18.04.2017 Views

Hotel Restaurant Magazine Nisan 2017 Sayısı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Editör<br />

Sizin favori dondurmacınız hangisi?<br />

Artık sadece yazın değil, kış mevsiminin<br />

de vazgeçilmez tatlarından dondurmanın<br />

Türkiye’deki favori adreslerini gastronomi<br />

sektörünün önde gelen yazar, yemek<br />

programcısı ve şeflerine sorduk. Aylin<br />

Yazıcıoğlu, Vedat Başaran, Nedim Atilla,<br />

Gürkan Boztepe, Elif Korkmazel, Arda<br />

Türkmen, Ömür Akkor, Murat Bozok ve İsmet<br />

Saz gibi değerli gurme damakların uzman<br />

görüşleri doğrultusunda hazırladığımız listede<br />

bakın Türkiye’den hangi seçkin dondurma<br />

adresleri yer almış?<br />

Bu özel çalışmamızı dondurma sektörüne<br />

yön veren markaları, ürünler ve trendler<br />

doğrultusunda hazırladığımız dosya<br />

bölümümüzde detaylı olarak inceleyebilirsiniz.<br />

Hayali öğretim görevlisi olmaktı. Ne var<br />

ki kabına sığmayan enerjisini bir türlü<br />

üniversite sıralarında dizginleyemedi. Çünkü<br />

o bir organizasyon insanıydı... Durağanlık,<br />

rutinlik asla kalemi olamazdı… İstanbul<br />

Üniversitesi’ndeki 11 yıllık öğretim görevlisi<br />

kariyerine hiç gözünü kırpmadan son vererek<br />

fuarcılık sektörüne dinamik bir atım atan<br />

ITE Turkey Turizm & Seyahat & Moda Grup<br />

Direktörü Hacer Aydın ile başarı öyküsünü<br />

ve “evladım” dediği EMITT (Doğu Akdeniz<br />

Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı)<br />

yolculuğunu konuştuk.<br />

Pek çok kişi hayal eder ama ona bir tek cesaret,<br />

azim, emek ve sabırla yürüyenler ulaşır; tıpkı<br />

Renaissance Polat Istanbul <strong>Hotel</strong>’in Pastry<br />

Şefi Ercan Yıldız’ın hikayesi gibi. Erzurumlu<br />

bir ailenin çocuğu iken bir meslek edineyim<br />

derdiyle İstanbul’un yolunu tutan Ercan Yıldız<br />

o sıralar ne mutfağın ne de pastacılığın hayalini<br />

kurmuş. “Belki bir ucundan kaporta, motor<br />

tamirciliğiyle büyük şehirde meslek edinme<br />

çabaları onunkisi…<br />

30 yıllık pasta sevdalısı Ercan Yıldız’ın tatlı<br />

dünyaya yolculuk hikayesi şefin gözünden<br />

bölümünde sizlerle…<br />

Ve yeni yatırımlar…<br />

Hilton‘un orta fiyat segmentinde yer alan,<br />

kaliteye önem verenlere yönelik küresel<br />

markası Hampton by Hilton, en yeni oteli<br />

Hampton by Hilton Bolu’yu açtı. Dünyanın<br />

en egzotik lokasyonlarında lüksü ve konforu<br />

yeniden yorumlayan LUX*ın Avrupa’daki ve<br />

Türkiye’deki ilk ve tek tesisi LUX* Bodrum<br />

Resort & Residences, 19 Mayıs’ta hizmete<br />

girmeye hazırlanıyor. Dedeman Grubu ise Y<br />

kuşağının beklenti ve ihtiyaçlarını göz önünde<br />

bulundurarak oluşturduğu yeni otel markası<br />

‘Smart by Dedeman’ın tanıtım lansmanını<br />

gururla gerçekleştirdi. Tüm yatırımcıları ve<br />

işletmecileri buradan tebrik eder, çalışanlarına<br />

başarılı bir turizm sezonu geçirmelerini dilerim.<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

Hatice Ünal Bilen<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK<br />

İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. Adına H. FERRUH IŞIK<br />

GENEL MÜDÜR<br />

SORUMLU MÜDÜR<br />

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ<br />

YAYIN DANIŞMANLARI<br />

MEHMET SÖZTUTAN<br />

mehmet.soztutan@img.com.tr<br />

YUSUF OKÇU<br />

yusuf.okcu@img.com.tr<br />

HATİCE ÜNAL BİLEN<br />

hatice.unal@img.com.tr<br />

Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />

Prof. Dr. İSMAİL KAYA<br />

Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />

GÜRKAN BOZTEPE<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />

TURGUT AY<br />

Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />

Federasyonu Başkan Yrd.<br />

REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />

REKLAM MÜDÜRÜ<br />

CONSEPT TASARIM<br />

BİLGİ İŞLEM<br />

SOSYAL MEDYA<br />

FOTOĞRAF EDİTÖRÜ<br />

KAPAK MEKANI<br />

FOTOĞRAF<br />

STYLING<br />

EMİR ÖMER ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

VEYSEL BİRDAL<br />

veysel.birdal@img.com.tr<br />

FATMA DEMİRBAĞ<br />

fatma.demirbag@img.com.tr<br />

Emre YENER<br />

emre.yener@img.com.tr<br />

Emir YENER<br />

emir.yener@img.com.tr<br />

HAKKI GÜNERKAN<br />

hakki.gunerkan@img.com.tr<br />

Jujustaicecream<br />

Ümit Başer ALKAÇ<br />

Aysfelt<br />

website<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ<br />

MUHASEBE ve<br />

FİNANS MÜDÜRÜ<br />

ABONE ve DAĞITIM<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

EBRU PEKEL<br />

ebru.pekel@img.com.tr<br />

MUSTAFA AKTAŞ<br />

mustafa.aktas@img.com.tr<br />

NURTEN DEMİR<br />

nurten.demir@img.com.tr<br />

CTP - BASKI / PRINTED BY<br />

Vizyon Basımevi Kağıtçılık<br />

Matbaacılık ve Yayıncılık<br />

İkitelli Org.San.Bölg. Deposite iş Merk.<br />

A6 Blok, Kat:3 No:309 Başakşehir -İST<br />

Tel: 0212 671 61 51<br />

Matbaa Sertifika No:28640<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

Evren Mah. Bahar Cad.<br />

Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4<br />

Güneşli-Bağcılar/İstanbul<br />

Tel: +90 212 604 51 00<br />

Faks: +90 212 604 51 35<br />

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın<br />

hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.


içindekiler<br />

50<br />

Lezzetin en masum hali<br />

Dondurma<br />

dosya<br />

68 70<br />

antre<br />

10 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

20 Ömer İsvan: 15 dakikalık verilerle<br />

15 yıllık yatırım yapanlar var<br />

22 Dünya Turizm Raporu açıklandı<br />

24 Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Golden Horn<br />

yeni projelerini anlattı<br />

26 Türkiye’nin sağlık turizminde 2023 yılı<br />

hedefi; 20 milyar dolar<br />

27 Rusya’dan Türkiye’ye ortak kruvaziyer<br />

önerisi<br />

28 Turizmde Perakendeciliğe Geçiş”<br />

sektörde devrim yapacak<br />

30 Erkan Akkurt: Turizm sektörü iç<br />

pazardaki potansiyellere yöneliyor<br />

32 Gelecek Turizmde ile 10 Yıl 10 Şehir<br />

10 Hikaye<br />

33 Bodrum Tanıtım Tır Anadolu’yu<br />

gezecek<br />

34 Yasağın nedeni “ABD’liler işsiz<br />

kalacak” endişesi mi?<br />

35 Budak: Turizmde Avrupa krizi büyüyor<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

36 Y ve Z kuşağı, turizm<br />

sektörünü nasıl etkileyecek?<br />

38 İran turizm pazarı liderliğe göz<br />

kırpıyor<br />

40 İlber Ortaylı: Turizm, kitleler<br />

arasında demokratik bir<br />

kaynaşma sağlar<br />

42 Kartlı ödemeler geçen yılın<br />

aynı dönemine göre %8 arttı<br />

yeni yatırımlar<br />

44 Heafey Group Condo-<strong>Hotel</strong><br />

konseptini Türk yatırımcılarla<br />

tanıştırdı<br />

46 LUX* Bodrum 19 Mayıs’ta<br />

açılıyor<br />

48 Hampton by Hilton Bolu açıldı<br />

50 Dedeman Smart by Dedeman’ı<br />

tanıttı<br />

52 Sabiha Gökçen Havalimanı<br />

terminal binasını büyütüyor<br />

54 Elite World <strong>Hotel</strong>s 120 milyon<br />

dolarlık otelini basına tanıttı<br />

56 Park Inn by Radisson Asia<br />

Istanbul Kavacık açılıyor<br />

58 TAV Zagreb’de yeni terminali açtı<br />

iş’te kadın<br />

60 Kabına sığmayan dinamizm:<br />

Hacer Aydın<br />

marka<br />

64 İnoksan teknoloji yatırımlarını<br />

sürdürüyor<br />

marka güncel<br />

65 Sektör firmalarından kısa haberler<br />

etkinlik<br />

66 I-MICE Derneği’nden MICE<br />

çalışanlarına Kaz Dağı dopingi<br />

68 ACE of M.I.C.E. ödülleri<br />

sahiplerini buldu<br />

dosya<br />

70 Lezzetin en masum hali:<br />

Dondurma<br />

şef’in gözünden<br />

84 Pasta aşkına 30 yıl! Ercan<br />

Yıldız’ın tatlı dünyasına konuğuz


84 112<br />

60<br />

gastro etkinlik<br />

88 Gastronomi Turizmi<br />

Derneği’nden Peru mutfağı<br />

gecesi<br />

90 İstanbullular tatlıya doydu<br />

gastro güncel<br />

92 9 meslek birliği Güvenilir Eller’e<br />

imzasını koydu!<br />

94 Pakmaya’dan lezzete lezzet<br />

katan yenilik: Şeflere layık<br />

ŞefKrema<br />

95 Türk balıkçılar, ABD pazarına<br />

iddialı girdi, Yunanistan<br />

pazardan çekildi<br />

gastro aktüel<br />

96 Gastronomi sektöründen kısa<br />

haberler<br />

hijyen<br />

102 Şeffaf Mutfak Golden City<br />

Awards ödülü getirdi<br />

104 Ev dışı tüketimde trendlere<br />

uygun yeni ürün<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

fuar<br />

106 Ege Seramik, Unicera’da<br />

<strong>2017</strong> trendlerini belirledi<br />

108 İki İtalyan bir arada ‘<br />

mükemmeli keşfet’tiler<br />

dekorasyon<br />

110 Gülşah Cantaş: Restoran<br />

değil, deneyim tasarlıyoruz<br />

yeni mekan<br />

112 Scarlet Etiler’de açıldı<br />

114 Hayata farklı bir lezzet<br />

katmak isteyenlerin<br />

yeni adresi: Avlu Yeniköy<br />

115 KİLOGRAM kapılarını açtı<br />

116 Hem sağlıklı hem geleneksel:<br />

Petit Pain<br />

otel-tech<br />

118 Yemeğe çıkmanın akıllı ve<br />

kazançlı yolu: Dine&Pay<br />

120 Arkel teknolojisine sahip<br />

asansörler kendi enerjisini<br />

üretiyor<br />

121 Turizmciler, Rus turistlere<br />

Yandex’in teknolojileriyle erişecek<br />

ulaşım<br />

122 Mercedes-Benz Türk 50. yıl<br />

dönümünü bayileriyle kutladı<br />

123 Turizm denince akla artık ‘Eşya<br />

Turizmi’ geliyor<br />

ürün<br />

124 Zarafet ve doğallık LAVA<br />

güvencesinde buluştu<br />

126 Profesyonel mutfaklara ağ<br />

bağlantı çözümü: RATIONAL<br />

ConnectedCooking<br />

127 TP-Link’ten dijital çağ için yepyeni<br />

ürünler<br />

ürünler<br />

128 Yeni ürünler<br />

108


hotel restaurant<br />

10 & hi-tech<br />

antre<br />

Celestyal Nefeli İle Vizesiz<br />

Yunan Adaları & Atina turu<br />

Gerçek cruise deneyimi sunan Türkiye çıkışlı tek cruise markası<br />

Celestyal Cruises; geçtiğimiz sezonlarda uyguladığı Vizesiz<br />

Yunan Adaları & Atina turlarıyla bu sezon da seyahat severlerin<br />

gönlünü fethetmeye hazır. Ağustos ayı boyunca yapılacak<br />

vizesiz turlarda Celestyal Nefeli, her salı ve cumartesi günleri<br />

İzmir’in Çeşme limanından Ege sularına açılacak. İstikamet<br />

Gerçek Yunan Adaları… Mikonos, Santorini ve Rodos’un dışında<br />

Ege’nin daha az bilinen adaları Milos, İos, Siros ve Girit’i de<br />

keşfetmek mümkün olacak.<br />

Corendon düğün turizmini başlatıyor<br />

Corendon Turizm Grubu, Turizm Bakanlığı’nın desteklediği “Komşunu al<br />

gel, Düğününü Türkiye’de yap” kampanyasından yola çıkarak Hollanda<br />

ve Belçika’dan Türkiye’deki otellerinde düğün yapmak isteyen misafirleri<br />

için uçak bileti, konaklama ve düğün törenini kapsayan düğün paketleri<br />

sunarak düğün turizmini başlatıyor. Balayı çiftlerine unutulmaz bir tatil<br />

deneyimi yaşatan Premier Solto <strong>Hotel</strong>, Grand Park Lara, Grand Park<br />

Kemer, Grand Park Bodrum ve Miplaya <strong>Hotel</strong> gibi Corendon Otelleri’ni<br />

kapsayan düğün paketleri; uçak, konaklama ve düğün yemeğini içeriyor.<br />

Hilton’un, 2016 Avrupa, Ortadoğu ve Afrika<br />

Başkanları’nın özel ödülü Türkiye ekibinin oldu<br />

Hilton’un her yıl en iyileri seçtiği, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkanları‘nın Özel<br />

Ödülü, 2016 yılında, Türkiye yönetim ekibinden, Hilton Worldwide Üst Sınıf Oteller<br />

Türkiye Bölge Müdürü Armin Zerunyan ve Hilton Worldwide Orta Sınıf Oteller<br />

Türkiye Bölge Müdürü Ruhsar Eryöner’in oldu. Dünyanın en misafirperver şirketi<br />

olma yolunda yaptıkları çalışmalar, liderlikleri ve içerisinde bulundukları topluma<br />

yaptıkları katkılar için ödüllere aday olan tüm genel müdürlere teşekkür eden<br />

Hilton, uzun ve zorlu bir eleme sürecinin ardından birincileri seçtiklerinin altını çizdi.<br />

Orta Doğu Bölgesinin en gözde oteli,<br />

Mandarin Oriental, Bodrum<br />

Dünyanın en saygın araştırma şirketlerinden New World Wealth tarafından<br />

yayınlanan <strong>2017</strong> Küresel Servet Raporu kapsamında dünyanın en<br />

zenginlerinin favori destinasyonları değerlendirildi. Orta Doğu’nun en gözde<br />

otel listesinde Türkiye’den Mandarin Oriental, Bodrum birinci oldu. Doğasıyla,<br />

deniziyle, mavisiyle ve dünyaca ünlü İtalyan mimar Antonio Citterio Patricia<br />

Viel And Partners’ın eşsiz mimarisi ile tasarlanan Mandarin Oriental, Bodrum,<br />

dünyanın birçok ülkesinden seçkin konuklarını 2014 yılından bu yana ağırlıyor.


hotel restaurant<br />

12 & hi-tech<br />

antre<br />

Divan Erbil’e<br />

yeni genel müdür<br />

Divan Erbil’de yönetim deneyimli bir isme emanet edildi. Tarkan Aksoy, Divan<br />

Erbil’de Genel Müdür olarak göreve başladı. Otelcilik Turizm Lisesi ve Marmara<br />

Üniversitesi Almanca Öğretmenlik mezunu olan Tarkan Aksoy, kariyerine Conrad<br />

İstanbul Bosphorus’ta başladı. Burada çeşitli görevlerde bulunan Aksoy, daha sonra<br />

Four Seasons Sultanahmet ve Four Seasons Bosphorus’ta yönetici pozisyonlarında<br />

görev yaptı. Aksoy, ardından Maxx Royal Belek Golf and Spa Otel’de Genel Müdür<br />

ve Canyon Ranch Wellness Resort’ta Otel Müdür’ü görevlerinde bulundu.<br />

Marriott International Otel Şirketine<br />

“En İyi İşyeri Ödülü”<br />

90 ülkede faaliyet gösteren, insan kaynakları ve yönetim danışmanlığı alanındaki<br />

en prestijli ve güvenilir araştırmalara imza atan Aon Hewitt’in ‘’Aon Best Employers<br />

2016’’ araştırma sonuçları açıklandı. Türkiye’den 170 şirketten 210 bin çalışanla<br />

yapılan çalışan bağlılığı araştırmaları sonucunda The Ritz-Carlton, İstanbul’un da<br />

bağlı olduğu Marriott International Otel Şirketi “Aon En İyi İşyeri” ödülünün sahibi oldu.<br />

Ödülü Marriott Otelleri adına The Ritz-Carlton, İstanbul İnsan Kaynakları Direktörü<br />

Sevtap Tuncer Ayvaz ve Marriott Şişli İnsan Kaynakları Direktörü Ceren Akyüz aldı.<br />

NG Afyon’da Tayland mucizesi<br />

NG Afyon, baharı keyifli bir ortamda karşılamak isteyenler için<br />

benzersiz termal spa merkezi Aliva Spa’da eşsiz bir masaj deneyimi<br />

yaşatıyor. NG Afyon’un en dinlendirici bölümü Aliva Spa, misafirlerini<br />

farklı spa kültürlerine ait masaj terapileri ile yenilenmeye davet<br />

ediyor. Geniş masaj menüsüyle dikkat çeken Aliva SPA’da, özellikle<br />

Thai Bitkisel Kompres Masajı ön plana çıkıyor. Birbirinden özel bitki<br />

ve baharatlarla yapılan Thai Bitkisel Kompres Masajı, vücudun kilit<br />

bölgelerindeki kas gerilimini gevşetmek için uygulanıyor.<br />

Pera Palace <strong>Hotel</strong> Jumeirah yöneticileri<br />

artık birer TEGV gönüllüsü<br />

Bu yıl 125. yılını kutlayan İstanbul’un tarihi oteli Pera Palace <strong>Hotel</strong><br />

Jumeirah, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ile çok özel bir sosyal<br />

sorumluluk projesine imza atıyor. Otelin Yiyecek & İçecek, Ön Büro,<br />

Satış & Pazarlama, İnsan Kaynakları, Finans gibi farklı departmanlarının<br />

yöneticileri; Mart ayı itibariyle öğrenim dönemi sonuna kadar matematik,<br />

satranç, edebiyat gibi alanlarda atölye çalışmalarında TEGV’in Zeyrek<br />

Birimi’ndeki ilköğretim çağındaki öğrenciler ile bir araya gelecek.


hotel restaurant<br />

14 & hi-tech<br />

antre<br />

ITB Berlin’de Türkiye standı Avrupa<br />

ikincilik ödülünü aldı<br />

Turizm sektörünün en önemli buluşma noktalarından biri olan<br />

ITB Turizm Borsası Fuarı Almanya’nın başkenti Berlin’de, 8-12<br />

Mart tarihleri arasında 50. kez Turizm Profesyonelleri ile buluştu.<br />

Fuara, 80’den fazla ülkeden tur operatörleri, uçak şirketleri, turizm<br />

acenteleri başta olmak üzere turizm örgütleri, bakanlıklar ve<br />

yerel yönetimler 4000 stant ile katıldı. ARASTA Mimari Tasarım<br />

tarafından tasarım ve uygulaması yapılan Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı’nın standı, 4000 stant arasında, Avrupa kategorisinde<br />

ikincilik ödülü aldı. Tasarım, uygulama, fonksiyon, buluşma, hizmet<br />

gibi kriterler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede Türkiye<br />

standı ikincilik ödülü alarak, turizme ilişkin kriz senaryolarının<br />

konuşulduğu bir ortamda farkını ortaya koydu.<br />

Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’nın en iyisi<br />

DoubleTree by Hilton Malatya Oteli<br />

Merkezi konumunun yanı sıra pek çok tarihi ve kültürel merkeze<br />

yakınlığıyla dikkat çeken ve hava yolu, kara yolu ve demir yolu gibi ulaşım<br />

olanaklarının da merkezinde yer alan DoubleTree by Hilton Malatya,<br />

Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesi otellerinin değerlendirildiği ve Hilton’un<br />

en prestijli ödülü olarak kabul edilen Connie Ödülü’nün sahibi oldu.<br />

DoubleTree by Hilton Malatya Genel Müdürü Abdurrahman Toprak, ödülle<br />

ilgili olarak, “Tüm çalışan arkadaşlarımızın katkısı ve emeğiyle bu prestijli<br />

ödülü kazandık. Otel misafirlerimizin memnuniyetini üst seviyede tutarken,<br />

diğer taraftan marka standartlarımızı ve otelimizin durumunu da en iyi<br />

şekilde muhafaza ederek Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’daki Doubletree by<br />

Hilton otelleri arasında 1. olduk” dedi.<br />

Skal International İstanbul Kulübü’nün<br />

Mart ayı yemeği gerçekleşti<br />

Skal International İstanbul Kulübü tarafından her ay geleneksel<br />

olarak düzenlenen öğle yemeği 22 Mart Çarşamba günü Fairmont<br />

Quasar İstanbul <strong>Hotel</strong>’inde üyelerin katılımıyla gerçekleşti. Skal<br />

International İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Bahar Birinci, Yönetim<br />

Kurulu üyeleri Ata Eremsoy, Ayşe Önen, Elif Balcı Füsunoğlu, Selma<br />

Tatar, Özen Kırant Yozcu’nun ve Skal Internatonal İstanbul Kulübü<br />

üyelerinin katılımı ile düzenlenen öğlen yemeği, Fairmont Quasar<br />

İstanbul Genel Müdürü Kai Winkler’in ev sahipliğinde yapıldı. Skal<br />

International İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Bahar Birinci’nin<br />

konuşmasıyla başlayan öğle yemeği, yönetim kurulu ve üyelerin<br />

geleneksel Skal toast’uyla devam etti.


“Yükselen gıda fiyatları nedeniyle ana büfe<br />

maliyetim her geçen gün artış gösteriyor.”<br />

Unilever Food Solutions’ın sunduğu<br />

Tasty Snacks konseptiyle hem<br />

misafirlerinize birbirinden farklı ve<br />

lezzetli snack reçeteleri sunun hem<br />

de öğlen ana büfe maliyetinizden<br />

tasarruf edin.<br />

TASTY<br />

SNACKS<br />

www.ufs.com


hotel restaurant<br />

16 & hi-tech<br />

antre<br />

Lufthansa Grubu dijital<br />

yatırımlarına hız verdi<br />

Lufthansa Grubu, belirlenen 2020 hedefleri doğrultusunda başladığı<br />

dijitalleşme yatırımlarına hız verdi. ITB Berlin’de Lufthansa<br />

standında gerçekleştirilen toplantıya katılan Lufthansa AG Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Harry Hohmeister ve Lufthansa Hub Havayolları<br />

Satış Direktör Yardımcısı Heike Birlenbach basın mensuplarına<br />

bilgiler verip soruları yanıtladı. Günümüzde dijital alanda yolcuya<br />

kişileştirilmiş hizmet ve ürünler sunmanın son derece önemli<br />

hale geldiğini belirten Lufthansa AG Yönetim Kurulu Üyesi Harry<br />

Hohmeister, 2020 yılına kadar bu alana 500 milyon Euro yatırım<br />

yapacaklarını söyledi. Dijital hizmet ve ürünlerin yolcular tarafından<br />

hem havada bulutların üstünde hem de yerdeyken kullanılabildiğini<br />

belirten Hohmeister, gezginlere 250 gazete ve dergiyi e-dergi olarak<br />

indirme imkânı tanıdıklarını hatırlatarak “Sadece Şubat ayında 200<br />

bini aşkın dosya indirilmesi, sunduğumuz hizmetlerin müşteriler<br />

tarafından beğeniyle karşılandığını gösteriyor” dedi.<br />

Murat Ersoy’a Akdeniz Turizm<br />

Forumu’ndan büyük ödül<br />

Akdeniz turizminin sürdürülebilir olmasını teşvik eden Akdeniz Turizm Vakfı’nın<br />

Malta’da düzenlediği Akdeniz Turizm Forumu’nda Atlasglobal Yönetim Kurulu ve<br />

Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Başkanı Murat Ersoy forumun en prestijli ödülüne<br />

layık görüldü. Bu yıl “The Mediterranean Hot-Hospitality of Tomorrow” teması<br />

ile gerçekleşen forum bünyesinde panel, ana oturum konuşmacıları ve paralel<br />

oturumlarla Akdeniz Turizminin geleceği ve yatırımcıları gelecekte bekleyen riskler<br />

tartışıldı. Foruma Türkiye adına katılan isimler arasında yer alan ve konuşma<br />

yapan Murat Ersoy, konuşmasında turizmde krizleri ve dalgalanmaları en hafif<br />

şekilde atlatmanın yolunun pazarlamada toptancılıktan perakendeciliğe geçiş ile<br />

mümkün olduğunun ve perakendecilikte en önemli unsurun direk uçuşlar ile hedef<br />

pazarlara kesintisiz uçuş ağı ile bağlanmakla sağlanabileceğinin altını çizdi.<br />

Toplantıların güçlü ortağı<br />

Radisson Blu Conference & Airport <strong>Hotel</strong><br />

Atatürk Havalimanı’na en yakın 5 yıldızlı otel olan Radisson<br />

Blu Conference & Airport <strong>Hotel</strong>, Istanbul, fuar merkezlerine<br />

yakın konumu, şehir merkezine kolay ulaşılabilirliği ile<br />

ulusal ve uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapıyor.<br />

8’i günışığı alan farklı kapasite ve özelliklerdeki 20 toplantı<br />

salonu ile otel, kurumsal toplantı ve davetler için ideal<br />

bir buluşma noktası olarak öne çıkıyor. Bin kişiye kadar<br />

kapasitesi bulunan balo salonu; 7 metrelik tavan yüksekliği<br />

ve 690 metrekarelik alanı ile toplantı, konferans ve etkinlik<br />

ihtiyaçları için geniş, ferah ve şık bir mekân sunuyor. Binek<br />

araç girişi bulunan balo salonu, sahnede araç lansmanı<br />

taleplerine de imkan sunuyor.


hotel restaurant<br />

18 & hi-tech<br />

antre<br />

Airbnb, Çin’deki yatırımlarını<br />

ikiye katlayacak<br />

Ev kiralama web sitesi olan Airbnb, Çin pazarına Çinçe’de “birbirimize<br />

sevgiyle hoş geldik” anlamına gelen “Aibiying” adıyla girerek, bu<br />

ülkedeki yatırımını ikiye katlayacağını açıkladı. TUYED yönetiminin<br />

ajanslardan derlediği bilgilere göre, Çin’de yapacakları toplam yatırımın<br />

rakamı hakkında bilgi vermekten kaçınan Airbnb CEO’su Brian Chesky,<br />

şirketin Çince adının kendilerine bu pazarda başarı sağlayacağına<br />

inandığını söyledi. Dünyayı farklı bir şekilde görüp, keşfetmek isteyen<br />

Çin gezgin kuşağının sürekli arttığına dikkat çeken Chesky, “Aibiying<br />

adıyla vereceğimiz hizmetlerin, bu kesimin beklentilerini karşılayıp,<br />

onlarla ahenk içinde büyüyeceğini umuyoruz” dedi.<br />

Tepeler: “ILEA’nın gücünü Türkiye’nin lehine<br />

çevireceğiz”<br />

ILEA (International Live Events Association) Türkiye Bölümü, görüş alışverişinde<br />

bulunmak amacıyla, etkinlik sektörünün profesyonellerini The Marmara Otel’de<br />

bir araya getirdi. Toplantıda, sektörün içinde bulunduğu son durum ve mevcut<br />

sıkıntıların aşılması için yapılması gerekenler tartışıldı. Toplantıya ILEA Türkiye<br />

Bölümü Başkanı Meltem Tepeler, MPI Türkiye Bölümü Başkanı Elif Fisun Balcıoğlu,<br />

Haliç Kongre Merkezi Genel Müdürü Handan Boyce, VİP Turizm’den Yasemin<br />

Pirinçcioğlu, UNICEO Türkiye Temsilcisi Ragıp Ertuğrul, TUYED Başkanı Kerem<br />

Köfteoğlu ve YEPUD Yönetiminin yanı sıra, sektör temsilcileri katıldı. Katılımcılara<br />

bağlı bulundukları ILEA hakkında bilgi veren Tepeler, ILEA’nın 51 ülkede bölümleri<br />

(chapter) olduğunu hatırlatarak Turkey Chapter’ı 2013’te kurduklarını söyledi.<br />

Dünyanın çeşitli ülkelerinde örgütlenmiş bölümlerde profesyonellerden oluşan 7 bin<br />

kişiyi aşkın dostları olduğunu vurgulayan Tepeler , “Bu oluşumda özel bir dernek<br />

havası var. Üyeler arasında sıkı bağ, dayanışma ruhu ve güçlü iletişim ağı var. Bu<br />

gücü Türkiye’nin lehine çevirerek, sektörün kötü talihini değiştirmek istiyoruz” dedi.<br />

Milenyum kuşağı MICE ağlarını oluşturdu<br />

Milenyum kuşağı, toplantı, kongre, teşvik-incentive ve etkinlik<br />

(MICE) alanıyla ilgili yeni bir iletişim ağı oluşturdu. www.<br />

meetingsandmillennials.com adıyla yeni oluşturulan iletişim ağının<br />

hedefleri; genç meslektaşları birbirine bağlamak, gençler arasında<br />

dayanışmayı sağlamak ve genç profesyonellerin aktif öğrenmesini teşvik<br />

etmek şeklinde özetleniyor. TUYED yönetiminin yaptığı araştırmaya<br />

göre, Milenyum kuşağının MICE alanıyla ilgisi, 2015 yılında Barselona’da<br />

genç profesyoneller için düzenlenen ICCA Forumu’na katılımdan sonra<br />

ivme kazandı. Yeni iletişim ağını oluşturan genç profesyoneller, söz<br />

konusu Forum’un kendileri için iyi bir deneyim olduğunu vurguluyor.<br />

Forum’a katılanlar o günden bu yana genç profesyoneller arasında bir<br />

iletişim ağı oluşturup seslerini etkin duyurmanın yollarını aradı. Seslerini<br />

etkin duyurmaya karar veren genç profesyoneller siteyi oluşturdu. Söz<br />

konusu ağın kurucu ortaklarından Anne Berrevoets, “Bu bir başlangıç.<br />

Sesimizi duyurarak bazı şeyleri değiştirebileceğimize inanıyoruz” diyor.


İnkılap Mahallesi,<br />

Küçüksu Cd. No: 58<br />

Ümraniye/İstanbul<br />

Telefon: 0 216 666 64 00<br />

Faks: 0 216 666 64 20<br />

E-posta: info@cporyapark.com<br />

www.cporyapark.com


20<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Servotel Yönetim Kurulu Başkanı Ömer İsvan<br />

“15 dakikalık verilerle 15 yıllık yatırım yapanlar var”<br />

Türkiye’de turizm olgusunun averajlarının doğru oturtulması gerektiğini belirten Ömer İsvan,<br />

“Gerçek 10-15 yıllık ekonomik portreyi ortaya koymadan otel yapmak çok yanlış bir yaklaşım.<br />

Türkiye’de 15 dakikalık verilerle 15 yıllık yatırım kararları alınıyor” dedi.<br />

“Gerçek 10-15 yıllık<br />

ekonomik portreyi<br />

ortaya koymadan<br />

otel yapmak çok<br />

yanlış bir yaklaşım.<br />

15 dakikalık verilerle<br />

15 yıllık yatırım<br />

kararları alınıyor”<br />

Dünyanın önde gelen otel<br />

ve gayrimenkul geliştirme<br />

danışmanlığı firmalarından<br />

Servotel, turizm ve gayrimenkul portföy<br />

yönetimi alanındaki yeni projelerini<br />

31 Mart Cuma günü Raffles <strong>Hotel</strong>’de<br />

basına yönelik gerçekleştirdiği sohbet<br />

toplantısıyla paylaştı.<br />

Servotel Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Ömer İsvan ve Başkan Yardımcısı Ayla<br />

Heyfegil’in katılımıyla düzenlenen<br />

toplantıda konuşan Ömer İsvan basın<br />

mensuplarının sorularına istinaden<br />

yaptığı konuşmasında şu konulara<br />

değindi:<br />

‘Türkiye turizmde süper ligde’<br />

Türkiye’nin her şeye rağmen turizmde<br />

süper ligde olduğunu kaydeden Ömer<br />

İsvan, yaşanan terör olayları, siyasi<br />

belirsizlik ve dış politikada yaşanan<br />

olumsuzluklar nedeniyle turizmde ciddi<br />

bir kan kaybı olduğunu ifade etti. Turizm<br />

sektörünün geldiği noktanın tüm bu<br />

dış etkenler nedeniyle doğal olduğunu<br />

belirten İsvan; doğru kurgulanmış,<br />

pazarlaması, yönetimi ve asset<br />

management’i doğru yapılmış otellerin<br />

turizm sektöründeki küçülmeden<br />

daha az etkileneceğinin altını çizerek,<br />

“Önemli olan küçülmeyi en azda<br />

tutmak, normale dönmek için neler<br />

yapılabileceğini planlamak ve hızlı<br />

harekete geçmektir. Şu anda otelciliğin<br />

arkasındaki know-how yeteri kadar<br />

kullanılmıyor. Turizmin kalbi olarak<br />

kabul edilen güney sahillerimizde oteller<br />

yaşanan sürece hiç hazır değil. Satış,<br />

pazarlama fonksiyonları hiç yok. Satış<br />

pazarlamada bugüne kadar yapılan tek<br />

şey tur operatörleri ile anlaşma yapmak<br />

olmuş. Bunun dışında hiçbir faaliyette<br />

bulunmamışlar. Artık yumurtaları ayrı<br />

sepetlere koymanın vakti geldi. Burada<br />

da know-how ve markalama öne çıkıyor.<br />

“Doğru kurgulanmış, doğru<br />

markalanmış oteller krizden<br />

etkilenmiyor”<br />

Doğru kurgulanmış, doğru markalanmış<br />

otellerde turizm sektörünün en kötü<br />

zamanlarında bile sorun yaşanmadığını<br />

dile getiren İsvan, yaklaşık bir ay önce<br />

açıklanan ve turizm sektörünün en<br />

önemli araştırmalarından High-Network<br />

Individuals’da arsa aşamasından,<br />

konsept oluşturma ve markalama<br />

aşamasına danışmanlık verdikleri<br />

Bodrum Mandarin Oriental’in dünya<br />

5’incisi, Ortadoğu birincisi olarak<br />

açıklandığını söyledi.<br />

Bodrum Mandarin Oriental’in geride<br />

bıraktığı oteller arasında Burj el<br />

Arab olduğuna dikkat çeken İsvan,<br />

development anlamında doğru<br />

markalama ve doğru ürünün tüm dış<br />

etkenlerden kendini ayrıştırabileceğini<br />

ifade etti.<br />

Türkiye’de turizm olgusunun<br />

averajlarının doğru oturtulması<br />

gerektiğinin de altını çizen İsvan, “Gerçek<br />

10-15 yıllık ekonomik portreyi ortaya<br />

koymadan otel yapmak çok yanlış bir<br />

yaklaşım. 15 dakikalık verilerle 15 yıllık<br />

yatırım kararları alınıyor” dedi.<br />

“Fransa’da Turizm Bakanlığı yok<br />

ama turizmde 1 numara”<br />

Türk turizmine hiç kimsenin iyi-kötü<br />

diyemeyeceğinin altını çizen İsvan,<br />

Türkiye’nin turizm alanında dünya<br />

süper liginde yer aldığını söyledi.


Türkiye’nin tanıtımında hep eksiklerle<br />

yürüdüğümüzün altını çizen Ömer İsvan,<br />

“Buna rağmen dünyada 5’inci sıradayız.<br />

Bu hepimizin suçu. Markalama<br />

sürecinde hep Türkiye’ye oynandı. Alt<br />

markaları yaratmada çok geç kaldık.<br />

Bugün dünya turizminde bir numara<br />

Fransa’dır. Onlar Courchevel’i ayrı, Cote<br />

d’Azur’u ayrı, Paris’i ayrı markaladı.<br />

Şimdi tüm bu markalar Fransa<br />

markasından daha önde, ancak genele<br />

bakıldığında Fransa, turizmde 1 numara<br />

ve Fransa’da Turizm Bakanlığı yok” dedi.<br />

“Türkiye bölge bölge,<br />

il il markalaşmalı”<br />

Türkiye’nin markalaşmasında her<br />

bölgenin, her ilin ayrı ayrı tanıtılması<br />

gerektiğine dikkat çeken Ömer İsvan<br />

sözlerini şöyle sürdürdü: “Antalya’nın<br />

hem doğal güzellikleri hem tarihi<br />

güzellikleri hem de inanılmaz iyi<br />

otelleri var. Ege sahillerinde her il<br />

için ayrı ayrı markalama yapılabilir.<br />

Trabzon, Van, Çorum, Şanlıurfa,<br />

Kapadokya pazarlanmalı, ayrı<br />

markalamalarla dünyaya tanıtılmalıdır.<br />

İstanbul turistlerin en çok merak<br />

ettiği şehirlerden biri. Ancak patlayan<br />

bombalar nedeniyle ilginin azaldığını<br />

görüyoruz. İstanbul’da tarihi ve doğal<br />

güzellikleri yanı sıra festivaller, moda<br />

haftaları gibi etkinliklerle hayatın devam<br />

ettiği gösterilmeli. Tüm bunlar için<br />

kamu sektörüne çok iş düşüyor. Ancak<br />

yatırımcıların da tüm bu markalama<br />

çalışmalarına paydaş olmaları<br />

gerekiyor.”<br />

“Tek çatı kuramıyoruz çünkü<br />

bütün lokmayı birden yutmaya<br />

çalışmak gibi bir eğilim var”<br />

Türk turizm sektörünün bugünlerden<br />

daha güçlenerek çıkabilmesi için<br />

sektörün ortak bir üst akıl platformuna<br />

ihtiyacı olduğunu ifade eden Ömer<br />

İsvan, turizm sektöründe olan, ilgilenen<br />

herkesin taşın altına elini sokması<br />

gerektiğini söyledi. Türkiye’nin turizmde<br />

çok daha üst sıralara çıkabileceğine<br />

dikkat çeken İsvan, bunun için de daha<br />

çok otel markasını Türkiye’ye getirmek<br />

gerektiğini vurguladı.<br />

Ülkemizde turizm sektörünün tek çatı<br />

oluşturmakta zorluk yaşadığını ifade<br />

eden İsvan, “Çünkü Türkiye’de bütün<br />

lokmayı birden yutmaya çalışmak gibi bir<br />

eğilim var. Bu sebeple de tek çatı altında<br />

toplanamıyoruz. Fikir birliğine girmek<br />

lazım” diye konuştu.<br />

“Markalama<br />

sürecinde hep<br />

Türkiye’ye oynandı.<br />

Alt markaları<br />

oluşturmada çok<br />

geç kaldık.<br />

Bugün dünya<br />

turizminde bir<br />

numara Fransa’dır<br />

ve Fransa’da bir<br />

Turizm Bakanlığı<br />

yok.”


22<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Dünya Turizm Raporu açıklandı<br />

Türkiye dünya turizm pazarında yüzde 3,5’lik, Avrupa turizm pazarında<br />

ise yüzde 6,8’lik payla önemli turizm noktaları arasında yer aldı.<br />

Ajans Press’in Dünya<br />

Turizm Örgütü’nden<br />

derlediği verilere<br />

göre dünyadaki uluslararası<br />

ziyaretçi sayısı yüzde 4,6<br />

oranında artarak 1 milyar<br />

186 milyon kişiye ulaştı.<br />

Dünyanın en çok ziyaret<br />

edilen ülkesi ise Fransa<br />

oldu. Fransa’yı sırasıyla<br />

ABD, İspanya, Çin, İtalya ve<br />

Türkiye takip etti.<br />

Ajans Press’in<br />

incelemesine göre<br />

Türkiye’nin turizm gelirleri<br />

2016 yılında yüzde 29,7<br />

oranında azaldı. Medyaya<br />

yansıyan haberlere göre<br />

geçtiğimiz yılın turizm<br />

açısından iyi geçmemesinin<br />

en büyük nedeni olarak<br />

terör ve dış ülkelerle<br />

yaşanan siyasi krizler<br />

gösterildi. <strong>2017</strong> yılı için<br />

yapılan turizm eylem<br />

planları yılın iyi geçeceğine<br />

işaret ediyor. Özellikle<br />

Rusya ile yaşanan siyasi<br />

krizin sona ermesi ve İranlı<br />

turistlerin Türkiye’ye akın<br />

edeceği haberleri umutların<br />

yeşermesini sağladı.<br />

Gelen turist sayısı<br />

nüfusu 3’e katladı<br />

Türkiye’nin son yıllardaki<br />

turizm karnesi ise oldukça<br />

başarılı görülüyor. Ajans<br />

Press’in incelemesine<br />

göre 2010 ve 2016 yılları<br />

arasında Türkiye’yi 225<br />

milyon 215 bin yabancı<br />

vatandaş ziyaret etti.<br />

Dünyanın en çok ziyaret<br />

edilen 6. Ülkesi konumunda<br />

yer alan Türkiye, bu yıllar<br />

içerisinde neredeyse kendi<br />

nüfusu kadar yabancı<br />

ziyaretçiye ev sahipliği<br />

yaptı.


24<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />

Golden Horn<br />

yeni proje ve yatırımlarına<br />

devam ediyor!<br />

İki yıl önce Mövenpick markasını Haliç’e taşıyan Akgel<br />

Gayrimenkul, 29 Mart Çarşamba günü Mövenpick <strong>Hotel</strong><br />

Istanbul Golden Horn’da basın mensuplarıyla buluştu.<br />

Akgel Gayrimenkul Yönetici Ortağı Volkan Öngel ve Otel<br />

Genel Müdürü Ahmet Arslan’ın katılımıyla gerçekleşen<br />

toplantıda yatırımcı şirketin yeni projeleri ve yatırım planları<br />

paylaşıldı.<br />

“Doluluk oranları hızla yükseliyor”<br />

Turizm sektörünün yaşadığı sıkıntılı dönemlerde bile otelin<br />

doluluk oranlarının 2016 yılına göre hızla yükseldiğine dikkat<br />

çeken Ahmet Arslan, bu yükselişi, Haliç’i tercih ederek çok<br />

doğru bir karar verdiklerinin kanıtı olarak değerlendirdi.<br />

Arslan, yüksek doluluk oranlarına ulaşmalarında önemli<br />

etken olarak uyguladıkları stratejilerin altını çizdi. Haliç<br />

bölgesinin ağırladığı yabancı turist profilinde Avrupa’nın<br />

yanı sıra Ortadoğu’nun ağırlık taşıdığını ve bölge için ifade<br />

edilebilecek “uygarlıklar buluşması”nın turist profiline de<br />

yansıdığını belirterek, “Haliç çok büyüyor. Bu dönemde<br />

yüzde 80’in üzerine çıkmayı başardık ancak bunu fiyatlarımızı<br />

kırarak yaptık. Doluluklarda istediğimiz seviyeye gelmeyi<br />

başardık. Bölgenin kongre turizmi potansiyeliyle daha bir iyi<br />

bir noktaya geleceğini düşünüyoruz” dedi.<br />

“Güney Amerikalı turistleri İstanbul’a kazandırdık”<br />

Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Golden Horn’un ağırladığı<br />

turist profilinde Avrupa’nın yanı sıra Ortadoğu’dan gelen<br />

turistlerin de önemli bir yer tuttuğunu anlatan Arslan<br />

konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yaşanan olumsuzluklar,<br />

Avrupalı turist sayısında tüm Türkiye’de olduğu gibi Haliç’te<br />

de düşüşler yaratmış olsa da, Mövenpick markasının ve<br />

bizim stratejilerimizin etkisiyle otelimizde böyle bir durum<br />

söz konusu olmadı. Ayrıca, toplam misafir sayımızda yerli<br />

turist profili de yine önemli bir unsur.


Ancak biz bu profille yetinmedik. Haliç’in dünyanın en önemli<br />

turizm destinasyonlarından biri olacağına dair inancımız ve<br />

hedefimiz doğrultusunda, turist profilindeki çalışmalarımızı<br />

sürdürüyoruz. Bu çalışmalarımızın bir sonucu olarak bugün<br />

İstanbul için bile yeni sayılabilecek turist profili olan Güney<br />

Amerika’yı hem bölgeye hem de otelimize kazandırdık.<br />

Özellikle Türk Hava Yolları’nın direkt uçuş olanağı sağladığı<br />

Arjantin ve Brezilya; ağırladığımız turist profilinde önemli<br />

bir yer tutuyor.”<br />

Haliç Platformu ile yeni ve parlak bir<br />

geleceğe doğru<br />

Ahmet Arslan, Haliç’in parlak geleceğine işaret ederken,<br />

bu geleceğe hangi enstrümanlarla ulaşılacağı yönünde de<br />

değerlendirme yaptı. En önemli enstrümanlardan biri olarak;<br />

bölgeyi daha ulaşılabilir kılmak için geliştirilen ulaşım<br />

projelerine dikkat çeken Arslan, bu noktada Unkapanı-<br />

Haliç Tüp Geçit projesinin önemine değindi. Arslan, projeyle<br />

Haliç’in daha ulaşılabilir hale geleceğini belirtirken, Haliç<br />

için planlanan diğer projelere de işaret etti.<br />

Bu projelerin hayata geçirilmesinde yeniden canlandırılan<br />

“Haliç Platformu”nun en önemli rollerden birini<br />

üstleneceğini vurgulayan Ahmet Arslan, 2015’te kurulan<br />

Haliç Platformu’nda Movenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Golden<br />

Horn’un yanı sıra, çevre oteller ile Haliç Kongre Merkezi’nin<br />

de destek verdiğini söyledi.<br />

“Online sitemizle uluslararası<br />

tanıtıma katkı sağlıyoruz”<br />

Ahmet Arslan, diğer yandan Mövenpick <strong>Hotel</strong> Istanbul Golden<br />

Horn olarak hayat verdikleri www.enjoygoldenhorn.com<br />

online platformuna da dikkat çekti. Online site vasıtasıyla<br />

Haliç’in tanıtımını sadece ulusal değil, uluslararası çapta<br />

da gerçekleştireceklerinin altını çizen Arslan, uluslararası<br />

turizm fuarlarını da bu yöndeki önemli enstrümanlardan<br />

biri olarak gösterdi. Arslan, Mövenpick olarak katıldıkları<br />

uluslararası turizm fuarlarında otelden çok Haliç’in<br />

tanıtımına ağırlık vererek, bölgenin dünya çapında bir<br />

turizm merkezi olması yönündeki çalışmalarına büyük katkı<br />

sağladıklarını kaydetti.


26<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Türkiye’nin sağlık turizminde 2023 yılı hedefi<br />

20 milyar dolar<br />

Sağlık Bakanlığı Turizm Daire Başkanlığı Birim Sorumlusu Uzm. Dr. Hüsrev Diktaş,<br />

“2023 hedefimiz 2 milyon sağlık turistine ülkemizde hizmet sunmak, 20 milyar dolar sağlık turizmi geliri elde<br />

etmek ve sağlık turizminde dünyanın ilk 2 ülkesi arasında yer almaktır” dedi.<br />

çözüm üretebilmek ve Türkiye’yi Sağlık<br />

Turizmi alanında bir marka haline<br />

getirebilmek. 2023 hedefimiz ise;<br />

2.000.000 sağlık turistine ülkemizde<br />

sağlık hizmeti sunmak, 20 milyar dolar<br />

sağlık turizmi geliri elde etmek ve<br />

sağlık turizminde dünyanın ilk 2 ülkesi<br />

arasında yer almaktır” diye açıkladı.<br />

REED TÜYAP, Sağlık Yönetimi<br />

ve Eğitimi Derneği (SAYED) ve<br />

Kamu ve Özel Ortaklığı Derneği<br />

iş birliğiyle EXPOMED Fuarı’nda<br />

gerçekleşen ‘Şehir Hastaneleri, Sağlık<br />

Turizmi ve Kamu Özel İşbirliği’ konulu<br />

sempozyumda Türkiye’de sağlık<br />

turizminin tüm detayları masaya yatırıldı.<br />

Sağlık turizmindeki gelişmelerin<br />

konuşulduğu panelde şu konulara<br />

değinildi:<br />

Gümüş: “Hedefimiz; ölçülebilen iyi<br />

bir sağlık sistemi”<br />

Son 14 yılda Türkiye’nin sağlık reformu<br />

çerçevesinde önemli işlere imza attığını<br />

belirten Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof.<br />

Dr. Eyüp Gümüş, bu sayede memnuniyet<br />

oranının yüzde 70 oranına çıktığını<br />

söyledi. Türkiye’nin 900 bin çalışanıyla<br />

güçlü bir sağlık ordusunun olduğunun<br />

altını çizen Gümüş, “Şimdiye kadar 21<br />

şehir hastanesi imzaladık. 3 tanesini de<br />

faaliyete geçirdik. Dolayısıyla hedef yatak<br />

sayımızı da 40bine çıkardık. Hedefimizde<br />

ölçülebilen iyi bir sağlık hizmeti sunmak<br />

var. Şu an yurt dışından gelen kayıtlı<br />

hasta sayısı 400 bin civarında. Ancak<br />

biz bunun 700 bin civarında olduğunu<br />

düşünüyoruz” dedi.<br />

Diktaş: “4 saatlik uçuş<br />

mesafesinde<br />

1,5 milyar insana ulaşabilen bir<br />

ülkeyiz”<br />

Panelin bir diğer konuşmacısı olan<br />

Sağlık Bakanlığı Turizm Daire Başkanlığı<br />

Birim Sorumlusu Uzm. Dr. Hüsrev<br />

Diktaş ise, Sağlık Turizminde Türkiye’nin<br />

yerini katılımcılarla paylaştı. Türkiye’nin<br />

4 saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyar<br />

insana ulaşabildiğinin altını çizen Diktaş,<br />

“Türkiye sağlık turizminde kaliteli ve<br />

ucuz sağlık hizmetini; kısa bekleme<br />

süresini yeni ve gelişmiş tıbbi teknoloji<br />

ve cihazlarla buluşturarak yeni nesil<br />

şehir hastanelerinde misafirlerine<br />

sunuyor” dedi.<br />

Türkiye’nin 2023 hedefinin çok net<br />

olduğunu belirten Diktaş, sözlerini şöyle<br />

sürdürdü: “Hedeflerimiz; Türkiye’nin<br />

Sağlık Turizminden aldığı payı<br />

yükseltmek, Sağlık Turizmi ihtiyaçlarına<br />

konforlu, güvenilir ve planlı bir entegre<br />

Yıldırım: “Sağlık turizminde<br />

Türkiye’nin yeri yadsınamaz”<br />

Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları<br />

Derneği (OHSAD) Yönetim Kurulu<br />

Üyesi Bilal Yıldırım’da Türkiye’deki<br />

hastanelerin alt-yapılarının ve<br />

donanımlarının yüksek kalitede<br />

olmasının yanı sıra hekimlerin ve<br />

hizmet sunucularının eğitim ve deneyim<br />

düzeyinin yüksek standartlarda<br />

olduğunu belirtti. Türkiye’nin diğer<br />

ülkelere göre sunduğu fiyat avantajıyla<br />

pazarda ayrıştığını aktaran Yıldırım,<br />

Türkiye’nin sağlık turizmi kapsamında<br />

kaplıca, iklim, mağara, deniz, şifalı bitki<br />

ve diğer doğal tedavi yöntemlerinin<br />

en iyi uygulanabileceği zengin bir<br />

potansiyele sahip olduğunu aktardı.<br />

Panelin son konuşmacısı olan T.K.H.K<br />

Tıbbi Hizmetler Kurum Başkanı Uzm.<br />

Dr. Murat Parpucu’ da Türkiye’nin<br />

Termal Sağlık Turizmi, Medikal Turizm,<br />

Yaşlı Turizmi ve Engelli Turizmi<br />

alanında hizmet sunan nadir ülkelerden<br />

biri olduğunun altını çizdi. Tedavi<br />

amaçlı sağlık turizminin nedenlerini<br />

sunumunda anlatan Parpucu, hastaların<br />

başka bir ülkede, kendi ülkesinde<br />

bulunan sağlık hizmetlerinden daha<br />

kaliteli bir hizmet almak istediği için<br />

farklı ülkelere yöneldiğini belirtti.<br />

Türkiye’nin Sağlık Turizmi açısından<br />

avantajlı konumda olduğunu söyleyen<br />

Parpucu, Türkiye’nin ekonomik fiyatla<br />

üst düzey hizmet verdiğini söyledi.


Rusya’dan Türkiye’ye ortak kruvaziyer önerisi:<br />

Sochı-İstanbul gemi turlarıyla<br />

Karadeniz’i canlandıralım<br />

Geçen yıl neredeyse durma noktasına gelen Rusya turizm pazarı yeniden canlanma yoluna girdi. Türkiye<br />

Otelciler Birliği (TÜROB), 2014 yılındaki 4.5 milyonluk sayıya ulaşılamasa da bu yıl Rusya’dan 3-3.5 milyon<br />

turist beklenebileceğini açıkladı. TÜROB, Rusya’nın Karadeniz’de Sochi-İstanbul parkurunda kruvaziyer<br />

turlarının başlatılması için iki ülke tarafından çalışma yapılması yönünde öneride bulunduğunu kaydetti.<br />

Türkiye’nin en büyük turizm<br />

pazarlarından biriyken, iki ülke<br />

arasındaki uçak krizi nedeniyle<br />

geçen yıl neredeyse durma noktasına<br />

gelen Rusya turizm pazarı yeniden<br />

canlanma yoluna girdi. Türkiye Otelciler<br />

Birliği (TÜROB), 2014 yılındaki 4.5<br />

milyonluk sayıya ulaşılamasa da bu yıl<br />

Rusya’dan 3-3.5 milyon civarında turist<br />

gelebileceğini açıkladı. TÜROB, kısa bir<br />

süre önce gerçekleşen MITT Moskova<br />

<strong>2017</strong> Turizm Fuarı sonrası, yılın ilk<br />

çeyreğinde bu ülkeden oluşan talebi<br />

ve gelecek aylardaki rezervasyonları<br />

dikkate alarak bir rapor hazırladı. Rapor,<br />

Türk turizmi için çok önemli olan bu<br />

pazardan beklentileri içeriyor. TÜROB<br />

Başkanı Timur Bayındır ile birlikte<br />

TÜROB yönetimi fuara geniş bir katılım<br />

gösterirken, Rusya tarafından da ilginç<br />

bir öneri geldi. Rusya turizm otoritesi,<br />

Karadeniz’de Sochi-İstanbul parkurunda<br />

kruvaziyer turlarının başlatılması için iki<br />

ülke tarafından çalışma yapılması yönünde<br />

öneride bulundu. Öneri kapsamında<br />

Karadeniz kıyılarını dolaşacak olan turun<br />

Sochi’de başlayıp İstanbul’da sonlanması<br />

öngörülüyor.<br />

TÜROB’un sonuç raporu özetle şöyle:<br />

-2016 yılında Rusya’dan Türkiye’ye gelen<br />

turist sayısı yüzde 76 oranda düşerek 866<br />

bine geriledi. 2014’te Rusya’dan yaklaşık<br />

4.5 milyon, 2015’te 3.5 milyon turist<br />

gelmişti.<br />

-Rusya’dan 2016 yılında toplam 31.6 milyon<br />

kişi yurt dışına çıktı. Rusya’da turizm<br />

amaçlı yurt dışına çıkışlarda her zaman<br />

lider konumundaki Türkiye, geçen yıl<br />

Rusya turizm pazarında 8’inciliğe geriledi<br />

- Ülkemizin turizm ve tatil denince<br />

Rusya’da akla ilk gelen ülke olması, fiyat<br />

kalite dengesi, sektörümüzün deneyimi ve<br />

Avrupa pazarında olası talep daralması,<br />

Rusya’dan 2016’dan beri ertelenen talebin<br />

sezonda ülkemize yönlenmesi olasılığı<br />

oldukça yüksek.<br />

Sayı yakalansa da gelir düşük kalır<br />

- Siyasi ilişkilerde herhangi bir olumsuz<br />

gelişme olmaması halinde, Rusya’dan<br />

ülkemize <strong>2017</strong> yılında gelecek turist<br />

sayısının 2015 yılı rakamlarına yaklaşması<br />

mümkün olmakla birlikte fiyatlardaki<br />

gerilemeye bağlı olarak elde edilecek<br />

turizm gelirinde önemli bir değişim<br />

olmayacağı tahmin ediliyor.<br />

- Rusya’da faaliyet gösteren önde gelen<br />

tur operatörlerinden Anex Tour, Pegas<br />

Tour, TUI Rusya, Coral Travel, Tez Tour,<br />

Intourist/Thomas Cook ve Sunmar<br />

üst düzey yöneticileri, yaz dönemi<br />

rezervasyonlarının beklendiği gibi iyi bir<br />

seviyede ilerlediğini belirtiyor. Bunun; iki<br />

ülke arasında yaşanan siyasi ilişkilerdeki<br />

iyileşmenin katkısının yanında erken<br />

rezervasyon fiyatlarının son derece uygun<br />

seviyelerde seyretmesi ve Rus turistlerin<br />

en önemli tatil destinasyonlarından Mısır’ın<br />

charter ve grup satışlarının hâlâ kapalı<br />

olmasının bir sonucu olduğunu belirtildi.<br />

Türkiye talep artışında ilk sırada<br />

- Rusya’nın turizmde karar mercii olan<br />

Federal Turizm Ajansı, ilk verilere göre<br />

<strong>2017</strong> yılında Türkiye’ye gidecek Rus turist<br />

sayısında önceki yıla oranla önemli oranda<br />

artış kaydedileceğini öngörüyor.<br />

- Rusya Federal Turizm Ajansı’nın<br />

(Rosturizm) tur operatörlerinden derlediği<br />

verilere göre, Rusların Mayıs <strong>2017</strong><br />

tatillerinde toplam talepte yüzde 12 artış<br />

kaydedildiği, rezervasyon payında Türkiye<br />

yüzde 32 oranla ilk sırada yer alırken<br />

takiben Kıbrıs yüzde 8 ile ve Yunanistan<br />

yüzde 7 ile sıralandığı kaydedildi.<br />

- Ruslar; Ukrayna, Kazakistan, Özbekistan<br />

gibi eski Sovyet ülkelerine arkadaş ve<br />

akraba ziyaretleri amacıyla, Finlandiya’ya<br />

özellikle noel dönemlerinde alışveriş<br />

ve hafta sonu tatili amacıyla, Çin’e iş ve<br />

ticaret amacıyla, İspanya, İtalya, Fransa,<br />

İngiltere’ye tarih, kültür ve alışveriş<br />

amacıyla Türkiye, Kıbrıs, Tayland ve<br />

Yunanistan’a deniz, kum, güneş amacı ile<br />

gidiyorlar.<br />

En önemli talep: Güvenlik<br />

- Rusya Federal Turizm Ajansı, özellikle<br />

ülkemizde tatil yapan vatandaşlarının<br />

hukuki, can ve mal güvenlikleri için<br />

önlemlerin alınması ve kendilerinin ve<br />

medyanın bu önlemlerden haberdar<br />

edilmelerinin ısrarla talep ediyor.<br />

- Türkiye-Rusya arasında son dönemlerde<br />

yaşanan siyasi alanda iyileşme havacılık<br />

sektörüne olumlu katkı yapıyor. Charter<br />

uçuşların zorlu izin ve planlama<br />

süreci ile risk faktörleri karşısında, tur<br />

operatörlerinin büyük bölümü, <strong>2017</strong><br />

programlarını tarifeli seferler düzenleyen<br />

havayolu kuruluşları ortaklığında<br />

gerçekleştirecek.<br />

- Fiyat/kalite dengesi sürdürülebilir<br />

turizm açısından büyük önem taşıyor. Ne<br />

var ki, pazarda faaliyet gösteren bazı tur<br />

operatörlerinin otellerden sürekli olarak<br />

fiyat indirimi taleplerini yineledikleri<br />

dile getiriliyor. Fiyatların ‘denge fiyat’<br />

seviyesinin altına çekilmesi neticesi olarak<br />

muhtemel hizmet standartında gerileme,<br />

orta ve uzun vadede telafisi mümkün<br />

olmayan kayıplara yol açabilecektir. Bu<br />

nedenle, başta hükümet temsilcilerimiz<br />

ile, tüm sektör paydaşları olarak gelen<br />

turist sayısından çok elde edilecek gelir ve<br />

katma değere odaklanmamız, gerek ülke<br />

ekonomisi gerekse sürdürülebilir turizm<br />

açısından büyük önem taşıyor.<br />

- Hükümetimiz tarafından uçaklara<br />

sağlanan akaryakıt desteği, tur<br />

operatörleri ve havayolu Şirketleri<br />

tarafından pazarın canlandırılması<br />

açısından son derece önemli ve yararlı<br />

olarak bulunuyor.


28<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

“Turizmde Perakendeciliğe Geçiş”<br />

sektörde devrim yapacak<br />

Türkiye’nin turizm pazarlamasında yeni bir dönem başlatması hedeflenen “Perakendeciliğe Geçiş”<br />

projesi turizm sektöründe beklenen heyecanı yarattı.<br />

pazarında yüzde 25, BDT’de Rusya<br />

hariç yüzde 20, Rusya pazarında ise<br />

yüzde 25 artış beklendiğini belirterek<br />

“Bu bölgelere yaptığımız uçuşlarda<br />

yüzde 20 artış görüyoruz” dedi. <strong>2017</strong>’de<br />

Rusya’dan erken rezervasyonların yüzde<br />

25 daha hızlı geldiğini belirterek “Rusya<br />

tarifeli uçuşların önünü açıyor” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Turizm sektöründe yaşanan krizin<br />

aşılması ile ilgili çalışmalarına hız<br />

kesmeden devam eden Türkiye<br />

Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD)<br />

“Turizmde Perakendeciliğe Geciş”<br />

projesi ile turizm sektörünün yüzünü<br />

güldürmeye hazırlanıyor. Kaliteli otel ve<br />

uçak bileti ürününü kolay, hızlı ve cazip<br />

şartlarda yabancı turistlere sunmayı<br />

amaçlayan proje, tur operatörlerine<br />

daha çok imkan sağlayacak. Bu<br />

kapsamda “Krizden çıkış sürecinde<br />

uluslararası otel markalarının önemi” ve<br />

“Turizmde Perakendeciliğe Geçiş” paneli<br />

Hilton Bomonti Otel’de gerçekleştirildi.<br />

Düzenlenen panele, TYD Başkanı Murat<br />

Ersoy, Denizbank Genel Müdürü ve TYD<br />

Başkan Yardımcısı Hakan Ateş katıldı.<br />

Ersoy: “Hep birlikte çalışacağız,<br />

Türk turizmi olmadan dünyada<br />

turizm olmaz”<br />

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan<br />

TYD Başkanı Murat Ersoy, “Hep birlikte<br />

çalışacağız, Türk turizmi olmadan<br />

dünyada turizm olmaz. Rusya’da yoğun<br />

bir çalışma içindeyiz. Bu yıl beş milyon<br />

turistin gelmesi hayal değil” diye<br />

konuştu. “Turizmde Perakendeciliğe<br />

Geçiş Projesi” kapsamında ulusal Global<br />

Rezervasyon Portal Sistemini kullanıma<br />

hazır hale getirdiklerini kaydeden Ersoy,<br />

“Bu sistemle tur operatörüne senin<br />

taşıyamadığın riski biz taşırız. Sen<br />

istediğin koltuk kadar riske gir’ diyoruz.<br />

Bu nedenle biz riski yüklenmeye karar<br />

verdik. Bu sistemin başarılı olduğu<br />

görüldükten sonra başka oyuncular<br />

da sisteme dahil olacaktır. Sisteme<br />

TYD üye otelleri ve Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı’ndan turizm belgeli oteller<br />

rahatça yer alabilecek” dedi.<br />

“Elektronik cihaz yasağı<br />

tamamen algı yönetimidir”<br />

10’dan fazla ülkeden Amerika’ya<br />

yapılan uçuşlarda yolcu kabinlerine<br />

elektronik cihazların alınmaması ile<br />

ilgili konuşan Murat Ersoy “Laptopların<br />

güvenilir olup olmamasının kontrolü<br />

kolayca yapılabiliyor. Böyle kolayca<br />

tedbiri alınabilecek uygulamaları bir<br />

kenara bırakıp cep telefonundan büyük<br />

cihazlara yasak getirilmesi güvensiz<br />

bir ülke algısı oluşturulması anlamına<br />

geliyor. Bu Türkiye ve Arap ülkelerine<br />

karşı bir tavırdır. Bu durumda Avrupa<br />

pazarında daralma devam edecektir”<br />

dedi.<br />

TYD Başkanı Murat Ersoy “Ukrayna<br />

“Şirketlerin finansman<br />

maliyetlerini düşüreceğiz”<br />

Denizbank Genel Müdürü ve TYD<br />

Başkan Yardımcısı Hakan Ateş ise “Dün<br />

yuan cinsi kredi veren ilk banka olduk,<br />

Merkez Bankası da bize teşekkür etti.<br />

Şimdi de ruble tarafına döndük” dedi.<br />

Visa ve Master Card ile konuştuklarını<br />

ifade eden Ateş “Rusların da MIR<br />

ödeme sitemi var, Çinlilerin UnionPay’i<br />

gibi. Bunu da sisteme dahil ederek<br />

maliyetleri düşürecek bir çalışmayı<br />

netleştirmek üzereyiz. Ruble cinsinden<br />

Eximbank kredisi vererek şirketlerin<br />

kendi finasman maliyetini düşüreceğiz”<br />

diye konuştu.<br />

Hilton yeni markası Curio’yu<br />

Türkiye’ye getiriyor<br />

Hilton Kıdemli Geliştirme Direktörü<br />

Tuğrul Temel, sektörün durumuna<br />

değinerek “Çıkış yolunun aranması ve<br />

aksiyon alınması gerektiğini biliyoruz.<br />

60 yıldır Türkiye’de olan Hilton olarak bu<br />

eylemlere katkıda bulunmak istiyoruz”<br />

dedi. Dünyada 104 ülkede faaliyet<br />

gösterdiklerini vurgulayan Temel<br />

“Yıl sonunda 580 Hilton’u geçeceğiz.<br />

Türkiye’de 50 den fazla otel ile 10 bin<br />

500 odayı geçtik. Faaliyete geçirmek<br />

istediğimiz 30 proje daha var. Türkiye’ye<br />

yeni markamız Curio’yu getiriyoruz. İkisi<br />

İstanbul biri Bodrum’da olacak” diye<br />

konuştu.


30<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Wish More <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />

Genel Müdürü Erkan Akkurt<br />

“Turizm sektörü iç pazardaki<br />

potansiyellere yöneliyor”<br />

Yılın ilk aylarında misafirlerinin yüzde 60’ının yerli<br />

turistler olduğunu kaydeden Wish More <strong>Hotel</strong><br />

Istanbul Genel Müdürü Erkan Akkurt,<br />

“İç pazarımız önemli bir potansiyele sahip.<br />

Özellikle şirketler ve kurumların iş amaçlı<br />

düzenlediği toplantılar şehrin doluluk oranını<br />

artırıyor” dedi.<br />

Bu yıl Ocak ayında hava muhalefeti<br />

nedeniyle uçuşların iptal olması<br />

İstanbul’da otellerin doluluk oranını<br />

artırdıysa da, turizm sektörü Ocak – Şubat<br />

aylarını genellikle sakin geçiriyor. Wish<br />

More <strong>Hotel</strong> İstanbul Genel Müdürü Erkan<br />

Akkurt, “İstanbul otellerinde yılın ilk<br />

aylarında ortalama doluluk oranlarının<br />

yüzde 40 – 45 seviyesinde gerçekleştiğini<br />

görüyoruz. Bizler ise sektöre geçtiğimiz<br />

yıl giren yerli bir marka olarak, pazarın<br />

daralma eğilimi gösterdiği bu dönemi,<br />

ortalamaların yüzde 10 üzerinde bir<br />

doluluk oranıyla tamamladık” dedi.<br />

“Baharda iş turizmi sektörü<br />

hareketlendiriyor”<br />

Oteller Mart – <strong>Nisan</strong> dönemine ise<br />

hareketli giriyor. Dönemsel yükselmenin<br />

iş turizmiyle bağlantılı olduğunu belirten<br />

Akkurt, “Baharın gelmesiyle İstanbul’da<br />

fuar, kongre, kurumsal eğitim ve benzeri<br />

etkinlikler daha sık düzenlenmeye<br />

başlıyor. Bu sayede, iş amaçlı olarak<br />

gelen misafirlerimiz şehir otellerinin<br />

doluluk oranını artırıyor” diye konuştu.<br />

“Yüzde 70 doluluk bekleniyor”<br />

Erkan Akkurt, “Bizler Wish More<br />

<strong>Hotel</strong> Istanbul’da şimdiden aldığımız<br />

rezervasyonlar ışığında, Mart – <strong>Nisan</strong><br />

döneminde yine sektörün ortalama<br />

beklentisinin üzerinde, yüzde 70<br />

seviyesinde doluluk oranları bekliyoruz.<br />

Bayrampaşa bölgesinde faaliyet gösteren<br />

5 yıldızlı bir otel olarak, havalimanı,<br />

otogar ve fuar merkezlerine kolay ulaşım<br />

sağlayan bir lokasyonda bulunuyoruz.<br />

Avrupa’nın en büyük AVM’lerinden Forum<br />

İstanbul’a ve metro ağına da birkaç<br />

dakika mesafedeyiz. Bu özellikler hizmet<br />

kalitemizle bir araya geldiğinde bize<br />

önemli avantaj sağlıyor” yorumunu yaptı.<br />

“İç pazarın potansiyellerini kullanıyoruz”<br />

Şu anda genellikle iç pazardan misafirleri<br />

ağırladıklarını belirten Erkan Akkurt,<br />

“Türkiye’de yabancı turist sayısında bir<br />

azalma görsek de, iç pazar sektörün canlı<br />

kalmasını sağlayan önemli bir potansiyele<br />

sahip. İstanbul’umuzun tarihi ve kültürel<br />

zenginliklerinin yanı sıra, iş turizmi de<br />

bu potansiyelleri kullanmak için önemli<br />

bir araç. Ocak – <strong>Nisan</strong> döneminde Wish<br />

More’da ağırladığımız misafirlerimizin<br />

yüzde 60’ı Türkiye içinden geliyor.<br />

Kurumlar ve şirketlerin yanı sıra, iş<br />

sebebiyle İstanbul’u ziyaret eden bireysel<br />

misafirlerimizin de sayısı bir hayli fazla”<br />

şeklinde sözlerini tamamladı.


32<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Gelecek Turizmde ile<br />

10 Yıl 10 Şehir 10 Hikaye<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı,<br />

Birleşmiş Milletler Kalkınma<br />

Programı (UNDP) ile<br />

Anadolu Efes ortaklığında<br />

sürdürülebilir turizm projeleri<br />

ile yerel kalkınmaya destek<br />

olan “Gelecek Turizmde”nin<br />

10’uncu yılı anısına yayınlanan<br />

“10 Yıl, 10 Şehir, 10 Hikaye”<br />

kitabı okurlarla buluştu.<br />

Türkiye’nin turizm potansiyelini<br />

ortaya çıkartmak, bu alanda<br />

istihdamı artırmak ve<br />

sürdürülebilir turizm projeleri ile yerel<br />

kalkınmaya destek olmak amacıyla<br />

başlatılan Gelecek Turizmde projesinin<br />

10’uncu yılı nedeniyle hazırlanan, “10 Yıl,<br />

10 Şehir, 10 Hikaye” kitabı, okurlarıyla<br />

buluştu. Kitapta Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma<br />

Programı (UNDP) ile Anadolu Efes<br />

ortaklığında yürütülen ve Türkiye’nin<br />

en uzun soluklu kurumsal sosyal<br />

sorumluluk projelerinden biri olan<br />

Gelecek Turizmde ile Türkiye’nin dört bir<br />

yanında desteklenen projeler ve değişen<br />

hayatların hikayeleri anlatıldı. Sunay<br />

Akın, Refika Birgül, Mutlu Tönbekici,<br />

Saffet Emre Tonguç, Günseli Özen,<br />

Derin Sarıyer, Yaşar, Mete Horozoğlu<br />

ve Ayşe Arman gibi ünlü isimlerin<br />

kaleminden aktarılan hikayeleri,<br />

fotoğraf sanatçısı Mustafa Seven çarpıcı<br />

kareleriyle ölümsüzleştirdi.<br />

Anadolu Efes: “Sürdürülebilirliğe önem<br />

veriyoruz”<br />

Anadolu Efes Kurumsal İletişim<br />

Müdürü Simge Balaban, “2007 yılında,<br />

Kültür Bakanlığı ve UNDP ortaklığı ile<br />

başlattığımız Gelecek Turizmde adlı<br />

sosyal sorumluluk projemizin 10’uncu<br />

yılına ulaşmasından büyük mutluluk<br />

duyuyoruz. 10 yıllık serüvenimizde,<br />

sadece sürdürülebilir turizm projelerini<br />

desteklemekle kalmadık, aynı<br />

zamanda birçok hayata da dokunduk.<br />

Hazırladığımız bu özel kitapla; Erzurum<br />

Çoruh Vadisi’nde, Mardin’de, Bursa’nın<br />

Misi köyünde, İzmir’in Seferihisar<br />

ilçesinde, Şanlıurfa’da, Malatya<br />

Arslantepe’de, Karabük Safranbolu’da,<br />

Isparta Keçiborlu’da, Adana Saimbeyli<br />

ve Balıkesir Edremit’teki projeleri ve<br />

değişimine tanık olduğumuz hayatları,<br />

çok değerli isimlerin kalemi ve gözüyle<br />

kalıcı hale getirdik” diye konuştu.<br />

Kültür Bakanlığı: “Kültürel ürünlerin<br />

ve değerlerin tanınmasını ve<br />

korunmasını sağlıyoruz”<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve<br />

Turizm Uzmanı/Grup Sorumlusu Beril<br />

Yamaner ise ülke genelinde turizm<br />

potansiyeline sahip alanlarda, var<br />

olan potansiyelin değerlendirilmesi<br />

turizme kazandırılabilmesi amacıyla<br />

çalıştıklarını belirterek şunları söyledi:<br />

“Gelecek Turizmde, sürdürülebilir<br />

turizme önemli katkılar sağlayan bir<br />

proje. Güçlü iş birliğimiz sayesinde<br />

10 yılda 10 farklı deneyim yaşadık.<br />

Her biri bir diğerinden kıymetli ve<br />

başarılı 10 hikayeyi, bu kitap aracılığıyla<br />

geniş kitlelerle paylaşmak istedik.<br />

Ortak çalışma sürecimizin hedeflere<br />

ulaşmada sağladığı başarı göz<br />

önünde bulundurulduğunda; daha da<br />

güçlendirilerek sürdürülmesi, kültürel<br />

ürünlerin ve değerlerin tanınması,<br />

korunması ve gelecek nesillere<br />

aktarılmasını sağlayacaktır” dedi.<br />

UNDP: “Topluma rağmen değil,<br />

toplumla beraber...”<br />

UNDP Yerel Sosyo-ekonomik Kalkınma<br />

Sektör Yöneticisi Bülent Açıkgöz’de<br />

açıklamasında, “Biz UNDP olarak<br />

turizmi, yerel kalkınmada önemli bir<br />

araç olarak görüyoruz” dedi. Açıkgöz<br />

sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada<br />

toplum temelli sürdürülebilir turizm<br />

yaklaşımı hızlı bir biçimde gelişmeye<br />

ve yaygınlaşmaya devam ediyor.<br />

Gelecek Turizmde’nin temelinde de<br />

‘topluma rağmen’ değil ‘toplumla<br />

beraber’ felsefesi yatıyor. Gelecek<br />

Turizmde’nin dikkate değer bir<br />

sürdürülebilir turizm modeli haline<br />

gelmesinde en önemli etken, Kültür<br />

ve Turizm Bakanlığı ve Anadolu Efes<br />

ile 10 yıldır süren işbirliğimizdir. 10<br />

yılda yereldeki paydaşlarımızla birlikte<br />

biriktirdiğimiz hikâyeleri bugün bir kitap<br />

halinde sizlerle paylaşmaktan büyük<br />

mutluluk duyuyoruz. Hiç şüphesiz<br />

Gelecek Turizmde mevcut ve yeni başarı<br />

hikâyeleri ile adından söz ettirmeye<br />

devam edecektir.”


Bodrum<br />

gözünü yerli<br />

turiste çevirdi!<br />

Bodrum<br />

Tanıtım Tır<br />

Anadolu’yu<br />

gezecek<br />

Bodrum’a yerli turist<br />

getirisiyle iç turizmi<br />

canlandırmak amacıyla<br />

oluşturulan Bodrum<br />

Tanıtım Tırı Projesi için<br />

hazırlıklarda sona gelindi.<br />

Projeyle Bodrum’u Anadolu<br />

halkının ayağına götürmeyi<br />

hedeflediklerini ifade eden<br />

Mehmet Kocadon, “İç<br />

turizmi canlandırmak için<br />

başlatacağımız bu adımın,<br />

Bodrum turizmini olumlu<br />

yönde etkileyeceğine<br />

inanıyoruz” dedi.<br />

Bodrum’a yerli turist<br />

getirisiyle iç turizmi<br />

canlandırmak amacıyla<br />

oluşturulan Bodrum Tanıtım<br />

Tırı Projesi için hazırlıklarda<br />

sona gelindi. <strong>2017</strong> yaz sezonu<br />

öncesinde iki ay boyunca Türkiye<br />

genelindeki 28 ili gezecek olan<br />

Bodrum Tanıtım Tırı çalışmaları,<br />

Bodrum Tanıtma Vakfı’nın<br />

organizasyonluğunda ve Bodrum<br />

Belediyesi’nin öncülüğünde<br />

başlatıldı. Bodrum Ticaret<br />

Odası (BODTO), Deniz Ticaret<br />

Odası Bodrum Şubesi, Bodrum<br />

Otelciler Derneği (BODER),<br />

Bodrum Denizciler Derneği<br />

ile Türkiye Seyahat Acentaları<br />

Birliği (TÜRSAB) Bodrum<br />

Yürütme Kurulu’nun da destek<br />

verdiği proje ile ilgili ilk toplantı,<br />

Bodrum Belediye Başkanlığı<br />

toplantı salonunda yapılarak<br />

hazırlık çalışmalarıyla ilgili ilk<br />

değerlendirmeler gözden geçirildi.<br />

Bodrum’un simgelerinden oluşan<br />

görsellerle giydirilecek olan tırda<br />

dağıtılmak üzere Bodrum’u tanıtıcı<br />

çeşitli materyaller ve Bodrum’un<br />

yöresel lezzetleri bulunacak.<br />

Proje görevlileri, ziyaret ettikleri<br />

bölgelerde halkı Bodrum hakkında<br />

daha da bilgilendirecek.<br />

Kocadon: “Bodrum’u Anadolu<br />

halkının ayağına götüreceğiz”<br />

Düzenlenen toplantıda, yakın<br />

bir zaman içinde tırın Türkiye’yi<br />

gezmeye başlayacağının bilgisini<br />

veren Başkan Mehmet Kocadon,<br />

“Türkiye’nin göz bebeği Bodrum,<br />

asırlardır birçok medeniyete ev<br />

sahipliği yapmış, hoşgörünün<br />

hakim olduğu, üç tarafı denizlerle<br />

ve doğal güzelliklerle çevrili bir<br />

yarımadadır. Bu özellikleriyle<br />

turizmin en çok yükseldiği<br />

yerlerin başında gelmektedir.<br />

Yaz aylarında nüfusu 1 milyonu<br />

bulan Bodrum’a, dünyanın<br />

çeşitli ülkelerinden çok sayıda<br />

yabancı turist geliyor ve buranın<br />

güzelliklerine hayran kalıyor.<br />

Anadolu halkının Bodrum’a olan<br />

sevgisi ve ilgisi ise bambaşka.<br />

Sadece tatil için değil, burada<br />

yaşamayı seçmiş ve artık<br />

bizlerden biri haline gelmiş<br />

olan Anadolu halkına Bodrum’a<br />

katkıları için çok teşekkür<br />

ediyorum. Bodrum Tanıtım<br />

Tırımız da bu nedenle Anadolu’yu<br />

dolaşacak. Bodrum’u Anadolu<br />

halkının ayağına götüreceğiz.<br />

İç turizmi canlandırmak için<br />

başlatacağımız bu adımın,<br />

Bodrum turizmini olumlu yönde<br />

etkileyeceğine inanıyoruz” dedi.


34<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Yasağın nedeni<br />

“ABD’liler<br />

işsiz kalacak”<br />

endişesi mi?<br />

ABD uçuşlarına getirilen<br />

elektronik cihaz yasağını<br />

yorumlayan Turkish Heritage<br />

Organization Başkanı Ali Çınar,<br />

ABD’li havayolu şirketlerinin<br />

Kongre’deki etkinliklerine<br />

dikkat çekerek, “Bu şirketler<br />

Trump yönetimine ‘Ortadoğulu<br />

rakiplerimiz nedeniyle 1<br />

milyon 200 bin Amerikalı<br />

işsiz kalacak’ şeklinde baskı<br />

yapıyorlar dedi.<br />

Washington DC merkezli<br />

düşünce kuruluşu Turkish<br />

Heritage Organization’ın<br />

(THO) Başkanı Ali Çınar, ABD’nin<br />

cep telefonundan büyük elektronik<br />

cihazlara uçuşlarda kabin yasağı<br />

getirmesinin ardında farklı<br />

nedenlerin olabileceğini söyledi.<br />

“Yasakta İstanbul’un adının<br />

geçmesi turizmi olumsuz etkiler”<br />

ABD’nin istediği güvenlik önlemini<br />

almaya hakkı olduğunu söyleyen<br />

Çınar, “Ancak endişe gerçekten<br />

güvenlikse, söz konusu yasağın<br />

Avrupa’daki hiçbir havalimanını<br />

kapsamaması dikkat çekici.<br />

İstanbul önemli bir ‘hub’a<br />

dönüşmüşken, bu tür kısıtlamalar<br />

yolcu kaybına neden olabileceği<br />

gibi, rakiplerin de elini güçlendirir.<br />

Şu anda Amerikan medyasında<br />

yasağın uygulandığı şehirler<br />

arasında İstanbul’un adının<br />

geçmesinin turizmi olumsuz<br />

etkileme olasılığı da göz ardı<br />

edilmemeli” dedi.<br />

“Trump yönetimine baskı var”<br />

ABD’li havayolu şirketlerinin<br />

son dönemde Amerikan<br />

Kongresi’nde son derece etkin<br />

olduklarını ifade eden Ali Çınar,<br />

“Bu şirketler, THY ve Ortadoğu<br />

merkezli havayolu şirketlerinin<br />

ABD’ye yaptığı direkt uçuşların<br />

1 milyon 200 bin ABD’linin işsiz<br />

kalmasına neden olabileceğini<br />

iddia ediyorlar. Rakiplerin<br />

kendileri için önemli bir tehdit<br />

oluşturduğu düşüncesi ile Trump<br />

yönetimine baskı yapıyorlar. Söz<br />

konusu yasak kararını bu yönde<br />

de değerlendirmek gerektiği<br />

düşüncesindeyim” diye konuştu.<br />

Başkan Trump’ın aldığı 7<br />

müslüman ülke vatandaşlarına<br />

ABD’ye giriş yasağının önemli<br />

bir sorun olduğunu belirten<br />

Çınar, “Türkiye bu yasağı direkt<br />

hissetmese de Türkiye’den<br />

ABD’ye vize alımlarının ciddi<br />

şekilde azalacağı konusunda da<br />

tedirginliklerimiz var” dedi.


Budak<br />

“Turizmde<br />

Avrupa krizi<br />

büyüyor”<br />

CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin<br />

Osman Budak, turizm sektörünün<br />

zor günler geçirdiğini, Avrupa ile<br />

yürütülen “referandum endeksli<br />

gerilim politikasının” turizmdeki<br />

sıkıntıyı daha da büyüttüğünü<br />

belirterek, “Antalya’da ilk üç ayda<br />

Alman turist kaybı 2016’ya yüzde<br />

50’yi geçti. Turizmde Avrupa krizi<br />

büyüyor” dedi.<br />

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve<br />

Antalya Milletvekili Çetin Osman<br />

Budak, Antalya’nın turizm verileri<br />

ve enflasyon rakamlarını değerlendirdi.<br />

Turizmde 2016 yılında yaşanan büyük<br />

çöküntünün, <strong>2017</strong>’de de devam ettiğine<br />

dikkat çeken Budak, başta Almanya ve<br />

Hollanda olmak üzere Avrupa ülkeleriyle<br />

yürütülen “referandum endeksli<br />

gerilim politikasının” sorunu daha da<br />

ağırlaştırdığını vurguladı. Budak, “Geçen<br />

yıl Türkiye Avrupa ülkelerinde 5.5 milyon<br />

turist kaybetmişti. Bu yıl ilişkilerin,<br />

imajın düzeltilmesi beklenirken tam<br />

tersine iç politik kaygılarla Avrupa ile<br />

kavgaya tutuşuldu. Türkiye ne kazandı bu<br />

kavgadan? Hiç. Tam tersine kayıp büyük<br />

kayıplar yaşanıyor” dedi.<br />

Antalya ve Türkiye kaybediyor<br />

Antalya’ya ilk üç ayda gelen turist<br />

sayısının 2016’ya göre yüzde 27<br />

gerilediğini, Almanya’dan turist kaybını<br />

ise yüzde 54’lere çıktığını vurgulayan<br />

Budak, “Antalya turizmde kayıp yıl<br />

olan 2016’yı bile arar halde. Kayıp<br />

oranı, 2016’ya göre yüzde 27, 2015’e<br />

göre ise yüzde 42. Almanya’dan gelen<br />

turist sayısında rekor düzeyde bir kayıp<br />

var. İlk 3 ayda kayıp oranı yüzde 54.<br />

2015’e göre ise bu oran yüzde 65’lerde.<br />

Sadece Almanya’dan 110 bin kayıp<br />

var. Rusya’dan gelen turist sayısı 7 bin<br />

düzeyinden 50 bin düzeyine çıksa da<br />

artış, Almanya’daki kaybı telafi etmiyor.<br />

Türkiye’nin ana turizm ekseni Avrupa’dır<br />

ve Avrupa ülkelerinin tamamı eksi<br />

gösteriyor. Hollanda’dan kayıp yüzde 44,<br />

İngiltere’den yüzde 42. İsrail ve İran’da<br />

bile artış yok, gerileme var. Yüzbinlerce<br />

turizm emekçisi işsiz, binlerce esnaf<br />

kepenk kapatıyor ama Türkiye’nin<br />

tanıtımıyla ilgili hiçbir adım atılmıyor”<br />

diye konuştu.


36<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Y ve Z kuşağı<br />

turizm<br />

sektörünü<br />

nasıl<br />

etkileyecek?<br />

Seyahat sektörü<br />

profesyonellerine teknoloji<br />

ve rezervasyon çözümleri<br />

sunan <strong>Hotel</strong>sPro’nun Genel<br />

Müdürü Nevgül Bilsel<br />

Safkan, 2020 yılı itibariyle<br />

harcama gücünün büyük<br />

bölümüne sahip olacak Y<br />

kuşağı ile 2030’da turizm<br />

sektörünün dinamiklerini<br />

değiştirmesi beklenen Z<br />

kuşağının turizm sektörüne<br />

olası etkilerini açıklayarak,<br />

sektörün bu kuşaklara<br />

dokunabilmesi için<br />

önerilerini sıraladı.<br />

Pazarlama sektöründe<br />

nesillerin X, Y ve Z kuşağı<br />

olarak kategorize edildiğini<br />

belirten Nevgül Bilsel Safkan,<br />

Y neslinin davranışlarını,<br />

özelliklerini ve beklentilerini<br />

anlayamayan turizm sektörünün,<br />

teknolojinin içine doğan Z kuşağına<br />

dokunamayacağını ifade ederek,<br />

Y ve Z kuşağı beklentilerini ve<br />

yaklaşımlarını şu şekilde sıraladı:<br />

1. Teknoloji ve bilgiye oldukça hâkim<br />

durumda olan Y kuşağı güvenilirliğe<br />

ve şeffaflığa önem veriyor.<br />

Teknolojinin içine doğan Z kuşağı<br />

ise sürekli sorgulayan ve araştıran<br />

bir kuşak olarak karşımıza çıkacak.<br />

2. Y kuşağı yılda en az 2 kez tatile<br />

çıkma kararı alıyor. Z kuşağı<br />

için de bu durum geçerli olacak.<br />

Sosyal medya, web siteleri, arama<br />

motorları, arkadaşların önerileri ve<br />

forum web siteleri her iki kuşağın<br />

kararlarını etkileyecek faktörlerin<br />

başında gelecek.<br />

3. Y ve Z kuşağı için tatil,<br />

dinlenmenin yanı sıra daha çok<br />

sosyal bir aktivite olarak karşımıza<br />

çıkıyor. Dolayısıyla, turizm<br />

sektörünün ve acentelerin Y ve Z<br />

nesline eğlence içerikli fırsatlar<br />

sunması önem taşıyacak.<br />

4. Y kuşağı üyelerinin büyük<br />

bölümü arkadaşlarının<br />

onaylamadığı bir hizmeti satın<br />

almayacaklarını belirtiyor. Y kuşağı,<br />

çevresindekilerin önerilerine kulak<br />

verirken aynı zamanda çevresinde<br />

bulunan diğer bireylerin de satın<br />

alma davranışlarını etkileyecek.<br />

Aynı durum Z kuşağı için de geçerli<br />

olacak.<br />

5. Y kuşağının internet popülasyonu<br />

içindeki oranı % 55’in üzerinde. Bu<br />

oran Z kuşağı için %90 civarında<br />

olacak. Bu oranlar ekseninde<br />

otellerin ve acenteler, online<br />

medyadaki yerlerine ve haklarında<br />

yapılan yorumlara daha da önem<br />

vermek zorunda kalacak.<br />

6. Y ve Z kuşağı, e-posta ve SMS<br />

ile iletişim kurmayı yüz yüze<br />

görüşmeye tercih ediyor. Dolayısıyla,<br />

kişiye özel iletiler ve kampanyalar<br />

bu kuşaklarla daha kolay iletişim<br />

kurabilmesini sağlayacak.<br />

7. Özgür ve dahil edildiğini<br />

hissettiren, çok yönlü, basit, net,<br />

kolay anlaşılır, dürüst, şeffaf,<br />

samimi ve faydacı yaklaşımlar, Y<br />

ve Z kuşağına dokunan noktalar<br />

arasında öne çıkacak.


38<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

İran turizm pazarı liderliğe göz kırpıyor<br />

İran, zaman zaman iki ülke arasındaki siyasi gerilimin gölgesinde kalsa da bu yıl için iyimser<br />

beklentilerin en fazla yoğunlaştığı turizm pazarı olarak öne çıkıyor. Geçen yıl charter uçuşlarda<br />

sorunlar yaşanmasına rağmen 1 milyon 665 bin İranlı turisti ağırlayan Türkiye,<br />

bu yıl 2 milyona ulaşmayı hedefliyor.<br />

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)<br />

kısa bir süre önce gerçekleştirilen<br />

TITE İran Uluslararası Turizm<br />

Fuarı sonrası ve bu ay sonundaki Nevruz<br />

dönemi için İran’dan gelen talebi göz<br />

önüne alarak, bu pazarla ilgili öngörü<br />

ve beklentileri bir sonuç raporu olarak<br />

hazırladı. Raporda, “Bu yılın ilk ayında<br />

İran’dan gelen turist sayısı geçen yılın aynı<br />

ayına göre yüzde 10 artarak 101 bin kişi<br />

oldu. İran turizmde artış yaşanan nadir<br />

pazarlar arasında yer aldı. Bu yılsonu için<br />

olumlu bir işaret. İki ülke arasında siyasi<br />

ilişkilerde gerginlik olmaması durumunda<br />

bu hedef pek uzak görünmüyor. Hatta kan<br />

kaybeden diğer büyük pazarlar ve Nevruz<br />

bayramı öncesinde İran’dan gelen talep<br />

göz önüne alındığında İran bu yıl en büyük<br />

turizm pazarı olabilir” değerlendirmesine<br />

yer verildi.<br />

En çok tercih edilen üçüncü ülkeyiz<br />

Türkiye’nin, yurt dışına çıkışlarda<br />

İranlılar için Dubai ve Malezya’dan<br />

sonra en çok tercih edilen üçüncü ülke<br />

olduğuna dikkat çekilen raporda, şu<br />

bilgilere yer verildi: “İranlıların Türkiye’yi<br />

tercih nedeni alışveriş ve deniz/kum/<br />

güneş tatili. İranlıların tercih ettiği diğer<br />

önemli destinasyonlar ise Ermenistan<br />

ve Amerika. Amerika seyahatlerinde<br />

Türkiye, İranlılar için önemli bir transit<br />

noktası durumda bulunuyor. Alışveriş<br />

amaçlı gelenlerin tercihi çoğunlukla<br />

İstanbul olurken, tatil amaçlı gelenler<br />

ise daha önce ağırlıklı olarak Antalya’yı<br />

tercih ederken, son dönemde Bodrum ve<br />

Marmaris’e de ilgi artmaya başladı.”<br />

TÜROB’un raporunda altı çizilen<br />

hususlar şöyle:<br />

* Kültürel, coğrafi ve tarihi yakınlık<br />

sebebiyle İran ülkemiz için öne çıkan<br />

turizm pazarlarından biri haline geldi.<br />

Özellikle idari bakımdan birtakım<br />

kısıtlamalar altındaki ülke için, Türkiye<br />

demokratik Müslüman bir ülke olması<br />

sebebiyle, turizm ürünlerinin çeşitliliği<br />

ile İran için önemli bir destinasyon olarak<br />

öne çıkıyor.<br />

* İran’da sıklıkla kullanılan pazarlama<br />

unsuru, işletim hakkı belediyelere ait olan<br />

şehir ilan panolarıdır. Radyo ve televizyon<br />

yayınları, devletin kontrolünde bulunuyor.<br />

Tehran Times ve Iran Daily, İngilizce<br />

olarak yayınlanan günlük gazeteler.<br />

Ayrıca Press TV adlı İngilizce kanal,<br />

uydu aracılığıyla izlenebiliyor. Bu yayın<br />

organları aracılığıyla turizm pazarlaması<br />

yapılmasının etkili olacağı düşünülüyor.<br />

* THY başta olmak üzere havayolu<br />

şirketlerimizin Tahran’ın yanı sıra,<br />

İsfahan, Tebriz, Şiraz, Meşhed, Ahvaz<br />

ve Kirmanşah’a doğrudan uçuşlarının<br />

olması Türkiye ile İran arasındaki turizm<br />

ilişkilerine katkı sağlıyor.<br />

* İran riyalinin değer kaybettiği 2011-<br />

2012 döneminde yurt dışına çıkan İranlı<br />

turist sayısı yüzde 37 azaldı. İran riyalinin<br />

istikrarlı bir seyir izlediği 2014 yılında<br />

ise yurt dışına çıkan İranlı turist sayısı<br />

artmıştı. Bu iki örnek, turizmin döviz<br />

kurlarına ne kadar bağımlı olduğunu<br />

gösteriyor.<br />

* İran, Dünya Ekonomik Forumu’nun<br />

yayımladığı 2015 Seyahat ve Turizm<br />

Sektöründe Rekabet Gücü endeksinde<br />

Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri<br />

(MENA) içinde 12’nci, 141 ülke içindeyse<br />

97’nci sırada bulunuyor. Aynı raporda,<br />

İran’ın güvenlik endeksi, Türkiye’nin<br />

güvenlik endeksinden daha yüksek olduğu<br />

dikkat çekiyor.<br />

Charter sorunu aşılmaya çalışılıyor<br />

* Temmuz 2016’dan bu yana devam eden<br />

charter uçuşlarındaki sorun hakkında iki<br />

ülke arasındaki temaslar sürüyor.<br />

*Tahran’daki fuar kapsamında Kültür<br />

ve Turizm Bakanlığı desteği, TÜROB ve<br />

Sea Travel işbirliği ile Tahran Seda Sima<br />

Salonlarında gerçekleştirilen workshop<br />

organizasyonuna, ülkemizden 40’ı<br />

aşkın otelci katılım sağladı. Workshop<br />

organizasyonu ile birlikte, akabinde<br />

düzenlenen gala gecesine yaklaşık 600<br />

İranlı turizm acentesi temsilcileri iştirak<br />

etti. Bu ilgi İran turizm pazarıyla ilgili<br />

iyimser beklentileri artırdı.<br />

* Özellikle İran pazarı’nın geleneksel<br />

ve yerel partner ile çalışma prensipleri<br />

gereği (ödemeler vb konulardaki<br />

prosedürler sebebiyle) workshop<br />

çalışmalarının, fuar katılımından çok<br />

daha etkin ve sonuç odaklı olduğu<br />

gözlemlendi. Workshop kapsamında<br />

kurulan temaslarda, Türkiye’nin İran<br />

için öncelikli destinasyonlar arasında yer<br />

aldığı, özellikle İstanbul ve Antalya’nın<br />

revaçta olduğu, alışveriş, iş ve tatil<br />

segmentlerinde pazarda öne çıktığımız<br />

değerlendirildi.


40<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

İlber Ortaylı<br />

“Turizm, kitleler<br />

arasında<br />

demokratik bir<br />

kaynaşma sağlar”<br />

Antalya’nın önde gelen turistik<br />

tesislerinden Akra, ünlü tarihçi İlber<br />

Ortaylı sohbetine ev sahipliği yaptı.<br />

Etkinlikte konuşan Ortaylı, Kimse içinde<br />

bulunduğumuz bu yer gibi yatırımların<br />

yapılacağını tahmin edemezdi. Doğru<br />

yatırımlarla turizm canlanır, bu da<br />

kitleler arasında fevkalade önemli olan<br />

demokratik bir kaynaşma sağlar” dedi.<br />

Yeni nesil otelcilik konsepti “Urban<br />

Social”ı; deneyim ve duyguları ön<br />

plana çıkartarak ‘Dokunuş’, ‘Lezzet’,<br />

‘Koku’, ‘Ses’ ve WellBeing (Daha İyi Bir<br />

Sen) kodları ile hayata geçiren Akra, her<br />

bir kodu ayrı ayrı çağrıştıran çalışmalarla<br />

unutulmaz bir konaklama deneyimi<br />

vadediyor. Bu doğrultuda başlattığı<br />

Akra Talks/Akra Sohbetleri bünyesinde<br />

İlber Ortaylı’yı ağırlarken etkinlik, Akra<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Barut<br />

ve eşi Zerrin Barut’un ev sahipliğinde,<br />

Elif Dağdeviren’in moderatörlüğünde<br />

düzenlendi.<br />

“Doğru yatırımlarla turizm canlanır, bu<br />

da demokratik bir kaynaşma sağlar”<br />

Türkiye’nin 1940’lar ve 1950’lerdeki<br />

çehresinden, turizm yatırımlarının<br />

değerinden bahsederek söze başlayan<br />

İlber Ortaylı; “Antalya, eskiden de çok<br />

güzel, çok vahşi bir şehirdi, çok da<br />

tenhaydı. Yerli halk en mükemmel<br />

turizm tesislerini aratmayacak kadar<br />

misafirperverdi, lezzetli yemekler<br />

yaparlardı. Çok da romantik bir<br />

şehirdi. Kıyılarında gönlünüzce denize<br />

girebilirdiniz. Alanya’da muz bahçeleri,<br />

Bey Dağları’nda çiçekler... Fakat otobüsü<br />

kaçırırsan da saat 16.00’dan sonra misal<br />

Alanya’ya vasıta bulamazdın” dedi.<br />

Turizm yatırımlarının şehre faydasından<br />

söz ederken eskiden Antalya’da sadece<br />

bir tane büyük otel olduğunu söyleyip;<br />

“Kimse içinde bulunduğumuz bu yer<br />

gibi yatırımların yapılacağını tahmin<br />

edemezdi. Doğru yatırımlarla turizm<br />

canlanır, bu da kitleler arasında<br />

fevkalade önemli olan demokratik bir<br />

kaynaşma sağlar” dedi.<br />

Türkiye’deki çevre konusuna da<br />

vurgu yapan ünlü tarihçi; “Maalesef<br />

bizde bazı şeylerin sonu gelmiyor,<br />

çalışmaya başlandı mı arkası ve önünü<br />

tutturamıyorlar, tabiat çok feci tahrip<br />

ediliyor. Batıda da bunu gördük. İlla<br />

belirtmek de lazım ki geçmişte dünyanın<br />

kalkınmaya başlayan hiçbir ülkesinde<br />

bizdeki gibi bir turizm hareketi olmadı.<br />

Bu çok önemlidir. Çünkü turizmle,<br />

demokratik bir kaynaşma başlar kitleler<br />

arasında” dedi.<br />

“Dedikodu yapmak için tarih<br />

öğrenilmez”<br />

Tarihçinin üzerine vazife olmayan işleri<br />

de öğrenmek, araştırma yapmak isteyen<br />

kimse olduğunu söyleyen İlber Ortaylı<br />

gençlerin birden fazla yabancı dile<br />

hakim olmasını sadece İngilizce değil;<br />

Almanca, Farsça, Arapça gibi yabancı<br />

dilleri de öğrenmesi gerektiğini belirtti.<br />

Tarih yazımı ve tarih öğrenimi için de zıt<br />

tarihleri birlikte okuyup bağlantı kurmak<br />

gerektiğini sözlerine ekledi. Dedikodu<br />

yapmak için tarihin öğrenilmeyeceğini,<br />

gerçek tarih bilgisine sahip olmak ve<br />

ülkelerin gerçek dinamiklerini öğrenmek<br />

için mutlaka ülkelerin iktisadi tarihine<br />

de bakmak gerektiğini anlatan Ortaylı,<br />

tarihçilerin herkesin az bildiğini ve yanlış<br />

bildiği konuları tespit edip onlar üzerine<br />

gitmesi gerektiğini söyledi. Söyleşinin<br />

ardından uzun bir imza kuyruğunun<br />

oluştuğu Akra’da keyifli sohbet imza<br />

sırasında da devam etti.


42<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Kartlı ödemeler geçen yılın<br />

aynı dönemine göre %8 arttı<br />

BKM şubat ayı verilerini açıkladı: Turizm sezonuna geri sayım başladı:<br />

Yabancı kartlarla yapılan seyahat acentesi ödemeleri iki katına çıktı!..<br />

Bankalararası Kart<br />

Merkezi’nin (BKM)<br />

açıkladığı verilere göre<br />

banka kartları ve kredi kartları<br />

ile şubat ayında toplam 46,8<br />

milyar TL’lik ödeme yapıldı.<br />

Bu tutarın 42,3 milyar TL’si<br />

kredi kartları ile ödenirken 4,5<br />

milyar TL’sinde banka kartları<br />

kullanıldı. Buna yönelik olarak<br />

önceki yılın aynı dönemine<br />

göre büyüme oranı banka kartı<br />

ile ödemelerde %30, kredi kartı<br />

ile ödemelerde ise %6 oldu.<br />

Ticari kredi kartı ile<br />

ödemeler toplam kartlı<br />

ödemelere göre daha hızlı<br />

büyüyor<br />

Ticari kredi kartları ile şubat<br />

ayında toplam 8,9 milyar TL’lik<br />

ödeme gerçekleşti. Geçen yılın<br />

aynı döneminde 7,9 milyar<br />

TL ödeme yapıldığı dikkate<br />

alındığında, %13 oranında artış<br />

gerçekleştiği görülüyor. Her<br />

geçen gün artan ticari kredi<br />

kartları ile yapılan ödemelerin<br />

toplam kredi kartı ödemeleri<br />

içindeki payı ise %21’i geçmiş<br />

bulunuyor.<br />

Yabancı kartlarla yurt<br />

içinde 1 milyar 121 milyon<br />

TL ödeme yapıldı<br />

BKM verilerine göre şubat<br />

ayında yabancı kartlar ile yurt<br />

içinde toplam 1 milyar 121<br />

milyar TL tutarında ödeme<br />

yapılırken bu ödemelerin 749<br />

milyon TL’sinin kredi kartları,<br />

372 milyon TL’sinin ise banka<br />

kartları ile gerçekleştiği<br />

görülüyor. Buna göre önceki<br />

yılın aynı dönemine kıyasla<br />

yurt içinde yapılan ödemelerde<br />

yabancı kredi kartları ile %10,<br />

yabancı banka kartları ile ise<br />

%33 oranında artış gerçekleşti.<br />

Yabancı kartlarla yapılan<br />

seyahat acenteleri<br />

ödemeleri geçen yılın aynı<br />

dönemine göre %87 arttı<br />

Yabancı kartlar ile yurt içinde<br />

yapılan harcamaların sektöre<br />

göre dağılımı incelendiğinde en<br />

fazla payın %18 ile konaklama<br />

sektöründe olduğu görülüyor.<br />

Konaklama sektörünü %15<br />

pay ile seyahat acenteleri, %14<br />

pay ile giyim ve aksesuar, %11<br />

pay ile havayolları, %7 pay ile<br />

kuyumculuk sektörleri takip<br />

ediyor. 2016 yılının şubat ayı ile<br />

kıyaslandığında kartlı ödeme<br />

tutarında en fazla artış görülen<br />

sektörün %87 ile seyahat<br />

acenteleri sektörü olduğu<br />

görülüyor. Bu artış yaz dönemi<br />

tatil planlamalarının yapıldığı<br />

bu dönemde yabancıların<br />

geçen yıla göre çok daha fazla<br />

reservasyon yaptırdığına işaret<br />

ediyor.


hotel restaurant<br />

44 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Heafey Group Condo-<strong>Hotel</strong><br />

konseptini Türk yatırımcılarla tanıştırdı<br />

Dünyaca ünlü Heafey Group’un en yeni projesi Ocean Conrad Resort,<br />

Amerika’da hem yatırım hem tatil fırsatı sunuyor.<br />

Dünyaca ünlü Amerikalı<br />

gayrımenkul şirketi Heafey<br />

Group , Florida’nın en güzel<br />

sahillerinden Fort Laudardale de yer<br />

alan Ocean Conrad Resort projesini<br />

Türk yatırımcılara tanıttı. Heafey Group<br />

Başkan Yardımcısı Carmine Zayoun ve<br />

Heafey Group Uluslararası Pazarlama<br />

Direktörü Emel Onur’un katılımıyla 6<br />

<strong>Nisan</strong> <strong>2017</strong> tarihinde düzenlenen basın<br />

toplantısında, Amerika’da gayrimenkul<br />

sahibi olmanın sağlayacağı avantajlar,<br />

son zamanlarda Türklerin favori yatırım<br />

şekli olan Condo-<strong>Hotel</strong> modeline<br />

yatırım yaparak Green Card alma<br />

fırsatı, Türk yatırımcıların Miami ve Fort<br />

Lauderdale’deki gayrimenkullere hızla<br />

artan ilgisi ve Heafey Group’un en yeni<br />

projesi Ocean Conrad Resort hakkında<br />

bilgi verildi.<br />

Zayoun: “Son dönemde Türklerin<br />

ilgisi çok arttı”<br />

Heafey Group Başkan Yardımcısı<br />

Carmine Zayoun “Türkiye’de olmaktan<br />

çok mutluyuz. Geçmiş yıllarda Miami<br />

ağırlıklı olarak Güney Amerikalı<br />

yatırımcılar tarafından tercih ediliyordu<br />

ancak son dönemde Türklerin ilgisi<br />

çok arttı. Türkler özellikle condohotel<br />

modelini çok seviyor. Otel<br />

onların uzaktaki evi gibi ama kendileri<br />

kullanmadıklarında yatırımlarının<br />

dünyaca ünlü bir marka tarafından<br />

yönetiliyor olması onlara ayrıca güven<br />

veriyor. Fort Lauderdale’deki yatırımlar<br />

sadece geçen sene %9.8 oranında değer<br />

kazandı. Bu da doğru gayrımenkul<br />

seçiminin yatırımdaki önemini<br />

gösteriyor“ dedi.<br />

Onur: “Özellikle condo-hotel<br />

modeline rağbet büyük”<br />

Heafey Group Uluslararası Pazarlama<br />

Direktörü Emel Onur toplantıda<br />

yaptığı konuşmada “Son zamanlarda<br />

Florida’ya gelen Türk yatırımcıların<br />

sayısı katlanarak artıyor. Miami her<br />

zaman sanatçıların ve yatırımcıların<br />

gözdesiydi. Şimdi de aralarında şirket<br />

üst düzey yöneticileri, doktorlar,<br />

avukatların yer aldığı beyaz yakalıların<br />

ilgisinin arttığını gözlemliyoruz. Her<br />

şeyi bırakıp Amerika’ya taşınmayı<br />

düşünmeyen, bir ayağım Florida’da<br />

olsun diyen yatırımcılar, özellikle condohotel<br />

modeline rağbet gösteriyor.<br />

Bu şekilde hem yatırımlarının para<br />

kazanması, hem de senede 1-2 ay gelip<br />

evlerinin tadını çıkartabiliyor olmaları<br />

onlara çok cazip geliyor” dedi.<br />

Hem yatırım hem tatil fırsatı<br />

Dünyaca ünlü Fort Lauderdale plajının<br />

tam karşısında iki binadan oluşan, nefes<br />

kesen Atlantic okyanusu manzaralı<br />

Ocean Conrad Resort 24 katlı olup 6inci<br />

kat ile 17 katlar arasi condo hotel 18<br />

ile 24 uncu katlar arası rezidanstır.<br />

Arzu eden ev sahipleri dairelerini Hilton<br />

Conrad’ a kiralayip senelik % 8 brüt kira<br />

geliri garantisi elde edebilirler. Ayrıca<br />

dairelerini senede 30 gun Conrad’in<br />

bütün imkanlarından yararlanarak<br />

ücretsiz kullanabilirler. Bu kapsamda<br />

golf ve tenis Country club üyeliğini de<br />

bedava kazanırlar.


hotel restaurant<br />

46 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

LUX* Bodrum<br />

19 Mayıs’ta açılıyor<br />

Dünyanın en egzotik lokasyonlarında lüksü<br />

ve konforu yeniden yorumlayan LUX*ın<br />

Avrupa’daki ve Türkiye’deki ilk ve tek tesisi<br />

LUX* Bodrum Resort & Residences,<br />

19 Mayıs Cuma günü hizmete giriyor.<br />

Ege Denizi’nin masmavi suları ile<br />

kaplı yarım adada her cephesinden<br />

panoramik deniz manzarasına<br />

sahip olan LUX* Bodrum Resort &<br />

Residences, 19 Mayıs’ta birbirinden<br />

eğlenceli ve renkli etkinliklerle kapılarını<br />

açmaya hazırlanıyor.<br />

Bodrum Yarımadası’nın en özel<br />

koylarından Adabükü’nde konumlanan,<br />

dünyanın en prestijli ödüllerinden<br />

A’Design Awards Gümüş ödülüne sahip<br />

olan LUX* Bodrum Resort & Residences,<br />

birçok farklı çeşit bitki örtüsünden<br />

oluşan bahçelerle bezenmiş muhteşem<br />

doğal güzellikleri ve Bodrum’un en<br />

iyi kumsalı olan Beach Rouge’u ile<br />

unutulmaz bir deneyim sunacak.<br />

Yatırımcısı, MYC Partners<br />

MYC Partners’in 70 milyon dolarlık<br />

yatırımıyla hayata geçirilen ve yönetimi<br />

dünyaca ünlü profesyonel otel zinciri<br />

olan LUX*a emanet edilen LUX* Bodrum<br />

Resort & Residences, içerisinde 85 otel<br />

odası, 19 residence ve 1 adet beach villa<br />

ile 83 bin metrekarelik satılabilir alan<br />

ile hizmet verecek. LUX* Bodrum’da spa<br />

merkezi, açık hava sineması, iki alakart<br />

restoran, tenis kortu, çocuk kulübü gibi<br />

birçok donatı ziyaretçilerin hizmetine<br />

sunulacak.<br />

Pierre “Sade ve yalın bir<br />

tatil deneyimi”<br />

14 Mart Salı günü İstanbul’da<br />

düzenlenen ve projenin detaylarının<br />

açıklandığı basın toplantısında konuşan<br />

LUX* Resorts & <strong>Hotel</strong>s Global Satış<br />

Müdürü Sydney Pierre, “LUX* konforunu<br />

Mauritius, Reunion Adaları, Maldivler<br />

ve Çin’den sonra Türkiye’de hizmete<br />

sunacağımız için çok mutluyuz ve gurur<br />

duyuyoruz. Sürekli büyüyen LUX* olarak<br />

amacımız misafirlerimize sloganımızda<br />

da olan sade ve yalın bir tatil deneyimi<br />

sunmak.


LUX* Bodrum’u global büyümemizin<br />

önemli bir adımı olarak görüyoruz.<br />

Bu yatırım Avrupa’daki ilk yatırımımız<br />

olma özelliğini de taşıyor. LUX* Resorts<br />

& <strong>Hotel</strong>s olarak misafirlerimize<br />

farklı bir lüks anlayışı sunuyoruz.<br />

LUX* Bodrum’a gelenler, rutin<br />

tatil anlayışından çıkma fırsatı<br />

bulacak. Bu deneyimi sunarken<br />

uluslararası otelcilik deneyimimizden<br />

faydalanacağız,” dedi.<br />

Akdoğan: “Ülke ekonomisine ve<br />

Türkiye’ye duyduğumuz güvenin<br />

bir göstergesi”<br />

Yatırımın sahibi MYC Partners<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat<br />

Akdoğan ise şunları söyledi: “Bu<br />

prestijli projeyi hem ülkemizin<br />

lokomotif sektörlerinden biri olan<br />

turizm sektörüne hem de büyüyen ve<br />

güçlü ekonomimize kazandırdığımız<br />

için büyük mutluluk duyuyoruz. MYC<br />

Partners olarak bu projeye toplamda<br />

70 milyon dolarlık yatırım yaptık.<br />

Yaptığımız bu yatırım ülke ekonomisine<br />

ve Türkiye’ye duyduğumuz güvenin<br />

bir göstergesi. LUX* Bodrum’dan<br />

rezidans satın alan yatırımcılar, satın<br />

aldıkları evleri tekrar LUX*’a kiralama<br />

yoluyla aylık kira gelirlerini büyük<br />

oranda arttıracak ve zamanla LUX*<br />

Resorts & <strong>Hotel</strong>s markasının desteği<br />

ile konutların piyasa değerleri de dolar<br />

bazında artacak. Dolayısıyla bu satın<br />

alma sıradan bir yazlık sahibi olmanın<br />

ötesine geçip bir yatırım aracı olarak<br />

değerlenecek. Bodrum’un turizm için<br />

yarattığı değer ve lokasyon avantajını<br />

göz önüne aldığımızda, ne kadar doğru<br />

bir yatırım yapmış olduğumuzu daha iyi<br />

anlıyoruz. Hayata geçirdiğimiz bu proje<br />

sayesinde turizm sektörünün canlanma<br />

sürecinde biz de katkıda bulunmak<br />

istiyoruz.”<br />

Toplantıda konuşan LUX* Bodrum<br />

Genel Müdürü Hakan Oral ise LUX*<br />

Bodrum olarak misafirlere eşsiz bir<br />

tatil deneyimi sunacaklarını söyledi.<br />

Oral, sözlerine şöyle devam etti:<br />

“Misafirlerimiz burada kendilerini<br />

hem ayrıcalıklı hissedecek hem de<br />

aldıkları kişiye özel premium hizmetle<br />

unutamayacakları bir vakit geçirme<br />

şansı bulacak. LUX* Bodrum ile lüks<br />

kavramını yeniden tanımlıyor, bilinen<br />

uluslararası otel zincirlerinin veya<br />

zirvedeki gösterişli beş yıldızlı mega<br />

tatil köylerinin sunduğu ağır ve kasvetli<br />

deneyimden çok öte sade ve yalın bir<br />

deneyim sunuyoruz.”<br />

650 metrelik beyaz kum plajı<br />

650 metrelik beyaz kum plajıyla,<br />

masmavi denizi ve yemyeşil doğasıyla<br />

huzurlu bir tatil sunan LUX* Bodrum’da<br />

misafirlerin kendilerini daha hafif<br />

ve daha aydınlık hissetmesi için<br />

tüm seçenekler sunuluyor. LUX*<br />

Bodrum’un spa ve wellnes hizmeti<br />

veren markası LUX* Me, dermatoloji ve<br />

estetik uygulamaları dahil olmak üzere,<br />

özel paketlerin ve dönüşüm turlarının<br />

bir parçası olarak, ameliyatlardan<br />

sonra stres atmak ve rahatlamak için<br />

de tercih ediliyor.<br />

Dünyaca ünlü şeflerden<br />

unutulmaz lezzetler<br />

LUX* Kurumsal Şefi olan İtalyan<br />

şef Walter Lanfranchi’nin ekibinden<br />

tanınmış şef Barış Torcu’nun orijinal<br />

LUX* mutfağını kendi zevkine göre<br />

yorumladığı, İtalyan mutfağından<br />

seçkin lezzetler sunan Stella<br />

<strong>Restaurant</strong> ve Akdeniz mutfağının en<br />

seçkin lezzetlerini barındıran Beach<br />

Rouge <strong>Restaurant</strong> da misafirlerin<br />

damak tatlarına hitap edecek.<br />

Havaalanına yakın lokasyonu, transfer<br />

teknesiyle hızlı ulaşım kolaylığı sunan<br />

LUX* Bodrum, indirim ayrıcalıkları<br />

ve avantajlı alternatiflerden oluşan<br />

balayı seçenekleriyle de unutulmaz bir<br />

deneyimin kapılarını aralıyor.


hotel restaurant<br />

48 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Hampton<br />

by Hılton<br />

Bolu açıldı<br />

Hampton by Hilton Bolu, markanın Türkiye’deki faaliyet gösteren<br />

dokuz oteli arasında yerini aldı.<br />

Hilton‘un orta fiyat<br />

segmentinde yer alan, kaliteye<br />

önem verenlere yönelik<br />

küresel markası Hampton by Hilton,<br />

en yeni oteli Hampton by Hilton<br />

Bolu’yu açtı. 150 odalı Hampton by<br />

Hilton oteli “Hamptonality” olarak<br />

anılan, markaya has kalite anlayışı<br />

ile misafirlerini ağırlamayı bekliyor.<br />

Rahatlatıcı bir konaklama<br />

deneyimi<br />

Hampton by Hilton Bolu Genel<br />

Müdürü Yusuf Demir şöyle konuştu:<br />

“Doğa içindeki konumu, modern<br />

buklet ürünleri ve İstanbul ile<br />

Ankara’ya kolay ulaşım imkanı<br />

sayesinde otelimiz hem iş hem<br />

eğlence amacı ile seyahat eden<br />

misafirler için ideal bir alternatif.<br />

Bolu’ya gelen turistler, şehrin<br />

güzelliklerini keşfederken<br />

rahatlatıcı bir konaklama deneyimi<br />

yaşayabilirler.”<br />

Bolu Taşıt Muayene İstasyonları<br />

İşletim Turizm Ticaret şirketinin<br />

sahibi olduğu Hampton by Hilton<br />

Bolu, misafirlerine lezzetli<br />

waffle’lardan oluşan sıcak kahvaltı,<br />

ücretsiz Wi-fi, 7/24 açık iş merkezi<br />

gibi birçok hizmet sunuyor.<br />

Doğal parklar ve eğlence<br />

alanlarına<br />

yakın mesafede<br />

Hampton by Hilton Bolu doğal<br />

parklar ve eğlence alanlarının<br />

yakınında yer alıyor. Konuklar ister<br />

hemen otelin yakınındaki 14B urda<br />

Alışveriş Merkezi’ne ister araba<br />

ile 20 dakika uzaklıkta bulunan<br />

Abant Gölü’ne kolayca ulaşabiliyor.<br />

Muhteşem doğa manzaralarına<br />

sahip Yedigöller Milli Parkı’na<br />

sadece 12 km mesafede olan tesis<br />

aynı zamanda Kartalkaya’ya yakın<br />

konumu ile kayak tutkunları için de<br />

ideal bir alternatif.<br />

İş amacı ile seyahat eden misafirler<br />

ise Bolu’nun en büyük kongre<br />

merkezi olan Paşa Kongre Merkezi<br />

yakın olmanın avantajından<br />

faydalanabilirler.<br />

Hampton by Hilton, “Hamptonality”<br />

olarak anılan, markaya has kültürü<br />

konuklarına yaşatması ile biliniyor.<br />

“Hamptonality”, tüm otellerde<br />

misafirlere güler yüzle hizmet<br />

sunmak ve ihtiyaçlarını anlamaya<br />

çalışarak civarda görülecek yerler,<br />

tarihi mekanlar ve eğlenceli<br />

aktiviteler ile ilgili tavsiyede<br />

bulunmak anlamına geliyor.


hotel restaurant<br />

50 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Dedeman yeni otel konsepti<br />

‘Smart by Dedeman’ı tanıttı<br />

1966 yılından bu yana turizm otelcilik alanında<br />

faaliyet gösteren ve Türkiye’nin ilk uluslararası<br />

otel zincirinin sahibi Dedeman Grubu, “Y” kuşağının<br />

değişen beklenti ve isteklerini göz önünde<br />

bulundurarak tasarladığı üçüncü kuşak otel konsepti<br />

Smart by Dedeman projesini tanıttı.<br />

Yeni otel konseptini<br />

öncelikle İstanbul olmak<br />

üzere Anadolu’nun<br />

hareketli şehirlerinde<br />

hayata geçirmek<br />

istediklerini söyleyen<br />

Dedeman Turizm Yönetimi<br />

A.Ş. Genel Müdürü<br />

Emrullah Akçakaya,<br />

Smart by Dedeman<br />

markasıyla 2023’e kadar<br />

toplam 18 otel açmayı<br />

hedeflediklerini belirtti.<br />

Dedeman ve Park Dedeman<br />

markaları ile hizmet veren<br />

Dedeman Grubu, Y kuşağının<br />

beklenti ve ihtiyaçlarını göz önünde<br />

bulundurarak oluşturduğu yeni otel<br />

markası ‘Smart by Dedeman’ın tanıtım<br />

lansmanını 9 Mart Perşembe günü<br />

Park Dedeman Levent Oteli’nde<br />

gerçekleştirdi. Dedeman Holding<br />

Yönetim Kurulu Başkan Vekili Rıfat<br />

Dedeman ve Dedeman Otelleri Genel<br />

Müdürü Emrullah Akçakaya’nın katılımı<br />

ile gerçekleşen toplantıda Y kuşağının<br />

değişen beklenti ve istekleri göz<br />

önünde bulundurularak tasarlanan yeni<br />

otel markasının hikayesi ve hedefleri<br />

paylaşıldı.<br />

Akçakaya: “Yeni otel markamızla<br />

akıllı bir yaşam önerisi sunacağız”<br />

Smart by Dedeman markasının<br />

Dedeman Grubu’na yeni bir ivme<br />

kazandıracağını söyleyen Dedeman<br />

Turizm Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü<br />

Emrullah Akçakaya, “1981 ve 2000 yılları<br />

arası doğan, Y kuşağı olarak bilinen<br />

genç yetişkinler otellerden beklentileri<br />

farklılaştı, fiyat performansı, hizmet hızı,<br />

kalitesi, teknolojik altyapısı, şehir ile iç<br />

içe olmasına, tasarımının özgünlüğüne<br />

önem verirken gerekli görmediği<br />

hizmetler için otellere para ödemek<br />

istemiyor. Biz de buradan yola çıkarak<br />

Dedeman Grubu’nun üçüncü kuşak oteli<br />

olacak Smart by Dedeman markasını<br />

oluşturduk.


Orta segment otellerden yüzde 25 daha avantajlı olmayı hedefleyen Smart by Dedeman<br />

projesi ile yatırımcılar dünya trendlerine en uygun projeyle yatırımlarının dönüşünü daha<br />

hızlı alacak. Marka, şehrin merkezi konumunda yüksek kalitede konaklamayı, yeniden<br />

tanımlanmış otelcilik deneyimi ile ekonomik fiyata sunacak.<br />

Yeni otel markamız; Y kuşağı gibi<br />

düşünen, onlar gibi görünen ve onlar<br />

gibi davranan ‘akıllı bir yaşam’ önerisi<br />

olacak’’ dedi. Son yıllarda özellikle 5<br />

yıldızlı üst segment ve lüks otel arzının<br />

talebin çok üstünde artığına dikkat<br />

çeken Akçakaya, kaliteli konaklamayı<br />

uygun fiyata sunan ekonomi segmenti<br />

otel arzının ise talebin altında kaldığını, 5<br />

yıldızlı otellerin bu talebi karşılamasının<br />

ise yatırımcı açısından karlı olmadığını<br />

belirtti. “Smart by Dedeman, piyasadaki<br />

bu talebi rakiplerine göre kalitesi, verimi<br />

ve tasarım konsepti ile farklılaşarak en<br />

iyi şekilde karşılayacağına inanıyoruz”<br />

dedi.<br />

“Yurt içi ve yurt dışında<br />

büyümek istiyoruz”<br />

Yeni marka ile öncelikle Türkiye<br />

pazarında büyümeye gideceklerini<br />

anlatan Akçakaya; “Buna paralel olarak<br />

Türkiye’nin ticari ilişkilerinin yoğun<br />

olduğu ülkelerde büyümek istiyoruz.<br />

Dedeman ve Park Dedeman markaları<br />

ile marka bilinirliğimiz yüzde 80’lerde.<br />

Şu anda faal 16 tane otelimiz var.<br />

Bunların iki tanesi yurtdışında. Ayrıca<br />

Özbekistan ve Tokat’ta açılış sürecinde<br />

olan iki otelimiz var. Bu otellerimizi de<br />

<strong>2017</strong> ilk yarısında açmış ve otel sayımızı<br />

18’e yükseltmiş olacağız. Yurtiçinde ve<br />

yurtdışında sürdürdüğümüz başarılı<br />

çalışmaları kaliteli ve yenilikçi hizmet<br />

anlayışımız ile üçüncü nesil otel<br />

konseptimize de taşımak istiyoruz” dedi.<br />

Nitelikli hizmet, hızlı internet,<br />

son teknolojik alt yapı<br />

Smart by Dedeman markası ile<br />

kurulacak otellerin oda sayıları 50 ile<br />

140 arasında olacak. Konsept; nitelikli<br />

konaklama, nitelikli kompakt oda ve<br />

kahvaltı, hızlı internet, son teknolojik<br />

alt yapı şeklinde düzenlenecek. Smart<br />

by Dedeman Otelleri ile “affordable<br />

lifestyle” (erişebilir yaşam tarzı)<br />

sunacaklarını dile getiren Dedeman<br />

Turizm Yönetimi A.Ş İş Geliştirme<br />

Direktörü Bilge Turcan, “Bu markada<br />

hedef kitlemiz, giderek konaklama<br />

sektöründe payı artan ve genelde iş<br />

gereği seyahat eden Y kuşağı. Y kuşağı<br />

fiyat/kalite performansına bakarken<br />

iş seyahati ile eğlenceyi birleştiriyor.<br />

Smart by Dedeman konsepti, değişen<br />

yaşam alışkanlıklarına ve yükselen<br />

beklentilere kusursuzca ayak uyduracak.<br />

Akıllıca tasarlanmış 20 metrekarelik<br />

odalarda bulunan her şey kullanışa<br />

uygun ve Y kuşağının evlerinde de sahip<br />

olmak isteyecekleri şekilde tasarlandı.<br />

Prestij sever, rahatlık arayan, pazarlık<br />

seven, iş ve eğlence birleştirerek<br />

seyahat eden Y kuşağına, akılcı bir fiyatkonfor<br />

performansıyla tatmin edici bir<br />

konaklama deneyimi yaşatacağız. Smart<br />

by Dedeman her ne kadar Y kuşağı<br />

düşünülerek tasarlandı ise de tüm<br />

geleneksel Dedeman misafirlerinin de<br />

bu farklı konaklama deneyimini keyifle<br />

ve konforlu bir şekilde yaşamalarını<br />

istedik’’ dedi.<br />

Yatırımın geri dönüşümü<br />

en hızlı proje<br />

Smart by Dedeman projesinin sadece<br />

konaklayanlar için değil yatırımcılar<br />

için de avantajlı olduğunu dile getiren<br />

Turcan; “Yeni konsept otelimizin getiri<br />

gücünü şöyle açıklıyoruz; düşük maliyet,<br />

karlı otel ve akıllı konsept. Yatırım<br />

maliyeti orta segment otellere göre<br />

yüzde 40+, ekonomi segmentindeki<br />

rakiplerinden %10+ daha düşük. Ayrıca<br />

her yapıya uygulanabilir bir konsept<br />

olması da yatırımcı açısından maliyetleri<br />

düşüren, inşaat süresini kısaltan ve<br />

proje karlılığını artıran bir kriter”’ dedi.


hotel restaurant<br />

52 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı<br />

terminal binasını büyütüyor<br />

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, terminal binasını genişletme kararı<br />

aldı. Genişletme projesi için başlatılan ihale süreci 21 <strong>Nisan</strong>’da sona erecek.<br />

Projenin tamamlanmasıyla birlikte terminalin yolcu kapasitesi yıllık 6 milyon artacak.<br />

Yaklaşık 200 bin metrekare kapalı<br />

alan üzerine kurulan ve 31 Ekim<br />

2009 tarihinde hizmete açılan<br />

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı<br />

yeni terminal binası, alınan ek yatırım<br />

kararıyla genişleyecek. İç hatlar giden<br />

yolcu katı iskele bloğunda yapılacak<br />

yeni alan yaklaşık 25 bin metrekare<br />

büyüklüğe sahip olacak. Bu alanda<br />

4 adet yolcu köprüsü, yolcu bekleme<br />

salonları, ticari alanlar ve ofisler<br />

bulunacak. Hizmete girdiği ilk günden<br />

bu yana “yolcu dostu terminal” olma<br />

özelliğini ortaya koyan İstanbul Sabiha<br />

Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda ek<br />

yatırımın ardından yolcu kapasitesi yıllık<br />

6 milyon artacak.<br />

İhale süreci 21 <strong>Nisan</strong>’da<br />

son buluyor<br />

2016 yılında 29.6 milyon yolcuya ev<br />

sahipliği yapan İstanbul Sabiha Gökçen,<br />

Airports Council International (ACI)<br />

Europe tarafından 2009 yılından itibaren<br />

arka arkaya 7 yıl boyunca “Avrupa’nın<br />

En Hızlı Büyüyen Havalimanı” seçilmişti.<br />

Öte yandan yapımı devam etmekte<br />

olan Sabiha Gökçen Havalimanı 2.<br />

pist inşaatının 2019 yılında, Pendik-<br />

Tavşantepe metro bağlantı inşaatının ise<br />

2018 yılında tamamlanması hedefleniyor.<br />

Genişletme projesi için başlatılan ihale<br />

süreci 21 <strong>Nisan</strong>’da sona erecek.


hotel restaurant<br />

54 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Elıte World <strong>Hotel</strong>s “Yola devam” dedi<br />

120 milyon dolarlık otelini<br />

Basın Ekspres’te açtı<br />

Elite World <strong>Hotel</strong>s zinciri, 120 milyon<br />

dolarlık yatırımla zincirin en büyük<br />

tesisi Elite World Europe’yi hizmete<br />

açtı. İstanbul Güneşli Basın Ekspres<br />

Yolu’nda ihtişamlı mimarisi ile dikkat<br />

çeken, 401 oda, 802 yatak kapasiteli<br />

otel, yeni bir iş modeli ile hizmet<br />

vermeye başladı.<br />

Sektörün içinde bulunduğu zor<br />

dönemlerde dahi yatırımlarına<br />

ara vermeden devam eden<br />

Elite World <strong>Hotel</strong>s, zincirin en büyük<br />

kapasiteye sahip oteli Elite World Europe<br />

<strong>Hotel</strong>’i, İstanbul Basın Ekpres Yolu’nda<br />

yeni nesil toplantı konsepti olarak<br />

adlandırdığı “Business to Hapiness”<br />

iş modeli ile 2 Şubat <strong>2017</strong>’de hizmete<br />

açtı. Kongre oteli olarak kurgulanan,<br />

120 milyon dolar yatırım ile hayata<br />

geçirilen tesiste, 58’i suit 401 oda, 802<br />

yatak kapasitesi ve 2500 kişi kapasiteli 8<br />

toplantı salonu yer alıyor.<br />

Elik: “Ülkemize güveniyoruz,<br />

yatırımlarımızı kesmiyoruz”<br />

Elite World Europe’ta 16 Mart’ta<br />

düzenlenen basın toplantısında konuşan<br />

Elite World <strong>Hotel</strong>s Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Coşkun Elik yatırımlara<br />

hız kesmeden devam edeceklerini<br />

belirtti: “Sektörümüz özellikle son 2<br />

yıldır oldukça zorlu bir sınav veriyor.<br />

Elite World <strong>Hotel</strong>s olarak ülkemize<br />

güveniyoruz ve yakın gelecekte<br />

turizmin yeniden eski performansını<br />

kazanacağına inanıyoruz. Bu nedenle<br />

yatırımlara ara vermeden devam<br />

ediyoruz. Elite World Europe’u 120<br />

milyon dolarlık yatırımla hizmete<br />

açtık. Burası zincirimizin en büyük<br />

oteli. 2018’de 120 milyon dolarlık<br />

ikinci yatırımımız Elite World Asia’yı<br />

Maltepe’de açacağız. 2019 yılında ise<br />

Sapanca’da Elite World Sapanca’yı<br />

hizmete açacağız. Sizlere her yıl bir yeni<br />

yatırım müjdesi vermekten mutluluk<br />

duyuyoruz. Umarım Elite World’un hızı<br />

sektöre de bir ümit kaynağı olur” Elite<br />

World Europe <strong>Hotel</strong> yatırımı ile zincirin<br />

toplam otel sayısı 6’ya, çalışan sayısı<br />

963’e, zincirin toplam yatak kapasitesi<br />

ise 2506’ya ulaşmış oldu.<br />

İş ve turizm amaçlı konaklama,<br />

toplantılar ve özel davetler için yeni<br />

bir alternatif olan Elite World Europe<br />

<strong>Hotel</strong>, Uluslararası İstanbul Atatürk<br />

Havalimanı’na 5 dakika, CNR Expo, IDTM<br />

ve TÜYAP Fuar&Kongre merkezlerine<br />

12 dakika, şehir merkezine 25 dakika<br />

uzaklıkta yer alıyor.<br />

Şınık: “Zincirin en kapsamlı<br />

yatırımı oldu”<br />

Otellerin sadece birer mekan değil, asıl<br />

olarak hizmet sunan noktalar olduğunu<br />

vurgulayan Elite World <strong>Hotel</strong>s Zincir<br />

Genel Müdürü Ünsal Şınık, “Zincirimizin<br />

en büyük halkası olan Elite World<br />

Europe <strong>Hotel</strong>’de çok özel bir hizmet<br />

tanımı kurguladık. İş dünyası bugüne<br />

kadar B to B ve B to C iş modellerini<br />

konuştu. Yeni nesil toplantı konsepti<br />

olarak tanımladığımız “B to H: Business<br />

to Hapiness” ile sektöre büyük bir<br />

farklılık ve farkındalık kazandıracağız.<br />

Elite World Europe, bu anlamda gerek<br />

mimarisi, gerek kapasitesi, gerekse<br />

hizmet yaklaşımı ile zincirin en kapsamlı<br />

yatırımı ve bölgenin en gösterişli oteli<br />

oldu. Toplantı salonları son teknolojiye<br />

göre yapıldı. Sağlık kulübü yaklaşık 2<br />

bin kişiye hizmet verebilecek. Tüm Elite<br />

World otellerinde bulunan outlet’ler bu<br />

otelimizde de yer alıyor.”<br />

Yeni nesil toplantı konsepti: B to H<br />

Kongre, seminer, bayi toplantıları, ürün<br />

lansmanı ve diğer sosyal etkinlikler<br />

için teknoloji ve konforu bir arada<br />

sunan Elite World Europe, ihtişamlı<br />

dekorasyonu ve araç girişine uygun<br />

tasarımı ile 925 ve 995 metrekare<br />

büyüklükteki iki ayrı Balo Salonu, geniş<br />

bahçesi ile düğün, davet, kokteyl, kongre<br />

gibi geniş katılımlı organizasyonlar için<br />

de ideal bir seçim.Business to Hapiness<br />

konseptinin toplantı detaylarına<br />

da yansıtıldığı otelde, misafirleri


gülümseten farklı ikram paketleri<br />

sunulurken, “Game Arena” oyun<br />

salonu kapsamındaki dijital oyunlardan<br />

faydalanabilecekler.<br />

Günlük hayatı renklendirmek artık<br />

çalışan herkesin ortak beklentisi diyen<br />

Ünsal Şınık, “Özellikle geçirdiğimiz<br />

olaylardan sonra ülke olarak da<br />

buna çok ihtiyacımız var. Elite World<br />

Europe bir konsept oteli olacak. Bu<br />

konseptin hedefi de iş dünyasına<br />

standartların dışında bir farklılık<br />

sunmak. Kapalı salonlarda uzun<br />

saatler süren toplantılar yapan, çok<br />

sık iş seyahatlerine giden, temposu<br />

yüksek iş hayatında dinlenmek ve keyif<br />

yapmayı imkansız zanneden iş dünyasını<br />

gülümsetecek, “mutlu” edeceğiz.<br />

Yani artık ‘memnun müşteri’nin<br />

bir boyut ötesine geçmek istiyoruz.<br />

‘Mutlu müşteri’yi hedefliyoruz. Bunu<br />

Elite World Europe toplantılarının her<br />

detayında görebileceksiniz” dedi.<br />

Yağmur ormanı konseptli<br />

ilk ve tek otel botanik bahçesi<br />

Elite World <strong>Hotel</strong>s zincirinin önemli<br />

markalarından biri haline gelen sağlık<br />

ve spor merkezi FITLIFE SPA&Health<br />

Center, Elite World Europe <strong>Hotel</strong>’de<br />

4800 m2 alanda 2000 kişi kapasite ile<br />

hizmet vermeye başladı. Civardaki<br />

iş merkezlerinde çalışanların da<br />

ihtiyaçlarını karşılayacak olan sağlık<br />

ve spor merkezinde, son teknoloji ile<br />

donatılan Fitness Center’ın yanı sıra<br />

kapalı havuz, sauna, buhar banyosu,<br />

macera duşları, Osmanlı hamamı<br />

gibi alanlar da yer alıyor. Bölgede<br />

peyzajı ile farklılaşan Elite World<br />

Europe, etkinlikler için İstanbul Avrupa<br />

yakasında farklı bir alternatif olacak.<br />

Gerek yorgunluğunu atmak isteyen iş<br />

dünyası gerekse kokteyl veya düğün<br />

benzeri törenleri yapmak isteyenler için<br />

seçenek olacak otelin içinde farklı kuş<br />

türlerinden oluşan 20 farklı canlının<br />

yaşayacağı” dünyanın yağmur ormanları<br />

konseptli ilk ve tek otel içi botanik<br />

bahçesi” ise<br />

misafirlere<br />

tropik bir<br />

ortam<br />

yaşatacak.<br />

İş dünyasına özel “Executive Katlar”,<br />

“Elite World Club Lounge”, “Business<br />

Center”ın yer aldığı Elite World<br />

Europe’da ayrıca zincirin diğer<br />

noktalarında yer alan mekanlar yur<br />

tiçi yurt dışı misafirlerini ağırlayacak.<br />

Coffee Company, One Bar ve İtalyan<br />

lezzetlerinin sunulduğu Loliva<br />

<strong>Restaurant</strong> dışında ‘The Grill de 5 yıldızlı<br />

bir ocakbaşı keyfi sunacak.<br />

“Basın Ekspres’in potansiyeli<br />

yüksek”<br />

Basın Ekspres’teki otel sayısının fazla<br />

olmasına rağmen bölgenin farklı bir<br />

dinamiği olduğunu belirten Elite World<br />

<strong>Hotel</strong>s Zincir Genel Müdürü Ünsal Şınık,<br />

“Artık her yerde olduğu gibi bu bölgede<br />

de otel sayısı arttı. Talep aynı oranda<br />

artmadığı sürece bazı dönemlerde<br />

fiyat düşüklüğü görülecektir. Fakat<br />

o bölgenin farklı bir dinamiğinin<br />

olduğunu düşünüyoruz. Bu bölgede<br />

iş amaçlı seyahat eden bir kitle<br />

var. Fuar merkezleri o bölgede.<br />

Fuarlara katılan ziyaretçi sayıları<br />

da giderek artıyor ve bölgeye<br />

ciddi katkı sağlıyor. Ayrıca<br />

insanlar artık merkezden<br />

uzaklaşıp bütçesi daha düşük<br />

ve trafikten uzak yerlerde<br />

organizasyonlar yapmak<br />

istiyor. Biz o bölgeye<br />

taleplerin gün geçtikçe<br />

artacağına inanıyoruz” dedi.


hotel restaurant<br />

56 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Park Inn by<br />

Radisson Asia<br />

Istanbul<br />

Kavacık<br />

açılıyor<br />

“Park Inn by Radisson” markasıyla İstanbul Kavacık’ta açılacak yeni otel için anlaşma<br />

imzalayan Rezidor, İstanbul’daki büyümesini sürdürüyor. Markanın beşinci oteli Park Inn<br />

by Radisson Asia Istanbul Kavacık, <strong>2017</strong>’nin ikinci çeyreğinde hizmet vermeye başlayacak.<br />

Dünyanın en hızlı büyüyen otelcilik<br />

şirketlerinden biri olan ve Carlson<br />

Rezidor <strong>Hotel</strong> Group bünyesinde<br />

yer alan The Rezidor <strong>Hotel</strong> Group,<br />

Türkiye’de açılacak yeni Park Inn by<br />

Radisson Asia Istanbul Kavacık Oteli için<br />

anlaşma imzaladı. Otelin açılmasıyla<br />

Rezidor’un Türkiye portföyünde olan ve<br />

halen inşaat halinde ve faaliyette olan<br />

otellerin toplam sayısı 24’e yükselecek.<br />

Rezidor’un Park Inn by Radisson<br />

markasının İstanbul’daki beşinci oteli<br />

olacak Park Inn by Radisson Asia<br />

Istanbul Kavacık Oteli’nin <strong>2017</strong>’nin ikinci<br />

çeyreğinde açılması planlanıyor.<br />

The Rezidor <strong>Hotel</strong> Group Başkan<br />

Yardımcısı ve Geliştirmeden Sorumlu<br />

Üst Yöneticisi Elie Younes, yaptığı<br />

açıklamada “Radisson Blu, İstanbul’daki<br />

lüks oteller arasında üst segmentin en<br />

büyük markası olmaya devam ediyor.<br />

Park Inn by Radisson markamızla<br />

pazarın orta segmentinde büyümek için<br />

bu ivmeden yararlanmayı hedefliyoruz.<br />

Türkiye’nin uzun vadeli potansiyeline<br />

inanıyoruz ve hem mevcut, hem de yeni<br />

iş ortaklarımızı dünya klasmanındaki<br />

markalar portföyümüzle ülke çapında<br />

otellere ve resortlara yatırım yaparak<br />

bizimle birlikte büyümeye davet<br />

ediyoruz” dedi.<br />

110 odalı<br />

İstanbul’un Anadolu Yakası’nda<br />

konumlanan otel, Boğaz’ın kuzey<br />

ucundaki Beykoz ilçesinde yer alıyor.<br />

Avrupa’yı Asya’ya bağlayan TEM<br />

(Trans European Motorway) otoyoluna<br />

yakınlığıyla mükemmel erişim ve<br />

görünürlüğe sahip olan otel, Atatürk<br />

Uluslararası Havaalanına 35 km, Sabiha<br />

Gökçen Uluslararası Havaalanına ise<br />

sadece 25 km mesafede bulunuyor.<br />

Çağdaş ihtiyaçlara göre tasarlanan<br />

110 oda ve süitin yer alacağı otelin<br />

uluslararası mutfaklı restoranı ve barı<br />

gün boyu açık olacak. Balo salonu dahil<br />

çeşitli etkinlik ve toplantı mekanlarının<br />

yanı sıra otelde bir spor salonuyla<br />

hamam ve bakım odaları içeren bir spa<br />

da yer alacak.<br />

Hareketli bir iş bölgesinde bulunan otel,<br />

Boğaz Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet<br />

Köprüsü gibi önemli geçiş noktalarına,<br />

İstinye Park ve Meydan gibi alışveriş<br />

merkezlerine kolay ulaşımın yanı sıra<br />

ünlü Türk konukseverliğinin keyfini<br />

çıkarma imkanı da sunuyor.<br />

Keçeli: “The Rezidor <strong>Hotel</strong><br />

Group ile işbirliğine girmekten<br />

memnunuz”<br />

Pusula Ticari Yatırım ve Otelcilik<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Keçeli<br />

ise “İstanbul’daki en büyük uluslararası<br />

otel işletmecilerinden The Rezidor<br />

<strong>Hotel</strong> Group ile işbirliğine girmekten<br />

büyük memnuniyet duyuyoruz. Park<br />

Inn by Radisson markasının gerek<br />

Türkiye’deki, gerekse yurt dışından<br />

kurumsal pazara hitap edeceğine<br />

inanıyoruz. Dünyanın en önemli finansal<br />

merkezlerinden biri haline gelecek olan<br />

İstanbul Uluslararası Ticaret Merkezine<br />

(IIFC) yakın konumu, otel açısından çok<br />

avantajlı olacak” yorumunda bulundu.


hotel restaurant<br />

58 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

TAV Zagreb’de yeni terminali açtı<br />

Zagreb Havalimanı’nın yolcu kapasitesini<br />

yıllık 5 milyona çıkaran yeni terminal<br />

Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkoviç’in<br />

katıldığı törenle hizmete açıldı. BTA da 11<br />

yiyecek-içecek noktasıyla yeni terminalde<br />

yerini aldı.<br />

BTA yeni markalarıyla<br />

Zagreb’de<br />

TAV Havalimanları<br />

iştiraki BTA da Zagreb<br />

Havalimanı’ndaki yeni<br />

terminalin hizmete<br />

girmesiyle birlikte<br />

operasyonunu genişletti.<br />

Havalimanındaki yiyecek<br />

içecek noktalarının<br />

sayısını 11’e ulaştıran<br />

BTA, Zagreb’de çift haneli<br />

büyüme bekliyor. Yurt<br />

içinde 5, yurtdışında 11<br />

havalimanında yiyecek<br />

içecek hizmeti sunan BTA,<br />

Zagreb’de 13 yıllığına<br />

yiyecek-içecek alanlarını<br />

işletecek.<br />

Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin<br />

dünyadaki önde gelen markası TAV<br />

Havalimanları’nın içinde yer aldığı<br />

konsorsiyum tarafından işletilen Zagreb<br />

Havalimanı’nda yeni yolcu terminali açıldı.<br />

Yılda 5 milyon yolcuya hizmet verebilecek<br />

yeni terminalin açılışı için düzenlenen<br />

törene Hırvatistan Başbakanı Andrej<br />

Plenkovic, Ulaştırma Bakanı Oleg Butkovic,<br />

TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani<br />

Şener, BTA İcra Kurulu Başkanı Sadettin<br />

Cesur’un da aralarında olduğu yaklaşık 500<br />

davetli katıldı.<br />

Şener: “Zagreb’i bölgenin öne<br />

çıkan havalimanlarından biri haline<br />

getirecek”<br />

TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı<br />

Sani Şener: “Hırvatistan’da son 10 yılda<br />

gerçekleştirilen en büyük altyapı yatırımı<br />

olan yeni yolcu terminali modern mimarisi<br />

ve son teknolojiye sahip altyapısıyla Zagreb’i<br />

bölgenin de öne çıkan havalimanlarından<br />

biri haline getirecek. Havalimanı yapım ve<br />

işletmesinde tüm dünyada tercih edilen<br />

bir marka olarak bu projede yer almaktan<br />

memnuniyet duyuyoruz. Uluslararası<br />

ortaklarımız Group ADP ve Bouygues ile<br />

Avrupa’da gerçekleştirdiğimiz ilk proje<br />

Zagreb oldu; ikinci proje ise Küba Havana<br />

olacak. Türkiye ve Hırvatistan arasındaki<br />

iyi ilişkilerin ve işbirliğinin daha da<br />

gelişmesine katkı sunacağına inanıyoruz”<br />

dedi.<br />

Yatırım bedeli, 330 milyon avro<br />

Yaklaşık 330 milyon avro yatırımla hayata<br />

geçirilen yeni terminal 65 bin metrekarelik<br />

alana, sekiz yolcu köprüsüne, 30 check-in<br />

kontuarına ve 1 100 araçlık bir otoparka<br />

sahip. Önümüzdeki dönemde terminal<br />

kapasitesinin yıllık 8 milyon yolcuya kadar<br />

çıkarılması planlanıyor. TAV, Zagreb<br />

Havalimanı’nı 2042’ye kadar işletecek.<br />

TAV Havalimanları’nın projeyi yürüten<br />

konsorsiyumda yüzde 15 payı bulunuyor.<br />

Konsorsiyum Zagreb Havalimanı’nın<br />

işletmesini Aralık 2013’te devraldı. Yeni<br />

terminal inşaatı Mayıs 2014’te başladı.<br />

Zagreb Havalimanı 2016’da, önceki yıla göre<br />

yüzde 7 artışla yaklaşık 2,8 milyon yolcuya<br />

hizmet verdi.


hotel restaurant<br />

60 & hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

Kabına<br />

sığmayan<br />

dinamizm<br />

Hacer Aydın<br />

“Sağlığım, vücudum, enerjim yettiği sürece EMITT’i sürdürmeyi istiyorum<br />

ama muhteşem bir 25. yıl kutlaması yapmak da en büyük hayalim…”<br />

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan<br />

Hayali öğretim görevlisi olmaktı.<br />

Ne var ki kabına sığmayan<br />

enerjisini bir türlü üniversite<br />

sıralarında dizginleyemedi. Çünkü o bir<br />

organizasyon insanıydı... Durağanlık,<br />

rutinlik asla kalemi olamazdı…<br />

İstanbul Üniversitesi’ndeki 11 yıllık<br />

öğretim görevlisi kariyerine hiç gözünü<br />

kırpmadan son vererek fuarcılık<br />

sektörüne dinamik bir atım atan ITE<br />

Turkey Turizm & Seyahat & Moda<br />

Grup Direktörü Hacer Aydın ile başarı<br />

öyküsünü ve “evladım” dediği EMITT<br />

(Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve<br />

Seyahat Fuarı) yolculuğunu konuştuk.<br />

Hacer Hanım, fuarcılık sektörüne<br />

girmeye nasıl karar verdiniz?<br />

Ben meslek lisesi mezunuyum.<br />

Lisede hasbelkader giyim okudum,<br />

oysa kafamda iktisat okumak vardı. O<br />

hayalime ancak Uludağ Üniversitesi<br />

İktisat bölümünü kazanarak kavuştum.<br />

Bir buçuk sene sonra da Marmara<br />

Üniversitesi’ne yatay geçiş yaparak<br />

Bursa’dan İstanbul’a yerleştim. Daha<br />

sonra İstanbul Üniversitesi’nde master<br />

yaptım. Bir taraftan da üniversitede<br />

öğretim görevlisi olmak istiyordum.<br />

Onu da master yaparken başarabildim.<br />

Neticede hayalim gerçek oldu ama<br />

o gerçekler beni çok tatmin etmedi.<br />

Mutsuz oldum anlayacağınız...<br />

Sizi en çok ne mutsuz etti?<br />

Bir öğretim görevlisiyseniz, idealist<br />

olmanız gerekiyor. Ben bu işe başlarken<br />

bir maddi kazancımın olmayacağını<br />

biliyordum ama en azından manevi<br />

açıdan işin doyurucu olacağını<br />

düşünmüştüm. Ne var ki o da olmadı;<br />

üzüldüm, sonuçta mutsuz oldum.<br />

Bir de çok hareketliyimdir. Kabına<br />

sığmayan bir yapım var. Birçok şeyi aynı<br />

anda başarabilmeyi severim. Bir süre<br />

sonra enerjimin üniversiteye sığmadığını<br />

gördüm ve 11 yıllık üniversite kariyerime<br />

son verdim.<br />

Bu kararı alırken kafanızda<br />

organizasyon ya da fuarcılığa dair bir<br />

kariyer planlaması yapmış mıydınız?<br />

Yoksa akış spontane mi gelişti?<br />

Aslına bakarsanız yoktu. O aralık<br />

Ekin Fuarcılık’la karşılaştım. O da<br />

şöyle oldu, Ekin’i ben de bilmiyordum.<br />

Fehmi Köfteoğlu kadim dostumdur,<br />

sağ olsun. “Ben üniversitede mutlu<br />

değilim” deyince “Gel bizimle çalış” dedi.<br />

Beni şirketin sahibi olan Halim Bey’e<br />

anlatmış. O sırada EMITT henüz yok, beş<br />

ülkeyle, daha lokal bir organizasyonla<br />

Voyager 98 yapılıyor. Bakanlık düzeyinde


Ekin’de harika zamanlar geçirdik,<br />

tıpkı bir aile gibiydik. Bu sebeple de o<br />

günlerimizi hiç unutmayacağım. Biz o<br />

ilk zamanlar işin içine o kadar girdik,<br />

o kadar severek yaptık ki… Çünkü bu<br />

iş ancak sevilerek yapılır. Sevmeden<br />

yaparsanız kalp krizi geçirirsiniz, öyle<br />

söyleyeyim.<br />

bir katılım da mevzu bahis değil.<br />

Halim Bey bana “Ne konuda iyisin”<br />

diye sordu. “Çok iyi organizasyon<br />

yaparım” deyince işe aktivite etkinlik<br />

organizasyonuyla başladım. Benim<br />

de yapmak istediğim bütün bir<br />

organizasyonu en iyi ayrıntılarıyla<br />

tertipleyip düzenlemekti zaten.<br />

Artık olmak istediğim yerdeydim. Demek<br />

ki işimi o kadar severek yapmışım ki, altı<br />

ay sonra fuarcılığın genel sekreterliğine<br />

terfi ettim. Bir seneye varmadan genel<br />

müdür yardımcısı, çok kısa bir süre<br />

sonra da genel müdür oldum. 1999<br />

yılı itibariyle de EMITT’i düzenlemeye<br />

başladık.<br />

EMITT elinize doğdu öyleyse. O ilk<br />

bebeklik günlerinden hatırınızda kalan<br />

hoş anılar var mı?<br />

Öyle oldu ve bizler işi üzerinde öğrendik.<br />

Bizim zamanımızda fuar alanlarını<br />

kareli kağıtlar üzerine çizerdik. Şimdiki<br />

koreller o dönem yok. Bu işin ne bir<br />

okulu ne de bilen birileri var… TÜYAP ve<br />

CNR Fuarcılık var ama Ekin Fuarcılık’ın<br />

uzmanı olduğu bir alan değil. Benden bir<br />

sene önce sadece bir fuar yapmak üzere<br />

kurulmuş bir şirketti.<br />

Bu yönüyle Voyager 98, memleketin bir<br />

turizm fuarı olsun düşüncesiyle oldukça<br />

mütevazı bir fuar olarak kurulmuş. Bu<br />

sebepten insanlara ilk önce fuarcılığı<br />

anlatmak gerekti.<br />

Çok komik hikayeler var mesela.<br />

Herhangi bir ilin valiliğine telefon<br />

açıyorduk, “e-mail adresinizi verin”<br />

diyorduk. “Köşedeki marketten dönün<br />

orda filan” diyorlardı. Ne tarif ettiklerini<br />

de daha bilmiyorlar. En basitinden<br />

stant nedir bilmiyorlar, detay detay<br />

anlatıyorduk tabii.<br />

“Fuarcılığı sevmeden yaparsanız kalp<br />

krizi geçirirsiniz”<br />

Bir de patronumuz Halim Bey bu işi<br />

gerçekten ciddi şekilde öğrenebilmemiz<br />

için bizi sürekli yurt dışı<br />

fuarlarına gönderiyordu.<br />

Kulakları çınlasın,<br />

vizyonu çok geniş bir<br />

adamdı. Mesela<br />

Berlin bizim<br />

için çok iyi bir<br />

okul oldu.<br />

World Travel<br />

Market’tan<br />

hala her<br />

gidişimizde<br />

yeni şeyler<br />

öğreniyoruz.<br />

Dünyada ne kadar<br />

fuar varsa gitmeye<br />

çalışıyorduk.<br />

Bilgi ve görgü artırmak<br />

açısından bu çok önemli<br />

tabii. Çünkü orada amacımız sadece<br />

pazarlama yapmak değil, öğrenmekti de.<br />

“Ben fuarı bir kadının doğum anına<br />

benzetiyorum”<br />

Ben fuarı bir kadının doğum anına<br />

benzetmişimdir hep. Bir kadın doğum<br />

yaparken “Allah kahretsin bir daha<br />

doğurursam” filan der ama bebeğini<br />

kucağına aldıktan sonra da “Acaba<br />

ikinciyi de yapsam mı” dermiş, ben<br />

yapmadım ama. Bu da ona benziyor işte.<br />

Fuarcılıkta o kadar büyük zorluklar ve<br />

son dakika kayıpları yaşarız ki, hiçbirini<br />

katılımcılara yansıtmaz ama an be an<br />

kalp krizlerine gireriz. Ve ne zaman fuar<br />

açılır, galası olur, ikinci gününe gelir.<br />

İşte o zaman “Hadi seneyi satalım” deriz.<br />

Yine de çok keyifli tabii. Düşünsenize bir<br />

sene boyunca EMITT için çalışıyorsunuz.<br />

Onunla yatıp onunla kalkıyorsunuz. Ben<br />

EMITT’i 1998 yılında elime aldım. Şimdi<br />

21-22 yaşına gelecek. Düşünsenize<br />

bir genç, bir ergen var. Gerçekten bir<br />

çocuğum olsaydı 21 yaşında olacaktı.<br />

Askerdeydi şimdi belki de. Bu müthiş bir<br />

duygu tabii.<br />

Artık mutlusunuz yani?<br />

Hem de çok mutluyum. Fuarcılık<br />

kendimi bulduğum bir alan. Ne<br />

istersem yapabildiğim, önü<br />

açık, olağanüstü keyifli<br />

bir iş. Üstelik bu<br />

“Ben<br />

keyfi bütün çalışma<br />

arkadaşlarımızla<br />

birlikte<br />

yaşıyoruz,<br />

paylaşıyoruz.<br />

Ben çok<br />

defalar fuar<br />

alanına<br />

tepeden bakıp<br />

ağladığımı<br />

bilirim. EMITT,<br />

benim için<br />

gerçekten hayatın<br />

çok önemli bir<br />

yaşamsal alanı. O yüzden<br />

diyorum ki, içinizde hissettiğiniz<br />

oranda başarılı olur, ziyaretçi ve<br />

çok defalar<br />

fuar alanına tepeden<br />

bakıp ağladığımı bilirim.<br />

EMITT, benim için hayatın<br />

çok önemli bir yaşamsal<br />

alanı. O yüzden diyorum ki,<br />

içinizde hissettiğiniz oranda<br />

başarılı olur, ziyaretçi ve<br />

katılımcılarınızı mutlu<br />

edersiniz.”


hotel restaurant<br />

62 & hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

“Üniversiteye<br />

başlarken bir<br />

maddi kazancımın<br />

olmayacağını<br />

biliyordum ama en<br />

azından manevi açıdan<br />

işin doyurucu olacağını<br />

düşünmüştüm. Ne<br />

var ki o da olmadı;<br />

üzüldüm, sonuçta<br />

mutsuz oldum.”<br />

katılımcılarınızı mutlu edersiniz. Çünkü<br />

fuarcılıkta karşılıklı memnuniyet ve<br />

tatmin esastır. Bu sayede başarıyı da<br />

sürdürülebilir kılarsınız.<br />

Dolayısıyla ben yaptığım işten çok<br />

mutluyum. Niye mutluyum? Çünkü<br />

ekibimizle çok keyifli bir iş birliğimiz<br />

var. İş ortaya çıktığında katılımcılardan<br />

aldığımız pozitif bir etki var. Bence bu<br />

çok değerli.<br />

EMITT’in uluslararası başarıya<br />

koşmasında bu saydıklarınız belirleyici<br />

olmalı. Ya diğerleri?<br />

Türkiye 2001 krizini yaşarken biz de<br />

vardık ve nasıl zor bir yıl geçirdiğimizi<br />

dün gibi hatırlıyorum. Şu an ki<br />

yaşadığımız krizse 2001 yılını dahi aştı.<br />

Buna rağmen EMITT’in sarsılmadığını<br />

görmek mutluluk verici. Demek ki EMITT<br />

bir mast. Nasıl ki ITB Berlin, Londra ve<br />

Dubai fuarlarına gidilmesi zaruri ise,<br />

EMITT de öyle olmalı.<br />

EMITT geçen süreçte uluslararası bir<br />

fuar konumuna geldiyse bunu sağlam<br />

alt yapısına, donanımlı ve işini severek<br />

yapan ekibine borçludur. İşini severek<br />

yapmak çok önemli. Bu her iş için<br />

geçerli. Bir garsonsa, yaptığı işten<br />

kompleks duymamalı, ya da bir çöpçü..<br />

Şarkı türkü söyleyerek çöp toplayanları<br />

gördüm ben.<br />

Hep söylediğim gibi, ben de gerçekten<br />

işimi çok severek yapıyorum. Bu açıdan<br />

da çok şanslı buluyorum kendimi. 21<br />

yıldır yürüttüğüm bir iş var ve her yıl<br />

başarıya koşuyor. Son derece keyifli.<br />

Yaptığın işi seveceksin bu kadar basit.<br />

Sen sevince karşındaki de seviyor.<br />

Burada büyüklüğü konuşmuyorum,<br />

başarıyı tatmini konuşuyorum.<br />

Karşınızdaki kişi aldığı hizmetten ne<br />

kadar mutluysa başarı odur işte. Ben<br />

ekibim konusunda da çok şanslıydım.<br />

“Fuarcılıkta kadınları daha başarılı<br />

buluyorum”<br />

Çok ilginçtir mesela, ben fuarcılıkta<br />

kadınların – erkek arkadaşlarım<br />

alınmasınlar ne olur- çok daha başarılı<br />

olduklarını düşünüyorum. İki insan<br />

düşünün. Bir tanesi çocuk doğuruyor,<br />

bakıyor büyütüyor. Eşine kadın, işine<br />

patron ev hanımı aynı zamanda. Bunları<br />

tek bir insan yapıyor. Bu bir yetenektir.<br />

Bırakın iş hayatında başarılı olmayı,<br />

tek bir kadın olmak bile bu kadar işi<br />

aynı anda yapabilmek bile çok büyük<br />

bir başarı. Aynı anda birden fazla işi<br />

yapabilmek çok büyük bir yetenek ve<br />

başarı diyorum ben. Bu da sadece bir<br />

kadına mahsusu beceriler. Genel olarak<br />

söylüyorum, bir erkeğe ikinci bir işi verin,<br />

ilkini unutur.<br />

Benim de altı kişilik ekibimin tamamı<br />

kadın. Bu durumdan da son derece<br />

memnunum çünkü bu bir yetenek işi.<br />

Fuarcılık sektörünü kadının istihdamına<br />

daha müsait buluyorum. Sadece bizim<br />

sektörümüzde de değil, her alanda<br />

çalışan kadın sayısı fazla olmalı. Çünkü<br />

biz kadınlar erkeklere göre hayata 1-0<br />

geriden başlıyoruz. Doğduğumuz andan<br />

itibaren yenik başlıyoruz zaten. O arayı<br />

kapatmak için de habire koşturmak<br />

zorundasın. Bu yüzden çalışan kadına<br />

iş hayatında mutlaka pozitif ayrımcılık<br />

yapılmalı.<br />

Biraz önce “Çok iyi organizasyon<br />

yaparım” dediniz. Peki daha başka<br />

neleri çok iyi yaparsınız? Sizi biraz daha<br />

yakından tanıyabilir miyiz?<br />

Hacer Aydın çok enerjik biridir.<br />

Hakikaten kabıma sığmam. Yaptığım<br />

işi evladım, çocuğum gibi görüyorum.<br />

Ekibime de aynı şekilde çocuklarım<br />

gibi sahip çıkarım. Onlar benim<br />

evlatlarımmış gibi hissederim. Bu<br />

duygum onlara geçince doğal olarak son<br />

derece enerjik ve sorumlulukla hareket<br />

ediyorlar. Çok anaç bir yanım var.<br />

Büyüğüme de küçüğüme de öyleyim.<br />

Çok yapıcı ve ikna edici bir yapım var.<br />

Hem sevdiği insanlara hem de işime<br />

sahip çıkmayı severim. Haksızlığa<br />

tahammülüm yoktur, sokaktan geçen<br />

herhangi biri de haksızlığa uğramış<br />

olsa ona müdahale ederim. Hatta eşim<br />

bu yönüme çok kızar, “Birgün dayak<br />

yiyeceksin” diye uyarır hep.<br />

Çok disiplinli ve düzenliyimdir.


İş disiplini konusunda hiç affım<br />

yoktur. Çok kararlıyımdır. Kafama<br />

koyduğumu kesinlikle yaparım. Ve her<br />

şey kafamdadır, asla unutmam. Fil<br />

hafızasına sahibim desem abartmış<br />

olmam sanırım.<br />

Bu yılki EMITT Fuarı nasıl geçti?<br />

Gelecek yıla ilişkin öngörüleriniz neler?<br />

Turizm sektöründe yaşanan krize<br />

rağmen <strong>2017</strong> fuarı bizim içi çok başarılı<br />

geçti. O kadar ki moralleri düşük olan<br />

turizmci arkadaşlarımız EMITT’teki<br />

canlılığı, hareketliliği görünce bundan<br />

güzel bir enerji aldılar. Çok samimi<br />

söylüyorum, bana gelip “biz bu kadarını<br />

beklemiyorduk” dediler. Herhalde kötü<br />

bir sezon olduğu için fuarın da sönük<br />

geçeceğine sandılar. Fuar o kadar canlı<br />

ve dolu geçti ki, metrekareye düşen<br />

insan sayısı inanılmazdı. Kaldı ki daha<br />

20 gün öncesinde Reina gibi bir felaket<br />

yaşamıştık. Bizim de ciddi kaygılarımız<br />

yok değildi. Neticede inanılmaz<br />

keyifli, güzel bir fuar oldu. Herkes çok<br />

mutluydu.<br />

EMITT olarak, özellikle Avrupa’dan çok<br />

büyük patlamalar bekliyoruz. Biz bu<br />

olumsuz koşulların devam etmeyeceğine<br />

inanmak istiyoruz. Hani ayağınız denizin<br />

dibine vurup hızla yukarı çıkarsınız ya,<br />

ben <strong>2017</strong>’nin ayağımızı yere vuracağımız<br />

bir yıl olduğunu düşünüyorum.<br />

Eğer bu gerçekleşirse yükseliş de o<br />

derece hızlı olacak.<br />

Biz 2001 gibi bir kriz yaşamışız. Bu<br />

yüzden 2016-<strong>2017</strong> yılını daha hızlı<br />

atlatacağımıza inanıyorum. “Diren<br />

turizm” diyerek ne kadar direnirsek, <strong>2017</strong><br />

yılından da o kadar hızlı çıkacağımıza<br />

inanıyorum.<br />

Özel yaşamanızdan ve kişisel<br />

zevklerinizden bahsedelim biraz da…<br />

İşten arta kalan zamanlarınızda neler<br />

yapmaktan hoşlanırsınız?<br />

Terkos Gölü’ne yakın bir konumda çiftlik<br />

evim var. Orada vakit geçirmeyi çok<br />

seviyorum. Kendi çapımda bir hayvanat<br />

bahçesi yaptım. Güzel bir bostanım var.<br />

Orda ekip biçmeyi çok seviyorum.<br />

Onun dışında gezmeyi çok seviyorum.<br />

Fuar dönemlerinde yurt dışı<br />

seyahatlerimiz oluyor. Kişisel olarak yurt<br />

içinde de çok geziyorum. Bunlar daha<br />

çok kültür gezileri şeklinde oluyor. Deniz<br />

kum güneş ayrı onları da severim ama<br />

kültür turlarını çok seviyorum.<br />

Gastronomi turlarını çok seviyorum.<br />

Ben Gaziantepli’yim. Dolayısıyla bizde<br />

o kültür var zaten. Annem çok iyi bir<br />

aşçıydı, olağanüstü yemekler yapardı.<br />

Dolayısıyla gurmelik bizim doğamızda<br />

var. Özellikle Karadeniz yemeklerine<br />

bayılırım, özellikle de mıhlamayı çok<br />

severim.<br />

Bundan sonra neler yapmak<br />

istiyorsunuz?<br />

Bundan 15 sene önceydi. World Travel<br />

Market’in 25. yıl yemeğine gitmiştik. O<br />

zaman daha EMITT çok küçüktü. Kendi<br />

kendime dedim ki, “Ben de 25. yılımızı<br />

görecek miyim acaba?” Ve geçen sene<br />

20. yılımızı kutladık. Zaman çok hızlı<br />

geçiyor. Benim hayalimde hala 25. yılını<br />

görmek var. Tabii Allah ömür verirse...<br />

Ondan sonra bırakmayı düşünmüyorum,<br />

tabii EMITT beni bırakır mı bilmiyorum.<br />

Sağlığım, vücudum, enerjim yettiği<br />

sürece EMITT’i sürdürmeyi istiyorum<br />

ama muhteşem bir 25. yıl kutlaması<br />

yapmak da en büyük hayalim.<br />

Kişisel hayalime gelince, ben şu anki<br />

yaşadığım hayattan çok memnunum.<br />

Ama ileriki yıllarda kendime daha fazla<br />

zaman ayırıp bugüne kadar görmediğim<br />

yerleri ziyaret etmek istiyorum. Aslında<br />

çok seyahat ettim. Avrupa’da gitmediğim<br />

birkaç ülke kaldı. Amerika’yı görmedim,<br />

biraz Amerika yapabilirim. Fiyortlara<br />

gidebilirim. Finlandiya’ya kadar gittim,<br />

ötesine gitmek isterim. Tayvan, Tayland<br />

gibi Uzakdoğu görmek istiyorum.<br />

Kısacası dünyanın görmediğim ülkelerini<br />

ziyaret etmek gibi bir isteğim var. Bunun<br />

için de enerjim olsun istiyorum. 70<br />

yaşıma geldiğimde belki o kadar zevk<br />

alamayabilirim. Tüm bunlardan zevk<br />

alacağım bir yaşta dünya turuna çıkmak<br />

isterim.<br />

“Geçen sene 20. yılımızı<br />

kutladık. Zaman çok hızlı<br />

geçiyor. Benim hayalimde<br />

hala 25. yılını görmek var.<br />

Tabii Allah ömür verirse...<br />

Ondan sonra bırakmayı<br />

düşünmüyorum, tabii<br />

EMITT beni bırakır mı<br />

bilmiyorum. Sağlığım,<br />

vücudum, enerjim<br />

yettiği sürece EMITT’i<br />

sürdürmeyi istiyorum<br />

ama muhteşem bir 25. yıl<br />

kutlaması yapmak da en<br />

büyük hayalim.”


hotel restaurant<br />

64 & hi-tech<br />

marka<br />

İnoksan<br />

teknoloji<br />

yatırımlarını<br />

sürdürüyor<br />

İnoksan, 80 yurt dışı satış noktası, ülke çapına yayılmış<br />

102 yetkili servisi, 5 kıtada 80’den fazla ülkeye ihracatı<br />

ve 6 büyük ildeki bölge müdürlükleriyle büyümesini<br />

sürdürürken, yenilikçi çalışmalarına ve teknoloji<br />

yatırımlarına da hız kesmeden devam ediyor.<br />

Endüstriyel mutfağın teknolojik<br />

lideri İnoksan, SAP sistemine<br />

geçiş çalışmalarını başlattı.<br />

Büyümesini sürdüren marka, yenilikçi<br />

çalışmalarına ve teknoloji yatırımlarına<br />

hız kesmeden devam ediyor. SAP<br />

sistemine geçiş çalışmalarını başlatan<br />

İnoksan, sürdürülebilir büyümenin<br />

yanı sıra sektörün değişen rekabet<br />

şartlarına yönelik yeni ihtiyaçlara<br />

daha hızlı ve esnek cevap vermeyi, iş<br />

süreçlerinin standart bir hale gelmesini<br />

ve verimliliğini de artırmayı hedefliyor.<br />

Varlık: “7,5 milyon TL civarında bir<br />

yatırım yapacağız”<br />

Türkiye sanayisinde 36 başarılı yılı<br />

geride bırakan ve endüstriyel mutfak<br />

sektöründe ilklere imza atan yenilikçi<br />

yaklaşımıyla Ar-Ge çalışmalarına<br />

devam eden İnoksan, <strong>2017</strong>’yi yatırım<br />

ve ihracat seferberliği yılı olarak ilan<br />

etti. İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Vehbi Varlık, sektöre ilkleri yaşatan,<br />

yenilikçi vizyona sahip bir marka<br />

olarak faaliyetlerini sürdürdüklerini<br />

belirterek, “İnoksan olarak, endüstriyel<br />

mutfak ihtiyaçlarını A’dan Z’ye eksiksiz<br />

karşıladığımız ürünlerimiz ile dünya<br />

markası olma yolunda ilerliyoruz.<br />

İnoksan olarak, T.C. Ekonomi Bakanlığı<br />

tarafından 10 yıl evvel başlatılan, küresel<br />

anlamda Türk markaları oluşturmak<br />

ve Türk malı imajını yerleştirmek<br />

amacıyla hizmet veren Turquality<br />

programına kabul edilme başarısını da<br />

gösterdik. İleri teknolojimizin ve üretim<br />

üstünlüğümüzün yanı sıra gücümüz,<br />

tecrübemiz ve kalitemiz ile sektörde<br />

fark yaratıyoruz. Bu doğrultuda yıl içinde<br />

Ar-Ge merkezi, bilgi teknolojileri, insan<br />

kaynakları, makine ve ekipman başta<br />

olmak üzere çeşitli alanlara yaklaşık<br />

7,5 milyon TL civarında bir yatırım<br />

yapacağız. Verimliliğin bilgiyi doğru<br />

yönetmekle sağlandığına ve kurumsal<br />

hafızanın önemine inanan bir firma<br />

olarak, SAP çözümlerini kullanıp, hem<br />

verimliliğimizi daha fazla artıracağımıza<br />

hem de kurumsal hafızamızı<br />

oluşturabileceğimize karar verdik.<br />

SAP sistemine geçiş çalışmalarımızı<br />

başlattık. Firmamız gelecek yıllara<br />

sektörel deneyimini ve bilgi birikimini<br />

taşımayı, ileri teknolojilere geçmeyi,<br />

standart çözümlerle gelişmeyi<br />

hedefliyor” dedi.<br />

Turquality programına kabul edilen<br />

bir marka olarak global hedeflerine<br />

ulaşma yolunda daha da güçlenen,<br />

yeni yatırımlar ve ürünlerle büyümesini<br />

sürdüren İnoksan; sunduğu kalite,<br />

teknoloji ve güvenle birlikte sektörün<br />

lokomotifi ve lider kuruluşu olmaya<br />

devam ediyor.


Daha Sağlıklı Bir Gelecek İçin...<br />

Sudan Sebeplerle Risk Almayın!<br />

Legionella ya da diğer adıyla Lejyoner<br />

Hastalığı; genellikle doğadaki su<br />

kaynaklarında bulunan ve 20-45 °C’deki<br />

sıcaklık aralıklarında hızla çoğalabilen,<br />

tehlikeli bir bakteri türüdür.<br />

Bu bakterinin solunum<br />

yoluyla akciğere girmesiyle<br />

oluşan hastalık, Lejyoner Hastalığı<br />

adıyla bilinen bir<br />

zatürre çeşidine yol açar.<br />

LEGIONELLA BAKTERİLERİNİN<br />

ÇOĞALMA ALANLARI<br />

Soğuk ve sıcak su tankları, su akışı az olan borular,<br />

tesisatların kullanılmayan bölümleri, bunun yanı sıra<br />

özellikle 20-45 °C arası sıcaklıkta bulunan su depoları,<br />

oda ve genel alanlarda uygun şekilde bakımı yapılmayan<br />

duş başlıkları ve musluk süzgeçleri, kireç tutan ve<br />

korozyona uğramış borular, soğutma kuleleri, spa ve<br />

hamamlar, süs havuzları, sebiller, buz makinaları, yangın<br />

hatları ve fıskiyeler, bahçe sulama sistemleri ve özellikle<br />

merkezi klima sistemleri Legionella bakterisi için uygun<br />

üreme alanlarıdır.<br />

Lejyoner Hastalığı, su kullanımının olduğu her yerde olabilir.<br />

Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir!<br />

Otel ve restoranlar, AVM’ler, ofisler, okullar, spor ve<br />

sinema salonları, spa ve yüzme havuzları gibi özellikle<br />

insanların yoğun olarak kullandığı ortamlar, Legionella ile<br />

mücadele konusuna daha fazla hassasiyet gösterilmesi<br />

gereken yerlerdir. Legionella ile mücadelede en önemli<br />

şey önleyici faaliyetlerdir. Konaklama tesislerinin risk<br />

değerlendirmesi yapması ve sorunun ortaya çıkmaması<br />

için önemlerin alınması gerekir.<br />

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bu hastalığın<br />

görülme sıklığı ise 7/100.000’dir.


Daha Sağlıklı Bir Gelecek İçin...<br />

Sudan Sebeplerle Risk Almayın!<br />

Legionella ya da diğer adıyla Lejyoner<br />

Hastalığı; genellikle doğadaki su<br />

kaynaklarında bulunan ve 20-45 °C’deki<br />

sıcaklık aralıklarında hızla çoğalabilen,<br />

tehlikeli bir bakteri türüdür.<br />

Bu bakterinin solunum<br />

yoluyla akciğere girmesiyle<br />

oluşan hastalık, Lejyoner Hastalığı<br />

adıyla bilinen bir<br />

zatürre çeşidine yol açar.<br />

LEGIONELLA BAKTERİLERİNİN<br />

ÇOĞALMA ALANLARI<br />

Soğuk ve sıcak su tankları, su akışı az olan borular,<br />

tesisatların kullanılmayan bölümleri, bunun yanı sıra<br />

özellikle 20-45 °C arası sıcaklıkta bulunan su depoları,<br />

oda ve genel alanlarda uygun şekilde bakımı yapılmayan<br />

duş başlıkları ve musluk süzgeçleri, kireç tutan ve korozyona<br />

uğramış borular, soğutma kuleleri, spa ve hamamlar,<br />

süs havuzları, sebiller, buz makinaları, yangın hatları ve<br />

fıskiyeler, bahçe sulama sistemleri ve özellikle merkezi klima<br />

sistemleri Legionella bakterisi için uygun üreme alanlarıdır.<br />

Lejyoner Hastalığı, su kullanımının olduğu her yerde olabilir.<br />

Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir!<br />

Otel ve restoranlar, AVM’ler, ofisler, okullar, spor ve<br />

sinema salonları, spa ve yüzme havuzları gibi özellikle<br />

insanların yoğun olarak kullandığı ortamlar, Legionella ile<br />

mücadele konusuna daha fazla hassasiyet gösterilmesi<br />

gereken yerlerdir. Legionella ile mücadelede en önemli<br />

şey önleyici faaliyetlerdir. Konaklama tesislerinin risk<br />

değerlendirmesi yapması ve sorunun ortaya çıkmaması<br />

için önemlerin alınması gerekir.<br />

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bu hastalığın<br />

görülme sıklığı ise 7/100.000’dir.


marka güncel<br />

CNR Food İstanbul için dev güç birliği<br />

Dubai’nin dünyaca ünlü gıda fuarı Gulfood’un tahtına bu yıl ilk kez<br />

düzenlenecek olan CNR Food İstanbul göz dikti. İstanbul Hububat Bakliyat<br />

Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin öncülük ettiği ve 20-23<br />

Eylül <strong>2017</strong> tarihleri arasında İstanbul’da düzenleyecek CNR Food İstanbul<br />

fuarı için 5 ihracatçı birliği ve bir tanıtım grubu birlikte hareket etme kararı<br />

aldı. Eylül ayında düzenlenecek CNR Food İstanbul fuarının Türk gıda<br />

sektörünün en büyük uluslararası ticaret platformu olacağını belirten İstanbul<br />

Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı<br />

Zekeriya Mete, daha fuara 6 ay kalmasına rağmen Ekonomi Bakanlığı’nın<br />

%50 hibe desteği için gerekli olan katılımcı ve metrekare hedefinin aşıldığını<br />

belirtti. Mete, “Katılımcı sayısını tutturamazlar fuar alanını dolduramazlar<br />

spekülasyonlarını bitirdik” dedi.<br />

Eurofins Scientific,<br />

Gözlem Laboratuvarları’nı satın aldı<br />

Eurofins Scientific, Türkiye’deki çalışmalarına artan bir ivme ile devam ediyor. Gıda,<br />

çevre, ilaç ve tüketici ürünleri endüstrilerine ve resmi kurumlara benzersiz analiz<br />

servisleri sağlayan Eurofins Scientific; 2002 yılında kurulan ve Türkiye’nin önde gelen<br />

analiz laboratuvarlarından olan Gözlem Gıda Kontrol ve Araştırma Laboratuvarları’nı<br />

satın aldığını duyurdu. Türkiye’de yiyecek ve içecek sektöründeki ürün analizlerinde<br />

uluslararası standartları yaygınlaştıracak bu satın almanın heyecanı içinde<br />

olduklarını belirten Eurofins Scientific CEO’su Dr. Gilles Martin “Gözlem Gıda Kontrol<br />

ve Araştırma Laboratuvarları’nın çalışmalarımıza katacağı yeni bakış açısı ile Türkiye<br />

ve EMEA’daki (Avrupa, Orta Asya ve Afrika bölgelerindeki) faaliyetlerimizi daha ileri<br />

noktalara taşıyacağımıza inanıyoruz” dedi. Eurofins Scientific; bu satın alma ile<br />

Türkiye’de yaklaşık 1.000 firmaya hizmet verir hale gelecek.<br />

Pakistan’ın havayolu sektörüne<br />

Hitit desteği<br />

Dünyaya havayolu teknolojileri ihraç eden tek Türk firması Hitit Bilgisayar<br />

Hizmetleri, Pakistan’ın büyüyen havayolu şirketlerinden Rayyan Air ile işbirliği<br />

anlaşması imzaladı. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın bu yıl 13. sü düzenlenen<br />

zirvesinde bir araya gelen firma yetkilileri; güçlerini birleştirerek, havayolu<br />

sektöründe fark yaratacak çalışmalara imza atmaya başlayacak. Hitit’in<br />

havayolu IT çözümleriyle, Pakistan’daki havacılık sektörünün ihtiyaçlarını<br />

daha iyi karşılayabilecek uzmanlık ve inovasyonun sürekliliğinin hedeflendiği<br />

anlaşma hakkında Hitit Bilgisayar Hizmetleri CEO’su Nur Gökman; “Pakistan<br />

havacılık sektörünün genç oyuncularından biri olan Rayyan Air’ın, Hitit’in<br />

öncü ve başarısı kanıtlanmış havacılık hizmetleriyle Orta Asya ve Uzakdoğu<br />

havayolu sektöründe kendine sağlam bir yer edineceğine inancımız tam”<br />

yorumunu yaptı.


66<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

etkinlik<br />

MICE çalışanlarına<br />

Kaz Dağı dopingi!<br />

MICE sektörünün ilk ve tek uluslararası platformu I-MICE<br />

Derneği, ilk sektörel etkinliğini MICE çalışanlarına yönelik<br />

düzenlediği Kaz Dağı Turu ile gerçekleştirdi.<br />

19 Ocak Perşembe günü düzenlediği<br />

lansman gecesiyle kuruluşunu<br />

resmen duyuran Uluslararası MICE<br />

Derneği, kısa bir süre önce Mövenpick<br />

<strong>Hotel</strong> Golden Horn’daki Danışmanlar<br />

Kurulu toplantısında açıkladığı etkinlik<br />

takviminin ilkini Kaz Dağı Turu ile<br />

gerçekleştirdi. 31 Mart – 2 <strong>Nisan</strong><br />

tarihleri arasında düzenlenen turda 40<br />

acentadan 50 MICE çalışanını ağırlayan<br />

dernek, bu keyifli hafta sonu programıyla<br />

hem sektörel birliktelik için güç birliği<br />

mesajı verdi hem de çalışanların<br />

motivasyonlarını artırarak sinerji yarattı.<br />

Ramada Resort Kazdağları Thermal<br />

& Spa çıkışlı tur programı safari jipler<br />

eşliğinde Hasan Boğuldu Şelalesi ve Kaz<br />

Dağı Şelaleleri gezi ile başladı. Ardından<br />

ilk güzellik kraliçesi yarışmasının<br />

yapıldığı, Afrodit’in ilk kez aşık olduğu<br />

zeytin ve çam ağaçlarıyla çevrili Yeşilyurt<br />

Köyü’nde Öngen Country <strong>Hotel</strong>’de mola<br />

veren acenta çalışanları bu otelle birlikte<br />

Ramada Resort Kazdağları - Thermal<br />

& SPA’nın da yatırımcısı olan Mehmet<br />

Öngen’in keyifli anlatımıyla yörenin<br />

mitolojik tarihine kısa bir yolculuk<br />

yaptılar.<br />

I-MICE Kaz Dağı turu günün ilerleyen<br />

saatlerinde Adatepe ve Zeus Altarı<br />

gezisiyle devam etti.<br />

Günlük tur programını tamamlayan<br />

MICE çalışanları, Ramada Resort<br />

Kazdağları Thermal & Spa’nın roof<br />

katındaki gün batımı seyiri kadar<br />

kokteyl sonrasında devam eden ateş<br />

kuyusu ve ateş varilleri etrafında gitarist<br />

dinletisi ile de eğlenceli ve neşeli saatler<br />

geçirdiler.<br />

Söyler: “MICE sektörünü bir araya<br />

getirmek istiyoruz”<br />

Uluslararası MICE Derneği<br />

koordinasyonunda Ramada<br />

Resort Kazdağları Thermal & Spa<br />

sponsorluğunda iki gün boyunca devam<br />

eden etkinlikler süresince konuklarla<br />

çok yakından ilgilenen Dernek Başkanı<br />

Serdar Söyler, organizasyonla ilgili<br />

olarak şunları söyledi:<br />

“Bu sektörümüzde yapılmayan<br />

etkinliklerden biri. MICE ile alakalı<br />

tüm sektör paydaşlarını bir araya<br />

getirerek bir sinerji oluşturmayı


Serdar Söyler<br />

Hüseyin Kurt<br />

hedefliyoruz. Burada hiç tanımadığımız<br />

arkadaşlarımızla tanıştırma fırsatı<br />

buluyoruz. En büyük hedeflerimizden biri<br />

networkümüzü artırmak çünkü. MICE,<br />

çok büyük bir sektör ve hala birbirlerini<br />

tanımayan çok sayıda insan var.<br />

Eminiz ki, bu insanlar tanıştıkları zaman<br />

iletişimleri daha da güçlenecek ve bu<br />

sayede sektörümüzün bazı sorunlarına<br />

daha kolay çözüm geliştireceğimize<br />

inanıyorum.”<br />

“Artık temsilcilik veren taraf<br />

biz olacağız”<br />

I-MICE Derneği’nin uluslararası çizgisiyle<br />

sektördeki iddiasını ortaya koyduğunu<br />

ifade eden Söyler, oluşumun dünyada da<br />

bir ilk olduğunun altını çizerek sözlerini<br />

şöyle sürdürdü: “Bizim en büyük iddiamız;<br />

MICE sektörünün ilk uluslararası<br />

platformu olmamız. Baktığınızda bizim<br />

klasmanımızda bir oluşum dünyada yok.<br />

Biz dünyada da Türkiye’den çıkan diğer<br />

ülkelere biz temsilcilik vereceğiz. Bugüne<br />

kadar dünyada bu tarz yapılarda biz hep<br />

temsilcilik alan taraf olmuşuz. Diyoruz ki,<br />

biz bu dünyada bu organizasyon işini en<br />

iyi yapan ülkelerden biriyiz ve bu yüzden<br />

MICE Derneği ülkemizde kuruldu ve<br />

dünyadaki pek çok ülkeyle bununla ilgili<br />

temsilcilikler vereceğiz.”<br />

“Sektörel muhatap<br />

olmak için kurulduk”<br />

Konuşmasında sektörle alakalı bütün<br />

sorunlara çözüm bulabileceklerine<br />

inandıklarını da dile getiren Söyler,<br />

“Sektörel bir muhatap olabilmek için<br />

bu derneği kurduğumuzu biliyoruz ve<br />

bu çözümü de hep birlikte güçlerimizi<br />

birleştirerek yapacağımıza inanıyoruz”<br />

dedi.<br />

Kurt: “Stresleri azaltalım, enerji<br />

verelim istiyoruz”<br />

Organizasyonu başından sonuna büyük bir<br />

özveri ve başarıyla tertipleyen isimlerden<br />

biri de şüphesiz, I-MICE Derneği Başkan<br />

Yardımcısı Hüseyin Kurt idi ki, hem pozitif<br />

enerjisi hem de dostça ağırlamasıyla<br />

MICE’ın coşkulu ruhunu tüm katılımcılara<br />

doyasıya yaşattı. MICE sektörü olarak<br />

çok zorlu ve sıkıntılı bir süreçten<br />

geçtiğimizi belirten Kurt ise, etkinliğin<br />

düzenleniş amacıyla ilgili şu bilgileri verdi:<br />

“Arkadaşlarımız yorucu, stresi bol bir iş<br />

yapıyorlar. Özellikle ülkemizin yaşamakta<br />

olduğu bu sıkıntılı süreçle birlikte burada<br />

motivasyonlarının, sinerjilerinin arttığı<br />

çok keyifli, eğlencesi kahkahası bol<br />

bir etkinlikte birlikte yer alma fırsatı<br />

yakaladık. Kendilerinden aldığımız tepkiler<br />

çok olumlu. Özellikle yeni haftaya çok<br />

keyifli başlayacaklarını düşünüyorum.”<br />

“Etkinliklerimiz doludizgin<br />

devam edecek”<br />

Derneğin gelecek etkinlik takviminden<br />

de söz eden Kurt, <strong>Nisan</strong>-Mayıs ve<br />

Eylül aylarına dönük planlanan<br />

organizasyonlarla ilgili şu bilgileri<br />

paylaştı: “29-30 <strong>Nisan</strong> tarihlerinde Vialand<br />

Palace ve Vialand Etkinlik Merkezi’nin<br />

sponsorluğunda Çalışma Grupları ve<br />

Komisyonları oluşturuyoruz. Çünkü<br />

şu an 100’ün üzerinde bir üye sayısına<br />

sahibiz. Biz Uluslararası MICE Derneği<br />

olarak kurulduk. Amacımız bir marka<br />

haline gelip, öncelikli olarak Türkiye’de<br />

şubeleşmek ve hemen arkasından yurt<br />

dışına temsilcilik vermek istiyoruz.”<br />

4 Mayıs Perşembe gecesi Portaxe<br />

<strong>Restaurant</strong>’ta büyük bir lansman<br />

yapacaklarını belirten Kurt, bu<br />

defa sadece acenteleri değil, MICE<br />

sektörünün tüm paydaşlarını ağırlamaya<br />

hazırlandıklarını belirtti.<br />

Derneğin Eylül ayı programında<br />

Antalya ve Amsterdam projelerinin de<br />

olduğunu anlatan Kurt, MICE Antalya<br />

projesi ile MICE sektörüne çalışan<br />

acentaları, otelleri ve lojistik firmaları<br />

ağırlayacaklarını ve bu kapsamda spor<br />

aktivitelerinin tertipleneceği bir olimpiyat<br />

planladıklarını açıkladı.


hotel restaurant<br />

68 & hi-tech<br />

etkinlik<br />

ACE of M.I.C.E.<br />

ödülleri sahiplerini buldu<br />

3 <strong>Nisan</strong> Pazartesi günü Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde beşincisi<br />

düzenlenen sektörün “Oscar”ları olarak bilinen ACE of M.I.C.E. Kongre,<br />

Toplantı ve Etkinlik Ödülleri görkemli bir törenle sahiplerini buldu.<br />

Kongre, toplantı<br />

ve etkinlik (MICE)<br />

sektörünün en<br />

prestijli ödülleri olan ACE<br />

of M.I.C.E. Kongre, Toplantı<br />

ve Etkinlik Ödülleri bu yıl<br />

4 ana başlık (Etkinlikler,<br />

Etkinlik Yönetimi Firmaları,<br />

Toplantı Destek Firmaları<br />

ve Proje Uygulamaları,<br />

Toplantı Otelleri ve Etkinlik<br />

Mekanları) ve 32 ayrı<br />

kategoride verildi. Ödülleri<br />

takdim edenler arasında ünlü<br />

isimler; Özgün, Ece Seçkin,<br />

Ece Vahapoğlu yer aldı. İş,<br />

sanat ve MICE sektöründen<br />

birçok isimin bulunduğu<br />

geceye yaklaşık 2.200 davetli<br />

katıldı. Davetliler, birbirinden<br />

renkli görüntülerin oluştuğu<br />

gecenin başlangıcında Turizm<br />

Medya Grubu Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Volkan Ataman’ın<br />

karşılamasıyla kırmızı halı<br />

seremonisinden sonra kokteyl<br />

alanına geçtiler. Sektörün<br />

nabzını tutan ve MICE<br />

endüstrisine büyük farkındalık<br />

kazandıran ‘ACE of M.I.C.E.<br />

Awards’ ödül töreni sonrası<br />

gerçekleşen after party ile<br />

tüm konuklar oldukçu keyifli<br />

vakit geçirdiler.


Event<br />

En İyi Çocuk Etkinliği:<br />

Cheetos Türkiye’nin En Hızlısı-Org Sports<br />

En İyi Ses Görüntü Işık Uygulaması:<br />

G20 Liderler Zirvesi-Magicbox<br />

En İyi Incentive Etkinliği: Demirdöküm<br />

Capetown Bayi Toplantısı-Pronto Mice<br />

En İyi Dönemsel İnsan Kaynağı Firması:<br />

My Staff İnsan Kaynakları<br />

En İyi AVM Etkinliği: Şişecam Akustik<br />

Lamine Cam Gürültü Kontrolü<br />

Deneyim Etkinliği-YOYO Events<br />

En İyi Etkinlik Yönetimi Firması: DSM Group<br />

En İyi Çıkış Yapan Etkinlik Yönetimi Firması:<br />

B’Event Trend&Eventsetter Company<br />

En İyi Incentive Firması: Krea Mice<br />

En İyi Etkinlik Teknesi: Kiralık Tekneler<br />

DenDen Denizcilik<br />

Life Fitness Marmara Bölgesi<br />

En İyi Toplantı Oteli:<br />

Hilton İstanbul Bomonti <strong>Hotel</strong>&<br />

Kimler ödül aldı?<br />

Onur Ödülü: CEO Event Kurucusu<br />

Erol Olçok<br />

Özel Ödül: Türk Hava Yolları<br />

Başarı Ödülü: İstanbul Kongre<br />

Merkezi<br />

En İyi Etkinlik Ödülü: Arzu Kaprol -<br />

Mercedes Benz Fashion Week Arzu<br />

Kaprol Defilesi<br />

En İyi Etkinlik Jüri Özel Ödülü:<br />

Uluslararası Antalya<br />

Film Festivali-Pera Event<br />

En İyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk<br />

Projesi Etkinliği: Bi’Kutu<br />

Dostluk-DİMİ<br />

En İyi Gerilla Etkinliği: ATA’ya Saygı<br />

Yürüyüşü-Prestij Dijital<br />

En İyi Stant: Loco Entertainment<br />

Group<br />

En İyi Lansman Etkinliği: Mercedes-<br />

Benz Yeni Travego<br />

Türkiye- Capital Events<br />

En İyi Lansman Etkinliği Jüri Özel:<br />

Mercedes-Benz Kamyon Lansmanı-<br />

Bluechip Creative<br />

Conference Center<br />

Akdeniz-Kıbrıs Bölgesi En İyi Toplantı<br />

Oteli: Elexus <strong>Hotel</strong> ve Maxx Royal Belek<br />

Golf Resort<br />

Anadolu-Karadeniz Bölgesi En İyi<br />

Toplantı Oteli: Elite World Van Otel ve<br />

Nov Otel Konya<br />

Ege Bölgesi En İyi Toplantı Oteli:<br />

Ramada Resort Kazdağları<br />

Thermal&SPA<br />

En İyi Düğün Davet Mekanı: Lifepark<br />

En İyi Butik Toplantı Hizmeti Veren<br />

Tesis: Museum <strong>Hotel</strong><br />

En İyi Spor Etkinliği: Arkas<br />

Turizm&Antrenmanyap – Global Run<br />

Series ve Global Run Bodrum 2016<br />

En İyi Gençlik Festivali: Winterfest<br />

2016-DİMİ<br />

En İyi Etkinlik Prodüksiyonu: Vodafone<br />

Dijital Dönüşüm Zirvesi-Ouchhh Yeni<br />

Medya Ajansı<br />

En İyi Mice Taşımacılık Firması:<br />

Türkkan Turizm<br />

En İyi Belediye Festivali: Türk Telekom<br />

Prime Bebek Kültür Sanat Şenliği 2016-<br />

Ark Organizasyon<br />

En İyi Davet Organizasyonu: Fox<br />

Networks Group Upfront<br />

2016 Yeni Sezon Lansmanı-DSM Group<br />

En İyi Sahne Tasarımı: Marka<br />

Konferansı – Eventmania


70<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

Lezzetin en masum hali<br />

Dondurma


Fotoğraf: Ümit Başer Alkaç<br />

Styling: Aysfelt<br />

Mekan: Jujustaicecream<br />

Meyvelisi, fıstıklısı, tahinlisi, bademlisi,<br />

hurmalısı, çikolatalısı; hangimiz külah<br />

külah dondurmaya hayır diyebiliriz ki?<br />

Düşünün ki, Roma İmparatoru Neron<br />

bile M.Ö. 4 yy.’da ilk kez bu eşsiz tadı<br />

deneyimlediğinde kayıtsız kalamayarak<br />

hemen ertesinde koca bir köle ordusunu<br />

dağlara kar toplamaya göndermiş!..<br />

Şimdilerde ise şükür her an her yerde!<br />

Üstelik sadece yazın bunaltıcı sıcaklarını<br />

serinleten bir tat olarak değil, kış<br />

aylarında damak çatlatan lezzet etkisiyle<br />

çekim alanımızda…<br />

Hal böyle iken biz de baharın coşkusunu<br />

kah üşüyüp titreyerek kah güneşin<br />

sıcaklığını içimize çekerek geçirdiğimiz<br />

şu günlerde keyifli ve neşeli bir dosya<br />

konusu ile <strong>Nisan</strong> ayını karşılayalım<br />

istedik.<br />

Bu çalışmamızda gurme damaklardan<br />

dondurmanın en favori adreslerini<br />

de bulabileceksiniz… Sektöre yön<br />

veren markaları, ürünler ve trendler<br />

çerçevesinde inceleme fırsatı<br />

yakalayabileceksiniz…


hotel restaurant<br />

72 & hi-tech<br />

dosya<br />

Türk üretti, dünya dondu!..<br />

Elektral A.Ş.’den ‘Yerli Dondurma Otomatı’<br />

Konvansiyonel dondurma dolaplarının yerini alması beklenen yeni<br />

yerli üretim dondurma otomatları ile bakkalarda, sahilde, dondurma<br />

dolaplarına konulan ve hijyene aykırı durumlar oluşturan birçok<br />

unsurun önüne geçilmesi hedefleniyor.<br />

Elektral A.Ş, Türkiye’de bir<br />

ilke imza atarak, dondurma<br />

otomatı üretimine başladı.<br />

Dünyada sadece sayılı firmaların<br />

ürettiği ve ülkemize ithal edilen<br />

bu Tam Otomatik Hizmet ve Satış<br />

Otomatları, İzmir merkezli Elektral<br />

A.Ş. tarafından artık Türkiye’de<br />

üretilmeye başlandı.<br />

Elektral A.Ş. Başkan Yardımcısı, Dr.<br />

Erdem Dinçsoy; bu konuda üretim<br />

yapan Türkiye’de ilk ve tek firma<br />

olduklarını belirterek, “Türkiye’de<br />

dondurmanın artık mevsimi<br />

kalmadı. Bu makineler vasıtasıyla<br />

zamanı da kalmayacak. Dondurma<br />

severler, 7/24 ve 365 gün, parayla,<br />

kredi kartıyla, arada insan olmadan<br />

dondurmasını alabilecek” dedi.<br />

Enerji verimliliği sağlayan, yüksek<br />

kapasitede dondurma saklayabilen,<br />

Hijyenik, Modern ve İnsana bağımlı<br />

olmayan bu makineler sayesinde<br />

yepyeni bir pazarlama kanalı<br />

açılacağını belirterek, sözlerine<br />

şöyle devam etti: “Maalesef<br />

Ülkemizde dondurma dolaplarında<br />

karşılaştığımız manzara zaman<br />

zaman dehşete düşürücü: Bir yanda<br />

etini saklayan mı ararsınız, öte<br />

taraftan suyunu soğutan mı!... Yazın<br />

sıcağında kapağı açık unutulanlar da<br />

işin cabası… Tüm bunlar sağlığımızı<br />

tehdit eden önemli kusurlar”<br />

dedi. Üretilen makine; sahibine<br />

raporlama yapabilen, ısı derecesinde<br />

değişim olduğunda ya da elektrik<br />

kesildiğinde sms mesaj ile haber<br />

verebilen, yaklaşık 200 dondurma ile<br />

12 adet kiloluk paket kapasitesine<br />

sahip; kredi kartı, kağıt para kabul<br />

edip, para üstü verebilen özelliklere<br />

sahip.<br />

“Dondurmayı kim sevmez ki?”<br />

Toplum konforunu sağlama<br />

amaçlı ürettikleri otomatlar için<br />

“Dondurmayı kim sevmez ki?”<br />

diyen Dinçsoy, kullanıcıları mutlu<br />

eden, onlara konfor ve hizmet<br />

sunan makineler üretmekten<br />

keyif aldıklarını belirtti. Dinçsoy,<br />

geçtiğimiz aylarda Elektral’in,<br />

Avrupa Otomat Derneği- EVA<br />

-European Vending Assosiation’a<br />

direk üye olarak kabul edildiğini,<br />

Ülkemizi bu konuda en iyi noktada<br />

temsil ettiklerini ifade etti.<br />

Firmalarının hali-hazırda Ekonomi<br />

Bakanlığının tasarım ofis desteğini<br />

de kullanarak 3 milyon TL’lik<br />

bir yatırım yapmakta olduğunu,<br />

istihdama katkı konusunda da<br />

önemli alımlarda bulunduklarını<br />

belirtti.<br />

Firmanın günde 100-120 adet<br />

Dondurma Otomatı üretim<br />

kapasitesine sahip olduğunu belirten<br />

Dinçsoy “Önümüzdeki ay elektronik<br />

kart dizgi hattımızı da kuruyoruz,<br />

hemen akabinde de konveyör<br />

bant hatlarımızı %50 kapasite ile<br />

genişletiyoruz. Böylece saç halinde<br />

giren bir plaka, çok hızlı bir biçimde,<br />

firmamızdan yüksek teknolojili bir<br />

ürün olarak çıkacak” dedi.


İzmir Atatürk<br />

Organize Sanayi<br />

Bölgesinde faaliyet gösteren<br />

Elektral A.Ş, 1978 yılından bu yana<br />

inovatif ve yüksek teknolojili ürünler<br />

üretiyor. Kahve, bisküvi, kişisel koruyucu<br />

Donanım malzemeleri gibi ürünleri<br />

verebilen satış otomatlarının yanında,<br />

“dışa bağımlılığa son” sloganıyla<br />

dondurma otomatları üretimine de<br />

başlamasıyla, dondurmada Dünya<br />

markası olmuş firmalara<br />

önemli bir yenilik<br />

getiriyor.


74<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem dosya<br />

İthal dondurma ürünlerinde güçlü çözüm ortağı<br />

Koza Gıda<br />

“Dünya üretir… Koza Gıda sizin için getirir” mottosuyla çalışmalarını yürüten Koza Gıda,<br />

<strong>2017</strong> yılında da yeni ürünler getirerek sektörün ihtiyaçlarını karşılamayı ve şeflerin en büyük<br />

yardımcısı olmaya devam edecek!..<br />

Yiyecek içecek sektörünün<br />

Türkiye’deki öncü ithal gıda<br />

ürünleri sağlayıcısı Koza Gıda,<br />

23 yıllık sektör tecrübesiyle <strong>2017</strong><br />

yılında da profesyonellerin güçlü<br />

çözüm ortağı olmayı sürdürüyor.<br />

Dondurma ürünleri kategorisinde<br />

müşterilerine geniş yelpazede<br />

ürünler sunan Koza Gıda, İtalyan<br />

gelatosu lezzetini dünyaya sunan<br />

Pregel’den pastörize ve soğuk<br />

hazırlama için çeşitli dondurma<br />

bazları, meyveli gelato yapımında<br />

kullanılmak üzere hazırlanmış<br />

dondurma pasteleri, gelatoların<br />

içinde ve üzerinde dekor amaçlı<br />

kullanılan süsleme ve dolgu sosları<br />

ile yapısal geliştiriciler gibi pek çok<br />

ürün ithal ediyor.<br />

Yeni ürünlere devam…<br />

Daima Pregel markasıyla anılan<br />

ve Avrupa’da trend olan Frozen<br />

Yoggi (yoğurt gelato) de ithal edilen<br />

ürünler arasında. Silikomart<br />

silikon dondurma kalıpları ile hem<br />

dondurma hem de pasta sunumları<br />

için özel kuplar üreten Alcas ürünleri<br />

de Koza Gıda ürün gamı içerisinde<br />

yer alıyor. Ayrıca Altınmarka,<br />

Dobla ve PCB markalarının<br />

dekoratif çikolataları, Masdeu<br />

ve Bussy’nin külah ve ruloları ile<br />

Ravifruit, Comatec, Weck ürünleri<br />

de dondurma üreticilerinin ilgisini<br />

çekiyor.


Dondurma<br />

ürünleri kategorisinde<br />

müşterilerine geniş yelpazede<br />

ürünler sunan Koza Gıda,<br />

İtalyan gelatosu lezzetini dünyaya<br />

sunan Pregel’den pastörize ve soğuk<br />

hazırlama için çeşitli dondurma bazları,<br />

meyveli gelato yapımında kullanılmak<br />

üzere hazırlanmış dondurma pasteleri,<br />

gelatoların içinde ve üzerinde dekor<br />

amaçlı kullanılan süsleme ve dolgu<br />

sosları ile yapısal geliştiriciler gibi<br />

pek çok ürün ithal ediyor.<br />

Kavunlu dondurma pastesi, golden<br />

vanilyalı dondurma pastesi, premium<br />

ceviz taneli dondurma pastesi<br />

ve bubble gum pembe sakızlı<br />

dondurma taze gelato sektörünün<br />

giderek büyüyeceğini düşünen Koza<br />

Gıda’nın yeni ürünlerinden sadece<br />

birkaçı…<br />

Müşteri<br />

mutluluğu,<br />

kaliteli markalar<br />

ve devamlılık<br />

Sürekli müşteri mutluluğu, kaliteli markalar ve tedarik zincirinin<br />

devamlılığını esas alan Koza Gıda, sektörlerinin dünya lideri olan<br />

firmaların ürünlerini ithal ediyor ve birçok fuarda ziyaretçi olarak<br />

dünyadaki yenilikleri yakından takip ediyor.<br />

“Dünya üretir… Koza Gıda sizin için getirir” mottosuyla<br />

çalışmalarını yürüten Koza Gıda, <strong>2017</strong> yılında da yeni ürünler<br />

getirerek sektörün ihtiyaçlarını karşılamayı ve şeflerin en büyük<br />

yardımcısı olmaya devam edecek.


hotel restaurant<br />

76 & hi-tech<br />

dosya<br />

Artık<br />

kışın da<br />

dondurma<br />

yiyoruz<br />

“Kışın dondurma yenmez,<br />

hasta olursun” tembihleriyle<br />

büyüyen nesiller için artık<br />

bu kural geçerli değil.<br />

Yemeksepeti verileri,<br />

dondurma siparişlerinin<br />

geçen kışa göre 2,5 katına<br />

çıktığını ve neredeyse<br />

geçtiğimiz yaz rakamlarına<br />

ulaştığını gösteriyor.<br />

“Kışın dondurma yenmez, hasta olursun” tembihleriyle büyüyen nesiller için artık bu<br />

kural geçerli değil. Yemeksepeti verileri, dondurma siparişlerinin geçen kışa göre 2,5<br />

katına çıktığını ve neredeyse geçtiğimiz yaz rakamlarına ulaştığını gösteriyor.<br />

Son yıllarda kış aylarındaki dondurma<br />

siparişlerinin giderek arttığını<br />

gözlemleyen Yemeksepeti ekibi,<br />

mevsim sonunda tüm sezon verilerini<br />

kullanarak bu trendi daha detaylı<br />

inceledi. Sonuçlara göre bu yıl, Aralık-<br />

Şubat arasındaki üç aylık dönemde<br />

satılan dondurma adedi geçen yılın aynı<br />

dönemine göre 2,5 kat arttı ve Haziran –<br />

Ağustos dönemindeki rakamlara yaklaştı.<br />

Dondurma çeşitlerinde klasikçiyiz<br />

Şu anda Yemeksepeti’nde 400’den fazla<br />

çeşit dondurma servis ediliyor. Dondurma<br />

yeme mevsimi konusunda yenilikçi<br />

olsalar da, kullanıcılar çeşit seçiminde<br />

klasiklerden vazgeçmiyor. En çok tercih<br />

edilenler, pratik olmasına bağlı olarak<br />

“karışık” çeşitler. Vanilyalı, kaymaklı ve<br />

sütlü çeşitleri içeren sade kategorisi,<br />

toplam siparişlerin yüzde 24’ünü, kakaolu,<br />

parça çikolatalı ve benzeri çeşitleri<br />

içeren çikolatalı kategorisi ise yüzde<br />

18’ini oluşturuyor. Fıstıklı dondurmanın<br />

oranı yüzde 7’de kalıyor. Bununla birlikte<br />

Maraş dondurması ve kavunlu çeşitlerin<br />

son dönemde daha çok tercih edildiği<br />

görülüyor.<br />

Yerel lezzetlerin eşlikçisi<br />

Dondurma tatlılara da eşlik ediyor.<br />

Yanında en çok dondurma söylenen tatlı<br />

Profiterol. Onu Kazandibi ve Fırın Sütlaç<br />

takip ediyor. Tavukgöğsü, keşkül gibi yerel<br />

lezzetler de yanında dondurmayla tercih<br />

ediliyor.<br />

Kağıt helvaya rakip: Macaron arası<br />

dondurma<br />

Kullanıcıların, kağıt helva gibi klasiklerin<br />

yanı sıra, farklı tarzlara dokunan macaron<br />

arası dondurma gibi yenilikçi tercihlere<br />

de açık olduğu görülüyor. Her iki lezzetin<br />

siparişleri geçen yıla göre iki katına<br />

çıkmış durumda. Bu iki ürün de yüzde<br />

70’e varan oranlarla kadınlar tarafından<br />

sipariş ediliyor.<br />

30 yaş dönemindekilerin tercihi<br />

Yemeksepeti’nde en çok dondurma<br />

sipariş edenler yaşlarına göre ayrıldığında<br />

ilk sırayı 1988’liler alıyor. Onları 1990 ve<br />

1986’lılar takip ediyor. Kışın dondurma<br />

tercih edenlerin başında da yine 30 yaş<br />

dönemindekiler geliyor.


hotel restaurant<br />

80 & hi-tech<br />

dosya<br />

Gurme<br />

Damaklardan<br />

Dondurmanın<br />

Favori Adresleri<br />

Artık sadece yazın değil, kış mevsiminin de vazgeçilmez tatlarından dondurmanın<br />

Türkiye’deki favori adreslerini gastronomi sektörünün önde gelen yazar, yemek programcısı<br />

ve şeflerine sorduk. Bakın gurme damaklar Türkiye’de hangi dondurma mekanlarını<br />

listelerinde ilk sıralara koymuşlar…<br />

İstanbul Caddebostan’da yer alan mekan, şehrin en iyi<br />

lezzet durakları arasında geliyor.<br />

Sorbe, sütlü, çikolatalı, soya ve light seçenekleriyle<br />

müdavimlerine zengin bir ürün çeşitliliği<br />

sunan Dondurmacci’de harika lezzette, lifle<br />

zenginleştirilmiş stevialı light dondurmaları ile<br />

diyet yapanlar ve diyabetliler de unutulmamış.<br />

Kalori alımını azaltmak isteyen, düşük glisemik<br />

indeksli beslenmeye özen gösteren veya diyabetli olduğu<br />

için ilave şeker içeren gıdalardan kaçınan müşteriler<br />

artık gönül rahatlığıyla Dondurmacci’nin lezzetli<br />

dondurmalarının tadına varabiliyor. Turunç sorbe, Çilek<br />

sorbe, kan portakal sorbe suru incir ceviz de mekanın en<br />

yeni tatları arasında yer alıyor..<br />

dondurmacci<br />

Aylin Yazıcıoğlu<br />

Vedat Başaran<br />

1<br />

Aylin Yazıcıoğlu / Nicole <strong>Restaurant</strong><br />

Kurucusu ve Şefi<br />

Kendi yaptığı dondurmayı<br />

yemeyi de çok sevdiğini<br />

söyleyen Aylin Yazıcıoğlu,<br />

“Dondurmacci hem<br />

ürün kalitesi hem de<br />

birinci sınıf yaklaşımları<br />

sebebiyle ilk tercihim”<br />

diyor. Markanın sadece<br />

malzemelerini değil,<br />

duruşunu da beğenen<br />

Yazıcıoğlu’nun mekanda<br />

efsane dediği tadı,<br />

Bodrum mandalinalı<br />

dondurma!<br />

Vedat Başaran<br />

Araştırmacı Şef<br />

Türkiye’de en son inovatif<br />

çalışmaları yapan firmaların<br />

başında geldiği için<br />

Dondurmacci’yi başarılı<br />

bulan Vedat Başaran,<br />

“Aroma dengesi çok<br />

kaliteli” diyor. Başaran’ın<br />

olmazsa olmaz dondurma<br />

seçenekleri arasında<br />

kaymaklı, orman meyveli ve<br />

fıstıklı tatlar geliyor..<br />

Sultan Baklava &<br />

Dondurma /<br />

İzmir Karşıyaka<br />

Nedim Atilla<br />

2<br />

Sultan Baklava & Dondurma;<br />

“Dondurma gibi Dondurma” sloganıyla<br />

müşterilerini ağırlayan Sultan Baklava<br />

& Dondurma’da her meyveden<br />

dondurma doğal olarak hazırlanıyor.<br />

190 derecede özel kaynatma<br />

makinesiyle kaynatılıp soğutulan<br />

süt böylece sterilize olduktan sonra<br />

güler yüzlü personeliyle damaklara<br />

sunuluyor. Çünkü Sultan Baklava &<br />

Dondurma’nın “İlkemiz insan sevgisi”<br />

gibi bir iş yaklaşımı var. Sultan’da<br />

sadece lezzetli bir dondurma<br />

yemekle kalmıyor, aynı zamanda<br />

mutlu bir sevgi çemberiyle de<br />

sarmalanıyorsunuz.


Sultan Baklava<br />

& Dondurma’da<br />

ürünlerin içine<br />

hiçbir katkı maddesi<br />

karıştırılmadığını ve<br />

yapımında sadece<br />

gerçek süt ve sahlep<br />

kullandıklarını söyleyen<br />

Nedim Atilla’nın tercihi,<br />

sakızlı dondurma.<br />

Nedim Atilla / Gazeteci Yazar<br />

Çeşme’de kime sorsanız Veli Usta’yı<br />

gösterir, kim ismini duyarsa yüzüne<br />

bir tebessüm yayılıverir… Dondurmayı<br />

yalnız çocuklar yer diye kim demiş<br />

bilmiyoruz ama dondurmanın Veli<br />

Usta’sı: ‘Dondurma mideye değil kalbe<br />

gider, o yüzden her kalpte, lezzetli bir<br />

dondurmaya yaşı mevsimi olmadan yer<br />

vardır.’ demiş, ne de güzel söylemiş. Ne<br />

de güzel söylemiş… “Sabah gün ağarmadan<br />

çıkarız tarlaya, güneşin ilk ışıklarında renklere bürünen<br />

Veli Usta/Çeşme<br />

Gürkan Boztepe<br />

3<br />

meyvelerden en parıldayanlarını, bize göz kırpanlarını toplarız<br />

toprak kokan ellerimizle. Sepete düşen her meyve, sağılan<br />

her süt çiftçilerimizin elinden modern üretim tesislerine<br />

ulaşır ve doğal meyvelerden dondurma, taze sütten tatlılar<br />

yaparız” bilinciyle en leziz dondurmalarını damak severlerle<br />

buluşturan 1983 yılından beri hizmet veren Veli Usta’yı<br />

bunca özel kılan dondurmanın kendisini değil, efsanesini<br />

hazırlamaları olsa gerek ki doğal meyvelerden gerçek<br />

dondurmalar mekanda müşterilerine sunuluyor.<br />

Lezzet ve aroma<br />

bakımından<br />

Çeşme’deki<br />

Veli Usta’yı<br />

vazgeçilmez bulan<br />

Gürkan Boztepe,<br />

mekanda en çok<br />

karadut ve sakızlı<br />

dondurmayı tatmayı<br />

seviyor.<br />

Gürkan Boztepe<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı


82<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem dosya<br />

Elif Korkmazel / Yemek Yazarı ve<br />

Programcısı<br />

“Ben yaz kış<br />

dondurma sevenlerdenim”<br />

diyen<br />

Elif Korkmazel,<br />

farklı dondurmaları<br />

tatmayı<br />

seviyor. İçlerinde<br />

cevizli, ahududulu,<br />

frambuazlı,<br />

hurmalı ve<br />

çikolatalı ise en<br />

vazgeçilmezlerinden…<br />

Moda Caddesi’nde İstanbul’un 50 yılı<br />

aşkın mazisiyle klasiklerinden biri<br />

olan Meşhur Ali Usta Dondurmacısı;<br />

taze, meyveli ve sütlü seçenekleriyle<br />

dondurmanın en nefis adreslerinden<br />

biri. Tek şubesi Moda’da olan mekanda<br />

vişneli, cevizli, limonlu, çilekli, kağıt<br />

helva arası dondurmaları da pek<br />

bir meşhur. Neredeyse kuyruksuz<br />

bir gününe denk gelemeyeceğiniz<br />

mekanda kırmızı meyveli dondurmalar<br />

da çokça rağbet görüyor. Dolu dolu<br />

dondurma topları ve nefis külahlarıyla<br />

yaz kış müdavimlerini ağırlayan Meşhur<br />

Ali Usta Dondurmacısı da favori<br />

adreslerimiz arasında geliyor.<br />

Meşhur Ali Usta<br />

Dondurmacısı<br />

Elif Korkmazel<br />

4<br />

Alaçatı Gelato’da fark<br />

oluşturan en önemli detay,<br />

hammadde yani süt.<br />

Dünyada da çok aranan<br />

ve ürünleri ayrı raflarda<br />

satılan Jersey tipi inek sütü<br />

bulmak için Türkiye’nin her<br />

yeri araştırılmış ve Biga’da<br />

bir çiftlikte bulunmuş.<br />

Katkılar için İtalya’nın en<br />

iyi firmalarının, en başarılı<br />

oldukları ürünleri tek tek<br />

belirlenmiş ve gerekli<br />

bağlantılar kurulmuş.<br />

Meyveler içinse, mevsiminde<br />

hangi meyve varsa, taze ve<br />

günlük olarak onların temin<br />

edilmesi kararı alınmış. Tüm<br />

bunlar hazır olunca da, önce<br />

İtalya’da farklı eğitimlere<br />

katılma ve ardından Roma<br />

ve Bologna’dan Master<br />

Class Gelato şefleri ile<br />

birlikte Dondurmino’ya özgü<br />

formüllerinin hazırlanması<br />

süreçleri yaşanmış.<br />

Dondurmino<br />

GELATO’da en çok<br />

vanilyalı tatları<br />

beğenen Arda<br />

Türkmen, mekanın<br />

dondurmadaki<br />

başarısını<br />

kullandıkları süt ve<br />

lezzetine bağlıyor.<br />

Dondurmino<br />

GELATO Alaçatı<br />

Arda Türkmen<br />

5<br />

Arda Türkmen<br />

Şef / Yemek Programcısı<br />

Ömür Akkor / Yemek Kültürü<br />

Araştırmacısı / Eğitmen / Yazar / Aşçı<br />

Pasto gerçek<br />

meyve ve yağlı<br />

süt kullandığı için<br />

Ömür Akkor’un<br />

damağını<br />

fethetmiş bir<br />

lezzet durağı.<br />

Akkor’un<br />

favori tatları<br />

arasında tahinli,<br />

Bursa şeftalili<br />

ve kakaolu<br />

dondurmalar var.<br />

120 yıllık köklü geçmişiyle<br />

Bursa’da hizmet veren<br />

Pasto, unlu mamullerin<br />

yanı sıra dondurmalarıyla<br />

da çok meşhur. Aslen<br />

ekmekçi olan firma, yazın 42<br />

çeşit dondurmasıyla lezzet<br />

tutkunlarını ağırlamaya devam<br />

ediyor. İşletme sahibi Hakan<br />

Doğan: “Bursa’da üretici<br />

olmanın avantajları o kadar<br />

çok ki çok iyi süte meyvenin<br />

en iyisine ve özellikle suyun<br />

en güzeline ulaşmamız çok<br />

zor değil. Hele de Susurluk<br />

gibi bir şekere yakınsanız<br />

avantajınız gerçekten çok<br />

yüksek oluyor. Bununla birlikte<br />

beyaz çikolatalı -portakallı,<br />

bitter çikolatalı- naneli,<br />

karamelli -fıstıklı gibi kombin<br />

ürünlerin yanında ekmekçi<br />

olduğumuzu unutmayarak<br />

en favori dondurmamız<br />

ise ekmekli dondurma”<br />

diyerek müdavimlerini bu<br />

özel lezzetleri tatmaya davet<br />

ediyor!..<br />

Pasto/ Bursa<br />

Ömür Akkor<br />

6


Cremeria Milano<br />

Caddebostan<br />

Murat Bozok 7<br />

Kuzey<br />

İtalya’nın sütlü<br />

lezzeti Gelato ve Güney<br />

İtalya’nın serinleten tatlısı<br />

Sobetto’nun buluştuğu<br />

bir durak olan Cremeria<br />

Milano’da Gelato ve<br />

Sorbetto olmak üzere<br />

iki türlü dondurma<br />

üretimi yapılıyor. Türk<br />

damak tadına uygun<br />

bir hale getirilerek<br />

yapılan dondurma<br />

çeşitleri arasında<br />

incirli, özel balkabaklı,<br />

hurmalı ve sakızlı tatları<br />

deneyimlemeye değer<br />

bulduklarımızdan.<br />

Beyoğlu, Nişantaşı,<br />

Şaşkınbakkal,<br />

Caddebostan ve Bebek<br />

şubeleri ile müşterilerine<br />

unutulmaz damak tatları<br />

yaşatan mekanın eminiz<br />

siz de müdavimleri<br />

arasına gireceksiniz…<br />

Dondurma ve kahve macerasına 3 yıl<br />

önce İtalya’da başlayan Yasemin&Tuncel<br />

çifti, birgün Monocle dergisini okurken<br />

o çok sevdikleri dondurmayla ilgili bir<br />

eğitimin İtalya’da verildiğini okurlar ve<br />

hemen o kursa yazılıp İtalya’ya giderler.<br />

İlk kuru bitirdikten sonra dondurmanın<br />

aslında soğuk bir tatlının ötesinde çok<br />

bilimsel yapılması gereken ciddi bir<br />

ürün olduğunun farkına varan çift, daha<br />

sonra İtalya’da başka eğitmenlerden<br />

dondurmayı hiçbir katkı maddesi<br />

olmadan üretebilmenin eğitimlerini<br />

de alırlar. Tüm bu eğitimler 2 temel<br />

noktada ilerler: “Günlük üretilecek ve iyi<br />

hammaddeler kullanılacak.”<br />

Ve Türkiye’ye dönüşlerinde o meşhur<br />

Yasemin&Tuncel Roastery and<br />

Murat Bozok / Spago İstanbul<br />

Danışman Şef<br />

“Cremeria Milano’da tatlar çok<br />

doğal. Sanki tadarken soğutulmuş<br />

meyve hissi yaşıyorsunuz” diyen<br />

Murat Bozok, en çok meyveli<br />

dondurmalarını sevdiğini söylüyor.<br />

Gelateria’da lezzet severlerine sunulan<br />

dondurma dükkanının hikayesi başlar.<br />

İstanbul Göktürk’te 2 katlı bir dükkanın<br />

üst katında dondurma üretimlerini<br />

gerçekleştiren Yasemin&Tuncel,<br />

iyi dondurmadan anlayanların<br />

vazgeçemedikleri lezzet noktalarından<br />

biri.<br />

8<br />

Yasemin&Tuncel Roastery<br />

and Gelateria<br />

İsmet Saz<br />

Yasemin & Tuncel’de<br />

en beğendiği tatların<br />

elma ve tarçınlı<br />

dondurmalar<br />

olduğunu söyleyen<br />

İsmet Saz için<br />

meyveli ve ekşi tatlar<br />

vazgeçilmezleri<br />

arasında…<br />

İsmet Saz / Toi Kuruçeşme<br />

Kurucu / Şef


hotel restaurant<br />

84 & hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

Fotoğraflar: Ümit Başer Alkaç<br />

Pasta<br />

aşkına<br />

30 yıl<br />

Ercan<br />

Yıldız


Dondurmayı dondurma yapan sütü, sahlepi<br />

ve homojenliği diyen Ercan Şef, Renaissance<br />

Polat Istanbul <strong>Hotel</strong>’in tatlı menülerinde<br />

Algida’yı tercih ettiklerini belirterek, bu<br />

seçimlerini de dondurmanın aromadaki<br />

lezzet üstünlüğüne bağladığını söylüyor.<br />

Pek çok kişi hayal eder ama ona bir<br />

tek cesaret, azim, emek ve sabırla<br />

yürüyenler ulaşır; tıpkı Renaissance<br />

Polat Istanbul <strong>Hotel</strong>’in Pastry Şefi Ercan<br />

Yıldız’ın hikayesi gibi. Erzurumlu bir<br />

ailenin çocuğu iken bir meslek edineyim<br />

derdiyle İstanbul’un yolunu tutan<br />

Ercan Yıldız o sıralar ne mutfağın ne de<br />

pastacılığın hayalini kurmuş. “Belki bir<br />

ucundan kaporta, motor tamirciliğiyle<br />

büyük şehirde meslek edinme çabaları<br />

onunkisi…<br />

“Pastacılık hayallerim Pelit’le başladı”<br />

Anlattığına göre Ercan Şef ne zaman ki<br />

Pelit Pastanesi’nin kapısının önünden<br />

geçmiş, işte o zaman başlamış büyük<br />

pastacılık hayalleri. Tıpkı vitrinini süsleyen<br />

rengarenk ve neşeli çikolatalar gibi o<br />

da büyülü dünyanın bir parçası olmayı<br />

düşlemiş daha o yaşlarında.<br />

Yolculuğu sonra nasıl mı devam etmiş,<br />

şöyle anlatıyor: “Pelit’in vitrinini görünce<br />

pek bir heveslendim heveslenmesine<br />

de ustabaşı ‘bize adam lazım değil’<br />

diyerek gerisin geri yol verdi bana. Ama<br />

ben pes etmeyip, bu kez Aksaray’daki<br />

Yayla Pastanesi’nde şansımı denedim.<br />

1987 yılının sonunda bulaşıkçı olarak<br />

işe girdim.” Bu arada usta şef ekliyor:<br />

“Bulaşıkhaneyi mektep edinmeyen birinin<br />

pastacılığı öğrenmesi imkansız.”<br />

Getir götür işleri…<br />

Pastacılık aşkına bir buçuk yılını bulaşık<br />

yıkayarak geçiren Ercan Şef, yaklaşık<br />

bir sene boyunca da bıkıp usanmadan<br />

ustanın getir götür işlerini yapar.<br />

“Bulaşıklarım bittikten sonra ustamın<br />

pasta yapışını izlerdim hep. Ondan sonra<br />

da çıraklığım başladı zaten. Hatta gece de<br />

çalışmam gerektiğini söylediklerinde hiç<br />

eve gitmeden geceli gündüzlü çalıştığımı<br />

hatırlarım. Aksaray’daki pastanede sırf<br />

pastacılığı öğrenmek için iki yıl bedava<br />

çalıştım” diyen Ercan Şef, ardından<br />

Princess Büyükada’nın mutfağında<br />

pastacılığın inceliklerini öğrenmeye<br />

devam ettiğini anlatıyor.<br />

“Mövenpick’e kadar kendimi pastacı<br />

sanıyordum”<br />

“Pastacılıkta bu işin piriyim dediğinizde<br />

kendinizi bitirmişsiniz demektir”<br />

sözleriyle mesleğin çıraklıktan ustalığa<br />

sürekli bir öğrenme maratonuyla gelişip<br />

ilerlediğini dile getiren Ercan Şef için asıl<br />

pastacılığı öğrendiği yer Mövenpick <strong>Hotel</strong><br />

Maslak’ın pastanesi olur. “Ben o vakite<br />

kadar kendimi pastacı olarak bildim. İşi<br />

tam olarak öğrendiğimi zannettim. Ne<br />

zaman ki yabancı şeflerle çalıştım, onların<br />

sistemlerini gördüm, o zaman bütün<br />

bildiklerimi unutup, sil baştan başladım”<br />

diyen Ercan Şef, çok sevdiği pastacılık<br />

tutkusunu öylesine yaşıyor ve yaşatıyor ki,<br />

onun bitip tükenmek bilmeyen öğrenme<br />

azmi ve hevesi önce uzun çalışma<br />

mesaileriyle sınanıyor ardından yurt dışı<br />

eğitim programlarıyla taçlandırılır.<br />

Ercan Şef ilk olarak çikolatanın<br />

inceliklerini öğrenmek üzere İsviçre’ye,<br />

ardından Belçika’ya gönderiliyor. Dömi<br />

şefliğe yükseldiği Mövenpick <strong>Hotel</strong>’deki<br />

işine vatani görevi dolayısıyla veda eden<br />

Ercan Şef, İstanbul’daki Kalender Ordu<br />

Evi’nde pastacılığın kitabını yazmaya<br />

devam eder.<br />

Ercan Şef, askerlik dönüşünde bugünden<br />

23 yıllık deneyimlerine ev sahipliği<br />

yapacak güvenilir limanı;


hotel restaurant<br />

86 & hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

30 yıllık pasta<br />

ustasının en<br />

sevdiği tatlılar<br />

arasında ağırlıklı<br />

bitter çikolata,<br />

browni ve sufle<br />

var Ercan Şef,<br />

şekeri az, çikolata<br />

oranı ve aroması<br />

yüksek tatlıları<br />

daha çok tercih<br />

ettiğini söylüyor.<br />

Renaissance Polat İstanbul <strong>Hotel</strong> ‘in<br />

pastanesine girer.<br />

“Bu iş ancak sonsuz aşkla yapılır”<br />

Ercan Şef için pastacılık bir üretme,<br />

tasarlama ve sunma sanatı… “Ama bir<br />

ömürlük tutku, heves ve sonsuz bir aşkla<br />

yapabilirsiniz bunu ancak” diyen Ercan<br />

Şef, “Bu işte başarılı olmak istiyorsan<br />

önce yaptığın işi çok seveceksin.<br />

Sevmezsen pastana, tatlına ne o dekoru<br />

verebilirsin ne de enerjini geçirebilirsin.<br />

Sabır ve azmi de unutmamak gerek” diye<br />

de ekliyor.<br />

Abartısız öyle bence de. Ercan Şef,<br />

mutfağında öylesine pozitif ve enerjik<br />

ki gören sanki kendi evinde çok sevdiği<br />

misafirlerini ağırladığını zanneder. Bu<br />

kanımı desteklercesine otel mutfağına<br />

girdiğinde kendini evindeymiş gibi<br />

hissettiğini anlatan Ercan Şef, “Kendinizi<br />

mutu hissettiğiniz her yer eviniz,<br />

herkes sevdikleriniz, yaşam enerjiniz ve<br />

motivasyon kaynağınızdır. Ben 30 yıllık<br />

çalışma hayatımda bu hislerle ürettim,<br />

ekip arkadaşlarıma da bu duygularımı<br />

geçirmeye çalıştım” diyor.<br />

“Bir pastacının en büyük gücü,<br />

reçeteleri”<br />

Ercan Şef’in pastanesinde bir lezzet<br />

kriteri olarak kaliteli malzeme kullanımı<br />

ilk sırada geliyor. Callebaut, Belcolade<br />

ve Carma gibi dünyanın en iyi ithal<br />

çikolatalarını kullandıklarını belirten<br />

Yıldız, üründe standardizasyon ve<br />

reçetelerin de önemine dikkat çekerek,<br />

“Bir pastacının en büyük gücü reçeteleri.<br />

Standartların tutabilmesi için bu çok<br />

önemli. Ben mutfağımda tariflere yüzde<br />

100 tabiyim” diyor. Bir pastacının inovatif,<br />

araştırmacı ve trendlere ve değişimlere<br />

uyumlu olması gerektiğinin de altını


“Bulaşıkhaneyi<br />

mektep edinmeyen<br />

birinin pastacılığı<br />

öğrenmesi imkansız.”<br />

çizen Ercan Şef, dünyadaki gelişmeleri<br />

yakından takip ettiğini söylüyor.<br />

“Tatlı yapımında hafiflik esas”<br />

Tatlı dediğin damakta kalan son tattır<br />

ya hani, nasıl da ciddi bir sorumluluktur<br />

aslında bir pastane şefine düşen görev.<br />

Bir yandan eşsiz bir sunumla görsel<br />

bir şölen havası estirirken bir yandan<br />

damaklarda unutulmaz bir lezzet<br />

yolculuğuna çıkarmayı hedeflersin, binbir<br />

kafa yorduğun tatlı tabağınla. Ve elbette<br />

her şey tatlın kadar tatlı ve masum bir<br />

gülüş ve mutluluk için…<br />

Bu yüzden tabakta lezzet<br />

eşleştirmelerinin çok doğru bir<br />

şekilde yapılması gerektiğini söyleyen<br />

Ercan Şef, “Tabakta görsellik önemli.<br />

Bir de lezzetleri birbirine çok fazla<br />

karıştırmamak gerekiyor. Portakal ve<br />

çikolata birbirine çok uyum sağlayan<br />

tatlar ama tutup da onları farklı ve<br />

alakasız bir ürünle harmanlamaya<br />

çalışırsanız ortaya çıkacak olumsuz<br />

sonuç sizi şaşırtmamalı” diyor.<br />

Tatlı yapımında önceliğin hafiflik esasına<br />

dayalı olduğunu anlatan Ercan Şef, “Bu<br />

sebeple lezzetlendirmesini, aromasını<br />

çok iyi yapmanız lazım. Aynı şekilde<br />

porsiyonları da çok küçük tutmak<br />

lazım. Biz hazırladığımız tatlılarımızı<br />

zaman zaman dondurma servisiyle<br />

ya da aroma soslarıyla lezzetlendirip<br />

servise sunuyoruz. Bu nokta da sadelik<br />

esası devreye giriyor. Ben çok karmaşık<br />

tabakları sevmiyorum” diyor.<br />

“Kendi butik pastanemi açmak<br />

istiyorum”<br />

Ercan Şef, ileride kendine ait butik bir<br />

pastane açmayı istediğini de sözlerine<br />

ekleyerek bu keyifli söyleşimizi<br />

sonlandırarak Renaissance Polat<br />

İstanbul <strong>Hotel</strong>’den ayrılıyoruz.


hotel restaurant<br />

88 & hi-tech gastro etkinlik Fotoğraflar: Ümit Başer Alkaç<br />

Gastronomi Turizmi<br />

Derneği’nden<br />

Peru mutfağı gecesi<br />

Gastronomi Turizmi Derneği,<br />

dünyanın trend mutfaklarından<br />

Peru lezzetlerini 23 Mart<br />

Perşembe gecesi Peru Ticari<br />

Konsolosluğu iş birliği ile Hyatt<br />

Regency Vue Lounge Bar’da<br />

damak severlerle buluşturdu.<br />

Son yıllarda geleneksel mutfak kültürü<br />

ve sağlıklı beslenmenin yanında lezzetli<br />

ürünleriyle de gastronomik alanda dünyada<br />

trend olan Peru mutfağı, 23 Mart Perşembe<br />

gecesi Gastronomi Turizmi Derneği ve Peru Ticari<br />

Konsolosluğunun organizasyonu ile Hyatt Regency<br />

Vue Lounge Bar’da meraklıları ile buluştu. Şef Lars<br />

Windfuhr ve Perulu Şef Bruno Santa Cruz’un seçimi<br />

geleneksel Peru yemeklerinin tanıtıldığı kokteylde<br />

Cruz’un şovu ziyaretçilerden tam not aldı.<br />

‘Süper Peru Foods’ ürünleri tanıtıldı<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkan Yardımcısı<br />

Ömer Kartın’ın Peru mutfağının neden bu kadar<br />

popülerleştiğini anlattığı gecede ‘Süper Peru Foods’<br />

ürünleri tanıtıldı. Sağlıklı yaşam furyasının temel<br />

taşlarından sayılan ‘Süper Peru Foods’, kinoa,<br />

mango, maça, mor mısır gibi Andean ürünlerini<br />

içeriyor. Peru müziği eşliğinde konukların keyifli<br />

vakit geçirdiği gecede, Gastronomi Turizmi<br />

Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Boztepe<br />

gastronomi turizminin önemine vurgu yaptı.<br />

Gastronomi Turizmi Derneği üyeleri, Peru Konsoslu<br />

Jak Hayim, Peru Ticari Konsolosu Fernando<br />

Alberada, Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu<br />

Derneği Başkanı Yalçın Manav, Sirha Türkiye<br />

Direktörü Abel Villemin, Eski Turizm Bakanı<br />

Bülent Akarcalı, OTSAD (Ortadoğu Seyahat<br />

Acenteleri Derneği) Başkanı Hüseyin Kırk, TURES<br />

(Tüm Restoran ve Tedarikçiler Derneği) Başkanı<br />

Ramazan Bingöl, Sanatçı Nil Ünal, Şef Rudolf Van<br />

Nunen, gastronomi ve turizm basını ve popüler<br />

yemek ve gezi bloggerlarının da yer aldığı gecede<br />

Peru Ticari Konsolosu Fernando Alberada Peru<br />

Hükümeti sırayla yemek sunumları yaptı.<br />

Boztepe: “Misyonumuz Türk mutfağı ile birlikte<br />

dünya mutfaklarını da tanıtmak”<br />

Dünyanın yeni foodie trendi peru mutfağının özel<br />

lezzetlerinin tanıtıldığı kokteylde, Gürkan Boztepe, 7<br />

ayda büyük bir büyüme gerçekleştiren GTD’nin Türk<br />

mutfağını dünyaya tanıtma misyonunun olduğu<br />

kadar, Türkiye’de de Peru gibi dünyanın önemli<br />

mutfaklarını tanıtmaya devam edeceklerini belirtti.<br />

Fernando Alberada ve chef Bruno Santa Cruz’a<br />

plaket<br />

Quinoa salad, avocado, corn, tomatoes, Mango<br />

ceviche, Salmon tiradito, tangerine tiger’s milks<br />

Crispy quinoa chicken bites, avocado cream,<br />

Crispy Aji de gallina rolls, Cheese and shrimps<br />

empanadas, Chicken anticuchos, grill potato and<br />

relish, Cheese and asparagus bruschetta, Maca<br />

cake, golden berry jam gibi geleneksel Peru<br />

yemeklerinin ikram edildiği gecede Boztepe,<br />

gastronomi turizmine değerli katkılarından dolayı<br />

Fernando Alberada ve chef Bruno Santa Cruz’a<br />

plaket hediye etti.


Şef Lars Windfuhr ve Perulu<br />

Şef Bruno Santa Cruz’un<br />

seçimi geleneksel Peru<br />

yemeklerinin tanıtıldığı<br />

kokteylde Cruz’un şovu<br />

ziyaretçilerden tam not aldı.


hotel restaurant<br />

90 & hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

İstanbullular<br />

tatlıya doydu<br />

Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen “Chocolate Show Turkey” tatlı severler<br />

tarafından yoğun ilgi gördü. 3 gün boyunca devam eden Festival 7’den 70’e<br />

herkese keyifli anlar yaşattı.<br />

Çikolata barları, kekler, pastalar,<br />

dondurmalar, heykeller, rengârenk<br />

şekerlemeler ve daha fazlasının<br />

sergilendiği “Chocolate Show Turkey”<br />

de sunulan ürünler arasında; çikolata<br />

şelaleleri, eşsiz ve özel tarifler ile<br />

hazırlanmış el yapımı butik çikolatalar,<br />

üç boyutlu pastalar, şekerlemeler,<br />

lokumlar, kekler ve tartoletler yer aldı.<br />

Harbiye Askeri Müze AFP Salonlarında,<br />

24 – 26 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen<br />

Festivali, 5 bin 253 kişi ziyaret etti.<br />

Ünlü şefler hünerlerini sergiledi<br />

Türkiye’nin çikolata ve pasta alanında<br />

kendini kanıtlamış ünlü şefleri, en iyi<br />

tariflerini ve pasta sırlarını 3 gün boyunca<br />

ziyaretçilerle paylaştı. A.B.D. Başkanı<br />

Donald Trump’ın çikolatadan büst heykel<br />

çalışması ziyaretçiler tarafından büyük ilgi<br />

gördü.<br />

Ayrıca TAŞFED (Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />

Federasyonu) Milli Takım Şefi Erdal<br />

Elveren ve Portakal Ağacı bloggerı Hatice<br />

Özdemir, düzenlenen workshoplarda<br />

çikolata modelleme bilgilerini, farklı<br />

tariflerini ve pasta yapımı püf noktalarını<br />

anlattı. Festivalde; Çikolata Ustası Ahmet<br />

Çakır, Kralların Pastacısı Kemal Özcan ve<br />

World Chocolate Master Türkiye 1’ncisi<br />

Serdar Çakır “Chocolate Show Turkey”de<br />

sevenleri ile buluştu.


Çikolata şelaleleri,<br />

tamamı eşsiz<br />

ve özel tarifler<br />

ile hazırlanmış<br />

el yapımı butik<br />

çikolatalar, üç<br />

boyutlu pastalar,<br />

şekerlemeler,<br />

şekerler, lokumlar,<br />

kekler, tartoletler<br />

tatlı severlerle<br />

buluştu.<br />

7’den 70’e herkesi ağırladı<br />

Okul çağındaki gençler ve aileleriyle<br />

gelen çocukların akın ettiği “Çikolata,<br />

Pasta, Şekerleme Festivali”, özellikle<br />

04-12 yaş aralığında olan çocuklara;<br />

çikolata atölyesinde çikolata yapımı,<br />

kek ve şeker hamuru süsleme<br />

workshoplarında eğlenceli eğitimlerin<br />

verildiği Kids Club’larda eğlenceli<br />

vakitler yaşattı. FİO organizasyon ve<br />

tanıtım tarafından organize edilen<br />

“Chocolate Show Turkey”de; çikolata,<br />

şekerleme, pasta, pasta evleri ve<br />

atölyeleri, çikolata üreticileri, butik<br />

çikolata dükkanları ve pastanelerin<br />

birbirinden lezzetli ürünleri sergilendi.<br />

Türkiye’nin çikolata<br />

ve pasta alanında<br />

kendini kanıtlamış<br />

ünlü şeflerinin en iyi<br />

tariflerini ve pasta<br />

sırlarını paylaştığı<br />

festivalde, A.B.D.<br />

Başkanı Donald<br />

Trump’ın çikolatadan<br />

büst heykel çalışması<br />

ziyaretçiler tarafından<br />

büyük ilgi gördü.


hotel restaurant<br />

92 & hi-tech<br />

gastro güncel<br />

9 meslek birliği 1 yılda 36.500 şef hedefiyle<br />

Güvenilir Eller’e imzasını koydu!<br />

1 yılda 36.500 şefe online gıda güvenliği eğitimi aldırmak için 9 meslek birliği imza attı.<br />

Ev dışı tüketim sektöründe meslek<br />

birlikleri ‘Güvenilir Eller’ online<br />

gıda güvenliği eğitim projesinde<br />

bir araya geldi. Aşçılar Derneği, İstanbul<br />

Lokantacılar Esnaf Odası, Profesyonel<br />

Otel Yöneticileri Derneği, Turizm<br />

<strong>Restaurant</strong> Yatırımcıları ve İşletmecileri<br />

Derneği, Tüm Aşçılar ve Pastacılar<br />

Konfederasyonu, Tüm Restoranlar<br />

Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği,<br />

Türkiye Lokantacılar Kebapçılar<br />

Köfteciler Pastacılar ve Tatlıcılar<br />

Federasyonu ve Yemek Sanayicileri<br />

Derneği başkanlarının katılmıyla bir<br />

tanıtım toplantısı düzenlendi.<br />

Tüm meslek birliklerinin ilk kez bir<br />

araya geldiği toplantıda, her meslek<br />

birliği Güvenilir Eller online gıda<br />

güvenliği eğitim programı kapsamında<br />

hedefledikleri katılım ve sertifika<br />

sayısını açıklarken, konuşmaların<br />

ardından temsili imza töreni düzenlendi.<br />

Toplantıya katılan 9 meslek birliği, 1<br />

yılda 36.500 şefe online gıda güvenliği<br />

eğitimi aldırma ortak hedefine imza attı.<br />

Arsan: “Proje hedefleri için<br />

sektörün desteği önemliydi”<br />

Sektör temsilcilerinin desteğiyle 1<br />

yılda 36.500 şefin online gıda güvenliği<br />

eğitimi alacağını belirten Unilever Food<br />

Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran<br />

Genel Müdürü Önder Arsan, toplantıda<br />

yaptığı konuşmada şunları söyledi:<br />

“Gıda Güvenliği Derneği işbirliğiyle<br />

Türkiye’nin ilk ve tek online gıda<br />

güvenliği eğitim-sertifika programı<br />

olarak 2016 yılında başlattığımız<br />

‘Güvenilir Eller’ projesinde, yaklaşık bir<br />

yıllık dönemde 7.800’ü aşkın şef online<br />

‘gıda güvenliği’ eğitimlerine başlarken,<br />

4.800’den fazlası Gıda Güvenliği Derneği<br />

onaylı sertifikasını aldı. Projemizde<br />

hedeflerin ileri taşınmasında sektör<br />

temsilcilerinin desteği ve sahiplenmesi<br />

çok önemliydi. Geçen yıl projeye<br />

başlarken hedefimizi, üç yılda ülkemizin<br />

dört bir yanındaki 30.000 şefimizin<br />

gıda güvenliği eğitimini tamamlayarak<br />

sertifika almalarını sağlamak olarak<br />

açıklamıştık. Bugün değerli başkanlarla<br />

birlikte hedefi bir yıl için 36.500 şefin<br />

online gıda güvenliği eğitimi alması<br />

olarak açıklamanın mutluluğunu<br />

yaşıyorum.”<br />

Saner: “Gıda güvenliği konusunda<br />

farkındalık oluşturmak istiyoruz”<br />

Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim<br />

Saner, “Güvenilir Eller, şeflerde gıda<br />

güvenliği konusunda farkındalık<br />

oluşturmayı ve bilgi açığını kapatmayı<br />

hedefleyen online bir eğitim programı.<br />

Bu eğitim için Gıda Güvenliği Derneği<br />

olarak 5 ayrı modül oluşturduk:<br />

Çapraz Bulaşma, Fiziksel ve Kimyasal<br />

Tehlikeler, Temizlik, Üretim Güvenliği ve<br />

HACCP uygulamaları…”<br />

Özdemir: “3 bin üyemizle projeye<br />

destek vereceğiz”<br />

Hata kaldırmaz bir sektörde faaliyet<br />

gösteriyoruz ve en iyi hizmeti vermek<br />

zorundayız diyen Aşçılar Derneği<br />

Başkanı Fikret Özdemir, “Yakın<br />

gelecekte daha fazla sayıda profesyonel<br />

mutfakta ‘Güvenilir Eller’ sertifikası<br />

göreceğimize inanıyorum. Aşçılar<br />

Derneği olarak 1 yıllık dönemde 3.000<br />

şefimizin sertifikalarını almalarını<br />

sağlayacağız.”<br />

Duran: “9 bin çalışanımızın bu yıl içinde<br />

bin tanesini eğitime sokabiliriz”<br />

Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği<br />

(POYD) Yönetim Kurulu Başkanı E.<br />

Hakan Duran, “POYD olarak 375 üye<br />

işletmeyi temsil ediyoruz. Üyelerimiz<br />

kapsamında 9.000 kişilik mutfak<br />

personelinin, 1 yıllık süreçte 1.000’in<br />

eğitimleri tamamlayarak, Gıda Güvenliği<br />

Derneği onaylı sertifikalarını almalarını<br />

sağlayacağız.”


Demirer: “Biz ilk sene 2.500 şefi<br />

hedefliyoruz”<br />

Turizm <strong>Restaurant</strong> Yatırımcıları ve<br />

İşletmecileri Derneği (TURYİD) Başkanı<br />

Kaya Demirer, “Online gıda güvenliği<br />

eğitimlerinden tüm üye kuruluşlarımızın<br />

mutfak personellerinin faydalanması<br />

için teşvik ediyoruz. İlk 1 yıllık hedefte<br />

mutfak personelinin %50’sinin yani<br />

2.000 personelimizin bu eğitimi<br />

almasını hedefliyoruz. 2 yıllık hedefimiz<br />

üye işletmelerimizin hepsinde mutfak<br />

personellerinin bu eğitimi alarak işe<br />

başlamalarını sağlamak olacaktır.”<br />

Tufan: “Sene sonuna kadar 10 bin<br />

şefimizi programa sokacağız”<br />

Tüm Aşçılar ve Pastacılar<br />

Konfederasyonu Yönetim Kurulu<br />

(TAŞPAKON) Başkanı Gökhan<br />

Tufan, “Tüm Aşçılar ve Pastacılar<br />

Konfederasyonu olarak tüm Türkiye’den<br />

7 federasyon ve 57 derneği temsil<br />

ediyoruz. Bu döneme kadar 3 bin şefimiz<br />

bizim tarafından online gıda güvenliği<br />

eğitimine yönlendirildi. Bu yılın sonuna<br />

kadar 7 bin şefi daha dahil edip 10 bin<br />

şefe ulaşmaya, 2 yıllık dönemde toplam<br />

20 bin personelimizin eğitimleri almasını<br />

hedefliyoruz.”<br />

Dölek: “6.500 kişiye bir yıllık<br />

sürede ulaşacağız”<br />

Tüm Restoranlar Lokantalar ve<br />

Tedarikçiler Derneği (TURES) Genel<br />

Başkan Vekili Ünal Dölek, “Biz TURES<br />

olarak bu projede varız. Güvenilir Eller<br />

projesinin altına imza atmaktan dolayı<br />

mutluyuz. Toplamda üyelerimiz dahilinde<br />

65.000 mutfak personelimiz bulunuyor.<br />

İlk yıl 6.500 öutfak personelimiz online<br />

gıda güvenliği eğitimlerini alacak.”<br />

Yenice: “İlk yıl 130 bin üye<br />

sayımızın %10’unu hedefliyoruz”<br />

Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar<br />

Federasyonu Genel Başkanı Aykut<br />

Yenice, “Güvenilir Eller, uzun<br />

yıllardır olmayan bir şeyi başardı<br />

ve sektörün tüm paydaşlarını aynı<br />

ortamda buluşturdu. Bu kadar geniş<br />

katılım ve destek, bu projenin başarılı<br />

olacağının da işareti. Türkiye genelinde<br />

lokantacılık, pastacılık, tatlıcılık mesleği<br />

ile uğraşan 100 binlik geniş bir grubu<br />

temsil ediyoruz. Önümüzdeki 1 yıllık<br />

süreçte 10.000 mutfak personelinin<br />

sertifikalarını almalarını hedefliyoruz.”<br />

Zincirkıran: “Birinci sene 4bin<br />

rakamını tamamlayacağız”<br />

Yemek Sanayicileri Dernekleri<br />

Federasyonu (YESİDEF) Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Sedat Zincirkıran, “Toplu<br />

yemek şirketleri olarak, fabrikalardan<br />

hastanelere, kamu ve özel kuruluşlardan<br />

üniversitelere her gün milyonlarca<br />

insana öğünlerinde hizmet veriyoruz.<br />

Bizim sektörümüzde yaklaşık 350.000<br />

kişi çalışıyor. YESİDEF olarak bu eğitim<br />

programına tüm Türkiye’de toplu yemek<br />

sektöründen katılımı sağlamak için var<br />

gücümüzle destek oluyoruz. Temsil<br />

ettiğimiz 40.000 mutfak personelinin<br />

1 yıllık süreçte 4.000’in eğitimleri<br />

tamamlamalarını sağlayacağız.”<br />

Güvenilir Eller Gıda<br />

Güvenliği Online Eğitim<br />

Projesi<br />

Unilever Food Solutions,<br />

2015 yılında TNS<br />

araştırma şirketiyle<br />

gerçekleştirdiği ‘Türkiye<br />

Şef Araştırması’na<br />

katılan şeflerin %80’inin<br />

‘Gıda Güvenliği’<br />

alanında eğitim almayı<br />

en öncelikli ihtiyacı<br />

olarak tanımlamadı.<br />

Gıda Güvenliği Derneği<br />

iş birliğiyle Türkiye’nin<br />

ilk ve tek online gıda<br />

güvenliği eğitimsertifika<br />

programı<br />

‘Güvenilir Eller’ projesi<br />

bu ihtiyacın ardından<br />

10 ay önce başlatıldı.<br />

Amaç, online platform<br />

üzerinden Türkiye<br />

genelindeki tüm şeflerin<br />

bu eğitim içeriğine<br />

kolayca ulaşmasını<br />

sağlamak.


hotel restaurant<br />

94 & hi-tech<br />

gastro güncel<br />

Pakmaya’dan lezzete lezzet<br />

katan yenilik<br />

Şeflere layık ŞefKrema<br />

Türkiye’nin “Bitkisel ve süt yağı içerikli” ilk ve tek kreması, çırpma ile<br />

2 kata kadar kabaran, şekersiz ve şekerli kullanıma uygun Pakmaya<br />

ŞefKrema, üstün özellikleriyle sofralara yenilik ve lezzet getiriyor.<br />

Gıda sektöründe kalite ve inovasyonun markası<br />

Pakmaya, yeni ürünü ŞefKrema ile süt ve süt<br />

ürünleri kategorisine iddialı bir giriş yapıyor:<br />

2 kata kadar kabaran;<br />

Bitkisel ve süt yağı esaslı Pakmaya ŞefKrema<br />

Bitkisel ve süt yağı esaslı Pakmaya ŞefKrema, yoğun<br />

kıvamıyla çırpma ile 2 kata kadar kabarıyor. Bu üstün,<br />

benzersiz özelliğiyle kremayı hanımların mutfaktaki<br />

en önemli lezzet yardımcılarından biri haline getiriyor.<br />

Aside karşı dirençli;<br />

Pakmaya ŞefKrema<br />

Pakmaya ŞefKrema ister şekerli, ister şekersiz<br />

kullanımıyla yemeklerin, tatlıların lezzetine lezzet<br />

katıyor. Sararma, salma, pütürleşme yapmıyor.<br />

Aside karşı dirençli özelliğiyle kesilmiyor. Yaz kış her<br />

koşulda tüketilebiliyor.<br />

Sıcak ve soğukta mükemmel sonuç;<br />

Pakmaya ŞefKrema<br />

Pakmaya ŞefKrema hem tatlılarda hem tuzlularda,<br />

hem soğuk hem sıcak kullanımda mükemmel sonuç<br />

veriyor: Pasta kreması, ganaj... Çorba, makarna, et ve<br />

tavuk yemekleri... Çilek... Hatta kek ve poğaça... Pek<br />

çok yemeğe, tatlıya, meyveye şahane görünüm<br />

ve lezzet kazandırıyor.


Türk balıkçılar, ABD pazarına iddialı<br />

girdi, Yunanistan pazardan çekildi<br />

Egeli ve İstanbullu balıkçılar ABD pazarında Türkiye’nin payını artırmak için Boston Su Ürünleri<br />

Fuarı’nda güç birliği yaptılar. Türkiye son yıllardaki iddialı çalışmaları ile payını artırırken,<br />

pazarda iyice etkisiz hale gelen Yunanlı balıkçıların artık fuara bile katılmadıkları görüldü.<br />

ABD’nin Boston şehrinde<br />

düzenlenen alanında dünyanın<br />

en büyük fuarlarından birisi olan<br />

Seafood Expo North America <strong>2017</strong><br />

Fuarı, Türk su ürünleri sektörünün güç<br />

birliğine sahne oldu. 19-21 Mart tarihleri<br />

arasında düzenlenen fuarda, Türk Deniz<br />

Ürünleri sektörünün önde gelen 10<br />

firması yer aldı. İstanbul Su ürünleri<br />

İhracatçıları Birliği’nin milli katılım<br />

organizasyonuyla gerçekleştirilen fuarda<br />

Egeli ve İstanbullu balıkçılar, ABD’li<br />

alıcılarla bir araya geldi.<br />

ABD pazarı Türk su ürünleri sektörü<br />

açısından büyük önem taşıyor. Her yıl<br />

ihracatını istikrarlı bir şekilde artıran<br />

sektör, 2008 yılında yaklaşık 5 milyon<br />

dolar olan pazarı, 2016 yılı sonunda 24.6<br />

milyon dolara çıkarmayı başardı. Türk<br />

Hava Yolları’nın 2014 yılında başlattığı<br />

İstanbul – Boston seferleri ihracat<br />

artışında önemli rol oynarken, dünyada<br />

fast food tüketiminin en yoğun olduğu<br />

ABD’de uzmanların sağlıklı beslenme<br />

için balığı tavsiye etmesinin de bu artışta<br />

etkili olduğu belirtildi.<br />

Sagun: “ABD’liler Türk balığını sevdi”<br />

Sektörün ABD pazarında payını<br />

artırmak için yıllardır mücadele<br />

verdiklerini belirten İstanbul Su<br />

Ürünleri İhracatçıları Birliği ve Türkiye<br />

Su Ürünleri sektör Kurulu Başkanı<br />

Ahmet Tuncay Sagun, “Bu çabaların<br />

meyvelerini toplamaya başladık. ABD’ye<br />

ihracatımız, her yıl istikrarlı bir şekilde<br />

artarak 25 milyon dolara ulaştı. <strong>2017</strong><br />

yılında bu rakamın daha da artması<br />

için sektör olarak çalışmalarımızı<br />

sürdüreceğiz” dedi.<br />

Kızıltan: “Kültür balığı daha çok tercih<br />

ediliyor”<br />

Ege Su ürünleri İhracatçıları Birliği<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan<br />

ise, kültür balıkçılığında tüm üretim<br />

aşamalarının takip edilebilir olması<br />

ve üretimde sağlığa zararlı hiçbir<br />

madde kullanılmaması nedeniyle<br />

Amerikalı tüketicilerin kültür balığını<br />

daha çok tercih ettiğini belirterek,<br />

“Özellikle levrek balığına yoğun ilgi<br />

var. Önümüzdeki yıllarda bu pazardaki<br />

konumumuz çok daha fazla güçlenecek”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Türkiye iddialı girdi, Yunanlıları<br />

pazardan ve fuardan çekildi<br />

Fuarı ziyaret eden Türkiye Boston<br />

Başkonsolosu Ömür Budak, Türkiye’nin<br />

iddialı bir şekilde Amerika pazarına<br />

girmesi ile Yunanlıların pazardan<br />

silindiğini, hatta fuardan bile<br />

çekildiklerini ifade etti. Türk stantlarını<br />

fuara ev sahipliği yapan İstanbul Su<br />

Ürünleri ihracatçıları Birliği Başkan’ı<br />

Ahmet Tuncay Sagun ile tek tek ziyaret<br />

eden başkonsolos ihracatçılara Amerika<br />

pazarı ile ilgili de bilgiler verdi. Bu<br />

yıl 37. kez düzenlenen Amerika’nın<br />

en önemli deniz ürünleri fuarı olarak<br />

bilinen Seafood Expo Kuzey Amerika’ya<br />

Türkiye Ulusal Katılımı bu yıl ikinci<br />

defa İstanbul Su ürünleri İhracatçıları<br />

Birliği tarafından “Türkiye: Potansiyelini<br />

Keşfet” sloganı altında gerçekleştirildi.<br />

Akuvatur Balıkçılık, Çamlı Yem Besicilik,<br />

Gümüşdoğa Balıkçılık, İlknak Su<br />

Ürünleri Yetiştiriciliği, Group Sagun,<br />

Kılıç Deniz Ürünleri, Liman Entegre,<br />

Noordzee Deniz Ürünleri gibi sektörün<br />

önde gelen firmaları ile Su Ürünleri<br />

Tanıtım Grubunun stand açtığı fuarda;<br />

Levrek, Çipura, Alabalık, Taze ve<br />

Dondurulmuş Ürünler ile Marine<br />

Ürünleri sergilendi. Ayrıca geleneksel<br />

hale getirilen balık ikramı da büyük ilgi<br />

gördü. Aşçılar tarafından pişirilen Türk<br />

balık çeşitlerinden, Çipura ve Levrek<br />

ziyaretçilerce çok beğenildi.


hotel restaurant<br />

96 & hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Barilla makarna sosunda da<br />

dünya liderliğini hedefliyor<br />

Makarna sosları tüm dünyada büyük bir talep gören Barilla, Parma<br />

Rubbiano’da 2012 yılında 40 milyon Euro’luk bir yatırımla kurduğu özel<br />

sos fabrikasını, 50 milyon Euro’luk ek bir yatırım ile büyütme kararı aldı.<br />

Dünyadaki trendin Türkiye’de aynı şekilde seyrettiğini ve makarna sosu<br />

pazarının 5 yıl içerisinde iki katına ulaştığını belirten Barilla Gıda Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Güneş Karababa, “Makarnadan sonra, soslarımızla da<br />

yüzde 60 pazar payı ile lider olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.<br />

Elite Chef’lerden Fethiye çıkarması<br />

Bu yıl 7. si düzenlenen Şef Mavi Ulusal Yemek Yarışması, Elite Chefs Club’ın büyük<br />

başarısına sahne oldu. Katıldığı her kategoriden madalya alma başarısını gösteren Elite<br />

Chefs ekibi 1 Kategori birinciliği, 3 altın, 6 gümüş ve 2 bronz madalya aldı. Süleyman<br />

Öztaş, Lise Düzeyi Modern Türk Mutfağı Kategori birinciliği kupa 1 altın madalya, Bartu<br />

Pancar altın madalya, Zehra Tillaeva Üniversite düzeyi tatlı kategorisinde altın madalya,<br />

Muhammet Eren Masat gümüş madalya, Ersoy Masat gümüş madalya, Ahmet Güneş<br />

Gümüş madalya, İlyas Tilen gümüş madalya ve 1 bronz madalya ayrıca üniversite düzeyi<br />

ekip yarışmasında Ahmet Güneş, Muhammed Eren Masat, İlyas Tilen gümüş madalya<br />

almaya hak kazandılar.<br />

Yarışmayla ilgili konuşan Kulüp Başkanı Şef Ümit Düz, “Başta değerli ekibimiz olmak<br />

üzere Şef Mavi Ulusal Yemek Yarışması’nda tabak ve sunum gereçlerinde Bonna, deniz<br />

mahsullerinde Akmarin Sea Food, et ürünlerinde Acayip Kasap ve ulaşımda Avcılar<br />

Belediyesi’nin verdiği desteklerden dolayı sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.<br />

Japonlar Türk lezzetlerine hayran kaldı<br />

Turquality Projesi’nin ikinci yılı kapsamında, Ege İhracatçı Birlikleri Türkiye’nin Japonya<br />

Büyükelçiliği rezidansında Türkiye’nin Japonya Büyükelçisi Ahmet Bülent Meriç’in ev<br />

sahipliğinde resepsiyon düzenledi. Resepsiyonda ünlü Japon Şef Masayuki Okuda<br />

ve ünlü Türk Şef İbrahim Önen, Japon kamu temsilcileri, ithalatçı firmalar, basın<br />

mensupları, blogerlar ve aynı tarihlerde Japonya’da düzenlenen Foodex Gıda Fuarı’na<br />

katılan Türk firmalarının yetkililerinden oluşan 220 kişilik heyete Türk gıda ürünlerini<br />

Japon damak tadına uygun menülerle sundular. Resepsiyonda konuşan Ege İhracatçı<br />

Birlikleri Koordinatör Başkan Vekili Nurettin Tarakçıoğlu, Japonya’nın 130 milyon<br />

nüfuslu, besinsel değeri yüksek, kaliteli gıda ürünleri tüketim alışkanlığına sahip<br />

bir ülke olduğunu ve Türk gıda sektörü için en önemli hedef pazarlardan bir tanesi<br />

olduğunu kaydetti.<br />

S. Pellegrino 3. kez “Dünyanın<br />

En İyi Genç Şefi”ni seçiyor<br />

Tüm dünyada İtalyan yaşam stilinin ve “fine dining” konseptinin temsilcisi S.<br />

Pellegrino’nun düzenlediği Genç Şef yarışmasının 3’üncüsü için başvurular<br />

başladı. Yoğun ilgi gören ve her yıl 3 bini aşkın genç şefin başvurduğu “S.<br />

Pellegrino Young Chef” yarışması tüm dünya ile aynı anda Türkiye’de de<br />

başladı. Yarı final ve finallerin toplam 18 ayda tamamlanacağı yarışmaya<br />

başvurular, 30 <strong>Nisan</strong>a kadar devam edecek. Yarışmaya katılmak için 30 yaş<br />

altında olmak ve bir restoranda şef, sous chef veya chef de partie olarak<br />

en az bir yıl çalışmış olmak kriterleri aranıyor. Yarışmacılar başvurularını<br />

kendilerine ait özgün ve en iddialı yemeklerini tanıtan metin ve fotoğraf ile<br />

www.sanpellegrino.com adresi üzerinden yapabiliyor.


hotel restaurant<br />

98 & hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Bolca Hindi Erpiliç güvencesiyle<br />

büyüyecek<br />

Türkiye’nin en büyük ilk 100 sanayi kuruluşu arasında yer alan,<br />

piliç eti sektörünün güçlü markası Erpiliç, ‘Yerli sermaye yerli<br />

büyüme’ yaklaşımı ile hindi eti pazarının marka ismi Bolca Hindi’yi<br />

satın aldı. Üretim gücü, lojistik alt yapısı ve güçlü bayi yapılanması<br />

ile iç pazarda piliç eti üretiminin yaklaşık yüzde 10’unu karşılayan<br />

Erpiliç, ‘kuru yolum’, ‘helal gıda’ ve ‘elle kesim’ kriterlerini hindi<br />

eti sektörüne taşıyarak, hindi eti pazarında da söz sahibi olacak.<br />

Pazarı büyütme hedefi ile 3 yıllık süreçte yıllık hindi eti tüketimini<br />

kişi başı 0.7 gramdan 1 kg’ye çıkarmayı hedefleyen Erpiliç, zengin<br />

protein yapısı, düşük doymuş yağ oranı ile kırmızı ete alternatif<br />

görülen ve çok daha ucuz olan hindi etini tüketicinin severek ve<br />

güvenerek tükettiği lezzetler arasında üst sıralara taşıyacak.<br />

Erpiliç’in, ekonomik daralmanın yaşandığı süreçte ‘Yerli sermaye<br />

yerli büyüme’ yaklaşımı ile kendi coğrafyasında doğan bir<br />

markaya yaptığı bu önemli yatırımın, Türkiye ekonomisi, kanatlı<br />

eti sektörü ve tüketici adına önem arz ettiğinin altını çizen Erpiliç<br />

Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Ericek ‘İnsanımıza zengin<br />

protein yapısıyla henüz keşfedilmeyen, kırmızı ete alternatif olan<br />

ve fiyatı ile her kesimin rahatlıkla ulaşabileceği bu değerli gıdayı<br />

ulaştırarak daha sık tüketilmesini sağlayacağız’ dedi.<br />

Türk mutfağının klasiği bulgur da<br />

artık Torku’dan<br />

Türkiye’nin en genç gıda markası Torku, Türk mutfağının<br />

klasiği olan bulgur üretimine başladı. Türkiye’nin en çok<br />

buğday üreten çiftçisi unvanına sahip üretici ortaklarıyla<br />

çalışan Konya Şeker, Bulgur Fabrikası için yatırımlarını<br />

tamamladı. “Tarımın Ana Yurdundan Dünyaya” sloganı ile<br />

Torku Çatalhöyük Bulgur, çok yakında tüketiciyle buluşacak.<br />

Şeflere özel yeni bir lezzet<br />

Ülker Bizim Krema<br />

Ev dışı tüketim alanında hizmet veren profesyonellere, doğru ürün, doğru<br />

fiyat, doğru zamanlama ve üstün hizmet anlayışı ile ulaşmayı hedefleyen<br />

Ülker Eksper, mükemmeli arayan şeflere özel geliştirdiği yeni ürününü<br />

sektörle buluşturdu. Süt ve bitkisel yağın mükemmel uyumu ile geliştirilen<br />

Ülker Bizim Krema, şeflerin beklediği kıvamda, %32 yağlı, sıcak ve soğuk<br />

uygulamalarda yüksek performansı ile dikkat çekiyor. Ülker Bizim Krema,<br />

ısı ve aside dayanıklı, kesilme yapmayan, şeker içermeyen, çırpma<br />

uygulamasına uygun, yüksek sıcaklıklara dayanıklı, sıcak uygulamalarda<br />

ideal kaplama özelliği ve lezzeti ile şeflerin yeni tercihi olmayı hedefliyor.


CarrefourSA balıkta cirosunu 4 katına<br />

çıkarmayı hedefliyor<br />

CarrefourSA, “balıkta” lider olmak için kolları sıvadı. Tedarik zinciri, satın<br />

alma, lojistik ve market satış alanlarını yenileyen CarrefourSA, oluşturduğu<br />

“Su Ürünleri Platformu” Projesi ile Türkiye’nin her bölgesinden satın aldığı<br />

balıkların tüm kalite kontrollerini yaptıktan sonra tek noktadan “soğuk zincir”<br />

araçlar ile marketlerine sevk ediyor. CarrefourSA Genel Müdürü Z. Hakan<br />

Ergin, CarrefourSA’nın balıktaki potansiyelini ortaya çıkaracaklarını belirterek,<br />

“Diğer ürünlerimizde olduğu gibi balıkta da tazelik, çeşit sayısı, hizmet ve fiyat<br />

olarak müşterimize en kaliteli alışveriş olanağını sağlayacağız. Geçtiğimiz<br />

yıl yaklaşık 25 – 30 olan balık çeşidimizi bu yıl av yasağında 45 – 55, balık<br />

sezonunda da 70 – 80 arasına yükselterek, ciromuzu 4 katına çıkarmayı ve<br />

Türkiye’nin en çok balık satan marketi olmayı hedefliyoruz” dedi.<br />

Eser <strong>Hotel</strong>’den Türk Usulü geç kahvaltı<br />

Turizm sektörünün İstanbul’daki önemli oyuncularından biri olan<br />

Eser Premium <strong>Hotel</strong>&Spa, baharın gözünü kırpmasıyla hafta<br />

sonlarını güzelleştirmek için kapılarını Pazar kahvaltılarına açıyor.<br />

Birbirinden nefis lezzetlerin bir araya geldiği Türk usulü geç<br />

kahvaltıya deniz manzarası ve sevdiklerinizin gülümsemesi eşlik<br />

ediyor. Sabahın erken saatlerinde başlayan kahvaltı keyfi, Pazar<br />

keyfini uzatmak isteyenleri de düşünüp saat 14:00’e kadar sürüyor.<br />

Simit Sarayı Arap Yarımadası’ndaki<br />

büyümesini sürdürüyor<br />

Dünya markası olma vizyonuyla hem yurt içinde hem yurt dışında yatırımlarına<br />

hız kesmeden devam eden Simit Sarayı, Arap yarımadasında açtığı mağazalar<br />

ile geleneksel Türk lezzetlerini dünya ile buluşturmaya devam ediyor. Suudi<br />

Arabistan’da çok sevilen Simit Sarayı, <strong>2017</strong> yılında özel çikolata ve lokum<br />

ürünlerinin yanı sıra hediyelik ürün satışlarına da başlayacak. Suudi Arabistan’ın<br />

gözde alışveriş merkezlerinden Mekke Mall ve Zahran Mall’da açılan mağazalar<br />

Arap lezzet tutkularından büyük ilgi gördü. Çok sayıda yolcunun ziyaret ettiği<br />

Riyad ve Abha havaalanlarında açılan Simit Sarayı mağazaları ise hem şık<br />

dekorasyonu hem de çok sevilen lezzetleriyle Araplardan tam not aldı.<br />

Üç Öğün’e Altın Marka ödülü<br />

Catering sektörünün iddialı şirketlerinden Üç Öğün, Avrupa Birliği’nde Tüm<br />

Tüketicileri Koruma Derneği`nin (TTKD) altın marka ödülüne layık görüldü.<br />

İstanbul’da düzenlenen ödül töreninde bir konuşma yapan Üç Öğün Yönetim<br />

Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Dural, gıda sektörüne yaptığı ciddi katkıların<br />

yanı sıra tüketici sağlığı ve memnuniyetini her daim ön planda tutarak kazandığı<br />

başarılar ile Üç Öğün markasının güvenilirliğini perçinlediğini belirterek, “17<br />

yıllık geçmişi ve 550’yi aşkın çalışanıyla, kalite, hijyen, teknoloji, sağlık ve<br />

güvenlik kavramlarını ön planda tutarak tüketicinin değişmez markası olmayı<br />

başardığımızı görmek bizler adına onur verici. Bizi ödüle layık gören, bizi tercih<br />

eden ve destekleyen herkese teşekkür ederiz” dedi.


hotel restaurant<br />

100 & hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Caffè Nero 10. yılında<br />

yeni mağazalarla büyüyor<br />

Türkiye’de 10. yılını geride bırakan Caffè Nero, <strong>2017</strong> büyüme hedefleri<br />

doğrultusunda yatırımlarını sürdürüyor. Kısa bir süre önce Ankara<br />

Yüksek Hızlı Tren Garı, İstanbul’da Bağdat Caddesi, Bahariye ve Kadıköy<br />

Çarşı’da yeni mağazalar açıldı. Caffè Nero, önümüzdeki dönemde de<br />

yeni konsept mağazalarını art arda açmayı hedefliyor. Hazırlıkları süren<br />

Premier Kampüs ve Ritim İstanbul mağazalarının ise kısa süre içinde<br />

faaliyete geçmesi planlanıyor. Caffè Nero, tasarımı ve mimarisiyle fark<br />

yaratan ve Anadolu Yakası’nın yeni cazibe merkezi olacağı düşünülen<br />

Emaar Square Alışveriş Merkezi’nde yer alacak.<br />

Summit Bar&Terrace’da<br />

bitmeyen eğlence<br />

Conrad İstanbul Bosphorus’un, Boğaz’in en güzel manzarasını sunan<br />

mekanı Summit Bar&Terrace düzenlediği keyifli aktivitelerle eğlence<br />

severlerin vazgeçilmez mekanı olacak. Summit Bar&Terrace’da hafta<br />

içi her gün 18.00-20.00 saatleri arasında düzenlenen ‘Happy Hours’<br />

konsepti ile iş sonrası Boğaz manzarasına karşı bir yandan müziğin<br />

tadını çıkartırken diğer yandan birbirinden lezzetli kokteyllerle günün<br />

yorgunluğundan kurtulabilirsiniz. Ayrıca bu saatler arasındaki ikinci<br />

içeceğiniz Conrad İstanbul Bosphorus’un ikramı olacak.<br />

Her Dem Toprak İçin projesi<br />

eğitimleriyle 6 bin kişiye ulaşıldı<br />

2016 yılında TEMA Vakfı ve Doğuş Çay iş birliği ile sürdürülebilir çay<br />

tarımının temelini oluşturan toprak sağlığının korunması konusunda<br />

başlatılan ‘Her Dem Toprak İçin’ projesi kapsamında ‘Sürdürülebilir Çay<br />

Tarımı Eğitimleri’ gerçekleştirildi. Dünyanın sayılı çay üretim merkezlerinden<br />

biri olan Rize’de düzenlenen eğitimlerde çay üreticileri odak noktası oldu.<br />

Eğitimlerde, üreticilerle birlikte sosyal çevresini oluşturan öğretmen, din<br />

adamı, muhtar, kadın, öğrenci gibi toplumun farklı kesimlerinden 6 bin<br />

kişiye eğitim verildi. Eğitimler kapsamında herkes çay bahçelerinde sağlığı<br />

bozulan topraklar için önlem almaya davet edildi.<br />

Nopa’ya bahar geldi<br />

Her yeni sezonda, kendine bir motto belirleyip, ondan ilham alarak<br />

tasarladığı menüleriyle, yeme içme tutkunlarından tam not alan Nopa<br />

<strong>Restaurant</strong>; bu sezon da mekanın kendi tasarımından ilham alan bir menüye<br />

imza atıyor. Nopa’nın dikey duvarlarındaki canlı çiçek ve yapraklardan<br />

esinlenen Şef Deniz Ahmet Köse, yeni menüdeki tabaklarda, renkli çiçek ve<br />

yapraklardan yararlanıyor. Baharın tüm renlerini yansıtan yeni menüde en<br />

dikkat çeken yemeklerden bazıları ise; ısırgan otlu Moğol mantısı, isli yoğurt<br />

ve et consome ile servis edilen susam yaprağı dolması, Isparta gül yaprakları<br />

ile servis edilen yeşil salata ve farklı yorumlanmış kabak çiçeği dolması.


Mikla, ilk 50’yi zorluyor!<br />

Hem ulusal, hem de uluslararası alanda çok sayıda ödül<br />

kazanan Mikla, bu sene de üçüncü kez dünyanın en iyi 100<br />

restoranı arasına yer almayı başardı. Gastronomi alanında<br />

uzmanlaşmış 1040 üyeden oluşan “The World’s 50 Best<br />

<strong>Restaurant</strong>s” (Dünyanın En İyi 50 Restoranı) bu yıl da dünyanın<br />

en iyi 100 restoranı listesinde Mikla’nın 51. sırada yer aldığını<br />

açıkladı. 2015 yılında listeye 96. Sıradan giren Mikla, 2016 yılında<br />

40 sıra sıçrayarak 56. sıraya yükselmiş ve bu senede tırmanışı<br />

sürdürerek 51. sıraya gelmiştir. Mikla, listeye üç sene üst üste<br />

giren tek Türk restoranı oldu.<br />

Çikolata tutkunlarına<br />

Torku’dan yeni özel lezzetler<br />

Torku Dream, Premium çikolata pazarına iddialı giriş yaptı. Torku<br />

Dream, sütlü ve bitter lezzetlerine uygun özel kakao çekirdeği,<br />

özenle hazırlanmış sıra dışı ama uyumlu lezzet kombinasyonları ile<br />

çikolata sevenlerin vazgeçilmezi olacak. Torku Dream bitter serisi;<br />

bitter çikolata tutkunlarına özel %60 kakao yoğunluğunda bitter<br />

lezzeti sunuyor. Sade bitter çeşidinin yanında bittere en çok yakışan<br />

bütün Antep fıstıklı çeşidini de farklılaşarak sunuyor. Lezzeti en üst<br />

düzeyde tutacak ilk hasat Antep fıstığının kullanıldığı bu çeşitte aynı<br />

zamanda kakao nibi (kakao çekirdeği parçacığı) ilavesiyle özgün bir<br />

lezzet geliştirildi. Torku Dream bol sütlü serisi ile de iki farklı alternatif<br />

sunuyor. Damakta kolay eriyen kadifemsi yapısı ve hem ince hem<br />

de zarif kalıp tasarımı ile benzersiz bir çikolata deneyimi yaşatmayı<br />

planlıyor.<br />

Zuma Bodrum, <strong>2017</strong> yazına hazırlanıyor<br />

Yalıkavak Palmarina‘da yer alan Zuma Bodrum, misafirlerine, yenilenen<br />

dekorasyonu ve benzersiz atmosferi ile çok özel bir lezzet deneyimi<br />

sunmaya hazırlanıyor. Başarılı şef Rainer Becker tarafından yaratılan<br />

Zuma, otantikliğiyle tanınan modern Japon mutfağından lezzetleri, en<br />

yüksek kalitede içeriklerle hazırlayıp sade ve bir o kadar da etkileyici<br />

sunumlarla takdim ediyor. Izayaka mutfağını Bodrum’daki sofistike ve şık<br />

ortamında sunan Zuma, paylaşımlık lezzetleri ve yaz akşamlarına eğlence<br />

katacak DJ performansları ile bu sezonun da en gözde mekanlarından<br />

olacak.


hotel restaurant<br />

102 & hi-tech<br />

hijyen<br />

Şeffaf<br />

Mutfak<br />

Golden Cıty<br />

Awards Ödülü<br />

Getirdi<br />

Çekmeköy Belediyesi’nin Sealed Air iş birimi Diversey Care ortaklığında ilçedeki gıda ve<br />

içecek işletmelerine yönelik başlattığı Şeffaf Mutfak Projesi, Golden City Awards <strong>2017</strong>’de<br />

“Yılın En İyi Sağlık Projesi” seçildi.<br />

Altın Kentler Platformu tarafından<br />

düzenlenen dünya şehircilik<br />

ödülleri Golden City Awards <strong>2017</strong>,<br />

Conrad <strong>Hotel</strong>’de geçtiğimiz günlerde<br />

yapılan özel bir törenle sahiplerini<br />

buldu. Ödül kazanan projelerden biri<br />

de Çekmeköy ilçesindeki; gıda ve<br />

içecek üretim tesisleri, restoranlar,<br />

kafeler, catering şirketleri, okullar,<br />

şarküteriler ve kasaplar gibi tüm<br />

yeme içme mekanlarının uygun hijyen<br />

standartlarına ulaşmasını hedefleyen<br />

Şeffaf Mutfak Projesi oldu.<br />

Ödül töreninde konuşan Çekmeköy<br />

Belediye Başkan Yardımcısı Şenol Çetin,<br />

“Bu bölgeyi turizm vadisi yapmak için<br />

çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle<br />

hafta sonları başka ilçelerden birçok<br />

konuğumuz oluyor. Onlara dünya<br />

standartlarında tesisler ve hizmet<br />

sunmak için başlattığımız projemizin<br />

gördüğü ilgiden büyük mutluluk<br />

duyuyorum” diye konuştu.<br />

Güvenilir ve sürdürülebilir<br />

işletmeler hedefleniyor<br />

Şeffaf Mutfak Projesi, sunduğu üstün<br />

çözümlerle daha temiz ve daha sağlıklı<br />

bir gelecek için faaliyetlerini sürdüren<br />

Sealed Air’in iş birimi Diversey Care<br />

ortaklığında sürüyor. Proje çerçevesinde<br />

yapılan denetimler sayesinde,<br />

mekanların gıda güvenliği şartlarına<br />

uygun hale getirilmesi ve doğru hijyen<br />

seviyesine ulaşması hedeflenirken,<br />

müşteriler nezdinde güvenilir ve<br />

sürdürülebilir işletmeler yaratmak<br />

amaçlanıyor.<br />

Şeffaf Mutfak Projesi,<br />

sunduğu üstün<br />

çözümlerle daha temiz<br />

ve daha sağlıklı bir<br />

gelecek için faaliyetlerini<br />

sürdüren Sealed Air’in<br />

iş birimi Diversey Care<br />

ortaklığında sürüyor.


hotel restaurant<br />

104 & hi-tech<br />

hijyen<br />

Ev dışı tüketimde trendlere<br />

uygun yeni ürün<br />

Parfümlü Tuvalet Kağıdı<br />

Ev dışı tüketim sektörünün yenilikçi temizlik kağıdı markası Selpak Professional Premium ailesinin<br />

en yeni üyesi olan Parfümlü Tuvalet Kağıdı ile sektörde bir ilki gerçekleştiriyor. Ev dışı noktalarda<br />

trendlere ve farklı ihtiyaçlara uygun çözümler sunan Selpak Professional, yeni pudra kokulu tuvalet<br />

kağıdını işletmelerin beğenisine sunarak, tuvalet ve banyoların havasını değiştiriyor.<br />

Tüketiciler, otel, restoran gibi ev dışı<br />

tüketim noktaları arasında tercih<br />

yaparken, birinci sırada ‘temizlik’<br />

kriterine önem veriyor. İşletmeler için<br />

ise tuvalet ve banyolarda yapılan temizlik<br />

sonrası ferah kokunun kalıcı olması bu<br />

açıdan büyük önem taşıyor.<br />

İşletmelerin ihtiyaçlarına yönelik<br />

yenilikçi ve yaratıcı ürünler geliştiren<br />

Selpak Professional Premium ailesine<br />

kattığı Parfümlü Tuvalet Kağıdı ile ev<br />

dışı tüketim sektöründe öncü oluyor<br />

ve temizlik kokusunun banyo ve<br />

tuvaletlerinde gün boyu kalıcı olmasını<br />

tercih edecek işletmelerin beğenisine<br />

sunuyor.<br />

Pudra kokusu<br />

temizlik hissini güçlendiriyor<br />

Türkiye’de ev dışı tüketim sektöründe<br />

bir ilk olan Selpak Professional<br />

Premium Parfümlü Tuvalet Kağıdı,<br />

banyo ve tuvaletlerde yarattığı hava ile<br />

farklılaşmayı hedefleyen işletmeler için<br />

bir alternatif oluyor.<br />

Butik oteller, spa merkezleri, spor<br />

salonları gibi ambiyansı ile fark<br />

yaratan noktalara trendlere uygun bir<br />

çözüm getiren Selpak Professional,<br />

parfümlü tuvalet kağıdının temizlik<br />

hissi veren pudra kokusu ve dekoratif<br />

rengi sayesinde saniter alanların<br />

havasını değiştiriyor. Aynı zamanda<br />

tuvalet kokusu aparatı için yeterli alanı<br />

bulunmayan küçük tuvalete sahip<br />

işletmeler için pratik bir çözüm sunuyor.<br />

Dermatolojik olarak test edilen Selpak<br />

Professional Premium Parfümlü Tuvalet<br />

Kağıdı, yumuşak dokusuyla hassas<br />

cilde sahip kişilerde kullanım rahatlığı<br />

sunuyor.


hotel restaurant<br />

106 & hi-tech<br />

fuar<br />

Ege Seramik Unıcera’da<br />

<strong>2017</strong> trendlerini belirledi<br />

Ege Seramik, Unicera Seramik Mutfak Banyo Fuarı’nda sergilediği <strong>2017</strong><br />

Spring Collection ürünleri ile banyo ve mutfaklardaki yeni trendleri belirledi.<br />

Türk Seramik Sektörü’nün<br />

en büyük fuarı olan Unicera<br />

Seramik Mutfak Banyo Fuarı,<br />

8-12 Mart tarihleri arasında Yeşilköy<br />

Cnr Expo’da gerçekleştirildi. Seramik<br />

ve banyo ürünleri distribütörü<br />

firmaların, ihracat müşterilerinin<br />

ve nihai tüketicilerin yoğun ilgi<br />

gösterdiği fuar birçok seramik ve<br />

vitrifiye firmasına ev sahipliği yaptı.<br />

İbrahim Polat Holding şirketlerinden<br />

Ege Seramik’in de yer aldığı<br />

Unicera Seramik Banyo ve Mutfak<br />

Fuarı, 75 bin kişiye yakın ziyaretçisi<br />

ile beklenenin üzerinde ilgi ve<br />

yoğunluk içinde geçti. Ege Seramik,<br />

birbirinden farklı konsept, ebat ve<br />

yüzey alternatifleri sunan <strong>2017</strong> Spring<br />

Collection’ın 24 yeni serisi ile büyük<br />

beğeni toplayarak, sektör trendlerini<br />

belirleyen firma olduğunu bir kere<br />

daha göstermiş oldu. Ürünlerin<br />

başarısındaki en belirleyici unsurlar<br />

ise; renklerin canlılığı, rölyeflerin<br />

belirginliği, dokuların gerçekçiliği,<br />

yüzeylerdeki pürüzsüz parlaklık ve<br />

dekorlarda kullanılan desenlerin son<br />

dekorasyon trendlerine uyumu oldu.<br />

Unicera Fuarı’nın açılışını yapan<br />

İstanbul valisi Vasip Şahin ve<br />

CNR Holding Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Ceyda Erem, açılış<br />

sonrası gerçekleştirdikleri Ege<br />

Seramik stand ziyaretleri sırasında,<br />

Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim<br />

Polat ile birlikte fuar geneli ve<br />

Ege Seramik ürünleri hakkında<br />

değerlendirmelerde bulundular.<br />

100’lerce yabancı ziyaretçisini de<br />

ağırladı<br />

50’den fazla ülkeye ihracat yapan<br />

Ege Seramik, standında farklı<br />

coğrafyalardan gelen 100’lerce<br />

yabancı ziyaretçisini de ağırladı.<br />

Farklı beğeni ve zevkleri olan,<br />

farklı coğrafyalara hitap edebilen<br />

zengin ürün portföyü ile, tüm<br />

ihracat müşterilerinden olumlu geri<br />

dönüşler alan Ege Seramik, fuardan<br />

ihracat pazarları için de maksimum<br />

fayda sağladı.<br />

İç ve dış pazarlardan katılan tüm<br />

ziyaretçilerden yoğun ilgi gören<br />

ve çok beğenilen ürünler arasında<br />

özellikle Carina, Sophia, Trove Rosso,<br />

Oxford, Monticello ve Harvest ve Epic<br />

Serileri öne çıktı.


Üretim tesislerinde<br />

gerçekleştiği<br />

modernizasyon<br />

yatırımlarının etkisi<br />

ile ürün portföyünün<br />

pazara uygun, dinamik<br />

ve zengin alternatifli<br />

olmasını sağlayan<br />

Ege Seramik, aynı<br />

zamanda dünya<br />

standartlarında belgeli<br />

üretim faaliyetleri ile, iş<br />

ortakları ve tüketicilerde<br />

sağladığı güvenilirliğinin<br />

artarak devamı için<br />

çalışmalarına devam<br />

ediyor.<br />

Sezona hızlı bir giriş yapan Ege<br />

Seramik, ürünlere yoğun talep<br />

olduğunu, ve sezonun aynı<br />

başarı grafiği ile devam etmesini<br />

beklediklerini vurguladı.<br />

Carina; Pastel renkleri, tekstil<br />

desenli dekorları ve camsı yüzeyli<br />

parlak görünümü ile Carina,<br />

tüketicisiyle buluştu. 30x60 ebadı<br />

ile mutfakta tezgah aralarında<br />

kullanılabileceği gibi aynı zamanda<br />

banyolar içinde dekoratif bir<br />

alternatif.<br />

Sophia; Sırlı granit ve tam parlak<br />

rektifiyeli Sophia; hem şıklıktan hem<br />

sağlamlıktan ödün vermeyenlerin<br />

yeni gözdesi. Sophia, 60x60 ölçüsü, 3<br />

renk seçeneği ve mozaik görünümü<br />

ile yer kaplamasında son trend.<br />

Trove Rosso; Dekora bakışınızı<br />

değiştirecek yepyeni bir ürün, Trove<br />

Rosso! Etnik desen altın sarısı ile<br />

buluştu, ortaya sezonun en trend<br />

dekoru çıktı. Kabartmalı dokusu ve<br />

parlak yapısı ile Trove Rosso, 30x60<br />

boyutu ile karşınızda.<br />

Oxford; Kim demiş seramik halı<br />

gibi görünemez diye? Halının sıcak<br />

görünümü seramiğin sağlamlığı ve<br />

hijyeni ile birleşti, ortaya yepyeni bir<br />

seri çıktı. Oxford 60x60 boyutu, tekstil<br />

dokusu ve desen alternatifi ile bu<br />

sezon açık alanlarda halının en güçlü<br />

alternatifi.<br />

Monticello; Mermer ve dekorun<br />

uyumu Monticello’da yeni bir anlam<br />

kazanıyor. Monticello 33x99, 60x60<br />

ve 60x120 boyutları, 3 renk ve parlak/<br />

tam parlak seçenekleri ile tüm<br />

mekanlarınıza şıklık katmakta iddialı.<br />

Harvest; Ahşabın gri tonlarla hayat<br />

bulduğu Harvest Serisi, sadece<br />

mutfak ve banyolarınızı değil, tüm<br />

yaşam alanlarınızı güzelleştirmeye<br />

geliyor. 20x120 boyutu ve farklı ton<br />

geçişleri ile Harvest tüm mekanların<br />

yıldızı olmaya aday.<br />

Epic; Eskitilmiş ahşabın<br />

güzelliği seramiğin sağlamlığı<br />

ile Epic Serisinde buluştu. Sizde<br />

mekanlarınızda rustik bir görünüm<br />

elde etmek istiyorsanız 15x90 boyutu<br />

ve 3 renk seçeneği ile Epic ilk<br />

tercihiniz olacak.


108<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

İki İtalyan bir arada<br />

‘mükemmeli keşfet’tiler!<br />

<strong>2017</strong> yılı ana teması “Mükemmeli Keşfetmek’’<br />

olan İtalya’nın markası ISVEA, yapı sektörünün en<br />

önemli fuarı Unicera’ya banyolarda devrim yapan<br />

mükemmel teknolojileri, ödüllü tasarımları ve<br />

yepyeni ‘Mutfak Mobilyaları’ ile damgasını vurdu.<br />

1962’den bu yana tasarımı ile<br />

İtalya’nın önde gelen aktörlerinden<br />

olan ISVEA, son teknoloji ile<br />

donatılmış, ödül sahibi özgün<br />

tasarımlarını sergilediği Unicera<br />

Fuarı’nda ISVEA Cucine ürünlerini de ilk<br />

kez görücüye çıkarttı.<br />

Mottomuz “Mükemmeli<br />

Keşfetmek”<br />

ISVEA’nın <strong>2017</strong> yılı ana teması<br />

“Mükemmeli Keşfetmek”. ISVEA Bagno<br />

ile tasarım ve teknolojiyi mükemmel<br />

bir uyumla birleştiren ISVEA, Unicera<br />

Fuarı’nda Cappitone, Roll’s Lunna,<br />

Allegro, Flamma, Regina, Sott’aqua<br />

Marino, Sott’aqua Soffice, Viva, Eleganza,<br />

Sentimenti, Soluzione, Sistema,<br />

Colorisvea ve Isvearte gibi 20’nin<br />

üzerinde farklı konsepte sahip, 200’e<br />

yakın ürünü ziyaretçilerin beğenisine<br />

sundu. ISVEA Cucine ile mükemmelliği<br />

ilk kez mutfaklara taşıyan ISVEA, mutfak<br />

grubunda da 8 farklı koleksiyona sahip.<br />

İki ünlü İtalyan bir arada<br />

ISVEA Cucine tanıtımı için Ünlü İtalyan<br />

Şef Danilo Zanna ve ISVEA CDO’su<br />

(Chief Design Officer) Ettore Giordano;<br />

ISVEA standında bir araya gelerek, kendi<br />

elleriyle davetlilere İtalyan lezzetleri<br />

hazırladılar. Danilo Zanna’nın ISVEA’ya<br />

özel olarak hazırladığı ve Türkiye’de ilk<br />

kez yapacağı İtalyan tatlısına, markanın<br />

üst düzey yetkilileri de mutfağa girerek<br />

yardımcı oldular. Renkli anların<br />

yaşandığı, keyifli sohbet ve ikramlar<br />

eşliğinde ziyaretçilere ISVEA ürünlerinin<br />

tanıtıldığı davete ECE Holding Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz ve ISVEA<br />

CEO’su Bülent Onur ev sahipliği yaptı.<br />

Çenesiz: “İddialı büyümeye devam<br />

ediyoruz”<br />

Davette konuklarına hoş geldiniz diyen<br />

ECE Holding Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Erdem Çenesiz konuşmasında; “ECE<br />

olarak, 2013 yılında satın alarak<br />

bünyemize kattığımız ISVEA bugün<br />

vitrifiye seramik ürünlerinin yüzde<br />

65’ini ihraç ediyor. Grubumuz içindeki<br />

ihracat oranı ise %40. Hedefimiz yeni<br />

dönemde bu oranı %60’lara çıkarmak.<br />

Rusya ile ilişkilerin düzelmesi ile<br />

birlikte yeni dönemde ihracatımız<br />

daha da artış gösterecektir. En büyük<br />

pazarımız olan İtalya’dan sonra Türkiye<br />

ikinci büyük pazarımız oldu. İngiltere,<br />

Almanya ve Hindistan pazarlarına<br />

daha fazla yoğunlaşacağız. Öte yandan<br />

iç pazarda inşaat sektöründeki yeni<br />

projelere odaklanarak büyüme oranımızı<br />

artıracağız. Yeni ürün teknolojileri<br />

ile birlikte iç pazarda yakaladığımız<br />

büyümeyi <strong>2017</strong>’de de sürdürmeyi<br />

hedefliyoruz.”


ISVEA Cucine ile artık<br />

mutfaklardayız<br />

“Bu yıl bizim için ISVEA ile mükemmeli<br />

keşfetme yılı oldu. İtalya’nın üstün<br />

tasarım anlayışı ile teknolojiyi<br />

birleştirerek, banyolarda mükemmeli<br />

keşfettik. Türk insanın banyo kültürüne<br />

yeni bir anlayış getirdik. Türkiye<br />

pazarında da beğenilen ve yoğun<br />

talep gören ISVEA artık ISVEA Cucine<br />

olarak mutfaklara da mükemmellik<br />

anlayışını taşıyor. Şimdilik sadece<br />

kurumsal satışlarla pazara sunacağımız<br />

ISVEA Cucine tasarımları zamanla<br />

mağazalardaki yerini alacak. ISVEA<br />

olarak Türkiye pazarındaki iddialı<br />

büyümemize devam ediyoruz” dedi.<br />

Giordano: “İtalya’nın tasarım<br />

anlayışı ile teknolojiyi birleştirdik,<br />

mükemmeli keşfettik”<br />

ISVEA CDO’su (Chief Design Officer)<br />

Ettore Giordano ise konuşmasında;<br />

“Bu yılın trendler odağında tasarım ve<br />

teknolojinin mükemmel uyumu var.<br />

Teknolojilerin oluşmasında hijyen, su<br />

ve enerji tasarrufu önceliğimiz. Kolay<br />

temizlik sağlayan, hijyen özelliği ile<br />

sağlık açısından da son zamanların en<br />

çok tercih edilen teknolojisi Rimless,<br />

yani kanalsız klozetler hala ön planda.<br />

Sharp & Slim teknolojisiyle hayata<br />

geçen ultra ince kenarlı, iddialı ve şık<br />

lavabolar ise banyoların vazgeçilmezi.<br />

Kullanıcıya maksimum konfor sağlayan,<br />

tasarruf sağlayan, daha şık görünen,<br />

pratik montaj imkanı sunan bu ürünler<br />

mükemmellik kavramını akla getiriyor.<br />

Biz de bu nedenle bu yıl ki mottomuzu<br />

“Mükemmeli Keşfet” olarak belirledik.<br />

Ve bir sürprizimiz de bu mükemmellik<br />

anlayışını mutfaklara da taşımak oldu.<br />

ISVEA Cucine de İtalyan tarzını mutfak<br />

ürünlerinde Türkiye’ye taşıyan elçi<br />

markalardan birisi olacak” dedi.<br />

Ünlü İtalyan Şef ve TV Yıldızı<br />

Danilo Zanna’dan ISVEA için özel<br />

tarif<br />

İki yıldır Unicera Fuarı’ında ISVEA ile<br />

birlikte olan Danilo Zanna, davetlilere<br />

özel bir lezzet şov gerçekleştirdi.<br />

Zanna; “Bu yılki “Mükemmeli Keşfet”<br />

mottosuna uygun ve sadece ISVEA’ya<br />

özel bir tarif tasarladım. Bana bu yılki<br />

mottoları olan mükemmellikten ve<br />

bu mükemmelliği banyolardan sonra<br />

mutfaklara da taşıyacaklarından<br />

bahsettiklerinde aklıma kutlama için<br />

özel bir tatlı yapmak geldi. ISVEA,<br />

özgün ve orjinal ürünler tasarlıyor. Ben<br />

de yepyeni, daha önce Türkiye’de hiç<br />

denenmemiş, yapılması çok zor ama tadı<br />

ve görüntüsü mükemmel olan bugüne<br />

özel bir lezzet tasarladım.Üstelik bu tarif<br />

yeni nesil bir tarif. Yani hiçbir atık yok,<br />

kullanılan malzemenin her şeyinden,<br />

kabuğundan bile yararlanıyorsunuz.<br />

Bunu da ISVEA’nın tasarruflu ürünlerine<br />

benzettim. Tatlımın adı Kabuklu<br />

Mandalina Panna Cotta” dedi.


hotel restaurant<br />

110 & hi-tech<br />

dekorasyon<br />

İç Mimar Gülşah Cantaş<br />

“Restoran değil, deneyim tasarlıyoruz”<br />

Yenilikçi, marka kimliğiyle uyumlu ve müşteri deneyimine odaklı restoran iç mekanlarına imza<br />

atan Kontra, kullanıcıların kendilerini özel hissedecekleri, motive olabilecekleri ve sosyal<br />

hayatlarının parçası haline getirebilecekleri ‘Love Brand’ler yaratıyor...<br />

Türkiye’nin ve dünyanın önemli<br />

kentlerinde iç mekan tasarımlarına<br />

imza atan Kontra, restoran<br />

projelerinde marka kimliğinden yola çıkarak<br />

dekorasyondan logoya, menüden servis<br />

personellerinin apronlarına kadar tüm<br />

detayların uyum içerisinde planlanmasına<br />

özen göstererek aslında mekanı değil<br />

müşteri deneyimini tasarlıyor. Restoran<br />

müşterilerinin önlerine servis edilen<br />

yemekler kadar iç mekan tasarımından da<br />

önemli ölçüde etkilendiklerinin bilincinde<br />

olan Kontra, kullanıcıların kendilerini<br />

özel hissedecekleri, motive olabilecekleri<br />

ve sosyal hayatlarının parçası haline<br />

getirebilecekleri ‘Love Brand’ler yaratıyor.<br />

Restoran iç mekan tasarımlarının, marka<br />

kimliğiyle örtüşen bütüncül detaylarla<br />

birlikte kullanıcıların yeme alışkanlıklarını<br />

ve deneyimlerini etkilediğini, hatta ne<br />

yemek istediklerini ve yeme hızlarını bile<br />

belirleyebildiğini vurgulayan İç Mimar<br />

Gülşah Cantaş, bu nedenle planlanma<br />

sürecinde işverenlerini farklı deneyimler<br />

yaratmaya yönlendirdiklerini belirtiyor<br />

ve ekliyor: “Deneyim endüstrisi çağında<br />

yaşıyoruz. Restoran tasarımlarında<br />

yaptığımız iş öncelikle mekandaki deneyimi<br />

tasarlamak. Bunu da sırf mekanı değil, tüm<br />

markayı ele alarak yapıyoruz. “<br />

Müşteriyi yenilik odaklı yönlendiren Kontra,<br />

ilk olarak ihtiyaç programını tanımlayıp, bu<br />

program üzerinden mekanın içindeki bar,<br />

mutfak ve servis alanlarının doğru akış ve<br />

çözümlemelerini kendi vizyonu ile sunuyor<br />

ve deneyim endüstrisi çağına uygun olarak<br />

alternatif çözümler üretiyor.<br />

Cantaş: “Kullanıcılara deneyim mekanları<br />

tasarlamak çok önemli”<br />

İç Mimar Gülşah Cantaş, kullanıcıların<br />

restoran ile ilgili deneyimlerini<br />

başkalarına aktarmalarını sağlamanın<br />

en önemli koşulunun onlara hakkında<br />

konuşabilecekleri materyaller sağlamak<br />

olduğunu dile getiriyor ve ekliyor: “Restoran<br />

tasarımlarında kullanıcıların kendilerini<br />

özel hissedebilecekleri, marka ile<br />

motive olabilecekleri, sosyal hayatlarına<br />

ekleyebilecekleri deneyim mekanları<br />

tasarlamak çok önemli. Restoranın<br />

kullanıcı ile iletişim kurmasının en önemli<br />

yolu ise yalnız iç mekan tasarımının değil,<br />

kurumsal kimliğin, tabakların, logonun<br />

birbirinden referans alarak aynı dili<br />

konuşmasını sağlamaktan geçiyor. “<br />

Restoran iç mekanlarında renk kullanımının<br />

önemli bir misyon taşıdığını vurgulayan<br />

Gülşah Cantaş, renk seçimlerinde mekanın<br />

fonksiyonunun ve konseptinin en önemli<br />

kriterler olduğunu vurguluyor: “Fast food<br />

markaları için daha dinamik renkler, parlak<br />

ışıklar ve döşemesi sert sandalyeler ile<br />

küçük masalar kullanırken fine dininglerde<br />

sakin renkler, rahat oturmalar, loş ışıklar ve<br />

büyük masalar kullanmayı tercih ediyoruz.<br />

Pudra renk kombinasyonları, doğal ve<br />

açılmış meşeler ve huşlar ile mekan algısı<br />

ferahlatılırken güneş enerjili masa üstü<br />

aydınlatmalar ile tasarıma sıcaklık da<br />

katılıyor.”


hotel restaurant<br />

112 & hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Yeni nesil Steakhouse & Şehir Kulübü<br />

“Scarlet” Etiler’de açıldı<br />

Scarlet Steakhouse, Etiler Nisbetiye<br />

Caddesi’nde çarpıcı konseptiyle<br />

açıldı. 800 metrekarelik yeni<br />

adresinde konuklarını ağırlamaya<br />

başlayan mekân, zengin menüsü ile<br />

günün ve gecenin her saatinde keyifli bir<br />

mekân arayan herkesin buluşma noktası<br />

olacak. Misafirlerini adım attıkları ilk<br />

andan itibaren en özel şekilde ağırlayan<br />

Scarlet, Steakhouse olmanın ötesinde<br />

dünya mutfağından en seçkin lezzetleri<br />

sunan menüsü ve kokteylleri kadar<br />

dekorasyonu ile de göz dolduruyor.<br />

İstanbul’a yeni nesil Steakhouse-Şehir<br />

Kulübü kazandırmak amacıyla yola çıkan<br />

Türkiye’nin en genç et ustalarından<br />

Scarlet Steakhouse’un kurucu ortağı<br />

Süleyman Dilek, yeni mekânının çarpıcı<br />

konseptiyle sektöre damgasını vurmaya<br />

hazırlanıyor. Misafirlerinin Steakhouse<br />

kültüründen fazlasını bulacağı mekânda<br />

ürün gamından, sunumuna, marka<br />

kimliğinden dekorasyonuna, personel<br />

giysilerinden, servis malzemelerine<br />

kadar her noktada özel bir ağırlama<br />

deneyimi yaşayacaksınız.<br />

Kanın ve ateşin rengi<br />

Benzersiz et işleme, et pişirme<br />

teknikleri ve müşterileri ile kurduğu<br />

samimiyetiyle tanınan Süleyman Dilek,<br />

şimdi kendi mekânı olan Scarlet için<br />

“İşimizi aşkla, tutkuyla yaparken bizi<br />

en iyi ifade edecek ismin, duyguların<br />

en koyusuna ait bu kavramla ifade<br />

edilebileceğine inandık. Bu nedenle<br />

İstanbul’a yeni nesil bir steakhouseşehir<br />

kulübü kazandırırken aşkın ve<br />

yaşamın rengi kırmızıyla yola çıktık.”<br />

dedi.<br />

Deneyenlerin müptelası olacak<br />

içecek menüsü hazırlandı<br />

Süleyman Dilek, yeni mekânı için şunları<br />

dile getirdi:<br />

“Büyük bir alana yayılan barımızda<br />

farklı beğenilere hitap edecek çok<br />

özel kokteyllerimiz, dünyanın en iyi<br />

şaraplarından oluşan kavımız ve kendi<br />

tariflerimizi içeren şuruplarımız var.<br />

Barımızı adeta bir laboratuvar gibi<br />

tasarladık.


İstanbulluların<br />

yeni buluşma<br />

noktası olmaya<br />

aday “Scarlet”<br />

Steakhouse,<br />

800 m 2’ lik yeni<br />

mekânı ile<br />

Etiler’in tam<br />

kalbinde açıldı.<br />

Doğal ürünlerle hazırlanmış,<br />

deneyenlerin müptelası olacağına<br />

inandığımız bir içecek menüsü<br />

hazırladık. Her şeyi taze olarak alıp,<br />

kendimiz kurutuyor, özel tütsülerle<br />

sunuyoruz.”<br />

Barın önünde bara ait özel<br />

atıştırmalıkları tatmak, yemek harici<br />

gelen misafirleri ağırlamak için bir<br />

roundtable bulunduğunu ifade eden<br />

Dilek, bar ve restaurant menüleri<br />

birbirinden farklı olarak tasarlandığını,<br />

geç bir saatte yalnızca müzik dinleyip<br />

içki içmek için gelecek misafirlerini<br />

düşünerek zengin bir atıştırmalık<br />

seçeneği de sunduklarını dile getirdi.<br />

Dünya mutfaklarından seçkin<br />

lezzetler<br />

Dünya mutfağından seçkin lezzetleri<br />

ve birbirinden özel kokteylleri ile<br />

Etiler’de kapılarını açan steakhouse<br />

anlayışına yeni bir soluk getiren mekan<br />

ayrıcalıklı ambiyansı, zengin menüsü,<br />

özgün dekorasyonu ve servis ayrıcalığı<br />

ile şehrin en favori adreslerinden biri<br />

olacak. Yalnızca en iyi etlerden oluşan<br />

bir steakhouse menüsüne sahip<br />

olmayan mekanda vejetaryenler içinde<br />

alternatif menüler mevcut olacak.<br />

Her hafta düzenli DJ performanslarının<br />

sunulacağı mekânda; özel toplantılar,<br />

kutlamalar, iş yemekleri için iki adet<br />

VIP odası ve bu odalarda isteğe göre<br />

oluşturulan menüler, özel müzik<br />

seçenekleri gibi hizmetler de bulunuyor.<br />

Ortalama 60 kişinin çalıştığı mekânın<br />

kapasitesi VIP bölümler dâhil 250 kişi.<br />

Scarlet, şehre yeni bir soluk getirecek,<br />

iyi yemek, iyi içki, kaliteli müzik, keyifli<br />

bir mekân arayan herkesin günün ve<br />

gecenin her saatinde gelebileceği,<br />

şehrin yeni buluşma merkezi olacak.


hotel restaurant<br />

114 & hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Ramiz<br />

Grubu’nun<br />

yeni markası<br />

KİLOGRAM açıldı<br />

3 ülkede 31 ilde 145 şubede hizmet veren<br />

Ramiz Grubu, Köfteci Ramiz’in ardından yeni markası<br />

KİLOGRAM’ı Akhisar’da açtı. Yeme-içme sektörüne yeni bir<br />

soluk getirecek olan KİLOGRAM, İstanbul-İzmir Karayolu<br />

üzerinde ilk restoranıyla hizmet vermeye başladı.<br />

3<br />

ülkede 31 ilde 145 şubede hizmet veren Ramiz Grubu,<br />

Köfteci Ramiz markasından sonra yeni markası<br />

KİLOGRAM’ı yemek severlerle buluşturdu. Türkiye’deki<br />

yeme-içme sektörüne yeni bir soluk getirecek olan mekan,<br />

İstanbul-İzmir Karayolu üzerinde ilk restoranıyla hizmet<br />

vermeye başladı. Akhisar Sanayi Bölgesi girişinde ilk<br />

restoranıyla hizmet vermeye başlayan mekan, et severlerin yeni<br />

gözdesi oldu.<br />

Kilo ile satış<br />

Kilo ile satış<br />

konseptiyle<br />

birbirinden lezzetli<br />

ve taze ürünleri<br />

müşterilerine sunan<br />

KİLOGRAM, pişmiş ya<br />

da pişmemiş ürünleriyle<br />

de çok çeşitliliği hedefliyor.<br />

Türk damak tadına uygun<br />

et ağırlıklı ürünlerinin<br />

yanı sıra; köfte, piliç, sucuk, steak ve şarküteri<br />

ürünlerini kilo ile müşterilerine sunuyor.<br />

Lezzet ve kaliteli yaklaşımıyla hizmet<br />

veren marka, uygun fiyatlarıyla da<br />

dikkat çekiyor. Ayrıca restoranda<br />

yerel ürünlerin satışı da şarküteri<br />

bölümünde yapılıyor.<br />

Toplamda 2.500 metrekarede<br />

hizmete giren mekan; doğa<br />

dostu restoran konseptiyle<br />

de ziyaretçilerin ilgi odağı<br />

oldu. Aynı anda 800 kişinin<br />

yemek yiyebildiği mekan,<br />

farklı dekorasyonuyla<br />

da herkesin beğenisini<br />

kazandı.


Hayata farklı bir lezzet katmak<br />

isteyenlerin yeni adresi Avlu Yeniköy<br />

Avlu Yeniköy,<br />

farklı damak<br />

tatlarına hitap<br />

eden lezzetleri ve<br />

evinizin rahatlığında<br />

hissedebileceğiniz<br />

ortamıyla, bu yeni<br />

konsepti denemeniz<br />

için İstanbullu lezzet<br />

severleri mekanına<br />

bekliyor.<br />

Yeniköy’ün taptaze mekanı Avlu, yeni nesil gurme anlayışına<br />

hizmet eden “Casual Fine Dining” konsepti ile İstanbullu<br />

lezzet düşkünlerini şimdiden bir araya getirmeye başladı.<br />

Günlük yaşamınızda evinizdeki rahatlığa<br />

alternatif bir yaklaşım sunacak<br />

şekilde dekore edilen Avlu Yeniköy,<br />

çabasız doğal şıklığı ile Yeniköy’den şehre<br />

açılan, sıcacık bir lezzet kapısı. Yeniköy sahil<br />

yolunun kadim çınar ağaçları altında yer alan<br />

giriş bölümü, Casual Fine Dining konseptine<br />

uygun sade ama şık iç alanı ve mekana<br />

ruhunu veren, hem eşsiz lezzetler hem de<br />

enfes kokteyller tadımlayabileceğiniz saklı<br />

bahçesiyle üç farklı bölümden oluşuyor.<br />

Barıyla da iddialı<br />

Pek çok baştan çıkarıcı lezzetin yer aldığı<br />

mekan, sadece menüsünde yer alan<br />

farklı lezzetler ile değil, bar kısmı ile<br />

ilgili de oldukça iddialı. Türkiye’nin en iyi<br />

Miksolojistleri tarafından yaratılan kokteyl<br />

menüsü ve mekanın başarılı müzik seçimleri<br />

ile misafirleri tarafından şimdiden övgü dolu<br />

geri bildirimler alıyor.<br />

Menü içerisinde yer alan tüm alternatifler,<br />

Avlu’nun kendi mutfağında özenle seçerek<br />

bir araya getirdiği günlük ve taze ürünlerden<br />

oluşuyor. Öne çıkan lezzetler arasında Tom<br />

Kha Gai Çorbası, Baklava Hamurunda Ördek,<br />

48 saatte pişirilmiş Kuzu Küreği, Melisa<br />

Buharında Levrek ile tatlılardan Cennetten<br />

Gelen ve Lemon & Lemon yer alıyor. Bar<br />

kısmında ise, Smoke Jazz ve Grapefruit Tree<br />

kokteyli kısa bir sürede kendi müdavimlerini<br />

yaratmış durumda.


hotel restaurant<br />

116 & hi-tech<br />

mekan<br />

Hem sağlıklı<br />

hem geleneksel<br />

Petit Pain<br />

Temel faaliyet alanı fırıncılık ve pastacılık<br />

olan Petit Pain, doğal ve kaliteli malzeme<br />

kullanımı, katkı maddesi içermeyen ürünleri<br />

ile kurumsal ve bireysel tüketicinin lezzet<br />

adresi oldu.<br />

Fransızca’da ‘Küçük Ekmek’<br />

anlamına gelen Petit Pain,<br />

kültürümüzde büyük öneme sahip<br />

ekmeğe kattığı lezzet, kalite ve çeşitlilik<br />

ile cafe, restaurant, catering firmaları,<br />

beş yıldızlı oteller gibi birçok kurumsal<br />

firmanın vazgeçilmezi oldu. Fransızların<br />

ekmek ve pasta kültürünü Türk damak<br />

tadına uyarlayan Petit Pain, Türkiye’deki<br />

fırıncılığın ve unlu mamul üretiminin<br />

gelişimine doğal malzemeyle hazırladığı<br />

zengin ürün çeşidi, kalitesi ve lezzeti ile<br />

katkıda bulunuyor.<br />

İşletmesi Tolga ve Mithat Bilgiç<br />

kardeşlere ait<br />

Yurt dışındaki ürün çeşitliliğini Türkiye’ye<br />

taşıyan, ekmek ve pasta imalatındaki<br />

kalitesi ve lezzeti ile tanınan Petit Pain<br />

2008’de Tolga ve Mithat Bilgiç kardeşler<br />

tarafından İstanbul Kavacık’da kuruldu.<br />

Fransa’da gastronomi eğitimi alan iş<br />

hayatına daha sonra Londra’da devam<br />

eden Tolga Bilgiç ile Turizm ve Otelcilik<br />

öğrenimi gören Mithat Bilgiç bilgi<br />

birikimlerini ve deneyimlerini Petit Pain<br />

markası altında sunuyorlar. Ayrıca yeni<br />

ürün araştırma ve geliştirmesi Birsel<br />

Bilgiç’in bilgisi ve tecrübesi dahilinde<br />

yapılıyor ve yeni trendlere göre devamlı<br />

güncelleniyor.<br />

10. yıla koşuyor<br />

Ortaklardan Mithat Bilgiç artık Türk<br />

insanının doğru beslenmeye önem<br />

verdiğinin altını çiziyor ve şöyle<br />

devam ediyor: “Artık ister işyerinde,<br />

ister evinde isterse davetlerde Türk<br />

insanı; doğal, ekşi mayalı, tam buğday<br />

unundan çok tahıllı üretilen ekmek<br />

yemeyi tercih ediyor. Petit Pain olarak<br />

biz de kurulduğumuzdan bu yana yani<br />

9 yılı aşkın bir süredir ekmek dahil<br />

tüm ürünlerimizde katkı maddesi asla<br />

kullanmıyoruz. Petit Pain kuruluşunun<br />

10. yılını kutlamaya hazırlanırken<br />

kurumsal ve perakende müşterilerine<br />

yeni sürpriz ürünler, lezzetler hazırlığı<br />

içinde” diyor.<br />

Üretim yeri, Kavacık Merkez<br />

Fransız ekmekçiliği ve pastacılığından<br />

lezzetler sunan Petit Pain’in ekmek<br />

ve pasta şefleri İstanbul Kavacık’taki<br />

merkezde üretim yapıyor. Cheesecake,<br />

kek, tatlı tuzlu kurabiye, tart, turta,<br />

kiş, kruvasan, pastalar, ekşi maya ile<br />

üretilen ekmekler, diyet ürünleri ve<br />

daha birçok özel tat Bağdat Caddesi -<br />

Erenköy Petit Pain Patisserrie - Cafe’de<br />

lezzet severlerle buluşuyor. Petit Pain;<br />

cafe, restaurant, catering firmaları ve<br />

beş yıldızlı otellerin günlük ekmek, pasta<br />

tatlı-tuzlu kurabiye, croissant ve çörek<br />

çeşitleri gibi unlu mamul ihtiyaçlarını<br />

karşılıyor.<br />

Otel ve restoranların profesyonel<br />

çözüm ortağı<br />

Türkiye’de bulunan yabancı restaurant<br />

ve otel şeflerinin değişik ürün<br />

taleplerinin yerine getirilmesi için<br />

çözüm ortaklığı sunan Petit Pain; özel<br />

organizasyonlara ürün destekli catering<br />

hizmetleri, şirketlerin doğum günü,<br />

bayi toplantısı, seminer, workshop<br />

toplantıları gibi özel günlerde ihtiyaç<br />

duydukları pasta, tatlı-tuzlu kurabiye<br />

çeşitlerini sağlıklı, katkı maddesiz olarak<br />

karşılıyor.


Gazete baskılarında Türkiye’nin en geniş web ofset makine parkur<br />

ağına sahip olan“İhlas Gazetecilik A.Ş.” bünyesinde, Türkiye<br />

gazetesi başta olmak üzere, günlük olarak çok sayıda ulusal ve yerel<br />

gazeteyi, 6 bölgede bulunan tesislerimizde basmaktayız.<br />

Heatsetlerde (63 kesim günlük 800 bin forma), (58 kesim günlük 800 bin<br />

forma) yüksek üretim kapasitemiz baskı makinelerimizdeki üretim özellikleri<br />

sayesinde siparişlerinizi terminlerine uygun ve kaliteli bir şekilde hazırlayıp<br />

teslim ediyoruz. Modern renk kontrol ve izleme-denetim sistemleri ile<br />

maksimum renk kalitesine ulaşılmakta kokulu sayfalar, özel renkler ve silikon<br />

uygulamaları ile siz müşterilerimize farklılık kazandırmaktadır.<br />

WEB OFSET<br />

İhlas Matbaacılık Baskı Tesisleri, tabaka ofset baskı alanında sektörün önde<br />

gelen isimleri arasındadır. Tabaka ofset baskı makine parkurumuzun zenginliği<br />

ve profesyonel ekibimiz sayesinde tek renkli işlerden, çok renkli işlere<br />

kadar her türlü baskılarınızı uluslararası standartlara göre yapmaktayız.<br />

Mürekkep kontrolü ve renk yönetim sistemleri ile çalışan tabaka ofset<br />

baskı makinelerimiz; laminasyon çeşitleri ile de hizmet vermektedir.<br />

DÜZ OFSET<br />

İhlas Matbaacılık Baskı sonrası tesislerde. Modern makine,<br />

ekipmanları ve kalifiye personelimiz ile hizmet<br />

vermekteyiz. Amerikan cilt, iplik dikiş, mukavva taslama<br />

cilt, iplik dikiş flexi kapaklı cilt, tel dikişli cilt<br />

(tel-omega) spiral cilt, işlere çeşitli fonksiyonlarla<br />

birlikte yapılmaktadır.<br />

MÜCELLİT<br />

İhlas Matbaacılık, ambalaj alanında da faaliyetlerine<br />

başlamıştır. Baskılı ve baskısız dopel<br />

koli, krome karton ve sıvamalı kutu üretimini<br />

bünyesinde toplayarak, ürün yelpazesini daha da<br />

genişletmiştir.<br />

AMBALAJ<br />

“İşi profesyonellerine bırakın”<br />

Merkez Mah. 29 Ekim Caddesi<br />

İhlas Plaza No:11 A / 41<br />

Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE<br />

Tel.: + 90 212 454 30 00<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

Detaylar İçin:


hotel restaurant<br />

118 & hi-tech<br />

otel-tech<br />

Artık yemeğe çıkmanın akıllı ve kazançlı bir yolu var!<br />

Dine&Pay<br />

Restoranlarda hem rezervasyon hem de hızlı ödeme imkanı sağlayan<br />

Türkiye’nin ilk global sadakat programlı mobil aplikasyonu olma özelliğiyle<br />

Dine&Pay, hem yatırımcısına hem kullanıcısına hem de üye işyerlerine<br />

kazandırma vaadiyle sektöre hızlı bir giriş yapıyor.<br />

Kullanıcıların akıllı telefonları<br />

üzerinden restoranlara kolay<br />

rezervasyon yapabildiği ve<br />

hesaplarını saniyeler içinde ödeyebildiği<br />

bir mobil restoran uygulaması olan<br />

Dine&Pay, Mayıs <strong>2017</strong>’de kullanıma<br />

açılacak. 75 üye restoranla hizmete<br />

başlayacak olan uygulamanın <strong>2017</strong><br />

sonu hedefi, büyük şehirler ve turistik<br />

merkezlerdeki 600 üye restoran, 500bin<br />

kullanıcı ve 30 milyon TL ciro.<br />

Mobil uygulamalar içinde tek<br />

global sadakat programına sahip<br />

Cüneyt Ortan, Ferruh Karakaşlı ve<br />

Enver Eren’in ortak girişimi olan<br />

Dine&Pay mobil restoran uygulaması,<br />

birçok ilk ve tek dijital özelliği ve global<br />

kullanım imkanlarıyla rakiplerinden<br />

ayrışıyor. Türkiye’deki benzeri mobil<br />

uygulamalar içerisindeki tek global<br />

sadakat programına sahip olan<br />

Dine&Pay, yatırımcısına, yerli ve yabancı<br />

kullanıcısına ve üye işyerlerine farklı<br />

avantajlar sunabiliyor. Uygulamanın en<br />

önemli avantajlarından biri ise ödüllü<br />

ve global sadakat programı PINS ile<br />

yaptığı exclusive anlaşma. Bu anlaşma<br />

ile PINS’in resmi yeme-içme uygulaması<br />

olan Dine&Pay kullanıcılarına, restoran<br />

harcamalarından kazandıkları PINS<br />

puanlarını dünyanın her yerindeki PINS<br />

üye işyerlerinde kullanabilme imkanı<br />

sunuyor.<br />

Yemeğe çıkarken ihtiyaç duyulan<br />

her şey<br />

tek aplikasyonda<br />

Hiçbir ücret ödemeden üye olunabilen<br />

Dine&Pay’in kullanıcılara yönelik<br />

avantajları arasında; bulunduğu<br />

lokasyondaki restoranların indirimli<br />

saatleriyle ilgili otomatik bilgi gelmesi,<br />

rezervasyon yaptırdığı restorana<br />

uygulama üzerinden dilerse taksi<br />

çağırabilmesi, üye restoranlarda<br />

sipariş verdiği anda hesabı görebilmesi,<br />

garsonu beklemeden hesabı<br />

ödeyebilmesi, hatta hesabı kişi bazlı<br />

bölebilmesi, isterse de PINS puanlarıyla<br />

ödeyebilmesi bulunuyor. Sahip olduğu<br />

global sadakat programıyla fark yaratan<br />

Dine&Pay ile kullanıcılar, Türkiye’deki<br />

restoranlarda yaptıkları harcamalardan<br />

topladıkları PINS’lerini dünyanın her<br />

yerinde kullanabiliyor, yabancı turistler<br />

ise kendi ülkelerinde kazandıkları<br />

PINS’lerle Türkiye’deki restoranlarda<br />

ödeme yapabiliyorlar.<br />

Üye restoranlar yerli ve yabancı<br />

yeni müşteri sayısını artırabilecek<br />

Güçlü altyapı çözüm ortaklarına sahip<br />

olan Dine&Pay, üye restoranlara,<br />

rakip uygulamalardan ayrılan dijital<br />

özellikleriyle birçok avantaj sunuyor.<br />

Dine&Pay ile restoranlar boş<br />

saatlerinde de müşteri bulabilecek,<br />

detaylandırılmış kullanıcı datasına<br />

bilgi gönderebilecek, kullandığı PINS<br />

sadakat programıyla yurtdışındaki<br />

PINS kullanıcılarına mekanlarının<br />

tanıtımını yapabilecek. Dine&Pay, üyesi<br />

olan restoranlara müşteri ve çalışan<br />

memnuniyetini artırma, personelinin<br />

iş yükünü azaltırken onların daha çok<br />

bahşiş kazanmasını sağlama ve özel<br />

kampanyalarla boş saatlerde bile<br />

doluluk oranını yükseltme gibi imkanlar<br />

sağlıyor.


hotel restaurant<br />

120 & hi-tech<br />

otel-tech<br />

Arkel teknolojisine sahip asansörler<br />

kendi enerjisini üretiyor<br />

Türkiye’nin asansör teknolojileri<br />

alanında lider markası Arkel,<br />

dünya çapında önem taşıyan<br />

yeni bir teknolojisi Arkel Rejeneratif<br />

Ünite’yi tanıttı. Ortalama bir masaüstü<br />

bilgisayar kasası boyutundaki cihaz,<br />

asansörün ürettiği enerjiyi yok etmek<br />

yerine şebekeye geri göndererek enerji<br />

tasarrufu sağlıyor.<br />

Arkel Reheneratif Ünite hakkında bilgiler<br />

veren Arkel Kurucu Ortağı ve Genel<br />

Müdürü Melih Küçükçalık, “Senkron tip<br />

elektrik motoruyla çalışan asansörlerde<br />

aşağı yönde ağır yükle veya yukarı yönde<br />

hafif yükle hareket ederken, motor<br />

enerji üretmeye başlar. Bu enerjinin<br />

sönümlenmesi gerekir. Bu nedenle<br />

klasik tip sistemlerde açığa çıkan enerji<br />

frenleme direncine iletilerek ısıya<br />

dönüşür ve boşa harcanır. Yeni teknoloji<br />

Rejeneratif Üniteler sayesinde artık<br />

bu enerjiyi geri kazanmak ve şebekeye<br />

aktarmak mümkün hale geldi” dedi.<br />

Asansörlerde yüzde 35 tasarruf<br />

Rejeneratif ünitelerin yer aldığı<br />

asansörlerin, klasik sistemlere<br />

kıyasla yüzde 35’e yakın tasarruf<br />

sağlamaya başladığına dikkat çeken<br />

Küçükçalık, “Arkel olarak kendi Ar-Ge<br />

çalışmalarımız ile geliştirdiğimiz bu<br />

teknolojiyi ülkemize kazandırmanın<br />

gururunu yaşıyoruz. Dünyada da bu<br />

teknoloji henüz yeni ve pek az biliniyor.<br />

Arkel Rejeneratif ünite ise dünyadaki<br />

pek az rakibi arasında şimdiden yerini<br />

almış durumda” şeklinde konuştu. Her<br />

zaman yenilikçi teknolojiler üretmeye<br />

devam edeceklerini belirten Küçükçalık,<br />

Mediterra’nın yatırımıyla birlikte Arkel’in<br />

kurumsallaşması ve dünya çapında<br />

bir marka olması için çalışmalarını<br />

sürdüreceklerini ifade etti.<br />

Arkel’in Ar-Ge<br />

çalışmalarının<br />

bir sonucu olan Arkel<br />

Rejeneratif Ünite, asansörlerin<br />

ürettiği enerjiyi yok etmek<br />

yerine şebekeye geri<br />

göndererek yüzde 35’e<br />

varan enerji tasarrufu<br />

sağlıyor.


Turizmciler,<br />

Rus turistlere<br />

Yandex’in<br />

teknolojileriyle<br />

erişecek<br />

Yandex, Antalya’da düzenlediği etkinlikte Rus<br />

turistlerle Antalyalı turizmcileri buluşturacak<br />

reklamcılık çözümlerini paylaştı.<br />

Rusya’nın en büyük arama<br />

motoru olan Yandex, teknolojinin<br />

gücünden yararlanarak yeni<br />

turizm sezonunda Türkiye’ye daha<br />

fazla Rus turistin gelmesine katkıda<br />

bulunmayı hedefliyor. 3 Mart Cuma<br />

günü Antalya’da Gloria Golf Resort’ta<br />

bir etkinlik düzenleyen Yandex, Antalyalı<br />

turizmcilerle bir araya gelerek turizm<br />

sektörünün ihtiyaçlarını karşılayan<br />

reklamcılık çözümlerini paylaştı.<br />

Rusya’da yapılan internet<br />

aramalarının %55’i Yandex’te<br />

yapılıyor<br />

Yandex Satış ve Müşteri İlişkileri<br />

Yöneticisi Sergey Gershtein, Yandex’in<br />

Rusya’nın en büyük arama motoru<br />

olduğunu belirterek şunları söyledi:<br />

“Yandex olarak erişim gücümüz<br />

sayesinde insanların hayatlarında yeni<br />

fırsatlar keşfetmelerine yardımcı olmak<br />

istiyoruz. Rusya’da yapılan internet<br />

aramalarının yüzde 55’i Yandex’te<br />

yapılıyor. Kullanıcıların seyahat odaklı<br />

aramalarını da kolaylıkla analiz<br />

edebiliyoruz. 2015 yılına kıyasla 2016<br />

yılında Rus kullanıcıların seyahatle ilgili<br />

aramaları yüzde 16 arttı. <strong>2017</strong>’de daha<br />

da artacağını düşünüyoruz.”<br />

Rusya’da bulunan kullanıcılar tarafından<br />

yapılan aramaların sonuçlarına<br />

göre Türkiye’nin en popüler turizm<br />

bölgelerinden biri olduğunu ifade eden<br />

Sergey Gershtein, sözlerine şöyle<br />

devam etti: “Türkiye, Rus turistlerin<br />

en çok ilgi gösterdiği ikinci ülke ve<br />

yapılan aramalarda bu ilginin hızla<br />

arttığını görüyoruz. Hatta yaz dönemine<br />

doğru Türkiye’nin birinci ülke olacağını<br />

düşünüyoruz. Türk turizmcilerin<br />

Rusya’da çevrimiçi reklam vererek<br />

hedef kitlelerine daha kolay ulaşması<br />

için Rusya’da çalıştığımız 8 önemli<br />

dijital reklam ajansını da Antalya’da<br />

turizmcilerle buluşturduk. Türkiye’deki<br />

turizmcilerin bu yıl güzel bir sezon<br />

geçirmesini diliyoruz. Yandex olarak<br />

buna katkı verebilmek bizi mutlu ediyor.”<br />

Online reklamcılık eğitimi de<br />

verildi<br />

Online reklamcılık eğitiminin de verildiği<br />

etkinlikte Antalyalı turizmciler Yandex’in<br />

“Yandex Direct” ve “Yandex Display” adlı<br />

reklamcılık hizmetleri ve web analiz<br />

aracı Metrica hakkında detaylı eğitim<br />

alma fırsatı buldu. Turizmcilere ayrıca<br />

Rusya pazarının dinamikleri hakkında<br />

bilgiler verilirken, teknolojinin yardımıyla<br />

daha fazla turiste seslenmenin püf<br />

noktaları da anlatıldı.


hotel restaurant<br />

122 & hi-tech<br />

Ulaşım<br />

Mercedes-Benz Türk<br />

50. yıl dönümünü<br />

bayileriyle kutladı<br />

1967 yılında Otomarsan ismiyle İstanbul’da<br />

kurulan Mercedes-Benz Türk 50. kuruluş yıl<br />

dönümünü, yarım asırlık başarılarına ortak<br />

olan bayileriyle birlikte kutladı.<br />

1967 yılında Otomarsan ismiyle<br />

kurulan ve bu yıl kuruluşunun<br />

50. yılını kutlayan, Türkiye’nin en<br />

büyük yabancı sermayeli şirketlerinden<br />

Mercedes-Benz Türk, kuruluş<br />

yıldönümünü başarılarına ortak olan<br />

Türkiye’nin dört bir yanındaki bayileri ile<br />

kutladı. Mercedes–Benz Türk Direktörler<br />

Kurulu Başkanı Süer Sülün’ün ev<br />

sahipliğinde gerçekleşen bu özel<br />

kutlamaya, Mercedes-Benz Türk yetkili<br />

bayi sahipleri ve genel müdürlerinden<br />

oluşan 80 kişilik bir davetli katılım<br />

gösterdi.<br />

Sülün: “Başarılarımızla gurur duyuyoruz”<br />

Kutlama yemeğinde konuşma yapan<br />

Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu<br />

Başkanı Süer Sülün şunları söyledi:<br />

“Geçen yarım asırlık süre boyunca<br />

Mercedes-Benz Türk ailesi olarak<br />

birlikte büyüdük, birlikte ürettik ve hep<br />

beraber birçok ilke, yeniliğe, başarıya<br />

ve rekora imza atarak şirketimizi<br />

Daimler AG’nin küresel ağı içerisinde<br />

çok önemli bir yere getirdik. Mercedes-<br />

Benz Türk, Türkiye’nin dört bir yanında<br />

bulunan yetkili bayi ve servisleriyle tüm<br />

müşterilerine kaliteli hizmeti güncel<br />

teknolojiyle vererek bu alanda da sektörde<br />

fark yaratıyor. Bu başarılarımızla gurur<br />

duyuyoruz.”<br />

“Başarılara hep birlikte imza attık”<br />

Mercedes-Benz Türk’ün başarılarının<br />

arkasında, çalışan sayısı 4.500’i geçen,<br />

Türkiye’nin dört bir yanında bulunan<br />

yaygın Mercedes-Benz Türk yetkili<br />

bayilerinin de bulunduğunu belirten<br />

Sülün, konuşmasını şöyle sürdürdü:<br />

“Hiçbir başarı tesadüf değildir.<br />

Mercedes-Benz Türk’ün yarım asırlık<br />

başarı hikâyesinin arkasında tüm değerli<br />

çalışanlarımız, dostlarımız ve bu büyük<br />

ailenin bir parçası olan bayilerimizin<br />

emeği var. 50 yıllık yolculuğumuzda<br />

bize inanan, kusursuz ürün ve hizmet<br />

sunma konusundaki çabamıza ortak olan<br />

bayilerimize bağlılıkları ve destekleri için<br />

teşekkür ediyorum.”<br />

Mercedes-Benz’in kazandıran aracı Sprinter Türkiye turuna başlıyor<br />

Kendi kategorisinde sunduğu en yüksek güvenlik donanımlarıyla “Türkiye’nin en çok tercih edilen minibüsü” unvanına<br />

sahip Mercedes-Benz Sprinter, “Kazandıran Sprinter Hep Yanında” sloganıyla Türkiye turuna başlıyor. 14+1+1 Erişilebilir<br />

Minibüsü, 16+1 Comfort Minibüs ve 19+1 Comfort Plus Minibüs modellerinden oluşan Mercedes-Benz Türk Sprinter<br />

konvoyu Karadeniz, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde eş zamanlı olarak yollara çıkarak müşterilerle buluşacak. Kalite,<br />

güvenlik ve konfor standartlarını her zaman müşteri beklentilerinin üzerine çıkaran Sprinter minibüsler, personel, okul<br />

ve turizm servislerinde yolcularının güvenliğini artıran özel donanım ve ekipmanları standart olarak sunuyor.


Turizm denince akla artık<br />

“Eşya Turizmi” geliyor!<br />

Taşımacılık artık global bir sektör haline geldi ve birçok firma bulunduğu bölgede evden eve nakliyatın yanı<br />

sıra şehirlerarası hatta uluslararası nakliye alanında hizmet veriyor.<br />

Talebin çok olması aynı zamanda<br />

güçlü bir rekabeti de peşinden<br />

sürüklediği için taşımacılık<br />

alanında bulunan şirketlerin araç ve<br />

personel sayısını arttırarak bu sektörde<br />

de başarıya ulaşmaları gerekiyor.<br />

Şehirlerarası veya uluslararası evden<br />

eve nakliye hizmetini diğer taşımacılık<br />

faaliyetlerinden ayıran en önemli özellik<br />

ise bu işi yapan firmaların her iki şehir<br />

veya ülke hakkında yüksek seviyede bilgi<br />

sahibi olmasının gerekliliği. Bu ihtiyacın<br />

temelini hızlı sevkiyat ve daha güvenilir ev<br />

taşıma hizmeti oluşturuyor.<br />

Artıları ve eksileriyle ister bir şehirden bir<br />

şehire, isterseniz bir ülkeden bir ülkeye<br />

gidin lojistik hizmeti veren Trigron Kargo<br />

Lojistik‘In Kurucusu Gülnihal Yegane,<br />

lojistikte “Eşya Turizmi”nin önemini<br />

vurguluyor.<br />

Artıları ve eksileriyle “Eşya Turizmi”<br />

gitgide artıyor ve bu artışa firmasıyla<br />

katkı sağlayan Gülnihal Yegane’nin konu<br />

ile ilgili görüşlerini paylaşıyoruz;<br />

Turizm deyince aklınıza sadece<br />

insan mı gelir?<br />

Bir konferansa, bir tatile ya da bir fuara<br />

katılmak için de buna benzer işlemleri<br />

yapmıyor musunuz? Hangi amaçla<br />

olursa olsun başka bir ülkeye gitmek<br />

için birazdan sayacağım birkaç aşamalı<br />

zahmeti ya siz çekiyorsunuz ya da turizm<br />

acentanıza devrediyorsunuz, onlar tüm<br />

organizasyonu yapıyorlar. Siz de seyahat<br />

için valizinizi hazırlarken zamanın<br />

geçmesini bekliyorsunuz. Hele ki ucunda<br />

keyifli bir olay varsa değmeyin keyfinize…<br />

Bu söylediklerim bizler için geçerli.<br />

Peki ya ürettiğimiz ya da ithal<br />

edeceğimiz malzemeler için ne demeli?<br />

Bana “Yaptığın işi tanımlar mısın?”<br />

dediklerinde şöyle cevap veriyorum; Eşya<br />

Turizminde Getir Götür Gülnihal olarak<br />

hizmet veriyorum.<br />

Eşya Turizmi? Şaşırdınız değil mi? Emek,<br />

yatırım ve zahmet çekerek ürettiğiniz<br />

ürünlerinizi dünyanın öbür ucundaki<br />

müşterilerinize ulaştırırken Lojistik<br />

firmaları da seyahat acentaları gibi<br />

turizm işi yapıyorlar. Bizler nasıl turist<br />

olarak tüm dünyada gezinebiliyorsak;<br />

alıp sattığımız her metanın da dünyada<br />

bir dolaşım hakkı var. Sadece adları<br />

turist değil. Malınızın adresinden teslim<br />

alınması; turizmde şoförlü hizmet<br />

sağlayan VIP kiralık araç servislerinin<br />

işi. Lojistikte ise “nakliyecilerimizin.”<br />

Yüklerinizin uluslararası dolaşıma<br />

girebilmesi için izin belgelerinin alınması;<br />

turizmde Vize işlemleriyken lojistikte<br />

“gümrükçülerimizin” işi…<br />

Bir ülkeden başka bir ülkeye giderken<br />

taşıma belgesi turizmde yolculuk<br />

biletinin alınması işi ise lojistikte<br />

“taşıyıcı firmaların” işi.. Yani işin ehli<br />

“Trigron”’un işi… Bambaşka bir ülkeye<br />

gittiniz, pasaport kontrolünde polis,<br />

pasaportunuza giriş damgası vuruluyor..<br />

Peki yüklemeleriniz? Taşınma işlemi<br />

tamamlanıp başka bir ülkeye giren<br />

malzemeleriniz için pasaport yerine<br />

“gümrükçülerimiz” devreye girer ve<br />

malınızın ülkeye girişi için gümrük<br />

işlemlerini bitiriverirler.<br />

Son olarak da adrese teslim isterseniz<br />

yurt içine giriş evrakları tamamlanır<br />

ve yine bir transfer aracı ile rehber<br />

eşliğinde malzememiz adrese teslim<br />

edilir.. Son noktayı yine “nakliyecilerimiz”<br />

koyar. Şimdi haksız mıyım? Yaptığım<br />

iş bir turizm işi değil mi? Siz ofisinizde<br />

kahvenizi yudumlarken, malzemeleriniz<br />

dünyayı “Trigron” ile dolaşır…


hotel restaurant<br />

124 & hi-tech<br />

ürün<br />

LAVA<br />

Zarafet ve doğallık<br />

güvencesinde buluştu<br />

LAVA döküm, 600’e yakın demir döküm ürün konseptine <strong>2017</strong> yılında doğanın mucizesi ahşap ürünlerini<br />

de ekleyerek, sunumda zarafet ve doğallığı LAVA güvencesiyle müşterilerine sunuyor.<br />

2011 yılında demir döküm<br />

ürünleriyle Züccaciye ve HORECA<br />

sektörüne yeni bir dinamik getiren<br />

LAVA döküm, 600’e yakın demir döküm<br />

ürün konseptine <strong>2017</strong> yılında doğanın<br />

mucizesi ahşap ürünlerini ekleyerek;<br />

sunumda zarafet ve doğallık sunmayı<br />

hedeflemiş. Ahşap sunumunda İroko<br />

ağacını masif, yekpare ve doğal üretim,<br />

sert, yoğun ve çok dayanıklı, hijyenin<br />

en doğalı, içindeki güç, dışındaki şıklık<br />

olarak tanımladığı mükemmel temsil<br />

yetenekleri için seçen LAVA wood<br />

konseptinin tamamında bu mükemmel<br />

ahşap tasarımlarını ile kullanıcılarının<br />

göz zevkinin yanı sıra kaliteyi de LAVA<br />

güvencesi ile sunuyor.


Doğanın mucizesi LAVA kalitesi ile sofralarda: Iroko Ağacı – lava wood <strong>2017</strong><br />

Masif, yekpare, doğal üretim<br />

Afrika’nın batı sahilinde, yağmur<br />

ormanlarında yetişen Iroko ağacı,<br />

sahip olduğu geniş çap oranından<br />

dolayı tek parça üretime imkan<br />

verir. Herhangi bir ekleme ya da<br />

yapıştırma ihtiyacı duyulmadan tek<br />

parça olarak üretilir.<br />

Sert, yoğun, dayanıklı<br />

Yağmur ormanlarından aldığı<br />

gücü gövdesine tüm enerjisiyle<br />

yansıtan Iroko ağacı, yüksek<br />

stabilitesi nedeniyle bozulmaz,<br />

şekil değiştirmez, yıpranmaz. Ağır<br />

ve yağlı yapısı, suyu içine çok az<br />

emer, böylece genleşme ve çatlama<br />

problemini çok aza indirir.<br />

Hijyenin en doğalı<br />

Iroko ağacı, kolay kuruyan bir yapıya<br />

sahiptir. Neme ve rutubete olan<br />

direnci, mutfak ve sofra kullanımına<br />

en uygun ağaç olma özelliğini<br />

kazandırır. Kabul altı böceklerine ve<br />

hastalıklarına karşı yüksek direnci<br />

onu daima sağlıklı kılar.<br />

İçindeki güç, dışındaki şıklık<br />

Iroko ağacı işlendiği zaman sarımsı<br />

bir renk alır, ancak oksijenle<br />

buluştuktan sonra, kahverengi<br />

veya çikolata rengine dönüşür.<br />

Sertliğini ve dayanıklılığını estetikle<br />

buluşturur. Sofralardaki benzersiz<br />

duruşu bu özelliğinden gelir.


hotel restaurant<br />

126 & hi-tech<br />

ürün<br />

RATIONAL ConnectedCookıng<br />

Profesyonel mutfaklara yönelik en modern ağ bağlantı<br />

çözümü için start verildi<br />

RATIONAL, ConnectedCooking ile müşterilerine artık profesyonel mutfaklar için en modern ağ bağlantı<br />

çözümünü sunuyor. RATIONAL cihazları arasında kurulan internet bağlantısı sayesinde mutfaktaki günlük<br />

rutinler artık daha güvenli, daha rahat ve daha kolay bir hale geliyor. Ayrıca zincir işletmeler, şubelerindeki<br />

bütün cihazları ve üretim süreçlerini verimli bir şekilde yönetip kontrol altında tutabilecek.<br />

RATIONAL, bugüne kadar<br />

sunduğu kapsamlı hizmetleri,<br />

ConnectedCooking ile profesyonel<br />

mutfaklardaki özel gereklilikler için<br />

geliştirilen bir ağ bağlantı çözümüyle<br />

genişletiyor. Böylece, merkezi Almanya’nın<br />

Landsberg kentinde bulunan RATIONAL<br />

AG, mutfak işlemlerinin giderek daha<br />

fazla dijitalleşmesi yolunda tutarlı bir<br />

ilerleme göstererek müşteri faydasını<br />

daha da artırıyor. ConnectedCooking<br />

hizmetinden yararlanabilmek için<br />

RATIONAL cihazlarınızı bir modem<br />

yardımıyla internete bağlamak ve<br />

ConnectedCooking.com adresinden<br />

ücretsiz olarak kaydettirmek yeterlidir.<br />

Ardından ağa bağlanan bütün cihazlar<br />

ConnectedCooking üzerinden cihaz<br />

yönetimi bölümünden rahatça<br />

görüntülenip yönetilebiliyor. RATIONAL<br />

Großküchentechnik GmbH Genel Başkanı<br />

Oliver Frosch, “ConnectedCooking ile<br />

ağ entegrasyonu sayesinde aşçılar ve<br />

mutfak şefleri mutfaktaki ve bütün<br />

şubelerdeki üretim süreçlerini, cihazın<br />

başında olmasalar bile sürekli olarak<br />

izleyebilecekler. Haftalık alışveriş<br />

sırasında şubelerde bütün işlemlerin<br />

düzgün çalışıp çalışmadığına hızlıca<br />

bakabilecek, mutfaktaki gece pişirme<br />

işlemini evden kontrol edebilecek,<br />

hatta uzaktan cep telefonlarıyla hata<br />

uyarılarını sorgulayabilecekler. Internet<br />

bağlantısına sahip bir bilgisayar, akıllı<br />

telefon veya tabletle bütün bu bilgiler,<br />

yerden ve zamandan bağımsız olarak<br />

hızla ve kolayca izlenebilecek. Bu sayede<br />

müşterilerimize daha fazla özgürlük<br />

kazandırıyoruz – mutfak sektörüne gerçek<br />

bir artı değer,” açıklamasını yapıyor.<br />

Ağ bağlantısı sayesinde ayrıca, pişirme<br />

programları cihazlara kolayca gönderilir,<br />

gerçek zamanlı durum mesajları alınır<br />

veya tercih edilen cihaz ayarları, ağa bağlı<br />

bütün RATIONAL cihazlarına aktarılabilir.<br />

Yazılım güncelleştirmeleri de otomatik<br />

olarak yapılabilir. ConnectedCooking<br />

ile yönetim görevleri hızlı ve güvenli bir<br />

şekilde yerine getirilir. Örneğin, önemli<br />

bütün HACCP verilerine otomatik olarak<br />

ulaşılabilir, veriler belgelenebilir veya<br />

dışa aktarılabilir. İstek üzerine, hataların<br />

yerinde hızla giderilebilmesi için hazırda<br />

bulundurulması gereken yedek parçalar<br />

servis ortaklarına otomatik olarak<br />

bildirilir. Farklı yetkilere sahip kullanıcı<br />

profilleri sayesinde bütün çalışanlar<br />

sisteme kolayca erişimde bulunur ve<br />

SelfCookingCenter ünitesiyle çalışmaları<br />

kolaylaştırılmış olur.<br />

Profesyonel mutfaklar için en modern<br />

ağ bağlantı çözümü<br />

ConnectedCooking sayesinde Club<br />

RATIONAL’de yer alan çok sayıdaki tarif<br />

ve ipucu elinizin altında olur; böylece<br />

tüm dünyadan gelen çeşitli tariflerden<br />

ve faydalı bilgilerden yararlanabilirsiniz.<br />

İstenen tarifler seçilerek bu tariflere uygun<br />

ayarlar kolayca başka bir üniteye veya<br />

birden çok üniteye yüklenebilir. Bu sayede<br />

Club RATIONAL ulusal ve uluslararası<br />

tariflerle sürekli olarak genişletilen, en<br />

kapsamlı tarif veritabanlarından biri olarak<br />

hizmetinizde olur. Frosch sözlerini, şu<br />

şekilde tamamlıyor: “ConnectedCooking<br />

ile müşterilerimize, profesyonel mutfaklar<br />

için en modern ağ bağlantı çözümünü<br />

sunuyoruz. Böylece müşterilerimiz,<br />

cihazların başında olmadıklarında<br />

bile daima her şeyi ellerinin altında<br />

bulabilecekler. Birden çok şubesi olan<br />

işletmeler için merkezi kalite güvence<br />

olanağı ve cihaz fonksiyonlarının<br />

gözetimi kolaylaşacak.” Bütün RATIONAL<br />

SelfCookingCenter ünitelerinin standart<br />

donanımına Ethernet arabirimi dâhildir.<br />

03/<strong>2017</strong> tarihinden önce üretilmiş olan<br />

ünitelere de ConnectedCooking ağından<br />

yararlanılabilmesi için kolayca Ethernet<br />

arabirimi takılabilir. ConnectedCooking<br />

sistemi, 3 cihaza kadar ücretsizdir.<br />

Kötüye kullanımı önlemek amacıyla, veri<br />

aktarımı en modern şifreleme teknolojisi<br />

kullanılarak gerçekleştirilir.


TP-Link’ten<br />

dijital çağ için yepyeni ürünler<br />

TP-Link, bu yılki CeBIT Fuarı’nda dijital çağa geçiş için gerekli olan hem ev hem<br />

de kurumsal yepyeni ürünlerini tanıtıyor. Şirket, fuarda ayrıca bayileri için yeni<br />

‘Partner Programı’ da duyuracak.<br />

Kablosuz ağ pazarında dünya lideri<br />

olan TP-Link, 20-24 Mart <strong>2017</strong><br />

tarihleri arasında Almanya’da<br />

yapılacak olan CeBIT Fuarı’nda dijital<br />

çağa geçişi simgeleyen ürünleri ile yer<br />

alıyor. Dijital toplumun bel kemiği olan<br />

hızlı, kablosuz internet için hem ev<br />

hem de kurumsal ürünlere sahip olan<br />

TP-Link, CeBIT’teki standında kablosuz<br />

erişim noktalarından mobil 4G taşınabilir<br />

yönlendirici ve akıllı ev çözümlerine<br />

değin geniş ürün yelpazesinin son<br />

örneklerini sergiliyor. Şirket fuarda<br />

ayrıca, bayileri için de yeni ‘Partner<br />

Programı’nı duyuracak.<br />

TP-Link’in CeBIT’teki standında yeni<br />

kurumsal ağ ürünleri dikkat çekiyor.<br />

Yeni erişim noktası ailesi olan Auronet<br />

CAP serisi ve bunları yönetmeyi sağlayan<br />

denetleyiciler CeBIT’te görülebiliyor.<br />

TP-Link standında CAP1750 ve CAP300<br />

model erişim noktaları ve AC500 ve<br />

AC50 model kablosuz denetleyiciler yer<br />

alıyor. Otel, hastane, alışveriş merkezi,<br />

üniversiteler, konut siteleri gibi çok<br />

sayıda kişinin kablosuz ağa bağlandığı ve<br />

geniş alana yayılmış işletmeler için için<br />

kolay kullanımlı, yüksek performanslı bu<br />

çözümler CeBIT’te öne çıkan kurumsal<br />

ağ çözümleri arasında bulunuyor.<br />

Avrupa’da <strong>Nisan</strong> ayından itibaren satışa<br />

sunulacak<br />

TP-Link standında ayrıca evlere yönelik<br />

yeni kablosuz ağ çözümleri de yer alıyor.<br />

Akıllı evler için kablosuz ağın menzilini<br />

artıran yüksek performanslı yeni<br />

menzil genişletici RE270K, bu ürünler<br />

arasında en dikkat çekenlerden biri. AC<br />

standardına sahip olan ürün, TP-Link’in<br />

akıllı ev uygulama yazılımı olan Kasa<br />

ya da Amazon Alexa üzerinden kolayca<br />

yönetilebiliyor. Android ve IOS uyumlu<br />

ücretsiz bir uygulama olan Kasa ile<br />

RE270K, akıllı telefonlardan her yerden<br />

ve her zaman kontrol edilebiliyor. Şık<br />

tasarımı ile de dikkat çeken ürün <strong>Nisan</strong><br />

ayından itibaren Avrupa pazarında satışa<br />

sunulacak.<br />

Dijital çağda bireyler her yerden, her<br />

zaman internete bağlı olmak istiyorlar.<br />

CeBIT’te TP-Link standında yer alan<br />

yeni Mi-Fi (mobil WiFi) yönlendirici olan<br />

M7650, seyahatte, tatilde, yazlıkta vb<br />

her yerde SIM kart ile bir kablosuz ağ<br />

oluşturmayı sağlıyor. LTE-Advanced<br />

CAT11 destekli olan bu cihaz, saniyede<br />

600 Mbit indirme hızlarına ulaşabiliyor.


hotel restaurant<br />

128 & hi-tech<br />

ürünler<br />

Banyolara şık ve zarif bir dokunuş<br />

Luv Banyo Serisi<br />

Danimarkalı Tasarımcı Cecilie Manz,<br />

Duravit ıçin hazırladığı Luv Banyo<br />

Serisinde İskandinav şıklığını ve zarif<br />

rengi yansıtıyor. Malzemelerin ve<br />

renklerin seçimi Cecilia Manz’ın incelikli<br />

görünümü karşısında zarif sezgilerinin<br />

bir göstergesi. Manz’ın yumuşak gölgeli<br />

mat lake ve sır rengi seçimi Duravit için<br />

oldukça geliştirilmiş olmakla birlikte<br />

Luv’un canlı karakterini vurguluyor.<br />

DuraCeram malzemeden şık çizgilere<br />

sahip, geniş iç havzalı ve belirgin<br />

kenarlarla yapılmış tezgah üstü oval<br />

lavaboların üç farklı boyutu bulunuyor.<br />

Seri 500-1600 mm arasında değişen üç<br />

farklı genişlikte, karartma işlevi ve ayna<br />

ısıtması ile zenginleştirilmiş yeni aynalarla<br />

tamamlanıyor.<br />

Geberit geleneğinin son hali<br />

AquaClean Mera<br />

İsviçreli sıhhi tesisat devi Geberit, son<br />

teknolojiyi kullanarak geliştirdiği Mera<br />

ile kullanıcılarına maksimum düzeyde<br />

konfor ve hijyen sunuyor. İngiliz tasarımcı<br />

Christoph Behling tarafından tasarlanan<br />

AquaClean Mera, gelişmiş teknolojisi ve<br />

kesintisiz geçişlerine devrim niteliğindeki<br />

özelliklerini de ekleyerek kullanıcısına<br />

etkileyici bir deneyimle buluşturuyor.<br />

Patentli WhirlSpray taharet teknolojisinin<br />

sunduğu dinamik havalandırma ile<br />

güçlendirilmiş titreşimli sprey sunan<br />

Mera‘da, son derece nazik bir temizlik<br />

sağlamak için iki püskürtme başlığı<br />

kullanılıyor. Tüm detaylarında maksimum<br />

hijyen düşünülerek tasarlanan Mera,<br />

kadınlara özel püskürtme özelliği sunarak<br />

yumuşak bir dokunuş sağlıyor. Asimetrik<br />

iç geometrisi sayesinde üst düzey hijyen<br />

garantisi sunan Mera, sahip olduğu<br />

TurboFlush deşarj teknolojisiyle kendi<br />

segmentindeki ürünlerden ayrılıyor.<br />

Paşabahçe’ye IF Design’dan Tasarım Ödülü<br />

Paşabahçe, modern görüntüsüyle dikkat<br />

çeken ve ürün tasarım sorumlusu Sinem<br />

Hallı’nın tasarladığı Helio aydınlatma<br />

ürünüyle dünyanın en saygın ve bağımsız<br />

ödül organizasyonlarından biri olan<br />

IF Design’dan ödülle döndü. Edison<br />

lambadan esinlenmiş zarif bir forma sahip<br />

olan Helio, bu sayede ışığı yumuşatıyor<br />

ve olduğundan daha büyük bir ışık formu<br />

yaratıyor. Tamamen camdan yapılmış<br />

olan Helio, tasarımıyla hem tüm elektrik<br />

aksamını akıllıca saklıyor hem de gerek<br />

işçilik gerekse malzemeden yana tasarruf<br />

sağlayarak çevre dostu bir yaklaşım<br />

sergiliyor.<br />

Legrand’a ‘IF Design <strong>2017</strong> Ödülü’ Akıllı Termostat ile geldi<br />

1954 yılından bu yana en önemli uluslararası<br />

ürün tasarım ödüllerinden biri olarak<br />

gösterilen ve IF International Forum Design ile<br />

her yıl sahiplerini bulan ‘IF Design Ödülü’ bu yıl<br />

Legrand Grubu’nun oldu.<br />

Legrand, son teknolojiyi kullanarak<br />

geliştirdiği Akıllı Termostat ürünüyle Yapı<br />

Teknolojisi kategorisinde IF Design <strong>2017</strong><br />

Ödülüne layık görüldü. IF Design <strong>2017</strong>’ de<br />

büyük ilgi gören Legrand Akıllı Termostat,<br />

ısıtma ve havalandırmayı yöneten yenilikçi<br />

tasarımı, bağlı olduğu otomasyon sistemi<br />

duvara montajı özelliği ve ısıtma kontrolüyle<br />

mükemmel bir deneyim sunuyor.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!