Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İlk Aşk<br />
Bambaşka Bir Deniz<br />
Seni ilk gördüğüm günü unutamıyorum<br />
İlk görüşte aşk derler ya hani<br />
İlk görüşte büyüydü benimkisi<br />
İlk görüşte yutkunma<br />
İlk görüşte titreme<br />
İlk görüşte kekeleme<br />
İlk görüşte kikirdemeydi benimkisi<br />
Önce ihtişamın sardı dört bir yanımı<br />
O kadar gösterişli, o etkileyiciydin ki<br />
Gözlerimi kırpmadan bakmak istedim<br />
Sonra kokun geldi<br />
Zaten bi geldi, bi daha hiç gitmedi<br />
Kalbimle kokladım sanki seni<br />
İstemsizce kapandı gözlerim<br />
Lolipopu yedikten sonra sapını ısırdığım<br />
Bonibon kutusunda A harfinin çıktığı<br />
Seksek oynarken, taşın tam çizgide kaldığı<br />
5 dondurmamdan bedava çıktığı<br />
Cipslerin ketçap ve biftek koktuğu<br />
Daha kola içemezken kolalı jelibon yemenin aşk-ı memnu olduğu,<br />
Sürpriz yumurtayı sadece sürprizi için aldığım<br />
Ağzımda lokmaları biriktirip çiğnemediğim<br />
Ayağımı sehpaya vurunca suçlunun sehpa olduğu<br />
Çatal ve bıçağın, parmaklarım ve dişlerim olduğu<br />
Çamurun tiksinç değil gülünç olduğu<br />
Salatalığın, diş kaşıma aleti olduğu<br />
Koruyucumun, annemin serçe parmağı olduğu<br />
Korkumun, yine annemin işaret parmağı olduğu<br />
Ama hayatın bir kahkaha kadar basit olduğu anlara geri döndüm<br />
Elmacık kemiğimdeki şişkinlik<br />
Yanağımdaki sıcaklık<br />
Gözümdeki kırışıklık<br />
Yüzümdeki kızarıklık<br />
Dudaklarımdaki gerginlik<br />
Midemdeki kelebek oldun<br />
Her ayrılışımız kağıt kesiği gibi<br />
Büyüsen de aynı acıyı veren<br />
Sobaya dokunmak gibi<br />
Elini çekince acısını hissettiren<br />
Sodayı elinle açmaya çalışmak gibi<br />
Bilsen de açamayacağını, değer uğraşmaya<br />
Yere düşen top dondurma gibi<br />
Sapını bıraktıran elinde<br />
Tebeşiri tahtaya sürtmek gibi<br />
Söylenince bile yüz ekşiten<br />
Ya da sevdiğin çizgi filmin bitmesi gibi<br />
Kaç saat sürerse sürsün, erken gelen<br />
Özlüyorum, özlemenin en saf haliyle<br />
Hani bi çocuğun havuza gitmeyi özlemesi gibi<br />
Hevesli, umutlu, hayalperest !<br />
Seviyorum, sevmenin en güzel haliyle<br />
Hani ayçiçeğinin güneşi sevmesi gibi<br />
Sen neredeyse, orada dönüyor başım !<br />
Muhtacım sana,<br />
Hani bi balığın, denize muhtaç olduğu gibi<br />
Yoksan, yok olurum !<br />
İstiyorum seni,<br />
Hani bi toprağın, suyu istemesi gibi<br />
Ancak bi süre dayanabilirim sensizliğe !<br />
Kovalarım seni<br />
Hani köpeğin, kuyruğunu kovalaması gibi<br />
Ne zaman yakalayacağını bilemeden !<br />
Kısacası, seni en güzel ben severim<br />
Açık büfe kahvaltı : )<br />
Ebrar Kıcıroğlu<br />
Bahar geldi biliyor musun?<br />
Sen gittiğinde başka bir bahar başlıyordu.<br />
Kokunun sımsıkı sarıldığı kazakları müjdeleyen,<br />
Çiçeklerin solduğu.<br />
Çiçeğin açışını izledim, yavaş yavaş.<br />
Hangi çiçek bilmiyorum.<br />
Özlem renginde açıyordu.<br />
Elini tutamadığımdan izledim…<br />
Vaktim çok.<br />
Karabataklar gözüme takıldı kırmızı kıyıda.<br />
Bir dalıp, bir çıkıyorlardı, hayallere.<br />
Karabatak olmak ne zor şey.<br />
Balık olsaydım da,<br />
hep derinlerde kalsaydım keşke.<br />
Korneasınına baktım da gördüm,<br />
kendimi abiste.<br />
Bahar geldi biliyor musun?<br />
Sen gittiğinde başka bahar başlıyordu,<br />
Sarılamadığın kazakların yolu,<br />
baza altı.<br />
Çiçeğin açabileceği.<br />
Hangi çiçek bilmiyorum.<br />
Olmayan renkleri hayal etmem gerek.<br />
Edemeyeceğimi okumuştum bir yerde.<br />
Daha önce de edemezdim ki,<br />
göz yaşlarımın altında huzur bulacağımı.<br />
O lodos ki, Manisadan kalktı,..<br />
Ankarada demir attı<br />
Bir de Ankara’da deniz yok derler.<br />
Gözler hep deniz olur da,<br />
Herkes mavi, yeşil ister.<br />
Ben hariç,<br />
Ben seni isterim.<br />
Alper Önder<br />
Güneşi eritmişti gözlerinin renginde<br />
Hüzünlü bir güneş gizliydi teninde<br />
Samimiydi belki de hissettiklerinde<br />
Ve atılmamış bir çığlık gizliydi yüreğinin derinliklerinde<br />
Vakitsiz büyümüşlere hastı<br />
Bakmayı bilene yastı bakışları<br />
Sessizliği vardı huzursuz<br />
Ve elleri, bilemediği nereye koyacağını<br />
Duruşu sağlam ve emin kendinden<br />
Adımları nereye gittiğini bilen<br />
Duyguları vardı taşan içinden<br />
Ve satır satır, mısra mısra şiir kokardı<br />
hiç kuşkusuz<br />
Tansu Güçlü