12.07.2015 Views

Dergi pdf için tıklayın - TTMD

Dergi pdf için tıklayın - TTMD

Dergi pdf için tıklayın - TTMD

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Türk Tesisat Mühendisleri Derneği1992 yılında ısıtma, soğutma, klima, havalandırma, sıhhi tesisat, yalıtımve yangın alanlarında Mekanik Tesisat Mühendisliği’nin ve sektörüntopluma verdiği hizmetlerin geliştirilmesi amacıyla kurulan Türk TesisatMühendisleri Derneği -<strong>TTMD</strong> bugün; tasarımcı, uygulayıcı, öğretimgörevlisi, imalatçı, mümessil ve işletmeci gibi değişik disiplinlerden profesyonellerinortak amaçlar için biraraya geldiği, sektörün en büyük siviltoplum kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.<strong>TTMD</strong>; öncelikle profesyonel hizmet veren meslekdaşlarıyla, yeni mezunmühendisler ve bu meslekte yetişmek isteyen öğrencilerin uygulamaalanındaki eğitim ve araştırmaları için gerekli bilgi ve teknolojitransferinin gerçekleşmesine katkıda bulunmak, sektördeki bilgi birikiminive bilgi alışverişini artırarak, daha iyi bina ve tesislerin yapılmasıile ülkemizde güvenli, konforlu, sağlıklı, enerjiyi verimli kullanan ve çevreyikoruyan yaşam alanları yaratmayı amaçlamaktadır. <strong>TTMD</strong> bu doğrultuda;kamu kurum ve kuruluşları, sanayi, üniversite, araştırma kurumlarıve diğer meslek ve uzmanlık grupları ile dayanışma ve eşgüdümiçinde pek çok çalışma gerçekleştirmektedir.<strong>TTMD</strong>, uluslararası platformlarda Türk tesisat mühendislerini temsilederken, ayrıca yurtdışı meslek örgütleri ile temaslarını sürdürereksektör ile ilgili bilgi ve teknolojik gelişmeleri izlemekte ve üyelerineiletmektedir.<strong>TTMD</strong>, sürekli olarak düzenlediği seminer ve kursların yanında sempozyumve kongreler de organize etmekte, Tesisat sektörüyle ilgili doğru veçağdaş bilgiler içeren dergi, kitap ve el kitapları yayınlamakta, “UygulamaKuralları”nı koymakta, mesleği uygularken ülkenin gelişiminekatkıda bulunmak yönünde, tüzüğünde yazılı hususlar çerçevesindeçalışmalar yaparak, kamuya yararlı sonuçlar alınmasına katkıdabulunmaktadır.Yönetim KuruluGürkan ARI (Başkan)M. Bülent ÖZGÜR (Başkan Yardımcısı)Baycan SUNAÇ (Başkan Yardımcısı)Hırant KALATAŞ (Başkan Yardımcısı)Bünyamin ÜNLÜ (Genel Sekreter - Üye)Murat GÜRENLİ (Sayman Üye)Abdurrahman KILIÇ (Üye)Ömer KÖSELİ (Üye)Güniz GACANER (Üye)Kemal Gani BAYRAKTAR (Üye)Tuba Bingöl ALTIOK (Üye)Sarven ÇİLİNGİROĞLU (Üye)Ramazan YAZGAN (Üye)Metin Karabacak, AdanaZüleyha Özcan, AnkaraAyşen Hamacıoğlu, Antalyaİbrahim Akdemir, BursaTefik Demirçalı, DenizliÖzcan Türkbay, EskişehirGöksel Duyum, İstanbulTürk Tesisat Mühendisleri DerneğiTemsilciliklerGeçmiş Dönem Başkanlarıİbrahim Üstün Tatlıdil, İzmirNecdet Altuntop, Kayseriİlhan Tekin Öztürk, KocaeliÖner Boysal, KonyaOrhan Cazgır, SamsunMustafa Eyriboyun, ZonguldakKurucu Onursal Başkan I. Dönem - Celal OkutanCelal Okutan II. Dönem - Numan ŞahinIII. Dönem - M.Serdar GürelIV. Dönem - Ömer KantaroğluV. Dönem - Engin KenberVI. Dönem - B.Erdinç BozVII. Dönem - Hüseyin ErdemVIII. Dönem - Abdullah BilginIX. Dönem - Cafer ÜnlüUluslararası ÜyeliklerAmerican Society of Heating,Refrigerating and Air-Conditioning EngineersFederation of European HVAC AssociationsClimamed<strong>TTMD</strong> <strong>Dergi</strong>si Makale Yazım Etik Kuralları1. Makalelerin konusu, mekanik tesisat mühendisliği uygulamaları,projelendirme ve hedef kitlenin genel meslekî ilgisine yönelikkonulardan seçilmelidir.2. Makalelerde ciddi ve teknik bir dil kullanılmalı, genel ahlakkurallarına riayet edilmelidir.3. Makalelerde geçerli dil Türkçe’dir. Teknik bir zorunlulukolmadıkça kullanılan kelimelerin yabancı dilde olmamasınaözen gösterilmelidir.4. Makalelerde belirli bir zümre, sınıf, kişi, şirket veya şirketlertopluluğunun menfaati öne çıkarılamaz veya hedef gösterilemez.Bu konuda reklam veya propaganda yapılamaz.5. Özellikle sistem veya cihaz tanıtımı yapılan makalelerde,kesinlikle ürünün (veya sistemin) markası kesinlikle belirtilmediğigibi; imalatçı, uygulamacı vs. firmaların tanıtım ve reklamı dayapılamaz.6. Makale başlıkları herhangi bir firmaya ait reklam sloganlarıylaaynı olamaz veya benzerlik göstermez.7. Yayımlanması teklif edilen makaleler daha önce herhangi birdergi veya kitapta yayımlanmamış olmalıdır.8. Aynı makale, farklı tarihlerde de olsa, iki defa yayımlanamaz.9. Makalelerde bilerek veya yönlendirme amacıyla yanlış bilgilerverilemez.10. Makalede anlatılan konu yazarın sorumluluğundadır.<strong>TTMD</strong> <strong>Dergi</strong>si Makale Yazım Etik Kuralları1. Yazar adları, 50 kelimeyi geçmeyecek, özgeçmişleri ile birliktesunulmalıdır.2. Makale ile birlikte 100 kelimeyi geçmeyecek şekilde, türkçeözet sunulmalıdır.3. Makaleler ile birlikte 100 kelimeyi geçmeyecek şekilde, ingilizceözet sunulmalıdır.4. Makaleler tercihen “Microsoft Word” formatında, 9 punto, tekara yazılmalıdır.5. Makaleler Times New Roman yazı karakteri kullanılarak ikiyana yaslanmış olarak ve 1,5 aralıklı yazılmalıdır.6. Makale bölümleri arasında bir satır aralığı boşluk bırakılmalıdır.7. Tablo ve şekillere ait başlıkların ilk harfleri büyük harf diğerleriküçük harf olmalıdır.8. Makaleler 6 sayfayı geçemez.9. Metin içinde açıklama niteliğindeki dipnotlara yer verilmemelidir.Dipnot niteliği taşıyabilecek her türlü açıklama numaralandırılarakmetnin sonundaki notlar başlığı altında sıralanmalıdır.10. Metin veya notlar içinde yer alacak alıntılar yazar soyadı/soyadlarıve yayın yılı olarak parantez içerisinde belirtilmelidir.11. Kaynaklar bildirinin en son bölümünde sunulmalı ve yazarsoyadlarına göre alfabetik olarak dizilmelidir.12. Makaleler sırayla Başlık, Yazar İsimleri, Özet, İngilizce Başlık,Abstract, Giriş, Ana Metin, Referanslar / Kaynaklar, Ekler (eğervarsa), Özgeçmiş bölümlerinden oluşmalıdır.13. Makaleler A4 ebadında yazıcı çıktısı halinde e-posta veya CDile dernek merkezi adresine ulaştırılacaktır.14. Makalelerle birlikte görsel dökümanlarla (dia, fotoğraf, resim,grafik, çizelge) orjinallerinin sunulmasına özen gösterilmelidir.15. Makalelerin ingilizce ve türkçe anahtar kelimeleri yazılmalıdır.Makale Gönderim Adresi<strong>TTMD</strong> Genel MerkeziBestekar Sk. Çimen Apt. No:15/2Kavaklıdere/AnkaraTel : 0 312 419 45 71-72Faks :0 312 419 58 51Web: www.ttmd.org.trE-posta: ttmd@ttmd.org.tr


6İçindekiler Contents<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 20135 - Başkandan10- Haberler10- ETKB Bakanı Taner Yıldız ile Toplantı11-12 - <strong>TTMD</strong> Başkanı Enerji VerimliliğiHaftası Forumu ve Fuarına Katıldı13 - Isı Yalıtım Bilinci ve 2017 YaklaşımlarıTüyap Fuarı Adana16- SmartHeat Projesi’nde ÇalışmalarDevam Ediyor17- <strong>TTMD</strong> Yeni Yıl Kokteylleri Yapıldı18- Hastane ve Alışveriş MerkezlerindeKojenerasyon Uygulamaları Anlatıldı19- Mühendislikte Yöneticilik ve LiderlikSemineri Yapıldı


<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013İçindekiler Contents721- PV Sistemleri İle İlgili Türkiye veDünyadaki Gelişmeler Anlatıldı21- Engin Kenber Reportaj33- Makaleler33- Değişken Debili Soğutucu Akışkanlı (VRF) İklimlendirme Sistemleri“Variable Refrigerant Flow (Vrf) Air Conditioning Systems”Fatma ÇÖLAŞAN41- İlköğretim Okullarında GürültüdenRahatsızlığın Alan Çalışmalarına BağlıOlarak SaptanmasıAssessment of noise annoyance in elementaryschools according to field studiesNurgün Tamer BAYAZIT,Suat KÜÇÜKÇİFÇİ, Bilge ŞAN55- Rüzgâr Enerjisi ve GaziantepKoşullarında (500 kW Altı) Evselİhtiyaçları Giderecek Rüzgâr TürbinTasarımıWind Energy, wind turbine, wind turbine to meet thehousehold needs, Gaziantep windSerdar GÜLTUTAN


8Haberler News<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013ETKB Bakanı Taner Yıldız ile ToplantıTOBB İklimlendirme Meclisi Başkanı ZekiPoyraz, <strong>TTMD</strong> Yönetim Kurulu BaşkanıGürkan Arı, Yönetim Kurulu ÜyeleriBünyamin Ünlü, VIII. Dönem Başkanı AbdullahBilgin ve Genel Koordinatör B.Hakkı Buyruk,enerji kullanımına yönelik mevcut durumdeğerlendirmesi yaparak uygulamalardakieksiklikler ve aksayan yönlerle ilgili görüşve çözüm önerilerini sunmak üzere Enerji veTabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, BakanlıkMüsteşar Yardımcısı Zafer Benli ve YenilenebilirEnerji Genel Müdürü Yusuf Yazar’ı ziyaretettiler.Toplantıda, enerji üretimi ve kullanımıkonusunda hazırlanan yasa ve yönetmeliklerin,Enerji, Bina, Sanayi ve Tarım sektörlerinintamamını kapsayacak şekilde bütüncül olarakhazırlanmasının önemi; lisans almak üzereyeni başvurusu yapılan ancak kojenerasyonveya trijenerasyon sistemine sahip olmayandoğalgazlı termik santrallara izin verilmemesi;kojenerasyon tesislerinin yapımında önceliğinyapı sektöründe olması gerekliliği; mevcutelektrik üretim santrallerinin 2023 yılına kadarbelirli bir program dahilinde atık ısısındanyararlanılır hale getirilmesi; ısıtma ve soğutmamodunda çalıştığı sürece elektrik üreten,atık ısıyı değerlendirebilen yüksek verimlitesislerde üretilen elektrik enerjisinin lisansşartı aranmaksızın koşulsuz alımının devlettarafından garanti edilmesi; bina ısıtmasistemlerinin merkezi ve bölgesel olmasıgerekliliği; binalara enerji kimlik belgesiverilmesinde kullanılan BEP-TR yazılımı veısı paylaşım yönetmeliğindeki eksikliklerve ısı yalıtımının önemi gibi çok sayıdakikonuda <strong>TTMD</strong>’nin önerileri aktarılmış buhususlarda Avrupa’nın gelişmiş ülkelerindekiuygulamalardan örnekler verilmiştir.Ayrıca, toplu konut alanları, büyük resmive ticari binalar, üniversite kampüsleri vb.yerlerin ısıtmasında da kullanılmak üzerepaket kojen sistemlerin kullanımının zorunlututulması, küçük kapasiteli mikrokojensistemlerin elektrik üretiminde mahsup sistemikapsamına alınması ve bu tür uygulamalardadevletin elektrik enerjisi alımında garantörolması hususlarını kapsayacak düzenlemelerinyapılması gerektiği görüşü de paylaşılmıştır.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızise önerilen bazı hususlarda düzenlemeyapılmasının düşünüldüğünü belirterek,önerilerin mali boyutunu kapsayan basit amadetaylı bilgi gönderilmesini istemiştir.


9<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013<strong>TTMD</strong> BaşkanıEnerji VerimliliğiHaftası Forumuve Fuarına KatıldıÜlkemizde 1981 yılından bu yana aralıksızkutlanan Enerji Verimliliği Haftası kapsamındagerçekleştirilen çeşitli etkinliklerden biri olanUEVF 2013 - 4.Ulusal Enerji Verimliliği Forumve Fuarı, 10 - 11 Ocak 2013 tarihlerinde “VerimliKullanırsan, Enerji Gelecektir” teması ile WOWConvention Center İstanbul’da gerçekleştirildi.Her yıl ocak ayının ikinci haftasına, YenilenebilirEnerji Genel Müdürlüğü koordinasyonunda MilliEğitim Bakanlığı, Türkiye Odalar ve BorsalarBirliği, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraştırmaKurumu, Makina Mühendisleri Odası ve ElektrikMühendisleri Odası işbirliği ile kutlanan etkinliğekamu kurum ve kuruluşları, özel sektörden üstdüzey yöneticiler ve akademisyenler katıldı.UEVF 2013 gerçekleştirilen oturumlar:Haberler News• Enerji Verimli Ürün ve Teknolojiler• İdari ve Kurumsal Yapı ve Yapılanmalar• Enerji Arz Güvenliği ve İklim DeğişikliğiBağlamında Yenilenebilir Enerji• Yan Etkinlikler: Ürün ve Hizmet SunumlarıUEVF 2013 kapsamında düzenlenen “Bina veHizmetler Sektöründe Enerji Verimliliği” konulupanele, <strong>TTMD</strong> Yönetim Kurulu Başkanı GürkanArı, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndanMurat Bayram, İnşaat Malzemeleri SanayicileriDerneği adına Ertuğrul Şen, Çevre Dostu YeşilBinalar Derneği adına Dr. Duygu Erten panelistolarak katılırken; oturumun başkanlığını ErdalÇalıkoğlu yürüttü.<strong>TTMD</strong> Başkanı Gürkan Arı, panelde yaptığıkonuşmada şunları söyledi: “Özellikle BinaEnerji Performans Yasasının çıkmasıyla birlikteenerjiye bakış açımız değişti. Enerji kimlikbelgesi ve Isı gider paylaşım yönetmeliğininçıkması önemli ancak gecikmiş uygulamalar.Bunlar hızlı olarak devreye girmeli veuygulanabilirlikleri artırılmalıdır. Bu konuylailgili başlatılan çalışmalarda nelerin değiştiğini,kaydedilen aşamaların neler olduğunugörmemiz lazım. Ölçülemeyen hiçbir şeyin• Dünyada ve Türkiye’de Enerji VerimliliğiÇalışmaları Örnekleri ve Sonuçları• Bölgesel Isıtma Ağları• Sanayide Enerji Verimliliği Stratejileri• Bina ve Hizmetler Sektöründe EnerjiVerimliliği Stratejileri• Ulaşım Sektöründe Enerji VerimliliğiStratejileri• Sürdürülebilir Finansman Modelleritasarrufu olmaz, bu nedenle kimlik belgesi çokönemli. Mevcut binalara kimlik belgesi vermeyebaşladık. Yasaya göre mevcut binaların tümü2017’ye kadar enerji kimlik belgesi almalı. Şuana kadar yüzde kaçını donatabildik bilmemizlazım. Dernek olarak Avrupa’da enerjikimlik belgesi ile ilgili hangi uygulamalarınyapıldığını araştırarak çalışmalar yaptıkTOBB İklimlendirme sektörü ve dernekler


10Haberler News<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013adına. Çalışmalarımızı raporlayıp gereklikurumlara ilettik. Yapılacak programlarda buçalışmalarımız dikkate alınacağını umuyoruz.Binalarımızın yalıtım düzeyi iyileştirilmesiyleilgili ciddi çalışmalar yapıldı. Isı gider paylaşımyönetmeliği çok önemli. Hızlı bir şekildeuygulamaya geçmesi gerekiyor. Uygulamadaciddi sıkıntılar var, yakında giderilecektir diyeCLIMAMED’13Tanıtım Çalışmaları Sürüyorumuyoruz. Enerji verimliliğinden bahsediyoruzama devletimiz enerjiyi verimli kullanmıyor.Bakanlıklar arasında eş güdüm yok. Biz ithalettiğimiz 50milyar metreküp doğalgazın%50’ye yakınını elektrik üretiminde harcıyoruz.Doğalgaz çevirim santrallerinde düşük verimlekullanıyoruz bu enerjiyi. Oysa teknolojikolarak gelişmiş ülkelerde %90-95 gibioranlarda verimle kojenerasyon-trijenerasyonuygulamaları yapılıyor, atık ısıyla şehir ısıtmasıyapılıyor. Bizde bu uygulama ile tasarrufedilebilecek rakam, toplam ithal ettiğimizdoğal gazın %25’ini oluşturuyor. Toplam ithaledilen doğal gazın binalarda kullanılan kısmı%20. Teorik olarak binalarda kullandığımızdoğalgazın daha fazlasını gökyüzüne atıyoruz.Yapılması gereken, yurtdışındaki denenmişbaşarılı uygulamaları ülkemize de taşımaktır”şeklinde konuştu.Uluslararası Akdeniz İklimlendirme Kongresi CLIMAMED’13 ‘ün tanıtım çalışmaları yoğun birşekilde sürdürülüyor. Akdeniz Ülkeleri Tesisat Mühendisleri Dernekleri(ATECYR-İspanya, APIRAC-Portekiz, AICARR-İtalya, AICVF-Fransa, <strong>TTMD</strong>-Türkiye)’nin ortaklaşa düzenlediği ve <strong>TTMD</strong>’nin evsahipliğinde 3-4 Ekim 2013 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşecek Kongre ile ilgili olarak ASHRAEKongresi’nde de tanıtım çalışması yapıldı.26-30 Ocak 2013 tarihlerinde Dallas’ta düzenlenen Kongre’ de standa görev alan Kongre SekreteriMelisa Basut tarafından, gerek Kongre, gerekse Türkiye hakkında ziyaretçilere bilgi verildi veKongre duyuru broşürleri dağıtıldı. Ayrıca, AHR fuarında Climamed’13 ile ilgili broşürler dağıtıldı.Buarada <strong>TTMD</strong> Başkanı Gürkan Arı ve Climamed Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Ünlü ile FransaAICVF Başkanı Bertrand Montmoreo Climamed standını ziyaret ettiler.


11<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Haberler NewsIsı Yalıtım Bilinci ve 2017 YaklaşımlarıTüyap Fuarı AdanaTÜYAP Adana İnşaat 2013 Fuarı kapsamında "Isı Yalıtım Bilinci ve 2017 Yaklaşımları Paneli”düzenlenmiştir. Panele, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Enerji Verimliliği Daire Başkan Vekili MuratBayram, İZODER Başkan Yardımcısı Ertuğrul Şen ve <strong>TTMD</strong> Genel Koordinatörü B. Hakkı Buyrukkonuşmacı olarak katıldılar.Türkiye’nin genel enerji durumu, yeşil bina yaklaşımında enerji verimli tasarımın önemi ve yasaldüzenlemelerdeki eksiklikler ve aksayan noktalar özelinde bir sunum yapan B. Hakkı Buyruk,Türkiye’deki bina sektörüne yönelik mevcut durum değerlendirmeleri yapmış, 2017 yaklaşımlarıkapsamında dünyadaki uygulamalardan örnekler vererek özellikle aksayan yasal düzenlemelerinuygulanabilir olması için dikkate alınması gereken hususlarda bilgilendirmeler yapmıştır. MuratBayram ve Ertuğrul Şen ise mevcut yasal düzenlemeler ve aksayan noktaların düzenlenmesi içinyapılan çalışmalar ve ısı yalıtımının önemi konularına değindiler.SmartHeat Projesi’nde ÇalışmalarDevam EdiyorSmartHeat projesi kapsamında Türkiye’de düzenlenmesi planlanan 37.Ay toplantısı <strong>TTMD</strong>’ninev sahipliğinde 17-18 Ocak 2013 tarihlerinde Ankara Genel Merkez Ofisimizde yapılmıştır.<strong>TTMD</strong> Başkanı’nın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya İngiltere, İspanya, Almanya, İrlanda veAvusturya’dan proje ortaklarının temsilcileri katılmışlardır. Katılımcılar, iki gün devam eden etkinlikçerçevesinde, <strong>TTMD</strong> koordinatörlüğünde yapılan uygulamayı da yerinde incelemeler yapmış veAnıtkabir ziyareti ile programı tamamlamışlardır.SmartHeat projesi kapsamında geliştirilen proje modülünün saha uygulaması Beytepe – Ankara’dabulunan ve 4 kişilik bir ailenin ikamet ettiği müstakil bir evde gerçekleştirilmektedir. Toplam 250


12Haberler News<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013m2 kapalı alana sahip villa tipi evde yoğuşmalı tip bireysel ısıtma sistemi kullanılmakta ve yerdenısıtma yapılmaktadır. SmartHeat modülünün gerek tesisatı gerekse kontrol sistemi montajlarımevcut sistemden bağımsız çalışabilecek şekilde tasarlanmıştır. Bir başka deyişle, ev sakinlerininkonforlarının her şartta sağlanması amacıyla ısıtma sistemi, tesisat, vanalar ve kumanda sistemleriyedeklenerek tasarlanmış ve uygulanmıştır.Ankara’da yapılan uygulamada, yenilenebilir enerji kaynağı olarak seçilen Güneş EnerjisiSisteminin binaya montajına 04 Ocak 2013 tarihinde başlamış ve 26 Şubat 2013 kadar geçensüreçte; İngiltere’den gönderilen kontrol sistemleri, Almanya’dan gönderilen ve proje kapsamındageliştirilmiş olan yoğun termal enerji depolama yapabilme özelliğine sahip (Erime Sıcaklığı 420C olan parafin içeren) ısı depolama tankları, evsel sıcak kullanım suyu hattı için gerekli olanAvusturya menşeli yüksek verimli eşanjör sistemi ve Türkiye’de yaptırılan yeni akümülasyontankının mevcut ısıtma ve evsel sıcak su sistemlerine entegrasyonu çalışmaları tamamlanmıştır.Takip eden süreçte ise SmartHeat sistemi vasıtasıyla güneş enerjisinden sağlanacak termalkatkının belirlenebilmesi için gerekli olan veri toplama ve izleme çalışmaları başlatılmış olupçalışmalar halen devam etmektedir. Üç yıl süreli bu proje hakkındaki bilgilere www.smartheat.org.uk adresinden de ulaşılabilmektedir.


13<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Haberler News<strong>TTMD</strong> Yeni Yıl Kokteylleri Yapıldı<strong>TTMD</strong> ailesi 2013 yılını kokteyller eşliğinde karşıladı. <strong>TTMD</strong> İstanbul İl Temsilciliği tarafındandüzenlenen “Yeni Yıla Merhaba Kokteyli” 20 Aralık 2012 tarihinde Ataşehir Radisson Blu Hotel’deyapıldı. Bu yıl ilk kez olarak <strong>TTMD</strong> İstanbul Ofis’i dışında gerçekleştirilen kokteyle çok sayıda<strong>TTMD</strong> Üyesi, sektör temsilcisi, <strong>TTMD</strong> Yönetim Kurulu Başkanı ve Üyeleri katıldı. Gelecek yıl içinplanların ve iyi dileklerin iletildiği kutlama partisinde konuklar canlı müzik eşliğinde hoş vakitgeçirdiler. Gecede ayrıca <strong>TTMD</strong> Başkanı Gürkan Arı, tesisat sektörüne önemli hizmetlerde bulunanüyelere ve geçmiş dönem yönetim kurullarında yer alan üyelere plaket takdim etti. <strong>TTMD</strong> 20.Yılınedeniyle basılan “Yirmi Yıllık Yolculuğumuz 1992-2012” adlı kitap da dağıtıldı. Gecenin sonunda<strong>TTMD</strong> İstanbul Temsilcisi Göksel Duyum’a ve <strong>TTMD</strong> Üye İlişkileri Komisyonu’na teşekkür edildi.<strong>TTMD</strong> Ankara ve İzmir Temsilcilikleri’nin düzenlemiş olduğu kokteyllerde de birçok üye, yönetimkurulu üyesi ve duayen, aynı zamanda 20. yılını kutlayan <strong>TTMD</strong>’nin çatısı altında bir araya geldi.Büyük Mekanik Sistemler İçin Uygulamalıve Karşılaştırmalı Tasarım Kriterleri, IsıPompaları ve Klasik Sistemler AnlatıldıTürk Tesisat Mühendisleri Derneği Ankara İlTemsilciliği tarafından düzenlenen “BüyükMekanik Sistemler İçin Uygulamalı veKarşılaştırmalı Tasarım Kriterleri, Isı Pompaları veKlasik Sistemler” konulu seminer 12 Ocak 2013tarihinde Ankara Plaza Otel’de gerçekleştirildi.Oturum başkanlığını Abdullah Bilgin’in yürüttüğüseminere Nurettin Küçükçalı konuşmacı olarakkatıldı.Seminerde bir sunum gerçekleştiren Küçükçalı,ısı pompaları çeşitlerini tablolar eşliğindeanlatarak farklı yakıt tipleriyle sağlanan ısınmaverimlerini paylaştı. Isı pompası uygulamalarından örnekler veren konuşmacı iyi ve kötü dizaynedilmiş kazan dairesi görsellerini aktardı. Seminerin son bölümünde elektrik motorlarında enerjitüketimi dağılımını anlatan Küçükçalı, katılımcılardan gelen soruları yanıtladı. Seminer, Ankara İlTemsilciliği’nin oturum başkanı ve konuşmacıya teşekkürüyle son buldu.


14Haberler News<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Hastane ve Alışveriş MerkezlerindeKojenerasyon Uygulamaları AnlatıldıTürk Tesisat Mühendisleri Derneği İstanbulİl Temsilciliği tarafından düzenlenen 2012-2013 yılı Eğitim Seminerlerinin 5.’si 5 Ocak2013 tarihinde Taksim Green Park Otel’deyapıldı. Hastane ve Alışveriş MerkezlerindeKojenerasyon Uygulamaları konulu seminerinoturum başkanlığını Dilşad Baysan Çolakyürütürken, Özay Kas seminere konuşmacıolarak katıldı.Seminerin ilk bölümünde kojenerasyonuntanımını ve tercih edilme nedenlerini anlatanÖzay Kas, kojenerasyon ve diğer sistemlerinverim karşılaştırmasını yaparak kojenerasyonteknolojileri hakkında teknik bilgiler verdi.Kojenerasyon sisteminin kullanım alanlarınadeğinen Kas, kojenerasyon ve trijenerasyonuygulaması için ısıtma-soğutma sistemi akışdiyagramını anlattı.İkinci bölümde hastane ve alışverişmerkezlerinde kojenerasyon uygulamalarınaörnekler veren konuşmacı; hastane vealışveriş merkezlerinin günlük ve mevsimselelektrik tüketimlerini, elektrik tüketim-üretimdeğerlerini, günlük ve mevsimsel ısıtma ihtiyacıverilerini tablolar halinde açıklayarak enerjigiderleri karşılaştırması yaptı. Katılımcılardangelen soruların yanıtlandığı son bölümünardından seminer, <strong>TTMD</strong> İstanbul TemsilcisiGöksel Duyum’un oturum başkanı vekonuşmacıya teşekkürüyle son bulduMühendislikteYöneticilik veLiderlik SemineriYapıldıTürk Tesisat Mühendisleri Derneği Antalyaİl Temsilciliği tarafından düzenlenenMühendislikte Yöneticilik ve Liderlik Semineri 12Ocak 2013 tarihinde Antalya’da gerçekleştirildi.Seminere Mak. Yük. Müh. Hüseyin Mervişkonuşmacı olarak katılırken, <strong>TTMD</strong> AntalyaTemsilcisi Ayşen Hamamcıoğlu seminer öncesibir konuşma yaptı. Mühendislik mesleğininaynı zamanda bir sistem yöneticiliği olduğunuvurgulayan Hamamcıoğlu, mühendislikfakültelerinde mesleki disiplinlerin yanındayönetim ve işletme derslerinin takviyeedilmesini gerektiğini, her mühendisin aynızamanda yönetici olarak işe başladığını belirtti.


15<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Haberler NewsSeminerde bir sunum gerçekleştiren Hüseyin Merviş, yeni dönem yöneticilerin aynı zamandatakım koçları olduğunu belirterek, yönetim becerileri ile liderlik arasındaki farkları tasniflemeninverimliliğe yapacağı katkıları anlattı. Seminer sonunda Antalya Temsilcisi Ayşen Hamamcıoğlubu yıl için planlanan Mühendis Akademi kapsamında yapılacak “Mühendislikte Etkili İletişim” ve“Mühendis Tesisat ve Satış” konulu seminerleri duyurdu.<strong>TTMD</strong> Carrier Hap Kursları Devam EdiyorTürk Tesisat Mühendisleri Derneği ve Alarko Carrier işbirliğiyle hayata geçirilen Carrier HAP –Isı Kazancı ve Sistem Tasarım Programı kursu <strong>TTMD</strong> İstanbul Temsilciliği’nde verilmeye devamediyor. 17-20 Ocak 2013 tarihleri arasında gerçekleşen 31. Kursta, 9 katılımcı daha eğitim alırken,kursun eğitimi Aziz Erdoğan ve Fatma tarafından verildi. 4 gün süren eğitimde katılımcılaraprogram hakkında genel bilgi, program terminolojisi, program hesaplama metodu, proje detayları,ekipman seçimi gibi konuların yanı sıra; ASHRAE standartları, mahal iç ve dış yük girdileri, sistemtasarımları, hava sistem tasarımları eğitmenler tarafından detaylı olarak anlatıldı. Seçilen sistemegöre değişen program girdileri irdelendi. Carrier Eğitim Kursuna katılanlara <strong>TTMD</strong> İstanbulTemsilciliği tarafından sertifika verildi.


16Haberler NewsPV Sistemleri ile ilgili Türkiye veDünyadaki Gelişmeler Anlatıldı<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Türk Tesisat Mühendisleri Derneği İzmir İl Temsilciliği tarafından düzenlenen “PV Sistemleri –Türkiye ve Dünya’daki Gelişmeler” konulu seminer 2 Şubat 2013 tarihinde MMO İzmir TepekuleKongre Merkezi Akdeniz Salonu’nda gerçekleştirildi. Oturum başkanlığını Mak. Yük. Müh. BirolYavuz’un yürüttüğü seminere Faruk Telemcioğlu ve Dr. Mete Çubukçu konuşmacı olarak katıldı.Seminerin ilk bölümünde GÜNDER Genel Sekreteri Faruk Telemcioğlu, dernek çalışmalarıhakkında bilgiler vererek güneş enerjisi kullanımını Türkiye ve dünyadan örneklerle anlattı.Daha sonra fotovoltaik teknolojiler hakkında bir sunum gerçekleştiren Dr. Mete Çubukçu, FV güçsistemi türleri ve bileşenleri, FV pazarındaki son gelişmeler ve geleceğe bakış, yasa, yönetmelikve idari çerçeveleri anlattı. Türkiye’de FV sektörünün gelişiminde izlenmesi gereken yol haritasıhakkında görüşlerini sunan Çubukçu, diğer ülkelerle kıyaslamalarda bulundu. Seminer sonunda<strong>TTMD</strong> İzmir İl Temsilcisi İbrahim Üstün Tatlıdil, oturum başkanı ve konuşmacılara teşekkür plaketitakdim etti.


18Röportaj Interview<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Engin KenberMurat Çakan: Efendim hoş geldiniz, bizenerede doğduğunuzdan, ilk eğitiminizi neredealdığınızdan bahsederseniz memnun oluruz.Engin Kenber: Ben Bursa doğumluyum amaaslında İstanbullu bir ailenin çocuğuyum.Babamın memuriyeti nedeniyle Bursa’daolduğu için Bursa doğumluyum. İki senesonra da İstanbul’a geldik, ondan sonra tahsilhayatım boyunca da hep İstanbul’daydım.İlkokulu Şişli’de, Şişli 43. İlkokul’da, sonra daliseyi Galatasaray Lisesi’nde okudum. Tabio bizim için bir avantaj oldu, yabancı lisanöğrenmiş oldum.M.Ç Kaç yılları arasında GalatasarayLisesi’ndeydiniz?E.K. Ben 1943-1951 seneleri arasındaGalatasaray Lisesi’nde okudum. 1951’de mezunoldum, Teknik Üniversiteye girdim.M.Ç Galatasaray Lisesi’nde sizde iz bırakanhocalarınızdan bir kaçını anlatabilir misiniz?E.K Galatasaray Lisesi tabi o zamanlar harpdolayısıyla Avrupa’dan Türkiye’ye gelmiş çokdeğerli hocaların olduğu bir kurumdu. Aynışey üniversitelerimiz için de geçerliydi. Birçokkişiler Avrupa’daki harp durumu ve birçok siyasisebeplerle Avrupa dışına kaçmayı, sığınmayıdaha doğrusu tercih etmişlerdi. Türkiyebundan istifade etti hakikaten. Çok değerliinsanlar, bizim seviyelerimizin, talebe olarakbizim seviyelerimizin çok üstünde seviyedekiinsanlar bize basit derslere, lise seviyesindekiderslere hocalık yaptılar. Tabi biz de onlardanistifade ettik. Bu avantajla da zaten TeknikÜniversite’nin, ben ki Galatasaray Lisesi’ninedebiyat bölümünden mezun olduğumhalde, o zamanlar şimdiki gibi böyle testusulü falan yok. Baya problemler konuyorduönünüze, onları yapıp giriyordunuz. TeknikÜniversite kendi sorularını kendi hazırlıyordu,İstanbul Üniversitesi kendi sorularını kendisi


19<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Röportaj Interviewhazırlıyordu. Biz Teknik Üniversite imtihanlarınagirip edebiyattan mezun olduğumuz haldekolaylıkla Teknik Üniversite’ye girebildik.M.Ç Teknik Üniversite’ye girmeden öncekafanızda bir meslek fikri doğmuş muydu?E.K Doğmuştu ama onu gerçekleştiremedik.M.Ç Hangi meslekti?E.K. Ben film prodüktörü olmak istiyordum.M.Ç Öyle mi? Peki hangi okulda okumayıplanlıyordunuz bunun için?E.K Okulda okumak o zamanlar yoktu, şimdivar. O zamanlar bir stüdyoya gidip çalışmakicap ediyordu. Tabi daha her şey çok yeniydi.Şimdi bugünkü Türkiye gibi düşünmemeklazım. Bizler imkanları çok dar olan insanlardıko günün Türkiye’sinde, o günün dünyasındadiyelim. Benim düşündüğüm, Almanya’da UFAfilm stüdyoları vardı. Orada bir iki tanıdığımızfalan da vardı oraya gidip o stüdyolardaçalışarak öğrenecektim.M.Ç İşin mutfağında yani..E.K Evet başka yolu yoktu zaten. Şimdi birçoküniversitede, benim kızım mesela SyracuseÜniversitesi’nin Film ve TV ProdüktörlüğüBölümü’nden mezun ama o zamanlar biz böylebir şey bilmiyorduk.M.Ç. Hangi olaylar sizde bu konuda bir istekoluşturdu? Yani çocukluğunuzda örneğin…E.K Part-time çalışmıştım. O zamanlar MünirHayri Egeli diye çok meşhur bir zat vardı buişleri Türkiye’de ilk yapanlardan. Ben onunyanında part time çalışmıştım talebeliğimsırasında. Sonra biliyorsunuz mekteplerdepiyesler yapılır falan, işte oralardan gelenşeylerle benim hoşuma giden bir meslekti.M.Ç. Aile içinde böyle kişiler var mıydı?E.K Vardı ama onlar da pek etken olamadılar.Başka bir isim bana dedi ki “doğru dürüstbir tahsil yap bunlar meslek değil.” Peki neyapayım, işte mühendis olmak falan gibi.Dedim “ben bir film prodüktörü olmak içinfalan niye okuyayım?” -“E bir mesleğin olsunsonra istediğini yaparsın” diye beni kandırdılar.Ama tabi bir kere mesleğimiz olunca o mesleğiyapmaya devam ettik.M.Ç. Bu bizi İstanbul Teknik Üniversitesi yıllarınagetirdi. Yıl?E.K Yıl 1951, haziran ayında imtihana girdikya da temmuzunda falan. İşte o senenin sonbaharında da mektebe başladık.M.Ç. İlk intibanız ne oldu?E.K İlk intibam, şimdi şöyle bir şey lisesenelerinde tabi biz o Fransız düşüncesinin,rasyonel Fransız düşüncesinin tesiri altındakalarak hocalarımızdan birşeyler öğrendik.Dolayısıyla yani matematiğe yönelmiş birtahsil benim hoşuma gitti ve memnundumhayatımdan doğrusunu isterseniz. Bilhassabeni, matematikle ilgili olması mesleğimizin,düşüncemize matematik düşüncenin tesiredeceğini tabi o zaman hissetmeye başladım.Bunu bize ilk söyleyen kişi de sonradan RatipBerker hocamız olmuştur. Bir arkadaşımız, tabiRatip Berker hoca çok şahane bir hocaydı amatabi ders zor olduğu için sene kaybedenler deçok oluyordu, millet de birazcık şikayetçiydi.Bir arkadaşımız bir gün Ratip Hocaya, “Hocambütün bunları öğreniyoruz ama bunlar bizimhayatta ne işimize yarayacak” dediği zaman,o cümleyi hiç unutmuyorum ve çok doğruolduğuna inanıyorum. “Efendim bunlarıöğreneceksiniz” o gayet kibar konuşanbir insandı, “Efendim bunlarının hepsiniöğreneceksiniz sonra hepsini unutacaksınız.Daha sonra Bakırköy Bez Fabrikası’ndaişletme müdür muavini olduğunuz zaman busizin işinize yarayacak” demişti. Bu çok güzel,genç çocuklara basit bir şekilde rasyoneldüşünmenin nasıl önemli bir şey olduğunuanlatan formül gibi geldi bana ve hala aynenRatip Bey’in dediği gibi matematik düşünceninve matematik düşünebilmenin çok önemliolduğunu, analitik düşünmenin çok önemli birşey olduğuna hala inanırım. Aynı şekilde lisehayatımızda da o zamanki felsefe hocamız dahakikaten Descartes’çiydi zaten. Onun da tabibizim formasyonumuzda çok tesiri oldu, bizirasyonel düşünceye yöneltti. Hala biliyorsunuzhem dünyada hem memleketimizde burasyonel düşünenlerle düşünmeyenler arasındatezatlar devam edip gidiyor.


20Röportaj Interview<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013M.Ç. Siz 5 sene okudunuz.E.K. 5 sene okudum ve o zamanlar yanilisenin devamı gibiydi. İsmimiz üniversiteydiama biz mektebe gelip gidiyorduk.Yoklamalar yapılıyordu aynı lisede olduğugibi. Yoklamasıyla, şeyiyle mektep gibiydive kendimize yüksek mühendis diye birtitr, bir paye koyup mezun oluyorduk amazannediyorum sonunda görüldü ki dünyadakimobil üniversitelerle tatbik edilen trendindışında bir şeydi bu. Tam bizim okuduğumuzsenelerde bunun düzeltilmesine teşebbüsettiler ama biz bir kere 5 sene okumak üzereyapılmış bir müfredatın içinde olduğumuz içinhemen değiştiremediler. Bize şey koydular,opsiyonlar koydular. İşte 4.seneden sonra birmezuniyet projesi yapma şeyi falan koydulardolayısıyla bir nevi önce “bachelor degree”alıp sonradan master yapmış gibi bir şeklesoktular bizi o zamanlar. Biz o senelerinilklerinden birileriyiz. İlki bunların 1955mezunlarıdır biz de 1956 mezunları, ilk defabu yapıldı. O yapıldığında opsiyon derslerikonuldu. İşte herkes başka bir opsiyondan şeyyapıyor, kimisi tekstil opsiyonunu kullanıyor.Isı opsiyonunda olanları, Allah rahmet eylesinFikret Narter yönetiyordu. Fikret Narter Beytesisatın önemini görüyordu daha o zamandave gene rahmetli Serbülent Bingöl Bey vardı ozamanlar.M.Ç Bakanlık yapmıştı değil mi?E.K. Sonradan bakanlık da yaptı, çok değerlibir insandı. Tabi Fikret Bey, Serbülent Bey’ibulup Teknik Üniversite’ye bize hoca getirdiğizamanlarda Serbülent Bey BayındırlıkBakanlığı’nda Tesisat Bürosu’nun başkanıydı.Ve onu ilk kuruyorlar gibi bir şeydi, daha buişler henüz gelişmemişti, öğrenilmemişti,bilinmiyordu. Bize tesisat dersleri koydular.Rahmetli Nejat Aybers bize klima konularınıanlatıyordu. Bunları opsiyon dersler olarakbiz görüyorduk, bölüm dersleri olarak. Klimaöğretiyordu ve güzel öğretiyordu hakikatençok şey, işin ruhunu anlatarak. SerbülentBey sıhhi tesisat anlatıyordu, o güne kadarduyulmamış bir şeydi. Ne demek sıhhi tesisat…Böyle bir mefhum olduğunu öğrendik orada.Ve hakikaten biz mezun olduktan sonrabu işler gelişmeye başladı ve bizler de buişleri yapan insanlar olduk yavaş yavaş. Vekendilerinden çok fayda gördük yani o zamangerek Serbülent Bey’in derslerinden gerekNejat Beyin, Fikret Narter Beyin derslerindenben şahsen çok istifade ettim, formasyonumaçok tesir etti.M.Ç Derslerde uygulama imkanı bulabiliyormuydunuz?E.K. Uygulama imkanı pek yoktu o zaman.Bizler de yani talebe zihniyetiyle tatilimizdede bir yerlerde körü körüne çalışmakistemiyorduk. Daha çok herkes Karayollarındafalan, çünkü Karayollarında stajyer olarakbile çalışsanız yevmiye veriyorlardı. Herkeskendisine stajda para kazandırabilecek biryerde staj yapmak istiyordu onun için pek fazlaşey olmadı doğrusu. Ben İstinye Tersanesi’ndestajyaptığım zaman, orada da Suavi Bey vardı,o zamanki müdür. O da bu buhar ve teknolojikonularıyla çok uğraşan bir kişiydi bize de ısıekonomisi mefhumunu ilk öğretendi. SonradanSulzer Firması’nın mümessilliğiyle falan ilgiliişler yapıyordu zannediyorum. Hakikaten ısıekonomisi diye bir şey olduğunu o zamanakadar bilmiyorduk. Şöyle söyleyeyim ısıekonomisi mesela Bomonti Bira Fabrikası’nınlojmanlarında kalorifer vardı. Buhar geliyordu,radyatörlerin içinde geçiyordu öteki taraftançıkıp havaya atılıyordu. Yani o zaman böyleydi.M.Ç Üniversitede okurken Gümüşsuyu’nda,sosyal hayatınız nasıldı yani biraz da GalatasarayLisesi mezunu olduğunuz için bunu soruyorum?O dönemdeki İstanbul nasıldı?E.K. Ben tabi bu şehrin çocuğu olduğum için,o dönemki İstanbul, tabi o kelime beni çokcezbediyor, çok güzel bir İstanbul’du. Dahafakirdik, daha yoksulduk birçok şeyimiz yoktu,eksikti. Herkesin bir pantolonu iki gömleği vardıbaşka bir şeyi yoktu ama çok mesut yaşıyorduk.Birbirimize karşı çok saygılı yaşıyorduk. Şöylebir cümle hep aklımda kalmıştır,işte yenibitirdik mektebimizi, bazı arkadaşlarımız dayurt dışında. Ya yeniden tahsillerine devametmekte. Yine böyle yurt dışına giden birarkadaşımız bir gün, Türkiye’ye gelmiştelefonlaşıyoruz. “Biz Beyoğlu’na gidiyoruz”dedik “sen de gelir misin?”. –“Ah gelemembugün tıraş olmadım” dedi. Yani bu söylenmişbir cümle, ben uydurmuyorum. Şimdi bir debugünkü Beyoğlu’nu gözünüzün önüne getirin


21<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Röportaj Interviewbelki de şöyle demek lazım “Bugün tıraş oldumgidemeyeceğim”. Öyle bir şey. Hakikatendeğişik bir İstanbul’du. Ben kendim zatenburada büyüdüğüm için bana tabi hayat dahakolay geliyordu. Çünkü arkadaşlarım, eşimdostum falan hepsi etrafımdaydı. Tabi taşradangelen kardeşlerimiz biraz daha zorlandılargerek adapte olmakta, gerek de ekonomikolarak hayata ayak uydurmakta. Yurtta kalmakveya dışarıda ucuz bir ev bulup orada kalmak,yemek vaziyetini ayarlamak, şunu bunuyapmak bütün talebelerin güçlükleri bunlar.M.Ç Ben biraz şeyi merak ediyorum. Gümüşsuyuyokuşunu tırmanırken hep merak ederim, bununbundan 50 sene önceki hali neydi, nasıldı?E.K. Gene tırmanıyorduk.M.Ç Tabiki ama o tırmanma sırasında sizicezbedecek tarihi mekanlar şimdi tahminederim yok. Bu mekanlardan bize söz edebilirmisiniz yani bizim dönemimize kalan bir şuradaRus Lokantası var.E.K O zamanlar hakiki Rus’tu, değişti tabi.M.Ç Biraz ileride belki Fischer var geçenlerde oda kapandı.E.K. Fischer o zaman, bizim olduğumuz seneBeyoğlu’ndaydı. Fischer sonra taşındı oraya.M.Ç Park Otel vardı yanılmıyorsam?E.K Biz zaten Park Otel’in hemen yanındaotururduk. Hariciye Konağı sokağında, ParkOtel’in Taksim tarafındaki yokuş olan yerdeotururduk. Park Otel eskiden bilmiyorumhangi paşanınsa, hariciye nazırlığı da yapmışbirisini konağı mıydı, lojmanı mıydı ben debilmiyorum ama hariciye konağı ismi oradangeliyor. Eskiden orada hariciye konağı diyebir şey varmış onun için orası hariciye konağısokak. Evet yokuşu çıkarken tabi biraz, ozamanlar şöyle bir şey İstanbul’un en lükssemtiydi Ayazpaşa. Ayazpaşa’da oturmakbir prestij meselesiydi. Bugünkü gibi oralardabürolar yoktu tabi. Hakikaten o apartmanlardaoturan insanlara yani o Gümüşsuyu’na inencadde üzerindeki, o lüks evlere tabi ki birözlem duyulurdu. Ama biz yani daha sonradanbu ayrımlar çıktı. Yani formasyon öyleydi, bizkimseye zengin diye haset etmezdik.M.Ç Ben daha çok yeme içme müesseseleriaçısından sormuştum.E.K. Yeme içme burada yoktu o zamanlar,Beyoğlu’nda vardı. Beyoğlu’ndakilerisöyleyebilirim. Beyoğlu’nda güzel lokantalarvardı yani art culinaire yapan, mutfak sanatınıhakikaten yapan. Bunlardan AbdullahEfendi Lokantası’ydı meşhur. AbdullahEfendi Lokantası belki de ama o tesisat işiyleuğraşmayan bir sınıf arkadaşımız AbdullahEfendi Lokantaları sahibinin damadı olmuştusonradan. Atilla Doğan sınıf arkadaşımızınadı, şimdi ünlü bir müteahhittir. Beynelmilelmüteahhittir, belki onunla da konuşmanızenteresan olabilir. Hatta bizlerden dahaenteresan şeyler size söyleyebilir çünkü çokgeniş, dünya çapında taahhüt işleri olan birkardeşimizdi.Neyse Abdullah Efendi Lokantası, gene ozamanın meşhur Yordan Lokantası.M. Ç. Yordan neredeydi?E.K. Yordan tam şimdi ismini söyleyemeyeceğimama o zamanlar Parmakkapı diye bir yervardı, şimdi yok. Zannediyorum Parmakkapı,Abdullah Efendi Lokantası Ağa Camiitarafındaydı, bu karşı sırada Parmakkapı’nınoralarda bir yerlerdeydi. Tam yerini insanhatırlayamıyor. Tam pasajın köşesinde, adınıunuttum şimdi eskiden bir İtalyan Lokantasıydı,bizim Galatasaray’daki Fransız Hocalarımızumumiyetle orada yerlerdi öğle yemeklerini.Biz tabi oraya uzaktan bakabilirdik ancak ozamanlar.Meşhur şu Rus, Tünele giderkenki neydi adı..??? Fisher şinitzel yapmasıyla meşhurdu.Beyoğlu şeyleri onlardı yani bizim lise talebesiolduğumuz senelerin meşhurları.M.Ç. Siz sinemaya ilgi duyan birisi olarak birazcıkda sinemalar?E.K. Sinemaya gitmek o zamanlar bir prestijdi.Hanımlar mutlak berbere falan giderlerdisuarelere gitmek için. Beyoğlu’ndaki hattaNişantaşı’nda da Konak Sineması vardı,büyük meşhur sinemalar yani 1. vizyon filmoynatan sinemaların prömiyerleri yapılırdı.Çok şık giyinerek herkes gider, önceden o


22Röportaj Interview<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013koltuklarını almış olurlardı, abone olarak almışolurlardı bazıları. Yani önemli bir hadiseydi,şimdiki gibi değildi. O değişik tabi cemiyethayatının şeyleri, televizyonun olmadığı hattabirçok kişinin evinde radyonun bile olmadığızamanlardan bahsediyoruz. O kadar çabukdeğişti ki dünyada bazı şeyler. Televizyonbilhassa tabi insanların yaşama tarzına datesir etti. Beyoğlu’ndaki meşhur sinemalar,şimdi yıkılmaya çalışılan Eski Melek denenSinema onlar bir bloktur. Osmanlıların sonşeyinde, yani 19.asrın sonlarında zannediyorumyapılmıştır. Cercle d’Orient meşhur, o zamanki,şimdi hala var ama tabi o Cercle d’Orient buCercle d’Orient değil. Orada meşhur bir Cercled’Orient diye Kulüp vardı. Tabi oraya üye olmakbüyük bir prestijdi o zamanlar. Çok büyük birbloktur o. O bloğun içinde, Eski Melek, İpek veSümer Sinemaları vardı. O bloğu gözünüzünönüne getirin arka sokağa kadar gidiyor.Onun bir katını düşünün, ve o kat işte Cercled’Orient’ın bir salonuydu işte orada balolarverilirdi. Sonra Yeni Melek Sineması yapıldı, işteşehrin büyük sinemaları onlar. Ve şimdiki KadriHan olan yerin köşesinde Yıldız Sineması vardı.Yıldız Sineması’nın benim hatırladığım önemlişeylerinden biri, tabi şimdi şeyler de değişti ozamanlar sinemada kadın vücudunun teşhirimevzu bahis değildi. Tabi daha muhafazakardı,bütün dünya daha muhafazakar yalnız bizdeğil. Acı Pirinç diye bir film oynamıştı. Şimdibugün onu ilkokullarda bile oynatabilirsiniz.Ama o zamanlar açık bir film gibi geliyorduherkese. “Acı Pirinç” filmi zannediyorum 1seneden fazla Yıldız Sineması’nda devamlıolarak oynamış.M.Ç Türk filmi miydi?E.K. Hayır İtalyan filmi, meşhur SilvanaMangano. Sinema tarihinde eski olan bir aktris.Yıldız Sinemasında ya bir sene ya bir buçuksene falan oynadı devamlı. Benim hatırladığımsinemalar bunlar.M.Ç. Üniversiteyi bitirmek üzeresiniz, herhaldebir son çalışma yapacaksınız değil mi?E.K. Diploma projesi. Benim diploma projembüyük bir binanın kalorifer tesisatıydı.M.Ç. Var olan bir bina mıydı?E.K. Bilmiyorum bana planlarını verdiler.Fikret Bey’in bürosunda bana planları verdiler,herhalde kendileri çizmedi onu bir mimarçizmiştir. Ben o kısmını bilmiyorum. Biraz databi talebe gözüyle baktığımız için, bugünkügözümüzle baksaydı farklıydı tabi. Ben zateno konularda aşina olduğum için benim içinzorluk değildi. Diploma projesi hatıram yoktudoğrusunu isterseniz, basit geldi bana. Şeyvardı yalnız, Prof. Duscio, o bir kabustubütün makina fakültesi talebeleri için. Buharmakinası projesi yaptırırdı. Bire bir ölçekleçizilmesini isterdi. Bazılarına gemi makinasıfalan geliyordu, çünkü herkese başka bir buharmakinası projesi yaptırıyordu. O projeleriyapmak için etütteki tüm masalar yan yanakonur, yurtta kalmadığımız halde biz de oralaragelirdik. Arkadaşlarla sabahlara kadar o şeyçizilirdi, rulolar halinde yerlere açılırdı falan.Ama sonradan anladık ki doğruydu çünküöyle çizerken birçok şeyleri öğrenirdin. Meselaaynı makinanın bir yatağı olduğunu, yatağınnasıl bir şey olduğunu farkında olmadanbize öğretirdi. Gaye oydu zaten, yoksa Prof.Duscio milleti sınıfta bırakan cinsten bir hocadeğildi zaten. Ama onu yaptırıyordu, bir miktarherkese o konuya dikkati çeksin, biraz bir şeyleröğrensin sağdan soldan araştırsın. Bencebizim zamanımızdaki üniversitenin eksiğioydu, araştırma, okuma. Mesela ben şahsen,kütüphaneye gidiyordum ama kütüphanesessiz sakin bir yer olduğu için mahal olarak,mekan olarak kullanıyorduk, yoksa kitap alıpokumuyorduk. Kitap okumayı öğrenmedenben bitirdim üniversiteyi doğrusunu isterseniz.Biraz da yurtdışına gitme sebeplerimden biriodur.M.Ç. O açığın kapatılması..E.K. Onu fark ettim sonradan. Yalnız önümekonanları öğreniyordum. Biraz şanslıydımişte ecnebi tedrisat yapan bir mektepte


23<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Röportaj Interviewokumuştum. Önümüze belki çok şeykonmuştu ama, önümüze konanların dışındabir şeyleri araştırıp okumak öğrenmek adetiniedinmemiştik.M.Ç. Ama ülkenin de ihtiyaçları vardı değil mi,yani basit temel ihtiyaçları vardı?E.K. Belki de ama bizim basit kendiihtiyaçlarımız. Ama o ihtiyacın farkındadeğildim ben, çok mükemmel bir şekildeyaptığımı zannediyordum. Hocaların anlattığınıçok güzel bir şekilde not tutuyordum. Güzelnot tutuyordum, hatta o kadar ki bazı notdefterlerim çalınıyordu. Demek ki iyiymiş.O notları aynen öğrenip, işte birazcık dakopya falan filan, yanındaki arkadaşların dayardımıyla sınıfımızı geçiyorduk. Sınıfı geçmekbize kafi geliyordu yani. Halbuki üniversitemefhumunun bambaşka bir şey olduğunuben mezun olduktan sonra öğrendim. Birazda onun tesiriyle yurt dışına gitmek istedim.Ve dışarıda yeniden master yaparak bu açığıkapatmaya çalıştım bir miktar. Kütüphaneyegitmeyi, kitap okumayı, araştırmayı ancakmektebi bitirdikten sonra öğrendim.M.Ç. Mektebi bitirdikten sonra dediniz, masteryaptığınızı söylediniz.E.K Ama ben management, MBA yaptım.M.Ç. 1956 tarihinde Engin Kenber yüksekmühendis olarak mezun oldu, sonra bir andaben ne yapacağım hissine kapıldınız mı?E.K. Hayır kapılmadım. Hemen korkunç birhakikate kafamı vurmak mecburiyetindekaldım. Üniversitenin son iki senesinde bursalmıştım. İETT’den almıştım bursu. Çok güzelbir burstu, çok medeni yapılmış bir burstu.Çünkü bizim aldığımız senelerde İETT’yi dehakikaten çok medeni bir insan yönetiyordu.Gene Teknik Üniversite profesörlerindenKamuran Görgün. Çok medeni bir insandı.Ben bursu talep ettim, ısıyla ilgileniyordum.Isı opsiyonundandım. İETT’nin koskoca birSilahtarağa Santralı vardı o zamanlar.M.Ç. Silahtarağa Santrali İETT’nin miydi?E.K. Tabi, İstanbul’un elektriği İETT’nindi.İstanbul Elektrik Tramvay Tünel. O bir Fransızşirketiydi, parantez içinde söyleyeyim benilk okuldayken Şişli’de okuyorduk, Şişli 43.İlkokulunda. Bugünkü Şişli camiinin tamkarşısındaydı. Ama o zamanlar Şişli Camii yoktuorada atlı polislerin ahırı vardı. Eski bir köşktübizim şeyimiz. Ve biz de tramvayla gidiyordukbiz Pangaaltı’nda oturduğumuz için 1km kadarbir yoldu. Bir gün tramvaylar bedava oldu.Niye diye sorduk, Fransız şirketinden Elektrik


24Röportaj Interview<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Tramvay Tünel ve hava gazı işletmeleri Türkhükümetine geçti, Fransız şirketi bıraktı bu işidediler. O da bir hatıra işte ya 1938 yada 1939seneleri falandı zannediyorum tam olaraktarihini hatırlayamıyorum.Yani İETT, İstanbul’un elektriğini SilahtarağaSantrali’nden verirdi. Ben de orada çalışacağımdiye çok memnundum. Haziranda mezunoldum. Gittim umum müdür muavini olanbeyefendiye. Dedim ki “Efendim ben mezunoldum”. Sormuştum arkadaşlarıma oradaçalışan yani İETT’de çalışan, bizden 1-2 seneönce mezun olmuş arkadaşlar çok da güzel birmaaş alıyorlardı. İstanbul’da oturmaya devamedeceğim, hiçbir şeyim değişmeyecek. Mektebide bitirdim, Silahtarağa’da çalışacağım vegüzel de bir maaş alacağım zannediyordum.Umum müdür muavini dedi ki bana, “senöyle almayacaksın”. “Sen” dedi “300 lira mıne alacaksın”, zaten 250 lira burs alıyordum.“Niçin efendim” dedim. Dedi ki “sen mecburihizmetlisin. Mecburi hizmetin olduğuna görebiz ne verirsek o”. Onun üzerine ben deçalışmamaya karar verdim. Bir aile dostumuzbir avukata gittim. Allah rahmet eylesin çokmuhterem bir adamdı. “Bu borç, ödenecek”dedi. “Ama sen şimdi yeni mezun oldunödeyemezsin, kaç senede ödersin ben o davayıo kadar uzatırım problem değil” dedi. “Peki 2-3senede herhalde kazanırız o parayı” dedim.“Tamam ben sana 2 sene garanti ediyorum, senmerak etme” dedi. Dolayısıyla biz hiç İETT’yegirmedik. Protesto ettik yani o haksızlığı veAnkara’da bir işte çalışmaya başladım amayani bir işe girmiş olmak için. O sırada FikretBey ve Sadık Bey (Olgaç) zaten arkadaşımız,Celal’in sınıfından yani 1955 mezunu, beniKarakaş diye bir adama tavsiye etmişler. TokarAnkara bürosunda Yılmaz Aksu hala Tokar’ınYönetim Kurulu üyesidir. O bana telefon etti.Dedi ki “seni bir yere göndereceğiz, sakınukalalık etme. İşte şu kadar maaş isterim falan.Seni bir adama göndereceğiz İstanbul’da,adam seni eğer beğenir alırsa hiçbir şey sormasesini çıkarma gir çalış, bir daha bu fırsatıkazanamazsın” dedi. Peki dedik biz de geldik.Adam da bizi aldı. Meğer ki işte Garih artıkçıkmış biz de giriyormuşuz falan.M.Ç. Ama Üzeyir Beyin orada olması, siz ÜzeyirBey’le benzer dönemlerdensiniz herhalde?E.K. Yok Üzeyir 1951 mezunu, çalışıyor işte.Tecrübe edinmiş ve kendisi artık firma kuruyorişte, onlar İshak Alaton ile 5 ortak falandılarzannediyorum başlangıçta, tabi tam olarakbilemiyorum. Ama ben İshak Alaton’u veÜzeyir Garih’i tabi çok yakından tanıyorum.


25<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Röportaj InterviewAllah rahmet eylesin Üzeyir vefat etti, İshak’lasık görüşmüyoruz ama gene de dostum olarakdüşünüyorum kendisini.M.Ç. Ankara dediniz ama orayı çok hızlı geçtiniz.İstanbul’dan Ankara’ya gittiniz.E.K. İstanbul’da iş bulmak çok zordu onun için.M.Ç. Ankara’da ne hissettiniz. Yani meşhurYahya Kemal’in bir lafı vardır, Ankara’nın engüzel yanı İstanbul’a dönüşüdür der.E.K. Ankara’da şöyle oldu, zaten kısa birmüddet kaldık. Bir iş bulmak için gittik. İşverendevletti zaten o zaman özel sektörde, bizsonradan bulduk Karakaş’ın yanında ama yani,onlar istisnai şeyler. Normal olarak yeni mezunolan adam, gidip Türkiye Petrolleri, Karayolları,Devlet Su İşleri, Bayındırlık Bakanlığı falan gibibir yerde devlet kapısına girecek. Elektrik İşleriEtüt İdaresi’ne girebilirse çok iyi mesela oradangeçmiş olanlar Süleyman Demirel, Turgut Özalgibi kişiler çünkü orada biraz da size planlamave iktisadi mefhumlar şey yapılıyor ama oralaragirmek çok zordu. Ben onların zaten hiç birinibeceremedim. Toprak Mahsulleri Ofisi’ndeyani.. Ama bize bir istikbal vermedi. Mademmezun olduk, öbür tarafa da giremedik, biryerden bir maaş alalım. Toprak Mahsulleri Ofisiiyi maaş veriyordu. Yani iyi dediğim o günküşeye göre. Girdik çalışıyorduk işte ama 3-5 aysonra çıktım.için Türkiye’de bazen ekalliyetlere karşı böyletuhaf davranılabiliyor. Karakaş aslında çokesaslı bir Osmanlı Beyefendisiydi. Memleketebağlı bir insandı. Kendisine bir Amerikanfirması İsviçre’de oturacak “wise president”likpayesi verdi. O şart olarak “Ben memleketimiterk etmem, vaktimin üçte birini Türkiye’de,vaktimin üçte ikisini İsviçre’de geçirmek şartıylakabul ederim” dedi. Birçok, hatta devlet içindebüyük payelere yükselmiş kişilerin yaptığıgibi buradaki şeyleri satıp satıp öbür tarafatransfer olmadı. Bu memleketin insanıydı,bu memlekete faydalı olan insanlardanbiriydi. Kendisini rahmetle anıyorum, saygıylaanıyorum gerçekten. Ve benim gibi birçok gençmühendisin, şimdi dünyanın çeşitli yerlerineyayılmış birçok mühendisin iyi bir formasyonalmasına sebep olmuş çok iyi bir hoca, çok iyibir insandı.M.Ç. Sayın Kenber, bu söyleşiyigerçekleştirebildiğimiz için size çok teşekkürederim.M.Ç. İETT ve Ankara’dan bahsettik, sonra neoldu? Tokar..E.K. Tokar’a girdik, orada çalışmaya başladık.Tokar hakikatken bana bahsedildiği gibi TodoriKarakaş istisnai bir adamdı. Hem akıllı, hemçok bilgili hem de insani tarafı kuvvetli birinsandı. İlk bakışta biraz aksi gibi gözüküyordu.Çalışanlar kendisinden biraz korkar, çekinirlerdiama o aslında çok iyi bir insandı. Ben şahsen,hemen hemen formasyonuma çok tesir edeninsanlardan biri olmuştur. Düzgün düşünmeyi,vaktini israf etmeden kullanmayı, dürüstolmayı, iş hayatında dürüst olmanın esasolduğunu, mantıklı hareket etmeyi, bilgiyedeğer vermeyi hep Karakaş’tan öğrendik.Onun yanında çalışırken yalnız mühendislikşeyleri değil, o günkü Türkiye’ye göre çokgeniş bir öğrenme imkanı da vardı başka,ama yani mühendislik bilgisi yanında genç birinsan olarak, formasyon olarak bize çok tesiriolmuş bir adamdır. İsmi Todori Karakaş olduğu


29<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Makale ArticleDeğişken Debili Soğutucu Akışkanlı(VRF) İklimlendirme Sistemleri“Variable Refrigerant Flow (VRF) Air Conditioning Systems”Fatma ÇÖLAŞANÖzetEnerji giderlerinin azaltılması 1970’lerden buyana son yılların en büyük uğrası alanlarındanbiri olmuştur. Yapılarda enerji ekonomisi sağlayabilmekiçin ilk başta düşünülen çözüm, binalarındışarıdan ısı transferlerini azaltmak üzerebina izolasyonu üzerinde yoğunlasmışken; kömür,petrol gibi yenilenemeyen enerji kaynaklarınınkısıtlılığı ve bunların giderek tükenmekteolması, ayrıca her gün daha fazla kirlenenatmosferimiz, bina izolasyonuna ilave olarakmekanik tesisat sistemlerini yenilenebilir enerjikaynakları kullanılabilecek yöne doğrugeliştirmiştir. Bundan 25-30 yıl öncesine kadaryaygın olarak kullanılan konvansiyonel klimasistemleri yerine son yıllarda büyük çesitlilikgösteren yeni sistemler böylece ortaya çıkmıstır.1950’lerde tekli split klima cihazlarınınkullanılmaya baslanmasından sonra, bugüngelişmiş split sistemler kullanılmaktadır. Bunlarıniçinde Değişken Debili Soğutucu Akışkanlı(VRF) İklimlendirme Sistemi önemli bir yertutmaktadır. Bu oturumda söz konusu sistem,bazı tasarım örnekleri ile birlikte anlatılacaktır.AbstractStarting from 1970’s, perhaps one of the themost seriously handled problem in the worldhas been energy conservation. The earlysolutions found were living with less comfortand minimizing the heat transfer from/tothe buildings through thermal insulation.Afterwards, provision limitations and shortageof non-renewable fuels such as coal andpetroleum, together with the problem offast polluting atmosphere urged scientists tolook ahead towards using renewable energysources for mechanical systems. Insteadof the conventional air conditioning systemswhich prevalently were used up to 25-30 yearsago, new systems with a wide variety have beendeveloped. Single split units which startedto be used during 1950’s have slowly led intohighly developed split systems at present.Amont those, one of the most significant oneis the Variable Refrigerant Flow (VRF) AirConditioning System. VRF System shall beintroduced during this session, accompaniedby selected sample projects.


30Makale Article<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 20131. GİRİSSon 30 yılda kömür-petrol gibi fosil enerjikaynaklarının yeryüzündeki rezervlerininazalması, atmosferin hızla kirlenmesi ve ozontabakasının delinmesiyle günes ısınlarınıninsan hayatı için tehlike oluşturması gibiönemli problemlerin çözümü için bilimadamları, özellikle mühendisler, yenilenebilirenerji kaynaklarını daha verimli kullanabilmekamacıyla gelişmiş iklimlendirme sistemleritasarladılar. Yapıların ısı kayıp ve kazançlarını enaza indirmek için hayata geçirilen 70’li yıllarınizolasyon seferberliği, hemen arkasından HastaBina Sendromu gibi sakıncalar yaratmış; gözlerbu defa enerji kullanımının en aza indirilmesinedeğil, gerektiği kadar enerji kullanımına karşılıkkaynakların verimliliğinin arttırılmasına ve bukaynakların yenilenebilir olmasına çevrilmiştir.Atmosfer kirliliği ile mücadele, söz konusu yenisistemler içinde özellikle değerlendirilmiştir.Bundan 25-30 yıl öncesine kadar yaygın olarakkullanılan konvansiyonel klima sistemleriyerine son yıllarda büyük çeşitlilik gösterenyeni iklimlendirme sistemleri böylece ortayaçıkmıştır. 1950’lerde ilk defa tekli split klimacihazları kullanılmaya başlanmış, aradanyaklaşık 30 yıl geçtikten sonra bas döndürücübir hızla daha ileri split klima sistemlerigeliştirilmiş ve çeşitlendirilmiştir. Bunların içinde1980’lerin basından bu yana sürekli gelişmehalinde bulunan Değişken Debili SoğutucuAkışkanlı (VRF) İklimlendirme Sistemi yakındanincelenmeye değer önemli bir yer tutmaktadır.VRF sistemi kullanımı Avrupa’da son on yıldahayli artmıştır. 2000’li yılların basında VRFsistemi, diğer split sistemler ve gelenekseliklimlendirme sistemlerinin herbiri Avrupaiklimlendirme piyasasında 1/3 oranında yeralırlarken, günümüzde VRF sistemi kullanımı%45, diğer split sistemler %35 gibi bir oranaerişmişlerdir.Bugün VRF sisteminin tarihine baktığımızda;sistemin önce çok az sayıda iç ünite bağlantısı ileçalıştırılabildiğini, sonraki yıllarda havalandırmave ısı geri kazanımı özelliklerinin ilave edildiğinive iç ünite sayısının sürekli arttırıldığını, aynıgrup içinde ısıtma ile soğutmanın birlikteyapılabildiğini, boru uzunluklarının giderekarttırıldığını, Freon-22 ile başlanarak R407C veR410A akışkanlarının kullanımına geçildiğini,nihayet Türk Tesisat Mühendisleri Derneği /Turkish Society of HVAC & Sanitary Engineers9. Uluslar arası Yapıda Tesisat TeknolojisiSempozyumu / 9. International HVAC + RTechnology Symposium 3-5 Mayıs 2010,İstanbul / 3-5 May 2010 İstanbul, Turkeyhava soğutmalı kondenserli VRF sistemininyanısıra su soğutmalı kondenserli tiplerinde geliştirildiğini izleyebiliyoruz. gruplardaCOP/EER değerleri 4.0 civarında iken, songelişmelerle su soğutmalı sistem verimlerinin5.0’e yaklaştığı, yine son gelişmelerkapsamında VRF sistemi dahilinde tek devredekullanabilecek toplam boru uzunluğunun1000 m’ye ulaştığı, izin verilen iç ünite-dışünite maksimum kot farkının neredeyse 100m’ye yaklaştığı sistemin üreticileri tarafındanbildirilmektedir.2. VRF SİSTEMİNİN GENEL TANITIMIDeğişken Debili Soğutucu Akışkan anlamındakullanılan “VRF” (Variable Refrigerant Flow)kısaltması, burada tanıtmaya çalışacağımızsistemin genel adı olarak kabul edilmektedir.Sistemin elemanlarını üreten çeşitli firmalar“VRF” yerine kendi markalarını çağrıştıranbaşka kısaltmalar da kullanmaktadırlar. VRF, birdış üniteye tek bir boru hattı vasıtasıyla değişiktip ve kapasitelerde çok sayıda (genelliklebesten fazla)iç ünitenin bağlanabildiği, ısıtma-soğutmaveya sadece soğutma ve ilave olarak gerekirsehavalandırma yapabilen direkt ekspansiyonlumerkezi iklimlendirme sistemidir. Genelolarak bina dışına yerleştirilen kondenser veiç ünitelerden gelen kapasite talebine göredış ünite kapasitesini ayarlayan kompresörleriiçeren bir dış ünite grubu; bina içinde bunabağlı çok sayıda ve çeşitli tiplerde iç üniteler;sıvı veya gaz halindeki soğutucu akıskanınnakli için bakır borular ve bunların bağlantıelemanları; gaz debisini ayarlayan soğutucuakışkan kontrol valfleri ve merkezi otomasyonada bağlabilen hassas otomatik kontrolsisteminden oluşmaktadır.Oteller, hastaneler, okullar, yatakhaneler,aparman daireleri ve villalar, ofis binaları, sosyaltesisler, çok katlı akıllı binalar ve benzerlerindekullanılabilen VRF iklimlendirme sistemindeson gelişmelerle birlikte tek dış ünite kapasitesi145 KW’ın, maksimum iç ünite kapasitesi iseseçilen tipe de bağlı olarak 20 KW’ın üstünekadar yükseltilebilmiştir.VRF sistemlerinin hava soğutmalı olanlarıyaygındır ve bunlar -20°C’ye kadar düşük dışsıcaklıklarda ısıtma, +50°C’ye kadar yüksekdış sıcaklıklarda soğutma yapabilmektedirler.Hava soğutmalıların yanısıra, yeni geliştirilentoprak kaynaklı da dahil su soğutmalı sistemlerkullanıma sunulmuştur. Hava soğutmalıgruplarda COP/EER değerleri 4.0 civarında


<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Makale Article31iken, son gelişmelerle su soğutmalı sistemverimlerinin 5.0’e yaklaştığı, yine son gelişmelerkapsamında VRF sistemi dahilinde tek devredekullanabilecek toplam boru uzunluğunun1000 m’ye ulaştığı, izin verilen iç ünite-dışünite maksimum kot farkının neredeyse 100m’ye yaklaştığı sistemin üreticileri tarafındanbildirilmektedir. Sistemin parçalarıa) Dış ünitelerDış üniteler modüler bir yapıda üretilmişolup tekli veya yanyana çoklu monteedilebilmektedirler. Hava soğutmalı tipleri binadışına veya uygun havalandırma imkanlarısağlanmış iç mekanlara yerleştirilebilirler.Inverter tipi kompresörlerin kullanıldığıVRF sistemleri uzak doğuda geliştirilmişmodellerdir ve bunlar farklı frekanslardakompresör devirlerinin 60 basamağa kadardeğiştirilebilmesi vasıtasıyla oransal kapasitekontrolu yapabilirler. Digital scroll tipikompresörlerin kullanıldığı VRF sistemleri iseAmerika Birleşik Devletleri’nde geliştirilmişolup genellikle 0-20 saniye aralığında on-offşeklinde kontrol sağlayabilirler. Inverter tipikompresörler %8-100 aralığında kapasitekontrolu yapabilmektedir ve bunların enyüksek verimleri %35-65 kısmı yükler altındagörülür. Dış ünitelerin ses seviyeleri genellikle55-65 dB(A) civarındadır.b) İç ünitelerİç ünitelerin 10’dan fazla tipi bulunmakta,bunlara uzaktan kablosuz da kumandaedilebilmektedir. İç üniteler içinde yaygınolarak kullanılanlar çeşitli yönlere üflemeyapabilen kasetli tavan tipleri, tavan yüzeyinemonte edilebilen iç üniteler, alçak-orta-yüksekbasınçlı hava kanalı bağlanabilen gizli tavantipleri ile, duvar veya döşeme tipi iç ünitelerdir.Tek dış üniteye bağlanabilen iç ünite sayısı,toplam soğutma-ısıtma kapasitesi de ayrıcakontrol edilmek koşuluyla günümüzde 60’akadar ulaşabilmektedir ve iç ünitelerin aynı tipseçilmesizorunlu değildir.Hava kanallı iç ünitelerin taze hava oranları%5 -%100 arasında değişebilmektedir; %100taze havalı iç ünitelerin kullanıldığı devrelerdeise, bunların toplam kapasiteye oranlarındabazı kısıtlamalara uymak gerekmektedir.Örneğin %100 taze havalı iç ünitelerin toplamkapasitesinin, söz konusu devrenin toplamkapasitesinin %25-30’unun geçmemesi tavsiyeedilmektedir. Hava kanallı iç ünitelerde, cihazdışı basınç kayıpları 100-300 Pa arasındaolabilmektedir.Bir devredeki iç ünitelerin toplam kapasitesi,klimatize edilen binanın özelliğine de bağımlıolarak dış ünitenin kapasitesinden genellikle%30 kadar daha fazla seçilebilir. Bunun anlamı,tasarımcının hesaplarına göre Türk TesisatMühendisleri Derneği / Turkish Society ofHVAC & Sanitary Engineers 9. Uluslar arasıYapıda Tesisat Teknolojisi Sempozyumu/ 9. International HVAC + R TechnologySymposium 3-5 Mayıs 2010, Istanbul / 3-5May 2010 İstanbul, Turkey diversite faktörüuygulaması yapılabildiğidir. Sabit bir orankullanmak yerine, tasarımcı mühendisindiversite faktörünü pik yükleri oranlayarakhesaplaması beklenmelidir.Özel durumlardaise, sistemlerin teknik özelliklerine göre içünitelerin toplam kapasitesi dış ünite kapasitesinin iki katına kadar çıkarılabilmektedir.İç ünitelerin drenaj pompalı tipleri de mevcutturve örneğin asma tavan içine yerleştirilen veyatavana-duvara asılan ünitelerin kondensasyonsuyunu 30 cm kadar yükseltme olanağı kendiiçlerinde sağlanabilmektedir.İç ünitelerin ses seviyeleri, seçilen tip vekapasitelere göre 25-45 dB(A) aralığındadeğişmektedir. İç ünite fanları 2 devirlidir.c) BorularVRF sisteminde soğutucu akışkan taşımagörevi dikişsiz bakır borularındır ve bu borularısı geçişine karşı izole edilmelidirler. Sıvı vegaz hattı olarak çift boru dağıtımı yapılır veborular taşıdıkları yüklere göre sıvı ve gaz hattıiçin ayrı ayrı çaplandırılırlar. Dış üniteye bağlıana boru çifti, joint adı verilen Y tipi bağlantıelemanları vasıtasıyla iç ünitelere bağlanır. İçünite sayısının az olduğu villa benzeri küçükyapılarda, kollektör kullanımı vasıtasyla vetoplam boru uzunluğu kısıtlaması da dikkatealınarak her iç üniteye kollektörden ayrıboru çifti çekilebilir. Dağıtımda kollektörkullanılacaksa, bunlar VRF sistemi üreticilerinintavsiyelerine uygun olarak standart tipte bakırkollektörler olarak seçilmelidirler. Soğutucuakışkan borularına ilave olarak iç ünitelerinkondensasyon suyunu atmak için drenajboruları da sisteme dahil edilmelidir. Soğukkondensasyon suyu taşıyacak olan sözkonusu borular genellikle PVC boru olaraktercih edilmekte ve izole edilmektedirler.Kondensasyon suyunun toplanmasında içünitelerin drenaj pompalarının yeterli olmadığıdurumlarda, drenaj işlemi ana dreanaj borusuüzerine yerleştirilebilecek ilave pompalarladesteklenmelidir.


32Makale Article<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013d) Soğutucu akışkan1980’lerde soğutucu akışkan olarak Freon-22gazı kullanılmakta iken, 1990’ların ikinciyarışında birçok üretici VRF sistemlerindeozon tabakasına zarar vermeyen R407Cgazı kullanmaya başlamışlardır. Bu konudakien son gelişme ise, özellikle kısmı yüklerdeverimi hayli yükselten R410A gazı kullanımıdır.R407C ve R410A gazlarının her ikisi de KyotoProtokolu’na uygundur.e) OtomasyonVRF sistemlerinde otomasyon çok gelişmiş veesnektir. Kontrol sistemi olarak kablolu kumandaveya merkezi kumanda kullanılabilmektedir.Mal sahibinin işletme modeli tercihine uygunolarak VRF tipi iklimlendirme Bina YönetimSistemi’ne (BMS) kolaylıkla entegre edilebilirve örneğin yangın ikazları, aydınlatma sistemivb. diğer sistemler iklimlendirme ile birliktetek merkezden yönetilebilir. Dış ünite en basituygulamada iç ünitelerden gelen sinyallerleotomatik olarak konumlandırılırken, istenirse120’yi aşkın aynı veya farklı tiplerdeki iç üniteninbütün fonksiyonları uzaktan ve tek merkezdenkumanda edilebilmektedir.f) EmniyetToplam soğutucu akışkan hacmininstandartlara uygunluğu kontrol edilmelidir.EN378-1 ve ASHRAE 34-2004 standartlarınagöre iklimlendirme tesisatlarında kullanılansoğutucu akışkanlar zehirli olmayan veyanmayantürden seçilmelidir. Ancak yüksek miktarda (20kg veya daha fazla) soğutucu akışkan içerensistemlerde, küçük hacimlerin ani ve büyükakışkan kaçaklarına karşı havalandırılabilirözellikte olmasında yarar görülmektedir.VRF sistemlerinde, soğutucu akışkan sızıntıkontrol özelliği bulunması tercih edilen birseçenektir. Ani gaz kaçaklarında devreyikesen bir mekanizma sistemde genellikleyoktur ancak uygulama yapılan hacimler çokküçük ve akışkan miktarı 20 kg.’dan fazla ise,otomatik gaz kesici ve gaz kaçak dedektörünüakışkan hattına monte etmek uygun çözümolmaktadır. Sistemde kullanılacak cihazların iseAB - RoHS direktifine uygun olarak insanlarave çevreye zarar veren kurşun, kadmiyum,civa benzeri maddelerden arındırılmış olmalarıgerekmektedir.3. VRF SİSTEMİNİN SEÇİM KRİTERLERİVillalar, apartman daireleri, iş merkezleri, oteller,hastaneler, yatılı okullar, çok katlı akıllı binalarve benzerleri için kullanılabilecek olan VRFsisteminin seçim kriterleri, titizlikle incelenmesigereken bir çok konuyu içermektedir. Bunlaröncelikle projeye (yatırıma) uygunluk kriterlerive daha sonra diğer sistemlerle karşılaştırılmasıgereken kriterler olarak iki grupta toplanabilir.VRF sisteminin kullanılıp kullanılmayacağına budeğerlendirmeler sonunda karar verilmelidir:a) Projeye uygunluk kriterleri (olmazsaolmaz koşullar)• İklim koşullarına uygunluk• Mal sahibinin ilk yatırım koşulları ve işletmetercihlerine uygunluk (yapının kiraya verilipverilmeyeceği, mahaller için bağımsızkontrol gerekip gerekmediği, finansmanmodelleri vb.)• Mimari tasarıma uygunluk (bahçe-terasbalkon,asma tavanlar vb.)• Havalandırma ihtiyacı yönünden yeterliolma durumu• Ses seviyelerinin kabul edilebilirliği• Yapı içinde kullanılacak iç ünitelerin estetikyönden kabul edilebilirliği• İç ünitelerinin yerleşimi konusunda istenenesneklikb) Diğer iklimlendirme sistemleri ilekarşılaştırmalı değerlendirme kriterleri• Tesisat saftlarının gerekli olup olmadığı• Soğutma ve ısıtma konforu• Mahallerin bağımsız kontrol ihtiyaçları(işletme saatleri, sıcaklıklar vb. farklılıklarnedeniyle)• Enerji giderleri paylaşımı olanağı• Zonlama olanağı• Pik yüklerde enerji verimliliğideğerlendirmesi (EER, COP)• Kısmı yüklerde enerji verimliliğideğerlendirmesi (EER, COP)• İlk yatırım giderleri• Işletme giderleri (enerji maliyeti, bakımonarım-servis,işletme personeli, yedekparçalar vb.)• Finansman maliyeti• Amorti süresi• Sistemin ekonomik ömrü• Yakıt depolama koşulları• Çevre dostu sistem olup olmadığı• Mevsim geçiş kolaylığı• Isı geri kazanım imkanları• İç hava kalitesi (taze hava imkanı, filtreçeşitliliği vb.)• Nem alma-nemlendirme olanakları• Montaj süresi ve kolaylığı• İşletme kolaylığı• Kapasite ilavesi olanakları


<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Makale Article33• Diğer değişiklik olanakları• Bakım-onarım gereksinmesi• İşletme için uzman teknik kadroya ihtiyaçolup olmadığı• Kontrol tipi (on-off, oransal)• Otomasyon ve merkezi kontrol olanakları,yapı yönetim sistemine (BMS) entegrasyonimkanı• Isıtma ve soğutmanın aynı andayapılabilmesi olanağı• Servis-bakım sıklığı ve maliyetleri• Arıza yapma olasılıkları• Su kaçağı riski• Gaz kaçağı riski• İşletme güvenilirliği ve arızanın işletmeyeetkisi• Emniyetli işletme durumu (yangın, patlamavb.)• Yedekleme gereksinimiBunlar içinde ilk yatırım giderlerinin dikkatlihesaplanması ve VRF tesisatı kurulumunun,örneğin tekli ve çoklu split sistemler, bunlarabaşka çeşit ısıtma ilavesi (radyatör vb.) gerekenkarma sistemler, fan-coil sistemleri (iki vedört borulu), geleneksel kanallı iklimlendirmesistemleri vb.ile karşılaştırılması uygun olur.İlk yatırım giderleri içinde tesisat için ayrılanalanların inşaat içindeki toplam maliyeti ,kullanılacak cihazlar, borular ve bağlantıparçaları, drenaj boruları, pompalar, boru kılıfları,kollektörler, nakliye ve montaj, cihaz kaideleri,cihaz üstü gölgelikler, ses duvarları, uzaktankumanda cihazları, otomasyon unsurları, ilaveprimer havalandırma tesisatı, hava kanalları,izolasyon, menfez ve anemostatlar, damperler,elektrik kabloları ve elektrik panoları vs.tümüyle gözönüne alınmalıdır. İlk yatırımmaliyeti bina tipine, büyüklüğüne ve tasarımkriterlerine göre çok değişken ve tartışmayaaçık olmakla birlikte, çok standard bir yapı içinbaşka bir ısıtma sistemi ile tamamlanmayantekli split sisteminin ilk yatırım maliyeti 1.0 kabuledilirse, radyatör vs. takviyeli tekli split sistem1.5, kanallı geleneksel iklimlendirme sistemi 1.9,havalandırmalı VRF sistemi ise 2.5 alınabilir.4. VRF SİSTEMİNİN AVANTAJ veDEZAVANTAJLARIVRF sisteminin ilk bakışta sayılabileceközellikleri aşağıda avantaj ve dezavantajşeklinde listelenebilir:a) Avantajlar• Bina içinde ayrı bir mekanik odaya ihtiyaçolmaması• Dış ünite boyutlarının, alternatif sistemleregöre (chiller vb.) daha küçük olması• Dış ünitelerin, modüllerden oluştukları içintaşınma ve montaj kolaylıkları• İşletme giderlerinin merkezi sistemlereoranla paylaşım kolaylığı• Enerji veriminin (COP ve EER değerleri)yüksek, işletme giderlerinin düşük olması• Otel, hastane gibi gün içinde ısıl yüklerinçok değişken olduğu projelerde %40’avaran enerji tasarrufu sağlanabilmesi• Yakıt depolanmasına gerek olmaması• Sistemin ekonomik ömrünün uzun olması• Arsa ve inşaat maliyetlerinde azalma• Mahallerin birbirlerinden bağımsız kontrolimkanı• Sistemde kullanılan iç ünite modellerinin10’dan fazla model seçeneği olması vebunların yerlerinin daha• sonra sulu sistemlere oranla kolaycadeğiştirilebilmesi• Farklı tip iç ünitelerin aynı hattabağlanabilmesi• Kapasite arttırımının kolaylıkla yapılabilmesi• İç ünitelerdeki serpantinlerin fan-coilsistemi iç ünitelerine nazaran daha küçük,dolayısıyla fanlarının da daha küçükolması nedeniyle iç ünitelerin daha sessizçalışabilmeleri• Zonlama ve ısı geri kazanımı vasıtasıylaaynı zamanda hem ısıtma hem soğutmayapılabilmesi• Her türlü otomasyona bağlanma kolaylığı(gelişmiş merkezi kumanda seçenekleri)• Çevre ile ilgili özellikler (CO2 emisyonudüşük ve Kyoto protokoluna uygundur)• R407C ve R410A soğutucu akışkanlarınınısı taşıma kabiliyetinin suya göre daha fazlaolması nedeniyle• boru kesitlerinin çok daha küçük olması• Soğutucu akışkan daha hızı kontroledilebildiği için mevsim geçişlerindeesneklik ve sürat sağlanması• İç ünitelerin uzaktan ayarlanabilir menfezkanatları vasıtasıyla ısıtma ve soğutmadadaha iyi bir dağılım• sağlanabilmesi• Sabit oda sıcaklığı kontrolunun (+-0.5 C)elektronik genleşme valfleri vasıtasıylahassas olarak sağlanabilmesi• İşletme için uzman teknik kadroya gerekolmaması• Yedekleme gereksinimi olmaması• Sistemde kullanılan bakır boruların işçilikve montajının kolay ve süratli olması• Bakım kolaylığı• Bina Yönetim Sistemi vasıtasıyla odalardakisicaklik kontrolu, yetki alma verme, enerjitasarrufuna yönelik• programlama, raporlama, arızanın yerinin


34Makale Article<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013belirtilmesi, her mahallin harcadığı enerjimaliyetinin hesaplanması,• haftalık işletim programları vs.nin yapılabilirolması• Kompresörlerin eşit sürede eşit dağılımesası ile sıralı olarak çalıştırılabilmeleri• Dış ünitedeki kompresörlerden birininarızalanması halinde, sadece arızalanankompresörün devre dışı bırakılarak sisteminçalışmaya devam edebilmesi• Aynı şekilde iç ünitelerden birininarızalanmasının diğerlerini etkilememesib) Dezavantajlar• Taze hava imkanlarının sınırlı olması veilave sistemler gerekebilmesi• İlk yatırım bedelinin göreceli olarak fazlaolması• Servis için özel ekip gerekmesi• Drenaj ihtiyacının (özellikle tavan tiplerinde)sorun olabilmesi• Soğutucu akıskan maliyetinin yüksekliği• Bir noktadan sıcak veya soğuküflemenin mahallerde konforu olumsuzetkileyebileceği• Nemlendirme gerektiğinde ilavehavalandırma sistemleri düşünülmesiihtiyacı (primer hava)• Nem almanın kısıtlı oluşu• İç ünite filtre cinslerinin standart ve sınırlıoluşu• Seçilen markaya göre iç ünitelerde sesolabilmesi• İyi tasarım yapılmazsa, çok sıcak veya çoksoğuk bölgelerde sorun çıkabilmesi• Tavan tipi ünitelerde ısıtma modunda sıcakhavayı aşağıya indirmek için fan devrininarttırılmasının gerekebilmesi (ses deartacaktır)• Boru boylarında kısıtlama olması• Servis mahal içinde olduğu için zorluklar;özellikle asma tavan içindeki ünitelerinservisinin zahmetli oluşu• Asma tavan içinde iç ünite olduğu takdirde,yangın algılama-söndürme ihtiyacınınortaya çıkması• Asma tavan içinde drenaj boruları meyilininkısıtlı oluşu, drenaj zorlukları• Yasanılan hacimlerdeki her iç üniteye drenajborusu ve elektrik bağlantısı çekilmesizorunluluğu• Bazı projelerde, üretim ülkeleri kısıtlılığınedeniyle kabul edilmesinin zorluğu verekabetin engellenmesi1. TASARIM ÖRNEKLERİ(Seçilmiş projelerden bazı özellikler anlatılacakve gösterilecektir.)6. SONUÇDeğişken Debili Soğutucu Akışkanlı (VRF)İklimlendirme Sistemleri’nin enerji ekonomisi,sürdürülebilir enerji kullanımı, sürdürülebilirçevre ve esnek işletme imkanları açısındanalternatif iklimlendirme sistemlerininyanısıra her yapı türü için uygulanabilirliğiaraştırılmalıdır. Bunlara ilave olarak, diğeravantaj ve dezavantajları da incelenerek sistemseçimi yapılmalıdır.ÖzgeçmişFatma ÇÖLAŞAN1968 yılında TED Ankara Koleji ve 1974yılında ODTÜ Mühendislik Fakültesi MakinaMühendisliği Bölümü’nden mezun olmuştur.1979 yılına kadar bazı özel ve kamukuruluşlarında görev yaptıktan sonra 1979yılında GEN-TES Mühendislik Ltd. Şti.’nikurmuştur. GEN-TES halen üst yapılarlailgili olarak mekanik ve elektrik tesisatlarıtasarım ve müsavirlik hizmetleri vermektedir.Kendisi GEN-TES’in yanısıra 1990 yılındamimarlık ve tüm mühendislik disiplinlerindetasarım-teknik müşavirlik hizmeti verenODTM Teknik Müşavirlik A.Ş. kurucu ortaklarıarasında yer almıştır ve GEN-TES yönetimgörevinin yanısıra halen söz konusu şirketinYönetim Kurulu Başkanlığı’nı sürdürmektedir.Profesyonel mühendislik hizmetlerinin dışındahalen gönüllü olarak TOBB Teknik MişavirlikMeclisi Başkanlığı, FIDIC (Müşavir MühendislerUluslararası Federasyonu) Quality BaşedSelection Komitesi başkanlığı, FIDIC BusinessPractices Komitesi üyeliği, EFCA (AvrupaÜlkeleri Müşavir Mühendisler Federasyonu)European Public Market Komitesi üyeliğiyapmaktadır. 1996-2000 yılları arasında TürkMüşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği’ninbaşkanlığını üstlenmiş, yine 1996- 2000 yıllarıarasında merkezi İsviçre’de bulunan FIDIC’in1913’te kurulusundan bu yana seçilen ilk Türkve ilk kadın Yönetim Kurulu üyesi olarak dörtyıl görev yapmıştır.


Gıda Muhafaza veŞoklama SistemlerindeAmonyaklı Soğutucu- Paslanmaz Borulu- Sıcak Galvanizli Uygulamaya GöreHafiftir ve Az Yer Kaplar- Yüksek Enerji Verimliliği- Doğal Soğutucu Akışkan- Endüstriyel Kaset YapısıMerkez / Fabrika:İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi Dilek Sokak No:10X-11 Özel Parsel Tuzla 34957 İstanbul / TÜRKİYETel: +90 216 394 12 82 (pbx) Faks: +90 216 394 12 87info@friterm.comwww.friterm.com


37<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Makale Articleİlköğretim okullarında gürültüdenrahatsızlığın alan çalışmalarına bağlıolarak saptanmasıAssessment of noise annoyance in elementary schools according to fieldstudiesNurgün Tamer BAYAZIT*, Suat KÜÇÜKÇİFÇİ, Bilge ŞANÖzetBaşlıca kullanım amacı, öğrencilerin eğitilmesiolan ilköğretim yapılarında, sınıfların akustikaçıdan yeterliliği, anlaşılabilirliğin artmasındarol oynayan en önemli parametredir.Bu çalışmada; İstanbul Şişli, Beyoğlu veBakırköy bölgelerinde bulunan 48 okuldaçevresel gürültünün öğrenci ve öğretmenlerüzerindeki etkisini belirlemek amacıylayapılan alan araştırmasının sonuçlarının birbölümü verilmektedir. Araştırmanın yöntemi,İstanbul’un farklı gürültü kaynaklarının etkisialtında bulunan iki bölgesinde (Şişli veBakırköy), rastgele seçilmiş devlet okullarındaöğretmen ve öğrenciler ile anketler yapılmasıve okulları etkileyen gürültü düzeylerininders saatleri içerisinde okullar içerisindekiçeşitli noktalarda ölçülmesi şeklindebelirlenmiştir. Toplam 339 öğretmen ve5062 öğrenci tarafindan tamamlanan anketlersonucunda, öğrencilerin ve öğretmenlerinders sırasında rahatsız oldukları başlıca iç vedış gürültü kaynakları saptanmış, öğretmen veöğrencilerin aynı gürültü kaynakları karşısındagöstedikleri rahatsızlık düzeylerinin aynıolup olmadığı incelenmiştir. Gün içinde, dersesnasında ve teneffüste, yapılan iç ve dışgürültü düzeyi ölçümleri gürültü düzeylerininkabul edilebilir sınır değerlerin çok üzerindeolduğunu göstermiştir. Bilindiği gibi ılımlınemliiklim kuşağında bulunan İstanbul’da yazaylarının sıcak ve rutubetli geçmesi nedeniyle,havalandırma ve serinleme amaçlı olarakderslerin pencere açık yapılması zorunluluğubulunmaktadır. Çalışmanın sonunda, budurumun, öğrencilerin ve öğretmenlerinperformansları üzerindeki etkileri araştırılmıştır.Sonuç olarak, öğrenci ve öğretmenlerin dersesnasında iç ve dış gürültülerden yüksekoranda rahatsızlık duydukları saptanmıştır,ancak öğrencilerin duydukları rahatsızlıköğretmenlere göre daha fazladır. Öğrencilerarasında yaşça küçük olanların gürültükaynaklarına karşı daha hassas oldukları,öğrencilerin genel olarak okuldaki rahatsızlıkoranlarının eve göre daha fazla olduğubulguları elde edilmiştir. Her iki grup okullarınındaha sessiz bir yerde olmasını istemektedir. Budurum okullardaki akustik konforun sağlanmasıkonusunda önlem alınması gerekliliğini ortayakoymaktadır.AbstractThe acoustic environment is a soundfield consisting of background noise andconstructive/distructive reflections, and theacoustic character of the environment canhave a serious impact on the activities in therespective environment. School buildingscreate the learning environment and students’awareness of this environment is importantin relation to learning productivity, as are thecomfort conditions of the learning space.The main requirement for ensuring comfortconditions is to ensure audibility of the oralcommunication; the children must be able


38Makale Article<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013to understand their teacher and to easilyestablish verbal contact. Besides varioushealth effects, noise is irritating and has anegative impact on the verbal communicationinside the classroom. For this reason, noise isconsidered the most important environmentalpollution problem in schools. In this study,annoyance of elementary school students andteachers caused by the internal and externalnoise sources are discussed. The studentsand the teachers in these schools are mostlyexposed to airplane noise in Bakirkoy andtraffic noise in Sisli. Parallel to the annoyancestudy, measurements of interior and exteriornoise levels have been carried out during classand break times, to provide information ontypical levels, to which students and teachersare exposed at school. It was found that thesetwo main groups of school users were subjectto high levels of ambient noise mainly causedby student activities and traffic. 5 minutemeasurements of ambient noise revealedan unacceptably high level of noise levels,exceeded the limits defined in the EU Directive2002/49/EC and other national norms. Not asingle classroom was within the recommendedlimits.Questionnaires were designed with differentquestions for teachers and students mainlydesigned to define their ability to discriminatedifferent noise sources originating internallyor externally, and their annoyance by thesenoise sources. Subjective responses of 5062students and 339 teachers from 48 schoolswere measured on an annoyance scaleranging from “not at all annoyed” to “veryannoyed” depending on the scale developedby the ICBAN team. The results reveal thatthe annoyance level of students is higher atschool than home. The playground noise isconsidered the main external noise source andstudent activities (chatter, pulling desks etc.)is rated the main internal noise source for bothgroups. Both groups want their school to belocated in a quieter area. This situation provesthat it is necessary to take precautions aboutproviding acoustic comfort in schools.Noise also affect teacher performance throughinterference in speech and teaching, and maycontribute to voice problems in teachersas they tend to raise their vocal output tocompete with the high noise level present inthe classrooms. More than half of the teachersstated that they had to raise their voices to besufficiently understood, in particular duringsummer time, when the windows are open,and this put a serious strain on their vocalcords and had health consequences. However,despite the fact that teachers are moresensitive to noise sources, students seem to bemore annoyed by noise than teachers. Thoughit should be the teachers’ task to inform thestudents about the adverse effects of noiseand how to protect against it. This is one ofthe important social result of this study whichrequires a more detailed analysis.This survey indicates that schools exhibitinadequate acoustic conditions for thereduction of noise. Despite the use of doubleglazedwindows their insufficient quality and airtightness as well as the lack of HVAC systems– which necessitates open windows duringsummer – are the main obstacles to noisereduction. None of the rooms exhibited the useof acoustically modified furniture partitions,drapes or acoustical ceiling tiles, or carpeting,which are the most effective measures in noisereduction. Lack of appropriate acousticalmeasures in the classrooms was apparent. Theuse of sound absorbing materials would alsobe effective in reducing the classroom internalnoise level which was rated by teachers andstudents as the second most annoying sourceof noise. Further investigations on the acousticenvironment are necessary; upgrading ofschools located around noisy airports, withsound insulation materials is essential.


<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Makale Article39GirişAkustik çevre, arka plan gürültüsü ve faydalı/ faydasız yansımaların oluşturduğu bir sesalanından oluşur ve bu çevrenin akustikkarakteristiği, orada gerçekleştirilecek eylemebağlı olarak ciddi önem taşıyabilir. Başlıcakullanım amacı, öğrencilerin eğitilmesi olanilköğretim yapılarında, kullanıcı gereksinimleriaçısından bakıldığında, temel ihtiyaç sözeliletişimin eksiksiz olarak sağlanabilmesidir.Akustik koşulara bağlı olarak değişen iletişiminetkinliği (konuşmanın anlaşılabilirliği),konfor koşullarının temel gereksinimidir veokulların akustik ortamı çocukların rahatçailetişim kurabilecekleri ve öğretmenleriniduyabilecekleri bir ortam olmalıdır.Son otuz yılda gürültünün çocukların öğrenmebecerisi ve okul performansı üzerindeki etkilerinive rahatsızlık düzeylerini araştırmaya yönelikpek çok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalarınçoğunluğu anaokulu ve ilköğretim okuluçocuklarını içeren yaş gruplarını ele almakta,farklı çevre gürültüsü türlerinin ve sınıf içigürültü kaynaklarının yarattığı kronik etkilerisaptamayı amaçlamaktadırlar (Lercher vd.,2003; Klatte vd., 2005; Dockrell ve Shield,2006; Norlander vd. 2005). Dockrell ve Shield(2004), Londra’da 142 okulda yaptıklarıölçümlerle ve anketlerle, arka plan gürültüdüzeylerinin standartların üstünde yüksekolmasının ve sınıfın akustik koşullarının bozukolmasının, çocukların anlama ve konsantrasyongüçlüğü çekmelerine neden olduğunu ortayakoymuştur. Schick, Meis ve Reckhard’ ın(2000) yaptıkları çalışma, konutlarındaki“sakin’’ ortamdan çıkıp, gürültülü sınıflardaeğitim gören çocukların, testlerde, gürültüsüzsınıflardaki çocuklardan daha başarısızolduklarını göstermektedir. Gürültünün bilişseletkilerinin yada eğitim kalitesini azaltıcıetkilerinin incelenmesi çalışmalarına paralelolarak, sınıf içi gürültünün ve akustik koşullarıniyileştirilebileceğine yönelik çalışmalargöstermektedir ki, ister akustik malzemelerkullanılarak, isterse de ses yükseltici sistemlerkullanılarak yapılsın, sınıf içinde yapılaniyileştirici uygulamalar, çocukların konuşmayıdaha iyi anladığını, daha motive çalıştıklarınıve dil yeteneklerinin arttığını göstermektedir.Gürültünün çok yüksek olduğu yerlerde, yüksekyalıtımlı pencereler kullanmak, sınıf içi gürültüdüzeylerini azaltıcı etki yaratmıştır (Bistrup,2000; Choi ve Mcpherson, 2005; Zanninve Marcon, 2007; Bernardi ve Kowaltowski,2006). Ancak bazı araştırmalar, yüksek gürültüdüzeylerine sahip bölgelerde yer alan okullardaakustik konforu sağlamak çok daha güç vemaliyetli çalışmaları gerektirdiğini ve alınanönlemlerin bazen de yetersiz kalabildiğinigöstermektedir (Crook ve Langdon, 1974).Ülkemiz açısından bakıldığında, artan nüfusaparalel olarak, hızlı bir biçimde inşa edilenilköğretim yapılarında, gürültü konusu neyazık ki, tasarım aşamasında ele alınan birkonfor parametresi değildir. Bu nedenle,çözüme yönelik eylemlere geçmeden önce,gürültünün rahatsız edici etkilerini belirlemekve geliştirilecek önlemleri bu düzeylere hesabakatarak geliştirmek daha uygun çözümleryaratmak açısından faydalı olacaktır.Bu çalışmada Bakırköy, Şişli, Beyoğlu veKâğıthane ilçelerinde toplamda 48 okulda5062 öğrenci ve 339 öğretmen ile yapılananketlere paralel gerçekleştirilen gürültüölçümleri ile, ilköğretim okullarında gürültününöğrenciler ve öğretmenler üzerindeki etkisininbelirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmadan eldeedilen sonuçlar, gürültü sorununun boyutlarınıgöstermesi açısından çok önemlidir.İşitsel konfor koşullarıHer sınıfın, içerisinde en küçük bir ses dahiçıkmadığı durumlarda bile dışarıdan gelenbelirli bir arka plan gürültü düzeyi vardır. Budüzeylerin ulusal ve uluslar arası standartlardatanımlanan değerlerin üzerinde olmasıdurumunda, öğretmen ve öğrencilerde çeşitlisağlık etkilerinin yanı sıra, rahatsızlık, anlamave konsantrasyon güçlüğü çekilmesi, sınıfiçinde sözel iletişimin kalitesinin bozulması veöğretmenlerin davranışlarının değişmesi gibiönemli sorunlar ortaya çıkmaktadır. DünyaSağlık Örgütü (WHO) ve ülkemizde yürürlükteolan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesive Yönetimi Yönetmeliği (ÇGDYY), sınıflar içinders anlatımı sırasında kabul edilebilecek arkaplan gürültüsünü 35 dBA (LAeq), bahçedeve oyun alanlarında ise 55 dBA (Leq) olarakbelirlemiştir (WHO,2001; 2002/49/EEC).ÇGDYY sınıflarda iç ortam seviyesi içinpencerenin açık olması durumunda 45 dBA(LAeq) olabileceği belirtilmiştir. Tablo1’defarklı ülkelerin standart ve yönetmeliklerinebağlı olarak kabul ettikleri değerler verilmiştir


<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Makale Article41Şekil 1. Çalışmada izlenen yöntemOkulÇevresindeki enişlek caddeye olanuzaklığı(yaklaşık/km1–2–3–4–5 0,01–0,027–8–9–10–11–12–13–14 1–26–7–8–9–10–11–12–13 0,02–0,0314–15 0,03–0,0416–17–18 0,04–0,0519–20–21–22 0,05–0,1Anketlerin YapılmasıHavalanı sınırınaOkulolan mesafeleri(yaklaşık/km)1–2–3–4–5–6 0–17–8–9–10–11–12–13–14 1–215–16–17 2–318–19–20–21–22–23–243–425–26 4–5Şekil 2.Bakırköy Bölgesinde ilköğretim okullarınınhavaalanına olan mesafeleriÖğretmen AnketleriÖğretmenler için, öğrencilerle kıyaslandığındadaha fazla soru içeren dört sayfalık bir anketformu hazırlanmıştır. Anket formu, kişisel bilgiler,sınıf özellikleri, sınıf içi gürültü kaynakları, sınıfdışı gürültü kaynakları, sesini duyurma çabasıve genel değerlendirme bölümü olmak üzerealtı bölümden oluşmuştur. Sınıf içi ve sınıf dışıgürültü kaynakları, ögrenciler ile kıyaslamayaimkan sağlamak amacıyla aynı seçilmiştir.Pencere açık iken rahatsız olup olmadıklarısorulan ögretmenlere, bu rahatsızlığın etkisinisaptamak amacıyla, ders anlatırken harcadıklarıvokal eforda yönelik sorular sorulmuştur.Öğrenci AnketleriÖgrenciler için hazırlanan anket formu ikibölümden oluşmakta birinci bölümde; ailesineve derslerdeki başarılarına ilişkin kişisel sorular,ikinci bölümde; gürültü algılaması ile ilgilisorular sorulmaktadır. İkinci bölümdeki sorularögrencilerin evde yada sınıfta gürültüyü farklıalgılayıp algılamadıklarını belirlemek için,ev ortamı ve okul ortamı diye ikiye ayrılmışve öğrencilerin evde ve okulda işittikleriçeşitli dış gürültü kaynaklarından rahatsız


42Makale Article<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013olup olmadıkları sorulmuştur. Gürültününderslerdeki başarılarına etkisini saptamak içinbir önceki yıl ait Türkçe, Matematik, HayatBilgisi (sadece 3.sinif için), Fen Bilgisi ve SosyalBilgiler derslerinden aldıkları notlar sorulmuştur.Öğrencilerin cevaplamaları istenen diğer birsoru da, okulda pencerelerin açık ya da kapalıolması durumunda ögretmenin anlattıklarınıanlayıp anlamadıklarına yönelik olmuştur.Ögrenciler, formu bir ön açıklama sonrasındakendi başlarına öğretmenlerden bağımsızolarak doldurmuşlardır. Ögrencilerin istediklerizaman soru sormalarına izin verilmiş, sorulardadoğru ya da yanlış diye bir kavram olmadığıözellikle belirtilmiştir. Bazı sınıf ögretmenlerikendilerine bırakılan formları ögrencilerlebirlikte sınıfta doldurmuş, bazıları ise, dersaralarında, ögretmenler odasında doldurmayıtercih etmişlerdir. Ögrencilerin formudoldurmaları yaklaşık 25 dakika, ögretmenlerin10-20 dakika tutmuştur.Bina içerisindeki ve dışındaki gürültükaynaklarının değerlendirilebilmesi için anketsorularında öğretmen ve öğrencilerin ençok işittikleri ve rahatsız oldukları gürültükaynaklarını belirlemeleri istenmiştir. İç gürültükaynakları için “görsel ve işitsel cihazlar(projeksiyon, vb.) havalandırma, aydınlatmaarmatürleri, öğrencilerin ders esnasındakikonuşmaları, masa ve sandalyelerin gürültüsüve koridordan gelen sesler” seçenek olaraksunulmuş, yan/alt/üst sınıflardan gelen seslerde sınıf içi gürültü kaynaklarına dâhil edilmiştir.Dış gürültü kaynakları ise anket formunda trafikgürültüsü, şantiye-yol bakım gürültüsü, havayolugürültüsü, demiryolu gürültüsü, bahçedengelen gürültüler, spor sahası gürültüsü, sirenler,seyyar satıcılar, sokakta bulunan hayvanlarolarak tanımlanmıştır. Dış gürültü kaynaklarınınpencerenin açık veya kapalı olması durumunagöre rahatsız edip etmediği de yanıtlanmasıistenen sorular arasındadır.Ölçümlerin YapılmasıOkullarda ders süresinin 40 dakika, teneffüssüresinin 10 dakika olması ve okul içerisindebirden fazla noktada ölçüm yapılmasınedeniyle tüm gürültü düzeyi ölçümleri için 5dakikalık referans zaman aralığı belirlenmiştir.Ölçümlerin öğrencilerin okulda bulunduğuhafta içi günlerde ve yağmur, kar, fırtına gibihava koşullarının kötü olmadığı bir gündeyapılmasına dikkat edilmiştir. Ölçümler ilkbaharve yaz aylarında yapılmıştır. Ölçüm yapıldığısırada pencerelerin açık olması durumuna göredeğerlendirme yapılmıştır. Ölçüm yerlerinin,mikrofon konumlarının belirlenmesinde TSISO 1996-2’de belirtilen hususlar dikkatealınmıştır. Okul bahçesinde ders esnasında veteneffüste yapılan dış gürültü düzeyi ölçümleri,3 ayrı noktada iç gürültü ölçümlerinin yapıldığıcepheye 1,5 metre mesafede zeminden 1,5metre yükseklikte yapılmıştır. İç gürültü düzeyiölçümleri sınıflarda, koridorda, kantinde,yemekhanede, spor salonlarında ve toplantısalonlarında yapılmıştır. Sınıfta yapılan ölçümlercepheye yaklaşık 1,5 metre mesafede zeminden1,5 metre yükseklikte yapılmıştır.Frekanslara bağlı LAeq, LA1, LA10, LA50, LA90,LA95, LA99 ve Leq değerleri Bruel&Kjaer 2260Ses Ölçüm Cihazı ile ölçülmüştür. Ölçülenveri daha sonra Bruel&Kjaer Qualifier Type7830 akustik yazılım programı ile bilgisayaraaktarılmıştır.İstatistik Analiz Yönteminin SeçilmesiAnket formlarının istatistiksel olarak analiziiçin SPSS ver.15.0 programı kullanılmıştır.Öğrenci ve öğretmenlerin verdikleri yanıtlarınkarşılaştırılmasında, “Z testi ve Hipotezsınaması” yöntemi uygulanmıştır. Hipotezsınaması, iki ortalama arasındaki farkın anlamlıolup olmadığını veya önemli bir fark olupolmadığının anlaşılmasını sağlamaktadır.Hipotez sınamasında ele alınan iki önemlikavram vardır.1) Sıfır hipotezi (Ho) : (Null, Yokluk Hipotezi,İstatistiksel Hipotez) Ana kütle üzerindeyapılan deformasyonların ana kütle aritmetikortalamasını değiştirmeyeceği görüşünüsavunur. Bu görüş savunulurken istatistikselanlamlılık denilen (%99 %97 veya %95) yanılgıpayı göz önüne alınır. Yapılan işlemlerden sonrafarkın çok küçükde olsa sıfırdan farklı olduğugörülür.2) Karşıt Hipotez (H1) : (Alternatif, AraştırmaHipotezi): Yapılan deformasyonun anakütle aritmetik ortalamasını değiştireceğiöngörüsüdür.Çalışmada Ho hipotezi olarak iki grubunoranları arasında anlamlı bir fark olmadığı,(Ho: Πx=Πy), karşıt hipotez olarak iki grubunoranları arasında anlamlı bir fark olduğu (H1:Πx ≠ Πy) kabul edilmiştir. Π; x ve y gruplarının


<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Makale Article43oranlarını belirmektedir ve p-değerine bağlıolarak hesaplanmıştır. P değeri Ho hipotezinindoğru olma olasılığını göstermekte ve p


44Makale Article<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Şekil 6.Şişli ve Bakırköy-Öğretmen ve öğrencilerindış gürültü kaynaklarından rahatsız olma oranlarınınkarşılaştırılmasıŞekil 5. Değişik sınıflardaki öğrencilerin iç ve dış gürültü kaynaklarındanrahatsızlık oranlarının karşılaştırılmasıÖğretmen ve öğrencilerin bina dışı gürültükaynaklarından duyduğu rahatsızlık oranlarıarasındaki farkın karşılaştırılmasındasonuçlar, öğrencilerin öğretmenlere oranladış gürültülerden, anlamlı şekilde, dahafazla rahatsız olduğunı ortaya koymaktadır(p=0.00). Her iki grubun da en çok rahatsızolduğu dış gürültü kaynakları, bahçeden gelengürültüler ile trafik gürültüsüdür (Şekil 6). Sınıfiçi gürültü kaynaklarından duyulan rahatsızlıkoranları karşılaştırıldığında da, benzer şekilde,öğrencilerin öğretmenlerden daha fazlarahatsız oldukları saptanmıştır (Şekil 7).Ancak, öğrenci ve öğretmenlerin iç gürültüdenduydukları rahatsızlığı konu alan benzerçalışmalarda öğretmenlerin öğrencilere görerahatsızlık oranı daha yüksek olarak bulunmuşve yetişkinlerin gürültüye daha zor adapteolduğu belirtilmiştir (Enmarker ve Boman,2004).Öğrenci ve Öğretmenlerin GenelDeğerlendirmeleri:Gürültüyü önlemenin ya da azaltmanın eğitimkalitesi açısından “çok önemli” olduğunudüşünen öğretmenlerin oranı %63,1’dir.Öğretmenlerin %22,1’i “kritik derecedeönemli”,%11,8’i “önemli” bulmaktadır. Önemliolmadığını düşünen öğretmenlerin oranı ise%1’den azdır. Sınıf içerisindeki akustik koşullarınöğrencilerin öğrenmesi ile doğrudan ilişkisiolup olmadığı konusunda öğretmenlerin%68,1’i “evet” yanıtını vermiştir. Kalan % 30 isekonu hakkında fikir sahibi değildir.Şekil 7.Şişli ve Bakırköy-öğretmen ve öğrencilerin iç gürültükaynaklarından rahatsız olma oranlarının karşılaştırılması


45<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Makale ArticleÖğrencilerin %76,1’i okulun daha sessiz bir yerdeolmasını istemekte ve %83,56’ sı pencereleraçıkken öğretmenin anlattığı konuyu rahatçaduyup anlayamadığını belirtmektedir. Her ikibölgede okulların çoğunluğunun pencereleriçift cam olmasına rağmen, pencerelerkapalıyken öğretmenin anlattığı konuyuöğrencilerin ancak %66,89’u rahatça duyupanlayabilmektedirPencerenin açık olup olmaması nedeniyledış gürültü kaynaklarının öğrencileri rahatsızederek, öğrenmelerini etkileyip etkilemediğineilişkin değerlendirmede öğretmenlerin %56,9’upencerenin açık olmasının etkisi olduğunu,%10,6’sı ise arasıra etkilemekte olduğunubelirtmiştir.Ölçümlere Dayanan BulgularDers esnasında ölçülen iç gürültü düzeyleri:İlkokullar ile ilgili geçmiş yıllarda yapılançalışmalarda iç ve dış gürültü ölçümleri yapılıpsonuçlar analiz edildiğinde pek çok okuldaistenilen koşulların sağlanmadığı ortayakoyulmuştur. Londra’da trafik gürültüsünemaruz kalan 16 okulda, boş ve dolu durumdakiçeşitli mekanlarda yapılan 2 dakikalık içgürültü ölçümüleri, Leq(A) değerinin 47,0 –72,1 dBA aralığında değiştiğini göstermektedir(Shield ve Docrell, 2004). Hong Kong’da şehirmerkezinde 47 ilkokulda yapılan çalışmadaortalama iç gürültü düzeyinin 60,74 dBA ve54,13–67,63 dBA aralığında olduğu ölçülmüş,(Choi ve McPherson) Ohio şehir merkezindeyer alan 8 okulda 32 sınıfta iç gürültü düzeyi34,4-65,9 dBA aralığında saptanmıştır (Knechtvd., 2002). Brezilya’nın metropolitan bir kentiolan Curitiba’da 6 okulda yapılan 10 dakikalıkölçümlere göre iç gürültü düzeyi 62,5-74,6aralığındadır (Zannin ve Zwertes,2008).Şişli ve Bakırköy Bölgesi’ne ait ders saatindeokul içerisinde yapılan 5 dakikalık ölçümsonuçları birlikte değerlendirildiğinde iseeşdeğer sürekli gürültü düzeyinin (LAeq) 51-83,3 dBA aralığında ve ortalama 72,48 dBAolduğu bulgusu elde edilmiştir. Minimumgürültü düzeyi 39,2-67 dBA aralığında veortalama 56,15 dBA’dır. Ortalama 61,77 dBAolarak ölçülen LA90,5 min gürültü ölçütü,tüm ülkelerin standartlarında belirlenen arkaplan gürültüsü sınır değerlerinin üzerindekalmaktadır. Pencelerin açık olması durumundakabul edilebilir sınır değerlerin 45 dBA olduğudüşünüldüğünde, öğretmen ve öğrencilerinyüksek derecede gürültüye maruz kaldıklarıgörülmektedir (Şekil 8).(A)-45dBA: 2002/49/EEC’ye göre pencereaçık sınır değer(B)-35dBA: WHO ve 2002/49/EEC’ye görepencere kapalı sınır değerŞekil 8. Değişik ülkelerde ölçülen iç gürültü düzeylerininkarşılaştırılmasıOkulların %66,6 lık bölümünde (30 adet)gürültü düzeyleri 60 – 70 dBA arasındadağılmaktadır (Şekil 9).Şekil 9.Şişli ve Bakırköy derste iç gürültü düzeylerininokullara göre dağılımı (LAeq,5 dak)Teneffüste okul içerisinde yapılan ölçümleredayanan bulgular: Teneffüste okul içerisindeyapılan 5 dakikalık ölçümlere göre eşdeğersürekli gürültü düzeyi (LAeq) 62,4-94,9 dBAaralığında değişmekte olup ortalama 87,04dBA değeri elde edilmiştir. Ders esnasındaortalama 72,48 dBA olan iç gürültü düzeyi 15


46Makale Article<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013dBA artış göstermiştir. Okulların % 84’ünde(37 okul) teneffüste maruz kalınan gürültüdüzeyleri 76 – 89 dBA aradında değişmektedirki, bu düzey öğrencilerin dinlenmesi içinayrılan zamanlarda maruz kaldıkları düzeyinne kadar aşırı olduğunu çarpıcı bir biçimdegöstermektedir (Şekil 10). Öğrenci veöğretmenlerin gürültünün fiziksel, fizyolojik,psikolojik ve performans etkilerinden olumsuzyönde etkilenme olasılıklarının çok fazla olduğuaçıktır.Ortalama 78,91 dBA olarak ölçülen LA90,5 mingürültü ölçütü, tüm ülkelerin standartlarındabelirlenen arka plan gürültüsü sınır değerlerininüzerinde kalmaktadır .Şekil 12.Şişli ve Bakırköy-Teneffüste-Dış GürültüSonuçlarElde edilen sonuçlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:Gürültü düzeyinin belirlenmesine yönelikölçüm sonuçları, dış gürültü düzeylerininyönetmelikte belirtilen sınır değer olan 55dBA’nın çok üzerinde kaldığını göstermektedir.Benzer şekilde, iç gürültü düzeyleri de pencereaçık olması için kabul edilebilir sınır değer olan45 dBA, ya da pencere kapalı yapılan ölçümleriçin kabul edilebilir sınır değer olan 35 dBA’nınoldukça üzerindedir.Anket verilerine göre, dış gürültü kaynaklarıiçerisinden öğretmen ve öğrencilerin büyükçoğunluğu, Bakırköy Bölgesi’nde havayolugürültüsünden Şişli ve diğer bölgelerde trafikgürültüsünden şikâyetçi olmakta, okullarınındaha sessiz bir yerde olmasını istemektedir.İç gürültü kaynaklarına gelindiğinde ise, her ikigrubu da rahatsız eden başlıca gürültü kaynağıolarak öğrencilerin kendi aralarında konuşmasıgelmektedir ki, bu durum öğretmenin anlattığınıyeterince iyi duyup anlayamayan öğrencininbaşka ilgi alanlarına yöneldiği ve dikkatinindağıldığı sonucunu ortaya koymaktadır.Öğrenci ve öğretmenler ders esnasında içve dış gürültüden rahatsız olmakla birlikte,ögrencilerin rahatsızlığı, ögretmenlerinkindenanlamlı olarak farklı (yüksek) çıkmaktadır. Heriki bölge genelinde karşılaştırmalar ile eldeedilen sonuçlara göre; öğrenciler iç ve dışgürültü kaynaklarından öğretmenlere göredaha fazla rahatsız olmaktadır. Bu durumöğrencileri gürültü konusunda bilinçlendirmesibeklenen öğretmenlerin, konuyla ilgili alınanönlemlerin yetersizliğini bildikleri için, zamaniçinde gürültü ile yaşamayı kabullenmeleriolarak açıklanabilir. Öğrenciler yaşa göredeğerlendirildiğinde ise, istatistiksel olarakanlamlı bir fark elde edilmemiş olsa da, küçüksınıfların büyük sınıflara göre gürültüye dahaduyarlılık gösterme eğiliminde olduklarısöylenebilir.Öğrenci anketleri, ögrencilerin farklı çevrelerde(ev – okul) gürültüden farklı biçimde rahatsızolduğunu ortaya koymuştur. Öğrenciler evdede benzer gürültülerden rahatsız olmaktadırancak okulda duydukları rahatsızlık oranı dahafazladır. Bu durum dersi anlama sürecindeöğrencilerin gürültüye karşı daha hassasolduklarını göstermektedir.Her iki bölgede de pencere açık olduğuzaman öğrenciler, öğretmeni anlamaktazorluk çektiğini ifade etmişlerdir. Bu okullarıngenelinde mekanik havalandırma sistemininolmaması nedeniyle ilkbahar ve yaz aylarındaders esnasında pencerelerin genelde açıktutulmaktadır. Bu durumun eğitimi nedenli etkileyeceği açıktır. Sıcak havalardapencerelerin açılması nedeniyle, dış gürültününartması, öğrencileri de öğretmenleri derahatsız etmektedir. Öğretmenler, daha yükseksesle ders anlatmak zorunda kaldıkları için,performans düşüklüğü yaşadıklarını ve sestellerinden rahatsızlandıklarını belirtmişlerdir.Ancak analizler, öğretmenlerin hangi ses tonuile konuşmakta olduklarının ve dolayısıylases tellerinde oluşan rahatsızlıkların sadecepencere açıkken işitilen dış gürültü kaynaklarınabağlı olmadığını, iç gürültü kaynaklarının daöğretmenin konuşmakta oldukları ses tonundaetkili olabileceğini göstermiştir.İç gürültü kaynaklarının, dış gürültükaynaklarından daha fazla rahatsız etmesi,sınıfların iç akustik koşullarında yapılacakdüzeltmelerle azaltılabilecek bir durumdur. Aynıokullarda, sınıf içi akustik koşulları iyileştirdiktensonra, rahatsızlığın tekrar ölçülmesi şeklindeyapılacak bir çalışma ile özellikle öğretmenler


<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Makale Article47arasında yaygın olan gürültünün önlenemezliğikonusundaki inanışlar azaltılabilecek ve eğitimkalitesi arttırılabilecektir.KAYNAKLAR[1] ANSI S12.60–2002, (2002). AmericanNational Standard, Acoustical PerformanceCriteria, Design Requirements andGuidelines for Schools[2]Bernardi, N., Kowaltowski, D.C.C.K.,(2006).Environmental comfort in schoolbuildings, a case study od awareness andparticipation of users, Environments andBehaviour, Vol.38, No.2 pp.155-172[3]Bistrup, M.L., (2000). Children and noisepreventionof adverse effects, NationalInstitute of Public Health, Denmark[4]Choi, C.Y., McPherson, B., (2005). Noiselevels in Hong Kong Primary Schools:Implications for classroom listening,International Journal of Disability,Development and Education, Vol 52(4),pp. 345-360.[5]Dockrell,J., Shield, B.,(2006). Acousticalbarriers in classrooms: the impact of noiseon performance in the classroom, BritishEducational Research Journal, Vol 32(3),pp.509-525.[6]Dockrell, J.E, Shield, B.,(2004). Children’sperception of their acoustic environmentat school and at home, JASA, 115(6), p.2964-2973.[7]Enmarker I., Boman E., (2004). Noiseannoyance responses of middleschool pupils and teachers, Journal ofEnvironmental Psychology, Vol. 24, Issue 4,pp. 527-536,[8]Evans Jack B., (2004). Acoustical Standardsfor Classroom Design-Comparison ofInternational Standards and Low FrequencyCriteria, 11th International Meeting onLow Frequency noise and Vibration inMaanstrich, INCE, 2004, 30 August-1September, Maastricht, Netherland[9] Klatte, M., Wegner, M., Hellbruck,J., (2005).Noise in the school environment andcognitive performance in elementaryschool children, Part B- CognitivePsychological Studies, Forum Acousticum,pp. 2071-2074[10]Knecht H.A., Nelson P.B., Whitelaw G.M,Feth L.L., (2002), Background NoiseLevels and Reverberations Times inUnoccupied Classrooms-Predictionsand Measurements, American Journal ofAudiology, Vol.11 pp.65-7 [11]Lercher, P.,Evans, G,W., Meis, M., (2003). Ambientnoise and cognitive processes amongprimary school children, Environment andBehaviour, Vol 35(6), pp. 725-735.[12]Norlander, T., Moas, L., Archer,T.,(2005).Noise and stres in primary and secondaryschool children: Noise reduction andincreased concentration ability through ashort but regular exercise and relaxationprogram, School Effectiveness and SchoolImprovement, Vol 16(1), pp. 91-99.[13]Ripoll M, Cordoba J., (2006). The Role ofEducation in Development, Rice University,September[14]Schick,A., Meis, M., Reckhardt,C.,(2000).Noise Stress in Classrooms, 8th OldenburgSymposium on Psychological Acoustics,pp. 533-569,[15]Shield, B., Dockrell, J.E.,(2004). Externaland Internal Noise Survey of LondonPrimary Schools JASA, Vol 115(2), June, p.730-738.[16]TS ISO 1996-2:Akustik-Çevre GürültüsününTarifi, Ölçülmesi ve DeğerlendirilmesiBölüm 2-Çevre Gürültü SeviyelerininTayini,Türk Standartları Enstitüsü, Ankara[17]Ünver Ö, Gamgam H., (2008). UygulamalıTemel İstatistik Yöntemler, Seçkin Yayınevi,Ankara[18]Vallet, M., Karabiber, Z., (2002). SomeEuropean Policies Regarding AcousticalComfort in Educational Buildings NoiseControl Engineering Journal,Vol 50(2),March- April, pp.58-62.[19]Vermeir G., Berg V. D., (2003).Classroom Acoustics in Belgian Schools:Requirements, Analysis, Design, 2ndInternational Conference on Research inBuilding Physics, September 14-18, Leuven,Belgium[20]World Health Organization, (WHO),(2001). Occupational and Community Noisehttp://www.who.int/peh/ (15.06.2008)[21]Zannin P. H. T., Zwirtes D. P. Z., (2008).Evaluation of the acoustic performanceof clasrooms in public schools. AppliedAcoustics, Vol.70, pp.626-635[22]2002/49/EC, (2002). Çevresel GürültününDeğerlendirilmesi ve Yönetimi YönetmeliğiRÜZGÂR ENERJİSİ VE GAZİANTEPKOŞULLARINDA (500 KW ALTI) EVSELİHTİYAÇLARI GİDERECEK RÜZGÂRTÜRBİN TASARIMI


48Makale Article<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013ÖZGEÇMİŞY. Doç. Dr. Nurgün Tamer BayazıtNurgün Tamer Bayazıt, 1983 yılında girdiği İTÜ Mimarlık Fakültesinden, 1987 yılında mimar ve1990 yılında Y. Mimar olarak mezun olmuş, aynı yıl başladığı doktora eğitimini “ A Model for theGeometric Design and Acoustic Evaluation of Rectangular Concert Halls” isimli doktora tezi ile1999 yılında tamamlamıştır. İTÜ Mimarlık Fakültesinden 2002 yılında Y.Doç.Dr. ünvanını almıştır.Ses yalıtımı, ses yutucu malzemeler, hacim akustiği simulasyonları, konser salonları, çok amaçlısalonlar, sinema ve televizton stüdyolarının akustik tasarımı, çevresel gürültünün değerlendirilmesigibi konular çalışma alanları arasındadır. 2011-2012 eğitim Öğretim yılında ABD Rice UniversitesiMimarlık Okulunda misafir öğretim elemanı olarak görev yapmis ve bir dönem boyunca MimariAkustik seçmeli dersini yürütmüştür. Halen İTÜ Mimarlık Fakültesindeki görevini sürdürmektedir.Suat Küçükçiftçi1964 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi, İşletme Fakültesi, İşletme MühendisliğiBölümü’nü bitirdikten sonra Yüksek Lisans ve Doktorasını İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, İşletmeMühendisliği Anabilim Dalında tamamlamıştır. Nicel Karar Yöntemleri bilim alanında Doçent,Sayısal Yöntemler bilim dalında Profesör olmuştur. 1988’den bu yana İTÜ’nde görev yapan SuatKüçükçifçi halen İşletme Fakültesi, İşletme Mühendisliği Bölümü’nde öğretim üyesidir.Bilge Şan1984 yılı İstanbul doğumludur. 2008 yılında İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümünü bitirmiştir.Yüksek lisansını İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Çevre Kontolü ve Yapı Teknolojileri programında 2010yılında tamamlanmıştır. Eğitimine aynı üniversitede Yapı Bilimleri doktora programında devametmektedir. Oğuz Bayazıt Mimarlık’ta, hacim akustiği, ses yalıtımı, gürültü kontrolü konularındaçalışmalarını sürdürmektedir.


<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Makale Article51Rüzgâr Enerjisi ve GaziantepKoşullarında (500 kW Altı) Evselİhtiyaçları Giderecek Rüzgâr TürbinTasarımıWind Energy, wind turbine, wind turbine to meet the householdneeds, Gaziantep windSerdar GÜLTUTANÖZETBu çalışmada genel olarak; rüzgâr türbinine özgü tanımlar ve rüzgarenerjisi incelenmiş olup rüzgar enerjisinin Türkiye’de ve Dünya’dakidurumu ile ilgili teorik ve istatistiki bilgiler verilmiştir. Özelde ise,Gaziantep koşullarında (500 kW altı) evsel ihtiyaçları giderecek rüzgârtürbin tasarımı için gerekli hesaplar yapılarak ortalama 5 kW ‘lık bir türbintasarlanmıştır. Tasarlanan türbinin sağlayacağı enerji miktarı grafiktebelirtilmiş ve maliyet hesabı yapılarak geri ödeme süresi hesaplanmıştır.Anahtar Kelimeler: Rüzgâr Enerjisi, rüzgâr türbini, evsel ihtiyaçlarıkarşılayacak rüzgâr türbini, Gaziantep rüzgârABSTRACTIn this work in generally, wind characteristics and wind energy has beeninvestigated, theoretical and statistical information about situation ofwind energy in Turkey and World has been given. In particular, Gaziantepconditions (under 500 kW) wind turbine design necessary to eliminatehousehold needs by executing an average of 5 kW turbine has beendesigned. Turbine is designed to provide thespecified amount of energy and cost bycalculating the payback period is calculatedin the chart.Evsel İhtiyaçlarıGiderecekRüzgâr TürbinTasarımıKey Words: Wind Energy, wind turbine,wind turbine to meet the household needs,Gaziantep wind


52Makale Article<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 20131. GİRİŞRüzgâr enerjisi dünyanın en büyük sorunlarından biri olan çevre kirliliğine yanıt olabilecek alternatifenerji üretimi metotları arasında potansiyeli en yüksek olanlardan birisidir.Rüzgâr enerjisi, M.Ö. 5000’li yıllardan bu yana sulamada, denizcilikte, suyun pompalanmasında,vs. kullanılmaktadır. Rüzgâr Enerjisinden elektrik üretimi ilk olarak1891 yılında Danimarka’da gerçekleşmiştir.[1]Şekil.1.1. Juul tarafından kullanılan ilkŞekil 1.2. İlk Gedser türbinialternatif akım üreten jeneratörDünyada şuan rüzgâr enerjisinden elde edilen elektrik konusunda Çin, ABD, Almanya, İspanya veHindistan başı çekmektedir. [2]Şekil 1.3. 1996-2011 Yılları arası dünya rüzgar enerjisi kurulu gücü (GWEC 2011)EPDK, 21 Temmuz 2011 tarihinde kabul edilen “Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimineİlişkin Yönetmelik” çerçevesinde 500 kW ’ya kadar olan yenilenebilir enerji santrallerinin kurulmasıiçin lisansa gerek olmadan yatırım yapmanın önünü açan yönetmeliği yayımladı. Bu yönetmelik


<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Makale Article53kapsamında, Mikro kojenerasyon veya kurulugücü azami 500 kw olan yenilenebilir enerjikaynaklarına dayalı üretim tesislerinde üretimfaaliyetinde bulunan gerçek veya tüzel kişilerlisans alma ve şirket kurma yükümlülüğündenmuaftır. [3]1.1. Rüzgâr Enerjisi ve Rüzgâr TürbinleriGüneş kaynaklı olan rüzgâr enerjisi, doğal enerjidönüşümü sonucunda kendisini atmosferdehava hareketi ve denizlerde dalga hareketiolarak hissettirmektedir. Bu kinetik enerji,rüzgâr enerjisi tesislerinde elektrik enerjisine,su pompalama tesislerinde mekanik enerjiyedönüştürülebilmektedir.Rüzgârdan üretilen elektrik enerjisinin türbingöbek (hub) yüksekliğindeki ortalama rüzgârhızının bir fonksiyonu olarak sınıflanmasıaşağıda verilmektedir. Buna göre bulunulanyerin ortalama rüzgâr hızı;• 6.5 m/s rüzgâr hızı enerji açısından ortadüzey,• 7.5 m/s iyi,• 8.5 m/s ve yukarısı hızlar çok iyi olarakdeğerlendirilmektedir. [4]1.2. Modern Yatay Eksenli Rüzgâr TürbinlerininAna ElemanlarıYer konumuna göre, rotoru yatay eksendeçalışan yatay eksenli rüzgar türbinleri, dahageleneksel ve daha modern bir kullanımısunarlar. Modern yatay eksenli kanatlı rüzgartürbinlerini oluşturan ana elemanlar ile ilgili,alt başlıklarda kısa bilgiler verilmektedir. (Şekil4.5.)1- Kanatlar2-Rotor3-Açı düzenleyici4- Fren5- Düşük hızlı mil6- Dişli Kutusu7- Generatör8- Hız ve yön düzenleyici9- Anomometre10- Rüzgar yön sensörü11- Nasel12- Yüksek hız mili13- Yönlendirme mekanizması14- Yönlendirme motoru15- KuleŞekil 4.5. Yatay rüzgar türbini kesit görünümü [5]Bir Rüzgâr Türbinin Üretebileceği Teorik GüçHesabı:P= 1/2q. A. V 3 .ηFormülde;P = Rüzgar türbini tarafından üretilen teorikgüç (watt)A =π.D 2 /4 (rotor süpürme alanı) (m 2 )D = Rotor çapı (metre)V = Rüzgar hızı (m/s)η = Rüzgar türbin verimliliği (ideal şartlardabu değer %59 alınır ve Betz Limiti olarakadlandırılır.)q= Hava yoğunluğu (1.225 kg/m 3 )Bir yıllık üretilen enerji miktarı (kWh) ise;Üretilen Enerji = P* t formülünden hesaplanır.Burada;t: Zaman (saat- 8760 olarak alınır)


54Makale Article<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 20132.Gaziantep Koşullarında Evsel İhtiyaçlarıGiderecek Rüzgâr Türbininin Projelendirilmesi2.2. Türbin SeçimiYapılan tasarım hesaplamalarında, türbinin8 m/s Rüzgâr Hızı ve 5,4 m Rotor Çapındaüretebileceği maksimum güç olarak 4825Watt bulundu. Fakat gerçekte verim oranıdaha düşük olup, türbülans, malzeme, havahomojenliğinin bozulması(yağmur, kar, dolu)v.b. gibi sayısız faktörde RT üzerinde verimdüşürücü etkiler yapabilir.(Şekil 2.2.)Şekil 2.1. Gaziantep ili 50 mt. çalışma yapılacak bölgelerinrüzgâr hız dağılımları (REPA)Gaziantep koşullarında evsel elektrik ihtiyacınıkarşılayacak 5 kW rüzgâr türbini için 3 farklıbölgede verim hesaplamaları örnek olarakyapıldı ve 1. Bölge üzerinde çalışma yapıldı.1.Bölge:• Rüzgâr Türbini: 5 kW• Rüzgâr ortalama yıllık hızı: 8 m/sn• 8 m/sn deki üretim değeri: 2 kw / saat• Günlük üretim değeri: 48 kW/ gün• Aylık üretim değeri: 1440 kW / ay• Yıllık üretim değeri: 17280 kW / yıl• Verim : % 40 (Şekil 6.6)2.1. Konut İçerisindeki Elektrikli Aletler veGüçleri [6]• Buzdolabı : 0,64 kW (Günlük Tüketim)x7gün= 4480 WattŞekil 2.2. Türbinin Rüzgar Hızlarına GöreElektrik Üretim Grafiği2.3. Şebeke Bağlantılı SistemŞebeke bağlantısı sayesinde rüzgâr olmadığızamanlarda elektrik şebekeden çekilebilirayrıca gereğinden fazla enerji üretildiğizaman ise fazla enerji şebekeye aktarılarak hemülke elektrik üretimine katkı sağlanmış olur,hem de çekilen enerji faturaya yansıyacak olanmiktarın sıfırlanması yani kesintisiz ve ücretsizenerji elde etmek anlamlarına gelmektedir.(Şekil 2.3.)• Aydınlatma : 20 W x 5 h x 6 Adet= 600Watt x 7 Gün= 4200 Watt• T.V. ,Radyo v.b.: 150W x 15h= 1650 Wattx 7 Gün= 15750 Watt• Ütü: 200 W x 1h= 2000 Watt• Çamaşır Makinası: 1100 W x 1,5 h= 1650Watt x 1 Hafta=1650Watt• Bulaşık Makinası: 1100 W x 1,5 h= 1650Watt x 3 Gün= 4950 Watt• Bilgisayar: 200 W x 6h = 1200 Watt x 7Gün= 8400 Watt• Haftalık Güç İhtiyacı: 41430 Watt• Konutun Ortalama Günlük ElektrikEnerjisi İhtiyacı: 41430/7= 5,9 kWhŞekil 2.3. Şebeke bağlantılı rüzgar türbini bağlantışeması


<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Makale Article553. MALİYET3.1. Rüzgâr Türbini Yaklaşık Maliyet Hesabı• Türbin (5 KW): 11000 $ + KDV• Direk (8 m.): 2000 $ + KDV• Kurulum+Nakliye: 2500 $ + KDV• İnvertör+ Protection Box(KorumaKutusu): 3500 $ + KDV• Sayaç (Çift Yönlü) + Pano:750 $ + KDV• Diğer Giderler (Kablo, Bağlantı Aparatları,Saha Beton, vs.): 1200 $ + KDVDolar Kuru: 1,80 TL (Güncel veri-20 Kasım2012 tarihi itibariyle)Elektrik KWH: 0,378 TL (TEDAŞ Verisi)SOEÜ(Saatte Ortalama Elektrik Üretimi): 2KWYOEÜ (Yıllık Ortalama Elektrik Üretimi):17280 KWYÜ (Yıllık Üretim): 17280 KW * 0,378 TL= ~6532 TL Elektrik Üretim (Kasım 2012)RTTM (Rüzgâr Türbini Toplam Maliyet): 24721$ x 1,80= ~ 44498 TL (20.11.2012 Tarihli DolarKuru)NOT: Fiyatlar yaklaşık olarak alınmıştır.3.2. Geri Ödeme Süresi• RTTM (Rüzgâr Türbini Toplam Maliyet):44498 TL• YEÜ (Yıllık Elektrik Üretimi): 6532 TL• GÖS (Geri Ödeme Süresi): 44498/6532=~ 7 Yıl• Elektrik zam oranları göz önüne alınarakyaklaşık olarak 7-8 yıl arası amorti eder.• Rüzgâr Türbininin tam kapasite çalışmasıdurumunda geri ödeme süresi:• 5 KW * 24 Saat= 120 KWh/Gün• Ayda; 30 Gün * 120 KWh/Gün= 3600KWh/Ay• Yılda; 12 Ay * 3600 KWh/Ay= 43200KWh/Yıl• Şu anki elektrik KWh fiyatlarına göre:• 43200 KWh/Yıl * 0,378= 16329,6 TL• RTM (Rüzgâr Türbin Maliyeti): 44498 TL• GÖS (Geri Ödeme Süresi): 44498/16329=~ 3YılSONUÇDünyada sanayideki gelişmeler ve artan nüfuskarşısında enerji harcamaları hızlı bir şekildeartmış ve yıllardır kullanılan fosil kaynaklartükenmeye başlamış ve ayrıca beraberindebüyük çevresel sorunlar da getirmiştir.Bunun sonucu olarak yeni ve yenilenebilirenerji kaynaklarından yararlanma gündemegelmiştir. Bu çalışmada; yenilenebilir enerjikaynaklarından biri olan ve son yıllardaülkemizde de yaygın olarak kullanılan rüzgârenerjisi ve Gaziantep koşullarında, konutlardaevsel elektrik ihtiyaçların giderilmesiyle ilgiliteorik-pratik bilgiler ele alınmıştır. Buradaönemli olan rüzgâr enerjisi potansiyelindendaha verimli yararlanabilmektir.EPDK, 21 Temmuz 2011 tarihinde kabul edilen“Elektrik Piyasasında Lisanssız ElektrikÜretimine İlişkin Yönetmelik” çerçevesinde500 kW ’ya kadar olan yenilenebilir enerjisantrallerinin kurulması için lisansa gerekolmadan yatırım yapmanın önünü açanyönetmeliği yayımladı. Bu çalışmada yukarıdakiyönetmelik maddesi kapsamında gereklihesaplar yapılarak evsel elektrik ihtiyacınıkarşılayacak rüzgâr türbini tasarlanmış vetürbinin tam kapasite çalışmasıyla yaklaşıkolarak 3 yıl gibi bir sürede geri ödeme süresininolduğu görülmüştür.KAYNAKLAR[1] Sakarya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,Rüzgâr Türbinleri İle Enerji Üretimi, YüksekLisans Tezi, Elektrik Elektronik Müh. ÖmerErgür[2] Gwec-Global Wind Energy Councıl-GlobalWind Statistics 2011[3] Elektrik Piyasasında Lisanssız ElektrikÜretimine İlişkin Tebliğ; 21/7/2011 tarihli ve28001 sayılı Resmi Gazete[4] http://www.eie.gov.tr[5] SÜLÜN, Mehmet, 2007, Dokuz EylülÜniversitesi, Rüzgâr Enerjisi BitirmeProjesi.[6] Siemens, Arçelik, Bosh ürün kataloglarıÖZGEÇMİŞSerdar GÜLTUTAN,1982 yılında Pazarcık’ ta doğdu. İlk, orta velise öğrenimini Gaziantep’te tamamladı. 2007yılında Dicle Üniversitesi Mühendislik-MimarlıkFakültesi Makina Mühendisliği bölümünden mezunoldu. 2010 yılında Mustafa Kemal Üniversitesi,Fen Bilimleri Enstitüsü, Makina MühendisliğiBölümü’nde yüksek lisans öğrenimine başladı.2008 yılından bu yana Makina MühendisleriOdası Gaziantep Şubede Teknik Görevli olarakçalışmaktadır. Evlidir. Bir çocuk babasıdır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!