12.07.2015 Views

İklim değişikliği ile mücadele - Turkey

İklim değişikliği ile mücadele - Turkey

İklim değişikliği ile mücadele - Turkey

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

PDF'lerinizi Online dergiye dönüştürün ve gelirlerinizi artırın!

SEO uyumlu Online dergiler, güçlü geri bağlantılar ve multimedya içerikleri ile görünürlüğünüzü ve gelirlerinizi artırın.

AB öncülüğündeİklim değişikliği <strong>ile</strong> mücadeleAvrupa BirliğiTürkiye Delegasyonu


Avrupa KomisyonuAB öncülüğündeİklim değişikliği <strong>ile</strong> mücadele2008 – 24 sayfa – 16.2 x 22.9 cmBu kitapçığa ve AB hakkındaki diğer kısa ve net açıklamalara ec.europa.eu/publicationsinternet adresinden erişebilirsiniz.Avrupa KomisyonuBasım-Yayın ve İletişim Genel Müdürlüğü1049 BrükselBu kitapçığın metni Eylül 2007’de tamamlanmış ve Eylül 2008’de güncellenmiştir.Kapak resmi: © iStockPhotoLüksemburg: Avrupa Birliği Resmi Yayınlar Ofisi, 2010ISBN 978-92-79-15515-4doi:10.2775/14494© Avrupa Birliği, 2010Kopyalanabilir.Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından yürütülen Avrupa Birliği Bilgi ve İletişimDestek Programı tarafından Türkçe’ye çevrilip Türkiye’de basılmıştır.


AB öncülüğündeİklim değişikliği <strong>ile</strong> mücadele


İçindek<strong>ile</strong>rKarşımızdaki tehditler ve zorluklar 3İzlenecek yol: etkili bir yanıt 5Başarılarımızdan yararlanmak 10Enerji politikasının katkısı 13Teknolojinin rolü 21Karbon ayak izinizi azaltmak 22Okuma listesi 242


Karşımızdaki tehditler ve zorluklarİklim değişikliği, gezegenimizinkarşı karşıya olduğu en büyük tehditlerdenbiridir. Dünya ısısınınSanayi Devrimi öncesine kıyasla 2dereceden daha fazla yükselmesidurumunda, iklim değişikliği geridöndürülemez hale gelecek veuzun vadede çok büyük etk<strong>ile</strong>ryaratacaktır. Avrupa ülkelerininkapladığı toprakların büyük birkısmı da dâhil olmak üzere, yeryüzününalçak kesimleri yükselendeniz seviyesinin altında kalaraken sonunda tamamen yok olabilir.Dahası, böyle bir durumda, dünyanınbirçok bölgesinde, herkeseyetecek kadar içme suyu bulmakimkânsız hale gelebilir. Hem fizikselhem de ekonomik zararlara yolaçan kötü hava koşulları daha dasıklaşacaktır. Ve ülke ekonom<strong>ile</strong>ride farklı bir iklimle başa çıkmanıngetireceği yüksek maliyetler karşısındaçökme tehlikesiyle karşı karşıyakalab<strong>ile</strong>cekler.Sanayi Devrimi’ne kadar, Dünya’nınortalama ısısı 10.000 yıl boyuncabüyük oranda aynı düzeyde seyretmiştir.Düzenli bir şekilde doğruölçümlerin alınmaya başladığı1850 yılından bu yana, sıcaklık0,76°C artmıştır. Birleşmiş Milletler(BM) tarafından gerçekleştir<strong>ile</strong>nuluslararası bir bilimsel toplantıyagöre, harekete geçilmezse, ortalamasıcaklığın bu yüzyılda 1,8-4,0°Carasında ve olasılıkla 6,4°C’ye kadarartması muhtemeldir. Dünya’nın,taşma noktası olduğuna inanılan2°C’lik ısı artışına ulaşmasını önlemekiçin yarış başladı. En geç2020’ye kadar küresel sera gazısalınımları (emisyonlar) istikrarlıbir hale getir<strong>ile</strong>mezse ve 2050’yekadar 1990’lardaki salınım düzeyininyaklaşık yarısına indir<strong>ile</strong>mezse,bu yarışı muhtemelen kaybedeceğiz.İklim değişikliğihızlandıkça, sadeceVenedik değil, diğerkentler de selbaskınlarına karşı önlemalmak zorunda kalacak.© Belga3


İklim değişikliği <strong>ile</strong> mücadeleİklimler neden değişiyorAtmosfer, güneş ışığının yeryüzüne ulaşmasına izin veren ancak Dünya’dan geri yansıyanısıyı emen öğelerden oluşur. Bunlar; su buharı, karbondioksit ve havada doğal olarakbulunan diğer gazlardır. “Sera etkisi” adını verdiğimiz bu doğal süreç, Dünya ısısını yaşamıdestekleyen bir seviyede tutar. “Sera etkisi” olmasaydı, küresel ortalama ı sı dayanılmayacakölçüde soğuk –18°C olacaktı.Ancak, fosil yakıtların kullanılması ve tarım arazisi açmak için ormanların yok edilmesi gibiinsan eliyle gerçekleştir<strong>ile</strong>n faaliyetler, atmosferdeki karbondioksit düzeyini ve ısıyı tutandiğer gazları arttırmaktadır. “Sera gazlarının” atmosfere eklenmesi, doğal bir süreç olansera etkisini arttırmakta, bu ise Dünya’nın daha ısınmasına ve iklimin değişmesine nedenolmaktadır.Çözüm, başta karbondioksit olmak üzere küresel sera gazı salınımlarını azaltmaktır. Bu da,doğal kaynaklardan daha iyi yararlanmak anlamına geliyor. Isıtma, soğutma ve ulaşımdakullanılan benzin, doğal gaz ve kömür gibi fosil yakıtlar sera gazı salınımlarının başlıcakaynaklarıdır. Fosil yakıtları daha az miktarlarda ve daha verimli bir şekilde kullanmamızgerekiyor. Benzer şekilde, karbondioksitin atmosfere kaçmasını önlemek de önem taşıyor.Bunu sağlamak için, örneğin, üretildiği sırada karbondioksit “yakalanmalı” ve tükenmişgaz sahalarına veya eski tuz madenlerine gömülmelidir.Ormansızlaşmayı tersine çevirmek, özellikle de karbondioksiti emen tropik ormanlarınyok olmasının önüne geçmek de iklim değişikliğiyle mücadelede büyük önem taşımaktadır.Ormanlar karbondioksiti emer, kesildiklerinde ise karbondioksit verirler.Tarım faaliyetlerinden ve çöp depolama alanlarındaki atıklardan kaynaklanan metan yada aşırı gübre kullanımından kaynaklanan salınımlar gibi küresel ısınmaya katkıda bulunanbirçok farklı unsur olsa da, fosil yakıt kullanımı ve ormanların yok edilmesi iklim değişikliğininbaş sorumlularıdır.4


İzlenecek yol:etkili bir yanıtAB için izlenecek yol, etkili birenerji ve iklim değişikliği politikasıbenimsemektir; çünkü enerji eldeetmek için fosil yakıtların kullanılmasıiklim değişikliğinin başlıcasebeplerindendir. AB liderleri Mart2007’de bu yönde bir politikayıkabul etti. Bu, AB’nin arz güvenliğinive rekabet gücünü artırırkenAvrupa’nın iklim değişikliğiylemücadeledeki küresel liderlik rolünüde ortaya koymaktadır.Etkili bir enerji ve iklim değişikliğipolitikası, enerjiyi üretme ve kullanmabiçimimizi ve kullandığımızenerji türlerini değiştirmeye yönelikyeni bir sanayi devriminin başlangıcınaişaret etmektedir. Amaç,düşük karbonlu teknoloj<strong>ile</strong>rin veenerji kaynaklarının birleşiminedayanan, iklim dostu bir ekonomiyegeçmektir.Küresel ısınmayı 2°C <strong>ile</strong> sınırlandırmakiçin, 10–15 yıl içinde küreselsera gazı salınımlarındaki artışındurdurulması, 2050’ye kadar isesalınım düzeylerinin 1990 düzeyininyarısına çekilmesi gerekmektedir.AB, bu hedeflere ulaşmakamacıyla yeni bir küresel anlaşmasağlamaya çalışmaktadır. İlk adımolarak, AB, sanayi ülkelerinin2020’ye kadar sera gazı salınımlarını1990 düzeylerinin %30 altınaçekmeleri gerektiğini öne sürmektedir.Bu kapsamda, Çin veHindistan gibi gelişmekte olanülkelerin de sera gazı salınımlarındakiartışı sınırlandırmaya başlamasıgerekmektedir.Bu konudaki kararlılığının altınıçizmek ve ortaklarına örnek olmakamacıyla, AB kendi sera gazısalınımlarını diğer ülkelerdenbağımsız olarak 2020 yılına kadaren az %20 düşürmeyi kabuletmiştir. AB, bu salınım azaltımını,yeni etkili enerji ve iklim politikasıkapsamında programlananeylemler ve hâlihazırda zatenuygulamaya konmuş olan tedbirlerlesağlamayı planlamaktadır.AB’nin iklim değişikliğine karşıetkili yanıtı hakkında dahaayrıntılı bilgi için:http://ec.europa.eu/climateaction© Van Parys MediaKömürden elektriküretmek özellikle iklimiçin çok zararlıdır.5


İklim değişikliği <strong>ile</strong> mücadeleAB liderleri aşağıdaki kararlaravarmıştır:l Enerji verimliliğini arttırmaksuretiyle, 2020 yılı için yapılantahminlere kıyasla enerji tüketiminde%20 tasarruf sağlamak;l Toplam enerji tüketiminde yen<strong>ile</strong>nebilirenerj<strong>ile</strong>rin payını 2020yılına kadar %20’ye çıkarmak,böylece yen<strong>ile</strong>nebilir enerjininmevcut payını neredeyse üç katarttırmak;l Toplam petrol ve dizel tüketimindebiyoyakıtlar da dâhilolmak üzere yen<strong>ile</strong>nebilir yakıtlarınpayını 2020 yılına kadar onkat -en az %10 oranında- arttırmak.AB tarafından ister üretilmişister ithal edilmiş olsun, tümbiyoyakıtların sürdürülebilir birşekilde üretilmesi gerekmektedir.Atıklardan, artıklardan vediğer gıda dışı kaynaklardanbiyoyakıt elde edilmesi için teşviklerver<strong>ile</strong>cektir;l Karbonu yakalama ve tükenmişgaz sahalarında veya eski tuzmadenlerinde yeraltına depolamayoluyla CO2’nin atmosfere girmesiniönlemek için karbon yakalamave depolama dâhil olmaküzere, düşük karbonlu ve hattasıfır karbonlu teknoloj<strong>ile</strong>rin geliştirilmesinidesteklemek. Bu yolla2020 yılına kadar salınımların azaltılmasınabüyük katkılar sağlamak;l AB enerji piyasalarının daha iyibütünleşmesini sağlamak. Birbaşka deyişle, Avrupa genelineyayılan daha rekabetçi elektrikve gaz piyasalarına doğru yolalmak;l AB enerji politikalarını sadece çevrepolitikasıyla değil araştırma,tarım ve ticaret gibi diğer politikalarladaha iyi bütünleştirmek;l Uluslararası işbirliğini arttırmak:AB enerji konusunda ortak biryaklaşım benimseyebilir ve buyaklaşımı ortak bir sesle ortayakoyabilirse, küresel tartışmayada öncülük edebilir.Ocak 2008’de, Avrupa KomisyonuAB’yi ve AB vatandaşlarını iklimdeğişikliğiyle mücadele, enerji arzınıngüvenliğini arttırma ve sürekliekonomik büyümeyi desteklemekonusunda doğru rotaya sokmakiçin bu noktaları kapsayan belirlipolitika öner<strong>ile</strong>ri sunmuştur.Tren yolculuğu daha hızlıve daha çevre dostu birulaşım biçimidir.Taşıtlardan kaynaklanansera gazı salınımlarınıazaltmak iklim değişikliği<strong>ile</strong> mücadelede son dereceönem taşımaktadır.© Deutsche Bahn6


Bilim adamları ne diyor?Son 100 yıl içinde, ortalama sıcaklık dünya genelinde neredeyse 0,74ºC arttı. Avrupa iseküresel ortalamanın üstünde bir hızla ısınıyor: Avrupa’da sıcaklık aynı dönemde yaklaşık1ºC arttı. Güvenilir iklim ve ısı kayıtlarının tutulmaya başladığı 1850 yılından beri dünyaçapında görülen en sıcak 13 yılın 12’si 1995 ve 2007 yılları arasında gerçekleşti. Yükselensıcaklıkların etkisi bugün kutuplardaki buz dağlarının ve buzulların erimesinde, yağmurve kar yağış düzenlerinin değişmesinde, kuraklıkların daha sert geçer hale gelmesinde,sıcak dalgalarında ve tropik siklonların artan yoğunluğunda görülebilir.Birçok uzman, iklim değişikliğinin geri döndürülemez etk<strong>ile</strong>re yol açmasını önlemek içinküresel ısınmanın Sanayi Devrimi öncesindeki ısı değerlerinin yaklaşık 2ºC üstüyle sınırlandırılmasıgerektiğine inanıyor. Ancak bilimsel uzlaşım, daha fazla önlem alınmazsa dünyadakiortalama sıcaklığın bu yüzyıl içinde bugünkü seviyenin 1,8ºC ila 4ºC üstüne ve en kötüsenaryoda ise 6,4 ºC üstüne kadar yükselmesinin muhtemel olduğu yönünde.1970 ve 2004 yılları arasında dünya genelinde sera gazı salınımlarında %70’lik bir artışolmuştur. Enerji arz sektöründe, bu artış %145 olarak gerçekleşmiştir. Ulaştırma sektöründekiartış %120 iken, sanayideki artış ise %65’tir. Arazi kullanımındaki değişiklikler veormanların karbondioksit salınımlarını “yakalama” kapasitesinin azalması da %40’lık birartışa neden olmuştur.1988 yılında kurulan Uluslararası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), iklim değişikliğinin veetk<strong>ile</strong>rinin bilimsel kanıtlarının değerlendirilmesinden sorumlu uluslararası forumdur.Birleşmiş Milletler Çevre Programı <strong>ile</strong> Dünya Meteoroloji Örgütü’nün ortak bir girişimiolan panel, insan kaynaklı iklim değişikliği risklerinin anlaşılmasına yardımcı olan bilimsel,teknik ve sosyoekonomik bilg<strong>ile</strong>ri değerlendirmektedir. Bu değerlendirmenin kalemedökülmesinde dünyanın dört bir yanından yüzlerce öncü uzman yer almaktadır.1990 yılından bu yana, IPCC sonuncusu 2007 yılında olmak üzere toplam dört değerlendirmeraporu hazırlamıştır. Panelin iklim değişikliğinin sorumlusunun sera gazlarıolduğu yönündeki kanaati, her bir raporla daha da güçlü bir şekilde vurgulanmaktadır.7


AB ülkelerinde kişi başına düşen sera gazı salınımları, 1990 ve 2006BelçikaBulgaristanÇek CumhuriyetiDanimarkaAlmanyaEstonyaİrlandaYunanistanİspanyaFransaİtalyaKıbrısLetonyaLitvanyaLüksemburgMacaristanMaltaHollandaAvusturyaPolonyaPortekizRomanyaSlovenyaSlovakyaFinlandiyaİsveçBirleşik KrallıkTüm AB-27 ülkeleriKaynak: Avrupa KomisyonuCO 2 eşdeğeri olarak ton cinsinden salınımlar.9


İklim değişikliği <strong>ile</strong> mücadeleBaşarılarımızdan yararlanmakAB iklim değişikliğiyle mücadeleyeyeni başlamış değildir. AksineAB; enerji verimliliğini arttırmak,fabrikalardan ve otomobillerdenkaynaklanan salınımları sınırlandırmakve enerji tasarrufunu teşviketmek için uzun yıllardan beritedbirler almakta ve bu tedbirlerisürekli olarak güçlendirmektedir.Geri dönüşüm ve çöp depolamaalanlarının kullanımının kısıtlanması<strong>ile</strong> ilgili kurallar da AB tarafındansalınan karbonun, yani AB’ninkarbon ayak izinin azaltılmasınayardımcı olmaktadır. Araştırma veteknoloji geliştirmeye odaklananyedinci çerçeve programı, AB’nintemiz ve düşük karbonlu enerji,çevre ve iklim değişikliği konularınagiderek daha fazla vurgu yaptığıbir dizi AB araştırma programınınsonuncusudur.Hepsinden öte, AB 2012 yılınakadar salınımları %8 azaltmak içintasarlanmış bir programda şimdidenhayli <strong>ile</strong>rleme sağlamıştır. AB,Birleşmiş Milletler İklim DeğişikliğiÇerçeve Anlaşması’nın KyotoProtokolü altında bu hedefi zatentaahhüt etmiştir.Kyoto ProtokolüKyoto Protokolü 1997 yılında kabuledilmiştir. Protokol, gelişmiş ülkelerintümü için sera gazı salınımlarını1990–2012 yılları arasında ortalama%5,2 düşürme hedefi belirlemiştir.Dönemin AB üyesi 15 ülke, bu hedefidaha da <strong>ile</strong>ri götürerek toplu olaraksalınımlarını %8 azaltmayı taahhütetmiştir. Protokol aynı zamandasanay<strong>ile</strong>şmiş ülkelerin bu azaltımlaraen az maliyetle ulaşmasına yardımcıolmak; gelişmekte olan ülkelerde vegeçiş ekonom<strong>ile</strong>rinde ise temizenerji projelerine yatırım yapılmasınıteşvik etmek amacıyla, salınım ticaretide dâhil olmak üzere esnek,piyasa-temelli mekanizmalar oluşturmuştur.Her ne kadar Amerika BirleşikDevletleri Kyoto Protokolü’nüonaylamamış ve bu nedenle hedeferesmi olarak katkıda bulunmuyorolsa da, AB salınım hedeflerineulaşmak için her bir üye ülkeninekonomik ve endüstriyel gelişimdüzeyini göz önüne alan somutönlemler almıştır. 2004 yılındansonra AB üyesi olan ülkelerin çoğu,henüz Birliğe dâhil olmadıkları birzamanda imzalanmış olan KyotoProtokolü çerçevesinde belirlenenözel hedefler üzerinde uzlaşmıştır.10


Hedeflere ulaşmakAB’nin ve Birlik üyesi ülkelerinKyoto Protokolü kapsamındakisalınım hedeflerine ulaşmasınayardımcı olmak üzere Avrupa İklimDeğişikliği Programı (ECCP) oluşturulmuştur.Avrupa Komisyonuyönetiminde çalışan ECCP bugünedek sera gazı salınımlarını azaltmakiçin Avrupa düzeyinde 40kadar politika ve tedbirin geliştirilmesineöncülük etmiştir. Bunlar,her bir AB ülkesinin kendi sınırlarıiçinde attığı adımları tamamlamaktadır.AB düzeyinde alınanönlemler arasında binalar için getir<strong>ile</strong>nenerji standartları ve küreselısınmaya büyük miktarda katkısıolan belli başlı endüstriyel gazlarınkullanımına kısıtlama getirilmesibulunmaktadır. ECCP kapsamındaşimdiye dek geliştir<strong>ile</strong>n en önemlipolitika ise sera gazları için oluşturulanAB ticaret programıdır (12.sayfadaki kutuya bakınız).AB ekonomik büyüme <strong>ile</strong> sera gazısalınımları arasındaki bağlantıyıkırmayı başarmıştır. AB ekonomisibaz alınan 1990–2006 yılları arasındabüyüme kaydederken, 27 üyeülkenin toplam salınımları ise%10,8 oranında düşmüştür. “Dahaönce üye olan” 15 ülke (AB–15) için,salınımlardaki düşüş oranı ise %2,7olarak gerçekleşmiştir. Bu cesaretverici bir sonuçtur; yine deAB–15’in 2012’ye kadar %8 azaltmahedefine ulaşmak için dahayapılacak çok şeyi var. Geleceğedair en son salınım tahminleri, ABülkelerinin planlanan tüm eylemlerigerçekleştirmeleri koşuluyla buhedefe ulaşılab<strong>ile</strong>ceğini göstermektedir.Kurulan rüzgâr türbinlerinegelecekte giderek daha sıkrastlayacağız.© Van Parys Media11


İklim değişikliği <strong>ile</strong> mücadeleYenilikçi bir mekanizmaAB’nin iklim değişikliğiyle mücadele stratejisinin temeli, Ocak 2005’te başlatılan AB emisyon(salınım) ticareti sistemidir (AB ETS). CO2 salınımları için ilk uluslararası ticaret sistemiolan bu program, dünyada hızla artan karbon ticaretinin ardındaki itici güç haline gelmiştir.Salınım ticareti, salınım azaltımlarına mümkün olan en az maliyetle ulaşılmasınısağlamaya yardımcı olmaktadır.AB ETS hâlihazırda Avrupa’nın CO2 salınımlarının yarıya yakınından toplu olarak sorumluolan, enerji ve sanayi sektörlerinden yaklaşık 11.600 tesisi kapsamaktadır. Bu tesislerinkarbon salınımları üzerine bir maliyet getiren bu sistem, salınım miktarlarını mümkünolduğunca azaltmak için katılımcı ülkelere kalıcı teşvikler sunmaktadır.Bu program altında, her bir AB ülkesindeki ulusal makamlar her bir tesis için belli bir salınımkotası tahsis etmektedir. Kotaların toplam sayısı üzerindeki “sınır” ya da “tavan”,pazarın işlemesi için gerekli olan stok darlığını yaratmaktadır. Salınımlarını kotalarınınaltında tutan şirketler, ihtiyaç duymadıkları kotaları ihtiyaç duyan şirketlere satabilmektedir.Bazı tesisler ise kotalarını aşmama konusunda zorluk çekmektedir. Bu tesisler isekendi salınımlarını azaltmak için (ya daha verimli teknoloj<strong>ile</strong>re yatırım yaparak ya da karbonyoğunluklu enerji kaynaklarını daha az kullanarak) önlem almak veya ihtiyaç duyduklarıkotaları pazardan satın almak, yani kend<strong>ile</strong>ri adına salınımlarını düşürmesi içinbaşka bir şirkete para ödemek zorundadır.AB ETS kapsamındaki ülkeler aynı zamanda AB üyesi olmayan ülkelerde salınımları azaltanprojelerle kazanılan salınım kred<strong>ile</strong>rini de kullanabilmektedir. Bu, KyotoProtokolü’nün temiz kalkınma mekanizması (CDM) ve ortak uygulama (JI) aracı çerçevesindedüzenlenmektedir. Bu kred<strong>ile</strong>re olan talep, başka ülkelerde salınımları azaltan fikirve projelere yatırım yapılmasında etkili bir güç olmuştur.Enerji ve sanayi sektörlerindeki tesisler atmosferdeki CO2 düzeyinin artmasının tek suçlularıdeğildir. Sonuç olarak, Avrupa Komisyonu AB ETS programını 2011 yılından itibarensalınım düzeyleri hızla artan havacılık sektörünü kapsayacak şekilde genişletmeyiönermiştir. Ek olarak, programa, hâlihazırda devam eden gözden geçirilmesi esnasındadaha fazla sektör ve gaz türü eklenebilir.12


Enerji politikasının katkısı­Sera gazı salınımları daha çokenerji kullanımından ve üretimindenkaynaklanmaktadır. Enerjipolitikası, bu nedenle, iklim değişikliğihedeflerine ulaşılmasındabüyük önem taşımaktadır. Enerjialanında ortak hareket etmekyeni bir olgu değildir. AB’nin uzunyıllardan beri enerji için tek birpolitika çerçevesi olmuştur. Öteyandan, olası bir enerji krizineortak bir AB yanıtı verilmesi deyeni bir olgu değildir. AB, örneğin,1970’lerin başında arzdayaşanan krizin bir sonucu olarak,stratejik petrol ve petrol ürünlerirezervleriyle ilgili koordineli birpolitika izlemektedir.İklim değişikliğinin etk<strong>ile</strong>ri konusundabilim adamlarının yaptığıuyarılar sıklaşmaya ve daha ciddibir hal almaya başladıkça, ABAvrupa için etkili tek bir iklim veenerji politikası oluşturmak üzereülkeleri bir araya getirme yönündekiivedi ihtiyacı fark etmiştir. Bupolitika; rekabetçi, sürdürülebilirve güvenli olmanın yanı sıra CO2ve diğer sera gazı salınımlarınıazaltacak iyi çevresel uygulamalarlabütünleştirilmiş enerji kaynaklarısağlayacaktır.AB’nin enerji politikası bu hedeflereulaşmak için aşağıdaki temelöğeleri kapsamaktadır:l daha verimli elektrik ve gazpiyasaları;l çeşitlendirme;l iddialı bir yen<strong>ile</strong>nebilir enerjipolitikası;l enerji tasarrufu;l uluslararası işbirliği.© Dünya Bankası/CDCF Hindistan karbon finansman projesi VSBKDaha verimli elektrik vegaz piyasalarıTüketic<strong>ile</strong>r olarak yaptığımızseçimler, enerji kullanımı ve üretimindenkaynaklanan sera gazısalınımları üzerinde gerçek biretkiye sahiptir. Neredeyse AB’dekitüm tüketic<strong>ile</strong>r artık doğal gaz yada elektriklerini d<strong>ile</strong>dikleri tedarikçidensatın alma özgürlüğünesahiptir ve bu tedarikç<strong>ile</strong>rin bazılarıyen<strong>ile</strong>nebilir enerji alanındauzmanlaşmaktadır. Verimli piyasalarenerjiyi daha ucuza getirmekteve daha düşük sera gazısalınımlarına ulaşmanın önündekiengellerin kaldırılmasına yardımcıolmaktadır. Bu piyasalar aynızamanda AB endüstrisinin rekabetçikonumlarını korumasına dayardımcı olmaktadır. Ancak, herkeseadil davranılmasını, alandakiyeni şirketlerin dezavantajlı birkonuma düşmemesini ve enerji vegazın AB sınırları arasında serbestçeakmasını güvence altına almakamacıyla daha yapılacak birçok iy<strong>ile</strong>ştirmevar. Sınır aşırı ticaret, piyasalarımümkün olduğunca rekabetçitutmak için vazgeçilmez birolgudur.13Hindistan’da tuğlayapımında kullanılanbu iklim dostu alternatifteknolojiye yatırımyapmak isteyenler içinsalınım kredisi almaolanağı vardır.


İklim değişikliği <strong>ile</strong> mücadeleBerlin, AB fonlarının dayardımıyla hidrojenyakıtlı otobüs kullananbirkaç AB şehrindensadece biri.ÇeşitlendirmeArz güvenliğinin arttırılması, tekbir enerjiye veya AB dışındaki biravuç tedarikçi ülkeye bel bağlamamaklailgilidir. Arz güvenliği, ABiçinde daha fazla enerji üretmek vegerektiğinde dünyanın diğer istikrarlıbölgelerinden arz teminetmekle de ilgilidir. Ayrıca arzgüvenliği, farklı AB ülkelerinin dışabağımlılık düzeyleri büyük ölçüdefarklılık gösterdiğinden ötürü krizzamanlarında kaynakları paylaşmayıkabul etmek hakkındadır.AB’de tüket<strong>ile</strong>n enerjinin %80’i,hepsi de CO2 salınımlarının başlıcakaynakları olan petrol, doğal gazve kömür gibi fosil yakıtlardanelde edilmektedir. Teknoloji busalınımların azaltılmasına yardımcıoluyor. “Temiz” kömür teknolojisiise önümüzdeki on yıl içinde işlerduruma gelecektir. Her ne olursaolsun, fosil yakıt nihayetinde sınırlıbir kaynaktır ve bu yüzyılın ortalarınageldiğimizde büyük ölçüdetükenecektir. Bu nedenle, fosilyakıtların kullanımını azaltmak,hem AB’nin enerji güvenliğinin artırılmasınakatkıda bulunmakta hemde iklim değişikliğinin sınırlandırılmasınayardımcı olmaktadır.Öte yandan, AB ülkelerinde bulunanfosil yakıt kaynakları tüm dünyadakindençok daha hızlı birşekilde tükenmektedir. AB giderekbu alanda daha dışa bağımlı halegelmekte, bunun sonucunda daarz ve fiyat şoklarına karşı giderekdaha korunmasız kalmaktadır.Enerji tüketimi kontrol altına alınmazsave yakıt karışımları değiştirilmezse,2030 yılına kadar ithalpetrole bağımlılık %95’e, ithalgaza bağımlılık ise %84’e yükselebilir.Şu anda, AB tükettiği gazınyaklaşık %50’sini sadece üç kaynaktan(Rusya, Norveç ve Cezayir)almakta ve petrol ihtiyaçlarınınyaklaşık üçte ikisini ise OPEC(Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı)ülkelerinden ve Rusya’dan ithaletmektedir. AB’nin ithal enerjiyetoplam bağımlılığı 2006’da %53,8olmuştur.AB’nin kendi fosil yakıt kaynaklarıyetersiz olduğundan dolayı ABiçinde üret<strong>ile</strong>n enerj<strong>ile</strong>rde çeşitlendirmeyegitmek için rüzgâr,güneş, hidroelektrik ve biyokütlegibi yen<strong>ile</strong>nebilir enerji kaynaklarınadayanan düşük veya sıfır karbonluteknoloj<strong>ile</strong>rin daha fazlakullanılması gerekecektir. Sonuçolarak, karışıma muhtemelen hidrojenide dâhil edeceğiz. Bazı ABülkeleri enerji karışımlarının birparçası olarak nükleer enerjiyi dekullanacak. Öngörülebilir gelecekiçin, nükleer enerji kullanımı nükleerfüzyon temelli olacaktır, çünkünükleer füzyon teknolojisininyüzyılın yarısından önce kullanılabilirhale gelmesi pek olası görünmemektedir.© Berliner Verkehrsbetriebe, BVG14


Yakıt türüne göre enerji tüketimi, 2006.BelçikaBulgaristanÇek CumhuriyetiDanimarkaAlmanyaEstonyaİrlandaYunanistanİspanyaFransaİtalyaKıbrısLetonyaLitvanyaLüksemburgMacaristanMaltaHollandaAvusturyaPolonyaPortekizRomanyaSlovenyaSlovakyaFinlandiyaİsveçBirleşik KrallıkTüm AB-27 ülkeleri%0 %20 %40 %60 %80 %100Katı yakıtlar Petrol Doğal gaz Nükleer Yen<strong>ile</strong>nebilirKaynak: Eurostat.15


İklim değişikliği <strong>ile</strong> mücadeleİddialı bir yen<strong>ile</strong>nebilirenerji politikası1990’lardan bu yana, AB yen<strong>ile</strong>nebilirenerji kullanımını ve üretiminigeliştirmekte ve desteklemektedir.Yen<strong>ile</strong>nebilir enerjiyi desteklemek,fosil yakıt tüketiminin yerine yen<strong>ile</strong>nebilirenerji tüketimini getirmekte,enerji kaynaklarının kullanımındaçeşitliliği sağlamakta ve enerji arzınıngüvenliğine katkıda bulunmaktadır.Ayrıca yeni teknoloj<strong>ile</strong>rin veendüstr<strong>ile</strong>rin gelişmesine de önayak olmaktadır.AB ülkeleri önce 2010’a kadarenerji taleplerinin %12’sini yen<strong>ile</strong>nebilirkaynaklardan sağlamakkonusunda göstergesel bir hedefüzerinde anlaşmaya vardı. Buhedefe ulaşmak amacıyla, AB ülkelerindeyen<strong>ile</strong>nebilir enerji düzeyiniarttırmaya yönelik olarak ulaştırmadabiyoyakıt ve yen<strong>ile</strong>nebilirelektrik kullanılmasına dair ulusalhedefler oluşturan yeni yasalarbenimsendi. Ek olarak, özel sektörgerekli yatırımları yapmaya teşvikedildi.2007’de, AB liderleri 2020 yılınakadar enerjimizin %20’sini yen<strong>ile</strong>nebilirkaynaklardan sağlamahedefini benimseyerek daha dazorlu bir konum aldılar. O zamandanbu yana, AB’nin toplamı için%20 hedefine ulaşmak üzere herbir ülke için farklı ulusal hedeflerönerilmiştir. Bu hedef, 2020 yılınakadar biyoyakıtlar da dâhil olmaküzere ulaştırmada kullandığımızyakıtların %10’unu yen<strong>ile</strong>nebilirkaynaklardan sağlamamızı da içer-Enerjiyi daha akıllıcakullanmazsak, buzullarerimeye devam edecek.© Corbis16


AB’de yeşil enerji üretiminin tahmini büyüme seyriTeraVat-saat cinsinde yıllık enerji çıktısı2004 sonrasına ait tüm rakamlar tahminidir.Kaynak: Avrupa Komisyonumektedir. Bu hedeflerin bir sonucuolarak yen<strong>ile</strong>nebilir enerji kullanımındabüyük bir artış görülecektir.Bu kapsamda, örneğin, biyokütle(ağaç), biyogaz ve biyoatıkların güçsantrallerinde kullanımı artacak.Elektrik üretimi sırasında ortayaçıkan buharın heba edilmeyip kentselmerkezi ısıtma sistemleri için kullanıldığıortak üretim (kojenerasyon)işletmelerinin sayısında daartış görülecek. Binalarda, özelliklefuel oil yakıtlı veya elektrikli ısıtmasistemleri yen<strong>ile</strong>riyle değiştirilirken,biyokütle yakıtlı kazanlardan dadaha fazla faydalanılacak. Yerden ısıçekilmesi (jeotermal kaynaklarınkullanımı) yöntemi ve güneş enerjisikullanımının da artması beklenmektedir.Elektrik üretimindeki enbüyük artış ise, büyük olasılıkla hemsayıları hem de verimlilikleri giderekartan rüzgâr türbinleri yoluyla eldeed<strong>ile</strong>n rüzgâr enerjisi üretimindegörülecektir. Ulaştırmada yen<strong>ile</strong>nebiliryakıt kullanımında beklenenartışla birlikte, bu hızla büyüyensektör kendi CO2 salınımlarını azaltmakiçin gerekli kaynaklara sahipolacaktır.17


İklim değişikliği <strong>ile</strong> mücadeleTarım ve ormancılık için yeni bir rolTarım ve ormancılıktan elde ed<strong>ile</strong>n biyoenerji, iklim değişikliğiyle mücadelede ve enerjiarz güvenliğinin sağlanmasında önemli rol oynamaktadır. Biyoenerji de, rüzgâr, güneş,hidrolik ve jeotermal güç gibi yen<strong>ile</strong>nebilir bir enerji kaynağıdır.Biyoenerji, Avrupa genelinde kolayca bulunab<strong>ile</strong>n katı biyokütle, biyogaz veya sıvı biyoyakıtlardanüretilir. Biyokütlenin kaynağı ormancılık, tarım ve organik atık ve artıklardır;sıvı biyoyakıtlar ise hâlihazırda temel olarak tarım ürünlerinden üretilir. Biyokütle, biyogazve biyoyakıtlar genellikle kolayca depolanabilir; bu da biyoenerjinin ihtiyaç olduğuzaman bu kaynaklardan üret<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>ceği anlamına gelmektedir. Elektrik üretmekte, doğrudanısı sağlamakta ve ulaştırma sektöründe yakıt olarak kullanılan biyoenerji, AB’detüket<strong>ile</strong>n yen<strong>ile</strong>nebilir enerjinin yaklaşık yarısını oluşturmaktadır.Biyoyakıtlar hâlihazırda ulaştırma sektörü için petrol ve dizel yakıtın yerini alab<strong>ile</strong>cek tekbüyük ölçekli seçenektir. Biyoyakıtların kullanımını teşvik etmek, salınımların azaltılmasınayardımcı olmakta ve yakıt tercihleri için daha büyük bir çeşitlilik sunmaktadır.AB, biyoyakıt üretimi için önemli bir tarımsal potansiyele sahiptir. Yakın gelecekte, biyoyakıtlarsadece gıda ve besin üretimi için kullanılan mahsullerden üretilmek yerine, çokdaha geniş bir tarım ve orman ürünleri ve organik atıklar yelpazesinden üret<strong>ile</strong>bilir olacaktır.AB’de üretilsin veya üretilmesin, biyoyakıt üretiminin sürdürülebilir olmasını, yaniormanların yok edilmesine, biyoçeşitliliğin kaybolmasına veya gıda üretiminin sekteyeuğramasına yol açmamasını sağlamalıyız.Enerji tasarrufuEnerjide arz güvenliğini sağlamanınve iklim değişikliğini durdurmayayardımcı olmanın en kolayyolu, enerji talebini azaltmaktır.Bu, enerjiyi daha verimli kullanmak,böylece daha az enerjininboşa harcanmasını sağlamak anlamınagelmektedir. Enerji talebiniazaltmak; enerji tasarrufu teknoloj<strong>ile</strong>riyle,enerji tüketim davranışlarımızıdeğiştirerek veya bu ikiseçeneğin birleşimi yoluyla dagerçekleştir<strong>ile</strong>bilir. Her şeyin ötesinde,enerji tasarrufu ekonomikaçıdan da akla uygun bir yöntemdir.AB’nin 2020’ye kadar %20daha az enerji kullanma hedefi,enerji harcamalarını yılda 100 milyarEuro azaltacaktır.Bu hedefe ulaşmak zor görünse debazen ne kadar az bir ek çaba göstererekenerji tasarrufu sağlanabildiğigöz önüne alınırsa uygulamadaenerjiyi daha verimli kullanmakiçin çok iyi sebepler bulunuyor.Örneğin, enerji etiketlemesi, minimumverimlilik standartları ve eveşyası imalatçılarıyla yapılangönüllü anlaşmalar, 1990’dan buyana yeni bir buzdolabının veyadondurucunun enerji tüketiminişimdiden neredeyse %50 azaltmıştır.Bulaşık ve çamaşır makinelerigibi bazı diğer ev eşyaları içinsedörtte birin üstünde bir tasarruforanına ulaşılmıştır. UluslararasıEnergy Star programı, enerji dostuofis ve bilgisayar donanımlarıkonusunda rehberlik sunmaktadır.18


Ulaştırma, enerji tasarrufu içinhenüz kullanılmamış büyük birpotansiyelin bulunduğu alanlardanbiridir. AB bunu gerçekleştirmekve ulaşım araçlarından kaynaklananCO2 salınımlarını azaltmakiçin otomobil ve yakıt endüstr<strong>ile</strong>riylebirlikte çalışmaktadır. AB ayrıcayakıt israfına yol açan trafik sıkışıklığınıazaltmak için altyapı ve politikalarüzerinde de çalışmalar yürütmektedir.AB’nin enerji ihtiyacının %40’ındanbinalar sorumludur. Binalardaki ısıtmave sıcak su sistemleriyle ilgilistandartları sıkılaştırmak, binalardakullanılan enerji miktarını azaltacakve gereksiz ısıtma veya soğutmanınneden olduğu salınımları azaltacaktır.Yapılacak araştırmalarla yalıtımiçin yeni ve daha iyi materyaller ortayaçıkarılacaktır. Alınacak bu gibiönlemler binalarda enerji tüketimini2020 yılına kadar %28 azaltmapotansiyeline sahiptir. Bu, AB’nintoplam enerji tüketiminde %10’lukbir tasarrufa denk gelmektedir.Öte yandan, verimli olmayancihazlar çok fazla enerji israfına yolaçmaktadır. AB bu nedenle enerjietiketlemesi uygulamasını başlatarakve minimum performanszorunlulukları getirerek enerjiverimliliği daha da yüksek ev aletleriüretimi için imalatçıları zorlamaktadır.Sokaklarımızda, ofislerimizde veevlerimizde enerji tasarruflu aydınlatmaseçeneklerinin daha yaygınkullanılmasını sağlamak nispetenkolaydır. Bununla ilgili yeni ABstandartlarının önümüzdeki on yılbitmeden yürürlüğe girmesi bekleniyor.Örneğin, “normal” ampullerden“enerji tasarruflu” ampulleregeçmek, enerji tüketimini %75azaltmaktadır. Tasarruflu ampullerisatın alırken daha fazla para ödesenizde, bu ampullerin elektrik faturalarındaneden oldukları düşüşlerilk satın alma maliyetini gölgedebırakmaktadır.­Satış görevl<strong>ile</strong>rininenerji tüketiminiaçıkladığından eminolun: Kırmızı, sarı veyeşil AB enerji etiketlerisizlere yardımcı olmakiçin oluşturuldu.© Van Parys Media19


İklim değişikliği <strong>ile</strong> mücadeleEnerji tasarruflu ampulleruzun vadede çok dahaucuza mal olmaktadır.© CarofotoBirçoğumuz, ne kadar müsrif davrandığımızınfarkında olmaksızıngereksiz yere enerji kullanıyoruz.Otomobillerimizde ve evlerimizdeenerji tüketimini detaylı ölçendaha gelişmiş sayaçlar, gelecekteenerjiyi daha akıllıca kullanmamızaolanak verecek. Ama bunun içinönce bu konuda bir davranış değişikliğigerçekleştirmemiz gerekiyor.AB’nin “Sürdürülebilir EnerjiAvrupa” kampanyası bu alandaöncü örnekler sunuyor.Şehirlerimizde, büyük ihtimalleküresel ısınmayla nasıl mücadeleedeceğimize dair yeni ve yenilikçifikirler geliştir<strong>ile</strong>cek. Ancak bualanda başarının tek yolu aktifvatandaş katılımından geçiyor. Bu,şehirlerin CO2 salınımlarında ABhedeflerinin ötesinde bir azaltımaulaşmayı kayıtsız şartsız taahhütettiği “Belediye BaşkanlarıSözleşmesi” (Covenant of Mayors)belgesinin altında yatan temelilkedir.Uluslararası işbirliğiEnerji konusunda dışa bağımlılıkazalsa da bir gerçeklik olmayı sürdürecektir.Enerji üreten ülkeler veenerjinin geçtiği ülkelerle iyi ilişk<strong>ile</strong>rikorumak, bu nedenle önceliklidir.Bu ise, Rusya, AB’ye sınırı olanDoğu Avrupa ülkeleri, Orta Asyaülkeleri, Hazar, Karadeniz veAkdeniz kıyısındaki ülkeler gibidoğu ve güneydeki ülkelerle işbirliğiyapmak anlamına gelmektedir.Sera gazlarının azaltılması, enerjinindaha verimli kullanılması, yen<strong>ile</strong>nebilirkaynakların ve düşük salınımlıenerji teknoloj<strong>ile</strong>rinin geliştirilmesi,özellikle de karbon yakalamave depolama yöntemlerininkullanılması konusunda alınacakönlemler üzerinde ortak bir anlaşmayavarabilmek için, ister sanay<strong>ile</strong>şmişister gelişmekte olsun,enerji tüketen diğer uluslarla işbirliğiyapmak da aynı derecedeönemlidir. Bu noktada, araştırmalarhem ucuz hem de temiz olanenerji teknoloj<strong>ile</strong>rinin yaygınlaşmasınıdesteklemekte başroloynayacaktır.20


Teknolojinin rolüFosil yakıt kullanımını azaltmakgelecekte yaşantımızı daha farklısürdüreceğimiz anlamına gelse de,şimdi veya gelecekte yaşam standartlarımızdanödün vereceğimizanlamına gelmiyor. Teknoloji; günlükyaşamda, endüstride, ulaştırmadave sürdürülebilir kalkınmadadaha verimli enerji kullanımınabüyük katkılar sağlayabilir.Eko-inovasyon ve sürdürülebilirenerji alanında dünya birincisiolmak, AB endüstrisine ilk olmanınavantajını getirmekte, istihdam olanaklarıyaratmakta ve büyümeyezemin hazırlamaktadır. Avrupaendüstrisi şimdiden eko-endüstr<strong>ile</strong>rve sürdürülebilir enerji sistemlerialanında dünya pazarının üçte birinielinde tutmaktadır. Avrupa şirketleritüm temel sanayi sektörlerinin neredeysedörtte üçünde sürdürülebilirlikalanında lider konumdadır. Ekoendüstr<strong>ile</strong>r,sürdürülebilir enerji sistemlerive hizmetleri, yüz binlerce işolanağı yaratmaktadır.Temiz inovasyonundesteklenmesiAB’nin çevre teknoloj<strong>ile</strong>ri eylemprogramı, eko-inovasyonu ve çevreteknoloj<strong>ile</strong>rinin kullanımını desteklemeyeyönelik bir dizi eylemiçermektedir. Program; araştırmave geliştirmeyi desteklemekte,fonlar sağlamakta ve pazar koşullarınıiy<strong>ile</strong>ştirmektedir. 2007–2013yılları için uygulamaya konan vearaştırma ve teknoloji geliştirmeçalışmalarının finansmanına odaklananAB yedinci çerçeve programıkapsamında, düşük veya sıfırkarbonlu enerji teknoloj<strong>ile</strong>riyleilgili araştırmalara önemli miktardafon ayrılmıştır. AB’nin rekabetçilikve inovasyon programı kapsamındaenerji araştırmaları veenerji tasarrufunun desteklenmesinede fonlar ayrılmıştır. “AvrupaAkıllı Enerji” adlı altprogram dabunlardan biridir.Bu fonların çoğu iklim değişikliğinidoğrudan veya dolaylı olarakele alan projelere sağlanacaktır.Bunlar arasında, fosil yakıtlartükendikçe daha da fazla bel bağlayacağımızhidrojen ve yakıthücrelerinin geliştirilmesi; CO2yakalama ve depolama; enerjiverimliliği; temiz ve verimli ulaşımve çevre dostu malzemeler yeralacaktır.Bunlara ek olarak, AB en iyi uygulamalarınyaygınlaştırılmasına veöncü bilim adamlarının bilg<strong>ile</strong>rinipaylaşab<strong>ile</strong>cekleri bir platformoluşturulmasına yardımcı olmaktadır.Bu faaliyetler, enerji arzı,üretimi ve dağıtımı konusundakiyaklaşımımızı bütünüyle değiştirmeyeAB’nin öncülük etmesineyardımcı olmak üzere tasarlanmışbir stratejik enerji teknoloj<strong>ile</strong>riplanını da içermektedir. Bu faaliyetlerayrıca Avrupa hidrojen veyakıt hücreleri teknoloji platformugibi teknoloji platformlarınıda içeriyor.21


İklim değişikliği <strong>ile</strong> mücadeleKarbon ayak izinizi azaltmakAB’nin karbon ayak izini azaltmak sadece politika yapıcılarca uzaktan alınacak kararlarve endüstrinin yapacağı büyük yatırımlar sayesinde ulaşılab<strong>ile</strong>cek bir hedef değildir.Karbon izini azaltmak için bireysel katkıda bulunmak ve bu konuda bilgili ve bilinçliolmak gerekiyor. Küçük değişiklikler büyük farklar yaratabilir.EvinizdeAB’de evlerde kullanılan enerjinin %70’i evlerin ısıtılmasında, %14’ü ise su ısıtmaamacıyla kullanılmaktadır. Aşağıdaki önlemleri alarak, salınımları düşürebilir ve aynızamanda tasarruf da edebilirsiniz.l Sıcaklığı azaltın. Merkezi ısıtmayı 1°C azaltın; enerji faturanızda üçte bire varan tasarruflarsağlamak için evde olmadığınız zamanlarda ve geceleri termostatı daha dadüşürün.l Yalıtın. Merkezi ısıtma borularını ve duvarlardaki boşlukları yalıtın. Duvarlardan, çatıdanve zeminden ısı kaybı çoğunlukla toplam ısı kaybının %70’ini oluşturur. Evinizinenerji performansını iy<strong>ile</strong>ştirmek için onarım ve tamirat yaptırın.l Buzdolabının yerini değiştirin. Isının buzdolabınızı daha fazla çalışmaya zorlamasınıönlemek için, buzdolabını ocak/fırın, şofben/kombi gibi ısı yayan aletlerin uzağınayerleştirin. Buzdolabının buzlanmasına izin vermeyin. Yiyecekleri buzdolabına kaldırmadanönce soğumasını bekleyin.l Ev aletlerini kullanmadan önce düşünün. Çamaşır veya bulaşık makinesini sadecedolu olduklarında çalıştırın; yıkama sıcaklığını seçerken bilinçli davranın.Kurutucuyu sadece gerçekten gerekli olduğu zamanlarda kullanın. Bir bardak çayveya kahve hazırlarken, sadece ihtiyacınız kadar su kaynatın. Her birimiz her günbir litre fazladan su kaynatmaktan vazgeçsek, bu sayede tasarruf edeceğimiz enerjiAvrupa’daki sokak lambalarının üçte birinin aydınlatılmasına yetecektir.l Işıkları kapatın. İhtiyacınız olmadığında giriş holündeki, koridorlardaki ya da odalardakibeş ışığı kapatmak, yılda yaklaşık 60 Euro’luk bir tasarruf sağlayabilir.Kullanmadığınızda ofisinizdeki bilgisayarı da kapatın. Cep telefonunuzun şarj cihazınıfişte bırakmayın.l Elektrikli cihazları bekleme konumunda bırakmayın. Kullanmadığınız zamanlardaevdeki elektronik eşyalarınızı, bilgisayarınızı, modeminizi vb. cihazları tamamenkapatın ve bekleme (stand-by) modunda bırakmayın. Bu size yılda 100 Euro civarındatasarruf sağlayabilir.l Musluğu kapatın. Dişlerinizi fırçalarken musluğu kapatın ve küvette banyo yapmakyerine duş almayı tercih edin. Standart bir duş, küvette yapılan banyoya kıyasla dörtkat daha az su harcar.l Geri dönüşüm için atıklarınızı ayırın. Bir alüminyum tenekeyi geri dönüştürmek, yenibir alüminyum teneke üretmek için gereken enerjide %90’a kadar tasarruf sağlayabilir.Organik atıklarınızı organik gübre olarak değerlendirin. Tek kullanımdan sonra atılanürünleri veya ambalajları almamaya özen göstererek israfı önleyin ve akıllı alışverişyapın: 1,5 litrelik bir şişeyi imal etmek, yarım litrelik üç şişeyi imal etmekten daha azenerji gerektirir ve daha az atık çıkarır.l “Yeşil” elektriğe geçin. Temiz enerjiyi daha yüksek kaliteyle sunan hizmet şirketleriniseçmek için pazardaki çeşitlilikten faydalanın.22


OtomobilinizdeOtomobilinizi çevre bilinciyle kullanmak, yakıt tüketimini %5 azaltabilir. Ekolojik sürüşörneklerinden bazıları şunlardır:l Motoru çalıştırdıktan kısa süre sonra hareket edin. Motoru ısıtmak için daha fazlayakıt kullanılır. Gaza yüklenmeden kalkın ve mümkün olduğunca çabuk yüksekviteslere geçin. Yüksek vitesler daha yüksek enerji verimliliği sağlar. Bir dakikadanfazla duraklayacaksanız veya duracaksanız, motoru kapatın.l Lastiklerinizin basıncını kontrol edin. Lastiklerinizin basıncı 0,5 bar düştüğünde,aracınız %2,5 daha fazla yakıt kullanır.l Düşük akışkanlı (viskoziteli) motor yağı kullanın. En iyi yağları kullanmak, yakıttüketiminde ve CO2 salınımlarında %2,5’den fazla azalma sağlayabilir.l Özellikle yüksek hızlarda camları kapatın ve portbagajı çıkarın. Boş bir portbagajb<strong>ile</strong> yakıt tüketimini ve CO2 salınımlarını %10’a kadar arttırabilir.l Yavaşlayın ve sakin sürün. Saatte 120 km’nin üstünde hızlarda gitmek, saatte 80 kmhızla gitmeye kıyasla kilometre başına %30 daha fazla yakıt tüketir. Hızınızı sabittutarak daha az yakıt tüketin.Diğer yerlerdel Trenle seyahat edin. Trenle yolculuk eden bir kişi, hususi otomobilde tek başına seyahateden bir kişiye göre üçte iki daha az karbondioksit salar.l Havayoluna alternatifler bulun. Uçmak, dünyanın en hızlı büyüyen CO2 salınımlarıkaynağıdır. Eğer uçakla yolculuk ediyorsanız, yapacağınız küçük miktardaki bir bağışıyen<strong>ile</strong>nebilir enerjiye veya ağaç dikimine yatıracak bir kuruluş yoluyla karbon salınımlarınızı“dengelemeyi” düşünün.l Bisiklete binin, yürüyün, otomobilinizi paylaşacağınız bir grup insan bulun, toplutaşıma araçlarını kullanın ve işlerinizi telefonla halledin.l Akıllı alışveriş yapın. Enerji verimli etiketine sahip ev eşyalarını, hafif ambalajlı ve geridönüştürülebilir ürünleri, yerel mevsim sebzelerini/meyvelerini ve kilometre başına endüşük CO2 salınım düzeyine sahip yakıt verimli otomobilleri tercih edin.© Van Parys MediaSu israfı, enerjiisrafı demektir.23


Okuma listesiİklim Hareketi: Değişen bir Dünya için Enerjiec.europa.eu/climateactionİklim değişikliğiec.europa.eu/environment/climat/home_en.htm“İklim değişikliği <strong>ile</strong> mücadelede herkese görev düşüyor” (Türkçe broşür)www.avrupa.info.tr/Bilgi_Kaynaklari/Yayinlar,Yayinlar_S.htmlÇevre ve Orman Bakanlığı İklim Değişikliği Web Sitesiwww.iklim.cevreorman.gov.trElektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü“Binalarda Enerji Verimliliğine Yönelik Toplum Bilincinin Artırılması”ENVER-IPAB Projesi www.eie.gov.trBölgesel Çevre Merkezi-REC Türkiye www.rec.org.trAvrupa Birliği24


Avrupa Birliği Bilgi AğıAvrupa Birliği Türkiye DelegasyonuUğur Mumcu Cad. No: 88 Kat: 406700 Gaziosmanpaşa ANKARATel: (+90 312) 459 87 00Faks: (+90 322) 446 67 37delegation-turkey@ec.europa.euAdana AB Bilgi MerkeziAdana Ticaret OdasıAbidinpaşa Cad. No:5201010 Seyhan ADANATel: (+90 322) 351 39 11Faks: (+90 322) 351 80 09alpar@adana-to.org.trwww.adana-to.org.trAnkara AB Bilgi MerkeziTürkiye Odalar Borsalar BirliğiDumlupınar Bulvarı No:252(Eskişehir Yolu 9.km) 06530 ANKARATel: (+90 312) 218 23 93Faks: (+90 312) 218 23 84seda.gulen@tobb.org.trwww.tobb.org.trAntalya AB Bilgi MerkeziAntalya Ticaret ve Sanayi OdasıÇevre Yolu ÜzeriGöksu Mah. Gazi Bulvarı No:53107260 ANTALYATel: (+90 242) 314 37 42–43Faks: (+90 242) 314 37 38btopkaya@atso.org.trwww.atso.org.trBursa AB Bilgi MerkeziBursa Ticaret ve Sanayi OdasıOrganize Sanayi BölgesiMavi Cad. 2. Sok. No:216159 Nilüfer BURSATel: (+90 224) 275 16 00Direkt Tel: (+90 224) 275 16 91Faks: (+90 224) 275 16 99demir@btso.org.trwww.btso.org.trDenizli AB Bilgi MerkeziDenizli Sanayi OdasıGazi Mustafa Kemal Paşa BulvarıNo: 76/2-3 P.K:88 20100 DENİZLİTel: (+90 258) 242 10 04Faks: (+90 258) 263 81 25cansun@dso.org.trwww.dso.org.trDiyarbakır AB Bilgi MerkeziDiyarbakır Ticaret ve Sanayi OdasıYusuf Azizoğlu Cad.Fiskaya DİYARBAKIRTel: (+90 412) 228 17 18Faks: (+90 412) 224 45 12mngunes@dtso.org.trwww.dtso.org.trAB Bilgi MerkezleriEdirne AB Bilgi MerkeziEdirne ValiliğiHükümet Cad. PaşakapısıGüney Köşkü 22020 EDİRNETel: (+90 284) 214 93 13Faks: (+90 284) 214 22 13laletuzuner@hotmail.comwww.edirne.gov.trEskişehir AB Bilgi MerkeziEskişehir Ticaret Odası2 Eylül Cad. No:28/6 26010 ESKİŞEHİRTel: (+90 222) 230 72 30–251Faks: (+90 222) 230 72 33eu-contact@etonet.org.trwww.etonet.org.trGaziantep AB Bilgi MerkeziGaziantep Ticaret Odasıİncilipınar Mah. 16 No.lu Sok.27002 Şehitkâmil GAZİANTEPTel: (+90 342) 220 30 30Faks: (+90 342) 231 10 41gozdekaraata@gto.org.trwww.gto.org.trİstanbul AB Bilgi Merkeziİstanbul Ticaret Odası Merkez BinaReşadiye Cad. 34112Eminönü İSTANBULTel: (+90 212) 455 60 25Faks: (+90 212) 513 84 48baharozsu@gmail.comwww.ito.org.trİzmir AB Bilgi MerkeziESİAD-Ege Sanayi ve İşadamları DerneğiHeris Tower, Şehit Fethi Bey Cad.No:55, K:8 35210 Pasaport İZMİRTel: (+90 232) 483 88 33Faks: (+90 232) 483 35 25burcukurcan@esiad.org.trwww.esiad.org.trKayseri AB Bilgi MerkeziKayseri Ticaret OdasıTennuri Cad. No:6 Kiçikapı KAYSERİTel: (+90 352) 222 45 28-29Faks: (+90 352) 232 84 12basaktemiz@gmail.comwww.kayserito.org.trKonya AB Bilgi MerkeziKonya Sanayi Odası1. Organize Sanayi Bölgesiİstikamet Cad. No:1 42300Selçuklu KONYATel: (+90 332) 251 06 70Faks: (+90 332) 248 93 51yasemintelli@kso.org.trwww.kso.org.trMersin AB Bilgi MerkeziMersin Ticaret ve Sanayi OdasıÇankaya Mah. Atatürk Cad.MTSO Hizmet Binası, Kat:3 MERSİNTel: (+90 324) 238 95 00Faks: (+90 324) 231 96 97abinfo@gmail.comwww.mtso.org.trSamsun AB Bilgi MerkeziSamsun Ticaret ve Sanayi OdasıHançerli Mah. Abbasağa Geçidi No:8No:8 55020 SAMSUNTel: (+90 362) 432 36 26Faks: (+90 362) 432 90 55muberra@samsuntso.org.trnecmialic@gmail.comwww.samsuntso.org.trŞanlıurfa AB Bilgi MerkeziŞanlıurfa Ticaret ve Sanayi OdasıSarayönü Cad. No:72 ŞANLIURFATel: (+90 414) 215 28 20Faks: (+90 414) 215 75 05bogazici03@gmail.comwww.sutso.org.trTrabzon AB Bilgi MerkeziTrabzon Ticaret ve Sanayi OdasıPazarkapı Mah. Sahil Cad.No:103 TRABZONTel: (+90 462) 326 80 70Faks: (+90 462) 321 88 77yakupkarbuz@gmail.comwww.ttso.org.trVan AB Bilgi MerkeziVan Ticaret ve Sanayi OdasıAlipaşa Mah. İskele Cad. No:83 VANTel: (+90 432) 214 39 89Faks: (+90 432) 216 44 88keremoruc@vatso.org.trwww.vatso.org.tr


TRec.europa.eu/climateactionAcil önlem alınmazsa gezegenimizingeri döndürülemez bir iklimdeğişikliği <strong>ile</strong> karşı karşıya kalacağıkonusunda artan bir uluslararasıuzlaşım bulunuyor. AB; etkili birenerji ve iklim değişikliğipolitikasıyla, 2020 yılına kadar “seragazı” salınımlarını en az %20 azaltmataahhüdü ve daha da iddialı hedeflerle uluslararası müzakerelereöncülük ediyor. Böylece AB, şimdiden iklim değişikliğine karşı etkili biryanıt oluşturdu. İzlenen bu politika, dünyada sıcaklıkların 2°C’den dahafazla artmasının önlenmesine yardımcı olacaktır. Günümüzde giderekdaha çok sayıda bilim adamı 2°C’lik bir artışın dünyayı geri dönüşüolmayan bir noktaya getireceğini düşünüyor. Bu hedefe ulaşmak için,enerji kaynaklarını daha sürdürülebilir bir şekilde kullanmalı; dahayen<strong>ile</strong>nebilir enerji biçimlerine geçmeli; karbondioksit yakalama vedepolamayı gerçekleştirmeli; ve son olarak ormansızlaşmayı tersinedöndürme çabalarını daha ciddiye almalıyız. Bu önlemler, yaşamtarzlarımızda bazı değişiklikler yapmamızı gerektirse de bizlerin vegelecek nesillerin yaşam standartlarından ödün vermesinigerektirmiyor.JV-80-10-291-TR-CISBN 92-79-15515-4Avrupa BirliğiTürkiye Delegasyonuwww.avrupa.info.tr9 7 8 9 2 7 9 1 5 5 1 5 4

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!