PDF'lerinizi Online dergiye dönüştürün ve gelirlerinizi artırın!
SEO uyumlu Online dergiler, güçlü geri bağlantılar ve multimedya içerikleri ile görünürlüğünüzü ve gelirlerinizi artırın.
İNOVATİF<br />
<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
YIL : 1 SAYI : 4 KASIM 2013<br />
NANOTEKNOLOJİ<br />
DETERJAN SEKTÖRÜ<br />
NANOTEKNOLOJİ<br />
FUAR REHBERİ<br />
HAYAT İÇİN VAZGEÇİLMEZ<br />
OLAN YAŞAM KAYNAĞIMIZ SU<br />
İŞ GÖRÜŞMESİ SORU-CEVAPLARI<br />
ÖĞRETMENLİK VE KİMYA<br />
DOZ AŞIMI - GIDA KATKI<br />
MADDELERİ<br />
KİMYAGER VE<br />
KİMYA MÜHENDİSLERİ İÇİN<br />
ÜCRETSİZ IOS UYGULAMALARI
Sahibi :<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
Kurucuları<br />
Genel Yayın Yönetmeni :<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> Okuyucuları,<br />
Dergimiz <strong>Kimya</strong> hakkında bilgiler vermesi, siz okuyucularımızın ufkunu<br />
açması, bildiklerimizin pekiştirilmesi,bilmediklerinizin öğrenilmesi amacıyla<br />
hazırlanmıştır.<br />
Dergimiz sizlerin göndereceği makaleler, yazılar ile oluşacaktır.<br />
Diğer bir deyişle bu derginin içeriğini sizler hazırlayacaksınız. Dergimizde<br />
<strong>Kimya</strong> Sektörü ile ilgili bilgiler, <strong>Kimya</strong> Sektörü ile ilgili yazılar ve makaleler<br />
olacaktır. Ayrıca çeşitli bulmacalar,hos yazılar ve resimler ile de sıkılmayacağınızı<br />
ümit ediyoruz.<br />
Güzel bir dergi olacağı düşüncesindeyiz. Fayda sağlaması dileklerimle...<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
Kurucuları<br />
Yavuz Selim Kart<br />
Yayın Danışmanı :<br />
Ayşe Emir<br />
Dergi ve Yazı Editörleri :<br />
Ayşe Emir<br />
Caner Kavraz<br />
Gültekin Özdemir<br />
Ebru Çetinkaya<br />
Röportaj Sorumlusu :<br />
Ceyda Sarıkaya<br />
Röportaj Ekibi :<br />
Ceyda Sarıkaya<br />
Özgür Özdemir<br />
Elif Nida Kılıç<br />
Sayfa Tasarımı :<br />
Bize Ulaşın<br />
Yavuz Selim Kart<br />
facebook.com/Inovatif<strong>Kimya</strong><strong>Dergisi</strong><br />
twitter.com/Inovatif<strong>Kimya</strong><br />
inovatifkimyadergisi@gmail.com
Yazarlarımız<br />
YAVUZ SELIM KART<br />
CEYDA SARIKAYA<br />
GULTEKIN OZDEMIR<br />
VAHIT KENAR<br />
ISMAIL KANBAZ<br />
İNOVATİF<br />
AYSE EMIR<br />
HATILE MOUMINTSA<br />
CANER KAVRAZ<br />
ÖZGÜR ÖZDEMIR<br />
<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
İNOVATİF<br />
<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
KURALLARI<br />
1. <strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>, yazılarını herhangi bir<br />
makalenizde veya yazınızda kullanmak için yazısını<br />
aldığınız kişiye mail atarak haber vermek durumundasınız.<br />
Ayrıca kullanmış olduğunuz bu yazıların<br />
kaynağını bu dergi olarak belirtmek durumundasınız.<br />
2. Dergide yazılan yazıların sorumluluğu birinci<br />
derece yazara aittir. Bu konu hakkında eğer bir sorun<br />
yaşıyorsanız ilk yazara ulaşacaksınız.<br />
3. Dergide yer alan bilgileri kullanarak başınıza gelebilecek<br />
felaketlerden ya da işlerden dergi sorumlu<br />
değildir.<br />
4. Dergide yazarların kullanmış olduğu resimler kesinlikle<br />
kaynak belirtilmektedir. Aksi durum olduğu<br />
zaman bunu yazarın kendisine ulaşarak hallediniz.<br />
Çünkü bizim yazarlarımızdan ricamız telif haklarına<br />
riayet ederek resimlerini dökümanlarına eklemeleri.<br />
Burdan çıkacak problemlerden direkt yazarlar<br />
sorumludur.<br />
5. Dergide benim de yazım olsun diyen yazarlarımız<br />
var ise. Yazıları için AYŞE EMİR ile konuşmaları<br />
gerekmektedir.<br />
www.facebook.com/groups/147842018740235/<br />
Grubu aracalığı ile ulaşabilirler.<br />
Bu gruba yanlızca yazarlık yapan ve gerçekten yazmayı<br />
düşünen arkadaşları almaktayız. Burada çeşitli<br />
görüşler fikirler tartışılmaktadır. Bunun harici sayfamızı<br />
takip edenler için girişteki ÖNSÖZ kısmında<br />
gerekli adresler mevcuttur.<br />
6. Aşırı yazar bolluğu olmadığı takdirde her yazıyı<br />
yayınlamaya gayret edeceğiz. Amacımız hem yazan<br />
hem de bilgili güzel bir gençlik sağlamaktır. Ya benim<br />
yazım niye yayınlanmadı tarzı soruları üstte belirtmiş<br />
olduğum isimlere sorabilirsiniz.<br />
7. Sayfamızda yayınlanmasını istediğiniz yazıları<br />
inovatifkimyadergisi@gmail.com mail adresine<br />
göndermeniz rica olunur. Bu mail adresine gönderdiğiniz<br />
yazılarda bir eksiklik var ise editörlerimiz<br />
tarafından incelenecektir. Eksik kısımları var ise size<br />
geri dönüş yapılacaktır. Düzeltmeniz için tavsiyelerde<br />
bulunulacaktır. Lütfen geri dönüş yapılınca bunu<br />
kendinizi küçümsemek olarak görmeyin. Amaç daha<br />
güzel bir dergi çünkü.<br />
8.Dergimizde konu gönderen arkadaşlar, bazı tarz<br />
yazılar bazı kişilere verilmiştir. Misal , Ünlü bir<br />
kimyagerin hayatı ve kimya eğlence tarzı bölümler<br />
bazı arkadaşlarımıza verilmiştir. Bu konuları özellikle<br />
isteyenler olmuştur. Ama bu sizin bu konularda yazı<br />
yazmayacağınız anlamına gelmez. Yazı yazıp gönderirseniz<br />
illaki yayınlanacaktır. Bir yazar arkadaşımızın<br />
olur ya işi olur yazamassa, o zaman o yazıyı sizin<br />
adınız altında ekleriz. Hem dergi zaman kaybetmemiş<br />
olur. Hem de süreklilik sağlanmış olur. Ayrıca<br />
aynı konu hakkında birden fazla yazı dergide olursa<br />
bu seferde dergi amacından sapmış olur.<br />
10.Dergimize göndereceğiniz yazılar en fazla 6 sayfa<br />
olabilir. 6 Sayfayı geçmemeye çalışın. Geçen yazılar<br />
2 bölüm halinde yayınlanabilir. Bu konuda son söz<br />
hakkı dergi yönetimine aittir.<br />
11.Dergimize yapacağınız eleştirileri de arkadaşlarımıza<br />
saygısız bir biçimde değilde ölçülü bir<br />
biçimde sayfalarda yapmaya dikkat ediniz. Bu işi herkes<br />
gönüllü yapıyor. Saygıda lütfen kusur etmeyiniz.<br />
12.Son olarak Dergimizde yazabilecceğiniz konular<br />
aşağıda listelenmiştir.<br />
*Akademik Makaleler<br />
*Endüstriyel Yazılar<br />
*Üniversite Hayatında <strong>Kimya</strong><br />
*İş Hayatında <strong>Kimya</strong><br />
*Laboratuvar Üzerine<br />
*<strong>Kimya</strong> Güvenliği<br />
13.Bu konulardan baska konular olsun istiyorsanız.<br />
Edtörlere ve vermiş olduğumuz gruba ulaşabilirsiniz.<br />
Yazılarımız <strong>Kimya</strong> içeriği dışına çıkmamaya<br />
çalışılacaktır. İş hayatı ve okul hayatnda kişisel<br />
gelişime yönelik ek yazılar olabilir. Bunun hakkında<br />
da çalışmalar yapılacaktır.<br />
14. Dergi tasarım ve yönetiminden sorumlu arkadaş<br />
buraya ek maddeler yapmaya değiştirmeye ve koymaya<br />
yetkilidir.<br />
13. Dergiyi okuyanlar bu kuralları kabul etmiş<br />
sayılırlar.<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
Kurucuları
İçindekiler<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
8<br />
DETERJAN SEKTÖRÜ<br />
Deterjan, “yüzey aktif özelliği olup, bu özellik nedeniyle temizleme işlemi<br />
yapabilen...<br />
ÖĞRETMENLİK VE KİMYA<br />
Öğrencilerin çoğu kimya dersini duyunca tepkileri şöyle...<br />
11<br />
14<br />
25<br />
35<br />
44<br />
DOZ AŞIMI “GIDA KATKI MADDELERİ”<br />
Hazır gıdaların, meyve ve sebzelerin, tükettiğimiz her şeyin kullanımı<br />
esnasında hormonal etkileri...<br />
22<br />
İŞ GÖRÜŞMELERİNDE SORULAN SORULAR<br />
Bu sayıda, sizlere iş görüşmelerimde karşıma çıkan soruları yazmak istedim...<br />
KÜÇÜK MUCİZE “NANOTEKNOLOJİ”<br />
Teknolojinin son yıllarda aldığı yol hepimizin bildiği gibi gözler önünde...<br />
AYIN RÖPORTAJI<br />
EN-MAK Makine San. ve Tic. Ltd. Şti. Pazarlama Müdürü Fikri AKYOL<br />
ile Röportaj...<br />
30<br />
HAYAT İÇİN VAZGEÇİLMEZ OLAN YAŞAM KAY-<br />
NAĞIMIZ “SU”<br />
Siz değerli okurlarımıza yaşam için vazgeçilmez olan suyun nasıl....<br />
FUAR REHBERİ<br />
Geçen ay başlayan fuar rehberi yazımı okumayanlar için kısa bir hatırlatma<br />
yapmak...<br />
HER AY 3 WEB SİTESİ<br />
Her ay sizlere faydalı olacak 3 web sitesi<br />
41<br />
KİMYAGER VE KİMYA MÜHENDİSLERİ İÇİN ÜCRET-<br />
SİZ IOS UYGULAMALARI 2<br />
Geçen ay <strong>Kimya</strong> ile ilgili IOS uygulamalarından bahis etmiştim...<br />
51<br />
52<br />
KİMYA BULMACA<br />
Her ay kimya terimlerine aşina olacağınız bulmaca...<br />
KİMYA BULMACA ÇÖZÜMÜ (GEÇEN AY)<br />
Geçen ayın bulmaca çözümleri...<br />
53
Vahit KENAR<br />
Procter&Gamble’ın “Dreft” markaları<br />
piyasaya çıkan yağ alkolü, sülfatı bazlı<br />
ilk deterjanlardır. Deterjanlar, ev tipi ve<br />
sanayi tipi olarak ikiye ayrılmaktadır.<br />
Deterjan ve temizlik maddeleri sektörü<br />
kapsamındaki ürünler genel olarak şu<br />
şekilde sınıflandırılabilir[1] :<br />
1. El ve otomatik yıkama için çamaşır<br />
deterjanları ve çamaşır katkı maddeleri<br />
Sakarya Üniversitesi<br />
vahitkenar@gmail.com<br />
2. El ve otomatik yıkama için bulaşık<br />
deterjanları<br />
3. Ovma maddeleri<br />
DETERJAN SEKTÖRÜ<br />
4. Genel temizleme maddeleri (Banyo/<br />
Mutfak ,cam temizleyicileri,kireç<br />
çözücü,tuvalet temizleyicileri)<br />
5. Çamaşır suları<br />
Merhaba Arkadaşlar,<br />
Bu haftaki konumuz temizlik<br />
denildiğinde ilk akla gelen deterjan<br />
sektörüdür. Deterjan, “yüzey aktif<br />
özelliği olup, bu özellik nedeniyle<br />
temizleme işlemi yapabilen, ayrıca<br />
içinde yıkamaya yardımcı kimyasal<br />
maddeler de içeren” sentetik bir<br />
üründür. İlk deterjan üretimi 1917<br />
yılında gerçekleştirilmiştir. BASF’da<br />
görev yapan Alman <strong>Kimya</strong>ger F.<br />
GUNTER, naftalini alkilleştirerek<br />
elde ettiği maddeyi sülfonlamış ve ilk<br />
deterjan aktif maddesini elde etmiştir.<br />
Bunu, sonraki yıllarda özellikle Alman<br />
kimyacıların araştırmaları takip etmiş<br />
olup, 1932 yılında Henkel’in “Fewa” ve<br />
8<br />
Deterjan pazarı, ulusal ve uluslararası<br />
ölçekte en rekabetçi ve stratejik<br />
pazarlardan bir tanesidir. Sektörün<br />
hammadde girdileri açısından özellikle<br />
LAB, STPP, enzim, optik ağartıcı ve<br />
parfüm tedariğinin dışa bağımlı olduğu<br />
söylenebilir. Bunların dışında, ambalaj<br />
olarak yerli üretim kullanılmakla<br />
beraber, bunun hammaddesi de önemli<br />
ölçüde dışarıdan ithal edilmektedir.<br />
Türkiye’ deki çamaşır deterjanı<br />
pazarı küçük oranIarda da olsa<br />
-nüfus ve geIir düzeyindeki artışa<br />
paraIeI olarak- sürekli büyüyen bir<br />
pazar durumundadır. Türkiye’ de<br />
yaklaşık oIarak 17 milyona yakın hane<br />
bulunduğu ve bunIarın 15 miIyonunun<br />
otomatik çamaşır makinesine sahip<br />
oIduğu tahmin edilmektedir.<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
Diğer bir ifade iIe, çamaşır deterjanı çok önemli bir pazara sahiptir ve hanelerin<br />
%88’inde çamaşır makinesi kullanılmaktadır. Pazarın büyüklüğü yaklaşık olarak<br />
977.000.000 lira; ortaIama büyüme hızı da %10 olarak tahmin edilmektedir.[2]<br />
2004 yılında çevre konularını incelemek üzere yapılan bir ankette ise deterjan ve<br />
temizlik maddesi üreten firma sayısı 225 olarak tespit edilmiştir. Bu veriler hep<br />
beraber değerlendirildiği takdirde sektörde faaliyet gösteren gerçek firma sayısının<br />
bu rakamın biraz daha üzerinde, yaklaşık olarak 250 civarında olduğu tahmin<br />
edilmektedir. [1]<br />
İSTİHDAM<br />
Şimdi gelelim işin istihdam boyutuna.<br />
2008 Yılında, daha kimyaya el atmadan, bu sektörde dünyada adını kanıtlamış<br />
önde gelen bir firmanın Gebze’de bulunan bir tesisinin üretim departmanında,<br />
çalışma fırsatı bulduğum o günden beri bu sektör hakkındaki bakış açımın hiç<br />
değişmediğini belirtmek isterim. Toplumda da kimya deyince hemen bir sabun<br />
muhabbetidir alır gider.<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
9
Aslında, girişime açık bir sektördür;<br />
ancak rekabet edebilmek için sürekli<br />
gelişim ve yenilik peşinde olmak gerekiyor.<br />
Sektörde faaliyet gösteren büyük<br />
firmalardan yukarıda söz etmiştim. Sektörde<br />
faaliyet gösteren 10 büyük firmada<br />
çalışan sayısı yaklaşık olarak 1.800 kişi,<br />
KOBİ niteliğindeki yaklaşık 240 firmada<br />
çalışan sayısı 3.800 kişi ile birlikte<br />
toplam çalışan sayısı 5.600 kişi olarak<br />
tahmin edilmektedir.<br />
Bu sayı, üretim faaliyeti içerisinde yer<br />
alan personel (direkt işçilik) olarak<br />
faaliyet göstermekte olup sektörün diğer<br />
kademelerinde çalışan dolaylı işçilik ile<br />
beraber toplam 11-12.000 kişinin yer<br />
aldığı bir sanayi kesimidir. Lakin, sektörden<br />
geçimini sağlayan insan sayısı<br />
bunlarla sınırlı olmayıp perakendecilik<br />
sektörü içerisinde yer alan herkes deterjan<br />
ve temizlik maddeleri sektörüne<br />
katkıda bulunmakta ve değerden pay<br />
almaktadır.<br />
KOSGEB tarafından, 2005 yılı haziran<br />
ve ekim ayları arasında yapılan ve<br />
48.000’den fazla orta ve küçük ölçekli<br />
üretim tesisinin katıldığı, saha<br />
çalışması sonuçlarının taranması sonucu,<br />
deterjan ve temizlik maddeleri<br />
sektöründe faaliyet gösterdiği tespit<br />
edilen 116 adet KOBI niteliğinde firma<br />
tarafından cevaplanan anket soruları<br />
incelendiğinde, bu firmalarda ortalama<br />
olarak 16 kişi çalıştığı, çalışanların<br />
%17’sinin üniversite veya yüksek okul,<br />
%37’sinin lise veya endüstri yüksek<br />
okulu, yaklaşık %45 kadarının da ilköğretim<br />
seviyesinde olduğu görülmektedir.<br />
Son olarak, şunu söylemeden edemeyeceğim.Bu<br />
sektör, dolaylı olarak petrole<br />
bağımlı faaliyet göstermekte de olsa,<br />
artan fiyatlar ve azalan kaynaklar neticesinde<br />
farklı kaynaklara yönelmektedir.<br />
Bunların en başında petrole alternatif<br />
olan bitkiler yer almaktadır.<br />
Özellikle bazı firmalar şimdiden bitkilere<br />
yönelmeye başladı bile. Hatta bende<br />
yaklaşık 3 yıldır bu konuda yaptığım<br />
araştırmalar neticesinde, atık organik<br />
materyallerden deterjan ve enzim üretimi<br />
konusunda bir proje üzerinde çalışmaktayım.<br />
İnşallah, yakın bir zamanda<br />
çalışmamın olumlu sonuçlarını da sizlerle<br />
paylaşmayı düşünüyorum.<br />
Bu arada, ev hanımları ve annelerimizin<br />
eskiden gelme bir alışkanlığı var<br />
biliyorsunuz, çamaşırlar ne kadar çok<br />
sıcak suda yıkanırsa o kadar temiz olur<br />
düşüncesi. Gelişen teknolojiyle birlikte<br />
deterjanlarda artık enzimler kullanılmaya<br />
başlandı. Bu enzimler, soğuk suda<br />
daha iyi çalışmakta olup belli bir derecenin<br />
üstüne çıkıldığında ise aktivitelerini<br />
yitirmekte, aynı zamanda da boşa<br />
enerji harcanmış olunmaktadır. Lütfen<br />
bu konuda çevremizi bilinçlendirelim.<br />
Sağlıcakla Kalın<br />
Kaynaklar<br />
[1] DOKUZUNCU KALKINMA PLANI<br />
KİMYA SANAYİİ ÖZEL İHTİSAS<br />
KOMİSYONU-http://plan9.dpt.gov.tr/<br />
oik44_kimya/44kimyasanayii_7Sabun-<br />
DeterjanKozmetikcalismagrubudeterjan.<br />
pdf<br />
[2] ERK, Nurten (2005), “P&G: Türkiye’de<br />
Büyüme Motorumuz Güzellik Olacak,”<br />
Hürriyet, 23 Mayıs 2005<br />
10<br />
<strong>İnovatif</strong> Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
Hatile MOUMINTSA<br />
Öğretmenlik ve <strong>Kimya</strong><br />
Öğrencilerin çoğu kimya dersini duyunca tepkileri şöyle:<br />
University of Ioannina<br />
hatile_m@hotmail.com<br />
yada şöyle olur:<br />
Bu bizleri düşündürmelidir … Nedenmi? Çünkü bir öğretmenin görevi sadece<br />
dersi anlatmak değil, öğrencininde dersi anlamasını sağlamaktır. Öğretmenin, bu<br />
dersi öğrenciye sevdirmesi ve öğrencinin ilgisini çekmesi gerekir.<br />
Bazı öğrenciler kimya dersini anlamakta güçlük çekiyor. Bilhassa, orta okulda<br />
kimya dersi yeni anlatılmaya başlandığında… Bu bazen öğretmenin dersi anlatış<br />
şeklinden, bazende öğrencinin anlama şeklinden dolayı olabilir. Öğrencilerin daha<br />
kolay anlaması için sınıfta ders esnasında bazı aktiviteler uygulayabiliriz. Mesela<br />
dersimiz moleküller ise öğrencilerin daha iyi anlıyabilmeleri için, yada uzayda dizilişlerini<br />
anlamaları için, aşağıdaki resimde gördüğünüz malzameleri kullanabiliriz:<br />
Onlar için daha eğlenceli olur ve böylece kimya dersinden sıkılmamış olurlar.<br />
Bir başka örnek vermek istersek: Diyelimki dersimiz reaksiyonlar, tabiki en başta<br />
en kolay olanlarını anlatmaya başlarız.Mesela NaCl reaksiyonu:<br />
NaCl--------- Na + Cl yazılışını ve birleşme şeklini anlattıktan sonra, derste bir<br />
bardağın içine suyla tuzun karışımını uygulamalı olarak gösterip, sonra bunların<br />
birbirleriyle nasıl bağlandığını bir resimle gosterebiliriz.<br />
Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 11
Aşağıdaki resim gibi mesela:<br />
Yada daha ilgi çekici resimlerle analatabiliriz aşağıdaki resim gibi:<br />
Bir başka dersimiz elemanlar ve periyodik tabloysa; her elemanı çocuklara<br />
canlı gösterme imkanımız olamadığından, onların her birini birer videoyla<br />
gösterebiliriz.Sonrada hep beraber A4 kağıdında elemanları yazıp metal, ametal,<br />
yarı metal olarak ayırıp boyayabiliriz.<br />
Öğrencilere derste pH’anlatmak istersek, ilk önce pH’ yı nasıl bulduğumuzu<br />
problemle anlatırız. Daha sonra öğrencilerin daha iyi kavrayabilmeleri için bir<br />
gezi düzenleyip, pH kağıdı kullanılarak çevredeki suların pH’ları ölçülebilir. pH<br />
kağıdı aşağıdaki resimde görüldüğü gibidir.<br />
12<br />
<strong>İnovatif</strong> Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
Gezi düzenleme imkanımız yoksa, sınıfta bir çözeltinin pH ölçümünü yapabiliriz.<br />
Ayrıca öğrencilere şöyle bir ödev verebiliriz, herkese pH kağıdı verip evlerindeki<br />
suyun pH ölçümünü yapabilirler.<br />
Bunlar sadece birkaç örnektir, kimyada kullanabileceğimiz daha çok şeyler var,<br />
sadece dersle kalmayalım. Öğrencileri sıkmayıp, onlara dersi sevdirelim. Çünkü<br />
<strong>Kimya</strong> sadece bir dersten ibaret değildir, <strong>Kimya</strong> hayatımızın her alanında vardır.<br />
Basit şeyleri bilmemiz hepimiz için faydalı olacaktır.<br />
Saygılarımla<br />
Resimler ve Görsel Kaynak<br />
http://www.sondakika.com/haber-panik-ataklar-uykuda-dikkat-3276064/<br />
http://www.alternatifterapi.com/icerik/panik-bozukluk<br />
http://www.chemistry.wustl.edu/~coursedev/Online%20tutorials/Solutions.htm<br />
http://wirdou.com/tag/nacl/<br />
http://www.funsci.com/fun3_en/acids/acids.htm<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
13
Caner KAVRAZ<br />
verilen, kalıntı ve türevleri mamul<br />
maddede kalan, kimyasal madde veya<br />
maddeler karışımıdır. Kısaca tüketilecek<br />
gıdanın hazırlanması aşamasında<br />
gıdaya dayanıklılık, renk vermek vs. için<br />
katılan madde ve madde karışımlarıdır.<br />
Gıda katkı maddeleri genel olarak kullanım<br />
amaçlarına göre dört başlık altında<br />
toplanıyor. Bunlar;<br />
Karadeniz Teknik Üniversitesi<br />
m.canerkavraz@gmail.com<br />
DOZ AŞIMI<br />
“GIDA KATKI MADDELERİ”<br />
Hazır gıdaların, meyve ve sebzelerin,<br />
tükettiğimiz her şeyin kullanımı<br />
esnasında hormonal etkileri, kanserojen<br />
içeriği ve katkı maddeleri hakkında<br />
bazı sorular takılır aklımıza. Acaba bu<br />
meyve hormonlu mu? Bu konserve neden<br />
bu kadar uzun süre bozulmadan kalabiliyor?<br />
Bu şekerdeki renklendirici bana<br />
zarar verecek boyutta mı? Günümüzde<br />
tükettiğimiz çoğu üründe katkı maddesi<br />
bulunuyor. İşte bu “gıda katkı maddeleri”<br />
hakkında sizlere bilgi vermek istiyorum.<br />
Gıda katkı maddeleri, tek başına gıda<br />
olarak tüketilmeyen bir gıda ürününün<br />
ana bileşeni, hammaddesi veya yardımcı<br />
maddesi olarak kullanılmayan; fakat<br />
ürünün işlenmesi ambalajlanması ve depolanması<br />
ile ilgili olarak ve ürünün tat,<br />
koku, yapı, görünüş ve diğer niteliklerini<br />
korumak, düzeltmek veya istenmeyen<br />
değişikliklere engel olmak amaçlarıyla<br />
gıda ürünlerine katılımlarına izin<br />
14<br />
•Raf ömrünü uzatan katkı maddeleri<br />
•Duyusal özellikleri düzenleyen katkı<br />
maddeleri<br />
•Beslenme değerini düzenleyen katkı<br />
maddeleri<br />
•İşlem yardımcı maddeleri<br />
Kullanım amaçlarına göre ayırdığımız<br />
bu gıda katkı maddelerinin neler olduğunu<br />
daha detaylı inceleyelim.<br />
1. Raf ömrünü uzatan katkı maddeleri:<br />
İlk olarak akla gelen asitlik düzenleyicilerdir.<br />
Asitlik düzenleyiciler gıdaların<br />
asitliğini ve alkaliliğini değiştiren veya<br />
kontrol eden maddelerdir. Bu etkilerinden<br />
faydalanılarak meyve sularının<br />
lezzeti arttırılmakta, berrak şarap elde<br />
edilebilmekte, peynir dilimlerine esneklik<br />
verilmektedir. Gıda maddelerinde<br />
birçok asitlik düzenleyici kullanılmaktadır.<br />
Fosforik asit, malik asit, sülfürik<br />
asit, tartarik asit vs. bunlar örnek olarak<br />
verilebilir. Bu düzenleyicilerin dışında<br />
antimikrobiyal maddeler ve antioksidanları<br />
bu başlığa ekleyebiliriz. Antimikrobiyal<br />
maddeler, gıdalarda herhangi bir<br />
nedenle bulunabilen bakteri, küf, mayalar<br />
gibi istenmeyen mikroorganizmaları<br />
ortandan kaldıran veya çoğalmasını<br />
engelleyen maddelerdir.<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
Organik asitler ve tuzları, antibiyotikler, alkoller ve peptitler gibi. Antioksidan<br />
maddeler ise vücudumuzdaki serbest radikaller ile reaksiyona girerek bu radikallerin<br />
hücrelere zarar vermesini engelleyen yükseltgenme önleyici maddelerdir. En<br />
çok kullanılan yapay antioksidanlar fenolik bileşiklerdir.<br />
2. Duyusal özellikleri düzenleyen katkı maddeleri:<br />
Çok sık karşılaştığımız bir katkı maddesi de emülgatörlerdir. Su ve yağ gibi<br />
birbirine karışmayan iki maddenin, homojen bir görünüm almasını sağlayan<br />
maddelerdir, emülgatörler. Salata sosları, krema yağları, dondurma, hazır<br />
çorbalar gibi ürünlere katılır. Katıldığı bu ürünlerden de anlaşılacağı gibi lezzet<br />
arttırmak amacıyla kullanılır. En çok bilinen örneği yumurta akında bulunan<br />
bileşik lesitindir. Son zamanlarda çok tartışılan diğer bir katkı maddesi de<br />
renklendiricilerdir. Ürünlere organik ve inorganik olarak eklenen, canlı görünüm<br />
katan maddelerdir. Özelikle çocukları teşvik edici görünüm sergilenmesinde<br />
kullanılır. Jöleler, pudingler vs. bunlara örnektir.<br />
3. Beslenme değerini düzenleyiciler:<br />
Diğer katkı maddelerine nazaran daha az zararı bulunan ve daha az kullanılan<br />
maddelerdir. Daha çok işleme sırasında kaybolan besinlerin yerine koyulması,<br />
eksik olabilecek besin öğelerini eklemek amacıyla kullanılır. Genel olarak doğal<br />
düzenleyici maddelerdir. Fonksiyonel veya diyet gıda maddeleri, doğal ve yapay<br />
tatlandırıcılar, zenginleştiriciler, vitaminler, mineraller, aminoasitler gibi çok farklı<br />
şekillerde faydalanılabilirler.<br />
4. İşlem yardımcı maddeler:<br />
Bu maddeler bir nevi eksikleri giderici, tamamlayıcı niteliğinde kullanılır. pH<br />
ayarlayıcılar, topaklamayı önleyenler (silikat, magnezyum oksit vb.), ağartıcılar,<br />
dolgu maddeleri, parlatıcılar bu maddelere bazı örneklerdir.<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
15
Bu katkı maddeleri vücudumuza yararlı ve zararlı şekillerde etkileri olabiliyor.<br />
Tüketilen gıdalardaki miktarları, cinsleri ve etkileşimleri üzerimizdeki etkilerini<br />
belirliyor. Avrupa Birliği gıda katkı maddeleri konusunda çok tedbirli davranıyor.<br />
Öyle ki “Avrupa Birliği Gıda Bilim Komitesi” tarafından, kullanılan gıda maddeleri<br />
fonksiyonel sınıf kategorilerine ayrıldı ve “E-Kodu” denilen uygulamayı başlattı.<br />
3000’den fazla gıda katkı maddesine kod verdi. E-Kodu, gıda katkı maddelerini<br />
tanımlamaya yarayan ve herhangi bir karışıklığı önlemek amacıyla başlattığı<br />
bir kodlama sistemidir. Bu kodlama sistemin E harfi ve üç rakamın birlikteliği<br />
ile oluşuyor ( E101, E329 vs.). E-kodları Avrupa Birliği üyeleri tarafından kullanılıyor.<br />
Amerika daha değişik sistemler kullanıyor. Yeni Zelanda ve Avustralya onaylanmış<br />
maddelerde “A” harfi kullanılıyor. E-Kodlarında “E” harfinin yanlarında bulunan<br />
rakamları eklerken, gıda maddelerinin sınıflandırmaları dikkate alınır. Gıda katkı<br />
maddelerinin sınıflandırılması şu şekildedir:<br />
• Renklendiriciler: E100-E199<br />
• Koruyucular: E200-E297<br />
• Antioksidanlar: E300-E321<br />
• Emülgatörler ve stabilizatörler: E322-E500<br />
• Asit/baz sağlayıcılar: E500-E578<br />
• Tatlandırıcılar, koku verenler: E620-E637<br />
• Geniş amaçlılar: E900-E927<br />
• Diğerleri<br />
Bunların dışında E-Koduna sahip olmayan katkı maddeleri de bulunur.<br />
16<br />
<strong>İnovatif</strong> Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
BAZI GIDA ÜRÜNLERİNDE BULUNABİLEN KATKI MADDELERİ<br />
1-)BEBEK MAMASI<br />
E332, E333, E508, whey*(peynir altı suyu), sukroz, laktoz, kalsiyum pantotenat,<br />
taurin, inositol*, vitaminler*<br />
2-)BİSKÜVİ<br />
E450a, E500, E471*, E481*, E482*, margarin*<br />
3-)CİPSLER<br />
E471*, E475*, E481*, E482*<br />
4-)ÇİKLET<br />
E101*, E102*, E120**, E141*, E296, E320*, E322*, E330, E420, E421, E422*,<br />
E464,E950, E951*, E965, fenilalanin, glukonatlar<br />
5-)ÇİKOLATA ŞEKERLEME<br />
E322*, E432*, E433*, E471*, E472*, E476*, E491*, E492*, E493*, E494*, E495*,<br />
E434*, E435*, E436*<br />
6-)DONDURMA<br />
E441**, E471*, E481*<br />
7-)EKMEK<br />
E170*, E282, E300, E432*, E433*, E434*, E435*, E436*, E471*, E472*e, enzim<br />
karışımı*<br />
8-)GAZOZ<br />
E202, E211*, E290, E300, E330<br />
9-)HAMUR KABARTMA TOZU<br />
E450*, E500<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
17
10-)HAZIR ÇORBA<br />
E100*, E150, E330, E412, E621*, maltodekstrin, peynir altı suyu*<br />
11-)HAZIR KEK<br />
E450a, E500, E471*, E481*, E482*, margarin*<br />
12-)KAHVE KREMASI<br />
E341*,E469, E471*, E472*<br />
13-)KETÇAP<br />
E202, E211*, E300, E412<br />
14-)KOLA<br />
E150, E338, kafein<br />
15-)KREM ŞANTİ<br />
E160*, E339*, E340, E407*, E433*, E435*, E471*, E472*, E475*, E932<br />
16-)LOKUM<br />
E102*, E110*, E124*, E132*<br />
17-)MARGARİN<br />
E160a*, E202, E270*, E322*, E330, E432*, E433*, E434*, E435*, E436*, E472b*,<br />
E472c*, E475, E476, E477, vitaminler*<br />
18-)MAYONEZ<br />
E432*, E433*, E434*, E435*, E436*, E472c*, E472*e<br />
19-)MISIR GEVREĞİ<br />
E101*, E170*, E321*, E339, E341*, E375, folakin (folik asit), pantotenik asit, tiamin<br />
20-)NEKTAR (MEYVE SUYU)<br />
E300, E330<br />
18<br />
<strong>İnovatif</strong> Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
21-)PASTA<br />
E432*, E433*, E434*, E435*, E436*, E441*,E450*, E471*, E472*, E475*, E477*,<br />
margarin*, E500<br />
22-)PUDİNG<br />
E102*, E110*, E160a*, E407*<br />
23-)TON BALIĞI<br />
E410, E412, E415<br />
24-)TOZ MEYVE İÇECEKLERİ<br />
E101*, E102*, E110*, E129*, E171, E330, E331, E341*, E375, E414, E415, E440,<br />
E466, E500, E551, E950, E951*, E954, maltodekstrin, folakin (folik asit)<br />
25-)TUZ<br />
E514, E554, potasyum iyodid<br />
26-)YOĞURT<br />
E441**<br />
Siyah E-Kodları helal kabul edilen katkı maddeleridir.<br />
Kırmızı E-Kodları sağlık için tehlikeli katkı maddeleridir.<br />
** işaretli maddeler kesin hayvan maddeler içerir (haram).<br />
* işaretli maddeler alkolle muamele edilmiş veya hayvansal/bitkisel kökenli olabilir.<br />
Yukarıdaki katkı maddeleri arasında da bulunan ve bazı ülkelerce yasaklanmış olan<br />
ve yan etkileri tespit edilen katkı maddelerinin kodları ise şöyledir:<br />
Yan Etkileri Olan Maddeler:<br />
E407, E412, E413, E414, E416, E420, E421, E422<br />
Yasaklı Maddeler:<br />
E432, E434, E463, E474,E483, E494, E495<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
19
Peki Bu Gıda Katkı Maddelerinin Zararları Nelerdir?<br />
Hangi Hastalıklara Sebep Olurlar?<br />
Nelerin zararlı olacağı konusunda <strong>Kimya</strong> bilim kurucuları arasında bulunan Paracelsus<br />
“Her şey zehirdir ve bu sadece doz meselesidir.” şeklinde belirleyici bir<br />
ifadede bulunmuştur.<br />
Aynı şekilde üniversite eğitimim sırasında üzerimde çok emeği olan bir hocam da,<br />
yaklaşık 20 tane zararı ile ve günlük kullanımımız açısından en önemli yerde bulunan<br />
bir maddeyi bizlere “SU” olarak açıklamış ve çok etkilemişti. Önemli olanın<br />
kullanılan miktar olduğundan bahsetmişti.<br />
Gıda katkı maddelerinde de aynı şekilde “doz” çok önemlidir. Özellikle katkı<br />
maddeleri hususunda günlük alacağımız dozun üzerinde çıkılmamaya dikkat edilmelidir.<br />
Aksi takdirde zararlı olmayacak katkı maddeleri bile bizlere tehdit oluşturabilir.<br />
Gıda katkı maddelerinin sebep olabileceği hastalıklar konusunda ise her bir gıda<br />
maddesi değişik hastalıklara sebep olabilir veya tetikleyebilir şeklinde ifadelerde<br />
bulunabiliriz.<br />
Örneğin;<br />
Nitrit ve nitratlar (E250, E251) kansere sebep olan nitrozaminleri oluştururlar.<br />
Özellikle et ürünlerinde kullanılan nitritin kullanılmaması durumunda ise enteresandır<br />
ki et ürünlerinin kötü renkte ve lezzetsiz olacağı, dayanma sürelerinin azalacağı<br />
ve dolayısıyla gıda zehirlenmeleri yoluyla sağlık sorunlarının ortaya çıkacağından<br />
endişelenilmiştir.<br />
Bunun akabinde nitrozamin oluşumunu azaltıcı etkiler üzerine bilim adamları<br />
çalışmalar yapmış ve tokoferoller, askorbik asit (C vitamini) ve laktik asitin nitrozamin<br />
oluşumunu azalttığı gözlenmiştir. Bunun dışında sülfitlerin çeşitli alerjik<br />
reaksiyonlara, kan basıncının düşmesine, ishale yol açtığı söylenmektedir. Bu<br />
sülfitler birçok restoranın, salata sosunda bulunmaktadır. Suni tatlandırıcı olan<br />
aspartam ise hassas kişilerin göz kapaklarında, dudaklarında, el ve ayaklarında<br />
şişmeye sebep olabilmektedir.<br />
Bunlar ve bunun gibi sayısız maddeler, yasaklı maddeler dahil, ne yazık ki günlük<br />
hayatımıza işlemiş durumda. Öyle ki ülkemizde yapılan bir araştırmada incelenen<br />
25 şekerleme türünün 11’inde izin verilmeyen renklendiricilere rastlanmış.<br />
20<br />
<strong>İnovatif</strong> Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
Böyle bir ortamda gıda katkı maddelerinin zararını en aza indirmek için neler<br />
yapmalıyız? En aza indirmek diyorum çünkü bu maddelerden kaçmak neredeyse<br />
imkansız. Öncelikle gıdanın etiketinden faydalanmalı ve katkı maddesi içermeyen<br />
gıda tüketmeliyiz. Gıda katkı maddesini az ihtiva edenini tüketmeye dikkat<br />
etmeliyiz. Özellikle meyve sularının etiketlerinde kullanılan madde içeriğinin<br />
ürünlere göre farklılık gösterdiğini göreceksiniz. Az olanı kullanmaya özen<br />
göstermeliyiz. Bunun dışında zararsız olan katkı maddeleri hakkında bilgi<br />
edinmeli ve bunları içeren gıdaları çoğunlukla tercih etmeliyiz. Zararsız olduğu<br />
kesin olarak kanıtlanmayan katkı maddelerine karşı tedbirli davranmalıyız.<br />
Gördüğümüz gibi, daha sağlıklı yaşamak için almamız gereken önlemler çok<br />
basit. Tek yapmamız gereken biraz sorgulayıcı olabilmek. Benden sizlere ufacık<br />
bilgilendirme ve uyarı… Yapacaklarınızı sizler değerlendirin, sonuçta sağlığınız<br />
sizin elinizde...<br />
Kaynaklar<br />
http://www.yiyorumbuyuyorum.com/makaleler/gida-katki-maddeleri/makale838.<br />
html<br />
http://www.kekevi.com/enumaralari.html#tatlandir<br />
http://www.sizinti.com.tr/konular/ayrinti/gida-katki-maddeleri.html<br />
http://tr.wikipedia.org/wiki/G%C4%B1da_katk%C4%B1s%C4%B1<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
21
Ayşe EMİR<br />
Gazi Osman Paşa Üniversitesi<br />
ayseemirr_2008@hotmail.com<br />
İŞ GÖRÜŞMELERİM DE SORULAN<br />
SORULAR<br />
Bu sayıda, sizlere iş görüşmelerimde<br />
karşıma çıkan soruları yazmak istedim.<br />
Yazının, iş görüşmesine gidecek olan<br />
arkadaşlara bir nebze olsun faydalı olacağını<br />
düşünüyorum. Bu yazımda yazmış<br />
olduğum iş görüşme soruları, kendi<br />
yapmış olduğum iş görüşmelerin de<br />
karşılaştığım sorulardır.<br />
‘’Bize kendinizi anlatır mısınız?’’<br />
sorusu ile çok sık karşılaştım. Bu soru<br />
bazı şirketlerin ilk sorusu oluyor. Tokalaştınız,<br />
yerinize oturdunuz ve size<br />
direk olarak ‘’kendinizi bize tanıtır<br />
mısınız, siz nasıl birisisiniz’’ şeklinde<br />
sorular gelebiliyor. İlk sorulduğunda<br />
nereden başlasam tedirginliği yaşanıyor.<br />
Ben yaşamıştım. Bu soru ile ilk<br />
karşılaştığımda, direk eğitim hayatımdan<br />
anlatmaya başlamıştım. Nereden<br />
anlatmaya başlasam diye bir tedirginlik<br />
yaşamamak için, bu soruya önceden<br />
hazırlıklı olabiliriz.<br />
‘’İlgi alanlarınız neler, en çok nelerden<br />
hoşlanırsınız?’’<br />
‘’İlgi alanlarınız neler, en çok nelerden<br />
hoşlanırsınız?’’ sorusu, yine çok sık<br />
karşımıza çıkıyor ve bu kısımda hobilerimiz<br />
soruluyor. İlgi alanlarımızı cevapladığımızda,<br />
görüşmeyi yapan kişi<br />
ile ortak ilgi alanları da yakalayabiliriz.<br />
Ortak ilgi alanı yakaladığımızda,<br />
mülakatı yapan kişiyi etkilememiz daha<br />
kolay olacaktır. Hobilerimiz de sıradanlıktan<br />
kaçınıp, farklı olan bir özelliğimizi<br />
anlatabiliriz. Mesela, ‘’yürümekten<br />
hoşlanıyorum’’ dediğinizde, yürüme<br />
eylemini herkes yaptığı için, hobi olarak<br />
kabul edilmiyor. ‘’Kitap okumak’’ dediğinizde,<br />
bunu kitap okumayan bir insanın<br />
bile söyleyebileceğini düşünmeniz<br />
gerekir. Bu cevaplar herkes tarafından<br />
verilebilen cevaplar ve karşı tarafı etkilememiş<br />
oluyoruz. ‘’Kitap okumak’’<br />
derken okuduğunuz kitabı daha spesifik<br />
hale getirerek, hangi tarz kitabı okuduğunuzu<br />
anlatıp, sonra da ‘’arşivlemek’’<br />
derseniz, daha inandırıcı bir cevap olmuş<br />
olur.<br />
CV’me yazmış olduğum hobilerim; bilimsel<br />
makale ve önemli yaşanmışlıkları<br />
yazmak, yeni teknolojileri görmek için<br />
fuarları gezmek, bilimsel literatür takip<br />
etmek ve bilimsel konuları araştırmaktır.<br />
Hobilerim de yazı yazmak olduğundan<br />
karşıma şu soru çıkmıştı: ‘’Ne<br />
sıklıkla yazı yazarsınız, elinize kalemi<br />
alıp her gün yazı mı yazarsınız?’’.<br />
Haklı ve güzel bir soru. Belki de<br />
CV’mde yazmış olduğum hobinin<br />
doğruluğunu ölçüyorlardı. Hobilerimde<br />
fuar gezmek yazdığından, şu soru ile<br />
karşılaştım: ‘’En son hangi fuara gittiniz?<br />
Fuarda gördüğünüz ve ilginizi<br />
çeken bir teknolojiyi anlatır mısınız?’’.<br />
Bu soruyu da beğenmiştim. Yazdığım<br />
hobinin doğruluğunu ölçmek için sorulmuş<br />
son derece yerinde bir soruydu.<br />
22<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
İlgi alanlarımda araştırmayı sevdiğimden<br />
de bahsettiğimden, karşıma şöyle<br />
bir soru geldi: ‘’Araştırmayı sevdiğinizi<br />
söylediniz. Araştırma yaptığınız<br />
somut bir örnek söyler misiniz?’’. Bu<br />
soru ile karşılaştığım sıra bir projeye<br />
katılma planlarım vardı ve projemin<br />
ismide azot üretimi idi. O sıralar azot<br />
üretimini araştırıyordum. Azot üretimini<br />
araştırdığımı söylediğimde ‘’Bunu<br />
başkalarıda yapabilir mi ?’’ sorusu ile<br />
karşılaştım. Cevabım ‘’Evet, herkes<br />
yapabilir’’ olmuştu. Bana ‘’bunu herkes<br />
yapabilir daha somut bir örnek vermen<br />
gerekir’’ denildi. Burada nasıl bir cevap<br />
bekleniyor, bunu hala anlamadım.<br />
Genel olarak her yerde karşılaştığım<br />
sorulardan biri de; ‘’Başarısızlığa bakış<br />
açınız nedir, bize başarısız olduğunuz<br />
bir hikayenizi anlatır mısınız?’’. Bu<br />
soruda, sevdiğim sorulardan biridir.<br />
Doğal olarak insanlar başarılarını keyifle<br />
anlatır iken, başarısızlıklarını anlatmaktan<br />
hoşlanmazlar. Hep başarılar<br />
ödüllendirilir, başarısızlıklar ödüllendirilmez.<br />
Bu yüzden, kişi başarısızlığını<br />
anlatırken cesur davranmaz. Muhakkak<br />
her insan başarısızlık yaşamıştır. Burada<br />
önemli olan, yaşadığımız başarısızlıklardan<br />
ders çıkarmayı ve telafi etmeyi<br />
öğrenmektir. Başarılı insanların<br />
hayatına baktığımızda, hep bir başarısızlık<br />
hikayesi görürüz. Apple ve Pixar’ın<br />
kurucusu olan Steve Jobs, başarısını Apple’dan<br />
kovulmaya borçludur. Başarısızlıklarından<br />
korkup karamsarlığa<br />
kapılabilen insanlar, başarıyı yakalayamayacak<br />
olan insanlardır. Sizlere tavsiyem<br />
görüşmelerde başarısızlıklarınızı<br />
anlatırken korkmayın, cesurca anlatın.<br />
Bu soruyla karşılaştığımda, zevkle korkmadan<br />
yaşadığım bir başarısızlığı<br />
görüşmeyi yapan kişilere anlatmıştım.<br />
‘’Başarıya bakış açın nedir’’ sorusuna<br />
verdiğim cevap ise, ‘’Başarısızlıklar<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
başarıyı oluşturan bir deneyimdir’’<br />
olmuştu. Başarısızlıklarımız ve hatalarımız,<br />
bizlere doğruları öğretir ve<br />
başarısızlıklar bizleri daha güçlü kılar.<br />
Genel olarak sorulan sorulardan biride;<br />
‘’Firmamızı neden tercih ettiniz,<br />
firmamız da ilginizi çeken nedir?’’. Bu<br />
soruyu cevaplamak içinde görüşmeye<br />
gitmeden önce firma hakkında bilgi sahibi<br />
olmamız gerekir. Bu çok önemli bir<br />
soru olup, vereceğiniz cevap bu firmada<br />
işe alınıp alınmayacağınıza karar verilmesinde<br />
önemli bir paya sahiptir.<br />
Görüşmeyi yapan kişi, ‘’Bize sormak<br />
istediğiniz soru var mı?’’ sorusunu<br />
konuşma sonunda muhakkak soracaktır.<br />
Bu soruyla iş görüşmelerimin sonunda<br />
sıklıkla karşılaştım. Görüşmeyi yapan<br />
kişiye muhakkak sormak istediğimiz<br />
sorular olmalı. Bu, görüşmeye hazırlıklı<br />
geldiğinizi ve firma ile ciddi anlamda<br />
ilgilendiğinizi gösteren bir harekettir.<br />
Eğer bir ilaç şirketine iş görüşmesine<br />
gittiyseniz ve CV’niz de; GMP ve GLP<br />
sertifikanız olduğu yazıyorsa, bu sertifikaları<br />
aldığınız kurumun ismini<br />
sorabilirler. Çünkü bu sertifikalar,<br />
İlaç şirketlerini daha çok ilgilendiriyor.<br />
CV’mde bir çok sertifika olmasına<br />
rağmen ilaç şirketleri ile yaptığım<br />
görüşmelerde sadece bu iki sertifikaya<br />
dikkat çekilmişti ve yukarıdaki belirttiğim<br />
soruyu sormuşlardı.<br />
‘’Maaş beklentiniz nedir?’’ sorusu ile<br />
sık sık karşılaşıyoruz. Maaş aralığını,<br />
şirketi ve kendi durumunuzu değerlendirerek<br />
yazabilirsiniz.<br />
23
CV’mde almış olduğum tüm eğitim ve<br />
sertifikalara yer verdiğim için: ‘’Çok fazla<br />
eğitim almışsınız, almış olduğunuz<br />
eğitimleri neden aldınız’’ sorusu ile<br />
karşılaştım. Eğitime önem veren biriyim,<br />
özellikle girişim ve kariyer eğitimlerini<br />
önemsiyorum. <strong>Kimya</strong>gerlerin pek<br />
ilgi göstermediği satış üzerine eğitimlere<br />
de katılırım, sizlere de katılmanızı tavsiye<br />
ederim. Üretimden çıkan bir ürünün<br />
satış tekniklerini bilmek, ileriye dönük<br />
planlarınızda örneğin ticaret alanında<br />
çalışmak istediğinizde size olumlu<br />
yönde etki edecektir.<br />
‘’Eğitimin nerede ne zaman fayda<br />
sağlayacağı belli olmaz.’’<br />
İş görüşmelerim de, bu sorularla da<br />
karşılaştım:<br />
‘’CV iş görüşmesinde çok önemlidir, o<br />
yüzden hazırlanmasına özen gösterilmelidir.<br />
Kurumsal firmalarda, CV’niz ve<br />
size sorulan sorulara verdiğiniz cevaplar,<br />
iş görüşmenizin olumlu sonuçlanması<br />
için son derece önemlidir. Ancak bireysel<br />
firmalarda maalesef durum bunun çok<br />
daha ötesindedir. CV’nin iç kısmı değil,<br />
CV’nin sonunda referanslar bölümü ilgilerini<br />
çeker. Bu yüzden kurumsal firmalara<br />
eğilim göstermeniz, kariyeriniz ve<br />
maddi beklentileriniz için daha uygundur.’’<br />
Bu yazımda kaynak olarak kendi tecrübelerimi<br />
kullanmış olup, sizlere iş<br />
görüşmelerinde fayda sağlamasını ümit<br />
ederim.<br />
Tüm arkadaşlara iş görüşmelerinde<br />
başarılar dilerim.<br />
* Hiç kavga ettiniz mi?<br />
* Bize bir kavganızı anlatır mısınız?<br />
* Sizi arkadaşlarınıza sorarsak, arkadaşlarınız<br />
sizi nasıl anlatır?<br />
* Sizi annenize sorarsak anneniz sizi<br />
nasıl anlatır?<br />
* Sevmediğiniz yönünüz neler?<br />
Sık sık görüştüğünüz arkadaşlarınız kaç<br />
tane ve arkadaşlarınızın meslekleri neler?<br />
Böyle sorular şaşırtıcı gelebilir sakin,<br />
bir şekilde cevaplayabilirsiniz.<br />
24<br />
<strong>İnovatif</strong> Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
Gültekin ÖZDEMİR<br />
KÜÇÜK MUCİZE<br />
Trakya Üniversitesi<br />
ozdemirgultekinn@gmail.com<br />
“NANOTEKNOLOJİ ”<br />
Teknolojinin son yıllarda aldığı yol hepimizin bildiği gibi gözler önünde; fakat son<br />
yıllardaki asıl gerçekleşen gelişmeler farklı bir bilimde, daha doğrusu birçok bilim<br />
ve mühendisliğin birleştiği nanoteknoloji alanında… Nano boyutta gerçekleşen bu<br />
teknoloji yani “Nanoteknoloji” günlük hayatımızda yavaştan girmeye başladı. En<br />
basit örnekleri leke ve bakteri tutmayan kumaşlar ya da incecik LED ekranlı televizyonlar<br />
nanoteknolojinin ürünüdür. Sizlere, yazımda kısaca nelerden bahsedeceğimden<br />
de söz etmek istiyorum: Nanoteknolojinin ve nanoboyutun ne olduğu,<br />
ilk ne zaman ve kim tarafından ileri sürüldüğü, hangi bilimlerle ilişiği olduğu,<br />
nerelerde kullanıldığı ve çelikten on kat daha güçlü, altı kat daha hafif olan “Karbon<br />
Nanotüpler”. Tabiki nano dünya bunlardan çok daha fazlasını içermektedir. Bu<br />
konular hakkında elimden geldiğince sizleri bilgilendireceğim.<br />
Peki ya nedir bu nanoteknoloji?<br />
Tanım olarak pek çok farklı ifadelerle karşılaşmaktayız. Birkaç tanımı harmanlamak<br />
gerekirse, geniş bir tanım olarak karşımıza şu çıkmakta: Nanoteknoloji, 1<br />
- 100 nm aralığında atomik, moleküler veya makromoleküler düzeydeki materyaller,<br />
cihazlar ve sistemler ile ilgilenen nanometre ölçeğinde fiziksel, kimyasal ve<br />
biyolojik olayların anlaşılması, kontrolü ile bu boyutlarda fonksiyonel malzemelerin,<br />
araçların ve sistemlerin geliştirilmesi, üretimi olarak tanımlanabilir. Bir başka<br />
ifade ile çeşitli araçların, malzemelerin ve yapıların moleküler düzeyde işlenmesi,<br />
oluşturulması ve manipüle edilmesi olarak da tanımlanabilir. Nanoteknoloji eski<br />
bir Yunan kelimesi olan “nanos”dan gelmektedir. Çok küçük yapıların oluşumu,<br />
araştırması ve kullanımı ile ilgili bir kavramdır. 1 ve 100 nm arasındaki ölçülere<br />
sahip yapılar nanoteknoloji kapsamında işlenmektedir. Nanometre ise metrenin<br />
milyarda biri olan bir uzunluk birimi olup, bir saç telinin kalınlığının 50.000 de<br />
biri kadar uzunluğu ifade eder, ayrıca atom boyutunun 5-100 katı bir büyüklüktür.<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 25
Nanoteknoloji kavramı ilk kez nerde kullanıldığına baktığımızda karşımıza, ABD<br />
Foresight Enstitüsü‘nün kurucusu Prof. Dr. Eric Drexler çıkar, ünlü MIT (Masacusets<br />
Teknoloji Enstitüsü) laboratuvarındaki eğitimi sırasında, biyolojik sistemlerden<br />
esinlenerek moleküler makineler yapılabileceğini önermiş, nanoteknoloji<br />
kavramını ilk ortaya çıkışı bu şekilde olmuştur.<br />
Nano parçacıklar virüslerden yüz defa daha küçüktür, böylece insan gözü<br />
tarafından algılanamamaktadır. Aşırı derecede küçük boyutlara sahip bu yapılar<br />
için, çevremizdeki nesneler için geçerli olan fiziksel ve kimyasal yasalar geçerli<br />
değildir. Sadece bir tek boyutu nanometre mertebesinde olsa da, ultra incelikteki<br />
kaplamalar da nanoteknoloji kapsamındadır.<br />
Nanoteknoloji; kimya, fizik, biyoloji ve mühendislik gibi pozitif bilimlerle birlikte<br />
endüstri, uzay, ilaç, elektronik, tarım ve sağlık gibi bütün uygulama alanlarına<br />
potansiyel etkileri bulunmaktadır.<br />
Nano boyutta taramalı elektron mikroskobu ile elde edilen çeşitli görüntüler aşağıda<br />
gösterilmiştir.<br />
Penisilin Molekülleri Dikiş İğnesi ve İp Patlamış Mısır<br />
Sofra Tuzu Kristalleri<br />
Değişik Bitki Polenleri<br />
26<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
Karbon Nanotüpler<br />
Japon bilim adamı Sumio Lijima 1991’de ilk defa yaptığı çalışmalar sırasında karbonun<br />
tüp şeklinde yapılar meydana getirdiğini fark etti. Grafit’ten Ark deşarj<br />
buharlaştırma yöntemiyle yaptığı deneylerde, grafit plakasının kıvrılarak silindir<br />
şekline gelmesiyle içi boş boru halinde tüplerin oluştuğunu gözlemledi.<br />
Nanotüpler, kristal grafitlerden oluşan hegzagonal örgüdeki sp2 karbon atomlarının<br />
oluşturduğu kovalent bağ ile bağlı silindirik yapılardır.<br />
Karbon’un kristal hali; Grafit<br />
Karbon nanotüpler üç farklı geometride oluşabilirler bunlar; zigzag, koltuk,<br />
çapraz (kiral)<br />
a<br />
b<br />
c<br />
Şekilde<br />
sırasıyla a, b,<br />
c koltuk, zigzag<br />
ve çapraz<br />
geometrideki<br />
karbon nanotüpler<br />
gösterilmektedir.<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
27
Karbon nanotüpler, çok esnek ve<br />
sağlamdırlar. Geometrilerine bağlı olarak<br />
yarı-iletken ve metalik özellik gösterirler.<br />
Bakır telden bin kat daha fazla<br />
elektrik akımı taşıma kapasitesinde,<br />
elmasın iki katı termal iletkenliğe sahip,<br />
ısı iletkenlikleri çok yüksek maddelerdir.<br />
Hiç bir katkı maddesi olmaksızın,<br />
nanotüpün geometrik parametrelerinin<br />
değiştirilmesiyle, elektronik özellikleride<br />
değiştirebilir. Tüplerin elektronik<br />
uygulamalarda, önemli bir yeri<br />
vardır.<br />
Yarı-iletken bir karbon nanotüpün<br />
dış yüzeyine soğurulan titanyum<br />
(Ti) atomu kolaylıkla nanotüp cidarına<br />
bağlanıp güçlü bir bağ oluşturabiliyor.<br />
Bu güçlü bağ sebebiyle Ti atomu, nanotüp<br />
yüzeyini düzgün olarak kaplayabilen<br />
ender bir elementtir.<br />
Ti atomlarla kaplanmış karbon<br />
nanotüpler ve bu tüplerin kalıcı<br />
manyetik momentlerinin değerleri (µ)<br />
Diğer elementler ise oluşturdukları zayıf<br />
bağlar nedeniyle tüp yüzeyinde topaklar<br />
oluştururlar. Cidarlarını düzgün olarak<br />
kaplayan Ti atomları sayesinde karbon<br />
nanotüp, teknolojik olarak önemli<br />
özellikler sergiler. Ti atomları üzerinden<br />
taşınabilen akım sayesinde tüpe, yüksek<br />
bir iletkenlik kazandırır.<br />
28<br />
Nanotüpler tek<br />
katlı (duvarlı)<br />
oldukları gibi<br />
çok katlı da olabilmektedirler.<br />
Şekilde çok katlı<br />
bir karbon nanotüp<br />
modeli<br />
görülmektedir.<br />
Karbon nanotüplerin mekanik<br />
özellikleri oldukça dikkat çekmektedir.<br />
Gerilme dirençleri açısından en sert<br />
malzemelerdir. Bunun arkasında<br />
da kimyası yatmaktadır, yani sp2<br />
karbon atomları arasındaki kuvvetli<br />
kovalent bağdır. Bu şekilde çelikten<br />
on kat daha güçlü ve altı kat daha<br />
hafif yapıları oluşmaktadır. Kırılma<br />
tokluğu çok yüksektir. Esnek<br />
olduğundan her türlü şekil verilebilir,<br />
nanotüpleri bükebilirsiniz, halka<br />
haline getirebilirsiniz. Sıkıştırıldıkları<br />
zaman tekrar eski haline dönerler. Aşırı<br />
sıkıştırılmada, bükülme kalıcı olur.<br />
Karbon nanotüpler iletken ve<br />
elektrik alanına duyarlı oldukları<br />
için pek çok alanda verimli şekillerde<br />
kullanılmaktadır. Bunların en çok<br />
kullanıldığı ve kullanılması için<br />
çalışmaların gerçekleştiği alanlar;<br />
elektronik malzeme olarak manyetik<br />
ve optik nanoaygıt yapımında, ayrıca<br />
hafıza elemanı, kalıcı bilgisayar belleği,<br />
nano mıknatıs, yüksek yoğunluklu<br />
bilgi depolayan küçük ölçekli sabit<br />
disk ve deformasyon ölçmeye yönelik<br />
ölçü aletleri, kapasitör, transistor,<br />
transistorlerden bütünleşik devreler,<br />
diyot, mantık devresi ve elektronik<br />
anahtar yapımı gibi geniş bir elektriksel<br />
uygulama alanı bulunmaktadır.<br />
<strong>İnovatif</strong> Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
Ayrıca karbon nanotüp düz ekran televizyonlar,<br />
karbon nanotüplerden<br />
geliştirilen Saha Yayılımlı Tüp (FET) ise,<br />
bugün kullanılan CRT ’lerden çok daha<br />
parlak, az enerji kullanan ve ağırlıkları<br />
da çok daha hafif olan ekranların üretimine<br />
geçilmesi ve piyasaya çıktığında<br />
eskilerinden daha ucuz olmasını<br />
sağlamaktadır.<br />
Karbon nanofiberler ise, çok geniş yüzey<br />
alanına sahiptir. Nanofiberin kütlesiyle<br />
alanı arasındaki oran, normal malzemelere<br />
göre çok büyüktür. Karbon<br />
nanotüpler bilinen en güçlü fiberlerdir,<br />
bu özellikleri sayesinde nanometre<br />
düzeyinde süper kapasitörler; dolayısıyla<br />
da yapay kas üretimi mümkün olabilecek.<br />
Hidrojen depolamayada olanak<br />
sağlayan geniş yüzey alanı, karbon nanotüp<br />
fiberleri potansiyel enerji depolama<br />
malzemesi haline getiriyor.<br />
Karbon nanotüpleri kullanarak; nanolitografi,<br />
karbon lifler üretilip hidrojen<br />
bataryası olarak kullanma ve hidrojen<br />
depolama, nano boyutta veri depolamak<br />
için kütüphaneler, tıbbi alanda hücre<br />
onarım robotları, savunma sanayinde<br />
kurşun geçirmeyen kumaşlar ve ortamda<br />
bulunan zehirli gazları algılayabilen gaz<br />
detektör, nanotext denilen leke ve bakteri<br />
tutmayan kumaşlar gibi ürünler elde<br />
edilmiştir.<br />
Kaynaklar<br />
İstanbul Teknik Ünversitesi, Fen Bilimleri<br />
Enstitüsü, Nanoteknolojde Nano<br />
Ölçekteki Yapıların Yerel Olmayan Elastiste<br />
Çerçevesinde İncelenmesi, Doktora<br />
Tezi Y. Müh. Aysegül TEPE, İnsaat<br />
Mühendisliği Anabilim Dalı, ARALIK<br />
2007<br />
http://nanoteknolojinedir.com/upload/<br />
files/201303190540Nanoteknoloj-ve-uygulamalari.pdf<br />
Introduction to Nanotechnology; Michael<br />
Krause, MSPH, ROH, CIH. 2009<br />
http://web.sakarya.edu.tr/~akbulut/<br />
Nano5.pdf<br />
Bilim Ve Teknik, Ağustos 2005 <strong>Sayı</strong>sı “<br />
Yeni Ufuklara Türkiye’de Nanoteknoloji”<br />
Eki<br />
http://www.ihyaforum.com/bilim-ve-teknoloji/13257-elektron-mikroskobundan-elde-edilen-bazi-goruntuler.html<br />
Uluslararası Rekabet Teknolojileri; Nanoteknoloji<br />
Ve Türkiye, Tüsiad Rekabet<br />
Stratejileri Dizisi - 11, Kasım 2008<br />
(Yayın No. TÜSİAD-T/2008-11/474)<br />
Geleceğin teknolojisi olan nanoteknoloji<br />
ile bütün bu olağanüstü gibi görülen<br />
ürünlerin elde edilebilmesi için, kontrollü<br />
bir şekilde nanotüpün işlenebilmesi<br />
önemlidir. Nanotüpün konumunu,<br />
şeklini ve yönelimini değiştirebilmek<br />
için Atomik Kuvvet Mikroskobuna<br />
(AFM) ihtiyaç vardır.<br />
Bilgi Dolu Mutlu Günler Dilerim...<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
29
Röportaj<br />
EN-MAK Makine San. ve Tic. Ltd. Şti,<br />
Pazarlama Müdürü Fikri AKYOL ile Röportaj:<br />
Yazıma sektör ve şirket hakkındaki ön araştırmam ile başlamak istiyorum. EN-<br />
MAK Makine dört girişimcinin kurduğu bir şirketler topluluğunun parçası ve<br />
tamamen su jeti pazarlamasına, kiralamasına, hizmetine ve teknik servisine odaklanmış.<br />
Su jetinin sayılı markalarından Falch ve Hydropower’ın Türkiye distrübütörlüğünü<br />
sürdürmekte olan bir şirkettir.<br />
Su jeti; oto yıkamalarda<br />
bulunan basınçlı su<br />
tabancasına benzer bi<br />
sistemle ve daha yüksek<br />
basınç seçenekleriyle<br />
dizel motordan veya<br />
elektrikten güç alan bir<br />
raspalama sistemidir.<br />
Bu sistemle inşaatlarda harç kalıntısı temizliğinde, özellikle boya ve polimer gibi<br />
reaktörde zamanla kalıntı bırakan proseslerde reaktörün ve bağlantı borularının<br />
temizliğinde, fabrikalarda zemin temizliğinde, tersanelerde gemilerin yüzey<br />
pasının ve eski boyasının sökülmesinde ve bunlara benzer yüzeyden pas ve boya<br />
temizleme işlemlerinde kullanılıyor.<br />
Su gücü ile ve sıfıra yakın yüzey aşınması ile avantajlı ve kum ile raspalamadaki<br />
gibi metal yüzeylerde kıvılcım oluşturmadığı için güvenli bir temizlik elde edilebiliyor.<br />
30<br />
<strong>İnovatif</strong> Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
Tabi tek avantajı da temizliği değil; reaktörde biriken maddeler gün geçtikçe<br />
daha fazla enerji kaybına yol açabileceği gibi reaktör borularının daralması ürün<br />
kalitesini de etkileyecektir. Eski boyanın ve pasın giderilmediği bir yüzeyin boyanması<br />
ise yine kalite ve verimlilikte büyük bir eksiklik doğuracaktır. Özellikle<br />
Tüpraş rafinerisindeki LPG tanklarının temizliği referanslarını düşünürsek, bu tür<br />
yanıcı-patlayıcı maddelerin bulunduğu tankların ve fabrika ünitelerinin kum ile<br />
veya taşlanarak temizlenmesi düşünülemez. Özellikle de raspalama sonrası geriye<br />
sadece su bıraktığı düşünülürse gerçekten ne kadar kaliteli bir hizmet olduğunu<br />
görebiliriz.<br />
Bu kadar ön bilginin<br />
ardından keyifli<br />
röportajımız bilginize<br />
sunuyorum; bu<br />
röportaj için firmanın<br />
pazarlama müdürü<br />
Fikri Akyol ile iletişime<br />
geçerek, uygun<br />
bir zamanında, kendisini<br />
çalışma ortamında<br />
ziyaret ettim.<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
31
Özgür Özdemir : Merhaba, öncelikle dergimiz adına bu röportaj için bizi kabul<br />
ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Bir öğrenci olarak kimya ile az da olsa ilgisi bulunan<br />
insanlarla konuşurken merak ettiğim konu mezun olduktan sonra işe nasıl<br />
başladıkları, bana iş yaşamınızın başlangıcından kısaca bahseder misiniz?<br />
Fikri Akyol : Hoşgeldiniz, ben de bu röportaj için bizi seçtiğiniz için teşekkür<br />
ederim. Gelecek kaygınızı anlıyorum, benim de bu işi bulmam ve daha sabit bir<br />
iş hayatına geçmem kolay olmadı. Bu işe eski patronumun referansı ile girdim, iş<br />
verenler bu tür deneyim ve eski işte bırakılan olumlu izlere gerçekten büyük önem<br />
veriyor.<br />
Özgür Özdemir : Eski patronunuz<br />
mu? O zaman ilk işiniz<br />
değildi bu.<br />
Fikri Akyol : Evet, ilk işim<br />
değildi. Yazışmalarımızdan<br />
anladığım kadarıyla şirket hakkında<br />
epeyi bilgi toplamışsınız,<br />
izin verirseniz şirket ve sektör<br />
hakkındaki sunumumdan önce<br />
kendimi tanıtayım.<br />
2000 yılında Zeytinburnu Tekstil Meslek Lisesinden mezun oldum. Mezun olur<br />
olmaz da stajımı da yaptığım Akın Tekstil’in dokuma bölümünde işe başladım. Bu<br />
arada açıköğretimde de işletme bölümüne başladım. Askerlik görevim için Akın<br />
Tekstil’e ara verdim, ve döndüğümde de bi süre devam ettim. Fakat ekonomik kriz<br />
sonrası çoğu tekstil firması gibi Akın Tekstil de küçülmeye gitti ve bir süre işsiz<br />
kaldım. Sonra belirli aralıklarla pazarlama işleri yaptım, bir ara Migros’da reyon<br />
personeli olarak çalıştım, bir dönem Osmanlı arşivinde yardımcı personel olarak<br />
çalıştım, hatta bir dönem bazı film ve dizilerde figüran rollerde bile çalıştım. Bu<br />
şirkette 5. yılım ve sonunda düzenli bir iş yaşamı üzerinde hayatımı raya oturtmayı<br />
başardım.<br />
32<br />
<strong>İnovatif</strong> Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
Özgür Özdemir : Mesleki eğitiminizden çok uzak bir sektörde azimle ilerlemişsiniz.<br />
Biraz da firmanızdan bahseder misiniz?<br />
Fikri Akyol : EN-MAK<br />
2000’lerin başlarında<br />
kurulmuş bir firma. Raspalama<br />
sektöründe su jeti<br />
yeniliğine öncülük etmiş<br />
birkaç firmadan biri. Firma<br />
benden önce ve benim<br />
ilk 2 yılımda su jetini ve<br />
yedek parçalarını pazarlamaya<br />
ve teknik servisine<br />
odaklı çalıştı.<br />
Fakat değişen üretim ve hizmet sektörü anlayışında makinelerin satışı zorlaştı ve<br />
hatta durma noktasına geldi. Bir yenilik olarak ben su jetini kiralamak ve deneyimli<br />
çalışanlar ile hizmet vermek konusunda yeni bir adım attım. 2-3 ayda bir kullanılmasını<br />
öngören orta ölçekli firmalar bu yönteme daha sıcak yaklaştı. Ancak,<br />
su jetine daha çok ihtiyaç duyan firmalar ise makineye bütçe ayırmaya daha yakın.<br />
Bu durum biraz da makineyi kullanması için firmaların yeni personel almaya ihtiyaç<br />
duymasından kaynaklanıyor. Fakat biz konuda uzman kadromuzla orta ölçekli<br />
firmalara proje bazlı makine ve personel temin edebiliyoruz.<br />
Özgür Özdemir : Bu az bilinen sektör<br />
umarım okurlarımızın da ilgisini<br />
çeker. Peki, makineleri inceleyebilir<br />
miyiz?<br />
Fikri Akyol : Tabi, firmamıza<br />
ait 2500 bar, 1000 bar ve 500 bar<br />
basınçlı dizel su jetleri ile hizmet<br />
vermekteyiz.<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
33
Özgür Özdemir : Su jetinin kimya ile ilgisi ne düzeydedir.<br />
Fikri Akyol : Su jetinde asıl temizleme aracı su dur. En fazla sıcak su kullanılır.<br />
Ama kullanım alanları kimyasal atıkların temizlenmesi olduğundan gayet önemli<br />
bir temizleme aracıdır. Su jetinde temel esas atıkların çözünerek uzaklaştırılması<br />
olmadığından hızla püskürtülen su aracılığıyla atıkların ortamdan uzaklaştırılmasıdır.<br />
Özgür Özdemir : Bize vakit ayırdığınız için teşekkürler.Sizin eklemek istediğiniz<br />
son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?<br />
Fikri Akyol : İlk cümlemde olduğu gibi bizi seçtiğiniz için teşekkür ederim. Sizin<br />
gibi öğrenmeye ve araştırmaya açık genç neslin çok iyi işler başaracağından<br />
şüphem yok.<br />
Başarılarınızın devamını dilerim.<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> olarak <strong>Sayı</strong>n Fikri Akyol’a verdiği bilgilerden dolayı ve<br />
Röportajı yapan Özgür Özdemir adlı arkadaşımıçok teşekkür ediyoruz.<br />
34<br />
<strong>İnovatif</strong> Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
İsmail KANBAZ<br />
Çukurova Üniversitesi<br />
hakverdi76@gmail.com<br />
Hayat İçin Vazgeçilmez Olan Yaşam Kaynağımız : SU<br />
Merhaba Arkadaşlar,<br />
Siz değerli okurlarımıza yaşam için vazgeçilmez olan suyun<br />
nasıl oluştuğunu, özelliklerini ve suyun insan yaşamı için<br />
önemini anlatacağım.<br />
Dünya üzerindeki bütün canlılar, hatta cansız varlıklar<br />
dahi suya gereksinim duyarlar. Bu kadar bolluk içeren suyun<br />
önemini ne yazık ki bugün çoğu kimse bilmiyor ya da<br />
farkında değiller. Yaşam kaynağımız su için, geçmişten<br />
geleceğe bir “medeniyetin” başlangıcı denilebilir. Evet medeniyetin<br />
başlangıcı, öyle ki günümüzden 6000 yıl önce<br />
Sümerler, Dicle Nehri'ni kullanarak ilk defa tarımda sudan<br />
faydalanmışlar ve uygarlığı başlatmışlardır. Sadece<br />
medeniyet için bir başlangıç değil insan yaşamı için de bir<br />
başlangıçtır. Embriyodan başlayıp hayatımızın son safhasına<br />
kadar yani ölüme kadar su, bizim için çok büyük<br />
bir önem ihtiva eder. Nefes alıp verebilme, konuşabilme,<br />
yürüyebilme, hareket edebilme, algılayabilme vs. daha<br />
birçok fiziksel ve zihinsel faaliyetlerimizi sürdürebilmek<br />
için suya ihtiyacımız vardır. Evet bütün canlı yaşamı için<br />
gerekli olan suya gelin birlikte göz atalım…<br />
Suyun Oluşumu<br />
Su çevrimi yeryüzünde, yer altında ve atmosferde suyun<br />
mevcudiyetini ve hareketlerini tasvir eder. Su dünyada daima<br />
hareket halindedir. Buna en basit örnek; tencereye koyduğumuz<br />
bir buzu ısıttığımız zaman buz halden sıvı hale,<br />
sıvı halden buhar haline, buharlaşan su buharı tencere<br />
kapağında yoğunlaşarak tekrar sıvı hale geçmesidir. İşte<br />
bu su çevrimi milyonlarca yıl devam etmekte olup hayatın<br />
mevcudiyeti de buna dayanır.<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 35
Genel olarak su döngüsünün başlama noktası yoktur; ama okyanustan başlayan su<br />
döngüsünü anlatırsak: Güneş okyanustaki suyu ısıtır, ısınan su kütlesi buharlaşır.<br />
yükselen hava akımları yükselen su buharını yukarı kadar taşır. Atmosferde bulunan<br />
soğuk hava sebebiyle taşınan su, bulut içinde yoğunlaşmaya sebep olur. Hava<br />
akımları bulutları dünya çevresinde hareket ettirir. Hareket eden bulutlar bir araya<br />
gelerek büyürler ve yağış olarak gökyüzünden düşerler.<br />
Bazı yağışlar kar olarak dünyaya geri döner ve donmuş su kütleleri halinde binlerce<br />
yıl kalabilecek dev buzulları meydana getirirler(kutuplardaki dev buzullarda<br />
gördüğümüz gibi).<br />
Ilıman iklim olan yerlerde ise genellikle karlar ilkbahar geldiğinde erir ve eriyen su<br />
toprak yüzeyinde akışa geçer ve bazen de sel felaketlerine sebep olur. Yağışın çoğu<br />
okyanuslara ya da toprağa düşerek yer çekiminin etkisiyle yüzey akışı olarak akar.<br />
Akışın bir kısmı vadilerdeki nehirlere karışır ve buradan da nehirler vasıtasıyla okyanuslara<br />
doğru hareket eder. Yüzey akışları ve yer altı menşeili kaynaklar tatlı su<br />
olarak göllerde ve nehirlerde toplanır. Bazı yer altı suları yer yüzeyinde buldukları<br />
açıklıklardan tatlı su kaynakları olarak tekrar ortaya çıkarlar. Sığ yer altı suyu bitki<br />
kökleri tarafından alınır ve yaprak yüzeyinden terlemeyle atmosfere geri döner.<br />
Yer altına sızan suyun bir kısmı daha derinlere gider ve çok uzun zaman süresince<br />
büyük miktarda tatlı suyu depolayabilen akiferleri yani yer altı kaynaklarını besler.<br />
Zamanla bu su da hareket eder ve bir kısmı su döngüsünün başladığı ve bittiği okyanuslara<br />
karışır. Aşağıdaki şekilde su döngüsünün hareketini inceleyebiliriz.<br />
Şekil 1: Su Döngüsü<br />
36<br />
<strong>İnovatif</strong> Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
Evet, bu döngü milyonlarca yıl devam etmektedir. Bugün Birleşmiş Milletler Çevre<br />
Programı(USDS)’nın verilerine göre Dünya’da 1.400milyon m³ su bulunmaktadır.<br />
Suyun Özellikleri<br />
Su, bilindiği üzere oda sıcaklığında sıvı halde, renksiz, kokusuz ve tatsız bir yaşam<br />
kaynağıdır. Suyun gaz halinde oksijen atomundan 0.95ºA(Angström) uzaklıkta<br />
ve ona kovalent bağlı iki hidrojen atomu, tepe açısı 104,5 derece olan ikizkenar<br />
üçgenin tabanı üzerinde bulunur. Katı halde ise her oksijen atomu bir dört yüzlünün<br />
köşelerinde bulunan dört hidrojen atomuyla çevrilmiştir. Aşağıdaki şekillerde<br />
suyun katı ve gaz halini inceleyebiliriz.<br />
Şekil 2: Suyun gaz hali<br />
Şekil 3 : Suyun katı hali<br />
İnce tabakalar halindeyken renksiz olan su, derin tabakalar halinde mavi veya lacivert<br />
renklerdedir. Bunun sebebi güneş ışığının bir kısım renklerinin, su tarafından<br />
absorplanmasıdır. Su katı, sıvı ve gaz hallerindeyken moleküler özelliklerini korur.<br />
Bu yüzden de suya belirli ve saf madde denilebilir. Suyun fiziki özelliklerinden<br />
donma ve kaynama noktası Celcius sıcaklık skalası için standart alınmıştır. Suyun<br />
donma noktası 0ºC veya 273,16K(Kelvin), 760mmHg basınç altında suyun kaynama<br />
sıcaklığı 100ºC kabul edilmiştir. +3,98ºC’de havasız 1kg su bir litre kabul edilir.<br />
Buna göre +3,98ºC sıcaklıktaki suyun yoğunluğu 1g/cm³’tür. Su 0ºC‘nin altında<br />
katı, 0ºC ile 100 C arasında sıvı ve 100ºC’nin üzerinde ise gazdır.<br />
Tabiatta yalnız H2O halinde olan saf suya rastlamak oldukça güçtür. Çünkü çözücü<br />
özelliği çok fazla olan su temas ettiği her şeyi az çok çözer. Su, kendi molekülleri<br />
arasında çekim kuvveti sayesinde dağılmadan kalabilir. Moleküllerin dipol olması<br />
nedeniyle su birçok maddeye yapışabilir. Suyun ıslatma özelliği buradan gelir.<br />
Su, aynı zamanda adezyonu(farklı iki maddenin molekülleri arasında çekim kuvveti)<br />
yüksek bir maddedir. Hidrojen bağı nedeniyle su molekülleri birbirlerini<br />
de çekerler yani su molekülleri arasında kohezyon gücü de çok yüksektir. Suyun<br />
kohezyon ve adezyon yetenekleri, suyun belirli kılcal yapılar içinde kopmadan<br />
yükselmesine ve taşınmasına yardımcı olur. Bu da bitkilerin karada yaşamlarını<br />
sürdürmeleri açısından önem ihtiva eder.<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
37
Su, molekülleri arasındaki güçlü kohezyon kuvveti nedeniyle oluşan yüksek yüzey<br />
gerilimine sahiptir. Bu görülebilir bir etkidir. Örneğin; küçük miktardaki su,<br />
çözünmez bir yüzey üzerine(polietilen vs.) konduğunda diğer madde ile beraber<br />
düşene dek kalacaktır.<br />
Bu kuvvetin kaynağı temel olarak su moleküllerini bir arada tutan moleküller arası<br />
çekici kuvvetlerdir. Suyun içinde olan moleküller her yönden komşu moleküllerle<br />
kuşatıldıkları için üzerlerine etkiyen toplam kuvvet sıfırdır. Buna karşın yüzeydeki<br />
moleküllerin sadece bir tarafı diğer su molekülleriyle çevrili olduğu için, bunlar<br />
içeriye doğru net bir kuvvetle çekilirler. Bu durum yüzeyde bir gerilme oluşturup<br />
yüzeyin minimum olmasını sağlar. Hacimleri eşit birçok geometrik şekil içinde<br />
yüzey alanı en az olan küredir. Su damlalarının küresel bir şekil alması da yüzey<br />
geriliminin en az yüzey oluşturacak şekilde molekülleri hareket ettirmesidir.<br />
Suyun Elektriksel İletkenliği<br />
Genellikle yanlış bir kanı olarak suyun çok güçlü bir elektrik iletken olduğu<br />
düşünülür ve elektrik akımının öldürücü etkilerini iletme riski bu popüler inanış<br />
ile açıklanır. Su içindeki tüm elektriksel özelliği sağlayan etkenler, suyun içinde<br />
çözülmüş olan karbondioksit(CO2) ve mineral tuzlarının iyonlarıdır. Su, iki su<br />
molekülünün bir hidroksit anyonu ve bir hidronyum katyonu halini alması ile<br />
kendini iyonize eder; fakat bu elektrik akımının yaptığı iş veya zararlı etkilerini<br />
taşımak için yeterli değildir. Saf su oksijen ve hidrojen gazları içinde de çözülmüş<br />
iyonlar olmadan elektroliz olabilir. Bu çok yavaş bir süreçtir ve bu şekilde çok<br />
küçük bir akım iletilir.<br />
Suların Sertliği<br />
Suda çözünmüş bulunan kalsiyum, magnezyum bikarbonat, karbonat, sülfat, nitrat,<br />
fosfat ve silikat tuzları sulara sertlik verirler. Karbonat ve bikarbonattan meydana<br />
gelen sertliğe karbonat sertliği denir. Bikarbonattan meydana gelen sertliğe eskiden<br />
geçici sertlik de denirdi. Çünkü su kaynatıldığı zaman bikarbonatlar:<br />
Ca(HCO3)2 → CaCO3 + CO2 + H2O<br />
Mg(HCO3)2 → MgCO3 + CO2 +H2O<br />
şeklinde reaksiyon verirler. Meydana gelen MgCO3 ve CaCO3 çöker ve böylece<br />
bikarbonattan ileri gelen sertlik gider. Fakat meydana gelen karbonatlar suda az<br />
da olsa çözünür ve geçici sertliğin yerini çözünme oranında karbonat sertliği alır.<br />
Dolayısıyla geçici sertlik yerine karbonat sertliği demek daha uygundur. Öteki tuzlardan<br />
meydana gelen sertliğe de karbonat olmayan sertlik denir.<br />
Suyun sertliği sertlik derecesiyle anlatılır. Alman, Fransız ve İngiliz sertlik dereceleri<br />
vardır. Ülkemizde genel olarak Fransız sertliği kullanılır. 1 Fransız Sertlik<br />
Derecesi(Fdº) litrede 10mg CaCO3 veya 8,4mg MgCO3‘a, 1 Alman Sertlik Derecesi(Adº)<br />
litrede 10mg CaO veya 7,13mg MgO’e, 1 İngiliz Sertlik Derecesi (İdº)<br />
litrede 14,3mg CaCO3 veya 12,0mg MgCO3’a tekabül eder.<br />
38<br />
<strong>İnovatif</strong> Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
1 Fdº = 0,56 Adº = 0,7 İdº<br />
1 Adº = 1,79 Fdº = 1,25 İdº<br />
1 İdº = 0,80 Adº = 1,43 Fdº<br />
Sertlik derecesi yüksek olan sular acı, düşük olan sular tatlıdır. Fransız sertlik<br />
derecesine göre sular ortalama şöyle sınıflandırılır:<br />
0-7 arasında olanlar çok yumuşak–çok tatlı<br />
7-14 arasında olanlar yumuşak–tatlı<br />
14-22 arasında olanlar sertçe–orta tatlı<br />
22-32 arasında olanlar sert–acı<br />
32-54 arasında olanlar çok sert–çok acı sulardır.<br />
İçilecek menba sularının iyilerinin sertliği 5’ten azdır. Sertliği 7’den çok olan menba<br />
sularına tüzük gereği satış izni verilmez. Bununla beraber sertlik derecesi 30’a<br />
kadar olan sular içilebilir. Sertliği 60’tan büyük olan sular hiçbir yerde kullanılmaz.<br />
Sertlik suyun lezzetine etki ettiği halde sağlığa zararlı değildir. Ancak fazla sert<br />
sular böbrek taşına neden olur.<br />
Suyun İnsan Yaşamındaki Önemi Nedir?<br />
Su, insan yaşamında hayati bir önem taşımaktadır. Sadece yaşam için gerekli bir<br />
nesne değil, aslında yaşamın kendisidir su. Yeryüzünde ilk yaşamın başladığı yerdir<br />
ve bizi çevreleyen tabiat ana ve canlıların yaşamı için ikamesi olmayan çok<br />
değerli bir yaşam kaynağıdır.<br />
Suyun bolluğu halinde değeri tam anlaşılmazken, yokluğu halinde ölümle eş anlamlıdır.<br />
Gerçekten de insan vücudu büyük oranda sudan oluşmaktadır. Vücudumuzdaki su<br />
oranı yaşam sürecimiz boyunca değişim göstermektedir. Yeni doğan bir bebekte<br />
vücut ağırlığının %75‘i sudan oluşmakta iken, bu oran çocuklarda %70, yetişkinlerde<br />
%60 ve yaşlılarda %50 şeklindedir. Yetişkin bir insan, bir kısmı yiyeceklerden<br />
karşılanmak üzere günde 2-3 litre suya ihtiyaç duyar.<br />
*Su, biyolojik bir çözücüdür ve bu çözücü rolüyle vitaminlerin ve minerallerin<br />
hem çözülmesini hem de vücutta taşınmasını sağlar.<br />
*Su, vücut sıcaklığının düzenlenmesine yardımcı olur.<br />
*Derinin nemlenmesinde, toksinlerin atılmasında ve vücudun temizlenmesinde<br />
temel bir görev üstlenir.<br />
*Böbreklerin çalışmasını kolaylaştırır.<br />
*Kayganlaştırıcı bir madde olması nedeniyle birçok organın gerektiği gibi<br />
çalışmasını sağlar.<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
39
Vücudun günlük kaybettiği su ihtiyacını karşılamak için uzmanlar, normal bir<br />
insanın günde 6-8 bardak su içmesi gerektiğini belirtmektedir. Vücut ağırlığının<br />
yüzdesi olarak su kaybının sonuçları şu şekilde olabileceği belirtilmektedir:<br />
* %1: susuzluk hissi, ısı düzeninin bozulması, performans azalması<br />
* %2: ısı artması, artan susuzluk hissi<br />
* %3: vücut ısı düzeninin iyice bozulması, aşırı susuzluk hissi<br />
* %4: fiziksel performansın %20-30 düşmesi<br />
* %5: baş ağrısı, yorgunluk<br />
* %6: halsizlik, titreme<br />
* %7: fiziksel etkinlik sürerse bayılma<br />
* %10: bilinç kaybı<br />
* %11: olası ölüm<br />
Evet, bu kadar önem ihtiva eden suyun günlük yaşantımızdaki yeri oldukça büyüktür.<br />
Dünyamızın 1/3’ünü sular kaplamaktadır. Vücudumuzun büyük bir kısmını<br />
su oluşturmaktadır. Bitkiler ve hayvanlar için su büyük bir ihtiyaçtır. Popülasyon<br />
olarak her safhada suya ihtiyaç vardır.<br />
Son olarak şunlara değinmek istiyorum. Yaşantımızın vazgeçilmez kaynağı olan<br />
suyu günlük yaşantımızda ne kadar kullanabiliyoruz? Vücudumuz için gerekli<br />
olan sudan ne kadar tüketiyoruz? Son yapılan araştırmalara göre günlük ortalama<br />
su tüketimi 1 litreyi bile geçmiyor. Ülkemizde maalesef suyun önemi pek anlaşılmıyor.<br />
Daha önce belirttiğim gibi su açısından bolluk içinde bulunan ülkemiz<br />
maalesef suyu yeterince tüketmiyor. Fiziksel ve zihinsel olarak kendimizi sağlıkta<br />
ve rahatta hissedebilmemiz için siz değerli okurlarıma bol bol su tüketmelerini<br />
öneriyorum…<br />
Kaynaklar<br />
İngilizce Wikipedia 9 Aralık 2006 tarihli Su Maddesi<br />
Resimler ve Görsel Kaynak<br />
www.forumdas.net/kimya/suyun-molekülleri - 180927<br />
www.subilgi.com/su-hakkında.asp?b=Su%20Hakk%Fdnda%20Genel%20bilgiler<br />
40<br />
<strong>İnovatif</strong> Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
Ceyda SARIKAYA<br />
Yıldız Teknik Üniversitesi<br />
kim.ceydasarikaya@gmail.com<br />
Merhaba <strong>Sayı</strong>n <strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> okurları geçen ay başlayan fuar rehberi<br />
yazımı okumayanlar için kısa bir hatırlatma yapmak istiyorum. Bundan sonraki<br />
aylarda sizlere kimyagerlerin ilgisini çekebileceğini düşündüğüm yurt içi fuarları,<br />
kongreleri ve etkinlikleri paylaşacağım. Böylece her ay boş zamanlarımızı<br />
değerlendirerek kendinizi geliştirme fırsatı bulabileceğiniz, farklı sektörlerden de<br />
meslektaşlarınızla tanışma imkanınını kazanabilirsiniz. Ayrıca firma sahibi meslektaşlarımız<br />
da bu fuarlara katılarak ürünlerini tanıtabilir ve satışlarını arttırma<br />
imkanı sağlayabilirler.<br />
Bu ay sizlere 4 farklı şehirde düzenlenecek olan 5 farklı fuar ve Kalite Kongresi’nin<br />
programını sunuyorum. Kendi araştırmalarımla derlediğim bu programda, Türkiye<br />
‘de bulunan bütün şehirler de düzenlenen fuarlara yer vermem mümkün değil bu<br />
nedenle kimya ile ilgisi olan sektörleri seçmeye çalıştım.<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 41
PUTECHEURASIA<br />
2013 3. Poliüretan<br />
Sanayi Fuarı<br />
Ortadoğu Gıda<br />
5.Gıda-Tek Fuarı<br />
2013<br />
Adana Tarım 2013<br />
7.Tarım, Hayvancılık,<br />
Tavukçuluk ve<br />
Süt Endüstrisi<br />
CBS İzmir Kozmetik,<br />
Güzellik, Kişisel<br />
Bakım Fuarı<br />
Eurasian Composites<br />
Show 2013<br />
22. Kalite Kongersi<br />
14.11.2013<br />
27.11.2013<br />
06.11.2013<br />
10.11.2013<br />
28.11.2013<br />
30.11.2013<br />
14.11.2013<br />
16.11.2013<br />
11.11.2013<br />
13.11.2013<br />
Fuar Adı Tarihi Fuar Açılımı Sektör Şehir Fuar Alanı<br />
Poliüretan Hammaddeleri<br />
14.11.2013<br />
ve Ürünler, Üretim Tek-<br />
Plastik, Kauçuk İstanbul/Yeşilköy IFM Yeşilköy<br />
26.11.2013<br />
nolojileri<br />
Gıda ve İçecek Ürünleri,<br />
Gıda İşleme Teknolojileri,<br />
Unlu Mamuller, Depolama,<br />
Paketleme<br />
Tarım, Hayvancılık,Tavukçuluk<br />
ve Süt Endüstrisi<br />
Kozmetik, Güzellik, Kişisel<br />
Bakım, Kuaför Ekipman<br />
ve Malzemeleri<br />
Hammaddeler ve <strong>Kimya</strong>sallar,Elyaflar,<br />
Ara<br />
Ürünler, Yarı Mamüller ve<br />
Nihai Ürünler, Uygulama<br />
Yöntemleri<br />
22. Kalite Kongresi’nin<br />
ana teması “Mükemmelliği<br />
Paylaşmak” olarak<br />
belirlenmiştir. Kongrede<br />
mükemmellik yolculuğunda<br />
mesafe kat etmiş<br />
yerli ve yabancı kuruluş<br />
temsilcileri deneyimlerini,<br />
uygulamaları da<br />
içine alacak konularda<br />
yol gösterici bir kongredir.<br />
Gıda Diyarbakır Tüyap Diyarbakır<br />
Tarım, Hayvancılık Adana Tüyap Adana<br />
Kozmetik<br />
Kompozit Malzemeler<br />
ve Teknolojileri<br />
İzmir<br />
İstanbul/Yeşilköy<br />
İstanbul<br />
Uluslararası İzmir<br />
Fuar Alanı<br />
İstanbul Fuar<br />
Merkezi Yeşilköy<br />
İstanbul Kongre<br />
Merkezi<br />
Kalite departmanının olduğu her alanda kimyagerlerin<br />
de çalışabileceğini hatırlatmak isterim. Bu nedenle<br />
tarımdan tekstile kadar bir çok alanda kimyagerler<br />
çalışabilmektedir.<br />
Fuarlara katılma koşulları farklılık gösterebiliyor. Genel<br />
olarak bazılarında çok düşük ücretler karşılığında giriş<br />
sağlanabilirken, bazılarında internet sitelerinden e-bilet<br />
alabilir veya fuar merkezinin kapısında öğrenci belgeniz,<br />
kartvizitinizi kullanarak da fuar alanına giriş yapabilirsiniz.<br />
42<br />
<strong>İnovatif</strong> Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
Fuarlara katılacak olan kişilere tavsiyem yanlarında<br />
muhakkak küçük bir not defteri ve<br />
kalem bulundurmaları, görüştükleri kişilerin<br />
firma isimleriyle beraber iletişim bilgilerini<br />
eksiksiz almanızdır. Bu şekilde daha sonrasında<br />
iletişiminizi kolaylaştırabilirsiniz.<br />
Fuar alanında çekingen davranmamalısınız unutmayın ki fuarlarında amacı ürünlerini<br />
tanıtmak, yeni müşteri, ham madde temin edebilecekleri firma portföyünü<br />
genişletmektir. Fuar alanındaki herkes yeni bireylerle ve firmalarla tanışmak için<br />
orada olduğunu aklınızın bir köşesinde bulundurursanız, çekingen davranmanın<br />
gereksizliğini kendinizde görebilirsiniz, bunu özellikle daha önceden herhangi bir<br />
fuara, kongreye katılmamış bireyler için belirtmek istedim.<br />
İş arayan arkadaşlarıma da tavsiyelerim fuarlara katılarak firmalarla görüşebilir<br />
istenilen nitelikleri öğrenebilirler. Fakat özgeçmişinizi fuar alanında vermemenizi<br />
daha sonrasında görüşme için randevu almanızı tavsiye ederim. Özgeçmiş kartvizitleri<br />
de bu anlamda fazlasıyla iş görmektedir.<br />
Satış danışmanı olarak da bir çok kimyagerin çalıştığını unutmamalı ve her fuarda<br />
yeni müşteri potansiyelinizi arttırabilir firmanızı tanıtabilirsiniz. Kendi firmanıza<br />
ait standlarınız olmasa da fuar alanında keyifli bir gezinti ile yeni firmalarla iletişime<br />
geçebilirsiniz.<br />
Şimdiden herkese iyi fuarlar.<br />
Saygılarımla<br />
Kaynaklar<br />
•http://www.eurasiancomposites.com<br />
•http://www.kongremerkezi.net/<br />
•http://www.tobb.org.tr/Sayfalar/AnaSayfa.php<br />
•http://www.fuarplus.com/-Turkiye-<strong>Kimya</strong>-Petrokimya-Fuar-lar-i/tr/sector/1/18<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
43
Yavuz Selim KART<br />
Cumhuriyet Üniversitesi<br />
kim_muhselim@hotmail.com<br />
KİMYAGER VE KİMYA MÜHENDİSLERİ İÇİN<br />
ÜCRETSİZ IOS UYGULAMALARI 2<br />
Geçen ay <strong>Kimya</strong> ile ilgili IOS uygulamalarından bahis etmiştim<br />
ve bu şekilde bir süre gidecek demiştim. Üçüncü<br />
<strong>Sayı</strong>mızda IOS uygulamalarından birini anlattım. Bu uygulamaları<br />
kullanabileceğiniz aletleri de söylemiştim; lakin<br />
anlatmakta yarar var.<br />
1-)İpad<br />
2-)İpod<br />
3-)İphone<br />
Sürümlerden ve çeşitli sebeplerden program çalışmayabilir.<br />
Bununla ilgili olarak diyebileceğim tek şey, programı<br />
yüklerken uyumluluğa dikkat etmeniz. Şimdi gelelim hangi<br />
programı anlatacağıma. Programın ismi ChemDoodle. Bu<br />
program ile neler yapabileceğimizden ziyade, programı IOS<br />
Storeden kurup açınca karşımıza nasıl bir sayfa çıkıyor görelim.<br />
Burada giriş yapılacak bir<br />
panel var; ama o kadar önemli<br />
değil. Biz Guest’e tıklayıp giriş<br />
yapıyoruz.<br />
Giriş yaptıktan sonra<br />
karşımıza şu şekilde bir sayfa<br />
çıkıyor:<br />
44<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
İşte karşımıza çıkan sayfa bu. Bir çok seçeneği olan bir kimya çizim programı çıktı<br />
karşımıza. Konuları çizim üzerine anlatıyorum. Bu şekilde bilinmeyen ya da az<br />
bilinen şey lerin gün yüzüne çıkması ve bilgilenilmesi için. Touch the carbon atom<br />
the begin denilen kısmın üstündeki şekiller tanıdık geldi değil mi? Şimdi ortada<br />
“Touch” denilen kısıma dokunuyoruz ve karşımıza ne çıkıyor inceliyoruz.<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
45
İşte ilk dokunuşumuzu yaptık ve hemen bize tek bağdan oluşmuş 2 tane CH₃<br />
molekülü bağlanmış bir yapı verdi. Demek ki bir önceki şekilde ki kısım da verilen<br />
tek bağ kısmı seçili olunca oluşan yapımız bu şekilde oluyor. Çift bağlı olan şekil<br />
olsaydı o zaman CH₂ içeren bağ olurdu. Bu şekilde bir yapı çizebiliriz. Şimdi<br />
incelemeye devam edelim. Şekil üzerinden anlatmaya devam edelim.<br />
46<br />
<strong>İnovatif</strong> Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
Programda en üstte saat olan kısmın altında 8 tane içerik olan kısım var oralara<br />
tıklayarak ve içeriklere bakarak neler yapabileceğimiz hakkında şekil üzerinden<br />
bahis edelim. Şimdi ilk başta bir CH3 bağı çizmiştim değil mi? Bu üstteki 8 tane<br />
simge olan kısımları kullanarak tek tık yerine koy vasıtası ile grupları yerlerine<br />
yerleştirdim. Ayrıca brom, ıyot, flor gibi elementlerde ekleyebildim. Grubun<br />
içeriğindeki benzen halka sayısını artırmak da mümkün. Burada benim ipod da<br />
yer küçük olduğu için bu kadar çizebildim. Daha büyük tablet gibi araçlar ile daha<br />
iyi şeyler yapmanız mümkün. Daha iyi şeyler derken daha geniş içerikler. Molekül<br />
kısmında en soldaki kısımdaki simgeden, en solda olan kısımdaki periyodik<br />
tablodan da ek olarak yeni şeyler eklemeniz mümkün. Lityum olsun başka şey<br />
olsun. Çizdiğiniz şeye göre ekleyin. Piset olan kısım ile de silebiliyorsunuz komple<br />
şekilleri. Ayrıca silgi ile de silmek istediğiniz şeye tıklayıp silebilirsiniz. Biraz<br />
karıştırmanız da lazım içeriği. Denedikçe daha iyi anlayacaksınız. Şimdi şekli<br />
çizdik diyelim. Yine, en basitinden anlatayım. CH₃-CH₃ molekülü olarak şekle<br />
bakıyoruz. Bunun 3 boyutlu halini de 3D kısmı (en altta siyah olan çerçevede) ile<br />
görebilirsiniz.<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
47
İşte molekülümüzü çizdik. 3 Boyutlu halini de gördük. Bu şekilde çizdiğimiz her<br />
şeyin 3 boyutlu halini görebiliyoruz. Bu çok güzel bir özellik. Yaptığınız ödevlerde<br />
çalışmalarda kullanabiliyorsunuz. Tabi bu kadar ile de bitmedi. Calculate kısmını<br />
görmektesiniz şekilde. Bu kısma tıklayınca ne çıkıyor görelim.<br />
48<br />
<strong>İnovatif</strong> Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
Calculate denilen kısma tıkladım ve neler çıktı görelim. Formülü, Basit Formülü<br />
vs. Bazı özellikler için üye giriş kotası koymuş. Daha fazla merak edenler incelesinler.<br />
Bir de spectra kısmı var. Bu kısım ney görelim.<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
49
Spectra kısmına tıklayınca bize grafiklerini çok güzel bir şekilde gösteriyor. Size<br />
bilgi vermesi açısından güzel. Program genel olarak bu şekilde bir program. Üstelik<br />
bu kadar özellik içeren bir program ücretsiz. Bu ücretsiz programda güzel<br />
şekiller çizebilirsiniz. 3 Boyutlu hallerini görebilirsiniz. Tam kimyacılara göre bir<br />
program. Mühendisler, kimyagerler, teknik mezunlar herkes bu programı elinde<br />
imkan varsa denemeli. Bir şeyi bilmek ile bilmemek arasındaki fark söylemeyle<br />
göstermeyle değişir. Bundan dolayı elinde imkan olanlar lütfen denesinler . Bir<br />
daha ki yazımda görüşmek üzere.<br />
Kaynak: (Resimler ve Yazı Komple Bana ait )<br />
50<br />
<strong>İnovatif</strong> Inovatif <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
İNOVATİF<br />
<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
Yararlı Siteler<br />
2013 yılında açılmış güzel bir haber sitesi. Bu haber sitesinde<br />
sektör ile ilgili güncel haberler yer almakta.<br />
Günümüz dünyasında kimya ile ilgili haberleri sitelerden<br />
takip etmek oldukça zor. Ya ara ara güncel haberlerin içinden<br />
veriliyor ya da hiç verilmiyor. Ancak bir yerlerde patlama<br />
ya da yanlış iş olacak da o zaman, ya da büyük güzel<br />
bir proje olacak ya da ünlü birileri hakkında olacak ancak<br />
bu şekilde. Bu site bu yüzden güzel. Sadece sektöre yönelik<br />
haberleri vermekte. Duymadığınız şeyleri duymaktasınız.<br />
Takip edilesi bir site. Tavsiye ediyoruz.<br />
http://www.kimyahaberleri.com<br />
Prof. Dr. Hilmi Namlı’nın kimya ile ilgili ders notları içeren<br />
web sitesi. Sitenin servis sağlayıcısı Balıkesir Üniversitesi.<br />
Prof. Dr. Hilmi Namlı ile ilgili kişisel bilgilere yaptığı<br />
çalışmalara da ulaşabilirsiniz. Sitede nelerden bulunduğundan<br />
bahis edelim. Sitede Organik <strong>Kimya</strong>, Stereokimya,<br />
Organik <strong>Kimya</strong> Laboratuvarı, Genel <strong>Kimya</strong> ve<br />
Organik Yapısal Analize ait ders notları ve dökümanlar bulunmakta.<br />
Ders notları ödev için ve laboratuvar için rapor<br />
hazırlanacağı zaman çok işe yarıyor. Sadece bu zamanlarda<br />
gerekli değil tabi ki. Sizler bu notları sitelerden temin<br />
ederek kendi arşivinizi de oluşturabilirsiniz. Siteyi inceleyin.<br />
http://w3.balikesir.edu.tr/~hnamli/<br />
Adnan Menderes Üniversitesi <strong>Kimya</strong> Sitesi. Bu sitede neler<br />
var bir bakalım. Siteyi ilk açınca bölüm sitesi gibi görünmesine<br />
rağmen içindeki kimya ile ilgili notlar ve sorular<br />
öğrenci arkadaşlarımız için bulunmaz bir kaynak. Türkçe<br />
kaynak sıkıntısı çok çekiliyor. Bu sitede size diğer siteler<br />
gibi yardımcı olacak. Sitede neler var göz atalım. Analitik<br />
<strong>Kimya</strong>, Anorganik <strong>Kimya</strong>, Organik <strong>Kimya</strong>, Biyokimya,<br />
Fizikokimya hakkında bölümler mevcut. Şu anda sadece<br />
Analitik <strong>Kimya</strong> üzerine ders notları paylaşılmış lakin gelecek<br />
dönemlerde diğer bölümler için de notlar eklenebilir.<br />
Siteyi takipte kalın.<br />
http://www.adukimya.com/<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
51
İNOVATİF<br />
<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
<strong>Kimya</strong> Bulmacasi<br />
1<br />
2<br />
3 4<br />
5<br />
6 7<br />
8<br />
9<br />
10<br />
Soldan Saga<br />
3. <strong>Kimya</strong>sal reaksiyondaki giren maddelerle, ürünler<br />
arasindaki iliski.<br />
5. Belli bir formülü olan dogada saf halde bulunan metal<br />
bilesigi.<br />
8. Çözeltide çözünmüs olan göreceli madde<br />
miktardir.Düsük konsantrasyonlu çözeltilere seyreklik<br />
yüksek konsantrasyonlu çözeltilere de derisik çözelti<br />
denir.<br />
9. Iki ya da daha fazla cins elementin belirli oranlarda<br />
birlesmesinden olusan saf madde.<br />
Yukaridan Asagiya<br />
1. Pozitif (+) yüklü iyon<br />
2. Kristal yapisinda belirli miktarlarda su molekülü içeren<br />
bilesiklerdir.<br />
4. Filiz yapan 6A grubu elementleri<br />
6. Maddenin uzayda kapladigi bosluk.<br />
7. Açik hava basincini ölçmek için kullanilan düzenek.<br />
10. Elektron, proton ve alfa parçacigi gibi yüklü<br />
parçaciklara çok yüksek kinetik enerji kazandiran alet.<br />
52<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>
İNOVATİF<br />
<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
Geçen Ayın Çözümü<br />
<strong>Kimya</strong> Bulmacasi<br />
5<br />
D<br />
1<br />
Y<br />
Ü<br />
2<br />
D<br />
3<br />
D U<br />
K O B<br />
S N 4 E L E K T R O L I Z<br />
E R I S I M E<br />
L<br />
T<br />
G<br />
E<br />
8<br />
N<br />
7<br />
E<br />
Ü K L E O N<br />
9<br />
D<br />
E<br />
6 A S I T<br />
A M i T M A<br />
10<br />
A<br />
E<br />
N Y O N<br />
T<br />
Soldan Saga<br />
4. Bir maddenin sivilastirilmis halinde ya da elektrolit<br />
çözeltisinde, elektrik akimi yardimi ile kendi bilesinlerine<br />
ayristirilmasi. [ELEKTROLIZ]<br />
5. Bir maddenin belirli miktardaki bir çözücü veya bir<br />
çözeltinin içindeki göreceli miktari. [DERISIM]<br />
6. Suda çözündügünde ortama hidrojen iyonlari (H+) ya<br />
da hidronyum iyonlari (H3O+) verebilen maddelerdir.<br />
[ASIT]<br />
8. Proton ve nötron gibi atom çekirdegini olusturan temel<br />
parçaciklar. [NÜKLEON]<br />
9. Bir siviyi buharlastirip, olusan buharini yogunlastirarak<br />
ayristirma islemi. [DAMiTMA]<br />
10. Negatif (-) yüklü iyon.<br />
[ANYON]<br />
Yukaridan Asagiya<br />
1. <strong>Kimya</strong>sal reaksiyonlarda elektron alarak (indirgenerek)<br />
karsisindakini yükseltgeyen madde. [YÜKSELTGEN]<br />
2. Atomlarin bilesik olustururken elektron alarak ya da<br />
vererek en dis enerji seviyelerindeki toplam elektron<br />
sayisinin helyum gibi 2 olmasi hâlidir. [DUBLET]<br />
3. Sivi haldeki bir maddenin kati hale geçmesi. [DONMA]<br />
7. <strong>Kimya</strong>sal metodlarla daha basit parçaciklara ayrilamayan,<br />
ayni cins atomlardan meydana gelen en basit yapidaki<br />
madde. [ELEMENT]<br />
<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
53
İNOVATİF<br />
<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />
Bende Yazmak İstiyorum<br />
Dergide bende yazmak istiyorum benim de<br />
yazılarım olsun diyorsanız.<br />
***Yazacağınız konuyu belirleyin. (<strong>Kimya</strong> içeriği olan herhangi bir konu olabilir) Örnek: Polimerden<br />
ya da organikten bir konu ya da sanayide gördüğünüz bir şey ile ilgili bir konu. Kendi cümleleriniz<br />
ile olması şart. Alıntı alıyorsanız kesinlikle kaynak belirtmelisiniz.<br />
***Konuda kullanılan resimlerin kaynakları belirtilmeli.<br />
***Yazılar kesinlikle facebook üzerinden bizlere gönderilmemeli. Çünkü bu oldukça işimizi zorlaştırıyor.<br />
Yazılar inovatifkimyadergisi@gmail.com adresine gönderilmeli.<br />
***Dergi editörlerimiz olan<br />
Ayşe Emir, Caner Kavraz,Gültekin Özdemir,Ebru Çetinkaya<br />
arkadaşlarımıza ulaşması gerekmektedir.<br />
***Yazıları gönderdikten sonra kendiniz ile ilgili bilgileri de mail ile bize göndermelisiniz.<br />
***Ad Soyad<br />
Ulaşılabilecek Mail Adresi(Hızlı ulaşılabilecek sık kullanılan bir mail olmalı)<br />
Bitirdiğiniz ya da okumakta olduğunuz Üniversite İsmi<br />
Dergiye koyabileceğimiz türden bir profil resminiz.<br />
***Aralık ayı sayısı için yazılarınızın son teslim tarihi. 20 Kasım dır.<br />
Her ayın son yazım tarihi 20. de bitecektir. 20. den sonra göndereceğiniz yazılar<br />
Bir sonraki ay yayınlanacaktır.<br />
***Ve son olarak kopyala-yapıştır ile yazıyı ben yazdım gönderiyorum derseniz yazınız kesinlikle<br />
yayınlanmaz. Bu şekilde yazı olmaz. Böyle uyanıklık yapıp kolaya kaçmak fark edilmeyecek bir şey<br />
değil. Sonuçta yazılarınızı okunuyor araştırılıyor. Bir şeylere emek verip orjinal şeyler çıkarırsanız<br />
rağbet görürsünüz. Lütfen bu konulara dikkat edelim.<br />
***Yazılarınızı word dosyası halinde maile atacaksınız. Resimleriniz varsa da konu içinde aralarda<br />
en az bir tane resim olsun. Fikir düşünce tarzı kimya sektöründe sorun yazıları çözüm yazılarında<br />
olmayabilir ama diğer konularda en az bir tane olmalı çünkü görsellik yazıya çok şey katıyor.<br />
***Şimdilik aklımıza gelenler bunlar sorun olursa eklemeler-çıkarmalar yaparız.