12.11.2014 Views

10873,mehemmedfuzulipdf

10873,mehemmedfuzulipdf

10873,mehemmedfuzulipdf

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Çekmeyince çâre-i derdimde zehmet bilmedin,<br />

Kim olur dermân-i derd-i eşq dişvâr ey hekim!<br />

Rene çekme, sehhet ümmîdin Fuzûlîden götür,<br />

Kim, qebûl-i sehhet etmez böyle bîmâr, ey hekim.<br />

Ey doktor, derdimin çaresi için zahmet çekmediğinden<br />

aşk derdinin dermanının zor olduğunu<br />

bilmezsin.<br />

Ey tabip, böyle hasta, sıhhat kabul etmez (iyileşmez).<br />

Bu yüzden eziyet çekme. Sen Fuzûlî'nin<br />

iyileşeceği ümidini kes.<br />

XIX<br />

Ezel kâtibleri üşşaq bextin qare yazmışlar,<br />

Bu mezmun ile xet ol sefhe-i rühsâre yazmışlar.<br />

Xevâs-i xâk-i pâym şerhini tehqiq edib merdüm,<br />

Gübâr ile beyaz-i dîde-i xünbâre yazmışlar.<br />

Qülüstân-i ser-i kuyin kitabın bab-bab, ey gül,<br />

Xet-i reyhan ile cedvel çekib, gülzare yazmışlar.<br />

İki setr eyleyib ol iki meygû le'ller vesfin,<br />

Görenler her birin bir çeşm-i gövher-bâre yazmışlar.<br />

Girib bütxâneye qılsan tekellüm, can bulur seksiz<br />

Müsevvirler ne suret kim, der ü divâre yazmışlar.<br />

Müherrirler yazanda her kese âlemde bir rûzi,<br />

Mene her gün dil-i sedpâreden bir pare yazmışlar.<br />

Yazanda Vâmiq ü Ferhad ü Mecnûn vesfin ehl-i derd,<br />

Fuzûlî adını gördüm ser-i tumâre yazmışlar.<br />

Ezel meclisinin kâtipleri, âşıkların bahtını kara yazmışlar.<br />

Bunun gizli anlamını sevgilinin yanağına<br />

tüy şeklinde yazmışlar.<br />

Senin ayağının toprağının özelliklerini inceleyen<br />

insanlar, bunu gubar yazısıyla kanlı gözyaşı döken<br />

gözün beyazına yazmışlar.<br />

Ey gül yüzlü sevgili, senin bulunduğun gül bahçesine<br />

benzer yerin özelliklerini bölüm bölüm fesleğen<br />

hattıyla çizgi çekerek gül bahçesine yazmışlar.<br />

O şarap rengindeki iki dudağını görenler, onların<br />

her birinin vasfını iki satır halinde inci saçan göze<br />

yazmışlar.<br />

Ey sevgilim, kiliseye girip konuşsan, şüphesiz ressamların<br />

duvarlara ve kapılara çektikleri resimler<br />

canlanırlar.<br />

Kâtipler, herkese dünyadaki bir günlük rızlarını<br />

yazarlarken bana da her gün için yüz parça olmuş<br />

gönlümden bir parçasını yazmışlar.<br />

Dert ehlilerinin, Vamık, Ferhat ve Mecnun'un vasıflarını<br />

yazdıkları zaman Fuzûlî adını defterin en<br />

başına yazdıklarını gördüm.<br />

XX<br />

Zülfü kimi ayağın qoymaz öpem nigârm,<br />

Yoxdur onun yanında bir qılca e'tibârım<br />

İnsaf xoşdur, ey eşq, ancaq meni zebûn et,<br />

Ha böyle mehnet ile geçsin mi rûzigârım?<br />

Bildi temâ-i âlem ki, derdmend-i eşqem,<br />

Yâ Reb, henüz halım bilmez mi ola yârım?<br />

Sevgilinin uzun saçları ayağını öper de ben öpemem.<br />

Onun yanında bir kıl kadar bile itibarım yoktur.<br />

Ey aşk, insaf hoş şeydir. Ancak beni aciz, güçsüz<br />

bırak. Yoksa benim ömrüm böyle mihnet ile mi<br />

geçsin?<br />

Ya Rab, dert sahibi olduğumu bütün âlem bildi,<br />

öğrendi. Hâlâ o yârim halimi bilmez mi? (anlamadı<br />

mı?).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!