27.12.2014 Views

DEN YA - Today's Zaman

DEN YA - Today's Zaman

DEN YA - Today's Zaman

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

34 KASIM-ARALIK 2012<br />

haber değeri taşıyordu. O görüntüleri elde<br />

eden birisi, o ortamda o günün şartlarında<br />

haber olarak değerlendirirdi. Görüntülerin<br />

çok açıkça yayın toplantısında konuşulduğunu<br />

söyleyemem. Biz de bir telaş bir telaş<br />

onları yayına hazır hale getirdik. Bir tefrika<br />

oldu ve birkaç gün üzerinde çalıştık.<br />

Bugün öyle bir görüntü gelmiş olsa yayınlar mıydınız<br />

Yayınlamak için çok daha fazla düşünürüm<br />

elbette. Görüntüleri yayınlanan kişi ya<br />

da yakınındakiler ne düşünüyor ne diyor<br />

diye sormak gereğini hissederdim.<br />

O yıllar Türk siyaseti açısından çok kritik yıllardı. Medyanın<br />

o dönemki hastalıkları nelerdi<br />

Askeri, ülkenin yapısı açısından siyasetçilerin<br />

önüne koymasıydı. Mutlaka askerî kanada<br />

dönülüp bakılırdı. Sırf bu yüzden belki<br />

de gazeteciliğin, haberciliğin temel düsturları<br />

unutuluyordu. Ortaya ‘andıç’ atıldı<br />

diye ‘vay hainler’ falan gibi neler yazıldığını<br />

biliyoruz. Çok enteresan, daha sonradan<br />

bunları yazanlar Basın Konseyi başkanlığı<br />

yaptı. Bana göre bu virüs gibi bir şey. Zınk<br />

diye organizma zayıf düştüğünde, grip gibi<br />

hemen devreye giren bir virüs. Geçmişten<br />

gelen bir hastalık!.. Askerin elinde o virüsü<br />

canlandıran elektrik gibi bir şey vardı sanki.<br />

Bir dokunuyor; gazetecilik, habercilik falan<br />

filan pek çok şey bir kenara atılıyordu.<br />

Yaptığınız haberler için o dönem askerî kanattan hiç<br />

eleştiri aldığınız oldu mu<br />

Haberler için telefon açılmış mıdır açılmamış<br />

mıdır onu ben bilmiyorum. O tür konuşmalar<br />

ATV haber merkezi ile de yapılmazdı.<br />

Yapılıyorsa da yönetim katında yapılıyordu.<br />

Onu ben bilmiyorum.<br />

‘METAFORLAR ÜRETEREK HABERLERİ <strong>YA</strong>YINLI-<br />

YORDUK’<br />

ATV Ana Haber’i o dönem rakipleri arasında nasıl bir<br />

yere oturtuyordunuz<br />

Rahmetli Ufuk Güldemir en önemli rakibimizdi.<br />

Hatta gazetelere ilan vererek karşılıklı<br />

atışmalar falan da oluyordu. Aslında o<br />

ne yapıyor bu ne yapıyor diye bakmazdık.<br />

Kendi işimize odaklanmıştık. Ama bir süre<br />

sonra birtakım metaforlar üreterek haberleri<br />

oradan yürütmek başladı. Reyting söz<br />

konusu olunca haberi yamultup reyting elde<br />

edene öykünmek, kaçınılmaz gibi görünüyor...<br />

Bakın bugünlerde bile bu böyle...<br />

Duyduk ki rakip kanallardan birinin yöneticileri<br />

“ne yaparsanız yapın reyting yapın”<br />

tembihini personele iletmiş... Eğer doğruysa<br />

-ki, bazı işaretler görünüyor- bu girdaba<br />

kapılmamak için, reyting uğruna yayıncılık<br />

yapmamak için çareler düşünüyoruz.<br />

Ne gibi metaforlar mesela<br />

Bir haberi verirken, onunla alakası olmayan<br />

unsurları ortaya koyup yayınlamak, yaptığınızda<br />

gündem olmasa da hayatımızı değiştirecek<br />

nitelikte olmasa da her zaman reyting<br />

getireceği garanti konuları işlemek gibi!..<br />

Din mesela... veya haberi eğlenceli yapmak,<br />

aralara bantlar, şunlar bunlar koymak.<br />

Hatta bir ara ben onunla dalga geçen bir haber<br />

hazırladım. Bir çeşit sitemdi aslında o<br />

hazırladığım haber. Hoş bir şeydi ama niye<br />

yaptım diye sorarım kendi kendime. Doğru<br />

olanı bir arada göstermeye çalışan bir hicivdi.<br />

O zamanlar Microsoft’un bir davası vardı.<br />

O dava, bilişimde önemli bir olaydı. Toplantılarda<br />

söylüyorum söylüyorum bir türlü haberini<br />

yapamıyoruz, girmiyordu. En sonunda<br />

Ali Kırca ‘yap haberi’ dedi. Fakat ‘öyle bir<br />

yap ki; bir hiciv de olsun’ dedi. Haberi Sevda<br />

Demirel’in silikonlarıyla, o sırada magazin<br />

olan ne varsa onlarla birlikte verdim. Hâlâ<br />

betası elimde durur. Saçma sapan bir şeydi.<br />

Ama hiciv olsun diye Silikon Vadisi’nden<br />

bahsederken, Sevda Demirel’in göğüslerini<br />

falan veriyordum. Çok ses getirdi o haber.<br />

ABD’de ki mahkemede duruşma oluyordu,<br />

bizim Türkiye’deki mahkemelerden kavgalı<br />

duruşmaları falan veriyorduk görüntülerde.<br />

‘Halkın ilgisini hangi görüntü çeker Daya<br />

gitsin, alakası olsun veya olmasın, onları<br />

da ver o arada’ anlayışıyla hareket ediliyordu<br />

bizde bunu hicvediyorduk.. Bundan mümkün<br />

olduğu kadar kaçmaya çalışsak da kaçamadığımız<br />

yerler de oldu. Çünkü işin içine<br />

reyting mücadelesi girince, Türkiye’de<br />

televizyon haberlerini üretenler yeterli donanıma<br />

sahip olmadığı için bu tür yollara<br />

sapıyorlardı. İşte bir Microsoft olayını halkın<br />

kolaylıkla anlayabileceği şekilde nasıl<br />

anlatırımı, böyle ortaya koyduk. Aslında<br />

öyle değil. Donanımlı bir televizyon habercisi<br />

birikimi olsaydı elbette bu tür sapmalara<br />

gitmeden düzgün bir şekilde bu anlatılabilirdi.<br />

Anlatılamadığı için o Microsoft haberi<br />

bir türlü bültene girmezdi.<br />

‘BAŞBAKANLIK’TAKİ İFTAR YEMEĞİ ATV TARA-<br />

FINDAN MÜTHİŞ KÖPÜRTÜLDÜ’<br />

Siz haber merkezinde postmodern darbenin ayak seslerini<br />

nasıl hissettiniz<br />

Aslında bekleniyordu, öyle bir his vardı.<br />

Doğrudan bana o türde bir şey gelmedi ama<br />

görülüyordu. Başbakanlık Konutu’ndaki<br />

şeyhlere verilen iftar yemeği, Erbakan’a göre<br />

din büyüklerine verilen yemek müthiş<br />

köpürtüldü, bütün kanallar tarafından. Dolayısıyla<br />

ATV tarafından da. Olağanüstü bir<br />

sesle verildi. O zaman anladık bazı şeylerin<br />

olacağını. Sonradan da MGK toplantısına<br />

gözler çevrildi. Cuma günüydü yanılmıyorsam.<br />

Cumartesi de nöbetçiydim, tüm gelişmeleri<br />

takip etmek bana kalmıştı.<br />

Ne düşündünüz o an<br />

Çok açıktı yani. Devrim yasaları uygulansın<br />

diye bana göre sırf dürten, iktidarı zor durumda<br />

bırakan maddeler gündeme geldi.<br />

Benim dikkatimi o çekti. Aslında o kararlarda<br />

tartışılması gereken maddeler bu devrim<br />

yasalarıyla ilgili olanlardı... Erbakan’ı kendi<br />

tabanında mahçup etmek zavallı göstermek<br />

için bildiriye konmuşlardı. MGK’dan tavsiyeler!<br />

Onun ötesinde 8 yıllık eğitime itirazım<br />

yoktu. Ama devrim yasaları, kılık kıyafet bilmem<br />

ne bu konuda izleme birimi oluşturulsun<br />

vs. El insaf dedim yani. İlginç olan ise o<br />

yasaların hâlâ duruyor olması.<br />

NTV ile birlikte Oğuz Haksever’de neler değişti<br />

NTV’nin bende olumlu anlamda çok büyük<br />

etkisi olmuştur. Geçmişte reyting kaygısı<br />

yüzünden gündeme getirilmesi için<br />

zorlandığımız haberlerin burada anında<br />

yayına girdiğine tanık oldum. NTV’de hiçbir<br />

zaman bir yadırgama hissetmedim. İşin<br />

etik boyutu konusunda öteki popüler kanallarda<br />

ne kadar “özgürsek” burada işin<br />

içine ‘etik’ girdiği zaman o kadar özgür olmuyoruz.<br />

Bu durum beni bir anlamda TRT<br />

yıllarıma geri döndürdü. TRT’deki heyecanıma<br />

yeniden döndüm NTV’de. NTV’de<br />

marşa basınca depara kalkacak bir ekip<br />

vardı ilk başladığımda. Şimdi o ekip Doğuş<br />

Yayın Grubu’nu yönetiyor.<br />

Özel kanalların kurulmasında televizyon haberciliğine<br />

nasıl katkısı oldu<br />

Başlarda bir katkısı olmadı. Kötü niyetli kullanıma<br />

katkısı oldu... Özel kanalların kuruluşu<br />

çok kötü başladı. İlk özel kanalı kuran kişi<br />

işin gücünü anladı ve olduğu gibi televizyonun<br />

gücünü kendisi için kullanmaya başladı.<br />

Montajın başına gidiyordu o şahıs... O<br />

dönemlerde o kanalda çalışanları bir dinleseniz.<br />

Kim bilir neler anlatacaklar İşinizi düzgün<br />

yapmaya çalışırsanız, rakiplerinizin maraz<br />

yollara başvurup reyting elde etmelerine<br />

tosluyordunuz. Kendimden örnek vereyim.<br />

ATV’de hafta sonları bülten hazırlayıp sunuyordum.<br />

Hem ödün vermeyeceğim, hem izleyicinin<br />

ilgisini çekeceğim, hem de reyting<br />

yapacağım. Böyle bir derdimiz vardı, bunu<br />

nasıl hallederiz Büyük bir sorundu bu. Televizyon<br />

haberini tam anlamıyla içselleştirmiş<br />

bir kadro yoktu o dönem. Ayrıca özel kanal-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!