23.07.2014 Views

Haber Bülteni

Temmuz 2014 | Sayi 283

Temmuz 2014 | Sayi 283

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Diyanet Aylık Dergi’nin ücretsiz ekidir.<br />

Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

Ortaköy Camii İbadete<br />

Açıldı<br />

Avrupa Müslümanları<br />

Brüksel’de Buluştu<br />

III. Yurtdışı Hizmetleri<br />

Konferansı Sapanca’da<br />

Gerçekleştirildi<br />

İl Müftüleri Toplantısı<br />

Mardin’de Yapıldı<br />

İl Müftüleri Brifing<br />

Çalıştayı Mardin ve<br />

Şırnak’ta Yapıldı


Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

Filipinli Müslümanlardan Diyanet’e ziyaret<br />

Arnavutluk İslam Birliği Başkanı Diyanet’te<br />

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet<br />

Görmez, Arnavutluk İslam Birliği<br />

Başkanı İskender Bruçay ve beraberindeki<br />

heyeti makamında kabul<br />

etti. Arnavutluk İslam Birliğine yeni<br />

seçilen Bruçay’ın ziyaretinden duyduğu<br />

memnuniyetini dile getiren<br />

Başkan Görmez, yeni seçilen İslam<br />

Birliği Başkanı İskender Bruçay’a<br />

yeni görevinin hayırlı olmasını dileyerek,<br />

“Bütün idari görevler ateşten<br />

gömlektir, ama bu görevler ateşten<br />

cübbedir. Bu görevde Allah sizi<br />

mahcup etmesin.” dedi.<br />

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet<br />

Görmez, Filipin Müslümanları<br />

Ulusal Komisyonu Başkanı Edilwasıf<br />

Baddiri ve beraberindeki heyeti kabul<br />

ederek bir süre görüştü.<br />

Mesafe olarak uzak olsa da kalben<br />

yakın olduğumuz Filipinli Müslüman<br />

kardeşlerimizi, Başkanlığımızda<br />

ağırlamaktan büyük bir mutluluk<br />

duyduğunu belirten Başkan Görmez,<br />

dünyanın neresinde yaşarlarsa<br />

yaşasınlar tüm Müslümanların kardeş<br />

olduklarını kaydederek dünyadaki<br />

Müslümanların iletişim ve yardımlaşma<br />

hâlinde olmalarının asli<br />

vazifeleri olduğunu söyledi. Başkan<br />

Görmez konuşmasına şöyle devam<br />

etti: “Biz öyle bir inancın mensuplarıyız<br />

ki Yüce Rabbimiz dünyanın neresinde<br />

yaşarsak yaşayalım hepimizi<br />

kardeş kılmıştır. Peygamberimiz,<br />

bir bedenin organları gibi olmamızı<br />

salık vermiştir. Dünyanın herhangi<br />

bir yerinde bir kardeşimizin bir ağrısı,<br />

sızısı, derdi varsa, dünyanın diğer<br />

tarafındaki Müslümanların onu hissetmesi,<br />

hem Allah’ın hem de Peygamberin<br />

emridir. Filipin’deki Müslüman<br />

kardeşlerimizin mücadelesini<br />

Türkiye’de herkes bilir. Moro Müslümanları<br />

deyince mesafe uzak olsa<br />

da Türkiye’de her Müslüman varlıklarından<br />

ve mücadelesinden haberdardır.<br />

Verdiğiniz mücadelenin barışla<br />

neticelenmesi takdire şayandır.<br />

Müslüman dünyanın neresinde<br />

olursa olsun, barışta ısrar etmelidir.<br />

Çünkü İslam’ın kendisi barış dinidir.<br />

Ama bu haksızlıklara boyun<br />

eğeceğimiz anlamına gelmez. Biz ne<br />

zulmederiz ne de zulme uğrarız. Bu<br />

Kur’an-ı Kerim’de pek çok yerde ifade<br />

edilir. Zalim olmak ne kadar yanlışsa,<br />

mazlum olmayı kabul etmekte<br />

o kadar yanlıştır.”<br />

Balkanlar’da meydana gelen sel felaketinden<br />

dolayı büyük üzüntü duyduğunu<br />

dile getiren Başkan Görmez,<br />

“Biz kendi acılarımızla, Soma’daki<br />

kardeşlerimizin acılarıyla uğraşırken<br />

gönül coğrafyamızın önemli bölümünde<br />

bir musibet daha yaşandı.<br />

Bilhassa Saray Bosna’da meydana<br />

gelen sel ve heyelan hadiseleri yaşandı.<br />

Şu anda Diyanet Vakfımızdan<br />

bir heyetimiz orada yaraları sarmaya<br />

çalışıyor. Saray Bosna Diyanet İşleri<br />

Başkanlığıyla görüşmelerimiz devam<br />

ediyor. Hasar tespiti ortaya çıktı.<br />

Ortaya çıkan hasar bizim tahayyülümüzün<br />

çok fevkindedir.” diye konuştu.<br />

On binlerce insanın evsiz kaldığını,<br />

tarım arazilerinin tamamen<br />

2<br />

Diyanet İşleri Başkanlığı Adına Sahibi ve<br />

Genel Yayın Yönetmeni<br />

Dr. Yüksel SALMAN<br />

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü<br />

Dr. Faruk GÖRGÜLÜ<br />

Mali işler ve Dağıtım Sorumlusu<br />

Mustafa BAYRAKTAR<br />

<strong>Haber</strong>ler<br />

Ahmet ARSLAN, Ali YILDIRIM,<br />

Mehmet GÖNÜLLÜ<br />

aylikhaber@diyanet.gov.tr<br />

avrupahaber@diyanet.gov.tr<br />

Tashih<br />

Said ŞAN<br />

Yönetim Merkezi<br />

Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü<br />

Üniversiteler Mahallesi Dumlupınar<br />

Bulv. No: 147/A 06800 Çankaya/<br />

ANKARA<br />

Tel: 0312 295 7306<br />

Faks: 0312 284 7288<br />

Tasarım<br />

Dorukkaya Matbaacılık Yay. Rekl. Ve<br />

Madencilik Enerji Ve İnşaat A.Ş.<br />

Macun Mah. 3. Cad. No: 2<br />

Yenimahalle/ANKARA<br />

Tel: 0312 397 1197•Faks: 0312 397 1198<br />

Baskı: Korza Yayıncılık Basım Sanayi<br />

Tic. Ltd. Şti. ANKARA<br />

Tel: 0312 342 2208•Faks: 0312 341 2860<br />

www.korzabasim.com.tr<br />

Basım Yeri: ANKARA<br />

ISSN – 1300-8471


Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet<br />

Görmez, Kırgızistan Dinî İdare<br />

Başkanı Maksat Hacı Toktomuşa<br />

ve beraberindeki heyeti makamında<br />

kabul ederek görüştü. Başkan Görmez,<br />

Kırgızistan Dinî İdare Başkanlığına<br />

seçilen Toktomuşa’nın ziyaretinden<br />

büyük memnuniyet duyduğunu<br />

dile getirerek Kırgızistan’ın<br />

dost ve kardeş ülke olduğunu söyledi.<br />

Kırgızistan’la ortak bir tarih, kültür<br />

ve medeniyete sahip olmamızın<br />

yanı sıra aynı inancın mensupları olduğumuzu<br />

ifade eden Başkan Görmez,<br />

Toktomuşa’nın yeni görevinde<br />

de hayırlı hizmetler yapacağına<br />

inandığını söyledi. Kırgızistan’ın istikbalinin<br />

çok parlak olduğunu ifade<br />

eden Başkan Görmez, gelecekte de<br />

Orta Asya’nın çok önemli bir ülkesi<br />

olacağına inandığını belirterek şöyle<br />

konuştu: “Kırgızistan ile ilişkilerimiz<br />

her zaman güçlü olmuştur. Sizin<br />

ziyaretlerinizle iki kurum arasındaki<br />

ilişkiler çok daha önemli bir noktaya<br />

gelecektir. Kırgızistan’ın din eğitimine<br />

verdiği önemi biliyorum. İki<br />

büyük düşmanla mücadele etmek<br />

gerekir. Bunlardan birincisi, cehalettir;<br />

diğeri ise, yanlış din anlayışıdır.<br />

Her ikisinin de şifası doğru bilgi ve<br />

ilimdir. Bu da ancak bütün nesillere<br />

verilecek doğru bilgiyle gerçekleşir.<br />

sular altında kaldığını belirten Başkan<br />

Görmez, bu yaraların sarılması<br />

için Diyanet İşleri Başkanlığı olarak<br />

bütün camilerde Cuma namazından<br />

sonra yardım toplama kampanyası<br />

düzenlediklerini ve Saray Bosnalı<br />

kardeşlerimize ulaştıracaklarını söyledi.<br />

Arnavutluğun bir İslam ülkesi<br />

olduğunu kaydeden Başkan Görmez<br />

konuşmasını şöyle sürdürdü:<br />

“Arnavutluk ve Balkanlar’da yaşayan<br />

bütün Müslüman kardeşlerimizle<br />

bizim hem iman kardeşliğimiz,<br />

hem de aynı tarihi, kültürü, coğrafyayı<br />

paylaşmışlığımız var. Aynı medeniyeti<br />

birlikte kurmuşuz, karşılıklı<br />

çok büyük görev ve sorumluluklarımız<br />

var.”<br />

Tiran’a büyük cami<br />

Birlikte daha önce önemli çalışmalar<br />

yaptıklarını hatırlatan Başkan Görmez,<br />

bundan sonra da birlikte ortak<br />

çalışmalar yapacaklarını söyledi.<br />

Tiran’da büyük bir cami yapmak<br />

için çalışmaların sürdürüldüğünü ve<br />

projesinin tamamlandığını belirten<br />

Başkan Görmez, “İnşallah en kısa zamanda<br />

sizin de çabalarınızla temelini<br />

atarız. İki yıl içinde de inşallah bitirip<br />

içinde ibadet ederiz.” dedi.<br />

Arnavutluk İslam Birliği Başka-<br />

Kırgızistan Dinî İdare Başkanlığından Diyanet’e ziyaret<br />

Yirmi sene önce iki ülkenin birlikte<br />

Kırgızistan’ın Oş kentinde büyük bir<br />

İlahiyat Fakültesi kurması büyük bir<br />

öngörüdür. Bu fakültemizden yüzlerce<br />

arkadaşımız mezun oldu. Dolayısıyla<br />

Kırgızistan okullarda din eğitimi<br />

vermeye başladığı zaman bunu<br />

yapacak hazır bir potansiyele sahiptir.<br />

Orta Asya’da hiçbir ülke bu şansa<br />

henüz sahip değildir. Yeter ki<br />

bunu sağlıklı ve doğru bir şekilde<br />

kullanma imkânına kavuşalım. Bütün<br />

bu çalışmalarda Dinî İdare Başkanının<br />

rehberliğine ihtiyacımız var.<br />

Bu hizmetleri daha ileri noktalara taşımalıyız.”<br />

Diyanet’e yaptıkları ziyareti çok<br />

önemsediklerini belirten Konuk Başkan<br />

Toktomuşa ise kendilerini ka-<br />

nı Bruçay ise Soma’da yaşanan acıyı<br />

paylaştıklarını belirterek Diyanet<br />

İşleri Başkanlığında olmaktan çok<br />

mutlu olduğunu söyledi. Soma’da<br />

vefat edenler için Arnavutluk adına<br />

üzüldüğünü, acılarınızı paylaştığını<br />

ve dua ettiklerini ifade eden Bruçay,<br />

“Arnavutluk ile Türkiye’nin tarihî<br />

bir birlikteliği var. Biz her zaman<br />

Türkiye’yi yanımızda bir destekçi,<br />

bir dost olarak gördük. Buna halkımız<br />

da içtenlikle inanıyor. İki ülkenin<br />

arasında kardeşlik bağları olsa<br />

da bizim asıl çatımız İslam birliğidir.<br />

Gelecekte daha çok ortak projelere<br />

adım atacağız.” dedi.<br />

bul ettiği için Başkan Görmez’e teşekkür<br />

ederek “Siz bizim özümüzsünüz.<br />

Kırgız halkı sizleri kendisi gibi<br />

görmektedir. Bizim dinimiz, dilimiz,<br />

geçmişimiz, anamız, babamız birdir.<br />

Kırgızistan, Türkiye ile her zaman<br />

iyi ilişkiler kurmuştur. Sizin Serahsi<br />

Türbesini yapmanız, Kırgız halkına<br />

en büyük hediyedir. Sizin tecrübe<br />

ve deneyimlerinize ihtiyacımız<br />

var. Kırgızistan’da görev yapan din<br />

görevlilerinin de Türkiye’ye gelerek<br />

din eğitimi almalarını istiyoruz. Din<br />

eğitimi ve din hizmetleri konusunda<br />

sizin tecrübelerinize ihtiyacımız<br />

var.” dedi. Konuk Başkan Toktomuşa,<br />

Başkan Görmez’i Kırgızistan’a davet<br />

etti.<br />

Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

Avrupa Müslümanları Brüksel’de buluştu<br />

Avrasya İslam Şûrası Sekreteryasının<br />

Brüksel’de yapıldı. “Farlılıkta Birlikları<br />

düzenlediği ‘Avrupa Müslüman-<br />

Avrupa’da Geleceği Birlikte Arayış”<br />

Buluşması’, Belçika’nın başkenti başlığı altında, Avrupa kıtasına yönelik<br />

düzenlenen programa, Diyanet İşleri<br />

Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez<br />

de katılarak bir konuşma yaptı.<br />

3


Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

Konuşmasında, Avrupa’nın İslam’a<br />

yaklaşımının ancak kendi korkularını<br />

yendiğinde gerçekten mümkün<br />

olacağını vurgulayan Başkan<br />

Görmez; İslamofobi’nin bir siyaset<br />

ve stratejiye dönüştüğünde tehlikeli<br />

olmaya başladığını; stratejiye<br />

dönüşmüş bir fobinin kaçınılmaz<br />

olarak nefret, karşıtlık, ayrımcılık<br />

ve dışlama ürettiğini belirtti.<br />

Avrupa ülkelerinin İslam’a karşı<br />

tavırlarının, İslam’la teması olmayan<br />

bir kısır döngü olduğunu görmüyor<br />

olmalarının çözümü zorlaştırmakta<br />

olduğunu, bütün fobiler gibi<br />

İslamofobi’nin de irrasyonel, kısır<br />

döngü, kendi kendini üreten ve konusundan<br />

bağımsız olduğunu, bu<br />

yüzden Avrupa’nın İslam’a yaklaşımının<br />

ancak kendi korkularını yendiğinde<br />

gerçekten mümkün olabileceğini<br />

söyledi.<br />

İslam ve Müslümanlar, Avrupa<br />

toplumlarının bir gerçeğidir<br />

İslam ve Müslümanların geçmişte<br />

olduğu gibi bugün de Avrupa toplumlarının<br />

bir gerçeği olduğunu belirten<br />

Başkan Görmez, “Bu noktada,<br />

Avrupa’nın din ve dinî olana ilişkin<br />

toplumsal ve bilimsel tarihi, takındığı<br />

tavır, siyaset, düzenleyici hukuk<br />

ve gelenekleri göz önünde bulundurulduğunda,<br />

acaba İslam dini<br />

modern batı toplumlarında nasıl konumlandırılacaktır,<br />

sorusu, arayışı ve<br />

tartışmaları gündeme gelmektedir.<br />

Bu gündem, yalnızca bir kesimin ya<br />

da bir kurumun gündemi de değildir.<br />

En azından toplumun, siyasetin,<br />

eğitimin, belediyenin, akademinin,<br />

medyanın ve kiliselerin gündeminde<br />

İslam ve Müslümanlarla ilişki,<br />

bir biçimde yer almaktadır. Bu yelpazedeki<br />

bir gündemin doğru bilgi<br />

ve yararlı tecrübe ile desteklenmesi<br />

son derece önemlidir.<br />

Avrasya İslam Şûrası ve üye ülkeleri,<br />

bu gündeme hem sağlam bilgi hem<br />

de yararlı tecrübeleriyle katkı sağlayacak<br />

durumdadır. Avrasya İslam<br />

Şûrası, gerek Avrupalı Müslüman<br />

kuruluşlarla, gerekse onların ilişkili<br />

olduğu kurum ve kuruluşlarla temasa<br />

geçmek suretiyle din özgürlüğü<br />

bağlamında, Avrupa Birliği ülkelerinde<br />

yaşanan olumsuzluklar ile bu<br />

konuda yapılması gerekenlere dair<br />

tespit ve düşüncelerini, katkı amaçlı<br />

dile getirmeyi arzu etmektedir.<br />

İslam’ın Avrupa’daki varlığının izdüşümünü<br />

sürmek, bizi yeniçağın derinliklerine<br />

kadar ve hatta daha da<br />

geriye götürecektir. Bu varlığın günümüze<br />

yansıyan yönleri yok değildir.<br />

Ancak bir sebep-sonuç ilişkisini<br />

tersten kurgulayarak günümüzden<br />

geriye doğru İslam’ın Avrupa’daki<br />

varlığını tutarlı bir kurguya oturtmamız<br />

mümkün değildir. Elbette İslam,<br />

fikirleriyle ve keşifleriyle Avrupa’nın<br />

rönesansına, yani yeniden doğmasına<br />

katkıda bulunmuştur. İslam’ın ilk<br />

dönemlerinde Kuzey Afrika’dan denizi<br />

aşarak Avrupa’yla tanışan Müslümanlar,<br />

uzun bir dönem Güney<br />

Avrupa kıyılarına yerleşerek felsefeden<br />

sanata, bilimden mimariye ve<br />

şehirciliğe kadar büyük bir medeniyet<br />

inşa etmişlerdir. Bugün Batı olarak<br />

isimlendirilen Avrupa topraklarında<br />

inşa edilen bu medeniyet,<br />

dünyanın doğusunu da batısını da<br />

etkilemiştir.” dedi.<br />

Müslümanlar asırlar boyu<br />

Avrupa’da var olagelmişlerdir<br />

Yüzyıllardır Müslümanların bir<br />

şekilde Avrupa’da yaşadığını,<br />

Balkanlar’da ise aralıksız yaşayageldiklerini<br />

belirten Başkan Görmez,<br />

Avrupa’daki Müslümanların 50 yıl<br />

önce buraya göç ettiklerini ve uzun<br />

bir süre İslam varlığına rabıta kuramadıklarını;<br />

kendilerini yeni ve yabancı<br />

bir ortamda bulduklarını belirterek<br />

konuşmasına şöyle devam<br />

etti: “Göç hareketleriyle birlikte<br />

Avrupa’da, kendi tarihinde var olduğu<br />

hâlde yok sayılan bir İslam varlık<br />

gösterdi. Bu durumda, Avrupa’da<br />

yaşayan Müslümanlar, İslam’ın köklü<br />

tarihi ve geleneğiyle sağlıklı bir<br />

şekilde bağ kuramadılar. Bu sebeple<br />

nesiller arasında kopukluklar yaşandı.<br />

Farklı dindarlıklar ve din algıları<br />

temsil edildi. Nispeten yabancı bir<br />

ortamda yeni âdet ve muamelât gerçekleşti.<br />

Böyle bir ortamda Avrupa<br />

ülkelerinde Müslümanlarla ilgili siyasi<br />

ve hukuki düzenlemeler gerçekleşti.<br />

Somut sonuçlara dönüşen soyut<br />

söylemler üretildi.<br />

Son dönemlerde birçok Avrupa ülkesinin,<br />

Müslümanları yerli olarak<br />

kabul etmenin siyaseti ve hukuku<br />

peşinde olduğunu hepimiz biliyoruz.<br />

Bugün, Belçika’nın İslam’ı<br />

resmî din olarak kabul etmesinin<br />

40. yıldönümü. Fakat Avrupa Birliğinin<br />

hâlâ ıslaha muhtaç olduğu ortadadır.<br />

Balkanlardaki Müslümanların<br />

kaderini bir an için gözümüzün<br />

önüne getirdiğimizde, Bosna ve Kosova<br />

Savaşlarını, Srebrenitsa katliamını<br />

düşündüğümüzde, Avrupa’da<br />

bu yön gösterme fırsatının ne hâle<br />

getirildiğini de unutmamak gerekir.<br />

Balkanlar örneğini sadece bununla<br />

açıklamak çok dar bir yaklaşım olacaktır<br />

şüphesiz. Ancak, Avrupa’da<br />

Balkan krizinin aynı zamanda İslam<br />

bağlamında düşünülmesi dikkate<br />

şayandır. Doğrusu bu, İslam korkusunun,<br />

İslamofobinin ne kadar hızlı<br />

bir şekilde İslam karşıtlığı ve nefretine<br />

dönüştüğünü işaret etmektedir.<br />

Bir yönüyle insanların reel korkuları<br />

olduğunu, bunların önemli bir kısmının<br />

kendi varlıkları, hayatları ve<br />

hayatlarının sürdürülebilirliği ile il-<br />

4


gili olduğunu bilmeliyiz. Ancak bu<br />

kaygıların zaman zaman İslam karşıtlığı,<br />

yabancı düşmanlığı veya İslamofobi<br />

olarak dışa vurulması da düşündürücüdür.<br />

Bütün fobiler gibi İslamofobi<br />

de irrasyoneldir, kısır döngüdür,<br />

kendi kendini üretir ve konusundan<br />

bağımsızdır. Bu yüzden<br />

Avrupa’nın İslam’a yaklaşımı ancak<br />

kendi korkularını yendiğinde gerçekten<br />

mümkün olacaktır. Burada<br />

iki büyük hataya işaret etmek isterim.<br />

Birincisi, Avrupa’nın kendi birliğini<br />

kurgulama sürecinde İslamiyet’i<br />

dışarıda tutması, hatta zaman zaman<br />

dillendirildiği üzere, bu dışlamayı<br />

kimlik oluşturmanın bir unsuru olarak<br />

tasarlaması hem tarih namına,<br />

hem günümüz realitesi karşısında<br />

küçümsenemez bir hata olacaktır.<br />

Diğeri ise kendi rasyonelliğini yitiren<br />

-veya tanımlayamayacak kadar<br />

büyümüş ve karmaşıklaşmış olan-<br />

Avrupa’nın bu rasyonelliği tersinden,<br />

İslamiyet’in irrasyonelliği üzerinden<br />

inşa etmeye kalkışmasıdır.”<br />

Çoğulculuk, Avrupa’da yaşayan<br />

Müslümanların yaşadığı sorunların<br />

aşılmasında bizlere rehberlik<br />

edebilecek önemli bir kavram<br />

Avrupa’da yaşayan Müslümanların<br />

yaşadığı sorunların aşılmasında rehberlik<br />

edebilecek önemli, şemsiye<br />

bir kavram olan ‘çoğulculuk” un üzerinde<br />

duran Başkan Görmez, çoğulculuk<br />

kavramının insandan dillere,<br />

siyasetten yönetimlere, dinden kültürlere<br />

kadar çok geniş bir alanda<br />

kullanılmakta olduğunu belirterek<br />

“İslam’ın evrensel mesajının özü, alçak<br />

gönüllülüğe, haddini bilmeye,<br />

hakka ve adalete, dayanışmaya, tutumluluğa<br />

ve paylaşmaya, aile hayatına<br />

sahip çıkmaya ve sadakate, samimi<br />

ve ısrarlı bir çağrıdır. Bu çağrı<br />

İslam kaynaklarının temel çağrılarından<br />

birisi olmuş ve Müslüman<br />

toplumlar tarafından yüzlerce yıl yaşatılmıştır.<br />

Bunun sonucunda da İslam medeniyetinin<br />

oluşturduğu toplumlar yüzyıllar<br />

boyunca başka hiçbir toplum<br />

ve ülkeye nasip olmayacak kadar<br />

çok dinli, çok kültürlü, çok ırklı toplumlar<br />

olmuşlardır. Doğru anlaşıldığı<br />

zaman dinlerin her bireyi ayrı<br />

ayrı inşa eden bu güçlü sivil yönü,<br />

onları çoğulcu ve çok kültürlü hayata<br />

hazır hâle getirmektedir. Bu yönüyle<br />

bizzat insanların vicdanlarına<br />

hitap etmeyi hedefleyen dinlerin,<br />

çok kültürlülüğe cevap verme biçimleri,<br />

bireysel ve toplumsal hayatımız<br />

için son derece önemlidir. İslam<br />

dininin gerek ibadetlerinde gerekse<br />

öğretilerinde çok dinli ve çok<br />

kültürlü yaşam, hukuk ve ahlak temeli<br />

üzerine oturmaktadır.” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Modern dünyada çok dinlilik yerine<br />

daha çok bireyin, dini değiştirmeye<br />

yönelik bir stratejinin benimsendiği<br />

görülmektedir<br />

Günümüzde modern dünyada çok<br />

dinlilik ve çok kültürlülük yerine,<br />

daha çok açıktan veya dolaylı olarak<br />

bireyin, dinî ve kültürel aidiyetini<br />

değiştirmeye ve dönüştürmeye<br />

yönelik bir stratejinin benimsendiğinin<br />

görülmekte olduğunu ifade<br />

eden Başkan Görmez konuşmasını<br />

şöyle sürdürdü: “Bu bağlamda<br />

asimilasyon ve entegrasyon arasındaki<br />

Batılı literatüre has net ayrımların,<br />

henüz ortalama bir Müslümanı<br />

ikna edecek bir berraklığa sahip<br />

olmadığını ısrarla belirtmek isterim.<br />

Oysa dinlerle ilişki kurarken,<br />

onların gücünden yararlanılırken şu<br />

hususa dikkat edilmelidir: Öteki addedilen<br />

kültürleri ve dinleri dışarıdan<br />

müdahale ile yeniden biçimlendirmeye<br />

ve tanımlamaya yönelik<br />

stratejiler, çok kültürlü bir toplum<br />

vizyonu ortaya koyamazlar. Ne<br />

var ki benzer ön yargı ve belirleyici<br />

olma tavrından hareketle olmalıdır<br />

ki bugün, ‘Avrupa İslam’ı’ ‘Almanya<br />

İslam’ı’, ‘Fransa İslam’ı’ gibi tartışmalar<br />

gündeme gelebilmiştir. Bundan<br />

ne anlaşıldığı ve içeriğinin ne<br />

olduğuna dair oluşan literatürde konunun<br />

detayını takip etmek mümkündür.<br />

Bunlarda, ‘aydınlanmış bir<br />

İslam’, ‘reform edilmiş bir İslam’,<br />

daha masum bir tanımlama ile ‘Avrupa<br />

normlarına uyumlu İslam’ gibi<br />

temel kavramsal yaklaşımların temsil<br />

edildiğini görüyoruz ki bu yaklaşımlarda,<br />

İslam’ın toplumsal huzur<br />

ve güvenlik için tehdit teşkil ettiği<br />

ön yargısı bulunmaktadır. Bu ön<br />

yargıdan olsa gerek, kavramsal yaklaşımlarla<br />

ortaya konan bu sürecin,<br />

Müslümanların bir anlamda ‘izolasyonu’<br />

ile başarıya ulaşacağı tezlerini<br />

dahi işitmek mümkün olmuştur.<br />

Bu durumda, İslam’ın kadim gelenek<br />

ve birikiminin ilmî bir faaliyet<br />

olarak geliştirildiği, yaşandığı ve<br />

korunduğu ülkelerle ve o ülkelerin<br />

dinî kurumları ile temastan mümkün<br />

mertebe sarfı nazar edilmesi<br />

anlayışı öne çıkmıştır. Avrupa Birliği,<br />

ilgili komisyonunun 2009 yılında<br />

ele aldığı ve Avrupa Birliği ülkeleri<br />

içinde yoğun Müslüman nüfusa sahip<br />

olanların, İslam ilahiyat merkezleri<br />

oluşturmaları tavsiyesinin arkasında,<br />

şayet, Müslümanların dinlerine<br />

dair akademik bilgiyi elde etmelerinde,<br />

onları İslam ülkelerinin dinî<br />

bilgi birikiminden uzak tutmak ve<br />

bunu Avrupa’da sil baştan yeniden<br />

oluşturmaya çalışmak gibi izole edici<br />

bir yaklaşım varsa, elbette bu tavsiye<br />

kararı, hem akademik düşünceye,<br />

hem de İslam’ın günümüzde<br />

farklı ülkelerde temsil edilen zengin<br />

dinî ve kültürel geleneğine büyük<br />

bir haksızlık olur.”<br />

Avrupalı Müslümanlar, dinî ve<br />

kültürel aidiyetleri nedeniyle ötekileştirilme<br />

ve belirsizlik korkusuna<br />

maruz kalıyorlar<br />

Avrupalı Müslümanların göçmen olmanın<br />

zorlukları yanında, dinî ve<br />

kültürel aidiyetleri nedeniyle dışlanma,<br />

ötekileştirilme, şiddete uğrama<br />

ve bir belirsizlik korkusuna maruz<br />

kaldıklarını ifade eden Başkan Görmez,<br />

“Bugün hangi korkunun daha<br />

büyük olduğunu söylemek durumunda<br />

değiliz. Birincisi, uzakta duran,<br />

hâl-i pür melâlinden, kendini ve<br />

inananlarını kavurduğu ateşten ve<br />

değersizleştirilen insanından, medya<br />

yolu ile haberdar olunan, kanayan<br />

ve ağlayan bir İslam dünyası var.<br />

Bunun insanlarda meydana getirdiği<br />

bir korku var. İkincisi, Avrupa’daki<br />

Müslümanlar, ‘acaba bunun bir benzerini<br />

bana ve toplumuma da yapar<br />

mı?’ kaygısını, psikolojik bir saplantıya<br />

dönüştüren ve İslamofobi hastalığına<br />

yakalananlar var. Üçüncüsü,<br />

yanında, yakınında, içinde yaşadığı<br />

toplumdan kendisine dinî veya kül-<br />

Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

5


Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

İl Müftüleri Toplantısı Mardin’de yapıldı<br />

29’uncu İl Müftüleri İstişare Toplantısı,<br />

31 Mayıs - 4 Haziran 2014 tarihlerinde<br />

Mardin’de yapıldı. Dört gün<br />

süren toplantıya Başbakan Yardımcısı<br />

Prof. Dr. Emrullah İşler, Diyanet<br />

İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet<br />

Görmez, Mardin Milletvekili Muammer<br />

Güler, Mardin Valisi Dr. Ahmet<br />

Cengiz, Mardin Büyükşehir Belediye<br />

Başkanı Ahmet Türk, 81 il müftüsü<br />

ve Süryani din adamları katıldı.<br />

Toplantıda konuşan Diyanet İşleri<br />

Başkanı Görmez, din - siyaset ilişkisinden<br />

dinî özgürlükler alanına<br />

kadar pek çok konuda önemli açıklamalarda<br />

bulundu. Başkan Görmez<br />

konuşmasında Soma ve benzeri faciaları,<br />

İslam’ın ezeli hikmet penceresinden<br />

okuma ve değerlendirme konusunda<br />

ciddi idrak sorunları yaşadığımızı<br />

belirterek irşad etme vazifesi<br />

yapanların görevinin, sadece faciaların<br />

sonunda hayatını kaybedenlere<br />

son dinî vazifelerini yapmak olmadığını;<br />

bu tarz faciaların oluşmaması<br />

için her türlü tedbirin alınmasında<br />

gerekli dinî, ahlaki ve vicdani<br />

hatırlatmaları yaparak sonuçların felakete<br />

dönüşmesini önlemeye çalışmak<br />

gerektiğini söyledi.<br />

türel kimliğinden dolayı bir karşıtlık<br />

olarak Müslüman düşmanlığından<br />

ötürü bir zarar gelip gelmeyeceğinden<br />

emin olamayanların korkusu<br />

var. Korku ve endişenin büyüğü<br />

küçüğü olmaz, korkular birbiri<br />

ile kıyaslanmaz. Bugün, İslam’ın barış<br />

ve rahmet yüklü mesajını şiddet<br />

ve acıya alet edenler kadar; İslam’a<br />

töhmet, bühtan, nefret söylemi geliştiren<br />

ve çeşitli fiili saldırılarda bulunanlar,<br />

keza bunları hoş görenler<br />

birer insanlık suçu işlemektedirler.<br />

Avrupa’nın birçok ülkesinde bu<br />

tür işlenen suç envanterinin, şimdilik<br />

herhangi bir ülke ismi vermeden,<br />

bir hayli kabarık olduğunu dile<br />

getirmekle yetinmek istiyorum. Bununla<br />

birlikte İslam’a yönelik nefret<br />

söyleminin yine bazı Avrupa ülkelerinde<br />

nefret suçları kapsamına alındığını,<br />

istatistik ve rapor hazırlandığını<br />

da zikretmek istiyorum. Biz inananlar<br />

için tek bir korku olmalı ki o<br />

da, hepimizi yaratan Rabbimize saygı<br />

duyarak sadece O’ndan çekinerek<br />

yaptıklarımızdan hesap vereceğimiz<br />

korkusudur.”<br />

Çoğulculuğun gerçekleştirilebilmesi<br />

sağlıklı, önyargısız ve açık<br />

iletişime bağlıdır<br />

Çoğulculuğun gerçekleştirilebilmesinin<br />

her şeyden önce sağlıklı, önyargısız<br />

iletişime ve iletişime açık<br />

olmaya bağlı olduğunu ifade eden<br />

Başkan Görmez, sahip olunan bilginin<br />

kullanılış şekli ve kullanmadaki<br />

niyetin son derece önemli olduğunu<br />

belirterek, “Bu noktada iletişimin<br />

taşıyacağı bilgi unsurunun önemi<br />

ortaya çıkıyor. Avrupa’da özellikle<br />

İslam dini ve kültürel mirasını<br />

araştırmaya, geliştirmeye ve öğretmeye<br />

yönelik akademik birimlerin<br />

oluşturulmasını, beklenti ve<br />

kaygılarımızı da dile getirmek kaydıyla<br />

teşvik ettik. Zira Avrasya İslam<br />

Şûramızın üzerine sürekli vurgu<br />

yaptığı konulardan biri, İslam’a dair<br />

doğru ve güncellenmiş bilgi, sonra<br />

bu bilgiyi üretecek kurumlar ve<br />

oralarda yetişecek İslam âlimleridir.<br />

Avrupa’da İslam’ın kurumsallaşmasında<br />

bu noktaya ayrı bir önem verilmesi,<br />

hatta bunu merkeze alarak,<br />

dinî bilgi ve dini bilenlerin rehberliği<br />

ile yola devam edilmesi gerektiğini<br />

özellikle ifade etmek istiyorum.”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Başkan Görmez, Müslüman kurumların<br />

da Dünya Kiliseler Birliği gibi<br />

AB ile temasını akredite olarak sürdürmesini<br />

ve AB’nin de buna destek<br />

olmasını temenni ederek toplantının,<br />

Avrasya ve Avrupa coğrafyası<br />

için ve tüm insanlık için hayırlara<br />

vesile olmasını diledi.<br />

Dini istismar eden yorumlar karşısında<br />

hakikati söyleme mecburiyetimiz<br />

vardır<br />

Bu tür hadiseleri İslam açısından değerlendirirken<br />

Yaratıcının sonsuz<br />

kudretini yok saymak ne kadar yanlışsa,<br />

insanın suç ve sorumluluklarına<br />

ilahi kudret üzerinden mazeret<br />

üretmenin de o kadar yanlış olduğunu<br />

ifade eden Başkan Görmez konuşmasına<br />

şöyle devam etti: “Zalimin<br />

zulmüne tabi kılınmış bir din,<br />

Allah’ın razı olmayacağı bir dindir.<br />

Mazlumların, kimsesizlerin ve mağdurların<br />

yanında olmak ve onların<br />

hakkını, hukukunu korumak peygamberi<br />

bir misyondur. İslam hayat<br />

dinidir. İslam insanı yaşatır. İnsanları<br />

ölüme terk etmeyi İslami referansla<br />

izah etmek mümkün değildir.<br />

Bu ve benzer olaylarda biz müminlere<br />

düşen, nerede hata yaptığımızın<br />

farkına varmak olmalıdır. Tabiat<br />

Müslümandır ve tabiat yasaları<br />

Allah’ın yasalarıdır. Allah, biz insanlara<br />

bu yasaları anlama kabiliyeti<br />

vermiş, bizden bu yasalara uygun<br />

hareket etmemizi emretmiştir.<br />

Allah’ın emrine ve rızasına uygun<br />

olan, fiziki olarak bu facianın oluşmasına<br />

neden olan sebepler karşısında<br />

gerekli tedbirlerin alınmasıdır.<br />

Soma, modern uygarlık dünyasında<br />

dünyayla kurduğumuz ilişkinin, fakir<br />

ve mazlum bir grup insanın kaderini,<br />

nasıl ölümcül hâle getirdiğini<br />

gözler önüne sermektedir. Yerin<br />

kilometrelerce altında ekmek parası<br />

6


için türlü eza, cefa ve meşakkatle çalışan<br />

kardeşlerimizin fedakârlığı her<br />

türlü takdirin üstünde olmakla birlikte,<br />

ölüm riskiyle güvensiz ortamda<br />

çalışmaya mahkûm edilişleri, bugünün<br />

dünyasında büyük bir trajedidir.<br />

Bir tarafta konforun alabildiğine<br />

sonsuz bir şekilde icra edildiği<br />

bir hayat tarzı, diğer tarafta âdeta<br />

çağdaş köle statüsünde yerin metrelerce<br />

altında kömür isi ve gaz kokusuyla<br />

ölüme mahkûm edilmiş, kazma<br />

ve kürek mahkûmları. Böyle bir<br />

dünyada haktan, adaletten, emekten,<br />

emek hakkından ve merhametten<br />

bahsetmek çok zordur. Yardım<br />

beklemesine rağmen kurtarılma önceliğini<br />

eşi hamile olan arkadaşına<br />

veren, kardeşlik ahlakını, kardeşlik<br />

hukukunu böyle bir anda bile ihlal<br />

etmeyenlerle, hak ihlalleri yapanların<br />

ve zulmedenlerin aynı dinin<br />

mensupları olduklarını nasıl söyleyebiliriz?<br />

Zalimler zulümleriyle, mazlumlar<br />

ahlarıyla anılırlar. Bu dünyada<br />

ah çekenlerin hakkını alma mücadelesi,<br />

bütün peygamberlerin mücadelelerinin<br />

ortak konusudur.”<br />

Eğer din hizmeti her türlü imkân,<br />

makam ve mevkiin üzerinde görülmezse,<br />

bu hizmetin toplumda<br />

makes bulmasına imkân yoktur<br />

Dinî hizmet alanlarının her şeyden<br />

önce ahlaki bir temsili ve misyonu<br />

gerekli kıldığını, din hizmetlerinin<br />

yanlızca kamusal bir hizmet<br />

olmadığını, bu hizmeti yapanların<br />

önceliğinin Allah’ın rızasını kazanmak<br />

olduğunu vurgulayan Başkan<br />

Görmez, “Eğer bu rıza her türlü<br />

imkân, makam ve mevkiin üzerinde<br />

görülmezse, bu hizmetin toplumda<br />

makes bulmasına imkân yoktur.<br />

Bu anlamıyla gerçekten ulvi bir<br />

hizmeti yerine getirdiğimiz hususunu,<br />

başta şahsım olmak üzere herkesin,<br />

her zaman aklında tutması<br />

gerekir. Aynı zamanda bizler, toplum<br />

için bütün çalışanlarımızla birlikte<br />

örneklik teşkil etmekteyiz. Bu<br />

bize bir ayrıcalık değil, mesuliyet getirmelidir.<br />

Bugüne kadar artısıyla eksisiyle<br />

Diyanet’in ortalaması, milletimiz<br />

tarafından böyle görülmektedir.<br />

Diyanet mensubu olanlar, toplumun<br />

hem gönlünde, hem ruhunda,<br />

hem de vicdanında sahici bir yer<br />

edinmişlerdir. Eksikliklerimiz elbette<br />

vardır ve sürekli bu eksikliklerimizi<br />

telafi etmek zorundayız. İslam dünyasının<br />

ve ülkemizin içinden geçtiği<br />

süreçlerden kendimizi ayırmak<br />

ve tamamen bunlara kapalı olmak<br />

mümkün değildir. Ancak bu bizim<br />

üst bir aidiyetle hareket etmemizi<br />

engellememelidir. Bugün bütün<br />

dünyada yaşananlar, İslam’ın tezahürlerini<br />

siyasetin konusu yapmaktadır.<br />

Yaşanan her konu, bir şekilde<br />

dine ve İslam’a gelmektedir. İslami<br />

tezahürlerin her türlüsünün, siyasi<br />

manipülasyona açık bir hâl aldığı<br />

bir vâkıâdır. Ancak bugün topyekün<br />

İslam Dünyası ciddi bir inanç güvenliği<br />

sorunuyla karşı karşıyadır ve<br />

bu konudaki ihmallerin, siyaset alanından<br />

bilgi ve ahlak dünyasına kadar<br />

yayılan boyutlarını görmezlikten<br />

gelemeyiz. Ortaya çıkan her sorunda<br />

konu bir şekilde din ve diyanetle<br />

ilişkilendiriliyorsa, milletimiz Başkanlığımızın<br />

bu konudaki görüşlerini<br />

öğrenmekte ısrar ediyorsa, durduğumuz<br />

yer vatandaşlarımızın yakın<br />

takibine maruzsa, bu durumda<br />

kendi sabitelerimizi, kamusal algı biçimlerimizi,<br />

toplumun beklentilerini<br />

esastan dikkate alarak hizmet ve<br />

söylem alanlarımızı sürekli gözden<br />

geçirmeliyiz.” diye konuştu.<br />

Siyasi ilgi ve yönelimlerden herhangi<br />

birine, dinî duygu ve düşüncelerimizi,<br />

İslam’ın yüksek<br />

prensiplerini rehin vermek gibi<br />

bir tehlikeli tercihi asla kabul etmeyiz<br />

Dinle siyaset arasındaki ilişkinin insanlık<br />

tarihinden bağımsız olmadığını,<br />

dini siyasetin bir parçası olarak<br />

dizayn etme çalışmaları kadar, onu<br />

dışarıda tutma çalışmalarının da tarihsel<br />

bir tutum ve davranış olduğunu<br />

vurgulayan Başkan Görmez sözlerini<br />

şöyle sürdürdü: “Bugün toplumsal<br />

birlik ve beraberliği, bütün<br />

boyutlarıyla gerçekleştirmeye çalışırken,<br />

siyasi ilgi ve yönelimlerden<br />

herhangi birine, dinî duygu ve düşüncelerimizi,<br />

İslam’ın yüksek prensiplerini<br />

rehin vermek gibi bir tehlikeli<br />

tercihi asla kabul etmeyiz. Siyasi<br />

temsilcilerimizin çalışmalarında,<br />

dil ve üslûplarında Din-i Mübin-i<br />

İslam’a gösterdikleri ilgi ve saygı,<br />

hiç kuşkusuz bizi her zaman mutlu<br />

eder; ancak bu mutluluk siyaseti,<br />

dinin emrinde görme arzusundan<br />

kaynaklanmaz. Dinle siyaset arasındaki<br />

ilişkide var olan belirsizlik, Diyanet<br />

hizmetlerinin verimliliğini zaman<br />

zaman gölgelemekte, zaman<br />

zaman da dini siyasetin emrinde bir<br />

araç olarak zayıflatmaktadır. Oysa<br />

Türkiye’nin değişen bütün koşullarında<br />

dinle siyaset arasındaki mesafenin<br />

korunması konusunda her zaman<br />

bir ortak eğilim söz konusu olmuştur.<br />

Biz kurum olarak kimsenin<br />

dini, algısına ayar verecek ve son<br />

sözü söyleyecek bir kurumsal ayrıcalığa<br />

sahip değiliz. İmanın ilke ve ölçüleri<br />

bellidir. Bu çelişkiler dünyasında<br />

insan yetiştirme düzeninin de<br />

bu düzenin temel parametre ve koordinatlarını<br />

içeriklendiren müfredat<br />

da ciddi müdahalelere maruz<br />

kalmıştır. Her türlü gerilim, toplumun<br />

hakkaniyetli yaklaşımlar içinde<br />

birbirine adaletle, merhamet ve vicdanla<br />

yaklaşımını engellemekte, geciktirmekte<br />

ve zayıflatmaktadır. Bize<br />

düşen bu durumun ortaya çıkaracağı<br />

toplumsal zaafiyetleri ortadan kaldırarak<br />

dinin birleştiriciliğini muhafaza<br />

ederek toplumsal beraberliğimizi<br />

sağlamak olmalıdır.”<br />

Geleneksel ve tarihsel yapımızda<br />

bir şekilde kendilerini ifade eden<br />

yapıların, bugün de kendilerini<br />

rahatlıkla güncelleyerek ifade etmelerinin<br />

önündeki engeller kaldırılmalıdır<br />

Ülkemizin inanç sorunlarının ve<br />

dinî özgürlüklerle ilgili birçok tartışmayı<br />

yaşayan bir çağı geride bırak-<br />

Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

7


Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

tığını, laiklik uygulamalarının başından<br />

beri birçok konunun tartışılmasını<br />

ve halkın taleplerini görmezden<br />

gelen uygulamaları var ettiğini, bugün<br />

gelinen noktada ise çoğunluk<br />

taleplerin makul ölçülerde çözüme<br />

kavuşmuş olmasının takdire şayan<br />

olduğunu ifade eden Başkan Görmez,<br />

“Ancak üzülerek belirtmek isterim<br />

ki farklı dinî tezahürlerle, farklı<br />

din mensubu vatandaşların bazı<br />

makul taleplerinin, çoğunluk taleplerine<br />

göre aksak gidiyor olması, bizi<br />

gelinen noktadaki mutluluğumuzu<br />

ifade etmekte mahcup bırakmaktadır.<br />

Ne olursa olsun tüm inanç mensuplarıyla<br />

farklı dinî tezahür sergileyenlerin,<br />

herhangi bir siyasetin parçası<br />

hâline getirilmeden hukuk nezdinde<br />

çözülmesi gerekmektedir. Geleneksel<br />

ve tarihsel yapımızda bir<br />

şekilde kendilerini ifade eden yapıların,<br />

bugün de kendilerini rahatlıkla<br />

güncelleyerek ifade etmelerinin<br />

önündeki engeller kaldırılmalıdır.<br />

Bu bağlamda inanç özgürlüğüyle<br />

ilgili yapılacak her türlü açılımın,<br />

toplumda karşılık bulmasına yönelik<br />

toplumun hazır olduğunu düşünmekteyiz.<br />

Herkes kendisi için istediğini,<br />

karşısındaki için de istemelidir.<br />

Bugün gelinen noktada kimse kimseye<br />

herhangi bir inancı dayatma<br />

hakkına sahip değildir. Herkes kendi<br />

inandığı değerlerini öğrenme, anlama<br />

ve yaşama hakkına sahip olmalıdır.”<br />

dedi.<br />

Birlikte yaşamanın hukukunu<br />

dün olduğu gibi bugün de İslami<br />

referanslarla oluşturmak zorundayız<br />

Bugün Ortaçağda çatışmayı esas<br />

alan Batı’nın, modern hukuk yapısıyla<br />

kendi arasında barışı temin ettiğini;<br />

bizim ise modernleşme çabalarımızla<br />

birlikte Batı’nın terk ettiği<br />

çatışma kültürünü esas alarak dile<br />

ve dine dayalı çatışma alanları oluşturarak<br />

tarihsel kodlarımızda olmayan<br />

kargaşayla ve karmaşayla güven<br />

ve esenlik yurdu olan yurtlarımızı<br />

savaş alanına çevirmekte olduğumuzu<br />

belirten Başkan Görmez, bunun<br />

İslam dünyasının pusulasını kaybettiğini<br />

ve hikmetini yitirdiğini bize<br />

göstermekte olduğunu söyledi. Modern<br />

dönemlerin her türlü tek tipleştirici<br />

çabasına ve farklı baskılarına<br />

rağmen, İslam dünyasının zengin<br />

yapısını yok etmenin mümkün<br />

olmadığını anlatan Görmez, bu bağlamda<br />

herkesin barış içerisinde birlikte<br />

ve farklılıklarıyla beraber yaşama<br />

hakkı bulunduğunu, bu birlikte<br />

yaşamanın hukukunu dün olduğu<br />

gibi bugün de İslami referanslarla<br />

oluşturmak zorunda olduğumuzu<br />

vurgulayarak şöyle dedi: “Aksi takdirde<br />

İslam dünyasının giderek artan<br />

çatışmaları yaşaması mukadderdir.<br />

Akan kanlar karşısında ise bize<br />

düşen görev, sadece bu belaların<br />

defi için dua etmek olmamalıdır. İslam<br />

dünyasında yaşanan çatışmalar,<br />

mezhebe dayalı kamplaşmalar<br />

ve şiddete dayalı mücadele yöntemleri,<br />

âdete geçen yüzyıllarda Batı’da<br />

yaşanan din savaşlarını andırmaktadır.<br />

Bugün İslam dünyasında İslam<br />

kimliği, Müslüman kimlik istila<br />

edilmiştir. Bu kimlik, yüzyıldır sürdüğü<br />

gibi müstevlilerin istilaları altında<br />

değildir. Bizzat mensuplarının<br />

heva ve hevesleri, kin, öfke, şiddet<br />

ve intikam duygularının istilasıdır.<br />

Bugün evrensel Müslüman kimlik,<br />

işgalci düşmanlarının değil; ilim ve<br />

hikmetten uzaklaşmış cahil dostlarının<br />

istilasına uğramıştır. Müslümanlar,<br />

ideolojilerini, mezheplerini, meşreplerini,<br />

cemaatlerini, fırkalarını bir<br />

üst kimlik hâline getirerek evrensel<br />

Müslüman kimliği istila etmişlerdir.”<br />

Eşkıyalar masum çocuklarımızı<br />

dağlara kaçırmadan eşkıyalıkları<br />

önleyecek bir zemin oluşturulmalıdır<br />

Başkan Görmez konuşmasını şöyle<br />

sürdürdü: “Acı tecrübe bize şunu<br />

göstermektedir ki sorunlar üzeri örtülerek<br />

çözülmediği gibi geçen yılların<br />

faturası da ağır olmaktadır. Bundan<br />

sonra artık analar ağlamasın<br />

diye başlayan çözüm süreçleri değil,<br />

baştan hiçbir annenin ağlamasına<br />

fırsat verilmemelidir. Eşkıyalar masum<br />

çocuklarımızı dağlara kaçırmadan,<br />

eşkıyalıkları önleyecek bir zemin<br />

oluşturulmalıdır. Toplumsal sorunlar<br />

ileri tarihlere ötelenerek zamanın<br />

ilacına terk edilemez. Çözümü<br />

ileri tarihlere bırakılan her toplumsal<br />

olayın, toplum açısından acı<br />

faturalar doğurduğu uzak değil, yakın<br />

tarihimizin gerçekleridir. Maalesef<br />

farklı dinî tezahürler konusunda<br />

hakkı teslim eden bir çaba gösteremedik.<br />

Tarihsel olarak kusurluyuz.<br />

Algıları düzeltmek, ön yargıları ortadan<br />

kaldırmak hususunda kendimizi<br />

tatmin etmek kadar, her kesimi<br />

tatmin edebilecek adımlar atmada<br />

geciktik. Müslümanlık iddiası taşıyan<br />

her mümin, kendi nefsinde yapıp<br />

ettiklerinin hesabını Allah’a verecektir.<br />

Hepimiz için bir yüzleşme<br />

zamanıdır ve her birimiz kendi dinî<br />

yeterliliklerimiz, değer ve ilkelerimiz<br />

hakkında İslam’ın temel ölçü ve<br />

prensipleriyle buluşmak durumundayız.<br />

Kimseyi dinî tercihlerinden<br />

dolayı kınayamayız ve hiç kimseyi<br />

kendisini Müslüman gördüğü müddetçe<br />

İslam’ın dışında göremeyiz.”<br />

İnanç bütünlüğümüzü bozmak isteyenlere<br />

fırsat vermeyelim<br />

81 il müftüsünün huzurunda bir çağrıda<br />

bulunmak istediğini belirten<br />

Başkan Görmez, millet olarak, bazı<br />

arızî sorunlarımızın olduğunu, geçmişten<br />

gelen bazı ihtilaf noktalarımızın<br />

bulunduğunu ve uzun senelerdir<br />

birikmiş bazı iletişim kopukluklarımızın<br />

var olduğunu, ihtilaf sahalarını<br />

kaşıyan içeride ve dışarıda<br />

güç odaklarının bulunduğunu ifade<br />

ederek şöyle dedi: “Ehl-i Sünnet<br />

ya da Ehl-i Beyt, Sünni ya da Alevi,<br />

Kürt ya da Türk, Doğulu ya da<br />

Batılı, biz yeryüzüne ve gökyüzüne<br />

Allah’ın merhamet nazarıyla bakmak<br />

durumundayız. Dolayısıyla biz<br />

birbirimizin velisiyiz, hamisiyiz. Çağrım<br />

şudur: Elbirliğiyle inanç bütünlüğümüzü<br />

bozmak isteyenlere fırsat<br />

vermeyelim. Ama önce her ne söyleyeceksek<br />

söyleyeceğimizi kendimize,<br />

nefsimize söyleyelim. Bir nefis<br />

muhasebesinde bulunalım, bir<br />

öz eleştiri yapalım. Kendimize soralım,<br />

yüreğimizde ne kadar muhabbet<br />

var, bu muhabbet nerede azalıyor,<br />

nerede bitiyor.<br />

Soma’da yüreğimiz yandı. Kömür<br />

ocağında ölümü beklerken kurtarma<br />

ekiplerine, “Ben bekârım; arkadaşım<br />

evli ve eşi hamile, önce onu kurtarın.”<br />

diyen kardeşimi gördüm ve<br />

8


onunla kucaklaştım. Bundan daha<br />

büyük bir mesaj olabilir mi? Bundan<br />

daha büyük yürek olabilir mi?<br />

Bundan daha yüce bir ruh, yüce bir<br />

ahlak, yüce bir erdem, insan olabilir<br />

mi? Bu manayı, bu ruhu taşıyan<br />

milletin çocukları, sen Alevisin diye<br />

yanıbaşındaki kardeşini, komşusunu<br />

öteleyebilir mi? Nasıl bir öz, nasıl<br />

bir maya, nasıl bir hamur, nasıl<br />

bir mana taşıdığımızı da unutmayalım.<br />

‘Ehl-i Sünnetim’ demek, ‘Allah<br />

Resulünün çizgisindenim, onun izindenim’<br />

demektir. ‘Ehl-i Beyttenim’<br />

demek, ‘Allah Resulünün evindenim,<br />

onun haremindeyim, onun evladıyım,<br />

onun yolundayım’ demektir.<br />

Alevi kardeşinin, komşusunun,<br />

Ehl-i Beytin ihtiyacını, talebini, sesini,<br />

meselesini, acısını, sevincini, neşesini,<br />

hüznünü duymayan, paylaşmayan,<br />

Ehl-i Sünnet ve’l Cemaatten<br />

olabilir mi? İhtilaf alanları altı çizildikçe<br />

büyüyor. Sevgimizi göstermedikçe,<br />

muhabbetimizi birbirimizden<br />

esirgedikçe, husumet ve öfke yeşerecek<br />

zemin buluyor. Biz Alevisiyle,<br />

Sünnisiyle, Türküyle, Kürdüyle büyük<br />

İslam medeniyetinin bin yıldır<br />

birlikte yaşayan çocuklarıyız. Farklılıklarımızla<br />

biriz, beraberiz, kardeşiz.<br />

Her gün selam verdiğimiz, her akşam<br />

dostça ayrıldığımız, kız alıp kız<br />

verdiğimiz, aynı sofralarda oturduğumuz,<br />

aynı hüznü birlikte yaşadığımız,<br />

aynı mukaddesata inandığımız<br />

insanlar, birbirinin hukukuna sahip<br />

çıkmalıdır. Mukaddesatımız bir, hayat<br />

ve dünya anlayışımız bir, ahiret<br />

inancımız birken, küçük ihtilaf noktalarını<br />

büyütmek isteyenlere fırsat<br />

vermeyelim. Allah için birbirimize<br />

yönelelim ve etrafımıza bakalım, ihmal<br />

ettiğimiz, kalbi kırık, yüreği yanık,<br />

melul ve mahzun kimse var mı?<br />

Ve soralım sahiden bizim yüreğimiz<br />

geniş mi, dar mı?”<br />

Diyanet, milletimizin dinî, ilmî<br />

ve manevi hayatına hizmet eden<br />

hiçbir sivil dinî yapının karşısında<br />

olmamıştır<br />

Dinin tabiatı itibariyle sivil bir yapı<br />

olduğunu, Diyanet İşleri Başkanlığının<br />

milletimizin dinî, ilmî ve manevi<br />

hayatına hizmet eden hiçbir sivil<br />

dinî yapının karşısında olmadığını<br />

belirten Başkan Görmez konuşmasını<br />

şöyle sürdürdü: “Dinî sosyal<br />

teşekküller, geleneksel dinî yapılar,<br />

tarih boyunca önem arz etmişlerdir.<br />

Her bir dinî yapının, İslam’ın temel<br />

sabitelerine bağlı kalarak geliştirdikleri<br />

yorumlar muhteremdir. Bizim<br />

herhangi bir yorumu dayatmamız<br />

da doğru değildir. Ancak kabul<br />

etmeyeceğimiz, edemeyeceğimiz bir<br />

şey varsa o da, söz konusu yapıların<br />

inanç güvenliğimizi sarsacak şekilde<br />

dinin sahih bilgi kaynaklarını bir<br />

tarafa bırakarak farklı muhayyel bilgileri<br />

dine sokuşturmaları, dini kişisel<br />

güç ve çıkarların aracı hâline getirmeleridir.<br />

Dinin temel sabitelerini<br />

devre dışı bırakacak adımlar atan<br />

ya da gevşek ve dağınık bilgileriyle<br />

Müslüman efkar-ı umumiyenin dinî<br />

dünyalarını sarsmayı marifet bilenler<br />

karşısında, Diyanet İşleri Başkanlığımız,<br />

bilgi ve hikmetle müminlerin<br />

duyarlılığını arttırarak irşad vazifesini<br />

hakkıyla yerine getirmelidir.<br />

Dikkatle üzerinde durulması gereken<br />

bir diğer nokta da din istismarıdır.<br />

Dinin artan gücü ve değerine<br />

bağlı olarak, artık hemen her fırsatta<br />

dinî atıflarla, dinî vurgularla karşı<br />

karşıya geliyoruz. Gönüllerde olanı,<br />

kalplerde olanı bilen Allah’tır.<br />

Ancak dinin de bir estetiği, dili ve<br />

evreni vardır. Din alanını dünyevi<br />

bir güç üretmek adına sömürmeyi<br />

âdet edinenler, artık sıklıkla karşımıza<br />

çıkmaktadır. Dinin ruhunu, anlam<br />

derinliğini bilmeyen, ama kozmetik<br />

çabalarla dinden medet uman<br />

bir müstevliler güruhu, samimi dindarların<br />

duygu dünyalarını bastırmaya<br />

çalışmaktadır. Dinin asli temellerini<br />

hiçe sayan, ancak gösterişli bir<br />

sunum kataloğuyla dinden kendilerine<br />

zırh edinenlere karşı, her zamankinden<br />

daha çok müteyakkız olmak<br />

durumundayız. Dinin ve dinî<br />

vecibelerin göz ardı edildiği, ahlakın<br />

resmen devreden çıkarılmaya çalışıldığı<br />

bir düzlemde, dinin insanlık<br />

için sadece ve sadece bir yük olacağını,<br />

bunun da Batı tarihine hafif bir<br />

şekilde de olsa göz attığımızda kolayca<br />

fark edileceğini belirtmek isterim.”<br />

Daha sonra kürsüye gelen Başbakan<br />

Yardımcısı Emrullah İşler ise<br />

Mardin’in farklı dinleri ve dilleri ile<br />

yüzyıllardır barış içerisinde yaşadığına<br />

dikkat çekerek, “Mardin, kadim<br />

bir kenttir ve âdeta açık hava<br />

müzesidir. Dünyada; din giderek<br />

yükselen bir değer hâline geldi.<br />

Mardin’de 4 gün sürecek toplantının<br />

taşra ve merkezin ilişkisini gözden<br />

geçirmek için bir fırsattır.” dedi. Başbakan<br />

Yardımcısı İşler, Dünya’da ve<br />

Türkiye’de dine ve dinî kurumlara<br />

20-30 yıl öncesine göre kıyas kabul<br />

etmeyecek derecede farklılık oluştuğunu,<br />

Diyanet İşleri Başkanlığının<br />

topluma sunduğu hizmetlerin, çağın<br />

gelişen ve değişen şartları göz önünde<br />

bulundurularak tespit edildiğini<br />

belirterek şunları kaydetti: “Din<br />

ve din olgusu giderek artan şekilde<br />

toplumların hayatlarında varlığını<br />

güçlendirerek devam etti. Din, dünyada<br />

yükselen değer hâline geldi.<br />

Gelinen noktada başta halkımız olmak<br />

üzere batıdaki vatandaş ve soydaşlarımızdan,<br />

Avrasya coğrafyasındaki<br />

dindaşlarımıza, Afrika kıtasındaki<br />

kardeşlerimizden, Orta Doğu’ya<br />

kadar tüm İslam coğrafyasının, Diyanet<br />

İşleri Başkanlığından ve sizden<br />

çok farklı beklentileri ve giderek<br />

artan şekilde talepleri oluştu. Bugün<br />

sayısı 100 bini geçen personeliyle<br />

sadece ülke sınırları içinde değil,<br />

dünya çapında hizmet yürüten<br />

ve büyük bir teveccühe mazhar olan<br />

bu güzide kurumumuz, söz konusu<br />

beklentilerin karşılanması noktasında<br />

stratejik yönetim yaklaşımını benimsemiş,<br />

merkezle taşra teşkilatları<br />

arasındaki koordinasyon ve uyuma<br />

ayrı önem vermiştir. Bu yönetim<br />

anlayışının gereği hizmetlerin ve faaliyetlerin<br />

daha etkili, kaliteli, planlı<br />

ve sonuç odaklı yürütülmesi ilkesini<br />

benimsemiştir. Toplumun dinî,<br />

ahlaki ve manevi değerlerini sürekli<br />

Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

9


Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

İl Müftüleri Toplantısı sonuç bildirgesi<br />

Diyanet İşleri Başkanlığı, İslam’ın<br />

evrensel ilkeleri ile yüce değerlerinin,<br />

toplumumuza ve insanlığa doğru<br />

bir şekilde ulaştırılması amacıyla<br />

küresel ölçekte faaliyet gösteren<br />

saygın bir Anayasal kurumumuzdur.<br />

Başkanlığımızın görev ve yetkisi,<br />

ilgili kanunlar tarafından belirlenmiş<br />

olup, güven ve itibarını aziz<br />

milletimizin ilgi ve itimadından, tarihsel<br />

bilgi, birikim ve tecrübesinden<br />

almaktadır. Bu yetkiyle, yüce dinimizin<br />

inanç değerlerini ve ahlaki<br />

umdelerini aşındırmaya yönelik her<br />

türlü ifrat ve tefrit karşısında, vatandaşlarımızı<br />

doğru bilgilendirme sorumluluğunun<br />

bilincinde olarak, ortaya<br />

çıkan gelişmeleri dikkatle değerlendirmektedir.<br />

Başkanlığımız sosyal gelişmelerin<br />

ortaya çıkardığı belli başlı dinî<br />

problemler karşısında ihtiyaç duyulan<br />

bilgiyi, vaaz ve hutbeler başta<br />

olmak üzere hemen her fırsatta<br />

milletimizle paylaşmakta, Kur’an ve<br />

Sünnet’ten mülhem açıklamalarını<br />

irşat dili çerçevesinde, belli bir usûl<br />

ve üslûp dairesinde gerçekleştirmektedir.<br />

Din-i Mübin-i İslam’ın evrensel<br />

hakikatleri ve yüce değerleri, hiç<br />

bir tartışmaya fırsat vermeyecek derecede<br />

açıktır. Millet varlığımızın temelini,<br />

harcını ve ruhunu oluşturan<br />

bu yüce ilkelerin ve ahlaki değer-<br />

ayakta tutan, insanlığın barış ve huzuruna<br />

katkı sağlayan Din-i Mübin-i<br />

İslam’ı öncelikle insanımıza anlatmak<br />

gibi mesuliyeti çok ağır bir vazife,<br />

bugün siz müftülerimizin uhdesindedir.<br />

Ülkemizin dinî-manevi<br />

alanlardaki engin tecrübesini ve bu<br />

alandaki ilmî birikimini, en başta<br />

milletimize taşımak gibi ağır bir mesuliyet<br />

ve sorumluluk omuzlarımızın<br />

üzerindedir. Zira milletimizin dinîmanevi<br />

hayatını yönlendirip yönetmekle,<br />

imar etmekle görevliyiz. Hedeflerimizi<br />

yüksek tutmak zorundayız.<br />

Artık yüce hedeflerin insanları<br />

olmak durumundayız. Çağın gelişen<br />

ve değişen imkânlarını kullanarak,<br />

ülkemizde hizmet ulaştırdığımız<br />

insan sayısını giderek artırabilmenin<br />

yol ve yöntemlerini yeniden düşünmeliyiz.<br />

Sunduğumuz hizmetlerin<br />

niteliği üzerinde çalışmalı, ‘nasıl<br />

daha nitelikli hizmet sunabiliriz’ sorusuna<br />

cevaplar aramalıyız. Bilgimizi<br />

ve birikimimizi sürekli yenilemeliyiz.<br />

Kendimizi sürekli geliştirmeliyiz.<br />

Din-i Mübin-i İslam’ın inanç, ibadet<br />

ve ahlak konularında halkımızı<br />

aydınlatmak öncelikli ödevimizdir.<br />

Diyanet personeli, ayrım yapmadan<br />

herkesi kucaklamakla, herkese<br />

din hizmeti sunmakla yükümlüdür.<br />

Alevisiyle, Sünnisiyle, Caferisiyle,<br />

Nusayrisiyle, yaşlısıyla genciyle, kadınıyla<br />

erkeğiyle, çocuğuyla, engellisiyle<br />

toplumun tüm kesimlerine din<br />

hizmetlerini ulaştırmalıyız.”<br />

Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı<br />

Ahmet Türk, katılımcıları selamladıktan<br />

sonra, Diyanet İşleri<br />

lerin zedelenmesi ve zayıflatılması<br />

tasvip edilemez.<br />

Diyanet İşleri Başkanlığı, uhdesine<br />

verilen görevlerin gereğini yerine<br />

getirirken, kuruluşundan bu yana<br />

özenle geliştirdiği ve kurumsallaştırdığı<br />

dengeli ve sağduyulu konumunu<br />

korumaya daima özen göstermektedir.<br />

Başkanlığımızın bu tutumu,<br />

müftülerimizin dikkat, özen ve<br />

hassasiyetleriyle uygulanmakta ve<br />

her türlü gündelik tartışmaların içine<br />

çekilme çabaları sonuçsuz kalmaktadır.<br />

Yakın geçmişte yaşanan bazı toplumsal<br />

ve doğal olaylar; trajik hadiselerin<br />

ardından üretilen teselli dilinin<br />

yeterli olmadığını, acı sonuçlar<br />

doğuran sosyal ve tabii hadiseler<br />

daha yaşanmadan önce bireysel,<br />

toplumsal ve kamusal yükümlülükler<br />

konusunda farkındalık oluştur-<br />

Başkanlığı’nın bu tür toplantılarda,<br />

Türkiye’de yaşanan sosyal meselelere<br />

de değinmesini istedi. Mardin<br />

Valisi Dr. Ahmet Cengiz ise İl Müftüleri<br />

İstişare Toplantısı’nın kadim<br />

şehir Mardin’de yapılmasından dolayı<br />

duyduğu memnuniyetini dile<br />

getirdi.<br />

Mardin’de dört gün süren İl Müftüleri<br />

Toplantısı, Dini Yayınlar Genel<br />

Müdürü Dr. Yüksel Salman tarafından<br />

okunan sonuç bildirgesiyle<br />

sona erdi.<br />

81 il müftüsünün ve Diyanet İşleri<br />

Başkanlığının üst yönetiminin katıldığı<br />

değerlendirme oturumunun ardından,<br />

yayımlanan sonuç bildirgesiyle<br />

toplantı sona erdi<br />

mayı mümkün kılacak yeni bir irşad<br />

dilinin geliştirilmesi gerektiğini ortaya<br />

koymuştur.<br />

Sivil girişimlerle ortaya çıkan dinî<br />

oluşumlar, dünyada olduğu gibi ülkemizde<br />

de toplumsal bir gerçekliktir.<br />

Önemli olan sosyo-kültürel dinî<br />

oluşumların, dinin sahih bilgisi ve<br />

temel kaynakları ekseninde toplum<br />

yararına faaliyet göstermeleridir. Bunun<br />

toplumun dinî-kültürel hayatına<br />

yapacağı katkı yadsınamaz. Ancak<br />

bu oluşumların açık, şeffaf, hesap<br />

verebilir, toplumu ayrıştırmayan,<br />

dinî duyguları ve güveni istismar etmeyen<br />

bir yapıda olmaları son derece<br />

önemlidir. İslam’ın temel bilgi<br />

kaynakları olan Kur’an, Sünnet ve<br />

Müslümanların tarihsel tecrübesini<br />

aşarak, kendinden menkul iddialarla<br />

ve sübjektif deneyimlerle hakikati<br />

tekeline alarak, dinî nüfuz alanı<br />

10


Ortaköy Camii ibadete açıldı<br />

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından<br />

Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın<br />

sponsorluğunda, üç yılda restore<br />

edilen Ortaköy’deki Büyük Mecidiye<br />

oluşturma ve toplumun dinî dokusunu<br />

dejenere etme girişimleri asla<br />

onaylanamaz.<br />

Milletimiz, tarih boyunca dini yozlaştıran<br />

dinî görünümlü tezahürlere<br />

karşı dikkatli ve feraset içinde olmuştur.<br />

Birey ve toplumun din algısına<br />

ve yorumuna saygı duyulması,<br />

bugünün dünyasında ortak bir yaklaşımdır,<br />

ancak İslam’ın temel referanslarıyla<br />

ters düşen, mesiyanik<br />

kavramlarla söylem örgüsü kuran,<br />

yaygın kitlenin zihninde karışıklıklara<br />

meydan veren, dinin yüksek hakikatlerini<br />

ve toplumun ahlaki değerlerini,<br />

süfli emellerle ve basit içeriklerle<br />

değersizleştiren yaklaşımlar<br />

asla kabul edilemez.<br />

Gençlerin medeniyet değerlerine<br />

dair gönüllü bir aidiyet bilinci geliştirmesine<br />

ve öz güveni yüksek bireyler<br />

olmasına yardımcı olacak bir<br />

dil ve üslûp üzerinde çalışılması gerekmektedir.<br />

Bu sebeple din hizmetleri,<br />

genç kuşağın kendi değerleriyle<br />

buluşmasını, kendi manevi potansiyellerini<br />

keşfetmesini, açığa çıkarmasını<br />

ve geliştirmesini sağlayan<br />

bir yaklaşımı esas almalıdır.<br />

Son zamanlarda yazılı ve görsel<br />

medyada yoğun biçimde yer verilen<br />

çocuk ve kadın cinayetleri, annelerinden<br />

ve ailelerinden kopartılan çocukların<br />

yürek burkan haberleri ve<br />

gündemden düşmeyen çocuk yaşta<br />

evlilikler toplum olarak, İslam’ın barış<br />

ve rahmet mesajlarına ve merhamet<br />

eğitimine ne kadar muhtaç olduğumuzu<br />

göstermektedir. Gelinen<br />

noktada toplumsal bir duyarlılığa ihtiyaç<br />

duyulmaktadır.<br />

Müslüman coğrafyası tarihin en<br />

zor süreçlerinden birini yaşamaktadır.<br />

Yapısı gereği farklı dillerin, mezheplerin<br />

ve dinlerin, tarihten bugüne<br />

birlikte yaşadığı bu coğrafyada<br />

yeni gerilim alanları oluşturularak<br />

din, dil, düşünce, inanış üzerinden<br />

gerilim alanları oluşturulmak istenmektedir.<br />

Din ve dinî imgeler<br />

üzerinden aşırılığa, şiddet ve tedhişe<br />

uygun ortamlar oluşturularak Müslüman<br />

toplumların yaşama alanları<br />

tahrip edilmekte, inanç değerleri<br />

ve güvenlikleri zedelenmektedir. İslam<br />

coğrafyasının acı, gözyaşı, ıstırap,<br />

açlık, toplumsal kaos, iç savaş,<br />

şiddet ve istikrarsızlık gibi olumsuz<br />

kavramlarla anılıyor olması oldukça<br />

üzüntü vericidir. Bu bağlamda<br />

Nijerya’da yaşanan Boko Haram adlı<br />

terör örgütünün yüzlerce kız çocuğunu<br />

kaçırması eylemi utanç vericidir.<br />

Bu durumu vicdan sahibi hiç kimsenin<br />

kabul etmesi mümkün değildir.<br />

Başta Müslümanlar olmak üzere<br />

bütün insanlık camiasına düşen<br />

öncelikli görev, nefret ve şiddet üreten<br />

ortamları gidermek, huzur ve<br />

güvenin sağlanması için el birliği ile<br />

çaba göstermektir.<br />

Başkanlığımızın, Ramazan ayının<br />

manevi atmosferinden istifadeyi artırmak<br />

amacıyla her sene bir tema<br />

belirlediği ve bu çerçevede toplumun<br />

bütün kesimlerine ulaşmak ve<br />

yeni farkındalıklar oluşturmak istediği<br />

malumlarıdır. Bu yıl Ramazan<br />

ayında, “kimse yalnız kalmasın” başlığıyla<br />

yoksul, yetim, yaşlı, engellilerle<br />

kalabalıklar içinde yalnız kalan<br />

kardeşlerimize, Ramazanın rahmet<br />

ikliminin ve şefkat soluğunun ulaşması<br />

için el birliği ile çaba sarf edilecektir.<br />

Camiler Haftasında da “Cami<br />

ve Gençlik” konusunun ele alınması<br />

ilke olarak kararlaştırılmıştır.<br />

Milletimizin, okulların tatil olmasını<br />

müteakip başlayan Yaz Kur’an<br />

Kurslarına olan ilgisinin her geçen<br />

yıl artarak devam etmesi memnuniyet<br />

vericidir. Müftülüklerimiz bu yıl<br />

da gereken her türlü hazırlığı yaparak,<br />

camilerimizde yavrularımızı en<br />

iyi şekilde ağırlamayı ve en yüksek<br />

düzeyde istifadeyi mümkün kılacak<br />

tedbirleri alarak verimli bir eğitim<br />

ve öğretim gerçekleştireceklerdir.<br />

Camii, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan<br />

ve Diyanet İşleri Başkanı Prof.<br />

Dr. Mehmet Görmez’in katıldığı törenle<br />

ibadete açıldı.<br />

Diyanet İşleri Başkanlığımızca<br />

TÜİK’e yaptırılan, “Türkiye’de<br />

Dinî Hayat” araştırmasının verileri,<br />

İslam’ın bu toplumun ortak değeri<br />

ve milletimizin kimlik yapısının temel<br />

bileşeni olduğunu bir kez daha<br />

ortaya koymuştur. Millet olarak geleceği<br />

birlikte inşa etme ve yaşama<br />

imkânı konusunda da ümit vermiştir.<br />

Ayrıca Başkanlık olarak hizmet<br />

kusurlarımızı görmeye vesile olmuştur.<br />

Araştırma sonuçları bilimsel çalışmalara<br />

da kaynaklık etmek üzere<br />

kamuoyu ile paylaşılacaktır.<br />

Ülkemizle birlikte yurt dışında da<br />

geniş bir coğrafyada hizmet veren<br />

Türkiye Diyanet Vakfı, yeniden yapılanma<br />

çalışmalarını genişleterek<br />

devam ettirmektedir. Bu bağlamda<br />

yurt sathında il ve ilçe temsilciliklerinin<br />

yeniden yapılandırılması süreci<br />

başlatılmıştır. Dinî ve hayrî hizmetlerde<br />

daha geniş katılımlı hizmet<br />

projelerine ilaveten, yurt içi ve<br />

yurt dışındaki eğitim faaliyetlerini<br />

artırma ve geliştirme gayretleri sürmektedir.<br />

Özellikle yurt içinde öğrenci<br />

yurtları projelerinin yaygınlaştırılmasına<br />

devam edilecektir.<br />

Bugün ülkemizde ve dünyada yaşanan<br />

birçok dinî problem, kamuoyu<br />

tarafından değerlendirilmekte ve<br />

tartışma konusu yapılmaktadır. Başkanlığımıza<br />

da kamuoyunda tartışılan<br />

konulara ilişkin pek çok husus<br />

yansımaktadır. Başkanlığımız gerek<br />

il müftüleri istişare toplantılarında<br />

ve gerekse değişik toplantılarda yapılan<br />

açılış konuşmalarında, güncel<br />

dinî konulara değinilmekte ve kamuoyu<br />

aydınlatılmaktadır.<br />

İl müftüleri istişare toplantısı esnasında<br />

dile getirilen güncel bazı hususların,<br />

kamuoyu tarafından ilgiyle<br />

karşılanmış olması memnuniyet<br />

vericidir. Ancak bu tür açıklamaların<br />

değişik amaçlarla kullanılmaması ve<br />

farklı anlamlara çekilmemesi temennimizdir.<br />

1853 yılında Sultan Abdülmecid tarafından<br />

yaptırılan caminin restorasyon<br />

çalışmalarının tamamlanmasının<br />

ardından hizmete açılı-<br />

Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

11


Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

III. Yurtdışı Hizmetleri Konferansı Sapanca’da gerçekleştirildi<br />

Diyanet İşleri Başkanlığının yurt dışı<br />

hizmetlerinin ana esaslarının ele<br />

alındığı “III. Yurtdışı Hizmetleri Konferansı”<br />

Sapanca’da yapıldı.<br />

‘Ortak Akıl-Hedef-Eylem’ ana teması<br />

altında 4 gün süren toplantının<br />

açılışında konuşan Diyanet İşleri<br />

Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez,<br />

Diyanet’in yurt dışı hizmetlerinin<br />

bir iyilik hareketi olduğunu belirterek<br />

Diyanet’in yurt dışı din hizmetlerinin<br />

uluslararası siyasetin kavramlarıyla<br />

tanımlanamayacağını söyledi.<br />

Yeryüzündeki bütün kötülüklerin<br />

ortadan kaldırmanın yolunun, kötülüklerin<br />

üstüne iyilikle gitmek olduğunu<br />

ifade eden Başkan Görmez,<br />

Başkanlığın yurt dışı hizmetlerini bu<br />

şekilde izah etmenin en doğru yol<br />

olduğunu belirtti. Bugün yüzü aşkın<br />

ülkede 120 noktada temsilcilikleri<br />

olan, üç bin sivil toplum örgütüyle<br />

çalışan Diyanet’in yurt dışı teşkilatının<br />

yurtdışı hizmetlerini iyilik, barış<br />

ve bilgi hareketi olarak tanıtarak<br />

konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizim<br />

şı töreninde konuşan Diyanet İşleri<br />

Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez,<br />

İstanbul’un, İslam medeniyetinin<br />

başkenti olduğunu belirterek<br />

şöyle konuştu: “Camilerin, minarelerin,<br />

mabetlerin başkenti olan<br />

İstanbul’umuzun simgesi hâline gelmiş<br />

bu güzel mabedi bize kazandıran<br />

Sultan Abdülmecid’i rahmetle<br />

anıyorum. O günden bugüne, bu camiye<br />

hizmet eden bütün büyüklerimize,<br />

içinde Rahman’a secde eden<br />

bütün kardeşlerimize Allah’tan rahmet<br />

diliyorum. Cenab-ı Hak vatanımızı<br />

mabetsiz, mabetlerimizi cemaatsiz<br />

bırakmasın, cemaatlerimizi namazsız,<br />

ibadetsiz bırakmasın, ibadetlerimizi<br />

de hep ihlaslı ve samimi kılsın.<br />

Yenilenmesine vesile olan bütün<br />

kardeşlerimizden, bütün büyüklerimizden<br />

Allah razı olsun. Allah,<br />

hayırlı mübarek etsin.”<br />

Caminin beşinci kez restorasyona<br />

uğradığını, bu hâle gelmesinden<br />

memnun ve mutlu olduğunu ifade<br />

eden Başbakan Erdoğan, camide<br />

çok ciddi güçlendirme çalışma-<br />

bu hizmetimizi uluslararası siyasetin<br />

kavramları ile tanımlamak mümkün<br />

değildir. Bugün uluslararası siyaset,<br />

özellikle dinî kurumların, gönüllü<br />

kuruluşların farklı coğrafyalarda<br />

yaptıkları hizmetleri ‘softpower’<br />

olarak tarif ediyorlar. Başında ‘soft’<br />

sıfatı olsa dahi, bu tür hizmetleri bir<br />

güç gösterisi olarak tarif etmek, bu<br />

hizmetlerin hikmetini bilmemekten<br />

kaynaklanır. Bugün gerek Rusya’da,<br />

gerek Orta Asya cumhuriyetlerinde,<br />

Kafkasya’da, Balkanlar’da, Baltık<br />

cumhuriyetlerinde, Avrupa’da yaşayan<br />

millet varlığımızla yaptığımız<br />

çalışmalar, son yıllarda Afrika’nın<br />

sı yapıldığını söyledi. Camideki tezyinat<br />

sıkıntılarının da giderildiğini<br />

kaydeden Başbakan Erdoğan şunları<br />

söyledi: “Bazı eksiklerin de giderilmesiyle<br />

Büyük Mecidiye Camisi hizmete<br />

başladı. Sultan Abdülmecid’in<br />

ruhuna fatihalar gönderildi. Onlar<br />

eserleriyle kalıcı oldular. Biz de bu<br />

kalıcı eserleri bizlere bırakan bu ecdadımızla<br />

hep iftihar ettik. Onlar bizim<br />

mefahirimiz. Bu eserler, bugüne,<br />

geleceğe en önemli işaret fişekleridir.<br />

Bunlarla birlikte geleceğe emin<br />

adımlarla yürüyoruz. Bu eserin mimarı<br />

durumunda olan bir Ermeni<br />

mimardır. Ecdat bu noktada da aslında<br />

çok farklı davranmış, işi ehline<br />

vermiş. Cami, mimari anlamda<br />

çok farklı bir yerdedir. Dolayısıyla<br />

biz, mimarından mühendisine, işçisine<br />

kadar bu restorasyonlarda emeği<br />

geçenlere hep rahmet gönderiyoruz.<br />

Bize düşen bir görev daha var,<br />

bu camileri cemaatsiz bırakmayacağız.<br />

Bu camilerin cemaatsiz kalmaması<br />

gerekir.”<br />

Açılışın öncesinde Başkan Görmez,<br />

halka hutbe irad etti.<br />

kırkı aşan ülkesine götürdüğümüz<br />

hizmetler, Avrasya İslam Şûrası, Afrika<br />

Dinî Liderler Zirvesi, Latin Amerika<br />

Dinî Liderler Zirvesi, bütün bu çalışmalarımızın<br />

temel hedefi, bir iyilik<br />

hareketidir. Bu toplantımızda işin<br />

bilgi boyutunu konuşmamız gerekiyor.<br />

Yurt dışı hizmetlerimizi üç kavramla<br />

açıklıyoruz. İyilik hareketi, barış<br />

hareketi ve bilgi hareketi. Biz gittiğimiz<br />

ülkelere barış, birlikte yaşama<br />

ahlakı ve bilgi götürüyoruz.<br />

Bu toplantıda bilgi hareketi üzerinde<br />

durmamız gerekiyor. Çünkü yurt<br />

içinde yaptığımız din hizmetleriyle<br />

yurt dışında yapacağımız din hiz-<br />

12


metleri birbirinden farklıdır. İlahiyat<br />

fakültelerimizin müfredatlarını ve<br />

programlarını yeniden gözden geçirmeleri<br />

gerekiyor. Bugün dinlerin kadim<br />

tarihlerde nasıl ortaya çıktığı,<br />

nasıl yaşadığı ve bugün hangi değerleri<br />

insanlığa kazandırmak istediğine<br />

dair ilahiyat fakültelerinde pek<br />

çok dersler verilmektedir. Fakat dinin<br />

çağdaş dünyada, toplumları nasıl<br />

etkilediği üzerinde durmamız gerekiyor.”<br />

Yurt dışı din hizmetleri için ilahiyat<br />

fakültelerinin alması gereken<br />

sorumluluklar vardır<br />

Yurt dışı din hizmetlerimiz için bazı<br />

alanlara ihtiyaçları olduğunu belirten<br />

Başkan Görmez, “İlahiyat fakültelerinin,<br />

Müslüman ülkeleri, buralardaki<br />

dinî toplulukları ve o ülkelerde<br />

önemli etkinlikleri, gerek İslam<br />

dünyasında gerek tüm dünyadaki<br />

farklı dinî tezahürler, Müslüman<br />

azınlık hukuku, çok dinli ve<br />

çok kültürlü toplumda din pedogojisi,<br />

din ve kültüre dair gelişmeler.<br />

Bütün bunları müstakil araştırma<br />

alanları olarak seçen ihtisaslaşmalar<br />

ve buna uygun merkez ihtisas<br />

kütüphaneleri oluşturmaları bizlere<br />

katkı sağlayacaktır.” dedi.<br />

Dinî Sosyal Hizmet Vakfının, senedini,<br />

ismini ve yapısını değiştirerek,<br />

Müslüman Azınlıklar ve Topluluklarla<br />

Yardımlaşma Vakfı’na dönüştüğünü;<br />

ayrıca 29 Mayıs Üniversitesi<br />

bünyesinde bir ‘Müslüman Azınlıklar<br />

ve Topluluklar Enstitüsü’ kurularak<br />

YÖK’e müracaatının yapıldığını<br />

ifade eden Başkan Görmez, burada<br />

öğrencilerin ihtisaslaşmalarının<br />

sağlanacağını belirterek göç ve<br />

dine dair karşılaştırmalı çalışmalara,<br />

ülke ve bölgelere göre din-toplum<br />

ve din-devlet ilişkilerinin müstakil<br />

olarak ele alınmasına şiddetle ihtiyaç<br />

bulunduğunu belirterek konuşmasını<br />

şöyle sürdürdü: “Dış İlişkiler<br />

Genel Müdürlüğümüz bundan sonra<br />

periyodik olarak Din Özgürlükleri<br />

Raporu hazırlayacaktır. Rapor şu başlıklar<br />

altında hazırlanacaktır: Uygulamalarla<br />

din özgürlükleri ihlâlleri ve<br />

Müslümanların karşılaştıkları sorunlar;<br />

ibadethanelere yönelik işlenen<br />

nefret suçları; kılık kıyafet alanında<br />

din ve vicdan özgürlüğü ihlâlleri;<br />

eğitim alanıyla ilgili din özgürlüğü<br />

kısıtlamaları; helal kesim konusunda<br />

din özgürlüğü kısıtlamaları;<br />

hukuk alanında ayrımcı uygulamalar;<br />

belediyelerde ayrımcı uygulamalar;<br />

istihdam konusunda ve yabancı<br />

düşmanlığı konusundaki ayrımcı uygulamalar;<br />

medya ve siyaset alanlarındaki<br />

İslamofobia. Bu çalışmaları,<br />

bu başlıklar altında her ülkede yaşanan<br />

hadiseleri, Dış İlişkiler Genel<br />

Müdürlüğümüz bundan sonra rapor<br />

hâline getirecek ve farklı dillere tercüme<br />

ederek dünyadaki benzer kuruluşlarla<br />

paylaşacaktır.”<br />

Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Emrullah<br />

İşler de açılışta bir konuşma<br />

yaparak ülkemizin bugün gelinen<br />

noktada, bütün projelerini küresel<br />

ölçekte düşünmek zorunda olduğunu<br />

söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığının<br />

dünyanın her bölgesinde<br />

yurt dışı hizmeti veren bir kurum<br />

olduğunu ifade eden Başbakan<br />

Yardımcısı İşler konuşmasına şöyle<br />

devam etti: “Diyanet İşleri Başkanlığı,<br />

sizlerin aracılığıyla yurt dışında<br />

icra ettiği faaliyetleriyle ülkemizin<br />

dış politikasına muazzam katkılar<br />

sunan önemli bir yumuşak güç<br />

unsuru hâline gelmiştir. Büyük bir<br />

dönüşüm geçiren küresel sistemde;<br />

oyunun kuralları, taktikleri ve<br />

aktörleri de aynı hızla değişmektedir.<br />

Yeni bakış açıları ve işbirliği modelleri<br />

gelişirken farklı anlayışlar ortaya<br />

çıkmakta; yeni sorunlara farklı<br />

yöntemlerle kalıcı çözümler üretilmesi<br />

gerekmektedir. Ülkeler bu dönüşüme<br />

uyum sağlamaya çalışırken,<br />

yumuşak güç kavramı, en stratejik<br />

yöntemlerden biri olarak günden<br />

güne önem kazanmaktadır. Dolayısıyla<br />

bu görevi icra eden sizler, söz<br />

konusu hizmetleri etkileyebilecek siyasi,<br />

sosyal, ekonomik ve teknolojik<br />

pek çok değişim ve gelişmeyi de yakinen<br />

bilmek ve takip etmek durumundasınız.”<br />

Bizim medeniyetimiz, bizim kültürümüz<br />

bir barış kültürüdür<br />

Bizim medeniyetimizin ve kültürümüzün<br />

bir barış kültürü olduğunu<br />

vurgulayan Başbakan Yardımcısı<br />

Prof. Dr. Emrullah İşler, son dönemlerde<br />

özellikle 11 Eylül sonrasında<br />

İslam’ı terörle ya da aşırılıkla özdeşleştirmeye<br />

çalışanların, Diyanet İşleri<br />

Başkanlığının ortaya koyduğu hizmetlerin<br />

sonuçlarını gördüklerinde<br />

ne kadar vahim bir hata yaptıklarını<br />

fark edeceklerini belirterek konuşmasını<br />

şöyle sürdürdü: “11 Eylül<br />

2001’de Amerika’da yaşanan terör<br />

saldırısı sonrasında, Batı’da İslam<br />

korkusu olarak ifade edebileceğimiz<br />

İslamofobia diye bir hastalık zuhur<br />

etti. Bu korku neticesinde olumsuz<br />

bir Müslüman ve Hz. Muhammed<br />

imajı oluşturuldu. Ayrıca ayrımcılık,<br />

ötekileştirme ve ırkçılık bütün yönleriyle<br />

siyaset kurumlarına kadar sirayet<br />

etti. Öte yandan entegrasyon<br />

kavramı da salt bir güvenlik problemi<br />

olarak ele alınmaya başlandı.<br />

Asimilasyon politikaları başvurulan<br />

bir yol ve yöntem olarak açıkça ortaya<br />

çıkmaya başladı. Medeniyetler<br />

çatışması gündeme getirildi. Oysa<br />

küreselleşen dünyada farklılıkları<br />

reddeden, yakınlıklara kuşkuyla bakan,<br />

fanatik yaklaşımlar değil; mutlaka<br />

ve mutlaka barış, bir arada yaşama<br />

ve dayanışma kazanacaktır. Nihayetinde<br />

medeniyetlerin çatışması<br />

tezi değil, ittifakı dünyaya hâkim<br />

olacaktır. Biz buna inanıyor ve bunun<br />

için gayret sarf ediyoruz. Yine<br />

yakın coğrafyamızda mezhep farklılıkları<br />

üzerinden, Müslümanı Müslümana<br />

düşürüp kırdırmaya çalışanlar,<br />

din farklılıkları üzerinden asırlarca<br />

aynı sokağı, aynı şehri, aynı mahalleyi<br />

paylaşmış Müslümanları, Hıristiyanları,<br />

Sünnileri, Şiileri, Nusayrileri<br />

birbirinden ayırmaya çalışmaktadır.<br />

Bugün İslam dünyası, meydana<br />

getirilmeye çalışılan mezhep kavgaları<br />

ile zulüm, savaş, çatışma, insan<br />

hakları ihlâlleri, cinayetler, terör,<br />

ekonomik sıkıntılar, fakirlik, cehalet<br />

ve geri kalmışlığın pençesine itilmeye<br />

çalışılmaktadır.”<br />

Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

13


Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

“Türk Dünyası Bilgeler Zirvesi-Gönül Sultanları Buluşması”<br />

Eskişehir’de gerçekleştirildi<br />

“Türk Dünyası Bilgeler Zirvesi-Gönül<br />

Sultanları Buluşması” sempozyumu,<br />

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi<br />

Kongre Merkezinde gerçekleştirildi.<br />

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet<br />

Görmez, sempozyumun açılış<br />

programına katılarak bir konuşma<br />

yaptı. Konuşmasında medeniyetin<br />

en temel esasının bilgi olduğunu<br />

kaydeden Başkan Görmez, “Bizim<br />

medeniyetimiz bir bilgi medeniyetidir.<br />

İslam medeniyetinde bilgi, varlığa<br />

takaddüm eder. Önce bilgi, sonra<br />

Allah’a iman. Hatta bilgi imana takaddüm<br />

eder. Bizim medeniyetimizde<br />

bilgi kavramını üç önemli kavram<br />

ifade eder; ilim, hikmet ve marifet.<br />

Hikmetsiz ilim zayi hükümdür.<br />

Marifetsiz hikmet kıylı kaldir. Marifetin<br />

başı, insanın kendisini bilmesidir.<br />

Kendini bilmeyen rabbini bilmez.<br />

İlmin sahibine âlim, hikmetin<br />

sahibine hâkim, irfanın sahibine de<br />

arif diyoruz. Bilge, sadece bilgi sahibine<br />

denmez. Bilge, hem âlim, hem<br />

hâkim, hem de arif olana denir. İlmi<br />

hikmetten, hikmeti de marifetten<br />

ayırmayan kimsedir. Biz bilge derken,<br />

üçünü birden yaşanmış örnek<br />

bir hayata dönüştüreni kast ediyoruz.<br />

Sadece bilgi hamallarına âlim<br />

demiyoruz. Süslü yaldızlı söz sarf<br />

edene hâkim demiyoruz. Hikmetin<br />

arkasındaki bilgi kırıntılarına sahip<br />

olanlara arif demiyoruz. Bilge; hem<br />

arif, hem âlim, hem de hâkim olan<br />

kimsedir.” şeklinde konuştu.<br />

Başkan Görmez, bilginin asıl yeryüzünde<br />

gerçekleştirmek istediği hikmeti,<br />

hikmetin gayesi olan marifeti<br />

bilebilmek için maveraya vakıf olmak<br />

gerektiğini belirterek konuşmasına<br />

şöyle devam etti: “Mavera<br />

aynı zamanda tarihte bir coğrafyanın<br />

adıdır. Maveraünnehir medeniyetinin<br />

insanlığa armağan ettiği en<br />

önemli hususlardan biri, metodolojidir.<br />

Bilginin usûlünün oluşturulmasıdır.<br />

Nitekim usûlsüz vusül olmaz,<br />

vusülsüz de usûl olmaz. İşte bu bölgede<br />

fıkıh, Irak’ta, Şam’da doğan fıkıh<br />

burada bir usûle kavuşacaktır.<br />

Felsefe, hikmet, tefsir, hadis, usûl-ü<br />

fıkıh, usûl-ü hadis, usûl-ü din gibi<br />

nice ilimlerin en büyük kaynaklarının<br />

Maveraünnehir’de, bilginin ve<br />

varlığın mevarasının tahsil edildiği<br />

bu bölgede ortaya çıktığına hepimiz<br />

şahit oluyoruz.”<br />

İlmimiz çoğaldı âlimlerimiz azaldı,<br />

bilgimiz çoğaldı bilgelerimiz<br />

azaldı<br />

Anadolu’daki İslam medeniyetini<br />

de Maveraünnehir’de ortaya<br />

çıkan bu bilgeliğin inşa etti-<br />

Dinî Yüksek İhtisas kurslarında mezuniyet sevinci<br />

ğini, Hicaz’da neşet eden ilmin,<br />

Maveraünnehir’de hikmet ve marifete<br />

kavuştuktan sonra, Alperenlerin<br />

eliyle Anadolu’ya taşındığını;<br />

Anadolu ve Rumeli’de inşa edilen<br />

büyük medeniyetin büyük oranda<br />

Maveraünnehir’de yetişen bilgeler<br />

ve gönül sultanları marifetiyle inşa<br />

edildiğini ifade eden Başkan Görmez,<br />

“İlmimiz çoğaldı âlimlerimiz<br />

azaldı, bilgimiz çoğaldı bilgelerimiz<br />

azaldı. Bu toplantının bilgece bir söz<br />

ve davranışa vesile olmasını, bilgesi<br />

azalmış dünyaya bilgece bir aşı gerçekleştirmesini<br />

diliyorum.” dedi.<br />

Sempozyum’da, 70 akademisyen ve<br />

aydın, 3 gün boyunca, Türk dünyasına<br />

yön vermiş kanaat önderleri ile<br />

bilgelerin hayatları ve görüşlerini 10<br />

oturum hâlinde anlattılar.<br />

Açılış programına Milli Eğitim Bakanı<br />

Nabi Avcı; Gıda, Tarım ve Hayvancılık<br />

Bakanı Mehdi Eker, Türk<br />

dünyasından davetliler, çok sayıda<br />

akademisyen, aydın ve sivil toplum<br />

kuruluşlarından temsilciler katıldı.<br />

Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri<br />

Genel Müdürlüğü, Dinî Yüksek<br />

İhtisas kursiyerleri için mezuniyet<br />

programı düzenledi.<br />

Törene Diyanet İşleri Başkanı Prof.<br />

Dr. Mehmet Görmez de katılarak bir<br />

konuşma yaptı. Mezuniyet gününün<br />

Diyanet İşleri Başkanlığı için bir iftihar<br />

ve sevinç günü olduğunu belirten<br />

Başkan Görmez, mezun olan<br />

kursiyerlere hayatlarında başarılar<br />

dileyerek Dinî Yüksek İhtisas kursla-<br />

14


ının Diyanet İşleri Başkanlığının en<br />

önemli müessesesi olduğunu kaydetti<br />

ve bu kursların icra ettiği fonksiyon<br />

ve yaptığı hizmet bakımından<br />

son derece önemli olduğunu vurguladı.<br />

İslam medeniyetinin bir ilim<br />

medeniyeti olduğunu ifade eden<br />

Başkan Görmez konuşmasını şöyle<br />

sürdürdü: “Bugün İslam dünyasında<br />

yaşadığımız en büyük sorunlardan<br />

bir tanesi, malumat çok ama bu<br />

malumatı hayatla irtibatlı kılmakta,<br />

din ile hayat arasındaki irtibatı doğru<br />

kurmakta yaşadığımız sıkıntılardır.<br />

Belki ilim, hikmet ve marifet,<br />

üçü birden cem edilirse, bu sorunları<br />

ortadan kaldırmakta başarılı olabiliriz.<br />

İlim denildiği zaman birlikte<br />

amel-i salih gelir akla. Bilgi ahlakı,<br />

ilmin bir ahlak ve sorumluluğa dönüşmesi,<br />

Kur’an’ın ve Hz. Peygamberin<br />

üzerinde en çok durduğu husustur.<br />

Biz, ilmi hayatımıza aksettiremiyoruz,<br />

onu örnek bir hayata dönüştüremiyoruz.”<br />

Belli bir tarihe kadar gelindiğinde,<br />

eline kitap alan herkes kendisinin<br />

âlim olduğunu iddia etmeye<br />

başladı<br />

İslam tarihinde ‘âlim’ kavramının iki<br />

defa daralma, bir defa da parçalanma<br />

yaşadığını belirten Başkan Görmez,<br />

dini endişelerle ‘âlim’ kavramının<br />

içeriğinin daraltıldığını söyledi.<br />

Belli bir tarihe kadar gelindiğinde,<br />

eline kitap alan herkesin âlim olduğunu<br />

iddia etmeye başladığını,<br />

âlim ile müçtehit tanımının zaman<br />

zaman birbirinin yerine ikame edilerek<br />

âlimin tanımının daraltıldığını<br />

ifade eden Başkan Görmez, “Âlim<br />

dediğimiz zaman ilmi hayatında<br />

görmemiz gerekiyor. Eğer bugünkü<br />

insanların yaşadığı sorunlar arasında<br />

ilişki kuracak bir metoda sahip<br />

değilse, o zata âlim demek mümkün<br />

olmaz.” şeklinde konuştu.<br />

Türkiye’deki ilahiyat fakültelerinin<br />

ürettiği bütün ilimler, Müslümanların<br />

sorunlarını çözmeye<br />

yetmiyor<br />

İslam dünyasının büyük sorunları<br />

bulunduğuna dikkat çeken Başkan<br />

Görmez, “Türkiye’ye bir terazi<br />

kuralım. Terazinin bir kefesine Müslümanların<br />

bütün sorunlarını koyalım.<br />

Diğer kefesine de Türkiye’deki<br />

ilahiyat fakültelerinin ürettiği bütün<br />

ilimleri, yazdıkları bütün kitapları,<br />

Diyanet İşleri Başkanlığının tüm<br />

personelinin sahip olduğu ilmi, Haseki<br />

Eğitim Merkezlerimizde tahsil<br />

edilen bütün ilimleri koyalım. Bu<br />

ilim bu sorunlarımızı çözmüyor.” ifadelerini<br />

kullandı.<br />

İlkinin 1976 yılında İstanbul Haseki<br />

Eğitim Merkezi’nde düzenlendiği<br />

ihtisas kurslarından, bugüne kadar<br />

toplam 2 bin 333 kişi mezun oldu.<br />

Bu yıl İstanbul, Konya, Erzurum,<br />

Kayseri, Trabzon ve Rize eğitim merkezlerinden<br />

193 kişi mezun oldu.<br />

Mezun olan kursiyerlere diplomalarını<br />

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr.<br />

Mehmet Görmez verdi. Törene Diyanet<br />

İşleri Başkan Yardımcısı Prof.<br />

Dr. Hasan Kâmil Yılmaz, Eğitim Hizmetleri<br />

Genel Müdürü Prof. Dr. Ali<br />

Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının<br />

üst düzey yöneticileri ve çok sayıda<br />

davetli katıldı.<br />

Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

Yaz Kur’an kursları başladı<br />

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından<br />

yaz tatili boyunca Kur’an, Siyer, ibadet,<br />

ahlak ve dinî bilgilerin verileceği<br />

yaz Kur’an kursları, Ankara Ahmet<br />

Hamdi Akseki Camii’nde düzenlenen<br />

törenle başladı. ‘Camiye koşalım,<br />

Kuran’la buluşalım’ temasıyla başlayan<br />

ve hafta içi her gün, her yaştan<br />

öğrencinin katılabileceği kursların açılışına<br />

binlerce çocuk katıldı. Açılışta<br />

konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof.<br />

Dr. Mehmet Görmez, bugünün millet olarak sevinç günümüz olduğunu belirterek “Allah’ın dostları, Peygamberin<br />

sevgilileri, cennetin çiçekleri hoş geldiniz. Bugün millet olarak sevinç günümüz. Nasıl ki yaz geldiğinde, tabiat çiçek<br />

açtığında, bütün insanlığı bir sevinç, huzur kaplar. İşte bugün de camiler, cennetin çiçekleri olan çocuklarla buluştuğu<br />

için millet olarak sevinç içindeyiz.” dedi.<br />

Diyanet İşleri Başkanlığının sayısız hizmet alanı olduğunu, ancak bunların içinde en önemlilerinden birinin yaz<br />

kursları olduğunu belirten Başkan Görmez şöyle konuştu: “Yaz kursları Diyanet İşleri Başkanlığının en önemli hizmetlerindendir.<br />

Bugün ülkemizin dört bir tarafından camiyle buluşan, Kur’an’ı, Peygamberimizin hayatını öğrenmeye<br />

gelen, camiyle, mihrapla, minberle tanışmaya gelen bütün yavrularımıza hayırlı olsun. Allah’ın evlerine hoş geldiniz.<br />

Kıymetli anne babalar, gözümüzün nuru, kalbimizin süruru çocuklarımızı, Allah bizlere bağışlasın. Lütfen onları<br />

Kur’an’sız, camisiz bırakmayın. Onlar, inançlarıyla, kitaplarıyla, Peygamberleriyle tanışsınlar. Benliklerini, kişiliklerini<br />

kazansınlar. Müslüman kimlikleriyle yaşasınlar.” Hizmet verecek din gönüllülerine de seslenen Başkan Görmez,<br />

“Kardeşlerim, lütfen her bir yavrumuzu Allah’ın en büyük emaneti olarak kabul edelim. Hiçbir zaman onların zihinlerinde<br />

kötü denilebilecek bir iz bırakmayalım. Peygamberimizin çocuklara davrandığı gibi davranalım. Secdede çocuk<br />

sırtına bindiği için secdesini uzatan, çocuk ağladığında namazı kısa kesen, hutbedeyken kendisine gelen çocuğu<br />

inip kucağına alan öyle hutbe veren bir peygamberin ümmetiyiz. Cami cemaatimiz, lütfen onlara surat asmayın, in-<br />

15


Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

citecek söz söylemeyin. Onların camiyle buluşmaları bütün ülkemizin, milletimizin, dünyanın rahmetle kaplanması<br />

anlamına geliyor.” dedi.<br />

Programa katılan Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz da yapığı konuşmada, camilerin çocuklarla güzelleştiğini<br />

belirterek “Camilerimiz sizlerle güzelleşti, çünkü siz hayatın güzelliğisiniz. Okullar kapandı camilerimiz açıldı.<br />

Bir işten boşa çıkınca yeni bir işe başlamak esastır. Siz de öyle yaptınız, camiye koştunuz. Kur’an’ı, namaz kılmayı<br />

öğreneceksiniz. Camiyle tanışacaksınız. Camide sevgiyi, saygıyı, paylaşmayı, yardımlaşmayı, kardeşliği, dayanışmayı<br />

öğreneceksiniz. Oyun atmosferi içinde sıkılmadan buradan güzelliklerle ayrılacaksınız.” diye konuştu.<br />

Yaz Kur’an kursları açılış programında çocuklardan oluşan tasavvuf müziği korosu ilahiler seslendirirken, bazı çocuklar<br />

Kur’an okudu, ezan ve şiirler söylediler. Programın ardından çocuklara dondurma ikram edildi. Diyanet İşleri<br />

Başkanlığı tarafından yaz kurslarına katılacak öğrencilere dağıtılmak üzere kitaplar hazırlandı. Geçtiğimiz yıl olduğu<br />

gibi bu yıl da öğrencilere ulaştırılacak kitaplar ücretsiz olacak.<br />

İl Müftüleri Brifing Çalıştayı Mardin ve Şırnak’ta yapıldı<br />

Diyanet İşleri Başkanlığı Merkez-<br />

Taşra buluşmaları kapsamında düzenlenen,<br />

“İl Müftüleri Brifing<br />

Çalıştayı”nın 44 ve 45’incisi Mardin<br />

ve Şırnak’ta gerçekleştirildi.<br />

Çalıştaylara, Diyanet İşleri Başkan<br />

Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş, Din İşleri<br />

Yüksek Kurulu Başkan Vekili<br />

Zeki Sayar, Yönetim Hizmetleri Genel<br />

Müdürü Kemal Uludağ, İnsan<br />

Kaynakları Genel Müdürü Osman<br />

Tıraşçı, Basılı Yayınlar Daire Başkanı<br />

Yunus Akkaya, Atama I Daire Başkanı<br />

Recep Sönmez, Bütçe ve Performans<br />

Daire Başkanı Nevzat Birlikci,<br />

Hizmetiçi Eğitim ve Rehberlik Daire<br />

Başkanı Kadir Dinç, Malzeme Yönetimi<br />

ve Satın Alma Daire Başkanı<br />

Haydar Bekiroğlu, Hac Hizmetleri<br />

Daire Başkanı Remzi Bircan, Diyanet<br />

İşleri Uzmanı Dr. Ahmet Çekin<br />

ve Diyanet İşleri Uzman Yardımcısı<br />

Yusuf Tunç, Mardin İl Müftüsü Dursun<br />

Ali Coşkun, Şırnak İl Müftüsü<br />

Ahmet Özkan, ilçe müftüleri, vaiz,<br />

imam-hatip ve Kur’an kursu öğreticilerinden<br />

temsilciler katıldı.<br />

İl ve ilçe müftülükleri tarafından yürütülen<br />

hizmetleri yerinde görmek,<br />

değerlendirmek, ileriye dönük hizmetler<br />

konusunda istişarelerde bulunmak<br />

ve karar almak maksadıyla<br />

yapılan çalıştaylarda, Mardin İl Müftüsü<br />

Dursun Ali Coşkun, Şırnak İl<br />

Müftüsü Ahmet Özkan, müftülük ve<br />

personel ilişkileri, halkla ilişkiler, diğer<br />

kurumlarla ilişkiler, sorunlar, ihtiyaçlar,<br />

projeler, ilde yürütülen faaliyetler<br />

ve köylerde yürütülen hizmetlerle<br />

ilgili birer sunum yaptılar.<br />

Daha sonra toplantıya katılan il ve<br />

ilçe müftüleri ve değişik unvanlarda<br />

görev yapan temsilciler, yürüttükleri<br />

hizmetler hakkında bilgi sundular.<br />

Başkan Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş,<br />

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan Vekili<br />

Zeki Sayar, İnsan Kaynakları Genel<br />

Müdürü Osman Tıraşçı, daire<br />

“Katılım Bankaları ile İlgili Bazı Problemler” konulu çalıştay yapıldı<br />

başkanları ve uzmanlar toplantılarda<br />

yaptığı konuşmalarda, kendi alanları<br />

ile ilgili Başkanlıkça yürütülen plan<br />

ve projeler hakkında bilgi verdiler<br />

ve yörenin sorunlarına yönelik çözüm<br />

önerileri sundular.<br />

Başkan Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş<br />

toplantılarda yaptığı konuşmalarda,<br />

düzenlenen bu toplantılarla<br />

Başkanlığın ülkemizin her köşesine<br />

eşit hizmet verilmesini amaçladığını<br />

söyledi. Ülkemizin manevi havasına<br />

yeni ve aktif bir ivme kazandırmayı<br />

amaçladıklarını dile getiren Başkan<br />

Yardımcısı Keleş, Diyanet İşleri Başkanlığının<br />

geçmişi ve bugünü hakkında<br />

katılımcılara bilgi vererek Başkanlıkça<br />

yöreye yönelik yürütülen<br />

hizmetler hakkında bilgi verdi.<br />

Din İşleri Yüksek Kurulu, Katılım Bankalarının çalışma yöntemini<br />

ilgilendiren konularda, vatandaşlarımızın Kurula yönelttikleri dinî<br />

soruların cevaplandırılmasında karşılaşılan bazı problemleri müzakere<br />

etmek üzere, 05.05.2014 tarihinde Din İşleri Yüksek Kurulu<br />

Toplantı Salonunda, “Katılım Bankaları ile İlgili Bazı Problemler”<br />

konulu bir çalıştay düzenledi. Çalıştayda, “Kâr payı ile Faiz oranları<br />

arasındaki fark”, “Borcunu ödemeyen ya da geciktiren borçlu ile<br />

ilgili işlem”, “Murabaha yöntemiyle satış”, “Kiralama-finansal kiralama<br />

(leasing) işlemleri”, “Altın Hesabı ile ilgili uygulamalar”, “Kredi Kartı Kullanımı” ve “Finansman araçları katılım<br />

bankalarınca gerçekleştirilen; Sukuk, Foreks, Teverruk, vb. uygulamalar” konuları ele alınarak tartışıldı.<br />

16


Başkan Görmez, köşe yazarlarıyla buluştu<br />

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet<br />

Görmez İstanbul Sepetçiler<br />

Kasrı’nda, köşe yazarlarıyla akşam<br />

yemeğinde bir araya geldi. Başkan<br />

Görmez buluşmada, 2014 yılı Ramazan<br />

ayı temasını köşe yazarlarıyla<br />

paylaşarak her yıl Ramazan ayında<br />

toplumsal bir farkındalık oluşturmak<br />

amacıyla bir tema belirleyen<br />

Diyanet İşleri Başkanlığının, bu<br />

yıl da ‘Hiç Kimse Kimsesiz Kalmasın’<br />

başlığını tema olarak belirlediğini<br />

söyledi. Ramazanın insanlara birbirlerini<br />

sevmeyi, kardeşliği ve hürriyeti<br />

öğreten bir okul olduğunu belirten<br />

Başkan Görmez, modern zamanların<br />

insanının her şeyi dönüştürdüğü<br />

gibi Ramazanı da nasıl dönüştürdüğünü<br />

şöyle ifade etti: “Ramazan<br />

ayı aslında bütün Müslümanlar<br />

için çok büyük bir imkân. Ancak<br />

şöyle bir tehlike ile karşı karşıyayız,<br />

modern insan modern zamanlarda<br />

her şeyi dönüştürdüğü gibi kendi<br />

elinde dini ve dindarlığı da dönüştürebiliyor.<br />

Ramazan bizi değiştirmeye<br />

geliyor ama biz Ramazanı<br />

değiştirmeye başlıyoruz. Ramazan,<br />

Allah’ın insanlara özgürlüğü, kardeşliği,<br />

birbirlerini sevmeyi, hürriyeti<br />

öğrettiği bir okuldur. Ramazan aylarını<br />

çok iyi değerlendirerek Ramazanın<br />

o manasını, muhtevasını kaybetmemesini,<br />

her şeyi dönüştüren insanın<br />

elinde Ramazanın dönüşmemesini,<br />

Ramazanın bizi dönüştürmesini<br />

sağlamak için her sene milletimizin<br />

karşısına bir tema ile çıkmayı<br />

uygun gördük. Her yıl Ramazan ayı<br />

geldiğinde, Ramazanın manevi rahmet<br />

iklimini fırsat bilerek bir konuyu<br />

toplumumuzun gündemine taşımaya<br />

çalışıyoruz. Bu sene ‘Hiç Kimse<br />

Kimsesiz Kalmasın’ başlığı altında<br />

bir toplumsal farkındalık oluşturmaya<br />

çalışacağız.”<br />

Bu temanın beş başlık altında ele<br />

alınacağını ifade eden Başkan Görmez,<br />

bu temayla toplumda hasar<br />

görmüş beş konuya da dikkat çekeceklerini<br />

belirtti. İnsanlığı bekleyen<br />

en ciddi hastalık olarak görülen modern<br />

yalnızlığın da işlendiği konular<br />

arasında mülteciler, sokak çocukları,<br />

yetimler ve yaşlılar yer alıyor. Her<br />

bir başlığın önemine dikkat çeken<br />

Başkan Görmez,<br />

“Modern yalnızlık,<br />

modern zamanların<br />

ciddi<br />

bir hastalığı<br />

olmaya başladı.<br />

Bu hastalık<br />

henüz ülkemizi<br />

sarmaya başlamadı<br />

ama dünyamızı<br />

sarmaya<br />

devam ediyor. Her türlü hazzın<br />

ve hızın arasında sıkışmış, her türlü<br />

imkâna, lükse sahip olan insanların,<br />

kalabalıklar arasında nasıl yalnızlaştığını<br />

acı bir şekilde izliyoruz. Kimsesizlik<br />

sadece her şeyini kaybedenlerin<br />

karşılaştığı zor bir durum değildir.<br />

Her şeye sahip oldukları hâlde<br />

kimsesiz olan insanlar var.” dedi.<br />

Yaralı yürekler, mülteciler<br />

Türkiye’nin artık bir mülteciler ülkesi<br />

olduğunu hatırlatan Başkan<br />

Görmez, bugün dünyada 50 milyonu<br />

aşan mültecinin bulunduğunu,<br />

Türkiye’de ise 1,5 milyonu aşan<br />

mülteci olduğunu belirterek şöyle<br />

dedi: “Türkiye’nin her şehrinde sokakta<br />

yatan bir Suriyeli genç, kadın,<br />

yaşlı görebiliyorsunuz. Oralarda yaşayan<br />

insanlardan ne tür yaralı bilinçlerin<br />

ortaya çıkacağını, nasıl bölünmüş<br />

kimliklerin oluşacağını, bu<br />

çocuklardan ilerde nasıl bir topluluk<br />

oluşacağını, bütün bilim adamlarının<br />

oturup düşünmesi gerekiyor.<br />

Eğitimsiz yetişen nice çocuklar<br />

var. Bunu sadece BM’nin mülteciler<br />

dairesine havale etme lüksüne sahip<br />

değiliz. Ne derece ilgi gösterdikleri<br />

de hepinizin malumudur. Bunu<br />

sadece devletten beklemekte doğru<br />

değildir. Devlet her imkânını sunsa<br />

da bu insanlık sorununu ortadan<br />

kaldırmaz. Biz Türkiye’deki bu mülteci<br />

kardeşlerimizle asırlar boyu aynı<br />

tarihi, kültürü, inancı paylaştık.”<br />

Hiçbir çocuğumuz sokakta kalmasın<br />

Müslümanların yaşadığı en büyük<br />

sorunlardan birinin de değerler hiyerarşisini<br />

kaybetmesi olduğunu ifade<br />

eden Başkan Görmez, “Dini sadece<br />

ritüellerden ibaret kabul etmek,<br />

din hizmetini sadece cami hizmeti<br />

olarak görmek, İslam’a yapılacak<br />

en büyük haksızlıktır. Dünyanın<br />

herhangi bir yerinde akan kanı durdurmayı,<br />

akan gözyaşını silmeyi, dinin<br />

bir ilkesi olarak kabul etmeliyiz.<br />

Sokak çocukları, üzerinde durmamız<br />

gereken bir konu olarak karşımızda<br />

duruyor. Sayıları azalsa da hâlâ böyle<br />

bir sorunla karşı karşıyayız. Diyanet<br />

İşleri Başkanlığı olarak sokak çocuklarını<br />

takip ediyoruz. Müftülerimiz<br />

şehirlerinde bu konunun ciddi<br />

takipçisidirler. Son beş yılda azaldığını<br />

görüyoruz ama hâlâ böyle bir<br />

sorunumuz var.” dedi.<br />

Devlet yetimhane kurar ama yetim<br />

başı okşayamaz<br />

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın<br />

Türkiye’nin müracaatıyla 15 Ramazanı,<br />

“Dünya Yetimler Günü” olarak<br />

kabul ettiğini belirten Görmez,<br />

“Sosyal devlet ilkesiyle her şeyi çözemezsiniz.<br />

Devlet yetimhane kurar<br />

ama yetim başı okşayamaz. Yetimler<br />

konusunda Aile ve Sosyal Politikalar<br />

Bakanlığıyla da yaptığımız çalışmalar<br />

var. Yetimler konusu da bu<br />

Ramazanda ele alacağımız, toplumsal<br />

farkındalık oluşturmaya çalışacağımız<br />

bir konudur.” diye konuştu.<br />

İçinde yaşlısı olan bir ev asıl huzurevidir<br />

Her evin bir huzurevi olmasını istediklerini<br />

ifade eden Başkan Görmez,<br />

“İçinde yaşlısı olan bir ev asıl huzurevidir.<br />

Devlet huzurevi kurar ama,<br />

o yaşlı insanların kalbini şad etme<br />

imkânına sahip olmaz. Anne babaya<br />

‘öf’ bile dememeyi öğreten bir kitabın<br />

mensuplarının belli bir yaşa<br />

geldikten sonra anne babasını, yaşlısını;<br />

torunlarından, çocuklarından<br />

ayırmak insanlığın önemli bir sorunudur.<br />

Modern dünyanın önemli<br />

bir sorunudur.” dedi.<br />

Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

17


Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

Ezine Müftülüğü yeni hizmet binasına kavuştu<br />

Çanakkale-Ezine Müftülük hizmet binası, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı<br />

Dr. Ekrem Keleş’in katıldığı törenle hizmete açıldı. Hayırsever vatandaşların<br />

katkılarıyla inşa edilen binanın açılışında konuşan İlçe Müftüsü<br />

Ahmet Yaylalı, İlçe Müftülüğü tarafından gerçekleştirilen hizmetleri anlattı.<br />

Başkan Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş de yaptığı konuşmada, Başkanlık<br />

olarak asli görevlerinin vatandaşları dinî ve güncel konularda bilgilendirmek<br />

ve onlara rehberlik yapmak olduğunu belirterek binanın yapımında<br />

yardımda bulunan hayırseverlere teşekkür etti. Dr. Ekrem Keleş, İl Müftüsü İbrahim Öcüt, Ezine Kaymakamı<br />

Ali Fuat Atik ve İlçe Belediye Başkanı Haluk Babaoğlu’nun birlikte kurdeleyi kesmesiyle bina hizmete açıldı. Tören,<br />

Başkan Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş’in yaptığı duanın ardından, davetlilere sunulan ikramlarla sona erdi.<br />

Kutlu Doğum Etkinlikleri<br />

Bursa<br />

Bursa Eğitim Merkezinde tashih-i<br />

huruf eğitimi gören Kur’an kursu<br />

öğreticileri hafta etkinlikleri kapsamında,<br />

“Din Samimiyettir” konulu<br />

bir etkinlik düzenlediler. Kursiyerlerden<br />

oluşan tasavvuf musikisi korosunun<br />

seslendirdiği ilahi ve kasidelerle<br />

başlayan programda, Bursa<br />

Eğitim Merkezi Müdürü Yusuf Sarıkaya<br />

da bir konuşma yaparak haftanın<br />

anlam ve önemini anlattı. Eğitim<br />

Görevlileri Ahmet Kaya ve Kemal<br />

Eyüpoğlu ile Nilüfer Müftülüğü<br />

Şube Müdürü İsmail Köse programda<br />

yaptıkları konuşmalarda, Peygamberimizin<br />

örnek ahlakı ile din<br />

ve samimiyet konusunu anlattılar.<br />

Vaiz kursiyerler ise “Dinde, İşte ve<br />

Dilde Samimiyet” konulu bir sempozyum<br />

düzenlediler. Eğitim Merkezi<br />

Müdürü Yusuf Sarıkaya, sempozyumun<br />

açılışındaki konuşmasında,<br />

merkezde yürütülen eğitim hizmetleriyle<br />

ilgili bilgi verdi. İl Müftüsü<br />

Prof. Dr. M. Emin Ay, sempozyumda<br />

bir değerlendirme konuşması<br />

yaparak Peygamberimizin samimiyet<br />

anlayışına vurgu yaptı. Toplantıya,<br />

Büyükşehir Belediye Başkan<br />

vekili ile belediye başkanları temsilcileri,<br />

İlim Yayma Cemiyeti Bursa<br />

Şubesi başkanı, İl Milli Eğitim müdür<br />

yardımcıları ve çok sayıda vatandaş<br />

katıldı.<br />

Bu arada, din görevlilerinden oluşan<br />

tashih-i huruf kursiyerleri, cezaevi ve<br />

huzurevini ziyaret ettiler. Etkinlikler<br />

kapsamında düzenlenen Kur’an ziyafeti<br />

programının sonunda Kızılay’a<br />

kan bağışında bulunuldu.<br />

Bahçelievler<br />

İstanbul-Bahçelievler İlçesi Nurettin<br />

Topçu Kültür Merkezinde düzenlenen<br />

Kutlu Doğum programında,<br />

“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />

konusu anlatıldı. Vatandaşların yoğun<br />

ilgi gösterdiği programa, İstanbul<br />

İl Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran,<br />

Bahçelievler Kaymakamı Mehmet<br />

Ali Özyiğit, Bahçelievler Müftüsü<br />

Ömer Faruk Bilgili, Belediye Başkanı<br />

Osman Develioğlu, İlçe Milli<br />

Eğitim Müdürü Basri Özbay da katıldı.<br />

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan<br />

program, Diyanet İşleri Başkanlığı<br />

tarafından hazırlanan, “Din ve<br />

Samimiyet” konulu sinevizyon gösterimiyle<br />

devam etti. Müftü Ömer<br />

Faruk Bilgili, programın açılışında<br />

yaptığı konuşmada, Kutlu Doğum<br />

programlarının milletimizin manevi<br />

duygularına katkılarını anlattı. İl<br />

Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran da<br />

içinde bulunduğumuz çağda en çok<br />

ihtiyaç olan samimiyetin önemini,<br />

ayet ve hadislerle anlattı. Programın<br />

sonunda liseler arasında düzenlenen<br />

yarışmada dereceye giren öğrenciler,<br />

umre, bilgisayar, tablet ve<br />

çeşitli hediyelerle ödüllendirildi.<br />

Gaziemir<br />

İzmir-Gaziemir Müftülüğünün, hafta<br />

dolayısıyla Merkez Emir Sultan<br />

Camii’nde düzenlediği programda,<br />

Hz. Peygamber, din ve samimiyet<br />

konusu anlatıldı. Haftanın anısına,<br />

Emir Sultan Camii’nde ebru, tezhip<br />

ve hat sergisi açıldı. Programda,<br />

Aktepe Kur’an Kursu minikler sınıfının<br />

hazırladığı etkinlikler yoğun ilgi<br />

gördü. Programın ardından, Kur’an<br />

kursları yararına düzenlenen kermes<br />

ile kitap standının açılışı yapıldı.<br />

Hafta münasebetiyle İlçe Müftülüğü<br />

ve Kızılay’ın işbirliğiyle düzenlenen<br />

kan bağışı kampanyasına, vatandaşlar<br />

yoğun ilgi gösterdi. Emir Sultan<br />

Camii’nde gerçekleştirilen Kur’an ziyafetinin<br />

ardından, Kur’an kurslarında<br />

ve camilerde okunan 1443 hatmin<br />

duası yapıldı. Merkez Camii<br />

İmam-Hatibi Hüsamettin Karadaş,<br />

Hz. Osman Camii Müezzin-Kayyımı<br />

İlhan Temur, Kestanepazarı Kur’an<br />

Kursu Öğreticisi İbrahim Eker, İstanbul<br />

Eyüp Sultan Camii İmam-Hatibi<br />

Erhan Mete ve İstoç Camii İmam-<br />

Hatibi Bünyamin Topçuoğlu’nun<br />

Kur’an tilavetleri, davetlilere duygulu<br />

anlar yaşattı.<br />

Ayrıca İlçe Müftülüğü, geçen yıl 571<br />

gül dikerek oluşturduğu Kutlu Doğum<br />

Hatıra Ormanına, bu yıl da<br />

1444 fidan dikti. Fidan dikim törenine<br />

Gaziemir Kaymakamı Şerafettin<br />

Tuğ, İlçe Müftüsü Mustafa Temel,<br />

daire amirleri, öğrenciler ve çok sayıda<br />

vatandaş katıldı.<br />

Hizan<br />

Bitlis-Hizan İlçe Müftülüğü, hafta<br />

etkinlikleri kapsamında Merkez<br />

Camii’nde okunan mevlit programının<br />

ardından, vatandaşlara çeşitli ikramlarda<br />

bulunuldu ve gül dağıtıldı.<br />

Kutlu Doğum konseri ve sema<br />

gösterisiyle program sona erdi. Etkinlikler<br />

çerçevesinde, kamu kurum<br />

ve kuruluşları, okullar ve hastaneler<br />

ziyaret edildi. Haftanın önemi<br />

anlatılarak gül ve kitap hediye edildi.<br />

Devlet hastanesinde tedavi gö-<br />

18


en hastalar ve hasta yakınları, ziyaretten<br />

duydukları memnuniyeti dile<br />

getirerek Müftülük yetkililerine teşekkür<br />

ettiler.<br />

Dulkadiroğlu<br />

Kahramanmaraş-Dulkadiroğlu İlçe<br />

Müftülüğü, hafta münasebetiyle<br />

Merkez Doğukent Camii’nde, Cuma<br />

namazı çıkışı vatandaşlara çeşitli ikramlarda<br />

bulundu. Hafta kapsamında<br />

Kızılay’a kan bağışı da yapıldı.<br />

Din görevlileri ve vatandaşların büyük<br />

ilgi gösterdiği kampanya hakkında<br />

bilgi veren İlçe Müftüsü Beyazıt<br />

Kanat, kan bağışı kampanyasına<br />

gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti<br />

dile getirerek kan verenlere<br />

teşekkür etti. Kutlu Doğum bilgi yarışmasında<br />

dereceye girenlere ödüllerinin<br />

verilmesinin ardından, Kutlu<br />

Doğum programı sona erdi. Ayrıca<br />

İl Müftülüğü Uzman Vaizi İsmet Kalkan,<br />

sinevizyon eşliğinde kadınlara<br />

yönelik, “Din ve Samimiyet” konulu<br />

bir konferans verdi ve sakalı şerif ziyareti<br />

yapıldı.<br />

Eskipazar<br />

Karabük-Eskipazar Müftülüğü, hafta<br />

etkinlikleri kapsamında, Çok Programlı<br />

Lisesi Salonunda, Başkanlığımız<br />

Rehberlik ve Teftiş Başkanı Doç.<br />

Dr. İsmail Karagöz’ün konuşmacı<br />

olarak katıldığı, “Hz. Peygamber,<br />

Din ve Samimiyet” konulu bir konferans<br />

gerçekleştirdi. Programa, İlçe<br />

Kaymakamı Abdullah Kadıoğlu, İlçe<br />

Müftüsü Mahmut Rauf Arcaklıoğlu,<br />

Belediye Başkanı Dursun Baş, Emniyet<br />

Amiri Mehmet Hepcan, İl Müftü<br />

Yardımcısı Mehmet Türkoğlu, ilçe<br />

müftüleri, daire amirleri, din görevlileri,<br />

Kur’an kursu öğreticileri ile vatandaşlar<br />

katıldı. Müftülük Tasavvuf<br />

Musiki Korosunun seslendirdiği ilahi<br />

ve kasidelerin ardından, Peygamberimize<br />

mektup, siyer-i nebi, 40 hadis<br />

okuma yarışmalarında dereceye<br />

giren öğrenci ve kursiyerlere çeşitli<br />

ödüller verilmesiyle program<br />

sona erdi.<br />

Cumayeri<br />

Düzce-Cumayeri İlçe Müftülüğü,<br />

Çok Programlı Lise Konferans Salonunda,<br />

Başkanlığımız Hac ve Umre<br />

Hizmetleri Genel Müdürü Enver<br />

Günenç’in konuşmacı olarak katıldığı,<br />

“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />

konulu bir program tertip etti.<br />

Programa, İl Müftü Yardımcıları Harun<br />

Bayraktutar, Ahmet Büyükgül ve<br />

Ünal Baş, İlçe Müftüsü Ahmet Aktürkoğlu,<br />

Belediye Başkanı Recep<br />

Tuna, Garnizon Komutanı Fahri Karademir,<br />

Emniyet Amiri Vekili Musa<br />

Özçakır, Çilimli Müftüsü Feyzi Odabaşı,<br />

Akçakoca Müftüsü Mehmet<br />

Taşçı, siyasi partilerin temsilcileri,<br />

daire amirleri ile davetliler katıldı.<br />

İmam-hatip okulu öğrencilerinden<br />

oluşan ilahi korosunun seslendirdiği<br />

ilahilerle program son buldu. Ayrıca,<br />

Merkez Yeni Camii’nde düzenlenen<br />

mevlit programında vatandaşlara<br />

ikramlarda bulunuldu. Vaiz Alaeddin<br />

Kılıç’ın yaptığı duayla program<br />

sona erdi.<br />

Diğer yandan Türk Polis Teşkilatının<br />

169. yıl dönümü münasebetiyle,<br />

şehitler için Cumayeri Merkez<br />

Camii’nde düzenlenen mevlit programı,<br />

vatandaşlar tarafından yoğun<br />

ilgi gördü. İlçe Müftüsü Ahmet<br />

Aktürkoğlu’nun yaptığı vaaz ve duayla<br />

program son buldu.<br />

Serik<br />

Antalya-Serik Müftülüğünce, hafta<br />

dolayısıyla hastane ziyaretleri gerçekleştirerek<br />

yeni doğan bebekler<br />

ile annelerine hediyeler takdim edildi.<br />

Hastanelerde tedavi gören hastaları<br />

da ziyaret eden İlçe Müftüsü Dr.<br />

Abdulkadir Karakuş ve beraberindeki<br />

heyet, hastalara acil şifalar dileyerek<br />

haftanın anısına kitap ve gül<br />

hediye ettiler. Yeni doğan bebeklerin<br />

kulağına ezan ve kamet okuyan<br />

Müftü Karakuş, hastane çalışanları<br />

ile hastalara gül takdim etti.<br />

Bu arada, İlçe Müftüsü Dr. Abdulkadir<br />

Karakuş, Belek Dinler Bahçesindeki<br />

kilisede düzenlenen Paskalya<br />

ayinine katılarak bir konuşma yaptı.<br />

Yüce Allah’ın dinleri, insanların huzur<br />

ve mutluluğu için gönderdiğini<br />

belirten Müftü Karakuş, “Dinî farklılıklarımızı<br />

kavga vesilesi kılmadan,<br />

birbirimizin tercihlerini saygıyla karşılayarak<br />

yaşadığımız mekânları huzur<br />

yurtları yapmalıyız.” dedi. Hafta<br />

etkinlikleri kapsamında, Kepez Erdem<br />

Beyazıt Kültür Merkezi Konferans<br />

Salonunda, Diyanet İşleri Başkanlığı<br />

Hizmetiçi Eğitim ve Rehberlik<br />

Daire Başkanı Kadir Dinç’in konuşmacı<br />

olarak katıldığı bir konferans<br />

düzenledi. Konferansın sonunda<br />

davetlilere gül ve hadis kartelası<br />

hediye edildi.<br />

Diğer yandan din görevlilerine yönelik<br />

Kur’an-ı Kerim’i güzel okuma<br />

kursu düzenlendi. Kursta kursiyerlere,<br />

Kepez Gülveren Camii İmam-<br />

Hatibi Yusuf Demirci tarafından,<br />

tashih-i huruf, meharici huruf, tecvit,<br />

harf ve kıraat talimi konularında<br />

dersler verildi.<br />

Kozlu<br />

Hafta etkinlikleri çerçevesinde,<br />

Zonguldak-Kozlu İlçe Müftülüğü tarafından<br />

düzenlenen, ‘Hz. Peygamber,<br />

Din ve Samimiyet’ konulu konferansı,<br />

İlçe Kaymakamı Ahmet Karakaya,<br />

İlçe Müftüsü İsa Aktaş, Emniyet<br />

Müdürü Serkan Şahin, Müftü<br />

Yardımcısı Bahtiyar Taranoğlu, siyasi<br />

parti temsilcileri, sendika temsilcileri,<br />

kurum amirleri, din görevlileri,<br />

Kur’an kursu öğreticileri ile vatandaşlar<br />

ilgiyle takip etti. İlçe Müftüsü<br />

İsa Aktaş, açılışta yaptığı konuşmada,<br />

gerçekleştirdikleri din hizmetleri<br />

ve faaliyetleri anlatarak hafta etkinlikleri<br />

ile ilgili bilgi verdi. Haseki<br />

Öğretim Görevlisi Ali Rıza Temel<br />

de “Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />

konulu konferansında, Peygamberimizin<br />

hayatından örnekler<br />

verdi. Din görevlileri tarafından<br />

kamu-kurum ve kuruluşları, esnaf,<br />

vatandaşlar, hastaneler ve şehit aileleri<br />

ziyaret edilerek gül ve “Hz. Muhammed,<br />

Din ve Samimiyet” konulu<br />

kitap dağıtıldı. Camilerde ve<br />

Kur’an kurslarında programlar düzenlenerek<br />

din görevlilerince hatimler<br />

okundu, dualar yapıldı.<br />

Çat<br />

Erzurum-Çat İlçe Müftülüğünce, YBO<br />

Çok Amaçlı Konferans Salonunda,<br />

Yeni Camii Kız Kur’an Kursu Öğreticisi<br />

Elif Söğütlü’nün konuşmacı olarak<br />

katıldığı, ‘Din Samimiyettir’ konulu<br />

bir konferans gerçekleştirildi.<br />

İlçe Müftüsü M. Sadık Kılıç’ın açılış<br />

konuşmasının ardından, Parmak-<br />

Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

19


Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

sız Kur’an Kursu Öğretmeni Duygu<br />

Taş’ın seslendirdiği ilahiler ve öğrencilerinin<br />

şiir dinletileri, programa<br />

renk kattı. Program, sakalı şerif<br />

ziyareti ve dualarla sona erdi. Ayrıca,<br />

Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />

Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nihat<br />

Yatkın’ın konuşmacı olarak katıldığı,<br />

“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />

konulu konferans yoğun ilgi<br />

gördü. Onu daha iyi anlamamız ve<br />

öğretilerini hayatımıza tatbik etmemiz<br />

gerektiğini belirten Yatkın, bütün<br />

peygamberlerin gönderiliş gayelerinin<br />

insanoğlunu, diğer varlıklardan<br />

ayıran samimiyet ve içtenlik<br />

duygularını yeniden tesis etmek olduğunu<br />

söyledi.<br />

İnebolu<br />

Kastamonu-İnebolu İlçe Müftülüğü,<br />

hafta etkinlikleri kapsamında Belediye<br />

Düğün Salonunda, Diyanet İşleri<br />

Başkanlığı Süreli Yayınlar ve Kütüphaneler<br />

Daire Başkanı Dr. Faruk<br />

Görgülü’nün konuşmacı olarak katıldığı,<br />

“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />

konulu bir konferans düzenledi.<br />

Programa, İlçe Kaymakamı<br />

Gökhan Görgülüarslan, ilçe müftüleri,<br />

siyasi parti temsilcileri, daire<br />

amirleri ile vatandaşlar büyük ilgi<br />

gösterdi. Dr. Görgülü konferansta,<br />

ecdadımızın Hz. Peygambere verdiği<br />

değeri anlatarak bugün Hz. Peygamberi<br />

yeteri kadar anlayamadığımızdan<br />

bahsederek samimiyetin, dinin<br />

özü olduğuna dikkat çekti. Dr. Faruk<br />

Görgülü, Diyanet İşleri Başkanlığı<br />

Sosyal ve Kültürel İçerikli Din<br />

Hizmetleri Daire Başkanı iken, Kastamonu<br />

İl Müftüsü olarak atanan<br />

Osman Aydın’ı makamında ziyaret<br />

ederek yeni görevinde başarılar diledi.<br />

Ziyaretin ardından Kur’an kursu<br />

öğrencileri tarafından açılan kermese<br />

katıldı.<br />

Boztepe<br />

Kırşehir-Boztepe İlçe Müftülüğü tarafından<br />

düzenlenen Kutlu Doğum<br />

Haftası programlarına, İl Müftüsü<br />

Mehmet Şahin, Kaymakam İbrahim<br />

Cengiz, Belediye Başkanı Ramazan<br />

Aydın, İlçe Müftüsü Talat İlbahar,<br />

din görevlileri, daire amirleri,<br />

öğrenciler ile çok sayıda vatandaş<br />

katıldı. İlçe Müftüsü Talat İlbahar’ın<br />

açılış konuşmasının ardından, “Hz.<br />

Peygamber, Din ve Samimiyet” konulu<br />

bir konferans veren İl Müftüsü<br />

Mehmet Şahin, Peygamberimizin<br />

hayatından örnekler verdi. Okullar<br />

arasında yapılan şiir ve kompozisyon<br />

yarışmalarında dereceye giren<br />

öğrencilere ödüllerinin takdiminin<br />

ardından katılımcılara Kutlu Doğum<br />

Pilavı, gül ve karanfil dağıtıldı.<br />

Vakfıkebir<br />

Hafta nedeniyle Trabzon-Vakfıkebir<br />

İlçe Müftülüğünce Sabri Bahadır<br />

Kültür Merkezinde kadınlara yönelik,<br />

“Din ve Samimiyet” konulu bir<br />

konferans düzenlendi. Vaiz Nuray<br />

Özben’in konuşmacı olarak katıldığı<br />

konferansı İl Müftü Yardımcısı Ahmet<br />

Tokdemir, İlçe Müftüsü Hüseyin<br />

Köksal, kız Kur’an kursu öğreticileri<br />

ve öğrencileri ile çok sayıda kadın<br />

ilgiyle takip etti. Programın açılışında<br />

konuşan İlçe Müftüsü Hüseyin<br />

Köksal ve İl Müftü Yardımcısı<br />

Ahmet Tokdemir, Peygamberimizi<br />

anlamadan İslam dinini anlamanın<br />

mümkün olamayacağını söylediler.<br />

Vaiz Nuray Özben de konferansında,<br />

ibadetlerde samimiyet ve<br />

Peygamberimizin hayatında samimiyeti<br />

örneklerle anlattı. Ayrıca İlçe<br />

Müftüsü Hüseyin Köksal, Vaiz Osman<br />

Öztürk, din görevlileri ve eşleri,<br />

hafta münasebetiyle Vakfıkebir<br />

Devlet Hastanesindeki personeli ve<br />

hastaları ziyaret ederek geçmiş olsun<br />

dileklerinde bulundular ve hastanedekilere<br />

gül dağıttılar. Hafta etkinlikleri<br />

kapsamında Kur’an kursu<br />

öğreticileri tarafından, geliri kadın<br />

Kur’an kurslarına bağışlanmak üzere<br />

bir kermes düzenlendi. İl Müftüsü<br />

Keramettin Demir, “Hz. Peygamber,<br />

Din ve Samimiyet” konulu konferans<br />

verdi. Konferans, din görevlileri<br />

ve vatandaşlar tarafından ilgiyle<br />

takip edildi.<br />

Öte yandan ilçede, din görevlilerine<br />

yönelik düzenlenen ve Formatör<br />

Öğretici Ali Dunay tarafından verilen<br />

hizmetiçi eğitim kursunda, din<br />

görevlilerine Kur’an öğretimindeki<br />

usuller, ezber, yüzüne, tecvit, tashih-i<br />

huruf derslerinin yanında, hutbe,<br />

ezan, sala, müezzinlik konularında<br />

dersler verildi.<br />

Erbaa<br />

Tokat-Erbaa Müftülüğü tarafından<br />

hafta münasebetiyle düzenlenen,<br />

“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />

konulu konferansa, Kaymakam Abdulkadir<br />

Demir, İl Müftü Vekili Selahattin<br />

Şanver, Belediye Başkanı Hüseyin<br />

Yıldırım ile çok sayıda davetli<br />

katıldı. Programın açılış konuşmasını<br />

yapan İlçe Müftüsü Mehmet Ceylan,<br />

Peygamberimiz (s.a.s.)’in doğumunun<br />

1443. senesinde, “Hz. Peygamber,<br />

Din ve Samimiyet” temasıyla<br />

kutlanılan haftada, çeşitli etkinlikler<br />

gerçekleştirdiklerini söyledi.<br />

Erbaa Müftülüğü Tasavvuf Musikisi<br />

Korosunun seslendirdiği ilahilerin<br />

ardından, Din İşleri Yüksek Kurulu<br />

Uzmanı Dr. Fatih Mehmet Aydın,<br />

“Samimiyetin Fert ve Toplum<br />

Açısından Önemi” konulu bir konferans<br />

verdi. Müftülük tarafından düzenlenen<br />

şiir ve kompozisyon yarışmasında<br />

dereceye giren ilk ve orta<br />

öğretim öğrencileri ile kırk hadis<br />

ezberleme yarışması ve kız Kur’an<br />

kursları arası bilgi yarışmasında dereceye<br />

giren öğrencilere hediyelerinin<br />

verilmesiyle program sona erdi.<br />

Tufanbeyli<br />

Adana-Tufanbeyli Müftülüğü, hafta<br />

etkinlikleri kapsamında, Hükümet<br />

Konağı Konferans Salonunda,<br />

“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />

konulu bir konferans düzenledi. Tufanbeyli<br />

Müftü Vekili Mükremin Çabuk<br />

açılışta yaptığı konuşmada, Kutlu<br />

Doğum Haftası hakkında bilgi verdi.<br />

Feke Müftüsü Ahmet Müjdeci de<br />

verdiği, “Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />

konulu konferansta, Hz.<br />

Muhammed’in yeryüzünde ismi en<br />

çok zikredilen insan olduğunu söyledi.<br />

Programın sonunda, öğrenciler<br />

arasında düzenlenen Peygamberimize<br />

mektup, şiir ve kompozisyon yarışmalarında<br />

dereceye girenlere hediyeler<br />

verildi. Kız Kur’an kursu öğrencileri<br />

arasında yapılan, ‘Kur’an-ı Kerim’i<br />

Yüzünden Okuma’ yarışmasında dereceye<br />

giren öğrencilere çeşitli hediyeler<br />

verildi. Davetlilere kitap ve gül<br />

takdim edilmesinin ardından prog-<br />

20


am sona erdi. Ayrıca, hafta dolayısıyla<br />

geliri dinî ve hayır işlerinde kullanılmak<br />

üzere düzenlenen kermese<br />

vatandaşlar büyük ilgi gösterdi.<br />

Buca<br />

Hafta etkinlikleri çerçevesinde,<br />

İzmir-Buca İlçe Müftülüğüne bağlı<br />

Kur’an kurslarında okul öncesi eğitim<br />

gören, 04-06 yaş grubu öğrencileri,<br />

öğretmenleri nezaretinde, Ararat<br />

Düğün Salonunda bir program<br />

gerçekleştirdiler. Çocuklar, küçük yürekleriyle<br />

Peygamber sevgisini, tiyatro,<br />

şiir, skeç ve semazen gösterileriyle<br />

ortaya koydular. Programa, İlçe<br />

Müftüsü Şenel Yılmaz, Şube Müdürü<br />

Rıfat Buran, öğrenci velileri ile<br />

çok sayıda davetli katıldı. Programda<br />

konuşma yapan İlçe Müftüsü Şenel<br />

Yılmaz, yarının büyüklerinin bugün<br />

verilen eğitimle şekillendiğini,<br />

çocuklara verilecek en kıymetli mirasın<br />

samimiyet ve doğruluk olduğunu<br />

söyledi. Yılmaz, çocuk eğitiminin<br />

nasıl yapılması gerektiğini, Peygamberimizin<br />

hayatından örnekler<br />

vererek anlattı. Programın sonunda,<br />

çocuklara ve katılımcılara çeşitli hediyeler<br />

ile gül dağıtıldı.<br />

Bafra<br />

Samsun-Bafra Müftülüğü, hafta etkinlikleri<br />

kapsamında Kapalı Spor<br />

Salonunda, “Kur’an Ziyafeti” programı<br />

düzenledi. Mushafları İnceleme<br />

ve Kıraat Kurulu Başkanı Osman<br />

Şahin, Emekli İmam-Hatip Kurra<br />

Hafız İlhan Tok, Üsküdar Valide<br />

Atik Camii İmam-Hatibi Kerim Öztürk,<br />

Kastamonu Nasrullah Camii<br />

Başimam-Hatibi Hafız Kahraman Şekercioğlu<br />

ve Kastamonu Kuzey Kent<br />

Ulu Camii Müezzin-Kayyımı Kadir<br />

Demirci’nin okuyucu olarak katıldığı<br />

programın açılışında konuşan İlçe<br />

Müftüsü Bürhan Keleş, katılımları<br />

dolayısıyla hafızlara ve davetlilere<br />

teşekkür etti. Program, İlçe Müftüsü<br />

Bürhan Keleş’in yaptığı duayla sona<br />

erdi. Hafta nedeniyle kermes düzenlendi.<br />

Kermesin açılışından sonra<br />

mehter takımı ve sema gösterisi sunumu<br />

gerçekleştirildi. İlçe Müftüsü<br />

Bürhan Keleş, kermesten elde edilecek<br />

gelirin ihtiyaç sahibi yetim öğrenciler<br />

ile 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat<br />

Fakültesinde okuyan Somalili<br />

öğrencilere verileceğini söyledi.<br />

İmam-Hatip Lisesi öğrencileri arasında,<br />

“40 Ayet, 40 Hadis Ezbere Okuma<br />

Yarışması”; lise ve ortaokul öğrencileri<br />

arasında ise “40 Hadis Ezbere<br />

Okuma Yarışması” düzenlendi.<br />

Yarışmalarda dereceye girenlerden<br />

iki kişi umre, iki kişi dizüstü bilgisayar,<br />

üç kişi tam altın, iki kişi de<br />

yarım altın ile ödüllendirildi. Ayrıca<br />

yarışmalara katılan okul birincilerine<br />

çeyrek altın ve teşekkür belgesi<br />

takdim edildi.<br />

Gelibolu<br />

Çanakkale-Gelibolu İlçe Müftülüğünce<br />

hafta etkinlikleri kapsamında,<br />

“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />

konulu konferanslar tertip edildi.<br />

Haftanın açılışında, İlçe Müftüsü<br />

Dr. İbrahim Özler bir konuşma yaparak<br />

haftanın önemini anlattı. Atatürk<br />

Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />

Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mevlüt Özler<br />

verdiği konferansta, samimiyetin<br />

dinimizde temel bir değerlendirme<br />

ölçüsü olduğunu, insanın bütün fiil,<br />

tutum ve davranışlarının samimiyetine<br />

göre değerlendirildiğini söyledi.<br />

İskele Meydanında hayırsever vatandaşların<br />

katkılarıyla iki bin kişiye<br />

Kutlu Doğum Aşı ikram edildi. İlçe<br />

Müftüsü Dr. İbrahim Özler, bu tür<br />

programları geleneksel hâle getirerek<br />

toplumun geneline ulaşmayı hedeflediklerini<br />

ifade etti. İlahi ve kasideler<br />

eşliğinde devam eden program,<br />

yapılan ikramlarla son buldu.<br />

Kadınlara yönelik düzenlenen, “Hz.<br />

Peygamber, Din ve Samimiyet” konulu<br />

konferans ise Atatürk Kız Meslek<br />

ve Teknik Lisesi Salonunda gerçekleştirildi.<br />

Merkez Kız Kur’an Kursu<br />

Öğreticisi Hatice Karaca’nın açılış<br />

konuşmasıyla başlayan program,<br />

Hamzakoy Kız Kur’an Kursu Öğreticisi<br />

Elif Akyel’in Kur’an ziyafetiyle<br />

devam etti. Gazi Süleyman Paşa<br />

Kız Kur’an Kursu Öğreticisi Durdane<br />

Coşkun’un verdiği, “Hz. Peygamber,<br />

Din ve Samimiyet” konulu konferans<br />

ilgiyle takip edildi. Yarışmalarda<br />

dereceye giren öğrencilere plaket<br />

verilmesiyle program sona erdi.<br />

Merkez Kız Kur’an Kursu öğretici ve<br />

öğrencileri, Özel Bakım Merkezini ziyaret<br />

ederek merkezde yaşayan bakıma<br />

muhtaç kişilere çiçek ve çikolata<br />

takdim ettiler.<br />

Etimesgut<br />

Ankara-Etimesgut Müftülüğüne bağlı<br />

Oğuzlar Camii Kız Kur’an Kursu<br />

Öğreticileri Hatice Seven, Rukiye Codur,<br />

Leyla Aras ve öğrencileri, tahsis<br />

edilen bölgeye 200 fidan dikerek<br />

‘Kutlu Doğum Hatıra Ormanı’ oluşturdular.<br />

70 öğrencinin katılımıyla<br />

gerçekleştirilen ağaçlandırma çalışmalarına,<br />

İlçe Müftüsü Yunus Can,<br />

Orman Bakanlığı Şube Müdürleri<br />

Yunus Seven, Selim Karaca, Mehmet<br />

Üstünyer katıldı. Düzenlenen Kutlu<br />

Doğum programında İlçe Müftüsü<br />

Yunus Can, Peygamber Efendimizin<br />

aile hayatını anlatan bir konferans<br />

verdi. Konferanstan sonra 21<br />

hatmin duası yapıldı. Çok sayıda vatandaşın<br />

katıldığı programın sonunda<br />

katılımcılara, “Kutlu Doğum Aşı”<br />

ikram edildi ve hediyeler verildi.<br />

Derinkuyu<br />

Nevşehir-Derinkuyu Müftülüğü, hafta<br />

münasebetiyle Necmettin Erbakan<br />

Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />

Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan<br />

Çeker’in konuşmacı olarak katıldığı<br />

bir konferans düzenledi. Konferansın<br />

sonunda, ortaokul, lise ve Kur’an<br />

kursu öğrencileri arasında düzenlenen<br />

mektup yazma ve bilgi yarışmalarında<br />

dereceye girenlere, ödülleri<br />

İlçe Kaymakamı Mithat Can Kutluca<br />

tarafından verildi. Müftülüğe bağlı<br />

kız Kur’an kursu öğrencilerinin düzenlediği<br />

ve Vaiz Gülşen Yeni’nin<br />

konuşmacı olarak katıldığı programa,<br />

kadınlar yoğun ilgi gösterdi.<br />

Merkez Fatih ve Merkez Cumhuriyet<br />

camilerinde yapılan etkinliklerde,<br />

davetlilere Kutlu Doğum aşı ikram<br />

edildi. İlçe Müftüsü Ramazan<br />

Gökmen yaptığı konuşmada, samimiyet<br />

ve ihlâs üzerinde durdu. Belediye<br />

Düğün Salonunda düzenlenen<br />

kan bağışı kampanyasına vatandaşlar<br />

yoğun ilgi gösterdi.<br />

İmamoğlu<br />

Adana-İmamoğlu Müftülüğü, Kutlu<br />

Doğum Haftası münasebetiyle,<br />

“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />

konulu bir program düzenledi.<br />

Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

21


Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

İlçe Müftüsü Şaban Çakmak’ın açılış<br />

konuşmasıyla başlayan programda,<br />

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />

Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet<br />

Koç, ‘Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet’<br />

konusunu anlattı. Vatandaşların<br />

ilgiyle takip ettiği programın sonunda,<br />

kompozisyon yarışmasında<br />

dereceye giren öğrencilere ödülleri<br />

verildi. Plaket takdimi, davetlilere<br />

kitap-gül dağıtımı ve çeşitli ikramlarda<br />

bulunuldu. Etkinlikler kapsamında,<br />

kamu kurum ve kuruluşları ile<br />

esnaf, hastane, okul ve şehit aileleri<br />

ziyaret edilerek gül ve kitap hediye<br />

edildi. İlçe merkezi, kasaba ve köylerde<br />

gerçekleştirilen etkinliklere de<br />

vatandaşlar büyük ilgi gösterdi.<br />

Muradiye<br />

Van-Muradiye Müftülüğü, Kutlu Doğum<br />

etkinlikleri çerçevesinde, “Kardeş<br />

Okul Projesi” kapsamında, Kandahar<br />

İlköğretim Okuluna bir ziyaret<br />

gerçekleştirdi. Hafta dolayısıyla<br />

köylerde sünnet şölenleri, konferanslar,<br />

kermes, ev ziyaretleri, mevlitler,<br />

irşat programları gerçekleştirildi.<br />

İlçe Müftüsü Selim Duman ziyarette<br />

yaptığı konuşmada, öğrencilere<br />

Peygamberimizi anlatan kitaplar hediye<br />

ettiklerini söyledi. Ovapınar köyünde<br />

yapılan programa, daha önce<br />

sünnet ettirilen çocuklar ve aileleri<br />

ile İlçe Kaymakamı Erol Tanrıkulu,<br />

Müftü Selim Duman ve vatandaşlar<br />

katıldı. Çocukların ilahiler ve şiirler<br />

okuduğu, semazen gösterisi sunduğu<br />

program yoğun ilgi gördü. Müftü<br />

Selim Duman konuşmasında, din<br />

ve samimiyet konusuna değinerek<br />

dünyadaki kan, zülüm ve gözyaşının<br />

tek sebebinin samimiyetsizlik olduğunu<br />

ifade etti. Katılımcılara çeşit<br />

hediyelerin verildiği etkinlik, Kutlu<br />

Doğum Aşı ikramıyla sona erdi.<br />

Karamürsel<br />

“Kutlu Doğum Haftası” münasebetiyle<br />

Kocaeli-Karamürsel Müftülüğünce<br />

düzenlenen programa, Karamürsel<br />

Kaymakamı Celil Ateşoğlu,<br />

Belediye Başkanı İsmail Yıldırım, Roman<br />

Federasyonu Başkanı Ahmet<br />

Çokyaşar, Vaiz Ahmet Özbay, daire<br />

amirleri, siyasi parti temsilcileri katıldı.<br />

Ayrıca Kocaeli, Yalova ve Sakarya<br />

bölgesinden gelen Roman vatandaşlarımız<br />

da programa yoğun ilgi<br />

gösterdiler. Roman Derneği önünde<br />

Kutlu Doğum Aşı ikramıyla başlayan<br />

programda, Kocaeli Büyükşehir<br />

Belediyesinin kırk kişilik Roman<br />

Mehter Takımının eşliğinde, Belediye<br />

Kültür Merkezine Kutlu Doğum<br />

yürüyüşü gerçekleştirildi. İl Müftüsü<br />

Mehmet Sönmezoğlu Kültür Merkezinde,<br />

“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />

konulu bir konferans verdi.<br />

Romen Dernek Başkanı Ayhan<br />

İrik’in açılış konuşmasından sonra,<br />

Roman Derneği minikler ve kara elmas<br />

ilahi korosunun seslendirdiği<br />

ilahiler büyük beğeni topladı. Kocaeli<br />

Kösen Kur’an Kursu öğrencilerinin<br />

okuduğu ilahilerden sonra, Karamürsel<br />

Roman Kur’an Kursu öğrencilerine,<br />

İl Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu<br />

tarafından “Onur Belgesi”<br />

takdim edildi.<br />

Kabataş<br />

Hafta dolayısıyla, Ordu-Kabataş İlçe<br />

Müftülüğünce Belediye Düğün Salonunda<br />

bir konferans düzenlendi.<br />

Konferans, Ordu Üniversitesi İlahiyat<br />

Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd<br />

Doç. Dr. Şevket Pekdemir tarafından<br />

verildi. Dinde samimiyetin olmazsa<br />

olmaz olduğunu, her türlü ibadette,<br />

yapılan bütün iyilik ve güzelliklerde<br />

samimi olunmadığı takdirde,<br />

Allah’ın huzurunda bir değerinin olmayacağını,<br />

ayet ve hadislerden örneklerle<br />

anlattı. Pekdemir, Peygamberimizin<br />

samimiyet, dürüstlük ve<br />

ahlak anlayışını anlattığı programı,<br />

Kabataş Kaymakamı Bekir Demir,<br />

Belediye Başkanı Yakup Yılmaz, daire<br />

amirleri, siyasi ve sivil toplum örgütleri<br />

ile din görevlileri ve Kur’an<br />

kursu öğreticileri ilgiyle takip etti.<br />

Program, namaz sureleri ve duaların<br />

mealleriyle, ezberleme yarışmasında<br />

dereceye giren öğrencilere, laptop,<br />

tablet bilgisayar ve cep telefonu<br />

ödüllerinin verilmesiyle sona erdi.<br />

Yenipazar<br />

Aydın-Yenipazar İlçe Müftülüğüne<br />

bağlı kız Kur’an kursları, hafta<br />

münasebetiyle bulundukları mahallelerde<br />

Kutlu Doğum programları<br />

düzenlediler. Kur’an kursu öğreticileri<br />

ve öğrencileri ile kadınların<br />

yoğun ilgi gösterdiği programlarda,<br />

Peygamberimizin örnek hayatı<br />

ve samimiyet anlayışı anlatıldı.<br />

Programların açılışlarında konuşma<br />

yapan İlçe Müftüsü Şevket Bulut,<br />

bu yıl Kur’an kurslarında yoğun<br />

katılımlı Kutlu Doğum Haftası programları<br />

düzenlendiğini ve Peygamber<br />

Efendimizin örnek hayatının anlatıldığını<br />

söyledi. Kurs öğrencilerinin<br />

okuduğu sure ve duaların ardından,<br />

Resulullah’ı anlatan ilahi ve şiirlerin<br />

seslendirilmesiyle programlar<br />

sona erdi.<br />

Maçka<br />

Trabzon-Maçka Müftülüğü tarafından<br />

hafta münasebetiyle düzenlenen<br />

ve Bayburt Üniversitesi İlahiyat<br />

Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah<br />

Hacımüftüoğlu’nun konuşmacı olarak<br />

katıldığı, “Kur’an ve Sünnet Bağlamında<br />

Samimiyet” konulu konferans,<br />

Müftülük Konferans Salonunda<br />

gerçekleştirildi. Programa, İlçe<br />

Kaymakamı Alper Balcı, Belediye<br />

Başkanı Koray Koçhan, Asliye Hukuk<br />

Hâkimi Ömer Faruk Kar, daire<br />

amirleri, kurum ve kuruluşların yöneticileri<br />

ile çok sayıda vatandaş iştirak<br />

etti. Açılış konuşmasını İlçe Müftüsü<br />

Hasan Değirmenci’nin yaptığı<br />

programda, davetlilere gül, kitap, hadis<br />

kartelası ve çeşitli hediyeler verilerek<br />

Kutlu Doğum Aşı ikram edildi.<br />

Ayrıca, Ömer Burhanoğlu Fizik Tedavi<br />

ve Rehabilitasyon Hastanesinde<br />

tedavi gören hastalara da Prof.<br />

Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu tarafından<br />

bir konferans verildi. Programın<br />

sonunda, hastalara kitap ve gül dağıtılarak<br />

ikramlarda bulunuldu.<br />

Çaycuma<br />

Zonguldak-Çaycuma İlçe Müftülüğü,<br />

hafta dolayısıyla, Bülent Ecevit Üniversitesi<br />

İlahiyat Fakültesi Dekanı<br />

Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya’nın<br />

konuşmacı olarak katıldığı bir konferans<br />

düzenledi. Kasaba ve köylerde<br />

ise İlçe Müftüsü Ömer Keskin,<br />

Peygamberimizin örnek ahlakını anlatan<br />

konferans verdi. Hafta süresince,<br />

kamu kurum ve kuruluşları, esnaf,<br />

huzurevi, yetiştirme yurdu, hastane<br />

personeli ile hastalar, gazi ve<br />

22


şehit aileleri ziyaret edilerek gül takdim<br />

edildi. Okunan 1001 hatim duasının<br />

yapıldığı etkinliklerin sonunda<br />

vatandaşlara Kutlu Doğum<br />

aşı ikram edildi. Müftü Ömer Keskin<br />

programlarda yaptığı konuşmalarda,<br />

“Millî ve manevi değerlerimizi<br />

muhafaza etmek Kur’an’a, İslam’a,<br />

Peygamberimize ve onun sünnetine<br />

gönülden bağlanmakla olur.” dedi.<br />

Programın sonunda haftanın anısına<br />

davetlilere, ‘Hz. Peygamberin<br />

İzinde’ adlı kitap ile çocuklara da çeşitli<br />

hediyeler dağıtıldı.<br />

Altındağ<br />

Ankara-Altındağ Karacaören Mahallesi<br />

Mevlana Camii’nde gerçekleştirilen<br />

Kutlu Doğum programında,<br />

kadınların hazırladıkları yiyecekler<br />

cami cemaatine ikram edildi. Esnafa<br />

ve vatandaşlara haftanın anısına gül<br />

ve kitap hediye edildi. Diğer yandan<br />

Mevlana Camii ve Sebahaddin Zaim<br />

Anadolu Öğretmen Lisesi işbirliğiyle<br />

düzenlenen programda, gençler<br />

ilahi, şiir ve ezgiler seslendirdiler.<br />

Din Görevlisi Bekir Demir programda<br />

yaptığı konuşmada, öğretmen ve<br />

öğrencilere, dinimizin ilme verdiği<br />

önemi anlatarak Peygamberimizin<br />

ilme teşvik eden hadislerinden örnekler<br />

verdi.<br />

Alaplı<br />

Zonguldak-Alaplı ilçesinde hafta etkinlikleri<br />

çerçevesince Kabalar Köyü<br />

Dereli Mahallesi ile Çatak Köyünde,<br />

İl Müftüsü Nuh Korkmaz tarafından,<br />

“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />

konulu bir konferans verildi. İlçe<br />

Müftüsü Mehmet Bektaş’ın açılış konuşmasıyla<br />

başlayan konferansta, İl<br />

Müftüsü Nuh Korkmaz, Peygamberimizi,<br />

onun samimiyet anlayışını<br />

ve örnek ahlakını anlattı. Müftülük<br />

ve Alaplı Kızılay Şubesi işbirliğiyle<br />

düzenlenen kan bağışı kampanyasında,<br />

80 ünite kan bağışında bulunuldu.<br />

Belediye Kültür Merkezi’nde,<br />

Başkanlığımız Destek Hizmetleri Daire<br />

Başkanı Murat Alkan, “Hz. Peygamber,<br />

Din ve Samimiyet” konulu<br />

bir konferans verdi. Konferansa,<br />

Kaymakam Yıldıray Malğaç, Belediye<br />

Başkanı Nuri Tekin, Garnizon Komutanı<br />

J. Kıdemli Üst Teğmen Emre<br />

Balcı, Meslek Yüksek Okulu Müdürü<br />

Doç. Dr. Rıfkı Henden, Kdz. Ereğli<br />

Müftüsü Recai Albayrak, daire müdürleri,<br />

sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar<br />

yoğun ilgi gösterdi. Program<br />

gül takdimiyle sona erdi.<br />

Gölhisar<br />

Burdur-Gölhisar İlçe Müftülüğü,<br />

hafta kapsamında, Hz. Peygamber<br />

(s.a.s)’in muhabbetini yeniden canlandırmak,<br />

onu anmak ve daha iyi<br />

anlatmak amacıyla bir program düzenledi.<br />

Etkinlikler çerçevesinde<br />

ceza ve tutuk evindeki mahkûmlar<br />

ile Devlet Hastanesinde tedavi gören<br />

hastalar ve personel ziyaret edilerek<br />

Başkanlığımız yayını 100 adet<br />

Hatemü’l-Enbiya kitabı ile karanfil<br />

takdim edildi. Mehmet Akif Ersoy<br />

Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />

Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ali<br />

Görgülü’nün verdiği, “Hz. Peygamber,<br />

Din ve Samimiyet” konulu konferansın<br />

sonunda, Süleyman Demirel<br />

Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />

Türk Din Musikisi Öğretim Üyesi<br />

Erdoğan Ateş yönetiminde sunulan<br />

tasavvuf musikisi konseri, izleyenler<br />

tarafından ilgiyle takip edildi.<br />

Harran<br />

Şanlıurfa-Harran İlçesinde düzenlenen<br />

Kutlu Doğum etkinliklerinde,<br />

“Din Samimiyettir” konusu anlatıldı.<br />

Etkinlikler kapsamında, Şeyh<br />

Hayatî Harranî Camii’nde düzenlenen<br />

kermesin ardından, imam-hatip<br />

lisesi öğrencileri arasında düzenlenen<br />

ödüllü, “40 Ayet-40 Hadis<br />

Yarışması”nda dereceye girenlere çeşitli<br />

hediyeler verildi. Harran İlçe Vaizi<br />

Sultan Temel, Harran İlköğretim<br />

Okulu Konferans Salonunda kadınlara<br />

yönelik, “ Din Samimiyettir” konulu<br />

bir konferans verdi. Kur’an kursu<br />

öğretici ve öğrencileri tarafından<br />

düzenlenen etkinliklerde ise Peygamber<br />

Efendimizin örnek ahlakı<br />

anlatıldı. Harran Üniversitesi İlahiyat<br />

Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.<br />

Dr. Ahmet Aslan, ‘Din ve Samimiyet’<br />

konulu bir konferans verdi. Etkinlikler<br />

vatandaşlarımız tarafından<br />

yoğun ilgi gördü.<br />

Cihanbeyli<br />

Konya-Cihanbeyli Müftülüğü tarafından<br />

düzenlenen Kutlu Doğum etkinlikleri<br />

çerçevesinde, Kızılay’a kan<br />

bağışında bulunuldu. Kur’an kursları<br />

arasında yapılan bilgi yarışmasının<br />

sonunda kadınlara yönelik, “Hz.<br />

Peygamber, Din ve Samimiyet” konulu<br />

bir konferans düzenlendi. Vatandaşların<br />

yoğun ilgi gösterdiği etkinlikler,<br />

Kur’an-ı Kerim tilaveti, sinevizyon<br />

gösterimi ve İlçe Müftüsü<br />

Kuddusi Doğan’ın açılış konuşmasıyla<br />

başladı. Prof. Dr. Ramazan<br />

Altıntaş’ın sunduğu konferansın ardından,<br />

Tasavvuf Musikisi Konseri<br />

ve yapılan duayla program son<br />

buldu.<br />

Balışeyh<br />

Kırıkkale-Balışeyh’te Kutlu Doğum<br />

Haftası coşkuyla kutlandı. İlçe merkezinde<br />

ve köylerde düzenlenen<br />

konferanslarda, haftanın anlam ve<br />

önemi anlatıldı. Etkinliklere katılan<br />

vatandaşlara, Diyanet yayını Kur’an-ı<br />

Kerim Meali, kitaplar, hadis kartelâsı<br />

ve gül dağıtıldı. Hafta dolayısıyla<br />

ilçe genelinde düzenlenen şiir ve<br />

kompozisyon yarışmaları ile Kur’an<br />

kurslarında düzenlenen 40 hadis ezberleme<br />

yarışmasında dereceye girenlere<br />

çeşitli ödüller verildi.<br />

Konak<br />

İzmir-Konak Müftülüğü, Kutlu Doğum<br />

etkinlikleri çerçevesinde, İbn-i<br />

Sina İlköğretim Okulu öğrencilerine<br />

judo elbisesi hediye etti. Konak<br />

Müftüsü Zeki Aksoy programda<br />

yaptığı konuşmada, “Görevimiz<br />

topluma din hizmeti sunmaktır. Din<br />

hizmetini camilerde ve milletimize<br />

ulaşabildiğimiz her mekânda yapmaya<br />

hazırız.” dedi. Müftü Aksoy,<br />

Müftülük olarak geleceğimizin teminatı<br />

olan gençlere her türlü destek<br />

olmayı vazife bildiklerini dile getirdi.<br />

Şampiyon judocular ve minik judocuların<br />

sunduğu gösterilerle program<br />

sona erdi.<br />

Sarıoğlan<br />

Kayseri-Sarıoğlan İlçe Müftülüğü, Be-<br />

Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

23


Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

lediye Düğün Salonunda, Kutlu Doğum<br />

programı düzenledi. Programa,<br />

İlçe Kaymakamı, Belediye Başkanı,<br />

daire amirleri, din görevlileri, Kur’an<br />

kursu öğreticileri ve vatandaşlar büyük<br />

ilgi gösterdi. İlçe Müftüsü Necmettin<br />

Saydan’ın açılış konuşmasıyla<br />

başlayan programda, İl Müftü Yardımcısı<br />

Mahmut Taşyapan, “Kur’an<br />

ve Sünnet Bağlamında Samimiyet”<br />

konulu bir konferans verdi. Konferansın<br />

sonunda, Kayseri Büyükşehir<br />

Belediyesi Konservatuarı Tasavvuf<br />

Musiki Korosunun sunduğu ilahi<br />

ve kasideler programa ayrı bir güzellik<br />

kattı. Hafta münasebetiyle düzenlenen<br />

şiir ve kompozisyon yarışmalarında<br />

dereceye giren ilk, orta<br />

ve lise öğrencilerine ödüllerinin verilmesinin<br />

ardından, okunan hatimlerin<br />

duasının yapılmasıyla program<br />

sona erdi.<br />

Bayındır<br />

İzmir-Bayındır İlçe Müftülüğünün<br />

hafta münasebetiyle düzenlediği etkinlikler,<br />

Cumhuriyet Meydanındaki<br />

mehteran gösterisiyle başladı. Meydana<br />

kadar yürüyen mehter takımına<br />

İlçe Müftüsü Mustafa Akdağ,<br />

din görevlileri ve vatandaşlar da eşlik<br />

etti. Ayrıca, Hafız Mustafa Efe’nin<br />

sunduğu Bayındır Düğün Salonunda<br />

düzenlenen programın sonunda, davetlilere<br />

gül ve kitap dağıtıldı. Programda<br />

konuşma yapan İlçe Müftüsü<br />

Mustafa Akdağ ve Bayındır Belediye<br />

Başkanı Dr. Ufuk Sesli, etkinliklere<br />

gösterilen ilgiden duydukları<br />

memnuniyeti dile getirerek vatandaşlara<br />

teşekkür ettiler. İlçe Kaymakamı<br />

Mehmet Makas da yaptığı konuşmada,<br />

Peygamberimizin güzel<br />

ahlakını, birlik, beraberlik, kardeşlik,<br />

sevgi, saygı ve yardımlaşma anlayışını<br />

anlattı. 2010 yılı Kur’an-ı Kerim’i<br />

güzel okuma yarışması birincisi Alper<br />

Kanderun ve Kur’an-ı Kerim<br />

okuma dünya 1’ncisi Kurra Hafız Fatih<br />

Kaya’nın programda okuduğu<br />

Kur’an-ı Kerim, dinleyenlere duygulu<br />

anlar yaşattı.<br />

Derik<br />

Mardin-Derik Müftülüğü ve TDV<br />

Derik Şubesi hafta dolayısıyla coşkulu<br />

bir program düzenlediler. Öğretmenevinde<br />

gerçekleştirilen<br />

programda, Recep Arslan ve Derik<br />

İmam-Hatip Lisesi İlahi Korosunun<br />

seslendirdiği eserler, davetlilerden<br />

büyük beğeni topladı. Programda<br />

konuşan İlçe Müftüsü Yaşar Toker,<br />

tarihimizde ve memleketimizin<br />

her köşesinde, gencinden yaşlısına,<br />

kadınından erkeğine, Allah Resulünün<br />

sevgisinin tezahürünün görüldüğünü,<br />

insanların onu kendi hayatlarına,<br />

düşüncelerine, kültürlerine,<br />

davranışlarına ve çevrelerine yansıttıklarını<br />

söyledi. Hafta etkinlikleri<br />

kapsamında, Ömerli Müftüsü İsmail<br />

Ünal da ‘Din ve Samimiyet’ konulu<br />

bir konuşma yaptı. Programın<br />

sonunda, öğrenciler arasında yapılan<br />

siyer, ilahi söyleme, kompozisyon,<br />

şiir ve naat yarışmalarına katılan<br />

51 öğrenci ile yarışmalarda dereceye<br />

giren öğrencilere çeşitli ödüller<br />

verildi. Ayrıca, esnaf, hastane ve<br />

cezaevi ziyaretleri gerçekleştirilerek<br />

haftanın anısına gül ve kitap hediye<br />

edildi. Cezaevindeki mahkûmlara,<br />

din ve samimiyet konulu sohbet düzenlendi.<br />

Kumru<br />

Ordu-Kumru Müftülüğü, hafta etkinlikleri<br />

çerçevesinde, Erçallar Kültür<br />

Sarayında, İstanbul İl Müftüsü<br />

Prof. Dr. Rahmi Yaran’ın konuşmacı<br />

olarak katıldığı, “Samimiyetin Fert<br />

ve Toplum Hayatı Açısından Önemi”<br />

konulu bir konferans düzenledi.<br />

İlçe Müftüsü Aykut İli’nin açılış<br />

konuşmasıyla başlayan konferansın<br />

sonunda, davetlilere kitap ve gül<br />

hediye edildi. Erçallar Kültür Sarayında<br />

gerçekleştirilen tasavvuf musikisi<br />

konserinin ardından, Tekirdağ-<br />

Hayrabolu Emiryakup Mahallesi Camii<br />

İmam-Hatibi Âdem Karaca’nın<br />

seslendirdiği naat, methiye ve ilahiler<br />

davetlileri coşturdu. Müftü Aykut<br />

İli, ilçe merkezini ve köyleri ziyaret<br />

ederek din ve samimiyet konulu<br />

sohbetler verdi. Vatandaşları hafta<br />

hakkında bilgilendirmek amacıyla,<br />

kahvehaneler ile kamu kurum ve<br />

kuruluşları ziyaret edilerek haftanın<br />

önemi anlatıldı, haftanın anısına gül<br />

ve kitap dağıtıldı. Müftülük Konferans<br />

Salonunda kadınlara yönelik,<br />

“İhlâs ve Samimiyetin Fert ve Toplum<br />

Hayatındaki Yeri” konulu bir<br />

panel düzenlendi. Kadınların yoğun<br />

ilgi gösterdiği programda, Merkez<br />

Kız Kur’an Kursu Öğreticisi Nebiye<br />

Seyis ve Demircili Mahallesi Belenbaşı<br />

Kur’an Kursu Öğreticisi Gülşen<br />

Soğuksu, samimiyetin önemine vurgu<br />

yaptılar. İlahilerle devam eden<br />

program, gül takdimiyle sona erdi.<br />

Kaynarca<br />

Hafta münasebetiyle, Sakarya-<br />

Kaynarca Müftülüğü tarafından Özbay<br />

Plaza Salonunda, “Hz. Peygamber,<br />

Din ve Samimiyet” konulu bir<br />

konferans düzenlendi. İstanbul İl<br />

Müftülüğü Başvaizi Mustafa Akgül<br />

tarafından verilen konferans, İlçe<br />

Müftüsü Eyüp Orhan’ın açılış konuşmasıyla<br />

başladı. Programda, Başvaiz<br />

Mustafa Akgül, aile içi eş ve çocuklar<br />

arasındaki samimiyet konusuna<br />

değindi. İlçedeki kurum ve kuruluşlar,<br />

hastaneler, esnaf, gaziler, şehit<br />

aileleri ve şehitlikler ziyaret edilerek<br />

haftanın önemi anlatıldı. İl Müftülüğü<br />

ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle<br />

düzenlenen hadis ezberleme<br />

ve dinî bilgiler yarışmasında dereceye<br />

giren öğrencilere hediyelerin<br />

verilmesiyle program sona erdi.<br />

Boğazlıyan<br />

Yozgat-Boğazlıyan Müftülüğü hafta<br />

münasebetiyle, “Peygamberimi Okuyarak<br />

Öğreniyorum” konulu bilgi<br />

yarışması düzenledi. Liseli öğrenciler<br />

arasında, “Hatemü’l-Enbiya”; ortaokul<br />

öğrencileri arasında, “Peygamberimizin<br />

Hayatı” konularında düzenlenen<br />

yarışmalarda dereceye giren<br />

öğrencilere çeşitli ödüller verildi.<br />

Merkez Camii yanında açılan,<br />

“Kutsal Emanetler Sergisi”nde Hz.<br />

Peygamber ve Ehli Beyt’e ait eserlerin<br />

fotoğrafları, öğrencilerin Peygamberimize<br />

yazdığı mektuplar ve<br />

Kâbe-i Muazzama fotoğrafları sergilendi.<br />

Etkinlikler çerçevesinde, Kapalı<br />

Spor Salonunda semazen eşliğinde,<br />

ses sanatçısı Serkan Dündar ve<br />

Cebrail Eröz refakatinde Müftülük<br />

ilahi korosunun sunduğu konser,<br />

davetlilere duygulu anlar yaşattı.<br />

Bağcılar<br />

İstanbul-Bağcılar Müftülüğünün haf-<br />

24


ta münasebetiyle Merkez Ertuğrulgazi<br />

Camii’nde düzenlediği program,<br />

Kur’an tilaveti, mevlid-i şerif, ilahi,<br />

kaside, şiir ve naatların söylenmesiyle<br />

başladı. Haftanın önemini belirten<br />

konuşmaların ardından, Peygamber<br />

Efendimiz için okunan hatimlerin<br />

duasının yapılması ve davetlilere<br />

anahtarlık, Hz. Muhammed<br />

(s.a.s.) logolu nikâh şekeri, dinî kitaplar,<br />

gül ve çeşitli hediyeler dağıtılmasıyla<br />

program sona erdi.<br />

Güzelyurt<br />

Hafta etkinlikleri çerçevesinde,<br />

Aksaray-Güzelyurt Müftülüğü tarafından<br />

Güzelyurt Lisesi Konferans<br />

Salonunda düzenlenen Kutlu Doğum<br />

programı, vatandaşların yoğun<br />

katılımıyla gerçekleşti. İlçe Müftüsü<br />

Sabit Doğru’nun açılış konuşmasıyla<br />

başlayan programın sonunda,<br />

Eğitimci-Yazar Ali Erkan Kavaklı da<br />

“Peygamberimiz, Din ve Samimiyet”<br />

konulu bir konuşma yaptı. Etkinlikler<br />

çerçevesinde kadınlarına yönelik<br />

de bir program düzenlendi.<br />

Acıgöl<br />

Nevşehir-Acıgöl İlçe Müftülüğü hafta<br />

münasebetiyle Atatürk Ortaokulu<br />

Konferans Salonunda, Necmettin Erbakan<br />

Üniversitesi Temel İslam Bilimleri<br />

Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.<br />

Dr. Orhan Çeker’in konuşmacı olarak<br />

katıldığı, ‘Hz. Peygamber, Din<br />

ve Samimiyet’ konulu bir konferans<br />

düzenledi. Kaymakam M. Necmeddin<br />

Özen, Belediye Başkanı Ercan<br />

Ertaş, daire amirleri ile çok sayıda<br />

vatandaşın katıldığı konferansta, İlçe<br />

Müftüsü Muharrem Evirgen bir konuşma<br />

yaparak ‘Hz. Peygamber, Din<br />

ve Samimiyet’ konusunda dinleyenlere<br />

bilgi verdi. Programın sonunda,<br />

ilkokul, ortaokul, lise ve Kur’an<br />

kursları arasında tertip edilen, “Peygamberimi<br />

Seviyorum, Onu Okuyorum”<br />

kitap okuma yarışmasında dereceye<br />

giren öğrencilere çeşitli hediyeler<br />

verildi. Hafta çerçevesinde, kız<br />

Kur’an kursu öğreticileri tarafından<br />

kadınlara yönelik etkinlikler de düzenlendi.<br />

Kulu<br />

Konya-Kulu İlçe Müftülüğü tarafından<br />

hafta etkinlikleri kapsamında,<br />

ihtiyarlar, bakım evi ve huzurevine<br />

ziyaretler gerçekleştirildi. Müftülük<br />

personeli ve din görevlilerinden oluşan<br />

ekip, ziyarette ihtiyar ve hasta<br />

vatandaşlara gül ve Peygamberimiz<br />

Hz. Muhammed kitabını hediye ettiler.<br />

Necmettin Erbakan Üniversitesi<br />

İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.<br />

Dr. Ramazan Altıntaş tarafından, “Hz.<br />

Peygamber, Din ve Samimiyet” konulu<br />

bir konferans verildi. Konferansın<br />

sonunda vatandaşlara gül, kitap<br />

ve çeşitli ikramlarda bulunuludu ve<br />

sakalı şerif ziyareti gerçekleştirildi.<br />

Kaman<br />

Kırşehir-Kaman İlçe Müftülüğü, hafta<br />

münasebetiyle Kapalı Spor Salonunda,<br />

Başkanlığımız Hac ve Umre<br />

Eğitimi Daire Başkanı Dr. Fatih<br />

Kurt’un konuşmacı olarak katıldığı,<br />

“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />

konulu bir konferans düzenledi. Belediye<br />

Başkanı Erhan Talu, İl Müftü<br />

Yardımcısı Şinasi Öztürk, Akpınar<br />

İlçe Müftüsü Mustafa Arslan, Akçakent<br />

İlçe Müftüsü Osman Bayram<br />

Latifoğlu, daire amirleri ve çok sayıda<br />

vatandaş, konferansı ilgiyle takip<br />

etti. Dr. Fatih Kurt’un verdiği konferansın<br />

ardından, öğrenciler arasında<br />

düzenlenen “Samimiyetin Fert ve<br />

Toplum Hayatı Açısından Önemi”<br />

konulu kompozisyon yarışmasında<br />

dereceye girenlere hediyeleri verildi.<br />

Program, Kayseri Devran İlahi Grubunun<br />

söylediği ilahiler ve semazen<br />

grubunun sema töreniyle sona erdi.<br />

Gönen<br />

Isparta-Gönen Müftülüğü tarafından<br />

düzenlenen hafta etkinlikleri kapsamında,<br />

ilçe esnafı, şehit yakınları ve<br />

gaziler ziyaret edildi. Kutlu Doğum<br />

etkinlikleri çerçevesinde, Kaymakamlık,<br />

Müftülük, İlçe Milli Eğitim<br />

Müdürlüğü, imam-hatip ortaokulu<br />

ve TDV Gönen Şubesinin katkılarıyla,<br />

‘Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet’<br />

konulu bir konferans düzenlendi.<br />

İlçe Müftüsü Mehmet Ceyhan’ın,<br />

“İslam’ı Anlamak ve Anlatmak” konulu<br />

konuşmasının ardından program,<br />

imam-hatip öğrencilerinin<br />

seslendirdiği, Peygamberimizi anlatan<br />

ilahilerle devam etti. Bekir<br />

Sağlam’ın sunduğu konferansın sonunda,<br />

Isparta Anadolu İmam-Hatip<br />

Lisesi Türk Tasavvuf Musikisi Korosunun<br />

söylediği ilahi ve kasidelerin<br />

ardından, hafta münasebetiyle yapılan<br />

yarışmalarda dereceye giren öğrencilere<br />

ödüllerinin verilmesiyle<br />

program sona erdi.<br />

Mamak<br />

Ankara-Mamak İlçesi Akdere Hızır<br />

İlyas Camii’nde Kutlu Doğum programı<br />

düzenlendi. Akdere Hızır İlyas<br />

Camii İmam-Hatibi Muharrem Tengiz<br />

tarafından düzenlenen programda,<br />

“Din ve Samimiyet” konusu anlatıldı.<br />

Programda, cami gençleri ve<br />

ilahiyat öğrencileri tarafından, Peygamberimizi<br />

anlatan şiir ve ilahiler<br />

söylenerek Veda Hutbesi okundu.<br />

Din Görevlisi Tengiz açılışta yaptığı<br />

konuşmada, içten ve samimi davranmaya,<br />

ihlaslı olmaya her zamankinden<br />

daha çok ihtiyacımızın olduğunu<br />

söyledi. Çok sayıda vatandaşın<br />

ilgiyle takip ettiği programın sonunda,<br />

Mahalle Muhtarı Birol Apalak’ın<br />

katkılarıyla vatandaşlara ikramlarda<br />

bulunuldu.<br />

Kepsut<br />

Balıkesir-Kepsut İlçe Müftülüğüne<br />

bağlı Mahmudiye Mahallesi fahri<br />

Kur’an kursu öğreticisi Ruhan Atılmaz<br />

tarafından, kadınlara yönelik<br />

Peygamberimizin örnek ahlakı ve<br />

samimiyetini anlatan bir program<br />

ile hatm-i şerif programı düzenlendi.<br />

Kepsut Belediye Başkanı İsmail<br />

Cankul ve çok sayıda kadın davetlinin<br />

katılımıyla gerçekleştirilen programın<br />

sonunda, tüm katılımcılara<br />

gül dağıtılarak çeşitli ikramlarda bulunuldu.<br />

Şebinkarahisar<br />

Giresun-Şebinkarahisar İlçe Müftülüğü<br />

hafta çerçevesinde, imam-hatip<br />

ortaokulu ve imam-hatip lisesi öğrencileri<br />

arasında ayrı ayrı, “Kur’an-ı<br />

Kerim Meali Bilgi Yarışması” düzenlendi.<br />

İmam-hatip lisesinde gerçekleştirilen<br />

yarışmalarda, birinci gelenlere<br />

umre ödülü verilirken, dereceye<br />

giren diğer öğrencilere de esnaf,<br />

hayırseverler ve İlçe Müftülüğünün<br />

katkılarıyla, bilgisayar, dizüstü bilgi-<br />

Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

25


Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

sayar, tablet bilgisayar ve kitap setiyle<br />

ödüllendirildiler. Merkez Müftü<br />

Mahallesi Camii İmam-Hatibi Uğur<br />

Ulu tarafından, “Camiyle Buluşalım<br />

Projesi” kapsamında sabah ve yatsı<br />

namazı hatimle kıldırılıyor. İlk program,<br />

İlçe Müftüsü Âdem Yıldız’ın<br />

yaptığı hatim duasıyla ve verilen yemek<br />

ikramıyla sona erdi.<br />

Kapaklı<br />

Tekirdağ-Kapaklı İlçe Müftülüğü,<br />

hafta dolayısıyla, Peygamberimizin<br />

ahlakı, Siyer-i Nebi ve Kırk Hadis Ezberleme<br />

yarışması düzenledi. Çok<br />

sayıda vatandaş ve öğrencinin ilgiyle<br />

takip ettiği yarışmada bir konuşma<br />

yapan İlçe Müftüsü Ali Kotan,<br />

Kur’an öğrenimi ve dinî bilgilerini<br />

geliştirmede gayret gösteren kurs<br />

öğrencilerini tebrik ederek birer plaket<br />

verdi. İlk mektebin aile yuvası<br />

olduğunu söyleyen İlçe Müftüsü Kotan,<br />

toplumu şekillendirecek yeni<br />

neslin, kültür değerlerine ve inancına<br />

bağlı olarak yetiştirilmesi gerektiğine<br />

vurgu yaparak sağlam karakterlere<br />

sahip, ülkesine ve milletine hizmet<br />

eden nesillerin, temel eğitimini<br />

ve terbiyesini aile yuvalarında aldıklarını<br />

ifade etti. Yarışmada dereceye<br />

giren öğrencilere ödülleri, İlçe<br />

Kaymakamı, Belediye Başkanı, Emniyet<br />

Müdürü ve İlçe Müftüsü tarafından<br />

verildi.<br />

Alanya<br />

Antalya-Alanya Müftülüğü tarafından<br />

İskele Meydanında düzenlenen<br />

Kutlu Doğum Haftası programına,<br />

İlçe Kaymakamı Erhan Özdemir, Belediye<br />

Başkanı Âdem Murat Yücel,<br />

daire amirleri, siyasi partilerin ve sivil<br />

toplum kuruluşlarının temsilcileri<br />

ile davetliler katıldı. Fatih Koca<br />

ve ekibi ile Mesut Şimşek’in ilahiler<br />

okuduğu etkinlikte, Alanya Müftülüğü<br />

Tasavvuf Musikisi Topluluğunun<br />

seslendirdiği, Peygamber sevgisini<br />

gönüllere nakşeden ilahiler ilgiyle<br />

izlendi. Uludağ İlahiyat Fakültesi<br />

Öğretim Üyesi Prof. Dr. Âdem<br />

Apak’ın konuşmacı olarak katıldığı<br />

programda, Ankara Ahmet Hamdi<br />

Akseki Camii İmam-Hatibi Ali<br />

Tel ile Erhan Mete’nin Kur’an-ı Kerim<br />

tilaveti, gönülleri mest etti. Hafta<br />

boyunca, ortaokullarda ve liselerde,<br />

Peygamberimizin samimiyet anlayışını<br />

anlatan konferanslar verildi.<br />

Hastane, hapishane, esnaf, huzurevi<br />

ve resmî daireler ziyaret edilerek<br />

çeşitli hediyeler verildi. Hafta anısına<br />

vatandaşlara ve öğrencilere kitap,<br />

hadis kartelası ve balon dağıtıldı.<br />

Kırıkhan<br />

Hatay-Kırıkhan Müftülüğü tarafından<br />

Gülbelde Düğün Salonunda,<br />

mehteran gösterisiyle başlayan Kutlu<br />

Doğum Haftası etkinlikleri, kadınlara<br />

yönelik düzenlenen konferansla<br />

devam etti. İlçe Müftüsü Mekki<br />

Solmaz, camilerde, okullarda ve<br />

ceza infaz kurumunda, “Hz. Peygamber,<br />

Din ve Samimiyet” konulu konferanslar<br />

verdi. Hafta münasebetiyle<br />

düzenlenen yarışmalarda dereceye<br />

giren öğrencilere hediyeler takdim<br />

edildi. Sakalı Şerif ziyaretinin ardından,<br />

Kur’an-ı Kerim ziyafeti ve kutsal<br />

emanetler sergisi açıldı. Ulu Camii<br />

ve Kasr-ı Arifan Camii avlusunda<br />

Kur’an kursları yararına düzenlenen<br />

kermes, çok sayıda vatandaş<br />

tarafından ziyaret edildi. Etkinlikler<br />

kapsamında, “Bir Kan Üç Hastaya<br />

Can” sloganıyla düzenlenen kan bağışı<br />

yoğun ilgi gördü. Devlet Hastanesi<br />

ziyaret edilerek 20 Nisan’da doğan<br />

erkek çocuklarına Peygamberimizin<br />

ismi, kız çocuklarına ise Peygamberimizin<br />

hanımlarından birinin<br />

ismi verilerek çeyrek altın hediye<br />

edildi. Hastanelerde tedavi gören<br />

hastalar ve personel ziyaret edilerek<br />

gül takdim edildi.<br />

Elmalı<br />

Antalya-Elmalı İlçe Müftülüğü tarafından<br />

düzenlenen hafta etkinlikleri,<br />

vatandaşlara karanfil dağıtımıyla<br />

başladı. Mahalle ve köylerde düzenlenen<br />

ve vatandaşların yoğun<br />

ilgi gösterdiği programlarda, Halk<br />

Eğitim Merkezi Kültür Salonunda,<br />

Ümmi Sinan Musiki Grubu tarafından<br />

Tasavvuf Musikisi Konseri verildi.<br />

İlçe Müftüsü Mehmet Emin Yıldırım<br />

ve din görevlilerinden oluşan<br />

heyet, devlet hastanesi, cezaevi ve<br />

esnafı ziyaret ederek haftanın önemini<br />

ve hafta dolayısıyla gerçekleştirilen<br />

faaliyetleri anlattılar. İlçe Müftüsü<br />

Mehmet Emin Yıldırım, İl Müftü<br />

Yardımcısı Mevlüt Topçu ve Dr.<br />

Necla Yasdıman tarafından ilçe merkez,<br />

kasaba ve köylerde, ‘Din Samimiyettir’<br />

konulu konferanslar verildi.<br />

İlçedeki okullarda eğitim öğretim<br />

gören 3500 öğrenciye Kutlu Doğum<br />

Aşı ikram edildi.<br />

Eceabat<br />

Hafta etkinlikleri kapsamında<br />

Çanakkale-Eceabat İlçesinde, kan bağışı<br />

kampanyası düzenlendi. “Kan<br />

Ver Sağlık Kazan, Sevap Kazan’ sloganıyla<br />

gerçekleştirilen kampanyaya<br />

din görevlileri ve vatandaşlar yoğun<br />

ilgi gösterdi. Kampanyalarda 25<br />

defa kan veren İlçe Müftüsü Muammer<br />

Uslu’ya, Kızılay temsilcileri tarafından<br />

gümüş madalya verildi. İlçedeki<br />

ortaokul ve lise öğrencilerine,<br />

‘Peygamberimizin Hayatı’ adlı kitap<br />

dağıtıldı. Kitapla ilgili yapılan bilgi<br />

değerlendirmesinde dereceye giren<br />

öğrencilere yarım altın ve dinî kitaplar<br />

hediye edildi.<br />

Eceabat’ta düzenlenen, Çanakkale<br />

savaşlarının 99. yıl dönümü dolayısıyla<br />

“Atanın Yolunda 57. Alay Yürüyüşü”<br />

sabah namazından sonra,<br />

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay<br />

Kılıç, Çanakkale Valisi Ahmet Çınar,<br />

devlet erkânı, yurt içinden ve yurt<br />

dışından gelen gençler ile izcilerin<br />

katılımıyla gerçekleştirildi.<br />

Büyükçekmece<br />

İstanbul-Büyükçekmece İlçe Müftülüğü,<br />

Peygamberimizin Kutlu Doğumunun<br />

1443’üncü yıldönümü dolayısıyla,<br />

‘Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet’<br />

konulu çeşitli etkinlikler<br />

düzenledi. Etkinlikler kapsamında,<br />

Emekli Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı<br />

Necmettin Nursaçan, ‘Hz.<br />

Peygamber, Din ve Samimiyet’ konulu<br />

bir konferans verdi. Çok sayıda<br />

davetlinin ilgiyle takip ettiği konferansta<br />

Nursaçan, Peygamberimizin<br />

örnek ahlakını ve ashabına ve insanlara<br />

gösterdiği samimiyet anlayı-<br />

26


şını anlattı. Programın sonunda katılımcılara<br />

Başkanlığımız yayını kitaplar<br />

ile gül dağıtıldı.<br />

Güney<br />

Denizli-Güney İlçe Müftülüğü hafta<br />

etkinlikleri kapsamında, Belediye<br />

Toplantı Salonunda kan bağışı kampanyası<br />

düzenledi. Kampanyaya din<br />

görevlileri, öğrenciler ve vatandaşlar<br />

yoğun ilgi gösterdi. Kan bağışının<br />

insan sağlığına olan katkıları ile<br />

ilgili bilgi veren İlçe Müftüsü Ahmet<br />

Dilek, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri<br />

kapsamında kan bağışı kampanyası<br />

düzenledi. İnsanların kan bağışında<br />

bulunarak hem kendi sağlıklarına<br />

hem de hastalara katkıda bulunduklarını<br />

belirterek “Kan bağışı<br />

çok önemli bir insanlık görevidir.<br />

İnancımız gereği bir insana hayat<br />

veren, bütün insanlığa hayat vermiş<br />

gibidir.” dedi.<br />

Süleymanpaşa<br />

Tekirdağ-Süleymanpaşa İlçe Müftülüğü,<br />

hafta münasebetiyle Tekirdağ<br />

Belediyesi Kültür Merkezinde, “Peygamberimiz,<br />

Din ve Samimiyet” konulu<br />

bir panel düzenledi. İlçe Müftü<br />

Vekili Hızır Yağcı’nın başkanlığında<br />

gerçekleştirilen panele, Namık<br />

Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />

öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr.<br />

Yakup Bıyıkoğlu, Yrd. Doç. Dr. Vezir<br />

Harman, Yrd. Doç. Dr. Osman Kara<br />

ve Yrd. Doç. Dr. Ömer Yılmaz konuşmacı<br />

olarak katıldı. Programın<br />

açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü<br />

Mahmut Gürlen, Peygamberimizi<br />

anlamak amacıyla çeşitli etkinlikler<br />

düzenlediklerini belirterek anlamadan<br />

yapılan anmanın hedefine ulaşamayacağını<br />

söyledi. Program sonunda<br />

İl Müftüsü Mahmut Gürlen,<br />

görme engelli bir vatandaşa Braille<br />

Kur’an-ı Kerim hediye etti. Davetlilere<br />

çeşitli hediyelerin verilmesinin<br />

ardından program sona erdi.<br />

Taşkent<br />

Konya-Taşkent Müftülüğü, hafta münasebetiyle,<br />

Necmettin Erbakan Üniversitesi<br />

Öğretim Görevlisi Prof. Dr.<br />

İbrahim Coşkun’un konuşmacı olarak<br />

katıldığı, “Din Samimiyettir” konulu<br />

bir konferans düzenledi. Vatandaşların<br />

yoğun katılımıyla gerçekleşen<br />

konferans, Cahit Nazlı Musiki<br />

grubunun seslendirdiği ilahilerle<br />

başladı. Balcılar Mahallesinde Karaman<br />

İl Müftüsü Nuri Değirmenci<br />

ve Karaman İl Müftü Yardımcısı Ziyaeddin<br />

Kırboğa tarafından da “Din<br />

Samimiyettir” konulu konferans verildi.<br />

İlçe Müftüsü Mustafa Bilgiç,<br />

ilçe merkez Balcılar, Avşar, Çetmi ve<br />

Bolay mahallelerinde vatandaşlara,<br />

“Din Samimiyettir” konusunu anlattı.<br />

Vatandaşlara çeşitli ikramların sunulduğu<br />

program, Peygamberimizi<br />

anlatan kitapların hediye edilmesiyle<br />

sona erdi.<br />

Mahmudiye<br />

Eskişehir-Mahmudiye İlçe Müftülüğünün<br />

hafta dolayısıyla düzenlendiği<br />

etkinlikler kapsamında İl Müftüsü<br />

Niyazi Ersoy, “Hz. Peygamber, Din<br />

ve Samimiyet” konulu bir konferans<br />

verdi. Çok sayıda vatandaşın yoğun<br />

ilgi gösterdiği programın sonunda<br />

davetlilere, Peygamberimizin örnek<br />

ahlakı ve onun dualarının yer aldığı<br />

hadis kartelâsı, kitap ve gül hediye<br />

edildi. İlçe Müftüsü Hasan Hüseyin<br />

Kılıncal’ın açılış konuşmasıyla başlayan<br />

programda, Mahmudiye Atatürk<br />

İlköğretim Okulu öğrencilerinin<br />

seslendirdiği ilahiler izleyenler tarafından<br />

büyük beğeni topladı.<br />

Reşadiye<br />

Tokat-Reşadiye İlçesi Hasanşeyh Kasabasında,<br />

Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri<br />

kapsamında cami cemaati<br />

ve öğrencilere yönelik umre ödüllü<br />

bilgi yarışması düzenlendi. Yarışmada,<br />

imam-hatip lisesi öğrencilerinden<br />

Haşim Veysel Sırakaya birinci<br />

olarak umreye gitmeye hak kazandı.<br />

Yarışmada ikinci olan Ahmet<br />

Karakaya ile üçüncü olan Özkan Şahin<br />

de birer çeyrek altın ile ödüllendirildiler.<br />

Kasaba Merkez Camii yemek<br />

salonunda, 1000 kişiye Kutlu<br />

Doğum Aşı ikram edildi. Ayrıca, Sivas<br />

Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat<br />

Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr.<br />

Ünal Kılıç cami cemaatine, “Dinde<br />

Samimiyet” konulu bir sohbet verdi.<br />

Programın sonunda vatandaşlara<br />

günün anısına gül, kitap ve kalem<br />

hediye edildi.<br />

Bükreş’te Kutlu Doğum<br />

programı<br />

Bükreş Cosmopolis Camii yanındaki<br />

salonda düzenlenen program,<br />

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.<br />

Din Hizmetleri Ataşesi Aytekin<br />

Akçin ve Bükreş Büyükelçisi Ömür<br />

Şölendil’in açılış konuşmalarının<br />

ardından, sinevizyon gösterisi sunuldu.<br />

Program, Bükreş Büyükelçisi<br />

Ömür Şölendil ve Din Hizmetleri<br />

Ataşesi Aytekin Akçin tarafından<br />

gül takdimi yapıldı. Diyanet İşleri<br />

Başkanlığı Başmüfettişi Osman Kılıç,<br />

“Hazreti Peygamber, Din ve Samimiyet<br />

” konulu bir konferans verdi.<br />

Şiir, ilahi ve kasidelerle devam eden<br />

programda davetlilere, Ataşelik tarafından<br />

gül, çeşitli kitaplar ve karteksler<br />

dağıtıldı.<br />

Programlara, Bükreş TİAD Başkanı<br />

Aykut Akbulut ve üyeleri, RMTTDB<br />

temsilcileri ve üyeleri, RDTB temsilcileri<br />

ve üyeleri, öğretmenler, Yunus<br />

Emre Türk Kültür Merkezi temsilcileri<br />

ile vatandaş ve soydaşlarımız<br />

yoğun ilgi gösterdi.<br />

Dr. Fatih Koca Kutlu<br />

Doğumda gönülleri<br />

coşturdu<br />

Bregenz Din Hizmetleri Ataşeliği<br />

(ATİB), AİF, ATF ve İMKB Vorarlberg<br />

dernekleri, bir araya gelerek<br />

Kutlu Doğum programı gerçekleştirdiler.<br />

T.C. Bregenz Başkonsolosu<br />

Cemal Erbay, Viyana Din Hizmetleri<br />

Müşaviri Fatih Mehmet Karadaş,<br />

VİF başkanı Muhammed Turhan,<br />

ATF Başkanı Ali Can, İKMB Başkanı<br />

Hasan Kaya, programa katılarak birer<br />

selamlama konuşması yaparak<br />

günün anlam ve önemini anlattılar.<br />

Türkiye’den ekibiyle programa katılan<br />

Dr. Fatih Koca, salonu dolduran<br />

peygamber âşıklarına söylediği ilahilerle<br />

unutulmaz bir gün yaşattı.<br />

Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

Gurbetten<br />

27


Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

Atamalar<br />

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığına Dr. Hüseyin<br />

Kayapınar seçildi<br />

Kayapınar, 1950 yılında Karaman’da doğdu. 1971 yılında<br />

İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nden mezun<br />

olarak Merzifon İmam-Hatip Lisesine öğretmen olarak<br />

atandı. Çumra ve Karaman İmam-Hatip Liselerinde<br />

öğretmenlik yaptı. 1978 yılında Karaman vaizi<br />

olarak Diyanet İşleri Başkanlığındaki görevine başladı.<br />

Aynı yıl Haseki Eğitim Merkezine kursiyer olarak<br />

girdi. 1980 yılında Eğitim merkezini bitirerek<br />

İstanbul-Eminönü vaizliğine atandı ve Haseki Eğitim<br />

Merkezinde Fıkıh grubu dersleri asistanı olarak görevlendirildi. İki yıl sonra aynı eğitim merkezine öğretmen<br />

oldu. 1986 yılında İslam Hukuku dalında yüksek lisansını, 1990 yılında doktorasını tamamladı. 2000 yılında Haseki<br />

Eğitim Merkezi Müdürlüğüne atandı. Aynı zamanda Fıkıh dersleri vermeye devam etti. 29.08.2008 tarihinde Din İşleri<br />

Yüksek Kurulu Üyeliğine, 22.05.2014 tarihinde Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığına seçildi. Kayapınar, Diyanet<br />

TV’nin yayına başladığı 2012 yılı Ramazan ayından bu yana haftada 5 gün “Diyanete Soralım” isimli programda, vatandaşlarımızın<br />

sosyal medyada ve canlı telefon bağlantılarıyla sordukları soruları cevaplandırdı.<br />

Uzmanlık alanı Fıkıh olan Kayapınar’ın; Sünen-i Ebi Davud Tercemesi Şerhi (N. Yenielle birlikte), Mebsut Tercemesi<br />

(komisyon), Tenvirü’l-Ezhan min Tefsiri Ruhi’l-Beyan Tercemesi (Komisyon), El-Mergınani ve Eseri Hidaye (makale),<br />

Mina’da Gecelemek (tebliğ),<br />

TDV İslam Ansiklopedisi ve Şamil İslam Ansiklopedisinde maddeler, el-Beyu bi’l-vefa ve el- Bey’u bi’l-istiğlal Akitleri<br />

(basılmamış yüksek lisans tezi) ve İslam Hukuku’nda Kira ve Ortaklık Yoluyla Arazinin İşletilmesi (basılmamış<br />

doktora tezi) eserleri bulunuyor.<br />

Daire Başkanı Oldular<br />

Abdurrahman Han<br />

1977 yılında Tokat-Erbaa İlçesinde doğdu. Çorum Hıdırlık Kur’an Kursu’nda hafızlığını tamamladıktan<br />

sonra, 1997 yılında Çorum İmam-Hatip Lisesinden mezun oldu. Yüksek Öğrenimini<br />

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde 2002 yılında tamamladı. 2005 yılında<br />

İstanbul Pendik-Haseki Eğitim Merkezi Dinî Yüksek İhtisas Kursundan mezun oldu.<br />

2007 yılında Sakarya Üniversitesinde, “Kütüb-i Sitte Ricalinde İbadet-İlim İlişkisi” adlı teziyle<br />

yüksek lisansını tamamladı. Hâlen Atatürk Üniversitesinde, “Abdulganî en-Nablûsî<br />

ve el-Hadîkatü’n-Nediyye Bağlamında Hadis Şerhçiliği” adlı tezle doktora eğitimini sürdürmektedir.<br />

2001 yılında Diyanet İşleri Başkanlığında başladığı meslek hayatına, Tunceli<br />

ve Yalova’da imam-hatip; Sakarya-Taraklı ve Arifiye ilçelerinde vaiz; Kastamonu-Daday’da müftü olarak devam etti.<br />

Sosyal ve Kültürel İçerikli Din Hizmetleri Daire Başkanlığına atanan Han’ın, muhtelif yayın organlarında çıkan yazılarıyla<br />

birlikte ilmî kongrelerde sunulmuş ve yayımlanmış tebliğleri bulunuyor. Han, evli ve iki çocuk babası olup<br />

İngilizce ve iyi derecede Arapça bilmektedir.<br />

Galip Akın<br />

1960 yılında Konya-Doğanhisar İlçesi Kemer Köyünde doğdu. 1979 yılında Doğanhisar<br />

İmam-Hatip Lisesinden mezun oldu. Beyşehir-Hüyük İlçesi Çavuş Kasabası Merkez<br />

Camii’nde imam-hatip olarak göreve başladı. 1979-1983 yıllarında Konya Selçuk Üniversitesi<br />

İlahiyat Fakültesini bitirdi. 1984 yılında Bitlis-Adilcevaz İlçesi Vaizliğine atandı. 1987-1993<br />

yılları arasında Düsseldorf-Krefeld Yunus Emre Camii’nde din görevlilisi olarak çalıştı.<br />

1993-2003 yılları arasında Konya İl Müftü Yardımcılığı görevinde bulundu. Diyanet İşleri<br />

Başkanlığında 11 ay süren Almanca dil kursuna katıldı. 2003-2005 yılları arasında Kütahya-<br />

Tavşanlı İlçe Müftülüğü görevinde bulundu. 2005-2009 tarihleri arasında Frankfurt Din Hizmetleri<br />

Ataşeliği yaptı. 2009-2011yılları arasında Antalya-Muratpaşa İlçe Müftülüğü yaptı.<br />

24.02.2011 tarihinde Ardahan İl Müftülüğüne, 09.09.2013 tarihinde de Erzincan İl Müftülüğü görevine atandı. Bu görevini<br />

sürdürürken 29.05.2014 tarihinde İrşat Hizmetleri Daire Başkanlığı görevine atanan Akın, evli ve 3 çocuk babası<br />

olup Arapça ve Almanca bilmektedir.<br />

28


Sedide Akbulut<br />

Samsun-Çarşamba’da doğdu, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladı. 1989 yılında Marmara<br />

Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Tokat,<br />

Bafra, Samsun Anadolu İmam-Hatip Liselerinde meslek dersleri öğretmenliği yaptı. 2001 yılında<br />

Diyanet İşleri Başkanlığında göreve başlayarak Amasya İl Müftülüğünde uzman ve<br />

vaiz olarak çalıştı. 2006’da Samsun İl Müftülüğü Vaizliğine tayin edildi. Bu görevi esnasında<br />

Samsun’da iki dönem sivil toplum kuruluşları platformu sözcülüğünü de yürüttü. 2009 yılında<br />

Ankara-Çankaya İlçe Vaizi oldu ve bir müddet Aile ve Dinî Rehberlik Daire Başkanlığında<br />

görevlendirme vaiz olarak çalıştı. Çankaya İlçe Vaizi ve Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu Koordinatörü<br />

olarak görevine devam eden Akbulut, yurt içi ve dışında çok sayıda konferans ve seminer verdi.<br />

12,05,2014 Aile ve Dinî Rehberlik Daire Başkanlığına atanan Akbulut, evli ve iki kız çocuğu annesi olup İngilizce ve<br />

Arapça bilmektedir.<br />

Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

Remzi Bircan<br />

1970 yılında Kırşehir-Çiçekdağı’nda doğdu. Lise eğitimini Yozgat-Yerköy ilçesinde tamamladı.<br />

1996 yılında Riyad İmam Muhammed Üniversitesinden mezun oldu. Sivas Cumhuriyet<br />

Üniversitesinde İslam Hukuku Anabilim Dalında Yüksek Lisansını (2002), İstanbul Haseki<br />

Eğitim Merkezinde ihtisas kursunu (2002) bitirdi. 1989 yılında Kırşehir-Çiçekdağı Kavaklıöz<br />

Köyünde imam-hatip olarak göreve başladı. Daha sonra Kırşehir-Akpınar ve İstanbul’da<br />

müezzin-Kayyım, Mersin-Mut ilçe vaizliği, Elazığ-Arıcak, Nevşehir-Hacıbektaş ilçelerinde İlçe<br />

Müftülüğü ve Diyanet İşleri Uzmanı olarak görev yaptı. Bu görevleri yürütürken Diyanet İşleri<br />

Başkanlığının hac organizasyonlarında tercüman, sorumlu ve ekip başkan yardımcılığı<br />

görevlerinde bulundu. 13.05.2014 tarihinde Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğünde Hac Hizmetleri Daire<br />

Başkanı olarak atandı. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde İslam Hukuku alanında doktora eğitimine<br />

devam etmekte olan Bircan, evli ve üç çocuk babası olup iyi derecede Arapça bilmektedir.<br />

Yaşar Çapçı<br />

1969 yılında Kocaeli-Gebze İlçesinde doğdu. İstanbul-Bayrampaşa Yeşil Camii Kur’an Kursunda<br />

Hafızlığını tamamladı. Aynı Kursta Merhum Reisul-Kurra Mahmut Sarıcaoğlu Hoca<br />

Efendi’den Aşere-Takrib-Tayyibe okudu. Ortaokulu İstanbul-Eyüp, Liseyi Tekirdağ İmam-<br />

Hatip Lisesinde tamamladı. 1995 yılında Ezher Üniversitesi Din Usulleri Fakültesinden mezun<br />

oldu. 1997 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Lisans tamamlama derslerini<br />

başarıyla bitirdi. Aynı yıl Kocaeli’nin Derince İlçesinde imam-hatip olarak göreve başladı.<br />

2004 yılında İstanbul-Pendik Haseki Eğitim Merkezi 18. dönem “Müftülük ve Vaizlik Kursunu”<br />

bitirdi.<br />

2004-2009 Muğla-Yatağan İlçe Vaizliği, 2009-2012 Bingöl-Adaklı ilçe Müftülüğü görevlerinde bulundu. 2012-2014 yılları<br />

arası Gaziantep İl Müftü Yardımcılığı yapan Çapçı, 12.05.2014 tarihinde Umre Daire Başkanı olarak atandı. Evli<br />

ve üç çocuk babasıdır.<br />

Yıldıray Kaplan<br />

Cafer Tayyar Doymaz<br />

1979 yılında İstanbul’da doğdu. Hafızlığını Konya’da tamamladı. 1996 yılında Konya İmam-<br />

Hatip Lisesi’nden, 2002 yılında Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. 2001<br />

yılında Karaman merkez Çukurbağ Köyünde imam-hatip olarak göreve başladı. 2005 yılında<br />

Diyanet İşleri Başkanlığı Selçuk Dini Yüksek İhtisas Eğitim Merkezini bitirdi ve Konya-<br />

Beyşehir İlçesi Cezaevi Vaizliğine atandı. Aynı yıl Selçuk Üniversitesinde yüksek lisansını<br />

tamamladı. 06.02.2007 tarihinde Antalya H. Mehmet Gebizli Eğitim Merkezinde eğitim görevlisi<br />

olarak göreve başladı. Hâlen SDÜ İlahiyat Fakültesinde doktora çalışmalarına devam<br />

etmekte olan Cafer Tayyar Doymaz, 12.06.2014 tarihinde Program Geliştirme Daire Başkanı<br />

olarak atandı. Arapça ve İngilizce bilmekte olan Doymaz, evli ve iki çocuk babasıdır.<br />

1978 yılında Muğla-Köyceğiz’de doğdu. İmam-Hatip Lisesini Köyceğiz’de bitirdi. 1999’da Ankara Üniversitesi İlahiyat<br />

Fakültesinden mezun oldu. 1999-2003 yılları arasında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği yaptı. 2003-2004<br />

yıllarında Erzurum-Çat İlçesi Yavi Beldesi Büyük Camii’nde İmam-Hatip olarak görev yaptı. 2004’te Diyanet İşleri<br />

29


Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

Başkanlığında görevlendirildi. 2006’da Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam<br />

Tarihi ve Sanatları (İslam Tarihi) Bilim Dalında, “Erzurumlu Kadı Mustafa Darîr’in Kitâb-ı<br />

Siyer-i Nebi’si” konulu teziyle yüksek lisansını tamamladı. 2010’da Diyanet İşleri Başkanlığı<br />

Konya-Selçuk Eğitim Merkezi Müdürlüğünde İhtisas Kursunu tamamladıktan sonra, Diyanet<br />

İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü Basılı Yayınlar Dairesi Başkanlığı emrine<br />

Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni olarak atandı. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye<br />

Diyanet Vakfı tarafından yürütülen Konulu Hadis Projesinde görev aldı. 21.06.2012 tarihinde<br />

Diyanet İşleri Uzmanlığına atandı. Özel Kalem Müdürlüğü emrinde görev yapmakta<br />

iken 15.05.2014 tarihinde Yabancı Dil ve Lehçelerde Yayınlar Daire Başkanlığına tedviren<br />

atandı. Akademik çalışmalarını Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam<br />

Bilimleri Hadis Anabilim Dalında doktorasını tez aşamasında sürdürmektedir. Evli ve iki çocuk babası olup Arapça<br />

ve İngilizce bilmektedir.<br />

Ayrıca Başkanlığımız Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü Program Geliştirme Daire Başkanı Bünyamin Albayrak,<br />

aynı genel müdürlükte Yaygın Din Eğitimi Daire başkanlığına getirilirken; Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü<br />

Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığına vekâleten atanan Ünal Kaya da bu göreve asaleten atandı.<br />

Müşavir Oldular<br />

A. Vasfi Yüce<br />

21.10.1950 tarihinde Tokat’ta doğdu. İlköğreniminden sonra 1969 yılında Tokat İmam-Hatip<br />

Okulundan, 1975’de İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünden mezun oldu. İstanbul Haseki Eğitim<br />

Merkezi 2. Dönem İhtisas Kursunu bitirdi. 22.05.1970 tarihinde Tokat Malkayası Camii<br />

imam-hatibi olarak göreve başladı. Tokat Merkez Endüstri Meslek Lisesi Din Bilgisi öğretmenliği<br />

(1976-1977), Tokat Merkez İ.H.L. meslek dersleri öğretmenliği (1978) görevlerinde bulundu.<br />

21.09.1978 tarihinde Tokat İl Vaizliğine, 24.11.1980 tarihinde Erbaa vaizliğine, 29.04.1982 tarihinde<br />

de aynı ilçenin müftülüğüne tayin edildi. 12.01.1983 tarihinde müfettiş yardımcısı, 18.03.1985’de müfettiş,<br />

11.04.1991 tarihinde de başmüfettiş oldu. 1993-1997 yılları arasında Münih Din Hizmetleri Ataşeliği yaptı. 45. Dönem<br />

Milli Güvenlik Akademisini bitirdi. Başmüfettiş olarak görevini sürdürürken Kosova-Piriştine Din Hizmetleri<br />

Müşavirliğine atandı.<br />

Osman Kılıç<br />

1952 yılında Çorum-Alaca İlçesi Örükaya Köyünde doğdu. On yaşına kadar Kur’an ve Kur’an<br />

ilimleri tahsil etti. 1972 yılında Çorum İmam-Hatip Okulunu, 1976 yılında da İzmir Yüksek<br />

İslâm Enstitüsünü bitirdi. Kırşehir-Çiçekdağı ve Yozgat-Yerköy ilçelerinde öğretmenlik yaptı.<br />

1979 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı Personel Dairesi Başkanlığında Şef olarak göreve başladı.<br />

1980-1982 yılları arasında Derleme ve Yayın Müdür Yardımcılığı, 1982-1986 yılları arasında<br />

Belçika’da İslam Din Dersi Öğretmenliği yaptı. 1986-1987 yılları arasında Din Eğitimi Dairesi<br />

Başkanlığında şef, 1987-1990 yıllarında da Teftiş Kurulu Başkanlığında Müfettiş Yardımcısı olarak çalıştı. 03.08.1990<br />

tarihinde müfettiş, 2002 yılında da başmüfettiş oldu. 1994-1996 yılları arasında Stuttgart Başkonsolosluğu Din Hizmetleri<br />

Ataşeliği görevinde bulundu. Başmüfettişlik görevini sürdürürken 15.04.2014 tarihinde Bükreş Büyükelçiliği<br />

Din Hizmetleri Müşavirliğine atanan Kılıç, evli ve üç çocuk babasıdır.<br />

Dr. Dursun Aygün<br />

1964 yılında Sivas-Yıldızeli İlçesinde doğdu. Lise öğrenimini Sivas’ta tamamladı. 1981 yılında<br />

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesine başladı. 1982 yılında Medine İslam Üniversitesine giderek<br />

öğrenimine burada devam etti ve 1987 yılında mezun oldu. 1991 yılında Selçuk Üniversitesi<br />

Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam Hukuku Bilim Dalında yüksek lisansını ve 1998 yılında da<br />

doktorasını tamamladı. 1988 yılında Sivas merkezde imam-hatip olarak göreve başladı. Aynı yıl<br />

Konya-Çumra İlçesine vaiz olarak atandı. 1995 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı müfettiş yardımcılığına<br />

atanarak müfettiş ve başmüfettiş olarak görevini sürdürdü. 2005-2009 tarihleri arasında Karlsruhe Din Hizmetleri<br />

Ataşesi olarak görev yaptı. Ataşelik görevinin ardından, 2009 yılında Diyanet İşleri Başkanlığında başmüfettişlik<br />

görevine döndü. 14.01.2011 tarihinde Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İrşat Hizmetleri Daire Başkanlığına<br />

getirildi. Bu görevini sürdürürken 05.05.2014 tarihinde Moskova Din Hizmetleri Müşavirliğine atanan Aygün, evli<br />

ve üç çocuk babası olup Arapça ve İngilizce bilmektedir.<br />

30


Fatih Mehmet Karaca<br />

22.02.1970 tarihinde Yozgat’ta doğdu. Hafızlığını İstanbul Göksu Kur’an Kursu’nda, imam-hatip lisesini<br />

de İstanbul’da bitirdi. 1995 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun<br />

oldu. İstanbul Haseki Eğitim Merkezi 17. dönem ihtisas kursu’nu bitirdi. 03.06.1994 tarihinde<br />

İstanbul-Tuzla Akfırat Köyü Kur’an Kursu, 05.01.1995 tarihinde Fatih Parmakkapı Kur’an Kursu ve<br />

19.11.1999 tarihinde de İstanbul Fatih İsmailağa Kur’an Kursunda öğreticilik; 2002 yılında İzmir<br />

Tire Eğitim Merkezinde öğretmenlik yaptı. 23.07.2003 tarihinde müfettiş yardımcısı, 21.09.2006<br />

tarihinde müfettiş, 22.09.2010 tarihinde de başmüfettiş oldu.<br />

Bu görevi sürdürmekte iken 16.05.2014 tarihinde İsveç Stokholm Din Hizmetleri Müşavirliğine atanan Karaca, Tefsir<br />

bilim dalında doktora çalışmasına devam etmektedir.<br />

Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

Dr. Fatih Mehmet Aydın<br />

1974 yılında Sarıkamış’ta doğdu. İlkokulu Erzurum’da okuduktan sonra İstanbul’da hafızlığını<br />

tamamladı. 1991 yılında Erzurum İmam-Hatip Lisesini, 1995 yılında Mısır el-Ezher Üniversitesi<br />

İlahiyat Fakültesini bitirdikten sonra; Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde 1998<br />

yılında, “Kur’an’ın Hükümleri ve Tabiî Hukuk” adlı yüksek lisans çalışmasını; 2005 yılında, “Metodoloji<br />

ve Sosyal Vâkıâ Açısından İstihsan” adlı doktora çalışmasını tamamladı. 1997 Yılında<br />

Erzurum’da imam-hatip olarak göreve başladı ve 2002 yılında Erzurum Ömer Nasuhi Bilmen<br />

Dinî Yüksek İhtisas Eğitim Merkezinden mezun oldu. 2002-2003 yılında Tokat-Erbaa’da vaizlik, 2003-2010 yılları arasında<br />

Ömer Nasuhi Bilmen Dinî Yüksek İhtisas Eğitim Merkezinde Fıkıh ve Arapça alanlarında eğitim görevlisi olarak<br />

görev yaptı.<br />

10 Mart 2010 tarihinde Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı olarak atandı. 01.07.2014 tarihinden itibaren Moritanya<br />

Din Hizmetleri Müşavir Vekili olarak göreve başlayan Aydın, Arapça bilmekte olup, evli ve üç çocuk babasıdır.<br />

Ataşe oldular<br />

Mehmet Ali Aytekin<br />

1975 yılında Karaman-Y. Kızılca köyünde doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Karaman’da tamamladı.<br />

1999 yılında Selçuk Ü. İlahiyat Fakülteden mezun oldu. 2002 yılında Bitlis’te vaiz olarak<br />

memuriyete başladı. 2003-2005 yıllarında Konya-Ereğli İlçesinde vaizlik yaptı ve bu esnada<br />

hafızlığını ikmal etti. 2008 yılında Selçuk Eğitim Merkezi 16. dönem ihtisas kursunu bitirdi.<br />

Mersin-Gülnar İlçesinde vaiz olarak görevine devam etti. 2009 yılında açılan eğitim görevlisi sınavını<br />

kazanarak Elazığ-Harput Eğitim Merkezine atandı. MEB tarafından açılan sınavda başarılı<br />

olarak Arapça Dil Bilgisi ve becerilerini geliştirmek üzere Ürdün’e gitti. Dönüşünde Kayseri İhtisas Eğitim Merkezine<br />

atanarak burada 2011-2013 yılları arasında Fıkıh ve Arapça dersleri verdi. 2008 yılında Selçuk Ü. Sosyal B. Enstitüsünde<br />

İslam Hukuku alanında yüksek lisansını tamamladı. Hâlen Necmeddin Erbakan Ü. Sosyal B. Enstitüsü İslam<br />

Hukuku Anabilim Dalında doktora çalışmalarına devam etmektedir.<br />

04.07.2013 tarihinde Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü Yaygın Din Eğitim Dairesi Başkanlığına Diyanet İşleri Uzmanı<br />

olarak atanan Aytekin, 25.05.2014 tarihinde Ürdün-Amman Büyükelçiliği Din Hizmetleri Ataşesi olarak tayin<br />

edildi. Evli ve iki çocuk babasıdır.<br />

Ramazan Dağlı<br />

1965’de Kayseri-Develi’de doğdu. 1987’de Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun<br />

oldu.1988 yılında Diyanet İşleri Başkanlığında vaiz olarak göreve başladı. Sırasıyla Bursa-<br />

Orhangazi, Konya-Meram, Ankara-Yenimahalle vaizliği görevlerinde bulundu. 1994-2000<br />

Almanya-Augsburg’da görev yaptı. Yüksek Lisansını Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü<br />

İslam Hukuku alanında tamamladı. 1998 yılında Antalya müftülük-vaizlik kursuna katıldı.<br />

2004 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı Selçuk eğitim merkezinde ihtisas kursundan mezun oldu.<br />

2005’te Bursa Nilüfer Eğitim Merkezi Görevde Yükselme Seminerine, 2005 yılında Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen<br />

Almanca kursu’na katıldı.<br />

27.06.2012 tarihinde Diyanet İşleri Uzmanı olan ve 10.05.2014 tarihinde Frankfurt Din Hizmetleri Ataşeliğine atanan<br />

Dağlı, evli ve üç çocuk babası olup Arapça ve Almanca bilmektedir.<br />

31


Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />

Mümin Şener<br />

1969 Yozgat-Sorgun İlçesinde doğdu. 1987 yılında Sorgun İmam-Hatip Lisesinden, 1999 yılında<br />

DEÜ İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. 1988 yılında Trabzon’da imam-hatip olarak göreve<br />

başladı. 2000 yılında açılan vaizlik sınavında başarılı olarak İzmir il vaizliğine atandı. 2001-2005<br />

yılları arasında Almanya-Frankfurt Başkonsolosluğu nezdinde din görevlisi olarak görev yaptı.<br />

2009 yılında DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsünde, “Muhammed Hanefi Cenklerinin Edebiyatımızdaki<br />

Yeri” isimli teziyle yüksek lisansını tamamladı. Hâlen aynı enstitü bünyesinde, “18. Yüzyıl<br />

Hacnameleri” konusu çerçevesinde doktora çalışmasına devam etmektedir. 12.05.2014 tarihinde Nürnberg Din Hizmetleri<br />

Ataşeliğine atanan Şener, evli ve bir çocuk babası olup Almanca bilmektedir.<br />

Kuddusi Uysal<br />

1963 yılında Konya Akören İlçesinde doğdu.1982 yılında liseden,1986 yılında Konya İlahiyat<br />

Fakültesinden mezun oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde 1982 yılında göreve başladı.<br />

Konya, Gaziantep, Karaman ve Niğde’de imam-hatiplik, Kur’an kursu öğretmenliği, vaizlik ve<br />

ilçe müftülüğü görevlerinde bulundu.<br />

1993-1999 yılları arasında Münster Başkonsolosluğu ve 2006-2011 yılları arasında da Hannover<br />

Başkonsolosluğu çalışma bölgelerinde din görevlisi olarak çalıştı.<br />

Niğde-Ulukışla İlçe Müftüsü iken, 14.06.2014 tarihinde Münih Din Hizmetleri Ataşeliğine atandı. Almanca ve Arapça<br />

bilen Uysal, evli ve üç çocuk babasıdır.<br />

İbrahim Ceyhan<br />

1967 yılında Manisa-Akhisar ilçesi Durasıl Köyünde doğdu. 1985’te Çanakkale Biga İmam-Hatip<br />

Lisesi’ni bitirdi. 1990’da DAEÜ İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. 2005’te “Almanca Araştırmalara<br />

Göre Haçlı Seferlerinin Kültürel Boyutu” tezi ile DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek<br />

lisansını tamamladı. 2006 yılında Başbakanlık bursu ile “bilgi-görgü artırma” çerçevesinde<br />

bir yıl süre ile Almanya’da çalışmalarda bulundu. Halen AÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora<br />

eğitimine devam ediyor. Göreve 1987’de İzmir Bornova İlçesi Kurudere Köyünde imamhatip<br />

olarak başladı ve 2004 yılına kadar Bornova ve Konak ilçelerinde görev yaptı. 1994-2000<br />

yılları arasında Almanya’nın Karlsruhe-Zell-Atzenbach’ta din görevliliği yaptı. 2004’te stajyer vaiz olarak İzmir İl Müftülüğü<br />

emrine atandı. 2007-2011 tarihlerinde İzmir Torbalı İlçe vaizliği yaptı. Bu görevde iken 2008’in başından itibaren<br />

15 ay süre ile Başkanlığımız merkezinde Dış İlişkiler Dairesinde görevlendirildi. 2011’de İzmir İl vaizi, 2012’de<br />

İzmir İl Uzman Vaizi oldu. Ocak 2014 tarihinde İzmir-Konak İlçe Müftülüğü Şube Müdürlüğüne tayin edildi. 20 Mayıs<br />

2014 tarihinde Litvanya Vilnius Din Hizmetleri Müşavir Vekili olarak atandı. Almanca, İngilizce, Arapça ve Fransızca<br />

bilen Ceyhan, evli olup dört çocuk babasıdır.<br />

Emekli oldu<br />

Nurullah Demir<br />

02.12.1949 tarihinde Kahramanmaraş-Afşin İlçesi Nadir Köyü’nde doğdu. 1957-1960 yılları arasında<br />

hafızlığını tamamladı ve 1961’de dışarıdan ilkokulu bitirdi. İmam-Hatip Lisesi 6. sınıfındayken<br />

1968 yılında imam-hatip olarak atandı. 1974 yılında Yüksek İslam Enstitüsünü bitirerek<br />

İmam-Hatip Meslek Dersleri Öğretmeni olarak göreve başladı. 1977 yılında Sanayi Bakanlığı<br />

bünyesinde bir müddet çalıştı. 1986 yılında aşere-takrib ve tayyibe kursunu bitirdi. 1987 yılında<br />

Mushafları İnceleme Kurulu Üyesi olarak atandı. 1989-1995 yılları arasında yurt dışı görevinde<br />

bulundu. Yurt dışı dönüşü kısa bir süre il vaizliği yaptı. 1996 yılında Başkanlık Eğitim Uzmanlığı görevine, 2002’de<br />

de Musafları inceleme Kurul Üyesi olarak atandı. Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Üyesi olarak görev yapmakta<br />

iken, 16.05.2014 tarihinde emekli olan Demir, evli ve dört çocuk babasıdır.<br />

Vefat edenler<br />

Vefat eden personelimize Allah (c.c.)’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve Diyanet<br />

camiasına başsağlığı dileriz.<br />

Ali Eyhan İlçe Müftüsü Keles-Bursa<br />

Muharrem Karayiğit Kur’an Kursu Öğrt. Kalkandere-Rize<br />

Memet Altun İmam-Hatip Kars<br />

Cemal Mantar İmam-Hatip Akkuş-Ordu<br />

Yılmaz Çağrıbay İmam-Hatip Karakoçan-Elazığ<br />

İsmail Bayır Müezzin-Kayyım Toroslar-Mersin<br />

Mehmet Tombaş Müezzin-Kayyım Of-Trabzon<br />

32

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!