Mesleki EÄitim ve ÃÄretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi Str
Mesleki EÄitim ve ÃÄretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi Str
Mesleki EÄitim ve ÃÄretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi Str
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
MEGEP/SVET<strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim <strong>Sisteminin</strong> Güçlendirilmesi <strong>Projesi</strong><strong>Str</strong>engthening the Vocational Education and Training System in Turkey<strong>Str</strong>ateji BelgesiTürkiye’deki <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim:<strong>Str</strong>ateji BelgesiMEGEP/SVETKasım 2007Ankara
ÖNSÖZTürkiye’de <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimin geliştirilmesine yönelik bu <strong>Str</strong>ateji Belgesi,AB fonlarıyla yürütülen <strong>Mesleki</strong> Egitim <strong>ve</strong> Ögretim <strong>Sisteminin</strong> Güçlendirilmesi <strong>Projesi</strong>(MEGEP) kapsamında hazırlanmış olan Türkiye’deki <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim<strong>Sisteminin</strong> Reformu Yeşil Belgesinin (Ankara, Haziran 2006) takibi niteliğindedir.<strong>Str</strong>ateji Belgesi, aşağıdakileri amaçlamaktadır;Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) <strong>ve</strong> <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimin diğer anahtarpaydaşları tarafından gerçekleştirilecek daha ileri düzeydeki eylemler için sınırlısayıda anahtar stratejik amaç belirlemek;Kasım 2007’de sona erecek olan MEGEP’in etkileyici başarılarının uzun vadedesürekliliğini sağlamak <strong>ve</strong>Türk makamların gayretli bir <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim politikası izlemekonusunda yakın tarihte kaydettikleri ilerlemeleri değerlendirmek.Bu <strong>Str</strong>ateji Belgesinde benimsenmiş olan perspektif, MEGEP projesinin ötesinegeçerek, bir bütün olarak Türkiye’nin <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim sektörüneuzanmaktadır. Bu kapsamlı bir çalışma değildir ancak bugüne dek Türk sisteminin diğerAvrupa ülkelerinin sistemleri ile uyumlu hale getirilmesi konusunda kaydedilen birçokilerlemeyi göz ardı etmeksizin, sektördeki bazı darboğazlar üzerinde odaklanmaktadır.Türk <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretiminin özel ihtiyaçlarına yanıt <strong>ve</strong>ren on beş stratejikamaç tanımlanmış <strong>ve</strong> tüm Avrupa <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim sistemleri için ortak olanaltı genel ilke altında yeniden gruplandırılmıştır. Bu ilkeler şunlardır:İstihdama uygunluğun güçlendirilmesi,Kalitenin arttırılması,<strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimin statüsünün geliştirilmesi,Sosyal katılımın desteklenmesi,<strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimin finansmanı için kaynakların seferber edilmesi,Verimliliğin arttırılması için yerinden yönetime geçilmesi.Bu <strong>Str</strong>ateji Belgesi öncelikle MEB’e <strong>ve</strong> Bakanlığın da ötesinde, Türkiye’de <strong>Mesleki</strong>Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim politikasının şekillendirilmesine katkıda bulunan tüm kamu <strong>ve</strong> özelpaydaşlara sunulmuştur. Belge, anahtar karar-alıcılar arasında yaygınlığını <strong>ve</strong>okunabilirliğini teşvik etmek amacıyla istenerek kısa tutulmuştur.Bu belgede seçilmiş olan stratejik amaçları ele alan daha ayrıntılı tartışmalar ileilgilenen okuyucular, MEGEP projesinin faaliyet gösterdiği dört yıl boyunca proje ilebağlantılı Türk <strong>ve</strong> yabancı uzmanlar tarafından hazırlanmış olan sayısız rapor <strong>ve</strong>belgeye başvurmaya da<strong>ve</strong>t edilmektedir. (www.megep.meb.gov.tr).Belgede, MEGEP personeli, MEB <strong>ve</strong> diğer kamu, özel <strong>ve</strong> sivil toplum kuruluşları ilegerçekleştirilmiş olan sayısız tartışmalardan faydalanılmıştır.Ankara, Kasım 2007MEGEP, Ankara Kasım 20072
İÇİNDEKİLERSayfaBirinci İlke: İstihdama Uygunluğun Güçlendirilmesi1. MYK’nın kuruluşunun desteklenmesi 52. Eğitim standartları ile meslek standartları arasında bağlantı sağlanması 63. Öğrencilerin değerlendirilmesi <strong>ve</strong> sertifikalandırılması 7İkinci İlke: Kalitenin Arttırılması4. Kalitenin arttırılmasına yönelik olarak <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim tedarikininrasyonelleştirilmesi 095. Meslek standartlarına dayalı öğretim programlarının uygulanması için imkansağlamak üzere sosyal ortakların teşvik edilmesi 116. <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim öğretmeni eğitiminin güncellenmesi <strong>ve</strong>değiştirilmesi 127. <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim okullarındaki iyi uygulamaların teşvik edilmesi içinbir “kalite ödülü” uygulamasının oluşturulması 148. Kalite gü<strong>ve</strong>ncesi <strong>ve</strong> yönetimi 15Üçüncü İlke: <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimin StatüsününGeliştirilmesi9. <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimden Yüksek Öğretime geçiş 17Dördüncü İlke: Sosyal Katılımın Desteklenmesi10. Sosyal katılım sağlanması amacıyla KOBİ-tabanlı çıraklık eğitiminingüçlendirilmesi 1911. Hayat Boyu Öğrenme Politikasının bir parçası olarak Sürekli <strong>Mesleki</strong> Eğitim<strong>ve</strong> Öğretimin Geliştirilmesi 20MEGEP, Ankara Kasım 20073
İÇİNDEKİLERSayfaBeşinci İlke: <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimin Finansmanıİçin Kaynakların Seferber Edilmesi12. Başlangıç <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim için kaynakların arttırılması 2213. Sürekli <strong>Mesleki</strong> Eğitimin finanse edilmesi için okul döner sermayelerinindüzenlenmesi 24Altıncı İlke: Etkinliğin Arttırılmasına Yönelik OlarakYerinden Yönetime Geçilmesi14. Neyin yönetimi kime devredilerek yerinden yönetime geçilecektir? 2615. Okul özerkliği: Ayrıntılı okul bütçelerinden genel okulbütçelerine geçiş 28Temel Terimler Sözlüğü 30Katılımcı Listesi 36MEGEP, Ankara Kasım 20074
Birinci İlke: İstihdama Uygunluğun Güçlendirilmesi1. MYK’nın kuruluşunun desteklenmesi1.1 MYK, büyük bir kurumsal gelişmedirTürk makamları tarafından MYK’nın kurulması (2006), ulusal çapta bir yeterliliklersisteminin kurulmasına yol açabilecek büyük bir kurumsal gelişmedir. Türkiye’nineğitim sektöründe faaliyet göstermekte olan devlet kurumları <strong>ve</strong> bağımsız kuruluşlar ileolan bugüne kadarki tecrübesi sınırlı olduğundan, çeşitli Bakanlıklar <strong>ve</strong> sosyal ortaklarile yakın işbirliği içinde çalışması beklenen MYK’nın kurulması, hem Türk merkeziidaresinde övgüye değer bir yenilik, hem de Türk makamları arasında <strong>Mesleki</strong> Eğitim<strong>ve</strong> Öğretime yönelik bir ilginin mevcut olduğuna dair teşvik edici bir sinyaldir.Eylül 2006’da onaylanmış olan 5544 sayılı Kanun <strong>ve</strong> bunu izleyen yönetmelikler,<strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim sisteminin istihdam ile olan ilişkisinin güçlendirilmesi içinçok büyük önem taşıyan iki önemli sorumluluğu MYK’ ya <strong>ve</strong>rmiştir. Bunlardan ilki,MYK’ dan iş piyasası tarafından ihtiyaç duyulan mevcut becerilere dayanarakmeslek standartlarını geliştirmesinin beklenmesidir. Bu meslek standartları ülkedetüm eğitim kurumları tarafından kullanılacak eğitim standartlarının gelişiminişekillendirecektir. Meslek okullarına yetkinliğe-dayalı öğretim programlarıaçısından büyük oranda ihtiyaç duyulan amaçları sağlayacaklardır. Sosyal ortaklar bugöre<strong>ve</strong> ne kadar fazla katılım gösterirlerse, <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim sisteminebağlılıkları dolayısıyla mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretimin istihdama uygunluğu da o derecedeartacaktır.MYK’nın ikinci görevi, öğrencilerin değerlendirilmesi <strong>ve</strong> sertifikalandırılması ileilgilidir. Türk <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim sisteminin önemli bir zayıflığının, yani eğitimkurumlarındaki öğrenim sürecinin kalitesi <strong>ve</strong> istihdama uygunluğunun değerlendirilmesi<strong>ve</strong> denetlenmesine yönelik standartlaştırılmış mekanizmaların mevcut olmamasınınüstesinden gelinmesine katkı sağlayacaktır.Her iki görev de, Türk <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim sisteminde, her yerde modernyönetişimin dönüm noktası olarak kabul edilen çıktı-ile-ilişkili mekanizmalarbaşlatmaya yönelik olduğundan, fazlasıyla iddialıdır. MYK, hiç şüphesiz en önemliolanı (MEB) dâhil olmak üzere hem kamu hem de özel sektörden tüm eğitimsağlayıcılar için üstesinden gelinmesi gereken zor bir görev olacaktır: Aşağıdaki iki <strong>ve</strong>üç numaralı stratejik amaçlara bakınız. Her durumda, MEGEP hâlihazırdakurumsallaştırılması gereken önemli katkılar sağlamış bulunmaktadır <strong>ve</strong> MEGEP’indesteği sürdürülmelidir.MEGEP, Ankara Kasım 20075
1.2 MYK için kurumsal destekŞimdiden oldukça ileri bir aşamada bulunan yasal, mali, idari <strong>ve</strong> personel alımına ilişkindüzenlemeler hesaba katıldığında, önümüzdeki ilk güçlük MYK’nın işlerliğininsağlanmasıdır. Gerçekçi çalışma öncelikleri <strong>ve</strong> çalışma programlarının hazırlanmasıgerekmektedir. Bunların uygulanabilmesi için, Kurum içindeki personel <strong>ve</strong> kaynaklar <strong>ve</strong>özel kurumlar <strong>ve</strong> devlet kurumları ile yapılacak dış işbirliğinin bir karışımı gerekliolacaktır. İki ana görevi olan meslek standartlarının geliştirilmesi <strong>ve</strong> öğrencilerindeğerlendirilmesi <strong>ve</strong> sertifikalandırılmasına ilişkin olarak, MYK’ dan bunlarıgerçekleştirmede tam yetkinlik gösteren kurumları akredite etmesi beklenmektedir.İlgili komite tarafından geçerlilik <strong>ve</strong>rildikten sonra, her bir sonuç MYK tarafındanonaylanacak <strong>ve</strong> ulus çapındaki bir yeterlilik <strong>ve</strong> akreditasyon sistemine dâhiledilecektir.(i) Personelin eğitimi (anahtar Türk personel için yurtdışında burslar <strong>ve</strong> çalışmagezileri), (ii) teknik yardım, (iii) sosyal ortaklar ile işbirliği <strong>ve</strong> (iv) AB’den muhataplarile iş ilişkileri kurulması alanlarında MYK’nın AB tarafından desteklenmesi elzemolacaktır.2. Eğitim standartları ile meslek standartları arasında bağlantısağlanmasıTüm ülkelerde, <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim sistemlerinin önündeki en büyük güçlük,eğitim standartlarının (öğretim programı), iş piyasasının ihtiyaç duyduğu meslekstandartlarına (yeterlilikler) uygun olmasının sağlanmasıdır. Türkiye’de, meslekstandartlarına dayanarak bir mesleki yeterlilikler sistemi kurmaktan sorumlu bir kamukuruluşu olan MYK’nın yakın tarihteki kuruluşu, <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim öğretimprogramlarına yetkinliğe-dayalı amaçlar sağlayacak <strong>ve</strong> bu alandaki MEGEPbaşarılarının sürdürülebilirliğini temin edecek olumlu bir kurumsal gelişmedir.Avrupa’da elde edilen deneyimler, eğitim <strong>ve</strong> meslek standartları arasındaki ilişkinindüzenlenmesinde çeşitli seçeneklerin mevcut olabileceğini öne sürmektedir. Buaşağıdaki şekillerde gerçekleştirilebilir:İdari/mali özerkliğe sahip olan <strong>ve</strong> sosyal ortakların güçlü bir şekilde temsiledildiği (Alman BIBB’sinde örneklendirildiği şekilde) bağımsız bir kamukuruluşu tarafından. Bu kuruluş eğitim bakanlıklarının dışında yer almasınarağmen, bu bakanlıklar ile işbirliği içinde çalışır;Ya da, MEB temsilcilerini (okul müdürleri/uzmanlar, öğretmenler), iş<strong>ve</strong>renler <strong>ve</strong>sendika temsilcilerini (Fransa Eğitim Bakanlığı’nın CPClerinde –yani,Profesyonel Danışma Komisyonlarında – örneklendirildiği şekilde) içeren üçtaraflı komisyonlar aracılığıyla faaliyet gösteren; Eğitim Bakanlığıbünyesindeki yatay bir daire tarafından.Burada önemli nokta, iki ülkede de, aralarında uygun bağlantıların sağlanmasıamacıyla, meslek <strong>ve</strong> eğitim standartlarının aynı kurum tarafından geliştirildiğidir.Türkiye’de, meslek standartlarından, bağımsız bir kamu makamı olan MYK’nınsorumlu olması seçilmiştir, diğer yandan öğretim programları EARGED <strong>ve</strong> Talim <strong>ve</strong>MEGEP, Ankara Kasım 20076
Terbiye Kurulu tarafından MEB tarafından geliştirilmektedir. Bu düzenlemenindüzgün bir şekilde işlemesi isteniyorsa, MYK, EARGED <strong>ve</strong> Talim <strong>ve</strong> TerbiyeKurulu arasında güçlü <strong>ve</strong> yakın işlevsel ilişkilerin kurulması gerekmektedir.Bunun başarılabilmesi için de, MEB bünyesindeki öğretim programı geliştirmekapasitesinin, aşağıdaki amaçları içerecek şekilde güçlendirilmesi gerekebilir:<strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim öğretmenleri, uzmanları <strong>ve</strong> sosyal ortakların sürecinher aşamasına dâhil edilmesi suretiyle, <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim öğretimprogramlarının <strong>ve</strong> eğitim modüllerinin MYK standartlarına dayanılaraktasarlanması,Bu modüllerin <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim okullarında <strong>ve</strong> çıraklık merkezlerindekullanılması için gerekli olan ekipman <strong>ve</strong> ders kitaplarının belirlenmesi,Yeni öğretim programlarının düzgün bir şekilde öğrencilere sunulmasınınsağlanmasına yönelik olarak, hizmet-içi öğretmen eğitimi ihtiyaçlarınındeğerlendirilmesi.Bu, MYK ile yakından bağlantılı yatay bir daire şeklinde olabilir. Bununbaşarılabilmesi için, EARGED’in statüsü, yetki <strong>ve</strong> kapasitesinin genişletilmesigerekebilir:MYK meslek standartları ile uyumlu eğitim programları geliştirebilmesi <strong>ve</strong> busuretle de MYK’nın tam bir ortağı haline gelebilmesi için; MEB okullarında sağlanan örgün eğitimin tamamını kapsayan 42 iş kolu <strong>ve</strong> 192meslek profili için öğretim programları <strong>ve</strong> eğitim modülleri geliştirmiş olanMEGEP kapsamında gerçekleştirilmiş olan önemli öğretim programıçalışmasının sürdürülmesi için;MEB <strong>ve</strong> sosyal ortak temsilcilerini de içeren <strong>ve</strong> 4702 sayılı Kanun kapsamındakurulmuş olan <strong>Mesleki</strong> Eğitim Kurulları şeklinde de olabilecek üç taraflı biridari organın kurulması ile yönetişimine açıklık getirilmesi.3. Öğrencilerin değerlendirilmesi <strong>ve</strong> sertifikalandırılması3.1 Mevcut durumÇoğu AB ülkesinde, öğrenciler tarafından geleneksel disipliner bilgi yerine, meslekstandartlarına uygun olarak “yetkinlikler” kazanılmasını vurgulayan değerlendirme <strong>ve</strong>sertifikalandırma prosedürlerinin oluşturulması için çaba sarf edilmektedir. Bu çabalar,<strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim mezunları için daha iyi istihdam <strong>ve</strong> hareketlilik olanaklarısağlanmasına ilişkin genel bir endişeye yanıt <strong>ve</strong>rmektedir.Türk <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim sisteminin önemli zayıflıklarından biri, mesleki <strong>ve</strong>teknik eğitim <strong>ve</strong>ren okullarda öğrenci performansının değerlendirilmesine ilişkinstandartlaştırılmış prosedürlerin noksanlığıdır. Özellikle de okullar arasında büyükkalite farklılıklarının söz konusu olduğu bir <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim sisteminde,bağımsız, okul-tabanlı değerlendirme, hem sosyal ortaklar, hem de yüksek öğretimMEGEP, Ankara Kasım 20077
kurumlarının gözünde gü<strong>ve</strong>nilirlikten yoksundur. Öğrenci performansıdeğerlendirmesine ilişkin standartlaştırılmış bir sistem, öğrenim sürecinin gü<strong>ve</strong>nilirliği<strong>ve</strong> istihdam ihtiyaçlarına uygunluğunun sağlanması için zorunludur.MYK’ ya öğrencilerin değerlendirilmesi <strong>ve</strong> sertifikalandırılmasına ilişkin prosedürlerile ilgili önemli sorumluluklar <strong>ve</strong>rilmiştir. Bu, sistemdeki önemli bir kurumsal açığıkapattığından, olumlu bir gelişmedir. 5544 sayılı Kanun gereğince, MYK (i)değerlendirme araçlarının tasarlanmasından (soru bankaları, not çizelgeleri, cevapanahtarları vb), (ii) değerlendirme merkezlerinin akredite edilmesinden <strong>ve</strong> (iii) yılda ikikez ülke çapında teorik <strong>ve</strong> pratik değerlendirme oturumları düzenlenmesininsağlanmasından sorumludur. Öğrenim sürecinin MYK değerlendirme prosedürlerineuygun olarak yeniden düzenlenmesi meslek okullarının lehine olacaktır çünküöğrenciler MYK tarafından akredite edilmiş merkezler tarafından değerlendirilecek <strong>ve</strong>ortaöğretimden sonra ulusal-çapta tanınan <strong>ve</strong> MYK tarafından onaylanan sertifikalarasahip olacaktır.MYK sertifikalarının Türkiye’de yeterliliklerin tanınması sürecinin son aşamasıolması beklenmektedir. Değerlendirme <strong>ve</strong> sertifikalandırma prosedürleri, adaylarındaha önce örgün eğitim almış olup olmadığına bakılmaksızın uygulanacaktır. MEBokullarında sunulan örgün dersleri tamamlayarak diploma almış olan adaylar, öncelikleokul-tabanlı (MEB prosedürlerine uygun olarak) değerlendirme <strong>ve</strong> sınava tabitutulacaktır. Daha sonra, resmi öğrenmelerine geçerlilik sağlanması, MYK prosedürleri<strong>ve</strong> ölçütlerine tabi olacaktır.Kuşkusuz, değerlendirme <strong>ve</strong> sertifikalandırma alanında MYK’ya <strong>ve</strong>rilen görev tamolarak sağlanması için zaman, kaynak <strong>ve</strong> uzmanlık gerektirecek son derece önemli birsorumluluktur.3.2 MEB’in değerlendirme prosedürlerinin tasarlanmasındaki rolünün açıklığakavuşturulması <strong>ve</strong> güçlendirilmesiBu aşamada, MEB diplomaları <strong>ve</strong> MYK sertifikalarının gelecekte nasıl bir aradamevcut olabileceği tam anlamıyla açık değildir. Bu, MEB bugüne kadar <strong>Mesleki</strong> Eğitim<strong>ve</strong> Öğretimin en önemli tek sağlayıcısı olduğundan büyük öneme sahiptir. Aynızamanda, özellikle genel konularda, öğrenci değerlendirme süreçlerine dair uzun birdeneyime sahiptir. Bu sebeple, MEB aşağıdakilere katılım göstermelidir:MYK ile işbirliği içinde, özellikle kapasite <strong>ve</strong> tecrübeye sahip olduğu teorikkonulara yönelik olarak, öğrenci değerlendirme araçları <strong>ve</strong> sınav prosedürlerinintasarlanması;Adayların değerlendirilmesi <strong>ve</strong> MYK sertifikalarının <strong>ve</strong>rilmesi için akrediteedilmiş merkezler kurulması;MYK değerlendirme ölçütlerini karşılayabilmek amacıyla meslek okullarınıneğitim standartlarını uygulama <strong>ve</strong> öğrenim süreçlerini güncelleme konusundadesteklenmesi <strong>ve</strong> teşvik edilmesi.MEGEP, Ankara Kasım 20078
İkinci İlke: Kalitenin Arttırılması4. Kalitenin arttırılmasına yönelik olarak <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimtedarikinin rasyonelleştirilmesiSon yıllarda, genel <strong>ve</strong> teknik eğitimdeki kayıt dengesinin değiştirilmesi yoluylaortaöğretim düzeyindeki <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretime öncelik <strong>ve</strong>rilmesine yönelik çoksayıda, fakat başarısız girişimde bulunulmuştur. Ortaöğretime yapılan toplam kayıtlariçinde <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim kayıtlarının oranının arttırılması, uzun süredirTürkiye için resmi bir politika olmuştur. Beş-Yıllık Kalkınma Planının (2001 – 2005)amacı; genel eğitimindeki %35’lik orana karşılık, <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimdeortaöğretim kayıtlarının toplamının %65’e çıkartılması idi. Ancak bu amacaulaşılamamıştır. 2004 yılında, <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretime kayıtlı bulunan öğrenciler,toplam ortaöğretim kayıtlarının sadece %31.4’ünü teşkil etmekteydi. Din eğitimi <strong>ve</strong>renokullara (bunlar, uluslararası standartlara göre <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim okullarıdeğildir) <strong>ve</strong> açık öğretim liselerine (<strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim eğitimi hakkındayeterli bilgiye sahip olunmadığından) kayıtlı bulunan öğrenciler hesaba katılmadığında,<strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim öğrencilerinin gerçek oranı yaklaşık 900 bin öğrenciyekarşılık gelen %25’in üstüne çıkamamaktadır.Türkiye’de <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim ile genel eğitim arasındaki dengenin büyükölçüde değiştirilmesine yönelik bir politikanın uygulanması, aralarında teknik okullarınprestijinin düşük olması <strong>ve</strong> mezuniyet sonrasında yüksek öğretime devam etmeolanaklarının noksanlığının da yer aldığı birçok engelle karşıkarşıyadır.4.1 Kayıt modellerinin değiştirilmesine dayanan nicel yaklaşımın birçok kusuruvardır:<strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim ortaöğretimden mezun olan öğrencilerin işpiyasasında yüksek düzeyde talep edildiğini varsaymaktadır. Bu varsayım, işpiyasası kanıtı ile temin edilmemiştir:Okulu bırakanlar <strong>ve</strong> sınıfta kalanlardan dolayı, kayıt modelleri iş arayanmezunların sayısını doğru yansıtmayabilir. Meslek okullarının öğrenci akışınıokula girişten mezuniyete kadar etkili bir şekilde izleyebilme becerisi hakkındabilinenler azdır.Kayıtların kısıtlı kaynaklarla arttırılması, kalitenin düşmesi ile sonuçlanacaktır<strong>ve</strong> bu da <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimin statüsü <strong>ve</strong> cazipliğinin daha da ileridüzeyde zarar görmesine sebep olacaktır.Kaynakların kısıtlılığı dikkate alındığında, <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretime yapılankayıtların önemli derecede arttırılması <strong>ve</strong> kalitenin arttırılmasının aynı zamandabaşarılması gerçekçi bir beklenti olmayacaktır. Bu sebeple, mevcut koşullar altında,öncelik kayıtların arttırılması değil, kalitenin yükseltilmesi olmalıdır. Bu açıdanilerleme kaydedildiğinde, <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimin statüsü gelişecek <strong>ve</strong> kayıtlarınartmasına yol açacaktır.MEGEP, Ankara Kasım 20079
4.2 Kalitenin arttırılmasına yönelik olarak okul tedarikinin rasyonelleştirilmesinedayanan bir yaklaşımın savunulması:Bu yaklaşım savunulmaktadır çünkü mevcut okul tedariki optimal düzeyde değildir.Öncelikle, çok fazla küçük okullara bölünmüştür. Meslek okullarının ortalama boyutu,okulun türüne bağlı olarak, 260 – 320 öğrenci arasında değişiklik göstermektedir. İkinciolarak, öğretim dört yıl sürelidir <strong>ve</strong> çok fazla mesleğe bölünmüştür <strong>ve</strong> bu sebeple desınıf başına düşen öğrenci sayısı çok azdır. Üçüncü olarak, tesisler (özellikle delaboratuar <strong>ve</strong> atölyeler) öğrenci sayısının yetersizliğinden dolayı birçok okul <strong>ve</strong>yabölümde kapasitesinin altında kullanılmaktadır. Küçük, dört yıllık, birden çok meslekalanında eğitim sunan okullarda tesislerin kullanımının optimize edilmesi mümkündeğildir. Kaynaklar israf edilmektedir.Okul tedarikinin mevcut modeli, kalite <strong>ve</strong> etkililiği vurgulayan talep-odaklı biryaklaşımı değil, eğitim olanaklarının yaygınlaştırılmasına ilişkin bir endişeninbaskın olduğu arz-odaklı bir yaklaşımı yansıtmaktadır.4.3 Kaynakların daha büyük, tek-meslek alanında eğitim sunan okullardayoğunlaştırılması yoluyla kalitenin arttırılmasıSon yıllarda, kalite konusunda kaydedilen başlıca ilerlemeler modernize edilmişöğretim programları <strong>ve</strong> geliştirilmiş ekipman alanlarında olmuştur <strong>ve</strong> MEGEP bubakımdan önemli bir rol oynamıştır. Ancak, bu kaynakların fazlasıyla ince bir tabakadayaygınlaştırılmasının uygulamada güçlüklere sebep olması riski söz konusudur.Bu nedenle, aşağıdaki gerekçelerle, mevcut okulların daha büyük birimler halindebirleştirilmesini öngören bir sürecin başlatılması yoluyla okul tedarikininrasronelleştirilmesi önerilmektedir:Daha büyük okullar, tesislerin <strong>ve</strong> pahalı ekipmanların kullanılmasında, busuretle özellikle yüksek-maliyetli öğretim mesleklerinde kaynaklarıntasarrufunda daha iyi bir konuma sahiptir;Tek-meslek alanında eğitim sunan okullar, tek sanayi hatlarına göredüzenlenmiş olan iş<strong>ve</strong>ren kuruluşlarının gözünde daha fazla gü<strong>ve</strong>nilirliğe <strong>ve</strong>görülebilirliğe sahip olacaktır;Daha büyük okullar yetişkinlere sürekli mesleki eğitim sunabilen “öğrenimmerkezleri” haline gelmek için daha ileri olanaklara sahip olacaktır.Kalitenin <strong>ve</strong> kaynakların etkili kullanımının teşvik edilmesi amacıyla ortaöğretimdüzeyindeki Meslek Okulu tedarikinin rasyonelleştirilmesine ilişkin başarılı politikalar,başta Hollanda <strong>ve</strong> Belçika olmak üzere birçok AB ülkesinde uygulanmıştır. <strong>Mesleki</strong>Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim İl Müdürleri <strong>ve</strong> <strong>Mesleki</strong> Eğitim Kurulları Meslek okullarınınyeniden yapılandırılması sürecine dâhil edilmelidir.Okul tedariğinin rasyonelleştirilmesi <strong>ve</strong> yeniden yapılandırılması her zaman zor <strong>ve</strong>politik olarak hassas bir konudur. Meslek okulları için daha talebe-odaklı birtedariğe geçilmesi uzun vadeli bir süreçtir <strong>ve</strong> mahalli idareler, sosyal ortaklar <strong>ve</strong><strong>ve</strong>lilerin işbirliğini gerektirir. Fakat <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim sistemi için, kalite <strong>ve</strong>gü<strong>ve</strong>nilirlik açısından sağlanacak faydalar yüksek olabilir.MEGEP, Ankara Kasım 200710
5. Meslek standartlarına dayalı öğretim programlarının uygulanmasıiçin imkan sağlamak üzere sosyal ortakların teşvik edilmesi5.1 MEGEP, sektör düzeyinde tekrarlanabilir değildirMEGEP yeni öğretim programlarının oluşturulması <strong>ve</strong> uygun ekipmanların belirlenmesikonularında büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Bu başarılar, bir bütün olarak <strong>Mesleki</strong>Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim sistemine fayda sağlayacaktır. Ancak yeni ekipman tedariki, sadeceazınlıkta kalan okullar açısından faydalı olmuştur: Okul başına 28.000 €’luk bir maliyetkarşılığında, 145 okul, öğrencilerine temel bilgisayar becerileri konusunda eğitim<strong>ve</strong>rebilmelerine yönelik bilgisayar laboratuarı ekipmanına sahip olmuştur <strong>ve</strong> 105 meslekokuluna da, okul başına ortalama 171.000 €’luk bir maliyet karşılığında, iki eğitimalanında mesleğe-özgü ekipman sağlanmıştır.MEB için asıl zorluk, bu pilot okullarda kaydedilmiş olan ilerlemenin 3.200 meslekokulunda tekrarlanmasıdır. (çok) kabaca bir hesapla, bunun 500 milyon €’nun fazlasıylaüstünde bir maliyet gerektireceği görülmektedir. Tekrar edilebilirliğe ilişkin birpolitikanın benimsenmesi önerilmemektedir, çünkü bunun maliyeti inanılmazboyutlarda olacak <strong>ve</strong> aynı zamanda küçük meslek okullarındaki kullanılmayan kapasitenedeniyle, ekipman kullanımı <strong>ve</strong> yetersiz bakım açısından kaynakların israfına sebepolacaktır: Yukarıdaki 4. <strong>Str</strong>atejik Amaca bakınız.5.2 Okul gruplarına hizmet sunan iyi-donanımlı eğitim merkezlerinin kurulması4702 sayılı Kanun gereğince, 20’den fazla çalışanı olan tüm işletmelerden <strong>Mesleki</strong>Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim öğrencilerine uygulamalı eğitim sunmaları beklenmektedir. MEGEPkapsamında gerçekleştirilmiş olan Ankete göre, şirketler <strong>ve</strong> okullar arasındaki sözleşmedüzenlemelerinin sayısı oldukça fazladır <strong>ve</strong> de artmaktadır. Sosyal ortaklar yasalyükümlülüklerini karşılayabiliyor gözükmektedir. Yine de, Kanunun tam anlamıyla nederece uygulandığı bilinmemektedir.Kanuna uygunluğa ilişkin bu meselenin yanında, birçok orta-boyutlu şirketin (örneğin20 – 100 çalışana sahip) yetkinliğe-dayalı öğretim programlarını sunmak için gerekliolan tüm makine <strong>ve</strong> ürünlere sahip olmaları olası değildir. Eğitim imkânları, sahipoldukları teknolojileri, süreçleri <strong>ve</strong> ürünleri yansıtmaktadır. Şirkete-özel eğitim tuzağınıbertaraf etmek için Alman şirketleri her bir meslekte meslek standartlarına-dayalıöğretim programlarını sunabilen çok-şirketli eğitim merkezlerinin önemini uzunsüre önce kabul etmiştir.Bu sebeple, Türkiye’de tüm okullara pahalı ekipmanların dağıtılmasına bir alternatif;uygun ekipmanların birçok okula hizmet sunan eğitim merkezlerinde toplanmasıolabilir. Öğrenciler alternatif olarak, eğitim görmek üzere bu merkezlere gidebilir <strong>ve</strong>bu şekilde tesisler <strong>ve</strong> ekipmanların etkili kullanımı temin edilebilir. İmkânlarınkullanımına ilişkin koşulların belirlenmesine yönelik olarak; okullar <strong>ve</strong> merkezlerarasında sözleşme düzenlemeleri yapılması gerekli olacaktır.MEGEP, Ankara Kasım 200711
Yukarıdaki 4. <strong>Str</strong>atejik Amaca uygun olarak, sosyal ortaklar okul gruplarınasektörde kullanılan tüm yetkinlikleri sunabilecek sektöre-özgü eğitim merkezlerikurmaya teşvik edilmelidir. Sosyal ortakların bu tür merkezleri kurmaya iknaedilebilmesi olasıdır çünkü bu, MEB okullarına ait bir görev olan temel becerilerinfinanse edilmesi yerine, mesleğe-özgü eğitim ile yakından bağlantılı, bir defalık biryatırım kararıdır.Vergi teşvikleri, belirli bir sektördeki işletmelerin de bu harekete katılmak, eğitimmerkezleri kurmak <strong>ve</strong> okullar ile işbirliği anlaşmaları yapmak üzere teşvik edilmesindekullanılabilir. AB ülkelerinden sağlanan deneyimler, işletmelerin eğitimyükümlülüklerini yerine getirmeyi reddetmeleri durumunda ila<strong>ve</strong> bir <strong>ve</strong>rgi ödemekletehdit edilmeleri, ya da bu alanda girişimlerde bulunmaları durumunda bir <strong>ve</strong>rgiindiriminden faydalanmaları sağlanarak, bunun her iki şekilde de kullanılabileceğinigöstermektedir.6. <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim öğretmeni eğitiminin güncellenmesi <strong>ve</strong>değiştirilmesiÖğretim kalitesi, Meslek okullarındaki öğrenim sürecinin etkililiği açısından hayatiönem taşımaktadır. İyi eğitim almış <strong>ve</strong> yüksek düzeyde moti<strong>ve</strong> edilmiş mesleki eğitim<strong>ve</strong> öğretim öğretmenleri, iyi <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim kalitesinin sağlanmasında enönemli faktördür. <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim öğretmenlerine <strong>ve</strong>rilen eğitimingüncellenmesi, <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimin kalitesi, cazipliği <strong>ve</strong> sosyal statüsününgeliştirilmesine yönelik genel bir politikanın bir parçasıdır.6.1 <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim öğretmeni eğitimindeki mevcut eksikliklerTürkiye’de, <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim öğretmenlerinin büyük bir çoğunluğu “tekniköğretmen” adı <strong>ve</strong>rilen bir derece ile mezun olabilecekleri Teknik Eğitim Fakültelerindeeğitim görmektedir. Üni<strong>ve</strong>rsiteye gitmek isteyen ortaöğretim düzeyindeki <strong>Mesleki</strong>Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim mezunları, öğretmenlik mesleğini seçmek istemeseler dahi buFakültelere girmeye teşvik edilmektedir. Çünkü bu, YÖK’ün üni<strong>ve</strong>rsite eğitimi içinbaşvuruda bulunan <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim mezunlarının not ortalamasınauyguladığı olumsuz ortaöğretim başarı puanı sistemi tarafından dezavantajlı durumadüşmemesinin tek yoludur. YÖK tarafından muhtemelen bazı teknik okulların düşükkalitesini telafi etmek amacıyla konulan bu engel, mezunları, tamamen olmasa biletercihen, üni<strong>ve</strong>rsite eğitiminin düşük-prestijli bir birimi olarak kabul edilen TeknikEğitim Fakülteleri aracılığıyla yüksek öğretime başlamaya teşvik etmektedir.Sonuç olarak, teknik öğretmenlerin arzı talebin fazlasıyla üstündedir. Teknik EğitimFakültesi mezunlarının sadece düşük bir kısmı (yaklaşık %7) MEB tarafından Meslekokullarında teknik öğretmen olarak istihdam edilmektedir. Geriye kalan %93’lükkısım, hiçbir tanınabilir dereceye sahip olmaksızın endüstride iş aramakta <strong>ve</strong> ciddiişsizlik sorunları ile karşı karşıya gelmektedir.1982’de Teknik Eğitim Fakülteleri o dönem kurulan YÖK’e devredildi. MEB ile YÖKarasındaki işbirliği kısıtlı olmuştur. Bu fakülteler ciddi donanım, işletmelerle yetersizbağlantı <strong>ve</strong> uygun sanayi deneyimine sahip akademik personel yetersizliği sorunlarıylaMEGEP, Ankara Kasım 200712
karşı karşıyadır. Ancak en önemli zayıflıkları, teknolojik <strong>ve</strong> pedagojik derslerin birkarışımından meydana gelen öğretim programlarının yapısında yatmaktadır. Sonuçolarak, mezunları ne yeterli öğretmendirler, ne de iyi teknolojist, fakat her ikisininkarışımıdırlar. Modern teknolojilerdeki gelişmeler, teknolojik <strong>ve</strong> pedagojik konuların,kaliteden ödün <strong>ve</strong>rilmeksizin, dört yıllık bir programda birleştirilmesini gün geçtikçedaha da güç hale getirmiştir. Bu nedenle, teknolojik <strong>ve</strong> pedagojik dersler paralelolarak <strong>ve</strong>rilmemelidir. Batı dünyasındaki hiçbir öğretmen eğitimi kurumu, TürkTeknik Eğitim fakültelerinin dengi değildir.6.2 <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim öğretmen eğitiminin kalitesinin arttırılmasıHem öğretmen eğitimi kurumları, hem de üni<strong>ve</strong>rsite eğitimine yönelik yüksek talebikarşılamanın bir yolu olarak görülen Teknik Eğitim Fakültelerinin belirsiz görevleri,etkililiklerine zarar <strong>ve</strong>rmektedir. <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim öğretmeni eğitimineyönelik daha açık bir yaklaşımın benimsenmesi gerekmektedir.AB fonlarıyla yürütülen <strong>ve</strong> Nisan 2007’de tamamlanan MVET (<strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong>Öğretimin Modernizasyonu) <strong>Projesi</strong>nin önerilerine göre Türkiye, mesleki eğitim <strong>ve</strong>öğretim öğretmen eğitimi için en ileri Batı uluslarında uygulanan standart normlarıuyarlamalıdır. En ileri Batı uluslarında, bir <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim öğretmeniolmaya ilişkin standart norm (i) bir meslek alanında dört yıllık bir derece (mühendislik,BT, ticaret, turizm…), bunun ardından (ii) birkaç ayı öğretmenlik uygulamasındanibaret olan bir yıllık pedagojik eğitim <strong>ve</strong> (iii) endüstride en az iki yıllık mesleki tecrübeolmak üzere üç adımdan meydana gelmektedir.Herkes tarafından kabul edildiği gibi, bu her yerde karşılanamayan bir idealdir ancakTürk Teknik Eğitim Fakülteleri bunun için gayret göstermelidir. Bu sebeple, akademikpersonel <strong>ve</strong> ekipman açısından yeterli kaynaklara sahip Fakültelerin aşağıdaki şekildegeliştirilmesi önerilmektedir:Öğretim programlarını, sadece teknolojik dersleri içerecek dört yıllık biröğrenim programı ile başlayan (pedagojik dersler öğretim programındançıkartılacaktır)“4 + 1”’lik standart modele göre yeniden yapılandırmalıdırlar ;Mezunların bir endüstriyel ekibin üretken mensupları olmaya hazır olmalarını<strong>ve</strong> sahip oldukları becerilerin iş<strong>ve</strong>renler tarafından yeterli görülmesinisağlamaya yönelik olarak, her bir öğretim programı modern teknolojidenfaydalanarak teoriyi kapsamlı uygulamalar ile birleştirecektir. Teori <strong>ve</strong> tasarımaodaklanan geleneksel mühendisliğin aksine, bu mühendislik teknolojisi dersleritemel bilimlerin uygulamasına odaklanacak <strong>ve</strong> bu suretle mühendislikteknisyeni düzeyinde yeterliliklere yönelik önemli bir ihtiyacı karşılayacaktır;Bu yeni Fakülteler Teknoloji Fakülteleri olarak yeniden adlandırılabilir <strong>ve</strong>bunların tamamlanması ile “Mühendislik Teknolojisi” alanında ilk derecekazanılmış olacaktır;Yeni bir bir-yıllık pedagojik kurs (%50’si öğretmenlik uygulaması)öğretmenlik mesleğini icra etmek isteyen mezunlara sunulacaktır. Bu kursunneticesinde, bir sertifika ya da bir lisansüstü derecesi kazanılacak <strong>ve</strong> bunlarsayesinde mezunlar meslek okullarında teknik öğretmen olmak için gerekliMEGEP, Ankara Kasım 200713
yeterliliğe sahip olacaktır. Kaliteli <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim öğretmenlerininyeterli arzının temin edilmesi için, MEB’in isteği üzerine, pedagojik kurslaragirmek üzere bir <strong>ve</strong>ya iki yıllık endüstriyel tecrübeye sahip sınırlı sayıdaTeknoloji Fakültesi mezunu seçilecektir.Bu uygulama, Batı dünyasındaki en ileri ülkelerde uygulanmakta olana benzerolacaktır. Herkesin kabul ettiği gibi, sadece sınırlı sayıda endüstri <strong>ve</strong> teknik okulmezunu Teknoloji Fakültelerine (<strong>ve</strong>yahut Uygulamalı Bilimler Fakültelerine)girebilecektir ancak bu tür bir olanak <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimin kalitesi, statüsü <strong>ve</strong>cazipliği üzerinde etkili olacak <strong>ve</strong> öğrencileri ortaöğretim düzeyinde <strong>Mesleki</strong> Eğitim<strong>ve</strong> Öğretime yönelmeleri için teşvik edecektir.6.3 Hizmet-içi öğretmen eğitiminin sağlanması<strong>Mesleki</strong> eğitim <strong>ve</strong> öğretim öğretmenleri için hizmet-içi eğitim tedariği hem yetersizhem de fazlasıyla merkezidir. Seçici yöntemle eğitim kursları sunan MEB Hizmet-içiEğitim Dairesine, öğretmenler kişisel olarak başvurmaktadır. Daha fazla eğitimihtiyacı okul düzeyinde toplu olarak belirlenmemekte <strong>ve</strong> mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretimokul müdürlerinin daha fazla eğitim için öğretmen seçiminde yeterli söz hakkı yoktur.İl müdürlüklerinin hizmet-içi eğitim sağlanmasında ise hiçbir rolü yoktur.Yetersiz kaynak yanında bu tip bir örgütlenme maliyet-etkin değildir. Hizmet-içiöğretmen eğitimi politikaları aşağıdakilere daha çok dikkat etmelidir;Okul düzeyinde değerlendirilen toplu eğitim ihtiyaçları;Il müdürlüklerinin, yerel duruma göre eğitim <strong>ve</strong> öğretmen seçimindeki rolü;Özel sektörün, teknolojik ilerlemere uyarlanmış kısa eğitim programlarınıkarşılama kapasitesi7. <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim okullarındaki iyi uygulamaların teşvikedilmesi için bir “kalite ödülü” uygulamasının oluşturulmasıYukarıda <strong>Str</strong>atejik Amaçlar 4, 5 <strong>ve</strong> 6 kapsamında da savunulanlar gibi, kaliteninarttırılmasına yönelik genel önlemler, <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimin genel kalitesininarttırılması için gereklidir ancak bunlar, iyi uygulamaların teşvikine yönelik okultabanlıgirişimlerin yerini tutamaz. Okullara yakın çevrelerine uyarlanmış değişimsunma gücünün <strong>ve</strong>rilmesi, kalitenin arttırılmasına yönelik tüm politikaların hayati birparçasıdır. Şu an, kaynak kısıtlılığından <strong>ve</strong> bütçeye ilişkin prosedürlerden dolayı okullarbunu yapamamakta <strong>ve</strong> bu yönde teşvik edilmemektedir.7.1 Bir “kalite ödülü” uygulamasının başlatılmasıBu sebeple, Türk okullarında yenilikçi uygulamaların teşvik <strong>ve</strong> finanse edilmesineyönelik bir “kalite ödülü” uygulamasının başlatılması önerilmektedir. Bu tür biruygulama kapsamında, MEB normal bütçelerinin ötesinde ila<strong>ve</strong> finansmansağlanmasına karşılık öğretim <strong>ve</strong> öğrenim kalitesinin arttırılmasına yönelik olarak,okullar tarafından teklif sunulması için periyodik çağrılar yayınlayacaktır. MaliMEGEP, Ankara Kasım 200714
ödüller, değişim sağlamak için çaba gösteren okullara rekabetçi temelde <strong>ve</strong>rilecektir.Okul tekliflerinin alınması için olası bir seçenek; söz konusu tekliflerin uyumluamaçları vurgulayan okul gelişim planları çerçe<strong>ve</strong>sinde oluşturulmasıdır.MEB’in teklif çağrıları, amaçlar <strong>ve</strong> metotlara ilişkin açık beyanatlar dâhil edilerek kendikapsamlı politika önceliklerine yönelik olabilir. Diğer yandan, bu beyanatlar okullarınteklif hazırlama girişimlerini engelleyecek şekilde fazlasıyla kuralcı olmamalıdır.Türkiye’nin daha az gelişmiş illerindeki küçük okulların dezavantajlı durumadüşmemesi için, bu uygulama için tahsis edilecek fonlar iller arasında dağıtılmalıdır <strong>ve</strong>gelişmiş uygulama için yapılacak çağrılar her bir ilde düzenlenmelidir. Kendisalahiyetlerindeki okullar konusunda doğrudan bilgi sahibi olan İl müdürlükleri, buuygulamanın yönetimi <strong>ve</strong> izlenmesine katılım gösterecektir.7.2 Beklenen maliyet <strong>ve</strong> faydalarÖnerilen “kalite ödülü” uygulamasının maliyetleri, ödülün miktarına <strong>ve</strong> bundanfaydalanan okulların sayısına dayalı olacaktır. Ödülün miktarı, okullar için teşkil ettiğideğerin girişimci, seferberlik sağlayıcı <strong>ve</strong> sorun-çözücü etkisinde yatmasınınsağlanmasına yönelik olarak; yüksek olmayabilir. Faydalanan okulların sayısı, MEBbütçesi kapasitesine göre ayarlanabilir.Diğer yandan, uygulamanın beklenen faydaları, sınırlı maliyetine kıyasla oldukça fazlaolabilir:Öğretim <strong>ve</strong> öğrenim süreci ile doğrudan bağlantısı olacaktır;Tekliflerin belirlenmesine yönelik kolektif bir tartışmayı teşvik etmek suretiyle,personelin okul amaçlarına bağlılığı üzerinde olumlu etkisi olacaktır;Okulun inisiyatif üstlenme kapasitesi <strong>ve</strong> okul müdürlerinin yönetim rolünügüçlendirecektir;MEB fonlarına ila<strong>ve</strong>ten ikinci bir bütçe kaleminden faydalanacak okullarınfinansmanını çeşitlendirecektir;İl müdürlüklerine aktif bir yönetim <strong>ve</strong> izleme rolü kazandıracaktır.8. Kalite gü<strong>ve</strong>ncesi <strong>ve</strong> yönetimi8.1 MEB’de Toplam Kalite Yönetimi (TKY)İlk olarak endüstride geliştirilmiş olan TKY kavramı, 1999’da MEB’de kök salmayabaşlamıştır. Okullara yönelik TKY uygulamaları, Avrupa Kalite Yönetimi Vakfıtarafından geliştirilmiş olan “Mükemmeliyet Modeline” dayanan öz-değerlendirmeçalışmaları ile başlamıştır. Birçok okul bu sürece tabi tutulmuş <strong>ve</strong> bazılarına kaliteödülleri ya da ISO 9000 sertifikaları <strong>ve</strong>rilmiştir. MEB şimdi okul düzeyinde iyiuygulamaları belirlemek, tanımak <strong>ve</strong> ödüllendirmek için çalışmaktadır. TKY üzerinemetodolojik bir elkitabı hazırlanmıştır <strong>ve</strong> TKY Uygulamaları Ödül Yönergesi, 2005MEGEP, Ankara Kasım 200715
yılında, (i) TKY uygulamalarının okullar arasında yaygınlaştırılmasına <strong>ve</strong> (ii) iyikurumsal performansın ödüllendirilmesine yönelik olarak yayınlanmıştır.MEB tarafından savunulan TKY sistemi aşağıdaki şekilde nitelendirilebilir:“Kazananların” belirlenmesi amacıyla okulları performanslarına göre sıralamayayönelik olarak tasarlanmıştır. “Yılın en iyisi” türündedir;Çok az okul (81 ilin her birinde sadece iki), her sene ödüllendirilmektedir;Değerlendirmeye ilişkin kalite standartları <strong>ve</strong> prosedürleri, okullar arasındatarafsızlık <strong>ve</strong> adil rekabetin sağlanmasına yönelik olarak standartlaştırılmıştır;Endüstri ile benzer şekilde, kalite performansı “müşteri memnuniyeti” açısındanifade edilmektedir (müşteriler öğrenciler, personel, <strong>ve</strong>liler vb.’dir);Kalite değerlendirmesi ölçütleri <strong>ve</strong> notlandırma değerleri fazlasıyla karmaşıktır.MEB kalite alanında elde ettiği başarılardan dolayı takdir edilmelidir, ancak hiçbir TKYsistemi kusursuz değildir <strong>ve</strong> mevcut sistem de aralarında daha uygun olmayançevrelerde yer alan mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim okullarının cesaretlerini kırma riskinegirme pahasına da olsa, rekabet oluşturarak en iyi okulları sıralamaya yönelik <strong>ve</strong>oldukça “tavandan tabana”, standartlaştırılmış <strong>ve</strong> kuralcı gözükmektedir.8.2 TKY’nin <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim Okullarına uygulanması<strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim Okulları, “En iyi uygulama”dan çok “iyi uygulama”larınvurgulandığı, (en iyilerin sıralamasını yapmak yerine) çok sayıda okul içinde kaliteninaranmasını teşvik etmeyi amaçlayan bir TKY sisteminden büyük yarar sağlayacaktır.Böyle bir sistemde, amaçlar <strong>ve</strong> mükemmeliyet ölçütleri standartlaştırılmayacak, aksineçeşitlendirilecektir; basitlik <strong>ve</strong> formaliteden uzak olmak matematiksel notlara <strong>ve</strong>karmaşık ağırlık belirleme prosedürlerine tercih edilir. Bu sistem kimi zaman “amacauygunluk” yaklaşımı olarak da adlandırılan bir kurumsal değerlendirme metodunadayanır. Bu metot; (i) okul seviyesinde hedeflerin belirlenmesine, (ii) bunlara ulaşmadakullanılacak araçların belirlenmesine <strong>ve</strong> (iii) okullara, amaçlarına ulaşmak için finansalaraçların teminine odaklanır.Daha spesifik olarak belirtilirse, önerilen yaklaşım aşağıda belirtilenleri temin etmeyeçalışacaktır:<strong>Mesleki</strong> eğitim <strong>ve</strong> öğretim okulları için kendi aralarında rekabet edebilecekleriözel bir kategorinin oluşturulması;Okulları, öz değerlendirme çalışması sonucunda elde edilen birden çok yılayayılmış bir iyileştirme planı çerçe<strong>ve</strong>sinde elde edilebilir <strong>ve</strong> somut hedeflerbelirlemeye teşvik etmek;Örneğin yeni bir iş piyasası ortamı ile bağlantılı olarak bir değişim süreciyürürlüğe koymayı öneren okulları, kendilerine bunun için gerekli finansalaraçları temin ederek ödüllendirmek;Okulları geniş “kalite seviyesi” kategorilerine (çok iyi, iyi, ortalama, kabuledilebilir...) uygun olarak akredite ederek kalite basamağını yukarıya çekmeyiamaçlamak. MYK tarafından yakında oluşturulacak olan MYK sertifikaları<strong>ve</strong>rmesi uygun <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim okulları için akreditasyonkriterlerinin belirlenmesi süreci ile ilişkilendirilebilir.MEGEP, Ankara Kasım 200716
Üçüncü İlke: <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> ÖğretiminStatüsününgeliştirilmesi9. <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimden Yüksek Öğretime Geçiş9.1 “Eşit itibar” konusuGenel eğitim ile karşılaştırıldığında mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretimin statüsünün düşükolması tüm AB ülkelerinin çözümlenmemiş ortak sorunudur. Temel eğitimin sonunagelindiğinde, okul sistemlerinin genel <strong>ve</strong> teknik yönlerde ayrıldığı noktada, en iyiöğrenciler genel orta öğretim okullarına geçerken orta ya da düşük başarı gösterenöğrenciler teknik – mesleki eğitim kurumlarına ya da çıraklık merkezlerinekaydolmaktadırlar. Bu iki seçenek arasındaki uçurumun kapatılması <strong>ve</strong> bunlar arasındaeşit sosyal statü (“itibar”) sağlanması yönündeki çok sayıda çabaya rağmen, bu durumtüm ülkeler için geçerlidir.AB ülkelerinde politika belirleyicilerin bu sorunu çözmek amacıyla son birkaç on yıldırgerçekleştirmekte oldukları en umut <strong>ve</strong>rici girişimlerden biri mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretimokullarında okuyan öğrencilerin yüksek öğretime geçişlerinin engellenmemesinisağlamak olmuştur. Bu nedenle, süreklilik yaratmak <strong>ve</strong> mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretimiöğrenciler açısından daha cazip hale getirmek için ortaöğretimde mesleki eğitim <strong>ve</strong>öğretim okulları mezunlarına net geçiş fırsatları sunulmalıdır. Son amaç da meslekieğitim <strong>ve</strong> öğretim seçeneğinin öğrencilere en üst düzeyde yeterlilik sağlamasının teminedilmesidir. Aralık 2004 tarihli Maastricht Bildirisi uyarınca, “<strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong>Öğretim giderek artan bir biçimde tüm eğitim seviyelerinde gerçekleşmektedir <strong>ve</strong> bunedenle, eşit itibar <strong>ve</strong> mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim ile genel eğitim arasındaki bağlar,özellikle yüksek öğrenim bakımından, ulusal düzeyde <strong>ve</strong> Avrupa düzeyinde yenilikçistratejiler <strong>ve</strong> araçlar ile beslenmelidir”.Üni<strong>ve</strong>rsiteler dışında yüksek öğrenim kurumları yaratarak ya da üni<strong>ve</strong>rsitelerbünyesinde kısa süreli (derecesiz) programlar geliştirerek sunulan yüksek öğreniminfarklılaştırılması, ortaöğretim düzeyindeki mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim okulumezunlarının yüksek öğrenime katılması için altmışlı yılların sonundan bu yana ABülkeleri tarafından benimsenmiş politik çözüm olmuştur. Başlangıçta, üni<strong>ve</strong>rsitelerdışındaki bu yüksek öğrenim sektörünün ya da bu derecesiz programların yaratılması,prestij bakımından üni<strong>ve</strong>rsite ile “eşdeğer” olmaması nedeniyle öğrencilerin <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>lilerintepkisi ile karşılaşmış olsa da, nitelikli programlar, bu programlara yönelik yoğunfinansman <strong>ve</strong> üni<strong>ve</strong>rsite eğitimine (sınırlı) geçiş imkanları öğrencilerin bu sektöre kayıtyapmadaki dirençlerinin üstesinden gelinmesine yardımcı olmuştur.Türkiye’de, 1982 yılında, geleneksel lisans programlarının yanı sıra iki yıllık meslekyüksek okullarının (MYO) geliştirilmesi yönünde seçim yapılmıştır. Mevcut durumda,yaklaşık 500 adet aktif MYO bulunmakta olup, bunlar yüksek öğrenimde kayıtların%30’unu oluşturmaktadır.MEGEP, Ankara Kasım 200717
9.2 Türkiye’de yüksek öğrenime geçişe ilişkin olarak ortaya çıkan konularOrtaöğretim mezunlarının üni<strong>ve</strong>rsite eğitimine alınması süreci son derece seçicidir <strong>ve</strong>Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) aracılığı ile gerçekleşmektedir. Mevcut duruma ilişkinmemnuniyetsizlik yaygındır <strong>ve</strong> bu memnuniyetsizlik aşağıdaki nedenleredayanmaktadır:ÖSS sisteminin seçiciliği odukça ağır niteliktedir, çünkü başvuruda bulunanher beş kişiden sadece biri örgün lisans programlarına ya da ön lisansprogramlarına yerleşirken her on kişiden sadece biri lisans programlarınayerleşmektedir. ÖSS’ye katılan öğrencilerin sayısı (ortaöğretim mezunlarısayısının yaklaşık üç katı) her yıl hızla artmaktadır; bunun nedeni büyük ölçüde,bir önceki yıl sınavda başarılı olamayanlar ya da kazandıkları programakaydolmayı kabul etmeyenlerin birikmesidir;<strong>Mesleki</strong> eğitim <strong>ve</strong> öğretim mezunlarının yerleştirilme oranları (%24) geneleğitim mezunlarının oranları (%19) ile karşılaştırıldığında nispeten fazlaolmakla birlikte, bu öğrencilerin çoğu ön lisans programlarınayerleşebilmektedir: sadece %2’si lisans programlarına erişebilmektedir;1993’den bu yana, üni<strong>ve</strong>rsite programlarına kaydolmak isteyen mesleki eğitim<strong>ve</strong> öğretim mezunları, farklı bir alanda eğitim için başvurdukları gerekçesi ileayırım görmektedir. Bu öğrencilerin ÖSS’de ağırlıklı puan sistemi ile TeknikEğitim Fakültelerine kaydolmaları teşvik edilmektedir. (Bkz madde 6.1);MYO Yöneticileri, mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim mezunlarının bu okullaradoğrudan erişimlerinin (ÖSS’ye girmeksizin) okulların başarı oranlarında düşüşeneden olduğundan şikâyetçi olmaktadırlar;ÖSS’de uygulanan test metotları ezberleyerek öğrenmeyi <strong>ve</strong> özel ders alınmasıyoluyla teşvik edilen “teste yönelik öğrenmeyi” vurgulamaktadır. Bunlar kendiniifade edebilme <strong>ve</strong> sorun çözme becerilerini ödüllendirmemektedir. Yükseköğrenime kayıtlarda fazlasıyla seçici bir sistem olması öğrenciler <strong>ve</strong> aileleriüzerinde gereksiz aşırı strese neden olmaktadır.Mevcut durum üç faktörün bileşimi ile açıklanabilir; bunlar (i) üni<strong>ve</strong>rsiteye girişlerdekarşılaştırmalı değerlendirmelere temel olarak kullanılacak standart birortaöğretim mezuniyet sınavının bulunmaması, (ii) mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretimokullarının nitelikleri arasında muazzam farklılıklar olması <strong>ve</strong> (iii) bir bütünolarak üni<strong>ve</strong>rsite sistemi kapasitesinin sınırlı olmasıdır.9.3 TavsiyelerYüksek öğrenime erişim tüm ülkelerde zor <strong>ve</strong> politik açıdan son derece hassas birkonudur <strong>ve</strong> mevcut sistemin reformu için tavsiyelerde bulunmak bu raporun kapsamınıaşacaktır. Yine de, yukarıda belirtilen durumun ortaya koyduğu gibi, MYO’lartarafından sunulan iki yıllık programlar şu ana kadar öğrenciler (<strong>ve</strong> onlarınaileleri) tarafından üni<strong>ve</strong>rsitelerin sunduğu lisans derecelerinin kabul edilebilirMEGEP, Ankara Kasım 200718
alternatifi olarak görülmemiştir. MYOların bu rolü oynaması <strong>ve</strong> mesleki eğitim <strong>ve</strong>öğretim yeterliliklerinin zir<strong>ve</strong> noktası olması isteniyorsa, aşağıdaki maddeler ile birlikte,bu okulların güçlendirilmesi <strong>ve</strong> inanırlığının artırılması amacıyla (son yıllarda kayıtlarınçok büyük hızla arttığı) bu okulların takviyesi yönünde etkin bir süreç izlenmelidir:MYO okullarına üni<strong>ve</strong>rsiteler bünyesinde daha fazla özerklik tanınmalı <strong>ve</strong>YÖK nezdinde daha iyi temsil edilmeleri sağlanmalıdır; bunlar gelenekselakademik kültürden farklı bir imaj oluşturmalı <strong>ve</strong> kültür geliştirmelidir;MYO okulları öğretim elemanlarının sayıları (mevcut öğrenci/öğretmen oranı59'dur) <strong>ve</strong> donanımı iyileştirilmelidir <strong>ve</strong> sanayi ile yakın işbirliği arayışıiçerisine girilmelidir. Kalite <strong>ve</strong> iç <strong>ve</strong>rimlilik (mevcut durumda başarı oranlarıçok düşüktür) geliştirilmelidir;Orta öğretim mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim okullarından mezun olanların (sadecedeğil ancak) öncelikli olarak MYO okullarına girmelerinde temel olarakherhangi bir yanlış söz konusu değildir; yeter ki bu okulların en başarılıöğrencilerinin dört yıllık lisans programlarına seçime dayalı olarak geçişlerineizin <strong>ve</strong>ren niteliği yüksek okullar olsun.En iyi teknik okullardan gelen mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim mezunlarının<strong>Str</strong>atejik Hedef 6 kapsamında önerilen yeni Teknoloji Fakültelerine girişlerinede izin <strong>ve</strong>rilmelidir.Dördüncü İlke: Sosyal Katılımın Desteklenmesi10. Sosyal katılım sağlanması amacıyla KOBI tabanlı çıraklıkeğitiminin güçlendirilmesiÇok sayıda KOBİ’nin yer aldığı bir ekonomide, çıraklık eğitimine yatırım yapmanınbüyük faydaları olacaktır, örneğin (i) eğitimin istihdam <strong>ve</strong> gerçek çalışma koşulları ileyakın ilişki içinde olmasını sağlamak, (ii) KOBİlerde yaratılacak iş imkanları ile eğitimseviyesi düşük gençler <strong>ve</strong> yetişkinlerin sosyal katılımına katkıda bulunmak, <strong>ve</strong> (iii)işletme bazlı eğitimin payı okul bazlı mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretime göre çok daha büyükolduğundan kamusal fonlardan tasarruf sağlamak.. Bu açıkça görünen avantajlararağmen, MEGEP projesi kapsamında hazırlanan Yeşil Belgede çıraklık eğitimi göz ardıedilmiştir.10.1 Türkiye’de çıraklıkTürkiye’de, 4702 sayılı <strong>ve</strong> 2001 tarihli Kanun ile değişikliğe uğrayan 3308 sayılı <strong>ve</strong>1986 tarihli Kanun çıraklık eğitimi için uygun yasal çerçe<strong>ve</strong>yi sağlamaktadır. Kalfalıkbelgesi için gerekli eğitim mesleğe bağlı olarak iki ila dört yıl sürer <strong>ve</strong> haftada bir günMEGEP, Ankara Kasım 200719
merkezde <strong>ve</strong> dört gün ise şirkette gerçekleşir. Kalfalık belgesi bulunan öğrencilereğitimlerine devam edebilir <strong>ve</strong> kendilerine ait bir işyeri açma hakkı kazanmalarınaimkân <strong>ve</strong>recek bir ustalık belgesi alabilirler.Mevcut durumda, 36 meslek grubu altında toplanan 130 meslek dalında eğitim <strong>ve</strong>ren300 MEB merkezinde kayıtlı yaklaşık 185.000 çırak (%85’i erkek) kayıtlıbulunmaktadır. 14 ilde 23 merkezi bulunan <strong>ve</strong> yılda 3000 çırak alan MEKSA elsanatları sektörünün önemli bir oyuncusudur. MEKSA tarafından 1995–2000 yıllarıarasında bir Dünya Bankası projesi kapsamında bu sektör için yaklaşık 250 meslekstandardı geliştirilmiştir. TESK, the Türkiye Esnaf <strong>ve</strong> Sanatkarlar Konfederasyonu <strong>ve</strong>ona bağlı odalar, eğitim programları, pratik eğitimin denetimi, değerlendirme <strong>ve</strong>sertifikalama (özellikle de MEB’ce kapsama alınmayan mesleklerde) alanlarında önemligörevli görevleri vardır. TESK, aynı zamanda, KOBİ-tabanlı eğitimin dar odağınıaşmak amacıyla 16 işletmeler arası eğitim merkezi (bazıları MEKSA ile işbirliği içinde)kurmuş <strong>ve</strong> finansman sağlamaktadır.10.2 Bir çıraklık stratejisine doğruÇıraklık eğitiminde söz konusu olan bu örgütlenme pek çok AB ülkesinde de sözkonusu olan organizasyona benzerdir ancak uygulamaya gelindiğinde, organizasyonungelişiminde çok sayıda engel ile karşı karşıya kalınmıştır: düşük statü, çıraklıkyerlerinin sayısının sınırlı olması, eğitici eksikliği, meslek standardı-tabanlı müfredatısunmaya uygun olmayan donanım. Ancak, bazı AB ülkelerinde elde edilen deneyimlergöstermektedir ki, bir Alman “ikili model” geleneği olmaksızın da çıraklığın önemliölçüde geliştirilmesi mümkündür. Burada, çıraklığın düşük statüsünü aşmak içinnicelikten ziyade KOBİ-tabanlı eğitimde kalite için bir arayışa dayalı bir stratejiaşağıda önerilmektedir:(i) öğrenci akışı (yeni kayıt yaptıranların, okuldan ayrılanların, mezunlarınsayıları), (ii) şirket içi eğitim uygulamaları, (iii) öğrenci değerlendirme, (iv)belge sahibi kişilerin istihdam beklentileri, (v) şirketler ile MEB arasındamaliyet <strong>ve</strong> harcamaların paylaşılmasına ilişkin düzenlemeler için Güçlü birbilgi tabanına ihtiyaç vardır.KOBİ’ler seçilen meslekler <strong>ve</strong> yerlerede iyi kalitede çıraklık eğitimisağlayabilme becerilerine göre sınıflandırılmalıdır;Yüksek kalitede eğitim yeri oluşturmaya istekli kalifiye şirketler <strong>ve</strong>rgiindirimlerinden faydalanmalı.11. Hayat Boyu Öğrenme politikasının bir parçası olarak Sürekli<strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimin geliştirilmesiTüm AB ülkeleri hayat boyu öğrenme kavramı ile meşgul olmakta <strong>ve</strong> politika geliştirmepotansiyellerini keşfetmektedirler. İlginç pek çok girişim uygulanmakta olsa da, şu anakadar hiçbir ülke, maliyeti büyük olasılıkla yüksek olacak, tam donanımlı <strong>ve</strong> detaylı birMEGEP, Ankara Kasım 200720
hayat boyu öğrenme politikası geliştirmiş değildir; dolayısı ile de bunun bedeli kimtarafından ödenecek sorusu ortaya çıkmaktadır.Türkiye’de, MEGEP projesi kapsamında geliştirilen Hayat Boyu Öğrenme <strong>Str</strong>atejiRaporu hayat boyu öğrenmeyi Türk eğitim politikasının temeline oturtacak çeşitlistratejik hedefler belirlemektedir. Bu raporda benimsenen perspektif geniştir, kurumsalyapıdadır <strong>ve</strong> temel iki hayat boyu öğrenme kategorisini, yani bir taraftan hayati <strong>ve</strong>sosyal becerilerin geliştirilmesini, diğer yandan da çalışma ya da kariyer odaklı beceriedinimini kapsam içine almaya çalışmaktadır. Her iki kategori de aynı öneme sahipolmakla birlikte, finansman açısından etkileri farklıdır. Elbette, dezavantajlı gruplararasında hayat boyu öğrenme yoluyla insani <strong>ve</strong> sosyal gelişmenin teşvik edilmesi büyükölçüde devlet finansmanını gerektirecek; belki kar amacı gütmeyen örgütler tarafındansağlanan kaynaklarla da desteklenecektir, diğer yandan, sürekli mesleki eğitiminmaliyeti bu eğitimden faydalananlar arasında paylaşılabilir: katılımcılar, şirketler <strong>ve</strong>kamu kurumları.11.1 Sürekli <strong>Mesleki</strong> Eğitim talebiGeleneksel teoriye göre, sürekli mesleki eğitim talebinin çok yüksek olmasıgerekir. İş<strong>ve</strong>renler, iş gücünün üretkenliğinin artması, çalışanların daha esnekkullanılması, satış <strong>ve</strong> karlılığın daha fazla olması gibi beklenen faydaların yüksekolmasından dolayı çalışanların sürekli meslek eğitimine ilgi göstermelidirler. İsteriş<strong>ve</strong>renler, ister iş arayanlar olsun, bireyler de sürekli mesleki eğitimden çeşitlişekillerde yararlanacaklardır: istihdam olasılığının artması, kariyer esnekliğinin artması,yeterliliklerin iyileştirilmesi, gelirlerin artması. Son olarak da kamu kurumları dahayüksek <strong>ve</strong>rgi geliri <strong>ve</strong> işsizlik harcamalarının daha az olması yoluyla fayda sağlamayıbekleyecektir.Gerçek dünyada ise, tüm bunlar bu kadar basit değildir. Az sayıda büyük sanayigrubu dışında, Türk sanayisi çok sayıda KOBİden oluşmaktadır <strong>ve</strong> buralarda iş<strong>ve</strong>renlerçalışanlarının eğitimine fazla ilgi göstermemekte <strong>ve</strong> onların sürekli mesleki eğitimamacıyla işbaşından ayrılmaları konusunda isteksiz davranmaktadırlar. Çok ciddi zamansınırlamaları ile çalışmaktadırlar; bu da onların eğitime öncelik <strong>ve</strong>rmelerine engelolmaktadır. Sadece iş başı eğitimlerine, şirketin kendi tesisleri içerisinde <strong>ve</strong>rilen (çok)kısa süreli eğitim oturumlarına gü<strong>ve</strong>nme eğilimindedirler <strong>ve</strong> dış eğitimlere, özellikle defazla “teorik” <strong>ve</strong> ihtiyaçları ile “ilgisiz” buldukları okul tabanlı eğitimleregü<strong>ve</strong>nmemektedirler.11.2 Sürekli <strong>Mesleki</strong> Eğitim için <strong>ve</strong>rgi indirimiSadece Türkiye’ye has olmayan <strong>ve</strong> dünyada tüm KOBİlerin ortak özelliği olan yukarıdaaçıklanan durum, KOBİlerin çalışanlarının sürekli mesleki eğitimden yararlanmalarıkonusundaki dirençlerini kırmak üzere özel önlemler geliştirilmesini gerektirmektedir.Türk KOBİleri, doğrudan eğitim harcamalarını, özellikle çalışanların iş dışı eğitimiçin işbaşından ayrılmalarının ücret maliyetini telafi edecek önemli bir <strong>ve</strong>rgiindirimi ile, sürekli mesleki eğitim talep etmeye teşvik edilmelidir. Bu düzenlemedenyeterince faydalanacak kadar kar elde etmeyen şirketlere <strong>ve</strong>rgi kredisi <strong>ve</strong>rilebilir. Kareden ancak karını beyan etmeyenler de kanuna uygun hareket etmek zorundakalacaklardır.MEGEP, Ankara Kasım 200721
Yukarıda <strong>Str</strong>atejik Hedef 5 kapsamında önerildiği üzere, çalışanlar sosyal ortaklartarafından sektör eğitim merkezlerinde gerçekleştirilen sürekli mesleki eğitim arayışıiçinde olabileceklerdir.Beşinci İlke: <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimin finansmanı içinKaynakların Seferber Edilmesi12. Başlangıç <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretimi için KaynaklarınınArttırılmasıTürkiye’de başlangıç mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretime ayrılan kamusal kaynaklarınarttırılması için elde bulunan seçenekler, mevcut durumun belirleyici niteliklerinedeniyle ciddi anlamda kısıtlıdır.12.1 MEB tarafından <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong> Öğretime yapılan harcamaların temelözellikleriDünya Bankası tarafından yapılan çalışmaya göre, 2002 yılında MEB harcamalarıeğitimin çeşitli düzeylerine aşağıdaki dağılımla gerçekleşmiştir: %70 ilköğretimokulları için, %13.5 genel ortaöğretim okulları için <strong>ve</strong> %14.2 <strong>Mesleki</strong> Eğitim <strong>ve</strong>Öğretim okulları için. Önümüzdeki yıllarda mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretime ayrılan payınartması olasılığı çeşitli nedenler ile sınırlıdır:İlk olarak, temel eğitime ayrılan fonların payının önemli ölçüde azaltılmasıTürkiye için gerçekçi bir seçenek değildir. Çünkü ülkede halen 1997 TemelEğitim Yasasının uygulanması çabaları söz konusudur. 1997 yılından bu yanatemel eğitim için tahsis edilen kamu harcamalarında kaydedilen artış büyükölçüde, yeni Yasanın yürürlüğe konması için ihtiyaç duyulan ila<strong>ve</strong> temel eğitimöğretmenlerinin istihdamını yansıtmaktadır.Mevcut bütçede genel orta öğretimin (MEB fonlarının %13.5’i) <strong>ve</strong> meslekieğitim <strong>ve</strong> öğretimin (%14.2) paylarında değişiklik yapılmasının dagerekçelendirilmesi çeşitli nedenlerle zor olacaktır. Birincisi, MEB tarafındangenel orta öğrenime tahsis edilen fonlar 2.4 milyon öğrenciye yayılırken, ilgilipayı alan mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim öğrencilerinin sayısı 1.1 milyondur. Bununanlamı MEB tarafından öğrenci başına yapılan harcamanın mesleki eğitim <strong>ve</strong>öğretim için genel eğitimin iki katından fazla olduğudur. Bu elbette son derecenormal bir durumdur. Tüm ülkelerde teknik eğitim genel eğitim ilekarşılaştırıldığında daha pahalıdır ancak Türkiye’de söz konusu olan oran hangistandart dikkate alınırsa alınsın çok yüksektir <strong>ve</strong> genel eğitim pahasına meslekieğitim <strong>ve</strong> öğretimin payının artırılması için ikna edici bir gerekçe oluşturulmasızor olacaktır..MEGEP, Ankara Kasım 200722
<strong>Mesleki</strong> eğitim <strong>ve</strong> öğretimin maliyetinin yüksek olmasının temel nedeni kayıtlıöğrenci sayısına göre mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim öğretmenlerinin sayısının fazlaolmasıdır. 2002 yılında, 66 bin mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim öğretmenine karşılık,genel eğitim öğretmenlerinin sayısı 73 bin olmuştur. Öğrenci / öğretmen oranımesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretimde 12 düzeyinde iken (Ankara bölgesinde sadece 10)genel orta öğretimde bu oran 20 olmuştur. Kabul edileceği üzere, mesleki eğitim<strong>ve</strong> öğretimdeki oranın düşük olması çok sayıda uzmanlık alanının <strong>ve</strong> uygulamalıeğitimin bulunması ile açıklanabilir, ancak yine de fark büyük görünmektedir<strong>ve</strong> genel eğitime harcanan fonların mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim ilekarşılaştırıldığında daha <strong>ve</strong>rimli kullanıldığı izlenimi <strong>ve</strong>rmektedir. Eğitim almış(ancak atanmamış) mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim öğretmeni fazlasının büyük olması(yukarıda yer alan <strong>Str</strong>atejik Hedef 6’ya bakınız), <strong>ve</strong>rimli kullanma kriterininkesinlikle gerektirdiği sayıdan daha fazla öğretmenin atanması yönünde birbaskı yaratabilir.Türk aileleri çocuklarının orta öğretimi başarıyla tamamlamalarına <strong>ve</strong> ÖSS’deyüksek puanlar almalarına yardımcı olmak için büyük miktarlarda paraharcamaya istekli görünmektedirler. Diğer bir deyişle, kamu finansmanınıtamamlayıcısı olarak özel (<strong>ve</strong>liler tarafından) finansman mevcuttur. Ancakçocukları genel orta öğretim okullarında okuyan ailelerin çocuklarının eğitimiiçin para harcamaları olasılığı, çocukları teknik okullarda okuyan ailelere göredaha fazla görünmektedir. Genel eğitimde öğrenci başına yapılan özelharcama neredeyse kamusal harcama kadardır , dolayısıyla toplamın%50’sine karşılık gelmektedir; diğer yandan aynı oran mesleki eğitim <strong>ve</strong>öğretim öğrencileri için %20’nin altında olup, bu durum genel eğitimöğrencilerinin ailevi durumlarının mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim öğrencilerinindurumuna göre daha olumlu olduğunu yansıtmaktadır.Yukarıda belirtilen konular ışığında, mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim için MEB tarafındandiğer eğitim seviyeleri pahasına ila<strong>ve</strong> fon sağlanması beklentileri oldukçasorunludur. Aksine, MEB’nın mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim öğretmenlerini daha<strong>ve</strong>rimli kullanarak, mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretimin sunuluşunu dahamodernleştirerek <strong>ve</strong> / <strong>ve</strong>ya mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretimde çıraklığın payını artırarak(yukarıda belirtilen <strong>Str</strong>atejik Hedef 4 <strong>ve</strong> 10) mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim kaynaklarınıdaha <strong>ve</strong>rimli kullanması tartışılabilir. Bununla beraber, MEB bütçesi içinde fonlarınyeniden dağıtılması mümkün olmazsa, mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretimin finansmanınınartırılmasının tek yolu ulusal bütçeden eğitime ayrılan payın artırılması yoluylaolacaktır.12.2 Vergilendirme yoluyla bütçe dışı fonların seferber edilmesiTürkiye’de bütçe dışı fonların eğitim için seferber edilmesi yönünde pek çok girişimgerçekleştirilmiştir. 1997 yılında, temel eğitim hakkında 4306 sayılı Kanun, Temeleğitimde okulların inşa edilmesi için fon sağlamak üzere alkollü <strong>ve</strong> alkolsüz içecekler<strong>ve</strong> diğer bazı maddelere özel bir <strong>ve</strong>rgi uygulaması getirmiştir. Daha sonra, 3418 sayılıKanun ile lüks tüketim mallarından elde edilen <strong>ve</strong>rgi gelirleri eğitim <strong>ve</strong> sağlık alanındainşaat <strong>ve</strong> ekipman harcamalarının finansmanı için ayrılmıştır. Bu girişimler eğitim içinMEB bütçesinin üzerinde <strong>ve</strong> ötesinde önemli miktarda bütçe dışı finansmansağlamıştır.MEGEP, Ankara Kasım 200723
1986 yılında, 3308 sayılı Kanun ile, mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim sektöründeekipmanların, atölyelerin <strong>ve</strong> çıraklık için teşvik primlerinin finansmanı için iş<strong>ve</strong>rengelirlerine uygulanan %1 oranında <strong>ve</strong>rgi ile bir Fon oluşturulmuştur. Vergi gelirlerininMEB Çıraklık <strong>ve</strong> Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü yararına kullanılmasıbeklenmekteydi. Fonlar fiilen Maliye Bakanlığı tarafından toplanmıştır ancak 2000yılında yaşanan ekonomik krizin sonucunda, genel bütçe içinde tutulmuş <strong>ve</strong> sadeceküçük bir bölümü MEB’na aktarılmıştır. Fon daha sonra kaldırılmıştır. Genel olarakbakıldığında, Türkiye’nin eğitim için ayrılan fazla <strong>ve</strong>rgilendirme konusundakayıtları karmaşıktır. Temel eğitim konusunda başarılı olmakla birlikte meslekieğitim <strong>ve</strong> öğretim konusunda başarısız olduğu görülmektedir.12.3 Özel sektörün mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretime katkısı: nakdi mi yoksa ayni mi?Pek çok AB ülkesinde olduğu gibi, Türkiye’de mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretimin finanseedilmesi için kamu fonlarının yegâne kaynak olamayacağı yaygın olarak kabuledilmektedir. Özel sektörün, ister nakdi olsun (ila<strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rgiler biçiminde) ister ayni olsun(eğitim hizmetleri, ekipman ya da tesislere erişime izin <strong>ve</strong>rilmesi biçiminde) katkısıoluşturulmalıdır. 2001 yılında, 4702 sayılı Kanun ile iş<strong>ve</strong>renlere mesleki eğitim <strong>ve</strong>öğretim öğrencileri için uygulamalı eğitim (staj) imkânı sağlama zorunluluğugetirilmiştir. Kanuna aykırı hareket edilmesi durumunda mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretimFonuna para yatırılması biçiminde finansal cezalar uygulanması öngörülmüştür(Kanunun 24. maddesi uyarınca), ancak cezaların nasıl toplanacağına ilişkin prosedürtanımlanmadığı için bu hüküm hiç uygulanmamıştır. Yasal yükümlülüklerini yerinegetiren iş<strong>ve</strong>renler, yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyenler karşısındaki rekabetdurumlarındaki bozulmaya rağmen, kanuna aykırı hareketi nadiren şikayetetmektedirler.4702 sayılı Kanun ile elde edilen deneyimler göstermektedir ki, yasal yükümlülüklerinçok sayıda KOBİ nezdinde uygulanmasını finansal cezalar ile sağlamak, işgücününolduğundan daha az beyan edilmesindeki artış gibi kendi kendini baltalayan taraflarıbulunan, politik açıdan zor bir görevdir. İş<strong>ve</strong>renlerin katkılarını ayni olarak, <strong>Str</strong>atejikHedef 5 kapsamında belirtilen şekilde belli okul gruplarına hizmet <strong>ve</strong>ren sektöre özeleğitim merkezleri biçiminde temin etmek, özel sektörün mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretimeolan katkısını artırmada daha etkili olabilecektir. Vergi indirimi <strong>ve</strong>ya cezası, genelKOBİ seviyesinden ziyade sektörel düzeyde daha etkili kullanılabilir.13. Sürekli <strong>Mesleki</strong> Eğitimin finanse edilmesi için okul dönersermayelerinin düzenlenmesi13.1. AmaçlarTürkiye’de döner sermaye 1930lara kadar uzanan bir geçmişten gelen bir gelenektir.MEB okullarında <strong>ve</strong> kurumlarında döner sermayeler, (i) öğrencilere <strong>ve</strong> çalışanlaragerçek çalışma ortamında uygulamalı eğitim <strong>ve</strong>rmek, (ii) öğrenciler <strong>ve</strong> çalışanlararasında girişimcilik farkındalığını geliştirmek, (iii) okul ekipmanları <strong>ve</strong> tesislerinin<strong>ve</strong>rimli kullanılmasını sağlamak <strong>ve</strong> (iv) mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim çalışanlarınaMEGEP, Ankara Kasım 200724
öğretmenlik pozisyonlarını korumalarını temin etmek üzere ila<strong>ve</strong> gelir sağlamakamacıyla kurulmuştur.13.2 Döner sermayelerin mevcut gelişimi<strong>Mesleki</strong> eğitim <strong>ve</strong> öğretim okullarında döner sermaye. Tüm mesleki eğitim <strong>ve</strong>öğretim okulları, MEB İşletmeler Daire Başkanlığından bir döner sermaye kurulmasınıtalep edebilir. 2005 yılında, toplam 3200 mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim kurumundan, 130çıraklık eğitim merkezi dahil olmak üzere, yaklaşık 1.000 mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretimokulunda bu tür bir fon işletilmektedir. Bu fonlar toplamda yaklaşık 121 milyon YTLkazanç sağlamış olup, okul için malzeme, ekipman <strong>ve</strong> altyapı hizmetleri yatırımlarındansonra 19 milyon YTL kar etmişlerdir. Okul başına ortalama kazanç <strong>ve</strong> kar sırasıyla120.000 <strong>ve</strong> 19.000 YTL olmuştur. 2005 yılında, yaklaşık 5.5 milyon YTL katılımcıöğrencilere ücret olarak ödenmiş olup, bu öğrenci başına ortalama 135 YTL’dir; 14 binöğretmene <strong>ve</strong> idari personele de yaklaşık 7.8 milyon YTL ücret ödenmiş olup, kişibaşına ortalama 550 YTL düşmüştür.Diğer MEB kurumlarında döner sermaye. Okullarda kurulu döner sermayelere ekolarak, doğrudan MEB’na bağlı olarak çalışan 13 kurumda döner sermaye işletmesibulunmaktadır. 2005 yılında, bu 13 döner sermayenin toplam gelir <strong>ve</strong> karları sırasıyla209 milyon YTL <strong>ve</strong> 65 milyon YTL olmuştur. En büyük üç döner sermayeninişletmecileri şunlardır: Ders kitapları ile ilgili olarak DÖSE işletmesi; kazanç <strong>ve</strong> karı sırasıyla 128milyon <strong>ve</strong> 43 milyon YTL’dir; Eğitim teknolojileri ile ilgili olarak DÖSE işletmesi; kazanç <strong>ve</strong> karı sırasıyla 69milyon <strong>ve</strong> 18.5 milyon YTL’dir; Akşam Sanat Okulu Ankara üretim merkezi; kazanç <strong>ve</strong> karı sırasıyla 9.4 milyon<strong>ve</strong> 2.4 milyon YTL.Bu döner sermayeler büyüktür <strong>ve</strong> döner sermaye prensibinin MEB tarafından, kamuyasaları <strong>ve</strong> muhasebe yönetmelikleri çerçe<strong>ve</strong>sinde <strong>ve</strong>rimli olarak gerçekleştirilmesimümkün olmayan çeşitli işler için (kitap <strong>ve</strong> diğer materyallerin basımı / dağıtımı)piyasa bazında faaliyet göstermek amacıyla kullanıldığını göstermektedir.13.3 Döner sermayeleri kapsamına alan yeni KanunMEB okullarında <strong>ve</strong> kurumlarında döner sermaye işletmelerinin yasal <strong>ve</strong> finansalunsurlarını yeniden düzenlemeyi hedefleyen bir Kanun Taslağı hazırlanmaaşamasındadır. Henüz onaylanmamış olan bu Kanunun MEB’da döner sermayelereayrılan bütçeyi çok büyük ölçüde artırması yönünde beklentiler vardır. Ayrıca dönersermayelerin,Okul için kazanç sağlamaktan çok, öğrenciler arasında girişimcilik becerileriningeliştirilmesi (iş planlarının hazırlanması, pazarlama, muhasebe kayıtlarınıntutulması) gibi eğitim hedeflerine ulaşmak,<strong>Mesleki</strong> eğitim <strong>ve</strong> öğretim okullarının, sürekli eğitim hizmetlerini teşviketmek üzere kardan daha fazla pay almalarına izin <strong>ve</strong>rerek, yetişkinler içinsürekli mesleki eğitim piyasasına girmelerini sağlamak,MEGEP, Ankara Kasım 200725
amacıyla tasarlanmasını sağlayarak hedeflerinin netleştirilmesini sağlamak için de birfırsat olacaktır.Altıncı İlke: Etkinliğin Arttırılmasına Yönelik OlarakYerinden Yönetime Geçilmesi14. Neyin yönetimi kime devredilerek yerinden yönetime geçilecektir?14.1 Neden yerinden yönetim?Uluslararası standartlara göre değerlendirildiğinde, Türkiye’de mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretimsistemi fazlasıyla merkezidir <strong>ve</strong> piyasa ihtiyaçlarına <strong>ve</strong> teknolojik değişime uyumsağlama bakımından eksiklikleri vardır. Merkezi sistemler genellikle fırsat eşitsizliğiniazaltmaları bakımından yüksek performans gösterdikleri şeklinde değerlendirilir. AncakTürkiye’de, MEB’nın liderlik rolü <strong>ve</strong> İl Müdürlüklerine <strong>ve</strong> okullara <strong>ve</strong>rilensorumlulukların sınırlı olması bölgesel, cinsiyete dayalı <strong>ve</strong> diğer demografik eşitsizlikleriortadan kaldırmada başarılı olamamıştır.Merkezi <strong>ve</strong> tek tip bir mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim sisteminin tercih edilmesi <strong>ve</strong> yerindenyönetime karşı direnç gösterilmesi genellikle, kesinlikle merkezi düzeyde kalmasıgerekli temel fonksiyonlar ile <strong>ve</strong>rimliliğin artırılması <strong>ve</strong> piyasa ihtiyaçlarına cevap<strong>ve</strong>rilebilmesi amacıyla daha alt yetki seviyelerine devredilecek fonksiyonlar arasında netbir ayrımın yapılmamış olmasından kaynaklanır. Yerinden yönetime yönelik itirazlarınüstesinden gelmek için, bu alanda yapılacak tavsiyelerin hem oldukça belirgin (hangifonksiyonlar yerinden yönetime devredilebilir <strong>ve</strong> hangi yetkililere devredilebilir?) hemde yetkililerden oluşan her bir seviyenin kendilerine <strong>ve</strong>rilen ila<strong>ve</strong> sorumlulukları yerinegetirme kapasiteleri konusunda gerçekçi olması gerekir. Yerinden yönetim aslında birpolitika hedefi değil, daha fazla yanıt <strong>ve</strong>rme kabiliyeti <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimlilik elde etme yoludur.14.2 MEB için yeni yönetim fonksiyonlarıModern eğitim sistemlerinde, eğitim bakanlıklarının stratejik yönetim, koordinasyon,izleme, değerlendirme <strong>ve</strong> kontrol fonksiyonları, doğrudan idari rollerin önünde gelir.Doğrudan idari rollerin hem sorumluluğunun hem de yetkisinin mümkün olan ölçüdedaha alt yönetim kademelerine delege edilmesi, bakanlıkların başta belirtilenfonksiyonlara yoğunlaşmalarını sağlamak için hayati önem taşır. Bu özellikle,paydaşların çok olduğu <strong>ve</strong> bunlar arasında da sosyal ortakların en aktif hareket ettiklerimesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim açısından geçerlidir.Türkiye’de MEB’nın rolünde yakın gelecekte önemli değişiklikler yapılması olasıdır.Örneğin, merkezi düzeyde oldukça standart olarak kalması gereken öğretim programıgeliştirme alanında, MEB’nın hazırlık aşamasında MYK <strong>ve</strong> sosyal ortaklar ile etkinişbirliği mekanizmaları geliştirmesi <strong>ve</strong> bu öğretim programlarının onaylanmak üzereMEGEP, Ankara Kasım 200726
Talim <strong>ve</strong> Terbiye Kurulu Başkanlığına sunulduğu son aşamada tüm yetkileri elindebulundurması gerekecektir. Aynı durum öğrencilerin değerlendirilmesi prosedürleriaçısından da geçerli olabilir. Hayati öneme sahip olan öğretmen yetiştirme alanındaMEB tarafından gerçekleştirilecek girişimlerde YÖK ile koordinasyon gerekliolacaktır.Bu örneklerde, herhangi bir reform sürecinde, diğer paydaşlar ile karşılıklı gü<strong>ve</strong>ne <strong>ve</strong>sorumlulukların paylaşılmasına dayalı işbirliğinin hayati öneme sahip olduğugörülmektedir. Tüm bu yeni fonksiyonları yerine getirebilmek için MEB doğrudan idarinitelikli mümkün olduğunca fazla görevi, daha alt seviyedeki karar alma kademelerine,yani illere <strong>ve</strong> okullara delege etmelidir. Ancak bu delegasyon sonrasında hesap <strong>ve</strong>rmesorumluluğu açısından ulusal bir hedef <strong>ve</strong> prosedürler çerçe<strong>ve</strong>si içerisindegerçekleşmelidir.14.3 İl Müdürlüklerine daha fazla yönetim sorumluluğu <strong>ve</strong>rilmesiİl Milli Eğitim Müdürlüklerine <strong>ve</strong> İl <strong>Mesleki</strong> Eğitim Kurullarına illerinde bulunanmesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim kurumlarının insan <strong>ve</strong> fiziki kaynaklarının kullanımınınplanlanması <strong>ve</strong> geliştirilmesi bakımından daha fazla sorumluluk <strong>ve</strong> yetki <strong>ve</strong>rilmelidir.MEGEP projesi kapsamında gerçekleştirilen SWOT analizi aşağıdaki alanlarda İlMüdürlüklerine öncülük rolü ortaya koymuştur:<strong>Mesleki</strong> eğitim <strong>ve</strong> öğretimin geliştirilmesi <strong>ve</strong> planlanması: İller, ileriye dönükbir perspektifleri olmadan, mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim politikasında bilgi sahibioyuncular olamazlar. <strong>Mesleki</strong> eğitim <strong>ve</strong> öğretim il gelişim planları, beceriihtiyaçlarının değerlendirilmesi <strong>ve</strong> her ilde takip eden beş yılda <strong>ve</strong>rilecek meslekieğitim <strong>ve</strong> öğretim, İl Müdürlükleri tarafından İl <strong>Mesleki</strong> Eğitim Kurulları, sosyalortaklar <strong>ve</strong> ilgili yerel yetkililer ile işbirliği içerisinde hazırlanmalıdır. 4702 sayılıKanunda bu yeni sorumluluğa özel olarak değinilmektedir;Okul planlama <strong>ve</strong> dağılım belirleme, okullarda bölümlerin açılması,kapatılması ya da genişletilmesi ile ilgili tüm kararlar dâhil olmak üzere, okulbinalarının iyileştirilmesi <strong>ve</strong> onarılması. Bu bağlamda, iller, mesleki eğitim <strong>ve</strong>öğretimin sunulmasında modernleştirmeyi gerektiren <strong>Str</strong>atejik Hedef 4’ünyürürlüğe konması sürecindeki başlıca karar merci olmalıdır;<strong>Mesleki</strong> eğitim <strong>ve</strong> öğretim öğretmenlerinin kullanılması: <strong>Mesleki</strong> eğitim <strong>ve</strong>öğretim öğretmenlerinin sayıca fazla olmasından dolayı, MEB tarafındanonaylandıktan sonra, İl Müdürlüklerinin öğretmenleri son derece seçici bir sürecetabi tutarak atamalarına izin <strong>ve</strong>rilmiştir. Ayrıca kendi bölgeleri içerisindeöğretmenlerin tayin kararlarının <strong>ve</strong>rilmesinden de sorumludurlar. Bunlar bütçeiçerisinde önemli sonuçları olan temel fonksiyonlardır. Öğretmenlerin etkinbiçimde kullanılmasına yönelik teşvikler il düzeyinde desteklenmelidir. Okullarda iyi uygulama girişimlerinin yürürlüğe konması. <strong>Str</strong>atejik Hedef 7kapsamında önerilen “kalite ödülü” gibi öğretme / öğrenme sürecinin kalitesiningeliştirilmesini amaçlayan programlara merkezi kademede karar <strong>ve</strong>rildiğinde <strong>ve</strong>fon sağlandığında, İl Müdürlüklerine bunları yürürlüğe koyma konusundaserbestlik tanınmalıdır;MEGEP, Ankara Kasım 200727
Hizmet içi öğretmen eğitimi: İl Müdürlükleri öğretmenler için hizmet içi eğitimsisteminin yürütülmesinde, okullar tarafından yapılan başvuruları toplayarak,bunları MEB’nın genel hedeflerine uygun olarak öncelik sıralamasına tabitutarak, adayları seçerek <strong>ve</strong> bunlara finansman sağlayarak öncü rol oynamalıdır.<strong>Mesleki</strong> eğitim <strong>ve</strong> öğretim öğretmenlerinin son teknolojiler ile tanışma amacıylayerel şirketler ile kişisel temaslar kurmaları okul düzeyinde kolaylaştırılmalıdır.Okullara bu alanda girişimleri beslemek üzere çok küçük bir bütçe <strong>ve</strong>rilmelidir.Bu tavsiyelerin mevcut Kanunlar <strong>ve</strong> Yönetmelikler çerçe<strong>ve</strong>sinde uygulamayakonabileceğini unutmamak gerekir. İlk iki maddenin uygulanması için yoksul illerde İlMüdürlüklerinde kapasite oluşturulmasına ihtiyaç olabilir. Diğer üç madde ile ilgiliolarak, kaynaklar MEB tarafından İl Müdürlüklerine toplu ödeme ile temin edilmelidir.Yapılan harcamaların sonuçtan nedene doğru izlenmesi, değerlendirilmesi <strong>ve</strong> kontroledilmesi konusunda tüm yetki MEB’na ait olarak kalmalıdır.15. Okul özerkliği: Ayrıntılı okul bütçelerinden genel okulbütçelerine geçiş<strong>Mesleki</strong> eğitim <strong>ve</strong> öğretim okullarının yerel ortamdaki değişime <strong>ve</strong> acil durumlaracevap <strong>ve</strong>rebilme kapasitesinin iyileştirilmesi bütçe bakımından önemli ölçüde özerkolunmasını gerektirir; Türkiye’de mevcut durumda okullar bu özerkliğe sahipdeğildirler.15.1. Okul bütçeleri: Mevcut durumHer yıl okul yöneticileri standart bir form kullanarak taslak bir bütçe teklifi hazırlarlar;bu formda okulda kayıtlı öğrenci sayısı (çıraklık merkezleri için yetişkin öğrencilerdahil), tesislerin (binaların) büyüklüğü <strong>ve</strong> çeşitli bütçe kalemlerine ayrılmış olarakönerilen harcamalar yer alır: ekipman, materyal, altyapı hizmetleri, bakım, yatırım, vs.Bazı bütçe kalemleri için (örneğin öğrencilerin yemeği gibi), mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretimyöneticilerinin Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen sabit bedelleri kullanması istenir.Doğrudan merkezi bütçeden ödenen öğretmen maaşları forma dahil edilmez. Yenibinalar isteniyorsa, eski binaların fotoğraflarının eklenmesi istenir. Bazı kalemler (derskitapları gibi) spesifik bir bütçe tahsisine tabi olabilir. Ayrıca mevcut yıl için teklifedilen bütçe ile birlikte önceki yıl gerçekleşen harcamaları gösteren bir form da yer alır.Bu prosedürlerde pek çok sorunlu yer bulunmaktadır:Okul düzeyinde ayrıntılı bütçeler çok katı olup, okul yöneticilerine spesifik yada acil ihtiyaçlara cevap <strong>ve</strong>rmeleri için esneklik tanımamakta; bununla birliktesöz konusu olan para miktarları genellikle çok küçük olmaktadır. Okulyöneticilerinin parayı bir bütçe kaleminden diğerine kaydırma yetkileribulunmamaktadır <strong>ve</strong> bundan şikayet etmektedirler. Genel Müdürlükler okuluntalebi üzerine, durumun teftiş edilmesinin ardından parayı kaydırabilirler;Ayrıntılı bütçeler münhasıran MEB fonları için belirtilir, devlet kaynaklıolmayan gelir <strong>ve</strong> giderler (döner sermaye, sosyal ortaklardan gelen bağışlar...)hariç tutulur;MEGEP, Ankara Kasım 200728
Ayrıntılı bütçe hazırlama uygulaması sık sık dile getirilen, her mesleki eğitim<strong>ve</strong> öğretim meslek dalı için birim fiyatlar biçiminde bütçe standartlarınınbulunmamasının doğrudan nedenidir. Ayrıntılı bütçe uygulaması bu gibistandartları gereksiz hale getirmektedir;Ayrıntılı bütçelerin yürürlüğe konmasının izlenmesi basit anlamda birmuhasebese prosedürü olup, okulun MEB fonlarını kullanmadaki <strong>ve</strong>rimliliğinideğerlendirmek için imkan sağlamamaktadır;İl müdürlüklerinin bütçe hazırlama sürecinde herhangi bir rolübulunmamaktadır.15.2. <strong>Mesleki</strong> eğitim <strong>ve</strong> öğretim okulları için genel bütçelere doğruMEB mevcut bütçe prosedürünün getirdiği kısıtlamaların farkındadır. Kısa bir süre önce,okullar için yeni <strong>ve</strong> uygun bütçeleme prosedürlerini, mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretimkapsamındaki her dal için birim maliyetleri <strong>ve</strong> okulların performansları ile ilgilikarşılaştırma noktalarını ortaya çıkarmayı amaçlayan büyük bir “e-okul bütçesi”çalışması başlatmıştır. Genel <strong>ve</strong> teknik tüm ilk <strong>ve</strong> orta öğretim okullarını kapsayan buçalışma Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi tarafından gerçekleştirilmektedir.Mevcut bütçe prosedürlerinin ayrıntılıdan genel okul bütçelerine geçilecek şekildedeğiştirilmesi önerilmektedir; böylece mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim yetkililerine(müdürler <strong>ve</strong> okul yönetim kurulu) okul fonlarının kullanılmasında daha fazla özerkliktanınır. Bu öneride, okul yetkililerinin bir bütçe kaleminde yer alan fonları başka birkaleme kaydırmalarına imkan <strong>ve</strong>rilir.<strong>Mesleki</strong> eğitim <strong>ve</strong> öğretim okullarında genel bütçenin bir “pilot uygulama” iledenemesi gerekmektedir. İstanbul bölgesinde mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim okullarımüdürleri arasında yapılan bir araştırma, ila<strong>ve</strong> sorumluluklar alma konusunda istekliolduklarını <strong>ve</strong> bu alandaki eylemleri için hesap <strong>ve</strong>rmeye genel anlamda hazır olduklarınıortaya koymuştur. Bu uygulamada elde edilen sonuçlar izlenip değerlendirildikten sonrauygulama ülke düzeyinde tekrarlanacaktır.Okul Yönetim Kurulları. Dayanakları olan bir yönetim prensibi bütçe kararlarınınbirlikte tartışılmasını <strong>ve</strong> sonuca bağlanmasını gerektirir. Öğretmenler, <strong>ve</strong>liler <strong>ve</strong> sosyalortakları içeren okul yönetim kurulları kurumsallaştırılmalı <strong>ve</strong> okul bütçelerininyönetiminde söz hakkına sahip olmalıdır.Okul yöneticilerinin özerkliğin artması ile birlikte söz konusu olacak tüm yeni yönetimfonksiyonlarını tanımaları için, öncelikle temel muhasebe prosedürleri, ancak bununlabirlikte pazarlama, kalite yönetimi <strong>ve</strong> benzeri konularda hizmet içi eğitim gerekliolacaktır. MEGEP projesi kapsamında Türkiye’deki altı mesleki eğitim <strong>ve</strong> öğretim okulu<strong>ve</strong> Avrupa’daki altı okul ile gerçekleştirilen faaliyetler bu alanda nelerin yapılmasıgerektiğine dair faydalı ipuçları sağlayacaktır.MEGEP, Ankara Kasım 200729
TEMEL TERİMLER SÖZLÜĞÜ1, 2, 3Bu terimler sözlüğü Avrupa Komisyonu yayını olan üç kaynağa dayanmaktadırAkreditasyon (programların, kurumların)Bir eğitim ya da öğretim kurumunun, bir öğrenim programının ya da bir hizmetinönceden belirlenmiş standartları karşılayarak ilgili yasal <strong>ve</strong> mesleki makamlartarafından onaylandığını gösterecek biçimde akredite edilmesi süreci.Avrupa idaresiAvrupa’ya ilişkin işlerin geleneksel siyasi makamlar <strong>ve</strong> sivil toplum, özel paydaşlar,kamu kurumları, vatandaşların etkileşimi vasıtasıyla idare edilmesi.BeceriBelirli bir görevi ya da işi yerine getirmek için gerekli bilgi <strong>ve</strong> deneyim.Belge sağlayan kurum/kurulStandart bir değerlendirme prosedürünü takip ederek bir bireyin kazanımlarını resmiolarak tanıyan yeterlilikleri (belgeler ya da diplomalar) sağlayan bir kurum.Belge/diplomaBir bireyin kazanımlarını resmi olarak kaydeden resmi bir belge.BelgelendirmeBir değerlendirme prosedürü takip edilerek bir bireyin kazanımlarını (yani, bilgi, knowhow<strong>ve</strong>/<strong>ve</strong>ya beceriler <strong>ve</strong> yetkinlikler) resmi olarak tanıyan belgeler ya da diplomalarsüreci. Belgeler ya da diplomalar belge sağlayan akredite kurumlar tarafından <strong>ve</strong>rilir.BilgiBir insan ya da insan grubu tarafından bilinen olgular, hisler ya da deneyimler.Bilgiye dayalı toplum (ya da bilgi toplumu)Süreçleri <strong>ve</strong> uygulamaları bilginin üretimi, dağıtımı <strong>ve</strong> kullanımına dayanan bir toplum.DeğerlendirmeBir bireyin tipik olarak bir belge sağlayacak olan kazanımlarını (bilgi, know-how,beceriler <strong>ve</strong> yetkinlikler) değerlendirmek için kullanılan yöntemler <strong>ve</strong> süreçlerintoplamı.1 . European Commission (2005). Towards a European Qualifications Framework for LifelongLearning. Commission Staff Working Document. Brussels: European Commission, SEC(2005) 957.2European Commission (2001). Making a European Area of Lifelong Learning a Reality. Brussels:European Commission Communication, COM(2001) 678 final.3Commission of the European Communities. Commission Staff Working Document Towards AEuropean Qualifications Framework For Lifelong Learning. Brussels, 8.7.2005. SEC(2005) 957.MEGEP, Ankara Kasım 200730
Dijital/Sayısal bölünmeBilgi <strong>ve</strong> iletişim teknolojilerine erişebilen <strong>ve</strong> etkin biçimde kullanabilenler ile bunuyapamayanlar arasındaki boşluk.Dijital/Sayısal okuryazarlıkBilgi <strong>ve</strong> iletişim teknolojilerini yetkin biçimde kullanma yeteneği.Düzenlenen meslekKendilerine erişim ya da kendilerinin (ya da biçimlerinden birinin) uygulanması belirliprofesyonel yeterliliklerin elde edilmesine ilişkin yasal, düzenleyici ya da idarihükümlere doğrudan ya da dolaylı olarak tabi olan profesyonel etkinlikler ya daprofesyonel etkinlikler grubuE-öğrenmeBilgi <strong>ve</strong> iletişim teknolojilerinin yardımcı olduğu öğrenme.Etkin vatandaşlıkBir toplum olarak <strong>ve</strong> kendi toplulukları inde vatandaşların kültürel, ekonomik,politik/demokratik <strong>ve</strong>/<strong>ve</strong>ya sosyal katılımı.Geçerlilik/Doğrulanma (Yaygın <strong>ve</strong> informal eğitimde)İnsanların hayatları boyunca örneğin eğitim, iş <strong>ve</strong> boş zaman faaliyetleri ile olanlar gibifarklı ortamlarda geliştirdikleri geniş bir aralıktaki bilgi, know-how, beceriler <strong>ve</strong>yetkinliklerin değerlendirilme <strong>ve</strong> tanınma süreci.Hayat boyu öğrenmeKişisel, toplumsal, sosyal <strong>ve</strong>/<strong>ve</strong>ya istihdama yönelik bir perspektif ile bilgilerin,becerilerin <strong>ve</strong> yetkinliklerin geliştirilmesi amacıyla hayat boyunca gerçekleştirilen tümöğrenme faaliyetleri.Hayatın her alanına yayılmış öğrenmeİster örgün ya da yaygın eğitim ister örgün <strong>ve</strong> yaygın eğitim dışı öğrenme biçimindeolsun öğrenme etkinliklerinin tümü. Hayatın her alanına yayılmış öğrenme bu Bildiridetanımlanan biçimde hayat boyu öğrenmenin bir boyutudur.İlk eğitim/öğretimGenellikle çalışma hayatına girmeden önce ilk eğitim sisteminde gerçekleştirilen genelya da mesleki eğitim.Yorumlar: Çalışma hayatına girdikten sonra üstlenilen kimi eğitimler ilk eğitim olarak kabuledilebilir (örneğin, yeniden eğitim). Genel ya da mesleki eğitimde (tam zamanlı okula dayalı ya da dönüşümlü eğitim)herhangi bir seviyede yürütülen ilk eğitim <strong>ve</strong> öğretim yolları ya da çıraklık.İstihdam edilebilirlikİnsanların istihdam edilebilirlik kapasitesi: sadece bilgi <strong>ve</strong> yetkinliklerine değil ayrıca işarayan bireylere sunulan teşviklere <strong>ve</strong> fırsatlara da ilişkindir.MEGEP, Ankara Kasım 200731
Nesiller arası öğrenmeDeneyim, bilgi ya da yetkinliklerin bir nesinden diğerine aktarılması vasıtasıyla olanöğrenme.Öğrenen kurumHer seviyedeki öğrencileri (bireysel <strong>ve</strong> toplu olarak) <strong>ve</strong> sürekli biçimde bir sonuç olarakkendisini dönüştürmeye teşvik eden bir kurum.Öğrenen toplumToplumun tüm sektörleri arasında etkin yerel ortaklıklar geliştirerek öğrenme kültürünüyaygın biçimde destekleyen <strong>ve</strong> bireylerin <strong>ve</strong> kurumların öğrenmede yer almasınıdestekleyen <strong>ve</strong> moti<strong>ve</strong> eden bir toplum.Öğrenme bölgesiTüm paydaşların belirli yerel öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak <strong>ve</strong> ortak problemlereortak çözümler uygulamak için işbirliği yaptığı bir bölge.Öğrenme etkinlikleri için (istatistiksel) sınıflandırmaÖğrenme etkinliklerinin tanımı: “bir bireyin bilgi, beceri <strong>ve</strong> yetkinliklerini geliştirmekniyeti ile düzenlenen faaliyetleri”. Tek öğrenme etkinliğinin tanımı: “yöntem <strong>ve</strong> konubirliği tarafından karakterize edilir. Bunun anlamı her seferinde öğrenme yöntemi ya daöğrenme konusunda değişiklik olduğu her zaman farklı bir tek öğrenme etkinliğinizolduğudur” (Eurostat, 2005).Öğrenme kolaylaştırıcıBir öğretim, eğitim ya da rehberlik işlevi yerine getirenler dahil olacak biçimde uygunbir öğrenme ortamı tesis ederek bilgi <strong>ve</strong> yetkinliklerin kazanılmasını kolaylaştıran birkimse. Kolaylaştırıcı bilgi <strong>ve</strong> yetkinliklerin geliştirilmesine yardımcı olmaya ila<strong>ve</strong>olarak öğrenme süreçlerinde rehberlik, geri bildirim <strong>ve</strong> tavsiye sağlayarak öğrenciyiyönlendirir.Öğrenmeye değer <strong>ve</strong>rmeAsıl değerine ilişkin farkındalığı arttıracak <strong>ve</strong> öğrenmeyi ödüllendirecek biçimde (örgünya da yaygın) öğrenmeye katılım <strong>ve</strong> öğrenmenin sonuçlarının tanınması süreci.Öğretim programı/MüfredatBir öğretim dersi yapılandırılırken takip edilen eylemler kümesi: tanımlanmış eğitimamaçları, içeriği, yöntemi (değerlendirme dahil) ile öğretmenler <strong>ve</strong> eğitmenlerin eğitimiiçin düzenlemeler içerir.Program (Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim)Belirlenen bir zaman boyunca mantıklı bir sırada düzenlenen <strong>ve</strong> eğitim ya da öğrenimhedeflerini elde etmek için uygulanan faaliyetler, öğrenme içerikleri <strong>ve</strong>/<strong>ve</strong>yayöntemlerinin bir envanteri.Rehberlikİnsanlara kendi hayatları hakkında kararlar <strong>ve</strong>rmeleri (eğitime, mesleğe ilişkin ya dakişisel) <strong>ve</strong> bu kararları uygulamalarına yardımcı olmak için tasarlanmış faaliyetlerbütünü.MEGEP, Ankara Kasım 200732
Resmi/örgün öğrenmeTipik olarak bir eğitim ya da öğretim kurumu tarafından sağlanan yapılandırılmış(öğrenme hedefleri, öğrenme zamanı ya da öğrenme desteği bakımından) <strong>ve</strong> belgelersağlayan öğrenme. Örgün öğrenme öğrencinin perspektifinden niyete bağlıdır.Resmi olmayan/informal (Yaygın <strong>ve</strong> örgün eğitim dışındaki) öğrenmeİşe, aileye <strong>ve</strong> boş zamanlara ilişkin olarak günlük faaliyetlerden kaynaklanan öğrenme.Yapılandırılmamıştır (öğrenme hedefleri, öğrenme zamanı <strong>ve</strong> öğrenme desteğibakımından) <strong>ve</strong> tipik olarak belge sağlamaz. Yaygın <strong>ve</strong> örgün eğitim dışındaki öğrenmeniyete bağlı olabilir ancak çoğu durumda niyete bağlı değildir (ya da tesadüfi/rasgele).SektörBu terim ana ekonomik etkinliği, ürünü ya da teknolojisi (örneğin, kimya, turizm) ya daçapraz/yatay bir meslek kategorisi (bilgi <strong>ve</strong> iletişim teknolojileri, pazarlama ya da insankaynakları) temelinde şirketlerin bir kategorisini tanımlamak için kullanılmaktadır.Yorum:Aşağıdaki ayrımlar ortaktır1. Kamu sektörü (çeşitli seviyelerde devlet <strong>ve</strong> devlet tarafından kontrol edilenorganlar) <strong>ve</strong> özel sektör (özel iş dünyası)2. Birincil sektör (tarım, ormancılık, balıkçılık, avcılık, madencilik <strong>ve</strong> taş ocağıişletme), ikincil sektör (imalat sanayi, gaz <strong>ve</strong> elektrik, su tedarik, inşaat) <strong>ve</strong> üçüncülsektör (hizmetler, örneğin, ulaştırma, depolama, iletişim, ticaret, finans <strong>ve</strong>sigortacılık ile kamu sektörü).Sektörel yeterlilikOrtak eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için aynı sektöre ait olan bir grup şirket tarafındanuygulanan bir yeterlilik.Sivil toplumDevlet <strong>ve</strong> piyasa yanında kurumları, grupları <strong>ve</strong> birlikleri (ya yapısal ya da gayri resmi)kapsayan <strong>ve</strong> kamu makamları <strong>ve</strong> vatandaşlar arasında arabulucu olarak işlev görebilentoplumun ‘üçüncü sektörü’.Sosyal kapsamaİnsanlar ekonomik, sosyal <strong>ve</strong> toplumsal hayata tam olarak katılabildiğinde, gelire <strong>ve</strong>diğer kaynaklara (kişisel, ailesel, sosyal <strong>ve</strong> kültürel) erişimleri standart bir hayat <strong>ve</strong>içinde yaşadıkları toplum tarafından kabul edilebilir bir hayat kalitesi sürdürmelerineimkan <strong>ve</strong>rdiğinde <strong>ve</strong> temel haklarına tam olarak erişebildiklerinde olan durumu tarifeden terim.Sürekli eğitim <strong>ve</strong> öğretimBireylere aşağıdaki konularda yardımcı olmayı amaçlayacak biçimde ilk eğitim ya daçalışma hayatına girdikten sonraki eğitim ya da öğretim: bilgiler <strong>ve</strong>/<strong>ve</strong>ya becerilerinin geliştirilmesi ya da güncellenmesi; bir kariyer hareketi ya da yeniden eğitim için yeni beceriler kazanılması; kişisel ya da profesyonel gelişimine devam edilmesi.MEGEP, Ankara Kasım 200733
Şirket sosyal sorumluluğuBir şirketin iç <strong>ve</strong> dış paydaşların çıkarlarını kabul ederek sosyal, ekonomik <strong>ve</strong> çevreselolarak sürdürülebilir bir biçimde çalışmaya bağlılığı.Tamamlayıcı öğrenmeZorunlu öğrenim sırasında edinilmesi gerekli olan öğrenimin sağlanması.Tanıma(a) Resmi tanıma: aşağıdakilerden biri ile beceriler <strong>ve</strong> yetkinliklere resmi statülersağlanması sürecibelgeler <strong>ve</strong>rilmesi ile resmi olarak ya dadenklik, kredi üniteleri, kazanılan yetkinliklerin doğrulanmasını sağlayarak resmi yada gayri resmi bir ortamda<strong>ve</strong>/<strong>ve</strong>ya(b) Sosyal tanıma: ekonomik <strong>ve</strong> sosyal paydaşlar tarafından beceriler <strong>ve</strong>/<strong>ve</strong>yayetkinliklerin değerinin kabul edilmesi.Tanımlama (yetkinlikleri)Yetkinliklerin sınırları <strong>ve</strong> doğasını belirleme <strong>ve</strong> tanımlama süreci.Temel beceriler (anahtar yetkinlikler)Çağdaş toplumda gerekli olan becerileri <strong>ve</strong> yetkinlikler, örneğin, dinleme, konuşma,okuma, yazma <strong>ve</strong> matematik.8 farklı anahtar yetkinlikler aşağıdaki şekilde belirlenmektedir: 1- ana dilde iletişim, 2-diğer bir dilde iletişim, 3- matematikte, 4- bilim <strong>ve</strong> teknolojide temel yetkinlikler, 5-dijital yetkinlik, 6- öğrenmeyi öğrenme, 7- kişiler arası <strong>ve</strong> sivil yetkinlikler, 8-girişimcilik <strong>ve</strong> kültürel dışavurum.UyarlayabilmeYeni teknolojileri, yeni piyasa koşullarını <strong>ve</strong> yeni iş düzenlerini hem işletmelere hem deişletmelerde çalışanlara uyarlayabilme yeteneği.Yaygın öğrenmeBir eğitim ya da öğretim kurumu tarafından sağlanmayan <strong>ve</strong> tipik olarak belgesağlamayan öğrenme. Ancak, (öğrenme hedefleri, öğrenme zamanı ya da öğrenmedesteği bakımından yapılandırılmıştır). Yaygın öğrenme öğrencinin perspektifindenniyete bağlıdır.Yeterlilik saydamlığıYeterliliklerin değeri (sektörel, bölgesel, ulusal ya da uluslararası) iş <strong>ve</strong> eğitimpiyasalarında tanımlanabilme <strong>ve</strong> karşılaştırılabilme derecesi.MEGEP, Ankara Kasım 200734
Yeterliliklerin karşılaştırılabilirliğiSektörel, bölgesel, ulusal ya da uluslararası seviyelerde resmi yeterliliklerin (belgeler yada diplomalar) seviye <strong>ve</strong> içeriği arasında denge kurulmasının mümkün olma derecesi.Yetkilendirmeİnsanlara ekonomik, sosyal ya da siyasi açıdan kendilerinin <strong>ve</strong> topluluklarının ya datoplumlarının hayatlarını biçimlendirmek için sorumlu inisiyatifler alma yetkisi<strong>ve</strong>rilmesi.YetkinlikDeneyim, bilgi <strong>ve</strong> yeterlilikleri etkin biçimde kullanma kapasitesi.MEGEP, Ankara Kasım 200735
KATKIDA BULUNAN KURUMLARMİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞIÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞIDEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI (DPT)DSİ-DEVLET SU İŞLERİTCDD-TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET DEMİRYOLLARIDİSKHAK-İŞMEKSATESKTOBBTÜRK-İŞTÜSİADİTOEBSOASOATOTHY EĞİTİM MERKEZİTÜRKİYE GAZ BİRLİĞİİGDAŞUGETAMİZGAZTİM/İTKİBTİSKİNTESMESSPAGEVOSDİMDERMİBCOŞKUNÖZ EĞİTİM VAKFIGAZİ ÜNİVERSİTESİMARMARA ÜNİVERSİTESİSAKARYA ÜNİVERSİTESİFATİH ÜNİVERSİTESİİSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİTOBB-EKONOMİ VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİMEGEP, Ankara Kasım 200736