Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Sayı 7
17 Nisan 2015
dergi
Haftanın filmi
Kanunun Kuvveti
Haftanın yönetmeni
Abdullah Oğuz
SineAfiş
The Seven Year Itch
Özel dosya
Türk Sineması’nda korku
Sine Haber
26. Ankara Uluslararası Film Festivali
SineStar
Jean Dujardin
Hayatınız filmse, rehberiniz burada!
www. filmrehberiniz.com
Editö rden...
Sadece sinema aşkı...
Bu hafta oldukça fazla film vizyona girdi,
geçen haftakine benzer şekilde. Türk filmlerinin
fazlalığı özellikle dikkati çekiyor.
Oscarlı oyuncu Jean Dujardin’in rol aldığı
Kanunun Kuvveti öne çıkan filmler arasında.
Film haftanın filmi olurken, oyuncu da
SineStar sayfamızın konuğu oldu.
Bu hafta uzun bir aradan sonra Senden
Bana Kalan’la yönetmen koltuğuna tekrar
oturan, Türk televizyon ve sinemasının harika
çocuğu Abdullah Oğuz, haftanın yönetmeni
oldu.
Mihrez: Cin Padişahı filmi ile Türk Sineması’na
korku temalı bir film daha eklendi.
Özellikle 2000’li yılların başlarında büyük
bir atağa geçen korku temalı filmleri ve
sinemamızda korkuyu, bu hafta özel dosyamızda
inceledik.
Uzun yıllardır sinemamıza büyük katkılar
sağlayan Ankara Uluslararası Film Festivali,
26.sıyla SineHaber olurken, Holywood’
un unutulmaz efsane aktristi Marilyn Monroe’nun
başrolünde yer aldığı The Seven
Year Itch - Yaz Bekarı filmi de bu haftanın
SineAfiş’i.
Vizyona girdiğinde oldukça ses getireceğine
inandığımız ve bu seneki Akademi
Ödülleri’nde en iyi belgesel Oscarı’nı alan
Citizenfour, gelecek program sayfamızda.
İyi seyirler…
web|medya grup
www.webmedyagrup.com
info@webmedyagrup.com
Genel yayın yönetmeni
Yayına hazırlayan
Mahir Gülcan
mahirgulcan@sinemaskopdergi.com
Reklam ve pazarlama
Serap Torun
seraptorun@sinemaskopdergi.com
İletişim
info@sinemaskopdergi.com
www.sinemaskopdergi.com
Mahir Gülcan
Genel yayın yönetmeni
mahirgulcan@sinemaskopdergi.com
Dergide yayınlanan yazılar izin
alınmadan kullanılamaz.
Her hakkı web| medya grup’a aittir.
Haftalık süreli yayın
SineAfiş
Haftanın
filmleri
Haftanın
yönetmeni
Haftanın
filmi
SineHaber
SineStar
Sinemaskop dergi
Sayı 7 17 Nisan 2015
Gelecek
program
Haftanın filmleri sayfa 6
Kanunun Kuvveti
Ejder Yuvası
Tek Aşkım
Kuzular Firarda
Senden Bana Kalan
Eksik
Mihrez: Cin Padişahı
Dönüm Noktası
Polis Akademisi Alaturka
Sebahat&Melahat
Sine Afiş sayfa 17
The Seven Year Itch - Yaz Bekarı
Haftanın filmi sayfa 18
Kanunun Kuvveti
Haftanın yönetmeni sayfa 20
Abdullah Oğuz
Özel
Dosya
Özel dosya sayfa 22
Türk Sinemas’nda korku
Gelecek program sayfa 28
Citizenfour
SineDVD sayfa 29
Whiplash
SineKitap sayfa 29
Sinema ve Ben
SineHaber sayfa 30
26. Ankara Uluslararası Film Festivali
SineStar sayfa 32
Jean Dujardin
Box office sayfa 34
10 Nisan 2015
HAFTANIN FI LMLERI
Bu hafta beşi yerli ön film vizyöna girdi
Kanunun Kuvveti / Ejder Yuvası / Tek Aşkım / Kuzular Firarda /
Senden Bana Kalan/ Eksik / Mihrez: Cin Padişahı /
Dönüm Noktası / Polis Akademisi Alaturka / Sebahat&Melahat
Haftanın
filmi
Kanunun Kuvveti
Film Tu ru : Aksiyön, Pölisiye, Gerilim
Orjinal Adı: La French
Yö netmen: Cedric Jimenez
Vizyön Tarihi: 17 Nisan 2015
Film Su resi: 135 dk
Senaryö: Cedric Jimenez, Audrey Diwan
Yapımcılar: Alain Göldman
Mu zik: Guillaume Röussel
Gö ru ntu Yö netmeni: Laurent Tangy
Oyuncular: Jean Dujardin, Gilles
Lellöuche, Ce line Sallette, Me lanie
Döutey, Benöı t Magimel, Guillaume
Göuix, Brunö Tödeschini
Yapım yılı: 2014
Ü lke: Fransa
Dag ıtım: Pinema
70’ler Marsilya, ABD’ye uyuşturucu ithal eden en büyük yer ve
dünyada uyuşturucu trafiğinin en yoğun olduğu bölgelerden
biri. Gerçek hikâyeden uyarlanan film, tüm zamanların en büyük
uyuşturucu organizasyonunu ve bu şebekeyi ortadan kaldırmak
için yapılanları gözler önüne seriyor. 1975 Marsilya, genç polis
memuru Pirere Micheal bölgeye yeni atanmıştır ve organize suçlarla
başetmek ilk hedefidir. Ortadan kaldırmak istediği suç örgütü de tüm
dünyaya eroin satışı yapan mafia örgütü French Connection’dır. Tüm
uyarılara rağmen olayı kişileştiren ve bu örgütü kökten çözmeye karar
veren Pierre Micheal, örgütün başında ki dünyaca ünlü mafya babası
Gaetan Zampa’nın hedefi haline gelir. Her ikisi de bir birinden kurtulmak
için daha önce denenmemiş olanı denemek zorunda olduklarını
anlayacaklardır.
Gerçek bir hika yeden uyarlanan film, tu m
zamanların en bu yu k uyuşturucu örganizasyönunu
ve bu şebekeyi örtadan kaldırmak
için yapılanları gö zler ö nu ne seriyör.
Ejder Yuvası
Film Tu ru : Animasyön, Fantastik, Aile
Orjinal Adı: Dragön Nest: Rise öf the
Black Dragön
Yö netmen: Yuefeng Söng
Vizyön Tarihi: 17 Nisan 2015
Film Su resi: 88 dk
Senaryö: Bill Börden, Yuefeng Söng,
Ran Zhuö
Yapımcılar: Michael Yijun Wang, Bill
Börden, Jack Zhang
Mu zik: Adrian Lee
Seslendirenler: Didem Atlıhan, Pelin
Gu lmez, Fatih O zkul, Fatih O zacun,
Mustafa Oral, Savaş Pat, Gö khan
O zdemir, Burçin Artut
Yapım yılı: 2014
Ü lke: Çin
Dag ıtım: O zen Film
A
ltera ülkesi uzun yıllar boyu insanlar, elfler ve canavarlar
arasındaki çekişmeye tanık olmuş, huzurun zor sağlandığı
topraklardır. Uzun yıllar önce yaşanan savaşın ardından
elfler ve insanlar barışıı muhafaza etme amacıyla kendi topraklarında
yaşamaya başlarlar. Bu barış atmosferi sürerken bir gün karanlık
dağlarda uyuyan kara ejderin uyanışa geçtiğini ve insanlara saldırmak
için ordu yaratmaya başladığı haberini alırlar. Elflerin prensesi
Nerwin, muhafızı Liya'yı da yanına alıp yaklaşmakta olan tehlikeyi insanlara
duyurmak için insanların yaşadıkları topraklara, birlikte savaşmak
için kralın yanına giderler. İnsan topraklarında bir köy olan Carderock
bölgesinde yaşayan genç Lambert ise ilk saldırılardan nasibini almıştır.
Şimdi insanlar ve elfler güçbirliği yaparak ejderi kendi yuvasında yok
etmek zorundadır.
Genç savaşçı Lambert'ın yaşadıg ı yer ölan
Altera'yı kurtarmak için mu cadeleye edişini
anlatan çizgi film, aslen, Çin'li yö netmen
Yuefeng Söng tarafından sinemaya
uyarlanan pöpu ler bir öyun.
Tek Aşkım
E
than ve Sophie bir süredir evli bir çifttir. Fakat hayatlarında çeşitli
sorunlar vardır ve bunlar evliliklerini zora sokmuştur. Neredeyse
bitmek üzere olan evliliklerini kurtarmak için çözüm bulmaya
çalıştıkları bir dönemde evlilik terapistlerinin verdiği bir
tavsiye üzerine hafta sonu tatiline çıkmaya karar verirler. Birbirlerine vakit
ayırmaya karar veren ikili, doğanın içinde sakin bir kır evinde hafta
sonlarını geçirecektir. Ancak çift, güzel başlayan bu tatil kaçamaklarında
kendilerini daha büyük bir çelişkinin beklendiğinden habersizdir.
Film Tu ru : Römantik, Kömedi, Dram
Orjinal Adı: The One I Löve
Yö netmen: Charlie McDöwell
Vizyön Tarihi: 17 Nisan 2015
Film Su resi: 91 dk
Senaryö: Justin Lader
Yapımcılar: Mel Eslyn
Mu zik: Danny Bensi, Saunder Jurriaans
Gö ru ntu Yö netmeni: Döug Emmett
Oyuncular: Mark Duplass, Elisabeth
Möss, Ted Dansön, Marlee Matlin
Yapım yılı: 2014
Ü lke: ABD
Dag ıtım: M3 Film
Römantik kömedi ve dram tu rlerini harmanlayan
Tek Aşkım´ın başröllerinde,
Mad Men dizisindeki rölu yle u nlenen Elisabeth
Möss, Mark Duplass ve Ted Dansön
yer alıyör.
Kuzular Firarda
Film Tu ru : Animasyön, Macera, Kömedi
Orjinal Adı: Shaun the Sheep the Mövie
Yö netmen: Mark Burtön, Richard
Starzack
Vizyön Tarihi: 17 Nisan 2015
Film Su resi: 85 dk
Senaryö: Mark Burtön, Richard
Starzack.
Yapımcılar: Paul Kewley, Julie Löckhart,
Peter Lörd, David Spröxtön.
Mu zik: Ilan Eshkeri.
Gö ru ntu Yö netmeni: Charles Cöpping,
Dave Alex Riddett.
Orjinal Sesler: Jöhn Sparkes, Omid
Djalili, Richard Webber, Kate Harböur.
Yapım yılı: 2015
Ü lke: I ngiltere, Fransa
Dag ıtım: M3 Film
S
haun ve diğer kuzu arkadaşları büyük şehirde dev bir maceraya
yelken açıyor. Kuzular, çiftlikteki işlerden sıkılmış ve bir gün
tatil yapabilmenin hayalini kurmaktadırlar. Bir gün zekice bir
planla hem çiftçi sahiplerini hem de çoban köpeğini atlatıp tatil
yaparlar. Fakat uyuyakalan çiftçinin karavanı birtakım aksilikler sonucu
şehre kadar gidip gözden kaybolur. Kuzular, köpek dostlarıyla birlikte
sahiplerini bulmak için şehre giderler ancak sahiplerini bulmak pek de
kolay olmayacak, şehirde onları eğlenceli ve macera dolu bir dünya
bekliyor olacaktır.
Çöcuk kanallarında dizi şeklinde gö sterilen
Kuzular Firarda'da başröl karakteri
Shaun´nın şehirdeki kömik ve macera dölu
seru veni anlatılıyör. Mu ziklerini sön
zamanlarda bir çök filme imza atmış ölan
besteci Ilan Eshkeri u stlenmiş.
Senden Bana Kalan
Film Tu ru : Aşk, Dram
Orjinal Adı: Senden Bana Kalan
Yö netmen: Abdullah Og uz
Vizyön Tarihi: 17 Nisan 2015
Film Su resi: 117 dk
Senaryö: Levent Kazak.
Yapımcılar: Abdullah Og uz, Muzaffer
Yıldırım, Evren Og uz
Mu zik: Yıldıray Gu rgen
Gö ru ntu Yö netmeni: Veli Kuzlu.
Oyuncular: Ekin Köç, Neslihan Atagu l,
Zeynep Kankönde, Sabri O zmener,
Tayfun Sav, Dög a Könakög lu, Dila
Pekdemir
Yapım yılı: 2015
Ü lke: Tu rkiye
Dag ıtım: Mars Dag ıtım
Ç
ocukluğunda annesiz ve babasız kalan Özgür, büyükbabasının
mirası sayesinde zorluk görmeden, biraz da şımartılarak
büyümüştür. Büyükbabasından kalacak olan miras sayesinde
rahat ve sorumsuz bir hayat sürmeyi planlarken 18 yaşına
bastığı gün işlerin hiç de umduğu gibi gitmeyeceğini öğrenir. Özgür
mirası alabilmek için vasiyetnamede yazan bir şartı yerine getirmek
zorundadır. Buna göre İstanbul'dan Çanakkale'nin Adatepe köyüne
taşınacak ve burada bir yıl geçirecektir. Özgür bu şartı yerine getirmezse
mirasın yalnızca ufak bir kısmını alabilecek, geri kalan kısmı ise hayır
kurumlarına bağışlanacaktır. Mirası hak ettiğini düşünen Özgür, Adatepe'ye
gider ve kendini bekleyen yeni hayata böylece atılmış olur. Adatepe'de
onu büyük sürprizler beklemektedir. En büyük sürpriz ise beklenmedik
bir anda hayatına giren Elif olacaktır.
Yö netmenlig ini Abdullah Og uz, senaryösunu
ise Levent Kazak'ın kaleme aldıg ı,
Senden Bana Kalan, hayatı böyunca para
derdi ölmamış O zgu r'u n ku çu k bir kö ye
gitmek zörunda kalması ile kendisinin,
sevginin ve hayatın farklı yö nlerini keşfetmesini
könu alıyör.
Figüran
E
ksik, '80 darbesi sonrası, parçalanan bir ailenin, 30 yıllık ayrılık
sürecine ışık tutmaya çalışırken, bir anne (Melek) ve birbirinden
ayrı büyümek zorunda kalan iki oğlu (Türker ve Devrim) arasındaki
ilişkiyi irdeliyor. Üçünün de yıllarca derinlerde sakladıkları
özlemle karışık öfkelerine, geçmişte kalmış bir kırılmanın parçalarını birleştirme
çabalarına ve hayatlarında ilk kez yüzleşmelerine tanıklık etmeyi
amaçlıyor.
Film Tu ru : Dram, Tarihi
Orjinal Adı:Eksik
Yö netmen:Barış Atay
Vizyön Tarihi:17 Nisan 2015 Cuma
Film Su resi:110 dk
Senaryö: Mehmet Kala, Şeref Nökta.
Yapımcılar: Barikat Film.
Mu zik: Üg ur Ateş, Saki Çimen.
Gö ru ntu Yö netmeni: Barış Aygen.
Oyuncular: Nur Su rer, Barış Atay, O zgu r
Emre Yıldırım, Töprak Sag lam, Üg ur
Pölat, Şebnem Sö nmez, Funda Eryig it.
Yapım yılı: 2014
Ü lke: Tu rkiye
Dag ıtım: Pinema
1980 darbesi dö nemi ve gu nu mu zde geçen
bir aile dramını könu alan filmin yö -
netmeni Barış Atay.
Mihrez: Cin Padişahı
Film Tu ru : Körku, Gerilim
Orjinal Adı: Mihrez: Cin Padişahı
Yö netmen: Dög a Can Anafarta
Vizyön Tarihi: 17 Nisan 2015
Senaryö: Dög a Can Anafarta
Yapımcılar: Metin Anter, Nedim Anter,
Nurullah Yenihan, Kerem Tu lu n
Mu zik: Temel Zu mru t
Gö ru ntu Yö netmeni: Yusuf Aslanyu rek.
Oyuncular: Melisa Törös, Tarık Ü ndu z,
Dög a Könakög lu, Gizem I lhan, Leyla
Yu ngu l, Haldun Böysant
Yapım yılı: 2015
Ü lke: Tu rkiye
Dag ıtım: Chantier
B
eş gencin daveti üzerine aralarına katılan cinler, hayatlarında
yok saydıkları bir olayın bedelini ödetmek için peşlerini bırakmaz.
Şeytani ve azgın cinler bu gençlere halüsinasyon göstererek
akıllarını çelme gücüne sahiptir ve durum hayatlarını
altüst edecektir. Betül’ün doğum gününde eğlence için Cin Çağırma
seansı düzenleyen bu beş gencin hayatı bir anda değişecektir. Başlarına
sardıkları Cin Padişahları çok güçlüdür ve onlardan kurtulmak aslında
onların elinde değildir çünkü aslında bu hikaye sandıklarından da
geriye gitmektedir. Geçmişte işlenen bir günahın bedelini şimdi ödeyecekler.
Kadrösunda Melisa Törös, Tarık Ü ndu z,
Dög a Könakög lu, Haldun Böysan, Leyla
Yu ngu l ve Gizem I lhan isimlerinin yer aldıg
ı filmin yö netmeni ise Dög a Can Anafarta.
Dönüm Noktası
S
imon Axler bir anda ve açıklanamaz bir şekilde yeteneğini kaybettikten
sonra girdiği bunalım sonucunda intihara meyilli hale
gelen ünlü bir sahne oyuncusudur. Tekrar gündemdeki yerini
alabilmek adına yarı yaşındaki lezbiyen bir kadınla ilişkiye girer.
Kısa süre sonra, söz konusu ilişki, romantik çiftin geçmişlerindeki insanların
yeniden hayatlarına girmeleriyle, karmaşaya dönüşür.
Film Tu ru : Dram
Orjinal Adı: The Humbling
Yö netmen: Barry Levinsön
Vizyön Tarihi: 17 Nisan 2015
Film Su resi: 112 dk
Senaryö: Buck Henry, Michal Zebede.
Yapımcılar: Al-Pacinö, Jasön Sösnöff,
Barry Levinsön
Gö ru ntu Yö netmeni:: Adam Jandrup
Mu zik:: Marcelö Zarvös, The Affair
Oyuncular: Al Pacinö, Greta Gerwig, Dan
Hedaya, Kyra Sedgwick, Dianne Wiest,
Nina Arianda, Charles Grödin, Li Jun Li
Yapım yılı: 2014
Ü lke: ABD, I talya
Dag ıtım: Mir Yapım
Akademi O du llu ve yedi kez Oscar O du -
lu ’ne aday gö sterilmiş ölan Al Pacinö, Pulitzer
O du llu Philip Röth’un aynı isimli
römanından uyarlanan filmde Simön
Axler isimli yeteneg ini kaybeden bir aktö
ru canlandırıyör.
Polis Akademisi: Alaturka
Film Tu ru : Kömedi
Orjinal Adı: Pölis Akademisi: Alaturka
Yö netmen: Ali Yörgancıög lu
Vizyön Tarihi: 17 Nisan 2015
Senaryö: Kemal Kenan Ergen
Yapımcılar: Aydın Film.
Gö ru ntu Yö netmeni:Alp Körfali
Mu zik: Emre Irmak
Oyuncular: : Yölanthe Cabau, Mehmet
Ali Erbil, Peker Açıkalın, Su mer Tilmaç,
Elvin Levinler, Perihan Erener, I lker
Kurt, Can Yu cel Metin
Yapım yılı: 2015
Ü lke: Tu rkiye
Dag ıtım: Warner Brös.
F
ilm, ipini koparan herkesin polis akademisine alındığı ve aşırı
disiplin merakıyla tanınan Müdür Muavini Beton Haşmet’in başına
gelen komik olayları konu alıyor. Film, yeni çıkan “Pozitif Ayrımcılık”
kararnamesi gereği, Polis Akademisi´ne giriş koşullarının
son derece esnetildiği, polis olmak isteyen herkesin neredeyse koşulsuz
şartsız kabul edildiği akademide geçiyor. Tabiri caizse ipini koparan
herkesin soluğu, polis olmak için akademide almasıyla başlayan filmde;
aşırı disiplin merakıyla tanınan Müdür Muavini Beton Haşmet (Mehmet
Ali Erbil)´in başına gelen bir dizi komik olay, seyirciyi bol gülmeli bir serüvene
sürüklüyor.
Filmin başröllerini paylaşan Yölanthe Cabau
ve Mehmet Ali Erbil’e, kadröda Peker
Açıkalın, Su mer Tilmaç, Elvin Levinler,
Perihan Erener, I lker Kurt ve Fulden Akyu
rek eşlik ediyör.
Sebahat ve Melahat
Film Tu ru : Kömedi
Orjinal Adı: Figu ran
Yö netmen: Tölga Çetin
Vizyön Tarihi: 03 Nisan 2015
Filmin Orijinal Sitesi
Senaryö: Sefa Demir, Su heyp Tösun
Yapımcı: Aytekin Mert
Mu zik:: Ramiz Bayraktar
Gö ru ntu Yö netmeni: Tölga Çetin
Oyuncular: Ceyhun Fersöy, Serenay
Aktaş, Ferdi Kurtuldu, Erdal Cindöruk,
Cem Kılıç, Ümut Og uz, Mehtap Bayrı,
Yıldırım O cek
Yapım yılı: 2014
Ü lke: Tu rkiye
Dag ıtım: Pinema
S
ebahat ve Melahat, Trabzon'un bir köyünde yaşayan iki yakın
arkadaştır. Kocaları gurbette yaşayan iki arkadaş günlerini bahçede
çalışarak geçirirken eşlerinin geri dönmelerini beklerler.
Köyde dedikoducu olarak tanınan Güdük Emine bir gün iki arkadaşa
kötü bir haber verir. Emine'nin söylediğine göre ikilinin kocaları
başka kadınlarla birlikte Sebahat ve Melahat'ı aldatmaktadır. Başta
bunun asılsız bir dedidoku olduğunu düşünen ikili, sonrasında kocalarının
Facebook profillerindeki fotoğraflara bakıp söylenenlerin gerçek
olduğunu görürler. Kocalarını bulmaya karar veren iki kadın hayatlarında
ilk kez yaşadıkları yayladan çıkacak, dahası İstanbul'un karmaşasıyla
tanışacaktır. Sebahat ve Melahat kocalarını bulup rezil etmek için
her yolu denerken kendilerini hiç de beklemedikleri bir maceranın içinde
bulacaklar.
Karadeniz’in yerel yıldızları Seymen Aydın
ve Adem Yılmaz'ın kendi tiplemelerini
beyazperdeye taşıdıg ı ve başröllerini
paylaştıg ı filmin yö netmenlig ini Hasan
Kalender u stleniyör.
SineAfiş
Filmin künyesi
Türkçe Adı: Yaz Bekarı
Tür: Romantik komedi
Yönetmen: Billy Wilder
Senaryo: George Axelrod,
Billy Wilder
Oyuncular: Marilyn Monroe,
Tom Ewell, Evelyn Keyes
Yapımcı: Charles K. Feldman,
Billy Wilder
Müzik: Alfred Newman
Yapım Tarihi: 1955
Ülke: ABD
Haftanın filmi
Kanunun Kuvveti
Cédric Jimenez'in ikinci uzun metrajlı filminin başlıca rollerinde Oscarlı oyuncu Jean Dujardin,
Gilles Lellouche ve Céline Sallette bulunuyor. Filmin hikayesi 1970'lerde varlık gösteren French
Connection isimli gerçek uyuşturucu çetesinden ve William Friedkin’in 1971 yapımı The French
Connection filminden esinlenilerek yazıldı. Prömiyerini 2014 yılında Toronto Uluslararası Film
Festivali'nde yaptı. Filmin Türkiye prömiyeri 34. İstanbul Film Festivali'nin Dünya Festivallerinden
bölümünde yapıldı.
70'ler Marsilya, ABD'ye uyuşturucu ithal eden en büyük yer
ve dünyada uyuşturucu trafiğinin en yoğun olduğu bölgelerden
biri. Gerçek hikâyeden uyarlanan film, tüm zamanların
en büyük uyuşturucu organizasyonunu ve bu şebekeyi
ortadan kaldırmak için yapılanları gözler önüne seriyor.
1971 Amerika yapımı meşhur William Friedkin filmi The
French Connection’dan esinlenen Kanunun Kuvveti gerilimi
yüksek bir suç filmi. Öykünün başkarakteri, bir polis mahkemesi
hâkimi olan Pierre Michel. Pierre’in kariyeri, yıllarını
harcadığı bir dava nedeniyle batağa saplanmış durumdadır.
Dava onun için bir takıntıya dönüşmüştür ve artık tek
bir amacı vardır: Ülkenin en güçlü uyuşturucu kartellerinden
birini alt etmek. Altı yıllık bir süreci anlatan ve 35mm
çekilen bu karanlık film, özellikle başroldeki Oscar ödüllü
Jean Dujardin ile dikkat çekiyor.
Yönetmen Cedric Jimenez filmle ilgili şunlsrı söylüyor:
“Gaetan Zampa’nın hikayesi beni her zaman çok etkilemiştir.Gerçek
hikayesine göre Zampa acımasız bir mafya
babası gibi görünmesine rağmen oldukça duygusal da bir
adamdır. Bu bende aksiyon dolu ama aynı zamanda da
dramatik sahneleri olan bir film yapmaya teşvik etti.
Zampa’nın hikayesine kendinizi yakın hissetiniz mi? Babamın
Marsilya’da restaurantı vardı., dolayısıyla haraç kesen
ve başımıza bela olan insanlara oldukça alışığız. Bu ortamlarda
büyüdüm. Pierre Martin’in suikaste kurban gittiği günü
de gün gibi hatırlıyorum, bütün bir şehir bunu konuşuyordu.
Bu bilgilerimi ve Marsilya’nın hikayesini tüm dünyaya
anlatmak istedim.”
Jean Dujardin ise filmle ilgili olarak “Senaryoyu ilk okuduğunuzda
ne düşündünüz? Açıkcası elimden bırakamadım.
Senaryonun yazılışına, olayların kurgulanmasına hayran
kaldım. Aynı zamanda da Pierre Micheal’den çok etkilendim.
Daha sonra da Cedric Jimenez’le tanıştım ve hikayenin
bu kadar içine girmiş olması beni çok etkiledi. Ayrıca
kendisi sette oyuncuları fazlasıyla özgür bırakan bir yönetmen,
dolayısıyla da kendisiyle çalışmak çok keyifliydi. İlk
defa gerçekten yaşamış bir karakteri canlandırdınız. Bu
kariyerinizde bir dönüm noktasıydı diyebilir miyiz? Her yeni
film ve yeni karakter yeni bir oluşum getirir. Ben her yaşadığım
tecrübeden daha da tecrübeli çıkıyorum. Gelen tekliflerle
her defasında başka tecrübe yaşıyorum. İşler yolunda
gitmediğinde kendi kendime diyorum ki “Egonu bir tarafa
bırak ve bununda üstesinden gel”. Her zaman işime yaradı
ve başaramadığım, altından kalkamadığım rollerin olmasını
engelledi” diyor.
1970'lerde varlık gösteren French Connection isimli gerçek
uyuşturucu çetesini gerçek hikayesinden yolaçıkarakyazılan
film aynı zamanda William Friedkin’in 1971 yapımı The
French Connection filminden esinlenilerek yapıldı. The
William Friedkin'in yönettiği 1971 yapımı Hollywood filmi
French Connection, Robin Moore'un aynı adlı romanından
sinemaya uyarlandı.. Senaryosunu Ernest Tidyman dığı filmnin
başrolünde usta oyuncu Gene Hackman ter aldı. Film
8 dalda Oscar'a aday gösterildi ve En İyi Film Akademi
Ödülü dahil 5 ödül aldı. Gene Hackman En İyi Erkek Oyuncu
Akademi Ödülü'nü kazandığı ilmde William Friedkin En
İyi Yönetmen Akademi Ödülü'nün sahibi oldu. Film ayrıca
kurgu ve uyarlama senaryo dallarında da ödül aldı. Roy
Scheider yardımcı erkek oyuncu ile Oscar'a aday oldu
ancak ödül alamadı. Filmin ses ve görüntü yönetimi dallarında
da adaylıkları var. 1975 yılında French Connection II
isminde bir devam filmi de çekilen film, 2005 yılında Amerika
Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından Ulusal
Film Arşivi'nde muhafaza edilmesine karar verildi.
Haftanın Yönetmeni
Abdullah Oğuz
Y
apımcı, yönetmen, senaryo yazarı Abdullah
Oğuz 1958 yılında İstanbul’ da
doğdu. Marmara Üniversitesi, İktisadi ve
İdari Bilimler Fakültesi’ni bitirdi. 1983 yılında
New York’ ta ANS International’ ı kurdu. 1987’
de prodüksiyon işine girip, posta ile alışveriş şirketi
için geliştirdiği video katalogu, dergi aracılığıyla
gerçekleşenden yüzde 65 daha fazla satış sağladı.
Dünyada ilk kez uygulanan bu pazarlama
konseptinin başarısı “Wall Street Journal” da kapak
haberi oldu. 1987’ de reklam filmleri de çekmeye
başlayan Abdullah Oğuz 1992 yılında kendi
kreatif ekibini yaratıp ANS International Türkiye’yi
kurdu. ANS, özgün drama ve game show
formatlarını ekrana taşıdı. Ayrıca film distribütörlüğü
yapmaya başladı. Dünyanın en büyük format
ve distribution firmalarından Frementle International
ile yapılan çözüm ortaklığı sayesinde 2 senede
17 tane yarışma programı Türkiye’ ye uyarlandı.
1993’ te Amerika’ da “All My Children”,
“General Hospital”, “Loving”gibi Soap operaların
yapımcısıyla da Türkiye’ de ilk defa günlük pembe
diziler gerçekleştirildi. Bu çok yönlü yapımcı
kimliğinin yanında, Abdullah Oğuz yaratıcı bir
yönetmen olarak kendini kabul ettirdi.”Arnavut
Kaldırımı” şarkısına çektiği klip gerçek anlamda
klip sektörünün başlama noktası oldu.Aldığı uluslar
arası ödülle Türkiye’ deki klip endüstrisinin oluşturulmasında
önemli bir rol oynadı. Bunun yanı
sıra Türkiye’ de en çok aranılan reklam yönetmenlerinden
biri olmayı da başardı.
ANS ‘ nin ekrana taşıdığı “Evdeki Yabancı” Türkiye’
de ilk sitcom oldu.King World Entertainment’
ın “Wheel of Fortune” isimli yarışma ve eğlence
programı Türkiye’ de ANS tarafından “Çarkıfelek”
adıyla uyarlanarak 1.5 sene Kanal D’ in Prime
Time’ da birinci kanal olmasını sağladı.
“Çarkıfelek” programı bununla kendi türünde bir
ilke imza attı. “Wheel of Fortune” programının
değişik adlar altında yapıldığı ve yayınlandığı
ülkeler arası yarışmalarda, Türkiye’ de yapılan
formatıyla 4 sene üst üste bütün kategorilerdeki
ödülleri topladı. Abdullah Oğuz yapımcılığını üstlendiği
ve ilk bölümlerini New York’ ta yönettiği
“Asmalı Konak” dizisi reyting anlamında yayınlandığı
dönemde ve hala Türk televizyon tarihinin en
yüksek reytingli dizisi olma özelliğini taşıyor.
Abdullah Oğuz, reklam, klip, dizi ve televizyon
programları yapımcılığı ve yönetmenliğinin yanı
sıra “O Şimdi Asker” (2003), “Mustafa Hakkında
Her Şey” (2003) ve “Bir Tutam Baharat” (2003)
filmlerine yapımcı; 2003 yılının bir numaralı filmi
olan; “ Asmalı Konak Hayat” ile “O Şimdi Mahkum”
(2005) filmlerine ise yapımcı ve yönetmen
olarak imzasını attı. “Asmalı Konak Hayat” ve “O
Şimdi Asker” vizyonda oldukları dönemde (2003)
en iyi gişe sıralamasında ilk iki sırayı paylaştılar.
2007 yılında Abdullah Oğuz; Zülfü Livaneli’nin
dünyanın bir çok ülkesinde 18 dilde çevrilmiş
“Mutluluk” isimli kitabından uyarlanan, Türkiye’nin
hem geleneksel hem de modern yüzünü bir araya
getiren bir yolculuk ekseninde ilerleyen,
“Mutluluk” filminin yönetmenliğini ve yapımcılığını
yaptı.
Filmografi
Asmalı Konak: Hayat
2003
O Şimdi Mahkum
2005
Mutluluk
2007
Sıcak
2008
Senden Bana Kalan
2015
Özel Dosya
Türk Sineması’nda korku
İlk korku filmleri sıklıkla klasik edebiyattaki Drakula, Frankenstein,
Mumya, Kurtadam, Operadaki Hayalet ve Dr.
Jekyll ve Mr. Hyde gibi karakter ve öykülerden esinlenmiştir.
II. Dünya Savaşı sonrası korku filmleri ise, bundan farklı
olarak, yaşamda güvensizlik yaratan şeylerden esinlenmiş
ve üç farklı korku filmi alt türünün doğmasına yol açmıştır:
kişilik korkusu, kıyamet korkusu ve şeytani güçler korkusu
filmleri. Son alt tür, dünyaya dehşet salan doğaüstü
güçler üzerine daha çok vurgu yapan erken dönem korku
filmlerinin modern biçimleri olarak ele alınabilir.
Sinema tanımına uygun ilk film olan Arrival of a Train at La
Ciotat’ın 1895 yılında Lumiere kardeşler tarafından çekilmesinden
sonra tarihin ilk korku filmi bundan sadece bir yıl
sonra George Melies tarafından çekilmiştir. Şeytanın Kalesi
adlı film 7. sanat dalının ilk korku filmi olarak tarihe geçmiştir.
Yarasanın şeytana dönüştükten sonraki insanlığa hükmetme
arzusu ile yaptıklarının anlatıldığı 3 dakikalık bu film,
günümüz korku filmlerine öncü olacak niteliktedir. Melies’den
14 yıl sonra ilk frankenstein filmi Thomas Edison tarafından
çekilmiştir. Fakat korku sinemasının kalıcı etkiye
sahip ilk türleri 1920’lerde üretilmiştir. Robert Wiene‘in yönettiği
1920 tarihli The Cabinet of Dr.Caligari (Doktor Caligari’nin
kliniği) ilk ‘gerçek’ korku filmi olarak tarihe geçmiştir.
Film; Işık kullanımı,rüya sahneleri, makyaj teknikleri ve
dekorları ile gerçek bir korku modeli yaratmıştır.Filmde, kullanılan
dekorlar asimetrik bir tasarıma sahiptir.
Korku filmleri açık şiddet içermelerinden ötürü eleştirilmiş
ve düşük bütçeli B filmleri ve sömürü filmleri olarak görülerek
eleştirmenler tarafından uzun bir süre ciddiye alınmamıştır.
Bununla birlikte, bazı majör film stüdyoları ve saygın
yönetmenlerin bu türde filmler çekmeleri ile birlikte
korku filmlerini çözümleyen daha ciddi eleştiri ler yapılmaya
başlanmıştır. Bazı korku filmleri bilim kurgu, fantezi, kara
komedi ve gerilim türlerinden birtakım unsurları da bünyesinde
barındırmaktadır. Hepimiz izlemeye bayılırız ama
sinemacılarımız hiçbir zaman korku filmi çekmeye hevesli
olmadı. Çünkü örneklerin tamamının Anglo Sakson
kültürüyle yoğrulduğu hikayeleri bize uydurmanın ve
oluşacak gülünç durumları önlemenin zorluğunun yanı sıra,
teknik kabiliyetler bakımından da bu tür filmler çekmek için
çok yetersiz bir iklim mevcuttu. Yine de bir elin parmaklarıyla
sayılabilecek azlıkta denemeler yapılmadı değil. Drakula
İstanbul’da 'nın sınırlı önemini saymazsak korku türünde kült
olmuş bir filmimiz henüz yok. Türk Sineması’nda ilk korku
filmleri, uzun bir aradan sonra özellikle ikibinli yılların başlarında
tekrar atağa geçti. Bu hafta vizyona giren “Mihrez:
Cin Padişahı” filme ile gündeme gelenmesiyle hatırladığımız
bu tür den yoal çıkarak korku sinemamızın tarihçesine
ve öne çıkan korku temalı Türk filmlerine, korku sinemamızın
serüvenine baktık sizler için bu yazımızda.
İlk Türk korku filmi Aydın Arakon'un yönettiği, 1949 yılı yapımı "Çığlık" adlı filmdir. Esrarengiz ve boş bir konakta geçen
daha çok atmosfere dayanan bir filmdir ve ne yazık ki hiçbir kopyası günümüze kadar ulaşamamıştır. 1953
yapımı “Drakula İstanbul”da” ise etkili hikaye anlatımı yanında bazı ilklere de imza atmıştır. Dünya sinema tarihi
açısından bir ilk olan, sivri dişleri gözüken ve insanları boynundan ısırarak kanlarını emen ilk vampir bu filmdedir.
Duman yaratmak için tüm set ekibinin hep birlikte sigara içerek üflemesi gibi acıklı ve zahmetli çarelerle yapılan
bu film gişede iyi iş yapmasına rağmen gerektirdiği planlama ve teknik yükler sebebiyle, yapımcıların türe ilgi duymasına
değil, bu türde eserler vermekten uzak durmasına yol açtı. Yine farklı eleştirmenler tarafından korku türüne
ait olarak kabul edilen ilk yapıtlardan biri, 1954 yapımı, yönetmenliğini Orhan Erçin’in yaptığı “Ölüm Saati” adlı
filmdir. 1970 yılında yapımcılığını, yönetmenliğini ve senaristliğini Yavuz Yalınkılıç'ın üstlendiği, “Ölüler Konuşmaz ki”,
Türk yapımı bir korku/gerilim filmi olarak seyirciyle buluştu. Genel izleyici tarafından en çok bilinen ve ilk zannedilen
Türk korku filmi ise Metin Erksan’ın 1974′de çektiği Şeytan (The Exorcist) replikası “Şeytan”dır.
Türk sineması bu yapıtlardan sonra 1994’de E.Kutluğ Ataman’ın “Karanlık Sularé” filmi dışında 2004’de Orhan
Oğuz’un “Büyü” filmine kadar korku temasına 30 yıl gibi uzun bir ara vermiştir. Bu yıldan sonra günümüze kadar
korku türünde 40 civarında film vizyona girmiştir.
Çığlık, yönetmenliğini ve senaryo yazarlığını Aydın Arakon'un, yapımcılığını
Murat Köseoğlu ve Nazif Duru'nun yaptığı, görüntü yönetmeni olarak İlhan
Arakon’un imzasını taşıyan, başrollerinde Muzaffer Tema ve Emine Engin'in
yer aldığı 1949 yılı yapımı ilk Türk korku filmidir.
Film, fırtınalı bir gecede bir köşke sığınan, orada bir miras meselesi yüzünden
dayısı tarafından çılgına döndürülen bir genç kızla tanışan bir doktorun öyküsünü
ele alıyor. Esrarengiz, karanlık deli kızın dehşet verici çığlıklarıyla çınlayan
köşkte doktor öldürülmek istenilecek, fakat yerine genç kız kurban gidecektir.
Büyü (2004) Dabbe (2005) Küçük Kıyamet (2006)
Yönetmen Orhan Oğuz’un 2004 yapımı
filminde Özgü Namal, Okan Yalabık, ve
İpek Tuzcuoğlu başrollerde. Senaryosunun
Şafak Güçlü ve Servet Aksoy’un
yazdığı film, ülke sinemamızın korkugerilim
türünde verdiği ender örneklerden
biri olan film her ne kadar vasatın
altında bir görünüm sergilemiş olsa da
ilgi çekici denemelerden biri olarak
kabul edilebilir. Çekimlerinde şansız
olaylar olması ve galasında da yangın
çıkmışı ile güneme gelen film, bu şamsızlıkları
ile ile uzun süre konuşuldu.
Hasan KaracadağIı’nınn yönettiği ve
senaryosunu da yazdığı 2005 yapımı
filmde Ümit Acar, Zeynep Hasdal Çolakoğlu
gibi isimler rol alıyor. Filmin yönetmeni,
Japonya’da sayısız kısa film
ve prodüksiyona imza atmış ve uluslararası
ödüller almış, genç bir sinemacı.
Uzakdoğu’da, korku türünün önemli
yönetmen ve senaristleriyle çalışma
imkanı bulmuş sinemacının ilk uzun
metrajlı filmi olan Dabbe, Ringu ve
benzerlerinden ciddi anlamda etkilenmişe
benziyor.
2006 yapımı, Doğu Yücel'in senaryosunu
kaleme aldığı film, insanın doğa
karşısındaki acizliğini göstermeyi amaçlıyor.
Taylan Biraderler'in olası İstanbul
Depremi'nden hareket ederek "Felaket
Beklentisi" travmasını beyaz perdeye
taşıyan psikolojik-gerilim türündeki filmi
"Küçük Kıyamet" 2006'da vizyona girdi.
Filmin başlıca rollerinde Başak Köklükaya,
Cansel Elçin, Binnur Kaya, İlker Aksum
gibi isimler yer aldı. Film, Batı Sineması
ile Türk Sineması arasında önemli
bir köprü görevini görüyor.
Drakula İstanbul'da, Mehmet Muhtar'ın yönetmenliğini üstlendiği 1953 tarihli
korku filmidir. Yapımcılığını Turgut Demirağ’ın üstlendiği filmde başrollerde
Annie Ball ve Atıf Yılmaz yer aldı. Ali Rıza Seyfi'nin Bram Stoker'ın romanından
uyarladığı Kazıklı Voyvoda adlı romandan uyarlanmıştır. Film orijinalinin Türk
versiyonudur. Küçük bir bütçe ile çekilmesine rağmen o zamanların teknolojisine
göre ustaca çekilmiştir.
Filmi konusu şöyle: Azmi isimli İstanbul’lu bir avukat Romanya’da yaşayan
Drakula isimli bir kontun avukatlığını üstlenmiştir. Drakula, İstanbul’da Azmi
aracılığıyla pek çok ev satın almıştır ve İstanbul’a taşınacaktır. Fakat Drakula
Kazıklı Voyvoda’nın soyundan gelen bir vampirdir. Kahramanlarımızın bunu
anlamaları fazla sürmez.
Drakula İstanbul’da Türk Sinemasında çok az örneğe sahip korku filmlerinin
en başarılısı olarak nitelendiriliyor. Aslında filmin başarısını sadece en iyi Türk
korku filmi olarak değil, en iyi Türk filmlerinden biri olarak tanımlayarak nitelendirmek
daha doğru olacaktır. Değeri çok geç anlaşılmış bu eser, ABD’de
düzenlenen bir korku filmleri festivalinde ayakta alkışlanmış, Bela Lugosi’nin
oyunculuğuyla üne kavuşmuş orijinal hikayesini birebir kopyalamadan, özgün
bir yorumla sunduğu için muadili olan filmler arasında ayrıcalıklı bir yere
konmuştur. Usta oyunculuğuyla göz kamaştıran Atıf Kaptan’ın canlandırdığı
Drakula, sinemada uzun köpek dişleri gözüken ilk vampirdir. Eski İstanbul görüntülerinin
zenginlik kattığı fonuyla ve Özen Sermet’in nefis görüntüleri ile
zenginleşen film, türün meraklıları için kesinlikle koleksiyonluk bir eser.
Gen (2006) Musallat (2007) Destere (2008)
Yönetmenliğini Togan Gökbakar’ın
yaptığı, senaryasonu Murat Toktamışoğlu’nun
yazdığı ve başrollerinde Haldun
Boysan, Cemil Büyükdögerli, Volkan
Cal gibi ismlerin oynadığı 2006
yapımı film, Türk Sineması'nda o yıllarda
artan korku-gerilim türündeki filmlerin
arasında kendine iyi bir yer edinmeyi
hedeflemiştir. Psikolojik gerilim unsurlarının
had safhada kullanıldığı bu yerli
yapım korku filminde, psikiyatrist Deniz'in
akıl hastanesinde başından geçen
tuhaf olaylar aktarılıyor.
2007 yapımı olan Musallat, Gen filminin
senaristlerinden Alper Mestçi'nin ilk yönetmenlik
deneyimidir. Çok genç bir
oyuncu kadrosuna sahip olan filme,
korku ögelerinden dolayı 15 yaş sınırı
getirilmiştir. Film, Türkiye sinemalarında
301 bin 220 kişi tarafından izlenmiştir.
Senaryosunun Alper Mestçi ile birlikte
Güray Ölgü’nün yazdığı filmin başlıca
rollerinde Burak Özçivit, Kurtuluş Şakirağaoğlu
ve Biğkem Karavus yer alıyor.
Musallat korku türünün öncü çalışmalar
arasında yerini almıştır.
Yönetmenliğini Gürcan Yurt ve Ahmet
Uygun’un yaptığı, senaryosunu da Gürcan
Yurt ‘un yazdığı 2008 yapımı filmde
Peker Açıkalın, Volkan Demirok, Tuna
Orhan başrollerde. Testere serisinden
esinlenip onun bir parodisi niteliği taşıyan,
komedi ve korku türünün harmanlandığı,
Türklere özgü esprilerle süslenen
bu alternatif korku-komedide, çok kısa
bir zaman önce yitirdiğimiz değerli sinema
sanatçısı Erol Günaydın gibi usta bir
oyuncu da Hazim Dede karakterine
hayat veriyor.
1954 yapımıfilmin yapımcıllığı ve müzikleri Nedim Otyam’a ait. Başrol ile beraber
filmin senaristi ve yönetmeni olarak Orhan Elçin’i görüyoruz. Diğer rollerde
Nevin Aypar ve Sadri Karan yer almakta. Sinemaya oyuncu olarak başlayan
Elçin ikinci yönetmenlik deneyimini bu tarz bir filmle yapması dönemin Yeşilçam
endüstrisini düşündüğümüzde cesaret isteyen bir iş. Zira yönetmen 1955
yılında ise başka bir fantastik filme imza atıyor: “Uçan Daireler İstanbul’da”.
Üzüzcü bir durum da, filmin kayıp statüsünde olması. 1953 yılından 1956 yılına
kadar 6 filme imza atan yönetmen 1987 yılına kadar filmlere ara vermiş.
Ölümü bekleyen bir adamın öyküsünü anlatan filmde, Vecdi Bey karısı Müjgan
ve oğlu Kemal ile mutlu bir yaşam sürmektedir. Elektrik malzemesi satan
dükkanına bir akşam yaşlı bir çingene gelerek falına bakar. Falcı Vecdi Beye
ölüm haberi verir. Korkak bir adam olan Vecdli bey bir süre sonra tehdit mektupları
almava başlayınca daha fazla korkmaya başlar. Gelen mektuplarda
önce küçük oğlunun sonra karısının öleceği en sonunda kendisini öldüreceğini
yazmaktadır. Bir gece küçük Kemal yatağında ölü bulunur Bir süre sonra
Müjgan hanım bıçaklanarak öldürülür. Vecdi bey sıranın kendine geldiğini
düşünerek polise sığınır. Cinayetlerin faili Müjgan’ın amca oğlu Rıfat’tır. Ruh
hastası Rıfat. aşık olduğu Müjgan’a evlenne teklif etmiş reddedilmiştir. Müjgan
Vecdi Bey ile evlenmiştir. Bu Rıfat’ın mutlu aileyi yıkm ak için yemin etmesine
neden olmuştur.
Oyunculuk olarak film dönemin şartlarını da düşündüğümüzde görsel efekt
olmadan izleyiciye korku ve merak duygusunu son saniyesine kadar vermiş.
Ses (2009) Cehennem 3D (2010) Musallat 2: Lanet (2011)
9, Anlat İstanbul, Ara ve Gölgesizler'e
imza atmış olan Ümit Ünal'ın yönetmenliğini
üstlendiği filmin senaryosu ise Anne
Tut Elimi ve Büyük Deniz Yükseliyor
adlı romanlarından tanıdığımız sinema
yazarı Uygar Şirin'e ait. Mehmet Günsür,
Eylem Yıldız ve Işık Yenersu’nun ana
rolleri üstlendiği 2009 yapımı korku türündeki
film, bir bankanın çağrı merkezinde
çalışan Derya’nın rutin giden hayatı
gaipten duymaya başladığı bir
sesin ortaya çıkması ile beraber altüst
olumasını anlatıyor.
Yönetmenliğini Biray Dalkıran'ın yaptığı,
senaryosunu Biray Dalkıran ve Cem
Şancı ‘nın kaleme aldığı, başrollerini
Ogün Kaptanoğlu, Serhan Süsler, Melis
Türk ve Pelin Eriş'in paylastığı Türkiye'nin
ilk 3 boyutlu korku filmi Cehennem'in
çekimlerinde İspanyol ve Türk ekipler
beraber çalıştı. Seyirci ve eleştirmenlerden
iyi bir alamayan film, Türkiye'nin ilk
3 boyutlu korku filmi olması nedeniyle
burada yerini aldı. Film, Tükiye sinemalarında
104 bin 292 kişi tarafından izlenmiştir.
2007 tarihli ilk filminden sonra yönetmen
ve senarist Alper Mestçi, "Musallat
2 Lanet" filmine de imza attı. Başrollerinde
Türkü Turan'ın yanı sıra Tülay Bursa,
Selim Gürata, Zeliha Güney gibi isimlerin
yer aldığı yapım, görsel efektleri,
sanat yönetmenliği ve plastik makyaj
gibi teknik detaylarıyla da konuşulacağa
benziyor. Başka dünyalardan gelen
bir varlığın bir çifte musallat olmasını
anlatan film için halen Anadolu'nun
çeşitli kasabalarında büyücülükle ilgilenen
insanlarla da görüşüldü.
Ölüler Konuşmaz ki, yapımcılığını, yönetmenliğini ve senaristliğini Yavuz Yalınkılıç'ın
üstlendiği, 1970 yılı Türk yapımı bir korku/gerilim filmidir. Filmin oyuncu
kadrosunda ise Sema Yaprak, Kerem Mertoğlu, Oya Evintan, Doğan Tamer,
Jirayir Çarkçı, Giray Alpan, Sırrı Elitaş, Hayriye Gönül, Ali Çolpan, Aytekin Akkaya
ve Ahmet Sert’i görmekteyiz.
Filmin konusu: Adem Bey‘in vasiyetiyle misafirhane olarak hizmet veren malikâne,
kasabada tekinsiz olarak anılmaktadır. Koskoca konakta tek başına
yaşayan kâhya Hasan, konaklamak üzere gelenleri garip tavırlarıyla ürkütmektedir.
Misafirleri bekleyen daha büyük tehlikeyse, her ayın 15'inde mezarından
kalkan bir hortlağın malikâneye ziyaretleridir.
Gösterime girdiği zaman dikkat çekmeyen ve önemsenmeyen yapım zaman
içinde doğal olarak unutuldu. Yeniden ortaya çıkışı ve tüm dünyada
kült sinema çevrelerinin dikkatini çekmesi ise, şans eseri bulunmasının ardından
çıkan DVD baskısıyla gerçekleşti.
Gotik atmosferi, vampir ve zombi türlerine göndermeleri filme fantastik bir
boyut katsa da, eğlenceli yeşilçam filmleri arasında yerini aldı ve bu sayede
kısa sürede kült oldu.
htr2b: Dönüşüm (2012) İblisin Oğlu 13. Vahşet (2013) Siccin (2014)
Yönetmen ve senarist Osman Evre Tolga'nın
bir gazete haberinden yola çıkarak
kurguladığı filmin kadrosunda
Serkan Altunorak, Veda Yurtsever İpek
ve Ahmet Somers gibi isimler yer alıyor.
Bir ana haber bülteni haberiyle çıkış
noktasını oluşturan film, büyük ilaç firmalarının,
yeni ürettikleri ilaçları piyasaya
sürmeden önce, üçüncü dünya
ülkelerinde yaşayan ve bu ilaçlar piyasaya
sürülmeden önce firmalar tarafından
kobay olarak kullanılan insanların
hikayesini konu alıyor.
2013 yılı yapımı filmin yönetmenliğini
Emre Kaya'nın üstlendiği, senaryosunu
ise Fevzi Altunbulak ve Zafer Kaya'nın
yazdığı filmin başrollerinde Fevzi Altunbulak,
Burakhan Keyif ve Merve Uçar
Cangöz gibi isimler bulunuyor. Gazetecilik
bölümünde okuyan bir arkadaş
grubu, bitirme tezleri için ilginç haber
aramaktadırlar. Sekiz dağcının esrarengiz
bir şekilde ortadan kaybolduğu gizemli
olayın hikayesini ele alacaklardır.
Kameralar kayıda girdiğinde 13 sayısının
laneti kendilerini bulacaktır.
Musallat’ın da yönetmeni olan Alper
Mestçi’nin hem yönetip hem de yazdığı
filmin oyuncu kadrosunda Pınar
Çağlar Gençtürk, Koray Şahinbaş, Ebru
Kaymakçı gibi isimler yer alıyor. Gerçek
bir hikâyeden beyazperdeye uyarlanan
film, Öznur isimli genç bir kadının
zorlu bir aşk hikâyesini anlatıyor. Evli
olan Kudret, Öznur ile olan ilişkisini bitirmek
ister. Öznur ise ne olursa olsun
Kudret’i kendisine bağlamak için eşi
Nisa’ya büyü yaptırır. Bu büyü sonucu
kadına cinler musallat olacaktır.
Şeytan, (The Turkish Exorcist) 1973 tarihli ABD yapımı Şeytan filminin Türk
versiyonudur. Metin Erksan'ın yönettiği film Drakula İstanbul'da gibi Türk korku
filmi sinemasının ilk örneklerindendir. Hulki Saner’in yapımcı olduğu filmde
Canan Perver, Cihan Ünal, Meral Taygun, Agah Hün ve Erol Amaç rol alıyor.
Gerilim-korku türünde çığır açan 'Exorcist' filminin yerli ve eğlenceli bir uyarlaması
olan film Metin Erksan imzalı. Sinemamızın en önemli yönetmenlerinden
olan Metin Erksan filmin orijinal versiyonuna pek dokunmadan, içerisine kültürümüzü
de kattığı bu eserde, fantastik Türk sinemasının en önemli filmlerinden
birine imza atmıştı.
Gül ve annesi zengin yaşamları olan bir ailedir. Gül'ün annesi ve babası ayrılmanın
eşiğine gelmiştir. Gül'ün annesi ile Ekrem evlenmek istemektedir. Ama
anne Ekrem ile evlenmeyi fazla düşünmemektedir. Gül'ün doğum günü olur.
Gül'ün babası bu doğum gününe gelemez. Yine anne baba arasında şiddetli
tartışmalar yaşanır. Gül bu sırada psikolojik sorunlar yaşamaktadır. Doktorlarla
birlikte bir imam, Gül'e ne olduğunu anlamaya çalışırken sonunda Gül'ün
içine şeytan girdiğini anlayacaklardır. İmam ile Tuğrul Bilge, Gül'ün içine giren
şeytanı çıkarmak için bir uğraşa gireceklerdir. Şeytan, Tuğrul Bilge'yi yanıltmak
için çeşitli oyunlar oynasa da imam sayesinde bu oyunları boşa çıkacaktır.
Şeytan, Gül'ün bedeninden çıktığında, Tuğrul Bilge'nin bedenine girer. Şeytan,
bedenini esir almadan Tuğrul Bilge kendini camdan atar ve ölür. Şeytan
ise yine azamlar dünyasına döner. Gül bu yaşananları hatırlamaz ve eski neşesine
tekrar döner.
Azem: Cin Karası (2014) Muska (2014) Münafık (2015)
Azem: Cin Karası, korku türünün meraklısını
sevindirecek türden bir film. Hikayesini
yaşanmış, gerçek bir öyküden
esinlenen film, Düzce'nin bir dağ köyünde
geçiyor. Filme adını veren Azem
ise, Türkçesi "Savunucu" olarak bilinen
ve Arap yarımadasında oldukça yaygın
olarak kullanılan eski bir büyüden
alıyor. 2014 yapımı bu korku, gerilim
filminin yönetmenliğini Volkan Akbaş
üstlenirken senaryosunu Özgür Akbaş
yazmış. Filmin başrollerini Zeki Şen ve
Eylül Öztürk paylaşıyor.
Senaryosunun Serhan Nasırlı ile birlişkte
yazan ve yönetmen koltuğunda da
oturan Özkan Çelik var. Televizyon sektöründen
sonra ilk uzun metrajlı işine
Muska ile imza atmış Özkan Çelik. Filmin
kadrosunda ise Tanju Tuncel,
Sezgin Erdemir ve Aslı Şahin öne
çıkan isimler. Sevgilisin aldatıp evden
kovulan genç gazeteci Celal, kendine
kiralık bir oda bulur. Döküntü haldeki
evde kalmak istemese de evde kalan
Yasemini görünce fikri değişir. Bu karar,
hayatının akışını değiştirecektir.
Bu sene vizyona giren filmin senarist ve
yönetmen koltuğunda Özkan Aksular
bulunuyor. Sovyetler Birliği’nde parapsikolojik
olaylar üzerine incelemeler yapan
ESP Laboratuvarlarından birinde
çalışmakta olan Valeria, eski sevgilisi
Nazım’ın daveti üzerine, “Cinli Nazife”
olarak anılan Nazife Hanım ile ilgili araştırma
yapmak üzere Türkiye’ye gelir ve
bir süre sonra hiçbir iz bırakmadan ortadan
kaybolur. Köylü, Nazife Hanım’ı
felç geçirmiş, Nazım’ı ise delirmiş bir
halde bulur.
Gelecek
program
Citizenfour
Yönetmen: Laura Poitras
Oyuncular: Edward
Snowden, Glenn
Greenwald, Laura Poitras
Konu: Tarihin en ses getiren olaylarından
birinin kahramanı olan üst
düzey CIA analisti Edward
Snowden'ın hikayesi, senenin en
iddialı yapımlarından biri olan Citizenfour
belgeselinde izleyiciyle
buluşuyor. Amerikan Ulusal Güvenlik
Ajansı'nın, vatandaşların özel
hayatlarının gizliliğini yasal olmayan
yollarla, gizlice ihlal ettiğini
açığa çıkaran Snowden, belgeselci
gazeteci Laura Poitras ve gazeteci
Glenn Greenwald ile
"Citizenfour" takma adını kullanarak
iletişime geçer. Üçünün yolları
Hong Kong'da kesişir ve Snowden
skandala ait gizli belgeleri kameralar
kayıttayken gazetecilere teslim
eder. Snowden'ın attığı bir hayli
riskli adımın ardından yaşananları
takip eden Laura Poitras imzalı
belgesel; gerçeklik, gerçekçilik ve
mevcut kontrol mekanizmalarına
dair derin sorular barındırıyor.
SineDVD & SineKitap
Sinema ve Ben
Ç
ağdaş Sinemanın önemli isimlerinden biri olan Anderj Wajda, bu
kitapla ilk kez karşımıza yazar kimliğiyle çıkıyor. Kanal, Küller ve
Elmaslar, Memer Adam ve Danton gibi filmlerin yönetmenliğini
üstlenen Wajda, bu kitapta 1949 yılındaki o toy genç delikanlıya -
yani kendisine- 30 yıllık sinema deneyimini aktarıyor. Yazar kitapta, bir yönetmenin
aklına gelen bir fikrin adım adım bir sinema filmine dönüşmesini
yalın bir dille kaleme alıyor. Adeta bir ders kitabı niteliğindeki bu eser tüm
sinema öğrencilerinin ve sinema severlerin keyifle okuyacağı bir kaynak.
Yazar: Andrej Wajda
Yayınevi: Es Yayınları
Dili: Türkçe
Baskı Yılı: 2006
Sayfa Sayısı: 158
Yönetmen: Damien Chazelle
Senaryo: Damien Chazelle
Oyuncular:
Miles Teller, J.K. Simmons,
Paul Reiser, Melissa Benoist,
Jayson Blair, Austin Stowell
Sanat Yönetmeni:
Hunter Brown
Ülke: ABD
Tür: Dram , Müzik
Yapım yılı: 2014
Whiplash
DVD Özellikleri:
Dil seçenekleri: İngilizce(Orijinal), İngilizce(Dublaj), İngilizce(Altyazı),
Türkçe(Altyazı)
Süre: 107 dk.
Yapım yılı: 2014
Konu:
Küçük yaşlardan itibaren bateri çalmaya başlayan Andrew, işinde tam anlamıyla
bir usta olmak ister. Üniversite tercihinde de ülkenin en iyi müzik
okulu olarak gördüğü Shcarffer Konservatuarı'na girer. Henüz 19 yaşındadır
ama dersler harici var gücüyle antrenman yapar. Bir gün, okulun en
sert hocalarından biri olan caz duayeni Terence Fletcher'ın dikkatini çeker.
Fletcher Andrew'ü okulun en parlak öğrencilerinin seçildiği ve sürekli yeni
yarışmalara hazırlanan "studio band"e seçer. Başarısı kadar acımasızlığıyla
da ün yapmış olan Fletcher, Andrew'un kapasitesinin sonuna kadar kullanmadan
asla başarmış saymayacaktır. Genç bateristin önünde sadece mesleki
bir test değil, psikolojik bir sınav da vardır.
Detaylar:
Film 87.si düzenlenen Akademi Ödül Töreni’nden Oscar ödüllerinden en iyi
yardımcı erkek oyuncu ve en iyi kurgu ödülleri ile döndü. J.K. Simmons,
filmdeki performansı ile en iyi yardımcı erkek oyuncu oscarını sahibi oldu.
SineHaber
Kültür ve Turizm
Bakanlığı’nın
desteği ve
Halkbank ana
sponsorluğunda
23 Nisan - 03
Mayıs 2015
tarihleri
arasında
düzenlenen 26.
Ankara
Uluslararası Film
Festivali,
birçok filmin
Türkiye galasını
gerçekleştirecek,
pek çok yönetmen
ve oyuncuyu
konuk edecek.
A
nkara Uluslararası Film Festivali, ilk
kez 1988 yılında Ankara Film Şenliği
adıyla gerçekleştirildi. 13-20
Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen
şenlikte 10’a yakın ülkeden 40 dolayında
yapıt ve 30 yerli yapım izleyici ile buluştu. O
güne kadar Ankara’da Sinema ile ilgili bu büyüklükte
bir organizasyon düzenlenmemişti.
Başkent’in ilk film şenliği, Mahmut Tali Öngören
ve Aziz Nesin’in önderliğinde Bilim ve Sanat,
Bilar A.Ş. ve Mülkiyeliler Birliği’nin ortaklığında
hayata geçirildi.
Ankara Film Şenliği, hızla çeşitlenerek gelişen
programlar sunarken 1991 yılında öncelikle
Körfez Savaşı ve diğer nedenlerle sekteye
uğradı. Ancak bu yıl, şenliğin kurumsal temellerinin
atılmasıyla sonuçlanmış; Mahmut Tali
Öngören’in çabalarıyla Dünya Kitle İletişimi
Araştırma Vakfı 11 Ocak 1991 tarihinde kurulmuştur.
Vakfın etkinlikleri kapsamına alınan
şenlikse, 1992 yılında 4. Ankara Uluslararası
Film Festivali olarak zengin bir programla izleyici
karşısına çıkar.
İlk yıllarında festivalde, sinema sanatını konu
olarak işleyen eserler kapsamında karikatür
yarışması da düzenlenmekte ve o yılın anlayışı
doğrultusunda emek ödülü, onur ödülü, TV
ödülü gibi isimlerle sinemaya emek harcayanlar
onurlandırılmaktaydı.
Festivalin kuruluşu ve biçimlenmesinde en
önemli isimlerden olan Türkiye’nin büyük mizah
yazarı Aziz Nesin’in 1995’te vefat etmesinin
ardından, “Emek Ödülü” , “Aziz Nesin
Emek Ödülü” adını alarak gelenekselleşmiştir.
1996’ta ilk “Aziz Nesin Emek Ödülü” sahipleri
Giovanni Scagnamillo ve Nijat Özön olmuştur.
1999’da ise festivalin ve vakfın kurucusu olan
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim
üyesi Mahmut Tali Öngören, 12. festivale az
bir zaman kala vefat eder. TRT Televizyonunun
kuruluşu, Türkiye’nin ilk Sinematek’i gibi ilklere
imza atan Öngören’i unutulmaz kılmak amacıyla
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışmasındaki
Jüri Özel Ödülü; 2000 yılından itibaren
“Mahmut Tali Öngören Özel Ödülü” olarak
adlandırılır; Kutluğ Ataman
Lola+Bilidikid filmiyle bu ödülün ilk sahibi
olmuştur.
Mustafa Altıoklar, Zeki Demirkubuz, Yeşim Ustaoğlu,
Fatih Akın, Yüksel Aksu, Nuri Bilge Ceylan
gibi…pek çok üretken ve değerli isim, sinema
dünyasındaki ilk yıllarında Ankara Uluslararası
Film Festivali’nden cesaret verici ödüller
almıştır.
Mahmut Tali Öngören; Ankara Uluslararası
Film Festivali’ni “çölde lale” olarak tanımlar.
Bu tanımlama ile Başkent’te gerçekleştirilmesine
rağmen ekonomik, siyasal ve kültürel zorluklar
nedeniyle bir film festivalini var etmenin
ve büyütmenin zorluğuna dem vurur. Tüm bu
zorluğa rağmen festival güçlenmiş, uzun yıllar
kesintisiz devam etmiştir. II. Körfez Savaşı’nın
yarattığı olumsuz etkiler ve ekonomik sıkıntılar
nedeniyle 2004 yılında bir kez daha sekteye
uğramışsa da bugün çeyrek asırı devirmiş,
saygın bir festival olarak seyircisini karşılar.
Ankara Uluslararası Film Festivali, başlangıcından
itibaren Ulusal Sinema’nın gelecek kuşaklarına
yatırım yapmıştır. Öncelikli hedefi Türkiye
Sineması’nın geleceğini şekillendirecek
yeni isimleri keşfetmek ve desteklemektir. Bu
kapsamda nitelikli jürilerle uzun, kısa, belgesel
filmlere; deneyselden animasyona uzanan
sayısız yerli yapımı değerlendirmiştir. Dünya
Seçkisi yanında kısa filmleri ihmal etmemiş,
izleyicisini her yıl sayısız uluslararası film ve sanatçıyla
buluşturmuştur. Karikatür, Afiş Tasarımı,
Film Öyküsü yarışması gibi sinema sanatını
destekleyen diğer alanlarda da teşvik edici
olmuş; illüstrasyon ve fotoğraftan ‘ video- art’
a uzanan çeşitlilikte sergilere ev sahipliği yapmıştır.
Öte yandan, festival çerçevesinde tarihten
toplumbilime, kadın sorunlarından sektör
sorunlarına kadar uzanan çeşitli alanlarda
panel, çalıştay, konferanslar düzenlenmiş,
teorik, akademik ve pratik katkı sağlamıştır.
Gerçekleştirilen farklı atölyeler ile amaçlanansa
yalnızca pratik deneyim sağlamak değildir.
Çocuklardan gençlere hatta emeklilere
kadar uzanan farklı yaş grupları için sanatı
ulaşılabilir kılmıştır. Festivalin her yılı sanatçılarla
halkı buluşturarak, şehre yayılan bir sinerji yaratmıştır.
Ankara Uluslararası Film Festivali, uluslararası
ünlü konukları, sinemaya uzun yıllar emek vermiş
deneyimli sanatçıları, gelecek vaat eden
genç yetenekleri, bilge akademisyenleri, tutkulu
sinefilleri; meraklı gönüllüleri ve koca bir
şehrin sakinlerini sinemanın düşsel dilinde buluşturur
ve her yıl yepyeni bir yolculuk vaat
eder.
26. Ankara Uluslararası Film
Festivali’nin ulusal uzun film
kategorisinde yarışacak filmler:
Annemin Şarkısı (Yö netmen: Eröl Mintaş;
Oyuncular: Feyyaz Duman, Zu beyde Rönahi,
Nesrin Cavadzade, Aziz Çapkurt)
Asasız Musa (Yö netmen: Aydın Orak;
Oyuncular: Turgay Tanu lku , Aydın Orak,
Selamö, Şenay Aydın, Murat Töprak, Rahşan
Anter, Dicle Anter, Anter Anter)
Çekmekö y Ündergröund (Yö netmen: Aysim
Tu rkmen; Oyuncular: Can Sipahi, Kerem Can,
Gö zde Köcaög lu, Barış Gö nenen)
Dag Çiçeg i (Yö netmen: Caner Canerik;
Oyuncular: Aygu l Aras, Mevla Dalgıç, I smail
Geçer, Kemal Karabulut, Canan Çakır)
Firak (Yö netmen: Halil O zer; Oyuncular:
Canan Atalay, Oktay Gu rsöy, Barış Gö nenen,
I smail Karagö z)
I çimdeki I nsan (Yö netmen: Aydın Sayman;
Oyuncular: Vedat Erincin, Suavi Eren, Fu sun
Demirel, Şebnem Bözöklu, Macit Köper,
Menderes Samancılar, Melek Şahin, Murat
Karasu, Rıza Sö nmez)
Neden Tarkövski Olamıyörum (Yö netmen:
Murat Du zgu nög lu; Oyuncular: Tansu Biçer,
Esra Kızıldög an, Menderes Samancılar, Vuslat
Saraçög lu, Tu lay Bursa, Recep Yener, Hu seyin
Baylan, Hakan Karsak, Kadim Yaşar)
Sesime Gel (Yö netmen: Hu seyin Karabey;
Oyuncular: Feride Gezer, Melek Ü lger, Tuncay
Akdemir, Muhsin Tökçu, Ali Tekbaş, Muhsin
Tökçu, Emrah O zdemir)
26. Ankara Üluslararası Film
Festivali Onur O du lleri:
2015 Kitle I letişimi O du lu : Institut
Français Ankara ve Göethe Institut Ankara
2015 Sanat Çınarı: Pröf. Dr. Jale Nejdet Erzen
2015 Aziz Nesin Emek O du lu : Haluk Bilginer
Ju ri Başkanı:
Onur Ü nlu
Jean Dujardin
1972 Paris doğumlu Fransız aktör, yönetmen,
yapımcı ve komedyen Jean Dujardin, 1995 yılında
ilk kez tiyatroyla başladığı sanat yaşamı tek
kişilik gösterisi, Nous C nous adlı yapıtla olmuştur.
Sinemaya ise 1999 yılında Un gars, une fille
ileLoulou adlı filmlerle adım attı. 2010 yapımı
A View of Love filmiyle başarılı bir performans
sergiledi. 84. Akademi ödüllerinde 2012 yıklında
The Artist filmi En İyi Film Akademi Ödülü’nü kazanırken
En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını George
Vlantin rolü ile Jean Dujardin aldı.
Onun oyunculuk kariyeri, komedi televizyon
programlarında ve filmlerde oynamaya başlamadan
önce Paris'te bir stand-up komedyeni
olarak başladı.
İlk ses getiren filmleri olan ve yönetmen Michel
Hazanavicius’un filmleri 2006 yapımı OSS 117:
Cairo, Nest of Spies ve onun devamı olan OSS
117: Lost in Rio’da gizli ajan Hubert Bonisseur
rollünde oynadı. OSS 117: Cairo, Nest of Spies
filmindeki rolüyle Étoile d'Or Award-En İyi Aktör,
César Ödülleri, En İyi Aktömr Adaylığı, Kristal
Küre, En İyi Aktör Adyalığı başta olmak üzere, bir
ç.ok ödüle aday gösterildi. Bu başarılı filmi 99F
(99 francsk) filmi izledi. Dujardin 2011 yılında
ödüllü sessiz film Sanatçı George Valentin rolüyle
uluslararası şöhret ve yaygın beğeni topladı.
Bu rol ona 2012’de En İyi Erkek Oyuncu dalında
Akademi Ödülü de dahil olmak üzere, sayısız
ödül kazandırdı. Bunlar arasında En İyi Erkek
Oyuncu dalında Altın Küre Ödülü - Motion Picture
Müzikal veya Komedi, BAFTA En İyi Erkek
Oyuncu Ödülü, Üstün Performans Screen Actors
Guild Ödülü dalında Cannes Film Festivali En İyi
Erkek Oyuncu ödülü bunlardan bazıları. Jean
Dujardin, En İyi Erkek Oyuncu Akademi Ödülü
kazanan tarihteki ilk Fransız aktör olmasıylada
sinema tarihinde ayrı bir yer edindi.
Bu başarılarılarının ardından, Martin Scorsese'nin
2013 yılında yaptığı kara komedi türündeki Para
Avcısı (The Wolf of Wall Street) ve George Clooney'nin
2014 tarihli tarihsel draması Monuments
Men filmleri izledi.
Son olarak yönetmenliğini Cédric Jimenez’in
yaptığı Fransız yapımı film olan Kanun Kuvveti
filmi ile karşımıza çıkıyor.
SineStar
10 Nisan 2015
❶
Hızlı ve Öfkeli 7
❻
Piramitin Laneti
❷
Kocan Kadar Konuş
❼
Güvercin Uçuverdi
❸
Aşk Olsun
❽
Son Mektup
❹
Selam: Bahara Yolculuk
❾
Kuralsız
❺
Evim
❿
Daire
uygulamaları ile
Sinemaskop dergi
her yerde!
www.sinemaskopdergi.com