Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Victor Hugo o sıralar on altı yıllık sürgününü<br />
yaşadığı Guernesey'dedir. Bu sergi<br />
kitabına önsöz yazma önerisi, sürgündeki<br />
yazara, yüreğini dolduran güçlü duygularını,<br />
insanlığa olan iyimser, demoktratik <strong>ve</strong><br />
barışçıl inancını dile getirmek için güzel bir<br />
firsat olarak gürünür. Victor Hugo'nun<br />
yazdığı önsöz, D.Fernandez'in deyisiyle, yapıtın<br />
"kutsal emanet" bölümünü oluşturur.<br />
2 Bu metinde sergi için Almanya'nın<br />
Krupp silah fabrikalanndan yolladığı devasa<br />
savaş topu için V.Hugo "Sergiye ölüm<br />
kabul edilmiştir. Ancak giyotin kılığında<br />
değil, savaş topu biçimindedir. Bu da bir<br />
hassasiyettir" diye yazar, bu ironik anlatımın<br />
nedeni, metni yazmaya başladığı sıralarda<br />
Ezposition Üni<strong>ve</strong>rselle m sanat <strong>ve</strong> barışa<br />
yönelik bir etkinlik olduğuna duyduğu<br />
güçlü inançtır. 1866'nm kanlı kıyımlarından<br />
sonra, 1867'de Paris'te aydınların buluşması<br />
onu umutlandırmıştır.<br />
O dönemde Victor Hugo III.Napolyon'un<br />
despot yönetimiyle sürgün edilmiştir.<br />
Paris için yazdığı önsözde kente özlemi<br />
duyulur. Bir kent rehberine yazılması gereken<br />
metnin çok ötesindedir Hugo'nun önsözü.<br />
Bu metinde sezilen coşku, D.Fernandez'in<br />
de saptadığı gibi, Dante'nin Floransa'sı,<br />
Vlâdimir Nabokov'un St. Petersburg'u,<br />
James Joyce'un Dublin'i gibi sürgünü<br />
yaşamış ozan <strong>ve</strong> yazarların kenti yücelten<br />
imgelemlerindeki heyecanla açıklanabilir.<br />
Edebiyatse<strong>ve</strong>rler Paris'in betimlemelerini<br />
başka ünlü romancıların kaleminden<br />
de okumuşlardır. Örneğin Honore de Balzac'ın<br />
Paris'i maddi değerlere tapan bir<br />
dünyanın dekoru gibidir: İkiyüzlü, çıkarcı,<br />
erdemsiz ilişkilerin sahnesine dönüşen<br />
kent bireyleri tehdit eder adeta; kötülük,<br />
entrika <strong>ve</strong> suçla örülmüş cehennemi andıran<br />
bu uzamda yaşamak için bireylerin<br />
Rastignac gibi hırslı, yırtıcı, hesabını bilen<br />
kişiler olması gerekir. Emile Zola'nın Paris'i<br />
de paranın yüceltildiği, yozlaşmanın<br />
yaygınlaştığı, karanlık ilişkilerin uzamı olarak<br />
belirir.Victor Hugo'nun Paris'i ise akıl,<br />
doğruluk, ilerleme gibi insanlık değerlerinin<br />
yüceltildiği ışıklı, aydınlık bir<br />
Victor Hugo Paris için yazdığı metinde<br />
kentin göz kamaştırıcı semt <strong>ve</strong> binalarının<br />
betimlemelerini yaparken antik uygarlıklara<br />
özgü estetik niteliklerini vurgular, örneğin<br />
Borsa Sarayı Yunan <strong>ve</strong> Roma mimarilerinin<br />
özelliklerini yansıtır, ancak, kışın<br />
kitap-lık 82 l 73<br />
Paris