13.07.2015 Views

Market of Dreams

Market of Dreams

Market of Dreams

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

çok sayıda cami, sebil, imarethane ve medreseyaptırdı. Onun döneminde İstanbul’dayaklaşık bin kadar fakir ve kimsesiz kişiyeher gün yemek verildi ve bunların masrafınıda yine kendi kişisel gelirinden karşıladı.Bir gün, İstanbul’un bir yarımadası olanEminönü’nde büyük bir boş arazi olduğunu,orada az nüfuslu bir Yahudi mahallesi bulunduğunuhaber aldı. Yanına saray mimarlarınıda alarak gidip araziyi inceledi ve orayabüyük bir cami ile çeşitli binalardan oluşanbir ‘külliye’ yapılmasını emretti. Camiye gelirsağlanması için büyük bir çarşının da inşaedilmesini istedi.Baş Mimar Davut Ağa’nın çizdiği planla1597 yılında inşaata başlandı. Bir yıl sonraDavut Ağa öldü ve yine saray baş mimarlarındanbiri olan Dalgıç Ahmet Çavuş inşaatısürdürdü. Nedir, 1603’te Üçüncü Mehmetölünce, Safiye Sultan da saraydan çıkarıldıve etkisiz bir kimse halinde eski saraydaoturmaya mecbur edildi. Safiye Sultan’ınyaptığı yardımlar kesilince cami ile çarşınıninşaatına devam edilemedi. Temeller yerdeniki karış yükseklikte öylece kaldı. Zamanlaüzerlerini otlar ve çalılar bürüdü. Dev camiile külliyesi, moloz yığınları altında unutuldugitti.Turhan Sultan işe el koyuyorMısır Çarşısı’nı tam altmış yıllık uykusundanuyandıran, onu daha doğmadan ölmektenkurtaran Turhan Sultan’ı da kısaca tanıtmaktayarar var. Resmi adı Hatice Turhan Sultanolan bu güçlü kadın, aslen Ukraynalı birRuten’di ve asıl adı Nadya idi. Tatar akıncılarıtarafından on iki yaşındayken köyündenkaçırılıp İstanbul’a getirildi ve yetiştirilmeküzere saraya verildi. Irkının tüm güzelliklerinitaşıyan Turhan Sultan, Padişah Birinciİbrahim’in eşi oldu. Bir süre sonra da ilerideDördüncü Mehmet adıyla tahta oturacakolan şehzadeyi doğurunca ‘Valide Sultan’unvanını aldı. Kendisi gibi çok güçlü bir kadınolan kayınvalidesi ünlü Kösem Sultanile amansız bir nüfuz mücadelesine girişti.Osmanlı sarayının gördüğü ve göreceği buen güçlü iki kadın arasındaki kıyasıya savaşüç yıl sürdü. Sonunda 1651 yılının dondurucuayazlı bir Şubat ayı gecesinde KösemSultan’ın saraydaki odası, kimlikleri bilin-Devoted her self completed to charityworks after her husband’s death, SafiyeSultan made build many mosques, fountains,almshouses and medressehs spendingher personal treasure when needed.In her period, around thousand <strong>of</strong> poorand homeless person were fed every dayin Istanbul and she managed the costs <strong>of</strong>these by her own capital, again.One day, she found out that in the semiisland <strong>of</strong> Istanbul in Eminönü is an emptyarea and only a small Jewish neighbourhoodexisted there. Taking the Palacearchitects with her, she explored the landand ordered the construction <strong>of</strong> a bigmosque and a ‘külliye’ composed <strong>of</strong> variousbuildings over there. She also askedfor a bazaar to be build in order to achieveincome for the mosque.By the plan <strong>of</strong> Head Architect Davut Ağa,in 1597 the construction began. One yearlater, Davut Ağa died and again one <strong>of</strong> thepalace’s head architects Diver SergeantAhmet kept on construction. Any how,when Third Mehmet died in 1603, SfiyeSultan was forced to move out the palaceand to live in the old palace without any in-goldnews 165


ÖYKÜ/STORYmeyen, asla yakalanamayan kişilerce basıldıve Kösem Sultan boğularak öldürüldü. Bundansonra tam otuz dört yıl boyunca kocaOsmanlı İmparatorluğu, perde arkasındanTurhan Sultan tarafından yönetildi.Topkapı Sarayı arşivlerinde bulunan ferman,emirname, mektup gibi yazılı belgelerden anlaşıldığınagöre Turhan Sultan, birçok doğumasalına konu olmuş çarpıcı güzelliğininyanı sıra, son derece zeki ve devlet işleriniçok iyi bilen bir kadındı.Turhan Sultan’ın, veziriazama yazdığı veşu anda devlet arşivlerinde bulunan emirleregöre Sultan, gemilerdeki top ve kürekçilerden,Mısır Hazinesi’nden gelen vergiye,asker maaşlarından Kırım Hanı tayinine,Eyüp’te çevreye zarar vermemesi için fişekatılmasının yasaklanmasından, Üsküdar’ıneşkıyalardan temizlenmesine kadar birçokdevlet işiyle bizzat ilgilenmişti.Müslümanlığa geçtikten sonra çok dindar birkadın olan Turhan Sultan, İstanbul’un çeşitlisemtlerinde çok sayıda cami, imarethane, öksüzyurdu ve büyük çeşmeler yaptırdı. 1660yılında günümüzün Aksaray semtinde başlayanbüyük bir yangın, tüm yapıların ahşapolması nedeniyle hızla yayılarak, Eminönüönlerine kadar bütün semtleri yok etmişti.Turhan Sultan, yangının sönmesinden sonrabölgeyi gezdi. Felaketin izlerinin silinebilmesiamacıyla gereken emirleri verdi. Yangındaevlerini kaybeden İstanbullular için yeni evleryapılmasını, açıkta kalan insanların geçiciolarak toplanma bölgelerine nakledilmesini,onların aç ve açıkta bırakılmamasını istedi.Gezisinin sonunda gördüğü temel kalıntılarıhakkında da bilgi aldı ve bunun Safiye Sultantarafından başlatılan ama bitirilemeyenbüyük bir cami ile onun külliyesi olduğunuöğrendi. Sarayda günlerce ilgililerle konuşup,inşaata yeniden devam edilmesi için nekadar paraya ihtiyaç bulunduğunu hesapladıve sonunda, yeniden aynı bölgeye gidip, camiile külliyesinin bitirilmesini emretti. Ortayaçıkabilecek nakit ihtiyacını doğrudan kendisininkarşılayacağını da fermanlara yazdırdı.1660 yılında, günümüz Bahçekapı semtindekiinşaata başlandı. Buradaki Yahudi Mahallesiboşaltıldı. Yahudiler ile eski sinagog,166 goldnewsfluence. When the aids coming from her,the construction <strong>of</strong> the mosque and thebazaar stopped. Grounds ramined tw<strong>of</strong>eet high lenght just like that. In time theywere covered with grass and bushes. Giantmosque and its ‘külliye’ was forgottenunder rubble piles.Turhan Sultan confiscatesIt is important to introduce Turhan Sultan,who waked Mısır Bazaar <strong>of</strong>f its sixty yearssleep, who saved it from dying beforebirth. This powerful lady, <strong>of</strong>ficially calledHatice Turhan Sultan, was orginally UkranianRuten and her real name was Nadya.Abducted by Tatar raiders from her villagewhen she was twelve years old andbrought to Istanbul and given to the palaceto be raised. Carrying all beauties <strong>of</strong>her race, Turhan Sultan became the wife<strong>of</strong> Sultan First İbrahim.A while later, whenshe gave birth to the prince to be calledFourth Mehmet in the future, she achievedthe ‘Mother Sultan’ title. She got into anendless power struggle with her mother inlaw, Kösem Sultan, strong and powerful


Haliç kıyısındaki Balat’a taşındı. TurhanSultan, camiye ait eski planlarda da bazı değişiklikleryaptı. İçinde Kuran ezberletilenDarülkurra’sı da bulunan büyük bir medrese,kimsesiz çocukların okutulduğu SıbyanMektebi, Hünkar Kasrı, güneşin hareketlerinegöre namaz saatlerinin ayarlandığı birMuvakkithane, sebil, çeşme, türbe ve camininmasraflarını karşılayacak bir çifte çarşıyapılmasını emretti.just like herself. This cuttroath war amongthese two most powerful women Ottomanpalace have seen and could eversee, took three years. Finally in a freezingwindy February night <strong>of</strong> 1651, Kösem Sultan’sroom in the palace has been bustedby people, never identified and found,and Kösem Sultan has been strangled todeath. After that, great Ottoman Empirewas ran by Turhan Sultan behind curtainsfor exactly thirty four years.As much as it has been understood bywritten documents like orders, commandsand letters in the archives <strong>of</strong> Topkapı Palace,Turhan Sultan, aside her dashingbeauty subject to many Easter tales, wasan extremely clever woman knowing statebusinesses very well.According to orders Turhan Sultan wroteto grandvizier and placed in state archivesnow, the Sultan was personally interest inmany state business from gunners androwers in ships, to the taxes coming fromEgyğt Treasure, from soldier salaries toappointment <strong>of</strong> Kırım Han, from forbiddingmissile fire at Eyüp to avoid any damageagainst environment to clear Üküdar<strong>of</strong>f thugs.Turhan Sultan’ın gösterişli saltanat arabasınabinerek neredeyse her gün denetlemesi,nakit sıkışıklığı ortaya çıktığında bunuhemen kendi servetinden karşılaması ve enönemlisi de gerektiğinde zor kullanmaktanzerrece çekinmemesi sayesinde, dev inşaatsadece üç yıl içinde yapıp bitirildi.1663 yılının güneşli bir Eylül ayında, hemenyakındaki Marmara üzerinde uçan martı vekırlangıçların çığlıkları duyulurken, karşıkıyıdaki Galata Kulesi vakur bir sessizlikiçinde uyurken, Üsküdar önlerindeki Kızkulesigelinlik bir kız gibi inci ışıltıları içindeyüzerken, Yeni Cami ile külliyesi ve Mısırçarşısı, törenle açıldı. Topluca Cuma namazıAfter accepting Islam, beoming a very religiouswoman, Turhan Sultan, made buildvarious mosques, almshouse, orphanageand big fountains in various quartiers <strong>of</strong>Istanbul. A grand fire started in the quartiertoday called Aksaray in 1660, spreadfast since all building were wooden anddestrpyed all quartiers until the Eminönüfront.Turhan Sultan, after the fire was extinguished,visited the area. She gave commandsin order to erase the remarks <strong>of</strong> thiscatastrophy. For Istanbul habitants wholost their houses in the fire, she requestedhouses to be built and she ordered otherswho were left on street to be transfferedto assembly areas and not be left oursideand starving. She also received informationabout ground remains she saw at thegoldnews 167


ÖYKÜ/STORYkılındı. Valide Turhan Sultan, oğlu OsmanlıPadişahı Sultan Dördüncü Mehmet, güçlüvezir Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşaile cümle vezir ve ulema, bu törende hazırbulundu. Vakanüvislerin yazdığına göre, üzerindeerguvan renkli kaftanı ile beyaz bir atüzerinde dimdik durup töreni izleyen TurhanSultan, tören bitince oğlundan başlayaraktüm davetlilere kendi elleriyle ve kendihazinesinden son derece değerli armağanlardağıttı.Altın ışıkları ve baharat kokusuMasallara karışan tarihini biraz anlattığımızMısır Çarşısı, ünlü Kapalıçarşı’dan daha küçükama kubbesi ondan daha yüksek. Planı‘L’ harfi biçiminde. Dışarıdaki on yedi dükkanlabirlikte Mısır Çarşısı’nda toplam yüzyedi dükkan bulunuyor.Çarşının dışarıya açılan altı kapısı var. Balıkpazarı,Hasırcılar, Ketenciler, Yenicami,Haseki ve Çiçek Pazarı adını taşıyan bu kapılardaniki tanesi, günümüzde artık kullanılmıyor.Çarşı önceleri sadece bitkisel ilaç ve168 goldnewsend <strong>of</strong> her visit and she found out that thisplace was a big mosque and its ‘külliye’founded by Safiye Sultan but never completed.Spoke to <strong>of</strong>ficers for days in thepalace, calculated how much many wasrequired to contniue to the constructionagain and finally, she went to the sameland again and ordered the mosque andits külliye to be comğleted. She madewrite on commands that she will personallycover the cash need that may be forthe construction as well.In 1660, in today’s Bahçekapı quartier theconstruction has began. Jew Neighbourhoodhere was evacuated. Jews and theold synagouge were moved to Balat nearHaliç shore. Turhan Sultan made somechanges on the old mosque plan. She ordereda medresseh with a Darülkurra init, where Kuran was thought, a ChildrenSchool where orphan children were educated,a Hünkar Kasr, a ‘Muvakkithane’that praying hours were set according tosolae movements, fountains, mausoleumsand a double bazaar to cover the costs <strong>of</strong>the mosque to be built.


aharat satılan bir yerdi. Bu baharatın Mısıryoluyla gelmesi ve ayrıca Mısır’dan gelen ticaretgemilerinin hep bu çarşının önündekiiskeleye yanaşması nedeniyle, çarşıya öncehalk tarafından Mısır Çarşısı adı verildi vesonra devlet kayıtlarında da bu isim kullanıldı.Çarşıda satılan binlerce çeşit baharattan yayılanegzotik ve büyülü kokular, sadece İstanbullularıdeğil, onu gezen yabancıları daçarptı. Mesela ünlü İtalyan yazar Edmondode Amicis, 1874’te İstanbul’a geldi ve MısırÇarşısı’nı gezdikten sonra şöyle yazdı:“Yola devam edince, kemerli ve asma dallarıylatezyin edilmiş eski bir kapının altındangeçilir. Ve ortasından uzun, düz, üstü örtülütıklım tıklım insan sandık, sepet, çuval, eşyadolu loş dükkanlarla çevrilmiş bir yol geçenkargir bir binanın karşısına gelinir. İçeriye girergirmez, insanın burnuna öyle keskin birbaharat kokusu çarpar ki, neredeyse gerisingeriye dönülür. Burası Hindistan, Suriye, Mısırve Arabistan’dan gelen her türlü baharatıntoplanarak, odalıkların ellerini yüzleriniboyayan, evlere, hamamlara, ağızlara, sakallarave yemeklere güzel kokular veren, asabipaşalara kuvvet kazandıran, bedbaht zevceleriyatıştıran, tiryakileri uyuşturan, muhteşemşehre hayal, sarhoşluk ve keyif dağıtanesans, hap, toz, merhem haline döndüğü MısırÇarşısı’dır. Çarşıda biraz yürüyünce insansersemlemeye başlar ve hemen uzaklaşır oradan;fakat bu sıcak ve ağır havayla, sarhoşedici kokuların tesiri, açık havaya çıkıncabile, bir müddet devam eder ve zihninizdeŞark’ın en mahrem ve en manalı izlerindenbiri olarak dipdiri kalır”.Dükkanların mimari olarak birbirlerinintıpkısı olması ve hemen hepsinin de aynımalları satması nedeniyle, dükkan sahipleriötekilerle karıştırılmaması için dükkanlarınaözel işaretler koydular. Bunlar yangın kulesi,kayık, devekuşu yumurtası gibi resimlerdi vezamanla dükkanlar bu özel işaretleriyle isimlendirildiler.Bazıları günümüze kadar gelen“kuleli”, “makaslı”, “püsküllü” ve “fenerli”gibi dükkan isimlerinin kaynağı da bu işte.Mısır Çarşısı sokaklarında mücevher ışıltısıThis giant construction was completed inonly three years thanks to Turhan Sultan’spersonal daily visits with her sultanate carriage,her covering any cash deficit fromher personal capital and most importantlyher never hesitating to use force whenneeded.In a sunny September day <strong>of</strong> 1663, whileflying seagull and swallow screams wereheard over Marmara, Galata Tower in theopposite cost sleeping in a graceful silence,Maiden Tower in front <strong>of</strong> Üsküdargoldnews 169


ÖYKÜ/STORYMısır Çarşısı’nın aslında karanlık olan sokaklarınıışıl ışıl aydınlatan kuyumcu dükkanları,başlangıçta bu yeni çarşıya pek ilgigöstermediler. Kuyumcular, Kapalı Çarşıdaneredeyse iki yüz yıldır faaliyet gösteriyorlardı.Üstelik çarşıdaki en işlek ana cadde ileona açılan büyük yollar kuyumculara ayrılmıştı.Oysa Mısır Çarşısı’nda dükkan açmakiçin girişimde bulunan az sayıdaki kuyumcuya,çarşının hiç işlek olmayan yerlerindekidükkanlar verilmek istenmişti.Mısır Çarşısı’nın kısa sürede Kapalı Çarşı’yarakip bir duruma gelmesi ve müşteri potansiyelininçok yüksek olması nedeniyle, kuyumcularda Mısır Çarşısı’nda dükkan açmayabaşladılar.Mısır Çarşısı’ndaki dükkanlar, ön cephelerivitrin olarak çarşı içine açılan, çarşının dışındabulunan arkaları ise, atölye ve depoolarak kullanılabilen bir mimari yapıya sahiptiler.İşte dükkanların bu özelliği, Osmanlıkuyumcuları tarafından çok beğenildi.Sarayın resmi kuyumcuları olan ve adlarına‘Ehl-i Hiref’ denen yüksek dereceli kuyumcuustaları, sık sık Mısır Çarşısı’na gelmeyebaşladılar. Kiraladıkları ya da satın aldıklarıdükkanların arka bölümlerini birer kuyumcu170 goldnewswas swimming among pearl drops, NewMosque and its külliye and Mısır Bazaarwere opened with a great ceremmony.Common Friday prayer has been prayed.Mother Turhan Sultan, her son OttomanEmpire Sultan Fourth Mehmet, powerfulvizier Grand Vizier Köprülü Fazıl MehmetPasha and all viziers and ulema wereready at the ceremony. According whatchroniclers wrote, Turhan Sultan watchingthe ceremonu in her judas tree robeon a white horse straight up, distribuitedextremely precious gifts from her owntreasure by her own hands to all guestsstarting with her son.Golden lights and spice smellMısır Bazaar that we told her history mixedin tales, is much more smaller than GrandBazaar but its dome is higehr. Its plan isin the ‘L’ letter shape. With the seventeenstores outside, in the Mısır Bazaar a hundredseven stores in total exist.The Bazaar has six doors opening tooutside. Two <strong>of</strong> these doors called


işliği haline getirip, çalışmaya başladılar. Saraydanizinli oldukları günlerde atölyelerinegelip çalışan bu büyük ustalar, işin ticari yönüyleasla ilgilenmiyorlardı. Onlar, sarayınkatı kalıplarından ayrılıp, içlerindeki sanatçıyeteneğini özgürce sergilemek istiyorlardı.Böylece o dönemdeki Osmanlı mücevhersanatının en özgün ve görkemli örnekleri,Mısır Çarşısı’ndaki bu küçük işliklerden çıkmayabaşladı. Resmi ikametgahları TopkapıSarayı’nın Orta Kapısı ile Akağalar Kapısıarasındaki Birun denilen yer olan bu büyüksanatçılar, izinli oldukları günlerde MısırÇarşısı’nın dolambaçlı sokaklarında sık sıkgörülür oldular.Böylece, Mısır Çarşısı kuyumcuları, bu sanattabaşlı başına bir ‘ekol’ oluşturdular. Döneminen büyük esnaf kuruluşlarından biri olan‘Kuyumcular Loncası’ resmi kayıtlarına göre,Mısır Çarşısı kuyumcuları uzmanlık alanlarınabağlı olarak farklı isimlerle anılıyorlardı.Altın işlemeciliği yapanlara ‘Zergeran’; yeşim,necef ve metal üzerine altın kakmacılığıyapanlara ‘Zernişani’, değerli taşları yontupişletenlere ‘Hakkakan’, değerli taşlara foyayapan ustalara ise ‘Foyager’ deniyor ve ‘BüyükUsta’ denilen bu sanatçılara olağanüstübir saygı gösteriliyordu. Topkapı Sarayı’ndabulunan ‘Mevacip Defterleri’ndeki kayıtlaragöre, bu ‘Büyük Ustalar’; Boşnak, Ermeni,Tebrizli, Gürcü, Arnavut, Rus, Akkermanlı,Üsküplü, Hersekli ve Çerkez kökenliydilerve hepsi de en az iki yabancı dil biliyordu.Osmanlı mücevher ustaları, bildikleri bu yabancıdiller sayesinde, Avrupalı mücevher ustalarıylamektuplaşıyor ve mesleki bilgilerinipaylaşmaktan kaçınmıyorlardı. Avrupalı ustalarınTürk kuyumcu ustalarıyla görüşmekiçin İstanbul’a gelip, Mısır Çarşısı’ndaki kuyumcuatölyelerindeki çalışmaları büyük birilgiyle izledikleri biliniyor.Balıkpazarı, Hasırcılar, Ketenciler, Yenicami,Haseki and Flower <strong>Market</strong> are not usedany more. The Bazaar was a market onlyherbal medicines and spice were sold atfirst. Since spice was coming from Egyptand commercial ships coming from Egyptboarding near this Bazaar, first the publiccalled the bazaar Spice Bazaar (EgyptianBazaar) and then this name was used in<strong>of</strong>ficial records.Exotic and magical smells spreading fromthousands <strong>of</strong> spices sold in the bazaar,not only hit Istanbul people but also visitingforeigners. For example famours Italianwriter Edmondo de Amicis came toIstanbul in 1874 and after visiting MısırBazaar, wrote:“Kept on the road, you pass an old beltedBu gelişmeler sonucunda, seferde başarıgösteren askeri komutanlara, eyalet valilerine,yüksek devlet memurlarına ve İstanbul’aatanan yabancı elçilere hediye olarak verilendeğerli mücevherler de Mısır Çarşısı’ndayapılmaya başlandı. Ayrıca kuyum sanatçıları,yeni yılda padişaha sundukları ‘Nevruziye’ve sadrazam ile vezirlere verdikleri‘Rikabiyye’ denilen hediyeleri de hep MısırÇarşısı’ndaki kuyumcu atölyelerinde tasarla-goldnews 171


ÖYKÜ/STORYyıp, gerçekleştirdiler. Burada yapılan değerlitaşlarla süslü altın, yeşim, necef, porselen vetutyadan üretilmiş mücevherler, döneminAvrupa’sında moda haline geldi. Yine ilk kezMısır Çarşısı kuyumcu atölyelerinde şekillendirilen‘saz’ üslubu ile onun ana konusuolan Hatayi Çiçeği ve Rumi yaprak motifleri,tüm Avrupa’da ünlendi.Burada üretilen sorguç, hotoz, zülüflük,enselik, saç bağı, gerdanlık, iğne, çelenk,küpe, bilezik, yüzük, zihgir, halhal, pazıbent,düğme, çaprast, zincir, saat, köstek, kemer,kemer tokası, muska ve hamaylı gibi dahasade örnekler bile, kısa sürede Kapalı Çarşıkökenli mücevherlere sıkı bir rakip halinegeldi. Çeşitli kaynaklara göre, o dönemdeerkeklerin yanı sıra kadınların da kullandığıtespihler, Mısır Çarşısı kuyumculuk sanatınınyüksekliğini gösteren başka örneklerdi.O dönemde İstanbul’a gelerek Mısır Çarşısıkuyumcularını gezen D’Ohhson adlı gezgin,bu tespihlerin kan taşı, gümüş, inci akik, kehribar,şah, maksut, yıldız taşı, yüz sürü, Oltutaşı ve amberden yapıldığını, elle işlenen tespihtanelerinin her birinin ‘inanılmaz güzellikte’olduğunu yazdı.Koca dünya dönmeye devam etti. Gece vegündüz oldu. Günler, haftalar, aylar ve yıllarsu gibi geçti. Her şey zorunlu olarak değişti.Mısır Çarşısı da değişti. Asırlar onu dayıprattı ve yordu. 1691 ve 1940’ta her şeyiacımasızca yutan büyük yangınlar yaşadı.172 goldnewsdoor decorated with grapevine branches.And from the middle, you face a kagirbuilding where a long, straight, full <strong>of</strong>people with chests, baskets and coveredsacks road surrounded by dim storespasses through. Right when you step in,such a sharp spice smell hits you thatyou almost step back. This is Spice Bazaarwhere every kind <strong>of</strong> spice comingfrom India, Syria, Egypt and Arabia getstogether, paint odalisques face, givingarmoatic smells to houses, bats, mouths,beards and food, giving strength to nervouspashas, calming down sad wifes,numbing addicts, essence, pills, powdersturn into cream spreading dazzling,joy and dreams to the amazing city.Walking by the bazaar, person beginsto feel dizzy and gets right away, but theffect <strong>of</strong> these magical smells with hotand heavy air, even when you step out,continues for a while more and raminsas one <strong>of</strong> the most private and meaningfulmarks <strong>of</strong> <strong>of</strong> East in your mind.”since all stores were architechtuallysame and all were selling the sameproducts, store owners placed personalmarks on their stores to be distingusihedfrom eachother. These were imageslike fire tower, boat, ostrich egg and intime stores were named by these privatemarks. Store names, some reached to-


Arada irili ufaklı başka yangınlar ile birçokda deprem geçirdi. Her felaketten sonra onarıldı.Biçimi değişti. Dükkanlar da değişti.Modern eczaneler ortaya çıkınca, çarşıdabulunan ve aynı zamanda ilaç da yapan aktarlarınbir bölümü kapandı. Onların yerinekuyumcular geldi. Ortalığa altın, gümüş, sanatve alın teri ışıklarını yansıttılar. Böylecegizemli baharat kokularına, altın ışıkları dakarıştı. Mısır Çarşısı tam bir “Hayaller Çarşısı”oldu.Bugün, Mısır Çarşısı’nın insanın her an kaybolabileceğidolambaçlı sokaklarında yürüyenler,dünyanın yedi iklim dört bucağındangelmiş adaçayı, biberiye, boruçiçeği, hatmi,kekik, kudretnarı, menekşe, oğulotu, reyhan,sater, ıhlamur, bergamut, acı pelin, karanfil,mercanköşk, nergis, vanilya, yasemin, zencefil,zerdeçal, gül, iris, kenevirotu ve mahlepkokularıyla sarhoş oluyorlar. Altınların, yakutların,firuzelerin, akik ve yeşim taşlarınınmuhteşem ışıltıları bu sarhoşluklarını dahada artırıyor. Belki de bu gizemli sarhoşluknedeniyle çarşıyı gezen kimi insanlar, YeniCami kapısı önünde, beyaz bir ata binmiş,erguvan renkli kaftanlı, lavanta mavisi gözlüve tevatür güzel bir kadın gördüklerini desöylüyorlar.Kim bilir? “Hayaller Çarşısı”nda kulaktankulağa gezip duran bir söylenti işte…day, like “towered”, “scisored”, “tufty” and“with a light” were born like this.In time, as medical pharmacies spread,some <strong>of</strong> spice stores and herbalist makingherbal medicine in the Spice Bazaar hadto close down. Jewellers took their place.So, mysterious spice aromas were mixedwith golden light. Spice Bazaar became acompletely “<strong>Market</strong> <strong>of</strong> <strong>Dreams</strong>”.Today, who walks in complicated streets<strong>of</strong> Spice Bazaar where a person can easliyget lost get drunk with aromas <strong>of</strong> sagetea, rosemary, campanula, marshmallow,oregano, balsamapple, violet, melissa,sweet basil, sater, lime, bergamot, hot absinthe,clove, marjoram, daffodil, vanille,jasmin, ginger, tumeric, rose, iris, hempand mahaleb. With the amazing glitters <strong>of</strong>golds, rubies, turquoise, agate and jadethey get more drunk. Maybe because <strong>of</strong>this mysterious drunkness some peoplevisiting the bazaar say that they have seenin front <strong>of</strong> the New Mosque a beautifulwomen with lavander blue eyes on a whitehorse, in a judas tree color robe.Who knows? It’s just a rumor spreading inthe <strong>Market</strong> <strong>of</strong> <strong>Dreams</strong>...goldnews 173

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!