Tekstil Teknik Dergisi Mart 2017 Sayısı

MART MARCH 2017 www.tekstilteknik.com.tr ISSN 2148-9254

REKLAM İNDEKSİ 

ADVERTISEMENT 

ATAÇ......................................................63 

BENEKS............................................ 46-47 

CANLAR MEKATRONİK..............Ö.K.İ – 1 

CHRISTOPH LIEBERS...............................5 

DENGE KİMYA....................................Ö.K 

EFFE (KLEANLAND)............................A.K 

EFFE (PASCHA).....................................43 

EFFE (XTY) .............................................23 

EFFE (ZGL).............................................65 

EKOTEKS........................................... 73-85 

ENTEMA........................................... 34-35 

ERHARDT+LEIMER.................................13 

FOLPA.................................................... 67 

FUAR DİZAYN........................................95 

GROZ-BECKERT.................................... 11 

HIRDAVAT FUARI................................... 81 

HUZURLU İNŞAAT................................ 101 

INKTEC...................................................29 

ITM 2018................................................. 71 

İHLAS KUZULUK.....................................97 

İHLAS MATBAACILIK............................77 

İHLAS PAZARLAMA..............................79 

İMG......................................................105 

İSTANBUL BORU FUARI.........................89 

KRİSTAL KOLA.......................................93 

MESSE FRANKFURT (TECHTEXTIL)........ 31 

ÖZDEMİR KEÇE..................................... 61 

PETNİZ ISI............................................... 51 

PİMMS...............................................15-17 

PRO-SER................................................53 

RIETER......................................................7 

ROZA PLASTİK.......................................69 

SANKO...................................................57 

SPG PRINT.............................................27 

SPOT KİMYA A.Ş....................................37 

SSM........................................................19 

SULFET....................................................55 

ŞANAL PLASTİK............................... 40-41 

TEKSEL (BIANCALANI).........................59 

TEKSPART...............................................49 

TÜRKİYE HASTANESİ..............................99 

VOLİ TURİZM..........................................75 

www.tekstilteknik.com.tr

İMTİYAZ SAHİBİ 

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK 

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA 

Publisher 

H. Ferruh IŞIK 

GENEL MÜDÜR 

General Manager 

Mehmet SÖZTUTAN 

mehmet.soztutan@img.com.tr 

YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ 

News Editor 

SORUMLU MÜDÜR 

Responsible Editör 

YAYIN KURULU BAŞKANI 

Editorial Board Chief 

YAYIN KURULU 

Editorial Board 

SÜREKLİ YAZARLAR 

Permanent Columnists 

Ali ERDEM 

ali.erdem@img.com.tr 

Yusuf OKÇU 

yusuf.okcu@img.com.tr 

Prof. Dr. Cevza Candan 

Prof. Dr. Bülent Özipek 

Prof. Dr. H. Rıfat Alpay 

Prof. Dr. Yalçın Bozkurt 

Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş 

Prof. Dr. W. Oxenham 

Prof. Dr. Emel Önder 

Prof. Dr. Yusuf Ulcay 

Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner 

Prof. Dr. İsmail KAYA 

Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN 

Ekrem Hayri PEKER 

REKLAM DANIŞMANI 

Advertisement Consultant 

DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ 

Foreign Relations Manager 

Mehmet TATLI 

mehmet.tatli@img.com.tr 

Yusuf OKÇU 

yusuf.okcu@img.com.tr 

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ 

Marketing 

Comunication Manager 

MUHASEBE MÜDÜRÜ 

Chief Accountant 

SANAT YÖNETMENİ 

Art director 

GRAFİK & TASARIM 

Graphics & Design 

BİLGİ İŞLEM 

IT Manager 

SOSYAL MEDYA 

Social Media 

ABONE VE DAĞITIM 

Subsc rip ti on and 

C i rc ul at io n M an ag e r 

Ebru PEKEL 

ebru.pekel@img.com.tr 

Mustafa AKTAŞ 

mustafa.aktas@img.com.tr 

İsmail GÜRBÜZ 

ismail.gurbuz@img.com.tr 

Hakan SÖZTUTAN 

hakan.soztutan@img.com.tr 

Emre YENER 

emre.yener@img.com.tr 

Emir YENER 

emir.yener@img.com.tr 

İsmail ÖZÇELİK 

ismail.ozcelik@img.com.tr 

AD RES | He ad Of fi ce 

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1 

Güneşli - Bağcılar / İSTANBUL / TURKEY 

Tel: +90 212 604 51 00 Fax: +90 212 604 51 35 

www.tekstilteknik.com.tr e-ma il : img@img.com.tr 

BASKI | Printed By | İH LAS Ga ze te ci lik A.Ş. 

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: 0212 454 30 00 

B Ö LG E T E MS İ LC İL İ KL ER İ 

BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN 

Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 

KONYA | Me tin DE MİR 

Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 

Advertising Representatives 

TAIWAN | Taiwan Bright Co. Ltd. | Mr. Vincent Lee 

Tel: 88 622 755 79 01 Fax: 88 622 755 79 00 vincent@mail.taiwanbright.com.tw 

JAPAN | Echo Japan Corporation | Mr. Ted Asoshina 

Tel: 8 133 263 50 65 Fax: 8 133 234 20 64 echoj@bonanet.or.jp 

KOREA | Jes Media Int. | Mr. Young Seoah Chinn 

Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr 

BİLGİ / Information 

Tekstil& Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. 

Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. 

Tekstil & Teknik is published monthly. Ad ver ti se ments res pon si bi li ti es 

pub lis hed in our ma ga zi ne per ta in to ad ver tisers.

4 EDİTÖR 

EDİTÖR 

Dünya, tekstil makine 

yatırımları atağında 

World is in the offensive 

for textile machine investments 

TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2017 

Ali ERDEM 

Yazı İşleri Müdürü 

News Editor 

Günümüzde hem gelişmekte olan 

ülkelerin, hem de gelişmiş ülkelerin 

sanayi stratejilerinde tekstile önemli 

yer vermeleri, dünyada tekstil arz 

ve talep dengesinde önemli değişimlere 

yol açacak. Ülkelerin tekstil 

konusunda almış oldukları son kararlar 

bizi de yakından ilgilendiriyor. 

Avrupa Birliği, tekstil dahil tüm 

sanayi sektörlerinde üretimi destekleme 

kararı aldı. ABD ise kendi 

sınırları içinde üretimi teşvik için her 

türlü radikal önlemi almakta kararlı. 

Dolayısıyla tüm dünyanın üretime 

döndüğünü ve tekrar sanayileşme 

hamlesi yapmaya başladıklarını 

görmemiz gerekir. 

Ülkelerin sanayi hamlelerini başlatan 

tekstil makine yatırımlarına bir 

göz atalım. ITMF verilerine göre, 

tekstil makinesi yatırımları dünyada 

hem gelişmiş, hem de gelişmekte 

olan ülkelerde devam ediyor. 2015 

yılında iplik makineleri alanında 

kısa elyaf iğlerde, Türkiye 272.076 iğ 

ile Çin, Hindistan, Vietnam, Bangladeş 

ve Endonezya’nın ardından altıncı 

büyük yatırımcı ülke olmuştu. 

Türkiye’yi 260.688 iğ ile yedinci sırada 

ABD’nin takip etmesi çok ilginç 

bir gelişme olarak dikkat çekiyor. 

Uzun elyaf iğlerde ise Türkiye 11.160 

iğ ile İran ve Çin’in ardından üçüncü 

büyük yatırımcı ülke olurken Türkiye’yi 

7.212 iğ ile İtalya dördüncü 

büyük yatırımcı olarak takip ediyor. 

Open-End Rotor yatırımlarında en 

büyük iki yatırımcı Çin ve Hindistan’ın 

ardından ABD 19.992 rotor 

ile üçüncü sırada yer alırken, Türkiye 

17.820 rotor ile dördüncü oldu. 

Tekstüre iğlerde (suni-sentetik) ise 

en büyük yatırımcı Çin’in ardından 

Japonya 31.608 iğ ile ikinci sırada, 

Türkiye 15.888 iğ ile üçüncü sırada 

ve ABD 13.924 iğ ile dördüncü sırada 

yer aldı. Dokuma makineleri 

alanında ise Türkiye 1.936 dokuma 

tezgâhı ile Çin, Hindistan, Bangladeş, 

Vietnam ve Endonezya’nın ardından 

altıncı büyük yatırımcı ülke 

olurken İtalya 677 tezgâh ile dokuzuncu, 

Japonya ise 592 tezgâh ile 

onuncu sırada bulunuyor. 

Nowadays, both developing and developed 

countries place importance 

to textile in their industrial strategies 

which will lead to important changes 

in worldwide supply and demand 

equilibrium. Latest decisions about 

textile which were made by the other 

countries also concern us closely. 

Europe Union has made a decision 

for supporting every industrial sector 

including textile and the strategy determined 

about this subject has been 

signed by every EU countries and industrial 

sectors. As for USA, they are 

determined to take all kinds of radical 

precaution to encourage the production 

within their borders. Thus, the 

entire world returns to the production. 

Aside from developing countries, developed 

countries are starting to make 

moves towards re-industrializing. 

Let’s take a look at textile machine 

investments that commenced the industrial 

moves of the countries. According 

to the ITMF data, worldwide textile 

machine investments continue in both 

developing countries and developed 

countries. In the year of 2015, after China, 

India, Vietnam, Bangladesh and 

Indonesia, Turkey has become the sixth 

biggest investor country with 272.076 

spinners in the field of spinning machine 

and short fiber spinners. USA follows 

after Turkey in seventh place with 

260.688 spinners, which draws attention 

as an interesting development. In 

long fiber spinners, after Iran and China, 

Turkey has been placed the third 

biggest investor country with 11.160 

spinners, while Italy follows after Turkey 

as the fourth biggest investor with 7.212 

spinners. In texturized spinners (artificial-synthetic), 

biggest investor is China 

and Japan takes the second place 

with 31.608 spinners, Turkey takes the 

third place with 15.888 spinners and 

USA takes the foruth place with 13.924 

spinners. As for the field of weaving 

machinery, after China, India, Bangladesh, 

Vietnam and Indonesia, Turkey 

has become the sixth biggest investor 

country with 1.936 looms while Italy became 

the ninth with 677 looms and Japan 

became the tenth with 592 looms.

6 PALET 


PALET 

PROF. DR. CEVZA CANDAN 

Tekstil & Teknik 

Yayın Kurulu Başkanı 

19yy’ın sonlarından bu yana, insanoğlu 

doğal kaynak esaslı jelatinden 

tekstil malzemeleri üretmek 

üzere çaba sarf ediyor; zira 

yün ile kıyaslandığında, jelatinin 

daha ucuz ve daha az alerjik bir 

malzeme olduğu herkesin malûmu. 

Her ne kadar sentetik liflerin 

ortaya çıkmasıyla birlikte araştırmalar 

yön değiştirmiş olsa da, 

yakın zamanda bulunan “yeni 

bir teknik”, jelatini tekrar çalışmaların 

odak noktasına taşıyabilir. 

ETH Zürih Araştırma Enstitüsü’nde 

doktora yapmakta olan Philipp 

Stössel, Advanced Fibers Laboratory 

(Empa St. Gallen)’den araştırmacılarla 

birlikte mezbaha atıklarından 

elde edilen kalojenden, 

bu yeni tekniği kullanarak Merino 

yününe yakın yalıtım özelliği gösteren 

bir lif üretmeyi başardı. 

Stössel; bir mezbahadan aldığı kemik, 

deri ve tendon gibi atıklardan 

ayrıştırdığı kalojeni öncelikle sulu 

bir çözeltiye dönüştürmüş. Jeli ısıtmak 

ve izopropil solvent eklemek 

suretiyle kalojenden ayrılarak dibe 

çöken proteinler toplayan Stössel, 

bunları bir şırınga yardımıyla kontinü 

filamentler halinde çekmeyi 

başarmış. Etanol banyosu içinde 

yer alan silindirler üzerinden geçirilerek 

sertleştirilen filamentler, iplik 

oluşturmak üzere birlikte sarılmış. 

Elde edilen ipliklerin yünden çok 

daha parlak bir yüzeye sahip olduğunun 

altını çizen Stössel, bu ipliklerin 

jelatin kaynaklı olması nedeniyle 

suda çözünürlüklerinin yüksek 

olmasını bir dezavantaj olarak belirtiyor. 

Bu sorunu gidermek üzere 

iplikleri epoksi reçine, formaldehit 

ve lanolin ile muamele ederek çalışmalarını 

sürdüren Stössel, sanayii 

desteği ile teknolojinin ve dolayısıyla 

ürünün orta vadede ticarileştirilebileceğine 

inanıyor... 

Saygılarımla, 

Mezbaha ve iplik!!! 

Yarn from slaughterhouse waste 

Ever since the late 19th century, people 

have experimented with making 

textiles from natural-source-based gelatine, 

as a cheaper and less allergenic 

alternative to wool. Although the 

emergence of synthetic fibers largely 

put an end to that, a new technique 

may yet allow gel-based yarn to see 

the spotlight. The fiber is said to have 

an insulation quality similar to that of 

Merino wool, and the collagen used 

to produce it can be obtained from 

slaughterhouses. The process was developed 

by Philipp Stössel, a student at 

Switzerland’s ETH Zurich research institute, 

in collaboration with the Advanced 

Fibers Laboratory at Empa St. Gallen. 

To begin, animal waste products such 

as skin, bone and tendons are obtained 

from a slaughterhouse. Collagen 

is rendered from them, and converted 

to an aqueous gel. When that gel is heated 

and isopropyl solvent is added, 

proteins in the collagen precipitate at 

the bottom of the solution. That precipitate 

is removed and then extruded 

into fine “continuous” filaments, using 

a row of syringes. The filaments run 

over rollers that sit in an ethanol bath, 

the ethanol coating the filaments and 

causing them to harden. They are 

then wound together to form a yarn. 

While the finished product is said to 

have a more lustrous finish than wool, 

it’s more water-soluble. In an attempt 

to remedy that, Stössel has treated the 

material with epoxy in order to better 

bond the filaments together, he’s treated 

it with formaldehyde to get it to 

harden better, and he’s impregnated 

it with lanolin to make it more supple. 

That said, sheep’s wool still has the edge 

when it comes to water-resistance. 

However, Stössel continues to work on 

improving that aspect of the material. 

In parallel with that, he and his colleagues 

are now looking for industrial partners, 

to commercialize the technology. 

Regards, 

Kaynakça/Source: 1. https://www.sciencedaily.com/releases/2015/07/150729110731.htm 

2. https://www.ethz.ch/en/news-and-events/eth-news/news/2015/07/yarn-from-slaughterhouse-waste.html 

3. http://newatlas.com/slaughterhouse-waste-yarn/38715/

En az enerji kullanımı ile tam 

kompaklanmış iplikler 

K 46 kompakt iplik makinası 

http://bit.ly/ 

K46_Website 

K 46 kompakt iplik makinası maksimum 1824 iğ ile kompaklamada, 

makina uzunluğunda ve ekonomide yeni standartlar koyar. Makina tasarımı, diğer 

kompaklama sistemlerinin gerektirdiği enerji maliyetlerinin yanı sıra bakım 

maliyetlerinin de çok küçük bir kısmını gerektirir. 

www.rieter.com 

The Comfort of Competence

8 PANORAMA 

“Tekstil, 2017’de ülkemizin 

parlayan yıldızı olacak” 

Türk tekstil makine üreticileri, 2016 yılında dünya geneline sattıkları makinelerle 

ihracata büyük katkı sağladılar. Toplam makine ihracatının % 1.5 arttığı bir 

dönemde, tekstil makine ihracatı % 24’lük bir artışı kaydederek 427 milyon 

dolardan 512 milyon dolara çıktı. 

The rules of the game are changing in textile as 

known as industry sector that usually developing 

countries are focused on. Today, placing 

importance on textile in the industrial strategies 

of both developing countries and developed 

countries will cause important changes in supply 

and demand equilibrium across the world. Textile 

that provides the biggest contribution to the 

economy of country among every industrial sectors, 

takes part in a production competition with 

R&D, innovation and high technology between 

the developed countries like USA, Japan and EU 

countries that initiates cost rivalry with developing 

countries on one hand and return to production 

investments on the other hand. 


Genellikle gelişmekte olan ülkelerin odaklandığı 

sanayi sektörü olarak bilinen tekstilde oyunun kuralları 

değişiyor. Günümüzde hem gelişmekte olan 

ülkelerin, hem de gelişmiş ülkelerin sanayi stratejilerinde 

tekstile önemli yer vermeleri, dünyada tekstil 

arz ve talep dengesinde önemli değişimlere yol 

açacak. Tüm sanayi sektörleri içinde ülke ekonomisine 

en büyük katkıyı sağlayan tekstil, bir taraftan 

gelişmekte olan ülkelerle maliyet rekabeti, diğer 

taraftan da üretime dönüş yatırımı başlatan AB, 

ABD, Japonya gibi gelişmiş ülkelerle Ar-Ge, inovasyon 

ve yüksek teknolojiyle üretim rekabeti yaşıyor. 

THE WORLD SPEEDS UP THE TEXTILE MACHINE 

INVESTMENTS 

TEMSAD Management Board Manager Adil Nalbant 

that emphasizes the worldwide textile machine 

investments are rapidly continues in both developed 

countries and developing countries has 

said; “Europe Union has made a decision of supporting 

every industry sectors including textile and 

the specified strategy has been signed by every 

EU country and their industry sectors. As for USA, 

they are determined to take all kinds of radical 

precaution to encourage the production within 

their borders. Even Japan is among the countries 

that purchases the most textile machine and invests 

in textile machines the most in global scale.

PANORAMA 

9 

“Textile will be the shining star 

of our country in 2017” 

Turkish textile machine manufacturers have made a huge contribution to the 

exports with their worldwide machine sales in the year of 2016. In a period 

which the machine exports have increased by 1,5%, textile machine exports 

have reached to 512 million USD from 427 million USD by an increase of 24%. 

The Government of India places importance on 

production industry and especially on textile. Thus, 

the entire world returns to the production. Aside 

from developing countries, developed countries 

are starting to make moves towards re-industrializing. 

In the light of these developments Turkish textile 

and ready wear industrialists must compete 

not only with the rivals in cost-based developing 

countries group, but with the developed countries 

that possess very high investment budgets. 

“MACHINE SECTOR IS THE VITAL POINT OF A 

COUNTRY” 

Nalbant said that aside from developing countries, 

developed countries are starting to make 

moves towards re-industrializing and added that 

we must manufacture our own machines as Turkey. 

Nalbant said that “Machine sector is the vital 

point of a country” and stated that machines are 

in the core of production industry and we must 

place importance on this sector. Nalbant indicated 

that industrial revolutions across the world has 

started with the textile machines and said “For the 

sake of supporting the production, quick steps 

must be taken. Planning must be done more correctly 

in a country which purchases the 70-80% 

percent of its textile machines from outside. Our 

country is in the 4th place in the biggest machine 

purchasing market gradation. It is important to 

read this purchasing capacity correctly and directing 

the production according to that.” 

DÜNYA TEKSTİL MAKİNE YATIRIMLARINA HIZ 

VERİYOR 

Dünya tekstil makine yatırımlarının hem gelişmiş, 

hem de gelişmekte olan ülkelerde hızla devam 

ettiğini vurgulayan TEMSAD Yönetim Kurulu Başkanı 

Adil Nalbant, “Avrupa Birliği, tekstil dahil tüm 

sanayi sektörlerinde üretimi destekleme kararı 

aldı ve bu konuda belirlenen strateji tüm AB ülkeleri 

ile sanayi sektörleri tarafından imzalandı. 

ABD ise kendi sınırları içinde üretimi teşvik için her 

türlü radikal önlemi almakta kararlı. Japonya bile 

küresel ölçekte en çok tekstil makinesi alımı ve 

yatırımı yapan ülkeler arasına girmiş durumda. 

Hindistan Hükümeti imalat sanayisine ve bilhassa 

tekstile önem veriyor. Dolayısıyla, tüm dünya 

üretime dönüyor. Gelişmekte olan ülkelerin yanı 

sıra gelişmiş ülkeler de tekrar sanayileşme hamlesi 

yapmaya başlıyorlar. Bu gelişmelerin de ışığında 

Türk tekstil ve hazır giyim sanayicileri artık 

sadece maliyete dayalı olarak gelişmekte olan 

ülkeler grubundaki rakipleriyle değil, aynı zamanda 

yatırım bütçeleri çok yüksek olan gelişmiş 

ülkelerle de rekabet etmek zorundadır” dedi. 

“ÜLKELERİN CAN DAMARI MAKİNE SEKTÖRÜDÜR” 

Gelişmekte olan ülkelerin yanı sıra gelişmiş ülkelerinde 

tekrar sanayileşme hamlesi yapmaya 

başladıklarını dile getiren Nalbant, Türkiye olarak 

kendi makinalarımızı üretmemiz gerektiğini 

söyledi. “Makine sektörü ülkelerin can damarıdır” 

diyen Nalbant, imalat sanayinin temeli ma- 

TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2017

10 PANORAMA 

kine ile oluyor ve biz bu sektöre önem vermek 

durumundayız şeklinde konuştu. Tüm dünyada 

sanayi devrimlerinin, tekstil makineleri ile başladığını 

belirten Nalbant, “Üretimin desteklenmesi 

adına hızlı şekilde adımların atılmasının gerekiyor. 

Tekstil makinelerinin %70 80’inin dışarıdan 

alındığı bir ülkede planlama daha doğru yapılmalıdır. 

Dünyadaki en büyük makine alım pazarı 

sıralamasında ülkemiz 4. sırada yer alıyor. Bu 

alım kapasitesini doğru okumak ve üretimi bu 

doğrultuda yönlendirmek önemlidir” dedi. 

TEKSTİL MAKİNECİLERİN İHRACAT BAŞARISI 

TEMSAD- Tekstil Makineleri ve Aksesuarları Sanayicileri 

Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Adil Nalbant, 

dergimiz için Türk tekstil makine sektörünün 

2016 yılını değerlendirdi. “2016 yılı itibarıyla tekstil 

makine sektörü, Türkiye ekonomisine paralel bir 

seyir izlemiştir. Yaşamış olduğumuz ekonomik ve 

siyasi çalkantılar bizim sektörümüze de aynen 

yansımıştır. Ülkemizdeki olumsuzluklar ekonominin 

durağanlaşmasına ve yatırımların ileriye doğru 

ötelenmesine neden olmuştur. Bundan en büyük 

nasibi de tekstil sektörü olmuştur. İç pazarda yaşanan 

daralma ve sıkışıklığın, ihracattaki artışla biraz 

olsun giderilmesi ülkemiz ve makine üreticileri için 

memnuniyet verici bir gelişme. Bunun yanında 

makine sektörümüzün iç piyasa ve ihracat olmak 

üzere iki başlığı vardır. İç piyasadaki daralmaya 

rağmen ihracatta ise fevkalade bir gelişme görüyoruz. 

Bir yıl önce 427 milyon dolar olan ihracatımızı 

512 milyon dolara çıkarttık. Yani % 24’lük bir 

artış sağladık. İç piyasanın daralmasıyla sektörde 

faaliyet gösteren firmalarımız dışarıya açılma ihtiyacı 

hissettiler. Döviz kurlarının yükselmesi ihracat 

şansımızı daha da artırdı. Bundan daha önemlisi 

ise 2015 yılında katılmış olduğumuz ITMA fuarında 

yapmış olduğumuz tanıtımlar ve 2016’da düzenlenen 

ITM fuarları ihracatın artmasına büyük katkı 

sağlamıştır. Diğer makine sektörlerine baktığımız 

zaman, makine sektörlerinin tamamı % 1.5 büyümüştür. 

Tekstil makine ihracatçılarımızın göstermiş 

EXPORT SUCCESS OF TEXTILE MECHANICS 

TEMSAD – Textile Machines and Accessories 

Industrialists Association Management Board 

Manager Adil Nalbant has made an assessment 

about Turkish textile machine sector in 

the year of 2016 for our association. “As of 2016, 

textile machine sector has followed a parallel 

course with the economy of Turkey. Economic 

and political upheavals that we experienced 

have been reflected to our sector too. Negativities 

in our country have caused the economy 

to be immobilized and investments to be postpone 

forwardly. Textile sector has taken the biggest 

share from this. Eliminating the narrowing 

and congestion in the domestic market with 

the increase in exports is a pleasant development 

for our country and machine manufacturers. 

Aside from that, our machine sector has 

two titles as domestic market and exports. Even 

though the narrowing in the domestic market, 

we see an extraordinary development in 

exports. We have increased our exports from 

427 million USD to 512 million USD. In other words 

we have reached an increase of 24%. Our 

companies that operates in the sector has felt 

the need of spreading out with the narrowing of 

domestic market. The increase in the exchange 

rates has also increased our exports chances. 

More importantly, the introduction that 

we made in ITMA fair which we participated in 

the year of 2015 and ITM fairs organized in the 

year of 2016 has made a great contribution to 

exports. When we look at the other machine sectors, 

all of the machine sectors has grown by 

1,5%. I congratulate our textile machine exporters 

for their performance. As of our imports, it 

was 2 billion 170 million USD in the year of 2014, 

it was decreased to 1 billion 360 million USD in 

the year of 2015 and in the year of 2016 we have 

actualized the same amount of imports. Textile 

machine importation is existent even though 

there is a narrowing in the economy.” 


12 PANORAMA 

olduğu performanstan dolayı, kendilerini kutluyorum. 

İthalatımızdan da bahsedecek olursak, 2014 

yılında 2 milyar 170 milyon dolar olan ithalatımız, 

2015 yılında 1 milyar 360 milyon dolara düşmüş, 

2016 yılında da aynı miktarlarda ithalat gerçekleştirmişiz. 

Ekonomide ne kadar bir daralma var 

desek de tekstil makineleri ithalatı söz konusudur.” 

“YERLİ ÜRETİME YÖNELMELİYİZ” 

Ülkenin bir an önce üretim ve sanayiye yönelmesi 

gerektiğini söyleyen Adil Nalbant, ülkenin inşaat, 

hizmet ve finans sektörlerini ayakta tutmakla bir 

yere varamayacağını vurguladı. Hükümetin almış 

olduğu bir dizi ekonomik tedbirlere rağmen bürokraside 

çok sıkıntı yaşadıklarını belirten Nalbant, 

dünya tekstilci peşindeyken biz adeta ihmal ediliyoruz 

dedi. 2017 yılını da değerlendiren TEMSAD 

Yönetim Kurulu Başkanı Adil Nalbant, sektörle ilgili 

şunları söyledi. “Tekstil sanayisi kimya, otomotiv, havacılık 

gibi birçok diğer sektör ile etkileşim içinde 

olan çok yönlü bir sektör. Dünya makine ticaretinde 

25 milyar dolarlık ihracat, 26 milyar dolarlık ithalat 

gerçekleşiyor. 2017 yılı yalnızca bizim için değil, 

dünya için de çok önemli bir yıl olacak gibi görülmektedir. 

Her sene, enerjiden sonraki en büyük ikinci 

ithalat kalemimiz olan makine yatırımlarına 25-26 

milyar dolar ödüyoruz. Ülkemizin ekonomik ve ticari 

anlamda tek çıkış yolu yerli üretimdir. Her fırsatta 

söylediğimiz gibi yerli makinelere yönelmeliyiz. Bu 

sektör, ülkedeki en köklü ve lokomotif sektördür. 

2017’de Türkiye üretmeye devam etmek zorunda. 

Bu ülkenin doğru politikalarla yönetilmesi gerektiğine 

inananlardan birisiyim. Ülkenin istihdam yükünü 

taşıyan tekstil ve sanayi sektörlerinin canlandırılması 

gerekiyor. Tekstilin cari açığa katkısı diğer sektörlerden 

daha yüksektir. Sanayi üretimin artırılması 

ve desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bizim 

de kendi ülkemizdeki üretim değerlerimize ve ekonomimize 

sahip çıkmamız gerekiyor. 2017 yılı, sanal 

ekonomilerin ve sektörlerin çöktüğü yıl olacak. 

Tekstil sektöründe iki yıldır ertelenen yatırımlar var. 

Bunlar gerçekleşmeye başlayacak ve önümüzdeki 

5 yılın en parlak sektörü tekstil olacak.” 

“WE MUST MOVE TOWARDS DOMESTIC 

PRODUCTION” 

Adil Nalbant said that our country must move 

towards production and industry as soon as possible 

and emphasized that sustaining the construction, 

service and finance sectors of the country 

won’t take them anywhere. Nalbant stated that 

even though some economic precautions that 

our country has taken the bureaucracy had 

some hard times and said that while the world is 

after textile suppliers we are simply being negligent 

towards that. TEMSAD Management Board 

Manager Adil Nalbant that also evaluated the 

year of 2017, has made these statements. “Textile 

industry is a multi-directional sector that interacts 

with many other sectors like chemistry, automotive 

and aviation. 25 billion USD of exports and 26 

billion USD of imports are actualized in worldwide 

machine trade. It seems the year of 2017 will 

be a very important year for not only us, but for 

the whole world. Every year we are paying 25- 

26 billion USD for the second biggest sector after 

energy sector, the most important aspect of our 

imports, the machine investments. The only way 

out for our country economically and commercially 

is domestic production. As we say in every 

opportunity, we must move towards machines. 

This sector is the most essential and locomotive 

sector of our country. In 2017, Turkey must continue 

to produce. I am one of those who believe 

that this country must be governed with correct 

policies. Textile and industry sectors that bear the 

employment burden of the country must be revived. 

Contribution to current deficit of textile is 

higher than the other sectors. I think industrial production 

must be increased and supported. We 

must also look after the values and economy of 

our own country. The year of 2017 will be the year 

which the virtual economies and sectors have 

collapsed. There are investments in textile sector 

that postponed for two years. These investments 

will start to actualize and the most brightest sector 

of the upcoming 5 years will be the textile sector.” 


Kordsa’da 

bayrak değişimi 

Sabancı Holding iştiraklerinden 

Kordsa’nın 2013 yılından beri CEO’luk 

görevini yürüten Cenk Alper, 1 Nisan 

2017 tarihi itibariyle Sabancı Holding 

Sanayi Grubu Başkanı olarak atandı. 

Haziran 2013’ten bu yana Kordsa CEO’su olarak görev yapan 

Cenk Alper’in 8 Mart 2017 itibariyle Sanayi Grubu Başkanı olarak 

atanmasının ardından, 31 yıldır Kordsa’da çalışan ve Temmuz 

2015’ten bu yana Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Genel Müdür 

Yardımcısı görevini yürüten Ali Çalışkan Kordsa’nın CEO’su 

olarak atandı. ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümü’nden 1983’te 

mezun olan Çalışkan, 1984’te Soyut Mühendislik’te ilk görevinin 

ardından 1986’da Kordsa’da Teknik Büro Mühendisi olarak çalışmaya 

başlamış, daha sonra da Kordsa içerisinde farklı görev ve 

kademelerde önemli projelerin hayata geçmesinde rol almıştır. 

2010-2013 yılları arasında Kordsa’nın Endonezya’daki şirketi Indokordsa’da 

Operasyon Direktörlüğü rolü ve 2013-2015 yıllarında 

Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcılığı görevi süresince 

lastik pazarının büyüdüğü ve stratejik öneme sahip Asya Pasifik 

bölgesinde Kordsa’nın kapasite ve Pazar hacminin genişlemesinde 

etkin rol oynadı. Temmuz 2015 senesinden beri yürüttüğü 

Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Genel Müdür Yardımcılığı görevinde 

ise Kordsa’nın üretim ve Ar-Ge üssü olan Türkiye fabrikasının 

Pazar payının artmasında ve Ar-Ge liderliğinde etkin rol oynadı.

14 PANORAMA 

Esnek üretimler için 

Mimaki’den 

yeni hibrit tekstil 

baskı sistemi 

Mimaki announces 

unique hybrid 

printer for flexible 

textile printing 

Mimaki, a leading manufacturer of 

wide-format inkjet printers and cutting 

systems, today announced that 

its Tx300P-1800 and Tx300P-1800B direct-to-textile 

printers have been updated 

to simultaneously load both textile pigment 

and sublimation dye inks. This enables 

the use of a single printer to print directly 

on a wide range of textiles without 

the need to change out ink systems. This 

new technology, that wasn’t possible until 

now, is a breakthrough that will improve 

productivity and increase flexibility for 

these Mimaki textile printers. “Recently, 

in the textile and apparel markets, quick 

deliveries and short, customised production 

are becoming increasingly important. 

This new system is specifically designed 

to address this need for cost-effective 

short run printing of textiles for products or 

samples,” said Ronald van den Broek, General 

Manager Sales of Mimaki Europe. “It 

means that producers can switch fabric 

types quickly and easily, selecting the appropriate 

ink system for each fabric. And 

these inks do not require usage of water or 

steaming in the post-treatment process, 

making them environmentally sustainable 

as well.” Mimaki offers five different ink 

types for textile printing, including sublimation 

dye ink, dispersion dye ink, textile 

pigment ink, reactive dye ink and acid 

dye ink. In the normal course of operation, 

one ink per printer must be selected. 

But now textile producers will be able to 

use the two most popular ink types in one 

single printer. The Tx300P-1800 and Tx300P- 

1800B direct-to-textile printers will be able 

to simultaneously load TP400 textile pigment 

ink for cotton and hemp materials 


Geniş format baskı makineleri ve kesim sistemlerinin lider 

üreticisi Mimaki, Tx300P-1800 ve Tx300P-1800B direkt 

tekstil makinelerinde hem süblimasyon hem de pigment 

boyaların kullanılabilecek şekilde güncellendiğini 

duyurdu. Böylelikle boya sistemini değiştirmeye gerek 

kalmadan tek makine ile çok geniş yelpazedeki tekstil 

malzemeler üzerine direkt baskı yapmak mümkün olacak. 

Şimdiye kadar mevcut olmayan bu yeni teknoloji, 

Mimaki’nin bu makinelerinde esnekliği ve verimliliği 

üst düzeye çıkaracak devrim niteliğinde bir gelişmedir. 

“Son zamanlarda tekstil ve giyim sektöründe hızlı teslimat 

süreleri ve daha kişiselleştirilmiş üretimler giderek 

önem kazanmaya başladı. Bu yeni sistem de özellikle 

ürün ve numunelerde çok daha uygun maliyetli az hacimli 

üretim taleplerine yönelik tasarlanmıştır” şeklinde 

konuşan Mimaki Europe Satış Genel Müdürü Ronald 

van den Broek sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Bu 

sistem şu anlama geliyor: Kullanıcılar, her bir kumaş türü 

Tek makine, iki ayrı boya! 

Tx300P-1800 ve Tx300P-1800B 

baskı makineleri ile pamuk 

ve polyester dahil çok çeşitli 

malzemeler üzerine hızlı ve 

verimli baskılar hibrit boya 

sistemi ile artık çok daha kolay. 

One printer, two inks: enabling 

fast, efficient print on cotton, 

hemp, polyester and more, at 

an entry-level cost and with a 

compact footprint.

16 PANORAMA 


için uygun boya türünü seçerek istedikleri kumaş türüne 

göre kolayca baskı yapabilecekler. Bu boyalar ayrıca 

baskı sonrası işlemler için su ya da buhar tüketimine 

gerek duymuyor. Bu da boyaları daha çevreci kılıyor.” 

Mimaki, kullanıcılarına süblimasyon, dispers, pigment, 

reaktif ve asit olmak üzere beş farklı boya türünü kullanma 

imkanı sunuyor. Normal koşullarda, bir makine 

için bu boyalardan sadece biri ile kurulum yapılıyor. 

Ancak artık tekstil üreticileri tek bir makinede hem süblimasyon 

hem de pigment boyaları kullanabilecekler. 

Tx300P-1800 ve Tx300P-1800B direkt baskı makineleri 

hem pamuklu kumaşlar için TP400 boyalarını hem de 

polyester kumaşlar için SB420 boyalarını kullanabilecek. 

Her iki boya türü de genelde ekstra buhar ya da 

yıkama gerektirmediği için de, makineler büyük bir 

alana ihtiyaç duymuyor, yüksek miktarda su tüketimine 

gerek kalmıyor ya da baskılı kumaş ile çalışmak için 

özel bir uzmanlığa ihtiyaç duyulmuyor. Gereken tek şey 

makine ve fikse ekipmanı. Böylece makine tasarımcılar, 

kumaş atölyeleri ve eğitim merkezleri gibi giriş seviyesindeki 

üreticiler için oldukça ideal hale geliyor. Bu 

çığır açan gelişmeden dolayı oldukça heyecanlıyız” 

şeklinde konuşan van den Broek sözlerine şu şekilde 

devam ediyor: “Kullanıcıların ilk yatırım maliyeti daha 

uygun kompakt bir makine ihtiyacı olduğunu gördük 

ve bu ihtiyaca oldukça özgün bir yaklaşımla yanıt verdik. 

Dijital tekstil baskısı ilgi görmeye devam ettikçe, bu 

tür makinelerin tasarım ve eğitim alanında daha fazla 

yer alması, talep üzerine baskıda mevcut fırsatlar hakkında 

daha fazla kişinin eğitilmesine yardımcı olacak 

ve dijital baskılı tekstile olan talebi de artıracaktır.” 

Makinenin sunduğu özellikler şu şekilde: 

• TP400 pigment boyalar ile baskı sonrası işlem için ilave 

ekipmana gerek kalmaz. Solvent, pigment ve bağlayıcı 

madde içeren bu boyalar, kumaşın su emilimine 

ve hava alma elverişliliğine zarar vermeden fikse edilir. 

Sonuç olarak pamuklu ve keten materyaller üzerinde 

mükemmel baskılar sağlanır ve iç mekan dekorasyon 

kumaşları, tişörtler ve diğer hazır giyim ürünleri için ideal 

baskılar elde edilir. • Sb420 süblimasyon boyalar ön 

işlem görmüş kumaşlar ve özellikle polyester malzemeler 

için özel olarak tasarlanmıştır. Baskı sonrası renkler ısı ile 

fikse edilir. Bu boyalar ile polyester üzerine baskı yapıldığında 

mükemmel renk keskinliği elde edilir ve renklerin 

tekrar üretilmesi daha kolay olur. • Tx300P-1800 baskı 

makinesi doğal ya da suni neredeyse tüm malzemelere 

direkt baskı yapabilir ve kalın ve dokunmuş tekstil malzemeler 

için de uygundur. Uygun fiyatı, yüksek baskı hızı ve 

yüksek baskı kalitesi sayesinde az hacimli işler ya da kişiselleştirilmiş 

ürün numuneleri için idealdir. • Tx300P-1800B 

baskı makinesi, günümüzde sıklıkla kullanılan esnek malzemeler 

üzerine baskı yaparken oldukça kullanışlı olan 

otomatik blanketli taşıma sistemine sahiptir. Makine, doğal 

ve suni geniş yelpazedeki tekstil malzemeler üzerine 

baskı yapabilir ve moda, hazır giyim ve ev tekstil üretimleri 

için idealdir. Tx300P-1800 ve Tx300P-1800B direkt tekstil 

baskı makinelerinde kullanılan hibrit boya sisteminin 

satışı 2017 yılının ikinci yarısında başlayacaktır. 

as well as Sb420 sublimation dye ink for 

polyester material. Since neither ink type 

generally requires steaming or washing 

in the post-treatment process, there is no 

need for a large space, a huge quantity 

of water, or special expertise in handling 

the printed fabric. All that is required is 

the printer and colour fixing equipment, 

making these entry-level printers suitable 

for use by designers, fabric workshops, 

and educational and research institutions. 

“We are very excited about this breakthrough,” 

van den Broek added. “We 

understand the need for an affordable 

printer with a compact footprint for these 

users, and we moved swiftly to address 

this need with a very unique approach. 

As digital textile printing continues 

to gain traction, placing these printers in 

design and educational environments 

will help educate more people about 

the possibilities presented by on-demand 

printing of textiles and spur further 

demand for digitally printed textiles.” 

The Details 

• With textile pigment ink TP400, large 

post-treatment equipment is not required. 

These inks, which consist of solvent, pigment 

and binder agent, are fixed through 

heat without impairing the breathability 

and water absorbency of the fabric. The 

result is beautiful printing on cotton and 

hemp materials and is recommended for 

interior fabrics, T-shirts and various other 

apparel applications. • Sublimation dye 

ink Sb420 is specifically designed for use 

with pre-treated fabrics, especially polyester. 

The colour is fixed using heat after printing. 

Printing on polyester with these inks 

delivers excellent colour accuracy and 

reproducibility. • The Tx300P-1800 printer 

can print directly onto almost any type of 

natural or man-made fabric and is ideally 

suited for thick and woven textiles. Its combination 

of an affordable price, speed and 

high quality make it perfect for producing 

short runs or samples of customised and other 

designs. • The Tx300P-1800B printer uses 

an innovative automated belt-fed conveyance 

system that is particularly effective 

when printing on modern stretchable materials. 

It prints to a broad range of natural 

and man-made fabrics and is ideal for the 

production of fashion, clothing and soft 

furnishing materials. The hybrid ink system 

for the Tx300P-1800 and Tx300P-1800B direct-to-textile 

printers will be commercially 

available in the summer of 2017.

18 PANORAMA 

PRO-SER, UV hızlandırılmış 

yaşlandırma kabinini 

piyasaya sundu 

PRO-SER, presents accelerated 

aging cabin UV 


Tekstil Kalite Kontrol Test Makinaları 

imalat öncülerinden PRO-SER, 

yeni test cihazı PROWHITE ® UV 

hızlandırılmış yaşlandırma kabinini 

piyasaya çıkardı. 

Güneş ışığı, sıcaklık ve neme maruz kalan plastik 

ve polimeriz malzemeler zamanla zarar görmekte, 

buna bağlı olarak solma, sararma, renk 

değişiklikleri, yanma direncinde azalma, kırılma, 

çatlama, hacimsel değişiklikler (büzülme-genişleme), 

kabuklanma, pullanma, tabakalaşma 

veya ayrılmalar görülebilmektedir. Yaşlanma ve 

PRO-SER, one of the leading 

manufacturers of textile quality control 

test machines, launches its new test 

apparatus the accelerated aging cabin 

PROWHITE ® UV to the market. 

The plastics and polymers which are exposed 

to sunlight, heat and moisture are degraded 

with time, accordingly they get fade, discoloured, 

yellowed, they change colour, they have 

low fire resistance, they break down, crack and 

have volumetric changes (shrinkage -expansion), 

they crust, peel, stratify or separate. The ina-

ility to predict the results of the negative 

effects of aging and weather conditions, 

complicate the work of producers using 

these materials. The PROWHITE ® UV accelerated 

aging cabin, which simulates 

external conditions in laboratory environment 

for textile and fabrics that are 

designed for long-term and weathering, 

will be the new solution partner for many 

producers who produces tents, curtains, 

blinds, military textile materials, automotive 

flooring and outdoor furniture. 

PROWHITE ® accelerated UV aging cabin, 

which conforming many standards 

like ASTM, ISO, SAE, etc., offers an opportunity 

for running a test UVA or UVB 

light. With its touch screen control panel 

it is a user-friendly machine. With its 

special designed different nozzle types, 

the spray function can be changed if 

needed. With the shut-down feature in 

case of high temperature, this machine 

offers a big safety solution. 

hava şartlarının olumsuz etkilerinin sonuçlarının 

tahmin edilmesinin güç olması, bu 

malzemeleri kullanan üreticilerin işini zorlaştırmaktadır. 

Uzun süreli, açık hava şartlarında 

kullanıma yönelik dizayn edilmiş 

tekstil ve kumaşların laboratuvar ortamında 

dış ortam şartlarını simule ederek geliştirilmiş 

PROWHITE ® UV hızlandırılmış yaşlandırma 

kabini, çadır, tente, perde, güneşlik, 

askeri tekstil malzemeleri, otomotiv döşemelikleri, 

dış mekân mobilyaları gibi pek 

çok üreticinin yeni çözüm ortağı olacak. 

PROWHITE ® UV hızlandırılmış yaşlandırma 

kabini, ASTM, ISO, SAE gibi birçok standarda 

uygun, UVA veya UVB lambalarıyla, 

test yapabilme imkânı sunmaktadır. 

Dokunmatik kontrol paneliyle kullanıcı 

dostudur. İsteğe bağlı olarak özel tasarlanmış 

farklı nozzle çeşitleriyle spreyleme 

fonksiyonu değiştirilebilir. Yüksek sıcaklıkta 

kendini kapatma özelliğiyle güvenliğin 

ön planda olduğu görülmekte. 

XENO-YW 

YENİ 

Modüler 

iplik aktarma 

platformu 

SSM XENO bu modüler platform, 

hassas sarım, final sarım ve katlama 

uygulamaları ile SSM sarım teknolojisinde 

önderlik eder. 

SSM XENO-YW hassas sarım makinası, 

yüksek miktardaki talepler için sarım 

kalitesi ile önemli bir faktör olup, sizin 

pazardaki başarınızdır. 

Yumuşak / Final Sarım 

DIGICONE ® 2 sarım algoritması 

sayesinde sarım sıklığını, reçete 

değiştirmeden %10 ile 20 arasında 

arttırabilir 

Yeni 15 ˝ dokunmatik ekranlı kolay 

kullanımlı makina terminali 

Maksimum verimlilik için opsiyonel 

otomatik takım değiştirme sistemi 

Hemen hemen tüm 

kesik elyaf ve 

filament iplikler 

için 

SSM Schärer Schweiter Mettler AG 

CH-8810 Horgen · İsviçre 

Tel. +41 44 718 33 11 

Faks +41 44 718 34 51 

www.ssm.ch 

iplik proseslerinde ve sarımda lider 

teknolojisi

20 PANORAMA 

Sadelikle sunulan lüks 

Luxury presented with simplicity 

İpeker İlkbahar Yaz’18 koleksiyonu geleceğin 

dokusunu bugünden teknik inovasyon ve güçlü 

doğal - yapay elyafların karışımıyla sağlamaktadır. 

Rustik hissini, akıcı Cupro kumaşların tozlu 

yüzey görünümü ile yansıtmaktadır. Polyamid 

viskon keten koleksiyonu ile birleşen mikro ve 

geometrik yakma baskılar yeni teknik organzayı 

oluşturmaktadır. Başta 3 boyutlu metalik 

baskılar ve gümüş parıltılı kumaşlar olmak üzere 

eski ve yeninin birlikteliğinin yeni keşfini sunmaktadır. 

Yüksek teknolojik çevre dostu ronjan baskıların 

uygulandığı doğal - Cupro karışımları ve 

İpeker Spring Summer ’18 collection provides texture 

of future with the mixture of technical innovation 

and strong natural – artificial fibers. It reflects the 

rustic sensation with the dusty surface appearances 

of fluent Cupro fabrics. Polyamide viscose linen 

collection that merges with micro and geometric 

burning prints creates the new organza. It presents 

the new discovery of the synergy of old and new, 

starting with 3 dimensional metallic prints and silver 

glittering fabrics. High technology environment 

friendly natural – Cupro mixtures with discharge 

printing and Tencel fabrics with digital printing are 


PANORAMA 

21 

among the prominent fabrics of the collection. 

İpeker Spring – Summer ’18 Collection that provides 

softness and smoothness sensation presents luxury 

with simplicity. İpeker’s new ecologic velvet collection 

accommodates itself with every season and 

its shiny surface achieves perfection with abstract 

burning designs. İpeker earned the recognition of 

global brands that direct the fashion world by presenting 

its Spring Summer ’18 collection in Gather, 

Münich Fabric Start and Premier Vision Paris. Management 

Board Member İhsan İpeker indicated 

that fashion does not exist only with color, design 

and fabric, sustainability must be able to cover 

every dimension as the ultimate users also express 

sensitivity towards it. He thinks that the fabrics with 

high added value and economic aspects will play 

an important part in social extent with its benefits 

towards organs and environmental extent which 

will be passed down to the next generations. İhsan 

İpeker says; “The locomotive of this idea is ethical 

understanding, than technology and innovation. 

İpeker conducts its investments on this idea. Aside 

from our positive environment balance-sheet that 

shows that we have prevented 75,758 tons of CO2 

emission and relieved the burden of 540,313 trees, 

with the power that we provided to economy 

of the country, we have been awarded with ‘The 

Most Environmentalist Export Champion Award’ in 

TİM Exports 2016 Organization. And also he said; 

“Based on this, we are aware of that strengthening 

our economy, increasing the employment 

and meeting the needs of today as well as passing 

down a habitable world to the next generations 

is among our improvements to be done. We 

wish everyone will possess this awareness.” 

dijital baskılı Tencel kumaşlar koleksiyonda öne 

çıkanlar arasında yer almaktadır. Yumuşak ve 

pürüzsüzlük hissi veren İpeker İlkbahar-Yaz ’18 

Koleksiyonu sadelikle lüksü sunmaktadır. İpeker’in 

yeni ekolojik kadife koleksiyonu her sezona 

uyum sağlamakta, parlak yüzeyi soyut yakma 

desenler ile mükemmelliği yakalamaktadır. 

İpeker, İlkbahar Yaz’18 koleksiyonunu Gather, 

Münich Fabric Start ve Premier Vision Paris’te 

sergileyerek moda dünyasına yön veren global 

markaların büyük beğenisini topladı. Yönetim 

Kurulu Üyesi İhsan İpeker, modanın sadece 

renk, desen, kumaş ile var olmayacağını, nihai 

kullanıcının da hassasiyet duyduğu sürdürülebilirliğin 

tüm boyutlarını da taşıması gerektiğini 

belirtti. Katma değeri yüksek ürün ile ekonomik 

boyutu, yaşam organlarına sunduğu faydalar 

ile toplumsal boyutu ve varlığımızı sürdürmenin 

yanı sıra gelecek nesillere emanet edilecek 

çevresel boyutunda bir kumaşta yer alabileceğini 

düşünüyor. İhsan İpeker, “Bu düşüncenin 

lokomotifi etik anlayış, sonrasında teknoloji ve 

inovasyon geliyor. İpeker yatırımlarını bunlar 

üzerine inşaa ediyor. 75,758 ton CO2 salımını 

engellediğimizi ve 540,313 ağacın yükünü aldığımızı 

gösteren pozitif çevre bilançomuzun yanı 

sıra ülke ekonomisine sağladığımız güç ile TİM 

İhracat 2016 Organizasyonu’nda ‘En Çevreci 

İhracat Şampiyonu Ödülünü kazandık.” “Buradan 

yola çıkarak ekonomimizin güçlenmesi, 

istihdamın artması, bugünün ihtiyaçlarını karşılamanın 

yanı sıra gelecek nesillere yaşanılabilir 

bir dünya bırakmak için yapacağımız 

iyileştirmelerin olduğunun bilincindeyiz. Bu bilincin 

herkeste uyanmasını diliyoruz.” 


22 PANORAMA 


Relanit 3.2 HS 

güçlü bir lokomotif 

İlk kez ITMA 2015’de sergilenen Relanit 3.2 HS özellikle 

Türkiye’de büyük ilgi gördü ve beğenildi. Uzun zamandır 

Türk müşterilerinin gözdesi olan bu makina, 

Mayer & Cie.‘nin Relanit makinalarının en genç jenerasyonudur. 

Relanit 3.2 HS 30 pusda 50 tur/dakika 

(1500 hız faktörü) ile çalışır. Bilinen Relanit teknolojisi 

avantajlarının yanı sıra, yüksek verimliliği düz süprem 

ve elastan vanize süprem kumaşlarda da sağlar. Mayer 

& Cie Türkiye Satış Temsilcisi Torsten Meile, Relanit 

3.2 HS tipi makinenin özellikle “verimlilik” kapasitesine 

dikkat çekiyor. “Türk müşterilerimiz zaten uzun yıllardır 

Relanit makinalarımızı büyük bir beğeniyle kullanıyor. 

Bunun en büyük sebeplerden biri de bu makinalarımızın, 

kendine has düzgün ilmek karakterleri oluşturmaları. 

Relanit 3.2 HS’de dikkat çeken özellik ise, açık 

en üretimde bile elde edilen sürekli yüksek verimliliktir. 

KANITLANMIŞ AVANTAJLAR VE RELATİF TEKNOLOJİSİ 

Mayer & Cie. Relanit makinalarının ilmek oluşturması, 

klasik anlamdaki bir makinaya oranla oldukça farklıdır. 

Bunun sebebi de Relatif Teknolojisinin çalışma 

prensibidir. Relanit’te iğneler iplikleri alıp ilmek oluşturmak 

için aşağıya doğru hareket ederken, iğnelerin 

arasındaki platinler yukarı doğru (relatif) hareket 

ederler. Klasik bir süprem örme makinasındaysa iğne 

ve platinler birbirine dik olarak çalışırlar ve ilmek oluşurken 

iplikler, iğne ve platinlere 8 noktada temas 

ederler. Relanit makinalarda ise 4 noktaya temas etmektedir. 

Dolayısı ile iplik daha az noktada sürtünmeye 

ve gerilime maruz kalır. Başka bir ifadeyle daha az 

hata, düşük kalite iplik ile daha rahat çalışabilme ve 

kumaşta daha az iplik kopması gibi avantajlar sağlar. 

Torsten Meile, Relanit markasının Türkiye pazarına 

damgasını vurduğunu bakın nasıl anlatıyor. “Relanit 

3.2 HS ile belirgin bir şekilde daha düzgün ilmek yapılabildiği 

çok açık. İşte Türkiye’deki müşterilerimizin de 

bizden en çok istedikleri şey de bu zaten. Yıllar içinde 

Relanit ismi tüm ülkede bir marka olmuş ve Türkiye 

Relanit makinalarımız için en önemli pazarlarımızdan 

biri haline gelmiştir. Mayer & Cie. bu makine tipini 1987 

yılında üretmeye başladı. Relanit makinaları çeşitli tip 

ve donanımlarla bugüne kadar 10 binin üzerinde satıldı. 

Bu şimdiye kadar satılan tüm Mayer makinalarının 

7’de 1’ine tekabül ediyor. Bunlardan binlercesi sadece 

Türkiye’ye gitti. Bunların çoğu da hala aktif bir şekilde 

çalışıyor. İpliği hammaddelerinden olan pamuk 

da Türkiye’de üretilmekte ve burada işlenmektedir. 

Bizim Relanit makinalarımız da pamuk uzmanı olduğu 

için baştan beri mükemmel bir birliktelik oluşmuştur. 

RELANIT 3.2 HS’İN GÜÇLÜ YÖNLERİ 

Relanit 3.2 HS’nin turu, bir önceki jenerasyon makinalarla 

kıyaslandığında yaklaşık olarak %10 daha 

yükselerek bu makinede 50 tur/ dakika’ya çıkmıştır. 

Ne açıken çalışırken, ne de elastomer ipliklerle vanize 

çalışırken, hızına en ufak bir olumsuz etki yapmaz. 

Bunu rakamlara dökmek gerekirse; makine 30 pus 

çapta, tüp olarak 50 tura kadar çıkabiliyor. Elastomer 

vanize süprem ve endüstriyel şasili açıken makinalarda 

dahi 45 tur/dakika ile çalışılabilmektedir. Farkın ne 

kadar az olduğunu hız faktörlerinden de anlayabiliriz; 

Tüpte 1500, açıkende ise 1350. Bay Meile Türkiye 

pazarındaki başarılarının sırrını böyle anlatıyor; ”Türk 

müşterilerimizin Relanit 3.2 HS’yi tercih etmelerinin en 

önemli sebebi güvenilir ve hatasız vanize ile yüksek 

üretkenliğin bu makinada buluşması oldu. Bu makinanın 

Türkiye’de bu kadar ilgi görmesinin diğer bir sebebi 

de, moda alanındaki üretimlerde kullanılabilen 

özel uygulamaları gösteriyor. Fason üretim yapanlardan, 

büyük üreticilere kadar hemen hepsi neredeyse 

sadece üst giyim üretimiyle ilgileniyor”. Relanit 3.2 

HS’nin üretimde artan güvenirliliğinin başka bir nedeni 

de geliştirilen mekiği. Yeni mekik sistemiyle artık 

istenilen üretim şekline göre mekiğe değişik iplik kılavuzlama 

seçenekleri sunuyor. Böylelikle en uygun pozisyon 

kolayca uygulanabiliyor. Bunun yanında yeni 

mekiğin elastomer besleme yapılmasına imkan sağlayacak 

ekstra bir deliğe de sahip olması. Bu sayede 

elastomer iplikler daha düzgün ve sorunsuz bir şekilde 

beslenebilmektedir. Relanit 3.2 HS’nin müşterilerimiz 

için sunduğu başka büyük bir avantaj da, her işletmeyi 

memnun edecek bir özellik, o da enerji tasarrufu. 

Relanit makinalarında iplik daha az mesafe kat 

ettiği için, makina da böylelikle doğal olarak daha az 

enerji harcıyor. Hatta Relanit 3.2 HS’de bu tasarruf diğer 

klasik yuvarlak örgü makinalara oranla %30 daha 

fazla oluyor. Bu makina, bu tasarruf özelliğini biraz da, 

daha da iyileştirilen örgü çelik yapısına borçludur.

24 PANORAMA 

Refibra - 

Lenzing’in tekstil 

dünyasında 

sirküler ekonomiyi 

yönlendirmek için 

başlattığı girişim 

Refibra - 

Lenzing’s initiative 

to drive circular 

economy in the 

textile World 


Giysiye olan ihtiyaç 2025’te ikiye katlanacak. Bu 

kıyafet miktarı çevre için büyük bir yük oluşturduğu 

sinyalini veriyor. Attığımız giysilerin% 80’i toprak 

dolgulara kadar uzanıyor. Tahmini 50 milyon ton 

giyim her yıl atılıyor. Yeni TENCEL ® yeniliği olan Refibra 

, tekstil endüstrisi için sirküler ekonomi sağlayan 

çözümdür. Lenzing, pamuk ve ahşap esaslı 

yeni bir elyaf geliştirerek, tekstil endüstrisindeki yenilik 

mirasında bir başka dönüm noktasına ulaştı. 

Refibra , ticari ölçekte geri dönüştürülmüş malzeme 

içeren ilk selüloz elyaftır. Lif, TENCEL ® üretim 

sürecinde üretilmektedir. Zaten çevre dostu bir 

elyaf olarak pazar başarısı gösteren TENCEL ® , 

doğal olarak en sürdürülebilir lif olan doğal kaynaklardan 

yaratarak bir başka kilometre taşını 

The need for clothing will have doubled by the 

year 2025. This amount of clothing signals a major 

burden for our environment. 80% of the clothing 

we throw away ends up in landfills. An estimated 

50 million tons of clothing are thrown away 

every year. Refibra, the new TENCEL ® innovation, 

is the solution and enables circular economy 

for the textile industry. Lenzing achieved another 

milestone in its innovation heritage in the textile 

industry by developing a new fiber based on 

cotton scraps and wood. Refibra is the first 

cellulose fiber featuring recycled material on a 

commercial scale. The fiber is produced in the 

TENCEL ® production process. TENCEL ® , already 

a market success as an eco-friendly fiber, is now

PANORAMA 

25 

achieving another key milestone by creating from 

natural resources what is likely the most sustainable 

fiber. Refibra from cotton scraps and wood will 

further build Lenzing’s reputation as a leader in the 

field of environmental fiber technology and will 

push new solutions in the textile industry towards 

circular economy by recycling production waste. 

“For Lenzing, developing circular business models 

in the fashion industry ensures the decoupling of 

business growth from pressure on ecological resource 

consumption. It reduces the need to extract 

additional virgin resources from nature, and 

reduces the net impact on ecological resources,” 

says Robert van de Kerkhof, CCO of Lenzing. 

Refibra - Reborn TENCEL ® fiber 

The new TENCEL ® generation Refibra stands for 

“Reduce, Reuse and Recycle”. “The brand name 

Refibra and the claim ’Reborn TENCEL ® fiber’ illustrate 

immediately that this new kind of fiber is made 

of recycled materials promising reduced reliance 

on natural raw materials. Because Refibra is based 

on the TENCEL ® fiber, which has been internationally 

recognized for its environmentally responsible 

closed loop production process, Refibra offers a 

deep sustainability profile that clearly contributes to 

circular economy,” van de Kerkhof explains. 

Refibra with fiber identification 

Transparency becomes more and more an issue 

in the textile industry to prove for example material 

origin. To assure customers that the fiber, made 

from recycled material, is really in the textiles, Lenzing 

has developed a new identification system. 

The system makes it possible to identify the Refibra 

fiber in the finished textile. This guarantees 

transparency in the overall processing chain. The 

Refibra fiber itself is part of the global Lenzing 

Branding Service and the brand is licensed once 

the textile has undergone a certification process. 

International partnerships for circular economy 

“Close cooperation with leading companies 

who attach particular importance to sustainability 

is a pre-requisite for a successful market 

launch,” van de Kerkhof comments. “These pioneering 

companies offer the possibility of jointly 

developing concepts that contribute to a more 

sustainable fashion industry and promote the circular 

economy in this sector as well.” 

For a better planet 

“TENCEL ® itself is an environmentally responsible 

fiber of botanic origin. With Refibra, we add 

to the future of manufacturing and start to reassess 

waste as resource. The target is to close 

the loop. We will not stop our innovation before 

we are there,” van de Kerkhof said. “Lenzing is 

working for a better planet.” 

başarıyla gerçekleştiriyor. Pamuk artıklarından 

ve ahşaptan gelen Refibra , Lenzing’in çevresel 

elyaf teknolojisi alanında lider olarak ününü 

daha da güçlendirecek ve üretim atıklarını 

geri dönüştürerek tekstil endüstrisinde dairesel 

ekonomiye yönelik yeni çözümler üretecek. 

“Lenzing için, moda endüstrisinde dairesel iş 

modelleri geliştirilmesi, ticari büyümenin ekolojik 

kaynak tüketimi üzerindeki baskılardan ayrılmasını 

sağlıyor. Lenzing’in CCO’su Robert van 

de Kerkhof, doğadan el değmemiş özüm getirme 

ihtiyacını azaltmakta ve ekolojik kaynaklar 

üzerindeki net etkiyi azaltmaktadır “diyor. 

Refibra - YENİDEN DOĞAN TENCEL ® FIBER 

Yeni TENCEL ® nesli Refibra, “Azaltma, Tekrar 

Kullanım ve Geri Dönüşüm” anlamına gelir. 

“Refibra markası ve” Reborn TENCEL ® fiber 

“iddiası, bu yeni tür elyafın doğal hammaddelere 

olan güvenin azaltılacağı geri dönüştürülmüş 

malzemelerden yapıldığını hemen gösteriyor. 

Refibra çevreye duyarlı kapalı döngü 

üretim süreci nedeniyle uluslararası alanda 

tanınan TENCEL ® elyaf üzerine kurulu olduğundan, 

Refibra dairesel ekonomiye açıkça 

katkıda bulunan derin bir sürdürülebilirlik profili 

sunmaktadır “diye açıklıyor van de Kerkhof. 

FİBER TANIMLAMA İLE REFİBRA 

Örneğin şeffaflık, tekstil endüstrisinde, materyalin 

kökenini kanıtlamak için giderek daha fazla 

önem kazanmaktadır. Geri dönüştürülmüş materyalden 

üretilen elyafın tekstilde olduğunu gerçekten 

tüketicilere sunmak için Lenzing, yeni bir 

tanımlama sistemi geliştirdi. Sistem, bitmiş tekstil 

ürününde Refibra lifini tanımlamayı mümkün 

kılar. Bu, işlem zincirinin genelinde şeffaflığı garanti 

eder. Refibra elyafı kendisi, global Lenzing 

Marka Servisi’nin bir parçasıdır ve marka, 

tekstil sertifika sürecine girdikten sonra lisanslanır. 

ULUSLARARASI EKONOMİ İÇİN ORTAKLIKLAR 

Van de Kerkhof, “Sürdürülebilirliğe önem veren 

önde gelen firmalarla yakın işbirliği, başarılı 

bir pazar başlatma için bir ön şarttır” dedi. 

“Bu öncü şirketler, daha sürdürülebilir bir moda 

endüstrisine katkıda bulunan ve bu sektördeki 

dairesel ekonomiyi de teşvik eden ortaklaşa 

kavramlar geliştirme imkanı sunuyor.” 

DAHA İYİ GEZEGEN İÇİN 

“TENCEL ® ’in kendisi botanik kökenli çevreye 

duyarlı bir liftir. Refibra ile imalatın geleceğine 

katkıda bulunur ve atığı kaynak olarak 

yeniden değerlendirmeye başlarız. Amaç 

döngüyü kapatmaktır. Biz orada olmadan 

önce yeniliklerimizi durdurmayacağız, “dedi 

van de Kerkhof. “Lenzing daha iyi bir gezegen 

için çalışıyor” diye ekledi. 


26 PANORAMA 

COTTON USA 

Texworld’de 

Sourcing 

desteği sundu 

COTTON USA 

offering 

Sourcing support 

at Texworld 

COTTON USA promoted U.S. cotton and 

offered sourcing support to the fashion industry 

supply chain at its exhibit at Texworld 

in Paris from February 6-9, 2016. COTTON 

USA provided visitors with comprehensive 

background information on responsibly-produced 

U.S. cotton, global cotton 

market developments, the findings of current 

market and consumer studies, and its 

ongoing Licensing, Marketing and Sourcing 

Programs. COTTON USA provides proactive 

support through its Sourcing Program 

with respect to procurement issues, 

which includes organized sourcing trips to 

important regions. Visitors also discovered 

the COTTON USA Marketing and Licensing 

Program at the exhibit and learned about 

COTTON USA’s collaboration with leading 

brands and retailers around the world. 

Cotton is a natural and renewable fiber, 

and U.S. cotton producers are leading 

the way in responsible cotton production 

practices. U.S. cotton has a track record 

of continuous improvement with respect 

to water and crop protection product use, 

and habitat and soil preservation. The U.S. 


COTTON USA Paris Texworld fuarındaki standında 

moda endüstrisi tedarik zincirine Amerikan pamuğunu 

tanıtarak tedarik desteği sundu. COTTON USA ziyaretçilere 

sorumlulukla üretilen Amerikan pamuğu hakkında 

kapsamlı bilgi verirken, global pamuk pazarındaki 

gelişmeler, pazar ve tüketici araştırmalarından elde 

edilen güncel bulgular, ayrıca devam eden Lisans, 

Pazarlama ve Sourcing Programları ile ilgili detaylar da 

sundu. COTTON USA, önemli bölgelere yapılan organize 

satınalma ziyaretlerini de içeren Sourcing Programı 

sayesinde tedarik ile ilgili konularda proaktif destek 

sağlamakta. Diğer yandan katılımcılar standı ziyaret 

ettiklerinde COTTON USA Pazarlama ve Lisanslama 

Programlarını da keşfetme ve COTON USA’in dünya 

çapındaki lider marka ve perakendecilerle yaptığı işbirliği 

hakkında bilgi edindiler. Pamuk, doğal ve yenilenebilir 

bir elyaf olarak bilinirken A.B.D.’ndeki pamuk 

üreticileri sorumlu pamuk üretimi uygulamalarında 

öncülük etmekte. Amerikan pamuğunun su kaynakları 

ve mahsul koruma, habitat ve toprak muhafazası 

konularında sürekli gelişme ile ilgili başarı geçmişi bulunmakta. 

A.B.D. sisteminin şeffaflığı sürekli izlenmeye 

ve gelişmeye olanak tanımakta. Yaklaşık olarak 18.000 

Amerikalı pamuk çiftçisi Birleşik Devletler hükümetinin 

sıkı düzenleyici yönetmeliklerine bağlı kalırken sürekli 

gelişme prensibine de adanmış durumdalar. COTTON 

USA standında, tekstil ticareti işinde olanlar Avustralya 

ve A.B.D. tarafından kurulan Cotton LEADS programının 

üretici, marka ve perakendecilere nasıl güvenilir 

pamuk tedarik zinciri çözümü ve bu ülkelerden kullanılan 

ham maddenin sorumlulukla üretilip tanımlandığına 

dair güven sunduğunu öğrenme fırsatı yakaladı. 

system’s transparency allows for constant 

monitoring and improvement. The roughly 

18,000 U.S. cotton growers comply 

with stringent U.S. government regulatory 

requirements and are committed to the 

principle of continuous improvement. At 

the COTTON USA exhibit, the textile trade 

also was able to gather information 

on how the Cotton LEADS program, 

initiated by Australia and the United States, 

offers manufacturers, brands and 

retailers a reliable cotton supply chain 

solution and confidence that the raw 

material used from these countries is 

responsibly produced and identified.

Beyond limitations. 

Sınırların Ötesindeki Tek Geçişli Dijital Baskı Makinesi 

SPGPrints ® , PİKE ® dijital baskı makinası ile kalite, kesintisiz çalışma ve 

tüm desenleri yapabilme anlamında yeni standardları belirlemektedir. 

PİKE , problem yaşanan tam dolu, çok ince detay içeren, geometrik 

desenler ve derin renkleri basabilmesi ile dijital baskı dünyasını 

yeniden şekillendirmektedir. Archer baskı barı ve PİKE dijital baskı 

boyaları kombinasyonu ile başka bir dijital baskı 

baskı makinasının yakalamayacaği desen 

kalitesini elde etme imkanı vardır. 

| Hızlı sevkiyat 

PİKE mümkün olan en yüksek net verimliliğe sahip dijital baskı 

makinasıdır. 

| Güvenirlilik 

Garantili baskı kalitesi ve üretim kapasitesi sunar. 

| Desen çeşitliliği 

PİKE, dijital baskı makinesinin esnekliğine ve rotasyon baskı 

makinesinin verimliliğine sahiptir. 

SPGPrints Baskı Sistemleri Tic. Ltd Sti. 

19 Mayis Mah. Atatürk Cad. 

Turaboglu Sok. Sitki Bey 

Plaza No: 2/1 K:5 D:18 

34736 Kadiköy Istanbul 

Turkey 

T +90 216 464 83 53 

F +90 216 464 83 57 

E info.turkey@spgprints.com 

I www.spgprints.com/turkey

28 PANORAMA 

Tekboy Tekstil’in tercihi SPGPrints’in 

JAVELIN ® baskı makinası 

Tekboy Tekstil takes first step into 

high-volume digital textile production 

with SPGPrints’ JAVELIN ® printer 

SPGPrints, Lüleburgaz’da kurulu Tekboy Tekstil’in, 

müşterilerinin kısa metraj baskıda artan talep ve 

yüksek kalite beklentilerine, üretim hattına yeni 

kattığı JAVELIN ® dijital baskı makinası ile yanıt 

vereceğini duyurdu. JAVELIN baskı makinasının 

kurulduğu Tekboy Tekstil firması, 1981 yılından beri 

tekstil boya ve baskı alanında faailyet gösteren 

önemli firmalardan birisidir. JAVELIN, Tekboy firmasının 

Lüleburgaz’da kurulu rotasyon baskı makinalarından 

oluşan mevcut baskı tesislerine ilave 

ettiği ilk yüksek kapasiteli dijital baskı makinasıdır. 

JAVELIN baskı makinası, mamüle değişik büyüklüklerdeki 

damlaları (2pL-10pL) atmasını sağlayan 

Archer ® teknolojisine sahiptir. Ağırlıklı örgü 

kumaş baskısı yapan Tekboy’un üretimi esnasında 

baskı kafalarının, kumaşa 4 mm uzaklıkta 

durması sayesinde kumaş çarpması ile baskı kafası 

hasar alması önlenmektedir. JAVELIN boyalarının 

hassasiyeti sayesinde, normalde imalatı 

çok uzun sürecek, sık değişen desen siparişlerinin 

tutarlı ve tekrar edilebilen üst kalitede müşterilere 

sunulmasına olanak sağlanmaktadır. Buna 

SPGPrints announces that Tekboy Tekstil, of Istanbul, 

Turkey, has installed a JAVELIN ® digital printer 

to supplement production capacity, and meet 

increased demand for shorter-runs, rapid turnarounds 

and on-demand sample production. Established 

in 1981, Tekboy is one of the country’s 

leading suppliers and has dyeing and printing 

facilities in Istanbul and Lüleburgaz, where the 

JAVELIN has been installed. The JAVELIN printer 

is Tekboy’s first high-volume digital machine investment, 

complementing a large number of 

conventional printing lines that have met the 

company’s output requirements until now. The 

JAVELIN printer uses Archer ® technology which 

enables the firing of variable drops (2pL-10pL) to 

the substrate. The 4mm distance from print head 

to substrate eliminates head damage and is ideal 

for printing the knitted fabrics produced by Tekboy. 

The precision of JAVELIN’s ink delivery system 

provides the repeatable and consistent quality 


Cazip yüksek renk yoğunluğu, 

SubliNova HI-LITE 

Yoğun ve canlı renkleri deneyin 

Epson DX7, DX5 yazıcı kafası için yüksek renk yoğunluklu sublimasyon mürekkebi 

• Kuşe ve düz (kaplamalı ve kaplamasız) kağıtlara uygun, ince transfer kağıtları (50-70 gsm) 

• Etkin, düşük maliyetli 

• Yüksek hız modunda süper baskı kalitesi ve istikrarı 

• Çevre dostu : Formaldehit, VOC ve Alkilfenol içermez, RoHS ile uyumludur 

RENK UHD BK, C, M, Y 

AMBALAJ 1L PAKET, 1L ŞİŞE, 20L ŞİŞE 

InkTec Co., Ltd. 98-12, Neungan-ro, Danwon-gu, Ansan-si, Gyeonggi-do, 425-839, Korea 

TEL +82 31 494 0001 FAX +82 31 492 2041 www.inktec.com 

InkTec Europe Bulford House, Supergas Industrial Estate, Downs Road, Witney, OXON OX29 0SZ, 

United Kingdom TEL +44 (0)1993-862-770 FAX +44 (0)1993-862-771 www.inktec-europe.com 

All brand names & trademarks are property of their respective owners.

30 PANORAMA 


ilave olarak Tekboy, müşterilerinin genelde 10 

metre gibi olan numune çalışmalarını en hızlı ve 

ekonomik şekilde sunarak yeni ürün geliştirme 

taleplerine en hızlı şekilde yanıt verebilmektedir. 

JAVELIN’in kullanmakta olduğu 6 renk (CMYK, 

mavi ve oranj) sistemi şu anda piyasada mevcut 

olan 8 renkli alternatiflere göre, değişik büyüklükte 

uygulanabilen damla büyüklükleri sayesinde, 

hem renk gamı genişliği hem de yarım tonlarda 

detayların baskısında, tekrarlanan ve güvenilir 

kalitesi ile farklılaşmaktadır. Tekboy’da bulunan 

JAVELIN baskı makinasında SPGPrints tarafından 

bu baskı makinası için özel geliştirilen reaktif boyalar 

kullanılmaktadır. Tekboy Fabrika Müdürü 

Süha Artun yaptığı açıklamada “JAVELIN baskı 

makinasının geçen Haziran ayında ITM fuarında 

canlı demo ile global sunumu gerçekleştiği zamanlarda 

dijital baskı makinası yatırımı yapmak 

için bir araştırma içindeydik. JAVELIN’nin 1200 x 

1200 dpi gerçek çözünürlükte yaptığı baskı kalitesi 

ve bu çözünürlükteki en hızlı makina olduğunu 

gördüğümüzde, yüksek verimliliği kararımızı 

etkileyen önemli faktörler oldu. Yapılan demoda 

yapılan baskılarda zor diye tabir edebileceğimiz 

çok detaylı veya geometrik desenler ya da tam 

dolu desenler de JAVELIN ile alınan sonuçları çok 

etkileyici idi. Makinanın arkasında SPGPrints gibi 

bir markanın bulunması bizim kararımız için çok 

önemli bir neden oldu. Öncelikle SPGPrints’in sahip 

olduğu teknik bilgi altyapısı ve teknik takımı 

bu yeni teknolojinin adaptasyonu konusunda 

çok yardımcı oldu. Bu hem lokal anlamda firmanın 

Istanbul’da bulunan SPGPrints Baskı organizasyonundan 

sunulan hızlı teknik destek ve eğitim, 

ve buna ilave olarak Hollanda’dan tecrübeli 

ekip tarafından sunulan danışmanlık ve derin 

tecrübe şeklinde oldu. Diğer bir önemli parametre, 

SPGPrints kendi boyalarının geliştirme ve 

üretimini kendisi yapmaktadır ki buna JAVELIN 

için özel yapılan boyalar da dahildir. Bunun anlamı 

biz makina, servis ve boya anlamında tek 

firma ile muhatap olmaktayız . SPGPrints olarak 

tek noktadan tüm ürün ve hizmetlerin sunulabilmesi 

bizim için çok ciddi bir avantaj. Son olarak 

baskı kafaları için verilmekte olan iki buçuk yıllık 

garanti1 bizim kararımızı etkileyen önemli bir etken 

oldu zira bu bizim risklerimizi azaltırken yatırım 

geri dönüş süresini kısaltmakta. Üst seviyedeki 

teknoloji ve teknik destek müşterilerimize bugün 

en üst kalitede dijital baskılar sunmamızı sağlayan 

unsurlar oldu.” şeklinde yorum yaptı. 

SPGPrints Dijital Tekstiller bölge satış müdürü Tom 

Janssen yaptığı açıklamada “Tekboy’un bizi 

yüksek hacimli dijital baskıya geçişin ilk adımı 

için JAVELIN makinamızı tercih etmesi bizim için 

çok heyecan verici. Firmayı teknolojinin getirdiği 

tüm olanakları en üst düzeyde kullanabilmeleri 

için bugüne kadar olduğu gibi aynı şekilde desteklemeye 

devam edeceğiz” şeklinde belirtti. 

that will enable Tekboy to meet the demand for 

frequently changing designs with lead-times often 

measured in weeks. Furthermore, Tekboy can 

produce samples, usually in 10m lengths, economically 

and instantly, enabling its customers to 

speed up product development phases. JAVE- 

LIN’s six-colour (CMYK, Blue and Orange) system 

can reliably and repeatedly reproduce a wider 

gamut than any currently available eight-colour 

system and achieve fine tonal gradations, thanks 

to the variable dot sizes. Tekboy’s JAVELIN is using 

reactive inks, developed and manufactured by 

SPGPrints. “We had been looking at digital textile 

printers when we saw the JAVELIN demonstrated 

live at ITM, in June,” said Süha Artun, factory 

manager at Tekboy. “The JAVELIN’s outstanding 

quality and productivity were important factors 

in our investment decision. It is the fastest printer 

we have seen to achieve a resolution of 1200 x 

1200dpi, and we were very impressed with the 

results when it produced challenging designs 

such as geometrics and blotches at relatively 

high speeds. But other important factors put the 

SPGPrints offering in a league if its own.” 

“First of all, SPGPrints had a well-established, 

comprehensive support network, to help us 

adopt the technology as smoothly as possible. 

This included its regional base, SPGPrints Baski 

Sistemleri Tic., nearby in Istanbul, providing 

training and fast-response technical help, and 

staff from the headquarters in the Netherlands 

offering valuable consultancy, in-depth knowhow 

of the total digital printing production flow, 

as well as testing facilities.” “Secondly, SPGPrints 

develops and manufactures its own inks, including 

those specially for the JAVELIN. This means 

we would be dealing with one company for the 

printer, its service and inks. This one-stop-shop 

offering from SPGPrints is a huge plus for us.” 

“Finally, we were impressed by the two-and-ahalf-year 

warranty on the print heads1 that reduces 

risk and accelerates the return on investment. 

The combination of high-performance 

technology and guidance has enabled us to 

start offering high value solutions to our customers 

from the moment of installation.” 

Thanks to SPGPrints’ recent investment in an expanded 

JAVELIN production plant at its Austrian 

facility, Tekboy has benefited from a fast installation 

schedule. The machine was delivered at 

the beginning of September 2016, which is only 

a few weeks after the final deal agreement was 

reached. Tom Janssen, area sales manager - Digital 

Textiles at SPGPrints, said: “It is very exciting 

to see an important company like Tekboy take its 

first step into high-volume digital printing with the 

JAVELIN printer. We look forward to supporting the 

company at every step to ensure they exploit the 

full scope of opportunities this technology brings.”

Uluslararası Teknik Tekstil ve 

Nonwoven Ürünleri Fuarı 

techtextil.com 

CONNECTING 

THE FUTURE 

9. – 12. 5. 2017, Frankfurt, Almanya 

Geleceğin tekstil endüstrisini bu fuarda deneyimleyin. Dış mekanda 

ihtiyaç duyulan materyaller neler? Elyaf malzeme çok katlı yapı cephelerinde 

nasıl kullanılabilir? Techtextil bugünün büyüleyici tekstil 

olanaklarını yarının vizyonu ile birleştiriyor. Sizi yeni satış potansiyelleri 

ve gelir olanaklarını keşfetmeye bekliyoruz. Gelin ve Dünya’nın bu en 

büyük uzman ağında değerli bir portföy edinin. 

info@turkey.messefrankfurt.com 

Tel. 0212 296 26 26 

Eş zamanlı 

gerçekleştirilecek fuar:

32 PANORAMA 

Kornit Digital, Project Runway için 

gerekli moda teknolojisini sunar 

Kornit Digital Provides On-Demand 

Fashion Production Technology 

for Project Runway 

Project Runway 

metoru Tim Gunn, 

Heidi Klum ile birlikte 

Tim Gunn, mentor 

of Project Runway, 

with the show’s 

host Heidi Klum 


Kornit Digital, dijital baskı sistemi Kornit Allegro’nun, 

Lifetime’s Emmy ® -ödülü için adı öne 

çıkan Project Runway programının gelecek bölümlerinde 

önemli rol oynayacağını duyurdu. 

Bu yarışmada, moda tasarımcıları sınırlı zaman 

ve kaynak ile tasarımlarını gerçekleştirmektedir. 

“Moda alanında bir ders”, olarak adlandırılan 

Kornit Digital, a worldwide market leader in textile 

printing technology, has announced that its digital 

roll-to-roll printing system, the Kornit Allegro, will 

play a critical role in the next episode of Lifetime’s 

Emmy ® -nominated Project Runway. In this American 

reality competition show, fashion designers 

compete to create the best fashion pieces with

PANORAMA 

33 

a limited amount of time and resources. The episode, 

called Sink or Swim, will air on October 6. 

Project Runway, which has been called “a lesson 

in fashion”, is now running its fifteenth season. Judges 

include Heidi Klum, Marie Claire’s creative 

director Nina Garcia, creative director for Brooks 

Brother Women, fashion designer Zac Posen and 

mentor Tim Gunn. In the Sink or Swim episode, the 

challenge is to create a swimsuit and cover-up 

design. The candidates are told that they can 

create a custom design which would be printed 

and returned to them the following morning. Heidi 

Klum also announces that the winning design 

would be shown as part of her swimwear line. The 

technology partners enabling the super-fast turnaround 

are Kornit Digital and Kornit user Papilio 

Prints in New Jersey. The production technology 

used is called Kornit Allegro. With its print width of 

1.8m, it is the world’s only single-step digital textile 

printing system designed for high-speed endto-end 

production, using Kornit’s patented Neo- 

PigmentTM printing process. The system features 

an integrated pretreatment technology and 

works on a variety of fabrics, both natural and 

man-made fibers and blends. It is the only industrial 

textile printer available today that integrates 

all production steps in a single, integrated production 

line, removing the need for complicated 

pre- and post-treatments such as steaming 

and washing. In fact, it is the fastest way from 

digital designs to the finished fabric. Relying on 

Kornit’s proprietary process, textile companies 

and brands can shorten their turnaround times, 

cut intermediators and eliminate inventory cost. 

Because of its resource-efficient technology, saving 

energy and water, the Allegro is also a top 

choice for environmental protection, can be 

located practically anywhere and is especially 

suitable for local production requirements, a 

growing trend fueled by the internet. 

Project Runway, şu anda 15. sezonunda. Jüriler 

Heidi Klum, Marie Claire’s creative director Nina 

Garcia, Brooks Brother Women direktörü, moda 

tasarımcısı Zac Posen ve mentor Tim Gunn. Bat 

veya Yüz ( Sink or Swim) bölümünde , istenenler 

mayo ve mayo üstü giysi tasarımı. Adaylardan 

baskı uygulaması olan özgün tasarımlarını 

bir gecede hazırlamaları isteniyor. Heidi Klum 

kazanan tasarımın kendi mayo koleksiyonunun 

bir parçası olarak sergileneceğini duyurdu. 

Teknoloji ortakları Kornit Digital ve Kornit user 

Papilio Prints (New Jersey). Kullanılan üretim 

teknolojisi Kornit Allegro olarak adlandırılıyor. 

1.8m’lik baskı genişliği ile” tüm baskı aşamalarını 

bünyesinde barındıran tek adımlı” dünyanın 

tek dijital baskı makinası Kornit Allegro’nun 

hızı da oldukça yüksek. Makina Kornit patentli 

NeoPigmentTM baskı prosesini kullanıyor. Sistem 

doğal ve sentetik pek çok farklı kumaş 

üzerinde kullanılabiliyor. Kornit’in prosesine 

güvenen tekstil firmaları ve markalar; teslim 

sürelerini kısaltabiliyor, stok maliyetlerini düşürebiliyorlar. 

Kaynak etkin teknolojisi ile enerji 

ve su tasarrufu sağlayan Allegro, çevre koruması 

noktasında ilk tercih oluyor. Makina yerleşim 

anlamında da önemli avantaj sunuyor. 

Tek adımlı, super hızlı tekstil 

baskı çözümleri mayo 

tasarımcılarının bir koleksiyonu 

için işlem imkanı sağlar. 

One-step, super-fast textile 

printing solution enables 

overnight turnaround for 

a complete collection of 

swimwear designs. 


36 PANORAMA 

SANKO’ya 

birincilik ödülü 


Ekonomist Dergisi ile Türk Ekonomi Bankası (TEB) işbirliğinde, 

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. 

Faruk Özlü’nün katılımıyla gerçekleştirilen 13’üncü 

“Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi Araştırması Ödül 

Töreni” The Ritz-Carlton’da düzenlendi. Törende, 

2015 yılı verileri baz alınarak gerçekleştirilen Anadolu 

500 araştırmasında 12 şirketi yer alan SANKO 

Holding, ‘Anadolu 500’e En Fazla Şirket Gönderen 

Gruplar’ kategoride birincilik ödülü aldı. İstanbul 

The Ritz – Carlton Otel’de düzenlenen törende, 

TEB Genel Müdür Yardımcısı (Kurumsal) Gülümser 

Özgün Henden, SANKO Holding’in ödülünü, Sanko 

Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman İlden’e 

takdim etti. İlden, yaptığı teşekkür konuşmasında, 

SANKO adına çok önemli olduğuna inandığı ödülü 

almanın mutluluğunu yaşadığını belirterek, “SAN- 

KO Holding’in Ekonomist Anadolu 500’e en fazla 

şirket gönderen gruplar kategorisinde birinci sırada 

yer alması, tamamen ekip çalışmasının sonucudur” 

dedi. “Toplum çıkarına olmayan hiçbir faaliyette 

bulunmamaya azami özen gösteren ve SANKO’ya 

113 yıldır emek vererek bu ödülü almamızı sağlayan 

aile fertleri ve çalışma arkadaşlarımıza teşekkür 

ederiz” diyen İlden, şöyle devam etti: “Samimiyetle, 

azimle, doğru yoldan asla vazgeçmeden, önce 

vatan ve millet aşkı, sonra ülkemize istihdam ve değer 

kazandırmak kurduğumuz şirketlerimizle yoğrulmuş 

olan bizler, daha iyisini yapmak üzere her gün 

mücadele azmimizi artırıyoruz. Merhum Sani Konukoğlu’nun 

‘İşin Hilesi Dürüstlüktür’ ilkesi, başarımızın 

anahtarı ve yol haritamız olmuştur.” 

LİSTEYE GİREN SANKO ŞİRKETLERİ 

Ekonomist Dergisi’nce ciro baz alınarak gerçekleştirilen 

“Ekonomist 500 Büyük Anadolu Şirketi” araştırmasında 

SANKO Holding şirketlerinden Sanko Tekstil 

İşletmeleri, Sanko Dış Ticaret, Sanko Pazarlama, 

Çimko Çimento Beton, Süper Film Ambalaj, Avnet 

Technology Solutions, Sanko Enerji, Bartın Çimento, 

Başak Traktör, Enko Enerji, Sanko İş ve Tarım ile 

Sanko Makina Pazarlama listede yer aldı. “Anadolu’nun 

En Hızlı Büyüyen 10 Şirketi” kategorisinde ise 

SANKO Holding şirketlerinden Başak Traktör 8’inci, 

Sanko Enerji Sanayi 10’uncu sırada bulunuyor. İstanbul 

Sanayi Odası tarafından 2015 yılı üretimden 

net satışlar baz alınarak kamu ve özel sektördeki 

sanayi işletmelerine yönelik olarak düzenlenen 

“Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu” raporundaysa 

Sanko Tekstil İşletmeleri Sanayi ve Ticaret 

A.Ş., Çimko Çimento ve Beton, Süper Film Ambalaj, 

Sanko Enerji yer almıştı. Bu arada, Türkiye İhracatçılar 

Meclisinin 2015 yılı verilerinden hazırladığı Türkiye’nin 

1000 Büyük İhracatçı listesinde de SANKO Dış 

Ticaret ile Çimko Çimento ve Beton bulunuyordu.

38 PANORAMA 

Oerlikon Neumag 

Domotex Asya’da 

Oerlikon Neumag 

at Domotex Asia 


Oerlikon Neumag BCF bitkileri kullanılarak 

dünya çapında 1.6 milyondan fazla BCF 

halı ipliği üretilmekte. Neumünster merkezli 

pazar lideri uzmanları, 21-23 Mart 21 tarihleri 

arasında Şanghay’daki Domotex Asia 

/ Chinafloor’da Stand W03’te yer alan Hall 

W3’deki kapsamlı bilgi teknolojisi ve etkin 

çözümlerini sergileyecek. 

More than 1.6 million metric tons of BCF carpet 

yarn are produced worldwide using Oerlikon 

Neumag BCF plants. Between March 21 and 

23, 2017, the experts of the Neumünster-based 

market leader will be exhibiting their comprehensive 

technology know-how and efficient 

solutions in Hall W3, Stand F03 at the Domotex 

Asia/ Chinafloor in Shanghai.

PANORAMA 

39 

The trend towards PA6 specialties continues 

One information focus will be on manufacturing 

PA6 BCF yarns. According to PCI Redbook, 

just under 90,000 metric tons of additional 

capacity have been installed for the production 

of melt-dyed and raw white PA6 yarns over 

the last five years. Oerlikon Neumag’s share of 

these capacities totals approx. 65%. And the 

PA6 SPESİYALLERİNE YÖNELİK EĞİLİM 

DEVAM EDİYOR 

BCF Satış Müdürü Alfred Czaplinski, “Bir bilgi 

odağı PA6 BCF ipliklerinin imalatı üzerine olacaktır. 

PCI Redbook’a göre, son beş yıl içinde 

eriyik boyalı ve çiğ beyaz PA6 ipliklerinin 

üretimi için 90.000 metrik tonun altındaki ek 

kapasite kuruldu. Bu kapasitelerde Oerlikon 


40 PANORAMA 

Neumag’ın payı yaklaşık olarak. % 65. Üst düzey, 

ince titreşimli PA6 BCF ipliklerine yönelik 

eğilim Çin’de hız kesmeden devam ediyor. 

Oerlikon Neumag, özellikle Jiangsu Kaili Halı 

ve Zhejiang Sitong Kimyasal Elyaf gibi Çinli 

firmalarla yaptığı satış başarıları, bizim bu 

teknoloji ile - bu büyüme pazarındaki halı 

iplikçiklerinin zorlu taleplerine tam donanımlı 

olarak hitap ettiğimizi gösteriyor “dedi. Bu 

işlem için özel olarak optimize edilmiş eriyik 

hatları optimum eriyik kalitesini sağlar. Tekstüre 

etme ünitesinde, özellikle bunun için geliştirilen 

bir biriktirme ayakkabısı ve ‘V’ soğutma 

tamburu, en yüksek derecede büzülme 

düzgünlüğü ve kalitesini garanti eder. Ayrıca 

özel olarak tasarlanmış tekstüre bileşenleri, 

kısa ömürlü otomotiv uygulamaları söz konusu 

olduğunda en yüksek talepleri karşılar. 

YENİLİKÇİ BCF İPLİKLERİ İÇİN İLERİ TEKNOLOJİ 

Oerlikon Neumag - dünya pazarının lideri - 

sadece buna uygun olarak PA6 iplik sektötrend 

towards high-end, fine single-titer PA6 

BCF yarns continues unabated in China. “Oerlikon 

Neumag’s recent sales success, above all 

with Chinese companies such as Jiangsu Kaili 

Carpet and Zhejiang Sitong Chemical Fibre, 

demonstrates that we are – with our technology 

– catering precisely to the challenging 

demands of carpet yarn producers within this 

growth market”, explains Alfred Czaplinski, BCF 

Sales Manager. The melt lines, specially optimized 

for this process, ensure optimum melt 

quality. A depositing shoe on the texturing unit 

especially developed for this and a so-called 

‘V’ cooling drum guarantee the highest degree 

of crimp evenness and quality. And the 

specially-designed texturing components cater 

to the very highest demands when it comes 

to short-pile automotive applications. 

High-tech for innovative BCF yarns 

And Oerlikon Neumag – as the world market leader 

– has not only correspondingly further op-

PANORAMA 

41 

timized its technologies in the PA6 yarn sector 

in line with market and customer requirements 

over the past few years, innovative components 

and continual process optimization also increase 

the efficiency of the S+ and Sytec One BCF 

systems in the case of PP and PET, perfecting 

the yarn qualities here. The RoTac tangling unit 

and the Multi Machine Access Center (MMAC) 

are just two of the many successful examples: 

The RoTac tangling unit improves – as a result 

of tangling knots set at defined distances and 

thicknesses – not just the appearance of, particularly 

tricolor, carpets, the pulsating air flow 

ensures, compared to conventional tangling 

units, also consumes up to 50% less compressed 

air. The Multi Machine Access Center is targeted 

at customers looking for a solution for networked 

production that is specifically tailored to their 

requirements. The MMAC permits stationary and 

mobile monitoring of Oerlikon Neumag BCF systems. 

Here, the scope of process visualization is 

oriented on the specific wishes of the customer. 

ründeki teknolojilerini son birkaç yıldır piyasa 

ve müşteri ihtiyaçlarına göre optimize etmekle 

kalmayarak aynı zamanda yenilikçi bileşenleri 

ve sürekli proses optimizasyonu S + ve 

Sytec PP ve PET durumunda bir BCF sistemi, 

burada iplik kalitesini mükemmelleştirmiştir. 

RoTac karıştırma birimi ve Çoklu Makine Erişim 

Merkezi (MMAC), başarılı örneklerden sadece 

ikisidir. RoTac birleştirme birimi geliştirir - 

yalnızca belirgin mesafelerde ve kalınlıklarda 

ayarlanmış düğümlerin birbirine yapışması 

sonucu - özellikle de üç renkli halıların görünümü 

değil, titreşen hava akışı, geleneksel 

takma birimlerle karşılaştırıldığında, aynı zamanda,% 

50 daha az sıkıştırılmış hava tüketilmesini 

sağlar. Multi Machine Access Center, 

ihtiyaçlarına özel olarak uyarlanmış ağa 

bağlı üretim için bir çözüm arayan müşterileri 

hedef almaktadır. MMAC, Oerlikon Neumag 

BCF sistemlerinin sabit ve mobil izlenmesine 

izin verir. Burada, süreç görselleştirme kapsamı, 

müşterinin özel isteklerine odaklanmış.

42 PANORAMA 

Teksel, 

müşterileriyle 

Denizli’de 

buluşuyor 

Teksel meet 

with his clients 

in Denizli 


1988 yılından beri Türk tekstil üreticilerine tekstildeki 

teknolojik yenilikleri müşterilerine sunan Teksel 

Tekstil’in temsilciliğini yaptığı firmaların her biri kendi 

alanında uzmanlaşmış firmalardan oluşuyor. 

Makine satış departmanının yanı sıra 1990 yılından 

itibaren Yuvarlak Örgü, Triko, Çorap ve Rachel 

makineleri için yedek parça ithalatı ve distribütörlüğü 

konusunda da uzman teknik ekibiyle 

hizmet veriyor. Denizli’de düzenlenecek olan Ege 

Teksel textile offers technological innovations in 

textile to the textile manufacturers since 1988. The 

companies that Teksel represents, consists of each 

individual textile company that specializes in their 

field. As well as machine sales department, Teksel, 

provides service with its team of experts in import 

and distribution of spare parts for circular knitting 

machine, knitting, sock and Rachel machines since 

1999.Teksel Textile, who is going to participate

44 PANORAMA 

Fuardan beklentileriniz nedir? 

“Temsilciliğini yapmış olduğumuz İtalyan Biancalani firmasının 

Airo24 model kontinü kurutma ve tuşe makinesi, 

diğer kumaş tipleri ile birlikte havlu kumaş terbiyesinde 

de eşsiz değer katmaktadır. Dolayısıyla Denizli’de özellikle 

Biancalani Airo24 kullanan birçok müşterimiz bulunmaktadır. 

Denizlili firmalarımızla yıllardır süregelen ticari 

ilişkilerimiz sayesinde müşteri anlayışının ötesine geçip 

bir aile olduk. Biancalani yetkilileri de bu bölgeye verdiği 

önemden ötürü standımızda bizlerle birlikte olacaklar. 

Biancalani firmasının Airo24 model kontinü kurutma ve 

tuşe makinesi, en çok satışı yapılan makinadır. Biancalani 

bir aile şirketidir. Türkiye onlar için çok önemli bir pazar. 

Bizim yaptığımız sadece makine satışı değil, onunla beraber 

firmanın kültürünü satıyoruz. Firmanın ürettiği tüm 

makinalar hava üzerine kuruludur. Havayı kullanarak 

kumaş üzerinde katma değer ortaya çıkaran makinain 

Ege TMF Fair, that will be held in Denizli, 

will make a presentation of products that 

they provide to companies. We met with 

Teksel Textile Sales Director Mehmet Öncül, 

who answered our questions. 


TMF Fuarı’na katılacak olan Teksel Tekstil, mümessilliğini 

yapmış olduğu firmaların ürünlerinin tanıtımını yapacak. 

Konu hakkında görüştüğümüz Teksel Tekstil Satış Yönetmeni 

Mehmet Öncül, sorularımızı cevaplandırdı. 

Bildiğimiz kadarıyla Denizli’de düzenlenecek olan Ege 

TMF Fuarına katılıyorsunuz. Fuarda hangi ürünlerinizi 

sergileyeceksiniz? 

“Fuarda, mümessilliğini yaptığımız tüm makine ve yedek 

parçalar ile ilgili tanıtım çalışmaları yapılacaktır. 

Monarch Yuvarlak örgü makine ve yedek parçaları, 

Samsung Örgü makineleri yedek parçaları, Biancalani 

kumaş kurutma ve tuşe makinesi, Pugi dikiş makineleri 

ve otomatik parti hazırlama makineleri, Statex Gümüş 

iplik, elyaf ve kumaş ürünleri üreticisi, Fadis yumuşak iplik 

sarım, puntalama ve aktarma makineleri ve BTSR ipliğin 

sabit tansiyonda besleme ve kontrol aparatları üreten 

firma ile fuarda müşterilerimize hizmet vereceğiz.” 

Sizin için Denizli ve bölgeyi cazip kılan nedir? 

“Denizli bizim için ikinci vatanımız konumunda bulunuyor. 

Denizli ve çevresi tekstil konusunda ciddi yatırım potansiyeli 

olan bölgedir. Müşterilerimiz ağırlıklı olarak oralarda 

bulunuyor. Özellikle Biancalani Airo24 kullanan müşterilerimizin 

yanı sıra son dönemde Monarch yuvarlak örgü makine 

satışlarımız artmaya başladı. Denizli’de katma değeri 

yüksek ürün diye tabir edilen jakarlı kumaş üretiminde artış 

gözlemliyoruz. Jakarlı örme kumaş üretiminin bu bölgede 

artacağını düşünüyoruz. Bu gelişmeleri gözlemledikten 

sonra, oraları ihmal etmek olmaz. Zaten yıllardır biz oradayız. 

Gelişmelerle birlikte ürün çeşitliliğimizi artırmış olacağız. 

Dolayısıyla bizim orada olmamız gerekiyor.” 

You will be participating in Ege TMF 

Fair that will be held in Denizli. Which 

products will you display at the fair? 

‘’At this fair, we will display all machines 

and spare parts that we distribute. We 

will be serving to our customers with the 

company that produces Monarch circular 

machines and spare parts, spare parts 

of Samsung Knitting machines, Biancalani 

fabric drying and finishing machines, 

Pugi sewing machines and automatic lots 

preparing machines, Statex silver yarn, fibre 

and fabric products manufacturer, Fadis 

soft yarn winding, drilling and transfer 

machines with fixed tension feeding and 

controlling apparatus of BTSR yarn.’’ 

What makes Denizli and this region so 

attractive for you? 

“Denizli like the second homeland for us. 

Denizli and its environment has big investment 

potential for textile sector. Our customers 

are mainly located in Denizli. We have 

a lot of customers who are using Biancalani 

Airo24 and the numbers are increasing 

as well as we began to sale recently more 

and more Monarch circular knitting machine. 

There is a big increase in production 

of what we call high-value-added product, 

jacquard fabric. We think that jacquard 

knitting fabric production will be increased 

in this region. We cannot neglect and do 

nothing about this potential after we know 

about it. We have been in Denizli for many 

years. We will be expanding our product 

range with the developments. Therefore, 

we have to be there. “ 

What are your expectations at this fair? 

‘’Airo24 model continuous drying and 

finishing machine of Italian company Biancalani 

which we represent, has been 

adding a unique value to towel fabric 

finishing and other fabric types. Therefore, 

we have many customers using 

Biancalani Airo24, especially in Denizli. 

Thanks to our business connection with 

our customers in Denizli, we went beyond 

customer understanding and we became 

more like a family through many years. 

Also, Biancalani officials will be with 

us at this fair because they also value this 

area. Airo24 model of Biancalani, conti-

PANORAMA 

45 

nuous drying and finishing machinery, 

are the top selling machines. Biancalani 

is a family company. Turkey is a very important 

market for them. What we do is 

not only the sale. We sell their company 

culture as well as the machines. All the 

machines produced by this company 

are based on the air. They manufacture 

machines that reveal added-value on 

the fabric by using air. This company is 

specialized in this area. We work with the 

companies that are specialist in their own 

field. Airo 24, is a machine that has been 

producing since 2007. The machine was 

produced with the thought of obtaining 

a unique touch, increasing production 

capacity, reducing energy consumption 

and labour cost. The Airo24 model of Bianclani 

is the model that is preferred by 

people who do exportation and want to 

obtain high quality products rather than 

model machine users, On the other hand, 

thanks to the supreme knitting machines 

which has high capacity production and 

special electronic jacquard which are 

produced by Monarch Company which 

we represent, our business capacity is 

increasing in this region. Along with the 

increase of jacquard knitting fabric production 

in Denizli, our Monarch machine 

sales began to increase. In addition of 

high quality of Monarch jacquard and 

supreme knitting machines, thanks to the 

special system that minimizes the labour 

errors and has a big pattern range, they 

are preferred very much by users. Also in 

terms of production capacity, this machines 

has more advantages than other 

machines. During the fair, we will be very 

happy to welcome our many customer 

from Denizli, İzmir and Uşak at out stand.’’ 

lar üretiyor. Firma bu alanda uzmanlaşmıştır. Çalıştığımız 

bütün firmalar, kendi alanında bir numaradır. Airo 24, 

2007 yılından beri üretimde olan bir makinadır. Makine, 

eşsiz tuşe elde etme, üretim kapasitesini artırma, enerji 

tüketiminin ve işçilik maliyetlerinin azaltılması düşüncesinden 

hareketle üretilmiştir. Biancalani firmasının Airo24 

model makine kullanıcıları daha ziyade ihracata çalışan, 

yüksek kalitede ürün elde etmek isteyenler tarafından 

tercih ediliyor. Diğer taraftan temsilcisi olduğumuz 

Monarch firmasının üretmiş olduğu çok özel elektronik 

jakar ve yüksek üretim kapasitesine sahip süprem örgü 

makineleri sayesinde bu bölgedeki iş hacmimiz giderek 

artmaktadır. Denizli’de jakarlı örme kumaş üretiminin 

artmaya başlamasıyla bünyemizde bulunan Monarch 

makine satışlarımız da artmaya başladı. Monarch jakar 

ve süprem örgü makineleri yüksek kaliteli olmalarının yanında, 

desen çeşitliliği ve işçi hatalarını minimize eden 

özel sistemler sayesinde kullanıcılar tarafından tercih 

ediliyor. Bununla beraber üretim kapasitesi anlamında 

da rakiplerine göre daha avantajlıdır. Fuar esnasında 

Denizli, İzmir, Uşak bölgelerinden birçok müşterilerimizi 

standımızda ağırlamak, bizler için mutluluk olacaktır.” 

2016 sektör değerlendirmesi ve 2017 

beklentileriniz nelerdir? 

“2016 yılında tüm hedeflerimizi tutturma fırsatını bulduk. 

Aynı şekilde 2017 yılının 2016 yılından daha iyi geçmesini 

ümit ediyoruz. 2017 yılında kumaşlara katma değer katabilecek 

makinelerin satışında önemli artış bekliyoruz.” 

İlave etmek istediğiniz konu varsa ekleyiniz. 

“Tekstil sektöründeki müşterilerimiz de bizler gibi yenilik 

arayışında olup katma değeri yüksek ürünler üretip 

sunmaktadırlar. Hedefimiz bu oldukça Türk tekstil 

sektörünün uluslararası pazarda daima var olup adını 

duyurmaya devam edecektir ve bizler de bu katma 

değeri oluşturacak teknolojilerle daima müşterilerimizin 

yanında destekçisi olacağız.” 

What is your assessment of this sector for 

2016 and what are expectations for 2017? 

“We reach all of our goals in 2016. We 

hope that 2017 will be better than 2016 

and we are expecting a significant increase 

in the machines that can add value 

to the fabrics.’’ 

Add additional topics if needed. 

‘’ Our customer in textile sector are also 

present high added value products by producing 

them and search for innovations 

as we do. ‘’As long as we have this goal, 

Turkish Textile sector will continue to make a 

name in the international markets and will 

always stand by our customers with the technology 

to create this added value.’’ 


48 PANORAMA 

Roland DG’den, yeni nesil 

CAMM-1 profesyonel vinil kesiciler 

Roland DG announces 

new generation of CAMM-1 

professional vinyl cutters 

Geniş formatlı inkjet yazıcıların, bas/kes makinelerinin ve vinil kesicilerinin dünya 

çapında lider üreticisi Roland DG Corporation, CAMM-1 serisine en son eklenen 

GR-640/540/420 profesyonel vinil kesicilerin lansmanını duyurdu. 

Roland DG Corporation, a leading manufacturer of wide-format inkjet printers, 

printer/cutters and vinyl cutters worldwide, today announced the launch of the GR- 

640/540/420 professional vinyl cutters, the latest additions to its CAMM-1 series. 


Roland DG’ın dijital baskı işletmesi ürün müdürü 

Yohei Shinomura’ya göre GR serisi, artan doğruluk, 

hız, medyanın çok yönlülüğü ve ilave teknoloji 

harikası kesim özelliklerinden ötürü sınıfının 

en iyi kesim kalitesini ve verimliliği sunmak için 

tamamen yeniden tasarlandı. Entegre standın 

ve makinenin yeni ergonomik L-şekilli tasarımı, 

yüksek hızda dahi hassas kesim için gereken 

dengeyi sağlıyor. Yeniden tasarlanan kesim 

taşıyıcısı, bıçak tutucu ve diğer merkez meka- 

According to Yohei Shinomura, product manager 

of Roland DG’s digital printing business, 

the GR series has been completely redesigned 

from the ground up to deliver best-in-class cutting 

quality and productivity due to increased 

accuracy, speed, media versatility and additional 

state-of-the-art cutting features. The new 

ergonomic L-shaped design of the integrated 

stand and machine provides the stability required 

to ensure precision cutting even at high

50 PANORAMA 


nizmaları, makinelerin 1,485 mm/s maksimum 

kesme hızına ve tek bir geçişle zor medyaları 

kesmek için 600g’a kadar baskı kuvvetine 

ulaşmasına olanak veriyor. 1,651 mm, 1,397 

mm ve 1,075 mm kesim genişliğindeki modeller 

kullanıcıların mevcut inkjet yazıcıları ile eşleştirmelerine 

izin veriyor. Shinomura konu ile 

ilgili olarak şu şekilde açıklamada bulundu: 

“Kesim endüstrisi gittikçe çeşitleniyor. Tabela 

pazarına ek olarak artık otomotiv tasarımı, 

kişiselleştirilmiş giyim, etiketler ve çıkartmalar, 

ambalaj prototipleri, boya/kumlama şablonları 

ve daha fazlası için cam ve araç grafikleri, 

cam renklendirme ve araba koruma filmi üretimi 

de yapılmakta. Uygulamanın genişliği, 

cam filmleri, yüksek yoğunluklu yansıtıcı malzemeler, 

flok ve parıltı içeren ısı transferi malzemeleri, 

mukavva ve kumlama maskesi gibi 

değişken kalınlıklardaki çok çeşitli malzemeyi 

işleme yeteneğini gerektiriyor.” Günümüz kesim 

endüstrisinin gerektirdiği çeşitli uygulama 

ve materyalleri karşılamak için GR serisi, 

herhangi bir medya kalınlığının düzgün şekilde 

beslenmesi için basıncı tek bir düğmeye 

dokunarak ayarlayabilen 10 ön ayara sahip 

elektronik baskı tekerleri ile donatılmıştır. Çakışan 

kesim işlevi kesimi zor yüzeyler için on 

kata kadar çakışan kesime izin verir. Sezgisel 

overcut işlevi teğet kesici sonuçları ile yarışır 

ve zorlu medya üzerinde keskin, düzgün köşeler 

sunar.Birçok yenilik GR serisini kullanımı 

oldukça kolay kılar. Kesiciler, grafikleri doğru 

bir şekilde hizalamak için önceden basılan 

veriler üzerinde kırpma işaretleri okuyabilir. 

Birlikte verilen Roland CutStudio, bıçak izi etkili 

çıkartmalar yaratmak için uygun olan delikli 

bir kesim işlevi ve çok renkli sayfa içeren 

tasarımlar üretirken kullanışlı olan renge göre 

kesim fonksiyonuna sahiptir. Yeni bir işlev, tasarımlar 

kesildikten daha etkili bir ayıklama 

için otomatik olarak ayıklama hattı oluşturur. 

Roland CutStudio, Adobe ® Illustrator ® 

ve CorelDRAW ® ’un çıktısına olanak tanıyan 

uyumlu ek yazılım içerir. Kesilen kağıtları toplamak 

için bir medya sepeti bulunmaktadır. 

1988’den beri Roland DG 440.000’den fazla 

vinil kesici sattığını belirten Shinomura, “GR 

serisi, tamamen yeni bir yenilik katmanı eklerken, 

şirketimizin önceden gerçekleştirdiği tüm 

teknolojik başarıları temel alarak sınıfının lider 

kesim kalitesini ve verimliliğini ortaya koymak 

amacıyla geliştirilmiştir. GR serisinin müşterilerin 

çalışmalarının kalitesini ve verimliliğini artıracağı, 

iş fırsatlarını genişletmek için yeterli 

kapasiteyi sağlayacağı konusunda pozitifim. 

Roland DG, uzmanlığını kesim uygulamaları 

ile zenginleştirmeye ve müşterilere geniş bir 

endüstride benzersiz değer sunan ürünler 

sağlamaya devam edecek” dedi. 

speed. The redesigned cutting carriage, blade 

holder and other core mechanisms enable the 

machines to achieve a maximum cutting speed 

of 1,485mm/s and up to 600g of downforce 

for cutting through difficult media with a single 

pass. Models are available in 1,651mm, 1,397mm 

and 1,075mm cutting widths to allow users to pair 

them with the inkjet printers they are currently 

using. Shinomura said, “The cutting industry has 

become increasingly diverse. In addition to sign 

making, cutting now includes the production of 

window and vehicle graphics, window tinting 

and car protection film for automotive restyling, 

personalised apparel, labels and decals, packaging 

prototypes, paint/sandblast stencils and 

more. The breadth of applications demands the 

ability to handle a wide range of materials of 

varying thicknesses, such as window films, high 

intensity reflective materials, heat transfer materials 

including flock and glitter, cardboard, and 

sandblast mask.” To meet the variety of applications 

and materials required by today’s cutting 

industry, the GR series is equipped with electronic 

pinch rollers that can adjust the pressure to 

10 pre-set levels at the touch of a button for smooth 

feeding of any media thickness. The overlap 

cutting function allows for up to ten times overlap 

cutting for difficult-to-cut substrates. The intuitive 

overcut function emulates the results from 

a tangential cutter and delivers sharp, clean 

corners on challenging media. A host of innovations 

make the GR series extremely easy to use. 

The cutters are capable of reading crop marks 

on pre-printed data to accurately align graphics. 

The bundled Roland CutStudio features a 

perforating cutting function that is convenient 

for making die-cut effect stickers and decals, 

and a cut-by-colour function that is useful when 

outputting designs with multiple coloured sheets. 

A new function automatically creates weed 

lines for more efficient weeding after designs 

have been cut. Roland CutStudio includes plugin 

software that allows outputting from Adobe ® 

Illustrator ® and CorelDRAW ® . A media basket 

is provided to collect cut sheets. “Since 1988,” 

Shinomura said, “Roland DG has sold more than 

440,000 vinyl cutters. The GR series has been developed 

with the aim of delivering class-leading 

cutting quality and productivity based on all 

the technological achievements our company 

previously established while adding an entirely 

fresh layer of innovation. I am positive that the 

GR series will boost the quality and efficiency of 

customers’ work, and provide ample capability 

for expanding their business opportunities. Roland 

DG will continue to hone its expertise with 

cutting applications and provide customers 

with products that deliver unparalleled value to 

a broad range of industries.”

52 PANORAMA 

Global Tekstil, 

yeni mümessillikle büyüyor 

Global Tekstil develops 

with new agencies 

Sürekli yenilikleri takip ederek büyümesini sürdüren Global Tekstil, Güney Kore 

menşeli Jin General Machine yuvarlak örgü makinasının Türkiye mümessili oldu. 


Global Tekstil which keeps developing by following innovations became Turkey 

agency of South Korea-Origin Jin General Machine round knitting machine. 

Özellikle yuvarlak örgü, çorap, triko ve dar dokuma 

sektörüne 15 yıla yakın bir süredir hizmet 

veren Global Tekstil, firmaların ihtiyacı olan iğne, 

platin, yağ, kovan ve temizleme solüsyonlarının 

yanına şimdi de yuvarlak örgü makinalarını ekledi. 

Kalite ve güven sloganıyla hareket eden Global 

Tekstil, Güney Kore menşeli Jin General Mac- 

Global Tekstil provides service for especially 

round knitting, socks, tricot and narrow woven 

sector for almost 15 years and now added 

round knitting machines beside needle, platin, 

oil, liner and cleaning solution companies 

need. Global Tekstil which works with quality 

and trust motto became Turkey agency of

www.prowhite.eu 

® 

solution partner for laboratory testing equipment 

CRITICAL 

OXYGEN INDEX 

FIBER TESTING EQUIPMENT 

YARN TESTING EQUIPMENT 

FABRIC TESTING EQUIPMENT 

CARPET TESTING EQUIPMENT 

STRENGHT TESTER 

UL94 & IEC TESTER 

BUNDESMANN 

LIGHTBOX 

WASHING & DYEING EQUIPMENT 

FLAMMABILITY TESTER 

GENERAL TESTING EQUIPMENT 

CONSUMABLES 

ABRASION AND 

PILLING TESTER 

ELMENDORF 

BURSTING TESTER 

ULTRAVIOLET 

ACCELERATED 

WEATHEROMETER AIR PERMEABILITY 

PRO-SER Laboratory Equipment & Automation Ltd. 

Ikitelli Organize San.Bol.Giyim Sanatkarlari San.Sit. 2.Ada 

B Blok Kat:5 No:511 Basaksehir Istanbul TURKIYE 

TEL : +90 212 671 02 58 FAX : +90 212 671 02 59 

www.pro-ser.com info@pro-ser.com

54 PANORAMA 


hine yuvarlak örgü makinasının Türkiye mümessili 

oldu. Yıllardır Kooil iğne ve platinlerinin Türkiye 

mümessilliğini başarılı bir şekilde yürüten firma, 

portföyüne Elektronik çift plaka jakar ve Elektronik 

süprem jakar makinalarını dahil etti. Sürekli 

yenilikleri takip eden ve araştıran Global Tekstil 

Sahibi Erkan Duygun, yeni mümessillikle ilgili yaptığı 

açıklamada şunları söyledi. “Güney Kore’ye 

yapmış olduğumuz bir seyahatte bu makinaların 

mümessilliği bize önerilince biz de kabul ettik. 

İğne ve platin işleri yaptığımızdan ve bu sektörü 

yakından tanıdığımız için başarabileceğimizi düşündük. 

Jin General Machine firmasının üretmiş 

olduğu elektronik jakar ve süprem makinaları, 

kalın faynda özellikli bir makine. Bildiğiniz gibi kalın 

faynda jack kovanları oluyor ve bu kovanlar 

değişmiyor. Kalın fayn süpremde 5-7 10 fayn, Ribanada 

ise 8-10 12 fayn çalışılıyor. Bu makinelerdeki 

en büyük özellik, herhangi bir faynda almış 

olduğunuz bir makinede değiştireceğiniz kovan 

ile farklı bir faynda işlem yapabiliyor olmanızdır. 

Böylece iki farklı makine yerine tek makine ile 

farklı faynlarda üretim gerçekleştirebiliyorsunuz. 

İğne yapısı her türlü iplikte çalışma fırsatı sunuyor. 

Yüksek turda daha çok üretim yapabiliyor. 

Şu anda müşterimizde ribana ve süprem olmak 

üzere iki çeşit makinemiz de çalışır vaziyette. 

Gözlemlerimiz ve işletmeden almış olduğumuz 

veriler, son derece sevindirici ve başarılı bir makine 

olduğunu söylüyorlar. Desen programı kolay 

ve zor kumaşları yapabiliyor. Her iki makinede 

Jin General Machine round knitting machine. 

Company carried out Turkey Agency of Kooil 

needle and platins successfully for years and 

added electronic double plate jacquard and 

electronic supreme jacquard machines to its 

portfolio. Owner of Global Tekstil Erkan Duygun 

who follows and search innovations consistently 

made a statement concerning new agency 

and said: “Agency of these machines was 

offered to us at our South Korea travel and we 

accepted. We believed that we can succeed 

due to our experience in needle and platin 

works and being close to that sector. Electronic 

jacquard and supreme machines produced by 

Jim General Machine are thick fine machines. 

As you know, there are jack liners in thick fine 

and these liners do not change. 5-7 10 fine for 

thick fine and 8-10 12 for rib is made. The most 

important feature of this machine is possibility 

to make a different operation in a different fine 

with fine you will change at a machine you received 

at any of fine. Therefore you can carry 

out production at different fines with one machine 

instead of two different machines. Needle 

structure gives opportunity to work at any kind 

of yarns. It can produce more at high tour. Now, 

our customer has two types of our machines; 

supreme and rib in working condition. Our observations 

and data we received from business 

are very pleasing and show that it is a successful 

machine. Ornament program can make

56 PANORAMA 

de sadece kovanları ve iğneleri değiştirerek istediğiniz 

ürünü elde edebiliyorsunuz. Diğer marka 

makinelerde bu özellik yok. Bu da makineye 

büyük bir avantaj getiriyor. Müşteriden gelen 

taleplere ikinci bir makineye ihtiyaç duymadan 

sadece kovanları değiştirerek cevap verebilme 

yeteneğine sahip bir makine. Kısaca tek kovanla 

iki makineniz olmuş oluyor. İstediğiniz desende 

üretim yapabiliyor. Diğer makinelere oranda fiyat 

konusunda daha ekonomik ve bu makinede 

bulunan özellik diğerlerinde bulunmuyor. Daha 

yüksek kapasite çalışabiliyor.” 

“EMİN ADIMLARLA İLERLİYORUZ” 

Günümüz piyasa şartlarında ayakta kalabilmenin 

kolay olmadığını vurgulayan Erkan Duygun, 

temsilciliğini yaptığı Kooil iğne ve platinlerinin 

kısa sürede Türkiye pazarında belirli bir yere getirdiklerini 

söyledi. Amaçlarının daha iyi hizmet 

vererek, kalite anlayışını farklı bir kulvara oturtmak 

olduğunu belirten Duygun, “Siz müşterilerinize 

işlevsel ürünler sunarsanız, onlar sizi yalnız 

bırakmazlar. Biz, Kooil iğnelerinde belirli standarttı 

oturttuk. Firma sürekli kendini yenileyerek, 

kalite geleneğini de sürdürmeye devam ediyor. 

Firmanın ağırlıklı pazarı Çin, Hindistan, Pakistan, 

Avrupa ve Güney Amerika’dır. Bildiğiniz gibi iğne, 

bütünün bir parçası. İğnenin en büyük özelliği, 

kullanılan çeliktir. Kullanılan çelik, iğnenin ömrünü 

ve kalitesini artırmakta ve verimi de yükseltmektedir. 

Bizim amacımız üreticilerimize hem kaliteli 

hem de fiyat bazında uygun ürün sunmaktır. 

Bu konuda ürünümüzün arkasındayız” dedi. 

easy and hard fabrics. You can create any product 

you want by changing only liners and needles. 

Other machines do not have this feature 

and this makes machine very advantageous. It 

is a machine which meets customer demands 

by only changing layers without the need of 

a second machine. In short, you will have two 

machines with one layer. It can produce with 

any ornament you want. It has cheaper price 

comparing with other machines and other machines 

do not have features of this machine. It 

can work with higher capacity.” 

“WE WANT TO TAKE FIRM STEPS FORWARD.” 

Erkan Duygun emphasized that it is not easy to 

be afloat in current market conditions and said 

that they developed Kooil needle and platins 

they represent to a certain point in Turkey market 

in a short time. Duygun stated that their purpose 

is to place quality percept into a different field by 

providing better service and said; “If you provide 

functional products for your customers, they do 

not leave you alone. We maintained a certain 

standard for Kooil needles. Company continues 

to keep quality tradition by renewing itself continuously. 

Company is more active in China, India, 

Pakistan, Europe and South America markets. As 

you know, needle is a part of whole. The biggest 

feature of needle is used steel. Used steel increases 

life and quality of needle and enhances efficiency. 

Our purpose is providing both qualified 

and reasonable priced products to our manufacturers. 

We support our product on that point.” 


58 PANORAMA 

Fespa Eurasia 2016 

uluslararası yatırım hedefli 

alıcıları biraraya getirdi 

Fespa Eurasia 2016 

attracts international audience 

of investment-ready buyers 

İstanbul’da gerçekleşen FESPA Eurasia 2016, 8 bin 232 ziyaretçiyi ağırladı. Bu 

rakam 4 günde tekrar ziyaretlerle toplam 9 bin 774’e ulaşarak ziyaretçilerin 

organizasyona gösterdiği ilgiyi gözler önüne serdi. 


FESPA Eurasia 2016, which took place in Istanbul, Turkey, welcomed 8,232 

individual visitors, with total attendance across the four days reaching 9,774 visits, 

demonstrating the value visitors placed on attending for more than one day. 

FESPA Eurasia’nin etkili bir ‘ticari’ platform olduğunu 

bir kez daha kanıtlayan fuar satın alma 

potansiyeli açısından oldukça başarılı geçti. 

Fuar ziyaretçilerinin %44’ü son karar alıcılar olurken 

katılımcıların %81’i karar alma sürecinde söz 

sahibi kişilerdi. Organizasyondaki ziyaretçilerin 

niteliğini vurgulayan Summa İstanbul ortağı 

The exhibition was very successful in terms of 

buying behaviour: 44% of visitors were final 

decision makers and 81% of attendees were 

involved in the decision-making process, highlighting 

that FESPA Eurasia is a strong ‘buying’ 

show. Murat Öztürk, Partner of Summa Istanbul, 

commented on the quality of visitors: “FESPA

TEXTILE MACHINERY 

Havadaki 

Güç 

Kontinü açık-en tambler: tekstil 

terbiyecilerinin bir hayali gerçek oldu: 

görülebilecek en güzel kumaş için! 

Denizli, March 22-25 Lahore, April 26-29 Chicago, June 20-22 

BIANCALANI srl via Menichetti, 28 59100 Prato Italia tel +39 0574.54871 

contacts@biancalani.com www.biancalani.com 

TEKSEL TEKSTIL Gunesli/Istanbul tel 0212.269.82.82 fax 0212.325.77.69 

info@tekseltekstil.com.tr

60 PANORAMA 

Murat Öztürk şu açıklamalarda bulundu; “FES- 

PA Eurasia her zaman oldukça profesyonel bir 

etkinlik olmuştur. Ziyaretçilerin arasında profesyonel 

alıcıların ve firmaların bulunması FESPA 

Eurasia’yı bizim için bir numara yapıyor.” 

FESPA Eurasia 2015’e göre fuara uluslararası katılımın 

artması da FESPA Eurasia’nın Avrasya bölgesindeki 

etkisinin giderek arttırdığını gösterdi. Buna 

göre, Türkiye dışında fuara en çok katılım gösteren 

10 ülke arasında; İran, Bulgaristan, Cezayir, 

Yunanistan, Ürdün, Ukrayna, Irak, Lübnan ve Almanya 

vardı. FESPA’nın yerel ve uluslararası fuar 

programını tamamlayan FESPA Eurasia ziyaretçilerine 

çeşitli ücretsiz etkinlikler de sundu. Bunların 

arasında ise eğitim konferanslarına sağlanan 

katılım öne çıktı. Avrasya bölgesinde sektöre özel 

eğitim talebine cevap veren bu eğitim programları; 

Dijital Pigment Baskı Teknikleri, Serigrafi Baskı, 

3D ile Giysi Tasarımı, Tekstilde Nano Uygulamalar 

ve daha birçok konuda sektörü bilgilendirdi. 

Fuarın araç kaplama bölümünde düzenlenen, 

Hexis’in sponsorluk sağladığı, FESPA’nın canlı World 

Wrap Masters yarışmasının galibi Ivan Tenchev 

oldu. FESPA Eurasia 2016’da kazandığı bu başarı 

hakkında konuşan Ivan, yetenekli olduğu ve yapmaktan 

zevk aldığı bir şey için ödüllendirilmekten 

Eurasia is always a very professional show. The 

visitors to the exhibition include professional buyers 

and professional companies, and so for us 

FESPA Eurasia is always the number one.” 

There was an increase in International attendance 

compared with FESPA Eurasia 2015, 

further illustrating the importance of FESPA 

Eurasia within the region. The top 10 countries 

attending outside Turkey include: Iran, 

Bulgaria, Algeria, Greece, Tunisia, Jordan, 

Ukraine, Iraq, Lebanon and Germany. Complementing 

FESPA’s line-up of international 

and local exhibitors, FESPA Eurasia included 

a host of free visitor features. Participation in 

the educational conference remained strong 

throughout, underlining demand for sector 

specific education in the Eurasian region with 

sessions including: Digital Pigment Printing, 

Screen Printing, Garment Design, 3D Printing 

for Garments, Nano Applications for textile 

and many more. Elsewhere at the event, Ivan 

Tenchev won FESPA’s live World Wrap Masters 

competition, sponsored by Hexis. Ivan comments: 

“I am very honoured to have won the 

Wrap Masters at FESPA Eurasia 2016 and to be 

recognised for my skills and for doing something 

that I enjoy. The Wrap Masters 2016 was 

very impressive, there were many local contestants 

who were very good, so I can say that 

I competed against the best. I am now looking 

forward to competing at the World Wrap 

Masters Final at FESPA 2017 in Hamburg.” 

FESPA’s Turkish member Association, ARED, 

hosted the second edition of its Signage 

Awards, celebrating creative and innovative 

examples of signage production in Turkey. 

The winner, who was voted for by visitors onsite, 

was Alper Tenşi, Rekmar Reklam, who received 

45% of the votes and will now go on to 

compete in FESPA’s global Awards programme 

at FESPA 2017 (8-12 May 2017). 


62 PANORAMA 


dolayı gururlu olduğunu ifade etti. Ivan şöyle devam 

etti; ‘’Wrap Masters 2016 oldukça etkileyiciydi. 

Bazı yerel yarışmacılar oldukça iyiydi yani en 

iyilerin arasında yarışma fırsatı elde ettiğimi söyleyebilirim. 

Şimdiyse Hamburg’da gerçekleşecek 

FESPA 2017’de World Wrap Masters Final’de yarışmayı 

dört gözle bekliyorum.” 

Fuarda aynı zamanda FESPA’nın fuar ortağı 

ARED ikinci kez, Türkiye’deki yaratıcı ve yenilikçi 

endüstriyel reklam üretimlerinin ödüllendirildiği 

ARED Endüstriyel Reklam Ödülleri’ni gerçekleştirdi. 

Fuar alanında gerçekleştirilen kapalı oylamanın 

%45’ini alarak ödüle layık görülen Rekmar 

Reklam’dan Alper Tenşi 8-12 Mayıs 2017’de 

yapılacak olan FESPA 2017 global ödül programında 

yer alacak. FESPA Eurasia 2016’nın hem 

katılımcı hem de ziyaretçilerden aldığı olumlu 

geri dönüşlerle bu etkinliğin hızla gelişen pazarlar 

için önemini bir kez daha kanıtladığını söyleyen 

FESPA Grup Fuarlar Müdürü Michael Ryan 

şunları dile getirdi; “Bu fuar Türk baskı pazarının 

yanı sıra daha geniş bölgeden gelen katılımcılar 

ve ziyaretçilere çözüm sunmaya devam ediyor.” 

Aleph, Mimaki, EFI, Canon ve daha birçok uluslararası 

markanın fuarda yeni ürünlerini tanıttığını 

vurgulayan Ryan, katılımcıların fuarda elde 

ettikleri satış hacminden dolayı olumlu geri 

dönüşler aldığını belirtti. Ryan; “Aldığımız geri 

dönüşlere göre ziyaretçilerimizin %68’i FESPA Eurasia’nın 

bölgedeki en önemli geniş format etkinliği 

olduğuna inanıyor. Bu da sektörün böyle 

kapsamlı bir fuara olan ihtiyacını bir kez daha 

gözler önüne seriyor” şeklinde konuştu. 

FESPA Eurasia 2016’nın başarısı hakkında 

konuşan bazı katılımcıların yorumları; 

Bu sene ilk kez FESPA Eurasia’ya katıldıklarının altını 

çizen Aleph SRL Yönetim Müdürü Alessandro 

Manes harika bir etkinlik geçirdiklerini ve dört 

makine sattıklarını ifade etti. 

Mert Dijital’den Ender Yılmaz ise şu yorumu 

yaptı; “2016 bizim ilk FESPA Eurasia deneyimimizdi 

ve ziyaretçilerin standımıza olan yoğun 

ilgisiyle çok başarılı bir fuar geçirdik. En son 

teknolojiyi görücüye çıkarmak ve doğru hedef 

kitleye ulaşmak için FESPA Eurasia’nın etkili 

bir platform olduğuna inanıyoruz.” 

Canon B2B Ürünleri Pazarlama Müdürü İsmet 

Özdemir ise FESPA Eurasia’nın beklentilerini 

aştığını vurgulayarak şunları söyledi; “Samimi 

olarak söyleyebilirim ki FESPA Eurasia 2016’da 

beklediğimizden çok daha başarılı bir fuar 

geçirerek birçok makine sattık! Fuara katılımımızdan 

dolayı çok mutluyuz.” 

FESPA Eurasia 2016’nın harika bir fuar olduğunun 

altını çizen BTC firma sahibi Nurten Ergün 

ise şöyle belirtti; “FESPA Eurasia 2016’da müşterilerimizden 

yoğun ilgi gören yepyeni teknolojilerimizi 

sergileme fırsatı bulduk.” 

Michael Ryan, Group Exhibition Manager at FES- 

PA, comments: “FESPA Eurasia 2016 has once 

again confirmed the value of FESPA’s event content 

to rapidly developing markets, with positive 

feedback from both exhibitors and visitors. This 

exhibition continues to serve the Turkish print 

community, as well as visitors and exhibitors from 

the wider region. I was delighted with the positive 

feedback from our exhibitors with many commenting 

on the volume of sales directly at the 

show. International suppliers such as Aleph, Mimaki, 

EFI and Canon were just a few of the global 

brands to introduce new products at the show. 

“Feedback from our visitors highlights that 68% 

believe that FESPA Eurasia is the region’s most 

important wide format exhibition, confirming the 

demand for an event of this calibre and focus.” 

Exhibitors commented on the success of 

FESPA Eurasia 2016: 

Alessandro Manes, Managing Director at Aleph 

SRL comments: “This is the first time we’ve exhibited 

at FESPA Eurasia and we’ve had a great 

show and sold four machines.” 

Ender Yılmaz, MertDijital comments: “2016 

was our first experience of a FESPA Eurasia 

event and we had a very successful show 

with strong interest from visitors to our stand. 

We see FESPA Eurasia as an effective platform 

for showcasing the latest technology and attracting 

the right target audience.” 

Ismet Özdemir, Marketing Manager at Canon 

B2B products commented: “I can sincerely 

say that FESPA Eurasia 2016 really exceeded 

our expectations and we confirmed a number 

of sales! We are very happy with our participation 

at FESPA Eurasia 2016.” 

Nurten Ergün, Owner of BTC, noted: “At FESPA Eurasia 

2016 we presented our new technologies, 

which attracted a great deal of interest from our 

customers. FESPA Eurasia 2016 was a great show.”

64 PANORAMA 

İplik Fuarı, rekor ziyaretçisiyle 

büyüklüğünü ispatladı 

Yarn Fair has proved its magnitude 

with its record visitor count 


TÜYAP’ın ev sahipliğinde gerçekleşen 14. Uluslararası 

İstanbul İplik Fuarı ve eşzamanlı düzenlenen 

Knitting Tech 2017- 26.Uluslararası Örgü, 

Çorap, Nakış Makineleri ve Yan Sanayileri Fuarları 

büyük bir başarıyla sona erdi. 18 Ülkeden 215 

firma ve firma temsilcisinin katıldığı fuarlar 1.955’i 

yabancı, 6.800’ü yerli olmak üzere toplam 8.755 

ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. İnovasyon, teknoloji 

ve fonksiyonelliği buluşturan İplik & Knitting Tech 

Fuarları ikili iş ilişkilerinin geliştirildiği uluslararası bir 

ticaret platformu olarak 4 gün boyunca yüksek 

ziyaretçi oranıyla başarısını bir kez daha zirveye 

taşıdı. Yurt dışından büyük ilgi gören ve sektörün 

önde gelen yerli - yabancı firma ve firma tem- 

14th International Istanbul Yarn Fair actualized 

with the hosting of TÜYAP and Knitting Tech 2017, 

26th International Knitting, Sock, Sewing Machines 

and Sub-Industries Fairs has been concluded 

with a great success. These fairs were attended 

by 215 firm and firm representatives from 18 

countries and hosted total of 8.755 visitors consisting 

of 1.955 foreign and 6.800 local visitors. Yarn 

& Knitting Tech Fairs that brought together the 

innovation, technology and functionality has 

carried its success to the summit one more time 

by maintaining its high visitor rate for 4 days as a 

commerce platform with the purpose of improving 

bilateral business relationships. Participants

66 PANORAMA 

silciliklerinin yoğun katılımı ile gerçekleşen 

fuarlarda; Azerbaycan, Belarus, Çin, Endonezya, 

Güney Kore, Hindistan, Hong Kong, 

İngiltere, İran, İsrail, İtalya, Kamboçya, Mısır, 

Özbekistan, Pakistan, Polonya, Tacikistan ve 

Türkiye’den gelen katılımcılar, ürünlerini 4 gün 

boyunca ziyaretçilere tanıtma fırsatı buldu. 

19 ÜLKEDEN SATIN ALIM HEYETİ 

Katılımcı firmalara yeni pazarlar ve müşteriler 

kazandırmak amacıyla tüm yıl boyunca 

sürdürülen alım heyeti programı kapsamında 

Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Fas, Gürcistan, 

Hindistan, İran, Kırgızistan, Kosova, Lübnan, 

Makedonya, Mısır, Moldova, Özbekistan, 

Rusya, Sırbistan, Suriye, Tunus ve Ukrayna’dan 

gelen satın alım yetkilileri TÜYAP’ın misafiri olarak 

fuarı ziyaret etti. Yurtdışından gelen yoğun 

talep, iplik sektörü ve kumaş üreticilerinin yüzünü 

güldürdü. Fuar kapsamında yurt içi ve yurt 

dışından gelen sektör profesyonelleri, sektörün 

gelişimi için önemli iş birliklerine imza attılar. 

FUARA ÖZEL ETKİNLİKLER 

Knitting Tech & İplik Fuarları sırasında organize 

edilen etkinlikler, sektör temsilcileri tarafından 

büyük ilgiyle karşılandı. Denizli Ticaret Odası 

tarafından düzenlenen ‘Otantik Dokuma Tezgahı’ 

katılımcı ve ziyaretçilere farklı bir deneyim 

sundu. İstanbul Aydın Üniversitesi tarafından 

düzenlenen ‘Zeugma’nın simgesi haline 

gelen pek çok mozaiğin motif olarak kullanıldığı 

sergisi’ renkli çalışmaları gözler önüne 

serdi. Hindistan Milli Katılım Firmaları tarafından 

düzenlenen ikili görüşmeler ise katılımcı 

ve ziyaretçileri aynı platformda buluşturdu. 

Uluslararası İstanbul İplik Fuarı 2018 yılında da 

yeni teknolojileri, kaliteli ürünleri, lider firmaları 

ve her yıl sektörün ihtiyacına göre şekillenen 

kapsamlarıyla sektörün geleceğini belirleyecek 

yeniliklerin adresi olmaya devam edecek. 

from Azerbaijan, Belarus, China, Indonesia, South 

Korea, England, Iran, Israel, Italy, Cambodia, Egypt, 

Uzbekistan, Pakistan, Poland, Tajikistan and Turkey 

have found the opportunity for presenting their 

products to the visitors for 4 days in the fair that has 

been actualized with a great interest from abroad 

and intense participation of the sector leading local 

- foreign firms and firm representatives. 

PURCHASING COMMITTEES FROM 19 COUNTRIES 

Purchasing authorities from Azerbaijan, Bulgaria, Armenia, 

Morocco, Georgia, India, Iran, Kirghizstan, Kosovo, 

Lebanon, Macedonia, Egypt, Moldova, Uzbekistan, 

Russia, Serbia, Syria, Tunisia and Ukraine have 

visited the fair as TÜYAP’s guests within the scope of 

purchasing committee program maintained for the 

whole year with the purpose of bringing new markets 

and customers to the participating firms. Strong demands 

from abroad have put a smile on the faces of 

yarn sector and fabric producers. Business collaborations 

important for the development of the sector 

have been formed within the scope of fair by the sector 

professionals from our country and abroad. 

FAIR EXCLUSIVE EVENTS 

Events organized during the Knitting Tech & Yarn 

Fairs have drawn a great attraction from the sector 

representatives. “Authentic Weaving Bench” 

has presented a different experience to the participants 

and visitors. Istanbul Aydın University’s “exhibition 

that uses a great deal of mosaic which has 

become a symbol for Zeugma as motifs” has presented 

colorful works. Bilateral negotiations organized 

by Indian National Participation Firms have 

brought participants and visitors together in the 

same platform. International Istanbul Yarn Fair will 

continue to be the address of the innovations that 

will determine the future of the sector in the year of 

2018 with its new technologies, quality products, leader 

companies and contents which takes shape 

according to the needs of sector every year. 


68 PANORAMA 

Christoph Liebers’in Nano n ’u 

tüm beklentileri aşıyor 

Nano n by Christoph Liebers 

surpass all expectations 


Bavyera Gaimersheim’daki örme elemanı uzmanlarının 

ilk önce dönüşüm dünyasını tanıtması 

bir yıldan uzun bir süredir devam etmektedir. 

‘nano n ’ olarak adlandırılan yeni platinler 

sadece altın gibi parıltı yapmakla kalmaz aynı 

zamanda mikroskobik olarak küçük boşluklarla 

kaplı bir yüzey yüzünden öne çıkarlar ve böylece 

koruyucu yağ filminin üretim boyunca 

sürekli olarak platin üzerinde kalmasını sağlar. 

Bir dizi müşteri, nano n ’u üretim aşamasında test 

etmiştir. Christoph Liebers GmbH & Co. KG Genel 

Müdürü Michael Starke, “Müşterilerimizden 

gelen yanıtlar tüm beklentileri aşıyor” dedi. Nano 

n -sinkers, temizlik, aşınma ve tasarruf gibi ilgili 

tüm alanlarda insanları kazandı. Ar-Ge Başkanı 

Thomas Keck, “Yeni geliştirilen nano n teknolojisinin 

hangi tasarruf potansiyellerini ve üretim 

avantajlarını etkileyici bir şekilde doğrulayan 

ikna edici test sonuçlarına sevindik” dedi. nano 

n ile giydirme makinelerinin zaten % 12’lik bir 

enerji tasarrufu sağladığını bildiriyor. Ayrıca, nano 

n dönme hızındaki moment piklerini ve dalgalanmaları 

önler. nano n , ayrıca “Jogg Modu” 

olarak adlandırılan bir avantaj da sundu. Geleneksel 

iğnelerle dikişler genellikle başladıkça 

atlanırken, nano n ilmekle kolaylıkla ve sorunsuz 

dikiş ilerletilebiliyor. “Etkilendim,” diyen Tessitura 

A Maglia Tempestini Srl’nin (İtalya) sahibi Daniel 

Tempestini, “nano n teknolojisi ile çalışan 

platinlerin yıpranması ve yıpranması geleneksel 

klasik platinlerden çok daha az. Örgü kumaşın 

kontaminasyonu da azaltıldı.” Kanıt olarak, 

Tempestini, hem nano n hem de geleneksel bir 

battaniyeyi Bavyera’ya gönderdi. Her ikisi de 

aynı üretim terimini sergiliyor ancak standart 

batan maddenin kayda değer ölçüde aşınması 

gözlenirken, nano n platin neredeyse yeni gibi 

görünüyor. Aşınma ve yıpranma konusunda 

Willy Hermann SUPERFINE GmbH Avusturya’dan 

çok iyi kumaş üreticisi, nano n teknolojisini de 

denedi. Dünyaca ünlü ince örgü şirketinin Örgü 

Yöneticisi Carl-Heinz Balazic, “nano n teknolojisi 

ile platinlerin aşınması ve yıpranması, normal 

klasik platinlerden çok daha az. Bunu Mayer 

Willy Hermann Superfine GmbH, Avusturya’da 

1,800 saatlik kullanımdan sonra nano n ve platin 

nano n and sinker after 1,800 hours in use 

at Willy Hermann Superfine GmbH, Austria 

It has been over a year since the knitting element 

specialists from Gaimersheim in Bavaria introduced 

their revolutionary world first. The new sinkers, 

called ‘nano n ’, not only shimmer like gold, 

but also stand out due to a surface covered 

with microscopically small cavities, thus enabling 

the protective oil film to remain on the sinker 

constantly throughout production. A range of 

clients has now tested nano n in production. “The 

responses we have received from our clients 

exceed all expectations,” – Michael Starke, Managing 

Director of Christoph Liebers GmbH & 

Co. KG. nano n -sinkers has won people over in 

all relevant areas, for example cleanliness, wear 

and savings. Thomas Keck, head of R&D, raves 

about them, saying: “we are delighted by the 

convincing test results which impressively verify 

which savings potentials and production advantages 

the newly- developed nano n -technology 

provides.” He reports that fitting machines with 

nano n has already yielded an energy saving of 

12%. Furthermore, nano n prevent torque peaks 

and fluctuations in the speed of rotation. Nano n

70 PANORAMA 

Tempestini, Italya’da nano n -teknolojisi mukayese edildiği 

platinler arasında en düşük aşınmayı gösterdi 

Tempestini, Italy shows the lower wear with 

the comparison patterns – nano n -technology 


MV4 3.2 E44’ümüzde Polyamid Elastan ile test 

ettik. Açıkçası, 1,800 çalışma saatinden sonra 

yan yüzeyler karşılaştırılarak görülebilir. “ 

“PLATİNLER NEREDEYSE PARASINI ÖDEDİ” 

Christoph Liebers nano n ile üretimin iki yönü de 

Avusturya’dan gelen yuvarlak örme kumaş Arula 

GmbH (Huber Holding AG) konusunda ünlü 

uzmanlar için Örgü Yöneticisi Sascha Stefanowic 

tarafından belirtildi: “Mayer MV4 E34’ün 

yağ tüketimini %66 azaltabiliriz. Eğer iyi bir örgü 

yağının düşürülmüş maliyetlerini, tırnakçının fiyatından 

düşerseniz, tırnaklar neredeyse tamamen 

ücretsizdir. Ayrıca, platin halkasındaki kir 

birikimi büyük oranda azaltıldı. Periyodik bakımı 

da çok daha hızlı yapabiliriz. Almanya’daki 

kadın iç çamaşırı üreticisi Speidel için daha az 

bakım ve daha az değişim de önemli konulardı. 

Örgü Yöneticisi Albert Mauz, bir üretim testinden 

sonra “normal platinlerden daha temiz duruyor” 

dedi. Yuvaların altındaki olağan depolar 

kayboldu. Tokmaklar daha pürüzsüz çalışıyor. 

nano n -teknolojisi yüzünden bakım döngümüzü 

değiştirebilir miyiz göreceğiz.” Christoph Liebers 

GmbH & Co. Co. KG’nin platin uzmanları ayrıca, 

büyük çaplı dairesel örgü silindirinde nano n 

teknolojisinin testini üstlenen önde gelen makine 

üreticilerinden biriyle olan işbirliğinden daha 

fazla bilgi bekliyorlar. Bir dizi başka test ve uygulama 

daha önce gelmektedir ve nano n teknolojisinin 

batarya pazarına ne gibi değişiklikler getireceğini 

görmekten heyecan duyuyoruz. 

also offered a particular advantage in so-called 

“Jogg-Mode”. Here, while with conventional sinkers 

stitches are often skipped as they are starting 

up, nano n are able to move forward stitch 

by stitch easily and without any problems. Impressed, 

Daniele Tempestini, owner of Tessitura 

A Maglia Tempestini Srl (Italy), states: “the wear 

and tear of the sinkers with nano n -technology is 

much less than with normal conventional sinkers. 

The contamination of the knitted fabric has also 

been reduced.” As proof, Tempestini sent both a 

nano n and a conventional sinker to Bavaria. Both 

exhibit the same production term, but whilst in 

the case of the standard sinker significant wear 

is noticeable, the nano n sinker seems almost as 

good as new. On the topic of wear and tear, Willy 

Hermann SUPERFINE GmbH, a manufacturer 

of superfine fabrics from Austria, has also tested 

the nano n -technology. Carl-Heinz Balazic, Knitting 

Manager of the world famous fine knitting 

company adds that “the wear and tear of sinkers 

with nano n -technology is much less than 

with normal conventional sinkers. We have tested 

this in our Mayer MV4 3.2 E44 with Polyamid 

Elastan. This can be seen obviously by comparing 

the side surfaces after 1,800 working hours.” 

“So much oil saved that the sinkers are 

almost paid off...” 

Two aspects of production with Christoph Liebers 

nano n are mentioned by Sascha Stefanowic, 

Knitting Manager for the renowned experts in 

circular knitted fabrics Arula GmbH (Huber Holding 

AG), also from Austria: “We could reduce 

the oil consumption of our Mayer MV4 E34 by 

66%. If you detract the reduced costs of a good 

knitting oil from the sinker price, the sinkers are 

nearly free of charge. Also the dirt accumulation 

in the sinker ring has been reduced in a 

big scale. We can also do our periodic maintenance 

much faster.” Less maintenance and 

less wear were also important topics for the women’s 

underwear manufacturer Speidel, from 

Germany. After a production test, their Knitting 

Manager Albert Mauz states: “the slots of the 

sinker ring stay more clean than with normal 

sinkers. The usual deposits on the bottom of the 

slots have disappeared. The sinkers are running 

smoother. We will see, whether we can change 

our maintenance cycle because of nano n -technology.” 

Christoph Liebers GmbH & Co. KG’s 

sinker specialists also expect further insights from 

the collaboration with one of the leading machine 

manufactures, which is currently taking on 

the testing of the nano n -technology in its large 

diameter circular knitting cylinder. A range of 

further tests and applications lie directly ahead, 

and we are excited to see what changes nano 

n -technology will bring to the sinker market.

14-17 APRIL / NİSAN 2018 

www.itm2018.com 

TÜYAP TÜM FUARCILIK YAPIM A. 

T : + 90 212 867 1414 

F : + 90 212 886 6901 

www.tuyap.com.tr 

Teknik 

TEKN‹K FUARCILIK A. 

T : + 90 212 876 75 06 

F : + 90 212 876 06 81 

www.teknikfuarcilik.com 

itm2018 

“Bu Fuar 5174 sayılı Kanun gereğince TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) denetiminde düzenlenmektedir”. 

“This Fair is organized with the audit of TOBB (The Union of Chambers and Commodity Exchanges of Turkey) in accordance with the Law No.5174”

72 INDEX 2017 

Verimli dokunmamış 

kumaş üretimi için çözümler 

Solutions for an efficient 

nonwoven production 


Başarılı dokunmamış üretim için belirleyici kriterler 

nelerdir? Trützschler Nonwoven, INDEX’te odaklanıyor: 

Yüksek kaliteli ağlar ve düşük dönüşüm 

maliyetleri sağlıyor. Gösteride önemli bir nokta, 

hijyen ve diğer uygulamalar için mükemmel ağlar 

oluşturmak için kavramları taramak olacaktır. 

Birçok son ürün, ayırt edici web özelliklerine ihtiyaç 

duymaktadır; bu nedenle Trützschler Nonwoven, 

elyaf işleme, taraklama ve dokuma makineleri 

çeşitlerini sürekli olarak genişletmektedir. INDEX’te 

havayollu tarama, rasgele tarama ve kanıtlanmış 

standart silindir taramalar çeşitli yapılandırmaları 

What are the decisive criteria for successful 

nonwoven manufacturing? The answer Trützschler 

Nonwovens focusses on at INDEX is high-quality 

webs and low conversion costs. A major point 

at the show will be carding concepts for creating 

perfect webs for hygiene and other applications. 

Many end products require distinctive web 

characteristics therefore Trützschler Nonwovens 

continuously extends its range of fiber treatment, 

carding and web forming machinery. At 

INDEX we invite for discussions on airlay cards, 

random cards and the various configurations

of our proven standard roller card. In the 

bonding process often a different type of 

challenge arises when productivity and 

efficiency become an issue. Take for instance 

chemical bonded webs: with the 

new Trützschler High-Speed Foulard for 

the application of liquid binding agents 

we address line speed. Various optimizations 

on rolls (patent pending) and 

sub-components allow for increasing the 

production speed of lightweight webs by 

up to 50%. Hydroentangling and drying 

are a third focus point at INDEX because 

these processes are always worth a detailed 

discussion. For decades both the 

AquaJet and the multi-drum dryer have 

been on top of Trützschler Nonwovens’ 

R&D agenda. Trützschler Nonwovens’ 

looks forward to discuss the various configurations, 

new features and the most efficient 

spunlacing and drying processes. 

üzerine tartışmalara davet ediyoruz. Yapıştırma 

sürecinde verimlilik bir sorun haline 

geldiğinde sık sık farklı bir sıkıntı ortaya çıkar. 

Örneğin kimyasal bağlanmış ağları alın: 

Sıvı bağlayıcı maddelerin uygulanması 

için yeni Trützschler Yüksek Hızlı Fular ile hat 

hızına dikkat ediyoruz. Rulo üzerinde çeşitli 

optimizasyonlar (patent bekleyen) ve alt 

bileşenler, hafif ağların üretim hızını% 50’ye 

kadar artırır. Hidroelektirme ve kurutma, IN- 

DEX’de üçüncü bir odak noktasıdır, çünkü 

bu işlemler her zaman ayrıntılı bir tartışmaya 

değerdir. Yıllardır AquaJet ve çoklu kurutmalı 

kurutucu, Trützschler Nonwoven’ın 

ARGE gündeminin üstündeydi. Trützschler 

Nonwoven, çeşitli konfigürasyonları, yeni 

özellikleri ve en etkili parıltılı ve kurutucu işlemleri 

tartışmayı bekliyor.


Autefa Solutions Needle Loom Fehrer StylusONE 

Cenevre’de INDEX 2017’de 

Autefa Çözümleri’nden 

nonwoven çözümler 

Nonwoven solutions 

from Autefa Solutions, 

at INDEX 2017 in Geneva 


Bu yılki INDEX “Dokunmamış çözümlerle bağlantı kurma” 

sloganıyla şirket Autefa Solutions mücadeleci 

davranmaya hazır. Günümüzde Nonwoven üreticileri, 

özellikle de tek kullanımlık ürünler alanında yeni enerji 

tasarrufu ve gelişmiş teknolojiler arıyor. Autefa Çözümleri 

V-Jet, Spunlace işlemi için gereken hidrolik enerjinin% 

30’undan fazlasını kazandıran yeni bir hidro-nakil sistemidir. 

Patentli jet şeridi tasarımı, ürün kalitesini standart 

bir jet şeridine kıyasla sabit tutarken bir basınç düşüşü 

sağlar. Spunlace işlemi, ortak bir Drum Kurutucudan çok 

daha iyi enerji verimliliği ve kurutma performansı sağlayan 

Square Drum Dryer SQ-V ile aynı ayak izi üzerinde 

optimize edilmiş. Crosslapper Topliner CL 4004 SL, 130 m 

/ dk’ya kadar yüksek bir besleme hızı ve hassas bir ağırlık 

dağılımı ile karakterize edilir. Bu avantajlar özellikle spunlace 

hatlarındaki hafif uygulamalar için çok önemlidir. 

Ağ katmanlarının sürtünmesi sürekli olarak izlenir; bu, 

reddetmeyi en aza indirir ve malzemeyi kurtarır. Yıkanabilir 

mendil üretimi için Autefa Solutions ve Campen 

Following the slogan for this year’s IN- 

DEX, “Connecting you with nonwoven 

solutions”, company Autefa Solutions is 

ready to take up the challenge. Nowadays 

Nonwovens producers are looking 

for new energy saving and advanced 

technologies especially in the field of 

disposables. The Autefa Solutions V‐Jet is 

a new hydroentanglement system, which 

saves up to 30% of the hydraulic energy 

required for the Spunlace process. 

The patented jet‐strip design enables 

a pressure reduction while keeping the 

product quality constant in comparison 

to a standard jet‐strip. The Spunlace process 

is optimized with the Square Drum 

Dryer SQ‐V, which has significantly better 

energy efficiency and drying performance 

than a common Drum Dryer



Machinery, hidro-bağlamalı hava ile kaplanmış komple 

proses hatlarını planlar ve gerçekleştirir. Bu konsept orta 

ve küçük boyutlu Airlaid üretim çözümlerine özel ihtiyaç 

duymaktadır. Satın alma ve dağıtım katları (ADL) gibi 

hijyen ürünleri için hava sıcaklığı birleştirici hatlar aracılığıyla 

yüksek hıza yönelik artan bir ilgi de vardır. Bu malzemeler 

bebek bezleri, hijyenik kadın bağları ve erişkin 

enkontinans ürünlerinde kullanılır. Autefa Çözümleri kemer 

kurutucularının ana güçleri, düzgün hava akışı ve 

tam olarak ayarlanabilen sıcaklık dağılımı, çatı muhafaza 

kabiliyeti veya yüksek yoğunluklar oluşturma kabiliyetidir. 

Autefa Solutions Austria CEO’su André Imhof 

şöyle açıklıyor: “Bugün müşteri, daha fazla talepkârdır 

ve mümkün olan en iyi toplam sahip olma maliyetini 

(TCO) gerektirir. Düşük üretim maliyetlerine sahip çeşitli 

dokunmamış ürünlerin yüksek verimliliği, Autefa Çözümleri’nden 

en kaliteli makinelere olan talebi artıracaktır.“ 

İğneli dokunmamışlar prosesi için Autefa Solutions, iğneli 

uygulamalar için bir makine olan İğne Tezgahı Fehrer 

Stylus ONE’ı sunar. StylusONE, güvenilir ve ekonomik bir 

makine için piyasanın ihtiyaçlarını karşılar. En fazla 1200 

vuruş / dakika performansıyla İğne Tezgahı StylusONE 

verimlilik, garantili ömür ve bakım gerektirmeyen dişli 

kutusu ile kendini ayırır. Autefa Çözümleri, dokunmamış 

kumaş imalatı için anahtar teslimi hatların yanı sıra tek 

tek makineler de sunmaktadır. Uygulama alanları suni 

deri, filtre ürünleri ile kağıt-makine keçeleri, otomotiv 

keçeleri, jeotekstiller, zemin kaplamaları, izolasyon keçeleri 

ve hijyen endüstrisi için dokunmamış kumaşların 

üretilmesidir. Ürün yelpazesi elyaf hazırlama makineleri, 

dokunmamışlar için taraklar, aerodinamik ağ oluşturma 

makineleri (Airlay), kesici ve iğne tezgahları içerir. Ürün 

yelpazesi ayrıca termo bağlama, kurutma ve kesme, 

sarma ve feston teknolojisi için ekipman içerir. 

– at the same footprint. The Crosslapper 

Topliner CL 4004 SL is characterised 

by a high infeed speed of up to 130 m/ 

min and a precise weight distribution. 

These advantages are very important 

especially for lightweight applications in 

spunlace lines. The lapping of the web 

layers is continuously monitored, which 

minimizes rejects and saves material. For 

the production of flushable wipes Autefa 

Solutions and Campen Machinery plan 

and realizes complete hydro laced airlaid 

process lines. The concept hits the 

specific need for medium and small size 

Airlaid production solutions. There is also 

a growing interest in high speed through 

air thermobonding lines for hygiene 

products such as acquisition and distribution 

layers (ADL). These materials are 

used in baby diapers, sanitary napkins 

and adult incontinence products. The 

key strengths of the Autefa Solutions belt 

dryers are uniform airflow and the precisely 

adjustable temperature distribution, 

the ability to maintain loft or to create 

high densities. André Imhof, CEO Autefa 

Solutions Austria explains: “The customer 

today is more demanding and requires 

best possible Total Cost of Ownership 

(TCO). The High productivity, the flexibility 

for various nonwovens products with 

low maintenance costs will increase the 

demand for top quality machines from 

Autefa Solutions.” For the needle nonwovens 

process, Autefa Solutions presents 

the Needle Loom Fehrer Stylus ONE, a 

machine for all needling applications. 

StylusONE covers the needs of the market 

for a reliable and economic machine. 

With a performance of max 1200 

strokes/min the Needle Loom StylusONE 

distinguishes itself through productivity, 

guaranteed longevity and maintenance 

free gear boxes. Autefa Solutions delivers 

turn‐key lines as well as individual 

machines for nonwovens manufacturing. 

Application fields are the production 

of artificial leather, filter products as 

well as paper‐machine felts, automotive 

felts, geotextiles, floor coverings, felts for 

insulation and nonwovens for the hygiene 

industry. The product range includes 

fiber preparation machines, nonwovens 

cards, aerodynamic web forming machines 

(Airlay), crosslappers and needle 

looms. The product range additionally 

includes equipment for thermobonding, 

drying as well as cutting‐, winding‐ and 

festooning‐ technology. 

Autefa Solutions Square Drum Dryer SQV

Gazete baskılarında Türkiye’nin en geniş web ofset makine parkur 

ağına sahip olan“İhlas Gazetecilik A.Ş.” bünyesinde, Türkiye 

gazetesi başta olmak üzere, günlük olarak çok sayıda ulusal ve yerel 

gazeteyi, 6 bölgede bulunan tesislerimizde basmaktayız. 

Heatsetlerde (63 kesim günlük 800 bin forma), (58 kesim günlük 800 

bin forma) yüksek üretim kapasitemiz baskı makinelerimizdeki üretim 

özellikleri sayesinde siparişlerinizi terminlerine uygun ve kaliteli bir şekilde 

hazırlayıp teslim ediyoruz. Modern renk kontrol ve izleme-denetim sistemleri 

ile maksimum renk kalitesine ulaşılmakta kokulu sayfalar, özel renkler ve silikon 

uygulamaları ile siz müşterilerimize farklılık kazandırmaktadır. 

WEB OFSET 

İhlas Matbaacılık Baskı Tesisleri, tabaka ofset baskı alanında sektörün önde 

gelen isimleri arasındadır. Tabaka ofset baskı makine parkurumuzun zenginliği 

ve profesyonel ekibimiz sayesinde tek renkli işlerden, çok renkli işlere 

kadar her türlü baskılarınızı uluslararası standartlara göre yapmaktayız. 

Mürekkep kontrolü ve renk yönetim sistemleri ile çalışan tabaka ofset 

baskı makinelerimiz; laminasyon çeşitleri ile de hizmet vermektedir. 

DÜZ OFSET 

İhlas Matbaacılık Baskı sonrası tesislerde. Modern makine, 

ekipmanları ve kalifiye personelimiz ile hizmet 

vermekteyiz. Amerikan cilt, iplik dikiş, mukavva taslama 

cilt, iplik dikiş flexi kapaklı cilt, tel dikişli cilt 

(tel-omega) spiral cilt, işlere çeşitli fonksiyonlarla 

birlikte yapılmaktadır. 

MÜCELLİT 

İhlas Matbaacılık, ambalaj alanında da faaliyetlerine 

başlamıştır. Baskılı ve baskısız dopel 

koli, krome karton ve sıvamalı kutu üretimini 

bünyesinde toplayarak, ürün yelpazesini daha da 

genişletmiştir. 

AMBALAJ 

“İşi profesyonellerine bırakın” 

Merkez Mah. 29 Ekim Caddesi 

İhlas Plaza No:11 A / 41 

Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE 

Tel.: + 90 212 454 30 00 

www.ihlasmatbaacilik.com 

Detaylar İçin:


VectorQuadroCard by DiloSpinnbau 

DiloSpinnbau’dan VectorQuadroCard 

INDEX’te DiloGroup 

DiloGroup at INDEX 


Uluslararası dokunmamış kumaş üreticileri, INDEX sergisi 

vesilesiyle 4 - 7 Nisan 2017 tarihleri arasında İsviçre’de 

Cenevre’de tekrar bir araya geldi. DiloGroup, elyaf hazırlığından 

bitim iğnecisine kadar makine programı hakkında 

ayrıntılı bilgi verecek. DiloGroup, DiloSpinnbau, Dilo- 

Temafa, DiloMachines ve DiloSystems birimleriyle hemen 

hemen tüm uygulamalar için bir tedarikçiden özel üretim 

hatları sunmakta. DiloTemafa, yüksek açılma hızlarında 

birkaç açma kademesi kullanılarak daha uzun elyafların 

yumuşak bir şekilde açılması için yeni olanaklar sunar. 

VECTORQUADROCARD 

DiloSpinnbau’nun VectorQuadroCard’ı, İtalya’nın Milano 

kentinde düzenlenen ITMA 2015 fuarında ilk kez sunuldu 

ve ara bölümün basit ve hızlı bir şekilde değiştirilmesi ile 

farklı tarak türlerini bir tarağın içine ekledi. Yeni tasarlanmış 

dağıtım sistemi paralel, rasgele veya yoğunlaştırılmış 

ağların üretimine izin vermek için esnektir. Yeni bir tarak 

besleme sistemi Unifeed, hacimsel bir sistemin prensiplerini 

birleştirerek açık dozaja olanak tanıyan açık bir titreşim 

besleme avantajı ile bu yeni tarağa adapte edilmiş. 

YATAY TRAVERS DLSC 200 

Yeni sunulan DiloMachines’ten DLSC 200 yatay çaprazlama 

serim, kullanılan elyaflara bağlı olarak 200 

m / dak’lık elektro-mekanik bir besleme hızı ile çapraz 

geçiş teknolojisinde yeni standartlar belirledi. DiloMachines’in 

yeni iğne modülü tekniği 22 iğneyi bir 

plastik desteğe gömdü ve çok yüksek iğne yoğunluğuna 

sahip iğne kartonlarında kullanıldı. Bu modüller, 

iğne kartlarının hızlı ve hassas şekilde doldurulmasına 

neden olur. Değişken iğne düzenlemeleri ile dikiş dağılımındaki 

kötü noktaların ortadan kaldırıldığı Vari- 

International nonwoven producers meet 

again in Geneva, Switzerland, from April 

4 – 7, 2017 on the occasion of the INDEX 

exhibition. DiloGroup will inform in detail 

about its machine program from fibre preparation 

to finished needlefelt. DiloGroup 

with its units DiloSpinnbau, DiloTemafa, 

DiloMachines and DiloSystems offers tailor-made 

production lines from one supplier 

for almost all applications. DiloTemafa 

offers new possibilities for the gentle opening 

of longer fibres at high throughput 

speeds using several opening stages. 

The VectorQuadroCard 

The VectorQuadroCard by DiloSpinnbau, 

first presented at the ITMA 2015 show in 

Milan, Italy, combines different types of 

card within one card by a simple and fast 

changeover of the intermediate section. 

The newly designed delivery system is also 

flexible to allow the production of parallel, 

random or condensed webs. The new 

card feeding system Unifeed that combines 

the principles of a volumetric system 

allowing fine dosing with the advantages 

of an open vibration chute feed is also 

adapted to this new card. 

Horizontal crosslayer DLSC 200 

The newly presented horizontal crosslayer 

DLSC 200 from DiloMachines sets new 

standards in crosslapping technology with


Horizontal crosslayer DLSC 200 by DiloMachines 

DiloMachines’dan yatay çarpraz katlayıcı DLSC 200 

an electro-mechanical web infeed speed 

of 200 m/min depending on the fibres 

used. The new needle module technique 

of DiloMachines embeds 22 needles in a 

plastic support and is used in needle boards 

with very high needle density. These 

modules result in a fast and precise filling of 

needle boards. They are used in Variopunch 

needling technology where bad spots 

in stitch distribution are eliminated by variable 

needle arrangements thus creating 

a more homogeneous and higher surface 

quality. This needle module technology 

was first used in the compact line presented 

on the ITMA 2015 in Milan, Italy. 

opunch iğne tekniğinde kullanılır ve böylece daha 

homojen ve daha yüksek bir yüzey kalitesi oluştururlar. 

Bu iğne modülü teknolojisi, ilk olarak Milan, İtalya’daki 

ITMA 2015’de sunulan kompakt hatta kullanıldı. 

KOMPAKT HAT 

Bu kompakt hat, karbon gibi özel liflerden üretilen yüksek 

kaliteli iğne keçeleri üretimi için tasarlanmıştır. Dilo’nun 

portföyünü, yalnızca laboratuvarlar için küçük 

üretim hatları ve kağıt makinesi keçeleri için büyük 

iğne bırakma hatları değil, ştapel liflerinden iğne keçe 

üretimi için tüm makineleri de içeren hatlar tamamlar. 

DiloGroup, dünya genelindeki nonwoven endüstrisine 

300’den fazla üretim hattı sağladı ve ihtiyaçlarınıza 

göre optimum üretim hattını tedarik etmek için gerekli 

teknik bilgiye ve çeşitli makinelere sahip. Bu son derece 

modern ve yenilikçi üretim hatları, Dilo’nun kendi tekstil 

araştırma merkezlerinde sürekli mühendislik geliştirme 

çalışmaları ve sürekli ürün geliştirmenin sonucudur. 

Compact Line 

This compact line is designed for the production 

of high quality needlefelts from 

special fibres such as carbon. It completes 

Dilo’s portfolio that includes not only 

small production lines for laboratories and 

large needling lines for papermachine 

felts but all machines for the production of 

needlefelts from staple fibres. DiloGroup 

has delivered more than 300 production 

lines to the nonwovens industry worldwide 

and thus has the required know-how and 

a complete range of machines to supply 

the optimum production line for your 

requirements. These highly modern and 

innovative production lines are the result 

of continuous engineering development 

work and steady product development in 

Dilo’s own textile research centres. 

Compact Line by DiloGroup 

DiloGroup’dan kompakt hat 



Kemerli kurutucular 

yükselişte 

Belt dryers on the rise 

The BRÜCKNER SUPRA-FLOW BH air-through dryer. 


BRÜCKNER, nonwoven ve tekstil endüstrisi için 

bitirme ve ısıl işlem hatlarının önde gelen üreticilerinden 

biri olarak, Cenevre’deki INDEX 

fuarına katılımını kesinlikle zorunlu kabul etmektedir. 

Kabin No 1580, 1 numaralı salonda 

ziyaretçiler, 4 - 7 Nisan 2017 tarihleri arasında 

kendilerini yeni ürün ve teknolojiler hakkında 

As one of the leading producers of finishing 

and thermal treatment lines for the nonwovens 

and textile industry, BRÜCKNER considers 

its participation in the INDEX trade fair in Geneva 

as absolutely obligatory. On booth no. 

1580 in hall 1 the visitors have the opportunity 

to inform themselves from April 4th-7th, 2017

INDEX 2017 

83 

extensively about new products and technologies. 

In the nonwovens sector the BRÜCKNER 

portfolio comprises all types of application systems, 

thermal treatment lines, dryers as well as 

cutting and batching units. On the occasion of 

this year’s INDEX trade fair in Geneva BRÜCK- 

NER wants to present their customers and prospective 

clients the new developments and improvements 

in the field of belt dryers, a type of 

dryer which gained compared to conventional 

drum dryers more and more acceptance in the 

last years. The design of the high-performance 

dryer SUPRA-FLOW BH, which had been particularly 

developed for the air-through drying of 

light hydroentangled nonwovens, has been optimized. 

This type of dryer is characterized by its 

particularly high evaporation capacity, a high 

energy efficiency, the gentle material transport 

and an excellent drying homogeneity. It is thus 

clearly more than an alternative for the use of 

an air-through drum dryer and offers many benefits 

for the user. Another new development 

is the SUPRA-FLOW BE-ADL belt dryer developed 

for ADL products for thermo-fusion of card 

nonwovens. In the design of this dryer particular 

attention was paid to a gentle fabric transport, 

a high temperature accuracy and a precise air 

control. The air circulation in this dryer follows 

also the air-through principle. In the last decades 

BRÜCKNER supplied many lines and dryers 

for the international nonwovens industry. The 

final use of the nonwovens is manifold and range 

from the construction trade to the garment 

and automobile industry to medical textiles, 

cleaning or care articles and filter materials. 

Very different application systems are used for 

these articles, screen printing and slop-pad 

coaters, coating machines, flocking units, powder 

scattering units, spray booths or foam impregnation 

units or padders. Depending on the 

purposes BRÜCKNER offers also different dryers 

matching the customers’ individual needs and 

processes. BRÜCKNER’s portfolio comprises 

among other systems also flat dryers with one 

or several fabric passages, vertical dryer, cylinder 

dryers, drum dryers, airlaid dryers, infra-red 

radiation dryers, high temperature dryers and 

combinations thereof. Particularly in case of 

lines with large working widths BRÜCKNER gained 

a very positive reputation in the last years. 

Many very large lines are in operation worldwide, 

the largest has a working width of more 

than seven meters and has been designed for 

the heat-setting of geo nonwovens. If you are 

interested in detailed information about our 

products or technologies for your individual article 

or process the experts will advise you with 

pleasure on the BRÜCKNER booth and they are 

looking forward to meeting you. 

kapsamlı olarak bilgilendirme fırsatı buluyor. 

Dokunmamış kumaşlar sektöründe BRÜCKNER 

portföyü her türlü uygulama sistemi, ısıl işlem 

hatları, kurutucuların yanı sıra kesme ve yığınlama 

ünitelerini de kapsar. Cenevre’de düzenlenen 

bu yılın INDEX fuarı vesilesiyle BRÜCKNER, 

müşterilerine ve potansiyel müşterilerine, konvansiyonel 

tamburlu kurutuculara kıyasla kazanılan 

bir kurutma makinesi türü olan kemer 

kurutucuları alanındaki yeni gelişmeleri ve en 

son yıldaki gelişmeleri sunmak istiyor. Özellikle 

hafif suyla karıştırılmış dokunmamışların hava 

yoluyla kurutulması için geliştirilen yüksek performanslı 

kurutucu SUPRA-FLOW BH’nin tasarımı 

optimize edilmiştir. Bu tür kurutucu, özellikle 

yüksek buharlaşma kapasitesi, yüksek enerji 

verimliliği, yumuşak malzeme nakli ve mükemmel 

bir kurutma homojenliği ile karakterizedir. 

Dolayısıyla, açık havada bir tamburlu kurutucu 

kullanmak için alternatiften daha fazlasıdır ve 

kullanıcı için birçok avantaj sunmaktadır. Bir 

başka yeni gelişme, taraklı dokumasız maddelerin 

termo füzyonu için ADL ürünleri için geliştirilen 

SUPRA-FLOW BE-ADL bant kurutucusudur. 

Bu kurutucunun tasarımında, hassas kumaş 

taşınması, yüksek sıcaklık doğruluğu ve hassas 

hava kontrolü özellikle dikkat edildi. Bu kurutucudaki 

hava sirkülasyonu da hava geçiş ilkesini 

takip etmektedir. Son yıllarda BRÜCKNER, uluslararası 

dokunmamış sanayi için birçok hat ve 

kurutucu tedarik etti. Dokunmamış malzemelerin 

nihai kullanımı, inşaat ticaretinden giysi ve 

otomobil endüstrisine, tıbbi tekstiller, temizlik 

veya bakım malzemeleri ve filtre malzemeleri 

arasında çeşitlilik göstermektedir. Bu ürünler, 

serigrafi ve eğimli kaplayıcılar, kaplama makineleri, 

tohumlama üniteleri, toz saçma üniteleri, 

sprey kabinleri veya köpük emdirme üniteleri 

veya paletler için çok farklı uygulama sistemleri 

kullanılır. BRÜCKNER, amaçlara bağlı olarak 

müşterinin bireysel ihtiyaç ve süreçlerine uygun 

farklı kurutma makineleri de sunmaktadır. BRÜ- 

CKNER’in portföyü, diğer sistemlerin yanı sıra 

bir veya birkaç kumaş pasajı olan düz kurutucular, 

dikey kurutucu, silindir kurutucuları, tamburlu 

kurutucular, hava kurutmalı kurutucular, 

kızıl ötesi radyasyon kurutucuları, yüksek sıcaklık 

kurutucuları ve bunların kombinasyonlarını 

içerir. Özellikle geniş çalışma genişliğine sahip 

hatlarda son yıllarda BRÜCKNER çok olumlu bir 

üne kavuşmuştur. Birçok çok geniş hat, dünya 

çapında çalışır durumda, en büyükleri, en fazla 

yedi metreyi aşan bir çalışma genişliğine sahiptir 

ve geo dokunmamışların ısı ayarı için tasarlanmıştır. 

Bireysel makale ya da prosesleriniz 

için ürünlerimiz ya da teknolojilerimiz hakkında 

ayrıntılı bilgi almak isterseniz, uzmanlar BRÜCK- 

NER standından memnuniyet duyacaklar ve 

sizinle buluşmak için sizi bekliyorlar. 


84 PANORAMA 

Luxury jersey ve 

Fulgar modası 

Luxury jersey and 

Fulgar fashion 


Spor kıyafeti ve günlük giyimden sonra, üst düzey 

moda tekstili sektörü sürdürülebilirlik üzerine 

giderek daha fazla vurgu yapıyor. Tüketiciler, 

satın alırken zaten daha fazla farkındalık gösterdiklerinden, 

satın alımlarının nasıl yapıldığını, etik 

ve sürdürülebilir ürünleri talep ederek soruyorlar. 

Bu bağlamda iki örnek, Made in Italy mükemmelliği, 

Luxury Jersey ve Fulgar, bunun her bakış 

açısından iyi yapılmış ürünler sunmayı amaçlayan 

stratejik bir işbirliği sayesinde nasıl mümkün 

olabileceğini gösterdi. Luxury Jersey, Boselli ailesinin 

tekstil kültürünü çizer ve her sezon lüks ve tasarım 

sektöründe stilistler ve moda evleri tedarik 

eden yüksek yaratıcı ve teknik içerikli benzersiz 

kumaşlar geliştirir. Ürünleri son trendlere ve müşterilerin 

özel gereksinimlerine dayanmaktadır. 

Luxury Jersey, tüketici refahını arttırmak için yaratıcı 

ve üretim süreçlerini, hammaddeden dokuma, 

boyama ve bitime kadar tümüyle İtalyan, 

tamamen izlenebilir bir tedarik zinciri kullanarak 

sürdürülebilirlik kavramı etrafında dayanmakta. 

Luxury Jersey, insan yapımı ipliklerin üretiminde 

İtalyan lider olan Fulgar ile yaptığı en eski ürünü 

yaratmak için yaptığı uzun zamandır devam 

eden ortaklığı özellikle Bahar-Yaz 2018 koleksiyonunda 

belirgindir. NAL0064, yıllar süren araştırmalardan 

sonra Fulgar tarafından en yüksek 

imalat, çevre ve sosyal mühendislik standartlarına 

göre geliştirilen, yenilikçi Bio esaslı iplik EVO 

® 

ile üretilmiştir. Fulgar’ın EVO ® , spontan olarak 

After sportswear and casualwear, the high-end 

fashion textiles sector is placing an increasing 

emphasis on sustainability. Already showing more 

awareness when purchasing, consumers are 

now also asking how their acquisitions are made, 

demanding ethical, sustainable products. In this 

context, two examples of Made in Italy excellence, 

Luxury Jersey and Fulgar, have shown how 

this can be made possible through a strategic 

collaboration aimed at providing products that 

are well made from every point of view. Luxury 

Jersey draws on the textile culture of the Boselli 

family, and every season develops unique fabrics 

with a high creative and technical content, 

supplying stylists and fashion houses in the luxury 

and design sector. Its products are based on cutting 

edge trends and its clients’ specific requirements. 

In order to promote consumer well-being, 

Luxury Jersey bases its creative and manufacturing 

processes around the concept of sustainability, 

using an all-Italian, entirely traceable supply 

chain, from raw materials to weaving, dyeing 

and finishing. This is especially evident for the 

Spring-Summer 2018 collection, as Luxury Jersey 

has chosen to draw on its long-established 

partnership with Fulgar, the Italian leader in the 

manufacture of man-made yarns, for the creation 

of its most recent product, NAL0064 made 

with EVO ® , the innovative Bio-based yarn developed 

by Fulgar after years of research into the

highest manufacturing, environmental 

and social engineering standards. EVO ® 

by Fulgar is made from castor oil derived 

from non-food plants that grow spontaneously. 

This totally renewable resource 

does not require large amounts of water 

or take up land that can otherwise be 

used for cultivating foodstuffs. Presented 

at Premiére Vision, the new Luxury Jersey 

NAL0064 fabric fully reflects the product’s 

ethical philosophy, and its weight and finish 

make it the ideal solution for the outerwear 

sector. “We base our production 

on reliability and cutting edge partners”, 

says Federico Boselli, General Manager 

of Luxury Jersey. “Today’s great challenge 

is finding a partner that can work with us 

during the production stage, an ally that 

helps identify the best solution for meeting 

client needs. This is what distinguishes our 

long-standing collaboration with Fulgar, 

an Italian company known for investing 

in research and innovation, an organisation 

that is now boasts the most advanced 

product in the field of materials and hi-tech 

fabrics derived from organic sources, 

the bio-based EVO ® yarn by Fulgar, which 

is both green and high-performance.” 

büyüyen gıda dışı bitkilerden elde edilen 

hint yağı ile üretilmiştir. Tamamen yenilenebilen 

bu kaynak, büyük miktarlarda 

su veya araziyi yiyecek maddeleri yetiştirmek 

için kullanılmayan toprağa ihtiyaç 

duymaz. Premiére Vision’da sunulan yeni 

Luxury Jersey NAL0064 kumaş, ürünün 

ahlaki felsefesini tam olarak yansıtıyor, 

ağırlığı ve kaplaması, dış giyim sektörü 

için ideal bir çözüm haline getiriyor. 

Luxury Jersey’in Genel Müdürü Federico 

Boselli, “Üretimimizi güvenilirlik ve en ileri 

ortaklara dayandırıyoruz” diyor. “Günümüzün 

en büyük zorluğu, üretim aşamasında 

bizimle çalışabilecek, müşterinin 

ihtiyaçlarını karşılamak için en iyi çözümü 

tanımlamaya yardımcı olan bir müttefik 

bulmaktır. Araştırma ve yeniliklere yatırım 

yapmakla tanınan İtalyan şirketi Fulgar 

ile organik kaynaklardan türetilen yüksek 

teknoloji ürünü kumaşlar ve artık en 

gelişmiş ürünü bünyesinde barındıran bir 

organizasyon olan uzun süredir devam 

etmekte olan bu işbirliğini birbirinden ayıran 

şey biyolojik Tabanlı EVO ® ipliği, yeşil 

ve yüksek performans gösteren Fulgar tarafından 

üretildi “ diye ekledi.

86 İNCELEME 

Naylon 

(Polyamid) 

boyama 

Dünyada sentez yolu ile üretilen ilk senteteik lif polyamid 

lifidir.(Bilindiği üzere acrilic ve polyester lifleri de 

sentetik liflerdendir.).Tekstilde en fazla kullanılan nylon 

lifleri nylon6.6 ve nylon6 dır. Nylon 1938 yılında ABD’de 

Dr. Wallace H. Carothers tarafından keşfedilmiş ve 

1939 yılında DuPont’un pilot işletmesinde nylon6.6 lifinin 

üretimine başlanmıştır. Bu arada Almanya da çalışan 

araştırmacılar nylon6 olarak bilinen (Perlon) lifini 

geliştirmişlerdir. NYLON6.6 diamin ve dibazik asitlerin 

polikondenzasyonu sonucunda elde edilir. 

H 2 

N(CH 2 

) 6 

NH 2 

+HOOC(CH 2 

) 4 

COOH ---> 

H 2 

N-(CH 2 

) 6 

NH[-CO-(CH 2 

) 4 

-CO-NH-(CH 2 

) 6 

-]n- 

CO-(CH 2 

) 4 

-COOH 

Hekzametilen+Adipikasitdiamin 

NYLON6 lifleri ise 6-amino-kaproikasitin veya bunun 

türevi olan kaprolaktamin kendi kendine kondenzasyona 

uğraması ile meydana gelir. 

CH 2 

(CH 2 

) 4 

CONH ---> 

H 2 

N-(CH 2 

) 5 

-CO[-NH(CH 2 

) 5 

-CO]n-NH(CH 2 

) 5 

-COOH 

Kaprolaktam 

Aşağıdaki tabloda 

her iki lifin fiziksel özellikleri karşılaştırılmıştır. 

NAYLON6.6 VE NAYLON6 LİFLERİNİN FİZİKSEL 

ÖZELLİKLERİ 

Naylon6.6 ve naylon6 lifleri ısınınca yumuşayan, soğuyunca 

katılaşan(termoplastik) ve hidrofob özellikte 

olan liflerdir. Sentetik lifler piyasaya ilk çıktıklarında 

çok üstün kullanım özellikleri sebebi ile pzmuklu 

kumaşlar bir hayli zor günler yaşamıştır. Bilindiği gibi 

naylon liflerinin doğal elyaftan üstün olan en önemli 

özelliği kopma ve sürtme dayanımlarının yüksek olmasıdır. 

Yıkama sonunda çabuk kurumaları ve kolay 

ütülenmeleri de önemli özelliklerindendir. 


Ayla Küçükdalyan 

Kimya Mühendisi 

Textile World, 1996 Man-made Fiber Chart 

Nylon liflerinin termofixesi sırasında dikkatli olunmalıdır. 

Sararma ve mukavemet kaybı gibi istenmeyen 

durumlarla karşılaşmamak için 150 0 C nin üzerinde 

sıcaklığa uzun süre maruz bırakılmamalıdır. Boyahanelerde 

naylon ve polyester elyafını kısa sürede 

ayırt etme ihtiyacı doğabilir. Bunun için yakma testi 

oldukça güvenilirdir. Aleve tutulduğunda naylon

İNCELEME 

87 

lifleri hemen tutuşmaz, önce yumuşar sonra damlalar 

halinde erir. Alevde iken yavaş yavaş issiz olarak 

yanar. Oysaki polyester isli yanmaktadır. Naylon lifi 

alevden çekilince yavaşça söner ve gri renkli sert 

boncuklar oluşturur. Oysa ki polyesterde boncuklanma 

siyah renkli olarak görülür. 

NAYLON 6.6 VE NAYLON 6 LİFLERİNİNİ KİMYASAL 

ÖZELLİKLERİ 

Naylon liflerinin kimyasal özelliklerini bilmek boyama 

öncesi yapılacak ön işlemde ve boyamada, 

oluşturulacak reçetelerde bize yardımcı olacaktır. 

Seyreltik asit çözeltileri soğukta, terbiye işlemlerinde 

normal şartlar altındaki naylon liflerine zarar 

vermez. Ancak sıcak organik asitler PA liflerini parçalar. 

Ayrıca yüksek sıcaklık ve konsantrasyonda 

(formik asit ve okzalik asit gibi) bazı organik asitler 

naylon liflerine zarar verirler. Alkali dayanımları polyester 

liflerinin tersine çok yüksektir. Sodyumklorit 

naylon liflerine zarar vermediğinden ağartmada 

da kullanılabilinir. Redüktif bir kimyasal olan hidrosülfit 

ise naylon liflerine zarar vermez. 

NAYLON KUMAŞLARIN ÖN TERBİYESİ 

Başarılı bir boyama için, doğru termofixe ve ön işlemin 

önemini tekstil boyacıları bilmektedir. Durum 

naylon elyafı içinde geçerli olup hatta daha depolama 

yaparken dikkatli olunması gerekliliği ortaya 

çıkmaktadır. Bu sebeple ham kumaş deposunun; 

• Küfe karşı nemli olmaması • Yüksek ısı ve güneş ışığına 

maruz kalmaması (Maruz kalınan bölgelerde 

boyarmaddeye karşı afinitesi değiştiğinden farklı 

boya alma sonucu düzgünsüz boyama olabilmektedir.) 

• Soğuk kırık olmamasına, Dikkat edilmelidir. 

Bazı kritik renklerin( elbetteki turkuaz gibi) boyanmasında 

çizgili boyama (barre efekti) riskini azaltmak 

için kumaş önce 150-170 0 C de fixe yapılıp, 

boyama sonrasında tekrar yüksek sıcaklıkta fixe 

yapılabilinir. Ancak son fixede boyalı kumaşın rengi 

değişebileceğinden dikkatli olunmalıdır. 

2.Haşıl sökme ve ön yıkama işlemleri 

Dokuma naylon kumaşlarda çözgü ipliklerinde genellikle 

poliakrilat bazlı veya polivinilalkol yahut da 

bu iki haşıl cinsinin karışımı bulunabilir. Haşıl cinsinin 

ne olduğunu laboratuarda uygun analiz ile belirlemek 

mümkündür. • Yıkama malzemesi( anyonik 

veya nonyonik) • Uygun ph değeri • Yeterli sıcaklık 

• Uygun askıda tutucu kimyasal ile haşıl sökülmelidir. 

Haşıl içermeyen kumaş için ön yıkama yapmak 

yeterli olacaktır. • 1-2 ger/l ıslatıcı • 1-2 gr/l soda 

• 1 gr/l kırık önleyici. 70-80 0 C de 20 dakika gibi bir 

süre ön işlem yapmak yeterlidir 

3. Ağartma işlemi 

Genellikle kimyasal ağartma işlemine, pamuk lifleri 

gibi renkli safsızlıklar içermediğinden gerek duyulmaz. 

Haşıl sökme ve ön yıkama işlemi boyamaya 

başlangıç için yeterlidir. Ancak optik beyazlatma yapılacaksa, 

ağartma ihtiyacı olabilir. Bunun için indirgen 

kimyasal kullanılarak tek adımda ağartma işlemi 

yapılabilinir. İndirgen olarak hidrosülfit kullanılabilir. 

Yükseltgen maddelerle ağartma yapılmaz. çünkü 

naylon lifinin uç kısımlarındaki bir kısım amin grubu 

oksitlenip boyarmaddeye karşı afinitesi düşer. Ancak 

naylon/pamuk karışımlarında ağartma yapılması gerekliliği 

ortaya çıktığında normal ağartma reçetemizdeki 

H 2 

O 2 

den zarar görmemesi için ağartma banyo 

sıcaklığı yüksek sıcaklıkta değil (90-95 0 C) gibi,daha 

temkinli bir sıcaklık değerine düşürülmelidir. 

1. Termofixaj 

Termofixaj işlemi boyut değişmezliği, en sabitleme, 

şekil stabilliği sağlamak için yapılır. Naylon boyama 

da termofixaj işlemi ön terbiye işlemi olarak yapılabilinir. 

Diğer sentetik liflerde olduğu gibi naylon liflerinde 

camlaşma noktasının üzerindeki sıcaklıklarda 

termofixsaj yapılabilir. 

TERMOFİXAJ İÇİN ÖNERİLEN SICAKLIK 

LİF CİNSİ FİXAJ FİXAJ SIC. SÜRE 

CİNSİ ( 0 C) (SN) 

PA6(PERLON) SICAK HAVA 190 0 C±2 10-20 

PA6.6(NAYLON) “ 215±8 10-20 

PES “ 190-210 10-20 

PES/PA6 “ 192-195 20 

PES/PA6.6 “ 210 20 

NAYLON KUMAŞLARIN BOYANMASI 

Naylon lifleri anyonik yapıdaki boyarmaddelerle 

boyanmaktadır. Bunlar; • Asit boyarmaddeleri • 

1:2 Metal kompleks boyarmaddeleri • Dispers boyarmaddeleri 

• Krom boyarmaddeleri • Reaktif boyarmaddeleri 

• Direk boyarmaddeleri 

Günümüzde genellikle ilk 3 sıradaki boyarmadde 

grupları kullanılmaktadır. Naylon lifleri serbest 

amin(-NH 3 

) ve karboksil (-COOH) gruplarına sahiptir(protein 

liflerinden yün ve ipekte olduğu gibi). 

Naylon liflerinin eşit sayıda pozitif yüklü amino (-NH 3 

+ ) 

ve negatif yüklü karboksil (-COO - ) gruplarına sahip 

olduğu düşünülür. Boya banyosuna asit ilave etmek 

sureti ile (-COO - ) gruplarının iyonlaşması ortadan 

kaldırılıp lif (+) yüklü (katyonik) hale geçirilir. Lif içine 

alınan boyarmadde anyonları, lifin pozitif yüklü amino 

gruplarına iyonik bağlarla bağlanır. Yani; 

BM-SO 3 

- +H3 N-PA-COO - ---> BM-SO 3 

- ......... 

+H 3 

N-PA-COOH 


88 İNCELEME 

Burada kullanılan boyarmadde yapısına göre, 

VanderWaals bağları, büyük moleküllü boyarmadde 

ise hidrojen köprüleri de oluşur. 

Barre efekti: boyahanelerde naylon boyamada en 

çok karşılaşılan, boyama düzgünsüzlüğüdür. Çizgili 

boyama da denir. Lifteki boyarmaddeye karşı afinite 

değişimi buna sebep olmaktadır. Bu istenmeyen 

duruma engel olabilmek için lifin yapısındaki kimyasal 

ve fizikse değişimler kontrol edilmelidir. Bunun için 

düşük afiniteli boyalar seçilerek, yüksek sıcaklıkta 

boyama yapmak (110-120 0 C)de ve anyonik bir naylon 

egalizatörü kullanmak çözüm olabilir veya küçük 

moleküllü dispers boyalar kullanılabilir (yıkamahaslığına 

dikkat). Barre efektinin bir diğer sebebi de naylon 

lifinin üretimi sırasında yapılan dikkatsizliklerdir. 

Boya durumlarda kumaşı pastel tonlarına boyamayı 

tercih etmek, daha az barre efektini görmek açısından 

çözüm olabilir. Naylon boyamada düzgün 

boyama yapmak için • Elyafın homojenliği • Boyamanın 

uygun ve kontrollü ph da yapılması • Banyo 

sıcaklığı • Banyo ısıtma gradienti • Boya yardımcı 

kimyasallarının uygunluğu önem taşımaktadır. 

Naylon boya banyosunun ph değeri 

Naylon boyamada genel olarak Ph değeri düştükçe 

boya alım hızı ve renk verimi yükselir. Bu temel 

kavram düşünülerek Ph ayarlama da iki farklı yöntem 

uygulanabilir. 

a) Sabit pH yöntemi 

Bunun için Ph boyamaya başlamadan ayarlanır ve 

boyama bitene kadar değişmemesi istenir 

b) pH kaydırma yöntemi 

Orta ve yüksek afiniteli boyarmaddelerle çalışırken 

veya barre efekti olma ihtimalinde uygulanabilir. 

Boya banyosu pH ı boyamaya başlamadan Ph=7_8 

gibi tutulur, daha sonra pH yavaş yavaş 4,5_6 ya 

düşürülür. Amaç boyarmaddenin alınma hızını yavaşlatarak 

boya düzgünlüğü sağlamaktır. 

Gradient 

Doğal olarak gradientin düşük tutulması düzgün 

boyama için önemlidir. Yüksek afiniteli boyalarda 

sıcaklık yükselme hızı ( 0 C/dk) (gradient), 1-1,5 0 C/ 

dk olarak yapmak yeterli olabilir. Naylon liflerinin 

boya alma hızı sıcaklık yükseldikçe artmaktadır. 

Ancak kritik sıcaklık bölgesinin bilinmesi ve bu sıcaklık 

aralığında sbt sıcaklık uygulayarak boyarmaddenin 

life alınmasının %50-70 inin gerçekleştirilmesi, 

sonrada hızla boyama sıcaklığına çıkılması 

uygun olabilir. Kritik sıcaklık, naylon lifinin cinsine, 

özelliklerine göre değişim göstermektedir. Nacak 

PA6 da 50-65 0 C, PA6.6 da 60-80 0 C aralığında denebilir. 

Kritik sıcaklıkta 40 dakika kadar sıcaklık sabit 

tutulabilir, daha sonra hızla boyama sıcaklığına 

çıkılıp(98 0 C), rengin açık veya koyu olmasına göre 

bekleme süresi belirlenebilir.Ancak tam bir boyama 

diyagramı oluşturabilmek için kullanılacak boyarmaddenin 

özelliklerini iyi bilmek gerekir. 

Boyama sıcaklığı 

Naylon6 için 110 0 C, Naylon6.6 için 120 0 C de boyama 

yapılabilinir. Açık renkler için 98 0 Cde tercih 

edilebilinir. Ancak yüksek sıcaklıkta boyama düzgünlüğünün 

gelişip, boyama süresinin kısalacağı 

göz önünde tutulmalıdır. • Çok koyu ve siyah renkte 

banyo pH değeri daha düşük seviyede tutulabilinir. 

(pH=3,5-4) gibi. • Koyu renklerde rengin açık çıkması 

durumunda, lifi daha çok katyonik hale getirmek 

için 1 gr/lt asit ilavesi yapılabilinir. Boya ilavesi 

verme seçeneği daha sonra düşünülmelidir. 

Örnek boyama diyagramı 


KAYNAKÇA: • Boyarmadde Kimyası Doç.Dr. İnci Başer, Y. Doç. Dr. Yusuf İnanıcı • Tekstilde Kullanılan Lifler Elvan Anmaç • Tekstil Ön Terbiyesi Dr. Pervin Aniş

90 PANORAMA 

Mimaki’den yıldız bir ürün: 

Mimaki UJV55-320 

A star product from Mimaki: 

Mimaki UJV55-320 

Mimaki UJV55-320 geniş format rulo beslemeli baskı makinesi, UV LED kürlemeli 

boyaları, 3,20m ebatlarındaki muadillerine kıyasla uygun fiyatları ve yüksek 

baskı kalitesi ile geniş format dünyasına yeni bir boyut katıyor. 

Mimaki UJV55-320 wide format roll feed printer, UV LED curable inks adds a 

new dimension to wide format world with its affordable prices and high printing 

quality compared its equivalents at the dimensions of 3,20 m. 


Mimaki’nin UV-LED inkjet teknolojisi konusunda 

ki uzmanlığına dayanan tamamen yeni üretim 

UJV55-320, uygun fiyat ve yüksek kalite arayanlar 

için ideal bir çözüm. Piyasada yüksek kalitede 

baskı yapan ancak yüksek satış rakamlarına sahip 

ultra geniş rulo beslemeli makineler ile yaygın 

olarak kullanılan, düşük maliyetli ancak baskı 

becerileri oldukça kısıtlı geniş format baskı makineleri 

arasındaki boşluğu dolduruyor. UJV55-320, 

bu iki segment arasında durarak, çok çeşitli uygulamaları 

yapabilen ve üstün baskı becerileri 

ile donatılmış bir çözümü uygun yatırım ve işletme 

maliyetleri ile sunuyor. Böylelikle Mimaki, sektörde 

yeni bir fiyat standardı oluşturuyor. 

UJV55-320 NELER SUNUYOR? 

3.20m ebatlarındaki geniş format rulo beslemeli 

UJV55-320, UV LED kürlemeli boyalar kullanıyor 

ve bu ebatlardaki muadillerine kıyasla daha 

uygun fiyatlar sunuyor. Bu da daha önce daha 

yüksek fiyatlarda hizmet almış satın almacıların 

UJV55-320 which is a completely new production 

based on its expertness in the subject of UV-LED 

inkjet technology of Mimaki is an ideal solution for 

the ones who seek for affordable price and high 

quality. It fills the gap between ultra-wide roll feed 

printers in the market which make high quality 

print but have high sales figures and wide format 

printers which are widely used and low cost but of 

which print skills are very limited. UJV55-320 offers a 

solution which carries out various applications and 

which is equipped with superior printing skills with 

affordable investment and operating costs by 

standing between these two segments. Therefore, 

Mimaki creates a price standard in the sector. 

WHAT DOES UJV55-320 OFFER? 

UJV55-320 wide format roll feed at the dimensions 

of 3.20 uses UV LED curable inks and offers more 

affordable prices compared to its equivalents at 

these dimensions. This draws the attraction of buyers 

who have previously purchased services over

PANORAMA 

91 

higher prices. The machine may acquire instant 

drying 4 color print on a wide range of materials 

including the textile, banner and other display 

materials. The machine may make print out either 

in 4 colors or in 7 colors (Light Black, Light Magenta 

and White as an addition to CMYK colors). 

PRODUCE VALUE ADDED PRINTS WITH WHITE INK 

The backlighted print may seem different in daytime 

or nighttime due to different light transmittance. 

UJV55-320 allows for obtaining same image in 

backlighted (backlit) application either in daytime 

or nighttime thanks to its ability of making three-layered 

print (Color-White-Color) with white 

ink compared other conventional printers. When 

print is made especially on the transparent materials 

with white ink, it enables the colored layer 

to appear more vivid. The ink is delivered in one 

liter bottles and may be used for refilling the tanks 

of three liters during printing. With UJV55-320, POS, 

display products, backlighted or frontlighted applications 

in the advertisement sector have been 

targeted. Thanks it very competitive price, the 

advertisement producers may produce the applications 

that they are outsourcing. RIP software 

solution of Mimaki, RasterLink, has been loaded 

with the machine as standard. Thanks to optical 

detectors, the faulty nozzles may be determined 

and the machine may automatically step in the 

nozzles which are at an operating state during the 

print. Therefore, there is no need to stop the printing 

and wait until the heads are cleaned. 

AN UNUSUAL FEATURE: PROOFING LIGHT 

One unusual feature of machine is the ‘’proof 

light’’. Thanks to the panel completely illuminated 

at the back of material, the printing operator 

has the opportunity of examining the image 

to be used in the backlighted applications, from 

front as if installation has been made while the 

material is still at the machine. This helps to verify 

the printing quality and density and control the 

printing. Therefore, both time and material are 

saved. Mimaki has also reinforced the media 

feeding and coiling unit with UJV55-320 which 

is able to taken material at the weight of 100 

kg. The machine allows for printing two different 

rolls simultaneously. Compared to traditional 

printers, UJV55-320 offers lower operating costs 

and it is very environmental friendly due to use 

of LED. The machine offers maximum 110 m2/h 

printing rate per hour in the draft mode and with 

CMYK colors on the banner materials. 

ilgisini çekiyor. Makine, tekstil, banner ve diğer 

display malzemeler de dahil geniş yelpazedeki 

malzeme üzerine anında kuruyan 4 renk baskı 

elde edebiliyor. Makine, ister 4 renk ister yedi 

renkte (CMYK renklerine ilave Açık Siyah, Açık 

Magenta ve Beyaz) baskı yapabiliyor. 

BEYAZ BOYA İLE KATMA DEĞERLİ BASKILAR ÜRETİN 

Arka aydınlatmalı baskı, farklı ışık geçirgenliği sebebiyle 

gündüz ya da gece farklı görünür. UJV55- 

320 ise, diğer konvansiyonel baskı makinelerine 

kıyasla, beyaz boya ile üç katmanlı baskı (Renk- 

Beyaz-Renk) yapabilme becerisi sayesinde gündüz 

ya da gece farketmeksizin arka aydınlatmalı 

(backlit) uygulamalarda aynı görüntünün elde 

edilmesini sağlıyor. Özellikle şeffaf materyaller 

üzerinde beyaz boya ile baskı yapıldığında, renkli 

katmanın daha canlı görünmesini sağlıyor. Boya 

bir litrelik şişeler halinde geliyor ve baskı sırasında 

üç litrelik tankları yeniden doldurmak için kullanılabiliyor. 

UJV55-320 ile reklam sektöründe POS, 

teşhir ürünleri, arkadan veya önden aydınlatmalı 

uygulamalar hedeflendi. Oldukça rekabetçi fiyatı 

sayesinde, reklam üreticileri artık dışa yaptırdığı 

uygulamaları kendi bünyesinde üretebilecekler. 

Mimaki’nin kendi RIP yazılım çözümü RasterLink, 

standart olarak makine ile birlikte yükleniyor. Optik 

dedektörler sayesinde arızalı nozzle’lar tespit 

edilebiliyor ve makine baskı sırasında otomatik 

olarak çalışır durumdaki nozzle’ları devreye sokuyor. 

Böylece kafalar temizlenene kadar beklemeye 

ve baskıyı durdurmaya gerek kalmıyor. 

ALIŞILMIŞIN DIŞINDA BİR ÖZELLİK: PROVA IŞIĞI 

Makinenin alışılmışın dışında olan bir özelliği ise 

“prova ışığı”. Malzeme arkasındaki tamamen aydınlatılmış 

panel sayesinde baskı operatörü arkadan 

aydınlatmalı uygulamalarda kullanılacak 

görseli, henüz malzeme makinedeyken sanki kurulum 

yapılmış gibi önden inceleme şansına sahip 

oluyor. Bu da baskı kalitesinin ve yoğunluğunun 

doğrulanmasına ve baskının kontrol edilmesine 

yardımcı oluyor. Dolayısıyla hem zamandan hem 

de malzemeden tasarruf ediliyor. Mimaki, 100kg 

ağırlığındaki malzemeleri alabilen UJV55-320 ile 

medya besleme ve sarma ünitesini de güçlendirdi. 

Makine, iki ayrı rulonun eş zamanlı olarak 

basılabilmesini sağlıyor. Geleneksel UV baskı makinelerine 

kıyasla, UJV55-320 daha düşük işletme 

maliyetleri sunuyor ve LED kullanımı nedeniyle oldukça 

çevre dostu. Makine, banner materyaller 

üzerinde draft modunda ve CMYK renkler ile saatte 

maksimum 110m2/sa baskı hızı sunuyor. 


92 PANORAMA 

swissQprint’in 

yeni 4x4 modelleri 

Pigment Reklam ile 

Türkiye pazarında 

swissQprint’s 

new 4x4 Models 

in Turkish market 

with Pigment Reklam 


Pigment Reklam’ın Türkiye pazarında 

temsil ettiği UV baskının lider markası 

swissQprint, Nyala 2 ve Impala 2 

modellerinin 4x4 versiyonlarını pazara 

sunarak büyük ilgi çekti. 

Presented by Pigment Reklam in 

Turkish market, the leading brand of 

UV printing, swissQprint.received great 

attention by presenting the 4x4 versions 

of its Nyala 2 and Impala 2 models. 

UV baskı çözümlerinin önde gelen tedarikçisi Pigment 

Reklam, Türk baskı pazarına swissQprint’in geliştirdiği yenilikleri 

getirmeyi sürdürüyor. Markanın iki yıl önce FESPA 

fuarında lanse ettiği ve pazarda kısa sürede kendini kanıtlayan 

ikinci nesil modelleri Nyala 2 ve Impala 2, şimdi iki 

katı hıza ve baskı kalitesine sahip 4x4 versiyonları ile yeni 

avantajlara sahip. Türkiye pazarında swissQprint’in ikinci 

nesil çözümlerinin büyük bir ilgiyle karşılaştığını hatırlatan 

Pigment Reklam firma sahibi Serkan Çağlıyan, şunları 

söyledi; “Başlangıçtan endüstriyel seviyeye kadar bütün 

pazarı kapsayan yeni nesil çözümler Oryx 2, Impala 2 ve 

Nyala 2 başarılı satış rakamlarına ulaştı. Özellikle büyüme 

hedefi olan, yaptığı işi katma değerli hale getirerek fark 

yaratmak isteyen markalar bu çözümlerimizi tercih etti. 

Hali hazırda pazarda çok satan bu modeller için swissQprint 

geliştirmelerini devam ettiriyor. Geçtiğimiz iki yıl içinde 

The leading distributor of UV printing solutions, 

Pigment Reklam continues to bring 

innovations developed by swissQprint to 

Turkish market. The second generation 

models Nyala 2 and Impala 2 which were 

launched by the brand two years ago at 

FESPA fair and proved itself in the market 

in a short time, now have new advantages 

with 4x4 versions with double speed 

and print quality. Reminding that swissQprint’s 

second generation solutions 

received great interest in Turkish market, 

Pigment Reklam company owner Serkan 

Çağlıyan expressed thusly; “Covering all 

the market from beginner to industrial 

level; Oryx 2, Impala 2 and Nyala 2 reached 

very successful sale numbers. Especially 

the brands aiming to grow and 

create a difference with adding value 

to their products prefered these solutions. 

swissQprint continues the developments 

for these models that are already 

highly sold in the market. Last year, firstly, 

they introduced 3d effect application 

droptix, then the robotic arm(Rob) that 

turns loading and releasing media to 

the machine into automation to the 

market. Now they made a more extensive 

innovation that affects the printing 

process directly. Mid-level and industrial 

segment models Impala 2 and Nyala 2’s 

4x4 versions were introduced.”

94 PANORAMA 


önce 3d efekt uygulaması droptix’i ardından baskı sürecinde 

makinaya medya yükleme ve boşaltmayı otomasyona 

dönüştüren robotik kolu (Rob) pazara tanıttılar. Şimdi 

daha kapsamlı, baskı sürecini doğrudan etkileyen bir 

yeniliğe imza attılar. Orta seviye ve endüstriyel segment 

modelleri Impala 2 ve Nyala 2’nin 4x4 versiyonları tanıtıldı.” 

BASKI HIZI VE RENK YOĞUNLUĞU 2 KATINA ÇIKTI 

swissQprint’in yeni 4x4 flatbed yazıcıları, kaliteden ödün 

vermeyen, canlı renklerde birinci sınıf ürün isteyen müşteri 

segmentine hitap ediyor. Yüksek kaliteli POS (satış 

noktaları) öğeleri, display (pano), afişler, filamalar, arkadan 

ışıklandırmalı uygulamalar ve buna benzer baskılar 

Impala 2 ve Nyala 2’nin 4x4 versiyonları ile en üst kalitede 

ve daha kısa zamanda üretilebiliyor. Standart Nyala 

2’nin kalite modundaki 54m2 baskı hızı halen pazar ortalamasının 

üzerindeki gücünü korumakla birlikte, 4x4 versiyonda 

bu hız 100m2’ye, yani tam 2 katına çıkıyor. Optimum 

olarak değerlendirilen bu baskı hızı eşi görülmemiş 

bir baskı hızı ve baskı yoğunluğu oranı anlamına geliyor. 

Hız artışının yanı sıra renklerin mükemmelliği ve parlaklığı 

etkileyicidir. Arkadan aydınlatmalı uygulamalar için tercih 

edilen ve baskıda en ince işçiliği tanımlayan Fine Art 

modunda ise baskı hızı saatte 57m2’ye çıkıyor. 

EŞSİZ BASKI KAFASI YAPILANDIRMASI 

Hem Nyala 2 (3.2x2m flatbed) hem de Impala 2’nin (2.5x2m 

flatbed) 4x4 versiyonları çift katlı bir yapılandırmada çalışan 

9 renk kanalına sahip. 4x4 çözümünde CMYK baskı kafası 

iki kanal kümesine iki defa yerleştirildi, böylece toplamda 8 

renge ulaşılıyor. Dokuzuncu kanal ise ya serbest kalır ya da, 

her ikisi de çok çeşitli uygulamaları mümkün kılan beyaz ya 

da vernik efekti ile doldurulur. İkili yapılandırılmış beyaz, çift 

boyutlu damlacıklar üreten özel baskı kafaları sayesinde 

kusursuz kaplamayla hızını koruyor. Bu renk yapılandırması, 

arka plan veya çok katmanlı beyaz baskısı veya görsel 

ve dokunsal etkiler yaratmak için vernik uygulaması gibi 

sayısız fırsat sunuyor. Çift 4’lü baskı kafa yapılandırılması 

ile hem hızın hem de baskı kalitesinin arttığının altını çizen 

Serkan Çağlıyan, hali hazırda üretimi başlayan bu modellerin 

Türk baskı pazarına en hızlı şekilde ve tam teknik 

destek ile sunulacağını başlandığını duyurdu. Çağlıyan; 

“Pigment Reklam olarak sektörümüzün katma değerli üretime 

geçişine katkı sunmak istiyoruz. swissQprint’in inovatif 

çalışmaları ile UV baskı pazarına sunduğu potansiyelleri 

keşfetmesi için sektörümüzü teşvik ediyoruz. 4x4 versiyonlar 

başarı zincirinin yeni halkaları olacak” diye konuştu. 

Print Speed and Color Density is Doubled 

swissQprint’s new 4x4 ,flatbed printers 

address to the customer segment that 

demands first class products with high 

quality and vivid colors. POS(Point of 

Sales) items, display(signage) posters, 

banners, backlit and other similar printings 

can be manufactured with the 

highest quality and in a shorter time 

with Impala 2 and Nyala 2’s 4x4 versions. 

While standard Nyala 2’s 54m2 

print speed in quality mode preserves 

its influence over the market average, 

this speed reaches 100m2 in a word its 

double in 4x4 version. The print speed 

defined as optimum, means a unique 

print speed and density rate. Apart 

from the speed increasing, color’s perfection 

and brightness is very impressive. 

In Fine Art mode that is preferred 

for backlit applications and defines 

the most delicate work, the print speed 

raises up to 57m2 an hour. 

Unique Print Head Configuration 

Both Nyala 2(2.2x2m flatbed) and 

Impala 2’s (2.5x2m flatbed) 4x4 versions 

have 9 color channels working 

in dual-configurations. In 4x4 solutions 

CMYK print head was placed 

in two sets of channels twice over, 

so 8 colors can be achieved in total. 

The ninth channel is either stays 

free or else both are filled with white 

or effect varnish to enable a full 

range of applications.Thanks to the 

print heads producing dual configured 

white, double sized droplets; 

it preserves its speed with perfect 

coverage. This color configuration 

offers countless opportunities like background 

or multi-layer white print or 

varnish application to create visual 

and tactile impact. Underlining that 

with dual 4 print head moderation 

not only speed but also print quality 

was increased, Serkan Çağlıyan announced 

that these models whose 

productions had already been started, 

would be presented to Turkish 

market in the fastest way with full technical 

support. Çağlıyan stated; “As 

Pigment Reklam we wish to support 

our sector’s value added transition. 

We encourage our sector to discover 

swissQprint’s potentials presented to 

UV printing market with its innovative 

works.4x4 versions will be the last elements 

of the success chain.”

96 PANORAMA 

Fulgar, yeni bir çevre sürdürülebilirliği 

hedefine ulaşıyor 

Fulgar achieves a new environmental 

sustainability goal 

FULGAR, ürün üretiminin tüm sürecinin çevresel etki değerlendirmesini akredite 

edilmiş bilimsel yöntem olan LCA - LIFE CYCLE Değerlendirmesi”ne bırakarak 

sürdürülebilirliğe giden yolunu tamamlar. 

FULGAR completes its path to sustainability by entrusting the environmental 

impact assessment of the whole process of its product production to the 

accredited scientific method LCA - LIFE CYCLE ASSESSMENT. 


Ekosistemin korunması ve geliştirilmesi üzerine 

odaklanan, bilgilendirilmiş çevresel davranış. Bu, 

olağanüstü bir İtalyan şirketi ve önde gelen naylon 

ve örülü iplik üreticisi Fulgar’ın felsefesini tanımlayan 

temel prensiplerden biridir. Şirketin felsefesi, 

stratejik ürün serilerinde sürekli yenilenmekte ve 

ISO 14040 ve 14044 standartları tarafından uluslararası 

olarak standartlaştırılan akredite bir süreç 

olan titiz LCA Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi 

aracılığıyla, bireysel nihai ürünleri ve aslında tüm 

üretim döngüsünü değerlendirmek için aldığı 

Informed environmental conduct, focused on the 

conservation and enhancement of the ecosystem. 

This is one of the cardinal principles that defines 

the philosophy of Fulgar, an outstanding Italian 

company and leading European manufacturer 

of nylon and covered yarns. The company’s philosophy 

is constantly renewed in its strategic product 

lines and is clearly reflected by its recent decision 

to evaluate its individual finished products and 

indeed the entire production cycle through the rigorous 

LCA Life Cycle Assessment, an accredited

98 PANORAMA 


son kararla açıkça görülmektedir. Fulgar’ın LCA - 

Yaşam Döngüsü Değerlendirme çalışmasından 

geçmesi için zamanında karar vermesi, şirketin sorumlu 

gelişime olan ilgisi ile tutarlıdır. Yıllar geçtikçe 

şirket, üretim tesislerinin teknolojik yenilenmesi, yeni 

alanların inşası ve yeni malzemeler ve yeni işleme 

çözümleri arayışı ile ekolojik verimliliğe yönelik devam 

eden taahhüdünü kanıtlamıştır. “Bugün bir 

şirketin rekabet gücü, çevresel sürdürülebilirlik gibi 

etik hususların giderek önemli bir rol oynadığı farklı 

faktörlerin karmaşık bir karışımı olan” itibar “ile ölçülür. 

Günümüz tüketicisi farkında ve bilgilendirilmiştir. 

Fulgar Pazarlama Müdürü Alan Garosi, satın 

alma kararlarını yaşam döngüsünün her aşamasında 

“temiz” kabul edilen ürünler etrafında yönlendirmek 

istiyorlar “diyor. “LCA - Yaşam Döngüsü 

Değerlendirmesi çalışmasını karakterize eden bir 

süreç olan ürünün tüm yaşam aşamalarının veri 

toplama ve analizi, hem çevre, hem de üretim 

performansı açısından stratejimizi değerlendirmemize 

ve iyileştirmemize izin veriyor ve bize Ipliklerimizin 

nihai markalara ve geniş dağıtım zincirlerine 

çevresel etkisini net ve kesin bir vizyon vaat etme 

imkânı sağlıyor.” Özellikle Fulgar için, üç özel ürünün 

üretim aşamaları incelendi: Fulgar Nylon 6,6 

iplik, standart üretim döngüsünden elde edilen bir 

elyaf ve Fulgar’ın yenilik ve tekstil araştırmalarını diğerlerinden 

daha fazla temsil eden iki iplik: Q-NO- 

VA ® ve EVO ® . Bu üç poliamid lifi Lifecycle Analysis 

(Hammadde üretiminden tekstüre etme aşamasına 

kadar) uygulanması, teknolojiler, malzemeler 

gibi tüm değişkenleri içeren tüm “Fulgar sistemi” 

nin genel bir değerlendirmesini elde etmeyi ifade 

eder ve bütün süreçleri hesaba katar. 

SONUÇLAR 

LCA raporunda incelenen veriler, yıllık üretime değinmekte 

ve su, elektrik ve yenilenebilir enerji kaynaklarının 

tüketimi girdileri ve ürün, atık su, hava 

emisyonları, atık üretim ve taşıma gibi çıktıları göz 

önünde bulundurmaktadır. Veri toplama işleminin 

gerçekleştirilebildiği tüm süreç aşamaları 1 kg PA 

6.6 tekstüre ipliğin üretimi ile ilgilidir. Üç Fulgar ürününün 

analizinden elde edilen sonuçlar, poliamid 

elyafları Nylon 6,6, EVO ® ve QNOVA ® ‘nın diğer lif 

process that is internationally standardized by the 

ISO 14040 and 14044 standards. Fulgar’s timely decision 

to undergo the LCA – Life Cycle Assessment 

study is consistent with the company’s attention 

to responsible development. Over the years, the 

company has demonstrated its ongoing commitment 

to eco-efficiency with the technological 

renewal of its production facilities, the construction 

of new areas and the search for new materials 

and new processing solutions. “Today more than 

ever, a company’s competitiveness is measured 

by its “reputation”, a complex mix of different factors, 

in which ethical considerations, such as 

environmental sustainability, play an increasingly 

important role. The contemporary consumer 

is aware and informed. They want to orient their 

buying decisions around products that are deemed 

“clean” in every aspect of their life cycle,” 

explains Alan Garosi, Fulgar’s Marketing Manager. 

“The data collection and analysis of all the life 

stages of the product, a process which characterizes 

the LCA – Life Cycle Assessment study, allows 

us to consider and improve our strategy, both in 

terms of the environment and production performance, 

and also offers us the possibility to give 

a clear and precise vision of the environmental 

impact of our yarns to the final brands and large 

distribution chains.” In particular, for Fulgar, 

the production stages of three specific products 

were examined: the Fulgar Nylon 6,6 yarn, a fibre 

obtained though the standard production cycle 

and two yarns that represent Fulgar’s innovation 

and textile research more than any other: Q-NO- 

VA ® and EVO ® . Subjecting these three types of 

polyamide fibers to the Analysis of the Lifecycle 

(from the production of raw materials to the texturing 

stage), means obtaining an overall assessment 

of the entire “Fulgar system”, which takes 

all the variables, such as technologies, materials 

and processes, into account. 

RESULTS 

The data examined in the LCA report refers to 

annual production and considers “inflows” such 

as the consumption of water, electricity and renewable 

energy sources and “outflows” such as 

products and coproducts, waste water, air emissions, 

waste production and transport. All the process 

stages for which it was possible to carry out 

data collection relate to the production of 1 kg of 

PA 6.6 textured yarn. The results obtained from the 

analysis of the three Fulgar products have made 

it possible to compare the polyamide fibers Nylon 

6,6, EVO ® and QNOVA ® with other categories of 

fibers and yarns, highlighting the real advantage 

in terms of reduced environmental impact. From 

the study*, it emerges that cotton is highly polluting 

– with percentages of impact between 60% 

and 80% higher compared to other categories of

100 PANORAMA 


ve iplik kategorileriyle karşılaştırılmasını mümkün 

kıldı ve çevre üzerindeki etkisinin azalması açısından 

gerçek avantajı vurguladı. “Çalışma”dan 

çıkan sonuçla, pamuk çok kirli olduğunu ortaya 

koymaktadır - ekim aşamasında çok yüksek su 

tüketimi nedeniyle diğer lif ve iplik kategorilerine 

kıyasla% 60 ila% 80 daha yüksek bir etki yüzdesi 

ile. Bunu polyester, viskoz ve akrilik elyaf izliyor. Aslında 

en az çevresel etkiye sahip elyaflardan biri, 

en çevre dostu arasında tanımlanabilecek olan 

poliamiddir. Fulgar Nylon 6,6, EVO ® ve QNOVA ® 

ömrünün analizi, çevresel etkileri en düşük olan 

polimerin, tüm etki kategorilerinde ve dikkate alınan 

kaynakların tüketimi bakımından kesinlikle 

Q-NOVA ® olduğunu ortaya koymuştur. Çalışma, 

üretiminin sıfır kilometre tedarik zinciri ile mekanik, 

kimyasal olmayan bir geri dönüşüm sistemi ile karakterize 

edildiği QNOVA ® ’nın CO2 emisyonu açısından 

çok düşük çevresel etkiye sahip olduğunu 

teyit ediyor. EVO ® , doğal bir malzemeye dayansa 

da, ortalamanın çok altında olan etki seviyelerini 

ortaya çıkarmaktadır. Son olarak, Fulgar’ın üretim 

standardını temsil eden 6.6 poliamidinin, diğer ipliklerden 

daha düşük çevresel etkiye sahip olduğu 

görülmüştür. LCA çalışmasından elde edilen 

bulguların gerçek anlamını ve verilerin karşılaştırılmasını 

kolaylaştıran anında bir örnek vermek için 

bir t-shirt üretmeyi düşünebiliriz. Bir tişörtün oluşturulması 

için yaklaşık 250 g malzeme gereklidir. 

Fulgar tarafından üretilen bakire Naylon 6.6’da, 

ham madde seviyesinde, 2.49 kg CO2 eq civarında 

bir etkiye sahip olduğu, akış aşağısına bakılmaksızın 

hammadde olarak üretildiği takdirde; 

EVO ® iplikten yapılmış aynı tişört 1.84 Kg CO2 eq 

(-%26 emisyon) etkisine sahipken, Q-NOVA ® fiber 

sadece 0.44 Kg CO2 eq etkisine sahip olacaktı. 

(-%82 emisyon). Diğer son derece önemli kısım ise 

su kaynaklarıdır. Pamuk üretiminde su tüketimi gerçekten 

şaşırtıcıdır: Giysi endüstrisinde en yaygın 

kullanılan malzemelerden biri olan 1 kg pamuk * 

üretmek için minimum 7000 L su ve en fazla 29.000 

L su ve ortalama Kg pamuk başına yaklaşık 18.000 

L su kullanılır. Fulgar, eko-yenilikler EVO ® ve Q-NO- 

VA ® ve naylon 6.6 tarafından geliştirilen çözümler, 

piyasaya önemli bir fark getirerek su tüketimini 

önemli ölçüde azaltmaktadır. Aynı miktarda biyolojik 

bazlı EVO ® elyafı üretmek, üretilen her kg için% 

52 L su tasarrufu yaparken, naylon 6.6 ile toplam 

su tasarrufu, üretilen kg başına yaklaşık% 99 daha 

düşük suya eşittir. Nihayet, mekanik bir geri dönüşüm 

sisteminden türetilen Q-NOVA ® ipliği, üretilen 

her kg için yaklaşık 17983 L suya eşit bir değere, 

neredeyse % 99.9 tasarruf sağlıyor. Alan Garosi’nin 

tekrar ettiği gibi: “Bizim için, LCA - Yaşam Döngüsü 

Etki Değerlendirmesi çalışması, çevresel ve ekonomik 

performansımızı daha da iyileştirmemizi sağlayacak 

ve müşterilerimizin şeffaflık açısından farklı 

avantajlar temin etmesini ve tam tedarik zinciri 

izlenebilirliğini sağlayacak bir eko yenilik aracıdır.” 

fiber and yarn – due to very high water consumption 

during the cultivation stage. This is followed 

by polyester, viscose and acrylic fiber. In fact, one 

of the fibers with the least environmental impact 

proves to be polyamide, which can be defined as 

among the most eco-friendly. The analysis of the 

lifecycle of Fulgar Nylon 6,6, EVO ® and QNOVA ® 

showed that the polymer with the lowest environmental 

impact is definitely Q-NOVA ® in all impact 

categories and in terms of consumption of 

the resources considered. The study confirms that 

QNOVA ® , whose production is characterized by a 

mechanical, non-chemical recycling system with 

a zero kilometer supply chain, has a very low environmental 

impact in terms of C02 emissions. EVO ® , 

though it is based on a natural material, reveals 

impact levels that are well below average. Finally, 

polyamide 6.6, which represents Fulgar’s production 

standard, is shown to have an environmental 

impact that is lower than other yarns. To give an 

immediate example that makes it easier to understand 

the real meaning of the findings from 

the LCA study and from the comparison of the 

data, we can consider the production of a t-shirt. 

For the creation of a t-shirt, an estimated 250 g of 

material is required. If it were produced, as a raw 

material without considering the downstream 

stages, in virgin Nylon 6.6 produced by Fulgar, at 

the level of raw material it would have an impact 

of around 2.49 kg CO2 eq; the same tshirt made 

from EVO ® yarn would have an impact of 1.84 Kg 

CO2 eq (-26% emissions), while the Q-NOVA ® fiber 

would have an impact of only 0.44 Kg CO2 eq. 

(-82% emissions). One very topical and extremely 

important aspect is water resources. The water 

consumption involved in cotton production is truly 

staggering: to produce 1 kg of cotton*, one of the 

most commonly used materials in the clothing industry, 

it takes a minimum of 7000 L of water and a 

maximum of 29,000 L, with an average of around 

18,000 L of water per kg of cotton. The solutions 

developed by Fulgar, the eco-innovations EVO ® 

and Q-NOVA ® as well as nylon 6.6, greatly reduce 

water consumption by introducing a substantial 

difference to the market. Producing the same 

amount of bio-based EVO ® fiber can save up to 

52% L of water per kg produced, while with nylon 

6.6, the total water saving is even greater, equal to 

approximately 99% L less water per kg produced. 

Finally, the Q-NOVA ® yarn, which is derived from 

a mechanical recycling system, saves almost the 

entirety – 99.9% with a value equal to approximately 

17,983 L water per kg produced. As Alan Garosi 

reiterates: “for us, the LCA - Life Cycle Impact Assessment 

study is an eco-innovation tool that will 

allow us to further improve our environmental and 

economic performance and will enable us to ensure 

our customers distinct advantages in terms of 

transparency and full supply chain traceability.”

102 PANORAMA 

Pamuk Pazarı Esasları ve 

Fiyatlara Genel Bakış 

Cotton Market Fundamentals & 

Price Outlook 


SON FİYAT HAREKETLERİ 

Şubat başında pamuk fiyatları yukarı çıkarken 

NY Vadeli işlemler, A Endeks ve Pakistan spot 

değerleri Ağustos’tan beri gördükleri en yüksek 

seviyelerine ulaştı. Hindistan fiyatları da arttı ancak 

eriştikleri nokta yaz ve sonbahar başındaki 

yüksek değerlerin oldukça altında kaldı. CC Endeksin 

güncel değerleri Aralık başındaki yüksek 

seviyelere yakın bulunuyor. 

• Mart vadeli NY kontratlarının fiyatları Ocak 

başındaki 72 ve 73 cent/lb arasındaki değerlerden 

Şubat başındaki gün içi işlemlerde 77 cent/ 

lb’nin biraz üstüne kadar çıktı. Sonraki işlemlerde, 

Mart kontratlarının fiyatları 75 cent/lb yakınlarına 

geri çekildi. Vadesi daha uzak olan diğer 

kontratların fiyatları yakın tarihli Mart kontratından 

daha fazla yukarı tırmandı. Temmuz kontratları 

ömürlerinin en yüksek değerine Şubat 

başında ulaştı ve 77 cent/lb’nin üstünde kaldı. 

• A Endeks’in hareketi NY vadeli işlemlerinkini 

takip etti. A Endeks bir ay önce 82 cent/lb yakınlarındaki 

değerlerden bu ay başındaki 86 

cent/lb üzerine çıktı. Son işlemlerdeki değerler 

85 cent/lb civarındaydı. 

• İşletme teslimi Çin pamuk fiyatları (CC Endeks) 

arttı, ancak değişim NY vadeli ve A Endeks’e göre 

daha kuçuk oldu. Uluslararası birimlerde CC Endeks 

103’ten 106 cent/lb’ye yükseldi. Yerel birimlerde 

CC Endeks 15.800’den 16.000 RMB/ton’a çıktı. 

• Geçtiğimiz aylar içinde Hindistan’ın Shankar-6 

tipi için fiyatlar eşdeğer olarak 77’den 80 cent/ 

lb’ye arttı. Yerel birimlerde, fiyatlar 41.000 INR/ 

candy’den 42.000 INR/candy’ye çıktı. 

• Pakistan spot piyasasındaki fiyatlar 74’ten 78 

cent/lb’ye yükseldi. Yerel birimlerde değişim 

6.350’den 6.700 PRK/maund’a oldu. 

ARZ, TALEP VE TİCARET 

Bu ayın A.B.D. Tarım Bakanlığı raporu dünya işletme 

tüketim tahmininde hafif bir artışa ve dünya 

üretim öngörüsünde küçük bir değişikliğe yer verdi. 

2016/17 global pamuk hasadı için yapılan son 

tahmin 105,4 milyon balya olurken bu, geçen ay 

yapılan öngörüden 83.000 balya daha yüksek. 

Ülke bazında en büyük değişiklikler Çin (+500.000 

ile 22.0’den 22.5 milyona), Pakistan (-200.000 ile 

7,9’dan 7,7 milyon balyaya), Özbekistan (-150.000 

ile 3,7’den 3,6 milyona) ve Türkmenistan (-100.000 

ile 1,4’ten 1,3 milyona) için yapıldı. Dünya işletme 

RECENT PRICE MOVEMENT 

Cotton prices moved higher in early February, 

with values for NY futures, the A Index, and Pakistani 

spot prices all climbing to their highest levels 

since August. Indian prices rose, but remain 

well-below values from the summer and early 

fall. Current values for the CC Index are near 

the highs posted in early December. 

• Prices for the March NY futures contract rose 

from values between 72 and 73 cents/lb in early 

January to a level slightly above 77 cents/ 

lb in intraday trading in early February. In later 

trading, prices for March futures have retreated 

to levels near 75 cents/lb. Values for more 

distant contracts climbed higher than those 

for the nearby March contract. July futures set 

new life-of-contract highs in early February 

and remain above 77 cents/lb. 

• Movement in the A Index followed that of NY 

futures. The A Index increased from values near 

82 cents a month ago to levels over 86 cents/lb 

early this month. The most recent values have 

been near 85 cents/lb. 

• Mill-delivered prices for Chinese cotton (CC 

Index) increased, but the change was smaller 

than it was for NY futures and the A Index. In 

international terms, the CC Index rose from 103 

to 106 cents/lb. In domestic terms, the CC Index 

increased from 15,800 to 16,000 RMB/ton. 

• Over the past months, prices for the Indian 

Shankar-6 variety increased from the equivalent 

of 77 to 80 cents/lb. In domestic terms, prices 

rose from 41,000 INR/candy to 42,000 INR/candy. 

• Prices on the Pakistani spot market increased 

from 74 to 78 cents/lb. In domestic terms, the 

change was from 6,350 to 6,700 PRK/maund. 

Supply, Demand & Trade 

This month’s USDA report featured a slight increase 

in the forecast for world mill-use and little 

change to the world production estimate. The 

latest projection for the 2016/17 global cotton 

harvest is 105.4 million bales, this is 83,000 bales 

higher than the estimate from last month. At the 

country-level, the largest revisions were for China 

(+500,000, from 22.0 to 22.5 million), Pakistan, 

(-200,000, from 7.9 to 7.7 million bales), Uzbekistan 

(-150,000, from 3.7 to 3.6 million), and Turkmenistan 

(-100,000, from 1.4 to 1.3 million). The current

PANORAMA 

103 

forecast for world mill-use is 112.5 million, which is 

762,000 bales higher than the estimate from last 

month. Driving the revision to the global figure 

were increases for India (+500,000, from 23.3 to 

23.8 million), Bangladesh (+200,000, from 6.5 to 

6.7 million), and Vietnam (+200,000, from 4.9 to 

5.1 million). Subtracting from these gains were a 

number of small downward revisions across a range 

of countries. At the world-level, trade estimates 

changed only slightly (+100,000, from 35.6 to 

35.7 million bales). Notable updates to import figures 

included those for Vietnam (+200,000, from 

5.0 to 5.2 million bales), Bangladesh (+150,000, 

from 6.5 to 6.6 million), Pakistan (+100,000, from 

2.6 to 2.7 million), South Korea (-100,000, from 1.2 

to 1.1 million), and Turkey (-100,000, from 3.7 to 3.6 

million). The largest changes to export estimates 

included those for the U.S. (+200,000, from 12.5 to 

12.7 million bales), Australia (+100,000, from 4.0 to 

4.1 million) and Uzbekistan (-200,000, from 2.0 to 

1.8 million). With the projection for world mill-use 

kullanımı için yapılan güncel tahmin 112,5 milyon 

balya iken bu rakam, geçen aydaki tahmine 

göre 762.000 balya daha fazla. Global rakama 

yapılan bu değişikliğe sebep olan artışlar Hindistan 

(+500.000 ile 23,3’ten 23,8 milyona), Bangladeş 

(+200.000 ile 6,5’ten 6,7 milyona) ve Vietnam 

(+200.000 ile 4,9’dan 5,1 milyona) için yapıldı. Bu 

artışlardan bir miktar düşüşe ise birkaç ülke için 

yapılan küçük azaltmalar pay sahibi oldu. Global 

seviyede, ticari öngörüler sadece biraz değişti 

(+100.000 ile 35,6’dan 35,7 milyon balyaya). 

İthalat rakamlarında dikkate değer değişiklikler 

Vietnam (+200.000 ile 5,0’ten 5,2 milyon balyaya), 

Bangladeş (+150.000 ile 6,5’ten 6,6 milyona), 

Pakistan (+100.000 ile 2,6’dan 2,7 milyona), Güney 

Kore (-100.000 ile 1,2’den 1,1 milyona) ve Türkiye 

(-100.000 ile 3,7’den 3,6 milyona) için yapıldı. İhracat 

rakamlarında en büyük değişikliklerin yapıldığı 

ülkeler arasında A.B.D. (+200.000 ile 12,5’ten 

12,7 milyona balyaya), Avustralya (+100.000 ile 

4,0’ten 4,1 milyona) ve Özbekistan (-200.000 


104 PANORAMA 


ile 2,0’den 1,8 milyona) yer aldı. Dünya işletme 

kullanımı tahmininin artması ve dünya üretim 

beklentisinin dengede kalması ile dünya kapanış 

stoklarında azalma ortaya çıktı (-747.000 ile 

90,6’dan 89,9 milyon balyaya).Çin için üretim tahmini 

artarken işletme tüketim rakamı sabit kaldı. 

Buna bağlı olarak, Çin kapanış stokları öngörüsü 

yarım milyon balya arttı (48,3’ten 48,8 milyona). 

Birlikte, global kapanış stoklarındaki düşüş ve Çin 

kapanış stoklarındaki artış Çin-dışındaki tahmin 

edilen kapanış stoklarında 1,2 milyon balyalık 

düşüş anlamına gelmekte (42,3’ten 41,1 milyon 

balyaya). Çin dışında beklenen işletme kullanımı 

yukarı revize edilirken (+800.000 ile 75,5’ten 76,3 

milyon balyaya) daha az stok ve daha fazla tüketim 

Çin-hariç-dünya stok kullanım oranının iki 

yüzde puandan daha fazla düşürdü (%52,9’dan 

%50,8’e). Çin-dışındaki stok/kullanım oranının 

güncel değeri 2014/15 (%52,3) ve 2015/16 (%47,9) 

arasındaki yolun yarısını göstermekte. 2014/15 yılında 

A Endeks 71 cent/lb ortalamaya sahip olurken 

2015/16’da A Endeks 70 cent/lb ortalamaya 

ulaşabildi. 2016/17 hasat yılında ulaştığımız bu 

noktada A Endeks 79 cent/lb ortalamaya çıkarken 

son değerler 85 cent/lb civarındaydı. 

FIYATLARA BAKIŞ 

Arz ve talebin 2016/17’de 2015/16’ya göre daha 

fazla pamuk bulunacağına işaret etmesi ile birlikte 

sorulması gereken soru neden fiyatların daha 

yüksek olduğu dur. Faktörlerden biri Hindistan’daki 

para reformlarının pamuğu uluslararası tüccarlara 

akışını yavaşlatmasıdır. Hindistan mahsulünün 

tüm ağırlığı fiyatlarda hissedilmiş olabilir, 

fakat gecikmeli de olsa ortaya çıkışı fiyatları yükseltmesinin 

önüne geçmiş ve daha ziyade A.B.D. 

gibi diğer pazarlardan satışları destekleyen etken 

olmuştur. A.B.D. ihracat satışları güçlü kalmaya 

devam ederken pek çok A.B.D. ihracatının düzenlenme 

şekli fiyatları destekleyen diğer bir faktördür. 

Özellikle rekora yakın (Vadeli Emtiya Ticari 

Komisyonu veya CFTC verisine göre, son hacim sadece 

2010 Kasım’dakine göre ikinci sıralamadadır) 

bağlanmamış hazırda satışların hacmi fiyatları 

yukarı itmeye yardımcı olmuş olabilir. Tartışma 

bir miktar teknik alana kayabilir, ancak fiyatların 

yönüne göre bağlanmamış hazırdan satışlarla 

bağdaştırılmış en önemli detay bu satışların tüccarların 

tuttuğu kısa vadeli hedging pozisyonları 

temsil etmesidir. Bu kontratlar “bağlandığında” 

tüccarlar vadeli alımlar yaparak korumalı hedging 

pozisyonlardan çıkmakta. Çok fazla bağlanmamış 

hazırda satış olduğundan bir noktada çok 

fazla alımların da olması gerekecektir ve bu satın 

alma aktivitesi fiyatları yukarı desteklemiş olabilir. 

Bu ilişkiler spekülatörlerce bilinirken fiyatların 

artma potansiyeli spekülatörleri NY vadeli işlemler 

tarihindeki en büyük ve net uzun pozisyonları 

inşa edip devam ettirmeye motive etmiş olabilir 

(2006’dan günümüze CFTC verileri, rekor veya 

rekor yakını NY vadeli net uzun vadeli pozisyon 

Kasım sonundan beri tutulmakta). Ulusal Pamuk 

Konseyi (NCC) gerçekleştirdikleri A.B.D. pamuk 

üreticilerinin ekim eğilimleri anketinin sonuçlarını 

11 Şubat’ta ve A.B.D. Tarım Bakanlığı ön arz ve talep 

tahmin setini 24 Şubat’ta açıklayacak. 

rising and the estimate for world production stable, 

there was a reduction to the forecast for World 

ending stocks (-747,000, from 90.6 to 89.9 million 

bales). For China, the production estimate increased 

while the figure for mill-use was stable. 

Correspondingly, the forecast for Chinese ending 

stocks rose half a million bales (from 48.3 

to 48.8 million). Together, the decrease in global 

ending stocks and the increase in Chinese 

ending stocks implied a 1.2 million decrease to 

estimated ending stocks outside of China (from 

42.3 to 41.1 million bales). Estimated mill-use outside 

China was revised higher (+800,000, from 

75.5 to 76.3 million bales) and expectations of 

less stocks and more consumption lowered the 

stocks-to-use ratio for the world-less-China by 

more than two percentage points (from 52.9% 

to 50.8%). The current value for the stocks-to-use 

ratio outside China is a little above the halfway 

point between the level for 2014/15 (52.3%) and 

2015/16 (47.9%). In 2014/15, the A Index averaged 

71 cents/lb and in 2015/16 the A Index averaged 

70 cents/lb. Thus far into the 2016/17 crop year, 

the A Index has averaged 79 cents/lb and the 

latest values have been near 85 cents/lb. 

Price outlook 

With supply and demand estimates indicating 

more cotton is available in 2016/17 than there 

was in 2015/16, a question is why prices are higher. 

One factor has been the monetary reforms 

in India that have slowed the flow of cotton from 

the farm to international cotton merchants. The 

full weight of the Indian harvest may be eventually 

felt on prices, but its delayed appearance 

has inhibited it from pushing on prices and has 

likely been a factor supporting sales from other 

markets, like the U.S. U.S. export sales have been 

strong, and the way that many U.S. export sales 

have been arranged is another factor supporting 

prices. Specifically, the near record volume 

(data from the Commodity Futures Trading 

Commission or CFTC, latest value ranks second 

only to one posted in November 2010) of unfixed 

on-call sales may have helped push prices higher. 

Discussion can become somewhat technical, 

but relative to price direction the most important 

detail associated with unfixed on-call 

sales is that they represent short hedging positions 

held by merchants. Once these contracts 

are “fixed”, these hedging positions are exited 

by merchants buying futures. Since there are so 

many unfixed on-call sales, there will have to be 

a lot of buying at some point, and that buying 

activity can push prices higher. These relationships 

are known by speculators, and the potential 

for price increases has likely motivated speculators 

to build and maintain their largest net long 

position in NY futures on record (CFTC data for 

futures and options back to 2006, record or near 

record net long position held since late November). 

The National Cotton Council (NCC) will be 

releasing results from their survey of U.S. cotton 

producers’ planting intentions February 11th and 

the USDA will be releasing a preliminary set of 

supply and demand forecasts February 24th.

106 MAKALE 

Türk 

damgalarının 

tekstildeki 

kalıtımsal izleri 

Hereditary 

traces of 

Turkısh stamps 

ÖZET 

Damgalar, 24 oğuz boyu ve diğer Türk boylarını 

ayırıcı özelliği olan beylik ve boy nişanı olarak Türk 

kültüründe tarih öncesi çağlardan günümüze ışık 

tutmaktadır. Halı, kilim, giysi, aksesuar, taş, kaya, 

ağaç, süs eşyaları, maden, mutfak eşyası, mimari 

yapı, mezar taşı gibi çok geniş kullanım alanı olan 

damgalar, olguları kavramamızı sağlayan simgesel 

işaretlerdir. Ayrıca damgalar, günümüzde kullanılan 

markaların en eski tanımlayıcı simgeleridir. 

Simgeler ve simgelerden doğan yazı belirli değerlerdeki 

şekiller ile dilin anlatımını olanaklı kılan 

araçtır. Yazının, ilk olarak yerleşik toplum düzenine 

en önce geçen Sümerlerde, ticari, siyasi ve kültürel 

anlatım amacı ile kullanıldığı bilinmektedir. 

Bir toplumun kültürünün korunması geliştirilmesi, 

gelecek kuşaklara aktarılması ve yaşatılması için 

inanç, ülkü, onur simgeleri olan damgalardan 

başlayarak izleri takip etmek gerekmektedir. Toplumun 

kalıtımsal imgelerinin enstrümanları olan 

damgalar kimliğimizin en yalın anlatımıdır. Bu çalışmada, 

ilk inancı Şamanizm olan bilge Türk insanının 

ortak bilinçdışına damgalar ile yapılan yolculukta 

şaman inancının kaynağı olan doğanın 

simgelere etkisi yadsınamaz. Günümüzde ekolojik 

dengeleri korumaya çalışan insanoğluna özgün 

tekstil tasarımında Türk damgaları enstrüman olmalıdır. 

Anahtar Kelimeler: Simgeler, Türk damgaları, 

tekstilde damgalar, motifler 


Çiğdem Koçak 

Nişantaşı Üniversitesi 

Sanat ve Tasarım Fakültesi 

Tekstil ve Moda Tasarım Bölümü 

İstanbul 

İsa Dal 

Evteks Yönetim Kurulu Başkanı 

Denizli 

ABSTRACT 

Symbols, which has being used as the mark of 

24 Oguz tribes and other Turkish tribes sheds light 

from the prehistoric ages to the present Turkish 

culture. These stamps with a very wide range of 

applications as on carpets, rugs, clothes, accessories, 

stones, rocks, trees, ornaments, metal, 

kitchenware, architecture, allowing us to grasp 

the facts. Also stamps, are the ancient icons of 

the brand identifier used today. Symbols on the 

stamps, that are the early form of writings, enables 

the expression of the language. Sumerians, 

who were the first built-in social community, used 

scripts for commercial, political and cultural expression. 

In order to improve the protection of a 

society’s culture for the future generations, it is 

necessary to follow the trails starting from the 

stamps that are the symbols of faith, ideal and 

identity. Stamps, which are instruments of the inherited 

image of the society is the purest expression 

of our identity. In this study, shamanism as 

the first faith of the wise Turkish people, in a common 

journey with stamps who gain their source 

from the nature. The Turkish symbols should be

MAKALE 

107 

the guide for the human being, striving to protect 

the ecological balance. Keywords: Symbols, 

Turkish stamps, stamps on textiles, motifs 

1. GİRİŞ 

Sanat semboller yoluyla iletişime geçer ve her 

sembol başka bir şeyi temsil eder. Sanatçıların resimlerinde 

ve el yapımı nesnelerinde kodladıkları 

sembolik kaynaklar arasında bağlantı kurmak, 

anıştırmaların ve gizli anlamların o zengin diyarına 

gözlerinizi açacaktır. Zira sembolizmin kadim 

gücünden yararlanarak hem sanatçı hem izleyen, 

insan ruhunun en derinlerine inebilmek için, 

sanatsal üretim araçları ve kültürel uzlaşımların 

getirdiği kısıtlamaların çok ötesine seyahat etme 

olanağı bulur. Sembolik imgeler sırasıyla kutsal 

semboller, kimlik sembolleri, sembolik sistemler ve 

bazı örneklerde alegorik semboller başlıkları altında, 

hem tematik hem de coğrafi olarak düzenlenebilir. 

Bazı sembollerin bu sınırları aşması, dolayısıyla 

birden fazla kategoride yer alması insan 

bilincinin ve kültürünün karmaşıklığının bir delili 

olarak dikkat çekicidir. Bazı sembollerin örneğin 

renklerin ya da bazı kuşlar ve hayvanların temsil 

ettiği niteliklerin pek açıklanmaya ihtiyacı yoktur, 

zira bunlara içgüdüsel düzlemde tepki veririz. 

Hakikaten de psikanalist Sigmund Freud ve Carl 

Gustav Jung’un çığır açıcı çalışmaları ışığında 

biliyoruz ki, insan zihni sembollerle düşünmek ve 

iletişim kurmak üzere donanmıştır ve sembollerin, 

özellikle de arketiplerin dili zaman ve uzamı aşar. 

Diyebiliriz ki sembolizm kadim ve evrensel bir dildir. 

Yeryüzünde farklı uygarlıklar, inançlar, topluluklar 

ve kültürler ortaya çıkıp gelişmiş, böylece her biri, 

kutsal kavramları, bireysel ve kolektif kimliklerin 

farklı yönlerini, soyut teorileri ve fikirleri tasvir ve 

ifade etmek yoluyla kendisine ait sembolik bir kelime 

dağarcığı geliştirmiştir (Gibson, 2013:6-7) 

Sembol insanoğlu var olduğundan beri en etkili 

anlatım şeklidir. Çizerek yaptığı resim veya şekiller 

ile anlatmak istediği olguyu en öz ve somut bir biçimde 

dile getirmesidir. İlk insan mağarasının duvarlarına 

ellerini, kendini çizmiş. Bizonlar, geyikler 

çizmiş. İnsan değil yaşamdır dünyayı damgalayan. 

Her canlı izini işaretini bırakıyor yeryüzünde. 

En kısa öz anlatım, görsel anlatım dediğimiz bu 

iletişim dilinin ilk örnekleri olan mağara devrindeki 

resim veya şekiller o zamanki insanlar arasında 

anlaşmayı sağladıktan sonra gösterdiği tarihi 

aşamaları ile (Mısır’da Hiyeroglif, Mezopotamya’da 

Çivi yazısı) değişime uğrayarak insanların 

ticaretinde rol oynamaya başlamıştır. Alım ve satım 

ile doğan ticaretlerin neticesinde oluşan firma 

ve kuruluşlar ya bir hizmet ya da bir mal üretip 

kendilerini çok çabuk seçtirecek bazı işaret veya 

şekillere ihtiyaç duyduklarını ortaya koymuşlardır. 

İşte o gün bugündür oluşan firma ve kuruluşların 

özelliklerini, güçlerini, hizmetlerini, ne yaptıklarını, 

ne sattıklarını somut bir biçimde, tek bir lekede 

anlatmak istemeleri bir sembole, bir markaya gerek 

duyurmuştur (Akın, 2003:36-37) 

Eski bir Latin deyimi olan “Verba volant scriba manent” 

(Söz uçar, yazı kalır) sözlü iletilerinin görsel olarak 

kaydedilme gereğinin vurgulayıcısıdır hiç şüphesiz. 

Gösterge dizgesi olarak saptanan söz, teslimiyetini 

yaşar yazı karşısında “Yazı” eylemi ise adeta kendini 

bir serüven içerisinde bulur (Faulmann, 2015:9) 

2. TÜRK’LERDE SEMBOLİZM VE DAMGALAR 

Semboller-damgalar bir kültürel yapının adeta 

DNA’larıdır ya da sosyal genetizmin mimarlarıdırlar. 

Başka tabirle semboller bir zihniyetin ifadesidir. 

Sanat ise bir kültürel grubun dünyayı algılayış tarzıdır. 

Bu nedenle damgalar Türk tarihi açısından 

son derece önemli belgelerdir. Çünkü damgalar 

Türk’lerde yazının olmadığı zamanlardan kaynaklanmış 

olup, o günden bugüne kadar Türk grupları 

tarafından bir arma olarak kullanılmışlardır. Ayrıca 

bu damgaların bazıları Türk’lerin ilk alfabesi olan 

Runik alfabesinin bazı harflerini meydana getirmişlerdir. 

Türk adının yazılı olduğu günümüzdeki en 

eskisi belge olan Orhun abideleri de Runik alfabesiyle 

yazılmıştır. Yani Türk’lerin halı, kilim, mezar 

gibi eserlerde kullandıkları damgalar, bazen harf, 

bazen arma, bazen süs, bazen de bir statü aracı 

olarak karşımıza çıkmaktadır. (Aksoy, 2007: 87). 

Türk soyunun tam bir göçebe topluluğu olduğunu 

söyleyemeyiz. Türk milleti en erken devirlerden 

itibaren yarı-göçebe (seminomade) bir yaşayış 

içerisinde bulunmaktaydı. Türk’lerde herşeyden 

önce bir vatan ülküsü duygusunun kuvvetle gelişmiş 

olduğunu, Hun’lardan ve Göktürk’lerden 

yakinen bilmekteyiz. Halbuki tam göçebe toplulukların 

ne vatanı ne de bir vatan ülküsü vardır. 

İç Asya bozkırlarında görülen ilk göçebe Türk 

toplulukları, hayatlarını vahalarda sürdürürlerken 

zamanla iklimin kuraklaşması ile körleşen tarımı 

bir yana bırakarak, hayvanlarına elverişli otlaklar 

bulmak amacıyla göç etmek zorunda kaldıkları 

bilinmektedir. Göçebelik uzun süre devam eden 

karışık bir ekonomik durumdan doğmuş ve gelişmişti. 

Göçebe ve yarı-göçebelik birçok bakımdan 

yerleşik topluluklardan daha üstün vasıfları 

olan bir yaşama tarzı idi. Başta hayvan yetiştirmek, 

ehlileştirmek, şüphesiz bitkilerin ekilmesinden, 

hasatından daha zor, emek, güç ve tecrübe 

isteyen üstün bir sanattı. İş yalnız ehlileştirmekle 

kalmaz, hayvanlara durmadan (son derece güç 


108 MAKALE 


fiziki şartlar altında) otlak peşinde yeşillik aranır, 

yedirilir ve bu emeğe karşılık süte, ete, deriye ve 

yapağıya kavuşulurdu. Bu güç yaşayış içerisinde, 

çobanlık hüneri ile askerlik yetenekleri artar, sorumluluk, 

ileri görüş, fiziki ve ahlaki gelişmeler güç 

kazanırdı. Sert iklim şartlarından dolayı hayvanların 

soğuktan ve hastalıktan ölmeleri çok kere 

kıtlığa sebep olmakta, büyük toplulukların yok 

olmalarına zemin hazırlamaktaydı. Çobanlık son 

derece zor işti. Zira aileler, oba ve bozkırlarda yaşayanlar, 

hayvanlarını toplu olarak kolektif bir şekilde 

çobanlara bırakırlardı. Her Boy’un ve ailenin 

kendilerine ait bir damgası (inleri) mevcuttu. Bu 

damgaları kendi hayvanlarına vurarak kalabalık 

hayvan sürüleri arasında kendi mallarını kolayca 

tanımaları mümkün olurdu. Yarı göçebe yaşayış 

hakkında verilen bu bilgiler bu topluluğun hayat 

tarzlarına paralel olarak meydana getirdikleri sanatları 

ile ilgili bilgi vermektedir (Başlangıcından 

Bugüne Türk Sanatı, 1993:5-6). Damga bir şeyin 

üzerine bir nişan veya im (iz, simge) basmaya yarayan 

araçtır ve bu araçla basılan nişan veya im 

anlamlarında kullanılmaktadır (Toprak, 2011:555). 

Türk boylarının yaşam biçimleri, inanç sistemleri, 

dünyayı algılama biçimleri ve estetik anlayışlarına 

dair önemli bilgileri geçmişten günümüze taşıyan 

kaya üstü tasvirler, kullanıldıkları dönemlerin 

kültür ve uygarlığının günümüz dünyasındaki şahitleridir. 

Yer aldıkları bölgelerin coğrafî özelliklerini 

de yansıtan kaya üstü tasvirler, aynı zamanda 

dönemlerine ait canlı türleri ve kültürün söz konusu 

canlıları algılama biçimi hakkında da değerli 

bilgiler sunar. Yazılı iletişimin kaya üstü tasvirlerden 

sonra ikinci aşamasını teşkil eden damgalar, 

Türk boylarının “biz” kavramına ulaşma, yabancı 

/ öteki kültürlere göre kendilerini tanımlama sürecinde 

geliştirilmişlerdir. Türk’lerin kullandığı ilk 

fonetik alfabenin (KökTürk alfabesinin) harflerinin 

de kaynağını teşkil eden “damgalar” tarihî 

süreçte: Kabilenin ortak malı olan konak yerleri, 

yol kavşakları ve otlaklardaki taş, kaya gibi yerlerde, 

aileye, boya ait hayvanların işaretlenmesinde, 

kilim, halı, çul, keçe, testi gibi ev eşyalarında, 

evlerin kapı ve duvarlarında, el, yüz, pazu ve 

göğüse… yapılan döğmelerde, şaman davullarında, 

kurban olarak adanmış hayvanlarda, mezar 

taşlarında, sınır taşlarında, nazarlık ve ziynet 

eşyalarında, arı kovanı ve ambarlarda, at koşum 

takımlarında, mühürlerde, tuğ, bayrak, sancak 

gibi hükümdarlık alametlerinde, otağ, taht ve 

saraylarda, ticari eşyalarda … kullanılmıştır. Sınırlarını, 

yaşayış tarzını, inandığı birtakım değerleri, 

estetik anlayışını, sahip olduğu önemli kodları 

petrogliflerle, damgalarla işaretleyen, kalıcı kılan, 

tekrarlayan Türk kültürü, söz konusu kavramlarla 

diğer/öteki kültürlerden kendisini ayırarak/ 

tanımlayarak boylar arasındaki bağları oluşturan 

kültürel kodları korumuş, zenginleştirmiş ve tarihî 

süreçte “millet kavram”na ulaşmıştır. 21. yüzyılda 

bile halı, kilim, bıçak, kama gibi eşyalara, mezar 

taşlarına, heykellere işlenen damgalar, Türk boylarının/milletinin 

en önemli ortak kodları arasında 

yer almıştır. Yazılı iletişimin ilk basamakları olarak 

nitelendirilen kaya üstü tasvirlerine ve damgalara 

Türk kültürünün hâkim olduğu hemen hemen 

her bölgede rastlamak mümkündür. Bugün 

Moğolistan, Altay, Tuva, Kazakistan, Kırgızistan, 

Azerbaycan, Anadolu gibi aralarında binlerce kilometre 

mesafe bulunan ve birbirlerinden tamamen 

farklı coğrafî özellikler arz eden bölgelerde 

vücuda getirilmiş olan kaya üstü tasvirlerin hem 

yapım teknikleri, hem üslûp özellikleri, hem de ifade 

ettikleri anlamlar, bu eserlerin aynı duygu ve 

düşüncenin ürünü olduklarını açıkça ortaya koymaktadır 

(Mert, 2007:234-235) 

Damga kavramı Türk-Moğol halkları tarafından kullanılmakta 

olup, damgaların nasıl oluştuğu konusunda 

kesin bir hüküm yoktur. Ancak genel olarak, 

kayalardaki işaretlerin, resimlerin zamanla damgalara 

dönüştüğü genel kabul görmektedir. Damgalar, 

birer sanat eseri olmaktan öte, her biri bir duygunun, 

bir sosyo-kültürel hayatın/hayatların, başka bir 

ifadeyle, sosyal yapıların dile getirildiği yazılı anlatılar, 

yazılı tarih vesikaları hükmündedir. Bu belgeler 

resmî kurumlar tarafından değil, bizzat halk tarafından 

meydana getirildiği için de, bu tür metinler, halkın 

en sade duygu ve düşüncelerini ifade ederler. 

Dolayısıyla, tarih yazıcılarının, sanatla ilgilenenlerin 

ve sosyo-kültürel kavramlar hakkında çalışanların 

etnografya eserlerindeki damgaları dikkate almamaları 

düşünülemez (Aksoy, 2011:70-72) 

3. DAMGALAR VE MOTİFLER 

Motifler bir iletişim gereksinimi olarak sembollerden 

türemiş ve karşılıklı anlaşılma amacına dönüktürler. 

Kapsamlarında gizemli mitler bulundururlar ve büyüler 

dünyasının ürünleridir. Bu nedenle bunların kullanımı 

salt süslenme amacına dönük olmayıp, aynı 

zamanda esrarengiz güçler içerdiklerinden estetikten 

çok psikolojik anlam baskındır (Erbek, 1986:4) 

Pazırık keçe halısı üzerindeki hayvan motifleri, başka 

renk keçelerden kesilerek çıkarılan hayvan motiflerinin 

yapıştırılması ya da yama tekniği ile dikilmesi 

ve kenar çizgilerinin (dalgalı) şerit çevrilerek 

tutturulması tekniği ile yapılıyordu. Pazırık kurganlarında 

keçe halılar duvara asılı olarak bulundular. 

Çatalhöyük’te ise önce kilimler dokundu sonra o 

kilimlerin aynısı duvarlara resim olarak yapıldı. Bu

MAKALE 

109 

Foto 1: Sibirya Türklerinin 

etnografya eserlerinde 

kullandığı bazı damgalar 

Foto 2: Özbekistan-Semerkand 

Foto 4: Türkiye-Tekirdağ 

Foto 3: Kırgızistan-Talas 

Foto 5: Türkiye-Amasya 

Foto 6: Türkiye-Van Foto 7: Türkiye-Tunceli (Aksoy, 2007:103-119) 

onların okunmak amacı taşıdığını gösterir. Çatalhöyüklülerde 

ve bozkır göçerlerinde, büyü ve ritüel 

amaçlı yazı, kolay taşınan dokumadan bağımsız 

değildi. Dokuma örtülerdeki bu imlerin ve resimlerin 

kalıplaşmış kutsal heceleri ve sözleri vardı, yaradılış 

ritüellerinde tekrarlanarak kullanılıyordu. İslam’a 

geçildiğinde bu inanç ve imler koruyucu tılsıma dönüşerek 

sürdü (Cıbıroğlu, 2008:54). 

Türkiye’de halı ve kilim sanatında kullanılan 

damgalar ve şekillerle ilgili yapılan bir takım 

araştırmalarda, genellikle Türklerden önce Anadolu’daki 

kadim kavimler dikkate alınarak açıklamalar 

yapılmıştır veya Türkiye’deki damgalar, 

şekiller o kavimlerle ilişkilendirilmiştir. Bazı eserlerde 

de, Anadolu’nun kadim kavimleri ile Asya 

Türkleri ve onların sahip olduğu medeniyet arasında 

bir bağ kurulmaya çalışılmışsa da sorunun 

yeterli düzeyde çözüme kavuşturduğu söylenemez. 

Türkiye’de damgalar üzerine çalışan araştırmacılar, 

Türklerin tarihi kültür coğrafyalarına 

yönelmek yerine, yaşadıkları ve araştırma yaptıkları 

coğrafyanın tutsağı olarak, “her şeyin kaynağı 

yaşanılan coğrafya” varsayımını bir gerçeklik 

olarak kabul etmişlerdir. Türklerin kadim tarihi ve 

coğrafyaları göz önünde tutulmadan Ön Asya 

ve Balkanlar coğrafyasının kültürel yapısı anlaşılamaz 

ve hiçbir sorun yeterli düzeyde çözüme 

kavuşturulamaz. Çünkü “tarih bir toplum için, 

geçmişin deneyim ve bilgi birikimlerinin toplandığı 

bir medeniyet ambarıdır. Geçmişin doğru 

anlaşılmasını, geleceğin doğru inşa edilmesini 

sağlar”. Bu nedenle tarihin önemli bir kültür unsuru 

olan kilim-halı sanatında görülen damgaları 

da bu bağlam içinde değerlendirip incelemek 

gerekir. Türkiye’de halı-kilimlerde kullanılan 

damga ve şekillerin isimlendirilmeleri genelde 

yakıştırmadır. Mesela; ana Tanrıçadan hareketle 

yapılan eli belinde, hayat ağacı, bereket, insan, 

saç bağı, koçboynuzu, küpe, sandıklı, aşk ve birleşim, 

yıldız, suyolu, pıtrak, haç, sandık-kazan kulpu 

gibi. Ayrıca Türk halı-kilimlerindeki damgaları 

Türk dünyasıyla ilişkilendirmek isteyenler de ana 

Tanrıçadan hareketle yapılan isimlendirmeleri 

kabullenmiş ve kullanmışlardır. Türkiye’deki halı-kilimlerdeki 

damgaları bir yöreye bağlı olarak 

açıklayanlar, araştırma yaptıkları bölgede tespit 

ettikleri damgaları, orada yaşayan aşiret, halk 

ya da coğrafya ile açıklamışlardır. Diğer yandan 

dokundukları yerleri göz önüne alarak halı-kilimleri 

Kars kilimi, Hakkâri kilimi, Bergama kilimi 

ya da Kazakistan, Kırgızistan halı-kilimi vb. diye 

adlandırmaktadır. Bu bilgiler yerli ve yabancı ülkelerin 

muhtelif halı-kilim uzmanlarınca yapılan 

kasıtlı, yanlış ve tahrif edilmiş bilgilendirmeler, bilimsel 

değerden yoksun spekülatif açıklamalardır. 

Özellikle Sovyetler Birliği zamanında Rus’ların 

yayınladığı eserlerde, Türk halklarının halı-kilimlerinde 

tespit edilen damgaları, Sibirya’nın en ücra 

yerlerinde yapılan çalışmalarda bile görmek 

mümkündür (Kalafat, Kaya, Aksoy, 2013:550-553) 

İşlemelerdeki motifler de bir şeyin sembolü olarak, 

daima çevrelerine birşeyler söylemektedirler. Anadolu’da 

kadınlar ve genç kızlar pek konuşmazlar 

ama söylemek ve anlatmak istediklerini, işledikleri, 

ördükleri, diktikleri örtüler, keseler, çoraplar ve çevrelerle 

anlatmışlardır. Bugün de bu duyuş bütün 

canlılığı ile devam etmektedir. (Berker, 1980:32-33) 

4. GÜNÜMÜZ ÖRNEKLERİ 

Semboller yalnızca bir nesneyi ifade etmenin 

ötesinde Cassirer’inde belirttiği gibi “sembolik 

formlar bir tür dinsel anlatım formları olup, salt dil 

formundan mistik ve dinsel düşüncenin fenomonolojisine 

kadar yükselirler” (Arat, 1977: 35). Öbür 


110 MAKALE 


yandan insanlar, yalnız fiziki evrende değil, bir de 

sembolik evrende yaşarlar. “Dil, mitos, sanat ve 

din ise bu evrenin parçalarıdır” (Arat, 1977: 42). 

Hegel’e göre de “sembol, Doğu uluslarının kendisiyle 

fikirlerini dile getirmeye çalıştıkları bir anıtlar 

ve amblemler düzenini belirler… Tüm mitoloji 

semboliktir. İnsan tininin yaratıları olarak mitoslar, 

tanrısal doğa üzerine genel düşüncelerdir. Bu 

görüş açısından mitos ve geleneklerin kaynağı 

insan tinindedir” (Aksoy, 2007: 92). 

Türk kültüründe Şamanizm (Şamanlığa ait tüm 

değerler)’in yerine Şaman ya da Kam ifadesi kullanılmaktadır. 

Şamanlar büyü yaparlar ancak 

büyücü değildirler, tedavi yaparlar ancak hekim 

değildirler. Türk kültüründe kam’lık geleneği 

gök-yer-su kutsallığı ve atalar kültü ile Gök Tanrı 

inancının sistemleşmesinden doğmuştur denilebilmektedir. 

Hun sanatında hayvan mücadele 

tasvirleri için; şamanın gökyüzüne transı, avda 

hayvanların ruhunu yatıştırması, kısacası her türlü 

mücadelesinde hayvan şeklinde olması ve 

bu inanca göre herkesin bir hayvan ruh ikizinin 

olduğu düşüncesinden hareketle bu tasvirlerde 

bu ruhların mücadelesi işlenmiştir. Yine Hun ve 

Göktürk sanatında rastlanan balballar yani taş 

heykeller; şamanlık inancında ölen kişiye öldürdüğü 

insanların, öteki dünyada hizmet edeceği 

düşüncesi ile öldürülenlerin taştan heykellerinin 

yapılarak dikilmesi düşüncesinden kaynaklanmaktadır. 

Hun ve Göktürk sanatında rastlanan 

yaşam ağacı motifi için; şamanın göğe çıkmak 

Foto 8: Evteks Adak Kataloğu, 2016-2017 Koleksiyonu 

için merdiven olarak kullandığı ağacı nitelemesi 

ve ağaçtan türeme kültünün şamanlıkta olgunlaşmasıyla 

ağacı ve ormanı kutsal saymaktan 

kaynaklanmaktadır. Göktürkler, Hun sanatını miras 

olarak devralmış ve aynı inanç sisteminin (şamanlık) 

izlerini sanatlarına yansıtmışlardır diyebilmekteyiz 

(Dalkıran, 2008:388-389) Evteks “Adak” 

kataloğunda Şaman sembollerini ev tekstil ürünlerinde 

fotoğraftaki örnekler gibi kullanılmıştır. 

SONUÇ 

Türklerde damgalar, kabile ve boy adlarının tespitinde 

önemli kaynaklardan biridir. Farklı coğrafya 

ve farklı zamanlarda yaşamış Türk boylarının, 

Runik yazısının kaynağı olan soy damgaları bulunmaktadır. 

Damgalar, Türk kültür ve uygarlığını 

günümüze taşıyarak, aydınlatırlar. En yalın duygu 

ve düşüncelerin sembolleri olan damgalar, motiflere 

dönüşerek sosyo-kültürel hayatı dile getiren 

tarihi kayıtlar niteliği taşımaktadır. Türk tekstillerindeki 

özellikle halı-kilim motifleri önemli etnografik 

eserlerdir ve damgalar bu motiflerin arketipleridir. 

Göçebe yaşamında evlerini taşıyan Türk’ler için 

çuval, kilim-halı, çadır, heybe gibi dokumalar ve 

keçeler büyük önem kazanmış ve el sanatlarına 

dönüşmüştür. Motiflerde zenginlik ve bütünlük kültür 

zenginliklerini ortaya koymaktadır. Damgalar, 

arkeolojik ve etnografik kültür unsurları incelendiğinde, 

farklı coğrafyalarda yaşayan ve farklı dilleri 

konuşan Türk’leri birleştirmektedir. Altaylardan 

başlayan yolculuk etkileyici izlerle dünyanın birçok 

bölgesine yayılmıştır. Tüm dünyadaki Türk’lerin kalıtsal 

zenginliği olan damgalar, yalın kimliğimizdir. 

Kültür ve sanat temeli güçlü olan bilge Türk insanı 

kendi özvarlığı olan damgaları günümüz tekstil ve 

tasarımına uyguladığı takdirde değerlerini yaşatarak, 

hem üretecek hem de katma değeri yüksek 

ürünlerle tüm dünyaya izlerini bırakmaya devam 

edecektir. Ayrıca damgalar, günümüzde kullanılan 

arma, logo, amblem ve marka gibi simgesel anlatımın 

ve yazının en eski şekilleri olarak düşünülebilir. 

Damgalar ile yapılan yolculukta ilk olarak Şaman 

inancına sahip Türk insanı doğayı simgelerde etkili 

kılmıştır. Evteks, “Adak” koleksiyonu ile damgaların 

mistik tılsımını tüm dünya fuarlarında tanıtmıştır. 

KAYNAKLAR: [1) AKIN E.Z., 2003, Görsel İletişimde Mağaradan Markaya, Alternatif Yayıncılık limited, s.36-37, İstanbul. [2) AKSOY M., 2011, Aralık, 

Kaya Resimlerinden Alfabeye Avrasya’da Türk Damgaları, Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi, Aktif Matbaa, İstanbul. [3) AKSOY M., 38. ICANAS 2007- 

ayk.gov.tr, Kültür Sosyolojisi Açısından Halı Kilim Sanatı ve Etnografik Eserlerdeki Damgaların Dili, s.92. [4) BERKER N., 1980, Türk El İşlemelerinde Semboller, 

Sayı 20, Sanat Dünyamız, s: 32-33, İstanbul. [5) CIBIROĞLU Y., 2008, Türk Sanatında Gizli Yüz, Dijital Düşler Basım Sanayi A.Ş., s.54, İstanbul. [6) 

DALKIRAN A., 2008, İslamiyet Öncesi Türk Sanatın’da Şamanizm’in Etkisi, Selçuk Üniversitesi Ahmat Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 25, Sayfa 

371-390, Konya. [7) DİYARBEKİRLİ N., 1993, Başlangıcından Bugüne Türk Sanatı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, s.5-6, Ankara. [7) ERBEK G., 1986, 

Anadolu Motifleri Sergisi, Sergi Kataloğu, İzmir Alman Kültür Merkezi, s.4. [9) EVTEKS, Adak Kataloğu, 2016-2017 Koleksiyonu, Denizli. [10) FAULMANN 

C., 2015, Yazı Kitabı Tüm Yerkürenin, Tüm Zamanların Yazı Göstergeleri ve Alfabeleri, Türkiye İş Bankası Yayınları, s.9, İstanbul. [11) GIBSON C., 2013, 

Semboller Nasıl Okunur?, Yapı-Endüstri Merkezi Yayın, s. 6-7, İstanbul. [12) KALAFAT Y., KAYA M.A., AKSOY M., 2013, Avşar Kültür Coğrafyası ve Halk 

Kültürü, s.550-553, Ankara. [13) MERT O., 2007, Kemaliye’de Eski Türk İzleri: Dilli Vadisindeki Petroglif ve Damgalar, Atatürk Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları 

Enstitüsü Dergisi Sayı 34, s.234-235, Erzurum. [14) TOPRAK F., 2011, DEFTER-İ CENGİZ-NÂME’DE BOY NİŞANLARI VE DAMGALAR, s.555, Turkish 

Studies-International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 6/1 Winter.

Her an 

ONLINE olun! 

Bütün dünya sizi görsün! 

www.tekstilteknik.com.tr 

Banner reklam talepleriniz için; 

mehmet.tatli@img.com.tr 

0 212 604 51 00 

www.img.com.tr

SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU 

Name / İsim : ........................................................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : ......................................................................................................................................................................... 

Company / Firma : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... 

Mailing adress / Posta Adresi : ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................ 

Tel : ......................................................................................................................................................................................................................... Fax : ........................................................................................................................................................................................................................ 

Vergi dairesi : ....................................................................................................................................................................................... Vergi no : ....................................................................................................................................................................................................... 

Business Type / Faaliyet Alanınız : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 .................. 

One year EURO 100 

Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 200 TL. 

PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ 

Check is enclosed / Çek ektedir. 

Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed. 

Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir. 

Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız. 

Credit card no / Kredi kartı no : 

Security number / Güvenlik numarası : 

Name of the card holder 

Kart sahibinin adı-soyadı 

: ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

Expiry date / Geçerlilik süresi : .................... / .................... / .................... 

Type of the card / Kartın cinsi : Visa Master / Eurocard 

Date / Tarih : .................... / .................... / .................... Stamp & Signature / İmza : ................................................................................................................................................................................................................. 

YURTİÇİ BANKA 

HESAP NUMARALARIMIZ ( TL ) 

İSTMAG MAGAZİN 

GAZETECİLİK YAYINCILIK 

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

GARANTİ BANKASI 

GÜNEŞLİ ŞUBESİ 

ŞUBE KODU: 295 

HESAP NO: 6293152 

IBAN NO: 

TR02 0006 2000 2950 0006 2931 52 

BANK ACCOUNT NO ( EURO ) 




TURKIYE GARANTI BANKASI 

GÜNEŞLİ BRANCH 

Bank account: 9073622 

Swift code: TG BATRIS XXX 

Branch code: 295 

IBAN NO: 

TR74 0006 2000 2950 0009 0736 22 

BANK ACCOUNT NO ( USD ) 




TURKIYE GARANTI BANKASI 

GÜNEŞLİ BRANCH 

Bank account: 9073623 

Swift code: TG BATRIS XXX 

Branch code: 295 

IBAN NO: 

TR47 0006 2000 2950 0009 0736 23 

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1 Güneşli - Bağcılar / İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 604 51 00 Fax : +90 212 604 51 35 

web: www.tekstilteknik.com.tr | e-mail: img@img.com.tr

Tekstil Teknik Dergisi Mart 2017 Sayısı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?