07.01.2017 Görüntülemeler

İnovatif Kimya Dergisi Sayı 5

İnovatif Kimya Dergisi Sayı 5

İnovatif Kimya Dergisi Sayı 5

SHOW MORE
SHOW LESS

PDF'lerinizi Online dergiye dönüştürün ve gelirlerinizi artırın!

SEO uyumlu Online dergiler, güçlü geri bağlantılar ve multimedya içerikleri ile görünürlüğünüzü ve gelirlerinizi artırın.

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

YIL : 1 SAYI : 5 ARALIK 2013<br />

ATIK VE GERİ<br />

DÖNÜŞÜM<br />

PROF. DR. SABRİYE PİŞKİN İLE<br />

AYIN RÖPORTAJI<br />

ATIK VE GERİ DÖNÜŞÜM<br />

SEKTÖRÜ<br />

PROSES AKIM ŞEMASI ÇİZİMİ<br />

AKREDİTE LABORATUVAR İÇİN<br />

17025<br />

AĞIR METALLER<br />

SUYUMUZU KİRLETMEYELİM<br />

BENİ YEMEK İSTERSEN<br />

İÇİN FLOSHEET KULLANIMI


Sahibi :<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

Kurucuları<br />

Genel Yayın Yönetmeni :<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> Okuyucuları,<br />

Dergimiz <strong>Kimya</strong> hakkında bilgiler vermesi, siz okuyucularımızın ufkunu<br />

açması, bildiklerimizin pekiştirilmesi,bilmediklerinizin öğrenilmesi amacıyla<br />

hazırlanmıştır.<br />

Dergimiz sizlerin göndereceği makaleler, yazılar ile oluşacaktır.<br />

Diğer bir deyişle bu derginin içeriğini sizler hazırlayacaksınız. Dergimizde<br />

<strong>Kimya</strong> Sektörü ile ilgili bilgiler, <strong>Kimya</strong> Sektörü ile ilgili yazılar ve makaleler<br />

olacaktır. Ayrıca çeşitli bulmacalar,hos yazılar ve resimler ile de sıkılmayacağınızı<br />

ümit ediyoruz.<br />

Güzel bir dergi olacağı düşüncesindeyiz. Fayda sağlaması dileklerimle...<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

Kurucuları<br />

Yavuz Selim Kart<br />

Yayın Danışmanı :<br />

Ayşe Emir<br />

Dergi ve Yazı Editörleri :<br />

Ayşe Emir<br />

Caner Kavraz<br />

Gültekin Özdemir<br />

Ebru Çetinkaya<br />

Röportaj Ekibi :<br />

Elif Nida Kılıç<br />

Sayfa Tasarımı :<br />

Yavuz Selim Kart<br />

Bize Ulaşın<br />

facebook.com/Inovatif<strong>Kimya</strong><strong>Dergisi</strong><br />

twitter.com/Inovatif<strong>Kimya</strong><br />

inovatifkimyadergisi@gmail.com


Yazarlarımız<br />

YAVUZ SELIM KART<br />

ELIF NIDA KILIÇ<br />

ABDULHAMIT AYDIN<br />

CANER KAVRAZ<br />

VAHIT KENAR<br />

MUSA KARADAG<br />

ISMAIL KANBAZ<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

KURALLARI<br />

1. <strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>, yazılarını herhangi bir<br />

makalenizde veya yazınızda kullanmak için yazısını<br />

aldığınız kişiye mail atarak haber vermek durumundasınız.<br />

Ayrıca kullanmış olduğunuz bu yazıların<br />

kaynağını bu dergi olarak belirtmek durumundasınız.<br />

2. Dergide yazılan yazıların sorumluluğu birinci<br />

derece yazara aittir. Bu konu hakkında eğer bir sorun<br />

yaşıyorsanız ilk yazara ulaşacaksınız.<br />

3. Dergide yer alan bilgileri kullanarak başınıza gelebilecek<br />

felaketlerden ya da işlerden dergi sorumlu<br />

değildir.<br />

4. Dergide yazarların kullanmış olduğu resimler kesinlikle<br />

kaynak belirtilmektedir. Aksi durum olduğu<br />

zaman bunu yazarın kendisine ulaşarak hallediniz.<br />

Çünkü bizim yazarlarımızdan ricamız telif haklarına<br />

riayet ederek resimlerini dökümanlarına eklemeleri.<br />

Burdan çıkacak problemlerden direkt yazarlar<br />

sorumludur.<br />

5. Dergide benim de yazım olsun diyen yazarlarımız<br />

var ise. Yazıları için AYŞE EMİR ile konuşmaları<br />

gerekmektedir.<br />

www.facebook.com/groups/147842018740235/<br />

Grubu aracalığı ile ulaşabilirler.<br />

Bu gruba yanlızca yazarlık yapan ve gerçekten yazmayı<br />

düşünen arkadaşları almaktayız. Burada çeşitli<br />

görüşler fikirler tartışılmaktadır. Bunun harici sayfamızı<br />

takip edenler için girişteki ÖNSÖZ kısmında<br />

gerekli adresler mevcuttur.<br />

6. Aşırı yazar bolluğu olmadığı takdirde her yazıyı<br />

yayınlamaya gayret edeceğiz. Amacımız hem yazan<br />

hem de bilgili güzel bir gençlik sağlamaktır. Ya benim<br />

yazım niye yayınlanmadı tarzı soruları üstte belirtmiş<br />

olduğum isimlere sorabilirsiniz.<br />

7. Sayfamızda yayınlanmasını istediğiniz yazıları<br />

inovatifkimyadergisi@gmail.com mail adresine<br />

göndermeniz rica olunur. Bu mail adresine gönderdiğiniz<br />

yazılarda bir eksiklik var ise editörlerimiz<br />

tarafından incelenecektir. Eksik kısımları var ise size<br />

geri dönüş yapılacaktır. Düzeltmeniz için tavsiyelerde<br />

bulunulacaktır. Lütfen geri dönüş yapılınca bunu<br />

kendinizi küçümsemek olarak görmeyin. Amaç daha<br />

güzel bir dergi çünkü.<br />

8.Dergimizde konu gönderen arkadaşlar, bazı tarz<br />

yazılar bazı kişilere verilmiştir. Misal , Ünlü bir<br />

kimyagerin hayatı ve kimya eğlence tarzı bölümler<br />

bazı arkadaşlarımıza verilmiştir. Bu konuları özellikle<br />

isteyenler olmuştur. Ama bu sizin bu konularda yazı<br />

yazmayacağınız anlamına gelmez. Yazı yazıp gönderirseniz<br />

illaki yayınlanacaktır. Bir yazar arkadaşımızın<br />

olur ya işi olur yazamassa, o zaman o yazıyı sizin<br />

adınız altında ekleriz. Hem dergi zaman kaybetmemiş<br />

olur. Hem de süreklilik sağlanmış olur. Ayrıca<br />

aynı konu hakkında birden fazla yazı dergide olursa<br />

bu seferde dergi amacından sapmış olur.<br />

10.Dergimize göndereceğiniz yazılar en fazla 6 sayfa<br />

olabilir. 6 Sayfayı geçmemeye çalışın. Geçen yazılar<br />

2 bölüm halinde yayınlanabilir. Bu konuda son söz<br />

hakkı dergi yönetimine aittir.<br />

11.Dergimize yapacağınız eleştirileri de arkadaşlarımıza<br />

saygısız bir biçimde değilde ölçülü bir<br />

biçimde sayfalarda yapmaya dikkat ediniz. Bu işi herkes<br />

gönüllü yapıyor. Saygıda lütfen kusur etmeyiniz.<br />

12.Son olarak Dergimizde yazabilecceğiniz konular<br />

aşağıda listelenmiştir.<br />

*Akademik Makaleler<br />

*Endüstriyel Yazılar<br />

*Üniversite Hayatında <strong>Kimya</strong><br />

*İş Hayatında <strong>Kimya</strong><br />

*Laboratuvar Üzerine<br />

*<strong>Kimya</strong> Güvenliği<br />

13.Bu konulardan baska konular olsun istiyorsanız.<br />

Edtörlere ve vermiş olduğumuz gruba ulaşabilirsiniz.<br />

Yazılarımız <strong>Kimya</strong> içeriği dışına çıkmamaya<br />

çalışılacaktır. İş hayatı ve okul hayatnda kişisel<br />

gelişime yönelik ek yazılar olabilir. Bunun hakkında<br />

da çalışmalar yapılacaktır.<br />

14. Dergi tasarım ve yönetiminden sorumlu arkadaş<br />

buraya ek maddeler yapmaya değiştirmeye ve koymaya<br />

yetkilidir.<br />

13. Dergiyi okuyanlar bu kuralları kabul etmiş<br />

sayılırlar.<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

Kurucuları


İçindekiler<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

8<br />

AĞIR METALLER<br />

Kozmetik ve temizlik ürünlerinde kullanılan antibakteriyel...<br />

AKREDİTE LABORATUVAR İÇİN 17025<br />

Kalite standartlarının sürekli olarak güncellenmesi...<br />

13<br />

18<br />

PROF. DR. SABRİYE PİŞKİN İLE AYIN RÖPORTAJ<br />

<strong>Kimya</strong> Mühendisliği Bölümü – <strong>Kimya</strong>sal Teknolojiler Ana...<br />

ATIK VE GERİ DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜ<br />

Merhaba arkadaşlar, uzun bir aradan sonra tekrar sektörler...<br />

22<br />

25<br />

SUYUMUZU KİRLETMEYELİM<br />

Siz değerli okurlarımıza kasım ayı sayısında suyun tanımI...<br />

BENİ YEMEK İSTERSEN<br />

Bu yazıda sizlere meyve ve sebze dünyasından iki tanesini...<br />

30<br />

34<br />

PROSES AKIM ŞEMASI ÇİZİMİ İÇİN FLOSHEET KUL.<br />

asarım yaparken çizim programlarına, büyük ihtiyaç...<br />

HER AY 3 WEB SİTESİ<br />

Her ay sizlere faydalı olacak 3 web sitesi<br />

39<br />

40<br />

KİMYA BULMACA<br />

Her ay kimya terimlerine aşina olacağınız bulmaca...<br />

KİMYA BULMACA ÇÖZÜMÜ (GEÇEN AY)<br />

Geçen ayın bulmaca çözümleri...<br />

41


Musa KARADAĞ<br />

Anadolu Üniversitesi<br />

dengemusa@hotmail.com<br />

1-Triklosan<br />

2-PFCs<br />

3-Ağır Metaller<br />

4-Stiren<br />

5-Ftalatlar<br />

6-Parabenler<br />

7-Alev Geciktiriciler<br />

8-BPA/BPS<br />

9-Formaldehit<br />

10-Dioksinler<br />

1-Triklosan:<br />

Kozmetik ve temizlik ürünlerinde kullanılan antibakteriyel<br />

ve antimantar ajanlardan biridir. Antibakteriyel sabunlar,<br />

diş macunu, deodorantlar, kişisel bakım ürünleri, okul<br />

gereçleri (kalem, hesap makinesi, makas), plastik oyuncaklar,<br />

temizlik malzemeleri, çamaşır yıkama ürünleri, tekstil<br />

ürünleri, halılar ve yapıştırıcılarda kullanılabilmektedir.<br />

Bu kimyasalın; hormonal bozukluklara, kas sisteminde<br />

bozukluklara, gebelik anomalilerine, cilt, göz ve akciğerde<br />

tahrişe neden olduğu ileri sürülmektedir.<br />

2-PFCs:<br />

Poliflorlu bileşikler olan PFC ’ler; halı, teflon tencere ve<br />

tavalar, şampuan, diş ipi, oje, boya ve cilalar, temizlik<br />

ürünleri, elektronik ürünlerde kullanılabilmektedir. Bu<br />

kimyasalın potansiyel sağlık etkileri şunlardır: Kanser,<br />

böbrek rahatsızlıkları, tiroit, kalp krizi, karaciğer rahatsızlıkları.<br />

3-Ağır Metaller:<br />

Kullandığımız ürünlerdeki sağlığa zararlı ağır metaller;<br />

antimon, arsenik, berilyum, kadmiyum, krom, kurşun,<br />

civa, nikel sayılabilir. Bu ağır metallere hava, su, oyuncaklar,<br />

elektronik ürünler, takılar vb. pek çok yolla maruz<br />

kalabiliriz. Ağır metaller, başta kanser olmak üzere pek<br />

çok sağlık problemi ve hastalığa neden olmaktadır.<br />

8<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


3.a-Antimon:<br />

Oyuncaklar, kıyafetler, boyalar, piller ve plastiklerde bulunabilir. Kalp rahatsızlıkları,<br />

üreme bozuklukları, solunum rahatsızlıkları, ciltte tahriş, böbrek ve mide<br />

sorunlarına neden olabilir.<br />

3.b-Arsenik:<br />

Elektronik ürünler ve basınçlar işlenmiş tahta ürünlerinde bulunabilir. Arseniğin<br />

kanserojen olduğu bilinmektedir.<br />

3.c-Berilyum:<br />

Televizyonlar, bilgisayarlar, hesap makineleri, elektrik ve elektronik ürünlerinde<br />

bulunabilir. Akciğer rahatsızlıkları ve kansere neden olabilmektedir.<br />

3.d-Kadmiyum:<br />

Piller, metal içerikli oyuncaklar, boyalar, fotovoltaik araçlar ve plastik ürünlerde<br />

bulunabilir. Bilişsel bozukluklar, akciğer rahatsızlıkları, kanser, böbrek hastalıkları<br />

ve kemiklerde zayıflığa neden olabilir.<br />

3.e-Krom:<br />

Çelik ve metal alaşımları, krom kaplamalar, boya ve pigmentler, deri ve ahşap<br />

ürünler, tekstiller, fotokopi makinesi tonerlerinde bulunabilir. Akciğer hastalıkları<br />

ve kanser, gastrointestinal ve nörolojik etkiler ile üreme üzerine etkileri olduğu<br />

ileri sürülmektedir.<br />

3.f-Kobalt:<br />

Alaşımlar, piller, boyalar ve pigmentler (kobalt mavisi), mıknatıslar, lastikler, seramiklerde<br />

bulunabilir. Akciğer sorunları, ciltte tahriş, tiroit üzerine etkilere neden<br />

olabilir.<br />

.<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

9


3.g-Kurşun:<br />

Oyuncaklar, seramik, boyalar, ruj, plastik ürünler, tekstil ürünlerinde bulunabilir.<br />

Sağlık üzerindeki potansiyel etkileri; beyin ve sinir sistemi hasarları, davranış ve<br />

öğrenme sorunları, düşük IQ, işitme sorunları, anemi, hipertansiyon, böbrek fonksiyonlarında<br />

azalma, üreme sorunları olarak sıralanabilir.<br />

3.h-Civa:<br />

Piller, boyalar, elektronik ürünler, lamba ve ampuller ile termometrelerde bulunabilir.<br />

Gelişim sorunları, böbrek rahatsızlıkları, nörolojik rahatsızlıklar, merkezi<br />

sinir sistemi, gastrointestinal sistem ve solunum üzerine etkileri olduğu söylenmektedir.<br />

3.i-Nikel:<br />

Madeni para, takı, nikel kaplamalar, seramik ve pillerde bulunabilir. Kanser, akciğer<br />

rahatsızlıkları ve alerjik reaksiyonlara neden olduğu ileri sürülmektedir.<br />

4-Stiren:<br />

Petrol yan ürünü olan stiren ‘köpük’ olarak da bilinmektedir. Plastik, lastik ve<br />

reçine yapımında kullanılır. Elde edilen ham maddeler strafor bardak ve gıda<br />

kapları, köpük ambalajlar, yapı ve ev bakım ürünleri, fiberglas ve yalıtım ürünleri,<br />

halı, kauçuk ve plastiklerde bulunur. Sağlık üzerindeki potansiyel etkileri; kanser<br />

(lösemi, lenfoma), karaciğer, böbrek ve dalakta hasar, sinir sistemi rahatsızlıkları,<br />

solumun ve gözde tahriş, gastrointestinal rahatsızlıklar, görme ve işitme kaybı,<br />

hafıza ve konsantrasyonda bozukluk olduğu söylenmektedir.<br />

5-Ftalatlar:<br />

PVC ürünlerinde, vinil kaplamalar, inşaat malzemeleri, yemek kapları, kişisel<br />

bakım ürünleri ve parfümlerde bulunabilir. Erkek üreme sistemi üzerinde rahatsızlıklara<br />

(kısırlık, sperm sayısında azalma, penis malformasyonu) neden olduğu<br />

bildirilmektedir.<br />

10<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


6-Paraben:<br />

Kişisel bakım ürünleri, güneşten korunma ürünleri, şampuan, saç kremi, saç şekillendirme<br />

ürünlerinde bulunabilir. Hormonal bozukluklara (östrojeni taklit etme,<br />

testosteronu inhibe etme) neden olduğu ileri sürülmektedir.<br />

7-Alev Geciktiriciler:<br />

Elektronik ve kanepe, paspas köpük yastıklar gibi plastik içerikli ürünler ile<br />

yalıtım malzemelerinde sıklıkla kullanılırlar. Sağlık üzerindeki potansiyel etkileri;<br />

karaciğer, böbrek, testis ve böbrek üstü bezi kanseri şeklinde sıralanabilir.<br />

8-BPA/BPS:<br />

Bisfenol A(BPA) geri dönüşüm sembolü ‘7’ ve polikarbon ‘PC’ işaretli plastik<br />

kaplarda bulunabilir. Fakat tüm geri dönüşüm sembolü ‘7’ taşıyan plastiklerde<br />

bulunmayabilir. Bunun için ‘BPA içermez’ ibaresi bulunan ürünleri tercih ediniz.<br />

Konserve kavanozlarının metal kapaklarında aksi belirtilmemişse BPA bazlı astar<br />

kullanılmış olabilir. BPA ’nın konserve gıdalar, polikarbon plastik ürünler, oyuncaklar,<br />

bahçe hortumları ve yazar kasa fişlerinde bulunabileceği bildirilmektedir.<br />

Bisfenol S (BPS) ’nin de yazar kasa fişlerinde bulunabileceği söylenmektedir. BPA<br />

’nın çocuklarda bilişsel ve davranışsal bozuklara yol açabileceği, hormonal bozukluklara<br />

yol açarak; prostat üzerine olumsuz etkileri olduğu bildirilmektedir. BPS’<br />

de hormonal bozukluklara yol açabilmektedir.<br />

9-Formaldehit:<br />

Yaygın olarak losyonlar, duş jeli, şampuan, inşaat malzemeleri ve tekstil ürünlerinde<br />

bulunabilmektedir. Formaldehitin kanser (burun, boğaz, lösemi), göz, burun,<br />

boğaz tahrişi, kontakt dermatite neden olabileceği ve astımı tetikleyebileceği<br />

bildirilmektedir.<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

11


10-Dioksinler:<br />

Dioksinler doğal olarak bulunan bileşikler değildir. Çeşitli endüstriyel faaliyetler<br />

sırasında oluşur, çevreye zararlı olduğu kadar insan sağlığına da zararlıdır. Dioksinler,<br />

klor veya brom içeren endüstriyel üretim esnasında veya klor varlığında<br />

organik bir maddenin yanması sonucu oluşurlar. Metal işleme ve eritme işlemleri,<br />

örneğin; demir, kurşun, çinko, bakır, magnezyum ve titanyumun eritilerek işlemesi,<br />

çelik üretimi sırasında dioksinler oluşabilir. Kâğıt hamurunun beyazlatılması<br />

sırasında klor ve klorlu bileşikler kullanılmaktadır. Kağıt hamurunun pişirilmesi<br />

sırasında bu klorlu bileşikler dioksinlere dönüşmektedir. PVC, klorobenzen, halojenlenmiş<br />

difenil eterleri, boya ve pigmentler gibi klorlu bileşikler ile klorun kimyasal<br />

üretimi sırasında dioksinleri oluşturabilmektedir. Dioksin; çoğunlukla insan<br />

vücuduna gıdalarla et, süt ve balık ürünlerinin tüketimiyle alınmaktadır. Dioksinlerin<br />

sebep olduğu başlıca kanser türleri; sindirim, karaciğer ve göğüs kanserleridir.<br />

Anne karnında bulunan dioksinin fetüse veya plesantaya geçmesi sonucu;<br />

gelişme bozuklukları, lenfoid ve gonadal atrofi, kloroakne, hepatotoksisite, damak<br />

yarığı, kusurlu böbrek oluşumu gibi doğuma ait bozukluklar meydana gelebilmektedir.<br />

Kaynaklar<br />

http://www.musakaradag.com<br />

12<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Caner KAVRAZ<br />

AKREDİTE<br />

LABORATUVAR<br />

Karadeniz Teknik Üniversitesi<br />

m.canerkavraz@gmail.com<br />

İÇİN 17025<br />

Kalite standartlarının sürekli olarak<br />

güncellenmesi ve en iyiye ulaşılmasını<br />

sağlamak amacıyla çeşitli ulusal ve<br />

uluslar arası teşkilatlar bulunmaktadır.<br />

Bu teşkilatlara üye olan bütün birimler,<br />

kendi ülkelerinde standartlar konusunda<br />

en yetkili kuruluşlardır. Türkiye’yi<br />

bu konuda geniş kapsamlı olarak TSE(-<br />

Türk Standartları Enstitüsü) temsil eder.<br />

TÜRKAK ve UME de buna benzer kurumlar.<br />

Bizim bahsettiğimiz akreditasyon<br />

kısmı, EA(European Acreditation)<br />

bünyesinde bulunan, TÜRKAK kurumunun<br />

çalışma alanına giriyor.<br />

TÜRKAK(Türkiye Akreditasyon Kurumu),<br />

Türkiye’de bütün laboratuarların<br />

kalite standartlarının oluşturulmasında<br />

yetkili ve en yüksek idari otoritedir.<br />

Temel amacı ülke içinde akreditasyon<br />

sisteminin oluşturulmasının uygulanmasıdır.<br />

Bu amaç çerçevesinde başvuru<br />

yapan kuruluşları talep ettikleri kapsamda<br />

denetleyerek, bu kuruluşların<br />

uluslararası standartlara sahip olup olmadıklarını<br />

belirler. Peki, standartların<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

hedeflendiği bu kurumun adında yer<br />

alan “akreditasyon” ne demektir? Fransızca<br />

kökenli “denklik” anlamında gelen<br />

akreditasyon terim olarak; laboratuar,<br />

muayene ve belgelendirme kuruluşlarının<br />

ulusal ve uluslararası kabul görmüş<br />

tekniklere göre değerlendirilmesi,<br />

yetkinliğinin onaylanması ve düzenli<br />

aralıklarla denetlenmesi anlamına gelir.<br />

1999 yılında kurulan TÜRKAK, 2006<br />

yılında Avrupa Akreditasyon Birliği(E-<br />

A)’ca denetlenerek laboratuar, muayene<br />

ve sistem belgelendirme akreditasyonu<br />

alanında Karşılıklı Tanınma Anlaşması(MLA)’nı<br />

imzalayarak uluslar arası bir<br />

akreditasyon kuruluşu haline gelmiştir.<br />

TÜRKAK, akreditasyon kapsamında,<br />

eğitimler dahilinde çeşitli sertifikalar<br />

veriyor. Ben, sizlere TS EN ISO/IEC<br />

17025 hakkında aldığım temel eğitimin<br />

de katkısıyla bazı bilgiler vermeye çalışacağım.<br />

13


17025 belgesi, deney ve kalibrasyon<br />

laboratuarlarının yeterliliği için genel<br />

şartlar şeklinde ifade edilen standartların<br />

belgesidir. Belge bu şartların yerine<br />

getirilmesi ve TÜRKAK veya başka<br />

bir akreditasyon kuruluşu tarafından<br />

denetlenmesi sonucu elde edilir. ISO<br />

17025’in ISO 9001’den farkı; ISO 9001<br />

kalite sisteminin uygulanmasını sağlar<br />

ken, ISO 17025 laboratuvarın uygunluğunu<br />

sağlar. Aşağıda akredite bir laboratuvar<br />

olabilmek için gerekli şartları<br />

başlık halinde derledim. Bu belgede 4.<br />

yönetim şartları ve 5. teknik şartlar çok<br />

detaylı bir şekilde inceleniyor.<br />

14<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Akredite bir laboratuvar oluşturulurken ilk olarak istenilen şey; laboratuvar veya<br />

laboratuvarın bağlı olduğu kuruluş, yasal olarak sorumlu tutulabilecek bir kuruş<br />

olmalıdır. Bunun yanı sıra laboratuvarların faaliyeti kapsamında uygun bir yönetim<br />

sistemi oluşturulmalı, uygulanmalı ve sürdürülmelidir. Yönetim sisteminin<br />

politikaları, kalite el kitabı adı altında bulundurulmalıdır. Yönetim sistemin etkinliği<br />

sürekli iyileştirilmelidir. Kalite ve teknik kayıtlar, dökümante edilmeli ve<br />

belli bir süre bekletilmelidir. Üst yönetim laboratuvar faaliyetlerini düzenli olarak<br />

gözden geçirmelidir. Aynı şekilde, tutulan kayıtlar da takip ve kontrol edilmelidir.<br />

Bunlar, yönetim şartlarının sadece birkaçıdır. Teknik şartlarda da bazı önemli noktalar<br />

bulunuyor. Bunların başında “personel” ile ilgili şartlar, bulunuyor. Laboratuvar<br />

yönetimince, personel yeterliliği sağlanmalıdır. Örnek olarak belirli görevleri<br />

yapacak olan personelin, sertifikaya sahip olması gerekebilir vs. Laboratuvarın<br />

deney ve kalibrasyon olanakları, enerji kaynakları, aydınlatma ve çevre şartları da<br />

dahil olmak üzere laboratuvar hizmetinin doğru bir şekilde yapılanması gereklidir.<br />

Cihazlar, yetkili personel tarafından kullanılmadır. Bakım ve kullanımı ise güncel<br />

talimatlara göre gerçekleştirilmelidir. Kullanılan numune hakkında bilgiler tanımlanmalıdır.<br />

Sonuçlar rapor haline getirilmelidir.<br />

Laboratuvarın akredite olması bu şartları yerine getirmesiyle gerçekleşmiyor.<br />

17025 belgesini elde etmek için akreditasyon kurumu(TÜRKAK) eşliğinde gerekli<br />

aşamalardan geçilmesi gerekir.<br />

Bu aşamalar;<br />

- Başvuru dosyası hazırlanır<br />

- Akreditasyon kurumunca dosya incelenir ve eksiklerin giderilmesi istenir<br />

- Denetim tarihi konusunda mutabakat sağlanır<br />

- Denetçiler doküman incelemesi yapar<br />

- Saha incelemesi yapılır<br />

- Doküman ve saha konusunda varsa uygunsuzlukların giderilmesi istenir<br />

- Denetim raporu, TÜRKAK Yönetim Kurulu’na sunulur<br />

- Akreditasyon kararı alınır.<br />

- TÜRKAK Akreditasyon Kuruluşları listesine eklenerek resmi gazeteden yayınlanır<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

15


Akredite bir laboratuvar olmanın yararlarından da başlıca bahsedecek olursak;<br />

- Laboratuvarların test tekrarları bertaraf etme<br />

- Ulusal ve uluslar arası pazarlarda kabul görme<br />

- Saygınlık ve ticari üstünlük<br />

- Müşteri memnuniyeti<br />

- Cihazların sürekli bakımı ve kontrolü<br />

- Personelin niteliğinin artması<br />

Bunları çoğaltabiliriz.<br />

16<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Temel olarak 17025 ile ilgili bunlardan bahsedebiliriz. Bu temel bilgilerin dışında<br />

17025 çok geniş kapsam içeriyor. Temel eğitimin dışında laboratuvar dökümantasyon<br />

yönetimi, laboratuvar iç tetkiki şeklinde eğitimleri de veriliyor.<br />

Son yıllarda büyük şirketler gerek; Avrupa piyasasında yer almak, gerekse saydığımız<br />

bu diğer faydaları sağlamak amacıyla akredite laboratuvar oluşturma<br />

çabası içerisindeler. Çoğu şirket, böyle bir laboratuara sahip olmak istiyor; ancak<br />

bu böyle bir laboratuara sahip olmanın, maddi yükü çok fazla. İlerleyen zamanlarda<br />

ülkemizdeki akredite laboratuarların sayısının artacağına ve bu durumun kimya<br />

sektörünü bir adım yukarıya taşıyacağına inanıyorum. Sizlere bu konuda bir ön<br />

bilgi niteliğinde birkaç satır oluşturmaya çalıştım. Umarım faydam dokunmuştur…<br />

Kaynaklar<br />

http://www.isokalitebelgesi.com/iso_belgeleri_egitim_danismanlik/ISO_17025_<br />

akreditasyon_22011/belgesi_nedir_nasil_alinir_1.php<br />

http://www.turkak.org.tr/TURKAKSITE/Default.aspx<br />

http://www.consultantiso17025.com/ISO_17025_Accreditation.html<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

17


Röportaj<br />

Merhaba Sevgili Okurlar,<br />

Elif Nida KILIÇ<br />

Yıldız Teknik Üniversitesi<br />

elifnidaklc@gmail.com<br />

Bu ay ki sayımızda, Elif Nida KILIÇ arkadaşımızın<br />

çok sayıda buluşun ve ödülün sahibi <strong>Kimya</strong> Metalurji<br />

Fakültesi <strong>Kimya</strong> Mühendisliği Bölümü –<br />

<strong>Kimya</strong>sal Teknolojiler Ana Bilim Dalı Başkanı ile<br />

gerçekleştirdiği güzel bir röportaja yer verdik.<br />

Röportaja geçmeden önce kendisinden biraz söz<br />

etmek istiyorum. Prof. Dr. Sabriye PİŞKİN;<br />

1986-2003; Bölüm Başkanlığı Yardımcılığı, 2003;<br />

Dekan Yardımcılığı, 2003-2004; Bölüm Başkanlığı,<br />

2004-2010; YTÜ <strong>Kimya</strong> Metalürji Fakültesi Dekanlığı<br />

ve halen YTÜ <strong>Kimya</strong> Metalürji Fakültesi <strong>Kimya</strong><br />

Mühendisliği Bölümü <strong>Kimya</strong>sal Teknolojiler Ana<br />

Bilim Dalı Başkanı olarak görevine devam etmektedir.<br />

Bor teknolojileri, korozyon, enerji ve yakıt<br />

teknolojileri gibi alanlarda uzmanlıkları bulunan,<br />

akademik kariyerinde de çok güzel çalışmalara yer<br />

vermiş bir profesördür.<br />

Kendisini daha fazla anlatmadan, hayatı ve çalışmaları ile ilgili ayrıntılar için sözü<br />

Prof. Dr. Sabriye PİŞKİN’e bırakıyoruz. Keyifle yaptığımız bu röportajı keyifle okumanız<br />

dileğiyle…<br />

* Bize biraz kendinizden ve çalıştığınız alanlardan bahseder misiniz?<br />

Lisans-yüksek lisans eğitimimi İTÜ <strong>Kimya</strong>-Metalurji Fakültesi <strong>Kimya</strong> Mühendisliği<br />

Bölümü’nde, doktora eğitimimi İTÜ Maden Fakültesi Jeokimya Anabilim<br />

Dalı’nda tamamladım. Akademik kariyerime 1975 yılında Galatasaray Üniversitesi’nde<br />

araştırma görevlisi olarak başladım. 1976-1983 yılları arasında İTÜ’de görevime<br />

devam ettim. 1986’da YTÜ <strong>Kimya</strong>-Metalürji Fakültesi, <strong>Kimya</strong> Mühendisliği<br />

Bölümü’nde yardımcı doçent olarak göreve başladım. 1991’de doçent, 1996’da profesör<br />

olarak devam eden akademik hayatıma halen Yıldız Teknik Üniversitesi’nde<br />

devam etmekteyim.<br />

Uzmanlık alanlarım Bor Teknolojileri, Mineroloji ve Jeokimya, Malzeme, Korozyon,<br />

Enerji ve Yakıt Teknolojileri, Atık Değerlendirmedir.<br />

18<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

19


* Bu alanlarda çalışmaya nasıl karar verdiniz? Bu aşamaya gelirken neler<br />

yaşadınız?<br />

Günümüz endüstri piyasasındaki rekabet, şirketler için yenilikçi yaklaşımları zorunlu<br />

kılmaktadır. Ürün kalite ve standartları ile üretim prosesleri iyileştirilmiş,<br />

yani AR-GE çalışmaları büyük önem kazanmıştır. Burada üniversitelere büyük<br />

görevler düşüyor. Şirketler ve üniversiteler arasında büyük bir yaklaşım farkı var.<br />

Şirket ürünü hemen piyasaya sunmak istiyor, üniversite ise gerekli deneyler, analizler<br />

ve alt yapı oluşturmadan bir ürünün kararını vermiyor. Bu süreç de bazen<br />

seneleri buluyor. AR-GE bir sabır işidir. Bugüne kadar bilimsel çalışmalarımda<br />

hiçbir zaman başarısızlığa uğramadım ve hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadım<br />

çünkü bizim çalışmalarımız varsayım üzerine değil; tamamen uygulama, deneysel<br />

ve araştırma üzerine kurulmuştur. Ayrıca, laboratuvarlarımızda bulunan ve ürün<br />

geliştirme aşamasında kullandığımız cihazların validasyon ve kalibrasyonlarının<br />

periyodik olarak yapıldığı için sonuçlarımızın doğruluğunun arkasındayız.<br />

* Araştırmacı ve yönetici görevlerini üstlendiğiniz birçok projeniz var. Nedir<br />

bunlar?<br />

Danışmanlığını yaptığım 10 tamamlanmış, 13 doktora tezi ve 34 yüksek lisans tezi<br />

bulunmaktadır. Şimdiye kadar SAN-TEZ, DPT, BOREN ve YTÜ-BAPK tarafından<br />

desteklenen çok sayıda projenin yürütücülüğünü yaptım.<br />

Devam eden 1 sanayi projesi ile birlikte 6 YTÜ-BAP projesi bulunmaktadır.<br />

Bununla beraber şimdiye kadar tamamlanan 2 sanayi projesi, 26 alt projesi ile birlikte<br />

toplam 4 adet DPT projesi, 9 adet YTÜ-BAPK projesi bulunmaktadır. Bugüne<br />

kadar 8 kitap, 75 uluslararası makale, 15 ulusal makale, 117 uluslararası bildiri, 60<br />

ulusal bildiri, 12 uluslararası dergi hakemliğim bulunmaktadır.<br />

* Çevreci buluşlarınızı sıkça görüyoruz. Bu buluşların doğaya katkıları nelerdir?<br />

Sağlığımızı tehlikeye sokan çeşitli kimyasal gazlar, solvent buharları ve ülkemizin<br />

üç tarafı denizlerle çevrilmiş olması nedeniyle; yüksek rutubetten kaynaklanan<br />

küf ve bakterinin oluşması ile yayılan kötü kokuların tutulmasını sağlayan ekolojik<br />

ürünlere ihtiyaç duyuluyor. Ayrıca hasta bina sendromu, iç ortamda pek çok rahatsızlığa<br />

sebep olan yüzyılın en önemli problemlerinden birisidir. Başka yöntemlerle<br />

uzaklaştırılamayan bileşiklerin bir şekilde tutularak ortamdan alınması gereklidir.<br />

Ayrıca, yaptığım çalışmalardan da görüleceği gibi, bor atıkları, pirit külü, galvaniz<br />

çamur, uçucu kül, kırmızı çamur gibi pek çok atığın değerlendirilmesi ile ilgili<br />

çalışmalarım bulunmaktadır.<br />

20<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


* Başarılarınızın arasında bor yakıtının ayrı bir önemi var sanırım. Özellikle<br />

bor elementini seçmenizin nedeni nedir?<br />

Bor elementi ve mineralleri; cam sanayisinden nükleer uygulamalara kadar neredeyse<br />

gıda hariç, bütün uygulamalarda katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. İlave<br />

edildiği malzemenin termal ve mekanik özellikleri kuvvetlendirdiğinden, borun<br />

kullanımı ve değerlendirilmesi, üzerinde durulması gereken bir konudur.<br />

* Ekibinizi nasıl bir araya getirdiniz?<br />

Lisans çalışmaları itibariyle(2.Sınıf) öğrencilerimi destekledim ve onların başarılı<br />

birer mühendis olmaları için elimden geleni yaptım. Bu eğitim süreci dahilinde de<br />

öğrencilerimden çalışma disiplinine sahip olanlar ile araştırma ve geliştirme ruhuna<br />

sahip olanlarla birebir olarak proje ve tez çalışmalarını gözlemleyerek içlerinde<br />

grup çalışmasına yatkın ve istekli olanları ekibime dahil ettim.<br />

* Birçok buluşa imza attınız. <strong>Sayı</strong>sız ödüle sahipsiniz. Bu işin sizce sırrı nedir?<br />

Çalışmak, çalışmak, çalışmak!<br />

* Bu alanda çalışmak isteyen genç kimyager ve kimya mühendislerine ne tavsiyelerde<br />

bulunursunuz?<br />

Çalıştığınız ortamı eviniz, çalıştığınız kişileri aileniz gibi gördüğünüzde yaptığınız<br />

işleri benimser ve bu işlerden keyif alırsınız. İşinizden keyif aldığınız zaman da<br />

başarı kendiliğinden gelecektir.<br />

* Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?<br />

İnsanlar; ancak sevdikleri işi yaparlarsa mutlu olurlar. Dolayısıyla son olarak mutlu<br />

ve başarılı olmak için herkesin sevdiği işi yapmasını öneriyorum.<br />

<strong>İnovatif</strong> e-<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> olarak Prof. Dr. Sabriye PİŞKİN’e, bize zaman ayırdığı<br />

ve verdiği bilgilerden dolayı çok teşekkür ediyoruz.<br />

Röportajı gerçekleştiren Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Elif Nida KILIÇ arkadaşımıza<br />

da bu bilgilerin bizlere ulaşmasındaki emeklerinden dolayı çok teşekkür<br />

ediyoruz.<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

21


Vahit KENAR<br />

“ATIK VE GERİ<br />

Sakarya Üniversitesi<br />

vahitkenar@gmail.com<br />

DÖNÜŞÜM<br />

SEKTÖRÜ”<br />

Merhaba arkadaşlar, uzun bir aradan<br />

sonra tekrar sektörler hakkında bilgi<br />

vermeye kaldığımız yerden devam ediyoruz.<br />

Gelecekte insanı zengin eden ilk 15<br />

sektörden biride “GERİ DÖNÜŞÜM”<br />

sektörüdür. Bu sektör, günümüzde olduğu<br />

gibi gelecekte de sanayileşmenin<br />

yol açtığı tahribatı en aza indirmek<br />

için vazgeçilmezdir. Bu sektör, yatırıma<br />

değer yüksek bir potansiyele sahiptir.<br />

Atık sektörü; sera gazı emisyonları,<br />

kentsel katı atıkların, tehlikeli atıkların<br />

ve tıbbi atıkların yönetim ve bertarafı<br />

dolayısıyla açığa çıkan emisyonlar ile<br />

atık su artıma tesislerinden kaynaklanan<br />

arıtma çamurların oluşumundan ve<br />

bertarafından kaynaklanan emisyonları<br />

içermektedir. Günümüzde Entegre Atık<br />

Yönetimi(EAY) için başlıca 5 ana stratejinin<br />

aşağıdaki öncelik sırası ile uygulanması<br />

öngörülmektedir:<br />

* Atık önleme ve azaltılması(Reduce)<br />

* Yeniden kullanım(Reuse)<br />

* Geri dönüşüm(Recycle)<br />

* Geri kazanım(Recovery)<br />

* Güvenli depolama<br />

Türkiye’de yukarıda belirtilen çerçevede<br />

planlanıp uygulanmış bölgesel ölçekte<br />

EAY uygulamaları, AB sürecinin de etkisi<br />

ile özellikle 2004 sonrası belirgin bir<br />

ivme kazanmıştır. Bu kapsamda öncelikle<br />

bölgesel düzenli depolama tesislerinin<br />

yapımı ile önceki düzensiz depolama<br />

alanlarının ıslahı atık kumbaraları<br />

ve geri dönüşüm merkezleri üzerinden<br />

ambalaj atıkları geri kazanımı uygulamaları<br />

yaygınlaşmaktadır. İstanbul,<br />

Bursa, Gaziantep ve Ankara’daki bazı<br />

düzensiz ve düzenli depolama sahalarında<br />

depo gazının doğrudan yakılması<br />

veya içten yanmalı motorlar ile elektrik<br />

enerjisi üretimi yoluyla sera gazı azatlımı<br />

uygulamaları bulunmaktadır.[1]<br />

22<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Atık sektörü; başlıca sera<br />

gazları olan metan(CH₄),<br />

nitroz oksit(N₂O) ve<br />

karbondioksit(CO₂) gazlarının<br />

emisyonuna yol<br />

açan ana sektörlerden biri<br />

olarak iklim değişikliği ve<br />

küresel ısınmada önemli<br />

rol oynamaktadır. Küresel<br />

ölçekte, 2004 yılı itibarı<br />

ile insan kaynaklı<br />

sera gazı emisyonlarının<br />

%3’ünün atık sektöründen<br />

kaynaklandığı tahmin<br />

edilmektedir.[2]<br />

Geri dönüşüm sektörü,<br />

2.Dünya savaşı sonrası<br />

dünyanın kaynak sıkıntısı<br />

yaşamasıyla yıldızı parlamış<br />

ve sunduğu birçok<br />

avantajla cazibesini giderek<br />

arttırmıştır. Bu<br />

sektöre önem veren ve<br />

yatırım yapan ülkeler,<br />

yatırımlarının kat ve kat<br />

fazlasını kısa vadede geri<br />

kazanmıştır. Plastik, kauçuk,<br />

demir, çelik, bakır,<br />

kurşun, kâğıt, cam, elektronik<br />

atıklar gibi maddelerin<br />

geri kazanılması ve<br />

tekrar kullanılması; çevre<br />

kirliliğini önlemekte,<br />

doğal kaynakların tüketimini<br />

azaltmakta, ekonomik<br />

anlamda büyük tasarruf<br />

sağlamaktadır.<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

Geçtiğimiz aylarda da<br />

İsveç’in elektrik üretmek<br />

için yeterli çöplerinin<br />

kalmadığını, dışarıdan<br />

çöp ithal etmek zorunda<br />

kaldıklarını muhtemelen<br />

medyadan duymuşsunuzdur.<br />

En ilginci de kişi<br />

başına en çok suya sahip<br />

ülkelerden biri olmalarına<br />

rağmen, kişi başına<br />

en az su tüketilen ülke<br />

olmaya çalışıyorlar. Kışın<br />

günde en fazla dört beş<br />

saat güneş görmelerine<br />

rağmen, güneşten en çok<br />

enerji üreten ülke olmak<br />

istiyorlarmış. Bununda<br />

yanında dışkılarını bile<br />

geri dönüştürme peşindeler.<br />

Zaten bu konuda<br />

da uygulamaya geçilen<br />

çalışmalar mevcut.<br />

Bu çalışmalardan bazılarına<br />

şöyle bir göz gezdirelim…<br />

Yine ömrünü tamamlamış<br />

lastiklerin bertarafının<br />

büyük bir sorun haline<br />

geldiği günümüzde,<br />

ülkemizde de birkaç firma<br />

bu konuya el atmış<br />

vaziyette. Ancak bu firmaların<br />

şuan ki bertaraf<br />

yöntemleri, lastikleri<br />

yakarak veya parçalayarak<br />

dolgu malzemesi<br />

olarak kullanımını<br />

sağlayabilmektedir.<br />

Oysa ‘’İtalyan Enerji ve<br />

Sürdürülebilir Kaynaklar<br />

Ulusal Ajansı’’ tarafından<br />

yürütülen, TyGRe Projesi<br />

çerçevesinde hurda<br />

lastikten silikon karbit<br />

ve sentetik gaz üretimi<br />

gerçekleştirilebilmekte,<br />

böylelikle silikon karbit,<br />

düşük maliyetle üretilerek<br />

ekonomiye kazandırılmaktadır.<br />

23<br />

Sanergy firması, gelişmekte<br />

olan ülkelerde hem<br />

hijyen sağlamakta hem<br />

de tuvalet atıklarından<br />

enerji ve gelir elde etmekte.<br />

Kenya’da barakalarda<br />

yaşayan sekiz milyon insan,<br />

hijyen koşullarından<br />

uzakta yaşıyor. Sanergy,<br />

Kenya’da yeni bir geri<br />

dönüşüm modeli kullanarak<br />

tuvalet atıklarından<br />

enerji ve gelir elde edilmesini<br />

mümkün kılıyor.<br />

Bu projeyi geçtiğimiz<br />

yıl başlatan Sanergy, hijyen<br />

için dört aşamadan<br />

oluşan bir çözüm öneriyor.<br />

İlk olarak düşük maliyetli<br />

hijyen merkezleri<br />

kuruyor. Bunlardan her<br />

birinde 77 kişiye hizmet<br />

verecek kapasitede sıcak<br />

duş ve tuvalet bulunuyor.<br />

Bu merkezler, daha sonra<br />

ülkedeki girişimciler<br />

için franchise sistemiyle<br />

pazarlanıyor. Girişimciler,<br />

mikro finansman sağlayan<br />

bankalarca destekleniyor.<br />

Tuvalet atıkları, hava<br />

geçirmez konteynerlar<br />

da toplanıyor ve her gün<br />

el arabaları vasıtasıyla<br />

en yakın işleme tesisine<br />

gönderiliyor. Kamyonlar<br />

atıkları ana işletme tesisine<br />

götürüyor, burada<br />

atıklar ulusal şebekeye<br />

satılabilecek şekilde enerjiye<br />

dönüştürülüyor.<br />

Dönüştürme işlemi sonucunda<br />

büyük ya da küçük<br />

çaplı çiftliklerde kullanılabilecek<br />

olan organik<br />

gübre oluşuyor.[3]


Son olarak yerli girişimcilerimizden<br />

Can Deniz UYSAL arkadaşımızın<br />

çalışmasından örnek verelim. Metalurji<br />

Mühendisi Can Deniz UYSAL;<br />

Türkiye’nin ilk çip ve akıllı kart<br />

dönüşüm tesisini kurarak başta cep<br />

telefonlarındaki SIM kartları olmak<br />

üzere, neredeyse hayatımızın büyük<br />

bölümünde karşımıza, çıkan çipli kartların<br />

içinde yer alan altın ve gümüşü<br />

ekonomiye kazandırmak amacıyla güzel<br />

bir proje hazırlamıştır. Proje kapsamında<br />

SIM kartın yanı sıra kredi kartından<br />

mağaza kartlarına kadar içinde manyetik<br />

alan veya çip bulunan ve yılda 30 milyonu<br />

çöpe giden kartlar geri dönüşüme<br />

alınacak. Ekonomi Bakanlığı’nın da<br />

destek olduğu çalışmanın pilot uygulamaları<br />

İstanbul’da başladı. Ayrıca proje<br />

İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller<br />

İhracatçıları Birliği’nin(İDDMİB), ilk<br />

kez düzenlediği Metalik Fikirler 1.Ar-Ge<br />

Proje Pazarı’nda da ödül kazandı.[4]<br />

Sektörde İstihdam<br />

Geri dönüşüm sektörü, istihdam konusunda<br />

önemli bir sektör. Özellikle sektörün<br />

başlıca aktörleri arasında bulunan,<br />

sayıları her geçen gün artmakta<br />

olan yerel yönetimlerin kurmuş olduğu<br />

tesislerde de Çevre Mühendisliğinin<br />

yanı sıra çok sayıda <strong>Kimya</strong>ger istihdam<br />

edilmektedir. Aslında bu sektörün<br />

geliştirilmesi, AR-GE çalışmalarının<br />

hız kazanması ve daha da ileri metotların<br />

geliştirilmesi için biz kimyagerlerin<br />

bu sektördeki rolü çok önemli yer<br />

arz etmektedir. Ayrıca bazılarımız çöpe<br />

para yatırılır mı diye düşünebilir ancak<br />

girişime çok açık bir alandır. Belki<br />

biraz kirli görünebilir; ancak yukarıda<br />

örneklerini verdiğim gibi çok farklı geri<br />

dönüşüm alanları mevcuttur. Eğer olur<br />

da ilerde yatırım için bir miktar paranız<br />

olursa bu alanı mutlaka değerlendirin<br />

24<br />

derim. Özellikle organik atıkların geri<br />

dönüştürülmesi ile ilgili parlak fikirlerim<br />

ve çalışmalarım mevcut. İlgilenen<br />

arkadaşlarla bilgi paylaşımına açık olduğumu<br />

belirtmek isterim. Kısmen ortaklık<br />

kapısını açık bıraktım sanırım.<br />

Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere<br />

Sağlıcakla Kalın…<br />

Kaynaklar<br />

[1] Türkiye’nin Ulusal İklim Değişikliği<br />

Eylem Planı’nın Geliştirilmesi Projesi<br />

Atık Sektörü Mevcut Durum Değerlendirmesi<br />

Raporu , (2.Taslak ‐ Web,<br />

Eylül 2010)<br />

[2] IPCC Guidelines for National<br />

Greenhouse Gas Inventories. Volume 5:<br />

Waste. 2006.<br />

[3] http://isfikirlerivefirsatlari.com/<br />

is-fikirleri/yeni-is-fikirleri-is-fikirleri/<br />

insan-diskisindan-enerji-ve-gelir-elde-etmek/<br />

[4] http://www.sabah.com.tr/<br />

Ekonomi/2012/11/06/sim-karttan-altin-cikardi<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


İsmail KANBAZ<br />

Suyumuzu<br />

Kirletmeyelim<br />

Çukurova Üniversitesi<br />

hakverdi76@gmail.com<br />

Siz değerli okurlarımıza kasım ayı<br />

sayısında suyun tanımı, özellikleri ve<br />

insan yaşamı için öneminden bahsetmiştim.<br />

Bu ay ki konumuzda ise atık<br />

sulardan bahsedeceğim. Suyun farklı<br />

amaçlarla kullanılması sonucu oluşan<br />

atık suların temizlenmesi, uzaklaştırılması,<br />

endüstri ve şehirlerdeki kullanma<br />

suyunun temini kullanacağı yerlere<br />

göre hazırlanmasına kadar önemli bir<br />

sorundur. İçlerinde suda çözünen tuzların,<br />

asitlerin, bazların yanı sıra; suda<br />

çözünmeyen katılar, sıvılar, süspansiyonlar,<br />

emülsiyonlar ve ayrıca çok çeşitli<br />

türde zararlı bakteriler bulunmaktadır.<br />

Günümüzde büyük sorun haline gelen<br />

atık sulara gelin birlikte göz atalım.<br />

ATIK SULAR<br />

Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar<br />

sonucunda kirlenmiş veya özellikleri<br />

kısmen ya da tamamen değişmiş<br />

sulara atık su denilmektedir. Anayasa<br />

’nın Çevre Kanunu ’na göre ; ‘’ Atık sular<br />

önlemsiz olarak doğaya bırakılamaz.’’<br />

Evsel atık sular; evler, siteler, konutlar,<br />

motel ve oteller gibi yerleşim birimlerindeki<br />

kullanım sonucu oluşan kirli<br />

kanalizasyon sularıdır. Bu sulardaki<br />

en büyük kirlilik yüklerini deterjanlar,<br />

organik maddeler ve yağlar oluşturmaktadır.<br />

Görüldüğü gibi insan sağlığı için<br />

önemli olan suyu yine biz kendi ellerimizle<br />

kirletiyoruz.<br />

Atık Suların Fiziksel Özellikleri<br />

Toplam Katı Madde:<br />

Ortalama olarak evsel atık sular 720<br />

mg/L toplam katı madde içerir. Toplam<br />

katı maddenin yaklaşık 500 mg/L ’si<br />

çözünmüş halde, geri kalanı ise askıda<br />

katı madde durumdadır. Çözünmüş ve<br />

askıdaki katılar sabit ve uçucu halde<br />

olabilir.<br />

Koku:<br />

Atık suda bulunan organik maddelerin<br />

bozulmasıyla oluşan gazlar, kokuya neden<br />

olmaktadır. Yağlar, petrol ve organik<br />

çözücüler de atık suyun kokmasına<br />

neden olur.<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 25


Sıcaklık:<br />

Klorür:<br />

Genellikle atık su sıcaklığı, kış aylarında<br />

hava sıcaklığından daha yüksektir. Yaz<br />

aylarında ise hava sıcaklığından daha<br />

düşüktür.<br />

Renk:<br />

Su renksiz ve kokusuz bir maddedir.<br />

İçilebilir nitelikte bir suyun renksiz olması<br />

gerektiğini biliyoruz. Suyun rengi;<br />

içerisindeki endüstriyel atıklara organik<br />

ve inorganik bir takım eriyiklere bağlı<br />

olarak değişkenlik göstermektedir.<br />

Atık Suların <strong>Kimya</strong>sal Özellikleri<br />

Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı (BOİ):<br />

Atık sudaki organik maddelerin biyokimyasal<br />

oksidasyonu esnasında mikroorganizmalarca<br />

kullanılan çözünmüş<br />

oksijen miktarıdır.<br />

<strong>Kimya</strong>sal Oksijen İhtiyacı (KOİ):<br />

Evsel atık sularda klorürlerin belli<br />

başlı kaynağı insan idrarıdır. Su<br />

sertliğinin yüksek olduğu yörelerde su<br />

yumuşatıcılarının kullanılması ile büyük<br />

miktarda klorür atık suya karışmaktadır.<br />

Alkalinite:<br />

Kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum<br />

gibi elementlerin hidroksit, karbonat<br />

ve bikarbonatların varlığından<br />

veya amonyaktan oluşmaktadır. Atık<br />

sular genelde alkalidir.<br />

Azot(N):<br />

KOİ testi, atık suların organik madde<br />

içeriğini ölçmek amacıyla yapılır. Atık<br />

suyun KOİ ’si, BOİ ’sinden daha yüksektir.<br />

pH:<br />

Atık sudaki hidrojen iyonu yoğunlaşmasının<br />

parametresidir. Atık suyun<br />

pH değeri, biyolojik ve kimyasal arıtma<br />

işlemlerinin belirlenmesinde önemlidir.<br />

İçme suyunun pH değeri 6-8 arasında<br />

deniz suyunun 8, doğal suların 7 ve evsel<br />

atık suyun ise 7- 8 arasındadır.<br />

26<br />

Atık sudaki mikroorganizmalar için bir<br />

besin maddesidir. Azot yeterli olmadığı<br />

durumlarda atık suyun arıtılması için<br />

azot ilavesi gerekebilir. Evsel atık suda<br />

azot biyolojik arıtım için gerekli miktarda<br />

vardır.<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Fosfor(P):<br />

Yine mikroorganizmalar için besin<br />

maddesidir. Alıcı ortama deşarj edilen<br />

arıtılmış atık suda fosfor varsa alıcı ortamda<br />

ötrifikasyona (bitkilerin su içerisinde<br />

anormal çoğalması) sebep olabilir.<br />

Kükürt(S):<br />

Sülfat iyonu, doğal olarak atık suda<br />

mevcuttur. Sülfatlar, kimyasal olarak<br />

aneorobik (oksijensiz) koşullarda bakteriler<br />

tarafından sülfürlere ve hidrojen<br />

sülfüre (H2S) indirgenir. Daha sonra<br />

hidrojen sülfüre (H2S) biyolojik olarak<br />

sülfürik aside oksitlenir.<br />

yaratılır. Evsel atık sularda, ağır metaller<br />

ve zehirli elementler bulunmaz.<br />

Gazlar:<br />

Evsel atık sularda bulunan gazlar; azot,<br />

oksijen, karbondioksit, amonyak ve<br />

metandır. Atık sulardaki oksijen miktarı<br />

mikroorganizmaların oksijen tüketimi<br />

sebebi ile çok düşüktür. Atık suda bulunan<br />

organik maddelerin anaerobik<br />

parçalanmasının yan ürünlerinden biri<br />

metan gazıdır. Bu gaz çabuk alev alan<br />

patlama tehlikesi olan bir gazdır. H2S<br />

gazının ise toksik etkisi çok fazladır.<br />

Atık Suların Biyolojik Özellikleri<br />

Evsel atık sularda bulunan belirgin organizma<br />

grupları; bitkiler, hayvanlar,<br />

fungi, protozoa, virüsler, bakteriler ve<br />

algler gibi mikroorganizmalardır. Evsel<br />

atık sudaki mikroorganizmaların<br />

birçoğu, insanlar ve hayvanlar için hastalık<br />

yapıcı özelliktedir. Koliform bakterileri,<br />

insan atıklarından kaynaklanan<br />

kirlenmenin bir göstergesidir. Algler<br />

de, tat ve koku problemlerine yol açmaktadır.<br />

Atık suyun arıtımı esnasında<br />

organik maddeler, bakteriler aracılığıyla<br />

parçalanmaktadır.<br />

Ağır Metaller Ve Zehirli Bileşikler:<br />

Nikel, kurşun, krom, kadmiyum, çinko,<br />

bakır ve civa gibi ağır metaller ve<br />

oluşturdukları bileşikler mikroorganizmalar<br />

için zehirlidir. Bu nedenler atık<br />

suyun biyolojik arıtımı safhasında sorun<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

27


Aşağıdaki resimlerde evsel ve sanayisel atık suların vermiş olduğu kirliliği<br />

gözlemleyebiliriz.<br />

Resim 1: Sanayi atık sularının vermiş olduğu genel görünüm<br />

28<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Resim 2: Evsel Atık sularının vermiş olduğu genel görünüm<br />

Evet resimlerden de görüldüğü gibi atık su malesef hayatımız için büyük kirlilik ve<br />

büyük risk taşıyor.<br />

Son olarak günümüzde nüfus artış oranının artması ve sanayileşmenin çoğalması<br />

ile birlikte evsel atık su miktarı, gün geçtikçe artmaktadır. Toplu konutlar, askeri<br />

birlikler, turistik tesisler, fabrika ve sanayi kuruluşları yazlık siteler, mezbahaneler,<br />

köy ve belediyeler, sosyal tesisler, okullar ve hastaneler evsel atık su oluşturmaktadır.<br />

Artan atık su kirliliği, günümüz dünyasında küresel ısınmaya neden olmaktadır.<br />

Küresel ısınma ile birlikte su kaynaklarımız azalmaktadır. Yani biz insanlar;<br />

yaşam kaynağımız olan suyu kullanıyoruz, hem de doğaya kirletilmiş olarak geri<br />

veriyoruz. Gelecek nesiller için tehlike oluşturduğumuzun farkında mıyız? Siz<br />

değerli okuyucularımıza sesleniyorum bu hayatta en önemli şey sudur. Bütün canlılar<br />

susuz yaşayamaz. O yüzden kendimiz için, insanlık için gelecek nesil için,<br />

bitki ve hayvanlar için sularımızı kirletmeyelim...<br />

Resimler ve Görsel Kaynak<br />

http://docs.google.com/file/d/0B4zLgEn_GsmqSngtWlhJZzdpekk/edit?pli=1<br />

Su Teknolojisi, Prof.Dr.Hayri Yalçın, Doç.Dr.Metin Gürü, Palme Yayın<br />

https://www.google.com.tr/search?q=at%C4%B1ksu+ar%C4%B1tma+tesisleri&biw=1024&bih=624&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ei=P8KEUunqFMHcswaUvoCIBA&sqi=2&ved=0CAcQ_AUoAQ#q=at%C4%B1k%20su&tbm=isch&-<br />

facrc=0%3Bkirli%20su&imgdii=_&imgrc=<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

29


Abdulhamit AYDIN<br />

BENİ YEMEK<br />

İSTERSEN…<br />

Çukurova Üniversitesi<br />

a.aydin1987@gmail.com<br />

Bu yazıda sizlere meyve ve sebze dünyasından iki tanesini sunarak, içerisinde bulunan<br />

ilginç isimli kimyasallarını ve sağlığımıza olan faydaları etkilerini paylaşmaya<br />

çalışacağım. Tanıtacağım meyveler; elma ve muzdur.<br />

MUZ<br />

30<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Musacae ailesinin üyesi olan muzlar, 3 ile 8 metre arasındaki yüksekteki ağaçlarda<br />

yetişirler. Yüzlerce çeşitleri olmasına rağmen temel olarak iki çeşit muz vardır.<br />

Bunlardan tatlı muz olan (Musa sapienta, Musa nana) ve muz ağacı olan (Musa<br />

paradisiacal) şeklindedir. Normalde her zaman sarı olarak bildiğimiz tatlı muzlar;<br />

olgunlaştıklarında kırmızı, pembe, mor ve siyah renklere de dönüşebilirler. Muz<br />

ağacı çeşidi ise pişirilir ve özünden istifade edilir. Β-Karoten olarak tatlı muzdan<br />

daha fazla değere sahiptir.<br />

Bir adet muzda (118 gram) bulunan besinler ve ortalama günlük değerleri<br />

aşağıdaki tabloda görülmektedir.<br />

Besin Maddesi<br />

Günlük değeri<br />

B6 Vitamini % 21,5<br />

C Vitamini % 17,1<br />

Mangan % 16<br />

Lif % 12,2<br />

Potasyum % 12<br />

Kalori (105) % 5<br />

Kremalı, zengin ve tatlı muzlar; yediden yetmişe herkesin sevdiği bir meyvedir.<br />

Sporseverler de, potasyum açısından zengin olan bu yüksek enerjili meyveyi<br />

beğenmektedirler. Muzlar, en iyi potasyum kaynağı olarak bilinen besin maddelerinden<br />

biridir ve normal kan basıncı ile kalbin işlevi için önemli bir gıda maddesidir.<br />

Bu özelliğinin yanında kemikleri de koruyucu özelliği mevcuttur. Ayrıca,<br />

muzda bulunan diğer bileşikler, proteaz enziminin çalışmasına yardım ederek mide<br />

ülserine karşı koruyucu mukus tabakası oluşturur. Potasyumun yüksek miktarda<br />

bulunmasından dolayı, ishal yollu vücutta kaybedilen elektrolit için dengelemeye<br />

yardımcı olur ve ishali durdurucu özelliği vardır. Pektin ve dayanıklı nişasta içermesinden<br />

dolayı sindirim sistemine de faydası vardır.<br />

ELMA<br />

Elmalar çıtırdayan; kırmızı, sarı<br />

ve yeşil rengiyle yemesine doyum<br />

olmayan lezzetli bir meyvedir.<br />

Elmalar, aslında ilginç olmasına<br />

karşın gül ailesinin üyesi bir gıda<br />

ürünüdür. Çeşitleri olarak altın ve<br />

kızıl lezzetli elmalar, Pippins ve<br />

Granny Smith, Brauburn ve Fuji<br />

sıralanabilir.<br />

Bir adet elmada (182 gram)<br />

besinler ve ortalama gündelik<br />

değerleri aşağıdaki tabloda<br />

görülmektedir.<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

31


Besin Maddesi<br />

Günlük değeri<br />

Resimler ve Görsel Kaynak<br />

Lif % 17<br />

C vitamini % 13,9<br />

Kalori (94) % 5<br />

Elmalar için şaşırtıcı noktalardan biri,<br />

içerisinde bol miktarda polifenoller<br />

bulunmasıdır. Flavonoller açısından<br />

kersetin elma içerisinde bulunan birincil<br />

besin gıda maddelerinden biridir.<br />

Kaempferol ve mirisetin elmanın diğer<br />

önemli flavonollerindendir. Klorojenik<br />

asit, elmadaki birincil fenolik asitlerdendir<br />

ve elma içerisinde bolca bulunmaktadır.<br />

Elmanın kızıllığı ise, bolca<br />

bulunan antosiyanin maddesinden kaynaklanmaktadır.<br />

Kateksin polifenoller<br />

açısından ise elmada en fazla epikateksin<br />

besin maddesi bulunur. Floridzin<br />

flavonoidi (kanamaya karşı kullanabilen<br />

madde grupları) yaklaşık % 98 oranında<br />

elma tohumunda bulunmaktadır.<br />

Elmanın faydalarını sıralayacak olursak;<br />

•Antioksidan faydalı özelliği sayesinde<br />

akciğer kanseri riskini azaltır.<br />

•Elma alımıyla beraber toplam kolesterol<br />

ve LDL-kolesterol seviyesinde düşmeler<br />

yaşanır.<br />

•Glukoz absorbsiyonunu azaltarak<br />

vücuttaki karbohidrat sindirimini<br />

kolaylaştırır.<br />

•Pankreasta bulunan insulin hormonun<br />

dengesinin ayarlanmasına yardımcı olur.<br />

•Astım hastalığına yakalanma riskini en<br />

az düzeye düşürür.<br />

•Yaşlıların korkulu rüyalı hastalıklarından<br />

biri olan Alzheimer’den korunmak<br />

için de elma tüketilmesi önerilmektedir.<br />

•http://www.whfoods.com/genpage.<br />

php?dbid=15&tname=foodspice<br />

•Auclair S, Chironi G, Milenkovic D<br />

et al. The regular consumption of a<br />

polyphenol-rich apple does not influence<br />

endothelial function: a randomised<br />

double-blind trial in hypercholesterolemic<br />

adults. Eur J Clin Nutr. 2010 Aug<br />

4. [Epub ahead of print]. 2010.<br />

•Barbosa AC, Pinto MD, Sarkar D et al.<br />

Varietal Influences on Antihyperglycemia<br />

Properties of Freshly Harvested<br />

Apples Using In Vitro Assay Models. J<br />

Med Food. 2010 Sep 27. [Epub ahead of<br />

print]. 2010.<br />

•Bazzano LA, He J, Ogden LG, Loria<br />

CM, Whelton PK. Dietary fiber intake<br />

and reduced risk of coronary heart disease<br />

in US men and women: the National<br />

Health and Nutrition Examination<br />

Survey I Epidemiologic Follow-up<br />

Study. Arch Intern Med. 2003 Sep<br />

8;163(16):1897-904. 2003.<br />

•Boyer J and Liu RH. Apple phytochemicals<br />

and their health benefits.<br />

Nutr J. 2004 May 12;3(1):5. 2004.<br />

PMID:15140261.<br />

•Carrasco-Pozo C, Gotteland M and<br />

Speisky H. Protection by apple peel<br />

polyphenols against indometacin-induced<br />

oxidative stress, mitochondrial<br />

damage and cytotoxicity in Caco-2 cells.<br />

J Pharm Pharmacol. 2010 Jul;62(7):943-<br />

50. 2010.<br />

•Cho E, Seddon JM, Rosner B, Willett<br />

WC, Hankinson SE. Prospective<br />

study of intake of fruits, vegetables,<br />

vitamins, and carotenoids and risk of<br />

age-related maculopathy. Arch Ophthalmol.<br />

2004 Jun;122(6):883-92. 2004.<br />

PMID:15197064.<br />

32<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


•Consumers Union of United States, Inc. Do you know what you’re eating? An<br />

analysis of US government data on pesticide residues in foods. Consumers Union<br />

of United States, Inc. Edward Groth III, PhD, Project Director, Charles M. Benbrook,<br />

PhD, Consultant, Public Service Projects Department, Technical Division. Feb<br />

1999. 1999.<br />

•Cutler GJ, Nettleton JA, Ross JA et al. Dietary flavonoid intake and risk of cancer<br />

in postmenopausal women: The Iowa Women’s Health Study. Int J Cancer. 2008<br />

August 1; 123(3): 664–671. 2008.<br />

•Dai Q, Borenstein AR, Wu Y, Jackson JC, Larson EB. Fruit and vegetable juices<br />

and Alzheimer’s disease: the Kame Project. Am J Med. 2006 Sep;119(9):751-9.<br />

2006. PMID:16945610.<br />

•Davis PA, Polagruto JA, Valacchi G, Phung A, Soucek K, Keen CL, Gershwin ME.<br />

Effect of apple extracts on NF-kappaB activation in human umbilical vein endothelial<br />

cells. Exp Biol Med(Maywood). 2006 May;231(5):594-8. 2006. PMID:16636308.<br />

•Flood-Obbagy JE and Rolls BJ. The effect of fruit in different forms on energy<br />

intake and satiety at a meal. Appetite. 2009 April; 52(2): 416–422. 2009.<br />

•Graziani G, D’Argenio G, Tuccillo C et al. Apple polyphenol extracts prevent<br />

damage to human gastric epithelial cells in vitro and to rat gastric mucosa in vivo.<br />

2005 February; 54(2): 193-200. doi: 10.1136/gut.2004.046292. 2005.<br />

•http://www.whfoods.com/genpage.php?tname=foodspice&dbid=7<br />

•Ensminger AH, Esminger M. K. J. e. al. Food for Health: A Nutrition Encyclopedia.<br />

Clovis, California: Pegus Press; 1986. 1986. PMID:15210.<br />

•Hills BA, Kirwood CA. Surfactant approach to the gastric mucosal barrier: Protection<br />

of rats by banana even when acidified. Gastroenterology 1989;97:294-303.<br />

1989.<br />

•Rabbani GH, Teka T, Saha SK, Zaman B, Majid N, Khatun M, Wahed MA, Fuchs<br />

GJ. Green banana and pectin improve small intestinal permeability and reduce<br />

fluid loss in Bangladeshi children with persistent diarrhea. Dig Dis Sci. 2004<br />

Mar;49(3):475-84. 2004. PMID:15139502.<br />

•Rao NM. Protease inhibitors from ripened and unripened bananas. Biochem Int<br />

1991 May;24(1):13-22. 1991.<br />

•Rashidkhani B, Lindblad P, Wolk A. Fruits, vegetables and risk of renal cell<br />

carcinoma: a prospective study of Swedish women. Int J Cancer. 2005 Jan<br />

20;113(3):451-5. 2005. PMID:15455348.<br />

•Sanchez-Monge R, Blanco C, Diaz-Perales A, et al. Isolation and characterization<br />

of major banana allergens: identification as fruit class I chitinases. Clin Exp Allergy<br />

1999 May;29(5):673-80. 1999.<br />

•Sellmeyer DE, Schloetter DE, Schloetter M et al. Potassium citrate prevents urine<br />

calcium excretion and bone resorption induced by a high sodium chloride diet. J<br />

Clin Endo Metab 2002;87(5):2008-12. 2002.<br />

•Wood, Rebecca. The Whole Foods Encyclopedia. New York, NY: Prentice-Hall<br />

Press; 1988. 1988. PMID:15220.<br />

•http://www.sanalrisk.com/wp-content/uploads/Elaman%C4%B1n-Faydalar%C4%B1.jpg<br />

•http://www.gonlumungulu.com/modules/Resim_Galerisi/resimler/muz_muz_Resimleri.jpg<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

33


Yavuz Selim KART<br />

Proses Akım<br />

Şeması Çizimi<br />

için Flosheet<br />

Cumhuriyet Üniversitesi<br />

kim_muhselim@hotmail.com<br />

Kullanımı<br />

Tasarım yaparken çizim programlarına, büyük ihtiyaç duyuluyor. Bunun için<br />

birçok program mevcut ve yeri geldikçe birçoğunu üslubumca sizlere anlatmaya<br />

gayret edeceğim. Bu ay anlatacağım çizim programımızın ismi “Flosheet” olarak<br />

geçiyor. Kimin yaptığını bilmediğimiz bu program, oldukça güçlü yönlere sahiptir.<br />

İlk önce programımızı şöyle bir tanıyalım. Programımızı kurmaya gerek duymadan,<br />

program içinde bulunan Flosheet ikonununa tıklayarak kolayca çalıştırabiliriz.<br />

Program açıldığında ise şöyle bir sayfa ekranımıza geliyor.<br />

34<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Yukarıdaki resimde, şekilleri çizeceğimiz alanı ve araç kutularını görmekteyiz.<br />

Akım şemamızı burada oluşturacağız. Bu resim içindeki araç kutularını, iyice irdeleyelim.<br />

Bu işlemi yaparken de aşağıdaki resim üzerinden anlatalım.<br />

Resimde her bir kısım, ayrıntılı olarak gözükmektedir. Programımız içerik olarak<br />

ise şu kısımlardan oluşmaktadır.<br />

1-) Proses Ekipmanları<br />

2-) Yardımcı Ekipmanlar<br />

3-) Vana ve Boru Teçhizatı<br />

4-) Analog Kontrol<br />

5-) Dijital Kontrol<br />

6-) Ekleme ve bölüm içeriklerini ayarlayabileceğiniz kısım<br />

7-) P ve I Diyagram<br />

8-) Analog Sistem<br />

9-) Dijital Sistem<br />

Bu bölümün içeriğinden bir seçim yapacaksınız ve yan tarafında bulunan “Equipment”<br />

kısmından ise seçtiğiniz kısımları görebilirsiniz. Zaten “Layer”dan seçtikten<br />

sonra, “Şema Seçme Alanı”nda da seçilen kısımlar ve şekiller ayrıntılı olarak<br />

gözüküyor. “Text” kısmında, yazacağınız yazıların şekillerini ve büyüklüklerini<br />

ayarlayabilirsiniz. “Page” kısmında ise, çizdiğiniz şekile yakınlaşabilir ve uzaklaşabilirsiniz.<br />

“Page”in yanındaki araç kutumuzda ise “Options” kısmı bulunmaktadır.<br />

Burada da çizim şemamız noktalı mı olsun renkli bir sayfamız mı olsun vb. gibi<br />

tercihlerimizi ve daha birçok şeyi isteğimiz doğrultusunda ayarlayabiliriz.<br />

Şimdi, bu programda hangi ekipmanlar var ona bir göz atalım.Ben sadece 2 temel<br />

ekipmanı göstereceğim. Diğerleri, sadece eklenti tarzı ufak şeylerdir. Temel ekipmanlar,<br />

“Proses Ekipmanları” ve Yardımcı Ekipmanlar” olarak ikiye ayrılır.<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

35


“Proses Ekipmanları” yukarıdaki şekildeki gibidir.<br />

36<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


“Yardımcı Ekipmanlar” kısmında ise aşağıdaki kısımlar bulunmaktadır.<br />

Kısımları tanıdığımıza göre artık nasıl şekil çizilir onu öğrenelim. Şekilleri seçtikten<br />

sonra, boş alan üzerine tıklayarak şekillerimizi çiziyoruz. Şema alanında<br />

görülen kalem işareti ile şekillerimizi birleştiriyoruz. Şeklin hangi yöne gittiğini<br />

belirtmek için kalem şeklinin altındaki işareti kullanıyoruz. Yönünü ise şemanın<br />

üzerinde bulunan aşağı-yukarı ve sağ-sol işaretleri ile belirliyoruz.Bu yön işlemini<br />

şemalarda da kullanarak yön tayin edebiliriz. Silmek için ise şekil üzerine gelip<br />

sağa tıklamanız yeterlidir.<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

37


Bu, örnek olması açısından çizdiğim basit bir şekildir. Basit gibi görünebilir; ancak<br />

ayrıntılı ve dikkatli çizerseniz oldukça sağlam şekiller çıkar. Çizdiğimiz şekilleri<br />

ise resim şeklinde kaydetme olanağımız yok; ama şekilleri “Print Screen” şeklinde<br />

kaydedebilirsiniz. Bu şekilde kayıt, tasarımda kullanırken gereklidir. Ancak şekli<br />

daha sonra düzenlemek istiyorsanız, “File-Save-Kayıt edeceğiniz yeri seçin” adımlarını<br />

izledikten sonra da kaydedebilirsiniz.<br />

Bu aylık anlatacaklarım bu kadar sevgilerimle…<br />

Kaynaklar<br />

Resimleri ve yazıyı hiçbir yerden yararlanmadan sadece programı kullanarak elde<br />

ettim.<br />

38<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

Yararlı Siteler<br />

Google’a <strong>Kimya</strong> yazdığımızda karşımıza çıkan yararlı bir<br />

site .Sitede neler var şöyle bir inceleyelim. Ocak 2013’ten<br />

beri her ay kimyayla ilgili güncel bilgiler vermekte olan<br />

güzel bir site. Sitede ayrıca kimyayla ilgili makaleler, yapılan<br />

araştırmalarla ilgili yazılar, önemli kimya haberleri ve ev<br />

ortamında yapılabilecek çeşitli deneylerin videoları da yer<br />

almaktadır. Kesinlikle ilginizi çekecek , bilginize bilgi katacak<br />

bir site incelemenizi tavsiye ediyorum<br />

http://www.altustkimya.com<br />

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi <strong>Kimya</strong> Bölümü sitesi.<br />

Siteyi ilk açtığımızda bölüm sitesi gibi gözükmesine rağmen<br />

içindeki kimya ile ilgili ders notları öğrenci arkadaşlarımız<br />

için çok iyi bir kaynak.Sitede neler var bir bakalım.Laboratuvar<br />

el kitapları, Laboratuvar dersleri için kaynak<br />

dökümanlar, teorik dersler için dökümanlar ve genel<br />

kimya, analitik kimya,endüstriyel kimya dersleri için soru<br />

bankaları mevcuttur. Bunun yanı sıra kimyagerlik mesleği<br />

ile ilgili faydalı sitelere de yer verilmiş. Not sıkıntısı olan<br />

arkadaşlara öneriyorum.<br />

http://kimya.bilecik.edu.tr<br />

Bu ay anlatacağım son web sitesi ise daha çok kimya<br />

mühendisi olan veya kimya mühendisliği okumakta olan<br />

arkadaşlarımızın yararlanabileceği bir site.Bu sitede neler<br />

var şöyle bir göz gezdirelim.Siteyi ilk açtığımızda karşımıza<br />

forum sayfası,kimya mühendisleri için yararlı dökümanlar,<br />

kimya ile ilgili makaleler,son dakika kimya haberleri çıktığını<br />

görmekteyiz.Ayrıca sitede birçok kongre,seminer ve<br />

etkinlik haberlerini içeren duyuru bölümü de yer almaktadır.<br />

İyi incelemeler diliyorum.<br />

http://taner.balikesir.edu.tr/dersler.php<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

39


İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Kimya</strong> Bulmacasi<br />

1 2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

Soldan Saga<br />

1. 02-2 iyonunu oksit bilesiktir.<br />

3. Atomun çekirdeginde bulunan ve kütlesi yaklasik 1 akb<br />

olan yüksüz tanecik.<br />

4. Atomun çekirdeginde bulunan kütlesi 1 akb'lik +1 yüklü<br />

atom alti parçaciklari.<br />

5. Degismeyen madde miktari.<br />

7. Karisimi olusturan maddeleri fiziksel yöntemlerle<br />

ayristirma.<br />

8. Çözeltide çözünmüs olan göreceli madde miktardir.Düsük<br />

konsantrasyonlu çözeltilere seyreklik yüksek<br />

konsantrasyonlu çözeltilere de derisik çözelti denir.<br />

9. Bir sivinin buhar basincinin ortam basincina esit olmasi.<br />

Yukaridan Asagiya<br />

2. <strong>Kimya</strong>sal reaksiyondaki giren maddelerle, ürünler<br />

arasindaki iliski.<br />

6. Termal iliski içindeki maddeler arasinda meydana gelen isi<br />

akisini tanimlayan fiziksel özellik.<br />

7. Bir elementin tüm kimyasal özelliklerini gösteren en<br />

küçük parçasidir.<br />

40<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

Geçen Ayın Çözümü<br />

<strong>Kimya</strong> Bulmacasi<br />

3<br />

S<br />

1<br />

K<br />

A<br />

2<br />

H<br />

T O 4 K I Y O M E T R I<br />

Y A D<br />

O L R<br />

N K 5 M I N E R A L<br />

8<br />

K<br />

10<br />

H<br />

O<br />

J<br />

E<br />

6 H<br />

7<br />

B<br />

O N S A N T R A S Y O N<br />

C<br />

I<br />

M<br />

9<br />

B<br />

R<br />

O<br />

M<br />

T<br />

I L E S I K<br />

i Z L A N D i R i C i<br />

T<br />

E<br />

Soldan Saga<br />

3. <strong>Kimya</strong>sal reaksiyondaki giren maddelerle, ürünler<br />

arasindaki iliski. [STOKIYOMETRI]<br />

5. Belli bir formülü olan dogada saf halde bulunan metal<br />

bilesigi. [MINERAL]<br />

8. Çözeltide çözünmüs olan göreceli madde<br />

miktardir.Düsük konsantrasyonlu çözeltilere seyreklik<br />

yüksek konsantrasyonlu çözeltilere de derisik çözelti<br />

denir. [KONSANTRASYON]<br />

9. Iki ya da daha fazla cins elementin belirli oranlarda<br />

birlesmesinden olusan saf madde.<br />

[BILESIK]<br />

10. Elektron, proton ve alfa parçacigi gibi yüklü<br />

parçaciklara çok yüksek kinetik enerji kazandiran alet.<br />

[HiZLANDiRiCi]<br />

Yukaridan Asagiya<br />

1. Pozitif (+) yüklü iyon [KATYON]<br />

2. Kristal yapisinda belirli miktarlarda su molekülü içeren<br />

bilesiklerdir. [HIDRAT]<br />

4. Filiz yapan 6A grubu elementleri [KALKOJEN]<br />

6. Maddenin uzayda kapladigi bosluk. [HACIM]<br />

7. Açik hava basincini ölçmek için kullanilan düzenek.<br />

[BAROMETRE]<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

41


İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

Bende Yazmak İstiyorum<br />

Dergide bende yazmak istiyorum benim de<br />

yazılarım olsun diyorsanız.<br />

***Yazacağınız konuyu belirleyin. (<strong>Kimya</strong> içeriği olan herhangi bir konu olabilir) Örnek: Polimerden<br />

ya da organikten bir konu ya da sanayide gördüğünüz bir şey ile ilgili bir konu. Kendi cümleleriniz<br />

ile olması şart. Alıntı alıyorsanız kesinlikle kaynak belirtmelisiniz.<br />

***Konuda kullanılan resimlerin kaynakları belirtilmeli.<br />

***Yazılar kesinlikle facebook üzerinden bizlere gönderilmemeli. Çünkü bu oldukça işimizi zorlaştırıyor.<br />

Yazılar inovatifkimyadergisi@gmail.com adresine gönderilmeli.<br />

***Dergi editörlerimiz olan<br />

Ayşe Emir, Caner Kavraz,Gültekin Özdemir,Ebru Çetinkaya<br />

arkadaşlarımıza ulaşması gerekmektedir.<br />

***Yazıları gönderdikten sonra kendiniz ile ilgili bilgileri de mail ile bize göndermelisiniz. Yoksa<br />

yazınız yayınlanmayacaktır.<br />

***Ad Soyad<br />

Ulaşılabilecek Mail Adresi(Hızlı ulaşılabilecek sık kullanılan bir mail olmalı)<br />

Bitirdiğiniz ya da okumakta olduğunuz Üniversite İsmi<br />

Dergiye koyabileceğimiz türden bir profil resminiz.<br />

***Ocak 2014 ayı sayısı için yazılarınızın son teslim tarihi. 20 Aralık 2013 dür.<br />

Her ayın son yazım tarihi 20. de bitecektir. 20. den sonra göndereceğiniz yazılar<br />

Bir sonraki ay yayınlanacaktır.<br />

***Ve son olarak kopyala-yapıştır ile yazıyı ben yazdım gönderiyorum derseniz yazınız kesinlikle<br />

yayınlanmaz. Bu şekilde yazı olmaz. Böyle uyanıklık yapıp kolaya kaçmak fark edilmeyecek bir şey<br />

değil. Sonuçta yazılarınızı okunuyor araştırılıyor. Bir şeylere emek verip orjinal şeyler çıkarırsanız<br />

rağbet görürsünüz. Lütfen bu konulara dikkat edelim.<br />

***Yazılarınızı word dosyası halinde maile atacaksınız. Resimleriniz varsa da konu içinde aralarda<br />

en az bir tane resim olsun. Fikir düşünce tarzı kimya sektöründe sorun yazıları çözüm yazılarında<br />

olmayabilir ama diğer konularda en az bir tane olmalı çünkü görsellik yazıya çok şey katıyor.<br />

***Şimdilik aklımıza gelenler bunlar sorun olursa eklemeler-çıkarmalar yaparız.<br />

***<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> gönderdiğiniz yazıların yayınlanıp yayınlanmaması hakkını elinde tutar.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!