Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>Sayı</strong>: 376<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
4 Ağustos<br />
2013<br />
Çünkü, Türkiye’nin emperyalizme<br />
rağmen politika belirleme ve hayata<br />
geçirme iradesi yoktur.<br />
Özgür Gelecek, emperyalistlerin<br />
ve oligarşinin tüm amacının Kürt milliyetçi<br />
hareketi tasfiye etmek olduğunu<br />
vurguluyor. Devamla, emperyalistlerden<br />
demokrasinin, “uşağı faşist<br />
diktatörlükten” de “tam demokratik<br />
Türkiye” beklenemeyeceğini belirtiyor.<br />
“Komprador burjuvalar ve toprak ağaları”nın,<br />
“barış Türkiye’yi uçurur”<br />
sözlerinin “arka planı”nda nelerin olduğunu<br />
şu şekilde ifade ediyor: “Terör”<br />
sorunu olarak gördükleri ezilen<br />
halkın, ulusun haklı isyanını kontrol<br />
altına almak ve kısmi tavizler vererek,<br />
ezen ulusun imtiyazlarını yeniden<br />
üretmek amacı” (bkz: Ö. Gelecek,<br />
<strong>Sayı</strong>: 13, sf: 3. 13 Mart 2013)<br />
Sürecin “tasfiye” amaçlı olduğunu<br />
belirten Ö. Gelecekciler, sık, sık tasfiye<br />
tanımının kullanılarak Kürt milliyetçi<br />
hareketin eleştirilmesine, Kürt<br />
halkımızın ve genelde tüm halkın<br />
uyarılmasına karşı çıkıyorlar.<br />
“Tasfiye Diye Diye Tasfiyeye Kan<br />
Taşımak: Bu Söz Ö. Gelecek’in 55.<br />
<strong>Sayı</strong>sında yeralan “Kürt Barışı”<br />
Yeni Bir Başlangıç mı?” başlıklı<br />
yazının alt başlığı olarak kullanılmış.<br />
Şunları söylemişler:<br />
“Öncelikle şunu belirtmek gerekir<br />
Kürt ulusal sorununda yaşanan gelişmeleri<br />
ve A.Öcalan’la yapılan görüşmeleri<br />
bıktırırcasına tasfiye olarak<br />
tanımlamanın kimseye bir yararı bulunmamaktadır.<br />
Doğrudur Türk hakim<br />
sınıfları bu amaçla hareket ediyor.<br />
Amaçları şu veya bu nedenle de olsa<br />
kendi denetimlerinde olmayan bir<br />
silahlı gücün tasfiyesidir...<br />
Bu anlamıyla ulusal hareketin uzlaşacağı,<br />
teslim olacağı üzerinden<br />
uzun uzun yazılar kaleme almak ve<br />
nutuklar çekmek Kürt halkının mücadelesine<br />
yarardan çok zarar getirir.”<br />
(Ö. Gelecek, <strong>Sayı</strong>: 55, Syf: 3,<br />
27 Mart-9 Nisan 2013)<br />
Ö. Gelecek, hem gerçeklere gözlerini<br />
kapatıyor, hem de herkesten,<br />
kendi gibi davranmasını istiyor.<br />
Üstelik bunu yaparken de, oligarşinin<br />
ve emperyalizmin amacının Kürt<br />
milliyetçi hareketi tasfiye etmek olduğunu<br />
kabul ediyor. Nitekim “geri<br />
çekilme” de devam ediyor.<br />
Ö. Gelecek’in bu anlayışı yanlıştır.<br />
Kabul edilemez. Tam tersine, en başta<br />
da Kürt halkına gerçekleri anlatmak,<br />
gelecekte kendilerini nelerin beklediği<br />
konusunda aydınlatmak devrimcilerin<br />
görevidir. Kürt milliyetçileriyle ideolojik<br />
mücadeleden de kaçmamak gerekir.<br />
Bu da halk saflarında gördüğümüz<br />
bir örgüte karış ML’lerin, devrimcilerin<br />
en temel görevidir.<br />
Ö. Gelecek, HDK içerisinde yer<br />
almadı. Ancak, “gözlemci” olarak<br />
HDK toplantılarında yerlerini aldılar.<br />
Kürt milliyetçi hareketin yeni stratejisi<br />
(tasfiye süreci) Ö. Gelecek’i HDK’ya<br />
daha fazla yakınlaştırıyor olmasın?<br />
Ciddi, gerçekleri açıkça ifade ederek<br />
ideolojik mücadele yürütme, tasfiyenin<br />
karşısında yer alma politikasının<br />
HDK’daki “gözlemci” statülerine zarar<br />
vereceğini düşünmüş de olabilirler.<br />
Hangi nedenle olursa olsun, o bakış<br />
açısı yanlıştır. Doğru olan, olgunun<br />
adını nasıl koyuyorsak, o gerçeklikle<br />
politikanın yürütülmesidir.<br />
Bir diğer nokta da, Ö. Gelecek’in<br />
“Mesele Kürt ulusal hareketinin uzlaşması<br />
değildir. İddiası olanın sınıflar<br />
içerisindeki tavrıdır” sözlerindedir.<br />
Ö. Gelecekçilerin Türkiye devrim<br />
mücadelesindeki yerini pratiğini bilmeyenler<br />
de, şu satırları okuduğunda<br />
kimbilir neler düşüneceklerdir? Ö.<br />
Gelecekçiler, pratikleriyle gerçekleriyle<br />
uygunsuz, abartılı laflar etmişlerdir.<br />
Kürt milliyetçi hareketin tasfiyesini<br />
ise sıradanlaştırmışlar, küçültmüşlerdir.<br />
Kürt milliyetçi hareketin<br />
silah bırakması, aynı zamanda<br />
hem karşı-devrim güçlerince, hem<br />
de Kürt milliyetçileri dahil tüm reformist-pasifistlerce<br />
silahlı mücadelenin<br />
yenilgisi olarak propaganda<br />
edilmektedir. İşte karşı çıkışımızın<br />
bir yanında da bu olmalıdır.<br />
Sonuç olarak: Ö. Gelecekçiler<br />
yanlış düşünmektedirler. Kürt milliyetçi<br />
hareketin emperyalizm ve oligarşi<br />
ile uzlaşmasına da, hizmetlerine<br />
girme olasılığına da karşı çıkmalıdırlar.<br />
Pratikleri neye denk düşüyorsa o şekilde<br />
tanımlanmalıdır. Tasfiyeye tasfiye<br />
demek, ideolojik mücadele yürütmek,<br />
öncelikle de Kürt halkımızı<br />
uyarmak, tüm devrimcilerin görevidir.<br />
Evet, Özgür Gelecekçiler’in<br />
de ifade ettiği gibi Kürt milliyetçi<br />
hareketin uzlaşması, devrimcilerin<br />
görev ve sorumluluklarını daha da<br />
artırmaktadır. Bunun için de, tespit<br />
yapmakla yetinmemeli, pratikte mücadeleyi<br />
yükseltmelidirler.<br />
Onursuz Aramaya ve İşkenceye Karşılık,<br />
TEHDİTLİ FAŞİST ADALET<br />
Elbistan Hapishanesi’nden Sincan<br />
Hapishanesi’ne sürgün edilen Sevda<br />
Kurban, Sevcan Göktaş, Derya Taşkıran<br />
ve Gönül (Kinem) Bozkurt<br />
Sincan Hapishanesi’nde hukuksuz<br />
aramaya maruz kalmış, bunun üzerine<br />
onlar da hapishane hakkında suç duyurusunda<br />
bulunmuşlardır.<br />
Ankara Adliyesi’nde görülen duruşmada<br />
özgür tutsaklar hakim<br />
ve mübaşirin sözlü saldırı ve<br />
tehditlerine uğramışlardır.<br />
“Türkiye’de adalet yok mu?”<br />
diye savunma yapan özgür tutsaklara<br />
üstüne vazife olmadığı halde mahkeme<br />
mübaşiri “Türkiye’yi beğenmiyorsanız<br />
başka ülkeye gidin!” sözleriyle pervasızlığını<br />
göstermiş ve hakimle beraber<br />
özgür tutsakları tehdit etmişlerdir.<br />
İşte Türkiye’de adaletin son örneği;<br />
onursuz aramaya ve işkenceye karşılık,<br />
tehditli adalet.<br />
34<br />
TAM 49 GÜNDÜR UYUTULUYOR!