12.03.2017 Views

HOTEL GAZETESİ - MART 2 SAYI 2017 -

www.hotelgazetesi.com TURİZM - OTELCİLİK - TATİL - ETKİNLİK - KÜLTÜR - SANAT Sektörün önde gelenleri toplumsal olaylara duyarlı olunca, biz de bu duyarlılığı görmezden gelemezdik. Dolayısıyla gazetemizin hazırlıkları aşamasında yaşanan Dünya Kadınlar Günü etkinliklerine de katkıda bulunmak istedik, hem sektörün yöneticilerinin bu konudaki görüşlerine yer verdik, hem de bu konudaki etkinlikleri sayfalarımıza taşıdık. 2. sayımızın ana konusunu Turizmde Çıkış Yolu Çalıştayı oluşturdu. Çünkü kriz hala etkisini sürdürüyor. Ancak bir yandan da fuarlar, toplantılar, organizasyonlar devam ediyor. Yani güzel şeyler de olmuyor değil. Son dakikada ortaya çıkan Nicole Kidman haberi de bunun en güzel örneği. Nisan ayında daha güzel haberlerde buluşmak ümidiyle…

www.hotelgazetesi.com TURİZM - OTELCİLİK - TATİL - ETKİNLİK - KÜLTÜR - SANAT
Sektörün önde gelenleri toplumsal olaylara duyarlı olunca, biz de bu duyarlılığı görmezden gelemezdik. Dolayısıyla gazetemizin hazırlıkları aşamasında yaşanan Dünya Kadınlar Günü etkinliklerine de katkıda bulunmak istedik, hem sektörün yöneticilerinin bu konudaki görüşlerine yer verdik, hem de bu konudaki etkinlikleri sayfalarımıza taşıdık.
2. sayımızın ana konusunu Turizmde Çıkış Yolu Çalıştayı oluşturdu. Çünkü kriz hala etkisini sürdürüyor. Ancak bir yandan da fuarlar, toplantılar, organizasyonlar devam ediyor. Yani güzel şeyler de olmuyor değil. Son dakikada ortaya çıkan Nicole Kidman haberi de bunun en güzel örneği.
Nisan ayında daha güzel haberlerde buluşmak ümidiyle…

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

11 yeni arayıslar<br />

Sayı: 1 Yıl: 1 / Mart <strong>2017</strong><br />

www.hotelgazetesi.com<br />

FARUK PEKİN<br />

ÇÖZÜM,<br />

KÜLTÜR TURİZMİ<br />

FEST Travel CEO’su Faruk Pekin,<br />

Türkiye’de turizmin krizden<br />

çıkması için yeniden kültür<br />

turizminin ön plana geçirilmesi<br />

gerektiğini ifade etti. Pekin,<br />

buna ek olarak turizmin karlı,<br />

sürdürülebilir ve sorumlu olmak<br />

zorunda olduğunu belirterek,<br />

“Öncelikle turizmin başarısı insan<br />

sayısı üzerinden değil gelen<br />

kişinin harcadığı para ile ölçülmelidir.<br />

Türkiye Cumhuriyeti’nin<br />

kurulmasından 1991 Körfez<br />

krizine kadar Türkiye’de turizmin<br />

lokomotifi kültür turizm idi. Kültür<br />

turizmi hem geçmişi hem de<br />

bugünü kapsamaktadır. Türkiye<br />

kültürel geziler açısından oldukça<br />

zengindir. Eğer Kültür turizmine<br />

ağırlık verilirse terör gibi etkenler<br />

turizmi daha az etkiler” dedi.<br />

En önemli sorunun, turizmi hala<br />

deniz-güneş-kum tatili olarak<br />

gören, bunlardan mahrum ancak<br />

turizmi gelişmiş ülkelerin<br />

(İskandinav Ülkeleri gibi) farkında<br />

olmayanların çokluğuna dikkat<br />

çekerek, “Kültür turizmi deniz,<br />

güneş ve kumun dışında her şeyi<br />

kapsamaktadır. 1991’den sonra<br />

Türkiye’de turizm, deniz, güneş<br />

ve kum turizmine kaymıştır<br />

ve görece üstün olduğu alandan<br />

çekilmiştir. Elinizde hangi<br />

benzersiz ürün varsa onu<br />

pazarlamalısınız. Körfez krizinden<br />

bu yana kültür turizminde<br />

bir ilerleme yok, yerinde sayıyor.<br />

Kültür turizminde az insan gelmesine<br />

rağmen iyi para bırakır<br />

fakat bu karlı alan artık terk ediliyor.<br />

Türkiye’ye 35 – 40 milyon turist<br />

gelmek zorunda değil. Kültür<br />

Turizmi şu anda dünyada yükselen<br />

değerdir. Kültür turisti bugün<br />

yaşadığımız gibi krizlerden etkilenmez.<br />

Türkiye’deki tarihsel<br />

ve kültürel değerler topluca<br />

bakıldığında dünyanın hiç bir yerinde<br />

yoktur. Türkiye bu mukayeseli<br />

üstünlüğünü kullanmalıdır.<br />

Uzun vadeli planlar yapılmalı, kültür<br />

turizmi ön plana çıkartılmalı,<br />

ucuz ülke imajı “kültür ülkesi”<br />

imajına dönüştürülmelidir. İç<br />

ve dış turizmi beraber düşünüp<br />

beraber planlamak zorundayız”<br />

şeklinde konuştu.<br />

FİRUZ BAĞLIKAYA<br />

GÜVENLIK SORUNU OLAN<br />

YERDE TURİZM OLMAZ<br />

DETUR’un CEO’su Firuz Bağlıkaya, konuşmasının<br />

başında önceki konuşmalardan aldığı önemli<br />

notları paylaştı. Özellikle kitle turizminin bittiği<br />

yönündeki sözlerin gerçeği yansıtmadığına<br />

değindi. Ayrıca tek başına kültür turizminin<br />

güçlendirilmesinin turizmin gelişimine çözüm<br />

olamayacağını düşündüğünü dile getirdi.<br />

Bağlıkaya, güvenlik sorunun altını çizerek, “Ülkenin<br />

sorunu güvenlik zafiyetidir. Güvenlik sorunu<br />

olan yerde turizm olmaz. Bu gelişmelere<br />

bağlı olarak maalesef Türkiye rezervasyonları<br />

NİZAMETTİN ŞEN<br />

ÇÖZÜM, FABRİKA<br />

AYARLARINA<br />

DÖNMEK<br />

Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV)<br />

Başkanı Nizamettin Şen,<br />

konuşmasına başlarken<br />

Türkiye’nin öncelikle yapması<br />

gerekenin Cumhuriyet ilkelerine<br />

geri dönmek olduğunu söyledi.<br />

Buna ek olarak, Türkiye’nin<br />

zedelenen imajının önemli bir<br />

sorun olduğunun altını çizdi.<br />

Şen, “Türkiye’de turizmi yöneten devlettir. Çözümü sadece devletten<br />

bekliyorsak daha çok bekleriz. Bunu değiştirmek için artık<br />

masaya yumruğumuzu vurmalıyız. Eteğimizdeki taşları dökmemiz<br />

gerekmektedir. Bu kadar çok otel yapılması yatırımcıların suçu değil,<br />

devletin hatasıdır. Devletin bunu planlanması gerekiyordu. Turizmciler<br />

olarak bizim devlet yetkililerini etkileyen politikalar üretmemiz<br />

gerekir. Yurtdışı vergilerine benzer, destinasyon bazında vergiler<br />

alarak; reklam, tanım ve imaj çalışmaları finanse edilebilir” dedi. Şen<br />

konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:<br />

“Turizm politikalarında sürekliliğe ihtiyacımız vardır. Fakat, 2007’de<br />

“Turizm Stratejisi 2023 Eylem Planı” yazıldıktan sonra 16 bakan değişti,<br />

bu da her politikanın sürekli revize edilmesine neden oldu. Artık<br />

daha farklı bir stratejiye geçilmesi gerekiyor. Turizm bir bütündür,<br />

yapıtaşlarını birbirinden ayıramazsınız.”<br />

CANER ŞAKA<br />

ROTASI<br />

OLMAYAN<br />

GEMIYE<br />

YARDIMCI<br />

OLACAK RÜZGAR<br />

YOKTUR<br />

Caner Şaka “Türk turizmi çok<br />

farklı olumsuzluklar altında<br />

fakat biz biliyoruz ki 21. yüzyıl<br />

denizler yüzyılı olacak. OECD’nin<br />

hazırlayıp yayınladığı raporda da görebiliyoruz. Türkiye bu yarışta<br />

yeralmalıydı” dedi. Şaka, “Gelecekte Ege hala deniz turizmi için önemli<br />

bir bölge olmaya devam edecek, Karadeniz’de çok az gelişme olacak.<br />

2030 yılı tahminleri gösteriyor ki Dünya’da önemli bir gelir artışı<br />

bekleniyor. Türkiye buna hazırlanmalı, rekabet edebilir hale gelmeli.<br />

Çünkü bunu sağlayacak potansiyel mevcut.<br />

Ancak hükümetin ve bir kısım kamuoyunun sadece deniz turizmi değil<br />

genel olarak turizme bakış açısı çok farklı. Dün İstanbul Büyükşehir<br />

Belediyesinin dağıttığı bir yerel gazetede İstanbul’a ziyaretçi sayısının<br />

5 kat arttığı haberi yayınlanmış. Gerçekler ve rakamlar çok fazla dikkate<br />

alınmıyor” dedi.<br />

her yıl azalmaktadır, sektör can çekişmektedir”<br />

açıklamasında bulundu.<br />

Bağlıkaya sözlerine şöyle devam etti; “Kitle turizminin<br />

bittiği ileri sürülüyor fakat kitle turizmi yapan<br />

şirketler zarar etmiyor. Hiçbir turizm şekli bizim<br />

için birbirinin alternatifi değil. Bireysel pazarlama ve<br />

teknoloji turizme darbe vurdu deniliyor. Ama dünyada<br />

turizm hareketi büyüyor.<br />

Kitle turizmi yapan şirketler de küçülmüyor. TUİ ve<br />

Thomas Cook kapasitesini her yıl artırıyor çünkü kitle<br />

turizmi bitmiyor sadece şekil değiştiriyor. Kültür<br />

turizmine gelen daha çok para harcıyor deniyor.<br />

Fakat kültür turizmine gelen her yıl düzenli olarak<br />

gelmemektedir. Turizm şekilleri birbirlerine rakip<br />

değildir. Turizm kuruluşlarının birbirlerine kenetlenmesi<br />

ve ortak zeminde buluşması gerekiyor” dedi.<br />

HAYRI İÇLİ<br />

EN BÜYÜK<br />

PROBLEM PLANSIZ<br />

YATIRIMLAR<br />

Uzun yıllardır sektörün çeşitli<br />

alanlarında görev yapmış biri<br />

olarak, bugün yaşadığımız<br />

krizin benzeri olmadığını vurgulayan<br />

İçli, 2016 yılı sonunda<br />

1600 kişiyi işten çıkarmış<br />

biri olarak en kötü zamanları<br />

geçirdiğimizi vurguladı. “Kültür<br />

turizminin gelişmesi için yatırım<br />

yapılmalıdır fakat kültür turizminden büyük bir artış beklemek gerçekçi<br />

değildir. Türkiye’nin geçmişte tercih yapması gerekiyordu ve kitle<br />

turizmini ön plana çıkardı” dedi.<br />

Yurtdışından bir örnekle devam eden İçli, “Bu gün bizim yaşadıklarımızı<br />

İspanya 1960’larda yaşamıştır. İspanya’das kültür turizmine eğildiler<br />

fakat bizden farklı bir strateji izlediler. İspanya yetkilileri İngiliz ve<br />

Fransızlarla, muhtemel müşterileri ile görüşerek kendilerinden<br />

ne beklediklerini araştırdılar ve ona göre yatırım yaptılar. İspanya<br />

yatırımlarını müşterilerine danışarak yaptı hatta finansmanlarını onlardan<br />

sağladılar” dedi.<br />

Ülkemizdeki sorunların kaynağına dikkat çeken açıklamalarında<br />

önemli noktaların altını çizerek konuşmasını tamamladı; “Bizim<br />

yaşadığımız en büyük problem plansız yatırımlardır. Biz hiçbir stratejik<br />

karar almadan yatırım yaptığımız için kapasitelerimiz kontrolsüzce<br />

artarken fiyatlarımız da düşmeye başladı. Üstelik bu durum bütün<br />

bölgelerde yaşandı. Turizmin bugün içinde bulunduğu kriz sadece<br />

Ruslarla yaşanan uçak krizi olamaz. İçinde yaşadığımız sorunun temelinde<br />

stratejisiz ve plansız turizm yatırımları vardır. “<br />

İHSAN TÜRKUS<br />

TURAD tarafından düzenlenen<br />

“Turizmde çıkış yolu” konulu çalıştay<br />

gerçekten anlamlı ve verimli geçti..<br />

Sektörün birçok paydaşının katıldığı<br />

toplantıda, ilk defa krizin temel<br />

sebebinin “siyasi” olduğunun<br />

vurgulanması ve yapılan siyasi<br />

yanlışların, hassas bir sektör olan<br />

turizmi ağır yaraladığı konusundaki<br />

fikir birliği önemliydi...<br />

Deneyimli gazeteci Hasan Aksay’ dan gerçekçi bir Rusya analizi<br />

dinledik...Rusya pazarında temkinli olmamızı önerdi sayın Aksay...<br />

Genelde 2016 daki kayıplar yetkili ağızlardan dile getirildi.. <strong>2017</strong><br />

için ise pembe tablolar çizilmedi kuşkusuz..<br />

En büyük kayıpları yaşadığımız Batıda tanıtım sorunu değil,<br />

güvenlik sorunu yaşadığımız vurgulandı...<br />

Bir an evvel Cumhuriyet değerlerine geri dönülmesi, demokrasi,<br />

insan hak ve özgürlüklerinin, hukuğun egemen olması halinde,<br />

bu krizin daha kısa sürede<br />

atlatılabileceği konusu , genel kabul gören görüştü..<br />

Turizmcilerin sık sık böyle toplantılarda bir araya gelip,<br />

seslerini duyurması çok büyük önem taşıyor...<br />

Turad’ a teşekkür ediyoruz...

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!