08.05.2016 Views

Cinedergi 52

Binder52

Binder52

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Çanakkale Çocukları Sinan Çetin’in son büyük projesi. Eşi Rebeca<br />

Haas’ı ve kendi çocuklarını da oynattığı için en kişisel filmi<br />

diyebiliriz. Rebekka Haas ile yaptığımız röportajda Haas’ın Sinan<br />

Çetin ile çalışmak hakkında söyledikleri çok dikkat çekiciydi...<br />

SERDAR AKBIYIK<br />

n Rebecca Haas Sinan Çetin’in eşi olarak<br />

yıllarca onun filmlerinin görsel yönetmenliğini<br />

yaptı. Fakat kamera önüne hep uzak kalmaya<br />

dikkat etti. Bütün bu yıllar içinde Romantik<br />

ve vizyona giren Çanakkale Çocukları’nda<br />

çocuklarıyla beraber rol aldı. Biz de hemen<br />

teybimizi kendisine uzattık. Haas çok<br />

da alışmadığımız bir içtenlikle cevapladı<br />

sorularımızı. Eşi Sinan Çetin’in sette bazen<br />

dağınık, disiplinsiz olduğunu ve çok bağırdığını<br />

söylerken onun gerçekçi, detaylara dayalı bir<br />

sinema yaptığını söyleyerek de hakkını teslim<br />

etti.<br />

Proje size ne hissettirdi?<br />

Sinan Çetin’i pek ciddiye almıyorum. Çok çılgın<br />

bir adam ve benim kontrolü biraz elimde tutmam<br />

gerekiyor. Bu yüzden oynamak istemedim.<br />

Önce projenin nasıl olduğuna bakarım. Utangaç<br />

biri olduğum için uzun süre oyunculuktan<br />

uzak kaldım, bu yüzden cesaretli değilim. Sinan<br />

güçlü bir yüzüm olduğunu, bütün duyguları<br />

oradan alabileceğini düşünüyor. Bu yüzden hep<br />

kamera önünde olmam gerektiğini söyler. Yine<br />

de fazla içinde olmak istemediğim için hayır<br />

dedim. Zaten evliyiz ve beraber çalışıyoruz, ben<br />

biraz mesafe olmasından yanayım. Sinan filmleri<br />

tüketilmesi için yapıyor o yüzden hiç kimse<br />

onu durduramaz. Onun filmlerindeki konular,<br />

herkesin bir şeyler öğrenebileceği, evrensel<br />

olan önemli konular. Tüm bunlara bakınca fikrim<br />

değişti yer almak istedim.<br />

Savaş evrensel bir durumdur fakat ülkeler<br />

açısından bakıldığında bir o kadar da yereldir.<br />

Bu hikayeye baktığınızda evrensel olarak<br />

gördüğünüz şey neydi?<br />

Einstein, “Mantık sizi A noktasından B noktasına<br />

taşır. Hayal sizi istediğiniz her yere taşır”<br />

demiştir. Biz belirli düşünce seviyelerinden<br />

artık çıkmak, hatta yeni bir basamak yapmak<br />

zorundayız. Savaş, politika, siyaset, siyasi<br />

güç, iktidar, rekabet bunlar sonsuz bir konsept<br />

oluşturuyor. Hiçbir konuyu aşağılamak istemiyorum<br />

fakat yeni bir adım atma zamanı geldi. Yeni<br />

düşüncelere açık olursak güzel şeyler çıkacaktır.<br />

Savaşan ülkeler açısından baktığımızda evet<br />

yereldir fakat annelerin tarafından baktığımızda<br />

bakış açısı hemen değişir.<br />

Bu film anne gözünden baktığı için bana savaş<br />

karşıtı olarak da geldi. Filmi savaş karşıtı olarak<br />

adlandırabilir miyiz?<br />

Evet adlandırabiliriz.<br />

Size rol geldiğinde bu bakış açısı rolü kabullenmenizde<br />

işe yaradı mı?<br />

Zaten projeyi o yüzden kabul ettim. Filmin konusunu<br />

çok geç anladım. Sinan herkes gibi<br />

komünikasyon yapmayan biridir. İstediğini hemen<br />

anlatamıyor ama öğrendikten, bilgi aldıktan<br />

sonra bu filmin savaşa karşı olduğunu anladım<br />

ve bu rol ile filmin bir parçası olmak istedim.<br />

Türk değilsiniz ama bu toplumda yaşadığınız için

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!