Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Editör<br />
Sizin favori dondurmacınız hangisi?<br />
Artık sadece yazın değil, kış mevsiminin<br />
de vazgeçilmez tatlarından dondurmanın<br />
Türkiye’deki favori adreslerini gastronomi<br />
sektörünün önde gelen yazar, yemek<br />
programcısı ve şeflerine sorduk. Aylin<br />
Yazıcıoğlu, Vedat Başaran, Nedim Atilla,<br />
Gürkan Boztepe, Elif Korkmazel, Arda<br />
Türkmen, Ömür Akkor, Murat Bozok ve İsmet<br />
Saz gibi değerli gurme damakların uzman<br />
görüşleri doğrultusunda hazırladığımız listede<br />
bakın Türkiye’den hangi seçkin dondurma<br />
adresleri yer almış?<br />
Bu özel çalışmamızı dondurma sektörüne<br />
yön veren markaları, ürünler ve trendler<br />
doğrultusunda hazırladığımız dosya<br />
bölümümüzde detaylı olarak inceleyebilirsiniz.<br />
Hayali öğretim görevlisi olmaktı. Ne var<br />
ki kabına sığmayan enerjisini bir türlü<br />
üniversite sıralarında dizginleyemedi. Çünkü<br />
o bir organizasyon insanıydı... Durağanlık,<br />
rutinlik asla kalemi olamazdı… İstanbul<br />
Üniversitesi’ndeki 11 yıllık öğretim görevlisi<br />
kariyerine hiç gözünü kırpmadan son vererek<br />
fuarcılık sektörüne dinamik bir atım atan<br />
ITE Turkey Turizm & Seyahat & Moda Grup<br />
Direktörü Hacer Aydın ile başarı öyküsünü<br />
ve “evladım” dediği EMITT (Doğu Akdeniz<br />
Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı)<br />
yolculuğunu konuştuk.<br />
Pek çok kişi hayal eder ama ona bir tek cesaret,<br />
azim, emek ve sabırla yürüyenler ulaşır; tıpkı<br />
Renaissance Polat Istanbul <strong>Hotel</strong>’in Pastry<br />
Şefi Ercan Yıldız’ın hikayesi gibi. Erzurumlu<br />
bir ailenin çocuğu iken bir meslek edineyim<br />
derdiyle İstanbul’un yolunu tutan Ercan Yıldız<br />
o sıralar ne mutfağın ne de pastacılığın hayalini<br />
kurmuş. “Belki bir ucundan kaporta, motor<br />
tamirciliğiyle büyük şehirde meslek edinme<br />
çabaları onunkisi…<br />
30 yıllık pasta sevdalısı Ercan Yıldız’ın tatlı<br />
dünyaya yolculuk hikayesi şefin gözünden<br />
bölümünde sizlerle…<br />
Ve yeni yatırımlar…<br />
Hilton‘un orta fiyat segmentinde yer alan,<br />
kaliteye önem verenlere yönelik küresel<br />
markası Hampton by Hilton, en yeni oteli<br />
Hampton by Hilton Bolu’yu açtı. Dünyanın<br />
en egzotik lokasyonlarında lüksü ve konforu<br />
yeniden yorumlayan LUX*ın Avrupa’daki ve<br />
Türkiye’deki ilk ve tek tesisi LUX* Bodrum<br />
Resort & Residences, 19 Mayıs’ta hizmete<br />
girmeye hazırlanıyor. Dedeman Grubu ise Y<br />
kuşağının beklenti ve ihtiyaçlarını göz önünde<br />
bulundurarak oluşturduğu yeni otel markası<br />
‘Smart by Dedeman’ın tanıtım lansmanını<br />
gururla gerçekleştirdi. Tüm yatırımcıları ve<br />
işletmecileri buradan tebrik eder, çalışanlarına<br />
başarılı bir turizm sezonu geçirmelerini dilerim.<br />
Keyifli okumalar dilerim.<br />
Hatice Ünal Bilen<br />
İmtiyaz Sahibi<br />
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK<br />
İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. Adına H. FERRUH IŞIK<br />
GENEL MÜDÜR<br />
SORUMLU MÜDÜR<br />
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ<br />
YAYIN DANIŞMANLARI<br />
MEHMET SÖZTUTAN<br />
mehmet.soztutan@img.com.tr<br />
YUSUF OKÇU<br />
yusuf.okcu@img.com.tr<br />
HATİCE ÜNAL BİLEN<br />
hatice.unal@img.com.tr<br />
Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />
Prof. Dr. İSMAİL KAYA<br />
Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />
GÜRKAN BOZTEPE<br />
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />
TURGUT AY<br />
Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />
Federasyonu Başkan Yrd.<br />
REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />
REKLAM MÜDÜRÜ<br />
CONSEPT TASARIM<br />
BİLGİ İŞLEM<br />
SOSYAL MEDYA<br />
FOTOĞRAF EDİTÖRÜ<br />
KAPAK MEKANI<br />
FOTOĞRAF<br />
STYLING<br />
EMİR ÖMER ÖCAL<br />
emir.ocal@img.com.tr<br />
VEYSEL BİRDAL<br />
veysel.birdal@img.com.tr<br />
FATMA DEMİRBAĞ<br />
fatma.demirbag@img.com.tr<br />
Emre YENER<br />
emre.yener@img.com.tr<br />
Emir YENER<br />
emir.yener@img.com.tr<br />
HAKKI GÜNERKAN<br />
hakki.gunerkan@img.com.tr<br />
Jujustaicecream<br />
Ümit Başer ALKAÇ<br />
Aysfelt<br />
website<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com<br />
e-mail<br />
info@img.com.tr<br />
KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ<br />
MUHASEBE ve<br />
FİNANS MÜDÜRÜ<br />
ABONE ve DAĞITIM<br />
CTP - BASKI<br />
İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />
ADRES<br />
EBRU PEKEL<br />
ebru.pekel@img.com.tr<br />
MUSTAFA AKTAŞ<br />
mustafa.aktas@img.com.tr<br />
NURTEN DEMİR<br />
nurten.demir@img.com.tr<br />
CTP - BASKI / PRINTED BY<br />
Vizyon Basımevi Kağıtçılık<br />
Matbaacılık ve Yayıncılık<br />
İkitelli Org.San.Bölg. Deposite iş Merk.<br />
A6 Blok, Kat:3 No:309 Başakşehir -İST<br />
Tel: 0212 671 61 51<br />
Matbaa Sertifika No:28640<br />
BURSA +90.224 211 44 50-51<br />
KONYA +90.332 238 10 71<br />
Evren Mah. Bahar Cad.<br />
Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4<br />
Güneşli-Bağcılar/İstanbul<br />
Tel: +90 212 604 51 00<br />
Faks: +90 212 604 51 35<br />
hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın<br />
hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.
içindekiler<br />
50<br />
Lezzetin en masum hali<br />
Dondurma<br />
dosya<br />
68 70<br />
antre<br />
10 Sektörden kısa haberler<br />
gündem<br />
20 Ömer İsvan: 15 dakikalık verilerle<br />
15 yıllık yatırım yapanlar var<br />
22 Dünya Turizm Raporu açıklandı<br />
24 Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Golden Horn<br />
yeni projelerini anlattı<br />
26 Türkiye’nin sağlık turizminde 2023 yılı<br />
hedefi; 20 milyar dolar<br />
27 Rusya’dan Türkiye’ye ortak kruvaziyer<br />
önerisi<br />
28 Turizmde Perakendeciliğe Geçiş”<br />
sektörde devrim yapacak<br />
30 Erkan Akkurt: Turizm sektörü iç<br />
pazardaki potansiyellere yöneliyor<br />
32 Gelecek Turizmde ile 10 Yıl 10 Şehir<br />
10 Hikaye<br />
33 Bodrum Tanıtım Tır Anadolu’yu<br />
gezecek<br />
34 Yasağın nedeni “ABD’liler işsiz<br />
kalacak” endişesi mi?<br />
35 Budak: Turizmde Avrupa krizi büyüyor<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com<br />
36 Y ve Z kuşağı, turizm<br />
sektörünü nasıl etkileyecek?<br />
38 İran turizm pazarı liderliğe göz<br />
kırpıyor<br />
40 İlber Ortaylı: Turizm, kitleler<br />
arasında demokratik bir<br />
kaynaşma sağlar<br />
42 Kartlı ödemeler geçen yılın<br />
aynı dönemine göre %8 arttı<br />
yeni yatırımlar<br />
44 Heafey Group Condo-<strong>Hotel</strong><br />
konseptini Türk yatırımcılarla<br />
tanıştırdı<br />
46 LUX* Bodrum 19 Mayıs’ta<br />
açılıyor<br />
48 Hampton by Hilton Bolu açıldı<br />
50 Dedeman Smart by Dedeman’ı<br />
tanıttı<br />
52 Sabiha Gökçen Havalimanı<br />
terminal binasını büyütüyor<br />
54 Elite World <strong>Hotel</strong>s 120 milyon<br />
dolarlık otelini basına tanıttı<br />
56 Park Inn by Radisson Asia<br />
Istanbul Kavacık açılıyor<br />
58 TAV Zagreb’de yeni terminali açtı<br />
iş’te kadın<br />
60 Kabına sığmayan dinamizm:<br />
Hacer Aydın<br />
marka<br />
64 İnoksan teknoloji yatırımlarını<br />
sürdürüyor<br />
marka güncel<br />
65 Sektör firmalarından kısa haberler<br />
etkinlik<br />
66 I-MICE Derneği’nden MICE<br />
çalışanlarına Kaz Dağı dopingi<br />
68 ACE of M.I.C.E. ödülleri<br />
sahiplerini buldu<br />
dosya<br />
70 Lezzetin en masum hali:<br />
Dondurma<br />
şef’in gözünden<br />
84 Pasta aşkına 30 yıl! Ercan<br />
Yıldız’ın tatlı dünyasına konuğuz
84 112<br />
60<br />
gastro etkinlik<br />
88 Gastronomi Turizmi<br />
Derneği’nden Peru mutfağı<br />
gecesi<br />
90 İstanbullular tatlıya doydu<br />
gastro güncel<br />
92 9 meslek birliği Güvenilir Eller’e<br />
imzasını koydu!<br />
94 Pakmaya’dan lezzete lezzet<br />
katan yenilik: Şeflere layık<br />
ŞefKrema<br />
95 Türk balıkçılar, ABD pazarına<br />
iddialı girdi, Yunanistan<br />
pazardan çekildi<br />
gastro aktüel<br />
96 Gastronomi sektöründen kısa<br />
haberler<br />
hijyen<br />
102 Şeffaf Mutfak Golden City<br />
Awards ödülü getirdi<br />
104 Ev dışı tüketimde trendlere<br />
uygun yeni ürün<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com<br />
fuar<br />
106 Ege Seramik, Unicera’da<br />
<strong>2017</strong> trendlerini belirledi<br />
108 İki İtalyan bir arada ‘<br />
mükemmeli keşfet’tiler<br />
dekorasyon<br />
110 Gülşah Cantaş: Restoran<br />
değil, deneyim tasarlıyoruz<br />
yeni mekan<br />
112 Scarlet Etiler’de açıldı<br />
114 Hayata farklı bir lezzet<br />
katmak isteyenlerin<br />
yeni adresi: Avlu Yeniköy<br />
115 KİLOGRAM kapılarını açtı<br />
116 Hem sağlıklı hem geleneksel:<br />
Petit Pain<br />
otel-tech<br />
118 Yemeğe çıkmanın akıllı ve<br />
kazançlı yolu: Dine&Pay<br />
120 Arkel teknolojisine sahip<br />
asansörler kendi enerjisini<br />
üretiyor<br />
121 Turizmciler, Rus turistlere<br />
Yandex’in teknolojileriyle erişecek<br />
ulaşım<br />
122 Mercedes-Benz Türk 50. yıl<br />
dönümünü bayileriyle kutladı<br />
123 Turizm denince akla artık ‘Eşya<br />
Turizmi’ geliyor<br />
ürün<br />
124 Zarafet ve doğallık LAVA<br />
güvencesinde buluştu<br />
126 Profesyonel mutfaklara ağ<br />
bağlantı çözümü: RATIONAL<br />
ConnectedCooking<br />
127 TP-Link’ten dijital çağ için yepyeni<br />
ürünler<br />
ürünler<br />
128 Yeni ürünler<br />
108
hotel restaurant<br />
10 & hi-tech<br />
antre<br />
Celestyal Nefeli İle Vizesiz<br />
Yunan Adaları & Atina turu<br />
Gerçek cruise deneyimi sunan Türkiye çıkışlı tek cruise markası<br />
Celestyal Cruises; geçtiğimiz sezonlarda uyguladığı Vizesiz<br />
Yunan Adaları & Atina turlarıyla bu sezon da seyahat severlerin<br />
gönlünü fethetmeye hazır. Ağustos ayı boyunca yapılacak<br />
vizesiz turlarda Celestyal Nefeli, her salı ve cumartesi günleri<br />
İzmir’in Çeşme limanından Ege sularına açılacak. İstikamet<br />
Gerçek Yunan Adaları… Mikonos, Santorini ve Rodos’un dışında<br />
Ege’nin daha az bilinen adaları Milos, İos, Siros ve Girit’i de<br />
keşfetmek mümkün olacak.<br />
Corendon düğün turizmini başlatıyor<br />
Corendon Turizm Grubu, Turizm Bakanlığı’nın desteklediği “Komşunu al<br />
gel, Düğününü Türkiye’de yap” kampanyasından yola çıkarak Hollanda<br />
ve Belçika’dan Türkiye’deki otellerinde düğün yapmak isteyen misafirleri<br />
için uçak bileti, konaklama ve düğün törenini kapsayan düğün paketleri<br />
sunarak düğün turizmini başlatıyor. Balayı çiftlerine unutulmaz bir tatil<br />
deneyimi yaşatan Premier Solto <strong>Hotel</strong>, Grand Park Lara, Grand Park<br />
Kemer, Grand Park Bodrum ve Miplaya <strong>Hotel</strong> gibi Corendon Otelleri’ni<br />
kapsayan düğün paketleri; uçak, konaklama ve düğün yemeğini içeriyor.<br />
Hilton’un, 2016 Avrupa, Ortadoğu ve Afrika<br />
Başkanları’nın özel ödülü Türkiye ekibinin oldu<br />
Hilton’un her yıl en iyileri seçtiği, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkanları‘nın Özel<br />
Ödülü, 2016 yılında, Türkiye yönetim ekibinden, Hilton Worldwide Üst Sınıf Oteller<br />
Türkiye Bölge Müdürü Armin Zerunyan ve Hilton Worldwide Orta Sınıf Oteller<br />
Türkiye Bölge Müdürü Ruhsar Eryöner’in oldu. Dünyanın en misafirperver şirketi<br />
olma yolunda yaptıkları çalışmalar, liderlikleri ve içerisinde bulundukları topluma<br />
yaptıkları katkılar için ödüllere aday olan tüm genel müdürlere teşekkür eden<br />
Hilton, uzun ve zorlu bir eleme sürecinin ardından birincileri seçtiklerinin altını çizdi.<br />
Orta Doğu Bölgesinin en gözde oteli,<br />
Mandarin Oriental, Bodrum<br />
Dünyanın en saygın araştırma şirketlerinden New World Wealth tarafından<br />
yayınlanan <strong>2017</strong> Küresel Servet Raporu kapsamında dünyanın en<br />
zenginlerinin favori destinasyonları değerlendirildi. Orta Doğu’nun en gözde<br />
otel listesinde Türkiye’den Mandarin Oriental, Bodrum birinci oldu. Doğasıyla,<br />
deniziyle, mavisiyle ve dünyaca ünlü İtalyan mimar Antonio Citterio Patricia<br />
Viel And Partners’ın eşsiz mimarisi ile tasarlanan Mandarin Oriental, Bodrum,<br />
dünyanın birçok ülkesinden seçkin konuklarını 2014 yılından bu yana ağırlıyor.
hotel restaurant<br />
12 & hi-tech<br />
antre<br />
Divan Erbil’e<br />
yeni genel müdür<br />
Divan Erbil’de yönetim deneyimli bir isme emanet edildi. Tarkan Aksoy, Divan<br />
Erbil’de Genel Müdür olarak göreve başladı. Otelcilik Turizm Lisesi ve Marmara<br />
Üniversitesi Almanca Öğretmenlik mezunu olan Tarkan Aksoy, kariyerine Conrad<br />
İstanbul Bosphorus’ta başladı. Burada çeşitli görevlerde bulunan Aksoy, daha sonra<br />
Four Seasons Sultanahmet ve Four Seasons Bosphorus’ta yönetici pozisyonlarında<br />
görev yaptı. Aksoy, ardından Maxx Royal Belek Golf and Spa Otel’de Genel Müdür<br />
ve Canyon Ranch Wellness Resort’ta Otel Müdür’ü görevlerinde bulundu.<br />
Marriott International Otel Şirketine<br />
“En İyi İşyeri Ödülü”<br />
90 ülkede faaliyet gösteren, insan kaynakları ve yönetim danışmanlığı alanındaki<br />
en prestijli ve güvenilir araştırmalara imza atan Aon Hewitt’in ‘’Aon Best Employers<br />
2016’’ araştırma sonuçları açıklandı. Türkiye’den 170 şirketten 210 bin çalışanla<br />
yapılan çalışan bağlılığı araştırmaları sonucunda The Ritz-Carlton, İstanbul’un da<br />
bağlı olduğu Marriott International Otel Şirketi “Aon En İyi İşyeri” ödülünün sahibi oldu.<br />
Ödülü Marriott Otelleri adına The Ritz-Carlton, İstanbul İnsan Kaynakları Direktörü<br />
Sevtap Tuncer Ayvaz ve Marriott Şişli İnsan Kaynakları Direktörü Ceren Akyüz aldı.<br />
NG Afyon’da Tayland mucizesi<br />
NG Afyon, baharı keyifli bir ortamda karşılamak isteyenler için<br />
benzersiz termal spa merkezi Aliva Spa’da eşsiz bir masaj deneyimi<br />
yaşatıyor. NG Afyon’un en dinlendirici bölümü Aliva Spa, misafirlerini<br />
farklı spa kültürlerine ait masaj terapileri ile yenilenmeye davet<br />
ediyor. Geniş masaj menüsüyle dikkat çeken Aliva SPA’da, özellikle<br />
Thai Bitkisel Kompres Masajı ön plana çıkıyor. Birbirinden özel bitki<br />
ve baharatlarla yapılan Thai Bitkisel Kompres Masajı, vücudun kilit<br />
bölgelerindeki kas gerilimini gevşetmek için uygulanıyor.<br />
Pera Palace <strong>Hotel</strong> Jumeirah yöneticileri<br />
artık birer TEGV gönüllüsü<br />
Bu yıl 125. yılını kutlayan İstanbul’un tarihi oteli Pera Palace <strong>Hotel</strong><br />
Jumeirah, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ile çok özel bir sosyal<br />
sorumluluk projesine imza atıyor. Otelin Yiyecek & İçecek, Ön Büro,<br />
Satış & Pazarlama, İnsan Kaynakları, Finans gibi farklı departmanlarının<br />
yöneticileri; Mart ayı itibariyle öğrenim dönemi sonuna kadar matematik,<br />
satranç, edebiyat gibi alanlarda atölye çalışmalarında TEGV’in Zeyrek<br />
Birimi’ndeki ilköğretim çağındaki öğrenciler ile bir araya gelecek.
hotel restaurant<br />
14 & hi-tech<br />
antre<br />
ITB Berlin’de Türkiye standı Avrupa<br />
ikincilik ödülünü aldı<br />
Turizm sektörünün en önemli buluşma noktalarından biri olan<br />
ITB Turizm Borsası Fuarı Almanya’nın başkenti Berlin’de, 8-12<br />
Mart tarihleri arasında 50. kez Turizm Profesyonelleri ile buluştu.<br />
Fuara, 80’den fazla ülkeden tur operatörleri, uçak şirketleri, turizm<br />
acenteleri başta olmak üzere turizm örgütleri, bakanlıklar ve<br />
yerel yönetimler 4000 stant ile katıldı. ARASTA Mimari Tasarım<br />
tarafından tasarım ve uygulaması yapılan Kültür ve Turizm<br />
Bakanlığı’nın standı, 4000 stant arasında, Avrupa kategorisinde<br />
ikincilik ödülü aldı. Tasarım, uygulama, fonksiyon, buluşma, hizmet<br />
gibi kriterler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede Türkiye<br />
standı ikincilik ödülü alarak, turizme ilişkin kriz senaryolarının<br />
konuşulduğu bir ortamda farkını ortaya koydu.<br />
Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’nın en iyisi<br />
DoubleTree by Hilton Malatya Oteli<br />
Merkezi konumunun yanı sıra pek çok tarihi ve kültürel merkeze<br />
yakınlığıyla dikkat çeken ve hava yolu, kara yolu ve demir yolu gibi ulaşım<br />
olanaklarının da merkezinde yer alan DoubleTree by Hilton Malatya,<br />
Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesi otellerinin değerlendirildiği ve Hilton’un<br />
en prestijli ödülü olarak kabul edilen Connie Ödülü’nün sahibi oldu.<br />
DoubleTree by Hilton Malatya Genel Müdürü Abdurrahman Toprak, ödülle<br />
ilgili olarak, “Tüm çalışan arkadaşlarımızın katkısı ve emeğiyle bu prestijli<br />
ödülü kazandık. Otel misafirlerimizin memnuniyetini üst seviyede tutarken,<br />
diğer taraftan marka standartlarımızı ve otelimizin durumunu da en iyi<br />
şekilde muhafaza ederek Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’daki Doubletree by<br />
Hilton otelleri arasında 1. olduk” dedi.<br />
Skal International İstanbul Kulübü’nün<br />
Mart ayı yemeği gerçekleşti<br />
Skal International İstanbul Kulübü tarafından her ay geleneksel<br />
olarak düzenlenen öğle yemeği 22 Mart Çarşamba günü Fairmont<br />
Quasar İstanbul <strong>Hotel</strong>’inde üyelerin katılımıyla gerçekleşti. Skal<br />
International İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Bahar Birinci, Yönetim<br />
Kurulu üyeleri Ata Eremsoy, Ayşe Önen, Elif Balcı Füsunoğlu, Selma<br />
Tatar, Özen Kırant Yozcu’nun ve Skal Internatonal İstanbul Kulübü<br />
üyelerinin katılımı ile düzenlenen öğlen yemeği, Fairmont Quasar<br />
İstanbul Genel Müdürü Kai Winkler’in ev sahipliğinde yapıldı. Skal<br />
International İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Bahar Birinci’nin<br />
konuşmasıyla başlayan öğle yemeği, yönetim kurulu ve üyelerin<br />
geleneksel Skal toast’uyla devam etti.
“Yükselen gıda fiyatları nedeniyle ana büfe<br />
maliyetim her geçen gün artış gösteriyor.”<br />
Unilever Food Solutions’ın sunduğu<br />
Tasty Snacks konseptiyle hem<br />
misafirlerinize birbirinden farklı ve<br />
lezzetli snack reçeteleri sunun hem<br />
de öğlen ana büfe maliyetinizden<br />
tasarruf edin.<br />
TASTY<br />
SNACKS<br />
www.ufs.com
hotel restaurant<br />
16 & hi-tech<br />
antre<br />
Lufthansa Grubu dijital<br />
yatırımlarına hız verdi<br />
Lufthansa Grubu, belirlenen 2020 hedefleri doğrultusunda başladığı<br />
dijitalleşme yatırımlarına hız verdi. ITB Berlin’de Lufthansa<br />
standında gerçekleştirilen toplantıya katılan Lufthansa AG Yönetim<br />
Kurulu Üyesi Harry Hohmeister ve Lufthansa Hub Havayolları<br />
Satış Direktör Yardımcısı Heike Birlenbach basın mensuplarına<br />
bilgiler verip soruları yanıtladı. Günümüzde dijital alanda yolcuya<br />
kişileştirilmiş hizmet ve ürünler sunmanın son derece önemli<br />
hale geldiğini belirten Lufthansa AG Yönetim Kurulu Üyesi Harry<br />
Hohmeister, 2020 yılına kadar bu alana 500 milyon Euro yatırım<br />
yapacaklarını söyledi. Dijital hizmet ve ürünlerin yolcular tarafından<br />
hem havada bulutların üstünde hem de yerdeyken kullanılabildiğini<br />
belirten Hohmeister, gezginlere 250 gazete ve dergiyi e-dergi olarak<br />
indirme imkânı tanıdıklarını hatırlatarak “Sadece Şubat ayında 200<br />
bini aşkın dosya indirilmesi, sunduğumuz hizmetlerin müşteriler<br />
tarafından beğeniyle karşılandığını gösteriyor” dedi.<br />
Murat Ersoy’a Akdeniz Turizm<br />
Forumu’ndan büyük ödül<br />
Akdeniz turizminin sürdürülebilir olmasını teşvik eden Akdeniz Turizm Vakfı’nın<br />
Malta’da düzenlediği Akdeniz Turizm Forumu’nda Atlasglobal Yönetim Kurulu ve<br />
Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Başkanı Murat Ersoy forumun en prestijli ödülüne<br />
layık görüldü. Bu yıl “The Mediterranean Hot-Hospitality of Tomorrow” teması<br />
ile gerçekleşen forum bünyesinde panel, ana oturum konuşmacıları ve paralel<br />
oturumlarla Akdeniz Turizminin geleceği ve yatırımcıları gelecekte bekleyen riskler<br />
tartışıldı. Foruma Türkiye adına katılan isimler arasında yer alan ve konuşma<br />
yapan Murat Ersoy, konuşmasında turizmde krizleri ve dalgalanmaları en hafif<br />
şekilde atlatmanın yolunun pazarlamada toptancılıktan perakendeciliğe geçiş ile<br />
mümkün olduğunun ve perakendecilikte en önemli unsurun direk uçuşlar ile hedef<br />
pazarlara kesintisiz uçuş ağı ile bağlanmakla sağlanabileceğinin altını çizdi.<br />
Toplantıların güçlü ortağı<br />
Radisson Blu Conference & Airport <strong>Hotel</strong><br />
Atatürk Havalimanı’na en yakın 5 yıldızlı otel olan Radisson<br />
Blu Conference & Airport <strong>Hotel</strong>, Istanbul, fuar merkezlerine<br />
yakın konumu, şehir merkezine kolay ulaşılabilirliği ile<br />
ulusal ve uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapıyor.<br />
8’i günışığı alan farklı kapasite ve özelliklerdeki 20 toplantı<br />
salonu ile otel, kurumsal toplantı ve davetler için ideal<br />
bir buluşma noktası olarak öne çıkıyor. Bin kişiye kadar<br />
kapasitesi bulunan balo salonu; 7 metrelik tavan yüksekliği<br />
ve 690 metrekarelik alanı ile toplantı, konferans ve etkinlik<br />
ihtiyaçları için geniş, ferah ve şık bir mekân sunuyor. Binek<br />
araç girişi bulunan balo salonu, sahnede araç lansmanı<br />
taleplerine de imkan sunuyor.
hotel restaurant<br />
18 & hi-tech<br />
antre<br />
Airbnb, Çin’deki yatırımlarını<br />
ikiye katlayacak<br />
Ev kiralama web sitesi olan Airbnb, Çin pazarına Çinçe’de “birbirimize<br />
sevgiyle hoş geldik” anlamına gelen “Aibiying” adıyla girerek, bu<br />
ülkedeki yatırımını ikiye katlayacağını açıkladı. TUYED yönetiminin<br />
ajanslardan derlediği bilgilere göre, Çin’de yapacakları toplam yatırımın<br />
rakamı hakkında bilgi vermekten kaçınan Airbnb CEO’su Brian Chesky,<br />
şirketin Çince adının kendilerine bu pazarda başarı sağlayacağına<br />
inandığını söyledi. Dünyayı farklı bir şekilde görüp, keşfetmek isteyen<br />
Çin gezgin kuşağının sürekli arttığına dikkat çeken Chesky, “Aibiying<br />
adıyla vereceğimiz hizmetlerin, bu kesimin beklentilerini karşılayıp,<br />
onlarla ahenk içinde büyüyeceğini umuyoruz” dedi.<br />
Tepeler: “ILEA’nın gücünü Türkiye’nin lehine<br />
çevireceğiz”<br />
ILEA (International Live Events Association) Türkiye Bölümü, görüş alışverişinde<br />
bulunmak amacıyla, etkinlik sektörünün profesyonellerini The Marmara Otel’de<br />
bir araya getirdi. Toplantıda, sektörün içinde bulunduğu son durum ve mevcut<br />
sıkıntıların aşılması için yapılması gerekenler tartışıldı. Toplantıya ILEA Türkiye<br />
Bölümü Başkanı Meltem Tepeler, MPI Türkiye Bölümü Başkanı Elif Fisun Balcıoğlu,<br />
Haliç Kongre Merkezi Genel Müdürü Handan Boyce, VİP Turizm’den Yasemin<br />
Pirinçcioğlu, UNICEO Türkiye Temsilcisi Ragıp Ertuğrul, TUYED Başkanı Kerem<br />
Köfteoğlu ve YEPUD Yönetiminin yanı sıra, sektör temsilcileri katıldı. Katılımcılara<br />
bağlı bulundukları ILEA hakkında bilgi veren Tepeler, ILEA’nın 51 ülkede bölümleri<br />
(chapter) olduğunu hatırlatarak Turkey Chapter’ı 2013’te kurduklarını söyledi.<br />
Dünyanın çeşitli ülkelerinde örgütlenmiş bölümlerde profesyonellerden oluşan 7 bin<br />
kişiyi aşkın dostları olduğunu vurgulayan Tepeler , “Bu oluşumda özel bir dernek<br />
havası var. Üyeler arasında sıkı bağ, dayanışma ruhu ve güçlü iletişim ağı var. Bu<br />
gücü Türkiye’nin lehine çevirerek, sektörün kötü talihini değiştirmek istiyoruz” dedi.<br />
Milenyum kuşağı MICE ağlarını oluşturdu<br />
Milenyum kuşağı, toplantı, kongre, teşvik-incentive ve etkinlik<br />
(MICE) alanıyla ilgili yeni bir iletişim ağı oluşturdu. www.<br />
meetingsandmillennials.com adıyla yeni oluşturulan iletişim ağının<br />
hedefleri; genç meslektaşları birbirine bağlamak, gençler arasında<br />
dayanışmayı sağlamak ve genç profesyonellerin aktif öğrenmesini teşvik<br />
etmek şeklinde özetleniyor. TUYED yönetiminin yaptığı araştırmaya<br />
göre, Milenyum kuşağının MICE alanıyla ilgisi, 2015 yılında Barselona’da<br />
genç profesyoneller için düzenlenen ICCA Forumu’na katılımdan sonra<br />
ivme kazandı. Yeni iletişim ağını oluşturan genç profesyoneller, söz<br />
konusu Forum’un kendileri için iyi bir deneyim olduğunu vurguluyor.<br />
Forum’a katılanlar o günden bu yana genç profesyoneller arasında bir<br />
iletişim ağı oluşturup seslerini etkin duyurmanın yollarını aradı. Seslerini<br />
etkin duyurmaya karar veren genç profesyoneller siteyi oluşturdu. Söz<br />
konusu ağın kurucu ortaklarından Anne Berrevoets, “Bu bir başlangıç.<br />
Sesimizi duyurarak bazı şeyleri değiştirebileceğimize inanıyoruz” diyor.
İnkılap Mahallesi,<br />
Küçüksu Cd. No: 58<br />
Ümraniye/İstanbul<br />
Telefon: 0 216 666 64 00<br />
Faks: 0 216 666 64 20<br />
E-posta: info@cporyapark.com<br />
www.cporyapark.com
20<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Servotel Yönetim Kurulu Başkanı Ömer İsvan<br />
“15 dakikalık verilerle 15 yıllık yatırım yapanlar var”<br />
Türkiye’de turizm olgusunun averajlarının doğru oturtulması gerektiğini belirten Ömer İsvan,<br />
“Gerçek 10-15 yıllık ekonomik portreyi ortaya koymadan otel yapmak çok yanlış bir yaklaşım.<br />
Türkiye’de 15 dakikalık verilerle 15 yıllık yatırım kararları alınıyor” dedi.<br />
“Gerçek 10-15 yıllık<br />
ekonomik portreyi<br />
ortaya koymadan<br />
otel yapmak çok<br />
yanlış bir yaklaşım.<br />
15 dakikalık verilerle<br />
15 yıllık yatırım<br />
kararları alınıyor”<br />
Dünyanın önde gelen otel<br />
ve gayrimenkul geliştirme<br />
danışmanlığı firmalarından<br />
Servotel, turizm ve gayrimenkul portföy<br />
yönetimi alanındaki yeni projelerini<br />
31 Mart Cuma günü Raffles <strong>Hotel</strong>’de<br />
basına yönelik gerçekleştirdiği sohbet<br />
toplantısıyla paylaştı.<br />
Servotel Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Ömer İsvan ve Başkan Yardımcısı Ayla<br />
Heyfegil’in katılımıyla düzenlenen<br />
toplantıda konuşan Ömer İsvan basın<br />
mensuplarının sorularına istinaden<br />
yaptığı konuşmasında şu konulara<br />
değindi:<br />
‘Türkiye turizmde süper ligde’<br />
Türkiye’nin her şeye rağmen turizmde<br />
süper ligde olduğunu kaydeden Ömer<br />
İsvan, yaşanan terör olayları, siyasi<br />
belirsizlik ve dış politikada yaşanan<br />
olumsuzluklar nedeniyle turizmde ciddi<br />
bir kan kaybı olduğunu ifade etti. Turizm<br />
sektörünün geldiği noktanın tüm bu<br />
dış etkenler nedeniyle doğal olduğunu<br />
belirten İsvan; doğru kurgulanmış,<br />
pazarlaması, yönetimi ve asset<br />
management’i doğru yapılmış otellerin<br />
turizm sektöründeki küçülmeden<br />
daha az etkileneceğinin altını çizerek,<br />
“Önemli olan küçülmeyi en azda<br />
tutmak, normale dönmek için neler<br />
yapılabileceğini planlamak ve hızlı<br />
harekete geçmektir. Şu anda otelciliğin<br />
arkasındaki know-how yeteri kadar<br />
kullanılmıyor. Turizmin kalbi olarak<br />
kabul edilen güney sahillerimizde oteller<br />
yaşanan sürece hiç hazır değil. Satış,<br />
pazarlama fonksiyonları hiç yok. Satış<br />
pazarlamada bugüne kadar yapılan tek<br />
şey tur operatörleri ile anlaşma yapmak<br />
olmuş. Bunun dışında hiçbir faaliyette<br />
bulunmamışlar. Artık yumurtaları ayrı<br />
sepetlere koymanın vakti geldi. Burada<br />
da know-how ve markalama öne çıkıyor.<br />
“Doğru kurgulanmış, doğru<br />
markalanmış oteller krizden<br />
etkilenmiyor”<br />
Doğru kurgulanmış, doğru markalanmış<br />
otellerde turizm sektörünün en kötü<br />
zamanlarında bile sorun yaşanmadığını<br />
dile getiren İsvan, yaklaşık bir ay önce<br />
açıklanan ve turizm sektörünün en<br />
önemli araştırmalarından High-Network<br />
Individuals’da arsa aşamasından,<br />
konsept oluşturma ve markalama<br />
aşamasına danışmanlık verdikleri<br />
Bodrum Mandarin Oriental’in dünya<br />
5’incisi, Ortadoğu birincisi olarak<br />
açıklandığını söyledi.<br />
Bodrum Mandarin Oriental’in geride<br />
bıraktığı oteller arasında Burj el<br />
Arab olduğuna dikkat çeken İsvan,<br />
development anlamında doğru<br />
markalama ve doğru ürünün tüm dış<br />
etkenlerden kendini ayrıştırabileceğini<br />
ifade etti.<br />
Türkiye’de turizm olgusunun<br />
averajlarının doğru oturtulması<br />
gerektiğinin de altını çizen İsvan, “Gerçek<br />
10-15 yıllık ekonomik portreyi ortaya<br />
koymadan otel yapmak çok yanlış bir<br />
yaklaşım. 15 dakikalık verilerle 15 yıllık<br />
yatırım kararları alınıyor” dedi.<br />
“Fransa’da Turizm Bakanlığı yok<br />
ama turizmde 1 numara”<br />
Türk turizmine hiç kimsenin iyi-kötü<br />
diyemeyeceğinin altını çizen İsvan,<br />
Türkiye’nin turizm alanında dünya<br />
süper liginde yer aldığını söyledi.
Türkiye’nin tanıtımında hep eksiklerle<br />
yürüdüğümüzün altını çizen Ömer İsvan,<br />
“Buna rağmen dünyada 5’inci sıradayız.<br />
Bu hepimizin suçu. Markalama<br />
sürecinde hep Türkiye’ye oynandı. Alt<br />
markaları yaratmada çok geç kaldık.<br />
Bugün dünya turizminde bir numara<br />
Fransa’dır. Onlar Courchevel’i ayrı, Cote<br />
d’Azur’u ayrı, Paris’i ayrı markaladı.<br />
Şimdi tüm bu markalar Fransa<br />
markasından daha önde, ancak genele<br />
bakıldığında Fransa, turizmde 1 numara<br />
ve Fransa’da Turizm Bakanlığı yok” dedi.<br />
“Türkiye bölge bölge,<br />
il il markalaşmalı”<br />
Türkiye’nin markalaşmasında her<br />
bölgenin, her ilin ayrı ayrı tanıtılması<br />
gerektiğine dikkat çeken Ömer İsvan<br />
sözlerini şöyle sürdürdü: “Antalya’nın<br />
hem doğal güzellikleri hem tarihi<br />
güzellikleri hem de inanılmaz iyi<br />
otelleri var. Ege sahillerinde her il<br />
için ayrı ayrı markalama yapılabilir.<br />
Trabzon, Van, Çorum, Şanlıurfa,<br />
Kapadokya pazarlanmalı, ayrı<br />
markalamalarla dünyaya tanıtılmalıdır.<br />
İstanbul turistlerin en çok merak<br />
ettiği şehirlerden biri. Ancak patlayan<br />
bombalar nedeniyle ilginin azaldığını<br />
görüyoruz. İstanbul’da tarihi ve doğal<br />
güzellikleri yanı sıra festivaller, moda<br />
haftaları gibi etkinliklerle hayatın devam<br />
ettiği gösterilmeli. Tüm bunlar için<br />
kamu sektörüne çok iş düşüyor. Ancak<br />
yatırımcıların da tüm bu markalama<br />
çalışmalarına paydaş olmaları<br />
gerekiyor.”<br />
“Tek çatı kuramıyoruz çünkü<br />
bütün lokmayı birden yutmaya<br />
çalışmak gibi bir eğilim var”<br />
Türk turizm sektörünün bugünlerden<br />
daha güçlenerek çıkabilmesi için<br />
sektörün ortak bir üst akıl platformuna<br />
ihtiyacı olduğunu ifade eden Ömer<br />
İsvan, turizm sektöründe olan, ilgilenen<br />
herkesin taşın altına elini sokması<br />
gerektiğini söyledi. Türkiye’nin turizmde<br />
çok daha üst sıralara çıkabileceğine<br />
dikkat çeken İsvan, bunun için de daha<br />
çok otel markasını Türkiye’ye getirmek<br />
gerektiğini vurguladı.<br />
Ülkemizde turizm sektörünün tek çatı<br />
oluşturmakta zorluk yaşadığını ifade<br />
eden İsvan, “Çünkü Türkiye’de bütün<br />
lokmayı birden yutmaya çalışmak gibi bir<br />
eğilim var. Bu sebeple de tek çatı altında<br />
toplanamıyoruz. Fikir birliğine girmek<br />
lazım” diye konuştu.<br />
“Markalama<br />
sürecinde hep<br />
Türkiye’ye oynandı.<br />
Alt markaları<br />
oluşturmada çok<br />
geç kaldık.<br />
Bugün dünya<br />
turizminde bir<br />
numara Fransa’dır<br />
ve Fransa’da bir<br />
Turizm Bakanlığı<br />
yok.”
22<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Dünya Turizm Raporu açıklandı<br />
Türkiye dünya turizm pazarında yüzde 3,5’lik, Avrupa turizm pazarında<br />
ise yüzde 6,8’lik payla önemli turizm noktaları arasında yer aldı.<br />
Ajans Press’in Dünya<br />
Turizm Örgütü’nden<br />
derlediği verilere<br />
göre dünyadaki uluslararası<br />
ziyaretçi sayısı yüzde 4,6<br />
oranında artarak 1 milyar<br />
186 milyon kişiye ulaştı.<br />
Dünyanın en çok ziyaret<br />
edilen ülkesi ise Fransa<br />
oldu. Fransa’yı sırasıyla<br />
ABD, İspanya, Çin, İtalya ve<br />
Türkiye takip etti.<br />
Ajans Press’in<br />
incelemesine göre<br />
Türkiye’nin turizm gelirleri<br />
2016 yılında yüzde 29,7<br />
oranında azaldı. Medyaya<br />
yansıyan haberlere göre<br />
geçtiğimiz yılın turizm<br />
açısından iyi geçmemesinin<br />
en büyük nedeni olarak<br />
terör ve dış ülkelerle<br />
yaşanan siyasi krizler<br />
gösterildi. <strong>2017</strong> yılı için<br />
yapılan turizm eylem<br />
planları yılın iyi geçeceğine<br />
işaret ediyor. Özellikle<br />
Rusya ile yaşanan siyasi<br />
krizin sona ermesi ve İranlı<br />
turistlerin Türkiye’ye akın<br />
edeceği haberleri umutların<br />
yeşermesini sağladı.<br />
Gelen turist sayısı<br />
nüfusu 3’e katladı<br />
Türkiye’nin son yıllardaki<br />
turizm karnesi ise oldukça<br />
başarılı görülüyor. Ajans<br />
Press’in incelemesine<br />
göre 2010 ve 2016 yılları<br />
arasında Türkiye’yi 225<br />
milyon 215 bin yabancı<br />
vatandaş ziyaret etti.<br />
Dünyanın en çok ziyaret<br />
edilen 6. Ülkesi konumunda<br />
yer alan Türkiye, bu yıllar<br />
içerisinde neredeyse kendi<br />
nüfusu kadar yabancı<br />
ziyaretçiye ev sahipliği<br />
yaptı.
24<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />
Golden Horn<br />
yeni proje ve yatırımlarına<br />
devam ediyor!<br />
İki yıl önce Mövenpick markasını Haliç’e taşıyan Akgel<br />
Gayrimenkul, 29 Mart Çarşamba günü Mövenpick <strong>Hotel</strong><br />
Istanbul Golden Horn’da basın mensuplarıyla buluştu.<br />
Akgel Gayrimenkul Yönetici Ortağı Volkan Öngel ve Otel<br />
Genel Müdürü Ahmet Arslan’ın katılımıyla gerçekleşen<br />
toplantıda yatırımcı şirketin yeni projeleri ve yatırım planları<br />
paylaşıldı.<br />
“Doluluk oranları hızla yükseliyor”<br />
Turizm sektörünün yaşadığı sıkıntılı dönemlerde bile otelin<br />
doluluk oranlarının 2016 yılına göre hızla yükseldiğine dikkat<br />
çeken Ahmet Arslan, bu yükselişi, Haliç’i tercih ederek çok<br />
doğru bir karar verdiklerinin kanıtı olarak değerlendirdi.<br />
Arslan, yüksek doluluk oranlarına ulaşmalarında önemli<br />
etken olarak uyguladıkları stratejilerin altını çizdi. Haliç<br />
bölgesinin ağırladığı yabancı turist profilinde Avrupa’nın<br />
yanı sıra Ortadoğu’nun ağırlık taşıdığını ve bölge için ifade<br />
edilebilecek “uygarlıklar buluşması”nın turist profiline de<br />
yansıdığını belirterek, “Haliç çok büyüyor. Bu dönemde<br />
yüzde 80’in üzerine çıkmayı başardık ancak bunu fiyatlarımızı<br />
kırarak yaptık. Doluluklarda istediğimiz seviyeye gelmeyi<br />
başardık. Bölgenin kongre turizmi potansiyeliyle daha bir iyi<br />
bir noktaya geleceğini düşünüyoruz” dedi.<br />
“Güney Amerikalı turistleri İstanbul’a kazandırdık”<br />
Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Golden Horn’un ağırladığı<br />
turist profilinde Avrupa’nın yanı sıra Ortadoğu’dan gelen<br />
turistlerin de önemli bir yer tuttuğunu anlatan Arslan<br />
konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yaşanan olumsuzluklar,<br />
Avrupalı turist sayısında tüm Türkiye’de olduğu gibi Haliç’te<br />
de düşüşler yaratmış olsa da, Mövenpick markasının ve<br />
bizim stratejilerimizin etkisiyle otelimizde böyle bir durum<br />
söz konusu olmadı. Ayrıca, toplam misafir sayımızda yerli<br />
turist profili de yine önemli bir unsur.
Ancak biz bu profille yetinmedik. Haliç’in dünyanın en önemli<br />
turizm destinasyonlarından biri olacağına dair inancımız ve<br />
hedefimiz doğrultusunda, turist profilindeki çalışmalarımızı<br />
sürdürüyoruz. Bu çalışmalarımızın bir sonucu olarak bugün<br />
İstanbul için bile yeni sayılabilecek turist profili olan Güney<br />
Amerika’yı hem bölgeye hem de otelimize kazandırdık.<br />
Özellikle Türk Hava Yolları’nın direkt uçuş olanağı sağladığı<br />
Arjantin ve Brezilya; ağırladığımız turist profilinde önemli<br />
bir yer tutuyor.”<br />
Haliç Platformu ile yeni ve parlak bir<br />
geleceğe doğru<br />
Ahmet Arslan, Haliç’in parlak geleceğine işaret ederken,<br />
bu geleceğe hangi enstrümanlarla ulaşılacağı yönünde de<br />
değerlendirme yaptı. En önemli enstrümanlardan biri olarak;<br />
bölgeyi daha ulaşılabilir kılmak için geliştirilen ulaşım<br />
projelerine dikkat çeken Arslan, bu noktada Unkapanı-<br />
Haliç Tüp Geçit projesinin önemine değindi. Arslan, projeyle<br />
Haliç’in daha ulaşılabilir hale geleceğini belirtirken, Haliç<br />
için planlanan diğer projelere de işaret etti.<br />
Bu projelerin hayata geçirilmesinde yeniden canlandırılan<br />
“Haliç Platformu”nun en önemli rollerden birini<br />
üstleneceğini vurgulayan Ahmet Arslan, 2015’te kurulan<br />
Haliç Platformu’nda Movenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Golden<br />
Horn’un yanı sıra, çevre oteller ile Haliç Kongre Merkezi’nin<br />
de destek verdiğini söyledi.<br />
“Online sitemizle uluslararası<br />
tanıtıma katkı sağlıyoruz”<br />
Ahmet Arslan, diğer yandan Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Golden<br />
Horn olarak hayat verdikleri www.enjoygoldenhorn.com<br />
online platformuna da dikkat çekti. Online site vasıtasıyla<br />
Haliç’in tanıtımını sadece ulusal değil, uluslararası çapta<br />
da gerçekleştireceklerinin altını çizen Arslan, uluslararası<br />
turizm fuarlarını da bu yöndeki önemli enstrümanlardan<br />
biri olarak gösterdi. Arslan, Mövenpick olarak katıldıkları<br />
uluslararası turizm fuarlarında otelden çok Haliç’in<br />
tanıtımına ağırlık vererek, bölgenin dünya çapında bir<br />
turizm merkezi olması yönündeki çalışmalarına büyük katkı<br />
sağladıklarını kaydetti.
26<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Türkiye’nin sağlık turizminde 2023 yılı hedefi<br />
20 milyar dolar<br />
Sağlık Bakanlığı Turizm Daire Başkanlığı Birim Sorumlusu Uzm. Dr. Hüsrev Diktaş,<br />
“2023 hedefimiz 2 milyon sağlık turistine ülkemizde hizmet sunmak, 20 milyar dolar sağlık turizmi geliri elde<br />
etmek ve sağlık turizminde dünyanın ilk 2 ülkesi arasında yer almaktır” dedi.<br />
çözüm üretebilmek ve Türkiye’yi Sağlık<br />
Turizmi alanında bir marka haline<br />
getirebilmek. 2023 hedefimiz ise;<br />
2.000.000 sağlık turistine ülkemizde<br />
sağlık hizmeti sunmak, 20 milyar dolar<br />
sağlık turizmi geliri elde etmek ve<br />
sağlık turizminde dünyanın ilk 2 ülkesi<br />
arasında yer almaktır” diye açıkladı.<br />
REED TÜYAP, Sağlık Yönetimi<br />
ve Eğitimi Derneği (SAYED) ve<br />
Kamu ve Özel Ortaklığı Derneği<br />
iş birliğiyle EXPOMED Fuarı’nda<br />
gerçekleşen ‘Şehir Hastaneleri, Sağlık<br />
Turizmi ve Kamu Özel İşbirliği’ konulu<br />
sempozyumda Türkiye’de sağlık<br />
turizminin tüm detayları masaya yatırıldı.<br />
Sağlık turizmindeki gelişmelerin<br />
konuşulduğu panelde şu konulara<br />
değinildi:<br />
Gümüş: “Hedefimiz; ölçülebilen iyi<br />
bir sağlık sistemi”<br />
Son 14 yılda Türkiye’nin sağlık reformu<br />
çerçevesinde önemli işlere imza attığını<br />
belirten Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof.<br />
Dr. Eyüp Gümüş, bu sayede memnuniyet<br />
oranının yüzde 70 oranına çıktığını<br />
söyledi. Türkiye’nin 900 bin çalışanıyla<br />
güçlü bir sağlık ordusunun olduğunun<br />
altını çizen Gümüş, “Şimdiye kadar 21<br />
şehir hastanesi imzaladık. 3 tanesini de<br />
faaliyete geçirdik. Dolayısıyla hedef yatak<br />
sayımızı da 40bine çıkardık. Hedefimizde<br />
ölçülebilen iyi bir sağlık hizmeti sunmak<br />
var. Şu an yurt dışından gelen kayıtlı<br />
hasta sayısı 400 bin civarında. Ancak<br />
biz bunun 700 bin civarında olduğunu<br />
düşünüyoruz” dedi.<br />
Diktaş: “4 saatlik uçuş<br />
mesafesinde<br />
1,5 milyar insana ulaşabilen bir<br />
ülkeyiz”<br />
Panelin bir diğer konuşmacısı olan<br />
Sağlık Bakanlığı Turizm Daire Başkanlığı<br />
Birim Sorumlusu Uzm. Dr. Hüsrev<br />
Diktaş ise, Sağlık Turizminde Türkiye’nin<br />
yerini katılımcılarla paylaştı. Türkiye’nin<br />
4 saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyar<br />
insana ulaşabildiğinin altını çizen Diktaş,<br />
“Türkiye sağlık turizminde kaliteli ve<br />
ucuz sağlık hizmetini; kısa bekleme<br />
süresini yeni ve gelişmiş tıbbi teknoloji<br />
ve cihazlarla buluşturarak yeni nesil<br />
şehir hastanelerinde misafirlerine<br />
sunuyor” dedi.<br />
Türkiye’nin 2023 hedefinin çok net<br />
olduğunu belirten Diktaş, sözlerini şöyle<br />
sürdürdü: “Hedeflerimiz; Türkiye’nin<br />
Sağlık Turizminden aldığı payı<br />
yükseltmek, Sağlık Turizmi ihtiyaçlarına<br />
konforlu, güvenilir ve planlı bir entegre<br />
Yıldırım: “Sağlık turizminde<br />
Türkiye’nin yeri yadsınamaz”<br />
Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları<br />
Derneği (OHSAD) Yönetim Kurulu<br />
Üyesi Bilal Yıldırım’da Türkiye’deki<br />
hastanelerin alt-yapılarının ve<br />
donanımlarının yüksek kalitede<br />
olmasının yanı sıra hekimlerin ve<br />
hizmet sunucularının eğitim ve deneyim<br />
düzeyinin yüksek standartlarda<br />
olduğunu belirtti. Türkiye’nin diğer<br />
ülkelere göre sunduğu fiyat avantajıyla<br />
pazarda ayrıştığını aktaran Yıldırım,<br />
Türkiye’nin sağlık turizmi kapsamında<br />
kaplıca, iklim, mağara, deniz, şifalı bitki<br />
ve diğer doğal tedavi yöntemlerinin<br />
en iyi uygulanabileceği zengin bir<br />
potansiyele sahip olduğunu aktardı.<br />
Panelin son konuşmacısı olan T.K.H.K<br />
Tıbbi Hizmetler Kurum Başkanı Uzm.<br />
Dr. Murat Parpucu’ da Türkiye’nin<br />
Termal Sağlık Turizmi, Medikal Turizm,<br />
Yaşlı Turizmi ve Engelli Turizmi<br />
alanında hizmet sunan nadir ülkelerden<br />
biri olduğunun altını çizdi. Tedavi<br />
amaçlı sağlık turizminin nedenlerini<br />
sunumunda anlatan Parpucu, hastaların<br />
başka bir ülkede, kendi ülkesinde<br />
bulunan sağlık hizmetlerinden daha<br />
kaliteli bir hizmet almak istediği için<br />
farklı ülkelere yöneldiğini belirtti.<br />
Türkiye’nin Sağlık Turizmi açısından<br />
avantajlı konumda olduğunu söyleyen<br />
Parpucu, Türkiye’nin ekonomik fiyatla<br />
üst düzey hizmet verdiğini söyledi.
Rusya’dan Türkiye’ye ortak kruvaziyer önerisi:<br />
Sochı-İstanbul gemi turlarıyla<br />
Karadeniz’i canlandıralım<br />
Geçen yıl neredeyse durma noktasına gelen Rusya turizm pazarı yeniden canlanma yoluna girdi. Türkiye<br />
Otelciler Birliği (TÜROB), 2014 yılındaki 4.5 milyonluk sayıya ulaşılamasa da bu yıl Rusya’dan 3-3.5 milyon<br />
turist beklenebileceğini açıkladı. TÜROB, Rusya’nın Karadeniz’de Sochi-İstanbul parkurunda kruvaziyer<br />
turlarının başlatılması için iki ülke tarafından çalışma yapılması yönünde öneride bulunduğunu kaydetti.<br />
Türkiye’nin en büyük turizm<br />
pazarlarından biriyken, iki ülke<br />
arasındaki uçak krizi nedeniyle<br />
geçen yıl neredeyse durma noktasına<br />
gelen Rusya turizm pazarı yeniden<br />
canlanma yoluna girdi. Türkiye Otelciler<br />
Birliği (TÜROB), 2014 yılındaki 4.5<br />
milyonluk sayıya ulaşılamasa da bu yıl<br />
Rusya’dan 3-3.5 milyon civarında turist<br />
gelebileceğini açıkladı. TÜROB, kısa bir<br />
süre önce gerçekleşen MITT Moskova<br />
<strong>2017</strong> Turizm Fuarı sonrası, yılın ilk<br />
çeyreğinde bu ülkeden oluşan talebi<br />
ve gelecek aylardaki rezervasyonları<br />
dikkate alarak bir rapor hazırladı. Rapor,<br />
Türk turizmi için çok önemli olan bu<br />
pazardan beklentileri içeriyor. TÜROB<br />
Başkanı Timur Bayındır ile birlikte<br />
TÜROB yönetimi fuara geniş bir katılım<br />
gösterirken, Rusya tarafından da ilginç<br />
bir öneri geldi. Rusya turizm otoritesi,<br />
Karadeniz’de Sochi-İstanbul parkurunda<br />
kruvaziyer turlarının başlatılması için iki<br />
ülke tarafından çalışma yapılması yönünde<br />
öneride bulundu. Öneri kapsamında<br />
Karadeniz kıyılarını dolaşacak olan turun<br />
Sochi’de başlayıp İstanbul’da sonlanması<br />
öngörülüyor.<br />
TÜROB’un sonuç raporu özetle şöyle:<br />
-2016 yılında Rusya’dan Türkiye’ye gelen<br />
turist sayısı yüzde 76 oranda düşerek 866<br />
bine geriledi. 2014’te Rusya’dan yaklaşık<br />
4.5 milyon, 2015’te 3.5 milyon turist<br />
gelmişti.<br />
-Rusya’dan 2016 yılında toplam 31.6 milyon<br />
kişi yurt dışına çıktı. Rusya’da turizm<br />
amaçlı yurt dışına çıkışlarda her zaman<br />
lider konumundaki Türkiye, geçen yıl<br />
Rusya turizm pazarında 8’inciliğe geriledi<br />
- Ülkemizin turizm ve tatil denince<br />
Rusya’da akla ilk gelen ülke olması, fiyat<br />
kalite dengesi, sektörümüzün deneyimi ve<br />
Avrupa pazarında olası talep daralması,<br />
Rusya’dan 2016’dan beri ertelenen talebin<br />
sezonda ülkemize yönlenmesi olasılığı<br />
oldukça yüksek.<br />
Sayı yakalansa da gelir düşük kalır<br />
- Siyasi ilişkilerde herhangi bir olumsuz<br />
gelişme olmaması halinde, Rusya’dan<br />
ülkemize <strong>2017</strong> yılında gelecek turist<br />
sayısının 2015 yılı rakamlarına yaklaşması<br />
mümkün olmakla birlikte fiyatlardaki<br />
gerilemeye bağlı olarak elde edilecek<br />
turizm gelirinde önemli bir değişim<br />
olmayacağı tahmin ediliyor.<br />
- Rusya’da faaliyet gösteren önde gelen<br />
tur operatörlerinden Anex Tour, Pegas<br />
Tour, TUI Rusya, Coral Travel, Tez Tour,<br />
Intourist/Thomas Cook ve Sunmar<br />
üst düzey yöneticileri, yaz dönemi<br />
rezervasyonlarının beklendiği gibi iyi bir<br />
seviyede ilerlediğini belirtiyor. Bunun; iki<br />
ülke arasında yaşanan siyasi ilişkilerdeki<br />
iyileşmenin katkısının yanında erken<br />
rezervasyon fiyatlarının son derece uygun<br />
seviyelerde seyretmesi ve Rus turistlerin<br />
en önemli tatil destinasyonlarından Mısır’ın<br />
charter ve grup satışlarının hâlâ kapalı<br />
olmasının bir sonucu olduğunu belirtildi.<br />
Türkiye talep artışında ilk sırada<br />
- Rusya’nın turizmde karar mercii olan<br />
Federal Turizm Ajansı, ilk verilere göre<br />
<strong>2017</strong> yılında Türkiye’ye gidecek Rus turist<br />
sayısında önceki yıla oranla önemli oranda<br />
artış kaydedileceğini öngörüyor.<br />
- Rusya Federal Turizm Ajansı’nın<br />
(Rosturizm) tur operatörlerinden derlediği<br />
verilere göre, Rusların Mayıs <strong>2017</strong><br />
tatillerinde toplam talepte yüzde 12 artış<br />
kaydedildiği, rezervasyon payında Türkiye<br />
yüzde 32 oranla ilk sırada yer alırken<br />
takiben Kıbrıs yüzde 8 ile ve Yunanistan<br />
yüzde 7 ile sıralandığı kaydedildi.<br />
- Ruslar; Ukrayna, Kazakistan, Özbekistan<br />
gibi eski Sovyet ülkelerine arkadaş ve<br />
akraba ziyaretleri amacıyla, Finlandiya’ya<br />
özellikle noel dönemlerinde alışveriş<br />
ve hafta sonu tatili amacıyla, Çin’e iş ve<br />
ticaret amacıyla, İspanya, İtalya, Fransa,<br />
İngiltere’ye tarih, kültür ve alışveriş<br />
amacıyla Türkiye, Kıbrıs, Tayland ve<br />
Yunanistan’a deniz, kum, güneş amacı ile<br />
gidiyorlar.<br />
En önemli talep: Güvenlik<br />
- Rusya Federal Turizm Ajansı, özellikle<br />
ülkemizde tatil yapan vatandaşlarının<br />
hukuki, can ve mal güvenlikleri için<br />
önlemlerin alınması ve kendilerinin ve<br />
medyanın bu önlemlerden haberdar<br />
edilmelerinin ısrarla talep ediyor.<br />
- Türkiye-Rusya arasında son dönemlerde<br />
yaşanan siyasi alanda iyileşme havacılık<br />
sektörüne olumlu katkı yapıyor. Charter<br />
uçuşların zorlu izin ve planlama<br />
süreci ile risk faktörleri karşısında, tur<br />
operatörlerinin büyük bölümü, <strong>2017</strong><br />
programlarını tarifeli seferler düzenleyen<br />
havayolu kuruluşları ortaklığında<br />
gerçekleştirecek.<br />
- Fiyat/kalite dengesi sürdürülebilir<br />
turizm açısından büyük önem taşıyor. Ne<br />
var ki, pazarda faaliyet gösteren bazı tur<br />
operatörlerinin otellerden sürekli olarak<br />
fiyat indirimi taleplerini yineledikleri<br />
dile getiriliyor. Fiyatların ‘denge fiyat’<br />
seviyesinin altına çekilmesi neticesi olarak<br />
muhtemel hizmet standartında gerileme,<br />
orta ve uzun vadede telafisi mümkün<br />
olmayan kayıplara yol açabilecektir. Bu<br />
nedenle, başta hükümet temsilcilerimiz<br />
ile, tüm sektör paydaşları olarak gelen<br />
turist sayısından çok elde edilecek gelir ve<br />
katma değere odaklanmamız, gerek ülke<br />
ekonomisi gerekse sürdürülebilir turizm<br />
açısından büyük önem taşıyor.<br />
- Hükümetimiz tarafından uçaklara<br />
sağlanan akaryakıt desteği, tur<br />
operatörleri ve havayolu Şirketleri<br />
tarafından pazarın canlandırılması<br />
açısından son derece önemli ve yararlı<br />
olarak bulunuyor.
28<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
“Turizmde Perakendeciliğe Geçiş”<br />
sektörde devrim yapacak<br />
Türkiye’nin turizm pazarlamasında yeni bir dönem başlatması hedeflenen “Perakendeciliğe Geçiş”<br />
projesi turizm sektöründe beklenen heyecanı yarattı.<br />
pazarında yüzde 25, BDT’de Rusya<br />
hariç yüzde 20, Rusya pazarında ise<br />
yüzde 25 artış beklendiğini belirterek<br />
“Bu bölgelere yaptığımız uçuşlarda<br />
yüzde 20 artış görüyoruz” dedi. <strong>2017</strong>’de<br />
Rusya’dan erken rezervasyonların yüzde<br />
25 daha hızlı geldiğini belirterek “Rusya<br />
tarifeli uçuşların önünü açıyor” şeklinde<br />
konuştu.<br />
Turizm sektöründe yaşanan krizin<br />
aşılması ile ilgili çalışmalarına hız<br />
kesmeden devam eden Türkiye<br />
Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD)<br />
“Turizmde Perakendeciliğe Geciş”<br />
projesi ile turizm sektörünün yüzünü<br />
güldürmeye hazırlanıyor. Kaliteli otel ve<br />
uçak bileti ürününü kolay, hızlı ve cazip<br />
şartlarda yabancı turistlere sunmayı<br />
amaçlayan proje, tur operatörlerine<br />
daha çok imkan sağlayacak. Bu<br />
kapsamda “Krizden çıkış sürecinde<br />
uluslararası otel markalarının önemi” ve<br />
“Turizmde Perakendeciliğe Geçiş” paneli<br />
Hilton Bomonti Otel’de gerçekleştirildi.<br />
Düzenlenen panele, TYD Başkanı Murat<br />
Ersoy, Denizbank Genel Müdürü ve TYD<br />
Başkan Yardımcısı Hakan Ateş katıldı.<br />
Ersoy: “Hep birlikte çalışacağız,<br />
Türk turizmi olmadan dünyada<br />
turizm olmaz”<br />
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan<br />
TYD Başkanı Murat Ersoy, “Hep birlikte<br />
çalışacağız, Türk turizmi olmadan<br />
dünyada turizm olmaz. Rusya’da yoğun<br />
bir çalışma içindeyiz. Bu yıl beş milyon<br />
turistin gelmesi hayal değil” diye<br />
konuştu. “Turizmde Perakendeciliğe<br />
Geçiş Projesi” kapsamında ulusal Global<br />
Rezervasyon Portal Sistemini kullanıma<br />
hazır hale getirdiklerini kaydeden Ersoy,<br />
“Bu sistemle tur operatörüne senin<br />
taşıyamadığın riski biz taşırız. Sen<br />
istediğin koltuk kadar riske gir’ diyoruz.<br />
Bu nedenle biz riski yüklenmeye karar<br />
verdik. Bu sistemin başarılı olduğu<br />
görüldükten sonra başka oyuncular<br />
da sisteme dahil olacaktır. Sisteme<br />
TYD üye otelleri ve Kültür ve Turizm<br />
Bakanlığı’ndan turizm belgeli oteller<br />
rahatça yer alabilecek” dedi.<br />
“Elektronik cihaz yasağı<br />
tamamen algı yönetimidir”<br />
10’dan fazla ülkeden Amerika’ya<br />
yapılan uçuşlarda yolcu kabinlerine<br />
elektronik cihazların alınmaması ile<br />
ilgili konuşan Murat Ersoy “Laptopların<br />
güvenilir olup olmamasının kontrolü<br />
kolayca yapılabiliyor. Böyle kolayca<br />
tedbiri alınabilecek uygulamaları bir<br />
kenara bırakıp cep telefonundan büyük<br />
cihazlara yasak getirilmesi güvensiz<br />
bir ülke algısı oluşturulması anlamına<br />
geliyor. Bu Türkiye ve Arap ülkelerine<br />
karşı bir tavırdır. Bu durumda Avrupa<br />
pazarında daralma devam edecektir”<br />
dedi.<br />
TYD Başkanı Murat Ersoy “Ukrayna<br />
“Şirketlerin finansman<br />
maliyetlerini düşüreceğiz”<br />
Denizbank Genel Müdürü ve TYD<br />
Başkan Yardımcısı Hakan Ateş ise “Dün<br />
yuan cinsi kredi veren ilk banka olduk,<br />
Merkez Bankası da bize teşekkür etti.<br />
Şimdi de ruble tarafına döndük” dedi.<br />
Visa ve Master Card ile konuştuklarını<br />
ifade eden Ateş “Rusların da MIR<br />
ödeme sitemi var, Çinlilerin UnionPay’i<br />
gibi. Bunu da sisteme dahil ederek<br />
maliyetleri düşürecek bir çalışmayı<br />
netleştirmek üzereyiz. Ruble cinsinden<br />
Eximbank kredisi vererek şirketlerin<br />
kendi finasman maliyetini düşüreceğiz”<br />
diye konuştu.<br />
Hilton yeni markası Curio’yu<br />
Türkiye’ye getiriyor<br />
Hilton Kıdemli Geliştirme Direktörü<br />
Tuğrul Temel, sektörün durumuna<br />
değinerek “Çıkış yolunun aranması ve<br />
aksiyon alınması gerektiğini biliyoruz.<br />
60 yıldır Türkiye’de olan Hilton olarak bu<br />
eylemlere katkıda bulunmak istiyoruz”<br />
dedi. Dünyada 104 ülkede faaliyet<br />
gösterdiklerini vurgulayan Temel<br />
“Yıl sonunda 580 Hilton’u geçeceğiz.<br />
Türkiye’de 50 den fazla otel ile 10 bin<br />
500 odayı geçtik. Faaliyete geçirmek<br />
istediğimiz 30 proje daha var. Türkiye’ye<br />
yeni markamız Curio’yu getiriyoruz. İkisi<br />
İstanbul biri Bodrum’da olacak” diye<br />
konuştu.
30<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Wish More <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />
Genel Müdürü Erkan Akkurt<br />
“Turizm sektörü iç pazardaki<br />
potansiyellere yöneliyor”<br />
Yılın ilk aylarında misafirlerinin yüzde 60’ının yerli<br />
turistler olduğunu kaydeden Wish More <strong>Hotel</strong><br />
Istanbul Genel Müdürü Erkan Akkurt,<br />
“İç pazarımız önemli bir potansiyele sahip.<br />
Özellikle şirketler ve kurumların iş amaçlı<br />
düzenlediği toplantılar şehrin doluluk oranını<br />
artırıyor” dedi.<br />
Bu yıl Ocak ayında hava muhalefeti<br />
nedeniyle uçuşların iptal olması<br />
İstanbul’da otellerin doluluk oranını<br />
artırdıysa da, turizm sektörü Ocak – Şubat<br />
aylarını genellikle sakin geçiriyor. Wish<br />
More <strong>Hotel</strong> İstanbul Genel Müdürü Erkan<br />
Akkurt, “İstanbul otellerinde yılın ilk<br />
aylarında ortalama doluluk oranlarının<br />
yüzde 40 – 45 seviyesinde gerçekleştiğini<br />
görüyoruz. Bizler ise sektöre geçtiğimiz<br />
yıl giren yerli bir marka olarak, pazarın<br />
daralma eğilimi gösterdiği bu dönemi,<br />
ortalamaların yüzde 10 üzerinde bir<br />
doluluk oranıyla tamamladık” dedi.<br />
“Baharda iş turizmi sektörü<br />
hareketlendiriyor”<br />
Oteller Mart – <strong>Nisan</strong> dönemine ise<br />
hareketli giriyor. Dönemsel yükselmenin<br />
iş turizmiyle bağlantılı olduğunu belirten<br />
Akkurt, “Baharın gelmesiyle İstanbul’da<br />
fuar, kongre, kurumsal eğitim ve benzeri<br />
etkinlikler daha sık düzenlenmeye<br />
başlıyor. Bu sayede, iş amaçlı olarak<br />
gelen misafirlerimiz şehir otellerinin<br />
doluluk oranını artırıyor” diye konuştu.<br />
“Yüzde 70 doluluk bekleniyor”<br />
Erkan Akkurt, “Bizler Wish More<br />
<strong>Hotel</strong> Istanbul’da şimdiden aldığımız<br />
rezervasyonlar ışığında, Mart – <strong>Nisan</strong><br />
döneminde yine sektörün ortalama<br />
beklentisinin üzerinde, yüzde 70<br />
seviyesinde doluluk oranları bekliyoruz.<br />
Bayrampaşa bölgesinde faaliyet gösteren<br />
5 yıldızlı bir otel olarak, havalimanı,<br />
otogar ve fuar merkezlerine kolay ulaşım<br />
sağlayan bir lokasyonda bulunuyoruz.<br />
Avrupa’nın en büyük AVM’lerinden Forum<br />
İstanbul’a ve metro ağına da birkaç<br />
dakika mesafedeyiz. Bu özellikler hizmet<br />
kalitemizle bir araya geldiğinde bize<br />
önemli avantaj sağlıyor” yorumunu yaptı.<br />
“İç pazarın potansiyellerini kullanıyoruz”<br />
Şu anda genellikle iç pazardan misafirleri<br />
ağırladıklarını belirten Erkan Akkurt,<br />
“Türkiye’de yabancı turist sayısında bir<br />
azalma görsek de, iç pazar sektörün canlı<br />
kalmasını sağlayan önemli bir potansiyele<br />
sahip. İstanbul’umuzun tarihi ve kültürel<br />
zenginliklerinin yanı sıra, iş turizmi de<br />
bu potansiyelleri kullanmak için önemli<br />
bir araç. Ocak – <strong>Nisan</strong> döneminde Wish<br />
More’da ağırladığımız misafirlerimizin<br />
yüzde 60’ı Türkiye içinden geliyor.<br />
Kurumlar ve şirketlerin yanı sıra, iş<br />
sebebiyle İstanbul’u ziyaret eden bireysel<br />
misafirlerimizin de sayısı bir hayli fazla”<br />
şeklinde sözlerini tamamladı.
32<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Gelecek Turizmde ile<br />
10 Yıl 10 Şehir 10 Hikaye<br />
Kültür ve Turizm Bakanlığı,<br />
Birleşmiş Milletler Kalkınma<br />
Programı (UNDP) ile<br />
Anadolu Efes ortaklığında<br />
sürdürülebilir turizm projeleri<br />
ile yerel kalkınmaya destek<br />
olan “Gelecek Turizmde”nin<br />
10’uncu yılı anısına yayınlanan<br />
“10 Yıl, 10 Şehir, 10 Hikaye”<br />
kitabı okurlarla buluştu.<br />
Türkiye’nin turizm potansiyelini<br />
ortaya çıkartmak, bu alanda<br />
istihdamı artırmak ve<br />
sürdürülebilir turizm projeleri ile yerel<br />
kalkınmaya destek olmak amacıyla<br />
başlatılan Gelecek Turizmde projesinin<br />
10’uncu yılı nedeniyle hazırlanan, “10 Yıl,<br />
10 Şehir, 10 Hikaye” kitabı, okurlarıyla<br />
buluştu. Kitapta Kültür ve Turizm<br />
Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma<br />
Programı (UNDP) ile Anadolu Efes<br />
ortaklığında yürütülen ve Türkiye’nin<br />
en uzun soluklu kurumsal sosyal<br />
sorumluluk projelerinden biri olan<br />
Gelecek Turizmde ile Türkiye’nin dört bir<br />
yanında desteklenen projeler ve değişen<br />
hayatların hikayeleri anlatıldı. Sunay<br />
Akın, Refika Birgül, Mutlu Tönbekici,<br />
Saffet Emre Tonguç, Günseli Özen,<br />
Derin Sarıyer, Yaşar, Mete Horozoğlu<br />
ve Ayşe Arman gibi ünlü isimlerin<br />
kaleminden aktarılan hikayeleri,<br />
fotoğraf sanatçısı Mustafa Seven çarpıcı<br />
kareleriyle ölümsüzleştirdi.<br />
Anadolu Efes: “Sürdürülebilirliğe önem<br />
veriyoruz”<br />
Anadolu Efes Kurumsal İletişim<br />
Müdürü Simge Balaban, “2007 yılında,<br />
Kültür Bakanlığı ve UNDP ortaklığı ile<br />
başlattığımız Gelecek Turizmde adlı<br />
sosyal sorumluluk projemizin 10’uncu<br />
yılına ulaşmasından büyük mutluluk<br />
duyuyoruz. 10 yıllık serüvenimizde,<br />
sadece sürdürülebilir turizm projelerini<br />
desteklemekle kalmadık, aynı<br />
zamanda birçok hayata da dokunduk.<br />
Hazırladığımız bu özel kitapla; Erzurum<br />
Çoruh Vadisi’nde, Mardin’de, Bursa’nın<br />
Misi köyünde, İzmir’in Seferihisar<br />
ilçesinde, Şanlıurfa’da, Malatya<br />
Arslantepe’de, Karabük Safranbolu’da,<br />
Isparta Keçiborlu’da, Adana Saimbeyli<br />
ve Balıkesir Edremit’teki projeleri ve<br />
değişimine tanık olduğumuz hayatları,<br />
çok değerli isimlerin kalemi ve gözüyle<br />
kalıcı hale getirdik” diye konuştu.<br />
Kültür Bakanlığı: “Kültürel ürünlerin<br />
ve değerlerin tanınmasını ve<br />
korunmasını sağlıyoruz”<br />
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve<br />
Turizm Uzmanı/Grup Sorumlusu Beril<br />
Yamaner ise ülke genelinde turizm<br />
potansiyeline sahip alanlarda, var<br />
olan potansiyelin değerlendirilmesi<br />
turizme kazandırılabilmesi amacıyla<br />
çalıştıklarını belirterek şunları söyledi:<br />
“Gelecek Turizmde, sürdürülebilir<br />
turizme önemli katkılar sağlayan bir<br />
proje. Güçlü iş birliğimiz sayesinde<br />
10 yılda 10 farklı deneyim yaşadık.<br />
Her biri bir diğerinden kıymetli ve<br />
başarılı 10 hikayeyi, bu kitap aracılığıyla<br />
geniş kitlelerle paylaşmak istedik.<br />
Ortak çalışma sürecimizin hedeflere<br />
ulaşmada sağladığı başarı göz<br />
önünde bulundurulduğunda; daha da<br />
güçlendirilerek sürdürülmesi, kültürel<br />
ürünlerin ve değerlerin tanınması,<br />
korunması ve gelecek nesillere<br />
aktarılmasını sağlayacaktır” dedi.<br />
UNDP: “Topluma rağmen değil,<br />
toplumla beraber...”<br />
UNDP Yerel Sosyo-ekonomik Kalkınma<br />
Sektör Yöneticisi Bülent Açıkgöz’de<br />
açıklamasında, “Biz UNDP olarak<br />
turizmi, yerel kalkınmada önemli bir<br />
araç olarak görüyoruz” dedi. Açıkgöz<br />
sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada<br />
toplum temelli sürdürülebilir turizm<br />
yaklaşımı hızlı bir biçimde gelişmeye<br />
ve yaygınlaşmaya devam ediyor.<br />
Gelecek Turizmde’nin temelinde de<br />
‘topluma rağmen’ değil ‘toplumla<br />
beraber’ felsefesi yatıyor. Gelecek<br />
Turizmde’nin dikkate değer bir<br />
sürdürülebilir turizm modeli haline<br />
gelmesinde en önemli etken, Kültür<br />
ve Turizm Bakanlığı ve Anadolu Efes<br />
ile 10 yıldır süren işbirliğimizdir. 10<br />
yılda yereldeki paydaşlarımızla birlikte<br />
biriktirdiğimiz hikâyeleri bugün bir kitap<br />
halinde sizlerle paylaşmaktan büyük<br />
mutluluk duyuyoruz. Hiç şüphesiz<br />
Gelecek Turizmde mevcut ve yeni başarı<br />
hikâyeleri ile adından söz ettirmeye<br />
devam edecektir.”
Bodrum<br />
gözünü yerli<br />
turiste çevirdi!<br />
Bodrum<br />
Tanıtım Tır<br />
Anadolu’yu<br />
gezecek<br />
Bodrum’a yerli turist<br />
getirisiyle iç turizmi<br />
canlandırmak amacıyla<br />
oluşturulan Bodrum<br />
Tanıtım Tırı Projesi için<br />
hazırlıklarda sona gelindi.<br />
Projeyle Bodrum’u Anadolu<br />
halkının ayağına götürmeyi<br />
hedeflediklerini ifade eden<br />
Mehmet Kocadon, “İç<br />
turizmi canlandırmak için<br />
başlatacağımız bu adımın,<br />
Bodrum turizmini olumlu<br />
yönde etkileyeceğine<br />
inanıyoruz” dedi.<br />
Bodrum’a yerli turist<br />
getirisiyle iç turizmi<br />
canlandırmak amacıyla<br />
oluşturulan Bodrum Tanıtım<br />
Tırı Projesi için hazırlıklarda<br />
sona gelindi. <strong>2017</strong> yaz sezonu<br />
öncesinde iki ay boyunca Türkiye<br />
genelindeki 28 ili gezecek olan<br />
Bodrum Tanıtım Tırı çalışmaları,<br />
Bodrum Tanıtma Vakfı’nın<br />
organizasyonluğunda ve Bodrum<br />
Belediyesi’nin öncülüğünde<br />
başlatıldı. Bodrum Ticaret<br />
Odası (BODTO), Deniz Ticaret<br />
Odası Bodrum Şubesi, Bodrum<br />
Otelciler Derneği (BODER),<br />
Bodrum Denizciler Derneği<br />
ile Türkiye Seyahat Acentaları<br />
Birliği (TÜRSAB) Bodrum<br />
Yürütme Kurulu’nun da destek<br />
verdiği proje ile ilgili ilk toplantı,<br />
Bodrum Belediye Başkanlığı<br />
toplantı salonunda yapılarak<br />
hazırlık çalışmalarıyla ilgili ilk<br />
değerlendirmeler gözden geçirildi.<br />
Bodrum’un simgelerinden oluşan<br />
görsellerle giydirilecek olan tırda<br />
dağıtılmak üzere Bodrum’u tanıtıcı<br />
çeşitli materyaller ve Bodrum’un<br />
yöresel lezzetleri bulunacak.<br />
Proje görevlileri, ziyaret ettikleri<br />
bölgelerde halkı Bodrum hakkında<br />
daha da bilgilendirecek.<br />
Kocadon: “Bodrum’u Anadolu<br />
halkının ayağına götüreceğiz”<br />
Düzenlenen toplantıda, yakın<br />
bir zaman içinde tırın Türkiye’yi<br />
gezmeye başlayacağının bilgisini<br />
veren Başkan Mehmet Kocadon,<br />
“Türkiye’nin göz bebeği Bodrum,<br />
asırlardır birçok medeniyete ev<br />
sahipliği yapmış, hoşgörünün<br />
hakim olduğu, üç tarafı denizlerle<br />
ve doğal güzelliklerle çevrili bir<br />
yarımadadır. Bu özellikleriyle<br />
turizmin en çok yükseldiği<br />
yerlerin başında gelmektedir.<br />
Yaz aylarında nüfusu 1 milyonu<br />
bulan Bodrum’a, dünyanın<br />
çeşitli ülkelerinden çok sayıda<br />
yabancı turist geliyor ve buranın<br />
güzelliklerine hayran kalıyor.<br />
Anadolu halkının Bodrum’a olan<br />
sevgisi ve ilgisi ise bambaşka.<br />
Sadece tatil için değil, burada<br />
yaşamayı seçmiş ve artık<br />
bizlerden biri haline gelmiş<br />
olan Anadolu halkına Bodrum’a<br />
katkıları için çok teşekkür<br />
ediyorum. Bodrum Tanıtım<br />
Tırımız da bu nedenle Anadolu’yu<br />
dolaşacak. Bodrum’u Anadolu<br />
halkının ayağına götüreceğiz.<br />
İç turizmi canlandırmak için<br />
başlatacağımız bu adımın,<br />
Bodrum turizmini olumlu yönde<br />
etkileyeceğine inanıyoruz” dedi.
34<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Yasağın nedeni<br />
“ABD’liler<br />
işsiz kalacak”<br />
endişesi mi?<br />
ABD uçuşlarına getirilen<br />
elektronik cihaz yasağını<br />
yorumlayan Turkish Heritage<br />
Organization Başkanı Ali Çınar,<br />
ABD’li havayolu şirketlerinin<br />
Kongre’deki etkinliklerine<br />
dikkat çekerek, “Bu şirketler<br />
Trump yönetimine ‘Ortadoğulu<br />
rakiplerimiz nedeniyle 1<br />
milyon 200 bin Amerikalı<br />
işsiz kalacak’ şeklinde baskı<br />
yapıyorlar dedi.<br />
Washington DC merkezli<br />
düşünce kuruluşu Turkish<br />
Heritage Organization’ın<br />
(THO) Başkanı Ali Çınar, ABD’nin<br />
cep telefonundan büyük elektronik<br />
cihazlara uçuşlarda kabin yasağı<br />
getirmesinin ardında farklı<br />
nedenlerin olabileceğini söyledi.<br />
“Yasakta İstanbul’un adının<br />
geçmesi turizmi olumsuz etkiler”<br />
ABD’nin istediği güvenlik önlemini<br />
almaya hakkı olduğunu söyleyen<br />
Çınar, “Ancak endişe gerçekten<br />
güvenlikse, söz konusu yasağın<br />
Avrupa’daki hiçbir havalimanını<br />
kapsamaması dikkat çekici.<br />
İstanbul önemli bir ‘hub’a<br />
dönüşmüşken, bu tür kısıtlamalar<br />
yolcu kaybına neden olabileceği<br />
gibi, rakiplerin de elini güçlendirir.<br />
Şu anda Amerikan medyasında<br />
yasağın uygulandığı şehirler<br />
arasında İstanbul’un adının<br />
geçmesinin turizmi olumsuz<br />
etkileme olasılığı da göz ardı<br />
edilmemeli” dedi.<br />
“Trump yönetimine baskı var”<br />
ABD’li havayolu şirketlerinin<br />
son dönemde Amerikan<br />
Kongresi’nde son derece etkin<br />
olduklarını ifade eden Ali Çınar,<br />
“Bu şirketler, THY ve Ortadoğu<br />
merkezli havayolu şirketlerinin<br />
ABD’ye yaptığı direkt uçuşların<br />
1 milyon 200 bin ABD’linin işsiz<br />
kalmasına neden olabileceğini<br />
iddia ediyorlar. Rakiplerin<br />
kendileri için önemli bir tehdit<br />
oluşturduğu düşüncesi ile Trump<br />
yönetimine baskı yapıyorlar. Söz<br />
konusu yasak kararını bu yönde<br />
de değerlendirmek gerektiği<br />
düşüncesindeyim” diye konuştu.<br />
Başkan Trump’ın aldığı 7<br />
müslüman ülke vatandaşlarına<br />
ABD’ye giriş yasağının önemli<br />
bir sorun olduğunu belirten<br />
Çınar, “Türkiye bu yasağı direkt<br />
hissetmese de Türkiye’den<br />
ABD’ye vize alımlarının ciddi<br />
şekilde azalacağı konusunda da<br />
tedirginliklerimiz var” dedi.
Budak<br />
“Turizmde<br />
Avrupa krizi<br />
büyüyor”<br />
CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin<br />
Osman Budak, turizm sektörünün<br />
zor günler geçirdiğini, Avrupa ile<br />
yürütülen “referandum endeksli<br />
gerilim politikasının” turizmdeki<br />
sıkıntıyı daha da büyüttüğünü<br />
belirterek, “Antalya’da ilk üç ayda<br />
Alman turist kaybı 2016’ya yüzde<br />
50’yi geçti. Turizmde Avrupa krizi<br />
büyüyor” dedi.<br />
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve<br />
Antalya Milletvekili Çetin Osman<br />
Budak, Antalya’nın turizm verileri<br />
ve enflasyon rakamlarını değerlendirdi.<br />
Turizmde 2016 yılında yaşanan büyük<br />
çöküntünün, <strong>2017</strong>’de de devam ettiğine<br />
dikkat çeken Budak, başta Almanya ve<br />
Hollanda olmak üzere Avrupa ülkeleriyle<br />
yürütülen “referandum endeksli<br />
gerilim politikasının” sorunu daha da<br />
ağırlaştırdığını vurguladı. Budak, “Geçen<br />
yıl Türkiye Avrupa ülkelerinde 5.5 milyon<br />
turist kaybetmişti. Bu yıl ilişkilerin,<br />
imajın düzeltilmesi beklenirken tam<br />
tersine iç politik kaygılarla Avrupa ile<br />
kavgaya tutuşuldu. Türkiye ne kazandı bu<br />
kavgadan? Hiç. Tam tersine kayıp büyük<br />
kayıplar yaşanıyor” dedi.<br />
Antalya ve Türkiye kaybediyor<br />
Antalya’ya ilk üç ayda gelen turist<br />
sayısının 2016’ya göre yüzde 27<br />
gerilediğini, Almanya’dan turist kaybını<br />
ise yüzde 54’lere çıktığını vurgulayan<br />
Budak, “Antalya turizmde kayıp yıl<br />
olan 2016’yı bile arar halde. Kayıp<br />
oranı, 2016’ya göre yüzde 27, 2015’e<br />
göre ise yüzde 42. Almanya’dan gelen<br />
turist sayısında rekor düzeyde bir kayıp<br />
var. İlk 3 ayda kayıp oranı yüzde 54.<br />
2015’e göre ise bu oran yüzde 65’lerde.<br />
Sadece Almanya’dan 110 bin kayıp<br />
var. Rusya’dan gelen turist sayısı 7 bin<br />
düzeyinden 50 bin düzeyine çıksa da<br />
artış, Almanya’daki kaybı telafi etmiyor.<br />
Türkiye’nin ana turizm ekseni Avrupa’dır<br />
ve Avrupa ülkelerinin tamamı eksi<br />
gösteriyor. Hollanda’dan kayıp yüzde 44,<br />
İngiltere’den yüzde 42. İsrail ve İran’da<br />
bile artış yok, gerileme var. Yüzbinlerce<br />
turizm emekçisi işsiz, binlerce esnaf<br />
kepenk kapatıyor ama Türkiye’nin<br />
tanıtımıyla ilgili hiçbir adım atılmıyor”<br />
diye konuştu.
36<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Y ve Z kuşağı<br />
turizm<br />
sektörünü<br />
nasıl<br />
etkileyecek?<br />
Seyahat sektörü<br />
profesyonellerine teknoloji<br />
ve rezervasyon çözümleri<br />
sunan <strong>Hotel</strong>sPro’nun Genel<br />
Müdürü Nevgül Bilsel<br />
Safkan, 2020 yılı itibariyle<br />
harcama gücünün büyük<br />
bölümüne sahip olacak Y<br />
kuşağı ile 2030’da turizm<br />
sektörünün dinamiklerini<br />
değiştirmesi beklenen Z<br />
kuşağının turizm sektörüne<br />
olası etkilerini açıklayarak,<br />
sektörün bu kuşaklara<br />
dokunabilmesi için<br />
önerilerini sıraladı.<br />
Pazarlama sektöründe<br />
nesillerin X, Y ve Z kuşağı<br />
olarak kategorize edildiğini<br />
belirten Nevgül Bilsel Safkan,<br />
Y neslinin davranışlarını,<br />
özelliklerini ve beklentilerini<br />
anlayamayan turizm sektörünün,<br />
teknolojinin içine doğan Z kuşağına<br />
dokunamayacağını ifade ederek,<br />
Y ve Z kuşağı beklentilerini ve<br />
yaklaşımlarını şu şekilde sıraladı:<br />
1. Teknoloji ve bilgiye oldukça hâkim<br />
durumda olan Y kuşağı güvenilirliğe<br />
ve şeffaflığa önem veriyor.<br />
Teknolojinin içine doğan Z kuşağı<br />
ise sürekli sorgulayan ve araştıran<br />
bir kuşak olarak karşımıza çıkacak.<br />
2. Y kuşağı yılda en az 2 kez tatile<br />
çıkma kararı alıyor. Z kuşağı<br />
için de bu durum geçerli olacak.<br />
Sosyal medya, web siteleri, arama<br />
motorları, arkadaşların önerileri ve<br />
forum web siteleri her iki kuşağın<br />
kararlarını etkileyecek faktörlerin<br />
başında gelecek.<br />
3. Y ve Z kuşağı için tatil,<br />
dinlenmenin yanı sıra daha çok<br />
sosyal bir aktivite olarak karşımıza<br />
çıkıyor. Dolayısıyla, turizm<br />
sektörünün ve acentelerin Y ve Z<br />
nesline eğlence içerikli fırsatlar<br />
sunması önem taşıyacak.<br />
4. Y kuşağı üyelerinin büyük<br />
bölümü arkadaşlarının<br />
onaylamadığı bir hizmeti satın<br />
almayacaklarını belirtiyor. Y kuşağı,<br />
çevresindekilerin önerilerine kulak<br />
verirken aynı zamanda çevresinde<br />
bulunan diğer bireylerin de satın<br />
alma davranışlarını etkileyecek.<br />
Aynı durum Z kuşağı için de geçerli<br />
olacak.<br />
5. Y kuşağının internet popülasyonu<br />
içindeki oranı % 55’in üzerinde. Bu<br />
oran Z kuşağı için %90 civarında<br />
olacak. Bu oranlar ekseninde<br />
otellerin ve acenteler, online<br />
medyadaki yerlerine ve haklarında<br />
yapılan yorumlara daha da önem<br />
vermek zorunda kalacak.<br />
6. Y ve Z kuşağı, e-posta ve SMS<br />
ile iletişim kurmayı yüz yüze<br />
görüşmeye tercih ediyor. Dolayısıyla,<br />
kişiye özel iletiler ve kampanyalar<br />
bu kuşaklarla daha kolay iletişim<br />
kurabilmesini sağlayacak.<br />
7. Özgür ve dahil edildiğini<br />
hissettiren, çok yönlü, basit, net,<br />
kolay anlaşılır, dürüst, şeffaf,<br />
samimi ve faydacı yaklaşımlar, Y<br />
ve Z kuşağına dokunan noktalar<br />
arasında öne çıkacak.
38<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
İran turizm pazarı liderliğe göz kırpıyor<br />
İran, zaman zaman iki ülke arasındaki siyasi gerilimin gölgesinde kalsa da bu yıl için iyimser<br />
beklentilerin en fazla yoğunlaştığı turizm pazarı olarak öne çıkıyor. Geçen yıl charter uçuşlarda<br />
sorunlar yaşanmasına rağmen 1 milyon 665 bin İranlı turisti ağırlayan Türkiye,<br />
bu yıl 2 milyona ulaşmayı hedefliyor.<br />
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)<br />
kısa bir süre önce gerçekleştirilen<br />
TITE İran Uluslararası Turizm<br />
Fuarı sonrası ve bu ay sonundaki Nevruz<br />
dönemi için İran’dan gelen talebi göz<br />
önüne alarak, bu pazarla ilgili öngörü<br />
ve beklentileri bir sonuç raporu olarak<br />
hazırladı. Raporda, “Bu yılın ilk ayında<br />
İran’dan gelen turist sayısı geçen yılın aynı<br />
ayına göre yüzde 10 artarak 101 bin kişi<br />
oldu. İran turizmde artış yaşanan nadir<br />
pazarlar arasında yer aldı. Bu yılsonu için<br />
olumlu bir işaret. İki ülke arasında siyasi<br />
ilişkilerde gerginlik olmaması durumunda<br />
bu hedef pek uzak görünmüyor. Hatta kan<br />
kaybeden diğer büyük pazarlar ve Nevruz<br />
bayramı öncesinde İran’dan gelen talep<br />
göz önüne alındığında İran bu yıl en büyük<br />
turizm pazarı olabilir” değerlendirmesine<br />
yer verildi.<br />
En çok tercih edilen üçüncü ülkeyiz<br />
Türkiye’nin, yurt dışına çıkışlarda<br />
İranlılar için Dubai ve Malezya’dan<br />
sonra en çok tercih edilen üçüncü ülke<br />
olduğuna dikkat çekilen raporda, şu<br />
bilgilere yer verildi: “İranlıların Türkiye’yi<br />
tercih nedeni alışveriş ve deniz/kum/<br />
güneş tatili. İranlıların tercih ettiği diğer<br />
önemli destinasyonlar ise Ermenistan<br />
ve Amerika. Amerika seyahatlerinde<br />
Türkiye, İranlılar için önemli bir transit<br />
noktası durumda bulunuyor. Alışveriş<br />
amaçlı gelenlerin tercihi çoğunlukla<br />
İstanbul olurken, tatil amaçlı gelenler<br />
ise daha önce ağırlıklı olarak Antalya’yı<br />
tercih ederken, son dönemde Bodrum ve<br />
Marmaris’e de ilgi artmaya başladı.”<br />
TÜROB’un raporunda altı çizilen<br />
hususlar şöyle:<br />
* Kültürel, coğrafi ve tarihi yakınlık<br />
sebebiyle İran ülkemiz için öne çıkan<br />
turizm pazarlarından biri haline geldi.<br />
Özellikle idari bakımdan birtakım<br />
kısıtlamalar altındaki ülke için, Türkiye<br />
demokratik Müslüman bir ülke olması<br />
sebebiyle, turizm ürünlerinin çeşitliliği<br />
ile İran için önemli bir destinasyon olarak<br />
öne çıkıyor.<br />
* İran’da sıklıkla kullanılan pazarlama<br />
unsuru, işletim hakkı belediyelere ait olan<br />
şehir ilan panolarıdır. Radyo ve televizyon<br />
yayınları, devletin kontrolünde bulunuyor.<br />
Tehran Times ve Iran Daily, İngilizce<br />
olarak yayınlanan günlük gazeteler.<br />
Ayrıca Press TV adlı İngilizce kanal,<br />
uydu aracılığıyla izlenebiliyor. Bu yayın<br />
organları aracılığıyla turizm pazarlaması<br />
yapılmasının etkili olacağı düşünülüyor.<br />
* THY başta olmak üzere havayolu<br />
şirketlerimizin Tahran’ın yanı sıra,<br />
İsfahan, Tebriz, Şiraz, Meşhed, Ahvaz<br />
ve Kirmanşah’a doğrudan uçuşlarının<br />
olması Türkiye ile İran arasındaki turizm<br />
ilişkilerine katkı sağlıyor.<br />
* İran riyalinin değer kaybettiği 2011-<br />
2012 döneminde yurt dışına çıkan İranlı<br />
turist sayısı yüzde 37 azaldı. İran riyalinin<br />
istikrarlı bir seyir izlediği 2014 yılında<br />
ise yurt dışına çıkan İranlı turist sayısı<br />
artmıştı. Bu iki örnek, turizmin döviz<br />
kurlarına ne kadar bağımlı olduğunu<br />
gösteriyor.<br />
* İran, Dünya Ekonomik Forumu’nun<br />
yayımladığı 2015 Seyahat ve Turizm<br />
Sektöründe Rekabet Gücü endeksinde<br />
Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri<br />
(MENA) içinde 12’nci, 141 ülke içindeyse<br />
97’nci sırada bulunuyor. Aynı raporda,<br />
İran’ın güvenlik endeksi, Türkiye’nin<br />
güvenlik endeksinden daha yüksek olduğu<br />
dikkat çekiyor.<br />
Charter sorunu aşılmaya çalışılıyor<br />
* Temmuz 2016’dan bu yana devam eden<br />
charter uçuşlarındaki sorun hakkında iki<br />
ülke arasındaki temaslar sürüyor.<br />
*Tahran’daki fuar kapsamında Kültür<br />
ve Turizm Bakanlığı desteği, TÜROB ve<br />
Sea Travel işbirliği ile Tahran Seda Sima<br />
Salonlarında gerçekleştirilen workshop<br />
organizasyonuna, ülkemizden 40’ı<br />
aşkın otelci katılım sağladı. Workshop<br />
organizasyonu ile birlikte, akabinde<br />
düzenlenen gala gecesine yaklaşık 600<br />
İranlı turizm acentesi temsilcileri iştirak<br />
etti. Bu ilgi İran turizm pazarıyla ilgili<br />
iyimser beklentileri artırdı.<br />
* Özellikle İran pazarı’nın geleneksel<br />
ve yerel partner ile çalışma prensipleri<br />
gereği (ödemeler vb konulardaki<br />
prosedürler sebebiyle) workshop<br />
çalışmalarının, fuar katılımından çok<br />
daha etkin ve sonuç odaklı olduğu<br />
gözlemlendi. Workshop kapsamında<br />
kurulan temaslarda, Türkiye’nin İran<br />
için öncelikli destinasyonlar arasında yer<br />
aldığı, özellikle İstanbul ve Antalya’nın<br />
revaçta olduğu, alışveriş, iş ve tatil<br />
segmentlerinde pazarda öne çıktığımız<br />
değerlendirildi.
40<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
İlber Ortaylı<br />
“Turizm, kitleler<br />
arasında<br />
demokratik bir<br />
kaynaşma sağlar”<br />
Antalya’nın önde gelen turistik<br />
tesislerinden Akra, ünlü tarihçi İlber<br />
Ortaylı sohbetine ev sahipliği yaptı.<br />
Etkinlikte konuşan Ortaylı, Kimse içinde<br />
bulunduğumuz bu yer gibi yatırımların<br />
yapılacağını tahmin edemezdi. Doğru<br />
yatırımlarla turizm canlanır, bu da<br />
kitleler arasında fevkalade önemli olan<br />
demokratik bir kaynaşma sağlar” dedi.<br />
Yeni nesil otelcilik konsepti “Urban<br />
Social”ı; deneyim ve duyguları ön<br />
plana çıkartarak ‘Dokunuş’, ‘Lezzet’,<br />
‘Koku’, ‘Ses’ ve WellBeing (Daha İyi Bir<br />
Sen) kodları ile hayata geçiren Akra, her<br />
bir kodu ayrı ayrı çağrıştıran çalışmalarla<br />
unutulmaz bir konaklama deneyimi<br />
vadediyor. Bu doğrultuda başlattığı<br />
Akra Talks/Akra Sohbetleri bünyesinde<br />
İlber Ortaylı’yı ağırlarken etkinlik, Akra<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Barut<br />
ve eşi Zerrin Barut’un ev sahipliğinde,<br />
Elif Dağdeviren’in moderatörlüğünde<br />
düzenlendi.<br />
“Doğru yatırımlarla turizm canlanır, bu<br />
da demokratik bir kaynaşma sağlar”<br />
Türkiye’nin 1940’lar ve 1950’lerdeki<br />
çehresinden, turizm yatırımlarının<br />
değerinden bahsederek söze başlayan<br />
İlber Ortaylı; “Antalya, eskiden de çok<br />
güzel, çok vahşi bir şehirdi, çok da<br />
tenhaydı. Yerli halk en mükemmel<br />
turizm tesislerini aratmayacak kadar<br />
misafirperverdi, lezzetli yemekler<br />
yaparlardı. Çok da romantik bir<br />
şehirdi. Kıyılarında gönlünüzce denize<br />
girebilirdiniz. Alanya’da muz bahçeleri,<br />
Bey Dağları’nda çiçekler... Fakat otobüsü<br />
kaçırırsan da saat 16.00’dan sonra misal<br />
Alanya’ya vasıta bulamazdın” dedi.<br />
Turizm yatırımlarının şehre faydasından<br />
söz ederken eskiden Antalya’da sadece<br />
bir tane büyük otel olduğunu söyleyip;<br />
“Kimse içinde bulunduğumuz bu yer<br />
gibi yatırımların yapılacağını tahmin<br />
edemezdi. Doğru yatırımlarla turizm<br />
canlanır, bu da kitleler arasında<br />
fevkalade önemli olan demokratik bir<br />
kaynaşma sağlar” dedi.<br />
Türkiye’deki çevre konusuna da<br />
vurgu yapan ünlü tarihçi; “Maalesef<br />
bizde bazı şeylerin sonu gelmiyor,<br />
çalışmaya başlandı mı arkası ve önünü<br />
tutturamıyorlar, tabiat çok feci tahrip<br />
ediliyor. Batıda da bunu gördük. İlla<br />
belirtmek de lazım ki geçmişte dünyanın<br />
kalkınmaya başlayan hiçbir ülkesinde<br />
bizdeki gibi bir turizm hareketi olmadı.<br />
Bu çok önemlidir. Çünkü turizmle,<br />
demokratik bir kaynaşma başlar kitleler<br />
arasında” dedi.<br />
“Dedikodu yapmak için tarih<br />
öğrenilmez”<br />
Tarihçinin üzerine vazife olmayan işleri<br />
de öğrenmek, araştırma yapmak isteyen<br />
kimse olduğunu söyleyen İlber Ortaylı<br />
gençlerin birden fazla yabancı dile<br />
hakim olmasını sadece İngilizce değil;<br />
Almanca, Farsça, Arapça gibi yabancı<br />
dilleri de öğrenmesi gerektiğini belirtti.<br />
Tarih yazımı ve tarih öğrenimi için de zıt<br />
tarihleri birlikte okuyup bağlantı kurmak<br />
gerektiğini sözlerine ekledi. Dedikodu<br />
yapmak için tarihin öğrenilmeyeceğini,<br />
gerçek tarih bilgisine sahip olmak ve<br />
ülkelerin gerçek dinamiklerini öğrenmek<br />
için mutlaka ülkelerin iktisadi tarihine<br />
de bakmak gerektiğini anlatan Ortaylı,<br />
tarihçilerin herkesin az bildiğini ve yanlış<br />
bildiği konuları tespit edip onlar üzerine<br />
gitmesi gerektiğini söyledi. Söyleşinin<br />
ardından uzun bir imza kuyruğunun<br />
oluştuğu Akra’da keyifli sohbet imza<br />
sırasında da devam etti.
42<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Kartlı ödemeler geçen yılın<br />
aynı dönemine göre %8 arttı<br />
BKM şubat ayı verilerini açıkladı: Turizm sezonuna geri sayım başladı:<br />
Yabancı kartlarla yapılan seyahat acentesi ödemeleri iki katına çıktı!..<br />
Bankalararası Kart<br />
Merkezi’nin (BKM)<br />
açıkladığı verilere göre<br />
banka kartları ve kredi kartları<br />
ile şubat ayında toplam 46,8<br />
milyar TL’lik ödeme yapıldı.<br />
Bu tutarın 42,3 milyar TL’si<br />
kredi kartları ile ödenirken 4,5<br />
milyar TL’sinde banka kartları<br />
kullanıldı. Buna yönelik olarak<br />
önceki yılın aynı dönemine<br />
göre büyüme oranı banka kartı<br />
ile ödemelerde %30, kredi kartı<br />
ile ödemelerde ise %6 oldu.<br />
Ticari kredi kartı ile<br />
ödemeler toplam kartlı<br />
ödemelere göre daha hızlı<br />
büyüyor<br />
Ticari kredi kartları ile şubat<br />
ayında toplam 8,9 milyar TL’lik<br />
ödeme gerçekleşti. Geçen yılın<br />
aynı döneminde 7,9 milyar<br />
TL ödeme yapıldığı dikkate<br />
alındığında, %13 oranında artış<br />
gerçekleştiği görülüyor. Her<br />
geçen gün artan ticari kredi<br />
kartları ile yapılan ödemelerin<br />
toplam kredi kartı ödemeleri<br />
içindeki payı ise %21’i geçmiş<br />
bulunuyor.<br />
Yabancı kartlarla yurt<br />
içinde 1 milyar 121 milyon<br />
TL ödeme yapıldı<br />
BKM verilerine göre şubat<br />
ayında yabancı kartlar ile yurt<br />
içinde toplam 1 milyar 121<br />
milyar TL tutarında ödeme<br />
yapılırken bu ödemelerin 749<br />
milyon TL’sinin kredi kartları,<br />
372 milyon TL’sinin ise banka<br />
kartları ile gerçekleştiği<br />
görülüyor. Buna göre önceki<br />
yılın aynı dönemine kıyasla<br />
yurt içinde yapılan ödemelerde<br />
yabancı kredi kartları ile %10,<br />
yabancı banka kartları ile ise<br />
%33 oranında artış gerçekleşti.<br />
Yabancı kartlarla yapılan<br />
seyahat acenteleri<br />
ödemeleri geçen yılın aynı<br />
dönemine göre %87 arttı<br />
Yabancı kartlar ile yurt içinde<br />
yapılan harcamaların sektöre<br />
göre dağılımı incelendiğinde en<br />
fazla payın %18 ile konaklama<br />
sektöründe olduğu görülüyor.<br />
Konaklama sektörünü %15<br />
pay ile seyahat acenteleri, %14<br />
pay ile giyim ve aksesuar, %11<br />
pay ile havayolları, %7 pay ile<br />
kuyumculuk sektörleri takip<br />
ediyor. 2016 yılının şubat ayı ile<br />
kıyaslandığında kartlı ödeme<br />
tutarında en fazla artış görülen<br />
sektörün %87 ile seyahat<br />
acenteleri sektörü olduğu<br />
görülüyor. Bu artış yaz dönemi<br />
tatil planlamalarının yapıldığı<br />
bu dönemde yabancıların<br />
geçen yıla göre çok daha fazla<br />
reservasyon yaptırdığına işaret<br />
ediyor.
hotel restaurant<br />
44 & hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Heafey Group Condo-<strong>Hotel</strong><br />
konseptini Türk yatırımcılarla tanıştırdı<br />
Dünyaca ünlü Heafey Group’un en yeni projesi Ocean Conrad Resort,<br />
Amerika’da hem yatırım hem tatil fırsatı sunuyor.<br />
Dünyaca ünlü Amerikalı<br />
gayrımenkul şirketi Heafey<br />
Group , Florida’nın en güzel<br />
sahillerinden Fort Laudardale de yer<br />
alan Ocean Conrad Resort projesini<br />
Türk yatırımcılara tanıttı. Heafey Group<br />
Başkan Yardımcısı Carmine Zayoun ve<br />
Heafey Group Uluslararası Pazarlama<br />
Direktörü Emel Onur’un katılımıyla 6<br />
<strong>Nisan</strong> <strong>2017</strong> tarihinde düzenlenen basın<br />
toplantısında, Amerika’da gayrimenkul<br />
sahibi olmanın sağlayacağı avantajlar,<br />
son zamanlarda Türklerin favori yatırım<br />
şekli olan Condo-<strong>Hotel</strong> modeline<br />
yatırım yaparak Green Card alma<br />
fırsatı, Türk yatırımcıların Miami ve Fort<br />
Lauderdale’deki gayrimenkullere hızla<br />
artan ilgisi ve Heafey Group’un en yeni<br />
projesi Ocean Conrad Resort hakkında<br />
bilgi verildi.<br />
Zayoun: “Son dönemde Türklerin<br />
ilgisi çok arttı”<br />
Heafey Group Başkan Yardımcısı<br />
Carmine Zayoun “Türkiye’de olmaktan<br />
çok mutluyuz. Geçmiş yıllarda Miami<br />
ağırlıklı olarak Güney Amerikalı<br />
yatırımcılar tarafından tercih ediliyordu<br />
ancak son dönemde Türklerin ilgisi<br />
çok arttı. Türkler özellikle condohotel<br />
modelini çok seviyor. Otel<br />
onların uzaktaki evi gibi ama kendileri<br />
kullanmadıklarında yatırımlarının<br />
dünyaca ünlü bir marka tarafından<br />
yönetiliyor olması onlara ayrıca güven<br />
veriyor. Fort Lauderdale’deki yatırımlar<br />
sadece geçen sene %9.8 oranında değer<br />
kazandı. Bu da doğru gayrımenkul<br />
seçiminin yatırımdaki önemini<br />
gösteriyor“ dedi.<br />
Onur: “Özellikle condo-hotel<br />
modeline rağbet büyük”<br />
Heafey Group Uluslararası Pazarlama<br />
Direktörü Emel Onur toplantıda<br />
yaptığı konuşmada “Son zamanlarda<br />
Florida’ya gelen Türk yatırımcıların<br />
sayısı katlanarak artıyor. Miami her<br />
zaman sanatçıların ve yatırımcıların<br />
gözdesiydi. Şimdi de aralarında şirket<br />
üst düzey yöneticileri, doktorlar,<br />
avukatların yer aldığı beyaz yakalıların<br />
ilgisinin arttığını gözlemliyoruz. Her<br />
şeyi bırakıp Amerika’ya taşınmayı<br />
düşünmeyen, bir ayağım Florida’da<br />
olsun diyen yatırımcılar, özellikle condohotel<br />
modeline rağbet gösteriyor.<br />
Bu şekilde hem yatırımlarının para<br />
kazanması, hem de senede 1-2 ay gelip<br />
evlerinin tadını çıkartabiliyor olmaları<br />
onlara çok cazip geliyor” dedi.<br />
Hem yatırım hem tatil fırsatı<br />
Dünyaca ünlü Fort Lauderdale plajının<br />
tam karşısında iki binadan oluşan, nefes<br />
kesen Atlantic okyanusu manzaralı<br />
Ocean Conrad Resort 24 katlı olup 6inci<br />
kat ile 17 katlar arasi condo hotel 18<br />
ile 24 uncu katlar arası rezidanstır.<br />
Arzu eden ev sahipleri dairelerini Hilton<br />
Conrad’ a kiralayip senelik % 8 brüt kira<br />
geliri garantisi elde edebilirler. Ayrıca<br />
dairelerini senede 30 gun Conrad’in<br />
bütün imkanlarından yararlanarak<br />
ücretsiz kullanabilirler. Bu kapsamda<br />
golf ve tenis Country club üyeliğini de<br />
bedava kazanırlar.
hotel restaurant<br />
46 & hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
LUX* Bodrum<br />
19 Mayıs’ta açılıyor<br />
Dünyanın en egzotik lokasyonlarında lüksü<br />
ve konforu yeniden yorumlayan LUX*ın<br />
Avrupa’daki ve Türkiye’deki ilk ve tek tesisi<br />
LUX* Bodrum Resort & Residences,<br />
19 Mayıs Cuma günü hizmete giriyor.<br />
Ege Denizi’nin masmavi suları ile<br />
kaplı yarım adada her cephesinden<br />
panoramik deniz manzarasına<br />
sahip olan LUX* Bodrum Resort &<br />
Residences, 19 Mayıs’ta birbirinden<br />
eğlenceli ve renkli etkinliklerle kapılarını<br />
açmaya hazırlanıyor.<br />
Bodrum Yarımadası’nın en özel<br />
koylarından Adabükü’nde konumlanan,<br />
dünyanın en prestijli ödüllerinden<br />
A’Design Awards Gümüş ödülüne sahip<br />
olan LUX* Bodrum Resort & Residences,<br />
birçok farklı çeşit bitki örtüsünden<br />
oluşan bahçelerle bezenmiş muhteşem<br />
doğal güzellikleri ve Bodrum’un en<br />
iyi kumsalı olan Beach Rouge’u ile<br />
unutulmaz bir deneyim sunacak.<br />
Yatırımcısı, MYC Partners<br />
MYC Partners’in 70 milyon dolarlık<br />
yatırımıyla hayata geçirilen ve yönetimi<br />
dünyaca ünlü profesyonel otel zinciri<br />
olan LUX*a emanet edilen LUX* Bodrum<br />
Resort & Residences, içerisinde 85 otel<br />
odası, 19 residence ve 1 adet beach villa<br />
ile 83 bin metrekarelik satılabilir alan<br />
ile hizmet verecek. LUX* Bodrum’da spa<br />
merkezi, açık hava sineması, iki alakart<br />
restoran, tenis kortu, çocuk kulübü gibi<br />
birçok donatı ziyaretçilerin hizmetine<br />
sunulacak.<br />
Pierre “Sade ve yalın bir<br />
tatil deneyimi”<br />
14 Mart Salı günü İstanbul’da<br />
düzenlenen ve projenin detaylarının<br />
açıklandığı basın toplantısında konuşan<br />
LUX* Resorts & <strong>Hotel</strong>s Global Satış<br />
Müdürü Sydney Pierre, “LUX* konforunu<br />
Mauritius, Reunion Adaları, Maldivler<br />
ve Çin’den sonra Türkiye’de hizmete<br />
sunacağımız için çok mutluyuz ve gurur<br />
duyuyoruz. Sürekli büyüyen LUX* olarak<br />
amacımız misafirlerimize sloganımızda<br />
da olan sade ve yalın bir tatil deneyimi<br />
sunmak.
LUX* Bodrum’u global büyümemizin<br />
önemli bir adımı olarak görüyoruz.<br />
Bu yatırım Avrupa’daki ilk yatırımımız<br />
olma özelliğini de taşıyor. LUX* Resorts<br />
& <strong>Hotel</strong>s olarak misafirlerimize<br />
farklı bir lüks anlayışı sunuyoruz.<br />
LUX* Bodrum’a gelenler, rutin<br />
tatil anlayışından çıkma fırsatı<br />
bulacak. Bu deneyimi sunarken<br />
uluslararası otelcilik deneyimimizden<br />
faydalanacağız,” dedi.<br />
Akdoğan: “Ülke ekonomisine ve<br />
Türkiye’ye duyduğumuz güvenin<br />
bir göstergesi”<br />
Yatırımın sahibi MYC Partners<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat<br />
Akdoğan ise şunları söyledi: “Bu<br />
prestijli projeyi hem ülkemizin<br />
lokomotif sektörlerinden biri olan<br />
turizm sektörüne hem de büyüyen ve<br />
güçlü ekonomimize kazandırdığımız<br />
için büyük mutluluk duyuyoruz. MYC<br />
Partners olarak bu projeye toplamda<br />
70 milyon dolarlık yatırım yaptık.<br />
Yaptığımız bu yatırım ülke ekonomisine<br />
ve Türkiye’ye duyduğumuz güvenin<br />
bir göstergesi. LUX* Bodrum’dan<br />
rezidans satın alan yatırımcılar, satın<br />
aldıkları evleri tekrar LUX*’a kiralama<br />
yoluyla aylık kira gelirlerini büyük<br />
oranda arttıracak ve zamanla LUX*<br />
Resorts & <strong>Hotel</strong>s markasının desteği<br />
ile konutların piyasa değerleri de dolar<br />
bazında artacak. Dolayısıyla bu satın<br />
alma sıradan bir yazlık sahibi olmanın<br />
ötesine geçip bir yatırım aracı olarak<br />
değerlenecek. Bodrum’un turizm için<br />
yarattığı değer ve lokasyon avantajını<br />
göz önüne aldığımızda, ne kadar doğru<br />
bir yatırım yapmış olduğumuzu daha iyi<br />
anlıyoruz. Hayata geçirdiğimiz bu proje<br />
sayesinde turizm sektörünün canlanma<br />
sürecinde biz de katkıda bulunmak<br />
istiyoruz.”<br />
Toplantıda konuşan LUX* Bodrum<br />
Genel Müdürü Hakan Oral ise LUX*<br />
Bodrum olarak misafirlere eşsiz bir<br />
tatil deneyimi sunacaklarını söyledi.<br />
Oral, sözlerine şöyle devam etti:<br />
“Misafirlerimiz burada kendilerini<br />
hem ayrıcalıklı hissedecek hem de<br />
aldıkları kişiye özel premium hizmetle<br />
unutamayacakları bir vakit geçirme<br />
şansı bulacak. LUX* Bodrum ile lüks<br />
kavramını yeniden tanımlıyor, bilinen<br />
uluslararası otel zincirlerinin veya<br />
zirvedeki gösterişli beş yıldızlı mega<br />
tatil köylerinin sunduğu ağır ve kasvetli<br />
deneyimden çok öte sade ve yalın bir<br />
deneyim sunuyoruz.”<br />
650 metrelik beyaz kum plajı<br />
650 metrelik beyaz kum plajıyla,<br />
masmavi denizi ve yemyeşil doğasıyla<br />
huzurlu bir tatil sunan LUX* Bodrum’da<br />
misafirlerin kendilerini daha hafif<br />
ve daha aydınlık hissetmesi için<br />
tüm seçenekler sunuluyor. LUX*<br />
Bodrum’un spa ve wellnes hizmeti<br />
veren markası LUX* Me, dermatoloji ve<br />
estetik uygulamaları dahil olmak üzere,<br />
özel paketlerin ve dönüşüm turlarının<br />
bir parçası olarak, ameliyatlardan<br />
sonra stres atmak ve rahatlamak için<br />
de tercih ediliyor.<br />
Dünyaca ünlü şeflerden<br />
unutulmaz lezzetler<br />
LUX* Kurumsal Şefi olan İtalyan<br />
şef Walter Lanfranchi’nin ekibinden<br />
tanınmış şef Barış Torcu’nun orijinal<br />
LUX* mutfağını kendi zevkine göre<br />
yorumladığı, İtalyan mutfağından<br />
seçkin lezzetler sunan Stella<br />
<strong>Restaurant</strong> ve Akdeniz mutfağının en<br />
seçkin lezzetlerini barındıran Beach<br />
Rouge <strong>Restaurant</strong> da misafirlerin<br />
damak tatlarına hitap edecek.<br />
Havaalanına yakın lokasyonu, transfer<br />
teknesiyle hızlı ulaşım kolaylığı sunan<br />
LUX* Bodrum, indirim ayrıcalıkları<br />
ve avantajlı alternatiflerden oluşan<br />
balayı seçenekleriyle de unutulmaz bir<br />
deneyimin kapılarını aralıyor.
hotel restaurant<br />
48 & hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Hampton<br />
by Hılton<br />
Bolu açıldı<br />
Hampton by Hilton Bolu, markanın Türkiye’deki faaliyet gösteren<br />
dokuz oteli arasında yerini aldı.<br />
Hilton‘un orta fiyat<br />
segmentinde yer alan, kaliteye<br />
önem verenlere yönelik<br />
küresel markası Hampton by Hilton,<br />
en yeni oteli Hampton by Hilton<br />
Bolu’yu açtı. 150 odalı Hampton by<br />
Hilton oteli “Hamptonality” olarak<br />
anılan, markaya has kalite anlayışı<br />
ile misafirlerini ağırlamayı bekliyor.<br />
Rahatlatıcı bir konaklama<br />
deneyimi<br />
Hampton by Hilton Bolu Genel<br />
Müdürü Yusuf Demir şöyle konuştu:<br />
“Doğa içindeki konumu, modern<br />
buklet ürünleri ve İstanbul ile<br />
Ankara’ya kolay ulaşım imkanı<br />
sayesinde otelimiz hem iş hem<br />
eğlence amacı ile seyahat eden<br />
misafirler için ideal bir alternatif.<br />
Bolu’ya gelen turistler, şehrin<br />
güzelliklerini keşfederken<br />
rahatlatıcı bir konaklama deneyimi<br />
yaşayabilirler.”<br />
Bolu Taşıt Muayene İstasyonları<br />
İşletim Turizm Ticaret şirketinin<br />
sahibi olduğu Hampton by Hilton<br />
Bolu, misafirlerine lezzetli<br />
waffle’lardan oluşan sıcak kahvaltı,<br />
ücretsiz Wi-fi, 7/24 açık iş merkezi<br />
gibi birçok hizmet sunuyor.<br />
Doğal parklar ve eğlence<br />
alanlarına<br />
yakın mesafede<br />
Hampton by Hilton Bolu doğal<br />
parklar ve eğlence alanlarının<br />
yakınında yer alıyor. Konuklar ister<br />
hemen otelin yakınındaki 14B urda<br />
Alışveriş Merkezi’ne ister araba<br />
ile 20 dakika uzaklıkta bulunan<br />
Abant Gölü’ne kolayca ulaşabiliyor.<br />
Muhteşem doğa manzaralarına<br />
sahip Yedigöller Milli Parkı’na<br />
sadece 12 km mesafede olan tesis<br />
aynı zamanda Kartalkaya’ya yakın<br />
konumu ile kayak tutkunları için de<br />
ideal bir alternatif.<br />
İş amacı ile seyahat eden misafirler<br />
ise Bolu’nun en büyük kongre<br />
merkezi olan Paşa Kongre Merkezi<br />
yakın olmanın avantajından<br />
faydalanabilirler.<br />
Hampton by Hilton, “Hamptonality”<br />
olarak anılan, markaya has kültürü<br />
konuklarına yaşatması ile biliniyor.<br />
“Hamptonality”, tüm otellerde<br />
misafirlere güler yüzle hizmet<br />
sunmak ve ihtiyaçlarını anlamaya<br />
çalışarak civarda görülecek yerler,<br />
tarihi mekanlar ve eğlenceli<br />
aktiviteler ile ilgili tavsiyede<br />
bulunmak anlamına geliyor.
hotel restaurant<br />
50 & hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Dedeman yeni otel konsepti<br />
‘Smart by Dedeman’ı tanıttı<br />
1966 yılından bu yana turizm otelcilik alanında<br />
faaliyet gösteren ve Türkiye’nin ilk uluslararası<br />
otel zincirinin sahibi Dedeman Grubu, “Y” kuşağının<br />
değişen beklenti ve isteklerini göz önünde<br />
bulundurarak tasarladığı üçüncü kuşak otel konsepti<br />
Smart by Dedeman projesini tanıttı.<br />
Yeni otel konseptini<br />
öncelikle İstanbul olmak<br />
üzere Anadolu’nun<br />
hareketli şehirlerinde<br />
hayata geçirmek<br />
istediklerini söyleyen<br />
Dedeman Turizm Yönetimi<br />
A.Ş. Genel Müdürü<br />
Emrullah Akçakaya,<br />
Smart by Dedeman<br />
markasıyla 2023’e kadar<br />
toplam 18 otel açmayı<br />
hedeflediklerini belirtti.<br />
Dedeman ve Park Dedeman<br />
markaları ile hizmet veren<br />
Dedeman Grubu, Y kuşağının<br />
beklenti ve ihtiyaçlarını göz önünde<br />
bulundurarak oluşturduğu yeni otel<br />
markası ‘Smart by Dedeman’ın tanıtım<br />
lansmanını 9 Mart Perşembe günü<br />
Park Dedeman Levent Oteli’nde<br />
gerçekleştirdi. Dedeman Holding<br />
Yönetim Kurulu Başkan Vekili Rıfat<br />
Dedeman ve Dedeman Otelleri Genel<br />
Müdürü Emrullah Akçakaya’nın katılımı<br />
ile gerçekleşen toplantıda Y kuşağının<br />
değişen beklenti ve istekleri göz<br />
önünde bulundurularak tasarlanan yeni<br />
otel markasının hikayesi ve hedefleri<br />
paylaşıldı.<br />
Akçakaya: “Yeni otel markamızla<br />
akıllı bir yaşam önerisi sunacağız”<br />
Smart by Dedeman markasının<br />
Dedeman Grubu’na yeni bir ivme<br />
kazandıracağını söyleyen Dedeman<br />
Turizm Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü<br />
Emrullah Akçakaya, “1981 ve 2000 yılları<br />
arası doğan, Y kuşağı olarak bilinen<br />
genç yetişkinler otellerden beklentileri<br />
farklılaştı, fiyat performansı, hizmet hızı,<br />
kalitesi, teknolojik altyapısı, şehir ile iç<br />
içe olmasına, tasarımının özgünlüğüne<br />
önem verirken gerekli görmediği<br />
hizmetler için otellere para ödemek<br />
istemiyor. Biz de buradan yola çıkarak<br />
Dedeman Grubu’nun üçüncü kuşak oteli<br />
olacak Smart by Dedeman markasını<br />
oluşturduk.
Orta segment otellerden yüzde 25 daha avantajlı olmayı hedefleyen Smart by Dedeman<br />
projesi ile yatırımcılar dünya trendlerine en uygun projeyle yatırımlarının dönüşünü daha<br />
hızlı alacak. Marka, şehrin merkezi konumunda yüksek kalitede konaklamayı, yeniden<br />
tanımlanmış otelcilik deneyimi ile ekonomik fiyata sunacak.<br />
Yeni otel markamız; Y kuşağı gibi<br />
düşünen, onlar gibi görünen ve onlar<br />
gibi davranan ‘akıllı bir yaşam’ önerisi<br />
olacak’’ dedi. Son yıllarda özellikle 5<br />
yıldızlı üst segment ve lüks otel arzının<br />
talebin çok üstünde artığına dikkat<br />
çeken Akçakaya, kaliteli konaklamayı<br />
uygun fiyata sunan ekonomi segmenti<br />
otel arzının ise talebin altında kaldığını, 5<br />
yıldızlı otellerin bu talebi karşılamasının<br />
ise yatırımcı açısından karlı olmadığını<br />
belirtti. “Smart by Dedeman, piyasadaki<br />
bu talebi rakiplerine göre kalitesi, verimi<br />
ve tasarım konsepti ile farklılaşarak en<br />
iyi şekilde karşılayacağına inanıyoruz”<br />
dedi.<br />
“Yurt içi ve yurt dışında<br />
büyümek istiyoruz”<br />
Yeni marka ile öncelikle Türkiye<br />
pazarında büyümeye gideceklerini<br />
anlatan Akçakaya; “Buna paralel olarak<br />
Türkiye’nin ticari ilişkilerinin yoğun<br />
olduğu ülkelerde büyümek istiyoruz.<br />
Dedeman ve Park Dedeman markaları<br />
ile marka bilinirliğimiz yüzde 80’lerde.<br />
Şu anda faal 16 tane otelimiz var.<br />
Bunların iki tanesi yurtdışında. Ayrıca<br />
Özbekistan ve Tokat’ta açılış sürecinde<br />
olan iki otelimiz var. Bu otellerimizi de<br />
<strong>2017</strong> ilk yarısında açmış ve otel sayımızı<br />
18’e yükseltmiş olacağız. Yurtiçinde ve<br />
yurtdışında sürdürdüğümüz başarılı<br />
çalışmaları kaliteli ve yenilikçi hizmet<br />
anlayışımız ile üçüncü nesil otel<br />
konseptimize de taşımak istiyoruz” dedi.<br />
Nitelikli hizmet, hızlı internet,<br />
son teknolojik alt yapı<br />
Smart by Dedeman markası ile<br />
kurulacak otellerin oda sayıları 50 ile<br />
140 arasında olacak. Konsept; nitelikli<br />
konaklama, nitelikli kompakt oda ve<br />
kahvaltı, hızlı internet, son teknolojik<br />
alt yapı şeklinde düzenlenecek. Smart<br />
by Dedeman Otelleri ile “affordable<br />
lifestyle” (erişebilir yaşam tarzı)<br />
sunacaklarını dile getiren Dedeman<br />
Turizm Yönetimi A.Ş İş Geliştirme<br />
Direktörü Bilge Turcan, “Bu markada<br />
hedef kitlemiz, giderek konaklama<br />
sektöründe payı artan ve genelde iş<br />
gereği seyahat eden Y kuşağı. Y kuşağı<br />
fiyat/kalite performansına bakarken<br />
iş seyahati ile eğlenceyi birleştiriyor.<br />
Smart by Dedeman konsepti, değişen<br />
yaşam alışkanlıklarına ve yükselen<br />
beklentilere kusursuzca ayak uyduracak.<br />
Akıllıca tasarlanmış 20 metrekarelik<br />
odalarda bulunan her şey kullanışa<br />
uygun ve Y kuşağının evlerinde de sahip<br />
olmak isteyecekleri şekilde tasarlandı.<br />
Prestij sever, rahatlık arayan, pazarlık<br />
seven, iş ve eğlence birleştirerek<br />
seyahat eden Y kuşağına, akılcı bir fiyatkonfor<br />
performansıyla tatmin edici bir<br />
konaklama deneyimi yaşatacağız. Smart<br />
by Dedeman her ne kadar Y kuşağı<br />
düşünülerek tasarlandı ise de tüm<br />
geleneksel Dedeman misafirlerinin de<br />
bu farklı konaklama deneyimini keyifle<br />
ve konforlu bir şekilde yaşamalarını<br />
istedik’’ dedi.<br />
Yatırımın geri dönüşümü<br />
en hızlı proje<br />
Smart by Dedeman projesinin sadece<br />
konaklayanlar için değil yatırımcılar<br />
için de avantajlı olduğunu dile getiren<br />
Turcan; “Yeni konsept otelimizin getiri<br />
gücünü şöyle açıklıyoruz; düşük maliyet,<br />
karlı otel ve akıllı konsept. Yatırım<br />
maliyeti orta segment otellere göre<br />
yüzde 40+, ekonomi segmentindeki<br />
rakiplerinden %10+ daha düşük. Ayrıca<br />
her yapıya uygulanabilir bir konsept<br />
olması da yatırımcı açısından maliyetleri<br />
düşüren, inşaat süresini kısaltan ve<br />
proje karlılığını artıran bir kriter”’ dedi.
hotel restaurant<br />
52 & hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı<br />
terminal binasını büyütüyor<br />
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, terminal binasını genişletme kararı<br />
aldı. Genişletme projesi için başlatılan ihale süreci 21 <strong>Nisan</strong>’da sona erecek.<br />
Projenin tamamlanmasıyla birlikte terminalin yolcu kapasitesi yıllık 6 milyon artacak.<br />
Yaklaşık 200 bin metrekare kapalı<br />
alan üzerine kurulan ve 31 Ekim<br />
2009 tarihinde hizmete açılan<br />
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı<br />
yeni terminal binası, alınan ek yatırım<br />
kararıyla genişleyecek. İç hatlar giden<br />
yolcu katı iskele bloğunda yapılacak<br />
yeni alan yaklaşık 25 bin metrekare<br />
büyüklüğe sahip olacak. Bu alanda<br />
4 adet yolcu köprüsü, yolcu bekleme<br />
salonları, ticari alanlar ve ofisler<br />
bulunacak. Hizmete girdiği ilk günden<br />
bu yana “yolcu dostu terminal” olma<br />
özelliğini ortaya koyan İstanbul Sabiha<br />
Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda ek<br />
yatırımın ardından yolcu kapasitesi yıllık<br />
6 milyon artacak.<br />
İhale süreci 21 <strong>Nisan</strong>’da<br />
son buluyor<br />
2016 yılında 29.6 milyon yolcuya ev<br />
sahipliği yapan İstanbul Sabiha Gökçen,<br />
Airports Council International (ACI)<br />
Europe tarafından 2009 yılından itibaren<br />
arka arkaya 7 yıl boyunca “Avrupa’nın<br />
En Hızlı Büyüyen Havalimanı” seçilmişti.<br />
Öte yandan yapımı devam etmekte<br />
olan Sabiha Gökçen Havalimanı 2.<br />
pist inşaatının 2019 yılında, Pendik-<br />
Tavşantepe metro bağlantı inşaatının ise<br />
2018 yılında tamamlanması hedefleniyor.<br />
Genişletme projesi için başlatılan ihale<br />
süreci 21 <strong>Nisan</strong>’da sona erecek.
hotel restaurant<br />
54 & hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Elıte World <strong>Hotel</strong>s “Yola devam” dedi<br />
120 milyon dolarlık otelini<br />
Basın Ekspres’te açtı<br />
Elite World <strong>Hotel</strong>s zinciri, 120 milyon<br />
dolarlık yatırımla zincirin en büyük<br />
tesisi Elite World Europe’yi hizmete<br />
açtı. İstanbul Güneşli Basın Ekspres<br />
Yolu’nda ihtişamlı mimarisi ile dikkat<br />
çeken, 401 oda, 802 yatak kapasiteli<br />
otel, yeni bir iş modeli ile hizmet<br />
vermeye başladı.<br />
Sektörün içinde bulunduğu zor<br />
dönemlerde dahi yatırımlarına<br />
ara vermeden devam eden<br />
Elite World <strong>Hotel</strong>s, zincirin en büyük<br />
kapasiteye sahip oteli Elite World Europe<br />
<strong>Hotel</strong>’i, İstanbul Basın Ekpres Yolu’nda<br />
yeni nesil toplantı konsepti olarak<br />
adlandırdığı “Business to Hapiness”<br />
iş modeli ile 2 Şubat <strong>2017</strong>’de hizmete<br />
açtı. Kongre oteli olarak kurgulanan,<br />
120 milyon dolar yatırım ile hayata<br />
geçirilen tesiste, 58’i suit 401 oda, 802<br />
yatak kapasitesi ve 2500 kişi kapasiteli 8<br />
toplantı salonu yer alıyor.<br />
Elik: “Ülkemize güveniyoruz,<br />
yatırımlarımızı kesmiyoruz”<br />
Elite World Europe’ta 16 Mart’ta<br />
düzenlenen basın toplantısında konuşan<br />
Elite World <strong>Hotel</strong>s Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Coşkun Elik yatırımlara<br />
hız kesmeden devam edeceklerini<br />
belirtti: “Sektörümüz özellikle son 2<br />
yıldır oldukça zorlu bir sınav veriyor.<br />
Elite World <strong>Hotel</strong>s olarak ülkemize<br />
güveniyoruz ve yakın gelecekte<br />
turizmin yeniden eski performansını<br />
kazanacağına inanıyoruz. Bu nedenle<br />
yatırımlara ara vermeden devam<br />
ediyoruz. Elite World Europe’u 120<br />
milyon dolarlık yatırımla hizmete<br />
açtık. Burası zincirimizin en büyük<br />
oteli. 2018’de 120 milyon dolarlık<br />
ikinci yatırımımız Elite World Asia’yı<br />
Maltepe’de açacağız. 2019 yılında ise<br />
Sapanca’da Elite World Sapanca’yı<br />
hizmete açacağız. Sizlere her yıl bir yeni<br />
yatırım müjdesi vermekten mutluluk<br />
duyuyoruz. Umarım Elite World’un hızı<br />
sektöre de bir ümit kaynağı olur” Elite<br />
World Europe <strong>Hotel</strong> yatırımı ile zincirin<br />
toplam otel sayısı 6’ya, çalışan sayısı<br />
963’e, zincirin toplam yatak kapasitesi<br />
ise 2506’ya ulaşmış oldu.<br />
İş ve turizm amaçlı konaklama,<br />
toplantılar ve özel davetler için yeni<br />
bir alternatif olan Elite World Europe<br />
<strong>Hotel</strong>, Uluslararası İstanbul Atatürk<br />
Havalimanı’na 5 dakika, CNR Expo, IDTM<br />
ve TÜYAP Fuar&Kongre merkezlerine<br />
12 dakika, şehir merkezine 25 dakika<br />
uzaklıkta yer alıyor.<br />
Şınık: “Zincirin en kapsamlı<br />
yatırımı oldu”<br />
Otellerin sadece birer mekan değil, asıl<br />
olarak hizmet sunan noktalar olduğunu<br />
vurgulayan Elite World <strong>Hotel</strong>s Zincir<br />
Genel Müdürü Ünsal Şınık, “Zincirimizin<br />
en büyük halkası olan Elite World<br />
Europe <strong>Hotel</strong>’de çok özel bir hizmet<br />
tanımı kurguladık. İş dünyası bugüne<br />
kadar B to B ve B to C iş modellerini<br />
konuştu. Yeni nesil toplantı konsepti<br />
olarak tanımladığımız “B to H: Business<br />
to Hapiness” ile sektöre büyük bir<br />
farklılık ve farkındalık kazandıracağız.<br />
Elite World Europe, bu anlamda gerek<br />
mimarisi, gerek kapasitesi, gerekse<br />
hizmet yaklaşımı ile zincirin en kapsamlı<br />
yatırımı ve bölgenin en gösterişli oteli<br />
oldu. Toplantı salonları son teknolojiye<br />
göre yapıldı. Sağlık kulübü yaklaşık 2<br />
bin kişiye hizmet verebilecek. Tüm Elite<br />
World otellerinde bulunan outlet’ler bu<br />
otelimizde de yer alıyor.”<br />
Yeni nesil toplantı konsepti: B to H<br />
Kongre, seminer, bayi toplantıları, ürün<br />
lansmanı ve diğer sosyal etkinlikler<br />
için teknoloji ve konforu bir arada<br />
sunan Elite World Europe, ihtişamlı<br />
dekorasyonu ve araç girişine uygun<br />
tasarımı ile 925 ve 995 metrekare<br />
büyüklükteki iki ayrı Balo Salonu, geniş<br />
bahçesi ile düğün, davet, kokteyl, kongre<br />
gibi geniş katılımlı organizasyonlar için<br />
de ideal bir seçim.Business to Hapiness<br />
konseptinin toplantı detaylarına<br />
da yansıtıldığı otelde, misafirleri
gülümseten farklı ikram paketleri<br />
sunulurken, “Game Arena” oyun<br />
salonu kapsamındaki dijital oyunlardan<br />
faydalanabilecekler.<br />
Günlük hayatı renklendirmek artık<br />
çalışan herkesin ortak beklentisi diyen<br />
Ünsal Şınık, “Özellikle geçirdiğimiz<br />
olaylardan sonra ülke olarak da<br />
buna çok ihtiyacımız var. Elite World<br />
Europe bir konsept oteli olacak. Bu<br />
konseptin hedefi de iş dünyasına<br />
standartların dışında bir farklılık<br />
sunmak. Kapalı salonlarda uzun<br />
saatler süren toplantılar yapan, çok<br />
sık iş seyahatlerine giden, temposu<br />
yüksek iş hayatında dinlenmek ve keyif<br />
yapmayı imkansız zanneden iş dünyasını<br />
gülümsetecek, “mutlu” edeceğiz.<br />
Yani artık ‘memnun müşteri’nin<br />
bir boyut ötesine geçmek istiyoruz.<br />
‘Mutlu müşteri’yi hedefliyoruz. Bunu<br />
Elite World Europe toplantılarının her<br />
detayında görebileceksiniz” dedi.<br />
Yağmur ormanı konseptli<br />
ilk ve tek otel botanik bahçesi<br />
Elite World <strong>Hotel</strong>s zincirinin önemli<br />
markalarından biri haline gelen sağlık<br />
ve spor merkezi FITLIFE SPA&Health<br />
Center, Elite World Europe <strong>Hotel</strong>’de<br />
4800 m2 alanda 2000 kişi kapasite ile<br />
hizmet vermeye başladı. Civardaki<br />
iş merkezlerinde çalışanların da<br />
ihtiyaçlarını karşılayacak olan sağlık<br />
ve spor merkezinde, son teknoloji ile<br />
donatılan Fitness Center’ın yanı sıra<br />
kapalı havuz, sauna, buhar banyosu,<br />
macera duşları, Osmanlı hamamı<br />
gibi alanlar da yer alıyor. Bölgede<br />
peyzajı ile farklılaşan Elite World<br />
Europe, etkinlikler için İstanbul Avrupa<br />
yakasında farklı bir alternatif olacak.<br />
Gerek yorgunluğunu atmak isteyen iş<br />
dünyası gerekse kokteyl veya düğün<br />
benzeri törenleri yapmak isteyenler için<br />
seçenek olacak otelin içinde farklı kuş<br />
türlerinden oluşan 20 farklı canlının<br />
yaşayacağı” dünyanın yağmur ormanları<br />
konseptli ilk ve tek otel içi botanik<br />
bahçesi” ise<br />
misafirlere<br />
tropik bir<br />
ortam<br />
yaşatacak.<br />
İş dünyasına özel “Executive Katlar”,<br />
“Elite World Club Lounge”, “Business<br />
Center”ın yer aldığı Elite World<br />
Europe’da ayrıca zincirin diğer<br />
noktalarında yer alan mekanlar yur<br />
tiçi yurt dışı misafirlerini ağırlayacak.<br />
Coffee Company, One Bar ve İtalyan<br />
lezzetlerinin sunulduğu Loliva<br />
<strong>Restaurant</strong> dışında ‘The Grill de 5 yıldızlı<br />
bir ocakbaşı keyfi sunacak.<br />
“Basın Ekspres’in potansiyeli<br />
yüksek”<br />
Basın Ekspres’teki otel sayısının fazla<br />
olmasına rağmen bölgenin farklı bir<br />
dinamiği olduğunu belirten Elite World<br />
<strong>Hotel</strong>s Zincir Genel Müdürü Ünsal Şınık,<br />
“Artık her yerde olduğu gibi bu bölgede<br />
de otel sayısı arttı. Talep aynı oranda<br />
artmadığı sürece bazı dönemlerde<br />
fiyat düşüklüğü görülecektir. Fakat<br />
o bölgenin farklı bir dinamiğinin<br />
olduğunu düşünüyoruz. Bu bölgede<br />
iş amaçlı seyahat eden bir kitle<br />
var. Fuar merkezleri o bölgede.<br />
Fuarlara katılan ziyaretçi sayıları<br />
da giderek artıyor ve bölgeye<br />
ciddi katkı sağlıyor. Ayrıca<br />
insanlar artık merkezden<br />
uzaklaşıp bütçesi daha düşük<br />
ve trafikten uzak yerlerde<br />
organizasyonlar yapmak<br />
istiyor. Biz o bölgeye<br />
taleplerin gün geçtikçe<br />
artacağına inanıyoruz” dedi.
hotel restaurant<br />
56 & hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Park Inn by<br />
Radisson Asia<br />
Istanbul<br />
Kavacık<br />
açılıyor<br />
“Park Inn by Radisson” markasıyla İstanbul Kavacık’ta açılacak yeni otel için anlaşma<br />
imzalayan Rezidor, İstanbul’daki büyümesini sürdürüyor. Markanın beşinci oteli Park Inn<br />
by Radisson Asia Istanbul Kavacık, <strong>2017</strong>’nin ikinci çeyreğinde hizmet vermeye başlayacak.<br />
Dünyanın en hızlı büyüyen otelcilik<br />
şirketlerinden biri olan ve Carlson<br />
Rezidor <strong>Hotel</strong> Group bünyesinde<br />
yer alan The Rezidor <strong>Hotel</strong> Group,<br />
Türkiye’de açılacak yeni Park Inn by<br />
Radisson Asia Istanbul Kavacık Oteli için<br />
anlaşma imzaladı. Otelin açılmasıyla<br />
Rezidor’un Türkiye portföyünde olan ve<br />
halen inşaat halinde ve faaliyette olan<br />
otellerin toplam sayısı 24’e yükselecek.<br />
Rezidor’un Park Inn by Radisson<br />
markasının İstanbul’daki beşinci oteli<br />
olacak Park Inn by Radisson Asia<br />
Istanbul Kavacık Oteli’nin <strong>2017</strong>’nin ikinci<br />
çeyreğinde açılması planlanıyor.<br />
The Rezidor <strong>Hotel</strong> Group Başkan<br />
Yardımcısı ve Geliştirmeden Sorumlu<br />
Üst Yöneticisi Elie Younes, yaptığı<br />
açıklamada “Radisson Blu, İstanbul’daki<br />
lüks oteller arasında üst segmentin en<br />
büyük markası olmaya devam ediyor.<br />
Park Inn by Radisson markamızla<br />
pazarın orta segmentinde büyümek için<br />
bu ivmeden yararlanmayı hedefliyoruz.<br />
Türkiye’nin uzun vadeli potansiyeline<br />
inanıyoruz ve hem mevcut, hem de yeni<br />
iş ortaklarımızı dünya klasmanındaki<br />
markalar portföyümüzle ülke çapında<br />
otellere ve resortlara yatırım yaparak<br />
bizimle birlikte büyümeye davet<br />
ediyoruz” dedi.<br />
110 odalı<br />
İstanbul’un Anadolu Yakası’nda<br />
konumlanan otel, Boğaz’ın kuzey<br />
ucundaki Beykoz ilçesinde yer alıyor.<br />
Avrupa’yı Asya’ya bağlayan TEM<br />
(Trans European Motorway) otoyoluna<br />
yakınlığıyla mükemmel erişim ve<br />
görünürlüğe sahip olan otel, Atatürk<br />
Uluslararası Havaalanına 35 km, Sabiha<br />
Gökçen Uluslararası Havaalanına ise<br />
sadece 25 km mesafede bulunuyor.<br />
Çağdaş ihtiyaçlara göre tasarlanan<br />
110 oda ve süitin yer alacağı otelin<br />
uluslararası mutfaklı restoranı ve barı<br />
gün boyu açık olacak. Balo salonu dahil<br />
çeşitli etkinlik ve toplantı mekanlarının<br />
yanı sıra otelde bir spor salonuyla<br />
hamam ve bakım odaları içeren bir spa<br />
da yer alacak.<br />
Hareketli bir iş bölgesinde bulunan otel,<br />
Boğaz Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet<br />
Köprüsü gibi önemli geçiş noktalarına,<br />
İstinye Park ve Meydan gibi alışveriş<br />
merkezlerine kolay ulaşımın yanı sıra<br />
ünlü Türk konukseverliğinin keyfini<br />
çıkarma imkanı da sunuyor.<br />
Keçeli: “The Rezidor <strong>Hotel</strong><br />
Group ile işbirliğine girmekten<br />
memnunuz”<br />
Pusula Ticari Yatırım ve Otelcilik<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Keçeli<br />
ise “İstanbul’daki en büyük uluslararası<br />
otel işletmecilerinden The Rezidor<br />
<strong>Hotel</strong> Group ile işbirliğine girmekten<br />
büyük memnuniyet duyuyoruz. Park<br />
Inn by Radisson markasının gerek<br />
Türkiye’deki, gerekse yurt dışından<br />
kurumsal pazara hitap edeceğine<br />
inanıyoruz. Dünyanın en önemli finansal<br />
merkezlerinden biri haline gelecek olan<br />
İstanbul Uluslararası Ticaret Merkezine<br />
(IIFC) yakın konumu, otel açısından çok<br />
avantajlı olacak” yorumunda bulundu.
hotel restaurant<br />
58 & hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
TAV Zagreb’de yeni terminali açtı<br />
Zagreb Havalimanı’nın yolcu kapasitesini<br />
yıllık 5 milyona çıkaran yeni terminal<br />
Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkoviç’in<br />
katıldığı törenle hizmete açıldı. BTA da 11<br />
yiyecek-içecek noktasıyla yeni terminalde<br />
yerini aldı.<br />
BTA yeni markalarıyla<br />
Zagreb’de<br />
TAV Havalimanları<br />
iştiraki BTA da Zagreb<br />
Havalimanı’ndaki yeni<br />
terminalin hizmete<br />
girmesiyle birlikte<br />
operasyonunu genişletti.<br />
Havalimanındaki yiyecek<br />
içecek noktalarının<br />
sayısını 11’e ulaştıran<br />
BTA, Zagreb’de çift haneli<br />
büyüme bekliyor. Yurt<br />
içinde 5, yurtdışında 11<br />
havalimanında yiyecek<br />
içecek hizmeti sunan BTA,<br />
Zagreb’de 13 yıllığına<br />
yiyecek-içecek alanlarını<br />
işletecek.<br />
Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin<br />
dünyadaki önde gelen markası TAV<br />
Havalimanları’nın içinde yer aldığı<br />
konsorsiyum tarafından işletilen Zagreb<br />
Havalimanı’nda yeni yolcu terminali açıldı.<br />
Yılda 5 milyon yolcuya hizmet verebilecek<br />
yeni terminalin açılışı için düzenlenen<br />
törene Hırvatistan Başbakanı Andrej<br />
Plenkovic, Ulaştırma Bakanı Oleg Butkovic,<br />
TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani<br />
Şener, BTA İcra Kurulu Başkanı Sadettin<br />
Cesur’un da aralarında olduğu yaklaşık 500<br />
davetli katıldı.<br />
Şener: “Zagreb’i bölgenin öne<br />
çıkan havalimanlarından biri haline<br />
getirecek”<br />
TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı<br />
Sani Şener: “Hırvatistan’da son 10 yılda<br />
gerçekleştirilen en büyük altyapı yatırımı<br />
olan yeni yolcu terminali modern mimarisi<br />
ve son teknolojiye sahip altyapısıyla Zagreb’i<br />
bölgenin de öne çıkan havalimanlarından<br />
biri haline getirecek. Havalimanı yapım ve<br />
işletmesinde tüm dünyada tercih edilen<br />
bir marka olarak bu projede yer almaktan<br />
memnuniyet duyuyoruz. Uluslararası<br />
ortaklarımız Group ADP ve Bouygues ile<br />
Avrupa’da gerçekleştirdiğimiz ilk proje<br />
Zagreb oldu; ikinci proje ise Küba Havana<br />
olacak. Türkiye ve Hırvatistan arasındaki<br />
iyi ilişkilerin ve işbirliğinin daha da<br />
gelişmesine katkı sunacağına inanıyoruz”<br />
dedi.<br />
Yatırım bedeli, 330 milyon avro<br />
Yaklaşık 330 milyon avro yatırımla hayata<br />
geçirilen yeni terminal 65 bin metrekarelik<br />
alana, sekiz yolcu köprüsüne, 30 check-in<br />
kontuarına ve 1 100 araçlık bir otoparka<br />
sahip. Önümüzdeki dönemde terminal<br />
kapasitesinin yıllık 8 milyon yolcuya kadar<br />
çıkarılması planlanıyor. TAV, Zagreb<br />
Havalimanı’nı 2042’ye kadar işletecek.<br />
TAV Havalimanları’nın projeyi yürüten<br />
konsorsiyumda yüzde 15 payı bulunuyor.<br />
Konsorsiyum Zagreb Havalimanı’nın<br />
işletmesini Aralık 2013’te devraldı. Yeni<br />
terminal inşaatı Mayıs 2014’te başladı.<br />
Zagreb Havalimanı 2016’da, önceki yıla göre<br />
yüzde 7 artışla yaklaşık 2,8 milyon yolcuya<br />
hizmet verdi.
hotel restaurant<br />
60 & hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
Kabına<br />
sığmayan<br />
dinamizm<br />
Hacer Aydın<br />
“Sağlığım, vücudum, enerjim yettiği sürece EMITT’i sürdürmeyi istiyorum<br />
ama muhteşem bir 25. yıl kutlaması yapmak da en büyük hayalim…”<br />
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan<br />
Hayali öğretim görevlisi olmaktı.<br />
Ne var ki kabına sığmayan<br />
enerjisini bir türlü üniversite<br />
sıralarında dizginleyemedi. Çünkü o bir<br />
organizasyon insanıydı... Durağanlık,<br />
rutinlik asla kalemi olamazdı…<br />
İstanbul Üniversitesi’ndeki 11 yıllık<br />
öğretim görevlisi kariyerine hiç gözünü<br />
kırpmadan son vererek fuarcılık<br />
sektörüne dinamik bir atım atan ITE<br />
Turkey Turizm & Seyahat & Moda<br />
Grup Direktörü Hacer Aydın ile başarı<br />
öyküsünü ve “evladım” dediği EMITT<br />
(Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve<br />
Seyahat Fuarı) yolculuğunu konuştuk.<br />
Hacer Hanım, fuarcılık sektörüne<br />
girmeye nasıl karar verdiniz?<br />
Ben meslek lisesi mezunuyum.<br />
Lisede hasbelkader giyim okudum,<br />
oysa kafamda iktisat okumak vardı. O<br />
hayalime ancak Uludağ Üniversitesi<br />
İktisat bölümünü kazanarak kavuştum.<br />
Bir buçuk sene sonra da Marmara<br />
Üniversitesi’ne yatay geçiş yaparak<br />
Bursa’dan İstanbul’a yerleştim. Daha<br />
sonra İstanbul Üniversitesi’nde master<br />
yaptım. Bir taraftan da üniversitede<br />
öğretim görevlisi olmak istiyordum.<br />
Onu da master yaparken başarabildim.<br />
Neticede hayalim gerçek oldu ama<br />
o gerçekler beni çok tatmin etmedi.<br />
Mutsuz oldum anlayacağınız...<br />
Sizi en çok ne mutsuz etti?<br />
Bir öğretim görevlisiyseniz, idealist<br />
olmanız gerekiyor. Ben bu işe başlarken<br />
bir maddi kazancımın olmayacağını<br />
biliyordum ama en azından manevi<br />
açıdan işin doyurucu olacağını<br />
düşünmüştüm. Ne var ki o da olmadı;<br />
üzüldüm, sonuçta mutsuz oldum.<br />
Bir de çok hareketliyimdir. Kabına<br />
sığmayan bir yapım var. Birçok şeyi aynı<br />
anda başarabilmeyi severim. Bir süre<br />
sonra enerjimin üniversiteye sığmadığını<br />
gördüm ve 11 yıllık üniversite kariyerime<br />
son verdim.<br />
Bu kararı alırken kafanızda<br />
organizasyon ya da fuarcılığa dair bir<br />
kariyer planlaması yapmış mıydınız?<br />
Yoksa akış spontane mi gelişti?<br />
Aslına bakarsanız yoktu. O aralık<br />
Ekin Fuarcılık’la karşılaştım. O da<br />
şöyle oldu, Ekin’i ben de bilmiyordum.<br />
Fehmi Köfteoğlu kadim dostumdur,<br />
sağ olsun. “Ben üniversitede mutlu<br />
değilim” deyince “Gel bizimle çalış” dedi.<br />
Beni şirketin sahibi olan Halim Bey’e<br />
anlatmış. O sırada EMITT henüz yok, beş<br />
ülkeyle, daha lokal bir organizasyonla<br />
Voyager 98 yapılıyor. Bakanlık düzeyinde
Ekin’de harika zamanlar geçirdik,<br />
tıpkı bir aile gibiydik. Bu sebeple de o<br />
günlerimizi hiç unutmayacağım. Biz o<br />
ilk zamanlar işin içine o kadar girdik,<br />
o kadar severek yaptık ki… Çünkü bu<br />
iş ancak sevilerek yapılır. Sevmeden<br />
yaparsanız kalp krizi geçirirsiniz, öyle<br />
söyleyeyim.<br />
bir katılım da mevzu bahis değil.<br />
Halim Bey bana “Ne konuda iyisin”<br />
diye sordu. “Çok iyi organizasyon<br />
yaparım” deyince işe aktivite etkinlik<br />
organizasyonuyla başladım. Benim<br />
de yapmak istediğim bütün bir<br />
organizasyonu en iyi ayrıntılarıyla<br />
tertipleyip düzenlemekti zaten.<br />
Artık olmak istediğim yerdeydim. Demek<br />
ki işimi o kadar severek yapmışım ki, altı<br />
ay sonra fuarcılığın genel sekreterliğine<br />
terfi ettim. Bir seneye varmadan genel<br />
müdür yardımcısı, çok kısa bir süre<br />
sonra da genel müdür oldum. 1999<br />
yılı itibariyle de EMITT’i düzenlemeye<br />
başladık.<br />
EMITT elinize doğdu öyleyse. O ilk<br />
bebeklik günlerinden hatırınızda kalan<br />
hoş anılar var mı?<br />
Öyle oldu ve bizler işi üzerinde öğrendik.<br />
Bizim zamanımızda fuar alanlarını<br />
kareli kağıtlar üzerine çizerdik. Şimdiki<br />
koreller o dönem yok. Bu işin ne bir<br />
okulu ne de bilen birileri var… TÜYAP ve<br />
CNR Fuarcılık var ama Ekin Fuarcılık’ın<br />
uzmanı olduğu bir alan değil. Benden bir<br />
sene önce sadece bir fuar yapmak üzere<br />
kurulmuş bir şirketti.<br />
Bu yönüyle Voyager 98, memleketin bir<br />
turizm fuarı olsun düşüncesiyle oldukça<br />
mütevazı bir fuar olarak kurulmuş. Bu<br />
sebepten insanlara ilk önce fuarcılığı<br />
anlatmak gerekti.<br />
Çok komik hikayeler var mesela.<br />
Herhangi bir ilin valiliğine telefon<br />
açıyorduk, “e-mail adresinizi verin”<br />
diyorduk. “Köşedeki marketten dönün<br />
orda filan” diyorlardı. Ne tarif ettiklerini<br />
de daha bilmiyorlar. En basitinden<br />
stant nedir bilmiyorlar, detay detay<br />
anlatıyorduk tabii.<br />
“Fuarcılığı sevmeden yaparsanız kalp<br />
krizi geçirirsiniz”<br />
Bir de patronumuz Halim Bey bu işi<br />
gerçekten ciddi şekilde öğrenebilmemiz<br />
için bizi sürekli yurt dışı<br />
fuarlarına gönderiyordu.<br />
Kulakları çınlasın,<br />
vizyonu çok geniş bir<br />
adamdı. Mesela<br />
Berlin bizim<br />
için çok iyi bir<br />
okul oldu.<br />
World Travel<br />
Market’tan<br />
hala her<br />
gidişimizde<br />
yeni şeyler<br />
öğreniyoruz.<br />
Dünyada ne kadar<br />
fuar varsa gitmeye<br />
çalışıyorduk.<br />
Bilgi ve görgü artırmak<br />
açısından bu çok önemli<br />
tabii. Çünkü orada amacımız sadece<br />
pazarlama yapmak değil, öğrenmekti de.<br />
“Ben fuarı bir kadının doğum anına<br />
benzetiyorum”<br />
Ben fuarı bir kadının doğum anına<br />
benzetmişimdir hep. Bir kadın doğum<br />
yaparken “Allah kahretsin bir daha<br />
doğurursam” filan der ama bebeğini<br />
kucağına aldıktan sonra da “Acaba<br />
ikinciyi de yapsam mı” dermiş, ben<br />
yapmadım ama. Bu da ona benziyor işte.<br />
Fuarcılıkta o kadar büyük zorluklar ve<br />
son dakika kayıpları yaşarız ki, hiçbirini<br />
katılımcılara yansıtmaz ama an be an<br />
kalp krizlerine gireriz. Ve ne zaman fuar<br />
açılır, galası olur, ikinci gününe gelir.<br />
İşte o zaman “Hadi seneyi satalım” deriz.<br />
Yine de çok keyifli tabii. Düşünsenize bir<br />
sene boyunca EMITT için çalışıyorsunuz.<br />
Onunla yatıp onunla kalkıyorsunuz. Ben<br />
EMITT’i 1998 yılında elime aldım. Şimdi<br />
21-22 yaşına gelecek. Düşünsenize<br />
bir genç, bir ergen var. Gerçekten bir<br />
çocuğum olsaydı 21 yaşında olacaktı.<br />
Askerdeydi şimdi belki de. Bu müthiş bir<br />
duygu tabii.<br />
Artık mutlusunuz yani?<br />
Hem de çok mutluyum. Fuarcılık<br />
kendimi bulduğum bir alan. Ne<br />
istersem yapabildiğim, önü<br />
açık, olağanüstü keyifli<br />
bir iş. Üstelik bu<br />
“Ben<br />
keyfi bütün çalışma<br />
arkadaşlarımızla<br />
birlikte<br />
yaşıyoruz,<br />
paylaşıyoruz.<br />
Ben çok<br />
defalar fuar<br />
alanına<br />
tepeden bakıp<br />
ağladığımı<br />
bilirim. EMITT,<br />
benim için<br />
gerçekten hayatın<br />
çok önemli bir<br />
yaşamsal alanı. O yüzden<br />
diyorum ki, içinizde hissettiğiniz<br />
oranda başarılı olur, ziyaretçi ve<br />
çok defalar<br />
fuar alanına tepeden<br />
bakıp ağladığımı bilirim.<br />
EMITT, benim için hayatın<br />
çok önemli bir yaşamsal<br />
alanı. O yüzden diyorum ki,<br />
içinizde hissettiğiniz oranda<br />
başarılı olur, ziyaretçi ve<br />
katılımcılarınızı mutlu<br />
edersiniz.”
hotel restaurant<br />
62 & hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
“Üniversiteye<br />
başlarken bir<br />
maddi kazancımın<br />
olmayacağını<br />
biliyordum ama en<br />
azından manevi açıdan<br />
işin doyurucu olacağını<br />
düşünmüştüm. Ne<br />
var ki o da olmadı;<br />
üzüldüm, sonuçta<br />
mutsuz oldum.”<br />
katılımcılarınızı mutlu edersiniz. Çünkü<br />
fuarcılıkta karşılıklı memnuniyet ve<br />
tatmin esastır. Bu sayede başarıyı da<br />
sürdürülebilir kılarsınız.<br />
Dolayısıyla ben yaptığım işten çok<br />
mutluyum. Niye mutluyum? Çünkü<br />
ekibimizle çok keyifli bir iş birliğimiz<br />
var. İş ortaya çıktığında katılımcılardan<br />
aldığımız pozitif bir etki var. Bence bu<br />
çok değerli.<br />
EMITT’in uluslararası başarıya<br />
koşmasında bu saydıklarınız belirleyici<br />
olmalı. Ya diğerleri?<br />
Türkiye 2001 krizini yaşarken biz de<br />
vardık ve nasıl zor bir yıl geçirdiğimizi<br />
dün gibi hatırlıyorum. Şu an ki<br />
yaşadığımız krizse 2001 yılını dahi aştı.<br />
Buna rağmen EMITT’in sarsılmadığını<br />
görmek mutluluk verici. Demek ki EMITT<br />
bir mast. Nasıl ki ITB Berlin, Londra ve<br />
Dubai fuarlarına gidilmesi zaruri ise,<br />
EMITT de öyle olmalı.<br />
EMITT geçen süreçte uluslararası bir<br />
fuar konumuna geldiyse bunu sağlam<br />
alt yapısına, donanımlı ve işini severek<br />
yapan ekibine borçludur. İşini severek<br />
yapmak çok önemli. Bu her iş için<br />
geçerli. Bir garsonsa, yaptığı işten<br />
kompleks duymamalı, ya da bir çöpçü..<br />
Şarkı türkü söyleyerek çöp toplayanları<br />
gördüm ben.<br />
Hep söylediğim gibi, ben de gerçekten<br />
işimi çok severek yapıyorum. Bu açıdan<br />
da çok şanslı buluyorum kendimi. 21<br />
yıldır yürüttüğüm bir iş var ve her yıl<br />
başarıya koşuyor. Son derece keyifli.<br />
Yaptığın işi seveceksin bu kadar basit.<br />
Sen sevince karşındaki de seviyor.<br />
Burada büyüklüğü konuşmuyorum,<br />
başarıyı tatmini konuşuyorum.<br />
Karşınızdaki kişi aldığı hizmetten ne<br />
kadar mutluysa başarı odur işte. Ben<br />
ekibim konusunda da çok şanslıydım.<br />
“Fuarcılıkta kadınları daha başarılı<br />
buluyorum”<br />
Çok ilginçtir mesela, ben fuarcılıkta<br />
kadınların – erkek arkadaşlarım<br />
alınmasınlar ne olur- çok daha başarılı<br />
olduklarını düşünüyorum. İki insan<br />
düşünün. Bir tanesi çocuk doğuruyor,<br />
bakıyor büyütüyor. Eşine kadın, işine<br />
patron ev hanımı aynı zamanda. Bunları<br />
tek bir insan yapıyor. Bu bir yetenektir.<br />
Bırakın iş hayatında başarılı olmayı,<br />
tek bir kadın olmak bile bu kadar işi<br />
aynı anda yapabilmek bile çok büyük<br />
bir başarı. Aynı anda birden fazla işi<br />
yapabilmek çok büyük bir yetenek ve<br />
başarı diyorum ben. Bu da sadece bir<br />
kadına mahsusu beceriler. Genel olarak<br />
söylüyorum, bir erkeğe ikinci bir işi verin,<br />
ilkini unutur.<br />
Benim de altı kişilik ekibimin tamamı<br />
kadın. Bu durumdan da son derece<br />
memnunum çünkü bu bir yetenek işi.<br />
Fuarcılık sektörünü kadının istihdamına<br />
daha müsait buluyorum. Sadece bizim<br />
sektörümüzde de değil, her alanda<br />
çalışan kadın sayısı fazla olmalı. Çünkü<br />
biz kadınlar erkeklere göre hayata 1-0<br />
geriden başlıyoruz. Doğduğumuz andan<br />
itibaren yenik başlıyoruz zaten. O arayı<br />
kapatmak için de habire koşturmak<br />
zorundasın. Bu yüzden çalışan kadına<br />
iş hayatında mutlaka pozitif ayrımcılık<br />
yapılmalı.<br />
Biraz önce “Çok iyi organizasyon<br />
yaparım” dediniz. Peki daha başka<br />
neleri çok iyi yaparsınız? Sizi biraz daha<br />
yakından tanıyabilir miyiz?<br />
Hacer Aydın çok enerjik biridir.<br />
Hakikaten kabıma sığmam. Yaptığım<br />
işi evladım, çocuğum gibi görüyorum.<br />
Ekibime de aynı şekilde çocuklarım<br />
gibi sahip çıkarım. Onlar benim<br />
evlatlarımmış gibi hissederim. Bu<br />
duygum onlara geçince doğal olarak son<br />
derece enerjik ve sorumlulukla hareket<br />
ediyorlar. Çok anaç bir yanım var.<br />
Büyüğüme de küçüğüme de öyleyim.<br />
Çok yapıcı ve ikna edici bir yapım var.<br />
Hem sevdiği insanlara hem de işime<br />
sahip çıkmayı severim. Haksızlığa<br />
tahammülüm yoktur, sokaktan geçen<br />
herhangi biri de haksızlığa uğramış<br />
olsa ona müdahale ederim. Hatta eşim<br />
bu yönüme çok kızar, “Birgün dayak<br />
yiyeceksin” diye uyarır hep.<br />
Çok disiplinli ve düzenliyimdir.
İş disiplini konusunda hiç affım<br />
yoktur. Çok kararlıyımdır. Kafama<br />
koyduğumu kesinlikle yaparım. Ve her<br />
şey kafamdadır, asla unutmam. Fil<br />
hafızasına sahibim desem abartmış<br />
olmam sanırım.<br />
Bu yılki EMITT Fuarı nasıl geçti?<br />
Gelecek yıla ilişkin öngörüleriniz neler?<br />
Turizm sektöründe yaşanan krize<br />
rağmen <strong>2017</strong> fuarı bizim içi çok başarılı<br />
geçti. O kadar ki moralleri düşük olan<br />
turizmci arkadaşlarımız EMITT’teki<br />
canlılığı, hareketliliği görünce bundan<br />
güzel bir enerji aldılar. Çok samimi<br />
söylüyorum, bana gelip “biz bu kadarını<br />
beklemiyorduk” dediler. Herhalde kötü<br />
bir sezon olduğu için fuarın da sönük<br />
geçeceğine sandılar. Fuar o kadar canlı<br />
ve dolu geçti ki, metrekareye düşen<br />
insan sayısı inanılmazdı. Kaldı ki daha<br />
20 gün öncesinde Reina gibi bir felaket<br />
yaşamıştık. Bizim de ciddi kaygılarımız<br />
yok değildi. Neticede inanılmaz<br />
keyifli, güzel bir fuar oldu. Herkes çok<br />
mutluydu.<br />
EMITT olarak, özellikle Avrupa’dan çok<br />
büyük patlamalar bekliyoruz. Biz bu<br />
olumsuz koşulların devam etmeyeceğine<br />
inanmak istiyoruz. Hani ayağınız denizin<br />
dibine vurup hızla yukarı çıkarsınız ya,<br />
ben <strong>2017</strong>’nin ayağımızı yere vuracağımız<br />
bir yıl olduğunu düşünüyorum.<br />
Eğer bu gerçekleşirse yükseliş de o<br />
derece hızlı olacak.<br />
Biz 2001 gibi bir kriz yaşamışız. Bu<br />
yüzden 2016-<strong>2017</strong> yılını daha hızlı<br />
atlatacağımıza inanıyorum. “Diren<br />
turizm” diyerek ne kadar direnirsek, <strong>2017</strong><br />
yılından da o kadar hızlı çıkacağımıza<br />
inanıyorum.<br />
Özel yaşamanızdan ve kişisel<br />
zevklerinizden bahsedelim biraz da…<br />
İşten arta kalan zamanlarınızda neler<br />
yapmaktan hoşlanırsınız?<br />
Terkos Gölü’ne yakın bir konumda çiftlik<br />
evim var. Orada vakit geçirmeyi çok<br />
seviyorum. Kendi çapımda bir hayvanat<br />
bahçesi yaptım. Güzel bir bostanım var.<br />
Orda ekip biçmeyi çok seviyorum.<br />
Onun dışında gezmeyi çok seviyorum.<br />
Fuar dönemlerinde yurt dışı<br />
seyahatlerimiz oluyor. Kişisel olarak yurt<br />
içinde de çok geziyorum. Bunlar daha<br />
çok kültür gezileri şeklinde oluyor. Deniz<br />
kum güneş ayrı onları da severim ama<br />
kültür turlarını çok seviyorum.<br />
Gastronomi turlarını çok seviyorum.<br />
Ben Gaziantepli’yim. Dolayısıyla bizde<br />
o kültür var zaten. Annem çok iyi bir<br />
aşçıydı, olağanüstü yemekler yapardı.<br />
Dolayısıyla gurmelik bizim doğamızda<br />
var. Özellikle Karadeniz yemeklerine<br />
bayılırım, özellikle de mıhlamayı çok<br />
severim.<br />
Bundan sonra neler yapmak<br />
istiyorsunuz?<br />
Bundan 15 sene önceydi. World Travel<br />
Market’in 25. yıl yemeğine gitmiştik. O<br />
zaman daha EMITT çok küçüktü. Kendi<br />
kendime dedim ki, “Ben de 25. yılımızı<br />
görecek miyim acaba?” Ve geçen sene<br />
20. yılımızı kutladık. Zaman çok hızlı<br />
geçiyor. Benim hayalimde hala 25. yılını<br />
görmek var. Tabii Allah ömür verirse...<br />
Ondan sonra bırakmayı düşünmüyorum,<br />
tabii EMITT beni bırakır mı bilmiyorum.<br />
Sağlığım, vücudum, enerjim yettiği<br />
sürece EMITT’i sürdürmeyi istiyorum<br />
ama muhteşem bir 25. yıl kutlaması<br />
yapmak da en büyük hayalim.<br />
Kişisel hayalime gelince, ben şu anki<br />
yaşadığım hayattan çok memnunum.<br />
Ama ileriki yıllarda kendime daha fazla<br />
zaman ayırıp bugüne kadar görmediğim<br />
yerleri ziyaret etmek istiyorum. Aslında<br />
çok seyahat ettim. Avrupa’da gitmediğim<br />
birkaç ülke kaldı. Amerika’yı görmedim,<br />
biraz Amerika yapabilirim. Fiyortlara<br />
gidebilirim. Finlandiya’ya kadar gittim,<br />
ötesine gitmek isterim. Tayvan, Tayland<br />
gibi Uzakdoğu görmek istiyorum.<br />
Kısacası dünyanın görmediğim ülkelerini<br />
ziyaret etmek gibi bir isteğim var. Bunun<br />
için de enerjim olsun istiyorum. 70<br />
yaşıma geldiğimde belki o kadar zevk<br />
alamayabilirim. Tüm bunlardan zevk<br />
alacağım bir yaşta dünya turuna çıkmak<br />
isterim.<br />
“Geçen sene 20. yılımızı<br />
kutladık. Zaman çok hızlı<br />
geçiyor. Benim hayalimde<br />
hala 25. yılını görmek var.<br />
Tabii Allah ömür verirse...<br />
Ondan sonra bırakmayı<br />
düşünmüyorum, tabii<br />
EMITT beni bırakır mı<br />
bilmiyorum. Sağlığım,<br />
vücudum, enerjim<br />
yettiği sürece EMITT’i<br />
sürdürmeyi istiyorum<br />
ama muhteşem bir 25. yıl<br />
kutlaması yapmak da en<br />
büyük hayalim.”
hotel restaurant<br />
64 & hi-tech<br />
marka<br />
İnoksan<br />
teknoloji<br />
yatırımlarını<br />
sürdürüyor<br />
İnoksan, 80 yurt dışı satış noktası, ülke çapına yayılmış<br />
102 yetkili servisi, 5 kıtada 80’den fazla ülkeye ihracatı<br />
ve 6 büyük ildeki bölge müdürlükleriyle büyümesini<br />
sürdürürken, yenilikçi çalışmalarına ve teknoloji<br />
yatırımlarına da hız kesmeden devam ediyor.<br />
Endüstriyel mutfağın teknolojik<br />
lideri İnoksan, SAP sistemine<br />
geçiş çalışmalarını başlattı.<br />
Büyümesini sürdüren marka, yenilikçi<br />
çalışmalarına ve teknoloji yatırımlarına<br />
hız kesmeden devam ediyor. SAP<br />
sistemine geçiş çalışmalarını başlatan<br />
İnoksan, sürdürülebilir büyümenin<br />
yanı sıra sektörün değişen rekabet<br />
şartlarına yönelik yeni ihtiyaçlara<br />
daha hızlı ve esnek cevap vermeyi, iş<br />
süreçlerinin standart bir hale gelmesini<br />
ve verimliliğini de artırmayı hedefliyor.<br />
Varlık: “7,5 milyon TL civarında bir<br />
yatırım yapacağız”<br />
Türkiye sanayisinde 36 başarılı yılı<br />
geride bırakan ve endüstriyel mutfak<br />
sektöründe ilklere imza atan yenilikçi<br />
yaklaşımıyla Ar-Ge çalışmalarına<br />
devam eden İnoksan, <strong>2017</strong>’yi yatırım<br />
ve ihracat seferberliği yılı olarak ilan<br />
etti. İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Vehbi Varlık, sektöre ilkleri yaşatan,<br />
yenilikçi vizyona sahip bir marka<br />
olarak faaliyetlerini sürdürdüklerini<br />
belirterek, “İnoksan olarak, endüstriyel<br />
mutfak ihtiyaçlarını A’dan Z’ye eksiksiz<br />
karşıladığımız ürünlerimiz ile dünya<br />
markası olma yolunda ilerliyoruz.<br />
İnoksan olarak, T.C. Ekonomi Bakanlığı<br />
tarafından 10 yıl evvel başlatılan, küresel<br />
anlamda Türk markaları oluşturmak<br />
ve Türk malı imajını yerleştirmek<br />
amacıyla hizmet veren Turquality<br />
programına kabul edilme başarısını da<br />
gösterdik. İleri teknolojimizin ve üretim<br />
üstünlüğümüzün yanı sıra gücümüz,<br />
tecrübemiz ve kalitemiz ile sektörde<br />
fark yaratıyoruz. Bu doğrultuda yıl içinde<br />
Ar-Ge merkezi, bilgi teknolojileri, insan<br />
kaynakları, makine ve ekipman başta<br />
olmak üzere çeşitli alanlara yaklaşık<br />
7,5 milyon TL civarında bir yatırım<br />
yapacağız. Verimliliğin bilgiyi doğru<br />
yönetmekle sağlandığına ve kurumsal<br />
hafızanın önemine inanan bir firma<br />
olarak, SAP çözümlerini kullanıp, hem<br />
verimliliğimizi daha fazla artıracağımıza<br />
hem de kurumsal hafızamızı<br />
oluşturabileceğimize karar verdik.<br />
SAP sistemine geçiş çalışmalarımızı<br />
başlattık. Firmamız gelecek yıllara<br />
sektörel deneyimini ve bilgi birikimini<br />
taşımayı, ileri teknolojilere geçmeyi,<br />
standart çözümlerle gelişmeyi<br />
hedefliyor” dedi.<br />
Turquality programına kabul edilen<br />
bir marka olarak global hedeflerine<br />
ulaşma yolunda daha da güçlenen,<br />
yeni yatırımlar ve ürünlerle büyümesini<br />
sürdüren İnoksan; sunduğu kalite,<br />
teknoloji ve güvenle birlikte sektörün<br />
lokomotifi ve lider kuruluşu olmaya<br />
devam ediyor.
Daha Sağlıklı Bir Gelecek İçin...<br />
Sudan Sebeplerle Risk Almayın!<br />
Legionella ya da diğer adıyla Lejyoner<br />
Hastalığı; genellikle doğadaki su<br />
kaynaklarında bulunan ve 20-45 °C’deki<br />
sıcaklık aralıklarında hızla çoğalabilen,<br />
tehlikeli bir bakteri türüdür.<br />
Bu bakterinin solunum<br />
yoluyla akciğere girmesiyle<br />
oluşan hastalık, Lejyoner Hastalığı<br />
adıyla bilinen bir<br />
zatürre çeşidine yol açar.<br />
LEGIONELLA BAKTERİLERİNİN<br />
ÇOĞALMA ALANLARI<br />
Soğuk ve sıcak su tankları, su akışı az olan borular,<br />
tesisatların kullanılmayan bölümleri, bunun yanı sıra<br />
özellikle 20-45 °C arası sıcaklıkta bulunan su depoları,<br />
oda ve genel alanlarda uygun şekilde bakımı yapılmayan<br />
duş başlıkları ve musluk süzgeçleri, kireç tutan ve<br />
korozyona uğramış borular, soğutma kuleleri, spa ve<br />
hamamlar, süs havuzları, sebiller, buz makinaları, yangın<br />
hatları ve fıskiyeler, bahçe sulama sistemleri ve özellikle<br />
merkezi klima sistemleri Legionella bakterisi için uygun<br />
üreme alanlarıdır.<br />
Lejyoner Hastalığı, su kullanımının olduğu her yerde olabilir.<br />
Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir!<br />
Otel ve restoranlar, AVM’ler, ofisler, okullar, spor ve<br />
sinema salonları, spa ve yüzme havuzları gibi özellikle<br />
insanların yoğun olarak kullandığı ortamlar, Legionella ile<br />
mücadele konusuna daha fazla hassasiyet gösterilmesi<br />
gereken yerlerdir. Legionella ile mücadelede en önemli<br />
şey önleyici faaliyetlerdir. Konaklama tesislerinin risk<br />
değerlendirmesi yapması ve sorunun ortaya çıkmaması<br />
için önemlerin alınması gerekir.<br />
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bu hastalığın<br />
görülme sıklığı ise 7/100.000’dir.
Daha Sağlıklı Bir Gelecek İçin...<br />
Sudan Sebeplerle Risk Almayın!<br />
Legionella ya da diğer adıyla Lejyoner<br />
Hastalığı; genellikle doğadaki su<br />
kaynaklarında bulunan ve 20-45 °C’deki<br />
sıcaklık aralıklarında hızla çoğalabilen,<br />
tehlikeli bir bakteri türüdür.<br />
Bu bakterinin solunum<br />
yoluyla akciğere girmesiyle<br />
oluşan hastalık, Lejyoner Hastalığı<br />
adıyla bilinen bir<br />
zatürre çeşidine yol açar.<br />
LEGIONELLA BAKTERİLERİNİN<br />
ÇOĞALMA ALANLARI<br />
Soğuk ve sıcak su tankları, su akışı az olan borular,<br />
tesisatların kullanılmayan bölümleri, bunun yanı sıra<br />
özellikle 20-45 °C arası sıcaklıkta bulunan su depoları,<br />
oda ve genel alanlarda uygun şekilde bakımı yapılmayan<br />
duş başlıkları ve musluk süzgeçleri, kireç tutan ve korozyona<br />
uğramış borular, soğutma kuleleri, spa ve hamamlar,<br />
süs havuzları, sebiller, buz makinaları, yangın hatları ve<br />
fıskiyeler, bahçe sulama sistemleri ve özellikle merkezi klima<br />
sistemleri Legionella bakterisi için uygun üreme alanlarıdır.<br />
Lejyoner Hastalığı, su kullanımının olduğu her yerde olabilir.<br />
Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir!<br />
Otel ve restoranlar, AVM’ler, ofisler, okullar, spor ve<br />
sinema salonları, spa ve yüzme havuzları gibi özellikle<br />
insanların yoğun olarak kullandığı ortamlar, Legionella ile<br />
mücadele konusuna daha fazla hassasiyet gösterilmesi<br />
gereken yerlerdir. Legionella ile mücadelede en önemli<br />
şey önleyici faaliyetlerdir. Konaklama tesislerinin risk<br />
değerlendirmesi yapması ve sorunun ortaya çıkmaması<br />
için önemlerin alınması gerekir.<br />
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bu hastalığın<br />
görülme sıklığı ise 7/100.000’dir.
marka güncel<br />
CNR Food İstanbul için dev güç birliği<br />
Dubai’nin dünyaca ünlü gıda fuarı Gulfood’un tahtına bu yıl ilk kez<br />
düzenlenecek olan CNR Food İstanbul göz dikti. İstanbul Hububat Bakliyat<br />
Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin öncülük ettiği ve 20-23<br />
Eylül <strong>2017</strong> tarihleri arasında İstanbul’da düzenleyecek CNR Food İstanbul<br />
fuarı için 5 ihracatçı birliği ve bir tanıtım grubu birlikte hareket etme kararı<br />
aldı. Eylül ayında düzenlenecek CNR Food İstanbul fuarının Türk gıda<br />
sektörünün en büyük uluslararası ticaret platformu olacağını belirten İstanbul<br />
Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı<br />
Zekeriya Mete, daha fuara 6 ay kalmasına rağmen Ekonomi Bakanlığı’nın<br />
%50 hibe desteği için gerekli olan katılımcı ve metrekare hedefinin aşıldığını<br />
belirtti. Mete, “Katılımcı sayısını tutturamazlar fuar alanını dolduramazlar<br />
spekülasyonlarını bitirdik” dedi.<br />
Eurofins Scientific,<br />
Gözlem Laboratuvarları’nı satın aldı<br />
Eurofins Scientific, Türkiye’deki çalışmalarına artan bir ivme ile devam ediyor. Gıda,<br />
çevre, ilaç ve tüketici ürünleri endüstrilerine ve resmi kurumlara benzersiz analiz<br />
servisleri sağlayan Eurofins Scientific; 2002 yılında kurulan ve Türkiye’nin önde gelen<br />
analiz laboratuvarlarından olan Gözlem Gıda Kontrol ve Araştırma Laboratuvarları’nı<br />
satın aldığını duyurdu. Türkiye’de yiyecek ve içecek sektöründeki ürün analizlerinde<br />
uluslararası standartları yaygınlaştıracak bu satın almanın heyecanı içinde<br />
olduklarını belirten Eurofins Scientific CEO’su Dr. Gilles Martin “Gözlem Gıda Kontrol<br />
ve Araştırma Laboratuvarları’nın çalışmalarımıza katacağı yeni bakış açısı ile Türkiye<br />
ve EMEA’daki (Avrupa, Orta Asya ve Afrika bölgelerindeki) faaliyetlerimizi daha ileri<br />
noktalara taşıyacağımıza inanıyoruz” dedi. Eurofins Scientific; bu satın alma ile<br />
Türkiye’de yaklaşık 1.000 firmaya hizmet verir hale gelecek.<br />
Pakistan’ın havayolu sektörüne<br />
Hitit desteği<br />
Dünyaya havayolu teknolojileri ihraç eden tek Türk firması Hitit Bilgisayar<br />
Hizmetleri, Pakistan’ın büyüyen havayolu şirketlerinden Rayyan Air ile işbirliği<br />
anlaşması imzaladı. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın bu yıl 13. sü düzenlenen<br />
zirvesinde bir araya gelen firma yetkilileri; güçlerini birleştirerek, havayolu<br />
sektöründe fark yaratacak çalışmalara imza atmaya başlayacak. Hitit’in<br />
havayolu IT çözümleriyle, Pakistan’daki havacılık sektörünün ihtiyaçlarını<br />
daha iyi karşılayabilecek uzmanlık ve inovasyonun sürekliliğinin hedeflendiği<br />
anlaşma hakkında Hitit Bilgisayar Hizmetleri CEO’su Nur Gökman; “Pakistan<br />
havacılık sektörünün genç oyuncularından biri olan Rayyan Air’ın, Hitit’in<br />
öncü ve başarısı kanıtlanmış havacılık hizmetleriyle Orta Asya ve Uzakdoğu<br />
havayolu sektöründe kendine sağlam bir yer edineceğine inancımız tam”<br />
yorumunu yaptı.
66<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
etkinlik<br />
MICE çalışanlarına<br />
Kaz Dağı dopingi!<br />
MICE sektörünün ilk ve tek uluslararası platformu I-MICE<br />
Derneği, ilk sektörel etkinliğini MICE çalışanlarına yönelik<br />
düzenlediği Kaz Dağı Turu ile gerçekleştirdi.<br />
19 Ocak Perşembe günü düzenlediği<br />
lansman gecesiyle kuruluşunu<br />
resmen duyuran Uluslararası MICE<br />
Derneği, kısa bir süre önce Mövenpick<br />
<strong>Hotel</strong> Golden Horn’daki Danışmanlar<br />
Kurulu toplantısında açıkladığı etkinlik<br />
takviminin ilkini Kaz Dağı Turu ile<br />
gerçekleştirdi. 31 Mart – 2 <strong>Nisan</strong><br />
tarihleri arasında düzenlenen turda 40<br />
acentadan 50 MICE çalışanını ağırlayan<br />
dernek, bu keyifli hafta sonu programıyla<br />
hem sektörel birliktelik için güç birliği<br />
mesajı verdi hem de çalışanların<br />
motivasyonlarını artırarak sinerji yarattı.<br />
Ramada Resort Kazdağları Thermal<br />
& Spa çıkışlı tur programı safari jipler<br />
eşliğinde Hasan Boğuldu Şelalesi ve Kaz<br />
Dağı Şelaleleri gezi ile başladı. Ardından<br />
ilk güzellik kraliçesi yarışmasının<br />
yapıldığı, Afrodit’in ilk kez aşık olduğu<br />
zeytin ve çam ağaçlarıyla çevrili Yeşilyurt<br />
Köyü’nde Öngen Country <strong>Hotel</strong>’de mola<br />
veren acenta çalışanları bu otelle birlikte<br />
Ramada Resort Kazdağları - Thermal<br />
& SPA’nın da yatırımcısı olan Mehmet<br />
Öngen’in keyifli anlatımıyla yörenin<br />
mitolojik tarihine kısa bir yolculuk<br />
yaptılar.<br />
I-MICE Kaz Dağı turu günün ilerleyen<br />
saatlerinde Adatepe ve Zeus Altarı<br />
gezisiyle devam etti.<br />
Günlük tur programını tamamlayan<br />
MICE çalışanları, Ramada Resort<br />
Kazdağları Thermal & Spa’nın roof<br />
katındaki gün batımı seyiri kadar<br />
kokteyl sonrasında devam eden ateş<br />
kuyusu ve ateş varilleri etrafında gitarist<br />
dinletisi ile de eğlenceli ve neşeli saatler<br />
geçirdiler.<br />
Söyler: “MICE sektörünü bir araya<br />
getirmek istiyoruz”<br />
Uluslararası MICE Derneği<br />
koordinasyonunda Ramada<br />
Resort Kazdağları Thermal & Spa<br />
sponsorluğunda iki gün boyunca devam<br />
eden etkinlikler süresince konuklarla<br />
çok yakından ilgilenen Dernek Başkanı<br />
Serdar Söyler, organizasyonla ilgili<br />
olarak şunları söyledi:<br />
“Bu sektörümüzde yapılmayan<br />
etkinliklerden biri. MICE ile alakalı<br />
tüm sektör paydaşlarını bir araya<br />
getirerek bir sinerji oluşturmayı
Serdar Söyler<br />
Hüseyin Kurt<br />
hedefliyoruz. Burada hiç tanımadığımız<br />
arkadaşlarımızla tanıştırma fırsatı<br />
buluyoruz. En büyük hedeflerimizden biri<br />
networkümüzü artırmak çünkü. MICE,<br />
çok büyük bir sektör ve hala birbirlerini<br />
tanımayan çok sayıda insan var.<br />
Eminiz ki, bu insanlar tanıştıkları zaman<br />
iletişimleri daha da güçlenecek ve bu<br />
sayede sektörümüzün bazı sorunlarına<br />
daha kolay çözüm geliştireceğimize<br />
inanıyorum.”<br />
“Artık temsilcilik veren taraf<br />
biz olacağız”<br />
I-MICE Derneği’nin uluslararası çizgisiyle<br />
sektördeki iddiasını ortaya koyduğunu<br />
ifade eden Söyler, oluşumun dünyada da<br />
bir ilk olduğunun altını çizerek sözlerini<br />
şöyle sürdürdü: “Bizim en büyük iddiamız;<br />
MICE sektörünün ilk uluslararası<br />
platformu olmamız. Baktığınızda bizim<br />
klasmanımızda bir oluşum dünyada yok.<br />
Biz dünyada da Türkiye’den çıkan diğer<br />
ülkelere biz temsilcilik vereceğiz. Bugüne<br />
kadar dünyada bu tarz yapılarda biz hep<br />
temsilcilik alan taraf olmuşuz. Diyoruz ki,<br />
biz bu dünyada bu organizasyon işini en<br />
iyi yapan ülkelerden biriyiz ve bu yüzden<br />
MICE Derneği ülkemizde kuruldu ve<br />
dünyadaki pek çok ülkeyle bununla ilgili<br />
temsilcilikler vereceğiz.”<br />
“Sektörel muhatap<br />
olmak için kurulduk”<br />
Konuşmasında sektörle alakalı bütün<br />
sorunlara çözüm bulabileceklerine<br />
inandıklarını da dile getiren Söyler,<br />
“Sektörel bir muhatap olabilmek için<br />
bu derneği kurduğumuzu biliyoruz ve<br />
bu çözümü de hep birlikte güçlerimizi<br />
birleştirerek yapacağımıza inanıyoruz”<br />
dedi.<br />
Kurt: “Stresleri azaltalım, enerji<br />
verelim istiyoruz”<br />
Organizasyonu başından sonuna büyük bir<br />
özveri ve başarıyla tertipleyen isimlerden<br />
biri de şüphesiz, I-MICE Derneği Başkan<br />
Yardımcısı Hüseyin Kurt idi ki, hem pozitif<br />
enerjisi hem de dostça ağırlamasıyla<br />
MICE’ın coşkulu ruhunu tüm katılımcılara<br />
doyasıya yaşattı. MICE sektörü olarak<br />
çok zorlu ve sıkıntılı bir süreçten<br />
geçtiğimizi belirten Kurt ise, etkinliğin<br />
düzenleniş amacıyla ilgili şu bilgileri verdi:<br />
“Arkadaşlarımız yorucu, stresi bol bir iş<br />
yapıyorlar. Özellikle ülkemizin yaşamakta<br />
olduğu bu sıkıntılı süreçle birlikte burada<br />
motivasyonlarının, sinerjilerinin arttığı<br />
çok keyifli, eğlencesi kahkahası bol<br />
bir etkinlikte birlikte yer alma fırsatı<br />
yakaladık. Kendilerinden aldığımız tepkiler<br />
çok olumlu. Özellikle yeni haftaya çok<br />
keyifli başlayacaklarını düşünüyorum.”<br />
“Etkinliklerimiz doludizgin<br />
devam edecek”<br />
Derneğin gelecek etkinlik takviminden<br />
de söz eden Kurt, <strong>Nisan</strong>-Mayıs ve<br />
Eylül aylarına dönük planlanan<br />
organizasyonlarla ilgili şu bilgileri<br />
paylaştı: “29-30 <strong>Nisan</strong> tarihlerinde Vialand<br />
Palace ve Vialand Etkinlik Merkezi’nin<br />
sponsorluğunda Çalışma Grupları ve<br />
Komisyonları oluşturuyoruz. Çünkü<br />
şu an 100’ün üzerinde bir üye sayısına<br />
sahibiz. Biz Uluslararası MICE Derneği<br />
olarak kurulduk. Amacımız bir marka<br />
haline gelip, öncelikli olarak Türkiye’de<br />
şubeleşmek ve hemen arkasından yurt<br />
dışına temsilcilik vermek istiyoruz.”<br />
4 Mayıs Perşembe gecesi Portaxe<br />
<strong>Restaurant</strong>’ta büyük bir lansman<br />
yapacaklarını belirten Kurt, bu<br />
defa sadece acenteleri değil, MICE<br />
sektörünün tüm paydaşlarını ağırlamaya<br />
hazırlandıklarını belirtti.<br />
Derneğin Eylül ayı programında<br />
Antalya ve Amsterdam projelerinin de<br />
olduğunu anlatan Kurt, MICE Antalya<br />
projesi ile MICE sektörüne çalışan<br />
acentaları, otelleri ve lojistik firmaları<br />
ağırlayacaklarını ve bu kapsamda spor<br />
aktivitelerinin tertipleneceği bir olimpiyat<br />
planladıklarını açıkladı.
hotel restaurant<br />
68 & hi-tech<br />
etkinlik<br />
ACE of M.I.C.E.<br />
ödülleri sahiplerini buldu<br />
3 <strong>Nisan</strong> Pazartesi günü Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde beşincisi<br />
düzenlenen sektörün “Oscar”ları olarak bilinen ACE of M.I.C.E. Kongre,<br />
Toplantı ve Etkinlik Ödülleri görkemli bir törenle sahiplerini buldu.<br />
Kongre, toplantı<br />
ve etkinlik (MICE)<br />
sektörünün en<br />
prestijli ödülleri olan ACE<br />
of M.I.C.E. Kongre, Toplantı<br />
ve Etkinlik Ödülleri bu yıl<br />
4 ana başlık (Etkinlikler,<br />
Etkinlik Yönetimi Firmaları,<br />
Toplantı Destek Firmaları<br />
ve Proje Uygulamaları,<br />
Toplantı Otelleri ve Etkinlik<br />
Mekanları) ve 32 ayrı<br />
kategoride verildi. Ödülleri<br />
takdim edenler arasında ünlü<br />
isimler; Özgün, Ece Seçkin,<br />
Ece Vahapoğlu yer aldı. İş,<br />
sanat ve MICE sektöründen<br />
birçok isimin bulunduğu<br />
geceye yaklaşık 2.200 davetli<br />
katıldı. Davetliler, birbirinden<br />
renkli görüntülerin oluştuğu<br />
gecenin başlangıcında Turizm<br />
Medya Grubu Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Volkan Ataman’ın<br />
karşılamasıyla kırmızı halı<br />
seremonisinden sonra kokteyl<br />
alanına geçtiler. Sektörün<br />
nabzını tutan ve MICE<br />
endüstrisine büyük farkındalık<br />
kazandıran ‘ACE of M.I.C.E.<br />
Awards’ ödül töreni sonrası<br />
gerçekleşen after party ile<br />
tüm konuklar oldukçu keyifli<br />
vakit geçirdiler.
Event<br />
En İyi Çocuk Etkinliği:<br />
Cheetos Türkiye’nin En Hızlısı-Org Sports<br />
En İyi Ses Görüntü Işık Uygulaması:<br />
G20 Liderler Zirvesi-Magicbox<br />
En İyi Incentive Etkinliği: Demirdöküm<br />
Capetown Bayi Toplantısı-Pronto Mice<br />
En İyi Dönemsel İnsan Kaynağı Firması:<br />
My Staff İnsan Kaynakları<br />
En İyi AVM Etkinliği: Şişecam Akustik<br />
Lamine Cam Gürültü Kontrolü<br />
Deneyim Etkinliği-YOYO Events<br />
En İyi Etkinlik Yönetimi Firması: DSM Group<br />
En İyi Çıkış Yapan Etkinlik Yönetimi Firması:<br />
B’Event Trend&Eventsetter Company<br />
En İyi Incentive Firması: Krea Mice<br />
En İyi Etkinlik Teknesi: Kiralık Tekneler<br />
DenDen Denizcilik<br />
Life Fitness Marmara Bölgesi<br />
En İyi Toplantı Oteli:<br />
Hilton İstanbul Bomonti <strong>Hotel</strong>&<br />
Kimler ödül aldı?<br />
Onur Ödülü: CEO Event Kurucusu<br />
Erol Olçok<br />
Özel Ödül: Türk Hava Yolları<br />
Başarı Ödülü: İstanbul Kongre<br />
Merkezi<br />
En İyi Etkinlik Ödülü: Arzu Kaprol -<br />
Mercedes Benz Fashion Week Arzu<br />
Kaprol Defilesi<br />
En İyi Etkinlik Jüri Özel Ödülü:<br />
Uluslararası Antalya<br />
Film Festivali-Pera Event<br />
En İyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk<br />
Projesi Etkinliği: Bi’Kutu<br />
Dostluk-DİMİ<br />
En İyi Gerilla Etkinliği: ATA’ya Saygı<br />
Yürüyüşü-Prestij Dijital<br />
En İyi Stant: Loco Entertainment<br />
Group<br />
En İyi Lansman Etkinliği: Mercedes-<br />
Benz Yeni Travego<br />
Türkiye- Capital Events<br />
En İyi Lansman Etkinliği Jüri Özel:<br />
Mercedes-Benz Kamyon Lansmanı-<br />
Bluechip Creative<br />
Conference Center<br />
Akdeniz-Kıbrıs Bölgesi En İyi Toplantı<br />
Oteli: Elexus <strong>Hotel</strong> ve Maxx Royal Belek<br />
Golf Resort<br />
Anadolu-Karadeniz Bölgesi En İyi<br />
Toplantı Oteli: Elite World Van Otel ve<br />
Nov Otel Konya<br />
Ege Bölgesi En İyi Toplantı Oteli:<br />
Ramada Resort Kazdağları<br />
Thermal&SPA<br />
En İyi Düğün Davet Mekanı: Lifepark<br />
En İyi Butik Toplantı Hizmeti Veren<br />
Tesis: Museum <strong>Hotel</strong><br />
En İyi Spor Etkinliği: Arkas<br />
Turizm&Antrenmanyap – Global Run<br />
Series ve Global Run Bodrum 2016<br />
En İyi Gençlik Festivali: Winterfest<br />
2016-DİMİ<br />
En İyi Etkinlik Prodüksiyonu: Vodafone<br />
Dijital Dönüşüm Zirvesi-Ouchhh Yeni<br />
Medya Ajansı<br />
En İyi Mice Taşımacılık Firması:<br />
Türkkan Turizm<br />
En İyi Belediye Festivali: Türk Telekom<br />
Prime Bebek Kültür Sanat Şenliği 2016-<br />
Ark Organizasyon<br />
En İyi Davet Organizasyonu: Fox<br />
Networks Group Upfront<br />
2016 Yeni Sezon Lansmanı-DSM Group<br />
En İyi Sahne Tasarımı: Marka<br />
Konferansı – Eventmania
70<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
Lezzetin en masum hali<br />
Dondurma
Fotoğraf: Ümit Başer Alkaç<br />
Styling: Aysfelt<br />
Mekan: Jujustaicecream<br />
Meyvelisi, fıstıklısı, tahinlisi, bademlisi,<br />
hurmalısı, çikolatalısı; hangimiz külah<br />
külah dondurmaya hayır diyebiliriz ki?<br />
Düşünün ki, Roma İmparatoru Neron<br />
bile M.Ö. 4 yy.’da ilk kez bu eşsiz tadı<br />
deneyimlediğinde kayıtsız kalamayarak<br />
hemen ertesinde koca bir köle ordusunu<br />
dağlara kar toplamaya göndermiş!..<br />
Şimdilerde ise şükür her an her yerde!<br />
Üstelik sadece yazın bunaltıcı sıcaklarını<br />
serinleten bir tat olarak değil, kış<br />
aylarında damak çatlatan lezzet etkisiyle<br />
çekim alanımızda…<br />
Hal böyle iken biz de baharın coşkusunu<br />
kah üşüyüp titreyerek kah güneşin<br />
sıcaklığını içimize çekerek geçirdiğimiz<br />
şu günlerde keyifli ve neşeli bir dosya<br />
konusu ile <strong>Nisan</strong> ayını karşılayalım<br />
istedik.<br />
Bu çalışmamızda gurme damaklardan<br />
dondurmanın en favori adreslerini<br />
de bulabileceksiniz… Sektöre yön<br />
veren markaları, ürünler ve trendler<br />
çerçevesinde inceleme fırsatı<br />
yakalayabileceksiniz…
hotel restaurant<br />
72 & hi-tech<br />
dosya<br />
Türk üretti, dünya dondu!..<br />
Elektral A.Ş.’den ‘Yerli Dondurma Otomatı’<br />
Konvansiyonel dondurma dolaplarının yerini alması beklenen yeni<br />
yerli üretim dondurma otomatları ile bakkalarda, sahilde, dondurma<br />
dolaplarına konulan ve hijyene aykırı durumlar oluşturan birçok<br />
unsurun önüne geçilmesi hedefleniyor.<br />
Elektral A.Ş, Türkiye’de bir<br />
ilke imza atarak, dondurma<br />
otomatı üretimine başladı.<br />
Dünyada sadece sayılı firmaların<br />
ürettiği ve ülkemize ithal edilen<br />
bu Tam Otomatik Hizmet ve Satış<br />
Otomatları, İzmir merkezli Elektral<br />
A.Ş. tarafından artık Türkiye’de<br />
üretilmeye başlandı.<br />
Elektral A.Ş. Başkan Yardımcısı, Dr.<br />
Erdem Dinçsoy; bu konuda üretim<br />
yapan Türkiye’de ilk ve tek firma<br />
olduklarını belirterek, “Türkiye’de<br />
dondurmanın artık mevsimi<br />
kalmadı. Bu makineler vasıtasıyla<br />
zamanı da kalmayacak. Dondurma<br />
severler, 7/24 ve 365 gün, parayla,<br />
kredi kartıyla, arada insan olmadan<br />
dondurmasını alabilecek” dedi.<br />
Enerji verimliliği sağlayan, yüksek<br />
kapasitede dondurma saklayabilen,<br />
Hijyenik, Modern ve İnsana bağımlı<br />
olmayan bu makineler sayesinde<br />
yepyeni bir pazarlama kanalı<br />
açılacağını belirterek, sözlerine<br />
şöyle devam etti: “Maalesef<br />
Ülkemizde dondurma dolaplarında<br />
karşılaştığımız manzara zaman<br />
zaman dehşete düşürücü: Bir yanda<br />
etini saklayan mı ararsınız, öte<br />
taraftan suyunu soğutan mı!... Yazın<br />
sıcağında kapağı açık unutulanlar da<br />
işin cabası… Tüm bunlar sağlığımızı<br />
tehdit eden önemli kusurlar”<br />
dedi. Üretilen makine; sahibine<br />
raporlama yapabilen, ısı derecesinde<br />
değişim olduğunda ya da elektrik<br />
kesildiğinde sms mesaj ile haber<br />
verebilen, yaklaşık 200 dondurma ile<br />
12 adet kiloluk paket kapasitesine<br />
sahip; kredi kartı, kağıt para kabul<br />
edip, para üstü verebilen özelliklere<br />
sahip.<br />
“Dondurmayı kim sevmez ki?”<br />
Toplum konforunu sağlama<br />
amaçlı ürettikleri otomatlar için<br />
“Dondurmayı kim sevmez ki?”<br />
diyen Dinçsoy, kullanıcıları mutlu<br />
eden, onlara konfor ve hizmet<br />
sunan makineler üretmekten<br />
keyif aldıklarını belirtti. Dinçsoy,<br />
geçtiğimiz aylarda Elektral’in,<br />
Avrupa Otomat Derneği- EVA<br />
-European Vending Assosiation’a<br />
direk üye olarak kabul edildiğini,<br />
Ülkemizi bu konuda en iyi noktada<br />
temsil ettiklerini ifade etti.<br />
Firmalarının hali-hazırda Ekonomi<br />
Bakanlığının tasarım ofis desteğini<br />
de kullanarak 3 milyon TL’lik<br />
bir yatırım yapmakta olduğunu,<br />
istihdama katkı konusunda da<br />
önemli alımlarda bulunduklarını<br />
belirtti.<br />
Firmanın günde 100-120 adet<br />
Dondurma Otomatı üretim<br />
kapasitesine sahip olduğunu belirten<br />
Dinçsoy “Önümüzdeki ay elektronik<br />
kart dizgi hattımızı da kuruyoruz,<br />
hemen akabinde de konveyör<br />
bant hatlarımızı %50 kapasite ile<br />
genişletiyoruz. Böylece saç halinde<br />
giren bir plaka, çok hızlı bir biçimde,<br />
firmamızdan yüksek teknolojili bir<br />
ürün olarak çıkacak” dedi.
İzmir Atatürk<br />
Organize Sanayi<br />
Bölgesinde faaliyet gösteren<br />
Elektral A.Ş, 1978 yılından bu yana<br />
inovatif ve yüksek teknolojili ürünler<br />
üretiyor. Kahve, bisküvi, kişisel koruyucu<br />
Donanım malzemeleri gibi ürünleri<br />
verebilen satış otomatlarının yanında,<br />
“dışa bağımlılığa son” sloganıyla<br />
dondurma otomatları üretimine de<br />
başlamasıyla, dondurmada Dünya<br />
markası olmuş firmalara<br />
önemli bir yenilik<br />
getiriyor.
74<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem dosya<br />
İthal dondurma ürünlerinde güçlü çözüm ortağı<br />
Koza Gıda<br />
“Dünya üretir… Koza Gıda sizin için getirir” mottosuyla çalışmalarını yürüten Koza Gıda,<br />
<strong>2017</strong> yılında da yeni ürünler getirerek sektörün ihtiyaçlarını karşılamayı ve şeflerin en büyük<br />
yardımcısı olmaya devam edecek!..<br />
Yiyecek içecek sektörünün<br />
Türkiye’deki öncü ithal gıda<br />
ürünleri sağlayıcısı Koza Gıda,<br />
23 yıllık sektör tecrübesiyle <strong>2017</strong><br />
yılında da profesyonellerin güçlü<br />
çözüm ortağı olmayı sürdürüyor.<br />
Dondurma ürünleri kategorisinde<br />
müşterilerine geniş yelpazede<br />
ürünler sunan Koza Gıda, İtalyan<br />
gelatosu lezzetini dünyaya sunan<br />
Pregel’den pastörize ve soğuk<br />
hazırlama için çeşitli dondurma<br />
bazları, meyveli gelato yapımında<br />
kullanılmak üzere hazırlanmış<br />
dondurma pasteleri, gelatoların<br />
içinde ve üzerinde dekor amaçlı<br />
kullanılan süsleme ve dolgu sosları<br />
ile yapısal geliştiriciler gibi pek çok<br />
ürün ithal ediyor.<br />
Yeni ürünlere devam…<br />
Daima Pregel markasıyla anılan<br />
ve Avrupa’da trend olan Frozen<br />
Yoggi (yoğurt gelato) de ithal edilen<br />
ürünler arasında. Silikomart<br />
silikon dondurma kalıpları ile hem<br />
dondurma hem de pasta sunumları<br />
için özel kuplar üreten Alcas ürünleri<br />
de Koza Gıda ürün gamı içerisinde<br />
yer alıyor. Ayrıca Altınmarka,<br />
Dobla ve PCB markalarının<br />
dekoratif çikolataları, Masdeu<br />
ve Bussy’nin külah ve ruloları ile<br />
Ravifruit, Comatec, Weck ürünleri<br />
de dondurma üreticilerinin ilgisini<br />
çekiyor.
Dondurma<br />
ürünleri kategorisinde<br />
müşterilerine geniş yelpazede<br />
ürünler sunan Koza Gıda,<br />
İtalyan gelatosu lezzetini dünyaya<br />
sunan Pregel’den pastörize ve soğuk<br />
hazırlama için çeşitli dondurma bazları,<br />
meyveli gelato yapımında kullanılmak<br />
üzere hazırlanmış dondurma pasteleri,<br />
gelatoların içinde ve üzerinde dekor<br />
amaçlı kullanılan süsleme ve dolgu<br />
sosları ile yapısal geliştiriciler gibi<br />
pek çok ürün ithal ediyor.<br />
Kavunlu dondurma pastesi, golden<br />
vanilyalı dondurma pastesi, premium<br />
ceviz taneli dondurma pastesi<br />
ve bubble gum pembe sakızlı<br />
dondurma taze gelato sektörünün<br />
giderek büyüyeceğini düşünen Koza<br />
Gıda’nın yeni ürünlerinden sadece<br />
birkaçı…<br />
Müşteri<br />
mutluluğu,<br />
kaliteli markalar<br />
ve devamlılık<br />
Sürekli müşteri mutluluğu, kaliteli markalar ve tedarik zincirinin<br />
devamlılığını esas alan Koza Gıda, sektörlerinin dünya lideri olan<br />
firmaların ürünlerini ithal ediyor ve birçok fuarda ziyaretçi olarak<br />
dünyadaki yenilikleri yakından takip ediyor.<br />
“Dünya üretir… Koza Gıda sizin için getirir” mottosuyla<br />
çalışmalarını yürüten Koza Gıda, <strong>2017</strong> yılında da yeni ürünler<br />
getirerek sektörün ihtiyaçlarını karşılamayı ve şeflerin en büyük<br />
yardımcısı olmaya devam edecek.
hotel restaurant<br />
76 & hi-tech<br />
dosya<br />
Artık<br />
kışın da<br />
dondurma<br />
yiyoruz<br />
“Kışın dondurma yenmez,<br />
hasta olursun” tembihleriyle<br />
büyüyen nesiller için artık<br />
bu kural geçerli değil.<br />
Yemeksepeti verileri,<br />
dondurma siparişlerinin<br />
geçen kışa göre 2,5 katına<br />
çıktığını ve neredeyse<br />
geçtiğimiz yaz rakamlarına<br />
ulaştığını gösteriyor.<br />
“Kışın dondurma yenmez, hasta olursun” tembihleriyle büyüyen nesiller için artık bu<br />
kural geçerli değil. Yemeksepeti verileri, dondurma siparişlerinin geçen kışa göre 2,5<br />
katına çıktığını ve neredeyse geçtiğimiz yaz rakamlarına ulaştığını gösteriyor.<br />
Son yıllarda kış aylarındaki dondurma<br />
siparişlerinin giderek arttığını<br />
gözlemleyen Yemeksepeti ekibi,<br />
mevsim sonunda tüm sezon verilerini<br />
kullanarak bu trendi daha detaylı<br />
inceledi. Sonuçlara göre bu yıl, Aralık-<br />
Şubat arasındaki üç aylık dönemde<br />
satılan dondurma adedi geçen yılın aynı<br />
dönemine göre 2,5 kat arttı ve Haziran –<br />
Ağustos dönemindeki rakamlara yaklaştı.<br />
Dondurma çeşitlerinde klasikçiyiz<br />
Şu anda Yemeksepeti’nde 400’den fazla<br />
çeşit dondurma servis ediliyor. Dondurma<br />
yeme mevsimi konusunda yenilikçi<br />
olsalar da, kullanıcılar çeşit seçiminde<br />
klasiklerden vazgeçmiyor. En çok tercih<br />
edilenler, pratik olmasına bağlı olarak<br />
“karışık” çeşitler. Vanilyalı, kaymaklı ve<br />
sütlü çeşitleri içeren sade kategorisi,<br />
toplam siparişlerin yüzde 24’ünü, kakaolu,<br />
parça çikolatalı ve benzeri çeşitleri<br />
içeren çikolatalı kategorisi ise yüzde<br />
18’ini oluşturuyor. Fıstıklı dondurmanın<br />
oranı yüzde 7’de kalıyor. Bununla birlikte<br />
Maraş dondurması ve kavunlu çeşitlerin<br />
son dönemde daha çok tercih edildiği<br />
görülüyor.<br />
Yerel lezzetlerin eşlikçisi<br />
Dondurma tatlılara da eşlik ediyor.<br />
Yanında en çok dondurma söylenen tatlı<br />
Profiterol. Onu Kazandibi ve Fırın Sütlaç<br />
takip ediyor. Tavukgöğsü, keşkül gibi yerel<br />
lezzetler de yanında dondurmayla tercih<br />
ediliyor.<br />
Kağıt helvaya rakip: Macaron arası<br />
dondurma<br />
Kullanıcıların, kağıt helva gibi klasiklerin<br />
yanı sıra, farklı tarzlara dokunan macaron<br />
arası dondurma gibi yenilikçi tercihlere<br />
de açık olduğu görülüyor. Her iki lezzetin<br />
siparişleri geçen yıla göre iki katına<br />
çıkmış durumda. Bu iki ürün de yüzde<br />
70’e varan oranlarla kadınlar tarafından<br />
sipariş ediliyor.<br />
30 yaş dönemindekilerin tercihi<br />
Yemeksepeti’nde en çok dondurma<br />
sipariş edenler yaşlarına göre ayrıldığında<br />
ilk sırayı 1988’liler alıyor. Onları 1990 ve<br />
1986’lılar takip ediyor. Kışın dondurma<br />
tercih edenlerin başında da yine 30 yaş<br />
dönemindekiler geliyor.
hotel restaurant<br />
80 & hi-tech<br />
dosya<br />
Gurme<br />
Damaklardan<br />
Dondurmanın<br />
Favori Adresleri<br />
Artık sadece yazın değil, kış mevsiminin de vazgeçilmez tatlarından dondurmanın<br />
Türkiye’deki favori adreslerini gastronomi sektörünün önde gelen yazar, yemek programcısı<br />
ve şeflerine sorduk. Bakın gurme damaklar Türkiye’de hangi dondurma mekanlarını<br />
listelerinde ilk sıralara koymuşlar…<br />
İstanbul Caddebostan’da yer alan mekan, şehrin en iyi<br />
lezzet durakları arasında geliyor.<br />
Sorbe, sütlü, çikolatalı, soya ve light seçenekleriyle<br />
müdavimlerine zengin bir ürün çeşitliliği<br />
sunan Dondurmacci’de harika lezzette, lifle<br />
zenginleştirilmiş stevialı light dondurmaları ile<br />
diyet yapanlar ve diyabetliler de unutulmamış.<br />
Kalori alımını azaltmak isteyen, düşük glisemik<br />
indeksli beslenmeye özen gösteren veya diyabetli olduğu<br />
için ilave şeker içeren gıdalardan kaçınan müşteriler<br />
artık gönül rahatlığıyla Dondurmacci’nin lezzetli<br />
dondurmalarının tadına varabiliyor. Turunç sorbe, Çilek<br />
sorbe, kan portakal sorbe suru incir ceviz de mekanın en<br />
yeni tatları arasında yer alıyor..<br />
dondurmacci<br />
Aylin Yazıcıoğlu<br />
Vedat Başaran<br />
1<br />
Aylin Yazıcıoğlu / Nicole <strong>Restaurant</strong><br />
Kurucusu ve Şefi<br />
Kendi yaptığı dondurmayı<br />
yemeyi de çok sevdiğini<br />
söyleyen Aylin Yazıcıoğlu,<br />
“Dondurmacci hem<br />
ürün kalitesi hem de<br />
birinci sınıf yaklaşımları<br />
sebebiyle ilk tercihim”<br />
diyor. Markanın sadece<br />
malzemelerini değil,<br />
duruşunu da beğenen<br />
Yazıcıoğlu’nun mekanda<br />
efsane dediği tadı,<br />
Bodrum mandalinalı<br />
dondurma!<br />
Vedat Başaran<br />
Araştırmacı Şef<br />
Türkiye’de en son inovatif<br />
çalışmaları yapan firmaların<br />
başında geldiği için<br />
Dondurmacci’yi başarılı<br />
bulan Vedat Başaran,<br />
“Aroma dengesi çok<br />
kaliteli” diyor. Başaran’ın<br />
olmazsa olmaz dondurma<br />
seçenekleri arasında<br />
kaymaklı, orman meyveli ve<br />
fıstıklı tatlar geliyor..<br />
Sultan Baklava &<br />
Dondurma /<br />
İzmir Karşıyaka<br />
Nedim Atilla<br />
2<br />
Sultan Baklava & Dondurma;<br />
“Dondurma gibi Dondurma” sloganıyla<br />
müşterilerini ağırlayan Sultan Baklava<br />
& Dondurma’da her meyveden<br />
dondurma doğal olarak hazırlanıyor.<br />
190 derecede özel kaynatma<br />
makinesiyle kaynatılıp soğutulan<br />
süt böylece sterilize olduktan sonra<br />
güler yüzlü personeliyle damaklara<br />
sunuluyor. Çünkü Sultan Baklava &<br />
Dondurma’nın “İlkemiz insan sevgisi”<br />
gibi bir iş yaklaşımı var. Sultan’da<br />
sadece lezzetli bir dondurma<br />
yemekle kalmıyor, aynı zamanda<br />
mutlu bir sevgi çemberiyle de<br />
sarmalanıyorsunuz.
Sultan Baklava<br />
& Dondurma’da<br />
ürünlerin içine<br />
hiçbir katkı maddesi<br />
karıştırılmadığını ve<br />
yapımında sadece<br />
gerçek süt ve sahlep<br />
kullandıklarını söyleyen<br />
Nedim Atilla’nın tercihi,<br />
sakızlı dondurma.<br />
Nedim Atilla / Gazeteci Yazar<br />
Çeşme’de kime sorsanız Veli Usta’yı<br />
gösterir, kim ismini duyarsa yüzüne<br />
bir tebessüm yayılıverir… Dondurmayı<br />
yalnız çocuklar yer diye kim demiş<br />
bilmiyoruz ama dondurmanın Veli<br />
Usta’sı: ‘Dondurma mideye değil kalbe<br />
gider, o yüzden her kalpte, lezzetli bir<br />
dondurmaya yaşı mevsimi olmadan yer<br />
vardır.’ demiş, ne de güzel söylemiş. Ne<br />
de güzel söylemiş… “Sabah gün ağarmadan<br />
çıkarız tarlaya, güneşin ilk ışıklarında renklere bürünen<br />
Veli Usta/Çeşme<br />
Gürkan Boztepe<br />
3<br />
meyvelerden en parıldayanlarını, bize göz kırpanlarını toplarız<br />
toprak kokan ellerimizle. Sepete düşen her meyve, sağılan<br />
her süt çiftçilerimizin elinden modern üretim tesislerine<br />
ulaşır ve doğal meyvelerden dondurma, taze sütten tatlılar<br />
yaparız” bilinciyle en leziz dondurmalarını damak severlerle<br />
buluşturan 1983 yılından beri hizmet veren Veli Usta’yı<br />
bunca özel kılan dondurmanın kendisini değil, efsanesini<br />
hazırlamaları olsa gerek ki doğal meyvelerden gerçek<br />
dondurmalar mekanda müşterilerine sunuluyor.<br />
Lezzet ve aroma<br />
bakımından<br />
Çeşme’deki<br />
Veli Usta’yı<br />
vazgeçilmez bulan<br />
Gürkan Boztepe,<br />
mekanda en çok<br />
karadut ve sakızlı<br />
dondurmayı tatmayı<br />
seviyor.<br />
Gürkan Boztepe<br />
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı
82<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem dosya<br />
Elif Korkmazel / Yemek Yazarı ve<br />
Programcısı<br />
“Ben yaz kış<br />
dondurma sevenlerdenim”<br />
diyen<br />
Elif Korkmazel,<br />
farklı dondurmaları<br />
tatmayı<br />
seviyor. İçlerinde<br />
cevizli, ahududulu,<br />
frambuazlı,<br />
hurmalı ve<br />
çikolatalı ise en<br />
vazgeçilmezlerinden…<br />
Moda Caddesi’nde İstanbul’un 50 yılı<br />
aşkın mazisiyle klasiklerinden biri<br />
olan Meşhur Ali Usta Dondurmacısı;<br />
taze, meyveli ve sütlü seçenekleriyle<br />
dondurmanın en nefis adreslerinden<br />
biri. Tek şubesi Moda’da olan mekanda<br />
vişneli, cevizli, limonlu, çilekli, kağıt<br />
helva arası dondurmaları da pek<br />
bir meşhur. Neredeyse kuyruksuz<br />
bir gününe denk gelemeyeceğiniz<br />
mekanda kırmızı meyveli dondurmalar<br />
da çokça rağbet görüyor. Dolu dolu<br />
dondurma topları ve nefis külahlarıyla<br />
yaz kış müdavimlerini ağırlayan Meşhur<br />
Ali Usta Dondurmacısı da favori<br />
adreslerimiz arasında geliyor.<br />
Meşhur Ali Usta<br />
Dondurmacısı<br />
Elif Korkmazel<br />
4<br />
Alaçatı Gelato’da fark<br />
oluşturan en önemli detay,<br />
hammadde yani süt.<br />
Dünyada da çok aranan<br />
ve ürünleri ayrı raflarda<br />
satılan Jersey tipi inek sütü<br />
bulmak için Türkiye’nin her<br />
yeri araştırılmış ve Biga’da<br />
bir çiftlikte bulunmuş.<br />
Katkılar için İtalya’nın en<br />
iyi firmalarının, en başarılı<br />
oldukları ürünleri tek tek<br />
belirlenmiş ve gerekli<br />
bağlantılar kurulmuş.<br />
Meyveler içinse, mevsiminde<br />
hangi meyve varsa, taze ve<br />
günlük olarak onların temin<br />
edilmesi kararı alınmış. Tüm<br />
bunlar hazır olunca da, önce<br />
İtalya’da farklı eğitimlere<br />
katılma ve ardından Roma<br />
ve Bologna’dan Master<br />
Class Gelato şefleri ile<br />
birlikte Dondurmino’ya özgü<br />
formüllerinin hazırlanması<br />
süreçleri yaşanmış.<br />
Dondurmino<br />
GELATO’da en çok<br />
vanilyalı tatları<br />
beğenen Arda<br />
Türkmen, mekanın<br />
dondurmadaki<br />
başarısını<br />
kullandıkları süt ve<br />
lezzetine bağlıyor.<br />
Dondurmino<br />
GELATO Alaçatı<br />
Arda Türkmen<br />
5<br />
Arda Türkmen<br />
Şef / Yemek Programcısı<br />
Ömür Akkor / Yemek Kültürü<br />
Araştırmacısı / Eğitmen / Yazar / Aşçı<br />
Pasto gerçek<br />
meyve ve yağlı<br />
süt kullandığı için<br />
Ömür Akkor’un<br />
damağını<br />
fethetmiş bir<br />
lezzet durağı.<br />
Akkor’un<br />
favori tatları<br />
arasında tahinli,<br />
Bursa şeftalili<br />
ve kakaolu<br />
dondurmalar var.<br />
120 yıllık köklü geçmişiyle<br />
Bursa’da hizmet veren<br />
Pasto, unlu mamullerin<br />
yanı sıra dondurmalarıyla<br />
da çok meşhur. Aslen<br />
ekmekçi olan firma, yazın 42<br />
çeşit dondurmasıyla lezzet<br />
tutkunlarını ağırlamaya devam<br />
ediyor. İşletme sahibi Hakan<br />
Doğan: “Bursa’da üretici<br />
olmanın avantajları o kadar<br />
çok ki çok iyi süte meyvenin<br />
en iyisine ve özellikle suyun<br />
en güzeline ulaşmamız çok<br />
zor değil. Hele de Susurluk<br />
gibi bir şekere yakınsanız<br />
avantajınız gerçekten çok<br />
yüksek oluyor. Bununla birlikte<br />
beyaz çikolatalı -portakallı,<br />
bitter çikolatalı- naneli,<br />
karamelli -fıstıklı gibi kombin<br />
ürünlerin yanında ekmekçi<br />
olduğumuzu unutmayarak<br />
en favori dondurmamız<br />
ise ekmekli dondurma”<br />
diyerek müdavimlerini bu<br />
özel lezzetleri tatmaya davet<br />
ediyor!..<br />
Pasto/ Bursa<br />
Ömür Akkor<br />
6
Cremeria Milano<br />
Caddebostan<br />
Murat Bozok 7<br />
Kuzey<br />
İtalya’nın sütlü<br />
lezzeti Gelato ve Güney<br />
İtalya’nın serinleten tatlısı<br />
Sobetto’nun buluştuğu<br />
bir durak olan Cremeria<br />
Milano’da Gelato ve<br />
Sorbetto olmak üzere<br />
iki türlü dondurma<br />
üretimi yapılıyor. Türk<br />
damak tadına uygun<br />
bir hale getirilerek<br />
yapılan dondurma<br />
çeşitleri arasında<br />
incirli, özel balkabaklı,<br />
hurmalı ve sakızlı tatları<br />
deneyimlemeye değer<br />
bulduklarımızdan.<br />
Beyoğlu, Nişantaşı,<br />
Şaşkınbakkal,<br />
Caddebostan ve Bebek<br />
şubeleri ile müşterilerine<br />
unutulmaz damak tatları<br />
yaşatan mekanın eminiz<br />
siz de müdavimleri<br />
arasına gireceksiniz…<br />
Dondurma ve kahve macerasına 3 yıl<br />
önce İtalya’da başlayan Yasemin&Tuncel<br />
çifti, birgün Monocle dergisini okurken<br />
o çok sevdikleri dondurmayla ilgili bir<br />
eğitimin İtalya’da verildiğini okurlar ve<br />
hemen o kursa yazılıp İtalya’ya giderler.<br />
İlk kuru bitirdikten sonra dondurmanın<br />
aslında soğuk bir tatlının ötesinde çok<br />
bilimsel yapılması gereken ciddi bir<br />
ürün olduğunun farkına varan çift, daha<br />
sonra İtalya’da başka eğitmenlerden<br />
dondurmayı hiçbir katkı maddesi<br />
olmadan üretebilmenin eğitimlerini<br />
de alırlar. Tüm bu eğitimler 2 temel<br />
noktada ilerler: “Günlük üretilecek ve iyi<br />
hammaddeler kullanılacak.”<br />
Ve Türkiye’ye dönüşlerinde o meşhur<br />
Yasemin&Tuncel Roastery and<br />
Murat Bozok / Spago İstanbul<br />
Danışman Şef<br />
“Cremeria Milano’da tatlar çok<br />
doğal. Sanki tadarken soğutulmuş<br />
meyve hissi yaşıyorsunuz” diyen<br />
Murat Bozok, en çok meyveli<br />
dondurmalarını sevdiğini söylüyor.<br />
Gelateria’da lezzet severlerine sunulan<br />
dondurma dükkanının hikayesi başlar.<br />
İstanbul Göktürk’te 2 katlı bir dükkanın<br />
üst katında dondurma üretimlerini<br />
gerçekleştiren Yasemin&Tuncel,<br />
iyi dondurmadan anlayanların<br />
vazgeçemedikleri lezzet noktalarından<br />
biri.<br />
8<br />
Yasemin&Tuncel Roastery<br />
and Gelateria<br />
İsmet Saz<br />
Yasemin & Tuncel’de<br />
en beğendiği tatların<br />
elma ve tarçınlı<br />
dondurmalar<br />
olduğunu söyleyen<br />
İsmet Saz için<br />
meyveli ve ekşi tatlar<br />
vazgeçilmezleri<br />
arasında…<br />
İsmet Saz / Toi Kuruçeşme<br />
Kurucu / Şef
hotel restaurant<br />
84 & hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
Fotoğraflar: Ümit Başer Alkaç<br />
Pasta<br />
aşkına<br />
30 yıl<br />
Ercan<br />
Yıldız
Dondurmayı dondurma yapan sütü, sahlepi<br />
ve homojenliği diyen Ercan Şef, Renaissance<br />
Polat Istanbul <strong>Hotel</strong>’in tatlı menülerinde<br />
Algida’yı tercih ettiklerini belirterek, bu<br />
seçimlerini de dondurmanın aromadaki<br />
lezzet üstünlüğüne bağladığını söylüyor.<br />
Pek çok kişi hayal eder ama ona bir<br />
tek cesaret, azim, emek ve sabırla<br />
yürüyenler ulaşır; tıpkı Renaissance<br />
Polat Istanbul <strong>Hotel</strong>’in Pastry Şefi Ercan<br />
Yıldız’ın hikayesi gibi. Erzurumlu bir<br />
ailenin çocuğu iken bir meslek edineyim<br />
derdiyle İstanbul’un yolunu tutan<br />
Ercan Yıldız o sıralar ne mutfağın ne de<br />
pastacılığın hayalini kurmuş. “Belki bir<br />
ucundan kaporta, motor tamirciliğiyle<br />
büyük şehirde meslek edinme çabaları<br />
onunkisi…<br />
“Pastacılık hayallerim Pelit’le başladı”<br />
Anlattığına göre Ercan Şef ne zaman ki<br />
Pelit Pastanesi’nin kapısının önünden<br />
geçmiş, işte o zaman başlamış büyük<br />
pastacılık hayalleri. Tıpkı vitrinini süsleyen<br />
rengarenk ve neşeli çikolatalar gibi o<br />
da büyülü dünyanın bir parçası olmayı<br />
düşlemiş daha o yaşlarında.<br />
Yolculuğu sonra nasıl mı devam etmiş,<br />
şöyle anlatıyor: “Pelit’in vitrinini görünce<br />
pek bir heveslendim heveslenmesine<br />
de ustabaşı ‘bize adam lazım değil’<br />
diyerek gerisin geri yol verdi bana. Ama<br />
ben pes etmeyip, bu kez Aksaray’daki<br />
Yayla Pastanesi’nde şansımı denedim.<br />
1987 yılının sonunda bulaşıkçı olarak<br />
işe girdim.” Bu arada usta şef ekliyor:<br />
“Bulaşıkhaneyi mektep edinmeyen birinin<br />
pastacılığı öğrenmesi imkansız.”<br />
Getir götür işleri…<br />
Pastacılık aşkına bir buçuk yılını bulaşık<br />
yıkayarak geçiren Ercan Şef, yaklaşık<br />
bir sene boyunca da bıkıp usanmadan<br />
ustanın getir götür işlerini yapar.<br />
“Bulaşıklarım bittikten sonra ustamın<br />
pasta yapışını izlerdim hep. Ondan sonra<br />
da çıraklığım başladı zaten. Hatta gece de<br />
çalışmam gerektiğini söylediklerinde hiç<br />
eve gitmeden geceli gündüzlü çalıştığımı<br />
hatırlarım. Aksaray’daki pastanede sırf<br />
pastacılığı öğrenmek için iki yıl bedava<br />
çalıştım” diyen Ercan Şef, ardından<br />
Princess Büyükada’nın mutfağında<br />
pastacılığın inceliklerini öğrenmeye<br />
devam ettiğini anlatıyor.<br />
“Mövenpick’e kadar kendimi pastacı<br />
sanıyordum”<br />
“Pastacılıkta bu işin piriyim dediğinizde<br />
kendinizi bitirmişsiniz demektir”<br />
sözleriyle mesleğin çıraklıktan ustalığa<br />
sürekli bir öğrenme maratonuyla gelişip<br />
ilerlediğini dile getiren Ercan Şef için asıl<br />
pastacılığı öğrendiği yer Mövenpick <strong>Hotel</strong><br />
Maslak’ın pastanesi olur. “Ben o vakite<br />
kadar kendimi pastacı olarak bildim. İşi<br />
tam olarak öğrendiğimi zannettim. Ne<br />
zaman ki yabancı şeflerle çalıştım, onların<br />
sistemlerini gördüm, o zaman bütün<br />
bildiklerimi unutup, sil baştan başladım”<br />
diyen Ercan Şef, çok sevdiği pastacılık<br />
tutkusunu öylesine yaşıyor ve yaşatıyor ki,<br />
onun bitip tükenmek bilmeyen öğrenme<br />
azmi ve hevesi önce uzun çalışma<br />
mesaileriyle sınanıyor ardından yurt dışı<br />
eğitim programlarıyla taçlandırılır.<br />
Ercan Şef ilk olarak çikolatanın<br />
inceliklerini öğrenmek üzere İsviçre’ye,<br />
ardından Belçika’ya gönderiliyor. Dömi<br />
şefliğe yükseldiği Mövenpick <strong>Hotel</strong>’deki<br />
işine vatani görevi dolayısıyla veda eden<br />
Ercan Şef, İstanbul’daki Kalender Ordu<br />
Evi’nde pastacılığın kitabını yazmaya<br />
devam eder.<br />
Ercan Şef, askerlik dönüşünde bugünden<br />
23 yıllık deneyimlerine ev sahipliği<br />
yapacak güvenilir limanı;
hotel restaurant<br />
86 & hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
30 yıllık pasta<br />
ustasının en<br />
sevdiği tatlılar<br />
arasında ağırlıklı<br />
bitter çikolata,<br />
browni ve sufle<br />
var Ercan Şef,<br />
şekeri az, çikolata<br />
oranı ve aroması<br />
yüksek tatlıları<br />
daha çok tercih<br />
ettiğini söylüyor.<br />
Renaissance Polat İstanbul <strong>Hotel</strong> ‘in<br />
pastanesine girer.<br />
“Bu iş ancak sonsuz aşkla yapılır”<br />
Ercan Şef için pastacılık bir üretme,<br />
tasarlama ve sunma sanatı… “Ama bir<br />
ömürlük tutku, heves ve sonsuz bir aşkla<br />
yapabilirsiniz bunu ancak” diyen Ercan<br />
Şef, “Bu işte başarılı olmak istiyorsan<br />
önce yaptığın işi çok seveceksin.<br />
Sevmezsen pastana, tatlına ne o dekoru<br />
verebilirsin ne de enerjini geçirebilirsin.<br />
Sabır ve azmi de unutmamak gerek” diye<br />
de ekliyor.<br />
Abartısız öyle bence de. Ercan Şef,<br />
mutfağında öylesine pozitif ve enerjik<br />
ki gören sanki kendi evinde çok sevdiği<br />
misafirlerini ağırladığını zanneder. Bu<br />
kanımı desteklercesine otel mutfağına<br />
girdiğinde kendini evindeymiş gibi<br />
hissettiğini anlatan Ercan Şef, “Kendinizi<br />
mutu hissettiğiniz her yer eviniz,<br />
herkes sevdikleriniz, yaşam enerjiniz ve<br />
motivasyon kaynağınızdır. Ben 30 yıllık<br />
çalışma hayatımda bu hislerle ürettim,<br />
ekip arkadaşlarıma da bu duygularımı<br />
geçirmeye çalıştım” diyor.<br />
“Bir pastacının en büyük gücü,<br />
reçeteleri”<br />
Ercan Şef’in pastanesinde bir lezzet<br />
kriteri olarak kaliteli malzeme kullanımı<br />
ilk sırada geliyor. Callebaut, Belcolade<br />
ve Carma gibi dünyanın en iyi ithal<br />
çikolatalarını kullandıklarını belirten<br />
Yıldız, üründe standardizasyon ve<br />
reçetelerin de önemine dikkat çekerek,<br />
“Bir pastacının en büyük gücü reçeteleri.<br />
Standartların tutabilmesi için bu çok<br />
önemli. Ben mutfağımda tariflere yüzde<br />
100 tabiyim” diyor. Bir pastacının inovatif,<br />
araştırmacı ve trendlere ve değişimlere<br />
uyumlu olması gerektiğinin de altını
“Bulaşıkhaneyi<br />
mektep edinmeyen<br />
birinin pastacılığı<br />
öğrenmesi imkansız.”<br />
çizen Ercan Şef, dünyadaki gelişmeleri<br />
yakından takip ettiğini söylüyor.<br />
“Tatlı yapımında hafiflik esas”<br />
Tatlı dediğin damakta kalan son tattır<br />
ya hani, nasıl da ciddi bir sorumluluktur<br />
aslında bir pastane şefine düşen görev.<br />
Bir yandan eşsiz bir sunumla görsel<br />
bir şölen havası estirirken bir yandan<br />
damaklarda unutulmaz bir lezzet<br />
yolculuğuna çıkarmayı hedeflersin, binbir<br />
kafa yorduğun tatlı tabağınla. Ve elbette<br />
her şey tatlın kadar tatlı ve masum bir<br />
gülüş ve mutluluk için…<br />
Bu yüzden tabakta lezzet<br />
eşleştirmelerinin çok doğru bir<br />
şekilde yapılması gerektiğini söyleyen<br />
Ercan Şef, “Tabakta görsellik önemli.<br />
Bir de lezzetleri birbirine çok fazla<br />
karıştırmamak gerekiyor. Portakal ve<br />
çikolata birbirine çok uyum sağlayan<br />
tatlar ama tutup da onları farklı ve<br />
alakasız bir ürünle harmanlamaya<br />
çalışırsanız ortaya çıkacak olumsuz<br />
sonuç sizi şaşırtmamalı” diyor.<br />
Tatlı yapımında önceliğin hafiflik esasına<br />
dayalı olduğunu anlatan Ercan Şef, “Bu<br />
sebeple lezzetlendirmesini, aromasını<br />
çok iyi yapmanız lazım. Aynı şekilde<br />
porsiyonları da çok küçük tutmak<br />
lazım. Biz hazırladığımız tatlılarımızı<br />
zaman zaman dondurma servisiyle<br />
ya da aroma soslarıyla lezzetlendirip<br />
servise sunuyoruz. Bu nokta da sadelik<br />
esası devreye giriyor. Ben çok karmaşık<br />
tabakları sevmiyorum” diyor.<br />
“Kendi butik pastanemi açmak<br />
istiyorum”<br />
Ercan Şef, ileride kendine ait butik bir<br />
pastane açmayı istediğini de sözlerine<br />
ekleyerek bu keyifli söyleşimizi<br />
sonlandırarak Renaissance Polat<br />
İstanbul <strong>Hotel</strong>’den ayrılıyoruz.
hotel restaurant<br />
88 & hi-tech gastro etkinlik Fotoğraflar: Ümit Başer Alkaç<br />
Gastronomi Turizmi<br />
Derneği’nden<br />
Peru mutfağı gecesi<br />
Gastronomi Turizmi Derneği,<br />
dünyanın trend mutfaklarından<br />
Peru lezzetlerini 23 Mart<br />
Perşembe gecesi Peru Ticari<br />
Konsolosluğu iş birliği ile Hyatt<br />
Regency Vue Lounge Bar’da<br />
damak severlerle buluşturdu.<br />
Son yıllarda geleneksel mutfak kültürü<br />
ve sağlıklı beslenmenin yanında lezzetli<br />
ürünleriyle de gastronomik alanda dünyada<br />
trend olan Peru mutfağı, 23 Mart Perşembe<br />
gecesi Gastronomi Turizmi Derneği ve Peru Ticari<br />
Konsolosluğunun organizasyonu ile Hyatt Regency<br />
Vue Lounge Bar’da meraklıları ile buluştu. Şef Lars<br />
Windfuhr ve Perulu Şef Bruno Santa Cruz’un seçimi<br />
geleneksel Peru yemeklerinin tanıtıldığı kokteylde<br />
Cruz’un şovu ziyaretçilerden tam not aldı.<br />
‘Süper Peru Foods’ ürünleri tanıtıldı<br />
Gastronomi Turizmi Derneği Başkan Yardımcısı<br />
Ömer Kartın’ın Peru mutfağının neden bu kadar<br />
popülerleştiğini anlattığı gecede ‘Süper Peru Foods’<br />
ürünleri tanıtıldı. Sağlıklı yaşam furyasının temel<br />
taşlarından sayılan ‘Süper Peru Foods’, kinoa,<br />
mango, maça, mor mısır gibi Andean ürünlerini<br />
içeriyor. Peru müziği eşliğinde konukların keyifli<br />
vakit geçirdiği gecede, Gastronomi Turizmi<br />
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Boztepe<br />
gastronomi turizminin önemine vurgu yaptı.<br />
Gastronomi Turizmi Derneği üyeleri, Peru Konsoslu<br />
Jak Hayim, Peru Ticari Konsolosu Fernando<br />
Alberada, Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu<br />
Derneği Başkanı Yalçın Manav, Sirha Türkiye<br />
Direktörü Abel Villemin, Eski Turizm Bakanı<br />
Bülent Akarcalı, OTSAD (Ortadoğu Seyahat<br />
Acenteleri Derneği) Başkanı Hüseyin Kırk, TURES<br />
(Tüm Restoran ve Tedarikçiler Derneği) Başkanı<br />
Ramazan Bingöl, Sanatçı Nil Ünal, Şef Rudolf Van<br />
Nunen, gastronomi ve turizm basını ve popüler<br />
yemek ve gezi bloggerlarının da yer aldığı gecede<br />
Peru Ticari Konsolosu Fernando Alberada Peru<br />
Hükümeti sırayla yemek sunumları yaptı.<br />
Boztepe: “Misyonumuz Türk mutfağı ile birlikte<br />
dünya mutfaklarını da tanıtmak”<br />
Dünyanın yeni foodie trendi peru mutfağının özel<br />
lezzetlerinin tanıtıldığı kokteylde, Gürkan Boztepe, 7<br />
ayda büyük bir büyüme gerçekleştiren GTD’nin Türk<br />
mutfağını dünyaya tanıtma misyonunun olduğu<br />
kadar, Türkiye’de de Peru gibi dünyanın önemli<br />
mutfaklarını tanıtmaya devam edeceklerini belirtti.<br />
Fernando Alberada ve chef Bruno Santa Cruz’a<br />
plaket<br />
Quinoa salad, avocado, corn, tomatoes, Mango<br />
ceviche, Salmon tiradito, tangerine tiger’s milks<br />
Crispy quinoa chicken bites, avocado cream,<br />
Crispy Aji de gallina rolls, Cheese and shrimps<br />
empanadas, Chicken anticuchos, grill potato and<br />
relish, Cheese and asparagus bruschetta, Maca<br />
cake, golden berry jam gibi geleneksel Peru<br />
yemeklerinin ikram edildiği gecede Boztepe,<br />
gastronomi turizmine değerli katkılarından dolayı<br />
Fernando Alberada ve chef Bruno Santa Cruz’a<br />
plaket hediye etti.
Şef Lars Windfuhr ve Perulu<br />
Şef Bruno Santa Cruz’un<br />
seçimi geleneksel Peru<br />
yemeklerinin tanıtıldığı<br />
kokteylde Cruz’un şovu<br />
ziyaretçilerden tam not aldı.
hotel restaurant<br />
90 & hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
İstanbullular<br />
tatlıya doydu<br />
Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen “Chocolate Show Turkey” tatlı severler<br />
tarafından yoğun ilgi gördü. 3 gün boyunca devam eden Festival 7’den 70’e<br />
herkese keyifli anlar yaşattı.<br />
Çikolata barları, kekler, pastalar,<br />
dondurmalar, heykeller, rengârenk<br />
şekerlemeler ve daha fazlasının<br />
sergilendiği “Chocolate Show Turkey”<br />
de sunulan ürünler arasında; çikolata<br />
şelaleleri, eşsiz ve özel tarifler ile<br />
hazırlanmış el yapımı butik çikolatalar,<br />
üç boyutlu pastalar, şekerlemeler,<br />
lokumlar, kekler ve tartoletler yer aldı.<br />
Harbiye Askeri Müze AFP Salonlarında,<br />
24 – 26 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen<br />
Festivali, 5 bin 253 kişi ziyaret etti.<br />
Ünlü şefler hünerlerini sergiledi<br />
Türkiye’nin çikolata ve pasta alanında<br />
kendini kanıtlamış ünlü şefleri, en iyi<br />
tariflerini ve pasta sırlarını 3 gün boyunca<br />
ziyaretçilerle paylaştı. A.B.D. Başkanı<br />
Donald Trump’ın çikolatadan büst heykel<br />
çalışması ziyaretçiler tarafından büyük ilgi<br />
gördü.<br />
Ayrıca TAŞFED (Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />
Federasyonu) Milli Takım Şefi Erdal<br />
Elveren ve Portakal Ağacı bloggerı Hatice<br />
Özdemir, düzenlenen workshoplarda<br />
çikolata modelleme bilgilerini, farklı<br />
tariflerini ve pasta yapımı püf noktalarını<br />
anlattı. Festivalde; Çikolata Ustası Ahmet<br />
Çakır, Kralların Pastacısı Kemal Özcan ve<br />
World Chocolate Master Türkiye 1’ncisi<br />
Serdar Çakır “Chocolate Show Turkey”de<br />
sevenleri ile buluştu.
Çikolata şelaleleri,<br />
tamamı eşsiz<br />
ve özel tarifler<br />
ile hazırlanmış<br />
el yapımı butik<br />
çikolatalar, üç<br />
boyutlu pastalar,<br />
şekerlemeler,<br />
şekerler, lokumlar,<br />
kekler, tartoletler<br />
tatlı severlerle<br />
buluştu.<br />
7’den 70’e herkesi ağırladı<br />
Okul çağındaki gençler ve aileleriyle<br />
gelen çocukların akın ettiği “Çikolata,<br />
Pasta, Şekerleme Festivali”, özellikle<br />
04-12 yaş aralığında olan çocuklara;<br />
çikolata atölyesinde çikolata yapımı,<br />
kek ve şeker hamuru süsleme<br />
workshoplarında eğlenceli eğitimlerin<br />
verildiği Kids Club’larda eğlenceli<br />
vakitler yaşattı. FİO organizasyon ve<br />
tanıtım tarafından organize edilen<br />
“Chocolate Show Turkey”de; çikolata,<br />
şekerleme, pasta, pasta evleri ve<br />
atölyeleri, çikolata üreticileri, butik<br />
çikolata dükkanları ve pastanelerin<br />
birbirinden lezzetli ürünleri sergilendi.<br />
Türkiye’nin çikolata<br />
ve pasta alanında<br />
kendini kanıtlamış<br />
ünlü şeflerinin en iyi<br />
tariflerini ve pasta<br />
sırlarını paylaştığı<br />
festivalde, A.B.D.<br />
Başkanı Donald<br />
Trump’ın çikolatadan<br />
büst heykel çalışması<br />
ziyaretçiler tarafından<br />
büyük ilgi gördü.
hotel restaurant<br />
92 & hi-tech<br />
gastro güncel<br />
9 meslek birliği 1 yılda 36.500 şef hedefiyle<br />
Güvenilir Eller’e imzasını koydu!<br />
1 yılda 36.500 şefe online gıda güvenliği eğitimi aldırmak için 9 meslek birliği imza attı.<br />
Ev dışı tüketim sektöründe meslek<br />
birlikleri ‘Güvenilir Eller’ online<br />
gıda güvenliği eğitim projesinde<br />
bir araya geldi. Aşçılar Derneği, İstanbul<br />
Lokantacılar Esnaf Odası, Profesyonel<br />
Otel Yöneticileri Derneği, Turizm<br />
<strong>Restaurant</strong> Yatırımcıları ve İşletmecileri<br />
Derneği, Tüm Aşçılar ve Pastacılar<br />
Konfederasyonu, Tüm Restoranlar<br />
Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği,<br />
Türkiye Lokantacılar Kebapçılar<br />
Köfteciler Pastacılar ve Tatlıcılar<br />
Federasyonu ve Yemek Sanayicileri<br />
Derneği başkanlarının katılmıyla bir<br />
tanıtım toplantısı düzenlendi.<br />
Tüm meslek birliklerinin ilk kez bir<br />
araya geldiği toplantıda, her meslek<br />
birliği Güvenilir Eller online gıda<br />
güvenliği eğitim programı kapsamında<br />
hedefledikleri katılım ve sertifika<br />
sayısını açıklarken, konuşmaların<br />
ardından temsili imza töreni düzenlendi.<br />
Toplantıya katılan 9 meslek birliği, 1<br />
yılda 36.500 şefe online gıda güvenliği<br />
eğitimi aldırma ortak hedefine imza attı.<br />
Arsan: “Proje hedefleri için<br />
sektörün desteği önemliydi”<br />
Sektör temsilcilerinin desteğiyle 1<br />
yılda 36.500 şefin online gıda güvenliği<br />
eğitimi alacağını belirten Unilever Food<br />
Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran<br />
Genel Müdürü Önder Arsan, toplantıda<br />
yaptığı konuşmada şunları söyledi:<br />
“Gıda Güvenliği Derneği işbirliğiyle<br />
Türkiye’nin ilk ve tek online gıda<br />
güvenliği eğitim-sertifika programı<br />
olarak 2016 yılında başlattığımız<br />
‘Güvenilir Eller’ projesinde, yaklaşık bir<br />
yıllık dönemde 7.800’ü aşkın şef online<br />
‘gıda güvenliği’ eğitimlerine başlarken,<br />
4.800’den fazlası Gıda Güvenliği Derneği<br />
onaylı sertifikasını aldı. Projemizde<br />
hedeflerin ileri taşınmasında sektör<br />
temsilcilerinin desteği ve sahiplenmesi<br />
çok önemliydi. Geçen yıl projeye<br />
başlarken hedefimizi, üç yılda ülkemizin<br />
dört bir yanındaki 30.000 şefimizin<br />
gıda güvenliği eğitimini tamamlayarak<br />
sertifika almalarını sağlamak olarak<br />
açıklamıştık. Bugün değerli başkanlarla<br />
birlikte hedefi bir yıl için 36.500 şefin<br />
online gıda güvenliği eğitimi alması<br />
olarak açıklamanın mutluluğunu<br />
yaşıyorum.”<br />
Saner: “Gıda güvenliği konusunda<br />
farkındalık oluşturmak istiyoruz”<br />
Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim<br />
Saner, “Güvenilir Eller, şeflerde gıda<br />
güvenliği konusunda farkındalık<br />
oluşturmayı ve bilgi açığını kapatmayı<br />
hedefleyen online bir eğitim programı.<br />
Bu eğitim için Gıda Güvenliği Derneği<br />
olarak 5 ayrı modül oluşturduk:<br />
Çapraz Bulaşma, Fiziksel ve Kimyasal<br />
Tehlikeler, Temizlik, Üretim Güvenliği ve<br />
HACCP uygulamaları…”<br />
Özdemir: “3 bin üyemizle projeye<br />
destek vereceğiz”<br />
Hata kaldırmaz bir sektörde faaliyet<br />
gösteriyoruz ve en iyi hizmeti vermek<br />
zorundayız diyen Aşçılar Derneği<br />
Başkanı Fikret Özdemir, “Yakın<br />
gelecekte daha fazla sayıda profesyonel<br />
mutfakta ‘Güvenilir Eller’ sertifikası<br />
göreceğimize inanıyorum. Aşçılar<br />
Derneği olarak 1 yıllık dönemde 3.000<br />
şefimizin sertifikalarını almalarını<br />
sağlayacağız.”<br />
Duran: “9 bin çalışanımızın bu yıl içinde<br />
bin tanesini eğitime sokabiliriz”<br />
Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği<br />
(POYD) Yönetim Kurulu Başkanı E.<br />
Hakan Duran, “POYD olarak 375 üye<br />
işletmeyi temsil ediyoruz. Üyelerimiz<br />
kapsamında 9.000 kişilik mutfak<br />
personelinin, 1 yıllık süreçte 1.000’in<br />
eğitimleri tamamlayarak, Gıda Güvenliği<br />
Derneği onaylı sertifikalarını almalarını<br />
sağlayacağız.”
Demirer: “Biz ilk sene 2.500 şefi<br />
hedefliyoruz”<br />
Turizm <strong>Restaurant</strong> Yatırımcıları ve<br />
İşletmecileri Derneği (TURYİD) Başkanı<br />
Kaya Demirer, “Online gıda güvenliği<br />
eğitimlerinden tüm üye kuruluşlarımızın<br />
mutfak personellerinin faydalanması<br />
için teşvik ediyoruz. İlk 1 yıllık hedefte<br />
mutfak personelinin %50’sinin yani<br />
2.000 personelimizin bu eğitimi<br />
almasını hedefliyoruz. 2 yıllık hedefimiz<br />
üye işletmelerimizin hepsinde mutfak<br />
personellerinin bu eğitimi alarak işe<br />
başlamalarını sağlamak olacaktır.”<br />
Tufan: “Sene sonuna kadar 10 bin<br />
şefimizi programa sokacağız”<br />
Tüm Aşçılar ve Pastacılar<br />
Konfederasyonu Yönetim Kurulu<br />
(TAŞPAKON) Başkanı Gökhan<br />
Tufan, “Tüm Aşçılar ve Pastacılar<br />
Konfederasyonu olarak tüm Türkiye’den<br />
7 federasyon ve 57 derneği temsil<br />
ediyoruz. Bu döneme kadar 3 bin şefimiz<br />
bizim tarafından online gıda güvenliği<br />
eğitimine yönlendirildi. Bu yılın sonuna<br />
kadar 7 bin şefi daha dahil edip 10 bin<br />
şefe ulaşmaya, 2 yıllık dönemde toplam<br />
20 bin personelimizin eğitimleri almasını<br />
hedefliyoruz.”<br />
Dölek: “6.500 kişiye bir yıllık<br />
sürede ulaşacağız”<br />
Tüm Restoranlar Lokantalar ve<br />
Tedarikçiler Derneği (TURES) Genel<br />
Başkan Vekili Ünal Dölek, “Biz TURES<br />
olarak bu projede varız. Güvenilir Eller<br />
projesinin altına imza atmaktan dolayı<br />
mutluyuz. Toplamda üyelerimiz dahilinde<br />
65.000 mutfak personelimiz bulunuyor.<br />
İlk yıl 6.500 öutfak personelimiz online<br />
gıda güvenliği eğitimlerini alacak.”<br />
Yenice: “İlk yıl 130 bin üye<br />
sayımızın %10’unu hedefliyoruz”<br />
Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar<br />
Federasyonu Genel Başkanı Aykut<br />
Yenice, “Güvenilir Eller, uzun<br />
yıllardır olmayan bir şeyi başardı<br />
ve sektörün tüm paydaşlarını aynı<br />
ortamda buluşturdu. Bu kadar geniş<br />
katılım ve destek, bu projenin başarılı<br />
olacağının da işareti. Türkiye genelinde<br />
lokantacılık, pastacılık, tatlıcılık mesleği<br />
ile uğraşan 100 binlik geniş bir grubu<br />
temsil ediyoruz. Önümüzdeki 1 yıllık<br />
süreçte 10.000 mutfak personelinin<br />
sertifikalarını almalarını hedefliyoruz.”<br />
Zincirkıran: “Birinci sene 4bin<br />
rakamını tamamlayacağız”<br />
Yemek Sanayicileri Dernekleri<br />
Federasyonu (YESİDEF) Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Sedat Zincirkıran, “Toplu<br />
yemek şirketleri olarak, fabrikalardan<br />
hastanelere, kamu ve özel kuruluşlardan<br />
üniversitelere her gün milyonlarca<br />
insana öğünlerinde hizmet veriyoruz.<br />
Bizim sektörümüzde yaklaşık 350.000<br />
kişi çalışıyor. YESİDEF olarak bu eğitim<br />
programına tüm Türkiye’de toplu yemek<br />
sektöründen katılımı sağlamak için var<br />
gücümüzle destek oluyoruz. Temsil<br />
ettiğimiz 40.000 mutfak personelinin<br />
1 yıllık süreçte 4.000’in eğitimleri<br />
tamamlamalarını sağlayacağız.”<br />
Güvenilir Eller Gıda<br />
Güvenliği Online Eğitim<br />
Projesi<br />
Unilever Food Solutions,<br />
2015 yılında TNS<br />
araştırma şirketiyle<br />
gerçekleştirdiği ‘Türkiye<br />
Şef Araştırması’na<br />
katılan şeflerin %80’inin<br />
‘Gıda Güvenliği’<br />
alanında eğitim almayı<br />
en öncelikli ihtiyacı<br />
olarak tanımlamadı.<br />
Gıda Güvenliği Derneği<br />
iş birliğiyle Türkiye’nin<br />
ilk ve tek online gıda<br />
güvenliği eğitimsertifika<br />
programı<br />
‘Güvenilir Eller’ projesi<br />
bu ihtiyacın ardından<br />
10 ay önce başlatıldı.<br />
Amaç, online platform<br />
üzerinden Türkiye<br />
genelindeki tüm şeflerin<br />
bu eğitim içeriğine<br />
kolayca ulaşmasını<br />
sağlamak.
hotel restaurant<br />
94 & hi-tech<br />
gastro güncel<br />
Pakmaya’dan lezzete lezzet<br />
katan yenilik<br />
Şeflere layık ŞefKrema<br />
Türkiye’nin “Bitkisel ve süt yağı içerikli” ilk ve tek kreması, çırpma ile<br />
2 kata kadar kabaran, şekersiz ve şekerli kullanıma uygun Pakmaya<br />
ŞefKrema, üstün özellikleriyle sofralara yenilik ve lezzet getiriyor.<br />
Gıda sektöründe kalite ve inovasyonun markası<br />
Pakmaya, yeni ürünü ŞefKrema ile süt ve süt<br />
ürünleri kategorisine iddialı bir giriş yapıyor:<br />
2 kata kadar kabaran;<br />
Bitkisel ve süt yağı esaslı Pakmaya ŞefKrema<br />
Bitkisel ve süt yağı esaslı Pakmaya ŞefKrema, yoğun<br />
kıvamıyla çırpma ile 2 kata kadar kabarıyor. Bu üstün,<br />
benzersiz özelliğiyle kremayı hanımların mutfaktaki<br />
en önemli lezzet yardımcılarından biri haline getiriyor.<br />
Aside karşı dirençli;<br />
Pakmaya ŞefKrema<br />
Pakmaya ŞefKrema ister şekerli, ister şekersiz<br />
kullanımıyla yemeklerin, tatlıların lezzetine lezzet<br />
katıyor. Sararma, salma, pütürleşme yapmıyor.<br />
Aside karşı dirençli özelliğiyle kesilmiyor. Yaz kış her<br />
koşulda tüketilebiliyor.<br />
Sıcak ve soğukta mükemmel sonuç;<br />
Pakmaya ŞefKrema<br />
Pakmaya ŞefKrema hem tatlılarda hem tuzlularda,<br />
hem soğuk hem sıcak kullanımda mükemmel sonuç<br />
veriyor: Pasta kreması, ganaj... Çorba, makarna, et ve<br />
tavuk yemekleri... Çilek... Hatta kek ve poğaça... Pek<br />
çok yemeğe, tatlıya, meyveye şahane görünüm<br />
ve lezzet kazandırıyor.
Türk balıkçılar, ABD pazarına iddialı<br />
girdi, Yunanistan pazardan çekildi<br />
Egeli ve İstanbullu balıkçılar ABD pazarında Türkiye’nin payını artırmak için Boston Su Ürünleri<br />
Fuarı’nda güç birliği yaptılar. Türkiye son yıllardaki iddialı çalışmaları ile payını artırırken,<br />
pazarda iyice etkisiz hale gelen Yunanlı balıkçıların artık fuara bile katılmadıkları görüldü.<br />
ABD’nin Boston şehrinde<br />
düzenlenen alanında dünyanın<br />
en büyük fuarlarından birisi olan<br />
Seafood Expo North America <strong>2017</strong><br />
Fuarı, Türk su ürünleri sektörünün güç<br />
birliğine sahne oldu. 19-21 Mart tarihleri<br />
arasında düzenlenen fuarda, Türk Deniz<br />
Ürünleri sektörünün önde gelen 10<br />
firması yer aldı. İstanbul Su ürünleri<br />
İhracatçıları Birliği’nin milli katılım<br />
organizasyonuyla gerçekleştirilen fuarda<br />
Egeli ve İstanbullu balıkçılar, ABD’li<br />
alıcılarla bir araya geldi.<br />
ABD pazarı Türk su ürünleri sektörü<br />
açısından büyük önem taşıyor. Her yıl<br />
ihracatını istikrarlı bir şekilde artıran<br />
sektör, 2008 yılında yaklaşık 5 milyon<br />
dolar olan pazarı, 2016 yılı sonunda 24.6<br />
milyon dolara çıkarmayı başardı. Türk<br />
Hava Yolları’nın 2014 yılında başlattığı<br />
İstanbul – Boston seferleri ihracat<br />
artışında önemli rol oynarken, dünyada<br />
fast food tüketiminin en yoğun olduğu<br />
ABD’de uzmanların sağlıklı beslenme<br />
için balığı tavsiye etmesinin de bu artışta<br />
etkili olduğu belirtildi.<br />
Sagun: “ABD’liler Türk balığını sevdi”<br />
Sektörün ABD pazarında payını<br />
artırmak için yıllardır mücadele<br />
verdiklerini belirten İstanbul Su<br />
Ürünleri İhracatçıları Birliği ve Türkiye<br />
Su Ürünleri sektör Kurulu Başkanı<br />
Ahmet Tuncay Sagun, “Bu çabaların<br />
meyvelerini toplamaya başladık. ABD’ye<br />
ihracatımız, her yıl istikrarlı bir şekilde<br />
artarak 25 milyon dolara ulaştı. <strong>2017</strong><br />
yılında bu rakamın daha da artması<br />
için sektör olarak çalışmalarımızı<br />
sürdüreceğiz” dedi.<br />
Kızıltan: “Kültür balığı daha çok tercih<br />
ediliyor”<br />
Ege Su ürünleri İhracatçıları Birliği<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan<br />
ise, kültür balıkçılığında tüm üretim<br />
aşamalarının takip edilebilir olması<br />
ve üretimde sağlığa zararlı hiçbir<br />
madde kullanılmaması nedeniyle<br />
Amerikalı tüketicilerin kültür balığını<br />
daha çok tercih ettiğini belirterek,<br />
“Özellikle levrek balığına yoğun ilgi<br />
var. Önümüzdeki yıllarda bu pazardaki<br />
konumumuz çok daha fazla güçlenecek”<br />
şeklinde konuştu.<br />
Türkiye iddialı girdi, Yunanlıları<br />
pazardan ve fuardan çekildi<br />
Fuarı ziyaret eden Türkiye Boston<br />
Başkonsolosu Ömür Budak, Türkiye’nin<br />
iddialı bir şekilde Amerika pazarına<br />
girmesi ile Yunanlıların pazardan<br />
silindiğini, hatta fuardan bile<br />
çekildiklerini ifade etti. Türk stantlarını<br />
fuara ev sahipliği yapan İstanbul Su<br />
Ürünleri ihracatçıları Birliği Başkan’ı<br />
Ahmet Tuncay Sagun ile tek tek ziyaret<br />
eden başkonsolos ihracatçılara Amerika<br />
pazarı ile ilgili de bilgiler verdi. Bu<br />
yıl 37. kez düzenlenen Amerika’nın<br />
en önemli deniz ürünleri fuarı olarak<br />
bilinen Seafood Expo Kuzey Amerika’ya<br />
Türkiye Ulusal Katılımı bu yıl ikinci<br />
defa İstanbul Su ürünleri İhracatçıları<br />
Birliği tarafından “Türkiye: Potansiyelini<br />
Keşfet” sloganı altında gerçekleştirildi.<br />
Akuvatur Balıkçılık, Çamlı Yem Besicilik,<br />
Gümüşdoğa Balıkçılık, İlknak Su<br />
Ürünleri Yetiştiriciliği, Group Sagun,<br />
Kılıç Deniz Ürünleri, Liman Entegre,<br />
Noordzee Deniz Ürünleri gibi sektörün<br />
önde gelen firmaları ile Su Ürünleri<br />
Tanıtım Grubunun stand açtığı fuarda;<br />
Levrek, Çipura, Alabalık, Taze ve<br />
Dondurulmuş Ürünler ile Marine<br />
Ürünleri sergilendi. Ayrıca geleneksel<br />
hale getirilen balık ikramı da büyük ilgi<br />
gördü. Aşçılar tarafından pişirilen Türk<br />
balık çeşitlerinden, Çipura ve Levrek<br />
ziyaretçilerce çok beğenildi.
hotel restaurant<br />
96 & hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Barilla makarna sosunda da<br />
dünya liderliğini hedefliyor<br />
Makarna sosları tüm dünyada büyük bir talep gören Barilla, Parma<br />
Rubbiano’da 2012 yılında 40 milyon Euro’luk bir yatırımla kurduğu özel<br />
sos fabrikasını, 50 milyon Euro’luk ek bir yatırım ile büyütme kararı aldı.<br />
Dünyadaki trendin Türkiye’de aynı şekilde seyrettiğini ve makarna sosu<br />
pazarının 5 yıl içerisinde iki katına ulaştığını belirten Barilla Gıda Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Güneş Karababa, “Makarnadan sonra, soslarımızla da<br />
yüzde 60 pazar payı ile lider olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.<br />
Elite Chef’lerden Fethiye çıkarması<br />
Bu yıl 7. si düzenlenen Şef Mavi Ulusal Yemek Yarışması, Elite Chefs Club’ın büyük<br />
başarısına sahne oldu. Katıldığı her kategoriden madalya alma başarısını gösteren Elite<br />
Chefs ekibi 1 Kategori birinciliği, 3 altın, 6 gümüş ve 2 bronz madalya aldı. Süleyman<br />
Öztaş, Lise Düzeyi Modern Türk Mutfağı Kategori birinciliği kupa 1 altın madalya, Bartu<br />
Pancar altın madalya, Zehra Tillaeva Üniversite düzeyi tatlı kategorisinde altın madalya,<br />
Muhammet Eren Masat gümüş madalya, Ersoy Masat gümüş madalya, Ahmet Güneş<br />
Gümüş madalya, İlyas Tilen gümüş madalya ve 1 bronz madalya ayrıca üniversite düzeyi<br />
ekip yarışmasında Ahmet Güneş, Muhammed Eren Masat, İlyas Tilen gümüş madalya<br />
almaya hak kazandılar.<br />
Yarışmayla ilgili konuşan Kulüp Başkanı Şef Ümit Düz, “Başta değerli ekibimiz olmak<br />
üzere Şef Mavi Ulusal Yemek Yarışması’nda tabak ve sunum gereçlerinde Bonna, deniz<br />
mahsullerinde Akmarin Sea Food, et ürünlerinde Acayip Kasap ve ulaşımda Avcılar<br />
Belediyesi’nin verdiği desteklerden dolayı sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.<br />
Japonlar Türk lezzetlerine hayran kaldı<br />
Turquality Projesi’nin ikinci yılı kapsamında, Ege İhracatçı Birlikleri Türkiye’nin Japonya<br />
Büyükelçiliği rezidansında Türkiye’nin Japonya Büyükelçisi Ahmet Bülent Meriç’in ev<br />
sahipliğinde resepsiyon düzenledi. Resepsiyonda ünlü Japon Şef Masayuki Okuda<br />
ve ünlü Türk Şef İbrahim Önen, Japon kamu temsilcileri, ithalatçı firmalar, basın<br />
mensupları, blogerlar ve aynı tarihlerde Japonya’da düzenlenen Foodex Gıda Fuarı’na<br />
katılan Türk firmalarının yetkililerinden oluşan 220 kişilik heyete Türk gıda ürünlerini<br />
Japon damak tadına uygun menülerle sundular. Resepsiyonda konuşan Ege İhracatçı<br />
Birlikleri Koordinatör Başkan Vekili Nurettin Tarakçıoğlu, Japonya’nın 130 milyon<br />
nüfuslu, besinsel değeri yüksek, kaliteli gıda ürünleri tüketim alışkanlığına sahip<br />
bir ülke olduğunu ve Türk gıda sektörü için en önemli hedef pazarlardan bir tanesi<br />
olduğunu kaydetti.<br />
S. Pellegrino 3. kez “Dünyanın<br />
En İyi Genç Şefi”ni seçiyor<br />
Tüm dünyada İtalyan yaşam stilinin ve “fine dining” konseptinin temsilcisi S.<br />
Pellegrino’nun düzenlediği Genç Şef yarışmasının 3’üncüsü için başvurular<br />
başladı. Yoğun ilgi gören ve her yıl 3 bini aşkın genç şefin başvurduğu “S.<br />
Pellegrino Young Chef” yarışması tüm dünya ile aynı anda Türkiye’de de<br />
başladı. Yarı final ve finallerin toplam 18 ayda tamamlanacağı yarışmaya<br />
başvurular, 30 <strong>Nisan</strong>a kadar devam edecek. Yarışmaya katılmak için 30 yaş<br />
altında olmak ve bir restoranda şef, sous chef veya chef de partie olarak<br />
en az bir yıl çalışmış olmak kriterleri aranıyor. Yarışmacılar başvurularını<br />
kendilerine ait özgün ve en iddialı yemeklerini tanıtan metin ve fotoğraf ile<br />
www.sanpellegrino.com adresi üzerinden yapabiliyor.
hotel restaurant<br />
98 & hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Bolca Hindi Erpiliç güvencesiyle<br />
büyüyecek<br />
Türkiye’nin en büyük ilk 100 sanayi kuruluşu arasında yer alan,<br />
piliç eti sektörünün güçlü markası Erpiliç, ‘Yerli sermaye yerli<br />
büyüme’ yaklaşımı ile hindi eti pazarının marka ismi Bolca Hindi’yi<br />
satın aldı. Üretim gücü, lojistik alt yapısı ve güçlü bayi yapılanması<br />
ile iç pazarda piliç eti üretiminin yaklaşık yüzde 10’unu karşılayan<br />
Erpiliç, ‘kuru yolum’, ‘helal gıda’ ve ‘elle kesim’ kriterlerini hindi<br />
eti sektörüne taşıyarak, hindi eti pazarında da söz sahibi olacak.<br />
Pazarı büyütme hedefi ile 3 yıllık süreçte yıllık hindi eti tüketimini<br />
kişi başı 0.7 gramdan 1 kg’ye çıkarmayı hedefleyen Erpiliç, zengin<br />
protein yapısı, düşük doymuş yağ oranı ile kırmızı ete alternatif<br />
görülen ve çok daha ucuz olan hindi etini tüketicinin severek ve<br />
güvenerek tükettiği lezzetler arasında üst sıralara taşıyacak.<br />
Erpiliç’in, ekonomik daralmanın yaşandığı süreçte ‘Yerli sermaye<br />
yerli büyüme’ yaklaşımı ile kendi coğrafyasında doğan bir<br />
markaya yaptığı bu önemli yatırımın, Türkiye ekonomisi, kanatlı<br />
eti sektörü ve tüketici adına önem arz ettiğinin altını çizen Erpiliç<br />
Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Ericek ‘İnsanımıza zengin<br />
protein yapısıyla henüz keşfedilmeyen, kırmızı ete alternatif olan<br />
ve fiyatı ile her kesimin rahatlıkla ulaşabileceği bu değerli gıdayı<br />
ulaştırarak daha sık tüketilmesini sağlayacağız’ dedi.<br />
Türk mutfağının klasiği bulgur da<br />
artık Torku’dan<br />
Türkiye’nin en genç gıda markası Torku, Türk mutfağının<br />
klasiği olan bulgur üretimine başladı. Türkiye’nin en çok<br />
buğday üreten çiftçisi unvanına sahip üretici ortaklarıyla<br />
çalışan Konya Şeker, Bulgur Fabrikası için yatırımlarını<br />
tamamladı. “Tarımın Ana Yurdundan Dünyaya” sloganı ile<br />
Torku Çatalhöyük Bulgur, çok yakında tüketiciyle buluşacak.<br />
Şeflere özel yeni bir lezzet<br />
Ülker Bizim Krema<br />
Ev dışı tüketim alanında hizmet veren profesyonellere, doğru ürün, doğru<br />
fiyat, doğru zamanlama ve üstün hizmet anlayışı ile ulaşmayı hedefleyen<br />
Ülker Eksper, mükemmeli arayan şeflere özel geliştirdiği yeni ürününü<br />
sektörle buluşturdu. Süt ve bitkisel yağın mükemmel uyumu ile geliştirilen<br />
Ülker Bizim Krema, şeflerin beklediği kıvamda, %32 yağlı, sıcak ve soğuk<br />
uygulamalarda yüksek performansı ile dikkat çekiyor. Ülker Bizim Krema,<br />
ısı ve aside dayanıklı, kesilme yapmayan, şeker içermeyen, çırpma<br />
uygulamasına uygun, yüksek sıcaklıklara dayanıklı, sıcak uygulamalarda<br />
ideal kaplama özelliği ve lezzeti ile şeflerin yeni tercihi olmayı hedefliyor.
CarrefourSA balıkta cirosunu 4 katına<br />
çıkarmayı hedefliyor<br />
CarrefourSA, “balıkta” lider olmak için kolları sıvadı. Tedarik zinciri, satın<br />
alma, lojistik ve market satış alanlarını yenileyen CarrefourSA, oluşturduğu<br />
“Su Ürünleri Platformu” Projesi ile Türkiye’nin her bölgesinden satın aldığı<br />
balıkların tüm kalite kontrollerini yaptıktan sonra tek noktadan “soğuk zincir”<br />
araçlar ile marketlerine sevk ediyor. CarrefourSA Genel Müdürü Z. Hakan<br />
Ergin, CarrefourSA’nın balıktaki potansiyelini ortaya çıkaracaklarını belirterek,<br />
“Diğer ürünlerimizde olduğu gibi balıkta da tazelik, çeşit sayısı, hizmet ve fiyat<br />
olarak müşterimize en kaliteli alışveriş olanağını sağlayacağız. Geçtiğimiz<br />
yıl yaklaşık 25 – 30 olan balık çeşidimizi bu yıl av yasağında 45 – 55, balık<br />
sezonunda da 70 – 80 arasına yükselterek, ciromuzu 4 katına çıkarmayı ve<br />
Türkiye’nin en çok balık satan marketi olmayı hedefliyoruz” dedi.<br />
Eser <strong>Hotel</strong>’den Türk Usulü geç kahvaltı<br />
Turizm sektörünün İstanbul’daki önemli oyuncularından biri olan<br />
Eser Premium <strong>Hotel</strong>&Spa, baharın gözünü kırpmasıyla hafta<br />
sonlarını güzelleştirmek için kapılarını Pazar kahvaltılarına açıyor.<br />
Birbirinden nefis lezzetlerin bir araya geldiği Türk usulü geç<br />
kahvaltıya deniz manzarası ve sevdiklerinizin gülümsemesi eşlik<br />
ediyor. Sabahın erken saatlerinde başlayan kahvaltı keyfi, Pazar<br />
keyfini uzatmak isteyenleri de düşünüp saat 14:00’e kadar sürüyor.<br />
Simit Sarayı Arap Yarımadası’ndaki<br />
büyümesini sürdürüyor<br />
Dünya markası olma vizyonuyla hem yurt içinde hem yurt dışında yatırımlarına<br />
hız kesmeden devam eden Simit Sarayı, Arap yarımadasında açtığı mağazalar<br />
ile geleneksel Türk lezzetlerini dünya ile buluşturmaya devam ediyor. Suudi<br />
Arabistan’da çok sevilen Simit Sarayı, <strong>2017</strong> yılında özel çikolata ve lokum<br />
ürünlerinin yanı sıra hediyelik ürün satışlarına da başlayacak. Suudi Arabistan’ın<br />
gözde alışveriş merkezlerinden Mekke Mall ve Zahran Mall’da açılan mağazalar<br />
Arap lezzet tutkularından büyük ilgi gördü. Çok sayıda yolcunun ziyaret ettiği<br />
Riyad ve Abha havaalanlarında açılan Simit Sarayı mağazaları ise hem şık<br />
dekorasyonu hem de çok sevilen lezzetleriyle Araplardan tam not aldı.<br />
Üç Öğün’e Altın Marka ödülü<br />
Catering sektörünün iddialı şirketlerinden Üç Öğün, Avrupa Birliği’nde Tüm<br />
Tüketicileri Koruma Derneği`nin (TTKD) altın marka ödülüne layık görüldü.<br />
İstanbul’da düzenlenen ödül töreninde bir konuşma yapan Üç Öğün Yönetim<br />
Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Dural, gıda sektörüne yaptığı ciddi katkıların<br />
yanı sıra tüketici sağlığı ve memnuniyetini her daim ön planda tutarak kazandığı<br />
başarılar ile Üç Öğün markasının güvenilirliğini perçinlediğini belirterek, “17<br />
yıllık geçmişi ve 550’yi aşkın çalışanıyla, kalite, hijyen, teknoloji, sağlık ve<br />
güvenlik kavramlarını ön planda tutarak tüketicinin değişmez markası olmayı<br />
başardığımızı görmek bizler adına onur verici. Bizi ödüle layık gören, bizi tercih<br />
eden ve destekleyen herkese teşekkür ederiz” dedi.
hotel restaurant<br />
100 & hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Caffè Nero 10. yılında<br />
yeni mağazalarla büyüyor<br />
Türkiye’de 10. yılını geride bırakan Caffè Nero, <strong>2017</strong> büyüme hedefleri<br />
doğrultusunda yatırımlarını sürdürüyor. Kısa bir süre önce Ankara<br />
Yüksek Hızlı Tren Garı, İstanbul’da Bağdat Caddesi, Bahariye ve Kadıköy<br />
Çarşı’da yeni mağazalar açıldı. Caffè Nero, önümüzdeki dönemde de<br />
yeni konsept mağazalarını art arda açmayı hedefliyor. Hazırlıkları süren<br />
Premier Kampüs ve Ritim İstanbul mağazalarının ise kısa süre içinde<br />
faaliyete geçmesi planlanıyor. Caffè Nero, tasarımı ve mimarisiyle fark<br />
yaratan ve Anadolu Yakası’nın yeni cazibe merkezi olacağı düşünülen<br />
Emaar Square Alışveriş Merkezi’nde yer alacak.<br />
Summit Bar&Terrace’da<br />
bitmeyen eğlence<br />
Conrad İstanbul Bosphorus’un, Boğaz’in en güzel manzarasını sunan<br />
mekanı Summit Bar&Terrace düzenlediği keyifli aktivitelerle eğlence<br />
severlerin vazgeçilmez mekanı olacak. Summit Bar&Terrace’da hafta<br />
içi her gün 18.00-20.00 saatleri arasında düzenlenen ‘Happy Hours’<br />
konsepti ile iş sonrası Boğaz manzarasına karşı bir yandan müziğin<br />
tadını çıkartırken diğer yandan birbirinden lezzetli kokteyllerle günün<br />
yorgunluğundan kurtulabilirsiniz. Ayrıca bu saatler arasındaki ikinci<br />
içeceğiniz Conrad İstanbul Bosphorus’un ikramı olacak.<br />
Her Dem Toprak İçin projesi<br />
eğitimleriyle 6 bin kişiye ulaşıldı<br />
2016 yılında TEMA Vakfı ve Doğuş Çay iş birliği ile sürdürülebilir çay<br />
tarımının temelini oluşturan toprak sağlığının korunması konusunda<br />
başlatılan ‘Her Dem Toprak İçin’ projesi kapsamında ‘Sürdürülebilir Çay<br />
Tarımı Eğitimleri’ gerçekleştirildi. Dünyanın sayılı çay üretim merkezlerinden<br />
biri olan Rize’de düzenlenen eğitimlerde çay üreticileri odak noktası oldu.<br />
Eğitimlerde, üreticilerle birlikte sosyal çevresini oluşturan öğretmen, din<br />
adamı, muhtar, kadın, öğrenci gibi toplumun farklı kesimlerinden 6 bin<br />
kişiye eğitim verildi. Eğitimler kapsamında herkes çay bahçelerinde sağlığı<br />
bozulan topraklar için önlem almaya davet edildi.<br />
Nopa’ya bahar geldi<br />
Her yeni sezonda, kendine bir motto belirleyip, ondan ilham alarak<br />
tasarladığı menüleriyle, yeme içme tutkunlarından tam not alan Nopa<br />
<strong>Restaurant</strong>; bu sezon da mekanın kendi tasarımından ilham alan bir menüye<br />
imza atıyor. Nopa’nın dikey duvarlarındaki canlı çiçek ve yapraklardan<br />
esinlenen Şef Deniz Ahmet Köse, yeni menüdeki tabaklarda, renkli çiçek ve<br />
yapraklardan yararlanıyor. Baharın tüm renlerini yansıtan yeni menüde en<br />
dikkat çeken yemeklerden bazıları ise; ısırgan otlu Moğol mantısı, isli yoğurt<br />
ve et consome ile servis edilen susam yaprağı dolması, Isparta gül yaprakları<br />
ile servis edilen yeşil salata ve farklı yorumlanmış kabak çiçeği dolması.
Mikla, ilk 50’yi zorluyor!<br />
Hem ulusal, hem de uluslararası alanda çok sayıda ödül<br />
kazanan Mikla, bu sene de üçüncü kez dünyanın en iyi 100<br />
restoranı arasına yer almayı başardı. Gastronomi alanında<br />
uzmanlaşmış 1040 üyeden oluşan “The World’s 50 Best<br />
<strong>Restaurant</strong>s” (Dünyanın En İyi 50 Restoranı) bu yıl da dünyanın<br />
en iyi 100 restoranı listesinde Mikla’nın 51. sırada yer aldığını<br />
açıkladı. 2015 yılında listeye 96. Sıradan giren Mikla, 2016 yılında<br />
40 sıra sıçrayarak 56. sıraya yükselmiş ve bu senede tırmanışı<br />
sürdürerek 51. sıraya gelmiştir. Mikla, listeye üç sene üst üste<br />
giren tek Türk restoranı oldu.<br />
Çikolata tutkunlarına<br />
Torku’dan yeni özel lezzetler<br />
Torku Dream, Premium çikolata pazarına iddialı giriş yaptı. Torku<br />
Dream, sütlü ve bitter lezzetlerine uygun özel kakao çekirdeği,<br />
özenle hazırlanmış sıra dışı ama uyumlu lezzet kombinasyonları ile<br />
çikolata sevenlerin vazgeçilmezi olacak. Torku Dream bitter serisi;<br />
bitter çikolata tutkunlarına özel %60 kakao yoğunluğunda bitter<br />
lezzeti sunuyor. Sade bitter çeşidinin yanında bittere en çok yakışan<br />
bütün Antep fıstıklı çeşidini de farklılaşarak sunuyor. Lezzeti en üst<br />
düzeyde tutacak ilk hasat Antep fıstığının kullanıldığı bu çeşitte aynı<br />
zamanda kakao nibi (kakao çekirdeği parçacığı) ilavesiyle özgün bir<br />
lezzet geliştirildi. Torku Dream bol sütlü serisi ile de iki farklı alternatif<br />
sunuyor. Damakta kolay eriyen kadifemsi yapısı ve hem ince hem<br />
de zarif kalıp tasarımı ile benzersiz bir çikolata deneyimi yaşatmayı<br />
planlıyor.<br />
Zuma Bodrum, <strong>2017</strong> yazına hazırlanıyor<br />
Yalıkavak Palmarina‘da yer alan Zuma Bodrum, misafirlerine, yenilenen<br />
dekorasyonu ve benzersiz atmosferi ile çok özel bir lezzet deneyimi<br />
sunmaya hazırlanıyor. Başarılı şef Rainer Becker tarafından yaratılan<br />
Zuma, otantikliğiyle tanınan modern Japon mutfağından lezzetleri, en<br />
yüksek kalitede içeriklerle hazırlayıp sade ve bir o kadar da etkileyici<br />
sunumlarla takdim ediyor. Izayaka mutfağını Bodrum’daki sofistike ve şık<br />
ortamında sunan Zuma, paylaşımlık lezzetleri ve yaz akşamlarına eğlence<br />
katacak DJ performansları ile bu sezonun da en gözde mekanlarından<br />
olacak.
hotel restaurant<br />
102 & hi-tech<br />
hijyen<br />
Şeffaf<br />
Mutfak<br />
Golden Cıty<br />
Awards Ödülü<br />
Getirdi<br />
Çekmeköy Belediyesi’nin Sealed Air iş birimi Diversey Care ortaklığında ilçedeki gıda ve<br />
içecek işletmelerine yönelik başlattığı Şeffaf Mutfak Projesi, Golden City Awards <strong>2017</strong>’de<br />
“Yılın En İyi Sağlık Projesi” seçildi.<br />
Altın Kentler Platformu tarafından<br />
düzenlenen dünya şehircilik<br />
ödülleri Golden City Awards <strong>2017</strong>,<br />
Conrad <strong>Hotel</strong>’de geçtiğimiz günlerde<br />
yapılan özel bir törenle sahiplerini<br />
buldu. Ödül kazanan projelerden biri<br />
de Çekmeköy ilçesindeki; gıda ve<br />
içecek üretim tesisleri, restoranlar,<br />
kafeler, catering şirketleri, okullar,<br />
şarküteriler ve kasaplar gibi tüm<br />
yeme içme mekanlarının uygun hijyen<br />
standartlarına ulaşmasını hedefleyen<br />
Şeffaf Mutfak Projesi oldu.<br />
Ödül töreninde konuşan Çekmeköy<br />
Belediye Başkan Yardımcısı Şenol Çetin,<br />
“Bu bölgeyi turizm vadisi yapmak için<br />
çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle<br />
hafta sonları başka ilçelerden birçok<br />
konuğumuz oluyor. Onlara dünya<br />
standartlarında tesisler ve hizmet<br />
sunmak için başlattığımız projemizin<br />
gördüğü ilgiden büyük mutluluk<br />
duyuyorum” diye konuştu.<br />
Güvenilir ve sürdürülebilir<br />
işletmeler hedefleniyor<br />
Şeffaf Mutfak Projesi, sunduğu üstün<br />
çözümlerle daha temiz ve daha sağlıklı<br />
bir gelecek için faaliyetlerini sürdüren<br />
Sealed Air’in iş birimi Diversey Care<br />
ortaklığında sürüyor. Proje çerçevesinde<br />
yapılan denetimler sayesinde,<br />
mekanların gıda güvenliği şartlarına<br />
uygun hale getirilmesi ve doğru hijyen<br />
seviyesine ulaşması hedeflenirken,<br />
müşteriler nezdinde güvenilir ve<br />
sürdürülebilir işletmeler yaratmak<br />
amaçlanıyor.<br />
Şeffaf Mutfak Projesi,<br />
sunduğu üstün<br />
çözümlerle daha temiz<br />
ve daha sağlıklı bir<br />
gelecek için faaliyetlerini<br />
sürdüren Sealed Air’in<br />
iş birimi Diversey Care<br />
ortaklığında sürüyor.
hotel restaurant<br />
104 & hi-tech<br />
hijyen<br />
Ev dışı tüketimde trendlere<br />
uygun yeni ürün<br />
Parfümlü Tuvalet Kağıdı<br />
Ev dışı tüketim sektörünün yenilikçi temizlik kağıdı markası Selpak Professional Premium ailesinin<br />
en yeni üyesi olan Parfümlü Tuvalet Kağıdı ile sektörde bir ilki gerçekleştiriyor. Ev dışı noktalarda<br />
trendlere ve farklı ihtiyaçlara uygun çözümler sunan Selpak Professional, yeni pudra kokulu tuvalet<br />
kağıdını işletmelerin beğenisine sunarak, tuvalet ve banyoların havasını değiştiriyor.<br />
Tüketiciler, otel, restoran gibi ev dışı<br />
tüketim noktaları arasında tercih<br />
yaparken, birinci sırada ‘temizlik’<br />
kriterine önem veriyor. İşletmeler için<br />
ise tuvalet ve banyolarda yapılan temizlik<br />
sonrası ferah kokunun kalıcı olması bu<br />
açıdan büyük önem taşıyor.<br />
İşletmelerin ihtiyaçlarına yönelik<br />
yenilikçi ve yaratıcı ürünler geliştiren<br />
Selpak Professional Premium ailesine<br />
kattığı Parfümlü Tuvalet Kağıdı ile ev<br />
dışı tüketim sektöründe öncü oluyor<br />
ve temizlik kokusunun banyo ve<br />
tuvaletlerinde gün boyu kalıcı olmasını<br />
tercih edecek işletmelerin beğenisine<br />
sunuyor.<br />
Pudra kokusu<br />
temizlik hissini güçlendiriyor<br />
Türkiye’de ev dışı tüketim sektöründe<br />
bir ilk olan Selpak Professional<br />
Premium Parfümlü Tuvalet Kağıdı,<br />
banyo ve tuvaletlerde yarattığı hava ile<br />
farklılaşmayı hedefleyen işletmeler için<br />
bir alternatif oluyor.<br />
Butik oteller, spa merkezleri, spor<br />
salonları gibi ambiyansı ile fark<br />
yaratan noktalara trendlere uygun bir<br />
çözüm getiren Selpak Professional,<br />
parfümlü tuvalet kağıdının temizlik<br />
hissi veren pudra kokusu ve dekoratif<br />
rengi sayesinde saniter alanların<br />
havasını değiştiriyor. Aynı zamanda<br />
tuvalet kokusu aparatı için yeterli alanı<br />
bulunmayan küçük tuvalete sahip<br />
işletmeler için pratik bir çözüm sunuyor.<br />
Dermatolojik olarak test edilen Selpak<br />
Professional Premium Parfümlü Tuvalet<br />
Kağıdı, yumuşak dokusuyla hassas<br />
cilde sahip kişilerde kullanım rahatlığı<br />
sunuyor.
hotel restaurant<br />
106 & hi-tech<br />
fuar<br />
Ege Seramik Unıcera’da<br />
<strong>2017</strong> trendlerini belirledi<br />
Ege Seramik, Unicera Seramik Mutfak Banyo Fuarı’nda sergilediği <strong>2017</strong><br />
Spring Collection ürünleri ile banyo ve mutfaklardaki yeni trendleri belirledi.<br />
Türk Seramik Sektörü’nün<br />
en büyük fuarı olan Unicera<br />
Seramik Mutfak Banyo Fuarı,<br />
8-12 Mart tarihleri arasında Yeşilköy<br />
Cnr Expo’da gerçekleştirildi. Seramik<br />
ve banyo ürünleri distribütörü<br />
firmaların, ihracat müşterilerinin<br />
ve nihai tüketicilerin yoğun ilgi<br />
gösterdiği fuar birçok seramik ve<br />
vitrifiye firmasına ev sahipliği yaptı.<br />
İbrahim Polat Holding şirketlerinden<br />
Ege Seramik’in de yer aldığı<br />
Unicera Seramik Banyo ve Mutfak<br />
Fuarı, 75 bin kişiye yakın ziyaretçisi<br />
ile beklenenin üzerinde ilgi ve<br />
yoğunluk içinde geçti. Ege Seramik,<br />
birbirinden farklı konsept, ebat ve<br />
yüzey alternatifleri sunan <strong>2017</strong> Spring<br />
Collection’ın 24 yeni serisi ile büyük<br />
beğeni toplayarak, sektör trendlerini<br />
belirleyen firma olduğunu bir kere<br />
daha göstermiş oldu. Ürünlerin<br />
başarısındaki en belirleyici unsurlar<br />
ise; renklerin canlılığı, rölyeflerin<br />
belirginliği, dokuların gerçekçiliği,<br />
yüzeylerdeki pürüzsüz parlaklık ve<br />
dekorlarda kullanılan desenlerin son<br />
dekorasyon trendlerine uyumu oldu.<br />
Unicera Fuarı’nın açılışını yapan<br />
İstanbul valisi Vasip Şahin ve<br />
CNR Holding Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Ceyda Erem, açılış<br />
sonrası gerçekleştirdikleri Ege<br />
Seramik stand ziyaretleri sırasında,<br />
Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim<br />
Polat ile birlikte fuar geneli ve<br />
Ege Seramik ürünleri hakkında<br />
değerlendirmelerde bulundular.<br />
100’lerce yabancı ziyaretçisini de<br />
ağırladı<br />
50’den fazla ülkeye ihracat yapan<br />
Ege Seramik, standında farklı<br />
coğrafyalardan gelen 100’lerce<br />
yabancı ziyaretçisini de ağırladı.<br />
Farklı beğeni ve zevkleri olan,<br />
farklı coğrafyalara hitap edebilen<br />
zengin ürün portföyü ile, tüm<br />
ihracat müşterilerinden olumlu geri<br />
dönüşler alan Ege Seramik, fuardan<br />
ihracat pazarları için de maksimum<br />
fayda sağladı.<br />
İç ve dış pazarlardan katılan tüm<br />
ziyaretçilerden yoğun ilgi gören<br />
ve çok beğenilen ürünler arasında<br />
özellikle Carina, Sophia, Trove Rosso,<br />
Oxford, Monticello ve Harvest ve Epic<br />
Serileri öne çıktı.
Üretim tesislerinde<br />
gerçekleştiği<br />
modernizasyon<br />
yatırımlarının etkisi<br />
ile ürün portföyünün<br />
pazara uygun, dinamik<br />
ve zengin alternatifli<br />
olmasını sağlayan<br />
Ege Seramik, aynı<br />
zamanda dünya<br />
standartlarında belgeli<br />
üretim faaliyetleri ile, iş<br />
ortakları ve tüketicilerde<br />
sağladığı güvenilirliğinin<br />
artarak devamı için<br />
çalışmalarına devam<br />
ediyor.<br />
Sezona hızlı bir giriş yapan Ege<br />
Seramik, ürünlere yoğun talep<br />
olduğunu, ve sezonun aynı<br />
başarı grafiği ile devam etmesini<br />
beklediklerini vurguladı.<br />
Carina; Pastel renkleri, tekstil<br />
desenli dekorları ve camsı yüzeyli<br />
parlak görünümü ile Carina,<br />
tüketicisiyle buluştu. 30x60 ebadı<br />
ile mutfakta tezgah aralarında<br />
kullanılabileceği gibi aynı zamanda<br />
banyolar içinde dekoratif bir<br />
alternatif.<br />
Sophia; Sırlı granit ve tam parlak<br />
rektifiyeli Sophia; hem şıklıktan hem<br />
sağlamlıktan ödün vermeyenlerin<br />
yeni gözdesi. Sophia, 60x60 ölçüsü, 3<br />
renk seçeneği ve mozaik görünümü<br />
ile yer kaplamasında son trend.<br />
Trove Rosso; Dekora bakışınızı<br />
değiştirecek yepyeni bir ürün, Trove<br />
Rosso! Etnik desen altın sarısı ile<br />
buluştu, ortaya sezonun en trend<br />
dekoru çıktı. Kabartmalı dokusu ve<br />
parlak yapısı ile Trove Rosso, 30x60<br />
boyutu ile karşınızda.<br />
Oxford; Kim demiş seramik halı<br />
gibi görünemez diye? Halının sıcak<br />
görünümü seramiğin sağlamlığı ve<br />
hijyeni ile birleşti, ortaya yepyeni bir<br />
seri çıktı. Oxford 60x60 boyutu, tekstil<br />
dokusu ve desen alternatifi ile bu<br />
sezon açık alanlarda halının en güçlü<br />
alternatifi.<br />
Monticello; Mermer ve dekorun<br />
uyumu Monticello’da yeni bir anlam<br />
kazanıyor. Monticello 33x99, 60x60<br />
ve 60x120 boyutları, 3 renk ve parlak/<br />
tam parlak seçenekleri ile tüm<br />
mekanlarınıza şıklık katmakta iddialı.<br />
Harvest; Ahşabın gri tonlarla hayat<br />
bulduğu Harvest Serisi, sadece<br />
mutfak ve banyolarınızı değil, tüm<br />
yaşam alanlarınızı güzelleştirmeye<br />
geliyor. 20x120 boyutu ve farklı ton<br />
geçişleri ile Harvest tüm mekanların<br />
yıldızı olmaya aday.<br />
Epic; Eskitilmiş ahşabın<br />
güzelliği seramiğin sağlamlığı<br />
ile Epic Serisinde buluştu. Sizde<br />
mekanlarınızda rustik bir görünüm<br />
elde etmek istiyorsanız 15x90 boyutu<br />
ve 3 renk seçeneği ile Epic ilk<br />
tercihiniz olacak.
108<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar<br />
İki İtalyan bir arada<br />
‘mükemmeli keşfet’tiler!<br />
<strong>2017</strong> yılı ana teması “Mükemmeli Keşfetmek’’<br />
olan İtalya’nın markası ISVEA, yapı sektörünün en<br />
önemli fuarı Unicera’ya banyolarda devrim yapan<br />
mükemmel teknolojileri, ödüllü tasarımları ve<br />
yepyeni ‘Mutfak Mobilyaları’ ile damgasını vurdu.<br />
1962’den bu yana tasarımı ile<br />
İtalya’nın önde gelen aktörlerinden<br />
olan ISVEA, son teknoloji ile<br />
donatılmış, ödül sahibi özgün<br />
tasarımlarını sergilediği Unicera<br />
Fuarı’nda ISVEA Cucine ürünlerini de ilk<br />
kez görücüye çıkarttı.<br />
Mottomuz “Mükemmeli<br />
Keşfetmek”<br />
ISVEA’nın <strong>2017</strong> yılı ana teması<br />
“Mükemmeli Keşfetmek”. ISVEA Bagno<br />
ile tasarım ve teknolojiyi mükemmel<br />
bir uyumla birleştiren ISVEA, Unicera<br />
Fuarı’nda Cappitone, Roll’s Lunna,<br />
Allegro, Flamma, Regina, Sott’aqua<br />
Marino, Sott’aqua Soffice, Viva, Eleganza,<br />
Sentimenti, Soluzione, Sistema,<br />
Colorisvea ve Isvearte gibi 20’nin<br />
üzerinde farklı konsepte sahip, 200’e<br />
yakın ürünü ziyaretçilerin beğenisine<br />
sundu. ISVEA Cucine ile mükemmelliği<br />
ilk kez mutfaklara taşıyan ISVEA, mutfak<br />
grubunda da 8 farklı koleksiyona sahip.<br />
İki ünlü İtalyan bir arada<br />
ISVEA Cucine tanıtımı için Ünlü İtalyan<br />
Şef Danilo Zanna ve ISVEA CDO’su<br />
(Chief Design Officer) Ettore Giordano;<br />
ISVEA standında bir araya gelerek, kendi<br />
elleriyle davetlilere İtalyan lezzetleri<br />
hazırladılar. Danilo Zanna’nın ISVEA’ya<br />
özel olarak hazırladığı ve Türkiye’de ilk<br />
kez yapacağı İtalyan tatlısına, markanın<br />
üst düzey yetkilileri de mutfağa girerek<br />
yardımcı oldular. Renkli anların<br />
yaşandığı, keyifli sohbet ve ikramlar<br />
eşliğinde ziyaretçilere ISVEA ürünlerinin<br />
tanıtıldığı davete ECE Holding Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz ve ISVEA<br />
CEO’su Bülent Onur ev sahipliği yaptı.<br />
Çenesiz: “İddialı büyümeye devam<br />
ediyoruz”<br />
Davette konuklarına hoş geldiniz diyen<br />
ECE Holding Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Erdem Çenesiz konuşmasında; “ECE<br />
olarak, 2013 yılında satın alarak<br />
bünyemize kattığımız ISVEA bugün<br />
vitrifiye seramik ürünlerinin yüzde<br />
65’ini ihraç ediyor. Grubumuz içindeki<br />
ihracat oranı ise %40. Hedefimiz yeni<br />
dönemde bu oranı %60’lara çıkarmak.<br />
Rusya ile ilişkilerin düzelmesi ile<br />
birlikte yeni dönemde ihracatımız<br />
daha da artış gösterecektir. En büyük<br />
pazarımız olan İtalya’dan sonra Türkiye<br />
ikinci büyük pazarımız oldu. İngiltere,<br />
Almanya ve Hindistan pazarlarına<br />
daha fazla yoğunlaşacağız. Öte yandan<br />
iç pazarda inşaat sektöründeki yeni<br />
projelere odaklanarak büyüme oranımızı<br />
artıracağız. Yeni ürün teknolojileri<br />
ile birlikte iç pazarda yakaladığımız<br />
büyümeyi <strong>2017</strong>’de de sürdürmeyi<br />
hedefliyoruz.”
ISVEA Cucine ile artık<br />
mutfaklardayız<br />
“Bu yıl bizim için ISVEA ile mükemmeli<br />
keşfetme yılı oldu. İtalya’nın üstün<br />
tasarım anlayışı ile teknolojiyi<br />
birleştirerek, banyolarda mükemmeli<br />
keşfettik. Türk insanın banyo kültürüne<br />
yeni bir anlayış getirdik. Türkiye<br />
pazarında da beğenilen ve yoğun<br />
talep gören ISVEA artık ISVEA Cucine<br />
olarak mutfaklara da mükemmellik<br />
anlayışını taşıyor. Şimdilik sadece<br />
kurumsal satışlarla pazara sunacağımız<br />
ISVEA Cucine tasarımları zamanla<br />
mağazalardaki yerini alacak. ISVEA<br />
olarak Türkiye pazarındaki iddialı<br />
büyümemize devam ediyoruz” dedi.<br />
Giordano: “İtalya’nın tasarım<br />
anlayışı ile teknolojiyi birleştirdik,<br />
mükemmeli keşfettik”<br />
ISVEA CDO’su (Chief Design Officer)<br />
Ettore Giordano ise konuşmasında;<br />
“Bu yılın trendler odağında tasarım ve<br />
teknolojinin mükemmel uyumu var.<br />
Teknolojilerin oluşmasında hijyen, su<br />
ve enerji tasarrufu önceliğimiz. Kolay<br />
temizlik sağlayan, hijyen özelliği ile<br />
sağlık açısından da son zamanların en<br />
çok tercih edilen teknolojisi Rimless,<br />
yani kanalsız klozetler hala ön planda.<br />
Sharp & Slim teknolojisiyle hayata<br />
geçen ultra ince kenarlı, iddialı ve şık<br />
lavabolar ise banyoların vazgeçilmezi.<br />
Kullanıcıya maksimum konfor sağlayan,<br />
tasarruf sağlayan, daha şık görünen,<br />
pratik montaj imkanı sunan bu ürünler<br />
mükemmellik kavramını akla getiriyor.<br />
Biz de bu nedenle bu yıl ki mottomuzu<br />
“Mükemmeli Keşfet” olarak belirledik.<br />
Ve bir sürprizimiz de bu mükemmellik<br />
anlayışını mutfaklara da taşımak oldu.<br />
ISVEA Cucine de İtalyan tarzını mutfak<br />
ürünlerinde Türkiye’ye taşıyan elçi<br />
markalardan birisi olacak” dedi.<br />
Ünlü İtalyan Şef ve TV Yıldızı<br />
Danilo Zanna’dan ISVEA için özel<br />
tarif<br />
İki yıldır Unicera Fuarı’ında ISVEA ile<br />
birlikte olan Danilo Zanna, davetlilere<br />
özel bir lezzet şov gerçekleştirdi.<br />
Zanna; “Bu yılki “Mükemmeli Keşfet”<br />
mottosuna uygun ve sadece ISVEA’ya<br />
özel bir tarif tasarladım. Bana bu yılki<br />
mottoları olan mükemmellikten ve<br />
bu mükemmelliği banyolardan sonra<br />
mutfaklara da taşıyacaklarından<br />
bahsettiklerinde aklıma kutlama için<br />
özel bir tatlı yapmak geldi. ISVEA,<br />
özgün ve orjinal ürünler tasarlıyor. Ben<br />
de yepyeni, daha önce Türkiye’de hiç<br />
denenmemiş, yapılması çok zor ama tadı<br />
ve görüntüsü mükemmel olan bugüne<br />
özel bir lezzet tasarladım.Üstelik bu tarif<br />
yeni nesil bir tarif. Yani hiçbir atık yok,<br />
kullanılan malzemenin her şeyinden,<br />
kabuğundan bile yararlanıyorsunuz.<br />
Bunu da ISVEA’nın tasarruflu ürünlerine<br />
benzettim. Tatlımın adı Kabuklu<br />
Mandalina Panna Cotta” dedi.
hotel restaurant<br />
110 & hi-tech<br />
dekorasyon<br />
İç Mimar Gülşah Cantaş<br />
“Restoran değil, deneyim tasarlıyoruz”<br />
Yenilikçi, marka kimliğiyle uyumlu ve müşteri deneyimine odaklı restoran iç mekanlarına imza<br />
atan Kontra, kullanıcıların kendilerini özel hissedecekleri, motive olabilecekleri ve sosyal<br />
hayatlarının parçası haline getirebilecekleri ‘Love Brand’ler yaratıyor...<br />
Türkiye’nin ve dünyanın önemli<br />
kentlerinde iç mekan tasarımlarına<br />
imza atan Kontra, restoran<br />
projelerinde marka kimliğinden yola çıkarak<br />
dekorasyondan logoya, menüden servis<br />
personellerinin apronlarına kadar tüm<br />
detayların uyum içerisinde planlanmasına<br />
özen göstererek aslında mekanı değil<br />
müşteri deneyimini tasarlıyor. Restoran<br />
müşterilerinin önlerine servis edilen<br />
yemekler kadar iç mekan tasarımından da<br />
önemli ölçüde etkilendiklerinin bilincinde<br />
olan Kontra, kullanıcıların kendilerini<br />
özel hissedecekleri, motive olabilecekleri<br />
ve sosyal hayatlarının parçası haline<br />
getirebilecekleri ‘Love Brand’ler yaratıyor.<br />
Restoran iç mekan tasarımlarının, marka<br />
kimliğiyle örtüşen bütüncül detaylarla<br />
birlikte kullanıcıların yeme alışkanlıklarını<br />
ve deneyimlerini etkilediğini, hatta ne<br />
yemek istediklerini ve yeme hızlarını bile<br />
belirleyebildiğini vurgulayan İç Mimar<br />
Gülşah Cantaş, bu nedenle planlanma<br />
sürecinde işverenlerini farklı deneyimler<br />
yaratmaya yönlendirdiklerini belirtiyor<br />
ve ekliyor: “Deneyim endüstrisi çağında<br />
yaşıyoruz. Restoran tasarımlarında<br />
yaptığımız iş öncelikle mekandaki deneyimi<br />
tasarlamak. Bunu da sırf mekanı değil, tüm<br />
markayı ele alarak yapıyoruz. “<br />
Müşteriyi yenilik odaklı yönlendiren Kontra,<br />
ilk olarak ihtiyaç programını tanımlayıp, bu<br />
program üzerinden mekanın içindeki bar,<br />
mutfak ve servis alanlarının doğru akış ve<br />
çözümlemelerini kendi vizyonu ile sunuyor<br />
ve deneyim endüstrisi çağına uygun olarak<br />
alternatif çözümler üretiyor.<br />
Cantaş: “Kullanıcılara deneyim mekanları<br />
tasarlamak çok önemli”<br />
İç Mimar Gülşah Cantaş, kullanıcıların<br />
restoran ile ilgili deneyimlerini<br />
başkalarına aktarmalarını sağlamanın<br />
en önemli koşulunun onlara hakkında<br />
konuşabilecekleri materyaller sağlamak<br />
olduğunu dile getiriyor ve ekliyor: “Restoran<br />
tasarımlarında kullanıcıların kendilerini<br />
özel hissedebilecekleri, marka ile<br />
motive olabilecekleri, sosyal hayatlarına<br />
ekleyebilecekleri deneyim mekanları<br />
tasarlamak çok önemli. Restoranın<br />
kullanıcı ile iletişim kurmasının en önemli<br />
yolu ise yalnız iç mekan tasarımının değil,<br />
kurumsal kimliğin, tabakların, logonun<br />
birbirinden referans alarak aynı dili<br />
konuşmasını sağlamaktan geçiyor. “<br />
Restoran iç mekanlarında renk kullanımının<br />
önemli bir misyon taşıdığını vurgulayan<br />
Gülşah Cantaş, renk seçimlerinde mekanın<br />
fonksiyonunun ve konseptinin en önemli<br />
kriterler olduğunu vurguluyor: “Fast food<br />
markaları için daha dinamik renkler, parlak<br />
ışıklar ve döşemesi sert sandalyeler ile<br />
küçük masalar kullanırken fine dininglerde<br />
sakin renkler, rahat oturmalar, loş ışıklar ve<br />
büyük masalar kullanmayı tercih ediyoruz.<br />
Pudra renk kombinasyonları, doğal ve<br />
açılmış meşeler ve huşlar ile mekan algısı<br />
ferahlatılırken güneş enerjili masa üstü<br />
aydınlatmalar ile tasarıma sıcaklık da<br />
katılıyor.”
hotel restaurant<br />
112 & hi-tech<br />
yeni mekan<br />
Yeni nesil Steakhouse & Şehir Kulübü<br />
“Scarlet” Etiler’de açıldı<br />
Scarlet Steakhouse, Etiler Nisbetiye<br />
Caddesi’nde çarpıcı konseptiyle<br />
açıldı. 800 metrekarelik yeni<br />
adresinde konuklarını ağırlamaya<br />
başlayan mekân, zengin menüsü ile<br />
günün ve gecenin her saatinde keyifli bir<br />
mekân arayan herkesin buluşma noktası<br />
olacak. Misafirlerini adım attıkları ilk<br />
andan itibaren en özel şekilde ağırlayan<br />
Scarlet, Steakhouse olmanın ötesinde<br />
dünya mutfağından en seçkin lezzetleri<br />
sunan menüsü ve kokteylleri kadar<br />
dekorasyonu ile de göz dolduruyor.<br />
İstanbul’a yeni nesil Steakhouse-Şehir<br />
Kulübü kazandırmak amacıyla yola çıkan<br />
Türkiye’nin en genç et ustalarından<br />
Scarlet Steakhouse’un kurucu ortağı<br />
Süleyman Dilek, yeni mekânının çarpıcı<br />
konseptiyle sektöre damgasını vurmaya<br />
hazırlanıyor. Misafirlerinin Steakhouse<br />
kültüründen fazlasını bulacağı mekânda<br />
ürün gamından, sunumuna, marka<br />
kimliğinden dekorasyonuna, personel<br />
giysilerinden, servis malzemelerine<br />
kadar her noktada özel bir ağırlama<br />
deneyimi yaşayacaksınız.<br />
Kanın ve ateşin rengi<br />
Benzersiz et işleme, et pişirme<br />
teknikleri ve müşterileri ile kurduğu<br />
samimiyetiyle tanınan Süleyman Dilek,<br />
şimdi kendi mekânı olan Scarlet için<br />
“İşimizi aşkla, tutkuyla yaparken bizi<br />
en iyi ifade edecek ismin, duyguların<br />
en koyusuna ait bu kavramla ifade<br />
edilebileceğine inandık. Bu nedenle<br />
İstanbul’a yeni nesil bir steakhouseşehir<br />
kulübü kazandırırken aşkın ve<br />
yaşamın rengi kırmızıyla yola çıktık.”<br />
dedi.<br />
Deneyenlerin müptelası olacak<br />
içecek menüsü hazırlandı<br />
Süleyman Dilek, yeni mekânı için şunları<br />
dile getirdi:<br />
“Büyük bir alana yayılan barımızda<br />
farklı beğenilere hitap edecek çok<br />
özel kokteyllerimiz, dünyanın en iyi<br />
şaraplarından oluşan kavımız ve kendi<br />
tariflerimizi içeren şuruplarımız var.<br />
Barımızı adeta bir laboratuvar gibi<br />
tasarladık.
İstanbulluların<br />
yeni buluşma<br />
noktası olmaya<br />
aday “Scarlet”<br />
Steakhouse,<br />
800 m 2’ lik yeni<br />
mekânı ile<br />
Etiler’in tam<br />
kalbinde açıldı.<br />
Doğal ürünlerle hazırlanmış,<br />
deneyenlerin müptelası olacağına<br />
inandığımız bir içecek menüsü<br />
hazırladık. Her şeyi taze olarak alıp,<br />
kendimiz kurutuyor, özel tütsülerle<br />
sunuyoruz.”<br />
Barın önünde bara ait özel<br />
atıştırmalıkları tatmak, yemek harici<br />
gelen misafirleri ağırlamak için bir<br />
roundtable bulunduğunu ifade eden<br />
Dilek, bar ve restaurant menüleri<br />
birbirinden farklı olarak tasarlandığını,<br />
geç bir saatte yalnızca müzik dinleyip<br />
içki içmek için gelecek misafirlerini<br />
düşünerek zengin bir atıştırmalık<br />
seçeneği de sunduklarını dile getirdi.<br />
Dünya mutfaklarından seçkin<br />
lezzetler<br />
Dünya mutfağından seçkin lezzetleri<br />
ve birbirinden özel kokteylleri ile<br />
Etiler’de kapılarını açan steakhouse<br />
anlayışına yeni bir soluk getiren mekan<br />
ayrıcalıklı ambiyansı, zengin menüsü,<br />
özgün dekorasyonu ve servis ayrıcalığı<br />
ile şehrin en favori adreslerinden biri<br />
olacak. Yalnızca en iyi etlerden oluşan<br />
bir steakhouse menüsüne sahip<br />
olmayan mekanda vejetaryenler içinde<br />
alternatif menüler mevcut olacak.<br />
Her hafta düzenli DJ performanslarının<br />
sunulacağı mekânda; özel toplantılar,<br />
kutlamalar, iş yemekleri için iki adet<br />
VIP odası ve bu odalarda isteğe göre<br />
oluşturulan menüler, özel müzik<br />
seçenekleri gibi hizmetler de bulunuyor.<br />
Ortalama 60 kişinin çalıştığı mekânın<br />
kapasitesi VIP bölümler dâhil 250 kişi.<br />
Scarlet, şehre yeni bir soluk getirecek,<br />
iyi yemek, iyi içki, kaliteli müzik, keyifli<br />
bir mekân arayan herkesin günün ve<br />
gecenin her saatinde gelebileceği,<br />
şehrin yeni buluşma merkezi olacak.
hotel restaurant<br />
114 & hi-tech<br />
yeni mekan<br />
Ramiz<br />
Grubu’nun<br />
yeni markası<br />
KİLOGRAM açıldı<br />
3 ülkede 31 ilde 145 şubede hizmet veren<br />
Ramiz Grubu, Köfteci Ramiz’in ardından yeni markası<br />
KİLOGRAM’ı Akhisar’da açtı. Yeme-içme sektörüne yeni bir<br />
soluk getirecek olan KİLOGRAM, İstanbul-İzmir Karayolu<br />
üzerinde ilk restoranıyla hizmet vermeye başladı.<br />
3<br />
ülkede 31 ilde 145 şubede hizmet veren Ramiz Grubu,<br />
Köfteci Ramiz markasından sonra yeni markası<br />
KİLOGRAM’ı yemek severlerle buluşturdu. Türkiye’deki<br />
yeme-içme sektörüne yeni bir soluk getirecek olan mekan,<br />
İstanbul-İzmir Karayolu üzerinde ilk restoranıyla hizmet<br />
vermeye başladı. Akhisar Sanayi Bölgesi girişinde ilk<br />
restoranıyla hizmet vermeye başlayan mekan, et severlerin yeni<br />
gözdesi oldu.<br />
Kilo ile satış<br />
Kilo ile satış<br />
konseptiyle<br />
birbirinden lezzetli<br />
ve taze ürünleri<br />
müşterilerine sunan<br />
KİLOGRAM, pişmiş ya<br />
da pişmemiş ürünleriyle<br />
de çok çeşitliliği hedefliyor.<br />
Türk damak tadına uygun<br />
et ağırlıklı ürünlerinin<br />
yanı sıra; köfte, piliç, sucuk, steak ve şarküteri<br />
ürünlerini kilo ile müşterilerine sunuyor.<br />
Lezzet ve kaliteli yaklaşımıyla hizmet<br />
veren marka, uygun fiyatlarıyla da<br />
dikkat çekiyor. Ayrıca restoranda<br />
yerel ürünlerin satışı da şarküteri<br />
bölümünde yapılıyor.<br />
Toplamda 2.500 metrekarede<br />
hizmete giren mekan; doğa<br />
dostu restoran konseptiyle<br />
de ziyaretçilerin ilgi odağı<br />
oldu. Aynı anda 800 kişinin<br />
yemek yiyebildiği mekan,<br />
farklı dekorasyonuyla<br />
da herkesin beğenisini<br />
kazandı.
Hayata farklı bir lezzet katmak<br />
isteyenlerin yeni adresi Avlu Yeniköy<br />
Avlu Yeniköy,<br />
farklı damak<br />
tatlarına hitap<br />
eden lezzetleri ve<br />
evinizin rahatlığında<br />
hissedebileceğiniz<br />
ortamıyla, bu yeni<br />
konsepti denemeniz<br />
için İstanbullu lezzet<br />
severleri mekanına<br />
bekliyor.<br />
Yeniköy’ün taptaze mekanı Avlu, yeni nesil gurme anlayışına<br />
hizmet eden “Casual Fine Dining” konsepti ile İstanbullu<br />
lezzet düşkünlerini şimdiden bir araya getirmeye başladı.<br />
Günlük yaşamınızda evinizdeki rahatlığa<br />
alternatif bir yaklaşım sunacak<br />
şekilde dekore edilen Avlu Yeniköy,<br />
çabasız doğal şıklığı ile Yeniköy’den şehre<br />
açılan, sıcacık bir lezzet kapısı. Yeniköy sahil<br />
yolunun kadim çınar ağaçları altında yer alan<br />
giriş bölümü, Casual Fine Dining konseptine<br />
uygun sade ama şık iç alanı ve mekana<br />
ruhunu veren, hem eşsiz lezzetler hem de<br />
enfes kokteyller tadımlayabileceğiniz saklı<br />
bahçesiyle üç farklı bölümden oluşuyor.<br />
Barıyla da iddialı<br />
Pek çok baştan çıkarıcı lezzetin yer aldığı<br />
mekan, sadece menüsünde yer alan<br />
farklı lezzetler ile değil, bar kısmı ile<br />
ilgili de oldukça iddialı. Türkiye’nin en iyi<br />
Miksolojistleri tarafından yaratılan kokteyl<br />
menüsü ve mekanın başarılı müzik seçimleri<br />
ile misafirleri tarafından şimdiden övgü dolu<br />
geri bildirimler alıyor.<br />
Menü içerisinde yer alan tüm alternatifler,<br />
Avlu’nun kendi mutfağında özenle seçerek<br />
bir araya getirdiği günlük ve taze ürünlerden<br />
oluşuyor. Öne çıkan lezzetler arasında Tom<br />
Kha Gai Çorbası, Baklava Hamurunda Ördek,<br />
48 saatte pişirilmiş Kuzu Küreği, Melisa<br />
Buharında Levrek ile tatlılardan Cennetten<br />
Gelen ve Lemon & Lemon yer alıyor. Bar<br />
kısmında ise, Smoke Jazz ve Grapefruit Tree<br />
kokteyli kısa bir sürede kendi müdavimlerini<br />
yaratmış durumda.
hotel restaurant<br />
116 & hi-tech<br />
mekan<br />
Hem sağlıklı<br />
hem geleneksel<br />
Petit Pain<br />
Temel faaliyet alanı fırıncılık ve pastacılık<br />
olan Petit Pain, doğal ve kaliteli malzeme<br />
kullanımı, katkı maddesi içermeyen ürünleri<br />
ile kurumsal ve bireysel tüketicinin lezzet<br />
adresi oldu.<br />
Fransızca’da ‘Küçük Ekmek’<br />
anlamına gelen Petit Pain,<br />
kültürümüzde büyük öneme sahip<br />
ekmeğe kattığı lezzet, kalite ve çeşitlilik<br />
ile cafe, restaurant, catering firmaları,<br />
beş yıldızlı oteller gibi birçok kurumsal<br />
firmanın vazgeçilmezi oldu. Fransızların<br />
ekmek ve pasta kültürünü Türk damak<br />
tadına uyarlayan Petit Pain, Türkiye’deki<br />
fırıncılığın ve unlu mamul üretiminin<br />
gelişimine doğal malzemeyle hazırladığı<br />
zengin ürün çeşidi, kalitesi ve lezzeti ile<br />
katkıda bulunuyor.<br />
İşletmesi Tolga ve Mithat Bilgiç<br />
kardeşlere ait<br />
Yurt dışındaki ürün çeşitliliğini Türkiye’ye<br />
taşıyan, ekmek ve pasta imalatındaki<br />
kalitesi ve lezzeti ile tanınan Petit Pain<br />
2008’de Tolga ve Mithat Bilgiç kardeşler<br />
tarafından İstanbul Kavacık’da kuruldu.<br />
Fransa’da gastronomi eğitimi alan iş<br />
hayatına daha sonra Londra’da devam<br />
eden Tolga Bilgiç ile Turizm ve Otelcilik<br />
öğrenimi gören Mithat Bilgiç bilgi<br />
birikimlerini ve deneyimlerini Petit Pain<br />
markası altında sunuyorlar. Ayrıca yeni<br />
ürün araştırma ve geliştirmesi Birsel<br />
Bilgiç’in bilgisi ve tecrübesi dahilinde<br />
yapılıyor ve yeni trendlere göre devamlı<br />
güncelleniyor.<br />
10. yıla koşuyor<br />
Ortaklardan Mithat Bilgiç artık Türk<br />
insanının doğru beslenmeye önem<br />
verdiğinin altını çiziyor ve şöyle<br />
devam ediyor: “Artık ister işyerinde,<br />
ister evinde isterse davetlerde Türk<br />
insanı; doğal, ekşi mayalı, tam buğday<br />
unundan çok tahıllı üretilen ekmek<br />
yemeyi tercih ediyor. Petit Pain olarak<br />
biz de kurulduğumuzdan bu yana yani<br />
9 yılı aşkın bir süredir ekmek dahil<br />
tüm ürünlerimizde katkı maddesi asla<br />
kullanmıyoruz. Petit Pain kuruluşunun<br />
10. yılını kutlamaya hazırlanırken<br />
kurumsal ve perakende müşterilerine<br />
yeni sürpriz ürünler, lezzetler hazırlığı<br />
içinde” diyor.<br />
Üretim yeri, Kavacık Merkez<br />
Fransız ekmekçiliği ve pastacılığından<br />
lezzetler sunan Petit Pain’in ekmek<br />
ve pasta şefleri İstanbul Kavacık’taki<br />
merkezde üretim yapıyor. Cheesecake,<br />
kek, tatlı tuzlu kurabiye, tart, turta,<br />
kiş, kruvasan, pastalar, ekşi maya ile<br />
üretilen ekmekler, diyet ürünleri ve<br />
daha birçok özel tat Bağdat Caddesi -<br />
Erenköy Petit Pain Patisserrie - Cafe’de<br />
lezzet severlerle buluşuyor. Petit Pain;<br />
cafe, restaurant, catering firmaları ve<br />
beş yıldızlı otellerin günlük ekmek, pasta<br />
tatlı-tuzlu kurabiye, croissant ve çörek<br />
çeşitleri gibi unlu mamul ihtiyaçlarını<br />
karşılıyor.<br />
Otel ve restoranların profesyonel<br />
çözüm ortağı<br />
Türkiye’de bulunan yabancı restaurant<br />
ve otel şeflerinin değişik ürün<br />
taleplerinin yerine getirilmesi için<br />
çözüm ortaklığı sunan Petit Pain; özel<br />
organizasyonlara ürün destekli catering<br />
hizmetleri, şirketlerin doğum günü,<br />
bayi toplantısı, seminer, workshop<br />
toplantıları gibi özel günlerde ihtiyaç<br />
duydukları pasta, tatlı-tuzlu kurabiye<br />
çeşitlerini sağlıklı, katkı maddesiz olarak<br />
karşılıyor.
Gazete baskılarında Türkiye’nin en geniş web ofset makine parkur<br />
ağına sahip olan“İhlas Gazetecilik A.Ş.” bünyesinde, Türkiye<br />
gazetesi başta olmak üzere, günlük olarak çok sayıda ulusal ve yerel<br />
gazeteyi, 6 bölgede bulunan tesislerimizde basmaktayız.<br />
Heatsetlerde (63 kesim günlük 800 bin forma), (58 kesim günlük 800 bin<br />
forma) yüksek üretim kapasitemiz baskı makinelerimizdeki üretim özellikleri<br />
sayesinde siparişlerinizi terminlerine uygun ve kaliteli bir şekilde hazırlayıp<br />
teslim ediyoruz. Modern renk kontrol ve izleme-denetim sistemleri ile<br />
maksimum renk kalitesine ulaşılmakta kokulu sayfalar, özel renkler ve silikon<br />
uygulamaları ile siz müşterilerimize farklılık kazandırmaktadır.<br />
WEB OFSET<br />
İhlas Matbaacılık Baskı Tesisleri, tabaka ofset baskı alanında sektörün önde<br />
gelen isimleri arasındadır. Tabaka ofset baskı makine parkurumuzun zenginliği<br />
ve profesyonel ekibimiz sayesinde tek renkli işlerden, çok renkli işlere<br />
kadar her türlü baskılarınızı uluslararası standartlara göre yapmaktayız.<br />
Mürekkep kontrolü ve renk yönetim sistemleri ile çalışan tabaka ofset<br />
baskı makinelerimiz; laminasyon çeşitleri ile de hizmet vermektedir.<br />
DÜZ OFSET<br />
İhlas Matbaacılık Baskı sonrası tesislerde. Modern makine,<br />
ekipmanları ve kalifiye personelimiz ile hizmet<br />
vermekteyiz. Amerikan cilt, iplik dikiş, mukavva taslama<br />
cilt, iplik dikiş flexi kapaklı cilt, tel dikişli cilt<br />
(tel-omega) spiral cilt, işlere çeşitli fonksiyonlarla<br />
birlikte yapılmaktadır.<br />
MÜCELLİT<br />
İhlas Matbaacılık, ambalaj alanında da faaliyetlerine<br />
başlamıştır. Baskılı ve baskısız dopel<br />
koli, krome karton ve sıvamalı kutu üretimini<br />
bünyesinde toplayarak, ürün yelpazesini daha da<br />
genişletmiştir.<br />
AMBALAJ<br />
“İşi profesyonellerine bırakın”<br />
Merkez Mah. 29 Ekim Caddesi<br />
İhlas Plaza No:11 A / 41<br />
Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE<br />
Tel.: + 90 212 454 30 00<br />
www.ihlasmatbaacilik.com<br />
Detaylar İçin:
hotel restaurant<br />
118 & hi-tech<br />
otel-tech<br />
Artık yemeğe çıkmanın akıllı ve kazançlı bir yolu var!<br />
Dine&Pay<br />
Restoranlarda hem rezervasyon hem de hızlı ödeme imkanı sağlayan<br />
Türkiye’nin ilk global sadakat programlı mobil aplikasyonu olma özelliğiyle<br />
Dine&Pay, hem yatırımcısına hem kullanıcısına hem de üye işyerlerine<br />
kazandırma vaadiyle sektöre hızlı bir giriş yapıyor.<br />
Kullanıcıların akıllı telefonları<br />
üzerinden restoranlara kolay<br />
rezervasyon yapabildiği ve<br />
hesaplarını saniyeler içinde ödeyebildiği<br />
bir mobil restoran uygulaması olan<br />
Dine&Pay, Mayıs <strong>2017</strong>’de kullanıma<br />
açılacak. 75 üye restoranla hizmete<br />
başlayacak olan uygulamanın <strong>2017</strong><br />
sonu hedefi, büyük şehirler ve turistik<br />
merkezlerdeki 600 üye restoran, 500bin<br />
kullanıcı ve 30 milyon TL ciro.<br />
Mobil uygulamalar içinde tek<br />
global sadakat programına sahip<br />
Cüneyt Ortan, Ferruh Karakaşlı ve<br />
Enver Eren’in ortak girişimi olan<br />
Dine&Pay mobil restoran uygulaması,<br />
birçok ilk ve tek dijital özelliği ve global<br />
kullanım imkanlarıyla rakiplerinden<br />
ayrışıyor. Türkiye’deki benzeri mobil<br />
uygulamalar içerisindeki tek global<br />
sadakat programına sahip olan<br />
Dine&Pay, yatırımcısına, yerli ve yabancı<br />
kullanıcısına ve üye işyerlerine farklı<br />
avantajlar sunabiliyor. Uygulamanın en<br />
önemli avantajlarından biri ise ödüllü<br />
ve global sadakat programı PINS ile<br />
yaptığı exclusive anlaşma. Bu anlaşma<br />
ile PINS’in resmi yeme-içme uygulaması<br />
olan Dine&Pay kullanıcılarına, restoran<br />
harcamalarından kazandıkları PINS<br />
puanlarını dünyanın her yerindeki PINS<br />
üye işyerlerinde kullanabilme imkanı<br />
sunuyor.<br />
Yemeğe çıkarken ihtiyaç duyulan<br />
her şey<br />
tek aplikasyonda<br />
Hiçbir ücret ödemeden üye olunabilen<br />
Dine&Pay’in kullanıcılara yönelik<br />
avantajları arasında; bulunduğu<br />
lokasyondaki restoranların indirimli<br />
saatleriyle ilgili otomatik bilgi gelmesi,<br />
rezervasyon yaptırdığı restorana<br />
uygulama üzerinden dilerse taksi<br />
çağırabilmesi, üye restoranlarda<br />
sipariş verdiği anda hesabı görebilmesi,<br />
garsonu beklemeden hesabı<br />
ödeyebilmesi, hatta hesabı kişi bazlı<br />
bölebilmesi, isterse de PINS puanlarıyla<br />
ödeyebilmesi bulunuyor. Sahip olduğu<br />
global sadakat programıyla fark yaratan<br />
Dine&Pay ile kullanıcılar, Türkiye’deki<br />
restoranlarda yaptıkları harcamalardan<br />
topladıkları PINS’lerini dünyanın her<br />
yerinde kullanabiliyor, yabancı turistler<br />
ise kendi ülkelerinde kazandıkları<br />
PINS’lerle Türkiye’deki restoranlarda<br />
ödeme yapabiliyorlar.<br />
Üye restoranlar yerli ve yabancı<br />
yeni müşteri sayısını artırabilecek<br />
Güçlü altyapı çözüm ortaklarına sahip<br />
olan Dine&Pay, üye restoranlara,<br />
rakip uygulamalardan ayrılan dijital<br />
özellikleriyle birçok avantaj sunuyor.<br />
Dine&Pay ile restoranlar boş<br />
saatlerinde de müşteri bulabilecek,<br />
detaylandırılmış kullanıcı datasına<br />
bilgi gönderebilecek, kullandığı PINS<br />
sadakat programıyla yurtdışındaki<br />
PINS kullanıcılarına mekanlarının<br />
tanıtımını yapabilecek. Dine&Pay, üyesi<br />
olan restoranlara müşteri ve çalışan<br />
memnuniyetini artırma, personelinin<br />
iş yükünü azaltırken onların daha çok<br />
bahşiş kazanmasını sağlama ve özel<br />
kampanyalarla boş saatlerde bile<br />
doluluk oranını yükseltme gibi imkanlar<br />
sağlıyor.
hotel restaurant<br />
120 & hi-tech<br />
otel-tech<br />
Arkel teknolojisine sahip asansörler<br />
kendi enerjisini üretiyor<br />
Türkiye’nin asansör teknolojileri<br />
alanında lider markası Arkel,<br />
dünya çapında önem taşıyan<br />
yeni bir teknolojisi Arkel Rejeneratif<br />
Ünite’yi tanıttı. Ortalama bir masaüstü<br />
bilgisayar kasası boyutundaki cihaz,<br />
asansörün ürettiği enerjiyi yok etmek<br />
yerine şebekeye geri göndererek enerji<br />
tasarrufu sağlıyor.<br />
Arkel Reheneratif Ünite hakkında bilgiler<br />
veren Arkel Kurucu Ortağı ve Genel<br />
Müdürü Melih Küçükçalık, “Senkron tip<br />
elektrik motoruyla çalışan asansörlerde<br />
aşağı yönde ağır yükle veya yukarı yönde<br />
hafif yükle hareket ederken, motor<br />
enerji üretmeye başlar. Bu enerjinin<br />
sönümlenmesi gerekir. Bu nedenle<br />
klasik tip sistemlerde açığa çıkan enerji<br />
frenleme direncine iletilerek ısıya<br />
dönüşür ve boşa harcanır. Yeni teknoloji<br />
Rejeneratif Üniteler sayesinde artık<br />
bu enerjiyi geri kazanmak ve şebekeye<br />
aktarmak mümkün hale geldi” dedi.<br />
Asansörlerde yüzde 35 tasarruf<br />
Rejeneratif ünitelerin yer aldığı<br />
asansörlerin, klasik sistemlere<br />
kıyasla yüzde 35’e yakın tasarruf<br />
sağlamaya başladığına dikkat çeken<br />
Küçükçalık, “Arkel olarak kendi Ar-Ge<br />
çalışmalarımız ile geliştirdiğimiz bu<br />
teknolojiyi ülkemize kazandırmanın<br />
gururunu yaşıyoruz. Dünyada da bu<br />
teknoloji henüz yeni ve pek az biliniyor.<br />
Arkel Rejeneratif ünite ise dünyadaki<br />
pek az rakibi arasında şimdiden yerini<br />
almış durumda” şeklinde konuştu. Her<br />
zaman yenilikçi teknolojiler üretmeye<br />
devam edeceklerini belirten Küçükçalık,<br />
Mediterra’nın yatırımıyla birlikte Arkel’in<br />
kurumsallaşması ve dünya çapında<br />
bir marka olması için çalışmalarını<br />
sürdüreceklerini ifade etti.<br />
Arkel’in Ar-Ge<br />
çalışmalarının<br />
bir sonucu olan Arkel<br />
Rejeneratif Ünite, asansörlerin<br />
ürettiği enerjiyi yok etmek<br />
yerine şebekeye geri<br />
göndererek yüzde 35’e<br />
varan enerji tasarrufu<br />
sağlıyor.
Turizmciler,<br />
Rus turistlere<br />
Yandex’in<br />
teknolojileriyle<br />
erişecek<br />
Yandex, Antalya’da düzenlediği etkinlikte Rus<br />
turistlerle Antalyalı turizmcileri buluşturacak<br />
reklamcılık çözümlerini paylaştı.<br />
Rusya’nın en büyük arama<br />
motoru olan Yandex, teknolojinin<br />
gücünden yararlanarak yeni<br />
turizm sezonunda Türkiye’ye daha<br />
fazla Rus turistin gelmesine katkıda<br />
bulunmayı hedefliyor. 3 Mart Cuma<br />
günü Antalya’da Gloria Golf Resort’ta<br />
bir etkinlik düzenleyen Yandex, Antalyalı<br />
turizmcilerle bir araya gelerek turizm<br />
sektörünün ihtiyaçlarını karşılayan<br />
reklamcılık çözümlerini paylaştı.<br />
Rusya’da yapılan internet<br />
aramalarının %55’i Yandex’te<br />
yapılıyor<br />
Yandex Satış ve Müşteri İlişkileri<br />
Yöneticisi Sergey Gershtein, Yandex’in<br />
Rusya’nın en büyük arama motoru<br />
olduğunu belirterek şunları söyledi:<br />
“Yandex olarak erişim gücümüz<br />
sayesinde insanların hayatlarında yeni<br />
fırsatlar keşfetmelerine yardımcı olmak<br />
istiyoruz. Rusya’da yapılan internet<br />
aramalarının yüzde 55’i Yandex’te<br />
yapılıyor. Kullanıcıların seyahat odaklı<br />
aramalarını da kolaylıkla analiz<br />
edebiliyoruz. 2015 yılına kıyasla 2016<br />
yılında Rus kullanıcıların seyahatle ilgili<br />
aramaları yüzde 16 arttı. <strong>2017</strong>’de daha<br />
da artacağını düşünüyoruz.”<br />
Rusya’da bulunan kullanıcılar tarafından<br />
yapılan aramaların sonuçlarına<br />
göre Türkiye’nin en popüler turizm<br />
bölgelerinden biri olduğunu ifade eden<br />
Sergey Gershtein, sözlerine şöyle<br />
devam etti: “Türkiye, Rus turistlerin<br />
en çok ilgi gösterdiği ikinci ülke ve<br />
yapılan aramalarda bu ilginin hızla<br />
arttığını görüyoruz. Hatta yaz dönemine<br />
doğru Türkiye’nin birinci ülke olacağını<br />
düşünüyoruz. Türk turizmcilerin<br />
Rusya’da çevrimiçi reklam vererek<br />
hedef kitlelerine daha kolay ulaşması<br />
için Rusya’da çalıştığımız 8 önemli<br />
dijital reklam ajansını da Antalya’da<br />
turizmcilerle buluşturduk. Türkiye’deki<br />
turizmcilerin bu yıl güzel bir sezon<br />
geçirmesini diliyoruz. Yandex olarak<br />
buna katkı verebilmek bizi mutlu ediyor.”<br />
Online reklamcılık eğitimi de<br />
verildi<br />
Online reklamcılık eğitiminin de verildiği<br />
etkinlikte Antalyalı turizmciler Yandex’in<br />
“Yandex Direct” ve “Yandex Display” adlı<br />
reklamcılık hizmetleri ve web analiz<br />
aracı Metrica hakkında detaylı eğitim<br />
alma fırsatı buldu. Turizmcilere ayrıca<br />
Rusya pazarının dinamikleri hakkında<br />
bilgiler verilirken, teknolojinin yardımıyla<br />
daha fazla turiste seslenmenin püf<br />
noktaları da anlatıldı.
hotel restaurant<br />
122 & hi-tech<br />
Ulaşım<br />
Mercedes-Benz Türk<br />
50. yıl dönümünü<br />
bayileriyle kutladı<br />
1967 yılında Otomarsan ismiyle İstanbul’da<br />
kurulan Mercedes-Benz Türk 50. kuruluş yıl<br />
dönümünü, yarım asırlık başarılarına ortak<br />
olan bayileriyle birlikte kutladı.<br />
1967 yılında Otomarsan ismiyle<br />
kurulan ve bu yıl kuruluşunun<br />
50. yılını kutlayan, Türkiye’nin en<br />
büyük yabancı sermayeli şirketlerinden<br />
Mercedes-Benz Türk, kuruluş<br />
yıldönümünü başarılarına ortak olan<br />
Türkiye’nin dört bir yanındaki bayileri ile<br />
kutladı. Mercedes–Benz Türk Direktörler<br />
Kurulu Başkanı Süer Sülün’ün ev<br />
sahipliğinde gerçekleşen bu özel<br />
kutlamaya, Mercedes-Benz Türk yetkili<br />
bayi sahipleri ve genel müdürlerinden<br />
oluşan 80 kişilik bir davetli katılım<br />
gösterdi.<br />
Sülün: “Başarılarımızla gurur duyuyoruz”<br />
Kutlama yemeğinde konuşma yapan<br />
Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu<br />
Başkanı Süer Sülün şunları söyledi:<br />
“Geçen yarım asırlık süre boyunca<br />
Mercedes-Benz Türk ailesi olarak<br />
birlikte büyüdük, birlikte ürettik ve hep<br />
beraber birçok ilke, yeniliğe, başarıya<br />
ve rekora imza atarak şirketimizi<br />
Daimler AG’nin küresel ağı içerisinde<br />
çok önemli bir yere getirdik. Mercedes-<br />
Benz Türk, Türkiye’nin dört bir yanında<br />
bulunan yetkili bayi ve servisleriyle tüm<br />
müşterilerine kaliteli hizmeti güncel<br />
teknolojiyle vererek bu alanda da sektörde<br />
fark yaratıyor. Bu başarılarımızla gurur<br />
duyuyoruz.”<br />
“Başarılara hep birlikte imza attık”<br />
Mercedes-Benz Türk’ün başarılarının<br />
arkasında, çalışan sayısı 4.500’i geçen,<br />
Türkiye’nin dört bir yanında bulunan<br />
yaygın Mercedes-Benz Türk yetkili<br />
bayilerinin de bulunduğunu belirten<br />
Sülün, konuşmasını şöyle sürdürdü:<br />
“Hiçbir başarı tesadüf değildir.<br />
Mercedes-Benz Türk’ün yarım asırlık<br />
başarı hikâyesinin arkasında tüm değerli<br />
çalışanlarımız, dostlarımız ve bu büyük<br />
ailenin bir parçası olan bayilerimizin<br />
emeği var. 50 yıllık yolculuğumuzda<br />
bize inanan, kusursuz ürün ve hizmet<br />
sunma konusundaki çabamıza ortak olan<br />
bayilerimize bağlılıkları ve destekleri için<br />
teşekkür ediyorum.”<br />
Mercedes-Benz’in kazandıran aracı Sprinter Türkiye turuna başlıyor<br />
Kendi kategorisinde sunduğu en yüksek güvenlik donanımlarıyla “Türkiye’nin en çok tercih edilen minibüsü” unvanına<br />
sahip Mercedes-Benz Sprinter, “Kazandıran Sprinter Hep Yanında” sloganıyla Türkiye turuna başlıyor. 14+1+1 Erişilebilir<br />
Minibüsü, 16+1 Comfort Minibüs ve 19+1 Comfort Plus Minibüs modellerinden oluşan Mercedes-Benz Türk Sprinter<br />
konvoyu Karadeniz, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde eş zamanlı olarak yollara çıkarak müşterilerle buluşacak. Kalite,<br />
güvenlik ve konfor standartlarını her zaman müşteri beklentilerinin üzerine çıkaran Sprinter minibüsler, personel, okul<br />
ve turizm servislerinde yolcularının güvenliğini artıran özel donanım ve ekipmanları standart olarak sunuyor.
Turizm denince akla artık<br />
“Eşya Turizmi” geliyor!<br />
Taşımacılık artık global bir sektör haline geldi ve birçok firma bulunduğu bölgede evden eve nakliyatın yanı<br />
sıra şehirlerarası hatta uluslararası nakliye alanında hizmet veriyor.<br />
Talebin çok olması aynı zamanda<br />
güçlü bir rekabeti de peşinden<br />
sürüklediği için taşımacılık<br />
alanında bulunan şirketlerin araç ve<br />
personel sayısını arttırarak bu sektörde<br />
de başarıya ulaşmaları gerekiyor.<br />
Şehirlerarası veya uluslararası evden<br />
eve nakliye hizmetini diğer taşımacılık<br />
faaliyetlerinden ayıran en önemli özellik<br />
ise bu işi yapan firmaların her iki şehir<br />
veya ülke hakkında yüksek seviyede bilgi<br />
sahibi olmasının gerekliliği. Bu ihtiyacın<br />
temelini hızlı sevkiyat ve daha güvenilir ev<br />
taşıma hizmeti oluşturuyor.<br />
Artıları ve eksileriyle ister bir şehirden bir<br />
şehire, isterseniz bir ülkeden bir ülkeye<br />
gidin lojistik hizmeti veren Trigron Kargo<br />
Lojistik‘In Kurucusu Gülnihal Yegane,<br />
lojistikte “Eşya Turizmi”nin önemini<br />
vurguluyor.<br />
Artıları ve eksileriyle “Eşya Turizmi”<br />
gitgide artıyor ve bu artışa firmasıyla<br />
katkı sağlayan Gülnihal Yegane’nin konu<br />
ile ilgili görüşlerini paylaşıyoruz;<br />
Turizm deyince aklınıza sadece<br />
insan mı gelir?<br />
Bir konferansa, bir tatile ya da bir fuara<br />
katılmak için de buna benzer işlemleri<br />
yapmıyor musunuz? Hangi amaçla<br />
olursa olsun başka bir ülkeye gitmek<br />
için birazdan sayacağım birkaç aşamalı<br />
zahmeti ya siz çekiyorsunuz ya da turizm<br />
acentanıza devrediyorsunuz, onlar tüm<br />
organizasyonu yapıyorlar. Siz de seyahat<br />
için valizinizi hazırlarken zamanın<br />
geçmesini bekliyorsunuz. Hele ki ucunda<br />
keyifli bir olay varsa değmeyin keyfinize…<br />
Bu söylediklerim bizler için geçerli.<br />
Peki ya ürettiğimiz ya da ithal<br />
edeceğimiz malzemeler için ne demeli?<br />
Bana “Yaptığın işi tanımlar mısın?”<br />
dediklerinde şöyle cevap veriyorum; Eşya<br />
Turizminde Getir Götür Gülnihal olarak<br />
hizmet veriyorum.<br />
Eşya Turizmi? Şaşırdınız değil mi? Emek,<br />
yatırım ve zahmet çekerek ürettiğiniz<br />
ürünlerinizi dünyanın öbür ucundaki<br />
müşterilerinize ulaştırırken Lojistik<br />
firmaları da seyahat acentaları gibi<br />
turizm işi yapıyorlar. Bizler nasıl turist<br />
olarak tüm dünyada gezinebiliyorsak;<br />
alıp sattığımız her metanın da dünyada<br />
bir dolaşım hakkı var. Sadece adları<br />
turist değil. Malınızın adresinden teslim<br />
alınması; turizmde şoförlü hizmet<br />
sağlayan VIP kiralık araç servislerinin<br />
işi. Lojistikte ise “nakliyecilerimizin.”<br />
Yüklerinizin uluslararası dolaşıma<br />
girebilmesi için izin belgelerinin alınması;<br />
turizmde Vize işlemleriyken lojistikte<br />
“gümrükçülerimizin” işi…<br />
Bir ülkeden başka bir ülkeye giderken<br />
taşıma belgesi turizmde yolculuk<br />
biletinin alınması işi ise lojistikte<br />
“taşıyıcı firmaların” işi.. Yani işin ehli<br />
“Trigron”’un işi… Bambaşka bir ülkeye<br />
gittiniz, pasaport kontrolünde polis,<br />
pasaportunuza giriş damgası vuruluyor..<br />
Peki yüklemeleriniz? Taşınma işlemi<br />
tamamlanıp başka bir ülkeye giren<br />
malzemeleriniz için pasaport yerine<br />
“gümrükçülerimiz” devreye girer ve<br />
malınızın ülkeye girişi için gümrük<br />
işlemlerini bitiriverirler.<br />
Son olarak da adrese teslim isterseniz<br />
yurt içine giriş evrakları tamamlanır<br />
ve yine bir transfer aracı ile rehber<br />
eşliğinde malzememiz adrese teslim<br />
edilir.. Son noktayı yine “nakliyecilerimiz”<br />
koyar. Şimdi haksız mıyım? Yaptığım<br />
iş bir turizm işi değil mi? Siz ofisinizde<br />
kahvenizi yudumlarken, malzemeleriniz<br />
dünyayı “Trigron” ile dolaşır…
hotel restaurant<br />
124 & hi-tech<br />
ürün<br />
LAVA<br />
Zarafet ve doğallık<br />
güvencesinde buluştu<br />
LAVA döküm, 600’e yakın demir döküm ürün konseptine <strong>2017</strong> yılında doğanın mucizesi ahşap ürünlerini<br />
de ekleyerek, sunumda zarafet ve doğallığı LAVA güvencesiyle müşterilerine sunuyor.<br />
2011 yılında demir döküm<br />
ürünleriyle Züccaciye ve HORECA<br />
sektörüne yeni bir dinamik getiren<br />
LAVA döküm, 600’e yakın demir döküm<br />
ürün konseptine <strong>2017</strong> yılında doğanın<br />
mucizesi ahşap ürünlerini ekleyerek;<br />
sunumda zarafet ve doğallık sunmayı<br />
hedeflemiş. Ahşap sunumunda İroko<br />
ağacını masif, yekpare ve doğal üretim,<br />
sert, yoğun ve çok dayanıklı, hijyenin<br />
en doğalı, içindeki güç, dışındaki şıklık<br />
olarak tanımladığı mükemmel temsil<br />
yetenekleri için seçen LAVA wood<br />
konseptinin tamamında bu mükemmel<br />
ahşap tasarımlarını ile kullanıcılarının<br />
göz zevkinin yanı sıra kaliteyi de LAVA<br />
güvencesi ile sunuyor.
Doğanın mucizesi LAVA kalitesi ile sofralarda: Iroko Ağacı – lava wood <strong>2017</strong><br />
Masif, yekpare, doğal üretim<br />
Afrika’nın batı sahilinde, yağmur<br />
ormanlarında yetişen Iroko ağacı,<br />
sahip olduğu geniş çap oranından<br />
dolayı tek parça üretime imkan<br />
verir. Herhangi bir ekleme ya da<br />
yapıştırma ihtiyacı duyulmadan tek<br />
parça olarak üretilir.<br />
Sert, yoğun, dayanıklı<br />
Yağmur ormanlarından aldığı<br />
gücü gövdesine tüm enerjisiyle<br />
yansıtan Iroko ağacı, yüksek<br />
stabilitesi nedeniyle bozulmaz,<br />
şekil değiştirmez, yıpranmaz. Ağır<br />
ve yağlı yapısı, suyu içine çok az<br />
emer, böylece genleşme ve çatlama<br />
problemini çok aza indirir.<br />
Hijyenin en doğalı<br />
Iroko ağacı, kolay kuruyan bir yapıya<br />
sahiptir. Neme ve rutubete olan<br />
direnci, mutfak ve sofra kullanımına<br />
en uygun ağaç olma özelliğini<br />
kazandırır. Kabul altı böceklerine ve<br />
hastalıklarına karşı yüksek direnci<br />
onu daima sağlıklı kılar.<br />
İçindeki güç, dışındaki şıklık<br />
Iroko ağacı işlendiği zaman sarımsı<br />
bir renk alır, ancak oksijenle<br />
buluştuktan sonra, kahverengi<br />
veya çikolata rengine dönüşür.<br />
Sertliğini ve dayanıklılığını estetikle<br />
buluşturur. Sofralardaki benzersiz<br />
duruşu bu özelliğinden gelir.
hotel restaurant<br />
126 & hi-tech<br />
ürün<br />
RATIONAL ConnectedCookıng<br />
Profesyonel mutfaklara yönelik en modern ağ bağlantı<br />
çözümü için start verildi<br />
RATIONAL, ConnectedCooking ile müşterilerine artık profesyonel mutfaklar için en modern ağ bağlantı<br />
çözümünü sunuyor. RATIONAL cihazları arasında kurulan internet bağlantısı sayesinde mutfaktaki günlük<br />
rutinler artık daha güvenli, daha rahat ve daha kolay bir hale geliyor. Ayrıca zincir işletmeler, şubelerindeki<br />
bütün cihazları ve üretim süreçlerini verimli bir şekilde yönetip kontrol altında tutabilecek.<br />
RATIONAL, bugüne kadar<br />
sunduğu kapsamlı hizmetleri,<br />
ConnectedCooking ile profesyonel<br />
mutfaklardaki özel gereklilikler için<br />
geliştirilen bir ağ bağlantı çözümüyle<br />
genişletiyor. Böylece, merkezi Almanya’nın<br />
Landsberg kentinde bulunan RATIONAL<br />
AG, mutfak işlemlerinin giderek daha<br />
fazla dijitalleşmesi yolunda tutarlı bir<br />
ilerleme göstererek müşteri faydasını<br />
daha da artırıyor. ConnectedCooking<br />
hizmetinden yararlanabilmek için<br />
RATIONAL cihazlarınızı bir modem<br />
yardımıyla internete bağlamak ve<br />
ConnectedCooking.com adresinden<br />
ücretsiz olarak kaydettirmek yeterlidir.<br />
Ardından ağa bağlanan bütün cihazlar<br />
ConnectedCooking üzerinden cihaz<br />
yönetimi bölümünden rahatça<br />
görüntülenip yönetilebiliyor. RATIONAL<br />
Großküchentechnik GmbH Genel Başkanı<br />
Oliver Frosch, “ConnectedCooking ile<br />
ağ entegrasyonu sayesinde aşçılar ve<br />
mutfak şefleri mutfaktaki ve bütün<br />
şubelerdeki üretim süreçlerini, cihazın<br />
başında olmasalar bile sürekli olarak<br />
izleyebilecekler. Haftalık alışveriş<br />
sırasında şubelerde bütün işlemlerin<br />
düzgün çalışıp çalışmadığına hızlıca<br />
bakabilecek, mutfaktaki gece pişirme<br />
işlemini evden kontrol edebilecek,<br />
hatta uzaktan cep telefonlarıyla hata<br />
uyarılarını sorgulayabilecekler. Internet<br />
bağlantısına sahip bir bilgisayar, akıllı<br />
telefon veya tabletle bütün bu bilgiler,<br />
yerden ve zamandan bağımsız olarak<br />
hızla ve kolayca izlenebilecek. Bu sayede<br />
müşterilerimize daha fazla özgürlük<br />
kazandırıyoruz – mutfak sektörüne gerçek<br />
bir artı değer,” açıklamasını yapıyor.<br />
Ağ bağlantısı sayesinde ayrıca, pişirme<br />
programları cihazlara kolayca gönderilir,<br />
gerçek zamanlı durum mesajları alınır<br />
veya tercih edilen cihaz ayarları, ağa bağlı<br />
bütün RATIONAL cihazlarına aktarılabilir.<br />
Yazılım güncelleştirmeleri de otomatik<br />
olarak yapılabilir. ConnectedCooking<br />
ile yönetim görevleri hızlı ve güvenli bir<br />
şekilde yerine getirilir. Örneğin, önemli<br />
bütün HACCP verilerine otomatik olarak<br />
ulaşılabilir, veriler belgelenebilir veya<br />
dışa aktarılabilir. İstek üzerine, hataların<br />
yerinde hızla giderilebilmesi için hazırda<br />
bulundurulması gereken yedek parçalar<br />
servis ortaklarına otomatik olarak<br />
bildirilir. Farklı yetkilere sahip kullanıcı<br />
profilleri sayesinde bütün çalışanlar<br />
sisteme kolayca erişimde bulunur ve<br />
SelfCookingCenter ünitesiyle çalışmaları<br />
kolaylaştırılmış olur.<br />
Profesyonel mutfaklar için en modern<br />
ağ bağlantı çözümü<br />
ConnectedCooking sayesinde Club<br />
RATIONAL’de yer alan çok sayıdaki tarif<br />
ve ipucu elinizin altında olur; böylece<br />
tüm dünyadan gelen çeşitli tariflerden<br />
ve faydalı bilgilerden yararlanabilirsiniz.<br />
İstenen tarifler seçilerek bu tariflere uygun<br />
ayarlar kolayca başka bir üniteye veya<br />
birden çok üniteye yüklenebilir. Bu sayede<br />
Club RATIONAL ulusal ve uluslararası<br />
tariflerle sürekli olarak genişletilen, en<br />
kapsamlı tarif veritabanlarından biri olarak<br />
hizmetinizde olur. Frosch sözlerini, şu<br />
şekilde tamamlıyor: “ConnectedCooking<br />
ile müşterilerimize, profesyonel mutfaklar<br />
için en modern ağ bağlantı çözümünü<br />
sunuyoruz. Böylece müşterilerimiz,<br />
cihazların başında olmadıklarında<br />
bile daima her şeyi ellerinin altında<br />
bulabilecekler. Birden çok şubesi olan<br />
işletmeler için merkezi kalite güvence<br />
olanağı ve cihaz fonksiyonlarının<br />
gözetimi kolaylaşacak.” Bütün RATIONAL<br />
SelfCookingCenter ünitelerinin standart<br />
donanımına Ethernet arabirimi dâhildir.<br />
03/<strong>2017</strong> tarihinden önce üretilmiş olan<br />
ünitelere de ConnectedCooking ağından<br />
yararlanılabilmesi için kolayca Ethernet<br />
arabirimi takılabilir. ConnectedCooking<br />
sistemi, 3 cihaza kadar ücretsizdir.<br />
Kötüye kullanımı önlemek amacıyla, veri<br />
aktarımı en modern şifreleme teknolojisi<br />
kullanılarak gerçekleştirilir.
TP-Link’ten<br />
dijital çağ için yepyeni ürünler<br />
TP-Link, bu yılki CeBIT Fuarı’nda dijital çağa geçiş için gerekli olan hem ev hem<br />
de kurumsal yepyeni ürünlerini tanıtıyor. Şirket, fuarda ayrıca bayileri için yeni<br />
‘Partner Programı’ da duyuracak.<br />
Kablosuz ağ pazarında dünya lideri<br />
olan TP-Link, 20-24 Mart <strong>2017</strong><br />
tarihleri arasında Almanya’da<br />
yapılacak olan CeBIT Fuarı’nda dijital<br />
çağa geçişi simgeleyen ürünleri ile yer<br />
alıyor. Dijital toplumun bel kemiği olan<br />
hızlı, kablosuz internet için hem ev<br />
hem de kurumsal ürünlere sahip olan<br />
TP-Link, CeBIT’teki standında kablosuz<br />
erişim noktalarından mobil 4G taşınabilir<br />
yönlendirici ve akıllı ev çözümlerine<br />
değin geniş ürün yelpazesinin son<br />
örneklerini sergiliyor. Şirket fuarda<br />
ayrıca, bayileri için de yeni ‘Partner<br />
Programı’nı duyuracak.<br />
TP-Link’in CeBIT’teki standında yeni<br />
kurumsal ağ ürünleri dikkat çekiyor.<br />
Yeni erişim noktası ailesi olan Auronet<br />
CAP serisi ve bunları yönetmeyi sağlayan<br />
denetleyiciler CeBIT’te görülebiliyor.<br />
TP-Link standında CAP1750 ve CAP300<br />
model erişim noktaları ve AC500 ve<br />
AC50 model kablosuz denetleyiciler yer<br />
alıyor. Otel, hastane, alışveriş merkezi,<br />
üniversiteler, konut siteleri gibi çok<br />
sayıda kişinin kablosuz ağa bağlandığı ve<br />
geniş alana yayılmış işletmeler için için<br />
kolay kullanımlı, yüksek performanslı bu<br />
çözümler CeBIT’te öne çıkan kurumsal<br />
ağ çözümleri arasında bulunuyor.<br />
Avrupa’da <strong>Nisan</strong> ayından itibaren satışa<br />
sunulacak<br />
TP-Link standında ayrıca evlere yönelik<br />
yeni kablosuz ağ çözümleri de yer alıyor.<br />
Akıllı evler için kablosuz ağın menzilini<br />
artıran yüksek performanslı yeni<br />
menzil genişletici RE270K, bu ürünler<br />
arasında en dikkat çekenlerden biri. AC<br />
standardına sahip olan ürün, TP-Link’in<br />
akıllı ev uygulama yazılımı olan Kasa<br />
ya da Amazon Alexa üzerinden kolayca<br />
yönetilebiliyor. Android ve IOS uyumlu<br />
ücretsiz bir uygulama olan Kasa ile<br />
RE270K, akıllı telefonlardan her yerden<br />
ve her zaman kontrol edilebiliyor. Şık<br />
tasarımı ile de dikkat çeken ürün <strong>Nisan</strong><br />
ayından itibaren Avrupa pazarında satışa<br />
sunulacak.<br />
Dijital çağda bireyler her yerden, her<br />
zaman internete bağlı olmak istiyorlar.<br />
CeBIT’te TP-Link standında yer alan<br />
yeni Mi-Fi (mobil WiFi) yönlendirici olan<br />
M7650, seyahatte, tatilde, yazlıkta vb<br />
her yerde SIM kart ile bir kablosuz ağ<br />
oluşturmayı sağlıyor. LTE-Advanced<br />
CAT11 destekli olan bu cihaz, saniyede<br />
600 Mbit indirme hızlarına ulaşabiliyor.
hotel restaurant<br />
128 & hi-tech<br />
ürünler<br />
Banyolara şık ve zarif bir dokunuş<br />
Luv Banyo Serisi<br />
Danimarkalı Tasarımcı Cecilie Manz,<br />
Duravit ıçin hazırladığı Luv Banyo<br />
Serisinde İskandinav şıklığını ve zarif<br />
rengi yansıtıyor. Malzemelerin ve<br />
renklerin seçimi Cecilia Manz’ın incelikli<br />
görünümü karşısında zarif sezgilerinin<br />
bir göstergesi. Manz’ın yumuşak gölgeli<br />
mat lake ve sır rengi seçimi Duravit için<br />
oldukça geliştirilmiş olmakla birlikte<br />
Luv’un canlı karakterini vurguluyor.<br />
DuraCeram malzemeden şık çizgilere<br />
sahip, geniş iç havzalı ve belirgin<br />
kenarlarla yapılmış tezgah üstü oval<br />
lavaboların üç farklı boyutu bulunuyor.<br />
Seri 500-1600 mm arasında değişen üç<br />
farklı genişlikte, karartma işlevi ve ayna<br />
ısıtması ile zenginleştirilmiş yeni aynalarla<br />
tamamlanıyor.<br />
Geberit geleneğinin son hali<br />
AquaClean Mera<br />
İsviçreli sıhhi tesisat devi Geberit, son<br />
teknolojiyi kullanarak geliştirdiği Mera<br />
ile kullanıcılarına maksimum düzeyde<br />
konfor ve hijyen sunuyor. İngiliz tasarımcı<br />
Christoph Behling tarafından tasarlanan<br />
AquaClean Mera, gelişmiş teknolojisi ve<br />
kesintisiz geçişlerine devrim niteliğindeki<br />
özelliklerini de ekleyerek kullanıcısına<br />
etkileyici bir deneyimle buluşturuyor.<br />
Patentli WhirlSpray taharet teknolojisinin<br />
sunduğu dinamik havalandırma ile<br />
güçlendirilmiş titreşimli sprey sunan<br />
Mera‘da, son derece nazik bir temizlik<br />
sağlamak için iki püskürtme başlığı<br />
kullanılıyor. Tüm detaylarında maksimum<br />
hijyen düşünülerek tasarlanan Mera,<br />
kadınlara özel püskürtme özelliği sunarak<br />
yumuşak bir dokunuş sağlıyor. Asimetrik<br />
iç geometrisi sayesinde üst düzey hijyen<br />
garantisi sunan Mera, sahip olduğu<br />
TurboFlush deşarj teknolojisiyle kendi<br />
segmentindeki ürünlerden ayrılıyor.<br />
Paşabahçe’ye IF Design’dan Tasarım Ödülü<br />
Paşabahçe, modern görüntüsüyle dikkat<br />
çeken ve ürün tasarım sorumlusu Sinem<br />
Hallı’nın tasarladığı Helio aydınlatma<br />
ürünüyle dünyanın en saygın ve bağımsız<br />
ödül organizasyonlarından biri olan<br />
IF Design’dan ödülle döndü. Edison<br />
lambadan esinlenmiş zarif bir forma sahip<br />
olan Helio, bu sayede ışığı yumuşatıyor<br />
ve olduğundan daha büyük bir ışık formu<br />
yaratıyor. Tamamen camdan yapılmış<br />
olan Helio, tasarımıyla hem tüm elektrik<br />
aksamını akıllıca saklıyor hem de gerek<br />
işçilik gerekse malzemeden yana tasarruf<br />
sağlayarak çevre dostu bir yaklaşım<br />
sergiliyor.<br />
Legrand’a ‘IF Design <strong>2017</strong> Ödülü’ Akıllı Termostat ile geldi<br />
1954 yılından bu yana en önemli uluslararası<br />
ürün tasarım ödüllerinden biri olarak<br />
gösterilen ve IF International Forum Design ile<br />
her yıl sahiplerini bulan ‘IF Design Ödülü’ bu yıl<br />
Legrand Grubu’nun oldu.<br />
Legrand, son teknolojiyi kullanarak<br />
geliştirdiği Akıllı Termostat ürünüyle Yapı<br />
Teknolojisi kategorisinde IF Design <strong>2017</strong><br />
Ödülüne layık görüldü. IF Design <strong>2017</strong>’ de<br />
büyük ilgi gören Legrand Akıllı Termostat,<br />
ısıtma ve havalandırmayı yöneten yenilikçi<br />
tasarımı, bağlı olduğu otomasyon sistemi<br />
duvara montajı özelliği ve ısıtma kontrolüyle<br />
mükemmel bir deneyim sunuyor.