You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
dür) ‘atölyeden bez, nevresim ipi getirin’<br />
dedi. Getirdiler bez parçasını kelepçenin<br />
üzerine bağladılar. Bantla<br />
sağlamlaştırdılar. Ayaklarımın bileklerini<br />
birer halka yapıp ellerimi arkadan<br />
kelepçeli durumdayken, ortadan<br />
bez sarkıtarak, ayaklarıma birleştirerek<br />
bağladılar. Buna sanırım<br />
domuz bağı deniliyor. 1 gün süngerli<br />
odada yalnız kaldım. 2. gün kardeşim<br />
A......'la Z.....'yi benim yanıma<br />
getirdiler. Tuvalet ihtiyacımızı, ağzımızla<br />
birbirimizin fermuarını açarak<br />
giderdik."<br />
Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesi<br />
tutsakları sık sık süngerli hücreye atıyor.<br />
Hapishane idaresi bugün verdiği<br />
el koyma kararı ile yaptığını savunuyorsa,<br />
yasadışı ve keyfi uygulamalarını<br />
artırarak devam edecektir demektir.<br />
Bakın daha önce yaptıkları işkencelere;<br />
“16 Şubat Cuma günü arkadaşımız<br />
Mehmet Sağlık, aramanın yapılış<br />
tarzı üzerine çıkan bir tartışmanın<br />
ardından "Müdürle görüştüreceğiz"<br />
denilerek bir odaya sokulup, burada<br />
feci halde dövülüyor. Ardından da<br />
'süngerli oda' diye tabir edilen her tarafı<br />
süngerle kaplı, kapalı hücreye atılıyor.<br />
Uzun süre geri gelmeyince merak<br />
edip sorduk. Bir cevap da alamayınca,<br />
ısrar etmemiz üzerine, ancak<br />
birkaç saat sonra durumundan<br />
haberdar olabildik. Ve ardından da<br />
Mehmet, yüzü gözü kanlar içinde<br />
hücreye getirildi.”... (11 Mart 2007 <strong>Yürüyüş</strong><br />
dergisi, sayı 95)<br />
“11 Şubat 2010'da aylık genel<br />
aramada Özcan Bayram ve Sadık<br />
Kan'ın kaldığı hücrede gardiyanlar,<br />
duvarda asılı olan resmin indirilmesine<br />
karşı çıkan tutsaklara saldırarak işkence<br />
yaptılar. işkence tutsaklar havalandırmaya<br />
çıkartılarak orada dasürdürüldü.<br />
Daha sonra bu tutsaklar<br />
yaka paça tutularak "süngerli oda" denilen<br />
ve ısıtma sistemi olmayan, içinde<br />
yatak, battaniye bulunmayan işkence<br />
hücresine üzerlerindeki mont, kemer<br />
ve çorapları çıkartılarak atıldılar.<br />
Hiçbir ihtiyaçları karşılanmadı. Yapılan<br />
işkence revir doktoru tarafından<br />
belgelenmiş ve Özcan Bayram hastahaneye<br />
sevk edilmiş ancak hastaneden<br />
dönünce tekrar süngerli hücreye atılmıştır.”<br />
(4 Nisan 2010 Emperyalizm<br />
ve Oligarşiye Karşı <strong>Yürüyüş</strong> dergisi)<br />
“İkinci müdürün gözetiminde başgardiyan<br />
İlyas Kakıcı’nın başında olduğu<br />
bir ekip gardiyan, Özkan Yılmaz<br />
ve Engin Ateş’in bulunduğu hücreye<br />
aramaya gitti. Orada 2 masa vardı ve<br />
uzun zamandır bu 2 masa buradaydı.<br />
Engin, üniversiteye hazırlık için<br />
kullanıyordu ikinci masayı. Başgardiyanın<br />
emri ve ikinci müdürün gözleri<br />
önünde tutsaklara saldırı başladı.<br />
Masa zorla alındı, tutsaklar sürüklenerek<br />
önce A Blok maltasına götürülüp<br />
burada dövüldü, işkence gördüler<br />
sonra süngerli hücreye sürüklendiler.<br />
(12 Ağustos 2012 <strong>Yürüyüş</strong><br />
dergisi , 325 sayı )<br />
Bunlar hatırladıklarımızın bir kısmıdır.<br />
Ancak sadece Kandıra Hapishanesi’nde<br />
değil bütün F Tipi hapishanelerde<br />
süngerli hücreye atma işkencesi<br />
uygulanmaktadır. Süngerli<br />
hücreye atılan tutsaklar işkence görüyor<br />
ve daha sonra haklarında disiplin<br />
soruşturması açılmaktadır.<br />
Sincan L Tipi Hapishanesi’nde<br />
işkenceyle gözaltına alınıp tutuklanan<br />
devrimcilerde süngerli hücreye<br />
atılmışlardı.<br />
“Av. Özgür Yılmaz ayrıca, İbrahim<br />
Akın, Bülent Kemal Yıldırım,<br />
Mevlüt Demir, Musa Kurt, Bahtiyar<br />
Özdemir, Murat Çeçen, İsmail Hakverdi,<br />
Necati Erbasan, Metin Sel,<br />
Ercan Akbaba isimli tutsakların dövülerek<br />
önce süngerli odaya, yani her<br />
tarafı süngerle kaplı, karanlık bir<br />
yere, ardından hücrelere atıldıklarını<br />
ifade etti. Burada 2-3 saat kalmışlar.<br />
Daha sonrada tekli hücrelere<br />
götürülmüşler. Çeşitli şekilde şiddete<br />
maruz kaldıklarını söylediler.<br />
Görüştüğüm bu 10 kişi, 19 Aralık sonrası<br />
insanların durumunu hatırlattı<br />
bana. Her yerleri paramparçaydı.<br />
Birkaç kişinin kolu alçıdaydı. Alçıları<br />
söküp atmışlar. içinde bir şey vardır<br />
diye. Bu kişilerin zaten gözaltında kolları<br />
kırılmıştı. şuanda tedavileri yapılmadı.<br />
Hiçbirinin tedavisine henüz<br />
başlanmadı.” (29 Temmuz 2007<br />
<strong>Yürüyüş</strong> dergisi , 115. sayı)<br />
Yine işkencenin en çok uygulandığı<br />
işkenceci Haydar Ali Ak isimli<br />
müdürün görev yaptığı Tekirdağ 1<br />
Nolu F tipi hapishanesinde süngerli<br />
hücreye sık sık atılıyor tutsaklar.<br />
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul<br />
Şubesi’nin 2010 yılının Haziran<br />
ayı raporunda süngerli hücrelere<br />
dikkat çekmiş ve uygulamaları anlatmıştı.<br />
“Kemal Avcı: Ağır hakaretler eşliğinde<br />
hücreye girip kendisini yere yatırarak<br />
darp etmeye başladıklarını,<br />
saldırıda memurların hücrede bulunan<br />
sandalyeyi üzerinde kırdıklarını, saldırının<br />
yaklaşık 10 dakika sürdüğünü<br />
saldırı neticesinde bayıldığını, başgardiyanın<br />
saldırı boyunca olayı kontrol<br />
ve sevk ettiğini, havalandırmaya kapatıldıklarını,<br />
burada diğer iki arkadaşı<br />
ile birlikte vücutlarının farklı yerlerinde<br />
ve başında ağrıları, mide bulantıları olduğu<br />
ve revire gitme istekleri oldukları<br />
halde uzun süre havalandırma alanında<br />
tutulduklarını, revire götürecekleri<br />
bahanesi ile süngerli oda diye tabir edilen<br />
alana götürüldüklerini, ağrı ve<br />
bulantıları devam ettiği halde burada<br />
bir kaç saat tutulduklarını anlattı (...)”<br />
15 Ocak 2010’da Bolu F Tipi<br />
Hapishanesi’nde Sezer Karnal isimli<br />
adli tutuklunun “intihar ettiği”ni<br />
açıkladı hapishane idaresi. TAYAD’lı<br />
Aileler 25 yaşındaki Sezer Karnal’ın<br />
tutukluların “plastik oda” dedikleri,<br />
tek kişilik, dışarıya ses geçirmeyen<br />
süngerli bir hücreye atıldığını, Karnal’ın<br />
burada işkence gördüğünü,<br />
aşağılandığını, hakaretlere maruz bırakıldığını<br />
açıkladılar. (31Ocak 2010<br />
<strong>Yürüyüş</strong> dergisi, sayı 205)<br />
Örneklerle anlaşılacağı üzere süngerli<br />
hücreye atma tecrit politikasının<br />
bir parçasıdır. Tecritle uygulanan onlarca<br />
hak kısıtlanması, fiziki işkence,<br />
saldırılar, hücre aramalarının yanında<br />
derin bir kuyuya atmaya benzeyen<br />
süngerli hücre uygulaması tecritten<br />
umdukları başarıya ulaşamadıklarının<br />
göstergesidir. Tecrit devrimci tutsakları<br />
teslim alamadı, süngerli hücre de<br />
teslim alamaz. Tutsaklarımıza yapılan<br />
her işkenceyi tarihimize kaydediyoruz.<br />
Unutmayacağız, kanıksamayacağız.<br />
Adalet mücadelemizi<br />
yükselteceğiz.<br />
Sayı: 365<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
19 Mayıs<br />
2013<br />
ZULÜMLE HALKI TESLİM ALMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ!<br />
35