Tekstil Teknik March 2023

+90 (282) 606 04 1 

info@biencolor.com 

www.biencolor.com 

ISSN 2148-9254 

MART MARCH 2023 

www.tekstilteknik.com.tr 

bien|color 

Sales Channel Partner for Jay Chemical Industries Private Limited 

® 

Jakazol CE/DS 

A modified Hetero bi-func>onal reac>ve dyes with good build up for all depth. 

A solu>on to overcome re-processing. 

INTENDED 

TO MEET 

PERFORMANCE 

AND 

ECONOMIC 

NEEDS

İMTİYAZ SAHİBİ 

İSTMAG MAGAZİN 

GAZETECİLİK YAYINCILIK 

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA 

Publisher 

H. Ferruh IŞIK 

GENEL MÜDÜR (SORUMLU) 

General Manager (Responsible) 

Mehmet SÖZTUTAN 

mehmet.soztutan@img.com.tr 

YAZI İŞLERİ DANIŞMANI 

Advisory Editor 

Ali ERDEM 

ali.erdem@img.com.tr 

YAYIN KURULU BAŞKANI 

Editorial Board Chief 

Prof. Dr. Cevza Candan 

YAYIN KURULU 

Editorial Board 

Prof. Dr. Bülent Özipek 

Prof. Dr. H. Rıfat Alpay 

Prof. Dr. Yalçın Bozkurt 

Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş 

Prof. Dr. W. Oxenham 

Prof. Dr. Emel Önder 

Prof. Dr. Yusuf Ulcay 

Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN 

Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner 

REKLAM DANIŞMANI 

Advertisement Consultant 

Mehmet TATLI 

mehmet.tatli@img.com.tr 

DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ 

Foreign Relations Manager 

Yusuf OKÇU 

yusuf.okcu@img.com.tr 

TEKNİK MÜDÜR 

Technical Manager 

Tayfun AYDIN 

tayfun.aydin@img.com.tr 

DANIŞMAN GRAFİK & TASARIM 

Advisory Graphics & Design 

Hakan SÖZTUTAN 

hakan.soztutan@img.com.tr 

DİJİTAL VARLIKLAR MÜDÜRÜ 

Digital Assets Manager 

Emre YENER 

emre.yener@img.com.tr 

ABONE VE DAĞITIM 

S u b s cr i pt io n a n d C i rc ul at io n 

Ma na ger 

İsmail ÖZÇELİK 

ismail.ozcelik@img.com.tr 

AD RES | He ad Of fi ce 

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK 

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

İHLAS MEDIA CENTER 

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 

Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197 

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY 

Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93 

BASKI | Printed By | İH LAS Ga ze te ci lik A.Ş. 

İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 

29 Ekim Caddesi No: 11 A/41 

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY 

Tel: +90 212 454 30 00 

B Ö LG E T E MS İ LC İL İ KL ER İ 

BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN 

Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 

KONYA | Me tin DE MİR 

Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 

Advertising Representatives 

KOREA | Jes Media Int. 

Mr. Young Seoah Chinn 

Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 

jesmedia@unitel.co.kr 

BİLGİ / Information 

Tekstil& Teknik Dergisi’nde yer alan 

makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. 

Yayınlanan ilanların sorumluluğu 

ilan sahiplerine aittir. 

Tekstil & Teknik is published monthly. 

Ad ver ti se ments res pon si bi li ti es pub lis hed 

in our ma ga zi ne per ta in to ad ver tisers. 

REKLAM İNDEKSİ 

ADVERTISEMENT 

ARMUTLU TATİL KÖYÜ...........................65 

ASTEKS...................................................39 

BIEN COLOR..................................... Ö.K. 

BRAZZOLI......................................... 34-35 

CANLAR MEKATRONİK.................. 24-25 

DILO.......................................................29 

EFFE............................................. Ö.K.İ. - 1 

EFFE................................................ 43 - 53 

EKOTEKS.................................................45 

ERGİNER................................................27 

ERTEKS (CARTER)..................................49 

GROZ-BECKERT......................................5 

ITMA 2023..............................................59 

İHLAS MATBAACILIK............................79 

İHLAS YAPI.............................................77 

JUMO..................................................... 31 

KIRAY MAKİNA.....................................47 

LAWER................................................... 11 

LÖSEV....................................................63 

MATTEX (KORNIT)..............................A.K. 

MAYER MÜMESSİLLİK........................... 13 

NAM ISI.................................................. 51 

PETNİZ ISI............................................... 61 

PİMMS............................................... 17-21 

SANKO................................................... 41 

SOLAREX...............................................73 

SPGPrints.................................................3 

TÜRKİYE HASTANESİ..............................69 

USTER.......................................................7 

VOLİ TURİZM..........................................79 


img@img.com.tr 

tekstilteknikdergisi 

tekstilveteknik 

tekstilteknikdergisi 

Tekstil Teknik

Sürdürülebilir 

baskıda canlı renkler 

Yeni olanaklarla renkli bir dünyaya adım atmanın tam zamanı. 

Tekstil baskısında onlarca yıllık uygulamalı deneyime dayanarak, 

dijital ve geleneksel baskının güçlü bir kombinasyonu ile 

yolunuzu çizmenize yardımcı olmaya kararlıyız. 

Dijital platformunuz olarak Jasmine ile yeni ve mevcut müşterilerinize 

esneklik, çarpıcı tasarımlar ve daha hızlı teslimat süreleri sunabilirsiniz. 

Talep üzerine üretim ve hızlı teslimat, moda ve ev tekstilinin tedarik zinciri 

genelinde artan sürdürülebilirlik talebini karşılamanıza yardımcı olur. 

Bu sayede müşterileriniz için fazla veya az stok riski ortadan kalkar.

4 

Geçmiş olsun TÜRKİYE 

Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve toplamda 11 

ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerden dolayı büyük üzüntü duymaktayız. 

Ülke olarak yaşadığımız ‘Asrın Felaketi’ tüm ülkemizi derinden yaraladı. 

Türkiye’yi yasa boğan depremler, Türkiye’de yeniden deprem gerçeğini hatırlattı. 

Dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinde yaşıyoruz. Deprem gerçeğini 

değiştiremeyiz ancak depremle yaşamayı öğrenmek ve güvenli kentler inşa 

etmek bizim elimizde. Türkiye’de yaşanan deprem felaketi, başta birinci derecede 

etkilenenler ve bölgede yaşayanlar olmak üzere ülkenin tamamını derinden sarstı. 

Tüm şirketler ve bireyler deprem bölgesine yardım ulaştırma, oradakilerin yaralarını 

sarmak için var gücüyle çalışıyor. 

Ali ERDEM 

Yazı İşleri Müdürü 

News Editor 

Hep birlikte başarabiliriz 

Türkiye’nin ihracatta en çok katma değer sağlayan sektörleri arasında yer alan tekstil 

sektörü temsilcileri, deprem yaralarını sararken ekonomide meydana getireceği 

negatif etkilerin ivedilikle ele alınması gerektiğini vurguluyorlar. Yetkililer, “Türkiye’de 

tüm sektörler yaşadığımız elim deprem felaketinin yaralarının üretim ve istihdam 

ile sarılması için tüm gücünü yardımlaşma ve üretime odakladı. Unutmayalım ki 

ülkemizin 11 şehrinde derin bir yıkıma yol açan bu deprem ekonomik anlamda tüm 

Türkiye’ye sirayet edebilecek büyüklüktedir. Bizler sektör olarak üzerimize düşen tüm 

çaba ve gayreti gösterirken kamu ve finans sektörlerimizle birlikte her zamankinden 

fazla bir dayanışma ve işbirliği içerisinde olmamız gerektiğini” söylüyorlar. 

EDİTÖR 

Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, 

milletimize başsağlığı ve yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. 

Get well soon TÜRKİYE! 

We are deeply saddened due to the 7.7 and 7.6 magnitude earthquakes, of which 

the epicenter was the Pazarcık and Elbistan districts of Kahramanmaraş and influenced 

11 cities in total. The ‘Disaster of the Century’ that we experienced as a country 

has deeply hit our entire country hard. The earthquakes that suffocated Turkey once 

again reminded the reality of earthquakes in Turkey. We are living in one of the most 

active seismic belts in the world. We cannot change the reality of earthquake, but it 

is in our hands to learn to live with earthquakes and build safe cities. The earthquake 

disaster in Turkey deeply shook the whole country, especially those who were first 

affected and those living in the region. All companies and individuals are working 

hard to deliver aid to the earthquake area and to pick up the pieces there. 

We can make it together 

The representatives of the textile sector, which is among the sectors that provide 

the most added values in Turkey’s exports, emphasize that the negative effects of 

the earthquake on the economy should be dealt with immediately while healing 

the wounds of the earthquake. Authorities say “All sectors in Turkey focused all their 

strength on cooperation and production in order to heal the wounds of the devastating 

earthquake disaster we experienced with production and employment. Let’s 

not forget that this earthquake, which caused a deep destruction in 11 cities of our 

country, is big enough to spread to the whole of Turkey in economic terms. While 

we, as the sector, are showing all our efforts and efforts, we have to be in solidarity 

and cooperation with our public and financial sectors more than ever before. 

We wish Allah’s mercy upon our citizens who lost their lives in the earthquake, 

our condolences to our nation and a speedy recovery to our wounded. 

TEKSTİL & TEKNİK MART | MARCH | 2023

Tekstil Dünyasının Buluşma Noktası 

Groz-Beckert, örme, dokuma, keçe, tafting, tarak ve dikiş uygulamaları için endüstriyel makine 

iğneleri, hassas parçaları, sistem ve servislerinin dünyadaki lider üreticisi ve tedarikçisidir. 

Küresel bir aile şirketi olarak şu anda, 2.200’ü Almanya-Albstadt’taki merkezimizde olmak üzere, 

yaklaşık 8.700 kişiyi istihdam ediyoruz. 

Çalışanlarımız ve müşterilerimiz ile her zaman uzun vadeli ortaklıklar ve açık bir iletişim sürdürmeye 

çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, ancak birlikte çalışırsak ilerleyebiliriz. 

Customer Portal 

Groz Beckert Turkey Tekstil Makine Parç.Tic.Ltd.Şti. 

Gen.Ali Rıza Gürcan Cad. 

Alparslan İş Merkezi No: 29 / 1-2-3 

34169, Merter, İstanbul, Türkiye 

groz-beckert.com 

T: 0212-9246868 | F: 0212-9246869 

info.turkey@groz-beckert.com www.groz-beckert.com

6 

PANORAMA 

İş durumu karamsar, beklentiler yüksek 

Expectations boom whereas 

the business situation glooms 

ITMF’nin 2021’de Küresel Tekstil Endüstrisi Araştırmasını 

başlatmasından bu yana iş durumu yeni bir dip noktada. 

Yüksek enflasyon ve sürekli artış gösteren faiz 

oranları, küresel ekonominin mevcut ana itici güçleridir, 

ancak 2023’teki tekstil tedarik zincirinin temel 

sorunu, marka ve perakende seviyelerindeki yüksek 

stoklardır. COVID krizinin ardından dünya genelinde 

ekonomilerin açılmasıyla birlikte tüketiciler, 2020 yılı 

boyunca ve 2021’in ilk yarısında harcayamadıkları 

parayı harcama fırsatı buldu. Sonuç olarak, talep 

arttı ve markalar ve perakendeciler bu bastırılmış 

talebi karşılamak için siparişleri artırdı. Özellikle Şubat 

2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra yükselen 

enflasyonla birlikte tüketim mallarına olan talep 

yavaşlarken stoklar çok yüksek kaldı. 

ITMF’nin 18. GTIS anketine katılanlar, sipariş alımının 

Kasım 2021’den bu yana sürekli olarak düştüğünü 

teyit ediyor. Ocak 2023’teki gösterge, Kuzey ve Orta 

Amerika ile elyaf üreticileri hariç tüm bölge ve segmentlerde 

negatifti. Elyaf üreticilerinde siparişlerin 

geçen yazdan bu yana ilk kez arttığı görüldü. Mart 

2022’de 3,1 ay olarak ölçülen ve nispeten uzun olan 

küresel birikmiş sipariş bekleme süresi, esas olarak 

marka ve perakendecilerin sipariş verme konusun- 

The business situation is at a new low 

point since ITMF started the Global Textile 

Industry Survey in 2021. High inflation and 

rising interest rates are the main current 

drivers of the global economy, but the 

core problem of the textile supply chain in 

2023 are high inventories at the brand and 

retail level. With the opening of economies 

around the world after the COVID crisis, 

consumers had the opportunity to spend 

the money they could not during 2020 

and in the first half of 2021. Consequently, 

demand soared, and brands and retailers 

increased orders to meet this pent-up demand. 

With inflation rising, especially after 

the Russian invasion of Ukraine in February 

2022, demand for consumer goods slowed 

while inventories remained very high. 

Respondents to ITMF’s 18th GTIS survey 

confirm that order intake has continuously 

decreased since November 2021. In January 

2023, the indicator was negative in all regions 

and segments except for North & Central 

America and fiber producers. The latter 


saw orders rise for the first time since last 

summer. The previously high global order 

backlogs also steadily decreased from 

3.1 months in March 2022 to 2.4 months in 

January 2023, mainly due to brand and 

retailers’ restraint to place orders. The 

dampening effects of the earlier supply 

chain disruption further helped reducing 

order backlogs by improving global 

trade flows which led to slight rise of the 

capacity utilization rate worldwide (mostly 

driven by fibre producers and spinners). 

Expectations in 6 months-time have soared 

and respondents are globally positive 

about business in June 2023. Textile 

manufacturers expect a better situation 

due to two important factors. First, the 

world is now in a much better energy 

situation with a relative mild winter in 

Europe and energy prices in Europe and 

Asia (especially for gas) dropping back 

to levels seen before Russia’s invasion 

of Ukraine. Second, the sudden end of 

the Zero-Covid-policy in China with a 

swift opening of the borders is promising 

to strengthen demand in China as well 

as abroad (more tourists and imports 

of goods). Everything else being equal, 

the global economy will see a higher 

growth level than expected and this will 

benefit the global textile industry. 

daki kısıtlamaları nedeniyle, Ocak 2023’te 2,4 

aya düştü. Çoğunlukla elyaf üreticileri ve iplikçiler 

tarafından yönlendirilen, dünya çapında 

kapasite kullanım oranında hafif bir artışa yol 

açarak küresel ticaret akışlarının iyileşmesine 

yol açan, daha önceki süreçte tedarik zincirlerindeki 

bozulmalarda görülen hafifletici etkiler, 

birikmiş siparişlerin azaltılmasına yardımcı oldu. 

6 aylık beklentiler yükseldi ve ankete yanıt 

verenler Haziran 2023 dönemi itibariyle dünya 

çapında iş hacmi noktasında olumlu olduklarını 

belirtti. Tekstil üreticileri iki önemli faktörden 

dolayı daha iyi bir durum bekliyor. Birincisi, 

Avrupa’daki görece ılıman bir kış ve Avrupa ve 

Asya’da (özellikle doğalgaz için) enerji fiyatlarının 

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden önceki seviyelere 

gerilemesi ile dünya artık enerji konusunda 

çok daha iyi bir durumda bulunuyor. İkincisi, 

Çin’de Sıfır Kovid-19 politikasının aniden sona 

ermesini takiben sınırların hızla açılması, Çin’de 

ve yurtdışında talebi güçlendirmeyi vaat ediyor 

(daha fazla turist ve mal ithalatı). Diğer tüm şartlar 

aynı olduğunda, küresel ekonomi beklenenden 

daha yüksek bir büyüme gösterecek ve bu 

küresel tekstil endüstrisine fayda sağlayacaktır. 

USTER ® JOSSI VISION SHIELD 

Polipropilen için saklanacak yer yok 

Kirliliğe geçit yok – beyaz, açık beyaz veya şeffaf 

ürünlerde en küçük polipropilen parçacıkları bile 

Uster Jossi Vision Shield’tan saklanamaz. Benzersiz 

Magic Eye teknolojisi ile bir arada kullanılan güçlü 

spektroskopları tüm yabancı maddeleri tespit eder. 

Sistem tüm kirleticileri güvenilir şekilde temizler – 

geriye mümkün olduğunca fazla ‘iyi’ elyaf kalır. 

Atışların zamanlaması kritiktir, en üst seviyede kontrol 

için geçen elyaf tutamlarının hızı ile eşleştirilir. 

Optimum temizleme performansı ve minimum 

düzeyde iyi elyaf kaybı bobinleme esnasında 

daha az kesme demektir – daha yüksek üretim 

verimliliğini garanti eder. 

Uster Jossi Vision Shield – elyaf temizleme 

için en iyi seçim 

www.uster.com/visionshield

8 

İTALYA DOSYASI 

ITALY SURVEY 

İtalyan tekstil makineleri siparişleri 

2022 dördüncü çeyrekte düşüş gösterdi 

Italian textile machinery orders declined 

for the fourth quarter 2022 

İç pazarda siparişler %34 düşerken, dış endeks 

%37 düştü. İtalya’da endeksin mutlak 

değeri 155,4 puan olurken, dış piyasalarda 

75,8 puan oldu. 

Yıllık bazda siparişler endeksi %18 düşüşle 

110,4 puan mutlak değere ulaştı. Yurtdışı siparişlerdeki 

düşüş %17 olurken, İtalya’da topla- 

Orders took a 34% drop on the domestic market, 

while the foreign index was down fully 37%. 

In Italy, the index’s absolute value came in at 

155.4 points, whereas on foreign markets the 

value stood at 75.8 points. 

On annual basis, the orders index marked an 

18% decrease and an absolute value of 110.4 

İtalyan Tekstil Makineleri İmalatçıları Derneği ACIMIT tarafından 

değerlendirilen 2022 dördüncü çeyrek tekstil makine siparişleri 

endeksi, Ekim-Aralık 2021 dönemine kıyasla %35’lik keskin bir düşüş 

gösterdi. Endeks mutlak değerde 83,6 puan oldu (baz: 2015=100). 

The fourth quarter 2022 textile machinery orders index, processed by 

ACIMIT, the Association of Italian Textile Machinery Manufacturers, showed 

a sharp 35% decline compared to the period from October to December 

2021. In absolute value, the index stood at 83.6 points (basis: 2015=100). 



ITALY SURVEY 

9 

points. The drop in the orders abroad was 17%, 

while orders collected in Italy were 28% lower 

than the figures drawn up in 2021. 

ACIMIT president Alessandro Zucchi stated that, 

“The orders index data for the fourth quarter 

confirms what had already been observed in 

the previous quarters in 2022. After a sharp increase 

in 2021, this decrease in orders for the past 

year is physiological. Furthermore, the ongoing 

war between Russia and Ukraine, with its related 

consequences on daily business and trade, and 

a macroeconomic framework in which uncertainty 

prevails, have further negatively affected 

the orders intake.” 

Data for the last quarter does not suggest a reverse 

in the negative trend for the first months of 

2023. Declining energy prices and inflation, although 

still high, also declining slightly are, however, 

signs of a light improvement in the business 

of companies in the sector as well. “We need to 

look to the current year with optimism,” continued 

ACIMIT president. “Our member companies 

are already focusing on ITMA, the upcoming 

global textile machinery industry trade fair, that 

will be held from June 8-14 in Milan.”“I am confidentthat 

ITMA Milan can represent an opportunity 

for further development of the Italian textile 

machinery sector,” concluded Zucchi. “The technological 

innovations that our manufacturers 

will bring to the trade show will meet the textile 

industry’s need to be increasingly sustainable, 

both environmentally and economically.” 

nan siparişler 2021’de açıklanan rakamlara 

göre %28 daha düşük gerçekleşti. 

ACIMIT Başkanı Alessandro Zucchi, “Dördüncü 

çeyreğe ilişkin sipariş endeksi verileri, 

2022’nin önceki çeyreklerinde gözlenen 

hareketleri doğruluyor.2021’deki keskin artışın 

ardından geçen yıl siparişlerdeki bu düşüş 

genel ekonominin prensipleriyle bağlantılı. 

Ayrıca, günlük iş ve ticareti etkileyen sonuçlarıyla 

birlikte Rusya ile Ukrayna arasında devam 

eden savaş ve belirsizliğin hâkim olduğu 

makroekonomik çerçeve, sipariş alımını daha 

da olumsuz etkiledi,” vurgusunu yaptı. 

Son çeyreğe ilişkin veriler, olumsuz trendin 

2023’ün ilk aylarında da tersine dönmeyeceğine 

işaret ediyor. Bununla birlikte, düşen enerji 

fiyatları ve halen yüksek olmasına rağmen bir 

miktar düşüş gösteren enflasyon, sektördeki 

firmaların işlerinde de hafif bir iyileşmenin işaretleri 

olarak görülüyor. Açıklamasına, “İçinde 

bulunduğumuz yıla iyimserlikle bakmamız 

gerekiyor” sözleriyle devam eden ACIMIT Başkanı, 

“Üye şirketlerimiz şimdiden 8-14 Haziran 

tarihlerinde Milano’da düzenlenecek olan 

küresel tekstil makineleri endüstrisi ticaret fuarı 

ITMA’ya odaklanıyor. ITMA Milan’ın İtalyan 

tekstil makineleri sektörünün daha da gelişmesi 

için bir fırsat sunabileceğinden eminim. 

Üreticilerimizin fuara getireceği teknolojik yenilikler, 

tekstil endüstrisinin hem çevresel hem de 

ekonomik olarak giderek daha fazla sürdürülebilir 

olma ihtiyacını karşılayacak,” dedi. 

MART | MARCH | 2023 TEKSTİL & TEKNİK

10 


ITALY SURVEY 

İtalyan tekstil makineleri 

INDEX 2023’te sahneye çıkıyor 

Italian textile machinery to 

take stage at INDEX 

Dünyanın önde gelen nonwoven fuarı INDEX, 

18-21 Nisan 2023 tarihleri arasında Cenevre’de 

gerçekleşecek. Bu edisyonda 40’ın üzerinde 

makine üreticisinin de dahil olduğu yaklaşık 90 

İtalyan katılımcı yer alacak. ITA – İtalyan Ticaret 

Ajansı, İtalyan Tekstil Makineleri İmalatçıları 

Derneği (ACIMIT) iş birliğiyle geçmiş yıllarda 

olduğu gibi sektöre makine üreten firmalara 

ayrılmış özel bir fuar alanı düzenledi. İtalyan 

pavyonunda 12 katılımcı firma yer alacaktır. 

Bunlardan Bematic, Bombi, Bonino, Dell’Orco 

& Villani, Ferraro, Loptex, Ommi, Rf Systems, 

From 18 to 21 April 2023, INDEX, the world’s 

leading nonwovens exhibition, will take place 

in Geneva. About 90 Italian exhibitors will be 

present at this edition, including over 40 machinery 

manufacturers. As in past editions, ITA – 

Italian Trade Agengy, in cooperation with ACI- 

MIT, the Association of Italian Textile Machinery 

Manufacturers, has organized an exhibition 

space reserved for companies manufacturing 

machinery for the sector. There will be 12 exhibiting 

companies in the Italian pavilion (Hall nr. 

4, booths nr. 4131 & 4137). Of these, the ACIMIT 


Weighing & Dosing with 

ACCURACY 

REPEATABILITY 

TRACEABILITY 

SUSTAINABILITY 

Lawer S.p.A. | Italy | www.lawer.com

12 


ITALY SURVEY 

Texera ve Zappa Macchine, ACIMIT üyeleri. 

ACIMIT üyesi diğer firmalar da kendi stantlarıyla 

fuarda yer alacak. 

Nonwoven sektörü son yıllarda önemli 

ölçüde büyüdü. Sektörde faaliyet gösteren 

Avrupalı şirketleri bir araya getiren dernek 

EDANA’ya göre, bir önceki yıldaki etkileyici 

büyümenin ardından nonwoven üretim 

hacmi 2021’de %2 artarak 3 milyon tonu aştı. 

ACIMIT Başkanı Alessandro Zucchi, “Nonwoven 

üretimindeki büyüme, nonwoven makinelerine 

olan talebi de artırdı. Bunun neticesi 

olarak İtalyan teknolojik arzı da genişledi. 

2023 INDEX’te, önemli sayıda İtalyan makine 

üreticisinin varlığı, ülkenin dokunmamış kumaşlar 

için makine üretiminde de lider bir rol 

oynama arzusunu kanıtlıyor,” diyor. 

İtalyan ihracat trendi, dokunmamış kumaş 

makinelerinin üretimindeki güçlü artışı 

kanıtlıyor. Nitekim 2021’de İtalya’nın yurtdışı 

satışları 102 milyon euro (bir önceki yıla göre 

+%77) değerine ulaştı ve 2022’nin ilk dokuz 

ayında İtalyan ihracatının değeri 92 milyon 

euro olarak gerçekleşti. 

members are: Bematic, Bombi, Bonino, Dell’Orco 

& Villani, Ferraro, Loptex, Ommi, Rf Systems, Texera, 

Zappa Macchine. Other ACIMIT member companies 

will exhibit fair with their own booths. 

The nonwovens sector has grown significantly in 

recent years. According to EDANA, the association 

grouping European companies operating in 

the sector, after the impressive growth in the previous 

year, the production volume of nonwovens 

grew by 2% in 2021, exceeding 3 million tonnes. 

“The growth in nonwovens production has also 

driven the demand of machinery for nonwovens, 

comments Alessandro Zucchi, president of ACIMIT. 

The Italian technological supply has consequently 

expanded. At the 2023 INDEX edition, the presence 

of a significant number of Italian machinery manufacturers 

testifies their desire to play a leading role 

also in the production of machinery for nonwovens”. 

The trend of Italian exports testifies the strong increase 

in production of nonwovens machinery. Indeed 

in 2021 Italian sales abroad reached a value 

of 102 million euro (+77% over the previous year) 

and in the first nine months of 2022, the value of 

Italian exports stood at 92 million euro. 


Competence from Germany 

since 1905. 

our performance for your profit 

Türkiye Mümessili: 

Mayer Mümessillik Tekstil Tic. Ltd. Sti. 

Oruc Reis Mah. Giyimkent Sitesi 11. 

Sok. No. 68 

34235 Esenler-Istanbul, Turkey 

phone +90 212 5601328 

www.mayertr.com 

www.mayercie.com

14 


ITALY SURVEY 

Lawer, sektöre tozlar ve sıvılar için dozlama ve dağıtım işlemlerinin güvenilirliğini, 

emniyetini ve verimliliğini artırmak için ürünler, çözümler ve hizmetler sunmaktadır. 

Lawer’in temel pazardaki konumu, önde gelen bir küresel ürün ve çözüm 

sağlayıcısı olarak, işin her alanında güçlü standartlar belirleme hedefleriyle birlikte, 

şirket sloganlarına da yansıyor: “Gerçek Hassasiyet” 

Lawer provides products, solutions, and services to the industry, to increase the reliability, 

safety, and efficiency of dosing and dispensing operations for powders and liquids. 

Lawer’s core market position, that of a leading global product and 

solution provider together with their aim to set strong standards in all areas 

of their business, are both reflected in their company motto: “The True Accuracy” 

Lawer “Doğru Hassasiyet” sloganı ile 

dozlama ve dağıtım sistemlerinde lider 

Lawer leads in dosing and dispensing 

along with “True Accuracy” motto 

Lawer, ürünlerin en yüksek kalitede olmasını sağlamak 

için sektörü destekleme konusunda 50 yılı aşkın 

deneyime sahiptir. Lawer’in bunu gerçekleştirebilme 

yeteneği, “İtalyan Kalitesi ile taçlanan ürün ve hizmetleri 

yanında lider teknolojiyi geliştirmeye yönelik sürekli 

yatırımlarına dayanmaktadır, Lawer, dünya geneline 

yayılmış ağı ile ürünlerinin tüm yaşam döngüsü boyun- 

Lawer has more than 50 years of experience 

in supporting the industry to ensure the 

highest quality of the products. Lawer’s 

ability to do this is based on the “Italian 

Quality” of their products and services, 

combined with their continuous investment 

in developing leading technology. 



ITALY SURVEY 

15 

Via its’ world-wide presence, they stand 

beside their customers around the globe 

and through the whole life cycle of their 

products, from the assistance with selecting 

the right equipment, design-in support, 

installation, and after-sale service. 

In more than 16.000 m2, 150 employees 

design, test and produce excellent 

systems, which are sold worldwide 

with the collaboration of over 50 sales 

agencies, installed and assisted as 

well as from Lawer’s Italian center, also 

from their after-sales offices located in 

China, Turkey, and USA. 

The accurate monitoring of the dyeing 

process, the precision of the preparations, 

the repeatability of the recipes and 

the perfect traceability of the operations 

carried out are fundamental elements 

of an efficient working process, constant 

monitoring, and cost reduction. 

The need for a healthy and hygienic 

working environment, where contaminations 

and product handling are 

minimized, are also essential elements 

for a modern process. 

ca, doğru ekipman seçimi, tasarım desteği, kurulum 

ve satış sonrası hizmet ile ilgili yardımlarla dünyanın 

dört bir tarafındaki müşterilerinin yanındadır. 

Ana fabrikasında 16.000 m2’den fazla bir alanda, 150 

çalışanıyla, 50’den fazla satış acentesinin iş birliğiyle 

dünya çapında satılan mükemmel sistemler tasarlayıp, 

test edip ve üretmenin yanı sıra İtalyan merkezinden 

ve ayrıca Çin, Türkiye ve ABD’de bulunan satış sonrası 

ofislerinden kurulum ve destek hizmetleri vermektedir. 


16 


ITALY SURVEY 

Boyama süreçlerinin hassas izlenmesi, hazırlıkların hassasiyeti, 

reçetelerin tekrarlanabilirliği ve gerçekleştirilen operasyonların 

kusursuz izlenebilirliği, verimli bir çalışma sürecinin, 

sürekli izlemenin ve maliyet düşürmenin temel unsurlarıdır. 

Kirlenmelerin ve ürüne insan müdahalesinin en aza 

indirildiği sağlıklı ve hijyenik bir çalışma ortamı ihtiyacı da 

modern bir proses için temel unsurlardır. 

Lawer, boyarmaddelerin ve kimyasal ürünlerin laboratuvar 

işlemlerinden başlayıp tüm boyama ve bitim işlemlerine 

kadar olan hazırlık sürecini tamamen otomatikleştirmeye 

imkân sağlayan sistemler sunmaktadır. 

Otomatik dozajlama sistemleri, tekstil boyama ve terbiye 

işlemi reçetelerinin toz, sıvı ve kimyasal kısımlarını otomatik 

olarak tartarak ve dozajlayarak üretimi yenilikçi bir 

şekilde organize eder. 

Sistemler aşağıda vurgulanan hassas noktaları garanti eder: 

• Bitmiş ürünün en yüksek kalitesi 

• En yüksek tartma / dozaj hassasiyeti 

• Reçetelerin tekrarlanabilirliği 

• Üretim yönetimi, verimlilik ve maliyet düşürme 

• Üretimin optimizasyonu, daha kısa üretim süresi 

• Tam otomatik toz tartım sistemleri 

• En yüksek doğruluk ve tekrarlanabilirlik 

• Her bir tartım işleminin izlenebilirliği ve gerçek kontrolü 

Lawer supplies systems that allow 

to completely automate the preparation 

process of dyestuffs and 

chemical products, starting from laboratory 

processing, up to the whole 

dyeing and finishing process. 

The automatic dosing systems organize 

production in an innovative way 

automatically weighing and dosing 

powders, liquids, and chemicals 

parts of the recipes of the textile 

dyeing and finishing process. 

• The systems guarantee the following: 

• Highest quality of the finished 

product 

• Highest weighing / dosing accuracy 

• Repeatability of the recipes 

• Production management, efficiency, 

and cost reduction 

• Optimization of production, less 

production time 

• Complete automatic powder weighing 

systems 

• Complete automatic liquid dosing 

systems 

• High accuracy and repeatability 

• Traceability and real control of 

each weighing operation 


18 


ITALY SURVEY 

Tekstil terbiyesi için akıllı ve 

çevre dostu çözümler 

Smart and eco-friendly 

solutions for textile finishing 

Sperotto Rimar sürdürülebilir teknoloji yelpazesi sunuyor. 

Sperotto Rimar offers a range of sustainable technologies. 

Terbiye sektörü, şüphesiz değer zincirindeki 

en önemli aşamadır ve tekstil nihai 

kullanımında çok çeşitli özelliklere katkıda 

bulunur. Pek çok farklı uygulamaya 

ideal bir görünüm, tuşe ve işlevsellik 

katmak, makine üreticileri için gerçek 

bir zorluktur. Akıllı yeniliklere ihtiyaç var. 

Ayrıca müşteriler hem değerli kaynaklara 

hem de çevreye saygılı çözümler 

talep ediyor. Sperotto Rimar portföyü, 

bu hedeflere ulaşmak için hem ustalığı 

hem de sürdürülebilirliği birleştirir. 

Sperotto Rimar, kumaş terbiyesi için 

makine geliştirmede iki enerji tasarrufu 

stratejisi izliyor. İlki, bitirme sürecini kısaltmak 

için bir veya daha fazla üretim adımını 

atlayan teknolojiyi hedefler. Enerji 

tüketimini önemli ölçüde azaltabilen 

motorlar, elektrikli ve elektronik kontroller 

gibi yenilikçi bileşenlerin kullanılması 

da aynı derecede önemlidir. 

The finishing sector is undoubtedly the most significant 

stage in the value chain – contributing to a wide 

range of properties in the textile end-use. Bringing an 

ideal look, touch and functionality to many different 

applications is a real challenge for machine 

manufacturers. Smart innovations are needed. And 

customers also demand solutions that respect both 

valuable resources and the environment. The Sperotto 

Rimar portfolio combines both ingenuity and 

sustainability, to meet these goals. 

Sperotto Rimar follows two energy-saving strategies 

in machine development for fabric finishing. The first 

aims at technology which skips one or more production 

steps, to shorten the finishing process. Equally 

important is the use of innovative components such 

as motors, electrical and electronic controls, which 

can significantly reduce energy consumption. 

Optimizing finishing processes is another way to save 

energy. The highest potential for energy saving today 

would come from reducing the use of steam, water or 



ITALY SURVEY 

19 

electricity in processing, and adopting technical solutions 

to limit, or partially recover, the energy consumed. 

Short process, big impact 

The Decofast decatising machine offers significant 

energy savings with the substitution of a discontinuous 

process. On certain fabric types, it allows users to skip 

one pass of direct steaming with pressure. This shortened 

process results in lower energy consumption and 

requires less labour. The technology enabling more 

sustainable decatising was actually introduced at the 

beginning of 2000 – long before finishing customers 

demanded machinery with reduced environmental 

footprints or urgent solutions for energy-saving needs. 

Less steam, less energy 

The Universa fabric relaxing machine can be used 

wherever relaxing, shrinking and bulking effects are 

required. It has wide application in different finishing 

fields – from wool to synthetic fabrics. Universa was 

designed to drastically reduce steam consumption. 

Tests prove that 30% less steam is needed compared 

to traditional technology. Conclusively, the machine 

needs 30% less energy – while achieving the expected 

quality results. 

Recycling and closed loops 

Traditional scouring machines need a critical amount 

of water and detergents, which then must be treated 

as effluent. They also effect a relatively low level of oil 

elimination from the fabric. Nova solvent-based scouring 

is eco-friendly, as it works with a closed loop system 

in which air and solvent are properly treated and 

recycled. The fact that it takes 10 times less energy to 

dry solvent than to dry the same amount of water is 

an additional environmental plus for Nova. Furthermore, 

it almost totally removes the oil contained in 

the fabric, so that no polluted fumes are released in 

the subsequent thermic processes (heat-setting). 

Nova has been a success for the past 50 years and 

is still the eco-friendliest solvent scouring machine – 

and the ideal alternative to traditional water scouring 

for the washing of synthetic fabrics. The technology 

Terbiye süreçlerini optimize etmek, 

enerji tasarrufu sağlamanın başka bir 

yoludur. Günümüzde en yüksek enerji 

tasarrufu potansiyeli, işlemede buhar, 

su veya elektrik kullanımının azaltılmasından 

ve tüketilen enerjiyi sınırlamak 

veya kısmen geri kazanmak için teknik 

çözümler benimsemekten gelebilir. 

Kısa süreç, büyük etki 

Decofast dekatürleme (kadeleme) 

makinesi kesintili bir prosesin yerine 

geçerek önemli ölçüde enerji tasarrufu 

sağlar. Belirli kumaş türlerinde, kullanıcıların 

basınçlı doğrudan buharlamanın 

bir aşamasını atlamasına imkân tanır. 

Bu kısaltılmış süreç, daha düşük enerji 

tüketimi ile sonuçlanır ve daha az işçilik 

gerektirir. Daha sürdürülebilir kadelemeyi 

sağlayan teknoloji aslında 2000 

yılının başında tanıtıldı – yani terbiye 

müşterilerinin çevresel ayak izi azaltılmış 

makineler veya enerji tasarrufu ihtiyaçları 

için acil çözümler talep etmelerinden 

çok daha öncesinde… 

Daha az buhar, daha az enerji 

Universa kumaş sallama makinesi, gevşetme, 

çekme ve kabartma efektlerinin 

gerekli olduğu her yerde kullanılabilir. 

Yünden sentetik kumaşlara kadar farklı 

terbiye alanlarında geniş bir uygulama 

alanına sahiptir. Universa, buhar 

tüketimini büyük ölçüde azaltmak 

için tasarlanmıştır. Testler, geleneksel 

teknolojiye kıyasla %30 daha az buhara 

ihtiyaç duyulduğunu kanıtlamaktadır. 

Sonuç olarak makine, beklenen kalitede 

sonuçlara ulaşırken %30 daha az 

enerjiye ihtiyaç duyar. 

Geri dönüşüm ve kapalı döngüler 

Nova, son 50 yıldır bir başarı elde etti ve 

hala en çevre dostu solventli yıkama makinesi 

ve sentetik kumaşların yıkanması 

için geleneksel suyla yıkamaya ideal bir 

alternatif. Teknoloji sürekli olarak geliştirildi 

ve bu nedenle çeşitli malzemeler üzerinde 

mükemmel temizleme performansını 

geliştiriyor. Nova, her şeyden önce, geri 

dönüşüm konusundaki ustalığıyla ekolojik 

olarak duyarlı terbiyecileri ikna ediyor. 

Makine, süreçte kullanılan kimyasalların 

%99’dan fazlasını geri dönüştürür. 

Geleneksel yıkama makineleri, daha 

sonra atık su olarak işlem görmesi 

gereken kritik miktarda su ve deterjana 

ihtiyaç duyar. Aynı zamanda, kumaştan 

nispeten düşük seviyede yağ eliminasyonu 

sağlarlar. Nova solvent bazlı temizleme, 

hava ve solventin uygun şekilde 


20 


ITALY SURVEY 

arıtıldığı ve geri dönüştürüldüğü kapalı döngü 

bir sistemle çalıştığı için çevre dostudur. Solventi 

kurutmanın aynı miktarda suyu kurutmaya 

göre 10 kat daha az enerji gerektirmesi 

Nova için ek bir çevresel artı. Ayrıca, kumaşta 

mevcut kalan yağı neredeyse tamamen ortadan 

kaldırır, böylece sonraki termik işlemlerde 

(ısıl fiksaj) kirli dumanlar açığa çıkmaz. 

Compas –temel sürdürülebilir örneği 

Sperotto Rimar’ın örme ve dokuma kumaşlar 

için Compas açık en sanfor ve terbiye makinesi, 

sanfor kayışı sıcaklığını azaltmak için dolaylı 

bir su soğutma sistemi kullanır. Bu sistem 

ile su, sıcaklığını doğru seviyede tutmak için 

bir soğutucudan geçirilerek geri kazanılır. Bu 

teknoloji saatte yaklaşık üç metreküp tasarruf 

sağlayabilir. Tamamen kirlenmemiş olan bu 

su, sürekli olarak geri kazanılabilir ve makinede 

yeniden kullanılabilir. Geleneksel teknoloji, 

bant yüzeyine su püskürtmek için nozullar kullanır. 

Bunun dezavantajı, suyun daha sonra 

gidere boşaltılması, tüy ve işlenmiş kumaşta 

bulunan diğer ürünlerle kontamine olmasıdır. 

Compas’ın bir başka özelliği, teknoloji tabanlı 

süreç optimizasyonu yoluyla minimum çevresel 

ayak izi sağlamaktadır. Kuru bitirme işleminden 

önce kullanılan kimyasallar, kumaşın son görünümünü 

ve tuşesini geliştirmek için tipik olarak 

yumuşatıcılar veya reçinelerdir. Bunlar daha 

sonra nihai giysiye aktarılır. Makine bu kimyasalların 

etkisini kısmen dengelediğinden, bu tür 

kimyasalların seviyesini önemli ölçüde azaltmak 

mümkündür. Eşsiz sanforlama yöntemi sayesinde, 

Compas kumaşlara ipeksi bir dokunuş 

katar ki bu esasen makine tasarımındaki özel 

malzemelerden türetilmekle birlikte, yalnızca 

kısmen kullanılan yumuşatıcılara atfedilebilir. 

Kumaştaki doğal çekme genellikle dokuma 

aşamasında elastan (sentetik elastik bir iplik) 

katılarak elde edilir. Bununla birlikte, elastanın 

kendisinin bozulması zordur. Compas, 

%100 “doğal” bir nihai ürünle aynı derecede 

esneklik sağlar. Bu teknoloji sayesinde, çevreyi 

korumak artık son kullanıcıların kumaşların 

tuşesinden ve hissinden ödün vermesi 

gerektiği anlamına gelmiyor. 

Sperotto Rimar içgörüsü 

Sperotto Rimar, makine bileşenlerini her 

zaman en yeni nesil teknolojiden seçerek 

mümkün olduğunca fazla enerji tasarrufu 

sağlamayı amaçlıyor. Örneğin, kurulu motorlar 

IE 3 tipindedir. 

Sperotto Rimar’ın odak noktası, tekstilden en iyi 

şekilde yararlanan bir dizi etkili çözümü sürdürülebilir 

bir şekilde geliştirmektir. Sürekli teknolojik 

yenilikler, nihai kumaş kalitesinden ödün vermeden 

daha küçük bir çevresel ayak izi sağlar. 

has been continuously improved and therefore 

it facilitates excellent cleaning performance on 

various materials. Most of all, Nova convinces 

ecologically-sensitive finishers by its mastery of 

recycling. The machine recycles more than 99% 

of the chemicals used in the process. 

Compas – sustainable prime example 

Sperotto Rimar’s Compas open-width compacting 

and finishing machine for knitted and woven 

fabrics uses an indirect water-cooling system to 

reduce the compacting belt temperature. With 

this system, the water is recovered by passing it through 

a chiller to keep its temperature at the right 

level. This technology can save about three cubic 

meters per hour. This water, totally unpolluted, 

can be continuously recovered and re-used in 

the machine. Traditional technology uses nozzles 

to spray water on the belt surface. The disadvantage 

of this is that the water is then discharged 

into the drain, contaminated with fluff and other 

products contained in the treated fabric. 

Another feature enables a minimal environmental 

footprint through technology-based process 

optimization. Chemicals used before the dry 

finishing process are typically softeners or resins to 

enhance the final appearance and touch of the 

fabric. These are then transferred to the final garment. 

It is possible to reduce significantly the level 

of such chemicals, since the machine partially 

compensates for the effect of these chemicals. 

Thanks to its unique compacting method, Compas 

imparts a silky touch, only partly attributable 

to the softeners used, while mainly deriving from 

the special materials in the machine design. 

Natural stretch is usually obtained by inserting 

elastane (a synthetic elastic yarn) during the 

weaving phase. The elastane itself, however, is 

difficult to deteriorate. Compas ensures the same 

degree of elasticity but with a final product that 

is 100% `natural´. Thanks to technology, saving the 

environment no longer means end-users have to 

compromise on the touch and feel of fabrics. 

Sperotto Rimar inside 

Know-how and experience – with a creative 

and successful development team – can 

make a big difference to finishing machinery 

design. Underpinning this, Sperotto Rimar 

always chooses machine components from 

latest-generation technology, aiming to save 

as much energy as possible. For example, the 

motors installed are of the IE 3 type. 

The focus of Sperotto Rimar is to develop a 

range of effective solutions, which make the 

most of textiles, in a sustainable way. Continuous 

technological innovations result in a smaller 

environmental footprint without compromising 

final fabric quality. 


22 

PANORAMA 

Pareto Prensibi 

iplik eğirmede işe yarar mı? 

İplik üretiminde Uster kontaminasyon 

kontrolünde prensibin 

rolünün değerlendirilmesi 

Does the Pareto Principle 

work in spinning? 

Assessing its role with 

Uster contamination control 

in yarn production 

Kârlılık, şüphesiz iplikçiler için temel bir gerekliliktir. Bu bağlamda, 

iplik üreticileri fabrika üretkenliğini artırmak için yaygın kabul görmüş 

metotların yanında daha geniş ekonomik fikirleri uygulamaktan nasıl 

yararlanabilirler? Bu makale, kirlilik kontrollü eğirmeyi böyle iyi bilinen 

bir konseptin- Pareto Prensibi- bakış açısından incelemekte ve bir 

iplik üretim ortamındaki geçerliliğini değerlendirmektedir. 

Profitability is obviously a basic requirement for spinners – so how 

might they benefit from applying wider economic ideas alongside 

established ways of improving mill productivity? This article examines 

contamination-controlled spinning from the viewpoint of one such 

well-known concept – the Pareto Principle – and assesses its validity 

in a yarn production environment. 

19. yüzyılın sonlarında, İtalyan iktisatçı Vilfredo 

Pareto, Pareto İlkesinin dayandığı ilk gözlemleri 

yaptı. 80-20 kuralı olarak da bilinen bu kural, 

çoğu durumda harcanan çabanın yalnızca %20 

’sinin sonucun %80’ini oluşturacağını ileri sürer. 

Girdi ve çıktı arasındaki bu dengesizlik, iş dünyasında 

öncelikleri seçmek ve en büyük ödülü 

In the late 19th Century, Italian economist 

Vilfredo Pareto made the initial observations 

on which the Pareto Principle is based. Also 

known as the 80-20 rule, it suggests that in 

many cases only 20% of the effort put in will 

account for 80% of the result. This imbalance 

between input and output has been used 


PANORAMA 23 

in business to choose priorities and focus on 

the most effective areas to bring the greatest 

reward. Although not a hard and fast rule, the 

Pareto Principle can help to increase productivity 

and efficiency in industrial settings. 

Specifically, it can be applied to determine 

‘best practice’ in some elements of spinning 

when focused on contamination control. 

getirmek için en etkili alanlara odaklanmak için 

kullanılmıştır. Kesin ve değişmez bir kural olmasa 

da Pareto İlkesi endüstriyel ortamlarda üretkenliği 

ve etkinliği artırmaya yardımcı olabilir. 

Bilhassa kontaminasyon kontrolüne odaklanıldığında 

eğirmenin bazı unsurlarında “en iyi 

uygulamayı” belirlemek için uygulanabilir. 

Küçük çaba, büyük etki 

Deneyimli iplikçiler, harman hallaç dairesindeki 

kirlilik kontrolünün tam olarak bu prensibe uyduğunu 

bilirler. Elyaf temizleme sisteminin doğru 

konumlandırılması çok önemli olup, bu elyafların 

en açık olduğu alandır. Kirletici maddeler 

aksi takdirde daha büyük 

kümelerin içinde gizlenebilir, 


26 

PANORAMA 

Small effort, big effect 

Experienced spinners know that contamination 

control in the blowroom exactly follows this principle. 

Correct positioning of the fiber cleaning 

system – at the point where the fibers are most 

open – is crucial. Contaminants might otherwise 

be hidden inside bigger tufts, but not with Uster 

Jossi Vision Shield at the fiber opening stage. 

ancak bu elyaf açma aşamasında Uster Jossi 

Vision Shield olduğu takdirde mümkün değildir. 

Uster Jossi Vision Shield, 20 yıllık deneyimden 

destek almaktadır. Geleneksel kamera tabanlı 

sistemler, onun performansını yakalayamaz. 

Çok daha büyük bir dalga boyunda çalışan 

Uster spektroskopları, IR ve UV ışığının “gözle 

görülmeyen” aralığında bile kirlilik bulabilir. 

Açık pastel ve beyaz renklerde dahi kirlenme 

parçaları sorun teşkil etmez. 

Son kontrol 

Kalan herhangi bir kirlilik veya kusurun, daha 

sonra Quantum 4.0 iplik temizleyicilerdeki son 

aşama kontrolü ile belirlenip giderilmesi, ipliğin 

müşteri gereksinimlerini karşılamasını sağlayacaktır. 

Yeni bir üretim hattı veya güçlendirme 

için kapasitif veya optik temizlemeyi merak eden 

iplikçiler için iyi haber, Uster Quantum 4.0’ın farklı 

ipliklere ve değişen koşullara uygulanabilen hem 

kapasitif hem de optik sensörlere sahip olmasıdır. 

Pareto-olmayan etki 

Sonuçların ‘diğer’ %20’sinin çabanın %80’ini gerektirdiği 

olan Pareto konseptinin ikinci kısmı, aslında 

kirlenme kontrollü iplik üretimi için geçerli 

değildir. Buradaki ilke “ipliklerde kalan kirleticileri 

mümkün olan en düşük maliyetle yönetmek” ve 

çözüm, herhangi bir 20/80 korelasyonundan çok 

daha fazlasını başaran Toplam Kirlilik Kontrolü! 

Toplam Kirlilik Kontrolü, entegre bir çözüm olarak 

minimum atık ile ipliklerde hassas bir şekilde 

kontrol edilen kirlilik seviyeleri anlamına gelir. 

Toplam Kirlilik Kontrolü (TKK), harman hallaç dairesindeki 

püskürtmeleri ve sarımdaki kopmaları 

en gelişmiş şekilde dengeler. Uster Jossi Vision 

Shield ve Uster Quantum 4.0, üretim sürecinde 

yabancı madde kalite sorunları riskini en aza indiren 

ve tanımlanmış kalite ve kârlılığa odaklanan 

birbirleriyle bağlantılı iki mükemmel sistemdir. 

Uster Jossi Vision Shield is backed by 20 years’ 

experience. Conventional camera-based systems 

cannot match its performance. Operating 

across a much greater wavelength, Uster’s 

spectroscopes can find contamination even 

within the ‘invisible’ range of IR and UV light. 

Fragments of contamination in light pastel 

colors and white also pose no problem. 

The final check 

Any remaining contamination or defects 

will then be identified and removed by the 

final-stage check at the Quantum 4.0 yarn clearers, 

which will ensure the yarn meets customer 

requirements. The good news for spinners 

wondering about capacitive or optical clearing 

for a new production line, or for retrofit, is 

that Uster Quantum 4.0 has both capacitive 

and optical sensors, applicable to different 

yarns and changing conditions. 

The non-Pareto effect 

The second part of the Pareto concept – that 

the ‘other’ 20% of the results require 80% of the 

effort, does not actually apply for contamination-controlled 

yarn production. The principle 

here is “managing remaining contaminants 

in yarns at minimum possible cost” – and the 

solution is Total Contamination Control, which 

achieves far more than any 20/80 correlation! 

Total Contamination Control means precisely 

controlled contamination levels in yarns, with 

minimum waste as an integrated solution. 

Total Contamination Control (TCC) balances 

ejections in the blowroom along with cuts in 

winding in the most advanced way. Uster Jossi 

Vision Shield and Uster Quantum 4.0 are two perfectly-linked 

systems in the production process, 

minimizing the risk of foreign matter quality issues 

and focusing on defined quality and profitability. 

TCC is an Uster Value module with Quality 

Expert, which also reveals optimization potential 

to save costs. Data from Uster Jossi Vision 

Shield and Uster Quantum 4.0 combined with 

Uster’s long experience in contamination 

control, answer the following key questions in 

practice. What is the right level of contamination 

removal? How does fiber cleaning and 


yarn clearing achieve consistent levels 

of contamination that will satisfy the 

customer requirements? And how does 

it prevent waste of good material? 

Beyond Pareto 

Vilfredo Pareto of course couldn’t know, 

more than 100 years ago, about Uster’s 

preventive yarn clearing. This solution follows 

its own rules: preventive means that 

there’s no 20% or anything remaining needing 

extra effort, but there is security. The 

new combined clearing and enhanced 

detection modes protect yarn quality, 

while reducing cuts at the same time. 

Furthermore, disturbing defects cannot 

pass, so that issues in downstream processes 

are prevented. Upstream, connectivity 

to Uster’s quality management 

platform contributes to ‘preventive yarn 

clearing’. Perhaps preventive yarn clearing 

could be called a 100/0 rule? 

TKK, maliyetlerden tasarruf etmek için optimizasyon 

potansiyelini de ortaya çıkaran 

Quality Expert (Kalite Uzmanı) ile birlikte 

hareket eden bir Uster Value (Uster Değer) 

modülüdür. Uster Jossi Vision Shield ve 

Uster Quantum 4.0’dan elde edilen veriler, 

Uster’in kontaminasyon kontrolündeki 

uzun deneyimiyle birleştiğinde, aşağıdaki 

temel soruları pratikte yanıtlar. Doğru kirlilik 

giderme seviyesi nedir? Elyaf temizleme 

ve iplik temizleme, müşteri gereksinimlerini 

karşılayacak tutarlı kirlilik seviyelerine nasıl 

ulaşır? Ve iyi malzeme israfını nasıl önler? 

Pareto’nun Ötesinde 

Vilfredo Pareto, 100 yılı aşkın bir süre 

önce, Uster’in önleyici iplik temizlemesinden 

elbette haberdar olamazdı. Bu 

çözüm kendi kurallarına uyar: önleyici 

demek ekstra çaba gerektiren %20 veya 

herhangi bir şeye gerek olmadığını, 

ancak güvenliğin sürekli geçerli olduğu. 

Yeni birleştirilmiş temizleme ve gelişmiş 

algılama modları, iplik kalitesini korurken 

aynı zamanda kopmaları da azaltır. 

Ayrıca, rahatsız edici kusurlar sistemden 

geçemez, böylece sonraki süreçlerde 

karşılaşılabilecek sorunlar önlenir. Önceki 

süreçlerde ise Uster’in kalite yönetim platformuna 

bağlantı “önleyici iplik temizlemeye” 

katkıda bulunur. Belki de önleyici iplik temizleme 

100/0 kuralı olarak adlandırılabilir?

28 

PANORAMA 

Dünyanın lider viskon özel elyaf üreticisi Kelheim Fibres, Augsburg 

Geri Dönüşüm Atölyesi’ne katıldı. Augsburg Geri Dönüşüm Atölyesi, 

tekstil geri dönüşümü alanında benzersiz bir araştırma ve geliştirme merkezidir. 

Kelheim Fibres, the world’s leading manufacturer of viscose speciality fibres, 

has joined Recycling Atelier Augsburg. Recycling Atelier Augsburg is a unique 

centre for research and development in the field of textile recycling. 

Augsburg Geri Dönüşüm Atölyesi 

ve Kelheim Fibres’den iş birliği 

Recycling Atelier Augsburg and 

Kelheim Fibres cooperate 

Augsburg Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’ne 

bağlı bir enstitü olan Institut für Textiltechnik 

Augsburg’da bulunmaktadır. İki kurum, Alman 

tekstil endüstrisinden on iki ortakla birlikte Haziran 

2022’de Geri Dönüşüm Atölyesi’ni kurdu. 

Augsburg Geri Dönüşüm Atölyesi Başkanı 

Georg Stegschuster,” Bir model fabrika olarak 

Recycling Atelier Augsburg, tekstil geri dönüşümünün 

en önemli süreçlerini birleştiriyor ve 

değer zinciri boyunca bütünsel ve kapsamlı 

araştırmalar sunuyor,” diye açıklıyor. 

Bilim adamları, tekstil geri dönüşümünün tüm 

süreç adımlarını araştırıyor: malzeme analizinden 

sıralamaya, hazırlamaya ve tekstil işlemeye 

ve sürdürülebilir ürün tasarımına. Bilim adamları, 

tekstil geri dönüşümünün tüm süreç adımlarını 

araştırıyor: malzeme analizinden tasnife, hazırlama 

ve tekstil işlemeden sürdürülebilir ürün tasarımına. 

Kapsamlı veri toplama ve yapay zekanın 

yanı sıra yenilikçi materyallerin kullanımı merkezi 

bir rol oynamaktadır. Kelheim Fibers, yenilenebilir 

ham madde olan ahşabın ana bileşeni olan 

It is located at the Institut für Textiltechnik 

Augsburg an affiliated institute of Augsburg 

University of Applied Sciences. The two institutions 

founded the Recycling Atelier in June 

2022 together with twelve partners from the 

German textile industry. 

As a model factory, the Recycling Atelier 

Augsburg combines the most important processes 

of textile recycling and offers holistic 

and comprehensive research along the value 

chain,” explains Georg Stegschuster, head of 

the Recycling Atelier Augsburg. 

The scientists research on all process steps of 

textile recycling: from material analysis to sorting, 

preparation and textile processing to sustainable 

product design. Comprehensive data collection 

and the use of artificial intelligence as well as 

innovative materials play a central role. 

Kelheim Fibres is a producer of high-quality viscose 

fibres, which consist of cellulose, the main 

component of the renewable raw material 


wood, and are used worldwide for products 

in areas such as hygiene, textiles, 

and technical applications. 

“In New Business Development as well as 

Fibre and Application Development, we 

follow the Open Innovation concept - the 

cooperation with the Recycling Atelier 

offers us an ideal platform for this. Here 

we work with partners to advance sustainability 

and performance,” explains Maik 

Thiel, project manager at Kelheim Fibres. 

Recycled cotton fibres are often very 

short or of uneven length, which makes 

further processing of 100 % recycled material 

a challenge. This is where the speciality 

fibres from Kelheim Fibres come 

into play, whose addition should enable 

the production of high-quality new products, 

such as nonwovens. In the future, 

the fibres provided by Kelheim Fibres will 

also be made from recycled pulp. 

In the Recycling Atelier, the focus is on 

the triad of technical and ecological 

sense as well as economic benefit. In 

this way, the partners of the Recycling 

Atelier are standing up against fast fashion, 

outsourced corporate responsibility 

and a general decline in raw material 

quality, which often fuels downcycling - 

the low-quality reuse - of materials. 

selülozdan oluşan ve hijyen, tekstil ve teknik 

uygulamalar gibi alanlarda dünya çapında 

kullanılan yüksek kaliteli viskon elyaf üreticisidir. 

Kelheim Fibres’de proje yöneticisi Maik Thiel, 

“Yeni İş Geliştirmenin yanı sıra Elyaf ve Uygulama 

Geliştirmede Açık İnovasyon konseptini takip 

ediyoruz- Geri Dönüşüm Atölyesi ile iş birliği 

bize bunun için ideal bir platform sunuyor. Burada 

sürdürülebilirliği ve performansı ilerletmek 

için ortaklarla birlikte çalışıyoruz,” diye açıklıyor. 

Geri dönüştürülmüş pamuk lifleri genellikle çok 

kısa veya düzensiz uzunluktadır, bu da %100 

geri dönüştürülmüş malzemenin daha fazla 

işlenmesini zorlaştırır. Kelheim Fibers’in özel 

elyaflarının devreye girdiği yer burasıdır ve 

bunların eklenmesi dokunmamış kumaşlar gibi 

yüksek kaliteli yeni ürünlerin üretimini mümkün 

kılacaktır. Gelecekte, Kelheim Fibers tarafından 

sağlanan elyaflar da geri dönüştürülmüş kâğıt 

hamurundan yapılacak. Geri Dönüşüm Atölyesi’nde 

teknik ve ekolojik yanında ekonomik 

fayda üçlüsüne odaklanılmaktadır. Bu sayede 

Geri Dönüşüm Atölyesi ortakları, malzemelerin 

geri parçalanmasını (düşük kaliteli yeniden 

kullanımına) ivme kazandıran hızlı modaya, dış 

kaynaklı kurumsal sorumluluğa ve hammadde 

kalitesinde genel düşüşe meydan okuyorlar.

30 

PANORAMA 

Türkiye sürdürülebilir 

gelecek ödülleri 

Kuruluşların gelecek için sürdürülebilirlik 

konusundaki kararlılığının ve ilerlemesinin 

değerlendirilmesine ve başarılarının 

tanınmasına olanak sağlayacak Türkiye 

Sürdürülebilir Gelecek Ödülleri ile KalDer; 

kuruluşların rekabet gücünü, verimliliğini ve 

etkililiğini artırma konusunda güçlü bir model 

sunmaya hazırlanıyor. 

Ülkemizin rekabet gücünü artırmayı hedefleyen 

köklü sivil toplum kuruluşu KalDer, bu yıl bir ilke 

imza atarak Türkiye’nin sürdürülebilir şirketlerini 

belirleyecek. Türkiye Sürdürülebilir Gelecek Ödülleri’ne 

başvuran şirketlere, yetkin değerlendirici 

bir ekip tarafından yapılacak teknik içerik ve saha 

değerlendirmeleri sonucunda; kuruluşun sürdürülebilirlik 

yaklaşımlarına, iş yapma modellerine 

ve elde edilen sonuçlara yönelik güçlü yönleri ve 

iyileştirme fırsatlarını içeren ayrıntılı bir geri bildirim 

raporu sunulacak. Bu rapor şirketlere; ulaşmak 

istediği sonuçlar, başarılar ve yönetsel yaklaşımlarına 

yönelik bir öğrenme ve iyileştirme fırsatları 

sunmuş olacak. En başarılı iyileştirmeyi gösteren 

şirketler, paydaş kapitalizmi ölçütlerini temel alan 

küresel ölçekteki ilk ödül olan Türkiye Sürdürülebilir 

Gelecek Ödülleri’ni almaya hak kazanacak. 

TÜRKİYE’NİN EN SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞİRKETLERİ BU 

YARIŞMADA BELLİ OLUYOR 

Bütün sektörlerden, her ölçekteki kuruluşu kapsayabilecek 

ve nesnel ölçütler zeminine sahip olan 

Türkiye Sürdürülebilir Gelecek Ödülleri ile ilgili bilgi 

veren Türkiye Kalite Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 

Yılmaz Bayraktar; “Dünyanın yaşadığı değişimler, 

sürdürülebilirliği bir seçenek olmaktan çıkararak 

son derece gerekli bir zorunluluğa dönüştürdü. Bu 

noktada KalDer olarak bizler de çalışmalarımızın 

merkezine aldığımız Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri 

kapsamında sürdürülebilirlik ekosistemini iş dünyasının 

her katmanına yaymak amacıyla öncelikle 

uzmanlardan oluşan çalışma ekipleri kurduk. Ardından 

da ülkemizde bir ilk olan ‘Türkiye Sürdürülebilir 

Gelecek Ödülleri’ modeli olarak adlandırılan ödül 

programını hayata geçirdik. Değerlendirme kıstasları 

güçlü ve küresel ölçekte yaygın kabul görmüş 

bir bakış açısına sahip olan bu ödül programımızın; 

kuruluşların amaçlarını gözden geçirmesine, sürekli 

iyileştirme kültürünü oluşturmalarına, değer odaklı 

bir bakış açısıyla yol almalarına ve en önemlisi de 

sürdürülebilirlik konusunda farkındalıklarının artmasına 

yardımcı olacağına inanıyoruz” dedi. 

ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULACAK 

KalDer Türkiye Sürdürülebilir Gelecek Ödülleri’nin 

başvuru konuları ve değerlendirme ölçütlerinin 

2020 yılında Dünya Ekonomik Forumu tarafından 

iş dünyasına sunulan Paydaş Kapitalizmi Metriklerine 

göre hazırlandığına dikkat çeken Bayraktar, 

şunları söyledi: “Paydaş Kapitalizmi ana başlıkları; 

‘Yönetişim, Gezegen, İnsan, Refah’ alanlarındaki 

çeşitli ölçütlerden oluşuyor. Türkiye Sürdürülebilir 

Gelecek Ödülleri’ne başvuran kuruluşlar, Dünya 

Ekonomik Forumu Paydaş Kapitalizmi Ölçütlerinin 

tamamını kapsayan bir değerlendirmede alınacak 

puanlara göre birincilik, ikincilik ve üçüncülük 

şeklinde Türkiye Sürdürülebilir Gelecek Ödülleri’ne 

hak kazanacaklar. Ayrıca her sınıflandırma başlığı 

altında en az bir iyi uygulama örneği olan kuruluşlar 

da ilgili başlıkta ‘İyi Uygulama Ödülü’ alabilecek. 

Yine dört kategoride bir teşvik ödülü olarak 

KalDer Sürdürülebilir Gelecek Jüri Teşvik Ödülü verilecek. 

Tüm bunlara ek olarak tören kapsamında 

projelerin sunulması için de oturumlar yapılacak. 

Ödül programımıza son başvuru tarihi 31 Mart 2023 

olarak belirlendi. Bağımsız bir jüri tarafından yapılacak 

değerlendirmeler sonucunda ise Kasım 2023 

tarihinde ödüller sahiplerini bulacak. Şimdiden 

katılacak tüm kurumlarımıza başarılar diliyorum.” 


Zorlu proseslere özel JUMO tecLine HY pH probu 

• Dayanıklı gövde 

• Yüksek kalite zirkonyun dioksit diyafram 

• SIP/CIP proseslerine uygun 

• EN ISO 10 993-5 biyo uyumluluk sertifikası 

• 135 °C ve 6 bar’a kadar olan zorlu proses şartlarında optimum çalışma 

• Pt1000 sıcaklık sensörü ile sıcaklık ölçümü 

• Düşük iletkenlikli ortamlarda kullanım ömrünü arttırmak için tuz rezerveli 

• Kalite sertifikaları 

70 yıllık sektör tecrübemiz ile sizlere Alman kalitesini sunuyoruz. 

JUMO‘ya hoşgeldiniz. 

JUMO Ölçü Sistemleri ve Otomasyon San. ve Tic. Ltd. Şti. 

Burhan Sok. No: 1 Şerifali Mah. 34775 Ümraniye - İstanbul 

Tel: (216) 645 52 00 Faks: (216) 645 52 01 e-mail: info.tr@jumo.net 

www.jumo.com.tr

32 

PANORAMA 

TEMSAD, Adil Nalbant ile 

devam kararı aldı 

TEMSAD (Tekstil Makine ve Aksesuar Sanayicileri 

Derneği)’ın ‘13. Olağan Genel Kurul’ toplantısı sektör 

STK Başkan ve temsilcilerinin katılımlarıyla İstanbul’da 

gerçekleştirildi. Wyndham Grand İstanbul 

Europe Otel’de gerçekleştirilen Genel Kurul Toplantısı’nda, 

TEMSAD’ın yeni dönem Yönetim Kurulu ve 

Denetim Kurulu üyelerinin seçimi yapıldı. Yönetim 

Kurulu Başkanlığı seçiminde Adil Nalbant, yeniden 

başkanlığa seçildi. Merkez üssü Kahramanmaraş’ın 

Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olmakla birlikte toplamda 

11 ili etkileyen depremlerden dolayı büyük 

üzüntü duyduklarını dile getirerek konuşmasına başlayan 

Adil Nalbant, “Ülke olarak yaşadığımız ‘Asrın 

Felaketi’ tüm ülkemizi derinden yaraladı. Dünyanın 

en etkin deprem kuşaklarından birinde yaşıyoruz. 

Deprem gerçeğini değiştiremeyiz ancak depremle 

yaşamayı öğrenmek ve güvenli kentler inşa etmek 

bizim elimizde. Tüm şirketler ve bireyler deprem 

bölgesine yardım ulaştırma, oradakilerin yaralarını 

sarmak için var gücüyle çalıştıklarını” söyledi. 

Tekstil makinalarının dünya ticaret hacmindeki yeri 

ve Türk tekstil makine sektörünün ihracat ve ithalat 

alanındaki durumu hakkında bilgi veren Nalbant,

PANORAMA 33 

ayrıca ülkemizdeki yatırım teşvikleri konusunda verileri 

paylaştı. Kendisini bu makama layık görenlere 

teşekkür eden Nalbant, “Biz bir aileyiz. Hep birlikte 

varız. Tekstil makinalarındaki ihracat artışı her geçen 

gün artarak büyümesini devam ettiriyor. Makinelerin 

ve teknolojinin kendi ülkemizde üretilmesi 

gerekiyor. Özellikle üretimin otomasyon, Ar-Ge ile 

teknolojik makinaların geliştirilmesine ihtiyaç var. 

Üyelerimizin ihracat odaklı çalışmaları yoğun bir 

şekilde devam ediyor. Bu vesileyle ülkemizi ve sektörümüzü 

dünyada en iyi şekilde temsil eden tüm 

üyelerimize şükranlarımızı sunuyoruz” dedi. 


36 

PANORAMA 

Sürdürülebilir üretim anlayışıyla dünyanın önde gelen hazır giyim üreticilerine 

yüksek kalitede mamul dokuma ve örme kumaşlar sunan ARTA Tekstil; dünyanın 

ilk 5 non denim kumaş üreticisinden birisi olma hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. 

35 yıldır kaliteden ödün vermeden üretimini devam ettiren ARTA Tekstil geniş 

makine parkuru ve yaptığı yatırımlarla geleceğe emin adımlarla ilerliyor. 

ARTA Tekstil, which is offering high quality woven and knitted fabrics to the world’s 

leading ready-made clothing manufacturers with a sustainable production 

approach, has been continuing its activities with the aim of being one of the 

top 5 non-denim fabric manufacturers in the world. ARTA Tekstil, which has been 

continuing its production without compromising on quality for 35 years, is taking 

firm steps towards the future with its wide machinery and investments it made. 

ARTA Tekstil non denim üretiminde 

dünyada ilk 5’i hedefliyor 

ARTA Tekstil targets the top 5 

in the world in denim production 

Sosyal ve çevresel sorumluluk bilinciyle kurulduğu 

günden bu yana sistemlerini iyileştiren ARTA Tekstil; 

yenilenebilir biyokütle, kostik geri kazanım sistemi, 

RAM makinaları baca gazı ısı kazanım sistemi ve 

atık su ısı geri kazanım sistemlerinin yanı sıra Güneş 

ARTA Tekstil, which has been developing its 

systems since the date it was founded with 

the awareness of social and environmental 

responsibility, continues its sustainability 

investments with Solar Power Plant (SPP)

PANORAMA 37 

and Treatment Facility beside renewable 

biomass, caustic recovery system, RAM machines, 

stack gas heat recovery system and 

waste water heat recovery systems. ARTA 

Tekstil, which is offering high quality woven 

and knitted fabrics with fast, high quality 

and unique designs to important fashion 

brands and chain stores in Turkey and Europe; 

also presents contract dyeing, printing 

and finishing services to its customers within 

the needs of the sector. Tamer Nalbant, 

founding partner of ARTA Tekstil, stating 

that they continued their investments despite 

the energy crisis and recession concerns, 

said ‘We have maintained our steady 

growth with the efficiency provided by our 

investments so far. We will make our structure 

that does not put the world at risk and 

protect the environment more sustainable, 

and we will continue to serve by developing 

our production volume in 2023.’ 

Sustainability is the focus of production 

ARTA Tekstil has applying a comprehensive 

environmental management in all production 

processes in order to transfer a clean and 

healthy environment to future generations 

and to ensure sustainability. The company, 

carrying out its production by complying 

Enerji Santrali (GES) ve Arıtma Tesisi ile sürdürülebilirlik 

yatırımlarını sürdürüyor. Türkiye ve Avrupa’daki 

önemli moda markaları ve zincir mağazalara hızlı, 

kaliteli, özgün tasarımlarla yüksek kalitede mamul 

dokuma ve örme kumaşlar sunan ARTA Tekstil; 

sektörün ihtiyaçları dahilinde müşterilerine fason 

boya, baskı ve apre hizmetlerini de sunuyor. Enerji 

krizi ve resesyon endişesine rağmen yatırımları 

sürdürdüklerini belirten ARTA Tekstil kurucu ortağı 

Tamer Nalbant, “Bugüne kadar yaptığımız yatırımlarımızın 

sağladığı verimlilikle istikrarlı büyümemizi 

sürdürdük. Dünyayı riske atmayan ve çevreyi 

koruyan yapımızı daha da sürdürülebilir hale getirip 

2023 yılında da üretim hacmimizi geliştirerek 

hizmet vermeye devam edeceğiz.” dedi. 

Üretimin odak noktası sürdürülebilirlik 

ARTA Tekstil, temiz ve sağlıklı bir çevrenin gelecek 

nesillere aktarılabilmesi ve sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi 

için tüm üretim süreçlerinde kapsamlı 

bir çevre yönetimi uyguluyor. Ulusal ve uluslararası 

mevzuatlara, standartlara uyum sağlayarak üretimlerini 

gerçekleştiren firma kullandığı termal enerjinin 

yüzde 40’den fazlasını da biyokütleden elde ediyor. 

Kostik geri kazanım sistemi ile kullanılan kostiğin yüzde 

80’ini geri kazanan ve minimum seviyede kostik 

atığı oluşturan ARTA Tekstil; RAM makinaları baca ısı 

geri kazanım sistemi ile de kazanlardan çıkan gazların 

ısısını geri kazanarak yüzde 30-35’lik bir enerji 


38 

PANORAMA 

tasarrufu elde ediyor. 2023 yılı ağustos 

ayında tamamlanması planlanan Güneş 

Enerji Santrali (GES) ile de hem kendi 

elektriğini üreten hem de enerji güvenliği 

sağlayan bir tesis olması amaçlanan ARTA 

Tekstil’in sürdürülebilirlik çalışmaları üzerine 

Tamer Nalbant, “ARTA Tekstil ailesi olarak 

sürdürülebilirliği ve dünyamızın geleceğini 

önemsiyoruz. AB Yeşil Mutabakat Eylem 

Planı kapsamında dünyaya ait kaynakların 

ölçülü bir şekilde kullanılması ve iklim 

krizine neden olan salınımların minimuma 

indirilmesi için hem suyun korunması hem 

de enerji güvenliğinin sağlanması amacıyla 

yatırımlarımızı düzenli olarak artırarak 

sürdürüyoruz. Şu an mevcutta aktif olarak 

kullandığımız kostik geri kazanım sistemimiz, 

yenilenebilir biyokütle enerjimiz, RAM 

makinaları baca gazı ısı geri kazanım 

sistemimiz, atık su geri kazanım sistemimiz 

ve kondens geri dönüşüm gibi daha pek 

çok sistemimiz bulunuyor. Devam eden 

arıtma tesisi yatırımımızın tamamlanmasının 

ardından da su tüketimimizi ciddi bir 

oranda düşürmeyi amaçlıyoruz. Bununla 

birlikte yakın zamanda yatırımını gerçekleştirdiğimiz 

Güneş Enerji Santrali (GES) 

Ağustos ayında tamamlanacak. Bu yatırımla 

elektriğimizin yüzde 100’ünü GES’ten 

karşılayacağız. ARTA Tekstil olarak Birleşmiş 

Milletler (BM) tarafından belirlenen 17 

küresel hedefi destekliyoruz ve bu hedefler 

doğrultusunda çalışmalar yapacağımızı 

da taahhüt ediyoruz” dedi. 

with national and international regulations and 

standards, also obtains more than 40 percent of the 

thermal energy it uses from biomass. ARTA Tekstil, 

which recovers 80 percent of the caustic that was 

used with the caustic recovery system and makes a 

minimum level of caustic waste; achieve an energy 

saving of 30-35 percent by recovering the heat of 

the gases coming out of the boilers with the chimney 

heat recovery system of RAM machines. About the 

sustainability studies of ARTA Tekstil, which is intended 

to be a facility that both produces its own electricity 

and provides energy security with the Solar Power 

Plant (SPP), which is planned to be completed in 

August 2023, Tamer Nalbant said ‘‘As the ARTA Tekstil 

family, we care about sustainability and the future of 

our world. We continue to increase our investments 

on a regular basis in order to protect water and 

ensure energy security, to use the world’s resources 

in a measured way and to minimize the emissions 

that cause the climate crisis within the scope of the 

EU Green Reconciliation Action Plan. We now have 

many systems that we actively use, such as our caustic 

recovery system, our renewable biomass energy; 

our RAM machines stack gas heat recovery system, 

our waste water recovery system, and our condensate 

recycling system. We aim to significantly reduce 

our water consumption after our ongoing treatment 

plant investment is completed. In addition to this, 

the Solar Power Plant (SPP), which we have recently 

invested in, will be completed in August. With this investment, 

we will meet 100 percent of our electricity 

from SPP. As ARTA Tekstil, we support the 17 global 

goals determined by the United Nations (UN) and we 

guarantee to make studies for these goals.’’ 


DAHA AZ ZAMANDA, DAHA ÇOK ÝÞ!

40 

PANORAMA 

Hazır giyim baskısında 

yeni ve farklı bir çözüm 

Mimaki, tekstil ve giyim baskı uygulamaları için ilk DTF baskı 

makinesi TxF150-75 ve DTF için ısı transfer pigment boyası PHT50 ile 

kullanıcılarına yeni fırsatlar sunuyor. Doğrudan filme baskı yöntemi 

ile hem baskı prosesi daha güvenli ve kesintisiz hale geliyor hem de 

kalite endişeleri son buluyor. 

Geniş format inkjet baskı makineleri, kesim plotterları 

ve 3D baskı makinelerinin uzman ve lider 

markası Mimaki, tekstil baskısında dikkat çekici 

yeniliklerini pazara sunmaya hazırlanıyor. Mimaki 

ürün portföyüne eklenen ilk DTF (Doğrudan 

Filme Baskı) modeli TxF150-75 baskı makinesi, geleneksel 

baskı yöntemlerinin ve mevcut birçok 

zayıf dijital çözümün sorunlarını aşarak kullanıcılarına 

yeni fırsatların kapısını açıyor. Ayrıca, 

DTF baskı için geliştirilen PHT50 transfer pigment 

boya da sorunsuz ve çevreye duyarlı bir baskı 

sürecini ve yüksek kaliteli baskıları mümkün 

kılıyor. Nisan ayı itibariyle tüm dünya ile birlikte 

Mimaki Eurasia tarafından Türkiye’de satışa sunulacak 

olan yeni model, doğrudan filme baskı 

yönteminin giyim ve moda endüstrisine getirdiği 

avantajları gözler önüne serecek. TxF150-75 DTF 

baskı makinesi saatte 3,3 m2’ye varan baskı hızı, 

1440 dpi’a kadar baskı çözünürlüğü ile 80 cm 

genişliğinde basılı DTF tabakaları üretebiliyor. 

Baskı işlemini kolaylaştıran ve hızlandıran bu 

yeni çözüm, geleneksel ve alışılmış yöntemlere 

güçlü bir alternatif oluşturuyor. 


42 

PANORAMA 

Gelişmiş DTF baskı ile pazar güven kazanıyor 

Mimaki’nin ilk doğrudan filme baskı makinesi 

TxF150-75, DTF pazarında yaşanan birçok soruna 

da son veriyor. DTF baskı makinelerinde sıklıkla 

görülen boya püskürtme ve nozül arızaları ile 

beyaz boya çökelmesi gibi sorunlar pazarın büyümesinde 

ciddi yavaşlamaya yol açmıştı. Mimaki 

Çekirdek Teknolojileri’yle donatılan TxF150-75, bu 

sorunların tümünü ortadan kaldırarak güvenli ve 

konforlu bir baskı işlemi sağlıyor. Mimaki Sirkülasyon 

Teknolojisi (MCT) ile beyaz boya periyodik 

olarak sirküle ediliyor ve çökelme etkili bir şekilde 

engelleniyor. Bu sayede beyaz boyada tıkanma 

yaşanmazken, iş akışı boyunca makine her zaman 

çalışmaya hazır halde bulunuyor. Mimaki’nin 

Nozül Kontrol Ünitesi (NCU) ve Nozül Kurtarma 

Sistemi (NRS) sayesinde güvenli baskı işlemi garanti 

altına alınıyor ve nozül sorunları oluşmadan, 

kesintisiz üretim elde edilebiliyor. 45 kg ağırlığa 

kadar rulolarla beslenebilen TxF150-75, standart 

olarak Rasterlink7 yazılımıyla birlikte geliyor. 

PHT50 transfer pigment boya ile canlı baskılar ve 

çevreye duyarlı ürünler 

Mimaki, yeni TxF150-75 DTF baskı makinesi ile birlikte 

kullanıcıları için PHT50 transfer pigment boyayı 

da geliştirdi. Beş renkten (CMYK ve Beyaz) oluşan 

bu boya tüm tekstil ürünlerinde güvenle kullanılabiliyor. 

Mimaki, boyaların niteliğinde olduğu 

kadar ambalajlarında da yeni gereksinimleri karşılayan 

değişiklikler gerçekleştirdi. Havası alınmış 

alüminyum paketlerde sunulan boyalar, böylece 

boya püskürtme sorunlarına yol açmıyor ve 

kullanıcılara stabil bir baskı işlemi sağlıyor. PHT50 

transfer pigment boyalarının bir başka özelliği de 

çevreye ve insan sağlığına duyarlı olması. Hiçbir 

zararlı içerik barındırmayan boyaların, tekstil ürünlerinin 

güvenliğini garanti altına alan uluslararası 

güvenlik standardı OEKO-TEX ECO PASSPORT sertifikasını 

mart ayı sonuna kadar alması planlanıyor. 

Sertifika ile birlikte, orijinal Mimaki boyalarının 

çevre dostu olduğu teyit edilirken, aynı zamanda 

nihai tekstil ürününün müşterilerin sağlığına da 

zararlı olmadığı belgelenecek. 

Mimaki DTF baskı ile giyim ve moda endüstrisine 

yeni fırsatlar sunuyor 

Mimaki Eurasia Bölge Satış Müdürü Hüseyin Şarerler 

DTF (Doğrudan Filme) baskının başta tişört 

olmak üzere, tekstil ve hazır giyim endüstrisinde 

hızla benimsenen bir yöntem olduğunu söyledi. 

Giyim pazarında serigraf baskının halen yaygın 

olarak kullanıldığını ancak bunun düşük adetli ve 

özel üretimlere uygun olmayan kalıplar gerektiren 

bir yöntem olduğunu söyleyen Şarerler sözlerini 

şöyle sürdürdü: “Yüksek üretim maliyetinin yanı 

sıra, bu yöntemde kalıp hazırlamak uzun zaman ve 

emek gerektiriyor. Lastik katmanların kullanıldığı 

ısı transfer yönetiminde ise basılı tasarımı kumaşa 

sabitlerken transferin gereksiz kısımlarının manuel 

olarak çıkartılması gerekiyor. Yani bu yöntem de 

istendiği kadar efektif olmuyor. Buna karşın son 

yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlayan DTG 

(Doğrudan Giysiye) baskıda kalıp ihtiyacı ortadan 

kalkmakla birlikte, kumaşa ön işlem yapılması ve 

her adımda operatörün süreci manuel olarak gerçekleştirmesi 

gerekiyor. Bu bağlamda, DTF baskı, 

geleneksel baskı yöntemindeki zorlukları aşmakla 

kalmıyor, diğer dijital baskı teknolojilerinin eksiklerini 

ve sorunlarını da ortadan kaldırıyor.” 

Tişört dahil olmak üzere hazır giyim ve moda 

baskı uygulamaları için TxF150-75’in pazardaki en 

iddialı çözüme dönüşeceğini kaydeden Şarerler, 

bu DTF baskı çözümünün yanı sıra sektöre boya 

ve RIP yazılımı dahil komple çözüm sunacaklarını 

aktardı. Şarerler; “Tüm dünya ile eş zamanlı olarak 

Türk tekstil endüstrisine sunacağımız bu çözümde 

görüldüğü gibi, sürekli inovasyon ilkemiz doğrultusunda, 

kullanıcılarımıza talep ettikleri ‘güzellik ve 

hız’ı sunmaya devam edeceğiz” dedi. 

DTF baskı nedir? 

Tekstil ve giyim endüstrisi için yeni bir üretim 

yöntemi olarak öne çıkan DTF (Doğrudan Filme) 

baskıda, tasarım önce özel bir transfer filmi 

üzerine direkt olarak basılır. Daha sonra, bu 

basılı filme sıcakta eriyen toz (endüstride şeker 

ya da transfer baskı tozu da adlandırılır) serpilir, 

ardından bu toz bir transfer tabakası oluşturmak 

için ısıtılır ve kurutulur. Ortaya çıkan bu transfer 

tabakası, tişört gibi giyim ürünlerine ısıyla preslenerek 

işlem tamamlanır. 


44 

PANORAMA 

Otonom sektörü hızlı büyüyor 

Otonom sektörü hacminin 2030 yılına kadar dünyada 

1.6 trilyon dolar seviyelerine ulaşacağı öngörülüyor. 

Dünyanın dijitalleşme hızı, pandemiden sonra 

tahminlerin ötesinde artarak devam ediyor. Birçok 

sektörde yapay zeka teknolojilerinden faydalanılarak 

pozitif sonuçlar elde edildi. Özellikle endüstri 

alanında otonom teknolojilere olan gereksinimin 

farkına varılmasıyla firmalar yatırımlarında öncelikleri 

bu alanlara vermeye başladılar. Pandemi öncesi 

dönemde otonom teknolojileri insanlara anlatırken 

oldukça zorlandıklarının altını çizen ZGN Otonom ve 

Robotik Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Doğru, “Bundan 

üç yıl önce şirketlere yakın gelecekte her şeyin 

otonomlaşacağını söylediğimizde sanki onlara uzay 

çağını anlatıyormuşuz gibi tepkiler alıyorduk. Aslında 

Tesla’nın otonom araçlarıyla birlikte sektör belli bir 

seviyeye gelmişti ve değişim kaçınılmazdı. Otonom 

araçların dünya ve Türkiye pazarı büyüme oranlarına 

baktığımızda bu süreci pandemi öncesi ve 

pandemi sonrası olarak ikiye ayırmakta fayda var. 

Pandemi insan olmazsa üretimin olmadığını, lojistiğin 

durduğunu bizlere göstermiş oldu. Böylece doğal 

olarak otonomun ana amacı da oturmuş oldu. Bu 

etkiyle yaklaşık üç yıllık bir süreci hızlandırmış olduk. 

Doğal olarak da sektör hızlı bir şekilde büyümeye girdi. 

2030 yılına kadar bu hacmin yurtdışında 1.6 trilyon 

dolar seviyelerine büyüyeceği ön görülüyor. Türkiye 

pazarında da 200 milyar doların üzerinde olacağına 

inanıyorum. Bize gelen talepler de oranladığımızda 

bunu gösteriyor. Tabi otonomlaşmayı bizim yaptığımız 

gibi sadece endüstri alanında düşünmemek 

lazım. Tümünü bir olarak ele almak lazım. Bugün 

yollardaki araçların otonomlaşmasından tutun da 

endüstri alanındaki forkliftlerin, istif makinelerinin otonomlaşması 

da aslında aynı mantık çerçevesinde 

işliyor. Otonom sektörü dediğimizde bunların tümünü 

değerlendirmek gerekiyor. Biz şunu gördük insan 

maliyetleri git gide arttığı için pazar ciddi büyüme 

eğiliminde. Bugün asgari ücretin 8.500 TL’nin üzerine 

çıkmış olduğu bir noktada doğal olarak bir araç 

üzerinde 2 saatlik bir verimle çalışan personele bu 

paraların ödenmesi işveren üzerinde ciddi bir maliyet 

oluşturuyor. Bu süreçte otonom sistemlere geçiş 

yaparak aslında maliyetlerini düşürmüş oluyorlar. 

Onun için Türkiye’de bu sektörün çok hızlı bir şekilde 

amaca ulaşacağını düşünüyorum. 

2023’te ekonomi daha oturacaktır ve insanlar dijitalleşmeye 

daha fazla önem verecek. Firmaların büyüme 

ve yatırım stratejilerine baktığımızda dijitalleşme 

bütün projelerin önüne geçiyor. Firmalar bütçelerinin, 

kaynaklarının büyük bir bölümünü dijitalleşmeye 

ayırıyorlar. 2023 yılında otonom sektörünün hacmi 

Türkiye’de 10-15 milyar doları bulur ama 2030’a 

kadar Türkiye pazarında da 200 milyar dolarlara 

ulaşacaktır. Türkiye’de bu alanda güzel işler çıkaran 

ve kaynak yaratan firmalar var. Türkiye bu alanda 

dünya pazarında iyi bir oyuncu olacak” dedi. 


HEDEF 2023’TE 5 KAT BÜYÜMEK 

Bülent Doğru, ZGN Otonom ve Robotik olarak 

2022 yılını çok verimli geçirdiklerini ve 2023’e 

yeni projelerle girdiklerini belirtti: “Firma olarak 

2022’yi çok verimli geçirdik ve personel tarafında 

ekibimizi büyüttük. İki tane TÜBİTAK, bir tane 

KOSGEB projesi bitirdik. 3 büyük firmanın projesini 

aldık ve 2 projeyi tamamladık bir tanesi devam 

ediyor. 2022 yılında talepleri topladık ve 2023’e 

bu taleplerle girdik. 2022’yi beklentilerimizin 

üzerinde kapattık. 2023’ü ise 2022’nin 5 katı büyüklükte 

bir ciro ile kapatma hedefimiz var. Aynı 

zamanda özel bir bankanın yatırım kararı ile ilk 

yatırımımızı aldık. 2023 yılında da Türkiye’nin en 

büyük şirketlerinden birisi ZGN’ye yatırım kararı 

aldı, onun süreci de devam ediyor. 2023’te daha 

büyük yatırımlarla uluslararası pazara açılmayı 

hedefliyoruz. Uluslararası pazarda iyi bir noktaya 

evrileceğimizi düşünüyorum. Şu anda da taleplerimiz 

var. 2022 yılının son aylarında Almanya’da 

iki global marka ile bir proje ortaklığı sürecine 

başladık. 2023’te bunun imzalarını atmayı planlıyoruz. 

Bu anlaşmalar ile Almanya pazarına da 

hızlı bir şekilde girmiş olacağız. ZGN olarak ciddi 

şekilde bir büyüme trendi içerisindeyiz ve böyle 

devam edeceğimizi öngörüyorum. 

Otonom araçların dışında otonom tarafta temizlik 

ve hastanelerde kullanılabilecek yeni bir otonom 

sürüş modülü geliştiriyoruz. Bu otonom sürüş 

modülü entegre bir sistem. Bir masa düşünün 

tekerlekleri ve üzerinde otonom sürüş teknolojisi 

var. Bunun üzerine siz neyi giydirirseniz o şekilde 

çalışacak. Örneğin; çöp kovası giydirirseniz çöp 

toplama kovası şeklinde çalışıyor. Taşıma için 

üzerine koyduğunuz ekipmanları taşıyabiliyor 

veya arkasına çekme halatı koyarsanız çekicilik 

yapıyor. Üzerine neyi konumlandırırsanız, neyi düşünürseniz 

değişik farklı alanlarda çalışabileceğiniz 

bir sistem haline geliyor. Aynı zamanda yeni 

geliştirmiş olduğumuz görüntü işleme ile doğal 

navigasyon projemiz var. %100 yerli bir yazılımla 

üretiyoruz. Araçların saha içerisindeki hareket 

yapısını, doğal navigasyon süreçlerini görüntü işleme 

teknolojisi kullanarak yapmayı planlıyoruz. 

Bu yıl biraz daha görüntü işleme teknolojileri ve 

yapay zekaya ağırlık vereceğiz. Hem akıllı tarım 

uygulamaları içerisinde hem de endüstride otonom 

araç tarafını bunlarla destekleyerek uçtan 

uca entegre bir çözüm üretmeyi planlıyoruz.”

46 

PANORAMA 

Sanayide çarklar 

yeniden dönmeye 

hazırlanıyor 

Türkiye, tüm toplumu derinden 

sarsan depremlerin yaralarını 

sarmaya çalışıyor. Bölgedeki 

sanayiciler de çarkların 

yeniden dönmesi için 

yoğun bir çaba içerisinde. 

Koruma Şirketler Grubu, 

Hatay Kırıkhan’daki kimya 

fabrikasında yeniden üretime 

başlamak için gün sayarken 

bölgeden deprem sonrası ilk 

ihracatını İspanya’ya yaptı. 

Depremden etkilenen illerde istihdamın korunması 

ve sanayinin bölgede yeniden faaliyete geçmesi 

için barınma sorununun çözümü en acil konular 

arasında. Koruma Şirketler Grubu, soruna hızlı bir 

çözüm sağlamak amacıyla depremde evleri zarar 

gören çalışanları ve ailelerinin barınmaları için 

Hatay Kırıkhan fabrikasının yakınında konteyner ve 

kendi tesislerinde imal ettiği bungalov evler kurdu. 

Depreme dayanıklı olarak inşa edilen Hatay Kırıkhan 

fabrikası, depremde yapısal hasar görmedi. 

Güvenli üretim için gerekli kontrollerin ve bakımların 

yapıldığı fabrika, bölgedeki şartların iyileştirilmesinin 

ardından tekrar üretime geçmek için gün sayıyor. 

Çarkların yeniden dönmesi ile Türkiye ekonomisi ve 

ihracatına katkı sağlamaya devam edecek. Koruma, 

deprem sonrası Hatay Kırıkhan fabrikasından ilk 

ihracatı da İspanya’ya yaptı. Fabrikada daha önce 

üretilen ve Türkiye’de sadece Koruma’nın üretimini 

gerçekleştirdiği toz kloru (TCCA) taşıyan tırlar İspanya-Valencia 

limanına doğru yola çıktı. 

Kocaeli ve Denizli’nin yanı sıra Hatay Kırıkhan’da 

fabrikası bulunan Koruma Şirketler Grubu, ülkemizi 

yasa boğan 06 Şubat’taki depremin ilk saatlerinden 

itibaren büyük zarar gören bölgeye ulaştı. Acil 

ihtiyaçları taşıyan yardım tırlarını, iş makinelerini 

ve arama kurtarma çalışmaları için destek ekiplerini 

Hatay’a gönderdi. Depremde çalışanları ve 

ailelerinden kayıplar veren Koruma, Hatay Kırıkhan 

fabrikasını çalışanları, aileleri ve bölge halkının kullanımına 

açtı. Depremde evleri zarar gören depremzedeler, 

fabrika yakınına kurulan elektrik, su ve 

ısıtma altyapılarının da sağlandığı konteyner ve 

bungalovlarda yaşamlarını devam ettiriyor. Bu yaşam 

alanlarında yemekhane ve çamaşırhane gibi 

hizmetler de sunuluyor. Koruma ayrıca gerek Hatay 

gerekse depremden etkilenen Kahramanmaraş’a 

barınma, gıda, temizlik ve hijyen ürünleri, seyyar 

tuvalet, banyo gibi acil ihtiyaçların gönderimini 

de sürdürüyor. Hatay Kırıkhan fabrikasında temizlik 

ve hijyen ürünleri ile sanayi kimyasalları üretimine 

devam edecek olan Koruma Şirketler Grubu’ndan 

yapılan açıklamada, bölge ekonomisi ve halkının 

yeniden toparlanması için üretimin ve ihracatın 

önem taşıdığı belirtildi. Ayrıca önümüzdeki döneme 

yönelik hidrojen peroksit başta olmak üzere 

grubun diğer yatırımlarının da sürdüğü kaydedildi. 


48 

PANORAMA 

teskon+SODEX’ten 

ihracat rakamlarına katkı 

Türkiye iklimlendirme sektörünün en 

önemli oyuncularını ve akademisyenleri 

iki yılda bir İzmir’de buluşturan 

teskon+SODEX’e organize edildiği her 

yıl Ege Bölgesi sektör temsilcileri büyük 

ilgi gösteriyor. 26-29 Nisan 2023 tarihleri 

arasında Ulusal Tesisat Mühendisliği 

Kongresi (TESKON) ile eş zamanlı olarak 

düzenlenecek sektörün bölgedeki en 

önemli fuarı, Ege Bölgesi’nin yıllık 1 milyarı 

aşan iklimlendirme ihracatı rakamına 

büyük bir katkı sunmasıyla da öne çıkıyor. 

Ege Bölgesi’nin en güçlü fuarlarından olan ve 12 yıldır 

organize edildiği her yıl firmaların, sektör temsilcilerinin, 

akademisyenlerin, mühendislerin ve teknisyenlerin 

yoğun ilgi gösterdiği teskon+SODEX- Isıtma, 

Soğutma, Klima, Havalandırma, Yalıtım, Pompa, 

Vana Fuarı için hazırlıklar devam ederken fuarda bu 

yıl 7 binden fazla ziyaretçinin ağırlanması planlanıyor. 

İklimlendirme sektörünün en önemli buluşma 

noktalarından biri olan fuarın bu yıl da ulusal ve uluslararası 

ziyaretçilerinin yanı sıra özellikle İzmir, Manisa, 

Denizli ve Aydın gibi Ege Bölgesi’nin güçlü sanayi 

şehirlerine ev sahipliği yapması hedefleniyor. Ayrıca 

fuarda eş zamanlı olarak Ulusal Tesisat Mühendisliği 

Kongresi’nin (TESKON) düzenlenmesi sebebiyle tüm 

Türkiye’den mühendisler, akademisyenler, teknisyenler 

ve öğrenciler İzmir Tepekule Kongre ve Sergi 

Merkezi’nde gerçekleşecek fuarı merakla bekliyor. 

teskon+SODEX yoğun ilgi görüyor 

Bugüne kadar organize edildiği 12 yılda 45.000’den 

fazla ziyaretçi ve 1.000’in üzerinde katılımcı ağırlayan 

teskon+SODEX Fuarı’nın 2023 organizasyonunda 

100 katılımcı firma ve 7 binin üzerinde ziyaretçiye ev 

sahipliği yapması planlanıyor. Fuar hem son yıllarda 

yerli ve yabancı firmaların üretim tesislerini kaydırdığı 

hem de gelişmiş liman, lojistik altyapı ve dış ticaret 

odaklı iş ortamına sahip bir bölgede olması ile büyük 

bir avantaj sunuyor. Ege Bölgesi’nin ihracat rakamlarına 

büyük bir katkı sunan fuara, bölgede üretim 

yapan ve iklimlendirme sektöründe faaliyetlerini 

sürdüren firmalar bu yıl da katılmak için yoğun ilgi 

gösteriyor. TMMOB Makine Mühendisleri Odası İzmir 

Şubesi öncülüğünde fuarla eş zamanlı olarak organize 

edilen; her dönem belirlenen kongre temaları 

ile çeşitli disiplinlerde teorik, uygulamalı bilimsel ve 

teknolojik bilgilerin, konferanslar aracılığıyla ziyaretçi 

ve katılımcılarla paylaşıldığı Ulusal Tesisat Mühendisliği 

Kongresi’nin bu yılki ana teması ise “Mekanik 

Tesisatta Dönüşüm” olacak. Kongreye fuarın düzenlendiği 

her yıl bölgede yaşayan akademisyenler, 

sektör profesyonelleri ve kariyer hedefini iklimlendirme 

sektörü doğrultusunda çizen öğrencilerle birlikte 

firmalar ve mühendisler yoğun ilgi gösteriyor. 

Sektör temsilcileri teskon+SODEX’ten memnun 

Türkiye iklimlendirme sektörünün en önemli buluşma 

noktalarından biri olan teskon+SODEX iki yılda 

bir yoğun bir katılımla gerçekleşirken katılımcı firma 

temsilcileri de her fuar sonrasında olumlu geri 

bildirimlerde bulunuyor. İmalatçı, projeci, tasarımcı, 

uygulamacı gibi sektördeki bütün oyunculara 

ev sahipliği yapan fuara katılan firmaların yüzde 

88’i, ziyaretçilerin ise yüzde 95’i teskon+SODEX’ten 

memnun ayrıldıklarını bildiriyor. Fuar sonrası yayınlanan 

rapora göre katılımcıların yüzde 70’i yeni 

iş bağlantılarından memnun kaldığını bildirirken, 

ziyaretçilerin yüzde 96’sı ise sonraki yıllarda da teskon+SODEX’i 

ziyaret edeceklerini belirtiyor. 


50 

PANORAMA 

Bebek-çocuk giysilerinde nano 

uygulamak ve pazar fırsatları 

“NANO”; Latince cüceleştirmek anlamına gelir. Nano bir ölçüdür. Nanometre metrenin 

milyarda birine eşittir. Nano teknolojilerinin hızla yaygınlaşması, bu teknolojilerle 

üretilen ürünlerin hızla insan yaşamına girmesini sağladı. Doksanlı yıllardan sonra tekstil 

ürünlerinde kir ve yağ itici, güç tutuşur, buruşmazlık gibi yeni uygulamalar başlamıştır. 

Tekstilciler, nano teknolojilerle üretilen kimyasalları önce asker ve sporcu kıyafetlerinde, 

daha sonra günlük yaşamda kullandığımız giysilere uygulanmak için çalışmalar 

başladılar.Bu çalışmalar sonucunda özellikli giysiler günlük yaşamımıza da girmeye 

başladı. Bu ürünleri ve bu ürünlerden yapılan giysileri şu şekilde sınıflandırabiliriz. 

ASKERLERİN VE SPORCULARIN KULLANDIĞI ÜRÜNLER 

• Su ve ısı geçirmeyen çadırlar, serinlik, sıcaklık hissi veren, teri dışarı atan, kir tutmayan 

giysiler • Anti-bakteriyel ürünler • Güç tutuşur giysiler, bilhassa itfaiyeciler için 

yanmaz tabir edilen kıyafetler • Asker ve sporcular için yapılan iç giysiler. 

Ekrem Hayri Peker 

Kimya Mühendisi 

Tekstil Araştırmaları 

Derneği Başkanı 

Kimya Mühendisi 

ekrempeker@gmail.com 

GÖRÜŞ 

EV TEKSTİLİ SEKTÖRÜNÜN ÜRETTİĞİ ÜRÜNLER 

• Anti-bakteriyel, stres alıcı, tedavi edici özellik taşıyan yastık, nevresim kılıfı ve çarşaflar. 

• Kir, su yağ itici; kötü kokuları absorbe eden döşemelik ve perdelik kumaşlar 

*** 

Günlük giysilere gelirsek bunları şu şekilde sınıflandırabiliriz; 

• Giysiye damlayan leke yapıcıları absorbe eden, ovalamayla üzerinden atan ya da 

ilk yıkamada lekeleri atan ürünler • Teri dışarı atma özelliği olan spor giysiler • Giysilerde 

de bahsedeceğimiz toz ve polen tutmama özelliği • Yazın serinlik kışın sıcaklık 

hissi veren eşofmanlar • Ortamdaki kötü kokuları absorbe eden giysiler • Böcekleri, 

sivrisinekleri ve keneleri vücuda yaklaştırmayan giysiler • Teri dışarı atan giysiler • Toz 

tutmayan giysiler • Kışın sıcaklık veren eşofmanlar • Yazın serinlik hissi veren eşofmanlar 

• Hiç leke tutmayan ürünler • Elastikiyet (izi-streç) özelliği olan giysiler 

BEBEKLER VE ÇOCUKLAR İÇİN ÜRETİLEBİLECEK BAZI NANO GİYSİLER 

Hava alan kir-leke-su tutmayan pamuklu giysiler: 

“Çocuğun yediği helal, giydiği haram” diye bir söz vardır. Bu sadece çocukların 

hızla büyümesiyle giysilerin küçülmesi için kullanılmaz. Çocuk giysileri çok çabuk 

çıkmayan lekelerle dolar. Çocuklar beslenirken üstleri sık sık kirlenir. Bu durum ebeveynler 

için büyük problemdir. Öncelikle hava alan kir-leke-su tutmayan pamuklu 

giysiler anneleri rahatlatacaktır. Giysinin üzerine dökülecek sıvılar akıp gidecek, 

üzerine sıçrayan mamalar ve gıdalar giysilerde leke yapmayacaktır. Kir-leke-su tutmayan 

uygulama yapılmış uygulamayla üretilen giysileri giyen çocuklar yağmurda 

ıslanmayacak. Sular üzerlerinden akıp gidecek. Bu giysilerin anne, baba ve çocuk 

için getireceği kolaylığı düşünebiliyor musunuz? 

Sinek-böcek-kene kovar giysiler: 

Bebeklerimiz ve çocuklarımızla pikniğe girmek veya kırlarda dolaşmak bazen eğlence 

yerine kâbusa dönüşebilir. Giysilere sıkılacak böceksavar ilaçlar çeşitli sıkıntılara 

veya alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Oysa böcek-sinek ve kene savar nano 

uygulaması yapılmış giysiler bu sıkıntıları önleyecek, çocuklar kırlarda ve parklarda 

rahatça oynayacak, koşacak. 

Allerji önleyici giysiler: 

Bazı çocuklarında bahar aylarında polen allerjisi olurlar. Lavanta Özlü Mikrokapsüller 

bunu önler. Bu bitkinin antiseptik, analjezik ve anti-inflamatuar etkisi vardır. Rahatlatma 

ve sakinleştirme özelliğine sahiptir. 

Bunların dışında bebek ve çocuklar için vitamin özlü, tedavi edici ve ter tutmaya 

giysiler üretilebilir. 


SONUÇ 

Nano kimyasallar aplikasyon yoluyla giysi 

üretiminde kullanılacak lif ve boyalı kumaş 

yüzeylerine uygulanabilir. Fular aplikasyonun şu 

avantajları vardır: 

• Aplikasyon işlemi yaş işlemler için mevcut 

makine parkıyla gerçekleştirilebilir. Yeni bir 

yatırıma gerek yoktur. • Kullanılan nano kimyasallar 

çevre dostudur. Çoğu biyolojik olarak 

parçalanabilir. • Çevreye zararlı kimyasal 

kullanımı minimuma indirir. • Kumaş nefes 

alabilirliğini korur. 

Yüzey aplikasyonu ürünün temel özelliğini 

değiştirmez. Nano teknoloji uygulamaları için 

kullanılacak kumaşlar pamuk, keten, Poliamid, 

rayon ve polyesterden yapılmış kumaşlardır. 

Günlük giysiler, spor giysileri, üniformalar gibi 

kıyafetler; perde, yastık, yatak çarşafları ve 

halılar gibi ev tekstili kumaşları, askeri kıyafetler 

ve benzeri ürünlerin oluşturduğu pazarın 

büyüklüğü üç yüz milyar doları geçmesi beklenmektedir. 

Bursa’da bebe sektörü kendiliğinden doğdu. 

Bursa önce Türkiye’nin, daha sonra dünyanın 

önde gelen bebe ve çocuk tekstili merkezlerinden 

birisi oldu. 

Bursalı bebe ve çocuk giysisi üreten tekstilcilerimiz 

nano kimyasal uygulanmış kumaşlardan 

üretecekleri kıyafetlerle dünya pazarlarındaki 

yerlerini daha da sağlamlaştıracaklar ve üretecekleri 

katma değerli ürünlerle karlılıklarını ve 

ihracatlarını çok yukarı çekeceklerdir. 

Nano kimyasallarla ile üretilmiş bebek ve çocuk 

giysilerinin pazarlanması için farklı yöntemler 

denenmelidir. Klasik fuarlara klasik pazarlamacılar 

gelmektedir. 

Bu ürünleri pazarlamak için Linkedin ve İnstegram 

gibi farklı alanlardan da faydanılmalıdır. 

Dış ülkelerde özel fuarlar düzenlenmelidir. Fuar 

öncesi o ülkelerle ilgili araştırma yapılıp özel 

ürünler üretilmelidir. Ülkelerin iklimi, kültürel 

yapıları pazarlamayı etkileyen unsurlardır. 

Bu ürünleri pazarlayacak tekstil çalışanlara kumaşın 

nasıl üretildiği ve nano partiküllerin nasıl 

üretildiği mutlaka öğretilmelidir. 

KAYNAKÇA: 

1-Tekstil El Kitabı, Ekrem Hayri Peker, İstanbul-2013 

2-Tekstile Giriş, Ekrem Hayri Peker, İstanbul-2014 

3-Baskı El Kitabı, Bursa-2017 

4-Örme El Kitabı, Bursa-2019 

5-Akıllı Giysiler, Tekstil Teknik Dergisi 

6-Akıllı Ev Tekstilleri, Tekstil Teknik Dergisi

52 

PANORAMA 

Kesintisiz enerji sektöründe yenilikçi ürünleriyle dikkat çeken Teksan, 

enerji sektörünün en önemli buluşmalarından biri olan Powergen 

International 2023’e katıldı. Dünyanın pek çok bölgesinden binlerce 

katılımcı ve ziyaretçiyi buluşturan Power-Gen Fuarı’na UL Sertifikalı 

dizel ve mobil jeneratörlerinin yanı sıra yeni enerji depolama çözümü 

TESS ile katılan Teksan, ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. 

Teksan, yenilikçi ürünü TESS’i 

Power-Gen Fuarı’nda sergiledi 

21 – 23 Şubat 2023 tarihleri arasında ABD Orlando’da 

düzenlenen Powergen Fuarı, enerji sektörünün 

devlerini aynı çatı altında buluşturmaya 

bu yıl da devam etti. Dünyanın dört bir yanından 

katılan enerji firmalarının ürünlerini tanıtma 

fırsatı yakaladığı fuar, her yıl olduğu gibi önemli iş 

bağlantılarına da sahne oldu. Amerika pazarında 

büyümek ve ihracatını artırmak hedefi ile 2020 yılının 

sonunda Chicago’da Teksan USA LLC’yi açan 

Teksan, bölgedeki faaliyetlerine tüm hızıyla devam 

ediyor. Son olarak dünya enerji sektörünün 

bölgedeki en büyük buluşması olan Powergen 

Fuarı’nda yerini alan Teksan, yenilikçi ürünleriyle 

ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Fuarda, Amerika 

pazarına özel UL sertifikalı dizel ve mobil jeneratörlerinin 

yanı sıra enerjinin kesintisiz olarak sağlanması 

bakımından önem taşıyan yeni ürünü TESS’i 

(Teksan Enerji Depolama Sistemleri) sergiledi. 

Teksan Enerji Depolama Sistemleri, enerji arzını ve 

sürekliliğini güvenceye alıyor. Enerjinin geleceğini 

temsil eden depolama sistemleri, kullanım alanlarının 

genişliği ile Türkiye’de ve dünyada önemli 

bir büyüme potansiyeline sahip. Elektrik enerjisini 

elektrokimyasal enerjiye dönüştürerek depolayan 

bir enerji depolama çeşidi olan TESS; batarya, 

batarya yönetim sistemi, güç yönetim sistemi ve 

güç kontrol sistemi olmak üzere 4 ana bölümden 

oluşuyor. Teksan, müşterilerinin farklı ihtiyaçlarına 

çözüm sunmak amacıyla yeni ürünü TESS’i birçok 

farklı aplikasyon tipine uygun olacak şekilde 

tasarladı. Akıllı teknolojilerin kullanıldığı TESS, anlık 

veri akışı ile sistemi izleyerek değişen durumlara 

ve ihtiyaçlara göre otomatik olarak devreye 

giriyor. TESS’in lityum iyon türevi batarya sistemi ise 

çevreci, ekonomik, daha uzun ömürlü ve daha az 

kaynak tüketen bataryalar olarak farklılaşıyor. 


54 

PANORAMA 

Dr. Ahmet Temiroğlu 

Özen Mensucat 

Yönetim Kurulu Başkanı 

temiroglu@ozenmensucat.com 

atemiroglu@gmail.com 

YÖNETMEK 

İşletmelerde performans ve 

motivasyon yönetimi 

Değerli okuyucular, günümüzde işletmeler 

için rekabet sürecinin ne denli 

zor olduğunu artık hepimiz kolaylıkla 

görebilmekteyiz. Hemen hemen her 

sektörde müşterinin karşısındaki seçenekler 

çok çok artmış durumdadır. 

Üstelik artık bu seçenekler arasındaki 

ürün performansları da birbirine 

çok yakın olmaya başlamıştır. Hatta 

rakiplerden biri yeni bir ürün ya da 

teknoloji geliştirse bile bu o kuruluşa 

sürekli ve etkin bir rekabet üstünlüğü 

getiremeyebilmektedir. Çünkü 

rakipler günümüzde kolayca ulaşılabilecek 

iletişim araçları ve başka 

birçok teknik olanaklarla bu ürün ve 

teknolojileri çok kısa zamanda taklit 

edilebilmektedirler. Üretim, yönetim, 

sosyal sorumluluk, iş güvenliği gibi 

birçok konuda oluşturulmuş uluslararası 

standartlar sayesinde rakiplerin 

iş yapma modelleri de artık birbirine 

benzemektedir. Bu durumda akla şu 

soru gelmektedir. Birbirilerini bu kadar 

sıkı takip eden rakipler birbirilerine 

nasıl üstünlük sağlayabileceklerdir? 

Avrupa’da, üretim sektörü için yapılan 

bir araştırmada kuruluşların sahip 

oldukları rekabet avantajlarına karşın 

rakiplerinin reaksiyon gösterme süreleri 

incelenmiş. Çıkan sonuçlarda, birçok 

yönden rekabetin kolayca yapılabildiği, 

ancak insan kaynakları yönünden 

sahip olunan üstünlükleri rakiplerin 

kolay kolay dengeleyemedikleri 

görülmüş. Bütün bu anlattıklarımızın 

sonucunda örgütlerin birbirlerine 

rekabet üstünlüğü sağlayabilecekleri, 

en önemli kaynağın sahip oldukları 

insan gücü kaynağı olduğunu rahatlıkla 

söyleyebiliriz. Bu nedenle kuruluşlar 

nitelikli insan gücünü işletmeye 

çekecek, örgütte tutacak ve onlardan 

yüksek performans alacak yaklaşımları 

sergilemelidirler. Bu yazımızda çalışanlardan 

yüksek performans almakla ilgili 

bu yaklaşımlardan söz edeceğiz. 

• PERFORMANS 

Performans, çalışanın sahip olduğu 

bilgi ve yeteneklerinin işe yansıyan 

kısmıdır. Kişi ne kadar üstün niteliklere 

sahip olursa olsun bunu yaptığı 

işe yansıtmadığı sürece işletmeye o 

derecede yararlı olamaz. Performansı 

düşük diye nitelendirilir. Çalışanlardan 

yüksek performans elde edebilmek 

için dikkat edilmesi gereken en önemli 

konuları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz; 

1- Doğru insanın doğru işe alınması 

Bu konuda değişik mülakat teknikleri 

bulunmakla beraber, daha doğru sonuç 

almak için psikoteknik testler kullanılabilir. 

Mülakat ve diğer yöntemlerle 

işe alınacak kişilerin bilgi, zeka, deneyim 

gibi özellikleri belirlenebilir. Ancak 

yüksek performans için kişilik özellikleri 

de önemlidir. Örneğin insan ilişkileri çok 

iyi, sosyal yönü güçlü, seyahat etmeyi 

seven bir kişiliğe sahip olan mühendisi 

laboratuvarda çalışmak üzere işe 

alırken, detaylara önem veren, yalnız 

çalışmayı daha çok seven, analitik 

yönü güçlü ama insan ilişkileri ve sosyal 

yönü zayıf olan bir mühendisi de pazarlamada 

görevlendirmek her ikisinin 

de performanslarını düşürebilir. Oysa 

psikoteknik testler kullanılarak bu kişilik 

özellikler önceden belirlendiğinde 

doğru kişi doğru işe yerleştirilmiş olur. 

2- Görev, yetki, sorumluluğun doğru 

tanımlanması 

Modern insan kaynakları uygulamalarında 

işletmelerde var olan bir işin, 

sürecin özellikleri, bu işin “gerekleri”, bu 

işi yapacak insanın “yeterlilikleri” ve işe 

ait görev tanımı açık ve net bir şekilde 

belirtilmelidir. Bu konuda işletmelerde 

yapılabilen en önemli hata yetki ile sorumluluğun 

dengelenememesidir. Bir 

çalışanın yetkisi ne kadar fazlaysa aynı 

oranda sorumluluğu da olmalıdır. 

Öte yandan sorumluluğu fazla olan 

insanın yeterince yetkisi yoksa performansı 

düşük olabilir. 

3- Doğru motive edilmesi 

Doğru insanın doğru işe alınması ve 

görev ve yetkilerinin doğru tanımlamasının 

yanında, çalışanların performanslarının 

artırılması için motivasyon 

faktörü de çok önemlidir. 

Motivasyon kısaca, “Çalışanların psikolojik 

ve sosyal gereksinimlerinin doğru 

olarak karşılanması” şeklinde tanımlanabilir. 

Bir işyerinde çalışanların gereksinimlerini 

iki sınıfa ayırmak mümkündür; 

A. Doğal Gereksinimler: Bunlar, yemek, 

içmek, temiz ve düzenli bir ortamda 

bulunmak, geçinebilecek kadar ücret 

almak gibi, doğuştan kazanılmış bazı 

dürtülerin oluşturduğu ve diğer fizyolojik 

gereksinimlerdir 

B. Psikolojik ve Sosyal Gereksinimler: 

Taktir edilmek, tanınmak, yükselmek, 

sorumluluk ve yetki sahibi olmak, 

yaptığı işi sevmek gibi, insanın psikolojik 

ve sosyal dürtülerinin oluşturduğu 

gereksinimlerdir. 

Motivasyon, çalışanların bu psikolojik 

ve sosyal gereksinimlerinin doğru şekilde 

karşılanması demektir. 


PANORAMA 55 

Herzberg, yukarıda birinci maddede bahsedilen 

faktörlere “Hijyenik Faktörler”, ikinci maddedekilere 

de “Motivasyon Faktörleri” demiştir. Herzberg’e 

göre hijyenik faktörlerin olmaması iş tatminini ve 

görevin yerine getirilmesini aksatabilir fakat var olmaları 

motivasyonu arttırmaz. Çünkü, bunlar zaten 

olması gereken faktörlerdir. 

Oysa motive edici faktörler, bireyi yöneltici, kamçılayıcı, 

iş tatminini artırıcı faktörlerdir. 

Ünlü yönetim bilimci Claus Moller “İşe Yüreğinizi Koyun” 

demiştir. Motive edici faktörler çalışanların işe, 

beyinlerinin ve fiziksel güçlerinin yanında, yüreklerini 

de katmalarını sağlamanın en önemli aracıdır. 

Çünkü fiziksel güç için yakıt gıda, beyin için yakıt 

bilgi ise, yürek için yakıt da motivasyondur. 

Yöneticiler, çalışanlarını sadece fiziki iş gücü olarak 

görmemelidirler. Onların kalplerine de hitap 

edebilmelidirler. Onlara iyi davranmalı, insanca 

çalışma koşulları oluşturmalı ve onlara değer 

vermelidirler. Onların düşünerek beyinleriyle de 

işe katkı sağlayacaklarını, yaratıcı olabileceklerini 

bilmeli ve kalite çemberleri, kaizen takımları gibi 

ekip çalışmalarıyla işe düşünerek de katılımlarını 

sağlamalıdırlar. Unutmamalıdır ki insanın bedenini 

bütünleyen bir de ruhu vardır. İyi bir yönetici çalışanların 

ruhuna da hitap eder. İşyerinde huzur ve 

güvenin olduğu bir aile ortamı oluşturur. 

Oluşturulan ailenin ortak amaçları olur. İşletmenin 

bu amaçları başarıldıkça herkes mutlu olur. Çünkü 

insanlar kendi kişisel çıkarlarının ötesine geçen bir 

amaca hizmet ettiklerini bildikleri zaman da mutlu 

oluyorlar, motive oluyorlar, heyecan duyuyorlar. Örneğin 

maddi olarak kendilerine hiçbir katkısı olmadığı 

halde insanların destekledikleri futbol takımlarının 

başarısıyla ne kadar mutlu olduklarını görebilmekteyiz. 

İnsanların doğasında varolan bu “Aidiyet Duygusu” 

neden iş yerinin başarısı için de çalışmasın? 

-Motivasyonu arttıran faktörler 

Çalışanların motivasyonlarını nasıl arttırabiliriz? Bu 

bölümde işletmelerde motivasyonu artırmak için çok 

önemli gördüğüm dört konudan bahsedeceğim; 

İşyerindeki güven ortamı 

Motivasyon konusunda güven faktörü önemli 

bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışanlar 

yöneticilerine güven duymalı ve güven vermelidirler. 

Astın üste, üstün asta güveninin olmadığı bir 

ortamda çalışanların motivasyonları düşük olabilir. 

Astın, kendisine delege edilen işte, amirlerinin 

kendisine duyduğu güvenin bilincinde olması, 

hem özgüveninin artmasına, hem de kendisinin 

üstlerine güvenmesine yol açabilmektedir. 

Öte yandan iş arkadaşlarının da birbirlerine güvenmeleri 

çok önemlidir. Burada da yöneticilere 

büyük görev düşmektedir. Karşılıklı güvenin temelinde 

sevgi yatar. Yüreğinde insan sevgisi olan, 

insanlarla ve kendileriyle barışık olan yöneticiler 

bulundukları ortama huzur verebilmektedirler. Bu 

yöneticiler astlarına karşı adil olurlar. Çalışanların 

birbirleriyle gereksiz ve yanlış rekabete girmelerine 

sebep olacak ve onların kişisel kaygılarını arttıracak 

tutumlardan ve uygulamalardan kaçınırlar. 

Bu çok boyutlu güven ortamı insanların yüreklerini 

de işe katmalarına çok büyük katkı sağlar. 

Çalışanları doğru takdir etmek 

Çalışanların ister şahıs olarak, ister takım olarak 

takdir edilmelerinin motivasyon açısından mutlaka 

gerekli olduğu açık bir gerçektir. Bu takdir; yerinde 

ve gerektiğinde içtenlikle yapılmış bir övgü olabileceği 

gibi, “Seni tanıyorum, seni beğeniyorum, işte 

böyle devam et, göster kendini” diyen bir bakış ya 

da astın yüreğini okşayan bir sırt sıvazlaması şeklinde 

de olabilir. Bunun tersine başarılı olduğu halde 

amiri tarafından fark edilmemek hatta başarısız 

insanlarla aynı kefeye koyulmak, hatta bazen 

onlardan daha da az rağbet görmek bu başarılı 

insanların motivasyonlarını düşürebilmektedir. 

Öte yandan yöneticiler, astlarının hatalarını, eksikliklerini 

sürekli kontrol ederek aramak yerine astlarını 

takdir etmenin yollarını aramalıdırlar. Kenneth 

Blanchard, “Astlarınızı doğruda yakalamaya çalışın, 

hatta doğruda yakalayamıyorsanız doğruya 

yakın yakalamaya çalışın” diyor. Takdirin önemini 

vurgulamaya yönelik bu söz, takdirin haksız yere ve 

abartılı olması anlamına da gelmemelidir. 

Çalışanlara doğru uyarı yapmak 

Motivasyon konusunda en çok yapılan yanlışlardan 

biri de bilgisizce yapılan uyarılardır. İnsanlar 

hata yapabilirler. Hata yapan insanlar da yöneticileri 

tarafından uyarılmalıdırlar. Fakat bu uyarı asla 

çalışanların kişiliklerine yönelik olmamalı, işe ve yapılan 

hataya yönelik olmalıdır. Çünkü önemli olan 

hatayı yapan kişinin üzülmesi değil hatanın tekrar 

yapılmamasını sağlamaktır. Hatayı yapan kişiye 

hatası ve doğurduğu sonuçları açıkça anlatılmalı, 

böyle bir hatanın tekrarlanmaması için neler 

yapılabileceği konusunda mutabakata varılmalıdır. 

Hatta uyarı yaparken bile ast motive edilebilir. 

Örneğin yapılan hatanın aslında kendisinden hiç 

beklenilmediğini, kendisinin bu hatayı yapmayacak 

kadar zeki, bilgili ve yetkin olduğunu söylediğinizde 

ast kendisi hakkındaki bu olumlu düşüncelerinizi 

duyduğunda o hatanın telafisi için daha bir 

şevkle çalışır ve gerçekten de aynı hatayı bir daha 

yapmamaya daha çok çaba harcar. Elbette ki 

amir böyle konuşurken yalan söylemiş olmamalıdır. 

Yani söz konusu çalışan gerçekten de yetkin 

olmalıdır. Ancak o zaman bu takdir şeklindeki uyarı 

yararlı olabilir. Eğer bu çalışan aynı hatayı tekrar 

tekrar yapıyorsa burada başka bir hata vardır. O 

hata da yöneticiye aittir. Çünkü yazımızın başında 

belirttiğimiz gibi yanlış insan yanlış işe seçilmiştir. 

Çalışanları ödüllendirmek 

En çok tartışılan, en çok kullanılan ve belki de 

en yanlış kullanılan motivasyon araçlarından biri 

de ödüldür. Maddi ödüller verilmeli midir? Hangi 

şartlarda verilmelidir? Maddi olmayan ödüller 

nasıl verilmelidir? Şahıslara ödül verilmesi, diğer 

insanlarda motivasyonun düşmesine neden olur 

mu? Takımlara mı ödül verilmelidir? Bütün bunlar 

hakkında sayfalar dolusu yazılar yazılabilir. 

İnsanların maaş almak için yapmak zorunda 

oldukları ve görev tanımlarında var olan şeylerin 

karşılığında maddi olarak ödüllendirilmesi yanlıştır. 

Ama insanlar yüreklerini katarak, canla başla, 

kendilerinden beklenenden fazlasını yaparak, 

işyerlerine fazladan maddi katkılar sağlamışlarsa, 

bunun karşılığında “Aferin çocuklar, çok iyi çalıştınız. 

Sizlere birer takdirname vereceğiz” demek yerine 

onlara o fazla maddi katkıdan belirli bir miktarı 

maddi ödül olarak vermek işyeri için kayıp değil, 

yeni “fazladan katkıların” tohumu olabilir.

58 

PANORAMA 

Pamuk ve tekstil 

sektörlerinde talep artışı 

kritik önem arz ediyor 

Demand Enhancement 

Critical for the Cotton 

and Textile Sectors 

By Seshadri Ramkumar, 

Professor, 

Texas Tech University 

Tekstil gibi tercihe bağlı ürünlere olan 

talep düşüktür ve geliştirilmesi gerekiyor. 

Demand for discretionary products 

like textiles is low, which needs enhancement. 

Hindistan’a ve Teksas High Plains’e 

yeni pamuk hasadı geldi. Ancak 

talep geçen yıla göre zayıf. 

14 Kasım 2022’de Mumbai merkezli 

Hindistan Pamuk Birliği (CAI), Hindistan’da 

2022-23 pamuk arz ve talebini 

yayınladı. 2022-23 döneminde (Ekim 

2022- Eylül 2023) Hindistan’da pamuk 

üretiminin 34,4 milyon balya (170 

Kg/balya) olduğu tahmin edilirken, 

toplam arzın 38,78 milyon balya (170 

Kg/balya) olacağı tahmin ediliyor. 

Tüketimin yaklaşık 30 milyon balya olduğu 

tahmin ediliyor ki bu bir önceki 

yılın tüketiminden daha düşük. 

Bu yıl (Ekim 2002-Eylül 2023), iplikçilerin 

Hindistan yerel tüketiminin bir 

önceki pamuk yılına göre 1,8 milyon 

balya daha düşük olması bekleniyor 

ve bu da talep tarafındaki daralmaya 

işaret ediyor. Hindistan Jayalakshmi 

Textiles Genel Müdürü Velmurugan 

Shanmugam, Hindistan’da 

yeni pamuk sezonunun başlamasıyla 

birlikte pamuk stok durumunun iyi 

New cotton harvests are arriving in 

India and the High Plains of Texas. 

However, demand is weak compared 

to last year. On November 

14, 2022, Mumbai-based Cotton 

Association of India (CAI), released 

the 2022-23 cotton supply 

and demand in India. Cotton 

production in India during 2022-23 

(October 2022 to September 2023) 

is estimated to be 34.4 million bales 

(170 Kgs/bale), while the total 

supply will be 38.78 million bales 

(170 Kgs/bale). The consumption is 

estimated to be about 30 million 

bales, which is lower than the 

previous year’s consumption. 

This year (Oct. 2002-Sep. 2023), 

Indian domestic consumption by 

spinners is expected to be lower 

by 1.8 million bales compared to 

the previous cotton year, indicating 

the squeeze in the demand 

side. With the beginning of new 

cotton season in India, cotton 

stock situation is good stated 


Kaynak Yaratın, 

İşbirlikleri Kurun ve 

İşinizi Geleceğe Hazırlayın 

Dünyanın en büyük uluslararası tekstil ve 

konfeksiyon teknolojileri fuarı 

1,600 

den fazla önde gelen 

tekstil teknolojisi 

üreticisinden kaynak 

yaratın ve canlı makine 

tanıtımlarını görün 

İşbirlikleri kurun 

ve işinizi dijital dönüşüm 

ve sürdürülebilirlikle 

büyütün 

Rekabetin önünde 

kalmak için işinizi sınıfının 

en iyisi çözümleri ile 

geleceğe hazırlayın 

ITMAconnect’e erişin 

- global tekstil camiası 

için tüm yıl aktif bir 

kaynak ve bilgi merkezi. 

Erken başvuru fiyatları 7 Mayısta sona eriyor 

Kayıt olmak için QR kodunu tarayın 

Etkinlik Sahibi Etkinlik Organizatörü 

CEMATEX Dernekleri 

T: +65 6849 9368 

E: info@itma.com 

ACIMIT (Italya) 

AMEC AMTEX (Ispanya) 

BTMA (Birleik Krallık) 

GTM (Hollanda) 

SWISSMEM (Isviçre) 

SYMATEX (Belçika) 

TMAS (Isveç) 

UCMTF (Fransa) 

VDMA (Almanya) 

Kayıt olmak için tarayın 

Bizimle Bağlantı n Kuru 

@ ITMA2023

60 

PANORAMA 

olduğunu belirtti. Velmurugan Shanmugam, 

“İplik talebi geçen yılın bu dönemine göre 

daha az,” diye ekledi. Haziran’dan Ekim 

2022’ye kadar beş ay boyunca Jayalakshmi 

Textiles’ta günlük pamuk ipliği üretimi, normal 

üretimlerinin sadece %60’ı kadar oldu ki, bu da 

talebin zayıf olduğunu doğruluyor. 

Lubbock merkezli Plains Cotton Growers, 

Inc.’in Saha Hizmetleri Direktörü Mark Brown, 

jeopolitik ve ekonomik senaryoların tekstil 

ve diğer temel olmayan ürünlere olan talebi 

etkilemede rol oynadığını belirtti. Benzer duygular 

Hindistan’daki endüstri liderleri tarafından 

da ifade edildi. 

Mumbai merkezli emtia araştırma şirketi Commtrendz 

Research’ün Direktörü Gnanasekar 

Thiagarajan, “Ürün talebi içler acısı,” dedi. 

Gnanasekar Thiagarajan, “Çin ipliklerinin 

Hindistan’da indirimli fiyatlara satılması ilginç, 

bu da Hindistan iplik sektörü üzerinde baskı 

oluşturuyor” diye ekledi. 

Yeni pazarlar keşfederek ve katma değerli 

ürünler geliştirerek pamuğa olan talebi artırmanın 

gerekliliğini vurguluyorum. Doğal bir 

elyaf olan pamuğun, ürün sürdürülebilirliği ile 

ilgili anlatacak iyi bir hikayesi var. 

Endüstri, ABD’nin önümüzdeki aylarda ılımlı 

olması beklenen faiz oranı artışının tekstil gibi 

ürünlere olan talebi artıracağını umuyor. Talepler, 

enerji durumu, enflasyon, Avrupa’daki siyasi 

gerilimler, ABD-Çin ilişkileri vb. birçok faktöre 

bağlı olan siparişlere dönüşmelidir. 

Bangladeş tekstil sektörü, yüksek enerji fiyatlarının 

yanı sıra temin edilebilirlik sorunlarından 

da etkileniyor. 

Velmurugan Shanmugam, General Manager 

of Jayalakshmi Textiles, India. “Yarn demand 

is less than what it was during this period last 

year,” added Velmurugan Shanmugam. For 

five months from June to October 2022, daily 

cotton yarn production at Jayalakshmi Textiles 

was only about 60% of normal production 

indicating weak demand. 

Geopolitical and economic scenarios are 

playing their part in influencing the demand 

of textile and other non-essential products, 

stated Mark Brown, Field Services Director of 

Lubbock-based Plains Cotton Growers, Inc. 

Similar sentiments have been expressed by 

industry leaders in India. 

“Product demand is pathetic,” stated Gnanasekar 

Thiagarajan, Director of Mumbai-based 

commodity research firm, Commtrendz Research. 

“It is interesting that Chinese yarns are 

available in India at discounted prices, adding 

pressure to the Indian spinning sector,” added 

Gnanasekar Thiagarajan. 

I have been emphasizing the need for enhancing 

the demand for cotton by exploring new 

markets and developing value-added products. 

Cotton being a natural fiber has a good 

story to tell regarding product sustainability. 

Industry is hoping that United States’ interest 

rate hike which is expected to moderate in the 

coming months will improve the demand for 

items like textiles. Enquires must be materialized 

as orders, which depend on lot of factors 

like energy situation, inflation, political tensions 

in Europe, U.S.-China relations, etc. Bangladesh 

textile sector is affected by high energy 

price as well as availability issues. 

Tüm gözler, önümüzdeki yıl dünyanın en kalabalık 

ülkesi olarak Çin’i geçmesi beklenen 

Hindistan’da. Hindistan, pamuk üretimi ve 

tekstil üretiminde baskın bir oyuncudur. Hindistan 

Hükümeti, Hindistan’ın tekstil tekliflerini 

ve kapasitesini artırmak için sentetik sektörünü 

büyümeye teşvik ediyor. 

All eyes are on India, which is expected to 

surpass China as the world’s most populated 

country in the next year. It is a dominant player 

in cotton production and textile manufacturing. 

Government of India is encouraging its 

synthetic sector to grow to enhance India’s 

textile offerings and capacity. 

Üç ülke tekstil alanında olduğu kadar jeopolitikte 

de baskın rol oynayacak. İzlenecek üçlü 

ABD, Çin ve Hindistan’dır. 

Three countries will play dominant role in geopolitics 

as well as the textile space. Trifecta to 

watch is the United States, China, and India. 


62 

PANORAMA 

Türkiye’nin makine üretimine 

FANUC’tan büyük destek 

Otomasyon endüstrisinde 

CNC kontrolör, robot ve 

makinelerin geliştirilmesine 

öncülük eden FANUC, bir ilke 

daha imza atarak Türkiye’deki 

yerli makine üreticilerinin 

partneri olacağı yeni 

projesini başlattı. Türkiye’nin 

2023 yılındaki CNC makine 

üretiminin büyümesine yüzde 

7-8 oranında destek olacağı 

öngörülen “FANUC Yerli Makine 

Üreticisinin Yanında” projesi, 

yerli makine imalatçısının 

FANUC teknolojileri ile 

geliştirdiği yüksek teknolojili 

CNC makinelerin dünya 

piyasasındaki oranını artıracak. 

Tüm ürün gamında uygulanabilir sürekli iyileştirmeler 

yapmayı sürdüren Japon otomasyon devi 

FANUC, imza attığı projelerle de ilkleri gerçekleştirmeye 

devam ediyor. Bu kapsamda Türkiye’de son 

yıllarda hızla büyüyen makine imalatının globaldeki 

rekabeti için FANUC Yerli Makine Üreticisinin 

Yanında projesini hayata geçiren firma, dünyanın 

en büyük CNC üreticisi olarak sahip olduğu bilgi 

birikimini ve teknolojiyi Türkiye’deki makine imalatçılarıyla 

paylaşacak. Yerli makine üreticisinin 

dünya sanayisindeki paylarını artırmalarına fayda 

sağlayacak proje, uzun süreli gerçekleştirilecek 

anlaşmalarla imalat sürecini sürdürülebilir ve 

verimli hale getirecek. Proje doğrultusunda son 

yıllarda hızla gelişen Türkiye’nin 2023 yılı makine 

üretiminde, FANUC’un desteği sayesinde büyümeye 

yüzde 7-8 oranında katkı sağlaması bekleniyor. 

DÜNYADA İLK ÖRNEĞİ TÜRKİYE’DE UYGULAN IYOR 

Kendi alanında dünyada ilk kez hayata geçirilen 

proje için Türkiye’nin seçilmesinde hızla artış gösteren 

makine üretiminin önemli pay sahibi olduğunu 

vurgulayan FANUC Türkiye FA Departman Müdürü 

ve Avrupa Satış Koordinatörü E. Çağtay Güleç, 

“Sanayide üretimin devam edebilmesi için CNC 

makineleri üretimin en önemli olmazsa olmaz ve 

son derece önemli bir rol üstleniyor. Bunun yanı 

sıra eldeki verilere göre dünyada olduğu gibi 

Türkiye’de de takım tezgahına olan ihtiyacın her 

geçen gün arttığı görülüyor. Bu ihtiyaç doğrultusunda 

da Türkiye’de gerçekleşen yerli makine üretim 

adetleri özellikle son 10 yıl içerisinde katlanarak 

yükselmiş durumda ve bu artış büyük bir ivme ile 

devam ediyor. Bununla birlikte son yıllarda yerli 

takım tezgahı üreten firma sayısı oldukça arttığı da 

göz önüne alındığında bu potansiyeli değerlendirmek 

için FANUC Yerli Makine Üreticisinin Yanında 

projemizi hayata geçirdik. Bu projeyle birlikte yerli 


64 

PANORAMA 

makine imalat sektörünü destekleyip üretim ve 

kalitenin sürdürebilirliğini sağlayacağız” dedi. 

YERLİ İMALATÇI, ÜRETTİĞİ MAKİNEYLE DÜNYANIN 

HER NOKTASINA ULAŞACAK 

Mevcut projeyle birlikte Türkiye’de yerli CNC makine 

üreten bütün firmalarla uzun süreli anlaşmalar 

yapmayı hedeflediklerini söyleyen Güleç, FANUC 

orta ve uzun vadeli hedeflerine dair şunları paylaştı: 

“Projemiz sayesinde yurt içi ve yurt dışından yatırımcılara 

gerekli yol haritası ve ihtiyaç olan üstün 

FANUC teknolojisini sunacağız. Bunun sonucunda 

da öncelikle Türkiye sanayisine ve yerli makine 

üretim sektörüne yeni katma değerler kazandıracağız. 

Ayrıca Türkiye’de üretilen makinelerin dünya 

sanayisinde tercih edilebilir duruma geldiğini ve 

bu üretimin FANUC partnerliği ile gerçekleştiğini 

dünyaya kanıtlayıp bu makinelerin tercih edilme 

oranlarını artırmak da öncelikli amaçlarımız arasında. 

Yerli üreticilerle yaptığımız bu anlaşmalar bir 

yıldan uzun süreli, üretimi tamamıyla kapsayan ve 

onların lehine bir yapıda olacak.” 

FANUC’UN BİLGİ BİRİKİMİ VE TEKNOLOJİSİ TÜRKİYE 

SANAYİSİNE DEĞER KATACAK 

Dünya genelinde halihazırda 100’e yakın ülkeye 

satış gerçekleştiren yerli makine imalatçısının bu 

sayıyı FANUC’un yeni projesiyle artıracağını belirten 

Güleç, “Türkiye, coğrafi konumu dolayısıyla birçok 

avantaja sahip. Sahip olunan bilgi birikiminin 

yanında coğrafi avantaj da bazı global CNC takım 

tezgahı üreticilerinin Türkiye’de üretim yapmak 

için büyük yatırımlar yapmasının önünü açıyor. Bu 

gelişmelerle birlikte önümüzdeki yıllarda Türkiye’de 

üretimin hızla artacağına eminiz. Bu doğrultuda 

FANUC olarak hayata geçirdiğimiz bu proje sayesinde 

yerli üreticinin global rekabetteki gücüne 

değer katacağız. Eminiz ki; Türkiye için bugün, dünden 

çok daha iyi ama gelecek bugünden daha iyi 

olacak. Yerli makine imalatında yer alan sanayicilerimizin 

geçmişte olduğu gibi gelecekte de FA- 

NUC Türkiye olarak yanlarında olacağız. Dünya’nın 

en büyük CNC üreticisi olarak sahip olduğumuz 

bilgi birikimini ve teknolojiyi yine ülkemiz sanayisine 

sunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 


66 

PANORAMA 

Pamuk Pazarı Esasları ve 

Fiyatlara Genel Bakış 

Cotton Market Fundamentals & 

Price Outlook 

SON FİYAT HAREKETLERİ 

Geçtiğimiz ayda referans fiyatların çoğu 

hafifçe geriledi. 

• Mayıs vadeli NY/ICE kontratı, Kasım ayından 

bu yana 78 - 88 cent/lb aralığını koruyan bandın 

alt sınırını test etti. Şubat ortasında 80 cent/ 

lb’nin altına kıramayan fiyatlar, geçen ayın 

sonundan önce 85 cent/lb civarındaki seviyelere 

çıkarak Mart başına kadar 82 ila 85 cent/lb 

arasında işlem gördü. 

• 2023/24 hasat yılına dair piyasa beklentilerini 

yansıtan Aralık vadeli NY/ICE kontratının 

fiyatları, Şubat ortasında 82 cent/lb’ye yakın 

değerlere düştü, ancak bunun dışında geçen 

ayın büyük bölümünde 85 cent/lb civarında 

yatay seyretti. 

• A Endeks geçen ayın büyük bölümünde bir 

dolar yakınlarında nispeten sabit kaldı, ancak 

Şubat ortasından bu yana 100 cent/lb’nin altındaki 

değerlere geriledi. 

• Çin Pamuk Endeksi (CC 3128B) ile temsil edilen 

Çin fiyatları, Şubat başından Mart başına 

kadar düştü (107’den 101 cent/lb’ye) ve bir 

önceki ayda kaydettiği artışların çoğunu sildi. 

RMB/ton bazında değerler 15.900’den 15.600’e 

geriledi. RMB geçen ay USD karşısında 6,78’den 

6,93 RMB/USD’ye değer kaybetti. 

• Hindistan spot fiyatları (Shankar-6 kalitesi) 

geçen ay biraz yükselerek 94’ten 97 cent/lb’ye 

çıktı. INR/candy bazında değerler 61.500’den 

62.400’e yükseldi. Hint rupisi 82 INR/USD civarındaki 

seviyelerde işlem gördü. 

• Pakistan fiyatları 97’den 88 cent/lb’ye düştü. 

Yerel bazda fiyatlar 22.000’den 20.000 PKR/ 

mound’a indi. Pakistan rupisi döviz kurları geçen 

ay boyunca dalgalı seyretti ancak dönemi başladığı 

seviyeye yakın tamamladı (275 PKR/USD). 

ARZ, TALEP VE TİCARET 

Son ABD Tarım Bakanlığı raporunda küresel üretim 

rakamında küçük bir artışa (+719.000 balya 

ile 115,1 milyona) ve küresel işletme kullanım 

tahmininde küçük bir düşüşe (-555.000 balya 

ile 110,1 milyona) yer verildi. 2022/23 başlangıç 

stokları +878.000 balya artırıldı (86,1 milyona) 

ve bu değişiklikler 2022/23 kapanış stoklarına 

+2,1 milyon balyalık artış şeklinde yansıdı. ABD 

Tarım Bakanlığının 2022/23 için öngördüğü devir 

miktarı 91,1 milyon balyadır. 2019/20 (COVID) 

ve Çin’in rezervleri biriktirdiği dönem (2013/14- 

Recent price movement 

Most cotton benchmarks moved slightly 

lower over the past month. 

• The May NY/ICE contract tested the lower 

end of its range between 78 and 88 cents/lb, 

which has held values since November. After 

failing to break below 80 cents/lb in the middle 

of February, prices rebounded to levels 

near 85 cents/lb before the end of last month 

ant have traded between 82 and 85 cents/lb 

through early March. 

• Prices for the December NY/ICE contract, 

reflecting market expectations for the 

2023/24 crop year, dipped to values near 82 

cents/lb in the middle of February but otherwise 

traded sideways near 85 cents/lb for 

most of the past month. 

• The A Index was relatively stable near one 

dollar for much of the past month, but shifted 

to values below 100 cents/lb since the 

middle of February. 

• Chinese prices represented by the China 

Cotton Index (CC 3128B) decreased from 

early February to early March (from 107 to 

101cents/lb), erasing most of the gains made 

in the previous month. In terms of RMB/ton, 

values eased from 15,900 to 15,600. The RMB 

weakened against the USD over the past 

month, from 6.78 to 6.93 RMB/USD. 

• Indian spot prices (Shankar-6 quality) increased 

slightly over the past month, from 94 to 

97 cents/lb. In terms of INR/candy, values rose 

from 61,500 to 62,400. The INR traded held at 

levels near 82 INR/USD. 

• Pakistani prices decreased from 97 to 88 

cents/lb. In domestic terms, prices fell from 

22,000 to 20,000 PKR/maund. Exchange rates 

for the PKR were volatile over the past month, 

but it finished the period near the same level it 

started (275 PKR/USD). 

Supply, demand & trade 

The latest USDA report featured a slight increase 

to the global production figure (+719,000 

bales, to 115.1 million) and a slight decrease to 

the global mill-use estimate (-555,000 bales, to 

110.1 million). 2022/23 beginning stocks were 

lifted +878,000 bales (to 86.1 million), and the net 

effect of these changes on 022/23 ending stocks 

was a +2.1million bale increase. The current 


PANORAMA 67 

carryout projected by the USDA in 2022/23 is 91.1 

million bales. Outside of 2019/20 (COVID) and 

the period when China was massing reserves 

(2013/14-2015/16), this volume for 2022/23 is the highest 

on record. The current figure for the global 

stocks-to-use ratio is 82.8%, which also ranks as 

the highest in the modern era (at least back to 

1960) outside of 2019/20 and 2012/13-2015/16. At 

the country-level, the largest revisions to 2022/23 

production numbers included those for China 

(+1.0 million to 29.5 million), Australia (+500,000 

bales to 5.5 million), Uzbekistan (-200,000 bales to 

2.9 million), and India (-1.0 million to 24.5 million). 

For mill-use, the largest changes were for Turkey 

(-300,000 to 7.7 million), Pakistan (-200,000 to 

8.6 million), Uzbekistan (+150,000 to 2.9 million), 

Bangladesh (-100,000 bales to 8.1 million), and 

Indonesia (-100,000 to 1.9 million). The global trade 

forecast was lowered -865,000 bales to 39.6 

million. For imports, the largest changes included 

those for China (-250,000 bales to 7.5 million), 

Bangladesh (-200,000 to 7.7 million), Pakistan 

(-200,000 to 4.3 million), Indonesia (-100,000 to 

1.8 million), and Turkey (-100,000 to 4.2 million). 

For exports, the largest changes were for Brazil 

(-300,000 to 7.7 million), India (-300,000 to 2.2 

million), and Argentina (-100,000 to 500,000). 

2015/16) dışında, 2022/23 için bu hacim rekor 

seviyede sayılır. Küresel stok-kullanım oranı 

için mevcut rakam %82,8 olup bu da 2019/20 

ve 2012/13-2015/16 dışında modern çağın (en 

azından 1960’a kadar) en yüksek seviyesidir. Ülke 

bazında 2022/23 üretim rakamlarına en büyük 

revizyonlar Avustralya (+500.000 balya ile 5,5 

milyona), Çin (+1,0 milyon ile 29,5 milyona), Hindistan 

(-1,0 milyon ile 24,5 milyona) ve Özbekistan 

(-200.000 balya ila 2,9 milyona) için yapıldı. 

İşletme kullanımında en büyük değişiklikler ise 

Bangladeş (-100.000 balya ile 8,1 milyona), Endonezya 

(-100.000 balya ile 1,9 milyona), Pakistan 

(-200.000 balya ile 8,6 milyona), Türkiye (-300.000 

balya ile 7,7 milyona) ve Özbekistan (-150.000 

balya ile 2,9 milyona) için yapıldı. Küresel ticaret 

tahmini -865.000 balya düşürülerek 39,6 milyona 

geriledi. İthalat bazında yapılan en büyük 

değişiklikler arasında Çin (-250.000 balya ile 7,5 

milyona), Bangladeş (-200.000 balya ile 7,7 milyona), 

Pakistan (-200.000 balya ile 4,3 milyona), 

Endonezya (-100.000 balya ile 1,8 milyona) ve 

Türkiye (- 100.000 balya ila 4,2 milyona) yer alıyor. 

İhracat bazındaki en büyük değişiklikler ise Brezilya 

(-300.000 balya ile 7,7 milyona), Hindistan 

(-300.000 balya ile 2,2 milyona) ve Arjantin’de 

(-100.000 balya ile 500.000’e) gerçekleşti. 


68 

PANORAMA 

FIYATLARA BAKIŞ 

Şubat ayı sonlarında düzenlediği Yıllık Görünüm 

Forumunda, ABD Tarım Bakanlığı yaklaşan 

2023/24 hasat yılı için kısmi bir ön tahmin seti 

yayınladı. Önümüzdeki hasat yılında küresel 

üretim açısından anlamlı bir değişiklik öngörülmüyor 

(-100.000 balyalık fark ile 2022/23’teki 

115,1 milyon balyadan 2023/24’te 115,0 milyon 

balyaya). Pamuk fiyatları tarihsel ortalamaların 

üzerindeki seviyelerde bulunmasına rağmen, 

başta mısır ve soya fasulyesi olmak üzere 

ekim alanı için pamukla rekabet edebilecek 

mahsullerdeki artışlara ayak uyduramadı. 

Sonuç olarak, Çin, Hindistan, ABD, Türkiye ve 

Batı Afrika da dahil olmak üzere çeşitli yerlerde 

ekim alanlarının azalması bekleniyor. Bununla 

birlikte, 2022/23’te hava şartları ve zararlılar ile 

ilgili yaşanan sorunlar, ekilen dönümlerin her 

zaman hasat edilen dönümlere dönüşmediğini 

gösterdi. Daha düşük ekim alanlarına rağmen, 

ABD (2022/23’te kuraklık), Pakistan (sel), 

Avustralya (sel) ve Batı Afrika (zararlılar) gibi 

ülkelerde ortalama şartlara dönülmesine dayanan 

varsayımlar, üretimin 2023/24’te daha 

yüksek olacağı beklentisinin ana nedenidir. Bu 

kazanımların daha düşük ekim alanı etkilerini 

telafi etmesi ve bu hasat yılında yüksek verim 

elde eden ülkelerin (örn. Çin ve Türkiye) trende 

dönmeleri beklenmektedir. Volatilite, COVID’in 

başlangıcından bu yana piyasa bilançosunun 

talep tarafına hakim oldu. 2023/24 için ABD 

Tarım Bakanlığı, işletme kullanımında nispeten 

büyük bir artış olacağını öne sürüyor (+5,4 milyon 

balya ile 115,5 milyona). Bu artışın, pamuk 

tedarik zinciri boyunca talebi keskin bir şekilde 

düşüren mevcut stok ayarlamaları sonrasında, 

siparişlerdeki toparlanmadan kaynaklanması 

bekleniyor. Bu tahminlerin net sonucu, 2023/24 

kapanış stoklarının biraz düşeceği öngörüsüdür 

(-500.000 balyalık düşüş ile, 2022/23 stokları 

güncel rakamına uygulandığında 89,6 milyona). 

Yüksek Çin rezervleri (2013/14-2015/16) ve 

2019/20 (COVID) dönemi dışında, bu hacim rekor 

seviyelerin en üstlerinde yerini alacaktır. Bu 

erken bakış açısı ile, yaklaşan hasat yılı öncesinde 

yapılan bu tahminlerle her zaman önemli 

ölçüde belirsizlik söz konusudur. Ancak, 2022/23 

için belirsizlik seviyesi normalden daha yüksek. 

Küresel ekonominin eğrisi büyük gibi görünüyor. 

En son yayınlanan veriler, enflasyonun henüz 

iyileşmediğini gösteriyor, bu da faiz oranlarının 

daha da yükselmesi gerektiği anlamına 

gelebilir. Bu arada, işgücü piyasalarının dirençli 

olduğu kanıtlandı, tüketiciler hala teşviklerden 

tasarruf ediyor ve COVID acil bir tehdit olmaktan 

çıktı. Jeopolitik gelişmeler bilinemez ancak 

etkili olabilir. Son yıllarda hava şartlarının da 

değişken olduğu kanıtlandı. İklim tahmincileri, 

La Nina’nın El Nino’ya geçiş yapıyor olabileceğini 

belirtiyor. El Nino, Batı Teksas dahil olmak 

üzere birçok alanda La Nina altında yaygın 

olan koşulların tersine çevrilmesiyle ilişkilendirilir. 

Mahsul gelişimine bağlı olarak hava modellerindeki 

herhangi bir değişikliğin zamanlaması, 

hasat görünümünü şekillendirecektir. 

Price outlook 

The USDA released a preliminary partial set of 

forecasts for the upcoming 2023/24 crop year 

at their Annual Outlook Forum in late February. 

No meaningful change is forecast for 

global production next crop year (-100,000 

bales, from 115.1 million in 2022/23 to 115.0 

million bales in 2023/24). While cotton prices 

have held at levels above historical averages, 

they have not kept pace with increases 

for crops that can compete with cotton for 

acreage, notably corn and soybeans. As a 

result, planted acreage is expected to decrease 

across a range of locations, including 

China, India, the U.S., Turkey, and West Africa. 

However, weather and pest-related issues in 

2022/23 underlined that planted acres do not 

always translate into acres harvested. With 

lower planted acreage, assumptions of a 

return to average conditions in countries like 

the U.S. (drought in 2022/23), Pakistan (flooding), 

Australia (flooding), and West Africa 

(pests) are the main reason production is 

expected to be higher in 2023/24. These gains 

are expected to offset the effects of lower 

acreage and a return to trend for countries 

with strong yields this crop year (e.g., China 

and Turkey). Volatility has dominated the 

demand side of the market balance sheet 

since the onset of COVID. In 2023/24, the 

USDA suggests a comparatively large increase 

in mill-use (+5.4 million bales to 115.5 

million). The addition is expected to result 

from a recovery in order placement following 

the current inventory adjustment, which has 

sharply lowered demand throughout the 

cotton supply chain. The net result from these 

projections is that 2023/24 ending stocks are 

forecast to decrease slightly (-500,000 bales, 

to 89.6 million when applied to the current 

figure for 2022/23 stocks). Outside of the period 

of high Chinese reserves (2013/14-2015/16) 

and 2019/20 (COVID), this volüme would rank 

among the highest on record. From this early 

standpoint, ahead of an upcoming crop 

year, a significant degree of uncertainty is 

always associated with these forecasts. For 

2022/23, the level of uncertainty is higher 

than usual. The trajectory of the global economy 

looms large. The latest data releases 

indicate inflation has yet to be cured, which 

may mean interest rates will have to climb 

higher. Meanwhile, labor markets have proven 

resilient, consumers still have savings from 

stimulus, and COVID has faded as a pressing 

threat. Geopolitical developments are 

unknowable but may prove influential. The 

weather also has proven volatile in recent years. 

Climate forecasters indicate that La Nina 

may be transitioning to El Nino. El Nino is associated 

with a reversal in conditions common 

under La Nina in many areas, including West 

Texas. The timing of any changes in weather 

patterns relative to crop development will 

shape the harvest outlook. 


70 MAKALE 

Konfeksiyon 

işletmesi dikim 

bölümünde 

zaman etüdü 

tekniği 

kullanılarak 

verimlilik analizi 

çalışması 

1. BÖLÜM 

Tercan Kemal Beyaz 

Akar Tekstil, Ar-Ge Merkezi 

Yağmur Uğurlu 

Akar Tekstil, Ar-Ge Merkezi 

ÖZET 

Tekstil ve konfeksiyon işletmeleri verimlilik düzeylerini 

tespit edebilmek, verimlilik oranlarını artırmak 

ve gerekli önlemleri alabilmek amacıyla verimlilik 

ölçümleri yapmaktadır. Kaynakları iyi kullanabilmek 

ve verimliliği artırmak için kullanılabilecek en 

etkili araçlardan birisi İş Etüdü Metodudur. İş Etüdü 

Metodu sadece verimliliği artırmak için değil, üretim 

planlanması ve hat dengeleme problemleri 

alanlarında da kullanılmıştır. Gün geçtikçe zorlaşan 

rekabet koşulları, işletmeleri istenen kalitedeki 

ürünü daha kısa zamanda ve daha düşük 

maliyetle üretmeye zorlamaktadır. İş ve zaman 

analizi, üretim hattının en ayrıntılı şekilde incelenerek 

değerlendirme yapılmasını sağlamaktadır. 

Böylece hat dengelemesi, yerleşim düzeni ve kritik 

noktaların tespiti yapılarak sorunların nasıl çözüleceğine 

yönelik araştırmalar yapılmaktadır. Bu 

çalışmada, dikimhane bölümünde üretim mühendisleri 

tarafından zaman etüdü çalışması yapılarak 

her operasyonun standart zamanları oluşturulmuştur. 

Bununla birlikte bantta dikilen her model için 

hat dengeleme çalışması yapılmıştır. Model süreleri 

oluşturulmuştur. Günlük üretim hedefleri verilmiştir. 

Hat dengeleme çalışmalarının yanında makina 

yerleşim planları oluşturulmuş iş akış şemaları çizilmiştir. 

Yapılan çalışmanın doğruluğunu teyit etmek 

için üretim sahasında bulunan dikim bandı 4 ay 

boyunca takip altına alınmıştır. Alınan sonuçların 

sonunda performans ölçümü yapılıp yetkinlik planları 

oluşturulmuştur. Elde ettiğimiz veriler ile verimlilik 

ölçümü ve analizleri gerçekleştirilmiştir. 

Anahtar Kelimeler: zaman etüdü, verimlilik, 

performans, standart zaman, hat dengeleme, 

dikim, konfeksiyon sektörü. 

GİRİŞ 

Günümüzde küreselleşen dünya ve teknolojide 

yaşanan gelişmeler işletmeleri değişime mecbur 

kılmaktadır. Bu durum rekabeti artırmış ve işletmeler 

her konuda kendini yenileme yoluna gitmektedir. 

Tüm sektörlerde olduğu gibi bütün bu gelişmeler 

tekstil ve yan sektörlerini de etkilemektedir. Tekstilin 

bir diğer sektörü olan hazır giyim sektörü ise üretim 

adedini esas alarak faaliyet gösteren, emek yoğun 

bir sektördür ve en yüksek verimliliği hedefleyerek 

maliyetleri düşürmeye çalışmaktadır. En yüksek 

verimliliğe ulaşılmaya çalışılan bu sektörde; tüm 

işlerde iş akış planlarının hazırlanması ve bu işlerin 

ne kadar sürede yapılması gerektiği oldukça 

önemli hâle gelmektedir [1]. Konfeksiyon sektörü 

sürekli değişebilen yapısıyla dinamik bir sektördür. 

Hammadde, yardımcı madde ve model yapısının 

kısa sürede değişimi ile üretimin devamlılığı kolaylıkla 

sağlanabilmektedir. Türkiye İhracatçılar Meclisi 

tarafından açıklanan verilere göre, 2014 yılında Türkiye’den 

18,7 milyar dolar değerinde hazır giyim ve 

konfeksiyon ihracatı yapılmıştır. Ocak-Haziran 2018 

döneminde Türkiye’nin hazır giyim ve konfeksiyon 


MAKALE 

71 

ihracatı 2017 yılının aynı dönemine göre %7,7 artış ile 

8,8 milyar dolar olmuştur. Zaman faktörünün küresel 

pazarlarda bir rekabet unsuru olarak değerlendirilmesi, 

işletmelerin üretim planlama ve yönetim faaliyetlerine 

zaman esaslı bir temel kazandırmaktadır. 

Değişen ve gelişen müşteri istek ve beklentilerinin 

odağında çok çeşitli modellerdeki siparişler, hızlı bir 

sevkiyat, yüksek kalite ve düşük maliyet gibi değişik 

faktörler yer almaktadır. Bu faktörlerin etkin yönetimi 

tüm üretim kaynaklarının ve zamanın en üst 

düzeyde verimliliği ile mümkündür. Bu bağlamda 

konfeksiyon üretiminde zaman verimliliğini artıracak 

çeşitli çalışmaların gerçekleştirilmesi ve sürdürülmesi 

bir zorunluluk olarak değerlendirilmektedir [4]. 

Verimlilik, girdi ile çıktının oranı olarak tanımlanmaktadır. 

Bir kurumun verimliliğini etkileyen etmenler 

oldukça fazladır ve hiçbir etmen diğerlerinden 

bağımsız değildir. İşletmelerde verimliliği artırma sorunu 

eldeki kaynakların en iyi şekilde kullanılması ile 

çıktıyı artırma şeklinde değerlendirilmektedir. Eldeki 

kaynaklar ; en basit tanımla, malzeme (hammadde 

ve sarf malzemeler) , personel (emek), donanım 

(makineler vb. gibi) ve metot (üretim şekli, servis vb. 

gibi) şeklindedir. Yüksek verimlilik, aynı miktarda 

kaynaklarla daha çok üretmek ya da aynı girdiyle 

daha çok çıktı üretmektir [5]. Verimlilik genel olarak 

üretim süreci sonunda elde edilenlere bu sonucu 

elde etmek için üretim sürecine alınanlar, bir başka 

deyişle çıktılarla girdiler arasındaki bir katsayı, bir 

orandır. Çıktılarla girdiler arasındaki oranın fiziksel 

ya da parasal ifade edilişidir. Montaj hatları, üretimi 

yapılan iş parçalarının bir istasyondan diğerine 

hareket etmesiyle meydana gelen sistemlerdir. İş 

parçası üzerinde yapılması gereken görevlerin istasyonlara 

ataması yapılarak, istasyonlardaki her bir işçinin 

iş parçaları üzerinde daima aynı işlemleri yapması 

sağlamaktadır. Böylece üretim ortamındaki 

zaman ve iş gücü kaybı ortadan kaldırılmış veya en 

aza indirilmiş olmaktadır. Görevler arasındaki öncelik 

ilişkileri dikkate alınarak istenen bir performans 

ölçütünü en iyi şekilde görevlerin istasyonlara atanmasına 

montaj hattı dengeleme adı verilmektedir. 

Bu performans ölçütleri genellikle istasyon sayısının 

veya çevrim süresinin en küçüklenmesidir. Montaj 

hattı dengeleme çalışmaları model sayısı yönünden 

tek modelli, çok modelli ve karışık modelli; 

yerleşim düzeni yönünden düz hatlar, U-tipi yerleşim 

ve paralel hatlar şeklinde sınıflandırılmaktadır. İşin 

yapısına göre ise manuel ya da otomatik olarak ikiye 

ayrılmaktadır. Manuel hatlarda ürün son istasyona 

ulaşana kadar ve bir ürün olarak çıkana kadar 

çoklu istasyonlar vardır. Her istasyonda toplam iş yükünün 

bir bölümü, bir veya daha çok işçi tarafından 

yapılmaktadır. İnsan unsurunun ön planda olduğu 

bu çeşit montaj hatlarında dengeleme yaparken, 

otomatik hatlara göre daha çeşitli kriterleri dikkate 

almak gerekmektedir [7]. Bu çalışmada Akar 

Tekstil Firmasında iş etüdü çalışması yapılmıştır. Bu 

kapsamda standart zamanlar, yetkinlik planları, hat 

dengeleme çalışmaları gerçekleşmiştir. Çalışmada 

amaç, konfeksiyon işletmelerinde seçilmiş bir ürün 

üretimdeki tüm işlerin dizgisel olarak kaydedilmesi 

ve verimsiz sürelerin ortadan kaldırılması araştırmasıdır. 

Aynı zamanda firma bünyesinde bulunmayan 

yetkinlik planları oluşturulup üretimin daha planlı 

ilerlemesi sağlanacaktır. Firmanın iç üretiminde 

standart zamanlar dosyası oluşturularak bantlara 

verilen modeller için referans oluşturulacaktır. 

MATERYAL METOD 

1.1. Materyal 

Bu çalışmada etüt edilen iş 800 üzerinde makine 

operatörü bulunan konfeksiyon işletmesinde 

gerçekleştirilmiştir. İşletmede günlük çalışma süresi 

8 saat ve haftada 1 gün tatil yapılmaktadır. Bu 

işletmede planlama birimi, müşteri temsilcisi birimi, 

modelhane birimi, aksesuar satın alma birimi, 

kumaş satın alma birimi, kesimhane birimi, dikimhane 

birimi, paketleme birimleri bulunmaktadır. Bu 

çalışma dikimhane bölümünde gerçekleştirilmiştir. 

İşletme de mevcutta 17 adet bant olup bantlarda 

ortalama 35 makine operatörü ve 3 ayakçı bulunmaktadır. 

Her bantta 1 usta ve usta yardımcısı da 

mevcuttur. Pilot bant seçilip 4 ay boyunca bandın 

diktiği modeller ve verimliliği takibe alınmıştır. 

Aşağıdaki tablo 7 de dikimhane bölümünde kullanılan 

makine çeşitleri gösterilmektedir. (Tablo 7) 

1.2. Metod 

Seçilen konfeksiyon işletmesinin dikimhane bölümünde 

iş etüdü tekniklerinden zaman etüdü 

tekniği uygulanmıştır. Belirlenen pilot bant ile ilgili 4 

ay boyunca dikilen modellerin tüm prosesleri tespit 

edilip kayıt altına alınmıştır. İşletmenin mevcutta 

dikimhane bölümünde kullanılan makinaların listesi 

çıkartılmıştır. Etkilenebilen hareketler etüt edilip ve 

her harekete ait standart süreler belirlenmiştir. Buradaki 

amaç, doğrudan gözlemlere gerek olmadan 

çeşitli hareketler için önceden belirlenmiş olan 

zaman standartlarından yararlanarak çeşitli işlerin 

yapılması için gereken zamanı saptamak amacıyla 

kullanılmaktadır. Öncellikle standart zamanlar dosyası 

oluşturmak için operasyon bazlı süre ölçümleri 

gerçekleştirilmiştir. Kronometre ile zaman ölçümünde 

temel prensip iş akışının etütçü tarafından 

gözlemlenmesidir. İş etütçüsü bu gözlemi yaparken 


72 MAKALE 

Aşağıdaki gibi hesaplanmıştır: 

Üretim Hedefi = Planlanan Kişi Yükü x 

Çalışma Saati (dk) / Model Süresi 

Saatlik Sayı = Üretim Hedefi / Çalışma Saati (dk) / 60 

Operasyon Saatlik Sayı = 60 / Standart Süre 

Kişi Yükü = Üretim Hedefi x Standart Süre / 

Çalışma Saati (dk) (Şekil 6) 

bir zaman ölçme aleti (kronometre) ve zaman ölçü 

formu kullanmıştır. Etütçü ölçüm yaparken izlediği 

hareketlere randıman tahmini gerçekleştirmiştir. Bu 

şekilde Standart zamanlar dosyası oluşturulmuştur. 

Daha sonra modeller operasyonlarına ayrılıp 

belirlenen standart zaman dosyalarından veriler 

çekilerek model süreleri oluşturulmuştur. Model 

sürelerine göre operasyon özelinde modellerin 

hat dengeleme, makine yerleşim planı ve iş akış 

şemaları yapılmıştır. Belirlenen model sürelerine 

göre banda günlük üretim hedefi ve saatlik üretim 

hedefleri verilmiştir. Gerçekleşen verilere göre 

verimlilik analizi yapılmıştır. (Tablo 8) 

İşin mevcut çalışma metoduyla yapılışına dair 

bilgilerin kaydı aşamasında işlere ait bilgilerin sistematik 

bir şekilde toplanmasını sağlamak amacıyla 

çeşitli formlar oluşturulmuştur. Kronometre ile etüt 

uzmanı aşağıdaki şekil 4 de 20 hareketi ölçümleyip 

randıman tahmini gerçekleştirmiştir. (Şekil 4) 

Hareketin belirlenen süresinin doğruluğunu teyit 

etmek için aşağıdaki şekil 5 de bulunan formu 

kullanarak 1 saat gözlem gerçekleştirilmiştir. Birim 

zaman ve 1 saat sonucunda çıkan veri tutuyor ise 

standart zamanlar dosyasına eklenmiştir. (Şekil 5) 

Modellerin bantta dikimine ait bant dengeleme 

formu aşağıdaki şekil 6 da verilmiştir. Bant dengeleme 

formuna göre model operasyonlarına 

ayrılmıştır. Önceden saptanan birim zamanlar 

dosyasından veriler çekilerek model için bir bant 

dengeleme planı oluşturulmuştur. Birim zamanlara 

göre her bir operasyona kişi yükleri ortaya 

çıkmaktadır. Kişi yüklerine göre personel ataması 

gerçekleştirilmiştir. Buna göre hat oluşturulmuştur. 


74 MAKALE 

Desimal dakika, desimal dakikalar sisteminde 

gözlemler santidakika (CM) cinsinden kaydedilir, 

sürelerin dakika karşılıkları hesaplanmaktadır. Dakikanın 

desimal ifadeleri çoğu çalışma için daha uygun 

olmaktadır. Desimal dakikalı kronometreler 0-100 

arasında bölümlenmiş olup ibre dakikada bir turunu 

tamamlamaktadır. Böylelikle kayıt ve hesaplama kolaylığının 

yanı sıra ölçümleri saniye ile ifade etmekten 

daha detaylı sonuçlar elde edilmektedir. Tablası 100 

eşit parçaya bölünmüş olan desimal dakikalı kronometrenin 

her bölümlenmesi 0,01 dakikaya eşittir. 

BULGULAR VE TARTIŞMA 

Etüt uzmanı tarafından kronometre ile metod kısmında 

verilen şekil 17 deki forma uygun olarak zaman 

ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Formda belirtilen 

Oluşturulan bant dengeleme formuna göre 

aşağıdaki şekil 7 de yer alan forma göre iş akış 

şeması oluşturarak üretim hattının yönlendirilmesi 

gerçekleştirilmiştir. (Şekil 7) 

Kişi yükleri sonucu ortaya çıkan operatör sayısına 

göre operasyon özelinde kullanılacak 

makine sayıları da ortaya çıkmaktadır. Aşağıdaki 

şekil 8 de formu kullanarak makina yerleşim 

planı oluşturulmuştur. (Şekil 8) 

Pilot bantta 4 ay boyunca dikilen modellerin isimleri 

aşağıdaki gibidir; • Bubble Top • Egret Boho 

Blouse • Arızona Tee S9 • Chıara Body • Connıe 

Culotte • Gınger • Flamingo • Tına Mını Skırt 

Pilot seçilen bantta 4 ay boyunca dikilen modellerin 

teknik çizimleri şekil 9, şekil 10, şekil 11 , şekil 

12, şekil 13, şekil 14 ve şekil 15 de gösterilmektedir. 

Çalışmada hanhart kronometresi kullanılmıştır. 

Şekil 16 da gösterilmektedir. 


“İşi profesyonellerine bırakın” 

WEB OFSET DÜZ OFSET CİLT AMBALAJ 

‘nin matbaası 

“İhlas Matbaacılık güvencesiyle” 

Termal Kalıp 

Yüksek tirajlı baskılara uygun, geniş 

gelişim töleransına sahip, net ve kaliteli 

baskı sağlayan özel bir kalıptır. 

Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep) 

80.000 – 100.000 (UV Mürekkep) 

Detaylar İçin: 

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza 

No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE 

Tel.: + 90 212 454 31 95 • www.afarkplates.com 

Konvansiyonel Kalıp (Ctcp-LX) 

UV-CTP kalıp kullanan üst düzey müşteriler 

için geliştirilmiştir. Yüksek hassasiyete sahip, 

yüksek tirajlı baskılara uygun, 

Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep) 

50.000 – 100.000 (UV Mürekkep) 

Merkez Mahalasi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza 

No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE 

Tel.: + 90 212 454 30 00 www.ihlasmatbaacilik.com 

Detaylar İçin:

76 MAKALE 

işlem basamaklarını doğru ölçümlemeyi yapacak 

şekilde adımlara ayırmaktadır. İzlemeyi bitirdikten 

sonra 20 adet ölçümleme sonucu belirlenmiştir. 

Daha sonra randıman tahmini yapılıp operasyonun 

gerçekleşme süresi bulunmuştur. Aşağıda zaman 

etüt çalışmalarının sonuçları gösterilmektedir. 

Yan çatma operasyonunu incelendiğinde, şekil 

17 de gösterilen, işlem süprem kumaşta gerçekleşmektedir. 

Operasyon iki adıma ayrılmaktadır. 

Operasyon etiketli ve 85 cm operasyon özelliğine 

sahiptir. %85 randıman tahmini ile 0,53 saniyede 

gerçekleştiği görülmektedir. 

Kol ağzı büzgü operasyonu incelendiğinde, şekil 

18 de gösterilen işlem futter kumaşta gerçekleşmektedir. 

Operasyon iki adıma ayrılmaktadır. 

Operasyon silikonlu ve 10 cm özelliğine sahiptir. 

%95 randıman tahmini ile 0,11 saniyede gerçekleştiği 

görülmektedir. 

Kemer takma operasyonu incelendiğinde, şekil 19 

de gösterilen işlem futter kumaşta gerçekleşmektedir. 

Operasyon iki adıma ayrılmaktadır. Operasyon 

60 cm özelliğine sahiptir. %90 randıman tahmini 

ile 0,77 saniyede gerçekleştiği görülmektedir. 

Ara çatma operasyonu incelendiğinde, şekil 20 de 

gösterilen işlem futter kumaşta gerçekleşmektedir. 

Operasyon iki adıma ayrılmaktadır. Operasyon tek 

taraf özelliğine sahiptir. %95 randıman tahmini ile 

0,22 saniyede gerçekleştiği görülmektedir. Yapılan 

zaman etütleri çalışması sonrası doğruluğunu tespit 

etmek için follow up çalışması gerçekleşmiştir. 1 

saat gerçekleştirilen işlem sonrası aşağıdaki şekil 21 

de gösterildiği gibi standart zamanlar dosyası oluşturulmuştur. 

Standart zamanlar dosyası operasyon 

kodu, segment, operasyon numarası, operasyon 

adı, form numarası, form tanımı, standart zaman 

süresi ve makine bilgisi gibi özellikleri gösteren bir 

tablo oluşturulmuştur. Zaman etüdünde saptanan 

veriler standart zamanlar tablosuna aktarılmıştır. 

Yukarda gösterilen şekil 21 deki standart zamanlar 

tablosundan 4 ay boyunca takip edilen modellerin 

hat dengeleme çalışmaları için tablo da 

bulunan veriler referans alarak oluşturulmuştur. 

Modellerin hat dengeleme, makine yerleşim planı 

ve iş akış şemaları aşağıda gösterilmektedir. 

(Şekil 22) 4 ay boyunca takip edilen bantta 

dikilen model olan bubble top modeli incelendiğinde, 

model süresi 6,84 olup %89 hat doluluk 

oranı ile banda günlük üretim hedefi olarak 2198 

adet verilmiştir. Saatlik üretim hedefi bant 485 

dk çalıştığını düşündüğümüzde 272 adede denk 

gelmektedir. Bu veriler göz önünde tutulduğunda, 

17 gün boyunca bant bubble top modelinden 

toplamda 37 bin 333 adet ürün dikilmiştir. 


78 MAKALE 

incelendiğinde, model süresi 12,01 olup %87 hat 

doluluk oranı ile banda günlük üretim hedefi 

olarak 1373 adet verilmiştir. Saatlik üretim hedefi 

bant 485 dk çalıştığını düşündüğümüzde 170 

adede denk gelmektedir. Bu veriler göz önünde 

tutulduğunda, 7 gün boyunca bant, egret boho 

blouse modelinden toplamda 7 bin 125 adet 

ürün dikilmiştir. Günlük 1017 adet dikim gerçekleşmiştir. 

%74 performans ile ürün dikilmiştir. Bu ürün 

dikilirken toplamda 236 makine operatörü görev 

almıştır. Gün bazında değerlendirdiğinde, 34 

makine operatörüne denk gelmektedir. 

Günlük 2196 adet dikim gerçekleşmiştir. %99 

performans ile ürün dikilmiştir. Bu ürün dikilirken 

toplamda 576 makine operatörü görev almıştır. 

Gün bazında değerlendirdiğinde, 34 makine 

operatörüne denk gelmektedir. 

Bant, yukarıdaki şekil 23 de gösterilen iş akış şemasına 

göre ilerlemiştir. Dikim bu şekilde gerçekleşmiştir. 

(Şekil 24) Bant, yukarıda gösterilen makine yerleşim 

planına uygun şekilde kurulmuştur. Dikim bu 

şekilde gerçekleşmiştir. 

(Şekil 25) 4 ay boyunca takip edilen bantta 

dikilen model olan egret boho blouse modeli 

TEKSTİL & TEKNİK MART | MARCH | 2023 

Devamı gelecek sayıda...

SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU 

Name / İsim : ........................................................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : ......................................................................................................................................................................... 

Company / Firma : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... 

Mailing adress / Posta Adresi : ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................ 

Tel : ......................................................................................................................................................................................................................... Fax : ........................................................................................................................................................................................................................ 

Vergi dairesi : ....................................................................................................................................................................................... Vergi no : ....................................................................................................................................................................................................... 

Business Type / Faaliyet Alanınız : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 .................. 

One year EURO 480 

Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 600 TL. 

PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ 

Check is enclosed / Çek ektedir. 

Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed. 

Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir. 

Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız. 

Credit card no / Kredi kartı no : 

Security number / Güvenlik numarası : 

Name of the card holder 

Kart sahibinin adı-soyadı 

: ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

Expiry date / Geçerlilik süresi : .................... / .................... / .................... 

Type of the card / Kartın cinsi : Visa Master / Eurocard 

Date / Tarih : .................... / .................... / .................... Stamp & Signature / İmza : ................................................................................................................................................................................................................. 

YURTİÇİ BANKA 

HESAP NUMARALARIMIZ ( TL ) 




GARANTİ BANKASI 

GÜNEŞLİ ŞUBESİ 

ŞUBE KODU: 295 

HESAP NO: 6293152 

IBAN NO: 

TR02 0006 2000 2950 0006 2931 52 

BANK ACCOUNT NO ( EURO ) 




TURKIYE GARANTI BANKASI 

GÜNEŞLİ BRANCH 

Bank account: 9073622 

Swift code: TG BATRIS XXX 

Branch code: 295 

IBAN NO: 

TR74 0006 2000 2950 0009 0736 22 

BANK ACCOUNT NO ( USD ) 




TURKIYE GARANTI BANKASI 

GÜNEŞLİ BRANCH 

Bank account: 9073623 

Swift code: TG BATRIS XXX 

Branch code: 295 

IBAN NO: 

TR47 0006 2000 2950 0009 0736 23 

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY 

Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93 web: www.tekstilteknik.com.tr e-mail: img@img.com.tr

professionalism 

speaks... 

YOUR LINK TO THE BEST TEXTILE MARKET 

SINCE 1985 TO 2023 

ISSN 2148-9254 

OCAK JANUARY 2023 


OCAK JANUARY 2023 

38 

years 


İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TÜRKİYE 

Tel: +90 212 454 22 22 | Fax: +90 212 454 22 93 | web: www.tekstilteknik.com.tr | e-mail: img@img.com.tr

KORNIT ATLAS MAX ile 

DÜNYANIZI DEĞİŞTİRİN! 

Minimum Maliyet/Yüksek Baskı Teknolojisi 

XDI Baskı Teknolojisi ile Benzersiz 3D Baskı Efekti 

Düşük İşletme Maliyetleri ile Sürdürülebilir Seri Üretim 

MatSet Güvencesi ile 

MatSet Matbaa Makine ve Malzemeleri Tic. ve San. A.Ş. 

• İstanbul, Tel: 0212 270 05 95 • İzmir, Tel: 0232 449 32 22 • Ankara, Tel: 0312 395 67 40 

www.matset.com.tr | info@matset.com.tr

Tekstil Teknik March 2023

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?