kaptan-ı deryabinlerce Müslüman’ı Tunus ve Cezayir’e taşırlar.K ı ş ıC e z a y i r ’d egeçirir ve hazırlıkyaparlar,baharda12 gemi ileSicilya açıklarınahareketederler. Başarılıbir sefersonrası eldeettikleri ganimetleri,Muhyiddin Pîrî Bey (Piri Reis) komutasındaki6 gemilik filo ile İstanbul’a, Yavuz SultanSelim’e gönderirler. Hediyelerden çok memnunkalan Sultan, Piri Reis ve leventlerine değerli hediyelerverir. Barbaros ve Oruç Reis’e de iletilmeküzere altın yaldızlı 2 gemi, elmas kabzalı 2kılıç, hil’atlar ve sorguçlar hediye eder.Padişah’ın gönderdiği büyük hediyeler içinbir merasim düzenlenir. Bütün Tunus erkânınınönünde Piri Reis tarafından Barbaros’a kılıç kuşatılıp,hil’at giydirilir. Ertesi gün Padişah hediyesiolan altın yaldızlı gemilerine binip İspanyolişgalindeki Becaye Kalesi’ne çıkarmayaparlar.Kaleyi zorlanmadan alırlar.Bu sırada Oruç Reis, İspanyol işgalinde olanCezayir şehri halkına yardıma gider. Şehrin büyükkısmını ele geçirir (1516) ve Cezayir Sultanıilan edilir. Şehrin yönetimini Barbaros ile paylaşır.Oruç Reis şehrinbatı kısmını yönetirken,Barbaros ise doğuyuyönetir.Ülkenin en büyükikinci şehri olanTlemsen halkı İspanyolişgali sonucuBarbaros Komutasındaki Osmanlı DonanmasıNigari’nin yapmış olduğu HayreddinPaşa Portresiayaklanarak OruçReis’e bağlılıklarınıilan ederler. BöyleceOruç Reis savaşmadanşehri almış olur.İspanya Kralı’nınemriyle harekete geçenVahran ValisiDiego de Cordoba 35bin askerle Kal’atü’lKılâ’yı kuşatır. Oruç Reis burada öldürülür.Oruç Reis’ten sonra Cezayir Sultanı olan Barbaros,Hacı Hüseyin Ağa liderliğinde bir heyetiİstanbul’a göndererek Cezayir’i Osmanlı’ya bağlamayıtalep eder. Teklifi memnuniyetle kabuleden Yavuz Sultan Selim, Barbaros’u CezayirBeylerbeyliği’ne atar (1519).İlerleyen zamanda, Barbaros’un leventleri; Calabria,Castignano, Spartiveno,Messina Limanı,Campania kıyıları gibi pek çok stratejik noktayasaldırıp ganimet toplarlar. Kısa zamanda zenginleşenCezayir ise artık “Türklerin Hindistan’ı”olarak anılmaya başlar. Barbaros’u durdurabilmekiçin İspanya İmparatoru Şarlken büyük birmeclis toplar ve Avrupa’nın en iyi kaptanı AndreaDoria’yı İspanya Donanma Komutanlığı’nagetirir. Bu esnada Tahtta olan Kanuni SultanSüleyman, Barbaros Hayreddin Paşa’yı Kaptan-ıDeryalığa (Deniz Kuvvetleri Komutanlığına)atar.Tarihin en büyük deniz savaşı, Andrea Doriakomutasındaki Müttefik Avrupa Donanması’nınharekete geçerek Türklerin elindeki PrevezeKalesi’ni kuşatmasıyla 25 Eylül 1538’de fiilenbaşlar. Preveze açıklarında her iki tarafın donanmasıkendi savaş düzenleri içinde birbirlerinedoğru yaklaşırken, kuzeyden Türklerin aleyhineçok sert rüzgâr esmektedir. Levendlerininmorallerinin bozulduğunu gören Barbaros, ikiayet yazdırıp geminin iki tarafına astırır. Rüzgârdinerek Türk Donanması lehine esmeye başlar.Rüzgârın ters dönmesiyle yalnız yelkenle hareketedebilen Haçlı Donanması’nın ön saftaki ağırgemileri hareketsiz kalınca Andrea Doria, öndekibüyük gemileriniden top ateşi başlatır. Fakatkalyonlardaki büyük topların menzili kısa olduğundan,bütün mermiler denize düşer. Barbarosemriyle hücuma geçen Türk Donanması uzunmenzilli toplarıyla karşı tarafın gemilerini delikdeşik eder. İki taraftan toplam 120 bin kişinin katıldığısavaş sonunda 30 bin mürettebatı ölen haçlıgemilerinden 128 tanesi batırılırken, 29’u da 2bin 775 personeliyle birlikte esir edilir (PrevezeZaferi 27 Eylül 1538).Osmanlı donanmasında, dönemin şartlarınagöre Akdeniz’e en uygun olan, hızlı manevrayapmaya elverişli kadırgalar dönemi zirvededir.İspanya İmparatorluğu’nun Avrupa’daki enbüyük iki rakiplerinden biri olan Fransa, İspan-20
kaptan-ı deryaZühtü Müridoğlu ve Ali Hadi Bara’nın birlikte 2 yılda (1941-1943) tamamladıkları 1944 yılında Beşiktaşta dikilen BarbarosHayreddin Paşa Anıtıyollara karşı Osmanlı’dan yardım ister. Sultan’ınemriyle gidilen ve İspanya’nın 8 ayda barışazorlandığı “Fransa Seferi” Barbaros HayreddinPaşa’nın son seferi olur. Kaptan-ı Derya son 2 yılınıİstanbul’da geçirir ve Beşiktaş’taki konağında4 Temmuz 1546 günü vefat eder. Onun ölümüiçin “Mate reisü’l-Bahr-Denizin reisi öldü” denilmiştir.Barbaros Hayreddin Paşa âlim ve cesur birkomutandı. İri yapılı ve kumral tenliydi. Saçı,sakalı, kaş ve kirpikleri gürdü. Ömrü denizlerdegeçtiği için, Rumca, Arapça, İspanyolca, İtalyancave Fransızca gibi Akdeniz dillerine son derecehâkimdi. Vefatından sonra Kaptan-ı Deryalığa,Sokullu Mehmet Paşa getirilmiştir.Osmanlı Devleti’nin 19. Kaptan-ı Derya’sıolan Barbaros Hayreddin Paşa, devletin sınırlarınıFas’a kadar uzattı. Beşiktaş’ta bir medreseinşa ettirdi. Serveti ile İstanbul’un birçok semtinehanlar, hamamlar, konaklar, evler, değirmenler,fırınlar yaptırdı. Zaferlerle dolu savaş hayatındaeline hazineler değerinde servet geçtiği haldebunları sürekli dağıttı.Barbaros Hayreddin Paşa, kendini deniziseyrederken gören dostlarına “Öldüğüm zamanbeni deniz sesi işitilebilecek bir yere defnediniz”diye vasiyet etmiştir. Naaşı, sağlığında yaptırdığıİstanbul’un Beşiktaş’taki medresenin yanındabulunan türbesine defnedilmiştir.Barbaros Hayreddin Paşa’nın Türbesi21