Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Editör<br />
İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli’ni seçtik<br />
Bu sayımızda turizm sektörünün ilgisini<br />
çekeceğini düşündüğümüz özel bir dosya<br />
konusu ile karşınızdayız. <strong>Hotel</strong> restaurant & hitech<br />
dergisi olarak İstanbul’un En İyi 5 SPA &<br />
Welness Oteli’ni sizler için seçtik, görüntüledik.<br />
Bu çalışmamızda dergimizin 20 yıllık sektör<br />
tecrübesi ve uzman yayıncılık anlayışı en güçlü<br />
destekçimiz; SPA & Welness olgusunu en<br />
üst seviyede tutan hijyen, misafir karşılama<br />
ve uğurlama, eğitimli personel, kaliteli ürün<br />
tedariki ve doğru atmosfer konumlandırması<br />
kriterleri ana yüklenicilerimiz oldu.<br />
Bu kapsamda konuya ilişkin uzman<br />
görüşlerinin yanı sıra sektörün önde gelen<br />
üretici firmalarının inovatif çalışmalarına,<br />
trendlere yön veren yepyeni ürün, ekipman ve<br />
sistemlerini de inceleme fırsatı bulabileceksiniz.<br />
Dergimizin bu ayki iş’te kadın konuğu Robinson<br />
Club Sarıgerme Park Tatil Köyü’nün sahibi<br />
GBH Turizm’in ortaklarından Zeynep Arca<br />
Şallıel... A Bağcılık Arcadia Vineyards şirketi ile<br />
bir şarap üreticisi aynı zamanda Kırklareli’de<br />
Nisan 2016’dan beri turizme konaklama<br />
hizmeti sunan Bakucha <strong>Hotel</strong> & SPA’nın da<br />
sahibi olan Şallıel, kendisini turizm gastronomi<br />
alanında Türkiye Kadın Girişimciler Derneği<br />
(KAGİDER)’in Yöresinde Fark Yaratan Kadın<br />
Girişimci ödülüne götüren başarı hikayesini ve<br />
gastronomi turizmine olan tutkusunu anlattı…<br />
Şubat ayı turizm, kongre, etkinlik, yeme içme<br />
ve tedarik buluşmaları anlamında çok verimli<br />
bir ay oldu. Bunlardan biri; kongre, toplantı ve<br />
etkinlik sektörünün buluşma noktası olan ACE<br />
of M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines idi<br />
ki; gerek sektörün tüm bileşenlerini bir araya<br />
getiren başarılı organizasyonu gerekse yerli ve<br />
yabancı satın alıcıların, katılımcı firmaların<br />
ve konuşmacıların davetli olduğu görkemli<br />
‘Amezing Parti’ ile dördüncü kez sektöre<br />
damgasını vurdu. Bu başarılı organizasyon için<br />
Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan Ataman<br />
başta olmak üzere değerli ekibini bir kez daha<br />
kutlamak isterim.<br />
Şubat ayının önemli buluşmala noktalarından<br />
biri de, yine ICC Kongre Merkezi’nde<br />
gerçekleşen World Tourism Forumu oldu.<br />
Dünya turizm sektörünün en önemli konu ve<br />
konuklarını İstanbul’da ağırlayan Forum’a 20<br />
farklı ülkeden 100’lerce davetli katıldı.<br />
Bunlara ek olarak, bu yıl 24. sünü gerçekleştiren<br />
ANFAŞ 24. FoodProduct - Uluslararası Gıda<br />
ve İçecek İhtisas Fuarı ve Avrupa’nın en büyük<br />
tüketim malları, züccaciye ve hediyelik eşya<br />
fuarı Ambinete de sektörün en prestijli buluşma<br />
noktaları arasında yer aldılar. Buradan emek ve<br />
destek veren herkesi tebrik ederim.<br />
Ünlü aşçılar diyarı Bolu’nun mesleğe kattığı<br />
değerli lezzet ustalarından biri, Ünal Cenan.<br />
“Ne iş yapıyorsun değil, nerede çalışıyorsun?”<br />
sorusunun hafızalara mıh gibi yazıldığı Mengen<br />
kökenli bir isim ama aile büyükleri gibi kalbini<br />
ve ellerini çok erken yaşlarda mutfağa teslim<br />
etmiş biri değil o. Her ne kadar çocukluğu<br />
Mengen’in o görkemli yemek festivalleri<br />
ve gündelik aşçılık öyküleriyle geçtiyse de,<br />
anlattığına göre mesleki yolculuğu geç olsa da<br />
güç olmamış...<br />
Taksim ve Sultanahmet Eresin Otelleri’nin<br />
Executive Şefi Ünal Cenan’ın merak uyandıran<br />
aşçılık yolculuğu sizlerle...<br />
Bu ay da turizm, yeme içme sektörüne dair<br />
en güncel haber ve dosya konularımız,<br />
keyifli söyleşilerimiz ve özel çekimlerimiz ile<br />
sizlerleyiz...<br />
Keyifli okumalar dilerim.<br />
Hatice Ünal Bilen<br />
İmtiyaz Sahibi<br />
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK<br />
İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. Adına H. FERRUH IŞIK<br />
GENEL MÜDÜR<br />
SORUMLU MÜDÜR<br />
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ<br />
YAYIN DANIŞMANLARI<br />
MEHMET SÖZTUTAN<br />
mehmet.soztutan@img.com.tr<br />
YUSUF OKÇU<br />
yusuf.okcu@img.com.tr<br />
HATİCE ÜNAL BİLEN<br />
hatice.unal@img.com.tr<br />
Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />
Prof. Dr. İSMAİL KAYA<br />
Doç. Dr. Murat Doğdubay<br />
GÜRKAN BOZTEPE<br />
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />
TURGUT AY<br />
Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />
Federasyonu Başkan Yrd.<br />
REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />
REKLAM MÜDÜRÜ<br />
EMİR ÖMER ÖCAL<br />
emir.ocal@img.com.tr<br />
VEYSEL BİRDAL<br />
veysel.birdal@img.com.tr<br />
CONSEPT TASARIM FATMA DEMİRBAĞ<br />
fatma.demirbag@img.com.tr<br />
BİLGİ İŞLEM Emre YENER<br />
emre.yener@img.com.tr<br />
SOSYAL MEDYA Emir YENER<br />
emir.yener@img.com.tr<br />
FOTOĞRAF EDİTÖRÜ HAKKI GÜNERKAN<br />
hakki.gunerkan@img.com.tr<br />
KAPAK MEKANI Radisson Blu <strong>Hotel</strong> & SPA<br />
İstanbul Tuzla<br />
website<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com<br />
e-mail<br />
info@img.com.tr<br />
KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ<br />
MUHASEBE ve<br />
FİNANS MÜDÜRÜ<br />
ABONE ve DAĞITIM<br />
CTP - BASKI<br />
İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />
ADRES<br />
EBRU PEKEL<br />
ebru.pekel@img.com.tr<br />
MUSTAFA AKTAŞ<br />
mustafa.aktas@img.com.tr<br />
NURTEN DEMİR<br />
nurten.demir@img.com.tr<br />
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />
İhlas Plaza No:11 A/41<br />
Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 454 30 00<br />
BURSA +90.224 211 44 50-51<br />
KONYA +90.332 238 10 71<br />
Evren Mah. Bahar Cad.<br />
Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4<br />
Güneşli-Bağcılar/İstanbul<br />
Tel: +90 212 604 51 00<br />
Faks: +90 212 604 51 35<br />
hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın<br />
hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.
içindekiler<br />
İstanbul’un En İyİ<br />
5<br />
SPA & Welness Otelİ<br />
dosya<br />
44<br />
antre<br />
10 Sektörden kısa haberler<br />
marka /advertorial<br />
22 Kaliteli, ergonomik ve<br />
ekonomik; DGS Bahçe Mobilya<br />
gündem<br />
24 ACE of M.I.C.E. Exhibition by<br />
Turkish Airlines 4. kez gerçekleşti<br />
28 World Tourism Forum 3. kez<br />
gerçekleşti<br />
32 Timur Bayındır: Anadolu’daki turizm<br />
yatırımlarını inşaat yatırımı gibi<br />
görmeyin<br />
33 Yurt dışında Türkler için global otel<br />
fiyatları 2016’da düştü<br />
34 Jolly Tur ve Kilit Hospitality<br />
Group’tan güç birliği mesajı<br />
35 İstanbul’da düşüş sürdü<br />
36 2017 gemi içi deneyim trendleri<br />
37 Hangzhou, türk turistleri bekliyor<br />
38 Nevgül Bilsel Safkan: Yabancı<br />
turistlerin öncelikli beklentileri neler?<br />
116 72<br />
39 Ferzan Çelikkanat: 5 yıldız<br />
değerindeki bir ülkeyi 3 yıldız<br />
fiyatına satmamalıyız<br />
40 Yaz sezonu öncesi otellerde<br />
online pazarlama yarışı<br />
42 TÜROB’tan ‘Komşunu da al<br />
gel’ kampanyasına destek<br />
43 Kaçak günübirlik evler<br />
İstanbul Anadolu Yakası’nı<br />
sardı<br />
yeni yatırımlar<br />
44 Kempinski, Küba’da ilk<br />
modern beş yıldızlı lüks oteli<br />
açıyor<br />
46 Double Tree by Hilton Elazığ<br />
açıldı<br />
48 Accor<strong>Hotel</strong>s ile Rixos <strong>Hotel</strong>s<br />
arasında stratejik ortaklık<br />
50 Hampton by Hilton İzmir’de<br />
açıldı<br />
52 Savoy Grup’tan Kıbrıs’a marina<br />
yatırımı<br />
dosya<br />
54 İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness<br />
Oteli<br />
iş’te kadın<br />
76 Toprağın ‘girişimci’ ruhu: Zeynep<br />
Arca Şallıel<br />
marka<br />
80 Geleneksel Ege Seramik Yetkili<br />
Satıcılar Toplantısı yapıldı<br />
82 Faruk Dural: Slow Food<br />
hareketini destekliyoruz<br />
84 Porland Tiles Koleksiyon ile<br />
geçmişe kapı aralıyor<br />
86 Talha Çizmeci: Bu yıl büyümeden<br />
bahsetmek hayalcilik olur<br />
88 UR-GE ile rekabette bir adım öne<br />
geç!<br />
marka güncel<br />
90 Sektör firmalarından kısa haberler<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com
92 124<br />
76<br />
şef’in gözünden<br />
92 Mutfağın tatlı serti: Ünal<br />
Cenan<br />
gastro etkinlik<br />
96 Unilever Food Solutions,<br />
Sokakları İstila etkinliğinde iş<br />
ortaklarıyla buluştu<br />
97 Tadında Anadolu ile 40 yıl<br />
hatırlı kahve sohbeti<br />
98 Cappadox, gastronomi<br />
deneyimi bu yıl doğanın içine<br />
taşıyacak<br />
99 Nestlé Professional Sevgililer<br />
Günü’nde yeni çikolata serisini<br />
tanıttı<br />
100 Fransa Sarayı AmourLAB’de<br />
kırmızıya boyandı<br />
101 Türk-Macar ortak mutfak<br />
kültürü tanıtıldı<br />
hijyen<br />
106 İkbal Yiğitalp; tekstil seçimi,<br />
kullanım ömürleri ve yıkama ile<br />
bağlantılarını yazdı<br />
fuar<br />
108 Frankfurt’ta beş Ambiente<br />
günü<br />
112 Kütahya Porselen ilham<br />
veren tasarımlarıyla<br />
Ambiente Fuarı’ndaydı<br />
14 ANFAŞ FoodProduct 24. sünü<br />
düzenledi<br />
yeni mekan<br />
116 Adını gökyüzünden alan<br />
restoran: ASMANİ<br />
118 İstanbul’un en iddialı<br />
Azerbaycan mutfağı: Zafaran<br />
<strong>Restaurant</strong><br />
122 Royal Taj Mahal <strong>Hotel</strong>’e<br />
Mitsubishi Electric imzası<br />
123 Turizm teknolojilerinde lider<br />
marka: Elektra Otel Yönetim<br />
Sistemleri<br />
ürün<br />
124 Dış mekanda şıklığın adresi:<br />
L‘Unica<br />
126 Geberit’ten yepyeni bir ürün:<br />
Setaplano Duş Zemini<br />
ürünler<br />
128 Yeni ürünler<br />
gastro aktüel<br />
102 Gastronomi sektöründen<br />
kısa haberler<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com<br />
otel-tech<br />
120 Ingenico YazarkasaPOS’lar<br />
şimdi ZUBİZU ile uyumlu<br />
22
12<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Atlasglobal’den 2017’ye başarılı<br />
başlangıç<br />
Türkiye’nin doğusuyla batısı arasında köprü oluşturma vizyonu<br />
çerçevesinde 35 ülkede 50’den fazla noktaya uçuş gerçekleştiren<br />
Atlasglobal, bu yılın ilk ay sonuçlarını içeren kapsamlı bir çalışma<br />
açıkladı. Uluslararası bir havayolu şirketi olma hedefiyle büyüme<br />
ivmesini sürdüren Atlasglobal, 2016 yılının Ocak ayıyla karşılaştırmalı<br />
olarak sunduğu raporla başarısını ortaya koydu. Atlasglobal bu yılın<br />
Ocak ayında dış hatlar kapasitesini, Ocak 2016’ya oranla yüzde 38<br />
artırmayı başardı. Şirketin iç hatlar kapasitesinde ise geçen senenin<br />
Ocak ayına kıyasla yüzde 22 oranında artış gerçekleşti.<br />
Elite World Europe Genel Müdürü<br />
Murat Arslan oldu<br />
İstanbul Güneşli Basın Ekspres Yolu’nda ihtişamlı mimarisi ile dikkat çeken,<br />
yeni bir iş modeli ile hizmet vermeye başlayan, 401 oda 802 yatak kapasiteli<br />
Elite World Europe <strong>Hotel</strong>s’in Genel Müdürlük görevine Murat Arslan atandı. 26<br />
yılı aşkın süredir turizm sektörünün içinde bulunan Murat Arslan, Swissotel<br />
The Bosphorus Istanbul, Ceylan Intercontinental Istanbul, Movenpick<br />
<strong>Hotel</strong> İstanbul, Crowne Plaza Minsk Belarus otellerinde üst düzey yönetici<br />
görevlerinde bulundu. Konaklama endüstrisinde genel yönetim alanında<br />
başarısını kanıtlamış Murat Arslan, 2014 yılında başladığı Kaya Ramada Plaza<br />
<strong>Hotel</strong> Istanbul’da Genel Müdürlük görevini üstlenmişti.<br />
Emirates’e En İyi<br />
Business Class ödülü<br />
Emirates Havayolu, dünya turizmine yön veren liderleri buluşturan ve bu yıl<br />
üçüncüsü düzenlenen Dünya Turizm Forumu’nda, “En İyi Business Class Hizmeti”<br />
kategorisinde ödüle layık görüldü. Çırağan Palace Kempinski’de gerçekleşen<br />
ödül töreninde, ödülü havayolu adına Emirates Türkiye, Bulgaristan ve Romanya<br />
Genel Müdürü Bahar Birinci teslim aldı. Konu ile ilgili açıklama yapan Emirates<br />
Havayolu Türkiye, Bulgaristan ve Romanya Genel Müdürü Bahar Birinci: “Amacımız<br />
müşterilerimizin yolculukları sırasında her adımda en üst düzeyde hizmet almalarını<br />
ve çok konforlu, keyifli bir yolculuk yapmalarını sağlamak. Uçaklarımızda en yeni<br />
ürün ve teknolojilerin kullanıma sunulması için büyük yatırımlar yapıyoruz. Çok uluslu<br />
kabin görevlilerimiz de çok ayrıcalıklı bir hizmet veriyorlar. Uluslararası saygın bir jüri<br />
tarafından bu gayretlerimizin fark edilmiş olması bizi onurlandırdı” dedi.<br />
Limak Sürdürülebilirlik Raporu’na Gold ödülü<br />
Limak, 2014-2015 Sürdürülebilirlik Raporu, dünyanın en prestijli halkla ilişkiler platformlarından Amerikan İletişim Profesyonelleri Ligi<br />
(League of American Communications Professionals – LACP) tarafından her yıl düzenlenen Uluslararası İletişim Ödülleri (2015/16 Vision<br />
Awards) değerlendirmesi sonucunda ödül aldı. Rapor, 10,000 üzeri çalışan sayılı holding - sürdürülebilirlik raporu kategorisinde 100<br />
üzerinden 98 puanla, ikinci en büyük ödül olan gold ödüle layık görüldü. Ödül; ilk izlenim, rapor kapağı, paydaşlara mesaj, rapor içeriği,<br />
yaratıcılık, mesaj verme, bilgilere erişim, finansal bilgilerin anlaşılabilirliği gibi 8 kriter üzerinden değerlendiriliyor.
14<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Bu yıl en çok uçuş aranan 2. ülke,<br />
Ukrayna<br />
Türkiye ile Ukrayna arasında pasaportsuz seyahat uygulamasına<br />
geçileceğinin duyurulması, iki ülke arasındaki turizm hacmini olumu yönde<br />
etkilemeye başladı. Seyahat sitesi momondo’nın verilerine göre Türk<br />
turistlerin Ukrayna’ya yönelik yaptığı uçuş aramaları, son üç yıldır istikrarlı<br />
bir artış trendi izliyor. 2015 yılı boyunca, en çok uçuş aradığımız 9. yurt dışı<br />
destinasyon olan Ukrayna, 2016 yılında yüzde 186’lık artışla 4. sıraya kadar<br />
yükseldi. Artış trendi 2017’nin ilk ayında da aynı şekilde devam ederken,<br />
Ukrayna, Ocak 2017 itibariyle Almanya’nın ardından en çok uçuş aranan<br />
ikinci ülke oldu.<br />
Sheraton Grand İstanbul Ataşehir<br />
Down Şefler projesini başlattı<br />
Sheraton Grand İstanbul Ataşehir, Down sendromlu gençlerin hayata<br />
katılmasına ve mutfak becerilerini geliştirerek kendi yiyeceklerini<br />
hazırlamalarına destek olmak amacıyla özel bir proje başlatıyor.<br />
İstanbul Down Sendromu Derneği öncülüğünde 23 hafta boyunca<br />
devam etmesi planlanan proje kapsamında, Down sendromlu<br />
gençler, otelin Mutfak Şefi Özkan Acar ve ekibinin mutfak eğitimlerine<br />
katılacak. Gençler, eğitimleri tamamladıklarında hem mutfak<br />
becerileri kazanacak, hem de program sonunda alacakları eğitim<br />
belgesi ile yiyecek-içecek sektöründe iş bulma imkanına kavuşacak.<br />
Wyndham Grand İzmir Özdilek<br />
‘Doğaya Dost’ adımlara devam<br />
Gelecek nesillere daha yaşanabilir hayat bırakmak için ‘sürdürülebilirlik’ ilkesini<br />
tüm iş süreçlerine entegre eden Wyndham Grand İzmir Özdilek, kendi bünyesinde<br />
0,8 MW gücünde Trijenerasyon Sistemi kurarak yeni yılın ilk aylarında doğalgazdan<br />
kendi elektriğini üretmeye başladı. Bu projeyle sürdürülebilir dünya adına sorumluluk<br />
üstlendiğini bir kez daha kanıtlayan Wyndham Grand İzmir Özdilek, Trijenerasyon<br />
Sistemi ile elektrik, ısınma ve soğutma enerjilerinin üçünü birden tek kaynaktan<br />
üretiyor. Böylelikle otel, sadece kendi elektriğini üretmekle kalmıyor aynı zamanda<br />
ısıtma ve soğutma anlamında da fayda sağlıyor.<br />
SunExpress: 2017’de turizmde artış<br />
bekliyoruz<br />
Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, Türk turizminin<br />
önemli bir ortağı olduğunu, olaylı ve zor geçen 2016 sonuçlarıyla bir kez daha<br />
gösterdi. Akdeniz ve Ege bölgelerine tarifeli ve direkt seferlerle en fazla turist taşıyan<br />
SunExpress, 2016’da batı Avrupa’dan gelen her beş turistten birini Türkiye’ye taşıyarak<br />
Türk turizmine önemli bir katkı sağladı. 2016’da Antalya turizminde yüzde 30’luk<br />
bir düşüş yaşanmasına rağmen, SunExpress’in Antalya’da yalnızca yüzde 9’luk bir<br />
düşüş yaşadığını, ancak buna rağmen Antalya’da pazar payını yüzde 36’ya çıkardığını<br />
belirten SunExpress Genel Müdürü Jens Bischof, “Aktarma merkezimiz İzmir’de ise<br />
pazar payımız yüzde 76’ya çıktı. Biz, SunExpress olarak, 2017’de bizim ana pazarımız<br />
Türkiye’ye odaklanmaya ve Almanya, Avusturya ve İsviçre’den haftada 450 tarifeli seferle<br />
turist taşımaya devam edeceğiz” dedi.
16<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Gloria 20. Yıldönümü Turnuvası gerçekleşti<br />
Doğanın kusursuz güzelliğinin, lüks ve konforla buluştuğu Gloria<br />
<strong>Hotel</strong>s & Resorts, kuruluşunun 20. yılı dolayısıyla düzenlenen Gloria<br />
20. Yıldönümü Turnuvası–Golf ve Gastronomi” haftası kapsamında<br />
Avrupa’nın dört bir yanından gelen golf tutkunlarını ağırladı. 11<br />
Şubat’ta başlayan ve 18 Şubat tarihinde sona eren, Gloria <strong>Hotel</strong>s<br />
& Resorts’ e 20 yıldır konaklamaya gelen isimlerin davet edildiği<br />
etkinliğe 200’e yakın katılım sağlandı. Etkinlik haftası boyunca Ünlü<br />
şef Fahir Telli, hazırladığı özel yemek menüleri ile katılımcılara,<br />
unutulmaz tatlar sundu. Etkinlik kapsamında tekler, çiftler ve<br />
takımlar olmak üzere 3 farklı turnuva düzenlendi.<br />
İstanbul Kongre sektörüne, ICCA’dan güçlü destek<br />
ICCA-Uluslararası Kongre ve Konvansiyonlar Birliği Yetkilileri; CEO Martin Sirk, Avrupa Bölge<br />
Direktörü David Bodor ve Yönetim Kurulu Üyesi Marta Gomez desteklerini ve işbirliklerinin devamını<br />
göstermek adına İstanbul’da bulundular. Martin Sirk, İstanbul ziyaretine yönelik açıklamasında,<br />
“Son 20 yılda İstanbul, uluslararası kongre ve toplantı sektöründe ‘premier league’ oyuncusu olarak<br />
yerini aldı. Türkiye de bu çalışmalara destek olarak ülke çapında güçlü bir altyapı geliştirdi. Türk<br />
Hava Yolları ise sahip olduğu iddialı ve küresel uçuş ağıyla bu gelişime büyük katkı sağladı. Türkiye<br />
ve İstanbul; kültürler ve halklar, Doğu ile Batı ve Avrupa ile Ortadoğu arasında paha biçilemez bir<br />
köprü görevi görmektedir. Şu anda Türkiye’nin karşılaştığı zorluklar; küresel endüstrimizde onun<br />
üstlenebileceği hayati rolün önemini görmemizi engellemiş olabilir. Bununla birlikte üyelerimizin,<br />
Türkiye’nin kongre ve toplantı sektöründe uzun vadeli büyüme ve gelişmeyi yeniden kurmalarına<br />
yardımcı olacak bazı pratik çözümler ve fikirler önerebileceğimizi umuyoruz” dedi.<br />
TAV’dan 2016’da<br />
1 milyar 92 milyon avro ciro<br />
Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki önemli markası<br />
TAV Havalimanları, 2016 yılında yedi ülkede işlettiği 14 havalimanında<br />
104 milyon yolcuya hizmet verdi. TAV Havalimanları İcra Kurulu<br />
Başkanı Sani Şener: “2016 yılında dünyada güvenlik kaynaklı endişeler<br />
havacılık sektörünü etkiledi. Hem dünyada hem Türkiye’de havacılık<br />
sektörü açısından oldukça zor bir yıl oldu. Buna rağmen TAV olarak<br />
sahip olduğumuz dengeli portföy sayesinde önceki yıla göre hizmet<br />
verdiğimiz yolcu sayısını yüzde 2 artırmayı başardık. 2017 yılında<br />
toplamda hizmet verdiğimiz yolcu sayısının yüzde 4-5 arası artmasını,<br />
ciro ile FAVKÖK’ün yatay seyretmesini ve net karda önemli bir artış<br />
bekliyoruz. 2017 yılı için yatırım harcaması beklentimiz ise yaklaşık 50<br />
milyon avro” diye konuştu.<br />
Türkiye’de bir ilk! Uçakbüs seferleri başladı<br />
Dünyada ve Türkiye’de olmayan karayolu hizmet modeli Vivalines ile İstanbul-<br />
Ankara arasında hizmet vermeye hazırlanıyor. Uluslararası VİP hava yolculuğu<br />
hizmet anlayışını baz alan ve bunu daha ileri götüren Vivalines karayolu seyahati<br />
ile ilkleri ve hizmet anlayışı ile kendinden söz ettirecek. Normal otobüslerde<br />
46 olan koltuk kapasitesi 31 adete düşürülmüş. Ve 31 adet özel tasarım lüks<br />
koltuklar yerleştirilmiş. İçinde tuvaleti ve hizmet mutfağı bulunan Vivalines<br />
otobüsleri ekspres seferleri ile hiçbir yerde durmayarak İstanbul- Ankara arasını<br />
4 saat 15 dk’ya indirecek. Yolculuk sırasında sıcak yemek ikramının olacağı ve<br />
her yolcuya özel tablet bilgisayar ile kesintisiz internet imkanı verecek Vivalines<br />
bitmesi hiç istenmeyecek yolcukları ile anılması bekleniyor. Havalimanı stresi<br />
ve uçak korkusuna son vermeyi hedefleyen Vivalines yolcularını evlerinden özel<br />
araçlar ile alıp sadece yolcularına özel olarak tasarlanmış VİP Lounge’da ağırlıyor.<br />
Yolcu güvenliğini çok önemseyen Vivalines kalkış noktalarına gelen yolcularının<br />
valizlerini X-Ray cihazlarından geçiriyor ve her yolcuya özel olarak hazırlanmış<br />
boarding pass ile otobüse binmesini sağlıyor.
18<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Celestyal Cruises 4 dalda en iyisi<br />
Efsanevi Yunan Adaları Turları’yla kalpleri fetheden, yıl boyunca<br />
düzenlediği otantik turlarıyla gerçek Küba deneyimi sunan Celestyal<br />
Cruises’dan güzel bir haber var. Türkiye pazarında cruise tecrübesini<br />
geniş kitlelere yayarak Türk gezginlerin de memnuniyetini kazanan<br />
Celestyal Cruises’un kalitesi; dünya kruvaziyer yolcuları tarafından<br />
da tescillendi. Celestyal Cruises CEO’su Kyriakos Anastassiadis,<br />
ödülle gelen başarıyı şöyle yorumladı: “Celestyal Cruises, Ege<br />
ve Küba sularında ziyaret ettiği her limanda, bölgenin kimliğine<br />
uygun hareket etmeye, otantikliğe ve hizmet bütünlüğüne kendini<br />
adamıştır. Bütün bu değerleri tek bir fiyata dahil etmekten mutluluk<br />
duyuyoruz: Sabah, öğlen ve akşam yemeklerinin yer aldığı tam<br />
pansiyon konaklama, en iyi markaları içeren herşey dahil konsepti,<br />
en iyi kıyı gezileri, güvertedeki eğlence ve armağanlar. Bu ödülleri<br />
almamız, çalışmalarımızın konuklarımız tarafından takdir edildiğini<br />
göstermektedir.’’<br />
Sosyal projeleriyle otelcilik sektörüne öncülüğe devam!<br />
The Ritz-Carlton, İstanbul, yaşama değer katan sosyal sorumluluk projeleriyle<br />
farkındalık oluşturmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir<br />
Kalkınma Programı’nın 2030 Hedef projesinde ilk kurucu üye şirket olan<br />
The Ritz-Carlton Otel Grubu, proje hedeflerinin ilk iki maddesinde yer alan<br />
yoksulluk ve açlıkla mücadele kapsamında ihtiyaç sahiplerine ulaşabilmek<br />
adına çalışmalarını sürdürüyor. 2016 yılında tamamen kendi kaynakları<br />
ile birbirinden önemli 10 projeye imza atan kuruluş, bu kapsamda kimi<br />
zaman kimsesiz çocukların dileklerini yerine getirdi, kimi zaman da Suriyeli<br />
göçmenleri ve evsizleri sevindirdi.<br />
Trendy Lounge & Bar Mart’ta çok eğlenceli<br />
Yeşil ve mavinin buluştuğu Sheraton İstanbul Ataköy <strong>Hotel</strong>’in<br />
içerisinde yer alan Trendy Lounge & Bar, sıcak atmosferi ve keyifli<br />
konsepti ile buluşma noktası oluyor. Eşsiz manzarası ve zengin<br />
menüsü ile özel günlerin adresi olan Trendy Lounge & Bar, Mart<br />
ayında hem farklı DJ Performansları hem de konserleriyle, müzik<br />
alanında her zevke hitap etmeye başlıyor. Haftanın altı günü farklı<br />
konseptlerde eğlenceli performansların sergileneceği mekanda<br />
her Çarşamba 45’likler, Pazartesi, Salı ve Perşembe günleri film<br />
müziklerinden lounge tarzına, 80’ler – 90’lar’dan Oldies But Goldies ve<br />
“Hits Nights”a kadar gibi birçok farklı konseptlerin sunulacağı müzik<br />
ziyafetinde keyfinize keyif katacaksınız.<br />
Marmara Bölgesi 2016 En İyi Toplantı Oteli<br />
ödüllü Wyndham Grand İstanbul Levent<br />
Son sistem işitsel ve görsel ekipmanlarla donatılmış 23 toplantı ve balo salonu<br />
ile misafirlerine sunduğu ayrıcalıklı hizmet anlayışı sayesinde iş toplantılarının<br />
vazgeçilmez adresi olmaya devam eden Wyndham Grand İstanbul Levent, özel<br />
teraslı ve gün ışığı alabilen yapıya sahip salonlarıyla misafirlerine konfor ve lüksü<br />
yaşatmaya 2017 yılında da devam ediyor. İstanbul’un en popüler iş ve alışveriş<br />
merkezlerinin kalbi, Levent bölgesinde bulunan merkezi konumu ve metro<br />
istasyonuna direkt bağlantısı sayesinde misafirlerine kolay ulaşımın rahatlığını da<br />
sunan beş yıldızlı otel, en büyüğü 1270 m2’den 54 m2’ye kadar değişen, aydınlık,<br />
son sistem işitsel ve görsel ekipmanlara sahip balo ve toplantı salonlarıyla başarılı<br />
iş toplantılarının en aranan adreslerinden biri olmanın gururunu yaşıyor.
nouvelle<br />
cuisine<br />
tasarıma yolculuk<br />
www.jumbo.com.tr -<br />
/jumboturkiye
20<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Malaysia Airports, yönetim kadrosunu değiştiriyor<br />
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın (ISG) sahibi Malaysia Airports Holdings<br />
Berhad (Malaysia Airports), havalimanının geleceğine ilişkin planlarını ve yeni yönetim<br />
kadrosunu kamuoyuna duyurdu. Malaysia Airports Genel Müdürü Badlisham Ghazali,<br />
“Havalimanı şehirleri oluşturma alanında global lider olmak, bizi sadece bir havalimanı<br />
işletmecisi olmaktan çıkarıp, dünyadaki trendlerle paralel olarak bir üst seviyeye taşıyacak.<br />
Bununla birlikte grubumuzun bir parçası olan ISG, Türkiye’nin en gelişmiş dört şehrinin<br />
ortasındaki konumu ve sahip olduğu önemli potansiyelle uluslararası büyüme stratejimizde<br />
önemli bir rol oynamaya devam ediyor. Halihazırda yapmış olduğumuz ve yapacağımız<br />
yatırımlar sayesinde, ISG hem grubumuza hem de Türkiye ekonomisine ve ülkenin<br />
uluslararası itibarına katkı sağlamayı sürdürecek” dedi. Diğer yandan Malaysia Airports<br />
ISG CEO’su Gökhan Buğday’ın 1 Mart 2017 itibariyle görevinden ayrıldığını ve yerini büyüme<br />
hedefi doğrultusunda görev yapacak yeni bir yönetime bırakacağını açıkladı.<br />
Özbekistan Turizm Bakanı’ndan yatırım daveti<br />
Çocuklar duymasın<br />
tatile gidiyoruz!<br />
Türkiye’nin önde gelen tur operatörü Prontotour, hazırladığı özel paket turları<br />
ile seyahat severlere ayrıcalıklı tatil fırsatları sunmaya devam ediyor. Seyahat<br />
severler artık çocukların olduğu turların yanı sıra çocuksuz bir tur seçeneğinden de<br />
faydalanarak muhteşem bir Avrupa seyahatine çıkabilecek. Prontotour ile Avrupa’nın<br />
İtalya, Roma, Floransa, Venedik, Milano ve Napoli gibi gözde şehirlerini, bu kez<br />
çocuklar olmadan görme şansı bulmak mümkün.<br />
Türkiye Otelciler Birliği yönetimi ile görüşen Özbekistan Turizm Bakanı<br />
Kurbanovich, ülkede turizmin geliştirilmesi ve otel standartlarının geliştirilmesi<br />
gibi alanlarda Türkiye’nin tecrübelerinden faydalanmak istediklerini söyledi.<br />
Toplantıda konuşan Özbekistan Turizm Bakanı Sharapov Anvar Kurbanovich,<br />
Özbekistan’da turizmin stratejik sektörlerden biri olarak belirlendiğini belirterek,<br />
ülkede turizmin geliştirilmesi ve otel standartlarının geliştirilmesi gibi alanlarda<br />
Türkiye’nin tecrübelerinden faydalanmak istediklerini söyledi. Yatırım yapmak<br />
isteyen yatırımcılar için her türlü kolaylığın sağlandığını ifade eden Sharapov<br />
Anvar Kurbanovich, Özbekistan’ın özellikle tarihi eserleriyle büyük bir turizm<br />
potansiyeli barındırdığına işaret etti. TÜROB Başkanı Timur Bayındır da her türlü<br />
desteğe hazır olduklarını dile getirdi.<br />
“Happy Hour” buluşmaları Sait Halim<br />
Paşa Yalısı’nda başlıyor<br />
Boğaz’ın en güzel yapılarından Sait Halim Paşa Yalısı<br />
plazalarda geçen yorucu günün ardından çalışanlar için çok<br />
özel bir program hazırladı. Her ay bir kere saat 18.30’da<br />
gerçekleşecek “Happy Hour”lar Executive Şef Oktay Özgün’ün<br />
lezzetli ikramlarıyla başlayacak. 20.00’den itibaren canlı caz<br />
konseriyle devam edecek. Konserler kışın yalının tarihi Selamlık<br />
salonunda, yazınsa deniz üstünde yalının rıhtımında Boğaz’a<br />
karşı gerçekleşecek. Yılın ilk happy houru 16 Mart Perşembe<br />
saat 18.30’da Melis Sökmen & Uğur Güneş’le gerçekleşecek.
22<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Biletall, bu yıl<br />
200 milyon TL<br />
ciro hedefliyor<br />
E ticaret sektörünün güçlü oyuncularından online seyahat<br />
markası Biletall, her yıl bir önceki yıla göre büyüme<br />
gösteriyor. Ar-Ge ekibi ile müşterilerinin seyahatlerini<br />
kolaylaştırmak üzere yenilikler yapan Biletall ortak arama,<br />
sesli bilet arama, fiyat alarmı ve öğrenciler için sen seç<br />
ailen ödesin uygulamaları ile fark ortaya koyuyor. 5 yıl<br />
öncesine göre 50 kat büyüme sağlayan Biletall, 3 milyondan<br />
fazla bilet satışı ile 145 milyon TL ciro elde ederek e-ticaret<br />
sektöründe dikkatleri üzerine çekti. Her geçen yıl sattığı<br />
bilet sayısı ve cirosunu arttıran Biletall, 2017 yılında 200<br />
milyon TL ciro hedefliyor.<br />
İspanya ‘emanet’<br />
turistlerle rekor kırdı<br />
Geçen yıl Türkiye’ye gelemeyen yabancı turistlerin büyük<br />
bölümü İspanya’yı tercih etti. Türkiye Otelciler Birliği’nin<br />
hazırladığı rapora göre, İspanya turizm otoriteleri 2016 yılında<br />
İspanya’yı ziyaret eden 75 milyon yabancı turistin yaklaşık 12<br />
milyonunun ‘emanet turist’ olduğunu, bu turistlerin başta<br />
Türkiye olmak üzere Tunus ve Mısır gibi güvenlik kaygısı<br />
bulunan ülkeler yerine İspanya’yı tercih ettiklerini belirtti. Öte<br />
yandan İspanya’nın konaklama arzı konusunda çok dikkatli<br />
olduğu, Antalya’da İspanya’nın tamamından daha fazla beş<br />
yıldızlı otel olduğu kaydedildi.<br />
İsrail’den 400 bin turist<br />
bekleniyor<br />
Türkiye ve İsrail ilişkilerinde başlayan normalleşmenin<br />
ardından Tel Aviv’de gerçekleştirilen Uluslararası Akdeniz<br />
Turizm Fuarı’nda (IMTM) alınan sonuçlar, İsrail turizm<br />
pazarıyla ilgili beklentileri artırdı. Türkiye’nin 7 yıl aradan<br />
sonra ilk kez Bakanlık düzeyinde katıldığı fuar sonrasında<br />
İsrail’den gelen turist sayısında hızlanma bekleniyor. Türkiye<br />
Otelciler Birliği’nin (TÜROB) yaptığı değerlendirmeye göre,<br />
bu yıl İsrail’den gelen turist sayısı 400 bine ulaşabilir. İsrail,<br />
geçen yıl turizmde artış gösteren nadir ülkeler arasında yer<br />
almıştı. 2016 yılında Türkiye’ye gelen turist sayısı yüzde 30<br />
düşerken, İsrail’den gelen turist sayısı ise yüzde 30 artarak<br />
294 bin kişiye ulaşmıştı.
22<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka / advertorial<br />
Kaliteli, ergonomik ve<br />
ekonomik<br />
DGS Bahçe Mobilya<br />
Özellikle alüminyum bahçe<br />
mobilyaları konusunda<br />
uzman DGS Bahçe<br />
Mobilya, 14 yıldır kaliteyi<br />
ergonomiyle buluşturuyor.<br />
Horeca sektörüne hitap<br />
eden firma, müşterilerinin<br />
istekleri doğrultusunda<br />
işlevsel ürünler de<br />
tasarlıyor.<br />
Samsun’da otel, plaj ve havuz mobilyaları üretimi yapmak<br />
üzere 2003 yılında kuruluşunu gerçekleştiren DGS Bahçe<br />
Mobilya, 2009 yılı itibari ile üretim faaliyetlerini sektöre<br />
daha yakın olmak adına İzmir’in Menderes ilçesine taşıdı.<br />
Çağın gereklerine uygun teknolojik ekipman ve alt yapısıyla<br />
donatılmış tesislerinde modern bir üretim gerçekleştiren<br />
DGS Bahçe Mobilya, alüminyum bahçe mobilyaları konusunda<br />
sektörün güçlü ve uzman firmaları arasındaki yerini koruyor.<br />
Özellikle alüminyum gövdeli ve dayanıklı file kumaşlı şezlong<br />
firmanın ürettiği önemli ürünlerden. DGS Bahçe Mobilya<br />
sandalye, masa ve sehpa üretimi de gerçekleştiriyor. Ayrıca<br />
firma özel projelerde müşterilerinin istekleri ve beklentileri<br />
doğrultusunda işlevsel ürünler de tasarlıyor.<br />
Hafif, istiflenebilir ürünler<br />
Ürün gamıyla Horeca sektörüne de hitap eden DGS Bahçe<br />
Mobilya’nın misyonu;“kaliteli, ergonomik ve ekonomik<br />
ürünler.” Bu doğrultuda ürünler geliştiriliyor. Ayrıca firma<br />
ürünlerin işlevselliğiyle de müşterilerine büyük avantajlar<br />
sağlıyor. Hafif ve istiflenebilir özelliğe sahip ürünleriyle DGS<br />
Bahçe Mobilya, tesislere stoklama ve saklama konusunda<br />
büyük kolaylık sağlıyor. Sektöre yön veren lider bir kuruluş olan<br />
DGS Bahçe Mobilya, kuruluşundan bugüne turizm ve eğlence<br />
sektörünün önde gelen tesislerini referansları arasına katmayı<br />
başarmıştır.<br />
DGS Bahçe Mobilya<br />
Cem Çakır<br />
Bu kapsamda Aquasis Deluxe Resort&Spa Didim, Flora Garden<br />
Ephesus <strong>Hotel</strong> Kuşadası, Maxxroyal Belek, Gloria Sports Arena<br />
Belek, Regnum Carya Golf&Spa Belek, Club Alibey Resort<br />
Kızılağaç, Club Alibey Resort Side, Heaven Beach Resort<br />
Kızılağaç, Sezer <strong>Hotel</strong> Grand Side, Kervansaray <strong>Hotel</strong> Lara,<br />
Ramada Resort Lara, Grand Şeker <strong>Hotel</strong> Manavgat, Alkoçlar<br />
<strong>Hotel</strong>s Kemer, Boyalık Beach <strong>Hotel</strong> Çeşme, Alkoçlar <strong>Hotel</strong>s<br />
Alaçatı, Az-Ka <strong>Hotel</strong> Bodrum, Ramada Resort <strong>Hotel</strong> Bodrum,<br />
Hilton Türkbükü, Hapimag Sea Garden Resort Bodrum, İsis<br />
<strong>Hotel</strong> Bodrum, Armonia Holiday Resort&Spa Bodrum, Diamond<br />
of Bodrum <strong>Hotel</strong>, İzer <strong>Hotel</strong> Beach Club Torba, İdeal Premium<br />
<strong>Hotel</strong> Marmaris,Marmaris Resort&Spa <strong>Hotel</strong>, Ramada Resort<br />
<strong>Hotel</strong> Didim, Sealight Resort <strong>Hotel</strong> Kuşadası, Korumar <strong>Hotel</strong><br />
Deluxe Kuşadası, Jiva Beach Resort Fethiye ve birçok değerli<br />
turizm tesisini referansları arasına katmış olmaktan dolayı da<br />
gurur duymaktadır.
26<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
ACE of M.I.C.E. Exhibition by<br />
Turkish Airlines 4. sünü düzenledi<br />
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan<br />
Kongre, toplantı ve<br />
etkinlik sektörünün<br />
buluşma noktası<br />
olan ACE of M.I.C.E.<br />
Exhibition by<br />
Turkish Airlines, bu<br />
yıl dördüncüsünü<br />
İstanbul Kongre<br />
Merkezi’nde<br />
gerçekleştirdi.<br />
İstanbul Kongre Merkezi Genel Müdürü<br />
Pervin Zeydanlı, Türk Hava Yolları Satış-<br />
Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı<br />
Ahmet Olmuştur, Beşiktaş Belediyesi<br />
Başkanı Murat Hazinedar, İstanbul<br />
Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı<br />
ve Turizm Atölyesi Başkanı Tülin Ersöz,<br />
Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul İl<br />
Kültür Turizm Müdürü, İstanbul Valiliği<br />
Vali Yardımcısı İsmail Gültekin’in<br />
katılımları ile ACE of M.I.C.E. Exhibition<br />
by Turkish Airlines fuarının açılışı<br />
gerçekleştirildi.<br />
Ataman: “Bu yıl ‘Tüm<br />
renklerimizle bir araya<br />
geliyoruz”<br />
Bu yıl “Tüm renklerimizle bir araya<br />
geliyoruz” mottosuyla Türkiye ve<br />
dünyadan sektör profesyonellerine ev<br />
sahipliği yapan fuarın açılış konuşmasını<br />
gerçekleştiren Turizm Medya Grubu<br />
Başkanı Volkan Ataman; Türkiye’nin<br />
en büyük B2B etkinliği olan ACE of<br />
M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines<br />
kapsamında 15.000 profesyonel<br />
ziyaretçinin beklendiğini belirtti. Volkan<br />
Ataman, ‘’Fuarın bu sene 4’üncüsünü<br />
düzenliyoruz. Ülkemiz çok zor bir<br />
dönemden geçti. Bütün bunlara rağmen<br />
çok güçlü, içeriği çok yoğun, çok ciddi<br />
ziyaretçini ve satın alıcının geleceği bir<br />
fuar programı bizi bekliyor. Bu sene 220<br />
firma stant ile katılım gösteriyor. Bunlar<br />
kongre, toplantı ve etkinlik sektöründen<br />
firmalar. 15 binin üzerinde profesyonel<br />
ziyaretçi gelecek. Toplam 720 tane satın<br />
alıcı gelecek. Bunların 180 tanesi 39 ayrı<br />
ülkeden geliyor. Kendi ülkelerindeki en
MPI Turkey Chapter fuarda sektör ve<br />
üyeleri ile bir araya geldi<br />
Meeting Professional International Turkey Chapter,<br />
Ace of Mice by Turkish Airlines kongre ve etkinlik<br />
sektörü fuarında aktif katılım gerçekleştirdi. Dünyanın<br />
önde gelen toplantı, kongre ve etkinlik uzmanları,<br />
Global MICE sektörünün geleceğini tartıştığı MICE<br />
profesyonelleri geleceği inşa etmek için bir araya<br />
geliyor’ başlıklı panel MPI Turkey Chapter Başkanı Elif<br />
Balcı Fisunoğlu moderatörlüğünde gerçekleşti.<br />
MPI tarafından hazırlanan “Future of Meetings”<br />
raporundan sunumunda bahseden MPI Turkey Chapter<br />
Başkanı Elif Balcı Fisunoğlu; MPI’ın mottosu olan “Biz<br />
toplandığımızda dünyayı değiştiririz. Toplantılarda<br />
dünyayı değiştirmeye devam etmek istiyoruz. Dünyayı<br />
toplanmaya ve dünyayı değiştirmeye İstanbul’a davet<br />
ediyoruz.” diyerek kapanış konuşmasını gerçekleştirdi.<br />
Kongre, toplantı ve etkinlik sektörü<br />
KasapDöner’le dönere doydu<br />
“Hamburger çocuklarına döner yedirmeye geliyoruz”<br />
sloganıyla bilinen Türkiye’nin sıra dışı döner markası<br />
KasapDöner, kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün<br />
en önemli fuarlarından ACE of M.I.C.E. Exhibition<br />
by Turkish Airlines’in yiyecek sponsoru oldu. Fuar<br />
kapsamında 23 Şubat Perşembe günü Feriye<br />
Sarayı’nda yerli ve yabancı sektör profesyoneli 700’ün<br />
üzerinde kişinin katıldığı AMEzing Parti’de katılımcılar<br />
KasapDöner’in sadece bifteklik etten yapılan eşsiz<br />
lezzetiyle dönere doydu.
28<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
büyük kongre organizatörleri ve etkinlik<br />
firmalarının sahiplerini burada ağırlıyoruz.<br />
Bu yaptığımız çalışmalar ile ülkemize<br />
ciddi kongrelerin, ciddi toplantıların<br />
ve büyük grupların gelmesini sağmış<br />
olacağız’’ dedi.<br />
Ödül töreni 3 Nisan akşamı<br />
gerçekleşecek<br />
Her yıl tüm sektörün sabırsızlıkla<br />
beklediği ve çeşitli alanlarda projelerin<br />
belirleneceği ödül töreninin bu yıl 3 Nisan<br />
Pazartesi akşamı Zorlu Performans<br />
Sanatları Merkezi’nde gerçekleşeceğine<br />
de değinen Volkan Ataman Türkiye ve<br />
MICE endüstrisine hayırlı olmasını diledi.<br />
Zeydanlı: “Fuar sektöre sinerji<br />
kattı”<br />
İstanbul Kongre Merkezi Genel Müdürü<br />
Pervin Zeydanlı; Sektör için bu kadar<br />
zor bir dönemde ACE of M.I.C.E.<br />
Exhibition by Turkish Airlines’ etkinliğinin<br />
gerçekleştiriliyor olmasını çok anlamlı<br />
bulduğu ve kendilerinin de böylesi<br />
kapsamlı bir organizasyona ev sahipliği<br />
yapmaktan oldukça mutlu olduklarını,<br />
organizasyonun sektöre ayrı bir sinerji<br />
kattığını söyledi.<br />
Olmuştur: “Fuarın öncü olması<br />
en büyük dileğimiz”<br />
Türk Hava Yolları Satış-Pazarlama Genel<br />
Müdür Yardımcısı Ahmet Olmuştur ise;<br />
‘Türkiye’nin milli bayrak taşıyıcısı olan<br />
Türk Hava Yolları olarak bizleri küresel<br />
ölçekte tanıtan misafirperverliğimiz başta<br />
olmak üzere kültürel değer ve medeniyet<br />
birikimimizi geniş kitlelere duyuran<br />
etkinlik ve faaliyetlere destek vermeyi<br />
sürdürüyoruz. Dünya Turizm Örgütü<br />
verilerine göre; dünya turizm gelirinin<br />
%30’u kongre ve toplantı sektöründen<br />
sağlanmakta. Kongre destinasyonu olmak<br />
bir şehrin marka imajı açısından da<br />
oldukça büyük önem taşırken 40’dan fazla<br />
sektöre de doğrudan veya dolaylı katkı
sağlanıyor.” dedi. İstanbul şehrinin 90’lı yıllardan itibaren kongre ve toplantı<br />
sektöründe aktif olarak yer aldığını, şu an dünyada 8. sırada bulunduğunu<br />
belirten Olmuştur; İstanbul’un bu minvalde uluslararası platformda önemli<br />
bir merkez olduğuna değindi. İstanbul’un ilk 5 içerisinde yer almasında her<br />
bir sektör temsilcisinin büyük önem taşıdığını belirtirken tek MICE fuarını<br />
Türk Hava Yolları olarak organizasyonu uluslararası alanda desteklemenin<br />
gururlandırıcı bir adım olduğunu söyledi. Ve organizasyonun ülkemiz turizm<br />
ve kongre çıtasının yükseltilmesinde öncü olmasının en büyük dilekleri<br />
olduğunu söyleyerek konuşmasını tamamladı.<br />
Beşiktaş Belediyesi Başkanı Murat Hazinedar, İstanbul Büyükşehir<br />
Belediyesi Başkan Danışmanı ve Turizm Atölyesi Başkanı Tülin Ersöz, Kültür<br />
ve Turizm Bakanlığı İstanbul İl Kültür Turizm Müdürü, İstanbul Valiliği Vali<br />
Yardımcısı İsmail Gültekin; Türkiye’nin kongre turizminde diğer ülkelere<br />
göre çok değerli fırsatlar içerdiğini ve maliyetler açısından oldukça uygun<br />
olduğunu ve ACE of M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines organizasyonunun<br />
söz konusu konuların yurt dışı pazarda da tanıtılması açısından büyük önem<br />
taşıdığını ve İstanbul’un lider marka şehirlerden biri olabilmesi için her türlü<br />
katkıyı sunmaya hazır olduklarını söylediler.<br />
Boğaz ‘AMEzing Parti’ ile coştu<br />
İlk gün katılımcı ve hosted buyer ların birlikte yeni iş bağlantıları da<br />
kurdukları ‘Business Network Party’ ve yerli ve yabancı satın alıcılar,<br />
katılımcı firmalar, konuşmacılar ile basın mensuplarının davetli olduğu 23<br />
Şubat Perşembe gecesi Feriye Sarayı’nda gerçekleşti.
30<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
World Tourism Forum 3. kez gerçekleşti<br />
16-18 Şubat tarihlerinde ICC Kongre Merkezi’nde gerçekleşen World Tourism<br />
Forum dünya turizm sektörünün en önemli konu ve konuklarını İstanbul’da<br />
bir araya getirdi. Bu yıl 3. sü gerçekleşen Forum 20 farklı ülkeden 100’lerce<br />
konuğu ağırladı.<br />
Turizmin Davos’u World Tourism<br />
Forum, İngiltere Eski Dışişleri Bakanı<br />
ve IRC (International Rescue Committee/<br />
Uluslararası Kurtarma Komitesi) Başkanı<br />
David Miliband, İngiltere İçişleri ve<br />
Dışişleri Eski Bakanı Jack Straw ve turizm<br />
bakanlarını ağırladı. Bu yıl üçüncüsü<br />
düzenlenen World Tourism Forum Global<br />
Meeting, dünya turizm sektörünün en<br />
önemli konu ve konuklarını ikinci gününde<br />
de bir araya getirmeye devam etti.<br />
Küresel ölçekte düzenlenen dev forum 16<br />
Şubat Perşembe günü Başbakan Binali<br />
Yıldırım’ın açılış konuşması ile başladı.<br />
World Tourism Forum Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Bulut Bağcı’nın turizm vizyonunu<br />
ülke profesyonelleri ile paylaşarak, turizm<br />
potansiyelini artırmak ve ülke ekonomisi<br />
ile uluslararası ekonomilerin bağını<br />
güçlendirmek hedefiyle bu yıl 3. sünü<br />
düzenlediği forum Cuma günü de dev<br />
konuklarını ağırladı.<br />
Ana sponsorları, Denizbank ve<br />
Koral Turizm<br />
Denizbank ve Koral Turizm ana<br />
sponsorluğunda yapılan forumda ilk<br />
gün İngiltere Dışişleri Eski Bakanı,<br />
International Rescue Committee (IRC)’nin<br />
hem Başkanı hem de Yönetim Kurulu<br />
Başkanı David Miliband; İsveç’in en büyük<br />
turizm tanıtım ofisi Visit Stockholm’un<br />
Ceo’su Thomas Andersson; ikinci günde<br />
ise Tony Blair Başbakanlığı süresinde<br />
İçişleri ve Dışişleri Bakanı olan Jack Straw<br />
ve ünlü sosyal medya fenomeni Zach King<br />
konuşmacı olarak yer aldı.<br />
Bağcı: “Türkiye’ ye 75 milyon<br />
dolarlık bir ekonomik ivme<br />
sağladık”<br />
World Tourism Forum Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Bulut Bağcı forum ile ilgili yaptığı<br />
açıklamada “Turizmin öncü firmalarını<br />
böylesine ciddi bir organizasyonla bir<br />
araya getirmek Türkiye’nin turizm<br />
geleceği için çok önemli bir etkileşim<br />
sağlamıştır. Her sene büyüyen ve gelişen<br />
World Tourism Forum Global Meeting’in<br />
bu anlamda sektöre yapacağı katkının<br />
farkındayız. World Tourism Forum bu dev<br />
forum ile Türkiye’ ye 75 milyon dolarlık bir<br />
ekonomik ivme kazandırmıştır. Bu vesile<br />
ile dünyaca ünlü konuşmacıların yanı sıra<br />
20’den fazla ülkenin Kültür ve Turizm<br />
Bakanlarını da bir araya getirmekten<br />
son derece mutluyuz. T20 kapsamında<br />
20 ülkeden, 20 Turizm Bakanı ilk kez<br />
bir araya geldi. Azerbaycan, Somali,<br />
Mozambik, Pakistan, Tayvan, Kazakistan,<br />
Kamboçya, Filipinler, Gana, Makedonya,<br />
Benin, Özbekistan, Zimbabve, Ukrayna<br />
katılan ülkeler arasında yer aldı” dedi.<br />
Jack Straw oturumu büyük ilgi<br />
gördü<br />
Tony Blair Başbakanlığı süresinde İçişleri<br />
ve Dışişleri Bakanı olan Jack Straw
güvenlik sorunlarının sadece Türkiye özelinde gerçekleşmediğini<br />
İngiltere’de de bu tarz olayların zaman zaman cereyan ettiğini<br />
belirtti. “Türkiye’de yaşanan her türlü terör olaylarını şiddetle<br />
kınadıklarının altını çizen Straw; İngiltere ve Türkiye pek çok<br />
ortak noktada birleşiyor, her şeyden önemlisi Avrupa Birliği’nin<br />
kenarında duruyoruz. Her iki ülkede denizlerle çevrili.Bu coğrafi<br />
özellik turizm açısından da olukça önemli ve ortak noktamız”<br />
dedi.<br />
Ünlü fenomen Zach King “Türkiye güvenli” dedi<br />
Thy’nin kabin içi güvenlik filmini çeken ve Dünyada takipçi<br />
sayısı 17 milyonu bulan ünlü fenomen Zach King Türkiye’de<br />
olmaktan çok memnun olduğunu belirtti ve bence kimse<br />
korkmasın Türkiye çok güvenli dedi. Oturumu pek çok sosyal<br />
medya profesyoneli ve gençler tarafından yoğun ilgi gören Zach<br />
King; sosyal medyaya giriş hikayesini izleyicilerle paylaştı ve “İlk<br />
kez hayranlıkla izlediğim ve korktuğum Jurassic Park ilham<br />
kaynağım oldu. Bu filmden sonra ailem bana kamera aldı ve ilk<br />
çekim tecrübelerim böyle başladı. Üniversiteden mezun olup ilk<br />
çekimlerimi evin garajında yapmaya başladım.<br />
Youtube üzerinden film yapımı hakkında öğretici videolarla<br />
Sonra Vine ile tanıştım, 6 saniyelik videolara senaryolar ürettik.<br />
Bence sosyal medyada 3 şey çok önemli. Merak uyandırmak,<br />
içeriğin herkesi kapsaması ve beğeni-paylaşım uygunluğu.<br />
Video paylaşmayı seviyorum çünkü eğlenceli ve dil bariyeri yok”<br />
dedi.<br />
Turizm ve Sosyal Medya Raporu 16 Şubat’ta<br />
açıklandı<br />
Nielsen iş birliğiyle yapılan T20 açıklamasının ardından forumun<br />
ilk günü Socialbakers tarafından hazırlanan Turizm ve Sosyal<br />
Medya Raporu 16 Şubat’ta katılımcılar ile ilk kez paylaşıldı.<br />
Bunun yanı sıra STR Global tarafından hazırlanan Özel Resort<br />
Raporu da aynı gün ziyaretçilerin paylaşıma sunuldu.<br />
“World Tourism Awards”<br />
ile turizmin oscarları sahiplerini buldu<br />
World Tourism Forum kapsamında 17 Şubat 2017’de<br />
‘Dünya Turizminin Oscar’ı sayılan turizm endüstrisinin<br />
en prestijli ödülü World Tourism Awards Çırağan Palace<br />
Kempinski’de BBC World News’in usta yorumcusu ünlü<br />
gazeteci Kasia Madera moderatörlüğünde sektörün<br />
en’lerini belirledi. Açılış konuşmasını World Tourism<br />
Forum Başkan’ı Bulut Bağcı ve Bitlis Milletvekili Vedat<br />
Demiröz yaptı. Toplamda 35 kategoride verilen ödüller<br />
arasında En iyi Havayolu Şirketi Qatar Airways, En İyi<br />
Araç Kiralama Şiketi Hertz, En İyi Lüks Otel Çırağan<br />
Palace Kempinski, En Uygun Fiatlı Havayoluu Şirketi<br />
Pegasus, En İyi Dinlenme Salonu Ödülü Etihad Havayolları<br />
AbuDhabi Lounges, En İyi Resort Otel Ödülü Güral Premier<br />
Tekirova’ya, En İyi Butik Otel Ödülü Perdue Butik Otele,<br />
ülke turizmi tanıtımına sağladığı medya katkılarından<br />
dolayı Turkuvaz Grubu’na teşekkür plaketi, dünya<br />
turizmine yaptığı katkılardan dolayı Mükemmel Turizm<br />
Grubu Ödülü Coral Travel’a ve otel yöneticiliğinde üstün<br />
başarısından dolayı Jüri Özel Ödülü Sayın Ralph Radtke’ye<br />
verildi.
32<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Fotoğraf: Ümit Başer Alkaç<br />
World Tourism Forum’da<br />
Gastronomi Turizmi<br />
konuşuldu<br />
Gastronomi Turizmi Derneği, World Tourism Forumu’nun 17<br />
Şubat Cuma günü devam eden ikinci gününde Gastronomi<br />
Turizmi Paneli’ni gerçekleştirdi. Moderatörlüğünü Gastronomi<br />
Turizmi Derneği Başkan Yardımcısı Ömer Kartın’ın yaptığı<br />
panele konuşmacı olarak Nicole <strong>Restaurant</strong> Kurucusu ve Şefi<br />
Aylin Yazıcıoğlu, Andiamo Travel sahibi Cem Polatoğlu, Brand<br />
Travel sahibi Şef Metin Süerkan katıldılar.<br />
“Kartın: “Türkiye’deki gastronomik ürünleri<br />
derecelendireceğiz”<br />
Panelin açılış konuşmasını yapan Ömer Kartın, derneğin son<br />
dönem çalışmaları ve projeleri hakkında kısa bir bilgilendirme<br />
yaparak, gastronomi turizminin yaygınlaşması ve bir ülke<br />
politikası haline gelmesi için çalışmalarına devam ettiklerini<br />
açıkladı. Bu alanda en etkili kurum ve kuruluşları harekete<br />
geçirmeye başladıklarının da altını çizen Kartın, 6 ay gibi kısa<br />
bir sürede 100 üyeye ulaştıklarını belirtti.<br />
Panelde dernek çalışmalarıyla ilgili bir müjdeyi de paylaşan<br />
Kartın, “Gastronomi Turizmi Derneği olarak Türkiye’deki<br />
gastronomik ürünlerin belli bir standartta derecelendirmeyi<br />
düşünüyoruz. Bununla ilgili yakında bir basın lansmanı<br />
da yapacağız. Maalesef yemeğimiz konusunda yeterli<br />
değerlendirme ve derecelendirme yok. Gastronomi Turizmi<br />
Derneği bu konuda bir ön alarak KALDER ile bir iş birliğiyle bir<br />
proje geliştirdik” diye konuştu.<br />
Süerkan: “Her şehir kendi ürün ve lezzetine<br />
sahip çıkmalı”<br />
Gastronomi Turizmi Paneli’nde konuşan Şef Metin Süerkan’dı.<br />
Her şehrin Gaziantep örneğinde olduğu gibi bir ya da iki ürünle<br />
World Tourism Forumu’nun gastronomi ile ilgili<br />
tek paneli olan oturum 17 Şubat Cuma günü<br />
gerçekleşti. Moderatörlüğünü Gastronomi<br />
Turizmi Derneği Başkan Yardımcısı Ömer<br />
Kartın’ın yaptığı panelde turizm ve gastronomi<br />
sektörünün çok değerli isimleri de yer aldı.<br />
markalaşma serüvenine katılabileceğini ifade eden Süerkan,<br />
marka kent olgusunun yaratılmasında bunun önemli bir adım<br />
olacağına işaret etti. Süerkan ayrıca şehirlerin kendi yöresel<br />
ürün ve tatlarına sahip çıkılmasının da önemine vurgu yaptı.<br />
Yazıcıoğlu: “Daha çok araştırma yapmalıyız”<br />
Türkiye’de ürün ve lezzetlerin çok iyi tanınmadığını dile getiren<br />
Şef Aylin Yazıcıoğlu şöyle konuştu: “Restoran ve yemek<br />
seçimlerimizde trendlere göre hareket ediyoruz. Bir dönem<br />
sevdiğimiz bir yiyecekten kısa süre sonra uzak durarak ya<br />
da sağlıksız olduğunu savunarak kulaktan dolma bilgilerle<br />
sevdiğimizden yiyeceklerden de uzaklaşıyoruz. Ben özellikle bir<br />
mekana gitmeden önce iyi araştırılması gerektiğini öneriyorum.<br />
Yine ayı şekilde mutfağımıza aldığımız ürünlerin seçiminde de<br />
iyi bir araştırma yapmak önemli.”<br />
Polatoğlu: “Türkiye turizmini Japonya modeli<br />
gibi 12 aya yayabiliriz”<br />
Panelin diğer konuşmacılarından biri de, bir gastronomi<br />
turizmcisi olan Cem Polatoğlu’ydu. Konuşmasında turizm<br />
sektörüne ilişkin iyileştirilmesi gereken noktalara temas<br />
eden Polatoğlu, tıpkı Japonya’da olduğu gibi tatil günlerinin<br />
bölgelere göre belirlenmesi gerektiğini, böylece turizmin 12<br />
aya yayılabileceğinin mümkün olabileceğini söyledi.<br />
Ömer Kartın, panelde yaptığı konuşmada Gastronomi Turizmi<br />
Derneği olarak çok yakın bir zamanda KALDER iş birliği<br />
ile Türkiye’deki gastronomik ürünlerin belli bir standartta<br />
derecelendirmeye başlanacağının müjdesini verdi.
34<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
TÜROB Başkanı Bayındır’dan yatırım<br />
yorumu:<br />
“Anadolu’daki turizm<br />
yatırımlarını inşaat yatırımı gibi<br />
görmeyin”<br />
Ocak 2017’de otel yatırımları miktar olarak yüzde 19<br />
azalırken, proje sayısı yüzde 11 arttı. Trabzon başta olmak<br />
üzere Anadolu’daki yatırımların hareketlendiği gözlendi.<br />
TÜROB Başkanı Timur Bayındır, Anadolu’daki yatırımların<br />
memnuniyet verici olduğunu belirtti ve bir uyarıda bulundu:<br />
“Turizm yatırımları bir inşaat yatırımı gibi görülmemesi, sağlıklı<br />
bir pazar analizi yapılması gerekiyor” dedi.<br />
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)<br />
Başkanı Timur Bayındır, Anadolu’da<br />
yapılan turizm yatırımlarının<br />
bir inşaat yatırımı gibi görülmemesi<br />
gerektiğini belirterek, yatırımları hayata<br />
geçirmeden önce sağlıklı bir pazar analizi<br />
yapılması gerektiğini söyledi. Ocak 2017<br />
döneminde yapılan otel yatırımlarına<br />
yönelik teşvik başvurularını yorumlayan<br />
Başkan Bayındır, ocak ayında ülke<br />
genelinde toplamda 14 şehirde toplam<br />
yatırım bedeli 187.9 milyon TL olan 20<br />
yeni otel projesinin teşvik belgesi, toplam<br />
10.5 milyon TL yatırım tutarı olan 4 otelin<br />
ise yenileme belgesi aldığını hatırlattı.<br />
“Doğru fizibilite önemli”<br />
Turizm yatırımlarında geçen yıldan<br />
itibaren başlayan yavaşlama sürecinin<br />
devam ettiğine işaret eden Bayındır,<br />
“İstanbul ve Antalya gibi turizm<br />
merkezlerinde artık yeni kapasite<br />
yatırımlarına ihtiyaç olmadığı<br />
görüşümüzü sürdürüyoruz. Buralarda<br />
yeni otel değil, mevcut otellerin<br />
yenilenmesine yönelik yatırımlar<br />
yapılmalı. Teşvikler de ona göre<br />
düzenlenmeli. Anadolu’da yapılan yeni<br />
yatırımlardan ise memnuniyet duyuyoruz.<br />
Ancak burada da, sağlıklı pazar analizi<br />
yapmak gerek, turizm yatırımlarını<br />
bir inşaat yatırımı gibi görmemeli. Bu<br />
yatırımların amacına ulaşabilmesi için<br />
doğru bir fizibilite ile işletilmesi önemli.<br />
İhtiyaçlar çerçevesinde uygulanacak<br />
doğru teşvikler sayesinde, yatırımlar<br />
yurt genelinde ihtiyaç duyulan bölgelere<br />
doğru yönlendirilirken, mevcutların da<br />
kârlı ve sağlıklı bir şekilde işletilmesi<br />
sağlanabilir” diye konuştu.<br />
“Trabzon yatak kapasitesinde<br />
ikinci”<br />
Öte yandan Ekonomi Bakanlığı verilerine<br />
göre, ocak ayında ülke genelinde<br />
toplamda 14 şehirde toplam yatırım<br />
bedeli 187.9 milyon TL olan 20 yeni otel<br />
projesinin teşvik belgesi, toplam 10,5<br />
milyon TL yatırım tutarı olan 4 otelin<br />
ise yenileme belgesi aldı. Yatırım tutarı<br />
geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19,<br />
proje sayısı yüzde 11 arttı. Geçen yılın<br />
aynı ayında 18 otel için 232.1 milyon<br />
TL’lik teşvik başvurusu yapılmıştı. Ocak<br />
2017’de yapılan teşvik başvurularının<br />
sonuçlanmasıyla yatak kapasitesi 2.543<br />
adet artacak. Ocak 2017’de yapılan<br />
başvurularda yatak sayısı açısından 654<br />
yatak İstanbul ilk sırada yer alırken, 354<br />
yatak ile Trabzon ikinci ve 230 yatak ile<br />
Antalya üçüncü sırada yer aldı. İstanbul,<br />
yeni yatırım yapılacak tesis sayısı<br />
bakımından da 4 otel ile ilk sırada yer<br />
aldı. Teşvik belgesi alan oteller içerisinde<br />
3 yıldızlı oteller 13 otel ilk sırada yer<br />
alırken, kapasite bakımında 1.148 yatak<br />
ile 4 yıldızlı oteller ilk sırayı aldı.<br />
2017 OCAK YATIRIM TEŞVİK LİSTESİ<br />
Sıra No İl Toplam Otel Sayısı Toplam Yatak Sayısı<br />
1 ANTALYA 2 230<br />
2 BURSA 1 108<br />
3 DENZİLİ 1 50<br />
4 ISPARTA 1 216<br />
5 İSTANBUL 4 654<br />
6 KARABÜK 2 214<br />
7 KASTAMONU 1 134<br />
8 KAYSERİ 1 127<br />
9 MANİSA 1 103<br />
10 MUĞLA 2 134<br />
11 ORDU 1 63<br />
12 SİVAS 1 106<br />
13 TOKAT 1 50<br />
14 TRABZON 1 354<br />
Toplam 20 2543<br />
2014- 2015-2016-2017 Yılları Ocak ayı Karşılaştırması<br />
YIL İl Otel Sayısı Yatak Sayısı Ek İstihdam Yatırım Tutarı<br />
2014 15 38 10.970 2.486 641 MİYON TL<br />
2015 10 18 3.134 666 195,4 MİLYON TL<br />
2016 15 18 3.853 1.042 232,1 MİLYON TL<br />
2017 14 20 2.543 544 187,9 MİLYON TL
Yurt dışındaki Türklere<br />
global otel fiyatları<br />
2016’da düştü<br />
Yurt dışında Türk ziyaretçiler için gözde<br />
destinasyonlardaki global otel fiyatları<br />
2016’da düştü.<br />
Son <strong>Hotel</strong>s.com ‘<strong>Hotel</strong> Price Index’ine göre,<br />
2016 yılında dünyada yaşanan büyük politik<br />
değişimler ve kur oynamalarına rağmen, seyahat<br />
edenler dünya çapında ortalama gecelik otel<br />
konaklaması için 2015’te uygulanan aynı fiyatları<br />
ödediler.<br />
2016’da 114 dolarda kalan global indeks, böylece<br />
üst üste 3 yıl aynı fiyatta sabitlendi. Kuzey Amerika<br />
ve Karayipler yıl boyunca ortalama olarak<br />
küçük fiyat artışları (her ikisi de %1) gösteren<br />
tek bölgeler olarak dikkat çekti. Ancak diğer<br />
bölgelerdeki fiyat düşüşleri genel global fotoğrafı<br />
yumuşattı.<br />
Türkiye’deki seyahat severler, 2016 yılında en<br />
gözde seyahat noktalarında daha uygun fiyatlara<br />
konaklamanın tadını çıkardılar. İngiltere’ye<br />
seyahat edenler, bir önceki yıla oranla oranla %11<br />
daha az fiyat ödedi. 2016’da İzlanda, Mauritus ve<br />
Seyşeller seyahatlerinin maliyeti de bir önceki yıla<br />
göre daha az olurken; ortalama fiyatlar sırasıyla<br />
%23, %46 ve %54 oranında düşüş gösterdi.<br />
Vize olmadan seyahat edilebildiği için Türkiye’deki<br />
seyahat tutkunlarının yurt dışı gezileri için tercih<br />
ettikleri Gürcistan’da da otel konaklamalarına bir<br />
önceki yıla kıyasla %5 daha az ödendi. Türkiye’den<br />
giden ziyaretçiler tarafından ödenen ortalama fiyat<br />
düşüş gösterdi ve bir önceki yıl 315 TL olan bu<br />
rakam, 2016’da 298 TL’ye geriledi.<br />
Yurt dışında en gözde 100 destinasyondaki ilk 5 fiyat düşüşü analizi<br />
Ülke Ortalama Fiyat 2016 (₺) Ortalama Fiyat 2015 (₺) Ortalama Fiyattaki düşüş<br />
İngiltere 486 548 -11%<br />
Vietnam 157 204 -23%<br />
İzlanda 453 587 -23%<br />
Mauritius 664 1,219 -46%<br />
Seyşeller 1,036 2,271 -54%<br />
Türkiye’deki tatilciler yurt içindeki birçok uygun seçenekten yararlandılar<br />
Türkiye’nin gözde beldelerine güzel bir seyahati tercih edenler ise 2016’da, kendilerine<br />
sunulan birçok uygun seçenekten ve yeni açılan tesislerin gerçekleştirdiği özel<br />
kampanyalardan yararlandılar. 2016 yılında Alanya, yerli konukların en çok tercih ettiği<br />
tatil beldesi oldu. Konuklar 2015’te Alanya’da ortalama gecelik otel konaklamalarına 195<br />
TL öderken; bu rakam 2016’da 175 TL olarak gerçekleşti. Dünya turizminin de en gözde<br />
bölgelerinden olan Bodrum’da ise ortalama gecelik otel konaklamaları %3 oranında bir<br />
değişimle 2015’te 363TL iken, 2016’da 373TL olarak gerçekleşti.
36<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Jolly Tur ve Kilit Hospitality Group’tan<br />
güç birliği mesajı!<br />
Jolly Tur ve Kilit Hospitality Group, Rahmi Koç Müzesi’nde basına yönelik<br />
düzenlenen toplantıda güç birliği mesajı vererek, turizmin toparlanmaya<br />
başladığı 2017’de yeni yatırımlara yol alacaklarını açıkladılar.<br />
Turizm sektörünün iki önemli aktörü<br />
Jolly Tur ve Kilit Hospitality Group,<br />
27 Şubat Pazartesi günü Rahmi Koç<br />
Müzesi’nde düzenlenen basın toplantısında<br />
bir araya geldiler. Jolly Tur Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Mete Vardar ve Kilit Hospitality<br />
Group Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Kilit,<br />
yeni stratejilerle iki grubun ilişkisinin<br />
giderek güçlendiği mesajını verirlerken,<br />
turizmin toparlanmaya başladığı 2017<br />
yılında hedeflere doğru emin adımlarla<br />
ilerleyerek yatırım sürecini devam<br />
ettirdiklerini vurguladılar.<br />
Toplantıda ayrıca Amara World <strong>Hotel</strong>s<br />
CEO’su Korhan Alşan, Crystal <strong>Hotel</strong>s<br />
CEO’su Umman Çetinbaş ve Jolly Tur<br />
Akdeniz Bölge ve Kontrat Müdürü Yavuz<br />
Öztürk de hazır bulundular.<br />
Yeni stratejilerle giderek güçlenen ilişkiler<br />
Turizm sektörünün iki öncü oyuncusu<br />
olarak hız kesmeyen yeni yatırımlar ve<br />
stratejileriyle geleceğe güvenle baktıklarını<br />
vurgulayan Jolly Tur Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Mete Vardar, şöyle konuştu:<br />
“Jolly Tur ve Kilit Hospitality Group’un<br />
güvene, müşteri memnuniyetine dayalı<br />
ilişkisi her yıl yeni projeler ve yeni<br />
yaklaşımlarla daha da gelişiyor. Jolly Tur<br />
olarak Türkiye’nin otelcilik sektöründe<br />
yaptığı girişimler kadar müşteri<br />
memnuniyetine odaklı yapısıyla ana<br />
hedefleri doğrultusunda emin adımlarla<br />
ilerleyen Kilit Hospitality Group’un ana<br />
partneri olmaktan büyük bir memnuniyet<br />
duyuyoruz.”<br />
“Yatırımlara ve hedeflere doğru istikrarlı<br />
adımlarla ulaşacak”<br />
Jolly Tur’un 2017 performansının yanı sıra<br />
sektörle ilgili açıklamalarda da bulunan<br />
Mete Vardar, sektörün, kayıplar verdiği<br />
2016 yılını turist sayısında yüzde 26,<br />
ciroda yüzde 23 büyüme oranına erişip<br />
başarılı bir performans sergileyerek<br />
kapattıklarını belirterek, 2017 için<br />
belirledikleri hedeflere de emin adımlarla<br />
ilerlediklerine dikkat çekti. 2017 için yüzde<br />
32’lik büyüme oranı ve 1.000.000 kişilik<br />
tatil hedefi belirlediklerini anımsatan Mete<br />
Vardar, yılın ilk çeyreği itibariyle eriştikleri<br />
erken rezervasyon rakamlarının bu<br />
hedeflere ulaşacaklarını ortaya çıkardığını<br />
kaydetti. Diğer yandan, Jolly Tur’un “global<br />
bir marka olma hedefi” doğrultusunda<br />
yatırımlara devam ettiğine de dikkat çeken<br />
Vardar, bu yatırımlardan biri olarak 3 yıl<br />
içinde teknolojiye yapacakları 10 milyon<br />
dolarlık yatırıma işaret etti. Teknolojiye<br />
yaptıkları yatırımın dünya çapında bir<br />
iddiaya sahip olduğunun altını çizen<br />
Vardar, bu yatırımların sadece Jolly Tur<br />
için değil, Türkiye turizm sektörü açısından<br />
da önem taşıdığını belirtti. Mete Vardar,<br />
30 yıllık turizm geçmişleri boyunca olduğu<br />
gibi bugün ve gelecekte de Türkiye’ye ve<br />
onun dinamiklerine güvenmeye devam<br />
ederek yatırımlara sürdüreceklerini<br />
vurguladı.<br />
Kilit: “İstihdam ve yatak kapasitesinde<br />
Türkiye’nin en büyükleri arasında”<br />
Kilit Hospitality Group (KHG) hakkında bilgi<br />
veren Tolga Kilit, Türkiye’nin en büyük<br />
otel zincirlerinden biri konumunda olan<br />
gruplarının şu anda Crystal <strong>Hotel</strong>s, Nirvana<br />
Lagoon Villas ve Amara World <strong>Hotel</strong>s<br />
markaları ile toplam 16 tesisle hizmet<br />
verdiğini kaydetti. 16 tesisteki yaklaşık 25<br />
bin yatak kapasitesi ile sektörün en hacimli<br />
yatak kapasitesine sahip gruplardan biri<br />
olduklarının altını çizen Kilit, 7 bin 500<br />
kişilik istihdamla sektörde en yüksek<br />
istihdam rakamlarından birini temsil<br />
ettiklerini belirtti. KHG, Antalya Belek<br />
bölgesinde Crystal markalı 5 yıldızlı dört<br />
otel, Antalya Kemer bölgesinde Crystal,<br />
Nirvana ve Amara markalarıyla 5 yıldızlı<br />
altı otel, Antalya Side bölgesinde Crystal<br />
markalı 5 yıldızlı dört otel, Bodrum ve<br />
Kapadokya’da ise yine Crystal markalı 1’er<br />
otelle çalışmalarını sürdürüyor.<br />
“Cazip yatırım fırsatlarını inceliyor”<br />
Tolga Kilit, 2017 yılını turizmde tekrar<br />
bir toparlanma sürecinin başlangıcı<br />
oduğunu düşünerek bu yönde hazırlıklar<br />
ve planlamalar yaptıklarına dikkat<br />
çekti. Özellikle, mevcut yatırımları daha<br />
da geliştirmek ve değişen trendlere<br />
uygun yeni faaliyet alanlarının tesislere<br />
kazandırılması yönünde bir iç yatırım<br />
sürecine odaklarını bildiren Kilit, diğer<br />
yandan dış yatırımlar için de yeni<br />
planlamaları olduğu mesajını verdi.<br />
Kilit, “Şirket yapımız çok dinamik ve<br />
her zaman yeni ve farklı cazip yatırım<br />
fırsatlarını etüd ediyor, inceliyoruz. Ülke<br />
turizminin gelişimi ile doğru orantılı olarak<br />
mutlaka yatırımlarımız devam edecek ve<br />
grubumuzun büyüme ivmesi artacaktır”<br />
dedi.<br />
“Rusya ve BDT ülkelerinin Türkiye talebi ciddi<br />
oranda artacak”<br />
Turizm sektörünün 2017 ve 2018<br />
yıllarındaki olası performansı hakkında<br />
açıklamalarda bulunan Kilit, Rusya<br />
ve Bağımsız Devletler Topluluğu<br />
ülkeleri başta olmak üzere uluslararası<br />
mecralarda Türkiye’ye olan ilginin<br />
arttığının altını çizerek, bu ilginin Akdeniz<br />
Bölgesi odaklı olmak üzere turizm<br />
sektörüne yansımaları hakkında şu<br />
öngörülerde bulundu: “Bu ilgi, mutlaka<br />
yaz satışlarına yansıyacak. Akdeniz Bölgesi<br />
için 2017 yaz sezonunun 2016’ya göre kişi<br />
sayısı olarak minimumda yüzde 25 – 35<br />
büyüyeceğini öngörüyoruz. Bu toparlanma<br />
süreciyle birlikte 2018 ve devam yıllarında<br />
Türkiye turizm sektörü olarak hak ettiğimiz<br />
seviyelere ulaşacağımıza inanıyorum.”
İstanbul’da düşüş sürdü<br />
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) tarafından<br />
açıklanan verilere göre, Türkiye’nin Ocak<br />
2017 otel dolulukları geçen yılın ilk ayına göre<br />
herhangi bir değişiklik olmadan yüzde 47.2<br />
olarak kaydedildi. İstanbul’daki<br />
kayıp ise devam etti.<br />
Yılın ilk ayında Türkiye’nin konaklama sektörü doluluk<br />
rakamları belli oldu. Dünya çapında veri ve analiz<br />
şirketi STR Global’in Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) için<br />
hazırladığı Ocak 2017 Ülke Performans Raporu açıklandı.<br />
TÜROB tarafından değerlendirilen ve 2017 yılına ilişkin ilk<br />
işaretleri de veren Ocak 2017 sonuçlarına göre, Türkiye’nin<br />
Ocak 2017 otel dolulukları, 2016 yılının aynı dönemine<br />
oranla herhangi bir değişiklik olmadan yüzde 47.2 olarak<br />
kaydedildi. Buna karşılık İstanbul destinasyon bazında en<br />
düşük doluluktan kurtulamadı.<br />
İstanbul etkileniyor<br />
TÜROB’un açıkladığı STR verilerine göre, İstanbul’un Ocak<br />
2016’da yüzde 48.9 olan doluluk oranı, Ocak 2017’de yüzde<br />
6.5 düşerek yüzde 45.7 ölçüldü. İstanbul bu düşüş oranı ile<br />
Avrupa destinasyonları arasında Ocak 2017’de en büyük<br />
düşüşü yaşayan destinasyon oldu. İstanbul aynı zamanda,<br />
Ocak 2017’de Average Daily Rate (ADR) olarak adlandırılan<br />
ortalama günlük satılan oda bedelindeki yüzde 29.7’lik<br />
düşüş ve odabaşı elde edilen gelirlerde (RevPAR) yüzde<br />
34.2’lik düşüş ile en büyük gelir kaybı yaşayan Avrupa<br />
destinasyonu oldu. Ocak 2017’de İstanbul’da ortalama<br />
günlük satılan oda bedeli 67.4 Euro’ya geriledi. Ocak<br />
2016’da bu rakam 95.8 Euro olmuştu. Toplam oda sayısı<br />
üzerinden odabaşı elde edilen gelirler ise (RevPAR) 30.8<br />
Euro olarak ölçüldü. Ocak 2016’da bu rakam 46.8 Euro<br />
olmuştu.<br />
Acil önlem şart<br />
İstanbul’a yönelik acil önlemler alınması gerektiğini<br />
belirten Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur<br />
Bayındır, turizmdeki sıkıntının en ağır etkilerine İstanbul’un<br />
maruz kaldığına işaret etti. Bayındır, “Fiyatlardaki<br />
düşüş devam etmesine rağmen Kasım ve Aralık 2016<br />
dönemindeki doluluk verileri geleceğe ilişkin olarak bize<br />
umut vermişti. Ancak Ocak ayı rakamları yine umutlarımızı<br />
kırdı. Özellikle İstanbul turizmi için vakit geçirmeksizin<br />
tedbir almak gerekiyor” diye konuştu.
38<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
2017 gemi içi deneyim trendleri<br />
MSC Cruises, 2017 gemi içi deneyim<br />
trendlerini paylaştı. MSC Cruises<br />
gemilerinde eğlence, yeme içme<br />
imkanlarından teknoloji yatırımlarına,<br />
Wellness-SPA deneyimlerinden aile<br />
odaklı seyahatlere kadar her türlü olanağı<br />
yakalamak mümkün…<br />
Eğlence İmkanları: Gemilerde 4<br />
boyutlu sinema, Formula 1 Ferrari<br />
aracı test simulasyonu, diskodan, jazz<br />
ve canlı popüler müziğe kadar eğlence<br />
alternatifleri, Broadway şovlarını<br />
aratmayan animasyon imkanları ve gemi<br />
içi etkinlikleri, kaptanın gecesi, gala gecesi<br />
gibi balo organizasyonları sunulmakta.<br />
MSC Cruises tarafından 20 Milyon<br />
Euro yatırım yapılarak dünyanın en iyi<br />
animasyon şovlarından biri olan Cirque du<br />
Soleil ile anlaşma yapılıp, diğer muhteşem<br />
animasyon gösterilerine ilave olarak da<br />
yeni nesil gemilerde 2 özel şov seyretme<br />
imkanı sunulacak. 2017 Haziran ayında<br />
suya inecek dünyanın en büyük yeni nesil<br />
gemilerinden MSC Meraviglia ile gemilerde<br />
animasyon kavramı bambaşka bir boyuta<br />
taşınmış olacak.<br />
Yeme-İçme İmkanları: Gemilerde kahvaltı,<br />
öğle ve akşam yemekleri için pek çok<br />
seçenekler sunuluyor. Açık büfeden,<br />
Alakart restaurantlara, değişik konseptte<br />
Cafe’ler, müzikli-eğlenceli barlar, hatta<br />
pastaneye kadar yeme-içme alanında<br />
misafirleri şımartan deneyimler yaşatılıyor.<br />
Çin, İtalyan, Japon, Meksika, Fransız gibi<br />
pek çok Alakart <strong>Restaurant</strong> seçeneği de<br />
bulunuyor. Artık gemilerde Michelin yıldızlı<br />
dünyanın popüler şefleri de görev yapmaya<br />
başlıyor. Üstelik Füzyon mutfağının en<br />
güzel örneklerini oluşturabilmek için<br />
şimdiden kollar sıvanmış ve dünyaca<br />
ünlü şeflerle anlaşmalar imzalanmış.<br />
2017 Aralık ayından itibaren Asia Füzyon<br />
mutfağının öncülerinden Bay Roy<br />
Yamaguchi MSC Seaside gemisinde,<br />
Füzyon restaurantında hizmet vermeye<br />
başlayacak. Ayrıca artık gemilerde görev<br />
alacak Michelin şefleri ve uluslararası<br />
alanda ödüller kazanmış pek çok şef de<br />
görebileceksiniz.<br />
Teknoloji yatırımları: 2017 yılından<br />
itibaren suya inmeye başlayacak yeni nesil<br />
gemiler, son teknolojilerle donatılmaya<br />
özen gösteriliyor. Dünya devi teknoloji<br />
firmaları ile anlaşmalar yapılıp, LCD<br />
ekranlardan, oda içi teknolojik ürünlerin<br />
tasarımları, kişiye özel aplikasyonlar,<br />
Bar’da içecekleri hazırlayan ve sizinle<br />
sohbet eden Robotlara kadar pek çok<br />
teknoloji gemi seyahatleri içinde hayatınıza<br />
dokunacak.<br />
Wellness-SPA deneyimleri: Dünyanın<br />
SPA konusunda en popüler ülkelerinden<br />
getirilmiş profesyonel çalışanlardan<br />
oluşan ekipler ile gemiler yıllardır<br />
kadrolarını geliştirme çabasında. Sadece<br />
masaj anlamında değil aynı zamanda<br />
tedavi, bakım hizmetleri, vücudu zihni<br />
dinlendirme, zihinsel arınma gibi<br />
konularda da son derece ciddi çalışmalar<br />
yapılmakta. Dünyaca ünlü Wellness<br />
şirketleri ile anlaşmalar yapılıp, cep<br />
telefonlarına indirilebilen uygulamalar<br />
sayesinde MSC gemilerinde kişiye özel<br />
Wellness deneyimleri yaşatılıyor, yoga,<br />
golf, gündoğumu ve batımında özel spor<br />
etkinlikleri, yürüyüş, tırmanma, basketbol<br />
ve golf gibi etkinlikler organize ediliyor.<br />
Diyet programları ve sağlıklı beslenme<br />
konusunda seyahat boyu programlar<br />
çıkarılıyor, en güzeli de seyahat edeceğiniz<br />
şehri arzu ederseniz bisiklet veya yürüyüş<br />
yolu planlamaları ile gezebileceğiniz<br />
Wellness seyahat deneyimleri yaşatılıyor.<br />
Aile odaklı mükemmel seyahat: Gemi<br />
pek çok kişinin düşündüğü gibi yaş almış<br />
kişilerin yaptığı bir seyahat değil. Özellikle<br />
çocuklu aileler için ideal bir seyahat aracı.<br />
Zira bavul açıp kapama derdi olmayan,<br />
her sabah yeni bir limana uyanabildiğiniz<br />
ve çocuklarınıza pedagoglar tarafından<br />
oyunlar oynatılıp, animasyon etkinlikleri<br />
yaptırılan, gelişimlerine katkı sağlamayı<br />
amaçlayan bir seyahat biçimi… Gemilerde<br />
merdiven aralıklarından, animasyon<br />
salonları, basamakların düzenine kadar<br />
her şey çocuklu aileler göz önüne<br />
alınarak hazırlanıyor. Hatta arzu eden<br />
aileler çocuklarını gemide son derece<br />
gelişmiş mini club’lara bırakıp, çocukları<br />
eğlenirken, kendileri de rahatça eşleri ile<br />
şehri keşfedebiliyorlar.
Hangzhou, Türk turistleri bekliyor<br />
Çin’in beş bin yıllık kültürü<br />
bulunan Hangzhou şehri,<br />
Türk turistleri bekliyor.<br />
Çin’in en güzel şehirlerinden biri olarak<br />
bilinen, tarihinin yanı sıra doğal<br />
güzellikleri, zengin mutfağı ve modern<br />
yapılanmasıyla dikkat çeken Hangzhou,<br />
Türkiye’de tanıtım atağı başlattı.<br />
İstanbul’da Hilton Oteli’nde düzenlenen<br />
tanıtım etkinliğine Çinli yetkililerin yanı sıra<br />
çok sayıda Türk turizmci katıldı.<br />
Dorak Itır Tour tarafından organize edilen<br />
tanıtım etkinliğine; Çin Halk Cumhuriyeti<br />
İstanbul Başkonsolosu Zhang Qingyang,<br />
Hangzhou Belediye Başkanı Yardımcısı<br />
Zhang Jianting ve Hangzhou kentinden<br />
gelen turizmcilerin yanı sıra İstanbul Vali<br />
Yardımcısı İsmail Gültekin ile Türk turizm<br />
acentelerinin yetkilileri katıldı.<br />
Qingyan: “Türk kardeşlerimizi<br />
Hangzhou’ya bekliyoruz”<br />
Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul<br />
Başkonsolosu Zhang Qingyan yaptığı<br />
konuşmada, Çin ve Türkiye arasındaki<br />
dostluğun çok eskilere dayandığını<br />
belirterek, “İki ülke arasında turistik<br />
iş birliklerini güçlendirmek ve Türk<br />
kardeşlerimizi şehrimizde ağırlamak<br />
istiyoruz. Yeryüzündeki cennet, zengin<br />
doğası, ipek ve pirinç diyarı Hangzhou<br />
5 bin yıllık bir medeniyeti barındırıyor.<br />
Çin’deki en mutlu kent seçilen Hangzhou,<br />
Marco Polo’nun da belirttiği gibi en güzel<br />
ve en lüks şehir. Türk kardeşlerimizi<br />
Hangzhou’ya bekliyoruz” dedi.<br />
Hangzhou Belediye Başkanı Yardımcısı<br />
ZhangJianting ise, iki nesle başkentlik<br />
yapmış olan Hangzhou’nin dünya<br />
mirası seçilen doğal güzellikleriyle<br />
görülmeye değer bir şehir olduğunu<br />
söyledi. ZhangJianting, “Dünyanın<br />
mutlaka görülmesi gereken şehri seçilen<br />
Hangzhou’ya Türkleri bekliyoruz. Bu<br />
harika destinasyon boyunca dünyanın<br />
başka hiçbir yerinde bulunmayan seviyede<br />
misafirperverliği paylaşmaya istekli,<br />
sıcak ve dost canlısı insanlar sizi bekliyor<br />
olacak” dedi.<br />
Gültekin: “Gökyüzünde cennet var ise<br />
yeryüzünde Hangzhou var’<br />
Toplantıda bir konuşma yapan İstanbul<br />
Vali Yardımcısı İsmail Gültekin de,<br />
Türkiye ile Çin arasındaki turizmin<br />
artırılması için Çin Halk Cumhuriyeti<br />
İstanbul Başkonsolosu ZhangQingyan<br />
ile her hafta toplantı yaptıklarını söyledi.<br />
Vali Yardımcısı Gültekin, “Gökyüzünde<br />
cennet var ise yeryüzünde Hangzhou var’<br />
sözü her şeyi anlatıyor aslında. Bu güzel<br />
kentten misafirlerimizi ağırlamaktan<br />
büyük mutluluk duyuyoruz. Seyahat<br />
acenteleri her türlü iş birliğine hazır. Biz<br />
de kendilerine her türlü desteği vermeye<br />
hazırız” dedi.<br />
Konuşmaların ardından Hangzhou<br />
Belediye Başkanı Yardımcısı<br />
ZhangJianting, İstanbul Vali Yardımcısı<br />
İsmail Gültekin’e kendi yaptığı ve 180<br />
yıllık bir restoranın yer aldığı resmi hediye<br />
etti. Gültekin de, ZhangJianting’e çini bir<br />
tabak takdim etti. Etkinlik, yenen öğlen<br />
yemeğinin ardından sona erdi.
40<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Yabancı turistlerin<br />
öncelikli beklentileri<br />
neler?<br />
Global seyahat sektörü<br />
profesyonellerine teknoloji ve<br />
rezervasyon çözümleri sunan<br />
<strong>Hotel</strong>sPro’nun Genel Müdürü Nevgül<br />
Bilsel Safkan, Türkiye’yi ziyaret eden<br />
ve ülke ekonomisine katma değer<br />
sağlayan yabancı turistlerin otellerden<br />
ve diğer turizm tesislerinden öncelikli<br />
beklentilerini açıkladı. Yarattığı katma<br />
değer, istihdam yaratma kapasitesi<br />
ve döviz getirisi ile ekonomiye önemli<br />
oranda katkı sağlayan turizm sektörünün<br />
geleceği için yabancı turistlerin<br />
beklentilerinin son derece önemli<br />
olduğunu belirten Safkan, Türkiye’yi<br />
ziyaret eden yabancı turistler için önem<br />
taşıyan noktaları şu şekilde sıraladı:<br />
Hizmet sunan kişilerin dil<br />
becerisi<br />
Yabancı dilleri öğrenmek turizm<br />
sektörü açısından bir artı değil, bir<br />
şart ve gereklilik. Bir veya birden fazla<br />
yabancı dil bilen personel sayısı, yabancı<br />
turistlerin beklentilerinin başında geliyor.<br />
Eğitimli personel<br />
Turist davranışlarını ve beklentilerini<br />
yakından bilen, bu noktalar ekseninde<br />
eğitim almış nitelikli insan gücü, tesisturist<br />
ilişkisinde en önemli noktalardan<br />
biri durumunda.<br />
İnternet altyapısı<br />
Sinyal gücü zayıf olmayan, bağlantı<br />
problemi ve kesintisi yaşanmayan oteller<br />
turistler açısından önem taşıyor ve tesisle<br />
ilgili genel beğeniye de birebir etki ediyor.<br />
Rehberlik ve danışmanlık<br />
hizmetleri<br />
Rehberlerin turizm sektöründe büyük<br />
görevleri, katkıları ve aynı oranda da<br />
sorumlulukları söz konusu. Bilgi birikimi<br />
yüksek ve çok yönlü rehberler turistlerin<br />
önem verdiği bir diğer nokta.<br />
Turistik bölgelerdeki altyapı<br />
Konaklanacak tesise kolay ulaşım,<br />
konaklama tesislerinin güvenliği, tesisten<br />
merkez ve tarihi noktalara ulaşım<br />
rahatlığı, toplu taşıma sistemi gibi<br />
detaylar turistler açısından önem taşıyor.<br />
Çocukların eğlenebileceği oyun alanları<br />
Tatil süresince çocukların<br />
sıkılmamalarını sağlamak ebeveynler<br />
açısından önem taşıyan konulardan biri.<br />
Çocukların gün boyu koşuşturabilecekleri<br />
ve eğlenebilecekleri geniş alanlar, tesis<br />
seçimini etkileyen bir diğer faktör.
Ferzan Çelikkanat: “5 yıldız<br />
değerindeki bir ülkeyi 3 yıldız<br />
fiyatına satmaktan vazgeçmeliyiz”<br />
Turizmde sahip olduğu potansiyeli<br />
gelire dönüştürmeyi başaramayan<br />
Türkiye, içinden geçmekte<br />
olduğumuz süreçte daha çok gelir ve<br />
turist kaybı yaşıyor. Geçen yıl turizmden<br />
elde edilen gelir, bir önceki yıla kıyasla<br />
yüzde 29,7 azalarak yaklaşık 22 milyar<br />
dolara düşerken, ülkeye gelen yabancı<br />
ziyaretçi sayısı ise bir önceki yıla yüzde<br />
30,05 azaldı. Son yıllarda, turizm<br />
sektörüne yaptığı yatırımlarla dikkat<br />
çeken ve aynı zamanda Four Points by<br />
Sheraton markasının işletmecisi Er<br />
Yatırım firmasının Genel Müdürlüğünü<br />
yürüten Ferzan Çelikkanat, “Doğal<br />
güzellikleri, tarihi ve jeopolitik konumuyla<br />
dünyanın sayılı ülkelerinden biri olan<br />
Türkiye’nin, turizmdeki potansiyelini<br />
açığa çıkarmamasının en temel nedeni;<br />
sahip olduklarımızın değerinin farkında<br />
olmamamızdır. O nedenle; 5 yıldız<br />
değerindeki bu ülkeyi, 3 yıldız fiyatına<br />
satıyoruz. Bundan vazgeçmeliyiz ” dedi.<br />
“Turizmde, toptan pazarlama<br />
dönemi bitti”<br />
Ferzan Çelikkanat, Türkiye’nin dünya<br />
turizminden hak ettiği payı alması,<br />
turizm gelirlerini artırması için turizme<br />
bakış açımızın değişmesi gerektiğini<br />
vurgulayarak, önerilerini şöyle<br />
sıraladı: “Tanıtım ve pazarlamada yeni<br />
yöntemler geliştirmeliyiz. Toptancı<br />
pazarlama anlayışından<br />
çıkıp perakende pazarlama<br />
anlayışına geçmeliyiz. İspanya,<br />
perakende pazarlama<br />
yöntemini kullanarak, turizm<br />
sezonunu uzattı. Alternatif<br />
turizm enstrümanları ortaya<br />
koymalıyız. Özel temalar,<br />
bölgesel ve destinasyon bazlı<br />
alt markalar oluşturmalıyız.<br />
Mesela Urfa Göbeklitepe,<br />
Nevşehir Kapadokya,<br />
Kastamonu Valla Kanyonu<br />
gibi. Satış stratejisinde<br />
ve satış kanallarındaki<br />
alışkanlıklarımızı dönüştürmeliyiz. IT<br />
altyapısına, online satış kanallarına ve<br />
dijital pazarlamaya yatırım yapılarak,<br />
ülkeyi büyük tur operatörlerinin<br />
güdümünden kurtarmalıyız. Her<br />
şey dahil sistemi kesinlikle ortak bir<br />
konsensüs ile yapısal olarak değiştirmeli<br />
ve ucuz ülke kavramından uzaklaşmalıyız.<br />
Aynı şekilde tur operatörlerinin,<br />
güdümünden de çıkmalıyız. Ürün<br />
çeşitlendirmesi yapmalıyız ve başka<br />
pazarlara yönelmeliyiz. Dünyanın<br />
ekseni Batı’dan Doğu’ya kayıyor.<br />
Ülke stratejilerimizi, geliştireceğimiz<br />
ürünlerimizi hatta okullarda vereceğimiz<br />
dersleri planlarken, bu değişime göre<br />
hazırlanmalıyız. Politikalarımızı bu<br />
realiteye göre oluşturmalı, pazarlamada,<br />
destinasyon yönteminde ve planlarımızda<br />
bu geleceği okuyarak hareket etmeliyiz.<br />
Uzak Doğu, özellikle Çin pazarı dünyayı<br />
ciddi şekilde etkilemeye ve etkisi altına<br />
almaya başladı.” Çelikkanat, içinden<br />
geçmekte olduğumuz süreçte; yeni<br />
yatırımları teşvik etmek yerine, bir<br />
süreliğine de olsa, mevcut işletmelerin<br />
ayakta kalması için destek verilmesi<br />
gerektiğine vurgu yaptı ve “Turizm<br />
Acil Eylem Destek Paketi’nin kapsam<br />
ve içeriği genişletilmeli. Faaliyetteki<br />
işletmelere KDV kolaylıkları sağlanmalı.<br />
Devlet destekli işletme sermayesi<br />
kredileri paketleri oluşturulmalı” dedi.<br />
“Önce insana yatırım<br />
yapmalıyız”<br />
Sektörde en önemli kaynağın insan<br />
olduğunu, ancak sektöre yatırım yapan<br />
firmaların mermere, taşa ve musluğa<br />
yaptığı yatırımı insana yapmamasını<br />
eleştiren Çelikkanat, “İnsan kaynağına<br />
değer verilmemesi, yine sektörü vuruyor.<br />
Kalifiye ara eleman bulmak kolay<br />
olmuyor. Yeni jenerasyon, ara eleman<br />
pozisyonunu meslek olarak görmüyor.<br />
Okuldan mezun olan, hemen genel<br />
müdür olacağını sanıyor. Ne kadar<br />
iyi yatırım yaparsanız yapın, hizmet<br />
veren insan iyi değilse, hiç bir değeri<br />
kalmıyor” diye konuştu. Çelikkanat,<br />
konaklama sektöründeki istihdama<br />
yönelik olarak kamudan beklentilerini<br />
de şöyle anlattı: “Turizm Sektörü<br />
İstihdam Destek Paketi’nin kapsam ve<br />
içeriği genişletilmeli. SGK ve muhtasar<br />
ödemelerini en az 18 ay faizsiz olarak<br />
ertelemeli. 2017 sonuna kadar sosyal<br />
sigorta primlerinin, en azından yarısı<br />
merkezi bütçe tarafından karşılanmalı. İş<br />
ve iş kanundaki düzenlemelerle, özellikle<br />
esnek çalışma modeli en kısa sürede<br />
hayata geçirilmeli.”<br />
“Avrupa’da yatırım<br />
değerlendirmesi yapmayı<br />
planlıyoruz”<br />
Er Yatırım’ın devam etmekte olan<br />
projeleri hakkında da bilgi veren Ferzan<br />
Çelikkanat; “Orta ölçekli şehir içi iş oteli<br />
yatırım modeli oluşturduk. Uluslararası<br />
pazarlama gücü yüksek, fon değeri<br />
yaratmak istiyoruz. Şu anda devam<br />
etmekte olan 6 otel projemiz var. Four<br />
Points by Sheraton markası adı altında<br />
işleteceğimiz otellerden ilkini, haziran<br />
ayında İzmir Bayraklı da hizmete açmaya<br />
hazırlanıyoruz. Aynı zamanda, Avrupa’da<br />
yatırım değerlendirmesi yapmayı<br />
planlıyoruz.”
42<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Ramazan Becer<br />
“Turizmin ivme<br />
kazanması otellerin<br />
kendi pazarlamasını<br />
yapmasına bağlı”<br />
Türkiye’de otelcilik sektörünün dijital pazarlama<br />
kanallarını kullanmada henüz istenilen seviyelere<br />
ulaşmadığını belirten CRM Medya Ajans Başkanı<br />
Ramazan Becer, CRM Medya ve Google Partners<br />
iş birliğiyle düzenlenen Turizmde Dijital Pazarlama<br />
Konferansı’nda; otelcilik sektörü için ‘dijital<br />
pazarlamanın’ önemine bir kez daha dikkat çekti.<br />
Hem tatilcilerin hem<br />
de turizmcilerin aktif<br />
olarak kullanması<br />
nedeniyle dijital kanallar<br />
turizm sektörü içinde klasik<br />
pazarlamanın tanımını da<br />
değiştiriyor. Yaz sezonunun<br />
yaklaşması nedeniyle<br />
turizm sektöründe<br />
online kanallarda da<br />
trafiğin hızlandığını<br />
belirten Ramazan Becer,<br />
“Günümüzde insanların<br />
büyük bir bölümü, internet<br />
üzerinden araştırmalarını<br />
yapıp rezervasyonlarını<br />
gerçekleştiriyor. Bu<br />
noktada internet ve<br />
sosyal medyanın<br />
doğru kullanımının<br />
rezervasyonlara direkt<br />
olarak etkisi var. Ancak bu<br />
alandan pay alabilmek için<br />
öncelikle otellerin kendi<br />
dijital pazarlamalarını<br />
oluşturmaları ve kendi<br />
dinamiklerini çok iyi<br />
bilmeleri lazım. Tanıtım<br />
ayağında doğru sosyal<br />
mecrada olmamak ya<br />
da yanlış stratejiler<br />
oluşturmak firmanın fark<br />
edilmemesine neden<br />
olabiliyor” dedi.<br />
“Turizmde geleceğin<br />
satış ve pazarlama<br />
kanalı, sosyal medya<br />
olacak”<br />
Ramazan Becer, dijital<br />
pazarlama yöntemlerinin<br />
ve sosyal medyanın<br />
rezervasyonlara katkı<br />
sağlayarak turizmcilerin<br />
web sitelerine trafik<br />
çekebildiğini söyledi. Becer,<br />
“Son yıllarda turizmciler<br />
dijital pazarlamanın farkına<br />
vardılar ve etkili bir şekilde<br />
bu alanı kullanmaya<br />
çalışıyorlar. Ancak turizm<br />
sektöründe mevcut<br />
pazarlama kanallarının<br />
doğru kullanılması<br />
gerekiyor” diye açıkladı.<br />
Otel pazarlamasında da<br />
satışın üç temel unsurdan<br />
oluştuğunu ifade eden<br />
Becer; Medyanın tüm<br />
unsurlarının en etkili<br />
şekilde kullanılması, Medya<br />
faaliyetlerinin bir sonucu<br />
olarak elde edilen lead ve<br />
telefonların karşılanması<br />
için call center altyapısının<br />
hazırlanması ve<br />
personellerin eğitilmesi,<br />
CRM sistemi ile gelen<br />
çağrıların sisteme<br />
girilerek elde edilen<br />
datanın anlamlandırılması<br />
ve gelecekte<br />
gerçekleştirilecek<br />
pazarlama faaliyetlerinde<br />
en etkin şekilde<br />
kullanılabilmesi için<br />
altyapının sağlanmalıdır.”<br />
Becer konuşmasında<br />
gerçekleştirilen<br />
pazarlama stratejisinden<br />
sonra sonuçların anlık<br />
değerlendirilmesi<br />
gerektiğini ve sonuçlara<br />
göre yeni stratejiler<br />
geliştirilmesi gerektiğini<br />
ifade etti.<br />
Ramazan Becer’in<br />
ifadelerinden dijital<br />
pazarlamanın avantajları<br />
Bütçe çerçevesinde ihtiyaç kadar satış<br />
yapma imkanı sağlar.<br />
Diğer kanallara göre rekabet azlığı<br />
sebebiyle fiyat politikasında daha pozitif<br />
yol izleyebilir.<br />
Sadık müşteri kitlesi oluşturur.<br />
Loyalty avantajı sağlar; Konaklayan<br />
müşteri artık senin müşterin olur<br />
Shorta (kapasite fazlası rezervasyon<br />
alma) düşmeden ara dönem doluluğu<br />
sağlayabilmek gibi avantajları sağlar.
44<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
TÜROB’tan<br />
‘Komşunu<br />
da al gel’<br />
kampanyasına destek<br />
TÜROB Başkanı Timur Bayındır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip<br />
Erdoğan’ın yurtdışındaki vatandaşlarımıza çağrıda bulunarak<br />
‘komşunu da al gel’ kampanyası başlatmasını memnuniyetle<br />
karşıladıklarını belirtti.<br />
Turizm sektörü temsilcilerine<br />
seslenen Cumhurbaşkanı Recep<br />
Tayyip Erdoğan’ın, yurt dışındaki<br />
vatandaşlarımıza çağrıda bulunarak<br />
‘komşunu da al gel’ kampanyası<br />
başlatması Türkiye Otelciler Birliği<br />
(TÜROB) tarafından memnuniyetle<br />
karşılandı. Cumhurbaşkanlığı<br />
Külliyesi’deki buluşmaya TÜROB üst<br />
yönetimi de katılırken, TÜROB Başkanı<br />
Timur Bayındır, bu tür bir kampanyanın<br />
olumlu olacağına, yurt dışındaki Türklerin<br />
turizm açısından önemli bir potansiyeli<br />
bulunduğuna dikkat çekti. Bayındır, sektör<br />
olarak bu konuda gerçekleştirilecek her<br />
türlü uygulamaya destek olacaklarını dile<br />
getirdi.<br />
“Turizmci bir danışman faydalı<br />
olur”<br />
Bayındır, bu tip kampanyalarım olumlu<br />
olduğunu, ancak sektörün içinde<br />
bulunduğu sıkıntıları aşabilmek için<br />
başka destekler de beklediklerini ifade<br />
etti. Türkiye, uluslararası arenada<br />
imaj ve itibar yönetimini acele devreye<br />
sokması gerektiğini belirten Bayındır,<br />
turizm sektöründen bir profesyonelin bu<br />
dönemde Cumhurbaşkanlığı Danışmanlığı<br />
görevine getirilmesinin, sektördeki<br />
gelişmelerin ve sektör örgütlerinin de<br />
dahil edilmesi ile yapılacak çalışmaların<br />
doğrudan planlamasına katkı<br />
sağlayacağını vurguladı.<br />
Bayındır, sektörümüzde faaliyet<br />
gösteren işletmelerin SGK primlerinin<br />
en az 1 yıl ertelenmesi, primlerin yüzde<br />
50’sinin İşsizlik Fonu, İŞKUR veya Hazine<br />
tarafından karşılanması sağlanması<br />
ve banka kredileri konusundaki<br />
sorunların çözüme kavuşturulması<br />
gerektiğini kaydetti. Bayındır, sektörde<br />
yaşanan olumsuz gelişmelerin tüm<br />
ülkeyi etkilediği göz önüne alınarak,<br />
açıklanan/açıklanacak desteklerin coğrafi<br />
bölge belirtilmeksizin tüm ülkemizi<br />
kapsamasının önemli olduğunu belirtti.
Kaçak günübirlik evler<br />
İstanbul Anadolu Yakası’nı sardı<br />
Kaçak günübirlik evler, hükümetin hayata geçirdiği yeni<br />
uygulamalar ile kontrol altına alınmaya başladı. Ancak<br />
yine de günübirlik kiralık evler Anadolu Yakası’nda<br />
geniş bir faaliyet alanı buluyor.<br />
İstanbul Anadolu Yakası’nda da<br />
İstanbul’un diğer bölgeleri gibi<br />
konaklama sektöründe aşırı arz<br />
riski oluşurken, bölgedeki kayıt dışı<br />
ve kontrolsüz günübirlik kiralık evler<br />
sektör için tehdit oluşturmaya devam<br />
ediyor. Hem güvenlik hem de mali açıdan<br />
devlete büyük zararı bulunan bu tip<br />
evler, hükümetin hayata geçirdiği yeni<br />
uygulamalar ile kontrol altına alınmaya<br />
başladı. Ancak yine de bu bölgede<br />
günübirlik kiralık evler geniş bir faaliyet<br />
alanı buluyor. Türkiye Otelciler Birliği’nin<br />
(TÜROB), İstanbul Anadolu Yakası’nı<br />
kapsayan araştırmasına göre, bu bölgede<br />
45 adet müstakil bina ‘günübirlik kiralık’<br />
adı altında otelcilik faaliyeti yapıyor. Bu<br />
45 binada toplam yatak kapasitesi 1.800<br />
adet düzeyinde bulunuyor. TÜROB’un<br />
araştırmasına göre, Anadolu Yakası’nda<br />
bu 45 müstakil binanın haricinde 1.732<br />
adet de ‘günü birlik kiralık daire’ yer<br />
alıyor.<br />
Tamamen kayıt dışı<br />
Araştırmayla ilgili bilgi veren TÜROB<br />
Yönetim Kurulu Üyesi Levent Erdoğan, bu<br />
tip evlerin tamamen kayıt dışı çalıştığına<br />
işaret ederek, uyguladıkları fiyatlar ile<br />
tamamen kayıt içindeki otellerle haksız<br />
rekabete neden olduklarını dile getirdi.<br />
Anadolu Yakası’nda yer alan toplam<br />
kayıtlı konaklama tesis sayısının 190,<br />
toplam yatak kapasitesinin ise 22 bin 220<br />
civarında olduğunu hatırlattı. Erdoğan,<br />
Anadolu Yakası’ndaki otellerin müşteri<br />
kitlesinin Avrupa Yakası’nın aksine<br />
ağırlıklı olarak yerli olduğuna dikkat<br />
çekti.<br />
Güvenlik için büyük risk<br />
Erdoğan şunları söyledi: “TÜROB<br />
olarak defalarca dile getirdiğimiz üzere<br />
bu tür yerler terör örgütleri ve kanun<br />
dışı kişilerin kullanımına son derece<br />
müsait. 18 yaş altı gençlerin kanun<br />
gereği otellerde tek başına konaklaması<br />
mümkün olmadığından dolayı bu<br />
tür yerlere yöneldiğini de üzülerek<br />
gözlemlemekteyiz. Hem devletin hem<br />
de sektörün maddi ve manevi büyük<br />
zararına yol açan günlük evler sorununun<br />
çözüme kavuşturulması yönünde kamu<br />
nezdinde girişimlerde bulunduk ve<br />
bulunmaya da devam ediyoruz. En son<br />
geçen Kasım ayında günlük kiralık ev<br />
kiralayanların kimlik bildirimi yapması<br />
zorunlu hale getirilmiş olmasına rağmen<br />
ruhsatlı olmadıklarından ve konut özelliği<br />
taşıdıklarından dolayı denetimi neredeyse<br />
imkansız. Kanuna aykırı hareket etmeleri<br />
halinde ruhsat iptali ile ilgili maddenin<br />
işletilebilmesi mümkün değil, çünkü<br />
zaten ruhsatları yok. İstanbul’a gelen<br />
turist ve otellerde yapılan konaklama<br />
sayıları karşılaştırıldığında, kayıt dışı<br />
konaklamadaki artışın devam ettiği<br />
aşikar. Son yıllarda sayısı 20 bini aşan<br />
kayıt dışı günlük kiralık evler, sektörümüz<br />
açısından bir çok riski beraberinde<br />
getirdiği gibi önemli miktarda vergi<br />
kaybına da neden oluyor.”<br />
Rakamlarla Anadolu<br />
Yakası’nda konaklama<br />
sektörü<br />
• İstanbul’un Anadolu yakasında yer<br />
alan toplam konaklama tesis sayısı<br />
190, toplam yatak kapasitesi 22.220<br />
adet düzeyinde bulunuyor. Bu otellerin<br />
dağılımına bakıldığında; Kültür ve Turizm<br />
Bakanlığı’ndan belgeli tesis sayısı 48 olup<br />
toplam yatak kapasitesi 13.630.<br />
• Bu tesislerin, 19 adedi 5 yıldızlı (yatak<br />
kapasitesi 9.000)<br />
• 14 adedi 4 yıldızlı (yatak kapasitesi 3.000)<br />
• 12 adedi 3 yıldızlı (yatak kapasitesi 1.490)<br />
• 2 adedi 2 yıldızlı (yatak kapasitesi 110)<br />
• 1 adedi özel belgeli (yatak kapasitesi 30)<br />
• Belediye belgeli tesis sayısı 97 (yatak<br />
kapasitesi 6.290)<br />
• Hostel sayısı 8 (yatak kapasitesi 500)<br />
• Bunların haricinde İstanbul Anadolu<br />
yakasında 45 adet müstakil bina<br />
günübirlik kiralık adı altında işletiliyor.<br />
Bunların toplam yatak kapasitesi 1.800.<br />
• 45 adet müstakil binanın haricinde 1.732<br />
adet günübirlik kiralık daire ilanları da<br />
Anadolu Yakası’nda gözlemleniyor.
hotel restaurant<br />
46 & hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Kempınskı, Küba’da ilk<br />
modern beş yıldızlı lüks<br />
oteli açıyor<br />
Kempinski Otelleri Küba’nın<br />
ilk modern beş yıldızlı lüks<br />
oteli olacak olan Gran <strong>Hotel</strong><br />
Manzana Kempinski La<br />
Habana için kısa bir süre<br />
önce Grupo de Turismo<br />
Gaviota SA ile bir yönetim<br />
sözleşmesi imzaladı.
Kempinski’nin bu yılın ikinci<br />
çeyreğinde Küba’da ilk otelini<br />
açacağını duyurmaktan mutluluk<br />
duyuyoruz. 246 odaya ve süitlere sahip<br />
The Gran <strong>Hotel</strong> Manzana Kempinski<br />
La Habana, UNESCO tarafından Dünya<br />
Mirası ilan edilen Eski Havana’nın<br />
kalbinde yer alan tarihi Manzana de<br />
Gómez binasında bulunuyor.<br />
Küba’nın ilk modern beş yıldızlı<br />
lüks oteli<br />
“Bu seçkin oteli baharda hizmete<br />
sunacak olmaktan çok mutluyuz,” diyen<br />
Kempinski Otelleri Yönetim Kurulu ve<br />
İcra Kurulu Başkanı Markus Semer<br />
sözlerine şöyle devam etti: “Küba’nın<br />
ilk modern beş yıldızlı lüks oteli olacak<br />
olan Gran <strong>Hotel</strong> Manzana Kempinski La<br />
Habana açılışımızla öncü olma ilkemiz<br />
devam edecek. Ayrıca lokasyon olarak<br />
ünlü bir tarihi binada yer alması, otelimizi<br />
Eski Havana’nın en özel projesi kılıyor.”<br />
Grupo de Turismo Gaviota SA İcra<br />
Kurulu Başkanı Carlos M. Latuff ise,<br />
“Otellerimizin yönetimini üstlenecek<br />
yeni ortaklarımızın uluslararası<br />
bilinirliğe sahip olması bizim için<br />
büyük önem taşıyor. Bu nedenle,<br />
Havana’daki yeni otelimizi yönetmesi<br />
için Kempinski markası seçildi” dedi ve<br />
ekledi: “Avrupa’nın en köklü lüks otel<br />
grubu Kempinski; 120 yıllık kusursuz<br />
geçmişi, Avrupa’ya özgü lüks anlayışı ve<br />
olağanüstü kalitesiyle Manzana de Gómez<br />
için ideal bir ortak. Bu bina, Küba’da 20.<br />
yüzyılın başlarında Avrupa tarzındaki<br />
ilk alışveriş merkezi olarak inşa edilen<br />
ve önemli bir tarihi bölgede bulunan<br />
simgesel bir yapıdır. İşte bu kıymetli<br />
mücevheri, Kempinski ile birlikte şehrin<br />
lider lüks oteli yapacağız”.<br />
Havana’nın tarihi en derin<br />
bölgesinin merkezinde<br />
The Gran <strong>Hotel</strong> Manzana Kempinski<br />
La Habana’nın yarattığı heyecan,<br />
daha açılmadan Küba sınırlarını aştı.<br />
Misafirler, tümü dört ila beş metrelik<br />
tavan yüksekliğine sahip, büyüklükleri 40<br />
metrekareden başlayan ve baş döndürücü<br />
Presidential Süit’te 150 metrekareye<br />
ulaşan 246 lüks oda ve süitler arasından<br />
seçim yapabiliyor. Eski şehir manzarasına<br />
hakim çatı terası ve yüzme havuzu, otelin<br />
dikkat çekici noktaları arasında yer alıyor.<br />
Misafirler konaklamaları süresince 1000<br />
metrekarelik alanda Resense tarafından<br />
yönetilen muhteşem bir Spa hizmeti<br />
alabiliyorken; ayrıca üç farklı restoran<br />
seçeneği, bir lobi bar, puro salonu ve bir<br />
iş merkezi ile unutulmaz bir konaklama<br />
için ihtiyacları olan her şeye sahip<br />
olabilecek. Havana’nın tarihi en derin<br />
bölgesinin merkezinde, şehrin en ilgi<br />
çekici noktalarının hemen yanı başında<br />
yer alan bu yeni lüks otelin, Küba’nın<br />
başkentinde deneyim edinilecek yer<br />
haline geleceğinden hiç kuşku yok.<br />
Grupo de Turismo Gaviota SA<br />
Hakkında<br />
Küba’yı tüm boyutlarıyla deneyimlemek<br />
için Grupo de Turismo Gaviota SA bir<br />
çeşitlilik ve konfor evreni sunar: önemli<br />
şehirlerde ve sahil bölgelerinde yer alan<br />
64 otel ve villasındaki 27.000’den fazla oda,<br />
ülkenin toplam kapasitesinin üçte birini<br />
oluşturur. Gaviota, faaliyetlerini çeşitli bağlı<br />
kuruluşları ile güçlendirir; özel ulaşımla<br />
ilgilenen Transgaviota, mükemmel bir dizi<br />
denizcilik hizmeti sunan Marinas Gaviota,<br />
sahip olduğu turizm merkezleri, spa’lar,<br />
dalış merkezleri, yunus akvaryumlarının<br />
yanı sıra çeşitli gezi ve seyahatler<br />
düzenleyen, Gaviota’nın kendi seyahat<br />
acentesi Gaviota Tours. Bu kuruluşlar<br />
Grupo Gaviota’nın Küba turizmindeki en<br />
geniş kapsamlı ve çok yönlü işletmeci<br />
olarak öne çıkmasını sağlamaktadır.
hotel restaurant<br />
48 & hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Double Tree<br />
by Hılton<br />
Elazığ açıldı<br />
Hilton’un sektör lideri 14<br />
markasından biri olan DoubleTree<br />
by Hilton, yeni oteli Double<br />
Tree by Hilton Elazığ’ın açılışını<br />
duyurdu. Elazığ’daki otel,<br />
Türkiye’de halihazırda faaliyet<br />
gösteren 11 Double Tree by Hilton<br />
otelinin arasında yerini aldı.<br />
Şehir merkezinde ve belli başlı<br />
turistik merkezlere de yakın<br />
konumda bulunan 110 odalı<br />
Double Tree by Hilton Elazığ, Elazığ<br />
Havalimanı’na 12 km mesafede. Çatı<br />
katındaki Terrace Bar & Cafe, şehrin<br />
en büyük teras kafelerinden biri. All<br />
Day Dining restoranında Türk ve dünya<br />
mutfağından birbirinden leziz yemekler,<br />
Lobby Bar’da atıştırmalıklar sunuluyor.<br />
Hem iş hem eğlence amaçlı<br />
konaklamalar için<br />
DoubleTree by Hilton Global Başkanı<br />
Dianna Vaughan şöyle konuştu:<br />
“DoubleTree by Hilton Elazığ<br />
konuklarını, DoubleTree by Hilton’a<br />
özgü misafirperverlik ve markanın<br />
alametifarikası, check-in sırasında<br />
çikolata parçacıklı sıcak kurabiye<br />
ile karşılıyor, konaklama boyunca<br />
mükemmel hizmet sunuyor. Merkezi<br />
konumu, tarihi alışveriş yerlerine ve<br />
Elazığspor’un kalesi Elazığ Atatürk<br />
Stadyumu’na yakınlığıyla otelimiz Elazığ’a<br />
hem iş hem de eğlence amacıyla gelenler<br />
için mükemmel bir seçim.”<br />
Ayrıca konuklar sauna, hamam, özel<br />
dinlenme alanları, masaj odaları, buhar<br />
odası, kuru ve ıslak sauna, jakuzi, kapalı<br />
havuz ve Vitamin Bar’ın bulunduğu<br />
spa’da stres atıp rahatlayabilir ya da<br />
24 saat açık modern spor merkezinden<br />
yararlanabilirler. İş gezisi veya etkinlik<br />
nedeniyle otelde konaklayanlar içinse,<br />
300 konuğa kadar ağırlayabilecek<br />
şekilde balo salonuna dönüştürülebilen<br />
toplantı alanı ve ücretsiz kapalı otopark<br />
bulunuyor.<br />
Eşsiz tasarım<br />
Double Tree by Hilton Elazığ Genel<br />
Müdürü Sercan Köse ise “Double<br />
Tree by Hilton Elazığ’ın açılışını<br />
gerçekleştirmekten dolayı mutluyuz.<br />
Baştan aşağı yenilenen bu güzel<br />
otelde misafirlerimizi ağırlamak için<br />
sabırsızlanıyoruz. Modern ve tarihi<br />
detayların kombinasyonundan oluşan<br />
tasarımı, eşsiz yemek seçenekleri,<br />
üst sınıf servis ve hizmetleri ile<br />
Elazığ’ı ziyaret eden turistlerin tercihi<br />
olacağımızdan eminiz” dedi.<br />
Otelin her odasında ücretsiz Wi-Fi, mini<br />
bar, kasa ve DoubleTree Sweet Dreams<br />
Sleep Experience yatakları bulunuyor.<br />
Bazı odalarda balkon, ayrıca süit<br />
kategorisindeki geniş odalarda jakuzi ve<br />
elektrikli şömine yer alıyor.<br />
Markanın “sıcak karşılaması” çikolata<br />
parçacıklı Double Tree kurabiyelerinin<br />
yanı sıra otel misafirlerine Wake<br />
Up DoubleTree Breakfast kahvaltı,<br />
oda içi gurme çay-kahve çeşitleri<br />
ve doğal Aroma Actives Essentials<br />
cilt ve vücut bakım ürünleri, kaliteli<br />
buklet malzemeleri ve tabii benzersiz<br />
DoubleTree by Hilton servisini sunuyor.
hotel restaurant<br />
50 & hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Accor<strong>Hotel</strong>s<br />
ile Rıxos<br />
<strong>Hotel</strong>s<br />
arasında<br />
stratejik<br />
ortaklık<br />
Resort otelcilik segmentinde küresel ölçekte faaliyetlerini geliştirmeye odaklanan<br />
Accor<strong>Hotel</strong>s ile Rixos <strong>Hotel</strong>s, lüks pazardaki varlıklarını genişletme hedefleri ve<br />
büyüme stratejileri çerçevesinde stratejik ortaklık anlaşması imzaladı.<br />
Her iki marka uzun vadeli ortak bu<br />
girişim kapsamında, Rixos marka<br />
çatısı altında çeşitli ülkelerde<br />
faaliyet gösteren resort otellerin<br />
geliştirilmesi ve yönetimi konusunda<br />
işbirliği yapacak. Ortak girişim şirketi,<br />
Accor<strong>Hotel</strong>s ve Rixos <strong>Hotel</strong>s’in %50 eşit<br />
ortaklık yapısıyla kuruldu. Accor<strong>Hotel</strong>s,<br />
yapılan işbirliği anlaşması ve ortak<br />
girişim sayesinde Türkiye, Birleşik<br />
Arap Emirlikleri, Mısır, Rusya ve<br />
Avrupa’daki önemli destinasyonlarda<br />
en özel konumlara sahip 15 oteli kendi<br />
ağına entegre edecek. Ayrıca, işbirliği<br />
kapsamında Rixos, 5 şehir otelini de<br />
Accor<strong>Hotel</strong>s bünyesinde yer alan bir<br />
otel markası ile yönetmeyi planlıyor.<br />
Rixos <strong>Hotel</strong>s, mevcut tesislerine kısa<br />
süre içerisinde Dubai’deki ikinci lüks<br />
oteli ve 2018 yılı sonunda Abu Dabi’de ve<br />
Maldivler’de iki yeni yatırımı ekleyecek.<br />
Bulunduğu destinasyonlarda lüks tatil<br />
anlayışını benimseyen Rixos <strong>Hotel</strong>s,<br />
hem seçkin müşteri kitlesine hem de<br />
grup misafirlerine hitap eden özelliklere<br />
sahip, ender resort markaları arasında<br />
yer alıyor. Tesis kalitesi, sunduğu yeme -<br />
içme hizmetleri ve eğlence konseptleri ile<br />
Türkiye ve Ortadoğu’da önde gelen lüks<br />
destinasyon markalarından biri olarak<br />
kabul ediliyor. Misafirlerine benzersiz<br />
hizmet anlayışı ile özel ve unutulmaz<br />
deneyimler sunan birbirinden ayrıcalıklı<br />
her tesis, çevresindeki geleneklere de<br />
uyum sağlıyor. Rixos <strong>Hotel</strong>s markası<br />
bünyesinde, Antalya’daki Rixos Premium<br />
Belek ve Dubai’deki Rixos The Palm<br />
gibi önemli tesisler bulunuyor. Bunun<br />
yanısıra, Rixos, ülkenin turizm merkezi<br />
Antalya’da kapılarını açan Türkiye’nin<br />
en büyük yaşam ve eğlence parkı The<br />
Land of Legends Theme Park’ı Temmuz<br />
2016’da hayata geçirdi. Yeni kurulan ortak<br />
girişim, park içerisinde yeralan otelin<br />
yönetimini de üstlenecek.<br />
Tamince: “Rixos olarak<br />
yatırımlarımızı genişleteceğiz”<br />
Rixos markasının küresel ölçekte büyüme<br />
ve genişleme hedefinin bir parçası olan<br />
bu stratejik ortaklığın önemini vurgulayan<br />
Rixos <strong>Hotel</strong>s Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Fettah Tamince, “Rixos <strong>Hotel</strong>s olarak<br />
küresel hedeflerimiz doğrultusunda<br />
konaklama sektöründe çok güçlü bir<br />
marka ile işbirliği yapıyoruz. Rixos,<br />
partnerimizin marka gücü ve geniş dijital<br />
pazarlama faaliyetleri ile desteklenen<br />
satış ve rezervasyon ağı ile misafir<br />
kitlesini ve yeni destinasyonlardaki<br />
yatırımlarını genişletecek. Ayrıca,<br />
dünyada 100 milyondan fazla üye<br />
ile sektördeki en güçlü sadakat<br />
programlarından biri olarak bilinen<br />
Le Club Accor<strong>Hotel</strong>s’e katılımımız<br />
da misafirlerimize önemli imkanlar<br />
sunacak.” dedi.<br />
Her iki marka<br />
uzun vadeli<br />
ortak bu girişim<br />
kapsamında, Rixos<br />
marka çatısı altında<br />
çeşitli ülkelerde<br />
faaliyet gösteren<br />
resort otellerin<br />
geliştirilmesi<br />
ve yönetimi<br />
konusunda<br />
işbirliği yapacak.
Bazin: “Bu iş birliğiyle en iyi olma hedefimizde<br />
bir adım daha ileri gidiyoruz”<br />
Accor<strong>Hotel</strong>s Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Sébastien<br />
Bazin, gerçekleştirdikleri stratejik ortaklığa ilişkin şunları<br />
söyledi: “Bu yeni ortaklık bize pek çok fayda sağlayacak.<br />
Büyüyen bir pazarda önde gelen resort işletmecisi olarak<br />
misafirlerimize ve sadakat programı üyelerimize cazip tatil<br />
destinasyonları sunacağız. Yeni işbirliğimiz ile hem büyüme<br />
stratejisi açısından yeni fırsatlar yakalama hem de müşteri<br />
deneyimi açısından konuklarına farklı hizmetler ve eğlence<br />
konseptleri sunma konusunda en iyi olma hedefimizde bir<br />
adım daha ileri gidiyoruz.”
50<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Hampton<br />
by Hılton<br />
İzmir’de açıldı<br />
Hampton by Hilton İzmir Aliağa ideal konumuyla misafirlerini<br />
ağırlamaya başladı. İzmir Mühendislik Şirketler Grubu’nun sahibi<br />
olduğu 121 odalı otel, markanın Türkiye’de faaliyet gösteren 51 Hilton<br />
oteli arasında yer alıyor.<br />
Hilton’un orta fiyat segmentinde<br />
yer alan, kaliteye önem verenlere<br />
yönelik küresel markası Hampton by<br />
Hilton, en yeni oteli Hampton by Hilton<br />
İzmir Aliağa’yı açtı. İzmir Mühendislik<br />
Şirketler Grubu’nun sahibi olduğu<br />
121 odalı otel, Hilton Garden Inn İzmir<br />
Bayraklı ile birlikte Türkiye’de faaliyet<br />
gösteren 51 Hilton oteli arasında yerini<br />
aldı. İzmir’in demir çelik endüstrisi<br />
merkezi Aliağa ilçesinde bulunan<br />
Hampton by Hilton İzmir Aliağa,<br />
endüstriyel liman ve tesislere, ayrıca<br />
şehrin tarihi bölgelerine de yakın. Halka<br />
açık plaja yürüme mesafesinde bulunan<br />
otele metro, otobüs ve araba ile rahatça<br />
ulaşılabiliyor.<br />
Hampton by Hilton İzmir Aliağa Genel<br />
Müdürü Cihangir Kılıkçı şöyle konuştu:<br />
“Misafirlerimize rahat ve keyifli<br />
bir konaklama sunacağımız İzmir<br />
Aliağa’daki yeni otelimizin açılışından<br />
dolayı mutluyuz. Denize yakın, huzurlu<br />
konumu ve endüstriyel merkezlere<br />
yakınlığı ile otelimiz uluslararası<br />
standartlarda bir konaklama deneyimi<br />
yaşamak isteyenler için ideal bir<br />
alternatif.”<br />
Ücretsiz sıcak kahvaltısı<br />
Hampton by Hilton İzmir Aliağa’da<br />
markanın alametifarikası sıcak<br />
kahvaltı, tüm konuklara ücretsiz<br />
olarak sunuluyor. Atıştırmalıkların ve<br />
içeceklerin satıldığı alan gün boyu açık.<br />
Otelde konaklayanlar ayrıca ücretsiz<br />
Wi-Fi, 24 saat açık spor salonu ve iş<br />
merkezinden faydalanabiliyor. Tüm<br />
odalarda kaliteli buklet malzemeleri,<br />
konforlu sandalyeler, 40-inç LCD<br />
televizyon ve ücretsiz çay/kahve<br />
bulunuyor. Hampton by Hilton,<br />
“Hamptonality” olarak anılan, markaya<br />
has kültürü konuklarına yaşatması ile<br />
biliniyor. “Hamptonality”, tüm otellerde<br />
misafirlere güler yüzle hizmet sunmak<br />
ve onların ihtiyaçlarını anlamaya<br />
çalışarak civarda görülecek yerler,<br />
tarihi mekanlar ve eğlenceli aktiviteler<br />
ile ilgili tavsiyede bulunmak anlamına<br />
geliyor. Hilton’un 14 markası altında<br />
hizmet veren tesislerinde uygulanan<br />
ödülü sadakat programı Hilton Honors,<br />
Hampton by Hilton otellerinde de<br />
uygulanıyor. Doğrudan diledikleri bir<br />
Hilton kanalı üzerinden rezervasyon<br />
yapan Hilton Honors üyeleri, hem<br />
zamandan tasarruf ediyor hem de<br />
avantajlı fiyatlardan yararlanıyor.<br />
Bunun yanı sıra özel üye indirimi,<br />
ücretsiz standart Wi-Fi ve Hilton Honors<br />
Puanları (Points) ile ödeme fırsatı<br />
yakalıyorlar.
hotel restaurant<br />
54 & hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Savoy Grup’tan Kıbrıs’a<br />
300 milyon dolar’lık<br />
marina yatırımı<br />
Savoy Grup, Kıbrıs Girne Savoy Ottoman <strong>Hotel</strong>’den sonra Girne<br />
Merkez’de ilk marinası açılıyor.<br />
Savoy Grup, Kıbrıs Girne Savoy<br />
Ottoman <strong>Hotel</strong>’den sonra Girne<br />
Merkez’de ilk marinasını açıyor.<br />
Çatalköy bölgesinde yaklaşık 34.800<br />
metrekarelik bir alana sahip Savoy<br />
Luxury Marin Resort <strong>Hotel</strong> yaklaşık<br />
90.000 metrekare alan üzerinde dünya<br />
standartlarında ultra lüks bir tesis için 24<br />
ayda tamamlanması bekleniyor.<br />
Helikopter pistli oteli de var<br />
Yaklaşık 300 milyon dolar’a mal olması<br />
planlanan marinada bölgenin tek<br />
helikopter pisti olan bir otel de yer<br />
alacak. Yaklaşık 320 tekne kapasiteli<br />
marina, tam donanımlı olarak her<br />
türlü hizmet verecek. Türkiye girişli<br />
tekneler için gümrük kapısı kurularak<br />
yurt dışından gelen yabancı turistler için<br />
ciddi bir ticari geri dönüşüm sağlaması<br />
hedeflenen yatırımın otel kısmında özel<br />
plajı 401 oda, 288 standart oda, 44 deluxe<br />
suit oda, 28 executive oda, 4 king süitin<br />
yanı sıra bölgenin en büyük kongre<br />
salonu ile birlikte 4 havuz, 7 dünya<br />
mutfağına hizmet veren restoran-bar,<br />
spa merkezi ve golf sahası da bulunuyor.
hotel restaurant<br />
56 & hi-tech<br />
İstanbul’un<br />
En İyİ<br />
5SPA<br />
& Welness<br />
Otelİ<br />
Bu sayımızda turizm sektörünün ilgisini çekeceğini düşündüğümüz özel bir<br />
dosya konusu ile karşınızdayız.<br />
<strong>Hotel</strong> restaurant & hi- tech dergisi olarak İstanbul’un En İyi 5 SPA &<br />
Welness Oteli’ni sizler için seçtik, görüntüledik.<br />
Bu çalışmamızda dergimizin 20 yıllık sektör tecrübesi ve uzman yayıncılık<br />
anlayışı en güçlü destekçimiz; SPA otelciliği olgusunu en üst seviyede<br />
tutan hijyen, misafir karşılama ve uğurlama, eğitimli personel, kaliteli ürün<br />
tedariki ve doğru atmosfer konumlandırması kriterleri ana yüklenicilerimiz<br />
oldu. Dosya konumuz kapsamında uzman görüşlerinin yanı sıra sektörün<br />
önde gelen üretici firmalarının yeni çalışmalarına, trendlere yön veren<br />
yepyeni ürünler, ekipman ve sistemleri de inceleme fırsatı bulabileceksiniz.
İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />
Çırağan Palace Kempinski Sanitas SPA<br />
Hilton İstanbul Kozyatağı Hitclub SPA&Fitness<br />
Radisson Blu <strong>Hotel</strong> & SPA Istanbul Tuzla<br />
Raffles SPA<br />
The Grand Tarabya Therapia SPA
hotel restaurant<br />
58 & hi-tech<br />
dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />
Boğaz’ın ‘Saraylı’ SPA’sı<br />
Çırağan Palace Kempinski<br />
Sanitas Spa
Geçen yıl World Travel Awards tarafından Avrupa’nın En İyi<br />
Otel SPA’sı seçilen Çırağan Palace Kempinski Sanitas Spa’da<br />
bedeninizin ve ruhunuzun ihtiyacı olan her türlü bakımı bulmak<br />
mümkün. Sanitas SPA’da ister Uzak Doğu’nun mistik geçmişini<br />
ayağınıza getiren Asian Spell masajı sayesinde vücudun<br />
ihtiyacı olan dinginliği Balili terapistlerin usta dokunuşları ile<br />
sağlayabilir ister geleneksel Türk Hamamı’nda uygulanan<br />
kese ve köpük masajı eşliğinde sultanların ihtişamını gerçek<br />
bir sarayda yaşamanın tarif büyüsüne siz de dahil olabilirsiniz.<br />
Her cilt tipi, her yaş ve her ihtiyaca uygun bakım çözümleri<br />
sunan Sanitas SPA, St. Barth adasında yetişen özel bitkilerin<br />
köklerinden elde edilip özenle işlenmiş St. Barth ürünleri<br />
ve okyanusun derinliklerinden toplanmış yosun özlü Thalgo<br />
ürünleri ile hizmet veriyor.
hotel restaurant<br />
60 & hi-tech<br />
Bir SPA’yı En İyi<br />
Yapan 5 Özellik<br />
Elite World Europe <strong>Hotel</strong> Fit Life Spa Health Center Sağlık Merkezi Müdürü<br />
Anıl Solmaz<br />
Yetenekli Personel<br />
Tesisin eğitilmiş ve deneyimli kişiler<br />
tarafından çalıştırılması gerekir. Misafirlere<br />
aile gibi davranmak için personelinizi<br />
eğitin. Müşterilerle olan etkileşimlerinin<br />
robotik olmadığına ve genel etkileşimin<br />
olabildiğince insani olduğuna özen gösterin.<br />
Temel ipucu: Mutlu bir çalışan, misafir için<br />
mutlu bir deneyim yaratacaktır. Misafirlerin,<br />
istedikleri hizmetin ayrıntılarını sormasını<br />
beklememek gerekir. Proaktif olun ve<br />
süreçle ilgili her şeyi - kullanacağınız<br />
ürünler, avantajları (veya sınırlamaları),<br />
alınan zaman, bakım sonrası ipuçları -<br />
her şeyi açıklayın. Bilginin paylaşılması<br />
sadece müşteri için değil, aynı zamanda<br />
yeteneklerinize ve tesisinize de güven<br />
oluşturur...<br />
Rahatlatıcı Estetik Görünüm<br />
SPA’nın ambiyansı, ilk izlenimi ortaya<br />
koymada çok önemlidir. Misafirinizin<br />
tesise girdiği anda hissettiği ilk<br />
izlenimler kalıcıdır. Mümkün olduğunca<br />
olumlu olarak bu izlenimleri yapmanız<br />
önemlidir. Misafirlerin kötü deneyimlerine<br />
baktığımızda, atmosfer en çok bahsedilen<br />
sebeptir. Bu çoğunlukla gürültü, sıcaklık,<br />
kalabalık bir duygu, steril veya rahatlatıcı<br />
bir atmosfer eksikliği, rahatsız edici<br />
konuklar veya kötü aydınlatma kaynaklıdır.<br />
SPA’lar, misafirlerin görünüm ve zihinsel<br />
refaha odaklanırken dinlenip gevşemelerini<br />
sağlamak için tasarlanmıştır ve tesisinizin<br />
estetiği bunu yansıtmalıdır. SPA’nın tüm<br />
görünümünü gevşeme ve rahatlığı teşvik<br />
etmek için uygun hale getirin, misafirlerin<br />
tam da aradıkları şey budur. Elbette<br />
yerinizi tasarlamadan önce SPA konusunda<br />
profesyonel bir mimarın yardımını alın.<br />
Kaliteli Ürün<br />
Misafirlerin sıklıkla yaşadığı bir başka<br />
kötü deneyim tesiste olmayan içecek,<br />
atıştırmalıklar, SPA ürünleri, terlik - havlu<br />
servisi gibi özelliklerin olmamasıdır. Elbette<br />
sadece bahsedilen ürünlerin olması yeterli<br />
değildir. Aynı zamanda ürünlerin kaliteleri<br />
misafire verilen değeri gösterir. En iyi<br />
deneyimlerinden bahseden misafirler,<br />
bu ürünlerin gerçekten deneyime değer<br />
kattığını görmüşlerdir.<br />
Hizmet Çeşitliliği<br />
SPA, fitness ve havuz gibi çeşitli hizmetlerin<br />
bir arada olduğu tesisler kullanıcıların<br />
tercih sebebi olabilmektedir. Odaklanmak<br />
istenen sadece SPA ise, o takdirde sadece<br />
o konuda bir tesis açabilirsiniz. Ancak<br />
tüm hizmetlerin bir arada olması birçok<br />
açıdan avantaj sağlar. Müşterilere çeşitli<br />
masajlar ve diğer SPA hizmetleri sunmak,<br />
fitness da farklı stüdyo dersleri yaratmak<br />
yeni müşteriler arasında ilgi uyandırır ve<br />
mevcut müşterilerin kaybedilmemesini<br />
sağlar. Bununla birlikte, daha fazla hizmet<br />
veya ürün sunmak her zaman bir rekabet<br />
avantajı değildir. Daha fazla hizmet<br />
vereceğim derken misafirlerde şaşkınlık<br />
ve karmaşıklık yaratabilirsiniz. Eğer daha<br />
fazla hizmet veya ürün sunmayı seçerseniz,<br />
eklediğiniz menünün karmaşıklığını yöneten<br />
bir sisteme sahip olduğunuzdan emin olun.<br />
Altın Kurallar<br />
Tesisinizdeki altın kuralları oluşturun.<br />
Bunlar Sunum, Bütçe / Finansman,<br />
Operasyon, Pazarlama ve Eğitim.<br />
Sunum: Tesisinize ilişkin sunum,<br />
resepsiyonunuzdan çalışanlarınızın<br />
görünüşüne kadar her şeyi kapsar. Web<br />
siteniz, basılı makbuzlarınız, menüleriniz,<br />
dekorlarınız ve hepsi sunumun bir<br />
parçasıdır. Sunum işinizin imajını etkiler<br />
ve bu genel imaj, iş dünyasında ağızdan<br />
ağıza bilginin, itibarın ve nihai başarının<br />
omurgasıdır.<br />
Bütçe / Finansman: Finansal akışınızı ne<br />
kadar kontrol altına alırsanız o kadar da<br />
başarılı olma olasılığınız artar. Gerçek<br />
rakamları izleyerek, güçlü ve zayıf<br />
noktalarınızın nerede olduğunu görebilir ve<br />
buna göre aksiyon alabilirsiniz.<br />
Operasyon: Tüm çalışanlarınız tesise hakim<br />
olmalıdır. Bunun için görev tanımlamalarını,<br />
standart operasyon prosedürlerini ve<br />
iş akışlarını belirleyin. İhtiyacınız olan<br />
tüm bilgileri verecek bir bilgisayar<br />
sistemi kurun. Doğru bilgilere erişirken,<br />
gerçeklere dayalı olarak yönetebilir ve karar<br />
verebilirsiniz.<br />
Pazarlama: Pazarlama düşünürken bu<br />
sekiz unsuru düşünün – Araştırma,<br />
Konumlandırma, Ambalaj, Sunum,<br />
Fiyatlandırma, Teşvik, Halkla İlişkiler ve<br />
Karlılık.<br />
Eğitim: İdeal olarak, operasyonunuzun<br />
her aşamasının ayrıntılı talimatlarıyla<br />
hazırlanmış bir el kitabınız olmalıdır. Bu<br />
kitapçık başlangıç eğitiminizin tümünün<br />
başlangıç noktasıdır. Ayrıca, işlemleriniz<br />
genişledikçe ve yeni hizmetler ekledikçe,<br />
değiştirilecek ve güncellenecek bir ‘iş<br />
ilerleyişi’dir. Her çalışanınızı işiniz için<br />
bir elçi olmasını sağlamak çok önemlidir.<br />
Herkes, ürün ve hizmetleri satmak için<br />
eğitilmeli, pazarlama materyalleri, ürünler<br />
ve ekipmanlar konusunda bilgili olmalıdır.<br />
Elite World Europe <strong>Hotel</strong> Fit Life Spa Health<br />
Center’da fitness bir tarafı havuz diğer bir<br />
tarafı papağanların yer aldığı botanik bahçesi<br />
ile çevrilidir.
hotel restaurant<br />
62 & hi-tech<br />
dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />
Egzotİk ve geleneksel<br />
Hilton İstanbul Kozyatağı<br />
Hitclub SPA&Fitness
Hilton İstanbul Kozyatağı içerisinde 2 bin metrekarelik alanda<br />
hizmet veren Hitclub Spa& Fitness, Uzakdoğu’nun egzotik<br />
atmosferiyle, Türk geleneklerini birleştiren bir ortamda<br />
hizmet veriyor. Binlerce yıllık geleneklerden esinlenen,<br />
farklı mekanların tatlarını sunan, enerji verici, iç dünyanızı<br />
yeniden keşfedeceğiniz harika masaj ve bakımlarla süslenmiş.<br />
Zengin masaj seçeneklerinin sunulduğu Hitclub’da vücuttaki<br />
yorgunluğu almak için Singapur Masajı, sinir sistemini<br />
rahatlatmak için Zen Shiatsu Masajı, kas ağrılarını yok<br />
etmek için Medikal Masaj gibi farkı masaj uygulamalarıyla<br />
yenilenmek mümkün. SPA bakımlarında La Rose des Sables,<br />
cilt bakımında Aura Chake, hamam terapilerinde ise dalyan<br />
çamuru ve kabak lifinin kullanıldığı Hitclub’ın Technogym<br />
markasıyla donatılmış fitness alanında ise profesyonel<br />
eğitmenler eşliğinde, eğlenceli bir ortamda sağlık yaşamı<br />
yakalayabilirsiniz.
hotel restaurant<br />
64 & hi-tech<br />
dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />
Mermer/doğaltaş üretiminde 15 yılı aşkın tecrübe<br />
Taşman Mermer<br />
İnşaat sektöründe otel, AVM, hastane gibi ticari projeler ile konut projelerine<br />
mermer/doğaltaş imalat, ithalat, stoklama, dağıtım ve tedarik hizmeti vermek üzere<br />
kurulan Taşman Mermer, 15 yılı aşkın sektör tecrübesiyle faaliyetlerini sürdürüyor.<br />
Ümraniye IMES Organize<br />
Sanayi Bölgesinde<br />
bulunan 3 adet depoda<br />
15 bin metrekare civarı<br />
plaka ve ebatlı mermer/<br />
doğaltaş stoku ile hizmet<br />
veren firma, 50’nin üzerinde<br />
mermer/doğaltaş çeşitliliğine<br />
sahip. Ürün gamı içerisinde<br />
mermer, kireçtaşı, kumtaşı<br />
ve kayrak gibi malzemeler<br />
bulunan firma aynı zamanda<br />
köprü kesmeler ve muhtelif<br />
atölye ekipmanları ile<br />
projelerin ihtiyacı olan tüm<br />
atölye hizmetleri de veriyor.<br />
Geniş kayrak stoku<br />
SPA ve havuz alanlarında<br />
en çok tercih edilen<br />
malzeme kalemi olarak<br />
doğaltaş üretiminde<br />
sektörün önde gelen tedarik<br />
sağlayıcılarından biri olan<br />
Taşman Mermer, Türkiye’de<br />
alanında en tecrübeli ve<br />
donanımlı firmalardan bir<br />
tanesi. Kayraklarda olan<br />
geniş stoku özellikle SPA<br />
girişlerinde dekorasyonda<br />
çeşitlilik yapma imkanı<br />
sağlıyor. Havuz kenarlarında<br />
kaymazlık esas olduğu<br />
için kayraklar hem renk<br />
çeşitliliği hem de kaymazlık<br />
özelliği ile öne çıkıyor.<br />
Ayrıca mermerlerin yüzeyine<br />
uygulanan çeşitli yüzey<br />
çalışmaları da benzer<br />
mekanlarda kullanım imkanı<br />
sağlıyor.
hotel restaurant<br />
66 & hi-tech<br />
dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />
Çam kokuları arasında<br />
özel bİr SPA<br />
Radisson Blu <strong>Hotel</strong> & SPA<br />
İstanbul Tuzla
İstanbul şehir merkezinin karmaşasından uzak, sakin ve<br />
huzurlu bir otel deneyimi sunan Radisson Blu <strong>Hotel</strong> & SPA<br />
Istanbul Tuzla, çam ağaçları ile çevrili bir alan üzerinde<br />
çok özel bir dinlence ve rahatlama adresi. Misafirlerini<br />
tamamen SPA konseptiyle ağırlayan beş yıldızlı otel,<br />
4000 metrekarelik alana yayılan lüks Spa merkezi Elysia<br />
bünyesinde açık havuz, kapalı havuz, performans havuzu,<br />
tam donanımlı fitness merkezi, birbirinden ferah masaj ve<br />
bakım odaları, saunaları, aroma buhar odaları, laconium<br />
odası, Türk hamamları, dış mekan dinlenme jakuzileri<br />
ve eğlenceli macera tüneli ile hizmet veriyor. Vücut ve<br />
ruhunuzu aynı anda bütünsel bir biçimde iyileştirecek<br />
olan özel terapi ve bakımların organik Decléor ürünleri ile<br />
uygulandığı Elysia SPA, özenle hazırlanmış menüsü ile de<br />
ayrıcalıklı!..
hotel restaurant<br />
68 & hi-tech<br />
dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />
Seramiksan’dan doğal mermer<br />
dokusunu desenlerinde<br />
yaşatan göz alıcı seriler<br />
Asia ve Alaska...<br />
Her ürün grubunda farklı kültürlerden ve tasarım<br />
yaklaşımlarından ilham alan ve yaşam alanlarında<br />
fark ortaya koymak isteyenlere özel seçenekler<br />
sunan Seramiksan, Asia ve Alaska serileriyle doğal<br />
mermer dokusunu yaşam alanlarına taşıyor. Aynı<br />
mekanda kullanılan Asia ve Alaska’nın doğal olarak<br />
yarattığı kontrast etki, son derece etkili tasarımlar<br />
oluşturulmasına olanak tanıyor.<br />
Asia 60x60 ve 60x90, Alaska ise 60x60 ve 30x60 ebatları<br />
ile hem iç hem dış mekanlarda bulundukları alana<br />
değer katıyor. Seriler parlak yüzeyleriyle de dikkat<br />
çekiyor. Serilerin, Seramiksan’ın vitrifiye grubundaki<br />
koleksiyonları ile yakaladığı ahenk göz kamaştırırken,<br />
Asia ve Alaska’nın birbirleriyle olan uyumuyla donatılan<br />
banyolar tasarımın estetiğiyle tanışıyor.<br />
Mekanlarda derinlik zamanı<br />
Seramiksan New Orleans<br />
Dünyadaki en son trendlere uygun olarak ürün<br />
yelpazesini genişleten Seramiksan, yeni serisi New<br />
Orleans ile yaşam alanlarına derinlik katıyor. Mermerin<br />
asaletinin yansıtıldığı seri her mekana kolayca<br />
uyum sağlarken estetik görünümü ile tarz mekanlar<br />
yaratıyor. İç ve dış mekanda rahatlıkla kullanılan seri,<br />
mermer efektinin sadeliği, dekoratif görünümüyle<br />
dikkatleri çekiyor. Beyaz rengiyle dingin ve huzurlu<br />
bir atmosfer sunan yer ve duvar karosu New Orleans,<br />
büyük ebatlarda üretilmesi ve kullanım alanlarının<br />
çeşitliliği sayesinde yoğun ilgi görüyor.<br />
Seramiksan New Orleans serisi 60x60, 60x120, 120x<br />
120 ebatlarında full lappato, leke tutmayan ve bakteri<br />
barındırmayı önleyen nano teknoloji ile üretiliyor.<br />
Estetik tasarımlarını ileri teknoloji ile birleştiren<br />
Seramiksan, her zevke hitap eden New Orleans ile<br />
hayallerdeki yaşam alanlarını gerçeğe dönüştürüyor.
hotel restaurant<br />
70 & hi-tech<br />
dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />
Şehİrdekİ en kapsamlı<br />
huzur vahası<br />
Raffles SPA
Şehrin kalbinde yer alan ve konuklarını ‘İyi Yaşam’ konsepti<br />
ile ağırlayan; Raffles İstanbul Zorlu Center’ın en önemli<br />
alanlarından biri olan Raffles SPA, şehirdeki en kapsamlı<br />
spa’lardan biri… Dünyanın neresinde olursa olsun, lotus<br />
çiçeğinin sembolize ettiği Raffles Spa’ların her biri, tıpkı<br />
içinde yer aldıkları oteller gibi birer huzur vahası, konukların<br />
kendileri olabildiği mekanlar olarak tasarlanıyor. Raffles<br />
Spa, kapalı havuzu, sauna ve buhar odaları, üç hamamı,<br />
ikisi VIP spa süit olan toplam dokuz masaj odası ile geniş<br />
resepsiyonu, dinlenme alanlarının yanı sıra, kişisel eğitmenle<br />
çalışma olanağı da sunan fitness merkezi, pilates ve yoga<br />
stüdyosu ile hizmet veriyor. SPA ürünlerinin özenle seçildiği<br />
RAffles SPA’da The Organic Pharmacy ve Gazelli Skincare<br />
ürün ve bakımları tercih ediliyor.
hotel restaurant<br />
72 & hi-tech<br />
dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />
AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO / Tezer Öner<br />
SPA ve Islak Zemİnlerde Elektronİk ve<br />
Lüks Yaşam Standartları<br />
SPA merkezlerinde ve hayatımıza<br />
renk ve konfor katan dinlenme<br />
ve eğlenme alanlarında ıslak<br />
alanlar çok önemli bir yer tutmaktadır.<br />
Bu alanlarda geleneksel uygulamaların<br />
yapıldığı ortamlarda bile artık konfor<br />
ve lüks diğer taraftan da içinde<br />
artık bütünleştiğimiz teknolojik<br />
uygulamalardan vazgeçmemiz söz<br />
konusu bile olamaz.<br />
Türk hamamı gibi en klasik ve geleneksel<br />
bir ortamda bile en azından aydınlatmada<br />
bir farklılık veya kullanan kişilerin zevk<br />
veya isteklerine göre ışık şiddeti, rengi,<br />
DIM gibi seviye kontrolleri ve müzik<br />
vazgeçilmez olarak sunulmak zorundadır.<br />
Hatta daha ileri giderek göbek taşında<br />
tabletten emaillerinizi okumaya kadar<br />
varacak bir wi-fi, tablet, müzik seçimleri,<br />
ses dağılımı ve şiddeti, aydınlatmaların<br />
ışık şiddeti veya ışık renklerine kadar<br />
ortamı kişiselleştirmek artık çok kolaydır.<br />
Bunun yanı sıra aynı şekilde havuz,<br />
dinlenme alanları, jakuzi, sauna ve masaj<br />
alanlarında da kişiye özel uygulamalar<br />
veya işletmenin teknolojik kapasitesi<br />
tercih sebebi olabilmektedir. Siz<br />
masajınızı alırken ortamdaki müzik, renk,<br />
koku, aydınlatma şiddeti ve bunların<br />
oluşturduğu toplam ambians bir sonraki<br />
ziyaretinizi de etkileyecektir.<br />
Artık geniş hayaller ve efektler<br />
ile zenginleştirilmiş ortamlarda<br />
dinlenebiliyoruz. Şelalelerden duş alıp,<br />
havuzda dalga efektinden tutunda duş<br />
ortamında tropik hava veya fırtınayı ses,<br />
ışık, su şiddeti ve hava akımı olarak<br />
hissederek ortamın sanki içindeymiy<br />
gibi duyularımız bize farklı heyecanlar<br />
hissettirebiliyor.<br />
Yaşadığımız çağın getirdiği tüm teknolojik<br />
alt yapı ve bilgi birikimini dinlenme<br />
ve konfor anlamında olabildiğince<br />
kullanmak elbette en büyük hakkımız.<br />
Dolayısıyla gittiğimiz SPA merkezleri<br />
ve dinlenme – eğlenme tesislerinde bu<br />
özellikleri en üst düzeyde arar olduk.<br />
Aydınlatma bu işteki en önemli<br />
etmenlerden biridir. Müzik ( Ses ) ile<br />
birlikte zihni ve beyni direk etkileyen<br />
faktörlerin başında gelir. Aydınlatma<br />
tekniği, kaliteli ve ekonomik bir aydınlık<br />
seviyesi oluşturmak, aydınlatma<br />
projelerinin tasarımı ve uygulanması<br />
ile ilgilenen bir sanat hem de bir<br />
bilimdir. Bilimdir, çünkü ihtiyaç duyulan<br />
aydınlatma lüksü ve aydınlatmanın<br />
kalitesini belirleyen parametreler<br />
aritmetiksel olarak bulunur. Gözde<br />
kamaşma ve yorgunluk oluşturan ve<br />
uygun olmayan aydınlatma, görme<br />
problemleri oluşturmakta ve iş<br />
kayıplarına sebep olmaktadır. Görme<br />
kalitesi üzerinde ışık kaynaklarının<br />
önemli bir etkisi vardır. Eylemler ve renk<br />
arasındaki ilişkilerin doğru kurulması<br />
sonucu görsel konforun sağlanması<br />
kolaylaşacaktır. Bununla beraber<br />
kişilerin eylemleri daha kolay ve istekle<br />
yerine getirmeleri sağlanacaktır. Bu<br />
etkilerin sağlanabilmesi için uygun<br />
aydınlatma düzeneklerinin ve uygun ışık<br />
kaynaklarının seçilmesi gerekmektedir.<br />
Aydınlatma bir sanattır, çünkü ışık<br />
ancak duyu organları yardımıyla<br />
hissedilir. İnsanları aktif, rahatlamış,<br />
üretken, yaşam dolu yapma yönünde<br />
motive ederek olumlu bir etki yaratan<br />
aydınlatma, mekanın görünürlüğünü,<br />
karakterini ve atmosferini belirlerken<br />
beraber kullanıldığı ortamla da uyumlu<br />
bir ilişki kurulmasını sağlar. Aydınlatma<br />
tasarım tekniklerinde ışık, bir yüzeye<br />
çarpana ve ortamı şekillendirene kadar<br />
aydınlatılacak yüzeyler görünmez,<br />
hissedilmezler.
Işığın yüzeye nasıl ulaştığı, açısı, niteliği,<br />
yoğunluğu gibi özelliklerinin tümü,<br />
objelerin farklı şekillerde görünmesi<br />
için bir araya gelir. Tarihi yapıtların<br />
aydınlatma projelerinde dikkat<br />
edilmesi gereken husus, mimarlarla<br />
paralel hareket edilmesi gerektiğidir.<br />
Aydınlatması yapılacak yapıtın mimarisi<br />
en iyi şekilde yansıtılmalı ve aydınlatma<br />
mimarinin bir branşı olarak ele<br />
alınmalıdır.<br />
Kaliteli bir aydınlatma, kaliteli<br />
bir yaşam ortamını sağlar. Işığın,<br />
insanların bedensel, fizyolojik ve<br />
psikolojik sağlıkları ve özellikle<br />
çalışma alanlarında insan performansı<br />
üzerinde derin etkileri bulunmaktadır.<br />
Bu etkiler dikkate alınarak uygun<br />
aydınlatma şartlarını oluşturmak için<br />
aydınlatma parametreleri, kaliteli<br />
aydınlatma, aydınlatma dizaynı, gün<br />
ışığı ve aydınlatmanın birlikte kullanımı<br />
kavramlarının ele alınması gerekir<br />
SPA ve benzeri ıslak alanlarda neme<br />
dayanaklı, gömme veya sıva üstü armatür<br />
ve etanş aplikler kullanılabilir. Önü<br />
camlı armatür veya kapalı tip lambalar<br />
da bu mekanlarda kullanılabilir. Ayna<br />
önlerinde ışığın göz almasını önlemek<br />
amacıyla, armatürler aynanın iki yanına<br />
konulmalı ve ışığın geliş doğrultusuyla<br />
bakış doğrultusunun geniş açı yapması<br />
sağlanabilir.<br />
Aydınlatmada güvenliğin ve kalitenin en<br />
ihtiyaç duyulduğu bölümlerden olan SPA,<br />
hamam, banyo, nemli ortamlara göre<br />
tasarlanmış sistemlerle aydınlatılmalıdır.<br />
Yoğun hayatın temposuna ara verip<br />
deşarj olabildiğiniz bir alan olan spa<br />
aydınlatması ile kullanıcılarına huzur ve<br />
ferahlığı bir arada vermesi gerekir.<br />
Fonksiyonel olması bakımından ıslak<br />
alan aydınlatmasında yumuşak ve<br />
yaygın ışıklar tercih edilmelidir. Bu tip<br />
ortamlarda genel aydınlatmanın yanı sıra<br />
kullanılması gereken aydınlatmalardan<br />
biri de lavabo aydınlatmasıdır. Lavabo<br />
aydınlatması yüzde gölge oluşturmayacak<br />
şekilde, göz hizasında ve aynanın iki<br />
kenarına eşit yüksekliklerde monte<br />
edilmelidir.<br />
Elbette ortamın ıslak zeminler olarak<br />
tanımlanması, yoğun nem, ısı ve buhar<br />
barındırması elektronik ve teknolojik<br />
cihazlarda özel materyaller veya üretim<br />
şekillerinin kullanılmasını gerektiriyor.<br />
Aksi takdirde cihazların ve sistemlerin<br />
kısa ömürlü olmaları bir yana çok ciddi<br />
sağlık tehdidi ve kaza riski içermesi<br />
de söz konusu olabilir. Bu anlamda<br />
gelişen teknoloji de standartlarını birlikte<br />
getiriyor. Islak zeminlerde kullanılan tüm<br />
ekipmanların gerekli IP standardında, CE,<br />
TSE belgeleri olan ve nitelik bakımından<br />
da özel olarak bu tarz ortamlar için<br />
üretilmiş oldukları belirlenmiş ve<br />
belgelenmiş ürünler olmasına dikkat<br />
edilmelidir. Bu durumda akla gelen ilk<br />
soru IP standartlarının ne olduğudur?<br />
IP Koruma Sınıfları maddesel temasgiriş,<br />
su ve toza karşı koruma sınıfları<br />
olarak ele alınır. Elektronik cihazlar<br />
birçok zorlu ortama göre tasarlanırlar.<br />
IP koruma sınıfı, bir cihazın nerede<br />
nasıl güvenlik riski alınmadan<br />
kullanılabileceğini tanımlar. IEC 60529 ve<br />
NEMA 205 referanslarına göre koruma<br />
derecelerinin karşılaştırılması. IP koruma<br />
sınıfları (Ingress Protection Classes) IEC<br />
60529 a göre tanımlanmıştırlar. Avrupalı<br />
üreticiler IEC standardını kullanırken;<br />
Amerikalı üreticiler NEMA standartlarını<br />
kullanmaktadırlar.<br />
Sonuç olarak seçilen ürünün koruma<br />
sınıfının; ürünün çalışma ortamına ne<br />
kadar uyumlu olduğunu iyice tespit etmek<br />
durumundayız.<br />
Bu anlamda hayatımıza kolaylık ve konfor<br />
veren cihazların hangi ortamda daha<br />
uygun olarak çalıştığını ve sağlık riski<br />
yaratmadan aynı zamanda cihazın da<br />
ömrünü uzatmak ve efektif bir kullanım<br />
süresi yaratmak anlamında ekonomik<br />
verim elde edebilmek adına doğru<br />
ürün ve sistemlerin kullanıldığı alanlar<br />
yaratabilir. Müşteri memnuniyetini<br />
maksimum sağlayabiliriz.<br />
Asgari olarak güvenlik ve doğru ürün<br />
gamını doğru alanda kullandığımız<br />
andan itibaren gerisi tamamen mimari<br />
ve kullanıcı zevkine kalan hayallerimizle<br />
sınırlı bir dinlenme ve eğlenme ortamı<br />
oluşturmak demektir.<br />
Bu aşamada buhar banyolarından, fırtına<br />
duşlarından, tropik orman duşlarından,<br />
tuz odalarından, Türk hamamı veya sauna<br />
ortamlarından hem ambians olarak<br />
hem de azami fayda olarak teknolojik<br />
yatırımlarla her çeşit ambiansı elde<br />
edebiliriz.<br />
Herkese sağlıklı, dinlence ve eğlencesi<br />
bol günler dileriz...
74<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />
Boğaz’ın en lüks yaşam ve<br />
yeniden doğuş merkezi<br />
The Grand Tarabya
The Grand Tarabya’nın adını ‘terapiden’ alan 4500 metrekarelik<br />
kullanım alanıyla İstanbul’un Boğaz manzaralı SPA’sı Therapia,<br />
yenilenmeyi keşfetmek isteyenler için ideal… Beş yıldızlı otelin<br />
içinde yer alan SPA merkezinde uygulanmaya başlayan ‘İlk terapi<br />
masajı’ rahat ve sıkıntıdan uzak bir doğum gerçekleştirmek<br />
isteyen anne adayları için oldukça cazip. Cildi gençleştirmek,<br />
yaş ilerledikçe ortaya çıkan deformeleri onarmak, yoğun nem<br />
ihtiyacını gidermek, belirgin kırışıklıklar ve cilt sarkmalarına<br />
karşı yepyeni anti-aging bakımı gibi geniş güzellik ve bakım<br />
olanakları sunan SPA ayrıca dopdolu kamp programıyla da iyi<br />
bir alternatif. Therapia Spa’da stresli ve yorucu hayatın olumsuz<br />
etkilerinden arınmak, ruhunuzu ve vücudunuzu forma sokmak<br />
için fitness koçu ile birebir dersler, Boğaz’da yürüyüş, Belgrad<br />
Ormanı’nda pilates yapmak imkanınız mevcut. Üstelik kişiye özel<br />
beslenme danışmanlığı desteği ile…
hotel restaurant<br />
76 & hi-tech<br />
dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />
Su keyfinde devrim<br />
yaratan duş<br />
deneyimi<br />
GROHE AquaSymphony, duşu kişisel<br />
SPA deneyiminin yeni bir boyutu<br />
haline getirerek tüm duyulara<br />
hassasiyet gösteren bir sığınağa<br />
dönüştürüyor.<br />
Tierra del Fuego’nun zarif sisini,<br />
Bali’nin sıcak yaz yağmurlarını ve<br />
Kuzey Işıkları’nın renk yelpazesini<br />
hayal edin. Sydney opera binasından<br />
yükselen zarif seslerin keyfine varırken<br />
İzlanda’nın Skógafoss şelalesinden<br />
çıkan ferahlatıcı su damlacıklarını<br />
deneyimleyin. AquaSymphony, tüm bu<br />
muazzam hisleri tek bir SPA deneyimine<br />
dönüştürerek kendi evinizde size<br />
sunuyor. Dünyanın en lüks ev duşu<br />
AquaSymphony, kullanıcılarını dünyanın<br />
en büyüleyici ve en güzel noktalarında<br />
bir yolculuğa çıkararak evde duş<br />
deneyiminde yeni ve devrimci bir dönemin<br />
gelişini müjdeliyor.<br />
GROHE’nin, Almanya’nın Lahr şehrinde<br />
üretilen lüks duşu, banyo tasarımında<br />
devrim yaparak su keyfini tamamen<br />
kişisel hale getiriyor. AquaSymphony,<br />
en üst düzeyde rahatlama sunan<br />
özelliğiyle gerek doğal gerekse insan<br />
elinden çıkmış en özel SPA ortamlarını<br />
tüm duyular için tek bir bütüncül duş<br />
deneyimi içinde harmanlıyor. 1016 mm<br />
x 762 mm’lik etkileyici boyutlarıyla, suda<br />
sizi canlandırıp tazeleyecek bir karşılıklı<br />
etkileşim yaratıyor.<br />
Farklı akış şekilleriyle farklı<br />
deneyimler<br />
Üzerinize bir perde gibi düşen su<br />
zerreciklerinden oluşan AquaCurtain,<br />
düşsel bir yolculuk yaratıyor.<br />
Gökkuşağından ödünç aldığı renkleriyle<br />
Işık Perdesi’nin kişiye özel ışık gösterisi<br />
rahatlatıcı renk terapisi sağlarken,<br />
birbirinden farklı akışlar sayesinde su<br />
cildiniz üzerinden akıp giderken değişik<br />
hisler oluşturuyor. Ekstra geniş bir su<br />
çıkışından gelen Waterfall XL Akış, bir<br />
şelale hissi yaratıyor. Dinamik olarak<br />
nefes alma efekti sağlayan sekiz su<br />
çıkış noktasından oluşan Bokoma Akışı,<br />
canlandırıcı bir parmak ucu masajından<br />
farksız. Yağmur Akışı lüks duş hissi için<br />
çok büyük ve yumuşak su damlacıkları<br />
sunuyor. Drizzle Akış serin, ince buğusu<br />
ile cildinizi yeniden canlandırıyor. Sade<br />
Akış dimdik düşen su ile taze bir dağ<br />
pınarı gibi stresinizi alıp götürüyor.<br />
Ayrıca, kişisel SPA’nız için opsiyonel<br />
lüks özellik olan Nazik Buhar da, sakin<br />
ve yatıştırıcı bir deneyim için vücudu<br />
toksinlerinden arındıran bir buhar<br />
banyosunun rahatlatıcı hissini yaratıyor.<br />
Bir diğer opsiyonel özellik ise, en<br />
sevdiğiniz ezgileri sıçrayan suyun sesi<br />
ile karıştıran son derece gelişmiş ses<br />
sistemi. Bir Apple veya Android mobil<br />
cihaz ile bağlanabileceğiniz F-digital<br />
Deluxe baz ünite kutusu, GROHE SPA<br />
uygulaması ile ışık, ses ve buharın tam<br />
olarak kontrol edilmesine imkan veriyor.<br />
Bu teknolojik özellikler, duşunuzun<br />
keyfini yeni boyutları ile sürmenize<br />
yardımcı oluyor.<br />
Lüks deneyimi bireyselleşiyor<br />
Geniş özellik yelpazesi, farklı<br />
kombinasyonlar içinde kullanılabiliyor:<br />
AquaSymphony ile herkes kendi renk<br />
tasarımlarını hayata geçirerek en üst<br />
düzeyde kişiselleştirme sağlayabiliyor.<br />
Kullanıcılar en sevdikleri renkli<br />
yüzeyi ekleme seçeneğiyle GROHE<br />
AquaSymphony deneyimini bir duş<br />
senfonisine dönüştürebiliyor. Bu kişiye<br />
özel ev SPA’sı ile rahatlatıcı bir SPA<br />
deneyimi için başka bir yere gitmeye<br />
gerek kalmıyor. Grohe Tasarımdan<br />
Sorumlu Başkan Yardımcısı Michael<br />
Seum, “Müşterilerimiz bize yoğun,<br />
modern yaşam tarzları nedeniyle bir<br />
SPA’ya gitmek gibi geleneksel sağlık ve<br />
sağlıklı yaşam kaçamaklarına daha az<br />
zaman ayırabildiklerini söylüyor. Bunun<br />
yerine kendilerini evlerinde şımartmanın<br />
yollarını arıyorlar. AquaSymphony<br />
duşun çığır açan tasarımı ve lüks özellik<br />
yelpazesi de bir SPA deneyiminin keyif<br />
veren lüksünü banyonuza taşıyarak<br />
doğrudan bu ihtiyaca cevap veriyor” diyor.
hotel restaurant<br />
78 & hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
Toprağın<br />
‘girişimci’ ruhu<br />
Zeynep Arca<br />
Şallıel<br />
“Gastronomiye ilgim uzun<br />
seneler hobi boyutundaydı.<br />
Günün birinde bir işe dönüşeceği<br />
aklımın ucundan bile geçmemişti.<br />
Oysaki farkında olmadan bütün<br />
seyahatlerimi gastronomi turizmine<br />
dönüştürmüşüm. Ben öğrenciyken<br />
gastronomi turizmi diye bir bölüm<br />
olsaydı, kesin orada okurdum.”<br />
Dergimizin bu ayki iş’te kadın konuğu<br />
Robinson Club Sarıgerme Park Tatil<br />
Köyü’nün sahibi GBH Turizm’in<br />
ortaklarından Zeynep Arca Şallıel...<br />
Arcadia Vineyards şirketi ile bir şarap<br />
üreticisi aynı zamanda Kırklareli’de Nisan<br />
2016’dan beri turizme konaklama hizmeti<br />
sunan Bakucha <strong>Hotel</strong> & SPA’nın da sahibi<br />
olan Şallıel, kendisini turizm gastronomi<br />
alanında Türkiye Kadın Girişimciler<br />
Derneği (KAGİDER)’in Yöresinde Fark<br />
Yaratan Kadın Girişimci ödülüne götüren<br />
başarı hikayesini ve gastronomi turizmine<br />
olan tutkusunu anlattı…<br />
Zeynep Hanım, turizm sektörüne<br />
girişiniz ilk nasıl oldu?<br />
Ben Beşiktaş Atatürk Lisesi’nde okudum.<br />
Devlet okuluydu ama müfredatında<br />
yabancı diller dahil birçok seçmeli dersi<br />
vardı. Çocukluğumdan beri tarihi kültürel<br />
gezilere ve yabancı dillere ilgim yoğun<br />
olduğundan seçmeli turizm dersini aldım.<br />
Sağ olsun, öğretmenimiz de bayağı<br />
ilgili bir hanımdı. Hiç unutmuyorum,<br />
bizi bir keresinde Topkapı Sarayı’nı en<br />
bilinmedik yerlerinde gezdirmişti ve ben<br />
çok keyif almıştım. Liseden sonra İstanbul<br />
Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne girdim.<br />
O günlerde de çok belli bir istikametim,<br />
hedefim yoktu. O zamanlar merkezi<br />
sınav sistemiyle yerleştirildiğimiz için<br />
hasbelkader işletme okudum. Ama birinci<br />
sınıftan sonra farklı bir şeyler yapmak<br />
hevesiyle yurt dışında uluslararası ilişkiler<br />
eğitimi gördüm.<br />
İşletme okurken hedef şaşırtıp<br />
yurt dışında uluslararası ilişkiler<br />
okuduğunuzu söylediniz. Bu<br />
kritik kararın sebebi neydi?<br />
Sonrasında kendinize nasıl bir<br />
yol haritası çizdiniz?<br />
Bunun nedeni dünyayı tanıyarak ufkumu<br />
genişletmek istediğiydi sanırım. Hayat<br />
yolumu çizebilmek için biraz daha tecrübe<br />
edinip, yaşayıp görmem gerektiğini<br />
düşündüm. O yüzden de yurt dışındaki<br />
bir okula kaydımı yaptırdım. Bir de<br />
sadece Fransızca biliyordum, amacım<br />
İngilizceyi de öğrenmekti. Bunun üzerine<br />
ilk olarak Amerika’da Clark University’de<br />
dil eğitimi aldım. Ardından eğitimimi<br />
Fransa’da Schiller University’de devam<br />
ettirdim. Farklı kültürleri tanımayı çok<br />
küçük yaşlardan beri hep çok sevdim ve<br />
önemsedim. Uluslararası İlişkiler okumak,<br />
genel kültürümü geliştirmek manasında<br />
çok faydalı oldu. Tamamen bilinçli olmasa<br />
da içgüdüsel olarak bir şekilde kariyer<br />
yolumu çizmiş oldum.<br />
“Gastronomi Turizmi bölümü<br />
olsaydı, orada okurdum”<br />
Okuldayken Fransız Kültürü dersinde<br />
ilk defa peynir ve şarapla tanıştım.<br />
Hatta öğretmenimiz bu dersin<br />
Fransız gastronomisini öğrenmeden<br />
okunamayacağını söyleyerek bize bir<br />
tadım yaptırdı, yemek kültürünü anlattı.<br />
Bu benim için çok ufuk açıcı oldu. O kadar<br />
ki, birkaç arkadaş öğrenci halimizle<br />
bütün bir haftayı evden götürdüğümüz<br />
sandviçleri yiyerek geçirdik ki, cuma<br />
akşamı iyi bir restoranda kaliteli yemekler<br />
yiyebilelim diye. Ben ilk yurt dışı<br />
seyahatimi 16 yaşımda İtalya’ya yaptım.<br />
Dedim ya seyahat ve farklı kültürleri<br />
tanımayı çok küçük yaşlardan beri hep<br />
çok sevdim. O yaşta yurt dışına üstelik de<br />
tek başına giden bir kız çocuğu bavulunda<br />
sizce neyle döner? Kıyafet, ayakkabı değil<br />
mi? Bense ülkeme yarım bavul dolusu<br />
yiyecekle döndüm. Fransa’da yediğim her<br />
şeye aşık oldum. Zamanımın yarısını köylü
pazarlarında geçirdim. Gastronomiye<br />
ilgim bu boyuttaydı ama ben hobim<br />
olduğunu düşünüyordum. Günün birinde<br />
bir işe dönüşeceği aklımın ucundan bile<br />
geçmemişti. Oysaki farkında olmadan<br />
bütün seyahatlerimi gastronomi turizmine<br />
dönüştürüyormuşum. Bu tanımları<br />
bilmiyordum ama o dönem dünya da<br />
bilmiyordu. Şayet öğrenciyken gastronomi<br />
turizmi diye bir bölüm olsaydı kesinlikle<br />
orada okurdum.<br />
“Türkiye’ye dönüşümde altı yıl<br />
reklamcılık yaptım”<br />
1994 yılında okulumu bitirip Türkiye’ye<br />
döndüm. Gastronomi okurken bir iki<br />
yabancı basın kuruluşunda fixer olarak<br />
çalıştım. Gazetecilik çok ilgimi çekti.<br />
Tam da o dönem bir arayış içindeyken<br />
Türkiye’ye dönüşümde karşıma bir iş<br />
fırsatı çıktı ve hiç düşünmediğim bir<br />
şekilde kendimi reklam prodüksiyonunun<br />
içinde buldum. Çok da eğlenceli geldi.<br />
Çünkü reklamcılık çok kısa bir sürede pek<br />
çok şeyi öğrenmeniz gereken bir alan.<br />
Çalıştığım altı yıllık süre bana iş hayatında<br />
esneklik, hızlı sorun çözme yeteneği ve öz<br />
disiplin becerisi kattı.<br />
“Ben iyi bir gastro turisttim”<br />
Bu süre içinde gastronomiyle<br />
bağınız ne şekilde devam etti?<br />
Kendimi ödüllendirmek için yaptığım tek<br />
şey seyahat etmek ve yemek yemekti.<br />
Bunlar da tamamen kişisel isteklerle…<br />
Ben iyi bir gastro turisttim. O dönemde<br />
Güney Fransa’da çok vakit geçirme şansım<br />
oldu. İtalya’ya çok defalar gittim. Sadece<br />
gastronomi gezileri de değil tabii; gençlik<br />
ruhu ve enerjisiyle Afrika’ya seyahatler<br />
yaptım. Aynı şekilde Amerika’da daha önce<br />
görmediğim yerleri gezme fırsatım oldu.<br />
Reklamcılık yaparken bu süreçte<br />
toprakla çalışmak üzerine bir istek oluştu<br />
bende. O sıralar teorik anlamda hobi<br />
olarak toprakla ilgili kitaplar okumaya<br />
başlamıştım. Ben de hep öyle oluyor<br />
zaten. Bir işe bunu yapacağım diye<br />
başlamıyorum… Önce içimde bir his<br />
uyanıyor ve her şey ona doğru giderken<br />
şekilleniyor. Bu arada reklamcılık ile<br />
yollarımızı saygıyla ayırma zamanının<br />
geldiğini fark ettim. Bana göre ritmi,<br />
temposu çok yoğundu. Üstelik karşılıklı<br />
alacağımızı almış, vereceğimizi vermiştik…<br />
Toprağa duyduğunuz bu ilginin<br />
sizce sebebi ne olabilir?<br />
Ben doğma büyüme şehirliyim. Yazları<br />
dedemin Tekirdağ’daki bahçeli yazlık<br />
evinde sebze yetiştirirdik, hepsi o kadar.<br />
Çiftçi geçmişim yok aslında. Ama o günler<br />
hayatımın en mutlu zamanlarıydı. Toprakla<br />
bağım sanırım çok hayata dair olması<br />
ve gastronomiye zaafımdır belki de. Bir<br />
domatesi dalından koparıp yemenin ve<br />
o tadı hiçbir yerde bulamamanın, her<br />
yerde onu aramanın getirdiği bir sonuç da<br />
olabilir. Benimki de tam böyle işte!.. 20’li<br />
yaşların sonuydu. Reklamdan alacağımı<br />
alıp vereceğimi verdiğim noktada<br />
sektörden ayrılarak aile şirketimizde<br />
profesyonel manada turizm hayatım<br />
başladı. Biz Robinson Club Sarıgerme<br />
Park’ın yatırımcısı ve sahibiyiz. Babam<br />
ve geniş aile iki amcamın ortak olduğu<br />
bir şirket. Benim reklamdan sonraki işim<br />
turizm yatırımcılığı oldu. 2000 yılında aile<br />
şirketine girdim.<br />
“Hayalimizde bir lezzet vardı”<br />
O aralar babamla Cihangir’deki ofisimizde<br />
uzun saatler çalışıyorduk. Günün sonunda<br />
ise en büyük keyfimiz, karşılıklı bir iki<br />
kadeh eşliğinde sohbet etmekti. Biz ailece<br />
yeme içme gastronomiyi seven insanlarız.<br />
Dolayısıyla ağırlıklı sohbet konumuz da<br />
ya yemektir ya da pişirme şekilleri… O<br />
yüzden de kimi şeyler tesadüfen olmuyor.<br />
Her ne ise, yine bir akşam babamla<br />
oturmuş konuşuyoruz… Ülkemizde<br />
neden teruar şarabının üretilemediğini<br />
tartıştık bir süre. Derken 2002 yılı oldu<br />
ve Türkiye’de 1 milyon litrenin altında<br />
şarap üretimi serbest kaldı. Günümüzde<br />
bu kadar çok butik üreticinin olmasının<br />
sebebi de budur. Üretim serbest kalınca<br />
bizim gibi iş dünyasından heyecanlı çok<br />
sayıda insan yola çıktı. Yaşanan bu süreç<br />
benim toprakla çalışma isteğime de çok<br />
denk düştü. Bir de şarap, konu olarak<br />
üretiminde köylü tüketiminde şehirli bir<br />
mevzu. O yüzden diğer üretimlerden de<br />
biraz farklı. Baktığınızda sofistike bir alan<br />
aslında. Dolayısıyla hem üretimi hem de<br />
tüketimindeki kombinasyon bana çok ilgi<br />
çekici geldi. Her iki hayatın en iyi tarafını<br />
deneyimleyebileceğim bir paket gibiydi.<br />
Onun üzerine eğitimlerime devam ettim.<br />
Dünyadaki üretim yerlerini gezdim ve<br />
gittiğim yerlerde gördüm ki gastronomi<br />
turizmiyle kol kola giden bir işti bu. Bizim<br />
de hayalimizde bir lezzet olduğu için<br />
birlikte kolları sıvayıp yola çıktık.<br />
Turizm yatırımcılığından<br />
gastronomi turizmine geçiş de<br />
bu şekilde mi gerçekleşti?<br />
Aslında yavaş yavaş oldu o geçiş.<br />
2004’te araziyi bulup satın aldık. Aslına<br />
bakarsanız, 2002-2004 arasındaki süreçte<br />
tüm bu gezmeler ve konuşmalar sırasında<br />
projeyi tamamen tasarlamış olduk. Bunun<br />
sadece bir şarap üretimi değil; bağlar,<br />
üretim ve gastronomi turizmini de içinde<br />
barındıran bir birim olmasına karar verdik.<br />
Tabii çok sabır gerektiren bir iş.<br />
Gastronomi turizmini yapabilmeniz için<br />
önce bağınızın büyüyüp ürününüzün<br />
ortaya çıkması lazım. 2002’de karar<br />
verdik, 2006’da diktik, 2009’da ilk<br />
hasadımızı yaptık. 2010 yılının sonunda<br />
da ilk ürünlerimiz piyasaya çıktı. Tabii çok<br />
eğitici ve geliştirici bir süreç oluyor insan<br />
için. Ben her yerde bir şey öğrendiğimi<br />
düşünüyorum. Ama hiçbir değişim burada<br />
yaşadığım kadar büyük olmadı. Çünkü bu<br />
benim alıştığım ve bildiğim hayattan çok<br />
farklı bir ritim. Esnek olmayı, dışarıdan<br />
gelen veriyi okuyup hareket etmeyi<br />
öğrendim. Sörf yapmak, tango yapmak gibi<br />
bir şey aslında; hedefe kilitlen ama gelen<br />
verileri de oku!..<br />
Sizi dinlerken anlıyorum ki<br />
Arcadia, girişimci ruhunuzu<br />
da açığa çıkaran özel bir proje<br />
olmuş. Hatta üzerine bir de<br />
ödülünüz var, öyle değil mi?
80<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
Tam da öyle. Geçen yıl Garanti Bankası,<br />
KAGİDER ve Ekonomist dergisinin birlikte<br />
verdiği Türkiye’nin Kadın Girişimcisi<br />
ödüllerinde Yöresinde Fark Yaratan Kadın<br />
Girişimci ödülünü aldım. Benim için çok<br />
büyük bir sürpriz ve moral oldu.<br />
Sürpriz diyorum, onun da bende şöyle<br />
tatlı bir anısı var, paylaşmak isterim. 2006<br />
yılıydı. Dikim için Kırklareli’ye çok sık gidip<br />
geliyorum. Çünkü o dönem İstanbul’da<br />
da aktif olarak çalışıyorum. Yolda devamlı<br />
ya radyodan haber dinliyorum ya da<br />
telefonla konuşuyorum. 2006 da Kadın<br />
Girişimci ödüllerinin ilk yılıymış. Çok iyi<br />
hatırlıyorum, NTV Radyo’da sürekli ödül<br />
haberi dönüyordu. Ben de “ya ne kadar<br />
güzel bir şey düşünmüşler, insanlar için<br />
ne büyük bir motivasyon” diyorum kendi<br />
kendime… Ama birgün ödül alacağım<br />
aklımın ucundan bile geçmiyor tabi…<br />
Yarışmaya tamamen başkalarının<br />
yüreklendirmesi ile başvurdum. O kadar<br />
işime gücüme yoğun bir insanım ki, bazen<br />
dışarıya karşı körleşebiliyorum. Bu da<br />
kendime bir özeleştirimdir. O yüzden<br />
dışarıdan objektif bir bakış insana iyi<br />
gelebiliyor. İnsanın iyi dostlarının olması<br />
hem yüreklendirme hem de eleştiri<br />
açısından çok kıymetli. O sebeple hayatım<br />
boyunca değer verdiğim insanların<br />
fikirlerine danışmışımdır, ben danışma<br />
müessesine çok inanırım. Sonuçta<br />
herkesin bakış açısından öğreneceğiniz bir<br />
şey vardır. Neticede başvurumu yaptım ve<br />
ödül benim için çok büyük bir sürpriz oldu.<br />
Çünkü bu sene hem ödüllerin 10. yılıydı<br />
hem de bağların 10. yılını kutladık.<br />
“Bakucha’da lükslerin tamamı<br />
var”<br />
Ödül almak çok keyifli ve teşvik ediciydi.<br />
Çünkü Kırklareli’ndeki Bakucha <strong>Hotel</strong> &<br />
SPA’yı Nisan 2016’da açtık. En başından<br />
beri zaten orada bir otel açma fikrimiz<br />
vardı. Gelişen süreçte 2012 yılında bölgede<br />
günübirlik turizme başladık. Daha önce<br />
konaklama imkanımız yoktu. Biz o bölgede<br />
belli bir kültür ve beğeni seviyesine hitap<br />
ettiğimiz için yerel ürünlerin daha gelişmiş<br />
beklentisi olan damaklara uyarlanmış<br />
versiyonlarını yaptık. Bu da çok ilgi çekti.<br />
Şu an 11 ay açığız. Otelimizin özelliği şu,<br />
Bakucha’da öyle bir doğanın içindesiniz<br />
ki en yakın köye 4 km mesafedesiniz. Bu<br />
biz şehirliler için hiç alışık olunmadık bir<br />
ortam. En büyük lüksümüz aslında alan,<br />
temiz hava, lezzetli yemek. Şehirli bir<br />
insan için bence bunlar lüks tanımının<br />
en önde giden kriterleri. Oradaysa işte<br />
bu lükslerin tamamı var. Yavaşlamak ve<br />
yapılandırılmamış bir zaman yaşamak<br />
için çok doğru bir adres sunduğumuzu<br />
düşünüyorum.<br />
Arcadia Projesi üretim ve otelle<br />
birlikte hedefine ulaştı mı?<br />
Yoksa yatırım ajandanızda yeni<br />
planlamalar da var mı?<br />
Arcadia’da üç hayalimiz vardı. İlki biraz<br />
önce anlattığım üretim safhasıydı.<br />
İkincisi turizmdi. Projemiz Trakya’da ve<br />
Türkiye’de olmayan bir turizm şeklinin<br />
ilk canlı örneği oldu. Tarlaların ortasında<br />
üst kalite hizmet verebilen bir otel ve çok<br />
şık bir restorandan bahsediyorum. Bu<br />
bölgemizde var olmayan bir çeşitliliğin<br />
sunumuydu. Bildiğiniz üzere Doğu Trakya<br />
çok bakir ve kıymeti anlaşılamamış<br />
bir turizm destinasyonu. Biz aslında<br />
Bakucha’yı hizmete açarak Doğu Trakya’yı<br />
üst düzey bir turizm destinasyonu<br />
olarak da ilan etmiş olduk. Devamında<br />
Arcadia’nın üçüncü etabı da devreye<br />
girecek. Şu an turizmden sonraki adım<br />
olarak üçüncü hayalimiz olan çiftlik<br />
satışlarımıza başlıyoruz. 2 bin dönümlük<br />
arazinin 900 dönümünü çiftliklere ayırdık.<br />
Bu eskiden bir emeklilik hayaliydi ama<br />
artık günümüzde çalışan pek çok insan<br />
toprakla kucaklaşmanın hayalini kuruyor.<br />
Üretim yapmak üzere düşünülmüş<br />
çiftlikler bunlar. Bu çiftlikler sistemden<br />
bakım hizmeti de alabilsinler diye<br />
düşündük. Bizden know how alabilsinler<br />
istedik. Aslında satışlarımız ilkbaharda<br />
başlayacak ama otele gelen misafirlerden<br />
gelenler oldu ve bir tanesi satıldı, iki tanesi<br />
de satılmak üzere.<br />
Bunların dışında hayata dair<br />
kişisel hayalleriniz de var mı?<br />
Ben doğma büyüme şehirliyim ama<br />
kırsalı da çok sevdim. Günümüz modern<br />
insan profilinin de bu iki dünyanın<br />
kombinasyonuna ihtiyacı olduğunu<br />
düşünüyorum. Bunun içinde temiz hava,<br />
doğru yemek ve kültür var. Dolayısıyla<br />
benim gönlümde kırsalda kültür var. Ama<br />
şu an sadece his aşamasında. Dedim ya<br />
bende öyle oluyor, günün birinde bir fikre<br />
dönüşüyor.
Bu kadar yoğun çalışırken<br />
nasıl dinleniyorsunuz? Özel<br />
zamanlarınızda en çok neler<br />
yapmaktan hoşlanıyorsunuz?<br />
Beş yaşımda bir kızım var. Arcadia’da<br />
büyüdü desem yalan olmaz. O yüzden<br />
doğaya ve hayvanlara çok bağlı bir çocuk.<br />
Hatta İstanbul’da biraz zorlanabiliyor.<br />
Kızım ve ailemle Arcadia’da çok keyifli<br />
vakit geçiriyoruz. Onun dışında denizi çok<br />
seviyorum. Ama ne yazık ki bu iş benden<br />
deniz tutkumu elimden aldı. Çünkü<br />
yaz bizim için üretim ayları. Kendimi<br />
topraklamak için toprakla sıkça haşır<br />
neşir oluyorum ama zaman zaman tuzlu<br />
suyla ilişkiye de ihtiyacım oluyor.<br />
Çok ilginçtir, bu işe başladığım 30’lu<br />
yaşlarıma kadar benim doğa ve dünyayla<br />
ilişkim hep deniz üzerinden oldu. Şimdiyse<br />
toprağa dönüştü. Şu sıralar ailece seramik<br />
yapmaya çalışıyoruz. Fırsat buldukça<br />
kitap okurum. Onun dışında birkaç yıldır<br />
Yeditepe Üniversitesi Gastronomi ve<br />
Mutfak Sanatları bölümünde Şarap Bilimi<br />
dersi veriyorum.<br />
Deniz kızı Zeynep Arca 30’undan<br />
sonra toprakla nasıl bir kimliğe<br />
büründü? Hayatınızda neler<br />
değişti? Biraz da kendinizden<br />
bahsederek anlatır mısınız?<br />
Biz insanlar attığımız her bir adımla<br />
değişiyoruz, gelişiyoruz aslında. Ben hiçbir<br />
zaman benim bulunmam gereken yer<br />
tamam burası hissini yaşamadım, ta ki<br />
toprakla çalışmaya başlayana kadar…<br />
O yüzden de mükemmeli aramak için bir<br />
şey yapmayayım mı, hayır. O sırada ne<br />
varsa onu yapayım, oradan öğreneceğimi<br />
öğreneyim. Sonra da yoluma devam<br />
edeyim bakışıyla katıldım hep. İnsanın<br />
kendini tanıması çok zor tabii. Kendimizi<br />
tanıdığımızı zannediyoruz ama kendimizi<br />
tanıdıkça değişiyoruz da. Doğru olan,<br />
o değişimi tanımlayabilmek bence. Bu<br />
herkes için geçerli. Zaten bir insan 20 ila<br />
40 arasında değişmiyorsa bir hata olması<br />
lazım. Benim çalışkan, azimli, meydan<br />
okumayı seven, mücadeleden kaçmayan<br />
bir yapım oldu hep. Biraz da kutunun<br />
dışında düşünmeyi seven bir insanım.<br />
Başka ne yapılabileceği, üzerine ne<br />
koyulabileceğini düşünen bir düşünceye<br />
sahip oldum. Her zaman da böyleydi.<br />
Sorumluluk sahibiyimdir. Şu ana kadar üç<br />
farklı sektörde çalıştım ama her birinden<br />
aldığımı bir sonrakine taşımayı da bildim.<br />
Baktığınız zaman hayat daha çok<br />
disiplinler arası bir yaklaşımla yürüyor<br />
artık. Eskiden bir tek spesiyaliteniz olurdu.<br />
Günümüzde başarı için kimi durumlarda<br />
biraz daha disiplinler arası donanım<br />
gerekiyor. Özellikle de girişimcilik<br />
yapıyorsanız buna çok daha fazla<br />
ihtiyacınız var.<br />
Babanızdan neler öğrendiniz?<br />
Ben babamdan çok şey öğrendim. Aslına<br />
bakarsanız ilk mezun olduğumda aile<br />
şirketimizde çalışmaktan çok çekinmiştim.<br />
Çünkü bir aile şirketinin içinde kendiniz<br />
olarak var olmanız zor. Sonuçta siz o<br />
ailenin bir bireyisiniz ve aile ilişkileri ile iş<br />
ilişkileri bir arada çok zorlayıcı olabiliyor.<br />
Beni çocukluğumdan beri tanıyanlarla<br />
birlikte çalışma fikri iyi gelmemişti. Alan<br />
çok sıkışık kalıyor diye düşünmüştüm.<br />
Ama bir süre tecrübe edindikten sonra aile<br />
şirketine gelmek korktuğum gibi olmadı.<br />
Ve iyi bir zamanlama oldu. O zaman<br />
birbirimizle daha profesyonel ilişkiler<br />
kurabildik. Bu süreçte de babam gerçek<br />
bir mentor oldu benim için. Hiç bilmediğim<br />
bir alanda tecrübelerinden ciddi manada<br />
faydalandım. Çok yaratıcı bir işadamıdır<br />
babam. Onun cesareti ve vizyonundan hala<br />
da yararlanmaktayım.<br />
Son olarak Türk gastronomisinin<br />
gelişimine dair neler<br />
söyleyebilirsiniz?<br />
Biz bu işe başlarken dünyadaki<br />
gastronomi turizmini inceledik. 2007-2008<br />
döneminde gastronomi turizmi, turizmin<br />
kendisinden 30 kat fazla büyüyordu.<br />
Bunu anlamak hiç zor değil. İnsanlar<br />
kişiselleşmiş tatil istemeye başladılar<br />
ve markadan çok tecrübe satın almak<br />
istiyorlar. İşte bizim yaptığımız şey de<br />
tam olarak bu. Çünkü biz otelimizde çok<br />
iyi bir yemek tecrübesi, doğada vakit<br />
geçirme tecrübesi, bir de farklı turizm<br />
alanlarını ziyaret tecrübesi sunuyoruz. Bu<br />
bir turizm projesi ama aslında agro-ekogastronomi<br />
turizmi projesi. Bu aslında<br />
kültür turizmine de bir yandan bulaşan<br />
bir model. Çünkü gastronomi aslında<br />
bir kültür. Disiplinler arası derken bunu<br />
kastediyorum. Avrupa gastronomisinin<br />
temellerinin atıldığı Aşağı Pınar Höyüğü<br />
bizim olduğumuz yere 20 km uzaklıkta<br />
bulunuyor. Avrupa’daki ilk tarım toplumu.<br />
Gastronomi turizmi için ben bunu çok<br />
önemli buluyorum. Çünkü tarım aslında<br />
beslenme şeklinin değişmesi demek.<br />
Dolayısıyla orada bir gastronomi tarihi var.<br />
Bunlar çok kıymetli değerler ve bunları<br />
sadece pazarlamak değil paylaşmak<br />
gerekiyor. Gastronomi turizmi dediğiniz<br />
zaman hem ruha hem zihne hem damağa<br />
hitap edeceksiniz. Biz de bu doğrultuda<br />
arayıp da bulamadığımız oteli yaptık.<br />
Ürünler de de öyle. Tüketmek istediğimiz<br />
ama bulamadığımız şarabı ürettik. O<br />
samimiyet işinize yansıdığında sonuç da<br />
başarılı oluyor.
82<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka<br />
Geleneksel<br />
Ege Seramik Yetkili Satıcılar<br />
Toplantısı yapıldı<br />
Ege Seramik Geleneksel Yetkili Satıcılar Toplantısı 9-11 Şubat 2017<br />
tarihlerinde, kongrelere, iş toplantılarına ve organizasyonlara ev sahipliği<br />
yapan Renaissance Polat İstanbul <strong>Hotel</strong>’ de gerçekleştirildi.<br />
Kurulduğu günden bu yana sektöre<br />
öncülük eden firmaların başında<br />
gelen Ege Seramik’in 150 bayisinin<br />
katılımı ile düzenlenen geleneksel<br />
yetkili satıcılar toplantısında, 2016 yılı<br />
değerlendirmeleri yapıldı. Toplantının<br />
ikinci bölümünde yapılan panel<br />
görüşmelerde bayilerle birebir iletişim<br />
ve karşılıklı görüş alışverişi sağlandı.<br />
Toplantıda ayrıca 2017 yılı Unicera Fuarı<br />
için özel olarak geliştirilen 30’ a yakın<br />
yeni serinin lansmanı gerçekleştirildi.<br />
Polat: “42. yılımızda yeniden<br />
birlikte olmaktan mutluyuz”<br />
Toplantının açılış konuşmasını İbrahim<br />
Polat Holding ve Ege Seramik A.Ş<br />
Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Polat<br />
gerçekleştirdi. 1975 yılında üretim<br />
faaliyetine başlayan Ege Seramik’in<br />
42. yılında, yeniden bir arada olmaktan<br />
duyduğu memnuniyeti dile getiren<br />
İbrahim Polat, tüm bayilerden toplantının<br />
özellikle panel bölümünde görüş ve<br />
önerilerini detaylı şekilde belirtmelerini<br />
istedi. Uzun yıllar boyunca Ege Seramik<br />
Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Seramik<br />
Federasyonu Başkanlığı yapan Adnan<br />
Polat, toplantının konukları arasındaydı.<br />
Polat konuşmasında, ekonominin genel<br />
durumu, İbrahim Polat Holding grup<br />
şirketlerinden Piyalepaşa Gayrimenkul<br />
AŞ’nin gerçekleştirmekte olduğu<br />
Piyalepaşa Projesi ve Türkiye’de sektör<br />
lideri konumunda oldukları rüzgar<br />
enerjisi projelerine ilişkin bilgiler paylaştı.<br />
Toplantının devamında konuşan İbrahim<br />
Polat Holding CEO’su ve Ege Seramik<br />
Yönetim Kurulu Başkan Vekili Baran<br />
Demir, “Bu şirketlerimiz içerisinde Ege<br />
Seramik ve Ege Vitrifiye, TSE tarafından<br />
verilen Çift Yıldız Belgesi’ne sahipler.<br />
Onun dışında ihracat yaptığımız ülkelerin<br />
tüm standartlarına sahipler, her ikisi de<br />
her sene ticaret odaları, sanayi odaları<br />
ve maliyeden ödüller almaktadırlar.<br />
Ege Seramik yurtdışında bilinen ilk 100<br />
Türk firması arasında yer almaktadır.<br />
İhracata gelince, Ege Seramik’te<br />
%35-%37 arasında ihracatımız var,<br />
Ege Vitrifiye’ de ise bu sene %50, %55<br />
civarına çıkmasını bekliyoruz” dedi.<br />
Ege Seramik ve Ege Vitrifiye olarak<br />
yenileme yatırımlarını sürdürdüklerini<br />
açıklayan Demir, “Renaissance Polat<br />
Istanbul <strong>Hotel</strong>’de 40 milyon dolar’lık<br />
yatırım yaptık” dedi. Konuşmasında 2017<br />
yılı ile ilgili belirsizliğe dikkat çeken<br />
Demir, ne çok karamsar, ne de çok<br />
iyimser olmadıklarını, ‘temkinli iyimser’<br />
yaklaşımla hareket edeceklerini ifade<br />
ederek sözlerini tamamladı.<br />
2017 yılında da yatırımlara<br />
devam!...<br />
Toplantı ve ödül töreni sonrasında<br />
konuşan Ege Seramik A.Ş. Genel Müdürü<br />
Göksen Yedigüller “2016 yılı içinde 50<br />
den fazla yeni seri geliştirdik ve pazara<br />
sunduk. Bu sayı sektörümüz için çok<br />
büyük bir başarı anlamına gelmektedir.<br />
Sektördeki arz fazlalığına rağmen<br />
geliştirdiğimiz zengin ürün portföyümüzle<br />
şirketimize katma değer sağlamaya<br />
devam edeceğiz” dedi. Konuşmasına,<br />
ürün portföyünde gerçekleştirilen yeni<br />
tasarımlardan bahsederek başlayan Ege<br />
Vitrifiye Genel Müdürü Merter Savaş ise,<br />
fuarların marka ve ürün tanıtım fırsatları<br />
olduğunu belirterek, “2016 yılında ulusal<br />
ve uluslararası birçok fuara katılarak<br />
marka bilinirliğimizi ve satışlarımızı<br />
artırdık, 2017 senesinde de Türkiye,<br />
Almanya, İtalya, Rusya ve Ortadoğu’da<br />
fuar katılımlarımız devam edecektir”<br />
dedi. 2017 yılında orta ve üst segmente<br />
yönelik ürün tasarımları, kanalsız klozet<br />
ürünleri, anti bakteriyel yüzeyler, mat<br />
sırlı çalışmalar ve yardımcı malzeme<br />
çeşitleriyle, yetkili satıcılara yeni ürün<br />
alternatifleri sunduklarını belirtti.
84<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka röportaj<br />
Faruk Dural:<br />
“Slow Food<br />
hareketini<br />
destekliyoruz”<br />
“Dünyadaki ve Türkiye’deki<br />
ekonomik gelişmelere<br />
bağlı olarak gıda, tarım,<br />
hayvancılık ve perakende<br />
sektöründe büyümeyi<br />
arzu ediyoruz. Mısır ve<br />
Türkiye’de yatırımlarımızı<br />
başlattık ve daha da<br />
geliştiriyoruz.”<br />
Faaliyetlerine 2000 yılında Sinpaş<br />
A.Ş. bünyesinde başlayan Üç<br />
Öğün Catering, bugün beş şehirde<br />
toplamda 500 çalışanı ile catering<br />
sektöründeki güçlü konumunu devam<br />
ettiriyor. 2016 yılını 60 milyon TL ciro<br />
ile kapatan firma, 2017 yılında yüzde 20<br />
büyümeyi hedefliyor.<br />
Üç Öğün Catering’in yeni dönem<br />
planlamalarını ve sektörel gelişmeleri<br />
firma Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />
Faruk Dural ile konuştuk.<br />
Üç Öğün Catering’i kısaca<br />
tanıtarak; cirosu, büyüme<br />
hedefleri ve istihdam sayısı<br />
hakkında bilgi verebilir misiniz?<br />
2000 yılında Sinpaş A.Ş. bünyesinde<br />
kurulan şirketimiz, 2014 yılında Ömer<br />
Faruk Çelik şirketi olan EYG Grup<br />
bünyesine katılmıştır. 2015 yılında<br />
Kuveytli Murabahat fonu ile başlayan<br />
ortaklık görüşmeleri Nisan 2016’da<br />
resmileşmiş ve bugün 5 şehirde 500<br />
çalışanı ile hizmet vermekte olan bir<br />
şirket haline gelmiştir. Şirketimiz geçen<br />
yılı 60 milyon TL ciro ile tamamladı, bu<br />
yıl için de yüzde 20 büyüme hedefliyoruz.<br />
Yılda 10 milyon öğün yemeği 500<br />
personelimiz ile müşterilerimize<br />
sunuyoruz. Tedarikçilerimizden yılda 30<br />
milyon TL değerinde hammadde tedarik<br />
ediyoruz.<br />
Fabrika sayınız nedir? Yeni<br />
planlamalarınız var mı?<br />
Şu an Türkiye’de İstanbul, Ankara,<br />
Bilecik, Eskişehir ve Denizli illerimizde<br />
hizmet veriyoruz. Bilecik fabrikamızı yeni<br />
ve modern yerine taşıdık, kapasitesini<br />
4 kat arttırmış olduk. Önümüzdeki<br />
dönemde Bilecik ve Eskişehir bizim için<br />
stratejik önem taşımaktadır. İstanbul<br />
Avrupa yakasında da Esenyurt fabrikamızı<br />
açtık. Taşıma yemek kategorisinde<br />
Avrupa yakasından gelen yoğun talebi<br />
böylelikle karşılamış olacağız. Gebze’den<br />
Çerkezköy’e kadar taşıma yemek hizmeti<br />
vereceğiz.
Franchise'a olan bakış açınız<br />
nedir? Franchise vererek uzun<br />
vadede ne kadarlık bir şube<br />
ağına çıkarsınız?<br />
Perakende sektöründe 5 ayrı konsept ile<br />
yer alacağız, 2017 yılı Nisan ayında 3 adet<br />
açılış için anlaşma yaptık, şube sayımız<br />
10’a ulaştığında ve doğru yatırımcı profili<br />
ile yollarımız kesiştiğinde franchising<br />
vermeye başlayabiliriz. Özellikle diyet<br />
yemek ve paket yemek konularında<br />
büyümek istiyoruz.<br />
Gündeminizde yeni projeleriniz<br />
var mı?<br />
Geçen yıla göre satışlarımız aynı<br />
olmasına rağmen, re-organizasyon ile<br />
verimlilik artışı sağlayarak karlılığımızı 3<br />
kat arttırdık. 2017 yılı hedeflerimiz ise;<br />
mevcut müşterilerimiz ile işbirliğimizi<br />
güçlendirmek, Türkiye ve yurt dışında<br />
kapsama alanımızı artırarak yeni ve<br />
katma değerli projelere başlamak.<br />
Perakende ve diyet yemek sektöründe<br />
önemli bir oyuncu olmak istiyoruz.<br />
Ayrıca Türkiye’den değerli perakende<br />
markalarının master francheise’nı alarak<br />
Körfez bölgesinde pazarlamak için<br />
görüşmelerimiz devam ediyor.<br />
Dünyadaki ve Türkiye’deki<br />
ekonomikgelişmelere bağlı olarak<br />
gıda, tarım, hayvancılık ve perakende<br />
sektöründe büyümeyi arzu ediyoruz. Mısır<br />
ve Türkiye’de yatırımlarımızı başlattık ve<br />
daha da geliştiriyoruz.<br />
Sektörde yaşadığınız sorunlar<br />
nelerdir?<br />
Toplu yemek sektörünün büyüyüp<br />
gelişebilmesi için eşit rekabet koşullarını<br />
sekteye uğratan faktörlerin ortadan<br />
kaldırılması büyük önem taşıyor. İnsana<br />
hizmet ettiğimiz unutulmamalı. Toplum<br />
sağlığını tehdit eden kurum ve kişilerin<br />
teşhir edilmesi bir nevi “önleyici sağlık<br />
hizmeti” olarak topluma büyük katkı<br />
sağlayacaktır. Ülkemizde, tüm dünyada<br />
arz fazlalığı sebebiyle düşüş trendinde<br />
olan hammadde fiyatlarının yükselişi<br />
de önümüzdeki bir diğer engel. Ayrıca<br />
ülke olarak sosyo-ekonomik refahımızı<br />
yükseltebilmemiz için gıda üretimi ve<br />
tüketiminde bilinçli ve etkin politikalar<br />
yaratmamız gerektiği muhakkak.<br />
Yapılan araştırmalar dünya genelinde en<br />
iyi beslenen ülkeler sıralamasında birinci<br />
olarak Fransa’yı gösteriyor. Fransa’yı<br />
sırasıyla Japonya ve Kanada takip ediyor.<br />
Üzücü ki Türkiye bu endekste 19. sırada<br />
geliyor. Gıda sektörünün gelişmesinde<br />
sürdürülebilir tarıma önem vermek<br />
önemlidir ki, bu noktada da dünya<br />
sıralamasında Almanya, Kanada ve<br />
Japonya yine ön plana çıkıyor. Bir diğer<br />
önemli husus ise, su kaynaklarının etkin<br />
yönetimi hiç kuşkusuz. Bunun için tarım<br />
ilacı ve gübreyi az kullanıyor olmak<br />
mühim ki bu noktada da birinci Almanya.<br />
Tüm bunlara karşın hükümetimizin yeni<br />
tarım ve gıda politikasını yakından takip<br />
etmekte ve desteklemekteyiz. Ucuzlayan<br />
gıda; enflasyonu düşürecek, banka<br />
faizleri düştüğünden faiz giderleri yükü<br />
omuzlarımızda hafifleyecek ve yatırıma<br />
kanalize edeceğimiz kaynaklarımız<br />
artacak. Adım adım sektörel anlamda<br />
refahımız böylece artış gösterecektir<br />
Son olarak eklemek<br />
istedikleriniz…<br />
“Sağlıklı Yemek” en önemli konu olarak<br />
toplumun gündeminde. Dünyadaki<br />
Slow Food hareketinin bir mottosu var<br />
biliyorsunuz, “Ne Yersen O’sun” biz<br />
buna yürekten inanıyor ve destekliyoruz.<br />
Tüketicinin bilinçlenme hızı arttıkça<br />
sektörden beklentileri de artacaktır.<br />
Sağlıklı Yemek servisi sunma konusunda<br />
Kuveytli ortaklarımızla know-how<br />
transferi ile çalışmalarımıza başlamış<br />
bulunmaktayız. Çok yakında AVM, Plaza<br />
ve Cadde konseptleri ile perakende<br />
sektöründe de konumlanmış olacağız.
86<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka<br />
Porland Tiles<br />
Koleksiyon ile<br />
geçmişe kapı<br />
aralıyor<br />
Tasarımda ve üretimde dünyanın sayılı<br />
porselen markalarından biri olan<br />
Porland, yeni sezonda da trend yaratan<br />
koleksiyonlara imza atıyor.<br />
Türkiye'de 20. yüzyıl başlarından itibaren<br />
kullanılan desenli yer karolarından ilhamla<br />
hazırlanan Tiles Koleksiyon, Porland’ın 2017<br />
tasarımları arasında yer alıyor.<br />
Modern çizgilerle geleneksele atıf<br />
Osmanlı - Türk kültürünü yansıtan mimari yapılarda<br />
özellikle eski konaklarda kullanılan karo desenler<br />
günümüz yorumu ile porselende hayat bulurken<br />
nostalji teması sofraları süslüyor. Üç farklı desende<br />
hazırlanan koleksiyon çini renklerle el yapımı çiçekli<br />
ve pastoral çizgileri kombinleyerek geleneksel bir<br />
tasarım havasına bürünüyor. Modern çizgilerle<br />
geleneksele atıf yapan Tiles, çini mavisi, kırmızı<br />
ve yumuşak renk geçişlerinin sağlandığı karma<br />
renkleri ile alternatif sunumlar vadediyor.<br />
Eskitilmiş efektler ile geçmişin bugüne<br />
uyumu<br />
Porland’ın el yapımı ve seri üretimi birleştirerek<br />
modern formlarda ürettiği koleksiyonda; farklı<br />
ölçülerde düz ve kayık tabaklar, çukur tabaklar,<br />
kupa, lokumluk ile çay ve kahve fincanlarının yanı<br />
sıra traverten bardak altlıkları gibi özel parçalar<br />
da yer alıyor. Eskitilmiş efektler ile geçmişin<br />
günümüze uyumunu yansıtan Tiles Koleksiyon’a ait<br />
parçalar bulaşık makinesinde yıkanabilir, fırın ve<br />
mikrodalga fırın kullanımına uygundur.
88<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka röportaj<br />
Talha Çizmeci: “Bu yıl<br />
büyümeden bahsetmek<br />
hayalcilik olur”<br />
“Bu yıl çok çetin geçeceğe benziyor. Bir<br />
büyümeden bahsetmek şu an itibariyle<br />
bence hayalcilik olur. Sektördeki yerimizi<br />
korusak, ne mutlu bize!..”<br />
Sektöründe 25 yıllık tecrübesiyle lüks ve delüks<br />
segmentlerinde hac ve umre programları düzenleyen<br />
Vizyon Turizm’i yeni dönem hedefleri ve 2017 yılı<br />
değerlendirmeleri doğrultusunda Vizyon Grup Yönetim Kurulu<br />
Üyesi Talha Çizmeci ile konuştuk.<br />
faaliyet gösteriyor olmamız ve masrafların yüksek olması<br />
karımızı ciddi oranda azaltıyor. Bunun yanında turizm gibi elle<br />
tutulamayan bir sektörde olmamız ve birçok organizasyonlarda<br />
sadece komisyon veya düşük yüzde ile para kazanmamız<br />
ve ödemeyi organizasyondan en az 1 ay geç almamız ayrıca<br />
Vizyon Turizm hakkında bilgi verir misiniz?<br />
Vizyon Turizm olarak, değişim ve gelişimin<br />
adresi olma adına geleceğin vizyonunu<br />
yakalayabilme çabamızla 1990 yılından itibaren<br />
iç ve dış hatlarda bilet ve vize işlemleri, yurt<br />
içi ve yurt dışı kültür turları, iş adamlarına<br />
yönelik yurt dışı seyahat hizmetleri ve fuar<br />
organizasyonlarında ‘başlangıçta ve bitişte<br />
dost kalabilme’ prensibimiz ile ‘ilkeli bir duruş’<br />
sergileme gayreti içindeyiz. Vizyon olarak<br />
markaların planladıkları organizasyonlar için;<br />
bilet ve vize işlemleri, yurt içi ve yurt dışı otel<br />
rezervasyonları, markaların yurt dışından<br />
gelen misafirlerinin tüm organizasyonları<br />
ile özellikle bayiler için planladığımız Umre,<br />
yurt içi ve yurt dışı bütün gezi programlarıyla<br />
partnerlerimize daha iyi hizmet vereceğimize<br />
inanıyoruz. 25 yıllık tecrübeye sahip profesyonel<br />
kadromuzla iş ortaklarımızı memnun edecek<br />
alt yapı ve birikime sahibiz. Merkezi Taksim’de<br />
bulunan Vizyon Grup olarak bünyemizde; Vizyon<br />
Turizm, Şiar Turizm, Gezonline.com, Gezmice,<br />
Muhafazakarotelim.com, Vizyon Health olmak<br />
üzere 6 ayrı marka bulunmaktadır.<br />
Vizyon Turizm’in ciro, net kar, geçtiğimiz yıla göre<br />
yüzdelik büyüme anlamında 2016 yılı kapanış<br />
rakamlarını öğrenebilir miyiz?<br />
Vizyon Grup olarak yaklaşık 50 milyon ciromuz<br />
var. Tabii kişi sayımızın fazla olması, 4 ayrı ofiste
finansal zorluk da getiriyor. Geçtiğimiz yıla göre açıkçası<br />
küçülmeden yerimizde saydık diyebilirim. Umre sayımız ise<br />
yaklaşık 3.000 civarında, bunun 2.500’ü Vizyon, 500 kişisi Şiar<br />
Tur olarak. Bu yıl umre için konuşmak gerekirse; yaklaşık<br />
2.500 kişi tahmin ediyoruz bunu kadın-erkek oranını yarı yarıya<br />
düşünebiliriz.<br />
Hac için ise Vizyon-Şiar olarak toplamda tahmini 200 kişi<br />
beklemekteyiz.<br />
Türkiye’de inanç turizminin geldiği son noktayı değerlendirebilir<br />
misiniz? Son 5 yılda başvuru sayılarında bir artış yaşandı mı? Bu<br />
artışın nedenleri sizce nelerdir?<br />
Yaklaşık 500 bin civarında umre, 60 bin civarında hac, 15.000<br />
civarında Kudüs yolcusu var Türklerin. Açıkçası delüks<br />
segmentinde sayılar her geçen gün azalıyor. Umre artışı<br />
ağırlıklı olarak orta ve ekonomik gruplarda oluyor. Geçmiş<br />
5 seneye göre umreci sayımız yarı yarıya azaldı diyebilirim.<br />
Artışın nedenleri olarak ise, ulaşım ve konaklama imkanlarının<br />
artması ve ayrıca eskiden acaba başıma bir şey gelir mi<br />
düşüncesinin ortadan kalkmış olmasını gösterebilirim.<br />
Bu yıl Türkiye’den kaç vatandaş kutsal topraklara hacı olmaya<br />
gidecek? Bunun ne kadarı sizin tarafınızdan götürülecek?<br />
Yaklaşık 80 bin kişi Türkiye’den hacca gidecek. Bunun 200<br />
kişisini biz götürmeyi planlıyoruz.<br />
Bu yıl için hedefleriniz neler? Yatırım planlarınız var mı? Bu yıl<br />
yüzde kaç büyümeyi hedefliyorsunuz?<br />
Vizyon health olarak sağlık markamıza biraz yatırım yaptık<br />
açıkçası oradan bir geri dönüş bekliyoruz. Bir de gezonline.com<br />
markamızla yavaş yavaş münferit yurt dışı organizasyonları<br />
satma hedefimiz var. Bu yıl doğrusu çok çetin geçecek<br />
gözüküyor. Bir büyümeden bahsetmek şu an itibariyle<br />
hayalcilik olur. Yerimizi korusak bugün ne mutlu bize.<br />
Son olarak sektörünüzün yaşadığı sıkıntılardan bahseder misiniz?<br />
Sizce sektördeki eksikler neler?<br />
Kaçak acentacılık, sektöre giriş-çıkışlardaki kolaylık, önüne<br />
gelen tur rehberinin acenta açması, piyasayı bilmeyen<br />
rakiplerin her sene sektöre darbe vurması ve karlılığın her<br />
geçen gün azalması sektörün bence en önemli sorunları<br />
arasında geliyor.
90<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka<br />
UR-GE ile rekabette bir<br />
adım öne geç!<br />
Türkiye Ticaret Odaları tarafından düzenlenen UR-GE projeleri ile üretici<br />
firmaların ihracat kapasitesinin geliştirilmesi, firmaları hedef pazarlara<br />
yönlendirme ve ihracatta istikrar sağlanmak hedefleniyor. Bu proje ile Türk<br />
firmaları yurt dışı pazarlarında aktif bir profil çiziyor.<br />
UR-GE projesi kapsamında,<br />
kümelenme yaklaşımı esas<br />
alınarak, iş birliği kuruluşların<br />
önderliğinde yurt dışı fuarlarına katılım<br />
sağlayarak ve hedef ülke pazarlarına<br />
ziyaretler düzenlenerek ihracatta<br />
seferberlik başlatılıyor. Ekonomi<br />
Bakanlığına bağlı olarak düzenlenen<br />
UR-GE projeleri ile Türk firmalar<br />
rekabette bir adım öne geçiyor. Bu proje<br />
ile firmaların rekabet ortamında daha<br />
etkin faaliyette bulunması, kendilerini<br />
geliştirmeleri, markalarıyla uluslararası<br />
arenada aktif bir profil çizmesi ve<br />
ihracatta yeni pazarlara ulaşabilmesi<br />
amaçlanıyor. Bunu sağlayabilmek<br />
adına etkili projeler geliştiriliyor. UR-<br />
GE projesine katılan firmaların, projeyi<br />
hazırlayan kuruluş önderliğinde, ortak<br />
ihtiyaç analizi, ortak öğrenme (eğitim ve<br />
danışmanlık) ve ortak pazarlama (tanıtım,<br />
marka, ticaret heyeti, eşleştirme) gibi<br />
ihracata yönelik eylem ve faaliyetleri<br />
yerine getirerek bu alandaki eksiklerin<br />
tamamlanması planlanıyor. Bu projelerin<br />
maliyetinin %75’i Ekonomi Bakanlığı<br />
kalan %25’lik kısmı ise projeye katılan<br />
firmalar tarafından karşılanıyor.<br />
Yeni pazarlara UR-GE ile ulaşın<br />
Bir araya gelen firmaların kümelenmesi<br />
projede başarıya ulaşmanın anahtarını<br />
oluşturuyor. İhracata teşvik konusunda<br />
da misyon üstlenen proje, yurt dışı<br />
gezileri ve B2B görüşler sayesinde<br />
firmaları yeni pazarlar ve profesyonel<br />
iş ortaklarıyla buluşturuyor. Burada<br />
Ekonomi Bakanlığının sağladığı %75<br />
oranındaki teşvik ihracatta itici güç<br />
unsuru olarak dikkat çekiyor.<br />
UR-GE ile neler yapılıyor?<br />
Proje ile ilk olarak “İhtiyaç Analizi”<br />
gerçekleştirilmektedir. Ön bir hazırlık<br />
evresinin ardından ortak bir vizyon<br />
oluşturuluyor. Belirlenen vizyon<br />
çerçevesinde 3 yıllık bir stratejik<br />
planlama hazırlanıyor. Makro & mikro<br />
rekabetçilik analizleri baz alınıyor ve<br />
sektördeki trendlerin nabzı tutuluyor.<br />
Öte yandan yeni gelişmelere ayak<br />
uydurabilmek ve sürekli gelişmek<br />
için firmaların analizleri yapılıyor.<br />
Eksik noktalar saptanarak, bu yönden<br />
yapılan çalışmalarla fayda sağlamak<br />
adına önemli adımlar atılıyor. Yurt dışı<br />
pazar fırsatları değerlendirilerek tüm<br />
sektörler dünyadaki profesyoneller ve iş<br />
ortaklarıyla buluşturuluyor.<br />
UR-GE projesi kapsamında; Dış<br />
Ticaret Yönetimi, Uluslararası<br />
Pazarlama ve Elektronik Ticaret,<br />
Markalaşma, İnovasyon ve Kümelenme,<br />
Kurumsallaşma ve İnsan Kaynakları<br />
Yönetimi, Bilgi ve İletişim Teknolojileri,<br />
Finansal Yönetim ve Risk Yönetimi,<br />
Kalite ve Verimlilik, Proje Yönetimi ve<br />
Stratejik Yönetim, Moda ve Tasarım,<br />
Bakanlıkça uygun görülen sektöre özgü<br />
konular gibi önemli eğitim ve danışmanlık<br />
faaliyetlerine imza atılıyor.<br />
UR-GE ile Türk firmaları yurt<br />
dışında yeni başarılara imza<br />
atıyor<br />
Devlet teşvikleri ile yurt dışı<br />
fuarlarında boy gösteren Türk firmaları<br />
sundukları özgün tasarımları kaliteyle<br />
harmanlayarak uluslararası arenada yeni<br />
başarılara imza atıyor. UR-Ge ile kümelen<br />
firmalar yurt dışı fuarları ve hedef<br />
olarak belirlenen sektör için potansiyel<br />
oluşturan uluslararası iş gezileri ile Türk<br />
ekonomisine katkı sağlanıyor. Yapılan bu<br />
iş gezileri neticesinde, ihracat için yüksek<br />
potansiyel oluşturan pazarlar, sektörü<br />
buluşturan önemli Türk fuarlarına ve<br />
firmaların üretim tesislerine davet<br />
ediliyor. Böylece iş partnerleri üretimi<br />
yerinde görerek ve sürece yakından tanık<br />
olmaları firmaların elini güçlendiriyor.<br />
UR-GE kapsamında ‘Bilgi ve İletişim<br />
Teknolojileri, Finansal Yönetim ve Risk<br />
Yönetimi, Kalite ve Verimlilik, Üretim<br />
ve Tedarik Zinciri Yönetimi, Bakanlıkça<br />
uygun görülen firma ihtiyaçlarına özgü<br />
diğer konularda danışmanlık alımı’<br />
faaliyetleri destekleniyor.<br />
UR-GE aşağıdaki işbirliği<br />
kuruluşlar aracılığı ile<br />
düzenleniyor:<br />
• İhracatçı Birlikleri<br />
• İl Sanayi / Ticaret Odaları<br />
• TOBB, TİM ve DEİK<br />
• Teknoloji Geliştirme Bölgeleri<br />
• Organize Sanayi Bölgeleri<br />
• Endüstri Bölgeleri<br />
• Sektörel Üretici Dernekleri<br />
• Sektörel Dış Ticaret Şirketleri (SDŞ)<br />
• İmalatçıların kurduğu dernek, birlik<br />
ve ya kooperatifler
hotel restaurant<br />
92 & hi-tech<br />
marka güncel<br />
KDV %18’den 8’e indi, mobilya<br />
sektörü kayıt altına girmeye başladı<br />
Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı Nuri Öztaşkın,<br />
açıklanan KDV düzenlemesiyle mobilya sektörünün kayıt altına alınacağını<br />
düşündüklerini söyledi. Bu düzenlemeyle mobilya satışlarında ciddi oranda<br />
artış yaşanmaya başladığını belirten Öztaşkın, yakın dönemde de bu artışın<br />
gözle görülür şekilde sektör rakamlarına yansıyacağı söyledi. Öztaşkın öte<br />
yandan yüzde 8 bandına çekilen KDV ile tüketicilerin garantili ürün, satış<br />
sonrası hizmet ve 7/24 ulaşabileceği müşteri hizmetleri gibi sebeplerle<br />
markalı mobilyalara satın alma eğilimi gösterdiğini aktardı.<br />
Nelipide, istihdamda pozitif ayrımcılık<br />
Kadınların iş hayatına katılımının bir tercih değil eşitlik meselesi<br />
olduğunun farkındalığıyla IK süreçlerini yöneten Nelipide Gurme,<br />
2016 yılında74 kadın personeli şirket bünyesine dahil ederek<br />
toplamda 262 kadın çalışanıyla, yoluna daha güçlü devam<br />
ediyor. Nelipide Gurme’nin yüzde 60 kadın çalışanıyla kendi<br />
sektöründe örnek ve öncü olduğunu söyleyen Aktaşlar Lezzet<br />
Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Aktaş, “Fabrikalarımızda<br />
ve restoranlarımızda kadın çalışan ortalamamız yüzde 60 Türkiye<br />
ortalamalarının üstünde kadın istihdam rakamlarımız olmasından<br />
dolayı gurur duyuyoruz. Aslına bakarsanız sadece kadın<br />
çalışanlarımızın değil tüm çalışma arkadaşlarımızın kendileri<br />
geliştirmeleri için uygun ortamlar sunuyoruz” dedi.<br />
Uğur Soğutma<br />
Ege’nin ihracat şampiyonu oldu<br />
Uğur Soğutma, 2016 yılı içerisinde iklimlendirme sektöründeki en fazla<br />
ihracatı gerçekleştirerek, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) arasında birinci firma<br />
oldu. Kurulduğu günden bu yana, Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştiren<br />
firmaları arasında yer alan Uğur Soğutma, bu başarısı ile ihracat<br />
şampiyonluğu unvanını perçinlendi ve ülke ekonomisine olan katkısını bir kez<br />
daha gösterme imkânı buldu.<br />
Şişecam Topluluğu cam elyaf üretim<br />
tesisi kuracak<br />
Düzcam, cam ev eşyası, cam ambalaj ve cam elyafı gibi<br />
camın tüm temel alanlarında küresel bir oyuncu olan<br />
Şişecam Topluluğu, 2017 yılında da yatırımlarına hızla<br />
devam ediyor. Türkiye’nin en köklü kuruluşları arasında<br />
yer alan Şişecam Topluluğu, yaklaşık 400 milyon TL’lik<br />
bir yatırımla cam elyafı üretim tesisi kurma kararı aldı.<br />
Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel<br />
Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, “Başlangıçta yıllık 70<br />
bin ton üretim kapasitesine sahip olacak yeni yatırımız<br />
sayesinde ülkemizin cam elyafı ithalatını ikame etmeyi ve<br />
başta bor olmak üzere yerel kaynaklarımızı katma değerli<br />
ürünlere dönüştürmeyi hedefliyoruz” dedi.
Kayseri Erciyes A.Ş. ve İstikbal<br />
arasında protokol imzalandı<br />
Türkiye tarihinde ikinci kez 4 Mart 2017 tarihinde yine Erciyes Evrensel<br />
Kış Sporları Merkezi’nde düzenlenecek FIS Snowboard Dünya Kupası için<br />
İstikbal ana sponsor oldu. Protokole ilgili konuşan Erciyes A.Ş. Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Dr. Murat Cahid Cıngı, “Aslında bu destek sadece sportif<br />
ve reklama dayalı bir destek olmayıp aynı zamanda hem Erciyesimizin hem<br />
Kayserimizin hem de Türkiyemizin yaklaşık 2 milyar insana canlı yayınla<br />
ulaşacak global çapta tanıtımına da yapılan bir destektir” dedi.<br />
LG, Innofest 2017’de stratejik odağını güçlendirdi<br />
Birçok ödüllü tasarımıyla birlikte inovatif teknolojilerin yönünü belirleyen<br />
küresel teknoloji lideri LG Electronics, en yeni ve premium ürünlerini<br />
Barselona’da iki gün süren geleneksel InnoFest 2017 etkinliğinde<br />
kullanıcıların beğenisine sundu. Etkinlikte konuşan LG Electronics<br />
Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Başkanı Kevin Cha şunları söyledi:<br />
“Teknoloji çok daha hızlı bir şekilde ilerliyor ve değişimin etkileri de<br />
gittikçe güçleniyor. İnovasyon kavramı ise günümüzde hayata değer<br />
katmanın ötesinde kullanıcılara çok daha güzel bir hayat tarzı sunmayı<br />
amaçlıyor. LG olarak premium ürün felsefemizin kaynağını da bu eğilim<br />
oluşturuyor. LG Electronics 2017 yılında yine inovatif, enerji tasarruflu ve<br />
birinci sınıf ürünlere odaklanan pazar stratejisiyle, tasarım, rahatlık ve<br />
stil sahibi bir teknoloji üreticisi olarak konumlanıyor.”<br />
Porland, Kayseri’deki 2.<br />
mağazasını açtı<br />
Porland, Kayseri’de BYZ Garage AVM’den sonra Forum Kayseri AVM’de açtığı<br />
bin 425 metrekare alana sahip yeni mağazası ile perakendede büyümeyi<br />
sürdürüyor. Porland Fabrika konseptinde açılan mağazada; günlük kullanım<br />
ve özel davet sofralarının yanı sıra her türlü ikramda kullanılmak üzere çeşit<br />
çeşit porselen takımlar, cam ve çelik ürünler, mutfak araç gereçleri ile tekstil<br />
ürünleri, banyo takımları, ev ve ofis aksesuarları, her zevke ve bütçeye uygun<br />
hediyelik ürünler bulunuyor. Porland Fabrika mağazada, ev kullanıcılarının<br />
yanı sıra horeca kesimi için ayrıcalıklı ürün seçenekleri yer alıyor.<br />
Global Restoran Yatırımları,<br />
2016’da %30 büyüdü<br />
Türkiye’nin en sıra dışı döner markası KasapDöner’i bünyesinde<br />
bulunduran Global Restoran Yatırımları AŞ, 2016 yılını 46 milyon TL<br />
ciroyla kapattı. 2015 yılını 36 milyon TL ciro ile kapattıklarını anlatan<br />
Global Restoran Yatırımları A.Ş. Genel Müdürü Bahar Özürün şunları<br />
söyledi: “2016 yılı, yaşanan birçok olumsuz gelişmeye rağmen başta<br />
KasapDöner olmak üzere tüm Global Restoran Yatırımları A.Ş.<br />
markaları için hızlı bir büyüme süreciyle geçti. 2015 yılını 35, 2016 yılını<br />
da 47 şube ile kapattık. 2017 yılı sonuna kadar bu sayıyı 80’e ulaştırmayı<br />
hedefliyoruz. Geçen yıl iş hayatında daha çok kadın bulunmasını<br />
sağlamak için başlattığımız sosyal sorumluluk projelerine bu yıl da<br />
devam edeceğiz. 2017 yılında en büyük hedefimiz, tüm şubelerimizde en<br />
az 1 kadın döner ustası ve 1 kadın motor-kurye istihdam etmek.”
hotel restaurant<br />
94 & hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
Mutfağın<br />
tatlı<br />
serti .<br />
Ünal<br />
Cenan<br />
Fotoğraflar: Ümit Başer Alkaç<br />
“Lezzette elin hüneri çok önemli. “Ben el<br />
lezzetine çok inanırım. Herkes salata yapar<br />
ama salatayı karıştırmak bir maharettir. Sosunu<br />
kıvamında hazırlamak, tabağa yerleştirip<br />
sunmak ayrı bir hüner ister.”<br />
Ünlü aşçılar diyarı Bolu’nun mesleğe<br />
kattığı değerli lezzet ustalarından<br />
biri, Ünal Cenan. “Ne iş yapıyorsun<br />
değil, nerede çalışıyorsun?” sorusunun<br />
hafızalara mıh gibi yazıldığı Mengen<br />
kökenli bir isim ama aile büyükleri gibi<br />
kalbini ve ellerini çok erken yaşlarda<br />
mutfağa teslim etmiş biri değil o. Her ne<br />
kadar çocukluğu Mengen’in o görkemli<br />
yemek festivalleri ve gündelik aşçılık<br />
öyküleriyle geçtiyse de, anlattığına göre<br />
meslekte karar kılışı lise dönemlerine<br />
denk geliyor!.. 1989 yılında ailesi<br />
ile birlikte İstanbul’a yerleştiğini<br />
söyleyen Ünal Şef’in o vakte kadar çok<br />
başka hevesleri olmuş çünkü. “Ben<br />
babam, abim, amcalarım, dayılarım ve<br />
kuzenlerim gibi kendimi hiçbir zaman<br />
mutfağın içinde görmedim. O zamana<br />
kadar kafamda aşçılıkla ilgili hiçbir plan,<br />
istek yoktu. Ben lisedeyken bilgisayar<br />
öğrenmek çok popülerdi. Onun üzerine<br />
ben de bilgisayarlı muhasebe kursuna<br />
yazıldım” diyen Cenan, ilk mesleki<br />
arayışlarını bu sözleriyle anlatıyor.
“Baba beni artık çırak olarak<br />
yerleştirebilirsin”<br />
Ünal Şef’in meslekteki en büyük<br />
şanslarından biri Mengenli olmak gibi<br />
aşçılığın kitabını yazmış bir ailenin bireyi<br />
de olmak şüphesiz. Cenan, babasıyla<br />
yaptığı bir konuşmayı anımsayarak,<br />
mesleğe giriş hikayesini şöyle paylaşıyor:<br />
“Birgün babamla oturmuş konuşuyoruz.<br />
Benim lise bitmiş, kurslarım sona<br />
ermiş. O vakitler ağabeyim de Park<br />
Şamdan’da aşçı yardımcısı olarak<br />
çalışıyor. Hiç unutmam babam, ‘oğlum<br />
sana bir kere söyleyeceğim daha<br />
söylemeyeceğim. Aşçılık gün geçtikçe<br />
gelişiyor, yarınları çok daha aydınlık. Sen<br />
birgün muhasebeci de olursun ama bu<br />
kadar yıldızı parlak bir mesleğe yüzünü<br />
dönersen hem kendine hem de bu işe<br />
hayatını adamış atalarına haksızlık<br />
edersin’ dedi.”<br />
İlk mesleki kıpırdanışlar,<br />
heyecanlanmalar…<br />
Ünal Şef’in mesleğe yönelişinin ilk<br />
adımları bu kıymetli konuşmayla başlar<br />
başlamasına da asıl büyük karar Park<br />
Şamdan’da çalışan ağabeyini ziyareti ile<br />
gerçekleşir. Bir akşam Vural ağabeyinin<br />
çalıştığı mutfaktaki aşçıların yoğun,<br />
heyecanlı koşuşturmaları ile aynı<br />
heyecanı duyduğunu hisseder ve babasına<br />
şu sözleri söyler: “Aşçılık eğitimi<br />
alabileceğim bir arkadaşının yanına beni<br />
çırak olarak verebilirsin artık.” Tencere<br />
yemeklerinin ve türlü çeşit aşçılık<br />
hikayelerinin arasında büyüyen biri için<br />
sanki mesleğe uzanan yolculuk biraz<br />
daha kolay olabilir diye düşünürken,<br />
Ünal Şef’in anlattıklarıyla irkilmiyorum<br />
desem yalan olur. Mutfağa ilk adımı 1997<br />
yılında Bahçeşehir Üniversitesi’nde adım<br />
attığını söyleyen Cenan, ilk deneyimini<br />
2 bin kişilik catering servisleriyle<br />
kazanır. Anlattığına göre bu 16 yaşında<br />
genç bir delikanlı için yükü oldukça<br />
ağır, zahmetli ve ömür törpüsü bir<br />
iştir… Çuval çuval patates, soğanlar, içi<br />
binleri aşan kocaman kocaman küvetler<br />
kurduğu hayallerin bir parçası değildir<br />
asla. “Benim kafamda daha küçük<br />
porsiyonlar vardı. Bu yemekleri küvete<br />
değil de tabağa koysak nasıl durur diye<br />
kendi kendime düşünüyordum hep”<br />
diyen Cenan, okullar kapanana kadar<br />
sabırla çilesini doldurur ve ardından kolej<br />
mutfağına vedasını eder.<br />
Çin işi Japon işi…<br />
Dedim ya bir Mengenli için aşçılığa<br />
uzanan yol bu kadar çetrefilli olmamalı!<br />
Bu kez küçük porsiyonlar hayaliyle soluğu<br />
ağabeyinin de yardımıyla Bebek’teki<br />
Little China’da alır. Ta ki toplu taşıma<br />
araçlarında üzerine sinen sarımsak,<br />
soya kokuları kendine ve çevresine dert<br />
olmaya başlayıncaya kadar çalışır ve 8<br />
ayın sonunda bu defa Nişantaşı’nda bir<br />
sushi restoranında Japon mutfağının<br />
inceliklerini öğrenmeye heves eder.<br />
Ünal Şef o günleri tatlı bir tebessümle<br />
şöyle anlatıyor: “Tencere yemeklerinden<br />
kaçarken benimkisi yağmurdan kaçıp<br />
doluya tutulmak oldu. Ama her ne kadar<br />
catering, Çin ve Japon mutfaklarıyla<br />
çok zor bir işin altına girdiysem de<br />
kendimi geliştirmek, farklı mutfaklardan<br />
beslenmek anlamında faydalı bir deneyim<br />
oldu. İyi ki de çalışmışım diyorum.”<br />
“Askerlik dönüşü 1’dim 2 oldum”<br />
1997 yılına geldiğimizde Ünal Şef için de<br />
artık yerini bulma zamanıdır! Sardunya<br />
Fındıklı’nın mutfağına komi olarak<br />
giren Cenan, restorana askerlik vazifesi<br />
sebebiyle 2001 yılında dömi şef olarak<br />
veda eder. “Her son bir başlangıç”<br />
derler ya hani, Ünal Şef için Ankara’da<br />
geçirdiği 17 aylık vatani görevini bir nevi<br />
ara kapatma gayretleri olur. Jandarma<br />
sosyal tesislerinde dur durak bilmeden<br />
yemek pişirerek aslında mesleki manada<br />
da pişme fırsatı elde ettiğini dile getiren<br />
Cenan, “Ben askere gittiğimde 1’sem 2<br />
olarak döndüm. Çünkü orada kendimi<br />
geliştirme şansım oldu. Artık tam<br />
bir aşçıydım ve İstanbul’da istediğim<br />
restoranın mutfağına girebilirdim” diyor.
96<br />
“Tencere<br />
yemeklerinden<br />
kaçarken benimkisi<br />
yağmurdan kaçıp<br />
doluya tutulmak<br />
oldu. Ama her ne<br />
kadar catering, Çin ve<br />
Japon mutfaklarıyla<br />
çok zor bir işin<br />
altına girdiysem de<br />
kendimi geliştirmek,<br />
farklı mutfaklardan<br />
beslenmek anlamında<br />
faydalı bir deneyim<br />
oldu. İyi ki de<br />
çalışmışım diyorum.”<br />
“Dursun Ustamın bende emeği<br />
çoktur”<br />
Anlattığına göre Ünal Şef’in meslekteki<br />
en büyük şanslarından biri de, Dursun<br />
Ustası olur. Onunla uzun ince bir yolda<br />
uzun seneler birlikte aynı mutfağa baş<br />
koyarlar. İstanbul, Bodrum ve Uludağ<br />
otel ve restoranları olmak üzere…<br />
İstanbul dönüşünde bir arkadaşı<br />
vasıtasıyla Ritz Carlton Otel’in Çintemani<br />
<strong>Restaurant</strong>’ına aşçı olarak girdiğini<br />
anlatan Cenan için beş yıldızlı otel<br />
mutfağı mesleki kariyeri için adeta<br />
bir dönüm noktası olur. “Keşke daha<br />
öngörülü davranıp o fırsatı layığınca<br />
kullanabilseydim” diyerek bugünden<br />
pişmanlığını dile getiren Ünal Şef,<br />
hayalini kurduğu bir yurt dışı işi<br />
dolayısıyla otele veda etiğini söylüyor.<br />
Birkaç arkadaşıyla kurduğu Londra<br />
hayali gerçekleşmeyince İstanbul’un<br />
birkaç restoranında çalışan Cenan, sonra<br />
sırasıyla Bulgaristan, İstanbul, İran ve<br />
Çanakkale yaptıktan sonra 2013 Ekim<br />
ayı itibari ile İstanbul’a dönerek Eresin<br />
Crowne Sultanahmet’in mutfağını<br />
yönetmeye başlar.<br />
Eresin Otelleri ile ilk<br />
buluşma<br />
Şu an Taksim ve Sultanahmet<br />
otellerinin mutfak şefliğini yapan<br />
Ünal Şef, her iki otelde misafirlere<br />
Türk ve dünya mutfaklarından özel<br />
seçkiler sunduklarını dile getiriyor.<br />
Şefin menüsünden en iddialı<br />
bulduklarımız arasında Bademli<br />
Piliç, Pazıya Sarılmış Buharda<br />
Somon, Kabakçiçeği ile sunulan<br />
Zeytinyağlı Armut Kerevizi, Çıtır<br />
Börek ve Balkabaklı Fondant var.<br />
Mutlaka tatmanızı tavsiye ederim.<br />
“Benimle çalışan rahat<br />
eder”<br />
Benim de kendisini bir miktar<br />
tanıma fırsatı bulduğum Ünal<br />
Cenan’ı size biraz daha yakından<br />
tanıtmak isterim. Hani onunla<br />
çalışan bir daha çalışmak ister
diye tabir edebileceğimiz şahsiyetler vardır<br />
ya, Ünal Şef de hiç abartısız o gruptan. Son<br />
derece yumuşak, sevimli, cana yakın… Bir<br />
o kadar da yardımsever, paylaşımcı… Tablo<br />
bu ama mevzu mutfak olunca şefin kırmızı<br />
çizgileri de yok değil hani. Mutfakta tam<br />
bir temiz bez hastası olduğunu söyleyen<br />
Cenan, temizlik ve hijyen konusunda çalışma<br />
arkadaşlarından da aynı hassasiyeti bekliyor,<br />
bu birincisi. Onun dışında Ünal Şef için ekip<br />
arkadaşlarının sorumluluk sahibi, disiplinli<br />
ve paylaşımcı olmaları da çok önemli.<br />
İnsan ilişkilerinde karşılıklı değer esasını<br />
gözettiğini belirten Cenan, “Çok iyi tartarım.<br />
Ama benimle çalışan rahat eder” diye de<br />
ekliyor.<br />
lezzetini veririm. Ben el lezzetine çok<br />
inanırım. Herkes salata yapar ama salatayı<br />
karıştırmak bir maharettir. Sosunu<br />
kıvamında hazırlamak, tabağa yerleştirip<br />
sunmak ayrı bir hüner ister.”<br />
“Lezzet sabır işidir”<br />
Son olarak değerli şefe lezzet sırlarını<br />
soruyorum. Lezzeti sabırla yakaladığını<br />
dile getiren Ünal Şef, yapılan işi sevmenin<br />
de önemine vurgu yaparak, “Eğer<br />
sevmeden yapıyorsan yemeğe lezzetini<br />
yeterince veremezsin” diyor ve sözlerini<br />
şöyle noktalıyor: “Lezzette elin hüneri<br />
de paha biçilmez. Yemeklerime elimin
hotel restaurant<br />
98 & hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Unilever Food<br />
Solutions,<br />
Sokakları İstila<br />
etkinliğinde<br />
iş ortaklarıyla<br />
buluştu<br />
Unilever Food Solutions, ‘Geleneksel<br />
Sokakları İstila Günü’nde Türkiye<br />
genelindeki iş ortaklarıyla buluşurken,<br />
Rama Krema ve Knorr Sebzeli Çeşni<br />
ile En Güzel Makarna’yı aradı.<br />
Ev dışı gıda sektöründe her iki noktadan birine ulaşan<br />
Unilever Food Solutions, 2007 yılından beri her yıl<br />
geleneksel olarak düzenlediği ‘Sokakları İstila”<br />
etkinliğinin onuncu yılında iş ortaklarıyla buluşmaya devam<br />
ediyor. Türkiye genelinde müşteriler ve iş ortaklarıyla kendi<br />
ortamlarında bir araya gelmenin amaçlandığı ‘Sokakları<br />
İstila’ etkinliğinde, üretim, satış, pazarlama, insan kaynakları<br />
ve finans başta olmak üzere şirketin tüm departmanlarından<br />
Unilever Food Solutions çalışanları müşterilerinin<br />
mutfaklarını ziyaret etti. Şefler, restoran çalışanları ve<br />
işletmecilerle buluşan Unilever Food Solutions bu kez en<br />
güzel makarna tarifini aradı.<br />
134 noktada buluştu<br />
Bu yılın ilk Sokakları İstila etkinliğinde, Ege, Akdeniz, İç<br />
Anadolu ve Kuzey Marmara Bölgeleri’nden 134 noktada iş<br />
ortakları ile bir araya gelindi. Rama Krema ve Knorr Sebzeli<br />
Çeşni ile lezzetli makarna tariflerinin konuşulduğu etkinlikte,<br />
şefler lezzetli makarnanın sırrının ‘kaliteli malzeme ve her<br />
tabağın arkasında yer alan emek’ olduğu ortak görüşüne<br />
vardı. Sokakları İstila kapsamında düzenlenen yarışmada,<br />
şeflerin Rama Krema ve Knorr Sebzeli Çeşni ile hazırladığı<br />
makarna tariflerini değerlendiren Unilever Food Solutions<br />
Mutfak Yöneticisi Yasemin Ataman ‘En Güzel Makarna’yı<br />
seçti. Etkinlikte menüler birlikte incelendi, daha hesaplı<br />
ve müşteri memnuniyetini arttıran menülerin nasıl olması<br />
gerektiği iş ortakları ile birlikte değerlendirildi. Ev dışı<br />
tüketim sektörüne katkı sağlayacak çözümler iş ortaklarıyla<br />
paylaşıldı.
Tadında Anadolu ile<br />
40 yıl hatırlı<br />
kahve sohbeti<br />
Capitol Tadında Anadolu, kahve<br />
tutkunlarını yiyecek-içecek<br />
danışmanı Osman Serim ile<br />
Türk Kahvesinin Hikayesi<br />
etkinliğinde buluşturdu.<br />
Anadolu mutfağının damak zenginliklerini dünyayla paylaşmak,<br />
kültür mirasımıza sahip çıkmak hedefiyle yola çıkan Tadında<br />
Anadolu, 28 Şubat Salı günü Capitol şubesinde kahve<br />
tutkunlarını Türk Kahvesinin Hikayesi adlı özel bir etkinlikte<br />
buluşturdu. Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği’nin<br />
kurucu üyelerinden, yiyecek-içecek danışmanı Osman Serim’in<br />
konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte, kahvenin tarihçesinden<br />
yapılışına birçok konu ele alındı.<br />
Serim: “İlk kahve Topkapı Sarayı’nda içildi”<br />
Kahveyle 16. yüzyılda Yemen’in fethiyle tanıştığımızı anlatan Osman<br />
Serim, “Kahve ilk defa Kanuni Sultan Süleyman döneminde Topkapı<br />
Sarayı’nda içildi. 1554’te İstanbul’da ilk kahvehane açılmasıyla<br />
yayılmaya başladı. Arap ülkelerinde mırra, İtalya’da espresso denilen<br />
yöntemle yapılan kahve, biz de cezve kahvesi olarak geçiyordu.<br />
Bu yöntem bize has olduğu için Türk kahvesi olarak isimlendirildi.<br />
Osmanlı’da şekerin hem pahalı hem de bulunmasının zor oluşu<br />
nedeniyle kahve sade olarak içiliyor, yanında şeker niyetine lokum ya<br />
da incir, kayısı, üzüm gibi meyveler ikram ediliyordu” dedi.<br />
“Kahve Yemen’den değil, Brezilya’dan geldi”<br />
Kahvenin bilinenin aksine Yemen’den değil, Brezilya Rio Minas’dan<br />
geldiğini de belirten Serim, pişirme tekniklerini ilişkin ise şunları<br />
anlattı: “Lezzetli bir kahve için çekirdeklerin taze öğütülmüş olması<br />
önem taşıyor. Kahve, soğuk suyla hazırlanır ve sadece bir defa<br />
karıştırılarak kısık ateşte yaklaşık 6-7 dakikada pişirilir. Eğer su<br />
sıcak ya da ılık olursa çabuk kaynar ve kahvenin rengi, aroması, tadı<br />
suya düzgün şekilde geçmez.”
100<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Cappadox<br />
gastronomi<br />
deneyimi<br />
bu yıl<br />
doğanın içine<br />
taşıyacak!<br />
“Dünyadan Çıkış Yolları” teması altında 18 – 21 Mayıs 2017 tarihleri arasında Volkswagen ana<br />
sponsorluğunda gerçekleştirilecek Cappadox, bu yıl deneyimlerine bir yenisini daha ekleyerek<br />
gastronomi deneyimi doğanın içine taşıyacak. Programın başındaki isim ise, Şef Mustafa Otar!..<br />
Cappadox Piknik, Gurme Tadımlar<br />
gibi daha önceki yıllarda<br />
gerçekleştirilen ve Cappadoxluların<br />
vazgeçemediği deneyimlere bu yıl bir<br />
yenisi eklendi: Doğada Açık Ateşte<br />
Pişirme. Otar’ın modern pişirme<br />
yöntemlerini bir kenara bırakıp<br />
katılımcıları yakılan büyük bir ateşin<br />
etrafında ağırlayacağı Doğada Açık<br />
Ateşte Pişirme ile Cappadox gastronomi<br />
deneyimi doğanın içine taşınacak. Tüm<br />
pişirme unsurlarının kül, toprak, çamur,<br />
odun, taş gibi organik malzemelerden<br />
oluşturulacağı ve tandır ocağı, odun fırını,<br />
çırpı ocaklarının kullanılacağı etkinlik,<br />
katılımcıları aynı zamanda lezzetin<br />
kökenine doğru bir yolculuğa çıkaracak.<br />
Programın başında Şef Mustafa<br />
Otar var<br />
Edremit’te doğayla iç içe büyüyen<br />
Mustafa Otar’ın açık ateşe olan tutkusu<br />
Kaz Dağları’ndaki Avcılar köyünde zeytin<br />
toplarken ateşte hazırlanan yemeklerle<br />
başlıyor. Ateşin yemeğe kattığı dokunun,<br />
tadın hiçbir şeyde bulunmadığını<br />
söyleyen Otar, Doğada Açık Ateşte<br />
Pişirme’yle katılımcıları doğayla ve<br />
yemeğin kökenleriyle buluşturmayı<br />
hedefliyor. Doğada Açık Ateşte Pişirme<br />
Otar’ın, sabahın erken saatlerinde taze<br />
sebze ve otları doğadan toplamasıyla ve<br />
etleri hazırlamasıyla başlayacak, uzun<br />
şölen masalarında sunulan yemeklerle<br />
devam edecek. Kral Deresi’nin beyaz<br />
dokusunda, orijinal güvercinliklerin<br />
ve organik bahçelerin içinde, peri<br />
bacalarının gölgesinde gerçekleşecek<br />
Doğada Açık Ateşte Pişirme’de, etten,<br />
sebzeye, ottan ekmeğe kadar, ateşin<br />
farklı uygulamalarla yiyeceklere lezzet<br />
kattığı zengin bir menü servis edilecek.<br />
Gün batımına doğru başlayıp, akşam<br />
saatlerine kadar müzik eşliğinde<br />
devam edecek etkinlikte katılımcılar,<br />
doğanın, ateşin ve yemeğin buluştuğu bir<br />
gastronomi deneyimi yaşayacak.<br />
Bu yılki tema, düğün yemekleri<br />
Cappadox Piknik’in bu yılki teması<br />
Anadolu’nun hikayelere konu olan düğün<br />
yemekleri. Adına uygun olarak müzik<br />
ve kır oyunlarının eşliğinde kurgulanan<br />
piknikte, Kapadokya’nın düğün şölenlerini<br />
nesillerdir yaşatan kadınlar, imece usulü<br />
çalışarak yöresel lezzetleri katılımcılara<br />
ikram edecek. Her yıl katılımcıların zevkle<br />
not aldıkları lezzetli bir ders havasında<br />
geçen Gurme Tadımlar, yine Levon<br />
Bağış ile yemek kültürü araştırmacısı,<br />
yazarı Nilhan Aras’ın anlatımıyla<br />
Maara Konak’ta yapılacak. Tadımlar,<br />
Kapadokya’nın karakteristik üzümlerinin<br />
Türkiye’nin peynirleriyle yakaladıkları<br />
uyumu ortaya koyacak.
Nestlé Professional<br />
Sevgililer Günü’nde yeni<br />
çikolata serisini tanıttı<br />
Nestlé Professional, Sevgililer<br />
Günü’nde, aşk tadında yeni bir seriye<br />
imza attı ve geliştirdiği Nestlé Docello<br />
Profesyonel Çikolata Serisi’nin ilk<br />
ürünlerini tanıttı.<br />
Dünyanın lider beslenme, sağlık ve<br />
iyi yaşam şirketi Nestlé’nin ev dışı<br />
tüketim alanında uzman iş birimi Nestlé<br />
Professional, Sevgililer Günü’nde tüm<br />
mutfak profesyonellerinin çikolatalı<br />
tatlılardaki yaratıcı imzası ve ilham<br />
kaynağı olacak yepyeni ürünlerinin<br />
ilk serisini St. Regis <strong>Hotel</strong>’de tanıttı.<br />
Nestlé Professional, Nestlé’nin 150<br />
yıllık köklü geçmişini, yüzyılı aşkın<br />
uzmanlığını ve ürünlere adanmış<br />
uluslararası tecrübesini yansıtan yeni<br />
Nestlé Docello Profesyonel Çikolata<br />
Serisi ile profesyonel mutfaklarda enfes<br />
bir kakao, kuvertür ve tadı damakta uzun<br />
kalan çikolata deneyimini yaşatmayı<br />
sürdürüyor.<br />
Alibaz: “Yeni serimizle<br />
Nestlé’nin 150 yıllık köklü<br />
geçmişini, uzmanlığını<br />
yansıtıyoruz”<br />
Nestlé Professional Türkiye Ülke Müdürü<br />
Arzu Alibaz, Nestlé Docello Profesyonel<br />
Çikolata Serisi’nin tanıtımında yaptığı<br />
konuşmada şunları söyledi: “Yeni<br />
serimizle, dünyanın lider beslenme,<br />
sağlık ve iyi yaşam şirketi olan Nestlé’nin<br />
150 yıllık köklü geçmişini, yüzyılı aşkın<br />
uzmanlığını ve ürünlere adanmış<br />
uluslararası tecrübesini yansıtıyoruz.<br />
Nestlé Docello Profesyonel Çikolata<br />
serisini kafe, pastane, otel, butik çikolata<br />
ve waffle müşterilerinin ihtiyaçlarına<br />
göre geliştirdik. Bu yeni ürün serimiz<br />
ile birlikte Nestlé Kakao ve Nestlé<br />
Docello markalı mevcut Panna Cotta ve<br />
Crème Brulée ürünlerimizle beraber<br />
profesyonel tatlı çözümleri kategorisini<br />
güçlü-kaliteli-premium ürünlerle<br />
büyütmeye devam ediyoruz.”<br />
Mutfak profesyonellerine<br />
ilham verecek lezzetli çikolata<br />
ürünleri<br />
Nestlé Docello Profesyonel Çikolata<br />
Serisi’nde birbirinden lezzetli bitter,<br />
sütlü, fildişi pul çikolatalar ve bir Nestlé<br />
Professional klasiği olan tekli, bitter<br />
ve sütlü blok kuvertürler var. Küçük<br />
formatlarıyla kolay eriyen pul çikolatalar<br />
2.5 kiloluk ambalajlarında bitter, sütlü<br />
ve fildişi çeşitlerinde üretildi. Kuvertür<br />
ve bitter olarak sunulan tekli bloklar<br />
ise 8 adet tekli paketlerle 2.5 kiloluk<br />
ambalajlarda usta ellerle buluşmaya<br />
hazırlanıyor. Nestlé Professional bu<br />
seri ile premium kuvertür çikolata<br />
kategorisinde, otel, kafe, pastane,<br />
butik çikolata müşterilerine lezzette<br />
farklılaşma fırsatı sunuyor.<br />
Nestlé Docello Waffle Çikolata Serisi, waffle<br />
için özel olarak üretildi. Bitter ve sütlü<br />
çeşitlerindeki sürülebilir çikolatalar çok<br />
daha akışkan bir yapıya sahip olmalarıyla<br />
şeflerin işini kolaylaştırıyor. Serideki<br />
10 kiloluk üründeki pompa, kolay bir<br />
dozajlama sunuyor. Nestlé Docello<br />
Waffle Çikolata Serisi’ndeki 10 kiloluk<br />
Waffle Sütlü çikolata ürünü, Nestlé<br />
Professional’ın AOA Bölgesi Yiyecekler<br />
Kategorisi’nde “Ilham veren büyüme”<br />
ödülünü alan ürünü... Seride 5 kg Waffle<br />
Dark (bitter) çikolata ürünü pazara ilk<br />
kez sunuluyor.
102<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Fransa Sarayı<br />
AmourLAB’de<br />
kırmızıya<br />
boyandı<br />
Fransa Başkonsolosluğu’nda<br />
Amour LAB konseptiyle ikinci<br />
kez düzenlenen İstanbul’un<br />
aşk gecesi Fransa<br />
Sarayı’nın tarihi ve romantik<br />
atmosferinde gerçekleşti.<br />
Fransa Başkonsolosluğu’nda<br />
Amour LAB konseptiyle ikinci<br />
kez düzenlenen İstanbul’un<br />
aşk gecesi, 17 Şubat Cuma günü<br />
Fransa Sarayı’nın tarihi ve romantik<br />
atmosferinde gerçekleşti. Aşkın<br />
kimyasının ön planda olduğu;<br />
müzikten, sunulan ikramlara kadar<br />
afrodizyak detayların yer aldığı<br />
gecede, Fransa Başkonsolosu<br />
Bertrand Buchwalter, Ender<br />
Mermerci, Heves Ekinci, Ayhan<br />
Sicimoğlu, Bedri Baykam ve Güneri<br />
Civaoğlu gibi birçok renkli isim bir<br />
araya geldi.<br />
Saray aşk kırmızısına<br />
boyandı<br />
Renault Koleos ana partnerliğinde<br />
gerçekleşen AmourLAB için, Fransa<br />
Sarayı’nın tüm ışıkları kapatıldı ve<br />
Saray özel ışıklandırma sistemiyle<br />
aşk kırmızısına boyandı. Tüm<br />
duyulara hitap eden Amour LAB<br />
Gecesi; aşkı Fashion LAB, Beauty<br />
LAB, Coffee LAB, Music LAB, Taste<br />
LAB konseptlerine ayırarak Jumbo,<br />
Tiffany Co. Yves Rocher, Air France,<br />
Raffles Patisserie, Fairmont ve Fox<br />
TV partnerliği ile her bir bölümde<br />
farklı bir deneyim yaşattı. Fransa<br />
Başkonsolosu’nun yanı sıra diğer<br />
ülke başkonsolosları ve birçok<br />
önemli davetlinin katıldığı geceye,<br />
özel afrodizyak lezzetler, müzik ve<br />
bol keyif eşlik etti. Amour LAB ile<br />
lezzetli, çarpıcı ve unutulmaz bir<br />
gece yaşandı.
Türk-Macar<br />
ortak mutfak<br />
kültürü<br />
tanıtıldı<br />
Türk-Macar mutfağının ortak mutfak kültürü, Macar Kültür Merkezi’nde düzenlenen<br />
bir etkinlikle tanıtıldı. Renkli görüntülere sahne olan etkinlikte, iki ülke arasında<br />
gelişmiş olan ortak mutfak gelenekleri ve tarihsel süreçte oluşan<br />
etkileşimler anlatıldı.<br />
Türkiye ile Macaristan arasındaki<br />
ortak mutfak kültürünü tanıtmak<br />
amacıyla gerçekleştirilen “Türk-<br />
Macar Yemekleri Tadım Etkinliği” Macar<br />
Kültür Merkezi’nde düzenledi. Macaristan<br />
İstanbul Başkonsolosluğu işbirliği ve ALX<br />
Hungary sponsorluğunda yapılan etkinlik,<br />
“Elmapaprika” projesi kapsamında<br />
gerçekleştirildi. Renkli görüntülere<br />
sahne olan etkinlikte, iki ülke arasında<br />
gelişmiş olan ortak mutfak gelenekleri<br />
ve tarihsel süreçte oluşan etkileşimler<br />
anlatıldı. Katılımcılar, Kök Projekt’ten<br />
Semi Hakim, Richard Madzar, Ceren<br />
Yalçınkaya ile Macar Aşçı Zsofia Szonja<br />
Illes’in hazırladığı bu iki muhteşem<br />
mutfağın nefis lezzetlerini tadabilme<br />
imkanına da sahip oldu. Etkinlikte<br />
aynı zamanda, konuya uygun, Macar<br />
gelenekleri ve Macar kimliği gösterilen<br />
‘Ulusal Natürmort’ isimli fotoğraf sergisi<br />
de açıldı.<br />
Elmapaprika Projesi Hakkında<br />
Elmapaprika Projesi Macar ve Türk<br />
kültürü arasında tarihsel süreçle<br />
gelişmiş kültürel bağları araştırıyor.<br />
Proje kapsamında tarihsel olarak<br />
birçok kalıcı bağa sahip olan bu iki<br />
coğrafyanın, mutfak kültürüne ve<br />
geleneklerine derinlemesine bakışlar<br />
ile gelişmiş hikâyeler araştırılıyor. Proje<br />
kapsamında araştırmacılar iki mutfak<br />
kültürünün ortak tarifleri, teknikleri,<br />
gelenekleri ve hikayelerinden hareket<br />
ederek, yeni nesil reçeteler geliştirmeyi<br />
hedefliyor. Geliştirilen reçeteler ve bütün<br />
araştırmalar arşivlenerek, iki mutfak<br />
kültürünün anlattığı hikâyeler kayıt<br />
altına alınıyor. Düzenlenen etkinliklerde,<br />
araştırmacıların geliştirdikleri reçeteler<br />
katılımcılara sunularak, bu iki mutfağın<br />
yeni nesil tariflerini oluşturulması,<br />
kültürler arası kalıcı hikâyeler ve arşivler<br />
üretilmesi amaçlanıyor.
hotel restaurant<br />
104 & hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Polonez Türkiye’nin<br />
lezzet haritasını çıkardı<br />
Polonez; Türkiye genelinde sahip olduğu 10 binden fazla satış<br />
noktasından aldığı bilgiye göre, hangi bölgede hangi geleneksel<br />
tatların daha çok tercih edildiğini açıkladı. Türkiye’nin lezzet<br />
haritasına göre, sucuk tüketimi tüm şarküteri et ürünleri arasında<br />
açık ara lider. Türkiye’nin doğusu geleneksel tatlarda daha tutucu<br />
davranırken, batı bölgeleri yeni tatlar ve farklılıklar arayışında.<br />
Polonez Genel Müdürü Andaç Günsoy, “1986 yılından beri şarküteri<br />
et ürünleri alanında Türkiye genelinde 10 binden fazla satış<br />
noktasında tüketicilerinin istek ve ihtiyaçlarını yakından takip<br />
edebilen bir markayız. Pazardaki deneyimizle tüketicilerimizin<br />
damak tadını ve lezzet tercihlerini çok iyi ölçümleyebiliyoruz. Bazı<br />
bölgelerimizde yeni tat arayışları sürekli artarken, bazı bölgelerimiz<br />
farklı tatlara karşı tutucu davranabiliyor. Bizim hedefimiz ise<br />
geleneksel lezzetlerimizi günümüz insanının yaşam ve ihtiyaçlarına<br />
uygun hale getirmek. “ dedi.<br />
Spago,<br />
ünlü şef Murat Bozok’a emanet<br />
St. Regis İstanbul’un teras katında yer alan ve Michelin yıldızlı ünlü şef Wolfgang<br />
Puck’ın Amerika dışındaki ilk restoranı olan Spago İstanbul’un mutfağı, dünya<br />
çapında Michelin yıldızlı birçok restoranın mutfağını deneyimleyen ünlü şef<br />
Murat Bozok’a teslim edildi. Bozok, İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme<br />
Bölümünden mezun olduktan sonra, radikal bir karar ile sevdiği meslek olan<br />
aşçılığı seçti. Mimolett <strong>Restaurant</strong> ile sayısız ödül alan Bozok, aynı zamanda<br />
uzun süredir düzenli olarak çeşitli gazetelerdeki yeme-içme üzerine yazılarına<br />
devam ediyor. Yeme-içme sektörünün en önemli ayaklarından bir tanesi olan<br />
aşçılık okulları ile ilgili projesini gerçekleştirmek üzere 2014 yılında ‘Murat<br />
Bozok’s Kitchen’ı kurdu.<br />
TAB Gıda Türkiye’de 1.000’inci<br />
restoranı için gün sayıyor<br />
Türkiye’de hızlı servis restoran sektörünün lideri TAB Gıda, hizmete<br />
açtığı restoranlarla hız kesmeden büyümeye devam ediyor. Hızlı<br />
servis restoran zinciri kategorisinde dünyaya örnek olacak bir gıda<br />
ekosistemi yaratmayı başaran TAB Gıda, yeni yıl itibarıyla restoran<br />
sayısını 970’e yükselti. 23 yıllık tecrübesiyle her yıl 400 milyonu<br />
aşkın müşteriye hizmet veren TAB Gıda’nın Burger King, Popeyes,<br />
Sbarro, Arby’s ve Usta Dönerci markalarıyla Türkiye’de 1.000’inci<br />
restorana ulaşmasına ise sadece 30 restoran kaldı. Konuyla ilişkin<br />
değerlendirmede bulunan TAB Gıda Genel Müdürü Caner Dikici,<br />
“1994 yılında sıfırdan kurulan bir sistemle yola çıktık ve bugün, 20<br />
bin çalışanımızla 70’ten fazla ildeki 1.000’e yakın restoranımızda<br />
tüketicilerimizi ağırlamaya devam ediyoruz.” dedi.
BTA misafirleri<br />
Kronotrop ile butik<br />
kahve lezzetini<br />
yudumluyor<br />
Üçüncü dalga kahve akımına uzak kalamayan BTA, kahvelerini yeniledi.<br />
Artık tüm BTA noktalarında, Türkiye’nin en önemli butik kahvecilerinden<br />
Kronotrop tarafından özenle seçilmiş ve taze kavrulmuş çekirdeklerle<br />
hazırlanan kahveler servis edilecek. Konuya ilişkin konuşan BTA<br />
Operasyondan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi İbrahim Demir, “Sekiz<br />
ülkede 16 havalimanında hizmet veriyoruz. Bu noktalarda en çok<br />
tüketilen içeceklere baktığımızda kahve üst sıralarda yer alıyor. Biz de<br />
misafirlerimize butik üretim bir kahve sunmak istedik. Kronotrop’un<br />
en kaliteli çekirdeklerden BTA için özel olarak hazırladığı bu kahveyi<br />
misafirlerimizin de çok beğeneceğine inanıyoruz” dedi.<br />
Mondelēz International<br />
Türkiye’de yeni atama<br />
Mondelez International Türkiye’nin deneyimli isimlerinden Serkan Tekeş, 1 Ocak<br />
2017 tarihi itibarıyla şirketin Kategori Planlama, Aktivasyon ve Satış Operasyon<br />
Direktörü görevine atandı. 10 yılı aşkın süredir Mondelez International Turkiye<br />
bünyesinde görev alan Tekeş, sırasıyla Zincir Mağazalar Satış Yöneticisi, Zincir<br />
Mağazalar Satış Müdürü, Çikolata ve Bisküvi Kategori Ticari Pazarlama Müdürü,<br />
Geleneksel Kanal Satış Müdürü ve son olarak Modern Kanal Satış Müdürü olarak<br />
görev yaptı. Tekeş, Mondelēz International Türkiye’ye katılmadan önce de Metro<br />
Cash&Carry, USA ve Coca-Cola İçecek A.Ş.’de satış ve pazarlama alanında<br />
çeşitli sorumluluklar üstlendi.<br />
Türkiye ve Tunus<br />
zeytin-zeytinyağında iş birliği başlattı<br />
Zeytinyağı üretiminde Avrupa Birliği ülkeleri İspanya, İtalya ve<br />
Yunanistan’dan sonra dünyanın en fazla zeytinyağı üreten iki ülkesi olan<br />
Türkiye ve Tunus zeytincilik sektöründe iş birliği kararı aldı. Türk ve Tunuslu<br />
ihracatçılar iş birliğinde dünyaya daha katma değerli ihracat yapacak<br />
kazanan Türk ve Tunuslu ihracatçı ve üretici olacak. Türkiye ve Tunus’un<br />
dünya zeytin ve zeytinyağı üretiminin yüzde 15’ini karşıladığı bilgisini<br />
paylaşan EZZİB Başkanı Davut Er, Zeytinin anavatanının Anadolu olduğunu,<br />
Anadolu’da zeytin tarımının 6 bin yılı aşan bir tarihinin bulunduğunu, Dost<br />
ve Kardeş Tunuslu Zeytin-Zeytinyağı üreticisi ve ihracatçılarıyla işbirliği<br />
yapmak istediklerini anlattı. Er, zeytin ağacının her yıl aynı seviyede ürün<br />
vermediğini, iki ülkenin işbirliği yaparak ihraç pazarlarındaki konumlarını<br />
güçlü tutabileceklerine dikkati çekti.
hotel restaurant<br />
106 & hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Nişantaşı’nda öğlen yemeklerinin<br />
ideal adresi Nopa <strong>Restaurant</strong><br />
İstanbul’da yeme-içmenin merkezlerinden Nişantaşı’nın en gözde mekanı<br />
olan Nopa <strong>Restaurant</strong>, baştan sona yenilenen menüsü ve mekandaki sürpriz<br />
değişikliklerle iddiasını sürdürüyor. Son dönemde dünyada hızla yükselen<br />
‘comfort food’ akımını menüsündeki yemeklere yansıtan Nopa; hazırladığı özel<br />
menü ile öğlen yemekleri için de benzersiz bir alternatif sunuyor. Nopa’nın öğlen<br />
yemeklerini ‘The House Cafe uygulaması’ ile ödeyenler ise yüzde 20 indirim<br />
avantajından yararlanabiliyor.<br />
Dünyanın En Yenilikçi<br />
Gıda Firması Chobani<br />
Dünyaca ünlü Fast Company Dergisi, Dünyanın En Yenilikçi Şirketleri 2017<br />
listesini açıkladı. Türkiyeli girişimci Hamdi Ulukaya’nın ABD’de kurduğu<br />
Chobani adlı doğal gıda firması, listenin Gıda ve Sosyal Fayda kategorilerinde 1<br />
numaraya yerleşti. Chobani kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya, çalışanlarına<br />
gönderdiği mektupta konuya ilişkin şunları söyledi: “Bu yıl Fast Company’nin<br />
listesinde en yenilikçi gıda firması olarak ilk sırada yer almaktan, hele<br />
de Sosyal Fayda kategorisinde ilk sıraya yerleşmekten çok büyük gurur<br />
duyuyorum. Chobani’yi yenilikçi yapan, bizim farklı özelliklerimiz: Burada<br />
çalışan insanlar, ürettiğimiz gıda, eylemlerimiz ve daima kolay olanı değil<br />
doğru olanı seçerek karar vermemiz. Bundan sonraki girişimlerimizde de<br />
olasılıkların sınırlarını zorlamaya devam edeceğiz. Bana en çok gurur veren,<br />
böyle bir listede yer almak değil, bizi bu noktaya getiren özelliklere yürekten<br />
bağlı bir ekibin parçası olmak aslında.”<br />
S.Pellegrino 3.kez “Dünyanın En İyi<br />
Genç Şefi”ni belirleyecek<br />
Tüm dünyada İtalyan yaşam stilinin ve fine dining konseptinin temsilcisi S.<br />
Pellegrino’nun düzenlediği Genç Şef yarışmasının 3’üncüsü için başvurular<br />
1 Şubat’ta başladı. Yarı final ve finallerin toplam 18 ayda tamamlanacağı<br />
yarışmaya başvuranlar, “S.Pellegrino Young Chef 2018” unvanını almak için<br />
yarışacak. Yoğun ilgi gören ve her yıl 3 bini aşkın genç şefin ilgi gösterdiği<br />
yarışmanın başvuruları 30 Nisan’a kadar devam edecek. Yarışmaya<br />
katılmak için 30 yaş altında olmak ve bir restoranda şef, sous chef veya<br />
chef de partie olarak en az bir yıl çalışmış olmak kriterleri aranıyor.<br />
Torku’nun fabrikası üretime başladı<br />
Ürün portföyünü hızla genişleten ve bölgede ziraatı yapılan veya yapılabilecek<br />
tarımsal ürünleri işlemeye yönelik yatırımlarını sürdüren Konya Şeker, bölgenin<br />
en önemli üretim kalemi olan buğdayın bisküvilik ve gofretlik çeşidini girdi olarak<br />
kullanacak ve buğday üreticisine de teminat oluşturacak yatırımını tamamladı.<br />
Günlük 200 ton bisküvilik ve gofretlik buğday işleme kapasitesine sahip Torku Un<br />
Entegre Tesisi’ni tamamlayarak un üretimine başladı. İlk etapta endüstriyel un<br />
çeşitleri üretecek olan tesis, Torku unlu mamuller, bisküvi, kek, ve gofret üretim<br />
tesislerinin de hammadde ihtiyacını karşılayacak.
Namet’e<br />
Anadolu 500’den İhracat Ödülü<br />
Türk gıda sektörünün öncü kuruluşu, ülkemizin lider et ve et ürünleri üreticisi<br />
Namet Gıda, ihracatını en çok artıran üç şirketten biri oldu. Namet adına ödülü<br />
alan İhracat Müdürü Nihal Kayar, Dünya standartlarına uygun üretim yapan<br />
şirketin, Azerbaycan, KKTC, Afganistan, Çin, Hong Kong, Vietnam, Kuveyt,<br />
Bahreyn, Dubai ve Katar’a ihracat gerçekleştirdiğini dile getirdi ve şunları<br />
söyledi: “İhracatta planlarımız dahilinde kontrollü büyümemizi sürdürüyoruz.<br />
Sahip olduğumuz helal sertifikası ve ürünlerimizin bölge insanının damak tadına<br />
uygunluğu, Ortadoğu ülkelerinin Namet ürünlerine olan ilgisini her geçen<br />
gün artırıyor. Bu nedenle gelecekte dış ticaret portföyümüzün genişlemesini<br />
sürdüreceğini öngörüyoruz.”<br />
AYD Ödülü bu yıl da Baydöner’in<br />
Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneğinin, Akademetre işbirliğiyle<br />
Türkiye genelinde tüketicilere sorarak gerçekleştirdiği araştırma sonucunda<br />
en iyi restoran kategorisinde Baydöner, bu yıl da birinciliğe layık görüldü.<br />
Kurucu Ortağı Levent Yılmaz ödülü alırken; “Halkımızın tercihlerini iyi ve<br />
doğru analiz ederek, onları sağlıklı et ile buluşturmak için ekip arkadaşlarımla<br />
birlikte var gücümüzle çalışıyoruz. Fiyat, ürün kalitesi, servis ve tüketiciye<br />
dokunan reklam çalışmalarımızla Türk dönerini dünya standartlarına<br />
getirmekte öncü olduğumuzu bir kez daha kanıtladık. Türk halkı geçen yıl da<br />
bizi bu ödüle layık görmüştü. İki yıldır bizleri birinciliğe taşıyan Türk halkına,<br />
Baydöner Ailesi olarak tüm kalbimle teşekkür ediyorum’’ dedi.<br />
Su ürünleri sektörü 2023 hedefi için<br />
yol haritasını çizdi<br />
İhracatın yükselen yıldızı su ürünleri sektörü, 2023 hedefi için yol<br />
haritasını belirlemek üzere Çeşme’de bir araya geldi. Ege Su Ürünleri ve<br />
Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan<br />
Kızıltan, Türk balıklarının Omega-3 zengini olduğunu, en fazla Omega-<br />
3’ün hamsi başta Türk balıklarında olduğunu, Karadeniz’de somon<br />
üretiminin başladığını, Norveç Somonunun balığının Türk balıklarından<br />
daha sağlıklı olduğunu ima eden reklamların gerçeği yansıtmadığını<br />
söyledi. Kızıltan, “Balığımızı Norveç somonuna yedirmeyeceğiz.<br />
Önümüzdeki süreçte tanıtım çalışmalarımızda doktorlardan ve<br />
diyetisyenlerden destek alacağız. Türk balıkları tercih edilsin. Döviz<br />
Türkiye’de kalsın. Devletten bundan sonraki süreçte üretim yerine<br />
tüketime destek olması” dedi.<br />
Uluslararası Portakal<br />
Çiçeği Karnavalı<br />
5’inci kez gerçekleşecek<br />
5’incisi 4-9 Nisan 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Her yıl<br />
portakal ağaçlarının çiçek açtığı dönemde düzenlenen, yurt içinden ve<br />
yurt dışından gelen binlerce kişiyi Adana’da buluşturan karnavalda,<br />
eğlenceli etkinliklerin yanında çok sayıda kültürel ve sanatsal aktivite<br />
de yer alacak. Resmi açılışı 8 Nisan Cumartesi günü yapılacak olan<br />
karnavalda geçmiş yıllarda olduğu gibi yine binlerce kişi rengarenk<br />
kostümleriyle Adana’nın meydanlarında olacak.
hotel restaurant<br />
108 & hi-tech<br />
hijyen<br />
Otel F&B ve odalarında kullanılan<br />
tekstillerin seçimi, kullanım<br />
ömürleri, yıkama ile bağlantıları<br />
İkbal Yiğitalp / Yiğitalp Laundry Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />
Ülkemiz turizm tesisleri ve bu<br />
tesislerde verilen F&B hizmetleri<br />
açısından, sadece Avrupa’nın<br />
değil, dünyanın sayılı merkezlerini<br />
barındırmaktadır. Turizm tesisleri<br />
sadece eğlence ve dinlenme amaçlı<br />
hizmetleri değil, özellikle İstanbul<br />
gibi şehirlerde pek çok kongrenin,<br />
ticari faaliyetin, fuar aktivitelerinin,<br />
kültür ve sanat aktivitelerinin yarattığı<br />
hareketliliği de karşıladığını görmemiz<br />
gerekir. Her ne amaçla olursa olsun,<br />
verilen hizmet kalitesinin en önemli<br />
göstergelerinden biri temizlik ve<br />
hijyen, bu temizlik ve hijyenin de<br />
en çok dikkate alındığı kalem daha<br />
doğrusu parametre, tekstildir. Zira<br />
otel misafirleri vücutları ile direkt<br />
temas eden oda tekstillerinin, otel<br />
restoranlarında kullanılan peçete,<br />
runner ve örtü gibi F&B tekstillerinin<br />
temizliğini sadece görsel olarak<br />
değil, gerek koklayarak gerekse<br />
hissederek de algılamaktadırlar ve<br />
bunu işletmenin genel temizliği ile<br />
bağdaştırmaktadırlar.Otel ve F&B<br />
işletmeleri bu sebeple tekstil seçiminde<br />
ve bu tekstilin temizlenmesinde<br />
çok özenli olmalıdır. Özenden öte,<br />
bilimsel olarak bakarsak, uygun<br />
parametrelerde hareket etmelidir.<br />
Tekstil ve özellikle F&B tekstili<br />
dediğimiz grupla çarşaf ve nevresim<br />
grubu diye adlandırdığımız düz linen<br />
gurubunda, tel sayısı, ip büküm şekli,<br />
dokuma şekli ve ipin harmanı önem<br />
kazanır. Dünya standartları artık %100<br />
pamuğa oturmuştur. Bu olgu, bu<br />
tekstili kullanan insan sağlığı açısından<br />
çok önemlidir. Pamuğun ip haline<br />
dönüştürülmesi esnasındaki bükümü<br />
ayrı bir seçim kriteridir. Kumaşı<br />
oluşturan atkı ve çözgü iplerinin birbiri<br />
arasından geçmesindeki sıralama yani<br />
tahar, kumaşın dokusunu belirler.<br />
Bu atkı ve çözgü iplerinin 1 cm² deki<br />
toplam tel adedi, o tekstilin tel sayısını<br />
verir ki bu da dayanım yani ömrü<br />
için önem kazanır. Yıkama firmaları<br />
yani laundryler için ise her birinin<br />
ayrı önemi vardır. Tekstil alımı yapan<br />
oteller, konuyu sadece satın alma<br />
departmanlarının fiyat mukayese<br />
bazlı inisiyatifine bırakmamalıdırlar.<br />
Seçilen kumaş, aynı zamanda yıkama<br />
firmasının kalitesini ve sunumu ile<br />
direk alakalıdır. İşin yıkama ayağına<br />
gelecek olursak; hijyen ve temizlik<br />
kalitesini belirleyen parametreler<br />
şunlardır; su, kimyasal, mekanik<br />
etki, zaman ve sıcaklık (enerji). Bunu<br />
bir pasta olarak düşünürsek, bu<br />
pastadaki dilimlerin sadece boyutları<br />
farklı olacaktır. Biri küçülürken<br />
diğeri büyüyecektir. Örneğin enerji<br />
maliyeti fazla diyerek yıkama<br />
sıcaklığı düşürülürse, mekanik etki<br />
dilimini artırmak gerekir. Yani, aynı<br />
kalitede temizlik ve hijyen için, bu<br />
parametrelerin oluşturduğu pasta<br />
bellidir, değişmez sadece dilimlerin<br />
büyüklüğü farklıdır, biri azalırken<br />
diğerinin mutlaka artırılması<br />
gerekecektir. Bu ikilinin yani tekstil<br />
ve yıkama ikilisinin birbiri ile olan<br />
etkileşimine bakacak olursak, çok çok<br />
önemli çıkarımların farkına varacağımız<br />
kesindir. Birinin seçimi diğerinin<br />
sonucunu etkiler. Yani birbirlerinin<br />
değişkeni ve sonuçlarıdır. Yanlış tekstil<br />
seçimi kötü yıkama sonucu yaratırken,<br />
yanlış yıkama tekstil ömrünü ve<br />
hijyenini düşürecektir. Özellikle ucuz<br />
diye alınacak eksik tel sayısına sahip<br />
ya da polyester içeren tekstiller, doğal<br />
olarak kendisinden fazla olan tel sayılı<br />
tekstillere göre daha az ömürlü olacak<br />
ve daha çabuk discarta ayrılacaktır.<br />
Oysa yıkama firmaları bu tekstil şu<br />
sayıda bu programı uygulansın, diğeri<br />
şu sayıda bunu uygulansın diyemezler.<br />
Tüm tekstiller, dokusu ne olursa<br />
olsun, iplik harmanı ister polyester<br />
karışımı ister %100 pamuk olsun ve<br />
tel sayısı ne olursa olsun, aynı banyo<br />
ve programda yıkanır. Doğal olarak,<br />
iyi bir yıkama programında farklı doku<br />
ve tel sayılarındaki alacağınız temizlik<br />
görüntüsü ile tekstil ömrü de farklı<br />
olacaktır. Tekstil seçimi bu yüzden<br />
çok önemlidir. F&B tekstili açısından<br />
konunun önemi daha da büyüktür.<br />
Zira F&B tekstili, üzerinde olması<br />
muhtemel yağ, tanen vb çok farklı<br />
lekeleri içerdiği için, yıkama şartları<br />
daha da ağır olacaktır. Gerek sıcaklık,<br />
gerek kullanılacak deterjanın kimyası<br />
gerek bu deterjanın oranı ve gerekse<br />
yıkama ve işlem süresi açısından daha<br />
ağır şartlar içeren bu yıkama, tekstilin<br />
aşınmasını da artırmakta, ömrünü<br />
kısaltmaktadır. Bunların dışında F&B<br />
tekstillerinin bıçak gibi kesici ve çatal<br />
gibi delici eşyalarla kullanılıyor olması,<br />
işi daha da zorlaştırmaktadır. Zira<br />
kullanım esnasında fark edilemeyen<br />
küçük delinmeler veya doku yönündeki<br />
yarım kesilmeler, yıkama esnasında<br />
patlayacak, açılacak ve belirgin<br />
hale gelecektir. Daha sonra yıkama<br />
firması ile F&B işletmesi arasında<br />
kısır döngü haline gelen sizde oldu,<br />
bizde oldu çekişmesi olacaktır. Bu,<br />
önlenemez döngüde seçilecek olan<br />
tekstil ve o tekstili oluşturan ipliğin<br />
yapı ve dokusu, belki de bir nebze<br />
bunu önleyebilecektir. Özetle şunu<br />
söylemekte fayda var, turizm ve F&B<br />
işletmeleri seçecekleri tekstil için,<br />
yıkama, kullanıcı faktörü ve personel<br />
faktörünü dikkate alarak en uygun<br />
harmanı oluşturmalıdırlar.
110<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar<br />
Frankfurt’ta beş Ambiente günü…<br />
Ambiente, Avrupa’nın en büyük<br />
tüketim malları, züccaciye ve<br />
hediyelik eşya fuarı olup, tam<br />
96 ülkeden 4.454 firmanın katıldığı bir<br />
fuar. Satın almak için insanların sel gibi<br />
aktığı fuarda bir yandan tasarımlar, bir<br />
yandan trendler bir yandan da ticaret için<br />
inanılmaz bir dinamizm ve enerji vardı.<br />
Normal bir sergiden çok öte, yeniliklerin<br />
çılgınca denilebilecek şovunda ilk<br />
defa 144 tane de Türk firma yer aldı ve<br />
bunlardan Aniva Ev Ürünleri firması da<br />
dünya çapında çok prestijli bir yarışma<br />
olan German Design Awards’da ödül alan<br />
bir Türk firması oldu.<br />
Öne çıkan ürünler ve sunumlar<br />
Ambiente’nin üçüncü gününde Speed-<br />
Dating@Ambiente hız ve randevu temalı<br />
sunumlar yapılarak öne çıkarılan ürün<br />
grupları hayli ilgi çekiciydi. El çantalarıyla<br />
ilgili her şey, duvar ile ilgili her şey, ev<br />
aletleriyle ilgili her şey kategorilerinde<br />
öne çıkan ürünlerle alakalı otuza yakın<br />
firma sunum yaptı ve gerçekten yenilikçi,<br />
çağdaş ve katma değerli ürünlerden<br />
bazıları tanıtıldı.<br />
Tasarım turları...<br />
Dünyadan kalabalık bir basın ordusunun<br />
katıldığı fuarda basına özel tasarım<br />
turları düzenlendi. Prof. Hansjerg<br />
Maier-Aichen’in rehberliğinde Living and<br />
Giving (yaşam ve hediyelik eşya) temalı<br />
tasarım turları, Prof. Mark Braun’un<br />
rehberliğinde de Dining (yemek) temalı
tasarım turları yapıldı. Kalabalık bir<br />
basın grubuna sunum yapan profesörler<br />
özgün tasarımlardan, sadeliğin ön plana<br />
çıkmasından, yüzyıllar boyu süregelen<br />
ve hiç ölmeyen tasarım unsurlarından<br />
örnekler göstererek tasarımcılara ilham<br />
veren unsurları yorumladılar.<br />
başarılı bir 2016 yılından sonra ihracattaki<br />
başarısını 2017 yılında da artırabilmek<br />
için sıklıkla yurt dışı fuarlarına katılım<br />
gösteriyor. Bu anlamda zücaciye<br />
Ambiente’de Ho-Re-Ca<br />
hamlesi...<br />
Fuarda bu yıl ilk defa Ho-Re-Ca<br />
sektöründen 270 firma sunum yaptı ve<br />
ağırlama sektörüne yönelik ürünler ön<br />
plana çıktı. Fuarın ilk günü Partnerland<br />
Ülke olan Birleşik Krallık’tan Graven<br />
temsilcisi Ross Hunter Ho-Re-Ca<br />
kapsamında “The Future of Bespoke”<br />
(Ismarlamanın Geleceği) konulu bir<br />
konferans verdi ve farklı olmanın, dikkat<br />
çekmenin, kalitenin ve sürdürülebilirliğin<br />
önemine dikkat çekti.<br />
Ambiente’de Türk rüzgarı esti<br />
2016 yılını yaklaşık 4 milyar dolarlık<br />
bir ihracatla kapatan zücaciye sektörü,<br />
sektörünün en önemli fuarlarından biri<br />
olma özelliğini taşıyan, dünyanın ikinci,<br />
Avrupa’nın ise en büyük zücaciye ve<br />
hediyelik eşya fuarı Almanya “Ambiente<br />
Frankfurt Fuarı”nda Türk rüzgarı<br />
esti. 10-14 Şubat tarihleri arasında<br />
düzenlenen fuarda, 22 yıldır fuara<br />
katılan ZÜCDER de, 91 üye firmasıyla<br />
yerini aldı. İMMİB (İstanbul Maden ve<br />
Metaller İhracatçı Birlikleri) tarafından<br />
milli organizasyonuyla fuara katılan<br />
ZÜCDER’in Başkanı Ömer Ertuğrul<br />
Erdoğan şöyle konuştu: “ZÜCDER olarak<br />
22. kez fuara katılım sağlıyoruz. Salon<br />
3 H50 standımızla fuarda yerimizi aldık.<br />
144 Türk firmasının katıldığı ve 91’inin<br />
ZÜCDER üyesi olduğu Ambiente fuarında,<br />
bu kez yaklaşık 4500 metrekarelik bir
112<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar<br />
alanda hem ülkemizi hem de sektörümüzü temsil<br />
ettik. Fuar, üyelerimiz için yenilikleri ve trendleri<br />
yerinde takip etmek ve önemli sözleşmeler yapmak<br />
adına büyük bir fırsat oldu. Yıllık 6,7 milyar dolar<br />
üretim hacmine ulaştığımız zücaciye sektörü,<br />
yaklaşık 4 milyar dolarlık ihracatla başarılı bir<br />
2016 yılı geçirdi. Birçok sektörde ihracat rakamları<br />
azalırken, zücaciye sektörü olarak ihracatımızda<br />
azalma yaşamayan sektörlerden biri olduk ve<br />
yaklaşık 2.500 Milyar Dolarlık dış ticaret fazlası<br />
verdik. Almanya’ya yaklaşık 350 milyon Dolarlık<br />
bir ihracat gerçekleştiriyoruz ve sektörümüz için<br />
büyük önem taşıyan Ambiente fuarına katılım, hem<br />
Almanya’ya, hem Avrupa Birliği ülkelerine, hem<br />
de diğer ülkelere olan ihracatımızı arttırmak adına<br />
büyük önem arz ediyor.” İhracata yönelik rekabet<br />
gücünü arttırmayı hedefleyen fuarda, cam ürünler,<br />
plastik ürünler, çelik mutfak ürünleri, porselen<br />
grupları, elektrikli küçük ev aletleri, ev tekstili<br />
ürünleri, aksesuar ve hediyelik eşyalar sergilendi.<br />
German Design Awards<br />
Almanya’da marka ve tasarım konusunda uzman<br />
olan Alman Tasarım Konseyi tarafından sunulan<br />
German Design Awards, dünyanın tasarım<br />
konusunda en prestijli organizasyonlarından birisi<br />
olup bu yıl bu büyük rekabette ilginç bir başarı<br />
hikayesi olan Aniva Ev Ürünleri firması da ödül<br />
alan ilk Türk şirketi oldu. Tasarım yoluyla ürünlere<br />
değer katmayı hedefleyen organizasyon, 1953<br />
yılında Alman Parlamentosu’nun alt kanadı olan<br />
German Bundestag’ın teşebbüsüyle kurulmuş.
Gazete baskılarında Türkiye’nin en geniş web ofset makine parkur<br />
ağına sahip olan“İhlas Gazetecilik A.Ş.” bünyesinde, Türkiye<br />
gazetesi başta olmak üzere, günlük olarak çok sayıda ulusal ve yerel<br />
gazeteyi, 6 bölgede bulunan tesislerimizde basmaktayız.<br />
Heatsetlerde (63 kesim günlük 800 bin forma), (58 kesim günlük 800 bin<br />
forma) yüksek üretim kapasitemiz baskı makinelerimizdeki üretim özellikleri<br />
sayesinde siparişlerinizi terminlerine uygun ve kaliteli bir şekilde hazırlayıp<br />
teslim ediyoruz. Modern renk kontrol ve izleme-denetim sistemleri ile<br />
maksimum renk kalitesine ulaşılmakta kokulu sayfalar, özel renkler ve silikon<br />
uygulamaları ile siz müşterilerimize farklılık kazandırmaktadır.<br />
WEB OFSET<br />
İhlas Matbaacılık Baskı Tesisleri, tabaka ofset baskı alanında sektörün önde<br />
gelen isimleri arasındadır. Tabaka ofset baskı makine parkurumuzun zenginliği<br />
ve profesyonel ekibimiz sayesinde tek renkli işlerden, çok renkli işlere<br />
kadar her türlü baskılarınızı uluslararası standartlara göre yapmaktayız.<br />
Mürekkep kontrolü ve renk yönetim sistemleri ile çalışan tabaka ofset<br />
baskı makinelerimiz; laminasyon çeşitleri ile de hizmet vermektedir.<br />
DÜZ OFSET<br />
İhlas Matbaacılık Baskı sonrası tesislerde. Modern makine,<br />
ekipmanları ve kalifiye personelimiz ile hizmet<br />
vermekteyiz. Amerikan cilt, iplik dikiş, mukavva taslama<br />
cilt, iplik dikiş flexi kapaklı cilt, tel dikişli cilt<br />
(tel-omega) spiral cilt, işlere çeşitli fonksiyonlarla<br />
birlikte yapılmaktadır.<br />
MÜCELLİT<br />
İhlas Matbaacılık, ambalaj alanında da faaliyetlerine<br />
başlamıştır. Baskılı ve baskısız dopel<br />
koli, krome karton ve sıvamalı kutu üretimini<br />
bünyesinde toplayarak, ürün yelpazesini daha da<br />
genişletmiştir.<br />
AMBALAJ<br />
“İşi profesyonellerine bırakın”<br />
Merkez Mah. 29 Ekim Caddesi<br />
İhlas Plaza No:11 A / 41<br />
Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE<br />
Tel.: + 90 212 454 30 00<br />
www.ihlasmatbaacilik.com<br />
Detaylar İçin:
114<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar<br />
Kütahya<br />
Porselen<br />
ilham veren<br />
tasarımlarıyla<br />
Ambiente<br />
Fuarı’ndaydı<br />
Almanya’da gerçekleşen<br />
Ambiente Frankfurt 2017<br />
Züccaciye ve Ev Aksesuarları<br />
Fuarı’na 4 ayrı standıyla<br />
toplamda 525 metrekareden<br />
oluşan sergi alanı ve eşsiz<br />
koleksiyonlarıyla katılan<br />
Kütahya Porselen ilham veren<br />
tasarımlarıyla fuara damgasını<br />
vurdu.<br />
Dünyanın en büyük üretim<br />
kapasitesine sahip Kütahya<br />
Porselen; Mitterteich Porzellan,<br />
1400 Mitterteich ve Naturaceram<br />
markalarıyla birlikte 4 ayrı standı ile<br />
toplamda 525 metrekareden oluşan<br />
sergi alanı ve eşsiz tasarımlarıyla fuara<br />
damgasını vurdu. Ürünlerde ve stant<br />
genelinde sadelik ve yalınlık ön plandaydı.<br />
Almanya’nın önemli şehirlerinden<br />
Mitterteich’ın Belediye Başkanı Roland<br />
Grillmeier, Kütahya Porselen ve<br />
Mitterteich Porzellan standlarını ziyaret<br />
edip, Kütahya Porselen Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Sema Güral Sürmeli ve Yönetim<br />
Kurulu Üyesi Gülden Güral ile görüşerek<br />
sektör ve ürünler hakkında bilgi aldı.<br />
Tasarım ve üretimdeki<br />
ustalığıyla dikkat çekti<br />
Kütahya Porselen’in sektördeki yarım<br />
asırlık tecrübesiyle Türkiye’de bir ilke<br />
imza atarak ürettiği bone porselen<br />
serisi, ince yapısı ve zarifliği ile standa<br />
şıklık kattı. Kütahya Porselen’in usta<br />
ellerinden çıkan bone porselenleri;<br />
şık çizgileri, şeffaflığı, zarafeti ve<br />
dayanıklılığıyla diğer geleneksel sofra<br />
eşyası ürün gruplarından ayrılarak ön<br />
plana çıkıyor. Üretimi ciddi ve maliyetli<br />
bir teknolojik çalışma gerektiren bone<br />
porselenler, Kütahya Porselen’in tasarım<br />
ve üretimdeki ustalığı ile can buluyor.<br />
Dünyaca ünlü tasarımcı Defne Koz’un<br />
1400 Mitterteich için hazırladığı Gurme<br />
Koleksiyonu, 1400 Mitterteich standında<br />
sergilendi. RedDot ve İdea ödülüne<br />
sahip olan Plano, Ala ve Onda serilerin<br />
yanı sıra koleksiyona yeni ilave edilen,<br />
beyaz parlak sırın yanı sıra, renkli mat<br />
dokunuşlar ile hazırlanan ‘Bordo’ serisi<br />
de çok beğenildi. Ho-Re-Ca sektörü<br />
için tasarlanan Zen serisi standın<br />
gözdesiydi. Uzakdoğu’nun Zen bilgeliğini<br />
ve dinginliğini hissettiren seri, insanları<br />
günlük hayatın karmaşasından kurtarıyor.<br />
Her bir parçası, farklı bir taş formundan<br />
esinlenerek tasarlanan seriyle Zen<br />
bahçeleri gibi özgür düşünceleri açığa<br />
çıkaran sofralar kuruluyor. Ho-Re-Ca<br />
sektörünün beklentilerini karşılayan<br />
serilerden ‘Corendon’ ise reaktif sırlı,<br />
rustik ve craft yapısıyla büyük beğeni<br />
topladı. Bu yılın moda renklerinden<br />
oluşan yeni ürünlerin eklendiği<br />
Naturaceram koleksiyonu ise doğanın<br />
canlılığını yaşam alanlarına taşımak<br />
isteyenlerin tercihi oldu.
116<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar<br />
ANFAŞ FoodProduct<br />
24. sünü düzenledi<br />
ANFAŞ 24. FoodProduct - Uluslararası Gıda ve İçecek İhtisas Fuarı sektöre<br />
damgasını vurdu.<br />
başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. 21 ülke katıldı<br />
Fuarın açılış töreni Antalya Valisi<br />
Fuara Türkiye ve 4 farklı ülkeden<br />
Münir Karaloğlu, Antalya Büyükşehir Azerbaycan, Polonya, Romanya ve<br />
Belediye Başkanı Sayın Menderes Türel, Dubai’den 1000’in üzerinde marka ve<br />
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim 21 farklı ülkeden gelen alım heyetlerine<br />
Kurulu Başkanı Davut Çetin, Türkiye ev sahipliği yaptı. Ekonomi Bakanlığı<br />
Otelciler Federasyonu Osman Ayık, bünyesinde BAİB - Batı Akdeniz<br />
Akdeniz Turistik Otelciler Birliği Yönetim İhracatçılar Birliği ile Kosova, Tunus,<br />
Kurulu Başkanı Erkan Yağcı, ANFAŞ Filistin ve Azerbaycan’dan, BAKA ve<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Badak ANFAŞ İşbirliği ile Suudi Arabistan<br />
ve ANFAŞ Genel Müdürü Murat ÖZER ve Kazakistan’dan, ANFAŞ’ın yurt dışı<br />
tarafından yapıldı. Konusunda bulunduğu acenteleri aracılığıyla İran, Irak, Birleşik<br />
coğrafyanın tek ihtisas fuarı olan<br />
Arap Emirlikleri, Ürdün ve Katar’dan,<br />
FoodProduct Fuarı, hedef ziyaretçilerin Yeni Avrupa bölgesinden Sırbistan,<br />
katılımcı firmalarla buluştuğu<br />
Makedonya, Arnavutluk, Polonya,<br />
uluslararası bir arena olmuştur. Son Romanya ve Bulgaristan’dan gelen<br />
derece verimli geçen fuar, açılışta tüm alım heyetlerinin yanı sıra Türk – Dünya<br />
kamu ve özel sektör temsilcilerini ilk defa İşadamları Konseyi destekleri ve ANFAŞ<br />
yenilenen fuar alanında ağırlama fırsatı işbirliği ile Almanya, Hollanda, Belçika<br />
elde etti.<br />
ülkelerinde faaliyet göstermekte olan<br />
ANFAŞ’ın düzenlediği 24.<br />
FoodProduct - Uluslararası<br />
Gıda ve İçecek İhtisas Fuarı,<br />
15-18 Şubat 2017’de başta Gıda Tarım<br />
ve Hayvancılık Bakanlığı, Ekonomi<br />
Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı’nın değerli<br />
destekleri olmak üzere, ortak paydaşları,<br />
TESK – Türkiye Esnaf ve Sanatkârları<br />
Konfederasyonu, TOBB (Türkiye Odalar<br />
ve Borsalar Birliği, Antalya Ticaret<br />
Borsası), TÜROFED (Türkiye Otelciler<br />
Federasyonu), TAFED (Türkiye Aşçılar<br />
Federasyonu), AKTOB (Akdeniz Turistik<br />
Otelciler ve İşletmeciler Birliği), OSMED<br />
– Otel Satın Alma Müdürleri Derneği,<br />
EGD – Ekonomi Gazetecileri Derneği,<br />
POYD (Profesyonel Otel Yöneticileri<br />
Derneği) ve TUYAD’ın (Uydu Elektronik<br />
İletişim İş İnsanları Derneği) iş birlikleri<br />
ve katkılarıyla Antalya Expo Center’da
Türk market zincirleri sahipleri ve gıda<br />
toptancıları da alım heyeti olarak fuardaki<br />
katılımcılarla bir araya geldiler.<br />
Fuar, 2017 hazırlıklarının aşamasında<br />
süregelen verimli görüşmeler neticesinde<br />
TESK, TOBB, Antalya Ticaret Borsası,<br />
TÜROFED, TAFED, AKTOB, OSMED ve<br />
GİMAT ile yürütülen ortak çalışmalarla<br />
Fakültesi’nden profesörlerin ve<br />
Finlandiya – Savonia Üniversitesi’nden<br />
Prof. Dr. Anna-Maria SAARELA,<br />
Hacettepe Üniversitesi’ nden Prof. Dr.<br />
Vural Gökmen, Maltepe Üniversitesi’nden<br />
Prof.Dr.Gonca Telli Yamamoto’nun<br />
konuşmacı olarak katıldığı “Gıda İşleme<br />
Eğilimleri, Riskler, Gıda Üretiminde<br />
alanı kiralanması için gelen talepler<br />
doğrultusunda 2018 yılının satışlarına da<br />
başlayarak önümüzdeki seneye şimdiden<br />
hızlı bir giriş yaptı. FoodProduct Fuarı,<br />
bir sonraki yıl <strong>Hotel</strong>Equipment Fuarı ile<br />
birlikte 17-20 Ocak tarihleri arasında eş<br />
zamanlı olarak düzenlenecektir.<br />
gıda ve gastronomi sektöründe<br />
gerçekleştirilen etkin tanıtım ve<br />
duyurular sayesinde Türkiye’nin dört bir<br />
yanından pek çok sektör profesyonelinin<br />
akınına uğradı. Bununla beraber fuarda<br />
Türkiye’nin dört bir yanından pek çok<br />
şehrin borsa üyeleri, ticaret ve sanayi<br />
odalarının üyeleri, lokantacılar odalarının<br />
üyeleri de ağırlandı. ANFAŞ FoodProduct<br />
Fuarı kapsamında Makedonyalı acentanın<br />
getirdiği ziyaretçi yıllık 1 trilyonluk<br />
anlaşma yaptı.<br />
Sektör etkinlikleri yeni bir soluk<br />
getirdi<br />
24. FoodProduct Fuarı kapsamında<br />
TAFED – Türkiye Aşçılar Federasyonu’yla<br />
ortak düzenlenen Anadolu Mutfakları<br />
etkinlikleri, Anadolu’nun çeşitli<br />
yörelerinden otantik yemeklerle katılımcı<br />
ve ziyaretçilere lezzetli dakikalar yaşattı.<br />
Fuar boyunca Antalya Expo Center’ın<br />
yenilenen toplantı ve kongre salonları<br />
eş zamanlı düzenlenen yerli ve yabancı<br />
kapalı oturum B2B görüşmelerine ev<br />
sahipliği yapmıştır. Ayrıca fuarımız<br />
boyunca katılımcı ve ziyaretçilerden<br />
büyük ilgi gören EGD – Ekonomi<br />
Gazeteciler Derneği’nin “Gıda Sektörü’<br />
ne Ekonomiden Bakış” konulu paneli,<br />
Akdeniz Üniversitesi – Gıda Mühendisliği<br />
Yeni Yaklaşımlar” ve<br />
“Turizm, Beslenme,<br />
Tüketici Davranışları<br />
ve Gıda Pazarlaması”<br />
konulu paneller ve<br />
ASÜD – Ambalajlı<br />
Süt ve Süt Ürünleri<br />
Sanayicileri Derneği’nin<br />
“Akdeniz Bölgesi ve<br />
Sütçülük” ana başlığı<br />
altında düzenlenen<br />
“Çiğ Süt Kalitesini<br />
Belirleyen Unsurlar<br />
ve Alınması Gereken<br />
Tedbirler,” “Süt ve<br />
Süt Ürünleri Mevzuatı<br />
ve Üretim Hijyen<br />
Esasları,” “Hastalıktan<br />
Ari İşletmeler ve<br />
Onaylı Süt Çiftlikleri ve<br />
Sütçülük” ve “Bölgesel<br />
Kalkınmada Süt ve Süt<br />
Ürünleri Üretiminin<br />
Payı Nasıl Arttırılır”<br />
konulu paneller<br />
gerçekleştirildi. Son<br />
derece verimli geçen<br />
FoodProduct Fuarımız<br />
henüz kapılarını<br />
kapatmadan katılımcı<br />
firmalarından rebook<br />
/ tekrar stand
118<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
Adını gökyüzünden alan restoran<br />
ASMANİ<br />
Yemeklerin Executive Şef Sertaç Hastürk ve ekibine, müziklerin Suat Ateşdağlı’ya emanet<br />
edildiği, adını gökyüzünden alan ASMANİ, tarladan toplanıp aynı gün servis edilen<br />
taptaze ve doğal lezzetleriyle Antalya’nın çekim merkezi olmayı sürdürüyor.
Urban Social konseptiyle<br />
konaklamada duygu ve<br />
deneyimi ön plana çıkartan<br />
Akra’nın lezzet durakları arasında<br />
özel bir yere sahip Asmani<br />
restoran; casual fine dining<br />
mekan olarak ulaşılabilir lüksü<br />
ve rahatlığı misafirlerine sunuyor.<br />
Otelin 10. katında, etkileyici<br />
panoramasıyla birlikte iyi<br />
yemeği, iyi bir servis ve etkileyici<br />
müziklerle birleştiren Asmani;<br />
misafirlerine tekrar tekrar<br />
gelmek isteyecekleri, günün<br />
koşturması ve stresinden uzak<br />
saatler vadediyor.<br />
Yöresel ve dünya<br />
mutfağından seçkin tatlar<br />
Ülkemize ait yöresel tatlarla<br />
birlikte, dünya mutfağından<br />
çeşitli lezzetlerin de bulunduğu<br />
Asmani menüsünde lezzetiyle<br />
fark yaratan ürünler, bahçeden<br />
toplanarak vakit kaybetmeden<br />
aynı gün tabaklara taşınıyor.<br />
Arkadaşlarınızla, sevdiklerinizle<br />
geçireceğiniz özel zamanların<br />
vazgeçilmezi olan mekan,<br />
iş toplantıları ve kalabalık<br />
kutlamalar için de farklı bir<br />
alternatif...<br />
Lezzet ve eğlence bir<br />
arada<br />
Executive Şef Sertaç Hastürk’ün<br />
hazırladığı turunçgil soslu “Piliç<br />
Çöp Şiş Salatası”, “İstakoz Bisk<br />
Çorbası”, “Karides ve Mantarlı<br />
Volovan”, “Kayısılı Kuzu İncik”,<br />
“Fırında Ördek”, sarımsaklı<br />
fırın sebzeleri ile servis edilen<br />
“Levrek ve Limon çektirmesi”<br />
gibi birbirinden farklı lezzetlere<br />
Asmani’nin özel şarap kavı eşlik<br />
ediyor. Ünü sadece İstanbul<br />
sınırlarını değil, Türkiye sınırlarını<br />
da aşan deneyimli DJ Suat<br />
Ateşdağlı’nın hazırladığı müzikler<br />
tüm yemek boyunca, gecenin<br />
ilerleyen saatlerine kadar<br />
misafirlere eğlenceli zamanlar<br />
geçirtiyor.<br />
Arkadaşlarınızla,<br />
sevdiklerinizle<br />
geçireceğiniz<br />
özel zamanların<br />
vazgeçilmezi olan<br />
mekan, iş toplantıları<br />
ve kalabalık<br />
kutlamalar için de<br />
farklı bir alternatif...
hotel restaurant<br />
120 & hi-tech<br />
yeni mekan<br />
İstanbul’un en iddialı Azerbaycan<br />
mutfağı<br />
Zəfəran <strong>Restaurant</strong><br />
Azerbaycan lezzetlerinin en iddialı adresi Zəfəran <strong>Restaurant</strong> dünyaca ünlü<br />
şef Stalic Khankishiev’in katıldığı lansman gecesiyle kapılarını açtı.<br />
Azerbaycan mutfağının en özgün<br />
lezzetlerini muhteşem bir İstanbul<br />
manzarası eşliğinde sunan Zəfəran<br />
<strong>Restaurant</strong> 7 Şubat Salı akşamı Rusya<br />
ve Türki Cumhuriyetlerin dünyaca ünlü<br />
şefi ve Gourmand Book Awards ödüllü<br />
yazarı Stalic Khankishiev’in katılımıyla<br />
gerçekleşen çok özel bir lansmanla<br />
kapılarını açtı. Ajwa <strong>Hotel</strong> Sultanahmet’in<br />
sekizinci katında yer alan restoran,<br />
Azerbaycan coğrafyasının çeşitliliğini ve<br />
lezzetli mutfak kültürünü İstanbul’da<br />
hakkıyla temsil eden en iddialı mekan<br />
olarak öne çıkıyor.<br />
Lansmana katılan seçkin davetlilere ve<br />
basın mensuplarına hitaben bir konuşma<br />
yapan 12 Group Şirketler Grubunun<br />
Turizm ve Eğitim Yatırımlarından<br />
Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Selim<br />
Geçit, “Türk turizminin yaşadığı zor<br />
günlerin ardından yeniden cazibe merkezi<br />
olacağına inanıyoruz. Otelimizin yapımı<br />
aşamasında, kalite her adımda birinci<br />
kriter oldu. Bu felsefenin ayrılmaz<br />
parçası olan restoranda da gelenekseli<br />
gelecekle buluşturuyor, misafirlerimize<br />
kalite, lezzet ve tamamen artizan bir<br />
anlayışla çerçevelenen benzersiz bir<br />
gastronomi deneyimi vaat ediyoruz.<br />
Restoranda dekorasyondan, menüye her<br />
türlü detay sayısız denemeler sonucunda<br />
oluşturuldu ve çalışmalar işine tutkuyla<br />
bağlı bir ekip tarafından gerçekleştirildi.<br />
Zəfəran <strong>Restaurant</strong> da işte bu eşine zor<br />
rastlanır tutkunun eseri” dedi.
Azerbaycan coğrafyasının<br />
çeşitliliğini ve lezzetli mutfak<br />
kültürünü İstanbul’da en<br />
iddialı şekilde temsil eden<br />
restoranın en özel tatları<br />
arasında Lüle kebabı, Tike<br />
kebabı, Hazar Denizi’nin<br />
bereketini yansıtan balık<br />
yemekleri, kutab, kükü,<br />
düşbere çorbası, 50’den fazla<br />
pilav yemeği yer alıyor.<br />
Göz alan Gastroshow<br />
Lansmanda dünyaca ünlü ödüllü<br />
şef Stalic Khankishiev ve Zəfəran<br />
<strong>Restaurant</strong>’ın dinamik Executive Şefi<br />
Ramin Nuriyev, birlikte gerçekleştirdikleri<br />
gastroshowla büyük beğeni topladı.<br />
Gastroshowda Türki Cumhuriyetlerin<br />
mutfaklarından yok olmaya yüz tutmuş<br />
“bakhsh plov” (kuzu etli ve otlu pilav)<br />
isimli bir tarifi uygulayan ikili, mutfak<br />
sırlarını da izleyiciler ile paylaştı.<br />
Meslek hayatına Hyatt Regency Bakü’de<br />
başlayan, daha sonra Kazakistan’da ve<br />
Bakü’de butik otellerin executive şefliğini<br />
yapan genç ve yetenekli şef Nuriyev,<br />
geleneksel Azerbaycan mutfağının<br />
inceliklerini yansıtan menüyü hazırlarken<br />
çok titiz bir çalışma gerçekleştirdi.<br />
Lansmanda Nuriyev’in çalışmalarını<br />
yansıtan menüden leziz seçkilerle<br />
hazırlanan ziyafet sofrası, davetlilere<br />
unutulmaz bir gastronomi şöleni<br />
yaşattı. Gecenin sonunda sahneye davet<br />
edilen restoran mutfak ve servis ekibi<br />
sergiledikleri mükemmel performansla<br />
büyük alkış aldı.<br />
Leziz yemeklere ihtişamlı<br />
İstanbul manzarası eşlik edecek<br />
Fenerbahçe burnundan başlayıp<br />
tarihi yarımadayı, Prens adalarını ve<br />
Yeşilköy sahiline kadarki şeridi gören,<br />
muhteşem deniz manzaralı restoran,<br />
haftanın yedi günü 07.00 ile 24.00<br />
saatleri arasında hem otel misafirlerini<br />
hem de dışarıdan gelecek misafirlerini<br />
ağırlıyor. 80 kişi kapasiteli restoranda<br />
Azerbaycan mutfağının farklı bölgelerine<br />
ait birbirinden lezzetli yemekler<br />
sunuluyor. Lüle kebabı, tike kebabı gibi<br />
en geleneksel usulle hazırlanan özel<br />
kebaplar, pilav çeşitleri, Hazar Denizi’nin<br />
bereketini yansıtan balık yemekleri,<br />
kutab, kükü, düşbere çorbası gibi hiçbir<br />
restoranda kolay kolay rastlanmayacak<br />
çeşitlilikteki geleneksel Azerbaycan<br />
yemeklerine Azerbaycan, Osmanlı ve<br />
Anadolu’nun ferahlatıcı şerbetlerinin<br />
yanı sıra taze meyve suları ve alkolsüz<br />
kokteylleri eşlik ediyor.<br />
Artizan bir kahvaltı şöleni<br />
Zəfəran <strong>Restaurant</strong>, eşi benzeri zor<br />
rastlanır zenginlikteki kahvaltı menüsüyle<br />
de fark yaratıyor. Bu özel kahvaltı<br />
menüsü, Azerbaycan ve Anadolu’nun<br />
değişik yörelerinden uzun araştırmalar<br />
sonucu titizlikle seçilerek doğrudan<br />
üreticisinden temin edilen bol çeşitli<br />
kahvaltılıkları içeriyor. Unutulmaz bir<br />
ziyafet yaşatan bu kahvaltıda Divle obruk<br />
peyniri, Azerbaycan Şamahı yöresine ait<br />
motal peyniri, Kargı tulumu, Kars eski<br />
kaşarı, karakovan balı, manda kaymağı,<br />
Kastamonu pastırması, ev yapımı<br />
tereyağlı katmer, ekmek çeşitleri, kükü,<br />
taze meyve suları, ev yapımı reçeller ve<br />
tatlılar gibi Azerbaycan geleneklerine<br />
uygun olarak masayı yer bırakmayacak<br />
şekilde donatan farklı lezzetler yer alıyor.<br />
Bu çay ritüeli başka yerde yok<br />
Yemeğin tamamlayıcısı ve Azerbaycan<br />
mutfak kültürünün ayrılmaz bir parçası<br />
olan çay ritüeli ise başlı başına bir<br />
estetik gösteri gibi. Çay ritüeline, feyhua<br />
(Azerbaycan’a özgü bir meyve), kayısı,<br />
vişne, çilek, böğürtlen, zeytin gibi<br />
meyvelerden yapılan mürebbe adı verilen<br />
çeşitli reçeller, kuru yemiş ve meyvelerle<br />
çeşitli yöresel hamur işleri eşlik ediyor.<br />
Sıfır atık felsefesi<br />
Azerbaycan ve Anadolu’nun zengin<br />
coğrafyasından beslenen restoranda<br />
malzemeler bizzat üreticisinden temin<br />
ediliyor. Yiyeceklerin mevsiminde<br />
yenmesine çok önem verildiği için artizan<br />
ve sürdürülebilir ürünlerle hazırlanan<br />
yemeklerin sunulduğu restoranda<br />
israftan kaçınma öncelik taşıyor.<br />
Bu nedenle de restoranda “sıfır atık<br />
felsefesi” benimseniyor.<br />
Dekorasyonu da iddialı<br />
Zəfəran’ın yemekleri kadar dekorasyonu<br />
da oldukça iddialı. Türk ağaç işçiliğinin<br />
nadide örnekleri, kehribar renkli kristal<br />
aydınlatmaları, geleneksel el sanatlarının<br />
dokunuşları ve Azerbaycan’ın önemli<br />
ressamlarının orijinal tabloları ile<br />
restoran, görkemli ve eşsiz bir mekana<br />
dönüşmüş durumda. Yemeklerin<br />
Azerbaycan seramik sanatının en nadide<br />
örneklerinden yüz yıllık antika tabak ve<br />
çanaklarda servis edilmesi ise restoranın<br />
sunduğu gastronomi deneyimini özgün<br />
bir ritüele dönüştürüyor.
hotel restaurant<br />
122 & hi-tech<br />
otel-tech<br />
Ingenico YazarkasaPOS’lar<br />
şimdi ZUBİZU ile uyumlu<br />
Uçtan uca ödeme konusunda dünyanın ve Türkiye’nin<br />
lider şirketi Ingenico Group, müşterilerine daha iyi hizmet<br />
verebilmek için yeni nesil yazarkasaPOS cihazlarını yeni<br />
uygulamalarla desteklemeye devam ediyor. Ingenico’nun<br />
en yeni uygulaması ZUBİZU oldu.<br />
Yazar kasalarında çalıştırdığı<br />
uygulama sayısı, donanım zenginliği<br />
ve dayanıklılığı ile ön plana çıkan<br />
Ingenico, yeni nesil yazarkasaPOS<br />
cihazlarını her geçen gün farklılaştırmaya<br />
devam ediyor. Ingenico iWE280 Seyyar<br />
yazarkasaPOS ve iDE280 masaüstü<br />
yazarkasaPOS’lar şimdi tüketicilere<br />
sanat-eğlence, yeme içme, seyahat<br />
otomobil gibi birçok alanda özel<br />
ayrıcalıklar ve hizmetler sağlayan<br />
ZUBİZU ile tam uyumlu çalışıyor.<br />
Sidal: “Kullanıcılara eşsiz bir<br />
kullanım kolaylığı ve deneyimi<br />
sağlıyoruz”<br />
Ingenico Türkiye ve Ortadoğu Genel<br />
Müdürü Alpay Sidal ZUBİZU iş birliği<br />
ile ilgili şunları söyledi: “Yeni nesil<br />
yazarkasaPOS cihazlarımıza entegre<br />
ettiğimiz ZUBİZU uygulaması sayesinde,<br />
ZUBİZU kullanıcıları ödeme sırasında<br />
kendilerine sağlanan tüm ayrıcalıklardan<br />
faydalanabiliyor. Tüm sistem uçtan uca<br />
entegre çalışıyor. Bu sayede hem iş<br />
yerlerine hem de kullanıcılara eşsiz<br />
bir kullanım kolaylığı ve deneyimi<br />
sağlıyoruz. ZUBİZU avantajlarını<br />
sunmak için iş yerlerinin ÖKC dışında<br />
farklı bir tablet cihaz kullanması<br />
gerekliliğini de ortadan kaldırıyoruz.<br />
Tüketici de ödeme sırasında<br />
uygulanan kampanyaların yanında,<br />
ZUBİZU uygulamasına önceden<br />
tanıtılmış kredi kartı ile dilerse mobil<br />
ödeme imkanına da sahip oluyor.<br />
Ingenico YazarkasaPOS’lar ZUBİZU<br />
uygulamasına tam olarak entegre<br />
çalışıyor.”<br />
Kaplan: “Uygulamanın daha<br />
çok iş yerine ulaşmasını<br />
hedefliyoruz”<br />
Doğuş Müşteri Sistemleri CEO’su<br />
Hakan Kaplan ise şunları ekledi.<br />
“Ingenico ile iş birliğimiz sayesinde<br />
ZUBİZU yüklü Ingenico yazar kasalar iş<br />
ortaklarımıza uygulama anında büyük
kolaylık sunuyor. ZUBİZU<br />
kullanımı sırasında hız ise<br />
yazar kasa kullanımının<br />
sunduğu bir diğer<br />
avantaj. Aynı zamanda<br />
ek tablet cihazının<br />
kullanımını kaldırarak<br />
iş yerinin maliyetini<br />
düşürürken operasyonu<br />
hızlandırıp müşterilerin<br />
deneyimini iyileştiriyor.<br />
Ödenecek tutar<br />
entegrasyon vasıtasıyla<br />
ZUBİZU uygulamasına<br />
gönderiliyor. Kullanıcı<br />
ödeyeceği tutarı görüyor<br />
ve tek tuşla, sadece<br />
birkaç saniyede ödemeyi<br />
tamamlıyor. Bu uygulama<br />
ilk olarak Delimonti,<br />
Go Meso, Günaydın<br />
Steakhouse, Lacivert,<br />
Masa ve Mezzaluna’da<br />
başlatıldı. Önümüzdeki<br />
dönemde yeme içme<br />
sektöründeki tüm üye<br />
restoranlara ve diğer<br />
sektörlerden daha çok<br />
iş yerine ulaşmasını<br />
hedefliyoruz.”<br />
ZUBİZU üye iş<br />
yerlerinde, kullanıcının<br />
mobil uygulamasında<br />
yer alan QR kodu,<br />
Ingenico yazarkasaPOS<br />
üzerindeki barkod<br />
okuyucu kullanılarak<br />
veya manuel olarak<br />
girilebiliyor. ZUBİZU’dan<br />
gelen avantajlı alışveriş<br />
seçenekleri kullanıcıya<br />
anında sunuluyor.
hotel restaurant<br />
124 & hi-tech<br />
otel-tech<br />
Royal Taj Mahal <strong>Hotel</strong>’e<br />
Mitsubishi Electric imzası<br />
Stone Group, Antalya’nın tanınmış otellerinden<br />
Adam & Eve’den sonra Royal Taj Mahal <strong>Hotel</strong>’in<br />
iklimlendirme sistemleri için de ileri teknolojili<br />
çevreye dost çözümleri ile dikkat çeken Mitsubishi<br />
Electric’i tercih etti.<br />
Temel çalışma politikasını kalite<br />
anlayışı üzerine kurgulayarak<br />
tesislerinde birinci sınıf ürün ve<br />
hizmetler kullanan Stone Group, Antalya<br />
Side’de otantik mimarisi ile fark yaratan<br />
Royal Taj Mahal <strong>Hotel</strong>’in iklimlendirme<br />
sistemlerini teknoloji öncüsü Mitsubishi<br />
Electric’e emanet etti. Müşteri beklenti<br />
ve taleplerini en ince ayrıntılara kadar<br />
titizlikle değerlendiren Stone Group,<br />
Antalya’nın ses getiren otellerinden<br />
Adam & Eve projesinin iklimlendirmesi<br />
için de tercihini Mitsubishi Electric’ten<br />
yana kullanmıştı. Mitsubishi Electric’in<br />
yüksek teknolojili, sessiz, çevreye duyarlı<br />
ve enerji tasarruflu klimalarının yanı sıra<br />
proje özel çözüm odaklı yaklaşımından<br />
ve servis kalitesinden etkilenen Stone<br />
Group, 40 bin metrekare alan üzerine<br />
kurulu Royal Taj Mahal <strong>Hotel</strong>’de de<br />
misafirlerine üst düzey iklimlendirme<br />
konforu yaşatıyor.<br />
Her mekan için farklı çözümler<br />
ve tek merkezden kumanda<br />
Turizm sektöründe yenilikçi hizmet<br />
anlayışı ve farklı konseptlere sahip<br />
prestijli otelleri ile dikkat çeken Stone<br />
Group’un Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Ramazan Taş, Mitsubishi Electric’in<br />
Royal Taj Mahal <strong>Hotel</strong>’de hayata geçirdiği<br />
iklimlendirme projesiyle ilgili şu bilgileri<br />
aktardı; “Stone Group olarak bünyemizde<br />
bulunan Royal Taj Mahal <strong>Hotel</strong>’de<br />
Mitsubishi Electric’in VRF sistemlerini<br />
kullandık. Otel odalarında ince gizli<br />
tavan tipi (VMS) iç ünite cihazlarını tercih<br />
ederken, genel mekânlarda iki yöne ve<br />
dört yöne üflemeli kaset tipi, kompakt<br />
kaset tipi, orta statik basınçlı gizli tavan<br />
tipi ve duvar tipi klimalar kullandık.<br />
Çamaşırhane ve mutfak gibi taze hava<br />
ihtiyacı olan mahaller içinse yüzde yüz<br />
taze havalı gizli tavan tipi VRF iç ünite<br />
klimaları seçtik. Mitsubishi Electric’in<br />
YHA serisi dış ünitelerini kullandığımız<br />
otelimizin SPA bölümünde Heat Recovery<br />
dış üniteleri, güvenlik noktası ve amfi<br />
tiyatro gibi dış mekânlarda split ve<br />
Mr. Slim cihazları tercih ettik. Farklı<br />
cihazların yer aldığı tüm bu sistemi<br />
Mitsubishi Electric’in merkezi kumanda<br />
teknolojisi sayesinde tek merkezden<br />
kolaylıkla kontrol edebiliyoruz.”<br />
İşletme maliyetlerini düşüren<br />
enerji verimli teknoloji<br />
Projelerinde kullandıkları klimalarda<br />
öncelikli olarak enerji tasarrufu ve<br />
sorunsuzluğa önem verdiklerinin<br />
altını çizen Ramazan Taş, Mitsubishi<br />
Electric’in iklimlendirme çözümleriyle<br />
bu beklentilerini karşıladıklarını ifade<br />
etti. Taş, “Enerji verimli ve çevreye dost<br />
Mitsubishi Electric klimalarla işletme<br />
maliyetlerimizde avantaj sağlıyoruz. Aynı<br />
zamanda şantiye sürecinde karşılaşılan<br />
sorunlara karşı sunulan hızlı ve akılcı<br />
çözümler sayesinde çalışmalarımıza hız<br />
kesmeden devam etmenin konforunu<br />
yaşıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Turizm<br />
teknolojilerinde<br />
lider marka<br />
Elektra Otel<br />
Yönetim<br />
Sistemleri<br />
2017 yılına yeni versiyonu V5 ile merhaba diyen Elektra Otel Yönetim Sistemleri,<br />
yeni modülleri ile kullanıcılarına artık çok daha kapsamlı çözüm olanakları sunuyor.<br />
Türkiye’nin en kapsamlı otel yönetim<br />
yazılımı olarak, gelişen teknoloji ve<br />
değişen ihtiyaçlar doğrultusunda<br />
daha kapsamlı ve online süreçlere daha<br />
hakim bir Elektra haline dönüşen sistem,<br />
gelişmiş form altyapısıyla büyük veri ile<br />
yüksek hız performansını daha da arttırdı.<br />
Hızın yanı sıra birden fazla kayıt ekranının<br />
aynı anda kullanılabilmesi ve milyonlarca<br />
kayıt listesine tek tuş ile 1-2 saniyede<br />
ulaşılabilir olması V5’in en önemli<br />
avantajları. Finansal ve operasyonel pek<br />
çok işlemin mobil olarak yapılabildiği<br />
Elektra’nın online veri alışverişine uygun<br />
altyapısı değişen ihtiyaçlara ve teknolojiye<br />
kolayca uyum göstermesini sağlıyor.<br />
Yeni modüller eklendi<br />
V5 Versiyonu ile Elektra’ya, Kanal<br />
Yöneticisi, Misafir Yorum Sitelerinin<br />
Entegrasyonu, Grup Rezervasyon Portalı,<br />
Misafirler İçin Mobil Uygulamalar,<br />
Sadakat Yönetimi, Call Center & Satış<br />
CRM Entegrasyonu, Merkezi Veri Tabanı<br />
Yönetimi gibi yeni modüller de eklendi.<br />
Elektra Otel Yönetim Sistemleri, grup<br />
otellerin “Online Merkezi Rezervasyon”<br />
ihtiyaçları için entegrasyona hazır bir<br />
altyapı sunuyor. Bu sistem sayesinde<br />
oteller daha az maliyetle, daha kârlı B2B<br />
ve B2C satışlar yapabildikleri gibi, call<br />
center veya web sitelerinde, otellerini,<br />
uçak ve transfer servisleri ile paketleyip,<br />
online ödeme alarak satabiliyor. Tüm<br />
otellerin aynı portaldan satışa sunularak<br />
hem daha çok satış fırsatı yaratıldığı, hem<br />
de tanıtım bütçelerinin minimize edildiği<br />
çözümün en önemli özelliklerinden biri<br />
de, acentelere doluluk ve fiyatı XML<br />
ile verip XML ile online rezervasyon ve<br />
ödeme alabilmesi. Acentelerin şifre<br />
ile giriş yaptıkları özel bir platform<br />
üzerinden 7 gün 24 saat özel fiyat ve<br />
müsatlik bilgisi alıp, rezervasyon ve<br />
ödeme yapabilmelerine imkan tanınıyor.<br />
Artık çok daha kapsamlı çözüm<br />
olanakları sunuyor<br />
Otellerin misafir ilişkileri konusunda<br />
artan ihtiyaçlarına Elektra OPEX’in<br />
CRM modülü ile uzun bir süredir cevap<br />
veren Elektra, artık call center yönetim<br />
yazılımı ile CRM’i entegre ederek çok<br />
daha kapsamlı bir çözümü kullanıcılarına<br />
sunuyor. Tüm görüşmelerin kayıt alınıp<br />
sınıflandırılabildiği, anında rezervasyon<br />
ve ödeme alınabilen bu sistem ile<br />
arayan kişinin profil bilgilerine hemen<br />
ulaşılabiliyor. Önceki konaklamaları,<br />
doldurduğu anketler, talepleri vb bilgiler<br />
ışığında anında kişiye özel teklifler ve<br />
hediyeler sunulabiliyor. Telefon üzerinden<br />
tuşlama ile ödeme süreçleri de rahatlıkla<br />
tamamlanabiliyor. Raporlama konusunda<br />
da pazarlama departmanlarına benzersiz<br />
veriler sağlayan Elektra OPEX ile<br />
hangi otellerin daha çok sorgulandığı,<br />
rezervasyonların hangi sebeplerle satışa<br />
dönmediği, ücretlendirme, müsaitlik<br />
vb.kriterlerin satış üzerindeki etkileri<br />
rahatlıkla gözlemlenebiliyor.<br />
Bunlara ek olarak, 01.01.2017’den<br />
itibaren KHK ile yayınlanan 1774 sayılı<br />
kanundaki ek düzenleme kapsamında,<br />
pansiyon, yurt, dernek, vakıf benzeri<br />
konaklama imkanı olan kurumların ilgili<br />
Emniyet Müdürlüklerine anlık kimlik<br />
/ konaklama bilgilerinin gönderimi<br />
zorunlu hale geldi. Bu kapsamda Elektra<br />
işletmelerin ihtiyaçlarına yönelik olarak<br />
“Kimlikbildir” çözümünü sunuyor.<br />
KimlikBildir, herhangi bir tarayıcı, tarayıcı<br />
özelliği olan her tür donanım ve web cam<br />
ile çalışabiliyor. Kimliğin fotoğrafını alıp,<br />
programa aktararak arşivleyen yazılım,<br />
tüm bilgileri otomatik ve zahmetsiz<br />
olarak AKBS’ye gönderebiliyor. Aynı<br />
zamanda bir otel yönetim yazılımı olan<br />
sistem sayesinde rezervasyon, check-in,<br />
check-out, folyo, fatura işlemleri, polis,<br />
maliye, misafir, kasa raporlamaları<br />
rahatlıkla gerçekleştirilebiliyor.
126<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
ürün<br />
Dış mekanda<br />
şıklığın adresi<br />
L‘unica<br />
Fonksiyonel tasarımlarını<br />
kalite, dayanıklılık, konfor ve<br />
estetikle buluşturan bahçe<br />
mobilyası markası L’unica;<br />
evler, oteller, beach club’lar,<br />
marinalar, restoranlar,<br />
kafeler gibi pek çok ortamda<br />
dış mekanların havasını<br />
değiştiriyor.<br />
Türkiye’nin önde gelen bahçe mobilyaları markası<br />
L’unica’da koltuktan masa ve sandalyeye, sehpadan<br />
servis arabasına, salıncaktan şezlonga, dresuardan<br />
sandığa, gazebodan daybed’e, şömineden barbeküye ve<br />
çok çeşitli aksesuarlara kadar bahçe dekorasyonu için<br />
gerekli her türlü mobilya yer alıyor. Teak ağacı, sentetik<br />
rattan ve alüminyum olmak üzere üç farklı malzemeden<br />
bahçe mobilyaları bulunan L’unica; biçim, renk, derinlik<br />
gibi detayları Türk tüketicisinin tercihlerine uygun şekilde<br />
kurguluyor. Ürünlerinin konsept ve tasarımlarını kendi ekibi<br />
ile gerçekleştiren L’unica, tasarımlarını hayata geçirirken<br />
dünya markalarının kullandığı üst düzey malzemeleri tercih<br />
ediyor. L’unica’nın gerçek teak ağacından ürettiği A kalite<br />
mobilyalarında ağaçlar devlet lisanslı ormanlardan kesiliyor.<br />
Ürünlerinde kullandığı minderleri Türkiye’de kaliteli Türk<br />
işçiliği ile üreten L’unica, kumaş yelpazesinde ise İspanyol<br />
markalı dış mekana uygun 5 yıl dayanıklılık garantili<br />
kumaşları tercih ederek uzun ömürlü bahçe mobilyaları<br />
sunuyor.<br />
buluşturan L’unica, bu yıl Danimarkalı Cane-line ve Houe ile<br />
Amerikalı Big Green Egg’i de Türkiye’ye getiriyor.<br />
El yapımı premium tasarımlar<br />
İnovatif materyalleri estetik ve fonksiyonellikle buluşturan<br />
dünyaca ünlü premium bahçe mobilyaları markası Cane-line,<br />
titizlikle seçtiği Danimarkalı tasarımcılarla çalışarak üstün<br />
kaliteli malzemeler ve benzersiz Cane-line teknolojileriyle<br />
üretim yapıyor. Mobilyalarını üretirken doğaya ve insana<br />
büyük bir özen ve saygı gösteren Cane-line, yıllarca<br />
kullanabilecek zamansız tasarımları ve konforu bir arada<br />
sunuyor. Minimum düzeyde bakım gerektirmesi sayesinde<br />
oteller, restoranlar, kafeler gibi mekanların bahçeleri ve<br />
terasları için ideal olan Cane-line koleksiyonu, el yapımı<br />
benzersiz bahçe mobilyalarından oluşuyor. İskandinavya’nın<br />
yaz günleri ve geceleri düşünülerek yaratılan her bir tasarım,<br />
mobilyanın atmosferi tamamladığı canlı ve dinamik bir dış<br />
mekan deneyimi sağlıyor.<br />
Dış mekanların havası değişecek<br />
Dış mekanda konforun ve şıklığın adresi L’unica bahçe<br />
mobilyaları, 2017 yılının ilkbahar-yaz sezonuna iddialı bir<br />
giriş yapıyor. Yeni sezonda ahşap, metal, kumaş, ip gibi<br />
farklı materyalleri harmanlayarak modern, vintage ve casual<br />
seriler yaratan ve tutkuyla bağlanılacak zamansız tasarımlar<br />
ortaya koyan L’unica, Türkiye’ye getirdiği yeni markalarla<br />
da ürün gamını genişletiyor. Kendi tasarımlarının yanı<br />
sıra Belçikalı Oasiq, Danimarkalı Morso Living, Amerikalı<br />
Weber ve Hollandalı Happy Cocooning’i bahçe tutkunlarıyla
hotel restaurant<br />
128 & hi-tech<br />
ürünler<br />
Geberit’ten<br />
yepyeni bir ürün<br />
Setaplano Duş<br />
Zemini<br />
İsviçreli sıhhi tesisat devi Geberit, son<br />
teknolojiyi kullanarak geliştirdiği yeni<br />
duş zemini Setaplano ile konforu kişisel<br />
hijyenle buluşturarak banyolarda hayatı<br />
kolaylaştırıyor. Dokun ve aşık ol…<br />
142 yıllık deneyimini arkasına alarak ürünler geliştiren Geberit,<br />
kullanıcılarının karşısına yepyeni bir ürünle çıkıyor. Geberit mühendisleri<br />
tarafından son teknoloji kullanılarak geliştirilen Geberit Setaplano Duş Zemini;<br />
yüksek kaliteli yüzey malzemesinden üretilmesinin ötesinde kullanıcısına<br />
hissettirdiği ipeksi ve sıcak dokunuş hissiyle büyük beğeni topluyor.<br />
Minimalist<br />
Kusursuz tasarımı optimum hijyenle taçlandıran Geberit Setaplano Duş<br />
Zemini, pürüzsüz ve kesintisiz geçişleriyle banyoları minimalist bir çizgiyle<br />
buluşturuyor. Setaplano, mineral döküm malzemeden üretilen yüzeyi; bakteri,<br />
mikrop veya mantar barındırmazlık, pürüzsüzlük ve kaymazlık özelliğiyle<br />
kullanıcısının hayatında uzun yıllar yer edinebiliyor. Metal, cam veya seramikten<br />
farklı olan yüzey malzemesi sayesinde kullanıcısına ipeksi bir dokunma<br />
hissi veren Geberit Setaplano Duş Zemini, devrim niteliğindeki özellikleriyle<br />
kullanıcısına ilk gün yaşadığı heyecanı ve hayranlığı asla kaybettirmiyor.<br />
Üstün temizlik<br />
Tüm detaylarında maksimum hijyen düşünülerek tasarlanan Setaplano; süzgeç<br />
etrafında kirin toplanacağı hiçbir alan bırakmayarak kullanıcısının hijyenini bir<br />
üst skalaya taşıyor. Ayrıca Setaplano’nun süzgeç kapağının altından kolayca<br />
çıkarılabilen saç tutucu tarak, kullanıcısına kolay temizlik imkanı sunuyor.<br />
Kusursuz montaj<br />
Yeni ve renove edilen yapılar için mükemmel bir tercih olan Geberit Setaplano<br />
Duş Zemini, kolay montaj sağlayan avantajları sayesinde banyoları üst düzey<br />
bir tasarımla buluşturuyor. Öte yandan Setaplano’nun birden çok parçası ön<br />
montajlı olarak kullanıcısına ulaşırken, izolasyon bezi fabrikada entegre edildiği<br />
için özellikle montajda olağanüstü bir güvenlik sağlıyor. Geberit Setaplano Duş<br />
Zemini, kare veya dikdörtgen formdaki farklı boy seçenekleriyle Nisan 2017’de<br />
kullanıcısıyla buluşmaya hazırlanıyor.
hotel restaurant<br />
130 & hi-tech<br />
ürünler<br />
Kahve<br />
keyfinin en<br />
şık hali<br />
Emblama<br />
Profesyonel mutfak donanımlarıyla dünya<br />
çapında tercih edilen İnoksan’ın güvencesiyle<br />
Türkiye’de kullanıcılar ile buluşan Emblama<br />
Kahve Makinesi, göz kamaştıran tasarımının ve<br />
sahip olduğu ergonomik ayrıntıların yanı sıra<br />
kusursuz kahve lezzeti vadediyor. Ferrari’nin de<br />
yaratıcısı olan ünlü İtalyan otomobil tasarımcısı<br />
Giorgetto Giugiaro’nun tarzının, İtalyan kahve<br />
makinesi üreticisi Faema’nın ustalığı ile<br />
buluştuğu Emblama Kahve Makinesi, çarpıcı<br />
stili, üstün teknolojisi ve kullanım kolaylığı ile<br />
kullanıcıların tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor.<br />
Dayanıklı ve güçlü;<br />
KONE’den Transys Yük Asansörü<br />
Enerji etkin KONE EcoDisc asansör makinesine sahip olan, güçlü ve yüksek<br />
performanslı KONE TranSys yük asansörü çözümleri; süpermarketler,<br />
alışveriş merkezleri, havalimanları, depolar, hastaneler, oteller, endüstriyel<br />
tesisler ve ofisler gibi birçok alanda zorlu dikey taşımacılık görevleri için en<br />
doğru seçim olmayı başarıyor. KONE TranSys yük asansörleri, 5 tona kadar<br />
kaldırma gücü, kapsamlı yük kapasitesi aralığı ve her ihtiyaca uyacak kabin<br />
boyutları ile dikkat çekiyor. 3 sinyalizasyon serisi bulunan ürün, farklı stili<br />
ve uzun yıllar kullanılabilmesi için dayanıklı olarak tasarlanmış, iyi seçilmiş<br />
materyal ve aksesuar opsiyonları ile de benzerleri arasından sıyrılıyor.<br />
TP-Link’ten duvar prizi<br />
şeklinde erişim noktası<br />
Kablosuz ağ pazarında dünya lideri olan TP-Link, çok sayıda<br />
kişinin WiFi’a bağlandığı yerler için kolay kurulup kullanılan,<br />
şık ve her ortama uygun, duvar tipi yeni erişim noktasını<br />
satışa sunuyor. Duvar prizi şeklinde tasarlanan EAP115-Wall,<br />
son derece kolay olarak kuruluyor ve ürünle birlikte ücretsiz<br />
verilen Auronet Yönetim Yazılımı sayesinde basit bir şekilde<br />
yönetilebiliyor. Başta oteller, iş merkezleri, AVM’ler olmak üzere<br />
işyerleri için uygun bir WiFi çözümü olan EAP115-Wall, duvar<br />
prizi şeklindeki yapısı ve yüzlerce cihazın tek bir PC’den kontrol<br />
edilebilmesi özellikleri ile WiFi altyapısına sahip konut siteleri<br />
için de uygun bir ağ çözümü.