Hanzade_ Aglama Gozlerim - ÐеÑод ÑÑÐµÐ½Ð¸Ñ ÐлÑи ФÑанка
Hanzade_ Aglama Gozlerim - ÐеÑод ÑÑÐµÐ½Ð¸Ñ ÐлÑи ФÑанка
Hanzade_ Aglama Gozlerim - ÐеÑод ÑÑÐµÐ½Ð¸Ñ ÐлÑи ФÑанка
- No tags were found...
PDF'lerinizi Online dergiye dönüştürün ve gelirlerinizi artırın!
SEO uyumlu Online dergiler, güçlü geri bağlantılar ve multimedya içerikleri ile görünürlüğünüzü ve gelirlerinizi artırın.
самом деле его очень любили, но), evli olması onları (то, что он женат, их),samimi ilişkiye girmekten alıkoyuyordu (удерживало от того, чтобы войти вискренние отношения). Geçen yıl (в прошлом году), bir Polonyalı kızın peşinetakılmış (он увязался за одной польской девушкой; peşine takılmak —увязаться за кем-то), Polonya'ya kadar gitmiş (доехал до Польши), on günsonra perişan, eve dönmüştü (через десять дней, печальный, вернулся домой).Romen kızları, aslında onu çok beğeniyorlardı ama, evli olması onları, samimiilişkiye girmekten alıkoyuyordu. Geçen yıl, bir Polonyalı kızın peşine takılmış,Polonya'ya kadar gitmiş, on gün sonra perişan, eve dönmüştü.Adriyano, İngilizceyi çok iyi bildiği için (Адрияно, поскольку он очень хорошознал английский), bütün kusurlarına rağmen (несмотря на все его недостатки),otellerin gözde elemanıydı (был любимым работником отелей; eleman —работник, сотрудник). Otellerinde az sayıda Avusturyalı, biraz Polonyalı turistvardı (в отелях в малом количестве были австрийские, немного польскихтуристов). Tabii bir de kendi ülkelerinin yerli turistleri (конечно, были иместные туристы, из собственных краев).Adriyano, İngilizceyi çok iyi bildiği için, bütün kusurlarına rağmen, otelleringözde elemanıydı. Otellerinde az sayıda Avusturyalı, biraz Polonyalı turistvardı. Tabii bir de kendi ülkelerinin yerli turistleri.Adriyano onları hiç sevmiyordu (Адрияно совсем их не любил). Çünkü gelirken,(потому что, приезжая) çocuklarının oturaklarını bile getiriyorlar (онипривозили с собой даже ночные горшки своих детей), oteli perişan ediyorlardı(приводили отель в беспорядок). Ama yurttaşlarıydı (но они были егосоотечественниками), çaresiz katlanıyordu (он волей-неволей терпел;katlanmak — покориться, примириться, терпеть). Bu tesislerde tatil yapmakonların da hakkıydı (у них также было право отдыхать в этих гостиницах; tesisМультиязыковой проект Ильи Франка www.franklang.ru 4