Suç Korkusu, Cezanın CaydırıcılıÄı ve Küçük Suçlar - Gazi Ãniversitesi
Suç Korkusu, Cezanın CaydırıcılıÄı ve Küçük Suçlar - Gazi Ãniversitesi
Suç Korkusu, Cezanın CaydırıcılıÄı ve Küçük Suçlar - Gazi Ãniversitesi
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Ömer ÖMEROĞLU<br />
V) SUÇ KORKUSUNUN GİDERİLMESİ, CEZANIN<br />
CAYDIRICILIĞI<br />
1) Genel Olarak<br />
Suç korkusunun giderilmesi konusunda, kentsel alanların düzenlenmesi,<br />
yoksullukla mücadele, haber kirliliğinin önlenmesi, toplumun genelinin<br />
bilinçlendirilmesi, toplum destekli kolluk uygulamalarının yaygınlaştırılması,<br />
kolluk ile vatandaş işbirliğinin sağlanması, suçla mücadele görevini yürüten<br />
birimlerin saygınlığının arttırılması, adliyelere olan gü<strong>ve</strong>nin erezyona<br />
uğramasının önlenmesi gibi birçok yöntemin uygulanması mümkün,<br />
hatta gerekli görülmektedir. Bu yöntemlerin her birinin incelenmesi geniş<br />
kapsamlı çalışmaları gerektirmektedir. Bu çalışma kapsamında suç korkusunu<br />
gidermede cezanın caydırıcılığı <strong>ve</strong> küçük suçlarla mücadelenin önemi<br />
üzerinde durulacaktır.<br />
Ceza, bir emri ihlal eden kimseye çektirilen acıyı ifade etmektedir 80 .<br />
Cezanın esas karakteri acı <strong>ve</strong>rici olmasıdır. Antolisei tarafından çok haklı<br />
biçimde belirtildiği gibi, “acı <strong>ve</strong>rmeyen cezadan söz etmek, karanlık ışıktan,<br />
<strong>ve</strong>ya soğuk ateşten söz etmek gibidir” 81 . Acı <strong>ve</strong>ricilikten kasıt, cismi eza<br />
<strong>ve</strong>rilmesi değil, cezanın oluşturduğu mahrumiyet duygusudur. Tarih boyunca<br />
cezanın haksız, faydasız, hatta zararlı olduğunu ileri süren düşünürler<br />
devamlı var olmuştur 82 . Bu görüşler halen varlıklarının sürdürse de, cezanın<br />
gereksizliği düşüncesi bir hayalden ibaret kalmıştır 83 . Günümüzde bile,<br />
ceza yaptırımını kullanmayan bir toplumsal yapının mevcut bulunmayışı,<br />
cezanın gereksizliği savının haksızlığını kanıtlamaya yeterlidir 84 . İnsanları<br />
80<br />
TOROSLU, s.373.<br />
81<br />
TOROSLU, s.373.<br />
82<br />
TOROSLU, Ceza Müeyyidesi, s.21. Yazarın belirttiği üzere, cezaya karşı görüşler aslında insanın<br />
iç dünyasından kaynaklanmaktadır. Ağır bir mahkumiyet kararından sonra duruşma salonundaki<br />
izleyicilerin sessiz <strong>ve</strong> yavaş yavaş uzaklaşması, insan iç dünyasının cezanın oluşturduğu<br />
tedirginliğe <strong>ve</strong>rdiği tepkidir.<br />
83<br />
Hakimlerin takdir hak <strong>ve</strong> yetkisinin büyük ölçüde geliştirilerek ceza kanunlarının özel kısımlarının<br />
kaldırılması <strong>ve</strong> bu suretle hakimlerin birer sosyal doktorlar sıfatıyla suçluları serbestçe<br />
tedavi edebilecekleri savı da bir ütopyadan öteye gitmemiştir. Bkz. BEKRİ, Nedim M.,<br />
“Suçta <strong>ve</strong> Cezada Kanunilik İlkesi <strong>ve</strong> İlkenin Uluslararası İnsan Hakları Belgeleri ile Uluslararası<br />
Ceza Hukuku Uygulamalarındaki Durumu”, (http://www.yayin.adalet.gov.tr.erişim<br />
tarihi 26.05.2012).<br />
84<br />
16. Yüzyılda ticaret, sanayi <strong>ve</strong> ekonomi konularında Avrupa’nın en ileri devleti haline gelmiş<br />
olan Hollanda’nın, ser<strong>ve</strong>t <strong>ve</strong> gücünün hatırı sayılır bölümünü ceza konusundaki harcamalara<br />
ayırmış olması,-bkz. DÖNMEZER/ERMAN, s.651, dpn.11- cezanın ileri toplumların refah<br />
dönemlerinde bile vazgeçilemez olduğunu göstermektedir.<br />
346<br />
<strong>Gazi</strong> Üni<strong>ve</strong>rsitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVI, Y. 2012, Sa. 4