10.03.2013 Views

Surdurulebilir_Turizm_konferans_Sonuc_Raporu

Surdurulebilir_Turizm_konferans_Sonuc_Raporu

Surdurulebilir_Turizm_konferans_Sonuc_Raporu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM:<br />

TÜRKİYE VE DÜNYA DENEYİMLERİ<br />

KONFERANSI<br />

ANKARA, 30‐31 OCAK 2012<br />

KONFERANS RAPORU<br />

Doğu Anadolu’da Kültür <strong>Turizm</strong>i için İttifaklar<br />

MDGF 1792 – UNJP, T.C. KÜLTÜRÜ VE TURIZM BAKANLIĞI<br />

Raportör: M. Sinan Özden


İÇİNDEKİLER<br />

İÇİNDEKİLER ............................................................................................................................. 2<br />

GİRİŞ: ....................................................................................................................................... 3<br />

ÖZET ........................................................................................................................................ 3<br />

KONFERANS ............................................................................................................................. 5<br />

AÇILIŞ KONUŞMALARI VE ÇERÇEVE SUNUM ................................................................................ 5<br />

PANEL OTURUMLARI .................................................................................................................... 7<br />

PANEL 1 : Dünya’da ve Türkiye’de Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong> ......................................................... 7<br />

PANEL 2 : Sürdürülebilir Kalkınma ve Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong> için Toplum Temelli <strong>Turizm</strong>i<br />

Desteklemede Ulusal, Bölgesel ve Yerel Aktörlerin Yeri ......................................................... 14<br />

PANEL 3 A : Örnek Çalışmalar ve Çıkarılan Dersler: Toplum Temelli <strong>Turizm</strong>in Sürdürülebilir<br />

Yerel Kalkınmaya Etkileri ........................................................................................................ 21<br />

PANEL 3 B : Örnek Çalışmalar ve Çıkarılan Dersler: Toplum Temelli <strong>Turizm</strong>in Sürdürülebilir<br />

Yerel Kalkınmaya Etkileri ........................................................................................................ 27<br />

PANEL 4 : Toplum Temelli <strong>Turizm</strong>e Sürdürülebilir Çözümler .................................................. 34<br />

DEĞERLENDİRME OTURUMU VE KAPANIŞ ................................................................................. 40<br />

EKLER (AYRI ELEKTRONİK DOSYALAR OLARAK VERİLMİŞTİR) .................................................. 43<br />

2


Giriş:<br />

‘Doğu Anadolu’da Kültür <strong>Turizm</strong>i için İttifaklar – Birleşmiş Milletler Ortak Programı’ (UNJP) Doğu<br />

Anadolu bölgesinde kültür sektörünü harekete geçirmeyi hedeflemektedir. Yerelde turizm<br />

stratejik planlaması için bir katılımcı yönetişim modeli sunmayı, Türkiye’nin daha az gelişmiş<br />

yörelerinde kültürel mirasın korunması ile kültür turizmi sunumunun eşgüdümlü yapılmasını ve<br />

önceliklendirilmesini ve Kars ilinde yaşayanların gelirini artırmayı elde etmeyi amaçlamıştır. Bu<br />

yolla, BM Ortak Programı (UNJP), Türkiye’nin bölgesel gelişmişlik farklarına müdahale ederek<br />

MDG‐1 hedefinin yerel düzeyde gerçekleşmesine katkı sağlamaktadır.<br />

UNJP faaliyetleri, UNDP, UNESCO, UNICEF ve UNWTO olmak üzere farklı BM teşkilatlarının<br />

uzmanlıklarından ve kapsamlı deneyimlerinden yararlanacak şekilde birbirini tamamlayıcı<br />

faaliyetler olarak tasarlanmışlardır. UNJP’nin çerçevesi, amacı ve faaliyetleri hakkında daha fazla<br />

bilgi projenin web sayfasından edinilebilir (www.kultur.mdgf‐tr.org).<br />

ÖZET<br />

KONFERANS:<br />

UNJP, 30‐31 Ocak 2012 tarihlerinde, sürdürülebilir turizm konulu iki günlük bir <strong>konferans</strong><br />

düzenlemiştir. ‘Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong>: Türkiye ve Dünya Deneyimleri’ Konferansının amacı, T.C.<br />

Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı uzmanları, orta ve üst düzey yöneticileri ile Kalkınma Ajansları,<br />

belediyeler, STK’ler, özel sektör temsilcileri, turizm birlikleri gibi yerel aktörler arasında yerel,<br />

bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeylerde sürdürülebilir turizm ve toplum temelli turizm<br />

hakkında bilgi paylaşımı sağlamaktır. Konferansta sürdürülebilir turizmin kalkınmaya katkısı,<br />

Türkiye’deki ve dünyadaki uygulamalar ele alınarak ileriye dönük modellerin oluşturulmasına<br />

katkı sağlanması da amaçlanmıştır.<br />

KONFERANS PROGRAMI:<br />

Konferans, BM Mukim Koordinatörü Sn. Shahid Najam ve Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanı Sn. Ertuğrul<br />

Günay’ın açılış konuşmalarıyla başlamış, <strong>konferans</strong>ın kavramsal çerçevesi ise kıdemli<br />

sürdürülebilir turizm uzmanı Sn. Michael Jay tarafından ortaya konmuştur. Açılış konuşmaları ve<br />

çerçeve sunuşun her biri kitle turizmi ile sürdürülebilir turizm (toplum temelli turizm) karşıtlığını<br />

vurgulamış, Türkiye’nin doğal ve kültürel varlıkları ile sahip olduğu potansiyele değinmişlerdir.<br />

Konferans, iki güne yayılmış 5 oturumda 4 panel olarak organize edilmiştir. Birinci Panelde,<br />

Dünya’da ve Türkiye’de Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong> başlığı altında Türkiye’nin 2023 <strong>Turizm</strong> Stratejisi<br />

Hedefleri ile İspanya’dan ulusal ve bölgesel deneyimler ve İtalya’dan yine yerel deneyimler<br />

sunulmuştur.<br />

İkinci panel, ‘Sürdürülebilir Kalkınma ve Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong> için Toplum Temelli <strong>Turizm</strong>i<br />

Desteklemede Bölgesel ve Yerel Aktörlerin Yeri’ başlığı altında gerçekleştirilmiştir. Panelde,<br />

merkezi yönetimin, Kalkınma Bakanlığı ile Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı’nın, sürdürülebilir turizm<br />

3


alanındaki teşvik, standart oluşturma ve belgelendirme uygulama ve araştırma çalışmalarının,<br />

bölgesel ölçekte Karacadağ Kalkınma Ajansı örneğinde sektörel destek stratejilerinin ve turizm<br />

sektöründe faaliyet gösteren firmaların toplum temelli turizmi geliştirmede kendi yaklaşım ve<br />

düzenlemeleri sunulmuştur.<br />

Üçüncü Panel, Türkiye’nin çeşitli yörelerinden toplum temelli turizm örneklerinin sunulduğu iki<br />

oturumlu bir panel olarak düzenlenmiştir. Konferansın birinci gününde Beypazarı ve Nallıhan gibi<br />

uygulama örneklerinin yanı sıra Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı’nın Kültür Yolları Projesi ve<br />

Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı ile Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın desteklediği turizm<br />

projelerine yer verilmiştir.<br />

Konferansın ikinci gününde, yeni örnek sunumlarla devam eden üçüncü panelde (örnek<br />

çalışmalar, çıkarılan dersler) bu kez, Fırat Havzası <strong>Turizm</strong> Rotası, Konya yakınlarında Şükran köyü,<br />

Uzundere (DATUR Projesi), Kemaliye Kars Boğatepe ve Buğday Derneği’nin TATUTA Projesi<br />

örnekleri tanıtılmıştır.<br />

Konferansın dördünce ve son paneli, Toplum Temelli <strong>Turizm</strong>e Sürdürülebilir Çözümler başlığı<br />

altında, Ormancılar Derneği’nin gönüllülük esaslı eko‐turizm uygulamaları, Küre Dağları Milli<br />

Parkı gibi korunan bir alanda sürdürülebilir turizm deneyimi gibi örnek sunumlarının yanı sıra<br />

iklim değişikliğinin turizme etkisini ve turizm ve çevre ilişkilerini tartışmaya davet eden<br />

sunumlarla tamamlanmıştır.<br />

Konferans, her dört panelin belli başlı çıktılarının panel moderatörleri tarafından aktarıldığı bir<br />

kapanış oturumuyla son bulmuştur.<br />

4


KONFERANS<br />

Tüm panellerdeki konuşma ve sunumlar, panelistler tarafından hazırlanıp sunuldukları orijinal<br />

halleriyle <strong>konferans</strong> raporunun ekinde verilmiştir. Bu nedenle, <strong>konferans</strong> raporunun bu bölümü,<br />

sunumlarda vurgulanan, ön plana çıkan ve paneli yönlendiren konular ile panel sonlarında<br />

gelişen soru ve cevap kısmındaki tartışmaları yansıtmaktadır.<br />

AÇILIŞ KONUŞMALARI VE ÇERÇEVE SUNUM<br />

Konferansın açılışı Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim koordinatörü Shahid Najam ve Kültür ve<br />

<strong>Turizm</strong> Bakanı Ertuğrul Günay tarafından yapıldı.<br />

Açılış konuşmalarında, Türkiye’nin kitle turizminden sürdürülebilir turizme yönelmeye<br />

başlamasının önemi, bunun için ülkenin sahip olduğu tarihi ve kültürel varlıkların<br />

değerlendirilmesi için politik kararlılık ve yön verme gerekliliği, turizmi kıyı yörelerinden iç<br />

bölgelere taşımanın yollarının geliştirilmesi ve böylece ülkenin potansiyelinin daha iyi<br />

değerlendirilmesi konuları öne çıktı, turizmin kalkınmada ve istihdam yaratmada oynadığı role<br />

değinildi.<br />

Shahid Najam<br />

Shahid Najam konuşmasında Türkiye’nin kıyı bölgelerinde sürdürdüğü deniz turizmine<br />

odaklanarak 21 Milyar Amerikan Doları gelir elde ettiğini oysa Türkiye’nin kültür ve uygarlıklara<br />

ev sahipliği yapmışlığıyla özel bir yeri olduğunu belirtti. Dünya kültür varlıkları listesinde yer alan<br />

birçok kültür ve tarih varlığıyla doğu ve batının buluştuğu bir köprü olarak uygarlıklar<br />

buluşmasını güçlendirdiğini söyledi. Türkiye’nin sahip olduğu varlıklarla, yakın zamanda<br />

geliştirmeye başladığı kültür, sağlık, spor turizmi gibi alanların ötesinde turizm sektörünü<br />

çeşitlendirebileceğini; sürdürülebilir turizmin burada önemli olduğunu vurguladı.<br />

Najam, ekonomik çevresel, sosyal ve kültürel açılardan gelişme sağlanması gerektiğine ve politik<br />

kararların alınmasının önemine dikkat çekti. Bu çerçevede MDGF‐UNJP’nin sağladığı desteğe de<br />

değindi.<br />

Ertuğrul Günay<br />

Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanı Ertuğrul Günay da açılış konuşmasında Türkiye’nin kitle turizminden<br />

alternatif turizme yönelme politikasını benimsemeye başladığını açıkladı. Türkiye’nin mevcut<br />

durumda önemli bir turizm ülkesi olduğunu, 2011 yılında 31,5 milyon turist ağırladığını, bunun<br />

10 milyonunun ise Antalya yöresinde kıyı turizmi için otellere geldiğini belirtip bu başarılı<br />

rakamlara karşın kitle turizminin gelen turisti yerelle buluşturmadığını, çevreyle de çok barışık<br />

olmadığını ifade etmiştir.<br />

Yeni turizm stratejisinde Türkiye’nin doğa, arkeoloji, kültür (güncel yaşam kültürü) öne<br />

çıkarılacağı yeni bir turizm türüne yönelmek gerektiğini vurgulayıp yerel halkla ilişki kuramayan<br />

kitlesel turist yerine toplumla turizmin bağlanması, bireysel turizmin geliştirilmesinin önemli<br />

olduğunu söylemiştir. Günay konuşmasında, bireysel turizmden umduğu faydaları da dile getirdi:<br />

“bireysel turizmi ve kültür turizmini geliştirirsek küçük işletmeleri de desteklemiş oluruz, istihdamı<br />

artırırız, geliri daha iyi dağıtırız. Daha küçük yatırımlarla turizmi geliştiririz. toplumla turizmi<br />

barıştırırız. İnsanımızı dünya insanı ile tanıştırırız.”<br />

Küçük işletmeleri öne çıkaran ve çevreye duyarlı turizmi geliştirmeye çalışan politika arayışlarını<br />

‘yeni bir bakış açısı’ olarak değerlendiren Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanı turizm teşviklerinin de yeniden<br />

5


yapılandırılmakta olduğunu, denizi korumak için tanımlanan 325 mavi bayrak dışında şimdi bir<br />

de yeşil yıldız projesi başlatıldığını, çevreyle uyumlu otellerin yeşil yıldızlı olacağını, önümüzdeki<br />

dönemde turizm işletmelerine verilen enerji desteğinin yeşil yıldızlı işletmelere verileceğini<br />

açıkladı.<br />

Kavramsal Çerçeve Sunuşu:<br />

Michael Jay<br />

Konferansın çerçevesini belirlerken bir genel turizm tanımı koymak gerektiğinden bahseden<br />

Michael Jay, ticaret, sanayi, bacasız sanayi, görünmez ihracat gibi karmaşık sektörel tanım<br />

tartışmalarından kaçınarak, en kapsayıcı ifade olarak turizmi bir ‘’ekonomik operasyon’’ olarak<br />

gördüğünü belirtip turizmi insani ilişkilerin ön planda olduğu ekonomik bir hizmet operasyonu<br />

olarak tanımladı:<br />

“<strong>Turizm</strong>, turizm ürünlerinin etkili bir şekilde ticarileştirilmesine dayanır; bir hizmetler almaşığıdır<br />

ve mamul ürünler gibi pazarlanamaz. Burada kilit sözcük HİZMET’tir. Hem hizmeti sunanların<br />

hem de hizmetten yararlananların (müşterilerin, turistlerin) profillerini, talep ve beklentilerini,<br />

anlamadan, yalnızca hedef yerin özelliklerine odaklanarak ve atraksiyon ve aktiviteler geliştirerek<br />

yapılacak emek yoğun dış turizm anlayışı çok dar görüşlü bir turizm anlayışı olacaktır.”<br />

Daha sonra, çeşitli örneklerle bugün alternatif turizmin geleneksel turizm formlarına göre daha<br />

revaçta (moda) olmaya başladığını anlatan Jay, geleneksel deniz, kum, güneş turizmi sunan<br />

yerlerin ürün geliştirmeye yönelmesi gerektiğine değindi.<br />

<strong>Turizm</strong> sektörünün güvenlik, politik ve ekonomik istikrar, ya da doğal afet gibi kontrol dışı<br />

etkilerden kolayca etkilenebildiğini de hatırlattı.<br />

Yeni kuşak turizm etkinliğinin yılda bir çıkılan ve tur operatörleri aracılığıyla ayarlanan tatil<br />

olmaktan çıkıp hafta sonu kaçamakları da dahil olmak üzere yılda bir kaç kez geziye çıkmak<br />

haline dönüştüğünü, bunu yaparken de bireylerin artık bilgisayar ve internet kullanarak kendi<br />

programlarını kendileri oluşturduklarını, acenteleri kullanmamaya başladıklarını anlattı. Michael<br />

Jay, ekonomik etkilerle bireylerin tatil bütçelerinin kısılması da buna eklenip daha mütevazi<br />

turizm seçeneklerine yönelmeye başlanınca, turizm işletmecilerinin uyum sağlaması ve ürün<br />

geliştirmeye yönelmesinin kaçınılmaz hale geldiğinin altını çizdi.<br />

<strong>Turizm</strong> sektörüne dair çerçeveyi tanımladıktan sonra Toplum Temelli <strong>Turizm</strong> hakkında<br />

açıklamalarda bulundu: Toplum temelli turizmde turistler tatillerini gittikleri yerin halkı içinde<br />

geçirir, oranın yaşam tarzıyla, kültürüyle ve çevresiyle tanışırlar. Bu kültürler arası etkileşim<br />

gidilen yerin halkı için bir mali kazanım anlamına da gelir. Aynı zamanda yerel kalkınma ve<br />

koruma hedeflerini destekler. Toplum temelli turizm sosyal gereksinimlere yanıt verir, daha<br />

sürdürülebilir bir çevreye katkı verir ve ticari geçerliliği yüksektir. Toplum temelli turizmde, ev<br />

sahibi topluluk (yerel halk) ve çevre doğrudan etkilenir. Kendi yerel kalkınma sürecine doğrudan<br />

dahil olma ve elde edilen faydayı daha adil dağıtma becerisini güçlendirir. Oysa kitlesel turizmde<br />

büyük ölçekli yatırımcı karını artırma gayreti içindedir.<br />

Toplum temelli turizm geceden sabaha gelişmez! Desteklenmesi ve cesaretlendirilmesi gerekir.<br />

Michael Jay, çerçeve sunuşunun sonunda çeşitli ülkelerden başarılı toplum temelli turizm<br />

örneklerine değindi (EK1: ).<br />

6


PANEL OTURUMLARI<br />

PANEL 1 : Dünya’da ve Türkiye’de Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong><br />

Moderatör: Eric Johansson Echaide<br />

Dr. Adnan Aslan:<br />

Daire Başkanı, Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı<br />

Isabel Garana,:<br />

AB Dünya <strong>Turizm</strong> Örgütü Avrupa Bölge<br />

Yöneticisi<br />

Pascual Rivas:<br />

Granada Bölge <strong>Turizm</strong> Konseyi Planlama ve<br />

<strong>Turizm</strong>i Geliştirme Sorumlusu<br />

Maurizio Davolio:<br />

Sorumlu <strong>Turizm</strong> Derneği Başkanı (İtalya)<br />

7<br />

2023 Türkiye <strong>Turizm</strong> Stratejisi Hedefleri<br />

Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong> Deneyimi: İspanya<br />

Sorumlu Toplum <strong>Turizm</strong>i: İtalya Deneyimi<br />

Bu birinci panelde konuşmacılar, Eric Johansson Echaide’nin oturum yöneticiliği altında 15’er<br />

dakika içinde Türkiye’nin bakanlık düzeyinde hazırlamış olduğu turizm stratejisinden, İspanya’nın<br />

turizm alanında diğer ülkelerle kaliteye dayalı rekabet politikasını benimsemesinden, İspanya,<br />

Granada bölgesinde kamu‐özel ortaklığıyla oluşturulmuş olan <strong>Turizm</strong> Konseyi’nden ve<br />

faaliyetlerinden ve İtalya’da kurulmuş olan Sorumlu <strong>Turizm</strong> Derneği ilke ve faaliyetlerinden ve bir<br />

küçük yerleşim yerinde yürütülen toplum temelli turizm çalışmasından söz ettiler.<br />

Sürdürülebilir turizm örneklerinin tümünde katılımcı karar verme mekanizmasının<br />

kurumsallaştırılmış olması öne çıktı.<br />

Eric Johansson paneli açarken yaptığı çerçeve sunumunda özetle şu hususları vurguladı:<br />

‐ Akdeniz havzası turizm gelişiminde büyük bir başarı öyküsü oluşturmakla birlikte ciddi<br />

sürdürülebilirlik sıkıntılarıyla karşı karşıyadır.<br />

‐ Sürdürülebilir turizm, planlamadan uygulamaya turizm gelişiminin tüm süreçlerini<br />

bütüncül olarak kapsamalıdır.<br />

‐ Turistler, yeşil ve sürdürülebilirlik unsurlarını otel veya tur operatörü seçiminde birer<br />

kriter olarak benimsediklerinde, seyahatlerinin etkileri hakkında daha bilinçli olma<br />

eğilimindeler.<br />

‐ <strong>Turizm</strong> yönetiminde küresel eğilimler sürdürülebilirlik uygulamalarını yedi alanda ele<br />

alıyorlar: Sosyo‐kültürel çevre, tedarik zinciri yönetimi, atık yönetimi, kaynak yönetimi,<br />

sürdürülebilir altyapı, biyoçeşitlilik yönetimi ve hepsinin merkezinde konaklama<br />

sürdürülebilirlik yönetimi. Bunların teknoloji ve yenilikçilik yoluyla sürekli geliştirilmesi<br />

gerekiyor.


‐ Ele alınması gereken özel sürdürülebilirlik konuları şunlardır:<br />

o Yeni gelişen turizm destinasyonları ile gelişmiş turizm destinasyonlarında<br />

sürdürülebilirlik konuları farklı ele alınmalıdır.<br />

o Büyük – küçük destinasyonlar: entegre planlama ve uygulama<br />

o <strong>Turizm</strong>in (zararlı) etkilerini en aza indirmeye katkı verecek düzenlemeler<br />

oluşturulması (örneğin ecotax)<br />

o Kalite ve yenilikçiliğin sürdürülebilirlik sürecinin bir parçası olarak entegre edilip<br />

güçlendirilmesi.<br />

Eric Johansson’un çerçeve sunumu (EK2: ) dosyası ekte verilmiştir. (Eric<br />

Johansson’un sunumunda dünyadan sürdürülebilir turizm örnekleri içeren bir de video<br />

gösterildi. Video, youtube üzerinde “the travel foundation” sorgusuyla bulunabilir.)<br />

Panelin ilk sunumunda, Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı’ndan Dr. Adnan Aslan Türkiye <strong>Turizm</strong><br />

Stratejisi: 2023e kadar genel strateji ve Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong> (ST) stratejisi üzerine konuştu.<br />

Türkiye turizminin gelişimini planlama ve örnek projeler (1970), turizmi teşvik kanunu (1983),<br />

turizmde atılım ve yatırımlar(2003) dönemi olmak üzere 3 dönemde tarif edip, bugün 800.000<br />

civarında yatak kapasitesiyle 31 milyon yabancı turist ağırlar hale gelindiğini aktardı. <strong>Turizm</strong><br />

teşvik kanununun misyonunu tamamladığını bunun üzerine Türkiye <strong>Turizm</strong> Stratejisi çalışmasının<br />

başladığını, kamu, özel sektör ve sivil toplum ile görüş alış verişi içinde dünya trendleri de dikkate<br />

alınarak 2 yıl içinde hazırlandığını anlattı. <strong>Turizm</strong> planlamasında en önemli yenilik olarak kum,<br />

deniz, güneş içeren turizm bölgesi kavramı yerine kültür turizmini kapsayıcı bölgesel bir<br />

yaklaşıma geçilmiş olmasının altını çizdi. Buna göre ülkeyi kapsayıcı şekilde turizm gelişim<br />

bölgeleri, turizm gelişim koridorları ve farklı temalarla turizm kentleri öngörüldüğünü aktardı.<br />

Türkiye <strong>Turizm</strong> Stratejisi’nin tam metninin www.kulturturizm.gov.tr (bakanlık web sayfası)<br />

adresinde yayınlanmakta olduğunu bildirerek sözlerini tamamladı. (EK3: )<br />

Panelin ikinci sunumu Isabel Garana tarafından yapıldı. Isabel Garana konuşmasını ekte<br />

verilebilecek kendisine ait özgün bir sunum dokümanı olmaksızın yaptığı için konuşması serbest<br />

bir özet olarak burada yeniden verilmiştir.<br />

Sunum ana başlıklar itibariyle İspanya örneğinde sürdürülebilir turizmde etkin bir rekabetin<br />

yalnızca fiyatla sağlanamadığını, kalite rekabetinin zorunlu olduğunu, çevreye olan etkileri en aza<br />

indirmek için mevcut turizm altyapısının modernize edildiğini ve geleceğe dönük yeni turizm<br />

stratejisinde sırf kıyıyı değil iç kesimleri (hinterland) ve kültürel ve doğal miras alanlarını<br />

geliştirme hedefini anlatmaktadır.<br />

Isabel Garana konuşmasını UNWTO( Birleşmiş Milletler Dünya <strong>Turizm</strong> Örgütü) Avrupa Bölge<br />

temsilcisi olarak değil, İspanyol <strong>Turizm</strong>i olarak yaptığını söyleyerek sözlerine başladı. Garana<br />

sunumunda başlıca şunları bildirdi:<br />

• İspanya Türk <strong>Turizm</strong>inin gelişimini yakından izliyor ve önemli bir rakip olarak görüyor.<br />

Geçen yıl İspanya, 50‐52 Milyon USD ve 57 milyon turistle Çin’den sonra en çok turist<br />

alan 4cü ülke oldu.<br />

• İspanyol hükümeti yalnızca turizmin, İspanya’nın uluslararası alanda bir marka olarak<br />

pazarlanmasını üstlenmişken, içeride turizm gelişiminden otonom bölgeler sorumludur.<br />

8


• <strong>Turizm</strong>i makro ekonomik sektör olarak görüyoruz: Toplam GSMH’nin %10’u ve<br />

istihdamın önemli bir kısmı turizmden sağlanmakta. Önemli rakipler karşısında<br />

sürdürülebilirlik zorlu bir mesele olarak ortaya çıkıyor: Tüm Akdeniz çanağı önemli<br />

rakiplerimiz; bunlar arasında Türkiye giderek daha ciddi bir rakip olmaya başladı. İspanya<br />

olarak fiyat rekabeti yapamıyoruz. Kalite rekabeti yapmak zorundayız.<br />

• Ana hedef kitlemiz Kuzey Avrupa ülkeleri, İngiltere, Almanya; bunlar sürdürülebilirlik için<br />

ekstra ödeme yapmak istemiyorlar ama sürdürülebilirlik olmayınca da gitmek<br />

istemiyorlar.<br />

• Kalite rekabetine yönelirken, İspanyol turizminin son dönemde başa çıkmak zorunda<br />

kaldığı başka zorluklar çevre kirliliği, yol kalitesi gibi turizm altyapısı unsurları oldu.<br />

<strong>Turizm</strong> altyapısını modernize etmek zorunda kaldık. Otellere 3,7 Milyon EUR tutarında<br />

kolay krediler (soft loan) verdik. Teknolojiye yatırım yaparak sürdürülebilirliği geliştirmek<br />

daha kolay oldu: PLAN RENOVE (mevcut otel tesislerinin enerji verimli hale getirmek<br />

üzere yenilenmesi) ve PLAN FUTURA (2020 hedefli turizm strateji planı) planlarını<br />

oluşturduk.<br />

• Mevsimsellik, İspanya turizminin karşı karşıya olduğu bir diğer zorluktur. Akdeniz ve<br />

güney sahilleri çok rağbet görüyor. Ana destinasyonlar Katalonya, Kanarya Adaları ve<br />

Valensiya. Bunun üzerine biz de hinterlanda ağırlık vermeye çalıştık. Oraların altyapısını<br />

geliştirmeye çalışırken aynı zamanda buraları uluslararası pazara da çıkarmamız gerekti.<br />

• PARADORIS TOURISMO diye bir kamu kurumu hinterland turizmini geliştirmeye çalışıyor.<br />

Bir de kırsal turizm girişimleri var; aslında 1980’lerde başladı. Bunlar için kümeler<br />

(cluster) oluşturarak uluslararası pazarda yer almaya çalışıyoruz. Örneğin yemek ve<br />

gurme kümeleri oluşturuyoruz.<br />

• <strong>Turizm</strong>i PRIVILEDGE SPAIN markasıyla pazarlıyoruz, kalite standartlarını geliştirmeye<br />

çalışıyoruz.<br />

• Kıyı alanlarında kıyı planlaması yapıyoruz. Dört projemiz var. Bunlardan Palma y<br />

Majorca’ da otelcilerle ve belediyelerle çalışıp kıyı alanının iyileştirmeye çalışıyoruz.<br />

Costa del Sol ve Kanarya Adalarında da çalışmalarımız sürüyor, ancak bu zor ve karmaşık<br />

bir süreçtir.<br />

Panelin üçüncü sunumu Pasqual Rivas tarafından yapıldı. Rivas, sunumunda Granada ilinde<br />

kamunun, özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla oluşturulmuş olan Granada İl<br />

<strong>Turizm</strong> Kurulunu (Patronato) tanıttı. Granada ilinde ve alt bölgelerinde sürdürülebilir turizmi,<br />

aşağıdan yukarıya katılımcı karar verme ve uygulama süreçleriyle, stratejik planlamayla, eğitim<br />

ve bilgilendirme çalışmalarıyla geliştirme yönünde çalışmalarını anlattı.<br />

Konuşmasını ekte verilen sunu (EK4: )eşliğinde yapan Pasqual Rivas’ın değindiği<br />

önemli noktalar şunlar oldu:<br />

‐ İspanya’da turizm politikaları ve sorumluluğu bölgelere verilmiştir. Granada ili turizm<br />

açısından da Andalusya bölgesinde bir alt‐bölgedir. Granada’da yürütülen turizm<br />

faaliyetleri deniz turizmi, kültür turizmi, kırsal turizm, doğal parklar ve kayak‐kış turizmi<br />

olarak çeşitlenmiştir.<br />

‐ Tourismo de Granada İl düzeyinde 11 yıl önce oluşturulmuş bir turizm kuruludur. İl<br />

turizm kurulu üç amaç gütmektedir: ulusal ve uluslararası düzeyde Granada’nın turistik<br />

kaynaklarının tanıtımı; Granada’da turizmi geliştirip ekonomi ve istihdamın önemli bir<br />

9


ileşeni yapmak; gelen turistlere doyurucu ve profesyonel bilgi sağlamak.<br />

‐ İl turizm kurulunda, başkan ve yönetim kurulundan oluşan bir yönetim yapısı ve danışma<br />

kurulu ile yerel danışma kurullarından oluşan paylaşım yapısına sahip. Yönetim kurulu: il<br />

valisi, vali yardımcısı, il meclisi üyeleri (7), yerel banka, ticaret ve sanayi odası, sanayici<br />

ve işadamları dernekleri, turizm işadamları dernekleri, sendikalar, her turistik bölgenin<br />

temsilcisi, Andalusya bölge yönetimi temsilcisi ve Endülüs Vakfı yer almaktadır. Kamu<br />

özel karışımı bu kuruluşun karar sürecinde her iki tarafın da katkısı olmaktadır. Danışma<br />

kurullarına ise turizm ile ilgili her kişi ve kurum katılabilmektedir.<br />

‐ Tourismo de Granada turizm istatistiklerini tutup yayınlamaktan, internet yayınını<br />

sürdürmeye, yerel yönetimlere danışmanlık vermekten, tartışma forumları<br />

düzenlemeye, planlama faaliyetlerinden eğitim faaliyetlerine çok çeşitlenmiş alanlarda<br />

çalışmaktadır.<br />

‐ Şimdiye kadar yapılan çalışmalardan turizm gelişimi için çıkarılan ders şudur: Gelişmeyi<br />

gerçekleştiren insandır, plan değil! En iyi gelişme araçları da eğitim ve uygulamadır.<br />

Bunların doğru yönlenmesini sağlayan ise plandır, dolayısıyla planlı olmak daha iyidir.<br />

Ama iyi kararların iyi ve doğru bir bilgi temelinde verildiğine dikkat etmek gerekir.<br />

‐ Sonuç olarak kamu ve özel ortaklığında oluşturulmuş turizm kurulu, katılımcı<br />

yöntemlerle ve temel bir stratejik plan hazırlayıp bunu izleyerek, eğitimler vermekte ve<br />

turizm tanıtımı ve bilgilendirmeleri yapmakta, bu yaklaşım ve faaliyetlerle<br />

sürdürülebilirliği yakalamaya çalışmaktadır.<br />

Panelin dördüncü ve son konuşmacısı, İtalya’dan Maurizio Davolio oldu. Konuşmacı Sorumlu<br />

<strong>Turizm</strong> Derneği başkanı olarak İtalyan sorumlu turizm kavramı ve ilkeleri hakkında konuştu, bu<br />

çerçevede geliştirilen ve kooperatifçilikle desteklenen toplum temelli turizm örnekleri verdi.<br />

Sunumunu ekte yer alan sunu (EK5: )eşliğinde yapan Davolio’nun değindiği<br />

başlıca hususlar şunlar oldu:<br />

‐ 1998’de kurulmuş olan ve 90 kadar üyesi bulunan Sorumlu <strong>Turizm</strong> Derneği , sektörde<br />

etik standartların yükseltilmesine katkı koyarak, gezi eğitimleri yoluyla, turizmi<br />

yoksullukla mücadelede kullanarak ve kültürler arası diyalog yoluyla sorumlu turizmi<br />

geliştirmeye çalışmaktadır.<br />

‐ Sorumlu turizm, sosyal ve ekonomik adalet ilkeleriyle çevreye ve kültürlere saygı içinde<br />

yapılır. Ziyaret edilen yerel topluluğu merkeze koyar ve kendi yurdunda sürdürülebilir ve<br />

sorumlu turizmi geliştirmesi hakkını tanır. <strong>Turizm</strong> endüstri yerel halk ve turistler arasında<br />

pozitif bir ilişki kurulmasını destekler.<br />

‐ Tüm uygulama örneklerinde ilkeler aynıdır:<br />

o tüm halkın sürece katılması;<br />

o karar almada demokrasi; kazanılan karın yerel halka adil pay edilmesi;<br />

o <strong>Turizm</strong>den tüm topluluk için faydalar elde edilmesi;<br />

o yerel kimliğin güçlendirilmesi: kültür, gelenekler, görenekler, mutfak, el işleri, vs.<br />

o Yerel halkın kabul ettiği ölçüde turistlerle (konuklarla) iç içe yaşama: halk için<br />

turizm, halkla birlikte turizm, halkın içinde turizm.<br />

‐ Bu ilkeler çerçevesinde dernek tarafından desteklenen Briganti di Cerreto, Valle dei<br />

Cavalieri, Val di Rabbi birer toplum temelli, sorumlu kırsal turizm örneği. Bu<br />

uygulamalarda yerel turizm kooperatifleri örgütlendi.<br />

‐ Neden kooperatif:<br />

10


o Demokrasi<br />

o Kararlarda eşit pay sahibi olma<br />

o Sosyal adalet<br />

o Üyeler arası dayanışma<br />

o Daha zayıf sosyal gruplara destek<br />

o Toplumsal cinsiyet eşitliği<br />

o Kooperatifin kurulu olduğu yerle sahip olduğu güçlü ilişki.<br />

Sunumların tamamlanmasının ardından soru ve cevaplara geçildi. Salondan gelen sorular ve<br />

verilen yanıtlar:<br />

SORU: (Nedim Zurnacı, Kırsal <strong>Turizm</strong> Dernek Başkanı)<br />

Ekoturizm ve kırsal turizm arasındaki fark nedir? İspanya'dan kırsal turizm örneği verebilir<br />

misiniz?<br />

YANIT (Isabel Garana ve Pascual Rivas)<br />

Ekoturizm daha geniş bir kavram. ekolojik turizmi yalnız kırsal turizme sınırlayamayız. Kırsal<br />

turizmde kırsal alanlardan söz ediyoruz; ama ekoturizm deyince natürel (doğayla barışık)<br />

turizmden söz ediyoruz.<br />

İspanya’nın tüm köyleri az gelişmişlikleriyle hem ekoturizme hem de kırsal turizme olanak<br />

veriyor.<br />

SORU:<br />

İspanya’da bir kırsal turizm markası yarattığınızı söylemiştiniz bu nedir?<br />

YANIT: (Isabel Garana ve Pascual Rivas)<br />

PRIVILEGE SPAIN markası. Kamu olarak özel sektörün ürününü geliştirmeye, bu pazarlama<br />

markasıyla kaynak pazarlarımızı genişletmeye çalışıyoruz. Örneğin Granada’da yer altı<br />

kalıntılarını turizm için pazarlamaya karar verince bunu hükümete bildiriyoruz; merkezi hükümet<br />

de bu ürünü Privilege Spain markasıyla uluslararası hedef pazarlarda pazarlıyor.<br />

SORU:<br />

İspanya’daki uzun mesafeli Trekking Rotaları hakkında bilgi?<br />

YANIT: (Isabel Garana)<br />

Doğal rotalar da var dini rotalar da. Milli parklarda ise gezinmek için önceden randevu almak<br />

11


gerek ve çoğu zaman da kapalı tutuyoruz.<br />

Rotada yürümeyi hangi marketlerde ve nasıl pazarlamalıyız sorusu yerel ve merkezi hükümetin<br />

birlikte karar vermesi lazım gelen bir soru; Yürüyüş rotasında deneyimi geliştirmek için neler<br />

yapılmalı diye düşünüyoruz: Bu yıl “bilmediğin kendini tanı" diye pazarladık.<br />

SORU (Erol Çakmak):<br />

(Maurizio Davolo’ya) Kitle turizmi karşısında toplum temelli turizmin GSMH dağılımına etkisi<br />

nedir?<br />

YANIT (Maurizio Davolo)<br />

Akdeniz havzasında kitle turizminde rekabet çok yüksek. Alternatif turizm bir niş turizm olarak<br />

başladı ama hızla gelişiyor. Üstelik hinterlanda, dağlık yörelere de yararı oluyor. Bu niş turizmi bir<br />

gelişen turizm alanı olarak görüp geliştirmek istiyoruz ama kitle turizmi olsun istemeyiz.<br />

SORU (Erol Çakmak):<br />

(Adnan Aslan’a) Seksenlerde dağıtılan krediler Türkiye turizmine iyi kötü bir katkı sağladı. Acaba<br />

Kalkınma Bakanlığı’yla ve Kalkınma Ajanslarıyla birlikte şimdi alternatif turizmi geliştirme için<br />

politika ve destekler geliştirilebilir mi?<br />

Yanıt (Adnan Aslan) Bu konunun iki boyutu var: Teknik ve mali. Bugünkü turizmin gelişiminde<br />

geçmişteki finansmanın katkısı çok oldu. Şu anda yeni mali çalışmalar yapılmakta ama<br />

sonuçlanmadı. Teknik çalışmalarsa şöyle: Katma değerden yaygın olarak yararlandırmak. Kültür<br />

ve <strong>Turizm</strong> Koruma ve Gelişim Bölgesi ilanı, <strong>Turizm</strong> Bölgesi ilanı, Çoruh Projesi; Fırat Havzası<br />

Projeleri gibi özel alanlar, teknik altyapıya destek vermek amacıyla yaptık. Buralarda belediyelere<br />

altyapı inşası desteği yapıyor olacağız. Ardından eğitim çalışmaları gelecek.<br />

SORU (Gökmen Argun):<br />

İspanya’da farklı idari kademeler arasında ilişki nasıl? faydalı mı değil mi? farklı yerel yönetim<br />

düzeyleri arasındaki ilişkinin olumlu/olumsuz etkileri nelerdir?<br />

YANIT: (Pascual Rivas)<br />

Ulusal, Bölgesel, İl ve Kent düzeylerimiz var. Koordinasyon çok zor. Sırf farklı düzeyler arasında<br />

değil farklı daireler arasında da zor. Her durumda farklı politik çıkarlar olabiliyor; hele ki farklı<br />

partilerden olunca. O halde teknik adamlar olarak enformel ilişkilere dayanmak ve elimizdeki<br />

bilgiyi transparan olarak paylaşmak durumundayız. Toplantılarla çalışıyoruz. Kağıt üzerinde<br />

planlama ve yazılı görüş paylaşımı çalışmıyor. hep toplantılarla tartıştırmak gerekiyor.<br />

12


YANIT: (Isabel Garana)<br />

İspanyada turizm alanında problem lüksümüz yok. ama koordinasyon çok zor.<br />

SORU (İlhan Koçulu, Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği)<br />

(Maurizio Davolo’ya) İtalya’da yeni turizm çalışması, ve pazarlaması için yeni insanlar mı var?<br />

eski kitle turizmi insan kaynakları mı kullanılıyor?<br />

YANIT (Maurizio Davolo)<br />

13 STK çalışıyor. Bunlar kendi projelerine odaklanmış durumda. 18 tur operatörü ise müşteri<br />

bulup bu STK projelerine turist getiriyor. <strong>Turizm</strong> projelerimizi (örnekleri) ilişkilerimizi kullanarak<br />

Routard gibi tanınan rehber kitaplara koydurduk. 900 gazeteciye ulaşan bir bülten yolluyoruz;<br />

onlar okuyup haber yapıyorlar. Tur Operatörleri ile STK’lar arası işbirliği önemli oldu. Bazen<br />

başarılı oluyor bazen olmuyor.<br />

SORU (İlhan Koçulu, Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği)<br />

İspanyada bu kadar turizme odaklanınca diğer sektörleri ihmal edilmedi mi? AB krizinde<br />

Yunanistan ve Portekiz’le birlikte turizme odaklanan ülkelerdensiniz ve krizdesiniz? sebep biraz<br />

da bu değil mi?<br />

YANIT (Isabel Garana)<br />

İspanya’nın turizmden dolayı bir sorunu yok; hatta turizm büyüme ve istihdam için en önemli<br />

faaliyetlerimizden biri. Diğer sektörler arasında yenilenebilir enerji ve telekomünikasyon alanında<br />

dünyada en iyilerden biriyiz. İspanya’nın sorunu, inşaat ve gayrimenkul balonunun<br />

patlamasındandır. Bir sektör sorunumuz yok.<br />

SORU (İbrahim Boz, Bilkent Üniversitesi)<br />

Ölçüm çalışmaları konusunda ve Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong> göstergeleri konusunda biraz bilgi verebilir<br />

misiniz?<br />

YANIT (Isabel Garana)<br />

UN WTO’nun 20 ülkede çalışarak hazırladığı bir yayın internette yayınlanıyor. Yanıtlar oradan<br />

bulunabilir.<br />

13


PANEL 2 : Sürdürülebilir Kalkınma ve Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong> için Toplum Temelli <strong>Turizm</strong>i Desteklemede<br />

Ulusal, Bölgesel ve Yerel Aktörlerin Yeri<br />

Moderatör: Doç. Dr. İbrahim Birkan<br />

Hülya Örs:<br />

Planlama Uzmanı, Kalkınma Bakanlığı<br />

Banu Bedel:<br />

Kontrolör, Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı<br />

Tuba Uluyılmaz:<br />

Kontrolör, Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı<br />

Dr. İlhan Karakoyun:<br />

Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri<br />

Sinan Haliç:<br />

TÜRSAB, Doğa Çevre ve Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong><br />

Komitesi Başkanı<br />

14<br />

Dünya’da ve Türkiye’de <strong>Turizm</strong>deki<br />

Gelişmeler ve Teşvik Sistemi<br />

Yeşil Yıldız Belgesi: Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong> için<br />

bir Kamu Girişimi, Mevcut Deneyimler ve<br />

Geleceğe Yönelik Çalışmalar<br />

Türkiye’nin <strong>Turizm</strong> Alanında İlk Uluslararası<br />

Standart Teklifi: Çevreye Duyarlı Konaklama<br />

Tesisleri<br />

Karacadağ Kalkınma Ajansı <strong>Turizm</strong> Sektörü<br />

Destek Stratejileri<br />

Sürdürülebilir Kalkınma ve Sürdürülebilir<br />

<strong>Turizm</strong> için Toplum Temelli <strong>Turizm</strong>i<br />

Desteklemede Seyahat Acentelerinin Yeri<br />

Konferansın ikinci panelinde konuşmacılar, Doç. Dr. İbrahim Birkan’ın oturum yöneticiliği altında<br />

15’er dakika içinde Dünya’da ve Türkiye’de turizm sektöründeki gelişmeleri rakamsal<br />

büyüklüklerle aktarıp Türkiye’de yürürlükte olan teşvik sisteminden, ve Türkiye’nin bakanlık<br />

düzeyinde hazırlamış olduğu turizm stratejisinden, Türkiye’deki turizm tesislerinin çevreye<br />

duyarlılığını belgeleyen ve tanıtan Yeşil Yıldız sisteminden, çok sayıda ve bilinirliği az çevreye<br />

duyarlı işletme sertifikasyonu yerine uluslararası düzeyde standart bir sertifikasyon sistemi<br />

kurulmasından ve bunun için yapılmış olan inceleme ve çalışmalardan, Karacadağ Kalkınma<br />

Ajansı örneğinde bölgesel olarak sağlanan desteklerden, tur operatörleri ve seyahat<br />

acentelerinin sürdürülebilirlik için alabileceği tedbirlerden söz ettiler.<br />

Panelde, merkezi ve bölgesel düzeyde turizm alanına verilen genel teşvikler ve çevreye duyarlı<br />

turizm tesisleri için geliştirilen uygulamalar hakkında ve seyahat acentelerinin ortak kuruluşu<br />

olan TÜRSAB’ın sürdürülebilir turizme bakış açısı ve yaklaşımı hakkında bilgi verilmiş oldu.<br />

Panelin ilk konuşmacısı Hülya Örs, Dünya’daki turizm trendlerinden özetle söz edip Dünya ve<br />

Türkiye’de ile turizm rakamlarını karşılaştırmalı olarak vererek Türkiye’nin turizm alanındaki<br />

yerini tarif ettikten sonra buna olanak veren ulusal düzeydeki politikaların önemli bir uygulama<br />

aracı olan turizm alanındaki teşvikleri tanıttı. Konuşmasını ekte yer alan sunu (EK6:<br />

) eşliğinde yapan Örs’ün vurguladığı noktalar şunlar oldu:<br />

‐ Konferansın çerçeve sunuşunda (Michael Jay) anlatıldığı gibi Dünya’da alternatif turizm<br />

çeşitlerine yöneliş var. <strong>Turizm</strong> endüstrisinden yararlanma yolları da (internet üzerinden<br />

rezervasyon ve tanıtım, ucuz uçak, turistlerin birbirinden tavsiye ve bilgi alması, vb. )


farklılaşmaya ve bireyselleşmeye başladı. Turist sayısında da artış var.<br />

‐ Türkiye dünyada en çok turist çeken ülkeler arasında 2010 yılında yedinci olup 900<br />

Milyar USD’ın üstünde turizm geliri elde etti. Dünya’da turizm geliri sıralamasında da<br />

onunculuğa oturdu. Dünya turizm pazarından da turizm gelirlerinin % 2,3ü ve turist<br />

sayısının %3ü oranında pay almış oldu.<br />

‐ Türkiye’ye en çok turist gönderen ilk beş ülke: Almanya, Rusya, İngiltere, Bulgaristan ve<br />

İran.<br />

‐ <strong>Turizm</strong> Türkiye’nin GSMH’sının %2,8’ini oluşturuyor (karşılaştırma için önceki panelde<br />

İspanya’da bu oranın yaklaşık %10 olduğunu duymuştuk). İhracat gelirleri içindeki payı<br />

ise %18,3; ama daha düzgün bir ihracat dengesi kurulduğunda bu oranın %12’lere<br />

düşmesi gerekiyor.<br />

‐ Türkiye’nin turizm alanında bu kadar gelişmesinde en önemli araç 1982’de çıkan 2634<br />

sayılı <strong>Turizm</strong>i Teşvik Kanunu olmuş. 2003 yılında yapılan değişiklikle (4957 sayılı kanun)<br />

ortaya konan temel fark “alan planlamasından bölgesel planlamaya geçişin<br />

sağlanmasıdır”. 2007 yılında ise kamu ve özel sektör işbirliğini ve stratejik planlamayı<br />

öne çıkaran Türkiye <strong>Turizm</strong> Stratejisi geliştirilip yayınlanmıştır.<br />

‐ <strong>Turizm</strong> yatırımlarda devlet yardımlarını ise 2002 yılında çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararı<br />

düzenlemektedir. Yatırım teşvik uygulamalarında “turizm yatırım belgesi” ve “teşvik<br />

belgesine sahip üç yıldız ve üzeri oteller, tatil köyleri, apart‐oteller, dağ (yayla) evleri<br />

desteklenmektedir. Bu desteklerde büyük ölçekli yatırımlar ve sektörel kümelenme<br />

hedeflenmiştir.<br />

‐ İşletme dönemi turizm teşviklerinden ise KOBİ niteliğindeki turizm işletmeleri<br />

KOSGEB’den yararlanabilmektedirler.<br />

Panelin ikinci konuşmacısı Banu Bedel oldu; Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı’nın Yeşil Yıldız Belgesi<br />

uygulamasını sundu. Sunumunda (EK7: ) öne çıkan noktalar şöyle:<br />

‐ 2008 yılından beri Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisleri Belgesi<br />

(Yeşil Yıldız) vermektedir. Bunda AB’nin Ecolabel çalışması esas alınmıştır.<br />

‐ Değerlendirmede genel hatlarıyla, çevreye duyarlı bir tesiste: bir çevre yönetimi<br />

politikası bulunması; personelin ve misafirlerin çevreyle ilgili bilgilendirilmesi;<br />

kaynakların verimli kullanılması ve atığın azaltılması yoluyla çevre üzerindeki olumsuz<br />

etkilerin azaltılması gerekmektedir. Tüketimin ve atıkların sürekli ve düzenli olarak<br />

izlenmesi Yeşil Yıldızlı bir tesisin işletme ömrü boyunca sürdürülmelidir.<br />

‐ Yeşil Yıldız Bakanlıktan işletme belgeli tüm konaklama tesislerine açık ve isteğe bağlı bir<br />

belgelendirme sistemidir.<br />

‐ Halen 22 adet Yeşil Yıldız belgeli konaklama tesisi bulunmakta olup, 5 adedinin<br />

başvuruları değerlendirme aşamasındadır.<br />

‐ AB IPA (Katılım Öncesi Yardım) kapsamında Yeşil Yıldız bağlamında sürdürülebilir turizm<br />

konusunda bilgilendirme çalışmaları planlanmıştır. Proje kapsamında, Yeşil Yıldıza ilişkin<br />

olarak girişimciler için seminerler düzenlenmesi, iyi uygulama örneği otellerin seçilmesi<br />

ve seçilmiş otellerin işçi ve işverenlerine eğitim verilmesi yer almaktadır.<br />

Panel moderatörü İbrahim Birkan, sunum sonrasında 22 Yeşil Yıldızlı tesisin sayıca yeterli<br />

olmadığı yorumunu yaparak belki enerji alanında verilecek teşvikle tesislerin eko etiketlemeye<br />

özendirilebileceği önerisinde bulundu.<br />

Panelin üçüncü konuşmacısı, Tuba ULUYILMAZ ise eko etiketleme alanındaki enflasyona karşı<br />

ISO tarafından standardı belirlenmiş uluslararası bir etiketlemeye geçme önerisinin Türkiye<br />

15


tarafından yapıldığını; önerinin kabul edilmesi ardından oluşturulan çalışma komitesinin Çevreye<br />

Duyarlı Konaklama Tesisleri standardı için yaptığı çalışmayı aktardı. Sunumunda (EK8:<br />

) öne çıkan noktalar şöyle:<br />

‐ ISO teknik komite toplantılarında Türkiye temsilcileri 2009 ve 2010 yıllarında Çevreye<br />

Duyarlı Konaklama Tesisleri Standardı önerisini sunmuş, önerinin kabulüyle ilgili çalışma<br />

komitesi oluşturulmuştur.<br />

‐ Çalışma ile bilinirliği ve saygınlığı yüksek bir uluslararası standart getirilerek çevre ile ilgili<br />

olumlu çalışmaları olan tesislere artı değer sağlanması hedeflenmektedir.<br />

‐ Bu standartla konaklama tesislerinin çevre koruma planı oluşturması ve kaliteden ödün<br />

vermeden çevreye duyarlı faaliyet göstermesi, maliyetin azalması, pazarlama gücünün<br />

artması, çevre koruma konusunda giderek artan müşteri beklentilerinin karşılanması ve<br />

sürdürülebilir bir turizme katkı sağlanması amaçlanmaktadır.<br />

‐ Dünya genelinde 100’den fazla, Avrupa’da ise 50’yi aşkın eko‐etiket sertifikalandırma ve<br />

ödül verme sistemi bulunmaktadır. Sertifikaların bilinirliğinin az olduğu, dolayısıyla<br />

etkisinin sınırlı kaldığı görülmektedir. Ayrıca sayılarının fazla olması karmaşaya da yol<br />

açmaktadır.<br />

‐ 51 ayrı standart Küresel Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong> Kriterleri ile karşılaştırılmış, bunlardan<br />

Kaynakların Korunması (D1) başlığını %80’inin, Kirliliğin Azaltılması (D2) başlığını<br />

%68’inin, Biyoçeşitliliğin, ekosistemin ve peyzajların korunması (D3) başlığını %37’sinin<br />

barındırdığı ortaya konmuştur. Çevre sertifikalarında en çok değinilen konular satın alma<br />

politikası, enerji tüketimi, su tüketimi ve atık yönetim planıyken en az değinilen<br />

konuların yaban hayatı türleri, yaban hayatı esareti ve yaban hayat ile etkileşim olduğu<br />

görülmüştür.<br />

‐ Sürdürülebilir turizm ilkelerini dikkate alan, çevreye duyarlılık belgelerinin<br />

güvenilirliğinin anlaşılmasını ve anlatılmasını sağlayan bu çalışmanın mevcut bir boşluğu<br />

dolduracağı düşünülmektedir.<br />

Panelde dördüncü sırada söz alan Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İlhan<br />

Karakoyun, Kalkınma Ajanslarının verdiği destekleri tanıttı. Diyarbakır ve Şanlıurfa’da verilen<br />

desteklerden örnekler verdi ve Diyarbakır <strong>Turizm</strong> Platformu’nu tanıttı. Karakoyun’un sunumu<br />

ekte (EK9: ) verilmiştir; konuşmasının ana hatları şöyledir:<br />

‐ <strong>Turizm</strong>, yarattığı gelir ve istihdamla kalkınmada öne çıkan sektörlerden biri haline<br />

gelmiş, yoksullukla mücadelede önemli bir araç olmaya başlamıştır. Böylece “yoksul<br />

yanlısı turizm” (pro‐poor tourism) gündeme gelmiştir.<br />

‐ Diyarbakır ve Şanlıurfa, turizme kaynaklık edebilecek çok fazla varlığa sahip olmasına<br />

karşın, işsizlik oranlarının en yüksek olduğu, en fazla göç veren bir bölgedir ve sahip<br />

olduğu tarihi, kültürel ve doğal değerlere rağmen turizmden çok düşük bir pay<br />

almaktadır.<br />

‐ Karacadağ Kalkınma Ajansı tarafından hazırlanan Bölge Kalkınma Planı’nda turizm<br />

sektörüne özel bir önem atfedildi.<br />

‐ Bölge Planı stratejileri çerçevesinde 2010 yılında “turizm Altyapısı Mali Destek Programı”<br />

ile Diyarbakır’da 12 Şanlıurfa’da 11, toplam 23 projeye hibe desteği sağlandı. Kalkınma<br />

Ajansı tarafından verilen hibe toplamı 10 Milyon TL civarındadır.<br />

‐ Siverek’te Telkâri El Sanatları, Halfeti’de su sporları, Eğil’de Dicle Baraj Gölü kıyısında<br />

bungalov tipi konaklama üniteleri desteklendi.<br />

‐ Sürdürülebilir turizm için işbirliği ve koordinasyon sağlama amacıyla Diyarbakır <strong>Turizm</strong><br />

16


Platformu kuruldu ve sekretaryasını Kalkınma Ajansı üstlendi. Bu platformda ciğerci<br />

ustadan otelciye, kültür turizm müdürlüğüne kadar herkes yer aldı.<br />

‐ Platform, Diyarbakır için bir turizm stratejisi oluşturdu. Bu yerel / bölgesel stratejinin<br />

Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı tarafından kabul edilip ülke turizm stratejisine dahil edilmesi<br />

isteniyor.<br />

Panelin beşinci ve son konuşmacısı TÜRSAB, Doğa, Çevre ve Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong> Komitesi<br />

Başkanı Sinan Haliç oldu. Konuşmasında alternatif turizmin turizm sektörü içindeki yerinden ve<br />

sektördeki aktörlere düşen sorumluluklardan söz etti. Konuşmasına eşlik eden sunum ekte<br />

verilmiştir (EK10: ). Sinan Haliç’in değindiği başlıca noktalar şöyle:<br />

‐ Tur operatörü: turizm ürününü paketleyip sunan; seyahat acentesi: bunların<br />

pazarlamasını üstlenendir.<br />

‐ Bunlar her seferinde niş pazar bulurlar, sektör oluşturduklarında bu, niş pazar olmaktan<br />

çıkar, ana akıma (mainstream) dönüşür. Özellikle doğa turizmi gibi alternatif turizm<br />

türlerinde sürdürülebilirlik zarar görebilir.<br />

‐ Niş pazarı koruyabilmek operatörün, acentenin, yerel halkın, yerel ve merkezi otoritenin,<br />

turistin yaklaşımına bağlıdır. Örneğin: Ayder Yaylası’ndaki yapılaşma oradaki turizmi<br />

öldürmeye başladı ‐ artık kimse oraya gitmek istemiyor.<br />

‐ Daha çevreci operasyon için önlem almak açısından tur operatörü ve seyahat<br />

acentesinin kendi içinde yapabilecekleri vardır:<br />

o az karbonlu rotalar,<br />

o daha az basılı broşür,<br />

o online pazarlama,<br />

o dijital biletleme,<br />

o operasyon aşamasında az yakıt tüketme,<br />

o kitle turistine doğal alanları tanıtmama!<br />

o küçük gruplara daha pahalı hizmet sunma,<br />

o satın alma ve birleşmelerde etik değer maddesi koyma gibi önlemleri kendi<br />

içlerinde alabilirler.<br />

‐ TÜRSAB uluslararası sürdürülebilirlik kriterlerini benimsemiştir.<br />

‐ Bugün turizmi kıyı bölgelerden içeri çekmek gerektiğinde anlaşıyoruz. Bunun için tur<br />

operatörleri ve seyahat acenteleri turisti yönlendirebilirler.<br />

‐ İç bölgelerde alternatif turizme yönlenmenin daha az gelir getireceğini düşünmemek<br />

gerekir. Örneğin Ağrı dağında 4‐5 tırmanıcının ödediği para, Antalya'da bir minibüs<br />

dolusu turistin ödediği parayla aynı.<br />

Sunumların tamamlanmasının ardından soru ve cevaplara geçildi. Salondan gelen sorular ve<br />

verilen yanıtlar:<br />

SORU<br />

(İlhan Karakoyun’a) Güneydoğu’da turizmin gelişmesi için öncelikli olarak güvenlik sağlanmalı<br />

terörizm bitirilmeli, değil mi? Hasankeyf'in durumu ne olacak?<br />

YANIT (İlhan Karakoyun)<br />

Terörizm 80lerden beri sorun, ama her yer terör değil. Doğru, Şırnak'ta olan olay tüm GAP'a<br />

gelişleri etkiliyor. Oysa sürekli savaş ortamı yok. <strong>Turizm</strong>i geliştirme gayretleri de terörü<br />

17


azaltacaktır. Hemen turizm yatırımları yapmaya başlamak gerekiyor. Bunun için GAP Master<br />

Planında şehir bazlı turizm stratejisi geliştirilmesi kararı alındı.<br />

YANIT (Michael Jay)<br />

Güneydoğuya o kadar çok gittim hiç olayla karşılaşmadım. Terörizm sözü tehlikeli: en küçük<br />

kalkışmayı, gösteriyi, terörizm diye tanımlamamak lazım; uluslararası medyaya terörizm diye<br />

girince çok sıkıntı oluyor.<br />

SORU (Emre Karabacak, Buğday Derneği)<br />

Halfeti’deki su sporları projesinde jet‐skiler ile sürdürülebilir turizm pek de bağdaşmıyor.<br />

YANIT<br />

Halfeti gibi bir yerde bile jet‐ski kullanılabilir İmajı vermek lazım.<br />

Turistik değeri olan alanları kullanmak da lazım. Koruma Kullanma dengesini kurmalı. Taşıma<br />

Kapasitesi anahtar kelime. sınır nerede diye sormak lazım.<br />

SORU (Emre Karabacak, Buğday Derneği)<br />

Yeşil Yıldız kriterlerinde doğayı koruma derken kültürü ihmal etmiyor muyuz?<br />

YANIT (Banu Bedel)<br />

Doğrudur. Ama şu sıra bizim çalışmalarımız doğa/çevreye yoğunlaşmış durumda. Mevcut<br />

kriterler çalışması fiziksel çevre kriterlerini kapsıyor. Fiziki çevre kriterlerini belirleyip izlemek<br />

daha kolay oldu.<br />

SORU (Emre Karabacak, Buğday Derneği)<br />

Doğa turizmi endemik türleri yok edebiliyor. turist sayısı artmasına karşı ne yapmalı?<br />

YANIT (İsmail Menteş, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Küre Dağları Projesi)<br />

Kapasite belirlenmeli ve fazlasına izin verilmemeli. Turistin verdiği paranın bir kısmı korumaya<br />

gidebilmeli<br />

SORU (İsmail Menteş, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Küre Dağları Projesi)<br />

Kalkınma Ajansları neden devlete (kamu kurumlarına) hibe verir ki, sivil toplum kuruluşlarına ve<br />

18


özel sektör yerine?<br />

YANIT (İlhan Karakoyun)<br />

Desteklerin azami %20’si kamuya altyapı yatırımı verilir. desteklerin %60’ı KOBİ’lere gidiyor.<br />

Altyapı desteği veriyoruz –Eğin’deki bungalovları kaymakamlık yaptı ama işletmeciye kiraya<br />

verdi.<br />

SORU (İsmail Menteş, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Küre Dağları Projesi)<br />

(Hülya Örs’e) Küçük ölçekli işletmelere destek veremez miyiz?<br />

YANIT (Hülya Örs)<br />

250 yatağa kadar KOBİ sayıyoruz. Bakanlar arasında / politik düzeyde teşvik görüşmeleri<br />

sürüyor. Belki yeni teşvikler çıkar.<br />

SORU/YORUM (İsmail Menteş, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Küre Dağları Projesi)<br />

(Banu Bedel ve Tuba Uluyılmaz’a)Çevreyle uyumluluk için başka kriterler de var onları dikkate<br />

alabilirsiniz. Yaban Hayatı ve ekolojik çeşitlilik birbirine geçişebilir, istatistikleri yanıltabilir, dikkat<br />

çekmek isterim.<br />

SORU/YORUM (Gökmen Argun, UNDP GEF‐SGP)<br />

Katılımcılık çok önemli. Jet‐ski ve Bungalov tartışması da bununla ilgili. Yerel halka çok<br />

danışılmalı, onlarla çok görüşülmeli. Belki bungalov yerine yerel özellikleri olan bir bina<br />

yapılabilirdi. Halfeti'deki jet‐ski ise belki oradaki bir canlı türü için tahrip edici nitelikli olabilir.<br />

Eğer böyleyse bunun bilgisini de yerel halk bilir. Belki küçük bir karar çok büyük tahrip etkisine<br />

sebep olabilir.<br />

YANIT (İlhan Karakoyun)<br />

Kalkınma Ajansları kurulur kurulmaz kendini göstermeliydi. Hibe bunun için iyi bir araç oldu.<br />

Katılımcılık konusu çok önemli! Bizim DANIŞMA KURULUMUZ VAR. STK’lar önemli. bunların sayısı<br />

ve gücü arttıkça kararlarda ağırlıkları artacaktır.<br />

SORU<br />

Kırsal küçük girişimci için bürokrasi ve formaliteler o kadar zor ki başvurma hakkı olsa bile<br />

başvuramıyor ya da kabul edilebilir başvuru yapamıyor. Prosedürler basitleştirilmeli!<br />

19


YANIT (İlhan Karakoyun)<br />

Kırsal Kalkınma Ajansları ile Bölge Kalkınma Ajansları karıştırılmamalı. Onlar Tarım Bakanlığı’na<br />

bağlı başka bir kurum. Ama prosedürlerin zorlayıcı olduğu doğru.<br />

20


PANEL 3 A : Örnek Çalışmalar ve Çıkarılan Dersler: Toplum Temelli <strong>Turizm</strong>in Sürdürülebilir Yerel<br />

Kalkınmaya Etkileri<br />

Moderatör: Tavit Köletavitoğlu<br />

Cengiz Özalp:<br />

Beypazarı Belediye Başkanı<br />

Mustafa Bektaş:<br />

Nallıhan <strong>Turizm</strong> Gönüllüleri Derneği<br />

Rıfat Altan:<br />

Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı Genel<br />

Sekreteri<br />

Dr. Fahri Atasoy:<br />

Projeler Genel Koordinatörü, Kültür ve <strong>Turizm</strong><br />

Bakanlığı<br />

Sadettin Dikmen:<br />

Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı<br />

21<br />

Beypazarı <strong>Turizm</strong> Deneyimleri<br />

Nallıhan Kırsal <strong>Turizm</strong> Çalışmaları<br />

İnovasyona Dayalı Bölgesel <strong>Turizm</strong> Stratejisi:<br />

Sürdürülebilir Kültür <strong>Turizm</strong>inin Yeni<br />

Modellerinden Birisi Olarak Kültür Yolları<br />

Kalkınma Ajanslarının Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong>e<br />

Katkısı<br />

Konferansın üçüncü paneli Türkiye’den örnek uygulamaları gösterdi. Toplam 11 örnek uygulama<br />

sunuldu. iki parça halinde düzenlenen 3. Panelin ilk kısmında (3A) 5 konuşmacı Tavit<br />

Köletavitoğlu’nun oturum başkanlığında 10’ar dakika içinde kendi projelerini tanıttı.<br />

Beypazarı’nda yerel girişimle turizmi geliştirme , Nallıhan’da tüm ilçeye yayılmış bir kırsal<br />

kalkınma çalışmasının bir bileşeni olarak kırsal turizm, Erzurum‐Erzincan‐Bayburt için katılımcı<br />

yöntemlerle turizm stratejisi hazırlanması, kültür yolu teması ile hazırlanan yürüyüş rotaları,<br />

Antalya‐Isparta‐Burdur yöresinde Bölge Kalkınma Ajansı’nın turizmi iç kesimlere yönlendirme ve<br />

çeşitlendirme çalışmalarına verdiği destekler tanıtıldı.<br />

Bu panelde de konuşmacıların en fazla vurguladıkları konu, kararlara ve uygulamaya yerel<br />

katılımın ve benimsemenin çok önemsenmesi gerektiği oldu.<br />

Panelde ilk sırada Beypazarı Belediye Başkanı Cengiz Özalp söz aldı; Beypazarı’nda turizm<br />

alanındaki gelişmeleri anlattı: (EK11: )<br />

‐ Beypazarı’nda turizm altyapısı olarak binaların dış cephe yenilemeleri yapıldı. Çarşı<br />

restore edildi. Şehrin kuzey bölgesinde (tarihi bölge) hiç betonarme, modern<br />

yapılaşmaya izin verilmedi.<br />

‐ <strong>Turizm</strong>in gelişmeye başlamasıyla ev pansiyonculuğu, gastronomi ve neredeyse unutulan<br />

el sanatlarında yaşanan canlanmayla 1500 aile iş sahibi oldu.<br />

‐ Gümüş işçiliği gelişti; Mardin telkârisinin %60’ı Beypazarı’nda üretilir oldu.<br />

‐ Gastronomi alanında ev yemekleriyle kadın emeğini değerlendiren bir iş modeli gelişti:<br />

Lokanta malzemeyi verir, kadın hazırlar getirir, lokantada pişer, sunulur.<br />

‐ <strong>Turizm</strong>in gelişimde en çok pay sahibi olanlar kadınlar: Ticaret Odası’na kayıtlı kadın sayısı


akımından Beypazarı artık birinci sırada.<br />

‐ Coğrafi işaretleme ve patent başvuruları oldu (Beypazarı kurusu, havucu, vs.)<br />

‐ Kültür turizminin yanı sıra doğa turizmi de gelişmekte: İnözü vadisi ve mağaraları,<br />

Sapakoz vadisi doğa yürüyüşü için kullanılıyor.<br />

‐ Beypazarı turizminin sıkıntısı yalnızca hafta sonu ziyaretçi gelmesi. Bunu haftanın 7<br />

gününe yaymak istiyoruz. Devre mülk, 5 yıldızlı otel ve kaplıca turizmi yapmak istiyoruz.<br />

İnanç turizmini geliştirmek istiyoruz.<br />

Panelin ikinci sunumu Mustafa Bektaş tarafından yapıldı. Nallıhan’da kırsal kalkınma çalışmaları<br />

çerçevesinde kırsal turizmi geliştirme faaliyetlerinden elde edilen deneyimi paylaştı. Öne çıkan<br />

noktalar şunlar oldu: (EK12: )<br />

‐ Dernek 2005’te kuruldu; ilk olarak turizm envanter çalışması yapıldı.<br />

‐ Nallıhan'ı ilçe olarak ele aldık; çalışmayı yalnız ilçe merkezinde değil köyler dahil kırsal<br />

kalkınma çalışması olarak yürüttük.<br />

‐ Halk katılımını, katılımcılığı çok çok önemsedik.<br />

‐ Ama kamu kurum ve kuruluşları arası koordinasyon da çok önemli: İlçe Koordinasyon<br />

Kurulu oluşturduk. “Belediye Başkanı ile Kaymakam kavgalıysa o ilçeye girmeyin bile!”<br />

‐ İnanmamız, Sabretmemiz, Güven duygusu, Kamu kurum ve kuruluşları, Halk, STK’lar<br />

kısacası tüm aktörlerin sürecinin içinde olması, Nallıhan aklının oluşması, Farklılıklarımızı<br />

ön plana çıkarmamız, Yaptığımız her işi planlamamız, Örgütlenmemiz önemli başarı<br />

faktörleri oldu.<br />

‐ Beypazarı'ndan yöntem öğrendik ama taklit etmedik. etsek gerisinde kalırdık. Mudurnu<br />

da Beypazarı gibidir.<br />

‐ Bu işin sonunda STK sayısı arttı.<br />

‐ Ortak akılı kurumsallaştırdık.<br />

‐ Nallıhan'a gelecek turist sayısını biz belirliyoruz: Bu geniş alanda gezmek ancak gönüllü<br />

rehberle mümkün.<br />

‐ Kitle turizmine girmiyoruz, turist sayısını birden artırmadık, orada yaşayanları "birden<br />

rahatlatacak, şımartacak" bir gelir artışının zararlı olduğunu düşünüyoruz.<br />

Panelin üçüncü konuşmacısı Rıfat Altan Kuzeydoğu Kalkınma Ajansı olarak Erzurum, Erzincan<br />

Bayburt yöresi için hazırladıkları turizm planını tanıttı: (EK13: )<br />

‐ Bölge planında turizm lokomotif sektör olarak tanımlandı. <strong>Turizm</strong> fuarlarına katılım<br />

sağlandı<br />

‐ Bölgede tarih, kültür, kış, su kaynakları, termal kaynaklar turizm varlıkları<br />

‐ 2010 ve 2011’de 18 turizm projesine 5 milyon TL hibe desteği verildi.<br />

‐ İnovasyona dayalı Bölgesel <strong>Turizm</strong> Stratejisi ve Eylem Planı hazırlandı.<br />

‐ Strateji oluşturulurken Katılımcılık; STK, kamu, özel, üniversite işbirliği çok önemsendi.<br />

‐ <strong>Turizm</strong> stratejisini hazırlarken diğer illerden gruplar o ile turist olarak gidip, ne eksik ne<br />

gelişmeli değerlendirdi, bir form doldurdular, sonra bu bulguların hepsi birleştirilip<br />

değerlendirildi.<br />

‐ Üniversite olimpiyatları tesislerinin turizmde kullanılması düşünülmemişti; onları turizme<br />

katmaya çalışıldı.<br />

22


‐ Stratejinin uygulanmasında da katılımcılık devam ettirilmekte: turizm stratejisinin<br />

uygulanmasını sağlamak için ilgili paydaşlarca oluşturulacak proje komiteleri ile birlikte<br />

çalışacak. Proje komiteleri, uzmanlıklarına göre aşağıdaki başlıklar altında yapılanacak:<br />

o Kış ve Spor <strong>Turizm</strong>i Proje Komitesi<br />

o Kongre, Incentive ve Fuar <strong>Turizm</strong>i Proje Komitesi<br />

o Tarih ve Kültür Mirası <strong>Turizm</strong>i Proje Komitesi<br />

o Macera ve Doğa Sporları <strong>Turizm</strong>i Proje Komitesi<br />

o Ekoturizm ve Agroturizm Proje Komitesi<br />

o Medikal ve Sağlık <strong>Turizm</strong>i Proje Komitesi<br />

‐ Ayrıca, iller üstü bölgesel yapıya sahip 3 komite kurulacak:<br />

o Tanıtım, Pazarlama ve Markalaşma Komitesi<br />

o Özel Sektör, Girişimcilik ve İnsan Kaynakları Komitesi<br />

o Toplum ve <strong>Turizm</strong> Komitesi.<br />

Panelin dördüncü konuşmacısı Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı Projeler Genel Koordinatörü Dr.<br />

Fahri Atasoy Kültür turizminin bir öğesi olarak değerlendirilebilecek ve giderek daha çok ilgi<br />

çeken kültür yolları kavramını ve Türkiye’de planlanan uygulamaları anlattı: (EK14:<br />

)<br />

‐ Kültür yolu, belli bir rotanın anlam bütünlüğü içinde sunulmasıdır.<br />

‐ Taşınır kültür varlıklarını müzeye toplayıp koyabiliyoruz. Ama kimi eserleri, varlıkları,<br />

mimari eser, somut kültür varlığı ile sınırlı olmamak üzere, yerinde tutmak ve göstermek<br />

istiyoruz. Oralarda yaşayan insanlar da var. onlarla diyalog kurmanın da bir yolu.<br />

insanlarla tanışmak, yaşantılarına ortak olabilmek kültür yollarıyla mümkün.<br />

‐ Doğal varlıklar da kültür yolunda olabilir. Ayrıca, güzergâh üzerinde bulunan ancak tek<br />

başına yeterli ilgi çekemeyen kültürel ve turistik unsurlar, kültür yolu aracılığıyla bir<br />

araya getirildiğinde çok daha fazla ilgi çekecektir.<br />

‐ Anadolu aynı zamanda kıtalar arası ve eski dünya denilen bölgesel yollarının kesişme<br />

alanı ve bir anlamda en önemli köprüsü durumundadır. Medeniyetler beşiği<br />

Anadolu’daki kültür ve tarih mirasının insanlığın hizmetine sunulması ve anlaşılması için<br />

‘kültür yolu’ anlayışı anahtar yöntemlerden birisi olacaktır.<br />

‐ Türkiye'nin ilk rotası: Likya yolu. Kate Clow gönüllü girişimle yaptı, işaretledi. St. Paul<br />

Yolu da öyle.<br />

‐ Frigya Kültür Yolu: Hüseyin Sarı’nın gönüllü girişimiyle hazırlanıyor.<br />

‐ İpek Yolu, Yenice Yolu, Sultan Yolu (Kanuninin viyana seferi yolu), İstiklal Yolu, Hitit Yolu<br />

gibi rotalar yürütülen çalışmalar arasında.<br />

‐ Türkiye Kültür Yolları Web Sayfası: http://cultureroutesinturkey.com/c/<br />

‐ Bir kültür yolu uygulamasının başarılı olabilmesi için kamu kurumları, yerel yönetimler,<br />

sivil toplum kuruluşları ve özel sektör arasındaki işbirliği önemlidir<br />

‐ Ayrıca, bu kurumların diğer ülkelerdeki eşdeğer kuruluşlarla yapacakları işbirliği de<br />

önemli rol oynayacaktır.<br />

Panelin beşinci ve son konuşmacısı Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’ndan (BAKA) Sadettin<br />

Dikmen oldu. Antalya‐Isparta‐Burdur yöresinde Bölge Kalkınma Ajansı’nın turizmi iç kesimlere<br />

yönlendirme ve çeşitlendirme çalışmalarına verdiği destekleri tanıttı, Antalya gibi kitle turizminin<br />

merkezinden gelen deneyimle sürdürülebilir turizm için önerilerde bulundu: (EK15:<br />

)<br />

23


‐ Kalkınma Ajansları yapılan projelere görünmez bir el gibi katkı sağlıyor.<br />

‐ BAKA bölge planında belirlendiği üzere <strong>Turizm</strong>in 12 aya yayılması, Çeşitlendirilmesi ve<br />

Katma değerinin artırılması için çalışmalar yapıyor.<br />

o <strong>Turizm</strong> faaliyeti yürüten kurum ve kuruluşların bir araya getirilmesi ve koordine<br />

edilmesi (STK toplantıları, işadamı eşleştirme çalışmaları, sağlık turizmi<br />

kümelenme çalışmaları gibi)<br />

o Alternatif turizm alanları konusunda farkındalık yaratılması<br />

o <strong>Turizm</strong> paydaşları ile çalıştaylar düzenlenmesi<br />

o Bölgeye yurt dışındaki tur operatörleri ve iş adamlarının getirilerek Bölgenin<br />

sürdürülebilir turizm alternatiflerinin tanıtılması<br />

o Bakanlıklarca yapılan mevzuat çalışmalarına katkı sağlanması, hızlandırılması için<br />

lobi faaliyetleri<br />

o Çeşitli yurt içi ve yurt dışındaki organizasyonlara katılarak tanıtım faaliyetlerinin<br />

yürütülmesi<br />

‐ Sürdürülebilir turizm için somut öneriler:<br />

o turizmin çeşitlendirilmesi,<br />

o hedef pazarların çeşitlendirilmesi,<br />

o çevreye verilen zararın en azda tutulması,<br />

o turistle girilen ilişkide özellikle esnafın dürüst ticaret konusunda<br />

bilinçlendirilmesi,<br />

o halkın turizm konusunda bilinçlendirilmesi ve temel yabancı dil eğitimi olanakları<br />

sağlanması,<br />

o alternatif turizm alanlarında faaliyet gösteren personelin eğitilmesi ve yaptığı iş<br />

ve süreçler hakkında bilgilendirilmesi<br />

o <strong>Turizm</strong>e de girdi sağlayan tarım ve gıda sektörünün devamlılığının sağlanması<br />

Sunumların tamamlanmasının ardından soru ve cevaplara geçildi. Salondan gelen sorular ve<br />

verilen yanıtlar:<br />

SORU (Kate Clow):<br />

İspanya'dan marka çalışması örneğini duymuştuk. Bölge Kalkınma Ajansları bölge markası<br />

oluşturuyor mu? Bölgenin markası nedir?<br />

YANIT (Sadettin Dikmen)<br />

Antalya’da deniz, kum, güneş turizminin dışına çıkmaya çalışıyoruz ama İspanya örneği (Privilege<br />

Spain) gibi bir marka çalışması yok.<br />

YANIT (Rıfat Altan)<br />

Kuzeydoğu Anadolu’da “Zirvede <strong>Turizm</strong>” sloganını kullanıyoruz.<br />

SORU (Emre Karabacak)<br />

(Sadettin Dikmen’e) Isparta’da 5 yıldızlı otel, golf turizmi, gelen turist sayısını artırmak ... Bunlar<br />

24


sürdürülebilir turizm açısından doğru mu?<br />

YANIT (Sadettin Dikmen)<br />

Golf turizminde ekonomik sürdürülebilirlik hesabı yapıp gelirin sürdürülebilir olması sağlanabilir.<br />

Sulama suyunun geri kazanılmasıyla aşırı su tüketimi sorunu giderilebilir.<br />

5 yıldızlı otel, <strong>konferans</strong> turizmini geliştirir. Paralı turisti getirir. O da lazım.<br />

YANIT (Mustafa Bektaş)<br />

Nallıhan'a biz 5 yıldızlı otel getirmek istemiyoruz. turist sayısını da sınırlı tutmak istiyoruz. ama<br />

bir gün birisi oteli dikerse yapacak bir şey yok.<br />

SORU (İbrahimBoz)<br />

Türkiye'nin taşınmaz varlık sayısı nedir? Son “X” yılda yanan, yıkılan tescilli olmayan taşınmaz<br />

kültür varlıklarının sayısı nedir, biliniyor mu? Kültür varlıklarını kullanma ve satma argümanlarını<br />

çok duyduk ama varlıkları koruma argümanını hiç duymadık!<br />

YANIT (Tavit Köletavitoğlu, Moderatör)<br />

Tescilli varlık sayılarını bile bilmiyoruz.<br />

YANIT (Erdoğan Tolan)<br />

Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı’nda bir envanter yok. Tescilli olmayan çok sayıda varlar.<br />

SORU (Nüvit bey)<br />

Nallıhan’da Kalkınma Ajansı kaynaklarından başka hangi kaynaklar kullanıldı?<br />

YANIT (Mustafa Bektaş)<br />

Belediye ve kaymakamlık kaynakları kullanıldı. işadamları da destek çıktı. Ama ilk 6 yıl boyunca<br />

hiç kaynak kullanmadık, araştırmaları kendimiz yaptık.<br />

SORU / YORUM (Nuvit bey)<br />

Kaymakam, vali, belediye başkanlarına da Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong> eğitimi verilmeli.<br />

YANIT / YORUM (Mustafa Bektaş)<br />

Kaymakamın kurdurduğu, emirle kurulan kooperatiften bir fayda olmaz. Benimseme lazım.<br />

25


Nallıhan’da kadınlarımıza iki yıl boyunca kooperatifçiliği anlattık. Onlar bir kooperatif istiyoruz<br />

demedikçe kurmadık. Zaten kooperatif yığınla kurulmamalı. az sayıda inananla kurmalı, yavaş<br />

yavaş geliştirmeli büyütmeli. Bu arada vergi vs. açısından Türkiye’de kooperatif, limited şirketten<br />

daha avantajlı değil. Buna el atmak lazım.<br />

SORU<br />

(Mustafa Bektaş’a) Nallıhan’da turist sayısı 2005’ten 2011’e 6 yılda 1700 kişiden 58.000’e<br />

büyümüş. <strong>Turizm</strong>i birden geliştirmedik dediniz. Burada bir çelişki yok mu? taşıma kapasitesi<br />

çalışması yok mu?<br />

YANIT (Mustafa Bektaş)<br />

Hedefimiz 2023te 100.000 ziyaretçi. İlk yıllar da sayıyı biraz hızlı artırmış olabiliriz.<br />

SORU (Filiz Sönmez, Türkiye Ormancılar Derneği)<br />

(Fahri Atasoy’a) Kültür yollarının sürekliliği nasıl sağlanacak? Mesela HES yapılırsa rotayı mı<br />

değiştireceksiniz? Sit gibi koruma altına mı alınacak?<br />

YANIT (Fahri Atasoy)<br />

Bu konuda bir mevzuatı yok ama milli parklara benzer şekilde tescil edilmesi yönünde öneriler<br />

var. Ne var ki , şu anda bir şey yok!<br />

26


PANEL 3 B : Örnek Çalışmalar ve Çıkarılan Dersler: Toplum Temelli <strong>Turizm</strong>in Sürdürülebilir Yerel<br />

Kalkınmaya Etkileri<br />

Moderatör: Tavit Köletavitoğlu<br />

Dr. Adnan Aslan:<br />

Daire Başkanı, Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı<br />

Fuat Karagüney:<br />

Mevlana Kalkınma Ajansı<br />

Halis Özsoy:<br />

Uzundere Belediye Başkanı<br />

İlhan Koçulu:<br />

Çevre ve Yaşam Derneği Başkanı<br />

İsmail Yücel:<br />

Kemaliye Kültür ve Kalkınma Vakfı<br />

Melike Hemmami, Emre Karabacak:<br />

Buğday Derneği<br />

27<br />

Örnek Çalışma: Fırat Havzası, Kemaliye‐<br />

Arapgir‐Pertek ve Harput<br />

<strong>Turizm</strong>in Sürdürülebilir Kalkınmaya Katkısı ‐<br />

Toplum Temelli <strong>Turizm</strong><br />

Doğu Anadolu <strong>Turizm</strong> Geliştirme Projesi<br />

(DATUR) Çoruh Vadisi Deneyimi<br />

Boğatepe Eko‐köy, Kars Deneyimi<br />

Toplum Temelli <strong>Turizm</strong><br />

Ekolojik Çiftliklerde Tarım <strong>Turizm</strong>i ve Gönüllü<br />

Bilgi, Tecrübe Takası (TaTuTa Projesi)<br />

Üçüncü panelinin ikinci kısmı (3 B) <strong>konferans</strong>ın ikinci gününde Türkiye’den örnek uygulamaların<br />

sunumuyla devam etti. Yine Tavit Köletavitoğlu’nun oturum başkanlığında 15’er dakika içinde<br />

Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı’nın Fırat Havzası’nda yürüttü örnek çalışma, Konya yakınlarında<br />

Mevlana Kalkınma Ajansı’nın desteklediği Sonsuz Şükran Köyü örneği, Uzundere’de Çoruh Vadisi<br />

deneyimi, Kars’ta Boğatepe eko‐köy girişimi, Kemaliye Kalkınma Vakfı’nın Kemaliye’yi tanıtma ve<br />

turizm çalışmaları, ve Buğday Derneği’nin TaTuTa Projesi tanıtıldı.<br />

Panelin bu ikinci bölümünde tanıtılan projelerin ortak yanı, hepsinin daha geniş bir kırsal<br />

kalkınma yaklaşımının içinde turizm öğesini barındırması ve kalkınmaya turizmin katkısını<br />

örneklemesi.<br />

Panelin ilk konuşmacısı Dr. Adnan Aslan, turizmi çeşitlendirme ve iç kesimlerde geliştirme<br />

çalışmaları kapsamında Doğu Anadolu’da yürütülen havza bazlı örnek çalışmaları tanıttı: (EK16:<br />

)<br />

‐ Türkiye <strong>Turizm</strong> Stratejisi’nde ortaya konan, turizmi çeşitlendirme, deniz‐kum‐güneş<br />

dışına çıkma, turizmi 12 aya ve ülke geneline yayma, turizmde markalaşma ve Dünya’da<br />

ilk 5’e grime hedefleri doğrultusunda Doğu Anadolu’da <strong>Turizm</strong>i Geliştirme Projeleri<br />

geliştirilmiştir: Çoruh Vadisi, Fırat Havzası ve Kuzey Van Gölü projeleri.<br />

‐ Çoruh Vadisi’nde:<br />

o UNDP‐Bakanlık‐Üniversite‐STK‐Yerel idare ve yerelde yaşayanların işbirliği<br />

o Eğitim ve bilinçlendirme toplantıları (Ankara, İstanbul ve Erzurum’da)<br />

o Öğretim ve uygulama becerisi kazandırma


o Maddi katkı ve materyal desteği<br />

o Ulusal ve uluslar arası tanıtım etkinlikleri<br />

o Sürdürülebilir işletmecilik<br />

‐ Fırat Havzası’nda Keban, Karakaya, Atatürk Baraj gölleri Kültür ve <strong>Turizm</strong> Koruma ve<br />

Gelişim Bölgesi ilan edildi.<br />

‐ Keban Baraj Gölü (Elazığ‐Tunceli Fırat Havzası Kültür ve <strong>Turizm</strong> Koruma ve Gelişim<br />

Bölgesi) turizm fonksiyonları çeşitlenecek ve birbirini tamamlanacak şekilde planlandı.<br />

Bu çalışmalar bir Eylem Planı çerçevesinde yapıldı ve her nokta için geliştirilecek turizm<br />

türleri belirlendi:<br />

o Kemaliye ‐ kültür turizmi<br />

o Arapgir ‐ üzümü meşhur<br />

o Pertek ‐ termal (41derece C , sodalı)<br />

o Harput ‐ kültür, tarih<br />

o Sivrice Gölü ‐ kıyı bandı<br />

o Hazar Baba Kış <strong>Turizm</strong> Merkezi (faal durumda)<br />

o Bu hat üzerinde baraj gölünde tekne turu güzergahı kurgulandı: Harput ‐ Pertek ‐<br />

Arapgir ‐ Kemaliye (tekne turu).<br />

Panelde ikinci sırada Mevlana Kalkınma Ajansı’ndan Fuat Karagüney, Ajansın desteklediği<br />

“Sonsuz Şükran Köyü” projesini tanıttı: (EK17: )<br />

‐ Sonsuz Şükran Köyü, ulusal ve uluslararası çapta tanınan ve daha çok İstanbul’da yerleşik<br />

olan kültür ve sanat çevresiyle, iş ve bilim adamlarıyla birlikte Anadolu’da bir kültür<br />

odağı oluşturmak, yürütülecek çalıştay, eğitim, festival, sempozyum vb. kültür sanat<br />

faaliyetleriyle yöreyi bir kültür endüstrileri cazibe odağı haline getirmeyi hedefleyen bir<br />

projedir.<br />

‐ Proje Konya Hüyük’e bağlı Çavuş Beldesi’nde gerçekleştirilmekte, tanınmış sanatçıların<br />

burada yer tutması için çalışmalar yapılmaktadır.<br />

‐ Bu proje özellikle belirli bir tema üzerinde bir araya gelen yerel aktörlerin kurduğu<br />

işbirlikleri bakımından önemli: Proje, Beyoğlu'nda Fransız Sokağı Projesini gerçekleştiren<br />

Mehmet Taşdiken'in öncülüğünde, Çavuş Kasabası Belediyesi'nin katkılarıyla ve Konya<br />

Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Mimarlık Fakültesi, Ziraat Fakültesi ve<br />

İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi'nin katılımlarıyla, Çekül Vakfı ve Mevlana Kalkınma<br />

Ajansı, Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı, Konya İl Özel İdaresi gibi birçok kurum kuruluş ve<br />

STK‘nın işbirliği ve ortaklık kurulması vasıtasıyla gerçekleştirilmektedir.<br />

‐ <strong>Turizm</strong> altyapısını güçlendirmek, Bölge Kalkınma Planında Mevlana Kalkınma Ajansı’nın<br />

stratejik önceliklerinden biri olarak tanımlanmıştır. (diğer Kalkınma Ajanslarında da<br />

gördüğümüz gibi).<br />

‐ Mevlana Kalkınma Ajansı bu turizm ve kültür odağı yaratma çalışmasına 37.000 TL ile<br />

Doğrudan Faaliyet Desteği sağlamıştır.<br />

Panelin üçüncü konuşmacısı Uzundere Belediye Başkanı Halis Özsoy, DATUR projesiyle yerelde<br />

elde edilen kazanımları aktardı. Bunların gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.<br />

‐ DATUR (Doğu Anadolu <strong>Turizm</strong> Geliştirme Projesi) Kültür ve <strong>Turizm</strong> Bakanlığı’nın Çoruh<br />

Vadisi Projesi’nin İspir, Uzundere, Yusufeli ilçelerine düşen bölümünde doğa ve kültür<br />

28


turizminin geliştirilmesi projesidir. Proje, Efes Pilsen’in desteğiyle Kültür ve <strong>Turizm</strong><br />

Bakanlığı ve UNDP tarafından yürütülmektedir.<br />

‐ Projenin katılımcı olması ve yerel aktörlerle birlikte geliştirilmesi öngörülmüştü. Başta<br />

bunu sağlamanın çok kolay olduğunu düşündük. Çünkü hepimiz birbirimize benziyorduk.<br />

Oysa gördük ki homojen toplumlarda bir şeyi kabul ettirmek sanıldığından daha zor.<br />

Toplum daha kapalı, daha dirençli oluyor. Yeri geldiğinde projenin ana destekçisi Efes<br />

Pilsen’in tabelasını kullanmak bile sorun olabiliyor.<br />

‐ Proje yaygın olarak benimsenene kadar ve insanların direnci değilse bile çekingenliği<br />

kalkana kadar her ortamda çok sayıda farkındalık yaratma, bilinç geliştirme toplantısı<br />

yapmak gerekti. Proje ekibinin yerelin güvenini kazanması gerekti. Gerek bölgede<br />

gerekse Ankara’da çalışan uzmanlarla dostluklar kuruldu.<br />

‐ Bütün çalışmalarda kadınlarımız önemli rol oynadı. Onlar olmasa proje de başarıyla<br />

yürütülemezdi. Oysa kadınlarımızı sakınıyoruz. Belediye başkanı olarak duyuyorum;<br />

kadınlarımız diyorlar ki “İstanbul’a gittiğimizde şehrin altını üstüne getirebiliyoruz ama<br />

memlekette çarşıya bile tek başımıza inemiyoruz!” niye, “Laf söz olur!”. Oysa<br />

kalkınmanın anahtarı kadınlarımızın elinde.<br />

‐ Proje başlarken temkinlilikle yaklaştığımız hedeflere ulaşılmaya başlandı. Bölgede turizm<br />

ürünleri gelişmeye başladı: trekking, dağ bisikleti, flora‐fauna, kuş gözlem, yemek, tarih‐<br />

kültür turları, rafting‐kano, yelken, hediyelik eşya ve gıda, ev pansiyonculuğu çalışmaları<br />

yapıldı. Bölgenin tanıtımı için web sayfası, broşürler, el kitapları, afişler, tabelalar<br />

hazırlandı, basında DATUR tanıtıldı, fuarlara gidildi, gruplar ağırlandı. Eğitimler,<br />

üniversite öğrencileriyle organizasyonlar yapıldı. <strong>Turizm</strong> danışma ofisi açıldı.<br />

‐ Proje yürürken, Kalkınma Ajansı’yla işbirliği yapıldı proje ortakları 2 Milyon TL destek<br />

aldı.<br />

Panelde dördüncü sırada İlhan Koçulu Boğatepe Eko‐köy çalışmalarını anlattı. Kars’taki köyüne<br />

geri döndükten sonra göçü sorgulamaya başlayan, insanların yaşadıkları köyü artık sevmedikleri,<br />

başka yerlerde umut aradıkları sonucuna varan, bunun üzerine dernek kurup köyü sevilir bir yer<br />

haline getirmeye, kalkındırmaya çalışan Koçulu, Boğatepe köyündeki kırsal kalkınma<br />

çalışmalarını ve köyde kırsal turizmin gelişimini anlattı (EK18: )<br />

‐ Biz çalışmalarımıza zorunluluktan başladık. yaşam hakkını savunmaya başladık. Planla<br />

gelmedik.<br />

‐ Kırsal Kalkınma Çalışmalarında Temel Amaçlar<br />

o Biyolojik ve kültürel çeşitliliğin yaşatılması<br />

o Sosyal yaşamın desteklenmesi ve kadının konumunun güçlendirilmesi<br />

o Gıdanın üretim ve kullanımında Lokal ekonomi oluşturulması<br />

o Göçün önlenmesi<br />

‐ Eskiden kalabalık köydü. ben çocukken 8000 sağmal inek vardı. 2000’de 700’e düşmüş.<br />

Göç var. Niye? insanlar burayı sevmiyor. Umut başka yerde.<br />

‐ Köy 2400 rakımda, Ruslar 1880’lerde kurmuş, Malakanları Kafkaslardan yerleştirmiş,<br />

İsviçreli iş adamları mandıra kurmuş.<br />

‐ Eğitimler seminerler düzenledik , yüksek rakımda sebzeye ihtiyaç var – geçimlik<br />

bahçeler, seralar yaptık.<br />

‐ Eski Mandırayı Zavot adıyla eko‐müze yaptık.<br />

‐ Gravyer peynirini, mandıracılığı sürdürdük.<br />

‐ Biz köyü kalkındırmaya başladık, derken bir de baktık turist gelmeye başladı.<br />

‐ Köyün şöhreti kulaktan kulağa yayıldı. ilk başta 100‐150 kişi geldi. geçen yıl 650‐700<br />

29


yatak sattık yabancılara. Yerlilerden para almıyoruz, onlar misafir.<br />

‐ <strong>Turizm</strong> göçü önlemede işe yarıyor. kültürel gelişmede işe yarıyor. önyargıların<br />

yıkılmasında işe yarıyor. Biz de yeni şeyler öğreniyoruz. kadınlarımız temel Fransızca<br />

konuşmaya başladı (Belçikalı aileler konuk oluyor)<br />

‐ Misafir çocuklarla köylü çocuklar oynuyor; kadınlar kendi aralarında diyalog kuruyorlar.<br />

‐ Misafirler evlerde yemeği birlikte yapıp sofrayı birlikte kurup kaldırıyorlar.<br />

‐ Geleneksel ürünler yeniden pazar bulmaya başladı.<br />

‐ <strong>Turizm</strong> Boğatepe’ye Katkıları:<br />

o Kültürel önyargıların kırılması<br />

Kültürler ve dinler arası diyalog<br />

o Kültürel etkileşim<br />

Aile içi iletişim biçimlerinde olumlu etkileşim iki taraf içinde<br />

Yemek kültürün den karşılıklı etkilenme ,yeni yemekler öğrenme<br />

Köy yaşamının, sosyal (komşuluk vs.), kültürel, doğal değerlerinin farkına<br />

varma<br />

o Toplumsal cinsiyet dengesi<br />

Kadınların sosyal ve ekonomik konumunda iyileşme<br />

o Köy ekonomisine katkı<br />

Kemaliye Kültür ve Kalkınma Vakfı Başkanı (KEMAV) İsmail Yücel, panelin beşinci konuşmacısı<br />

olarak, geçmişten bugüne Kemaliye’nin gelişme çalışmalarını, Kemaliye’de yürütülen turizm<br />

altyapısına katkı sağlayan çalışmaları ve toplum temelli turizm faaliyetlerini tanıttı. (EK19:<br />

)<br />

‐ 148.000 Kemaliyeli İstanbul’da – 5000’i Kemaliye’de.<br />

‐ KEMAV 2003^te kuruldu, Vakıf merkezi İstanbul’da, Ankara’da şubesi var.<br />

‐ 1957 yılında Kemaliye’nin kalkınması için yazan Ethem Korçan “dünyanın en güzel<br />

tabiatına ve tarihi eserlere malik, doğunun incisi Kemaliye’yi turistik bir yer haline<br />

koymak” hedefini 15 kalkınma hedefinden biri olarak koymuş. Karanlık kanyonu, baraj<br />

gölünü, mağaraları, Kemaliye’nin mimari ve tarihi varlıklarını turizm varlıkları olarak<br />

tanımlamış. Kemaliye’nin kalkınmış bir resmini çizmiş.<br />

‐ Kemaliye’de önümüzdeki dönemde toplum temelli turizmde temel amaç: kent<br />

kimliğinin, özgün yaşam tarzının ve özgün doğanın yaşatılabilmesi<br />

‐ Kemaliye’nin turizmde öne çıkan iki değeri vardır: Özgün kültür ve mimari doku ve özgün<br />

doğa (Karanlık Kanyon)<br />

‐ Kemaliye Tarihi Kentler Birliği’nin kurucu üyelerindendir. Toplam 185 tescilli yapısıyla<br />

Doğu Anadolu’da ilçeler arasında öncüdür.<br />

‐ 2003’te KEMAV’in kurulmasıyla gelişim ivme kazanmıştır.<br />

‐ Başarı hikayelerini yerinde görmek ve turizm bilincinin gelişimine katkı sağlamak üzere,<br />

KEMAV ve Kemaliye Kaymakamlığından destek alınarak Beypazarı, Safranbolu, Göynük<br />

gibi bölgelere eğitim amaçlı geziler düzenlenmiştir. Gezilerin sonucu Pansiyonculuk<br />

yapma isteği doğmuştur. Kemaliyeli bir bayan Kemaliye’nin ilk pansiyonunu açmıştır.<br />

Gelişen turizm bayanları da harekete geçirmiş ve birçok alanda faaliyet göstermeye<br />

başlamışlardır. Yerel motiflerin kullanımıyla takılar yapılıp yöresel ürünler üretilip<br />

satılmaya başlanmıştır.<br />

‐ KEMAV’ın yürüttüğü / desteklediği projeler arasında İzcilik Kampı, Doğa Okulu, Buğday<br />

Derneği’nin TaTuTa Projesine katılım bulunmaktadır.<br />

30


‐ Gelişmeler Kemaliyeli Kadınlar Derneği’nin, Doğa sporları ile ilgilenen Kemaliyespor<br />

Kulübü’nün kurulmasına vesile olmuştur.<br />

‐ KEMAV’ın projelendirip uygulamaya koyduğu Uluslararası Kemaliye (Eğin) Kültür ve Doğa<br />

Sporları Şenliği 2007 yılında Birleşmiş Milletler tarafından gençlik dalında “en iyi proje”<br />

ödülüne layık görülmüştür.<br />

‐ Ne var ki <strong>Turizm</strong> sektörü için gerekli yatırımı yapacak profesyoneller henüz ortaya<br />

çıkmamıştır. Şenlik organizasyonları kapsamında yer alan bir çok hizmetin ücretsiz<br />

sunulması ve kentin misafirperverlik anlayışı sonucu bugün itibariyle kentin turizme<br />

dayalı kalıcı bir geliri henüz oluşmamıştır.<br />

Panelin beşinci ve altıncı konuşmacıları Buğday Derneği’nden Melikle Hemmammi ve Emre<br />

Karabacak, Buğday Derneği’nin geliştirip uygulamaya koyduğu TaTuTa Projesini ve Fethiye’den<br />

bir örnek uygulamayı tanıttılar. (EK20: )<br />

‐ TaTuTa, Buğday Derneğinin “Ekolojik Çiftliklerde Tarım <strong>Turizm</strong>i ve Gönüllü Bilgi ve<br />

Tecrübe Takası” projesinin çıktısı olarak TaTuTa ekolojik çiftlik ziyaretleri sistemi,<br />

Türkiye’de ekolojik tarım turizmi ve bilgi takasının ilk kurumsal örneğidir.<br />

‐ Sistem, kayıtlı ekolojik çiftliklerle bu çiftliklerde gönüllü veya konuk olarak kalmak<br />

isteyen ziyaretçileri buluşturur.<br />

‐ Ziyaretçilerin, Çiftçi ailelerin misafirhanesinde kalması, aile sofrasını paylaşması,<br />

kültürlerarası alışveriş, tüketici ve üretici arasında şeffaflaşma süreçlerine fayda sağlar.<br />

‐ Ekolojik tarım yapan çiftçiler ve işletmelerle bu konuda bilgi, tecrübe, ilgi sahibi kişiler<br />

arasında gerçekleştirilecek bir değiş‐tokuş projesi niteliğini taşır.<br />

‐ TaTuTa 2004’te 12 noktada 25 çiftlikle başlayıp 2011’de 7 bölgede 96 çiftliğe ulaştı.<br />

‐ Medyanın da ilgisiyle başarılı bir halkla ilişkiler ve tanıtım süreci gerçekleşti.<br />

‐ TaTuTa başarılı ve sürdürülebilir, çünkü tek başına bir turizm faaliyeti olmaktan çok<br />

büyük resmin (ekolojik yaşam) bir parçası: Ekolojik pazarlar, Tohum Takas Ağı, Çiftlikler<br />

arası iletişim ortamı sağlama, Çiftlikler arası iletişim altyapısı, Ürün takası, Tüketici ve<br />

Kırsal yaşam meraklıları...<br />

‐ Sorunlar, Çözümler, Öğrenilenler:<br />

o Düzenli iletişim/bilgi besleme ihtiyacı<br />

o Çiftlik sahiplerinin bir araya gelmesi<br />

o Ev sahipleri ve ziyaretçi sayılarının paralel olarak arttırılması<br />

o Doğru kitleye tanıtımı<br />

o Doğru medya kullanımı<br />

o Tatilden öte bir öğrenme süreci<br />

o Yasal altyapı eksikliği: çiftliklerin turizm işletmesi gibi ziyaretçi kabulü yapması<br />

o Bu sistemlerin ayakta durabilmesi farklı tarafların ortak bir vizyon geliştirme<br />

gereği (tarımı, kırsal yaşamı, kırsal turizmi, küçük çiftçi)<br />

Emre Karabacak Fethiye Yanıklar Köyünde TaTuTa uygulamasıyla devam etti ve ekolojik yaşam<br />

çiftliği deneyimini tanıttı, eko‐pansiyonculuk ve turizm endüstrisi ile ilgili bazı tartışma noktaları<br />

ortaya koydu: (EK21: )<br />

‐ Kırsal <strong>Turizm</strong> – Tarım <strong>Turizm</strong>i – Agro <strong>Turizm</strong> Kavramlarıyla uyumlu yasal çerçeve yok,<br />

sıkıntılı. Ticaret kaydı, fatura, vergi belirsiz, uygun şekilde düzenlenmeye ihtiyacı var.<br />

31


‐ <strong>Turizm</strong> Faaliyetleri ‐ Tarımsal Faaliyetleri bir arada yürütebilmek gerekiyor. turizm<br />

başladı mı tarım geri planda kalabiliyor.<br />

‐ Bu işi istemeyene yaptırmayın; Çiftçi, turizmi iş olarak görüp kazancın cazibesine kapılsa<br />

bile gönlünde yoksa sıkıntı oluyor. Misafirler, turistler de otel hizmeti bekleyebiliyorlar.<br />

‐ eko‐turizm her yerde yapılabilir; bakanlık tarafından bunun altının doldurulması gerekir.<br />

‐ Şu sorgulamaların yapılması gerekir<br />

o Yeni Bir <strong>Turizm</strong> Yatırımı Algısı Büyük Tehlike!<br />

o Kavramlar, Tanımlar, Yasalar Nasıl Algılanıyor?<br />

o Kültürel Sürdürülebilirlik Neresinde?<br />

o Yerel Halka Sağlanan Fayda, Yerel Yaşamın <strong>Turizm</strong>le Dönüşümü…<br />

o Kırsal Yaşam, Doğa ve Yerel Kültür <strong>Turizm</strong> Endüstrisine Hangi Sınırlarda Araç<br />

Olmalı?<br />

o <strong>Turizm</strong> Endüstrisi Perspektifinden Doğal, Kültürel ve Sosyal Sürdürülebilirlik<br />

Olmazsa Olmaz!<br />

o Ekolojik Perspektiften Bakınca En Ekolojik <strong>Turizm</strong>, Hiç Yapılmayan <strong>Turizm</strong>…<br />

Sunumların tamamlanmasının ardından soru ve cevaplara geçildi. Salondan gelen sorular ve<br />

verilen yanıtlar:<br />

SORU / YORUM (Neşe Çakır, UNJP)<br />

UNJP ittifak programını yürütüyoruz. Yerel girişimcilerin yerel aktörlerce desteklenmesi önemli,<br />

belki Kalkınma Ajansları daha iyi katkı verebilir.<br />

(İlhan Koçulu’ya) Boğaköy'de UNJP'yle çalışmadan ne elde ettiniz?<br />

YANIT (İlhan Koçulu)<br />

UNJP bizi kamuyla biraraya getirdi.<br />

Granada'ya götürüldük, ufkumuz açıldı. Bir alan taraması yapıldı, o da bilgilendirici oldu.<br />

Biz turizmi bilmiyorduk ama köye ne yaparız diye çalışıyorduk. Temel olan bizim üretim<br />

faaliyetlerimizdir. 17 ev 5 mandıra buna katıldı. UNJP desteği olmasa yine olurdu ama daha uzun<br />

sürerdi.<br />

UNJP’yle çalışmak bir de bilinirliği artırıyor, geleni artırıyor. Bununla başetmekse köydeki<br />

inisiyatifin elinde.<br />

SORU (İbrahim Boz, Bilkent Üniversitesi)<br />

(Adnan Aslan’a) Birbirinin hemen hemen aynısı olan iki proje destek almış. duplikasyon oluyor.<br />

rotalar bu kadar aynıyken ve KA kaynak vermişken bakanlık niye giriyor? Bakanlık başka yere<br />

kaynak ayırabilir.<br />

32


‐ Fırat Ajansı tarafından başlatılan ve iki kurumun ortaklaşa yürüttüğü bir proje Fırat Havzası<br />

Projesi. Üç aşamalı bir proje... Bakanlığın çalışması sadece konaklama noktaları öngörüsü olarak<br />

anlaşılmalı...<br />

SORU/YORUM (Coşkun Şerefoğlu ‐ Ankara Kalkınma Ajansı)<br />

(Emre Karabacak ve Melike Hemmammi’ye) Kırsal turizm yasal altyapısı. 20000 ve altı nüfusa<br />

sahip yerlerde yapılan turizm için tarım bakanlığı kırsal turizm destekleri var. Kalkınma, kültür ve<br />

tarım bakanlıkları ortaklaşa bu yasal altyapıyı geliştirmeliler.<br />

SORU (Nedim Zurnacı , Kırsal Kalkınma Derneği)<br />

(ilhan Koçulu ve Emre Karabacak’a) Köy evi pansiyonlarına Jandarma Çavuşu değiştikçe ruhsat<br />

sormaya geliyorlar. nasıl başa çıkıyorsunuz? İlhan bey örgütlenmeyi nasıl sağladınız?<br />

YANIT (İlhan Koçulu)<br />

Örgütlenme kendiliğinden oldu. Ana soru, göçü nasıl önleriz? Burayı nasıl severiz? sorularıydı...<br />

Bunun için uğraştık, nüfusu tutmaya başladık, turist de gelmeye başladı.<br />

Jandarma değil ama Maliye, Defterdarlık soruyormuş, bunlar ne kazanıyorlar diye. Ama bizde<br />

ana amaç para kazanmak değil misafir ağırlamak, sosyal iletişim, bir araya gelmek. Devlet de<br />

nasıl para kazanırım diye uğraşıyor.<br />

SORU (Serpil Özkan , Orman ve Su işleri Bakanlığı)<br />

(Adnan Aslan’a) Pertek'te kurulan otel proje kapsamında mıydı? O otelin mimarisi yerel mimariyi<br />

karşılıyor muydu? Atıksu baraja mı gidiyor?<br />

YANIT (Adnan Aslan)<br />

Proje başlayınca otel başvurusunu belediyesi onayladı. Valiliğin verdiği bilgiye göre 1 milyon ağaç<br />

dikilmiş. Rota kapsamında dört ilçenin de altyapı sorunu var. Arıtma tesisi yok, olanlar da<br />

çalıştırmıyor (elektrik masrafı yüzünden). Fırat Kalkınma Ajansı’nın bütçesini kullanarak bir<br />

altyapı iyileştirme eylem planı yapacağız.<br />

33


PANEL 4 : Toplum Temelli <strong>Turizm</strong>e Sürdürülebilir Çözümler<br />

Moderatör: Erdoğan Tolan<br />

Doç. Dr. İbrahim Birkan:<br />

Başkent Üniversitesi<br />

Murat Alan / Filiz Sönmez:<br />

Ormancılar Derneği<br />

Dr. İsmail Menteş:<br />

Orman ve Su İşleri Bakanlığı 10. Bölge Müdürü<br />

Erdoğan Tolan :<br />

Kültür ve <strong>Turizm</strong> Uzmanı, Kültür ve <strong>Turizm</strong><br />

Bakanlığı<br />

34<br />

İklim Değişikliğinin <strong>Turizm</strong>e Etkisi<br />

“Eko‐<strong>Turizm</strong> Örnek Çalışma” (SGP)<br />

Küre Dağları Milli Parkı, Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong><br />

Deneyimi<br />

<strong>Turizm</strong> Çevre İlişkileri<br />

Konferansın dördüncü ve son panelinde konuşmacılar, Erdoğan Tolan’ın oturum yöneticiliği<br />

altında, iklim değişikliği ve turizm çevre ilişkisini irdelediler ve iki doğa turizmi örneği sundular.<br />

15 dakikayla kısıtlı olan bildiri süreleri içinde turizmin sanılanın aksine iklim değişikliğinden<br />

yalnızca etkilenmediğini aynı zamanda etkilendiğini, Ormancılar Derneği’nin gönüllü bir<br />

bilinçlendirme çalışması diye yola çıktığı doğa/orman gezilerini, Küre Dağları Milli Parkı’nın gezi<br />

rotaları ve zonlama yoluyla sürdürülebilir turizm için nasıl planlandığını ve <strong>Turizm</strong> ve çevrenin<br />

birbiri üzerine karşılıklı olumsuz ve olumlu etkileriyle, Türkiye’de bu etkilere yönelik geliştirilen<br />

politikalardan söz edildi.<br />

Panelin ilk konuşmacısı Doç. Dr. İbrahim Birkan, sürdürülebilir turizme verilen desteklerin<br />

anlatıldığı ikinci panelin de moderatörüydü. Birkan, iklim değişikliğinin turizme etkisini anlattı.<br />

Konuşmasında özetle şunlara değindi: (EK22: )<br />

‐ Küresel ısınma iklim değişiminin sonuçlarından sadece bir tanesidir. Atmosfere salınan<br />

karbondioksit ve metan gazlarının emisyonundaki artış dünya yüzeyinin sıcaklığını<br />

arttırmaktadır.<br />

‐ Sera etkisi yaratan faaliyetlerin başında fosil yakıtların (petrol, kömür, doğalgaz)<br />

kullanılmasıyla atmosfere karbondioksit gazının yayılması gelmektedir.<br />

‐ <strong>Turizm</strong> hakikaten bacasız bir endüstri midir? <strong>Turizm</strong>in yaptığı karbondioksit emisyonu ve<br />

dolayısıyla küresel ısınmaya olan katkısı ne kadardır?<br />

‐ <strong>Turizm</strong> iklim değişikliğinden hem etkilenen hem etkileyen bir sektördür (Victim and<br />

Vector!)<br />

‐ <strong>Turizm</strong> endüstrisi global sera gazı emisyonlarına direkt olarak %5, dolaylı olarak %14’e<br />

varan katkı yapıyor. Mevcut durumu itibarı ile turizm sektörü dünyada atmosferi kirleten<br />

5. Sektör durumundadır.<br />

‐ 2035 yılında turizm sektörü tarafından yaratılan karbondioksit emisyonlarının<br />

bugünkünün üç katı olacağı tahmin edilmektedir.<br />

‐ Hava ulaşımı turizmin bir alt sektörüdür. Havayolu taşımacılığı en süratli taşımacılık


olmakla beraber en çok karbondioksit emisyonunun da yapıldığı ulaşım türüdür: Tren ile<br />

seyahatin birim mesafede kişi başına ürettiği karbon emisyonunu birim alırsak, tren:1.0,<br />

otobüs:1.5, küçük motorsiklet:1.2, motorsiklet:2, dizel araba:2.5, benzinli araba:3.0,<br />

uçak ise:5.88 birim karbondioksit üretmektedir.<br />

‐ Konaklama sektöründe ısıtma, soğutma, aydınlatma, inşaat teknolojilerinde enerji<br />

verimliliğini arttıracak, dolayısıyla karbondioksit emisyonlarını azaltacak değişikliklerin<br />

yapılması kaçınılmaz olacaktır.<br />

‐ Kıyı Bölgeleri: Küresel ısınmanın en fazla etkisinin görüleceği alan deniz seviyesinin<br />

yükselmesi şeklinde olacaktır. Deniz seviyesinin asrın sonunda 80cm’e kadar<br />

yükselebileceği ifade edilmektedir. Kıyı kenar çizgisi ortalama olarak, deniz seviyesinin<br />

1cm dikine artması durumunda yatay olarak 100cm ileri gitmektedir. Bu durum deniz<br />

kıyısındaki tesisler için büyük tehlike arz etmektedir.<br />

‐ Deniz seviyesinin yükselmesi tuzlu suyun karalara nüfus etmesine ve tatlı suların<br />

azalmasına da yol açacaktır.<br />

‐ Türkiye’nin 8.300 km sahil şeridi olduğunu düşünecek olursak özellikle Akdeniz<br />

kıyılarındaki tesisler açısından bu durum çok kritik olmaktadır.<br />

‐ Küresel ısınma hava sıcaklığının artması “Tourism Climate Index” olarak değerlendirilen<br />

olumsuz bir gelişmeyi de beraberinde getirecektir. Doğu Akdeniz’de hava sıcaklığının<br />

artması sonucunda son yıllarda 40oC’nin üzerindeki gün sayısında da artış görülmüştür.<br />

Özellikle bu bölgeye gelen Avrupalı turistlerin bulundukları ülkelerin de ısınması<br />

dolayısıyla iklimsel talepleri azalacak, Akdeniz Bölgesi için bu durum olumsuz bir gelişme<br />

olacaktır.<br />

‐ Küresel Isınmanın turizm açısından az da olsa olumlu yönleri de bulunmaktadır. Küresel<br />

Isınma dolayısı ile Karadeniz’in kısa olan yaz sezonunun uzayacağını söyleyebiliriz. Ancak<br />

Doğu Karadeniz Oto Yolu çevrecilik açısından çok yanlış olmuştur. Bu bölgenin küresel<br />

ısınma nedeni ile ileride sezonun daha uzun olacağı turizm yatırımları için rezerve<br />

edilmesi gerekirken yol sahil şeridi üzerine yapılmıştır.<br />

‐ Adalar: Deniz seviyesinin yükselmesinin doğal sonucu olarak okyanus ortasındaki<br />

adaların özellikle yükseklikleri az olan adaların okyanus sularının altında kalması<br />

kaçınılmaz olacaktır. Maldiv adaları 1,5 – 2m yüksekliğinde olan adalardır.<br />

‐ Dağlar: Küresel ısınmanın en olumsuz etkileri kayak merkezlerinde ve tesislerinde<br />

görülecektir. Şu anki durumda, Alplerdeki 600’ü aşkın tesis, 12000 teleferikle 50 milyar<br />

Euro ticaret hacmi olan turizm sektörü ciddi mali sıkında içine girmiş bulunmaktadır.<br />

Küresel Isınmanın 2oC olması durumunda Alplerdeki tesislerin 1/3’ü, Almanya’daki<br />

tesislerin %60’ı kapanacaktır. Avusturya’nın milli gelirinin %5’i bu sektör tarafından<br />

temin edilmektedir.<br />

‐ Türkiye’de altyapı yatırımları planlanırken, turizm yatırımları teşvik edilirken küresel<br />

ısınmanın beklenen olumsuz etkilerinin ciddi olarak dikkate alınmadığı görülmektedir.<br />

Panelde ikinci sırada Türkiye Ormancılar Derneği’nden Murat Alan ve Filiz Sönmez söz aldılar.<br />

Murat Alan Türkiye Ormancılar Derneği’ni tanıttı; Filiz Sönmez ise derneğin Ekoturizm grubunun<br />

ağırlıklı olarak gönüllü yürütülen çalışmalarını anlattı. (EK23: )<br />

‐ Türkiye Ormancılar Derneği 1924’te İstanbul’da kurulmuş, 1951de kamu yararına çalışan<br />

dernek statüsü kazanmış.<br />

‐ Derneğin amacı içinde ‘’(…) orman, doğa ve çevre sevgisinin yayılmasını, kökleşmesini,<br />

kamuoyunun bilinçlendirilmesini’’ sağlamak tanımlanmış.<br />

35


‐ Türkiye Ormancılar Derneği Ekoturizm Grubu (TODEG) 2000 yılında kurulmuş. Tamamen<br />

gönüllülük temelinde çalışıyor. Grupta çalışan gönüllüler bu gezileri keyif aldıkları için<br />

yapıyorlar.<br />

‐ Orman mühendisleri, insanları ormana götürsek, ormanı tanıtsak, diyerek işe başlıyorlar.<br />

‘Kimler bu gezilere gelsin?’ diye soruyorlar.<br />

‐ 2000’den bu yana 100 adet doğa ve ormanı tanıtan etkinlik düzenlenmiş.<br />

‐ Okullara eğitimler verilmiş.<br />

‐ Planlı bir gelişme yok. Hep adım adım ilerliyor. Ama 10. Yılında Ekoturizm çalıştayı<br />

düzenlemiş, 6 bölüm halinde konu uzmanları, paydaşlar ile birlikte ekoturizm konularını<br />

tartışmışlar ve çıktılar kitap haline getirilmiştir. Çalıştay UNDP‐SGP tarafından da<br />

desteklenmiş.<br />

‐ Doğa ve Orman Etkinliklerinde İlkeler belirlenmiş:<br />

o Kar amacı gütmemek,<br />

o Doğaya zarar vermemek ve doğayı yakından tanımak,<br />

o Yöre kültürünü tanıtmak ve yöre halkına maddi katkıya öncelik vermek,<br />

o Doğa koruma alanlarına (Milli Park, Tabiat Anıtı, Gen koruma Ormanı gibi)<br />

öncelik vermek,<br />

o Gezerken eğitmek ve doğada olmanın keyfini çıkarmak,<br />

‐ Zaman içinde belli gezi güzergahları standart hale gelmiş. Oralara düzenli olarak gidiliyor.<br />

Panelde üçüncü konuşmacı Dr. İsmail Menteş Küre Dağları Milli Parkı’nda Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong><br />

çalışmalarını anlattı. (EK24: )<br />

‐ Sunum Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong>, Doğa <strong>Turizm</strong>i ve Eko <strong>Turizm</strong> tanımlarının karşılaştırmasıyla<br />

başladı:<br />

o Ekoturizm, doğa turizmine göre doğal sistemlerin korunması ve iyileştirilmesi<br />

üzerinde daha fazla odaklaşır ve aktif rol alır.<br />

o Doğa turizmi, doğal alanların yönetimi veya korunmasında belli bir taahhüt ya da<br />

sorumluluk altına pek girmez, yalnızca müşterilerine egzotik doğal güzellikleri<br />

yaşama fırsatı sunar.<br />

o Ekoturizm; doğal alanların ve yörenin kültürel değerlerinin korunması amacıyla,<br />

ziyaretçiler ile çevre sakinleri ve yöre halkı ile koruma alanları yönetimi<br />

arasındaki ilişkileri geliştirmek için işbirliği olanakları geliştirmeyi amaçlar.<br />

o Herhangi bir turistik aktivite, eğer daha etkin bir koruma çabasından /<br />

düşüncesinden yoksunsa Ekoturizm sayılmaz.<br />

‐ Bu tanımla Küre Dağları Milli Parkı çalışmaları Ekoturizm sayılıyor.<br />

‐ Küre Dağları Milli Parkı yaklaşık 38.000 ha, tampon alanı yaklaşık 134.000 ha. Bu<br />

zonlama, faaliyetleri tanımlıyor: Milli Park alanı, dağların da zorlu olduğu alan bilimsel<br />

araştırmalar, eğitim ve izleme faaliyetleri dışında girilmez bölge – koruma alanı. Tampon<br />

son ise eko‐turizm ve eko‐tarım geliştirme alanı. Yörede yapılan tüm faaliyetler aslında<br />

tampon zonda gerçekleşiyor.<br />

‐ Küre dağları Milli Parkı Hem Ulusal hem uluslararası önemi olan bir doğa alanı.<br />

‐ Millî Park ve yakın çevresinin Biyoçeşitlilik, kanyonlar, şelaleler, mağaralar gibi doğal<br />

varlıklarıyla birlikte kültürel değerleri de etkileyici<br />

‐ Çok sayıda çalışma ve uygulama yapılmış 1988’de başlayan etüt çalışmaları 2000’de Milli<br />

Park ilanına kadar geliyor. Milli Park olduktan sonra yakın çevresinde Ekoturizm, doğa<br />

turları, kırsal ve tarımsal faaliyetlerin turizmle ilişkilendirilerek desteklenmesi çalışmaları<br />

sürdürülüyor. Bu çalışmalara GEF‐SGP, UNDP, WWF gibi uluslararası kuruluşlar destek<br />

36


veriyor.<br />

‐ Eko‐turizm merkezleri kuruluyor.<br />

‐ Küre Dağları Milli Parkı, PAN PARKS adayı.<br />

‐ PAN PARKS sertifikası için 5 kriterin yerine getirilmiş olması gerekiyor<br />

o Zengin doğal miras:<br />

o Doğa Yönetimi:<br />

o Ziyaretçi Yönetimi:<br />

o Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong> Stratejisi:<br />

o Yerel İş Ortaklıkları:<br />

‐ Bu gelişmelerle Küre Dağları Milli Parkı’nın sürdürülebilir turizm vizyonu: “Küre Dağları<br />

Milli Parkı (KDMP), uluslararası kabul görmüş olağanüstü bir PAN Parklar üyesi ve KDMP<br />

bölgesi Türkiye’de eko turizmin gelişmesine en iyi örneklerden biridir.” Olarak<br />

tanımlanmış.<br />

Panelin dördüncü ve son konuşmacısı, panelin moderatörlüğünü de üstlenmiş olan Erdoğan<br />

Tolan oldu. Tolan, turizm ve çevre ilişkilerini irdeledi; <strong>Turizm</strong> ve çevrenin birbiri üzerine karşılıklı<br />

olumsuz ve olumlu etkileriyle, Türkiye’de bu etkilere yönelik geliştirilen politikalardan söz etti.<br />

(EK25: )<br />

‐ <strong>Turizm</strong>, dünyada en hızlı gelişen ekonomik sektörlerden biridir ve çevre üzerinde olumlu<br />

ve olumsuz çok sayıda etkileri vardır.<br />

‐ Olumsuz etkileri ziyaretçilerin çevreyi aşırı derecede kullanmalarından<br />

kaynaklanmaktadır.<br />

‐ Olumlu etkileri, ziyaretçilerin sürdürülebilir turizm kavramına yürekten inanmaları<br />

şeklinde değerlendirilebilir<br />

‐ <strong>Turizm</strong>in çevreye olumsuz etkileri:<br />

o Doğal kaynaklar üzerindeki baskı<br />

o Kirlilik<br />

o Atık üretiminin artması<br />

‐ Çevrenin <strong>Turizm</strong>e Olumsuz Etkileri<br />

o <strong>Turizm</strong>, dünyada birçok yörede küresel çevre problemleri nedeniyle tehdit<br />

altında bulunmaktadır. Bu tehditlerin de en önemlisi küresel ısınmadır.<br />

‐ Bu çerçevede son yıllarda dünyada turizmin çevresel etkilerinin en aza indirilmesi için<br />

sürdürülebilir turizmin geliştirilmesi yönünde genel bir görüş birliği vardır.<br />

‐ <strong>Turizm</strong>in Çevreye Olumlu Etkileri<br />

o Çevrenin korunması,<br />

o biyolojik çeşitliliğin iyileştirilmesi<br />

o doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı,<br />

o Yaban hayatının ve tabiat parklarının korunması,<br />

o Doğa ve çevreyle daha yakın temas sayesinde çevresel duyarlılığın artması<br />

‐ Çevre ile turizm arasında bir dengenin kurulması için pratik bazı adımların atılması<br />

gerekmektedir.<br />

o Eko turizm, doğa, macera ve kültür turizmi gibi farklı turizm türlerinde<br />

uluslararası prensipler ve standartlar<br />

o <strong>Turizm</strong> sektöründe ve çevre konularında çalışan paydaşların yakın işbirliği,<br />

o Doğa ve kültür turizminin teşvik edilmesi,<br />

o Turistler ve yerel halkın içinde doğal kaynaklara ve kültürel mirasa duyarlı<br />

37


kişilere eğitim verilmesi,<br />

o hava ve kara araçlarından kaynaklanan sera gazlarının kontrolü,<br />

o Yalnızca turizm ve çevrenin entegrasyonu değil aynı zamanda kalite standartları<br />

ve sistemlerinin de oluşturulması,<br />

o Doğal kaynakların ve kültürel mirasın taşıma kapasitelerinin göz önüne alınması,<br />

‐ Sunuşun devamında Türkiye’de turizm ve çevre çalışmaları bağlamında Kültür ve <strong>Turizm</strong><br />

Bakanlığı’nın altyapı faaliyetleri, zaman içinde ATAK Projesi, Mavi Bayrak Çalışmaları ve<br />

nihayet Türkiye <strong>Turizm</strong> Stratejisine değinildi.<br />

Sunumların tamamlanmasının ardından soru ve cevaplara geçildi. Salondan gelen sorular ve<br />

verilen yanıtlar:<br />

SORU (Mustafa Bektaş)<br />

(İbrahim Birkan’a) Küresel ısınmada anıt ağaçlar yüzünden kafamız karıştı. 1000 yıllık anıt<br />

ağaçlardan görüyoruz ki eskiden de iklim şaşırmış. Ne dersiniz?<br />

YANIT (İbrahim Birkan)<br />

İklim sürekli değişkendir. Dünya, kozmik saatle çok değişimler geçirmiş. dünyanın kendi<br />

dinamikleri, güneş ekseni ‐ kutupların yer değiştirmesi, güneş lekeleri... bunlar iklimi değiştiren<br />

doğal etkenler. İklim değişikliği hep olagelir. Ama şimdiki iklim değişikliği biz insanlar eliyle<br />

gerçekleştiriliyor. Doğal değil insan eliyle olan bir ısınmadır.<br />

SORU (İbrahim Boz)<br />

(Filiz Sönmez'e) Işık Dağı’nda yetişen mantarlar, gezide karşılaştığınız mantarlar ve köy girişinde<br />

köylünün sattığı mantarlar. Bu mantarlar için nerden rehberlik hizmeti alınabilir? Hangisi zehirli<br />

hangisi değil?<br />

YANIT (Filiz Sönmez)<br />

Bir trekking grubu Mantar Toplama Grubu olarak doğa gezisine gidiyormuş.<br />

SORU<br />

(İsmail Menteş’e) Doğa turizm rehberi eğitim süresi nedir?<br />

YANIT ( ismail Menteş)<br />

1 hafta<br />

38


SORU (Kate Clow)<br />

Avrupa'da yeni bir hareket başladı (dirigable: yönlendirilebilir balon). Yakıt emisyonlarını son<br />

derece düşüren bir hava taşıtı. Henüz erken ama Türkiye'de de bununla ilgilenen iş adamı olabilir<br />

mi?<br />

YANIT<br />

(İbrahim Birkan) Olabilir. Ama ona gelene kadar, daha az su tüketmemiz lazım. Bunun için<br />

boğazımıza hakim olmamız lazım. Obezite gibi bir sorun da yaşanıyor. Karbon ve Su ayak izimizi<br />

küçültmemiz lazım.<br />

39


DEĞERLENDİRME OTURUMU ve KAPANIŞ<br />

Panellerin ve tartışma oturumlarının tamamlanmasının ardından dört panelin moderatörü<br />

birlikte bir değerlendirme oturumu gerçekleştirdiler. Moderatörler oturumları özetleyip<br />

çıkardıkları dersleri izleyicilerle paylaştılar:<br />

Panel 1: Eric Johansson<br />

1. Akdeniz havzası tehdit altında; kıyı bölgesinin % 50’si turizm tesisleri ve altyapısıyla dolmuş<br />

durumda<br />

2. Yerel toplumsal hayat tehdit altında.<br />

3. Yerel ekonomi tehdit altında<br />

4. Varış noktaları yalnızca fiyata değil kaliteye de odaklanmalılar<br />

5. Sürdürülebilirlikte hedef pazar: Kuzey Avrupa.<br />

6. Gelen turist sayısı önemli bir ölçüt ama turistlerin ne harcadığı (ekonomik etki) de önemli bir<br />

ölçüt.<br />

7. İspanya örneğinde gördük: Altyapıyı modernize et, teknoloji kullan, kaliteye önem ver,<br />

hinterlandı geliştir.<br />

8. Türk <strong>Turizm</strong> Stratejisi 2023 hakkında bilgilendik.<br />

9. Granada Örneği: Karar süreçlerinde kamu – özel sektör ortaklığı kurulmuş (Patronato).<br />

Kararlar yerel halkın ve girişimcilerin ihtiyaçlarına göre alınıyor.<br />

10. İtalya örneğinde turizmde sosyal dengeyi gördük: Para kazan ama halkı dahil et!<br />

Panel 2: İbrahim Birkan<br />

1. Sürdürülebilir turizm açısından teşviklerin ve yaratılacak etkinin ne olacağı tartışıldı.<br />

2. <strong>Turizm</strong> teşviklere çok hassastır. Türkiye’de teşvikler turizmi geliştirdi.<br />

3. Türkiye’de turizmin önemli bir rekabet avantajı vardır. Sürdürülebilir turizme de vereceği<br />

teşvikler çok fark ettirecektir.<br />

4. Yeşil yıldız uygulaması, : bunlara elektrik enerjisi desteği vermek yaygınlaşmasını teşvik<br />

olabilir.<br />

5. Dünyadaki 51 ayrı sertifikasyon sisteminin yerine ISO köklü bir ortak sertifikasyon müracaatı<br />

anlatıldı. Müracaat kabul edilmiş.<br />

6. TÜRSAB’dan sektör içinde çevreye hassaslık olduğunu dinledik.<br />

7. Sürdürülebilir turizmin gelişmesi için Teşvik önemli / paydaş katkısı önemli.<br />

PANEL 3 A/B: Tavit Köletavitoğlu<br />

çıkardığım dersler:<br />

1. Makro ekonomik anlamda turizm başarılıdır.<br />

2. Sezondan yıla yayılması,<br />

3. Resorttan ülkeye yayılması,<br />

4. Resort da büyüyecek ama görece ağırlığı azalacak<br />

5. Diğer çeşitler gelişecek<br />

6. Bölgesel kalkınma açısından ana hedefler: turizmle tanıştırma, kalkınma, dünyayla tanışma,<br />

40


farklılıkları öne çıkarma ‐ ürüne dönüştürme,<br />

7. YEREL SİVİL İNİSİYATİF, fikir alacak ama kendisi karar alacak ve yapacak! Yaparken finans<br />

kaynaklarından yararlanmayı öğreniyor, eğitim yapıyor, hesap veriyor, ...<br />

8. Dersler:<br />

1: işleri gönüllü kahramanlar yapıyor.<br />

2 : doğru yoldayız ama işin başındayız.<br />

3: kamu özel ortaklığı önemli.<br />

4: dünya normlarında ‘aşağıdan‐yukarıya’ başarılı oluyor (hatta insandan önce<br />

kadın).<br />

5: koruma kullanma dengesi.<br />

6: rekabet gücü yalnız ucuz mal/hizmet ile değil kaliteyle elde edilmeli.<br />

7: marka olmak önemli, bunun için de farklılıkları öne çıkarmak lazım.<br />

8: tekil örnekler yerine havza ölçeğinde (rota) bir bütünlük içinde gelişmek<br />

gerektiğine kamu da özel de kanaat getirmiş durumda.<br />

9: Deneyim takası: yerel kahramanlar birbiriyle deneyim bilgi paylaşıyor.<br />

9. ÖNERİ: bu konuda (yerel sivil inisiyatif) özel bir çalıştay ya da yuvarlak masa yapılmalı.<br />

PANEL 4:<br />

1. Çevre, sürdürülebilir turizm, konuları konuşuldu<br />

2. Bir dizi zirvede 1972’den bu yana çevre ve sürdürülebilir kalkınma kararları alındı ama<br />

bunlar siyasi çerçeve ve taahhütler verse de yasal yaptırımlar getirmedi. Çok yol alındı ama<br />

yapacak daha çok şey var.<br />

3. Türkiye, iklim değişikliği sözleşmesini 2004’te Kyoto’yu 2009’da kabul etti. Dolayısıyla<br />

sorumluluğumuz yok, ama kesinlikle sera gazlarının kontrol altına alınması şart. Ülkelerin<br />

enerji kaynaklarını kontrol etmeleri gerekir.<br />

4. Ekoturizm konusu: Orman Bakanlığı ve Orman Derneği örnekler verdi: Kültürel ve çevresel<br />

duyarlılığa önem verilmesi öne çıktı. <strong>Turizm</strong>in gidilen yöre insanına bir yarar sağlaması lazım.<br />

5. <strong>Turizm</strong> sektöründe taşıma kapasitesi: Herhangi bir turizm destinasyonun, maksimum<br />

ziyaretçi sayısı sırasında ekolojik zarar yaratmazken turist tatminini sağlayabilmesidir. Bunun<br />

için fiziksel‐ekolojik parametreler, sosyal parametreler ve ekonomik parametreler var.<br />

Eric Johansson <strong>konferans</strong>ın kapanışında:<br />

Türkiye’de bu kadar çok girişim olduğunu bilmiyordum, çok iyi sunuşlar dinledik. Ama daha<br />

fazlasını ve daha iyisini yapmak mümkün. <strong>Turizm</strong> yerel kalkınma için kuvvetli bir araç. <strong>Turizm</strong>le<br />

kırsal halkın yaşamı iyileştirilebilir.<br />

Bundan sonra yapacaklarımız var. Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong> için sahip olduğunuz liderlik ruhuna<br />

sesleniyorum:<br />

<strong>Turizm</strong> Bakanlığı;<br />

‐ Sürdürülebilir turizme önderlik etmelidir;<br />

‐ <strong>Turizm</strong>in etkilerini azaltacak politikalar geliştirmelidir;<br />

41


‐ <strong>Turizm</strong> mevzuatı da dahil olmak üzere yaratıcı fikir ve projelere olanak sağlayacak ortamı<br />

yaratmalıdır. Bunu yaparak halkın desteği de kazanılır.<br />

‐ Eko‐girişimcilik (eco‐farm / eco‐museum, etc.) için yasal çerçeve hazırlanmalıdır<br />

(ekofarm/ ekomuseum).<br />

‐ Politika geliştirme süreçlerine özel sektörü de, sivil toplumu da dahil etmeye çalışın.<br />

Böylece tüm paydaşlar katkı sağlayabilsin.<br />

Özel Sektör;<br />

STK’lar;<br />

‐ Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong>, işiniz geliştirmek için ve riskleri azaltmak için iyi bir yol. Yereli dahil<br />

ederek ürünlerinizi zenginleştirmiş olursunuz.<br />

‐ Girişimlere devam edin.<br />

‐ Diğer projelerde öğrendiklerinizi kullanın.<br />

‐ Kendi bilginizi diğerleriyle paylaşın.<br />

‐ Ağlar ve ortaklıklar kurun. Belediyeleri de bunlara dahil edin.<br />

‐ Bir etki elde etmeyi hedefleyin: örneğin sosyal gelişme, kalkınma, paydaşların fayda<br />

görmesi, çevreye zarar vermeme.<br />

Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong> aslında bir iştir (business). Yörenin gelişmesine yarar sağlar. Diğer<br />

bakanlıkları, çevre bakanlığı, tarım bakanlığı, vs. . dahil edin. Kamu – Özel sektör ortaklıklarını<br />

geliştirin. Hem kalkınmanın etkilerinden yararlanın hem özel sektör kazansın.<br />

Eric Johansson’un kapanış konuşmasının ardından Kültür ve <strong>Turizm</strong> Müsteşarı Özgür Özaslan<br />

kapanış notlarını iletti:<br />

‐ Türkiye <strong>Turizm</strong> Stratejisini revize etmeliyiz ve burada Sürdürülebilir <strong>Turizm</strong>i daha iyi tarif<br />

etmeli ve dahil etmeliyiz<br />

‐ Yerli yabancı ortaklıklar kurmalıyız<br />

‐ Yakın zamanda Bakanlık tarafından bir toplantı organize edilecek. Yasal bakımdan neler<br />

yapılabilir tartışacağız.<br />

Teşekkür sözleriyle <strong>konferans</strong>ı kapattı.<br />

42


EKLER (ayrı elektronik dosyalar olarak verilmiştir)<br />

EK 1 <br />

EK 2 <br />

EK 3 <br />

EK 4 <br />

EK 5 <br />

EK 6 <br />

EK 7 <br />

EK 8 <br />

EK 9 <br />

EK 10 <br />

EK 11 <br />

EK 12 <br />

EK 13 <br />

EK 14 <br />

EK 15 <br />

EK 16 <br />

EK 17 <br />

EK 18 <br />

EK 19 <br />

EK 20 <br />

EK 21 <br />

EK 22 <br />

EK 23 <br />

EK 24 <br />

EK 25 <br />

43

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!