18.04.2017 Views

Hotel Restaurant Magazine Nisan 2017 Sayısı

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Editör<br />

Sizin favori dondurmacınız hangisi?<br />

Artık sadece yazın değil, kış mevsiminin<br />

de vazgeçilmez tatlarından dondurmanın<br />

Türkiye’deki favori adreslerini gastronomi<br />

sektörünün önde gelen yazar, yemek<br />

programcısı ve şeflerine sorduk. Aylin<br />

Yazıcıoğlu, Vedat Başaran, Nedim Atilla,<br />

Gürkan Boztepe, Elif Korkmazel, Arda<br />

Türkmen, Ömür Akkor, Murat Bozok ve İsmet<br />

Saz gibi değerli gurme damakların uzman<br />

görüşleri doğrultusunda hazırladığımız listede<br />

bakın Türkiye’den hangi seçkin dondurma<br />

adresleri yer almış?<br />

Bu özel çalışmamızı dondurma sektörüne<br />

yön veren markaları, ürünler ve trendler<br />

doğrultusunda hazırladığımız dosya<br />

bölümümüzde detaylı olarak inceleyebilirsiniz.<br />

Hayali öğretim görevlisi olmaktı. Ne var<br />

ki kabına sığmayan enerjisini bir türlü<br />

üniversite sıralarında dizginleyemedi. Çünkü<br />

o bir organizasyon insanıydı... Durağanlık,<br />

rutinlik asla kalemi olamazdı… İstanbul<br />

Üniversitesi’ndeki 11 yıllık öğretim görevlisi<br />

kariyerine hiç gözünü kırpmadan son vererek<br />

fuarcılık sektörüne dinamik bir atım atan<br />

ITE Turkey Turizm & Seyahat & Moda Grup<br />

Direktörü Hacer Aydın ile başarı öyküsünü<br />

ve “evladım” dediği EMITT (Doğu Akdeniz<br />

Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı)<br />

yolculuğunu konuştuk.<br />

Pek çok kişi hayal eder ama ona bir tek cesaret,<br />

azim, emek ve sabırla yürüyenler ulaşır; tıpkı<br />

Renaissance Polat Istanbul <strong>Hotel</strong>’in Pastry<br />

Şefi Ercan Yıldız’ın hikayesi gibi. Erzurumlu<br />

bir ailenin çocuğu iken bir meslek edineyim<br />

derdiyle İstanbul’un yolunu tutan Ercan Yıldız<br />

o sıralar ne mutfağın ne de pastacılığın hayalini<br />

kurmuş. “Belki bir ucundan kaporta, motor<br />

tamirciliğiyle büyük şehirde meslek edinme<br />

çabaları onunkisi…<br />

30 yıllık pasta sevdalısı Ercan Yıldız’ın tatlı<br />

dünyaya yolculuk hikayesi şefin gözünden<br />

bölümünde sizlerle…<br />

Ve yeni yatırımlar…<br />

Hilton‘un orta fiyat segmentinde yer alan,<br />

kaliteye önem verenlere yönelik küresel<br />

markası Hampton by Hilton, en yeni oteli<br />

Hampton by Hilton Bolu’yu açtı. Dünyanın<br />

en egzotik lokasyonlarında lüksü ve konforu<br />

yeniden yorumlayan LUX*ın Avrupa’daki ve<br />

Türkiye’deki ilk ve tek tesisi LUX* Bodrum<br />

Resort & Residences, 19 Mayıs’ta hizmete<br />

girmeye hazırlanıyor. Dedeman Grubu ise Y<br />

kuşağının beklenti ve ihtiyaçlarını göz önünde<br />

bulundurarak oluşturduğu yeni otel markası<br />

‘Smart by Dedeman’ın tanıtım lansmanını<br />

gururla gerçekleştirdi. Tüm yatırımcıları ve<br />

işletmecileri buradan tebrik eder, çalışanlarına<br />

başarılı bir turizm sezonu geçirmelerini dilerim.<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

Hatice Ünal Bilen<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK<br />

İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. Adına H. FERRUH IŞIK<br />

GENEL MÜDÜR<br />

SORUMLU MÜDÜR<br />

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ<br />

YAYIN DANIŞMANLARI<br />

MEHMET SÖZTUTAN<br />

mehmet.soztutan@img.com.tr<br />

YUSUF OKÇU<br />

yusuf.okcu@img.com.tr<br />

HATİCE ÜNAL BİLEN<br />

hatice.unal@img.com.tr<br />

Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />

Prof. Dr. İSMAİL KAYA<br />

Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />

GÜRKAN BOZTEPE<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />

TURGUT AY<br />

Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />

Federasyonu Başkan Yrd.<br />

REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />

REKLAM MÜDÜRÜ<br />

CONSEPT TASARIM<br />

BİLGİ İŞLEM<br />

SOSYAL MEDYA<br />

FOTOĞRAF EDİTÖRÜ<br />

KAPAK MEKANI<br />

FOTOĞRAF<br />

STYLING<br />

EMİR ÖMER ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

VEYSEL BİRDAL<br />

veysel.birdal@img.com.tr<br />

FATMA DEMİRBAĞ<br />

fatma.demirbag@img.com.tr<br />

Emre YENER<br />

emre.yener@img.com.tr<br />

Emir YENER<br />

emir.yener@img.com.tr<br />

HAKKI GÜNERKAN<br />

hakki.gunerkan@img.com.tr<br />

Jujustaicecream<br />

Ümit Başer ALKAÇ<br />

Aysfelt<br />

website<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ<br />

MUHASEBE ve<br />

FİNANS MÜDÜRÜ<br />

ABONE ve DAĞITIM<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

EBRU PEKEL<br />

ebru.pekel@img.com.tr<br />

MUSTAFA AKTAŞ<br />

mustafa.aktas@img.com.tr<br />

NURTEN DEMİR<br />

nurten.demir@img.com.tr<br />

CTP - BASKI / PRINTED BY<br />

Vizyon Basımevi Kağıtçılık<br />

Matbaacılık ve Yayıncılık<br />

İkitelli Org.San.Bölg. Deposite iş Merk.<br />

A6 Blok, Kat:3 No:309 Başakşehir -İST<br />

Tel: 0212 671 61 51<br />

Matbaa Sertifika No:28640<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

Evren Mah. Bahar Cad.<br />

Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4<br />

Güneşli-Bağcılar/İstanbul<br />

Tel: +90 212 604 51 00<br />

Faks: +90 212 604 51 35<br />

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın<br />

hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.


içindekiler<br />

50<br />

Lezzetin en masum hali<br />

Dondurma<br />

dosya<br />

68 70<br />

antre<br />

10 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

20 Ömer İsvan: 15 dakikalık verilerle<br />

15 yıllık yatırım yapanlar var<br />

22 Dünya Turizm Raporu açıklandı<br />

24 Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Golden Horn<br />

yeni projelerini anlattı<br />

26 Türkiye’nin sağlık turizminde 2023 yılı<br />

hedefi; 20 milyar dolar<br />

27 Rusya’dan Türkiye’ye ortak kruvaziyer<br />

önerisi<br />

28 Turizmde Perakendeciliğe Geçiş”<br />

sektörde devrim yapacak<br />

30 Erkan Akkurt: Turizm sektörü iç<br />

pazardaki potansiyellere yöneliyor<br />

32 Gelecek Turizmde ile 10 Yıl 10 Şehir<br />

10 Hikaye<br />

33 Bodrum Tanıtım Tır Anadolu’yu<br />

gezecek<br />

34 Yasağın nedeni “ABD’liler işsiz<br />

kalacak” endişesi mi?<br />

35 Budak: Turizmde Avrupa krizi büyüyor<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

36 Y ve Z kuşağı, turizm<br />

sektörünü nasıl etkileyecek?<br />

38 İran turizm pazarı liderliğe göz<br />

kırpıyor<br />

40 İlber Ortaylı: Turizm, kitleler<br />

arasında demokratik bir<br />

kaynaşma sağlar<br />

42 Kartlı ödemeler geçen yılın<br />

aynı dönemine göre %8 arttı<br />

yeni yatırımlar<br />

44 Heafey Group Condo-<strong>Hotel</strong><br />

konseptini Türk yatırımcılarla<br />

tanıştırdı<br />

46 LUX* Bodrum 19 Mayıs’ta<br />

açılıyor<br />

48 Hampton by Hilton Bolu açıldı<br />

50 Dedeman Smart by Dedeman’ı<br />

tanıttı<br />

52 Sabiha Gökçen Havalimanı<br />

terminal binasını büyütüyor<br />

54 Elite World <strong>Hotel</strong>s 120 milyon<br />

dolarlık otelini basına tanıttı<br />

56 Park Inn by Radisson Asia<br />

Istanbul Kavacık açılıyor<br />

58 TAV Zagreb’de yeni terminali açtı<br />

iş’te kadın<br />

60 Kabına sığmayan dinamizm:<br />

Hacer Aydın<br />

marka<br />

64 İnoksan teknoloji yatırımlarını<br />

sürdürüyor<br />

marka güncel<br />

65 Sektör firmalarından kısa haberler<br />

etkinlik<br />

66 I-MICE Derneği’nden MICE<br />

çalışanlarına Kaz Dağı dopingi<br />

68 ACE of M.I.C.E. ödülleri<br />

sahiplerini buldu<br />

dosya<br />

70 Lezzetin en masum hali:<br />

Dondurma<br />

şef’in gözünden<br />

84 Pasta aşkına 30 yıl! Ercan<br />

Yıldız’ın tatlı dünyasına konuğuz


84 112<br />

60<br />

gastro etkinlik<br />

88 Gastronomi Turizmi<br />

Derneği’nden Peru mutfağı<br />

gecesi<br />

90 İstanbullular tatlıya doydu<br />

gastro güncel<br />

92 9 meslek birliği Güvenilir Eller’e<br />

imzasını koydu!<br />

94 Pakmaya’dan lezzete lezzet<br />

katan yenilik: Şeflere layık<br />

ŞefKrema<br />

95 Türk balıkçılar, ABD pazarına<br />

iddialı girdi, Yunanistan<br />

pazardan çekildi<br />

gastro aktüel<br />

96 Gastronomi sektöründen kısa<br />

haberler<br />

hijyen<br />

102 Şeffaf Mutfak Golden City<br />

Awards ödülü getirdi<br />

104 Ev dışı tüketimde trendlere<br />

uygun yeni ürün<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

fuar<br />

106 Ege Seramik, Unicera’da<br />

<strong>2017</strong> trendlerini belirledi<br />

108 İki İtalyan bir arada ‘<br />

mükemmeli keşfet’tiler<br />

dekorasyon<br />

110 Gülşah Cantaş: Restoran<br />

değil, deneyim tasarlıyoruz<br />

yeni mekan<br />

112 Scarlet Etiler’de açıldı<br />

114 Hayata farklı bir lezzet<br />

katmak isteyenlerin<br />

yeni adresi: Avlu Yeniköy<br />

115 KİLOGRAM kapılarını açtı<br />

116 Hem sağlıklı hem geleneksel:<br />

Petit Pain<br />

otel-tech<br />

118 Yemeğe çıkmanın akıllı ve<br />

kazançlı yolu: Dine&Pay<br />

120 Arkel teknolojisine sahip<br />

asansörler kendi enerjisini<br />

üretiyor<br />

121 Turizmciler, Rus turistlere<br />

Yandex’in teknolojileriyle erişecek<br />

ulaşım<br />

122 Mercedes-Benz Türk 50. yıl<br />

dönümünü bayileriyle kutladı<br />

123 Turizm denince akla artık ‘Eşya<br />

Turizmi’ geliyor<br />

ürün<br />

124 Zarafet ve doğallık LAVA<br />

güvencesinde buluştu<br />

126 Profesyonel mutfaklara ağ<br />

bağlantı çözümü: RATIONAL<br />

ConnectedCooking<br />

127 TP-Link’ten dijital çağ için yepyeni<br />

ürünler<br />

ürünler<br />

128 Yeni ürünler<br />

108


hotel restaurant<br />

10 & hi-tech<br />

antre<br />

Celestyal Nefeli İle Vizesiz<br />

Yunan Adaları & Atina turu<br />

Gerçek cruise deneyimi sunan Türkiye çıkışlı tek cruise markası<br />

Celestyal Cruises; geçtiğimiz sezonlarda uyguladığı Vizesiz<br />

Yunan Adaları & Atina turlarıyla bu sezon da seyahat severlerin<br />

gönlünü fethetmeye hazır. Ağustos ayı boyunca yapılacak<br />

vizesiz turlarda Celestyal Nefeli, her salı ve cumartesi günleri<br />

İzmir’in Çeşme limanından Ege sularına açılacak. İstikamet<br />

Gerçek Yunan Adaları… Mikonos, Santorini ve Rodos’un dışında<br />

Ege’nin daha az bilinen adaları Milos, İos, Siros ve Girit’i de<br />

keşfetmek mümkün olacak.<br />

Corendon düğün turizmini başlatıyor<br />

Corendon Turizm Grubu, Turizm Bakanlığı’nın desteklediği “Komşunu al<br />

gel, Düğününü Türkiye’de yap” kampanyasından yola çıkarak Hollanda<br />

ve Belçika’dan Türkiye’deki otellerinde düğün yapmak isteyen misafirleri<br />

için uçak bileti, konaklama ve düğün törenini kapsayan düğün paketleri<br />

sunarak düğün turizmini başlatıyor. Balayı çiftlerine unutulmaz bir tatil<br />

deneyimi yaşatan Premier Solto <strong>Hotel</strong>, Grand Park Lara, Grand Park<br />

Kemer, Grand Park Bodrum ve Miplaya <strong>Hotel</strong> gibi Corendon Otelleri’ni<br />

kapsayan düğün paketleri; uçak, konaklama ve düğün yemeğini içeriyor.<br />

Hilton’un, 2016 Avrupa, Ortadoğu ve Afrika<br />

Başkanları’nın özel ödülü Türkiye ekibinin oldu<br />

Hilton’un her yıl en iyileri seçtiği, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkanları‘nın Özel<br />

Ödülü, 2016 yılında, Türkiye yönetim ekibinden, Hilton Worldwide Üst Sınıf Oteller<br />

Türkiye Bölge Müdürü Armin Zerunyan ve Hilton Worldwide Orta Sınıf Oteller<br />

Türkiye Bölge Müdürü Ruhsar Eryöner’in oldu. Dünyanın en misafirperver şirketi<br />

olma yolunda yaptıkları çalışmalar, liderlikleri ve içerisinde bulundukları topluma<br />

yaptıkları katkılar için ödüllere aday olan tüm genel müdürlere teşekkür eden<br />

Hilton, uzun ve zorlu bir eleme sürecinin ardından birincileri seçtiklerinin altını çizdi.<br />

Orta Doğu Bölgesinin en gözde oteli,<br />

Mandarin Oriental, Bodrum<br />

Dünyanın en saygın araştırma şirketlerinden New World Wealth tarafından<br />

yayınlanan <strong>2017</strong> Küresel Servet Raporu kapsamında dünyanın en<br />

zenginlerinin favori destinasyonları değerlendirildi. Orta Doğu’nun en gözde<br />

otel listesinde Türkiye’den Mandarin Oriental, Bodrum birinci oldu. Doğasıyla,<br />

deniziyle, mavisiyle ve dünyaca ünlü İtalyan mimar Antonio Citterio Patricia<br />

Viel And Partners’ın eşsiz mimarisi ile tasarlanan Mandarin Oriental, Bodrum,<br />

dünyanın birçok ülkesinden seçkin konuklarını 2014 yılından bu yana ağırlıyor.


hotel restaurant<br />

12 & hi-tech<br />

antre<br />

Divan Erbil’e<br />

yeni genel müdür<br />

Divan Erbil’de yönetim deneyimli bir isme emanet edildi. Tarkan Aksoy, Divan<br />

Erbil’de Genel Müdür olarak göreve başladı. Otelcilik Turizm Lisesi ve Marmara<br />

Üniversitesi Almanca Öğretmenlik mezunu olan Tarkan Aksoy, kariyerine Conrad<br />

İstanbul Bosphorus’ta başladı. Burada çeşitli görevlerde bulunan Aksoy, daha sonra<br />

Four Seasons Sultanahmet ve Four Seasons Bosphorus’ta yönetici pozisyonlarında<br />

görev yaptı. Aksoy, ardından Maxx Royal Belek Golf and Spa Otel’de Genel Müdür<br />

ve Canyon Ranch Wellness Resort’ta Otel Müdür’ü görevlerinde bulundu.<br />

Marriott International Otel Şirketine<br />

“En İyi İşyeri Ödülü”<br />

90 ülkede faaliyet gösteren, insan kaynakları ve yönetim danışmanlığı alanındaki<br />

en prestijli ve güvenilir araştırmalara imza atan Aon Hewitt’in ‘’Aon Best Employers<br />

2016’’ araştırma sonuçları açıklandı. Türkiye’den 170 şirketten 210 bin çalışanla<br />

yapılan çalışan bağlılığı araştırmaları sonucunda The Ritz-Carlton, İstanbul’un da<br />

bağlı olduğu Marriott International Otel Şirketi “Aon En İyi İşyeri” ödülünün sahibi oldu.<br />

Ödülü Marriott Otelleri adına The Ritz-Carlton, İstanbul İnsan Kaynakları Direktörü<br />

Sevtap Tuncer Ayvaz ve Marriott Şişli İnsan Kaynakları Direktörü Ceren Akyüz aldı.<br />

NG Afyon’da Tayland mucizesi<br />

NG Afyon, baharı keyifli bir ortamda karşılamak isteyenler için<br />

benzersiz termal spa merkezi Aliva Spa’da eşsiz bir masaj deneyimi<br />

yaşatıyor. NG Afyon’un en dinlendirici bölümü Aliva Spa, misafirlerini<br />

farklı spa kültürlerine ait masaj terapileri ile yenilenmeye davet<br />

ediyor. Geniş masaj menüsüyle dikkat çeken Aliva SPA’da, özellikle<br />

Thai Bitkisel Kompres Masajı ön plana çıkıyor. Birbirinden özel bitki<br />

ve baharatlarla yapılan Thai Bitkisel Kompres Masajı, vücudun kilit<br />

bölgelerindeki kas gerilimini gevşetmek için uygulanıyor.<br />

Pera Palace <strong>Hotel</strong> Jumeirah yöneticileri<br />

artık birer TEGV gönüllüsü<br />

Bu yıl 125. yılını kutlayan İstanbul’un tarihi oteli Pera Palace <strong>Hotel</strong><br />

Jumeirah, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ile çok özel bir sosyal<br />

sorumluluk projesine imza atıyor. Otelin Yiyecek & İçecek, Ön Büro,<br />

Satış & Pazarlama, İnsan Kaynakları, Finans gibi farklı departmanlarının<br />

yöneticileri; Mart ayı itibariyle öğrenim dönemi sonuna kadar matematik,<br />

satranç, edebiyat gibi alanlarda atölye çalışmalarında TEGV’in Zeyrek<br />

Birimi’ndeki ilköğretim çağındaki öğrenciler ile bir araya gelecek.


hotel restaurant<br />

14 & hi-tech<br />

antre<br />

ITB Berlin’de Türkiye standı Avrupa<br />

ikincilik ödülünü aldı<br />

Turizm sektörünün en önemli buluşma noktalarından biri olan<br />

ITB Turizm Borsası Fuarı Almanya’nın başkenti Berlin’de, 8-12<br />

Mart tarihleri arasında 50. kez Turizm Profesyonelleri ile buluştu.<br />

Fuara, 80’den fazla ülkeden tur operatörleri, uçak şirketleri, turizm<br />

acenteleri başta olmak üzere turizm örgütleri, bakanlıklar ve<br />

yerel yönetimler 4000 stant ile katıldı. ARASTA Mimari Tasarım<br />

tarafından tasarım ve uygulaması yapılan Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı’nın standı, 4000 stant arasında, Avrupa kategorisinde<br />

ikincilik ödülü aldı. Tasarım, uygulama, fonksiyon, buluşma, hizmet<br />

gibi kriterler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede Türkiye<br />

standı ikincilik ödülü alarak, turizme ilişkin kriz senaryolarının<br />

konuşulduğu bir ortamda farkını ortaya koydu.<br />

Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’nın en iyisi<br />

DoubleTree by Hilton Malatya Oteli<br />

Merkezi konumunun yanı sıra pek çok tarihi ve kültürel merkeze<br />

yakınlığıyla dikkat çeken ve hava yolu, kara yolu ve demir yolu gibi ulaşım<br />

olanaklarının da merkezinde yer alan DoubleTree by Hilton Malatya,<br />

Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesi otellerinin değerlendirildiği ve Hilton’un<br />

en prestijli ödülü olarak kabul edilen Connie Ödülü’nün sahibi oldu.<br />

DoubleTree by Hilton Malatya Genel Müdürü Abdurrahman Toprak, ödülle<br />

ilgili olarak, “Tüm çalışan arkadaşlarımızın katkısı ve emeğiyle bu prestijli<br />

ödülü kazandık. Otel misafirlerimizin memnuniyetini üst seviyede tutarken,<br />

diğer taraftan marka standartlarımızı ve otelimizin durumunu da en iyi<br />

şekilde muhafaza ederek Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’daki Doubletree by<br />

Hilton otelleri arasında 1. olduk” dedi.<br />

Skal International İstanbul Kulübü’nün<br />

Mart ayı yemeği gerçekleşti<br />

Skal International İstanbul Kulübü tarafından her ay geleneksel<br />

olarak düzenlenen öğle yemeği 22 Mart Çarşamba günü Fairmont<br />

Quasar İstanbul <strong>Hotel</strong>’inde üyelerin katılımıyla gerçekleşti. Skal<br />

International İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Bahar Birinci, Yönetim<br />

Kurulu üyeleri Ata Eremsoy, Ayşe Önen, Elif Balcı Füsunoğlu, Selma<br />

Tatar, Özen Kırant Yozcu’nun ve Skal Internatonal İstanbul Kulübü<br />

üyelerinin katılımı ile düzenlenen öğlen yemeği, Fairmont Quasar<br />

İstanbul Genel Müdürü Kai Winkler’in ev sahipliğinde yapıldı. Skal<br />

International İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Bahar Birinci’nin<br />

konuşmasıyla başlayan öğle yemeği, yönetim kurulu ve üyelerin<br />

geleneksel Skal toast’uyla devam etti.


“Yükselen gıda fiyatları nedeniyle ana büfe<br />

maliyetim her geçen gün artış gösteriyor.”<br />

Unilever Food Solutions’ın sunduğu<br />

Tasty Snacks konseptiyle hem<br />

misafirlerinize birbirinden farklı ve<br />

lezzetli snack reçeteleri sunun hem<br />

de öğlen ana büfe maliyetinizden<br />

tasarruf edin.<br />

TASTY<br />

SNACKS<br />

www.ufs.com


hotel restaurant<br />

16 & hi-tech<br />

antre<br />

Lufthansa Grubu dijital<br />

yatırımlarına hız verdi<br />

Lufthansa Grubu, belirlenen 2020 hedefleri doğrultusunda başladığı<br />

dijitalleşme yatırımlarına hız verdi. ITB Berlin’de Lufthansa<br />

standında gerçekleştirilen toplantıya katılan Lufthansa AG Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Harry Hohmeister ve Lufthansa Hub Havayolları<br />

Satış Direktör Yardımcısı Heike Birlenbach basın mensuplarına<br />

bilgiler verip soruları yanıtladı. Günümüzde dijital alanda yolcuya<br />

kişileştirilmiş hizmet ve ürünler sunmanın son derece önemli<br />

hale geldiğini belirten Lufthansa AG Yönetim Kurulu Üyesi Harry<br />

Hohmeister, 2020 yılına kadar bu alana 500 milyon Euro yatırım<br />

yapacaklarını söyledi. Dijital hizmet ve ürünlerin yolcular tarafından<br />

hem havada bulutların üstünde hem de yerdeyken kullanılabildiğini<br />

belirten Hohmeister, gezginlere 250 gazete ve dergiyi e-dergi olarak<br />

indirme imkânı tanıdıklarını hatırlatarak “Sadece Şubat ayında 200<br />

bini aşkın dosya indirilmesi, sunduğumuz hizmetlerin müşteriler<br />

tarafından beğeniyle karşılandığını gösteriyor” dedi.<br />

Murat Ersoy’a Akdeniz Turizm<br />

Forumu’ndan büyük ödül<br />

Akdeniz turizminin sürdürülebilir olmasını teşvik eden Akdeniz Turizm Vakfı’nın<br />

Malta’da düzenlediği Akdeniz Turizm Forumu’nda Atlasglobal Yönetim Kurulu ve<br />

Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Başkanı Murat Ersoy forumun en prestijli ödülüne<br />

layık görüldü. Bu yıl “The Mediterranean Hot-Hospitality of Tomorrow” teması<br />

ile gerçekleşen forum bünyesinde panel, ana oturum konuşmacıları ve paralel<br />

oturumlarla Akdeniz Turizminin geleceği ve yatırımcıları gelecekte bekleyen riskler<br />

tartışıldı. Foruma Türkiye adına katılan isimler arasında yer alan ve konuşma<br />

yapan Murat Ersoy, konuşmasında turizmde krizleri ve dalgalanmaları en hafif<br />

şekilde atlatmanın yolunun pazarlamada toptancılıktan perakendeciliğe geçiş ile<br />

mümkün olduğunun ve perakendecilikte en önemli unsurun direk uçuşlar ile hedef<br />

pazarlara kesintisiz uçuş ağı ile bağlanmakla sağlanabileceğinin altını çizdi.<br />

Toplantıların güçlü ortağı<br />

Radisson Blu Conference & Airport <strong>Hotel</strong><br />

Atatürk Havalimanı’na en yakın 5 yıldızlı otel olan Radisson<br />

Blu Conference & Airport <strong>Hotel</strong>, Istanbul, fuar merkezlerine<br />

yakın konumu, şehir merkezine kolay ulaşılabilirliği ile<br />

ulusal ve uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapıyor.<br />

8’i günışığı alan farklı kapasite ve özelliklerdeki 20 toplantı<br />

salonu ile otel, kurumsal toplantı ve davetler için ideal<br />

bir buluşma noktası olarak öne çıkıyor. Bin kişiye kadar<br />

kapasitesi bulunan balo salonu; 7 metrelik tavan yüksekliği<br />

ve 690 metrekarelik alanı ile toplantı, konferans ve etkinlik<br />

ihtiyaçları için geniş, ferah ve şık bir mekân sunuyor. Binek<br />

araç girişi bulunan balo salonu, sahnede araç lansmanı<br />

taleplerine de imkan sunuyor.


hotel restaurant<br />

18 & hi-tech<br />

antre<br />

Airbnb, Çin’deki yatırımlarını<br />

ikiye katlayacak<br />

Ev kiralama web sitesi olan Airbnb, Çin pazarına Çinçe’de “birbirimize<br />

sevgiyle hoş geldik” anlamına gelen “Aibiying” adıyla girerek, bu<br />

ülkedeki yatırımını ikiye katlayacağını açıkladı. TUYED yönetiminin<br />

ajanslardan derlediği bilgilere göre, Çin’de yapacakları toplam yatırımın<br />

rakamı hakkında bilgi vermekten kaçınan Airbnb CEO’su Brian Chesky,<br />

şirketin Çince adının kendilerine bu pazarda başarı sağlayacağına<br />

inandığını söyledi. Dünyayı farklı bir şekilde görüp, keşfetmek isteyen<br />

Çin gezgin kuşağının sürekli arttığına dikkat çeken Chesky, “Aibiying<br />

adıyla vereceğimiz hizmetlerin, bu kesimin beklentilerini karşılayıp,<br />

onlarla ahenk içinde büyüyeceğini umuyoruz” dedi.<br />

Tepeler: “ILEA’nın gücünü Türkiye’nin lehine<br />

çevireceğiz”<br />

ILEA (International Live Events Association) Türkiye Bölümü, görüş alışverişinde<br />

bulunmak amacıyla, etkinlik sektörünün profesyonellerini The Marmara Otel’de<br />

bir araya getirdi. Toplantıda, sektörün içinde bulunduğu son durum ve mevcut<br />

sıkıntıların aşılması için yapılması gerekenler tartışıldı. Toplantıya ILEA Türkiye<br />

Bölümü Başkanı Meltem Tepeler, MPI Türkiye Bölümü Başkanı Elif Fisun Balcıoğlu,<br />

Haliç Kongre Merkezi Genel Müdürü Handan Boyce, VİP Turizm’den Yasemin<br />

Pirinçcioğlu, UNICEO Türkiye Temsilcisi Ragıp Ertuğrul, TUYED Başkanı Kerem<br />

Köfteoğlu ve YEPUD Yönetiminin yanı sıra, sektör temsilcileri katıldı. Katılımcılara<br />

bağlı bulundukları ILEA hakkında bilgi veren Tepeler, ILEA’nın 51 ülkede bölümleri<br />

(chapter) olduğunu hatırlatarak Turkey Chapter’ı 2013’te kurduklarını söyledi.<br />

Dünyanın çeşitli ülkelerinde örgütlenmiş bölümlerde profesyonellerden oluşan 7 bin<br />

kişiyi aşkın dostları olduğunu vurgulayan Tepeler , “Bu oluşumda özel bir dernek<br />

havası var. Üyeler arasında sıkı bağ, dayanışma ruhu ve güçlü iletişim ağı var. Bu<br />

gücü Türkiye’nin lehine çevirerek, sektörün kötü talihini değiştirmek istiyoruz” dedi.<br />

Milenyum kuşağı MICE ağlarını oluşturdu<br />

Milenyum kuşağı, toplantı, kongre, teşvik-incentive ve etkinlik<br />

(MICE) alanıyla ilgili yeni bir iletişim ağı oluşturdu. www.<br />

meetingsandmillennials.com adıyla yeni oluşturulan iletişim ağının<br />

hedefleri; genç meslektaşları birbirine bağlamak, gençler arasında<br />

dayanışmayı sağlamak ve genç profesyonellerin aktif öğrenmesini teşvik<br />

etmek şeklinde özetleniyor. TUYED yönetiminin yaptığı araştırmaya<br />

göre, Milenyum kuşağının MICE alanıyla ilgisi, 2015 yılında Barselona’da<br />

genç profesyoneller için düzenlenen ICCA Forumu’na katılımdan sonra<br />

ivme kazandı. Yeni iletişim ağını oluşturan genç profesyoneller, söz<br />

konusu Forum’un kendileri için iyi bir deneyim olduğunu vurguluyor.<br />

Forum’a katılanlar o günden bu yana genç profesyoneller arasında bir<br />

iletişim ağı oluşturup seslerini etkin duyurmanın yollarını aradı. Seslerini<br />

etkin duyurmaya karar veren genç profesyoneller siteyi oluşturdu. Söz<br />

konusu ağın kurucu ortaklarından Anne Berrevoets, “Bu bir başlangıç.<br />

Sesimizi duyurarak bazı şeyleri değiştirebileceğimize inanıyoruz” diyor.


İnkılap Mahallesi,<br />

Küçüksu Cd. No: 58<br />

Ümraniye/İstanbul<br />

Telefon: 0 216 666 64 00<br />

Faks: 0 216 666 64 20<br />

E-posta: info@cporyapark.com<br />

www.cporyapark.com


20<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Servotel Yönetim Kurulu Başkanı Ömer İsvan<br />

“15 dakikalık verilerle 15 yıllık yatırım yapanlar var”<br />

Türkiye’de turizm olgusunun averajlarının doğru oturtulması gerektiğini belirten Ömer İsvan,<br />

“Gerçek 10-15 yıllık ekonomik portreyi ortaya koymadan otel yapmak çok yanlış bir yaklaşım.<br />

Türkiye’de 15 dakikalık verilerle 15 yıllık yatırım kararları alınıyor” dedi.<br />

“Gerçek 10-15 yıllık<br />

ekonomik portreyi<br />

ortaya koymadan<br />

otel yapmak çok<br />

yanlış bir yaklaşım.<br />

15 dakikalık verilerle<br />

15 yıllık yatırım<br />

kararları alınıyor”<br />

Dünyanın önde gelen otel<br />

ve gayrimenkul geliştirme<br />

danışmanlığı firmalarından<br />

Servotel, turizm ve gayrimenkul portföy<br />

yönetimi alanındaki yeni projelerini<br />

31 Mart Cuma günü Raffles <strong>Hotel</strong>’de<br />

basına yönelik gerçekleştirdiği sohbet<br />

toplantısıyla paylaştı.<br />

Servotel Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Ömer İsvan ve Başkan Yardımcısı Ayla<br />

Heyfegil’in katılımıyla düzenlenen<br />

toplantıda konuşan Ömer İsvan basın<br />

mensuplarının sorularına istinaden<br />

yaptığı konuşmasında şu konulara<br />

değindi:<br />

‘Türkiye turizmde süper ligde’<br />

Türkiye’nin her şeye rağmen turizmde<br />

süper ligde olduğunu kaydeden Ömer<br />

İsvan, yaşanan terör olayları, siyasi<br />

belirsizlik ve dış politikada yaşanan<br />

olumsuzluklar nedeniyle turizmde ciddi<br />

bir kan kaybı olduğunu ifade etti. Turizm<br />

sektörünün geldiği noktanın tüm bu<br />

dış etkenler nedeniyle doğal olduğunu<br />

belirten İsvan; doğru kurgulanmış,<br />

pazarlaması, yönetimi ve asset<br />

management’i doğru yapılmış otellerin<br />

turizm sektöründeki küçülmeden<br />

daha az etkileneceğinin altını çizerek,<br />

“Önemli olan küçülmeyi en azda<br />

tutmak, normale dönmek için neler<br />

yapılabileceğini planlamak ve hızlı<br />

harekete geçmektir. Şu anda otelciliğin<br />

arkasındaki know-how yeteri kadar<br />

kullanılmıyor. Turizmin kalbi olarak<br />

kabul edilen güney sahillerimizde oteller<br />

yaşanan sürece hiç hazır değil. Satış,<br />

pazarlama fonksiyonları hiç yok. Satış<br />

pazarlamada bugüne kadar yapılan tek<br />

şey tur operatörleri ile anlaşma yapmak<br />

olmuş. Bunun dışında hiçbir faaliyette<br />

bulunmamışlar. Artık yumurtaları ayrı<br />

sepetlere koymanın vakti geldi. Burada<br />

da know-how ve markalama öne çıkıyor.<br />

“Doğru kurgulanmış, doğru<br />

markalanmış oteller krizden<br />

etkilenmiyor”<br />

Doğru kurgulanmış, doğru markalanmış<br />

otellerde turizm sektörünün en kötü<br />

zamanlarında bile sorun yaşanmadığını<br />

dile getiren İsvan, yaklaşık bir ay önce<br />

açıklanan ve turizm sektörünün en<br />

önemli araştırmalarından High-Network<br />

Individuals’da arsa aşamasından,<br />

konsept oluşturma ve markalama<br />

aşamasına danışmanlık verdikleri<br />

Bodrum Mandarin Oriental’in dünya<br />

5’incisi, Ortadoğu birincisi olarak<br />

açıklandığını söyledi.<br />

Bodrum Mandarin Oriental’in geride<br />

bıraktığı oteller arasında Burj el<br />

Arab olduğuna dikkat çeken İsvan,<br />

development anlamında doğru<br />

markalama ve doğru ürünün tüm dış<br />

etkenlerden kendini ayrıştırabileceğini<br />

ifade etti.<br />

Türkiye’de turizm olgusunun<br />

averajlarının doğru oturtulması<br />

gerektiğinin de altını çizen İsvan, “Gerçek<br />

10-15 yıllık ekonomik portreyi ortaya<br />

koymadan otel yapmak çok yanlış bir<br />

yaklaşım. 15 dakikalık verilerle 15 yıllık<br />

yatırım kararları alınıyor” dedi.<br />

“Fransa’da Turizm Bakanlığı yok<br />

ama turizmde 1 numara”<br />

Türk turizmine hiç kimsenin iyi-kötü<br />

diyemeyeceğinin altını çizen İsvan,<br />

Türkiye’nin turizm alanında dünya<br />

süper liginde yer aldığını söyledi.


Türkiye’nin tanıtımında hep eksiklerle<br />

yürüdüğümüzün altını çizen Ömer İsvan,<br />

“Buna rağmen dünyada 5’inci sıradayız.<br />

Bu hepimizin suçu. Markalama<br />

sürecinde hep Türkiye’ye oynandı. Alt<br />

markaları yaratmada çok geç kaldık.<br />

Bugün dünya turizminde bir numara<br />

Fransa’dır. Onlar Courchevel’i ayrı, Cote<br />

d’Azur’u ayrı, Paris’i ayrı markaladı.<br />

Şimdi tüm bu markalar Fransa<br />

markasından daha önde, ancak genele<br />

bakıldığında Fransa, turizmde 1 numara<br />

ve Fransa’da Turizm Bakanlığı yok” dedi.<br />

“Türkiye bölge bölge,<br />

il il markalaşmalı”<br />

Türkiye’nin markalaşmasında her<br />

bölgenin, her ilin ayrı ayrı tanıtılması<br />

gerektiğine dikkat çeken Ömer İsvan<br />

sözlerini şöyle sürdürdü: “Antalya’nın<br />

hem doğal güzellikleri hem tarihi<br />

güzellikleri hem de inanılmaz iyi<br />

otelleri var. Ege sahillerinde her il<br />

için ayrı ayrı markalama yapılabilir.<br />

Trabzon, Van, Çorum, Şanlıurfa,<br />

Kapadokya pazarlanmalı, ayrı<br />

markalamalarla dünyaya tanıtılmalıdır.<br />

İstanbul turistlerin en çok merak<br />

ettiği şehirlerden biri. Ancak patlayan<br />

bombalar nedeniyle ilginin azaldığını<br />

görüyoruz. İstanbul’da tarihi ve doğal<br />

güzellikleri yanı sıra festivaller, moda<br />

haftaları gibi etkinliklerle hayatın devam<br />

ettiği gösterilmeli. Tüm bunlar için<br />

kamu sektörüne çok iş düşüyor. Ancak<br />

yatırımcıların da tüm bu markalama<br />

çalışmalarına paydaş olmaları<br />

gerekiyor.”<br />

“Tek çatı kuramıyoruz çünkü<br />

bütün lokmayı birden yutmaya<br />

çalışmak gibi bir eğilim var”<br />

Türk turizm sektörünün bugünlerden<br />

daha güçlenerek çıkabilmesi için<br />

sektörün ortak bir üst akıl platformuna<br />

ihtiyacı olduğunu ifade eden Ömer<br />

İsvan, turizm sektöründe olan, ilgilenen<br />

herkesin taşın altına elini sokması<br />

gerektiğini söyledi. Türkiye’nin turizmde<br />

çok daha üst sıralara çıkabileceğine<br />

dikkat çeken İsvan, bunun için de daha<br />

çok otel markasını Türkiye’ye getirmek<br />

gerektiğini vurguladı.<br />

Ülkemizde turizm sektörünün tek çatı<br />

oluşturmakta zorluk yaşadığını ifade<br />

eden İsvan, “Çünkü Türkiye’de bütün<br />

lokmayı birden yutmaya çalışmak gibi bir<br />

eğilim var. Bu sebeple de tek çatı altında<br />

toplanamıyoruz. Fikir birliğine girmek<br />

lazım” diye konuştu.<br />

“Markalama<br />

sürecinde hep<br />

Türkiye’ye oynandı.<br />

Alt markaları<br />

oluşturmada çok<br />

geç kaldık.<br />

Bugün dünya<br />

turizminde bir<br />

numara Fransa’dır<br />

ve Fransa’da bir<br />

Turizm Bakanlığı<br />

yok.”


22<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Dünya Turizm Raporu açıklandı<br />

Türkiye dünya turizm pazarında yüzde 3,5’lik, Avrupa turizm pazarında<br />

ise yüzde 6,8’lik payla önemli turizm noktaları arasında yer aldı.<br />

Ajans Press’in Dünya<br />

Turizm Örgütü’nden<br />

derlediği verilere<br />

göre dünyadaki uluslararası<br />

ziyaretçi sayısı yüzde 4,6<br />

oranında artarak 1 milyar<br />

186 milyon kişiye ulaştı.<br />

Dünyanın en çok ziyaret<br />

edilen ülkesi ise Fransa<br />

oldu. Fransa’yı sırasıyla<br />

ABD, İspanya, Çin, İtalya ve<br />

Türkiye takip etti.<br />

Ajans Press’in<br />

incelemesine göre<br />

Türkiye’nin turizm gelirleri<br />

2016 yılında yüzde 29,7<br />

oranında azaldı. Medyaya<br />

yansıyan haberlere göre<br />

geçtiğimiz yılın turizm<br />

açısından iyi geçmemesinin<br />

en büyük nedeni olarak<br />

terör ve dış ülkelerle<br />

yaşanan siyasi krizler<br />

gösterildi. <strong>2017</strong> yılı için<br />

yapılan turizm eylem<br />

planları yılın iyi geçeceğine<br />

işaret ediyor. Özellikle<br />

Rusya ile yaşanan siyasi<br />

krizin sona ermesi ve İranlı<br />

turistlerin Türkiye’ye akın<br />

edeceği haberleri umutların<br />

yeşermesini sağladı.<br />

Gelen turist sayısı<br />

nüfusu 3’e katladı<br />

Türkiye’nin son yıllardaki<br />

turizm karnesi ise oldukça<br />

başarılı görülüyor. Ajans<br />

Press’in incelemesine<br />

göre 2010 ve 2016 yılları<br />

arasında Türkiye’yi 225<br />

milyon 215 bin yabancı<br />

vatandaş ziyaret etti.<br />

Dünyanın en çok ziyaret<br />

edilen 6. Ülkesi konumunda<br />

yer alan Türkiye, bu yıllar<br />

içerisinde neredeyse kendi<br />

nüfusu kadar yabancı<br />

ziyaretçiye ev sahipliği<br />

yaptı.


24<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />

Golden Horn<br />

yeni proje ve yatırımlarına<br />

devam ediyor!<br />

İki yıl önce Mövenpick markasını Haliç’e taşıyan Akgel<br />

Gayrimenkul, 29 Mart Çarşamba günü Mövenpick <strong>Hotel</strong><br />

Istanbul Golden Horn’da basın mensuplarıyla buluştu.<br />

Akgel Gayrimenkul Yönetici Ortağı Volkan Öngel ve Otel<br />

Genel Müdürü Ahmet Arslan’ın katılımıyla gerçekleşen<br />

toplantıda yatırımcı şirketin yeni projeleri ve yatırım planları<br />

paylaşıldı.<br />

“Doluluk oranları hızla yükseliyor”<br />

Turizm sektörünün yaşadığı sıkıntılı dönemlerde bile otelin<br />

doluluk oranlarının 2016 yılına göre hızla yükseldiğine dikkat<br />

çeken Ahmet Arslan, bu yükselişi, Haliç’i tercih ederek çok<br />

doğru bir karar verdiklerinin kanıtı olarak değerlendirdi.<br />

Arslan, yüksek doluluk oranlarına ulaşmalarında önemli<br />

etken olarak uyguladıkları stratejilerin altını çizdi. Haliç<br />

bölgesinin ağırladığı yabancı turist profilinde Avrupa’nın<br />

yanı sıra Ortadoğu’nun ağırlık taşıdığını ve bölge için ifade<br />

edilebilecek “uygarlıklar buluşması”nın turist profiline de<br />

yansıdığını belirterek, “Haliç çok büyüyor. Bu dönemde<br />

yüzde 80’in üzerine çıkmayı başardık ancak bunu fiyatlarımızı<br />

kırarak yaptık. Doluluklarda istediğimiz seviyeye gelmeyi<br />

başardık. Bölgenin kongre turizmi potansiyeliyle daha bir iyi<br />

bir noktaya geleceğini düşünüyoruz” dedi.<br />

“Güney Amerikalı turistleri İstanbul’a kazandırdık”<br />

Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Golden Horn’un ağırladığı<br />

turist profilinde Avrupa’nın yanı sıra Ortadoğu’dan gelen<br />

turistlerin de önemli bir yer tuttuğunu anlatan Arslan<br />

konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yaşanan olumsuzluklar,<br />

Avrupalı turist sayısında tüm Türkiye’de olduğu gibi Haliç’te<br />

de düşüşler yaratmış olsa da, Mövenpick markasının ve<br />

bizim stratejilerimizin etkisiyle otelimizde böyle bir durum<br />

söz konusu olmadı. Ayrıca, toplam misafir sayımızda yerli<br />

turist profili de yine önemli bir unsur.


Ancak biz bu profille yetinmedik. Haliç’in dünyanın en önemli<br />

turizm destinasyonlarından biri olacağına dair inancımız ve<br />

hedefimiz doğrultusunda, turist profilindeki çalışmalarımızı<br />

sürdürüyoruz. Bu çalışmalarımızın bir sonucu olarak bugün<br />

İstanbul için bile yeni sayılabilecek turist profili olan Güney<br />

Amerika’yı hem bölgeye hem de otelimize kazandırdık.<br />

Özellikle Türk Hava Yolları’nın direkt uçuş olanağı sağladığı<br />

Arjantin ve Brezilya; ağırladığımız turist profilinde önemli<br />

bir yer tutuyor.”<br />

Haliç Platformu ile yeni ve parlak bir<br />

geleceğe doğru<br />

Ahmet Arslan, Haliç’in parlak geleceğine işaret ederken,<br />

bu geleceğe hangi enstrümanlarla ulaşılacağı yönünde de<br />

değerlendirme yaptı. En önemli enstrümanlardan biri olarak;<br />

bölgeyi daha ulaşılabilir kılmak için geliştirilen ulaşım<br />

projelerine dikkat çeken Arslan, bu noktada Unkapanı-<br />

Haliç Tüp Geçit projesinin önemine değindi. Arslan, projeyle<br />

Haliç’in daha ulaşılabilir hale geleceğini belirtirken, Haliç<br />

için planlanan diğer projelere de işaret etti.<br />

Bu projelerin hayata geçirilmesinde yeniden canlandırılan<br />

“Haliç Platformu”nun en önemli rollerden birini<br />

üstleneceğini vurgulayan Ahmet Arslan, 2015’te kurulan<br />

Haliç Platformu’nda Movenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Golden<br />

Horn’un yanı sıra, çevre oteller ile Haliç Kongre Merkezi’nin<br />

de destek verdiğini söyledi.<br />

“Online sitemizle uluslararası<br />

tanıtıma katkı sağlıyoruz”<br />

Ahmet Arslan, diğer yandan Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Golden<br />

Horn olarak hayat verdikleri www.enjoygoldenhorn.com<br />

online platformuna da dikkat çekti. Online site vasıtasıyla<br />

Haliç’in tanıtımını sadece ulusal değil, uluslararası çapta<br />

da gerçekleştireceklerinin altını çizen Arslan, uluslararası<br />

turizm fuarlarını da bu yöndeki önemli enstrümanlardan<br />

biri olarak gösterdi. Arslan, Mövenpick olarak katıldıkları<br />

uluslararası turizm fuarlarında otelden çok Haliç’in<br />

tanıtımına ağırlık vererek, bölgenin dünya çapında bir<br />

turizm merkezi olması yönündeki çalışmalarına büyük katkı<br />

sağladıklarını kaydetti.


26<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Türkiye’nin sağlık turizminde 2023 yılı hedefi<br />

20 milyar dolar<br />

Sağlık Bakanlığı Turizm Daire Başkanlığı Birim Sorumlusu Uzm. Dr. Hüsrev Diktaş,<br />

“2023 hedefimiz 2 milyon sağlık turistine ülkemizde hizmet sunmak, 20 milyar dolar sağlık turizmi geliri elde<br />

etmek ve sağlık turizminde dünyanın ilk 2 ülkesi arasında yer almaktır” dedi.<br />

çözüm üretebilmek ve Türkiye’yi Sağlık<br />

Turizmi alanında bir marka haline<br />

getirebilmek. 2023 hedefimiz ise;<br />

2.000.000 sağlık turistine ülkemizde<br />

sağlık hizmeti sunmak, 20 milyar dolar<br />

sağlık turizmi geliri elde etmek ve<br />

sağlık turizminde dünyanın ilk 2 ülkesi<br />

arasında yer almaktır” diye açıkladı.<br />

REED TÜYAP, Sağlık Yönetimi<br />

ve Eğitimi Derneği (SAYED) ve<br />

Kamu ve Özel Ortaklığı Derneği<br />

iş birliğiyle EXPOMED Fuarı’nda<br />

gerçekleşen ‘Şehir Hastaneleri, Sağlık<br />

Turizmi ve Kamu Özel İşbirliği’ konulu<br />

sempozyumda Türkiye’de sağlık<br />

turizminin tüm detayları masaya yatırıldı.<br />

Sağlık turizmindeki gelişmelerin<br />

konuşulduğu panelde şu konulara<br />

değinildi:<br />

Gümüş: “Hedefimiz; ölçülebilen iyi<br />

bir sağlık sistemi”<br />

Son 14 yılda Türkiye’nin sağlık reformu<br />

çerçevesinde önemli işlere imza attığını<br />

belirten Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof.<br />

Dr. Eyüp Gümüş, bu sayede memnuniyet<br />

oranının yüzde 70 oranına çıktığını<br />

söyledi. Türkiye’nin 900 bin çalışanıyla<br />

güçlü bir sağlık ordusunun olduğunun<br />

altını çizen Gümüş, “Şimdiye kadar 21<br />

şehir hastanesi imzaladık. 3 tanesini de<br />

faaliyete geçirdik. Dolayısıyla hedef yatak<br />

sayımızı da 40bine çıkardık. Hedefimizde<br />

ölçülebilen iyi bir sağlık hizmeti sunmak<br />

var. Şu an yurt dışından gelen kayıtlı<br />

hasta sayısı 400 bin civarında. Ancak<br />

biz bunun 700 bin civarında olduğunu<br />

düşünüyoruz” dedi.<br />

Diktaş: “4 saatlik uçuş<br />

mesafesinde<br />

1,5 milyar insana ulaşabilen bir<br />

ülkeyiz”<br />

Panelin bir diğer konuşmacısı olan<br />

Sağlık Bakanlığı Turizm Daire Başkanlığı<br />

Birim Sorumlusu Uzm. Dr. Hüsrev<br />

Diktaş ise, Sağlık Turizminde Türkiye’nin<br />

yerini katılımcılarla paylaştı. Türkiye’nin<br />

4 saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyar<br />

insana ulaşabildiğinin altını çizen Diktaş,<br />

“Türkiye sağlık turizminde kaliteli ve<br />

ucuz sağlık hizmetini; kısa bekleme<br />

süresini yeni ve gelişmiş tıbbi teknoloji<br />

ve cihazlarla buluşturarak yeni nesil<br />

şehir hastanelerinde misafirlerine<br />

sunuyor” dedi.<br />

Türkiye’nin 2023 hedefinin çok net<br />

olduğunu belirten Diktaş, sözlerini şöyle<br />

sürdürdü: “Hedeflerimiz; Türkiye’nin<br />

Sağlık Turizminden aldığı payı<br />

yükseltmek, Sağlık Turizmi ihtiyaçlarına<br />

konforlu, güvenilir ve planlı bir entegre<br />

Yıldırım: “Sağlık turizminde<br />

Türkiye’nin yeri yadsınamaz”<br />

Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları<br />

Derneği (OHSAD) Yönetim Kurulu<br />

Üyesi Bilal Yıldırım’da Türkiye’deki<br />

hastanelerin alt-yapılarının ve<br />

donanımlarının yüksek kalitede<br />

olmasının yanı sıra hekimlerin ve<br />

hizmet sunucularının eğitim ve deneyim<br />

düzeyinin yüksek standartlarda<br />

olduğunu belirtti. Türkiye’nin diğer<br />

ülkelere göre sunduğu fiyat avantajıyla<br />

pazarda ayrıştığını aktaran Yıldırım,<br />

Türkiye’nin sağlık turizmi kapsamında<br />

kaplıca, iklim, mağara, deniz, şifalı bitki<br />

ve diğer doğal tedavi yöntemlerinin<br />

en iyi uygulanabileceği zengin bir<br />

potansiyele sahip olduğunu aktardı.<br />

Panelin son konuşmacısı olan T.K.H.K<br />

Tıbbi Hizmetler Kurum Başkanı Uzm.<br />

Dr. Murat Parpucu’ da Türkiye’nin<br />

Termal Sağlık Turizmi, Medikal Turizm,<br />

Yaşlı Turizmi ve Engelli Turizmi<br />

alanında hizmet sunan nadir ülkelerden<br />

biri olduğunun altını çizdi. Tedavi<br />

amaçlı sağlık turizminin nedenlerini<br />

sunumunda anlatan Parpucu, hastaların<br />

başka bir ülkede, kendi ülkesinde<br />

bulunan sağlık hizmetlerinden daha<br />

kaliteli bir hizmet almak istediği için<br />

farklı ülkelere yöneldiğini belirtti.<br />

Türkiye’nin Sağlık Turizmi açısından<br />

avantajlı konumda olduğunu söyleyen<br />

Parpucu, Türkiye’nin ekonomik fiyatla<br />

üst düzey hizmet verdiğini söyledi.


Rusya’dan Türkiye’ye ortak kruvaziyer önerisi:<br />

Sochı-İstanbul gemi turlarıyla<br />

Karadeniz’i canlandıralım<br />

Geçen yıl neredeyse durma noktasına gelen Rusya turizm pazarı yeniden canlanma yoluna girdi. Türkiye<br />

Otelciler Birliği (TÜROB), 2014 yılındaki 4.5 milyonluk sayıya ulaşılamasa da bu yıl Rusya’dan 3-3.5 milyon<br />

turist beklenebileceğini açıkladı. TÜROB, Rusya’nın Karadeniz’de Sochi-İstanbul parkurunda kruvaziyer<br />

turlarının başlatılması için iki ülke tarafından çalışma yapılması yönünde öneride bulunduğunu kaydetti.<br />

Türkiye’nin en büyük turizm<br />

pazarlarından biriyken, iki ülke<br />

arasındaki uçak krizi nedeniyle<br />

geçen yıl neredeyse durma noktasına<br />

gelen Rusya turizm pazarı yeniden<br />

canlanma yoluna girdi. Türkiye Otelciler<br />

Birliği (TÜROB), 2014 yılındaki 4.5<br />

milyonluk sayıya ulaşılamasa da bu yıl<br />

Rusya’dan 3-3.5 milyon civarında turist<br />

gelebileceğini açıkladı. TÜROB, kısa bir<br />

süre önce gerçekleşen MITT Moskova<br />

<strong>2017</strong> Turizm Fuarı sonrası, yılın ilk<br />

çeyreğinde bu ülkeden oluşan talebi<br />

ve gelecek aylardaki rezervasyonları<br />

dikkate alarak bir rapor hazırladı. Rapor,<br />

Türk turizmi için çok önemli olan bu<br />

pazardan beklentileri içeriyor. TÜROB<br />

Başkanı Timur Bayındır ile birlikte<br />

TÜROB yönetimi fuara geniş bir katılım<br />

gösterirken, Rusya tarafından da ilginç<br />

bir öneri geldi. Rusya turizm otoritesi,<br />

Karadeniz’de Sochi-İstanbul parkurunda<br />

kruvaziyer turlarının başlatılması için iki<br />

ülke tarafından çalışma yapılması yönünde<br />

öneride bulundu. Öneri kapsamında<br />

Karadeniz kıyılarını dolaşacak olan turun<br />

Sochi’de başlayıp İstanbul’da sonlanması<br />

öngörülüyor.<br />

TÜROB’un sonuç raporu özetle şöyle:<br />

-2016 yılında Rusya’dan Türkiye’ye gelen<br />

turist sayısı yüzde 76 oranda düşerek 866<br />

bine geriledi. 2014’te Rusya’dan yaklaşık<br />

4.5 milyon, 2015’te 3.5 milyon turist<br />

gelmişti.<br />

-Rusya’dan 2016 yılında toplam 31.6 milyon<br />

kişi yurt dışına çıktı. Rusya’da turizm<br />

amaçlı yurt dışına çıkışlarda her zaman<br />

lider konumundaki Türkiye, geçen yıl<br />

Rusya turizm pazarında 8’inciliğe geriledi<br />

- Ülkemizin turizm ve tatil denince<br />

Rusya’da akla ilk gelen ülke olması, fiyat<br />

kalite dengesi, sektörümüzün deneyimi ve<br />

Avrupa pazarında olası talep daralması,<br />

Rusya’dan 2016’dan beri ertelenen talebin<br />

sezonda ülkemize yönlenmesi olasılığı<br />

oldukça yüksek.<br />

Sayı yakalansa da gelir düşük kalır<br />

- Siyasi ilişkilerde herhangi bir olumsuz<br />

gelişme olmaması halinde, Rusya’dan<br />

ülkemize <strong>2017</strong> yılında gelecek turist<br />

sayısının 2015 yılı rakamlarına yaklaşması<br />

mümkün olmakla birlikte fiyatlardaki<br />

gerilemeye bağlı olarak elde edilecek<br />

turizm gelirinde önemli bir değişim<br />

olmayacağı tahmin ediliyor.<br />

- Rusya’da faaliyet gösteren önde gelen<br />

tur operatörlerinden Anex Tour, Pegas<br />

Tour, TUI Rusya, Coral Travel, Tez Tour,<br />

Intourist/Thomas Cook ve Sunmar<br />

üst düzey yöneticileri, yaz dönemi<br />

rezervasyonlarının beklendiği gibi iyi bir<br />

seviyede ilerlediğini belirtiyor. Bunun; iki<br />

ülke arasında yaşanan siyasi ilişkilerdeki<br />

iyileşmenin katkısının yanında erken<br />

rezervasyon fiyatlarının son derece uygun<br />

seviyelerde seyretmesi ve Rus turistlerin<br />

en önemli tatil destinasyonlarından Mısır’ın<br />

charter ve grup satışlarının hâlâ kapalı<br />

olmasının bir sonucu olduğunu belirtildi.<br />

Türkiye talep artışında ilk sırada<br />

- Rusya’nın turizmde karar mercii olan<br />

Federal Turizm Ajansı, ilk verilere göre<br />

<strong>2017</strong> yılında Türkiye’ye gidecek Rus turist<br />

sayısında önceki yıla oranla önemli oranda<br />

artış kaydedileceğini öngörüyor.<br />

- Rusya Federal Turizm Ajansı’nın<br />

(Rosturizm) tur operatörlerinden derlediği<br />

verilere göre, Rusların Mayıs <strong>2017</strong><br />

tatillerinde toplam talepte yüzde 12 artış<br />

kaydedildiği, rezervasyon payında Türkiye<br />

yüzde 32 oranla ilk sırada yer alırken<br />

takiben Kıbrıs yüzde 8 ile ve Yunanistan<br />

yüzde 7 ile sıralandığı kaydedildi.<br />

- Ruslar; Ukrayna, Kazakistan, Özbekistan<br />

gibi eski Sovyet ülkelerine arkadaş ve<br />

akraba ziyaretleri amacıyla, Finlandiya’ya<br />

özellikle noel dönemlerinde alışveriş<br />

ve hafta sonu tatili amacıyla, Çin’e iş ve<br />

ticaret amacıyla, İspanya, İtalya, Fransa,<br />

İngiltere’ye tarih, kültür ve alışveriş<br />

amacıyla Türkiye, Kıbrıs, Tayland ve<br />

Yunanistan’a deniz, kum, güneş amacı ile<br />

gidiyorlar.<br />

En önemli talep: Güvenlik<br />

- Rusya Federal Turizm Ajansı, özellikle<br />

ülkemizde tatil yapan vatandaşlarının<br />

hukuki, can ve mal güvenlikleri için<br />

önlemlerin alınması ve kendilerinin ve<br />

medyanın bu önlemlerden haberdar<br />

edilmelerinin ısrarla talep ediyor.<br />

- Türkiye-Rusya arasında son dönemlerde<br />

yaşanan siyasi alanda iyileşme havacılık<br />

sektörüne olumlu katkı yapıyor. Charter<br />

uçuşların zorlu izin ve planlama<br />

süreci ile risk faktörleri karşısında, tur<br />

operatörlerinin büyük bölümü, <strong>2017</strong><br />

programlarını tarifeli seferler düzenleyen<br />

havayolu kuruluşları ortaklığında<br />

gerçekleştirecek.<br />

- Fiyat/kalite dengesi sürdürülebilir<br />

turizm açısından büyük önem taşıyor. Ne<br />

var ki, pazarda faaliyet gösteren bazı tur<br />

operatörlerinin otellerden sürekli olarak<br />

fiyat indirimi taleplerini yineledikleri<br />

dile getiriliyor. Fiyatların ‘denge fiyat’<br />

seviyesinin altına çekilmesi neticesi olarak<br />

muhtemel hizmet standartında gerileme,<br />

orta ve uzun vadede telafisi mümkün<br />

olmayan kayıplara yol açabilecektir. Bu<br />

nedenle, başta hükümet temsilcilerimiz<br />

ile, tüm sektör paydaşları olarak gelen<br />

turist sayısından çok elde edilecek gelir ve<br />

katma değere odaklanmamız, gerek ülke<br />

ekonomisi gerekse sürdürülebilir turizm<br />

açısından büyük önem taşıyor.<br />

- Hükümetimiz tarafından uçaklara<br />

sağlanan akaryakıt desteği, tur<br />

operatörleri ve havayolu Şirketleri<br />

tarafından pazarın canlandırılması<br />

açısından son derece önemli ve yararlı<br />

olarak bulunuyor.


28<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

“Turizmde Perakendeciliğe Geçiş”<br />

sektörde devrim yapacak<br />

Türkiye’nin turizm pazarlamasında yeni bir dönem başlatması hedeflenen “Perakendeciliğe Geçiş”<br />

projesi turizm sektöründe beklenen heyecanı yarattı.<br />

pazarında yüzde 25, BDT’de Rusya<br />

hariç yüzde 20, Rusya pazarında ise<br />

yüzde 25 artış beklendiğini belirterek<br />

“Bu bölgelere yaptığımız uçuşlarda<br />

yüzde 20 artış görüyoruz” dedi. <strong>2017</strong>’de<br />

Rusya’dan erken rezervasyonların yüzde<br />

25 daha hızlı geldiğini belirterek “Rusya<br />

tarifeli uçuşların önünü açıyor” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Turizm sektöründe yaşanan krizin<br />

aşılması ile ilgili çalışmalarına hız<br />

kesmeden devam eden Türkiye<br />

Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD)<br />

“Turizmde Perakendeciliğe Geciş”<br />

projesi ile turizm sektörünün yüzünü<br />

güldürmeye hazırlanıyor. Kaliteli otel ve<br />

uçak bileti ürününü kolay, hızlı ve cazip<br />

şartlarda yabancı turistlere sunmayı<br />

amaçlayan proje, tur operatörlerine<br />

daha çok imkan sağlayacak. Bu<br />

kapsamda “Krizden çıkış sürecinde<br />

uluslararası otel markalarının önemi” ve<br />

“Turizmde Perakendeciliğe Geçiş” paneli<br />

Hilton Bomonti Otel’de gerçekleştirildi.<br />

Düzenlenen panele, TYD Başkanı Murat<br />

Ersoy, Denizbank Genel Müdürü ve TYD<br />

Başkan Yardımcısı Hakan Ateş katıldı.<br />

Ersoy: “Hep birlikte çalışacağız,<br />

Türk turizmi olmadan dünyada<br />

turizm olmaz”<br />

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan<br />

TYD Başkanı Murat Ersoy, “Hep birlikte<br />

çalışacağız, Türk turizmi olmadan<br />

dünyada turizm olmaz. Rusya’da yoğun<br />

bir çalışma içindeyiz. Bu yıl beş milyon<br />

turistin gelmesi hayal değil” diye<br />

konuştu. “Turizmde Perakendeciliğe<br />

Geçiş Projesi” kapsamında ulusal Global<br />

Rezervasyon Portal Sistemini kullanıma<br />

hazır hale getirdiklerini kaydeden Ersoy,<br />

“Bu sistemle tur operatörüne senin<br />

taşıyamadığın riski biz taşırız. Sen<br />

istediğin koltuk kadar riske gir’ diyoruz.<br />

Bu nedenle biz riski yüklenmeye karar<br />

verdik. Bu sistemin başarılı olduğu<br />

görüldükten sonra başka oyuncular<br />

da sisteme dahil olacaktır. Sisteme<br />

TYD üye otelleri ve Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı’ndan turizm belgeli oteller<br />

rahatça yer alabilecek” dedi.<br />

“Elektronik cihaz yasağı<br />

tamamen algı yönetimidir”<br />

10’dan fazla ülkeden Amerika’ya<br />

yapılan uçuşlarda yolcu kabinlerine<br />

elektronik cihazların alınmaması ile<br />

ilgili konuşan Murat Ersoy “Laptopların<br />

güvenilir olup olmamasının kontrolü<br />

kolayca yapılabiliyor. Böyle kolayca<br />

tedbiri alınabilecek uygulamaları bir<br />

kenara bırakıp cep telefonundan büyük<br />

cihazlara yasak getirilmesi güvensiz<br />

bir ülke algısı oluşturulması anlamına<br />

geliyor. Bu Türkiye ve Arap ülkelerine<br />

karşı bir tavırdır. Bu durumda Avrupa<br />

pazarında daralma devam edecektir”<br />

dedi.<br />

TYD Başkanı Murat Ersoy “Ukrayna<br />

“Şirketlerin finansman<br />

maliyetlerini düşüreceğiz”<br />

Denizbank Genel Müdürü ve TYD<br />

Başkan Yardımcısı Hakan Ateş ise “Dün<br />

yuan cinsi kredi veren ilk banka olduk,<br />

Merkez Bankası da bize teşekkür etti.<br />

Şimdi de ruble tarafına döndük” dedi.<br />

Visa ve Master Card ile konuştuklarını<br />

ifade eden Ateş “Rusların da MIR<br />

ödeme sitemi var, Çinlilerin UnionPay’i<br />

gibi. Bunu da sisteme dahil ederek<br />

maliyetleri düşürecek bir çalışmayı<br />

netleştirmek üzereyiz. Ruble cinsinden<br />

Eximbank kredisi vererek şirketlerin<br />

kendi finasman maliyetini düşüreceğiz”<br />

diye konuştu.<br />

Hilton yeni markası Curio’yu<br />

Türkiye’ye getiriyor<br />

Hilton Kıdemli Geliştirme Direktörü<br />

Tuğrul Temel, sektörün durumuna<br />

değinerek “Çıkış yolunun aranması ve<br />

aksiyon alınması gerektiğini biliyoruz.<br />

60 yıldır Türkiye’de olan Hilton olarak bu<br />

eylemlere katkıda bulunmak istiyoruz”<br />

dedi. Dünyada 104 ülkede faaliyet<br />

gösterdiklerini vurgulayan Temel<br />

“Yıl sonunda 580 Hilton’u geçeceğiz.<br />

Türkiye’de 50 den fazla otel ile 10 bin<br />

500 odayı geçtik. Faaliyete geçirmek<br />

istediğimiz 30 proje daha var. Türkiye’ye<br />

yeni markamız Curio’yu getiriyoruz. İkisi<br />

İstanbul biri Bodrum’da olacak” diye<br />

konuştu.


30<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Wish More <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />

Genel Müdürü Erkan Akkurt<br />

“Turizm sektörü iç pazardaki<br />

potansiyellere yöneliyor”<br />

Yılın ilk aylarında misafirlerinin yüzde 60’ının yerli<br />

turistler olduğunu kaydeden Wish More <strong>Hotel</strong><br />

Istanbul Genel Müdürü Erkan Akkurt,<br />

“İç pazarımız önemli bir potansiyele sahip.<br />

Özellikle şirketler ve kurumların iş amaçlı<br />

düzenlediği toplantılar şehrin doluluk oranını<br />

artırıyor” dedi.<br />

Bu yıl Ocak ayında hava muhalefeti<br />

nedeniyle uçuşların iptal olması<br />

İstanbul’da otellerin doluluk oranını<br />

artırdıysa da, turizm sektörü Ocak – Şubat<br />

aylarını genellikle sakin geçiriyor. Wish<br />

More <strong>Hotel</strong> İstanbul Genel Müdürü Erkan<br />

Akkurt, “İstanbul otellerinde yılın ilk<br />

aylarında ortalama doluluk oranlarının<br />

yüzde 40 – 45 seviyesinde gerçekleştiğini<br />

görüyoruz. Bizler ise sektöre geçtiğimiz<br />

yıl giren yerli bir marka olarak, pazarın<br />

daralma eğilimi gösterdiği bu dönemi,<br />

ortalamaların yüzde 10 üzerinde bir<br />

doluluk oranıyla tamamladık” dedi.<br />

“Baharda iş turizmi sektörü<br />

hareketlendiriyor”<br />

Oteller Mart – <strong>Nisan</strong> dönemine ise<br />

hareketli giriyor. Dönemsel yükselmenin<br />

iş turizmiyle bağlantılı olduğunu belirten<br />

Akkurt, “Baharın gelmesiyle İstanbul’da<br />

fuar, kongre, kurumsal eğitim ve benzeri<br />

etkinlikler daha sık düzenlenmeye<br />

başlıyor. Bu sayede, iş amaçlı olarak<br />

gelen misafirlerimiz şehir otellerinin<br />

doluluk oranını artırıyor” diye konuştu.<br />

“Yüzde 70 doluluk bekleniyor”<br />

Erkan Akkurt, “Bizler Wish More<br />

<strong>Hotel</strong> Istanbul’da şimdiden aldığımız<br />

rezervasyonlar ışığında, Mart – <strong>Nisan</strong><br />

döneminde yine sektörün ortalama<br />

beklentisinin üzerinde, yüzde 70<br />

seviyesinde doluluk oranları bekliyoruz.<br />

Bayrampaşa bölgesinde faaliyet gösteren<br />

5 yıldızlı bir otel olarak, havalimanı,<br />

otogar ve fuar merkezlerine kolay ulaşım<br />

sağlayan bir lokasyonda bulunuyoruz.<br />

Avrupa’nın en büyük AVM’lerinden Forum<br />

İstanbul’a ve metro ağına da birkaç<br />

dakika mesafedeyiz. Bu özellikler hizmet<br />

kalitemizle bir araya geldiğinde bize<br />

önemli avantaj sağlıyor” yorumunu yaptı.<br />

“İç pazarın potansiyellerini kullanıyoruz”<br />

Şu anda genellikle iç pazardan misafirleri<br />

ağırladıklarını belirten Erkan Akkurt,<br />

“Türkiye’de yabancı turist sayısında bir<br />

azalma görsek de, iç pazar sektörün canlı<br />

kalmasını sağlayan önemli bir potansiyele<br />

sahip. İstanbul’umuzun tarihi ve kültürel<br />

zenginliklerinin yanı sıra, iş turizmi de<br />

bu potansiyelleri kullanmak için önemli<br />

bir araç. Ocak – <strong>Nisan</strong> döneminde Wish<br />

More’da ağırladığımız misafirlerimizin<br />

yüzde 60’ı Türkiye içinden geliyor.<br />

Kurumlar ve şirketlerin yanı sıra, iş<br />

sebebiyle İstanbul’u ziyaret eden bireysel<br />

misafirlerimizin de sayısı bir hayli fazla”<br />

şeklinde sözlerini tamamladı.


32<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Gelecek Turizmde ile<br />

10 Yıl 10 Şehir 10 Hikaye<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı,<br />

Birleşmiş Milletler Kalkınma<br />

Programı (UNDP) ile<br />

Anadolu Efes ortaklığında<br />

sürdürülebilir turizm projeleri<br />

ile yerel kalkınmaya destek<br />

olan “Gelecek Turizmde”nin<br />

10’uncu yılı anısına yayınlanan<br />

“10 Yıl, 10 Şehir, 10 Hikaye”<br />

kitabı okurlarla buluştu.<br />

Türkiye’nin turizm potansiyelini<br />

ortaya çıkartmak, bu alanda<br />

istihdamı artırmak ve<br />

sürdürülebilir turizm projeleri ile yerel<br />

kalkınmaya destek olmak amacıyla<br />

başlatılan Gelecek Turizmde projesinin<br />

10’uncu yılı nedeniyle hazırlanan, “10 Yıl,<br />

10 Şehir, 10 Hikaye” kitabı, okurlarıyla<br />

buluştu. Kitapta Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma<br />

Programı (UNDP) ile Anadolu Efes<br />

ortaklığında yürütülen ve Türkiye’nin<br />

en uzun soluklu kurumsal sosyal<br />

sorumluluk projelerinden biri olan<br />

Gelecek Turizmde ile Türkiye’nin dört bir<br />

yanında desteklenen projeler ve değişen<br />

hayatların hikayeleri anlatıldı. Sunay<br />

Akın, Refika Birgül, Mutlu Tönbekici,<br />

Saffet Emre Tonguç, Günseli Özen,<br />

Derin Sarıyer, Yaşar, Mete Horozoğlu<br />

ve Ayşe Arman gibi ünlü isimlerin<br />

kaleminden aktarılan hikayeleri,<br />

fotoğraf sanatçısı Mustafa Seven çarpıcı<br />

kareleriyle ölümsüzleştirdi.<br />

Anadolu Efes: “Sürdürülebilirliğe önem<br />

veriyoruz”<br />

Anadolu Efes Kurumsal İletişim<br />

Müdürü Simge Balaban, “2007 yılında,<br />

Kültür Bakanlığı ve UNDP ortaklığı ile<br />

başlattığımız Gelecek Turizmde adlı<br />

sosyal sorumluluk projemizin 10’uncu<br />

yılına ulaşmasından büyük mutluluk<br />

duyuyoruz. 10 yıllık serüvenimizde,<br />

sadece sürdürülebilir turizm projelerini<br />

desteklemekle kalmadık, aynı<br />

zamanda birçok hayata da dokunduk.<br />

Hazırladığımız bu özel kitapla; Erzurum<br />

Çoruh Vadisi’nde, Mardin’de, Bursa’nın<br />

Misi köyünde, İzmir’in Seferihisar<br />

ilçesinde, Şanlıurfa’da, Malatya<br />

Arslantepe’de, Karabük Safranbolu’da,<br />

Isparta Keçiborlu’da, Adana Saimbeyli<br />

ve Balıkesir Edremit’teki projeleri ve<br />

değişimine tanık olduğumuz hayatları,<br />

çok değerli isimlerin kalemi ve gözüyle<br />

kalıcı hale getirdik” diye konuştu.<br />

Kültür Bakanlığı: “Kültürel ürünlerin<br />

ve değerlerin tanınmasını ve<br />

korunmasını sağlıyoruz”<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve<br />

Turizm Uzmanı/Grup Sorumlusu Beril<br />

Yamaner ise ülke genelinde turizm<br />

potansiyeline sahip alanlarda, var<br />

olan potansiyelin değerlendirilmesi<br />

turizme kazandırılabilmesi amacıyla<br />

çalıştıklarını belirterek şunları söyledi:<br />

“Gelecek Turizmde, sürdürülebilir<br />

turizme önemli katkılar sağlayan bir<br />

proje. Güçlü iş birliğimiz sayesinde<br />

10 yılda 10 farklı deneyim yaşadık.<br />

Her biri bir diğerinden kıymetli ve<br />

başarılı 10 hikayeyi, bu kitap aracılığıyla<br />

geniş kitlelerle paylaşmak istedik.<br />

Ortak çalışma sürecimizin hedeflere<br />

ulaşmada sağladığı başarı göz<br />

önünde bulundurulduğunda; daha da<br />

güçlendirilerek sürdürülmesi, kültürel<br />

ürünlerin ve değerlerin tanınması,<br />

korunması ve gelecek nesillere<br />

aktarılmasını sağlayacaktır” dedi.<br />

UNDP: “Topluma rağmen değil,<br />

toplumla beraber...”<br />

UNDP Yerel Sosyo-ekonomik Kalkınma<br />

Sektör Yöneticisi Bülent Açıkgöz’de<br />

açıklamasında, “Biz UNDP olarak<br />

turizmi, yerel kalkınmada önemli bir<br />

araç olarak görüyoruz” dedi. Açıkgöz<br />

sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada<br />

toplum temelli sürdürülebilir turizm<br />

yaklaşımı hızlı bir biçimde gelişmeye<br />

ve yaygınlaşmaya devam ediyor.<br />

Gelecek Turizmde’nin temelinde de<br />

‘topluma rağmen’ değil ‘toplumla<br />

beraber’ felsefesi yatıyor. Gelecek<br />

Turizmde’nin dikkate değer bir<br />

sürdürülebilir turizm modeli haline<br />

gelmesinde en önemli etken, Kültür<br />

ve Turizm Bakanlığı ve Anadolu Efes<br />

ile 10 yıldır süren işbirliğimizdir. 10<br />

yılda yereldeki paydaşlarımızla birlikte<br />

biriktirdiğimiz hikâyeleri bugün bir kitap<br />

halinde sizlerle paylaşmaktan büyük<br />

mutluluk duyuyoruz. Hiç şüphesiz<br />

Gelecek Turizmde mevcut ve yeni başarı<br />

hikâyeleri ile adından söz ettirmeye<br />

devam edecektir.”


Bodrum<br />

gözünü yerli<br />

turiste çevirdi!<br />

Bodrum<br />

Tanıtım Tır<br />

Anadolu’yu<br />

gezecek<br />

Bodrum’a yerli turist<br />

getirisiyle iç turizmi<br />

canlandırmak amacıyla<br />

oluşturulan Bodrum<br />

Tanıtım Tırı Projesi için<br />

hazırlıklarda sona gelindi.<br />

Projeyle Bodrum’u Anadolu<br />

halkının ayağına götürmeyi<br />

hedeflediklerini ifade eden<br />

Mehmet Kocadon, “İç<br />

turizmi canlandırmak için<br />

başlatacağımız bu adımın,<br />

Bodrum turizmini olumlu<br />

yönde etkileyeceğine<br />

inanıyoruz” dedi.<br />

Bodrum’a yerli turist<br />

getirisiyle iç turizmi<br />

canlandırmak amacıyla<br />

oluşturulan Bodrum Tanıtım<br />

Tırı Projesi için hazırlıklarda<br />

sona gelindi. <strong>2017</strong> yaz sezonu<br />

öncesinde iki ay boyunca Türkiye<br />

genelindeki 28 ili gezecek olan<br />

Bodrum Tanıtım Tırı çalışmaları,<br />

Bodrum Tanıtma Vakfı’nın<br />

organizasyonluğunda ve Bodrum<br />

Belediyesi’nin öncülüğünde<br />

başlatıldı. Bodrum Ticaret<br />

Odası (BODTO), Deniz Ticaret<br />

Odası Bodrum Şubesi, Bodrum<br />

Otelciler Derneği (BODER),<br />

Bodrum Denizciler Derneği<br />

ile Türkiye Seyahat Acentaları<br />

Birliği (TÜRSAB) Bodrum<br />

Yürütme Kurulu’nun da destek<br />

verdiği proje ile ilgili ilk toplantı,<br />

Bodrum Belediye Başkanlığı<br />

toplantı salonunda yapılarak<br />

hazırlık çalışmalarıyla ilgili ilk<br />

değerlendirmeler gözden geçirildi.<br />

Bodrum’un simgelerinden oluşan<br />

görsellerle giydirilecek olan tırda<br />

dağıtılmak üzere Bodrum’u tanıtıcı<br />

çeşitli materyaller ve Bodrum’un<br />

yöresel lezzetleri bulunacak.<br />

Proje görevlileri, ziyaret ettikleri<br />

bölgelerde halkı Bodrum hakkında<br />

daha da bilgilendirecek.<br />

Kocadon: “Bodrum’u Anadolu<br />

halkının ayağına götüreceğiz”<br />

Düzenlenen toplantıda, yakın<br />

bir zaman içinde tırın Türkiye’yi<br />

gezmeye başlayacağının bilgisini<br />

veren Başkan Mehmet Kocadon,<br />

“Türkiye’nin göz bebeği Bodrum,<br />

asırlardır birçok medeniyete ev<br />

sahipliği yapmış, hoşgörünün<br />

hakim olduğu, üç tarafı denizlerle<br />

ve doğal güzelliklerle çevrili bir<br />

yarımadadır. Bu özellikleriyle<br />

turizmin en çok yükseldiği<br />

yerlerin başında gelmektedir.<br />

Yaz aylarında nüfusu 1 milyonu<br />

bulan Bodrum’a, dünyanın<br />

çeşitli ülkelerinden çok sayıda<br />

yabancı turist geliyor ve buranın<br />

güzelliklerine hayran kalıyor.<br />

Anadolu halkının Bodrum’a olan<br />

sevgisi ve ilgisi ise bambaşka.<br />

Sadece tatil için değil, burada<br />

yaşamayı seçmiş ve artık<br />

bizlerden biri haline gelmiş<br />

olan Anadolu halkına Bodrum’a<br />

katkıları için çok teşekkür<br />

ediyorum. Bodrum Tanıtım<br />

Tırımız da bu nedenle Anadolu’yu<br />

dolaşacak. Bodrum’u Anadolu<br />

halkının ayağına götüreceğiz.<br />

İç turizmi canlandırmak için<br />

başlatacağımız bu adımın,<br />

Bodrum turizmini olumlu yönde<br />

etkileyeceğine inanıyoruz” dedi.


34<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Yasağın nedeni<br />

“ABD’liler<br />

işsiz kalacak”<br />

endişesi mi?<br />

ABD uçuşlarına getirilen<br />

elektronik cihaz yasağını<br />

yorumlayan Turkish Heritage<br />

Organization Başkanı Ali Çınar,<br />

ABD’li havayolu şirketlerinin<br />

Kongre’deki etkinliklerine<br />

dikkat çekerek, “Bu şirketler<br />

Trump yönetimine ‘Ortadoğulu<br />

rakiplerimiz nedeniyle 1<br />

milyon 200 bin Amerikalı<br />

işsiz kalacak’ şeklinde baskı<br />

yapıyorlar dedi.<br />

Washington DC merkezli<br />

düşünce kuruluşu Turkish<br />

Heritage Organization’ın<br />

(THO) Başkanı Ali Çınar, ABD’nin<br />

cep telefonundan büyük elektronik<br />

cihazlara uçuşlarda kabin yasağı<br />

getirmesinin ardında farklı<br />

nedenlerin olabileceğini söyledi.<br />

“Yasakta İstanbul’un adının<br />

geçmesi turizmi olumsuz etkiler”<br />

ABD’nin istediği güvenlik önlemini<br />

almaya hakkı olduğunu söyleyen<br />

Çınar, “Ancak endişe gerçekten<br />

güvenlikse, söz konusu yasağın<br />

Avrupa’daki hiçbir havalimanını<br />

kapsamaması dikkat çekici.<br />

İstanbul önemli bir ‘hub’a<br />

dönüşmüşken, bu tür kısıtlamalar<br />

yolcu kaybına neden olabileceği<br />

gibi, rakiplerin de elini güçlendirir.<br />

Şu anda Amerikan medyasında<br />

yasağın uygulandığı şehirler<br />

arasında İstanbul’un adının<br />

geçmesinin turizmi olumsuz<br />

etkileme olasılığı da göz ardı<br />

edilmemeli” dedi.<br />

“Trump yönetimine baskı var”<br />

ABD’li havayolu şirketlerinin<br />

son dönemde Amerikan<br />

Kongresi’nde son derece etkin<br />

olduklarını ifade eden Ali Çınar,<br />

“Bu şirketler, THY ve Ortadoğu<br />

merkezli havayolu şirketlerinin<br />

ABD’ye yaptığı direkt uçuşların<br />

1 milyon 200 bin ABD’linin işsiz<br />

kalmasına neden olabileceğini<br />

iddia ediyorlar. Rakiplerin<br />

kendileri için önemli bir tehdit<br />

oluşturduğu düşüncesi ile Trump<br />

yönetimine baskı yapıyorlar. Söz<br />

konusu yasak kararını bu yönde<br />

de değerlendirmek gerektiği<br />

düşüncesindeyim” diye konuştu.<br />

Başkan Trump’ın aldığı 7<br />

müslüman ülke vatandaşlarına<br />

ABD’ye giriş yasağının önemli<br />

bir sorun olduğunu belirten<br />

Çınar, “Türkiye bu yasağı direkt<br />

hissetmese de Türkiye’den<br />

ABD’ye vize alımlarının ciddi<br />

şekilde azalacağı konusunda da<br />

tedirginliklerimiz var” dedi.


Budak<br />

“Turizmde<br />

Avrupa krizi<br />

büyüyor”<br />

CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin<br />

Osman Budak, turizm sektörünün<br />

zor günler geçirdiğini, Avrupa ile<br />

yürütülen “referandum endeksli<br />

gerilim politikasının” turizmdeki<br />

sıkıntıyı daha da büyüttüğünü<br />

belirterek, “Antalya’da ilk üç ayda<br />

Alman turist kaybı 2016’ya yüzde<br />

50’yi geçti. Turizmde Avrupa krizi<br />

büyüyor” dedi.<br />

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve<br />

Antalya Milletvekili Çetin Osman<br />

Budak, Antalya’nın turizm verileri<br />

ve enflasyon rakamlarını değerlendirdi.<br />

Turizmde 2016 yılında yaşanan büyük<br />

çöküntünün, <strong>2017</strong>’de de devam ettiğine<br />

dikkat çeken Budak, başta Almanya ve<br />

Hollanda olmak üzere Avrupa ülkeleriyle<br />

yürütülen “referandum endeksli<br />

gerilim politikasının” sorunu daha da<br />

ağırlaştırdığını vurguladı. Budak, “Geçen<br />

yıl Türkiye Avrupa ülkelerinde 5.5 milyon<br />

turist kaybetmişti. Bu yıl ilişkilerin,<br />

imajın düzeltilmesi beklenirken tam<br />

tersine iç politik kaygılarla Avrupa ile<br />

kavgaya tutuşuldu. Türkiye ne kazandı bu<br />

kavgadan? Hiç. Tam tersine kayıp büyük<br />

kayıplar yaşanıyor” dedi.<br />

Antalya ve Türkiye kaybediyor<br />

Antalya’ya ilk üç ayda gelen turist<br />

sayısının 2016’ya göre yüzde 27<br />

gerilediğini, Almanya’dan turist kaybını<br />

ise yüzde 54’lere çıktığını vurgulayan<br />

Budak, “Antalya turizmde kayıp yıl<br />

olan 2016’yı bile arar halde. Kayıp<br />

oranı, 2016’ya göre yüzde 27, 2015’e<br />

göre ise yüzde 42. Almanya’dan gelen<br />

turist sayısında rekor düzeyde bir kayıp<br />

var. İlk 3 ayda kayıp oranı yüzde 54.<br />

2015’e göre ise bu oran yüzde 65’lerde.<br />

Sadece Almanya’dan 110 bin kayıp<br />

var. Rusya’dan gelen turist sayısı 7 bin<br />

düzeyinden 50 bin düzeyine çıksa da<br />

artış, Almanya’daki kaybı telafi etmiyor.<br />

Türkiye’nin ana turizm ekseni Avrupa’dır<br />

ve Avrupa ülkelerinin tamamı eksi<br />

gösteriyor. Hollanda’dan kayıp yüzde 44,<br />

İngiltere’den yüzde 42. İsrail ve İran’da<br />

bile artış yok, gerileme var. Yüzbinlerce<br />

turizm emekçisi işsiz, binlerce esnaf<br />

kepenk kapatıyor ama Türkiye’nin<br />

tanıtımıyla ilgili hiçbir adım atılmıyor”<br />

diye konuştu.


36<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Y ve Z kuşağı<br />

turizm<br />

sektörünü<br />

nasıl<br />

etkileyecek?<br />

Seyahat sektörü<br />

profesyonellerine teknoloji<br />

ve rezervasyon çözümleri<br />

sunan <strong>Hotel</strong>sPro’nun Genel<br />

Müdürü Nevgül Bilsel<br />

Safkan, 2020 yılı itibariyle<br />

harcama gücünün büyük<br />

bölümüne sahip olacak Y<br />

kuşağı ile 2030’da turizm<br />

sektörünün dinamiklerini<br />

değiştirmesi beklenen Z<br />

kuşağının turizm sektörüne<br />

olası etkilerini açıklayarak,<br />

sektörün bu kuşaklara<br />

dokunabilmesi için<br />

önerilerini sıraladı.<br />

Pazarlama sektöründe<br />

nesillerin X, Y ve Z kuşağı<br />

olarak kategorize edildiğini<br />

belirten Nevgül Bilsel Safkan,<br />

Y neslinin davranışlarını,<br />

özelliklerini ve beklentilerini<br />

anlayamayan turizm sektörünün,<br />

teknolojinin içine doğan Z kuşağına<br />

dokunamayacağını ifade ederek,<br />

Y ve Z kuşağı beklentilerini ve<br />

yaklaşımlarını şu şekilde sıraladı:<br />

1. Teknoloji ve bilgiye oldukça hâkim<br />

durumda olan Y kuşağı güvenilirliğe<br />

ve şeffaflığa önem veriyor.<br />

Teknolojinin içine doğan Z kuşağı<br />

ise sürekli sorgulayan ve araştıran<br />

bir kuşak olarak karşımıza çıkacak.<br />

2. Y kuşağı yılda en az 2 kez tatile<br />

çıkma kararı alıyor. Z kuşağı<br />

için de bu durum geçerli olacak.<br />

Sosyal medya, web siteleri, arama<br />

motorları, arkadaşların önerileri ve<br />

forum web siteleri her iki kuşağın<br />

kararlarını etkileyecek faktörlerin<br />

başında gelecek.<br />

3. Y ve Z kuşağı için tatil,<br />

dinlenmenin yanı sıra daha çok<br />

sosyal bir aktivite olarak karşımıza<br />

çıkıyor. Dolayısıyla, turizm<br />

sektörünün ve acentelerin Y ve Z<br />

nesline eğlence içerikli fırsatlar<br />

sunması önem taşıyacak.<br />

4. Y kuşağı üyelerinin büyük<br />

bölümü arkadaşlarının<br />

onaylamadığı bir hizmeti satın<br />

almayacaklarını belirtiyor. Y kuşağı,<br />

çevresindekilerin önerilerine kulak<br />

verirken aynı zamanda çevresinde<br />

bulunan diğer bireylerin de satın<br />

alma davranışlarını etkileyecek.<br />

Aynı durum Z kuşağı için de geçerli<br />

olacak.<br />

5. Y kuşağının internet popülasyonu<br />

içindeki oranı % 55’in üzerinde. Bu<br />

oran Z kuşağı için %90 civarında<br />

olacak. Bu oranlar ekseninde<br />

otellerin ve acenteler, online<br />

medyadaki yerlerine ve haklarında<br />

yapılan yorumlara daha da önem<br />

vermek zorunda kalacak.<br />

6. Y ve Z kuşağı, e-posta ve SMS<br />

ile iletişim kurmayı yüz yüze<br />

görüşmeye tercih ediyor. Dolayısıyla,<br />

kişiye özel iletiler ve kampanyalar<br />

bu kuşaklarla daha kolay iletişim<br />

kurabilmesini sağlayacak.<br />

7. Özgür ve dahil edildiğini<br />

hissettiren, çok yönlü, basit, net,<br />

kolay anlaşılır, dürüst, şeffaf,<br />

samimi ve faydacı yaklaşımlar, Y<br />

ve Z kuşağına dokunan noktalar<br />

arasında öne çıkacak.


38<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

İran turizm pazarı liderliğe göz kırpıyor<br />

İran, zaman zaman iki ülke arasındaki siyasi gerilimin gölgesinde kalsa da bu yıl için iyimser<br />

beklentilerin en fazla yoğunlaştığı turizm pazarı olarak öne çıkıyor. Geçen yıl charter uçuşlarda<br />

sorunlar yaşanmasına rağmen 1 milyon 665 bin İranlı turisti ağırlayan Türkiye,<br />

bu yıl 2 milyona ulaşmayı hedefliyor.<br />

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)<br />

kısa bir süre önce gerçekleştirilen<br />

TITE İran Uluslararası Turizm<br />

Fuarı sonrası ve bu ay sonundaki Nevruz<br />

dönemi için İran’dan gelen talebi göz<br />

önüne alarak, bu pazarla ilgili öngörü<br />

ve beklentileri bir sonuç raporu olarak<br />

hazırladı. Raporda, “Bu yılın ilk ayında<br />

İran’dan gelen turist sayısı geçen yılın aynı<br />

ayına göre yüzde 10 artarak 101 bin kişi<br />

oldu. İran turizmde artış yaşanan nadir<br />

pazarlar arasında yer aldı. Bu yılsonu için<br />

olumlu bir işaret. İki ülke arasında siyasi<br />

ilişkilerde gerginlik olmaması durumunda<br />

bu hedef pek uzak görünmüyor. Hatta kan<br />

kaybeden diğer büyük pazarlar ve Nevruz<br />

bayramı öncesinde İran’dan gelen talep<br />

göz önüne alındığında İran bu yıl en büyük<br />

turizm pazarı olabilir” değerlendirmesine<br />

yer verildi.<br />

En çok tercih edilen üçüncü ülkeyiz<br />

Türkiye’nin, yurt dışına çıkışlarda<br />

İranlılar için Dubai ve Malezya’dan<br />

sonra en çok tercih edilen üçüncü ülke<br />

olduğuna dikkat çekilen raporda, şu<br />

bilgilere yer verildi: “İranlıların Türkiye’yi<br />

tercih nedeni alışveriş ve deniz/kum/<br />

güneş tatili. İranlıların tercih ettiği diğer<br />

önemli destinasyonlar ise Ermenistan<br />

ve Amerika. Amerika seyahatlerinde<br />

Türkiye, İranlılar için önemli bir transit<br />

noktası durumda bulunuyor. Alışveriş<br />

amaçlı gelenlerin tercihi çoğunlukla<br />

İstanbul olurken, tatil amaçlı gelenler<br />

ise daha önce ağırlıklı olarak Antalya’yı<br />

tercih ederken, son dönemde Bodrum ve<br />

Marmaris’e de ilgi artmaya başladı.”<br />

TÜROB’un raporunda altı çizilen<br />

hususlar şöyle:<br />

* Kültürel, coğrafi ve tarihi yakınlık<br />

sebebiyle İran ülkemiz için öne çıkan<br />

turizm pazarlarından biri haline geldi.<br />

Özellikle idari bakımdan birtakım<br />

kısıtlamalar altındaki ülke için, Türkiye<br />

demokratik Müslüman bir ülke olması<br />

sebebiyle, turizm ürünlerinin çeşitliliği<br />

ile İran için önemli bir destinasyon olarak<br />

öne çıkıyor.<br />

* İran’da sıklıkla kullanılan pazarlama<br />

unsuru, işletim hakkı belediyelere ait olan<br />

şehir ilan panolarıdır. Radyo ve televizyon<br />

yayınları, devletin kontrolünde bulunuyor.<br />

Tehran Times ve Iran Daily, İngilizce<br />

olarak yayınlanan günlük gazeteler.<br />

Ayrıca Press TV adlı İngilizce kanal,<br />

uydu aracılığıyla izlenebiliyor. Bu yayın<br />

organları aracılığıyla turizm pazarlaması<br />

yapılmasının etkili olacağı düşünülüyor.<br />

* THY başta olmak üzere havayolu<br />

şirketlerimizin Tahran’ın yanı sıra,<br />

İsfahan, Tebriz, Şiraz, Meşhed, Ahvaz<br />

ve Kirmanşah’a doğrudan uçuşlarının<br />

olması Türkiye ile İran arasındaki turizm<br />

ilişkilerine katkı sağlıyor.<br />

* İran riyalinin değer kaybettiği 2011-<br />

2012 döneminde yurt dışına çıkan İranlı<br />

turist sayısı yüzde 37 azaldı. İran riyalinin<br />

istikrarlı bir seyir izlediği 2014 yılında<br />

ise yurt dışına çıkan İranlı turist sayısı<br />

artmıştı. Bu iki örnek, turizmin döviz<br />

kurlarına ne kadar bağımlı olduğunu<br />

gösteriyor.<br />

* İran, Dünya Ekonomik Forumu’nun<br />

yayımladığı 2015 Seyahat ve Turizm<br />

Sektöründe Rekabet Gücü endeksinde<br />

Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri<br />

(MENA) içinde 12’nci, 141 ülke içindeyse<br />

97’nci sırada bulunuyor. Aynı raporda,<br />

İran’ın güvenlik endeksi, Türkiye’nin<br />

güvenlik endeksinden daha yüksek olduğu<br />

dikkat çekiyor.<br />

Charter sorunu aşılmaya çalışılıyor<br />

* Temmuz 2016’dan bu yana devam eden<br />

charter uçuşlarındaki sorun hakkında iki<br />

ülke arasındaki temaslar sürüyor.<br />

*Tahran’daki fuar kapsamında Kültür<br />

ve Turizm Bakanlığı desteği, TÜROB ve<br />

Sea Travel işbirliği ile Tahran Seda Sima<br />

Salonlarında gerçekleştirilen workshop<br />

organizasyonuna, ülkemizden 40’ı<br />

aşkın otelci katılım sağladı. Workshop<br />

organizasyonu ile birlikte, akabinde<br />

düzenlenen gala gecesine yaklaşık 600<br />

İranlı turizm acentesi temsilcileri iştirak<br />

etti. Bu ilgi İran turizm pazarıyla ilgili<br />

iyimser beklentileri artırdı.<br />

* Özellikle İran pazarı’nın geleneksel<br />

ve yerel partner ile çalışma prensipleri<br />

gereği (ödemeler vb konulardaki<br />

prosedürler sebebiyle) workshop<br />

çalışmalarının, fuar katılımından çok<br />

daha etkin ve sonuç odaklı olduğu<br />

gözlemlendi. Workshop kapsamında<br />

kurulan temaslarda, Türkiye’nin İran<br />

için öncelikli destinasyonlar arasında yer<br />

aldığı, özellikle İstanbul ve Antalya’nın<br />

revaçta olduğu, alışveriş, iş ve tatil<br />

segmentlerinde pazarda öne çıktığımız<br />

değerlendirildi.


40<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

İlber Ortaylı<br />

“Turizm, kitleler<br />

arasında<br />

demokratik bir<br />

kaynaşma sağlar”<br />

Antalya’nın önde gelen turistik<br />

tesislerinden Akra, ünlü tarihçi İlber<br />

Ortaylı sohbetine ev sahipliği yaptı.<br />

Etkinlikte konuşan Ortaylı, Kimse içinde<br />

bulunduğumuz bu yer gibi yatırımların<br />

yapılacağını tahmin edemezdi. Doğru<br />

yatırımlarla turizm canlanır, bu da<br />

kitleler arasında fevkalade önemli olan<br />

demokratik bir kaynaşma sağlar” dedi.<br />

Yeni nesil otelcilik konsepti “Urban<br />

Social”ı; deneyim ve duyguları ön<br />

plana çıkartarak ‘Dokunuş’, ‘Lezzet’,<br />

‘Koku’, ‘Ses’ ve WellBeing (Daha İyi Bir<br />

Sen) kodları ile hayata geçiren Akra, her<br />

bir kodu ayrı ayrı çağrıştıran çalışmalarla<br />

unutulmaz bir konaklama deneyimi<br />

vadediyor. Bu doğrultuda başlattığı<br />

Akra Talks/Akra Sohbetleri bünyesinde<br />

İlber Ortaylı’yı ağırlarken etkinlik, Akra<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Barut<br />

ve eşi Zerrin Barut’un ev sahipliğinde,<br />

Elif Dağdeviren’in moderatörlüğünde<br />

düzenlendi.<br />

“Doğru yatırımlarla turizm canlanır, bu<br />

da demokratik bir kaynaşma sağlar”<br />

Türkiye’nin 1940’lar ve 1950’lerdeki<br />

çehresinden, turizm yatırımlarının<br />

değerinden bahsederek söze başlayan<br />

İlber Ortaylı; “Antalya, eskiden de çok<br />

güzel, çok vahşi bir şehirdi, çok da<br />

tenhaydı. Yerli halk en mükemmel<br />

turizm tesislerini aratmayacak kadar<br />

misafirperverdi, lezzetli yemekler<br />

yaparlardı. Çok da romantik bir<br />

şehirdi. Kıyılarında gönlünüzce denize<br />

girebilirdiniz. Alanya’da muz bahçeleri,<br />

Bey Dağları’nda çiçekler... Fakat otobüsü<br />

kaçırırsan da saat 16.00’dan sonra misal<br />

Alanya’ya vasıta bulamazdın” dedi.<br />

Turizm yatırımlarının şehre faydasından<br />

söz ederken eskiden Antalya’da sadece<br />

bir tane büyük otel olduğunu söyleyip;<br />

“Kimse içinde bulunduğumuz bu yer<br />

gibi yatırımların yapılacağını tahmin<br />

edemezdi. Doğru yatırımlarla turizm<br />

canlanır, bu da kitleler arasında<br />

fevkalade önemli olan demokratik bir<br />

kaynaşma sağlar” dedi.<br />

Türkiye’deki çevre konusuna da<br />

vurgu yapan ünlü tarihçi; “Maalesef<br />

bizde bazı şeylerin sonu gelmiyor,<br />

çalışmaya başlandı mı arkası ve önünü<br />

tutturamıyorlar, tabiat çok feci tahrip<br />

ediliyor. Batıda da bunu gördük. İlla<br />

belirtmek de lazım ki geçmişte dünyanın<br />

kalkınmaya başlayan hiçbir ülkesinde<br />

bizdeki gibi bir turizm hareketi olmadı.<br />

Bu çok önemlidir. Çünkü turizmle,<br />

demokratik bir kaynaşma başlar kitleler<br />

arasında” dedi.<br />

“Dedikodu yapmak için tarih<br />

öğrenilmez”<br />

Tarihçinin üzerine vazife olmayan işleri<br />

de öğrenmek, araştırma yapmak isteyen<br />

kimse olduğunu söyleyen İlber Ortaylı<br />

gençlerin birden fazla yabancı dile<br />

hakim olmasını sadece İngilizce değil;<br />

Almanca, Farsça, Arapça gibi yabancı<br />

dilleri de öğrenmesi gerektiğini belirtti.<br />

Tarih yazımı ve tarih öğrenimi için de zıt<br />

tarihleri birlikte okuyup bağlantı kurmak<br />

gerektiğini sözlerine ekledi. Dedikodu<br />

yapmak için tarihin öğrenilmeyeceğini,<br />

gerçek tarih bilgisine sahip olmak ve<br />

ülkelerin gerçek dinamiklerini öğrenmek<br />

için mutlaka ülkelerin iktisadi tarihine<br />

de bakmak gerektiğini anlatan Ortaylı,<br />

tarihçilerin herkesin az bildiğini ve yanlış<br />

bildiği konuları tespit edip onlar üzerine<br />

gitmesi gerektiğini söyledi. Söyleşinin<br />

ardından uzun bir imza kuyruğunun<br />

oluştuğu Akra’da keyifli sohbet imza<br />

sırasında da devam etti.


42<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Kartlı ödemeler geçen yılın<br />

aynı dönemine göre %8 arttı<br />

BKM şubat ayı verilerini açıkladı: Turizm sezonuna geri sayım başladı:<br />

Yabancı kartlarla yapılan seyahat acentesi ödemeleri iki katına çıktı!..<br />

Bankalararası Kart<br />

Merkezi’nin (BKM)<br />

açıkladığı verilere göre<br />

banka kartları ve kredi kartları<br />

ile şubat ayında toplam 46,8<br />

milyar TL’lik ödeme yapıldı.<br />

Bu tutarın 42,3 milyar TL’si<br />

kredi kartları ile ödenirken 4,5<br />

milyar TL’sinde banka kartları<br />

kullanıldı. Buna yönelik olarak<br />

önceki yılın aynı dönemine<br />

göre büyüme oranı banka kartı<br />

ile ödemelerde %30, kredi kartı<br />

ile ödemelerde ise %6 oldu.<br />

Ticari kredi kartı ile<br />

ödemeler toplam kartlı<br />

ödemelere göre daha hızlı<br />

büyüyor<br />

Ticari kredi kartları ile şubat<br />

ayında toplam 8,9 milyar TL’lik<br />

ödeme gerçekleşti. Geçen yılın<br />

aynı döneminde 7,9 milyar<br />

TL ödeme yapıldığı dikkate<br />

alındığında, %13 oranında artış<br />

gerçekleştiği görülüyor. Her<br />

geçen gün artan ticari kredi<br />

kartları ile yapılan ödemelerin<br />

toplam kredi kartı ödemeleri<br />

içindeki payı ise %21’i geçmiş<br />

bulunuyor.<br />

Yabancı kartlarla yurt<br />

içinde 1 milyar 121 milyon<br />

TL ödeme yapıldı<br />

BKM verilerine göre şubat<br />

ayında yabancı kartlar ile yurt<br />

içinde toplam 1 milyar 121<br />

milyar TL tutarında ödeme<br />

yapılırken bu ödemelerin 749<br />

milyon TL’sinin kredi kartları,<br />

372 milyon TL’sinin ise banka<br />

kartları ile gerçekleştiği<br />

görülüyor. Buna göre önceki<br />

yılın aynı dönemine kıyasla<br />

yurt içinde yapılan ödemelerde<br />

yabancı kredi kartları ile %10,<br />

yabancı banka kartları ile ise<br />

%33 oranında artış gerçekleşti.<br />

Yabancı kartlarla yapılan<br />

seyahat acenteleri<br />

ödemeleri geçen yılın aynı<br />

dönemine göre %87 arttı<br />

Yabancı kartlar ile yurt içinde<br />

yapılan harcamaların sektöre<br />

göre dağılımı incelendiğinde en<br />

fazla payın %18 ile konaklama<br />

sektöründe olduğu görülüyor.<br />

Konaklama sektörünü %15<br />

pay ile seyahat acenteleri, %14<br />

pay ile giyim ve aksesuar, %11<br />

pay ile havayolları, %7 pay ile<br />

kuyumculuk sektörleri takip<br />

ediyor. 2016 yılının şubat ayı ile<br />

kıyaslandığında kartlı ödeme<br />

tutarında en fazla artış görülen<br />

sektörün %87 ile seyahat<br />

acenteleri sektörü olduğu<br />

görülüyor. Bu artış yaz dönemi<br />

tatil planlamalarının yapıldığı<br />

bu dönemde yabancıların<br />

geçen yıla göre çok daha fazla<br />

reservasyon yaptırdığına işaret<br />

ediyor.


hotel restaurant<br />

44 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Heafey Group Condo-<strong>Hotel</strong><br />

konseptini Türk yatırımcılarla tanıştırdı<br />

Dünyaca ünlü Heafey Group’un en yeni projesi Ocean Conrad Resort,<br />

Amerika’da hem yatırım hem tatil fırsatı sunuyor.<br />

Dünyaca ünlü Amerikalı<br />

gayrımenkul şirketi Heafey<br />

Group , Florida’nın en güzel<br />

sahillerinden Fort Laudardale de yer<br />

alan Ocean Conrad Resort projesini<br />

Türk yatırımcılara tanıttı. Heafey Group<br />

Başkan Yardımcısı Carmine Zayoun ve<br />

Heafey Group Uluslararası Pazarlama<br />

Direktörü Emel Onur’un katılımıyla 6<br />

<strong>Nisan</strong> <strong>2017</strong> tarihinde düzenlenen basın<br />

toplantısında, Amerika’da gayrimenkul<br />

sahibi olmanın sağlayacağı avantajlar,<br />

son zamanlarda Türklerin favori yatırım<br />

şekli olan Condo-<strong>Hotel</strong> modeline<br />

yatırım yaparak Green Card alma<br />

fırsatı, Türk yatırımcıların Miami ve Fort<br />

Lauderdale’deki gayrimenkullere hızla<br />

artan ilgisi ve Heafey Group’un en yeni<br />

projesi Ocean Conrad Resort hakkında<br />

bilgi verildi.<br />

Zayoun: “Son dönemde Türklerin<br />

ilgisi çok arttı”<br />

Heafey Group Başkan Yardımcısı<br />

Carmine Zayoun “Türkiye’de olmaktan<br />

çok mutluyuz. Geçmiş yıllarda Miami<br />

ağırlıklı olarak Güney Amerikalı<br />

yatırımcılar tarafından tercih ediliyordu<br />

ancak son dönemde Türklerin ilgisi<br />

çok arttı. Türkler özellikle condohotel<br />

modelini çok seviyor. Otel<br />

onların uzaktaki evi gibi ama kendileri<br />

kullanmadıklarında yatırımlarının<br />

dünyaca ünlü bir marka tarafından<br />

yönetiliyor olması onlara ayrıca güven<br />

veriyor. Fort Lauderdale’deki yatırımlar<br />

sadece geçen sene %9.8 oranında değer<br />

kazandı. Bu da doğru gayrımenkul<br />

seçiminin yatırımdaki önemini<br />

gösteriyor“ dedi.<br />

Onur: “Özellikle condo-hotel<br />

modeline rağbet büyük”<br />

Heafey Group Uluslararası Pazarlama<br />

Direktörü Emel Onur toplantıda<br />

yaptığı konuşmada “Son zamanlarda<br />

Florida’ya gelen Türk yatırımcıların<br />

sayısı katlanarak artıyor. Miami her<br />

zaman sanatçıların ve yatırımcıların<br />

gözdesiydi. Şimdi de aralarında şirket<br />

üst düzey yöneticileri, doktorlar,<br />

avukatların yer aldığı beyaz yakalıların<br />

ilgisinin arttığını gözlemliyoruz. Her<br />

şeyi bırakıp Amerika’ya taşınmayı<br />

düşünmeyen, bir ayağım Florida’da<br />

olsun diyen yatırımcılar, özellikle condohotel<br />

modeline rağbet gösteriyor.<br />

Bu şekilde hem yatırımlarının para<br />

kazanması, hem de senede 1-2 ay gelip<br />

evlerinin tadını çıkartabiliyor olmaları<br />

onlara çok cazip geliyor” dedi.<br />

Hem yatırım hem tatil fırsatı<br />

Dünyaca ünlü Fort Lauderdale plajının<br />

tam karşısında iki binadan oluşan, nefes<br />

kesen Atlantic okyanusu manzaralı<br />

Ocean Conrad Resort 24 katlı olup 6inci<br />

kat ile 17 katlar arasi condo hotel 18<br />

ile 24 uncu katlar arası rezidanstır.<br />

Arzu eden ev sahipleri dairelerini Hilton<br />

Conrad’ a kiralayip senelik % 8 brüt kira<br />

geliri garantisi elde edebilirler. Ayrıca<br />

dairelerini senede 30 gun Conrad’in<br />

bütün imkanlarından yararlanarak<br />

ücretsiz kullanabilirler. Bu kapsamda<br />

golf ve tenis Country club üyeliğini de<br />

bedava kazanırlar.


hotel restaurant<br />

46 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

LUX* Bodrum<br />

19 Mayıs’ta açılıyor<br />

Dünyanın en egzotik lokasyonlarında lüksü<br />

ve konforu yeniden yorumlayan LUX*ın<br />

Avrupa’daki ve Türkiye’deki ilk ve tek tesisi<br />

LUX* Bodrum Resort & Residences,<br />

19 Mayıs Cuma günü hizmete giriyor.<br />

Ege Denizi’nin masmavi suları ile<br />

kaplı yarım adada her cephesinden<br />

panoramik deniz manzarasına<br />

sahip olan LUX* Bodrum Resort &<br />

Residences, 19 Mayıs’ta birbirinden<br />

eğlenceli ve renkli etkinliklerle kapılarını<br />

açmaya hazırlanıyor.<br />

Bodrum Yarımadası’nın en özel<br />

koylarından Adabükü’nde konumlanan,<br />

dünyanın en prestijli ödüllerinden<br />

A’Design Awards Gümüş ödülüne sahip<br />

olan LUX* Bodrum Resort & Residences,<br />

birçok farklı çeşit bitki örtüsünden<br />

oluşan bahçelerle bezenmiş muhteşem<br />

doğal güzellikleri ve Bodrum’un en<br />

iyi kumsalı olan Beach Rouge’u ile<br />

unutulmaz bir deneyim sunacak.<br />

Yatırımcısı, MYC Partners<br />

MYC Partners’in 70 milyon dolarlık<br />

yatırımıyla hayata geçirilen ve yönetimi<br />

dünyaca ünlü profesyonel otel zinciri<br />

olan LUX*a emanet edilen LUX* Bodrum<br />

Resort & Residences, içerisinde 85 otel<br />

odası, 19 residence ve 1 adet beach villa<br />

ile 83 bin metrekarelik satılabilir alan<br />

ile hizmet verecek. LUX* Bodrum’da spa<br />

merkezi, açık hava sineması, iki alakart<br />

restoran, tenis kortu, çocuk kulübü gibi<br />

birçok donatı ziyaretçilerin hizmetine<br />

sunulacak.<br />

Pierre “Sade ve yalın bir<br />

tatil deneyimi”<br />

14 Mart Salı günü İstanbul’da<br />

düzenlenen ve projenin detaylarının<br />

açıklandığı basın toplantısında konuşan<br />

LUX* Resorts & <strong>Hotel</strong>s Global Satış<br />

Müdürü Sydney Pierre, “LUX* konforunu<br />

Mauritius, Reunion Adaları, Maldivler<br />

ve Çin’den sonra Türkiye’de hizmete<br />

sunacağımız için çok mutluyuz ve gurur<br />

duyuyoruz. Sürekli büyüyen LUX* olarak<br />

amacımız misafirlerimize sloganımızda<br />

da olan sade ve yalın bir tatil deneyimi<br />

sunmak.


LUX* Bodrum’u global büyümemizin<br />

önemli bir adımı olarak görüyoruz.<br />

Bu yatırım Avrupa’daki ilk yatırımımız<br />

olma özelliğini de taşıyor. LUX* Resorts<br />

& <strong>Hotel</strong>s olarak misafirlerimize<br />

farklı bir lüks anlayışı sunuyoruz.<br />

LUX* Bodrum’a gelenler, rutin<br />

tatil anlayışından çıkma fırsatı<br />

bulacak. Bu deneyimi sunarken<br />

uluslararası otelcilik deneyimimizden<br />

faydalanacağız,” dedi.<br />

Akdoğan: “Ülke ekonomisine ve<br />

Türkiye’ye duyduğumuz güvenin<br />

bir göstergesi”<br />

Yatırımın sahibi MYC Partners<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat<br />

Akdoğan ise şunları söyledi: “Bu<br />

prestijli projeyi hem ülkemizin<br />

lokomotif sektörlerinden biri olan<br />

turizm sektörüne hem de büyüyen ve<br />

güçlü ekonomimize kazandırdığımız<br />

için büyük mutluluk duyuyoruz. MYC<br />

Partners olarak bu projeye toplamda<br />

70 milyon dolarlık yatırım yaptık.<br />

Yaptığımız bu yatırım ülke ekonomisine<br />

ve Türkiye’ye duyduğumuz güvenin<br />

bir göstergesi. LUX* Bodrum’dan<br />

rezidans satın alan yatırımcılar, satın<br />

aldıkları evleri tekrar LUX*’a kiralama<br />

yoluyla aylık kira gelirlerini büyük<br />

oranda arttıracak ve zamanla LUX*<br />

Resorts & <strong>Hotel</strong>s markasının desteği<br />

ile konutların piyasa değerleri de dolar<br />

bazında artacak. Dolayısıyla bu satın<br />

alma sıradan bir yazlık sahibi olmanın<br />

ötesine geçip bir yatırım aracı olarak<br />

değerlenecek. Bodrum’un turizm için<br />

yarattığı değer ve lokasyon avantajını<br />

göz önüne aldığımızda, ne kadar doğru<br />

bir yatırım yapmış olduğumuzu daha iyi<br />

anlıyoruz. Hayata geçirdiğimiz bu proje<br />

sayesinde turizm sektörünün canlanma<br />

sürecinde biz de katkıda bulunmak<br />

istiyoruz.”<br />

Toplantıda konuşan LUX* Bodrum<br />

Genel Müdürü Hakan Oral ise LUX*<br />

Bodrum olarak misafirlere eşsiz bir<br />

tatil deneyimi sunacaklarını söyledi.<br />

Oral, sözlerine şöyle devam etti:<br />

“Misafirlerimiz burada kendilerini<br />

hem ayrıcalıklı hissedecek hem de<br />

aldıkları kişiye özel premium hizmetle<br />

unutamayacakları bir vakit geçirme<br />

şansı bulacak. LUX* Bodrum ile lüks<br />

kavramını yeniden tanımlıyor, bilinen<br />

uluslararası otel zincirlerinin veya<br />

zirvedeki gösterişli beş yıldızlı mega<br />

tatil köylerinin sunduğu ağır ve kasvetli<br />

deneyimden çok öte sade ve yalın bir<br />

deneyim sunuyoruz.”<br />

650 metrelik beyaz kum plajı<br />

650 metrelik beyaz kum plajıyla,<br />

masmavi denizi ve yemyeşil doğasıyla<br />

huzurlu bir tatil sunan LUX* Bodrum’da<br />

misafirlerin kendilerini daha hafif<br />

ve daha aydınlık hissetmesi için<br />

tüm seçenekler sunuluyor. LUX*<br />

Bodrum’un spa ve wellnes hizmeti<br />

veren markası LUX* Me, dermatoloji ve<br />

estetik uygulamaları dahil olmak üzere,<br />

özel paketlerin ve dönüşüm turlarının<br />

bir parçası olarak, ameliyatlardan<br />

sonra stres atmak ve rahatlamak için<br />

de tercih ediliyor.<br />

Dünyaca ünlü şeflerden<br />

unutulmaz lezzetler<br />

LUX* Kurumsal Şefi olan İtalyan<br />

şef Walter Lanfranchi’nin ekibinden<br />

tanınmış şef Barış Torcu’nun orijinal<br />

LUX* mutfağını kendi zevkine göre<br />

yorumladığı, İtalyan mutfağından<br />

seçkin lezzetler sunan Stella<br />

<strong>Restaurant</strong> ve Akdeniz mutfağının en<br />

seçkin lezzetlerini barındıran Beach<br />

Rouge <strong>Restaurant</strong> da misafirlerin<br />

damak tatlarına hitap edecek.<br />

Havaalanına yakın lokasyonu, transfer<br />

teknesiyle hızlı ulaşım kolaylığı sunan<br />

LUX* Bodrum, indirim ayrıcalıkları<br />

ve avantajlı alternatiflerden oluşan<br />

balayı seçenekleriyle de unutulmaz bir<br />

deneyimin kapılarını aralıyor.


hotel restaurant<br />

48 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Hampton<br />

by Hılton<br />

Bolu açıldı<br />

Hampton by Hilton Bolu, markanın Türkiye’deki faaliyet gösteren<br />

dokuz oteli arasında yerini aldı.<br />

Hilton‘un orta fiyat<br />

segmentinde yer alan, kaliteye<br />

önem verenlere yönelik<br />

küresel markası Hampton by Hilton,<br />

en yeni oteli Hampton by Hilton<br />

Bolu’yu açtı. 150 odalı Hampton by<br />

Hilton oteli “Hamptonality” olarak<br />

anılan, markaya has kalite anlayışı<br />

ile misafirlerini ağırlamayı bekliyor.<br />

Rahatlatıcı bir konaklama<br />

deneyimi<br />

Hampton by Hilton Bolu Genel<br />

Müdürü Yusuf Demir şöyle konuştu:<br />

“Doğa içindeki konumu, modern<br />

buklet ürünleri ve İstanbul ile<br />

Ankara’ya kolay ulaşım imkanı<br />

sayesinde otelimiz hem iş hem<br />

eğlence amacı ile seyahat eden<br />

misafirler için ideal bir alternatif.<br />

Bolu’ya gelen turistler, şehrin<br />

güzelliklerini keşfederken<br />

rahatlatıcı bir konaklama deneyimi<br />

yaşayabilirler.”<br />

Bolu Taşıt Muayene İstasyonları<br />

İşletim Turizm Ticaret şirketinin<br />

sahibi olduğu Hampton by Hilton<br />

Bolu, misafirlerine lezzetli<br />

waffle’lardan oluşan sıcak kahvaltı,<br />

ücretsiz Wi-fi, 7/24 açık iş merkezi<br />

gibi birçok hizmet sunuyor.<br />

Doğal parklar ve eğlence<br />

alanlarına<br />

yakın mesafede<br />

Hampton by Hilton Bolu doğal<br />

parklar ve eğlence alanlarının<br />

yakınında yer alıyor. Konuklar ister<br />

hemen otelin yakınındaki 14B urda<br />

Alışveriş Merkezi’ne ister araba<br />

ile 20 dakika uzaklıkta bulunan<br />

Abant Gölü’ne kolayca ulaşabiliyor.<br />

Muhteşem doğa manzaralarına<br />

sahip Yedigöller Milli Parkı’na<br />

sadece 12 km mesafede olan tesis<br />

aynı zamanda Kartalkaya’ya yakın<br />

konumu ile kayak tutkunları için de<br />

ideal bir alternatif.<br />

İş amacı ile seyahat eden misafirler<br />

ise Bolu’nun en büyük kongre<br />

merkezi olan Paşa Kongre Merkezi<br />

yakın olmanın avantajından<br />

faydalanabilirler.<br />

Hampton by Hilton, “Hamptonality”<br />

olarak anılan, markaya has kültürü<br />

konuklarına yaşatması ile biliniyor.<br />

“Hamptonality”, tüm otellerde<br />

misafirlere güler yüzle hizmet<br />

sunmak ve ihtiyaçlarını anlamaya<br />

çalışarak civarda görülecek yerler,<br />

tarihi mekanlar ve eğlenceli<br />

aktiviteler ile ilgili tavsiyede<br />

bulunmak anlamına geliyor.


hotel restaurant<br />

50 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Dedeman yeni otel konsepti<br />

‘Smart by Dedeman’ı tanıttı<br />

1966 yılından bu yana turizm otelcilik alanında<br />

faaliyet gösteren ve Türkiye’nin ilk uluslararası<br />

otel zincirinin sahibi Dedeman Grubu, “Y” kuşağının<br />

değişen beklenti ve isteklerini göz önünde<br />

bulundurarak tasarladığı üçüncü kuşak otel konsepti<br />

Smart by Dedeman projesini tanıttı.<br />

Yeni otel konseptini<br />

öncelikle İstanbul olmak<br />

üzere Anadolu’nun<br />

hareketli şehirlerinde<br />

hayata geçirmek<br />

istediklerini söyleyen<br />

Dedeman Turizm Yönetimi<br />

A.Ş. Genel Müdürü<br />

Emrullah Akçakaya,<br />

Smart by Dedeman<br />

markasıyla 2023’e kadar<br />

toplam 18 otel açmayı<br />

hedeflediklerini belirtti.<br />

Dedeman ve Park Dedeman<br />

markaları ile hizmet veren<br />

Dedeman Grubu, Y kuşağının<br />

beklenti ve ihtiyaçlarını göz önünde<br />

bulundurarak oluşturduğu yeni otel<br />

markası ‘Smart by Dedeman’ın tanıtım<br />

lansmanını 9 Mart Perşembe günü<br />

Park Dedeman Levent Oteli’nde<br />

gerçekleştirdi. Dedeman Holding<br />

Yönetim Kurulu Başkan Vekili Rıfat<br />

Dedeman ve Dedeman Otelleri Genel<br />

Müdürü Emrullah Akçakaya’nın katılımı<br />

ile gerçekleşen toplantıda Y kuşağının<br />

değişen beklenti ve istekleri göz<br />

önünde bulundurularak tasarlanan yeni<br />

otel markasının hikayesi ve hedefleri<br />

paylaşıldı.<br />

Akçakaya: “Yeni otel markamızla<br />

akıllı bir yaşam önerisi sunacağız”<br />

Smart by Dedeman markasının<br />

Dedeman Grubu’na yeni bir ivme<br />

kazandıracağını söyleyen Dedeman<br />

Turizm Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü<br />

Emrullah Akçakaya, “1981 ve 2000 yılları<br />

arası doğan, Y kuşağı olarak bilinen<br />

genç yetişkinler otellerden beklentileri<br />

farklılaştı, fiyat performansı, hizmet hızı,<br />

kalitesi, teknolojik altyapısı, şehir ile iç<br />

içe olmasına, tasarımının özgünlüğüne<br />

önem verirken gerekli görmediği<br />

hizmetler için otellere para ödemek<br />

istemiyor. Biz de buradan yola çıkarak<br />

Dedeman Grubu’nun üçüncü kuşak oteli<br />

olacak Smart by Dedeman markasını<br />

oluşturduk.


Orta segment otellerden yüzde 25 daha avantajlı olmayı hedefleyen Smart by Dedeman<br />

projesi ile yatırımcılar dünya trendlerine en uygun projeyle yatırımlarının dönüşünü daha<br />

hızlı alacak. Marka, şehrin merkezi konumunda yüksek kalitede konaklamayı, yeniden<br />

tanımlanmış otelcilik deneyimi ile ekonomik fiyata sunacak.<br />

Yeni otel markamız; Y kuşağı gibi<br />

düşünen, onlar gibi görünen ve onlar<br />

gibi davranan ‘akıllı bir yaşam’ önerisi<br />

olacak’’ dedi. Son yıllarda özellikle 5<br />

yıldızlı üst segment ve lüks otel arzının<br />

talebin çok üstünde artığına dikkat<br />

çeken Akçakaya, kaliteli konaklamayı<br />

uygun fiyata sunan ekonomi segmenti<br />

otel arzının ise talebin altında kaldığını, 5<br />

yıldızlı otellerin bu talebi karşılamasının<br />

ise yatırımcı açısından karlı olmadığını<br />

belirtti. “Smart by Dedeman, piyasadaki<br />

bu talebi rakiplerine göre kalitesi, verimi<br />

ve tasarım konsepti ile farklılaşarak en<br />

iyi şekilde karşılayacağına inanıyoruz”<br />

dedi.<br />

“Yurt içi ve yurt dışında<br />

büyümek istiyoruz”<br />

Yeni marka ile öncelikle Türkiye<br />

pazarında büyümeye gideceklerini<br />

anlatan Akçakaya; “Buna paralel olarak<br />

Türkiye’nin ticari ilişkilerinin yoğun<br />

olduğu ülkelerde büyümek istiyoruz.<br />

Dedeman ve Park Dedeman markaları<br />

ile marka bilinirliğimiz yüzde 80’lerde.<br />

Şu anda faal 16 tane otelimiz var.<br />

Bunların iki tanesi yurtdışında. Ayrıca<br />

Özbekistan ve Tokat’ta açılış sürecinde<br />

olan iki otelimiz var. Bu otellerimizi de<br />

<strong>2017</strong> ilk yarısında açmış ve otel sayımızı<br />

18’e yükseltmiş olacağız. Yurtiçinde ve<br />

yurtdışında sürdürdüğümüz başarılı<br />

çalışmaları kaliteli ve yenilikçi hizmet<br />

anlayışımız ile üçüncü nesil otel<br />

konseptimize de taşımak istiyoruz” dedi.<br />

Nitelikli hizmet, hızlı internet,<br />

son teknolojik alt yapı<br />

Smart by Dedeman markası ile<br />

kurulacak otellerin oda sayıları 50 ile<br />

140 arasında olacak. Konsept; nitelikli<br />

konaklama, nitelikli kompakt oda ve<br />

kahvaltı, hızlı internet, son teknolojik<br />

alt yapı şeklinde düzenlenecek. Smart<br />

by Dedeman Otelleri ile “affordable<br />

lifestyle” (erişebilir yaşam tarzı)<br />

sunacaklarını dile getiren Dedeman<br />

Turizm Yönetimi A.Ş İş Geliştirme<br />

Direktörü Bilge Turcan, “Bu markada<br />

hedef kitlemiz, giderek konaklama<br />

sektöründe payı artan ve genelde iş<br />

gereği seyahat eden Y kuşağı. Y kuşağı<br />

fiyat/kalite performansına bakarken<br />

iş seyahati ile eğlenceyi birleştiriyor.<br />

Smart by Dedeman konsepti, değişen<br />

yaşam alışkanlıklarına ve yükselen<br />

beklentilere kusursuzca ayak uyduracak.<br />

Akıllıca tasarlanmış 20 metrekarelik<br />

odalarda bulunan her şey kullanışa<br />

uygun ve Y kuşağının evlerinde de sahip<br />

olmak isteyecekleri şekilde tasarlandı.<br />

Prestij sever, rahatlık arayan, pazarlık<br />

seven, iş ve eğlence birleştirerek<br />

seyahat eden Y kuşağına, akılcı bir fiyatkonfor<br />

performansıyla tatmin edici bir<br />

konaklama deneyimi yaşatacağız. Smart<br />

by Dedeman her ne kadar Y kuşağı<br />

düşünülerek tasarlandı ise de tüm<br />

geleneksel Dedeman misafirlerinin de<br />

bu farklı konaklama deneyimini keyifle<br />

ve konforlu bir şekilde yaşamalarını<br />

istedik’’ dedi.<br />

Yatırımın geri dönüşümü<br />

en hızlı proje<br />

Smart by Dedeman projesinin sadece<br />

konaklayanlar için değil yatırımcılar<br />

için de avantajlı olduğunu dile getiren<br />

Turcan; “Yeni konsept otelimizin getiri<br />

gücünü şöyle açıklıyoruz; düşük maliyet,<br />

karlı otel ve akıllı konsept. Yatırım<br />

maliyeti orta segment otellere göre<br />

yüzde 40+, ekonomi segmentindeki<br />

rakiplerinden %10+ daha düşük. Ayrıca<br />

her yapıya uygulanabilir bir konsept<br />

olması da yatırımcı açısından maliyetleri<br />

düşüren, inşaat süresini kısaltan ve<br />

proje karlılığını artıran bir kriter”’ dedi.


hotel restaurant<br />

52 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı<br />

terminal binasını büyütüyor<br />

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, terminal binasını genişletme kararı<br />

aldı. Genişletme projesi için başlatılan ihale süreci 21 <strong>Nisan</strong>’da sona erecek.<br />

Projenin tamamlanmasıyla birlikte terminalin yolcu kapasitesi yıllık 6 milyon artacak.<br />

Yaklaşık 200 bin metrekare kapalı<br />

alan üzerine kurulan ve 31 Ekim<br />

2009 tarihinde hizmete açılan<br />

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı<br />

yeni terminal binası, alınan ek yatırım<br />

kararıyla genişleyecek. İç hatlar giden<br />

yolcu katı iskele bloğunda yapılacak<br />

yeni alan yaklaşık 25 bin metrekare<br />

büyüklüğe sahip olacak. Bu alanda<br />

4 adet yolcu köprüsü, yolcu bekleme<br />

salonları, ticari alanlar ve ofisler<br />

bulunacak. Hizmete girdiği ilk günden<br />

bu yana “yolcu dostu terminal” olma<br />

özelliğini ortaya koyan İstanbul Sabiha<br />

Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda ek<br />

yatırımın ardından yolcu kapasitesi yıllık<br />

6 milyon artacak.<br />

İhale süreci 21 <strong>Nisan</strong>’da<br />

son buluyor<br />

2016 yılında 29.6 milyon yolcuya ev<br />

sahipliği yapan İstanbul Sabiha Gökçen,<br />

Airports Council International (ACI)<br />

Europe tarafından 2009 yılından itibaren<br />

arka arkaya 7 yıl boyunca “Avrupa’nın<br />

En Hızlı Büyüyen Havalimanı” seçilmişti.<br />

Öte yandan yapımı devam etmekte<br />

olan Sabiha Gökçen Havalimanı 2.<br />

pist inşaatının 2019 yılında, Pendik-<br />

Tavşantepe metro bağlantı inşaatının ise<br />

2018 yılında tamamlanması hedefleniyor.<br />

Genişletme projesi için başlatılan ihale<br />

süreci 21 <strong>Nisan</strong>’da sona erecek.


hotel restaurant<br />

54 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Elıte World <strong>Hotel</strong>s “Yola devam” dedi<br />

120 milyon dolarlık otelini<br />

Basın Ekspres’te açtı<br />

Elite World <strong>Hotel</strong>s zinciri, 120 milyon<br />

dolarlık yatırımla zincirin en büyük<br />

tesisi Elite World Europe’yi hizmete<br />

açtı. İstanbul Güneşli Basın Ekspres<br />

Yolu’nda ihtişamlı mimarisi ile dikkat<br />

çeken, 401 oda, 802 yatak kapasiteli<br />

otel, yeni bir iş modeli ile hizmet<br />

vermeye başladı.<br />

Sektörün içinde bulunduğu zor<br />

dönemlerde dahi yatırımlarına<br />

ara vermeden devam eden<br />

Elite World <strong>Hotel</strong>s, zincirin en büyük<br />

kapasiteye sahip oteli Elite World Europe<br />

<strong>Hotel</strong>’i, İstanbul Basın Ekpres Yolu’nda<br />

yeni nesil toplantı konsepti olarak<br />

adlandırdığı “Business to Hapiness”<br />

iş modeli ile 2 Şubat <strong>2017</strong>’de hizmete<br />

açtı. Kongre oteli olarak kurgulanan,<br />

120 milyon dolar yatırım ile hayata<br />

geçirilen tesiste, 58’i suit 401 oda, 802<br />

yatak kapasitesi ve 2500 kişi kapasiteli 8<br />

toplantı salonu yer alıyor.<br />

Elik: “Ülkemize güveniyoruz,<br />

yatırımlarımızı kesmiyoruz”<br />

Elite World Europe’ta 16 Mart’ta<br />

düzenlenen basın toplantısında konuşan<br />

Elite World <strong>Hotel</strong>s Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Coşkun Elik yatırımlara<br />

hız kesmeden devam edeceklerini<br />

belirtti: “Sektörümüz özellikle son 2<br />

yıldır oldukça zorlu bir sınav veriyor.<br />

Elite World <strong>Hotel</strong>s olarak ülkemize<br />

güveniyoruz ve yakın gelecekte<br />

turizmin yeniden eski performansını<br />

kazanacağına inanıyoruz. Bu nedenle<br />

yatırımlara ara vermeden devam<br />

ediyoruz. Elite World Europe’u 120<br />

milyon dolarlık yatırımla hizmete<br />

açtık. Burası zincirimizin en büyük<br />

oteli. 2018’de 120 milyon dolarlık<br />

ikinci yatırımımız Elite World Asia’yı<br />

Maltepe’de açacağız. 2019 yılında ise<br />

Sapanca’da Elite World Sapanca’yı<br />

hizmete açacağız. Sizlere her yıl bir yeni<br />

yatırım müjdesi vermekten mutluluk<br />

duyuyoruz. Umarım Elite World’un hızı<br />

sektöre de bir ümit kaynağı olur” Elite<br />

World Europe <strong>Hotel</strong> yatırımı ile zincirin<br />

toplam otel sayısı 6’ya, çalışan sayısı<br />

963’e, zincirin toplam yatak kapasitesi<br />

ise 2506’ya ulaşmış oldu.<br />

İş ve turizm amaçlı konaklama,<br />

toplantılar ve özel davetler için yeni<br />

bir alternatif olan Elite World Europe<br />

<strong>Hotel</strong>, Uluslararası İstanbul Atatürk<br />

Havalimanı’na 5 dakika, CNR Expo, IDTM<br />

ve TÜYAP Fuar&Kongre merkezlerine<br />

12 dakika, şehir merkezine 25 dakika<br />

uzaklıkta yer alıyor.<br />

Şınık: “Zincirin en kapsamlı<br />

yatırımı oldu”<br />

Otellerin sadece birer mekan değil, asıl<br />

olarak hizmet sunan noktalar olduğunu<br />

vurgulayan Elite World <strong>Hotel</strong>s Zincir<br />

Genel Müdürü Ünsal Şınık, “Zincirimizin<br />

en büyük halkası olan Elite World<br />

Europe <strong>Hotel</strong>’de çok özel bir hizmet<br />

tanımı kurguladık. İş dünyası bugüne<br />

kadar B to B ve B to C iş modellerini<br />

konuştu. Yeni nesil toplantı konsepti<br />

olarak tanımladığımız “B to H: Business<br />

to Hapiness” ile sektöre büyük bir<br />

farklılık ve farkındalık kazandıracağız.<br />

Elite World Europe, bu anlamda gerek<br />

mimarisi, gerek kapasitesi, gerekse<br />

hizmet yaklaşımı ile zincirin en kapsamlı<br />

yatırımı ve bölgenin en gösterişli oteli<br />

oldu. Toplantı salonları son teknolojiye<br />

göre yapıldı. Sağlık kulübü yaklaşık 2<br />

bin kişiye hizmet verebilecek. Tüm Elite<br />

World otellerinde bulunan outlet’ler bu<br />

otelimizde de yer alıyor.”<br />

Yeni nesil toplantı konsepti: B to H<br />

Kongre, seminer, bayi toplantıları, ürün<br />

lansmanı ve diğer sosyal etkinlikler<br />

için teknoloji ve konforu bir arada<br />

sunan Elite World Europe, ihtişamlı<br />

dekorasyonu ve araç girişine uygun<br />

tasarımı ile 925 ve 995 metrekare<br />

büyüklükteki iki ayrı Balo Salonu, geniş<br />

bahçesi ile düğün, davet, kokteyl, kongre<br />

gibi geniş katılımlı organizasyonlar için<br />

de ideal bir seçim.Business to Hapiness<br />

konseptinin toplantı detaylarına<br />

da yansıtıldığı otelde, misafirleri


gülümseten farklı ikram paketleri<br />

sunulurken, “Game Arena” oyun<br />

salonu kapsamındaki dijital oyunlardan<br />

faydalanabilecekler.<br />

Günlük hayatı renklendirmek artık<br />

çalışan herkesin ortak beklentisi diyen<br />

Ünsal Şınık, “Özellikle geçirdiğimiz<br />

olaylardan sonra ülke olarak da<br />

buna çok ihtiyacımız var. Elite World<br />

Europe bir konsept oteli olacak. Bu<br />

konseptin hedefi de iş dünyasına<br />

standartların dışında bir farklılık<br />

sunmak. Kapalı salonlarda uzun<br />

saatler süren toplantılar yapan, çok<br />

sık iş seyahatlerine giden, temposu<br />

yüksek iş hayatında dinlenmek ve keyif<br />

yapmayı imkansız zanneden iş dünyasını<br />

gülümsetecek, “mutlu” edeceğiz.<br />

Yani artık ‘memnun müşteri’nin<br />

bir boyut ötesine geçmek istiyoruz.<br />

‘Mutlu müşteri’yi hedefliyoruz. Bunu<br />

Elite World Europe toplantılarının her<br />

detayında görebileceksiniz” dedi.<br />

Yağmur ormanı konseptli<br />

ilk ve tek otel botanik bahçesi<br />

Elite World <strong>Hotel</strong>s zincirinin önemli<br />

markalarından biri haline gelen sağlık<br />

ve spor merkezi FITLIFE SPA&Health<br />

Center, Elite World Europe <strong>Hotel</strong>’de<br />

4800 m2 alanda 2000 kişi kapasite ile<br />

hizmet vermeye başladı. Civardaki<br />

iş merkezlerinde çalışanların da<br />

ihtiyaçlarını karşılayacak olan sağlık<br />

ve spor merkezinde, son teknoloji ile<br />

donatılan Fitness Center’ın yanı sıra<br />

kapalı havuz, sauna, buhar banyosu,<br />

macera duşları, Osmanlı hamamı<br />

gibi alanlar da yer alıyor. Bölgede<br />

peyzajı ile farklılaşan Elite World<br />

Europe, etkinlikler için İstanbul Avrupa<br />

yakasında farklı bir alternatif olacak.<br />

Gerek yorgunluğunu atmak isteyen iş<br />

dünyası gerekse kokteyl veya düğün<br />

benzeri törenleri yapmak isteyenler için<br />

seçenek olacak otelin içinde farklı kuş<br />

türlerinden oluşan 20 farklı canlının<br />

yaşayacağı” dünyanın yağmur ormanları<br />

konseptli ilk ve tek otel içi botanik<br />

bahçesi” ise<br />

misafirlere<br />

tropik bir<br />

ortam<br />

yaşatacak.<br />

İş dünyasına özel “Executive Katlar”,<br />

“Elite World Club Lounge”, “Business<br />

Center”ın yer aldığı Elite World<br />

Europe’da ayrıca zincirin diğer<br />

noktalarında yer alan mekanlar yur<br />

tiçi yurt dışı misafirlerini ağırlayacak.<br />

Coffee Company, One Bar ve İtalyan<br />

lezzetlerinin sunulduğu Loliva<br />

<strong>Restaurant</strong> dışında ‘The Grill de 5 yıldızlı<br />

bir ocakbaşı keyfi sunacak.<br />

“Basın Ekspres’in potansiyeli<br />

yüksek”<br />

Basın Ekspres’teki otel sayısının fazla<br />

olmasına rağmen bölgenin farklı bir<br />

dinamiği olduğunu belirten Elite World<br />

<strong>Hotel</strong>s Zincir Genel Müdürü Ünsal Şınık,<br />

“Artık her yerde olduğu gibi bu bölgede<br />

de otel sayısı arttı. Talep aynı oranda<br />

artmadığı sürece bazı dönemlerde<br />

fiyat düşüklüğü görülecektir. Fakat<br />

o bölgenin farklı bir dinamiğinin<br />

olduğunu düşünüyoruz. Bu bölgede<br />

iş amaçlı seyahat eden bir kitle<br />

var. Fuar merkezleri o bölgede.<br />

Fuarlara katılan ziyaretçi sayıları<br />

da giderek artıyor ve bölgeye<br />

ciddi katkı sağlıyor. Ayrıca<br />

insanlar artık merkezden<br />

uzaklaşıp bütçesi daha düşük<br />

ve trafikten uzak yerlerde<br />

organizasyonlar yapmak<br />

istiyor. Biz o bölgeye<br />

taleplerin gün geçtikçe<br />

artacağına inanıyoruz” dedi.


hotel restaurant<br />

56 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Park Inn by<br />

Radisson Asia<br />

Istanbul<br />

Kavacık<br />

açılıyor<br />

“Park Inn by Radisson” markasıyla İstanbul Kavacık’ta açılacak yeni otel için anlaşma<br />

imzalayan Rezidor, İstanbul’daki büyümesini sürdürüyor. Markanın beşinci oteli Park Inn<br />

by Radisson Asia Istanbul Kavacık, <strong>2017</strong>’nin ikinci çeyreğinde hizmet vermeye başlayacak.<br />

Dünyanın en hızlı büyüyen otelcilik<br />

şirketlerinden biri olan ve Carlson<br />

Rezidor <strong>Hotel</strong> Group bünyesinde<br />

yer alan The Rezidor <strong>Hotel</strong> Group,<br />

Türkiye’de açılacak yeni Park Inn by<br />

Radisson Asia Istanbul Kavacık Oteli için<br />

anlaşma imzaladı. Otelin açılmasıyla<br />

Rezidor’un Türkiye portföyünde olan ve<br />

halen inşaat halinde ve faaliyette olan<br />

otellerin toplam sayısı 24’e yükselecek.<br />

Rezidor’un Park Inn by Radisson<br />

markasının İstanbul’daki beşinci oteli<br />

olacak Park Inn by Radisson Asia<br />

Istanbul Kavacık Oteli’nin <strong>2017</strong>’nin ikinci<br />

çeyreğinde açılması planlanıyor.<br />

The Rezidor <strong>Hotel</strong> Group Başkan<br />

Yardımcısı ve Geliştirmeden Sorumlu<br />

Üst Yöneticisi Elie Younes, yaptığı<br />

açıklamada “Radisson Blu, İstanbul’daki<br />

lüks oteller arasında üst segmentin en<br />

büyük markası olmaya devam ediyor.<br />

Park Inn by Radisson markamızla<br />

pazarın orta segmentinde büyümek için<br />

bu ivmeden yararlanmayı hedefliyoruz.<br />

Türkiye’nin uzun vadeli potansiyeline<br />

inanıyoruz ve hem mevcut, hem de yeni<br />

iş ortaklarımızı dünya klasmanındaki<br />

markalar portföyümüzle ülke çapında<br />

otellere ve resortlara yatırım yaparak<br />

bizimle birlikte büyümeye davet<br />

ediyoruz” dedi.<br />

110 odalı<br />

İstanbul’un Anadolu Yakası’nda<br />

konumlanan otel, Boğaz’ın kuzey<br />

ucundaki Beykoz ilçesinde yer alıyor.<br />

Avrupa’yı Asya’ya bağlayan TEM<br />

(Trans European Motorway) otoyoluna<br />

yakınlığıyla mükemmel erişim ve<br />

görünürlüğe sahip olan otel, Atatürk<br />

Uluslararası Havaalanına 35 km, Sabiha<br />

Gökçen Uluslararası Havaalanına ise<br />

sadece 25 km mesafede bulunuyor.<br />

Çağdaş ihtiyaçlara göre tasarlanan<br />

110 oda ve süitin yer alacağı otelin<br />

uluslararası mutfaklı restoranı ve barı<br />

gün boyu açık olacak. Balo salonu dahil<br />

çeşitli etkinlik ve toplantı mekanlarının<br />

yanı sıra otelde bir spor salonuyla<br />

hamam ve bakım odaları içeren bir spa<br />

da yer alacak.<br />

Hareketli bir iş bölgesinde bulunan otel,<br />

Boğaz Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet<br />

Köprüsü gibi önemli geçiş noktalarına,<br />

İstinye Park ve Meydan gibi alışveriş<br />

merkezlerine kolay ulaşımın yanı sıra<br />

ünlü Türk konukseverliğinin keyfini<br />

çıkarma imkanı da sunuyor.<br />

Keçeli: “The Rezidor <strong>Hotel</strong><br />

Group ile işbirliğine girmekten<br />

memnunuz”<br />

Pusula Ticari Yatırım ve Otelcilik<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Keçeli<br />

ise “İstanbul’daki en büyük uluslararası<br />

otel işletmecilerinden The Rezidor<br />

<strong>Hotel</strong> Group ile işbirliğine girmekten<br />

büyük memnuniyet duyuyoruz. Park<br />

Inn by Radisson markasının gerek<br />

Türkiye’deki, gerekse yurt dışından<br />

kurumsal pazara hitap edeceğine<br />

inanıyoruz. Dünyanın en önemli finansal<br />

merkezlerinden biri haline gelecek olan<br />

İstanbul Uluslararası Ticaret Merkezine<br />

(IIFC) yakın konumu, otel açısından çok<br />

avantajlı olacak” yorumunda bulundu.


hotel restaurant<br />

58 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

TAV Zagreb’de yeni terminali açtı<br />

Zagreb Havalimanı’nın yolcu kapasitesini<br />

yıllık 5 milyona çıkaran yeni terminal<br />

Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkoviç’in<br />

katıldığı törenle hizmete açıldı. BTA da 11<br />

yiyecek-içecek noktasıyla yeni terminalde<br />

yerini aldı.<br />

BTA yeni markalarıyla<br />

Zagreb’de<br />

TAV Havalimanları<br />

iştiraki BTA da Zagreb<br />

Havalimanı’ndaki yeni<br />

terminalin hizmete<br />

girmesiyle birlikte<br />

operasyonunu genişletti.<br />

Havalimanındaki yiyecek<br />

içecek noktalarının<br />

sayısını 11’e ulaştıran<br />

BTA, Zagreb’de çift haneli<br />

büyüme bekliyor. Yurt<br />

içinde 5, yurtdışında 11<br />

havalimanında yiyecek<br />

içecek hizmeti sunan BTA,<br />

Zagreb’de 13 yıllığına<br />

yiyecek-içecek alanlarını<br />

işletecek.<br />

Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin<br />

dünyadaki önde gelen markası TAV<br />

Havalimanları’nın içinde yer aldığı<br />

konsorsiyum tarafından işletilen Zagreb<br />

Havalimanı’nda yeni yolcu terminali açıldı.<br />

Yılda 5 milyon yolcuya hizmet verebilecek<br />

yeni terminalin açılışı için düzenlenen<br />

törene Hırvatistan Başbakanı Andrej<br />

Plenkovic, Ulaştırma Bakanı Oleg Butkovic,<br />

TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani<br />

Şener, BTA İcra Kurulu Başkanı Sadettin<br />

Cesur’un da aralarında olduğu yaklaşık 500<br />

davetli katıldı.<br />

Şener: “Zagreb’i bölgenin öne<br />

çıkan havalimanlarından biri haline<br />

getirecek”<br />

TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı<br />

Sani Şener: “Hırvatistan’da son 10 yılda<br />

gerçekleştirilen en büyük altyapı yatırımı<br />

olan yeni yolcu terminali modern mimarisi<br />

ve son teknolojiye sahip altyapısıyla Zagreb’i<br />

bölgenin de öne çıkan havalimanlarından<br />

biri haline getirecek. Havalimanı yapım ve<br />

işletmesinde tüm dünyada tercih edilen<br />

bir marka olarak bu projede yer almaktan<br />

memnuniyet duyuyoruz. Uluslararası<br />

ortaklarımız Group ADP ve Bouygues ile<br />

Avrupa’da gerçekleştirdiğimiz ilk proje<br />

Zagreb oldu; ikinci proje ise Küba Havana<br />

olacak. Türkiye ve Hırvatistan arasındaki<br />

iyi ilişkilerin ve işbirliğinin daha da<br />

gelişmesine katkı sunacağına inanıyoruz”<br />

dedi.<br />

Yatırım bedeli, 330 milyon avro<br />

Yaklaşık 330 milyon avro yatırımla hayata<br />

geçirilen yeni terminal 65 bin metrekarelik<br />

alana, sekiz yolcu köprüsüne, 30 check-in<br />

kontuarına ve 1 100 araçlık bir otoparka<br />

sahip. Önümüzdeki dönemde terminal<br />

kapasitesinin yıllık 8 milyon yolcuya kadar<br />

çıkarılması planlanıyor. TAV, Zagreb<br />

Havalimanı’nı 2042’ye kadar işletecek.<br />

TAV Havalimanları’nın projeyi yürüten<br />

konsorsiyumda yüzde 15 payı bulunuyor.<br />

Konsorsiyum Zagreb Havalimanı’nın<br />

işletmesini Aralık 2013’te devraldı. Yeni<br />

terminal inşaatı Mayıs 2014’te başladı.<br />

Zagreb Havalimanı 2016’da, önceki yıla göre<br />

yüzde 7 artışla yaklaşık 2,8 milyon yolcuya<br />

hizmet verdi.


hotel restaurant<br />

60 & hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

Kabına<br />

sığmayan<br />

dinamizm<br />

Hacer Aydın<br />

“Sağlığım, vücudum, enerjim yettiği sürece EMITT’i sürdürmeyi istiyorum<br />

ama muhteşem bir 25. yıl kutlaması yapmak da en büyük hayalim…”<br />

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan<br />

Hayali öğretim görevlisi olmaktı.<br />

Ne var ki kabına sığmayan<br />

enerjisini bir türlü üniversite<br />

sıralarında dizginleyemedi. Çünkü o bir<br />

organizasyon insanıydı... Durağanlık,<br />

rutinlik asla kalemi olamazdı…<br />

İstanbul Üniversitesi’ndeki 11 yıllık<br />

öğretim görevlisi kariyerine hiç gözünü<br />

kırpmadan son vererek fuarcılık<br />

sektörüne dinamik bir atım atan ITE<br />

Turkey Turizm & Seyahat & Moda<br />

Grup Direktörü Hacer Aydın ile başarı<br />

öyküsünü ve “evladım” dediği EMITT<br />

(Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve<br />

Seyahat Fuarı) yolculuğunu konuştuk.<br />

Hacer Hanım, fuarcılık sektörüne<br />

girmeye nasıl karar verdiniz?<br />

Ben meslek lisesi mezunuyum.<br />

Lisede hasbelkader giyim okudum,<br />

oysa kafamda iktisat okumak vardı. O<br />

hayalime ancak Uludağ Üniversitesi<br />

İktisat bölümünü kazanarak kavuştum.<br />

Bir buçuk sene sonra da Marmara<br />

Üniversitesi’ne yatay geçiş yaparak<br />

Bursa’dan İstanbul’a yerleştim. Daha<br />

sonra İstanbul Üniversitesi’nde master<br />

yaptım. Bir taraftan da üniversitede<br />

öğretim görevlisi olmak istiyordum.<br />

Onu da master yaparken başarabildim.<br />

Neticede hayalim gerçek oldu ama<br />

o gerçekler beni çok tatmin etmedi.<br />

Mutsuz oldum anlayacağınız...<br />

Sizi en çok ne mutsuz etti?<br />

Bir öğretim görevlisiyseniz, idealist<br />

olmanız gerekiyor. Ben bu işe başlarken<br />

bir maddi kazancımın olmayacağını<br />

biliyordum ama en azından manevi<br />

açıdan işin doyurucu olacağını<br />

düşünmüştüm. Ne var ki o da olmadı;<br />

üzüldüm, sonuçta mutsuz oldum.<br />

Bir de çok hareketliyimdir. Kabına<br />

sığmayan bir yapım var. Birçok şeyi aynı<br />

anda başarabilmeyi severim. Bir süre<br />

sonra enerjimin üniversiteye sığmadığını<br />

gördüm ve 11 yıllık üniversite kariyerime<br />

son verdim.<br />

Bu kararı alırken kafanızda<br />

organizasyon ya da fuarcılığa dair bir<br />

kariyer planlaması yapmış mıydınız?<br />

Yoksa akış spontane mi gelişti?<br />

Aslına bakarsanız yoktu. O aralık<br />

Ekin Fuarcılık’la karşılaştım. O da<br />

şöyle oldu, Ekin’i ben de bilmiyordum.<br />

Fehmi Köfteoğlu kadim dostumdur,<br />

sağ olsun. “Ben üniversitede mutlu<br />

değilim” deyince “Gel bizimle çalış” dedi.<br />

Beni şirketin sahibi olan Halim Bey’e<br />

anlatmış. O sırada EMITT henüz yok, beş<br />

ülkeyle, daha lokal bir organizasyonla<br />

Voyager 98 yapılıyor. Bakanlık düzeyinde


Ekin’de harika zamanlar geçirdik,<br />

tıpkı bir aile gibiydik. Bu sebeple de o<br />

günlerimizi hiç unutmayacağım. Biz o<br />

ilk zamanlar işin içine o kadar girdik,<br />

o kadar severek yaptık ki… Çünkü bu<br />

iş ancak sevilerek yapılır. Sevmeden<br />

yaparsanız kalp krizi geçirirsiniz, öyle<br />

söyleyeyim.<br />

bir katılım da mevzu bahis değil.<br />

Halim Bey bana “Ne konuda iyisin”<br />

diye sordu. “Çok iyi organizasyon<br />

yaparım” deyince işe aktivite etkinlik<br />

organizasyonuyla başladım. Benim<br />

de yapmak istediğim bütün bir<br />

organizasyonu en iyi ayrıntılarıyla<br />

tertipleyip düzenlemekti zaten.<br />

Artık olmak istediğim yerdeydim. Demek<br />

ki işimi o kadar severek yapmışım ki, altı<br />

ay sonra fuarcılığın genel sekreterliğine<br />

terfi ettim. Bir seneye varmadan genel<br />

müdür yardımcısı, çok kısa bir süre<br />

sonra da genel müdür oldum. 1999<br />

yılı itibariyle de EMITT’i düzenlemeye<br />

başladık.<br />

EMITT elinize doğdu öyleyse. O ilk<br />

bebeklik günlerinden hatırınızda kalan<br />

hoş anılar var mı?<br />

Öyle oldu ve bizler işi üzerinde öğrendik.<br />

Bizim zamanımızda fuar alanlarını<br />

kareli kağıtlar üzerine çizerdik. Şimdiki<br />

koreller o dönem yok. Bu işin ne bir<br />

okulu ne de bilen birileri var… TÜYAP ve<br />

CNR Fuarcılık var ama Ekin Fuarcılık’ın<br />

uzmanı olduğu bir alan değil. Benden bir<br />

sene önce sadece bir fuar yapmak üzere<br />

kurulmuş bir şirketti.<br />

Bu yönüyle Voyager 98, memleketin bir<br />

turizm fuarı olsun düşüncesiyle oldukça<br />

mütevazı bir fuar olarak kurulmuş. Bu<br />

sebepten insanlara ilk önce fuarcılığı<br />

anlatmak gerekti.<br />

Çok komik hikayeler var mesela.<br />

Herhangi bir ilin valiliğine telefon<br />

açıyorduk, “e-mail adresinizi verin”<br />

diyorduk. “Köşedeki marketten dönün<br />

orda filan” diyorlardı. Ne tarif ettiklerini<br />

de daha bilmiyorlar. En basitinden<br />

stant nedir bilmiyorlar, detay detay<br />

anlatıyorduk tabii.<br />

“Fuarcılığı sevmeden yaparsanız kalp<br />

krizi geçirirsiniz”<br />

Bir de patronumuz Halim Bey bu işi<br />

gerçekten ciddi şekilde öğrenebilmemiz<br />

için bizi sürekli yurt dışı<br />

fuarlarına gönderiyordu.<br />

Kulakları çınlasın,<br />

vizyonu çok geniş bir<br />

adamdı. Mesela<br />

Berlin bizim<br />

için çok iyi bir<br />

okul oldu.<br />

World Travel<br />

Market’tan<br />

hala her<br />

gidişimizde<br />

yeni şeyler<br />

öğreniyoruz.<br />

Dünyada ne kadar<br />

fuar varsa gitmeye<br />

çalışıyorduk.<br />

Bilgi ve görgü artırmak<br />

açısından bu çok önemli<br />

tabii. Çünkü orada amacımız sadece<br />

pazarlama yapmak değil, öğrenmekti de.<br />

“Ben fuarı bir kadının doğum anına<br />

benzetiyorum”<br />

Ben fuarı bir kadının doğum anına<br />

benzetmişimdir hep. Bir kadın doğum<br />

yaparken “Allah kahretsin bir daha<br />

doğurursam” filan der ama bebeğini<br />

kucağına aldıktan sonra da “Acaba<br />

ikinciyi de yapsam mı” dermiş, ben<br />

yapmadım ama. Bu da ona benziyor işte.<br />

Fuarcılıkta o kadar büyük zorluklar ve<br />

son dakika kayıpları yaşarız ki, hiçbirini<br />

katılımcılara yansıtmaz ama an be an<br />

kalp krizlerine gireriz. Ve ne zaman fuar<br />

açılır, galası olur, ikinci gününe gelir.<br />

İşte o zaman “Hadi seneyi satalım” deriz.<br />

Yine de çok keyifli tabii. Düşünsenize bir<br />

sene boyunca EMITT için çalışıyorsunuz.<br />

Onunla yatıp onunla kalkıyorsunuz. Ben<br />

EMITT’i 1998 yılında elime aldım. Şimdi<br />

21-22 yaşına gelecek. Düşünsenize<br />

bir genç, bir ergen var. Gerçekten bir<br />

çocuğum olsaydı 21 yaşında olacaktı.<br />

Askerdeydi şimdi belki de. Bu müthiş bir<br />

duygu tabii.<br />

Artık mutlusunuz yani?<br />

Hem de çok mutluyum. Fuarcılık<br />

kendimi bulduğum bir alan. Ne<br />

istersem yapabildiğim, önü<br />

açık, olağanüstü keyifli<br />

bir iş. Üstelik bu<br />

“Ben<br />

keyfi bütün çalışma<br />

arkadaşlarımızla<br />

birlikte<br />

yaşıyoruz,<br />

paylaşıyoruz.<br />

Ben çok<br />

defalar fuar<br />

alanına<br />

tepeden bakıp<br />

ağladığımı<br />

bilirim. EMITT,<br />

benim için<br />

gerçekten hayatın<br />

çok önemli bir<br />

yaşamsal alanı. O yüzden<br />

diyorum ki, içinizde hissettiğiniz<br />

oranda başarılı olur, ziyaretçi ve<br />

çok defalar<br />

fuar alanına tepeden<br />

bakıp ağladığımı bilirim.<br />

EMITT, benim için hayatın<br />

çok önemli bir yaşamsal<br />

alanı. O yüzden diyorum ki,<br />

içinizde hissettiğiniz oranda<br />

başarılı olur, ziyaretçi ve<br />

katılımcılarınızı mutlu<br />

edersiniz.”


hotel restaurant<br />

62 & hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

“Üniversiteye<br />

başlarken bir<br />

maddi kazancımın<br />

olmayacağını<br />

biliyordum ama en<br />

azından manevi açıdan<br />

işin doyurucu olacağını<br />

düşünmüştüm. Ne<br />

var ki o da olmadı;<br />

üzüldüm, sonuçta<br />

mutsuz oldum.”<br />

katılımcılarınızı mutlu edersiniz. Çünkü<br />

fuarcılıkta karşılıklı memnuniyet ve<br />

tatmin esastır. Bu sayede başarıyı da<br />

sürdürülebilir kılarsınız.<br />

Dolayısıyla ben yaptığım işten çok<br />

mutluyum. Niye mutluyum? Çünkü<br />

ekibimizle çok keyifli bir iş birliğimiz<br />

var. İş ortaya çıktığında katılımcılardan<br />

aldığımız pozitif bir etki var. Bence bu<br />

çok değerli.<br />

EMITT’in uluslararası başarıya<br />

koşmasında bu saydıklarınız belirleyici<br />

olmalı. Ya diğerleri?<br />

Türkiye 2001 krizini yaşarken biz de<br />

vardık ve nasıl zor bir yıl geçirdiğimizi<br />

dün gibi hatırlıyorum. Şu an ki<br />

yaşadığımız krizse 2001 yılını dahi aştı.<br />

Buna rağmen EMITT’in sarsılmadığını<br />

görmek mutluluk verici. Demek ki EMITT<br />

bir mast. Nasıl ki ITB Berlin, Londra ve<br />

Dubai fuarlarına gidilmesi zaruri ise,<br />

EMITT de öyle olmalı.<br />

EMITT geçen süreçte uluslararası bir<br />

fuar konumuna geldiyse bunu sağlam<br />

alt yapısına, donanımlı ve işini severek<br />

yapan ekibine borçludur. İşini severek<br />

yapmak çok önemli. Bu her iş için<br />

geçerli. Bir garsonsa, yaptığı işten<br />

kompleks duymamalı, ya da bir çöpçü..<br />

Şarkı türkü söyleyerek çöp toplayanları<br />

gördüm ben.<br />

Hep söylediğim gibi, ben de gerçekten<br />

işimi çok severek yapıyorum. Bu açıdan<br />

da çok şanslı buluyorum kendimi. 21<br />

yıldır yürüttüğüm bir iş var ve her yıl<br />

başarıya koşuyor. Son derece keyifli.<br />

Yaptığın işi seveceksin bu kadar basit.<br />

Sen sevince karşındaki de seviyor.<br />

Burada büyüklüğü konuşmuyorum,<br />

başarıyı tatmini konuşuyorum.<br />

Karşınızdaki kişi aldığı hizmetten ne<br />

kadar mutluysa başarı odur işte. Ben<br />

ekibim konusunda da çok şanslıydım.<br />

“Fuarcılıkta kadınları daha başarılı<br />

buluyorum”<br />

Çok ilginçtir mesela, ben fuarcılıkta<br />

kadınların – erkek arkadaşlarım<br />

alınmasınlar ne olur- çok daha başarılı<br />

olduklarını düşünüyorum. İki insan<br />

düşünün. Bir tanesi çocuk doğuruyor,<br />

bakıyor büyütüyor. Eşine kadın, işine<br />

patron ev hanımı aynı zamanda. Bunları<br />

tek bir insan yapıyor. Bu bir yetenektir.<br />

Bırakın iş hayatında başarılı olmayı,<br />

tek bir kadın olmak bile bu kadar işi<br />

aynı anda yapabilmek bile çok büyük<br />

bir başarı. Aynı anda birden fazla işi<br />

yapabilmek çok büyük bir yetenek ve<br />

başarı diyorum ben. Bu da sadece bir<br />

kadına mahsusu beceriler. Genel olarak<br />

söylüyorum, bir erkeğe ikinci bir işi verin,<br />

ilkini unutur.<br />

Benim de altı kişilik ekibimin tamamı<br />

kadın. Bu durumdan da son derece<br />

memnunum çünkü bu bir yetenek işi.<br />

Fuarcılık sektörünü kadının istihdamına<br />

daha müsait buluyorum. Sadece bizim<br />

sektörümüzde de değil, her alanda<br />

çalışan kadın sayısı fazla olmalı. Çünkü<br />

biz kadınlar erkeklere göre hayata 1-0<br />

geriden başlıyoruz. Doğduğumuz andan<br />

itibaren yenik başlıyoruz zaten. O arayı<br />

kapatmak için de habire koşturmak<br />

zorundasın. Bu yüzden çalışan kadına<br />

iş hayatında mutlaka pozitif ayrımcılık<br />

yapılmalı.<br />

Biraz önce “Çok iyi organizasyon<br />

yaparım” dediniz. Peki daha başka<br />

neleri çok iyi yaparsınız? Sizi biraz daha<br />

yakından tanıyabilir miyiz?<br />

Hacer Aydın çok enerjik biridir.<br />

Hakikaten kabıma sığmam. Yaptığım<br />

işi evladım, çocuğum gibi görüyorum.<br />

Ekibime de aynı şekilde çocuklarım<br />

gibi sahip çıkarım. Onlar benim<br />

evlatlarımmış gibi hissederim. Bu<br />

duygum onlara geçince doğal olarak son<br />

derece enerjik ve sorumlulukla hareket<br />

ediyorlar. Çok anaç bir yanım var.<br />

Büyüğüme de küçüğüme de öyleyim.<br />

Çok yapıcı ve ikna edici bir yapım var.<br />

Hem sevdiği insanlara hem de işime<br />

sahip çıkmayı severim. Haksızlığa<br />

tahammülüm yoktur, sokaktan geçen<br />

herhangi biri de haksızlığa uğramış<br />

olsa ona müdahale ederim. Hatta eşim<br />

bu yönüme çok kızar, “Birgün dayak<br />

yiyeceksin” diye uyarır hep.<br />

Çok disiplinli ve düzenliyimdir.


İş disiplini konusunda hiç affım<br />

yoktur. Çok kararlıyımdır. Kafama<br />

koyduğumu kesinlikle yaparım. Ve her<br />

şey kafamdadır, asla unutmam. Fil<br />

hafızasına sahibim desem abartmış<br />

olmam sanırım.<br />

Bu yılki EMITT Fuarı nasıl geçti?<br />

Gelecek yıla ilişkin öngörüleriniz neler?<br />

Turizm sektöründe yaşanan krize<br />

rağmen <strong>2017</strong> fuarı bizim içi çok başarılı<br />

geçti. O kadar ki moralleri düşük olan<br />

turizmci arkadaşlarımız EMITT’teki<br />

canlılığı, hareketliliği görünce bundan<br />

güzel bir enerji aldılar. Çok samimi<br />

söylüyorum, bana gelip “biz bu kadarını<br />

beklemiyorduk” dediler. Herhalde kötü<br />

bir sezon olduğu için fuarın da sönük<br />

geçeceğine sandılar. Fuar o kadar canlı<br />

ve dolu geçti ki, metrekareye düşen<br />

insan sayısı inanılmazdı. Kaldı ki daha<br />

20 gün öncesinde Reina gibi bir felaket<br />

yaşamıştık. Bizim de ciddi kaygılarımız<br />

yok değildi. Neticede inanılmaz<br />

keyifli, güzel bir fuar oldu. Herkes çok<br />

mutluydu.<br />

EMITT olarak, özellikle Avrupa’dan çok<br />

büyük patlamalar bekliyoruz. Biz bu<br />

olumsuz koşulların devam etmeyeceğine<br />

inanmak istiyoruz. Hani ayağınız denizin<br />

dibine vurup hızla yukarı çıkarsınız ya,<br />

ben <strong>2017</strong>’nin ayağımızı yere vuracağımız<br />

bir yıl olduğunu düşünüyorum.<br />

Eğer bu gerçekleşirse yükseliş de o<br />

derece hızlı olacak.<br />

Biz 2001 gibi bir kriz yaşamışız. Bu<br />

yüzden 2016-<strong>2017</strong> yılını daha hızlı<br />

atlatacağımıza inanıyorum. “Diren<br />

turizm” diyerek ne kadar direnirsek, <strong>2017</strong><br />

yılından da o kadar hızlı çıkacağımıza<br />

inanıyorum.<br />

Özel yaşamanızdan ve kişisel<br />

zevklerinizden bahsedelim biraz da…<br />

İşten arta kalan zamanlarınızda neler<br />

yapmaktan hoşlanırsınız?<br />

Terkos Gölü’ne yakın bir konumda çiftlik<br />

evim var. Orada vakit geçirmeyi çok<br />

seviyorum. Kendi çapımda bir hayvanat<br />

bahçesi yaptım. Güzel bir bostanım var.<br />

Orda ekip biçmeyi çok seviyorum.<br />

Onun dışında gezmeyi çok seviyorum.<br />

Fuar dönemlerinde yurt dışı<br />

seyahatlerimiz oluyor. Kişisel olarak yurt<br />

içinde de çok geziyorum. Bunlar daha<br />

çok kültür gezileri şeklinde oluyor. Deniz<br />

kum güneş ayrı onları da severim ama<br />

kültür turlarını çok seviyorum.<br />

Gastronomi turlarını çok seviyorum.<br />

Ben Gaziantepli’yim. Dolayısıyla bizde<br />

o kültür var zaten. Annem çok iyi bir<br />

aşçıydı, olağanüstü yemekler yapardı.<br />

Dolayısıyla gurmelik bizim doğamızda<br />

var. Özellikle Karadeniz yemeklerine<br />

bayılırım, özellikle de mıhlamayı çok<br />

severim.<br />

Bundan sonra neler yapmak<br />

istiyorsunuz?<br />

Bundan 15 sene önceydi. World Travel<br />

Market’in 25. yıl yemeğine gitmiştik. O<br />

zaman daha EMITT çok küçüktü. Kendi<br />

kendime dedim ki, “Ben de 25. yılımızı<br />

görecek miyim acaba?” Ve geçen sene<br />

20. yılımızı kutladık. Zaman çok hızlı<br />

geçiyor. Benim hayalimde hala 25. yılını<br />

görmek var. Tabii Allah ömür verirse...<br />

Ondan sonra bırakmayı düşünmüyorum,<br />

tabii EMITT beni bırakır mı bilmiyorum.<br />

Sağlığım, vücudum, enerjim yettiği<br />

sürece EMITT’i sürdürmeyi istiyorum<br />

ama muhteşem bir 25. yıl kutlaması<br />

yapmak da en büyük hayalim.<br />

Kişisel hayalime gelince, ben şu anki<br />

yaşadığım hayattan çok memnunum.<br />

Ama ileriki yıllarda kendime daha fazla<br />

zaman ayırıp bugüne kadar görmediğim<br />

yerleri ziyaret etmek istiyorum. Aslında<br />

çok seyahat ettim. Avrupa’da gitmediğim<br />

birkaç ülke kaldı. Amerika’yı görmedim,<br />

biraz Amerika yapabilirim. Fiyortlara<br />

gidebilirim. Finlandiya’ya kadar gittim,<br />

ötesine gitmek isterim. Tayvan, Tayland<br />

gibi Uzakdoğu görmek istiyorum.<br />

Kısacası dünyanın görmediğim ülkelerini<br />

ziyaret etmek gibi bir isteğim var. Bunun<br />

için de enerjim olsun istiyorum. 70<br />

yaşıma geldiğimde belki o kadar zevk<br />

alamayabilirim. Tüm bunlardan zevk<br />

alacağım bir yaşta dünya turuna çıkmak<br />

isterim.<br />

“Geçen sene 20. yılımızı<br />

kutladık. Zaman çok hızlı<br />

geçiyor. Benim hayalimde<br />

hala 25. yılını görmek var.<br />

Tabii Allah ömür verirse...<br />

Ondan sonra bırakmayı<br />

düşünmüyorum, tabii<br />

EMITT beni bırakır mı<br />

bilmiyorum. Sağlığım,<br />

vücudum, enerjim<br />

yettiği sürece EMITT’i<br />

sürdürmeyi istiyorum<br />

ama muhteşem bir 25. yıl<br />

kutlaması yapmak da en<br />

büyük hayalim.”


hotel restaurant<br />

64 & hi-tech<br />

marka<br />

İnoksan<br />

teknoloji<br />

yatırımlarını<br />

sürdürüyor<br />

İnoksan, 80 yurt dışı satış noktası, ülke çapına yayılmış<br />

102 yetkili servisi, 5 kıtada 80’den fazla ülkeye ihracatı<br />

ve 6 büyük ildeki bölge müdürlükleriyle büyümesini<br />

sürdürürken, yenilikçi çalışmalarına ve teknoloji<br />

yatırımlarına da hız kesmeden devam ediyor.<br />

Endüstriyel mutfağın teknolojik<br />

lideri İnoksan, SAP sistemine<br />

geçiş çalışmalarını başlattı.<br />

Büyümesini sürdüren marka, yenilikçi<br />

çalışmalarına ve teknoloji yatırımlarına<br />

hız kesmeden devam ediyor. SAP<br />

sistemine geçiş çalışmalarını başlatan<br />

İnoksan, sürdürülebilir büyümenin<br />

yanı sıra sektörün değişen rekabet<br />

şartlarına yönelik yeni ihtiyaçlara<br />

daha hızlı ve esnek cevap vermeyi, iş<br />

süreçlerinin standart bir hale gelmesini<br />

ve verimliliğini de artırmayı hedefliyor.<br />

Varlık: “7,5 milyon TL civarında bir<br />

yatırım yapacağız”<br />

Türkiye sanayisinde 36 başarılı yılı<br />

geride bırakan ve endüstriyel mutfak<br />

sektöründe ilklere imza atan yenilikçi<br />

yaklaşımıyla Ar-Ge çalışmalarına<br />

devam eden İnoksan, <strong>2017</strong>’yi yatırım<br />

ve ihracat seferberliği yılı olarak ilan<br />

etti. İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Vehbi Varlık, sektöre ilkleri yaşatan,<br />

yenilikçi vizyona sahip bir marka<br />

olarak faaliyetlerini sürdürdüklerini<br />

belirterek, “İnoksan olarak, endüstriyel<br />

mutfak ihtiyaçlarını A’dan Z’ye eksiksiz<br />

karşıladığımız ürünlerimiz ile dünya<br />

markası olma yolunda ilerliyoruz.<br />

İnoksan olarak, T.C. Ekonomi Bakanlığı<br />

tarafından 10 yıl evvel başlatılan, küresel<br />

anlamda Türk markaları oluşturmak<br />

ve Türk malı imajını yerleştirmek<br />

amacıyla hizmet veren Turquality<br />

programına kabul edilme başarısını da<br />

gösterdik. İleri teknolojimizin ve üretim<br />

üstünlüğümüzün yanı sıra gücümüz,<br />

tecrübemiz ve kalitemiz ile sektörde<br />

fark yaratıyoruz. Bu doğrultuda yıl içinde<br />

Ar-Ge merkezi, bilgi teknolojileri, insan<br />

kaynakları, makine ve ekipman başta<br />

olmak üzere çeşitli alanlara yaklaşık<br />

7,5 milyon TL civarında bir yatırım<br />

yapacağız. Verimliliğin bilgiyi doğru<br />

yönetmekle sağlandığına ve kurumsal<br />

hafızanın önemine inanan bir firma<br />

olarak, SAP çözümlerini kullanıp, hem<br />

verimliliğimizi daha fazla artıracağımıza<br />

hem de kurumsal hafızamızı<br />

oluşturabileceğimize karar verdik.<br />

SAP sistemine geçiş çalışmalarımızı<br />

başlattık. Firmamız gelecek yıllara<br />

sektörel deneyimini ve bilgi birikimini<br />

taşımayı, ileri teknolojilere geçmeyi,<br />

standart çözümlerle gelişmeyi<br />

hedefliyor” dedi.<br />

Turquality programına kabul edilen<br />

bir marka olarak global hedeflerine<br />

ulaşma yolunda daha da güçlenen,<br />

yeni yatırımlar ve ürünlerle büyümesini<br />

sürdüren İnoksan; sunduğu kalite,<br />

teknoloji ve güvenle birlikte sektörün<br />

lokomotifi ve lider kuruluşu olmaya<br />

devam ediyor.


Daha Sağlıklı Bir Gelecek İçin...<br />

Sudan Sebeplerle Risk Almayın!<br />

Legionella ya da diğer adıyla Lejyoner<br />

Hastalığı; genellikle doğadaki su<br />

kaynaklarında bulunan ve 20-45 °C’deki<br />

sıcaklık aralıklarında hızla çoğalabilen,<br />

tehlikeli bir bakteri türüdür.<br />

Bu bakterinin solunum<br />

yoluyla akciğere girmesiyle<br />

oluşan hastalık, Lejyoner Hastalığı<br />

adıyla bilinen bir<br />

zatürre çeşidine yol açar.<br />

LEGIONELLA BAKTERİLERİNİN<br />

ÇOĞALMA ALANLARI<br />

Soğuk ve sıcak su tankları, su akışı az olan borular,<br />

tesisatların kullanılmayan bölümleri, bunun yanı sıra<br />

özellikle 20-45 °C arası sıcaklıkta bulunan su depoları,<br />

oda ve genel alanlarda uygun şekilde bakımı yapılmayan<br />

duş başlıkları ve musluk süzgeçleri, kireç tutan ve<br />

korozyona uğramış borular, soğutma kuleleri, spa ve<br />

hamamlar, süs havuzları, sebiller, buz makinaları, yangın<br />

hatları ve fıskiyeler, bahçe sulama sistemleri ve özellikle<br />

merkezi klima sistemleri Legionella bakterisi için uygun<br />

üreme alanlarıdır.<br />

Lejyoner Hastalığı, su kullanımının olduğu her yerde olabilir.<br />

Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir!<br />

Otel ve restoranlar, AVM’ler, ofisler, okullar, spor ve<br />

sinema salonları, spa ve yüzme havuzları gibi özellikle<br />

insanların yoğun olarak kullandığı ortamlar, Legionella ile<br />

mücadele konusuna daha fazla hassasiyet gösterilmesi<br />

gereken yerlerdir. Legionella ile mücadelede en önemli<br />

şey önleyici faaliyetlerdir. Konaklama tesislerinin risk<br />

değerlendirmesi yapması ve sorunun ortaya çıkmaması<br />

için önemlerin alınması gerekir.<br />

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bu hastalığın<br />

görülme sıklığı ise 7/100.000’dir.


Daha Sağlıklı Bir Gelecek İçin...<br />

Sudan Sebeplerle Risk Almayın!<br />

Legionella ya da diğer adıyla Lejyoner<br />

Hastalığı; genellikle doğadaki su<br />

kaynaklarında bulunan ve 20-45 °C’deki<br />

sıcaklık aralıklarında hızla çoğalabilen,<br />

tehlikeli bir bakteri türüdür.<br />

Bu bakterinin solunum<br />

yoluyla akciğere girmesiyle<br />

oluşan hastalık, Lejyoner Hastalığı<br />

adıyla bilinen bir<br />

zatürre çeşidine yol açar.<br />

LEGIONELLA BAKTERİLERİNİN<br />

ÇOĞALMA ALANLARI<br />

Soğuk ve sıcak su tankları, su akışı az olan borular,<br />

tesisatların kullanılmayan bölümleri, bunun yanı sıra<br />

özellikle 20-45 °C arası sıcaklıkta bulunan su depoları,<br />

oda ve genel alanlarda uygun şekilde bakımı yapılmayan<br />

duş başlıkları ve musluk süzgeçleri, kireç tutan ve korozyona<br />

uğramış borular, soğutma kuleleri, spa ve hamamlar,<br />

süs havuzları, sebiller, buz makinaları, yangın hatları ve<br />

fıskiyeler, bahçe sulama sistemleri ve özellikle merkezi klima<br />

sistemleri Legionella bakterisi için uygun üreme alanlarıdır.<br />

Lejyoner Hastalığı, su kullanımının olduğu her yerde olabilir.<br />

Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir!<br />

Otel ve restoranlar, AVM’ler, ofisler, okullar, spor ve<br />

sinema salonları, spa ve yüzme havuzları gibi özellikle<br />

insanların yoğun olarak kullandığı ortamlar, Legionella ile<br />

mücadele konusuna daha fazla hassasiyet gösterilmesi<br />

gereken yerlerdir. Legionella ile mücadelede en önemli<br />

şey önleyici faaliyetlerdir. Konaklama tesislerinin risk<br />

değerlendirmesi yapması ve sorunun ortaya çıkmaması<br />

için önemlerin alınması gerekir.<br />

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bu hastalığın<br />

görülme sıklığı ise 7/100.000’dir.


marka güncel<br />

CNR Food İstanbul için dev güç birliği<br />

Dubai’nin dünyaca ünlü gıda fuarı Gulfood’un tahtına bu yıl ilk kez<br />

düzenlenecek olan CNR Food İstanbul göz dikti. İstanbul Hububat Bakliyat<br />

Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin öncülük ettiği ve 20-23<br />

Eylül <strong>2017</strong> tarihleri arasında İstanbul’da düzenleyecek CNR Food İstanbul<br />

fuarı için 5 ihracatçı birliği ve bir tanıtım grubu birlikte hareket etme kararı<br />

aldı. Eylül ayında düzenlenecek CNR Food İstanbul fuarının Türk gıda<br />

sektörünün en büyük uluslararası ticaret platformu olacağını belirten İstanbul<br />

Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı<br />

Zekeriya Mete, daha fuara 6 ay kalmasına rağmen Ekonomi Bakanlığı’nın<br />

%50 hibe desteği için gerekli olan katılımcı ve metrekare hedefinin aşıldığını<br />

belirtti. Mete, “Katılımcı sayısını tutturamazlar fuar alanını dolduramazlar<br />

spekülasyonlarını bitirdik” dedi.<br />

Eurofins Scientific,<br />

Gözlem Laboratuvarları’nı satın aldı<br />

Eurofins Scientific, Türkiye’deki çalışmalarına artan bir ivme ile devam ediyor. Gıda,<br />

çevre, ilaç ve tüketici ürünleri endüstrilerine ve resmi kurumlara benzersiz analiz<br />

servisleri sağlayan Eurofins Scientific; 2002 yılında kurulan ve Türkiye’nin önde gelen<br />

analiz laboratuvarlarından olan Gözlem Gıda Kontrol ve Araştırma Laboratuvarları’nı<br />

satın aldığını duyurdu. Türkiye’de yiyecek ve içecek sektöründeki ürün analizlerinde<br />

uluslararası standartları yaygınlaştıracak bu satın almanın heyecanı içinde<br />

olduklarını belirten Eurofins Scientific CEO’su Dr. Gilles Martin “Gözlem Gıda Kontrol<br />

ve Araştırma Laboratuvarları’nın çalışmalarımıza katacağı yeni bakış açısı ile Türkiye<br />

ve EMEA’daki (Avrupa, Orta Asya ve Afrika bölgelerindeki) faaliyetlerimizi daha ileri<br />

noktalara taşıyacağımıza inanıyoruz” dedi. Eurofins Scientific; bu satın alma ile<br />

Türkiye’de yaklaşık 1.000 firmaya hizmet verir hale gelecek.<br />

Pakistan’ın havayolu sektörüne<br />

Hitit desteği<br />

Dünyaya havayolu teknolojileri ihraç eden tek Türk firması Hitit Bilgisayar<br />

Hizmetleri, Pakistan’ın büyüyen havayolu şirketlerinden Rayyan Air ile işbirliği<br />

anlaşması imzaladı. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın bu yıl 13. sü düzenlenen<br />

zirvesinde bir araya gelen firma yetkilileri; güçlerini birleştirerek, havayolu<br />

sektöründe fark yaratacak çalışmalara imza atmaya başlayacak. Hitit’in<br />

havayolu IT çözümleriyle, Pakistan’daki havacılık sektörünün ihtiyaçlarını<br />

daha iyi karşılayabilecek uzmanlık ve inovasyonun sürekliliğinin hedeflendiği<br />

anlaşma hakkında Hitit Bilgisayar Hizmetleri CEO’su Nur Gökman; “Pakistan<br />

havacılık sektörünün genç oyuncularından biri olan Rayyan Air’ın, Hitit’in<br />

öncü ve başarısı kanıtlanmış havacılık hizmetleriyle Orta Asya ve Uzakdoğu<br />

havayolu sektöründe kendine sağlam bir yer edineceğine inancımız tam”<br />

yorumunu yaptı.


66<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

etkinlik<br />

MICE çalışanlarına<br />

Kaz Dağı dopingi!<br />

MICE sektörünün ilk ve tek uluslararası platformu I-MICE<br />

Derneği, ilk sektörel etkinliğini MICE çalışanlarına yönelik<br />

düzenlediği Kaz Dağı Turu ile gerçekleştirdi.<br />

19 Ocak Perşembe günü düzenlediği<br />

lansman gecesiyle kuruluşunu<br />

resmen duyuran Uluslararası MICE<br />

Derneği, kısa bir süre önce Mövenpick<br />

<strong>Hotel</strong> Golden Horn’daki Danışmanlar<br />

Kurulu toplantısında açıkladığı etkinlik<br />

takviminin ilkini Kaz Dağı Turu ile<br />

gerçekleştirdi. 31 Mart – 2 <strong>Nisan</strong><br />

tarihleri arasında düzenlenen turda 40<br />

acentadan 50 MICE çalışanını ağırlayan<br />

dernek, bu keyifli hafta sonu programıyla<br />

hem sektörel birliktelik için güç birliği<br />

mesajı verdi hem de çalışanların<br />

motivasyonlarını artırarak sinerji yarattı.<br />

Ramada Resort Kazdağları Thermal<br />

& Spa çıkışlı tur programı safari jipler<br />

eşliğinde Hasan Boğuldu Şelalesi ve Kaz<br />

Dağı Şelaleleri gezi ile başladı. Ardından<br />

ilk güzellik kraliçesi yarışmasının<br />

yapıldığı, Afrodit’in ilk kez aşık olduğu<br />

zeytin ve çam ağaçlarıyla çevrili Yeşilyurt<br />

Köyü’nde Öngen Country <strong>Hotel</strong>’de mola<br />

veren acenta çalışanları bu otelle birlikte<br />

Ramada Resort Kazdağları - Thermal<br />

& SPA’nın da yatırımcısı olan Mehmet<br />

Öngen’in keyifli anlatımıyla yörenin<br />

mitolojik tarihine kısa bir yolculuk<br />

yaptılar.<br />

I-MICE Kaz Dağı turu günün ilerleyen<br />

saatlerinde Adatepe ve Zeus Altarı<br />

gezisiyle devam etti.<br />

Günlük tur programını tamamlayan<br />

MICE çalışanları, Ramada Resort<br />

Kazdağları Thermal & Spa’nın roof<br />

katındaki gün batımı seyiri kadar<br />

kokteyl sonrasında devam eden ateş<br />

kuyusu ve ateş varilleri etrafında gitarist<br />

dinletisi ile de eğlenceli ve neşeli saatler<br />

geçirdiler.<br />

Söyler: “MICE sektörünü bir araya<br />

getirmek istiyoruz”<br />

Uluslararası MICE Derneği<br />

koordinasyonunda Ramada<br />

Resort Kazdağları Thermal & Spa<br />

sponsorluğunda iki gün boyunca devam<br />

eden etkinlikler süresince konuklarla<br />

çok yakından ilgilenen Dernek Başkanı<br />

Serdar Söyler, organizasyonla ilgili<br />

olarak şunları söyledi:<br />

“Bu sektörümüzde yapılmayan<br />

etkinliklerden biri. MICE ile alakalı<br />

tüm sektör paydaşlarını bir araya<br />

getirerek bir sinerji oluşturmayı


Serdar Söyler<br />

Hüseyin Kurt<br />

hedefliyoruz. Burada hiç tanımadığımız<br />

arkadaşlarımızla tanıştırma fırsatı<br />

buluyoruz. En büyük hedeflerimizden biri<br />

networkümüzü artırmak çünkü. MICE,<br />

çok büyük bir sektör ve hala birbirlerini<br />

tanımayan çok sayıda insan var.<br />

Eminiz ki, bu insanlar tanıştıkları zaman<br />

iletişimleri daha da güçlenecek ve bu<br />

sayede sektörümüzün bazı sorunlarına<br />

daha kolay çözüm geliştireceğimize<br />

inanıyorum.”<br />

“Artık temsilcilik veren taraf<br />

biz olacağız”<br />

I-MICE Derneği’nin uluslararası çizgisiyle<br />

sektördeki iddiasını ortaya koyduğunu<br />

ifade eden Söyler, oluşumun dünyada da<br />

bir ilk olduğunun altını çizerek sözlerini<br />

şöyle sürdürdü: “Bizim en büyük iddiamız;<br />

MICE sektörünün ilk uluslararası<br />

platformu olmamız. Baktığınızda bizim<br />

klasmanımızda bir oluşum dünyada yok.<br />

Biz dünyada da Türkiye’den çıkan diğer<br />

ülkelere biz temsilcilik vereceğiz. Bugüne<br />

kadar dünyada bu tarz yapılarda biz hep<br />

temsilcilik alan taraf olmuşuz. Diyoruz ki,<br />

biz bu dünyada bu organizasyon işini en<br />

iyi yapan ülkelerden biriyiz ve bu yüzden<br />

MICE Derneği ülkemizde kuruldu ve<br />

dünyadaki pek çok ülkeyle bununla ilgili<br />

temsilcilikler vereceğiz.”<br />

“Sektörel muhatap<br />

olmak için kurulduk”<br />

Konuşmasında sektörle alakalı bütün<br />

sorunlara çözüm bulabileceklerine<br />

inandıklarını da dile getiren Söyler,<br />

“Sektörel bir muhatap olabilmek için<br />

bu derneği kurduğumuzu biliyoruz ve<br />

bu çözümü de hep birlikte güçlerimizi<br />

birleştirerek yapacağımıza inanıyoruz”<br />

dedi.<br />

Kurt: “Stresleri azaltalım, enerji<br />

verelim istiyoruz”<br />

Organizasyonu başından sonuna büyük bir<br />

özveri ve başarıyla tertipleyen isimlerden<br />

biri de şüphesiz, I-MICE Derneği Başkan<br />

Yardımcısı Hüseyin Kurt idi ki, hem pozitif<br />

enerjisi hem de dostça ağırlamasıyla<br />

MICE’ın coşkulu ruhunu tüm katılımcılara<br />

doyasıya yaşattı. MICE sektörü olarak<br />

çok zorlu ve sıkıntılı bir süreçten<br />

geçtiğimizi belirten Kurt ise, etkinliğin<br />

düzenleniş amacıyla ilgili şu bilgileri verdi:<br />

“Arkadaşlarımız yorucu, stresi bol bir iş<br />

yapıyorlar. Özellikle ülkemizin yaşamakta<br />

olduğu bu sıkıntılı süreçle birlikte burada<br />

motivasyonlarının, sinerjilerinin arttığı<br />

çok keyifli, eğlencesi kahkahası bol<br />

bir etkinlikte birlikte yer alma fırsatı<br />

yakaladık. Kendilerinden aldığımız tepkiler<br />

çok olumlu. Özellikle yeni haftaya çok<br />

keyifli başlayacaklarını düşünüyorum.”<br />

“Etkinliklerimiz doludizgin<br />

devam edecek”<br />

Derneğin gelecek etkinlik takviminden<br />

de söz eden Kurt, <strong>Nisan</strong>-Mayıs ve<br />

Eylül aylarına dönük planlanan<br />

organizasyonlarla ilgili şu bilgileri<br />

paylaştı: “29-30 <strong>Nisan</strong> tarihlerinde Vialand<br />

Palace ve Vialand Etkinlik Merkezi’nin<br />

sponsorluğunda Çalışma Grupları ve<br />

Komisyonları oluşturuyoruz. Çünkü<br />

şu an 100’ün üzerinde bir üye sayısına<br />

sahibiz. Biz Uluslararası MICE Derneği<br />

olarak kurulduk. Amacımız bir marka<br />

haline gelip, öncelikli olarak Türkiye’de<br />

şubeleşmek ve hemen arkasından yurt<br />

dışına temsilcilik vermek istiyoruz.”<br />

4 Mayıs Perşembe gecesi Portaxe<br />

<strong>Restaurant</strong>’ta büyük bir lansman<br />

yapacaklarını belirten Kurt, bu<br />

defa sadece acenteleri değil, MICE<br />

sektörünün tüm paydaşlarını ağırlamaya<br />

hazırlandıklarını belirtti.<br />

Derneğin Eylül ayı programında<br />

Antalya ve Amsterdam projelerinin de<br />

olduğunu anlatan Kurt, MICE Antalya<br />

projesi ile MICE sektörüne çalışan<br />

acentaları, otelleri ve lojistik firmaları<br />

ağırlayacaklarını ve bu kapsamda spor<br />

aktivitelerinin tertipleneceği bir olimpiyat<br />

planladıklarını açıkladı.


hotel restaurant<br />

68 & hi-tech<br />

etkinlik<br />

ACE of M.I.C.E.<br />

ödülleri sahiplerini buldu<br />

3 <strong>Nisan</strong> Pazartesi günü Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde beşincisi<br />

düzenlenen sektörün “Oscar”ları olarak bilinen ACE of M.I.C.E. Kongre,<br />

Toplantı ve Etkinlik Ödülleri görkemli bir törenle sahiplerini buldu.<br />

Kongre, toplantı<br />

ve etkinlik (MICE)<br />

sektörünün en<br />

prestijli ödülleri olan ACE<br />

of M.I.C.E. Kongre, Toplantı<br />

ve Etkinlik Ödülleri bu yıl<br />

4 ana başlık (Etkinlikler,<br />

Etkinlik Yönetimi Firmaları,<br />

Toplantı Destek Firmaları<br />

ve Proje Uygulamaları,<br />

Toplantı Otelleri ve Etkinlik<br />

Mekanları) ve 32 ayrı<br />

kategoride verildi. Ödülleri<br />

takdim edenler arasında ünlü<br />

isimler; Özgün, Ece Seçkin,<br />

Ece Vahapoğlu yer aldı. İş,<br />

sanat ve MICE sektöründen<br />

birçok isimin bulunduğu<br />

geceye yaklaşık 2.200 davetli<br />

katıldı. Davetliler, birbirinden<br />

renkli görüntülerin oluştuğu<br />

gecenin başlangıcında Turizm<br />

Medya Grubu Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Volkan Ataman’ın<br />

karşılamasıyla kırmızı halı<br />

seremonisinden sonra kokteyl<br />

alanına geçtiler. Sektörün<br />

nabzını tutan ve MICE<br />

endüstrisine büyük farkındalık<br />

kazandıran ‘ACE of M.I.C.E.<br />

Awards’ ödül töreni sonrası<br />

gerçekleşen after party ile<br />

tüm konuklar oldukçu keyifli<br />

vakit geçirdiler.


Event<br />

En İyi Çocuk Etkinliği:<br />

Cheetos Türkiye’nin En Hızlısı-Org Sports<br />

En İyi Ses Görüntü Işık Uygulaması:<br />

G20 Liderler Zirvesi-Magicbox<br />

En İyi Incentive Etkinliği: Demirdöküm<br />

Capetown Bayi Toplantısı-Pronto Mice<br />

En İyi Dönemsel İnsan Kaynağı Firması:<br />

My Staff İnsan Kaynakları<br />

En İyi AVM Etkinliği: Şişecam Akustik<br />

Lamine Cam Gürültü Kontrolü<br />

Deneyim Etkinliği-YOYO Events<br />

En İyi Etkinlik Yönetimi Firması: DSM Group<br />

En İyi Çıkış Yapan Etkinlik Yönetimi Firması:<br />

B’Event Trend&Eventsetter Company<br />

En İyi Incentive Firması: Krea Mice<br />

En İyi Etkinlik Teknesi: Kiralık Tekneler<br />

DenDen Denizcilik<br />

Life Fitness Marmara Bölgesi<br />

En İyi Toplantı Oteli:<br />

Hilton İstanbul Bomonti <strong>Hotel</strong>&<br />

Kimler ödül aldı?<br />

Onur Ödülü: CEO Event Kurucusu<br />

Erol Olçok<br />

Özel Ödül: Türk Hava Yolları<br />

Başarı Ödülü: İstanbul Kongre<br />

Merkezi<br />

En İyi Etkinlik Ödülü: Arzu Kaprol -<br />

Mercedes Benz Fashion Week Arzu<br />

Kaprol Defilesi<br />

En İyi Etkinlik Jüri Özel Ödülü:<br />

Uluslararası Antalya<br />

Film Festivali-Pera Event<br />

En İyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk<br />

Projesi Etkinliği: Bi’Kutu<br />

Dostluk-DİMİ<br />

En İyi Gerilla Etkinliği: ATA’ya Saygı<br />

Yürüyüşü-Prestij Dijital<br />

En İyi Stant: Loco Entertainment<br />

Group<br />

En İyi Lansman Etkinliği: Mercedes-<br />

Benz Yeni Travego<br />

Türkiye- Capital Events<br />

En İyi Lansman Etkinliği Jüri Özel:<br />

Mercedes-Benz Kamyon Lansmanı-<br />

Bluechip Creative<br />

Conference Center<br />

Akdeniz-Kıbrıs Bölgesi En İyi Toplantı<br />

Oteli: Elexus <strong>Hotel</strong> ve Maxx Royal Belek<br />

Golf Resort<br />

Anadolu-Karadeniz Bölgesi En İyi<br />

Toplantı Oteli: Elite World Van Otel ve<br />

Nov Otel Konya<br />

Ege Bölgesi En İyi Toplantı Oteli:<br />

Ramada Resort Kazdağları<br />

Thermal&SPA<br />

En İyi Düğün Davet Mekanı: Lifepark<br />

En İyi Butik Toplantı Hizmeti Veren<br />

Tesis: Museum <strong>Hotel</strong><br />

En İyi Spor Etkinliği: Arkas<br />

Turizm&Antrenmanyap – Global Run<br />

Series ve Global Run Bodrum 2016<br />

En İyi Gençlik Festivali: Winterfest<br />

2016-DİMİ<br />

En İyi Etkinlik Prodüksiyonu: Vodafone<br />

Dijital Dönüşüm Zirvesi-Ouchhh Yeni<br />

Medya Ajansı<br />

En İyi Mice Taşımacılık Firması:<br />

Türkkan Turizm<br />

En İyi Belediye Festivali: Türk Telekom<br />

Prime Bebek Kültür Sanat Şenliği 2016-<br />

Ark Organizasyon<br />

En İyi Davet Organizasyonu: Fox<br />

Networks Group Upfront<br />

2016 Yeni Sezon Lansmanı-DSM Group<br />

En İyi Sahne Tasarımı: Marka<br />

Konferansı – Eventmania


70<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

Lezzetin en masum hali<br />

Dondurma


Fotoğraf: Ümit Başer Alkaç<br />

Styling: Aysfelt<br />

Mekan: Jujustaicecream<br />

Meyvelisi, fıstıklısı, tahinlisi, bademlisi,<br />

hurmalısı, çikolatalısı; hangimiz külah<br />

külah dondurmaya hayır diyebiliriz ki?<br />

Düşünün ki, Roma İmparatoru Neron<br />

bile M.Ö. 4 yy.’da ilk kez bu eşsiz tadı<br />

deneyimlediğinde kayıtsız kalamayarak<br />

hemen ertesinde koca bir köle ordusunu<br />

dağlara kar toplamaya göndermiş!..<br />

Şimdilerde ise şükür her an her yerde!<br />

Üstelik sadece yazın bunaltıcı sıcaklarını<br />

serinleten bir tat olarak değil, kış<br />

aylarında damak çatlatan lezzet etkisiyle<br />

çekim alanımızda…<br />

Hal böyle iken biz de baharın coşkusunu<br />

kah üşüyüp titreyerek kah güneşin<br />

sıcaklığını içimize çekerek geçirdiğimiz<br />

şu günlerde keyifli ve neşeli bir dosya<br />

konusu ile <strong>Nisan</strong> ayını karşılayalım<br />

istedik.<br />

Bu çalışmamızda gurme damaklardan<br />

dondurmanın en favori adreslerini<br />

de bulabileceksiniz… Sektöre yön<br />

veren markaları, ürünler ve trendler<br />

çerçevesinde inceleme fırsatı<br />

yakalayabileceksiniz…


hotel restaurant<br />

72 & hi-tech<br />

dosya<br />

Türk üretti, dünya dondu!..<br />

Elektral A.Ş.’den ‘Yerli Dondurma Otomatı’<br />

Konvansiyonel dondurma dolaplarının yerini alması beklenen yeni<br />

yerli üretim dondurma otomatları ile bakkalarda, sahilde, dondurma<br />

dolaplarına konulan ve hijyene aykırı durumlar oluşturan birçok<br />

unsurun önüne geçilmesi hedefleniyor.<br />

Elektral A.Ş, Türkiye’de bir<br />

ilke imza atarak, dondurma<br />

otomatı üretimine başladı.<br />

Dünyada sadece sayılı firmaların<br />

ürettiği ve ülkemize ithal edilen<br />

bu Tam Otomatik Hizmet ve Satış<br />

Otomatları, İzmir merkezli Elektral<br />

A.Ş. tarafından artık Türkiye’de<br />

üretilmeye başlandı.<br />

Elektral A.Ş. Başkan Yardımcısı, Dr.<br />

Erdem Dinçsoy; bu konuda üretim<br />

yapan Türkiye’de ilk ve tek firma<br />

olduklarını belirterek, “Türkiye’de<br />

dondurmanın artık mevsimi<br />

kalmadı. Bu makineler vasıtasıyla<br />

zamanı da kalmayacak. Dondurma<br />

severler, 7/24 ve 365 gün, parayla,<br />

kredi kartıyla, arada insan olmadan<br />

dondurmasını alabilecek” dedi.<br />

Enerji verimliliği sağlayan, yüksek<br />

kapasitede dondurma saklayabilen,<br />

Hijyenik, Modern ve İnsana bağımlı<br />

olmayan bu makineler sayesinde<br />

yepyeni bir pazarlama kanalı<br />

açılacağını belirterek, sözlerine<br />

şöyle devam etti: “Maalesef<br />

Ülkemizde dondurma dolaplarında<br />

karşılaştığımız manzara zaman<br />

zaman dehşete düşürücü: Bir yanda<br />

etini saklayan mı ararsınız, öte<br />

taraftan suyunu soğutan mı!... Yazın<br />

sıcağında kapağı açık unutulanlar da<br />

işin cabası… Tüm bunlar sağlığımızı<br />

tehdit eden önemli kusurlar”<br />

dedi. Üretilen makine; sahibine<br />

raporlama yapabilen, ısı derecesinde<br />

değişim olduğunda ya da elektrik<br />

kesildiğinde sms mesaj ile haber<br />

verebilen, yaklaşık 200 dondurma ile<br />

12 adet kiloluk paket kapasitesine<br />

sahip; kredi kartı, kağıt para kabul<br />

edip, para üstü verebilen özelliklere<br />

sahip.<br />

“Dondurmayı kim sevmez ki?”<br />

Toplum konforunu sağlama<br />

amaçlı ürettikleri otomatlar için<br />

“Dondurmayı kim sevmez ki?”<br />

diyen Dinçsoy, kullanıcıları mutlu<br />

eden, onlara konfor ve hizmet<br />

sunan makineler üretmekten<br />

keyif aldıklarını belirtti. Dinçsoy,<br />

geçtiğimiz aylarda Elektral’in,<br />

Avrupa Otomat Derneği- EVA<br />

-European Vending Assosiation’a<br />

direk üye olarak kabul edildiğini,<br />

Ülkemizi bu konuda en iyi noktada<br />

temsil ettiklerini ifade etti.<br />

Firmalarının hali-hazırda Ekonomi<br />

Bakanlığının tasarım ofis desteğini<br />

de kullanarak 3 milyon TL’lik<br />

bir yatırım yapmakta olduğunu,<br />

istihdama katkı konusunda da<br />

önemli alımlarda bulunduklarını<br />

belirtti.<br />

Firmanın günde 100-120 adet<br />

Dondurma Otomatı üretim<br />

kapasitesine sahip olduğunu belirten<br />

Dinçsoy “Önümüzdeki ay elektronik<br />

kart dizgi hattımızı da kuruyoruz,<br />

hemen akabinde de konveyör<br />

bant hatlarımızı %50 kapasite ile<br />

genişletiyoruz. Böylece saç halinde<br />

giren bir plaka, çok hızlı bir biçimde,<br />

firmamızdan yüksek teknolojili bir<br />

ürün olarak çıkacak” dedi.


İzmir Atatürk<br />

Organize Sanayi<br />

Bölgesinde faaliyet gösteren<br />

Elektral A.Ş, 1978 yılından bu yana<br />

inovatif ve yüksek teknolojili ürünler<br />

üretiyor. Kahve, bisküvi, kişisel koruyucu<br />

Donanım malzemeleri gibi ürünleri<br />

verebilen satış otomatlarının yanında,<br />

“dışa bağımlılığa son” sloganıyla<br />

dondurma otomatları üretimine de<br />

başlamasıyla, dondurmada Dünya<br />

markası olmuş firmalara<br />

önemli bir yenilik<br />

getiriyor.


74<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem dosya<br />

İthal dondurma ürünlerinde güçlü çözüm ortağı<br />

Koza Gıda<br />

“Dünya üretir… Koza Gıda sizin için getirir” mottosuyla çalışmalarını yürüten Koza Gıda,<br />

<strong>2017</strong> yılında da yeni ürünler getirerek sektörün ihtiyaçlarını karşılamayı ve şeflerin en büyük<br />

yardımcısı olmaya devam edecek!..<br />

Yiyecek içecek sektörünün<br />

Türkiye’deki öncü ithal gıda<br />

ürünleri sağlayıcısı Koza Gıda,<br />

23 yıllık sektör tecrübesiyle <strong>2017</strong><br />

yılında da profesyonellerin güçlü<br />

çözüm ortağı olmayı sürdürüyor.<br />

Dondurma ürünleri kategorisinde<br />

müşterilerine geniş yelpazede<br />

ürünler sunan Koza Gıda, İtalyan<br />

gelatosu lezzetini dünyaya sunan<br />

Pregel’den pastörize ve soğuk<br />

hazırlama için çeşitli dondurma<br />

bazları, meyveli gelato yapımında<br />

kullanılmak üzere hazırlanmış<br />

dondurma pasteleri, gelatoların<br />

içinde ve üzerinde dekor amaçlı<br />

kullanılan süsleme ve dolgu sosları<br />

ile yapısal geliştiriciler gibi pek çok<br />

ürün ithal ediyor.<br />

Yeni ürünlere devam…<br />

Daima Pregel markasıyla anılan<br />

ve Avrupa’da trend olan Frozen<br />

Yoggi (yoğurt gelato) de ithal edilen<br />

ürünler arasında. Silikomart<br />

silikon dondurma kalıpları ile hem<br />

dondurma hem de pasta sunumları<br />

için özel kuplar üreten Alcas ürünleri<br />

de Koza Gıda ürün gamı içerisinde<br />

yer alıyor. Ayrıca Altınmarka,<br />

Dobla ve PCB markalarının<br />

dekoratif çikolataları, Masdeu<br />

ve Bussy’nin külah ve ruloları ile<br />

Ravifruit, Comatec, Weck ürünleri<br />

de dondurma üreticilerinin ilgisini<br />

çekiyor.


Dondurma<br />

ürünleri kategorisinde<br />

müşterilerine geniş yelpazede<br />

ürünler sunan Koza Gıda,<br />

İtalyan gelatosu lezzetini dünyaya<br />

sunan Pregel’den pastörize ve soğuk<br />

hazırlama için çeşitli dondurma bazları,<br />

meyveli gelato yapımında kullanılmak<br />

üzere hazırlanmış dondurma pasteleri,<br />

gelatoların içinde ve üzerinde dekor<br />

amaçlı kullanılan süsleme ve dolgu<br />

sosları ile yapısal geliştiriciler gibi<br />

pek çok ürün ithal ediyor.<br />

Kavunlu dondurma pastesi, golden<br />

vanilyalı dondurma pastesi, premium<br />

ceviz taneli dondurma pastesi<br />

ve bubble gum pembe sakızlı<br />

dondurma taze gelato sektörünün<br />

giderek büyüyeceğini düşünen Koza<br />

Gıda’nın yeni ürünlerinden sadece<br />

birkaçı…<br />

Müşteri<br />

mutluluğu,<br />

kaliteli markalar<br />

ve devamlılık<br />

Sürekli müşteri mutluluğu, kaliteli markalar ve tedarik zincirinin<br />

devamlılığını esas alan Koza Gıda, sektörlerinin dünya lideri olan<br />

firmaların ürünlerini ithal ediyor ve birçok fuarda ziyaretçi olarak<br />

dünyadaki yenilikleri yakından takip ediyor.<br />

“Dünya üretir… Koza Gıda sizin için getirir” mottosuyla<br />

çalışmalarını yürüten Koza Gıda, <strong>2017</strong> yılında da yeni ürünler<br />

getirerek sektörün ihtiyaçlarını karşılamayı ve şeflerin en büyük<br />

yardımcısı olmaya devam edecek.


hotel restaurant<br />

76 & hi-tech<br />

dosya<br />

Artık<br />

kışın da<br />

dondurma<br />

yiyoruz<br />

“Kışın dondurma yenmez,<br />

hasta olursun” tembihleriyle<br />

büyüyen nesiller için artık<br />

bu kural geçerli değil.<br />

Yemeksepeti verileri,<br />

dondurma siparişlerinin<br />

geçen kışa göre 2,5 katına<br />

çıktığını ve neredeyse<br />

geçtiğimiz yaz rakamlarına<br />

ulaştığını gösteriyor.<br />

“Kışın dondurma yenmez, hasta olursun” tembihleriyle büyüyen nesiller için artık bu<br />

kural geçerli değil. Yemeksepeti verileri, dondurma siparişlerinin geçen kışa göre 2,5<br />

katına çıktığını ve neredeyse geçtiğimiz yaz rakamlarına ulaştığını gösteriyor.<br />

Son yıllarda kış aylarındaki dondurma<br />

siparişlerinin giderek arttığını<br />

gözlemleyen Yemeksepeti ekibi,<br />

mevsim sonunda tüm sezon verilerini<br />

kullanarak bu trendi daha detaylı<br />

inceledi. Sonuçlara göre bu yıl, Aralık-<br />

Şubat arasındaki üç aylık dönemde<br />

satılan dondurma adedi geçen yılın aynı<br />

dönemine göre 2,5 kat arttı ve Haziran –<br />

Ağustos dönemindeki rakamlara yaklaştı.<br />

Dondurma çeşitlerinde klasikçiyiz<br />

Şu anda Yemeksepeti’nde 400’den fazla<br />

çeşit dondurma servis ediliyor. Dondurma<br />

yeme mevsimi konusunda yenilikçi<br />

olsalar da, kullanıcılar çeşit seçiminde<br />

klasiklerden vazgeçmiyor. En çok tercih<br />

edilenler, pratik olmasına bağlı olarak<br />

“karışık” çeşitler. Vanilyalı, kaymaklı ve<br />

sütlü çeşitleri içeren sade kategorisi,<br />

toplam siparişlerin yüzde 24’ünü, kakaolu,<br />

parça çikolatalı ve benzeri çeşitleri<br />

içeren çikolatalı kategorisi ise yüzde<br />

18’ini oluşturuyor. Fıstıklı dondurmanın<br />

oranı yüzde 7’de kalıyor. Bununla birlikte<br />

Maraş dondurması ve kavunlu çeşitlerin<br />

son dönemde daha çok tercih edildiği<br />

görülüyor.<br />

Yerel lezzetlerin eşlikçisi<br />

Dondurma tatlılara da eşlik ediyor.<br />

Yanında en çok dondurma söylenen tatlı<br />

Profiterol. Onu Kazandibi ve Fırın Sütlaç<br />

takip ediyor. Tavukgöğsü, keşkül gibi yerel<br />

lezzetler de yanında dondurmayla tercih<br />

ediliyor.<br />

Kağıt helvaya rakip: Macaron arası<br />

dondurma<br />

Kullanıcıların, kağıt helva gibi klasiklerin<br />

yanı sıra, farklı tarzlara dokunan macaron<br />

arası dondurma gibi yenilikçi tercihlere<br />

de açık olduğu görülüyor. Her iki lezzetin<br />

siparişleri geçen yıla göre iki katına<br />

çıkmış durumda. Bu iki ürün de yüzde<br />

70’e varan oranlarla kadınlar tarafından<br />

sipariş ediliyor.<br />

30 yaş dönemindekilerin tercihi<br />

Yemeksepeti’nde en çok dondurma<br />

sipariş edenler yaşlarına göre ayrıldığında<br />

ilk sırayı 1988’liler alıyor. Onları 1990 ve<br />

1986’lılar takip ediyor. Kışın dondurma<br />

tercih edenlerin başında da yine 30 yaş<br />

dönemindekiler geliyor.


hotel restaurant<br />

80 & hi-tech<br />

dosya<br />

Gurme<br />

Damaklardan<br />

Dondurmanın<br />

Favori Adresleri<br />

Artık sadece yazın değil, kış mevsiminin de vazgeçilmez tatlarından dondurmanın<br />

Türkiye’deki favori adreslerini gastronomi sektörünün önde gelen yazar, yemek programcısı<br />

ve şeflerine sorduk. Bakın gurme damaklar Türkiye’de hangi dondurma mekanlarını<br />

listelerinde ilk sıralara koymuşlar…<br />

İstanbul Caddebostan’da yer alan mekan, şehrin en iyi<br />

lezzet durakları arasında geliyor.<br />

Sorbe, sütlü, çikolatalı, soya ve light seçenekleriyle<br />

müdavimlerine zengin bir ürün çeşitliliği<br />

sunan Dondurmacci’de harika lezzette, lifle<br />

zenginleştirilmiş stevialı light dondurmaları ile<br />

diyet yapanlar ve diyabetliler de unutulmamış.<br />

Kalori alımını azaltmak isteyen, düşük glisemik<br />

indeksli beslenmeye özen gösteren veya diyabetli olduğu<br />

için ilave şeker içeren gıdalardan kaçınan müşteriler<br />

artık gönül rahatlığıyla Dondurmacci’nin lezzetli<br />

dondurmalarının tadına varabiliyor. Turunç sorbe, Çilek<br />

sorbe, kan portakal sorbe suru incir ceviz de mekanın en<br />

yeni tatları arasında yer alıyor..<br />

dondurmacci<br />

Aylin Yazıcıoğlu<br />

Vedat Başaran<br />

1<br />

Aylin Yazıcıoğlu / Nicole <strong>Restaurant</strong><br />

Kurucusu ve Şefi<br />

Kendi yaptığı dondurmayı<br />

yemeyi de çok sevdiğini<br />

söyleyen Aylin Yazıcıoğlu,<br />

“Dondurmacci hem<br />

ürün kalitesi hem de<br />

birinci sınıf yaklaşımları<br />

sebebiyle ilk tercihim”<br />

diyor. Markanın sadece<br />

malzemelerini değil,<br />

duruşunu da beğenen<br />

Yazıcıoğlu’nun mekanda<br />

efsane dediği tadı,<br />

Bodrum mandalinalı<br />

dondurma!<br />

Vedat Başaran<br />

Araştırmacı Şef<br />

Türkiye’de en son inovatif<br />

çalışmaları yapan firmaların<br />

başında geldiği için<br />

Dondurmacci’yi başarılı<br />

bulan Vedat Başaran,<br />

“Aroma dengesi çok<br />

kaliteli” diyor. Başaran’ın<br />

olmazsa olmaz dondurma<br />

seçenekleri arasında<br />

kaymaklı, orman meyveli ve<br />

fıstıklı tatlar geliyor..<br />

Sultan Baklava &<br />

Dondurma /<br />

İzmir Karşıyaka<br />

Nedim Atilla<br />

2<br />

Sultan Baklava & Dondurma;<br />

“Dondurma gibi Dondurma” sloganıyla<br />

müşterilerini ağırlayan Sultan Baklava<br />

& Dondurma’da her meyveden<br />

dondurma doğal olarak hazırlanıyor.<br />

190 derecede özel kaynatma<br />

makinesiyle kaynatılıp soğutulan<br />

süt böylece sterilize olduktan sonra<br />

güler yüzlü personeliyle damaklara<br />

sunuluyor. Çünkü Sultan Baklava &<br />

Dondurma’nın “İlkemiz insan sevgisi”<br />

gibi bir iş yaklaşımı var. Sultan’da<br />

sadece lezzetli bir dondurma<br />

yemekle kalmıyor, aynı zamanda<br />

mutlu bir sevgi çemberiyle de<br />

sarmalanıyorsunuz.


Sultan Baklava<br />

& Dondurma’da<br />

ürünlerin içine<br />

hiçbir katkı maddesi<br />

karıştırılmadığını ve<br />

yapımında sadece<br />

gerçek süt ve sahlep<br />

kullandıklarını söyleyen<br />

Nedim Atilla’nın tercihi,<br />

sakızlı dondurma.<br />

Nedim Atilla / Gazeteci Yazar<br />

Çeşme’de kime sorsanız Veli Usta’yı<br />

gösterir, kim ismini duyarsa yüzüne<br />

bir tebessüm yayılıverir… Dondurmayı<br />

yalnız çocuklar yer diye kim demiş<br />

bilmiyoruz ama dondurmanın Veli<br />

Usta’sı: ‘Dondurma mideye değil kalbe<br />

gider, o yüzden her kalpte, lezzetli bir<br />

dondurmaya yaşı mevsimi olmadan yer<br />

vardır.’ demiş, ne de güzel söylemiş. Ne<br />

de güzel söylemiş… “Sabah gün ağarmadan<br />

çıkarız tarlaya, güneşin ilk ışıklarında renklere bürünen<br />

Veli Usta/Çeşme<br />

Gürkan Boztepe<br />

3<br />

meyvelerden en parıldayanlarını, bize göz kırpanlarını toplarız<br />

toprak kokan ellerimizle. Sepete düşen her meyve, sağılan<br />

her süt çiftçilerimizin elinden modern üretim tesislerine<br />

ulaşır ve doğal meyvelerden dondurma, taze sütten tatlılar<br />

yaparız” bilinciyle en leziz dondurmalarını damak severlerle<br />

buluşturan 1983 yılından beri hizmet veren Veli Usta’yı<br />

bunca özel kılan dondurmanın kendisini değil, efsanesini<br />

hazırlamaları olsa gerek ki doğal meyvelerden gerçek<br />

dondurmalar mekanda müşterilerine sunuluyor.<br />

Lezzet ve aroma<br />

bakımından<br />

Çeşme’deki<br />

Veli Usta’yı<br />

vazgeçilmez bulan<br />

Gürkan Boztepe,<br />

mekanda en çok<br />

karadut ve sakızlı<br />

dondurmayı tatmayı<br />

seviyor.<br />

Gürkan Boztepe<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı


82<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem dosya<br />

Elif Korkmazel / Yemek Yazarı ve<br />

Programcısı<br />

“Ben yaz kış<br />

dondurma sevenlerdenim”<br />

diyen<br />

Elif Korkmazel,<br />

farklı dondurmaları<br />

tatmayı<br />

seviyor. İçlerinde<br />

cevizli, ahududulu,<br />

frambuazlı,<br />

hurmalı ve<br />

çikolatalı ise en<br />

vazgeçilmezlerinden…<br />

Moda Caddesi’nde İstanbul’un 50 yılı<br />

aşkın mazisiyle klasiklerinden biri<br />

olan Meşhur Ali Usta Dondurmacısı;<br />

taze, meyveli ve sütlü seçenekleriyle<br />

dondurmanın en nefis adreslerinden<br />

biri. Tek şubesi Moda’da olan mekanda<br />

vişneli, cevizli, limonlu, çilekli, kağıt<br />

helva arası dondurmaları da pek<br />

bir meşhur. Neredeyse kuyruksuz<br />

bir gününe denk gelemeyeceğiniz<br />

mekanda kırmızı meyveli dondurmalar<br />

da çokça rağbet görüyor. Dolu dolu<br />

dondurma topları ve nefis külahlarıyla<br />

yaz kış müdavimlerini ağırlayan Meşhur<br />

Ali Usta Dondurmacısı da favori<br />

adreslerimiz arasında geliyor.<br />

Meşhur Ali Usta<br />

Dondurmacısı<br />

Elif Korkmazel<br />

4<br />

Alaçatı Gelato’da fark<br />

oluşturan en önemli detay,<br />

hammadde yani süt.<br />

Dünyada da çok aranan<br />

ve ürünleri ayrı raflarda<br />

satılan Jersey tipi inek sütü<br />

bulmak için Türkiye’nin her<br />

yeri araştırılmış ve Biga’da<br />

bir çiftlikte bulunmuş.<br />

Katkılar için İtalya’nın en<br />

iyi firmalarının, en başarılı<br />

oldukları ürünleri tek tek<br />

belirlenmiş ve gerekli<br />

bağlantılar kurulmuş.<br />

Meyveler içinse, mevsiminde<br />

hangi meyve varsa, taze ve<br />

günlük olarak onların temin<br />

edilmesi kararı alınmış. Tüm<br />

bunlar hazır olunca da, önce<br />

İtalya’da farklı eğitimlere<br />

katılma ve ardından Roma<br />

ve Bologna’dan Master<br />

Class Gelato şefleri ile<br />

birlikte Dondurmino’ya özgü<br />

formüllerinin hazırlanması<br />

süreçleri yaşanmış.<br />

Dondurmino<br />

GELATO’da en çok<br />

vanilyalı tatları<br />

beğenen Arda<br />

Türkmen, mekanın<br />

dondurmadaki<br />

başarısını<br />

kullandıkları süt ve<br />

lezzetine bağlıyor.<br />

Dondurmino<br />

GELATO Alaçatı<br />

Arda Türkmen<br />

5<br />

Arda Türkmen<br />

Şef / Yemek Programcısı<br />

Ömür Akkor / Yemek Kültürü<br />

Araştırmacısı / Eğitmen / Yazar / Aşçı<br />

Pasto gerçek<br />

meyve ve yağlı<br />

süt kullandığı için<br />

Ömür Akkor’un<br />

damağını<br />

fethetmiş bir<br />

lezzet durağı.<br />

Akkor’un<br />

favori tatları<br />

arasında tahinli,<br />

Bursa şeftalili<br />

ve kakaolu<br />

dondurmalar var.<br />

120 yıllık köklü geçmişiyle<br />

Bursa’da hizmet veren<br />

Pasto, unlu mamullerin<br />

yanı sıra dondurmalarıyla<br />

da çok meşhur. Aslen<br />

ekmekçi olan firma, yazın 42<br />

çeşit dondurmasıyla lezzet<br />

tutkunlarını ağırlamaya devam<br />

ediyor. İşletme sahibi Hakan<br />

Doğan: “Bursa’da üretici<br />

olmanın avantajları o kadar<br />

çok ki çok iyi süte meyvenin<br />

en iyisine ve özellikle suyun<br />

en güzeline ulaşmamız çok<br />

zor değil. Hele de Susurluk<br />

gibi bir şekere yakınsanız<br />

avantajınız gerçekten çok<br />

yüksek oluyor. Bununla birlikte<br />

beyaz çikolatalı -portakallı,<br />

bitter çikolatalı- naneli,<br />

karamelli -fıstıklı gibi kombin<br />

ürünlerin yanında ekmekçi<br />

olduğumuzu unutmayarak<br />

en favori dondurmamız<br />

ise ekmekli dondurma”<br />

diyerek müdavimlerini bu<br />

özel lezzetleri tatmaya davet<br />

ediyor!..<br />

Pasto/ Bursa<br />

Ömür Akkor<br />

6


Cremeria Milano<br />

Caddebostan<br />

Murat Bozok 7<br />

Kuzey<br />

İtalya’nın sütlü<br />

lezzeti Gelato ve Güney<br />

İtalya’nın serinleten tatlısı<br />

Sobetto’nun buluştuğu<br />

bir durak olan Cremeria<br />

Milano’da Gelato ve<br />

Sorbetto olmak üzere<br />

iki türlü dondurma<br />

üretimi yapılıyor. Türk<br />

damak tadına uygun<br />

bir hale getirilerek<br />

yapılan dondurma<br />

çeşitleri arasında<br />

incirli, özel balkabaklı,<br />

hurmalı ve sakızlı tatları<br />

deneyimlemeye değer<br />

bulduklarımızdan.<br />

Beyoğlu, Nişantaşı,<br />

Şaşkınbakkal,<br />

Caddebostan ve Bebek<br />

şubeleri ile müşterilerine<br />

unutulmaz damak tatları<br />

yaşatan mekanın eminiz<br />

siz de müdavimleri<br />

arasına gireceksiniz…<br />

Dondurma ve kahve macerasına 3 yıl<br />

önce İtalya’da başlayan Yasemin&Tuncel<br />

çifti, birgün Monocle dergisini okurken<br />

o çok sevdikleri dondurmayla ilgili bir<br />

eğitimin İtalya’da verildiğini okurlar ve<br />

hemen o kursa yazılıp İtalya’ya giderler.<br />

İlk kuru bitirdikten sonra dondurmanın<br />

aslında soğuk bir tatlının ötesinde çok<br />

bilimsel yapılması gereken ciddi bir<br />

ürün olduğunun farkına varan çift, daha<br />

sonra İtalya’da başka eğitmenlerden<br />

dondurmayı hiçbir katkı maddesi<br />

olmadan üretebilmenin eğitimlerini<br />

de alırlar. Tüm bu eğitimler 2 temel<br />

noktada ilerler: “Günlük üretilecek ve iyi<br />

hammaddeler kullanılacak.”<br />

Ve Türkiye’ye dönüşlerinde o meşhur<br />

Yasemin&Tuncel Roastery and<br />

Murat Bozok / Spago İstanbul<br />

Danışman Şef<br />

“Cremeria Milano’da tatlar çok<br />

doğal. Sanki tadarken soğutulmuş<br />

meyve hissi yaşıyorsunuz” diyen<br />

Murat Bozok, en çok meyveli<br />

dondurmalarını sevdiğini söylüyor.<br />

Gelateria’da lezzet severlerine sunulan<br />

dondurma dükkanının hikayesi başlar.<br />

İstanbul Göktürk’te 2 katlı bir dükkanın<br />

üst katında dondurma üretimlerini<br />

gerçekleştiren Yasemin&Tuncel,<br />

iyi dondurmadan anlayanların<br />

vazgeçemedikleri lezzet noktalarından<br />

biri.<br />

8<br />

Yasemin&Tuncel Roastery<br />

and Gelateria<br />

İsmet Saz<br />

Yasemin & Tuncel’de<br />

en beğendiği tatların<br />

elma ve tarçınlı<br />

dondurmalar<br />

olduğunu söyleyen<br />

İsmet Saz için<br />

meyveli ve ekşi tatlar<br />

vazgeçilmezleri<br />

arasında…<br />

İsmet Saz / Toi Kuruçeşme<br />

Kurucu / Şef


hotel restaurant<br />

84 & hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

Fotoğraflar: Ümit Başer Alkaç<br />

Pasta<br />

aşkına<br />

30 yıl<br />

Ercan<br />

Yıldız


Dondurmayı dondurma yapan sütü, sahlepi<br />

ve homojenliği diyen Ercan Şef, Renaissance<br />

Polat Istanbul <strong>Hotel</strong>’in tatlı menülerinde<br />

Algida’yı tercih ettiklerini belirterek, bu<br />

seçimlerini de dondurmanın aromadaki<br />

lezzet üstünlüğüne bağladığını söylüyor.<br />

Pek çok kişi hayal eder ama ona bir<br />

tek cesaret, azim, emek ve sabırla<br />

yürüyenler ulaşır; tıpkı Renaissance<br />

Polat Istanbul <strong>Hotel</strong>’in Pastry Şefi Ercan<br />

Yıldız’ın hikayesi gibi. Erzurumlu bir<br />

ailenin çocuğu iken bir meslek edineyim<br />

derdiyle İstanbul’un yolunu tutan<br />

Ercan Yıldız o sıralar ne mutfağın ne de<br />

pastacılığın hayalini kurmuş. “Belki bir<br />

ucundan kaporta, motor tamirciliğiyle<br />

büyük şehirde meslek edinme çabaları<br />

onunkisi…<br />

“Pastacılık hayallerim Pelit’le başladı”<br />

Anlattığına göre Ercan Şef ne zaman ki<br />

Pelit Pastanesi’nin kapısının önünden<br />

geçmiş, işte o zaman başlamış büyük<br />

pastacılık hayalleri. Tıpkı vitrinini süsleyen<br />

rengarenk ve neşeli çikolatalar gibi o<br />

da büyülü dünyanın bir parçası olmayı<br />

düşlemiş daha o yaşlarında.<br />

Yolculuğu sonra nasıl mı devam etmiş,<br />

şöyle anlatıyor: “Pelit’in vitrinini görünce<br />

pek bir heveslendim heveslenmesine<br />

de ustabaşı ‘bize adam lazım değil’<br />

diyerek gerisin geri yol verdi bana. Ama<br />

ben pes etmeyip, bu kez Aksaray’daki<br />

Yayla Pastanesi’nde şansımı denedim.<br />

1987 yılının sonunda bulaşıkçı olarak<br />

işe girdim.” Bu arada usta şef ekliyor:<br />

“Bulaşıkhaneyi mektep edinmeyen birinin<br />

pastacılığı öğrenmesi imkansız.”<br />

Getir götür işleri…<br />

Pastacılık aşkına bir buçuk yılını bulaşık<br />

yıkayarak geçiren Ercan Şef, yaklaşık<br />

bir sene boyunca da bıkıp usanmadan<br />

ustanın getir götür işlerini yapar.<br />

“Bulaşıklarım bittikten sonra ustamın<br />

pasta yapışını izlerdim hep. Ondan sonra<br />

da çıraklığım başladı zaten. Hatta gece de<br />

çalışmam gerektiğini söylediklerinde hiç<br />

eve gitmeden geceli gündüzlü çalıştığımı<br />

hatırlarım. Aksaray’daki pastanede sırf<br />

pastacılığı öğrenmek için iki yıl bedava<br />

çalıştım” diyen Ercan Şef, ardından<br />

Princess Büyükada’nın mutfağında<br />

pastacılığın inceliklerini öğrenmeye<br />

devam ettiğini anlatıyor.<br />

“Mövenpick’e kadar kendimi pastacı<br />

sanıyordum”<br />

“Pastacılıkta bu işin piriyim dediğinizde<br />

kendinizi bitirmişsiniz demektir”<br />

sözleriyle mesleğin çıraklıktan ustalığa<br />

sürekli bir öğrenme maratonuyla gelişip<br />

ilerlediğini dile getiren Ercan Şef için asıl<br />

pastacılığı öğrendiği yer Mövenpick <strong>Hotel</strong><br />

Maslak’ın pastanesi olur. “Ben o vakite<br />

kadar kendimi pastacı olarak bildim. İşi<br />

tam olarak öğrendiğimi zannettim. Ne<br />

zaman ki yabancı şeflerle çalıştım, onların<br />

sistemlerini gördüm, o zaman bütün<br />

bildiklerimi unutup, sil baştan başladım”<br />

diyen Ercan Şef, çok sevdiği pastacılık<br />

tutkusunu öylesine yaşıyor ve yaşatıyor ki,<br />

onun bitip tükenmek bilmeyen öğrenme<br />

azmi ve hevesi önce uzun çalışma<br />

mesaileriyle sınanıyor ardından yurt dışı<br />

eğitim programlarıyla taçlandırılır.<br />

Ercan Şef ilk olarak çikolatanın<br />

inceliklerini öğrenmek üzere İsviçre’ye,<br />

ardından Belçika’ya gönderiliyor. Dömi<br />

şefliğe yükseldiği Mövenpick <strong>Hotel</strong>’deki<br />

işine vatani görevi dolayısıyla veda eden<br />

Ercan Şef, İstanbul’daki Kalender Ordu<br />

Evi’nde pastacılığın kitabını yazmaya<br />

devam eder.<br />

Ercan Şef, askerlik dönüşünde bugünden<br />

23 yıllık deneyimlerine ev sahipliği<br />

yapacak güvenilir limanı;


hotel restaurant<br />

86 & hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

30 yıllık pasta<br />

ustasının en<br />

sevdiği tatlılar<br />

arasında ağırlıklı<br />

bitter çikolata,<br />

browni ve sufle<br />

var Ercan Şef,<br />

şekeri az, çikolata<br />

oranı ve aroması<br />

yüksek tatlıları<br />

daha çok tercih<br />

ettiğini söylüyor.<br />

Renaissance Polat İstanbul <strong>Hotel</strong> ‘in<br />

pastanesine girer.<br />

“Bu iş ancak sonsuz aşkla yapılır”<br />

Ercan Şef için pastacılık bir üretme,<br />

tasarlama ve sunma sanatı… “Ama bir<br />

ömürlük tutku, heves ve sonsuz bir aşkla<br />

yapabilirsiniz bunu ancak” diyen Ercan<br />

Şef, “Bu işte başarılı olmak istiyorsan<br />

önce yaptığın işi çok seveceksin.<br />

Sevmezsen pastana, tatlına ne o dekoru<br />

verebilirsin ne de enerjini geçirebilirsin.<br />

Sabır ve azmi de unutmamak gerek” diye<br />

de ekliyor.<br />

Abartısız öyle bence de. Ercan Şef,<br />

mutfağında öylesine pozitif ve enerjik<br />

ki gören sanki kendi evinde çok sevdiği<br />

misafirlerini ağırladığını zanneder. Bu<br />

kanımı desteklercesine otel mutfağına<br />

girdiğinde kendini evindeymiş gibi<br />

hissettiğini anlatan Ercan Şef, “Kendinizi<br />

mutu hissettiğiniz her yer eviniz,<br />

herkes sevdikleriniz, yaşam enerjiniz ve<br />

motivasyon kaynağınızdır. Ben 30 yıllık<br />

çalışma hayatımda bu hislerle ürettim,<br />

ekip arkadaşlarıma da bu duygularımı<br />

geçirmeye çalıştım” diyor.<br />

“Bir pastacının en büyük gücü,<br />

reçeteleri”<br />

Ercan Şef’in pastanesinde bir lezzet<br />

kriteri olarak kaliteli malzeme kullanımı<br />

ilk sırada geliyor. Callebaut, Belcolade<br />

ve Carma gibi dünyanın en iyi ithal<br />

çikolatalarını kullandıklarını belirten<br />

Yıldız, üründe standardizasyon ve<br />

reçetelerin de önemine dikkat çekerek,<br />

“Bir pastacının en büyük gücü reçeteleri.<br />

Standartların tutabilmesi için bu çok<br />

önemli. Ben mutfağımda tariflere yüzde<br />

100 tabiyim” diyor. Bir pastacının inovatif,<br />

araştırmacı ve trendlere ve değişimlere<br />

uyumlu olması gerektiğinin de altını


“Bulaşıkhaneyi<br />

mektep edinmeyen<br />

birinin pastacılığı<br />

öğrenmesi imkansız.”<br />

çizen Ercan Şef, dünyadaki gelişmeleri<br />

yakından takip ettiğini söylüyor.<br />

“Tatlı yapımında hafiflik esas”<br />

Tatlı dediğin damakta kalan son tattır<br />

ya hani, nasıl da ciddi bir sorumluluktur<br />

aslında bir pastane şefine düşen görev.<br />

Bir yandan eşsiz bir sunumla görsel<br />

bir şölen havası estirirken bir yandan<br />

damaklarda unutulmaz bir lezzet<br />

yolculuğuna çıkarmayı hedeflersin, binbir<br />

kafa yorduğun tatlı tabağınla. Ve elbette<br />

her şey tatlın kadar tatlı ve masum bir<br />

gülüş ve mutluluk için…<br />

Bu yüzden tabakta lezzet<br />

eşleştirmelerinin çok doğru bir<br />

şekilde yapılması gerektiğini söyleyen<br />

Ercan Şef, “Tabakta görsellik önemli.<br />

Bir de lezzetleri birbirine çok fazla<br />

karıştırmamak gerekiyor. Portakal ve<br />

çikolata birbirine çok uyum sağlayan<br />

tatlar ama tutup da onları farklı ve<br />

alakasız bir ürünle harmanlamaya<br />

çalışırsanız ortaya çıkacak olumsuz<br />

sonuç sizi şaşırtmamalı” diyor.<br />

Tatlı yapımında önceliğin hafiflik esasına<br />

dayalı olduğunu anlatan Ercan Şef, “Bu<br />

sebeple lezzetlendirmesini, aromasını<br />

çok iyi yapmanız lazım. Aynı şekilde<br />

porsiyonları da çok küçük tutmak<br />

lazım. Biz hazırladığımız tatlılarımızı<br />

zaman zaman dondurma servisiyle<br />

ya da aroma soslarıyla lezzetlendirip<br />

servise sunuyoruz. Bu nokta da sadelik<br />

esası devreye giriyor. Ben çok karmaşık<br />

tabakları sevmiyorum” diyor.<br />

“Kendi butik pastanemi açmak<br />

istiyorum”<br />

Ercan Şef, ileride kendine ait butik bir<br />

pastane açmayı istediğini de sözlerine<br />

ekleyerek bu keyifli söyleşimizi<br />

sonlandırarak Renaissance Polat<br />

İstanbul <strong>Hotel</strong>’den ayrılıyoruz.


hotel restaurant<br />

88 & hi-tech gastro etkinlik Fotoğraflar: Ümit Başer Alkaç<br />

Gastronomi Turizmi<br />

Derneği’nden<br />

Peru mutfağı gecesi<br />

Gastronomi Turizmi Derneği,<br />

dünyanın trend mutfaklarından<br />

Peru lezzetlerini 23 Mart<br />

Perşembe gecesi Peru Ticari<br />

Konsolosluğu iş birliği ile Hyatt<br />

Regency Vue Lounge Bar’da<br />

damak severlerle buluşturdu.<br />

Son yıllarda geleneksel mutfak kültürü<br />

ve sağlıklı beslenmenin yanında lezzetli<br />

ürünleriyle de gastronomik alanda dünyada<br />

trend olan Peru mutfağı, 23 Mart Perşembe<br />

gecesi Gastronomi Turizmi Derneği ve Peru Ticari<br />

Konsolosluğunun organizasyonu ile Hyatt Regency<br />

Vue Lounge Bar’da meraklıları ile buluştu. Şef Lars<br />

Windfuhr ve Perulu Şef Bruno Santa Cruz’un seçimi<br />

geleneksel Peru yemeklerinin tanıtıldığı kokteylde<br />

Cruz’un şovu ziyaretçilerden tam not aldı.<br />

‘Süper Peru Foods’ ürünleri tanıtıldı<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkan Yardımcısı<br />

Ömer Kartın’ın Peru mutfağının neden bu kadar<br />

popülerleştiğini anlattığı gecede ‘Süper Peru Foods’<br />

ürünleri tanıtıldı. Sağlıklı yaşam furyasının temel<br />

taşlarından sayılan ‘Süper Peru Foods’, kinoa,<br />

mango, maça, mor mısır gibi Andean ürünlerini<br />

içeriyor. Peru müziği eşliğinde konukların keyifli<br />

vakit geçirdiği gecede, Gastronomi Turizmi<br />

Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Boztepe<br />

gastronomi turizminin önemine vurgu yaptı.<br />

Gastronomi Turizmi Derneği üyeleri, Peru Konsoslu<br />

Jak Hayim, Peru Ticari Konsolosu Fernando<br />

Alberada, Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu<br />

Derneği Başkanı Yalçın Manav, Sirha Türkiye<br />

Direktörü Abel Villemin, Eski Turizm Bakanı<br />

Bülent Akarcalı, OTSAD (Ortadoğu Seyahat<br />

Acenteleri Derneği) Başkanı Hüseyin Kırk, TURES<br />

(Tüm Restoran ve Tedarikçiler Derneği) Başkanı<br />

Ramazan Bingöl, Sanatçı Nil Ünal, Şef Rudolf Van<br />

Nunen, gastronomi ve turizm basını ve popüler<br />

yemek ve gezi bloggerlarının da yer aldığı gecede<br />

Peru Ticari Konsolosu Fernando Alberada Peru<br />

Hükümeti sırayla yemek sunumları yaptı.<br />

Boztepe: “Misyonumuz Türk mutfağı ile birlikte<br />

dünya mutfaklarını da tanıtmak”<br />

Dünyanın yeni foodie trendi peru mutfağının özel<br />

lezzetlerinin tanıtıldığı kokteylde, Gürkan Boztepe, 7<br />

ayda büyük bir büyüme gerçekleştiren GTD’nin Türk<br />

mutfağını dünyaya tanıtma misyonunun olduğu<br />

kadar, Türkiye’de de Peru gibi dünyanın önemli<br />

mutfaklarını tanıtmaya devam edeceklerini belirtti.<br />

Fernando Alberada ve chef Bruno Santa Cruz’a<br />

plaket<br />

Quinoa salad, avocado, corn, tomatoes, Mango<br />

ceviche, Salmon tiradito, tangerine tiger’s milks<br />

Crispy quinoa chicken bites, avocado cream,<br />

Crispy Aji de gallina rolls, Cheese and shrimps<br />

empanadas, Chicken anticuchos, grill potato and<br />

relish, Cheese and asparagus bruschetta, Maca<br />

cake, golden berry jam gibi geleneksel Peru<br />

yemeklerinin ikram edildiği gecede Boztepe,<br />

gastronomi turizmine değerli katkılarından dolayı<br />

Fernando Alberada ve chef Bruno Santa Cruz’a<br />

plaket hediye etti.


Şef Lars Windfuhr ve Perulu<br />

Şef Bruno Santa Cruz’un<br />

seçimi geleneksel Peru<br />

yemeklerinin tanıtıldığı<br />

kokteylde Cruz’un şovu<br />

ziyaretçilerden tam not aldı.


hotel restaurant<br />

90 & hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

İstanbullular<br />

tatlıya doydu<br />

Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen “Chocolate Show Turkey” tatlı severler<br />

tarafından yoğun ilgi gördü. 3 gün boyunca devam eden Festival 7’den 70’e<br />

herkese keyifli anlar yaşattı.<br />

Çikolata barları, kekler, pastalar,<br />

dondurmalar, heykeller, rengârenk<br />

şekerlemeler ve daha fazlasının<br />

sergilendiği “Chocolate Show Turkey”<br />

de sunulan ürünler arasında; çikolata<br />

şelaleleri, eşsiz ve özel tarifler ile<br />

hazırlanmış el yapımı butik çikolatalar,<br />

üç boyutlu pastalar, şekerlemeler,<br />

lokumlar, kekler ve tartoletler yer aldı.<br />

Harbiye Askeri Müze AFP Salonlarında,<br />

24 – 26 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen<br />

Festivali, 5 bin 253 kişi ziyaret etti.<br />

Ünlü şefler hünerlerini sergiledi<br />

Türkiye’nin çikolata ve pasta alanında<br />

kendini kanıtlamış ünlü şefleri, en iyi<br />

tariflerini ve pasta sırlarını 3 gün boyunca<br />

ziyaretçilerle paylaştı. A.B.D. Başkanı<br />

Donald Trump’ın çikolatadan büst heykel<br />

çalışması ziyaretçiler tarafından büyük ilgi<br />

gördü.<br />

Ayrıca TAŞFED (Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />

Federasyonu) Milli Takım Şefi Erdal<br />

Elveren ve Portakal Ağacı bloggerı Hatice<br />

Özdemir, düzenlenen workshoplarda<br />

çikolata modelleme bilgilerini, farklı<br />

tariflerini ve pasta yapımı püf noktalarını<br />

anlattı. Festivalde; Çikolata Ustası Ahmet<br />

Çakır, Kralların Pastacısı Kemal Özcan ve<br />

World Chocolate Master Türkiye 1’ncisi<br />

Serdar Çakır “Chocolate Show Turkey”de<br />

sevenleri ile buluştu.


Çikolata şelaleleri,<br />

tamamı eşsiz<br />

ve özel tarifler<br />

ile hazırlanmış<br />

el yapımı butik<br />

çikolatalar, üç<br />

boyutlu pastalar,<br />

şekerlemeler,<br />

şekerler, lokumlar,<br />

kekler, tartoletler<br />

tatlı severlerle<br />

buluştu.<br />

7’den 70’e herkesi ağırladı<br />

Okul çağındaki gençler ve aileleriyle<br />

gelen çocukların akın ettiği “Çikolata,<br />

Pasta, Şekerleme Festivali”, özellikle<br />

04-12 yaş aralığında olan çocuklara;<br />

çikolata atölyesinde çikolata yapımı,<br />

kek ve şeker hamuru süsleme<br />

workshoplarında eğlenceli eğitimlerin<br />

verildiği Kids Club’larda eğlenceli<br />

vakitler yaşattı. FİO organizasyon ve<br />

tanıtım tarafından organize edilen<br />

“Chocolate Show Turkey”de; çikolata,<br />

şekerleme, pasta, pasta evleri ve<br />

atölyeleri, çikolata üreticileri, butik<br />

çikolata dükkanları ve pastanelerin<br />

birbirinden lezzetli ürünleri sergilendi.<br />

Türkiye’nin çikolata<br />

ve pasta alanında<br />

kendini kanıtlamış<br />

ünlü şeflerinin en iyi<br />

tariflerini ve pasta<br />

sırlarını paylaştığı<br />

festivalde, A.B.D.<br />

Başkanı Donald<br />

Trump’ın çikolatadan<br />

büst heykel çalışması<br />

ziyaretçiler tarafından<br />

büyük ilgi gördü.


hotel restaurant<br />

92 & hi-tech<br />

gastro güncel<br />

9 meslek birliği 1 yılda 36.500 şef hedefiyle<br />

Güvenilir Eller’e imzasını koydu!<br />

1 yılda 36.500 şefe online gıda güvenliği eğitimi aldırmak için 9 meslek birliği imza attı.<br />

Ev dışı tüketim sektöründe meslek<br />

birlikleri ‘Güvenilir Eller’ online<br />

gıda güvenliği eğitim projesinde<br />

bir araya geldi. Aşçılar Derneği, İstanbul<br />

Lokantacılar Esnaf Odası, Profesyonel<br />

Otel Yöneticileri Derneği, Turizm<br />

<strong>Restaurant</strong> Yatırımcıları ve İşletmecileri<br />

Derneği, Tüm Aşçılar ve Pastacılar<br />

Konfederasyonu, Tüm Restoranlar<br />

Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği,<br />

Türkiye Lokantacılar Kebapçılar<br />

Köfteciler Pastacılar ve Tatlıcılar<br />

Federasyonu ve Yemek Sanayicileri<br />

Derneği başkanlarının katılmıyla bir<br />

tanıtım toplantısı düzenlendi.<br />

Tüm meslek birliklerinin ilk kez bir<br />

araya geldiği toplantıda, her meslek<br />

birliği Güvenilir Eller online gıda<br />

güvenliği eğitim programı kapsamında<br />

hedefledikleri katılım ve sertifika<br />

sayısını açıklarken, konuşmaların<br />

ardından temsili imza töreni düzenlendi.<br />

Toplantıya katılan 9 meslek birliği, 1<br />

yılda 36.500 şefe online gıda güvenliği<br />

eğitimi aldırma ortak hedefine imza attı.<br />

Arsan: “Proje hedefleri için<br />

sektörün desteği önemliydi”<br />

Sektör temsilcilerinin desteğiyle 1<br />

yılda 36.500 şefin online gıda güvenliği<br />

eğitimi alacağını belirten Unilever Food<br />

Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran<br />

Genel Müdürü Önder Arsan, toplantıda<br />

yaptığı konuşmada şunları söyledi:<br />

“Gıda Güvenliği Derneği işbirliğiyle<br />

Türkiye’nin ilk ve tek online gıda<br />

güvenliği eğitim-sertifika programı<br />

olarak 2016 yılında başlattığımız<br />

‘Güvenilir Eller’ projesinde, yaklaşık bir<br />

yıllık dönemde 7.800’ü aşkın şef online<br />

‘gıda güvenliği’ eğitimlerine başlarken,<br />

4.800’den fazlası Gıda Güvenliği Derneği<br />

onaylı sertifikasını aldı. Projemizde<br />

hedeflerin ileri taşınmasında sektör<br />

temsilcilerinin desteği ve sahiplenmesi<br />

çok önemliydi. Geçen yıl projeye<br />

başlarken hedefimizi, üç yılda ülkemizin<br />

dört bir yanındaki 30.000 şefimizin<br />

gıda güvenliği eğitimini tamamlayarak<br />

sertifika almalarını sağlamak olarak<br />

açıklamıştık. Bugün değerli başkanlarla<br />

birlikte hedefi bir yıl için 36.500 şefin<br />

online gıda güvenliği eğitimi alması<br />

olarak açıklamanın mutluluğunu<br />

yaşıyorum.”<br />

Saner: “Gıda güvenliği konusunda<br />

farkındalık oluşturmak istiyoruz”<br />

Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim<br />

Saner, “Güvenilir Eller, şeflerde gıda<br />

güvenliği konusunda farkındalık<br />

oluşturmayı ve bilgi açığını kapatmayı<br />

hedefleyen online bir eğitim programı.<br />

Bu eğitim için Gıda Güvenliği Derneği<br />

olarak 5 ayrı modül oluşturduk:<br />

Çapraz Bulaşma, Fiziksel ve Kimyasal<br />

Tehlikeler, Temizlik, Üretim Güvenliği ve<br />

HACCP uygulamaları…”<br />

Özdemir: “3 bin üyemizle projeye<br />

destek vereceğiz”<br />

Hata kaldırmaz bir sektörde faaliyet<br />

gösteriyoruz ve en iyi hizmeti vermek<br />

zorundayız diyen Aşçılar Derneği<br />

Başkanı Fikret Özdemir, “Yakın<br />

gelecekte daha fazla sayıda profesyonel<br />

mutfakta ‘Güvenilir Eller’ sertifikası<br />

göreceğimize inanıyorum. Aşçılar<br />

Derneği olarak 1 yıllık dönemde 3.000<br />

şefimizin sertifikalarını almalarını<br />

sağlayacağız.”<br />

Duran: “9 bin çalışanımızın bu yıl içinde<br />

bin tanesini eğitime sokabiliriz”<br />

Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği<br />

(POYD) Yönetim Kurulu Başkanı E.<br />

Hakan Duran, “POYD olarak 375 üye<br />

işletmeyi temsil ediyoruz. Üyelerimiz<br />

kapsamında 9.000 kişilik mutfak<br />

personelinin, 1 yıllık süreçte 1.000’in<br />

eğitimleri tamamlayarak, Gıda Güvenliği<br />

Derneği onaylı sertifikalarını almalarını<br />

sağlayacağız.”


Demirer: “Biz ilk sene 2.500 şefi<br />

hedefliyoruz”<br />

Turizm <strong>Restaurant</strong> Yatırımcıları ve<br />

İşletmecileri Derneği (TURYİD) Başkanı<br />

Kaya Demirer, “Online gıda güvenliği<br />

eğitimlerinden tüm üye kuruluşlarımızın<br />

mutfak personellerinin faydalanması<br />

için teşvik ediyoruz. İlk 1 yıllık hedefte<br />

mutfak personelinin %50’sinin yani<br />

2.000 personelimizin bu eğitimi<br />

almasını hedefliyoruz. 2 yıllık hedefimiz<br />

üye işletmelerimizin hepsinde mutfak<br />

personellerinin bu eğitimi alarak işe<br />

başlamalarını sağlamak olacaktır.”<br />

Tufan: “Sene sonuna kadar 10 bin<br />

şefimizi programa sokacağız”<br />

Tüm Aşçılar ve Pastacılar<br />

Konfederasyonu Yönetim Kurulu<br />

(TAŞPAKON) Başkanı Gökhan<br />

Tufan, “Tüm Aşçılar ve Pastacılar<br />

Konfederasyonu olarak tüm Türkiye’den<br />

7 federasyon ve 57 derneği temsil<br />

ediyoruz. Bu döneme kadar 3 bin şefimiz<br />

bizim tarafından online gıda güvenliği<br />

eğitimine yönlendirildi. Bu yılın sonuna<br />

kadar 7 bin şefi daha dahil edip 10 bin<br />

şefe ulaşmaya, 2 yıllık dönemde toplam<br />

20 bin personelimizin eğitimleri almasını<br />

hedefliyoruz.”<br />

Dölek: “6.500 kişiye bir yıllık<br />

sürede ulaşacağız”<br />

Tüm Restoranlar Lokantalar ve<br />

Tedarikçiler Derneği (TURES) Genel<br />

Başkan Vekili Ünal Dölek, “Biz TURES<br />

olarak bu projede varız. Güvenilir Eller<br />

projesinin altına imza atmaktan dolayı<br />

mutluyuz. Toplamda üyelerimiz dahilinde<br />

65.000 mutfak personelimiz bulunuyor.<br />

İlk yıl 6.500 öutfak personelimiz online<br />

gıda güvenliği eğitimlerini alacak.”<br />

Yenice: “İlk yıl 130 bin üye<br />

sayımızın %10’unu hedefliyoruz”<br />

Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar<br />

Federasyonu Genel Başkanı Aykut<br />

Yenice, “Güvenilir Eller, uzun<br />

yıllardır olmayan bir şeyi başardı<br />

ve sektörün tüm paydaşlarını aynı<br />

ortamda buluşturdu. Bu kadar geniş<br />

katılım ve destek, bu projenin başarılı<br />

olacağının da işareti. Türkiye genelinde<br />

lokantacılık, pastacılık, tatlıcılık mesleği<br />

ile uğraşan 100 binlik geniş bir grubu<br />

temsil ediyoruz. Önümüzdeki 1 yıllık<br />

süreçte 10.000 mutfak personelinin<br />

sertifikalarını almalarını hedefliyoruz.”<br />

Zincirkıran: “Birinci sene 4bin<br />

rakamını tamamlayacağız”<br />

Yemek Sanayicileri Dernekleri<br />

Federasyonu (YESİDEF) Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Sedat Zincirkıran, “Toplu<br />

yemek şirketleri olarak, fabrikalardan<br />

hastanelere, kamu ve özel kuruluşlardan<br />

üniversitelere her gün milyonlarca<br />

insana öğünlerinde hizmet veriyoruz.<br />

Bizim sektörümüzde yaklaşık 350.000<br />

kişi çalışıyor. YESİDEF olarak bu eğitim<br />

programına tüm Türkiye’de toplu yemek<br />

sektöründen katılımı sağlamak için var<br />

gücümüzle destek oluyoruz. Temsil<br />

ettiğimiz 40.000 mutfak personelinin<br />

1 yıllık süreçte 4.000’in eğitimleri<br />

tamamlamalarını sağlayacağız.”<br />

Güvenilir Eller Gıda<br />

Güvenliği Online Eğitim<br />

Projesi<br />

Unilever Food Solutions,<br />

2015 yılında TNS<br />

araştırma şirketiyle<br />

gerçekleştirdiği ‘Türkiye<br />

Şef Araştırması’na<br />

katılan şeflerin %80’inin<br />

‘Gıda Güvenliği’<br />

alanında eğitim almayı<br />

en öncelikli ihtiyacı<br />

olarak tanımlamadı.<br />

Gıda Güvenliği Derneği<br />

iş birliğiyle Türkiye’nin<br />

ilk ve tek online gıda<br />

güvenliği eğitimsertifika<br />

programı<br />

‘Güvenilir Eller’ projesi<br />

bu ihtiyacın ardından<br />

10 ay önce başlatıldı.<br />

Amaç, online platform<br />

üzerinden Türkiye<br />

genelindeki tüm şeflerin<br />

bu eğitim içeriğine<br />

kolayca ulaşmasını<br />

sağlamak.


hotel restaurant<br />

94 & hi-tech<br />

gastro güncel<br />

Pakmaya’dan lezzete lezzet<br />

katan yenilik<br />

Şeflere layık ŞefKrema<br />

Türkiye’nin “Bitkisel ve süt yağı içerikli” ilk ve tek kreması, çırpma ile<br />

2 kata kadar kabaran, şekersiz ve şekerli kullanıma uygun Pakmaya<br />

ŞefKrema, üstün özellikleriyle sofralara yenilik ve lezzet getiriyor.<br />

Gıda sektöründe kalite ve inovasyonun markası<br />

Pakmaya, yeni ürünü ŞefKrema ile süt ve süt<br />

ürünleri kategorisine iddialı bir giriş yapıyor:<br />

2 kata kadar kabaran;<br />

Bitkisel ve süt yağı esaslı Pakmaya ŞefKrema<br />

Bitkisel ve süt yağı esaslı Pakmaya ŞefKrema, yoğun<br />

kıvamıyla çırpma ile 2 kata kadar kabarıyor. Bu üstün,<br />

benzersiz özelliğiyle kremayı hanımların mutfaktaki<br />

en önemli lezzet yardımcılarından biri haline getiriyor.<br />

Aside karşı dirençli;<br />

Pakmaya ŞefKrema<br />

Pakmaya ŞefKrema ister şekerli, ister şekersiz<br />

kullanımıyla yemeklerin, tatlıların lezzetine lezzet<br />

katıyor. Sararma, salma, pütürleşme yapmıyor.<br />

Aside karşı dirençli özelliğiyle kesilmiyor. Yaz kış her<br />

koşulda tüketilebiliyor.<br />

Sıcak ve soğukta mükemmel sonuç;<br />

Pakmaya ŞefKrema<br />

Pakmaya ŞefKrema hem tatlılarda hem tuzlularda,<br />

hem soğuk hem sıcak kullanımda mükemmel sonuç<br />

veriyor: Pasta kreması, ganaj... Çorba, makarna, et ve<br />

tavuk yemekleri... Çilek... Hatta kek ve poğaça... Pek<br />

çok yemeğe, tatlıya, meyveye şahane görünüm<br />

ve lezzet kazandırıyor.


Türk balıkçılar, ABD pazarına iddialı<br />

girdi, Yunanistan pazardan çekildi<br />

Egeli ve İstanbullu balıkçılar ABD pazarında Türkiye’nin payını artırmak için Boston Su Ürünleri<br />

Fuarı’nda güç birliği yaptılar. Türkiye son yıllardaki iddialı çalışmaları ile payını artırırken,<br />

pazarda iyice etkisiz hale gelen Yunanlı balıkçıların artık fuara bile katılmadıkları görüldü.<br />

ABD’nin Boston şehrinde<br />

düzenlenen alanında dünyanın<br />

en büyük fuarlarından birisi olan<br />

Seafood Expo North America <strong>2017</strong><br />

Fuarı, Türk su ürünleri sektörünün güç<br />

birliğine sahne oldu. 19-21 Mart tarihleri<br />

arasında düzenlenen fuarda, Türk Deniz<br />

Ürünleri sektörünün önde gelen 10<br />

firması yer aldı. İstanbul Su ürünleri<br />

İhracatçıları Birliği’nin milli katılım<br />

organizasyonuyla gerçekleştirilen fuarda<br />

Egeli ve İstanbullu balıkçılar, ABD’li<br />

alıcılarla bir araya geldi.<br />

ABD pazarı Türk su ürünleri sektörü<br />

açısından büyük önem taşıyor. Her yıl<br />

ihracatını istikrarlı bir şekilde artıran<br />

sektör, 2008 yılında yaklaşık 5 milyon<br />

dolar olan pazarı, 2016 yılı sonunda 24.6<br />

milyon dolara çıkarmayı başardı. Türk<br />

Hava Yolları’nın 2014 yılında başlattığı<br />

İstanbul – Boston seferleri ihracat<br />

artışında önemli rol oynarken, dünyada<br />

fast food tüketiminin en yoğun olduğu<br />

ABD’de uzmanların sağlıklı beslenme<br />

için balığı tavsiye etmesinin de bu artışta<br />

etkili olduğu belirtildi.<br />

Sagun: “ABD’liler Türk balığını sevdi”<br />

Sektörün ABD pazarında payını<br />

artırmak için yıllardır mücadele<br />

verdiklerini belirten İstanbul Su<br />

Ürünleri İhracatçıları Birliği ve Türkiye<br />

Su Ürünleri sektör Kurulu Başkanı<br />

Ahmet Tuncay Sagun, “Bu çabaların<br />

meyvelerini toplamaya başladık. ABD’ye<br />

ihracatımız, her yıl istikrarlı bir şekilde<br />

artarak 25 milyon dolara ulaştı. <strong>2017</strong><br />

yılında bu rakamın daha da artması<br />

için sektör olarak çalışmalarımızı<br />

sürdüreceğiz” dedi.<br />

Kızıltan: “Kültür balığı daha çok tercih<br />

ediliyor”<br />

Ege Su ürünleri İhracatçıları Birliği<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan<br />

ise, kültür balıkçılığında tüm üretim<br />

aşamalarının takip edilebilir olması<br />

ve üretimde sağlığa zararlı hiçbir<br />

madde kullanılmaması nedeniyle<br />

Amerikalı tüketicilerin kültür balığını<br />

daha çok tercih ettiğini belirterek,<br />

“Özellikle levrek balığına yoğun ilgi<br />

var. Önümüzdeki yıllarda bu pazardaki<br />

konumumuz çok daha fazla güçlenecek”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Türkiye iddialı girdi, Yunanlıları<br />

pazardan ve fuardan çekildi<br />

Fuarı ziyaret eden Türkiye Boston<br />

Başkonsolosu Ömür Budak, Türkiye’nin<br />

iddialı bir şekilde Amerika pazarına<br />

girmesi ile Yunanlıların pazardan<br />

silindiğini, hatta fuardan bile<br />

çekildiklerini ifade etti. Türk stantlarını<br />

fuara ev sahipliği yapan İstanbul Su<br />

Ürünleri ihracatçıları Birliği Başkan’ı<br />

Ahmet Tuncay Sagun ile tek tek ziyaret<br />

eden başkonsolos ihracatçılara Amerika<br />

pazarı ile ilgili de bilgiler verdi. Bu<br />

yıl 37. kez düzenlenen Amerika’nın<br />

en önemli deniz ürünleri fuarı olarak<br />

bilinen Seafood Expo Kuzey Amerika’ya<br />

Türkiye Ulusal Katılımı bu yıl ikinci<br />

defa İstanbul Su ürünleri İhracatçıları<br />

Birliği tarafından “Türkiye: Potansiyelini<br />

Keşfet” sloganı altında gerçekleştirildi.<br />

Akuvatur Balıkçılık, Çamlı Yem Besicilik,<br />

Gümüşdoğa Balıkçılık, İlknak Su<br />

Ürünleri Yetiştiriciliği, Group Sagun,<br />

Kılıç Deniz Ürünleri, Liman Entegre,<br />

Noordzee Deniz Ürünleri gibi sektörün<br />

önde gelen firmaları ile Su Ürünleri<br />

Tanıtım Grubunun stand açtığı fuarda;<br />

Levrek, Çipura, Alabalık, Taze ve<br />

Dondurulmuş Ürünler ile Marine<br />

Ürünleri sergilendi. Ayrıca geleneksel<br />

hale getirilen balık ikramı da büyük ilgi<br />

gördü. Aşçılar tarafından pişirilen Türk<br />

balık çeşitlerinden, Çipura ve Levrek<br />

ziyaretçilerce çok beğenildi.


hotel restaurant<br />

96 & hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Barilla makarna sosunda da<br />

dünya liderliğini hedefliyor<br />

Makarna sosları tüm dünyada büyük bir talep gören Barilla, Parma<br />

Rubbiano’da 2012 yılında 40 milyon Euro’luk bir yatırımla kurduğu özel<br />

sos fabrikasını, 50 milyon Euro’luk ek bir yatırım ile büyütme kararı aldı.<br />

Dünyadaki trendin Türkiye’de aynı şekilde seyrettiğini ve makarna sosu<br />

pazarının 5 yıl içerisinde iki katına ulaştığını belirten Barilla Gıda Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Güneş Karababa, “Makarnadan sonra, soslarımızla da<br />

yüzde 60 pazar payı ile lider olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.<br />

Elite Chef’lerden Fethiye çıkarması<br />

Bu yıl 7. si düzenlenen Şef Mavi Ulusal Yemek Yarışması, Elite Chefs Club’ın büyük<br />

başarısına sahne oldu. Katıldığı her kategoriden madalya alma başarısını gösteren Elite<br />

Chefs ekibi 1 Kategori birinciliği, 3 altın, 6 gümüş ve 2 bronz madalya aldı. Süleyman<br />

Öztaş, Lise Düzeyi Modern Türk Mutfağı Kategori birinciliği kupa 1 altın madalya, Bartu<br />

Pancar altın madalya, Zehra Tillaeva Üniversite düzeyi tatlı kategorisinde altın madalya,<br />

Muhammet Eren Masat gümüş madalya, Ersoy Masat gümüş madalya, Ahmet Güneş<br />

Gümüş madalya, İlyas Tilen gümüş madalya ve 1 bronz madalya ayrıca üniversite düzeyi<br />

ekip yarışmasında Ahmet Güneş, Muhammed Eren Masat, İlyas Tilen gümüş madalya<br />

almaya hak kazandılar.<br />

Yarışmayla ilgili konuşan Kulüp Başkanı Şef Ümit Düz, “Başta değerli ekibimiz olmak<br />

üzere Şef Mavi Ulusal Yemek Yarışması’nda tabak ve sunum gereçlerinde Bonna, deniz<br />

mahsullerinde Akmarin Sea Food, et ürünlerinde Acayip Kasap ve ulaşımda Avcılar<br />

Belediyesi’nin verdiği desteklerden dolayı sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.<br />

Japonlar Türk lezzetlerine hayran kaldı<br />

Turquality Projesi’nin ikinci yılı kapsamında, Ege İhracatçı Birlikleri Türkiye’nin Japonya<br />

Büyükelçiliği rezidansında Türkiye’nin Japonya Büyükelçisi Ahmet Bülent Meriç’in ev<br />

sahipliğinde resepsiyon düzenledi. Resepsiyonda ünlü Japon Şef Masayuki Okuda<br />

ve ünlü Türk Şef İbrahim Önen, Japon kamu temsilcileri, ithalatçı firmalar, basın<br />

mensupları, blogerlar ve aynı tarihlerde Japonya’da düzenlenen Foodex Gıda Fuarı’na<br />

katılan Türk firmalarının yetkililerinden oluşan 220 kişilik heyete Türk gıda ürünlerini<br />

Japon damak tadına uygun menülerle sundular. Resepsiyonda konuşan Ege İhracatçı<br />

Birlikleri Koordinatör Başkan Vekili Nurettin Tarakçıoğlu, Japonya’nın 130 milyon<br />

nüfuslu, besinsel değeri yüksek, kaliteli gıda ürünleri tüketim alışkanlığına sahip<br />

bir ülke olduğunu ve Türk gıda sektörü için en önemli hedef pazarlardan bir tanesi<br />

olduğunu kaydetti.<br />

S. Pellegrino 3. kez “Dünyanın<br />

En İyi Genç Şefi”ni seçiyor<br />

Tüm dünyada İtalyan yaşam stilinin ve “fine dining” konseptinin temsilcisi S.<br />

Pellegrino’nun düzenlediği Genç Şef yarışmasının 3’üncüsü için başvurular<br />

başladı. Yoğun ilgi gören ve her yıl 3 bini aşkın genç şefin başvurduğu “S.<br />

Pellegrino Young Chef” yarışması tüm dünya ile aynı anda Türkiye’de de<br />

başladı. Yarı final ve finallerin toplam 18 ayda tamamlanacağı yarışmaya<br />

başvurular, 30 <strong>Nisan</strong>a kadar devam edecek. Yarışmaya katılmak için 30 yaş<br />

altında olmak ve bir restoranda şef, sous chef veya chef de partie olarak<br />

en az bir yıl çalışmış olmak kriterleri aranıyor. Yarışmacılar başvurularını<br />

kendilerine ait özgün ve en iddialı yemeklerini tanıtan metin ve fotoğraf ile<br />

www.sanpellegrino.com adresi üzerinden yapabiliyor.


hotel restaurant<br />

98 & hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Bolca Hindi Erpiliç güvencesiyle<br />

büyüyecek<br />

Türkiye’nin en büyük ilk 100 sanayi kuruluşu arasında yer alan,<br />

piliç eti sektörünün güçlü markası Erpiliç, ‘Yerli sermaye yerli<br />

büyüme’ yaklaşımı ile hindi eti pazarının marka ismi Bolca Hindi’yi<br />

satın aldı. Üretim gücü, lojistik alt yapısı ve güçlü bayi yapılanması<br />

ile iç pazarda piliç eti üretiminin yaklaşık yüzde 10’unu karşılayan<br />

Erpiliç, ‘kuru yolum’, ‘helal gıda’ ve ‘elle kesim’ kriterlerini hindi<br />

eti sektörüne taşıyarak, hindi eti pazarında da söz sahibi olacak.<br />

Pazarı büyütme hedefi ile 3 yıllık süreçte yıllık hindi eti tüketimini<br />

kişi başı 0.7 gramdan 1 kg’ye çıkarmayı hedefleyen Erpiliç, zengin<br />

protein yapısı, düşük doymuş yağ oranı ile kırmızı ete alternatif<br />

görülen ve çok daha ucuz olan hindi etini tüketicinin severek ve<br />

güvenerek tükettiği lezzetler arasında üst sıralara taşıyacak.<br />

Erpiliç’in, ekonomik daralmanın yaşandığı süreçte ‘Yerli sermaye<br />

yerli büyüme’ yaklaşımı ile kendi coğrafyasında doğan bir<br />

markaya yaptığı bu önemli yatırımın, Türkiye ekonomisi, kanatlı<br />

eti sektörü ve tüketici adına önem arz ettiğinin altını çizen Erpiliç<br />

Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Ericek ‘İnsanımıza zengin<br />

protein yapısıyla henüz keşfedilmeyen, kırmızı ete alternatif olan<br />

ve fiyatı ile her kesimin rahatlıkla ulaşabileceği bu değerli gıdayı<br />

ulaştırarak daha sık tüketilmesini sağlayacağız’ dedi.<br />

Türk mutfağının klasiği bulgur da<br />

artık Torku’dan<br />

Türkiye’nin en genç gıda markası Torku, Türk mutfağının<br />

klasiği olan bulgur üretimine başladı. Türkiye’nin en çok<br />

buğday üreten çiftçisi unvanına sahip üretici ortaklarıyla<br />

çalışan Konya Şeker, Bulgur Fabrikası için yatırımlarını<br />

tamamladı. “Tarımın Ana Yurdundan Dünyaya” sloganı ile<br />

Torku Çatalhöyük Bulgur, çok yakında tüketiciyle buluşacak.<br />

Şeflere özel yeni bir lezzet<br />

Ülker Bizim Krema<br />

Ev dışı tüketim alanında hizmet veren profesyonellere, doğru ürün, doğru<br />

fiyat, doğru zamanlama ve üstün hizmet anlayışı ile ulaşmayı hedefleyen<br />

Ülker Eksper, mükemmeli arayan şeflere özel geliştirdiği yeni ürününü<br />

sektörle buluşturdu. Süt ve bitkisel yağın mükemmel uyumu ile geliştirilen<br />

Ülker Bizim Krema, şeflerin beklediği kıvamda, %32 yağlı, sıcak ve soğuk<br />

uygulamalarda yüksek performansı ile dikkat çekiyor. Ülker Bizim Krema,<br />

ısı ve aside dayanıklı, kesilme yapmayan, şeker içermeyen, çırpma<br />

uygulamasına uygun, yüksek sıcaklıklara dayanıklı, sıcak uygulamalarda<br />

ideal kaplama özelliği ve lezzeti ile şeflerin yeni tercihi olmayı hedefliyor.


CarrefourSA balıkta cirosunu 4 katına<br />

çıkarmayı hedefliyor<br />

CarrefourSA, “balıkta” lider olmak için kolları sıvadı. Tedarik zinciri, satın<br />

alma, lojistik ve market satış alanlarını yenileyen CarrefourSA, oluşturduğu<br />

“Su Ürünleri Platformu” Projesi ile Türkiye’nin her bölgesinden satın aldığı<br />

balıkların tüm kalite kontrollerini yaptıktan sonra tek noktadan “soğuk zincir”<br />

araçlar ile marketlerine sevk ediyor. CarrefourSA Genel Müdürü Z. Hakan<br />

Ergin, CarrefourSA’nın balıktaki potansiyelini ortaya çıkaracaklarını belirterek,<br />

“Diğer ürünlerimizde olduğu gibi balıkta da tazelik, çeşit sayısı, hizmet ve fiyat<br />

olarak müşterimize en kaliteli alışveriş olanağını sağlayacağız. Geçtiğimiz<br />

yıl yaklaşık 25 – 30 olan balık çeşidimizi bu yıl av yasağında 45 – 55, balık<br />

sezonunda da 70 – 80 arasına yükselterek, ciromuzu 4 katına çıkarmayı ve<br />

Türkiye’nin en çok balık satan marketi olmayı hedefliyoruz” dedi.<br />

Eser <strong>Hotel</strong>’den Türk Usulü geç kahvaltı<br />

Turizm sektörünün İstanbul’daki önemli oyuncularından biri olan<br />

Eser Premium <strong>Hotel</strong>&Spa, baharın gözünü kırpmasıyla hafta<br />

sonlarını güzelleştirmek için kapılarını Pazar kahvaltılarına açıyor.<br />

Birbirinden nefis lezzetlerin bir araya geldiği Türk usulü geç<br />

kahvaltıya deniz manzarası ve sevdiklerinizin gülümsemesi eşlik<br />

ediyor. Sabahın erken saatlerinde başlayan kahvaltı keyfi, Pazar<br />

keyfini uzatmak isteyenleri de düşünüp saat 14:00’e kadar sürüyor.<br />

Simit Sarayı Arap Yarımadası’ndaki<br />

büyümesini sürdürüyor<br />

Dünya markası olma vizyonuyla hem yurt içinde hem yurt dışında yatırımlarına<br />

hız kesmeden devam eden Simit Sarayı, Arap yarımadasında açtığı mağazalar<br />

ile geleneksel Türk lezzetlerini dünya ile buluşturmaya devam ediyor. Suudi<br />

Arabistan’da çok sevilen Simit Sarayı, <strong>2017</strong> yılında özel çikolata ve lokum<br />

ürünlerinin yanı sıra hediyelik ürün satışlarına da başlayacak. Suudi Arabistan’ın<br />

gözde alışveriş merkezlerinden Mekke Mall ve Zahran Mall’da açılan mağazalar<br />

Arap lezzet tutkularından büyük ilgi gördü. Çok sayıda yolcunun ziyaret ettiği<br />

Riyad ve Abha havaalanlarında açılan Simit Sarayı mağazaları ise hem şık<br />

dekorasyonu hem de çok sevilen lezzetleriyle Araplardan tam not aldı.<br />

Üç Öğün’e Altın Marka ödülü<br />

Catering sektörünün iddialı şirketlerinden Üç Öğün, Avrupa Birliği’nde Tüm<br />

Tüketicileri Koruma Derneği`nin (TTKD) altın marka ödülüne layık görüldü.<br />

İstanbul’da düzenlenen ödül töreninde bir konuşma yapan Üç Öğün Yönetim<br />

Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Dural, gıda sektörüne yaptığı ciddi katkıların<br />

yanı sıra tüketici sağlığı ve memnuniyetini her daim ön planda tutarak kazandığı<br />

başarılar ile Üç Öğün markasının güvenilirliğini perçinlediğini belirterek, “17<br />

yıllık geçmişi ve 550’yi aşkın çalışanıyla, kalite, hijyen, teknoloji, sağlık ve<br />

güvenlik kavramlarını ön planda tutarak tüketicinin değişmez markası olmayı<br />

başardığımızı görmek bizler adına onur verici. Bizi ödüle layık gören, bizi tercih<br />

eden ve destekleyen herkese teşekkür ederiz” dedi.


hotel restaurant<br />

100 & hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Caffè Nero 10. yılında<br />

yeni mağazalarla büyüyor<br />

Türkiye’de 10. yılını geride bırakan Caffè Nero, <strong>2017</strong> büyüme hedefleri<br />

doğrultusunda yatırımlarını sürdürüyor. Kısa bir süre önce Ankara<br />

Yüksek Hızlı Tren Garı, İstanbul’da Bağdat Caddesi, Bahariye ve Kadıköy<br />

Çarşı’da yeni mağazalar açıldı. Caffè Nero, önümüzdeki dönemde de<br />

yeni konsept mağazalarını art arda açmayı hedefliyor. Hazırlıkları süren<br />

Premier Kampüs ve Ritim İstanbul mağazalarının ise kısa süre içinde<br />

faaliyete geçmesi planlanıyor. Caffè Nero, tasarımı ve mimarisiyle fark<br />

yaratan ve Anadolu Yakası’nın yeni cazibe merkezi olacağı düşünülen<br />

Emaar Square Alışveriş Merkezi’nde yer alacak.<br />

Summit Bar&Terrace’da<br />

bitmeyen eğlence<br />

Conrad İstanbul Bosphorus’un, Boğaz’in en güzel manzarasını sunan<br />

mekanı Summit Bar&Terrace düzenlediği keyifli aktivitelerle eğlence<br />

severlerin vazgeçilmez mekanı olacak. Summit Bar&Terrace’da hafta<br />

içi her gün 18.00-20.00 saatleri arasında düzenlenen ‘Happy Hours’<br />

konsepti ile iş sonrası Boğaz manzarasına karşı bir yandan müziğin<br />

tadını çıkartırken diğer yandan birbirinden lezzetli kokteyllerle günün<br />

yorgunluğundan kurtulabilirsiniz. Ayrıca bu saatler arasındaki ikinci<br />

içeceğiniz Conrad İstanbul Bosphorus’un ikramı olacak.<br />

Her Dem Toprak İçin projesi<br />

eğitimleriyle 6 bin kişiye ulaşıldı<br />

2016 yılında TEMA Vakfı ve Doğuş Çay iş birliği ile sürdürülebilir çay<br />

tarımının temelini oluşturan toprak sağlığının korunması konusunda<br />

başlatılan ‘Her Dem Toprak İçin’ projesi kapsamında ‘Sürdürülebilir Çay<br />

Tarımı Eğitimleri’ gerçekleştirildi. Dünyanın sayılı çay üretim merkezlerinden<br />

biri olan Rize’de düzenlenen eğitimlerde çay üreticileri odak noktası oldu.<br />

Eğitimlerde, üreticilerle birlikte sosyal çevresini oluşturan öğretmen, din<br />

adamı, muhtar, kadın, öğrenci gibi toplumun farklı kesimlerinden 6 bin<br />

kişiye eğitim verildi. Eğitimler kapsamında herkes çay bahçelerinde sağlığı<br />

bozulan topraklar için önlem almaya davet edildi.<br />

Nopa’ya bahar geldi<br />

Her yeni sezonda, kendine bir motto belirleyip, ondan ilham alarak<br />

tasarladığı menüleriyle, yeme içme tutkunlarından tam not alan Nopa<br />

<strong>Restaurant</strong>; bu sezon da mekanın kendi tasarımından ilham alan bir menüye<br />

imza atıyor. Nopa’nın dikey duvarlarındaki canlı çiçek ve yapraklardan<br />

esinlenen Şef Deniz Ahmet Köse, yeni menüdeki tabaklarda, renkli çiçek ve<br />

yapraklardan yararlanıyor. Baharın tüm renlerini yansıtan yeni menüde en<br />

dikkat çeken yemeklerden bazıları ise; ısırgan otlu Moğol mantısı, isli yoğurt<br />

ve et consome ile servis edilen susam yaprağı dolması, Isparta gül yaprakları<br />

ile servis edilen yeşil salata ve farklı yorumlanmış kabak çiçeği dolması.


Mikla, ilk 50’yi zorluyor!<br />

Hem ulusal, hem de uluslararası alanda çok sayıda ödül<br />

kazanan Mikla, bu sene de üçüncü kez dünyanın en iyi 100<br />

restoranı arasına yer almayı başardı. Gastronomi alanında<br />

uzmanlaşmış 1040 üyeden oluşan “The World’s 50 Best<br />

<strong>Restaurant</strong>s” (Dünyanın En İyi 50 Restoranı) bu yıl da dünyanın<br />

en iyi 100 restoranı listesinde Mikla’nın 51. sırada yer aldığını<br />

açıkladı. 2015 yılında listeye 96. Sıradan giren Mikla, 2016 yılında<br />

40 sıra sıçrayarak 56. sıraya yükselmiş ve bu senede tırmanışı<br />

sürdürerek 51. sıraya gelmiştir. Mikla, listeye üç sene üst üste<br />

giren tek Türk restoranı oldu.<br />

Çikolata tutkunlarına<br />

Torku’dan yeni özel lezzetler<br />

Torku Dream, Premium çikolata pazarına iddialı giriş yaptı. Torku<br />

Dream, sütlü ve bitter lezzetlerine uygun özel kakao çekirdeği,<br />

özenle hazırlanmış sıra dışı ama uyumlu lezzet kombinasyonları ile<br />

çikolata sevenlerin vazgeçilmezi olacak. Torku Dream bitter serisi;<br />

bitter çikolata tutkunlarına özel %60 kakao yoğunluğunda bitter<br />

lezzeti sunuyor. Sade bitter çeşidinin yanında bittere en çok yakışan<br />

bütün Antep fıstıklı çeşidini de farklılaşarak sunuyor. Lezzeti en üst<br />

düzeyde tutacak ilk hasat Antep fıstığının kullanıldığı bu çeşitte aynı<br />

zamanda kakao nibi (kakao çekirdeği parçacığı) ilavesiyle özgün bir<br />

lezzet geliştirildi. Torku Dream bol sütlü serisi ile de iki farklı alternatif<br />

sunuyor. Damakta kolay eriyen kadifemsi yapısı ve hem ince hem<br />

de zarif kalıp tasarımı ile benzersiz bir çikolata deneyimi yaşatmayı<br />

planlıyor.<br />

Zuma Bodrum, <strong>2017</strong> yazına hazırlanıyor<br />

Yalıkavak Palmarina‘da yer alan Zuma Bodrum, misafirlerine, yenilenen<br />

dekorasyonu ve benzersiz atmosferi ile çok özel bir lezzet deneyimi<br />

sunmaya hazırlanıyor. Başarılı şef Rainer Becker tarafından yaratılan<br />

Zuma, otantikliğiyle tanınan modern Japon mutfağından lezzetleri, en<br />

yüksek kalitede içeriklerle hazırlayıp sade ve bir o kadar da etkileyici<br />

sunumlarla takdim ediyor. Izayaka mutfağını Bodrum’daki sofistike ve şık<br />

ortamında sunan Zuma, paylaşımlık lezzetleri ve yaz akşamlarına eğlence<br />

katacak DJ performansları ile bu sezonun da en gözde mekanlarından<br />

olacak.


hotel restaurant<br />

102 & hi-tech<br />

hijyen<br />

Şeffaf<br />

Mutfak<br />

Golden Cıty<br />

Awards Ödülü<br />

Getirdi<br />

Çekmeköy Belediyesi’nin Sealed Air iş birimi Diversey Care ortaklığında ilçedeki gıda ve<br />

içecek işletmelerine yönelik başlattığı Şeffaf Mutfak Projesi, Golden City Awards <strong>2017</strong>’de<br />

“Yılın En İyi Sağlık Projesi” seçildi.<br />

Altın Kentler Platformu tarafından<br />

düzenlenen dünya şehircilik<br />

ödülleri Golden City Awards <strong>2017</strong>,<br />

Conrad <strong>Hotel</strong>’de geçtiğimiz günlerde<br />

yapılan özel bir törenle sahiplerini<br />

buldu. Ödül kazanan projelerden biri<br />

de Çekmeköy ilçesindeki; gıda ve<br />

içecek üretim tesisleri, restoranlar,<br />

kafeler, catering şirketleri, okullar,<br />

şarküteriler ve kasaplar gibi tüm<br />

yeme içme mekanlarının uygun hijyen<br />

standartlarına ulaşmasını hedefleyen<br />

Şeffaf Mutfak Projesi oldu.<br />

Ödül töreninde konuşan Çekmeköy<br />

Belediye Başkan Yardımcısı Şenol Çetin,<br />

“Bu bölgeyi turizm vadisi yapmak için<br />

çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle<br />

hafta sonları başka ilçelerden birçok<br />

konuğumuz oluyor. Onlara dünya<br />

standartlarında tesisler ve hizmet<br />

sunmak için başlattığımız projemizin<br />

gördüğü ilgiden büyük mutluluk<br />

duyuyorum” diye konuştu.<br />

Güvenilir ve sürdürülebilir<br />

işletmeler hedefleniyor<br />

Şeffaf Mutfak Projesi, sunduğu üstün<br />

çözümlerle daha temiz ve daha sağlıklı<br />

bir gelecek için faaliyetlerini sürdüren<br />

Sealed Air’in iş birimi Diversey Care<br />

ortaklığında sürüyor. Proje çerçevesinde<br />

yapılan denetimler sayesinde,<br />

mekanların gıda güvenliği şartlarına<br />

uygun hale getirilmesi ve doğru hijyen<br />

seviyesine ulaşması hedeflenirken,<br />

müşteriler nezdinde güvenilir ve<br />

sürdürülebilir işletmeler yaratmak<br />

amaçlanıyor.<br />

Şeffaf Mutfak Projesi,<br />

sunduğu üstün<br />

çözümlerle daha temiz<br />

ve daha sağlıklı bir<br />

gelecek için faaliyetlerini<br />

sürdüren Sealed Air’in<br />

iş birimi Diversey Care<br />

ortaklığında sürüyor.


hotel restaurant<br />

104 & hi-tech<br />

hijyen<br />

Ev dışı tüketimde trendlere<br />

uygun yeni ürün<br />

Parfümlü Tuvalet Kağıdı<br />

Ev dışı tüketim sektörünün yenilikçi temizlik kağıdı markası Selpak Professional Premium ailesinin<br />

en yeni üyesi olan Parfümlü Tuvalet Kağıdı ile sektörde bir ilki gerçekleştiriyor. Ev dışı noktalarda<br />

trendlere ve farklı ihtiyaçlara uygun çözümler sunan Selpak Professional, yeni pudra kokulu tuvalet<br />

kağıdını işletmelerin beğenisine sunarak, tuvalet ve banyoların havasını değiştiriyor.<br />

Tüketiciler, otel, restoran gibi ev dışı<br />

tüketim noktaları arasında tercih<br />

yaparken, birinci sırada ‘temizlik’<br />

kriterine önem veriyor. İşletmeler için<br />

ise tuvalet ve banyolarda yapılan temizlik<br />

sonrası ferah kokunun kalıcı olması bu<br />

açıdan büyük önem taşıyor.<br />

İşletmelerin ihtiyaçlarına yönelik<br />

yenilikçi ve yaratıcı ürünler geliştiren<br />

Selpak Professional Premium ailesine<br />

kattığı Parfümlü Tuvalet Kağıdı ile ev<br />

dışı tüketim sektöründe öncü oluyor<br />

ve temizlik kokusunun banyo ve<br />

tuvaletlerinde gün boyu kalıcı olmasını<br />

tercih edecek işletmelerin beğenisine<br />

sunuyor.<br />

Pudra kokusu<br />

temizlik hissini güçlendiriyor<br />

Türkiye’de ev dışı tüketim sektöründe<br />

bir ilk olan Selpak Professional<br />

Premium Parfümlü Tuvalet Kağıdı,<br />

banyo ve tuvaletlerde yarattığı hava ile<br />

farklılaşmayı hedefleyen işletmeler için<br />

bir alternatif oluyor.<br />

Butik oteller, spa merkezleri, spor<br />

salonları gibi ambiyansı ile fark<br />

yaratan noktalara trendlere uygun bir<br />

çözüm getiren Selpak Professional,<br />

parfümlü tuvalet kağıdının temizlik<br />

hissi veren pudra kokusu ve dekoratif<br />

rengi sayesinde saniter alanların<br />

havasını değiştiriyor. Aynı zamanda<br />

tuvalet kokusu aparatı için yeterli alanı<br />

bulunmayan küçük tuvalete sahip<br />

işletmeler için pratik bir çözüm sunuyor.<br />

Dermatolojik olarak test edilen Selpak<br />

Professional Premium Parfümlü Tuvalet<br />

Kağıdı, yumuşak dokusuyla hassas<br />

cilde sahip kişilerde kullanım rahatlığı<br />

sunuyor.


hotel restaurant<br />

106 & hi-tech<br />

fuar<br />

Ege Seramik Unıcera’da<br />

<strong>2017</strong> trendlerini belirledi<br />

Ege Seramik, Unicera Seramik Mutfak Banyo Fuarı’nda sergilediği <strong>2017</strong><br />

Spring Collection ürünleri ile banyo ve mutfaklardaki yeni trendleri belirledi.<br />

Türk Seramik Sektörü’nün<br />

en büyük fuarı olan Unicera<br />

Seramik Mutfak Banyo Fuarı,<br />

8-12 Mart tarihleri arasında Yeşilköy<br />

Cnr Expo’da gerçekleştirildi. Seramik<br />

ve banyo ürünleri distribütörü<br />

firmaların, ihracat müşterilerinin<br />

ve nihai tüketicilerin yoğun ilgi<br />

gösterdiği fuar birçok seramik ve<br />

vitrifiye firmasına ev sahipliği yaptı.<br />

İbrahim Polat Holding şirketlerinden<br />

Ege Seramik’in de yer aldığı<br />

Unicera Seramik Banyo ve Mutfak<br />

Fuarı, 75 bin kişiye yakın ziyaretçisi<br />

ile beklenenin üzerinde ilgi ve<br />

yoğunluk içinde geçti. Ege Seramik,<br />

birbirinden farklı konsept, ebat ve<br />

yüzey alternatifleri sunan <strong>2017</strong> Spring<br />

Collection’ın 24 yeni serisi ile büyük<br />

beğeni toplayarak, sektör trendlerini<br />

belirleyen firma olduğunu bir kere<br />

daha göstermiş oldu. Ürünlerin<br />

başarısındaki en belirleyici unsurlar<br />

ise; renklerin canlılığı, rölyeflerin<br />

belirginliği, dokuların gerçekçiliği,<br />

yüzeylerdeki pürüzsüz parlaklık ve<br />

dekorlarda kullanılan desenlerin son<br />

dekorasyon trendlerine uyumu oldu.<br />

Unicera Fuarı’nın açılışını yapan<br />

İstanbul valisi Vasip Şahin ve<br />

CNR Holding Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Ceyda Erem, açılış<br />

sonrası gerçekleştirdikleri Ege<br />

Seramik stand ziyaretleri sırasında,<br />

Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim<br />

Polat ile birlikte fuar geneli ve<br />

Ege Seramik ürünleri hakkında<br />

değerlendirmelerde bulundular.<br />

100’lerce yabancı ziyaretçisini de<br />

ağırladı<br />

50’den fazla ülkeye ihracat yapan<br />

Ege Seramik, standında farklı<br />

coğrafyalardan gelen 100’lerce<br />

yabancı ziyaretçisini de ağırladı.<br />

Farklı beğeni ve zevkleri olan,<br />

farklı coğrafyalara hitap edebilen<br />

zengin ürün portföyü ile, tüm<br />

ihracat müşterilerinden olumlu geri<br />

dönüşler alan Ege Seramik, fuardan<br />

ihracat pazarları için de maksimum<br />

fayda sağladı.<br />

İç ve dış pazarlardan katılan tüm<br />

ziyaretçilerden yoğun ilgi gören<br />

ve çok beğenilen ürünler arasında<br />

özellikle Carina, Sophia, Trove Rosso,<br />

Oxford, Monticello ve Harvest ve Epic<br />

Serileri öne çıktı.


Üretim tesislerinde<br />

gerçekleştiği<br />

modernizasyon<br />

yatırımlarının etkisi<br />

ile ürün portföyünün<br />

pazara uygun, dinamik<br />

ve zengin alternatifli<br />

olmasını sağlayan<br />

Ege Seramik, aynı<br />

zamanda dünya<br />

standartlarında belgeli<br />

üretim faaliyetleri ile, iş<br />

ortakları ve tüketicilerde<br />

sağladığı güvenilirliğinin<br />

artarak devamı için<br />

çalışmalarına devam<br />

ediyor.<br />

Sezona hızlı bir giriş yapan Ege<br />

Seramik, ürünlere yoğun talep<br />

olduğunu, ve sezonun aynı<br />

başarı grafiği ile devam etmesini<br />

beklediklerini vurguladı.<br />

Carina; Pastel renkleri, tekstil<br />

desenli dekorları ve camsı yüzeyli<br />

parlak görünümü ile Carina,<br />

tüketicisiyle buluştu. 30x60 ebadı<br />

ile mutfakta tezgah aralarında<br />

kullanılabileceği gibi aynı zamanda<br />

banyolar içinde dekoratif bir<br />

alternatif.<br />

Sophia; Sırlı granit ve tam parlak<br />

rektifiyeli Sophia; hem şıklıktan hem<br />

sağlamlıktan ödün vermeyenlerin<br />

yeni gözdesi. Sophia, 60x60 ölçüsü, 3<br />

renk seçeneği ve mozaik görünümü<br />

ile yer kaplamasında son trend.<br />

Trove Rosso; Dekora bakışınızı<br />

değiştirecek yepyeni bir ürün, Trove<br />

Rosso! Etnik desen altın sarısı ile<br />

buluştu, ortaya sezonun en trend<br />

dekoru çıktı. Kabartmalı dokusu ve<br />

parlak yapısı ile Trove Rosso, 30x60<br />

boyutu ile karşınızda.<br />

Oxford; Kim demiş seramik halı<br />

gibi görünemez diye? Halının sıcak<br />

görünümü seramiğin sağlamlığı ve<br />

hijyeni ile birleşti, ortaya yepyeni bir<br />

seri çıktı. Oxford 60x60 boyutu, tekstil<br />

dokusu ve desen alternatifi ile bu<br />

sezon açık alanlarda halının en güçlü<br />

alternatifi.<br />

Monticello; Mermer ve dekorun<br />

uyumu Monticello’da yeni bir anlam<br />

kazanıyor. Monticello 33x99, 60x60<br />

ve 60x120 boyutları, 3 renk ve parlak/<br />

tam parlak seçenekleri ile tüm<br />

mekanlarınıza şıklık katmakta iddialı.<br />

Harvest; Ahşabın gri tonlarla hayat<br />

bulduğu Harvest Serisi, sadece<br />

mutfak ve banyolarınızı değil, tüm<br />

yaşam alanlarınızı güzelleştirmeye<br />

geliyor. 20x120 boyutu ve farklı ton<br />

geçişleri ile Harvest tüm mekanların<br />

yıldızı olmaya aday.<br />

Epic; Eskitilmiş ahşabın<br />

güzelliği seramiğin sağlamlığı<br />

ile Epic Serisinde buluştu. Sizde<br />

mekanlarınızda rustik bir görünüm<br />

elde etmek istiyorsanız 15x90 boyutu<br />

ve 3 renk seçeneği ile Epic ilk<br />

tercihiniz olacak.


108<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

İki İtalyan bir arada<br />

‘mükemmeli keşfet’tiler!<br />

<strong>2017</strong> yılı ana teması “Mükemmeli Keşfetmek’’<br />

olan İtalya’nın markası ISVEA, yapı sektörünün en<br />

önemli fuarı Unicera’ya banyolarda devrim yapan<br />

mükemmel teknolojileri, ödüllü tasarımları ve<br />

yepyeni ‘Mutfak Mobilyaları’ ile damgasını vurdu.<br />

1962’den bu yana tasarımı ile<br />

İtalya’nın önde gelen aktörlerinden<br />

olan ISVEA, son teknoloji ile<br />

donatılmış, ödül sahibi özgün<br />

tasarımlarını sergilediği Unicera<br />

Fuarı’nda ISVEA Cucine ürünlerini de ilk<br />

kez görücüye çıkarttı.<br />

Mottomuz “Mükemmeli<br />

Keşfetmek”<br />

ISVEA’nın <strong>2017</strong> yılı ana teması<br />

“Mükemmeli Keşfetmek”. ISVEA Bagno<br />

ile tasarım ve teknolojiyi mükemmel<br />

bir uyumla birleştiren ISVEA, Unicera<br />

Fuarı’nda Cappitone, Roll’s Lunna,<br />

Allegro, Flamma, Regina, Sott’aqua<br />

Marino, Sott’aqua Soffice, Viva, Eleganza,<br />

Sentimenti, Soluzione, Sistema,<br />

Colorisvea ve Isvearte gibi 20’nin<br />

üzerinde farklı konsepte sahip, 200’e<br />

yakın ürünü ziyaretçilerin beğenisine<br />

sundu. ISVEA Cucine ile mükemmelliği<br />

ilk kez mutfaklara taşıyan ISVEA, mutfak<br />

grubunda da 8 farklı koleksiyona sahip.<br />

İki ünlü İtalyan bir arada<br />

ISVEA Cucine tanıtımı için Ünlü İtalyan<br />

Şef Danilo Zanna ve ISVEA CDO’su<br />

(Chief Design Officer) Ettore Giordano;<br />

ISVEA standında bir araya gelerek, kendi<br />

elleriyle davetlilere İtalyan lezzetleri<br />

hazırladılar. Danilo Zanna’nın ISVEA’ya<br />

özel olarak hazırladığı ve Türkiye’de ilk<br />

kez yapacağı İtalyan tatlısına, markanın<br />

üst düzey yetkilileri de mutfağa girerek<br />

yardımcı oldular. Renkli anların<br />

yaşandığı, keyifli sohbet ve ikramlar<br />

eşliğinde ziyaretçilere ISVEA ürünlerinin<br />

tanıtıldığı davete ECE Holding Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz ve ISVEA<br />

CEO’su Bülent Onur ev sahipliği yaptı.<br />

Çenesiz: “İddialı büyümeye devam<br />

ediyoruz”<br />

Davette konuklarına hoş geldiniz diyen<br />

ECE Holding Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Erdem Çenesiz konuşmasında; “ECE<br />

olarak, 2013 yılında satın alarak<br />

bünyemize kattığımız ISVEA bugün<br />

vitrifiye seramik ürünlerinin yüzde<br />

65’ini ihraç ediyor. Grubumuz içindeki<br />

ihracat oranı ise %40. Hedefimiz yeni<br />

dönemde bu oranı %60’lara çıkarmak.<br />

Rusya ile ilişkilerin düzelmesi ile<br />

birlikte yeni dönemde ihracatımız<br />

daha da artış gösterecektir. En büyük<br />

pazarımız olan İtalya’dan sonra Türkiye<br />

ikinci büyük pazarımız oldu. İngiltere,<br />

Almanya ve Hindistan pazarlarına<br />

daha fazla yoğunlaşacağız. Öte yandan<br />

iç pazarda inşaat sektöründeki yeni<br />

projelere odaklanarak büyüme oranımızı<br />

artıracağız. Yeni ürün teknolojileri<br />

ile birlikte iç pazarda yakaladığımız<br />

büyümeyi <strong>2017</strong>’de de sürdürmeyi<br />

hedefliyoruz.”


ISVEA Cucine ile artık<br />

mutfaklardayız<br />

“Bu yıl bizim için ISVEA ile mükemmeli<br />

keşfetme yılı oldu. İtalya’nın üstün<br />

tasarım anlayışı ile teknolojiyi<br />

birleştirerek, banyolarda mükemmeli<br />

keşfettik. Türk insanın banyo kültürüne<br />

yeni bir anlayış getirdik. Türkiye<br />

pazarında da beğenilen ve yoğun<br />

talep gören ISVEA artık ISVEA Cucine<br />

olarak mutfaklara da mükemmellik<br />

anlayışını taşıyor. Şimdilik sadece<br />

kurumsal satışlarla pazara sunacağımız<br />

ISVEA Cucine tasarımları zamanla<br />

mağazalardaki yerini alacak. ISVEA<br />

olarak Türkiye pazarındaki iddialı<br />

büyümemize devam ediyoruz” dedi.<br />

Giordano: “İtalya’nın tasarım<br />

anlayışı ile teknolojiyi birleştirdik,<br />

mükemmeli keşfettik”<br />

ISVEA CDO’su (Chief Design Officer)<br />

Ettore Giordano ise konuşmasında;<br />

“Bu yılın trendler odağında tasarım ve<br />

teknolojinin mükemmel uyumu var.<br />

Teknolojilerin oluşmasında hijyen, su<br />

ve enerji tasarrufu önceliğimiz. Kolay<br />

temizlik sağlayan, hijyen özelliği ile<br />

sağlık açısından da son zamanların en<br />

çok tercih edilen teknolojisi Rimless,<br />

yani kanalsız klozetler hala ön planda.<br />

Sharp & Slim teknolojisiyle hayata<br />

geçen ultra ince kenarlı, iddialı ve şık<br />

lavabolar ise banyoların vazgeçilmezi.<br />

Kullanıcıya maksimum konfor sağlayan,<br />

tasarruf sağlayan, daha şık görünen,<br />

pratik montaj imkanı sunan bu ürünler<br />

mükemmellik kavramını akla getiriyor.<br />

Biz de bu nedenle bu yıl ki mottomuzu<br />

“Mükemmeli Keşfet” olarak belirledik.<br />

Ve bir sürprizimiz de bu mükemmellik<br />

anlayışını mutfaklara da taşımak oldu.<br />

ISVEA Cucine de İtalyan tarzını mutfak<br />

ürünlerinde Türkiye’ye taşıyan elçi<br />

markalardan birisi olacak” dedi.<br />

Ünlü İtalyan Şef ve TV Yıldızı<br />

Danilo Zanna’dan ISVEA için özel<br />

tarif<br />

İki yıldır Unicera Fuarı’ında ISVEA ile<br />

birlikte olan Danilo Zanna, davetlilere<br />

özel bir lezzet şov gerçekleştirdi.<br />

Zanna; “Bu yılki “Mükemmeli Keşfet”<br />

mottosuna uygun ve sadece ISVEA’ya<br />

özel bir tarif tasarladım. Bana bu yılki<br />

mottoları olan mükemmellikten ve<br />

bu mükemmelliği banyolardan sonra<br />

mutfaklara da taşıyacaklarından<br />

bahsettiklerinde aklıma kutlama için<br />

özel bir tatlı yapmak geldi. ISVEA,<br />

özgün ve orjinal ürünler tasarlıyor. Ben<br />

de yepyeni, daha önce Türkiye’de hiç<br />

denenmemiş, yapılması çok zor ama tadı<br />

ve görüntüsü mükemmel olan bugüne<br />

özel bir lezzet tasarladım.Üstelik bu tarif<br />

yeni nesil bir tarif. Yani hiçbir atık yok,<br />

kullanılan malzemenin her şeyinden,<br />

kabuğundan bile yararlanıyorsunuz.<br />

Bunu da ISVEA’nın tasarruflu ürünlerine<br />

benzettim. Tatlımın adı Kabuklu<br />

Mandalina Panna Cotta” dedi.


hotel restaurant<br />

110 & hi-tech<br />

dekorasyon<br />

İç Mimar Gülşah Cantaş<br />

“Restoran değil, deneyim tasarlıyoruz”<br />

Yenilikçi, marka kimliğiyle uyumlu ve müşteri deneyimine odaklı restoran iç mekanlarına imza<br />

atan Kontra, kullanıcıların kendilerini özel hissedecekleri, motive olabilecekleri ve sosyal<br />

hayatlarının parçası haline getirebilecekleri ‘Love Brand’ler yaratıyor...<br />

Türkiye’nin ve dünyanın önemli<br />

kentlerinde iç mekan tasarımlarına<br />

imza atan Kontra, restoran<br />

projelerinde marka kimliğinden yola çıkarak<br />

dekorasyondan logoya, menüden servis<br />

personellerinin apronlarına kadar tüm<br />

detayların uyum içerisinde planlanmasına<br />

özen göstererek aslında mekanı değil<br />

müşteri deneyimini tasarlıyor. Restoran<br />

müşterilerinin önlerine servis edilen<br />

yemekler kadar iç mekan tasarımından da<br />

önemli ölçüde etkilendiklerinin bilincinde<br />

olan Kontra, kullanıcıların kendilerini<br />

özel hissedecekleri, motive olabilecekleri<br />

ve sosyal hayatlarının parçası haline<br />

getirebilecekleri ‘Love Brand’ler yaratıyor.<br />

Restoran iç mekan tasarımlarının, marka<br />

kimliğiyle örtüşen bütüncül detaylarla<br />

birlikte kullanıcıların yeme alışkanlıklarını<br />

ve deneyimlerini etkilediğini, hatta ne<br />

yemek istediklerini ve yeme hızlarını bile<br />

belirleyebildiğini vurgulayan İç Mimar<br />

Gülşah Cantaş, bu nedenle planlanma<br />

sürecinde işverenlerini farklı deneyimler<br />

yaratmaya yönlendirdiklerini belirtiyor<br />

ve ekliyor: “Deneyim endüstrisi çağında<br />

yaşıyoruz. Restoran tasarımlarında<br />

yaptığımız iş öncelikle mekandaki deneyimi<br />

tasarlamak. Bunu da sırf mekanı değil, tüm<br />

markayı ele alarak yapıyoruz. “<br />

Müşteriyi yenilik odaklı yönlendiren Kontra,<br />

ilk olarak ihtiyaç programını tanımlayıp, bu<br />

program üzerinden mekanın içindeki bar,<br />

mutfak ve servis alanlarının doğru akış ve<br />

çözümlemelerini kendi vizyonu ile sunuyor<br />

ve deneyim endüstrisi çağına uygun olarak<br />

alternatif çözümler üretiyor.<br />

Cantaş: “Kullanıcılara deneyim mekanları<br />

tasarlamak çok önemli”<br />

İç Mimar Gülşah Cantaş, kullanıcıların<br />

restoran ile ilgili deneyimlerini<br />

başkalarına aktarmalarını sağlamanın<br />

en önemli koşulunun onlara hakkında<br />

konuşabilecekleri materyaller sağlamak<br />

olduğunu dile getiriyor ve ekliyor: “Restoran<br />

tasarımlarında kullanıcıların kendilerini<br />

özel hissedebilecekleri, marka ile<br />

motive olabilecekleri, sosyal hayatlarına<br />

ekleyebilecekleri deneyim mekanları<br />

tasarlamak çok önemli. Restoranın<br />

kullanıcı ile iletişim kurmasının en önemli<br />

yolu ise yalnız iç mekan tasarımının değil,<br />

kurumsal kimliğin, tabakların, logonun<br />

birbirinden referans alarak aynı dili<br />

konuşmasını sağlamaktan geçiyor. “<br />

Restoran iç mekanlarında renk kullanımının<br />

önemli bir misyon taşıdığını vurgulayan<br />

Gülşah Cantaş, renk seçimlerinde mekanın<br />

fonksiyonunun ve konseptinin en önemli<br />

kriterler olduğunu vurguluyor: “Fast food<br />

markaları için daha dinamik renkler, parlak<br />

ışıklar ve döşemesi sert sandalyeler ile<br />

küçük masalar kullanırken fine dininglerde<br />

sakin renkler, rahat oturmalar, loş ışıklar ve<br />

büyük masalar kullanmayı tercih ediyoruz.<br />

Pudra renk kombinasyonları, doğal ve<br />

açılmış meşeler ve huşlar ile mekan algısı<br />

ferahlatılırken güneş enerjili masa üstü<br />

aydınlatmalar ile tasarıma sıcaklık da<br />

katılıyor.”


hotel restaurant<br />

112 & hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Yeni nesil Steakhouse & Şehir Kulübü<br />

“Scarlet” Etiler’de açıldı<br />

Scarlet Steakhouse, Etiler Nisbetiye<br />

Caddesi’nde çarpıcı konseptiyle<br />

açıldı. 800 metrekarelik yeni<br />

adresinde konuklarını ağırlamaya<br />

başlayan mekân, zengin menüsü ile<br />

günün ve gecenin her saatinde keyifli bir<br />

mekân arayan herkesin buluşma noktası<br />

olacak. Misafirlerini adım attıkları ilk<br />

andan itibaren en özel şekilde ağırlayan<br />

Scarlet, Steakhouse olmanın ötesinde<br />

dünya mutfağından en seçkin lezzetleri<br />

sunan menüsü ve kokteylleri kadar<br />

dekorasyonu ile de göz dolduruyor.<br />

İstanbul’a yeni nesil Steakhouse-Şehir<br />

Kulübü kazandırmak amacıyla yola çıkan<br />

Türkiye’nin en genç et ustalarından<br />

Scarlet Steakhouse’un kurucu ortağı<br />

Süleyman Dilek, yeni mekânının çarpıcı<br />

konseptiyle sektöre damgasını vurmaya<br />

hazırlanıyor. Misafirlerinin Steakhouse<br />

kültüründen fazlasını bulacağı mekânda<br />

ürün gamından, sunumuna, marka<br />

kimliğinden dekorasyonuna, personel<br />

giysilerinden, servis malzemelerine<br />

kadar her noktada özel bir ağırlama<br />

deneyimi yaşayacaksınız.<br />

Kanın ve ateşin rengi<br />

Benzersiz et işleme, et pişirme<br />

teknikleri ve müşterileri ile kurduğu<br />

samimiyetiyle tanınan Süleyman Dilek,<br />

şimdi kendi mekânı olan Scarlet için<br />

“İşimizi aşkla, tutkuyla yaparken bizi<br />

en iyi ifade edecek ismin, duyguların<br />

en koyusuna ait bu kavramla ifade<br />

edilebileceğine inandık. Bu nedenle<br />

İstanbul’a yeni nesil bir steakhouseşehir<br />

kulübü kazandırırken aşkın ve<br />

yaşamın rengi kırmızıyla yola çıktık.”<br />

dedi.<br />

Deneyenlerin müptelası olacak<br />

içecek menüsü hazırlandı<br />

Süleyman Dilek, yeni mekânı için şunları<br />

dile getirdi:<br />

“Büyük bir alana yayılan barımızda<br />

farklı beğenilere hitap edecek çok<br />

özel kokteyllerimiz, dünyanın en iyi<br />

şaraplarından oluşan kavımız ve kendi<br />

tariflerimizi içeren şuruplarımız var.<br />

Barımızı adeta bir laboratuvar gibi<br />

tasarladık.


İstanbulluların<br />

yeni buluşma<br />

noktası olmaya<br />

aday “Scarlet”<br />

Steakhouse,<br />

800 m 2’ lik yeni<br />

mekânı ile<br />

Etiler’in tam<br />

kalbinde açıldı.<br />

Doğal ürünlerle hazırlanmış,<br />

deneyenlerin müptelası olacağına<br />

inandığımız bir içecek menüsü<br />

hazırladık. Her şeyi taze olarak alıp,<br />

kendimiz kurutuyor, özel tütsülerle<br />

sunuyoruz.”<br />

Barın önünde bara ait özel<br />

atıştırmalıkları tatmak, yemek harici<br />

gelen misafirleri ağırlamak için bir<br />

roundtable bulunduğunu ifade eden<br />

Dilek, bar ve restaurant menüleri<br />

birbirinden farklı olarak tasarlandığını,<br />

geç bir saatte yalnızca müzik dinleyip<br />

içki içmek için gelecek misafirlerini<br />

düşünerek zengin bir atıştırmalık<br />

seçeneği de sunduklarını dile getirdi.<br />

Dünya mutfaklarından seçkin<br />

lezzetler<br />

Dünya mutfağından seçkin lezzetleri<br />

ve birbirinden özel kokteylleri ile<br />

Etiler’de kapılarını açan steakhouse<br />

anlayışına yeni bir soluk getiren mekan<br />

ayrıcalıklı ambiyansı, zengin menüsü,<br />

özgün dekorasyonu ve servis ayrıcalığı<br />

ile şehrin en favori adreslerinden biri<br />

olacak. Yalnızca en iyi etlerden oluşan<br />

bir steakhouse menüsüne sahip<br />

olmayan mekanda vejetaryenler içinde<br />

alternatif menüler mevcut olacak.<br />

Her hafta düzenli DJ performanslarının<br />

sunulacağı mekânda; özel toplantılar,<br />

kutlamalar, iş yemekleri için iki adet<br />

VIP odası ve bu odalarda isteğe göre<br />

oluşturulan menüler, özel müzik<br />

seçenekleri gibi hizmetler de bulunuyor.<br />

Ortalama 60 kişinin çalıştığı mekânın<br />

kapasitesi VIP bölümler dâhil 250 kişi.<br />

Scarlet, şehre yeni bir soluk getirecek,<br />

iyi yemek, iyi içki, kaliteli müzik, keyifli<br />

bir mekân arayan herkesin günün ve<br />

gecenin her saatinde gelebileceği,<br />

şehrin yeni buluşma merkezi olacak.


hotel restaurant<br />

114 & hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Ramiz<br />

Grubu’nun<br />

yeni markası<br />

KİLOGRAM açıldı<br />

3 ülkede 31 ilde 145 şubede hizmet veren<br />

Ramiz Grubu, Köfteci Ramiz’in ardından yeni markası<br />

KİLOGRAM’ı Akhisar’da açtı. Yeme-içme sektörüne yeni bir<br />

soluk getirecek olan KİLOGRAM, İstanbul-İzmir Karayolu<br />

üzerinde ilk restoranıyla hizmet vermeye başladı.<br />

3<br />

ülkede 31 ilde 145 şubede hizmet veren Ramiz Grubu,<br />

Köfteci Ramiz markasından sonra yeni markası<br />

KİLOGRAM’ı yemek severlerle buluşturdu. Türkiye’deki<br />

yeme-içme sektörüne yeni bir soluk getirecek olan mekan,<br />

İstanbul-İzmir Karayolu üzerinde ilk restoranıyla hizmet<br />

vermeye başladı. Akhisar Sanayi Bölgesi girişinde ilk<br />

restoranıyla hizmet vermeye başlayan mekan, et severlerin yeni<br />

gözdesi oldu.<br />

Kilo ile satış<br />

Kilo ile satış<br />

konseptiyle<br />

birbirinden lezzetli<br />

ve taze ürünleri<br />

müşterilerine sunan<br />

KİLOGRAM, pişmiş ya<br />

da pişmemiş ürünleriyle<br />

de çok çeşitliliği hedefliyor.<br />

Türk damak tadına uygun<br />

et ağırlıklı ürünlerinin<br />

yanı sıra; köfte, piliç, sucuk, steak ve şarküteri<br />

ürünlerini kilo ile müşterilerine sunuyor.<br />

Lezzet ve kaliteli yaklaşımıyla hizmet<br />

veren marka, uygun fiyatlarıyla da<br />

dikkat çekiyor. Ayrıca restoranda<br />

yerel ürünlerin satışı da şarküteri<br />

bölümünde yapılıyor.<br />

Toplamda 2.500 metrekarede<br />

hizmete giren mekan; doğa<br />

dostu restoran konseptiyle<br />

de ziyaretçilerin ilgi odağı<br />

oldu. Aynı anda 800 kişinin<br />

yemek yiyebildiği mekan,<br />

farklı dekorasyonuyla<br />

da herkesin beğenisini<br />

kazandı.


Hayata farklı bir lezzet katmak<br />

isteyenlerin yeni adresi Avlu Yeniköy<br />

Avlu Yeniköy,<br />

farklı damak<br />

tatlarına hitap<br />

eden lezzetleri ve<br />

evinizin rahatlığında<br />

hissedebileceğiniz<br />

ortamıyla, bu yeni<br />

konsepti denemeniz<br />

için İstanbullu lezzet<br />

severleri mekanına<br />

bekliyor.<br />

Yeniköy’ün taptaze mekanı Avlu, yeni nesil gurme anlayışına<br />

hizmet eden “Casual Fine Dining” konsepti ile İstanbullu<br />

lezzet düşkünlerini şimdiden bir araya getirmeye başladı.<br />

Günlük yaşamınızda evinizdeki rahatlığa<br />

alternatif bir yaklaşım sunacak<br />

şekilde dekore edilen Avlu Yeniköy,<br />

çabasız doğal şıklığı ile Yeniköy’den şehre<br />

açılan, sıcacık bir lezzet kapısı. Yeniköy sahil<br />

yolunun kadim çınar ağaçları altında yer alan<br />

giriş bölümü, Casual Fine Dining konseptine<br />

uygun sade ama şık iç alanı ve mekana<br />

ruhunu veren, hem eşsiz lezzetler hem de<br />

enfes kokteyller tadımlayabileceğiniz saklı<br />

bahçesiyle üç farklı bölümden oluşuyor.<br />

Barıyla da iddialı<br />

Pek çok baştan çıkarıcı lezzetin yer aldığı<br />

mekan, sadece menüsünde yer alan<br />

farklı lezzetler ile değil, bar kısmı ile<br />

ilgili de oldukça iddialı. Türkiye’nin en iyi<br />

Miksolojistleri tarafından yaratılan kokteyl<br />

menüsü ve mekanın başarılı müzik seçimleri<br />

ile misafirleri tarafından şimdiden övgü dolu<br />

geri bildirimler alıyor.<br />

Menü içerisinde yer alan tüm alternatifler,<br />

Avlu’nun kendi mutfağında özenle seçerek<br />

bir araya getirdiği günlük ve taze ürünlerden<br />

oluşuyor. Öne çıkan lezzetler arasında Tom<br />

Kha Gai Çorbası, Baklava Hamurunda Ördek,<br />

48 saatte pişirilmiş Kuzu Küreği, Melisa<br />

Buharında Levrek ile tatlılardan Cennetten<br />

Gelen ve Lemon & Lemon yer alıyor. Bar<br />

kısmında ise, Smoke Jazz ve Grapefruit Tree<br />

kokteyli kısa bir sürede kendi müdavimlerini<br />

yaratmış durumda.


hotel restaurant<br />

116 & hi-tech<br />

mekan<br />

Hem sağlıklı<br />

hem geleneksel<br />

Petit Pain<br />

Temel faaliyet alanı fırıncılık ve pastacılık<br />

olan Petit Pain, doğal ve kaliteli malzeme<br />

kullanımı, katkı maddesi içermeyen ürünleri<br />

ile kurumsal ve bireysel tüketicinin lezzet<br />

adresi oldu.<br />

Fransızca’da ‘Küçük Ekmek’<br />

anlamına gelen Petit Pain,<br />

kültürümüzde büyük öneme sahip<br />

ekmeğe kattığı lezzet, kalite ve çeşitlilik<br />

ile cafe, restaurant, catering firmaları,<br />

beş yıldızlı oteller gibi birçok kurumsal<br />

firmanın vazgeçilmezi oldu. Fransızların<br />

ekmek ve pasta kültürünü Türk damak<br />

tadına uyarlayan Petit Pain, Türkiye’deki<br />

fırıncılığın ve unlu mamul üretiminin<br />

gelişimine doğal malzemeyle hazırladığı<br />

zengin ürün çeşidi, kalitesi ve lezzeti ile<br />

katkıda bulunuyor.<br />

İşletmesi Tolga ve Mithat Bilgiç<br />

kardeşlere ait<br />

Yurt dışındaki ürün çeşitliliğini Türkiye’ye<br />

taşıyan, ekmek ve pasta imalatındaki<br />

kalitesi ve lezzeti ile tanınan Petit Pain<br />

2008’de Tolga ve Mithat Bilgiç kardeşler<br />

tarafından İstanbul Kavacık’da kuruldu.<br />

Fransa’da gastronomi eğitimi alan iş<br />

hayatına daha sonra Londra’da devam<br />

eden Tolga Bilgiç ile Turizm ve Otelcilik<br />

öğrenimi gören Mithat Bilgiç bilgi<br />

birikimlerini ve deneyimlerini Petit Pain<br />

markası altında sunuyorlar. Ayrıca yeni<br />

ürün araştırma ve geliştirmesi Birsel<br />

Bilgiç’in bilgisi ve tecrübesi dahilinde<br />

yapılıyor ve yeni trendlere göre devamlı<br />

güncelleniyor.<br />

10. yıla koşuyor<br />

Ortaklardan Mithat Bilgiç artık Türk<br />

insanının doğru beslenmeye önem<br />

verdiğinin altını çiziyor ve şöyle<br />

devam ediyor: “Artık ister işyerinde,<br />

ister evinde isterse davetlerde Türk<br />

insanı; doğal, ekşi mayalı, tam buğday<br />

unundan çok tahıllı üretilen ekmek<br />

yemeyi tercih ediyor. Petit Pain olarak<br />

biz de kurulduğumuzdan bu yana yani<br />

9 yılı aşkın bir süredir ekmek dahil<br />

tüm ürünlerimizde katkı maddesi asla<br />

kullanmıyoruz. Petit Pain kuruluşunun<br />

10. yılını kutlamaya hazırlanırken<br />

kurumsal ve perakende müşterilerine<br />

yeni sürpriz ürünler, lezzetler hazırlığı<br />

içinde” diyor.<br />

Üretim yeri, Kavacık Merkez<br />

Fransız ekmekçiliği ve pastacılığından<br />

lezzetler sunan Petit Pain’in ekmek<br />

ve pasta şefleri İstanbul Kavacık’taki<br />

merkezde üretim yapıyor. Cheesecake,<br />

kek, tatlı tuzlu kurabiye, tart, turta,<br />

kiş, kruvasan, pastalar, ekşi maya ile<br />

üretilen ekmekler, diyet ürünleri ve<br />

daha birçok özel tat Bağdat Caddesi -<br />

Erenköy Petit Pain Patisserrie - Cafe’de<br />

lezzet severlerle buluşuyor. Petit Pain;<br />

cafe, restaurant, catering firmaları ve<br />

beş yıldızlı otellerin günlük ekmek, pasta<br />

tatlı-tuzlu kurabiye, croissant ve çörek<br />

çeşitleri gibi unlu mamul ihtiyaçlarını<br />

karşılıyor.<br />

Otel ve restoranların profesyonel<br />

çözüm ortağı<br />

Türkiye’de bulunan yabancı restaurant<br />

ve otel şeflerinin değişik ürün<br />

taleplerinin yerine getirilmesi için<br />

çözüm ortaklığı sunan Petit Pain; özel<br />

organizasyonlara ürün destekli catering<br />

hizmetleri, şirketlerin doğum günü,<br />

bayi toplantısı, seminer, workshop<br />

toplantıları gibi özel günlerde ihtiyaç<br />

duydukları pasta, tatlı-tuzlu kurabiye<br />

çeşitlerini sağlıklı, katkı maddesiz olarak<br />

karşılıyor.


Gazete baskılarında Türkiye’nin en geniş web ofset makine parkur<br />

ağına sahip olan“İhlas Gazetecilik A.Ş.” bünyesinde, Türkiye<br />

gazetesi başta olmak üzere, günlük olarak çok sayıda ulusal ve yerel<br />

gazeteyi, 6 bölgede bulunan tesislerimizde basmaktayız.<br />

Heatsetlerde (63 kesim günlük 800 bin forma), (58 kesim günlük 800 bin<br />

forma) yüksek üretim kapasitemiz baskı makinelerimizdeki üretim özellikleri<br />

sayesinde siparişlerinizi terminlerine uygun ve kaliteli bir şekilde hazırlayıp<br />

teslim ediyoruz. Modern renk kontrol ve izleme-denetim sistemleri ile<br />

maksimum renk kalitesine ulaşılmakta kokulu sayfalar, özel renkler ve silikon<br />

uygulamaları ile siz müşterilerimize farklılık kazandırmaktadır.<br />

WEB OFSET<br />

İhlas Matbaacılık Baskı Tesisleri, tabaka ofset baskı alanında sektörün önde<br />

gelen isimleri arasındadır. Tabaka ofset baskı makine parkurumuzun zenginliği<br />

ve profesyonel ekibimiz sayesinde tek renkli işlerden, çok renkli işlere<br />

kadar her türlü baskılarınızı uluslararası standartlara göre yapmaktayız.<br />

Mürekkep kontrolü ve renk yönetim sistemleri ile çalışan tabaka ofset<br />

baskı makinelerimiz; laminasyon çeşitleri ile de hizmet vermektedir.<br />

DÜZ OFSET<br />

İhlas Matbaacılık Baskı sonrası tesislerde. Modern makine,<br />

ekipmanları ve kalifiye personelimiz ile hizmet<br />

vermekteyiz. Amerikan cilt, iplik dikiş, mukavva taslama<br />

cilt, iplik dikiş flexi kapaklı cilt, tel dikişli cilt<br />

(tel-omega) spiral cilt, işlere çeşitli fonksiyonlarla<br />

birlikte yapılmaktadır.<br />

MÜCELLİT<br />

İhlas Matbaacılık, ambalaj alanında da faaliyetlerine<br />

başlamıştır. Baskılı ve baskısız dopel<br />

koli, krome karton ve sıvamalı kutu üretimini<br />

bünyesinde toplayarak, ürün yelpazesini daha da<br />

genişletmiştir.<br />

AMBALAJ<br />

“İşi profesyonellerine bırakın”<br />

Merkez Mah. 29 Ekim Caddesi<br />

İhlas Plaza No:11 A / 41<br />

Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE<br />

Tel.: + 90 212 454 30 00<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

Detaylar İçin:


hotel restaurant<br />

118 & hi-tech<br />

otel-tech<br />

Artık yemeğe çıkmanın akıllı ve kazançlı bir yolu var!<br />

Dine&Pay<br />

Restoranlarda hem rezervasyon hem de hızlı ödeme imkanı sağlayan<br />

Türkiye’nin ilk global sadakat programlı mobil aplikasyonu olma özelliğiyle<br />

Dine&Pay, hem yatırımcısına hem kullanıcısına hem de üye işyerlerine<br />

kazandırma vaadiyle sektöre hızlı bir giriş yapıyor.<br />

Kullanıcıların akıllı telefonları<br />

üzerinden restoranlara kolay<br />

rezervasyon yapabildiği ve<br />

hesaplarını saniyeler içinde ödeyebildiği<br />

bir mobil restoran uygulaması olan<br />

Dine&Pay, Mayıs <strong>2017</strong>’de kullanıma<br />

açılacak. 75 üye restoranla hizmete<br />

başlayacak olan uygulamanın <strong>2017</strong><br />

sonu hedefi, büyük şehirler ve turistik<br />

merkezlerdeki 600 üye restoran, 500bin<br />

kullanıcı ve 30 milyon TL ciro.<br />

Mobil uygulamalar içinde tek<br />

global sadakat programına sahip<br />

Cüneyt Ortan, Ferruh Karakaşlı ve<br />

Enver Eren’in ortak girişimi olan<br />

Dine&Pay mobil restoran uygulaması,<br />

birçok ilk ve tek dijital özelliği ve global<br />

kullanım imkanlarıyla rakiplerinden<br />

ayrışıyor. Türkiye’deki benzeri mobil<br />

uygulamalar içerisindeki tek global<br />

sadakat programına sahip olan<br />

Dine&Pay, yatırımcısına, yerli ve yabancı<br />

kullanıcısına ve üye işyerlerine farklı<br />

avantajlar sunabiliyor. Uygulamanın en<br />

önemli avantajlarından biri ise ödüllü<br />

ve global sadakat programı PINS ile<br />

yaptığı exclusive anlaşma. Bu anlaşma<br />

ile PINS’in resmi yeme-içme uygulaması<br />

olan Dine&Pay kullanıcılarına, restoran<br />

harcamalarından kazandıkları PINS<br />

puanlarını dünyanın her yerindeki PINS<br />

üye işyerlerinde kullanabilme imkanı<br />

sunuyor.<br />

Yemeğe çıkarken ihtiyaç duyulan<br />

her şey<br />

tek aplikasyonda<br />

Hiçbir ücret ödemeden üye olunabilen<br />

Dine&Pay’in kullanıcılara yönelik<br />

avantajları arasında; bulunduğu<br />

lokasyondaki restoranların indirimli<br />

saatleriyle ilgili otomatik bilgi gelmesi,<br />

rezervasyon yaptırdığı restorana<br />

uygulama üzerinden dilerse taksi<br />

çağırabilmesi, üye restoranlarda<br />

sipariş verdiği anda hesabı görebilmesi,<br />

garsonu beklemeden hesabı<br />

ödeyebilmesi, hatta hesabı kişi bazlı<br />

bölebilmesi, isterse de PINS puanlarıyla<br />

ödeyebilmesi bulunuyor. Sahip olduğu<br />

global sadakat programıyla fark yaratan<br />

Dine&Pay ile kullanıcılar, Türkiye’deki<br />

restoranlarda yaptıkları harcamalardan<br />

topladıkları PINS’lerini dünyanın her<br />

yerinde kullanabiliyor, yabancı turistler<br />

ise kendi ülkelerinde kazandıkları<br />

PINS’lerle Türkiye’deki restoranlarda<br />

ödeme yapabiliyorlar.<br />

Üye restoranlar yerli ve yabancı<br />

yeni müşteri sayısını artırabilecek<br />

Güçlü altyapı çözüm ortaklarına sahip<br />

olan Dine&Pay, üye restoranlara,<br />

rakip uygulamalardan ayrılan dijital<br />

özellikleriyle birçok avantaj sunuyor.<br />

Dine&Pay ile restoranlar boş<br />

saatlerinde de müşteri bulabilecek,<br />

detaylandırılmış kullanıcı datasına<br />

bilgi gönderebilecek, kullandığı PINS<br />

sadakat programıyla yurtdışındaki<br />

PINS kullanıcılarına mekanlarının<br />

tanıtımını yapabilecek. Dine&Pay, üyesi<br />

olan restoranlara müşteri ve çalışan<br />

memnuniyetini artırma, personelinin<br />

iş yükünü azaltırken onların daha çok<br />

bahşiş kazanmasını sağlama ve özel<br />

kampanyalarla boş saatlerde bile<br />

doluluk oranını yükseltme gibi imkanlar<br />

sağlıyor.


hotel restaurant<br />

120 & hi-tech<br />

otel-tech<br />

Arkel teknolojisine sahip asansörler<br />

kendi enerjisini üretiyor<br />

Türkiye’nin asansör teknolojileri<br />

alanında lider markası Arkel,<br />

dünya çapında önem taşıyan<br />

yeni bir teknolojisi Arkel Rejeneratif<br />

Ünite’yi tanıttı. Ortalama bir masaüstü<br />

bilgisayar kasası boyutundaki cihaz,<br />

asansörün ürettiği enerjiyi yok etmek<br />

yerine şebekeye geri göndererek enerji<br />

tasarrufu sağlıyor.<br />

Arkel Reheneratif Ünite hakkında bilgiler<br />

veren Arkel Kurucu Ortağı ve Genel<br />

Müdürü Melih Küçükçalık, “Senkron tip<br />

elektrik motoruyla çalışan asansörlerde<br />

aşağı yönde ağır yükle veya yukarı yönde<br />

hafif yükle hareket ederken, motor<br />

enerji üretmeye başlar. Bu enerjinin<br />

sönümlenmesi gerekir. Bu nedenle<br />

klasik tip sistemlerde açığa çıkan enerji<br />

frenleme direncine iletilerek ısıya<br />

dönüşür ve boşa harcanır. Yeni teknoloji<br />

Rejeneratif Üniteler sayesinde artık<br />

bu enerjiyi geri kazanmak ve şebekeye<br />

aktarmak mümkün hale geldi” dedi.<br />

Asansörlerde yüzde 35 tasarruf<br />

Rejeneratif ünitelerin yer aldığı<br />

asansörlerin, klasik sistemlere<br />

kıyasla yüzde 35’e yakın tasarruf<br />

sağlamaya başladığına dikkat çeken<br />

Küçükçalık, “Arkel olarak kendi Ar-Ge<br />

çalışmalarımız ile geliştirdiğimiz bu<br />

teknolojiyi ülkemize kazandırmanın<br />

gururunu yaşıyoruz. Dünyada da bu<br />

teknoloji henüz yeni ve pek az biliniyor.<br />

Arkel Rejeneratif ünite ise dünyadaki<br />

pek az rakibi arasında şimdiden yerini<br />

almış durumda” şeklinde konuştu. Her<br />

zaman yenilikçi teknolojiler üretmeye<br />

devam edeceklerini belirten Küçükçalık,<br />

Mediterra’nın yatırımıyla birlikte Arkel’in<br />

kurumsallaşması ve dünya çapında<br />

bir marka olması için çalışmalarını<br />

sürdüreceklerini ifade etti.<br />

Arkel’in Ar-Ge<br />

çalışmalarının<br />

bir sonucu olan Arkel<br />

Rejeneratif Ünite, asansörlerin<br />

ürettiği enerjiyi yok etmek<br />

yerine şebekeye geri<br />

göndererek yüzde 35’e<br />

varan enerji tasarrufu<br />

sağlıyor.


Turizmciler,<br />

Rus turistlere<br />

Yandex’in<br />

teknolojileriyle<br />

erişecek<br />

Yandex, Antalya’da düzenlediği etkinlikte Rus<br />

turistlerle Antalyalı turizmcileri buluşturacak<br />

reklamcılık çözümlerini paylaştı.<br />

Rusya’nın en büyük arama<br />

motoru olan Yandex, teknolojinin<br />

gücünden yararlanarak yeni<br />

turizm sezonunda Türkiye’ye daha<br />

fazla Rus turistin gelmesine katkıda<br />

bulunmayı hedefliyor. 3 Mart Cuma<br />

günü Antalya’da Gloria Golf Resort’ta<br />

bir etkinlik düzenleyen Yandex, Antalyalı<br />

turizmcilerle bir araya gelerek turizm<br />

sektörünün ihtiyaçlarını karşılayan<br />

reklamcılık çözümlerini paylaştı.<br />

Rusya’da yapılan internet<br />

aramalarının %55’i Yandex’te<br />

yapılıyor<br />

Yandex Satış ve Müşteri İlişkileri<br />

Yöneticisi Sergey Gershtein, Yandex’in<br />

Rusya’nın en büyük arama motoru<br />

olduğunu belirterek şunları söyledi:<br />

“Yandex olarak erişim gücümüz<br />

sayesinde insanların hayatlarında yeni<br />

fırsatlar keşfetmelerine yardımcı olmak<br />

istiyoruz. Rusya’da yapılan internet<br />

aramalarının yüzde 55’i Yandex’te<br />

yapılıyor. Kullanıcıların seyahat odaklı<br />

aramalarını da kolaylıkla analiz<br />

edebiliyoruz. 2015 yılına kıyasla 2016<br />

yılında Rus kullanıcıların seyahatle ilgili<br />

aramaları yüzde 16 arttı. <strong>2017</strong>’de daha<br />

da artacağını düşünüyoruz.”<br />

Rusya’da bulunan kullanıcılar tarafından<br />

yapılan aramaların sonuçlarına<br />

göre Türkiye’nin en popüler turizm<br />

bölgelerinden biri olduğunu ifade eden<br />

Sergey Gershtein, sözlerine şöyle<br />

devam etti: “Türkiye, Rus turistlerin<br />

en çok ilgi gösterdiği ikinci ülke ve<br />

yapılan aramalarda bu ilginin hızla<br />

arttığını görüyoruz. Hatta yaz dönemine<br />

doğru Türkiye’nin birinci ülke olacağını<br />

düşünüyoruz. Türk turizmcilerin<br />

Rusya’da çevrimiçi reklam vererek<br />

hedef kitlelerine daha kolay ulaşması<br />

için Rusya’da çalıştığımız 8 önemli<br />

dijital reklam ajansını da Antalya’da<br />

turizmcilerle buluşturduk. Türkiye’deki<br />

turizmcilerin bu yıl güzel bir sezon<br />

geçirmesini diliyoruz. Yandex olarak<br />

buna katkı verebilmek bizi mutlu ediyor.”<br />

Online reklamcılık eğitimi de<br />

verildi<br />

Online reklamcılık eğitiminin de verildiği<br />

etkinlikte Antalyalı turizmciler Yandex’in<br />

“Yandex Direct” ve “Yandex Display” adlı<br />

reklamcılık hizmetleri ve web analiz<br />

aracı Metrica hakkında detaylı eğitim<br />

alma fırsatı buldu. Turizmcilere ayrıca<br />

Rusya pazarının dinamikleri hakkında<br />

bilgiler verilirken, teknolojinin yardımıyla<br />

daha fazla turiste seslenmenin püf<br />

noktaları da anlatıldı.


hotel restaurant<br />

122 & hi-tech<br />

Ulaşım<br />

Mercedes-Benz Türk<br />

50. yıl dönümünü<br />

bayileriyle kutladı<br />

1967 yılında Otomarsan ismiyle İstanbul’da<br />

kurulan Mercedes-Benz Türk 50. kuruluş yıl<br />

dönümünü, yarım asırlık başarılarına ortak<br />

olan bayileriyle birlikte kutladı.<br />

1967 yılında Otomarsan ismiyle<br />

kurulan ve bu yıl kuruluşunun<br />

50. yılını kutlayan, Türkiye’nin en<br />

büyük yabancı sermayeli şirketlerinden<br />

Mercedes-Benz Türk, kuruluş<br />

yıldönümünü başarılarına ortak olan<br />

Türkiye’nin dört bir yanındaki bayileri ile<br />

kutladı. Mercedes–Benz Türk Direktörler<br />

Kurulu Başkanı Süer Sülün’ün ev<br />

sahipliğinde gerçekleşen bu özel<br />

kutlamaya, Mercedes-Benz Türk yetkili<br />

bayi sahipleri ve genel müdürlerinden<br />

oluşan 80 kişilik bir davetli katılım<br />

gösterdi.<br />

Sülün: “Başarılarımızla gurur duyuyoruz”<br />

Kutlama yemeğinde konuşma yapan<br />

Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu<br />

Başkanı Süer Sülün şunları söyledi:<br />

“Geçen yarım asırlık süre boyunca<br />

Mercedes-Benz Türk ailesi olarak<br />

birlikte büyüdük, birlikte ürettik ve hep<br />

beraber birçok ilke, yeniliğe, başarıya<br />

ve rekora imza atarak şirketimizi<br />

Daimler AG’nin küresel ağı içerisinde<br />

çok önemli bir yere getirdik. Mercedes-<br />

Benz Türk, Türkiye’nin dört bir yanında<br />

bulunan yetkili bayi ve servisleriyle tüm<br />

müşterilerine kaliteli hizmeti güncel<br />

teknolojiyle vererek bu alanda da sektörde<br />

fark yaratıyor. Bu başarılarımızla gurur<br />

duyuyoruz.”<br />

“Başarılara hep birlikte imza attık”<br />

Mercedes-Benz Türk’ün başarılarının<br />

arkasında, çalışan sayısı 4.500’i geçen,<br />

Türkiye’nin dört bir yanında bulunan<br />

yaygın Mercedes-Benz Türk yetkili<br />

bayilerinin de bulunduğunu belirten<br />

Sülün, konuşmasını şöyle sürdürdü:<br />

“Hiçbir başarı tesadüf değildir.<br />

Mercedes-Benz Türk’ün yarım asırlık<br />

başarı hikâyesinin arkasında tüm değerli<br />

çalışanlarımız, dostlarımız ve bu büyük<br />

ailenin bir parçası olan bayilerimizin<br />

emeği var. 50 yıllık yolculuğumuzda<br />

bize inanan, kusursuz ürün ve hizmet<br />

sunma konusundaki çabamıza ortak olan<br />

bayilerimize bağlılıkları ve destekleri için<br />

teşekkür ediyorum.”<br />

Mercedes-Benz’in kazandıran aracı Sprinter Türkiye turuna başlıyor<br />

Kendi kategorisinde sunduğu en yüksek güvenlik donanımlarıyla “Türkiye’nin en çok tercih edilen minibüsü” unvanına<br />

sahip Mercedes-Benz Sprinter, “Kazandıran Sprinter Hep Yanında” sloganıyla Türkiye turuna başlıyor. 14+1+1 Erişilebilir<br />

Minibüsü, 16+1 Comfort Minibüs ve 19+1 Comfort Plus Minibüs modellerinden oluşan Mercedes-Benz Türk Sprinter<br />

konvoyu Karadeniz, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde eş zamanlı olarak yollara çıkarak müşterilerle buluşacak. Kalite,<br />

güvenlik ve konfor standartlarını her zaman müşteri beklentilerinin üzerine çıkaran Sprinter minibüsler, personel, okul<br />

ve turizm servislerinde yolcularının güvenliğini artıran özel donanım ve ekipmanları standart olarak sunuyor.


Turizm denince akla artık<br />

“Eşya Turizmi” geliyor!<br />

Taşımacılık artık global bir sektör haline geldi ve birçok firma bulunduğu bölgede evden eve nakliyatın yanı<br />

sıra şehirlerarası hatta uluslararası nakliye alanında hizmet veriyor.<br />

Talebin çok olması aynı zamanda<br />

güçlü bir rekabeti de peşinden<br />

sürüklediği için taşımacılık<br />

alanında bulunan şirketlerin araç ve<br />

personel sayısını arttırarak bu sektörde<br />

de başarıya ulaşmaları gerekiyor.<br />

Şehirlerarası veya uluslararası evden<br />

eve nakliye hizmetini diğer taşımacılık<br />

faaliyetlerinden ayıran en önemli özellik<br />

ise bu işi yapan firmaların her iki şehir<br />

veya ülke hakkında yüksek seviyede bilgi<br />

sahibi olmasının gerekliliği. Bu ihtiyacın<br />

temelini hızlı sevkiyat ve daha güvenilir ev<br />

taşıma hizmeti oluşturuyor.<br />

Artıları ve eksileriyle ister bir şehirden bir<br />

şehire, isterseniz bir ülkeden bir ülkeye<br />

gidin lojistik hizmeti veren Trigron Kargo<br />

Lojistik‘In Kurucusu Gülnihal Yegane,<br />

lojistikte “Eşya Turizmi”nin önemini<br />

vurguluyor.<br />

Artıları ve eksileriyle “Eşya Turizmi”<br />

gitgide artıyor ve bu artışa firmasıyla<br />

katkı sağlayan Gülnihal Yegane’nin konu<br />

ile ilgili görüşlerini paylaşıyoruz;<br />

Turizm deyince aklınıza sadece<br />

insan mı gelir?<br />

Bir konferansa, bir tatile ya da bir fuara<br />

katılmak için de buna benzer işlemleri<br />

yapmıyor musunuz? Hangi amaçla<br />

olursa olsun başka bir ülkeye gitmek<br />

için birazdan sayacağım birkaç aşamalı<br />

zahmeti ya siz çekiyorsunuz ya da turizm<br />

acentanıza devrediyorsunuz, onlar tüm<br />

organizasyonu yapıyorlar. Siz de seyahat<br />

için valizinizi hazırlarken zamanın<br />

geçmesini bekliyorsunuz. Hele ki ucunda<br />

keyifli bir olay varsa değmeyin keyfinize…<br />

Bu söylediklerim bizler için geçerli.<br />

Peki ya ürettiğimiz ya da ithal<br />

edeceğimiz malzemeler için ne demeli?<br />

Bana “Yaptığın işi tanımlar mısın?”<br />

dediklerinde şöyle cevap veriyorum; Eşya<br />

Turizminde Getir Götür Gülnihal olarak<br />

hizmet veriyorum.<br />

Eşya Turizmi? Şaşırdınız değil mi? Emek,<br />

yatırım ve zahmet çekerek ürettiğiniz<br />

ürünlerinizi dünyanın öbür ucundaki<br />

müşterilerinize ulaştırırken Lojistik<br />

firmaları da seyahat acentaları gibi<br />

turizm işi yapıyorlar. Bizler nasıl turist<br />

olarak tüm dünyada gezinebiliyorsak;<br />

alıp sattığımız her metanın da dünyada<br />

bir dolaşım hakkı var. Sadece adları<br />

turist değil. Malınızın adresinden teslim<br />

alınması; turizmde şoförlü hizmet<br />

sağlayan VIP kiralık araç servislerinin<br />

işi. Lojistikte ise “nakliyecilerimizin.”<br />

Yüklerinizin uluslararası dolaşıma<br />

girebilmesi için izin belgelerinin alınması;<br />

turizmde Vize işlemleriyken lojistikte<br />

“gümrükçülerimizin” işi…<br />

Bir ülkeden başka bir ülkeye giderken<br />

taşıma belgesi turizmde yolculuk<br />

biletinin alınması işi ise lojistikte<br />

“taşıyıcı firmaların” işi.. Yani işin ehli<br />

“Trigron”’un işi… Bambaşka bir ülkeye<br />

gittiniz, pasaport kontrolünde polis,<br />

pasaportunuza giriş damgası vuruluyor..<br />

Peki yüklemeleriniz? Taşınma işlemi<br />

tamamlanıp başka bir ülkeye giren<br />

malzemeleriniz için pasaport yerine<br />

“gümrükçülerimiz” devreye girer ve<br />

malınızın ülkeye girişi için gümrük<br />

işlemlerini bitiriverirler.<br />

Son olarak da adrese teslim isterseniz<br />

yurt içine giriş evrakları tamamlanır<br />

ve yine bir transfer aracı ile rehber<br />

eşliğinde malzememiz adrese teslim<br />

edilir.. Son noktayı yine “nakliyecilerimiz”<br />

koyar. Şimdi haksız mıyım? Yaptığım<br />

iş bir turizm işi değil mi? Siz ofisinizde<br />

kahvenizi yudumlarken, malzemeleriniz<br />

dünyayı “Trigron” ile dolaşır…


hotel restaurant<br />

124 & hi-tech<br />

ürün<br />

LAVA<br />

Zarafet ve doğallık<br />

güvencesinde buluştu<br />

LAVA döküm, 600’e yakın demir döküm ürün konseptine <strong>2017</strong> yılında doğanın mucizesi ahşap ürünlerini<br />

de ekleyerek, sunumda zarafet ve doğallığı LAVA güvencesiyle müşterilerine sunuyor.<br />

2011 yılında demir döküm<br />

ürünleriyle Züccaciye ve HORECA<br />

sektörüne yeni bir dinamik getiren<br />

LAVA döküm, 600’e yakın demir döküm<br />

ürün konseptine <strong>2017</strong> yılında doğanın<br />

mucizesi ahşap ürünlerini ekleyerek;<br />

sunumda zarafet ve doğallık sunmayı<br />

hedeflemiş. Ahşap sunumunda İroko<br />

ağacını masif, yekpare ve doğal üretim,<br />

sert, yoğun ve çok dayanıklı, hijyenin<br />

en doğalı, içindeki güç, dışındaki şıklık<br />

olarak tanımladığı mükemmel temsil<br />

yetenekleri için seçen LAVA wood<br />

konseptinin tamamında bu mükemmel<br />

ahşap tasarımlarını ile kullanıcılarının<br />

göz zevkinin yanı sıra kaliteyi de LAVA<br />

güvencesi ile sunuyor.


Doğanın mucizesi LAVA kalitesi ile sofralarda: Iroko Ağacı – lava wood <strong>2017</strong><br />

Masif, yekpare, doğal üretim<br />

Afrika’nın batı sahilinde, yağmur<br />

ormanlarında yetişen Iroko ağacı,<br />

sahip olduğu geniş çap oranından<br />

dolayı tek parça üretime imkan<br />

verir. Herhangi bir ekleme ya da<br />

yapıştırma ihtiyacı duyulmadan tek<br />

parça olarak üretilir.<br />

Sert, yoğun, dayanıklı<br />

Yağmur ormanlarından aldığı<br />

gücü gövdesine tüm enerjisiyle<br />

yansıtan Iroko ağacı, yüksek<br />

stabilitesi nedeniyle bozulmaz,<br />

şekil değiştirmez, yıpranmaz. Ağır<br />

ve yağlı yapısı, suyu içine çok az<br />

emer, böylece genleşme ve çatlama<br />

problemini çok aza indirir.<br />

Hijyenin en doğalı<br />

Iroko ağacı, kolay kuruyan bir yapıya<br />

sahiptir. Neme ve rutubete olan<br />

direnci, mutfak ve sofra kullanımına<br />

en uygun ağaç olma özelliğini<br />

kazandırır. Kabul altı böceklerine ve<br />

hastalıklarına karşı yüksek direnci<br />

onu daima sağlıklı kılar.<br />

İçindeki güç, dışındaki şıklık<br />

Iroko ağacı işlendiği zaman sarımsı<br />

bir renk alır, ancak oksijenle<br />

buluştuktan sonra, kahverengi<br />

veya çikolata rengine dönüşür.<br />

Sertliğini ve dayanıklılığını estetikle<br />

buluşturur. Sofralardaki benzersiz<br />

duruşu bu özelliğinden gelir.


hotel restaurant<br />

126 & hi-tech<br />

ürün<br />

RATIONAL ConnectedCookıng<br />

Profesyonel mutfaklara yönelik en modern ağ bağlantı<br />

çözümü için start verildi<br />

RATIONAL, ConnectedCooking ile müşterilerine artık profesyonel mutfaklar için en modern ağ bağlantı<br />

çözümünü sunuyor. RATIONAL cihazları arasında kurulan internet bağlantısı sayesinde mutfaktaki günlük<br />

rutinler artık daha güvenli, daha rahat ve daha kolay bir hale geliyor. Ayrıca zincir işletmeler, şubelerindeki<br />

bütün cihazları ve üretim süreçlerini verimli bir şekilde yönetip kontrol altında tutabilecek.<br />

RATIONAL, bugüne kadar<br />

sunduğu kapsamlı hizmetleri,<br />

ConnectedCooking ile profesyonel<br />

mutfaklardaki özel gereklilikler için<br />

geliştirilen bir ağ bağlantı çözümüyle<br />

genişletiyor. Böylece, merkezi Almanya’nın<br />

Landsberg kentinde bulunan RATIONAL<br />

AG, mutfak işlemlerinin giderek daha<br />

fazla dijitalleşmesi yolunda tutarlı bir<br />

ilerleme göstererek müşteri faydasını<br />

daha da artırıyor. ConnectedCooking<br />

hizmetinden yararlanabilmek için<br />

RATIONAL cihazlarınızı bir modem<br />

yardımıyla internete bağlamak ve<br />

ConnectedCooking.com adresinden<br />

ücretsiz olarak kaydettirmek yeterlidir.<br />

Ardından ağa bağlanan bütün cihazlar<br />

ConnectedCooking üzerinden cihaz<br />

yönetimi bölümünden rahatça<br />

görüntülenip yönetilebiliyor. RATIONAL<br />

Großküchentechnik GmbH Genel Başkanı<br />

Oliver Frosch, “ConnectedCooking ile<br />

ağ entegrasyonu sayesinde aşçılar ve<br />

mutfak şefleri mutfaktaki ve bütün<br />

şubelerdeki üretim süreçlerini, cihazın<br />

başında olmasalar bile sürekli olarak<br />

izleyebilecekler. Haftalık alışveriş<br />

sırasında şubelerde bütün işlemlerin<br />

düzgün çalışıp çalışmadığına hızlıca<br />

bakabilecek, mutfaktaki gece pişirme<br />

işlemini evden kontrol edebilecek,<br />

hatta uzaktan cep telefonlarıyla hata<br />

uyarılarını sorgulayabilecekler. Internet<br />

bağlantısına sahip bir bilgisayar, akıllı<br />

telefon veya tabletle bütün bu bilgiler,<br />

yerden ve zamandan bağımsız olarak<br />

hızla ve kolayca izlenebilecek. Bu sayede<br />

müşterilerimize daha fazla özgürlük<br />

kazandırıyoruz – mutfak sektörüne gerçek<br />

bir artı değer,” açıklamasını yapıyor.<br />

Ağ bağlantısı sayesinde ayrıca, pişirme<br />

programları cihazlara kolayca gönderilir,<br />

gerçek zamanlı durum mesajları alınır<br />

veya tercih edilen cihaz ayarları, ağa bağlı<br />

bütün RATIONAL cihazlarına aktarılabilir.<br />

Yazılım güncelleştirmeleri de otomatik<br />

olarak yapılabilir. ConnectedCooking<br />

ile yönetim görevleri hızlı ve güvenli bir<br />

şekilde yerine getirilir. Örneğin, önemli<br />

bütün HACCP verilerine otomatik olarak<br />

ulaşılabilir, veriler belgelenebilir veya<br />

dışa aktarılabilir. İstek üzerine, hataların<br />

yerinde hızla giderilebilmesi için hazırda<br />

bulundurulması gereken yedek parçalar<br />

servis ortaklarına otomatik olarak<br />

bildirilir. Farklı yetkilere sahip kullanıcı<br />

profilleri sayesinde bütün çalışanlar<br />

sisteme kolayca erişimde bulunur ve<br />

SelfCookingCenter ünitesiyle çalışmaları<br />

kolaylaştırılmış olur.<br />

Profesyonel mutfaklar için en modern<br />

ağ bağlantı çözümü<br />

ConnectedCooking sayesinde Club<br />

RATIONAL’de yer alan çok sayıdaki tarif<br />

ve ipucu elinizin altında olur; böylece<br />

tüm dünyadan gelen çeşitli tariflerden<br />

ve faydalı bilgilerden yararlanabilirsiniz.<br />

İstenen tarifler seçilerek bu tariflere uygun<br />

ayarlar kolayca başka bir üniteye veya<br />

birden çok üniteye yüklenebilir. Bu sayede<br />

Club RATIONAL ulusal ve uluslararası<br />

tariflerle sürekli olarak genişletilen, en<br />

kapsamlı tarif veritabanlarından biri olarak<br />

hizmetinizde olur. Frosch sözlerini, şu<br />

şekilde tamamlıyor: “ConnectedCooking<br />

ile müşterilerimize, profesyonel mutfaklar<br />

için en modern ağ bağlantı çözümünü<br />

sunuyoruz. Böylece müşterilerimiz,<br />

cihazların başında olmadıklarında<br />

bile daima her şeyi ellerinin altında<br />

bulabilecekler. Birden çok şubesi olan<br />

işletmeler için merkezi kalite güvence<br />

olanağı ve cihaz fonksiyonlarının<br />

gözetimi kolaylaşacak.” Bütün RATIONAL<br />

SelfCookingCenter ünitelerinin standart<br />

donanımına Ethernet arabirimi dâhildir.<br />

03/<strong>2017</strong> tarihinden önce üretilmiş olan<br />

ünitelere de ConnectedCooking ağından<br />

yararlanılabilmesi için kolayca Ethernet<br />

arabirimi takılabilir. ConnectedCooking<br />

sistemi, 3 cihaza kadar ücretsizdir.<br />

Kötüye kullanımı önlemek amacıyla, veri<br />

aktarımı en modern şifreleme teknolojisi<br />

kullanılarak gerçekleştirilir.


TP-Link’ten<br />

dijital çağ için yepyeni ürünler<br />

TP-Link, bu yılki CeBIT Fuarı’nda dijital çağa geçiş için gerekli olan hem ev hem<br />

de kurumsal yepyeni ürünlerini tanıtıyor. Şirket, fuarda ayrıca bayileri için yeni<br />

‘Partner Programı’ da duyuracak.<br />

Kablosuz ağ pazarında dünya lideri<br />

olan TP-Link, 20-24 Mart <strong>2017</strong><br />

tarihleri arasında Almanya’da<br />

yapılacak olan CeBIT Fuarı’nda dijital<br />

çağa geçişi simgeleyen ürünleri ile yer<br />

alıyor. Dijital toplumun bel kemiği olan<br />

hızlı, kablosuz internet için hem ev<br />

hem de kurumsal ürünlere sahip olan<br />

TP-Link, CeBIT’teki standında kablosuz<br />

erişim noktalarından mobil 4G taşınabilir<br />

yönlendirici ve akıllı ev çözümlerine<br />

değin geniş ürün yelpazesinin son<br />

örneklerini sergiliyor. Şirket fuarda<br />

ayrıca, bayileri için de yeni ‘Partner<br />

Programı’nı duyuracak.<br />

TP-Link’in CeBIT’teki standında yeni<br />

kurumsal ağ ürünleri dikkat çekiyor.<br />

Yeni erişim noktası ailesi olan Auronet<br />

CAP serisi ve bunları yönetmeyi sağlayan<br />

denetleyiciler CeBIT’te görülebiliyor.<br />

TP-Link standında CAP1750 ve CAP300<br />

model erişim noktaları ve AC500 ve<br />

AC50 model kablosuz denetleyiciler yer<br />

alıyor. Otel, hastane, alışveriş merkezi,<br />

üniversiteler, konut siteleri gibi çok<br />

sayıda kişinin kablosuz ağa bağlandığı ve<br />

geniş alana yayılmış işletmeler için için<br />

kolay kullanımlı, yüksek performanslı bu<br />

çözümler CeBIT’te öne çıkan kurumsal<br />

ağ çözümleri arasında bulunuyor.<br />

Avrupa’da <strong>Nisan</strong> ayından itibaren satışa<br />

sunulacak<br />

TP-Link standında ayrıca evlere yönelik<br />

yeni kablosuz ağ çözümleri de yer alıyor.<br />

Akıllı evler için kablosuz ağın menzilini<br />

artıran yüksek performanslı yeni<br />

menzil genişletici RE270K, bu ürünler<br />

arasında en dikkat çekenlerden biri. AC<br />

standardına sahip olan ürün, TP-Link’in<br />

akıllı ev uygulama yazılımı olan Kasa<br />

ya da Amazon Alexa üzerinden kolayca<br />

yönetilebiliyor. Android ve IOS uyumlu<br />

ücretsiz bir uygulama olan Kasa ile<br />

RE270K, akıllı telefonlardan her yerden<br />

ve her zaman kontrol edilebiliyor. Şık<br />

tasarımı ile de dikkat çeken ürün <strong>Nisan</strong><br />

ayından itibaren Avrupa pazarında satışa<br />

sunulacak.<br />

Dijital çağda bireyler her yerden, her<br />

zaman internete bağlı olmak istiyorlar.<br />

CeBIT’te TP-Link standında yer alan<br />

yeni Mi-Fi (mobil WiFi) yönlendirici olan<br />

M7650, seyahatte, tatilde, yazlıkta vb<br />

her yerde SIM kart ile bir kablosuz ağ<br />

oluşturmayı sağlıyor. LTE-Advanced<br />

CAT11 destekli olan bu cihaz, saniyede<br />

600 Mbit indirme hızlarına ulaşabiliyor.


hotel restaurant<br />

128 & hi-tech<br />

ürünler<br />

Banyolara şık ve zarif bir dokunuş<br />

Luv Banyo Serisi<br />

Danimarkalı Tasarımcı Cecilie Manz,<br />

Duravit ıçin hazırladığı Luv Banyo<br />

Serisinde İskandinav şıklığını ve zarif<br />

rengi yansıtıyor. Malzemelerin ve<br />

renklerin seçimi Cecilia Manz’ın incelikli<br />

görünümü karşısında zarif sezgilerinin<br />

bir göstergesi. Manz’ın yumuşak gölgeli<br />

mat lake ve sır rengi seçimi Duravit için<br />

oldukça geliştirilmiş olmakla birlikte<br />

Luv’un canlı karakterini vurguluyor.<br />

DuraCeram malzemeden şık çizgilere<br />

sahip, geniş iç havzalı ve belirgin<br />

kenarlarla yapılmış tezgah üstü oval<br />

lavaboların üç farklı boyutu bulunuyor.<br />

Seri 500-1600 mm arasında değişen üç<br />

farklı genişlikte, karartma işlevi ve ayna<br />

ısıtması ile zenginleştirilmiş yeni aynalarla<br />

tamamlanıyor.<br />

Geberit geleneğinin son hali<br />

AquaClean Mera<br />

İsviçreli sıhhi tesisat devi Geberit, son<br />

teknolojiyi kullanarak geliştirdiği Mera<br />

ile kullanıcılarına maksimum düzeyde<br />

konfor ve hijyen sunuyor. İngiliz tasarımcı<br />

Christoph Behling tarafından tasarlanan<br />

AquaClean Mera, gelişmiş teknolojisi ve<br />

kesintisiz geçişlerine devrim niteliğindeki<br />

özelliklerini de ekleyerek kullanıcısına<br />

etkileyici bir deneyimle buluşturuyor.<br />

Patentli WhirlSpray taharet teknolojisinin<br />

sunduğu dinamik havalandırma ile<br />

güçlendirilmiş titreşimli sprey sunan<br />

Mera‘da, son derece nazik bir temizlik<br />

sağlamak için iki püskürtme başlığı<br />

kullanılıyor. Tüm detaylarında maksimum<br />

hijyen düşünülerek tasarlanan Mera,<br />

kadınlara özel püskürtme özelliği sunarak<br />

yumuşak bir dokunuş sağlıyor. Asimetrik<br />

iç geometrisi sayesinde üst düzey hijyen<br />

garantisi sunan Mera, sahip olduğu<br />

TurboFlush deşarj teknolojisiyle kendi<br />

segmentindeki ürünlerden ayrılıyor.<br />

Paşabahçe’ye IF Design’dan Tasarım Ödülü<br />

Paşabahçe, modern görüntüsüyle dikkat<br />

çeken ve ürün tasarım sorumlusu Sinem<br />

Hallı’nın tasarladığı Helio aydınlatma<br />

ürünüyle dünyanın en saygın ve bağımsız<br />

ödül organizasyonlarından biri olan<br />

IF Design’dan ödülle döndü. Edison<br />

lambadan esinlenmiş zarif bir forma sahip<br />

olan Helio, bu sayede ışığı yumuşatıyor<br />

ve olduğundan daha büyük bir ışık formu<br />

yaratıyor. Tamamen camdan yapılmış<br />

olan Helio, tasarımıyla hem tüm elektrik<br />

aksamını akıllıca saklıyor hem de gerek<br />

işçilik gerekse malzemeden yana tasarruf<br />

sağlayarak çevre dostu bir yaklaşım<br />

sergiliyor.<br />

Legrand’a ‘IF Design <strong>2017</strong> Ödülü’ Akıllı Termostat ile geldi<br />

1954 yılından bu yana en önemli uluslararası<br />

ürün tasarım ödüllerinden biri olarak<br />

gösterilen ve IF International Forum Design ile<br />

her yıl sahiplerini bulan ‘IF Design Ödülü’ bu yıl<br />

Legrand Grubu’nun oldu.<br />

Legrand, son teknolojiyi kullanarak<br />

geliştirdiği Akıllı Termostat ürünüyle Yapı<br />

Teknolojisi kategorisinde IF Design <strong>2017</strong><br />

Ödülüne layık görüldü. IF Design <strong>2017</strong>’ de<br />

büyük ilgi gören Legrand Akıllı Termostat,<br />

ısıtma ve havalandırmayı yöneten yenilikçi<br />

tasarımı, bağlı olduğu otomasyon sistemi<br />

duvara montajı özelliği ve ısıtma kontrolüyle<br />

mükemmel bir deneyim sunuyor.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!