Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Diyanet Aylık Dergi’nin ücretsiz ekidir.<br />
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
Ortaköy Camii İbadete<br />
Açıldı<br />
Avrupa Müslümanları<br />
Brüksel’de Buluştu<br />
III. Yurtdışı Hizmetleri<br />
Konferansı Sapanca’da<br />
Gerçekleştirildi<br />
İl Müftüleri Toplantısı<br />
Mardin’de Yapıldı<br />
İl Müftüleri Brifing<br />
Çalıştayı Mardin ve<br />
Şırnak’ta Yapıldı
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
Filipinli Müslümanlardan Diyanet’e ziyaret<br />
Arnavutluk İslam Birliği Başkanı Diyanet’te<br />
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet<br />
Görmez, Arnavutluk İslam Birliği<br />
Başkanı İskender Bruçay ve beraberindeki<br />
heyeti makamında kabul<br />
etti. Arnavutluk İslam Birliğine yeni<br />
seçilen Bruçay’ın ziyaretinden duyduğu<br />
memnuniyetini dile getiren<br />
Başkan Görmez, yeni seçilen İslam<br />
Birliği Başkanı İskender Bruçay’a<br />
yeni görevinin hayırlı olmasını dileyerek,<br />
“Bütün idari görevler ateşten<br />
gömlektir, ama bu görevler ateşten<br />
cübbedir. Bu görevde Allah sizi<br />
mahcup etmesin.” dedi.<br />
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet<br />
Görmez, Filipin Müslümanları<br />
Ulusal Komisyonu Başkanı Edilwasıf<br />
Baddiri ve beraberindeki heyeti kabul<br />
ederek bir süre görüştü.<br />
Mesafe olarak uzak olsa da kalben<br />
yakın olduğumuz Filipinli Müslüman<br />
kardeşlerimizi, Başkanlığımızda<br />
ağırlamaktan büyük bir mutluluk<br />
duyduğunu belirten Başkan Görmez,<br />
dünyanın neresinde yaşarlarsa<br />
yaşasınlar tüm Müslümanların kardeş<br />
olduklarını kaydederek dünyadaki<br />
Müslümanların iletişim ve yardımlaşma<br />
hâlinde olmalarının asli<br />
vazifeleri olduğunu söyledi. Başkan<br />
Görmez konuşmasına şöyle devam<br />
etti: “Biz öyle bir inancın mensuplarıyız<br />
ki Yüce Rabbimiz dünyanın neresinde<br />
yaşarsak yaşayalım hepimizi<br />
kardeş kılmıştır. Peygamberimiz,<br />
bir bedenin organları gibi olmamızı<br />
salık vermiştir. Dünyanın herhangi<br />
bir yerinde bir kardeşimizin bir ağrısı,<br />
sızısı, derdi varsa, dünyanın diğer<br />
tarafındaki Müslümanların onu hissetmesi,<br />
hem Allah’ın hem de Peygamberin<br />
emridir. Filipin’deki Müslüman<br />
kardeşlerimizin mücadelesini<br />
Türkiye’de herkes bilir. Moro Müslümanları<br />
deyince mesafe uzak olsa<br />
da Türkiye’de her Müslüman varlıklarından<br />
ve mücadelesinden haberdardır.<br />
Verdiğiniz mücadelenin barışla<br />
neticelenmesi takdire şayandır.<br />
Müslüman dünyanın neresinde<br />
olursa olsun, barışta ısrar etmelidir.<br />
Çünkü İslam’ın kendisi barış dinidir.<br />
Ama bu haksızlıklara boyun<br />
eğeceğimiz anlamına gelmez. Biz ne<br />
zulmederiz ne de zulme uğrarız. Bu<br />
Kur’an-ı Kerim’de pek çok yerde ifade<br />
edilir. Zalim olmak ne kadar yanlışsa,<br />
mazlum olmayı kabul etmekte<br />
o kadar yanlıştır.”<br />
Balkanlar’da meydana gelen sel felaketinden<br />
dolayı büyük üzüntü duyduğunu<br />
dile getiren Başkan Görmez,<br />
“Biz kendi acılarımızla, Soma’daki<br />
kardeşlerimizin acılarıyla uğraşırken<br />
gönül coğrafyamızın önemli bölümünde<br />
bir musibet daha yaşandı.<br />
Bilhassa Saray Bosna’da meydana<br />
gelen sel ve heyelan hadiseleri yaşandı.<br />
Şu anda Diyanet Vakfımızdan<br />
bir heyetimiz orada yaraları sarmaya<br />
çalışıyor. Saray Bosna Diyanet İşleri<br />
Başkanlığıyla görüşmelerimiz devam<br />
ediyor. Hasar tespiti ortaya çıktı.<br />
Ortaya çıkan hasar bizim tahayyülümüzün<br />
çok fevkindedir.” diye konuştu.<br />
On binlerce insanın evsiz kaldığını,<br />
tarım arazilerinin tamamen<br />
2<br />
Diyanet İşleri Başkanlığı Adına Sahibi ve<br />
Genel Yayın Yönetmeni<br />
Dr. Yüksel SALMAN<br />
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü<br />
Dr. Faruk GÖRGÜLÜ<br />
Mali işler ve Dağıtım Sorumlusu<br />
Mustafa BAYRAKTAR<br />
<strong>Haber</strong>ler<br />
Ahmet ARSLAN, Ali YILDIRIM,<br />
Mehmet GÖNÜLLÜ<br />
aylikhaber@diyanet.gov.tr<br />
avrupahaber@diyanet.gov.tr<br />
Tashih<br />
Said ŞAN<br />
Yönetim Merkezi<br />
Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü<br />
Üniversiteler Mahallesi Dumlupınar<br />
Bulv. No: 147/A 06800 Çankaya/<br />
ANKARA<br />
Tel: 0312 295 7306<br />
Faks: 0312 284 7288<br />
Tasarım<br />
Dorukkaya Matbaacılık Yay. Rekl. Ve<br />
Madencilik Enerji Ve İnşaat A.Ş.<br />
Macun Mah. 3. Cad. No: 2<br />
Yenimahalle/ANKARA<br />
Tel: 0312 397 1197•Faks: 0312 397 1198<br />
Baskı: Korza Yayıncılık Basım Sanayi<br />
Tic. Ltd. Şti. ANKARA<br />
Tel: 0312 342 2208•Faks: 0312 341 2860<br />
www.korzabasim.com.tr<br />
Basım Yeri: ANKARA<br />
ISSN – 1300-8471
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet<br />
Görmez, Kırgızistan Dinî İdare<br />
Başkanı Maksat Hacı Toktomuşa<br />
ve beraberindeki heyeti makamında<br />
kabul ederek görüştü. Başkan Görmez,<br />
Kırgızistan Dinî İdare Başkanlığına<br />
seçilen Toktomuşa’nın ziyaretinden<br />
büyük memnuniyet duyduğunu<br />
dile getirerek Kırgızistan’ın<br />
dost ve kardeş ülke olduğunu söyledi.<br />
Kırgızistan’la ortak bir tarih, kültür<br />
ve medeniyete sahip olmamızın<br />
yanı sıra aynı inancın mensupları olduğumuzu<br />
ifade eden Başkan Görmez,<br />
Toktomuşa’nın yeni görevinde<br />
de hayırlı hizmetler yapacağına<br />
inandığını söyledi. Kırgızistan’ın istikbalinin<br />
çok parlak olduğunu ifade<br />
eden Başkan Görmez, gelecekte de<br />
Orta Asya’nın çok önemli bir ülkesi<br />
olacağına inandığını belirterek şöyle<br />
konuştu: “Kırgızistan ile ilişkilerimiz<br />
her zaman güçlü olmuştur. Sizin<br />
ziyaretlerinizle iki kurum arasındaki<br />
ilişkiler çok daha önemli bir noktaya<br />
gelecektir. Kırgızistan’ın din eğitimine<br />
verdiği önemi biliyorum. İki<br />
büyük düşmanla mücadele etmek<br />
gerekir. Bunlardan birincisi, cehalettir;<br />
diğeri ise, yanlış din anlayışıdır.<br />
Her ikisinin de şifası doğru bilgi ve<br />
ilimdir. Bu da ancak bütün nesillere<br />
verilecek doğru bilgiyle gerçekleşir.<br />
sular altında kaldığını belirten Başkan<br />
Görmez, bu yaraların sarılması<br />
için Diyanet İşleri Başkanlığı olarak<br />
bütün camilerde Cuma namazından<br />
sonra yardım toplama kampanyası<br />
düzenlediklerini ve Saray Bosnalı<br />
kardeşlerimize ulaştıracaklarını söyledi.<br />
Arnavutluğun bir İslam ülkesi<br />
olduğunu kaydeden Başkan Görmez<br />
konuşmasını şöyle sürdürdü:<br />
“Arnavutluk ve Balkanlar’da yaşayan<br />
bütün Müslüman kardeşlerimizle<br />
bizim hem iman kardeşliğimiz,<br />
hem de aynı tarihi, kültürü, coğrafyayı<br />
paylaşmışlığımız var. Aynı medeniyeti<br />
birlikte kurmuşuz, karşılıklı<br />
çok büyük görev ve sorumluluklarımız<br />
var.”<br />
Tiran’a büyük cami<br />
Birlikte daha önce önemli çalışmalar<br />
yaptıklarını hatırlatan Başkan Görmez,<br />
bundan sonra da birlikte ortak<br />
çalışmalar yapacaklarını söyledi.<br />
Tiran’da büyük bir cami yapmak<br />
için çalışmaların sürdürüldüğünü ve<br />
projesinin tamamlandığını belirten<br />
Başkan Görmez, “İnşallah en kısa zamanda<br />
sizin de çabalarınızla temelini<br />
atarız. İki yıl içinde de inşallah bitirip<br />
içinde ibadet ederiz.” dedi.<br />
Arnavutluk İslam Birliği Başka-<br />
Kırgızistan Dinî İdare Başkanlığından Diyanet’e ziyaret<br />
Yirmi sene önce iki ülkenin birlikte<br />
Kırgızistan’ın Oş kentinde büyük bir<br />
İlahiyat Fakültesi kurması büyük bir<br />
öngörüdür. Bu fakültemizden yüzlerce<br />
arkadaşımız mezun oldu. Dolayısıyla<br />
Kırgızistan okullarda din eğitimi<br />
vermeye başladığı zaman bunu<br />
yapacak hazır bir potansiyele sahiptir.<br />
Orta Asya’da hiçbir ülke bu şansa<br />
henüz sahip değildir. Yeter ki<br />
bunu sağlıklı ve doğru bir şekilde<br />
kullanma imkânına kavuşalım. Bütün<br />
bu çalışmalarda Dinî İdare Başkanının<br />
rehberliğine ihtiyacımız var.<br />
Bu hizmetleri daha ileri noktalara taşımalıyız.”<br />
Diyanet’e yaptıkları ziyareti çok<br />
önemsediklerini belirten Konuk Başkan<br />
Toktomuşa ise kendilerini ka-<br />
nı Bruçay ise Soma’da yaşanan acıyı<br />
paylaştıklarını belirterek Diyanet<br />
İşleri Başkanlığında olmaktan çok<br />
mutlu olduğunu söyledi. Soma’da<br />
vefat edenler için Arnavutluk adına<br />
üzüldüğünü, acılarınızı paylaştığını<br />
ve dua ettiklerini ifade eden Bruçay,<br />
“Arnavutluk ile Türkiye’nin tarihî<br />
bir birlikteliği var. Biz her zaman<br />
Türkiye’yi yanımızda bir destekçi,<br />
bir dost olarak gördük. Buna halkımız<br />
da içtenlikle inanıyor. İki ülkenin<br />
arasında kardeşlik bağları olsa<br />
da bizim asıl çatımız İslam birliğidir.<br />
Gelecekte daha çok ortak projelere<br />
adım atacağız.” dedi.<br />
bul ettiği için Başkan Görmez’e teşekkür<br />
ederek “Siz bizim özümüzsünüz.<br />
Kırgız halkı sizleri kendisi gibi<br />
görmektedir. Bizim dinimiz, dilimiz,<br />
geçmişimiz, anamız, babamız birdir.<br />
Kırgızistan, Türkiye ile her zaman<br />
iyi ilişkiler kurmuştur. Sizin Serahsi<br />
Türbesini yapmanız, Kırgız halkına<br />
en büyük hediyedir. Sizin tecrübe<br />
ve deneyimlerinize ihtiyacımız<br />
var. Kırgızistan’da görev yapan din<br />
görevlilerinin de Türkiye’ye gelerek<br />
din eğitimi almalarını istiyoruz. Din<br />
eğitimi ve din hizmetleri konusunda<br />
sizin tecrübelerinize ihtiyacımız<br />
var.” dedi. Konuk Başkan Toktomuşa,<br />
Başkan Görmez’i Kırgızistan’a davet<br />
etti.<br />
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
Avrupa Müslümanları Brüksel’de buluştu<br />
Avrasya İslam Şûrası Sekreteryasının<br />
Brüksel’de yapıldı. “Farlılıkta Birlikları<br />
düzenlediği ‘Avrupa Müslüman-<br />
Avrupa’da Geleceği Birlikte Arayış”<br />
Buluşması’, Belçika’nın başkenti başlığı altında, Avrupa kıtasına yönelik<br />
düzenlenen programa, Diyanet İşleri<br />
Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez<br />
de katılarak bir konuşma yaptı.<br />
3
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
Konuşmasında, Avrupa’nın İslam’a<br />
yaklaşımının ancak kendi korkularını<br />
yendiğinde gerçekten mümkün<br />
olacağını vurgulayan Başkan<br />
Görmez; İslamofobi’nin bir siyaset<br />
ve stratejiye dönüştüğünde tehlikeli<br />
olmaya başladığını; stratejiye<br />
dönüşmüş bir fobinin kaçınılmaz<br />
olarak nefret, karşıtlık, ayrımcılık<br />
ve dışlama ürettiğini belirtti.<br />
Avrupa ülkelerinin İslam’a karşı<br />
tavırlarının, İslam’la teması olmayan<br />
bir kısır döngü olduğunu görmüyor<br />
olmalarının çözümü zorlaştırmakta<br />
olduğunu, bütün fobiler gibi<br />
İslamofobi’nin de irrasyonel, kısır<br />
döngü, kendi kendini üreten ve konusundan<br />
bağımsız olduğunu, bu<br />
yüzden Avrupa’nın İslam’a yaklaşımının<br />
ancak kendi korkularını yendiğinde<br />
gerçekten mümkün olabileceğini<br />
söyledi.<br />
İslam ve Müslümanlar, Avrupa<br />
toplumlarının bir gerçeğidir<br />
İslam ve Müslümanların geçmişte<br />
olduğu gibi bugün de Avrupa toplumlarının<br />
bir gerçeği olduğunu belirten<br />
Başkan Görmez, “Bu noktada,<br />
Avrupa’nın din ve dinî olana ilişkin<br />
toplumsal ve bilimsel tarihi, takındığı<br />
tavır, siyaset, düzenleyici hukuk<br />
ve gelenekleri göz önünde bulundurulduğunda,<br />
acaba İslam dini<br />
modern batı toplumlarında nasıl konumlandırılacaktır,<br />
sorusu, arayışı ve<br />
tartışmaları gündeme gelmektedir.<br />
Bu gündem, yalnızca bir kesimin ya<br />
da bir kurumun gündemi de değildir.<br />
En azından toplumun, siyasetin,<br />
eğitimin, belediyenin, akademinin,<br />
medyanın ve kiliselerin gündeminde<br />
İslam ve Müslümanlarla ilişki,<br />
bir biçimde yer almaktadır. Bu yelpazedeki<br />
bir gündemin doğru bilgi<br />
ve yararlı tecrübe ile desteklenmesi<br />
son derece önemlidir.<br />
Avrasya İslam Şûrası ve üye ülkeleri,<br />
bu gündeme hem sağlam bilgi hem<br />
de yararlı tecrübeleriyle katkı sağlayacak<br />
durumdadır. Avrasya İslam<br />
Şûrası, gerek Avrupalı Müslüman<br />
kuruluşlarla, gerekse onların ilişkili<br />
olduğu kurum ve kuruluşlarla temasa<br />
geçmek suretiyle din özgürlüğü<br />
bağlamında, Avrupa Birliği ülkelerinde<br />
yaşanan olumsuzluklar ile bu<br />
konuda yapılması gerekenlere dair<br />
tespit ve düşüncelerini, katkı amaçlı<br />
dile getirmeyi arzu etmektedir.<br />
İslam’ın Avrupa’daki varlığının izdüşümünü<br />
sürmek, bizi yeniçağın derinliklerine<br />
kadar ve hatta daha da<br />
geriye götürecektir. Bu varlığın günümüze<br />
yansıyan yönleri yok değildir.<br />
Ancak bir sebep-sonuç ilişkisini<br />
tersten kurgulayarak günümüzden<br />
geriye doğru İslam’ın Avrupa’daki<br />
varlığını tutarlı bir kurguya oturtmamız<br />
mümkün değildir. Elbette İslam,<br />
fikirleriyle ve keşifleriyle Avrupa’nın<br />
rönesansına, yani yeniden doğmasına<br />
katkıda bulunmuştur. İslam’ın ilk<br />
dönemlerinde Kuzey Afrika’dan denizi<br />
aşarak Avrupa’yla tanışan Müslümanlar,<br />
uzun bir dönem Güney<br />
Avrupa kıyılarına yerleşerek felsefeden<br />
sanata, bilimden mimariye ve<br />
şehirciliğe kadar büyük bir medeniyet<br />
inşa etmişlerdir. Bugün Batı olarak<br />
isimlendirilen Avrupa topraklarında<br />
inşa edilen bu medeniyet,<br />
dünyanın doğusunu da batısını da<br />
etkilemiştir.” dedi.<br />
Müslümanlar asırlar boyu<br />
Avrupa’da var olagelmişlerdir<br />
Yüzyıllardır Müslümanların bir<br />
şekilde Avrupa’da yaşadığını,<br />
Balkanlar’da ise aralıksız yaşayageldiklerini<br />
belirten Başkan Görmez,<br />
Avrupa’daki Müslümanların 50 yıl<br />
önce buraya göç ettiklerini ve uzun<br />
bir süre İslam varlığına rabıta kuramadıklarını;<br />
kendilerini yeni ve yabancı<br />
bir ortamda bulduklarını belirterek<br />
konuşmasına şöyle devam<br />
etti: “Göç hareketleriyle birlikte<br />
Avrupa’da, kendi tarihinde var olduğu<br />
hâlde yok sayılan bir İslam varlık<br />
gösterdi. Bu durumda, Avrupa’da<br />
yaşayan Müslümanlar, İslam’ın köklü<br />
tarihi ve geleneğiyle sağlıklı bir<br />
şekilde bağ kuramadılar. Bu sebeple<br />
nesiller arasında kopukluklar yaşandı.<br />
Farklı dindarlıklar ve din algıları<br />
temsil edildi. Nispeten yabancı bir<br />
ortamda yeni âdet ve muamelât gerçekleşti.<br />
Böyle bir ortamda Avrupa<br />
ülkelerinde Müslümanlarla ilgili siyasi<br />
ve hukuki düzenlemeler gerçekleşti.<br />
Somut sonuçlara dönüşen soyut<br />
söylemler üretildi.<br />
Son dönemlerde birçok Avrupa ülkesinin,<br />
Müslümanları yerli olarak<br />
kabul etmenin siyaseti ve hukuku<br />
peşinde olduğunu hepimiz biliyoruz.<br />
Bugün, Belçika’nın İslam’ı<br />
resmî din olarak kabul etmesinin<br />
40. yıldönümü. Fakat Avrupa Birliğinin<br />
hâlâ ıslaha muhtaç olduğu ortadadır.<br />
Balkanlardaki Müslümanların<br />
kaderini bir an için gözümüzün<br />
önüne getirdiğimizde, Bosna ve Kosova<br />
Savaşlarını, Srebrenitsa katliamını<br />
düşündüğümüzde, Avrupa’da<br />
bu yön gösterme fırsatının ne hâle<br />
getirildiğini de unutmamak gerekir.<br />
Balkanlar örneğini sadece bununla<br />
açıklamak çok dar bir yaklaşım olacaktır<br />
şüphesiz. Ancak, Avrupa’da<br />
Balkan krizinin aynı zamanda İslam<br />
bağlamında düşünülmesi dikkate<br />
şayandır. Doğrusu bu, İslam korkusunun,<br />
İslamofobinin ne kadar hızlı<br />
bir şekilde İslam karşıtlığı ve nefretine<br />
dönüştüğünü işaret etmektedir.<br />
Bir yönüyle insanların reel korkuları<br />
olduğunu, bunların önemli bir kısmının<br />
kendi varlıkları, hayatları ve<br />
hayatlarının sürdürülebilirliği ile il-<br />
4
gili olduğunu bilmeliyiz. Ancak bu<br />
kaygıların zaman zaman İslam karşıtlığı,<br />
yabancı düşmanlığı veya İslamofobi<br />
olarak dışa vurulması da düşündürücüdür.<br />
Bütün fobiler gibi İslamofobi<br />
de irrasyoneldir, kısır döngüdür,<br />
kendi kendini üretir ve konusundan<br />
bağımsızdır. Bu yüzden<br />
Avrupa’nın İslam’a yaklaşımı ancak<br />
kendi korkularını yendiğinde gerçekten<br />
mümkün olacaktır. Burada<br />
iki büyük hataya işaret etmek isterim.<br />
Birincisi, Avrupa’nın kendi birliğini<br />
kurgulama sürecinde İslamiyet’i<br />
dışarıda tutması, hatta zaman zaman<br />
dillendirildiği üzere, bu dışlamayı<br />
kimlik oluşturmanın bir unsuru olarak<br />
tasarlaması hem tarih namına,<br />
hem günümüz realitesi karşısında<br />
küçümsenemez bir hata olacaktır.<br />
Diğeri ise kendi rasyonelliğini yitiren<br />
-veya tanımlayamayacak kadar<br />
büyümüş ve karmaşıklaşmış olan-<br />
Avrupa’nın bu rasyonelliği tersinden,<br />
İslamiyet’in irrasyonelliği üzerinden<br />
inşa etmeye kalkışmasıdır.”<br />
Çoğulculuk, Avrupa’da yaşayan<br />
Müslümanların yaşadığı sorunların<br />
aşılmasında bizlere rehberlik<br />
edebilecek önemli bir kavram<br />
Avrupa’da yaşayan Müslümanların<br />
yaşadığı sorunların aşılmasında rehberlik<br />
edebilecek önemli, şemsiye<br />
bir kavram olan ‘çoğulculuk” un üzerinde<br />
duran Başkan Görmez, çoğulculuk<br />
kavramının insandan dillere,<br />
siyasetten yönetimlere, dinden kültürlere<br />
kadar çok geniş bir alanda<br />
kullanılmakta olduğunu belirterek<br />
“İslam’ın evrensel mesajının özü, alçak<br />
gönüllülüğe, haddini bilmeye,<br />
hakka ve adalete, dayanışmaya, tutumluluğa<br />
ve paylaşmaya, aile hayatına<br />
sahip çıkmaya ve sadakate, samimi<br />
ve ısrarlı bir çağrıdır. Bu çağrı<br />
İslam kaynaklarının temel çağrılarından<br />
birisi olmuş ve Müslüman<br />
toplumlar tarafından yüzlerce yıl yaşatılmıştır.<br />
Bunun sonucunda da İslam medeniyetinin<br />
oluşturduğu toplumlar yüzyıllar<br />
boyunca başka hiçbir toplum<br />
ve ülkeye nasip olmayacak kadar<br />
çok dinli, çok kültürlü, çok ırklı toplumlar<br />
olmuşlardır. Doğru anlaşıldığı<br />
zaman dinlerin her bireyi ayrı<br />
ayrı inşa eden bu güçlü sivil yönü,<br />
onları çoğulcu ve çok kültürlü hayata<br />
hazır hâle getirmektedir. Bu yönüyle<br />
bizzat insanların vicdanlarına<br />
hitap etmeyi hedefleyen dinlerin,<br />
çok kültürlülüğe cevap verme biçimleri,<br />
bireysel ve toplumsal hayatımız<br />
için son derece önemlidir. İslam<br />
dininin gerek ibadetlerinde gerekse<br />
öğretilerinde çok dinli ve çok<br />
kültürlü yaşam, hukuk ve ahlak temeli<br />
üzerine oturmaktadır.” şeklinde<br />
konuştu.<br />
Modern dünyada çok dinlilik yerine<br />
daha çok bireyin, dini değiştirmeye<br />
yönelik bir stratejinin benimsendiği<br />
görülmektedir<br />
Günümüzde modern dünyada çok<br />
dinlilik ve çok kültürlülük yerine,<br />
daha çok açıktan veya dolaylı olarak<br />
bireyin, dinî ve kültürel aidiyetini<br />
değiştirmeye ve dönüştürmeye<br />
yönelik bir stratejinin benimsendiğinin<br />
görülmekte olduğunu ifade<br />
eden Başkan Görmez konuşmasını<br />
şöyle sürdürdü: “Bu bağlamda<br />
asimilasyon ve entegrasyon arasındaki<br />
Batılı literatüre has net ayrımların,<br />
henüz ortalama bir Müslümanı<br />
ikna edecek bir berraklığa sahip<br />
olmadığını ısrarla belirtmek isterim.<br />
Oysa dinlerle ilişki kurarken,<br />
onların gücünden yararlanılırken şu<br />
hususa dikkat edilmelidir: Öteki addedilen<br />
kültürleri ve dinleri dışarıdan<br />
müdahale ile yeniden biçimlendirmeye<br />
ve tanımlamaya yönelik<br />
stratejiler, çok kültürlü bir toplum<br />
vizyonu ortaya koyamazlar. Ne<br />
var ki benzer ön yargı ve belirleyici<br />
olma tavrından hareketle olmalıdır<br />
ki bugün, ‘Avrupa İslam’ı’ ‘Almanya<br />
İslam’ı’, ‘Fransa İslam’ı’ gibi tartışmalar<br />
gündeme gelebilmiştir. Bundan<br />
ne anlaşıldığı ve içeriğinin ne<br />
olduğuna dair oluşan literatürde konunun<br />
detayını takip etmek mümkündür.<br />
Bunlarda, ‘aydınlanmış bir<br />
İslam’, ‘reform edilmiş bir İslam’,<br />
daha masum bir tanımlama ile ‘Avrupa<br />
normlarına uyumlu İslam’ gibi<br />
temel kavramsal yaklaşımların temsil<br />
edildiğini görüyoruz ki bu yaklaşımlarda,<br />
İslam’ın toplumsal huzur<br />
ve güvenlik için tehdit teşkil ettiği<br />
ön yargısı bulunmaktadır. Bu ön<br />
yargıdan olsa gerek, kavramsal yaklaşımlarla<br />
ortaya konan bu sürecin,<br />
Müslümanların bir anlamda ‘izolasyonu’<br />
ile başarıya ulaşacağı tezlerini<br />
dahi işitmek mümkün olmuştur.<br />
Bu durumda, İslam’ın kadim gelenek<br />
ve birikiminin ilmî bir faaliyet<br />
olarak geliştirildiği, yaşandığı ve<br />
korunduğu ülkelerle ve o ülkelerin<br />
dinî kurumları ile temastan mümkün<br />
mertebe sarfı nazar edilmesi<br />
anlayışı öne çıkmıştır. Avrupa Birliği,<br />
ilgili komisyonunun 2009 yılında<br />
ele aldığı ve Avrupa Birliği ülkeleri<br />
içinde yoğun Müslüman nüfusa sahip<br />
olanların, İslam ilahiyat merkezleri<br />
oluşturmaları tavsiyesinin arkasında,<br />
şayet, Müslümanların dinlerine<br />
dair akademik bilgiyi elde etmelerinde,<br />
onları İslam ülkelerinin dinî<br />
bilgi birikiminden uzak tutmak ve<br />
bunu Avrupa’da sil baştan yeniden<br />
oluşturmaya çalışmak gibi izole edici<br />
bir yaklaşım varsa, elbette bu tavsiye<br />
kararı, hem akademik düşünceye,<br />
hem de İslam’ın günümüzde<br />
farklı ülkelerde temsil edilen zengin<br />
dinî ve kültürel geleneğine büyük<br />
bir haksızlık olur.”<br />
Avrupalı Müslümanlar, dinî ve<br />
kültürel aidiyetleri nedeniyle ötekileştirilme<br />
ve belirsizlik korkusuna<br />
maruz kalıyorlar<br />
Avrupalı Müslümanların göçmen olmanın<br />
zorlukları yanında, dinî ve<br />
kültürel aidiyetleri nedeniyle dışlanma,<br />
ötekileştirilme, şiddete uğrama<br />
ve bir belirsizlik korkusuna maruz<br />
kaldıklarını ifade eden Başkan Görmez,<br />
“Bugün hangi korkunun daha<br />
büyük olduğunu söylemek durumunda<br />
değiliz. Birincisi, uzakta duran,<br />
hâl-i pür melâlinden, kendini ve<br />
inananlarını kavurduğu ateşten ve<br />
değersizleştirilen insanından, medya<br />
yolu ile haberdar olunan, kanayan<br />
ve ağlayan bir İslam dünyası var.<br />
Bunun insanlarda meydana getirdiği<br />
bir korku var. İkincisi, Avrupa’daki<br />
Müslümanlar, ‘acaba bunun bir benzerini<br />
bana ve toplumuma da yapar<br />
mı?’ kaygısını, psikolojik bir saplantıya<br />
dönüştüren ve İslamofobi hastalığına<br />
yakalananlar var. Üçüncüsü,<br />
yanında, yakınında, içinde yaşadığı<br />
toplumdan kendisine dinî veya kül-<br />
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
5
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
İl Müftüleri Toplantısı Mardin’de yapıldı<br />
29’uncu İl Müftüleri İstişare Toplantısı,<br />
31 Mayıs - 4 Haziran 2014 tarihlerinde<br />
Mardin’de yapıldı. Dört gün<br />
süren toplantıya Başbakan Yardımcısı<br />
Prof. Dr. Emrullah İşler, Diyanet<br />
İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet<br />
Görmez, Mardin Milletvekili Muammer<br />
Güler, Mardin Valisi Dr. Ahmet<br />
Cengiz, Mardin Büyükşehir Belediye<br />
Başkanı Ahmet Türk, 81 il müftüsü<br />
ve Süryani din adamları katıldı.<br />
Toplantıda konuşan Diyanet İşleri<br />
Başkanı Görmez, din - siyaset ilişkisinden<br />
dinî özgürlükler alanına<br />
kadar pek çok konuda önemli açıklamalarda<br />
bulundu. Başkan Görmez<br />
konuşmasında Soma ve benzeri faciaları,<br />
İslam’ın ezeli hikmet penceresinden<br />
okuma ve değerlendirme konusunda<br />
ciddi idrak sorunları yaşadığımızı<br />
belirterek irşad etme vazifesi<br />
yapanların görevinin, sadece faciaların<br />
sonunda hayatını kaybedenlere<br />
son dinî vazifelerini yapmak olmadığını;<br />
bu tarz faciaların oluşmaması<br />
için her türlü tedbirin alınmasında<br />
gerekli dinî, ahlaki ve vicdani<br />
hatırlatmaları yaparak sonuçların felakete<br />
dönüşmesini önlemeye çalışmak<br />
gerektiğini söyledi.<br />
türel kimliğinden dolayı bir karşıtlık<br />
olarak Müslüman düşmanlığından<br />
ötürü bir zarar gelip gelmeyeceğinden<br />
emin olamayanların korkusu<br />
var. Korku ve endişenin büyüğü<br />
küçüğü olmaz, korkular birbiri<br />
ile kıyaslanmaz. Bugün, İslam’ın barış<br />
ve rahmet yüklü mesajını şiddet<br />
ve acıya alet edenler kadar; İslam’a<br />
töhmet, bühtan, nefret söylemi geliştiren<br />
ve çeşitli fiili saldırılarda bulunanlar,<br />
keza bunları hoş görenler<br />
birer insanlık suçu işlemektedirler.<br />
Avrupa’nın birçok ülkesinde bu<br />
tür işlenen suç envanterinin, şimdilik<br />
herhangi bir ülke ismi vermeden,<br />
bir hayli kabarık olduğunu dile<br />
getirmekle yetinmek istiyorum. Bununla<br />
birlikte İslam’a yönelik nefret<br />
söyleminin yine bazı Avrupa ülkelerinde<br />
nefret suçları kapsamına alındığını,<br />
istatistik ve rapor hazırlandığını<br />
da zikretmek istiyorum. Biz inananlar<br />
için tek bir korku olmalı ki o<br />
da, hepimizi yaratan Rabbimize saygı<br />
duyarak sadece O’ndan çekinerek<br />
yaptıklarımızdan hesap vereceğimiz<br />
korkusudur.”<br />
Çoğulculuğun gerçekleştirilebilmesi<br />
sağlıklı, önyargısız ve açık<br />
iletişime bağlıdır<br />
Çoğulculuğun gerçekleştirilebilmesinin<br />
her şeyden önce sağlıklı, önyargısız<br />
iletişime ve iletişime açık<br />
olmaya bağlı olduğunu ifade eden<br />
Başkan Görmez, sahip olunan bilginin<br />
kullanılış şekli ve kullanmadaki<br />
niyetin son derece önemli olduğunu<br />
belirterek, “Bu noktada iletişimin<br />
taşıyacağı bilgi unsurunun önemi<br />
ortaya çıkıyor. Avrupa’da özellikle<br />
İslam dini ve kültürel mirasını<br />
araştırmaya, geliştirmeye ve öğretmeye<br />
yönelik akademik birimlerin<br />
oluşturulmasını, beklenti ve<br />
kaygılarımızı da dile getirmek kaydıyla<br />
teşvik ettik. Zira Avrasya İslam<br />
Şûramızın üzerine sürekli vurgu<br />
yaptığı konulardan biri, İslam’a dair<br />
doğru ve güncellenmiş bilgi, sonra<br />
bu bilgiyi üretecek kurumlar ve<br />
oralarda yetişecek İslam âlimleridir.<br />
Avrupa’da İslam’ın kurumsallaşmasında<br />
bu noktaya ayrı bir önem verilmesi,<br />
hatta bunu merkeze alarak,<br />
dinî bilgi ve dini bilenlerin rehberliği<br />
ile yola devam edilmesi gerektiğini<br />
özellikle ifade etmek istiyorum.”<br />
şeklinde konuştu.<br />
Başkan Görmez, Müslüman kurumların<br />
da Dünya Kiliseler Birliği gibi<br />
AB ile temasını akredite olarak sürdürmesini<br />
ve AB’nin de buna destek<br />
olmasını temenni ederek toplantının,<br />
Avrasya ve Avrupa coğrafyası<br />
için ve tüm insanlık için hayırlara<br />
vesile olmasını diledi.<br />
Dini istismar eden yorumlar karşısında<br />
hakikati söyleme mecburiyetimiz<br />
vardır<br />
Bu tür hadiseleri İslam açısından değerlendirirken<br />
Yaratıcının sonsuz<br />
kudretini yok saymak ne kadar yanlışsa,<br />
insanın suç ve sorumluluklarına<br />
ilahi kudret üzerinden mazeret<br />
üretmenin de o kadar yanlış olduğunu<br />
ifade eden Başkan Görmez konuşmasına<br />
şöyle devam etti: “Zalimin<br />
zulmüne tabi kılınmış bir din,<br />
Allah’ın razı olmayacağı bir dindir.<br />
Mazlumların, kimsesizlerin ve mağdurların<br />
yanında olmak ve onların<br />
hakkını, hukukunu korumak peygamberi<br />
bir misyondur. İslam hayat<br />
dinidir. İslam insanı yaşatır. İnsanları<br />
ölüme terk etmeyi İslami referansla<br />
izah etmek mümkün değildir.<br />
Bu ve benzer olaylarda biz müminlere<br />
düşen, nerede hata yaptığımızın<br />
farkına varmak olmalıdır. Tabiat<br />
Müslümandır ve tabiat yasaları<br />
Allah’ın yasalarıdır. Allah, biz insanlara<br />
bu yasaları anlama kabiliyeti<br />
vermiş, bizden bu yasalara uygun<br />
hareket etmemizi emretmiştir.<br />
Allah’ın emrine ve rızasına uygun<br />
olan, fiziki olarak bu facianın oluşmasına<br />
neden olan sebepler karşısında<br />
gerekli tedbirlerin alınmasıdır.<br />
Soma, modern uygarlık dünyasında<br />
dünyayla kurduğumuz ilişkinin, fakir<br />
ve mazlum bir grup insanın kaderini,<br />
nasıl ölümcül hâle getirdiğini<br />
gözler önüne sermektedir. Yerin<br />
kilometrelerce altında ekmek parası<br />
6
için türlü eza, cefa ve meşakkatle çalışan<br />
kardeşlerimizin fedakârlığı her<br />
türlü takdirin üstünde olmakla birlikte,<br />
ölüm riskiyle güvensiz ortamda<br />
çalışmaya mahkûm edilişleri, bugünün<br />
dünyasında büyük bir trajedidir.<br />
Bir tarafta konforun alabildiğine<br />
sonsuz bir şekilde icra edildiği<br />
bir hayat tarzı, diğer tarafta âdeta<br />
çağdaş köle statüsünde yerin metrelerce<br />
altında kömür isi ve gaz kokusuyla<br />
ölüme mahkûm edilmiş, kazma<br />
ve kürek mahkûmları. Böyle bir<br />
dünyada haktan, adaletten, emekten,<br />
emek hakkından ve merhametten<br />
bahsetmek çok zordur. Yardım<br />
beklemesine rağmen kurtarılma önceliğini<br />
eşi hamile olan arkadaşına<br />
veren, kardeşlik ahlakını, kardeşlik<br />
hukukunu böyle bir anda bile ihlal<br />
etmeyenlerle, hak ihlalleri yapanların<br />
ve zulmedenlerin aynı dinin<br />
mensupları olduklarını nasıl söyleyebiliriz?<br />
Zalimler zulümleriyle, mazlumlar<br />
ahlarıyla anılırlar. Bu dünyada<br />
ah çekenlerin hakkını alma mücadelesi,<br />
bütün peygamberlerin mücadelelerinin<br />
ortak konusudur.”<br />
Eğer din hizmeti her türlü imkân,<br />
makam ve mevkiin üzerinde görülmezse,<br />
bu hizmetin toplumda<br />
makes bulmasına imkân yoktur<br />
Dinî hizmet alanlarının her şeyden<br />
önce ahlaki bir temsili ve misyonu<br />
gerekli kıldığını, din hizmetlerinin<br />
yanlızca kamusal bir hizmet<br />
olmadığını, bu hizmeti yapanların<br />
önceliğinin Allah’ın rızasını kazanmak<br />
olduğunu vurgulayan Başkan<br />
Görmez, “Eğer bu rıza her türlü<br />
imkân, makam ve mevkiin üzerinde<br />
görülmezse, bu hizmetin toplumda<br />
makes bulmasına imkân yoktur.<br />
Bu anlamıyla gerçekten ulvi bir<br />
hizmeti yerine getirdiğimiz hususunu,<br />
başta şahsım olmak üzere herkesin,<br />
her zaman aklında tutması<br />
gerekir. Aynı zamanda bizler, toplum<br />
için bütün çalışanlarımızla birlikte<br />
örneklik teşkil etmekteyiz. Bu<br />
bize bir ayrıcalık değil, mesuliyet getirmelidir.<br />
Bugüne kadar artısıyla eksisiyle<br />
Diyanet’in ortalaması, milletimiz<br />
tarafından böyle görülmektedir.<br />
Diyanet mensubu olanlar, toplumun<br />
hem gönlünde, hem ruhunda,<br />
hem de vicdanında sahici bir yer<br />
edinmişlerdir. Eksikliklerimiz elbette<br />
vardır ve sürekli bu eksikliklerimizi<br />
telafi etmek zorundayız. İslam dünyasının<br />
ve ülkemizin içinden geçtiği<br />
süreçlerden kendimizi ayırmak<br />
ve tamamen bunlara kapalı olmak<br />
mümkün değildir. Ancak bu bizim<br />
üst bir aidiyetle hareket etmemizi<br />
engellememelidir. Bugün bütün<br />
dünyada yaşananlar, İslam’ın tezahürlerini<br />
siyasetin konusu yapmaktadır.<br />
Yaşanan her konu, bir şekilde<br />
dine ve İslam’a gelmektedir. İslami<br />
tezahürlerin her türlüsünün, siyasi<br />
manipülasyona açık bir hâl aldığı<br />
bir vâkıâdır. Ancak bugün topyekün<br />
İslam Dünyası ciddi bir inanç güvenliği<br />
sorunuyla karşı karşıyadır ve<br />
bu konudaki ihmallerin, siyaset alanından<br />
bilgi ve ahlak dünyasına kadar<br />
yayılan boyutlarını görmezlikten<br />
gelemeyiz. Ortaya çıkan her sorunda<br />
konu bir şekilde din ve diyanetle<br />
ilişkilendiriliyorsa, milletimiz Başkanlığımızın<br />
bu konudaki görüşlerini<br />
öğrenmekte ısrar ediyorsa, durduğumuz<br />
yer vatandaşlarımızın yakın<br />
takibine maruzsa, bu durumda<br />
kendi sabitelerimizi, kamusal algı biçimlerimizi,<br />
toplumun beklentilerini<br />
esastan dikkate alarak hizmet ve<br />
söylem alanlarımızı sürekli gözden<br />
geçirmeliyiz.” diye konuştu.<br />
Siyasi ilgi ve yönelimlerden herhangi<br />
birine, dinî duygu ve düşüncelerimizi,<br />
İslam’ın yüksek<br />
prensiplerini rehin vermek gibi<br />
bir tehlikeli tercihi asla kabul etmeyiz<br />
Dinle siyaset arasındaki ilişkinin insanlık<br />
tarihinden bağımsız olmadığını,<br />
dini siyasetin bir parçası olarak<br />
dizayn etme çalışmaları kadar, onu<br />
dışarıda tutma çalışmalarının da tarihsel<br />
bir tutum ve davranış olduğunu<br />
vurgulayan Başkan Görmez sözlerini<br />
şöyle sürdürdü: “Bugün toplumsal<br />
birlik ve beraberliği, bütün<br />
boyutlarıyla gerçekleştirmeye çalışırken,<br />
siyasi ilgi ve yönelimlerden<br />
herhangi birine, dinî duygu ve düşüncelerimizi,<br />
İslam’ın yüksek prensiplerini<br />
rehin vermek gibi bir tehlikeli<br />
tercihi asla kabul etmeyiz. Siyasi<br />
temsilcilerimizin çalışmalarında,<br />
dil ve üslûplarında Din-i Mübin-i<br />
İslam’a gösterdikleri ilgi ve saygı,<br />
hiç kuşkusuz bizi her zaman mutlu<br />
eder; ancak bu mutluluk siyaseti,<br />
dinin emrinde görme arzusundan<br />
kaynaklanmaz. Dinle siyaset arasındaki<br />
ilişkide var olan belirsizlik, Diyanet<br />
hizmetlerinin verimliliğini zaman<br />
zaman gölgelemekte, zaman<br />
zaman da dini siyasetin emrinde bir<br />
araç olarak zayıflatmaktadır. Oysa<br />
Türkiye’nin değişen bütün koşullarında<br />
dinle siyaset arasındaki mesafenin<br />
korunması konusunda her zaman<br />
bir ortak eğilim söz konusu olmuştur.<br />
Biz kurum olarak kimsenin<br />
dini, algısına ayar verecek ve son<br />
sözü söyleyecek bir kurumsal ayrıcalığa<br />
sahip değiliz. İmanın ilke ve ölçüleri<br />
bellidir. Bu çelişkiler dünyasında<br />
insan yetiştirme düzeninin de<br />
bu düzenin temel parametre ve koordinatlarını<br />
içeriklendiren müfredat<br />
da ciddi müdahalelere maruz<br />
kalmıştır. Her türlü gerilim, toplumun<br />
hakkaniyetli yaklaşımlar içinde<br />
birbirine adaletle, merhamet ve vicdanla<br />
yaklaşımını engellemekte, geciktirmekte<br />
ve zayıflatmaktadır. Bize<br />
düşen bu durumun ortaya çıkaracağı<br />
toplumsal zaafiyetleri ortadan kaldırarak<br />
dinin birleştiriciliğini muhafaza<br />
ederek toplumsal beraberliğimizi<br />
sağlamak olmalıdır.”<br />
Geleneksel ve tarihsel yapımızda<br />
bir şekilde kendilerini ifade eden<br />
yapıların, bugün de kendilerini<br />
rahatlıkla güncelleyerek ifade etmelerinin<br />
önündeki engeller kaldırılmalıdır<br />
Ülkemizin inanç sorunlarının ve<br />
dinî özgürlüklerle ilgili birçok tartışmayı<br />
yaşayan bir çağı geride bırak-<br />
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
7
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
tığını, laiklik uygulamalarının başından<br />
beri birçok konunun tartışılmasını<br />
ve halkın taleplerini görmezden<br />
gelen uygulamaları var ettiğini, bugün<br />
gelinen noktada ise çoğunluk<br />
taleplerin makul ölçülerde çözüme<br />
kavuşmuş olmasının takdire şayan<br />
olduğunu ifade eden Başkan Görmez,<br />
“Ancak üzülerek belirtmek isterim<br />
ki farklı dinî tezahürlerle, farklı<br />
din mensubu vatandaşların bazı<br />
makul taleplerinin, çoğunluk taleplerine<br />
göre aksak gidiyor olması, bizi<br />
gelinen noktadaki mutluluğumuzu<br />
ifade etmekte mahcup bırakmaktadır.<br />
Ne olursa olsun tüm inanç mensuplarıyla<br />
farklı dinî tezahür sergileyenlerin,<br />
herhangi bir siyasetin parçası<br />
hâline getirilmeden hukuk nezdinde<br />
çözülmesi gerekmektedir. Geleneksel<br />
ve tarihsel yapımızda bir<br />
şekilde kendilerini ifade eden yapıların,<br />
bugün de kendilerini rahatlıkla<br />
güncelleyerek ifade etmelerinin<br />
önündeki engeller kaldırılmalıdır.<br />
Bu bağlamda inanç özgürlüğüyle<br />
ilgili yapılacak her türlü açılımın,<br />
toplumda karşılık bulmasına yönelik<br />
toplumun hazır olduğunu düşünmekteyiz.<br />
Herkes kendisi için istediğini,<br />
karşısındaki için de istemelidir.<br />
Bugün gelinen noktada kimse kimseye<br />
herhangi bir inancı dayatma<br />
hakkına sahip değildir. Herkes kendi<br />
inandığı değerlerini öğrenme, anlama<br />
ve yaşama hakkına sahip olmalıdır.”<br />
dedi.<br />
Birlikte yaşamanın hukukunu<br />
dün olduğu gibi bugün de İslami<br />
referanslarla oluşturmak zorundayız<br />
Bugün Ortaçağda çatışmayı esas<br />
alan Batı’nın, modern hukuk yapısıyla<br />
kendi arasında barışı temin ettiğini;<br />
bizim ise modernleşme çabalarımızla<br />
birlikte Batı’nın terk ettiği<br />
çatışma kültürünü esas alarak dile<br />
ve dine dayalı çatışma alanları oluşturarak<br />
tarihsel kodlarımızda olmayan<br />
kargaşayla ve karmaşayla güven<br />
ve esenlik yurdu olan yurtlarımızı<br />
savaş alanına çevirmekte olduğumuzu<br />
belirten Başkan Görmez, bunun<br />
İslam dünyasının pusulasını kaybettiğini<br />
ve hikmetini yitirdiğini bize<br />
göstermekte olduğunu söyledi. Modern<br />
dönemlerin her türlü tek tipleştirici<br />
çabasına ve farklı baskılarına<br />
rağmen, İslam dünyasının zengin<br />
yapısını yok etmenin mümkün<br />
olmadığını anlatan Görmez, bu bağlamda<br />
herkesin barış içerisinde birlikte<br />
ve farklılıklarıyla beraber yaşama<br />
hakkı bulunduğunu, bu birlikte<br />
yaşamanın hukukunu dün olduğu<br />
gibi bugün de İslami referanslarla<br />
oluşturmak zorunda olduğumuzu<br />
vurgulayarak şöyle dedi: “Aksi takdirde<br />
İslam dünyasının giderek artan<br />
çatışmaları yaşaması mukadderdir.<br />
Akan kanlar karşısında ise bize<br />
düşen görev, sadece bu belaların<br />
defi için dua etmek olmamalıdır. İslam<br />
dünyasında yaşanan çatışmalar,<br />
mezhebe dayalı kamplaşmalar<br />
ve şiddete dayalı mücadele yöntemleri,<br />
âdete geçen yüzyıllarda Batı’da<br />
yaşanan din savaşlarını andırmaktadır.<br />
Bugün İslam dünyasında İslam<br />
kimliği, Müslüman kimlik istila<br />
edilmiştir. Bu kimlik, yüzyıldır sürdüğü<br />
gibi müstevlilerin istilaları altında<br />
değildir. Bizzat mensuplarının<br />
heva ve hevesleri, kin, öfke, şiddet<br />
ve intikam duygularının istilasıdır.<br />
Bugün evrensel Müslüman kimlik,<br />
işgalci düşmanlarının değil; ilim ve<br />
hikmetten uzaklaşmış cahil dostlarının<br />
istilasına uğramıştır. Müslümanlar,<br />
ideolojilerini, mezheplerini, meşreplerini,<br />
cemaatlerini, fırkalarını bir<br />
üst kimlik hâline getirerek evrensel<br />
Müslüman kimliği istila etmişlerdir.”<br />
Eşkıyalar masum çocuklarımızı<br />
dağlara kaçırmadan eşkıyalıkları<br />
önleyecek bir zemin oluşturulmalıdır<br />
Başkan Görmez konuşmasını şöyle<br />
sürdürdü: “Acı tecrübe bize şunu<br />
göstermektedir ki sorunlar üzeri örtülerek<br />
çözülmediği gibi geçen yılların<br />
faturası da ağır olmaktadır. Bundan<br />
sonra artık analar ağlamasın<br />
diye başlayan çözüm süreçleri değil,<br />
baştan hiçbir annenin ağlamasına<br />
fırsat verilmemelidir. Eşkıyalar masum<br />
çocuklarımızı dağlara kaçırmadan,<br />
eşkıyalıkları önleyecek bir zemin<br />
oluşturulmalıdır. Toplumsal sorunlar<br />
ileri tarihlere ötelenerek zamanın<br />
ilacına terk edilemez. Çözümü<br />
ileri tarihlere bırakılan her toplumsal<br />
olayın, toplum açısından acı<br />
faturalar doğurduğu uzak değil, yakın<br />
tarihimizin gerçekleridir. Maalesef<br />
farklı dinî tezahürler konusunda<br />
hakkı teslim eden bir çaba gösteremedik.<br />
Tarihsel olarak kusurluyuz.<br />
Algıları düzeltmek, ön yargıları ortadan<br />
kaldırmak hususunda kendimizi<br />
tatmin etmek kadar, her kesimi<br />
tatmin edebilecek adımlar atmada<br />
geciktik. Müslümanlık iddiası taşıyan<br />
her mümin, kendi nefsinde yapıp<br />
ettiklerinin hesabını Allah’a verecektir.<br />
Hepimiz için bir yüzleşme<br />
zamanıdır ve her birimiz kendi dinî<br />
yeterliliklerimiz, değer ve ilkelerimiz<br />
hakkında İslam’ın temel ölçü ve<br />
prensipleriyle buluşmak durumundayız.<br />
Kimseyi dinî tercihlerinden<br />
dolayı kınayamayız ve hiç kimseyi<br />
kendisini Müslüman gördüğü müddetçe<br />
İslam’ın dışında göremeyiz.”<br />
İnanç bütünlüğümüzü bozmak isteyenlere<br />
fırsat vermeyelim<br />
81 il müftüsünün huzurunda bir çağrıda<br />
bulunmak istediğini belirten<br />
Başkan Görmez, millet olarak, bazı<br />
arızî sorunlarımızın olduğunu, geçmişten<br />
gelen bazı ihtilaf noktalarımızın<br />
bulunduğunu ve uzun senelerdir<br />
birikmiş bazı iletişim kopukluklarımızın<br />
var olduğunu, ihtilaf sahalarını<br />
kaşıyan içeride ve dışarıda<br />
güç odaklarının bulunduğunu ifade<br />
ederek şöyle dedi: “Ehl-i Sünnet<br />
ya da Ehl-i Beyt, Sünni ya da Alevi,<br />
Kürt ya da Türk, Doğulu ya da<br />
Batılı, biz yeryüzüne ve gökyüzüne<br />
Allah’ın merhamet nazarıyla bakmak<br />
durumundayız. Dolayısıyla biz<br />
birbirimizin velisiyiz, hamisiyiz. Çağrım<br />
şudur: Elbirliğiyle inanç bütünlüğümüzü<br />
bozmak isteyenlere fırsat<br />
vermeyelim. Ama önce her ne söyleyeceksek<br />
söyleyeceğimizi kendimize,<br />
nefsimize söyleyelim. Bir nefis<br />
muhasebesinde bulunalım, bir<br />
öz eleştiri yapalım. Kendimize soralım,<br />
yüreğimizde ne kadar muhabbet<br />
var, bu muhabbet nerede azalıyor,<br />
nerede bitiyor.<br />
Soma’da yüreğimiz yandı. Kömür<br />
ocağında ölümü beklerken kurtarma<br />
ekiplerine, “Ben bekârım; arkadaşım<br />
evli ve eşi hamile, önce onu kurtarın.”<br />
diyen kardeşimi gördüm ve<br />
8
onunla kucaklaştım. Bundan daha<br />
büyük bir mesaj olabilir mi? Bundan<br />
daha büyük yürek olabilir mi?<br />
Bundan daha yüce bir ruh, yüce bir<br />
ahlak, yüce bir erdem, insan olabilir<br />
mi? Bu manayı, bu ruhu taşıyan<br />
milletin çocukları, sen Alevisin diye<br />
yanıbaşındaki kardeşini, komşusunu<br />
öteleyebilir mi? Nasıl bir öz, nasıl<br />
bir maya, nasıl bir hamur, nasıl<br />
bir mana taşıdığımızı da unutmayalım.<br />
‘Ehl-i Sünnetim’ demek, ‘Allah<br />
Resulünün çizgisindenim, onun izindenim’<br />
demektir. ‘Ehl-i Beyttenim’<br />
demek, ‘Allah Resulünün evindenim,<br />
onun haremindeyim, onun evladıyım,<br />
onun yolundayım’ demektir.<br />
Alevi kardeşinin, komşusunun,<br />
Ehl-i Beytin ihtiyacını, talebini, sesini,<br />
meselesini, acısını, sevincini, neşesini,<br />
hüznünü duymayan, paylaşmayan,<br />
Ehl-i Sünnet ve’l Cemaatten<br />
olabilir mi? İhtilaf alanları altı çizildikçe<br />
büyüyor. Sevgimizi göstermedikçe,<br />
muhabbetimizi birbirimizden<br />
esirgedikçe, husumet ve öfke yeşerecek<br />
zemin buluyor. Biz Alevisiyle,<br />
Sünnisiyle, Türküyle, Kürdüyle büyük<br />
İslam medeniyetinin bin yıldır<br />
birlikte yaşayan çocuklarıyız. Farklılıklarımızla<br />
biriz, beraberiz, kardeşiz.<br />
Her gün selam verdiğimiz, her akşam<br />
dostça ayrıldığımız, kız alıp kız<br />
verdiğimiz, aynı sofralarda oturduğumuz,<br />
aynı hüznü birlikte yaşadığımız,<br />
aynı mukaddesata inandığımız<br />
insanlar, birbirinin hukukuna sahip<br />
çıkmalıdır. Mukaddesatımız bir, hayat<br />
ve dünya anlayışımız bir, ahiret<br />
inancımız birken, küçük ihtilaf noktalarını<br />
büyütmek isteyenlere fırsat<br />
vermeyelim. Allah için birbirimize<br />
yönelelim ve etrafımıza bakalım, ihmal<br />
ettiğimiz, kalbi kırık, yüreği yanık,<br />
melul ve mahzun kimse var mı?<br />
Ve soralım sahiden bizim yüreğimiz<br />
geniş mi, dar mı?”<br />
Diyanet, milletimizin dinî, ilmî<br />
ve manevi hayatına hizmet eden<br />
hiçbir sivil dinî yapının karşısında<br />
olmamıştır<br />
Dinin tabiatı itibariyle sivil bir yapı<br />
olduğunu, Diyanet İşleri Başkanlığının<br />
milletimizin dinî, ilmî ve manevi<br />
hayatına hizmet eden hiçbir sivil<br />
dinî yapının karşısında olmadığını<br />
belirten Başkan Görmez konuşmasını<br />
şöyle sürdürdü: “Dinî sosyal<br />
teşekküller, geleneksel dinî yapılar,<br />
tarih boyunca önem arz etmişlerdir.<br />
Her bir dinî yapının, İslam’ın temel<br />
sabitelerine bağlı kalarak geliştirdikleri<br />
yorumlar muhteremdir. Bizim<br />
herhangi bir yorumu dayatmamız<br />
da doğru değildir. Ancak kabul<br />
etmeyeceğimiz, edemeyeceğimiz bir<br />
şey varsa o da, söz konusu yapıların<br />
inanç güvenliğimizi sarsacak şekilde<br />
dinin sahih bilgi kaynaklarını bir<br />
tarafa bırakarak farklı muhayyel bilgileri<br />
dine sokuşturmaları, dini kişisel<br />
güç ve çıkarların aracı hâline getirmeleridir.<br />
Dinin temel sabitelerini<br />
devre dışı bırakacak adımlar atan<br />
ya da gevşek ve dağınık bilgileriyle<br />
Müslüman efkar-ı umumiyenin dinî<br />
dünyalarını sarsmayı marifet bilenler<br />
karşısında, Diyanet İşleri Başkanlığımız,<br />
bilgi ve hikmetle müminlerin<br />
duyarlılığını arttırarak irşad vazifesini<br />
hakkıyla yerine getirmelidir.<br />
Dikkatle üzerinde durulması gereken<br />
bir diğer nokta da din istismarıdır.<br />
Dinin artan gücü ve değerine<br />
bağlı olarak, artık hemen her fırsatta<br />
dinî atıflarla, dinî vurgularla karşı<br />
karşıya geliyoruz. Gönüllerde olanı,<br />
kalplerde olanı bilen Allah’tır.<br />
Ancak dinin de bir estetiği, dili ve<br />
evreni vardır. Din alanını dünyevi<br />
bir güç üretmek adına sömürmeyi<br />
âdet edinenler, artık sıklıkla karşımıza<br />
çıkmaktadır. Dinin ruhunu, anlam<br />
derinliğini bilmeyen, ama kozmetik<br />
çabalarla dinden medet uman<br />
bir müstevliler güruhu, samimi dindarların<br />
duygu dünyalarını bastırmaya<br />
çalışmaktadır. Dinin asli temellerini<br />
hiçe sayan, ancak gösterişli bir<br />
sunum kataloğuyla dinden kendilerine<br />
zırh edinenlere karşı, her zamankinden<br />
daha çok müteyakkız olmak<br />
durumundayız. Dinin ve dinî<br />
vecibelerin göz ardı edildiği, ahlakın<br />
resmen devreden çıkarılmaya çalışıldığı<br />
bir düzlemde, dinin insanlık<br />
için sadece ve sadece bir yük olacağını,<br />
bunun da Batı tarihine hafif bir<br />
şekilde de olsa göz attığımızda kolayca<br />
fark edileceğini belirtmek isterim.”<br />
Daha sonra kürsüye gelen Başbakan<br />
Yardımcısı Emrullah İşler ise<br />
Mardin’in farklı dinleri ve dilleri ile<br />
yüzyıllardır barış içerisinde yaşadığına<br />
dikkat çekerek, “Mardin, kadim<br />
bir kenttir ve âdeta açık hava<br />
müzesidir. Dünyada; din giderek<br />
yükselen bir değer hâline geldi.<br />
Mardin’de 4 gün sürecek toplantının<br />
taşra ve merkezin ilişkisini gözden<br />
geçirmek için bir fırsattır.” dedi. Başbakan<br />
Yardımcısı İşler, Dünya’da ve<br />
Türkiye’de dine ve dinî kurumlara<br />
20-30 yıl öncesine göre kıyas kabul<br />
etmeyecek derecede farklılık oluştuğunu,<br />
Diyanet İşleri Başkanlığının<br />
topluma sunduğu hizmetlerin, çağın<br />
gelişen ve değişen şartları göz önünde<br />
bulundurularak tespit edildiğini<br />
belirterek şunları kaydetti: “Din<br />
ve din olgusu giderek artan şekilde<br />
toplumların hayatlarında varlığını<br />
güçlendirerek devam etti. Din, dünyada<br />
yükselen değer hâline geldi.<br />
Gelinen noktada başta halkımız olmak<br />
üzere batıdaki vatandaş ve soydaşlarımızdan,<br />
Avrasya coğrafyasındaki<br />
dindaşlarımıza, Afrika kıtasındaki<br />
kardeşlerimizden, Orta Doğu’ya<br />
kadar tüm İslam coğrafyasının, Diyanet<br />
İşleri Başkanlığından ve sizden<br />
çok farklı beklentileri ve giderek<br />
artan şekilde talepleri oluştu. Bugün<br />
sayısı 100 bini geçen personeliyle<br />
sadece ülke sınırları içinde değil,<br />
dünya çapında hizmet yürüten<br />
ve büyük bir teveccühe mazhar olan<br />
bu güzide kurumumuz, söz konusu<br />
beklentilerin karşılanması noktasında<br />
stratejik yönetim yaklaşımını benimsemiş,<br />
merkezle taşra teşkilatları<br />
arasındaki koordinasyon ve uyuma<br />
ayrı önem vermiştir. Bu yönetim<br />
anlayışının gereği hizmetlerin ve faaliyetlerin<br />
daha etkili, kaliteli, planlı<br />
ve sonuç odaklı yürütülmesi ilkesini<br />
benimsemiştir. Toplumun dinî,<br />
ahlaki ve manevi değerlerini sürekli<br />
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
9
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
İl Müftüleri Toplantısı sonuç bildirgesi<br />
Diyanet İşleri Başkanlığı, İslam’ın<br />
evrensel ilkeleri ile yüce değerlerinin,<br />
toplumumuza ve insanlığa doğru<br />
bir şekilde ulaştırılması amacıyla<br />
küresel ölçekte faaliyet gösteren<br />
saygın bir Anayasal kurumumuzdur.<br />
Başkanlığımızın görev ve yetkisi,<br />
ilgili kanunlar tarafından belirlenmiş<br />
olup, güven ve itibarını aziz<br />
milletimizin ilgi ve itimadından, tarihsel<br />
bilgi, birikim ve tecrübesinden<br />
almaktadır. Bu yetkiyle, yüce dinimizin<br />
inanç değerlerini ve ahlaki<br />
umdelerini aşındırmaya yönelik her<br />
türlü ifrat ve tefrit karşısında, vatandaşlarımızı<br />
doğru bilgilendirme sorumluluğunun<br />
bilincinde olarak, ortaya<br />
çıkan gelişmeleri dikkatle değerlendirmektedir.<br />
Başkanlığımız sosyal gelişmelerin<br />
ortaya çıkardığı belli başlı dinî<br />
problemler karşısında ihtiyaç duyulan<br />
bilgiyi, vaaz ve hutbeler başta<br />
olmak üzere hemen her fırsatta<br />
milletimizle paylaşmakta, Kur’an ve<br />
Sünnet’ten mülhem açıklamalarını<br />
irşat dili çerçevesinde, belli bir usûl<br />
ve üslûp dairesinde gerçekleştirmektedir.<br />
Din-i Mübin-i İslam’ın evrensel<br />
hakikatleri ve yüce değerleri, hiç<br />
bir tartışmaya fırsat vermeyecek derecede<br />
açıktır. Millet varlığımızın temelini,<br />
harcını ve ruhunu oluşturan<br />
bu yüce ilkelerin ve ahlaki değer-<br />
ayakta tutan, insanlığın barış ve huzuruna<br />
katkı sağlayan Din-i Mübin-i<br />
İslam’ı öncelikle insanımıza anlatmak<br />
gibi mesuliyeti çok ağır bir vazife,<br />
bugün siz müftülerimizin uhdesindedir.<br />
Ülkemizin dinî-manevi<br />
alanlardaki engin tecrübesini ve bu<br />
alandaki ilmî birikimini, en başta<br />
milletimize taşımak gibi ağır bir mesuliyet<br />
ve sorumluluk omuzlarımızın<br />
üzerindedir. Zira milletimizin dinîmanevi<br />
hayatını yönlendirip yönetmekle,<br />
imar etmekle görevliyiz. Hedeflerimizi<br />
yüksek tutmak zorundayız.<br />
Artık yüce hedeflerin insanları<br />
olmak durumundayız. Çağın gelişen<br />
ve değişen imkânlarını kullanarak,<br />
ülkemizde hizmet ulaştırdığımız<br />
insan sayısını giderek artırabilmenin<br />
yol ve yöntemlerini yeniden düşünmeliyiz.<br />
Sunduğumuz hizmetlerin<br />
niteliği üzerinde çalışmalı, ‘nasıl<br />
daha nitelikli hizmet sunabiliriz’ sorusuna<br />
cevaplar aramalıyız. Bilgimizi<br />
ve birikimimizi sürekli yenilemeliyiz.<br />
Kendimizi sürekli geliştirmeliyiz.<br />
Din-i Mübin-i İslam’ın inanç, ibadet<br />
ve ahlak konularında halkımızı<br />
aydınlatmak öncelikli ödevimizdir.<br />
Diyanet personeli, ayrım yapmadan<br />
herkesi kucaklamakla, herkese<br />
din hizmeti sunmakla yükümlüdür.<br />
Alevisiyle, Sünnisiyle, Caferisiyle,<br />
Nusayrisiyle, yaşlısıyla genciyle, kadınıyla<br />
erkeğiyle, çocuğuyla, engellisiyle<br />
toplumun tüm kesimlerine din<br />
hizmetlerini ulaştırmalıyız.”<br />
Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı<br />
Ahmet Türk, katılımcıları selamladıktan<br />
sonra, Diyanet İşleri<br />
lerin zedelenmesi ve zayıflatılması<br />
tasvip edilemez.<br />
Diyanet İşleri Başkanlığı, uhdesine<br />
verilen görevlerin gereğini yerine<br />
getirirken, kuruluşundan bu yana<br />
özenle geliştirdiği ve kurumsallaştırdığı<br />
dengeli ve sağduyulu konumunu<br />
korumaya daima özen göstermektedir.<br />
Başkanlığımızın bu tutumu,<br />
müftülerimizin dikkat, özen ve<br />
hassasiyetleriyle uygulanmakta ve<br />
her türlü gündelik tartışmaların içine<br />
çekilme çabaları sonuçsuz kalmaktadır.<br />
Yakın geçmişte yaşanan bazı toplumsal<br />
ve doğal olaylar; trajik hadiselerin<br />
ardından üretilen teselli dilinin<br />
yeterli olmadığını, acı sonuçlar<br />
doğuran sosyal ve tabii hadiseler<br />
daha yaşanmadan önce bireysel,<br />
toplumsal ve kamusal yükümlülükler<br />
konusunda farkındalık oluştur-<br />
Başkanlığı’nın bu tür toplantılarda,<br />
Türkiye’de yaşanan sosyal meselelere<br />
de değinmesini istedi. Mardin<br />
Valisi Dr. Ahmet Cengiz ise İl Müftüleri<br />
İstişare Toplantısı’nın kadim<br />
şehir Mardin’de yapılmasından dolayı<br />
duyduğu memnuniyetini dile<br />
getirdi.<br />
Mardin’de dört gün süren İl Müftüleri<br />
Toplantısı, Dini Yayınlar Genel<br />
Müdürü Dr. Yüksel Salman tarafından<br />
okunan sonuç bildirgesiyle<br />
sona erdi.<br />
81 il müftüsünün ve Diyanet İşleri<br />
Başkanlığının üst yönetiminin katıldığı<br />
değerlendirme oturumunun ardından,<br />
yayımlanan sonuç bildirgesiyle<br />
toplantı sona erdi<br />
mayı mümkün kılacak yeni bir irşad<br />
dilinin geliştirilmesi gerektiğini ortaya<br />
koymuştur.<br />
Sivil girişimlerle ortaya çıkan dinî<br />
oluşumlar, dünyada olduğu gibi ülkemizde<br />
de toplumsal bir gerçekliktir.<br />
Önemli olan sosyo-kültürel dinî<br />
oluşumların, dinin sahih bilgisi ve<br />
temel kaynakları ekseninde toplum<br />
yararına faaliyet göstermeleridir. Bunun<br />
toplumun dinî-kültürel hayatına<br />
yapacağı katkı yadsınamaz. Ancak<br />
bu oluşumların açık, şeffaf, hesap<br />
verebilir, toplumu ayrıştırmayan,<br />
dinî duyguları ve güveni istismar etmeyen<br />
bir yapıda olmaları son derece<br />
önemlidir. İslam’ın temel bilgi<br />
kaynakları olan Kur’an, Sünnet ve<br />
Müslümanların tarihsel tecrübesini<br />
aşarak, kendinden menkul iddialarla<br />
ve sübjektif deneyimlerle hakikati<br />
tekeline alarak, dinî nüfuz alanı<br />
10
Ortaköy Camii ibadete açıldı<br />
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından<br />
Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın<br />
sponsorluğunda, üç yılda restore<br />
edilen Ortaköy’deki Büyük Mecidiye<br />
oluşturma ve toplumun dinî dokusunu<br />
dejenere etme girişimleri asla<br />
onaylanamaz.<br />
Milletimiz, tarih boyunca dini yozlaştıran<br />
dinî görünümlü tezahürlere<br />
karşı dikkatli ve feraset içinde olmuştur.<br />
Birey ve toplumun din algısına<br />
ve yorumuna saygı duyulması,<br />
bugünün dünyasında ortak bir yaklaşımdır,<br />
ancak İslam’ın temel referanslarıyla<br />
ters düşen, mesiyanik<br />
kavramlarla söylem örgüsü kuran,<br />
yaygın kitlenin zihninde karışıklıklara<br />
meydan veren, dinin yüksek hakikatlerini<br />
ve toplumun ahlaki değerlerini,<br />
süfli emellerle ve basit içeriklerle<br />
değersizleştiren yaklaşımlar<br />
asla kabul edilemez.<br />
Gençlerin medeniyet değerlerine<br />
dair gönüllü bir aidiyet bilinci geliştirmesine<br />
ve öz güveni yüksek bireyler<br />
olmasına yardımcı olacak bir<br />
dil ve üslûp üzerinde çalışılması gerekmektedir.<br />
Bu sebeple din hizmetleri,<br />
genç kuşağın kendi değerleriyle<br />
buluşmasını, kendi manevi potansiyellerini<br />
keşfetmesini, açığa çıkarmasını<br />
ve geliştirmesini sağlayan<br />
bir yaklaşımı esas almalıdır.<br />
Son zamanlarda yazılı ve görsel<br />
medyada yoğun biçimde yer verilen<br />
çocuk ve kadın cinayetleri, annelerinden<br />
ve ailelerinden kopartılan çocukların<br />
yürek burkan haberleri ve<br />
gündemden düşmeyen çocuk yaşta<br />
evlilikler toplum olarak, İslam’ın barış<br />
ve rahmet mesajlarına ve merhamet<br />
eğitimine ne kadar muhtaç olduğumuzu<br />
göstermektedir. Gelinen<br />
noktada toplumsal bir duyarlılığa ihtiyaç<br />
duyulmaktadır.<br />
Müslüman coğrafyası tarihin en<br />
zor süreçlerinden birini yaşamaktadır.<br />
Yapısı gereği farklı dillerin, mezheplerin<br />
ve dinlerin, tarihten bugüne<br />
birlikte yaşadığı bu coğrafyada<br />
yeni gerilim alanları oluşturularak<br />
din, dil, düşünce, inanış üzerinden<br />
gerilim alanları oluşturulmak istenmektedir.<br />
Din ve dinî imgeler<br />
üzerinden aşırılığa, şiddet ve tedhişe<br />
uygun ortamlar oluşturularak Müslüman<br />
toplumların yaşama alanları<br />
tahrip edilmekte, inanç değerleri<br />
ve güvenlikleri zedelenmektedir. İslam<br />
coğrafyasının acı, gözyaşı, ıstırap,<br />
açlık, toplumsal kaos, iç savaş,<br />
şiddet ve istikrarsızlık gibi olumsuz<br />
kavramlarla anılıyor olması oldukça<br />
üzüntü vericidir. Bu bağlamda<br />
Nijerya’da yaşanan Boko Haram adlı<br />
terör örgütünün yüzlerce kız çocuğunu<br />
kaçırması eylemi utanç vericidir.<br />
Bu durumu vicdan sahibi hiç kimsenin<br />
kabul etmesi mümkün değildir.<br />
Başta Müslümanlar olmak üzere<br />
bütün insanlık camiasına düşen<br />
öncelikli görev, nefret ve şiddet üreten<br />
ortamları gidermek, huzur ve<br />
güvenin sağlanması için el birliği ile<br />
çaba göstermektir.<br />
Başkanlığımızın, Ramazan ayının<br />
manevi atmosferinden istifadeyi artırmak<br />
amacıyla her sene bir tema<br />
belirlediği ve bu çerçevede toplumun<br />
bütün kesimlerine ulaşmak ve<br />
yeni farkındalıklar oluşturmak istediği<br />
malumlarıdır. Bu yıl Ramazan<br />
ayında, “kimse yalnız kalmasın” başlığıyla<br />
yoksul, yetim, yaşlı, engellilerle<br />
kalabalıklar içinde yalnız kalan<br />
kardeşlerimize, Ramazanın rahmet<br />
ikliminin ve şefkat soluğunun ulaşması<br />
için el birliği ile çaba sarf edilecektir.<br />
Camiler Haftasında da “Cami<br />
ve Gençlik” konusunun ele alınması<br />
ilke olarak kararlaştırılmıştır.<br />
Milletimizin, okulların tatil olmasını<br />
müteakip başlayan Yaz Kur’an<br />
Kurslarına olan ilgisinin her geçen<br />
yıl artarak devam etmesi memnuniyet<br />
vericidir. Müftülüklerimiz bu yıl<br />
da gereken her türlü hazırlığı yaparak,<br />
camilerimizde yavrularımızı en<br />
iyi şekilde ağırlamayı ve en yüksek<br />
düzeyde istifadeyi mümkün kılacak<br />
tedbirleri alarak verimli bir eğitim<br />
ve öğretim gerçekleştireceklerdir.<br />
Camii, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan<br />
ve Diyanet İşleri Başkanı Prof.<br />
Dr. Mehmet Görmez’in katıldığı törenle<br />
ibadete açıldı.<br />
Diyanet İşleri Başkanlığımızca<br />
TÜİK’e yaptırılan, “Türkiye’de<br />
Dinî Hayat” araştırmasının verileri,<br />
İslam’ın bu toplumun ortak değeri<br />
ve milletimizin kimlik yapısının temel<br />
bileşeni olduğunu bir kez daha<br />
ortaya koymuştur. Millet olarak geleceği<br />
birlikte inşa etme ve yaşama<br />
imkânı konusunda da ümit vermiştir.<br />
Ayrıca Başkanlık olarak hizmet<br />
kusurlarımızı görmeye vesile olmuştur.<br />
Araştırma sonuçları bilimsel çalışmalara<br />
da kaynaklık etmek üzere<br />
kamuoyu ile paylaşılacaktır.<br />
Ülkemizle birlikte yurt dışında da<br />
geniş bir coğrafyada hizmet veren<br />
Türkiye Diyanet Vakfı, yeniden yapılanma<br />
çalışmalarını genişleterek<br />
devam ettirmektedir. Bu bağlamda<br />
yurt sathında il ve ilçe temsilciliklerinin<br />
yeniden yapılandırılması süreci<br />
başlatılmıştır. Dinî ve hayrî hizmetlerde<br />
daha geniş katılımlı hizmet<br />
projelerine ilaveten, yurt içi ve<br />
yurt dışındaki eğitim faaliyetlerini<br />
artırma ve geliştirme gayretleri sürmektedir.<br />
Özellikle yurt içinde öğrenci<br />
yurtları projelerinin yaygınlaştırılmasına<br />
devam edilecektir.<br />
Bugün ülkemizde ve dünyada yaşanan<br />
birçok dinî problem, kamuoyu<br />
tarafından değerlendirilmekte ve<br />
tartışma konusu yapılmaktadır. Başkanlığımıza<br />
da kamuoyunda tartışılan<br />
konulara ilişkin pek çok husus<br />
yansımaktadır. Başkanlığımız gerek<br />
il müftüleri istişare toplantılarında<br />
ve gerekse değişik toplantılarda yapılan<br />
açılış konuşmalarında, güncel<br />
dinî konulara değinilmekte ve kamuoyu<br />
aydınlatılmaktadır.<br />
İl müftüleri istişare toplantısı esnasında<br />
dile getirilen güncel bazı hususların,<br />
kamuoyu tarafından ilgiyle<br />
karşılanmış olması memnuniyet<br />
vericidir. Ancak bu tür açıklamaların<br />
değişik amaçlarla kullanılmaması ve<br />
farklı anlamlara çekilmemesi temennimizdir.<br />
1853 yılında Sultan Abdülmecid tarafından<br />
yaptırılan caminin restorasyon<br />
çalışmalarının tamamlanmasının<br />
ardından hizmete açılı-<br />
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
11
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
III. Yurtdışı Hizmetleri Konferansı Sapanca’da gerçekleştirildi<br />
Diyanet İşleri Başkanlığının yurt dışı<br />
hizmetlerinin ana esaslarının ele<br />
alındığı “III. Yurtdışı Hizmetleri Konferansı”<br />
Sapanca’da yapıldı.<br />
‘Ortak Akıl-Hedef-Eylem’ ana teması<br />
altında 4 gün süren toplantının<br />
açılışında konuşan Diyanet İşleri<br />
Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez,<br />
Diyanet’in yurt dışı hizmetlerinin<br />
bir iyilik hareketi olduğunu belirterek<br />
Diyanet’in yurt dışı din hizmetlerinin<br />
uluslararası siyasetin kavramlarıyla<br />
tanımlanamayacağını söyledi.<br />
Yeryüzündeki bütün kötülüklerin<br />
ortadan kaldırmanın yolunun, kötülüklerin<br />
üstüne iyilikle gitmek olduğunu<br />
ifade eden Başkan Görmez,<br />
Başkanlığın yurt dışı hizmetlerini bu<br />
şekilde izah etmenin en doğru yol<br />
olduğunu belirtti. Bugün yüzü aşkın<br />
ülkede 120 noktada temsilcilikleri<br />
olan, üç bin sivil toplum örgütüyle<br />
çalışan Diyanet’in yurt dışı teşkilatının<br />
yurtdışı hizmetlerini iyilik, barış<br />
ve bilgi hareketi olarak tanıtarak<br />
konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizim<br />
şı töreninde konuşan Diyanet İşleri<br />
Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez,<br />
İstanbul’un, İslam medeniyetinin<br />
başkenti olduğunu belirterek<br />
şöyle konuştu: “Camilerin, minarelerin,<br />
mabetlerin başkenti olan<br />
İstanbul’umuzun simgesi hâline gelmiş<br />
bu güzel mabedi bize kazandıran<br />
Sultan Abdülmecid’i rahmetle<br />
anıyorum. O günden bugüne, bu camiye<br />
hizmet eden bütün büyüklerimize,<br />
içinde Rahman’a secde eden<br />
bütün kardeşlerimize Allah’tan rahmet<br />
diliyorum. Cenab-ı Hak vatanımızı<br />
mabetsiz, mabetlerimizi cemaatsiz<br />
bırakmasın, cemaatlerimizi namazsız,<br />
ibadetsiz bırakmasın, ibadetlerimizi<br />
de hep ihlaslı ve samimi kılsın.<br />
Yenilenmesine vesile olan bütün<br />
kardeşlerimizden, bütün büyüklerimizden<br />
Allah razı olsun. Allah,<br />
hayırlı mübarek etsin.”<br />
Caminin beşinci kez restorasyona<br />
uğradığını, bu hâle gelmesinden<br />
memnun ve mutlu olduğunu ifade<br />
eden Başbakan Erdoğan, camide<br />
çok ciddi güçlendirme çalışma-<br />
bu hizmetimizi uluslararası siyasetin<br />
kavramları ile tanımlamak mümkün<br />
değildir. Bugün uluslararası siyaset,<br />
özellikle dinî kurumların, gönüllü<br />
kuruluşların farklı coğrafyalarda<br />
yaptıkları hizmetleri ‘softpower’<br />
olarak tarif ediyorlar. Başında ‘soft’<br />
sıfatı olsa dahi, bu tür hizmetleri bir<br />
güç gösterisi olarak tarif etmek, bu<br />
hizmetlerin hikmetini bilmemekten<br />
kaynaklanır. Bugün gerek Rusya’da,<br />
gerek Orta Asya cumhuriyetlerinde,<br />
Kafkasya’da, Balkanlar’da, Baltık<br />
cumhuriyetlerinde, Avrupa’da yaşayan<br />
millet varlığımızla yaptığımız<br />
çalışmalar, son yıllarda Afrika’nın<br />
sı yapıldığını söyledi. Camideki tezyinat<br />
sıkıntılarının da giderildiğini<br />
kaydeden Başbakan Erdoğan şunları<br />
söyledi: “Bazı eksiklerin de giderilmesiyle<br />
Büyük Mecidiye Camisi hizmete<br />
başladı. Sultan Abdülmecid’in<br />
ruhuna fatihalar gönderildi. Onlar<br />
eserleriyle kalıcı oldular. Biz de bu<br />
kalıcı eserleri bizlere bırakan bu ecdadımızla<br />
hep iftihar ettik. Onlar bizim<br />
mefahirimiz. Bu eserler, bugüne,<br />
geleceğe en önemli işaret fişekleridir.<br />
Bunlarla birlikte geleceğe emin<br />
adımlarla yürüyoruz. Bu eserin mimarı<br />
durumunda olan bir Ermeni<br />
mimardır. Ecdat bu noktada da aslında<br />
çok farklı davranmış, işi ehline<br />
vermiş. Cami, mimari anlamda<br />
çok farklı bir yerdedir. Dolayısıyla<br />
biz, mimarından mühendisine, işçisine<br />
kadar bu restorasyonlarda emeği<br />
geçenlere hep rahmet gönderiyoruz.<br />
Bize düşen bir görev daha var,<br />
bu camileri cemaatsiz bırakmayacağız.<br />
Bu camilerin cemaatsiz kalmaması<br />
gerekir.”<br />
Açılışın öncesinde Başkan Görmez,<br />
halka hutbe irad etti.<br />
kırkı aşan ülkesine götürdüğümüz<br />
hizmetler, Avrasya İslam Şûrası, Afrika<br />
Dinî Liderler Zirvesi, Latin Amerika<br />
Dinî Liderler Zirvesi, bütün bu çalışmalarımızın<br />
temel hedefi, bir iyilik<br />
hareketidir. Bu toplantımızda işin<br />
bilgi boyutunu konuşmamız gerekiyor.<br />
Yurt dışı hizmetlerimizi üç kavramla<br />
açıklıyoruz. İyilik hareketi, barış<br />
hareketi ve bilgi hareketi. Biz gittiğimiz<br />
ülkelere barış, birlikte yaşama<br />
ahlakı ve bilgi götürüyoruz.<br />
Bu toplantıda bilgi hareketi üzerinde<br />
durmamız gerekiyor. Çünkü yurt<br />
içinde yaptığımız din hizmetleriyle<br />
yurt dışında yapacağımız din hiz-<br />
12
metleri birbirinden farklıdır. İlahiyat<br />
fakültelerimizin müfredatlarını ve<br />
programlarını yeniden gözden geçirmeleri<br />
gerekiyor. Bugün dinlerin kadim<br />
tarihlerde nasıl ortaya çıktığı,<br />
nasıl yaşadığı ve bugün hangi değerleri<br />
insanlığa kazandırmak istediğine<br />
dair ilahiyat fakültelerinde pek<br />
çok dersler verilmektedir. Fakat dinin<br />
çağdaş dünyada, toplumları nasıl<br />
etkilediği üzerinde durmamız gerekiyor.”<br />
Yurt dışı din hizmetleri için ilahiyat<br />
fakültelerinin alması gereken<br />
sorumluluklar vardır<br />
Yurt dışı din hizmetlerimiz için bazı<br />
alanlara ihtiyaçları olduğunu belirten<br />
Başkan Görmez, “İlahiyat fakültelerinin,<br />
Müslüman ülkeleri, buralardaki<br />
dinî toplulukları ve o ülkelerde<br />
önemli etkinlikleri, gerek İslam<br />
dünyasında gerek tüm dünyadaki<br />
farklı dinî tezahürler, Müslüman<br />
azınlık hukuku, çok dinli ve<br />
çok kültürlü toplumda din pedogojisi,<br />
din ve kültüre dair gelişmeler.<br />
Bütün bunları müstakil araştırma<br />
alanları olarak seçen ihtisaslaşmalar<br />
ve buna uygun merkez ihtisas<br />
kütüphaneleri oluşturmaları bizlere<br />
katkı sağlayacaktır.” dedi.<br />
Dinî Sosyal Hizmet Vakfının, senedini,<br />
ismini ve yapısını değiştirerek,<br />
Müslüman Azınlıklar ve Topluluklarla<br />
Yardımlaşma Vakfı’na dönüştüğünü;<br />
ayrıca 29 Mayıs Üniversitesi<br />
bünyesinde bir ‘Müslüman Azınlıklar<br />
ve Topluluklar Enstitüsü’ kurularak<br />
YÖK’e müracaatının yapıldığını<br />
ifade eden Başkan Görmez, burada<br />
öğrencilerin ihtisaslaşmalarının<br />
sağlanacağını belirterek göç ve<br />
dine dair karşılaştırmalı çalışmalara,<br />
ülke ve bölgelere göre din-toplum<br />
ve din-devlet ilişkilerinin müstakil<br />
olarak ele alınmasına şiddetle ihtiyaç<br />
bulunduğunu belirterek konuşmasını<br />
şöyle sürdürdü: “Dış İlişkiler<br />
Genel Müdürlüğümüz bundan sonra<br />
periyodik olarak Din Özgürlükleri<br />
Raporu hazırlayacaktır. Rapor şu başlıklar<br />
altında hazırlanacaktır: Uygulamalarla<br />
din özgürlükleri ihlâlleri ve<br />
Müslümanların karşılaştıkları sorunlar;<br />
ibadethanelere yönelik işlenen<br />
nefret suçları; kılık kıyafet alanında<br />
din ve vicdan özgürlüğü ihlâlleri;<br />
eğitim alanıyla ilgili din özgürlüğü<br />
kısıtlamaları; helal kesim konusunda<br />
din özgürlüğü kısıtlamaları;<br />
hukuk alanında ayrımcı uygulamalar;<br />
belediyelerde ayrımcı uygulamalar;<br />
istihdam konusunda ve yabancı<br />
düşmanlığı konusundaki ayrımcı uygulamalar;<br />
medya ve siyaset alanlarındaki<br />
İslamofobia. Bu çalışmaları,<br />
bu başlıklar altında her ülkede yaşanan<br />
hadiseleri, Dış İlişkiler Genel<br />
Müdürlüğümüz bundan sonra rapor<br />
hâline getirecek ve farklı dillere tercüme<br />
ederek dünyadaki benzer kuruluşlarla<br />
paylaşacaktır.”<br />
Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Emrullah<br />
İşler de açılışta bir konuşma<br />
yaparak ülkemizin bugün gelinen<br />
noktada, bütün projelerini küresel<br />
ölçekte düşünmek zorunda olduğunu<br />
söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığının<br />
dünyanın her bölgesinde<br />
yurt dışı hizmeti veren bir kurum<br />
olduğunu ifade eden Başbakan<br />
Yardımcısı İşler konuşmasına şöyle<br />
devam etti: “Diyanet İşleri Başkanlığı,<br />
sizlerin aracılığıyla yurt dışında<br />
icra ettiği faaliyetleriyle ülkemizin<br />
dış politikasına muazzam katkılar<br />
sunan önemli bir yumuşak güç<br />
unsuru hâline gelmiştir. Büyük bir<br />
dönüşüm geçiren küresel sistemde;<br />
oyunun kuralları, taktikleri ve<br />
aktörleri de aynı hızla değişmektedir.<br />
Yeni bakış açıları ve işbirliği modelleri<br />
gelişirken farklı anlayışlar ortaya<br />
çıkmakta; yeni sorunlara farklı<br />
yöntemlerle kalıcı çözümler üretilmesi<br />
gerekmektedir. Ülkeler bu dönüşüme<br />
uyum sağlamaya çalışırken,<br />
yumuşak güç kavramı, en stratejik<br />
yöntemlerden biri olarak günden<br />
güne önem kazanmaktadır. Dolayısıyla<br />
bu görevi icra eden sizler, söz<br />
konusu hizmetleri etkileyebilecek siyasi,<br />
sosyal, ekonomik ve teknolojik<br />
pek çok değişim ve gelişmeyi de yakinen<br />
bilmek ve takip etmek durumundasınız.”<br />
Bizim medeniyetimiz, bizim kültürümüz<br />
bir barış kültürüdür<br />
Bizim medeniyetimizin ve kültürümüzün<br />
bir barış kültürü olduğunu<br />
vurgulayan Başbakan Yardımcısı<br />
Prof. Dr. Emrullah İşler, son dönemlerde<br />
özellikle 11 Eylül sonrasında<br />
İslam’ı terörle ya da aşırılıkla özdeşleştirmeye<br />
çalışanların, Diyanet İşleri<br />
Başkanlığının ortaya koyduğu hizmetlerin<br />
sonuçlarını gördüklerinde<br />
ne kadar vahim bir hata yaptıklarını<br />
fark edeceklerini belirterek konuşmasını<br />
şöyle sürdürdü: “11 Eylül<br />
2001’de Amerika’da yaşanan terör<br />
saldırısı sonrasında, Batı’da İslam<br />
korkusu olarak ifade edebileceğimiz<br />
İslamofobia diye bir hastalık zuhur<br />
etti. Bu korku neticesinde olumsuz<br />
bir Müslüman ve Hz. Muhammed<br />
imajı oluşturuldu. Ayrıca ayrımcılık,<br />
ötekileştirme ve ırkçılık bütün yönleriyle<br />
siyaset kurumlarına kadar sirayet<br />
etti. Öte yandan entegrasyon<br />
kavramı da salt bir güvenlik problemi<br />
olarak ele alınmaya başlandı.<br />
Asimilasyon politikaları başvurulan<br />
bir yol ve yöntem olarak açıkça ortaya<br />
çıkmaya başladı. Medeniyetler<br />
çatışması gündeme getirildi. Oysa<br />
küreselleşen dünyada farklılıkları<br />
reddeden, yakınlıklara kuşkuyla bakan,<br />
fanatik yaklaşımlar değil; mutlaka<br />
ve mutlaka barış, bir arada yaşama<br />
ve dayanışma kazanacaktır. Nihayetinde<br />
medeniyetlerin çatışması<br />
tezi değil, ittifakı dünyaya hâkim<br />
olacaktır. Biz buna inanıyor ve bunun<br />
için gayret sarf ediyoruz. Yine<br />
yakın coğrafyamızda mezhep farklılıkları<br />
üzerinden, Müslümanı Müslümana<br />
düşürüp kırdırmaya çalışanlar,<br />
din farklılıkları üzerinden asırlarca<br />
aynı sokağı, aynı şehri, aynı mahalleyi<br />
paylaşmış Müslümanları, Hıristiyanları,<br />
Sünnileri, Şiileri, Nusayrileri<br />
birbirinden ayırmaya çalışmaktadır.<br />
Bugün İslam dünyası, meydana<br />
getirilmeye çalışılan mezhep kavgaları<br />
ile zulüm, savaş, çatışma, insan<br />
hakları ihlâlleri, cinayetler, terör,<br />
ekonomik sıkıntılar, fakirlik, cehalet<br />
ve geri kalmışlığın pençesine itilmeye<br />
çalışılmaktadır.”<br />
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
13
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
“Türk Dünyası Bilgeler Zirvesi-Gönül Sultanları Buluşması”<br />
Eskişehir’de gerçekleştirildi<br />
“Türk Dünyası Bilgeler Zirvesi-Gönül<br />
Sultanları Buluşması” sempozyumu,<br />
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi<br />
Kongre Merkezinde gerçekleştirildi.<br />
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet<br />
Görmez, sempozyumun açılış<br />
programına katılarak bir konuşma<br />
yaptı. Konuşmasında medeniyetin<br />
en temel esasının bilgi olduğunu<br />
kaydeden Başkan Görmez, “Bizim<br />
medeniyetimiz bir bilgi medeniyetidir.<br />
İslam medeniyetinde bilgi, varlığa<br />
takaddüm eder. Önce bilgi, sonra<br />
Allah’a iman. Hatta bilgi imana takaddüm<br />
eder. Bizim medeniyetimizde<br />
bilgi kavramını üç önemli kavram<br />
ifade eder; ilim, hikmet ve marifet.<br />
Hikmetsiz ilim zayi hükümdür.<br />
Marifetsiz hikmet kıylı kaldir. Marifetin<br />
başı, insanın kendisini bilmesidir.<br />
Kendini bilmeyen rabbini bilmez.<br />
İlmin sahibine âlim, hikmetin<br />
sahibine hâkim, irfanın sahibine de<br />
arif diyoruz. Bilge, sadece bilgi sahibine<br />
denmez. Bilge, hem âlim, hem<br />
hâkim, hem de arif olana denir. İlmi<br />
hikmetten, hikmeti de marifetten<br />
ayırmayan kimsedir. Biz bilge derken,<br />
üçünü birden yaşanmış örnek<br />
bir hayata dönüştüreni kast ediyoruz.<br />
Sadece bilgi hamallarına âlim<br />
demiyoruz. Süslü yaldızlı söz sarf<br />
edene hâkim demiyoruz. Hikmetin<br />
arkasındaki bilgi kırıntılarına sahip<br />
olanlara arif demiyoruz. Bilge; hem<br />
arif, hem âlim, hem de hâkim olan<br />
kimsedir.” şeklinde konuştu.<br />
Başkan Görmez, bilginin asıl yeryüzünde<br />
gerçekleştirmek istediği hikmeti,<br />
hikmetin gayesi olan marifeti<br />
bilebilmek için maveraya vakıf olmak<br />
gerektiğini belirterek konuşmasına<br />
şöyle devam etti: “Mavera<br />
aynı zamanda tarihte bir coğrafyanın<br />
adıdır. Maveraünnehir medeniyetinin<br />
insanlığa armağan ettiği en<br />
önemli hususlardan biri, metodolojidir.<br />
Bilginin usûlünün oluşturulmasıdır.<br />
Nitekim usûlsüz vusül olmaz,<br />
vusülsüz de usûl olmaz. İşte bu bölgede<br />
fıkıh, Irak’ta, Şam’da doğan fıkıh<br />
burada bir usûle kavuşacaktır.<br />
Felsefe, hikmet, tefsir, hadis, usûl-ü<br />
fıkıh, usûl-ü hadis, usûl-ü din gibi<br />
nice ilimlerin en büyük kaynaklarının<br />
Maveraünnehir’de, bilginin ve<br />
varlığın mevarasının tahsil edildiği<br />
bu bölgede ortaya çıktığına hepimiz<br />
şahit oluyoruz.”<br />
İlmimiz çoğaldı âlimlerimiz azaldı,<br />
bilgimiz çoğaldı bilgelerimiz<br />
azaldı<br />
Anadolu’daki İslam medeniyetini<br />
de Maveraünnehir’de ortaya<br />
çıkan bu bilgeliğin inşa etti-<br />
Dinî Yüksek İhtisas kurslarında mezuniyet sevinci<br />
ğini, Hicaz’da neşet eden ilmin,<br />
Maveraünnehir’de hikmet ve marifete<br />
kavuştuktan sonra, Alperenlerin<br />
eliyle Anadolu’ya taşındığını;<br />
Anadolu ve Rumeli’de inşa edilen<br />
büyük medeniyetin büyük oranda<br />
Maveraünnehir’de yetişen bilgeler<br />
ve gönül sultanları marifetiyle inşa<br />
edildiğini ifade eden Başkan Görmez,<br />
“İlmimiz çoğaldı âlimlerimiz<br />
azaldı, bilgimiz çoğaldı bilgelerimiz<br />
azaldı. Bu toplantının bilgece bir söz<br />
ve davranışa vesile olmasını, bilgesi<br />
azalmış dünyaya bilgece bir aşı gerçekleştirmesini<br />
diliyorum.” dedi.<br />
Sempozyum’da, 70 akademisyen ve<br />
aydın, 3 gün boyunca, Türk dünyasına<br />
yön vermiş kanaat önderleri ile<br />
bilgelerin hayatları ve görüşlerini 10<br />
oturum hâlinde anlattılar.<br />
Açılış programına Milli Eğitim Bakanı<br />
Nabi Avcı; Gıda, Tarım ve Hayvancılık<br />
Bakanı Mehdi Eker, Türk<br />
dünyasından davetliler, çok sayıda<br />
akademisyen, aydın ve sivil toplum<br />
kuruluşlarından temsilciler katıldı.<br />
Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri<br />
Genel Müdürlüğü, Dinî Yüksek<br />
İhtisas kursiyerleri için mezuniyet<br />
programı düzenledi.<br />
Törene Diyanet İşleri Başkanı Prof.<br />
Dr. Mehmet Görmez de katılarak bir<br />
konuşma yaptı. Mezuniyet gününün<br />
Diyanet İşleri Başkanlığı için bir iftihar<br />
ve sevinç günü olduğunu belirten<br />
Başkan Görmez, mezun olan<br />
kursiyerlere hayatlarında başarılar<br />
dileyerek Dinî Yüksek İhtisas kursla-<br />
14
ının Diyanet İşleri Başkanlığının en<br />
önemli müessesesi olduğunu kaydetti<br />
ve bu kursların icra ettiği fonksiyon<br />
ve yaptığı hizmet bakımından<br />
son derece önemli olduğunu vurguladı.<br />
İslam medeniyetinin bir ilim<br />
medeniyeti olduğunu ifade eden<br />
Başkan Görmez konuşmasını şöyle<br />
sürdürdü: “Bugün İslam dünyasında<br />
yaşadığımız en büyük sorunlardan<br />
bir tanesi, malumat çok ama bu<br />
malumatı hayatla irtibatlı kılmakta,<br />
din ile hayat arasındaki irtibatı doğru<br />
kurmakta yaşadığımız sıkıntılardır.<br />
Belki ilim, hikmet ve marifet,<br />
üçü birden cem edilirse, bu sorunları<br />
ortadan kaldırmakta başarılı olabiliriz.<br />
İlim denildiği zaman birlikte<br />
amel-i salih gelir akla. Bilgi ahlakı,<br />
ilmin bir ahlak ve sorumluluğa dönüşmesi,<br />
Kur’an’ın ve Hz. Peygamberin<br />
üzerinde en çok durduğu husustur.<br />
Biz, ilmi hayatımıza aksettiremiyoruz,<br />
onu örnek bir hayata dönüştüremiyoruz.”<br />
Belli bir tarihe kadar gelindiğinde,<br />
eline kitap alan herkes kendisinin<br />
âlim olduğunu iddia etmeye<br />
başladı<br />
İslam tarihinde ‘âlim’ kavramının iki<br />
defa daralma, bir defa da parçalanma<br />
yaşadığını belirten Başkan Görmez,<br />
dini endişelerle ‘âlim’ kavramının<br />
içeriğinin daraltıldığını söyledi.<br />
Belli bir tarihe kadar gelindiğinde,<br />
eline kitap alan herkesin âlim olduğunu<br />
iddia etmeye başladığını,<br />
âlim ile müçtehit tanımının zaman<br />
zaman birbirinin yerine ikame edilerek<br />
âlimin tanımının daraltıldığını<br />
ifade eden Başkan Görmez, “Âlim<br />
dediğimiz zaman ilmi hayatında<br />
görmemiz gerekiyor. Eğer bugünkü<br />
insanların yaşadığı sorunlar arasında<br />
ilişki kuracak bir metoda sahip<br />
değilse, o zata âlim demek mümkün<br />
olmaz.” şeklinde konuştu.<br />
Türkiye’deki ilahiyat fakültelerinin<br />
ürettiği bütün ilimler, Müslümanların<br />
sorunlarını çözmeye<br />
yetmiyor<br />
İslam dünyasının büyük sorunları<br />
bulunduğuna dikkat çeken Başkan<br />
Görmez, “Türkiye’ye bir terazi<br />
kuralım. Terazinin bir kefesine Müslümanların<br />
bütün sorunlarını koyalım.<br />
Diğer kefesine de Türkiye’deki<br />
ilahiyat fakültelerinin ürettiği bütün<br />
ilimleri, yazdıkları bütün kitapları,<br />
Diyanet İşleri Başkanlığının tüm<br />
personelinin sahip olduğu ilmi, Haseki<br />
Eğitim Merkezlerimizde tahsil<br />
edilen bütün ilimleri koyalım. Bu<br />
ilim bu sorunlarımızı çözmüyor.” ifadelerini<br />
kullandı.<br />
İlkinin 1976 yılında İstanbul Haseki<br />
Eğitim Merkezi’nde düzenlendiği<br />
ihtisas kurslarından, bugüne kadar<br />
toplam 2 bin 333 kişi mezun oldu.<br />
Bu yıl İstanbul, Konya, Erzurum,<br />
Kayseri, Trabzon ve Rize eğitim merkezlerinden<br />
193 kişi mezun oldu.<br />
Mezun olan kursiyerlere diplomalarını<br />
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr.<br />
Mehmet Görmez verdi. Törene Diyanet<br />
İşleri Başkan Yardımcısı Prof.<br />
Dr. Hasan Kâmil Yılmaz, Eğitim Hizmetleri<br />
Genel Müdürü Prof. Dr. Ali<br />
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının<br />
üst düzey yöneticileri ve çok sayıda<br />
davetli katıldı.<br />
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
Yaz Kur’an kursları başladı<br />
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından<br />
yaz tatili boyunca Kur’an, Siyer, ibadet,<br />
ahlak ve dinî bilgilerin verileceği<br />
yaz Kur’an kursları, Ankara Ahmet<br />
Hamdi Akseki Camii’nde düzenlenen<br />
törenle başladı. ‘Camiye koşalım,<br />
Kuran’la buluşalım’ temasıyla başlayan<br />
ve hafta içi her gün, her yaştan<br />
öğrencinin katılabileceği kursların açılışına<br />
binlerce çocuk katıldı. Açılışta<br />
konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof.<br />
Dr. Mehmet Görmez, bugünün millet olarak sevinç günümüz olduğunu belirterek “Allah’ın dostları, Peygamberin<br />
sevgilileri, cennetin çiçekleri hoş geldiniz. Bugün millet olarak sevinç günümüz. Nasıl ki yaz geldiğinde, tabiat çiçek<br />
açtığında, bütün insanlığı bir sevinç, huzur kaplar. İşte bugün de camiler, cennetin çiçekleri olan çocuklarla buluştuğu<br />
için millet olarak sevinç içindeyiz.” dedi.<br />
Diyanet İşleri Başkanlığının sayısız hizmet alanı olduğunu, ancak bunların içinde en önemlilerinden birinin yaz<br />
kursları olduğunu belirten Başkan Görmez şöyle konuştu: “Yaz kursları Diyanet İşleri Başkanlığının en önemli hizmetlerindendir.<br />
Bugün ülkemizin dört bir tarafından camiyle buluşan, Kur’an’ı, Peygamberimizin hayatını öğrenmeye<br />
gelen, camiyle, mihrapla, minberle tanışmaya gelen bütün yavrularımıza hayırlı olsun. Allah’ın evlerine hoş geldiniz.<br />
Kıymetli anne babalar, gözümüzün nuru, kalbimizin süruru çocuklarımızı, Allah bizlere bağışlasın. Lütfen onları<br />
Kur’an’sız, camisiz bırakmayın. Onlar, inançlarıyla, kitaplarıyla, Peygamberleriyle tanışsınlar. Benliklerini, kişiliklerini<br />
kazansınlar. Müslüman kimlikleriyle yaşasınlar.” Hizmet verecek din gönüllülerine de seslenen Başkan Görmez,<br />
“Kardeşlerim, lütfen her bir yavrumuzu Allah’ın en büyük emaneti olarak kabul edelim. Hiçbir zaman onların zihinlerinde<br />
kötü denilebilecek bir iz bırakmayalım. Peygamberimizin çocuklara davrandığı gibi davranalım. Secdede çocuk<br />
sırtına bindiği için secdesini uzatan, çocuk ağladığında namazı kısa kesen, hutbedeyken kendisine gelen çocuğu<br />
inip kucağına alan öyle hutbe veren bir peygamberin ümmetiyiz. Cami cemaatimiz, lütfen onlara surat asmayın, in-<br />
15
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
citecek söz söylemeyin. Onların camiyle buluşmaları bütün ülkemizin, milletimizin, dünyanın rahmetle kaplanması<br />
anlamına geliyor.” dedi.<br />
Programa katılan Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz da yapığı konuşmada, camilerin çocuklarla güzelleştiğini<br />
belirterek “Camilerimiz sizlerle güzelleşti, çünkü siz hayatın güzelliğisiniz. Okullar kapandı camilerimiz açıldı.<br />
Bir işten boşa çıkınca yeni bir işe başlamak esastır. Siz de öyle yaptınız, camiye koştunuz. Kur’an’ı, namaz kılmayı<br />
öğreneceksiniz. Camiyle tanışacaksınız. Camide sevgiyi, saygıyı, paylaşmayı, yardımlaşmayı, kardeşliği, dayanışmayı<br />
öğreneceksiniz. Oyun atmosferi içinde sıkılmadan buradan güzelliklerle ayrılacaksınız.” diye konuştu.<br />
Yaz Kur’an kursları açılış programında çocuklardan oluşan tasavvuf müziği korosu ilahiler seslendirirken, bazı çocuklar<br />
Kur’an okudu, ezan ve şiirler söylediler. Programın ardından çocuklara dondurma ikram edildi. Diyanet İşleri<br />
Başkanlığı tarafından yaz kurslarına katılacak öğrencilere dağıtılmak üzere kitaplar hazırlandı. Geçtiğimiz yıl olduğu<br />
gibi bu yıl da öğrencilere ulaştırılacak kitaplar ücretsiz olacak.<br />
İl Müftüleri Brifing Çalıştayı Mardin ve Şırnak’ta yapıldı<br />
Diyanet İşleri Başkanlığı Merkez-<br />
Taşra buluşmaları kapsamında düzenlenen,<br />
“İl Müftüleri Brifing<br />
Çalıştayı”nın 44 ve 45’incisi Mardin<br />
ve Şırnak’ta gerçekleştirildi.<br />
Çalıştaylara, Diyanet İşleri Başkan<br />
Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş, Din İşleri<br />
Yüksek Kurulu Başkan Vekili<br />
Zeki Sayar, Yönetim Hizmetleri Genel<br />
Müdürü Kemal Uludağ, İnsan<br />
Kaynakları Genel Müdürü Osman<br />
Tıraşçı, Basılı Yayınlar Daire Başkanı<br />
Yunus Akkaya, Atama I Daire Başkanı<br />
Recep Sönmez, Bütçe ve Performans<br />
Daire Başkanı Nevzat Birlikci,<br />
Hizmetiçi Eğitim ve Rehberlik Daire<br />
Başkanı Kadir Dinç, Malzeme Yönetimi<br />
ve Satın Alma Daire Başkanı<br />
Haydar Bekiroğlu, Hac Hizmetleri<br />
Daire Başkanı Remzi Bircan, Diyanet<br />
İşleri Uzmanı Dr. Ahmet Çekin<br />
ve Diyanet İşleri Uzman Yardımcısı<br />
Yusuf Tunç, Mardin İl Müftüsü Dursun<br />
Ali Coşkun, Şırnak İl Müftüsü<br />
Ahmet Özkan, ilçe müftüleri, vaiz,<br />
imam-hatip ve Kur’an kursu öğreticilerinden<br />
temsilciler katıldı.<br />
İl ve ilçe müftülükleri tarafından yürütülen<br />
hizmetleri yerinde görmek,<br />
değerlendirmek, ileriye dönük hizmetler<br />
konusunda istişarelerde bulunmak<br />
ve karar almak maksadıyla<br />
yapılan çalıştaylarda, Mardin İl Müftüsü<br />
Dursun Ali Coşkun, Şırnak İl<br />
Müftüsü Ahmet Özkan, müftülük ve<br />
personel ilişkileri, halkla ilişkiler, diğer<br />
kurumlarla ilişkiler, sorunlar, ihtiyaçlar,<br />
projeler, ilde yürütülen faaliyetler<br />
ve köylerde yürütülen hizmetlerle<br />
ilgili birer sunum yaptılar.<br />
Daha sonra toplantıya katılan il ve<br />
ilçe müftüleri ve değişik unvanlarda<br />
görev yapan temsilciler, yürüttükleri<br />
hizmetler hakkında bilgi sundular.<br />
Başkan Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş,<br />
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan Vekili<br />
Zeki Sayar, İnsan Kaynakları Genel<br />
Müdürü Osman Tıraşçı, daire<br />
“Katılım Bankaları ile İlgili Bazı Problemler” konulu çalıştay yapıldı<br />
başkanları ve uzmanlar toplantılarda<br />
yaptığı konuşmalarda, kendi alanları<br />
ile ilgili Başkanlıkça yürütülen plan<br />
ve projeler hakkında bilgi verdiler<br />
ve yörenin sorunlarına yönelik çözüm<br />
önerileri sundular.<br />
Başkan Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş<br />
toplantılarda yaptığı konuşmalarda,<br />
düzenlenen bu toplantılarla<br />
Başkanlığın ülkemizin her köşesine<br />
eşit hizmet verilmesini amaçladığını<br />
söyledi. Ülkemizin manevi havasına<br />
yeni ve aktif bir ivme kazandırmayı<br />
amaçladıklarını dile getiren Başkan<br />
Yardımcısı Keleş, Diyanet İşleri Başkanlığının<br />
geçmişi ve bugünü hakkında<br />
katılımcılara bilgi vererek Başkanlıkça<br />
yöreye yönelik yürütülen<br />
hizmetler hakkında bilgi verdi.<br />
Din İşleri Yüksek Kurulu, Katılım Bankalarının çalışma yöntemini<br />
ilgilendiren konularda, vatandaşlarımızın Kurula yönelttikleri dinî<br />
soruların cevaplandırılmasında karşılaşılan bazı problemleri müzakere<br />
etmek üzere, 05.05.2014 tarihinde Din İşleri Yüksek Kurulu<br />
Toplantı Salonunda, “Katılım Bankaları ile İlgili Bazı Problemler”<br />
konulu bir çalıştay düzenledi. Çalıştayda, “Kâr payı ile Faiz oranları<br />
arasındaki fark”, “Borcunu ödemeyen ya da geciktiren borçlu ile<br />
ilgili işlem”, “Murabaha yöntemiyle satış”, “Kiralama-finansal kiralama<br />
(leasing) işlemleri”, “Altın Hesabı ile ilgili uygulamalar”, “Kredi Kartı Kullanımı” ve “Finansman araçları katılım<br />
bankalarınca gerçekleştirilen; Sukuk, Foreks, Teverruk, vb. uygulamalar” konuları ele alınarak tartışıldı.<br />
16
Başkan Görmez, köşe yazarlarıyla buluştu<br />
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet<br />
Görmez İstanbul Sepetçiler<br />
Kasrı’nda, köşe yazarlarıyla akşam<br />
yemeğinde bir araya geldi. Başkan<br />
Görmez buluşmada, 2014 yılı Ramazan<br />
ayı temasını köşe yazarlarıyla<br />
paylaşarak her yıl Ramazan ayında<br />
toplumsal bir farkındalık oluşturmak<br />
amacıyla bir tema belirleyen<br />
Diyanet İşleri Başkanlığının, bu<br />
yıl da ‘Hiç Kimse Kimsesiz Kalmasın’<br />
başlığını tema olarak belirlediğini<br />
söyledi. Ramazanın insanlara birbirlerini<br />
sevmeyi, kardeşliği ve hürriyeti<br />
öğreten bir okul olduğunu belirten<br />
Başkan Görmez, modern zamanların<br />
insanının her şeyi dönüştürdüğü<br />
gibi Ramazanı da nasıl dönüştürdüğünü<br />
şöyle ifade etti: “Ramazan<br />
ayı aslında bütün Müslümanlar<br />
için çok büyük bir imkân. Ancak<br />
şöyle bir tehlike ile karşı karşıyayız,<br />
modern insan modern zamanlarda<br />
her şeyi dönüştürdüğü gibi kendi<br />
elinde dini ve dindarlığı da dönüştürebiliyor.<br />
Ramazan bizi değiştirmeye<br />
geliyor ama biz Ramazanı<br />
değiştirmeye başlıyoruz. Ramazan,<br />
Allah’ın insanlara özgürlüğü, kardeşliği,<br />
birbirlerini sevmeyi, hürriyeti<br />
öğrettiği bir okuldur. Ramazan aylarını<br />
çok iyi değerlendirerek Ramazanın<br />
o manasını, muhtevasını kaybetmemesini,<br />
her şeyi dönüştüren insanın<br />
elinde Ramazanın dönüşmemesini,<br />
Ramazanın bizi dönüştürmesini<br />
sağlamak için her sene milletimizin<br />
karşısına bir tema ile çıkmayı<br />
uygun gördük. Her yıl Ramazan ayı<br />
geldiğinde, Ramazanın manevi rahmet<br />
iklimini fırsat bilerek bir konuyu<br />
toplumumuzun gündemine taşımaya<br />
çalışıyoruz. Bu sene ‘Hiç Kimse<br />
Kimsesiz Kalmasın’ başlığı altında<br />
bir toplumsal farkındalık oluşturmaya<br />
çalışacağız.”<br />
Bu temanın beş başlık altında ele<br />
alınacağını ifade eden Başkan Görmez,<br />
bu temayla toplumda hasar<br />
görmüş beş konuya da dikkat çekeceklerini<br />
belirtti. İnsanlığı bekleyen<br />
en ciddi hastalık olarak görülen modern<br />
yalnızlığın da işlendiği konular<br />
arasında mülteciler, sokak çocukları,<br />
yetimler ve yaşlılar yer alıyor. Her<br />
bir başlığın önemine dikkat çeken<br />
Başkan Görmez,<br />
“Modern yalnızlık,<br />
modern zamanların<br />
ciddi<br />
bir hastalığı<br />
olmaya başladı.<br />
Bu hastalık<br />
henüz ülkemizi<br />
sarmaya başlamadı<br />
ama dünyamızı<br />
sarmaya<br />
devam ediyor. Her türlü hazzın<br />
ve hızın arasında sıkışmış, her türlü<br />
imkâna, lükse sahip olan insanların,<br />
kalabalıklar arasında nasıl yalnızlaştığını<br />
acı bir şekilde izliyoruz. Kimsesizlik<br />
sadece her şeyini kaybedenlerin<br />
karşılaştığı zor bir durum değildir.<br />
Her şeye sahip oldukları hâlde<br />
kimsesiz olan insanlar var.” dedi.<br />
Yaralı yürekler, mülteciler<br />
Türkiye’nin artık bir mülteciler ülkesi<br />
olduğunu hatırlatan Başkan<br />
Görmez, bugün dünyada 50 milyonu<br />
aşan mültecinin bulunduğunu,<br />
Türkiye’de ise 1,5 milyonu aşan<br />
mülteci olduğunu belirterek şöyle<br />
dedi: “Türkiye’nin her şehrinde sokakta<br />
yatan bir Suriyeli genç, kadın,<br />
yaşlı görebiliyorsunuz. Oralarda yaşayan<br />
insanlardan ne tür yaralı bilinçlerin<br />
ortaya çıkacağını, nasıl bölünmüş<br />
kimliklerin oluşacağını, bu<br />
çocuklardan ilerde nasıl bir topluluk<br />
oluşacağını, bütün bilim adamlarının<br />
oturup düşünmesi gerekiyor.<br />
Eğitimsiz yetişen nice çocuklar<br />
var. Bunu sadece BM’nin mülteciler<br />
dairesine havale etme lüksüne sahip<br />
değiliz. Ne derece ilgi gösterdikleri<br />
de hepinizin malumudur. Bunu<br />
sadece devletten beklemekte doğru<br />
değildir. Devlet her imkânını sunsa<br />
da bu insanlık sorununu ortadan<br />
kaldırmaz. Biz Türkiye’deki bu mülteci<br />
kardeşlerimizle asırlar boyu aynı<br />
tarihi, kültürü, inancı paylaştık.”<br />
Hiçbir çocuğumuz sokakta kalmasın<br />
Müslümanların yaşadığı en büyük<br />
sorunlardan birinin de değerler hiyerarşisini<br />
kaybetmesi olduğunu ifade<br />
eden Başkan Görmez, “Dini sadece<br />
ritüellerden ibaret kabul etmek,<br />
din hizmetini sadece cami hizmeti<br />
olarak görmek, İslam’a yapılacak<br />
en büyük haksızlıktır. Dünyanın<br />
herhangi bir yerinde akan kanı durdurmayı,<br />
akan gözyaşını silmeyi, dinin<br />
bir ilkesi olarak kabul etmeliyiz.<br />
Sokak çocukları, üzerinde durmamız<br />
gereken bir konu olarak karşımızda<br />
duruyor. Sayıları azalsa da hâlâ böyle<br />
bir sorunla karşı karşıyayız. Diyanet<br />
İşleri Başkanlığı olarak sokak çocuklarını<br />
takip ediyoruz. Müftülerimiz<br />
şehirlerinde bu konunun ciddi<br />
takipçisidirler. Son beş yılda azaldığını<br />
görüyoruz ama hâlâ böyle bir<br />
sorunumuz var.” dedi.<br />
Devlet yetimhane kurar ama yetim<br />
başı okşayamaz<br />
İslam İşbirliği Teşkilatı’nın<br />
Türkiye’nin müracaatıyla 15 Ramazanı,<br />
“Dünya Yetimler Günü” olarak<br />
kabul ettiğini belirten Görmez,<br />
“Sosyal devlet ilkesiyle her şeyi çözemezsiniz.<br />
Devlet yetimhane kurar<br />
ama yetim başı okşayamaz. Yetimler<br />
konusunda Aile ve Sosyal Politikalar<br />
Bakanlığıyla da yaptığımız çalışmalar<br />
var. Yetimler konusu da bu<br />
Ramazanda ele alacağımız, toplumsal<br />
farkındalık oluşturmaya çalışacağımız<br />
bir konudur.” diye konuştu.<br />
İçinde yaşlısı olan bir ev asıl huzurevidir<br />
Her evin bir huzurevi olmasını istediklerini<br />
ifade eden Başkan Görmez,<br />
“İçinde yaşlısı olan bir ev asıl huzurevidir.<br />
Devlet huzurevi kurar ama,<br />
o yaşlı insanların kalbini şad etme<br />
imkânına sahip olmaz. Anne babaya<br />
‘öf’ bile dememeyi öğreten bir kitabın<br />
mensuplarının belli bir yaşa<br />
geldikten sonra anne babasını, yaşlısını;<br />
torunlarından, çocuklarından<br />
ayırmak insanlığın önemli bir sorunudur.<br />
Modern dünyanın önemli<br />
bir sorunudur.” dedi.<br />
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
17
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
Ezine Müftülüğü yeni hizmet binasına kavuştu<br />
Çanakkale-Ezine Müftülük hizmet binası, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı<br />
Dr. Ekrem Keleş’in katıldığı törenle hizmete açıldı. Hayırsever vatandaşların<br />
katkılarıyla inşa edilen binanın açılışında konuşan İlçe Müftüsü<br />
Ahmet Yaylalı, İlçe Müftülüğü tarafından gerçekleştirilen hizmetleri anlattı.<br />
Başkan Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş de yaptığı konuşmada, Başkanlık<br />
olarak asli görevlerinin vatandaşları dinî ve güncel konularda bilgilendirmek<br />
ve onlara rehberlik yapmak olduğunu belirterek binanın yapımında<br />
yardımda bulunan hayırseverlere teşekkür etti. Dr. Ekrem Keleş, İl Müftüsü İbrahim Öcüt, Ezine Kaymakamı<br />
Ali Fuat Atik ve İlçe Belediye Başkanı Haluk Babaoğlu’nun birlikte kurdeleyi kesmesiyle bina hizmete açıldı. Tören,<br />
Başkan Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş’in yaptığı duanın ardından, davetlilere sunulan ikramlarla sona erdi.<br />
Kutlu Doğum Etkinlikleri<br />
Bursa<br />
Bursa Eğitim Merkezinde tashih-i<br />
huruf eğitimi gören Kur’an kursu<br />
öğreticileri hafta etkinlikleri kapsamında,<br />
“Din Samimiyettir” konulu<br />
bir etkinlik düzenlediler. Kursiyerlerden<br />
oluşan tasavvuf musikisi korosunun<br />
seslendirdiği ilahi ve kasidelerle<br />
başlayan programda, Bursa<br />
Eğitim Merkezi Müdürü Yusuf Sarıkaya<br />
da bir konuşma yaparak haftanın<br />
anlam ve önemini anlattı. Eğitim<br />
Görevlileri Ahmet Kaya ve Kemal<br />
Eyüpoğlu ile Nilüfer Müftülüğü<br />
Şube Müdürü İsmail Köse programda<br />
yaptıkları konuşmalarda, Peygamberimizin<br />
örnek ahlakı ile din<br />
ve samimiyet konusunu anlattılar.<br />
Vaiz kursiyerler ise “Dinde, İşte ve<br />
Dilde Samimiyet” konulu bir sempozyum<br />
düzenlediler. Eğitim Merkezi<br />
Müdürü Yusuf Sarıkaya, sempozyumun<br />
açılışındaki konuşmasında,<br />
merkezde yürütülen eğitim hizmetleriyle<br />
ilgili bilgi verdi. İl Müftüsü<br />
Prof. Dr. M. Emin Ay, sempozyumda<br />
bir değerlendirme konuşması<br />
yaparak Peygamberimizin samimiyet<br />
anlayışına vurgu yaptı. Toplantıya,<br />
Büyükşehir Belediye Başkan<br />
vekili ile belediye başkanları temsilcileri,<br />
İlim Yayma Cemiyeti Bursa<br />
Şubesi başkanı, İl Milli Eğitim müdür<br />
yardımcıları ve çok sayıda vatandaş<br />
katıldı.<br />
Bu arada, din görevlilerinden oluşan<br />
tashih-i huruf kursiyerleri, cezaevi ve<br />
huzurevini ziyaret ettiler. Etkinlikler<br />
kapsamında düzenlenen Kur’an ziyafeti<br />
programının sonunda Kızılay’a<br />
kan bağışında bulunuldu.<br />
Bahçelievler<br />
İstanbul-Bahçelievler İlçesi Nurettin<br />
Topçu Kültür Merkezinde düzenlenen<br />
Kutlu Doğum programında,<br />
“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />
konusu anlatıldı. Vatandaşların yoğun<br />
ilgi gösterdiği programa, İstanbul<br />
İl Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran,<br />
Bahçelievler Kaymakamı Mehmet<br />
Ali Özyiğit, Bahçelievler Müftüsü<br />
Ömer Faruk Bilgili, Belediye Başkanı<br />
Osman Develioğlu, İlçe Milli<br />
Eğitim Müdürü Basri Özbay da katıldı.<br />
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan<br />
program, Diyanet İşleri Başkanlığı<br />
tarafından hazırlanan, “Din ve<br />
Samimiyet” konulu sinevizyon gösterimiyle<br />
devam etti. Müftü Ömer<br />
Faruk Bilgili, programın açılışında<br />
yaptığı konuşmada, Kutlu Doğum<br />
programlarının milletimizin manevi<br />
duygularına katkılarını anlattı. İl<br />
Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran da<br />
içinde bulunduğumuz çağda en çok<br />
ihtiyaç olan samimiyetin önemini,<br />
ayet ve hadislerle anlattı. Programın<br />
sonunda liseler arasında düzenlenen<br />
yarışmada dereceye giren öğrenciler,<br />
umre, bilgisayar, tablet ve<br />
çeşitli hediyelerle ödüllendirildi.<br />
Gaziemir<br />
İzmir-Gaziemir Müftülüğünün, hafta<br />
dolayısıyla Merkez Emir Sultan<br />
Camii’nde düzenlediği programda,<br />
Hz. Peygamber, din ve samimiyet<br />
konusu anlatıldı. Haftanın anısına,<br />
Emir Sultan Camii’nde ebru, tezhip<br />
ve hat sergisi açıldı. Programda,<br />
Aktepe Kur’an Kursu minikler sınıfının<br />
hazırladığı etkinlikler yoğun ilgi<br />
gördü. Programın ardından, Kur’an<br />
kursları yararına düzenlenen kermes<br />
ile kitap standının açılışı yapıldı.<br />
Hafta münasebetiyle İlçe Müftülüğü<br />
ve Kızılay’ın işbirliğiyle düzenlenen<br />
kan bağışı kampanyasına, vatandaşlar<br />
yoğun ilgi gösterdi. Emir Sultan<br />
Camii’nde gerçekleştirilen Kur’an ziyafetinin<br />
ardından, Kur’an kurslarında<br />
ve camilerde okunan 1443 hatmin<br />
duası yapıldı. Merkez Camii<br />
İmam-Hatibi Hüsamettin Karadaş,<br />
Hz. Osman Camii Müezzin-Kayyımı<br />
İlhan Temur, Kestanepazarı Kur’an<br />
Kursu Öğreticisi İbrahim Eker, İstanbul<br />
Eyüp Sultan Camii İmam-Hatibi<br />
Erhan Mete ve İstoç Camii İmam-<br />
Hatibi Bünyamin Topçuoğlu’nun<br />
Kur’an tilavetleri, davetlilere duygulu<br />
anlar yaşattı.<br />
Ayrıca İlçe Müftülüğü, geçen yıl 571<br />
gül dikerek oluşturduğu Kutlu Doğum<br />
Hatıra Ormanına, bu yıl da<br />
1444 fidan dikti. Fidan dikim törenine<br />
Gaziemir Kaymakamı Şerafettin<br />
Tuğ, İlçe Müftüsü Mustafa Temel,<br />
daire amirleri, öğrenciler ve çok sayıda<br />
vatandaş katıldı.<br />
Hizan<br />
Bitlis-Hizan İlçe Müftülüğü, hafta<br />
etkinlikleri kapsamında Merkez<br />
Camii’nde okunan mevlit programının<br />
ardından, vatandaşlara çeşitli ikramlarda<br />
bulunuldu ve gül dağıtıldı.<br />
Kutlu Doğum konseri ve sema<br />
gösterisiyle program sona erdi. Etkinlikler<br />
çerçevesinde, kamu kurum<br />
ve kuruluşları, okullar ve hastaneler<br />
ziyaret edildi. Haftanın önemi<br />
anlatılarak gül ve kitap hediye edildi.<br />
Devlet hastanesinde tedavi gö-<br />
18
en hastalar ve hasta yakınları, ziyaretten<br />
duydukları memnuniyeti dile<br />
getirerek Müftülük yetkililerine teşekkür<br />
ettiler.<br />
Dulkadiroğlu<br />
Kahramanmaraş-Dulkadiroğlu İlçe<br />
Müftülüğü, hafta münasebetiyle<br />
Merkez Doğukent Camii’nde, Cuma<br />
namazı çıkışı vatandaşlara çeşitli ikramlarda<br />
bulundu. Hafta kapsamında<br />
Kızılay’a kan bağışı da yapıldı.<br />
Din görevlileri ve vatandaşların büyük<br />
ilgi gösterdiği kampanya hakkında<br />
bilgi veren İlçe Müftüsü Beyazıt<br />
Kanat, kan bağışı kampanyasına<br />
gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti<br />
dile getirerek kan verenlere<br />
teşekkür etti. Kutlu Doğum bilgi yarışmasında<br />
dereceye girenlere ödüllerinin<br />
verilmesinin ardından, Kutlu<br />
Doğum programı sona erdi. Ayrıca<br />
İl Müftülüğü Uzman Vaizi İsmet Kalkan,<br />
sinevizyon eşliğinde kadınlara<br />
yönelik, “Din ve Samimiyet” konulu<br />
bir konferans verdi ve sakalı şerif ziyareti<br />
yapıldı.<br />
Eskipazar<br />
Karabük-Eskipazar Müftülüğü, hafta<br />
etkinlikleri kapsamında, Çok Programlı<br />
Lisesi Salonunda, Başkanlığımız<br />
Rehberlik ve Teftiş Başkanı Doç.<br />
Dr. İsmail Karagöz’ün konuşmacı<br />
olarak katıldığı, “Hz. Peygamber,<br />
Din ve Samimiyet” konulu bir konferans<br />
gerçekleştirdi. Programa, İlçe<br />
Kaymakamı Abdullah Kadıoğlu, İlçe<br />
Müftüsü Mahmut Rauf Arcaklıoğlu,<br />
Belediye Başkanı Dursun Baş, Emniyet<br />
Amiri Mehmet Hepcan, İl Müftü<br />
Yardımcısı Mehmet Türkoğlu, ilçe<br />
müftüleri, daire amirleri, din görevlileri,<br />
Kur’an kursu öğreticileri ile vatandaşlar<br />
katıldı. Müftülük Tasavvuf<br />
Musiki Korosunun seslendirdiği ilahi<br />
ve kasidelerin ardından, Peygamberimize<br />
mektup, siyer-i nebi, 40 hadis<br />
okuma yarışmalarında dereceye<br />
giren öğrenci ve kursiyerlere çeşitli<br />
ödüller verilmesiyle program<br />
sona erdi.<br />
Cumayeri<br />
Düzce-Cumayeri İlçe Müftülüğü,<br />
Çok Programlı Lise Konferans Salonunda,<br />
Başkanlığımız Hac ve Umre<br />
Hizmetleri Genel Müdürü Enver<br />
Günenç’in konuşmacı olarak katıldığı,<br />
“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />
konulu bir program tertip etti.<br />
Programa, İl Müftü Yardımcıları Harun<br />
Bayraktutar, Ahmet Büyükgül ve<br />
Ünal Baş, İlçe Müftüsü Ahmet Aktürkoğlu,<br />
Belediye Başkanı Recep<br />
Tuna, Garnizon Komutanı Fahri Karademir,<br />
Emniyet Amiri Vekili Musa<br />
Özçakır, Çilimli Müftüsü Feyzi Odabaşı,<br />
Akçakoca Müftüsü Mehmet<br />
Taşçı, siyasi partilerin temsilcileri,<br />
daire amirleri ile davetliler katıldı.<br />
İmam-hatip okulu öğrencilerinden<br />
oluşan ilahi korosunun seslendirdiği<br />
ilahilerle program son buldu. Ayrıca,<br />
Merkez Yeni Camii’nde düzenlenen<br />
mevlit programında vatandaşlara<br />
ikramlarda bulunuldu. Vaiz Alaeddin<br />
Kılıç’ın yaptığı duayla program<br />
sona erdi.<br />
Diğer yandan Türk Polis Teşkilatının<br />
169. yıl dönümü münasebetiyle,<br />
şehitler için Cumayeri Merkez<br />
Camii’nde düzenlenen mevlit programı,<br />
vatandaşlar tarafından yoğun<br />
ilgi gördü. İlçe Müftüsü Ahmet<br />
Aktürkoğlu’nun yaptığı vaaz ve duayla<br />
program son buldu.<br />
Serik<br />
Antalya-Serik Müftülüğünce, hafta<br />
dolayısıyla hastane ziyaretleri gerçekleştirerek<br />
yeni doğan bebekler<br />
ile annelerine hediyeler takdim edildi.<br />
Hastanelerde tedavi gören hastaları<br />
da ziyaret eden İlçe Müftüsü Dr.<br />
Abdulkadir Karakuş ve beraberindeki<br />
heyet, hastalara acil şifalar dileyerek<br />
haftanın anısına kitap ve gül<br />
hediye ettiler. Yeni doğan bebeklerin<br />
kulağına ezan ve kamet okuyan<br />
Müftü Karakuş, hastane çalışanları<br />
ile hastalara gül takdim etti.<br />
Bu arada, İlçe Müftüsü Dr. Abdulkadir<br />
Karakuş, Belek Dinler Bahçesindeki<br />
kilisede düzenlenen Paskalya<br />
ayinine katılarak bir konuşma yaptı.<br />
Yüce Allah’ın dinleri, insanların huzur<br />
ve mutluluğu için gönderdiğini<br />
belirten Müftü Karakuş, “Dinî farklılıklarımızı<br />
kavga vesilesi kılmadan,<br />
birbirimizin tercihlerini saygıyla karşılayarak<br />
yaşadığımız mekânları huzur<br />
yurtları yapmalıyız.” dedi. Hafta<br />
etkinlikleri kapsamında, Kepez Erdem<br />
Beyazıt Kültür Merkezi Konferans<br />
Salonunda, Diyanet İşleri Başkanlığı<br />
Hizmetiçi Eğitim ve Rehberlik<br />
Daire Başkanı Kadir Dinç’in konuşmacı<br />
olarak katıldığı bir konferans<br />
düzenledi. Konferansın sonunda<br />
davetlilere gül ve hadis kartelası<br />
hediye edildi.<br />
Diğer yandan din görevlilerine yönelik<br />
Kur’an-ı Kerim’i güzel okuma<br />
kursu düzenlendi. Kursta kursiyerlere,<br />
Kepez Gülveren Camii İmam-<br />
Hatibi Yusuf Demirci tarafından,<br />
tashih-i huruf, meharici huruf, tecvit,<br />
harf ve kıraat talimi konularında<br />
dersler verildi.<br />
Kozlu<br />
Hafta etkinlikleri çerçevesinde,<br />
Zonguldak-Kozlu İlçe Müftülüğü tarafından<br />
düzenlenen, ‘Hz. Peygamber,<br />
Din ve Samimiyet’ konulu konferansı,<br />
İlçe Kaymakamı Ahmet Karakaya,<br />
İlçe Müftüsü İsa Aktaş, Emniyet<br />
Müdürü Serkan Şahin, Müftü<br />
Yardımcısı Bahtiyar Taranoğlu, siyasi<br />
parti temsilcileri, sendika temsilcileri,<br />
kurum amirleri, din görevlileri,<br />
Kur’an kursu öğreticileri ile vatandaşlar<br />
ilgiyle takip etti. İlçe Müftüsü<br />
İsa Aktaş, açılışta yaptığı konuşmada,<br />
gerçekleştirdikleri din hizmetleri<br />
ve faaliyetleri anlatarak hafta etkinlikleri<br />
ile ilgili bilgi verdi. Haseki<br />
Öğretim Görevlisi Ali Rıza Temel<br />
de “Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />
konulu konferansında, Peygamberimizin<br />
hayatından örnekler<br />
verdi. Din görevlileri tarafından<br />
kamu-kurum ve kuruluşları, esnaf,<br />
vatandaşlar, hastaneler ve şehit aileleri<br />
ziyaret edilerek gül ve “Hz. Muhammed,<br />
Din ve Samimiyet” konulu<br />
kitap dağıtıldı. Camilerde ve<br />
Kur’an kurslarında programlar düzenlenerek<br />
din görevlilerince hatimler<br />
okundu, dualar yapıldı.<br />
Çat<br />
Erzurum-Çat İlçe Müftülüğünce, YBO<br />
Çok Amaçlı Konferans Salonunda,<br />
Yeni Camii Kız Kur’an Kursu Öğreticisi<br />
Elif Söğütlü’nün konuşmacı olarak<br />
katıldığı, ‘Din Samimiyettir’ konulu<br />
bir konferans gerçekleştirildi.<br />
İlçe Müftüsü M. Sadık Kılıç’ın açılış<br />
konuşmasının ardından, Parmak-<br />
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
19
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
sız Kur’an Kursu Öğretmeni Duygu<br />
Taş’ın seslendirdiği ilahiler ve öğrencilerinin<br />
şiir dinletileri, programa<br />
renk kattı. Program, sakalı şerif<br />
ziyareti ve dualarla sona erdi. Ayrıca,<br />
Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nihat<br />
Yatkın’ın konuşmacı olarak katıldığı,<br />
“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />
konulu konferans yoğun ilgi<br />
gördü. Onu daha iyi anlamamız ve<br />
öğretilerini hayatımıza tatbik etmemiz<br />
gerektiğini belirten Yatkın, bütün<br />
peygamberlerin gönderiliş gayelerinin<br />
insanoğlunu, diğer varlıklardan<br />
ayıran samimiyet ve içtenlik<br />
duygularını yeniden tesis etmek olduğunu<br />
söyledi.<br />
İnebolu<br />
Kastamonu-İnebolu İlçe Müftülüğü,<br />
hafta etkinlikleri kapsamında Belediye<br />
Düğün Salonunda, Diyanet İşleri<br />
Başkanlığı Süreli Yayınlar ve Kütüphaneler<br />
Daire Başkanı Dr. Faruk<br />
Görgülü’nün konuşmacı olarak katıldığı,<br />
“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />
konulu bir konferans düzenledi.<br />
Programa, İlçe Kaymakamı<br />
Gökhan Görgülüarslan, ilçe müftüleri,<br />
siyasi parti temsilcileri, daire<br />
amirleri ile vatandaşlar büyük ilgi<br />
gösterdi. Dr. Görgülü konferansta,<br />
ecdadımızın Hz. Peygambere verdiği<br />
değeri anlatarak bugün Hz. Peygamberi<br />
yeteri kadar anlayamadığımızdan<br />
bahsederek samimiyetin, dinin<br />
özü olduğuna dikkat çekti. Dr. Faruk<br />
Görgülü, Diyanet İşleri Başkanlığı<br />
Sosyal ve Kültürel İçerikli Din<br />
Hizmetleri Daire Başkanı iken, Kastamonu<br />
İl Müftüsü olarak atanan<br />
Osman Aydın’ı makamında ziyaret<br />
ederek yeni görevinde başarılar diledi.<br />
Ziyaretin ardından Kur’an kursu<br />
öğrencileri tarafından açılan kermese<br />
katıldı.<br />
Boztepe<br />
Kırşehir-Boztepe İlçe Müftülüğü tarafından<br />
düzenlenen Kutlu Doğum<br />
Haftası programlarına, İl Müftüsü<br />
Mehmet Şahin, Kaymakam İbrahim<br />
Cengiz, Belediye Başkanı Ramazan<br />
Aydın, İlçe Müftüsü Talat İlbahar,<br />
din görevlileri, daire amirleri,<br />
öğrenciler ile çok sayıda vatandaş<br />
katıldı. İlçe Müftüsü Talat İlbahar’ın<br />
açılış konuşmasının ardından, “Hz.<br />
Peygamber, Din ve Samimiyet” konulu<br />
bir konferans veren İl Müftüsü<br />
Mehmet Şahin, Peygamberimizin<br />
hayatından örnekler verdi. Okullar<br />
arasında yapılan şiir ve kompozisyon<br />
yarışmalarında dereceye giren<br />
öğrencilere ödüllerinin takdiminin<br />
ardından katılımcılara Kutlu Doğum<br />
Pilavı, gül ve karanfil dağıtıldı.<br />
Vakfıkebir<br />
Hafta nedeniyle Trabzon-Vakfıkebir<br />
İlçe Müftülüğünce Sabri Bahadır<br />
Kültür Merkezinde kadınlara yönelik,<br />
“Din ve Samimiyet” konulu bir<br />
konferans düzenlendi. Vaiz Nuray<br />
Özben’in konuşmacı olarak katıldığı<br />
konferansı İl Müftü Yardımcısı Ahmet<br />
Tokdemir, İlçe Müftüsü Hüseyin<br />
Köksal, kız Kur’an kursu öğreticileri<br />
ve öğrencileri ile çok sayıda kadın<br />
ilgiyle takip etti. Programın açılışında<br />
konuşan İlçe Müftüsü Hüseyin<br />
Köksal ve İl Müftü Yardımcısı<br />
Ahmet Tokdemir, Peygamberimizi<br />
anlamadan İslam dinini anlamanın<br />
mümkün olamayacağını söylediler.<br />
Vaiz Nuray Özben de konferansında,<br />
ibadetlerde samimiyet ve<br />
Peygamberimizin hayatında samimiyeti<br />
örneklerle anlattı. Ayrıca İlçe<br />
Müftüsü Hüseyin Köksal, Vaiz Osman<br />
Öztürk, din görevlileri ve eşleri,<br />
hafta münasebetiyle Vakfıkebir<br />
Devlet Hastanesindeki personeli ve<br />
hastaları ziyaret ederek geçmiş olsun<br />
dileklerinde bulundular ve hastanedekilere<br />
gül dağıttılar. Hafta etkinlikleri<br />
kapsamında Kur’an kursu<br />
öğreticileri tarafından, geliri kadın<br />
Kur’an kurslarına bağışlanmak üzere<br />
bir kermes düzenlendi. İl Müftüsü<br />
Keramettin Demir, “Hz. Peygamber,<br />
Din ve Samimiyet” konulu konferans<br />
verdi. Konferans, din görevlileri<br />
ve vatandaşlar tarafından ilgiyle<br />
takip edildi.<br />
Öte yandan ilçede, din görevlilerine<br />
yönelik düzenlenen ve Formatör<br />
Öğretici Ali Dunay tarafından verilen<br />
hizmetiçi eğitim kursunda, din<br />
görevlilerine Kur’an öğretimindeki<br />
usuller, ezber, yüzüne, tecvit, tashih-i<br />
huruf derslerinin yanında, hutbe,<br />
ezan, sala, müezzinlik konularında<br />
dersler verildi.<br />
Erbaa<br />
Tokat-Erbaa Müftülüğü tarafından<br />
hafta münasebetiyle düzenlenen,<br />
“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />
konulu konferansa, Kaymakam Abdulkadir<br />
Demir, İl Müftü Vekili Selahattin<br />
Şanver, Belediye Başkanı Hüseyin<br />
Yıldırım ile çok sayıda davetli<br />
katıldı. Programın açılış konuşmasını<br />
yapan İlçe Müftüsü Mehmet Ceylan,<br />
Peygamberimiz (s.a.s.)’in doğumunun<br />
1443. senesinde, “Hz. Peygamber,<br />
Din ve Samimiyet” temasıyla<br />
kutlanılan haftada, çeşitli etkinlikler<br />
gerçekleştirdiklerini söyledi.<br />
Erbaa Müftülüğü Tasavvuf Musikisi<br />
Korosunun seslendirdiği ilahilerin<br />
ardından, Din İşleri Yüksek Kurulu<br />
Uzmanı Dr. Fatih Mehmet Aydın,<br />
“Samimiyetin Fert ve Toplum<br />
Açısından Önemi” konulu bir konferans<br />
verdi. Müftülük tarafından düzenlenen<br />
şiir ve kompozisyon yarışmasında<br />
dereceye giren ilk ve orta<br />
öğretim öğrencileri ile kırk hadis<br />
ezberleme yarışması ve kız Kur’an<br />
kursları arası bilgi yarışmasında dereceye<br />
giren öğrencilere hediyelerinin<br />
verilmesiyle program sona erdi.<br />
Tufanbeyli<br />
Adana-Tufanbeyli Müftülüğü, hafta<br />
etkinlikleri kapsamında, Hükümet<br />
Konağı Konferans Salonunda,<br />
“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />
konulu bir konferans düzenledi. Tufanbeyli<br />
Müftü Vekili Mükremin Çabuk<br />
açılışta yaptığı konuşmada, Kutlu<br />
Doğum Haftası hakkında bilgi verdi.<br />
Feke Müftüsü Ahmet Müjdeci de<br />
verdiği, “Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />
konulu konferansta, Hz.<br />
Muhammed’in yeryüzünde ismi en<br />
çok zikredilen insan olduğunu söyledi.<br />
Programın sonunda, öğrenciler<br />
arasında düzenlenen Peygamberimize<br />
mektup, şiir ve kompozisyon yarışmalarında<br />
dereceye girenlere hediyeler<br />
verildi. Kız Kur’an kursu öğrencileri<br />
arasında yapılan, ‘Kur’an-ı Kerim’i<br />
Yüzünden Okuma’ yarışmasında dereceye<br />
giren öğrencilere çeşitli hediyeler<br />
verildi. Davetlilere kitap ve gül<br />
takdim edilmesinin ardından prog-<br />
20
am sona erdi. Ayrıca, hafta dolayısıyla<br />
geliri dinî ve hayır işlerinde kullanılmak<br />
üzere düzenlenen kermese<br />
vatandaşlar büyük ilgi gösterdi.<br />
Buca<br />
Hafta etkinlikleri çerçevesinde,<br />
İzmir-Buca İlçe Müftülüğüne bağlı<br />
Kur’an kurslarında okul öncesi eğitim<br />
gören, 04-06 yaş grubu öğrencileri,<br />
öğretmenleri nezaretinde, Ararat<br />
Düğün Salonunda bir program<br />
gerçekleştirdiler. Çocuklar, küçük yürekleriyle<br />
Peygamber sevgisini, tiyatro,<br />
şiir, skeç ve semazen gösterileriyle<br />
ortaya koydular. Programa, İlçe<br />
Müftüsü Şenel Yılmaz, Şube Müdürü<br />
Rıfat Buran, öğrenci velileri ile<br />
çok sayıda davetli katıldı. Programda<br />
konuşma yapan İlçe Müftüsü Şenel<br />
Yılmaz, yarının büyüklerinin bugün<br />
verilen eğitimle şekillendiğini,<br />
çocuklara verilecek en kıymetli mirasın<br />
samimiyet ve doğruluk olduğunu<br />
söyledi. Yılmaz, çocuk eğitiminin<br />
nasıl yapılması gerektiğini, Peygamberimizin<br />
hayatından örnekler<br />
vererek anlattı. Programın sonunda,<br />
çocuklara ve katılımcılara çeşitli hediyeler<br />
ile gül dağıtıldı.<br />
Bafra<br />
Samsun-Bafra Müftülüğü, hafta etkinlikleri<br />
kapsamında Kapalı Spor<br />
Salonunda, “Kur’an Ziyafeti” programı<br />
düzenledi. Mushafları İnceleme<br />
ve Kıraat Kurulu Başkanı Osman<br />
Şahin, Emekli İmam-Hatip Kurra<br />
Hafız İlhan Tok, Üsküdar Valide<br />
Atik Camii İmam-Hatibi Kerim Öztürk,<br />
Kastamonu Nasrullah Camii<br />
Başimam-Hatibi Hafız Kahraman Şekercioğlu<br />
ve Kastamonu Kuzey Kent<br />
Ulu Camii Müezzin-Kayyımı Kadir<br />
Demirci’nin okuyucu olarak katıldığı<br />
programın açılışında konuşan İlçe<br />
Müftüsü Bürhan Keleş, katılımları<br />
dolayısıyla hafızlara ve davetlilere<br />
teşekkür etti. Program, İlçe Müftüsü<br />
Bürhan Keleş’in yaptığı duayla sona<br />
erdi. Hafta nedeniyle kermes düzenlendi.<br />
Kermesin açılışından sonra<br />
mehter takımı ve sema gösterisi sunumu<br />
gerçekleştirildi. İlçe Müftüsü<br />
Bürhan Keleş, kermesten elde edilecek<br />
gelirin ihtiyaç sahibi yetim öğrenciler<br />
ile 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat<br />
Fakültesinde okuyan Somalili<br />
öğrencilere verileceğini söyledi.<br />
İmam-Hatip Lisesi öğrencileri arasında,<br />
“40 Ayet, 40 Hadis Ezbere Okuma<br />
Yarışması”; lise ve ortaokul öğrencileri<br />
arasında ise “40 Hadis Ezbere<br />
Okuma Yarışması” düzenlendi.<br />
Yarışmalarda dereceye girenlerden<br />
iki kişi umre, iki kişi dizüstü bilgisayar,<br />
üç kişi tam altın, iki kişi de<br />
yarım altın ile ödüllendirildi. Ayrıca<br />
yarışmalara katılan okul birincilerine<br />
çeyrek altın ve teşekkür belgesi<br />
takdim edildi.<br />
Gelibolu<br />
Çanakkale-Gelibolu İlçe Müftülüğünce<br />
hafta etkinlikleri kapsamında,<br />
“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />
konulu konferanslar tertip edildi.<br />
Haftanın açılışında, İlçe Müftüsü<br />
Dr. İbrahim Özler bir konuşma yaparak<br />
haftanın önemini anlattı. Atatürk<br />
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mevlüt Özler<br />
verdiği konferansta, samimiyetin<br />
dinimizde temel bir değerlendirme<br />
ölçüsü olduğunu, insanın bütün fiil,<br />
tutum ve davranışlarının samimiyetine<br />
göre değerlendirildiğini söyledi.<br />
İskele Meydanında hayırsever vatandaşların<br />
katkılarıyla iki bin kişiye<br />
Kutlu Doğum Aşı ikram edildi. İlçe<br />
Müftüsü Dr. İbrahim Özler, bu tür<br />
programları geleneksel hâle getirerek<br />
toplumun geneline ulaşmayı hedeflediklerini<br />
ifade etti. İlahi ve kasideler<br />
eşliğinde devam eden program,<br />
yapılan ikramlarla son buldu.<br />
Kadınlara yönelik düzenlenen, “Hz.<br />
Peygamber, Din ve Samimiyet” konulu<br />
konferans ise Atatürk Kız Meslek<br />
ve Teknik Lisesi Salonunda gerçekleştirildi.<br />
Merkez Kız Kur’an Kursu<br />
Öğreticisi Hatice Karaca’nın açılış<br />
konuşmasıyla başlayan program,<br />
Hamzakoy Kız Kur’an Kursu Öğreticisi<br />
Elif Akyel’in Kur’an ziyafetiyle<br />
devam etti. Gazi Süleyman Paşa<br />
Kız Kur’an Kursu Öğreticisi Durdane<br />
Coşkun’un verdiği, “Hz. Peygamber,<br />
Din ve Samimiyet” konulu konferans<br />
ilgiyle takip edildi. Yarışmalarda<br />
dereceye giren öğrencilere plaket<br />
verilmesiyle program sona erdi.<br />
Merkez Kız Kur’an Kursu öğretici ve<br />
öğrencileri, Özel Bakım Merkezini ziyaret<br />
ederek merkezde yaşayan bakıma<br />
muhtaç kişilere çiçek ve çikolata<br />
takdim ettiler.<br />
Etimesgut<br />
Ankara-Etimesgut Müftülüğüne bağlı<br />
Oğuzlar Camii Kız Kur’an Kursu<br />
Öğreticileri Hatice Seven, Rukiye Codur,<br />
Leyla Aras ve öğrencileri, tahsis<br />
edilen bölgeye 200 fidan dikerek<br />
‘Kutlu Doğum Hatıra Ormanı’ oluşturdular.<br />
70 öğrencinin katılımıyla<br />
gerçekleştirilen ağaçlandırma çalışmalarına,<br />
İlçe Müftüsü Yunus Can,<br />
Orman Bakanlığı Şube Müdürleri<br />
Yunus Seven, Selim Karaca, Mehmet<br />
Üstünyer katıldı. Düzenlenen Kutlu<br />
Doğum programında İlçe Müftüsü<br />
Yunus Can, Peygamber Efendimizin<br />
aile hayatını anlatan bir konferans<br />
verdi. Konferanstan sonra 21<br />
hatmin duası yapıldı. Çok sayıda vatandaşın<br />
katıldığı programın sonunda<br />
katılımcılara, “Kutlu Doğum Aşı”<br />
ikram edildi ve hediyeler verildi.<br />
Derinkuyu<br />
Nevşehir-Derinkuyu Müftülüğü, hafta<br />
münasebetiyle Necmettin Erbakan<br />
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan<br />
Çeker’in konuşmacı olarak katıldığı<br />
bir konferans düzenledi. Konferansın<br />
sonunda, ortaokul, lise ve Kur’an<br />
kursu öğrencileri arasında düzenlenen<br />
mektup yazma ve bilgi yarışmalarında<br />
dereceye girenlere, ödülleri<br />
İlçe Kaymakamı Mithat Can Kutluca<br />
tarafından verildi. Müftülüğe bağlı<br />
kız Kur’an kursu öğrencilerinin düzenlediği<br />
ve Vaiz Gülşen Yeni’nin<br />
konuşmacı olarak katıldığı programa,<br />
kadınlar yoğun ilgi gösterdi.<br />
Merkez Fatih ve Merkez Cumhuriyet<br />
camilerinde yapılan etkinliklerde,<br />
davetlilere Kutlu Doğum aşı ikram<br />
edildi. İlçe Müftüsü Ramazan<br />
Gökmen yaptığı konuşmada, samimiyet<br />
ve ihlâs üzerinde durdu. Belediye<br />
Düğün Salonunda düzenlenen<br />
kan bağışı kampanyasına vatandaşlar<br />
yoğun ilgi gösterdi.<br />
İmamoğlu<br />
Adana-İmamoğlu Müftülüğü, Kutlu<br />
Doğum Haftası münasebetiyle,<br />
“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />
konulu bir program düzenledi.<br />
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
21
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
İlçe Müftüsü Şaban Çakmak’ın açılış<br />
konuşmasıyla başlayan programda,<br />
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet<br />
Koç, ‘Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet’<br />
konusunu anlattı. Vatandaşların<br />
ilgiyle takip ettiği programın sonunda,<br />
kompozisyon yarışmasında<br />
dereceye giren öğrencilere ödülleri<br />
verildi. Plaket takdimi, davetlilere<br />
kitap-gül dağıtımı ve çeşitli ikramlarda<br />
bulunuldu. Etkinlikler kapsamında,<br />
kamu kurum ve kuruluşları ile<br />
esnaf, hastane, okul ve şehit aileleri<br />
ziyaret edilerek gül ve kitap hediye<br />
edildi. İlçe merkezi, kasaba ve köylerde<br />
gerçekleştirilen etkinliklere de<br />
vatandaşlar büyük ilgi gösterdi.<br />
Muradiye<br />
Van-Muradiye Müftülüğü, Kutlu Doğum<br />
etkinlikleri çerçevesinde, “Kardeş<br />
Okul Projesi” kapsamında, Kandahar<br />
İlköğretim Okuluna bir ziyaret<br />
gerçekleştirdi. Hafta dolayısıyla<br />
köylerde sünnet şölenleri, konferanslar,<br />
kermes, ev ziyaretleri, mevlitler,<br />
irşat programları gerçekleştirildi.<br />
İlçe Müftüsü Selim Duman ziyarette<br />
yaptığı konuşmada, öğrencilere<br />
Peygamberimizi anlatan kitaplar hediye<br />
ettiklerini söyledi. Ovapınar köyünde<br />
yapılan programa, daha önce<br />
sünnet ettirilen çocuklar ve aileleri<br />
ile İlçe Kaymakamı Erol Tanrıkulu,<br />
Müftü Selim Duman ve vatandaşlar<br />
katıldı. Çocukların ilahiler ve şiirler<br />
okuduğu, semazen gösterisi sunduğu<br />
program yoğun ilgi gördü. Müftü<br />
Selim Duman konuşmasında, din<br />
ve samimiyet konusuna değinerek<br />
dünyadaki kan, zülüm ve gözyaşının<br />
tek sebebinin samimiyetsizlik olduğunu<br />
ifade etti. Katılımcılara çeşit<br />
hediyelerin verildiği etkinlik, Kutlu<br />
Doğum Aşı ikramıyla sona erdi.<br />
Karamürsel<br />
“Kutlu Doğum Haftası” münasebetiyle<br />
Kocaeli-Karamürsel Müftülüğünce<br />
düzenlenen programa, Karamürsel<br />
Kaymakamı Celil Ateşoğlu,<br />
Belediye Başkanı İsmail Yıldırım, Roman<br />
Federasyonu Başkanı Ahmet<br />
Çokyaşar, Vaiz Ahmet Özbay, daire<br />
amirleri, siyasi parti temsilcileri katıldı.<br />
Ayrıca Kocaeli, Yalova ve Sakarya<br />
bölgesinden gelen Roman vatandaşlarımız<br />
da programa yoğun ilgi<br />
gösterdiler. Roman Derneği önünde<br />
Kutlu Doğum Aşı ikramıyla başlayan<br />
programda, Kocaeli Büyükşehir<br />
Belediyesinin kırk kişilik Roman<br />
Mehter Takımının eşliğinde, Belediye<br />
Kültür Merkezine Kutlu Doğum<br />
yürüyüşü gerçekleştirildi. İl Müftüsü<br />
Mehmet Sönmezoğlu Kültür Merkezinde,<br />
“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />
konulu bir konferans verdi.<br />
Romen Dernek Başkanı Ayhan<br />
İrik’in açılış konuşmasından sonra,<br />
Roman Derneği minikler ve kara elmas<br />
ilahi korosunun seslendirdiği<br />
ilahiler büyük beğeni topladı. Kocaeli<br />
Kösen Kur’an Kursu öğrencilerinin<br />
okuduğu ilahilerden sonra, Karamürsel<br />
Roman Kur’an Kursu öğrencilerine,<br />
İl Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu<br />
tarafından “Onur Belgesi”<br />
takdim edildi.<br />
Kabataş<br />
Hafta dolayısıyla, Ordu-Kabataş İlçe<br />
Müftülüğünce Belediye Düğün Salonunda<br />
bir konferans düzenlendi.<br />
Konferans, Ordu Üniversitesi İlahiyat<br />
Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd<br />
Doç. Dr. Şevket Pekdemir tarafından<br />
verildi. Dinde samimiyetin olmazsa<br />
olmaz olduğunu, her türlü ibadette,<br />
yapılan bütün iyilik ve güzelliklerde<br />
samimi olunmadığı takdirde,<br />
Allah’ın huzurunda bir değerinin olmayacağını,<br />
ayet ve hadislerden örneklerle<br />
anlattı. Pekdemir, Peygamberimizin<br />
samimiyet, dürüstlük ve<br />
ahlak anlayışını anlattığı programı,<br />
Kabataş Kaymakamı Bekir Demir,<br />
Belediye Başkanı Yakup Yılmaz, daire<br />
amirleri, siyasi ve sivil toplum örgütleri<br />
ile din görevlileri ve Kur’an<br />
kursu öğreticileri ilgiyle takip etti.<br />
Program, namaz sureleri ve duaların<br />
mealleriyle, ezberleme yarışmasında<br />
dereceye giren öğrencilere, laptop,<br />
tablet bilgisayar ve cep telefonu<br />
ödüllerinin verilmesiyle sona erdi.<br />
Yenipazar<br />
Aydın-Yenipazar İlçe Müftülüğüne<br />
bağlı kız Kur’an kursları, hafta<br />
münasebetiyle bulundukları mahallelerde<br />
Kutlu Doğum programları<br />
düzenlediler. Kur’an kursu öğreticileri<br />
ve öğrencileri ile kadınların<br />
yoğun ilgi gösterdiği programlarda,<br />
Peygamberimizin örnek hayatı<br />
ve samimiyet anlayışı anlatıldı.<br />
Programların açılışlarında konuşma<br />
yapan İlçe Müftüsü Şevket Bulut,<br />
bu yıl Kur’an kurslarında yoğun<br />
katılımlı Kutlu Doğum Haftası programları<br />
düzenlendiğini ve Peygamber<br />
Efendimizin örnek hayatının anlatıldığını<br />
söyledi. Kurs öğrencilerinin<br />
okuduğu sure ve duaların ardından,<br />
Resulullah’ı anlatan ilahi ve şiirlerin<br />
seslendirilmesiyle programlar<br />
sona erdi.<br />
Maçka<br />
Trabzon-Maçka Müftülüğü tarafından<br />
hafta münasebetiyle düzenlenen<br />
ve Bayburt Üniversitesi İlahiyat<br />
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah<br />
Hacımüftüoğlu’nun konuşmacı olarak<br />
katıldığı, “Kur’an ve Sünnet Bağlamında<br />
Samimiyet” konulu konferans,<br />
Müftülük Konferans Salonunda<br />
gerçekleştirildi. Programa, İlçe<br />
Kaymakamı Alper Balcı, Belediye<br />
Başkanı Koray Koçhan, Asliye Hukuk<br />
Hâkimi Ömer Faruk Kar, daire<br />
amirleri, kurum ve kuruluşların yöneticileri<br />
ile çok sayıda vatandaş iştirak<br />
etti. Açılış konuşmasını İlçe Müftüsü<br />
Hasan Değirmenci’nin yaptığı<br />
programda, davetlilere gül, kitap, hadis<br />
kartelası ve çeşitli hediyeler verilerek<br />
Kutlu Doğum Aşı ikram edildi.<br />
Ayrıca, Ömer Burhanoğlu Fizik Tedavi<br />
ve Rehabilitasyon Hastanesinde<br />
tedavi gören hastalara da Prof.<br />
Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu tarafından<br />
bir konferans verildi. Programın<br />
sonunda, hastalara kitap ve gül dağıtılarak<br />
ikramlarda bulunuldu.<br />
Çaycuma<br />
Zonguldak-Çaycuma İlçe Müftülüğü,<br />
hafta dolayısıyla, Bülent Ecevit Üniversitesi<br />
İlahiyat Fakültesi Dekanı<br />
Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya’nın<br />
konuşmacı olarak katıldığı bir konferans<br />
düzenledi. Kasaba ve köylerde<br />
ise İlçe Müftüsü Ömer Keskin,<br />
Peygamberimizin örnek ahlakını anlatan<br />
konferans verdi. Hafta süresince,<br />
kamu kurum ve kuruluşları, esnaf,<br />
huzurevi, yetiştirme yurdu, hastane<br />
personeli ile hastalar, gazi ve<br />
22
şehit aileleri ziyaret edilerek gül takdim<br />
edildi. Okunan 1001 hatim duasının<br />
yapıldığı etkinliklerin sonunda<br />
vatandaşlara Kutlu Doğum<br />
aşı ikram edildi. Müftü Ömer Keskin<br />
programlarda yaptığı konuşmalarda,<br />
“Millî ve manevi değerlerimizi<br />
muhafaza etmek Kur’an’a, İslam’a,<br />
Peygamberimize ve onun sünnetine<br />
gönülden bağlanmakla olur.” dedi.<br />
Programın sonunda haftanın anısına<br />
davetlilere, ‘Hz. Peygamberin<br />
İzinde’ adlı kitap ile çocuklara da çeşitli<br />
hediyeler dağıtıldı.<br />
Altındağ<br />
Ankara-Altındağ Karacaören Mahallesi<br />
Mevlana Camii’nde gerçekleştirilen<br />
Kutlu Doğum programında,<br />
kadınların hazırladıkları yiyecekler<br />
cami cemaatine ikram edildi. Esnafa<br />
ve vatandaşlara haftanın anısına gül<br />
ve kitap hediye edildi. Diğer yandan<br />
Mevlana Camii ve Sebahaddin Zaim<br />
Anadolu Öğretmen Lisesi işbirliğiyle<br />
düzenlenen programda, gençler<br />
ilahi, şiir ve ezgiler seslendirdiler.<br />
Din Görevlisi Bekir Demir programda<br />
yaptığı konuşmada, öğretmen ve<br />
öğrencilere, dinimizin ilme verdiği<br />
önemi anlatarak Peygamberimizin<br />
ilme teşvik eden hadislerinden örnekler<br />
verdi.<br />
Alaplı<br />
Zonguldak-Alaplı ilçesinde hafta etkinlikleri<br />
çerçevesince Kabalar Köyü<br />
Dereli Mahallesi ile Çatak Köyünde,<br />
İl Müftüsü Nuh Korkmaz tarafından,<br />
“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />
konulu bir konferans verildi. İlçe<br />
Müftüsü Mehmet Bektaş’ın açılış konuşmasıyla<br />
başlayan konferansta, İl<br />
Müftüsü Nuh Korkmaz, Peygamberimizi,<br />
onun samimiyet anlayışını<br />
ve örnek ahlakını anlattı. Müftülük<br />
ve Alaplı Kızılay Şubesi işbirliğiyle<br />
düzenlenen kan bağışı kampanyasında,<br />
80 ünite kan bağışında bulunuldu.<br />
Belediye Kültür Merkezi’nde,<br />
Başkanlığımız Destek Hizmetleri Daire<br />
Başkanı Murat Alkan, “Hz. Peygamber,<br />
Din ve Samimiyet” konulu<br />
bir konferans verdi. Konferansa,<br />
Kaymakam Yıldıray Malğaç, Belediye<br />
Başkanı Nuri Tekin, Garnizon Komutanı<br />
J. Kıdemli Üst Teğmen Emre<br />
Balcı, Meslek Yüksek Okulu Müdürü<br />
Doç. Dr. Rıfkı Henden, Kdz. Ereğli<br />
Müftüsü Recai Albayrak, daire müdürleri,<br />
sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar<br />
yoğun ilgi gösterdi. Program<br />
gül takdimiyle sona erdi.<br />
Gölhisar<br />
Burdur-Gölhisar İlçe Müftülüğü,<br />
hafta kapsamında, Hz. Peygamber<br />
(s.a.s)’in muhabbetini yeniden canlandırmak,<br />
onu anmak ve daha iyi<br />
anlatmak amacıyla bir program düzenledi.<br />
Etkinlikler çerçevesinde<br />
ceza ve tutuk evindeki mahkûmlar<br />
ile Devlet Hastanesinde tedavi gören<br />
hastalar ve personel ziyaret edilerek<br />
Başkanlığımız yayını 100 adet<br />
Hatemü’l-Enbiya kitabı ile karanfil<br />
takdim edildi. Mehmet Akif Ersoy<br />
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ali<br />
Görgülü’nün verdiği, “Hz. Peygamber,<br />
Din ve Samimiyet” konulu konferansın<br />
sonunda, Süleyman Demirel<br />
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />
Türk Din Musikisi Öğretim Üyesi<br />
Erdoğan Ateş yönetiminde sunulan<br />
tasavvuf musikisi konseri, izleyenler<br />
tarafından ilgiyle takip edildi.<br />
Harran<br />
Şanlıurfa-Harran İlçesinde düzenlenen<br />
Kutlu Doğum etkinliklerinde,<br />
“Din Samimiyettir” konusu anlatıldı.<br />
Etkinlikler kapsamında, Şeyh<br />
Hayatî Harranî Camii’nde düzenlenen<br />
kermesin ardından, imam-hatip<br />
lisesi öğrencileri arasında düzenlenen<br />
ödüllü, “40 Ayet-40 Hadis<br />
Yarışması”nda dereceye girenlere çeşitli<br />
hediyeler verildi. Harran İlçe Vaizi<br />
Sultan Temel, Harran İlköğretim<br />
Okulu Konferans Salonunda kadınlara<br />
yönelik, “ Din Samimiyettir” konulu<br />
bir konferans verdi. Kur’an kursu<br />
öğretici ve öğrencileri tarafından<br />
düzenlenen etkinliklerde ise Peygamber<br />
Efendimizin örnek ahlakı<br />
anlatıldı. Harran Üniversitesi İlahiyat<br />
Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.<br />
Dr. Ahmet Aslan, ‘Din ve Samimiyet’<br />
konulu bir konferans verdi. Etkinlikler<br />
vatandaşlarımız tarafından<br />
yoğun ilgi gördü.<br />
Cihanbeyli<br />
Konya-Cihanbeyli Müftülüğü tarafından<br />
düzenlenen Kutlu Doğum etkinlikleri<br />
çerçevesinde, Kızılay’a kan<br />
bağışında bulunuldu. Kur’an kursları<br />
arasında yapılan bilgi yarışmasının<br />
sonunda kadınlara yönelik, “Hz.<br />
Peygamber, Din ve Samimiyet” konulu<br />
bir konferans düzenlendi. Vatandaşların<br />
yoğun ilgi gösterdiği etkinlikler,<br />
Kur’an-ı Kerim tilaveti, sinevizyon<br />
gösterimi ve İlçe Müftüsü<br />
Kuddusi Doğan’ın açılış konuşmasıyla<br />
başladı. Prof. Dr. Ramazan<br />
Altıntaş’ın sunduğu konferansın ardından,<br />
Tasavvuf Musikisi Konseri<br />
ve yapılan duayla program son<br />
buldu.<br />
Balışeyh<br />
Kırıkkale-Balışeyh’te Kutlu Doğum<br />
Haftası coşkuyla kutlandı. İlçe merkezinde<br />
ve köylerde düzenlenen<br />
konferanslarda, haftanın anlam ve<br />
önemi anlatıldı. Etkinliklere katılan<br />
vatandaşlara, Diyanet yayını Kur’an-ı<br />
Kerim Meali, kitaplar, hadis kartelâsı<br />
ve gül dağıtıldı. Hafta dolayısıyla<br />
ilçe genelinde düzenlenen şiir ve<br />
kompozisyon yarışmaları ile Kur’an<br />
kurslarında düzenlenen 40 hadis ezberleme<br />
yarışmasında dereceye girenlere<br />
çeşitli ödüller verildi.<br />
Konak<br />
İzmir-Konak Müftülüğü, Kutlu Doğum<br />
etkinlikleri çerçevesinde, İbn-i<br />
Sina İlköğretim Okulu öğrencilerine<br />
judo elbisesi hediye etti. Konak<br />
Müftüsü Zeki Aksoy programda<br />
yaptığı konuşmada, “Görevimiz<br />
topluma din hizmeti sunmaktır. Din<br />
hizmetini camilerde ve milletimize<br />
ulaşabildiğimiz her mekânda yapmaya<br />
hazırız.” dedi. Müftü Aksoy,<br />
Müftülük olarak geleceğimizin teminatı<br />
olan gençlere her türlü destek<br />
olmayı vazife bildiklerini dile getirdi.<br />
Şampiyon judocular ve minik judocuların<br />
sunduğu gösterilerle program<br />
sona erdi.<br />
Sarıoğlan<br />
Kayseri-Sarıoğlan İlçe Müftülüğü, Be-<br />
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
23
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
lediye Düğün Salonunda, Kutlu Doğum<br />
programı düzenledi. Programa,<br />
İlçe Kaymakamı, Belediye Başkanı,<br />
daire amirleri, din görevlileri, Kur’an<br />
kursu öğreticileri ve vatandaşlar büyük<br />
ilgi gösterdi. İlçe Müftüsü Necmettin<br />
Saydan’ın açılış konuşmasıyla<br />
başlayan programda, İl Müftü Yardımcısı<br />
Mahmut Taşyapan, “Kur’an<br />
ve Sünnet Bağlamında Samimiyet”<br />
konulu bir konferans verdi. Konferansın<br />
sonunda, Kayseri Büyükşehir<br />
Belediyesi Konservatuarı Tasavvuf<br />
Musiki Korosunun sunduğu ilahi<br />
ve kasideler programa ayrı bir güzellik<br />
kattı. Hafta münasebetiyle düzenlenen<br />
şiir ve kompozisyon yarışmalarında<br />
dereceye giren ilk, orta<br />
ve lise öğrencilerine ödüllerinin verilmesinin<br />
ardından, okunan hatimlerin<br />
duasının yapılmasıyla program<br />
sona erdi.<br />
Bayındır<br />
İzmir-Bayındır İlçe Müftülüğünün<br />
hafta münasebetiyle düzenlediği etkinlikler,<br />
Cumhuriyet Meydanındaki<br />
mehteran gösterisiyle başladı. Meydana<br />
kadar yürüyen mehter takımına<br />
İlçe Müftüsü Mustafa Akdağ,<br />
din görevlileri ve vatandaşlar da eşlik<br />
etti. Ayrıca, Hafız Mustafa Efe’nin<br />
sunduğu Bayındır Düğün Salonunda<br />
düzenlenen programın sonunda, davetlilere<br />
gül ve kitap dağıtıldı. Programda<br />
konuşma yapan İlçe Müftüsü<br />
Mustafa Akdağ ve Bayındır Belediye<br />
Başkanı Dr. Ufuk Sesli, etkinliklere<br />
gösterilen ilgiden duydukları<br />
memnuniyeti dile getirerek vatandaşlara<br />
teşekkür ettiler. İlçe Kaymakamı<br />
Mehmet Makas da yaptığı konuşmada,<br />
Peygamberimizin güzel<br />
ahlakını, birlik, beraberlik, kardeşlik,<br />
sevgi, saygı ve yardımlaşma anlayışını<br />
anlattı. 2010 yılı Kur’an-ı Kerim’i<br />
güzel okuma yarışması birincisi Alper<br />
Kanderun ve Kur’an-ı Kerim<br />
okuma dünya 1’ncisi Kurra Hafız Fatih<br />
Kaya’nın programda okuduğu<br />
Kur’an-ı Kerim, dinleyenlere duygulu<br />
anlar yaşattı.<br />
Derik<br />
Mardin-Derik Müftülüğü ve TDV<br />
Derik Şubesi hafta dolayısıyla coşkulu<br />
bir program düzenlediler. Öğretmenevinde<br />
gerçekleştirilen<br />
programda, Recep Arslan ve Derik<br />
İmam-Hatip Lisesi İlahi Korosunun<br />
seslendirdiği eserler, davetlilerden<br />
büyük beğeni topladı. Programda<br />
konuşan İlçe Müftüsü Yaşar Toker,<br />
tarihimizde ve memleketimizin<br />
her köşesinde, gencinden yaşlısına,<br />
kadınından erkeğine, Allah Resulünün<br />
sevgisinin tezahürünün görüldüğünü,<br />
insanların onu kendi hayatlarına,<br />
düşüncelerine, kültürlerine,<br />
davranışlarına ve çevrelerine yansıttıklarını<br />
söyledi. Hafta etkinlikleri<br />
kapsamında, Ömerli Müftüsü İsmail<br />
Ünal da ‘Din ve Samimiyet’ konulu<br />
bir konuşma yaptı. Programın<br />
sonunda, öğrenciler arasında yapılan<br />
siyer, ilahi söyleme, kompozisyon,<br />
şiir ve naat yarışmalarına katılan<br />
51 öğrenci ile yarışmalarda dereceye<br />
giren öğrencilere çeşitli ödüller<br />
verildi. Ayrıca, esnaf, hastane ve<br />
cezaevi ziyaretleri gerçekleştirilerek<br />
haftanın anısına gül ve kitap hediye<br />
edildi. Cezaevindeki mahkûmlara,<br />
din ve samimiyet konulu sohbet düzenlendi.<br />
Kumru<br />
Ordu-Kumru Müftülüğü, hafta etkinlikleri<br />
çerçevesinde, Erçallar Kültür<br />
Sarayında, İstanbul İl Müftüsü<br />
Prof. Dr. Rahmi Yaran’ın konuşmacı<br />
olarak katıldığı, “Samimiyetin Fert<br />
ve Toplum Hayatı Açısından Önemi”<br />
konulu bir konferans düzenledi.<br />
İlçe Müftüsü Aykut İli’nin açılış<br />
konuşmasıyla başlayan konferansın<br />
sonunda, davetlilere kitap ve gül<br />
hediye edildi. Erçallar Kültür Sarayında<br />
gerçekleştirilen tasavvuf musikisi<br />
konserinin ardından, Tekirdağ-<br />
Hayrabolu Emiryakup Mahallesi Camii<br />
İmam-Hatibi Âdem Karaca’nın<br />
seslendirdiği naat, methiye ve ilahiler<br />
davetlileri coşturdu. Müftü Aykut<br />
İli, ilçe merkezini ve köyleri ziyaret<br />
ederek din ve samimiyet konulu<br />
sohbetler verdi. Vatandaşları hafta<br />
hakkında bilgilendirmek amacıyla,<br />
kahvehaneler ile kamu kurum ve<br />
kuruluşları ziyaret edilerek haftanın<br />
önemi anlatıldı, haftanın anısına gül<br />
ve kitap dağıtıldı. Müftülük Konferans<br />
Salonunda kadınlara yönelik,<br />
“İhlâs ve Samimiyetin Fert ve Toplum<br />
Hayatındaki Yeri” konulu bir<br />
panel düzenlendi. Kadınların yoğun<br />
ilgi gösterdiği programda, Merkez<br />
Kız Kur’an Kursu Öğreticisi Nebiye<br />
Seyis ve Demircili Mahallesi Belenbaşı<br />
Kur’an Kursu Öğreticisi Gülşen<br />
Soğuksu, samimiyetin önemine vurgu<br />
yaptılar. İlahilerle devam eden<br />
program, gül takdimiyle sona erdi.<br />
Kaynarca<br />
Hafta münasebetiyle, Sakarya-<br />
Kaynarca Müftülüğü tarafından Özbay<br />
Plaza Salonunda, “Hz. Peygamber,<br />
Din ve Samimiyet” konulu bir<br />
konferans düzenlendi. İstanbul İl<br />
Müftülüğü Başvaizi Mustafa Akgül<br />
tarafından verilen konferans, İlçe<br />
Müftüsü Eyüp Orhan’ın açılış konuşmasıyla<br />
başladı. Programda, Başvaiz<br />
Mustafa Akgül, aile içi eş ve çocuklar<br />
arasındaki samimiyet konusuna<br />
değindi. İlçedeki kurum ve kuruluşlar,<br />
hastaneler, esnaf, gaziler, şehit<br />
aileleri ve şehitlikler ziyaret edilerek<br />
haftanın önemi anlatıldı. İl Müftülüğü<br />
ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle<br />
düzenlenen hadis ezberleme<br />
ve dinî bilgiler yarışmasında dereceye<br />
giren öğrencilere hediyelerin<br />
verilmesiyle program sona erdi.<br />
Boğazlıyan<br />
Yozgat-Boğazlıyan Müftülüğü hafta<br />
münasebetiyle, “Peygamberimi Okuyarak<br />
Öğreniyorum” konulu bilgi<br />
yarışması düzenledi. Liseli öğrenciler<br />
arasında, “Hatemü’l-Enbiya”; ortaokul<br />
öğrencileri arasında, “Peygamberimizin<br />
Hayatı” konularında düzenlenen<br />
yarışmalarda dereceye giren<br />
öğrencilere çeşitli ödüller verildi.<br />
Merkez Camii yanında açılan,<br />
“Kutsal Emanetler Sergisi”nde Hz.<br />
Peygamber ve Ehli Beyt’e ait eserlerin<br />
fotoğrafları, öğrencilerin Peygamberimize<br />
yazdığı mektuplar ve<br />
Kâbe-i Muazzama fotoğrafları sergilendi.<br />
Etkinlikler çerçevesinde, Kapalı<br />
Spor Salonunda semazen eşliğinde,<br />
ses sanatçısı Serkan Dündar ve<br />
Cebrail Eröz refakatinde Müftülük<br />
ilahi korosunun sunduğu konser,<br />
davetlilere duygulu anlar yaşattı.<br />
Bağcılar<br />
İstanbul-Bağcılar Müftülüğünün haf-<br />
24
ta münasebetiyle Merkez Ertuğrulgazi<br />
Camii’nde düzenlediği program,<br />
Kur’an tilaveti, mevlid-i şerif, ilahi,<br />
kaside, şiir ve naatların söylenmesiyle<br />
başladı. Haftanın önemini belirten<br />
konuşmaların ardından, Peygamber<br />
Efendimiz için okunan hatimlerin<br />
duasının yapılması ve davetlilere<br />
anahtarlık, Hz. Muhammed<br />
(s.a.s.) logolu nikâh şekeri, dinî kitaplar,<br />
gül ve çeşitli hediyeler dağıtılmasıyla<br />
program sona erdi.<br />
Güzelyurt<br />
Hafta etkinlikleri çerçevesinde,<br />
Aksaray-Güzelyurt Müftülüğü tarafından<br />
Güzelyurt Lisesi Konferans<br />
Salonunda düzenlenen Kutlu Doğum<br />
programı, vatandaşların yoğun<br />
katılımıyla gerçekleşti. İlçe Müftüsü<br />
Sabit Doğru’nun açılış konuşmasıyla<br />
başlayan programın sonunda,<br />
Eğitimci-Yazar Ali Erkan Kavaklı da<br />
“Peygamberimiz, Din ve Samimiyet”<br />
konulu bir konuşma yaptı. Etkinlikler<br />
çerçevesinde kadınlarına yönelik<br />
de bir program düzenlendi.<br />
Acıgöl<br />
Nevşehir-Acıgöl İlçe Müftülüğü hafta<br />
münasebetiyle Atatürk Ortaokulu<br />
Konferans Salonunda, Necmettin Erbakan<br />
Üniversitesi Temel İslam Bilimleri<br />
Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.<br />
Dr. Orhan Çeker’in konuşmacı olarak<br />
katıldığı, ‘Hz. Peygamber, Din<br />
ve Samimiyet’ konulu bir konferans<br />
düzenledi. Kaymakam M. Necmeddin<br />
Özen, Belediye Başkanı Ercan<br />
Ertaş, daire amirleri ile çok sayıda<br />
vatandaşın katıldığı konferansta, İlçe<br />
Müftüsü Muharrem Evirgen bir konuşma<br />
yaparak ‘Hz. Peygamber, Din<br />
ve Samimiyet’ konusunda dinleyenlere<br />
bilgi verdi. Programın sonunda,<br />
ilkokul, ortaokul, lise ve Kur’an<br />
kursları arasında tertip edilen, “Peygamberimi<br />
Seviyorum, Onu Okuyorum”<br />
kitap okuma yarışmasında dereceye<br />
giren öğrencilere çeşitli hediyeler<br />
verildi. Hafta çerçevesinde, kız<br />
Kur’an kursu öğreticileri tarafından<br />
kadınlara yönelik etkinlikler de düzenlendi.<br />
Kulu<br />
Konya-Kulu İlçe Müftülüğü tarafından<br />
hafta etkinlikleri kapsamında,<br />
ihtiyarlar, bakım evi ve huzurevine<br />
ziyaretler gerçekleştirildi. Müftülük<br />
personeli ve din görevlilerinden oluşan<br />
ekip, ziyarette ihtiyar ve hasta<br />
vatandaşlara gül ve Peygamberimiz<br />
Hz. Muhammed kitabını hediye ettiler.<br />
Necmettin Erbakan Üniversitesi<br />
İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.<br />
Dr. Ramazan Altıntaş tarafından, “Hz.<br />
Peygamber, Din ve Samimiyet” konulu<br />
bir konferans verildi. Konferansın<br />
sonunda vatandaşlara gül, kitap<br />
ve çeşitli ikramlarda bulunuludu ve<br />
sakalı şerif ziyareti gerçekleştirildi.<br />
Kaman<br />
Kırşehir-Kaman İlçe Müftülüğü, hafta<br />
münasebetiyle Kapalı Spor Salonunda,<br />
Başkanlığımız Hac ve Umre<br />
Eğitimi Daire Başkanı Dr. Fatih<br />
Kurt’un konuşmacı olarak katıldığı,<br />
“Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet”<br />
konulu bir konferans düzenledi. Belediye<br />
Başkanı Erhan Talu, İl Müftü<br />
Yardımcısı Şinasi Öztürk, Akpınar<br />
İlçe Müftüsü Mustafa Arslan, Akçakent<br />
İlçe Müftüsü Osman Bayram<br />
Latifoğlu, daire amirleri ve çok sayıda<br />
vatandaş, konferansı ilgiyle takip<br />
etti. Dr. Fatih Kurt’un verdiği konferansın<br />
ardından, öğrenciler arasında<br />
düzenlenen “Samimiyetin Fert ve<br />
Toplum Hayatı Açısından Önemi”<br />
konulu kompozisyon yarışmasında<br />
dereceye girenlere hediyeleri verildi.<br />
Program, Kayseri Devran İlahi Grubunun<br />
söylediği ilahiler ve semazen<br />
grubunun sema töreniyle sona erdi.<br />
Gönen<br />
Isparta-Gönen Müftülüğü tarafından<br />
düzenlenen hafta etkinlikleri kapsamında,<br />
ilçe esnafı, şehit yakınları ve<br />
gaziler ziyaret edildi. Kutlu Doğum<br />
etkinlikleri çerçevesinde, Kaymakamlık,<br />
Müftülük, İlçe Milli Eğitim<br />
Müdürlüğü, imam-hatip ortaokulu<br />
ve TDV Gönen Şubesinin katkılarıyla,<br />
‘Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet’<br />
konulu bir konferans düzenlendi.<br />
İlçe Müftüsü Mehmet Ceyhan’ın,<br />
“İslam’ı Anlamak ve Anlatmak” konulu<br />
konuşmasının ardından program,<br />
imam-hatip öğrencilerinin<br />
seslendirdiği, Peygamberimizi anlatan<br />
ilahilerle devam etti. Bekir<br />
Sağlam’ın sunduğu konferansın sonunda,<br />
Isparta Anadolu İmam-Hatip<br />
Lisesi Türk Tasavvuf Musikisi Korosunun<br />
söylediği ilahi ve kasidelerin<br />
ardından, hafta münasebetiyle yapılan<br />
yarışmalarda dereceye giren öğrencilere<br />
ödüllerinin verilmesiyle<br />
program sona erdi.<br />
Mamak<br />
Ankara-Mamak İlçesi Akdere Hızır<br />
İlyas Camii’nde Kutlu Doğum programı<br />
düzenlendi. Akdere Hızır İlyas<br />
Camii İmam-Hatibi Muharrem Tengiz<br />
tarafından düzenlenen programda,<br />
“Din ve Samimiyet” konusu anlatıldı.<br />
Programda, cami gençleri ve<br />
ilahiyat öğrencileri tarafından, Peygamberimizi<br />
anlatan şiir ve ilahiler<br />
söylenerek Veda Hutbesi okundu.<br />
Din Görevlisi Tengiz açılışta yaptığı<br />
konuşmada, içten ve samimi davranmaya,<br />
ihlaslı olmaya her zamankinden<br />
daha çok ihtiyacımızın olduğunu<br />
söyledi. Çok sayıda vatandaşın<br />
ilgiyle takip ettiği programın sonunda,<br />
Mahalle Muhtarı Birol Apalak’ın<br />
katkılarıyla vatandaşlara ikramlarda<br />
bulunuldu.<br />
Kepsut<br />
Balıkesir-Kepsut İlçe Müftülüğüne<br />
bağlı Mahmudiye Mahallesi fahri<br />
Kur’an kursu öğreticisi Ruhan Atılmaz<br />
tarafından, kadınlara yönelik<br />
Peygamberimizin örnek ahlakı ve<br />
samimiyetini anlatan bir program<br />
ile hatm-i şerif programı düzenlendi.<br />
Kepsut Belediye Başkanı İsmail<br />
Cankul ve çok sayıda kadın davetlinin<br />
katılımıyla gerçekleştirilen programın<br />
sonunda, tüm katılımcılara<br />
gül dağıtılarak çeşitli ikramlarda bulunuldu.<br />
Şebinkarahisar<br />
Giresun-Şebinkarahisar İlçe Müftülüğü<br />
hafta çerçevesinde, imam-hatip<br />
ortaokulu ve imam-hatip lisesi öğrencileri<br />
arasında ayrı ayrı, “Kur’an-ı<br />
Kerim Meali Bilgi Yarışması” düzenlendi.<br />
İmam-hatip lisesinde gerçekleştirilen<br />
yarışmalarda, birinci gelenlere<br />
umre ödülü verilirken, dereceye<br />
giren diğer öğrencilere de esnaf,<br />
hayırseverler ve İlçe Müftülüğünün<br />
katkılarıyla, bilgisayar, dizüstü bilgi-<br />
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
25
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
sayar, tablet bilgisayar ve kitap setiyle<br />
ödüllendirildiler. Merkez Müftü<br />
Mahallesi Camii İmam-Hatibi Uğur<br />
Ulu tarafından, “Camiyle Buluşalım<br />
Projesi” kapsamında sabah ve yatsı<br />
namazı hatimle kıldırılıyor. İlk program,<br />
İlçe Müftüsü Âdem Yıldız’ın<br />
yaptığı hatim duasıyla ve verilen yemek<br />
ikramıyla sona erdi.<br />
Kapaklı<br />
Tekirdağ-Kapaklı İlçe Müftülüğü,<br />
hafta dolayısıyla, Peygamberimizin<br />
ahlakı, Siyer-i Nebi ve Kırk Hadis Ezberleme<br />
yarışması düzenledi. Çok<br />
sayıda vatandaş ve öğrencinin ilgiyle<br />
takip ettiği yarışmada bir konuşma<br />
yapan İlçe Müftüsü Ali Kotan,<br />
Kur’an öğrenimi ve dinî bilgilerini<br />
geliştirmede gayret gösteren kurs<br />
öğrencilerini tebrik ederek birer plaket<br />
verdi. İlk mektebin aile yuvası<br />
olduğunu söyleyen İlçe Müftüsü Kotan,<br />
toplumu şekillendirecek yeni<br />
neslin, kültür değerlerine ve inancına<br />
bağlı olarak yetiştirilmesi gerektiğine<br />
vurgu yaparak sağlam karakterlere<br />
sahip, ülkesine ve milletine hizmet<br />
eden nesillerin, temel eğitimini<br />
ve terbiyesini aile yuvalarında aldıklarını<br />
ifade etti. Yarışmada dereceye<br />
giren öğrencilere ödülleri, İlçe<br />
Kaymakamı, Belediye Başkanı, Emniyet<br />
Müdürü ve İlçe Müftüsü tarafından<br />
verildi.<br />
Alanya<br />
Antalya-Alanya Müftülüğü tarafından<br />
İskele Meydanında düzenlenen<br />
Kutlu Doğum Haftası programına,<br />
İlçe Kaymakamı Erhan Özdemir, Belediye<br />
Başkanı Âdem Murat Yücel,<br />
daire amirleri, siyasi partilerin ve sivil<br />
toplum kuruluşlarının temsilcileri<br />
ile davetliler katıldı. Fatih Koca<br />
ve ekibi ile Mesut Şimşek’in ilahiler<br />
okuduğu etkinlikte, Alanya Müftülüğü<br />
Tasavvuf Musikisi Topluluğunun<br />
seslendirdiği, Peygamber sevgisini<br />
gönüllere nakşeden ilahiler ilgiyle<br />
izlendi. Uludağ İlahiyat Fakültesi<br />
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Âdem<br />
Apak’ın konuşmacı olarak katıldığı<br />
programda, Ankara Ahmet Hamdi<br />
Akseki Camii İmam-Hatibi Ali<br />
Tel ile Erhan Mete’nin Kur’an-ı Kerim<br />
tilaveti, gönülleri mest etti. Hafta<br />
boyunca, ortaokullarda ve liselerde,<br />
Peygamberimizin samimiyet anlayışını<br />
anlatan konferanslar verildi.<br />
Hastane, hapishane, esnaf, huzurevi<br />
ve resmî daireler ziyaret edilerek<br />
çeşitli hediyeler verildi. Hafta anısına<br />
vatandaşlara ve öğrencilere kitap,<br />
hadis kartelası ve balon dağıtıldı.<br />
Kırıkhan<br />
Hatay-Kırıkhan Müftülüğü tarafından<br />
Gülbelde Düğün Salonunda,<br />
mehteran gösterisiyle başlayan Kutlu<br />
Doğum Haftası etkinlikleri, kadınlara<br />
yönelik düzenlenen konferansla<br />
devam etti. İlçe Müftüsü Mekki<br />
Solmaz, camilerde, okullarda ve<br />
ceza infaz kurumunda, “Hz. Peygamber,<br />
Din ve Samimiyet” konulu konferanslar<br />
verdi. Hafta münasebetiyle<br />
düzenlenen yarışmalarda dereceye<br />
giren öğrencilere hediyeler takdim<br />
edildi. Sakalı Şerif ziyaretinin ardından,<br />
Kur’an-ı Kerim ziyafeti ve kutsal<br />
emanetler sergisi açıldı. Ulu Camii<br />
ve Kasr-ı Arifan Camii avlusunda<br />
Kur’an kursları yararına düzenlenen<br />
kermes, çok sayıda vatandaş<br />
tarafından ziyaret edildi. Etkinlikler<br />
kapsamında, “Bir Kan Üç Hastaya<br />
Can” sloganıyla düzenlenen kan bağışı<br />
yoğun ilgi gördü. Devlet Hastanesi<br />
ziyaret edilerek 20 Nisan’da doğan<br />
erkek çocuklarına Peygamberimizin<br />
ismi, kız çocuklarına ise Peygamberimizin<br />
hanımlarından birinin<br />
ismi verilerek çeyrek altın hediye<br />
edildi. Hastanelerde tedavi gören<br />
hastalar ve personel ziyaret edilerek<br />
gül takdim edildi.<br />
Elmalı<br />
Antalya-Elmalı İlçe Müftülüğü tarafından<br />
düzenlenen hafta etkinlikleri,<br />
vatandaşlara karanfil dağıtımıyla<br />
başladı. Mahalle ve köylerde düzenlenen<br />
ve vatandaşların yoğun<br />
ilgi gösterdiği programlarda, Halk<br />
Eğitim Merkezi Kültür Salonunda,<br />
Ümmi Sinan Musiki Grubu tarafından<br />
Tasavvuf Musikisi Konseri verildi.<br />
İlçe Müftüsü Mehmet Emin Yıldırım<br />
ve din görevlilerinden oluşan<br />
heyet, devlet hastanesi, cezaevi ve<br />
esnafı ziyaret ederek haftanın önemini<br />
ve hafta dolayısıyla gerçekleştirilen<br />
faaliyetleri anlattılar. İlçe Müftüsü<br />
Mehmet Emin Yıldırım, İl Müftü<br />
Yardımcısı Mevlüt Topçu ve Dr.<br />
Necla Yasdıman tarafından ilçe merkez,<br />
kasaba ve köylerde, ‘Din Samimiyettir’<br />
konulu konferanslar verildi.<br />
İlçedeki okullarda eğitim öğretim<br />
gören 3500 öğrenciye Kutlu Doğum<br />
Aşı ikram edildi.<br />
Eceabat<br />
Hafta etkinlikleri kapsamında<br />
Çanakkale-Eceabat İlçesinde, kan bağışı<br />
kampanyası düzenlendi. “Kan<br />
Ver Sağlık Kazan, Sevap Kazan’ sloganıyla<br />
gerçekleştirilen kampanyaya<br />
din görevlileri ve vatandaşlar yoğun<br />
ilgi gösterdi. Kampanyalarda 25<br />
defa kan veren İlçe Müftüsü Muammer<br />
Uslu’ya, Kızılay temsilcileri tarafından<br />
gümüş madalya verildi. İlçedeki<br />
ortaokul ve lise öğrencilerine,<br />
‘Peygamberimizin Hayatı’ adlı kitap<br />
dağıtıldı. Kitapla ilgili yapılan bilgi<br />
değerlendirmesinde dereceye giren<br />
öğrencilere yarım altın ve dinî kitaplar<br />
hediye edildi.<br />
Eceabat’ta düzenlenen, Çanakkale<br />
savaşlarının 99. yıl dönümü dolayısıyla<br />
“Atanın Yolunda 57. Alay Yürüyüşü”<br />
sabah namazından sonra,<br />
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay<br />
Kılıç, Çanakkale Valisi Ahmet Çınar,<br />
devlet erkânı, yurt içinden ve yurt<br />
dışından gelen gençler ile izcilerin<br />
katılımıyla gerçekleştirildi.<br />
Büyükçekmece<br />
İstanbul-Büyükçekmece İlçe Müftülüğü,<br />
Peygamberimizin Kutlu Doğumunun<br />
1443’üncü yıldönümü dolayısıyla,<br />
‘Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet’<br />
konulu çeşitli etkinlikler<br />
düzenledi. Etkinlikler kapsamında,<br />
Emekli Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı<br />
Necmettin Nursaçan, ‘Hz.<br />
Peygamber, Din ve Samimiyet’ konulu<br />
bir konferans verdi. Çok sayıda<br />
davetlinin ilgiyle takip ettiği konferansta<br />
Nursaçan, Peygamberimizin<br />
örnek ahlakını ve ashabına ve insanlara<br />
gösterdiği samimiyet anlayı-<br />
26
şını anlattı. Programın sonunda katılımcılara<br />
Başkanlığımız yayını kitaplar<br />
ile gül dağıtıldı.<br />
Güney<br />
Denizli-Güney İlçe Müftülüğü hafta<br />
etkinlikleri kapsamında, Belediye<br />
Toplantı Salonunda kan bağışı kampanyası<br />
düzenledi. Kampanyaya din<br />
görevlileri, öğrenciler ve vatandaşlar<br />
yoğun ilgi gösterdi. Kan bağışının<br />
insan sağlığına olan katkıları ile<br />
ilgili bilgi veren İlçe Müftüsü Ahmet<br />
Dilek, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri<br />
kapsamında kan bağışı kampanyası<br />
düzenledi. İnsanların kan bağışında<br />
bulunarak hem kendi sağlıklarına<br />
hem de hastalara katkıda bulunduklarını<br />
belirterek “Kan bağışı<br />
çok önemli bir insanlık görevidir.<br />
İnancımız gereği bir insana hayat<br />
veren, bütün insanlığa hayat vermiş<br />
gibidir.” dedi.<br />
Süleymanpaşa<br />
Tekirdağ-Süleymanpaşa İlçe Müftülüğü,<br />
hafta münasebetiyle Tekirdağ<br />
Belediyesi Kültür Merkezinde, “Peygamberimiz,<br />
Din ve Samimiyet” konulu<br />
bir panel düzenledi. İlçe Müftü<br />
Vekili Hızır Yağcı’nın başkanlığında<br />
gerçekleştirilen panele, Namık<br />
Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />
öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr.<br />
Yakup Bıyıkoğlu, Yrd. Doç. Dr. Vezir<br />
Harman, Yrd. Doç. Dr. Osman Kara<br />
ve Yrd. Doç. Dr. Ömer Yılmaz konuşmacı<br />
olarak katıldı. Programın<br />
açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü<br />
Mahmut Gürlen, Peygamberimizi<br />
anlamak amacıyla çeşitli etkinlikler<br />
düzenlediklerini belirterek anlamadan<br />
yapılan anmanın hedefine ulaşamayacağını<br />
söyledi. Program sonunda<br />
İl Müftüsü Mahmut Gürlen,<br />
görme engelli bir vatandaşa Braille<br />
Kur’an-ı Kerim hediye etti. Davetlilere<br />
çeşitli hediyelerin verilmesinin<br />
ardından program sona erdi.<br />
Taşkent<br />
Konya-Taşkent Müftülüğü, hafta münasebetiyle,<br />
Necmettin Erbakan Üniversitesi<br />
Öğretim Görevlisi Prof. Dr.<br />
İbrahim Coşkun’un konuşmacı olarak<br />
katıldığı, “Din Samimiyettir” konulu<br />
bir konferans düzenledi. Vatandaşların<br />
yoğun katılımıyla gerçekleşen<br />
konferans, Cahit Nazlı Musiki<br />
grubunun seslendirdiği ilahilerle<br />
başladı. Balcılar Mahallesinde Karaman<br />
İl Müftüsü Nuri Değirmenci<br />
ve Karaman İl Müftü Yardımcısı Ziyaeddin<br />
Kırboğa tarafından da “Din<br />
Samimiyettir” konulu konferans verildi.<br />
İlçe Müftüsü Mustafa Bilgiç,<br />
ilçe merkez Balcılar, Avşar, Çetmi ve<br />
Bolay mahallelerinde vatandaşlara,<br />
“Din Samimiyettir” konusunu anlattı.<br />
Vatandaşlara çeşitli ikramların sunulduğu<br />
program, Peygamberimizi<br />
anlatan kitapların hediye edilmesiyle<br />
sona erdi.<br />
Mahmudiye<br />
Eskişehir-Mahmudiye İlçe Müftülüğünün<br />
hafta dolayısıyla düzenlendiği<br />
etkinlikler kapsamında İl Müftüsü<br />
Niyazi Ersoy, “Hz. Peygamber, Din<br />
ve Samimiyet” konulu bir konferans<br />
verdi. Çok sayıda vatandaşın yoğun<br />
ilgi gösterdiği programın sonunda<br />
davetlilere, Peygamberimizin örnek<br />
ahlakı ve onun dualarının yer aldığı<br />
hadis kartelâsı, kitap ve gül hediye<br />
edildi. İlçe Müftüsü Hasan Hüseyin<br />
Kılıncal’ın açılış konuşmasıyla başlayan<br />
programda, Mahmudiye Atatürk<br />
İlköğretim Okulu öğrencilerinin<br />
seslendirdiği ilahiler izleyenler tarafından<br />
büyük beğeni topladı.<br />
Reşadiye<br />
Tokat-Reşadiye İlçesi Hasanşeyh Kasabasında,<br />
Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri<br />
kapsamında cami cemaati<br />
ve öğrencilere yönelik umre ödüllü<br />
bilgi yarışması düzenlendi. Yarışmada,<br />
imam-hatip lisesi öğrencilerinden<br />
Haşim Veysel Sırakaya birinci<br />
olarak umreye gitmeye hak kazandı.<br />
Yarışmada ikinci olan Ahmet<br />
Karakaya ile üçüncü olan Özkan Şahin<br />
de birer çeyrek altın ile ödüllendirildiler.<br />
Kasaba Merkez Camii yemek<br />
salonunda, 1000 kişiye Kutlu<br />
Doğum Aşı ikram edildi. Ayrıca, Sivas<br />
Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat<br />
Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr.<br />
Ünal Kılıç cami cemaatine, “Dinde<br />
Samimiyet” konulu bir sohbet verdi.<br />
Programın sonunda vatandaşlara<br />
günün anısına gül, kitap ve kalem<br />
hediye edildi.<br />
Bükreş’te Kutlu Doğum<br />
programı<br />
Bükreş Cosmopolis Camii yanındaki<br />
salonda düzenlenen program,<br />
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.<br />
Din Hizmetleri Ataşesi Aytekin<br />
Akçin ve Bükreş Büyükelçisi Ömür<br />
Şölendil’in açılış konuşmalarının<br />
ardından, sinevizyon gösterisi sunuldu.<br />
Program, Bükreş Büyükelçisi<br />
Ömür Şölendil ve Din Hizmetleri<br />
Ataşesi Aytekin Akçin tarafından<br />
gül takdimi yapıldı. Diyanet İşleri<br />
Başkanlığı Başmüfettişi Osman Kılıç,<br />
“Hazreti Peygamber, Din ve Samimiyet<br />
” konulu bir konferans verdi.<br />
Şiir, ilahi ve kasidelerle devam eden<br />
programda davetlilere, Ataşelik tarafından<br />
gül, çeşitli kitaplar ve karteksler<br />
dağıtıldı.<br />
Programlara, Bükreş TİAD Başkanı<br />
Aykut Akbulut ve üyeleri, RMTTDB<br />
temsilcileri ve üyeleri, RDTB temsilcileri<br />
ve üyeleri, öğretmenler, Yunus<br />
Emre Türk Kültür Merkezi temsilcileri<br />
ile vatandaş ve soydaşlarımız<br />
yoğun ilgi gösterdi.<br />
Dr. Fatih Koca Kutlu<br />
Doğumda gönülleri<br />
coşturdu<br />
Bregenz Din Hizmetleri Ataşeliği<br />
(ATİB), AİF, ATF ve İMKB Vorarlberg<br />
dernekleri, bir araya gelerek<br />
Kutlu Doğum programı gerçekleştirdiler.<br />
T.C. Bregenz Başkonsolosu<br />
Cemal Erbay, Viyana Din Hizmetleri<br />
Müşaviri Fatih Mehmet Karadaş,<br />
VİF başkanı Muhammed Turhan,<br />
ATF Başkanı Ali Can, İKMB Başkanı<br />
Hasan Kaya, programa katılarak birer<br />
selamlama konuşması yaparak<br />
günün anlam ve önemini anlattılar.<br />
Türkiye’den ekibiyle programa katılan<br />
Dr. Fatih Koca, salonu dolduran<br />
peygamber âşıklarına söylediği ilahilerle<br />
unutulmaz bir gün yaşattı.<br />
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
Gurbetten<br />
27
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
Atamalar<br />
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığına Dr. Hüseyin<br />
Kayapınar seçildi<br />
Kayapınar, 1950 yılında Karaman’da doğdu. 1971 yılında<br />
İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nden mezun<br />
olarak Merzifon İmam-Hatip Lisesine öğretmen olarak<br />
atandı. Çumra ve Karaman İmam-Hatip Liselerinde<br />
öğretmenlik yaptı. 1978 yılında Karaman vaizi<br />
olarak Diyanet İşleri Başkanlığındaki görevine başladı.<br />
Aynı yıl Haseki Eğitim Merkezine kursiyer olarak<br />
girdi. 1980 yılında Eğitim merkezini bitirerek<br />
İstanbul-Eminönü vaizliğine atandı ve Haseki Eğitim<br />
Merkezinde Fıkıh grubu dersleri asistanı olarak görevlendirildi. İki yıl sonra aynı eğitim merkezine öğretmen<br />
oldu. 1986 yılında İslam Hukuku dalında yüksek lisansını, 1990 yılında doktorasını tamamladı. 2000 yılında Haseki<br />
Eğitim Merkezi Müdürlüğüne atandı. Aynı zamanda Fıkıh dersleri vermeye devam etti. 29.08.2008 tarihinde Din İşleri<br />
Yüksek Kurulu Üyeliğine, 22.05.2014 tarihinde Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığına seçildi. Kayapınar, Diyanet<br />
TV’nin yayına başladığı 2012 yılı Ramazan ayından bu yana haftada 5 gün “Diyanete Soralım” isimli programda, vatandaşlarımızın<br />
sosyal medyada ve canlı telefon bağlantılarıyla sordukları soruları cevaplandırdı.<br />
Uzmanlık alanı Fıkıh olan Kayapınar’ın; Sünen-i Ebi Davud Tercemesi Şerhi (N. Yenielle birlikte), Mebsut Tercemesi<br />
(komisyon), Tenvirü’l-Ezhan min Tefsiri Ruhi’l-Beyan Tercemesi (Komisyon), El-Mergınani ve Eseri Hidaye (makale),<br />
Mina’da Gecelemek (tebliğ),<br />
TDV İslam Ansiklopedisi ve Şamil İslam Ansiklopedisinde maddeler, el-Beyu bi’l-vefa ve el- Bey’u bi’l-istiğlal Akitleri<br />
(basılmamış yüksek lisans tezi) ve İslam Hukuku’nda Kira ve Ortaklık Yoluyla Arazinin İşletilmesi (basılmamış<br />
doktora tezi) eserleri bulunuyor.<br />
Daire Başkanı Oldular<br />
Abdurrahman Han<br />
1977 yılında Tokat-Erbaa İlçesinde doğdu. Çorum Hıdırlık Kur’an Kursu’nda hafızlığını tamamladıktan<br />
sonra, 1997 yılında Çorum İmam-Hatip Lisesinden mezun oldu. Yüksek Öğrenimini<br />
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde 2002 yılında tamamladı. 2005 yılında<br />
İstanbul Pendik-Haseki Eğitim Merkezi Dinî Yüksek İhtisas Kursundan mezun oldu.<br />
2007 yılında Sakarya Üniversitesinde, “Kütüb-i Sitte Ricalinde İbadet-İlim İlişkisi” adlı teziyle<br />
yüksek lisansını tamamladı. Hâlen Atatürk Üniversitesinde, “Abdulganî en-Nablûsî<br />
ve el-Hadîkatü’n-Nediyye Bağlamında Hadis Şerhçiliği” adlı tezle doktora eğitimini sürdürmektedir.<br />
2001 yılında Diyanet İşleri Başkanlığında başladığı meslek hayatına, Tunceli<br />
ve Yalova’da imam-hatip; Sakarya-Taraklı ve Arifiye ilçelerinde vaiz; Kastamonu-Daday’da müftü olarak devam etti.<br />
Sosyal ve Kültürel İçerikli Din Hizmetleri Daire Başkanlığına atanan Han’ın, muhtelif yayın organlarında çıkan yazılarıyla<br />
birlikte ilmî kongrelerde sunulmuş ve yayımlanmış tebliğleri bulunuyor. Han, evli ve iki çocuk babası olup<br />
İngilizce ve iyi derecede Arapça bilmektedir.<br />
Galip Akın<br />
1960 yılında Konya-Doğanhisar İlçesi Kemer Köyünde doğdu. 1979 yılında Doğanhisar<br />
İmam-Hatip Lisesinden mezun oldu. Beyşehir-Hüyük İlçesi Çavuş Kasabası Merkez<br />
Camii’nde imam-hatip olarak göreve başladı. 1979-1983 yıllarında Konya Selçuk Üniversitesi<br />
İlahiyat Fakültesini bitirdi. 1984 yılında Bitlis-Adilcevaz İlçesi Vaizliğine atandı. 1987-1993<br />
yılları arasında Düsseldorf-Krefeld Yunus Emre Camii’nde din görevlilisi olarak çalıştı.<br />
1993-2003 yılları arasında Konya İl Müftü Yardımcılığı görevinde bulundu. Diyanet İşleri<br />
Başkanlığında 11 ay süren Almanca dil kursuna katıldı. 2003-2005 yılları arasında Kütahya-<br />
Tavşanlı İlçe Müftülüğü görevinde bulundu. 2005-2009 tarihleri arasında Frankfurt Din Hizmetleri<br />
Ataşeliği yaptı. 2009-2011yılları arasında Antalya-Muratpaşa İlçe Müftülüğü yaptı.<br />
24.02.2011 tarihinde Ardahan İl Müftülüğüne, 09.09.2013 tarihinde de Erzincan İl Müftülüğü görevine atandı. Bu görevini<br />
sürdürürken 29.05.2014 tarihinde İrşat Hizmetleri Daire Başkanlığı görevine atanan Akın, evli ve 3 çocuk babası<br />
olup Arapça ve Almanca bilmektedir.<br />
28
Sedide Akbulut<br />
Samsun-Çarşamba’da doğdu, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladı. 1989 yılında Marmara<br />
Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Tokat,<br />
Bafra, Samsun Anadolu İmam-Hatip Liselerinde meslek dersleri öğretmenliği yaptı. 2001 yılında<br />
Diyanet İşleri Başkanlığında göreve başlayarak Amasya İl Müftülüğünde uzman ve<br />
vaiz olarak çalıştı. 2006’da Samsun İl Müftülüğü Vaizliğine tayin edildi. Bu görevi esnasında<br />
Samsun’da iki dönem sivil toplum kuruluşları platformu sözcülüğünü de yürüttü. 2009 yılında<br />
Ankara-Çankaya İlçe Vaizi oldu ve bir müddet Aile ve Dinî Rehberlik Daire Başkanlığında<br />
görevlendirme vaiz olarak çalıştı. Çankaya İlçe Vaizi ve Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu Koordinatörü<br />
olarak görevine devam eden Akbulut, yurt içi ve dışında çok sayıda konferans ve seminer verdi.<br />
12,05,2014 Aile ve Dinî Rehberlik Daire Başkanlığına atanan Akbulut, evli ve iki kız çocuğu annesi olup İngilizce ve<br />
Arapça bilmektedir.<br />
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
Remzi Bircan<br />
1970 yılında Kırşehir-Çiçekdağı’nda doğdu. Lise eğitimini Yozgat-Yerköy ilçesinde tamamladı.<br />
1996 yılında Riyad İmam Muhammed Üniversitesinden mezun oldu. Sivas Cumhuriyet<br />
Üniversitesinde İslam Hukuku Anabilim Dalında Yüksek Lisansını (2002), İstanbul Haseki<br />
Eğitim Merkezinde ihtisas kursunu (2002) bitirdi. 1989 yılında Kırşehir-Çiçekdağı Kavaklıöz<br />
Köyünde imam-hatip olarak göreve başladı. Daha sonra Kırşehir-Akpınar ve İstanbul’da<br />
müezzin-Kayyım, Mersin-Mut ilçe vaizliği, Elazığ-Arıcak, Nevşehir-Hacıbektaş ilçelerinde İlçe<br />
Müftülüğü ve Diyanet İşleri Uzmanı olarak görev yaptı. Bu görevleri yürütürken Diyanet İşleri<br />
Başkanlığının hac organizasyonlarında tercüman, sorumlu ve ekip başkan yardımcılığı<br />
görevlerinde bulundu. 13.05.2014 tarihinde Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğünde Hac Hizmetleri Daire<br />
Başkanı olarak atandı. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde İslam Hukuku alanında doktora eğitimine<br />
devam etmekte olan Bircan, evli ve üç çocuk babası olup iyi derecede Arapça bilmektedir.<br />
Yaşar Çapçı<br />
1969 yılında Kocaeli-Gebze İlçesinde doğdu. İstanbul-Bayrampaşa Yeşil Camii Kur’an Kursunda<br />
Hafızlığını tamamladı. Aynı Kursta Merhum Reisul-Kurra Mahmut Sarıcaoğlu Hoca<br />
Efendi’den Aşere-Takrib-Tayyibe okudu. Ortaokulu İstanbul-Eyüp, Liseyi Tekirdağ İmam-<br />
Hatip Lisesinde tamamladı. 1995 yılında Ezher Üniversitesi Din Usulleri Fakültesinden mezun<br />
oldu. 1997 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Lisans tamamlama derslerini<br />
başarıyla bitirdi. Aynı yıl Kocaeli’nin Derince İlçesinde imam-hatip olarak göreve başladı.<br />
2004 yılında İstanbul-Pendik Haseki Eğitim Merkezi 18. dönem “Müftülük ve Vaizlik Kursunu”<br />
bitirdi.<br />
2004-2009 Muğla-Yatağan İlçe Vaizliği, 2009-2012 Bingöl-Adaklı ilçe Müftülüğü görevlerinde bulundu. 2012-2014 yılları<br />
arası Gaziantep İl Müftü Yardımcılığı yapan Çapçı, 12.05.2014 tarihinde Umre Daire Başkanı olarak atandı. Evli<br />
ve üç çocuk babasıdır.<br />
Yıldıray Kaplan<br />
Cafer Tayyar Doymaz<br />
1979 yılında İstanbul’da doğdu. Hafızlığını Konya’da tamamladı. 1996 yılında Konya İmam-<br />
Hatip Lisesi’nden, 2002 yılında Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. 2001<br />
yılında Karaman merkez Çukurbağ Köyünde imam-hatip olarak göreve başladı. 2005 yılında<br />
Diyanet İşleri Başkanlığı Selçuk Dini Yüksek İhtisas Eğitim Merkezini bitirdi ve Konya-<br />
Beyşehir İlçesi Cezaevi Vaizliğine atandı. Aynı yıl Selçuk Üniversitesinde yüksek lisansını<br />
tamamladı. 06.02.2007 tarihinde Antalya H. Mehmet Gebizli Eğitim Merkezinde eğitim görevlisi<br />
olarak göreve başladı. Hâlen SDÜ İlahiyat Fakültesinde doktora çalışmalarına devam<br />
etmekte olan Cafer Tayyar Doymaz, 12.06.2014 tarihinde Program Geliştirme Daire Başkanı<br />
olarak atandı. Arapça ve İngilizce bilmekte olan Doymaz, evli ve iki çocuk babasıdır.<br />
1978 yılında Muğla-Köyceğiz’de doğdu. İmam-Hatip Lisesini Köyceğiz’de bitirdi. 1999’da Ankara Üniversitesi İlahiyat<br />
Fakültesinden mezun oldu. 1999-2003 yılları arasında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği yaptı. 2003-2004<br />
yıllarında Erzurum-Çat İlçesi Yavi Beldesi Büyük Camii’nde İmam-Hatip olarak görev yaptı. 2004’te Diyanet İşleri<br />
29
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
Başkanlığında görevlendirildi. 2006’da Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam<br />
Tarihi ve Sanatları (İslam Tarihi) Bilim Dalında, “Erzurumlu Kadı Mustafa Darîr’in Kitâb-ı<br />
Siyer-i Nebi’si” konulu teziyle yüksek lisansını tamamladı. 2010’da Diyanet İşleri Başkanlığı<br />
Konya-Selçuk Eğitim Merkezi Müdürlüğünde İhtisas Kursunu tamamladıktan sonra, Diyanet<br />
İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü Basılı Yayınlar Dairesi Başkanlığı emrine<br />
Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni olarak atandı. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye<br />
Diyanet Vakfı tarafından yürütülen Konulu Hadis Projesinde görev aldı. 21.06.2012 tarihinde<br />
Diyanet İşleri Uzmanlığına atandı. Özel Kalem Müdürlüğü emrinde görev yapmakta<br />
iken 15.05.2014 tarihinde Yabancı Dil ve Lehçelerde Yayınlar Daire Başkanlığına tedviren<br />
atandı. Akademik çalışmalarını Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam<br />
Bilimleri Hadis Anabilim Dalında doktorasını tez aşamasında sürdürmektedir. Evli ve iki çocuk babası olup Arapça<br />
ve İngilizce bilmektedir.<br />
Ayrıca Başkanlığımız Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü Program Geliştirme Daire Başkanı Bünyamin Albayrak,<br />
aynı genel müdürlükte Yaygın Din Eğitimi Daire başkanlığına getirilirken; Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü<br />
Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığına vekâleten atanan Ünal Kaya da bu göreve asaleten atandı.<br />
Müşavir Oldular<br />
A. Vasfi Yüce<br />
21.10.1950 tarihinde Tokat’ta doğdu. İlköğreniminden sonra 1969 yılında Tokat İmam-Hatip<br />
Okulundan, 1975’de İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünden mezun oldu. İstanbul Haseki Eğitim<br />
Merkezi 2. Dönem İhtisas Kursunu bitirdi. 22.05.1970 tarihinde Tokat Malkayası Camii<br />
imam-hatibi olarak göreve başladı. Tokat Merkez Endüstri Meslek Lisesi Din Bilgisi öğretmenliği<br />
(1976-1977), Tokat Merkez İ.H.L. meslek dersleri öğretmenliği (1978) görevlerinde bulundu.<br />
21.09.1978 tarihinde Tokat İl Vaizliğine, 24.11.1980 tarihinde Erbaa vaizliğine, 29.04.1982 tarihinde<br />
de aynı ilçenin müftülüğüne tayin edildi. 12.01.1983 tarihinde müfettiş yardımcısı, 18.03.1985’de müfettiş,<br />
11.04.1991 tarihinde de başmüfettiş oldu. 1993-1997 yılları arasında Münih Din Hizmetleri Ataşeliği yaptı. 45. Dönem<br />
Milli Güvenlik Akademisini bitirdi. Başmüfettiş olarak görevini sürdürürken Kosova-Piriştine Din Hizmetleri<br />
Müşavirliğine atandı.<br />
Osman Kılıç<br />
1952 yılında Çorum-Alaca İlçesi Örükaya Köyünde doğdu. On yaşına kadar Kur’an ve Kur’an<br />
ilimleri tahsil etti. 1972 yılında Çorum İmam-Hatip Okulunu, 1976 yılında da İzmir Yüksek<br />
İslâm Enstitüsünü bitirdi. Kırşehir-Çiçekdağı ve Yozgat-Yerköy ilçelerinde öğretmenlik yaptı.<br />
1979 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı Personel Dairesi Başkanlığında Şef olarak göreve başladı.<br />
1980-1982 yılları arasında Derleme ve Yayın Müdür Yardımcılığı, 1982-1986 yılları arasında<br />
Belçika’da İslam Din Dersi Öğretmenliği yaptı. 1986-1987 yılları arasında Din Eğitimi Dairesi<br />
Başkanlığında şef, 1987-1990 yıllarında da Teftiş Kurulu Başkanlığında Müfettiş Yardımcısı olarak çalıştı. 03.08.1990<br />
tarihinde müfettiş, 2002 yılında da başmüfettiş oldu. 1994-1996 yılları arasında Stuttgart Başkonsolosluğu Din Hizmetleri<br />
Ataşeliği görevinde bulundu. Başmüfettişlik görevini sürdürürken 15.04.2014 tarihinde Bükreş Büyükelçiliği<br />
Din Hizmetleri Müşavirliğine atanan Kılıç, evli ve üç çocuk babasıdır.<br />
Dr. Dursun Aygün<br />
1964 yılında Sivas-Yıldızeli İlçesinde doğdu. Lise öğrenimini Sivas’ta tamamladı. 1981 yılında<br />
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesine başladı. 1982 yılında Medine İslam Üniversitesine giderek<br />
öğrenimine burada devam etti ve 1987 yılında mezun oldu. 1991 yılında Selçuk Üniversitesi<br />
Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam Hukuku Bilim Dalında yüksek lisansını ve 1998 yılında da<br />
doktorasını tamamladı. 1988 yılında Sivas merkezde imam-hatip olarak göreve başladı. Aynı yıl<br />
Konya-Çumra İlçesine vaiz olarak atandı. 1995 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı müfettiş yardımcılığına<br />
atanarak müfettiş ve başmüfettiş olarak görevini sürdürdü. 2005-2009 tarihleri arasında Karlsruhe Din Hizmetleri<br />
Ataşesi olarak görev yaptı. Ataşelik görevinin ardından, 2009 yılında Diyanet İşleri Başkanlığında başmüfettişlik<br />
görevine döndü. 14.01.2011 tarihinde Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İrşat Hizmetleri Daire Başkanlığına<br />
getirildi. Bu görevini sürdürürken 05.05.2014 tarihinde Moskova Din Hizmetleri Müşavirliğine atanan Aygün, evli<br />
ve üç çocuk babası olup Arapça ve İngilizce bilmektedir.<br />
30
Fatih Mehmet Karaca<br />
22.02.1970 tarihinde Yozgat’ta doğdu. Hafızlığını İstanbul Göksu Kur’an Kursu’nda, imam-hatip lisesini<br />
de İstanbul’da bitirdi. 1995 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun<br />
oldu. İstanbul Haseki Eğitim Merkezi 17. dönem ihtisas kursu’nu bitirdi. 03.06.1994 tarihinde<br />
İstanbul-Tuzla Akfırat Köyü Kur’an Kursu, 05.01.1995 tarihinde Fatih Parmakkapı Kur’an Kursu ve<br />
19.11.1999 tarihinde de İstanbul Fatih İsmailağa Kur’an Kursunda öğreticilik; 2002 yılında İzmir<br />
Tire Eğitim Merkezinde öğretmenlik yaptı. 23.07.2003 tarihinde müfettiş yardımcısı, 21.09.2006<br />
tarihinde müfettiş, 22.09.2010 tarihinde de başmüfettiş oldu.<br />
Bu görevi sürdürmekte iken 16.05.2014 tarihinde İsveç Stokholm Din Hizmetleri Müşavirliğine atanan Karaca, Tefsir<br />
bilim dalında doktora çalışmasına devam etmektedir.<br />
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
Dr. Fatih Mehmet Aydın<br />
1974 yılında Sarıkamış’ta doğdu. İlkokulu Erzurum’da okuduktan sonra İstanbul’da hafızlığını<br />
tamamladı. 1991 yılında Erzurum İmam-Hatip Lisesini, 1995 yılında Mısır el-Ezher Üniversitesi<br />
İlahiyat Fakültesini bitirdikten sonra; Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde 1998<br />
yılında, “Kur’an’ın Hükümleri ve Tabiî Hukuk” adlı yüksek lisans çalışmasını; 2005 yılında, “Metodoloji<br />
ve Sosyal Vâkıâ Açısından İstihsan” adlı doktora çalışmasını tamamladı. 1997 Yılında<br />
Erzurum’da imam-hatip olarak göreve başladı ve 2002 yılında Erzurum Ömer Nasuhi Bilmen<br />
Dinî Yüksek İhtisas Eğitim Merkezinden mezun oldu. 2002-2003 yılında Tokat-Erbaa’da vaizlik, 2003-2010 yılları arasında<br />
Ömer Nasuhi Bilmen Dinî Yüksek İhtisas Eğitim Merkezinde Fıkıh ve Arapça alanlarında eğitim görevlisi olarak<br />
görev yaptı.<br />
10 Mart 2010 tarihinde Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı olarak atandı. 01.07.2014 tarihinden itibaren Moritanya<br />
Din Hizmetleri Müşavir Vekili olarak göreve başlayan Aydın, Arapça bilmekte olup, evli ve üç çocuk babasıdır.<br />
Ataşe oldular<br />
Mehmet Ali Aytekin<br />
1975 yılında Karaman-Y. Kızılca köyünde doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Karaman’da tamamladı.<br />
1999 yılında Selçuk Ü. İlahiyat Fakülteden mezun oldu. 2002 yılında Bitlis’te vaiz olarak<br />
memuriyete başladı. 2003-2005 yıllarında Konya-Ereğli İlçesinde vaizlik yaptı ve bu esnada<br />
hafızlığını ikmal etti. 2008 yılında Selçuk Eğitim Merkezi 16. dönem ihtisas kursunu bitirdi.<br />
Mersin-Gülnar İlçesinde vaiz olarak görevine devam etti. 2009 yılında açılan eğitim görevlisi sınavını<br />
kazanarak Elazığ-Harput Eğitim Merkezine atandı. MEB tarafından açılan sınavda başarılı<br />
olarak Arapça Dil Bilgisi ve becerilerini geliştirmek üzere Ürdün’e gitti. Dönüşünde Kayseri İhtisas Eğitim Merkezine<br />
atanarak burada 2011-2013 yılları arasında Fıkıh ve Arapça dersleri verdi. 2008 yılında Selçuk Ü. Sosyal B. Enstitüsünde<br />
İslam Hukuku alanında yüksek lisansını tamamladı. Hâlen Necmeddin Erbakan Ü. Sosyal B. Enstitüsü İslam<br />
Hukuku Anabilim Dalında doktora çalışmalarına devam etmektedir.<br />
04.07.2013 tarihinde Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü Yaygın Din Eğitim Dairesi Başkanlığına Diyanet İşleri Uzmanı<br />
olarak atanan Aytekin, 25.05.2014 tarihinde Ürdün-Amman Büyükelçiliği Din Hizmetleri Ataşesi olarak tayin<br />
edildi. Evli ve iki çocuk babasıdır.<br />
Ramazan Dağlı<br />
1965’de Kayseri-Develi’de doğdu. 1987’de Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun<br />
oldu.1988 yılında Diyanet İşleri Başkanlığında vaiz olarak göreve başladı. Sırasıyla Bursa-<br />
Orhangazi, Konya-Meram, Ankara-Yenimahalle vaizliği görevlerinde bulundu. 1994-2000<br />
Almanya-Augsburg’da görev yaptı. Yüksek Lisansını Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü<br />
İslam Hukuku alanında tamamladı. 1998 yılında Antalya müftülük-vaizlik kursuna katıldı.<br />
2004 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı Selçuk eğitim merkezinde ihtisas kursundan mezun oldu.<br />
2005’te Bursa Nilüfer Eğitim Merkezi Görevde Yükselme Seminerine, 2005 yılında Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen<br />
Almanca kursu’na katıldı.<br />
27.06.2012 tarihinde Diyanet İşleri Uzmanı olan ve 10.05.2014 tarihinde Frankfurt Din Hizmetleri Ataşeliğine atanan<br />
Dağlı, evli ve üç çocuk babası olup Arapça ve Almanca bilmektedir.<br />
31
Temmuz 2014 • Sayı: 283<br />
Mümin Şener<br />
1969 Yozgat-Sorgun İlçesinde doğdu. 1987 yılında Sorgun İmam-Hatip Lisesinden, 1999 yılında<br />
DEÜ İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. 1988 yılında Trabzon’da imam-hatip olarak göreve<br />
başladı. 2000 yılında açılan vaizlik sınavında başarılı olarak İzmir il vaizliğine atandı. 2001-2005<br />
yılları arasında Almanya-Frankfurt Başkonsolosluğu nezdinde din görevlisi olarak görev yaptı.<br />
2009 yılında DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsünde, “Muhammed Hanefi Cenklerinin Edebiyatımızdaki<br />
Yeri” isimli teziyle yüksek lisansını tamamladı. Hâlen aynı enstitü bünyesinde, “18. Yüzyıl<br />
Hacnameleri” konusu çerçevesinde doktora çalışmasına devam etmektedir. 12.05.2014 tarihinde Nürnberg Din Hizmetleri<br />
Ataşeliğine atanan Şener, evli ve bir çocuk babası olup Almanca bilmektedir.<br />
Kuddusi Uysal<br />
1963 yılında Konya Akören İlçesinde doğdu.1982 yılında liseden,1986 yılında Konya İlahiyat<br />
Fakültesinden mezun oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde 1982 yılında göreve başladı.<br />
Konya, Gaziantep, Karaman ve Niğde’de imam-hatiplik, Kur’an kursu öğretmenliği, vaizlik ve<br />
ilçe müftülüğü görevlerinde bulundu.<br />
1993-1999 yılları arasında Münster Başkonsolosluğu ve 2006-2011 yılları arasında da Hannover<br />
Başkonsolosluğu çalışma bölgelerinde din görevlisi olarak çalıştı.<br />
Niğde-Ulukışla İlçe Müftüsü iken, 14.06.2014 tarihinde Münih Din Hizmetleri Ataşeliğine atandı. Almanca ve Arapça<br />
bilen Uysal, evli ve üç çocuk babasıdır.<br />
İbrahim Ceyhan<br />
1967 yılında Manisa-Akhisar ilçesi Durasıl Köyünde doğdu. 1985’te Çanakkale Biga İmam-Hatip<br />
Lisesi’ni bitirdi. 1990’da DAEÜ İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. 2005’te “Almanca Araştırmalara<br />
Göre Haçlı Seferlerinin Kültürel Boyutu” tezi ile DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek<br />
lisansını tamamladı. 2006 yılında Başbakanlık bursu ile “bilgi-görgü artırma” çerçevesinde<br />
bir yıl süre ile Almanya’da çalışmalarda bulundu. Halen AÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora<br />
eğitimine devam ediyor. Göreve 1987’de İzmir Bornova İlçesi Kurudere Köyünde imamhatip<br />
olarak başladı ve 2004 yılına kadar Bornova ve Konak ilçelerinde görev yaptı. 1994-2000<br />
yılları arasında Almanya’nın Karlsruhe-Zell-Atzenbach’ta din görevliliği yaptı. 2004’te stajyer vaiz olarak İzmir İl Müftülüğü<br />
emrine atandı. 2007-2011 tarihlerinde İzmir Torbalı İlçe vaizliği yaptı. Bu görevde iken 2008’in başından itibaren<br />
15 ay süre ile Başkanlığımız merkezinde Dış İlişkiler Dairesinde görevlendirildi. 2011’de İzmir İl vaizi, 2012’de<br />
İzmir İl Uzman Vaizi oldu. Ocak 2014 tarihinde İzmir-Konak İlçe Müftülüğü Şube Müdürlüğüne tayin edildi. 20 Mayıs<br />
2014 tarihinde Litvanya Vilnius Din Hizmetleri Müşavir Vekili olarak atandı. Almanca, İngilizce, Arapça ve Fransızca<br />
bilen Ceyhan, evli olup dört çocuk babasıdır.<br />
Emekli oldu<br />
Nurullah Demir<br />
02.12.1949 tarihinde Kahramanmaraş-Afşin İlçesi Nadir Köyü’nde doğdu. 1957-1960 yılları arasında<br />
hafızlığını tamamladı ve 1961’de dışarıdan ilkokulu bitirdi. İmam-Hatip Lisesi 6. sınıfındayken<br />
1968 yılında imam-hatip olarak atandı. 1974 yılında Yüksek İslam Enstitüsünü bitirerek<br />
İmam-Hatip Meslek Dersleri Öğretmeni olarak göreve başladı. 1977 yılında Sanayi Bakanlığı<br />
bünyesinde bir müddet çalıştı. 1986 yılında aşere-takrib ve tayyibe kursunu bitirdi. 1987 yılında<br />
Mushafları İnceleme Kurulu Üyesi olarak atandı. 1989-1995 yılları arasında yurt dışı görevinde<br />
bulundu. Yurt dışı dönüşü kısa bir süre il vaizliği yaptı. 1996 yılında Başkanlık Eğitim Uzmanlığı görevine, 2002’de<br />
de Musafları inceleme Kurul Üyesi olarak atandı. Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Üyesi olarak görev yapmakta<br />
iken, 16.05.2014 tarihinde emekli olan Demir, evli ve dört çocuk babasıdır.<br />
Vefat edenler<br />
Vefat eden personelimize Allah (c.c.)’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve Diyanet<br />
camiasına başsağlığı dileriz.<br />
Ali Eyhan İlçe Müftüsü Keles-Bursa<br />
Muharrem Karayiğit Kur’an Kursu Öğrt. Kalkandere-Rize<br />
Memet Altun İmam-Hatip Kars<br />
Cemal Mantar İmam-Hatip Akkuş-Ordu<br />
Yılmaz Çağrıbay İmam-Hatip Karakoçan-Elazığ<br />
İsmail Bayır Müezzin-Kayyım Toroslar-Mersin<br />
Mehmet Tombaş Müezzin-Kayyım Of-Trabzon<br />
32