5 drahthaar sunum

DEUTSCH DRAHTHAAR
HAKKINDA

Deutsch Drahthaar
Irkın Belirleyici
özellikleri
Erkek: 61–68 cm, Dişi: 57–64 cm
Erkek: 27–32 kg, Dişi: 27–32 kg
Tüyleri: 3 Katman, 2-4 cm
Kahvekırçıl, Siyahkırçıl, Kahverengi

DRAHTHAAR TİPLERİ

Deutsch Drahthaar
oluşumundaki 4 ana ırk

! DEUTSCH DRAHTHAAR KARMA BİR IRKTIR.
Diğer ırklarda olduğu gibi doğan yavruların tamamının ırk
standartlarını birebir karşılaması beklenemez.
Doğal olarak;
* çok iyi
* standartlar çerçevesinde
* düşük standartta
* standart dışı yavrular olması normaldir.

Maalesef biz aceleci bir toplumuz anneyi ve
babayı bilmiyoruz, secerenin alt yapısını zaten
bilmiyoruz, kısacası SECERE OKUMAYI
BİLMİYORUZ ve araştırmayı sevmiyoruz.
Konu hakkında yeterli bilgi birikimine sahip
olmayan kişilerin düşünceleriyle hareket etmeyi
seviyoruz.

İnternetin yaygın olması sebebiyle bu dönemde,
senede yaklaşık, 2500-3000 civarında doğan
kayıtlı yavrulardan 25-30 tane ırkının özelliklerini
en üst seviyede temsil edenlerin fotoğraf ve
videolarına kanıp, her Alman üreticinin yaptığı
eşleşmenin doğru olacağını düşünüp, doğan
yavruların %100 ırk standartlarını karşılamasını
beklemek gibi bir hataya düşüyoruz.

Deutsch Drahthaar ırkını iyi tanımadan üst düzey
bir yavru sahibi olmak çok zor, ama standartlar
çerçevesindeki bir yavru sahibi olmak bir o
kadarda kolay, SAHİP OLUNACAK YAVRU
GARANTİ OLAN KAN HATLARINDAN SEÇİLMEYE
ÖZEN GÖSTERİLİRSE ÇOK BÜYÜK SORUNLARLA
KARŞILAŞMA İHTİMALİ KALMAZ.

Deutsch Drahthaar ırkı için gerekli olan
eğitimleri almayan, sınav ve belgelerini
tamamlamayan secereli dahi olsa SADECE
DRAHTHAAR OLUR; asla bir DEUTSCH
DRAHTHAAR OLAMAZ.

! Bakım, eğitim, sınavlar ve zorunlu belgeler
konusunda kendimizi değiştirmediğimiz sürece
Almanya'dan gelecek yavruların dört dörtlük
olmasını beklemek hayalden öteye gidemez.

DOĞUMDAN ÖNCE ANNEYE
YAPILACAKLAR

*Eşleşecek erkek ve dişinin eşleşme tarihinden
kısa süre öncesinde (yaklaşık 1 ay) KUDUZ HARİÇ
TÜM AŞILARI YAPILMALIDIR. (Karma-Bronchin-
Lyme-Mantar)
*Doğuma en az on beş gün kala anne, süt
verimini arttıracak mamalarla (VİTAMİN-
KALSİYUM-MULTİVİTAMİN KİTLERİ)
beslenmelidir.
! Yavru kalitesini arttırmak amacıyla eşleşecek
olan ERKEĞEDE öncesinde vitamin takviyesi
yapılmalıdır.

*Annenin doğum yapacağı ortama alışması için
yeri önceden hazırlanmalı ve anne doğumdan
önce orada yaşamaya başlamalıdır.
*Eşleşme gerçekleştikten sonraki 15. gün anneye
iç parazit uygulanmalıdır. Uygulamanın tekrarı
25. gün (10 gün sonra) yapılmalıdır.

DOĞUM ÖNCESİ VE SONRASI
YAVRU KAYIPLARINI ÖNLEME

* Annenin doğumu sağlıklı yapabilmesi için
ortamın STERİLİZE edilmesi gerekir.
* Anneye ve yavrulara yeterli alan sağlayacak bir
doğum kutusu hazırlanmalıdır. ISI LAMBASI
TAKILMALIDIR.
* Kutu günde en az bir kere temizlenmelidir.

! Annenin doğum yapacağı bölüm, ileriki haftalarda büyüyen
yavruların dış ortamdan gelecek tehlikelerden etkilenmeyeceği
şartlarda olmalıdır.

!!!
* Doğum gerçekleştikten sonraki ilk 3 ve 5 günlük kritik
zaman diliminde yavruların ŞEKER KOMASINA
GİRMEMELERİ İÇİN anne sütünden gerekli miktarda
faydalandığından emin olmak gerekir.
* Her ihtimale karşın günde en az bir kere olmak şartıyla
takviye devam sütü (Aptamil / Bebelac) verilmelidir.
! Anne sütü ve takviyeyi reddeden yavruya %5 dekstroz
serum ile müdahale edilebilir.(Bu uygulama için
veterinere danışılması daha doğru olacaktır.)

YAVRU TAKİP CETVELİ

* Birinci gün yavruların kaçar gram doğduğu
belirlenmelidir.
* Bu uygulama her hafta aynı gün
tekrarlanmalıdır.
* Elde edilen sonuçlar kaydedilmeli ve geride
kaldığı yada aşırı (normalin üstünde) kilo aldığı
saptanan yavrular için önlem alınmalıdır.

AŞI VE PARAZİTER
UYGULAMALAR

* 21. gün kilosuna göre iç parazit uygulaması
yapılmalıdır.
* Uygulamanın tekrarı 42. gün (birinciden 21 gün
sonra) yapılmalıdır.
! Parazit uygulaması yapıldığı gün ve ertesi günü
dışkıları kontrol edilmelidir.
* Mümkünse iç parazit uygulaması yavrularla
birlikte anneyede yapılmalıdır.

! 42. gün yapılan iç parazit uygulamasından
sonra dışkısında parazite rastlanırsa yavrulara
aşılama yapılmamalıdır.
Aşı yapıldığı takdirde parazit nedeniyle direnci düşük olan
yavru yapılan aşının taşıdığı hastalığa yakalanır.
Karma aşı yapılırsa %100 , Corona ve Bronchin aşılarının
yapılması halinde %40 oranında ölüm riski vardır.
Bunun sebebi aşıdaki mikroorganizmların yarı canlı olmasıdır.
Direnci düşük olan bünyede tekrar canlanıp hastalığa yol açar.

KANLI İSHAL
!!! Yavaş yavaş kalbi zorlamadan 24 saat boyunca!!!
- Sodyumklorür eğer kusma varsa ek olarak laktatlı zinger solüsyon ve %5 dekstroz
Tamamı döngü şeklinde verilecek.
- Kusan hayvana verilen serum laktat ağırlıklı olacak.
- Özellikle K vitamini ek olarakta C-D-B vitaminleri verilecek.
- Mutlaka iki farklı grup antibiyotik açık olan damar yolundan verilecek.
- Akrep-Yılan sokması için üretilmiş Homoserum-Poliglob ilaç düzelene kadar her gün verilecek.
- Bağırsaklarını düzenleyecek, böbrek ve karaciğer üzerindeki yükü azaltacak ilaçlar uygulanacak.
- Dört- beş günü geçip neticeye ulaşamamış tedavinin devamı için Makrolit grubu, on günü geçen tedavi
için devamında konver (soya) grubu ilaçlar tercih edilmelidir.

PARAZİTE RASTLANMASI HALİNDE;
* Ortam dezenfekte edilmeli. (Dışkıladıkları
yerde dahil)
* Hiçbir aşı uygulamasına geçilmeden iç parazit
uygulaması tekrarlanmalıdır. (Muhakkak bir
veteriner gözetiminde)

PARAZİTE RASTLANMAMASI HALİNDE;
* 43. gün İLK KARMA aşıyla uygulamaya başlanmalı
* 53. gün CORONA ve BRONCHIN aşıları yapılmalı
* 64. gün İKİNCİ KARMA aşı yapılmalı
* 74. gün CORONA ve BRONCHIN aşılarının ikincileri yapılmalı
* 85. gün ÜÇÜNCÜ KARMA aşı yapılmalı
* 95. gün bölgesel etkilere bağlı olarak MANTAR , LYME v.s.
yapılabilir

! Köpek 100. gün DIŞ PARAZİT uygulaması da
yapıldıktan sonra dışarıyla temasa geçebilir.
! Tüm aşı uygulamaları tamamlanmadan
güvensiz ortamlardan kaçınılmalıdır.
! Bölgesel etkiler gözetilerek, EĞER RİSK
TAŞIMIYORSA KUDUZ AŞISI 10. aydan sonra
yapılmalıdır.

AŞI MARKASI TERCİHLERİ

KARMA : 1. Eurocan
2. Pfizer
3. Intervet
CORONA & BRONCHIN :
Pfizer
İÇ PARAZİT : 1. Drontal Plus
2. Cazitel

DOĞUM SONRASI ANNE VE
YAVRULARIN BAKIMI

* Yavrular sık sık gözlemlenmeli; annenin yavrularla
ilgilenip ilgilenmediğine dikkat edilmelidir.
* Yavrular bir haftalık olunca en azından ön ayak
tırnakları kesilmeli; uzama süresine bağlı olarak 1
veya 2 hafta arayla bu işlem tekrarlanmalıdır.
* Annenin ağrısının olmaması, daha rahat
emzirebilmesi için günde en az bir kere KARIN
BÖLGESİNE MADECASOL veya BEPANTHENE
MERHEM SÜRÜLMELİDİR.

* Henüz gözleri açılmamış ve cetvele
bakıldığında gelişimi geride kalan yavrular için
günde en az iki defa BİBERONLA,
APTAMİL/BEBELAC takviyesi yapılmalıdır.
* Tahmini üç hafta sonra yavruların gözleri açılıp,
ayakta durabilecek hale geldiklerinde günde en
az iki kere Aptamil/Bebelac takviyesi yanyana
beslenebilecekleri bir kapta verilmelidir.

* 4. haftada (tahmini bir hafta sonra) önceden sıcak
suyla ıslatılıp püre haline getirilmiş kuru mama
takviyeye eklenmelidir.
* 5. ve 6. haftalarda kuru mama arttırılıp, 7.
haftadan itibaren sadece kuru mamayla beslenecek
şekilde ayarlanmalıdır.
* 6. haftadan sonra takviye ve mama karışımının
içine mümkünse her öğünde 100-150 gram kelle
kıyması (zeytinyağında kavrularak) eklenmelidir.

DRAHTHAAR İÇİN İDEAL BESLENME
* Kas ve kemik gelişimini olumsuz etkilememesi için;
Enerji, protein, kalsiyum ve fosfor bakımından fazla zengin bir
beslenme tercih edilmemelidir. (Eşleşme döneminde verilecek
vitaminler hariç)
! Aksi takdirde, aşırı yükleme yapıldığında HD-OCD röntgenleri
temiz çıkmayacak. Yani eklemlerinde lezyon oluşacaktır.
! Röntgenlerinde bu durumun saptanması, ırk standartları
çerçevesinde (genetik etkilerde göz önünde bulundurularak)
üretim izni almasını engelleyecektir.

YAVRU SAHİPLENİRKEN DİKKAT
EDİLMESİ GEREKENLER

* Av sezonu başlangıcı gözetilerek ŞUBAT-MART-
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN doğumlu yavrular tercih
edilmelidir.
* Yavrunun aşıları tam, dişleri, gözleri, tüy yapısı,
genel fiziği sağlıklı olmalıdır.
! Önceden görüp, birebir inceleyerek yavru
sahiplenmenin önemi burada ortaya çıkar.

* Genelde yavru sahiplenirken öncelikli olarak tipine
bakılır. Ancak asıl önemli olan yavrunun karakterinin
sahiplenecek kişinin avlanma tarzına uygun olup
olmayacağıdır.
* Yalnızca görsel güzelliğine odaklanıp sahiplenilen bir
yavru ile ileriki dönemlerde yaşanılabilecek karakter
çatışması sonucu ırktan soğuma noktasına dahi gelinebilir.
! YAVRU SAHİPLENİRKEN ÖNCELİĞİNİZ AV KONFORUNUZU
ARTTIRMAK İÇİN AVLANMA TARZINIZA UYGUN
KARAKTERDE BİR YAVRU SEÇMEK OLMALIDIR.

* Yeni evinde, yavrunun muhakkak kendine ait
bir yeri olmalıdır.
* Başı boş dolaşacağı bir ortamdan ziyade
büyüdüğünde de kullanılabilecek boyutlarda bir
taşıma kutusu edinilmelidir.
! Köpeğin psikolojisini olumsuz etkilediğinden
ASLA ZİNCİRE BAĞLANMAMALIDIR.

! Bir box sahibi olunursa sorunlar %70-80 oranında
engellenebilir.
* Belirli aralıklarla salınacağından; tuvalet alışkanlığı
daha kolay kazandırılır ve öğünleri düzene girer.

* Eğer box yerine sabit bir kafeste
duracaksa;
- Devamlı arka ayaklarının üzerinde durup kas ve kemik
yapısını bozmaması için KÜMES TELİ
KULLANILMAMALIDIR.
- Kutunun yüksekliği, köpeğin boyundan yüksek olmalıdır.
- Etrafı dikine borularla kapatılabilir.
- İzolasyon sağlaması açısından tabanı, yerden 10-15 cm.
yüksekte olmalıdır.

YAVRUNUN EĞİTİMİ

* İkinci aydan altıncı aya kadarki zaman zarfında
evde yada güvenli bir alanda (evin yanındaki bir
arsa,tarla,evin bahçesi v.s.) oyunla karışık, temel
itaat alt yapısı oluşturulmalıdır.
* Yavrunun dikkati sizde olduğu sürece sevdiği
bir yiyecekle ödüllendirerek devam etmeli, ilgisi
dağıldığı anda eğitim bırakılmalıdır. (Bu süre 10-
15 dakika olabilir)

* Yavrunun tüm aşı ve parazit uygulamaları
tamamlandıktan sonra (yaklaşık 3. aydan sonra)
sizinle beraber belirli bir mesafede gezmeyi
öğrenmesi amacıyla meraya çıkartılabilir.
! Ferma yada aport gibi konularda ASLA baskı
uygulanmamalıdır.
* Temel itaat alt yapısı oluştuktan sonra yavrunun
gelişimine bağlı olarak 5-6 aylıkken, koşulsuz itaat
için eğitime merada veya gezmeye çıkartıldığı
alanda devam edilmelidir.

* Temel itaatin ardından çarpraz arama öğretilmeli
ve silah sesine alıştırılmalıdır.
* Silah sesine daha kolay alışması için önce uzak bir
mesafeden atış yapılmalı daha sonra yavrunun
tepkisine göre mesafa kısaltılmalıdır.
* Köpeğiniz merada arama yapmadığı takdirde
yanınızda tasmayla yürütmeye özen gösteriniz.
! Köpek meraya çıkartılırken bir yere takılıp zarar
görmemesi için tasması mutlaka çıkartılmalıdır.

* Yanınızda yürümeyi, oturmayı, yatmayı,
beklemeyi ve çağırıldığında gelmeyi (kısacası
temel itaat) öğrenen köpeğinize ferma ve aport
eğitimi vermeye başlayabilirsiniz.
! Yavruya ASLA kendi başına aport
yaptırılmamalıdır. Bu ileriki dönemlerde sorun
yaratabileceğinden MUHAKKAK zorunlu aport
öğretilmelidir.

! Ferma çalışması iz takibiyle birlikte yapılmalıdır.
* Köpeğin iz takibini yaparken ferma verip
vermediğine bakılır.
* Eğer takibin sonunda ferma veriyorsa ek bir
çalışmaya gerek yoktur.
* Ancak izin sonunda ferma vermiyorsa ayrıca
çalışılmalıdır. (fırlatma makinesi-çuvalla saklama…)

* İz takibi için SÜLÜN, TOKAT TAVUĞU yada KEKLİK
kullanılmalıdır.
- Önce kısa mesafelerde ve düz bir iz çekilerek
başlanır.
- Köpeğin performansına bağlı olarak sağa-sola
zikzak biçiminde 400-500 adıma çıkılır.
! KÖPEK İZİ ÇEKEN KİŞİYİ ASLA GÖRMEMELİDİR.

- İzi çeken kişi daha önceden belirlenen başlangıç
noktasına bir tutam tüy koyarak, kuşun o bölgede
koku bırakmasını sağlar.
- Kuşu salar ve geldiği yerden merayı terk eder.
(Kuşun birkaç kere kullanılabilmesi, saklandığı
yerden rahatça çıkartılabilmesi için ayağına
taşıyabileceği ağırlıkta 3-5 metre uzunluğunda bir ip
bağlanabilir.)
* Bu çalışma köpek kusursuzca yapana kadar devam
ettirilmelidir.

* İz takibinin neticesinde, fermada pekiştikten
sonra;
- Karada maksimum 400 adımda ördek,
- Maksimum 800 adımda tavşan
aport etmeyi ve ağızdan düşürmeden getirmeyi
öğretmek gerekir.

! İtaati eksik bir köpek sizi avda mutlu edemez!
Gelecekte birçok sorunla karşılaşmanıza sebep
olacaktır. (kuşa basma, aport yapmama, avı
getirmeme hatta avı yutma gibi)
! İtaat koşulsuz ve net, zorunlu aport öğretilmiş
olmalıdır.
Köpek iç güdüsel değil, sizin öğrettiklerinizle
avlanmalıdır.

! Köpek diğer eğitimlerinin yanında muhakkak suya da
alıştırılmalıdır.
Karada nasıl çalışıyorsa, suda da aynı şekilde çalışmalıdır.
- Vurulduğunu gördüğü avı alıp gelmeyi
- Vurulduğunu görmediği avı alıp gelmeyi
- Sudaki canlı avı önünüze sürmeyi öğrenmelidir.
- Suda da karadaki gibi yakın mesafesine ateş
edilebileceği düşünülerek, bununda eğitimi
verilmelidir.