27.10.2014 Views

ÇÜRÜYEN YOZLAŞAN DEVLETİNİZİ YIKACAĞIZ - Yürüyüş

ÇÜRÜYEN YOZLAŞAN DEVLETİNİZİ YIKACAĞIZ - Yürüyüş

ÇÜRÜYEN YOZLAŞAN DEVLETİNİZİ YIKACAĞIZ - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sayı: 271<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

5 Haziran<br />

2011<br />

Öğretmenimiz<br />

Haklarımızı emekle büyüttük<br />

Söke söke aldık<br />

Tabii ki cüretle de savunacağız.<br />

Neden eylem yaparız?<br />

Buna en kısa cevap "haklarımızı<br />

ve özgürlüklerimizi<br />

korumak için" diyebiliriz.<br />

Peki, korumak yeter mi?<br />

Korumak ve geliştirmek<br />

için, daha fazla hak kazanmak<br />

için eylem yaparız.<br />

Korumak ve geliştirmek<br />

için ne gereklidir?<br />

Yeni değişik, orjinal eylem<br />

biçimleri mi, değil elbette. Geliştirmek<br />

için yeni gelenekler yaratmalıyız.<br />

Eski yarattıklarımızı ısrarla korumalı,<br />

mevzilerimizi savunmalıyız<br />

ve yeni gelenekler yaratmalıyız.<br />

En sıradan bir demokrat bile; düzenin<br />

baskı ve sömürüsüne karşı<br />

haklarına sahip çıkmak, korumak<br />

ve daha fazla haklar elde etmek için<br />

mücadele etmesi gerektiğini bilir.<br />

Biz devrimciler de haklarımıza sahip<br />

çıkmak ve büyütmek için bir<br />

araç olarak da derneklerimizi, demokratik<br />

kitle örgütlerimizi kurar, geliştirir,<br />

koruruz. Bu nedenle derneklerimiz<br />

bizim mevzilerimizdir. Onları<br />

cüretle savunacağız.<br />

Eylem kararını inanarak,<br />

"kazanana kadar" mücadele<br />

etme kararlılığıyla<br />

almalıyız. Bu bir Cepheli tarzıdır.<br />

Ankara’da Dev-Gençliler’in en<br />

son çadır eylemi bunun güzel bir örneğidir.<br />

Uzlaşmacı,<br />

işbirlikçi çizgi demokratik mücadelede<br />

önümüzdeki en büyük tehlikedir.<br />

Asla buna izin vermemeliyiz.<br />

Uzlaşmacılar kendilerine<br />

güvenmezler. Halka<br />

güvenemezler.<br />

Sömürüsüz bir dünya<br />

için mücadele etmek gibi<br />

bir inançları yoktur.<br />

Dolayısıyla kıyasıya<br />

bir mücadeleye girmeyi<br />

hiçbir zaman göze alamazlar.<br />

Eylem yaptıklarında kendi<br />

varlıklarını tehlikeye atmadan savuşturabileceklerine<br />

inandıkları noktada<br />

uzlaşıp, bir çırpıda vazgeçerler.<br />

HAKLARIMIZI<br />

EMEKLE BÜYÜTTÜK,<br />

CÜRETLE<br />

SAVUNACAĞIZ.<br />

Ya başlangıçtaki taleplerden gerileyerek<br />

tavizler verilir, ya da bir uzlaşma<br />

noktası bulunur ve bu alınabilecek<br />

en iyi sonuçmuş gibi yansıtılır.<br />

Ya da keskin laflar edilir, esilir,<br />

gürlenir. Belki eylemler, mitingler,<br />

gösteriler de yapılır, ama sonuçta yaratılan<br />

karamsarlık, yayılan umutsuzlukla<br />

birlikte artık yapabilecek bir<br />

şey kalmadığına önemli bir kesim<br />

ikna edilir. Elimizden daha fazlası<br />

gelmez, ne veriliyorsa kabul edelim<br />

bir dahaki sefere daha iyisini elde<br />

ederiz denilerek, taleplerin çok gerisinde<br />

bir noktada uzlaşmaya razı<br />

olunur.<br />

Haklarımızı korumak için biz direnmeliyiz.<br />

Yeni gelenekler yaratmak için, var<br />

olan haklarımızı cüretle savunmalıyız.<br />

Uzlaşma noktası aramak değil,<br />

haklarımızı korumak ve geliştirmek<br />

için eylem yapmalıyız.<br />

Direnişi nereye kadar sürdürebiliriz?<br />

Ne yapmalıyız?<br />

Tabii ki bunları da değerlendirmeliyiz.<br />

Ama esas olan yaptığımız eylemlerin<br />

halka verdiği umut, bizim direncimizi<br />

arttırması önemli iki noktadır.<br />

Bu iki noktayı sıkı tutarak,<br />

bu iki noktada sağlam durarak,<br />

eylemlerimizin çok daha kitlesel<br />

ve güçlü olmasını sağlamalıyız.<br />

Halka umut vermek çok önemlidir.<br />

Halkın katılımı çok önemlidir.<br />

Mücadelenin uzun vadeli çıkarları<br />

açısından, halkın önyargılarını<br />

kırılabilmesi<br />

önemli bir kazanç olacaktır.<br />

Kitleselleşmemize<br />

de hizmet edecektir eylemlerimiz.<br />

Bu zamanda devrimcilere<br />

de şimdi çok<br />

daha geniş kitlelere seslenebilme,<br />

onlarla tanışma<br />

ve tartışma olanağı da sağlamaktadır.<br />

Tüm halk içinde çalışma yapma<br />

ve herkese ulaşmayı hedeflemeliyiz.<br />

Örneğin; bildirilerimizi gericifaşistlerin<br />

etkisi altındaki halka da rahatlıkla<br />

dağıtabilmeliyiz. Onlarla<br />

bizi anlayabilecekleri bir üslupla tartışabilmeliyiz.<br />

Mahallerimizi helikopterlerle basanları,<br />

mahallemizin gençlerine işkence<br />

yapanları halktan hiç kimse savunamaz.<br />

Hangi siyasi eğilimden olursa olsun<br />

hemen hemen tüm halk hükümetin<br />

emekçilerden, halktan yana bir<br />

hükümet olmadığı, IMF nin talimatlarıyla<br />

hareket ettiğinin farkındadırlar.<br />

Bunu yaşayarak, görerek, sezgileriyle<br />

fark etmektedirler.<br />

Sorun bu fark edişi çok daha bilimsel<br />

temellere oturtmak, kitlede bir<br />

bilinç sıçrayışı sağlayabilmektir. Bu<br />

bilinçlendirme sadece tek yol devrim,<br />

kurtuluş sosyalizmde gibi altı doldurulmadığında<br />

kitlelere soyut gelen<br />

sloganlarla sağlanamaz.<br />

1 8<br />

DÜZEN PARTİLERİNE OY YOK!

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!