Sayı: 308<strong>Yürüyüş</strong>18 Mart2012HALKIZ HAKLIYIZKAZANACAĞIZYıkımların SebebiHalk Korkusudur"Gecekodulardan GelipGırtlağımızı Kesecekler"KORKUSUDUR“Kentsel Dönüşüm” emperyalistbir politikadır. Sadece Türkiye’deuygulanan ve sadece AKP’nin uyguladığıbir politika değildir. Türkiye’deDünya Bankası’nın verdiğikredi ile uygulamaya konan “KentselDönüşüm”, emperyalist ve işbirlikçitekellerin emlak üzerinden açtığıyeni pazar alanını büyütmek için yapılmaktadır.Bunun için de halkınsahip olduğu evleri yıkacaklar ki,birincisi yıkılan yerlerde açılan arsalarael koyacaklar. İkincsi, evi yıkılanhalka “depreme dayanıklı, dahasağlıklı” diyerek yeni konut satacaklar.Aşağıda Brezilya’nın enbüyük kenti olan Sao Paulo’danbir fotoğraf var. Yoksulile zengin arasındakiuçurumu gösteren bu fotoğraf,aynı zamanda halkınyaşam alanının nasıl da birhapishane gibi düzenlendiğinianlatıyor.Halk sadece “macambo”larına(gecekondu) hapsedilmiyor,yozlaştırılıyorda. Aynen bizde yapılmakistendiği gibi… Sao Paulo’nungecekondu mahallelerinde yılda10 bin kişinin öldüğü belirtiliyor.Polisin, katlettiği sokak çocuklarınıncesetleri sabahları çöp kamyonlarıile toplanıp, çöpe atılıyor.Yoksulluk ve yozlaştırma azgınsömürücülerin saldırısıdır. Ne kaderimizdir,ne de suçumuz… Meksika'da"jacale", Arjantin'de "favela",Brezilya'da "macambo", Tunus'ta"gourbeville", Fas'ta "bidonville",Cezayir'de "casbah", Hindistan'da"bustee" olsa da adları, gecekondumahallelerine yönelik saldırı heryerde aynı. Çocuklarımızı yozlaştır-Sao PauloTüm Güçleriyle SaldıracaklarTüm Gücümüzle DirenmeliyizHazırlıklarımızı YapalımHalkı Örgütleyelim1 milyon ev yıkacaklarİzin verecek miyiz?Terörist diyorlarSusacak mıyız?Kentsel Dönüşüm Dedi̇kleri̇Zengi̇ne Vi̇lla Yoksula YıkımEvleri̇mi̇zi̇ Yıktıracak mıyız?Yıkıma Karşı Ayağa KalkınBugün Yıkım Yarın SürgünYeri̇nde Islah Tek Çözüm!mak, halkı birbirine olan güveniniyok etmek, fuhuşu-uyuşturucuyu-mafyayıbizzat mahalleleresokmak, işsizlik, açlıkve yoksullukla ıslah etmeye çalışmak…“Kentsel Dönüşüm” kapsamlı veplanlı bir saldırıdır. Emperyalizmin,yeni sömürge ülkelerde denediği vedeneylerini birleştirerek “KentselDönüşümü” yeni yeni ülkelere dahaince politikalarla soktuğu biliniyor.Zabıtalarıyla, polisleriyle, dozerleriylegelmiyor direk. Direniş görürse onuda yapacaktır. Ama o aşamaya getirmeden,gecekondu sahiplerini kendiayaklarıyla getirerek, kendi elleriyleimza attırmak istiyor. Bunun için de,“herkesin kendi evi olacak” yalanındantutalım da, “yapılacak binalardansize de pay vereceğiz”ekadar yalanlarla boyuyorlar gözlerimizi.Kendi ayaklarımızla gitmediğimizdeise, yasalarıyla, polisiyle, zabıtasıyla,dozerleriyle gelecekler.Gerçek yüzlerini görmeli ve evlerimiziyıktırmamak için tek çıkar yolumuzunörgütlenmek olduğunu kavramalıyız.Nasıl ki, kentsel dönüşüm sadecebizim ülkemizde uygulanmıyorsa,gecekondu halkının yıkımlara karşıdirenişi de sadece Türkiye’de yok.Biz de dünya halklarının gecekondudirenişlerinden, deneylerinden yararlanacağız.Güney Afrika’daki Abahlali baseMjondolo (Gecekondu Hareketi)isimli örgüt de yıkımlarakarşı direnen halkörgütlenmelerinden birisi.Güney Afrika’nın Durbankentinde 2005 yılındakurulan Abahlali baseMjondolo’nunilk eylemi yolkesmek idi. 7 bin kişininyaşadığı Kennedy Yolu adıverilen mahallede yapılanyol kesme eylemine polissilahlarla saldırdı. Karakolayürüyen halk, gözaltındakilerinserbest bırakılmasınısağladı. Yol kesmeyle başlayan buhareket kısa sürede on binlerce yoksuluve 30’u aşkın mahalleyi kapsayanbir toplumsal harekete dönüştü. 23ayrı yerleşim bölgesine şube açtı.30 bin kişinin üzerinde kitlenin sahiplendiğihareket, Güney Afrika’dakien büyük yoksullar hareketiydi.Hareketin ana talebi “Kentin içindetoprak ve konut” sahibi olmaktı.Temel sloganları ise: “Toprak! Konut!”,“Bizim Hakkımızda Konuşmayın,Bizimle Konuşun” diyorlardı.32HAPİSHANELERDE <strong>2497</strong> ÖLÜM!
Güney AfrikaZorla evden çıkarmalara, belediyehizmetlerinin yetersizliğine karşı damücadele ediyorlar. Su, eğitim vesağlık hakkı için de direniyorlar. Gecekonduluolmak, ihtiyaçları ve direnişintaleplerini arttırıyorlardı. Çünkügecekondularımızın yıkılması demek,yaşam hakkımızın gasp edilmesidir.Bu yüzden direniş de çok yönlü oluyor.Aynı Durban’da olduğu gibi…Ve direnişe saldırı sadece gözaltılarlasınırlı kalmadı. 26 Eylül 2009’dadüzenlenen bir toplantıya sivil faşistlersaldırdı ve 2 kişi katledildi. Dahasonra 4 Kasım 2006’da polisin gerçekmermi, zırhlı araçlar ve helikopterlerlesaldırdığı, Siyanda yerleşim yerindehamile bir kadın bebeğini kaybetti vebir kişi katlettiler. Ama direnişi bitiremediler.Abahlali’ye katılan gecekonduhalkı, devletten bağımsız olarak kendikendini yönetme kararı aldı. Alınankararları halkın denetlemesi için gereklimekanizmaları kurdular.Seyyar satıcıları örgütlediler. Gecekondulardaoturanlar, oturmayanakrabalarından başlayarak halkın diğerkesimlerine de ulaşıp direnişleredesteklerini aldılar.Farklı ırk, din, ulus ve kökendengelen Abahlali’liler, direnişte güçlerinibirleştirdiler.Sembolleri kırmızı tişörttü. İktidardakilertarafından “izikipa ezibomvu”(kırmızı tişörtlüler) olarakanılıyorlardı. Tişörtler, Abahlali KadınlarıDikiş Kolektifi tarafından örgütlenenve geceler boyu süren dikişdikme faaliyetleri içinde ve pedallıdikiş makineleri tarafından hazırlanıyordu.Temel eylem biçimlerinden birisi,yerleşim yerlerindeki yerel yönetimmerkezlerine yürüyüş düzenlemekti.Barınma Bakanlığı yerel bürolarına,yerel belediye binalarına ve belediyebaşkanına karşı yürüyüşler düzenliyorlardı.Demokratik eylemlerini yaparlarken;yargı yoluyla mücadele etmeyide ihmal etmediler. Yıkım operasyonlarınave zorla evden çıkarmalarakarşı direndiler. Mahallelerinden zorlaçıkarttıkları gecekonduluları “geçişkampları” denilen yerlere yerleştiriyorlardı.İşyerlerine, okullara ve sağlıkmerkezlerine uzak olan bu kamplaragitmemek için direndiler.Bizdeki Bilgi Edinme Yasası’nınbir benzeri olan İletişim Yasası’nıkullanarak, belediyelerin gecekondubölgelerini zorla boşaltmaya yönelikplanlarını açıklamaya zorladılar.Elektrik olmadığı için kullanılanaydınlatma ve ısınma araçları yüzündensık çıkan yangınları önlemekamacıyla gecekondu mahallelerineelektrik bağlanmasını sağladılar. Suve kanalizasyon hizmetlerinin sağlanmasıiçin verdikleri mücadele ilebazı kazanımlar elde edildi.Toprak ve konut hakkı mücadeleleriniyürütürken, müzik, şiir ve tiyatrogösterileri de düzenlediler. 16 takımdanoluşan bir futbol ligi kurdular. İnsanlarınBağışıklık Sisteminin ÇökmesineNeden Olan Virüs (HIV/AIDS) hastalığınakarşı kendi tedavi olanaklarınıyarattılar. Gecekondu halkına yöneliktirajı 10 bini bulan bir gazete çıkarttılar.Bilgisayar eğitimi dahil çeşitli eğitimprojeleri de var.Zimbabwe ve Haiti’deki gecekonducularladayanışma etkinlikleridüzenlediler.Sözcülerini, farklı kabilelerdenhalkların dillerini dekonuşmayı bilen insanlardanseçiyorlardı.Hareketin yöneticileriher yıl yenidenseçiliyordu. Hareketinbirçok alt komitesi veiç örgütlenmesi vardı.Bunlar: Kiliseler AltKomitesi, GençlikLigi, Kadın Ligi ve16 Takımlı FutbolLigi.Kendi aldıkları karara göre, hareketteyer alan hiç kimse harekettenasla para almıyordu. Tamamen halkadayanan bir örgütlenmeydi. İhtiyaçlarınıise aidat ve bağışlardan karşılıyorlardı.Ele geçen paranın harcanacağıyerler belirliydi, onun dışınaçıkılamaz ve bireysel harcama yapılamazdı.Polis her yerde aynı… Yasalarladahi engelleyemediği direnişleri komplolarladurdurmaya çalıştılar. Hareketin6 üyesi, ilgileri olmayan bircinayetle suçlanarak tutuklandı. Ancak6 kişinin yaptığı açlık grevinin deetkisiyle serbest bırakıldılar.Komplolara, karalama kampanyalarıda eklendi. Ancak Yıkım KarşıtıKampanya ve Sosyalist ÖğrencilerHareketi’nin desteğiyle bu saldırılarda boşa çıkartıldı.2010 yılında Güney Afrika’da yapılanDünya Kupası öncesinde “utançkaynağı” olarak gösterilen gecekondumahallelerinin yıkımı için 7 bin insanınyaşadığı Kennedy Yolu Mahallesi’nesaldırıldı.26 Eylül 2010’da yapılan, elektrikve suyun kesildiği saldırıda 4 gecekonduluöldürüldü. Onlarca gecekondununyıkıldığı saldırıda binlercegecekondulu oturdukları mahallesindenzorla boşaltıldı.Güney Afrika’da gecekondu mahallelerinin2014 yılına kadar yokedilmesi hedefleniyor. Bu da yineDünya Bankası’nın, emperyalistlerinpolitikasıdır. Tablo ne kadar tanıdıkdeğil mi? Düşman aynıdır, saldırıyöntemleri aynıdır. Karşılarında bulacaklarıdireniş gücü de aynı olacaktır.Bunun için örgütlenmeliyiz.Ve yıkımlara karşı hazırlıklı olmalıyız.Sayı: 308<strong>Yürüyüş</strong>18 Mart2012BU KATLİAM DEĞİLSE NEDİR? 33