 

son hızıyla devam ediyor. 

7-10 Ocak 2025 tarihleri arasında İstanbul Fuar 

Merkezi’nde gerçekleşecek olan fuar, sektör 

profesyonellerini, tasarımcıları ve alıcıları yeniden 

bir araya getirecek. Ziyaretçiler, halı ve zemin 

kaplama ürünlerinin en son yenilikleri ile renk 

ve materyal örneklerini bir arada görme fırsatı 

bulacaklar. Dünyaca ünlü dev markaların yer aldığı 

fuar, ziyaretçileri bilgilendiren etkinliklere de 

sahne olacak. Bu etkinlikler kapsamında sektör 

uzmanları bir sonraki yılın trend, renk ve desenlerini 

paylaşacak. Bunun yanında, halı ve tekstil sektöründe 

sürdürülebilirlik için geri dönüşüm ve çevreye saygılı 

yeni üretim teknikleri hakkında da ziyaretçilere bilgi 

verilecek. 


İkinci yılında “dünyanın en yoğun ilgi gören 

halı fuarı” unvanı 

Aralık 2023’te, 13 ülkeden 52’si yabancı olmak 

üzere 400 firma ve firma temsilciliği ile Avrupa, 

Amerika, Afrika ve Asya bölgeleri başta olmak 

üzere 103 ülkeden 21 bin 284 ziyaretçiyi ağırlayan 

ve potansiyel katılımcıların da talepleri ile fuara bu 

yoğun ilgiden dolayı üç salon daha eklendi. Gerek 

katılımcı gerekse ziyaretçi açısından “sektörün 

en yoğun ilgi gören” unvanına sahip olan Carpet 

and Flooring Expo’da ziyaretçiler, toplamda 120 

bin m2’ye yayılmış 11 salonda, yüzlerce marka ve 

marka temsilciliği ile buluşmak, el yapımı halı ve 

kilimlerden, makine yapımı halı, kilim ve paspaslara, 

seccade çeşitlerinden, tekstil zemin kaplamalara ve 

tekstil makine aksesuarlarına kadar halı dünyasına 

dair her şeyi bir arada görme fırsatı yakalayacak. 

Katılımcı kontenjanı dolan fuarda gelen talepler 

yedek listeye alınıyor. İş bağlantıları ve fırsatlarına 

ev sahipliği yapan fuarın önümüzdeki yıllarda da 

küresel düzeyde sektörün en önemli fuarı olacağı, 

markalı ve yenilikçi ürünlerle yurt dışında yeni 

pazarlara açılmak ve var olan ilişkileri güçlendirmek 

vasıtasıyla, halı ihracatının daha da artırılmasına 

büyük bir katkısı olacağı değerlendiriliyor. 

Anadolu’nun dokuma kültürünü ve tekniklerini 

dünyaya açan bir köprü 

Halı ve Zemin Kaplamaları Fuarı, markalı 

ve inovasyona dayalı ürünlerle yurt dışında 

yeni pazarlara açılmak ve var olan ilişkileri 

güçlendirmek isteyen Anadolu’dan firmalar 

için büyük bir potansiyel barındırıyor. Fuarın 

ayrıca, hali hazırda 2,8 milyar dolara ulaşan halı 

ihracatının daha da artırılmasına büyük bir katkısı 

olacağı değerlendiriliyor. Makine halısından el 

halısına, paspaslardan seccadelere ve tekstil 

zemin kaplamalarına kadar geniş bir kapsamda 

düzenlenen CFE 2025, halı sektörünün küresel 

merkezini olacak. 


25

Preparations continue for 

Carpet and Flooring Expo 2025 

Set for 7-10 January at the Istanbul Expo Center, the 

Carpet and Flooring Expo 2025 will act as a gateway 

for International buyers to engage with latest trends 

in the sector. With 3 additional halls, the event is 

primed to showcase the latest carpet and flooring 

innovations while fostering global partnerships. 

Preparations for the upcoming Carpet and Flooring 

Expo 2025 (CFE), scheduled for 7-10 January 2025 

at the Istanbul Expo Centre, are moving forward 

as marketing activities and exhibitor registrations 

continue at pace. Building on the success of its 

inaugural event in December 2023, CFE will return 

with an expanded exhibition area, now covering 

120,000 square meters, making room for more 

exhibitors and an even greater number of visitors. 

Following high demand and significant interest 

during its first edition, which attracted over 21,000 

visitors from 103 countries, the 2025 event will 

feature three additional halls. The event, coorganised 

by Tüyap Exhibitions Group, the Istanbul 

Carpet Exporters Association, and the Southeastern 

Anatolia Carpet Exporters Association, is expected to 

attract industry professionals, designers, and buyers 

from Europe, the Middle East, Africa, and beyond. 


Latest trends and innovations showcased 

CFE 2025 will provide an opportunity for attendees to 

explore the latest trends and innovations in carpets, 

rugs, and flooring solutions. Products on display will 

range from handmade to machine-made carpets, 

textile floor coverings, and related accessories, 

offering a comprehensive view of the sector. Special 

events focusing on future trends and market 

developments will also be featured throughout the fair. 

“As one of the fastest-growing exhibitions in the 

sector, 

CFE 2025 will offer a dynamic platform for global 

carpet and flooring professionals to connect, 

exchange ideas, and explore business opportunities. 

The fair’s continued expansion reflects the 

industry’s strong demand and Türkiye’s leading role 

in the global market,” said a General Manager of 

Tüyap Fairs Production Inc. Ilhan Ersozlu. 

A Bridge Unveiling Anatolia’s Weaving Culture and 

Techniques to the World 

The Carpet and Flooring Expo is an important 

platform for Anatolian businesses seeking to expand 

into new international markets, offering branded 

and innovative products to strengthen both existing 

and new business relationships. Carpet exports 

from Türkiye, which already exceed $2.8 billion, are 

expected to grow further through connections made 

at this global event. 


27

Türkiye ve Azerbaycan halıları bir arada 

Azerbaycan Ressamlar Birliyi üyesi, halı tutkunu 

Elnara Rasulova, İstanbul Atatürk Kültür 

Merkezi’nde ve Beşiktaş Tarihi Kethuda Hamamı’nda 

Türk ve Azerbaycan halılarından oluşan iki ayrı 

sergi açtı. Türkiye’deki Azerbaycan büyükelçiliğine 

bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi tarafından ve 

“Harı Bülbül” Azerbaycan Vizyon Tiyatro Derneği 

tarafından düzenlenen “Azerbaycan Kültür ve Sanat 

Günü” etkinlikleri çerçevesinde gerçekleşen sergi, 

büyük beğeni topladı. 7 bölgeye ait antik halıların 

replikalarının sergilendiği sergide, fikrin yazarı olan 

ve dünyaca ünlü müzelerde saklanan Azerbaycan 

halılarının yanı sıra sanatçıya ait nadide halılar da 

sergilendi. 

“Tek millet, iki devlet” 

Elnara Rasulova, verdiği röportajda yetmişin 

üzerinde halının yanı sıra ülkemize ait antik 

kalağaylar ve müze açısından önemli işlemelerin 

de sergiye sunulduğunu belirterek: “Bu işlemeler 

sadece müzelerde sergileniyor. Bu yüzden onları 

ancak koleksiyonuma kopyalayabildim. Eserler 

arasında ilk kez Laçin’de halkın beğenisine sunulan 

“Babanın Vasiyeti - Oğul’un Zaferi” ve “Türkiye- 


Azerbaycan” adlı halılar da yer alıyor. 2 yıl 4 ayda 

yapılan ve Karabağ Zaferini yansıtan halılar yer 

alıyor. Buradaki temel amaç, Türk-Azerbaycan 

birliğinin ortak kültürel mirasını “Tek millet, iki 

devlet” olarak dünyaya göstermektir. Sergilerde 

17’den fazla eserim yer alıyor. Bunlar dünya 

müzelerindeki halıların replikaları. Bazı halılar eksik 

olarak, yani dokuma iplikleriyle birlikte sergileniyor. 

Bunun nedeni eserin müze kopyası olması ama aynı 

zamanda yapımında kullanılan ipliğin bileşimini ve el 

dokuma sürecini de göstermesidir.” 

Amacının Türkçe konuşan halklara ait halıları tek 

koleksiyonda toplayıp ortak kültürel mirasımızı 

dünyaya göstermek olduğunu kaydeden Elnara 

Rasulova, şöyle konuştu: “Bu konuda zaten dünyanın 

farklı ülkelerinde sergilerimiz vardı. Buradaki temel 

amaç, Ermenilerin sahiplenmeye çalıştığı kültürel 

mirasımızın dünyada tanıtılmasıdır. Mesela dünya 

müzelerinde yer alan ve Ermeniler tarafından 

sahiplenilen Laçın’ın “Gasimuşagi” baharatının 

yansımasının yer aldığı halımız da eserler arasında 

yer alıyor ve Azerbaycan’ın kültürel mirası olduğu 

söyleniyor. Bunların arasında “Çelebi” ve “Khatai” 

ejder halısı gibi eserlerimiz var. Bu benim kültürel 

mirasımızın korunması için Ermenilere karşı 

verdiğim bir tür savaş. Dünyanın bu mirasın 

Azerbaycan’a ait olduğunu bilmesi gerekiyor.” 

Sergiyle ilgili konuşan Azerbaycan Vizyon Tiyatro 

Birliği “Kharibulbul” Başkanı Kamala Kamal, 

dünyanın dört bir yanından milyonlarca turistin 

ziyaret ettiği İstanbul’da böyle bir etkinliğin 

oluşturulmasında yer almaktan büyük gurur 

duyduğunu söyleyerek: “Gördüğünüz gibi hem 

Türkler hem de yabancı vatandaşlar arasında büyük 

ilgi uyandırdı. Azerbaycanlılar olarak Azerbaycan’ın 

kültürel mirasının dünyaya tanıtılmasında pay sahibi 

olmaktan gurur duyuyoruz.” 

İstanbul’da gerçekleştirilen iki sergi içerisinde en 

çok ilgi gören eserler ise 17. yüzyıl halıları oldu. 


29

Turkey and Azerbaijan carpets together 

Elnara Rasulova, a member of the Azerbaijan Painters’ 

Union and a carpet enthusiast, opened two separate 

exhibitions of Turkish and Azerbaijani carpets 

in Istanbul Atatürk Cultural Center and Beşiktaş 

Historical Kethuda Bath. The exhibition, which took 

place within the framework of the “Azerbaijan Culture 

and Art Day” events organized by the Azerbaijan 

Cultural Center affiliated to the Azerbaijani Embassy 

in Turkey and the “Harı Bülbül” Azerbaijan Vision 

Theater Association, was highly appreciated. In the 

exhibition where replicas of ancient carpets from 7 

regions were exhibited, rare carpets belonging to 

the author of the idea, as well as Azerbaijani carpets 

kept in world-famous museums, were exhibited. 

“One nation, two states” 

Elnara Rasulova stated in an interview that in addition 

to over seventy carpets, antique kalagays belonging 

to our country and important embroideries 

for the museum were also presented to the exhibition, 

and said, “These embroideries are only exhibited 

in museums. That’s why I could only copy them to 

my collection. Among the works are carpets called 


“Father’s Will - Son’s Triumph” and “Turkey-Azerbaijan”, 

which were first presented to the public 

in Lachin. There are carpets made in 2 years and 

4 months and reflecting the Karabakh Victory. The 

main purpose here is to show the world the common 

cultural heritage of the Turkish-Azerbaijani union 

as “One nation, two states”. There are more than 17 

of my works in the exhibitions. These are replicas of 

carpets in world museums. Some carpets are exhibited 

incompletely, that is, with their weaving threads. 

The reason for this is that the work is a museum 

copy, but it also shows the composition of the thread 

used in its creation and the hand-weaving process.” 

Elnara Rasulova, who noted that her aim was 

to collect carpets belonging to Turkish-speaking 

peoples in a single collection and show our common 

cultural heritage to the world, said: “We already had 

exhibitions on this subject in different countries of 

the world. The main purpose here is to introduce 

our cultural heritage, which Armenians are trying to 

claim, to the world. For example, our carpet, which 

is in world museums and has the reflection of the 

spice “Gasimushagi” of Lachin, which is claimed by 

Armenians, is among the works and is said to be the 

cultural heritage of Azerbaijan. 

Among these are works such as the “Çelebi” and 

“Khatai” dragon carpet. This is a kind of war that I 

waged against Armenians for the protection of our 

cultural heritage. The world needs to know that this 

heritage belongs to Azerbaijan.” 

Speaking about the exhibition, Kamala Kamal, 

President of the Azerbaijan Vision Theater Union 

“Kharibulbul”, said that she was very proud to take 

part in the organization of such an event in Istanbul, 

which is visited by millions of tourists from all over 

the world. world: As you can see, it has aroused 

great interest among both Turks and foreign citizens. 

As Azerbaijanis, we are proud to be a part of 

introducing Azerbaijan’s cultural heritage to the 

world.” 

Among the two exhibitions held in Istanbul, 17th 

century carpets attracted the most attention. 


31

Intertextile Shanghai Home Textiles 

büyük bir başarıya daha imza attı 

Çin’in ev ve kontrat tekstil sektörüne 30 yıldır 

yön veren Intertextile Shanghai Ev Tekstili, 14-16 

Ağustos tarihlerinde Shanghai’deki Ulusal Sergi ve 

Kongre Merkezi’nde başarılı bir organizasyonla sona 

erdi. Bu dönüm noktası niteliğindeki etkinlikte 15 

ülke ve bölgeden 946 katılımcı yer aldı ve 100.000 

metrekarelik geniş sergi alanında 108 ülkeden 

35.000’den fazla ziyaretçi çekildi. Ziyaretçi katılımı, 

bir önceki edisyona kıyasla %10 artış gösterirken, 

uluslararası alıcılar toplam ziyaretçilerin %13’ünü 

oluşturarak fuarın artan küresel çekiciliğini 

pekiştirdi. Tedarikçilerden alıcılara, ana 

konuşmacılardan sektör katılımcılarına kadar 

birçok isim, fuarın iş dünyasında değerli alışverişler 

sağladığını, sürdürülebilir ürünleri teşvik ettiğini ve 

tasarım ilhamı sunduğunu belirtti. 

SHANGHAI – Etkinliğin başarısını değerlendiren 

Messe Frankfurt (HK) Ltd Genel Müdürü Wilmet 

Shea, şu ifadeleri kullandı: “30. yıl dönümü 

edisyonumuz, sektör oyuncularından oluşan canlı 

bir topluluğun enerjik etkileşimleriyle doluydu. 

Hem katılımcılar hem de ziyaretçiler arasında 

birçok tanıdık yüz görmek bizi çok memnun 

etti, bunların bazıları en başından beri bizimle. 

İlk edisyonumuzda sadece 123 katılımcımız 

varken bu yıl ev tekstili segmentinde yaklaşık 

1.000 katılımcıya ulaştık. Fuar, şu anda 14 ürün 

kategorisini kapsıyor ve hem uluslararası hem 

de yerli alıcılara hitap ediyor. Sektörle birlikte 

büyümeye ve yenilik yapmaya devam edeceğimiz 

on yılları sabırsızlıkla bekliyoruz.” 


Küresel Sektör Bağlantıları İçin Bir Platform 

Messe Frankfurt’un geniş küresel ağıyla 

desteklenen Intertextile Shanghai Ev Tekstili, Doğu 

ve Batı’daki kilit oyuncuları birbirine bağlayan 

önemli bir uluslararası iş merkezi olarak konumunu 

sağlamlaştırdı. Fuar, Türkiye ve Özbekistan’dan özel 

pavyonların yanı sıra Belçika Bölgesi ve bağımsız 

uluslararası katılımcılarıyla dünyanın önde gelen 

tekstil üretim merkezinde anlamlı iş bağlantılarının 

kurulmasını sağladı. 

Katılımcılar, dört geniş salonda yatak takımlarından 

döşemelik kumaşlara, perdelerden halılara kadar 

geniş bir ürün yelpazesini sergiledi. Öne çıkan 

katılımcılar arasında 3M China Limited, Weavers 

Tekstil San ve Tic AŞ, Zhejiang Maya Fabric Co Ltd 

ve diğerleri yer aldı. 

Uzun süredir katılımcı olan Beijing Ya Da Home 

Decoration Articles Co Ltd, fuarın yüksek kaliteli 

uluslararası alıcıları çekme yeteneğini takdir etti. 

Genel Müdür Ying Gao, fuarın yeni iş fırsatlarını 

keşfetmek ve en son endüstri trendlerinden 

haberdar olmak için önemine vurgu yaparak, 

“Fuar, en son yeniliklerimizi ve hizmetlerimizi 

sergilememize olanak tanırken, aynı zamanda 

gelişen sektör dinamiklerine göre stratejilerimizi 

ayarlama fırsatı sunuyor” dedi. 

Uluslararası Alıcılar ve VIP Heyetleri 

Bu yıl fuar, Cezayir, Hindistan, Japonya ve Rusya 

gibi 16 ülkeden 17 alıcı heyetini ağırladı. Dünyanın 

dört bir yanından gelen VIP alıcılar, yıllık tedarik 

ihtiyaçlarını karşılamak için bu platformdan 

faydalandılar. Güney Afrika’dan Hertex’in 

Direktörü June da Silva, etkinliğin küresel tedarik 

stratejilerindeki önemine dikkat çekerek, “Bu fuar, 

dünya çapında tedarik için en üst tercih ettiğimiz 

etkinliklerden biri haline geldi ve uygun fiyatlarla 

ileri görüşlü katılımcılar sunuyor” dedi. 

Sürdürülebilirlik Ön Planda 

Bu yılın edisyonunda sürdürülebilirlik, kapsamlı 

yan programlarda ön plandaydı. Sürdürülebilirlik 

konusundaki tartışmalar, tasarımcılar ve üreticiler 

arasında gerçekleştirilen oturumlar, Sürdürülebilir 

Lif Forumu ve 3M ve Indorama gibi büyük lif 

üreticilerinin sunumlarıyla öne çıktı. Fuar, Messe 

Frankfurt’un Texpertise Network aracılığıyla 

sürdürülebilirliğe olan bağlılığını gösteren Econogy 

konseptini tanıttı. Avrupa ve Orta Doğu’dan gelen 

tasarımcılar, yeşil inovasyon konusundaki taze 

bakış açılarını sundular ve SPOTT trends & business 

CEO’su Anja Bisgaard Gaede, biyo-mühendislik 

yeniliklerinin ve döngüsel sistemlerin tekstil 

endüstrisinin geleceği için önemini vurguladı. 

Japonya’dan Toyo Orimono Co Ltd gibi katılımcılar, 

çevre dostu ürünlere olan talebin arttığını 

belirtti. Genel Müdür Runhao Ma, “Birkaç yıl önce 

müşterilerimizin sadece %10’u sürdürülebilirliği 

önemsiyordu, ancak şu anda bu oran %50 ila %60 

arasında değişiyor. Şirketimiz, çevre dostu iplikler ve 

su tasarrufu sağlayan boyama yöntemleri kullanıyor 

ve hem yerli hem de uluslararası alıcılar arasında 

artan bir ilgi görüyoruz” dedi. 

Katılımcı Geri Bildirimleri 

Intertextile Shanghai Ev Tekstili, Çin, Avrupa, 

Orta Doğu ve ötesinden tedarikçiler ve alıcılar için 

kritik bir buluşma noktası olmaya devam ediyor. 

Türkiye’den Küçükçalık Tekstil Sanayi ve Ticaret 

A.Ş. Müdürü Mehmet Öztoprak, “Uluslararası 

müşterilerle gelecekteki siparişleri tartışmak için 

ideal bir yer. Çin büyük bir pazar ve ithal kalitesine 

sahip ürünlerimiz burada güçlü bir çekiciliğe sahip,” 

dedi. İleriye baktığımızda, Intertextile Shanghai Ev 

Tekstili – Sonbahar Edisyonu, endüstri yenilikleri ve 

iş birlikleri için hayati bir platform olmaya devam 

edecek ve dünya genelindeki işletmelerin hızla 

değişen pazarda bağlantıda kalmalarına yardımcı 

olacaktır. 


33

Intertextile Shanghai Home Textiles 

recorded another huge success 

Marking three decades of influence on China’s 

home and contract textile sector, Intertextile 

Shanghai Home Textiles concluded another successful 

edition at the National Exhibition and 

Convention Center (Shanghai) from August 14 to 16. 

This milestone event featured 946 exhibitors from 

15 countries and regions, attracting over 35,000 visitors 

from 108 nations across a sprawling 100,000 

sqm exhibition space. Visitor attendance saw a 10% 

increase compared to the previous edition, with 

overseas buyers accounting for 13%, reinforcing 

the show’s growing international appeal. Industry 

participants—from suppliers and buyers to keynote 

speakers—praised the event for fostering valuable 

business exchanges, promoting sustainable products, 

and offering design inspiration. 

SHANGHAI – Reflecting on the event’s success, 

Ms. Wilmet Shea, General Manager of Messe 

Frankfurt (HK) Ltd, remarked: “Our 30th 

anniversary edition was filled with energetic 

interactions from a vibrant community of industry 

players. It was a pleasure to see so many familiar 

faces among both exhibitors and visitors, some 

of whom have been with us since the beginning. 

From just 123 exhibitors at our first edition to 

nearly 1,000 in the home textile segment this 

year, the fair now covers 14 product zones, 

catering to a wide spectrum of international and 

domestic buyers. We look forward to continued 

growth and innovation in the decades ahead as we 

evolve with the industry.” 


A Global Platform for Industry Connections 

Intertextile Shanghai Home Textiles, supported by 

Messe Frankfurt’s extensive global network, has solidified 

its position as a major international business 

hub, linking key players from the East and West. The 

fair featured dedicated pavilions from Türkiye and 

Uzbekistan, along with a Belgium Zone and several 

independent international exhibitors, setting the 

stage for meaningful business connections within 

the world’s top textile production hub. 

Exhibitors showcased a diverse array of products, 

from bedding and upholstery to curtains and carpets, 

across four expansive halls. Standout participants 

included 3M China Limited, Weavers Tekstil 

San ve Tic A S, and Zhejiang Maya Fabric Co Ltd, 

among others. 

Long-standing exhibitors, such as Beijing Ya Da 

Home Decoration Articles Co Ltd, appreciated the 

fair’s ability to attract high-quality overseas buyers. 

General Manager Ms. Ying Gao emphasized the 

importance of the event for exploring new business 

opportunities and staying informed about the latest 

industry trends. “The fair allows us to showcase 

our latest innovations and services while offering 

a unique chance to adjust our strategies based on 

evolving industry dynamics,” she said. 

International Buyers and VIP Delegations 

This year, the fair welcomed 17 buyer delegations 

from 16 countries, including Algeria, India, Japan, 

and Russia, among others. VIP buyers from across 

the globe took advantage of the platform to fulfill 

their annual sourcing requirements. Long-time 

attendee Ms. June da Silva, Director of Hertex from 

South Africa, underscored the importance of the 

event in their global sourcing strategy: “This show 

has become one of our top choices for sourcing 

worldwide, offering great prices and forward-thinking 

exhibitors.” 

Sustainability Takes Center Stage 

Sustainability was a major focus of this year’s edition, 

reflected in the event’s comprehensive fringe 

program. Highlights included discussions on sustainability 

between designers and producers, a Sustainable 

Fiber Forum, and presentations from major 

fiber producers like 3M and Indorama. The show 

also introduced the Econogy concept, showcasing 

Messe Frankfurt’s commitment to sustainability 

through its Texpertise Network. Designers from Europe 

and the Middle East brought fresh perspectives 

on green innovation, with SPOTT trends & business 

CEO, Ms. Anja Bisgaard Gaede, emphasizing the importance 

of bio-engineered innovations and circular 

systems for the future of the textile industry. 

Exhibitors like Toyo Orimono Co Ltd from Japan 

noted a growing demand for eco-friendly products. 

General Manager Mr. Runhao Ma reported: 

“Sustainability is now a priority for 50% to 60% of 

our customers, compared to just 10% a few years 

ago. Our company uses eco-friendly yarns and 

water-saving dyeing methods, and we’re seeing 

increasing interest from both domestic and international 

buyers.” 

Exhibitor Feedback 

Intertextile Shanghai Home Textiles continues to 

serve as a critical meeting point for suppliers and 

buyers from China, Europe, the Middle East, and 

beyond. Mehmet Oztoprak, Manager of Küçükçalık 

Tekstil Sanayi ve Ticaret A.S from Türkiye, commented: 

“This is the ideal place to discuss future 

orders with international customers. China is a 

massive market, and our products, known for their 

imported quality, have a strong appeal here.” 

Looking ahead, Intertextile Shanghai Home Textiles 

– Autumn Edition will continue to provide a vital 

platform for industry innovation and collaboration, 

helping businesses from around the world stay connected 

in a rapidly evolving market. 


35

Köklerini doğadan alan tasarımlar 

Orman ürünleri sektöründe ilham veren tasarımlara imza atan Yıldız Entegre, 

köklerini doğadan alan The Root Kapsül Koleksiyonu’nu, sektörün en önemli 

etkinliklerinden 26. Intermob Fuarı’nda sergiledi. 

Orman ürünleri sektöründe Türkiye’nin ve dünyanın 

lider markalarından Yıldız Entegre, mobilya 

endüstrisinin en prestijli etkinliklerinden biri olan 

Intermob 26. Uluslararası Mobilya Yan Sanayi, 

Aksesuarları, Orman Ürünleri ve Ahşap Teknolojisi 

Fuarı’na katıldı. Bu yıl 12-15 Eylül tarihleri arasında 

Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 

fuarda, Yıldız Entegre, The Root (Kök) konseptiyle 

yer aldı. Şirketin tasarım yolculuğunun tek bir 

tohumdan filizlenerek büyüyen kök metaforu 

ile anlatıldığı sergi alanı, ziyaretçilere bütünsel 

bir deneyim sunarak büyük beğeni kazandı. 

Fuarda, Yıldız Entegre’nin 135 yıllık yolculuğunda, 

köklerinden ve doğadan aldığı ilhamdan yola 

çıkılarak, 60 bin yıllık geçmişi ile köklerine 

asırlardır bağlı olan kadim zeytin ağaçları stantta 

konumlandırıldı. Ayrıca, fuar özelinde hazırlanan 

ve doğanın eşsiz armağanlarını bir araya getirerek 

tasarlanan, asma yaprağı, çam kozalağı, kuzukulağı, 

ıspanak ve lime kabuğundan oluşturulan ‘’Natura’’ 

içeceği fuar boyunca tüm misafirlere ikram edildi. 

Ylıdız Entegre’nin köklerini doğadan alan 

tasarımlarını sergilediği The Root Kapsül 

Koleksiyonu da fuarın en çok beğeni toplayan 

koleksiyonlarından oldu. Koleksiyon, doğa ile 

tasarımın köklü bağlarını yaşam alanlarına 

taşıyarak, kalıcı bir değer katmak için tasarlandı. 

Koleksiyondaki her renk ve desen kendine 

özgü karakteriyle dikkat çekerken, birlikte 

kullanıldığında farklı tarzlar ve duygular ortaya 

çıkarıyor. Her bir yüzey doğanın güzelliğini ve 

zenginliğini yansıtırken, sınırsız kombinasyon 

imkânı sayesinde hayal gücünü yeniden 

keşfetmeye olanak tanıyor. 


Yıldız Entegre fuarda ayrıca yeni nesil temizlik 

teknolojisi Pro-Clean’i bir deneyim alanı oluşturarak 

tanıttı. Firmanın titiz Ar-Ge çalışmalarının sonucu 

olarak geliştirilen Pro-Clean Teknolojisi ile 

MDFLAM/SUNTALAM kategorisindeki Serenity, 

Hinterland ve Milenyum pres sacları ile üretilen 

yüzeyler ovalama yapmadan kolayca temizleniyor. 

Kimyasal temizlik ürünlerine veya leke gidericilere 

gereksinim duyulmuyor. 

Fuar boyunca Yıldız Entegre’nin kapı, parke ve 

panel ürün gruplarından sektöre yeni soluk 

getirecek ürünler ziyaretçilere tanıtıldı. Fuarın 

ikinci günü ise seçili mimarlık ofislerinden davet 

edilen mimarlara 2025 Global Lifestyle ve Tasarım 

Trendleri ile birlikte firmanın ilgili trendlerinden 

ilham alarak tasarladığı ürünler tüm detayları ile 

birlikte aktarıldı. 


37

A selection of designs inspired by nature 

Yıldız Entegre, known for its inspiring design that lead the Turkish forestry 

products sector, showcased its naturally-inspired The Root Capsule Collection at 

the 26th Intermob Fair, one of the industry’s most important events. 

Additionally, a bespoke promotional drink called 

“Natura,” made from vine leaves, pine cones, sorrel, 

spinach, and lime peel specially for this event, was 

served to all visitors who attended, celebrating the 

unique gifts of nature. 

Guided by the company’s vision of conveying comfort 

“from nature to the centre of life”, Yıldız Entegre’s 

“Root Capsule Collection” was one of the most 

admired collections at the fair. 

Designed to bring the deep connection between 

nature and design into modern homes, the collection 

aims to add lasting value to living spaces. Each color 

and pattern in the collection stands out with its 

unique character, and when combined, they create 

diverse styles and convey a broad range of positive 

emotions. The surfaces reflect the beauty and 

richness of nature, offering limitless possibilities for 

creative combinations. 

Yıldız Entegre, the world’s leading brands in 

the forestry products sector, participated in the 

26th Intermob International Fair of Furniture, 

Accessories, Forestry Products, and Wood 

Technologies—one of the most prestigious events of 

this vital and thriving industry. 

From between 12th to the 15th of September at 

the Tüyap Fair and Congress Center, Yıldız Entegre 

showcased its “The Root” concept line of products 

during this important event. The exhibition area, 

designed to represent the company’s design journey 

from a single seed into strong roots, offered visitors 

an immersive experience and received much 

attention. 

At the fair, Yıldız Entegre also displayed live ancient 

olive trees, symbolising the company’s 135-year 

heritage, its deep connection to its roots and nature. 

Yıldız Entegre also introduced its “Pro-Clean 

Technology” at the fair through a dedicated 

experience area. Developed as a result of the 

company’s extensive R&D efforts, Pro-Clean allows 

for easy cleaning of surfaces produced with the 

laminated Serenity, Hinterland, and Milenyum range 

of MDFLAM/SUNTALAM cladding plates, without 

the need for scrubbing, chemical cleaners, or stain 

removers. 

Alongside these products and innovations, Yıldız 

Entegre also showcased innovative products in its 

door, flooring, and panel categories throughout the 

event, set to bring fresh perspectives to the industry. 

On the second day of the Intermob expo, a select 

group of celebrated interior designers and 

architects were also invited to a presentation on 

“2025 Global Lifestyle and Design Trends”, and went 

on to experience the company’s product designs. 


Türk el halıcılığı yeni projelerle 

tekrar zirveye çıkacak 

Anadolu’nun hazinesi el halıcılığı ihracatla büyüyecek. 

Dünyanın en büyük halı üreticilerinden ve 

ihracatçılarından olan Türkiye, bu toprakların en 

büyük kültür hazinelerinden olan el halıcılığını 

dünya sahnesine daha fazla çıkarmak için harekete 

geçiyor. Türk el halısının marka değerinin oldukça 

yüksek olduğuna ve doğru projelerle yeniden zirveye 

çıkabileceğine işaret eden İstanbul Halı İhracatçıları 

Birliği (İHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hayri 

Diler, “Hedef pazarlarda önemli tanıtım faaliyetleri 

gerçekleştirerek ihracatımızı artırmayı hedefliyoruz. 

Girişimlerimizin başarılı olması sadece ihracata 

değil aynı zamanda, kırsal kalkınmaya ve kadın 

istihdamına da önemli katkılar sağlayacak.” dedi. 

İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB), yaklaşık 200 

yıllık bir tarihi olan Hereke halılarının dokunduğu 

yer olan Hereke’ye bir tanıtım gezisi düzenledi. 

İnce işçilik ve yüksek kalitesi ile dünyada çok 

önemli bir yere sahip olan Hereke halılarının 

dokunduğu atölyeler basın mensuplarına ve 

katılımcılara tanıtılırken, 1943 yılında kurulan 

Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası’na da bir 

ziyaret gerçekleştirildi. T.C. Cumhurbaşkanlığı 

Milli Saraylar Başkanlığı’na bağlı olan ve bir 

müze-fabrika olarak üretimini sürdüren bu 

fabrikada; Millî Saraylar araştırmacıları ile 

yürütülen ortak çalışmalar sonucunda özgün 

Hereke kumaş desenleri çıkartılarak, kaybolmuş 

desenlerin yeniden üretimleri sağlanıyor ve bu 

yolla saraylardaki halılar özgün desenli kumaşlarla 

orijinaline uygun hale getiriliyor. 


123 ülkeye el halısı ihracatı 

Dünyada halı denilince ilk akla gelen ülkelerden 

birinin Türkiye olduğunu söyleyen İstanbul Halı 

İhracatçıları Birliği (İHİB) Yönetim Kurulu Başkanı 

Ahmet Hayri Diler, “Türkiye olarak 123 ülkeye 

el halısı ihracatı yapıyoruz. En büyük payları ise 

yüzde 35 ile ABD ve yüzde 28 ile Japonya alıyor. 

İhracat yapılan ülke sayısının yüksek olması; pazar 

çeşitliliğimizi ve Türkiye’nin global pazardaki gücünü 

gösteriyor.” dedi. 

İhracat yeni projelerle artırılacak 

Potansiyelin yüksekliğine karşın üretimin yetersiz 

kalmasının en önemli sorun olduğunu aktaran 

Diler, şöyle devam etti: “İstanbul Halı İhracatçıları 

Birliği olarak bu sorunun farkındayız ve çözüm için 

projeler geliştiriyoruz. Kilim ve dokuma sanatının 

ana yurdunun Anadolu olduğundan hareketle, 

bu toprakların en büyük kültür hazinelerinden 

olan el halılarına özel bir önem gösteriyoruz. 

Girişimlerimizin başarılı olması, sadece ihracata 

değil aynı zamanda, kırsal kalkınmaya ve kadın 

istihdamına da önemli katkılar sağlayacak. 

Ayrıca, ülkemizde eski el halılarının tamir gibi 

işlemlerden geçirilip yeniden ihraç edilmesi de 

önemli bir ekonomik katkı. Bu işlem için gerekli 

nitelikli iş gücü de Türkiye’de mevcut. Hem ihracat 

hem de turistlere yapılan satışlarla ekonomimize 

ciddi bir döviz girdisi sağlıyoruz.” 

Türkiye’nin dokuma makine halısında dünya lideri 

olmasına karşın el dokuma halısı ihracatında 

uzun yıllar boyunca devam eden birinciliğini 

kaptırdığını ve dördüncü sıraya gerilediğini ifade 

eden Diler, “Şu anda Hindistan, Nepal ve Çin ilk üç 

sırada yer alıyor. Türk el halısının marka değeri 

oldukça yüksek ve doğru projeleri hayata geçirerek 

yeniden zirveye çıkabileceğimizi düşünüyoruz. 

Hedef pazarlarımız arasında ABD, Japonya, 

Fransa, İtalya ve Almanya yer alıyor. Bu ülkelerde 

Turquality Tanıtım Projesi kapsamında önemli 

tanıtım faaliyetleri gerçekleştirerek ihracatımızı 

artırmayı hedefliyoruz. Özellikle ABD ve Japonya’da 

elde ettiğimiz başarılar, bu pazarlardaki 

potansiyelimizin ne kadar yüksek olduğunu 

gösteriyor.” diye konuştu. Hereke halılarının 

sadece içeride değil küresel pazarda da oldukça 

yüksek bir değere sahip olduğunu belirten Ahmet 

Hayri Diler, “Hereke halıları, yüzyıllardır sanat 

ve zanaatı bir araya getirerek ülkemizin kültürel 

mirasını yaşatıyor, geleneksel dokuma teknikleriyle 

ülkemizin el sanatları mirasını gelecek nesillere 

taşımaya devam ediyor. Hereke’de bin bir emekle 

ve özel tekniklerle dokunan bu halıların hak ettiği 

değer üzerinden dünyaya yayılmasını sağlamayı 

amaçlıyoruz. Türk halıcılığını küresel pazarda en 

güzel şekilde temsil eden Hereke’deki halıcılığın 

gelişmesini çok önemsiyoruz ve bu konuda 

elimizden geleni yapmaya hazırız.” dedi. 


41

Turkish handmade carpets will rise 

to the top again with new projects 

Anatolia’s treasure, handmade carpets will grow with exports. 

Turkey, one of the world’s largest carpet producers 

and exporters, is taking action to bring handmade 

carpets, one of the greatest cultural treasures of 

these lands, to the world stage. Ahmet Hayri Diler, 

Chairman of the Board of Directors of the Istanbul 

Carpet Exporters’ Association (İHİB), pointed out 

that the brand value of Turkish handmade carpets 

is quite high and that they can rise to the top again 

with the right projects and said, “We aim to increase 

our exports by carrying out important promotional 

activities in target markets. The success of our 

initiatives will contribute not only to exports but also 

to rural development and women’s employment.” 

Istanbul Carpet Exporters’ Association (İHİB) 

organized a promotional trip to Hereke, where 

Hereke carpets, which have a history of nearly 

200 years, are woven. While the workshops where 

Hereke carpets, which have a very important place 

in the world with their fine workmanship and high 

quality, are woven, were introduced to the press 

members and participants, a visit was also made to 

the Hereke Carpet and Silk Weaving Factory, which 

was established in 1943. In this factory, which is 

affiliated to the Presidency of the Republic of Turkey 


Directorate of National Palaces and continues 

its production as a museum-factory, original 

Hereke fabric patterns are extracted as a result 

of joint studies carried out with the researchers 

of the National Palaces, and the lost patterns are 

reproduced, and in this way, the carpets in the 

palaces are made in accordance with the original 

with original patterned fabrics. 

Handmade carpet exports to 123 countries 

Ahmet Hayri Diler, Chairman of the Board of 

Directors of the Istanbul Carpet Exporters’ 

Association (IHIB), said that Turkey is one of the 

first countries that come to mind when it comes 

to carpets in the world, “As Turkey, we export 

handmade carpets to 123 countries. The biggest 

shares are the USA with 35 percent and Japan with 

28 percent. The high number of export countries 

shows our market diversity and Turkey’s strength in 

the global market.” 

Exports will be increased with new projects 

Stating that the most important problem is the 

insufficient production despite the high potential, 

Diler continued as follows: “As Istanbul Carpet 

Exporters’ Association, we are aware of this problem 

and we are developing projects for a solution. 

Considering that Anatolia is the motherland of the 

art of rugs and weaving, we pay special attention to 

handmade carpets, which are one of the greatest 

cultural treasures of these lands. The success of our 

initiatives will contribute not only to exports but also 

to rural development and women’s employment. In 

addition, the re-export of old handmade carpets in 

our country through processes such as repair is also 

an important economic contribution. The qualified 

labor force required for this process is also available 

in Turkey. We provide a serious foreign currency 

inflow to our economy with both exports and sales to 

tourists.” 

Stating that although Turkey is the world leader 

in woven machine-made carpets, it lost its longstanding 

first place in hand-woven carpet exports 

and fell to fourth place, Diler said, “Currently, India, 

Nepal and China are in the first three places. The 

brand value of Turkish handmade carpets is quite 

high and we think that we can rise to the top again 

by realizing the right projects. Our target markets 

include the USA, Japan, France, Italy and Germany. 

We aim to increase our exports by carrying out 

important promotional activities within the scope of 

the Turquality Promotion Project in these countries. 

The success we have achieved especially in the USA 

and Japan shows how high our potential in these 

markets is.” Stating that Hereke carpets have a 

very high value not only domestically but also in 

the global market, Ahmet Hayri Diler said, “Hereke 

carpets have been keeping the cultural heritage of 

our country alive by bringing art and craft together 

for centuries, and continue to carry the handicraft 

heritage of our country to future generations with 

traditional weaving techniques. We aim to ensure 

that these carpets, which are woven in Hereke with 

thousands of labor and special techniques, spread 

to the world with the value they deserve. We attach 

great importance to the development of carpet 

weaving in Hereke, which represents Turkish carpet 

weaving in the best way in the global market, and we 

are ready to do our best in this regard.” 


43

Bina teknolojileri ve malzemeleri 

endüstrisi Antalya’da buluşacak 

Bina teknolojileri ve malzemeleri endüstrisini uçtan uca kapsayan 

Build4U, 4-6 Aralık 2025 tarihlerinde ANFAŞ’ta gerçekleştirilecek. 

Antalya, Türkiye bina teknolojileri ve malzemeleri 

endüstrisinin en büyük buluşmalarından birine 

ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Dünyanın en 

büyük 10 fuar şirketi arasında yer alan Deutsche 

Messe’nin Türkiye Ofisi Hannover Messe Sodeks 

Fuarcılık A.Ş. organizatörlüğünde 4-6 Aralık 2025 

tarihlerinde ANFAŞ Fuar ve Kongre Merkezi’nde 

düzenlenecek Build4U Fuarı’nın lansmanı, 

Antalya’da gerçekleştirildi. Antalya’da ANFAŞ Fuar 

ve Kongre Merkezi’nde, Hannover Messe Sodeks 

Yönetim Kurulu Başkanı Annika Klar ile ANFAŞ 

Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı’nın ev sahipliğinde, 

sektörün çatı meslek kuruluşları, firma yetkilileri ve 

basın temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirildi. 

“Antalya’nın dünya liginde yükselen yıldızı daha da 

parıldayacak” 

Lansmanda konuşan ANFAŞ Yönetim Kurulu 

Başkanı Ali Bıdı, Hannover Messe Sodeks Fuarcılık 

A.Ş iş birliğinde Antalya’ya ve Türkiye’ye bir ilki 

kazandırmanın mutluluğu içinde olduklarını 

belirterek, “Build4U sadece bina teknolojileri 

ve malzemeleri endüstrisine yeni bir açılım 

getirmeyecek aynı zamanda Türkiye ekonomisine 

sağladığı katkıyı her geçen gün artırarak, Antalya’nın 

bu konumunu daha da yukarılara taşıyacak. 

Antalya’nın dünya liginde giderek yükselen 

yıldızı fuarımız aracılığıyla daha da parıldayacak. 

Böylesi önemli bir misyon üstlenen fuarımızın 

paydaşlarından biri olmaktan gurur duyuyoruz.” 

açıklamasında bulundu. 

Türkiye, Avrupa, BDT ülkeleri, MENA Bölgesi’nden 

katılımcıları buluşturacak 

Hannover Messe Sodeks Yönetim Kurulu Başkanı 

Annika Klar ise lansmanda yaptığı konuşmasında, 

Build4U Fuarı’nın Türkiye’nin tek fuarı olarak 

endüstrinin tüm alanlarına projeksiyon tutacağını 

açıkladı. Bu bakış açısıyla fuarın Avrupa, BDT 

ülkeleri ve MENA Bölgesi’nden gayrimenkul 

geliştiricilerini, mimarları, mühendisleri Akdeniz’de 

buluşturacağına vurgu yapan Annika Klar, “Fuar, 


aynı zamanda da Türkiye ile komşu ülkeleri 

kapsayan oldukça zengin katılımcı profiliyle bölge 

için cazibe yaratan bir buluşma noktası niteliğinde 

olacak. 3 salonda, 10 bin metrekarelik oldukça geniş 

bir alanda düzenlenecek Build4U Fuarı, ‘Building 

the Future For You’ sloganıyla bina teknolojileri 

ve malzemeleri alanındaki en yenilikçi ürünleri, 

çözümleri ve teknolojileri bir araya getirecek. 

Fuarımız, sektör profesyonelleri için yenilikçi 

fikirler, iş birlikleri ve yeni ticaret bağlantıları kurma 

fırsatları sunarak bina teknolojileri endüstrisinin 

geleceğine yön verecek” şeklinde konuştu. 

Lansman sonunda Yurt dışı Satış ve Yeni Projelerin 

Entegrasyonu Yöneticisi Alemdar Sönmez ve 

Yurt dışı Satış ve Yeni Projelerin Entegrasyonu 

Direktörü Demet Çataklı Avcu fuarın detaylarını 

paylaşırken, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan 

Başdanışmanı Dr. Cem Oğuz ve Sampaş Holding 

A.Ş. Genel Koordinatörü Dr. M.Serdar Yümlü’nün 

katılımıyla Akıllı Kentler ve Akıllı Binalar (MAtchUP) 

kapsamında Antalya Akıllı Kentler Projesi’ne ilişkin 

bir oturum gerçekleştirildi. 

Katılımcılara yeni ilhamlar yaratacak 

Her yıl endüstrideki yeniliklere ev sahipliği yapacak 

olan Build4U Fuarı’nın ilk organizasyonunda; Akıllı 

Bina Teknoloji ve Sistemleri, Akıllı Şehirler, Enerji, 

Enerji Verimliliği ve Sürdürülebilirlik, Yeşil Bina, Atık 

Yönetimi ve Geri Dönüşüm Teknolojileri, Depreme 

Dayanıklı Bina Teknolojileri, Prefabrik ve Modüler 

Yapı Teknolojileri, Yapı Malzeme ve Sistemleri, Tesis 

Yönetimi ve Start-Up’lar ana ürün grupları altındaki 

en yeni çözümler sergilenecek. Endüstrideki son 

trendleri kapsayan konferans ve eğitim odaklı 

sunumları ve ticari iş birliğine yönelik cezbedici 

fırsatları ile de tüm katılımcılar için yeni ilhamlar 

yaratacak. 

Antalya, dünyanın dört bir yanındaki işletmeler için 

stratejik bir bölge 

Turizmin yanı sıra sanayinin farklı alanlarındaki 

faaliyetleri ve giderek artan ulaştırma yatırımlarıyla 

Türkiye ekonomisine en büyük katkı sağlayan iller 

arasında yer alan Antalya, aynı zamanda akıllı 

binaların da oldukça yaygın kullanıldığı bir kent. 

Build4U-Bina Teknolojileri ve Malzemeleri Fuarı’nın 

Antalya gibi turizmin başkentinde düzenlenecek 

olması, katılımcı firmalar ve sektör profesyoneli olan 

ziyaretçilere de farklı avantajlar sunuyor. Katılımcı 

firmalar fuarda hedef ziyaretçi kitlesine rahatlıkla 

ulaşırken, ziyaretçiler de Türkiye ve dünyanın farklı 

noktalarından gelerek ürünlerini sergileyecek olan 

firmalara dokunarak ulusal ve uluslararası ticaretin 

gelişmesine önemli katkı sağlıyorlar. Akdeniz 

bölgesinin en gözde lokasyonlarından birinde yer 

alan Antalya, bu özelliği sayesinde Build4U-Bina 

Teknolojileri ve Malzemeleri Fuarı’nın da katkısıyla 

çevre ülke pazarlara açılma konusunda da katılımcı 

firmalara büyük avantaj sunuyor. 


45

Build4U will unite industry leaders in building 

technologies and materials in Antalya 

Build4U, which covers the building technologies and materials industry from 

end to end, will be held at ANFAŞ on December 4-6, 2025. 

Antalya is set to host one of the largest gatherings 

of the Turkish building technologies and materials 

sector. The Build4U trade fair, organized by 

Hannover Messe Sodeks Fuarcılık A.Ş., the Turkish 

branch of Deutsche Messe—one of the world’s top 

10 exhibition companies—will take place at the 

ANFAŞ Fair and Congress Center from December 

4-6, 2025, and has now been officially launched in 

Antalya. Build4U, Türkiye’s only end-to-end trade 

fair for the building technologies and materials 

industry, will showcase every aspect of the sector. 

”Antalya’s Rising Star in the Global Arena Will 

Shine Even Brighter” 

At the launch event, ANFAŞ Board Chairman Ali Bıdı 

expressed his pleasure at bringing a first-of-its-kind 

event to Antalya and Türkiye in collaboration with 

Hannover Messe Sodeks Fuarcılık A.Ş. He stated, 

“Build4U will not only bring a fresh approach to the 

building technologies and materials industry but will 

also increasingly contribute to Türkiye’s economy, 

elevating Antalya’s standing even further. The rising 

star of Antalya in the global league will shine even 

brighter through our trade fair. We are proud to 

be one of the stakeholders in such an important 

mission.” 

Exhibitors from Türkiye, Europe, CIS, and MENA 

Regions Will Gather 

At the launch, Hannover Messe Sodeks President 

of the Board Annika Klar announced that the 

Build4U Fair, Türkiye’s only trade fair in this field, 

would shine a spotlight across all areas of the 

industry. She emphasized that the trade fair will 


ing together real estate developers, architects, 

and engineers from Europe, CIS countries, and the 

MENA Region in the Mediterranean. “The trade 

fair will serve as an attractive meeting point for 

the region, with a rich profile of exhibitors covering 

Türkiye and neighboring countries. Build4U, 

spanning three halls across a 10,000 square meter 

area, will showcase the most innovative products, 

solutions, and technologies in building technologies 

and materials under the slogan ‘Building the Future 

For You.’ The trade fair will provide opportunities 

for industry leaders to gain innovative ideas, form 

collaborations, and establish new trade connections, 

steering the future of the building technologies 

industry,” Klar said. 

At the end of the event, Alemdar Sönmez, Manager 

of Outbound Sales and New Project Integration, and 

Demet Çataklı Avcu, Director of Outbound Sales 

and New Project Integration, shared details of the 

trade fair. Meanwhile, with the participation of Dr. 

Cem Oğuz, Chief Advisor to the Mayor of Antalya 

Metropolitan Municipality, and Dr. M. Serdar Yümlü, 

General Coordinator of Sampaş Holding A.Ş., a 

session on the Antalya Smart Cities Project within 

the framework of Smart Cities and Smart Buildings 

(MAtchUP) was held. 

Inspiring New Ideas for Exhibitors 

In its inaugural event, the Build4U, which will 

annually host industry innovations, will showcase 

the latest solutions under main product categories 

including Smart Building Technologies and Systems, 

Smart Cities, Energy, Energy Efficiency and 

Sustainability, Green Buildings, Waste Management 

and Recycling Technologies, Earthquake-Resistant 

Building Technologies, Prefabricated and Modular 

Building Technologies, Building Materials and 

Systems, Facility Management, and Startups. The 

trade fair will also inspire exhibitors and visitors 

with trend-focused conferences, educational 

presentations, and appealing opportunities for 

commercial collaboration. 

Antalya: A Strategic Region for Businesses 

Worldwide 

Along with its tourism and industrial activities 

across various fields, and its increasing 

investments in transportation, Antalya is one of 

Türkiye’s top contributors to the economy and 

is also a city where smart buildings are widely 

used. Holding the Build4U-Building Technologies 

and Materials trade fair in Antalya, the capital 

of tourism, provides unique advantages for 

exhibiting companies and industry leaders. 

Exhibiting companies can easily reach their target 

visitor base, while visitors from Türkiye and 

various global locations contribute significantly 

to the growth of national and international trade 

by connecting with exhibitors. Thanks to its 

prime Mediterranean location, Antalya offers a 

significant advantage to exhibitors seeking to 

enter neighboring markets, aided by the Build4U- 

Building Technologies and Materials trade fair. 


47

Decor Eylül - Ekim 2024

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?