13.07.2015 Views

Layout 2 - Yürüyüş

Layout 2 - Yürüyüş

Layout 2 - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayı : 250<strong>Yürüyüş</strong>9 Ocak2011Kendini Geliştirmeyen Düzeni GeliştirirDevrime Hizmet EtmeyenDüzene Hizmet EderHayatın hiçbir alanında boşlukyoktur. Bunun için devrim mücadelesi,hayatın tüm ayrıntılarında düzenle çarpışmaylageçer. Yaşam biçiminden,kültüre, geleneklere, düşünme biçiminekadar geniş çaplı bir çarpışmadırbu. Düzen, yaşamın tüm bu ayrıntılarıüzerinde örgütlüdür. Bu açıdanCepheli şunda nettir: Her düşünce,her davranış ya düzene hizmeteder, onu güçlendirir ya da devrimi.Ortası yoktur.Yaptığı herhangi bir şeyin ne düzene,ne devrime hizmet etmediğinisöyleyenler, anti-bilimseldirler, gerçekçideğillerdir ve yaptıkları o noktadadüzenin değirmenine su taşımaktır.Çünkü “ortada” denilen tümdüşünce ve davranışlar, hakim olansistemi, yani emperyalizmi ve oligarşikdüzeni güçlendirir. Bu durumniyetlerden bağımsızdır. “Benim niyetimöyle değildi”, “Ben aslındaşöyle düşünmüştüm” demek durumukurtarmaz da, değiştirmez de.Sonuçta mücadele dediğimiz ikiideolojinin çarpışmasından oluşuyor.Düzenin ideolojisi yani burjuva ideolojisiile devrimci ideoloji yani proletaryaideolojisi savaş halindedir.Bu iki ideolojinin amaçları, hedefleri,yöntemleri, kısacası herşeyleri,birbirine taban tabana zıttır.Bu noktada çatışma yaşamın heralanına ve her anına yayılmıştır. Yaşamda,düşüncede, kültürde, eğitimde,“zevkler ve renkler”de, -eğlenceanlayışında, örf, adet ve geleneklerde,yani her şeyde düzen ile devriminçatışması vardır.Ekonomik yapı sonuçta üst yapısını,kendi kültürünü ve yaşam biçiminioluşturur. Düzenin ekonomisinde, “herşey kâr için”dir, ve “kâr için de her yolmübahtır”. Bunun yarattığı kültür veyaşam biçimi de bencil,bireyci, kendinden başkakimseye değer vermeyen,başkalarının sırtına basarakyükselmeyi başarısayan, halk sevgisi, vatansevgisi, vefa, bağlılık gibideğerleri reddeden birkültürdür.Bu çatışma, sadeceiktidarın polisiyle, askeriylegirilen bir fiziki çatışmadan,sadece meydanlarda, barikatlarda sürdürülenbir mücadeleden ibaret değildir;her alandadır. Çatışma ideolojidedir.Çatışma beynimizdedir. Dolayısıyla,Cepheli, devrim mücadelesinisadece iktidarın el değiştirmesi boyutuyladeğil, yaşamda, düşüncede,kültürde her şeyde yeninin yaratılmasıolarak görmelidir. Bunun içinhiçbir hareket, hiçbir düşünce ve davranışküçümsenmemelidir.Cepheli’nin her davranışı, dilegetirdiğimiz bu çatışma içinde bir sonuçtur.Her davranış, ya düzeni geliştirendirya da devrimi!Cepheli, tüm düşünce ve davranışlarını,“alışkanlıklar”ını, “kişilik”özelliklerini, bu ölçüye vurmalıdır. Benimşu düşüncem, benim şu tavrım,benim şu yaptığım, benim şu özelliğim,benim şu kişiliğim, devrimi migeliştiriyor düzeni mi?Bu soruyu sormak kadar, açık vecüretli cevap vermek de önemlidir. Busoruyu sormaktan kaçmak, veya cevabınıaçıkça vermekten kaçmak, kendimizdenkaçmaktır. Bu ise, düzenehizmet eden düşüncelerimizin, davranışlarımızındevam etmesi demektir.Sorunun cevabına göre Cepheli,Eğer yaptığımız iş,sergilediğimiz pratik,kafamızdaki düşünce,devrimi büyütmüyorsa,kişisel kaygılar, çıkarlar,kişisel ölçüler taşıyorsa,örgüte, devrime zararveriyor ve dolayısıyladüzene hizmet ediyordur.düşünce ve pratiğindeki düzen izlerinisilmeli, devrime ve devrimciliğe göreyeniden düzenlemelidir.Bir gelişmeyi, bir eylemi değerlendirirken,doğru pratiği, doğru adımıbelirlerken de sorulacak soru aynıdır.Her şey, düzenle devrim çatışmasıesas alınarak değerlendirilir.Pratiğin doğruluğunun ölçüsü de budur.Devrime hizmet etmeyen, devrimigüçlendirmeyen hiçbir pratik, hiçbireylem, hangi niyetle, hangi düşünceyleyapılmış olursa olsun, doğruve yerinde değildir.Eğer yaptığımız iş, sergilediğimizpratik, kafamızdaki düşünce,devrimi büyütmüyorsa; kişisel kaygılar,çıkarlar, kişisel ölçüler taşıyorsa;örgüte, devrime zarar veriyor vedolayısıyla düzene hizmet ediyordur.“Ben böyle düşünüyorum”, “Banaböyle uygun geliyor” şeklindeki düşüncebiçimi, devrimin değil, içimizdekidüzenin tarzıdır.Yaşam, düşünce ve çalışma tarzımızı,çoğu kez yanlış olarak “alışkanlıklarımız”diye adlandırdığımızdavranışlarımızı düşünelim. Hepimizdüzen içerisinden, onun kültüründenbeslenerek ve etkilenerek geliyoruz.Bunların yaşamımıza yansımamasıdüşünülemez. Bu yansıma,özensizlik olur, bireycilik olur, liberalizmolur, popülizm olur, ideolojikçarpıklıklar olur, örgüt bakış açısınıhakim kılamamak olur...Cepheli, bunların her birini “düzenemi hizmet ediyor devrime mi?” sorusuylabıkmadan usanmadan sorgular.Cepheli bilmeli ki bu savaş süreklidir.Bir yerden yendiğimiz, altettiğimizdüzen kültürü, bir başkayerden başını çıkaracaktır.Bu yüzden, “Ben düzeni yendim,düzen alışkanlıklarını yokettim” rehavetinekapılmamak gerekir. Onuniçin tüm devrimci yaşamımızı sürekligözden geçirmek zorundayız. Düzentamamen yıkılana kadar bu çatışmaböyle sürecektir.Cepheli, her gün devrim tercihini tazelemeli,güçlendirmeli, pekiştirmelidir.Aksi halde düzenden besleniriz venereden besleniyorsak pratiğimiz deona göre şekillenir.3 4

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!