25.12.2014 Views

Avrupa Birliği Bölgesel Kalkınma Programlarının ... - REC Türkiye

Avrupa Birliği Bölgesel Kalkınma Programlarının ... - REC Türkiye

Avrupa Birliği Bölgesel Kalkınma Programlarının ... - REC Türkiye

SHOW MORE
SHOW LESS

PDF'lerinizi Online dergiye dönüştürün ve gelirlerinizi artırın!

SEO uyumlu Online dergiler, güçlü geri bağlantılar ve multimedya içerikleri ile görünürlüğünüzü ve gelirlerinizi artırın.

<strong>Avrupa</strong> Birliği Partnership Bölgesel Kalkınma as a tool Programlarının to green<br />

Regional Çevreyle Uyumunda Development Bir Araç Programmes<br />

Olarak Ortaklık<br />

Experience Deneyimler and Recommendations<br />

ve Öneriler<br />

February Şubat 2006<br />

Bölgesel Greening Kalkınma Regional Programlarının Development Programmes Yeşillendirilmesi Network Ağı


Bu yayın İngiltere Çevre Ajansı bünyesinde çalışmalar yürüten “Greening Regional Development<br />

Programmes” proje ekibi tarafından hazırlanmıştır. Türkçe çevirisi ve baskısı Bölgesel Çevre Merkezi<br />

– <strong>REC</strong> Türkiye tarafından yapılmıştır.<br />

Partnership as a Tool to Green Regional Development Programmes<br />

Experience and Recommendations<br />

February 2006<br />

Greening Regional Development Programmes Network<br />

<strong>Avrupa</strong> Birliği Bölgesel Kalkınma Programlarının<br />

Çevreyle Uyumunda Bir Araç olarak Ortaklık<br />

Deneyimler ve Öneriler<br />

Eylül 2007<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

Bütün hakları saklıdır.<br />

2006 Greening Regional Development Programmes<br />

2007 Bölgesel Çevre Merkezi - <strong>REC</strong> Türkiye<br />

Bu yayının hiçbir kısmı izin alınmadan satılamaz ya da satılmak için çoğaltılamaz.<br />

Bu yayının Türkçe basımı “Katılım Öncesi Süreçte Sivil Toplumun Güçlendirilmesi: STK Hibe Programı<br />

Bileşeni A5 – Çevrenin Korunması”<br />

projesi kapsamında <strong>Avrupa</strong> Komisyonu desteğiyle gerçekleştirilmiştir.<br />

ISBN: 978-975-6180-20-4<br />

Yayımcı:<br />

İlkbahar Mahallesi 15. Cadde 296. Sokak No:8<br />

06550 Yıldız Çankaya Ankara<br />

Te: (90-312) 491 95 30 Faks: (90-312) 491 95 40<br />

E-posta: info@rec.org.tr Web sitesi: www.rec.org.tr<br />

Çeviri: Gülsima Baykal – SGB Eğitim ve Yazı Danışmanlığı<br />

Düzelti: Gürel Tüzün<br />

Yayın koordinatörü: Yeşim Aslıhan Çağlayan – <strong>REC</strong> Türkiye Çevresel Bilgi Programı<br />

Adaptasyon ve baskı: Bayt Bilimsel Araştırmalar Basın Yayın ve Tanıtım Ltd. Şti.<br />

Tüm <strong>REC</strong> yayınları geri dönüşümlü ya da klor ve klor bazlı kimyasallar kullanılmayan kağıtlara<br />

basılmaktadır.


<strong>Avrupa</strong> Birliği Bölgesel Kalkınma Programlarının<br />

Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık<br />

Deneyimler ve Öneriler<br />

Şubat 2006<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

İçindekiler<br />

Önsöz 7<br />

Terimler 8<br />

Giriş 9<br />

“Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi” 9<br />

Raporun hedefleri 9<br />

Raporun yapısı 9<br />

İlgili çalışmalar ve yayınlar 10<br />

“Ortaklık” tanımımız 10<br />

Ortaklığın yararları 10<br />

1 ORTAKLIK TANIMI 12<br />

1.1. Yasal tanım 12<br />

Uyum Politikası İçin Genel AB Tüzüğü 12<br />

<strong>Avrupa</strong> Komisyonu’nun ilgili tebliğleri 13<br />

Aarhus Sözleşmesi 14<br />

1.2. Etkili bir ortaklığın temel ilkeleri ve özellikleri 15<br />

Temel ilkeler 15<br />

Etkili bir ortaklığın özellikleri 15<br />

Ortakların tanımlanması 15<br />

Bilgilendirme kampanyası 15<br />

Halka danışma 15<br />

Doğrudan katılım 16<br />

Katılımcı sürecin etkililiğinin değerlendirilmesi 16<br />

1.3. Genel öneriler 16<br />

2 PROGRAMLAMADA ORTAKLIK 18<br />

2.1 Programlamada ortaklığın katma değeri 18<br />

Programlamada ortaklığın temel avantajları 18<br />

Sürece dahil olan ortakların niteliğinin önemi 18<br />

2.2. Mevcut uygulamanın gözden geçirilmesi 18<br />

Halka danışma 19<br />

Sürece katılanlar 20<br />

Çevre STK’ları 21<br />

Üniversiteler ve araştırma merkezleri 21<br />

Sürecin şeffaflığı 21<br />

Kararlar konusunda geribildirim 21<br />

2.3. Programlama için öneriler 22<br />

Ortaklık yöneticisinin atanması 22<br />

Kim katılacak 22<br />

Bir programlama grubunun kurulması 23<br />

Uzman çalışma gruplarının kurulması 23<br />

Halka açık toplantıların organize edilmesi 23<br />

Bilgilendirme kampanyalarının organizasyonu 23<br />

Bir web sayfasının oluşturulması 23<br />

E-posta gruplarının kullanılması 24<br />

Programlamada ortaklık için asgari standardın özeti 24<br />

3 PROGRAMIN UYGULANMASINDA ORTAKLIK 26<br />

3.1. Programın uygulanmasında ortaklığın katma değeri 26<br />

4<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

3.2 Mevcut uygulamanın gözden geçirilmesi 26<br />

Ortakların proje değerlendirme kurullarına ve yönlendirme komitelerine katılımı 26<br />

Yönetim otoriteleri ve kurul üyeleri için eğitim ve rehberlik 27<br />

Proje başvuru sahipleri için çevresel sürdürülebilirlik konusunda eğitim ve rehberlik 28<br />

Çevresel sürdürülebilirlik grubunun oluşturulması 28<br />

3.3. Programın uygulanması konusunda öneriler 29<br />

Ortaklığa katılımın iki türü 30<br />

Kapasite geliştirme 30<br />

4 PROGRAM İZLEME VE DEĞERLENDİRMEDE ORTAKLIK 32<br />

4.1. İzleme ve değerlendirme konusunda ortaklığın katma değeri 32<br />

4.2. Mevcut uygulamanın gözden geçirilmesi 32<br />

Program izleme komitesi 32<br />

Dahil edilen katılımcılar 32<br />

Çevreyle ilgili yetkili kurumların katılımı 33<br />

STK üyelerinin program izleme komitelerine katılımı 33<br />

Programın çevresel değerlendirmesi 34<br />

4.3. İzleme ve değerlendirme için öneriler 34<br />

İzleme komitelerine ortakların katılımı 34<br />

Programın değerlendirilmesine ortakların katılımı 34<br />

5 ETKİN BİR ORTAKLIĞIN ÖNÜNDEKİ TİPİK ENGELLER 36<br />

5.1. Ortakların Yapısal Fonlar hakkındaki anlayış ve bilgi eksikliği 36<br />

5.2. Ortakların farklı statüleri 36<br />

5.3. Sürdürülebilir kalkınmanın çevresel yönünün anlaşılmasında eksiklik 36<br />

5.4. Sınırlı tam katılım kabiliyeti 36<br />

5.5. Net katılım prosedürlerinde ve ortakların rollerinin belirlenmesinde eksiklik 36<br />

5.6. Tartışma, iletişim, bilgi ve geribildirim sağlanması konularında eksiklik 36<br />

EKLER 38<br />

Ek1 İngiltere Örneği: Çevre kuruluşlarının AB Yapısal Fonlarının Yönetimi ile ilgili katılımlarını<br />

belirleme konusunda temel kuralların konulduğu belge 38<br />

TEŞEKKÜR 41<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

5


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

Önsöz<br />

Türkiye 2007 yılı itibariyle <strong>Avrupa</strong> Birliği’ne (AB) katılım süreci kapsamında yeni bir döneme girmektedir. Bu yıldan<br />

başlayarak Türkiye, AB’nin mali desteğinden, yeni uygulamaya koyulan ve hem aday hem de potansiyel aday ülkeler<br />

için katılım öncesi destek sağlayan Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) çerçevesinde yararlanabilecektir.<br />

IPA’nın temel amacı, aday ülkelere AB üyeliğine hazırlanmaları için yardımcı olmaktır. AB’nin üye ülkelerde uygulanan<br />

yapısal fonlarıyla aynı prensiplerle yönetilen IPA, beş bölüm halinde yapılandırılmıştır. Çevre, ulaştırma,<br />

bölgesel rekabet, insan kaynaklarının geliştirilmesi ve kırsal kalkınma konularında katılım öncesi mali destek sağlamakta<br />

olan IPA bütçesinden Türkiye’ye ayrılan pay, ülkenin büyüklüğü ve sindirme kapasitesi dikkate alınarak,<br />

her yıl giderek artacaktır olacaktır. 2007-2013 yıllarını kapsayan yedi yıllık dönemde, IPA bütçesinden Türkiye’nin<br />

yararlanacağı toplam tutarın 2 milyar avronun üzerinde olması beklenmektedir.<br />

AB’nin yapısal fonlarının yönetiminde olduğu gibi, IPA fonlarının yönetiminde de ilgili tüm paydaşların sürece etkin<br />

olarak dahil olmaları AB tarafından talep edilen önemli bir prensiptir. Fonların programlanması, uygulanması,<br />

izlenmesi ve değerlendirilmesi aşamalarında ilgili tüm kamu kurumlarının yanı sıra, yerel yönetimler ve diğer tüm<br />

paydaşların (örneğin çevre alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarının) da aktif olarak yer almaları teşvik edilmektedir.<br />

Yapısal fonların ve IPA fonlarının yönetiminde “Ortaklık İlkesi” olarak tanımlanan katılımcı sürecin işletilmesi, Türkiye<br />

için de önemli bir deneyim olacaktır. “Ortaklık İlkesi”nin uygulamasının salt çevre alanında yapılacak yatırımların<br />

yönetimi ile sınırlı kalmaması gerekmektedir. Ulaştırma, bölgesel rekabet, insan kaynaklarının geliştirilmesi ve<br />

kırsal kalkınma gibi diğer destek alanlarında AB fonları ile finanse edilecek projelerin olası çevresel etkilerinin de<br />

başta STK’lar olmak üzere tüm paydaşlarca takip edilmesi ve Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma çabalarına destek<br />

olacak nitelikte projelerin oluşturulmasının desteklenmesi gerekmektedir.<br />

Çevresel karar alma mekanizmalarına halkın katılımını destekleyen <strong>REC</strong> Türkiye, AB fonlarının yönetiminde de ilgili<br />

tarafların süreçte aktif rol alabilmesini sağlamak için çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda, <strong>REC</strong> Türkiye, IPA<br />

sürecini koordine eden kamu kurumları ile özellikle sivil toplum kuruluşlarını bir araya getiren etkinlikler düzenlemekte,<br />

bilgi akışını kolaylaştırmaya yönelik yayınlar hazırlamaktadır.<br />

Elinizdeki rapor da bu perspektifle <strong>REC</strong> Türkiye tarafından Türkçe’ye kazandırılmış ve basılmıştır. Rapor, “Bölgesel<br />

Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı” tarafından hazırlanmıştır ve üye ülkelerde AB yapısal fonlarının yönetiminde<br />

“Ortaklık İlkesi”nin nasıl uygulandığını incelemektedir. Türkiye de, 2007-2013 döneminde dahil olduğu<br />

IPA kapsamında yapısal fonlarla aynı sistematiğe sahip fonları kullanacağından, üye ülkelerin bir dönem önceki<br />

deneyimlerinden yararlanacağını düşünmekteyiz. Üye ülkelerin fonların programlanması, uygulanması, izlenmesi<br />

ve değerlendirilmesinde paydaşları sürece nasıl kattıkları, katılımı kolaylaştırmak için ne tür mekanizmalar oluşturdukları<br />

ve “Ortaklık İlkesi”nden elde ettikleri yararlar Türkiye’nin AB fonlarının yönetiminde katılımcı bir yaklaşımı<br />

hayata geçirirken besleneceği önemli deneyimler olacaktır.<br />

AB’ye katılım sürecinde AB mali desteğinin ülkemizin altyapı ihtiyaçlarını karşılamak için önemli bir kaynak oluşturabileceği<br />

gerçeğinden yola çıkarak, bu kaynağın şeffaf, katılımcı ve demokratik süreçlerle kullanılabilmesi için<br />

hem devlet kurumlarının hem de sivil toplumun üzerine önemli sorumluluklar düşmektedir. <strong>REC</strong> Türkiye olarak,<br />

paydaşların bu süreçte gereksinim duyacağı bilgi ve deneyim paylaşımını sağlayacak, iletişimlerini ve işbirliklerini<br />

kolaylaştıracak çalışmalarımızı sürdüreceğiz.<br />

Umuyoruz ki okumakta olduğunuz kitap da bu anlamlı çabalara katkı sağlayacaktır.<br />

Saygılarımızla,<br />

<strong>REC</strong> Türkiye<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

7


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

Terimler<br />

Göteborg Stratejisi<br />

Lizbon Stratejisi<br />

Yönetim Otoritesi<br />

(Managing Authority)<br />

Ortak<br />

(Partner)<br />

Ortaklık<br />

(Partnership)<br />

Ortaklık Yönetim Planı (Partnership<br />

Management Plan)<br />

Ortaklık Yöneticisi<br />

(Partnership Manager)<br />

Ortakların Katılımı<br />

(Partners Participation)<br />

Halka Danışma<br />

(Public Consultation)<br />

Haziran 2001’de Göteborg’da <strong>Avrupa</strong> Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi tarafından benimsenen<br />

Sürdürülebilir Kalkınma için AB Stratejisi.<br />

Mart 2000’de Lizbon’da <strong>Avrupa</strong> Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi tarafından belirlenen<br />

<strong>Avrupa</strong> Birliği için eylem ve gelişme planı. Geniş anlamda, 2010’a gelindiğinde “AB’yi dünyanın<br />

en dinamik ve rekabet edebilir ekonomisi” yapmayı hedefler.<br />

AB Yapısal Fonları ile ilgili 1083/2006 (EC) sayılı tüzüğün 59. maddesine göre yasal tanımı,<br />

“Üye devlet tarafından operasyonel programı yönetmek üzere atanan ulusal, bölgesel<br />

ya da yerel kamu temsilcisi ya da kamu veya özel kuruluş demektir”. Diğer bölgesel kalkınma<br />

programları için Yönetim Otoritesi, ilgili politikaları uygulamakla görevlendirilen herhangi bir<br />

kamu temsilcisi ya da kamu veya özel kuruluştur.<br />

Belli bir ülkede veya bölgede, bölgesel kalkınma operasyonlarıyla ilgilenen ya da bunlardan<br />

etkilenen kuruluş ya da birey.<br />

Programların yaşam döngüsü, planlama, uygulama, izleme ve değerlendirme süreçleri içerisinde<br />

farklı ortakların birlikte çalışma sistemi. “Ortaklık tanımı” için Bölüm 1’e de bakınız.<br />

Programlama aşaması sırasında, bir bölgesel kalkınma programının geliştirilmesi için ortakların<br />

birlikte yapacakları çalışmanın nasıl örgütleneceğini tanımlayan belge.<br />

Ortaklığı yönetmekten (örgütlemekten) sorumlu birey ya da kuruluş.<br />

Ortakların, bölgesel kalkınma programları yaşam döngüsünün farklı aşamalarına dahil olması.<br />

Ortaklık içerisinde, ortakların birlikte çalışmalarını yönetmenin bir tekniği, bölgesel kalkınma<br />

programı ile ilgili konularda, farklı ortakları (aynı zamanda paydaşları) temsil eden bireylerle<br />

tartışmalar başlatmaktır; bu da genellikle bölgesel kalkınma fonlarının programlama aşamasında<br />

örgütlenir.<br />

Kısaltmalar<br />

ABKF <strong>Avrupa</strong> Bölgesel Kalkınma Fonu (European Regional Development Fund - ERDF)<br />

AD<br />

Ara değerlendirme (Mid-term evaluation - MTE)<br />

ASF<br />

<strong>Avrupa</strong> Sosyal Fonu (European Social Fund - ESF)<br />

ATYGF <strong>Avrupa</strong> Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu (European Agricultural Guidance and Guarantee Fund - EAGGF)<br />

BOP Bölgesel operasyonel program (Regional operational programme - ROP)<br />

ÇSTK Çevre alanında çalışan sivil toplum kuruluşları (Environmental non-governmental organisation - ENGO)<br />

GZFT Güçlü yönler, zayıf yönler, fırsatlar ve tehditler (Strengths, weaknesses, opportunities and threats- SWOT)<br />

BİBS Bölgesel İstatistik Birimleri Sınıflandırması (Nomenclature of territorial units for statistics - NUTS)<br />

KKP<br />

Kırsal Kalkınma Planı (Rural Development Plan - RDP)<br />

KOBİ Küçük ve orta büyüklükte işletme (Small and medium enterprise - SME)<br />

PİG<br />

Program izleme grubu (Programme monitoring group - PMG)<br />

PİK<br />

Program izleme komitesi (Programme monitoring committee - PMC)<br />

SÇD Stratejik çevresel değerlendirme (Strategic environmental assessment - SEA)<br />

SOP Sektörel operasyonel program (Sectoral operational programme - SOP)<br />

STK<br />

Sivil toplum kuruluşu (Non-governmental organisation - NGO)<br />

TPB<br />

Tek programlama belgesi (Single programming document - SPD)<br />

8<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

Giriş<br />

“Geçmişte çoğu zaman, ortaklığa giden yol iyi<br />

niyetlerle bezenmiş olsa da, sonunda, çok zaman<br />

alan ve emeklerin ziyan olduğu çıkmazlara girerek,<br />

ilgili herkes için hayal kırıklığı ve pişmanlıkla<br />

sonuçlanmıştır.<br />

Demokrasi gibi, katılım da pek çok insana pek çok<br />

şey ifade etmiştir. Katılım için fırsatlar, yakalanmak<br />

üzere beklemektedir; ancak yalnızca katılanların<br />

tümü ortak bir anlayışa sahiplerse ve ortak bir dili<br />

paylaşıyorlarsa.”<br />

Brian Batson, Management in the Voluntary Sector<br />

Unit [Gönüllü Sektöründe Yönetim Birimi], Leeds<br />

Metropolitan Üniversitesi, Wilcox, D: The Guide<br />

to Effective Participation [Etkin Katılım Rehberi],<br />

Londra, 1994, http://www.partnerships.org.uk/<br />

guide/index.htm<br />

“Bölgesel Kalkınma Programlarının<br />

Yeşillendirilmesi”<br />

“Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi”<br />

(Greening Regional Development Programmes - GRDP), AB<br />

tarafından finanse edilen ve ortakların, çevreye olan etkileri<br />

en aza indirerek bölgesel kalkınmayı nasıl başarabilecekleri<br />

konusunda birbirlerinin deneyimlerinden öğrenmelerine<br />

olanak sağlayan <strong>Avrupa</strong> çapında bir ağdır.<br />

Bizler bu ağ içerisinde, hem kendi aramızda hem de<br />

ekonomik kalkınmaya katkıda bulunan diğer kuruluşlarla,<br />

uygulanabilir bilgileri paylaşırız ve çevrenin ekonomik<br />

kalkınma programlarına dahil edilmesinin yararlarını açıkça<br />

ortaya koyarız.<br />

Amacımız, <strong>Avrupa</strong>lı kuruluşları, GRDP sözleşmesini<br />

imzalayarak, ekonomik refah ile çevresel yararları<br />

dengeleme konusunda kararlı davranacaklarını göstermeye<br />

teşvik etmektir.<br />

Bu amaçla, proje süresince, kalkınma programlarına dahil<br />

olan kuruluşlara, çevre konusunu dikkate alarak çalışmalarına<br />

entegre etmelerine yardımcı olmak için çeşitli araçlar ve<br />

kılavuz ilkeler geliştirip yayacağız.<br />

Raporun hedefleri<br />

GRDP Ağı tarafından hazırlanan bu rapor, çevresel ortakların<br />

programa katılımına odaklanarak, mevcut AB Yapısal Fon<br />

yardımlarını yönetmedeki iyi uygulamaları ortaklık aracılığıyla<br />

özetlemeyi amaçlamaktadır.<br />

Mevcut programlardan alınan dersler, Yapısal Fonlarda<br />

ve diğer ulusal ve bölgesel programlarda kullanılabilir<br />

ve kullanılmalıdır. Bu belgede bulunan öneriler, ulusal<br />

ve bölgesel ajanslar tarafından, program geliştirme ve<br />

uygulama süreçlerinin geliştirilmesi için kullanılabilir.<br />

Raporun hedeflediği gruplar şunlardır:<br />

• Yapısal Fon programları da içinde olmak üzere, bölgesel<br />

programlama süreçlerinden sorumlu yetkililer;<br />

• Operasyonel programları yöneten yetkililer;<br />

• Stratejik çevresel değerlendirmeler (SÇD) ya da uygulama<br />

öncesi çalışmalar yapan değerlendirme ekipleri;<br />

• Yapısal Fonlar ve Uyum Fonu da dahil olmak üzere,<br />

bölgesel kalkınma fonlarını kullanan diğer kuruluşlar.<br />

Rapor operasyonel programların <strong>Avrupa</strong> Konseyi<br />

Tüzüğü’nde tanımlandığı şekilde detaylandırılmasına olanak<br />

sağlayan bir yaklaşımın ana hatlarını vermektedir. Ayrıca,<br />

programların ortaklık kapsamında yönetilmesi, izlenmesi ve<br />

değerlendirilmesiyle ilgili bilgiler de sunmaktadır.<br />

Bu rapor, tamamen tavsiye niteliğindedir, herhangi bir<br />

<strong>Avrupa</strong> Konseyi tüzüğü ya da direktifinin aktarımına yönelik<br />

açıklayıcı bir kılavuz değildir.<br />

Raporun yapısı<br />

Rapor beş bölümden oluşmaktadır:<br />

• Mevzuata ve yaygın uygulamalara dayalı olarak ortaklığın<br />

tanımı.<br />

• Programlamada ortaklık – AB-15 ile bazı yeni Üye<br />

Devletler’de Yapısal Fonların yönetiminde mevcut<br />

ortaklık uygulamalarından örnekler; bunun yanı sıra,<br />

özellikle bu aşamada iyi bir ortaklığın nasıl örgütleneceği<br />

konusunda temel öneriler.<br />

• Uygulamada ortaklık – en iyi uygulamalar ve öneriler.<br />

• İzleme ve değerlendirmede ortaklık – en iyi uygulamalar<br />

ve öneriler.<br />

• İyi ortaklığı örgütlemenin önündeki en önemli engelleri<br />

belirleme denemesi.<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

9


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

İlgili çalışmalar ve yayınlar<br />

Bu rapor, GRDP Projesi kapsamında yapılan araştırmalar<br />

ve röportajlar yoluyla toplanan verilere dayanarak<br />

hazırlanmıştır. Temel veriler, GRDP’nin, çevrenin<br />

bölgesel kalkınmaya entegre edilmesindeki iyi uygulama<br />

örneklerini, pratik çözümleri ve zorlukları inceleyen,<br />

Mayıs 2005 tarihli “Green Growth (Yeşil Büyüme)”<br />

başlıklı denetim raporundan alınmıştır.<br />

Ağustos 2005’te, Yapısal Fonlarla ilgili çalışmalarda ortaklığın<br />

Üye Devletler’de nasıl işletildiğini belirlemek amacıyla,<br />

anketler ve telefon görüşmeleri yoluyla özel bir araştırma<br />

yapılmıştır. Programa dahil olan çevreyle ilgili yetkili<br />

kurumlar, yönetim otoriteleri, bölgesel ve ulusal kuruluşlar<br />

ve STK’lar ile ilişki kurulmuştur.<br />

Aşağıdaki sorular, projeyi özel olarak ilgilendiren sorular<br />

olarak belirlenmiştir:<br />

• 2000-2006 döneminde hangi ortaklar – özellikle çevreyle<br />

ilgili olanlar – projeye dahildiler<br />

• Bunların görevleri nelerdi<br />

• Gelecekte projeye kimler dahil edilmelidir<br />

• Çevreyle ilgili olanlar ve diğer ortaklar, düzenlemeler,<br />

programlama, yönetim ve değerlendirme tartışmalarına<br />

ne zaman dahil edildiler Gelecekte ne zaman dahil<br />

edilmeliler Ortakların hakları ve görevleri konusundaki<br />

bilgiler halen mevcut mudur<br />

• Ortaklık için iç düzenlemeler var mıdır<br />

• Başarılı ortaklıklar için hangi kriterler önerilmelidir<br />

• Ortaklıklar, hangi sorunlarla karşı karşıyadır; örneğin,<br />

çevreyle ilgili ortakların seçiminde ve gizlilik konusunda<br />

Bu alandaki ilgili raporlar da kullanılmıştır:<br />

• Delivering Sustainable Development (Sürdürülebilir<br />

Kalkınmayı Yerine Getirmek), 2006’dan sonra <strong>Avrupa</strong><br />

bölgesel politikaları konusunda Çevre STK’larının ortak<br />

görüşü. BirdLife International, CEE Bankwatch Network<br />

(Orta ve Doğu <strong>Avrupa</strong> Banka İzleme Ağı), CEEWEB<br />

(Biyoçeşitliliğin Zenginleştirilmesi için Orta ve Doğu<br />

<strong>Avrupa</strong> Çalışma Grubu), Friends of the Earth Europe<br />

(Yeryüzü Dostları - <strong>Avrupa</strong>), Milieukontakt Oost-Europa<br />

ve WWF (Doğal Hayatı Koruma Vakfı).<br />

• The Illusion of Inclusion (Katılım Yanılsaması) – Doğu<br />

ve Orta <strong>Avrupa</strong>’daki yeni AB üyesi devletlerde STK’ların<br />

Yapısal Fonlara erişimi, Brian Harvey Sosyal Araştırma<br />

Ltd. Şti., Temmuz 2004.<br />

• Partnerships for Sustainable Development<br />

(Sürdürülebilir Kalkınma için Ortaklıklar) – Doğu<br />

<strong>Avrupa</strong>’da Yapısal Fonlar programlama süreci hakkında<br />

rapor; Centre for Community Organising (Halkın<br />

Örgütlenmesi Merkezi, Çek Cumhuriyeti); National<br />

Society of Conservationists (Ulusal Doğa Korumacıları<br />

Derneği, Macaristan); Green Liberty (Yeşil Özgürlük,<br />

Letonya); European Centre of Sustainable Development<br />

(<strong>Avrupa</strong> Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi, Polonya);<br />

Centre for Environmental Public Advocacy (Çevresel<br />

Kamu Savunuculuğu Merkezi, Slovakya); Milieukontakt<br />

Oost-Europa, Hollanda, Şubat 2004.<br />

• Promoting Regional Sustainable Development<br />

through European Funding Programmes: The<br />

experience of the East of England (<strong>Avrupa</strong> Fonları<br />

Programları Yoluyla Bölgesel Sürdürülebilir Kalkınmanın<br />

Desteklenmesi: Doğu İngiltere Deneyimi), Simon<br />

Chubb, Haziran 2005.<br />

“Ortaklık” tanımımız<br />

Ortaklık, 1999 AB Yapısal Fonlar Tüzüğü’nün genel bir<br />

şartıydı. 2007-2013 için hazırlanan tüzükte ise ortaklar<br />

ayrıntılı olarak tanımlanmıştır (Bölüm 1, “Ortaklık Tanımı”na<br />

bakınız). Tüzükte açıkça belirtilenler dışında, ulusal, bölgesel<br />

ve yerel düzeyde başka paydaşların katılımı da düşünülebilir.<br />

Bir ortaklık içinde çalışırken şöyle sorabiliriz: Bunu niye<br />

yapıyoruz Geniş, katılımcı bir yapı içinde çalışmanın esas<br />

sonuçları, avantajları ya da katma değerleri nelerdir Hatta,<br />

“iyi bir ortaklık” nedir<br />

Yanıtlar kolay değildir; zira, bir programın, ortaklık çalışması<br />

içinde yürütülerek kilit gelişmeleri nasıl başardığını tam<br />

olarak ölçemeyiz. Henüz kesin sonuçları olan büyük bir<br />

karşılaştırmalı çalışma yapılmamıştır ama böyle bir çalışma<br />

yapılsa bile, sorunlar açıklığa kavuşmayabilir.<br />

Ortaklığın yararları<br />

AB Komisyonu, ortaklık çerçevesinde çalışma konusunda<br />

ısrarlıdır. Aslında böyle bir çalışmanın programlar açısından<br />

çeşitli yararları vardır:<br />

• Daha iyi nitelikli programlar: Programlamada<br />

ortaklık, paydaşların program içeriği hakkında daha ilk<br />

aşamalardan itibaren detaylı bilgi elde edebilmeleri<br />

ve programın gelişimini etkilemeleri anlamına gelir.<br />

Programlamada ortaklık, programın çevresel, ekonomik<br />

ve sosyal hedeflerinin açıkça görülmesini sağlar<br />

ve bu hedefler de program içinde alınan önlemler<br />

yoluyla, doğrudan bireysel projelerin sonuçlarına<br />

dönüştürülebilir. Böylece, projelerin niteliklerine göre<br />

daha iyi seçilmeleri sayesinde fonlardan daha gelişmiş<br />

bir şekilde yararlanılarak, vergi ödeyenlerin parası daha<br />

etkin bir biçimde kullanılmış olur. Uygun bir şekilde<br />

yönetildiğinde, ortaklık, demokratik siyasi karar verme<br />

sürecini de geliştirir.<br />

• Daha iyi program performansı: Uygulamada ortaklık<br />

daha entegre bir yaklaşımla sonuçlanır. Çatışmaları,<br />

eleştirileri ve para da dahil olmak üzere, kaynakların<br />

israfını azaltır. Proje seçim sürecindeki şeffaflık ve<br />

açıklığın yanı sıra, yanlış kullanım ve yolsuzluğun<br />

önlenmesini, programın düzgün yürütülmesini destekler.<br />

Paydaşların katılımı, bir programın desteklemeyi<br />

planladığı eylemlerin daha iyi anlaşılmasına yardımcı<br />

olur. O zaman bu paydaşlar, bilginin potansiyel proje<br />

10 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

başvuru sahiplerine daha yararlı olacak şekilde, mümkün<br />

olduğunca geniş biçimde yayılmasını sağlayabilirler.<br />

Başvuru sahiplerinin daha iyi bilgilendirilmiş olması, daha<br />

iyi projelerin, daha iyi sunulması demektir. Ortaklık, hem<br />

finanse edilen projelerin yerelde sahiplenilmesini hem<br />

de ekonomik ve sosyal gelişim politikalarının yasalara<br />

uygunluğunu güçlendirir.<br />

• Daha etkili sonuçlar: Programlama ve uygulamada<br />

ortaklık, plancılar ve karar vericilerin, sosyo-ekonomik<br />

gereksinimler ya da belirli bir bölgenin özel koşulları<br />

doğrultusunda programlar tasarlamasına yardımcı olur.<br />

Böylece, programın sonuçları çok daha tahmin edilebilir<br />

bir nitelikte olacaktır. İzleme komitelerinde ortaklık, iyi<br />

yönetildiği takdirde, katılan bütün tarafların çevresel<br />

olarak sürdürülebilir bölgesel kalkınmanın ilkelerini<br />

anlamalarına yardımcı olur. Farklı paydaşlar arasında<br />

bir deneyim ve bilgi alışverişi olması için iyi bir ortam<br />

oluşturur. İzleme ve değerlendirmede ortaklık, katılan<br />

tüm taraflar açısından düşük maliyetli bir öğrenim<br />

deneyimidir.<br />

Bu yararlar doğrultusunda, iyi bir ortaklığın ne olduğu<br />

sorusuna verilecek yanıt şudur: Sadece yukarıda sayılan<br />

olumlu etkilerin hepsini uygulamayı başarabildiğiniz<br />

zaman iyi bir ortaklığınız olabilir. Bu nedenle, programın<br />

detaylandırılması ve uygulanması sırasında ortakların,<br />

program içeriğini – önceliklerini, önlemleri ve ilgili finansmanı<br />

– gerçekten etkilediğini kanıtlayabildiğiniz zaman iyi bir<br />

ortaklık gerçekleştirilmiş demektir. Proje değerlendirme<br />

ve izleme sürecinde ortakların rolleri açıkça belirlenmiş<br />

olacaktır; ya karar verici organlarda görev alacak ya da bu<br />

organların karar verme süreçlerine katılacaklardır.<br />

Paydaşların, programlama hakkında sadece bilgi sahibi<br />

olmanın yanı sıra programlama yetileri de varsa, bölge<br />

hakkındaki bilgileriyle projenin uygulanmasına pratik<br />

açıdan olumlu katkıları olabilir ve programın tasarımını<br />

etkileyebilirler. Böylece, program bölgenin gereksinimlerini<br />

daha iyi yansıtacak ve uygulama daha düzgün ilerleyecektir.<br />

Ortaklığın niteliği, sorumlu resmi kuruluşların kararlılığına ve<br />

siyasi kültürün niteliğine büyük ölçüde bağlıdır.<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

11


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

1<br />

Ortaklık tanımı<br />

“Ortaklık” için genel olarak kabul görmüş bir pan-<strong>Avrupa</strong><br />

tanımı bulunmamaktadır. 1 Bir tanım oluşturmaya çalışırken<br />

elimizde iki seçenek vardır:<br />

• AB mevzuatı ile ulusal mevzuatı araştırmak: Çoğu<br />

durumda, ulusal mevzuat, bölgesel/yerel kalkınma<br />

çalışmalarının çerçevesidir; AB düzeyinde ise,<br />

Yapısal Fonları düzenleyen mevzuata<br />

bakılacaktır.<br />

• Bölgesel ve yerel düzeyde kalkınma çalışmalarının<br />

yönetme konusunda ortaklığın temel ilkelerini<br />

incelemeye çalışmak: Bu seçenek muhtemelen<br />

plancılar, sorumlu makamlar, proje başvuru<br />

sahipleri, uzmanlar ve kamuoyu arasındaki<br />

iletişim yöntemleriyle ilgili iyi uygulamalara<br />

(bazılarına göre “en iyi uygulamalar”a) bakmayı<br />

içerecektir.<br />

Her iki seçenek yoluyla da bir tanımın kısaca ve karmaşık<br />

olmayan bir şekilde yapılması çok zordur ama biz elimizden<br />

geleni yapacağız.<br />

1.1. Yasal tanım<br />

Uyum Politikası İçin Genel AB Tüzüğü<br />

2007–2013 yılları arasındaki dönem için, <strong>Avrupa</strong> Bölgesel<br />

Kalkınma Fonu, <strong>Avrupa</strong> Sosyal Fonu ve Uyum Fonu<br />

konusunda genel hükümleri belirleyen 1083/2006 sayılı<br />

Konsey Tüzüğü, bir önceki 1260/1999 sayılı tüzüğe<br />

göre ortaklık ilkelerinin daha ayrıntılı bir tanımını<br />

vermektedir.<br />

Tüzüğün 11. Maddesi’nde yapılan değişiklikler bir<br />

devrimden ziyade, küçük bir evrim niteliğindedir.<br />

Komisyon, yapılan değişikliklerle belli konularda daha açık<br />

olmaya çalışmaktadır:<br />

Madde 11 - Ortaklık<br />

1. Fonların hedefleri, Komisyon ile her bir Üye<br />

Devlet arasındaki yakın işbirliği (bundan böyle<br />

ortaklık olarak anılacaktır) çerçevesinde takip<br />

edilecektir. Her bir Üye Devlet, geçerli olan her<br />

yerde ve mevcut ulusal kural ve uygulamalara<br />

uygun olarak, aşağıda örneklenen yetkili kurumlar<br />

ile kuruluşlar arasında bir ortaklık oluşturacaktır:<br />

a. yetkili bölgesel, yerel, kentsel ve diğer resmi<br />

makamlar;<br />

b. ekonomik ve sosyal ortaklar;<br />

c. sivil toplumu temsil eden diğer bütün uygun<br />

kuruluşlar, çevresel ortaklar, kadın-erkek eşitliğini<br />

teşvik eden sivil toplum kuruluşları ve diğer<br />

kuruluşlar.<br />

Her bir Üye Devlet, kadın-erkek eşitliğini teşvik<br />

etme gerekliliği ile ve çevre koruma ve iyileştirme<br />

koşullarının kalkınmaya entegrasyonu yoluyla<br />

sürdürülebilir kalkınmayı göz önünde tutarak,<br />

ulusal kural ve uygulamalara uygun bir biçimde...<br />

ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde ve ekonomik,<br />

toplumsal, çevresel veya diğer alanlarda temsil<br />

yeteneği en yüksek olan ortakları (bundan<br />

böyle ortaklar olarak anılacaktır) tayin<br />

edecektir.<br />

2. Ortaklık, 1. paragrafta tanımlanan her bir ortak<br />

kategorisinin ilgili kurumsal, yasal ve mali yetkileri<br />

ile tam uyum içinde yürütülecektir.<br />

Ortaklık, operasyonel programların hazırlığını,<br />

uygulanmasını, izlenmesini ve değerlendirilmesini<br />

kapsayacaktır. Üye Devletler, uygun olan<br />

hallerde, her bir aşama için belirlenmiş zaman<br />

sınırı içinde, ilgili her bir ortağı ve özellikle de<br />

bölgeleri, programlamanın farklı aşamalarına dahil<br />

edecektir.<br />

3. Komisyon fonlardan alınacak yardım konusunda,<br />

her yıl ekonomik ve sosyal ortakları <strong>Avrupa</strong><br />

düzeyinde temsil eden kuruluşlara, danışacaktır.<br />

12<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

1<br />

Aşağıdaki giriş ifadeleri (“giriş kısımları” olarak<br />

da bilinen açıklayıcı koşullar), ortaklık konusuna<br />

odaklanmaktadır:<br />

(23) Topluluk faaliyeti, Üye Devletler tarafından<br />

yürütülen faaliyetleri tamamlayıcı nitelikte olmalı<br />

veya katkıda bulunmayı hedeflemelidir. Ortaklık,<br />

Üye Devletler’in kurumsal düzenlemelerini<br />

tümüyle dikkate alarak, farklı ortakların, özellikle<br />

de bölgesel ve yerel kurumların katılımına<br />

yönelik düzenlemeler gerçekleştirmek suretiyle<br />

güçlendirilmelidir.<br />

(29) Bu Tüzük koşulları uyarınca, gerçek bir ekonomik<br />

etki sağlamak için, Yapısal Fonlardan gelen<br />

katkılar, Üye Devletler’in kamu harcamalarının<br />

yerini almamalıdır. Yapısal Fonların ulusal<br />

fonlarla birlikte kullanılması ilkesinin (the<br />

principle of additionality) ortaklık vasıtasıyla<br />

gerçekleştirilmesi, tahsis edilen mali kaynakların<br />

boyutları nedeniyle, “Yakınsama” (convergence)<br />

hedefine uygun bölgelerde yoğunlaşmalıdır;<br />

fonları birlikte kullanma ilkesine uyulmazsa, bu<br />

durum mali bir düzeltmeyle sonuçlanabilir.<br />

(30) Topluluk, ekonomik ve sosyal uyum yönündeki<br />

çabaları bağlamında, fonların bütün uygulama<br />

aşamalarında Antlaşma’nın 2. ve 3. maddelerinde<br />

öngörüldüğü şekilde kadınlar ve erkekler<br />

arasındaki eşitsizlikleri giderme ve eşitliği teşvik<br />

etme ve bunun yanı sıra cinsiyet, ırk veya etnik<br />

köken, din veya inanç, engellilik, yaş veya cinsel<br />

tercih temelinde ayrımcılıkla mücadele etme<br />

hedeflerini gözetecektir.<br />

Tüzüğün 11. Maddesi’ni analiz edecek olursak; bu madde,<br />

AB Bölgesel Politikaları’nın bütün uygulama aşamalarında<br />

(programlama aşamasından, programların yürütülmesi ve<br />

değerlendirilmesi aşamalarına kadar), ortaklığın göz önünde<br />

bulundurulmasını vurgulamaktadır. Burada, programlamanın<br />

her iki düzeyine de değinilmektedir: Ulusal stratejik referans<br />

çerçevesi ve operasyonel programlar.<br />

Sürece dahil edilmesi gereken daha uzun bir ortaklar listesi<br />

verilmekte ve bu listede hükümet-dışı kuruluşlar ile sivil<br />

toplum kuruluşları da yer almaktadır.<br />

Bölgelerin programlama konusundaki rolü vurgulanmaktadır:<br />

“Üye Devletler, uygun ortakların her birini ve özellikle de<br />

bölgeleri (…) dahil edecektir.”<br />

Komisyon, yapısal yardım ve bölgesel politikalar konularında<br />

ekonomik ve sosyal ortaklara danışma konusunda kendini<br />

taahhüt altına sokmaktadır.<br />

O halde, bu maddede değişmeyen şey ne olmuştur<br />

Komisyon, ortaklığın nasıl örgütlenmesi gerektiği konusunda<br />

yasamaya ilişkin ayrıntıları (veya en azından ayrıntılı ve<br />

bağlayıcı yönergeleri) ortaya koyma konusunda hâlâ isteksiz<br />

kalmıştır. Dolayısıyla, yasal tanım eksikliği sorunu devam<br />

etmektedir. Yeni madde, önceki 8. Madde’den daha<br />

açıklayıcı değildir. Ortaklığın içeriği konusundaki karar, Üye<br />

Devletlerin kendilerine bırakılmaktadır. Bu durum, halka<br />

danışma, süreçlere dahil olma ve katılımcı demokrasi<br />

uygulamalarının henüz çok gelişmediği ülkelerde – ki bu<br />

durum yalnızca yeni Üye Devletler için söz konusu değildir<br />

- büyük sorunlara neden olabilir. Bu konuların açık olmaması<br />

tartışmayı, programların onay sürecinde <strong>Avrupa</strong> Komisyonu<br />

ve Üye Devletler arasında yürütülen müzakerelere<br />

bırakmaktadır. <strong>Avrupa</strong> Komisyonu, program döngüsünün<br />

her bir aşamasında ortakların katılımına ilişkin ayrıntılı asgari<br />

standartları sağlamamakta, dolayısıyla da ortakların sürece<br />

dahil edilme derecesine ilişkin olarak ortaya konulan farklı<br />

görüşler, onay sürecinde gecikmelere neden olabilmektedir.<br />

<strong>Avrupa</strong> Komisyonu, yapısal yardım döngüsünün her bir<br />

aşamasında ortakların katılımına da sınırlar getirilebileceğini<br />

ve bu sınırların göz önünde tutulması gerektiğini<br />

vurgulamıştır.<br />

Bu değerlendirmenin neticesinde vardığımız sonuç, Tüzüğün<br />

bazı konularda, örneğin ortaklığa katılacak olan kurum<br />

ve ortakların kimler olacağının sıralanması konusunda,<br />

daha açık olduğudur. Bu durum, AB’nin bölgesel politika<br />

uygulamalarına ortaklık yaklaşımının getirilmesine kesinlikle<br />

yardımcı olacaktır, ama 11. Madde’de görülen değişiklikler,<br />

ne yazık ki olması gerektiğinden çok daha az iddialı<br />

değişikliklerdir.<br />

Komisyonun İlgili Tebliğleri<br />

<strong>Avrupa</strong> Komisyonu tarafından 2002 yılında yayımlanan<br />

<strong>Avrupa</strong> Yönetişim Beyaz Kitabı’nı, 704 (2002) sayılı Tebliğ<br />

takip etmiştir: “Güçlendirilmiş bir danışma ve diyalog<br />

kültürüne doğru – Komisyon’un, ilgili taraflarla yapacağı<br />

danışmalar konusunda belirlenen genel ilkeler ve asgari<br />

standartlar” 2<br />

Tebliğin getirdiği en büyük avantaj, danışma süreçleri için<br />

temel ilkeleri ve asgari standartları belirlemesidir.<br />

<strong>Avrupa</strong> Komisyonu tarafından yürütülen danışma süreçleri,<br />

doğrudan sürece katılanlar ve kamuoyu açısından şeffaf<br />

olmalıdır.<br />

Aşağıdaki konular açık olmalıdır:<br />

• hangi konular geliştiriliyor<br />

• danışma için hangi mekanizmalar kullanılıyor<br />

• kime ve niçin danışılıyor<br />

• politikanın oluşumundaki kararları neler etkilemiştir<br />

Asgari standartlar aşağıdaki gibidir:<br />

• Danışma konusundaki bütün tebliğler açık ve kısa olmalı<br />

ve yanıtları kolaylaştırmak için gerekli bütün bilgileri<br />

içermelidir.<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

13


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

1<br />

• Bir danışma sürecinde, hedef grup(lar) tanımlanırken,<br />

Komisyon, ilgili taraflara görüşlerini ifade etmeleri için bir<br />

fırsat verilmesini sağlamalıdır.<br />

• <strong>Avrupa</strong> Komisyonu, bütün hedef kitlelerin<br />

gereksinimlerini karşılamak için süreçle ilgili olarak<br />

farkındalık sağlamaya yönelik yeterli tanıtımı yapmalı<br />

ve iletişim araçlarını buna göre uyarlamalıdır. Halka<br />

danışma amacıyla yapılan görüşmeler, diğer iletişim<br />

araçlarını dışarıda bırakmadan Internet üzerinden<br />

yayınlanmalı ve “tek erişim noktası”ndan ilân edilmelidir.<br />

• <strong>Avrupa</strong> Komisyonu, davetlerin planlaması ile<br />

yanıtlanmasına ve yazılı katkılara yeterli zaman<br />

ayırmalıdır. Komisyon, halka danışma sürecinde yazılı<br />

olarak verilecek yanıtlar için en az 8 hafta tanımaya ve<br />

toplantılar için 20 iş günü önceden bildirimde<br />

bulunmaya çaba göstermelidir.<br />

• Katkıların teslim alındığı, katkı sahibine bildirilmelidir.<br />

Halka danışma görüşmelerinin sonuçlarına Internet<br />

üzerinde tek erişim noktasına bağlı web sitelerinden yer<br />

verilmektedir.<br />

Aarhus Sözleşmesi<br />

AB mevzuatı, ortaklık konusunda açık ve uygulanabilir<br />

bir ortaklık tanımı ortaya koymadığından ve öte yandan<br />

yayımlanan tebliğlerin, tüzüklerden çok daha belirgin<br />

açıklıkta olmaması sebebiyle, ortaklık için bir tanım<br />

bulmaya yönelik araştırmalarımıza Aarhus Sözleşmesi’nde<br />

belirtilen aracı inceleyerek devam edebiliriz.<br />

Aarhus Sözleşmesi (Çevresel Konularda Bilgiye Erişim,<br />

Karar Verme Sürecine Halkın Katılımı ve Yargıya<br />

Başvuru Hakkı Sözleşmesi), Birleşmiş Milletler <strong>Avrupa</strong><br />

Ekonomik Komisyonu (United Nations Economic<br />

Commission for Europe, UN-ECE) üyesi 38 Üye Devlet<br />

tarafından Haziran 1998’de Danimarka’nın Aarhus kentinde<br />

imzalanmıştır. <strong>Avrupa</strong> Komisyonu’nun kendisi de Sözleşmeyi<br />

imzalamıştır ve sonuç olarak Sözleşme hükümleri AB’nin<br />

tüm kurumları ve idari uygulamaları için de geçerlidir.<br />

Sözleşme, ortaklık ilkesinin bölgesel planlamada<br />

uygulanması için yasal ve kurumsal bir çerçeve<br />

sağlamaktadır. Sözleşme hükümleri her ne kadar yalnızca<br />

çevresel konulara yönelik olsa da, daha geniş bir temelde<br />

uygulanabilir olan evrensel ve genel bir sistem<br />

sunmaktadır.<br />

Sistem üç dayanak üzerine inşa edilmiştir:<br />

• bilgiye erişim;<br />

• halkın karar verme sürecine katılımı;<br />

• halkın yargıya başvuru hakkı.<br />

Sözleşmenin 7. Maddesi stratejik planlamaya atıfta<br />

bulunmakta ve halkın çevre ile ilgili plan, program ve<br />

politikaların hazırlanması sürecine dahil edilmesini<br />

öngörmektedir.<br />

Sözleşme geniş bir biçimde yorumlandığı takdirde, halkın<br />

sadece çevre plan, program ve politikalarının değil, çevre<br />

ile ilgili bütün stratejik belgelerin hazırlık sürecine de dahil<br />

edilmelerini öngörmektedir.<br />

Öte yandan, Sözleşmenin dar bir bakış açısından<br />

yorumlanması, kullanımını, çevre üzerinde doğrudan etkisi<br />

olan stratejik belgeler hakkındaki tüzükler veya çevre<br />

politikasının stratejik belgeleriyle (planlar, programlar)<br />

sınırlandırmaktadır.<br />

Aarhus Sözleşmesi’nin hangi yorumunu kabul edersek<br />

edelim, bölgesel kalkınmaya yönelik stratejik planlama<br />

süreçlerinde, Sözleşmenin düzenlemelerine göre hareket<br />

etmek için iki önemli neden vardır:<br />

• Bölgesel kalkınma ile ilgili belgelerin çevre üzerinde<br />

her zaman için doğrudan bir etkisi bulunmaktadır. Bu<br />

nedenle, Sözleşmede önerilen halkın katılımı sistemi,<br />

bölgesel kalkınma konusunda planlama belgeleri<br />

hazırlanırken her zaman uygun olan bir sistemdir.<br />

• Bu Sözleşme ile belirlenen yapı ve ilkeler, Yapısal<br />

Fonları düzenleyen <strong>Avrupa</strong> mevzuatında yer alan<br />

ortaklık ilkesinin uygulamada nasıl hayata geçirildiğini<br />

yorumlamak amacıyla kullanılabilir.<br />

Sözleşmenin 7. Maddesi, halkın katılımının “şeffaf ve<br />

adil bir çerçevede” gerçekleştirilmesini gerektirmektedir.<br />

6. Madde’nin aksine, bu madde atılması gereken<br />

adımları belirlemez. Bu durum, yetkililerin her bir faaliyet<br />

için uygun adımları atmalarına ve esnek olmalarına<br />

izin verir. Sözleşmede belirlenen yapıyı kullandığımızda,<br />

herhangi bir katılımcı sürecin aşağıdaki unsurları<br />

içerdiğini göreceğiz:<br />

• bilgiye erişim (Sözleşmenin 4. Maddesi);<br />

• bilginin etkin bir biçimde yayılması (Sözleşmenin Madde<br />

6.2’ye atıfta bulunan 5. Maddesi);<br />

• belge hakkındaki görüşlerini öğrenmek için yurttaşlara<br />

danışılması (Sözleşmenin Madde 6.3, 6.4 ve 6.8<br />

hükümlerine atıfta bulunan 7. Maddesi);<br />

• ortakların planlama ekibine doğrudan dahil edilmesi<br />

(Madde 7).<br />

Bunlar, herhangi bir katılımcı sürecin, Yapısal Fon<br />

uygulamasının planlama aşamasını özellekle vurgulayan<br />

yapan dört kilit bileşenidir. Daha ileri aşamalarda, bu<br />

bileşenlerin bazıları biraz geri çekilebilir ama asla dışarıda<br />

bırakılmaz. Örneğin, projenin değerlendirilmesi aşamasında<br />

yapılan danışma görüşmelerinin çoğunda, sadece uzmanlara<br />

danışılmaktadır; bu da uzmanların seçim süreci boyunca<br />

karar vericilere fikirlerini sunmaları için yapılmaktadır.<br />

Genellikle, halkı sürece dahil etme konusunda herhangi bir<br />

girişim bulunmamaktadır; buna rağmen, süreç yine de açık<br />

ve şeffaf olarak düşünülebilir.<br />

14 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

1<br />

1.2. Etkili bir ortaklığın temel ilkeleri ve<br />

özellikleri<br />

Büyüme ve İstihdamın Desteklemesi için Uyum<br />

Politikası: Topluluk Stratejik Yönergeleri, 2007<br />

- 2013: Bu nedenle, Üye Devletler ulusal stratejilerini<br />

geliştirirken, daha etkili, hesap verebilir ve şeffaf bir<br />

kamu idaresinin verimlilik düzeylerinin artırılmasına ne<br />

ölçüde yardımcı olabileceğini sistematik olarak analiz<br />

etmelidir [...].<br />

Uyum politikasının etkililiğini belirleyen ilgili ve<br />

son derece önemli bir faktör de, programların<br />

hazırlanmasında ve uygulanmasında, bölgesel ve<br />

yerel düzeydekiler de dahil olmak üzere bütün<br />

paydaşlar arasındaki ortaklığın niteliğidir. 3<br />

Temel ilkeler<br />

Etkili bir ortaklığın aşağıda sıralanan ilkeleri, program<br />

geliştirme aşaması için oluşturulmuştur. Bununla birlikte,<br />

program uygulama, izleme ve değerlendirme aşamaları için<br />

de geçerlidirler.<br />

Programlama belgelerinin geliştirilmesi çerçevesinde kişiler<br />

arası iletişimin temel ilkeleri:<br />

• Bütün ortakların eşitliği ve herkesin planlama sürecine<br />

katkısının tanınması. Bütün hedef grupların çıktılarına<br />

ciddi ve sorumlu yaklaşım. Planlamacılara ek olarak,<br />

uzmanlık ve yerel bilgi sağlayabilecek sivil toplum<br />

gruplarının da dikkate alınması.<br />

• Sürecin açık olması ve farklı hedef gruplarının<br />

gereksinimlerine empati ile yaklaşılması.<br />

Programlama belgelerinin geliştirilmesine yönelik temel<br />

gerekler:<br />

• Bilgiye zamanında erişim.<br />

• Diğer ortakların kapasitelerine göre, program planlama<br />

süreci için uygulanabilir bir zaman aralığı.<br />

• Herkesin aynı sürüm üzerinde çalışmasını sağlamak için<br />

taslak belgelerin paydaşlar arasında dağıtımı konusunda<br />

ayrıntılı kurallar.<br />

Belgeler konusunda karar alma sürecine ilişkin temel<br />

ilkeler:<br />

• Mümkün olan hallerde, program belgelerinin<br />

ayrıntılandırılması esnasında alınan kararlardaki fikir<br />

birliğini ve geniş mutabakatı vurgulayın. Bu tür uzlaşma<br />

ve mutabakatlar, programların sorumlu makamlarca<br />

(bakanlık ve hükümet) benimsenmesi sırasında, resmi<br />

karar alma sürecine olumlu katkıda bulunur.<br />

• Belgelerin yapı, içerik ve kapsamına ilişkin onay için<br />

atılacak adımları ve bu gibi kararlarda tam olarak kimin<br />

sorumlu olduğunu önceden belirleyin ve yayımlayın. Bu,<br />

paydaşların daha sonra yaşayabilecekleri düş kırıklığını<br />

ve abartılı beklentileri önler.<br />

Etkili bir ortaklığın özellikleri<br />

Bu metinde ortaya konulduğu şekliyle ortaklık yapısı,<br />

yukarıda açıklanan Aarhus Sözleşmesi’nin yapısına çok<br />

benzemektedir. Herhangi bir süreç, bir ortaklık olarak<br />

düşünülecekse, aşağıdaki özellikleri göstermelidir:<br />

Ortakların tanımlanması<br />

Karar verici, program planlayıcısı ile işbirliği halinde ilgili veya<br />

doğrudan etkilenen hedef grupları tanımlamalıdır. (Ortaklar<br />

listesi için için Konsey Tüzüğü 2007–2013, Madde 11, sayfa<br />

6’ya bakınız.)<br />

Ortakların seçimi açık ve şeffaf olmalıdır. Seçimi etkileyecek<br />

siyasi tercihlerden kaçınmak için kesin ve önceden ilân<br />

edilmiş kriterleri temel alan seçim araçları veya açık rekabete<br />

başvurulmalıdır. Birçok Üye Devlet’te ortaklar, Yönetim<br />

Oteritesi aracılığıyla bölgesel veya yerel yetkililer tarafından<br />

seçilmektedir.<br />

Etkili bir ortaklıkta aşağıdaki unsurların bulunması gerektiğini<br />

düşünüyoruz:<br />

• Programlama Oteritesi;<br />

• programla ilgili alanın bölgesel yetkilileri ve yerel<br />

yetkililer;<br />

• yasal ekonomik, sosyal ve çevre kuruluşlarının<br />

temsilcileri;<br />

• ekonomik, sosyal ve çevresel konularda faaliyet<br />

gösteren STK’ların temsilcileri;<br />

• politikacılar;<br />

• gerektiği durumda ek uzmanlar.<br />

Bilgilendirme kampanyası<br />

Program planlama süreci konusundaki bilgiler istekte<br />

bulunanlara verilir ve ayrıca şu temel araçlar kullanılarak etkin<br />

bir biçimde yayılır: Web sayfaları; e-konferanslar; broşürler,<br />

bültenler ve diğer basılı malzemeler ile kitle iletişim araçları.<br />

Halka danışma<br />

Program planlayıcısı, program planlama sürecinin belli<br />

aşamalarında, her gerçek veya tüzel kişinin materyaller<br />

konusunda görüşünü belirtmesi için fırsat vermelidir. Bu<br />

görüş, stratejik belge oluşturulurken göz önüne alınmalıdır.<br />

Her yorum kaydedilir, kamuya duyurulur, değerlendirilir ve<br />

– ilgili ise – belgeye eklenir. Bu amaçla, uygun iletişim<br />

araçları hazırlanır (seminerler, çalıştaylar ve e-araçlar).<br />

En azından stratejik belgenin genel kavramına ilişkin<br />

danışmaların sonunda, kamu bilgilendirme toplantılarında<br />

tartışmalar yapılmalıdır.<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

15


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

1<br />

Doğrudan katılım<br />

Paydaş temsilcisi, çoğu kez plancılar/danışmanlar tarafından<br />

hazırlanan taslak belgelerin tartışılması için kurulan bir<br />

tematik çalışma grubunun üyesidir. Tarafların meşruluğu<br />

ve özel hedef grupların seçim veya dışarıda bırakılmasının<br />

meşruluğu konusunda zorlu sorunlar vardır. Doğrudan<br />

etkilenmeyen veya ilgili olmayan hedef gruplar elenebilir<br />

ama çalışma grubunun lojistiği uygulanabilir kalmalıdır.<br />

Çalışma grubu, çalışma sisteminin sunulduğu giriş<br />

semineri veya konferansı gibi bir etkinlikte halka açık olarak<br />

oluşturulabilir. Giriş semineri düzenlenirken, ilgili bütün<br />

grupların (STK’lar, stratejik belgenin düzenleyeceği alan<br />

içinde yaşayan yurttaşlar, belediye başkanları vb.) çok<br />

dikkatli bir biçimde tanımlanması gerekir.<br />

Katılımcı sürecin etkililiğinin değerlendirilmesi<br />

Çoğunlukla, değerlendirme iyi yönetilen her sürecin<br />

parçasıdır. Değerlendirme aşağıdaki hususları kontrol eder:<br />

• zorunlu (yönteme ilişkin) gereksinimlerin yerine<br />

getirilip getirilmediği;<br />

• ortakların katılımının etkili olup olmadığı;<br />

• program planlama ekibinin yukarıdaki her iki<br />

maddeye uymak için makul ölçülerde elinden gelen her<br />

şeyi yapıp yapmadığı.<br />

1.3. Genel öneriler<br />

Etkili ortaklık, ortakların program hazırlama, bütçelendirme,<br />

yönetim, izleme ve yardımın değerlendirilmesi süreçlerine<br />

erken bir aşamada dahil olmalarını gerektirmektedir.<br />

Ortaklığın katkısı her aşamada gereklidir ve göz önünde<br />

bulundurulmak durumundadır.<br />

Deneyimler, program döngüsünün erken aşamalarında<br />

katılıma yatırım yapılması karşılığında, ortakların sonraki<br />

aşamalarda programı daha iyi kabullendiğini ve destek<br />

sağladığını göstermektedir. Her düzeyde, ortakların<br />

eşgüdümlü katkıları gereklidir ve avantajlıdır; zira önerilen<br />

önlemler konusunda uzlaşmayı artırmakta ve projenin<br />

kabulünü kolaylaştırmaktadır. Görevin sürdürülmesi<br />

ve katkıların organize edilmesi için, etkinliğin anahtarı<br />

eşgüdümdür.<br />

Doğru ortakları, doğru zamanda ve mümkünse programlama<br />

sürecinin en başında işe dahil etmek çok önemlidir. Bu<br />

noktada, ortakların temsiliyetinin devamlılığının vurgulanması<br />

gereklidir. Her bir aşamaya başka kişi veya başka kurumlarla<br />

başlamak çok zorlayıcı olur.<br />

Yeni Yapısal Fon ve Uyum Fonu Tüzükleri, uygun kurumlar<br />

arasından ulusal, bölgesel veya yerel ortaklıkları oluşturacak<br />

çevresel ortakları belirlemiştir. Çevresel ortakların, ekonomik<br />

ve sosyal ortaklar ile eşit düzeyde temsiliyetten yararlanması<br />

gerekmektedir.<br />

Bundan başka, karar alma sürecinin her aşamasında<br />

çevreyle ilgili yetkili kurumların temsilcilerinin sürekli olarak<br />

bulunması, ortakları çevresel sürdürülebilirlik konusunda<br />

bilinçlendirecektir.<br />

Çevreyle ilgili yetkili kurumların, Yapısal Fonların ötesinde,<br />

her kalkınma programına dahil edilmeleri gerektiği ileri<br />

sürülmüştür.<br />

Yerel gereksinimleri karşılayan ve yerel düzeyde daha geniş<br />

bir ölçekte kabul gören programların geliştirilmesi için yerel<br />

ortakların sürece dahil edilmesi önemlidir.<br />

Çok düzeyli bir işbirliği:<br />

• ortaklar için katma değer üretmelidir (bir ‘kazan-kazan’<br />

durumu);<br />

• kurumsal ve kişisel devamlılık ve zaman gerektirir;<br />

• esneklik ve uyarlanabilirlik gerekir;<br />

• karşılıklı güven ve itimat üzerine inşa edilmelidir;<br />

• dayatılamaz;<br />

• resmi ve gayriresmi araçlar arasında gereken dengeyi<br />

gerektirir.<br />

16 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

1<br />

1 Bazı ülkelerin ortaklık konusunda ulusal mevzuatları bulunmaktadır; ancak uygulama<br />

büyük farklılıklar göstermektedir. Aşağıda bazı örnekler verilmektedir:<br />

Polonya: Ekonomi ve Çalışma Bakanlığı’nın, İşletmelerin Rekabet Gücünün<br />

Artırılması için Sektörel Program’ı (2004-2006) Yürütme Kurulunu sosyal ve<br />

ekonomik ortakların üye olarak seçimi konusunda ayrıntılı bir işleyiş öngören 17<br />

Ağustos 2004 tarihli yönetmeliği (2004 tarih, 183 sayılı Resmi Gazete, 1887 No’lu<br />

madde). 20 Nisan 2004 tarihli Ulusal Kalkınma Planı Yasası, danışma kurullarına diğer<br />

ortakların dahil edilmesini öngörmektedir: (1) izleme ve uygulamadan sorumlu izleme<br />

komiteleri ve (2) projeleri seçen yönlendirme komiteleri. Yasa, her bir komitenin<br />

üyelerinin üçte birinin sosyal ve ekonomik ortaklardan oluşmasını öngörmektedir.<br />

Entegre Bölgesel Çalışma Program’ı için ulusal düzeyde koordine edilen ve bölgesel<br />

düzeyde hayata geçirilen ulusal ve bölgesel komiteler vardır.<br />

İngiltere, Cornwall ve Scilly Adaları İçin Hedef Bir: Çevreyle ilgili yetkili<br />

kurumların, Yapısal Fonlar içindeki rolünü tanımlama konusunda çevreyle ilgili<br />

yetkili kurumlar ile Başbakan Yardımcısı arasındaki Hizmet Düzeyi Sözleşmesi’nde<br />

(Ek 1) bu koşula atıfta bulunulmaktadır. Son olarak, Cornwall Tek Programlama<br />

Belgesi’nin (TPB) 12. Bölümü’nde yer verilen Uygulama Hükümleri, Sekretarya<br />

ve Program İzleme Komitesi’nin (PİK) ortaklar da dahil olmak üzere temel yönetim<br />

sorumluluklarını tanımlamaktadır. Bu hükümler, program için ortaklıkların yönetimi<br />

görevini Sekretarya’ya vermekte ve PİK’in ortakların program hakkında karar<br />

alma sürecine tam katılımını teşvik etmek üzere çalışma grupları oluşturacağını<br />

belirtmektedir. Bu hükümler açıkça, Genel Tüzük koşulları uyarınca Komisyon ile<br />

mutabakata varılan Tek Programlama Belgesi gibi bağlayıcıdır.<br />

2 <strong>Avrupa</strong> Komisyonu, <strong>Avrupa</strong> Yönetişim Beyaz Kitabı, Brüksel, COM(2001) 428 final<br />

5.8.2001. http://ec.eoropa.eu/governance/white_paper/index_en.htm Tebliğ 704<br />

(2001) http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/site/en/com/2002/com2002_0704en01.<br />

pdf<br />

3 Büyüme ve İstihdamın Desteklenmesi İçin Uyum Politikası: Topluluk Stratejik<br />

Yönergeleri, 2007-2013, Komisyon Tebliği, Brüksel, 05.07.2005, COM(2005) 0299, s.<br />

10,11<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

17


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

2<br />

Programlamada ortaklık<br />

2.1 Programlamada ortaklığın katma değeri<br />

Programlamada ortaklığın temel avantajları<br />

Avantajlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir:<br />

• Programlar yerel gereksinimlere yanıt verir – ortaklıkta,<br />

plancılar ve karar vericiler programı, sosyo-ekonomik<br />

koşulları, en büyük gereksinimleri, kalkınma açıklarını<br />

ve belli bir bölgenin sunduğu potansiyeli karşılayacak<br />

şekilde tasarlar. Projenin düşünüldüğü bölgede yaşayan<br />

ve çalışan insanlarla yapılacak olan görüşme, programın<br />

ayırıcı özelliklerini artırır; yerel bilgilerden ve yerel<br />

uzmanlıktan ücretsiz olarak veya çok düşük bir maliyet<br />

karşılığında yararlanılabilir. Ortaklar etkin biçimde<br />

programa dahil edilirlerse, performans göstergelerini<br />

(bunlar, herhangi bir bölgesel kalkınma programının<br />

merkezinde yer alır) aşağıdaki hususları yansıtacak<br />

şekilde tasarlamak daha kolay olur:<br />

• yerel kalkınma gereksinimleri;<br />

• ilerideki proje girişimcilerinin kurumsal ve mali<br />

kapasiteleri;<br />

• proje sahasından toplanan veriler<br />

Bir ortaklık içinde tasarlanmaları halinde, göstergeler<br />

kolaylıkla proje puanlama sistemine ve ayrıca<br />

bilgilendirme kampanyasına dönüştürülebilir. Böylece,<br />

yapısal çalışmaların etkisi, daha başlangıçtan itibaren<br />

iki ana veri toplayıcı ile işbirliği içinde uygun bir biçimde<br />

ölçülebilir: (a) proje girişimcileri ve (b) diğer ilgili kurumlar<br />

(kalkınma kuruluşları, çevre kuruluşları, istatistikler).<br />

Programın etkisi, bir ortaklık içinde tasarlanması<br />

durumunda daha öngörülebilir bir nitelik taşır.<br />

• Uygulama yapısı yerel potansiyele yanıt verir–<br />

programlama sürecine dahil edilen ortaklar, program<br />

konusunda çok erken bir aşamada ayrıntılı olarak<br />

bilgilendirilir. Daha sonra proje girişimcileri, program<br />

başlatılır başlatılmaz proje başvurularını düzenlemek<br />

için hazırdır. Bilgi akışı ve danışmanlık yardımı, ortakların<br />

kapasitelerine uygun olarak tasarlanabilir ve gerekirse<br />

uygun kapasite oluşturma faaliyetleri başlatılabilir.<br />

Uygulama yapısı bu şekilde daha etkili ve ucuz olur; zira<br />

mevcut yapılar üzerine inşa edilmektedir.<br />

Sürece dahil olan ortakların niteliğinin önemi<br />

Programlama aşamasında (ve sonraki aşamalarda) ortaklık<br />

salt çevresel ortaklardan daha fazla sayıda kuruluş için<br />

geçerlidir. Ortaklık, ekonomik kalkınma kuruluşları, sosyal<br />

kuruluşlar ve çevreciler arasında kalkınma gereksinimlerine<br />

ilişkin disiplinlerarası tartışmayı teşvik eder. Her üç tipte<br />

kuruluş da her zaman davet edilmelidir. Bu şekilde, ortaklık,<br />

planlı müdahalelerin geliştirilerek iyileştirilmesine yardımcı<br />

olur.<br />

Ortaklığın getirdiği katma değer, büyük ölçüde ortakların<br />

niteliğine bağlıdır. Motivasyon genellikle her iki tarafta da<br />

eksiktir:<br />

• Zaman darlığı ile personel ve mali kaynak eksikliği<br />

nedeniyle, Yönetim Otoritelerinin ortak arama<br />

konusundaki motivasyonları çoğu kez eksiktir;<br />

• Diğer kuruluşların, program içeriği üzerindeki gerçek<br />

etkileri konusunda duydukları kuşkular nedeniyle, ortak<br />

olmakla ilgili motivasyonları eksiktir.<br />

Alışılmış güvensizlik ve çekişme, eşit bir ortaklığın<br />

yaratılamaması anlamına gelmektedir. Bu nedenle, paydaşlar<br />

arasındaki motivasyon ve sonuç olarak ortaklığın kendi<br />

niteliği, çoğu kez siyasi atmosferin niteliğine ve etkilenen<br />

kuruluşlar arasındaki işbirliğine bağlıdır. Gelişmiş bir sivil<br />

toplum ve uzun süreli bir katılımcı gelenek, süreçte kilit<br />

oyuncuları motive etmek için çoğu zaman iyi unsurlardır.<br />

2.2. Mevcut uygulamanın gözden<br />

geçirilmesi<br />

Danışmaların yoğunluğu ve düzeyi, programdan programa<br />

ve ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Ortaklar<br />

sadece program konusunda bilgilendirilebilir, teklif vermeleri<br />

istenebilir, yorum yapmaları istenebilir veya etkin bir biçimde<br />

programın hazırlık sürecine dahil edilebilir.<br />

Avusturya gibi bazı ülkeler, Yapısal Fonlar konusunda ortaklık<br />

işini koordine etmek için yapılar geliştirmiştir.<br />

18<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

2<br />

Avusturya Bölgesel Planlama Konferansı (OEROK),<br />

Avusturya’daki ortaklar arasında koordinasyonu<br />

sağlamaktadır.<br />

OEROK, çeşitli ortaklar arasında siyasi bir mutabakat<br />

sağlanmasının ardından 1971 yılında oluşturuldu.<br />

Siyasi düzeyde federal şansölye, federal bakanlar,<br />

eyalet valileri, Kent ve Toplum Dernekleri başkanları ile<br />

Ekonomik ve Sosyal Ortakların başkanlarını bir araya<br />

getirmektedir. Bir temsilciler komitesi idari düzeyi<br />

temsil eder ve üç bölüme ayrılır: Mekânsal Gelişme<br />

Komitesi, Bölgesel Politika Komitesi ve Mekânsal Veri<br />

Altyapısı Komitesi. Sosyal ve ekonomik ortaklar her bir<br />

izleme komitesinin üyesidir.<br />

Bölgesel Politika Komitesi’nin, Yönetim Otoriteleri ve<br />

Değerlendirme konularında çalışma grupları vardır.<br />

OEROK, Hedef Bir ve İki programları ile Urban II ve<br />

LEADER+ adlı AB inisiyatiflerine ait bütün izleme<br />

komitelerinin sekretaryasını üstlenmektedir.<br />

Özellikle programlama konusu ile ilgili görevler:<br />

• programlama;<br />

• AB Bölgesel Politikası 2000–2006’nın içeriği ve<br />

yönetimi konusunda önerilerde bulunma;<br />

• Uygun sektörlerin tespiti ve AB fonlarının dağıtımı;<br />

• ortaklar arasında program içeriğinin ve<br />

finansmanının müzakeresi;<br />

• program uygulaması için yasal çerçevenin<br />

hazırlanması;<br />

• program sekretaryası; programlar arasında sürekli<br />

koordinasyon sağlanması.<br />

Diğer stratejik görevler:<br />

• AB Bölgesel Politikası’nın daha geniş ulusal ölçek<br />

içine yerleştirilmesi;<br />

• programlar arasında koordinasyon sağlanması<br />

(örneğin, ortak standartlar yoluyla);<br />

• farklı aktörler arasında uzlaşma noktaları<br />

bulunmasını kolaylaştırma (örneğin, uygunluk<br />

haritasının tanımlanması);<br />

• ortaklar arasında en azından temel düzeyde bir<br />

karşılıklı güven oluşturacak, kolay erişilebilen<br />

tarafsız bir platform sağlanması.<br />

Operasyonel görevler:<br />

• İzleme Komiteleri için sekretarya;<br />

• program yöneticileri ve <strong>Avrupa</strong> Komisyonu için<br />

hizmet noktası;<br />

• uzmanlık ve deneyim alışverişi platformu;<br />

• INTERREG III B Ulusal İrtibat Noktası;<br />

• <strong>Avrupa</strong> Mekânsal Planlama Gözlem Ağı (ESPON),<br />

İrtibat Noktası.<br />

Halka danışma<br />

Çoğu ülkede programlar hazırlanmadan önce, çeşitli<br />

sektör ve kuruluşlardan öneri toplamak için halka<br />

danışılmaktadır.<br />

Danışma amaçlı görüşmeler; konferanslar, sektörel<br />

yuvarlak masa toplantıları ve bilgilendirme seminerleri de<br />

dahil olmak üzere çeşitli biçimlerde yapılabilmektedir.<br />

Malta’da Ulusal Kalkınma Planı’nın geliştirilmesine<br />

yönelik danışma ve bilgilendirme stratejisi.<br />

Malta Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Konseyi<br />

(MCESD), sosyal ortaklar ve gerekli yerlerde sivil<br />

toplum kuruluşları arasında başlıca ulusal politika<br />

konularında geniş temelli bir danışma platformu<br />

sağlamaktadır. Başbakan tarafından atanan Konsey’in<br />

ayrı bir tüzel kişiliği vardır. Malta’nın sürdürülebilir<br />

ekonomik ve sosyal gelişimi ile ilgili konularda<br />

hükümete danışmanlık yapma görevi verilmiştir.<br />

Bu anlamda, Malta Ekonomik ve Sosyal Kalkınma<br />

Konseyi – fırsat eşitliği, çevre, çiftçiler ve balıkçılık<br />

endüstrisini temsil eden belli STK’lara ek olarak<br />

– esas Yapısal Fon ortaklarındandır.<br />

Ulusal Kalkınma Planı’nın (Tek Programlama<br />

Belgesi’nin [TPB] temelini oluşturmaktadır)<br />

hazırlanması kapsamda, bakanlıklar ve sosyal<br />

ortakların kendi sektörel geleceklerine ilişkin ortak<br />

bir vizyona erişebilmeleri için dokuz sektörel çalışma<br />

grubu 4 kurulmuştur.<br />

Bu gruplar, sosyal/ekonomik ortakların bunun yanı<br />

sıra her bir sektörle ilgili sivil toplum kuruluşlarını<br />

içermiştir. Her bir çalışma grubu ayrıca üç yatay<br />

temayı dikkate almıştır: Çevre, cinsiyet eşitliği ve<br />

Gozo adası.<br />

Nisan 2002’de bir GZFT (Güçlü Yönler, Zayıf Yönler,<br />

Fırsatlar, Tehditler) çalıştayı da yapılmış ve belli başlı<br />

bütün ortaklar, sivil toplum ve siyasi parti üyeleri de<br />

davet edilmiştir. GZFT sonuçlarına Internet üzerinden<br />

erişilebilmektedir. Ulusal sektörel stratejilerin<br />

tümü (örneğin, Kırsal Kalkınma Planı ve İstihdam<br />

Öncelikleri Ortak Değerlendirmesi), ilgili taraflarla<br />

danışma içinde hazırlanmıştır.<br />

Taslak TPB, 5 Şubat 2003’te Bölgesel Politika<br />

konulu bir çalıştayda halka açıklanmıştır. Taslak,<br />

Malta Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Konseyi’ne<br />

ve sivil toplumun ilgili üyelerine gönderilmiş<br />

ve danışma amaçlı resmi görüşmeler 24 Şubat<br />

tarihinde gerçekleştirilmiştir. Halka yönelik ek<br />

bir bilgilendirme çalıştayı da Ticaret Odası’nda<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

19


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

2<br />

24 Nisan tarihinde gerçekleştirilmiştir. TPB’nin<br />

önceliklerini ve tedbirleri özetleyen broşürler ve<br />

bir CD-ROM, yerel konseylere, Malta-AB Bilgi<br />

Merkezi ve halka dağıtılmıştır. Nisan ayında TPB’nin<br />

ilk taslağı Planlama ve Öncelikler Koordinasyon<br />

Müdürlüğü web sitesinde yayınlanmış, bunu sonraki<br />

sürümler izlemiştir. Halk, web sitesine yorumlarını<br />

göndermeye davet edilmiştir. Taslak TPB’nin içeriği,<br />

Şubat ve Mart 2003’te birçok gazete makalesi ile<br />

televizyon ve radyo programına konu edilmiştir.<br />

Hükümetin her temmuz ayında, iki hafta süren Malta<br />

Uluslararası Ticaret Fuarı’nda kurduğu standlar, 2003<br />

ve 2004 yıllarında Bölgesel Politika’ya ve TPB’ye<br />

ayrılmıştır.<br />

Bölgesel Politika ile ilgili konulara ortaklık ilkesinin<br />

uygulanma usulleri, iki taraf arasında 18 Aralık<br />

2002 tarihinde imzalanmış ve TPB’ye Ek VI olarak<br />

iliştirilmiştir. Ortaklar, bu düzenleme yoluyla<br />

Programın izlenme sürecine düzenli bir temelde<br />

doğrudan dahil olmaktadır.<br />

Bununla birlikte, Nature Trust adlı STK, sürece<br />

yalnızca Yapısal Fonlar komitesi düzeyinde dahil<br />

olduklarını belirtmiştir.<br />

Bölgesel Operasyonel Program geliştirilmesine<br />

yönelik danışma süreci, İtalya (Puglia)<br />

İtalya’nın Puglia Bölgesinde, Bölgesel Operasyonel<br />

Program’ın (BOP) geliştirilmesine katılımı sağlamak için<br />

düzenlenen sektörel yuvarlak masa toplantılarına 5 sosyoekonomik<br />

ortaklar etkin bir biçimde katılmıştır.<br />

Puglia’da bir bölgesel ortaklık komitesi oluşturulmuş<br />

ve BOP’un programlama bileşeninin hazırlanması ve<br />

güncellenmesi ile uygulama önerilerinin hazırlanması<br />

sürecine katılmıştır. Bu komitenin katılımcıları, BOP<br />

izleme komitesinin de üyeleridir. Bir çevre örgütü<br />

(Legambiente’nin bölgedeki şubesi), bütün çevre<br />

STK’larının resmi temsilcisi olarak izleme komitesinde<br />

yer almaktadır.<br />

Mühlviertler Alm, Avusturya<br />

Avusturya’da LEADER ve bir Yerel Gündem 21 süreci<br />

bileşiminin başlıca örneği Mühlviertler Alm’dir. Bu,<br />

Yukarı Avusturya’da 16.000 nüfuslu kırsal bir alandan<br />

dokuz yerel kurumun oluşturduğu bir birliktir. Bölge,<br />

1995 yılında kalkınmaya yönelik ilk önemli projeleri mali<br />

olarak destekleyen LEADER II-Programı’na katılmıştır.<br />

2001 yılında LEADER+ Programı’na seçilmiştir. Aynı<br />

zamanda da bölgenin sürdürülebilir kalkınmasının<br />

tanımlanması ve bölge sakinlerinin sürece entegre<br />

edilmesi konusunda, özellikle önemli olan bir Yerel<br />

Gündem 21 süreci başlatmıştır. İlgili kişiler ve bütün<br />

yerel makamlar, çalıştaylarda bölgenin sürdürülebilir<br />

geleceğine ilişkin vizyon, hedef, ilke ve önlemleri<br />

tartışmış ve geliştirmiştir. Bunlar daha sonra “gelecek<br />

kitabı”na konulmuştur. Bu “gelecek kitabı”nın projeler<br />

yoluyla uygulanması, LEADER programı aracılığıyla<br />

finanse edilmiştir.<br />

Sürece katılanlar<br />

Ulusal ve bölgesel yetkililer<br />

Programın gelecekteki yönetimine katılan ulusal ve bölgesel<br />

yetkililer, bütün ülkelerde programlama aşamasında temel<br />

ortaklardır. Sendika ve diğer meslek örgütleri çoğu kez<br />

danışmanlık işlevi üstlenir.<br />

Çevreyle ilgili yetkili kuruluşlar ve bunların ağları<br />

İtalya, İspanya, Avusturya ve İngiltere gibi ülkelerde çevreyle<br />

ilgili yetkili kuruluşlar, program belgelerinin hazırlanma<br />

sürecine büyük ölçüde katılır. Ancak, sektörel müzakere<br />

düzenlendiği zaman çevre genellikle kendi içinde bir sektör<br />

olarak düşünülmekte, sektörlerarası bir konu olarak ele<br />

alınmamaktadır.<br />

20 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

2<br />

İspanyol Çevreyle İlgili Yetkili Kurumlar Ağı’nın<br />

programlama sürecine katkısı<br />

1997 yılında gayriresmi bir oluşum olarak kurulan<br />

Çevreyle İlgili Yetkili Kurumlar Ağı, çevre konusundan<br />

sorumlu makamlar arasında işbirliği ve koordinasyon<br />

sağlanması ve Yapısal ve Uyum Fonlarının farklı idari<br />

düzeylerde programlanması ve yönetimine yönelik bir<br />

forumdur.<br />

Üyeleri, Fonlardan sorumlu bakanlıklar (Maliye,<br />

Tarım ve Balıkçılık, Çalışma ve Sosyal İşler),<br />

Çevre Bakanlığı, Özerk Bölge Çevre Bakanlıkları<br />

temsilcileri ile <strong>Avrupa</strong> Komisyonu Bölgesel Politika,<br />

İstihdam, Tarım, Balıkçılık ve Çevre Müdürlükleri<br />

temsilcilerinden oluşmaktadır. Çevreyle İlgili Yetkili<br />

Kurumlar Ağı, 2000-2006 programı için Bölgesel<br />

Kalkınma Planı hazırlanması sürecine dahil edilmiş<br />

ve ön değerlendirme, belge sunulması ve rehberlik<br />

ve metodoloji sağlanması yoluyla, stratejik çevre<br />

değerlendirmesinin bir bölümünü oluşturmuştur.<br />

Çevreyle İlgili Yetkili Kurumlar Ağı, La Rioja<br />

Bölgesi’nde sayısız sorunu çözerek etkililiğini<br />

göstermiş ve çevreyle ilgili yetkili kurumlar, fon<br />

yöneticileri ve program sorumluları arasında akıcı<br />

bir diyalog kurulmasını sağlamıştır. Bir sonraki adım,<br />

kaynaklarını artırmak ve belki de resmi statüsünü<br />

değiştirmek olacaktır. Ağ, Uyum Politikası konusunda<br />

bilgilendirme ve özel çevresel başlıkların tartışılması<br />

amacıyla çalıştaylar düzenlemektedir. Aynı zamanda,<br />

tarım, balıkçılık, turizm ve göstergeler gibi belirli<br />

konularda da çalışma grupları oluşturulmuştur.<br />

Çevre STK’ları<br />

Avusturya’da ortaklık, hem ilgili çevresel ortakları<br />

bölgesel ve ulusal düzeyde, hem de STK’ları AB Bölgesel<br />

Programları’nın İzleme Komiteleri’ne entegre ederek<br />

sağlanmıştır.<br />

Puglia’da Çevre STK’ları İzleme Komitesi’nde temsil<br />

edilmektedir ve ara dönem gözden geçirme süreçlerinde<br />

öneriler sunan bir çevresel çalışma grubu<br />

oluşturmuşlardır.<br />

Yeni Üye Devletler 2004–2006 döneminde kendi planlama<br />

süreçlerini yürüttükleri sırada, Macaristan ve Slovakya<br />

dışında, STK’lar için danışma sürecinde ülke çapında – hatta<br />

sektör bazında bile – herhangi bir platform bulunmuyordu.<br />

Bununla birlikte, başka durumlarda, şans verildiği zaman<br />

STK’ların hepsi veya bazıları çok etkin bir rol üstlenmişlerdi.<br />

Ancak bazı durumlarda da, STK’lar katılım konusundaki<br />

ilgilerini kaybetmişlerdi; zira 1999 katılım öncesi<br />

programlama uygulamasından herhangi bir sonuç veya<br />

ilerleme elde etmemişlerdi. Letonya’da STK’lar, sürecin<br />

başlangıcında etkin değillerdi ama daha sonra yorumların<br />

kalitesi yükseldi. Ülke çapında bir STK platformu gerekliliği<br />

hemen hemen bütün ülkelerde doğmuştur, ancak<br />

görünüşe bakılırsa sivil toplum bu fikre yakın değildir<br />

– bunun için yeterince olgun olunmadığı düşünülmektedir. 6<br />

Üniversiteler ve araştırma merkezleri<br />

Bu kuruluşlar bazen programlara teknik uzmanlık ve<br />

bilgilerini sunarak katılımda bulunur; örneğin, program<br />

geliştirmek için somut bir bilimsel temel sağlayabilirler.<br />

Örneğin, İtalya, Puglia’da çevresel analiz teknikleri<br />

konusunda destek vermişlerdir.<br />

Sürecin şeffaflığı<br />

İlgili taraflar hakkındaki belge, veri ve bilgilere, yapılan<br />

yorumlara ve idarelerin bu yorumlara tepkisine erişim<br />

konusundaki şeffaflık genellikle çok yetersizdir. Zaman<br />

darlığı çoğu kez iletişimde temel sorundur.<br />

Aynı şekilde, belli önerilerin neden dikkate alındığı veya<br />

alınmadığı konusunda şeffaflıktan pek söz edilememektedir.<br />

Kararlar konusunda geribildirim<br />

Ortakların çoğu, hangi yorumlarının kabul edilmiş,<br />

hangilerinin kabul edilmemiş olduğu konusunun, gerekçesini<br />

içeren uygun argümanlar ve yorumlarla birlikte katkıda<br />

bulunanlara bildirilmesini istemekte, ancak bu nadiren<br />

gerçekleşmektedir.<br />

Bazı ülkeler, önceliklerin nasıl belirlendiğine ilişkin<br />

geribildirim toplantıları düzenlemiştir. Malta’da Kırsal<br />

Kalkınma Planı (KKP), uygulamaya konulmadan iki yıl önce<br />

yapılan toplantılarda, çeşitli kilit önemdeki paydaşlara<br />

danışılarak geliştirilmiştir. Genel toplantılar ve bire bir<br />

görüşmeler yapılmış ve bunların ardından ulusal öncelikler<br />

belirlenmiştir. Geribildirim için iki toplantı daha yapılmış ve<br />

KKP sonuçlandırılmıştır. Yeni programlama döneminde,<br />

“aşağıdan yukarıya yaklaşımı” uygulanacaktır: Yapısal<br />

Fon’un Strateji ve Uygulama Komitesi’ne katılmak üzere<br />

paydaşlardan temsilciler seçilecektir. Malta Çevre ve<br />

Planlama Kurumu da (MEPA) sürece katılacaktır.<br />

Yeni Üye Devletler’de, “belgeler konusunda yorumda<br />

bulunma olasılığı bulunan her yerde ya geribildirim<br />

eksikti ya da STK’ların önerileri belgeye pek<br />

yansıtılmamıştı”. 7<br />

“Çek Cumhuriyeti ve Macaristan’da STK’lar danışma<br />

amaçlı toplantılar düzenlemiş, bu da yetkililer tarafından<br />

ortak olarak tanınmaları ile sonuçlanmıştır. Bütün ülkelerde<br />

bunun iyi uygulanması veya uygulanabilmesi konusunda<br />

bir zaman darlığı olduğu görülmüştür (elbette eğer<br />

yetkililer uygulamayı istemişlerse). Bütün olgularda, kötü<br />

performans (gerçek tartışmaların olmaması; örneğin<br />

danışma görüşmeleri karşılıklı tartışma yapmaktan çok, bilgi<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

21


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

2<br />

sunmak için kullanılmıştır), kötü zamanlama<br />

(başka bir deyişle, belgelerin değiştirilmesi şansı yoktu)<br />

veya danışma toplantılarının statüsünün belirsiz olması<br />

nedeniyle, yapılan danışma amaçlı görüşmeler, sonuçta<br />

ortaya çıkan belgelerle tam örtüşmüyordu.” 8<br />

Gelecekte, programların geliştirilmesi sırasında yürütülen<br />

danışma süreci, ortaklığı özellikle danışma sürecinin içinde<br />

geliştirmelidir.<br />

2.3. Programlama için öneriler<br />

Daha aşağıda ana hatları verilen sistem, çeşitli ülkelerde,<br />

özellikle de yeni Üye Devletler’de farklı planlama<br />

süreçlerinden elde edilen deneyimleri temel almaktadır.<br />

Planlama sürecinin AB yapısal yardımının planlandığı<br />

yıllarda gelişen uygulamaya uygun, standart bir tarzda<br />

yürütüldüğünü varsayıyoruz. Program tasarımı sürecine<br />

ortakların dahil edilmesi uygulamasının, kamu kuruluşların<br />

içerik ile ilgili sorumluluklarının yerini almaması önemlidir.<br />

İyi yönetildiği takdirde, ortaklığın standart demokratik<br />

siyasi karar alma sürecine zarar vermemesi, bu süreci<br />

ertelememesi veya sürecin yerini almaması gerekir.<br />

Ortaklık yöneticisinin atanması<br />

Sorumlu bir makam gerçek bir ortaklığın varlığını istiyorsa,<br />

programlama sürecinde ortaklıklara verilecek profesyonel<br />

desteği yönetmek ve sağlamaktan sorumlu bir kişi veya<br />

kurumun atanması gereklidir. Bu konuda aşağıdaki olasılıklar<br />

bulunmaktadır:<br />

• programlama belgesini geliştirmeden sorumlu<br />

makamın yönettiği, ortaklık için yapılan danışma amaçlı<br />

görüşmeler (genellikle bakanlık veya bölgesel kuruluş)<br />

– en iyi seçenek;<br />

• programlama belgelerini kaleme almak üzere işe alınmış<br />

danışmanlık ekibinden bir ortaklık yöneticisi;<br />

• ön değerlendirme ekibinden bir ortaklık yöneticisi;<br />

• yalnızca ortaklarla (genel) iletişim ve ortaklık diyaloğunu<br />

kolaylaştırmak için dışardan işe alınan bir danışman<br />

Ortaklık yöneticisinin görevleri şunlardır:<br />

• programlama sürecinde ortaklar için ayrıntılı bir katılım<br />

planı hazırlamak 9 ;<br />

• bilgilendirme kampanyasının yönetimi (bilgilendirme<br />

araçlarının tasarım ve bakımı - web, kitle iletişim araçları,<br />

bilgilendirme malzemeleri, e-konferans);<br />

• kamu bilgilendirme toplantıları, çalıştaylar, seminerler,<br />

konferanslar organize etmek ve bunlara başkanlık<br />

etmek/moderatörlük yapmak;<br />

• çalışma grupları ve diğer ekipler (ön değerlendirme,<br />

SÇD [stratejik çevre değerlendirmesi] ve diğerleri) için,<br />

belgenin kendisini hazırlayan danışmanla yakın işbirliği<br />

içinde lojistik ve uzmanlık desteği;<br />

• programların çevresel açıdan sürdürülebilirliğini garanti<br />

etmek için çevresel ortakları doğru zamanda sürece<br />

katmak.<br />

Ortaklık yöneticisi için önerilen kriterler şunlardır:<br />

a. Ön değerlendirme ekibinin bir üyesi (veya altyüklenicisi)<br />

olması veya<br />

b. Yönetim otoritesinin bir parçası olması. Böylece,<br />

danışma süreci ön değerlendirme sürecinin bir<br />

parçasını oluşturabilir.<br />

Bu, danışma sürecinin resmileşmesini ve sonuçlarının,<br />

belgelerin kendi içinde yer almasa bile en azından ön<br />

değerlendirme raporlarının bir parçasını oluşturmasını<br />

sağlayacaktır.<br />

Ortaklık yöneticisinin beklenen temel nitelikleri aşağıdaki<br />

gibidir:<br />

• yeterli süre faaliyet göstermiş olmak (yalnızca kuruluşlar<br />

için – bu, kuruluşların kalıcılığını ve uzmanlığını ölçmeye<br />

yardımcı olan bir kriterdir);<br />

• referanslarla desteklenen yeterli kadro ve yeterli<br />

uzmanlık;<br />

• ilgili sektör veya bölgedeki önemli kuruluşlarla mevcut<br />

olan bağlar;<br />

• çevresel sürdürülebilirlik ilkesinin iyi anlaşılması.<br />

Kim katılacak<br />

Ortaklık geniş bir yelpazede yer alan kuruluşları ve kurumları<br />

kapsayacaktır:<br />

• çevreden sorumlu ulusal kamu kurumları;<br />

• çevreden sorumlu yerel/bölgesel kamu kurumları<br />

• çevre STK’ları;<br />

• belediyeler ve yerel yönetimler (birlikleri, gayriresmi ve<br />

resmi ağları);<br />

• sendikalar;<br />

• sosyal hizmet veren örgütler;<br />

• sektörler arası STK ağları;<br />

• ekonomik kalkınma örgütleri;<br />

• mesleki birlikler (ticaret odası, çiftçi birlikleri vb.);<br />

• üniversiteler ve düşünce kuruluşları, yenilik merkezleri,<br />

araştırma ve geliştirme kuruluşları;<br />

• yerel topluluklar (eğer programın odağı için önemli ise).<br />

Gruplar, lojistik açıdan yönetilebilir kalmalıdır. Çıkar<br />

gruplarına temsil edilme çağrısı yapılmalı ve bilgi akışına<br />

dahil edilmelidir. Sorumlu otorite, en önemli ortakların<br />

– ekonomik, sosyal ve çevresel – davet edileceği bir<br />

çekirdek programlama grubunun oluşturulmasına çok dikkat<br />

etmelidir. Taslak program danışmaları için yapılan büyük<br />

toplantılar da halka açık olmalıdır.<br />

22 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

2<br />

Bir programlama grubunun kurulması<br />

Karmaşık programlama belgelerinin hazırlanması konusunda,<br />

programı onaylayacak veya kabul edecek kurumu<br />

desteklemek için bir uzman programlama grubunun veya<br />

komitesinin kurulması olağandır. Kısmen siyasi, kısmen<br />

uzman kişilerden oluşan bir programlama grubunun<br />

kurulması için çeşitli modeller bulunmaktadır. Grup,<br />

her zaman için sosyal, ekonomik ve çevresel ortakların<br />

temsilcilerini barındırmalıdır (ayrıca yeni tüzükte 1. Bölüm,<br />

11. Madde’de zikredilen, ortaklığın yasal tanımı konusundaki<br />

bölüme bakınız).<br />

Özellikle profesyonel olmayan ortakların bütün materyalleri<br />

okumak ve analiz etmek için zamanları yoktur; dolayısıyla<br />

her toplantının başında tema ve usullere ilişkin kısa bir giriş<br />

yapılmalıdır.<br />

Programlama grubu, mümkünse seçimler temelinde<br />

oluşturulmalıdır- en azından çevre STK’ları, sosyal STK’lar,<br />

belediyeler veya mesleki birlikler gibi ilgili veya etkilenen bir<br />

paydaşlar grubu kapsamında, çok sayıda bireyin yer aldığı<br />

durumlarda. Sorumlu makam, grubun kendisi tarafından<br />

demokratik olarak seçilmiş kişiyi atayacaktır.<br />

Programlama grubunda, çevrenin, ekonomik ve sosyal<br />

çıktıların dağıtımına tam olarak katkıda bulunmasını<br />

garantilemek için, programın yazılmasından sorumlu<br />

bir çevre danışmanının bulunması gerekir. Bu çevre<br />

danışmanının, programın geliştirilmesini desteklemek için<br />

geniş bir yelpazede yer alan yasal ajanslar, STK’lar ve çevre<br />

işletmelerinin çevresel deneyimine erişiminin olması gerekir.<br />

Uzman çalışma gruplarının kurulması<br />

Bir programlama grubuna ek olarak, belirli konuları ele<br />

almak üzere normalde daha küçük çalışma grupları da<br />

kurulmaktadır. Bu uzmanlık grupları, program taslakları<br />

üzerinde derinlemesine tartışmalar için bir forum işlevi<br />

görür. Bu gruplar, lojistik açıdan gerçekleştirilebilir olmalıdır;<br />

bu nedenle üye sayısı mümkünse 15’i geçmemelidir.<br />

Gruplar içinde hiçbir siyasi müzakere olmamalıdır, bunun<br />

yerine önlemler ve önerilen müdahaleler ve istenen yardıma<br />

yönelik parametreler gibi hususlar tartışılmalıdır.<br />

Çalışma gruplarının oluşumu ortaklık temelinde de<br />

sağlama bağlanmalıdır. Çevrenin her önlem ve önceliğe<br />

entegre edilmesini sağlamak için çevresel sektörün temsil<br />

edilmesi gerekir. Üyelerin masraflarını veya en azından<br />

çalışma gruplarına katılımlarından kaynaklanan dolaylı<br />

maliyetlerini karşılamak için adımlar atılması gerekebilir.<br />

Grupların katılımlarını mümkün olduğunca artırmak için,<br />

mevcut kuruluşlardan kendi temsilcilerini gruplara aday<br />

göstermeleri istenmelidir. Grup üyelerinin listesi, mümkünse<br />

e-posta adresleri ve irtibat numaraları ile birlikte her zaman<br />

açıklanmalıdır.<br />

Çeşitli STK temsilcilerinden oluşan ayrı bir karşıt grubun<br />

kurulması uygun olabilir. Ortaklığın kolaylaştırıcısı da bu<br />

gruba lojistik destek sağlamaktan sorumlu olur. Grubun<br />

çalışmalarının sonuçları ön değerlendirme ekibi tarafından<br />

hazırlanan rapora dahil edilebilir ve hatta STK grubu ön<br />

değerlendirme ekibinin bir parçası haline gelebilir.<br />

Halka açık toplantıların organize edilmesi<br />

Program detaylandırma süreci içinde seminerler,<br />

çalıştaylar, konferanslar ve kamu bilgilendirme toplantıları<br />

gibi birçok halka açık toplantı organize edilmelidir. Bunlar,<br />

programlama sürecinin kilit önemdeki aşamalarında, belge<br />

taslaklarının daha geniş bir ölçekte kamuoyu tarafından<br />

tartışılmasını sağlar. Bundan başka, danışma görüşmeleri<br />

de, plancı ve diğer ekipler, ön değerlendirmeyi yapanlar<br />

ve stratejik çevresel değerlendirme (SÇD) uzmanları<br />

için geribildirim sağlayabilir. Bu türden toplantıların<br />

programlama ve SÇD/ön değerlendirme süreci<br />

aşamaları içindeki zamanlamasına dikkat edilmelidir.<br />

Ayrıca, gündemlere de özen gösterilmelidir; böylece<br />

toplantılar katılımcılarda düş kırıklığı yaratmaz ve görüşleri<br />

sorulmasına rağmen hiçbir şeyi etkileyemeyecekleri<br />

duygusuna kapılmalarına neden olmaz.<br />

Halka açık toplantıların formatı her zaman için yerel koşullara<br />

ve programlama belgesinin ilgili detaylandırma aşamasına<br />

uygun olarak tasarlanmalıdır. Ortaklık kolaylaştırıcısı her<br />

zaman toplantıları organize etmekten, kayıt tutmaktan<br />

ve toplantı sonuçlarının yayımından sorumlu olmalıdır.<br />

Toplantılar, her zaman taslak belgelerin ve belgenin belli<br />

bölümlerinin SÇD ve ön değerlendirme sonuçlarının<br />

tartışılmasını içermelidir.<br />

Halka açık toplantıların sonuçları her zaman, en azından<br />

planlama ekibinin her bir yoruma verdikleri tepkilerle birlikte,<br />

web sayfasında yayınlanır.<br />

Bilgilendirme kampanyalarının organizasyonu<br />

Ortaklığın kalitesi, bilgi akışının kalitesine bağlıdır. Güncel,<br />

anlaşılabilir ve konuyla ilgili yararlı bilgilerin yayılması için<br />

iyi tasarlanmış bir sistem, ortaklık diyaloğunun başarıya<br />

ulaşmasına yardımcı olur. Programlama aşamasında insanları<br />

bilgilendirme konusunda başvurulacak yüksek kaliteli bir<br />

sistem, geliştirilmekte olan programın karşılıklı ilişkilerini<br />

anlamalarına yardımcı olarak öğrenme kapasitesini artırır ve<br />

potansiyel proje başvuru sahiplerini eğitir.<br />

Her bir bilgilendirme kampanyasının temelinde şunlar yer<br />

alır:<br />

• bir web sayfası,<br />

• bir e-posta konferansı – isteyen ortaklara tartışmalar<br />

ve materyaller ile bilginin doğrudan e-posta yoluyla<br />

gönderilmesi.<br />

21. yüzyılda yaşıyor olabiliriz, ama yalnızca elektronik iletişim<br />

ve bilgi paylaşımı araçlarına bel bağlamamalıyız. Bunlar her<br />

zaman aşağıdaki araçlarla desteklenmelidir:<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

23


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

2<br />

• programlama belgesini ayrıntıları ile anlatan el ilânları ve<br />

broşürler gibi basılı bilgilendirme malzemeleri. Programın<br />

işlevi ile muhtemel içeriğinin kısa bir tanımı, hazırlanma<br />

usulü ve süresi ile sorumlu kişilerle irtibat bilgisi içeren<br />

en az bir açıklayıcı el ilânı çıkarmak uygun olur.<br />

• bilgilendirme noktası - taslak belgeler konusunda<br />

yorumların da teslim edilebileceği bir bilgilendirme<br />

merkezi.<br />

• gazete ve bültenler - mevcut olanları kullanmak elverişli<br />

olabilir, ama gazete hedef grubunun konuyla ilgili olup<br />

olmadığı göz önünde tutulmalıdır.<br />

• kitle iletişim araçları.<br />

• kamu bilgilendirme toplantıları.<br />

Bir web sayfasının oluşturulması<br />

Sorumlu otoritenin web sitesinde, ilgili bütün bilgilerin<br />

yayınlanabileceği ayrı bir sayfanın oluşturulmasını şiddetle<br />

öneririz. Kolaylaştırıcı, web sayfasının idaresinden<br />

sorumludur; bu web sayfasına, kolaylaştırıcı ve plancının<br />

web sayfalarından (varsa) linkler olacaktır.<br />

Web sayfasında bulunması gereken bilgiler şunlardır:<br />

• programlama sürecinin başlamış olduğuna dair bir<br />

duyuru;<br />

• irtibattan sorumlu bir kişi - bir kolaylaştırıcı ve/veya<br />

sorumlu otoritenin bir çalışanı;<br />

• danışma konusu - hangi belge detaylandırılıyor ve bunun<br />

AB politikaları, ilgili AB mevzuatı ve ulusal mevzuat ile<br />

bağlantıları;<br />

• belgenin önemi - hazırlanma nedenleri ve sosyal -<br />

ekonomik sorunlar üzerindeki beklenen etkisi;<br />

• ortakların katılımının amaçları ve halka danışmadan ne<br />

beklendiği;<br />

• hazırlık aşamasına ilişkin güncel zaman çizelgesi;<br />

• programlama grubu ve tematik çalışma gruplarının<br />

bileşimi - yukarıya bakınız - mümkünse irtibat kişileri ile<br />

birlikte;<br />

• halka açık toplantı tarihleri ve bunların başlangıç<br />

gündemleri;<br />

• yorumların iletileceği adres ve son teslim tarihlerini de<br />

içeren bütün taslak belgeler;<br />

• yorum iletme kuralları, varsa spesifik yorum sayfası ve<br />

yorumların nasıl dikkate alınacağına dair bilgi (yorumları<br />

çevrimiçi olarak iletmek için etkileşimli yazılım da vardır);<br />

• plancıların yanıtları da dahil, önceki danışma<br />

görüşmelerinin sonuçları;<br />

• birden çok konuyu ilgilendiren temalar ve bunların önemi<br />

ve konuyla ilgileri hakkında bilgi.<br />

E-posta gruplarının kullanılması<br />

E-posta grupları gayriresmi iletişim ve bilginin yayılması için<br />

çok etkili araçlardır. Yeni taslak belgelere, halka açık toplantı<br />

tarihlerine ilişkin duyurular vb. bu tür bir e-grup aracılığıyla<br />

dağıtılabilir.<br />

Üyeler ancak kendi istekleri üzerine kayıt edilmeli ve grup<br />

katılımcılarının listesi yayınlanmalıdır.<br />

Programlamada ortaklık için asgari standardın özeti<br />

• Programlama sürecinde, ortaklık yöneticisi ortaklar için<br />

her zaman ayrıntılı bir katılım planı hazırlamalıdır. Bu<br />

katılım planı, program konusundaki bilgilerin kilit önemi<br />

olan paydaşlara ve kamuya yayılmasını destekleyen bir<br />

tanıtım planı ile bağlantılı olmalıdır. Her iki plan da<br />

kamunun erişimine açık olmalıdır.<br />

Katılım planında aşağıdaki noktalar yer alır:<br />

• sürece davet edilecek olan ilgili veya etkilenen<br />

kuruluş, grup veya bireylerin ya da süreç hakkında<br />

bilgisi olan adreslerin belirlenmesi;<br />

• ortaklık için yapılacak danışma toplantıları için<br />

önerilen sistemin ayrıntılı bir tanımı ve bunların<br />

programlama belgesinin hazırlanmasında<br />

kullanılan zaman çizelgesi ve yöntem ile nasıl<br />

ilişkilendirildiği;<br />

• belge kapsamına giren bölge veya sektör;<br />

• danışma amaçlı görüşmelerin paralel bir süreç mi<br />

yoksa ön değerlendirme veya SÇD’nin bir parçası<br />

mı olduğu;<br />

• gerçekleştirilmiş önceki stratejik planlamalarla<br />

bağlantılar.<br />

• ortaklık için yapılacak olan danışma amaçlı<br />

toplantılarda atılacak adımlar: önerilen diyalog<br />

yöntemi de dahil olmak üzere konferanslar,<br />

çalıştaylar ve oturumlar;<br />

• kurumsal çerçeve: ekip üyeleri, sorumluluklar ve<br />

kadro;<br />

• bütçe;<br />

• zaman çizelgesi.<br />

• Her zaman için bir ortaklık yöneticisi atanmalıdır.<br />

Aşağıdakiler oluşturulmalıdır:<br />

• etkileşimli bir web sayfası;<br />

• e-posta grubu;<br />

• halk için belli başlı kasaba ve kentlerde düzenli açılış<br />

saatleri olan bilgilendirme noktaları.<br />

• bir programlama belgesinin hazırlanma niyetinin ilgili<br />

taraflara belirtildiği, amacı, nasıl hazırlanacağı konusunda<br />

açıklamaların yapıldığı, zaman çizelgesi ve ortaklık<br />

24 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

2<br />

yönetim planının verildiği bir başlangıç konferansı<br />

(seminer) organize edilmelidir.<br />

• Programlama belgesinin amacını özetleyen, nasıl<br />

hazırlanacağını, bilgi kaynaklarını ve yararlı irtibat<br />

numaralarını içeren bir el ilânı bastırılmalıdır.<br />

• Programlama grubunda ve her bir çalışma grubunda en<br />

az bir STK temsilcisi yer almalıdır. Temsilci şeffaf bir<br />

biçimde, ayrımcılık yapılmadan seçilmelidir.<br />

• Halka bilgi vermek için yapılan kamu bilgilendirme<br />

toplantıları (büyük çalıştaylar), en azından programlama<br />

belgesi detaylandırma sürecini izleyen aşağıdaki<br />

aşamalar sırasında gerçekleştirilmelidir:<br />

• analizin ve program önceliklerinin ilk taslağının<br />

tamamlanmasından sonra;<br />

• önlemler, mali plan ve uygulama planı tanımlarının<br />

tamamlanmasından sonra.<br />

Yukarıdaki aşamaların her ikisinde de, programlama belgesi<br />

kapsamında yer alan bölgenin tamamının uygun bir biçimde<br />

ele alınması için en az üç kamu bilgilendirme toplantısı<br />

(çalıştay) organize edilmelidir. Örneğin, bölgesel operasyonel<br />

program kapsamındaki kamu bilgilendirme toplantıları,<br />

bölgenin merkezinde ve bölgenin merkeze komşu olmayan<br />

diğer iki kentinde (elbette varsa) gerçekleştirilmelidir.<br />

Danışma toplantıları sırasında elde edilen her yorum<br />

kaydedilmeli, kamuya duyurulmalı, değerlendirilmeli<br />

ve – konuyla ilgili ise - belgeye eklenmelidir. Yorumun<br />

programlama ekibi tarafından nasıl dikkate alındığına ilişkin<br />

argümanlar da kamunun erişimine açık olmalıdır.<br />

• Nihai sonuçların ve kararların sunulduğu ve ortakların<br />

programın yönetimine katılımının tartışıldığı bir kapanış<br />

konferansı organize edilmelidir.<br />

4 Tarım ve Kırsal Kalkınma, İşletme Politikası, Turizm, İstihdam ve Eğitim, Çevre, Enerji<br />

ve Su Üretimi, Eğitim, Sosyal Politika, Ulaştırma ve İletişim.<br />

5 Aşağıdaki sektörler katılmıştır: Bayındırlık, tarım, sanayi, kültürel miras ve turizm,<br />

eğitim ve istihdam, ulaştırma ve şehir planlama.<br />

6 “Partnership for Sustainable Development” (Sürdürülebilir kalkınma için ortaklık)<br />

Orta <strong>Avrupa</strong>’da Yapısal Fonlar Programlama Süreci Raporu - Centre for Community<br />

Organising, Çek Cumhuriyeti; Ulusal Korumacılar Birliği, Macaristan; Yeşil Özgürlük,<br />

Letonya; <strong>Avrupa</strong> Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi, Polonya;<br />

Çevresel Kamu Taraftarlığı Merkezi, Slovakya; Milieukontakt Oost-Europa, Hollanda,<br />

Şubat 2004.<br />

7 “Partnership for Sustainable Development” (Sürdürülebilir Kalkınma İçin Ortaklık)<br />

Orta <strong>Avrupa</strong>’da Yapısal Fonlar Programlama Süreci Raporu.<br />

8 “Partnership for Sustainable Development” (Sürdürülebilir kalkınma için ortaklık)<br />

Orta <strong>Avrupa</strong>’da Yapısal Fonlar Programlama Süreci Raporu.<br />

9 Katılım planı ayrıntıları bir sonraki bölümde verilmektedir.<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

25


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

3<br />

Programın uygulanmasında<br />

ortaklık<br />

3.1. Programın uygulanmasında ortaklığın<br />

katma değeri<br />

Programın uygulanmasında ortakların iki temel rolü vardır:<br />

Politikaları destekleyenler kendi projelerini oluşturmaktan<br />

çok, diğerlerinin projeleri üzerinde etkili olmak isterler.<br />

Kuruluşların yerel/bölgesel/sektörel gelişmeyi nasıl<br />

yönetecekleri konusunda genellikle kendi fikirleri vardır<br />

(bu durum, örneğin çevresel konularla ilgili sivil toplum<br />

kuruluşlarında önemlidir). Politikaları destekleyenlerin rolü,<br />

mevcut projeler içinde en iyi projeyi seçmek için proje<br />

değerlendirme sürecine katılmaktır. Proje seçme sürecinde<br />

fikir tartışması, programlama safhası devam ederken<br />

başlar ve en iyi kaliteye ulaşabilmek için farklı yaklaşım<br />

ve düşüncelerin toplanması ve birleştirilmesi gereklidir.<br />

Buradaki katma değer, ortaklar tarafından sağlanan yerel<br />

bilgidir ve söz konusu yerel bilgiden proje değerlendirme<br />

süreci içinde serbestçe yararlanılmalıdır. Proje seçiminde<br />

ortaklığın, karar verme gücünü yetkili makamın (genellikle<br />

Yönetim Otoritesi) dışına devretmemesi gerekir. Bunun,<br />

sorumlu makamlar fiili kararları alırken süreci geliştiren bir<br />

araç olarak görülmesi gerekir.<br />

Proje girişimcileri kendi projelerini geliştirmek ister.<br />

Programın amaçlarına ulaşması ve performans göstergelerini<br />

gerçekleştirmesi, projelerin nicelik ve niteliğine bağlıdır.<br />

Programa paydaşların dahil olması, söz konusu programda<br />

desteklenmesi amaçlanan eylemlerin daha geniş ölçüde<br />

anlaşılmasını gerektirmektedir. Paydaşlar ancak o zaman<br />

program ile bilginin potansiyel proje başvuru sahiplerine<br />

mümkün olan en geniş ölçekte yayılmasını sağlayabilir.<br />

Ortaklık, hem finanse edilen projelerin yerel olarak<br />

sahiplenilme anlayışını hem de ekonomik ve sosyal<br />

politikanın meşruluğunu güçlendirmektedir. Paranın iyi<br />

nitelikli projeler için harcanmasındaki verimliliği artıran bir<br />

unsur da, yönetim otoritelerinin ve diğer ilgili kuruluşların<br />

“proje hattı” aracılığıyla proje girişimcilerine sağlamış olduğu<br />

kullanıcıya dost destek sistemleridir - aşağıda yer alan<br />

önerilere de bakınız.<br />

Ortaklık yaklaşımından aşağıdaki açılardan da yarar<br />

sağlanabilir:<br />

• Daha fazla proje – Paydaşların katılımı, programın<br />

desteklemeyi planladığı eylemlerin daha geniş<br />

ölçekte anlaşılmasını sağlar. Bu paydaşlar daha sonra<br />

program ile ilgili bilginin, projeye başvuruda bulunması<br />

muhtemel kişilere mümkün olan en geniş biçimde<br />

yayılmasını sağlayabilir. Proje geliştirme sürecine,<br />

bilgiye eşit erişim imkânlarının verilmesi sureti ile daha<br />

fazla sayıda kuruluşun dahil olması, daha fazla sayıda<br />

projenin hazırlanmasına ve yapısal fonun çok daha<br />

düşük bir maliyetle sonuna kadar kullanılmasına yol<br />

açmaktadır.<br />

• Daha iyi projeler – İyi bilgilendirilmiş ortaklar<br />

tarafından hazırlanan projeler, programın mantığına<br />

daha iyi bir şekilde karşılık vermektedir. Programın<br />

performansı proje başvuru sahiplerinin bilgi seviyelerine<br />

bağlı kaldığından, programlamanın içinde rol alan,<br />

projenin uygulamaya geçirilişine kadar devam eden<br />

ve proje girişimcileri ile yakın bir ilişki içinde olan proje<br />

ortaklığı, proje başvuru sahiplerinin projenin politikası<br />

konusunda eğitilmesi, göstergeler, finanse edilecek<br />

eylemlerin kabullenilmesi, değerlendirme ölçütleri, vb.<br />

için en iyi yoldur. Proje başvuru sahiplerinin daha iyi<br />

bilgilendirilmesi, projenin ileriki aşamalarda daha iyi bir<br />

şekilde sonuçlandırılması ve teslim edilmesi anlamına<br />

gelmektedir. Kapasite geliştirme konusunda paylaşımlı<br />

bir şekilde gerçekleştirilen etkinliklerin izlediği<br />

çalıştaylar ve ortak çalışmalar, programın kalitesine<br />

yönelik kavrayışı geliştiren araçlardır.<br />

• Daha fazla kontrol – Ortaklık, projenin daha fazla<br />

kontrol edilmesine imkân sağlamakta (“dört göz<br />

ilkesi”, kontrol ilkesi diye anılan) ve böylece projedeki<br />

yolsuzlukların daha iyi bir şekilde önlenmesini de<br />

beraberinde getirmektedir. Proje seçimi sürecinde<br />

açıklık ve şeffaflık ile yolsuzluğa izin vermeyen bir ortam,<br />

programın sorunsuz uygulanmasını desteklemektedir.<br />

Kamu/ortaklar tarafından yapılan daha geniş kapsamlı<br />

kontrol, programın uygulanmasının düzenini korumakta<br />

ve haksız entrikalara karşı direncini artırmaktadır.<br />

3.2 Mevcut uygulamanın gözden<br />

geçirilmesi<br />

Ortakların proje değerlendirme kurullarına ve<br />

yönlendirme komitelerine katılımı<br />

Proje değerlendirme süreci, bir programdan diğerine farklılık<br />

göstermekte ve bu süreçlere değişik ortaklar ve kamu<br />

kuruluşları dahil olabilmektedir.<br />

26<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

3<br />

Proje değerlendirme kurulunda bir çevre savunucusunun<br />

bulunması, üyeler arasında çevre konusundaki bilincin<br />

artırılmasına da yardımcı olacağı için önemlidir.<br />

Bu rolün bir örneği, İngiltere, Cornwall ve Scilly Adaları<br />

Hedef Bir Programı‘nda bulunmaktadır. Bu programda,<br />

Çevresel Sürdürülebilirlik Teması Yöneticisi, proje seçimini<br />

gerçekleştiren Öncelik Yönetimi Grubu’nun 10 ve Çalışma<br />

Grubu’nun 11 yönetim kurulu üyesidir. Böylece tema<br />

yöneticisi birinci hedef olan çevresel sürdürülebilirlik için<br />

yatırımla ilgili her başvuruyu irdeleyebilmekte ve yeterli<br />

ölçüde ayrıntılı bilgi verilmemiş projelerle ilgili sorular<br />

sorabilmektedir. Tema yöneticisi, çevresel sürdürülebilirlik<br />

konusunun her bir proje ile ilintisini açıklayabilir. Tema<br />

yöneticisinin proje seçim sürecinin kilit safhalarına aktif<br />

katılımı, çevresel sürdürülebilirlik konusunun her zaman için<br />

ele alınmasını ve projede değerlendirilmesini sağlamaktadır.<br />

Münferit projelerin her birinde karara varmak için açık<br />

müzakere yönteminin kullanılması sayesinde, Öncelik<br />

Yönetim Grubu’nun ve Çalışma Grubu’nun üyelerinin<br />

çevresel sürdürülebilirlik konusundaki bilgileri ve anlayışları<br />

artmaktadır.<br />

İngiltere, Cornwall ve Scilly Adaları, Hedef Bir<br />

Programı<br />

Programa başvurulduğunda, projenin çevresel<br />

sürdürülebilirliğe geçiş kriterlerine 12 uyup uymadığı<br />

Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi tarafından<br />

kontrol edilir. Yalnızca geçiş kriterlerine uyan projeler<br />

gerçek seçim prosedürüne alınır.<br />

Proje tümüyle değerlendirildikten sonra, ilk olarak<br />

projenin Yapısal Fonlar yatırımına uygunluğu hakkında<br />

Çalışma Grubu’na 13 bilgi veren Öncelik Yönetimi<br />

Grupları’na gider. Öncelik Yönetimi Grupları, üyelerin<br />

belirlenip atanmalarından sorumlu olan Güney Batı<br />

Devlet Ofisi 14 (Government Office for the South West<br />

- GOSW) tarafından yönetilmektedir. Her Öncelik<br />

Yönetimi Grubu, Öncelik ve/veya Yapısal Fonunun<br />

yatırım yapmayı planladığı faaliyet alanları ile ilgili bilgi<br />

ve deneyime sahip üyelerden oluşmaktadır. GOSW<br />

kadrosu ve tema yöneticileri dışında, Öncelik Yönetim<br />

Gruplarındaki üyeler bu gruplara belirli bir organizasyon<br />

veya çıkar grubunun temsilcisi olarak değil, bireysel<br />

olarak atanır. Çalışma Grubu, yedi Öncelik Yönetim<br />

Grubu’nun başkanı, tema yöneticileri ve sekretarya<br />

(GOSW) üyelerinden oluşur ve grubun başkanlığını<br />

genel sekreter yapar. Tema yöneticileri, Öncelik<br />

Yönetim Grupları ve Çalışma Grubu’nun asil üyeleridir.<br />

Diğer ülkelerin pek çoğunda, çevre konusundaki ortaklar<br />

proje önerilerini değerlendiren Yürütme komitelerinin<br />

üyeleridir.<br />

Polonya’da İşletmelerin Rekabet Gücünün Artırılması için<br />

Sektörel Operasyonel Program’ın Yürütme Komitesi çok<br />

önemli bir rol oynamıştır. Görevleri arasında, Yönetim<br />

Otoritesi’ne programdan destek almaya değer bulunan<br />

projelerle ilgili görüş bildirme ve önerilerde bulunma yer<br />

almaktadır. Ortaklık ilkesi gereği, komitede çevre alanında<br />

çalışanlar da dahil olmak üzere sivil toplum örgütlerinin<br />

temsilcileri bulunmaktadır.<br />

Yunanistan’da, çevre ortaklarının ilk olarak “tayin edilmesi”<br />

ve ardından katılımlarının yeni programlama döneminin<br />

mümkün olduğunca erken bir aşamasında yasalaştırılması<br />

istenmektedir.<br />

Projelerin seçimi sırasında Yönetim Otoritelerine önerilerde<br />

bulunan çevre ortaklarının katılımı daha da etkili olabilir.<br />

Örneğin, sözde çevre dostu olan bazı projeler gerçekte<br />

çevre için tehdit oluşturabilmektedir. Bu tür durumlarda,<br />

baskıları göğüslemek zorunda kalan tek bir üyedense, geniş<br />

tabanlı bir komitenin olumsuz değerlendirme yapması çok<br />

daha kolaydır.<br />

“Hedef İki: Güney Batı İngiltere Programı”nın bir parçası<br />

olan Bristol Hedef İki Çevre Eylem Planı’nın uygulanması<br />

“Yenilenmenin Sağlanmasından Sorumlu Grup” 15 tarafından<br />

denetlenir. Bu paydaş grup, doğrudan Bristol İcra Başkanı’na<br />

bağlıdır ve çevre yenileme liderleri, yerel işletme ve çevre<br />

sektörü de dahil olmak üzere, toplum temsilcilerinden<br />

oluşmaktadır. Grubun sorumlulukları arasında, projelere<br />

verilecek Hedef İki hibelerinin değerlendirilmesi ve<br />

onaylanması da yer almaktadır. Bu uygulama yapan bir<br />

grup olup, bütün proje döngüsünde aktif olarak yer alır:<br />

geliştirme, onaylama, uygulama ve değerlendirme. Teknik<br />

Değerlendirme Paneli, Yenilenmenin Sağlanmasından<br />

Sorumlu Grup bünyesinde oluşturulmuştur; özet başvuru<br />

formlarını geniş bir puanlama matrisine göre değerlendirir.<br />

Yönetim Otoriteleri ve kurul üyeleri için eğitim ve<br />

rehberlik<br />

Bir programı etkilemenin en iyi yolu, karar verme<br />

süreçlerinde yer almaktır. Ancak, ortaklık yapısı içinde<br />

çalışırken çevrenin entegrasyonunu geliştirmenin başka<br />

yolları da bulunmaktadır.<br />

Programın yönetimine dahil olanların tümünün kendi<br />

bölgelerindeki ekonomik gelişme için çevresel<br />

sürdürülebilirliğin önemini kavramış olmaları son<br />

derece önemlidir. Bazı programlar ve ortaklar, çevresel<br />

sürdürülebilirlik bilincini arttırmak üzere çeşitli bilgilendirme<br />

araçları geliştirmiş, rehberlik hizmetleri ve seminerler<br />

düzenlemiştir.<br />

İngiltere’de Hedef Bir Programı, Business Link 16 gibi proje<br />

ortakları, yöneticiler ve özellikle de hibe programlarına<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

27


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

3<br />

atanan yöneticilerle birlikte kapasite geliştirme faaliyetleri<br />

yürütmektedir. Bu iç içe geçen üç tema hakkında<br />

bilgilendirme seminerleri düzenlenmiştir. İngiltere’de çevre<br />

konusunda yetkili üç kuruluştan biri olan, English Nature<br />

Hedef Bir Programı’nın kadrosuna ve Cornwall Tourism<br />

kuruluşunun üst düzey yöneticilerine eğitimler vermektedir.<br />

Bu eğitimlerin amacı biyolojik çeşitlilik ve koruma konuları ile<br />

ilgili bilincin artmasını sağlamaktır. Eğitimler, proje başvuru<br />

sahipleri ile konuşurken ve değerlendirme yaparken Hedef<br />

Bir ekibine faydalı olmaktadır.<br />

İngiltere’nin doğusu için geliştirilen Hedef İki Programı’nda,<br />

yerel kolaylaştırıcılar, alan grupları ve aynı zamanda Program<br />

İzleme Komitesi için çevresel sürdürülebilirlik konusunda<br />

eğitimler düzenlenmiştir.<br />

İtalya’da, çevreyle ilgili yetkili bölgesel kuruluşların Yapısal<br />

Fonlar Görev Gücü tarafından, program yöneticilerine<br />

çevresel sürdürülebilirlik konusunda çok değerli destekler<br />

verilmiştir. Puglia’daki, Bölgesel Operasyonel Program, yerel<br />

otoriteler ve sosyo - ekonomik ortaklarla yapılan işbirliğini<br />

destekleyici eğitim faaliyetlerine fon tahsis etmektedir.<br />

Malta’da, Proje Seçim Komitesi’nin üyeleri, Malta Çevre<br />

ve Planlama Kurumu ile birlikte çevre kriterleri ve çevresel<br />

sürdürülebilirlik konusundaki bilincin arttırılmasına yönelik<br />

pek çok toplantı düzenlemişlerdir. Proje Seçim Komitesi’nin,<br />

gerektiğinde çevre veya diğer konularda geçici olarak uzman<br />

çağırma hakkı da bulunmaktadır.<br />

İspanya’daki Çevreyle İlgili Yetkili Kurumlar Ağı, çevre<br />

kuruluşları ve bölge idareleri için çalışma kılavuzları ve<br />

öneriler geliştirmiştir. Bu belgeler aşağıdaki konuları<br />

içermektedir: çevrenin sektörlere entegrasyonu ile ilgili<br />

taslak referans belgeler; rehberlik sağlayan taslak belgeler;<br />

yöntem; çevre izlemeye ilişkin göstergeler hakkında<br />

kılavuz ilkeler ve öneriler ile tüzüklerde tanımlanan<br />

değerlendirmeler. Ayrıca <strong>Avrupa</strong> Sosyal Fonları tarafından<br />

ortak finansman sağlanan faaliyetlerin içine çevrenin entegre<br />

edilmesi için bir strateji tasarlamışlardır. Bu strateji, şimdiye<br />

kadar yarım milyondan fazla çalışan tarafından kullanılmış<br />

olan Çevresel Bilinç Modülü - elkitabı, eğitim rehberi ve<br />

video - şekline dönüşmüştür.<br />

Proje başvuru sahipleri için çevresel sürdürülebilirlik<br />

konusunda eğitim ve rehberlik<br />

Proje başvuru sahipleri için hazırlanan rehberlik hizmetleri,<br />

genellikle Yönetim Otoritelerinin web sitelerinde yer<br />

almaktadır. Kişisel bilgilendirme en etkin yol olmakla birlikte,<br />

daha fazla kadro ve mali kaynak gerektirdiğinden seyrek<br />

kullanılmaktadır. Kılavuzlar, proje başvuru sahiplerinin<br />

projelerinin çevresel etkileri üzerinde düşünmelerine, ve<br />

böylece, küresel değerleme sürecinde belirli bir ağırlığı olan<br />

programların çevresel sürdürülebilirlik kriterleri ile uyum<br />

sağlamasına yardımcı olmaktadır.<br />

yayınlanan bilgiler aracılığıyla ortaklara bilgi vermektedir.<br />

Kişisel bilgilendirme hizmeti de verilmekte ve Bakanlık<br />

genellikle başvuru sahiplerini uzmanlara yönlendirmektedir.<br />

Cornwall ve Scilly Adaları Hedef Bir Programı’nda, bir<br />

rehberlik görevlisi, bütün başvuru sahiplerine teknik bilgilere<br />

erişim ve çevresel sürdürülebilirlik konusunda destek<br />

vermek üzere Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi’ne<br />

yardımcı olmaktadır. Rehberlik görevlisi, başvuran herkese,<br />

veya Cornwall ve Scilly Adaları Hedef Bir Programı için<br />

çalışanlara ücretsiz danışmanlık hizmeti vermek üzere<br />

program tarafından sağlanmaktadır. Bu yaklaşımın, her proje<br />

başvuru sahibine bilgi verebilecek personeli sağlamak için<br />

yeterli insan kaynağına bağlı olduğu not edilmelidir.<br />

Polonya’da, çevresel açıdan sağlıklı proje önerilerinin<br />

geliştirilmesine verilen destek, “Malopolskie Voivodship’de<br />

Maden, Metalurji ve Kimyasal Sentez Endüstrilerinin<br />

Yeniden Yapılanmasının Etkilerini Azaltmak İçin Entegre<br />

Program” kapsamında düzenlenen kamuya açık seminerler<br />

aracılığıyla sürdürülmektedir. Program çerçevesinde,<br />

programın uygulanmasına ilgi duyan bütün ortakların<br />

katıldıkları düzenli toplantılar yapılmaktadır. Yerelde<br />

ekonomik iyileşme sağlanması konusunda da çalıştaylar<br />

düzenlenmektedir: Görevlerinden biri, belirli bir bölgedeki<br />

bütün toplum temsilcilerinin yerel ekonomik sorunlara<br />

çözüm bulma çalışmalarına katılımlarını sağlamaktır. Bu<br />

seminerlere ve daha sonra özel çalışma gruplarına çevre<br />

STK’larının ve diğer sosyal ortakların katılımları, çevre<br />

korumanın projelere entegrasyonunun iyi bir garantisi<br />

sayılabilir.<br />

İspanya’da, Çevreyle İlgili Yetkili Kurumlar Ağı, tarım,<br />

balıkçılık ve turizm sektörlerinde çevre bilincinin<br />

yükseltilmesine yönelik elkitapları ve videolar hazırlamıştır.<br />

Çevresel sürdürülebilirlik grubunun oluşturulması<br />

Üye Devletler’de kendisiyle mülâkat yapılan birçok<br />

görüşmeci, çevrenin geliştirilen programlar tarafından<br />

dikkate alınmasını sağlayan ve bu işe tahsis edilmiş belirli<br />

bir organın olması gerektiğini ifade etmektedir. Bu tür bir<br />

kuruluşun yeterli kaynağa, bu işe tahsis edilmiş nitelikli bir<br />

kadroya gereksinimi olacaktır.<br />

Bazı programların halen bu tür destekleri bulunmaktadır,<br />

bunlara tipik bir örnek de İngiltere’deki yatay tema<br />

yöneticileridir.<br />

Malta’da, Köy İşleri ve Çevre Bakanlığı (MRAE) başvuru<br />

sahiplerine gönderilen basılı kılavuzlar ve web sitesinde<br />

28 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

3<br />

İngiltere’nin Doğusundaki Programlar için Çevresel<br />

Sürdürülebilirlik Danışma Grubu 17<br />

2001 yılında, bölgenin Yapısal Fon Strateji<br />

Grubu programların, çevre ve sürdürülebilir<br />

gelişmenin tasarım ve uygulamaların paralel bir<br />

teması olarak entegrasyonu ile ilgili gerekleri<br />

nasıl karşılayacağı konusunda bilgi vermek üzere<br />

çevresel sürdürülebilirlikle ilgili bir Danışma<br />

Grubu oluşturmuştur. İngiltere’nin doğusundaki<br />

programların 18 pek çoğu, çevresel sürdürülebilirlik<br />

paralel temasının Çevresel Sürdürülebilirlik Danışma<br />

Grubu tarafından denetlenmesine karar vermiştir.<br />

Bu gruba bir STK olan National Trust’ın bir temsilcisi<br />

başkanlık etmekte ve grup çevresel sorunlarla<br />

ilgili Yürütme Grubu’na (proje onay kurulu) bilgi<br />

vermektedir.<br />

İngiltere’de Yönetim Otoritelerine çevre konusunda<br />

bilgi ve rehberlik hizmeti verme sorumluluğu<br />

çevreyle ilgili yetkin kuruluşlara aittir: Çevre Ajansı,<br />

English Nature ve Kırsal Ajans. Bu kuruluşların<br />

üçü de Doğu İngiltere Çevresel Sürdürülebilirlik<br />

Danışman Grubu’nda ve ayrıca diğer bölgesel<br />

çevre kuruluşlarında temsil edilmektedir. Aynı<br />

zamanda Yapısal Fonlar İşletim Gruplarında ve<br />

alt bölgelerde seçilmiş alanlardaki kuruluşları<br />

kapsayan Yerel Gruplarda da Çevre Ajansı tarafından<br />

temsil edilmektedir. Böylece çevresel boyut,<br />

Doğu İngiltere’deki Yapısal Fonların yönetim ve<br />

sorumluluğundaki bütün karar verme seviyelerinde<br />

temsil edilmektedir.<br />

Yerel kolaylaştırıcılar programa ve proje yöneticilerine<br />

teknik destek vermektedir. Kolaylaştırıcılar program<br />

Teknik Yardım fonları ile desteklenir ve projeleri<br />

desteklemek üzere yerel organizasyonlarla birlikte<br />

hareket eder. Buna ek olarak, beş bölgesel<br />

kolaylaştırıcı bulunmaktadır: Hedef İki Kolaylaştırıcısı,<br />

Hedef Üç Kolaylaştırıcısı, Özel Sektör Kolaylaştırıcısı,<br />

Kültürel Kolaylaştırıcı ve Çevresel Sürdürülebilirlik<br />

Tema Yöneticisi.<br />

İngiltere’de Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi’nin<br />

rolü, programdan programa değişmektedir, ancak genel<br />

olarak tümü Yapısal Fonlama programlarının yönetimi<br />

ve uygulamalarında çevresel sürdürülebilirliği teşvik ve<br />

koordine etmeyi amaçlamaktadır. Doğu İngiltere’nin<br />

Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi, Doğu<br />

Devlet Ofisi’in Program Sekretaryası ile birlikte hareket<br />

etmektedir. Çevresel Sürdürülebilirlik Danışma Grubu,<br />

English Nature, Kırsal Ajans, English Heritage’dan temin<br />

edilen ek finansman ve Hedef İki, Hedef Üç ve URBAN<br />

II programlarından alınan Teknik Yardım fonları ile Çevre<br />

Ajansı tarafından atanan tema yöneticisinin çalışmalarını<br />

denetlemektedir. Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi,<br />

programların yönetim organlarına, diğer yerel ve bölgesel<br />

kolaylaştırıcılara ve proje başvuru sahiplerine teknik destek<br />

vermektedir. Tema yöneticisi, ayrıca, kılavuz niteliğinde<br />

materyaller ve eğitim programları ile bilinçlendirici çevresel<br />

performans raporları üretir ve çevresel başarıları ve iyi<br />

uygulama örneklerini belirleyerek kamuya duyurur.<br />

İngiltere’de 2000–2006 Yapısal Fon programlarından elde<br />

edilen ilk deneyimler, bir Çevresel Sürdürülebilirlik Tema<br />

Yöneticisi istihdam edildiğinde, çevresel sürdürülebilirlikle<br />

ilgili yatay tema entegrasyonunun, bu tür bir elemanı<br />

olmayan programlara göre daha etkili olduğunu<br />

göstermektedir.<br />

Doğu İngiltere Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi’nin<br />

2003 yılında atanmasından sonra, çevresel sürdürülebilirliğin<br />

entegrasyonunun yararlarını, fırsatlarını ve yöntemlerini<br />

açıklayan, bu işe tahsis edilmiş bir kaynağın varlığı,<br />

çevresel sürdürülebilirliğin entegrasyonu için programın<br />

motivasyonunun her zamankinden daha fazla artmasına<br />

yardımcı olmuştur.<br />

Bunun, çevresel sürdürülebilirliğin entegrasyonu ile ilgili<br />

program ve projelerin başarısında belirgin bir etkisi olmuştur.<br />

Bu motivasyon ne kadar erken oluşturulabilirse, o kadar<br />

fazla çevresel olanak yaratılabilir. Çevresel Sürdürülebilirlik<br />

Tema Yöneticisi, bilgi paylaşımını kolaylaştırması açısından<br />

Sekretarya ile aynı binada bulunmaktadır.<br />

3.3. Programın uygulanması konusunda<br />

öneriler<br />

Projenin uygulamaya geçirilmesindeki ortaklık üç şekilde<br />

gözlemlenebilir:<br />

• İzleme komitelerinde ortaklık – bu, esasen çevresel<br />

konulardaki ortaklardan ve ortaklık ilkesinin izleme<br />

de dahil olmak üzere programın her safhasında<br />

uygulanması gerektiğinden açık bir şekilde söz edilen<br />

yeni 1083/2006 No.lu Tüzüğün (Madde 11) açık bir<br />

sonucudur.<br />

• Proje değerlendirmede ortaklık - çevresel kuruluşlar,<br />

ilgili ülke veya bölgelerde kurulduğu zaman söz konusu<br />

çevresel kuruluşların dahil edilmesini gerektiren proje<br />

değerlendirme süreçleri.<br />

• Projenin uygulamaya geçirilmesinde ortaklık - bu ortaklık,<br />

benimseme kapasitelerinin artırılması ve söz konusu<br />

projelerin niteliklerinin ve çevresel sürdürülebilirliklerinin<br />

geliştirilmesi için bir araçtır.<br />

Programların bölgelerin sosyal, ekonomik ve çevresel<br />

durumlarında fiili bir etkileri söz konusu ise, ortaklığın bütün<br />

biçimlerinin mevcut olmasını mutlaka sağlamamız gerekir.<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

29


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

3<br />

Ortaklığa katılımın iki türü<br />

Aşağıda ortaklığa katılımın iki türünü inceleyeceğiz. Bu<br />

türlerin her ikisi de karşılıklı olarak birbirine bağlıdır: Her ikisi<br />

de bölgesel programların uygulanmasında ortaklık yaklaşımı<br />

ve ortaklık kültürü için gereklidir.<br />

Ortakların izleme komitelerine dahil olmaları:<br />

Yapısal Fonlar için izleme aşamasında ortaklık her bir Üye<br />

Devlet için zorunludur; zira Konsey Tüzüğü, ulusal mevzuata<br />

dönüştürülmesine gerek olmaksızın her Üye Devlet’in<br />

sınırları içinde bağlayıcıdır.<br />

İzleme Komitesi, projenin uygulanması aşamasında ortaklık<br />

için kilit bir organdır; <strong>Avrupa</strong> Komisyonu onayından sonra,<br />

programın tamamlanması için söz konusu programda<br />

yapılacak ayarlamaların kabul edildiği mercidir.<br />

Çevresel ortakların programa dahil edilmelerine ilişkin olarak,<br />

ayrıca <strong>Avrupa</strong> Komisyonu Çevre Genel Müdürlüğü’nün de<br />

programa dahil edilmesi düşünülebilir.<br />

Çevre alanındaki yerel ve bölgesel kurum ve kuruluşların,<br />

bölgesel programların izleme komitelerine dahil edilmelerinin<br />

asgari bir zorunluluk olarak düşünülmesi gereklidir.<br />

İzleme Komitelerinin içinde çeşitli sektör temsilcilerinin de<br />

bulunmasının meşru bir uygulama olup olmadığı konusunda<br />

kuşkular vardır. Sorumlu makam (genellikle Yönetim<br />

Otoritesi), İzleme Komitesi’ni oluştururken komitede<br />

temsil yetkisi verilecek olan kuruluşların ve daha sonra<br />

bu kuruluşları temsil edecek kişilerin seçiminde dikkatli<br />

olmalıdır. Bu görev her zaman hassas müzakere becerileri<br />

gerektirir.<br />

Ortakların proje değerlendirme sürecine katılmaları:<br />

Proje değerlendirme sürecinin planlanmasından ve<br />

tasarlanmasından Yönetim Otoritesi sorumludur; İzleme<br />

Komitesi tarafından kabul edilmesi gereken seçim kriterleri<br />

bu sorumluluğun dışındadır.<br />

Disiplinlerarası bir “proje değerlendirme komitesi” (“seçim<br />

paneli” olarak da adlandırılır) kurulmalıdır. Bu komitede,<br />

projeyi uygulamaya koyan kuruluşun personelinden başka,<br />

çevresel ortakların temsilcileri ile sosyal, ekonomik ve<br />

bölgesel ortaklar da bulunmalıdır. “Proje Değerlendirme<br />

Komitesi”, mesleki uzmanlık alanları esas alınarak seçilen<br />

kişilerden oluşmalıdır. Mali destek sağlama konusundaki<br />

kararlar, proje puanlaması sonuçlarına dayanarak verilmelidir.<br />

Bu puanlama, Proje Değerlendirme Komitesi tarafından,<br />

her bir projenin ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerini<br />

yansıtacak şekilde yapılmalıdır. Mali destek sağlama<br />

konusundaki nihai karar, genel olarak Program Yürütme<br />

Komitesi tarafından alınmalıdır. Sunulan proje tekliflerinin bir<br />

özetine, bu projelerin puanlama sonuçlarına ve bu projeler ile<br />

ilgili mali destek sağlama kararlarına halkın erişimi mümkün<br />

olmalıdır.<br />

Program Yürütme Komitesi’nde, çevresel sürdürülebilirlik<br />

savunucusu bir kişi bulunmalıdır; bu, komite üyeleri arasında<br />

çevresel sürdürülebilirlik bilincini artıracaktır.<br />

Bir önceki sayfada Doğu İngiltere Çevresel Sürdürülebilirlik<br />

Tema Yöneticisi örneğine bakınız.<br />

Kapasite geliştirme<br />

Uygulama mercilerinin, yerel kaynakları ve teknik yardım<br />

önlemlerini kullanarak aşağıda belirtilenleri yapmaları<br />

gerekmektedir:<br />

a. Programların ulusal düzeyde geliştirilip idare edildikleri<br />

yerlerde, bölgesel politikanın işleyiş ve etkinliğinin izlenip<br />

değerlendirilmesi için, yetkililerin STK’ların programa<br />

dahil olmalarını teşvik etmeleri ve aynı zamanda bölgesel<br />

ve ulusal STK ağlarını desteklemeleri gerekir. Bunlar, en<br />

azından bölgesel seviyede birbirleri ile bağlantılı olabilir.<br />

(örneğin, NUTS2 düzeyinde).<br />

b. Ekonomik, sosyal ve çevresel ortakların kapasiteleri,<br />

eğitim vererek, danışmanlık yaparak ve mali destekler<br />

yoluyla geliştirilmelidir. Mümkünse, aşağıda belirtilenleri<br />

içeren, kullanıcı dostu bir proje hattı geliştirilmelidir:<br />

- proje fikirleri toplamak için etkin yapı;<br />

- toplanan proje fikirlerinin niteliğinin düzenli olarak<br />

bir elemeye tâbi tutulması (yani, ileride geliştirilecek<br />

fikirlerin seçimi için mümkünse ortaklık esasına<br />

dayanan) açık ve şeffaf bir süreç;<br />

- seçilen proje fikirlerinin geliştirilmesi için alınacak<br />

kamu yardımıyla ilgili net kurallar (yani, proje<br />

geliştirilmesi için alınabilecek hibeler).<br />

- bir iletişim araçları karışımı;<br />

- projenin toplanması ve geliştirilmesinden sorumlu<br />

bölgesel ve yerel kuruluşların iletişim ağı (ticari<br />

kuruluşlar, STK’lar, belediyeler ve diğer kamu<br />

kuruluşlarının karışımı; mümkünse).<br />

c. Mali veya idari yönetim olarak zayıf proje<br />

yararlanıcılarının (örneğin, KOBİ’ler, küçük belediyeler<br />

ve STK’lar) AB tarafından finanse edilen projeleri<br />

yürütmelerine olanak sağlayacak ve onların işlerini<br />

kolaylaştıracak mali ve yönetsel araçlar planlanması<br />

(örneğin, yerel veya bölgesel hibe programları ve küçük<br />

proje fonları).<br />

d. Çevresel kriterlerin yukarıda belirtilen sistemin içine<br />

dahil edilmesi için net bir kurgunun oluşturulması;<br />

örneğin, sürece çevre uzmanlarının dahil edilmesi ve<br />

hem çevre dostu hem de ekonomik olarak kârlı projelere<br />

özel önem verilmesi.<br />

e. Kapasitenin, çevresel ilkelerin anlaşılmasına ve bu<br />

kapasitenin uzun dönemli ekonomik kalkınma ile<br />

etkileşimine dayanarak geliştirilmesi gereksimini.<br />

30 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

3<br />

Kapasitenin, çevresel sürdürülebilirlik ilkelerinin<br />

anlaşılmasına ve bu kapasitenin uzun dönemli ekonomik<br />

kalkınma ile etkileşimine dayanarak geliştirilmesine<br />

büyük gereksinim vardır. Yönetim Otoritesi’ne, Program<br />

İzleme Komitesi üyelerine ve proje başvuru sahiplerine,<br />

çevreyle ilgili yetkili kurumlar veya STK’lar tarafından eğitim<br />

verilebilir.<br />

10 Öncelik Yönetimi Grupları, Çalışma Grubu’na her projenin Yapısal Fon (Structural<br />

Funds) yatırımına uygunluğu ile ilgili önerilerde bulunur.<br />

11 Çalışma Grubu’nun rolü, Hedef Bir Sekreterliği’ne onaylanmak üzere projeler<br />

önermektir.<br />

12 Çevresel sürdürülebilirlik ortak ilgi alanı teması için geçiş kriterleri: Başvuru<br />

sahibi projenin çevre üzerindeki hem olumlu hem de olumsuz etkilerini dikkate<br />

almış ve olumsuz etkileri nasıl azaltacağına dair önerileri açıklamış mıdır Başvuru<br />

sahibi projenin çevre üzerindeki etkilerini ölçme, izleme ve raporlama yönteminin<br />

ayrıntılarını vermiş midir Başvuru sahibi, eğitimler de dahil olmak üzere çevresel<br />

faaliyetleri proje maliyetine dahil etmiş midir Dört milyon sterlinin üzerindeki<br />

projelerde başvuru sahibi tarafından bir çevresel değerlendirme yaptırılmış mıdır<br />

13 Çalışma Grubu’nun rolü, Hedef Bir Sekreterliği’ne onaylanmak üzere projeler<br />

önermektir.<br />

14 Güney Batı Devlet Ofisi (GOSW) Güney Batı Bölgesi’nde merkezi hükümeti temsil<br />

etmektedir.<br />

15 Yenilenmenin Sağlanmasından Sorumlu Grup, kent paydaşlar grubu olan, Bristol<br />

Ortaklık Grubu’nun bir alt grubudur.<br />

16 Business Link, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı (Department of Trade and Industry - DTI)<br />

tarafından yönetilen iş destek, danışmanlık ve bilgilendirme hizmetidir.<br />

17 Promoting Regional Sustainuable Development through European Funding<br />

Programunes: Experiences from the East of England (<strong>Avrupa</strong> Fonlama Programları<br />

Çerçevesinde Bölgesel Sürdürülebilir Gelişmenin Teşvik Edilmesi: İngiltere’nin<br />

Doğusundaki Deneyimler). Simon Chubb, Çevre Ajansı, Birleşik Krallık.<br />

18 Doğu İngiltere’de Yapısal Fonlar aşağıdaki programları kapsamaktadır: Hedef 2, 3,<br />

Equal, LEADER+, Interreg ve Kırsal Kalkınma Yönetmeliklerinin Doğu Kırsal Kalkınma<br />

Planı.<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

31


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

4<br />

Program izleme ve<br />

değerlendirmede ortaklık<br />

4.1. İzleme ve değerlendirme sürecinde<br />

ortaklığın katma değeri<br />

İzleme ve değerlendirme sürecindeki ortaklık, bu ortaklığa<br />

katılan bütün kesimler için düşük bir maliyetle sağlanan<br />

çok büyük bir öğrenim deneyimidir. Ortakların izleme<br />

komitelerine katılımı, karşılıklı görüş ve bilgi alışverişinde<br />

bulunmalarına imkân tanır. İzleme komitelerinde ortaklık, iyi<br />

yönetilirse, katılan bütün tarafların, maliyeti yüksek kapasite<br />

geliştirme programları yerine çevresel olarak sürdürülebilir<br />

bölgesel kalkınma ilkelerinin daha iyi kavramalarına yardımcı<br />

olur. Program izleme komitesindeki ortaklar, proje seçimi<br />

kriterleri konusundaki düşüncelerini ve bu düşüncelerin proje<br />

puanlama sistemi içindeki ağırlıklarını diğer katılımcılarla<br />

tartışmaya zorlanır. Program izleme komitesine katılan<br />

ortakların, aynı zamanda programın tamamlanması ve<br />

benzeri konulara yönelik olarak değişikliklerin benimsenmesi<br />

yoluyla yapılan ayarlamaları da tartışmaları gerekir. Böyle<br />

bir deneyim sayesinde, ortaklar birbirlerini daha iyi<br />

anlayabileceklerdir. Bu deneyimin daha iyi bir program<br />

performansı üzerindeki etkileri tartışma götürmez olsa da,<br />

parayla ölçülemeyecek bir avantajdır.<br />

Programın değerlendirilmesi, mevcut uygulamadan<br />

daha fazla öğrenilmesini sağlamak için bir araçtır. Bir<br />

değerlendirme, sadece biçimsel bir değerlendirme raporu<br />

üretilmesini değil de, mevcut bütün en iyi uygulama<br />

örneklerinin belirlenmesi ve aynı zamanda programın<br />

kusur ve aksaklıklarının ortaya çıkarılması anlamına<br />

gelecekse, bu ancak bir ortaklık yapısı içinde elde<br />

edilebilir ve düzenlenebilir. Böyle bir ortaklık, program<br />

uygulamasının farklı düzeylerinde, geniş bir yelpazedeki<br />

paydaşların (proje liderlerinden değişik aracı kuruluşlara ve<br />

yönetim otoritelerine kadar) deneyimlerinin de programa<br />

dahil edilmesini sağlamaktadır. Böylece ortaklık, aynen<br />

programlama aşamasında olduğu gibi, değerlendirme ekibi<br />

tarafından ücretsiz veya düşük maliyetle kullanılabilecek ek<br />

deneyim ve teknik bilginin harekete geçirilmesini sağlayan<br />

bir araçtır.<br />

Aynı ortakların programın bütün aşamalarından (programlama,<br />

uygulama ve değerlendirme) birlikte geçmeleri<br />

kaydıyla, izleme ve değerlendirme sürecindeki ortaklık,<br />

programların yönetilmesi için uzun vadeli yerel sorumluluk<br />

oluşturulmasında da itici bir güçtür. Yerel yaklaşım genellikle<br />

her açıdan (çevresel, kurumsal, siyasi), ulusal olarak yönetilen<br />

programlardan daha sürdürülebilirdir; ulusal olarak yönetilen<br />

programların etkileri, her zaman harcanan fonların beklenen<br />

etkilerinin gerisinde kalabilmektedir.<br />

4.2. Mevcut uygulamanın gözden<br />

geçirilmesi<br />

Program izleme komitesi<br />

AB Yapısal Fonlar Tüzüğü, bütün bölgesel kalkınma<br />

programlarında yönetimin ve proje yürütme sürecinin<br />

denetlenmesi için bir Program İzleme Komitesi’nin olmasını<br />

gerekli kılmaktadır.<br />

İzleme Komitelerinin oluşturulması her zaman Üye<br />

Devletler’in sorumluluğundadır. Yönetilen bu komiteler,<br />

yapısal önlemlerin uygulanmasının etkinliğini ve kalitesini<br />

garanti eder.<br />

İzleme Komitelerinin genel olarak görevleri şunlardır:<br />

• programın tamamının uygulamaya konulmasını izlemek;<br />

• programlar için tamamlayıcı unsurlar ortaya koymak;<br />

• program çerçevesi içinde, proje seçim kriterlerinde<br />

yapılan değişiklikler üzerinde değerlendirme yapmak ve<br />

bu değişiklikleri onaylamak;<br />

• programın amaçlarının uygulamaya konulmasındaki<br />

ilerlemeyi düzenli olarak gözden geçirmek.<br />

Bazı İzleme Komiteleri, aynı zamanda büyük ölçekli<br />

projelerin (örneğin Güney Batı İngiltere Hedef İki Programı)<br />

onaylanmasından da sorumludur.<br />

Dahil edilen katılımcılar<br />

Birçok programın izleme komitelerinde sosyal ve ekonomik<br />

ortaklar ile çevresel, ulusal ve bölgesel otoriteler bulunur<br />

ve zaman zaman STK’ların temsilcileri de komitede yer alır.<br />

Ancak bu üyelerin hepsi oy kullanamaz: Programlara bağlı<br />

olarak, bazılarının sadece danışmanlık rolü olabilir.<br />

İspanya’nın La Rioja Bölgesi İzleme Komitesi’nin oy hakkı<br />

olan üyeleri, esasen bölgesel yönetimin birimlerini ve<br />

bakanlıklarını ve yönetim otoritesini temsil etmektedir. Yerel<br />

kurumları ve sosyal ortakları temsil eden diğer ortakların<br />

sadece danışman olarak rolleri bulunmaktadır.<br />

Diğer bir örnek, Malta’nın Tek Programlama Belgesi İzleme<br />

Komitesi’dir. Yapısal Fonlar merkezi hükümet tarafından<br />

yönetildiği için, oy kullanma hakkı olan üyeler esasen<br />

bakanlıkları ve yönetim otoritelerini temsil etmektedir. Malta<br />

Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Konseyi’nin temsilcilerinin,<br />

32<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

4<br />

sosyal ve ekonomik ortakların ve çevresel kuruluşların<br />

sadece danışmanlıkla ilgili rolleri bulunmaktadır.<br />

Yunanistan’da son programlama döneminde çevresel<br />

ortaklar (STK’lar), 24 operasyonel programın her birinin<br />

İzleme Komitelerine, oy kullanma hakkı olan üyeler olarak<br />

dahil edilmiştir.<br />

Yetkili Çevre Kurumlarının katılımı<br />

Birçok ülkede çevresel konularla ilgili makamlar, İzleme<br />

Komitelerinin üyesidir. Bunlar çoğu zaman daha önemli roller<br />

oynamakta olup, genel olarak programın yatay teması olarak<br />

çevrenin uygulanması ile ilgili sorumluluklar alırlar.<br />

Örneğin, İtalya’nın Puglia Kenti’nde, Çevreyle İlgili Yetkili<br />

Kurum çevre koruma konusunun ve bu konuda alınan<br />

önlemlerin hem programlama hem de uygulamaya geçirilme<br />

safhalarında programla bütünleştirilmesi için Yönetim<br />

Otoritesi ile ve önlemi alan ve uygulayan yöneticilerle işbirliği<br />

yapmaktadır. Çevreyle İlgili Yetkili Kurum aynı zamanda,<br />

programın çevre koruma yasalarına hem alınan tedbirler<br />

hem proje açısından uygunluğunu da kontrol etmektedir.<br />

Ayrıca bölgesel ve yerel düzeyde plan ve projelerin bazı<br />

kategorilerinin çevresel etkilerinin değerlendirilmesi için<br />

yöntemler de geliştirmektedir. Bazı durumlarda ise projelerin<br />

değerlendirilmesi ile ilgilenmektedir (örneğin, entegre<br />

projeler, büyük projeler ve performans rezervi ile finanse<br />

edilen projeler).<br />

Birleşik Krallık’ta yatay temaların yöneticileri 19 , Cornwall<br />

ve Scilly Adaları Hedef Bir Programı’nın bölgesel kilit<br />

paydaşlarının temsilcileri ile birlikte İzleme Komitelerinde<br />

görev almaktadır. Her Program İzleme Grubunda 20<br />

Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi’nin bulunması<br />

önemlidir, zira tema yöneticisi, Hedef Bir Programı’nda<br />

karar alınması sırasında, çevre koruma konusunu genel<br />

ilkeleri ile savunabilmektedir. Tema yöneticisi, Program<br />

İzleme Gruplarının çevresel sürdürebilirlik ile ilgili bilgilerini<br />

geliştirmelerine yardımcı olabilir. Program İzleme Grubuna<br />

ve Çalışma Grubuna bir çevre koruma uzmanının dahil<br />

edilmesi, başka bir yolla çevre konuları ile ilgilenme<br />

fırsatı bulamayacak olan kişilerin çevresel sürdürebilirlik<br />

kavramlarını ve uygulamasını öğrenme olanağı bulmasını<br />

sağlar.<br />

İngiltere’nin çoğu bölgesinde, Çevreyle İlgili Yetkili<br />

Kurumların (Çevre Ajansı, Kırsal Ajans ve English Nature)<br />

temsilcisi de, Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi’nin<br />

yanı sıra program izleme gruplarında bulunmaktadır.<br />

Çevresel sürdürülebilirlik tema yöneticilerinin çoğu, Çevreyle<br />

İlgili Yetkili Kurumlardan biri tarafından desteklenmekte ya<br />

da birinden veya bir kaçından kısmen mali destek almaktadır.<br />

Hem Çevreyle İlgili Yetkili Kurumların temsilcisi - özel<br />

uzmanlık alanlarında teknik becerilere sahip meslektaşlarının<br />

ağlarını kullanarak - hem de Çevresel Sürdürülebilirlik Tema<br />

Yöneticileri - kişisel uzmanlıklarını kullanarak - çevresel<br />

sürdürebilirlik konusunda öneriler ve rehberlik sağlamaktadır.<br />

Polonya’da İşletmelerin Rekabet Gücünün Artırılması<br />

için Sektörel Operasyonel Program kapsamında, İzleme<br />

Komitesi tarafından oluşturulan çevresel koruma ve<br />

sürdürülebilir kalkınma ile ilgili grupların, çevresel koruma<br />

ve sürdürülebilir kalkınmanın entegrasyonunu sağlama<br />

görevleri bulunmaktadır. Bu gruplar, çevre kuruluşları da<br />

dahil olmak üzere, sivil toplum ortaklarını da bünyelerinde<br />

bulundurmaktadır.<br />

STK üyelerinin program izleme komitelerine katılımı<br />

Çek Cumhuriyeti’nde her bir operasyonel programın izleme<br />

komitesinde STK temsilcilerine en az bir koltuk ayrılmaktadır.<br />

Çoğu durumda ise, biri sosyal diğeri çevre sektöründen<br />

olmak üzere, iki STK temsilcisi bulunmaktadır. Bu temsilciler,<br />

Gönüllü Kuruluşlar için Devlet Konseyi (Çek Cumhuriyeti’nin<br />

bir danışma organı) tarafından düzenlenen açık bir rekabet<br />

süreci sonucunda seçilmiştir. Başvuru çağrısı, STK<br />

temsilcisinin uzmanlığı için sıkı kriterler içermiştir ve ardından<br />

temsilciler konudan sorumlu bakan tarafından atanmıştır.<br />

Polonya’da İzleme Komiteleri ile Yürütme<br />

Komitelerine üye olarak katılacak çevre STK’ları<br />

temsilcilerinin seçim prosedürleri<br />

Birçok komite tarafından iki tür seçim prosedürü<br />

uygulanmaktadır:<br />

• Ulusal Kalkınma Planı Yasası’nda belirlenen<br />

prosedürler gereği, Kamu Yararına Faaliyetler<br />

Konseyi tarafından yapılan atamalar ile ilgili öneriler.<br />

Ekonomi ve Çalışma Bakanlığı basın ve web sayfası<br />

bültenleri yayınlar.<br />

Kuruluşlar, bakanlığın web sayfasında yayınlanan<br />

formu doldurarak aday kayıt edebilir.<br />

Kamu Yararına Faaliyetler Konseyi, Ekonomi Bakanı’na<br />

temsilciler önerir. Nihai seçim bakan tarafından yapılır.<br />

• Açık rekabet ve oylama (Çevre Bakanlığı’nın<br />

uygulayacağı prosedüre çevre STK’ları ile birlikte<br />

karar verilir).<br />

Çevre Bakanlığı basın ve web sayfası bültenleri<br />

yayınlar. Kuruluşlar bakanlığın web sayfasında<br />

yayınlanan formu doldurarak aday kayıt edebilir. Her<br />

çevre STK’sı iki aday için oy verebilir. En çok oyu alan<br />

aday ilgili komitelere seçilir.<br />

Uyum Fonu Çevre Yürütme Komitesi’nin seçim<br />

prosedürü hiç kuşkusuz, bir iyi uygulama örneğidir.<br />

Çevre STK’ları temsilcileri kuruluşlarından tam yetki<br />

almışlardır. Çevre koruma ile yalnızca teorik çerçevede<br />

ilişkisi olan kuruluşların elenebilmesi için, prosedür<br />

hangi çevre STK’larının oylama yetkisi olduğunu açıkça<br />

tanımlamalıdır.<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

33


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

4<br />

Avusturya’da, STK’lar kurulduklarında İzleme Komitelerine<br />

entegre olur. Temsilcilerinin seçimi STK’ların kendi<br />

aralarında yapılır. Bu süreç aynı zamanda fırsat eşitliğinden<br />

sorumlu STK’lara da uygulanmıştır. OEROK (Avusturya<br />

Bölgesel Planlama Konferansı), STK’ların, izleme komiteleri<br />

ve bunların üyelerinin hak ve görevleri hakkında geniş bilgi<br />

aldıkları toplantılar düzenlemiştir.<br />

Programın çevresel değerlendirmesi<br />

Amaç, programın çevreye olan etkisini değerlendirmektir<br />

ve değerlendirme projenin çevresel performansını temel<br />

alır. Dolayısıyla, bütün başvuru formlarında ve proje ilerleme<br />

raporlarında yer alan çevresel sürdürülebilirlik çıktıları,<br />

programın küresel etkisinin değerlendirilmesinde kilit rol<br />

oynamaktadır. Ancak, pek çok programda çevre ile ilgili<br />

verilerin toplanması, programın diğer hedefleri için yapılan<br />

veri toplama işlemi kadar kapsamlı olmamaktadır.<br />

Örneğin, İngiltere’deki çevresel sürdürülebilirlik tema<br />

yöneticilerinden giderek artan şekilde, başvuru sahiplerinin<br />

rapor verebilecekleri çevresel sürdürülebilirlik çıktıları<br />

önermeleri istenmektedir. Çevresel göstergelerin<br />

programdaki her önlemin başlangıcında tanımlanması<br />

gerekmektedir.<br />

Programın değerlendirmesi düzenli olarak İzleme Komitelerine<br />

rapor edilir: Pek çok uygulayacı değerlendirmenin sürekliliğine<br />

önem vermektedir.<br />

OEROK: Avusturya Bölgesel Planlama Konferansı<br />

değerlendirme ile ilgili kapsamlı bir çalışma yapmaktadır:<br />

• Çevresel hususların değerlendirilmesi ve izlenmesi<br />

ile ilgili yöntem ve göstergelerin tanımları.<br />

• Cinsiyet eşitliği yönünden ortak çalışmalar;<br />

• Ara değerlendirme ve standartlar için çalışma<br />

şartnamesi;<br />

• Deneyimlerin paylaşılması ve kalite kontrolleri;<br />

• Sonuçlara ve çıkarımlara olan yansımalar;<br />

• Performans rezervi tahsis yöntemi;<br />

• Ara değerlendirmenin güncellenmesi.<br />

OEROK, “Methode zur Evaluierung von<br />

Umweltwirkungen der Strukturfondsprogramme”<br />

(Yapısal Fonların Çevresel Etkilerini Değerlendirme<br />

Yöntemi) 21 çalışmasını geliştirmiştir.<br />

İspanya’da, programın çevresel açıdan izlenmesi<br />

işi, Çevreyle İlgili Yetkili Kurumlar Ağı tarafından<br />

yürütülmektedir. La Rioja Bölgesi’ndeki Çevreyle<br />

İlgili Yetkili Kurum, İzleme Komitesi aracılığıyla, kendi<br />

göstergelerini kullanarak ve Çevreyle İlgili Yetkili Kurumlar<br />

Ağı tarafından hazırlanan belgelarin yardımıyla, çevresel<br />

koruma gereksinimlerinin Tek Programlama Belgesi’ne<br />

entegrasyonuyla ilgili bilgiler vermektedir. Çevreyle<br />

İlgili Yetkili Kurum, İzleme Komitesi’ne, finanse edilen<br />

faaliyetlerin çevre üzerindeki etkilerinin göstergeler<br />

kullanılarak yapılan değerlendirmelerinin yer aldığı bir çevre<br />

raporu hazırlamaktadır. Ancak, çok sayıda gösterge olduğu<br />

ve uygulayan kuruluşların zaman zaman bu göstergelerin<br />

nasıl kullanılacağını bilmediği söylenmektedir.<br />

4.3. İzleme ve değerlendirme için öneriler<br />

İzleme komitelerine ortakların katılımı<br />

Her tür ortağa tam ve eşit üyelik verilmesi önerilir. Bu,<br />

ilgili ve/veya etkilenen kuruluşların ortak sorumluluk<br />

oluşturmasını sağlar. Çevre ortaklarına, ekonomik ve sosyal<br />

ortaklarla aynı önem verilmektedir.<br />

Yapısal Fonları İzleme Komitelerindeki ortaklık, her Üye<br />

Devlet için zorunludur. Program İzleme Komitesi üyelerinin<br />

seçimi, uygun olan durumlarda açık ve şeffaf şekilde<br />

yapılmalıdır. İlgili sorumlu organ tarafından duyurulan<br />

seçimler veya kesin kriterlere dayalı açık rekabet yöntemi<br />

kullanılmalıdır 22 . Üyeler bunun ardından, mevcut en yetkili<br />

organ tarafından (bakan veya benzeri) atanır ve bu suretle<br />

her iki kaynaktan da - seçim ve üst düzey siyasi atama<br />

- tam yetki almış olurlar. Ara değerlendirme sonrasında,<br />

seçimler arasında uygun aralıkların olabilmesi için süreç<br />

tekrarlanmalıdır.<br />

Yönetim Otoritesi aynı zamanda, komitelerde tüm sektörün<br />

temsilcisi olarak yer alacak kuruluşların seçiminde de çok<br />

dikkatli olmalıdır. Yukarıda önerildiği gibi, büyük olasılıkla<br />

seçim yöntemi kullanılır.<br />

Programın değerlendirilmesine ortakların katılımı<br />

Değerlendirme süreci programlama sürecinin aynısıdır -<br />

16. sayfadaki programlama sürecinde ortaklık ile ilgili<br />

önerilere bakınız.<br />

Değerlendirmede ortaklığı düzenlemek için benzer araçlar<br />

kullanılabilir. Ortaklığın derecesi mevcut kaynaklara<br />

bağlıdır. Yerel veya bölgesel paydaşlar mümkün olan her<br />

yerde değerlendirme ekibinin bir parçası olmalıdır veya en<br />

azından bölgesel deneyimler ile ilgili veriler toplanmalıdır.<br />

Mümkünse, geniş bir yelpazedeki farklı tür kuruluşlarla<br />

görüşmeler yapılmalıdır: Yönetim Otoritesi, aracı kuruluşlar,<br />

proje liderleri, uzmanlar ve bölgesel danışmanlık kuruluşları.<br />

Değerlendirme raporu mutlaka yayımlanır.<br />

Ortaklığın kendisinin de, uygulama öncesinde, ara<br />

dönemde ve değerlendirme sonrasında değerlendirilmesi<br />

gerekmektedir. İyi bir ortaklığın net göstergeleri hâlâ eksik<br />

olsa da, en önemli noktanın ortaklığın bütün aşamalarında<br />

program performansı üzerinde oluşturduğu etki olduğu<br />

unutulmamalıdır.<br />

Bu aşamaların takip edilmemesi durumunda,<br />

değerlendirmeler muhtemelen programlama sürecindeki<br />

en iyi uygulamanın belirlenmesi konusunda başarısız<br />

34 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

4<br />

olacak veya değerlendirilen programdaki eksiklikler<br />

giderilemeyecektir.<br />

Çevresel konularla ilgili değerlendirme raporları için veri<br />

toplama sorunundan da bahsetmemiz gerekmektedir. Bu<br />

raporların yazılması ve verilerin toplanması sürecindeki<br />

ortaklığın da, en azından formatın tasarlanması ve program<br />

değerlendirme yöntemi konusunda güçlendirilmesi<br />

gereklidir.<br />

Projenin uygulanması ile ilgili bölümde sunulan önerilerin<br />

bazıları bu bölüm için de geçerlidir.<br />

19 Fırsat eşitliği, sürdürülebilir gelişme ve Bilgi ve İletişim Teknolojileri (ICT)<br />

Yöneticileri<br />

20 Program İzleme Grupları bölgesel yönetim, yerel yönetim, Güney Batı<br />

İngiltere Bölge Kalkınma Ajansı, diğer kamu sektörü kurumları, özel<br />

kuruluşlar ve gönüllü sektörlerden gelen kişileri içermektedir. Program<br />

İzleme Komitesi’nin resmi görevi, Güney Batı Devlet Bakanlığı’na program<br />

yönetimi ve uygulaması ile ilgili bilgi vermek; izleme sürecine destek<br />

olmak ve ilerleme raporlarını Komisyonun onayına sunmayı içermektedir.<br />

21 http://www.oerok.gv.at/EU_Regionalpolitik_in_Oesterreich/strukturfonds_<br />

2000_2006_i_D /EU_Regionalpolitik_Evaluierung.htm<br />

22 Kriterler, bireyin niteliği/deneyimi ve İzleme Komitesi çalışmalarına<br />

yapması beklenen katkıları ve aynı zamanda temsilciyi gönderen<br />

kuruluşun nitelik ve konumunu değerlendirmelidir.<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

35


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

5<br />

Etkili bir ortaklığın önündeki<br />

tipik engeller<br />

5.1. Ortakların Yapısal Fonlar hakkındaki<br />

anlayış ve bilgi eksikliği<br />

STK’lar, belediyeler ve diğer ortaklar bölgesel kalkınma<br />

politikaları ve programları konusunda çoğu zaman bilgi<br />

eksikliği içindedir. Bu, bir taraftan tartışmaların yüzeysel<br />

bir düzeyde kalması tehlikesini ortaya çıkarmakta, diğer<br />

taraftan da tartışmalarda standart argümanlar kullanılmasına<br />

neden olmaktadır. Ortakların nitelikli ve deneyimli personel<br />

istihdam edebilmesi için hem eğitim ve bilgiye, hem de daha<br />

fazla kaynağın temin edilmesine ihtiyaç vardır.<br />

5.2. Ortakların farklı statüleri<br />

STK’ların katılımlarının resmi komitelere entegrasyonları ile<br />

sınırlandırılıp, hazırlık safhasındaki ve gayriresmi süreçlerin<br />

dışında tutulmaları olumlu sonuç vermeyebilir. İlgileri,<br />

STK’ların diğer ortaklardan daha az bilgiye sahip olması<br />

nedeniyle bir mazerete dönüşür.<br />

5.3. Sürdürülebilir kalkınmanın çevresel<br />

yönünün anlaşılmasında eksiklik<br />

Sürdürülebilir kalkınmanın çevresel yönlerinin ve uzun<br />

vadeli ekonomik kalkınma ile etkileşiminin anlaşılmasını<br />

sağlamamız gerekmektedir. Programın yönetilmesinde yer<br />

alan tüm kuruluşları, uzun vadeli ekonomik kalkınma ile<br />

sürdürülebilirlik arasındaki etkileşimi anlamalı ve dikkate<br />

almalıdır. Halihazırda çoğu, çevreyi kaliteli ekonomik<br />

kalkınma için bir koşul olarak görmek yerine, yasal bir engel<br />

olarak görmektedir.<br />

Bu konuda bilincin, iletişimin iyileştirilmesi ve sürdürülebilir<br />

kalkınmanın tüm düzey ve önceliklerdeki programlara<br />

entegrasyonuna kendini adamış daha fazla nitelikli personel<br />

ve eğitim yoluyla artırılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.<br />

Sürdürülebilir kalkınmanın programlara entegre<br />

edilmesinde kararlı personelin eksikliği, çoğunlukla<br />

yetkili makamlar içinde kavramın daha iyi anlaşılmasını<br />

önlemektedir. Kendini işine adamış bu personel, çevreyle<br />

ilgili yetkili kuruluşlar içinde istihdam edilebilir veya<br />

Yönetim Otoritesi’ne bağlı bir görev gücü oluşturabilir.<br />

Böyle bir ekip sadece izleme ve değerlendirme<br />

komitelerinde yer almakla kalmaz, tüm katılımcılara<br />

rehberlik, eğitim ve yardım da sağlayabilir. Programların<br />

dışındaki topluluklar da hedeflenmelidir.<br />

Ayrıca, tüm ülkeler bir sürdürülebilir kalkınma stratejisi<br />

geliştirmeli ve bunu gelecekteki herhangi bir planlamaya<br />

temel olarak kullanmalıdır.<br />

Aynı ülke içinde bile çevreyle ilgili yetkili kuruluşlar ve<br />

Yönetim Otoritesi arasındaki bilgi alışverişi her iki tarafta da<br />

kapasite geliştirilmesi için iyi bir yol olabilir.<br />

5.4. Sınırlı tam katılım kabiliyeti<br />

Anketler ile tanımlanan temel sorunlar, zaman kısıtı ve<br />

insan kaynakları eksikliği olmuştur. Bunlar, ortakların katılım<br />

kabiliyetini kısıtlamaktadır. Dahası, girdiler ile ilgili bir eksiklik<br />

olduğu ve STK’lar ile diğer toplumsal ortaklar tarafından etkili<br />

katılım için verimli hiçbir yöntem olmadığı görülmektedir.<br />

Mümkün olması durumunda, ortaklıklarda yer alan ulusal<br />

ve bölgesel STK’lar veya STK ağlarını desteklemek üzere<br />

teknik yardım ve/veya uygun yerel finansman kaynağı temin<br />

edilmesi önerilmektedir. Örneğin, ilgili STK temsilcilerinin<br />

doğrudan maliyetleri (yani, seyahat ve konaklama), teknik<br />

yardım bütçesi veya programlara ek bir bütçe ilave edilerek<br />

karşılanmalıdır.<br />

5.5. Açık katılım prosedürlerinin ve<br />

ortakların rollerinin eksikliği<br />

Katılımcıların çoğu yapılandırılmış düzenleme ve rollere<br />

açıklık getirilmesine olan gereksinimi vurgulamıştır. Örneğin,<br />

çevreyle ilgili yetkili kurumların ve çevre STK’larının Yapısal<br />

Fonlar Tüzüğü ve yönlendirici belgelerdeki rolünün net<br />

olarak belirtilmesi gerekmektedir. Kurallar, programlama<br />

ve uygulamada ortaklar arasındaki ilişkinin net bir tanımını<br />

içermelidir. Çevreyle ilgili yetkili kurumlar, programların<br />

sürdürülebilir kalkınma ilkelerine sadık kalmasının<br />

sağlanması konusunda temel bir rol oynamalıdır.<br />

Ortaklardan alınan geribildirim ve önerilerin ele alınma<br />

şekline dair bir yöntem geliştirilmesi gerekmektedir.<br />

Kurumlar, yorum yapılması konusunda makul bir süre<br />

tanımalı ve yorumlar konusunda saydam olmalıdır. Yorumda<br />

bulunanlar, hangilerinin kabul, hangilerinin ret edildiği ve<br />

nedenleri konusunda bilgilendirilmelidir.<br />

5.6. Tartışma, iletişim, bilgi ve geribildirim<br />

konularında eksiklik<br />

Planlama ve operasyonel süreçler ile bunların zamanlamaları<br />

hakkında bilgilere erişim geliştirilebilir ve toplantı ile danışma<br />

36<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

5<br />

süreçlerinin zamanlarıyla ilgili olarak önceden bildirimde<br />

bulunulabilir. Tüm programlama belgeleri kamuya açık<br />

ve son danışma toplantısı tarihinden makul bir süre önce<br />

temin edilebilir olmalıdır. Yürütme ve izleme komitelerindeki<br />

tüm ortaklar için saydam, zamanında ve doğru bilgiler<br />

sağlanmalıdır.<br />

Yorumları kabul edilmeyen paydaşlar için net açıklamalar<br />

yapılmalıdır. Yorumlar kabul edildiğinde ilgili belgelere nasıl<br />

dahil edildikleri konusunda açıklama getirilmelidir.<br />

Ortaklar arasındaki iletişim sürekli ve akıcı olmalıdır. En<br />

önemli unsurlar, ilgili kişi ve kurumlar arasında güven<br />

oluşturmak, müzakere ve iş ilişkilerinde açıklığı sağlamaktır.<br />

Güven ve açıklığı oluşturmak, zaman ve çeşitli ortakların<br />

düşünceleri, sınırlamaları ve benzeri konular hakkında ortak<br />

bir anlayış geliştirmek için yoğun iletişim gerekir.<br />

Çoğu çevreci programlamaya gönüllü olarak katılmakta olup,<br />

ücret almamaktadır. Örneğin, ticaret odası temsilcileri gibi<br />

diğer katılımcılar, lobicilik işlerinin bir parçası olduğundan,<br />

çoğunlukla komitelerde yer almak için para alır. En azından<br />

doğrudan maliyetler (seyahat giderleri dahil) karşılanmalıdır.<br />

Örneğin, İrlanda’da STK temsilcilerine her ay iki gün<br />

komitede yer almaları için ödeme yapılır.<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

37


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

Ek 1<br />

İngiltere Örneği: Çevre kuruluşlarının AB Yapısal<br />

Fonlarının yönetimi ile ilgili katılımlarını belirleme<br />

konusunda temel kuralların konulduğu belge<br />

Çevre, Ulaştırma ve Bölgeler Bakanlığı<br />

(Department of Environment, Transport<br />

and Regions - DETR) ile Çevre Ajansı, Kırsal<br />

Ajans ve English Nature arasında imzalanan<br />

AB Yapısal Fon Programları 2000-2006 ile<br />

ilgili hizmet anlaşması<br />

Amaç<br />

Bu hizmet anlaşmasının (“bu Anlaşma”) amacı,<br />

görevlendirilmiş olan çevreyle ilgili yetkili kurumların<br />

İngiltere’de yürütülmekte olan AB Yapısal Fon<br />

programlarının geliştirilmesinde ve uygulanmasında<br />

oynayacakları rolü tanımlamaktır.<br />

Giriş<br />

Bu Anlaşma, İngiltere’de fondan yararlanabilecek bölgelerde<br />

Hedef 1, Hedef 2 ve ilgili Topluluk Girişimleri çerçevesinde<br />

yürütülecek olan 1999 sonrası AB Yapısal Fonlar programları<br />

ile ilgilidir. Söz konusu Fonlar, <strong>Avrupa</strong> Bölgesel Kalkınma<br />

Fonu (ABKF), <strong>Avrupa</strong> Sosyal Fonu (ASF), <strong>Avrupa</strong> Tarımsal<br />

Yönlendirme ve Garanti Fonu (ATYGF) ve Balıkçılık<br />

Yönlendirme Mali Aracı’dır (BYMA).<br />

Yapısal Fonların hedeflerinden biri, <strong>Avrupa</strong> Birliği genelinde<br />

ekonomik ve sosyal uyumun güçlendirilmesidir. Bu,<br />

Birleşik Krallık Hükümeti ve <strong>Avrupa</strong> Toplulukları Komisyonu<br />

(“Komisyon”) arasında, Tek Programlama Belgeleri’ndeki<br />

(TPB’ler) program alanları için mali destek sağlamaya ilişkin<br />

öncelikleri belirleyen stratejilerle ilgili olarak tesis edilmiş<br />

ortaklık ve anlaşma aracılığıyla takip edilir. 1999 sonrası<br />

uygulamada olacak ve bu anlaşmanın etki alanı içinde olan<br />

üç ana mali destek stratejisi şunlardır:<br />

Hedef 1: Kalkınmada geri kalmış bölgelerdeki yapısal uyumu<br />

ve gelişmeyi teşvik etmek.<br />

Hedef 2: Endüstriyel, kırsal, kentsel ve balıkçılığa bağımlı<br />

bölgeler dahil olmak üzere ciddi sosyal ve ekonomik<br />

gerileme ile karşı karşıya olan bölgelerin kalkınmasını teşvik<br />

etmek.<br />

Topluluk Girişimleri: Sınır ötesi ve uluslararası işbirliği<br />

(INTERREG), kırsal kalkınma (LEADER+), işgücü piyasasında<br />

ayırımcılık ve eşitsizliklerle mücadelede kırsal kalkınma<br />

(EQUAL) ve kentler ile kentsel alanların ıslah edilmesini<br />

(URBAN) desteklemek üzere Komisyon tarafından<br />

önerilmiştir.<br />

Bu hedeflere ulaşılması için, AB yönetmelikleri çevreyle<br />

ilgili yetkili kurumların Yapısal Fonlar sürecinde yer almasını<br />

öngörmektedir.<br />

Görevlendirilen kurumların rol ve sorumlulukları<br />

DETR, İngiltere ile ilgili programlar konusunda yetkili<br />

çevre kurumu (CEA) olarak tüm sorumluluğu üstlenirken,<br />

uygulamada bu rol, çevreyle ilgili olarak görevlendirilen şu<br />

üç yetkili kuruma verilecektir: Çevre Ajansı, Kırsal Ajans<br />

ve English Nature. Bu rol, görevlendirilmiş olan kurumların<br />

DETR’yi çevre konularında bilgilendirmeye ilişkin genel<br />

yükümlülüklerinin parçası olup, kuruluşların Birleşik Krallık<br />

mevzuatı çerçevesinde yasal görevleri ile uyumludur.<br />

Çevreyle ilgili olarak birlikte görevlendirilmiş kurumlar olan<br />

Çevre Ajansı, Kırsal Ajans ve English Nature, bölgesel<br />

ortaklığın üyeleri olarak Program İzleme Komiteleri ile<br />

Danışma ve Çalışma Gruplarının tüm toplantılarına katılacak<br />

ve önerilerde bulunacaklardır. Toplantılara katılan kurumların<br />

rolü, program alanı ve program uygulamasına ilişkin politika<br />

ve stratejik konular görüşülürken çevre konularının göz<br />

önünde bulundurulmasını sağlamak olacaktır.<br />

Çevre Ajansı, Kırsal Ajans ve English Nature, başlangıçtan<br />

itibaren program için stratejinin geliştirilmesinde ve Tek<br />

Programlama Belgesinin (TPB) kaleme alınmasında yer<br />

almalıdır. Bu konu ile ilgili görevlendirilen yetkili çevre<br />

kurumlarının Yapısal Fonlar çerçevesindeki sorumlulukları,<br />

aşağıda belirtilen alanlarda program yöneticileri ile<br />

yönetimlerine önerilerde bulunmak ve bilgi sağlamaktır:<br />

• programın çevre stratejisinin belirlenmesine temel teşkil<br />

etmek üzere bölgenin çevreye ilişkin ana hatlarının ve<br />

profilinin tasarlanması;<br />

• bölgede takip edilmekte olan ilgili bölgesel ve ulusal<br />

çevre politikaları ve stratejileri ile uyumlu olarak,<br />

program için bir çevre stratejisi ve uygun çevre amaç ve<br />

hedeflerinin tanımlanması;<br />

• TPB’nin çevresel değerlendirmesi ve değerlendirme<br />

bulgularının ele alınması;<br />

• program veya önlemlerin çevresel etkisinin ölçülmesine<br />

ilişkin uygun göstergelerin tanımlanması;<br />

• tüm proje seçim sürecini çevresel bir perspektif ile<br />

geliştirmek için proje değerlendirme prosedürleri ve<br />

kriterleri geliştirmek;<br />

• çevresel olarak sürdürülebilir proje tasarımı için başvuru<br />

sahiplerini yönlendirme;<br />

38<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

Ek 1<br />

• yıllık raporlama;<br />

• programların çevresel etkisinin izlenmesi ve<br />

değerlendirilmesine ilişkin öneri.<br />

Yapısal Fonlar Yönetmeliği, program yönetimleri için,<br />

örneğin çevre profillerinin tasarlanması, çevresel hedeflerin<br />

belirlenmesi, izleme ve değerlendirme gibi kaynak<br />

gerektiren görevler ortaya çıkarmaktadır. Çevreyle ilgili<br />

olarak görevlendirilen yetkili kurumların, yasal görevleri<br />

ile uyumlu olduğu sürece önerilerde bulunarak ve bilgi<br />

sağlayarak süreci desteklemeleri konusunda mutabık<br />

kalınmıştır. Bununla birlikte, bu Anlaşma, kurumları bu<br />

görevleri üstlenmek konusunda taahhüt altına sokmaz.<br />

Çevreyle ilgili olarak görevlendirilen yetkili kurumların rolü,<br />

program ortaklıklarındaki faaliyetler ile sınırlandırılmamış<br />

olup, uygulama kurumu olan, DETR’ye Yapısal Fonlar<br />

ile ilişkili olarak genel çevre konularında önerilerde<br />

bulunacaklardır.<br />

Şarta bağlı yükümlülük<br />

Çevreyle ilgili olarak görevlendirilen yetkili kurumun rolü,<br />

Çevre Ajansı, Kırsal Ajans veya English Nature için bu rolün<br />

gereğini yerine getirirken sundukları bilgi veya önerilerle ilgili<br />

olarak herhangi bir şarta bağlı sorumluluk ortaya koymaz,<br />

imâ etmez veya içermez.<br />

DETR’nin rolü ve sorumlulukları<br />

İngiltere’de Yapısal Fonlar konusunda sorumluluk,<br />

uygulama kurumu olarak DETR’dedir. Çevreyle ilgili olarak<br />

görevlendirilen yetkili kurumlar tarafından sunulan herhangi<br />

bir öneriyi kabul veya reddetmek konusunda karar vermek<br />

DETR’nin sorumluluğu altındadır. DETR, herhangi bir karar<br />

konusunda, kararın dayandığı bilgiye kim katkıda bulunmuş<br />

olursa olsun, kararın alınması sonrasında sorumludur.<br />

Çevre ile ilgili bilgilerin temininde, görevlendirilen çevre<br />

kurumlarından herhangi birinin sorumluluğunda bulunmayan<br />

bir boşluk olması durumunda DETR, yetkili çevre kurumu<br />

olarak hareket edecek ve bir kararın dayanabileceği yetkin<br />

görüş ve yorumlara başvuracaktır.<br />

Raporlama ve bilgi<br />

Çevre Ajansı, Kırsal Ajans ve English Nature, Yapısal<br />

Fonlar sürecinde katılımcılar olarak deneyimleri hakkında<br />

DETR’ye, sürecin kalitesinin ve İngiltere’de Yapısal<br />

Fonların uygulanmasının geliştirilmesi için öneri ve<br />

tavsiyeleri ile birlikte 12 aylık aralıklarla yazılı rapor<br />

sunacaktır. Raporlar ve DETR’nin yanıtı Yapısal<br />

Fonlar program yöneticilerine bildirilecektir. Birlikte<br />

görevlendirilmiş kurumlar olarak Çevre Ajansı, Kırsal<br />

Ajans ve English Nature’ın rolleri, bir sonraki Yapısal<br />

Fonlar döneminin sonu olan 31 Aralık 2006 tarihinde,<br />

sürece sağladıkları faydaları ve gelecekte de yer<br />

almaları hususlarını yeniden gözden geçirmek üzere<br />

değerlendirilecektir.<br />

Çevre, Ulaştırma ve<br />

Bölgeler Bakanlığı<br />

adına imzalayan:<br />

Çevre Ajansı, Kırsal<br />

Ajans ve English<br />

Nature adına<br />

imzalayan:<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

39


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

40 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

Teşekkür<br />

Petr Pelcl, Yüksek Denetleme Dairesi, Çek Cumhuriyeti; AB<br />

Fonlar ve Programlar Dairesi Eski Başkanı, Pilsen Bölgesi<br />

Bölge İdaresi, Çek Cumhuriyeti (Eylül 2005’e kadar).<br />

Ana Alegria Fernández, Consejería de Turismo, Medio<br />

Ambiente y Política Territorial de La Rioja, İspanya<br />

Marlene Bonnici, Genel Müdür, Başbakanlık Planlama<br />

ve Öncelikler Koordinasyon Bölümü (Yapısal Fonlar için<br />

Yönetim Otoritesi), Malta<br />

Simon Chubb, Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi,<br />

Doğu İngiltere Devlet Ofisi, Birleşik Krallık<br />

Philippa Collett, Çevresel Sürdürülebilirlik Yönlendirme<br />

Yetkilisi, Cornwall ve Scilly Adası, Birleşik Krallık için Hedef<br />

Bir Programı<br />

Eva Diez de Cerio, Técnico de Administración General, de<br />

la Dirección de Acción Exterior, Consejeria de Presidencia y<br />

Acción Exterior de La Rioja, İspanya<br />

Ana Maria Lizarraga Dallo, Directora del Servicio de<br />

Acción Exterior, Dirección General de Asuntos Europeos<br />

y Planificación, Departamento de Economía y Hacienda.<br />

Gobierno de Navarra, İspanya<br />

Andreas Maier, OEROK (Avusturya Bölgesel Planlama<br />

Konferansı), Avusturya<br />

Anthony Meli, Kırsal Kalkınma Müdürü (Kırsal Kalkınma<br />

Programı’ndan sorumlu ve EAGGF önlemleri için bir ara<br />

organ), Tarımsal Araştırma ve Kalkınma Merkezi, Malta.<br />

Paul Owens, Bristol Hedef İki Eylem Planı, İngiltere, Birleşik Krallık.<br />

Magdalena Reifs, Documentalista Centro de<br />

Documentación y Estudios Europeos Área de Economía<br />

Aplicada, Facultad de Derecho, CÓRDOBA, İspanya.<br />

Marta Smigrowska, Yapısal Fonlar konusunda çevre ile ilgili<br />

Polonya STK’ları Koalisyonu Koordinatörü, ‘Polonya’da AB<br />

Fonlarının Programlanması ve Uygulanması’ raporunun yazarı.<br />

Donna Sibley, Bölgesel Politika Danışmanı, İngiltere ve<br />

Galler Çevre Ajansı.<br />

Gottfried Lamers, Federal Tarım, Ormancılık, Çevre ve Su<br />

Yönetimi Bakanlığı, Avusturya.<br />

Raporun tamamlanmasına yardımcı olan Westworld’dan Rob<br />

Richley’e ve güncelleyen Maria Angela Sorce’ye teşekkürler.<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

41


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

Bölgelerindeki programlar hakkında yararlı bilgiler sağlayan GRDP ortaklarına<br />

teşekkürler:<br />

Cornwall Kent Meclisi, Birleşik Krallık<br />

Langhe Monferrato Roero Kalkınma Ajansı – Konsorsiyum, İtalya<br />

Devon Kent Meclisi, Birleşik Krallık<br />

İngiltere ve Galler Çevre Ajansı, Birleşik Krallık<br />

Navara Çevre Yönetimi, Fidanlıklar ve Ağaçlandırma, İspanya<br />

Federal Tarım, Ormancılık, Çevre ve Su Yönetimi Bakanlığı, Avusturya<br />

İtalya Yapısal Fonlar Çevre Kurumu, İtalya<br />

Barselona Yerel Kent Ekolojisi Ajansı, İspanya<br />

Malta Çevre ve Planlama Kurumu, Malta<br />

Med.O.R.O. – Akdeniz Araştırma, Yönelim ve Bölgesel Kalkınma Örgütü, İtalya<br />

Turizm, Çevre ve Bölgesel Politikalar Bakanlığı, La Rioja, İspanya<br />

Wroclaw Belediyesi, Polonya<br />

Marche Çevre Kurumu, İtalya<br />

Yapısal Fonlar için Bölgesel Çevre Kurumu, Sicilya Bölgesi, İtalya<br />

Orta ve Doğu <strong>Avrupa</strong> İçin Bölgesel Çevre Merkezi (<strong>REC</strong>), Macaristan<br />

Debrecen Üniversitesi, Çevre Yönetimi ve Politikası Merkezi, Macaristan<br />

Batı Yunanistan Bölgesi, Yunanistan<br />

42 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı


Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />

Bu kurumlar aşağıdakilerle birlikte çalışmaktadır:<br />

Bristol Kent Meclisi, Birleşik Krallık<br />

Castilla ve Leon Bölgesel Kalkınma Ajansı, İspanya<br />

Çevre Koruma ve Arazi Islahı, Atık Yönetimi Programlama Dairesi, Piemonte Bölgesi, İtalya<br />

Natural England, Birleşik Krallık<br />

Eszak Alfold Bölgesi, Macaristan<br />

Devon ve Cornwall Öğrenme ve Beceriler Konseyi, Birleşik Krallık<br />

Çevre Bakanlığı, İspanyol Çevre Kurumları Ağı Sekreterliği, İspanya<br />

Kuzey Büyük Ova Bölgesel Kalkınma Ajansı, Macaristan<br />

Hedef 1 Ortaklık Dairesi, Cornwall ve Scilly Adası Programı, Birleşik Krallık<br />

Güney Batı İngiltere için Hedef 2 Programı, Birleşik Krallık<br />

Campania Bölgesi Bölgesel Çevre Kurumu, İtalya<br />

Calabria Bölgesi Bölgesel Çevre Kurumu, İtalya<br />

Piemonte Bölgesi Bölgesel Çevre Kurumu, İtalya<br />

Galiçya Bölgesel Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanlığı, İspanya<br />

Güney Batı İngiltere Bölgesel Kalkınma Ajansı, Birleşik Krallık<br />

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Bulgaristan<br />

GRDP projesi hakkında daha fazla bilgi için<br />

www.grdp.org web sitesini ziyaret edin veya<br />

Exeter’deki proje ekibi ile temas kurun:<br />

GRDP Project Team<br />

Environment Agency for England and Wales<br />

Sowton Industrial Estate<br />

Exeter EX2 7LQ, UK<br />

+44(0)1392 442170<br />

Julie.verre@environment-agency.gov.uk<br />

Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />

43


ISBN: 978-975-6180-20-4<br />

İrtibat<br />

GRDP Project Team<br />

Environment Agency<br />

Manley House, Kestrel Way<br />

Exeter EX2 7LQ, UK.<br />

Tel : +44 (0)1392 442170<br />

E-posta: Julie.Verre@environment-agency.gov.uk<br />

www.grdp.org adresindeki web sitemizi ziyaret edin.<br />

% 100 geri dönüşümlü kağıda basılmıştır. Kapak resmi © Nadolski

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!