Avrupa BirliÄi Bölgesel Kalkınma Programlarının ... - REC Türkiye
Avrupa BirliÄi Bölgesel Kalkınma Programlarının ... - REC Türkiye
Avrupa BirliÄi Bölgesel Kalkınma Programlarının ... - REC Türkiye
PDF'lerinizi Online dergiye dönüştürün ve gelirlerinizi artırın!
SEO uyumlu Online dergiler, güçlü geri bağlantılar ve multimedya içerikleri ile görünürlüğünüzü ve gelirlerinizi artırın.
<strong>Avrupa</strong> Birliği Partnership Bölgesel Kalkınma as a tool Programlarının to green<br />
Regional Çevreyle Uyumunda Development Bir Araç Programmes<br />
Olarak Ortaklık<br />
Experience Deneyimler and Recommendations<br />
ve Öneriler<br />
February Şubat 2006<br />
Bölgesel Greening Kalkınma Regional Programlarının Development Programmes Yeşillendirilmesi Network Ağı
Bu yayın İngiltere Çevre Ajansı bünyesinde çalışmalar yürüten “Greening Regional Development<br />
Programmes” proje ekibi tarafından hazırlanmıştır. Türkçe çevirisi ve baskısı Bölgesel Çevre Merkezi<br />
– <strong>REC</strong> Türkiye tarafından yapılmıştır.<br />
Partnership as a Tool to Green Regional Development Programmes<br />
Experience and Recommendations<br />
February 2006<br />
Greening Regional Development Programmes Network<br />
<strong>Avrupa</strong> Birliği Bölgesel Kalkınma Programlarının<br />
Çevreyle Uyumunda Bir Araç olarak Ortaklık<br />
Deneyimler ve Öneriler<br />
Eylül 2007<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
Bütün hakları saklıdır.<br />
2006 Greening Regional Development Programmes<br />
2007 Bölgesel Çevre Merkezi - <strong>REC</strong> Türkiye<br />
Bu yayının hiçbir kısmı izin alınmadan satılamaz ya da satılmak için çoğaltılamaz.<br />
Bu yayının Türkçe basımı “Katılım Öncesi Süreçte Sivil Toplumun Güçlendirilmesi: STK Hibe Programı<br />
Bileşeni A5 – Çevrenin Korunması”<br />
projesi kapsamında <strong>Avrupa</strong> Komisyonu desteğiyle gerçekleştirilmiştir.<br />
ISBN: 978-975-6180-20-4<br />
Yayımcı:<br />
İlkbahar Mahallesi 15. Cadde 296. Sokak No:8<br />
06550 Yıldız Çankaya Ankara<br />
Te: (90-312) 491 95 30 Faks: (90-312) 491 95 40<br />
E-posta: info@rec.org.tr Web sitesi: www.rec.org.tr<br />
Çeviri: Gülsima Baykal – SGB Eğitim ve Yazı Danışmanlığı<br />
Düzelti: Gürel Tüzün<br />
Yayın koordinatörü: Yeşim Aslıhan Çağlayan – <strong>REC</strong> Türkiye Çevresel Bilgi Programı<br />
Adaptasyon ve baskı: Bayt Bilimsel Araştırmalar Basın Yayın ve Tanıtım Ltd. Şti.<br />
Tüm <strong>REC</strong> yayınları geri dönüşümlü ya da klor ve klor bazlı kimyasallar kullanılmayan kağıtlara<br />
basılmaktadır.
<strong>Avrupa</strong> Birliği Bölgesel Kalkınma Programlarının<br />
Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık<br />
Deneyimler ve Öneriler<br />
Şubat 2006<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
İçindekiler<br />
Önsöz 7<br />
Terimler 8<br />
Giriş 9<br />
“Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi” 9<br />
Raporun hedefleri 9<br />
Raporun yapısı 9<br />
İlgili çalışmalar ve yayınlar 10<br />
“Ortaklık” tanımımız 10<br />
Ortaklığın yararları 10<br />
1 ORTAKLIK TANIMI 12<br />
1.1. Yasal tanım 12<br />
Uyum Politikası İçin Genel AB Tüzüğü 12<br />
<strong>Avrupa</strong> Komisyonu’nun ilgili tebliğleri 13<br />
Aarhus Sözleşmesi 14<br />
1.2. Etkili bir ortaklığın temel ilkeleri ve özellikleri 15<br />
Temel ilkeler 15<br />
Etkili bir ortaklığın özellikleri 15<br />
Ortakların tanımlanması 15<br />
Bilgilendirme kampanyası 15<br />
Halka danışma 15<br />
Doğrudan katılım 16<br />
Katılımcı sürecin etkililiğinin değerlendirilmesi 16<br />
1.3. Genel öneriler 16<br />
2 PROGRAMLAMADA ORTAKLIK 18<br />
2.1 Programlamada ortaklığın katma değeri 18<br />
Programlamada ortaklığın temel avantajları 18<br />
Sürece dahil olan ortakların niteliğinin önemi 18<br />
2.2. Mevcut uygulamanın gözden geçirilmesi 18<br />
Halka danışma 19<br />
Sürece katılanlar 20<br />
Çevre STK’ları 21<br />
Üniversiteler ve araştırma merkezleri 21<br />
Sürecin şeffaflığı 21<br />
Kararlar konusunda geribildirim 21<br />
2.3. Programlama için öneriler 22<br />
Ortaklık yöneticisinin atanması 22<br />
Kim katılacak 22<br />
Bir programlama grubunun kurulması 23<br />
Uzman çalışma gruplarının kurulması 23<br />
Halka açık toplantıların organize edilmesi 23<br />
Bilgilendirme kampanyalarının organizasyonu 23<br />
Bir web sayfasının oluşturulması 23<br />
E-posta gruplarının kullanılması 24<br />
Programlamada ortaklık için asgari standardın özeti 24<br />
3 PROGRAMIN UYGULANMASINDA ORTAKLIK 26<br />
3.1. Programın uygulanmasında ortaklığın katma değeri 26<br />
4<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
3.2 Mevcut uygulamanın gözden geçirilmesi 26<br />
Ortakların proje değerlendirme kurullarına ve yönlendirme komitelerine katılımı 26<br />
Yönetim otoriteleri ve kurul üyeleri için eğitim ve rehberlik 27<br />
Proje başvuru sahipleri için çevresel sürdürülebilirlik konusunda eğitim ve rehberlik 28<br />
Çevresel sürdürülebilirlik grubunun oluşturulması 28<br />
3.3. Programın uygulanması konusunda öneriler 29<br />
Ortaklığa katılımın iki türü 30<br />
Kapasite geliştirme 30<br />
4 PROGRAM İZLEME VE DEĞERLENDİRMEDE ORTAKLIK 32<br />
4.1. İzleme ve değerlendirme konusunda ortaklığın katma değeri 32<br />
4.2. Mevcut uygulamanın gözden geçirilmesi 32<br />
Program izleme komitesi 32<br />
Dahil edilen katılımcılar 32<br />
Çevreyle ilgili yetkili kurumların katılımı 33<br />
STK üyelerinin program izleme komitelerine katılımı 33<br />
Programın çevresel değerlendirmesi 34<br />
4.3. İzleme ve değerlendirme için öneriler 34<br />
İzleme komitelerine ortakların katılımı 34<br />
Programın değerlendirilmesine ortakların katılımı 34<br />
5 ETKİN BİR ORTAKLIĞIN ÖNÜNDEKİ TİPİK ENGELLER 36<br />
5.1. Ortakların Yapısal Fonlar hakkındaki anlayış ve bilgi eksikliği 36<br />
5.2. Ortakların farklı statüleri 36<br />
5.3. Sürdürülebilir kalkınmanın çevresel yönünün anlaşılmasında eksiklik 36<br />
5.4. Sınırlı tam katılım kabiliyeti 36<br />
5.5. Net katılım prosedürlerinde ve ortakların rollerinin belirlenmesinde eksiklik 36<br />
5.6. Tartışma, iletişim, bilgi ve geribildirim sağlanması konularında eksiklik 36<br />
EKLER 38<br />
Ek1 İngiltere Örneği: Çevre kuruluşlarının AB Yapısal Fonlarının Yönetimi ile ilgili katılımlarını<br />
belirleme konusunda temel kuralların konulduğu belge 38<br />
TEŞEKKÜR 41<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
5
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
Önsöz<br />
Türkiye 2007 yılı itibariyle <strong>Avrupa</strong> Birliği’ne (AB) katılım süreci kapsamında yeni bir döneme girmektedir. Bu yıldan<br />
başlayarak Türkiye, AB’nin mali desteğinden, yeni uygulamaya koyulan ve hem aday hem de potansiyel aday ülkeler<br />
için katılım öncesi destek sağlayan Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) çerçevesinde yararlanabilecektir.<br />
IPA’nın temel amacı, aday ülkelere AB üyeliğine hazırlanmaları için yardımcı olmaktır. AB’nin üye ülkelerde uygulanan<br />
yapısal fonlarıyla aynı prensiplerle yönetilen IPA, beş bölüm halinde yapılandırılmıştır. Çevre, ulaştırma,<br />
bölgesel rekabet, insan kaynaklarının geliştirilmesi ve kırsal kalkınma konularında katılım öncesi mali destek sağlamakta<br />
olan IPA bütçesinden Türkiye’ye ayrılan pay, ülkenin büyüklüğü ve sindirme kapasitesi dikkate alınarak,<br />
her yıl giderek artacaktır olacaktır. 2007-2013 yıllarını kapsayan yedi yıllık dönemde, IPA bütçesinden Türkiye’nin<br />
yararlanacağı toplam tutarın 2 milyar avronun üzerinde olması beklenmektedir.<br />
AB’nin yapısal fonlarının yönetiminde olduğu gibi, IPA fonlarının yönetiminde de ilgili tüm paydaşların sürece etkin<br />
olarak dahil olmaları AB tarafından talep edilen önemli bir prensiptir. Fonların programlanması, uygulanması,<br />
izlenmesi ve değerlendirilmesi aşamalarında ilgili tüm kamu kurumlarının yanı sıra, yerel yönetimler ve diğer tüm<br />
paydaşların (örneğin çevre alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarının) da aktif olarak yer almaları teşvik edilmektedir.<br />
Yapısal fonların ve IPA fonlarının yönetiminde “Ortaklık İlkesi” olarak tanımlanan katılımcı sürecin işletilmesi, Türkiye<br />
için de önemli bir deneyim olacaktır. “Ortaklık İlkesi”nin uygulamasının salt çevre alanında yapılacak yatırımların<br />
yönetimi ile sınırlı kalmaması gerekmektedir. Ulaştırma, bölgesel rekabet, insan kaynaklarının geliştirilmesi ve<br />
kırsal kalkınma gibi diğer destek alanlarında AB fonları ile finanse edilecek projelerin olası çevresel etkilerinin de<br />
başta STK’lar olmak üzere tüm paydaşlarca takip edilmesi ve Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma çabalarına destek<br />
olacak nitelikte projelerin oluşturulmasının desteklenmesi gerekmektedir.<br />
Çevresel karar alma mekanizmalarına halkın katılımını destekleyen <strong>REC</strong> Türkiye, AB fonlarının yönetiminde de ilgili<br />
tarafların süreçte aktif rol alabilmesini sağlamak için çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda, <strong>REC</strong> Türkiye, IPA<br />
sürecini koordine eden kamu kurumları ile özellikle sivil toplum kuruluşlarını bir araya getiren etkinlikler düzenlemekte,<br />
bilgi akışını kolaylaştırmaya yönelik yayınlar hazırlamaktadır.<br />
Elinizdeki rapor da bu perspektifle <strong>REC</strong> Türkiye tarafından Türkçe’ye kazandırılmış ve basılmıştır. Rapor, “Bölgesel<br />
Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı” tarafından hazırlanmıştır ve üye ülkelerde AB yapısal fonlarının yönetiminde<br />
“Ortaklık İlkesi”nin nasıl uygulandığını incelemektedir. Türkiye de, 2007-2013 döneminde dahil olduğu<br />
IPA kapsamında yapısal fonlarla aynı sistematiğe sahip fonları kullanacağından, üye ülkelerin bir dönem önceki<br />
deneyimlerinden yararlanacağını düşünmekteyiz. Üye ülkelerin fonların programlanması, uygulanması, izlenmesi<br />
ve değerlendirilmesinde paydaşları sürece nasıl kattıkları, katılımı kolaylaştırmak için ne tür mekanizmalar oluşturdukları<br />
ve “Ortaklık İlkesi”nden elde ettikleri yararlar Türkiye’nin AB fonlarının yönetiminde katılımcı bir yaklaşımı<br />
hayata geçirirken besleneceği önemli deneyimler olacaktır.<br />
AB’ye katılım sürecinde AB mali desteğinin ülkemizin altyapı ihtiyaçlarını karşılamak için önemli bir kaynak oluşturabileceği<br />
gerçeğinden yola çıkarak, bu kaynağın şeffaf, katılımcı ve demokratik süreçlerle kullanılabilmesi için<br />
hem devlet kurumlarının hem de sivil toplumun üzerine önemli sorumluluklar düşmektedir. <strong>REC</strong> Türkiye olarak,<br />
paydaşların bu süreçte gereksinim duyacağı bilgi ve deneyim paylaşımını sağlayacak, iletişimlerini ve işbirliklerini<br />
kolaylaştıracak çalışmalarımızı sürdüreceğiz.<br />
Umuyoruz ki okumakta olduğunuz kitap da bu anlamlı çabalara katkı sağlayacaktır.<br />
Saygılarımızla,<br />
<strong>REC</strong> Türkiye<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
7
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
Terimler<br />
Göteborg Stratejisi<br />
Lizbon Stratejisi<br />
Yönetim Otoritesi<br />
(Managing Authority)<br />
Ortak<br />
(Partner)<br />
Ortaklık<br />
(Partnership)<br />
Ortaklık Yönetim Planı (Partnership<br />
Management Plan)<br />
Ortaklık Yöneticisi<br />
(Partnership Manager)<br />
Ortakların Katılımı<br />
(Partners Participation)<br />
Halka Danışma<br />
(Public Consultation)<br />
Haziran 2001’de Göteborg’da <strong>Avrupa</strong> Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi tarafından benimsenen<br />
Sürdürülebilir Kalkınma için AB Stratejisi.<br />
Mart 2000’de Lizbon’da <strong>Avrupa</strong> Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi tarafından belirlenen<br />
<strong>Avrupa</strong> Birliği için eylem ve gelişme planı. Geniş anlamda, 2010’a gelindiğinde “AB’yi dünyanın<br />
en dinamik ve rekabet edebilir ekonomisi” yapmayı hedefler.<br />
AB Yapısal Fonları ile ilgili 1083/2006 (EC) sayılı tüzüğün 59. maddesine göre yasal tanımı,<br />
“Üye devlet tarafından operasyonel programı yönetmek üzere atanan ulusal, bölgesel<br />
ya da yerel kamu temsilcisi ya da kamu veya özel kuruluş demektir”. Diğer bölgesel kalkınma<br />
programları için Yönetim Otoritesi, ilgili politikaları uygulamakla görevlendirilen herhangi bir<br />
kamu temsilcisi ya da kamu veya özel kuruluştur.<br />
Belli bir ülkede veya bölgede, bölgesel kalkınma operasyonlarıyla ilgilenen ya da bunlardan<br />
etkilenen kuruluş ya da birey.<br />
Programların yaşam döngüsü, planlama, uygulama, izleme ve değerlendirme süreçleri içerisinde<br />
farklı ortakların birlikte çalışma sistemi. “Ortaklık tanımı” için Bölüm 1’e de bakınız.<br />
Programlama aşaması sırasında, bir bölgesel kalkınma programının geliştirilmesi için ortakların<br />
birlikte yapacakları çalışmanın nasıl örgütleneceğini tanımlayan belge.<br />
Ortaklığı yönetmekten (örgütlemekten) sorumlu birey ya da kuruluş.<br />
Ortakların, bölgesel kalkınma programları yaşam döngüsünün farklı aşamalarına dahil olması.<br />
Ortaklık içerisinde, ortakların birlikte çalışmalarını yönetmenin bir tekniği, bölgesel kalkınma<br />
programı ile ilgili konularda, farklı ortakları (aynı zamanda paydaşları) temsil eden bireylerle<br />
tartışmalar başlatmaktır; bu da genellikle bölgesel kalkınma fonlarının programlama aşamasında<br />
örgütlenir.<br />
Kısaltmalar<br />
ABKF <strong>Avrupa</strong> Bölgesel Kalkınma Fonu (European Regional Development Fund - ERDF)<br />
AD<br />
Ara değerlendirme (Mid-term evaluation - MTE)<br />
ASF<br />
<strong>Avrupa</strong> Sosyal Fonu (European Social Fund - ESF)<br />
ATYGF <strong>Avrupa</strong> Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu (European Agricultural Guidance and Guarantee Fund - EAGGF)<br />
BOP Bölgesel operasyonel program (Regional operational programme - ROP)<br />
ÇSTK Çevre alanında çalışan sivil toplum kuruluşları (Environmental non-governmental organisation - ENGO)<br />
GZFT Güçlü yönler, zayıf yönler, fırsatlar ve tehditler (Strengths, weaknesses, opportunities and threats- SWOT)<br />
BİBS Bölgesel İstatistik Birimleri Sınıflandırması (Nomenclature of territorial units for statistics - NUTS)<br />
KKP<br />
Kırsal Kalkınma Planı (Rural Development Plan - RDP)<br />
KOBİ Küçük ve orta büyüklükte işletme (Small and medium enterprise - SME)<br />
PİG<br />
Program izleme grubu (Programme monitoring group - PMG)<br />
PİK<br />
Program izleme komitesi (Programme monitoring committee - PMC)<br />
SÇD Stratejik çevresel değerlendirme (Strategic environmental assessment - SEA)<br />
SOP Sektörel operasyonel program (Sectoral operational programme - SOP)<br />
STK<br />
Sivil toplum kuruluşu (Non-governmental organisation - NGO)<br />
TPB<br />
Tek programlama belgesi (Single programming document - SPD)<br />
8<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
Giriş<br />
“Geçmişte çoğu zaman, ortaklığa giden yol iyi<br />
niyetlerle bezenmiş olsa da, sonunda, çok zaman<br />
alan ve emeklerin ziyan olduğu çıkmazlara girerek,<br />
ilgili herkes için hayal kırıklığı ve pişmanlıkla<br />
sonuçlanmıştır.<br />
Demokrasi gibi, katılım da pek çok insana pek çok<br />
şey ifade etmiştir. Katılım için fırsatlar, yakalanmak<br />
üzere beklemektedir; ancak yalnızca katılanların<br />
tümü ortak bir anlayışa sahiplerse ve ortak bir dili<br />
paylaşıyorlarsa.”<br />
Brian Batson, Management in the Voluntary Sector<br />
Unit [Gönüllü Sektöründe Yönetim Birimi], Leeds<br />
Metropolitan Üniversitesi, Wilcox, D: The Guide<br />
to Effective Participation [Etkin Katılım Rehberi],<br />
Londra, 1994, http://www.partnerships.org.uk/<br />
guide/index.htm<br />
“Bölgesel Kalkınma Programlarının<br />
Yeşillendirilmesi”<br />
“Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi”<br />
(Greening Regional Development Programmes - GRDP), AB<br />
tarafından finanse edilen ve ortakların, çevreye olan etkileri<br />
en aza indirerek bölgesel kalkınmayı nasıl başarabilecekleri<br />
konusunda birbirlerinin deneyimlerinden öğrenmelerine<br />
olanak sağlayan <strong>Avrupa</strong> çapında bir ağdır.<br />
Bizler bu ağ içerisinde, hem kendi aramızda hem de<br />
ekonomik kalkınmaya katkıda bulunan diğer kuruluşlarla,<br />
uygulanabilir bilgileri paylaşırız ve çevrenin ekonomik<br />
kalkınma programlarına dahil edilmesinin yararlarını açıkça<br />
ortaya koyarız.<br />
Amacımız, <strong>Avrupa</strong>lı kuruluşları, GRDP sözleşmesini<br />
imzalayarak, ekonomik refah ile çevresel yararları<br />
dengeleme konusunda kararlı davranacaklarını göstermeye<br />
teşvik etmektir.<br />
Bu amaçla, proje süresince, kalkınma programlarına dahil<br />
olan kuruluşlara, çevre konusunu dikkate alarak çalışmalarına<br />
entegre etmelerine yardımcı olmak için çeşitli araçlar ve<br />
kılavuz ilkeler geliştirip yayacağız.<br />
Raporun hedefleri<br />
GRDP Ağı tarafından hazırlanan bu rapor, çevresel ortakların<br />
programa katılımına odaklanarak, mevcut AB Yapısal Fon<br />
yardımlarını yönetmedeki iyi uygulamaları ortaklık aracılığıyla<br />
özetlemeyi amaçlamaktadır.<br />
Mevcut programlardan alınan dersler, Yapısal Fonlarda<br />
ve diğer ulusal ve bölgesel programlarda kullanılabilir<br />
ve kullanılmalıdır. Bu belgede bulunan öneriler, ulusal<br />
ve bölgesel ajanslar tarafından, program geliştirme ve<br />
uygulama süreçlerinin geliştirilmesi için kullanılabilir.<br />
Raporun hedeflediği gruplar şunlardır:<br />
• Yapısal Fon programları da içinde olmak üzere, bölgesel<br />
programlama süreçlerinden sorumlu yetkililer;<br />
• Operasyonel programları yöneten yetkililer;<br />
• Stratejik çevresel değerlendirmeler (SÇD) ya da uygulama<br />
öncesi çalışmalar yapan değerlendirme ekipleri;<br />
• Yapısal Fonlar ve Uyum Fonu da dahil olmak üzere,<br />
bölgesel kalkınma fonlarını kullanan diğer kuruluşlar.<br />
Rapor operasyonel programların <strong>Avrupa</strong> Konseyi<br />
Tüzüğü’nde tanımlandığı şekilde detaylandırılmasına olanak<br />
sağlayan bir yaklaşımın ana hatlarını vermektedir. Ayrıca,<br />
programların ortaklık kapsamında yönetilmesi, izlenmesi ve<br />
değerlendirilmesiyle ilgili bilgiler de sunmaktadır.<br />
Bu rapor, tamamen tavsiye niteliğindedir, herhangi bir<br />
<strong>Avrupa</strong> Konseyi tüzüğü ya da direktifinin aktarımına yönelik<br />
açıklayıcı bir kılavuz değildir.<br />
Raporun yapısı<br />
Rapor beş bölümden oluşmaktadır:<br />
• Mevzuata ve yaygın uygulamalara dayalı olarak ortaklığın<br />
tanımı.<br />
• Programlamada ortaklık – AB-15 ile bazı yeni Üye<br />
Devletler’de Yapısal Fonların yönetiminde mevcut<br />
ortaklık uygulamalarından örnekler; bunun yanı sıra,<br />
özellikle bu aşamada iyi bir ortaklığın nasıl örgütleneceği<br />
konusunda temel öneriler.<br />
• Uygulamada ortaklık – en iyi uygulamalar ve öneriler.<br />
• İzleme ve değerlendirmede ortaklık – en iyi uygulamalar<br />
ve öneriler.<br />
• İyi ortaklığı örgütlemenin önündeki en önemli engelleri<br />
belirleme denemesi.<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
9
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
İlgili çalışmalar ve yayınlar<br />
Bu rapor, GRDP Projesi kapsamında yapılan araştırmalar<br />
ve röportajlar yoluyla toplanan verilere dayanarak<br />
hazırlanmıştır. Temel veriler, GRDP’nin, çevrenin<br />
bölgesel kalkınmaya entegre edilmesindeki iyi uygulama<br />
örneklerini, pratik çözümleri ve zorlukları inceleyen,<br />
Mayıs 2005 tarihli “Green Growth (Yeşil Büyüme)”<br />
başlıklı denetim raporundan alınmıştır.<br />
Ağustos 2005’te, Yapısal Fonlarla ilgili çalışmalarda ortaklığın<br />
Üye Devletler’de nasıl işletildiğini belirlemek amacıyla,<br />
anketler ve telefon görüşmeleri yoluyla özel bir araştırma<br />
yapılmıştır. Programa dahil olan çevreyle ilgili yetkili<br />
kurumlar, yönetim otoriteleri, bölgesel ve ulusal kuruluşlar<br />
ve STK’lar ile ilişki kurulmuştur.<br />
Aşağıdaki sorular, projeyi özel olarak ilgilendiren sorular<br />
olarak belirlenmiştir:<br />
• 2000-2006 döneminde hangi ortaklar – özellikle çevreyle<br />
ilgili olanlar – projeye dahildiler<br />
• Bunların görevleri nelerdi<br />
• Gelecekte projeye kimler dahil edilmelidir<br />
• Çevreyle ilgili olanlar ve diğer ortaklar, düzenlemeler,<br />
programlama, yönetim ve değerlendirme tartışmalarına<br />
ne zaman dahil edildiler Gelecekte ne zaman dahil<br />
edilmeliler Ortakların hakları ve görevleri konusundaki<br />
bilgiler halen mevcut mudur<br />
• Ortaklık için iç düzenlemeler var mıdır<br />
• Başarılı ortaklıklar için hangi kriterler önerilmelidir<br />
• Ortaklıklar, hangi sorunlarla karşı karşıyadır; örneğin,<br />
çevreyle ilgili ortakların seçiminde ve gizlilik konusunda<br />
Bu alandaki ilgili raporlar da kullanılmıştır:<br />
• Delivering Sustainable Development (Sürdürülebilir<br />
Kalkınmayı Yerine Getirmek), 2006’dan sonra <strong>Avrupa</strong><br />
bölgesel politikaları konusunda Çevre STK’larının ortak<br />
görüşü. BirdLife International, CEE Bankwatch Network<br />
(Orta ve Doğu <strong>Avrupa</strong> Banka İzleme Ağı), CEEWEB<br />
(Biyoçeşitliliğin Zenginleştirilmesi için Orta ve Doğu<br />
<strong>Avrupa</strong> Çalışma Grubu), Friends of the Earth Europe<br />
(Yeryüzü Dostları - <strong>Avrupa</strong>), Milieukontakt Oost-Europa<br />
ve WWF (Doğal Hayatı Koruma Vakfı).<br />
• The Illusion of Inclusion (Katılım Yanılsaması) – Doğu<br />
ve Orta <strong>Avrupa</strong>’daki yeni AB üyesi devletlerde STK’ların<br />
Yapısal Fonlara erişimi, Brian Harvey Sosyal Araştırma<br />
Ltd. Şti., Temmuz 2004.<br />
• Partnerships for Sustainable Development<br />
(Sürdürülebilir Kalkınma için Ortaklıklar) – Doğu<br />
<strong>Avrupa</strong>’da Yapısal Fonlar programlama süreci hakkında<br />
rapor; Centre for Community Organising (Halkın<br />
Örgütlenmesi Merkezi, Çek Cumhuriyeti); National<br />
Society of Conservationists (Ulusal Doğa Korumacıları<br />
Derneği, Macaristan); Green Liberty (Yeşil Özgürlük,<br />
Letonya); European Centre of Sustainable Development<br />
(<strong>Avrupa</strong> Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi, Polonya);<br />
Centre for Environmental Public Advocacy (Çevresel<br />
Kamu Savunuculuğu Merkezi, Slovakya); Milieukontakt<br />
Oost-Europa, Hollanda, Şubat 2004.<br />
• Promoting Regional Sustainable Development<br />
through European Funding Programmes: The<br />
experience of the East of England (<strong>Avrupa</strong> Fonları<br />
Programları Yoluyla Bölgesel Sürdürülebilir Kalkınmanın<br />
Desteklenmesi: Doğu İngiltere Deneyimi), Simon<br />
Chubb, Haziran 2005.<br />
“Ortaklık” tanımımız<br />
Ortaklık, 1999 AB Yapısal Fonlar Tüzüğü’nün genel bir<br />
şartıydı. 2007-2013 için hazırlanan tüzükte ise ortaklar<br />
ayrıntılı olarak tanımlanmıştır (Bölüm 1, “Ortaklık Tanımı”na<br />
bakınız). Tüzükte açıkça belirtilenler dışında, ulusal, bölgesel<br />
ve yerel düzeyde başka paydaşların katılımı da düşünülebilir.<br />
Bir ortaklık içinde çalışırken şöyle sorabiliriz: Bunu niye<br />
yapıyoruz Geniş, katılımcı bir yapı içinde çalışmanın esas<br />
sonuçları, avantajları ya da katma değerleri nelerdir Hatta,<br />
“iyi bir ortaklık” nedir<br />
Yanıtlar kolay değildir; zira, bir programın, ortaklık çalışması<br />
içinde yürütülerek kilit gelişmeleri nasıl başardığını tam<br />
olarak ölçemeyiz. Henüz kesin sonuçları olan büyük bir<br />
karşılaştırmalı çalışma yapılmamıştır ama böyle bir çalışma<br />
yapılsa bile, sorunlar açıklığa kavuşmayabilir.<br />
Ortaklığın yararları<br />
AB Komisyonu, ortaklık çerçevesinde çalışma konusunda<br />
ısrarlıdır. Aslında böyle bir çalışmanın programlar açısından<br />
çeşitli yararları vardır:<br />
• Daha iyi nitelikli programlar: Programlamada<br />
ortaklık, paydaşların program içeriği hakkında daha ilk<br />
aşamalardan itibaren detaylı bilgi elde edebilmeleri<br />
ve programın gelişimini etkilemeleri anlamına gelir.<br />
Programlamada ortaklık, programın çevresel, ekonomik<br />
ve sosyal hedeflerinin açıkça görülmesini sağlar<br />
ve bu hedefler de program içinde alınan önlemler<br />
yoluyla, doğrudan bireysel projelerin sonuçlarına<br />
dönüştürülebilir. Böylece, projelerin niteliklerine göre<br />
daha iyi seçilmeleri sayesinde fonlardan daha gelişmiş<br />
bir şekilde yararlanılarak, vergi ödeyenlerin parası daha<br />
etkin bir biçimde kullanılmış olur. Uygun bir şekilde<br />
yönetildiğinde, ortaklık, demokratik siyasi karar verme<br />
sürecini de geliştirir.<br />
• Daha iyi program performansı: Uygulamada ortaklık<br />
daha entegre bir yaklaşımla sonuçlanır. Çatışmaları,<br />
eleştirileri ve para da dahil olmak üzere, kaynakların<br />
israfını azaltır. Proje seçim sürecindeki şeffaflık ve<br />
açıklığın yanı sıra, yanlış kullanım ve yolsuzluğun<br />
önlenmesini, programın düzgün yürütülmesini destekler.<br />
Paydaşların katılımı, bir programın desteklemeyi<br />
planladığı eylemlerin daha iyi anlaşılmasına yardımcı<br />
olur. O zaman bu paydaşlar, bilginin potansiyel proje<br />
10 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
başvuru sahiplerine daha yararlı olacak şekilde, mümkün<br />
olduğunca geniş biçimde yayılmasını sağlayabilirler.<br />
Başvuru sahiplerinin daha iyi bilgilendirilmiş olması, daha<br />
iyi projelerin, daha iyi sunulması demektir. Ortaklık, hem<br />
finanse edilen projelerin yerelde sahiplenilmesini hem<br />
de ekonomik ve sosyal gelişim politikalarının yasalara<br />
uygunluğunu güçlendirir.<br />
• Daha etkili sonuçlar: Programlama ve uygulamada<br />
ortaklık, plancılar ve karar vericilerin, sosyo-ekonomik<br />
gereksinimler ya da belirli bir bölgenin özel koşulları<br />
doğrultusunda programlar tasarlamasına yardımcı olur.<br />
Böylece, programın sonuçları çok daha tahmin edilebilir<br />
bir nitelikte olacaktır. İzleme komitelerinde ortaklık, iyi<br />
yönetildiği takdirde, katılan bütün tarafların çevresel<br />
olarak sürdürülebilir bölgesel kalkınmanın ilkelerini<br />
anlamalarına yardımcı olur. Farklı paydaşlar arasında<br />
bir deneyim ve bilgi alışverişi olması için iyi bir ortam<br />
oluşturur. İzleme ve değerlendirmede ortaklık, katılan<br />
tüm taraflar açısından düşük maliyetli bir öğrenim<br />
deneyimidir.<br />
Bu yararlar doğrultusunda, iyi bir ortaklığın ne olduğu<br />
sorusuna verilecek yanıt şudur: Sadece yukarıda sayılan<br />
olumlu etkilerin hepsini uygulamayı başarabildiğiniz<br />
zaman iyi bir ortaklığınız olabilir. Bu nedenle, programın<br />
detaylandırılması ve uygulanması sırasında ortakların,<br />
program içeriğini – önceliklerini, önlemleri ve ilgili finansmanı<br />
– gerçekten etkilediğini kanıtlayabildiğiniz zaman iyi bir<br />
ortaklık gerçekleştirilmiş demektir. Proje değerlendirme<br />
ve izleme sürecinde ortakların rolleri açıkça belirlenmiş<br />
olacaktır; ya karar verici organlarda görev alacak ya da bu<br />
organların karar verme süreçlerine katılacaklardır.<br />
Paydaşların, programlama hakkında sadece bilgi sahibi<br />
olmanın yanı sıra programlama yetileri de varsa, bölge<br />
hakkındaki bilgileriyle projenin uygulanmasına pratik<br />
açıdan olumlu katkıları olabilir ve programın tasarımını<br />
etkileyebilirler. Böylece, program bölgenin gereksinimlerini<br />
daha iyi yansıtacak ve uygulama daha düzgün ilerleyecektir.<br />
Ortaklığın niteliği, sorumlu resmi kuruluşların kararlılığına ve<br />
siyasi kültürün niteliğine büyük ölçüde bağlıdır.<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
11
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
1<br />
Ortaklık tanımı<br />
“Ortaklık” için genel olarak kabul görmüş bir pan-<strong>Avrupa</strong><br />
tanımı bulunmamaktadır. 1 Bir tanım oluşturmaya çalışırken<br />
elimizde iki seçenek vardır:<br />
• AB mevzuatı ile ulusal mevzuatı araştırmak: Çoğu<br />
durumda, ulusal mevzuat, bölgesel/yerel kalkınma<br />
çalışmalarının çerçevesidir; AB düzeyinde ise,<br />
Yapısal Fonları düzenleyen mevzuata<br />
bakılacaktır.<br />
• Bölgesel ve yerel düzeyde kalkınma çalışmalarının<br />
yönetme konusunda ortaklığın temel ilkelerini<br />
incelemeye çalışmak: Bu seçenek muhtemelen<br />
plancılar, sorumlu makamlar, proje başvuru<br />
sahipleri, uzmanlar ve kamuoyu arasındaki<br />
iletişim yöntemleriyle ilgili iyi uygulamalara<br />
(bazılarına göre “en iyi uygulamalar”a) bakmayı<br />
içerecektir.<br />
Her iki seçenek yoluyla da bir tanımın kısaca ve karmaşık<br />
olmayan bir şekilde yapılması çok zordur ama biz elimizden<br />
geleni yapacağız.<br />
1.1. Yasal tanım<br />
Uyum Politikası İçin Genel AB Tüzüğü<br />
2007–2013 yılları arasındaki dönem için, <strong>Avrupa</strong> Bölgesel<br />
Kalkınma Fonu, <strong>Avrupa</strong> Sosyal Fonu ve Uyum Fonu<br />
konusunda genel hükümleri belirleyen 1083/2006 sayılı<br />
Konsey Tüzüğü, bir önceki 1260/1999 sayılı tüzüğe<br />
göre ortaklık ilkelerinin daha ayrıntılı bir tanımını<br />
vermektedir.<br />
Tüzüğün 11. Maddesi’nde yapılan değişiklikler bir<br />
devrimden ziyade, küçük bir evrim niteliğindedir.<br />
Komisyon, yapılan değişikliklerle belli konularda daha açık<br />
olmaya çalışmaktadır:<br />
Madde 11 - Ortaklık<br />
1. Fonların hedefleri, Komisyon ile her bir Üye<br />
Devlet arasındaki yakın işbirliği (bundan böyle<br />
ortaklık olarak anılacaktır) çerçevesinde takip<br />
edilecektir. Her bir Üye Devlet, geçerli olan her<br />
yerde ve mevcut ulusal kural ve uygulamalara<br />
uygun olarak, aşağıda örneklenen yetkili kurumlar<br />
ile kuruluşlar arasında bir ortaklık oluşturacaktır:<br />
a. yetkili bölgesel, yerel, kentsel ve diğer resmi<br />
makamlar;<br />
b. ekonomik ve sosyal ortaklar;<br />
c. sivil toplumu temsil eden diğer bütün uygun<br />
kuruluşlar, çevresel ortaklar, kadın-erkek eşitliğini<br />
teşvik eden sivil toplum kuruluşları ve diğer<br />
kuruluşlar.<br />
Her bir Üye Devlet, kadın-erkek eşitliğini teşvik<br />
etme gerekliliği ile ve çevre koruma ve iyileştirme<br />
koşullarının kalkınmaya entegrasyonu yoluyla<br />
sürdürülebilir kalkınmayı göz önünde tutarak,<br />
ulusal kural ve uygulamalara uygun bir biçimde...<br />
ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde ve ekonomik,<br />
toplumsal, çevresel veya diğer alanlarda temsil<br />
yeteneği en yüksek olan ortakları (bundan<br />
böyle ortaklar olarak anılacaktır) tayin<br />
edecektir.<br />
2. Ortaklık, 1. paragrafta tanımlanan her bir ortak<br />
kategorisinin ilgili kurumsal, yasal ve mali yetkileri<br />
ile tam uyum içinde yürütülecektir.<br />
Ortaklık, operasyonel programların hazırlığını,<br />
uygulanmasını, izlenmesini ve değerlendirilmesini<br />
kapsayacaktır. Üye Devletler, uygun olan<br />
hallerde, her bir aşama için belirlenmiş zaman<br />
sınırı içinde, ilgili her bir ortağı ve özellikle de<br />
bölgeleri, programlamanın farklı aşamalarına dahil<br />
edecektir.<br />
3. Komisyon fonlardan alınacak yardım konusunda,<br />
her yıl ekonomik ve sosyal ortakları <strong>Avrupa</strong><br />
düzeyinde temsil eden kuruluşlara, danışacaktır.<br />
12<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
1<br />
Aşağıdaki giriş ifadeleri (“giriş kısımları” olarak<br />
da bilinen açıklayıcı koşullar), ortaklık konusuna<br />
odaklanmaktadır:<br />
(23) Topluluk faaliyeti, Üye Devletler tarafından<br />
yürütülen faaliyetleri tamamlayıcı nitelikte olmalı<br />
veya katkıda bulunmayı hedeflemelidir. Ortaklık,<br />
Üye Devletler’in kurumsal düzenlemelerini<br />
tümüyle dikkate alarak, farklı ortakların, özellikle<br />
de bölgesel ve yerel kurumların katılımına<br />
yönelik düzenlemeler gerçekleştirmek suretiyle<br />
güçlendirilmelidir.<br />
(29) Bu Tüzük koşulları uyarınca, gerçek bir ekonomik<br />
etki sağlamak için, Yapısal Fonlardan gelen<br />
katkılar, Üye Devletler’in kamu harcamalarının<br />
yerini almamalıdır. Yapısal Fonların ulusal<br />
fonlarla birlikte kullanılması ilkesinin (the<br />
principle of additionality) ortaklık vasıtasıyla<br />
gerçekleştirilmesi, tahsis edilen mali kaynakların<br />
boyutları nedeniyle, “Yakınsama” (convergence)<br />
hedefine uygun bölgelerde yoğunlaşmalıdır;<br />
fonları birlikte kullanma ilkesine uyulmazsa, bu<br />
durum mali bir düzeltmeyle sonuçlanabilir.<br />
(30) Topluluk, ekonomik ve sosyal uyum yönündeki<br />
çabaları bağlamında, fonların bütün uygulama<br />
aşamalarında Antlaşma’nın 2. ve 3. maddelerinde<br />
öngörüldüğü şekilde kadınlar ve erkekler<br />
arasındaki eşitsizlikleri giderme ve eşitliği teşvik<br />
etme ve bunun yanı sıra cinsiyet, ırk veya etnik<br />
köken, din veya inanç, engellilik, yaş veya cinsel<br />
tercih temelinde ayrımcılıkla mücadele etme<br />
hedeflerini gözetecektir.<br />
Tüzüğün 11. Maddesi’ni analiz edecek olursak; bu madde,<br />
AB Bölgesel Politikaları’nın bütün uygulama aşamalarında<br />
(programlama aşamasından, programların yürütülmesi ve<br />
değerlendirilmesi aşamalarına kadar), ortaklığın göz önünde<br />
bulundurulmasını vurgulamaktadır. Burada, programlamanın<br />
her iki düzeyine de değinilmektedir: Ulusal stratejik referans<br />
çerçevesi ve operasyonel programlar.<br />
Sürece dahil edilmesi gereken daha uzun bir ortaklar listesi<br />
verilmekte ve bu listede hükümet-dışı kuruluşlar ile sivil<br />
toplum kuruluşları da yer almaktadır.<br />
Bölgelerin programlama konusundaki rolü vurgulanmaktadır:<br />
“Üye Devletler, uygun ortakların her birini ve özellikle de<br />
bölgeleri (…) dahil edecektir.”<br />
Komisyon, yapısal yardım ve bölgesel politikalar konularında<br />
ekonomik ve sosyal ortaklara danışma konusunda kendini<br />
taahhüt altına sokmaktadır.<br />
O halde, bu maddede değişmeyen şey ne olmuştur<br />
Komisyon, ortaklığın nasıl örgütlenmesi gerektiği konusunda<br />
yasamaya ilişkin ayrıntıları (veya en azından ayrıntılı ve<br />
bağlayıcı yönergeleri) ortaya koyma konusunda hâlâ isteksiz<br />
kalmıştır. Dolayısıyla, yasal tanım eksikliği sorunu devam<br />
etmektedir. Yeni madde, önceki 8. Madde’den daha<br />
açıklayıcı değildir. Ortaklığın içeriği konusundaki karar, Üye<br />
Devletlerin kendilerine bırakılmaktadır. Bu durum, halka<br />
danışma, süreçlere dahil olma ve katılımcı demokrasi<br />
uygulamalarının henüz çok gelişmediği ülkelerde – ki bu<br />
durum yalnızca yeni Üye Devletler için söz konusu değildir<br />
- büyük sorunlara neden olabilir. Bu konuların açık olmaması<br />
tartışmayı, programların onay sürecinde <strong>Avrupa</strong> Komisyonu<br />
ve Üye Devletler arasında yürütülen müzakerelere<br />
bırakmaktadır. <strong>Avrupa</strong> Komisyonu, program döngüsünün<br />
her bir aşamasında ortakların katılımına ilişkin ayrıntılı asgari<br />
standartları sağlamamakta, dolayısıyla da ortakların sürece<br />
dahil edilme derecesine ilişkin olarak ortaya konulan farklı<br />
görüşler, onay sürecinde gecikmelere neden olabilmektedir.<br />
<strong>Avrupa</strong> Komisyonu, yapısal yardım döngüsünün her bir<br />
aşamasında ortakların katılımına da sınırlar getirilebileceğini<br />
ve bu sınırların göz önünde tutulması gerektiğini<br />
vurgulamıştır.<br />
Bu değerlendirmenin neticesinde vardığımız sonuç, Tüzüğün<br />
bazı konularda, örneğin ortaklığa katılacak olan kurum<br />
ve ortakların kimler olacağının sıralanması konusunda,<br />
daha açık olduğudur. Bu durum, AB’nin bölgesel politika<br />
uygulamalarına ortaklık yaklaşımının getirilmesine kesinlikle<br />
yardımcı olacaktır, ama 11. Madde’de görülen değişiklikler,<br />
ne yazık ki olması gerektiğinden çok daha az iddialı<br />
değişikliklerdir.<br />
Komisyonun İlgili Tebliğleri<br />
<strong>Avrupa</strong> Komisyonu tarafından 2002 yılında yayımlanan<br />
<strong>Avrupa</strong> Yönetişim Beyaz Kitabı’nı, 704 (2002) sayılı Tebliğ<br />
takip etmiştir: “Güçlendirilmiş bir danışma ve diyalog<br />
kültürüne doğru – Komisyon’un, ilgili taraflarla yapacağı<br />
danışmalar konusunda belirlenen genel ilkeler ve asgari<br />
standartlar” 2<br />
Tebliğin getirdiği en büyük avantaj, danışma süreçleri için<br />
temel ilkeleri ve asgari standartları belirlemesidir.<br />
<strong>Avrupa</strong> Komisyonu tarafından yürütülen danışma süreçleri,<br />
doğrudan sürece katılanlar ve kamuoyu açısından şeffaf<br />
olmalıdır.<br />
Aşağıdaki konular açık olmalıdır:<br />
• hangi konular geliştiriliyor<br />
• danışma için hangi mekanizmalar kullanılıyor<br />
• kime ve niçin danışılıyor<br />
• politikanın oluşumundaki kararları neler etkilemiştir<br />
Asgari standartlar aşağıdaki gibidir:<br />
• Danışma konusundaki bütün tebliğler açık ve kısa olmalı<br />
ve yanıtları kolaylaştırmak için gerekli bütün bilgileri<br />
içermelidir.<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
13
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
1<br />
• Bir danışma sürecinde, hedef grup(lar) tanımlanırken,<br />
Komisyon, ilgili taraflara görüşlerini ifade etmeleri için bir<br />
fırsat verilmesini sağlamalıdır.<br />
• <strong>Avrupa</strong> Komisyonu, bütün hedef kitlelerin<br />
gereksinimlerini karşılamak için süreçle ilgili olarak<br />
farkındalık sağlamaya yönelik yeterli tanıtımı yapmalı<br />
ve iletişim araçlarını buna göre uyarlamalıdır. Halka<br />
danışma amacıyla yapılan görüşmeler, diğer iletişim<br />
araçlarını dışarıda bırakmadan Internet üzerinden<br />
yayınlanmalı ve “tek erişim noktası”ndan ilân edilmelidir.<br />
• <strong>Avrupa</strong> Komisyonu, davetlerin planlaması ile<br />
yanıtlanmasına ve yazılı katkılara yeterli zaman<br />
ayırmalıdır. Komisyon, halka danışma sürecinde yazılı<br />
olarak verilecek yanıtlar için en az 8 hafta tanımaya ve<br />
toplantılar için 20 iş günü önceden bildirimde<br />
bulunmaya çaba göstermelidir.<br />
• Katkıların teslim alındığı, katkı sahibine bildirilmelidir.<br />
Halka danışma görüşmelerinin sonuçlarına Internet<br />
üzerinde tek erişim noktasına bağlı web sitelerinden yer<br />
verilmektedir.<br />
Aarhus Sözleşmesi<br />
AB mevzuatı, ortaklık konusunda açık ve uygulanabilir<br />
bir ortaklık tanımı ortaya koymadığından ve öte yandan<br />
yayımlanan tebliğlerin, tüzüklerden çok daha belirgin<br />
açıklıkta olmaması sebebiyle, ortaklık için bir tanım<br />
bulmaya yönelik araştırmalarımıza Aarhus Sözleşmesi’nde<br />
belirtilen aracı inceleyerek devam edebiliriz.<br />
Aarhus Sözleşmesi (Çevresel Konularda Bilgiye Erişim,<br />
Karar Verme Sürecine Halkın Katılımı ve Yargıya<br />
Başvuru Hakkı Sözleşmesi), Birleşmiş Milletler <strong>Avrupa</strong><br />
Ekonomik Komisyonu (United Nations Economic<br />
Commission for Europe, UN-ECE) üyesi 38 Üye Devlet<br />
tarafından Haziran 1998’de Danimarka’nın Aarhus kentinde<br />
imzalanmıştır. <strong>Avrupa</strong> Komisyonu’nun kendisi de Sözleşmeyi<br />
imzalamıştır ve sonuç olarak Sözleşme hükümleri AB’nin<br />
tüm kurumları ve idari uygulamaları için de geçerlidir.<br />
Sözleşme, ortaklık ilkesinin bölgesel planlamada<br />
uygulanması için yasal ve kurumsal bir çerçeve<br />
sağlamaktadır. Sözleşme hükümleri her ne kadar yalnızca<br />
çevresel konulara yönelik olsa da, daha geniş bir temelde<br />
uygulanabilir olan evrensel ve genel bir sistem<br />
sunmaktadır.<br />
Sistem üç dayanak üzerine inşa edilmiştir:<br />
• bilgiye erişim;<br />
• halkın karar verme sürecine katılımı;<br />
• halkın yargıya başvuru hakkı.<br />
Sözleşmenin 7. Maddesi stratejik planlamaya atıfta<br />
bulunmakta ve halkın çevre ile ilgili plan, program ve<br />
politikaların hazırlanması sürecine dahil edilmesini<br />
öngörmektedir.<br />
Sözleşme geniş bir biçimde yorumlandığı takdirde, halkın<br />
sadece çevre plan, program ve politikalarının değil, çevre<br />
ile ilgili bütün stratejik belgelerin hazırlık sürecine de dahil<br />
edilmelerini öngörmektedir.<br />
Öte yandan, Sözleşmenin dar bir bakış açısından<br />
yorumlanması, kullanımını, çevre üzerinde doğrudan etkisi<br />
olan stratejik belgeler hakkındaki tüzükler veya çevre<br />
politikasının stratejik belgeleriyle (planlar, programlar)<br />
sınırlandırmaktadır.<br />
Aarhus Sözleşmesi’nin hangi yorumunu kabul edersek<br />
edelim, bölgesel kalkınmaya yönelik stratejik planlama<br />
süreçlerinde, Sözleşmenin düzenlemelerine göre hareket<br />
etmek için iki önemli neden vardır:<br />
• Bölgesel kalkınma ile ilgili belgelerin çevre üzerinde<br />
her zaman için doğrudan bir etkisi bulunmaktadır. Bu<br />
nedenle, Sözleşmede önerilen halkın katılımı sistemi,<br />
bölgesel kalkınma konusunda planlama belgeleri<br />
hazırlanırken her zaman uygun olan bir sistemdir.<br />
• Bu Sözleşme ile belirlenen yapı ve ilkeler, Yapısal<br />
Fonları düzenleyen <strong>Avrupa</strong> mevzuatında yer alan<br />
ortaklık ilkesinin uygulamada nasıl hayata geçirildiğini<br />
yorumlamak amacıyla kullanılabilir.<br />
Sözleşmenin 7. Maddesi, halkın katılımının “şeffaf ve<br />
adil bir çerçevede” gerçekleştirilmesini gerektirmektedir.<br />
6. Madde’nin aksine, bu madde atılması gereken<br />
adımları belirlemez. Bu durum, yetkililerin her bir faaliyet<br />
için uygun adımları atmalarına ve esnek olmalarına<br />
izin verir. Sözleşmede belirlenen yapıyı kullandığımızda,<br />
herhangi bir katılımcı sürecin aşağıdaki unsurları<br />
içerdiğini göreceğiz:<br />
• bilgiye erişim (Sözleşmenin 4. Maddesi);<br />
• bilginin etkin bir biçimde yayılması (Sözleşmenin Madde<br />
6.2’ye atıfta bulunan 5. Maddesi);<br />
• belge hakkındaki görüşlerini öğrenmek için yurttaşlara<br />
danışılması (Sözleşmenin Madde 6.3, 6.4 ve 6.8<br />
hükümlerine atıfta bulunan 7. Maddesi);<br />
• ortakların planlama ekibine doğrudan dahil edilmesi<br />
(Madde 7).<br />
Bunlar, herhangi bir katılımcı sürecin, Yapısal Fon<br />
uygulamasının planlama aşamasını özellekle vurgulayan<br />
yapan dört kilit bileşenidir. Daha ileri aşamalarda, bu<br />
bileşenlerin bazıları biraz geri çekilebilir ama asla dışarıda<br />
bırakılmaz. Örneğin, projenin değerlendirilmesi aşamasında<br />
yapılan danışma görüşmelerinin çoğunda, sadece uzmanlara<br />
danışılmaktadır; bu da uzmanların seçim süreci boyunca<br />
karar vericilere fikirlerini sunmaları için yapılmaktadır.<br />
Genellikle, halkı sürece dahil etme konusunda herhangi bir<br />
girişim bulunmamaktadır; buna rağmen, süreç yine de açık<br />
ve şeffaf olarak düşünülebilir.<br />
14 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
1<br />
1.2. Etkili bir ortaklığın temel ilkeleri ve<br />
özellikleri<br />
Büyüme ve İstihdamın Desteklemesi için Uyum<br />
Politikası: Topluluk Stratejik Yönergeleri, 2007<br />
- 2013: Bu nedenle, Üye Devletler ulusal stratejilerini<br />
geliştirirken, daha etkili, hesap verebilir ve şeffaf bir<br />
kamu idaresinin verimlilik düzeylerinin artırılmasına ne<br />
ölçüde yardımcı olabileceğini sistematik olarak analiz<br />
etmelidir [...].<br />
Uyum politikasının etkililiğini belirleyen ilgili ve<br />
son derece önemli bir faktör de, programların<br />
hazırlanmasında ve uygulanmasında, bölgesel ve<br />
yerel düzeydekiler de dahil olmak üzere bütün<br />
paydaşlar arasındaki ortaklığın niteliğidir. 3<br />
Temel ilkeler<br />
Etkili bir ortaklığın aşağıda sıralanan ilkeleri, program<br />
geliştirme aşaması için oluşturulmuştur. Bununla birlikte,<br />
program uygulama, izleme ve değerlendirme aşamaları için<br />
de geçerlidirler.<br />
Programlama belgelerinin geliştirilmesi çerçevesinde kişiler<br />
arası iletişimin temel ilkeleri:<br />
• Bütün ortakların eşitliği ve herkesin planlama sürecine<br />
katkısının tanınması. Bütün hedef grupların çıktılarına<br />
ciddi ve sorumlu yaklaşım. Planlamacılara ek olarak,<br />
uzmanlık ve yerel bilgi sağlayabilecek sivil toplum<br />
gruplarının da dikkate alınması.<br />
• Sürecin açık olması ve farklı hedef gruplarının<br />
gereksinimlerine empati ile yaklaşılması.<br />
Programlama belgelerinin geliştirilmesine yönelik temel<br />
gerekler:<br />
• Bilgiye zamanında erişim.<br />
• Diğer ortakların kapasitelerine göre, program planlama<br />
süreci için uygulanabilir bir zaman aralığı.<br />
• Herkesin aynı sürüm üzerinde çalışmasını sağlamak için<br />
taslak belgelerin paydaşlar arasında dağıtımı konusunda<br />
ayrıntılı kurallar.<br />
Belgeler konusunda karar alma sürecine ilişkin temel<br />
ilkeler:<br />
• Mümkün olan hallerde, program belgelerinin<br />
ayrıntılandırılması esnasında alınan kararlardaki fikir<br />
birliğini ve geniş mutabakatı vurgulayın. Bu tür uzlaşma<br />
ve mutabakatlar, programların sorumlu makamlarca<br />
(bakanlık ve hükümet) benimsenmesi sırasında, resmi<br />
karar alma sürecine olumlu katkıda bulunur.<br />
• Belgelerin yapı, içerik ve kapsamına ilişkin onay için<br />
atılacak adımları ve bu gibi kararlarda tam olarak kimin<br />
sorumlu olduğunu önceden belirleyin ve yayımlayın. Bu,<br />
paydaşların daha sonra yaşayabilecekleri düş kırıklığını<br />
ve abartılı beklentileri önler.<br />
Etkili bir ortaklığın özellikleri<br />
Bu metinde ortaya konulduğu şekliyle ortaklık yapısı,<br />
yukarıda açıklanan Aarhus Sözleşmesi’nin yapısına çok<br />
benzemektedir. Herhangi bir süreç, bir ortaklık olarak<br />
düşünülecekse, aşağıdaki özellikleri göstermelidir:<br />
Ortakların tanımlanması<br />
Karar verici, program planlayıcısı ile işbirliği halinde ilgili veya<br />
doğrudan etkilenen hedef grupları tanımlamalıdır. (Ortaklar<br />
listesi için için Konsey Tüzüğü 2007–2013, Madde 11, sayfa<br />
6’ya bakınız.)<br />
Ortakların seçimi açık ve şeffaf olmalıdır. Seçimi etkileyecek<br />
siyasi tercihlerden kaçınmak için kesin ve önceden ilân<br />
edilmiş kriterleri temel alan seçim araçları veya açık rekabete<br />
başvurulmalıdır. Birçok Üye Devlet’te ortaklar, Yönetim<br />
Oteritesi aracılığıyla bölgesel veya yerel yetkililer tarafından<br />
seçilmektedir.<br />
Etkili bir ortaklıkta aşağıdaki unsurların bulunması gerektiğini<br />
düşünüyoruz:<br />
• Programlama Oteritesi;<br />
• programla ilgili alanın bölgesel yetkilileri ve yerel<br />
yetkililer;<br />
• yasal ekonomik, sosyal ve çevre kuruluşlarının<br />
temsilcileri;<br />
• ekonomik, sosyal ve çevresel konularda faaliyet<br />
gösteren STK’ların temsilcileri;<br />
• politikacılar;<br />
• gerektiği durumda ek uzmanlar.<br />
Bilgilendirme kampanyası<br />
Program planlama süreci konusundaki bilgiler istekte<br />
bulunanlara verilir ve ayrıca şu temel araçlar kullanılarak etkin<br />
bir biçimde yayılır: Web sayfaları; e-konferanslar; broşürler,<br />
bültenler ve diğer basılı malzemeler ile kitle iletişim araçları.<br />
Halka danışma<br />
Program planlayıcısı, program planlama sürecinin belli<br />
aşamalarında, her gerçek veya tüzel kişinin materyaller<br />
konusunda görüşünü belirtmesi için fırsat vermelidir. Bu<br />
görüş, stratejik belge oluşturulurken göz önüne alınmalıdır.<br />
Her yorum kaydedilir, kamuya duyurulur, değerlendirilir ve<br />
– ilgili ise – belgeye eklenir. Bu amaçla, uygun iletişim<br />
araçları hazırlanır (seminerler, çalıştaylar ve e-araçlar).<br />
En azından stratejik belgenin genel kavramına ilişkin<br />
danışmaların sonunda, kamu bilgilendirme toplantılarında<br />
tartışmalar yapılmalıdır.<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
15
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
1<br />
Doğrudan katılım<br />
Paydaş temsilcisi, çoğu kez plancılar/danışmanlar tarafından<br />
hazırlanan taslak belgelerin tartışılması için kurulan bir<br />
tematik çalışma grubunun üyesidir. Tarafların meşruluğu<br />
ve özel hedef grupların seçim veya dışarıda bırakılmasının<br />
meşruluğu konusunda zorlu sorunlar vardır. Doğrudan<br />
etkilenmeyen veya ilgili olmayan hedef gruplar elenebilir<br />
ama çalışma grubunun lojistiği uygulanabilir kalmalıdır.<br />
Çalışma grubu, çalışma sisteminin sunulduğu giriş<br />
semineri veya konferansı gibi bir etkinlikte halka açık olarak<br />
oluşturulabilir. Giriş semineri düzenlenirken, ilgili bütün<br />
grupların (STK’lar, stratejik belgenin düzenleyeceği alan<br />
içinde yaşayan yurttaşlar, belediye başkanları vb.) çok<br />
dikkatli bir biçimde tanımlanması gerekir.<br />
Katılımcı sürecin etkililiğinin değerlendirilmesi<br />
Çoğunlukla, değerlendirme iyi yönetilen her sürecin<br />
parçasıdır. Değerlendirme aşağıdaki hususları kontrol eder:<br />
• zorunlu (yönteme ilişkin) gereksinimlerin yerine<br />
getirilip getirilmediği;<br />
• ortakların katılımının etkili olup olmadığı;<br />
• program planlama ekibinin yukarıdaki her iki<br />
maddeye uymak için makul ölçülerde elinden gelen her<br />
şeyi yapıp yapmadığı.<br />
1.3. Genel öneriler<br />
Etkili ortaklık, ortakların program hazırlama, bütçelendirme,<br />
yönetim, izleme ve yardımın değerlendirilmesi süreçlerine<br />
erken bir aşamada dahil olmalarını gerektirmektedir.<br />
Ortaklığın katkısı her aşamada gereklidir ve göz önünde<br />
bulundurulmak durumundadır.<br />
Deneyimler, program döngüsünün erken aşamalarında<br />
katılıma yatırım yapılması karşılığında, ortakların sonraki<br />
aşamalarda programı daha iyi kabullendiğini ve destek<br />
sağladığını göstermektedir. Her düzeyde, ortakların<br />
eşgüdümlü katkıları gereklidir ve avantajlıdır; zira önerilen<br />
önlemler konusunda uzlaşmayı artırmakta ve projenin<br />
kabulünü kolaylaştırmaktadır. Görevin sürdürülmesi<br />
ve katkıların organize edilmesi için, etkinliğin anahtarı<br />
eşgüdümdür.<br />
Doğru ortakları, doğru zamanda ve mümkünse programlama<br />
sürecinin en başında işe dahil etmek çok önemlidir. Bu<br />
noktada, ortakların temsiliyetinin devamlılığının vurgulanması<br />
gereklidir. Her bir aşamaya başka kişi veya başka kurumlarla<br />
başlamak çok zorlayıcı olur.<br />
Yeni Yapısal Fon ve Uyum Fonu Tüzükleri, uygun kurumlar<br />
arasından ulusal, bölgesel veya yerel ortaklıkları oluşturacak<br />
çevresel ortakları belirlemiştir. Çevresel ortakların, ekonomik<br />
ve sosyal ortaklar ile eşit düzeyde temsiliyetten yararlanması<br />
gerekmektedir.<br />
Bundan başka, karar alma sürecinin her aşamasında<br />
çevreyle ilgili yetkili kurumların temsilcilerinin sürekli olarak<br />
bulunması, ortakları çevresel sürdürülebilirlik konusunda<br />
bilinçlendirecektir.<br />
Çevreyle ilgili yetkili kurumların, Yapısal Fonların ötesinde,<br />
her kalkınma programına dahil edilmeleri gerektiği ileri<br />
sürülmüştür.<br />
Yerel gereksinimleri karşılayan ve yerel düzeyde daha geniş<br />
bir ölçekte kabul gören programların geliştirilmesi için yerel<br />
ortakların sürece dahil edilmesi önemlidir.<br />
Çok düzeyli bir işbirliği:<br />
• ortaklar için katma değer üretmelidir (bir ‘kazan-kazan’<br />
durumu);<br />
• kurumsal ve kişisel devamlılık ve zaman gerektirir;<br />
• esneklik ve uyarlanabilirlik gerekir;<br />
• karşılıklı güven ve itimat üzerine inşa edilmelidir;<br />
• dayatılamaz;<br />
• resmi ve gayriresmi araçlar arasında gereken dengeyi<br />
gerektirir.<br />
16 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
1<br />
1 Bazı ülkelerin ortaklık konusunda ulusal mevzuatları bulunmaktadır; ancak uygulama<br />
büyük farklılıklar göstermektedir. Aşağıda bazı örnekler verilmektedir:<br />
Polonya: Ekonomi ve Çalışma Bakanlığı’nın, İşletmelerin Rekabet Gücünün<br />
Artırılması için Sektörel Program’ı (2004-2006) Yürütme Kurulunu sosyal ve<br />
ekonomik ortakların üye olarak seçimi konusunda ayrıntılı bir işleyiş öngören 17<br />
Ağustos 2004 tarihli yönetmeliği (2004 tarih, 183 sayılı Resmi Gazete, 1887 No’lu<br />
madde). 20 Nisan 2004 tarihli Ulusal Kalkınma Planı Yasası, danışma kurullarına diğer<br />
ortakların dahil edilmesini öngörmektedir: (1) izleme ve uygulamadan sorumlu izleme<br />
komiteleri ve (2) projeleri seçen yönlendirme komiteleri. Yasa, her bir komitenin<br />
üyelerinin üçte birinin sosyal ve ekonomik ortaklardan oluşmasını öngörmektedir.<br />
Entegre Bölgesel Çalışma Program’ı için ulusal düzeyde koordine edilen ve bölgesel<br />
düzeyde hayata geçirilen ulusal ve bölgesel komiteler vardır.<br />
İngiltere, Cornwall ve Scilly Adaları İçin Hedef Bir: Çevreyle ilgili yetkili<br />
kurumların, Yapısal Fonlar içindeki rolünü tanımlama konusunda çevreyle ilgili<br />
yetkili kurumlar ile Başbakan Yardımcısı arasındaki Hizmet Düzeyi Sözleşmesi’nde<br />
(Ek 1) bu koşula atıfta bulunulmaktadır. Son olarak, Cornwall Tek Programlama<br />
Belgesi’nin (TPB) 12. Bölümü’nde yer verilen Uygulama Hükümleri, Sekretarya<br />
ve Program İzleme Komitesi’nin (PİK) ortaklar da dahil olmak üzere temel yönetim<br />
sorumluluklarını tanımlamaktadır. Bu hükümler, program için ortaklıkların yönetimi<br />
görevini Sekretarya’ya vermekte ve PİK’in ortakların program hakkında karar<br />
alma sürecine tam katılımını teşvik etmek üzere çalışma grupları oluşturacağını<br />
belirtmektedir. Bu hükümler açıkça, Genel Tüzük koşulları uyarınca Komisyon ile<br />
mutabakata varılan Tek Programlama Belgesi gibi bağlayıcıdır.<br />
2 <strong>Avrupa</strong> Komisyonu, <strong>Avrupa</strong> Yönetişim Beyaz Kitabı, Brüksel, COM(2001) 428 final<br />
5.8.2001. http://ec.eoropa.eu/governance/white_paper/index_en.htm Tebliğ 704<br />
(2001) http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/site/en/com/2002/com2002_0704en01.<br />
pdf<br />
3 Büyüme ve İstihdamın Desteklenmesi İçin Uyum Politikası: Topluluk Stratejik<br />
Yönergeleri, 2007-2013, Komisyon Tebliği, Brüksel, 05.07.2005, COM(2005) 0299, s.<br />
10,11<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
17
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
2<br />
Programlamada ortaklık<br />
2.1 Programlamada ortaklığın katma değeri<br />
Programlamada ortaklığın temel avantajları<br />
Avantajlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir:<br />
• Programlar yerel gereksinimlere yanıt verir – ortaklıkta,<br />
plancılar ve karar vericiler programı, sosyo-ekonomik<br />
koşulları, en büyük gereksinimleri, kalkınma açıklarını<br />
ve belli bir bölgenin sunduğu potansiyeli karşılayacak<br />
şekilde tasarlar. Projenin düşünüldüğü bölgede yaşayan<br />
ve çalışan insanlarla yapılacak olan görüşme, programın<br />
ayırıcı özelliklerini artırır; yerel bilgilerden ve yerel<br />
uzmanlıktan ücretsiz olarak veya çok düşük bir maliyet<br />
karşılığında yararlanılabilir. Ortaklar etkin biçimde<br />
programa dahil edilirlerse, performans göstergelerini<br />
(bunlar, herhangi bir bölgesel kalkınma programının<br />
merkezinde yer alır) aşağıdaki hususları yansıtacak<br />
şekilde tasarlamak daha kolay olur:<br />
• yerel kalkınma gereksinimleri;<br />
• ilerideki proje girişimcilerinin kurumsal ve mali<br />
kapasiteleri;<br />
• proje sahasından toplanan veriler<br />
Bir ortaklık içinde tasarlanmaları halinde, göstergeler<br />
kolaylıkla proje puanlama sistemine ve ayrıca<br />
bilgilendirme kampanyasına dönüştürülebilir. Böylece,<br />
yapısal çalışmaların etkisi, daha başlangıçtan itibaren<br />
iki ana veri toplayıcı ile işbirliği içinde uygun bir biçimde<br />
ölçülebilir: (a) proje girişimcileri ve (b) diğer ilgili kurumlar<br />
(kalkınma kuruluşları, çevre kuruluşları, istatistikler).<br />
Programın etkisi, bir ortaklık içinde tasarlanması<br />
durumunda daha öngörülebilir bir nitelik taşır.<br />
• Uygulama yapısı yerel potansiyele yanıt verir–<br />
programlama sürecine dahil edilen ortaklar, program<br />
konusunda çok erken bir aşamada ayrıntılı olarak<br />
bilgilendirilir. Daha sonra proje girişimcileri, program<br />
başlatılır başlatılmaz proje başvurularını düzenlemek<br />
için hazırdır. Bilgi akışı ve danışmanlık yardımı, ortakların<br />
kapasitelerine uygun olarak tasarlanabilir ve gerekirse<br />
uygun kapasite oluşturma faaliyetleri başlatılabilir.<br />
Uygulama yapısı bu şekilde daha etkili ve ucuz olur; zira<br />
mevcut yapılar üzerine inşa edilmektedir.<br />
Sürece dahil olan ortakların niteliğinin önemi<br />
Programlama aşamasında (ve sonraki aşamalarda) ortaklık<br />
salt çevresel ortaklardan daha fazla sayıda kuruluş için<br />
geçerlidir. Ortaklık, ekonomik kalkınma kuruluşları, sosyal<br />
kuruluşlar ve çevreciler arasında kalkınma gereksinimlerine<br />
ilişkin disiplinlerarası tartışmayı teşvik eder. Her üç tipte<br />
kuruluş da her zaman davet edilmelidir. Bu şekilde, ortaklık,<br />
planlı müdahalelerin geliştirilerek iyileştirilmesine yardımcı<br />
olur.<br />
Ortaklığın getirdiği katma değer, büyük ölçüde ortakların<br />
niteliğine bağlıdır. Motivasyon genellikle her iki tarafta da<br />
eksiktir:<br />
• Zaman darlığı ile personel ve mali kaynak eksikliği<br />
nedeniyle, Yönetim Otoritelerinin ortak arama<br />
konusundaki motivasyonları çoğu kez eksiktir;<br />
• Diğer kuruluşların, program içeriği üzerindeki gerçek<br />
etkileri konusunda duydukları kuşkular nedeniyle, ortak<br />
olmakla ilgili motivasyonları eksiktir.<br />
Alışılmış güvensizlik ve çekişme, eşit bir ortaklığın<br />
yaratılamaması anlamına gelmektedir. Bu nedenle, paydaşlar<br />
arasındaki motivasyon ve sonuç olarak ortaklığın kendi<br />
niteliği, çoğu kez siyasi atmosferin niteliğine ve etkilenen<br />
kuruluşlar arasındaki işbirliğine bağlıdır. Gelişmiş bir sivil<br />
toplum ve uzun süreli bir katılımcı gelenek, süreçte kilit<br />
oyuncuları motive etmek için çoğu zaman iyi unsurlardır.<br />
2.2. Mevcut uygulamanın gözden<br />
geçirilmesi<br />
Danışmaların yoğunluğu ve düzeyi, programdan programa<br />
ve ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Ortaklar<br />
sadece program konusunda bilgilendirilebilir, teklif vermeleri<br />
istenebilir, yorum yapmaları istenebilir veya etkin bir biçimde<br />
programın hazırlık sürecine dahil edilebilir.<br />
Avusturya gibi bazı ülkeler, Yapısal Fonlar konusunda ortaklık<br />
işini koordine etmek için yapılar geliştirmiştir.<br />
18<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
2<br />
Avusturya Bölgesel Planlama Konferansı (OEROK),<br />
Avusturya’daki ortaklar arasında koordinasyonu<br />
sağlamaktadır.<br />
OEROK, çeşitli ortaklar arasında siyasi bir mutabakat<br />
sağlanmasının ardından 1971 yılında oluşturuldu.<br />
Siyasi düzeyde federal şansölye, federal bakanlar,<br />
eyalet valileri, Kent ve Toplum Dernekleri başkanları ile<br />
Ekonomik ve Sosyal Ortakların başkanlarını bir araya<br />
getirmektedir. Bir temsilciler komitesi idari düzeyi<br />
temsil eder ve üç bölüme ayrılır: Mekânsal Gelişme<br />
Komitesi, Bölgesel Politika Komitesi ve Mekânsal Veri<br />
Altyapısı Komitesi. Sosyal ve ekonomik ortaklar her bir<br />
izleme komitesinin üyesidir.<br />
Bölgesel Politika Komitesi’nin, Yönetim Otoriteleri ve<br />
Değerlendirme konularında çalışma grupları vardır.<br />
OEROK, Hedef Bir ve İki programları ile Urban II ve<br />
LEADER+ adlı AB inisiyatiflerine ait bütün izleme<br />
komitelerinin sekretaryasını üstlenmektedir.<br />
Özellikle programlama konusu ile ilgili görevler:<br />
• programlama;<br />
• AB Bölgesel Politikası 2000–2006’nın içeriği ve<br />
yönetimi konusunda önerilerde bulunma;<br />
• Uygun sektörlerin tespiti ve AB fonlarının dağıtımı;<br />
• ortaklar arasında program içeriğinin ve<br />
finansmanının müzakeresi;<br />
• program uygulaması için yasal çerçevenin<br />
hazırlanması;<br />
• program sekretaryası; programlar arasında sürekli<br />
koordinasyon sağlanması.<br />
Diğer stratejik görevler:<br />
• AB Bölgesel Politikası’nın daha geniş ulusal ölçek<br />
içine yerleştirilmesi;<br />
• programlar arasında koordinasyon sağlanması<br />
(örneğin, ortak standartlar yoluyla);<br />
• farklı aktörler arasında uzlaşma noktaları<br />
bulunmasını kolaylaştırma (örneğin, uygunluk<br />
haritasının tanımlanması);<br />
• ortaklar arasında en azından temel düzeyde bir<br />
karşılıklı güven oluşturacak, kolay erişilebilen<br />
tarafsız bir platform sağlanması.<br />
Operasyonel görevler:<br />
• İzleme Komiteleri için sekretarya;<br />
• program yöneticileri ve <strong>Avrupa</strong> Komisyonu için<br />
hizmet noktası;<br />
• uzmanlık ve deneyim alışverişi platformu;<br />
• INTERREG III B Ulusal İrtibat Noktası;<br />
• <strong>Avrupa</strong> Mekânsal Planlama Gözlem Ağı (ESPON),<br />
İrtibat Noktası.<br />
Halka danışma<br />
Çoğu ülkede programlar hazırlanmadan önce, çeşitli<br />
sektör ve kuruluşlardan öneri toplamak için halka<br />
danışılmaktadır.<br />
Danışma amaçlı görüşmeler; konferanslar, sektörel<br />
yuvarlak masa toplantıları ve bilgilendirme seminerleri de<br />
dahil olmak üzere çeşitli biçimlerde yapılabilmektedir.<br />
Malta’da Ulusal Kalkınma Planı’nın geliştirilmesine<br />
yönelik danışma ve bilgilendirme stratejisi.<br />
Malta Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Konseyi<br />
(MCESD), sosyal ortaklar ve gerekli yerlerde sivil<br />
toplum kuruluşları arasında başlıca ulusal politika<br />
konularında geniş temelli bir danışma platformu<br />
sağlamaktadır. Başbakan tarafından atanan Konsey’in<br />
ayrı bir tüzel kişiliği vardır. Malta’nın sürdürülebilir<br />
ekonomik ve sosyal gelişimi ile ilgili konularda<br />
hükümete danışmanlık yapma görevi verilmiştir.<br />
Bu anlamda, Malta Ekonomik ve Sosyal Kalkınma<br />
Konseyi – fırsat eşitliği, çevre, çiftçiler ve balıkçılık<br />
endüstrisini temsil eden belli STK’lara ek olarak<br />
– esas Yapısal Fon ortaklarındandır.<br />
Ulusal Kalkınma Planı’nın (Tek Programlama<br />
Belgesi’nin [TPB] temelini oluşturmaktadır)<br />
hazırlanması kapsamda, bakanlıklar ve sosyal<br />
ortakların kendi sektörel geleceklerine ilişkin ortak<br />
bir vizyona erişebilmeleri için dokuz sektörel çalışma<br />
grubu 4 kurulmuştur.<br />
Bu gruplar, sosyal/ekonomik ortakların bunun yanı<br />
sıra her bir sektörle ilgili sivil toplum kuruluşlarını<br />
içermiştir. Her bir çalışma grubu ayrıca üç yatay<br />
temayı dikkate almıştır: Çevre, cinsiyet eşitliği ve<br />
Gozo adası.<br />
Nisan 2002’de bir GZFT (Güçlü Yönler, Zayıf Yönler,<br />
Fırsatlar, Tehditler) çalıştayı da yapılmış ve belli başlı<br />
bütün ortaklar, sivil toplum ve siyasi parti üyeleri de<br />
davet edilmiştir. GZFT sonuçlarına Internet üzerinden<br />
erişilebilmektedir. Ulusal sektörel stratejilerin<br />
tümü (örneğin, Kırsal Kalkınma Planı ve İstihdam<br />
Öncelikleri Ortak Değerlendirmesi), ilgili taraflarla<br />
danışma içinde hazırlanmıştır.<br />
Taslak TPB, 5 Şubat 2003’te Bölgesel Politika<br />
konulu bir çalıştayda halka açıklanmıştır. Taslak,<br />
Malta Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Konseyi’ne<br />
ve sivil toplumun ilgili üyelerine gönderilmiş<br />
ve danışma amaçlı resmi görüşmeler 24 Şubat<br />
tarihinde gerçekleştirilmiştir. Halka yönelik ek<br />
bir bilgilendirme çalıştayı da Ticaret Odası’nda<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
19
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
2<br />
24 Nisan tarihinde gerçekleştirilmiştir. TPB’nin<br />
önceliklerini ve tedbirleri özetleyen broşürler ve<br />
bir CD-ROM, yerel konseylere, Malta-AB Bilgi<br />
Merkezi ve halka dağıtılmıştır. Nisan ayında TPB’nin<br />
ilk taslağı Planlama ve Öncelikler Koordinasyon<br />
Müdürlüğü web sitesinde yayınlanmış, bunu sonraki<br />
sürümler izlemiştir. Halk, web sitesine yorumlarını<br />
göndermeye davet edilmiştir. Taslak TPB’nin içeriği,<br />
Şubat ve Mart 2003’te birçok gazete makalesi ile<br />
televizyon ve radyo programına konu edilmiştir.<br />
Hükümetin her temmuz ayında, iki hafta süren Malta<br />
Uluslararası Ticaret Fuarı’nda kurduğu standlar, 2003<br />
ve 2004 yıllarında Bölgesel Politika’ya ve TPB’ye<br />
ayrılmıştır.<br />
Bölgesel Politika ile ilgili konulara ortaklık ilkesinin<br />
uygulanma usulleri, iki taraf arasında 18 Aralık<br />
2002 tarihinde imzalanmış ve TPB’ye Ek VI olarak<br />
iliştirilmiştir. Ortaklar, bu düzenleme yoluyla<br />
Programın izlenme sürecine düzenli bir temelde<br />
doğrudan dahil olmaktadır.<br />
Bununla birlikte, Nature Trust adlı STK, sürece<br />
yalnızca Yapısal Fonlar komitesi düzeyinde dahil<br />
olduklarını belirtmiştir.<br />
Bölgesel Operasyonel Program geliştirilmesine<br />
yönelik danışma süreci, İtalya (Puglia)<br />
İtalya’nın Puglia Bölgesinde, Bölgesel Operasyonel<br />
Program’ın (BOP) geliştirilmesine katılımı sağlamak için<br />
düzenlenen sektörel yuvarlak masa toplantılarına 5 sosyoekonomik<br />
ortaklar etkin bir biçimde katılmıştır.<br />
Puglia’da bir bölgesel ortaklık komitesi oluşturulmuş<br />
ve BOP’un programlama bileşeninin hazırlanması ve<br />
güncellenmesi ile uygulama önerilerinin hazırlanması<br />
sürecine katılmıştır. Bu komitenin katılımcıları, BOP<br />
izleme komitesinin de üyeleridir. Bir çevre örgütü<br />
(Legambiente’nin bölgedeki şubesi), bütün çevre<br />
STK’larının resmi temsilcisi olarak izleme komitesinde<br />
yer almaktadır.<br />
Mühlviertler Alm, Avusturya<br />
Avusturya’da LEADER ve bir Yerel Gündem 21 süreci<br />
bileşiminin başlıca örneği Mühlviertler Alm’dir. Bu,<br />
Yukarı Avusturya’da 16.000 nüfuslu kırsal bir alandan<br />
dokuz yerel kurumun oluşturduğu bir birliktir. Bölge,<br />
1995 yılında kalkınmaya yönelik ilk önemli projeleri mali<br />
olarak destekleyen LEADER II-Programı’na katılmıştır.<br />
2001 yılında LEADER+ Programı’na seçilmiştir. Aynı<br />
zamanda da bölgenin sürdürülebilir kalkınmasının<br />
tanımlanması ve bölge sakinlerinin sürece entegre<br />
edilmesi konusunda, özellikle önemli olan bir Yerel<br />
Gündem 21 süreci başlatmıştır. İlgili kişiler ve bütün<br />
yerel makamlar, çalıştaylarda bölgenin sürdürülebilir<br />
geleceğine ilişkin vizyon, hedef, ilke ve önlemleri<br />
tartışmış ve geliştirmiştir. Bunlar daha sonra “gelecek<br />
kitabı”na konulmuştur. Bu “gelecek kitabı”nın projeler<br />
yoluyla uygulanması, LEADER programı aracılığıyla<br />
finanse edilmiştir.<br />
Sürece katılanlar<br />
Ulusal ve bölgesel yetkililer<br />
Programın gelecekteki yönetimine katılan ulusal ve bölgesel<br />
yetkililer, bütün ülkelerde programlama aşamasında temel<br />
ortaklardır. Sendika ve diğer meslek örgütleri çoğu kez<br />
danışmanlık işlevi üstlenir.<br />
Çevreyle ilgili yetkili kuruluşlar ve bunların ağları<br />
İtalya, İspanya, Avusturya ve İngiltere gibi ülkelerde çevreyle<br />
ilgili yetkili kuruluşlar, program belgelerinin hazırlanma<br />
sürecine büyük ölçüde katılır. Ancak, sektörel müzakere<br />
düzenlendiği zaman çevre genellikle kendi içinde bir sektör<br />
olarak düşünülmekte, sektörlerarası bir konu olarak ele<br />
alınmamaktadır.<br />
20 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
2<br />
İspanyol Çevreyle İlgili Yetkili Kurumlar Ağı’nın<br />
programlama sürecine katkısı<br />
1997 yılında gayriresmi bir oluşum olarak kurulan<br />
Çevreyle İlgili Yetkili Kurumlar Ağı, çevre konusundan<br />
sorumlu makamlar arasında işbirliği ve koordinasyon<br />
sağlanması ve Yapısal ve Uyum Fonlarının farklı idari<br />
düzeylerde programlanması ve yönetimine yönelik bir<br />
forumdur.<br />
Üyeleri, Fonlardan sorumlu bakanlıklar (Maliye,<br />
Tarım ve Balıkçılık, Çalışma ve Sosyal İşler),<br />
Çevre Bakanlığı, Özerk Bölge Çevre Bakanlıkları<br />
temsilcileri ile <strong>Avrupa</strong> Komisyonu Bölgesel Politika,<br />
İstihdam, Tarım, Balıkçılık ve Çevre Müdürlükleri<br />
temsilcilerinden oluşmaktadır. Çevreyle İlgili Yetkili<br />
Kurumlar Ağı, 2000-2006 programı için Bölgesel<br />
Kalkınma Planı hazırlanması sürecine dahil edilmiş<br />
ve ön değerlendirme, belge sunulması ve rehberlik<br />
ve metodoloji sağlanması yoluyla, stratejik çevre<br />
değerlendirmesinin bir bölümünü oluşturmuştur.<br />
Çevreyle İlgili Yetkili Kurumlar Ağı, La Rioja<br />
Bölgesi’nde sayısız sorunu çözerek etkililiğini<br />
göstermiş ve çevreyle ilgili yetkili kurumlar, fon<br />
yöneticileri ve program sorumluları arasında akıcı<br />
bir diyalog kurulmasını sağlamıştır. Bir sonraki adım,<br />
kaynaklarını artırmak ve belki de resmi statüsünü<br />
değiştirmek olacaktır. Ağ, Uyum Politikası konusunda<br />
bilgilendirme ve özel çevresel başlıkların tartışılması<br />
amacıyla çalıştaylar düzenlemektedir. Aynı zamanda,<br />
tarım, balıkçılık, turizm ve göstergeler gibi belirli<br />
konularda da çalışma grupları oluşturulmuştur.<br />
Çevre STK’ları<br />
Avusturya’da ortaklık, hem ilgili çevresel ortakları<br />
bölgesel ve ulusal düzeyde, hem de STK’ları AB Bölgesel<br />
Programları’nın İzleme Komiteleri’ne entegre ederek<br />
sağlanmıştır.<br />
Puglia’da Çevre STK’ları İzleme Komitesi’nde temsil<br />
edilmektedir ve ara dönem gözden geçirme süreçlerinde<br />
öneriler sunan bir çevresel çalışma grubu<br />
oluşturmuşlardır.<br />
Yeni Üye Devletler 2004–2006 döneminde kendi planlama<br />
süreçlerini yürüttükleri sırada, Macaristan ve Slovakya<br />
dışında, STK’lar için danışma sürecinde ülke çapında – hatta<br />
sektör bazında bile – herhangi bir platform bulunmuyordu.<br />
Bununla birlikte, başka durumlarda, şans verildiği zaman<br />
STK’ların hepsi veya bazıları çok etkin bir rol üstlenmişlerdi.<br />
Ancak bazı durumlarda da, STK’lar katılım konusundaki<br />
ilgilerini kaybetmişlerdi; zira 1999 katılım öncesi<br />
programlama uygulamasından herhangi bir sonuç veya<br />
ilerleme elde etmemişlerdi. Letonya’da STK’lar, sürecin<br />
başlangıcında etkin değillerdi ama daha sonra yorumların<br />
kalitesi yükseldi. Ülke çapında bir STK platformu gerekliliği<br />
hemen hemen bütün ülkelerde doğmuştur, ancak<br />
görünüşe bakılırsa sivil toplum bu fikre yakın değildir<br />
– bunun için yeterince olgun olunmadığı düşünülmektedir. 6<br />
Üniversiteler ve araştırma merkezleri<br />
Bu kuruluşlar bazen programlara teknik uzmanlık ve<br />
bilgilerini sunarak katılımda bulunur; örneğin, program<br />
geliştirmek için somut bir bilimsel temel sağlayabilirler.<br />
Örneğin, İtalya, Puglia’da çevresel analiz teknikleri<br />
konusunda destek vermişlerdir.<br />
Sürecin şeffaflığı<br />
İlgili taraflar hakkındaki belge, veri ve bilgilere, yapılan<br />
yorumlara ve idarelerin bu yorumlara tepkisine erişim<br />
konusundaki şeffaflık genellikle çok yetersizdir. Zaman<br />
darlığı çoğu kez iletişimde temel sorundur.<br />
Aynı şekilde, belli önerilerin neden dikkate alındığı veya<br />
alınmadığı konusunda şeffaflıktan pek söz edilememektedir.<br />
Kararlar konusunda geribildirim<br />
Ortakların çoğu, hangi yorumlarının kabul edilmiş,<br />
hangilerinin kabul edilmemiş olduğu konusunun, gerekçesini<br />
içeren uygun argümanlar ve yorumlarla birlikte katkıda<br />
bulunanlara bildirilmesini istemekte, ancak bu nadiren<br />
gerçekleşmektedir.<br />
Bazı ülkeler, önceliklerin nasıl belirlendiğine ilişkin<br />
geribildirim toplantıları düzenlemiştir. Malta’da Kırsal<br />
Kalkınma Planı (KKP), uygulamaya konulmadan iki yıl önce<br />
yapılan toplantılarda, çeşitli kilit önemdeki paydaşlara<br />
danışılarak geliştirilmiştir. Genel toplantılar ve bire bir<br />
görüşmeler yapılmış ve bunların ardından ulusal öncelikler<br />
belirlenmiştir. Geribildirim için iki toplantı daha yapılmış ve<br />
KKP sonuçlandırılmıştır. Yeni programlama döneminde,<br />
“aşağıdan yukarıya yaklaşımı” uygulanacaktır: Yapısal<br />
Fon’un Strateji ve Uygulama Komitesi’ne katılmak üzere<br />
paydaşlardan temsilciler seçilecektir. Malta Çevre ve<br />
Planlama Kurumu da (MEPA) sürece katılacaktır.<br />
Yeni Üye Devletler’de, “belgeler konusunda yorumda<br />
bulunma olasılığı bulunan her yerde ya geribildirim<br />
eksikti ya da STK’ların önerileri belgeye pek<br />
yansıtılmamıştı”. 7<br />
“Çek Cumhuriyeti ve Macaristan’da STK’lar danışma<br />
amaçlı toplantılar düzenlemiş, bu da yetkililer tarafından<br />
ortak olarak tanınmaları ile sonuçlanmıştır. Bütün ülkelerde<br />
bunun iyi uygulanması veya uygulanabilmesi konusunda<br />
bir zaman darlığı olduğu görülmüştür (elbette eğer<br />
yetkililer uygulamayı istemişlerse). Bütün olgularda, kötü<br />
performans (gerçek tartışmaların olmaması; örneğin<br />
danışma görüşmeleri karşılıklı tartışma yapmaktan çok, bilgi<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
21
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
2<br />
sunmak için kullanılmıştır), kötü zamanlama<br />
(başka bir deyişle, belgelerin değiştirilmesi şansı yoktu)<br />
veya danışma toplantılarının statüsünün belirsiz olması<br />
nedeniyle, yapılan danışma amaçlı görüşmeler, sonuçta<br />
ortaya çıkan belgelerle tam örtüşmüyordu.” 8<br />
Gelecekte, programların geliştirilmesi sırasında yürütülen<br />
danışma süreci, ortaklığı özellikle danışma sürecinin içinde<br />
geliştirmelidir.<br />
2.3. Programlama için öneriler<br />
Daha aşağıda ana hatları verilen sistem, çeşitli ülkelerde,<br />
özellikle de yeni Üye Devletler’de farklı planlama<br />
süreçlerinden elde edilen deneyimleri temel almaktadır.<br />
Planlama sürecinin AB yapısal yardımının planlandığı<br />
yıllarda gelişen uygulamaya uygun, standart bir tarzda<br />
yürütüldüğünü varsayıyoruz. Program tasarımı sürecine<br />
ortakların dahil edilmesi uygulamasının, kamu kuruluşların<br />
içerik ile ilgili sorumluluklarının yerini almaması önemlidir.<br />
İyi yönetildiği takdirde, ortaklığın standart demokratik<br />
siyasi karar alma sürecine zarar vermemesi, bu süreci<br />
ertelememesi veya sürecin yerini almaması gerekir.<br />
Ortaklık yöneticisinin atanması<br />
Sorumlu bir makam gerçek bir ortaklığın varlığını istiyorsa,<br />
programlama sürecinde ortaklıklara verilecek profesyonel<br />
desteği yönetmek ve sağlamaktan sorumlu bir kişi veya<br />
kurumun atanması gereklidir. Bu konuda aşağıdaki olasılıklar<br />
bulunmaktadır:<br />
• programlama belgesini geliştirmeden sorumlu<br />
makamın yönettiği, ortaklık için yapılan danışma amaçlı<br />
görüşmeler (genellikle bakanlık veya bölgesel kuruluş)<br />
– en iyi seçenek;<br />
• programlama belgelerini kaleme almak üzere işe alınmış<br />
danışmanlık ekibinden bir ortaklık yöneticisi;<br />
• ön değerlendirme ekibinden bir ortaklık yöneticisi;<br />
• yalnızca ortaklarla (genel) iletişim ve ortaklık diyaloğunu<br />
kolaylaştırmak için dışardan işe alınan bir danışman<br />
Ortaklık yöneticisinin görevleri şunlardır:<br />
• programlama sürecinde ortaklar için ayrıntılı bir katılım<br />
planı hazırlamak 9 ;<br />
• bilgilendirme kampanyasının yönetimi (bilgilendirme<br />
araçlarının tasarım ve bakımı - web, kitle iletişim araçları,<br />
bilgilendirme malzemeleri, e-konferans);<br />
• kamu bilgilendirme toplantıları, çalıştaylar, seminerler,<br />
konferanslar organize etmek ve bunlara başkanlık<br />
etmek/moderatörlük yapmak;<br />
• çalışma grupları ve diğer ekipler (ön değerlendirme,<br />
SÇD [stratejik çevre değerlendirmesi] ve diğerleri) için,<br />
belgenin kendisini hazırlayan danışmanla yakın işbirliği<br />
içinde lojistik ve uzmanlık desteği;<br />
• programların çevresel açıdan sürdürülebilirliğini garanti<br />
etmek için çevresel ortakları doğru zamanda sürece<br />
katmak.<br />
Ortaklık yöneticisi için önerilen kriterler şunlardır:<br />
a. Ön değerlendirme ekibinin bir üyesi (veya altyüklenicisi)<br />
olması veya<br />
b. Yönetim otoritesinin bir parçası olması. Böylece,<br />
danışma süreci ön değerlendirme sürecinin bir<br />
parçasını oluşturabilir.<br />
Bu, danışma sürecinin resmileşmesini ve sonuçlarının,<br />
belgelerin kendi içinde yer almasa bile en azından ön<br />
değerlendirme raporlarının bir parçasını oluşturmasını<br />
sağlayacaktır.<br />
Ortaklık yöneticisinin beklenen temel nitelikleri aşağıdaki<br />
gibidir:<br />
• yeterli süre faaliyet göstermiş olmak (yalnızca kuruluşlar<br />
için – bu, kuruluşların kalıcılığını ve uzmanlığını ölçmeye<br />
yardımcı olan bir kriterdir);<br />
• referanslarla desteklenen yeterli kadro ve yeterli<br />
uzmanlık;<br />
• ilgili sektör veya bölgedeki önemli kuruluşlarla mevcut<br />
olan bağlar;<br />
• çevresel sürdürülebilirlik ilkesinin iyi anlaşılması.<br />
Kim katılacak<br />
Ortaklık geniş bir yelpazede yer alan kuruluşları ve kurumları<br />
kapsayacaktır:<br />
• çevreden sorumlu ulusal kamu kurumları;<br />
• çevreden sorumlu yerel/bölgesel kamu kurumları<br />
• çevre STK’ları;<br />
• belediyeler ve yerel yönetimler (birlikleri, gayriresmi ve<br />
resmi ağları);<br />
• sendikalar;<br />
• sosyal hizmet veren örgütler;<br />
• sektörler arası STK ağları;<br />
• ekonomik kalkınma örgütleri;<br />
• mesleki birlikler (ticaret odası, çiftçi birlikleri vb.);<br />
• üniversiteler ve düşünce kuruluşları, yenilik merkezleri,<br />
araştırma ve geliştirme kuruluşları;<br />
• yerel topluluklar (eğer programın odağı için önemli ise).<br />
Gruplar, lojistik açıdan yönetilebilir kalmalıdır. Çıkar<br />
gruplarına temsil edilme çağrısı yapılmalı ve bilgi akışına<br />
dahil edilmelidir. Sorumlu otorite, en önemli ortakların<br />
– ekonomik, sosyal ve çevresel – davet edileceği bir<br />
çekirdek programlama grubunun oluşturulmasına çok dikkat<br />
etmelidir. Taslak program danışmaları için yapılan büyük<br />
toplantılar da halka açık olmalıdır.<br />
22 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
2<br />
Bir programlama grubunun kurulması<br />
Karmaşık programlama belgelerinin hazırlanması konusunda,<br />
programı onaylayacak veya kabul edecek kurumu<br />
desteklemek için bir uzman programlama grubunun veya<br />
komitesinin kurulması olağandır. Kısmen siyasi, kısmen<br />
uzman kişilerden oluşan bir programlama grubunun<br />
kurulması için çeşitli modeller bulunmaktadır. Grup,<br />
her zaman için sosyal, ekonomik ve çevresel ortakların<br />
temsilcilerini barındırmalıdır (ayrıca yeni tüzükte 1. Bölüm,<br />
11. Madde’de zikredilen, ortaklığın yasal tanımı konusundaki<br />
bölüme bakınız).<br />
Özellikle profesyonel olmayan ortakların bütün materyalleri<br />
okumak ve analiz etmek için zamanları yoktur; dolayısıyla<br />
her toplantının başında tema ve usullere ilişkin kısa bir giriş<br />
yapılmalıdır.<br />
Programlama grubu, mümkünse seçimler temelinde<br />
oluşturulmalıdır- en azından çevre STK’ları, sosyal STK’lar,<br />
belediyeler veya mesleki birlikler gibi ilgili veya etkilenen bir<br />
paydaşlar grubu kapsamında, çok sayıda bireyin yer aldığı<br />
durumlarda. Sorumlu makam, grubun kendisi tarafından<br />
demokratik olarak seçilmiş kişiyi atayacaktır.<br />
Programlama grubunda, çevrenin, ekonomik ve sosyal<br />
çıktıların dağıtımına tam olarak katkıda bulunmasını<br />
garantilemek için, programın yazılmasından sorumlu<br />
bir çevre danışmanının bulunması gerekir. Bu çevre<br />
danışmanının, programın geliştirilmesini desteklemek için<br />
geniş bir yelpazede yer alan yasal ajanslar, STK’lar ve çevre<br />
işletmelerinin çevresel deneyimine erişiminin olması gerekir.<br />
Uzman çalışma gruplarının kurulması<br />
Bir programlama grubuna ek olarak, belirli konuları ele<br />
almak üzere normalde daha küçük çalışma grupları da<br />
kurulmaktadır. Bu uzmanlık grupları, program taslakları<br />
üzerinde derinlemesine tartışmalar için bir forum işlevi<br />
görür. Bu gruplar, lojistik açıdan gerçekleştirilebilir olmalıdır;<br />
bu nedenle üye sayısı mümkünse 15’i geçmemelidir.<br />
Gruplar içinde hiçbir siyasi müzakere olmamalıdır, bunun<br />
yerine önlemler ve önerilen müdahaleler ve istenen yardıma<br />
yönelik parametreler gibi hususlar tartışılmalıdır.<br />
Çalışma gruplarının oluşumu ortaklık temelinde de<br />
sağlama bağlanmalıdır. Çevrenin her önlem ve önceliğe<br />
entegre edilmesini sağlamak için çevresel sektörün temsil<br />
edilmesi gerekir. Üyelerin masraflarını veya en azından<br />
çalışma gruplarına katılımlarından kaynaklanan dolaylı<br />
maliyetlerini karşılamak için adımlar atılması gerekebilir.<br />
Grupların katılımlarını mümkün olduğunca artırmak için,<br />
mevcut kuruluşlardan kendi temsilcilerini gruplara aday<br />
göstermeleri istenmelidir. Grup üyelerinin listesi, mümkünse<br />
e-posta adresleri ve irtibat numaraları ile birlikte her zaman<br />
açıklanmalıdır.<br />
Çeşitli STK temsilcilerinden oluşan ayrı bir karşıt grubun<br />
kurulması uygun olabilir. Ortaklığın kolaylaştırıcısı da bu<br />
gruba lojistik destek sağlamaktan sorumlu olur. Grubun<br />
çalışmalarının sonuçları ön değerlendirme ekibi tarafından<br />
hazırlanan rapora dahil edilebilir ve hatta STK grubu ön<br />
değerlendirme ekibinin bir parçası haline gelebilir.<br />
Halka açık toplantıların organize edilmesi<br />
Program detaylandırma süreci içinde seminerler,<br />
çalıştaylar, konferanslar ve kamu bilgilendirme toplantıları<br />
gibi birçok halka açık toplantı organize edilmelidir. Bunlar,<br />
programlama sürecinin kilit önemdeki aşamalarında, belge<br />
taslaklarının daha geniş bir ölçekte kamuoyu tarafından<br />
tartışılmasını sağlar. Bundan başka, danışma görüşmeleri<br />
de, plancı ve diğer ekipler, ön değerlendirmeyi yapanlar<br />
ve stratejik çevresel değerlendirme (SÇD) uzmanları<br />
için geribildirim sağlayabilir. Bu türden toplantıların<br />
programlama ve SÇD/ön değerlendirme süreci<br />
aşamaları içindeki zamanlamasına dikkat edilmelidir.<br />
Ayrıca, gündemlere de özen gösterilmelidir; böylece<br />
toplantılar katılımcılarda düş kırıklığı yaratmaz ve görüşleri<br />
sorulmasına rağmen hiçbir şeyi etkileyemeyecekleri<br />
duygusuna kapılmalarına neden olmaz.<br />
Halka açık toplantıların formatı her zaman için yerel koşullara<br />
ve programlama belgesinin ilgili detaylandırma aşamasına<br />
uygun olarak tasarlanmalıdır. Ortaklık kolaylaştırıcısı her<br />
zaman toplantıları organize etmekten, kayıt tutmaktan<br />
ve toplantı sonuçlarının yayımından sorumlu olmalıdır.<br />
Toplantılar, her zaman taslak belgelerin ve belgenin belli<br />
bölümlerinin SÇD ve ön değerlendirme sonuçlarının<br />
tartışılmasını içermelidir.<br />
Halka açık toplantıların sonuçları her zaman, en azından<br />
planlama ekibinin her bir yoruma verdikleri tepkilerle birlikte,<br />
web sayfasında yayınlanır.<br />
Bilgilendirme kampanyalarının organizasyonu<br />
Ortaklığın kalitesi, bilgi akışının kalitesine bağlıdır. Güncel,<br />
anlaşılabilir ve konuyla ilgili yararlı bilgilerin yayılması için<br />
iyi tasarlanmış bir sistem, ortaklık diyaloğunun başarıya<br />
ulaşmasına yardımcı olur. Programlama aşamasında insanları<br />
bilgilendirme konusunda başvurulacak yüksek kaliteli bir<br />
sistem, geliştirilmekte olan programın karşılıklı ilişkilerini<br />
anlamalarına yardımcı olarak öğrenme kapasitesini artırır ve<br />
potansiyel proje başvuru sahiplerini eğitir.<br />
Her bir bilgilendirme kampanyasının temelinde şunlar yer<br />
alır:<br />
• bir web sayfası,<br />
• bir e-posta konferansı – isteyen ortaklara tartışmalar<br />
ve materyaller ile bilginin doğrudan e-posta yoluyla<br />
gönderilmesi.<br />
21. yüzyılda yaşıyor olabiliriz, ama yalnızca elektronik iletişim<br />
ve bilgi paylaşımı araçlarına bel bağlamamalıyız. Bunlar her<br />
zaman aşağıdaki araçlarla desteklenmelidir:<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
23
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
2<br />
• programlama belgesini ayrıntıları ile anlatan el ilânları ve<br />
broşürler gibi basılı bilgilendirme malzemeleri. Programın<br />
işlevi ile muhtemel içeriğinin kısa bir tanımı, hazırlanma<br />
usulü ve süresi ile sorumlu kişilerle irtibat bilgisi içeren<br />
en az bir açıklayıcı el ilânı çıkarmak uygun olur.<br />
• bilgilendirme noktası - taslak belgeler konusunda<br />
yorumların da teslim edilebileceği bir bilgilendirme<br />
merkezi.<br />
• gazete ve bültenler - mevcut olanları kullanmak elverişli<br />
olabilir, ama gazete hedef grubunun konuyla ilgili olup<br />
olmadığı göz önünde tutulmalıdır.<br />
• kitle iletişim araçları.<br />
• kamu bilgilendirme toplantıları.<br />
Bir web sayfasının oluşturulması<br />
Sorumlu otoritenin web sitesinde, ilgili bütün bilgilerin<br />
yayınlanabileceği ayrı bir sayfanın oluşturulmasını şiddetle<br />
öneririz. Kolaylaştırıcı, web sayfasının idaresinden<br />
sorumludur; bu web sayfasına, kolaylaştırıcı ve plancının<br />
web sayfalarından (varsa) linkler olacaktır.<br />
Web sayfasında bulunması gereken bilgiler şunlardır:<br />
• programlama sürecinin başlamış olduğuna dair bir<br />
duyuru;<br />
• irtibattan sorumlu bir kişi - bir kolaylaştırıcı ve/veya<br />
sorumlu otoritenin bir çalışanı;<br />
• danışma konusu - hangi belge detaylandırılıyor ve bunun<br />
AB politikaları, ilgili AB mevzuatı ve ulusal mevzuat ile<br />
bağlantıları;<br />
• belgenin önemi - hazırlanma nedenleri ve sosyal -<br />
ekonomik sorunlar üzerindeki beklenen etkisi;<br />
• ortakların katılımının amaçları ve halka danışmadan ne<br />
beklendiği;<br />
• hazırlık aşamasına ilişkin güncel zaman çizelgesi;<br />
• programlama grubu ve tematik çalışma gruplarının<br />
bileşimi - yukarıya bakınız - mümkünse irtibat kişileri ile<br />
birlikte;<br />
• halka açık toplantı tarihleri ve bunların başlangıç<br />
gündemleri;<br />
• yorumların iletileceği adres ve son teslim tarihlerini de<br />
içeren bütün taslak belgeler;<br />
• yorum iletme kuralları, varsa spesifik yorum sayfası ve<br />
yorumların nasıl dikkate alınacağına dair bilgi (yorumları<br />
çevrimiçi olarak iletmek için etkileşimli yazılım da vardır);<br />
• plancıların yanıtları da dahil, önceki danışma<br />
görüşmelerinin sonuçları;<br />
• birden çok konuyu ilgilendiren temalar ve bunların önemi<br />
ve konuyla ilgileri hakkında bilgi.<br />
E-posta gruplarının kullanılması<br />
E-posta grupları gayriresmi iletişim ve bilginin yayılması için<br />
çok etkili araçlardır. Yeni taslak belgelere, halka açık toplantı<br />
tarihlerine ilişkin duyurular vb. bu tür bir e-grup aracılığıyla<br />
dağıtılabilir.<br />
Üyeler ancak kendi istekleri üzerine kayıt edilmeli ve grup<br />
katılımcılarının listesi yayınlanmalıdır.<br />
Programlamada ortaklık için asgari standardın özeti<br />
• Programlama sürecinde, ortaklık yöneticisi ortaklar için<br />
her zaman ayrıntılı bir katılım planı hazırlamalıdır. Bu<br />
katılım planı, program konusundaki bilgilerin kilit önemi<br />
olan paydaşlara ve kamuya yayılmasını destekleyen bir<br />
tanıtım planı ile bağlantılı olmalıdır. Her iki plan da<br />
kamunun erişimine açık olmalıdır.<br />
Katılım planında aşağıdaki noktalar yer alır:<br />
• sürece davet edilecek olan ilgili veya etkilenen<br />
kuruluş, grup veya bireylerin ya da süreç hakkında<br />
bilgisi olan adreslerin belirlenmesi;<br />
• ortaklık için yapılacak danışma toplantıları için<br />
önerilen sistemin ayrıntılı bir tanımı ve bunların<br />
programlama belgesinin hazırlanmasında<br />
kullanılan zaman çizelgesi ve yöntem ile nasıl<br />
ilişkilendirildiği;<br />
• belge kapsamına giren bölge veya sektör;<br />
• danışma amaçlı görüşmelerin paralel bir süreç mi<br />
yoksa ön değerlendirme veya SÇD’nin bir parçası<br />
mı olduğu;<br />
• gerçekleştirilmiş önceki stratejik planlamalarla<br />
bağlantılar.<br />
• ortaklık için yapılacak olan danışma amaçlı<br />
toplantılarda atılacak adımlar: önerilen diyalog<br />
yöntemi de dahil olmak üzere konferanslar,<br />
çalıştaylar ve oturumlar;<br />
• kurumsal çerçeve: ekip üyeleri, sorumluluklar ve<br />
kadro;<br />
• bütçe;<br />
• zaman çizelgesi.<br />
• Her zaman için bir ortaklık yöneticisi atanmalıdır.<br />
Aşağıdakiler oluşturulmalıdır:<br />
• etkileşimli bir web sayfası;<br />
• e-posta grubu;<br />
• halk için belli başlı kasaba ve kentlerde düzenli açılış<br />
saatleri olan bilgilendirme noktaları.<br />
• bir programlama belgesinin hazırlanma niyetinin ilgili<br />
taraflara belirtildiği, amacı, nasıl hazırlanacağı konusunda<br />
açıklamaların yapıldığı, zaman çizelgesi ve ortaklık<br />
24 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
2<br />
yönetim planının verildiği bir başlangıç konferansı<br />
(seminer) organize edilmelidir.<br />
• Programlama belgesinin amacını özetleyen, nasıl<br />
hazırlanacağını, bilgi kaynaklarını ve yararlı irtibat<br />
numaralarını içeren bir el ilânı bastırılmalıdır.<br />
• Programlama grubunda ve her bir çalışma grubunda en<br />
az bir STK temsilcisi yer almalıdır. Temsilci şeffaf bir<br />
biçimde, ayrımcılık yapılmadan seçilmelidir.<br />
• Halka bilgi vermek için yapılan kamu bilgilendirme<br />
toplantıları (büyük çalıştaylar), en azından programlama<br />
belgesi detaylandırma sürecini izleyen aşağıdaki<br />
aşamalar sırasında gerçekleştirilmelidir:<br />
• analizin ve program önceliklerinin ilk taslağının<br />
tamamlanmasından sonra;<br />
• önlemler, mali plan ve uygulama planı tanımlarının<br />
tamamlanmasından sonra.<br />
Yukarıdaki aşamaların her ikisinde de, programlama belgesi<br />
kapsamında yer alan bölgenin tamamının uygun bir biçimde<br />
ele alınması için en az üç kamu bilgilendirme toplantısı<br />
(çalıştay) organize edilmelidir. Örneğin, bölgesel operasyonel<br />
program kapsamındaki kamu bilgilendirme toplantıları,<br />
bölgenin merkezinde ve bölgenin merkeze komşu olmayan<br />
diğer iki kentinde (elbette varsa) gerçekleştirilmelidir.<br />
Danışma toplantıları sırasında elde edilen her yorum<br />
kaydedilmeli, kamuya duyurulmalı, değerlendirilmeli<br />
ve – konuyla ilgili ise - belgeye eklenmelidir. Yorumun<br />
programlama ekibi tarafından nasıl dikkate alındığına ilişkin<br />
argümanlar da kamunun erişimine açık olmalıdır.<br />
• Nihai sonuçların ve kararların sunulduğu ve ortakların<br />
programın yönetimine katılımının tartışıldığı bir kapanış<br />
konferansı organize edilmelidir.<br />
4 Tarım ve Kırsal Kalkınma, İşletme Politikası, Turizm, İstihdam ve Eğitim, Çevre, Enerji<br />
ve Su Üretimi, Eğitim, Sosyal Politika, Ulaştırma ve İletişim.<br />
5 Aşağıdaki sektörler katılmıştır: Bayındırlık, tarım, sanayi, kültürel miras ve turizm,<br />
eğitim ve istihdam, ulaştırma ve şehir planlama.<br />
6 “Partnership for Sustainable Development” (Sürdürülebilir kalkınma için ortaklık)<br />
Orta <strong>Avrupa</strong>’da Yapısal Fonlar Programlama Süreci Raporu - Centre for Community<br />
Organising, Çek Cumhuriyeti; Ulusal Korumacılar Birliği, Macaristan; Yeşil Özgürlük,<br />
Letonya; <strong>Avrupa</strong> Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi, Polonya;<br />
Çevresel Kamu Taraftarlığı Merkezi, Slovakya; Milieukontakt Oost-Europa, Hollanda,<br />
Şubat 2004.<br />
7 “Partnership for Sustainable Development” (Sürdürülebilir Kalkınma İçin Ortaklık)<br />
Orta <strong>Avrupa</strong>’da Yapısal Fonlar Programlama Süreci Raporu.<br />
8 “Partnership for Sustainable Development” (Sürdürülebilir kalkınma için ortaklık)<br />
Orta <strong>Avrupa</strong>’da Yapısal Fonlar Programlama Süreci Raporu.<br />
9 Katılım planı ayrıntıları bir sonraki bölümde verilmektedir.<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
25
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
3<br />
Programın uygulanmasında<br />
ortaklık<br />
3.1. Programın uygulanmasında ortaklığın<br />
katma değeri<br />
Programın uygulanmasında ortakların iki temel rolü vardır:<br />
Politikaları destekleyenler kendi projelerini oluşturmaktan<br />
çok, diğerlerinin projeleri üzerinde etkili olmak isterler.<br />
Kuruluşların yerel/bölgesel/sektörel gelişmeyi nasıl<br />
yönetecekleri konusunda genellikle kendi fikirleri vardır<br />
(bu durum, örneğin çevresel konularla ilgili sivil toplum<br />
kuruluşlarında önemlidir). Politikaları destekleyenlerin rolü,<br />
mevcut projeler içinde en iyi projeyi seçmek için proje<br />
değerlendirme sürecine katılmaktır. Proje seçme sürecinde<br />
fikir tartışması, programlama safhası devam ederken<br />
başlar ve en iyi kaliteye ulaşabilmek için farklı yaklaşım<br />
ve düşüncelerin toplanması ve birleştirilmesi gereklidir.<br />
Buradaki katma değer, ortaklar tarafından sağlanan yerel<br />
bilgidir ve söz konusu yerel bilgiden proje değerlendirme<br />
süreci içinde serbestçe yararlanılmalıdır. Proje seçiminde<br />
ortaklığın, karar verme gücünü yetkili makamın (genellikle<br />
Yönetim Otoritesi) dışına devretmemesi gerekir. Bunun,<br />
sorumlu makamlar fiili kararları alırken süreci geliştiren bir<br />
araç olarak görülmesi gerekir.<br />
Proje girişimcileri kendi projelerini geliştirmek ister.<br />
Programın amaçlarına ulaşması ve performans göstergelerini<br />
gerçekleştirmesi, projelerin nicelik ve niteliğine bağlıdır.<br />
Programa paydaşların dahil olması, söz konusu programda<br />
desteklenmesi amaçlanan eylemlerin daha geniş ölçüde<br />
anlaşılmasını gerektirmektedir. Paydaşlar ancak o zaman<br />
program ile bilginin potansiyel proje başvuru sahiplerine<br />
mümkün olan en geniş ölçekte yayılmasını sağlayabilir.<br />
Ortaklık, hem finanse edilen projelerin yerel olarak<br />
sahiplenilme anlayışını hem de ekonomik ve sosyal<br />
politikanın meşruluğunu güçlendirmektedir. Paranın iyi<br />
nitelikli projeler için harcanmasındaki verimliliği artıran bir<br />
unsur da, yönetim otoritelerinin ve diğer ilgili kuruluşların<br />
“proje hattı” aracılığıyla proje girişimcilerine sağlamış olduğu<br />
kullanıcıya dost destek sistemleridir - aşağıda yer alan<br />
önerilere de bakınız.<br />
Ortaklık yaklaşımından aşağıdaki açılardan da yarar<br />
sağlanabilir:<br />
• Daha fazla proje – Paydaşların katılımı, programın<br />
desteklemeyi planladığı eylemlerin daha geniş<br />
ölçekte anlaşılmasını sağlar. Bu paydaşlar daha sonra<br />
program ile ilgili bilginin, projeye başvuruda bulunması<br />
muhtemel kişilere mümkün olan en geniş biçimde<br />
yayılmasını sağlayabilir. Proje geliştirme sürecine,<br />
bilgiye eşit erişim imkânlarının verilmesi sureti ile daha<br />
fazla sayıda kuruluşun dahil olması, daha fazla sayıda<br />
projenin hazırlanmasına ve yapısal fonun çok daha<br />
düşük bir maliyetle sonuna kadar kullanılmasına yol<br />
açmaktadır.<br />
• Daha iyi projeler – İyi bilgilendirilmiş ortaklar<br />
tarafından hazırlanan projeler, programın mantığına<br />
daha iyi bir şekilde karşılık vermektedir. Programın<br />
performansı proje başvuru sahiplerinin bilgi seviyelerine<br />
bağlı kaldığından, programlamanın içinde rol alan,<br />
projenin uygulamaya geçirilişine kadar devam eden<br />
ve proje girişimcileri ile yakın bir ilişki içinde olan proje<br />
ortaklığı, proje başvuru sahiplerinin projenin politikası<br />
konusunda eğitilmesi, göstergeler, finanse edilecek<br />
eylemlerin kabullenilmesi, değerlendirme ölçütleri, vb.<br />
için en iyi yoldur. Proje başvuru sahiplerinin daha iyi<br />
bilgilendirilmesi, projenin ileriki aşamalarda daha iyi bir<br />
şekilde sonuçlandırılması ve teslim edilmesi anlamına<br />
gelmektedir. Kapasite geliştirme konusunda paylaşımlı<br />
bir şekilde gerçekleştirilen etkinliklerin izlediği<br />
çalıştaylar ve ortak çalışmalar, programın kalitesine<br />
yönelik kavrayışı geliştiren araçlardır.<br />
• Daha fazla kontrol – Ortaklık, projenin daha fazla<br />
kontrol edilmesine imkân sağlamakta (“dört göz<br />
ilkesi”, kontrol ilkesi diye anılan) ve böylece projedeki<br />
yolsuzlukların daha iyi bir şekilde önlenmesini de<br />
beraberinde getirmektedir. Proje seçimi sürecinde<br />
açıklık ve şeffaflık ile yolsuzluğa izin vermeyen bir ortam,<br />
programın sorunsuz uygulanmasını desteklemektedir.<br />
Kamu/ortaklar tarafından yapılan daha geniş kapsamlı<br />
kontrol, programın uygulanmasının düzenini korumakta<br />
ve haksız entrikalara karşı direncini artırmaktadır.<br />
3.2 Mevcut uygulamanın gözden<br />
geçirilmesi<br />
Ortakların proje değerlendirme kurullarına ve<br />
yönlendirme komitelerine katılımı<br />
Proje değerlendirme süreci, bir programdan diğerine farklılık<br />
göstermekte ve bu süreçlere değişik ortaklar ve kamu<br />
kuruluşları dahil olabilmektedir.<br />
26<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
3<br />
Proje değerlendirme kurulunda bir çevre savunucusunun<br />
bulunması, üyeler arasında çevre konusundaki bilincin<br />
artırılmasına da yardımcı olacağı için önemlidir.<br />
Bu rolün bir örneği, İngiltere, Cornwall ve Scilly Adaları<br />
Hedef Bir Programı‘nda bulunmaktadır. Bu programda,<br />
Çevresel Sürdürülebilirlik Teması Yöneticisi, proje seçimini<br />
gerçekleştiren Öncelik Yönetimi Grubu’nun 10 ve Çalışma<br />
Grubu’nun 11 yönetim kurulu üyesidir. Böylece tema<br />
yöneticisi birinci hedef olan çevresel sürdürülebilirlik için<br />
yatırımla ilgili her başvuruyu irdeleyebilmekte ve yeterli<br />
ölçüde ayrıntılı bilgi verilmemiş projelerle ilgili sorular<br />
sorabilmektedir. Tema yöneticisi, çevresel sürdürülebilirlik<br />
konusunun her bir proje ile ilintisini açıklayabilir. Tema<br />
yöneticisinin proje seçim sürecinin kilit safhalarına aktif<br />
katılımı, çevresel sürdürülebilirlik konusunun her zaman için<br />
ele alınmasını ve projede değerlendirilmesini sağlamaktadır.<br />
Münferit projelerin her birinde karara varmak için açık<br />
müzakere yönteminin kullanılması sayesinde, Öncelik<br />
Yönetim Grubu’nun ve Çalışma Grubu’nun üyelerinin<br />
çevresel sürdürülebilirlik konusundaki bilgileri ve anlayışları<br />
artmaktadır.<br />
İngiltere, Cornwall ve Scilly Adaları, Hedef Bir<br />
Programı<br />
Programa başvurulduğunda, projenin çevresel<br />
sürdürülebilirliğe geçiş kriterlerine 12 uyup uymadığı<br />
Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi tarafından<br />
kontrol edilir. Yalnızca geçiş kriterlerine uyan projeler<br />
gerçek seçim prosedürüne alınır.<br />
Proje tümüyle değerlendirildikten sonra, ilk olarak<br />
projenin Yapısal Fonlar yatırımına uygunluğu hakkında<br />
Çalışma Grubu’na 13 bilgi veren Öncelik Yönetimi<br />
Grupları’na gider. Öncelik Yönetimi Grupları, üyelerin<br />
belirlenip atanmalarından sorumlu olan Güney Batı<br />
Devlet Ofisi 14 (Government Office for the South West<br />
- GOSW) tarafından yönetilmektedir. Her Öncelik<br />
Yönetimi Grubu, Öncelik ve/veya Yapısal Fonunun<br />
yatırım yapmayı planladığı faaliyet alanları ile ilgili bilgi<br />
ve deneyime sahip üyelerden oluşmaktadır. GOSW<br />
kadrosu ve tema yöneticileri dışında, Öncelik Yönetim<br />
Gruplarındaki üyeler bu gruplara belirli bir organizasyon<br />
veya çıkar grubunun temsilcisi olarak değil, bireysel<br />
olarak atanır. Çalışma Grubu, yedi Öncelik Yönetim<br />
Grubu’nun başkanı, tema yöneticileri ve sekretarya<br />
(GOSW) üyelerinden oluşur ve grubun başkanlığını<br />
genel sekreter yapar. Tema yöneticileri, Öncelik<br />
Yönetim Grupları ve Çalışma Grubu’nun asil üyeleridir.<br />
Diğer ülkelerin pek çoğunda, çevre konusundaki ortaklar<br />
proje önerilerini değerlendiren Yürütme komitelerinin<br />
üyeleridir.<br />
Polonya’da İşletmelerin Rekabet Gücünün Artırılması için<br />
Sektörel Operasyonel Program’ın Yürütme Komitesi çok<br />
önemli bir rol oynamıştır. Görevleri arasında, Yönetim<br />
Otoritesi’ne programdan destek almaya değer bulunan<br />
projelerle ilgili görüş bildirme ve önerilerde bulunma yer<br />
almaktadır. Ortaklık ilkesi gereği, komitede çevre alanında<br />
çalışanlar da dahil olmak üzere sivil toplum örgütlerinin<br />
temsilcileri bulunmaktadır.<br />
Yunanistan’da, çevre ortaklarının ilk olarak “tayin edilmesi”<br />
ve ardından katılımlarının yeni programlama döneminin<br />
mümkün olduğunca erken bir aşamasında yasalaştırılması<br />
istenmektedir.<br />
Projelerin seçimi sırasında Yönetim Otoritelerine önerilerde<br />
bulunan çevre ortaklarının katılımı daha da etkili olabilir.<br />
Örneğin, sözde çevre dostu olan bazı projeler gerçekte<br />
çevre için tehdit oluşturabilmektedir. Bu tür durumlarda,<br />
baskıları göğüslemek zorunda kalan tek bir üyedense, geniş<br />
tabanlı bir komitenin olumsuz değerlendirme yapması çok<br />
daha kolaydır.<br />
“Hedef İki: Güney Batı İngiltere Programı”nın bir parçası<br />
olan Bristol Hedef İki Çevre Eylem Planı’nın uygulanması<br />
“Yenilenmenin Sağlanmasından Sorumlu Grup” 15 tarafından<br />
denetlenir. Bu paydaş grup, doğrudan Bristol İcra Başkanı’na<br />
bağlıdır ve çevre yenileme liderleri, yerel işletme ve çevre<br />
sektörü de dahil olmak üzere, toplum temsilcilerinden<br />
oluşmaktadır. Grubun sorumlulukları arasında, projelere<br />
verilecek Hedef İki hibelerinin değerlendirilmesi ve<br />
onaylanması da yer almaktadır. Bu uygulama yapan bir<br />
grup olup, bütün proje döngüsünde aktif olarak yer alır:<br />
geliştirme, onaylama, uygulama ve değerlendirme. Teknik<br />
Değerlendirme Paneli, Yenilenmenin Sağlanmasından<br />
Sorumlu Grup bünyesinde oluşturulmuştur; özet başvuru<br />
formlarını geniş bir puanlama matrisine göre değerlendirir.<br />
Yönetim Otoriteleri ve kurul üyeleri için eğitim ve<br />
rehberlik<br />
Bir programı etkilemenin en iyi yolu, karar verme<br />
süreçlerinde yer almaktır. Ancak, ortaklık yapısı içinde<br />
çalışırken çevrenin entegrasyonunu geliştirmenin başka<br />
yolları da bulunmaktadır.<br />
Programın yönetimine dahil olanların tümünün kendi<br />
bölgelerindeki ekonomik gelişme için çevresel<br />
sürdürülebilirliğin önemini kavramış olmaları son<br />
derece önemlidir. Bazı programlar ve ortaklar, çevresel<br />
sürdürülebilirlik bilincini arttırmak üzere çeşitli bilgilendirme<br />
araçları geliştirmiş, rehberlik hizmetleri ve seminerler<br />
düzenlemiştir.<br />
İngiltere’de Hedef Bir Programı, Business Link 16 gibi proje<br />
ortakları, yöneticiler ve özellikle de hibe programlarına<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
27
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
3<br />
atanan yöneticilerle birlikte kapasite geliştirme faaliyetleri<br />
yürütmektedir. Bu iç içe geçen üç tema hakkında<br />
bilgilendirme seminerleri düzenlenmiştir. İngiltere’de çevre<br />
konusunda yetkili üç kuruluştan biri olan, English Nature<br />
Hedef Bir Programı’nın kadrosuna ve Cornwall Tourism<br />
kuruluşunun üst düzey yöneticilerine eğitimler vermektedir.<br />
Bu eğitimlerin amacı biyolojik çeşitlilik ve koruma konuları ile<br />
ilgili bilincin artmasını sağlamaktır. Eğitimler, proje başvuru<br />
sahipleri ile konuşurken ve değerlendirme yaparken Hedef<br />
Bir ekibine faydalı olmaktadır.<br />
İngiltere’nin doğusu için geliştirilen Hedef İki Programı’nda,<br />
yerel kolaylaştırıcılar, alan grupları ve aynı zamanda Program<br />
İzleme Komitesi için çevresel sürdürülebilirlik konusunda<br />
eğitimler düzenlenmiştir.<br />
İtalya’da, çevreyle ilgili yetkili bölgesel kuruluşların Yapısal<br />
Fonlar Görev Gücü tarafından, program yöneticilerine<br />
çevresel sürdürülebilirlik konusunda çok değerli destekler<br />
verilmiştir. Puglia’daki, Bölgesel Operasyonel Program, yerel<br />
otoriteler ve sosyo - ekonomik ortaklarla yapılan işbirliğini<br />
destekleyici eğitim faaliyetlerine fon tahsis etmektedir.<br />
Malta’da, Proje Seçim Komitesi’nin üyeleri, Malta Çevre<br />
ve Planlama Kurumu ile birlikte çevre kriterleri ve çevresel<br />
sürdürülebilirlik konusundaki bilincin arttırılmasına yönelik<br />
pek çok toplantı düzenlemişlerdir. Proje Seçim Komitesi’nin,<br />
gerektiğinde çevre veya diğer konularda geçici olarak uzman<br />
çağırma hakkı da bulunmaktadır.<br />
İspanya’daki Çevreyle İlgili Yetkili Kurumlar Ağı, çevre<br />
kuruluşları ve bölge idareleri için çalışma kılavuzları ve<br />
öneriler geliştirmiştir. Bu belgeler aşağıdaki konuları<br />
içermektedir: çevrenin sektörlere entegrasyonu ile ilgili<br />
taslak referans belgeler; rehberlik sağlayan taslak belgeler;<br />
yöntem; çevre izlemeye ilişkin göstergeler hakkında<br />
kılavuz ilkeler ve öneriler ile tüzüklerde tanımlanan<br />
değerlendirmeler. Ayrıca <strong>Avrupa</strong> Sosyal Fonları tarafından<br />
ortak finansman sağlanan faaliyetlerin içine çevrenin entegre<br />
edilmesi için bir strateji tasarlamışlardır. Bu strateji, şimdiye<br />
kadar yarım milyondan fazla çalışan tarafından kullanılmış<br />
olan Çevresel Bilinç Modülü - elkitabı, eğitim rehberi ve<br />
video - şekline dönüşmüştür.<br />
Proje başvuru sahipleri için çevresel sürdürülebilirlik<br />
konusunda eğitim ve rehberlik<br />
Proje başvuru sahipleri için hazırlanan rehberlik hizmetleri,<br />
genellikle Yönetim Otoritelerinin web sitelerinde yer<br />
almaktadır. Kişisel bilgilendirme en etkin yol olmakla birlikte,<br />
daha fazla kadro ve mali kaynak gerektirdiğinden seyrek<br />
kullanılmaktadır. Kılavuzlar, proje başvuru sahiplerinin<br />
projelerinin çevresel etkileri üzerinde düşünmelerine, ve<br />
böylece, küresel değerleme sürecinde belirli bir ağırlığı olan<br />
programların çevresel sürdürülebilirlik kriterleri ile uyum<br />
sağlamasına yardımcı olmaktadır.<br />
yayınlanan bilgiler aracılığıyla ortaklara bilgi vermektedir.<br />
Kişisel bilgilendirme hizmeti de verilmekte ve Bakanlık<br />
genellikle başvuru sahiplerini uzmanlara yönlendirmektedir.<br />
Cornwall ve Scilly Adaları Hedef Bir Programı’nda, bir<br />
rehberlik görevlisi, bütün başvuru sahiplerine teknik bilgilere<br />
erişim ve çevresel sürdürülebilirlik konusunda destek<br />
vermek üzere Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi’ne<br />
yardımcı olmaktadır. Rehberlik görevlisi, başvuran herkese,<br />
veya Cornwall ve Scilly Adaları Hedef Bir Programı için<br />
çalışanlara ücretsiz danışmanlık hizmeti vermek üzere<br />
program tarafından sağlanmaktadır. Bu yaklaşımın, her proje<br />
başvuru sahibine bilgi verebilecek personeli sağlamak için<br />
yeterli insan kaynağına bağlı olduğu not edilmelidir.<br />
Polonya’da, çevresel açıdan sağlıklı proje önerilerinin<br />
geliştirilmesine verilen destek, “Malopolskie Voivodship’de<br />
Maden, Metalurji ve Kimyasal Sentez Endüstrilerinin<br />
Yeniden Yapılanmasının Etkilerini Azaltmak İçin Entegre<br />
Program” kapsamında düzenlenen kamuya açık seminerler<br />
aracılığıyla sürdürülmektedir. Program çerçevesinde,<br />
programın uygulanmasına ilgi duyan bütün ortakların<br />
katıldıkları düzenli toplantılar yapılmaktadır. Yerelde<br />
ekonomik iyileşme sağlanması konusunda da çalıştaylar<br />
düzenlenmektedir: Görevlerinden biri, belirli bir bölgedeki<br />
bütün toplum temsilcilerinin yerel ekonomik sorunlara<br />
çözüm bulma çalışmalarına katılımlarını sağlamaktır. Bu<br />
seminerlere ve daha sonra özel çalışma gruplarına çevre<br />
STK’larının ve diğer sosyal ortakların katılımları, çevre<br />
korumanın projelere entegrasyonunun iyi bir garantisi<br />
sayılabilir.<br />
İspanya’da, Çevreyle İlgili Yetkili Kurumlar Ağı, tarım,<br />
balıkçılık ve turizm sektörlerinde çevre bilincinin<br />
yükseltilmesine yönelik elkitapları ve videolar hazırlamıştır.<br />
Çevresel sürdürülebilirlik grubunun oluşturulması<br />
Üye Devletler’de kendisiyle mülâkat yapılan birçok<br />
görüşmeci, çevrenin geliştirilen programlar tarafından<br />
dikkate alınmasını sağlayan ve bu işe tahsis edilmiş belirli<br />
bir organın olması gerektiğini ifade etmektedir. Bu tür bir<br />
kuruluşun yeterli kaynağa, bu işe tahsis edilmiş nitelikli bir<br />
kadroya gereksinimi olacaktır.<br />
Bazı programların halen bu tür destekleri bulunmaktadır,<br />
bunlara tipik bir örnek de İngiltere’deki yatay tema<br />
yöneticileridir.<br />
Malta’da, Köy İşleri ve Çevre Bakanlığı (MRAE) başvuru<br />
sahiplerine gönderilen basılı kılavuzlar ve web sitesinde<br />
28 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
3<br />
İngiltere’nin Doğusundaki Programlar için Çevresel<br />
Sürdürülebilirlik Danışma Grubu 17<br />
2001 yılında, bölgenin Yapısal Fon Strateji<br />
Grubu programların, çevre ve sürdürülebilir<br />
gelişmenin tasarım ve uygulamaların paralel bir<br />
teması olarak entegrasyonu ile ilgili gerekleri<br />
nasıl karşılayacağı konusunda bilgi vermek üzere<br />
çevresel sürdürülebilirlikle ilgili bir Danışma<br />
Grubu oluşturmuştur. İngiltere’nin doğusundaki<br />
programların 18 pek çoğu, çevresel sürdürülebilirlik<br />
paralel temasının Çevresel Sürdürülebilirlik Danışma<br />
Grubu tarafından denetlenmesine karar vermiştir.<br />
Bu gruba bir STK olan National Trust’ın bir temsilcisi<br />
başkanlık etmekte ve grup çevresel sorunlarla<br />
ilgili Yürütme Grubu’na (proje onay kurulu) bilgi<br />
vermektedir.<br />
İngiltere’de Yönetim Otoritelerine çevre konusunda<br />
bilgi ve rehberlik hizmeti verme sorumluluğu<br />
çevreyle ilgili yetkin kuruluşlara aittir: Çevre Ajansı,<br />
English Nature ve Kırsal Ajans. Bu kuruluşların<br />
üçü de Doğu İngiltere Çevresel Sürdürülebilirlik<br />
Danışman Grubu’nda ve ayrıca diğer bölgesel<br />
çevre kuruluşlarında temsil edilmektedir. Aynı<br />
zamanda Yapısal Fonlar İşletim Gruplarında ve<br />
alt bölgelerde seçilmiş alanlardaki kuruluşları<br />
kapsayan Yerel Gruplarda da Çevre Ajansı tarafından<br />
temsil edilmektedir. Böylece çevresel boyut,<br />
Doğu İngiltere’deki Yapısal Fonların yönetim ve<br />
sorumluluğundaki bütün karar verme seviyelerinde<br />
temsil edilmektedir.<br />
Yerel kolaylaştırıcılar programa ve proje yöneticilerine<br />
teknik destek vermektedir. Kolaylaştırıcılar program<br />
Teknik Yardım fonları ile desteklenir ve projeleri<br />
desteklemek üzere yerel organizasyonlarla birlikte<br />
hareket eder. Buna ek olarak, beş bölgesel<br />
kolaylaştırıcı bulunmaktadır: Hedef İki Kolaylaştırıcısı,<br />
Hedef Üç Kolaylaştırıcısı, Özel Sektör Kolaylaştırıcısı,<br />
Kültürel Kolaylaştırıcı ve Çevresel Sürdürülebilirlik<br />
Tema Yöneticisi.<br />
İngiltere’de Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi’nin<br />
rolü, programdan programa değişmektedir, ancak genel<br />
olarak tümü Yapısal Fonlama programlarının yönetimi<br />
ve uygulamalarında çevresel sürdürülebilirliği teşvik ve<br />
koordine etmeyi amaçlamaktadır. Doğu İngiltere’nin<br />
Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi, Doğu<br />
Devlet Ofisi’in Program Sekretaryası ile birlikte hareket<br />
etmektedir. Çevresel Sürdürülebilirlik Danışma Grubu,<br />
English Nature, Kırsal Ajans, English Heritage’dan temin<br />
edilen ek finansman ve Hedef İki, Hedef Üç ve URBAN<br />
II programlarından alınan Teknik Yardım fonları ile Çevre<br />
Ajansı tarafından atanan tema yöneticisinin çalışmalarını<br />
denetlemektedir. Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi,<br />
programların yönetim organlarına, diğer yerel ve bölgesel<br />
kolaylaştırıcılara ve proje başvuru sahiplerine teknik destek<br />
vermektedir. Tema yöneticisi, ayrıca, kılavuz niteliğinde<br />
materyaller ve eğitim programları ile bilinçlendirici çevresel<br />
performans raporları üretir ve çevresel başarıları ve iyi<br />
uygulama örneklerini belirleyerek kamuya duyurur.<br />
İngiltere’de 2000–2006 Yapısal Fon programlarından elde<br />
edilen ilk deneyimler, bir Çevresel Sürdürülebilirlik Tema<br />
Yöneticisi istihdam edildiğinde, çevresel sürdürülebilirlikle<br />
ilgili yatay tema entegrasyonunun, bu tür bir elemanı<br />
olmayan programlara göre daha etkili olduğunu<br />
göstermektedir.<br />
Doğu İngiltere Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi’nin<br />
2003 yılında atanmasından sonra, çevresel sürdürülebilirliğin<br />
entegrasyonunun yararlarını, fırsatlarını ve yöntemlerini<br />
açıklayan, bu işe tahsis edilmiş bir kaynağın varlığı,<br />
çevresel sürdürülebilirliğin entegrasyonu için programın<br />
motivasyonunun her zamankinden daha fazla artmasına<br />
yardımcı olmuştur.<br />
Bunun, çevresel sürdürülebilirliğin entegrasyonu ile ilgili<br />
program ve projelerin başarısında belirgin bir etkisi olmuştur.<br />
Bu motivasyon ne kadar erken oluşturulabilirse, o kadar<br />
fazla çevresel olanak yaratılabilir. Çevresel Sürdürülebilirlik<br />
Tema Yöneticisi, bilgi paylaşımını kolaylaştırması açısından<br />
Sekretarya ile aynı binada bulunmaktadır.<br />
3.3. Programın uygulanması konusunda<br />
öneriler<br />
Projenin uygulamaya geçirilmesindeki ortaklık üç şekilde<br />
gözlemlenebilir:<br />
• İzleme komitelerinde ortaklık – bu, esasen çevresel<br />
konulardaki ortaklardan ve ortaklık ilkesinin izleme<br />
de dahil olmak üzere programın her safhasında<br />
uygulanması gerektiğinden açık bir şekilde söz edilen<br />
yeni 1083/2006 No.lu Tüzüğün (Madde 11) açık bir<br />
sonucudur.<br />
• Proje değerlendirmede ortaklık - çevresel kuruluşlar,<br />
ilgili ülke veya bölgelerde kurulduğu zaman söz konusu<br />
çevresel kuruluşların dahil edilmesini gerektiren proje<br />
değerlendirme süreçleri.<br />
• Projenin uygulamaya geçirilmesinde ortaklık - bu ortaklık,<br />
benimseme kapasitelerinin artırılması ve söz konusu<br />
projelerin niteliklerinin ve çevresel sürdürülebilirliklerinin<br />
geliştirilmesi için bir araçtır.<br />
Programların bölgelerin sosyal, ekonomik ve çevresel<br />
durumlarında fiili bir etkileri söz konusu ise, ortaklığın bütün<br />
biçimlerinin mevcut olmasını mutlaka sağlamamız gerekir.<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
29
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
3<br />
Ortaklığa katılımın iki türü<br />
Aşağıda ortaklığa katılımın iki türünü inceleyeceğiz. Bu<br />
türlerin her ikisi de karşılıklı olarak birbirine bağlıdır: Her ikisi<br />
de bölgesel programların uygulanmasında ortaklık yaklaşımı<br />
ve ortaklık kültürü için gereklidir.<br />
Ortakların izleme komitelerine dahil olmaları:<br />
Yapısal Fonlar için izleme aşamasında ortaklık her bir Üye<br />
Devlet için zorunludur; zira Konsey Tüzüğü, ulusal mevzuata<br />
dönüştürülmesine gerek olmaksızın her Üye Devlet’in<br />
sınırları içinde bağlayıcıdır.<br />
İzleme Komitesi, projenin uygulanması aşamasında ortaklık<br />
için kilit bir organdır; <strong>Avrupa</strong> Komisyonu onayından sonra,<br />
programın tamamlanması için söz konusu programda<br />
yapılacak ayarlamaların kabul edildiği mercidir.<br />
Çevresel ortakların programa dahil edilmelerine ilişkin olarak,<br />
ayrıca <strong>Avrupa</strong> Komisyonu Çevre Genel Müdürlüğü’nün de<br />
programa dahil edilmesi düşünülebilir.<br />
Çevre alanındaki yerel ve bölgesel kurum ve kuruluşların,<br />
bölgesel programların izleme komitelerine dahil edilmelerinin<br />
asgari bir zorunluluk olarak düşünülmesi gereklidir.<br />
İzleme Komitelerinin içinde çeşitli sektör temsilcilerinin de<br />
bulunmasının meşru bir uygulama olup olmadığı konusunda<br />
kuşkular vardır. Sorumlu makam (genellikle Yönetim<br />
Otoritesi), İzleme Komitesi’ni oluştururken komitede<br />
temsil yetkisi verilecek olan kuruluşların ve daha sonra<br />
bu kuruluşları temsil edecek kişilerin seçiminde dikkatli<br />
olmalıdır. Bu görev her zaman hassas müzakere becerileri<br />
gerektirir.<br />
Ortakların proje değerlendirme sürecine katılmaları:<br />
Proje değerlendirme sürecinin planlanmasından ve<br />
tasarlanmasından Yönetim Otoritesi sorumludur; İzleme<br />
Komitesi tarafından kabul edilmesi gereken seçim kriterleri<br />
bu sorumluluğun dışındadır.<br />
Disiplinlerarası bir “proje değerlendirme komitesi” (“seçim<br />
paneli” olarak da adlandırılır) kurulmalıdır. Bu komitede,<br />
projeyi uygulamaya koyan kuruluşun personelinden başka,<br />
çevresel ortakların temsilcileri ile sosyal, ekonomik ve<br />
bölgesel ortaklar da bulunmalıdır. “Proje Değerlendirme<br />
Komitesi”, mesleki uzmanlık alanları esas alınarak seçilen<br />
kişilerden oluşmalıdır. Mali destek sağlama konusundaki<br />
kararlar, proje puanlaması sonuçlarına dayanarak verilmelidir.<br />
Bu puanlama, Proje Değerlendirme Komitesi tarafından,<br />
her bir projenin ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerini<br />
yansıtacak şekilde yapılmalıdır. Mali destek sağlama<br />
konusundaki nihai karar, genel olarak Program Yürütme<br />
Komitesi tarafından alınmalıdır. Sunulan proje tekliflerinin bir<br />
özetine, bu projelerin puanlama sonuçlarına ve bu projeler ile<br />
ilgili mali destek sağlama kararlarına halkın erişimi mümkün<br />
olmalıdır.<br />
Program Yürütme Komitesi’nde, çevresel sürdürülebilirlik<br />
savunucusu bir kişi bulunmalıdır; bu, komite üyeleri arasında<br />
çevresel sürdürülebilirlik bilincini artıracaktır.<br />
Bir önceki sayfada Doğu İngiltere Çevresel Sürdürülebilirlik<br />
Tema Yöneticisi örneğine bakınız.<br />
Kapasite geliştirme<br />
Uygulama mercilerinin, yerel kaynakları ve teknik yardım<br />
önlemlerini kullanarak aşağıda belirtilenleri yapmaları<br />
gerekmektedir:<br />
a. Programların ulusal düzeyde geliştirilip idare edildikleri<br />
yerlerde, bölgesel politikanın işleyiş ve etkinliğinin izlenip<br />
değerlendirilmesi için, yetkililerin STK’ların programa<br />
dahil olmalarını teşvik etmeleri ve aynı zamanda bölgesel<br />
ve ulusal STK ağlarını desteklemeleri gerekir. Bunlar, en<br />
azından bölgesel seviyede birbirleri ile bağlantılı olabilir.<br />
(örneğin, NUTS2 düzeyinde).<br />
b. Ekonomik, sosyal ve çevresel ortakların kapasiteleri,<br />
eğitim vererek, danışmanlık yaparak ve mali destekler<br />
yoluyla geliştirilmelidir. Mümkünse, aşağıda belirtilenleri<br />
içeren, kullanıcı dostu bir proje hattı geliştirilmelidir:<br />
- proje fikirleri toplamak için etkin yapı;<br />
- toplanan proje fikirlerinin niteliğinin düzenli olarak<br />
bir elemeye tâbi tutulması (yani, ileride geliştirilecek<br />
fikirlerin seçimi için mümkünse ortaklık esasına<br />
dayanan) açık ve şeffaf bir süreç;<br />
- seçilen proje fikirlerinin geliştirilmesi için alınacak<br />
kamu yardımıyla ilgili net kurallar (yani, proje<br />
geliştirilmesi için alınabilecek hibeler).<br />
- bir iletişim araçları karışımı;<br />
- projenin toplanması ve geliştirilmesinden sorumlu<br />
bölgesel ve yerel kuruluşların iletişim ağı (ticari<br />
kuruluşlar, STK’lar, belediyeler ve diğer kamu<br />
kuruluşlarının karışımı; mümkünse).<br />
c. Mali veya idari yönetim olarak zayıf proje<br />
yararlanıcılarının (örneğin, KOBİ’ler, küçük belediyeler<br />
ve STK’lar) AB tarafından finanse edilen projeleri<br />
yürütmelerine olanak sağlayacak ve onların işlerini<br />
kolaylaştıracak mali ve yönetsel araçlar planlanması<br />
(örneğin, yerel veya bölgesel hibe programları ve küçük<br />
proje fonları).<br />
d. Çevresel kriterlerin yukarıda belirtilen sistemin içine<br />
dahil edilmesi için net bir kurgunun oluşturulması;<br />
örneğin, sürece çevre uzmanlarının dahil edilmesi ve<br />
hem çevre dostu hem de ekonomik olarak kârlı projelere<br />
özel önem verilmesi.<br />
e. Kapasitenin, çevresel ilkelerin anlaşılmasına ve bu<br />
kapasitenin uzun dönemli ekonomik kalkınma ile<br />
etkileşimine dayanarak geliştirilmesi gereksimini.<br />
30 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
3<br />
Kapasitenin, çevresel sürdürülebilirlik ilkelerinin<br />
anlaşılmasına ve bu kapasitenin uzun dönemli ekonomik<br />
kalkınma ile etkileşimine dayanarak geliştirilmesine<br />
büyük gereksinim vardır. Yönetim Otoritesi’ne, Program<br />
İzleme Komitesi üyelerine ve proje başvuru sahiplerine,<br />
çevreyle ilgili yetkili kurumlar veya STK’lar tarafından eğitim<br />
verilebilir.<br />
10 Öncelik Yönetimi Grupları, Çalışma Grubu’na her projenin Yapısal Fon (Structural<br />
Funds) yatırımına uygunluğu ile ilgili önerilerde bulunur.<br />
11 Çalışma Grubu’nun rolü, Hedef Bir Sekreterliği’ne onaylanmak üzere projeler<br />
önermektir.<br />
12 Çevresel sürdürülebilirlik ortak ilgi alanı teması için geçiş kriterleri: Başvuru<br />
sahibi projenin çevre üzerindeki hem olumlu hem de olumsuz etkilerini dikkate<br />
almış ve olumsuz etkileri nasıl azaltacağına dair önerileri açıklamış mıdır Başvuru<br />
sahibi projenin çevre üzerindeki etkilerini ölçme, izleme ve raporlama yönteminin<br />
ayrıntılarını vermiş midir Başvuru sahibi, eğitimler de dahil olmak üzere çevresel<br />
faaliyetleri proje maliyetine dahil etmiş midir Dört milyon sterlinin üzerindeki<br />
projelerde başvuru sahibi tarafından bir çevresel değerlendirme yaptırılmış mıdır<br />
13 Çalışma Grubu’nun rolü, Hedef Bir Sekreterliği’ne onaylanmak üzere projeler<br />
önermektir.<br />
14 Güney Batı Devlet Ofisi (GOSW) Güney Batı Bölgesi’nde merkezi hükümeti temsil<br />
etmektedir.<br />
15 Yenilenmenin Sağlanmasından Sorumlu Grup, kent paydaşlar grubu olan, Bristol<br />
Ortaklık Grubu’nun bir alt grubudur.<br />
16 Business Link, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı (Department of Trade and Industry - DTI)<br />
tarafından yönetilen iş destek, danışmanlık ve bilgilendirme hizmetidir.<br />
17 Promoting Regional Sustainuable Development through European Funding<br />
Programunes: Experiences from the East of England (<strong>Avrupa</strong> Fonlama Programları<br />
Çerçevesinde Bölgesel Sürdürülebilir Gelişmenin Teşvik Edilmesi: İngiltere’nin<br />
Doğusundaki Deneyimler). Simon Chubb, Çevre Ajansı, Birleşik Krallık.<br />
18 Doğu İngiltere’de Yapısal Fonlar aşağıdaki programları kapsamaktadır: Hedef 2, 3,<br />
Equal, LEADER+, Interreg ve Kırsal Kalkınma Yönetmeliklerinin Doğu Kırsal Kalkınma<br />
Planı.<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
31
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
4<br />
Program izleme ve<br />
değerlendirmede ortaklık<br />
4.1. İzleme ve değerlendirme sürecinde<br />
ortaklığın katma değeri<br />
İzleme ve değerlendirme sürecindeki ortaklık, bu ortaklığa<br />
katılan bütün kesimler için düşük bir maliyetle sağlanan<br />
çok büyük bir öğrenim deneyimidir. Ortakların izleme<br />
komitelerine katılımı, karşılıklı görüş ve bilgi alışverişinde<br />
bulunmalarına imkân tanır. İzleme komitelerinde ortaklık, iyi<br />
yönetilirse, katılan bütün tarafların, maliyeti yüksek kapasite<br />
geliştirme programları yerine çevresel olarak sürdürülebilir<br />
bölgesel kalkınma ilkelerinin daha iyi kavramalarına yardımcı<br />
olur. Program izleme komitesindeki ortaklar, proje seçimi<br />
kriterleri konusundaki düşüncelerini ve bu düşüncelerin proje<br />
puanlama sistemi içindeki ağırlıklarını diğer katılımcılarla<br />
tartışmaya zorlanır. Program izleme komitesine katılan<br />
ortakların, aynı zamanda programın tamamlanması ve<br />
benzeri konulara yönelik olarak değişikliklerin benimsenmesi<br />
yoluyla yapılan ayarlamaları da tartışmaları gerekir. Böyle<br />
bir deneyim sayesinde, ortaklar birbirlerini daha iyi<br />
anlayabileceklerdir. Bu deneyimin daha iyi bir program<br />
performansı üzerindeki etkileri tartışma götürmez olsa da,<br />
parayla ölçülemeyecek bir avantajdır.<br />
Programın değerlendirilmesi, mevcut uygulamadan<br />
daha fazla öğrenilmesini sağlamak için bir araçtır. Bir<br />
değerlendirme, sadece biçimsel bir değerlendirme raporu<br />
üretilmesini değil de, mevcut bütün en iyi uygulama<br />
örneklerinin belirlenmesi ve aynı zamanda programın<br />
kusur ve aksaklıklarının ortaya çıkarılması anlamına<br />
gelecekse, bu ancak bir ortaklık yapısı içinde elde<br />
edilebilir ve düzenlenebilir. Böyle bir ortaklık, program<br />
uygulamasının farklı düzeylerinde, geniş bir yelpazedeki<br />
paydaşların (proje liderlerinden değişik aracı kuruluşlara ve<br />
yönetim otoritelerine kadar) deneyimlerinin de programa<br />
dahil edilmesini sağlamaktadır. Böylece ortaklık, aynen<br />
programlama aşamasında olduğu gibi, değerlendirme ekibi<br />
tarafından ücretsiz veya düşük maliyetle kullanılabilecek ek<br />
deneyim ve teknik bilginin harekete geçirilmesini sağlayan<br />
bir araçtır.<br />
Aynı ortakların programın bütün aşamalarından (programlama,<br />
uygulama ve değerlendirme) birlikte geçmeleri<br />
kaydıyla, izleme ve değerlendirme sürecindeki ortaklık,<br />
programların yönetilmesi için uzun vadeli yerel sorumluluk<br />
oluşturulmasında da itici bir güçtür. Yerel yaklaşım genellikle<br />
her açıdan (çevresel, kurumsal, siyasi), ulusal olarak yönetilen<br />
programlardan daha sürdürülebilirdir; ulusal olarak yönetilen<br />
programların etkileri, her zaman harcanan fonların beklenen<br />
etkilerinin gerisinde kalabilmektedir.<br />
4.2. Mevcut uygulamanın gözden<br />
geçirilmesi<br />
Program izleme komitesi<br />
AB Yapısal Fonlar Tüzüğü, bütün bölgesel kalkınma<br />
programlarında yönetimin ve proje yürütme sürecinin<br />
denetlenmesi için bir Program İzleme Komitesi’nin olmasını<br />
gerekli kılmaktadır.<br />
İzleme Komitelerinin oluşturulması her zaman Üye<br />
Devletler’in sorumluluğundadır. Yönetilen bu komiteler,<br />
yapısal önlemlerin uygulanmasının etkinliğini ve kalitesini<br />
garanti eder.<br />
İzleme Komitelerinin genel olarak görevleri şunlardır:<br />
• programın tamamının uygulamaya konulmasını izlemek;<br />
• programlar için tamamlayıcı unsurlar ortaya koymak;<br />
• program çerçevesi içinde, proje seçim kriterlerinde<br />
yapılan değişiklikler üzerinde değerlendirme yapmak ve<br />
bu değişiklikleri onaylamak;<br />
• programın amaçlarının uygulamaya konulmasındaki<br />
ilerlemeyi düzenli olarak gözden geçirmek.<br />
Bazı İzleme Komiteleri, aynı zamanda büyük ölçekli<br />
projelerin (örneğin Güney Batı İngiltere Hedef İki Programı)<br />
onaylanmasından da sorumludur.<br />
Dahil edilen katılımcılar<br />
Birçok programın izleme komitelerinde sosyal ve ekonomik<br />
ortaklar ile çevresel, ulusal ve bölgesel otoriteler bulunur<br />
ve zaman zaman STK’ların temsilcileri de komitede yer alır.<br />
Ancak bu üyelerin hepsi oy kullanamaz: Programlara bağlı<br />
olarak, bazılarının sadece danışmanlık rolü olabilir.<br />
İspanya’nın La Rioja Bölgesi İzleme Komitesi’nin oy hakkı<br />
olan üyeleri, esasen bölgesel yönetimin birimlerini ve<br />
bakanlıklarını ve yönetim otoritesini temsil etmektedir. Yerel<br />
kurumları ve sosyal ortakları temsil eden diğer ortakların<br />
sadece danışman olarak rolleri bulunmaktadır.<br />
Diğer bir örnek, Malta’nın Tek Programlama Belgesi İzleme<br />
Komitesi’dir. Yapısal Fonlar merkezi hükümet tarafından<br />
yönetildiği için, oy kullanma hakkı olan üyeler esasen<br />
bakanlıkları ve yönetim otoritelerini temsil etmektedir. Malta<br />
Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Konseyi’nin temsilcilerinin,<br />
32<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
4<br />
sosyal ve ekonomik ortakların ve çevresel kuruluşların<br />
sadece danışmanlıkla ilgili rolleri bulunmaktadır.<br />
Yunanistan’da son programlama döneminde çevresel<br />
ortaklar (STK’lar), 24 operasyonel programın her birinin<br />
İzleme Komitelerine, oy kullanma hakkı olan üyeler olarak<br />
dahil edilmiştir.<br />
Yetkili Çevre Kurumlarının katılımı<br />
Birçok ülkede çevresel konularla ilgili makamlar, İzleme<br />
Komitelerinin üyesidir. Bunlar çoğu zaman daha önemli roller<br />
oynamakta olup, genel olarak programın yatay teması olarak<br />
çevrenin uygulanması ile ilgili sorumluluklar alırlar.<br />
Örneğin, İtalya’nın Puglia Kenti’nde, Çevreyle İlgili Yetkili<br />
Kurum çevre koruma konusunun ve bu konuda alınan<br />
önlemlerin hem programlama hem de uygulamaya geçirilme<br />
safhalarında programla bütünleştirilmesi için Yönetim<br />
Otoritesi ile ve önlemi alan ve uygulayan yöneticilerle işbirliği<br />
yapmaktadır. Çevreyle İlgili Yetkili Kurum aynı zamanda,<br />
programın çevre koruma yasalarına hem alınan tedbirler<br />
hem proje açısından uygunluğunu da kontrol etmektedir.<br />
Ayrıca bölgesel ve yerel düzeyde plan ve projelerin bazı<br />
kategorilerinin çevresel etkilerinin değerlendirilmesi için<br />
yöntemler de geliştirmektedir. Bazı durumlarda ise projelerin<br />
değerlendirilmesi ile ilgilenmektedir (örneğin, entegre<br />
projeler, büyük projeler ve performans rezervi ile finanse<br />
edilen projeler).<br />
Birleşik Krallık’ta yatay temaların yöneticileri 19 , Cornwall<br />
ve Scilly Adaları Hedef Bir Programı’nın bölgesel kilit<br />
paydaşlarının temsilcileri ile birlikte İzleme Komitelerinde<br />
görev almaktadır. Her Program İzleme Grubunda 20<br />
Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi’nin bulunması<br />
önemlidir, zira tema yöneticisi, Hedef Bir Programı’nda<br />
karar alınması sırasında, çevre koruma konusunu genel<br />
ilkeleri ile savunabilmektedir. Tema yöneticisi, Program<br />
İzleme Gruplarının çevresel sürdürebilirlik ile ilgili bilgilerini<br />
geliştirmelerine yardımcı olabilir. Program İzleme Grubuna<br />
ve Çalışma Grubuna bir çevre koruma uzmanının dahil<br />
edilmesi, başka bir yolla çevre konuları ile ilgilenme<br />
fırsatı bulamayacak olan kişilerin çevresel sürdürebilirlik<br />
kavramlarını ve uygulamasını öğrenme olanağı bulmasını<br />
sağlar.<br />
İngiltere’nin çoğu bölgesinde, Çevreyle İlgili Yetkili<br />
Kurumların (Çevre Ajansı, Kırsal Ajans ve English Nature)<br />
temsilcisi de, Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi’nin<br />
yanı sıra program izleme gruplarında bulunmaktadır.<br />
Çevresel sürdürülebilirlik tema yöneticilerinin çoğu, Çevreyle<br />
İlgili Yetkili Kurumlardan biri tarafından desteklenmekte ya<br />
da birinden veya bir kaçından kısmen mali destek almaktadır.<br />
Hem Çevreyle İlgili Yetkili Kurumların temsilcisi - özel<br />
uzmanlık alanlarında teknik becerilere sahip meslektaşlarının<br />
ağlarını kullanarak - hem de Çevresel Sürdürülebilirlik Tema<br />
Yöneticileri - kişisel uzmanlıklarını kullanarak - çevresel<br />
sürdürebilirlik konusunda öneriler ve rehberlik sağlamaktadır.<br />
Polonya’da İşletmelerin Rekabet Gücünün Artırılması<br />
için Sektörel Operasyonel Program kapsamında, İzleme<br />
Komitesi tarafından oluşturulan çevresel koruma ve<br />
sürdürülebilir kalkınma ile ilgili grupların, çevresel koruma<br />
ve sürdürülebilir kalkınmanın entegrasyonunu sağlama<br />
görevleri bulunmaktadır. Bu gruplar, çevre kuruluşları da<br />
dahil olmak üzere, sivil toplum ortaklarını da bünyelerinde<br />
bulundurmaktadır.<br />
STK üyelerinin program izleme komitelerine katılımı<br />
Çek Cumhuriyeti’nde her bir operasyonel programın izleme<br />
komitesinde STK temsilcilerine en az bir koltuk ayrılmaktadır.<br />
Çoğu durumda ise, biri sosyal diğeri çevre sektöründen<br />
olmak üzere, iki STK temsilcisi bulunmaktadır. Bu temsilciler,<br />
Gönüllü Kuruluşlar için Devlet Konseyi (Çek Cumhuriyeti’nin<br />
bir danışma organı) tarafından düzenlenen açık bir rekabet<br />
süreci sonucunda seçilmiştir. Başvuru çağrısı, STK<br />
temsilcisinin uzmanlığı için sıkı kriterler içermiştir ve ardından<br />
temsilciler konudan sorumlu bakan tarafından atanmıştır.<br />
Polonya’da İzleme Komiteleri ile Yürütme<br />
Komitelerine üye olarak katılacak çevre STK’ları<br />
temsilcilerinin seçim prosedürleri<br />
Birçok komite tarafından iki tür seçim prosedürü<br />
uygulanmaktadır:<br />
• Ulusal Kalkınma Planı Yasası’nda belirlenen<br />
prosedürler gereği, Kamu Yararına Faaliyetler<br />
Konseyi tarafından yapılan atamalar ile ilgili öneriler.<br />
Ekonomi ve Çalışma Bakanlığı basın ve web sayfası<br />
bültenleri yayınlar.<br />
Kuruluşlar, bakanlığın web sayfasında yayınlanan<br />
formu doldurarak aday kayıt edebilir.<br />
Kamu Yararına Faaliyetler Konseyi, Ekonomi Bakanı’na<br />
temsilciler önerir. Nihai seçim bakan tarafından yapılır.<br />
• Açık rekabet ve oylama (Çevre Bakanlığı’nın<br />
uygulayacağı prosedüre çevre STK’ları ile birlikte<br />
karar verilir).<br />
Çevre Bakanlığı basın ve web sayfası bültenleri<br />
yayınlar. Kuruluşlar bakanlığın web sayfasında<br />
yayınlanan formu doldurarak aday kayıt edebilir. Her<br />
çevre STK’sı iki aday için oy verebilir. En çok oyu alan<br />
aday ilgili komitelere seçilir.<br />
Uyum Fonu Çevre Yürütme Komitesi’nin seçim<br />
prosedürü hiç kuşkusuz, bir iyi uygulama örneğidir.<br />
Çevre STK’ları temsilcileri kuruluşlarından tam yetki<br />
almışlardır. Çevre koruma ile yalnızca teorik çerçevede<br />
ilişkisi olan kuruluşların elenebilmesi için, prosedür<br />
hangi çevre STK’larının oylama yetkisi olduğunu açıkça<br />
tanımlamalıdır.<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
33
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
4<br />
Avusturya’da, STK’lar kurulduklarında İzleme Komitelerine<br />
entegre olur. Temsilcilerinin seçimi STK’ların kendi<br />
aralarında yapılır. Bu süreç aynı zamanda fırsat eşitliğinden<br />
sorumlu STK’lara da uygulanmıştır. OEROK (Avusturya<br />
Bölgesel Planlama Konferansı), STK’ların, izleme komiteleri<br />
ve bunların üyelerinin hak ve görevleri hakkında geniş bilgi<br />
aldıkları toplantılar düzenlemiştir.<br />
Programın çevresel değerlendirmesi<br />
Amaç, programın çevreye olan etkisini değerlendirmektir<br />
ve değerlendirme projenin çevresel performansını temel<br />
alır. Dolayısıyla, bütün başvuru formlarında ve proje ilerleme<br />
raporlarında yer alan çevresel sürdürülebilirlik çıktıları,<br />
programın küresel etkisinin değerlendirilmesinde kilit rol<br />
oynamaktadır. Ancak, pek çok programda çevre ile ilgili<br />
verilerin toplanması, programın diğer hedefleri için yapılan<br />
veri toplama işlemi kadar kapsamlı olmamaktadır.<br />
Örneğin, İngiltere’deki çevresel sürdürülebilirlik tema<br />
yöneticilerinden giderek artan şekilde, başvuru sahiplerinin<br />
rapor verebilecekleri çevresel sürdürülebilirlik çıktıları<br />
önermeleri istenmektedir. Çevresel göstergelerin<br />
programdaki her önlemin başlangıcında tanımlanması<br />
gerekmektedir.<br />
Programın değerlendirmesi düzenli olarak İzleme Komitelerine<br />
rapor edilir: Pek çok uygulayacı değerlendirmenin sürekliliğine<br />
önem vermektedir.<br />
OEROK: Avusturya Bölgesel Planlama Konferansı<br />
değerlendirme ile ilgili kapsamlı bir çalışma yapmaktadır:<br />
• Çevresel hususların değerlendirilmesi ve izlenmesi<br />
ile ilgili yöntem ve göstergelerin tanımları.<br />
• Cinsiyet eşitliği yönünden ortak çalışmalar;<br />
• Ara değerlendirme ve standartlar için çalışma<br />
şartnamesi;<br />
• Deneyimlerin paylaşılması ve kalite kontrolleri;<br />
• Sonuçlara ve çıkarımlara olan yansımalar;<br />
• Performans rezervi tahsis yöntemi;<br />
• Ara değerlendirmenin güncellenmesi.<br />
OEROK, “Methode zur Evaluierung von<br />
Umweltwirkungen der Strukturfondsprogramme”<br />
(Yapısal Fonların Çevresel Etkilerini Değerlendirme<br />
Yöntemi) 21 çalışmasını geliştirmiştir.<br />
İspanya’da, programın çevresel açıdan izlenmesi<br />
işi, Çevreyle İlgili Yetkili Kurumlar Ağı tarafından<br />
yürütülmektedir. La Rioja Bölgesi’ndeki Çevreyle<br />
İlgili Yetkili Kurum, İzleme Komitesi aracılığıyla, kendi<br />
göstergelerini kullanarak ve Çevreyle İlgili Yetkili Kurumlar<br />
Ağı tarafından hazırlanan belgelarin yardımıyla, çevresel<br />
koruma gereksinimlerinin Tek Programlama Belgesi’ne<br />
entegrasyonuyla ilgili bilgiler vermektedir. Çevreyle<br />
İlgili Yetkili Kurum, İzleme Komitesi’ne, finanse edilen<br />
faaliyetlerin çevre üzerindeki etkilerinin göstergeler<br />
kullanılarak yapılan değerlendirmelerinin yer aldığı bir çevre<br />
raporu hazırlamaktadır. Ancak, çok sayıda gösterge olduğu<br />
ve uygulayan kuruluşların zaman zaman bu göstergelerin<br />
nasıl kullanılacağını bilmediği söylenmektedir.<br />
4.3. İzleme ve değerlendirme için öneriler<br />
İzleme komitelerine ortakların katılımı<br />
Her tür ortağa tam ve eşit üyelik verilmesi önerilir. Bu,<br />
ilgili ve/veya etkilenen kuruluşların ortak sorumluluk<br />
oluşturmasını sağlar. Çevre ortaklarına, ekonomik ve sosyal<br />
ortaklarla aynı önem verilmektedir.<br />
Yapısal Fonları İzleme Komitelerindeki ortaklık, her Üye<br />
Devlet için zorunludur. Program İzleme Komitesi üyelerinin<br />
seçimi, uygun olan durumlarda açık ve şeffaf şekilde<br />
yapılmalıdır. İlgili sorumlu organ tarafından duyurulan<br />
seçimler veya kesin kriterlere dayalı açık rekabet yöntemi<br />
kullanılmalıdır 22 . Üyeler bunun ardından, mevcut en yetkili<br />
organ tarafından (bakan veya benzeri) atanır ve bu suretle<br />
her iki kaynaktan da - seçim ve üst düzey siyasi atama<br />
- tam yetki almış olurlar. Ara değerlendirme sonrasında,<br />
seçimler arasında uygun aralıkların olabilmesi için süreç<br />
tekrarlanmalıdır.<br />
Yönetim Otoritesi aynı zamanda, komitelerde tüm sektörün<br />
temsilcisi olarak yer alacak kuruluşların seçiminde de çok<br />
dikkatli olmalıdır. Yukarıda önerildiği gibi, büyük olasılıkla<br />
seçim yöntemi kullanılır.<br />
Programın değerlendirilmesine ortakların katılımı<br />
Değerlendirme süreci programlama sürecinin aynısıdır -<br />
16. sayfadaki programlama sürecinde ortaklık ile ilgili<br />
önerilere bakınız.<br />
Değerlendirmede ortaklığı düzenlemek için benzer araçlar<br />
kullanılabilir. Ortaklığın derecesi mevcut kaynaklara<br />
bağlıdır. Yerel veya bölgesel paydaşlar mümkün olan her<br />
yerde değerlendirme ekibinin bir parçası olmalıdır veya en<br />
azından bölgesel deneyimler ile ilgili veriler toplanmalıdır.<br />
Mümkünse, geniş bir yelpazedeki farklı tür kuruluşlarla<br />
görüşmeler yapılmalıdır: Yönetim Otoritesi, aracı kuruluşlar,<br />
proje liderleri, uzmanlar ve bölgesel danışmanlık kuruluşları.<br />
Değerlendirme raporu mutlaka yayımlanır.<br />
Ortaklığın kendisinin de, uygulama öncesinde, ara<br />
dönemde ve değerlendirme sonrasında değerlendirilmesi<br />
gerekmektedir. İyi bir ortaklığın net göstergeleri hâlâ eksik<br />
olsa da, en önemli noktanın ortaklığın bütün aşamalarında<br />
program performansı üzerinde oluşturduğu etki olduğu<br />
unutulmamalıdır.<br />
Bu aşamaların takip edilmemesi durumunda,<br />
değerlendirmeler muhtemelen programlama sürecindeki<br />
en iyi uygulamanın belirlenmesi konusunda başarısız<br />
34 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
4<br />
olacak veya değerlendirilen programdaki eksiklikler<br />
giderilemeyecektir.<br />
Çevresel konularla ilgili değerlendirme raporları için veri<br />
toplama sorunundan da bahsetmemiz gerekmektedir. Bu<br />
raporların yazılması ve verilerin toplanması sürecindeki<br />
ortaklığın da, en azından formatın tasarlanması ve program<br />
değerlendirme yöntemi konusunda güçlendirilmesi<br />
gereklidir.<br />
Projenin uygulanması ile ilgili bölümde sunulan önerilerin<br />
bazıları bu bölüm için de geçerlidir.<br />
19 Fırsat eşitliği, sürdürülebilir gelişme ve Bilgi ve İletişim Teknolojileri (ICT)<br />
Yöneticileri<br />
20 Program İzleme Grupları bölgesel yönetim, yerel yönetim, Güney Batı<br />
İngiltere Bölge Kalkınma Ajansı, diğer kamu sektörü kurumları, özel<br />
kuruluşlar ve gönüllü sektörlerden gelen kişileri içermektedir. Program<br />
İzleme Komitesi’nin resmi görevi, Güney Batı Devlet Bakanlığı’na program<br />
yönetimi ve uygulaması ile ilgili bilgi vermek; izleme sürecine destek<br />
olmak ve ilerleme raporlarını Komisyonun onayına sunmayı içermektedir.<br />
21 http://www.oerok.gv.at/EU_Regionalpolitik_in_Oesterreich/strukturfonds_<br />
2000_2006_i_D /EU_Regionalpolitik_Evaluierung.htm<br />
22 Kriterler, bireyin niteliği/deneyimi ve İzleme Komitesi çalışmalarına<br />
yapması beklenen katkıları ve aynı zamanda temsilciyi gönderen<br />
kuruluşun nitelik ve konumunu değerlendirmelidir.<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
35
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
5<br />
Etkili bir ortaklığın önündeki<br />
tipik engeller<br />
5.1. Ortakların Yapısal Fonlar hakkındaki<br />
anlayış ve bilgi eksikliği<br />
STK’lar, belediyeler ve diğer ortaklar bölgesel kalkınma<br />
politikaları ve programları konusunda çoğu zaman bilgi<br />
eksikliği içindedir. Bu, bir taraftan tartışmaların yüzeysel<br />
bir düzeyde kalması tehlikesini ortaya çıkarmakta, diğer<br />
taraftan da tartışmalarda standart argümanlar kullanılmasına<br />
neden olmaktadır. Ortakların nitelikli ve deneyimli personel<br />
istihdam edebilmesi için hem eğitim ve bilgiye, hem de daha<br />
fazla kaynağın temin edilmesine ihtiyaç vardır.<br />
5.2. Ortakların farklı statüleri<br />
STK’ların katılımlarının resmi komitelere entegrasyonları ile<br />
sınırlandırılıp, hazırlık safhasındaki ve gayriresmi süreçlerin<br />
dışında tutulmaları olumlu sonuç vermeyebilir. İlgileri,<br />
STK’ların diğer ortaklardan daha az bilgiye sahip olması<br />
nedeniyle bir mazerete dönüşür.<br />
5.3. Sürdürülebilir kalkınmanın çevresel<br />
yönünün anlaşılmasında eksiklik<br />
Sürdürülebilir kalkınmanın çevresel yönlerinin ve uzun<br />
vadeli ekonomik kalkınma ile etkileşiminin anlaşılmasını<br />
sağlamamız gerekmektedir. Programın yönetilmesinde yer<br />
alan tüm kuruluşları, uzun vadeli ekonomik kalkınma ile<br />
sürdürülebilirlik arasındaki etkileşimi anlamalı ve dikkate<br />
almalıdır. Halihazırda çoğu, çevreyi kaliteli ekonomik<br />
kalkınma için bir koşul olarak görmek yerine, yasal bir engel<br />
olarak görmektedir.<br />
Bu konuda bilincin, iletişimin iyileştirilmesi ve sürdürülebilir<br />
kalkınmanın tüm düzey ve önceliklerdeki programlara<br />
entegrasyonuna kendini adamış daha fazla nitelikli personel<br />
ve eğitim yoluyla artırılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.<br />
Sürdürülebilir kalkınmanın programlara entegre<br />
edilmesinde kararlı personelin eksikliği, çoğunlukla<br />
yetkili makamlar içinde kavramın daha iyi anlaşılmasını<br />
önlemektedir. Kendini işine adamış bu personel, çevreyle<br />
ilgili yetkili kuruluşlar içinde istihdam edilebilir veya<br />
Yönetim Otoritesi’ne bağlı bir görev gücü oluşturabilir.<br />
Böyle bir ekip sadece izleme ve değerlendirme<br />
komitelerinde yer almakla kalmaz, tüm katılımcılara<br />
rehberlik, eğitim ve yardım da sağlayabilir. Programların<br />
dışındaki topluluklar da hedeflenmelidir.<br />
Ayrıca, tüm ülkeler bir sürdürülebilir kalkınma stratejisi<br />
geliştirmeli ve bunu gelecekteki herhangi bir planlamaya<br />
temel olarak kullanmalıdır.<br />
Aynı ülke içinde bile çevreyle ilgili yetkili kuruluşlar ve<br />
Yönetim Otoritesi arasındaki bilgi alışverişi her iki tarafta da<br />
kapasite geliştirilmesi için iyi bir yol olabilir.<br />
5.4. Sınırlı tam katılım kabiliyeti<br />
Anketler ile tanımlanan temel sorunlar, zaman kısıtı ve<br />
insan kaynakları eksikliği olmuştur. Bunlar, ortakların katılım<br />
kabiliyetini kısıtlamaktadır. Dahası, girdiler ile ilgili bir eksiklik<br />
olduğu ve STK’lar ile diğer toplumsal ortaklar tarafından etkili<br />
katılım için verimli hiçbir yöntem olmadığı görülmektedir.<br />
Mümkün olması durumunda, ortaklıklarda yer alan ulusal<br />
ve bölgesel STK’lar veya STK ağlarını desteklemek üzere<br />
teknik yardım ve/veya uygun yerel finansman kaynağı temin<br />
edilmesi önerilmektedir. Örneğin, ilgili STK temsilcilerinin<br />
doğrudan maliyetleri (yani, seyahat ve konaklama), teknik<br />
yardım bütçesi veya programlara ek bir bütçe ilave edilerek<br />
karşılanmalıdır.<br />
5.5. Açık katılım prosedürlerinin ve<br />
ortakların rollerinin eksikliği<br />
Katılımcıların çoğu yapılandırılmış düzenleme ve rollere<br />
açıklık getirilmesine olan gereksinimi vurgulamıştır. Örneğin,<br />
çevreyle ilgili yetkili kurumların ve çevre STK’larının Yapısal<br />
Fonlar Tüzüğü ve yönlendirici belgelerdeki rolünün net<br />
olarak belirtilmesi gerekmektedir. Kurallar, programlama<br />
ve uygulamada ortaklar arasındaki ilişkinin net bir tanımını<br />
içermelidir. Çevreyle ilgili yetkili kurumlar, programların<br />
sürdürülebilir kalkınma ilkelerine sadık kalmasının<br />
sağlanması konusunda temel bir rol oynamalıdır.<br />
Ortaklardan alınan geribildirim ve önerilerin ele alınma<br />
şekline dair bir yöntem geliştirilmesi gerekmektedir.<br />
Kurumlar, yorum yapılması konusunda makul bir süre<br />
tanımalı ve yorumlar konusunda saydam olmalıdır. Yorumda<br />
bulunanlar, hangilerinin kabul, hangilerinin ret edildiği ve<br />
nedenleri konusunda bilgilendirilmelidir.<br />
5.6. Tartışma, iletişim, bilgi ve geribildirim<br />
konularında eksiklik<br />
Planlama ve operasyonel süreçler ile bunların zamanlamaları<br />
hakkında bilgilere erişim geliştirilebilir ve toplantı ile danışma<br />
36<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
5<br />
süreçlerinin zamanlarıyla ilgili olarak önceden bildirimde<br />
bulunulabilir. Tüm programlama belgeleri kamuya açık<br />
ve son danışma toplantısı tarihinden makul bir süre önce<br />
temin edilebilir olmalıdır. Yürütme ve izleme komitelerindeki<br />
tüm ortaklar için saydam, zamanında ve doğru bilgiler<br />
sağlanmalıdır.<br />
Yorumları kabul edilmeyen paydaşlar için net açıklamalar<br />
yapılmalıdır. Yorumlar kabul edildiğinde ilgili belgelere nasıl<br />
dahil edildikleri konusunda açıklama getirilmelidir.<br />
Ortaklar arasındaki iletişim sürekli ve akıcı olmalıdır. En<br />
önemli unsurlar, ilgili kişi ve kurumlar arasında güven<br />
oluşturmak, müzakere ve iş ilişkilerinde açıklığı sağlamaktır.<br />
Güven ve açıklığı oluşturmak, zaman ve çeşitli ortakların<br />
düşünceleri, sınırlamaları ve benzeri konular hakkında ortak<br />
bir anlayış geliştirmek için yoğun iletişim gerekir.<br />
Çoğu çevreci programlamaya gönüllü olarak katılmakta olup,<br />
ücret almamaktadır. Örneğin, ticaret odası temsilcileri gibi<br />
diğer katılımcılar, lobicilik işlerinin bir parçası olduğundan,<br />
çoğunlukla komitelerde yer almak için para alır. En azından<br />
doğrudan maliyetler (seyahat giderleri dahil) karşılanmalıdır.<br />
Örneğin, İrlanda’da STK temsilcilerine her ay iki gün<br />
komitede yer almaları için ödeme yapılır.<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
37
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
Ek 1<br />
İngiltere Örneği: Çevre kuruluşlarının AB Yapısal<br />
Fonlarının yönetimi ile ilgili katılımlarını belirleme<br />
konusunda temel kuralların konulduğu belge<br />
Çevre, Ulaştırma ve Bölgeler Bakanlığı<br />
(Department of Environment, Transport<br />
and Regions - DETR) ile Çevre Ajansı, Kırsal<br />
Ajans ve English Nature arasında imzalanan<br />
AB Yapısal Fon Programları 2000-2006 ile<br />
ilgili hizmet anlaşması<br />
Amaç<br />
Bu hizmet anlaşmasının (“bu Anlaşma”) amacı,<br />
görevlendirilmiş olan çevreyle ilgili yetkili kurumların<br />
İngiltere’de yürütülmekte olan AB Yapısal Fon<br />
programlarının geliştirilmesinde ve uygulanmasında<br />
oynayacakları rolü tanımlamaktır.<br />
Giriş<br />
Bu Anlaşma, İngiltere’de fondan yararlanabilecek bölgelerde<br />
Hedef 1, Hedef 2 ve ilgili Topluluk Girişimleri çerçevesinde<br />
yürütülecek olan 1999 sonrası AB Yapısal Fonlar programları<br />
ile ilgilidir. Söz konusu Fonlar, <strong>Avrupa</strong> Bölgesel Kalkınma<br />
Fonu (ABKF), <strong>Avrupa</strong> Sosyal Fonu (ASF), <strong>Avrupa</strong> Tarımsal<br />
Yönlendirme ve Garanti Fonu (ATYGF) ve Balıkçılık<br />
Yönlendirme Mali Aracı’dır (BYMA).<br />
Yapısal Fonların hedeflerinden biri, <strong>Avrupa</strong> Birliği genelinde<br />
ekonomik ve sosyal uyumun güçlendirilmesidir. Bu,<br />
Birleşik Krallık Hükümeti ve <strong>Avrupa</strong> Toplulukları Komisyonu<br />
(“Komisyon”) arasında, Tek Programlama Belgeleri’ndeki<br />
(TPB’ler) program alanları için mali destek sağlamaya ilişkin<br />
öncelikleri belirleyen stratejilerle ilgili olarak tesis edilmiş<br />
ortaklık ve anlaşma aracılığıyla takip edilir. 1999 sonrası<br />
uygulamada olacak ve bu anlaşmanın etki alanı içinde olan<br />
üç ana mali destek stratejisi şunlardır:<br />
Hedef 1: Kalkınmada geri kalmış bölgelerdeki yapısal uyumu<br />
ve gelişmeyi teşvik etmek.<br />
Hedef 2: Endüstriyel, kırsal, kentsel ve balıkçılığa bağımlı<br />
bölgeler dahil olmak üzere ciddi sosyal ve ekonomik<br />
gerileme ile karşı karşıya olan bölgelerin kalkınmasını teşvik<br />
etmek.<br />
Topluluk Girişimleri: Sınır ötesi ve uluslararası işbirliği<br />
(INTERREG), kırsal kalkınma (LEADER+), işgücü piyasasında<br />
ayırımcılık ve eşitsizliklerle mücadelede kırsal kalkınma<br />
(EQUAL) ve kentler ile kentsel alanların ıslah edilmesini<br />
(URBAN) desteklemek üzere Komisyon tarafından<br />
önerilmiştir.<br />
Bu hedeflere ulaşılması için, AB yönetmelikleri çevreyle<br />
ilgili yetkili kurumların Yapısal Fonlar sürecinde yer almasını<br />
öngörmektedir.<br />
Görevlendirilen kurumların rol ve sorumlulukları<br />
DETR, İngiltere ile ilgili programlar konusunda yetkili<br />
çevre kurumu (CEA) olarak tüm sorumluluğu üstlenirken,<br />
uygulamada bu rol, çevreyle ilgili olarak görevlendirilen şu<br />
üç yetkili kuruma verilecektir: Çevre Ajansı, Kırsal Ajans<br />
ve English Nature. Bu rol, görevlendirilmiş olan kurumların<br />
DETR’yi çevre konularında bilgilendirmeye ilişkin genel<br />
yükümlülüklerinin parçası olup, kuruluşların Birleşik Krallık<br />
mevzuatı çerçevesinde yasal görevleri ile uyumludur.<br />
Çevreyle ilgili olarak birlikte görevlendirilmiş kurumlar olan<br />
Çevre Ajansı, Kırsal Ajans ve English Nature, bölgesel<br />
ortaklığın üyeleri olarak Program İzleme Komiteleri ile<br />
Danışma ve Çalışma Gruplarının tüm toplantılarına katılacak<br />
ve önerilerde bulunacaklardır. Toplantılara katılan kurumların<br />
rolü, program alanı ve program uygulamasına ilişkin politika<br />
ve stratejik konular görüşülürken çevre konularının göz<br />
önünde bulundurulmasını sağlamak olacaktır.<br />
Çevre Ajansı, Kırsal Ajans ve English Nature, başlangıçtan<br />
itibaren program için stratejinin geliştirilmesinde ve Tek<br />
Programlama Belgesinin (TPB) kaleme alınmasında yer<br />
almalıdır. Bu konu ile ilgili görevlendirilen yetkili çevre<br />
kurumlarının Yapısal Fonlar çerçevesindeki sorumlulukları,<br />
aşağıda belirtilen alanlarda program yöneticileri ile<br />
yönetimlerine önerilerde bulunmak ve bilgi sağlamaktır:<br />
• programın çevre stratejisinin belirlenmesine temel teşkil<br />
etmek üzere bölgenin çevreye ilişkin ana hatlarının ve<br />
profilinin tasarlanması;<br />
• bölgede takip edilmekte olan ilgili bölgesel ve ulusal<br />
çevre politikaları ve stratejileri ile uyumlu olarak,<br />
program için bir çevre stratejisi ve uygun çevre amaç ve<br />
hedeflerinin tanımlanması;<br />
• TPB’nin çevresel değerlendirmesi ve değerlendirme<br />
bulgularının ele alınması;<br />
• program veya önlemlerin çevresel etkisinin ölçülmesine<br />
ilişkin uygun göstergelerin tanımlanması;<br />
• tüm proje seçim sürecini çevresel bir perspektif ile<br />
geliştirmek için proje değerlendirme prosedürleri ve<br />
kriterleri geliştirmek;<br />
• çevresel olarak sürdürülebilir proje tasarımı için başvuru<br />
sahiplerini yönlendirme;<br />
38<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
Ek 1<br />
• yıllık raporlama;<br />
• programların çevresel etkisinin izlenmesi ve<br />
değerlendirilmesine ilişkin öneri.<br />
Yapısal Fonlar Yönetmeliği, program yönetimleri için,<br />
örneğin çevre profillerinin tasarlanması, çevresel hedeflerin<br />
belirlenmesi, izleme ve değerlendirme gibi kaynak<br />
gerektiren görevler ortaya çıkarmaktadır. Çevreyle ilgili<br />
olarak görevlendirilen yetkili kurumların, yasal görevleri<br />
ile uyumlu olduğu sürece önerilerde bulunarak ve bilgi<br />
sağlayarak süreci desteklemeleri konusunda mutabık<br />
kalınmıştır. Bununla birlikte, bu Anlaşma, kurumları bu<br />
görevleri üstlenmek konusunda taahhüt altına sokmaz.<br />
Çevreyle ilgili olarak görevlendirilen yetkili kurumların rolü,<br />
program ortaklıklarındaki faaliyetler ile sınırlandırılmamış<br />
olup, uygulama kurumu olan, DETR’ye Yapısal Fonlar<br />
ile ilişkili olarak genel çevre konularında önerilerde<br />
bulunacaklardır.<br />
Şarta bağlı yükümlülük<br />
Çevreyle ilgili olarak görevlendirilen yetkili kurumun rolü,<br />
Çevre Ajansı, Kırsal Ajans veya English Nature için bu rolün<br />
gereğini yerine getirirken sundukları bilgi veya önerilerle ilgili<br />
olarak herhangi bir şarta bağlı sorumluluk ortaya koymaz,<br />
imâ etmez veya içermez.<br />
DETR’nin rolü ve sorumlulukları<br />
İngiltere’de Yapısal Fonlar konusunda sorumluluk,<br />
uygulama kurumu olarak DETR’dedir. Çevreyle ilgili olarak<br />
görevlendirilen yetkili kurumlar tarafından sunulan herhangi<br />
bir öneriyi kabul veya reddetmek konusunda karar vermek<br />
DETR’nin sorumluluğu altındadır. DETR, herhangi bir karar<br />
konusunda, kararın dayandığı bilgiye kim katkıda bulunmuş<br />
olursa olsun, kararın alınması sonrasında sorumludur.<br />
Çevre ile ilgili bilgilerin temininde, görevlendirilen çevre<br />
kurumlarından herhangi birinin sorumluluğunda bulunmayan<br />
bir boşluk olması durumunda DETR, yetkili çevre kurumu<br />
olarak hareket edecek ve bir kararın dayanabileceği yetkin<br />
görüş ve yorumlara başvuracaktır.<br />
Raporlama ve bilgi<br />
Çevre Ajansı, Kırsal Ajans ve English Nature, Yapısal<br />
Fonlar sürecinde katılımcılar olarak deneyimleri hakkında<br />
DETR’ye, sürecin kalitesinin ve İngiltere’de Yapısal<br />
Fonların uygulanmasının geliştirilmesi için öneri ve<br />
tavsiyeleri ile birlikte 12 aylık aralıklarla yazılı rapor<br />
sunacaktır. Raporlar ve DETR’nin yanıtı Yapısal<br />
Fonlar program yöneticilerine bildirilecektir. Birlikte<br />
görevlendirilmiş kurumlar olarak Çevre Ajansı, Kırsal<br />
Ajans ve English Nature’ın rolleri, bir sonraki Yapısal<br />
Fonlar döneminin sonu olan 31 Aralık 2006 tarihinde,<br />
sürece sağladıkları faydaları ve gelecekte de yer<br />
almaları hususlarını yeniden gözden geçirmek üzere<br />
değerlendirilecektir.<br />
Çevre, Ulaştırma ve<br />
Bölgeler Bakanlığı<br />
adına imzalayan:<br />
Çevre Ajansı, Kırsal<br />
Ajans ve English<br />
Nature adına<br />
imzalayan:<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
39
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
40 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
Teşekkür<br />
Petr Pelcl, Yüksek Denetleme Dairesi, Çek Cumhuriyeti; AB<br />
Fonlar ve Programlar Dairesi Eski Başkanı, Pilsen Bölgesi<br />
Bölge İdaresi, Çek Cumhuriyeti (Eylül 2005’e kadar).<br />
Ana Alegria Fernández, Consejería de Turismo, Medio<br />
Ambiente y Política Territorial de La Rioja, İspanya<br />
Marlene Bonnici, Genel Müdür, Başbakanlık Planlama<br />
ve Öncelikler Koordinasyon Bölümü (Yapısal Fonlar için<br />
Yönetim Otoritesi), Malta<br />
Simon Chubb, Çevresel Sürdürülebilirlik Tema Yöneticisi,<br />
Doğu İngiltere Devlet Ofisi, Birleşik Krallık<br />
Philippa Collett, Çevresel Sürdürülebilirlik Yönlendirme<br />
Yetkilisi, Cornwall ve Scilly Adası, Birleşik Krallık için Hedef<br />
Bir Programı<br />
Eva Diez de Cerio, Técnico de Administración General, de<br />
la Dirección de Acción Exterior, Consejeria de Presidencia y<br />
Acción Exterior de La Rioja, İspanya<br />
Ana Maria Lizarraga Dallo, Directora del Servicio de<br />
Acción Exterior, Dirección General de Asuntos Europeos<br />
y Planificación, Departamento de Economía y Hacienda.<br />
Gobierno de Navarra, İspanya<br />
Andreas Maier, OEROK (Avusturya Bölgesel Planlama<br />
Konferansı), Avusturya<br />
Anthony Meli, Kırsal Kalkınma Müdürü (Kırsal Kalkınma<br />
Programı’ndan sorumlu ve EAGGF önlemleri için bir ara<br />
organ), Tarımsal Araştırma ve Kalkınma Merkezi, Malta.<br />
Paul Owens, Bristol Hedef İki Eylem Planı, İngiltere, Birleşik Krallık.<br />
Magdalena Reifs, Documentalista Centro de<br />
Documentación y Estudios Europeos Área de Economía<br />
Aplicada, Facultad de Derecho, CÓRDOBA, İspanya.<br />
Marta Smigrowska, Yapısal Fonlar konusunda çevre ile ilgili<br />
Polonya STK’ları Koalisyonu Koordinatörü, ‘Polonya’da AB<br />
Fonlarının Programlanması ve Uygulanması’ raporunun yazarı.<br />
Donna Sibley, Bölgesel Politika Danışmanı, İngiltere ve<br />
Galler Çevre Ajansı.<br />
Gottfried Lamers, Federal Tarım, Ormancılık, Çevre ve Su<br />
Yönetimi Bakanlığı, Avusturya.<br />
Raporun tamamlanmasına yardımcı olan Westworld’dan Rob<br />
Richley’e ve güncelleyen Maria Angela Sorce’ye teşekkürler.<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
41
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
Bölgelerindeki programlar hakkında yararlı bilgiler sağlayan GRDP ortaklarına<br />
teşekkürler:<br />
Cornwall Kent Meclisi, Birleşik Krallık<br />
Langhe Monferrato Roero Kalkınma Ajansı – Konsorsiyum, İtalya<br />
Devon Kent Meclisi, Birleşik Krallık<br />
İngiltere ve Galler Çevre Ajansı, Birleşik Krallık<br />
Navara Çevre Yönetimi, Fidanlıklar ve Ağaçlandırma, İspanya<br />
Federal Tarım, Ormancılık, Çevre ve Su Yönetimi Bakanlığı, Avusturya<br />
İtalya Yapısal Fonlar Çevre Kurumu, İtalya<br />
Barselona Yerel Kent Ekolojisi Ajansı, İspanya<br />
Malta Çevre ve Planlama Kurumu, Malta<br />
Med.O.R.O. – Akdeniz Araştırma, Yönelim ve Bölgesel Kalkınma Örgütü, İtalya<br />
Turizm, Çevre ve Bölgesel Politikalar Bakanlığı, La Rioja, İspanya<br />
Wroclaw Belediyesi, Polonya<br />
Marche Çevre Kurumu, İtalya<br />
Yapısal Fonlar için Bölgesel Çevre Kurumu, Sicilya Bölgesi, İtalya<br />
Orta ve Doğu <strong>Avrupa</strong> İçin Bölgesel Çevre Merkezi (<strong>REC</strong>), Macaristan<br />
Debrecen Üniversitesi, Çevre Yönetimi ve Politikası Merkezi, Macaristan<br />
Batı Yunanistan Bölgesi, Yunanistan<br />
42 Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı
Bölgesel Kalkınma Programlarının Çevreyle Uyumunda Bir Araç Olarak Ortaklık - Şubat 2006<br />
Bu kurumlar aşağıdakilerle birlikte çalışmaktadır:<br />
Bristol Kent Meclisi, Birleşik Krallık<br />
Castilla ve Leon Bölgesel Kalkınma Ajansı, İspanya<br />
Çevre Koruma ve Arazi Islahı, Atık Yönetimi Programlama Dairesi, Piemonte Bölgesi, İtalya<br />
Natural England, Birleşik Krallık<br />
Eszak Alfold Bölgesi, Macaristan<br />
Devon ve Cornwall Öğrenme ve Beceriler Konseyi, Birleşik Krallık<br />
Çevre Bakanlığı, İspanyol Çevre Kurumları Ağı Sekreterliği, İspanya<br />
Kuzey Büyük Ova Bölgesel Kalkınma Ajansı, Macaristan<br />
Hedef 1 Ortaklık Dairesi, Cornwall ve Scilly Adası Programı, Birleşik Krallık<br />
Güney Batı İngiltere için Hedef 2 Programı, Birleşik Krallık<br />
Campania Bölgesi Bölgesel Çevre Kurumu, İtalya<br />
Calabria Bölgesi Bölgesel Çevre Kurumu, İtalya<br />
Piemonte Bölgesi Bölgesel Çevre Kurumu, İtalya<br />
Galiçya Bölgesel Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanlığı, İspanya<br />
Güney Batı İngiltere Bölgesel Kalkınma Ajansı, Birleşik Krallık<br />
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Bulgaristan<br />
GRDP projesi hakkında daha fazla bilgi için<br />
www.grdp.org web sitesini ziyaret edin veya<br />
Exeter’deki proje ekibi ile temas kurun:<br />
GRDP Project Team<br />
Environment Agency for England and Wales<br />
Sowton Industrial Estate<br />
Exeter EX2 7LQ, UK<br />
+44(0)1392 442170<br />
Julie.verre@environment-agency.gov.uk<br />
Bölgesel Kalkınma Programlarının Yeşillendirilmesi Ağı<br />
43
ISBN: 978-975-6180-20-4<br />
İrtibat<br />
GRDP Project Team<br />
Environment Agency<br />
Manley House, Kestrel Way<br />
Exeter EX2 7LQ, UK.<br />
Tel : +44 (0)1392 442170<br />
E-posta: Julie.Verre@environment-agency.gov.uk<br />
www.grdp.org adresindeki web sitemizi ziyaret edin.<br />
% 100 geri dönüşümlü kağıda basılmıştır. Kapak resmi © Nadolski