04.08.2017 Views

Yapı Malzeme Dergisi Ağustos 2017 Sayısı

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Advertorial


İmtiyaz Sahibi

İstmag Magazin Gazetecilik

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına

H. Ferruh Işık

Genel Müdür

Mehmet Söztutan

mehmet.soztutan@img.com

Reklam Müdürü

Hakan Girgin

hakan.girgin@img.com.tr

Yayın Editörü

Tarık Oral

tarik.oral@img.com.tr

Art Direktör

İsmail Gürbüz

ismail.gurbuz@img.com.tr

Grafik Tasarım

Sami Aktaş

sami.aktas@img.com.tr

Sorumlu Müdür

Cüneyt Aktürk

cuneyt.akturk@img.com.tr

Dış İlişkiler Müdürü

Yusuf Okçu

yusuf.okcu@img.com.tr

Kurumsal İletişim Müdürü

Ebru Pekel

ebru.pekel@img.com.tr

Muhasebe ve Finans Müdürü

Mustafa Aktaş

mustafa.aktas@img.com

Bilgi İşlem

Emre YENER

emre.yener@img.com.tr

Sosyal Medya

Songül Çek

songul.cek@img.com.tr

Abone

İsmail Özçelik

ismail.ozcelik@img.com.tr

CTP-Baskı

İhlas Gazetecilik A.Ş.

Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad.

İhlas Plaza No:11 A / 41

Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul

Tel: 0 212 454 30 00

Adres

Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş

Merkezi B Blok No:3 Kat:1

Güneşli - Bağcılar

İSTANBUL / TURKEY

Tel : +90 212 604 51 00

Fax : +90 212 604 51 35


editör

“Orman değil milli parkız”

Türkiye gibi dış ticaret açığı yüksek oranlarda gerçekleşen diğer ülkelerin Yapı Sektörlerinin de birbirine benzer özensiz ve

duyarsız çalışmalara maruz kaldığına üzülerek şahit oluyoruz. Şehir kimliğinin hiç sorgulanmadığı hızlı kentleşme serüveni,

barındırdığı riskler ve olumsuzluklar gözardı edilerek ısrarla tek bir boyuta indirgenmekte ve sadece ekonomik bir değer

olarak ele alınmakta. Ülke ekonomisine bahşedilmiş bir can suyu şeklinde görülmek istenen bu sürecin bizleri nereye

taşıyacağı konusunda kimsenin bir fikri yok zannediyorum. Birbirinden kopuk ve çevresine uyumsuz siteleşme trendi hızla

devam ederken, akabinde ortaya çıkan betonlaşma ve karbon salımı gibi ciddi problemler de sadece kürsülerde konuşulan

konular arasına hapsedilmiş durumda. Binlerce memuru bulunan Şehircilik Bakanlığı’nın bu konular hakkında ne tür çalışmaları

olduğu merak konusu iken, sektördeki STK’ların da aile içi nişan merasimi şeklinde konuyu ele alışları geleceğe dair

umutları soldurmakta. Şehrin biraz daha hava almasını sağlayacak düzenlemelerin gerçekleşmesi ve şehirlilerin yaşadıkları

yere aidiyetlerini artıracak tarihiyle barışık modern yapıların ortaya çıkması için artık beklenecek herhangi birşeyin olmadığını

düşünüyorum…

Gelelim sektör içindeki yapısal problemlere;

Yapı malzemelerindeki dışa bağımlılıktan kurtulmak bence her toplantının ilk gündemi olmalı. Sektöre müdahil olan kamu

kurumları, federasyon ve dernekler bu konuyu milli bir mesele halinde ele almalı ve uzun vadelerde plan ve programlar geliştirmeliler.

Sektörde harcanan her mesai, gerçekleşen her proje ve yapılan her yatırım ancak bu şekilde bir anlam kazanır

ve milli bir kazanca dönüşebilir. Aksi takdirde sektörümüz, gelişmiş ülkelerin lehine ideal bir pazar olma noktasından daha

öteye gidemeyecek…

Arsa fiyatlarının yüksek olması ise bir diğer sorun. Teknolojik üretim yapamamız sebebiyle rant ekonomisi üzerinden elde

edilmeye çalışılan kazançlar, fakirleşme ve pahalılığı da beraberinde getiriyor. Fiyatları yüksek arsalar üzerinde ithal malzemelerle

yükselen projeler, doğal olarak toplumun geneline değil sadece oluşan ranttan bir miktar pay almış şanslı azınlığa

hitap ediyor…

Teşhis bizden, tedavi devlet ve sektör büyüklerimizden diyelim…

Faydalı bir sayı olması dileğiyle…

Tarık Oral


İçindekiler

28 - “Ülkemizin ihracat hedeflerine ulaşmak için

sektörümüzü desteklemeye devam ediyoruz”

24 - Avrasya tüneli, dünyanın en saygın yeşil bina

sertifikası’nı almaya hak kazandı

34 - Doka Kalıp

3 boyutlu yazıcılarla 20 saatte bir ev inşa edecek

96 - Dünyanın en büyük hastanelerinden biri

Rönesans ile İkitelli’ye geliyor!

108 - “Yaptığımız her proje için şehir

yaşamına katkıda bulunmayı hedefliyoruz”

112 - Kadim ve modern yapılar

‘Büyükyalı’da birarada

REKLAM İNDEKSİ

ABS YAPI ELEMANLARI.............................55

ABS YAPI ELEMANLARI.............................59

ARMUTLU TATİL KÖYÜ............................139

BOSCH INDUSTRIAL.................................41

CANON ADVERTORIAL...............................10

CANON....................................................11

DAIKIN........................144 – ARKA KAPAKİÇİ

DOKA KALIP ve İSKELELERİ... ÖN KAPAKİÇİ - 1

DÜZCAM&ISICAM.....................................99

DYO......................................................107

ESE REKLAM............................... 122 – 123

HP........................................... ARKA KAPAK

HUZURLU İNŞAAT...................................137

İKLİMSA..................................................25

INTEK KALIP ve İSKELE......................... 2 – 3

İRFAN HOME..........................................141


KARGROUP.................................. 114 – 115

KİLSAN....................................................85

LAYHER...................................................51

MARSHALL............................................103

ME-SA İMALAT...................................... 6 – 7

ÖZLER KALIP ve İSKELE.................... 12 – 13

PERİ KALIP ve İSKELELERİ.............ÖN KAPAK

PERİ KALIP ve İSKELELERİ & ADVERTORİAL.32 – 33

SAMSUNG...............................................69

SARAY ALÜMİNYUM...........................64 - 65

SERAMİKSAN...........................................95

SİSTEM ALÜMİNYUM........................ 74 – 75

TAYF ÇATI................................................89

TMS TÜFEKÇİOĞLU MÜHENDİSLİK......... 4 – 5

UNICERA’2018......................................133

URTİM KALIP VE İSKELE........................ 8 – 9

YAPIMALZEME.COM.TR...........................142


Ekonomi Bakanı Zeybekci

Türkiye Müteahhitler Birliği gündem toplantısında konuştu:

“Nerede, ne işiniz varsa, sizinle

beraber oraya gider, o işi takip ederiz”

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Gündem Toplantısı’nın

konuğu oldu. Ekonomi yönetimi olarak ihracata dayalı bir büyüme hedeflediklerini vurgulayan

Bakan Zeybekci, “En önemli çıpalarımızdan biri de müteahhitlik sektörüdür” dedi.

Mithat Yenigün / TMB Yönetim Kurulu Başkanı

“Tüm iş dünyasında egemen olan beklenti, gerilimi

azaltacak, normalleşmeyi sağlayacak bir iklimin

oluşturulması; sıranın artık ekonomiye gelmesi.”

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci Türkiye

Müteahhitler Birliği (TMB) Gündem Toplantısı’nın

konuğu oldu. İnşaat sektörü temsilcilerinin

yanı sıra bürokratlar, sivil toplum

kuruluşları ve medyanın katılımıyla Ankara

Sheraton Hotel’de düzenlenen toplantıya

ev sahipliği yapan TMB Yönetim Kurulu

Başkanı Mithat Yenigün açılış konuşmasında

sektördeki son durumu ve beklentileri

açıkladı.

Küresel ekonomik öngörülerde görece iyileşmeye

karşın jeopolitik risklerin büyük

oranda arttığını belirten Yenigün, “Tüm iş

dünyasında egemen olan beklenti, gerilimi

azaltacak, normalleşmeyi sağlayacak bir iklimin

oluşturulması; sıranın artık ekonomiye

gelmesi” dedi.

Türkiye ekonomisine ilişkin öngörülebilirliği

yeniden güçlendirecek, yatırım ortamını

iyileştirecek, uzun vadeli yabancı yatırım

potansiyeline ivme kazandıracak bütüncül

yeni bir hikayenin oluşturulmasının önem

taşıdığını vurgulayan Yenigün özetle şunları

söyledi:

YILLIK PROJE TUTARIMIZ DÜŞTÜ: “Genel

konjonktürden ve özellikle ana pazarlardaki

gelişmelerden en ağır etkilenen yurtdışı

müteahhitlik sektöründe, yıllık yeni proje

tutarımız 25-30 milyar Dolar bandından

2016 yılında 12.8 milyar Dolara indi. 2017

yılının ilk yarısı itibariyle bu rakam 5.1

milyar Dolar.”

KÖRFEZ’DEKİ POTANSİYEL KAYIP ÇOK

OLUMSUZ ETKİLER: “Toplam pazar büyüklüğünün

yüzde 35’ni oluşturan Libya, Irak

ve Rusya Federasyonu’ndan sonra bir de

18

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Aktüel

pazar büyüklüğünün yüzde 15’ten fazlasını

oluşturan Körfez bölgesinden kaynaklanacak

potansiyel kayıplar, sektör açısından

çok daha olumsuz bir etki yaratabilir.”

FON DESTEĞİ ÖNEMLİ: “Artık, finansman

götürmeden yurtdışında büyük projeleri

üstlenmek mümkün değil. Alternatif pazar

arayışımızda, fon desteği ve farklı finansman

enstrümanlarının hayata geçirilmesi

önem taşıyor.”

BÜROKRASİDE TIKANIKLIK YAŞANMA-

MALI: “Eximbank’ın sermayesinin arttırılması,

orta ve uzun vadeli kredilere odaklanılması,

üzerinde çalışılan emtia bazlı

kredi, ihracata bağlı olmayan kredi, başka

finans kuruluşlarının kredilerine garanti

vermek gibi yeni seçenekler ve proje kredi

desteğinin arttırılması; yurtdışı müteahhitlik

hizmetlerinde fonlama olanaklarının

artması bağlamında son derece olumludur.

Ancak bu teşviklerin bürokrasi engeline

takılmadan ve finans engeline takılmadan

etkin bir şekilde ve hızla uygulanması

büyük ihtiyaçtır.”

TMB Başkanı Yenigün, konuşmasını Bakan

Zeybekci’ye yönlendirdiği 3 soruyla tamamladı:

1. Bizi çok endişelendiren Katar ve Körfez

ülkeleri kriziyle ilgili olarak seyahat dönüşü

sizin gözlem ve izlenimleriniz nasıl?

2. Teşvik mekanizmalarındaki uygulamaya

yönelik endişelerimiz ışığında, değerlendirmelerinizi

alabilir miyiz?

3. İnşaat sektörünün çatı kuruluşu olarak

bize tavsiyeleriniz nelerdir? Geleceğe nasıl

hazırlanmamızı öneriyorsunuz?

Nihat Zeybekci / Ekonomi Bakanı

“Şurada bir fırsat var, dediğinizde, her zaman olduğu gibi

hiçbir engel tanımaksızın, sizinle beraber oraya, hiç de

yüksünmeden gelirim.”

Bakan Zeybekci: “Müteahhitlik

sektörü en önemli çıpalarımızdan

biri”

Daha sonra kürsüye çıkan Ekonomi Bakanı

Nihat Zeybekci, “Beslenme arenası”

olarak nitelendirdiği Türkiye Müteahhitler

Birliği üyeleriyle bir araya geldiği toplantıda

sektörün geleceğine dair güçlü mesajlar

verdi.

Zeybekci; “2016’dan kalan, 2017 yılının

ilk yarısındaki o paslı, tortulu, ekşi-tatlı

olan dönemin geçtiğine inanıyorum. 2017

ilk yarısındaki performansımız şu anda 6

milyar dolar. İnşallah yıl sonu itibarıyla bu

hedefi 15 milyar dolar olarak koyuyoruz”

dedi. Ekonomi yönetimi olarak sürdürülebilir

ve öngörülebilir şeklide ihracata dayalı

bir büyüme hedeflediklerini vurgulayan

Bakan Zeybekci, “Bizim en önemli çıpalarımızdan

biri de inşaat sektörü müteahhitlik

sektörüdür. Yurtdışındaki en önemli

ihracat kalemi müteahhitlik sektörüdür”

diye konuştu. Türk müteahhitlerinin dünyanın

her yerinde bugüne kadar 9 binin

üzerinde, yaklaşık 350 milyar dolarlık

proje ürettiklerini ve dünyada 2 numara

olduklarına dikkat çeken Zeybekci şöyle

konuştu: “Artık yeni şeyler söylemek lazım.

Gidip bir yerde demiryolunu yapıp,

hastane, otoyol, stadyum yapıp, okulları

yapıp çekip gelmek değil… Artık çok da

fazla olmayan rakiplerimiz paket halinde

çalışıyor. Biz de aynı paketi yapmamız

lazım. İhtiyacı yaratmamız lazım. Örneğin

Afrika pazarı inanılmaz bir potansiyel. İhtiyaçlarının

ne olduğunun farkında değiller.

Artık bizim oralara, paketle, teknolojiyle,

ihtiyacı yaratarak, finans çözümlerini yaparak

gitmemiz lazım. Sonrasında da

yaptığımız bu projeleri işletmemiz lazım.

Türkiye olarak bu konuda son derece başarılıyız.

Dünyada bir yerde kullanılamayan,

bir şekilde entegre edilemeyen bir

para var, bir yerde ihtiyaç var, bizde de

teknoloji, bilgi birikimi ve hakikaten çok

güçlü esnek bir kabiliyet var. Bizim parayla

ihtiyacı buluşturmamız lazım. Bunları

söylerken size öneriler anlamında söylemiyorum.

Zinhar. Beraber yapmamız lazım

diye söylüyorum.”

Ekonomi Bakanı Zeybekci sektörle ilgili

konularda özetle şunları söyledi:

KATAR’I BİRLİKTE TAKİP EDECEĞİZ:

Katar’la çok önemli bir kardeşlik kazandık.

Diğerlerinin kardeşliği de bizim için

son derece değerlidir ve vazgeçilmezdir.

Biliyorsunuz Katar’ın bu dönemde

çok önemli yatırımları var. 2022 Dünya

Kupası’na yetişecek işleri var. Onları tek

tek takip ediyoruz. Sizinle beraber takip

edeceğiz.

İŞ BİTİRME BELGELERİNİ HALLETTİK:

Yurtdışında iş yapan müteahhitlerimizin

iş bitirme belgelerinin yurtiçinde geçerli

olması konusunu hallettik. Bakanlık olarak

bu görevi üstlendik ve bununla ilgili

11 milyar Dolarlık 150 projeye iş bitirme

belgesi verdik.

FIRSAT OLAN HER YERE HİÇ YÜKSÜN-

MEDEN SİZİNLE GELİRİM: Bakın ben

sizin işinizi takip edemem. Bunda bir net

anlaşalım. Ama siz, “Şurada bir fırsat

var” dediğinizde, her zaman olduğu gibi

hiçbir engel tanımaksızın, sizinle beraber

oraya, hiç de yüksünmeden oraya gelirim.

Bir zamanlar öyleydi. Ne demek canım

bir bakan, koskoca büyükelçi işadamının

işini takip eder mi. Afedersin başka ne iş

yapar. Bunu takip etmeyecek de başka

ne yapacak. Ülkenin menfaati bunu

gerektiriyor. Nerede, ne işiniz varsa sizinle

beraber oraya gider, o işi aynı sizin

menfaatiniz ve bakış açınızla takip ederiz.

Bunları takip etmek sizin, uygun hale getirip

hedefi gösterdiğiniz zaman inşallah o

dokunuşları mutlaka yapacağız.

LİBYA İÇİN EKİP KURACAĞIZ: “Libya teminat

mektuplarıyla ilgili bir ekip kuracağız.

Nerde ne olması gerekiyorsa peşine

koşturacağız.”

RUSYA’DAN OLUMLU İŞARETLER

GELMEYE BAŞLADI: Rusya çok büyük bir

Pazar. 2030-2050’lerin mutlaka ve mutlaka

süper gücü olacaktır. Müteahhitlik

sektörümüzün Rusya’yla ortalama yıllık 6

milyar dolardır. Geçen sene sıfır çektik.

Şimdi olumlu işaretler gelmeye başladı.

4-5 proje geldi.

KUVEYT’TE 150 MİLYAR DOLARLIK İŞ

VAR: Kuveyt önemli. 5 yıllık kalkınma planı

çerçevesinde 523 mega proje toplam

değeri 150 milyar dolar.

MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİNE ÇÖZÜM

ÜRETMEYE HAZIRIZ: Müşavirlik hizmetleri

konusunda yurtdışında girdiği ihalede,

projenin toplamının yüzde 7’sini nakdi

destek olarak ona veriyoruz. Bunun dışında

da ihtiyaç halinde Ekonomi Bakanlığı

olarak çözüm üretmeye hazırız.

YURTDIŞI İSTİHDAM SORUNUNU ÇALI-

ŞACAĞIZ: Yurtdışındaki istihdamla ilgili

talebinizde yüzde 100 haklısınız. İnşallah

bu dönemde bunu mutlaka çalışacağız.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 19


“İyi bir ‘Yağmur suyu yönetim

çözümü’ olan Poroz Beton

Türkiye genelinde yaygınlaştırılmalı”

Aktüel

Dünyada 20-30 yıl kadar, Türkiye’de ise son

yıllarda kullanılmaya başlanan su geçirme

özelliğinden dolayı çevreci beton olarak

da adlandırılan “poroz beton”, İstanbul’da

yaşanan sel felaketi sonrası tekrar gündeme

geldi.

Temiz su kaynaklarına olumlu etki

Poroz beton uygulamalarının kaplama yüzeyinde istenmeyen suyu

uzaklaştırmasının yanı sıra, temiz su kaynağı bulmak için ayrılan

bütçenin de daha etkin kullanımına katkı sağladığını belirten

Tüzün: “Poroz beton kaplamaların her m2’sinden yaklaşık 200

litre suyun bir dakika içerisinde geçişine izin vererek suyu adeta

içmektedir. Bu nedenle poroz betonun, geçtiğimiz günlerde İstanbul’da

yaşanan ve son 32 yılın en yoğun yağışı olarak kayda geçen

yağışlarda bile, yağmur suyunun kaplama yüzeyinden tahliye

edilmesinde etkili sonuçlar verdiği görülmüştür. Poroz betonun

özel boşluklu yapısı sayesinde yağmur suyu kaplama yüzeyinden

alttaki tabakalara geçerek hızlıca son varacağı adrese, yeraltı

suyuna ulaşmakta ve yeraltı suyunu beslemektedir. Bu sayede

pahalı ve büyük drenaj altyapısı yatırımlarına duyulan ihtiyacı da

azaltmaktadır” diyerek poroz beton kaplamaların ekolojik sisteme

katkısını da dile getirdi.

Ülkemizde, 2011 yılından bu yana Denizli’de 110 km poroz beton

uygulaması gerçekleştirilmiş ve 2015 yılında da altyapısı tamamlanmış

yollarda 70 km daha poroz beton temel uygulaması geçen

ay ihale edilmiştir.

M. Şefik Tüzün / Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği TÇMB Başkanı

Birleşik Devletler Çevre Koruma Dairesi (EPA) tarafından yollarda

en iyi “yağmur suyu yönetim çözümlerinden biri” olarak öne

çıkan ve yerleşim yoğunluğu düşük bölgelerde uygulama yükümlülüğü

getirilen poroz beton hakkında açıklamalarda bulunan Türkiye

Çimento Müstahsilleri Birliği TÇMB Başkanı M. Şefik Tüzün:

“Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan sel felaketi hayatı felç

etmiş ve maalesef maddi hasarlara yol açmıştır. Herhangi bir

can kaybının yaşanmamış olması bizi mutlu etse de özellikle alt

yapı sorunu ve yollarda, asfalt ve beton yüzeyli geniş alanlarda

kullanılan malzemeler felaketin boyutunu artırmıştır. Yollarda ve

geniş yüzey alanı bulunan parklarda, otoparklarda poroz beton

kullanımının yaygınlaşmasıyla bu tarz olumsuzlukların yaşanmasının

önüne geçilebilecektir. Poroz beton uygulamaları geçirimsiz

klasik kaplama yüzeylerinin aksine yağmur suyunun kaplama yüzeyinden

geçişine izin vererek suyu kirletmeden yeraltı suyuna

ulaştırmaktadır” dedi.

20

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Aktüel

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan:

“Toplumun demokrasiye inancıyla zor

günlerden güçlenerek çıktık”

Ferdi Erdoğan / Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı

Ferdi Erdoğan, “15 Temmuz 2016 gecesi

demokrasimize, birliğimize ve kardeşliğimize

kasteden darbe girişimini planlayanları

bir kez daha kuvvetle kınıyoruz. Bu

darbe girişimine, başta vatandaşlar olmak

üzere toplumun tüm kesimlerinin hep birlikte

ortak tepki vermesi, Türkiye’nin gücünü

net bir şekilde ortaya koydu. Türkiye

çok kısa zamanda bu zor günlerden birlik

ve beraberlik içinde, daha da güçlenerek

çıkmayı başardı” diye konuştu.

“15 Temmuz 2016 Türkiye için bir milattır”

diyen Ferdi Erdoğan, sözlerine şöyle

devam etti: “15 Temmuz’un birinci yıldönümü

vesilesiyle, vatanı uğruna, demokrasi

için can vermiş tüm şehitlerimizi saygı,

minnet ve rahmetle anıyor; kahraman gazilerimize,

uzun ömürler diliyoruz. Milletçe,

demokrasinin olmazsa olmazları; hukukun

üstünlüğü, insan hakları, farklılıklarımızla

birlikte yaşama kültürünün sağlamlaştırılması

gibi konularda güçlü adımlar atılmasının

önemini bir kez daha hatırladık.”

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri

Derneği (Türkiye İMSAD)

Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi

Erdoğan, 15 Temmuz 2016’da

yaşanan darbe girişiminin yıldönümü

dolayısıyla yaptığı açıklamada,

“Ülke olarak, çok kısa

zamanda, halkımızın demokrasiye

inancıyla, zor günlerden birlik

ve beraberlik içinde daha da

güçlenerek çıkmayı başardık. Bu

zor dönemde ortak tepki veren

iş dünyası da çok iyi bir sınav

vererek, güçlü bir ekonominin

ancak güçlü bir demokraside var

olabileceğine olan inancını net

bir şekilde ortaya koydu” dedi.

“Türkiye’yi anlatan 400’den fazla

mektup gönderdik”

Ferdi Erdoğan, “Türkiye İMSAD olarak,

400’den fazla yabancı partnerimiz ve

sektör kuruluşuna, Türkiye’nin demokrasiye

bağlılığı, ekonominin ve sektörümüzün

gücünü anlatan bilgilendirme mektupları

göndererek, ülkemizle ilgili yanlış

imaj oluşmaması için gayret gösterdik.

Bugün 32 sektör derneği, 79 sanayici

firma ve paydaş kurum üyelerimiz ile

ülkemizin refahı, huzuru ve barış ortamının

yeniden tesisi için üzerimize düşen

görevi her zamankinden daha güçlü bir

şekilde daha ileri götürmeye kararlıyız.

Milletimizin refah ve huzur içerisinde

yaşayacağı demokratik bir sistemin ülkemizde

kalıcı olarak yerleşmesi hepimizin

ortak hedefi olmalı. Toplumsal ve siyasi

barış ortamının, ülkemizde demokratik

standartların yükseltilmesi, hukuk devletinin

güçlendirilmesi ve kalıcı toplumsal

barışın inşası yolunda çok büyük bir fırsat

olduğuna inanıyoruz” dedi

Yapı Malzeme Ağustos 2017 21


İnşaat sektöründe yılın ikinci

yarısı hareketlilik bekleniyor

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay düzenli olarak hazırladığı ve sektördeki faaliyet,

güven ve beklentiyi ölçümlediği “Hazır Beton Endeksi”nin 2017 Haziran Ayı Raporu’nu

açıkladı. Hazır Beton Endeksi, haziran ayında 100,19 değerine gerileyerek mayıs ayına göre

yüzde 0,6 oranında düştü.

mevsimselliğe rağmen haziran ayında da

eşik değerin üzerinde kalması dikkat çekti.

Güven Endeksi’nin 100 değerine ulaşmamış

olması, hazır betondaki hareketliliğin

halen istenilen seviyede olmadığını

ortaya koydu.

Faaliyet Endeksi mevsimselliğin

etkisi ile kısmi bir azalma gösterdi

Aralık ayından bu yana artış gösteren Faaliyet

Endeksi haziran ayında mevsimselliğin

etkisi ile faaliyetteki yavaşlama sebebiyle

%1,4’lük kısmi bir azalma gösterdi.

Ankete katılan firmaların %47’si haziran

ayında satışlarının azaldığını belirtirken

%28 oranındaki katılımcı, satışlarında geçen

aya kıyasla bir değişme olmadığını ifade

etti. Satışlarının arttığını söyleyenlerin

oranı yüzde 26’da kaldı. Alınan kayıtlı siparişlerde

azalma olduğunu söyleyenlerin

oranının %42 olması, faaliyetlerdeki mevsimsel

yavaşlamayı teyit etti.

Güven Endeksi eşik değerin altında

kaldı

Güven Endeksi mayıs ayına kıyasla %0,6

azalış kaydetti. Haziran ayı Güven Endeksi’nin

değerinin 100 eşik değerin altına

düşmesi, hazır beton sektöründe ekonomiye

olan güvenin sınırlı olduğunu gösterdi.

Ankete katılanların %72’si yeni yatırım

yapmayı düşünmemekte iken yeni bir

istihdamı düşünenlerin oranı %9, istihdamın

aynı kalacağını düşünenlerin oranı ise

%80 oldu.

Yavuz Işık / Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı

Türkiye Hazır Beton Birliği, Hazır Beton durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koydu.

Raporda, son üç aydır 100 değerinin

Endeksi’yle inşaat ve bununla bağlantılı

imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut üzerinde bulunan Faaliyet Endeksi’nin,

Beklenti Endeksi kısmi bir artış

gösterdi

Önümüzdeki dönem gidişatını göstermesi

açısından büyük önem taşıyan haziran ayı

Beklenti Endeks değeri bir önceki aya kıyasla

%0,3 oranında artış gösterdi.

Önümüzdeki üç ayda satışlarının artacağını

düşünenlerin oranı haziran ayında yüzde

51 iken satışlarının azalacağını düşünenlerin

oranı ise yüzde 12 oldu. Beklenti

Endeksi’nde gerçekleşen bu kısmi artışın,

önümüzdeki dönemde sektörün satışlarında

bir hareketlilik beklediğine dikkat çekti.

22

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Aktüel

Hazır Beton Endeksi haziran ayında

yüzde 0,6 oranında geriledi

Bileşik endeks olan Hazır Beton Endeksi

de bu gelişmelerden etkilendi. Hazır Beton

Endeksi 100,77seviyesinden 100,19’a

gerileyerek haziran ayını önceki aya kıyasla

yüzde 0,6 düşüş ile kapattı.

İnşaat sektöründe yılın ikinci yarısı

hareketlilik bekleniyor

Hazır Beton Endeksi Haziran Ayı Raporu sonuçları

ile ilgili görüşlerini açıklayan Avrupa

Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim

Kurulu Başkanı Yavuz Işık, 2016 aralık

ayından bu yana artış gösteren Hazır Beton

Faaliyet Endeksi’nin haziran ayında mevsimselliğin

etkisi ile kısmi bir azalma gösterdiğini

ancak inşaat ve hazır beton sektöründeki

hareketliliğin yılın ikinci yarısı artabileceğini

söyledi. Yavuz Işık, 2017 yılı haziran ayı raporu

ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Aralık ayından bu yana artış gösteren

Faaliyet Endeksi haziran ayında mevsimselliğin

etkisi ile kısmi bir azalma gösterdi.

%0,6 azalış kaydeden Güven Endeksi hariç

diğer 3 endeks, haziran ayında 100 değeri

üzerinde gerçekleşti. Haziran ayında en yüksek

değer, Beklenti Endeksi’nde görüldü. Bu

durum, mevsimselliğin etkisi ile azalış kaydeden

Beklenti Endeksi’nin, önümüzdeki dönemde

yükseleceğine işaret etti. Raporda, 3

aydır 100 değerinin üzerinde bulunan Faaliyet

Endeksi’nin, mevsimselliğe rağmen haziran

ayında da eşik değerin üzerinde kalması

dikkat çekti. Güven Endeksi’nin halen 100

değerine ulaşmamış olması, hazır betondaki

hareketliliğin halen istenilen seviyede olmadığını

ortaya koydu. Beklenti Endeksi değerleri

geçtiğimiz aya kıyasla %0,3’lük bir artış

gösterdi. Beklenti Endeksi’ndeki bu artış

inşaat sektöründe hareketliliğin yılın ikinci

yarısında artacağına olan sektörün inancını

gösterdi.”

“Beton Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları”

Semineri Gaziantep’te gerçekleştirildi

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) kuruluş tarihi olan 1988 yılından

bu yana Türkiye’de kaliteli betonun üretilip kullanılması için

önemli çabalar gösteren THBB, bu amaçla yapmış olduğu çok

sayıda etkinliğin yanı sıra “Beton Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları”

konu başlıklı seminerler düzenliyor. Türkiye’nin çeşitli

bölgelerinde periyodik olarak gerçekleştirilen bu seminerler ile

beton kullanıcılarına (müteahhitler, mimarlar, mühendisler, vs.),

betonla ilgili kamu idarelerinin yetkililerine, yapı denetim kuruluşu

temsilcilerine ve beton üreticilerine betonun doğru uygulamalarının

anlatılması hedefleniyor.

İlki İstanbul’da düzenlenen seminerler dizisinin ikincisi 21 Temmuz

tarihinde TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesinde

yapıldı. İMO Gaziantep Şube Başkanı Gökhan Çeliktürk’ün

açılış konuşmasıyla başlayan seminer, Avrupa Hazır Beton Birliği

(ERMCO) ve THBB Başkanı Yavuz Işık’ın hazır beton sektörü ve

Türkiye Hazır Beton Birliği hakkında katılımcılara bilgi vermesi ile

devam etti. Seminer kapsamında, THBB Genel Sekreter Yardımcısı

Aslı Özbora Tarhan, “Türkiye’de ve Dünyada Hazır Beton Sektöründeki

Son Gelişmeler”; İTÜ İnşaat Fakültesi Eski Dekanı Prof.

Dr. Mehmet Ali Taşdemir “Beton Teknolojisinde Son Gelişmeler”;

THBB Kalite Güvence Sistemi Direktörü Selçuk Uçar, “Betonda

Kalite Denetimleri” konulu birer sunum gerçekleştirdi.

Hazır beton sektörü ve Türkiye Hazır Beton Birliği hakkında bilgileri

aktaran Yavuz Işık; ”Türkiye, hazır beton üretimine birçok

ülkeden geç başlamış olmasına rağmen bugün, yıllık 109 milyon

metreküp üretimi ve 16 milyar TL’nin üstünde gelir hacmiyle

2009’dan bu yana Avrupa’nın lideri ve dünyanın en büyük üretim

hacmine sahip üçüncü ülkesi konumundadır” dedi. 2016 yılında

ERMCO Başkanlığını Türkiye’ye taşıyan Yavuz Işık; ”Bu başarı ulusal

olarak ülkemizin saygınlığına saygınlık katmanın dışında sektörümüz

için çok önemli gelişmelere de zemin hazırlamıştır. Bu

gelişmelerden, ülkemiz ve hazır beton sanayimiz için çok büyük

bir adımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye Hazır Beton Birliği

olarak Concrete Sustainability Council Beton Sürdürebilirlik Konseyinin

kurduğu “Beton Sorumlu Kaynak Kullanımı Belgelendirme

Sistemi’nin “Bölgesel Sistem Operatörü” olmaya hak kazandık.

Aynı zamanda THBB Kalite Güvence Sistemi de bu sistem içerisinde

görev alacak “Belgelendirme Kuruluşu” olmuştur” dedi.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 23


Aktüel

Avrasya tüneli, dünyanın en saygın yeşil

bina sertifikası’nı almaya hak kazandı

Asya ve Avrupa’yı ilk kez deniz tabanı altından geçen iki katlı karayolu tüneliyle birbirine

bağlayarak iki kıta arasında hızlı, ekonomik, güvenli, konforlu ve çevreye duyarlı ulaşım

hizmeti veren Avrasya Tüneli’nin İşletme ve Bakım Binası, Amerikan Yeşil Binalar

Konseyi’nin (USGBC) verdiği LEED Altın Sertifikası’nı almaya hak kazandı.

Sahip olduğu gelişmiş teknoloji ve ileri

mühendislik ürünü bütüncül projesinin

yanı sıra çevreye duyarlılığıyla da örnek

teşkil eden Avrasya Tüneli, aldığı ödül ve

belgelere saygın bir çevre sertifikası ekledi.

Avrasya Tüneli İşletme ve Bakım Binası,

dünya genelinde sürdürülebilir enerji

ve çevre dostu yapılara verilen Leed Altın

Sertifikası’nı aldı.

Zorlu kriterleri başarıyla aştı

USGBC (Amerikan Yeşil Binalar Konseyi)

tarafından oluşturulmuş yeşil bina sertifikası

LEED (Leadership in Energy and Environmental

Design-Enerji ve Çevre Dostu

Tasarımda Liderlik), dünyada tanınırlığı ve

kabul edilebilirliği en prestijli yeşil bina

sertifikası olarak biliniyor. LEED sertifikası

için ‘Sürdürülebilir Araziler’, ‘Su Verimliliği’,

‘Enerji ve Atmosfer’, ‘Malzeme ve Kaynaklar’,

‘Yerleşim ve Ulaşım’, ‘İç Mekân

Kalitesi’, ‘İnovasyon’, ‘Bölgesel Öncelik

Kredileri’ kriterleri üzerinden değerlendirme

yapılıyor.

Çevreyi gözeten, inovatif proje

Asya ve Avrupa arasında kıtalar arası yolculuğu

5 dakikaya indiren Avrasya Tüneli,

çevreye, topluma ve şehre olan duyarlı

yaklaşımıyla uluslararası standartlarda

örnek olan, ekolojik dengeleri gözeten,

çevre dostu özellikleriyle ön plana çıkıyor.

Avrasya Tüneli için uluslararası standartlara

uygun bir Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi

(ÇSED) süreci uygulanarak,

Çevre ve Sosyal Yönetim Planı (ÇSYP) hazırlandı.

ÇSED sürecinde geliştirilen tüm

etki azaltıcı önlemler tanımlanarak, nihai

tasarım, inşaat ve işletme aşamalarında

uygulama yöntemleri ortaya koyuldu. Bununla

birlikte LEED standartları kapsamında

su ve elektrik verimliliğini sağlayan sistem

ve uygulamaların kullanıldığı Avrasya

Tüneli İşletme ve Bakım Binası’nda doğal

aydınlatmadan da maksimum düzeyde

faydalanılıyor. Ayrıca bisiklet parkı, elektrikli

araç ünitesi ve ısı tasarrufu sağlayan

camlar gibi çevreye duyarlı uygulamalara

LEED Altın Sertifikalı binada özellikle yer

verildi. Çevresel ve toplumsal çalışmalarıyla

Avrasya Tüneli Projesi, daha önce

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD)

tarafından ‘En İyi Çevresel ve Sosyal Uygulama’

ödülüne de layık görülmüştü.

24

Yapı Malzeme Ağustos 2017


26

Yapı Malzeme Temmuz 2017


Kalıp ve İskele Sistemleri

Kalıp ve İskele Sistemleri, her türlü inşaat

projesinin tartışmasız en kritik noktalarından.

Sistem yapısal anlamda güçlenirken,

uygulama teknikleri de her geçen gün daha

kaliteli ve güvenli bir hale geliyor…

Çatı ve Cephe Sistemleri

Estetik anlayışın sürekli değişmesiyle ve

teknolojinin itici gücüyle birlikte

Çatı ve Cephe Sistemleri, hızlı bir şekilde

değişmekte…

Yapı Malzeme Temmuz 2017 27


“Ülkemizin ihracat hedeflerine ulaşmak için

sektörümüzü desteklemeye devam ediyoruz”

“Türk yapı sektörünün global pazardaki imajını dünya

standartlarında üretim yaparak artırmak, böylelikle ülkemizin

ihracat hedeflerine ulaşmasında katkı sağlamak ve bu bilinci

sektör geneline yaymak için mücadelemizi sürdürüyoruz.”

İnş. Müh. Sergin Urfalılar / KALİSDER Kurucu Üyesi

“Sektörde faaliyet gösteren firmalar arasında

güç birliği sağlamak ve teknolojik

gelişim odaklı bilgi paylaşımında bulunarak

sektörel değişimleri, standartları ve

gelişimleri yakından izlemek gibi başlıca

hedefler doğrultusunda kurulan KALİSDER

çalışmalarına hızlı bir şekilde devam ediyor.

Derneğin çalışmaları hakkında merak

ettiklerimizi ve önümüzdeki döneme dair

planlarını KALİSDER Kalıp ve İskeleciler

Derneği kurucu üyesi İnşaat Mühendisi

Sergin Urfalılar’dan dinledik…

“Paydaşların mesleki eğitimlerle

bilinçlendirilmesi derneğimizin önde

gelen amacıdır”

İnşaat ve endüstriyel tesisler için malzeme

üreten kalıp ve iskele sistemleri üreticilerini

bir araya getirmek üzere 2014

yılında kısa adı KALİSDER olan Kalıp ve

İskeleciler Derneği’ni İstanbul’da kurduk.

Sektörün en önemli sorunlarından biri

olan ve güvenlik zafiyeti oluşturan standart

dışı üretimlerin oluşturduğu haksız

rekabete karşı, üreticilerimizin haklarını

korumak için bu güç birliğini oluşturduk. İş

kazalarının önüne geçebilmek için güvenlikli,

standartlara uygun sistemlerin üretilmesi

ve kullanılmasının yaygınlaştırılması

ve tüm paydaşların mesleki eğitimlerle

bilinçlendirilmesi derneğimizin önde gelen

amacıdır.

Sektörümüz ile resmi kurumlar arasında

diyalog kurulması, bu diyalogların artırılması

ve çıkarılacak tüm resmi kanun, tebliğ,

mevzuat, yönetmelik ve standartların

oluşturulması çalışmalarında sektörün

görüşlerini bildirmek, sektörümüzü en iyi

şekilde temsil etmek ve gerekli çalışma-

28

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Aktüel

lara katkıda bulunmak derneğimizin diğer

amaçlarındandır.

“Sektörümüzü en iyi şekilde temsil

edeceğiz”

Türk yapı sektörünün global pazarlardaki

imajını, dünya standartlarında üretim

yaparak artırmak, böylelikle ülkemizin

ihracat hedeflerine ulaşmasında katkı

sağlamak ve bu bilinci sektör geneline

yaymak başlıca görevimizdir. Bu noktada

çok da avantajlı olduğumuzu düşünüyorum

ki dünyanın neredeyse her ülkesinde

Türk müteahhitlerimizi görüyoruz. Dünya

müteahhitler sıralamasında da bildiğiniz

gibi Türkiye ikinci sırada. Bu hem çok gurur

verici, hem de bizler gibi inşaat sektörüne

üretim yapan sanayiciler için bulunmaz bir

fırsat. Bu firmalar ile birlikte o pazarlarda

yer almak ve o pazarlara ulaşmak çok daha

kolay ve hızlı. Bu anlamda amacımız yurtdışı

fuarlarda, yurtdışı sektör toplantılarında,

yurtdışı dernek ve komitelerde ülkemizi,

sektörümüzü en iyi şekilde temsil ederek

firmalarımızın ihracat potansiyellerine katkı

sağlamak.

TÜİK verilerine göre inşaat sektöründe çalışan

her 100 kişiden 4’ü iş kazası mağduru.

Ölümle sonuçlanan kazalara baktığımızda

yüzde 43, yaralanma ile sonuçlanan

kazalara baktığımızda %33 oranındaki kazaların

sebebi yüksekten düşme. Bu da

sektörümüzün önemini vurgulamakta yeterli

bir gösterge diye düşünüyorum. Bu nedenle

kalite standartlarına uygun olmayan

üretimlerle de mücadele asli görevimiz.

İSG uzmanları ve tedarikçiler de üye

olabilmekte

Hepinizin bildiği gibi Çalışma ve Sosyal

Güvenlik Bakanlığı’nın sektörümüze yönelik

çok ciddi çalışmaları var. Bunun en

güzel adımlarından biri olarak da 1 Temmuz

2015 tarihinde güvenlikli iskele yönetmeliği

yürürlüğe girdi. Biz bu çalışmaları

dikkatle ve takdirle takip ediyoruz ve

sektörümüze olan olumlu yansımalarını da

gözlemliyoruz. Derneğimize TS normlarına

ve DIN normlarına göre üretim yapan, ISO

9001 kalite sertifikasyonu olan üreticiler,

sektörün gelişimine katkı sağlayacak öğretim

görevlileri, sektörle ilişkisi olan ve katkı

sağlayacak İSG uzmanları ve tedarikçiler

üye olabilmektedir. Önümüzdeki dönem

hedeflerimiz içerisinde eğitim programımız

çerçevesinde, meslek yüksekokulları

ve ilgili üniversite fakültelerinde geleceğin

mühendis, mimar ve teknikerlerini bilinçlendirerek,

daha sektöre adım atmadan

bu konuda duyarlılık yaratmak ve standarda

uygun üretimlerin önemini vurgulamak

bulunuyor. Hali hazırda bu çalışmalarımız

devam etmekle birlikte bunları önümüzdeki

dönem daha da arttıracağız. Uluslararası

meslek komiteleri ve birliklerle çalışmalarımız

devam ediyor, buradaki amaç Türk kalıp

ve iskele sektörünün yurtdışı pazarlarda

daha etkin olmasını sağlamak ve sektörümüzün

kalite çizgisini yükseltmek.”

Yapı Malzeme Ağustos 2017 29


Görgülü Plus İnşaat

NEF Yalıkavak Villa ve Otel projesi

Proje : NEF Yalıkavak Villa ve Otel projesi

Yeri : Bodrum Yalıkavak

İş Sahibi : Görgülü Plus İnşaat

Yüklenici Firma :Timur Gayrimenkul

Projede kullanılan PERI Kalıp Sistemleri : DUO

Timur Gayrimenkul imzası taşıyan Nef

Bodrum projesi Yalıkavak’ta 100 bin metrekarelik

arsa üzerinde inşa ediliyor. 500

konuttan oluşan projede 1+1, 2+1, 3+1,

4+1 dairelerin yanı sıra ofis ve mağazalar

da yer alıyor. Ayrıca proje kapsamında bulunan

otel, dünyaca ünlü bir otel markası

tarafından işletilecek.

14’ü özel havuzlu SPA suit olmak üzere

40 oda, 30 suitle 70 anahtar ve 130 yatak

kapasiteli otele yer veriliyor.

DUO Yeni hafif kalıp

Temel, Perde, Kolon Ve Döşeme Kalıbı

DUO Kentsel Dönüşüm Ve Konut Projeleri

İçin Yenilikçi Sistem DUO kalıp sistemi

çok kolay taşınabildiği ve düşük bir ağırlığa

sahip olduğu için yenilikçi bir sistemdir.

Sadece malzeme yapısından dolayı değil,

tüm tasarım konsepti ile yenilikçi bir sistemdir.

Sistem, çok az sayıda malzeme

çeşitliliği ile kolon, perde ve döşeme imalatlarının

gerçekleşmesine olanak sağlar.

DUO sistemi neredeyse tüm uygulamalarda

herhangi bir harici alete ihtiyaç duyulmadan

yapılır ve çalışma adımları oldukça

kolaydır. Kalıp uygulamaları hakkında çok az

bir tecrübeye sahip kişiler bile DUO sistemi

ile çok hızlı ve verimli bir şekilde çalışabilir.

Perde, kolon ve döşeme imalatlarında kullanılan

sistem elemanları, çalışanların performans

ve verimliliği arttırır.

Panel ve betonla temas eden yüzey elemanına

ek olarak, birçok DUO elemanı politek

malzemeden üretilmiştir. Bu yeni geliştirilen

ürün, oldukça hafif olmasının yanı

sıra, yüksek taşıma kapasitesine sahiptir.

PERI DUO kalıp sistemi

Perdeler, kolonlar ve döşemeler için

hafif kalıp

DUO, çok düşük ağırlığı ve son derece

basit kullanımı olan yenilikçi kalıp sistemidir.Yenilikçi

konsep sadece kullanılan

malzeme değil, bütün system için geçerlidir.

Minimum sayıda farklı sistem bileşeni

kullanarak perde, kolon ve döşeme parçalarının

verimli şekilde oluşturulmasına

olanak tanır.

Formlamayı içeren panellere ek olarak,

DUO aksesuarları yenilikçi teknopolimerlerden

yapılmıştır. Bu yeni geliştirilen malzeme

son derece hafif ve aynı zamanda

yüksek yük taşıma kapasitesine sahiptir.

30

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

Malzemenin yanı sıra, geliştiriciler kalıp

sisteminin kolaylıkla kullanılmasını sağlamaya

odaklandı.

DUO ile hemen hemen tüm işlemler araçsız

yapılabilir, uygulama adımlarının anlaşılması

kolaydır. Sistem kalıplarının daha

az tecrübeli kullanıcıları bile DUO ile hızlı

ve etkin bir şekilde çalışabilirler. Sistem

bileşenlerinin perdeler, kolonlar ve döşemeler

için kullanılabilir olması,imalat hızını

ayrıca arttırmaktadır.

Evrensel olarak uygulanabilir

Sadece bir sistem kullanarak perde,

kolon ve döşeme biçimlerinin esnek

biçimlendirilmesi

DUO çekirdek bileşenleri

Sistemin temel bileşenleri, tamamen formüle

edilmiş ve teknopolimerlerden yapılmış

DUO Kaplinleri içeren DUO panelleridir.

DUO Panelleri hem dikey hemde yatay

uygulamalar için kullanılabilir. Yatırım ve

lojistik masraflarının yanı sıra personel

eğitimi masraflarını en aza indirir.

Çok yönlülük, sistemin özel avantajıdır.

Paneller, perdeler, kolonlar ve döşeme

plağı oluşturmak için kullanılabilir. Ek

olarak, kilitler ve köşe panelleri gibi tüm

aksesuarlar, çok sayıda uygulama için

kullanılabilecek şekilde tasarlanmıştır. Bu

konsep, farklı sistem bileşenlerinin sayısını

azaltır; bu da, projedeki malzeme taleplerini

azaltır.

Avantajları, DUO’nun tüm kullanım

süresine bakıldığında daha

belirgindir:

Kullanıcılar çeşitli kalıp görevlerini daha

verimli bir şekilde yerine getirir, daha az

depolama alanı gerektirit ve nakliye maliyetlerini

önemli ölçüde azaltılır.

Bu kavram aynı zamanda

sürdürülebilirlik ilkesini de

destekliyor:

Daha az nakliye ve oldukça düşük nakliye

ağırlığı lojistik için enerji gereksinimini

azaltıyor.

Şantiye Şefi Bulut Bozkurt’un yorumu:

Uzun zamandır değişik projelerde kalıp partnerimiz olan Peri ile bu projede de başarılı

bir çalışma yürüttük.Yalıkavakta gerçekleştirdiğimiz proje kapsamında arazi şartlarının

vinç için elverişli olmamasından dolayı hafif ve kullanımı çok kolay olan polymer sistem

Duo perde ve kolon panellerini tercih ettik. PERI’nin deneyimi sayesinde ekiplerimiz

montaj ve demontaj işlemlerine hızlı ve kolay adapte oldular bu sayede hızlı ve sorunsuz

imalatlar gerçekleştirdik. Proje,sevkiyat ve süpervizör desteği ile her zaman özverili olan

Peri’ye teşekkürlerimizi iletiriz.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 31


PERI DUO

Tek bir sistem ile

perde, kolon ve döşeme imalatı

DUO kalıp sistemi çok kolay taşınabildiği ve düşük bir ağırlığa

sahip olduğu için yenilikçi bir sİstemdir. Sadece malzeme

yapısından dolayı değil, tüm tasarım konsepti ile yenilikçi bir

sistemdir. Sistem, çok az sayıda malzeme çeşitliliği ile kolon,

perde ve döşeme imalatlarının gerçekleşmesini sağlar.

Panel ve betonla temas eden yüzey elemanına ek olarak, çoğu

DUO elemanı politek malzemeden üretilmiştir. Bu yeni geliştirilen

ürün, oldukça hafif olmasının yanı sıra, yüksek taşıma

kapasitesine sahiptir.

Malzeme yapısının dışında, kalıp elemanlarının kolay bir şekilde

tutulması ve taşınabilmesine de oldukça önem verilmiştir.

DUO sistemine ait neredeyse tüm uygulamalar herhangi bir harici

alete ihtiyaç duyulmadan yapılır ve çalışma adımları oldukça

kolaydır. Kalıp uygulamaları hakkında çok az bir tecrübeye

sahip kişiler bile DUO sistemi ile çok hızlı ve verimli bir şekilde

çalışabilir. Perde, kolon ve döşeme imalatında kullanılan sistem

elemanlarının çoğu, çalışanların performans ve verimliliği

arttırır.

DUO paneller yatay ve dikey uygulamalar için kullanılabilir.

Yatırım ve lojistik maliyetinin yanısıra, çalışanların eğitim ücretini

de en aza indirir.

Bu sistemin en büyük avantajı birden fazla alanda kullanılabilir

olmasıdır. Paneller kolon, perde ve döşeme imalatı için

kullanılabilir. Buna ek olarak, köşe ve bağlantı elemanı gibi

malzemeler birden çok uygulamada kullanılabilecek şekilde

tasarlanmıştır. Bu sayede sahadaki malzeme çeşitliliği ihtiyacı

azalır ve daha sade ve rahat uygulama alanları oluşturulur.

DUO’nun tüm kullanım süreci gözlemlenirse avantajları belirgin

bir şekilde görülebilir. Kullanıcılar bu çok yönlü kalıp sistemi

ile daha verimli kullanım elde eder, daha az istifleme

alanına ihtiyaç duyulur ve sahaya transfer ücretleride önemli

derecede azalır.

Her görev için ergonomik kullanım Hafif, el ile taşınabilen, vinçsiz kullanım

Sistem elemanlarının kullanım kolaylığı ve düşük ağırlığı

iş sahasında üretim verimliliğini arttırır.

DUO sisteme ait elemanların hiç biri 25 kg’dan fazla değildir.

Bu sayede vince gerek duyulmaz, el ile taşınabilir. Personeller

için, düşük ağırlıklarla çalışmak daha az yorucu olduğu için,

günlük çalışma konsantrasyonunu yükseltir ve sahadaki iş

kazası riskini azaltır. Bunun yanı sıra, elemanların hiç birinde

keskin kenar olmadığı için yaralanma olasılığını da minimuma

indirir.

Yine de vinç kullanılması zorunlu ise, düşük kaldırma kapasiteli

vinçler yeterli olacaktır. Bu sayede ekstra vinç masrafı da

azaltılabilir.

DUO bağlantı elemanı, sistem elemanlarının kullanımının

çok kolay olduğunun en iyi örneğidir.

DUO bağlantı elemanı doğrudan çerçeve boşluğuna geçirilip,

hiçbir alete ihtiyaç duyulmadan el ile 90 derece döndürülerek

monte edilir. Bu bağlantı tam anlamıyla panelleri aynı hizaya

getirir. Monte edildikten sonra bu kilitlerin dışa doğru çıkıntılı


ir yapıda olmaması, panellerin üst üste konularak çok kolay

istiflenebilmelerine olanak tanır.

Bağlantı elemanları;

, Panelleri birbirine bağlamak için,

, Köşe elemanlarının panellerle bağlantısı için,

, Dolgu elemanlarının duvar kalınlığı belirleme elemanı ile bağlantısında,

kullanılır.

DUO paneller üzerindeki kiriş boşlukları kolay tutabilme

imkanı sağlarken aynı zamanda bağlantı elemanının

monte edildiği yer olarak görev yapar.

DUO sistem elemanlarının karakteristik özellikleri,

kolay kullanımı ve düşük ölçülerde olmalarıdır.

Bağlantı elemanları pürüzsüz bir şekilde panelleri birbirine

bağlarken, monte halde panel üzerinde dışa

doğru çıkıntılı bir yapıda değildir ve düz bir görünüm

sunar.

Betonla temas eden yüzey elemanının kolay değişimi Sadece bir kaç vida ile kolay bir bakım olanağı

DUO’nun önemli bir özelliği de betonla temas eden yüzey

elemanının herhangi bir özel alete ihtiyaç duyulmadan kolay

bir şekilde değiştirilmesidir.

DUO sistem elemanları ve betonla temas eden yüzey elemanı politekden

yapıldığı için oldukça uzun ömürlüdür. Düzgün kullanım

ve düzenli bakım ile DUO elemanları yıllar boyunca kullanılabilir.

Betonla temas eden yüzey üzerindeki küçük sıyrıklar kolaylıkla tamir

edilebilir. Gerekli ise bu eleman değiştirilebilir.

Kolon Kalıbı Standart Uygulamaları 5 cmlik artışlarla kare ve dikdörtgen kolonlar

DUO ile kenar uzunları 15 cmden 55 cm’ye kadar ve 5 cmlik artışlarla tie-roda

gerek duyulmadan dikdörtgen ve kare kolon imalatları yapılabilir.

Çok Amaçlı Panel DMP 45 ya da DMP 75, Köşe bağlantı elemanı ve DUO Chamfer

Strip Kolon imalatı için kullanılır.

2 çok amaçlı panel birbirine, DUO köşe bağlantı elemanı ve DUO köşe saplamasıyla doğru açıda bağlanır.

Kolon ölçülerine göre 5’er cmlik artış veya azaltma uygulanabilir.

Köşe bağlayıcısı kolayca panele

takılır ve sonra çok amaçlı

panele DUO köşe saplaması ile

bağlanır ve güvenli hale gelir.

DUO’nun döşeme kalıbı olarak kullanılması Güvenli şekilde sistematik kurulum

DUO oldukça hafiftir ve 30 cm beton kalınlığına kadar kirişsiz döşemeler için döşeme kalıbı

olarak kullanılabilir. Kurulumu oldukça pratik elemanları, döşeme kenarı veya dolgu gerektiren

diğer boşluklar gibi çeşitli uygulamalara olanak tanır. DUO ile döşeme kalıbı kurulumu

bir alt döşeme kotundan rahatlıkla yapılabilir. DUO ızgaralı yapısı sayesinde yandaki resimde

görüldüğü gibi bir yardımcı ekipman ile kolayca kaldırılarak yatay konumuna getirilebilir. Kurulumu

oldukça basit olan bu kalıp sistemi ile daha önce bu kalıp hakkında eğitimi olmayan

bir personel bile kolayca kurulumunu gerçekletirebilir.


Doka Kalıp

3 boyutlu yazıcılarla 20 saatte bir ev inşa edecek

Teknolojinin ve dijitalleşmenin durdurulamaz

hızı her sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe

de etkisini göstermeye başladı. Dijital

platformda hazırlanmış bir tasarımı sanaldan

gerçeğe; yani 3 boyutlu katı haldeki

nesneye dönüştüren bu sistemle artık insan

gücüne gerek kalmadan ev bile inşa edilebilecek.

Böylece inşaatlar normal süresinden

çok hızlı bir sürede tamamlanabilecek.

Doka’dan geleceğin teknolojisine

yatırım

1868 yılında Avusturya’da ahşap atölyesi

olarak faaliyete başlayan, geliştirdikleri otomatik

tırmanır kalıp sistemleriyle sektöre

damgasını vuran Doka, sektörde gelecek yıllar

için devrim niteliği taşıyan bu sistem için

de yatırımını yaptı. 3D yazıcı üretim firması

Contour Crafting’in %30’unu satın alarak

inşaat sektöründeki dijitalleşmenin önünü

açtı.

İnşaat sektörü, artan nüfus hızına

yetişmeye robotlarla hazırlanıyor

Doka Kalıp & İskele Genel Müdürü Ender

Özatay yapılan bu yatırımla ilgili “Bilimsel

araştırmalara göre dünya nüfusu 2100 yılında

11 milyara çıkması, kentleşmenin de

her geçen gün hız kazanması bekleniyor.

Günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık olarak

yarısı şehirlerde yaşıyor; bu oranın 2050

yılına gelindiğinde ise %75’lere ulaşacağı

öngörülüyor. Böyle bir büyüme de tabii ki

“Esas aldığmız ve taviz vermediğimiz kriter

‘İş Güvenliği’dir”

Doka Kalıp İskele A.Ş. her türlü bina, tünel,

baraj, köprü, sanat yapıları ve alt

yapıları gibi inşaat işlerinde kullanılan

endüstriyel kalıp sistemlerinin satış/kiralama

operasyonlarının sağlanabilmesi için

gerekli mühendislik ve uygulama hizmetlerini

vermekte. Doka Kalıp & İskele Genel

Müdürü Ender Özatay gerçekleştirdiğimiz

söyleşide, 2017 yılında da büyümeye devam

edeceklerinin altını çizdi.

Öncelikle kısaca kendinizden ve

faaliyetlerinizden bahseder misiniz?

Son dönemlerde de yoğun olarak alt-üst

yapı projelerine ve endüstriyel yatırımlar

gibi komplike çözümler ve sistemler

gerektiren projelere odaklandık. 3. Havalimanı,

Eti Bakır Mardin Gübre Tesisi,

Ankara Sivas Hızlı Tren Hattı Viyadüğü,

Kömürhan Köprüsü, Entegre Sağlık Kampüsleri

gibi büyük projelerde sunduğumuz

kalıp-iskele sistemleri ve mühendislik çözümleri

ile firmalara hem güvenli çalışma

ortamı hem de maliyet avantajı sağlıyoruz.

Ayrıca yüksek katlı binalar için sunduğumuz

otomatik tırmanır kalıp sistemlerimiz

ile inşaatların her hava koşulunda vinçten

bağımsız şekilde ilerlemesini sağlayarak

inşaatlardaki kat çıkma hızlarını artırıyor

ve projelerin maksimum güvenlik ve hızla

planlanan bitiş tarihlerinden erken bitirilebilmesini

sağlıyoruz.

Yapmış olduğunuz uygulamalardan

bir kaç örnek verir misiniz?

Endüstriyel kalıp sistemlerinin ülkemizdeki

ilk uygulayıcılarından olarak, hidrolik

otomatik tırmanır kalıp sistemlerimiz ve

hidrolik koruma perdesi sistemlerimizle

sektörün teknoloji anlamında da öncü

firması konumundayız. Bu ürünlerimizle

sektördeki yatırımcı firmalara hem hızı

34

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

3D yazıcı üretim firması Contour Crafting’in %30’unu satın aldığını duyuran Doka Kalıp,

ilk seri üretimine hazırlandığı robotik 3 boyutlu yazıcılar sayesinde yapılar hızlı bir şekilde

tamamlanabilecek. Sistemin her türlü konut ve altyapı projesi için uygun olmasının yanı sıra

yaşanan afetler sonrasında da mağdurların konaklama ihtiyacı bu robotlar sayesinde hızlı bir

şekilde giderilebilecek. Bu teknoloji ile 230 metrekarelik ortalama bir ev yalnızca 20 saatte

inşa edilebilecek.

inşaat sektörü için büyük zorluklar teşkil

ediyor. İnsan nüfusundaki bu artışla beraber

konaklama ve altyapıların hem hızlı hem de

uygun fiyata üretilmesi gerekiyor. Gelecekte

geleneksel yöntemlerin bu talepleri karşılamada

yetersiz kalacağı düşünülüyor. Bu

noktada inşaat sektörü, artan nüfus hızına

3D yazıcı robotlarla yetişmeye hazırlanıyor.

Doka olarak biz de teknolojiyi yakından takip

ediyor ve her zaman olduğu gibi sektörümüze

getireceği avantajlara göre hareket

ediyoruz” dedi.

Bir ev sadece 20 saatte insansız,

kalıpsız ve iskelesiz olarak inşa

edilecek

3D yazıcı üretim firması Contour Crafting’in

%30’unu satın aldığı söyleyen Özatay

“Doka, inşaat sektöründe yeni bir döneme

imza atıyor. Doka ortaklığındaki Contour

Crafting firmasının ilk seri üretimine hazırlandığı

robotik 3 boyutlu yazıcılar sayesinde

yapılar günler hatta saatler içinde tamamlanabilecek.

Boyları 8 ile 20 metre arasında

değişen bu robotların ağırlığı 400 kilodan az

olacak. Sistemin her türlü konut ve altyapı

projesi için uygun olmasının yanı sıra yaşanan

afetler sonrasında da mağdurların konaklama

ihtiyacı robotlar sayesinde hızlı bir

şekilde giderilebilecek. Bu teknoloji ile 230

metrekarelik ortalama bir ev yalnızca 20 saatte

inşa edilebilecek”

“Peki bu robotlar nasıl çalışıyor?

Tasarlanan dijital ürün, öncelikle sanal

ortamda 3D modelleme ile yüzlerce hatta

binlerce yatay katmana ayrılıyor. Daha

sonra bu ince katmanlar 3D yazıcıya aktarılıyor.

Robot, katmanları belirleyip tek tek

üzerinden geçerek ve beton harcı dökerek

hazırlanan modeli 3 boyutlu ve katı bir halde

çizmeye başlıyor. Diğer 3D yazıcılardan

farklı olarak Contour Crafting robotlarının

beton dökmek ve dijital tasarımı 3 boyutlu

katı bir nesneye dönüştürmekten daha

farklı işlevleri de var. Bu robotik yazıcılar,

bina yükselirken gerekli olan inşaat demiri

sabitlemesi, boru ve elektrik tesisatı gibi

diğer süreçleri de insan gücünü inşaata

dahil etmeden yapabiliyor” diye belirtti.

Ender Özatay / Doka Kalıp & İskele Genel Müdürü

“Bizim için Kalıp Sistemlerindeki en önemli unsur her zaman İş Güvenliği olmuştur.

Şirketimizin ana prensibi En Güvenli ve En Hızlı kalıbı üretmektir.“

hem de güvenli çalışma ortamını birlikte

sunmaktayız.

Güvenlikle beraber, inşaatların planlanan

zamanda veya planlanandan önce bitirilmesini

sağlayan hidrolik sistemli otomatik tırmanır

endüstriyel kalıp sistemleri firmalara

sağladıkları hız ve maliyet avantajı nedeniyle

tercih sebebi oluyor ve böyle olmaya da

devam edecektirler.

Örneğin sunduğumuz ürünlerden biri olan

SCP otomatik tırmanır kalıp sistemimiz yüksek

binaların çekirdeği için kullanılan bir

sistemdir ve bu sistemle her türlü ana kesit

hızla ve esnek biçimde kalıplanabilir. Otomatik

tırmanır sistemlerimiz ayrıca inşaat

sürecini hızlandırmak için çok kısa bir kat

çevirim süresi sunmaktadır. Bu sistemler

kat çıkma hızını 3 güne kadar düşürürken,

inşaat maliyetlerini de %70’e kadar azaltılabilir.

Ayrıca sistem sahip olduğu çalışma

platformları ile maksimum iş ve işçi güvenliği

sağlamaktadır.

Bir diğer ürünümüz olan Xclimb 60 Koruma

Perdesi ile her yükseklikte güvenli çalışma,

çok fonksiyonlu kullanım ve üretkenlik

sağlamaktayız. Boşluksuz kaplama sağlayan

sistem sayesinde şantiye personeli

düşmekten, rüzgar ve hava şartlarından

korunur. Sistem sürekli binaya yönlendirildiği

için kule vinçlerin çalışamayacağı yüksek

rüzgar hızlarında dahi tırmanma işlemi

güvenli ve hızlı bir şekilde gerçekleşir.72

km/h rüzgar hızında bile hidrolik olarak tırmanma

yapılabilir.

Ayrıca Doka olarak sunduğumuz vinçle

tırmandırılan veya otomatik tırmandırılan

kalıp sistemlerimiz sayesinde her türlü geometriye,

yüksekliğe ve boyutlara göre hazırlanabilen

geniş bir tasarım yelpazesine

sahip pilon ve ayaklar üstün performans ve

ustalıkla uygulanır. Otomatik tırmanır kalıp

sistemlerimizle daha güvenli, daha hızlı ve

daha ekonomik çözümler sunabiliyoruz.

Kullanmış olduğunuz ürün ve uygulamalardaki

son yeniliklerden bahseder

misiniz? Bu konularda herhangi

bir çalışmanız mevcut mu?

Yeni ürün olarak yılbaşında gerçekleşen

kalıp-iskele fuarında şehir içindeki viyadük

Yapı Malzeme Ağustos 2017 35


projelerine yönelik “Doka UniKit”i tanıttık.

UniKit sistemi; altta trafik akarken, üstte

köprü çalışmasının gerçekleşmesine

olanak sağlayan bir sistem. Bu sistemle

viyadük inşaatlarının maksimum hız ve

güvenlikle gerçekleşmesini sağlarken,

inşaat çalışmaları sırasında oluşan trafik

sıkıntısına da son vermeyi hedefliyoruz.

Bunun dışında diğer bir yenilikçi ürünümüz

ise ‘Concremote’. Betonun kalıp

içerisine döküldükten sonra kürleşmesi

zaman almaktadır. Beton içerisine bir sensör

(Concremote) bırakıyoruz. Bu sensör

GSM şebekesi üzerinden server’ınıza sinyaller

gönderiyor. İstenilen mukavemete

ulaştığında size akıllı telefondan veya tabletinizden

haber veriyor. İlk defa Dubai’de

uygulanmaya başlandı. Özellikle otoyol

ve köprü projelerinde çok etkili olacağını

düşünüyoruz. Projeye zaman tasarrufu ve

mal avantajı sağlıyor.

Alanınızdaki denetim ve

sertifikasyon çalışmaları hakkında

neler söylemek istersiniz?

Bizim için Kalıp Sistemlerindeki en önemli

unsur her zaman İş Güvenliği olmuştur.

Şirketimizin ana prensibi En Güvenli ve

En Hızlı kalıbı üretmektir. En ucuz üretimi

biz yapalım, Kalıp fiyatlarımız daha

da ekonomik olsun diye bir hedefimiz bulunmamakta.

İşin aslına bakarsanız ‘Hız’

ve ‘Güvenlik’ olgularını çok iyi bir şekilde

gerçekleştirdiğiniz takdirde, en ekonomik

ürüne de ulaşmış oluyorsunuz. İş güvenliğinden

asla taviz vermiyoruz. İş Güvenliği

konusunda göstermemiz gereken hassasiyeti,

birlikte çalıştığımız personelimize

karşı bir sorumluluk ve borç olarak görüyoruz.

Bu tavrımızın uzun vadede ekonomik

faydalarını da her zaman gördük ve görüyoruz.

Bu nedenle ürün ve malzeme tercihlerimiz

de dahil olmak üzere tüm gerçekleştirdiğimiz

faaliyetlerde esas aldığmız ve

taviz vermediğimiz kriter İş Güvenliği’dir.

Örneğin her şeyden önce kullanılacak iskele

sistemi TS-En 12810 belgesine sahip

olmalıdır. Kurulacak iskele uzman bir

ekip tarafından kurulmalı ve sökülmelidir.

Uygulama için üretici firmadan proje alınmalı

ve kurulum esnasında projeye uygun

kurulum yapılıp yapılmadığı mutlaka üretici

firma tarafından denetlenmelidir yani

sahada süpervizör hizmeti üretici tarafından

temin edilmelidir. Kurulumu yapacak

işçiler iskele & kalıp ustası sertifikasına

sahip olmalıdırlar.

Satış sonrası ve sahada

müşterilerinize ne gibi hizmetler

sunuyorsunuz?

Müşterimizle olan çözüm ortaklığımız satış

sonrası uygulama sırasında devam

ediyor.

Örneğin ‘Kalıp eğitmeni’ olarak adlandırdığımız

kalıp süpervizörlerimiz var.

Süpervizör arkadaşlarımızın tek görevi

sistem kalıbı satışı & kiralaması yaptığımız

şantiyelere giderek buralardaki

kullanıcıları eğitmek ve otomatik tırmanır

kalıp gibi komplike sistemlerde

onlara sertifikalar vermek. Kalıp eğitmenlerimiz

kurulacak sistemin yapısını

sistem kurulmadan önce ofisimizde

proje ekibinden aldıkları bilgilendirme

toplantısında analiz ederler. Ardından

şantiyeye yaptıkları ilk ziyaretle beraber

uygulama projesini yapımcı firma

yetkililerine imza karşılığında teslim

ederler. Kalıp eğitmenlerimiz sonrasında

da işverenin işçilerini kalıp projesindeki

kalıpların nasıl kurulacağı

konusunda eğitirler.

Önümüzdeki dönemde yeni

proje/yatırımlarınız olacak mı?

2017 yılının ilk yarısında güçlü bir çift haneli

büyüme gerçekleştirdik. 2017 yılının

ikinci yarısında da inşaat sektörünün büyümesinin

dinamosunun kamu yatırımları

olacağı aşikardır. Ülkemizdeki inşaat sektörünün

büyümesine paralel olarak 2017

yılında bizim de büyüyeceğimizi söylemek

36

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

yanlış olmaz. Üçüncü Havalimanı, Kuzey

Marmara Otoyolu, termik santraller gibi

projeler ülke ekonomisini dinamik tutuyor.

Bu projelerle inşaat sektörünün gelişeceğini

düşünüyoruz. Konuta yatırım devam

edecek, AVM gibi konut dışı gibi projelerinde

ise düşüş yaşanacağını öngörüyoruz.

Stratejimizden de öte şirketimizin can

damarı; inşaat firmalarının bir numaralı

çözüm ortağı olmak, bir müşteri gibi görmekten

öte iş ortağı mantığıyla en hızlı,

en güvenli ve en ekonomik kalıp & iskele

çözümünü en kısa sürede ve en optimum

mühendislik çözümüyle temin etmek üzerine

kuruludur.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 37


Dnz Kurtköy Projesinde

TMS Kalıpları

Proje Hakkında Genel Bilgiler:

Proje

Proje Tipi

Konum

Yatırımcı Firma

Ana Yüklenici Firma

Kalıp Sistemleri

: DNZ KURTKÖY

: Konut Projesi

: Kurtköy / İstanbul

: DENİZYAPI

: Ömürcan İnşaat

: TMS Kalıp & İskele Sistemlerİ

Hızla gelişen teknolojiyle beraber, her

alanda olduğu gibi, inşaat sektörü de

daha hızlı, optimal ve etkili çözümlerle hayata

değer katmaya devam ediyor. Gerek

yaşamımızı kolaylaştıran sanat yapıları,

gerek onlarca seçenekli konut projeleri

olsun, inşaat dünyası sunduğu imkanlarla

her geçen gün kendini geliştirmektedir.

Tüm bu inşaat projelerinin yapı taşlarından

olan kalıp ve iskele sistemlerinin,

hızla gelişen inşaat teknolojisinden geri

kalması beklenemezdi.

Bizler de TMS olarak, inşaat firmalarının

projelerine en uygun ve en ekonomik çözümü

sunmak için 1973 senesinden bugüne

özveriyle ve yenilikçi bir yapıyla çalışmakta,

çözümlerimizi geliştirmekteyiz. Uluslararası

arenada referans olabilecek çok

büyük çaplı projelerde başarılı bir şekilde

çalıştık ve çalışmaktayız. Yaptıklarımızdan

firmamız ve ülkemiz adına gurur duyuyor

ve yapacaklarımızın teminatı olduğunun

altını çiziyoruz.

Toplamda 21 bin metrekare alan üzerine

inşa edilen projede 9 bin metrekare yeşilliklerle

dolu köy meydanı yer alıyor. Sağlıklı

bir yaşamın kapılarını aralayan projede

1000 metrekare spor tesisi ve 500 metre

yürüyüş parkuru bulunuyor. Sabiha Gökçen

Havalimanı’nı içinde barındıran Kurtköy

planlı bir şekilde büyümeye ve gelişmeye

devam ediyor.

TMS tarafından sağlanan kalıp ve iskele

sistemleri;

Vinc’i 80 Perde ve Kolon Kalıbı;

Perde ve Kolon Sistemi panoları kapalı

torsiyona mukavim çelik çerçevelerden

38

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Çözüm Ortağı

oluşmuş olup enlemeler kutu profillerden

yapılmıştır. VINC’I panolar plastik yüzeyli

plywood WISA®-Form Elephant veya plywood

kaplıdır. Çelik çerçeve profili elemanın

istenilen her çerçeve noktasında

bir diğeri ile bağlantısını temin edecek

şekilde tasarlanmıştır.

Perde Pano genişlikleri 30, 45, 60, 75,

90, 120, 240 cm – Kolon Pano genişlikleri

75, 90, 105, 120 cm ve yükseklikleri

ise 330, 300, 270, 180, 150,120

cm olarak seçilmiştir. Bütün panoların

köşeleri masif olup bir yandan çerçeveyi

sağlamlaştırmakta ve diğer yandan da

panonun, bir levye veya inşaat demiri ile

yer değiştirmesini sağlamaktadır. Bunun

dışında bu köşelerdeki delikler kolay ve

çabuk nakliye için kullanılmaktadır. Panolarda

konik olarak açılmış ankraj delikleri

DW15’lik tie-rod kullanımı için uygun

olup 80 kN/m2’ye kadar beton basıncını

karşılamaktadır. Perdeler VINC’I panolar,

Tamon kilit, SAH tie-rod, VINC’I vinç kulbu,

tipi beton döküm konsolları, çiftli itme-çekme

tipi payanda ve pabuçlarından

oluşmaktadır.

MK-H 150 Masa Kalıbı Sistemi

MKH Sistemi, Masa Kalıbı olarak kurulduğunda

hızlı devir periyodları sağlarken,

müstakil taşıyıcı kule veya mütemadi döşeme

iskelesi kurumlarında yüksek taşıma

kapasitesi ile yüksek ve ağır döşeme

kalıbı ihtiyaçlarına cevap vermektedir.

MKH Sistemi, ayrıca son derece emniyetli

Merdiven Kulesi sisteminin de ana

elemanlarını oluşturmaktadır. MKH sistem

elemanları ile çok farklı boyutlarda

Masa Kalıbı oluşturmak, değişken döşeme

alanlarına ve taşıma kapasitelerine

uygun tasarımlar yapmak mümkündür.

İskele kurumu dilli pimlerle son derece

basit ve hızlı olarak yapılabilmektedir.

Değişken döşeme yüksekliklerine adaptasyon

modül ilave ve eksiltmeleri ile

kolayca yapılabilirken, işin hızını artırmak

için MKH Masa ve Kuleleri vinç ile deplase

edilebilmektedir.

Çözüm ortağı olmaktan gurur ve mutluluk

duyduğumuz Ömürcan İnşaat ile çalışmalarımız

başarılı bir şekilde devam

etmektedir. Kalıp sistemlerimizin yanı

sıra, “Hidrolik Tırmanır” ve “Rüzgar Koruma

Perdesi” sistemlerimiz ile tedarikçisi

olduğumuz tüm firmalarla sorunsuz bir

şekilde, özveriyle ve mutlulukla çözümler

üretmeye devam etmekteyiz.

DNZ Kurtköy Projesi kapsamında hali hazırda devam eden iki bölge için toplamda;

Alan = 5.000 m² h = 2,90m MK-H döşeme kalıbı kullanılmaktadır.

ŞAFT & PERDE KALIBI YÜKSEKLİK MİKTAR BETON BASINÇ DAYANIMI

Vinc’i 80 Şaft Perde Kalıbı h = 2,70 m 130 m 2 Pmax = 80 kN/m 2

Vinc’i 80 Şaft Perde Kalıbı h = 2,70 m 197 m 2 Pmax = 80 kN/m 2

KOLON KALIBI EBAT YÜKSEKLİK MİKTAR BETON BASINÇ DAYANIMI

Vinc’i 80 Kolon Kalıbı 40x100 h = 2,70 m 13 set Pmax = 80 kN/m 2

Yapı Malzeme Ağustos 2017 39


Çözüm Ortağı

Bosch Rexroth:

Güvenilir köprüler için güvenilir ortak

Türkiye’nin son dönemdeki gurur projelerinden Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde kullanılan

boyuna mukavemet elemanlarının hassas büküm işi, Bosch Rexroth Ana Bayisi Rota Teknik

tarafından yapıldı.

İstanbul Boğazı’nın üçüncü kez birbirine

bağlayan Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün

çelik tabliyelerinin üretimini üstlenen Gemak

Grubu, Hyundai Grubu’nun alt taşeronu

olarak 3 farklı tesiste toplamda 47

bin ton ağırlığındaki 59 adet çelik tabliye

üretti. Tabliyelerin teslimatı, Gemak tarafından

yine bu projeye özel olarak inşa

edilen NETA gemisiyle yapıldı ve montaj

sahasında teslimat işlemi gerçekleştirildi.

Bu üretim sürecinde Bosch Rexroth Ana

Bayilerinden Rota Teknik, projede kullanılan

Roller Preslerin modernizasyon işini

üstlenerek, hassas ve sağlam üretimin

gerçekleşmesini sağladı.

Alt bölümde elektrik motoru tahrikli iki adet

merdane ve üst bölümde tahriksiz bir adet

merdane vasıtasıyla çeşitli bükümleri yapabilme

yeteneğine sahip olan Roller Presler,

aynı zamanda alt bölümdeki tahrikli motorlar

kilitlenip, sisteme erkek-dişi kalıplar akuple

edildiğinde prese abkant özelliği de kazandırabiliyor.

Bu projede, hidrolik ve elektrik

modernizasyonu, istenen amaçlara göre ilk

kez yapılan presin uzunluğu 14 metre olup,

1.500 ton-f presleme kuvvetine sahip bulunuyor.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün

inşaatında tabliyeler için gerekli olan hassasiyet

düşey eksende, büküm için girilen

komut strok değerine ± 20 mikron olarak

gerçekleştirilmesi talep edilmiş, ancak

mevcut presin hidrolik ve elektrik kontrol

ekipmanları bu hassasiyeti sağlamak için

başlangıçta yetersiz kalmıştı. Rota Teknik

tarafından gerçekleştirilen bu modernizasyon

işiyle 1969 üretimi olan presin

tüm hidrolik ve elektrik sistemi tamamen

soyularak son teknoloji yeni ürünlerle donatıldı

ve devreye alma sonucunda uzak

ve yakın kolonların pozisyonlanmasında ±

6 mikron hassasiyete başarıyla ulaşıldı.

Bu hassasiyeti sağlamak için SSI ara birimli

pozisyon sensörleri ve çift eksen için

özel olarak tasarlanmış Rexroth kontrolörler

ile servo karakteristikli oransal valfler

kullanıldı. Ayrıca eski sabit deplasmanlı

pompalar A4VSO serisi değişken deplasmanlı

pompalarla değiştirildi.

40

Yapı Malzeme Ağustos 2017


IGA İstanbul 3. Havalimanı

Özler Kalıp İskele Sistemleri

büyümeye devam ediyor

“Yeni tesislerimiz ve yeni makine parkımız ile hemen hemen tüm ürünlerimizde inovasyon

yapabildik. Ürün kalitemizi çok ciddi oranlarda artırdık. Bu çalışmalarımızın sonunda belirli

ürünlerimize TSE belgesi aldık ve diğer ürünlerimiz için TSE çalışmalarımız devam etmektedir.”

42

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

Berkan Özelci / ÖZLER Kalıp ve İskele Sistemleri Genel Müdürü

Park Mavera Camii

İnşaat sektörünün kolon, perde, duvar, beton

kalıbı, kalıp iskelesi ve cephe iskelesi

sistemlerine çözüm ortağı olmak amacı ile

kurulan ÖZLER Kalıp ve İskele Sistemleri,

tecrübeli ve dinamik kadrosu ile tasarım,

projelendirme, üretim, satış, kiralama ve

sonrasında da teknik destek ve süpervizörlük

hizmetleris vermekte. ÖZLER Kalıp

ve İskele Sistemleri Genel Müdürü Berkan

Özelci ile yeni projeleri, sektördeki son yenilikler

ve önümüzdeki döneme dair yatırım

planları üzerine konuştuk. Bizlere vakit ayırdıkları

için kendilerine teşekkür ediyoruz.

Öncelikle bize firmanızın

yapılanmasından bahseder misiniz?

Firmamız 1996 yılında babamız Sn. Nuri

ÖZELCİ tarafından kuruldu. Bu yıl 21’nci

yılımızı kutluyoruz. 10.000 m² ‘si üretim,

10.000 m² ‘si stoklama alanı olmak üzere

toplam 20.000 m² lik bir alanda ve 200’ü

aşkın çalışanımız ile faaliyet gösteriyoruz.

Her türlü betonerme yapının proje aşamasından,

son dış cephe uygulama aşamasına

kadar geniş bir yelpazede hizmet

veren bir mühendislik firmasıyız. Başlıca

hizmetlerimiz, kalıp ve iskele sistemi satışı

ve kiralaması, satış ve kira sonrası teknik

destek, süpervizörlük, kalıp müşavirliği ve

danışmanlık.

Ülkemizde inşaat sektörünün

gelişimiyle birlikte,

şirketinizin yükselişini nasıl

değerlendiriyorsunuz?

Özellikle son 15 yılda ülkemizin yalnız inşaat

sektöründe değil, her alanda gelişmesiyle

birlikte ÖZLER ciddi oranda bir büyüme

sağlamıştır. Her yıl artan bir ivme ile

de büyümesini devam ettirmektedir. Ülke

dinamiklerinden aldığımız güç ile yurt dışı

projelerde de faaliyet gösteriyoruz. Hem iç,

hem de yurt dışı pazarlarda bilinirliğimiz her

yıl artmaya devam ediyor.

Yakın zamanda hizmete sunduğunuz

yeni bir ürününüz var mı?

Bizim tüm ürünlerimiz şantiyelerde hali

hazırda kullanılan ve dünya standartlarına

uygun ürünler. Ancak yeni tesislerimiz ve

yeni makine parkımız ile hemen hemen tüm

ürünlerimizde inovasyon yapabildik. Ürün

kalitemizi çok ciddi oranlarda artırdık. Bu

çalışmalarımızın sonunda belirli ürünlerimize

TSE belgesi aldık ve diğer ürünlerimiz

için TSE çalışmalarımız devam etmektedir.

En son 2017 yılı İstanbul Yapı Fuarında

Windboard Hidrolik Cephe Koruma Paneli

sistemimizi değerli ziyaretçilerimizin beğenilerine

sunduk.

ÖZLER Kalıp ve İskele’yi sektörde yer

alan diğer firmalardan ayıran nedir?

Her şeyden önce aile firmasıyız. Aile olmamızın

verdiği güveni müşterilerimize hissettirdiğimizi

düşünüyorum. Tesislerimiz

kendimize ait. Tam zamanlı olarak işimizin

başındayız. Müşterilerimiz 7/24 bize ulaşabiliyorlar.

Profesyönel kadromuz bana göre

Türkiye’nin en iyi proje tasarım ekibi. Satış

temsilcilerimiz konularında uzman ve beşeri

ilişkileri üst seviyede profesyonellerden

oluşuyor. Tüm profesyönellerimiz ÖZLER ‘i

ailesi olarak görüyor. Biz sahada da müşterilerimizle

çok kuvvetli dostluklar kuruyoruz.

Müşterilerimizle sürekli yakın temas

Yapı Malzeme Ağustos 2017 43


halindeyiz. ÖZLER bu saydığım özelliklerini

çok başarılı bir şekilde uyguluyor. İste bu

uygulamalar ile büyümemizi bu güne kadar

sürekli kırmayı başardık.

ÖZLER kiralama hizmeti ile sektörde

adından sıkça söz ettiriyor. Bu

konuda ne düşünüyorsunuz?

ÖZLER olarak dış cephe grubumuzda piyasanın

en güçlü SAFETYSCAFF / Güvenlikli

Dış Cephe İskelesi ve UNISCAFF / Flanşlı

Çok Amaçlı İskele stoklarından birine sahibiz.

Ayrıca kaba yapı müşterilerimiz için

kalıp grubumuzda, SLABFORM / Kalıp Altı

Taşıyıcı İskele ve RAPIDO / Panel Kolon ve

Perde Kalıbı stoklarımız ile her türlü betonarme

projeye çözüm sunuyoruz. Depomuzda

yaklaşık 20 kişilik sevk-bakım ekibi hizmet

veriyor. Tüm ürünler kiradan döndükten

sonra bakımları yapılıp stoğa alınıyor. Şantiyelerimize

kesinlikle

hasarlı

veya kusurlu ürün

göndermiyoruz.

Bu konuda çok

hassasız. İyi hizmet

peşinden iyi

referansları da

getiriyor. Müşteri

memnuniyeti bizim

için olmazsa

olmaz ilk şart.

İnşaat sektörü içinde, İskele kalıp

sektörünün yeri ve önemi hakkında

ne düşünüyorsunuz?

Bir elmanın iki yarısı diyebiliriz. Şantiyeci

gözüyle bakarsak bizim sistemlerimiz olmadan

bir inşaatın hedeflenen zaman ve kalitede

bitmesi mümkün değil. Kalıp ve İskele

Bize kısaca ürettiğiniz ürün gruplarınızdan bahseder misiniz?

Timberfom : Ahşap Kirişli Kalıp Sistemleri

Rapido : Panel Kalıp Sistemleri

Slabform : Kalıp Altı İskele Sistemleri

Uniscaff : Çok Amaçlı İskele Sistemleri (Flanşlı İskele)

Safetyscaff : Güvenlikli Cephe İskelesi Sistemleri

Formdeck : Malzeme Çıkartma Platformları

Safetynet : Güvenlik Ağı Konsolları

Windboard : Cephe Koruma Paneli

Safetyboard : Kenar Koruma Bariyerleri

üreticisi gözüyle bakarsak şantiyelerden gelen

feedback’ler olmasa bizler ürünlerimizi

geliştiremeyiz. Şantiyelerin talepleri olmasa

yeni ürün AR-GE yapamayız. Sonuç itibari

ÖZLER olarak biz inşaat sektöründeki kalıp

ve iskele sistemlerinin önemini biliyoruz ve

hep daha iyi hizmet için çalışıyoruz.

44

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

Park 34 Kartal

Adana Entegre Sağlık Kampüsü

Son olarak eklemek, söylemek ve

sektöre vermek istediniz mesajlar

nelerdir?

2016 yılı maalesef milli birlik ve beraberliğimize

yapılan hain saldırı ve ekonomimize

verilmek istenen zararlar ile heba

edildi. 2017 yılı referandum süreci ile birlikte

hem ülkemiz hem de bizler için bir

yeniden yapılanma dönemi oldu. Sn. Cumhurbaşkanımızın

dediği gibi 2018 yılı icraat

yılımız olacak ve 2023, 2071 ve daha

nice milli hedeflerimiz için bizlerde katma

değer yaratmaya yüce Mevlamızın izni ile

devam edicez.

Son olarak bu sene sizlerle birlikte 2’nci

yılımızı geride bırakıyoruz. YAPI MALZEME

dergisine ve özellikle Sn. Hakan GİRGİN

ve Sn. Tarık ORAL beylere gösterdikleri

dosthane partnerlik için teşekkür ederiz.

Kuzey Marmara Otoyolu

Yapı Malzeme Ağustos 2017 45


Rafinerilerin çözüm ortağı Urtim

Urtim A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı ve aynı zamanda KALİSDER Kalıp ve İskeleciler

Derneği’nin kurucu üyesi İnşaat Mühendisi Sergin Urfalılar rafineri iskeleleri ve URTİM’in

endüstriyel tesis projeleri hakkında bilgi verdi.

46

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

Sergin URFALILAR / İnşaat Mühendisi URTİM A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı

KALİSDER Kalıp ve İskeleciler Derneği Kurucu Üyesi

URTİM, 37 yıldır Türkiye’de kalıp ve iskele

üretimi konusunda öncü firma olarak, 52

ülkede projelendirmeden, süpervizörlük ve

satış sonrası servislere kadar çözüm ortağı

olarak hizmet vermektedir. İnşaatların

yanı sıra dünyanın birçok ülkesinde yoğun

olarak endüstriyel tesisler, rafineriler ve

santraller ile de çalışmaktayız. Türkiye’de

İzmit Tüpraş Rafinerisi, Çanakkale Çan ve

Cenal Projeleri ve İzmir Star Rafinerisi’nin

onaylı tedarikçisi olmanın yanı sıra, yurtdışında

da pek çok endüstriyel tesis projesinde

iskele ve kalıp konusunda tedarikçi

olarak yer aldık. Bunlardan birkaçı arasında

Azerbaycan Socar Polymer HDPE Projesi,

Rusya’daki Sibur Zapsib Projesi ve yine

Rusya’da Yamal LNG Projeleri, İsrail’deki

Ashalim Projesi, Irak Besmaya Enerji

Santrali, Türkmenistan Aşgabat Gas to

Gasoline Projelerini sayabiliriz. Bunların

içerisinde Socar ile çalıştığımız İzmir Star

Rafinerisi bizler için en gurur vwericisi diyebilirim.

25 Ekim 2011 tarihinde temelleri

atılan ve 2018 yılında tamamlanması

planlanan rafinerinin, 5,6 milyar dolarlık

yatırım büyüklüğü ile Türkiye’nin tek noktaya

yapılan en büyük yatırımı olduğunu da

vurgulamak isterim.

URTİM, Socar, Technicas Reunidas, Enka,

Gap, Tekfen, Ventec gibi firmaların onaylı

tedarikçisi, aynı zamanda TSGI (Tecnicas

Reunidas (İspanya), Saipem S.p.A. (İtalya),

GS (Güney Kore) ve Itochu (Japonya))

ortaklığının da iskele tedarikçisidir.

Rafineri projeleri, diğer projelerimizden

farklı olarak çok farklı ve ciddi denetimlerin

yapıldığı projeler diyebiliriz. Denetim

firmaları uluslar arası önde gelen denetleme

firmaları ve birinci kriter iş güvenliği.

Dolayısıyla çok ciddi denetimlerden geçerek,

bu firmaların tedarikçisi olduk. Üretim

tesislerimiz, hammadde ve kaynak kalitemiz,

robotik otomasyon hatlarımız, kalite

denetim sistemimiz ve galvaniz prosesimiz

denetlendi. Aynı şekilde sertifikasyon ve

uluslar arası normlara uygun üretim koşulu

da son derece önemli. Sertifikasyonu eksik

olan firmaların, kesinlikle bu tip projelerde

tedarikçi olabilmesi mümkün değil. Sadece

bizim değil, aynı zamanda tüm tedarikçilerimizin

sertifikasyonları da eksiksiz olmak

zorunda. Biz ve tedarikçilerimiz zaten uluslar

arası standardizasyonda, otomasyonla

üretim yaptığından ve sertifikasyonlarımız

eksiksiz olduğundan bu aşama bizi çok

zorlamadı açıkçası. Bunun yanı sıra bu

firmalarla çalışmak, bize uluslar arası pazarlarda

farklı bir yaklaşım sağladı. Tüm

ekibimiz bu işbirliği ve ortak çalışmalardan

oldukça memnun. Diğer bir yandan bu işbirliklerinin,

CEN Komitesi ile yürüttüğümüz

uluslar arası standardizasyon çalışmalarına

da olumlu yansımaları oluyor. Ayrıca

ARGE ekibimizle birlikte 6 yeni sistemi

daha hayata geçirdik ve bu yeni sistemlere

de rafineri sektöründeki firmalarımızdan

olumlu geri dönüşler aldık. Diğer bir yandan,

İstanbul Sanayi Odası’nın öncülüğündeki

Nükleer Santrallerin Yerelleştirilmesi

Projesi kapsamında 23 firmayla birlikte bir

Yapı Malzeme Ağustos 2017 47


ÜRGE çalışmasını yürütmekteyiz. Bu proje

Savunma Sanayi bünyesinde, İTÜNOVA ve

Rolls Royce’un da destek verdiği, çok özel

bir proje. Üretim tarafında ise üçüncü tesisimizi

kuruyoruz ve bu tesiste de yine %90

otomasyonla üretime devam edeceğiz ve

kapasite artışıyla birlikte daha çok noktaya

ulaşabileceğiz.

“Amerika’daki yapılanmamızı hızlı bir şekilde

tamamlamaya çalışıyoruz” Bildiğiniz

gibi Amerika’da yeni hükümetin göreve

başlamasıyla, çok ciddi büyük çaplı projelere

de imza atılıyor. Bunlardan birini

de rafineri yatırımları olarak sayabiliriz.

Dünyanın halka açık en büyük petrol şirketi

olan Exxon Mobil ile yapılan anlaşma

çerçevesinde 20 milyar dolarlık bir yatırım

yapılacak rafineri sektörüne. Ülkenin güney

doğusundaki Meksika Körfezi sahil

bölgesine 2022 yılına kadar yapılması

planlanan bu yatırımla, 11 adet kimya ve

petrol rafinerisi tesislerini genişletecek

olan Exxon Mobil, yatırımlar sayesinde 45

bin kişi için istihdam sağlamış olacak.

Bizler de rafineri sektöründe etkin bir tedarikçi

olarak, bu yatırımı ciddi bir potansiyel

olarak görüyoruz. Şu an için Teksas

48

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

eyaletinde bir bayimiz ile aktif bir şekilde

tanıtım faaliyetlerimizi yürütmekteyiz ve

Houston’da rafineri sistemlerimiz, platform

iskele sistemlerimiz, asma iskele

sistemi ve flanşlı iskele grubumuz sergilenmekte.

Bu yıl içerisinde Amerika’da katıldığımız

fuarda da ziyaretçilerin yoğun ilgisi ve işbirliği

talepleri bizi memnun etti. Önümüzdeki

dönemde daha aktif bir şekilde Amerika

projelerinde yer almayı planlıyoruz.

Bunun yanı sıra Ekvator, Nijerya, Kazakistan,

Malezya, Türkmenistan’da gerçekleşmek

üzere olan endüstriyel tesis projelerimiz

var.

Bayi ağımızın gücü ve genişlemesiyle birlikte,

lokal firmalara artık çok daha hızlı

ulaşabiliyoruz. Rafineri projeleri çok kapsamlı

ve hacimli projeler olduğu için de yerinde,

etkin ve lokal bir hizmet vermek çok

önemli, bu noktada bayi ağımız önemli bir

rol oynuyor.

%70 ihracat yapan bir firma olarak 10

yıllık kısa vadeli stratejik hedeflerimiz arasında,

belirlediğimiz ülkelerde üretim tesisleri

kurma planlarımız var ve bu yönde

çalışmalarımız devam ediyor.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 49


Çözüm Ortağı

Kayseri Şehir Hastanesi’nin

yalıtımdaki tercihi ODE

Kayseri Şehir Hastanesi’nin ısı ve su yalıtımını gerçekleştiren ODE Yalıtım, Sağlık

Bakanlığı’nın öncelikli olarak yürüttüğü çalışmalar arasında yer alan ve ülke genelinde

yapımı devam eden çok sayıda şehir hastanesinin de ısı ve su yalıtımını gerçekleştiriyor.

Ali Türker / ODE Yalıtım Genel Müdürü

Yalıtımda dünya markası olma vizyonu

doğrultusunda her alandaki yatırımlarına

ara vermeden devam eden ODE, Türkiye’nin

ilk şehir hastanesi olan Kayseri Şehir

Hastanesi’nin ısı ve su yalıtımını gerçekleştiriyor.

Tamamlandığında dünyanın

en büyük havalimanlarından biri olacak

olan 3. Havalimanı’ndan sonra şehir hastanelerinin

de tercihi olmaya devam eden

ODE Yalıtım, kamu-özel sektör işbirliğinin

en iyi örneklerinin sergilendiği birçok şehir

hastanesinin de ısı ve su yalıtımını gerçekleştiriyor.

Kayseri Şehir Hastanesi’nin ısı ve su yalıtımında

tercih edilen marka olmaktan büyük

bir memnuniyet duyduklarını anlatan

ODE Yalıtım Genel Müdürü Ali Türker, “

Yalıtım sektöründe 30 yıllık bir geçmişimiz

var. Bu geçmişin verdiği güçle yolumuza

daha da büyüyerek devam ediyoruz. Başta

Türkiye’nin ilk şehir hastanesi projesi olan

Kayseri Şehir Hastanesi olmak üzere ülke

genelinde yapımı devam eden birçok şehir

hastanesinin tercihi olmaktan gurur duyuyoruz.

Hastanenin ısı ve su yalıtımında kullanılan

ODE membran, kauçuk, cam yünü

levha, cam yünü boru, taş yünü levha ve

boru ürünlerimiz sayesinde; 5 yıldızlı otel

konforundaki tasarımın önemli bir unsurunu

en iyi şekilde tamamladık” dedi.

Çin ve Almanya arasındaki en büyük

üretici olacağız

ODE Yalıtım’ın 2015 yılından beri büyük

bir yatırım atağında olduğunu anlatan Ali

Türker, “Eskişehir’de yatırımımıza geçtiğimiz

yıl yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen

ara vermeden devam ettik. Tamamlandığında

100 milyon TL’ye mal olacak

bu tesisimizin ilk fazında da üretime Mart

ayında başladık. Eskişehir fabrikamız tamamlandığında

ODE’yi teknik yalıtım

sektöründe Çin ve Almanya arasındaki

coğrafyanın en büyük üreticisi konumuna

getirecek. Sektördeki liderliğimizi, Eskişehir

fabrikamızla beraber artan yüksek üretim

kapasitemizle birleştirerek, ihracatta

da atılım yapmayı ve önümüzdeki 4 yıl

içinde ihracatımızı % 100 arttırmayı hedefliyoruz”

diye konuştu.

50

Yapı Malzeme Ağustos 2017


PLETTAC assco Türkiye ….

İskele sistemlerinde “Profesyonel

çözüm ortağınız”

“Biz sadece ürün satmıyoruz, aynı zamanda ürünün güvenli kurulup sökülmesinden, nasıl

istiflenmesi gerektiği, müşterimizin projesine göre nasıl uygulanması gerektiğine kadar

müşterimizle iş birliği içinde hazırlıyor ve işini en güvenli şekilde sonlandırmasını sağlıyoruz.”

Uzun yıllara dayanan tecrübesiyle iskele

sektöründe Avrupa’nın lider firmalarının

başında gelen Plettac Assco, uzman kadrosuyla

en modern makina ve teknikler

kullanarak ürünlerini üretmekte. Dünya

geneline yayılmış lokal partnerleri tarafından

müşterilerinin daima hizmetinde olan

Plettac assco’nun Türkiye Satış & Pazarlama

Müdürü Bülent Aldaş ile şirket faaliyetlerini

ve gelecek döneme dair projelerini

konuştuk.

Öncelikle kısaca kendinizden

bahsedebilir misiniz?

Memnuniyetle. 20. yılına yaklaştığım iş

hayatımın tamamına yakını bulundukları

sektörleri domine eden çok uluslu global

şirketlerde geçti. Kariyerim boyunca başta

satış & pazarlama operasyonları olmak

üzere, şirket içi eğitim, kilit müşteri ilişkileri

yönetim birimlerinde , satış & pazarlama

ekiplerinin bölgesel ve tüm Türkiye

çapında yönetiminde, uzman yardımcılığı

pozisyonundan başlayarak, uzman, şef,

müdür yardımcısı, müdür ve koordinatörlük

gibi bir çok pozisyonda görev yaptım.

İş hayatım, beraber çalıştığım takım arkadaşlarıma

ve hizmet ettiğim kurumlara

sıra dışı ve iz bırakan katkılar vermek için

çetin mücadeleler içerisinde geçti diyebilirim.

Son 3 yıldır profesyonel tecrübelerimi

paylaşmaktan büyük keyif aldığım iskele

sektöründeyim. PLETTAC assco Türkiye ile

serüvenimiz ise Ağustos, 2016’da başladı.

O tarihten bu yana markanın “Türkiye

Satış & Pazarlama Dept.” müdürlüğünü

yapmaktayım. Sizi temin ederim ki, 20 yıl

önce nasıl büyük bir heyecan ve istekle

her gün işime koşa koşa gidiyor, ait olduğum

markaları hakettiği yerlere taşıma

mücadelesi veriyorsam, bugün de aynı

şevkle ve işime sımsıkı sarılarak mücadeleye

devam ediyorum. Özellikle kariyerinin

başındaki gençlere iş hayatlarında sabırlı,

kararlı ve hedeflerinden asla vazgeçme-

52

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

den, çelik bir iradeyle mücadele etmelerini

tavsiye etmek isterim. Kaybetmekten

yada hata yapmaktan asla korkmasınlar.

Unutmasınlar ki asıl vazgeçtiklerinde kaybetmiş

olurlar.

PLETTAC assco Türkiye hakkında

bilgi alabilir miyiz?

PLETTAC Assco GmbH merkezi Almanya’nın

kuzeyinde Plettenberg bölgesinde

bulunan ve 45 yıla yakın süredir hizmet

verdiği sektörü domine eden bir ALMAN

iskele markasıdır. PLETTAC olarak güçlü

finansal yapımız , engin bilgi birikimimiz ve

işine sıkıca bağlı, müşteri odaklı binlerce

çalışanımızla tüm ürünlerimizi sadece,

Grossraschen Almanya’da tam otomasyona

sahip tesislerimizde üretmekteyiz.

Ürün yelpazemizde Çin menşeili ürün ise

kesinlikle bulunmamaktadır! Ürün yelpazemizde

; endüstriyel (flanşlı sistemler),

inşaat (H çerçeve), mobil iskeleler, geniş

aksesuar parça envanteri, çatı koruma

sistemleri, event sistemlerinin (sahne-tribün)

tamamı bulunmaktadır. PLETTAC,

Avrupa ve dünyanın 5 kıtasında bulunan

distribütörlükleriyle müşterilerine yıllardır

profesyonel çözümler üretmektedir. 5 kıtaya

yayılmış son kullanıcı müşteri ağına,

gerek distribütörlükleri gerekse Almanya

merkezi üzerinden kesintisiz teknik bilgi,

projelendirme ve satış sonrası destek vermeyi

garanti eder. Güçlü üretim kapasitesiyle

ve stok yapısıyla çok kısa sürelerde

müşterilerine ürün tedarikini sağlar.

Müşterilerinize satış sonrasında ve

özellikle saha uygulamalarında ne

gibi destekler veriyorsunuz?

PLETTAC – TÜRKİYE olarak tüm dünyada

olduğu gibi ülkemizde de müşterisine

değer katan yüksek standartta işler yapıyoruz.

Bu bağlamda ürün satışından

önce müşterilerin ihtiyaçlarını ortaya çıkartıp,

farklı çözüm önerileri sunabilen

profesyonel bir ekibe sahibiz. Bu sayede

müşterimiz şeffaf bir bakışla, ürünleri en

efektif şekilde nasıl kullanabileceğini,

maksimum verimi nasıl alabileceğini , maliyeti

etkin satın alma ve kurulumun nasıl

yapabileceğini bizden öğrenmiş oluyor.

-Biz sadece ürün satmıyoruz, aynı zamanda

ürünün güvenli kurulup sökülmesinden,

nasıl istiflenmesi gerektiği, müşterimizin

projesine göre nasıl uygulanması

gerektiğine kadar müşterimizle iş birliği

içinde hazırlıyor ve işini en güvenli şekilde

sonlandırmasını sağlıyoruz! Zorlu şartlarda

ve imkansıza yakın işlerde çözüm önerilerimiz

ve uygulamalarımız rakiplerimize

karşı bizi farklılaştıran en önemli argümanımız.

Hassas ve soru işaretsiz üretim süreçlerinden

geçen dünya standarlarında ki

PLETTAC ürünlerinin yanında uluslararası

bilgi birikimini de aşağıdaki hizmet paketimizle

tüm müşterimize sunuyoruz ;

- Projelendirme ve mühendislik hizmetlerimiz,

- Teknik destek, süpervizörlük, eğitim

programlarımız (teorik ve iş başı eğitimlerimiz)

- Satın alma, kiralama, uzun dönem satın

alma opsiyonlu kiralama, buyback alternatiflerimiz,

- Profesyonel partnerlik hizmetlerimiz, kurma/sökme

uygulamalarımız

- Finansal çözüm opsiyonlarımız (satış,

kiralama, geri alma opsiyonlu satış)

İskele sektöründe ülkemizdeki

denetim süreçleri ve sahip

olduğunuz sertifikasyonlar hakkında

ne söylemek istersiniz?

Plettac ürünlerini dünyada kabul görmüş

Bülent Aldaş / “Plettac assco Türkiye Satış & Pazarlama Müdürü”

kalite ve yüksek standartlarda üretilmektedir

, ancak biz sadece ürün değil “iş

güvenliği” paketini kapsayan hizmet sunuyoruz.

Ülkemizde son beş yılda İş güvenliği konusunda

gerek mevzuatsal, gerekse saha

denetimleri konusunda atılan ciddi adımlar

mutlaka yaşanan üzücü iş kazalarının

azalmasında önemli rol oynayacaktır.

Özellikle 1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren

TSE sertifikasız iskele ürünlerinin

kullanımının ve ilaveten 1 Ocak 2017 tarihinden

itibaren ise mesleki yeterlilik sertifikasına

sahip olmayan çalışanların (MYK

İskele Kurma / Sökme Elemanı sertifikasyonu)

iskele kurma sökme işlerinde çalışmalarının

yasaklanması şüphesiz ki iş

güvenliği adına ülkemizin katettiği önemli

bir yoldu.

Bununla birlikte, PLETTAC assco olarak

bizler zaten ürün yelpazemizdeki ürünlerimizin

tamamı için EN normlarındaki tüm

Avrupa sertifikasyonlarına, bu konuda Avrupa’da

yetkili akreditasyon kuruluşlarından

zaten uzunca yıllardır sahiptik. (DIBt,

NF, Aenor, VGS, Dekra vb). Ülkemizde TSE

tarafından bu normların kabul edilmesiyle

bizlerde 2015 yılında tüm sertifikalarımızı

TSE üzerinden de alarak yerlileştiren ilk

markalardan olduk.

Tabi ki ürün sertifikasyonları dışında, denetlenen

kalitemizin bir göstergesi olarak

ISO 9001-2008 toplam kalite yönetim sertifikasyonu

ve ürününe güvenen bir marka

olarak rakip markalarımızın bir çoğundan

farklı olarak, tüm dünya üzerindeki şantiyelerimizde

geçerli, ürün kaynaklı kaza,

Yapı Malzeme Ağustos 2017 53


Dosya

ölüm, yaralanma, çalışılan tesislerin bu

sebeple göreceği direkt yada dolaylı zararlara

karşı da 25.000.000 € tutarında

global sigorta poliçesine sahibiz.

PLETTAC’ın Türkiye’de tercih

edildiği önemli projeler ve

referansları nelerdir?

PLETTAC olarak Türkiye’de başta TÜPRAŞ

rafinerileri olmak üzere, PO, Total, Gemak,

İsken Enerji, İzaydaş, Beşiktaş Limanı,

Trakya Elektrik, İpek Kağıt, İzdemir Enerji,

Aksa, Eren Enerji, STAR Rafineri, PETKİM

rafinerisi, HABAŞ gibi bir çok önemli proje

ve tesiste PLETTAC markasının efektif

çözümleri uygulanmış ve bir çoğunda da

uygulanmaya devam etmektedir.

PLETTAC olarak Türkiye pazarında

nasıl bir ilerleme hedefliyorsunuz?

Türkiye pazarı iskele konusundaki yasaların

ciddiye alınması, yeni ve büyük projeler

ile son yıllarda ciddi büyüme yaşanan bir

sektör. Biz bu pazarda global bir oyuncu

olarak açıkçası sektöre değer katmak istiyoruz.

Güçlü finansal yapımız, etik değerlere

saygımız ve müşteri odaklı yapımızla,

büyüme stratejimizi zamana yayıyoruz.

Daha kontrollü ve emin adımlarla müşterimizi

iyi anlamanın ötesinde, müşterimizin

bilmediği ihtiyaçlarını da ortaya çıkartarak

sıfıra yakın risk ve şeffaf satın alma süreçlerini

sektöre kazandırmak istiyoruz.

Bir başka deyişle müşterimiz satın alma

süreçlerinden geçerken malzememizle

ne yapıp ne yapamayacağını sahasına

uyumlululuğunu, proje değiştirirken minimum

malzeme satın alarak diğer projesini

de tamamlamasını istiyoruz. Bunun için

çözüm önerilerimizi optimumda tutmaya

çalışıyoruz. Ayrıca bu süreçte müşterinin

malzemeyi tanıması, denemesi tüm itirazlarının

giderilmesiyle malzemeyi satın

alma kararını vermesini hedefliyoruz.

PLETTAC olarak sadece nihai

müşterilere ürün satışı hizmeti

vermediğinizi, ayrıca profesyonel

uygulamacı partnerlerinizle de

sektöre hizmet ettiğinizi biliyoruz.

Bu konuda neler söylemek

istersiniz?

PLETTAC assco Türkiye olarak gerek ülkemizde,

gerekse yakın coğrafyalarda sadece

bir satış & pazarlama ve projelendirme

şirketi olarak yer almıyoruz. Sorunuz için

teşekkür ederim. İşte bizi rakiplerimizden

ayıran en önemli farkımız bu. Şöyle

ki ; Müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak

çok farklı opsiyonlara da sahibiz.

Bu aşamada iki farklı çözüm paketini

derhal devreye alıyoruz ; Birincisi iskele

konusunda ana uygulamacı çözüm ortağımız

“GÜSA İskele End. San. Tic. Ltd. Şti”.

Eğer müşterimiz anahtar teslim olarak “iskele

kurulum söküm hizmeti” almak istiyorsa,

sadece PLETTAC ascco ürünleriyle

bu hizmeti veren çözüm ortağı partnerimiz

“GÜSA İskele” yetkilileri müşterimizle irtibata

geçerek, derhal saha keşiflerini gerçekleştirir,

gerekli malzeme ve personel

ihtiyacını belirler, proje çalışmasını yapar

ve en kısa sürede müşteri tesisinde mobilize

olup anahtar teslim olarak istenilen

bölgelere kurduğu iskelelerle her türlü

bakım, onarım ve revizyon işleri için tesis

çalışanlarının güvenle ulaşımını sağlar. Bir

diğer ihtimalse, komple iskele ve izolasyon

işlerini bir arada içeren çözüm talepleri.

Bu aşamada ise her türlü sıcak-soğuk

izolasyon uygulamaları konusunda

dünya devi partnerimiz Alman “LINDNER

Group” devreye giriyor. LINDNER Group’u

ülkemizdeki yerli, yabancı izolasyon firmalarından

ayıran en önemli fark, her türlü

spesifik izolasyon uygulamasını titizlikle

yapacak global bilgi ve birikime sahip olmasının

yanında tüm dünyada olduğu gibi

Türkiye’de de izolasyon uygulamalarında

kullanılacak olan iskeleleri kendisinin sahip

olduğu iskele malzemeleri ve kadrosundaki

profesyonellerle kuruyor olması.

LINDNER Group Türkiye’deki iştiraki olan

“LINDNER OCM End. İskele İzolasyon Tic.

Ve San. Ltd. Şti” profesyonelleriyle derhal

müşterimizi ziyaret ederek, iskele kurulumu

ve izolasyon uygulamalarıyla birlikte

çözüm paketini müşterilerimize sunar.

Ardından vakit kaybetmeden müşteri tesisinde

mobilize olur. Dünyanın 5 kıtasında,

uzun yıllara dayanan tecrübesiyle işlerini

eksiksiz ve zamanında tamamlayarak,

müşterilerimizde en küçük bir soru işareti

yaratmayacak titizlik ve özenle iş teslimini

gerçekleştirir. Tabi ki bu opsiyonda da

LINDNER OCM’de, sadece PLETTAC assco

iskele ürünleriyle hizmet verir.

Son olarak eklemek istediğiniz

hususlar nelerdir ?

PLETTAC – Türkiye olarak, Türkiye iskele

sistemleri pazarında emin adımlarla ilerlemeyi

hedefliyoruz. İnsana ve topluma saygı,

müşteri odaklılık, liderlik, performans,

takım çalışması, yenilikçilik ,dürüstük ve

bütünlük bizim inandığımız vazgeçilmezlerimiz.

Bu değerlerimizi müşteri ilişkilerimize

yansıtıyor ve çözüm ortakları oluyoruz.

Açıkçası bu sektörde iskele ve izolasyon

konusundaki hem nihai kullanıcılar hem

de hizmet satın alan müşterilerimiz için,

uygulamacı partnerlerimizle birlikte sektörde

‘’TERCİH EDİLEN ÇÖZÜM ORTAĞI”

olarak anılmak bizleri fazlasıyla mutlu

ediyor.

54

Yapı Malzeme Ağustos 2017


“Üst düzey kaliteli ve güvenli

ürünler üretiyoruz”

“Üretimini yaptığımız iskelelere TSE zorunluluğu getirilmesi, kaliteli ürünlerin üretilmesine

çok büyük fayda sağladı. Hem kalite ve güvenlik arttı hem de sektöre inovatif bir etki

sağladı. İskelelerde standartlar en üst seviyeye çıkarıldı.”

Özgür Özden

Berka Kalıp ve İskele Sistemleri Satış Koordinatörü

Taahhüt firmalarına projelendirme, teknik,

üretim ve süpervizörlük hizmetleri veren

Berka Kalıp ve İskele Sistemleri, son

teknoloji CNC ve otomatik makinalarında

robot kaynaklarla en kaliteli malzemeyi en

ekonomik olarak sunmak için her geçen

gün sahip olduğu teknolosini geliştirmekte.

Berka Kalıp ve İskele Sistemleri Satış

Koordinatörü Özgür Özden, gerçekleştirdikleri

çalışmalar ve önümüzdeki döneme dair

planlarını anlattı.

Öncelikle kısaca kendinizden ve

faaliyetlerinizden bahseder misiniz?

Son yıllarda çok hızlı gelişen ve büyüyen

İnşaat sektörüne beton’a şekil veren kalıplar

ve bu kalıpları taşıması için iskeleler

üretiyoruz. Henüz proje aşamasındayken

başlayan teknik partnerliğimiz, daha firmalar

ihale sürecinde teklif verirken, kalıp

ve iskele maliyetini birlikte çıkartıyoruz.

Şantiye’de kullanılacak kalıp ve iskele

ürünlerimizle ilgili hazırladığımız animasyon

videolarımızla ürünlere ilişkin eğitici ve öğretici

seminerler verip optimum çözüm ve

sistem hakkında sunum gerçekleştiriyoruz.

Süpervizörlerimiz sürekli şantiyelerimizle

sıkı iletişim halinde bulunarak ürünlerimizi

optimum şekilde kullanmalarına olanak

sağlamaktadır.

Yapmış olduğunuz uygulamalardan

bir kaç örnek verir misiniz?

Avrupa Birliği uyum sürecinde atık suları

56

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

ve içme suları ıslahı projelerinde, proje

bedelinin %80’ini AB, %20’sini ise Türkiye

karşılıyor. Bu projeler, yabancı müşavir

firmalarının denetiminde devam ediyor. Burada

bizim kalıplarımız kullanılıyor. Arıtma

tesislerinde yapı gereği dairesel perdeler

var. Dairesel perdeler, 6.70 ve 9 metre

yükseklikte bulunuyor. 6.70’teki daireselliği

üretimini yaptığımız “WOODSTEEL” diye

isimlendirdiğimiz sistemlerle geçiriyoruz.

Burada özel statik hesaplar yapıyoruz.

Özel imalatını yaptığımız hem çelik hem

de ahşap kısımlı sistemleri yekpare olarak

oluşturuyoruz. Ayrıca Şehir hastanelerin

de kalıp ve iskele çözümlerimiz ile Mersin,

G.Antep, Kocaeli, İzmir ve Adana gibi illerde

yapılan projelerde yer almanın haklı gururunu

yaşıyoruz.

Kullanmış olduğunuz ürün ve

uygulamalardaki son yeniliklerden

bahseder misiniz? Bu konularda

herhangi bir çalışmanız mevcut mu?

Rüzgar paneli ar-ge çalışmalarımızı tamamladık.

Önümüzdeki günlerde yeni birkaç

proje de uygulayacağız. Sektörde az sayıda

üreticinin yapabildiği bu ürünü hidrolik yardımıyla

kendi kendine tırmanmasını ve vinçi

meşgul etmemesinden dolayı hız ve zaman

olarak avantaj sağlatmayı planlıyoruz.

Alanınızdaki denetim ve sertifikasyon

çalışmaları hakkında neler söylemek

istersiniz?

TSE, çok yoğun istişare ve çalışmalar sonrası

getirdiği standartları uygulamaya almakla

birlikte şantiyeler de vizyon kattığı

kanaatindeyim. Düne kadar adını anmadığımız

İSG mantığını şuan da şantiyenin her

köşesinde hissediyoruz. Üretimini yaptığımız

iskelelere TSE zorunluluğu getirilmesi,

sektördeki bazı merdiven altı üretimlerin

bitmesine kaliteli ürünlerin üretilmesine

çok büyük fayda sağladı. Hem kalite ve

güvenlik arttı hem de sektöre inovatif bir

etki sağladı. İskele’lerde standartlar en üst

seviyeye çıkarıldı.

Satış sonrası ve sahada

müşterilerinize ne gibi hizmetler

sunuyorsunuz?

İskele ya da kalıp sistemlerimizi nasıl uygulanacağını

çoğu kullanıcı bilmeyebiliyor.

Bu durumda sistemlerin nasıl kurulacağı

ve kullanıcıları konusunda çalışanlara görsel

ve yazılı eğitimler veriyor, hazırladığımız

animasyon videolar ile destekliyoruz. kalıbın

her aşamasını anlatıyoruz. Öncelikle

satış yaptığımız firmalara sunum yapıyoruz.

Kalıbı projeye uygun bir şekilde kurmalarını

sağlıyoruz. Gerektiğinde kalıbı beraber kurup

statik rapor ve testlerimizle güvenliği

üst düzeye çıkartıyoruz.

Önümüzdeki dönemde yeni proje/

yatırımlarınız olacak mı?

Bazı körfez ülkelerinde bayilik ve partnerlik

görüşmelerimiz mevcut. Yakın

gelecekte o ülkelerdeki partnerlerimizle

uzun soluklu bir işbirliği yapmayı hedefliyoruz.

Ofis açma ve projeleri yerinde sıkı

takip etme konusunda da yatırım çalışmalarımız

var.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Çalışma Bakanlığının Sektörümüze Kalite

ve güvenlik açısından standartlar

getirmesi, üst düzey kaliteli ve güvenli

ürünler üretmemizi, ülkemizde yapılan

prestijli projelerde yer almamızı sağlarken,

Türk markalarının uluslararası pazarda

rekabet gücünü de artırmıştır.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 57


Çözüm Ortağı

Erkenek Tünelinde

Tekno Maccaferri imzası

Türkiye pazarına sunmuş olduğu çift bükümlü tel ağ türevi ve geosentetik ürünler ile inşaat

ve alt yapı sektöründe faaliyet gösteren Tekno Maccaferri, Doğu Anadolu’yu Malatya üzerinden

Akdeniz Bölgesi’ne bağlayan Erkenek Tünel portallarında, Terramesh Sistem duvar

uygulamasını gerçekleştirdi.

Doğa ile uyumlu yenilikçi mühendislik çözümleri

konusunda Türkiye’de birçok alt

yapı projesine imza atan Tekno Maccaferri,

bin 816 metre uzunluğunda 2 tüpten

oluşan ve Doğu Anadolu’yu Malatya

üzerinden Akdeniz Bölgesi’ne bağlayan

Erkenek Tüneli portallarında, Terramesh

Sistem duvar uygulamasını tamamladı.

Tünel portallarında kullanılan Terrasmesh

Sistem yüzeyleri doğaya uyumlu bir görüntü

sağlarken, uygulanan MacMat sistemi

ile de şevlerin yüzeysel erozyonu engellenmiş

oldu.

Tekno Maccaferri tarafından tasarımı

ve uygulaması gerçekleştirilen Erkenek

Tüneli’ndeki erozyon kontrol örtüsü olan

MacMat sistem üzerine yapılan püskürtme

tohumlama işlemi sayesinde de, yeşil

ve doğa ile uyumlu estetik bir görüntü

elde edildi. Güzergah üzerindeki bütün

illere yapılacak olan seyahatlerin kolaylaştırması

ve yük taşıma anlamında

da ülke ekonomisine ciddi katkı sağlaması

planlanan Erkenek Tüneli’nin Terramesh

Sistem duvar uygulaması 3 ay

gibi kısa bir sürede tamamlandı. Tekno

Maccaferri; otoyollar, demiryolları, havaalanları

ve endüstriyel altyapılar için

gerekli istinat yapısı, kaya düşmesine

karşı koruma, dere ıslahı, erozyon kontrolü

uygulamaları gibi çözüm konuları ile

farklı sektörlerde de faaliyetlerine devam

ediyor. Başta müteahhit firmalar,

kamu kurumları ve proje firmaları olmak

üzere bütün müşteri ve kullanıcılara projelendirme

aşamasından uygulama aşamasına

kadar tüm süreç boyunca kaliteli,

ekonomik, teknolojik ve uzun ömürlü

anahtar teslimi çözümler sunuyor.

58

Yapı Malzeme Ağustos 2017


“Hedefimiz,

sürdürülebilir yönetim anlayışı

ile bir asra ulaşmak”

“Bizler, Çuhadaroğlu olarak, uygulama yaptığımız tüm

alanlara, yapılara, binalara değer ve çözüm katacak,

teknolojiyle kendini yenileyecek sistemler kurarak, mevcut

pazarın kullanım alanlarını arttırmak suretiyle büyütmek ve

sektöre farkındalık getirme çabası içindeyiz.”

63. yıldır Türkiye’de alüminyum sektöründe

bir çok ilke imza atmış, sektörde ilkleri ile

sektörün okulu kabul edilen köklü bir kuruluş

olan Çuhadaroğlu, profesyonel bir yönetim

kadrosu, konusunda uzman teknik

personeli ile bugün alüminyum sektörünün

merkezinde yer almakta. Çuhadaroğlu Grup

Şirketler Genel Müdürü Kenan Aracı ile dosya

konumuz çerçevesinde gündemdeki konuları

ve ileriye dönük planlarını konuştuk…

Firmanızın kısa tarihçesiyle beraber

son dönemdeki faaliyetlerinden

bahseder mi ?

1954 yılında beş kişi ile küçük bir atölyede

başlayan Çuhadaroğlu, bugün 1000’e

yakın beyaz ve mavi yakalı insan kaynağının

yanı sıra, iş birliktelikleri yaptığımız

tedarikçi, bayi ve taşeronlarla beraber yaklaşık

5000 kişiye istihdam sağlamaktadır.

Beylikdüzü’nde toplam 60.000 m2’ lik bir

alanda dökümhane, ekstrüzyon, profil üretim,

boya ve eloksal yüzey işleme, alüminyum

profil ve levha işleme ve birleştirme

tesisleri ile, entegre bir üretim vizyonuyla

hizmet vermekteyiz.

Son 10 yılda grubumuz yıllık ortalama

%15 büyüme performansı ile cirosunu neredeyse

3 kat arttırarak 230 milyon TL’ye

yükseltmiştir. İleriye dönük projeksiyonda

varmak istediğimiz hedeflere ulaşmak için

grup olarak son 10 yılda, 150 milyon yatırım

gerçekleştirerek, alüminyum profil

üretiminde 20.000 ton, alüminyum kapı,

pencere ve cephe imalatında 250,000 m 2

kurulu kapasitelere ulaşılmıştır. Bu doğrultuda,

Cumhuriyet’in 100. yılını kutlayacağımız

2023 yılında 500 milyon TL ciroya

ulaşmaya orta vadede hedeflemekteyiz.

Sektöre hizmet ve çözüm

sunduğunuz ürünlerinizi başlıklar

halinde rica edebilir miyiz? Bu

anlayışta en dikkat ettiğiniz

hususlar nelerdir?

Ürün gamımızı; alüminyum sistem profilleri,

ısı yalıtımlı giydirme cephe sistemleri,

ısı yalıtımlı doğrama sistemleri, özel izolasyonlu

doğrama sistemleri, ısı yalıtımlı

gizli kanat doğrama sistemleri, ses izolasyonlu

doğrama sistemleri, ara bölme ve

ofis bölme sistemleri, sürme sistemleri,

ısı yalıtımlı ve yalıtımsız seriler, bombaya,

kurşuna ve yangına dayanıklı güvenlik doğramaları,

ışıklık sistemleri, güneş kırıcılar,

interax otomatik kayar kapı ve döner kapı

sistemleri, inşaat sektörü dışında otomotiv,

taşımacılık, makine sanayi gibi farklı

sektörlerde ihtiyaç duyulan alüminyum,

ham, eloksalli ve boyalı profillerinden

oluşmaktadır.

Özellikle inşaat sektöründe mimari uygulamalarda

alüminyum doğrama ve cephe

sistemleri genellikle yüksek seviye sızdırmazlık

performansı ihtiyacı olan yüksek

yapılarda yada iklimsel olarak su, hava

ve sızdırmazlık değerleri açısından yüksek

dayanım gerektiren bölgelerimizde uygulamaları

ile öne çıkmaktadır. Alüminyum

kapı, pencere ve cephe sistemlerimizin

tüm ürün, kalite ve sistem sertifikaları

mevcut olup gerektiğinde alüminyum doğrama

ve cephe sistemlerinin performansları,

proje bazında yapılan modellemeler

ve hesaplamalar sonucu çıkan yüklere

göre de tasarımlanmaktadır. Binaların ihtiyaçları

doğrultusunda sistemlerimiz ses,

hava, ısı ve su sızdırmazlık ile statik mu-

60

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

kavemet ve deprem testleri yapıldıktan

sonra uygulamaya alınmaktadır. Bu kapsamda

biz müşterilerimize salt ürün değil,

teknik hizmet desteği ile sistem çözümleri

sunabilmemiz bizi rakiplerimizden ayrıştırmaktadır.

Ürünlerinizin, hizmetlerinizle büyüme

hedefleriniz, mevcut stratejileriniz

nelerdir? Bu ne gibi avantajlar

sağlamaktadır?

Çuhadaroğlu grubu olarak sürdürülebilir

yönetim anlayışını merkez edinen bir vizyona

sahibiz. Tüm sektörlerde olduğu gibi

sektörümüzde bu hedeflere ulaşmada

stratejilerimiz bize öncülük ediyor. Malum

ülkemizde şirket yaşam ömürlerinin 10 yıl

olduğunu dikkate aldığımızda, 63 yıllık bir

firma olarak mevcudiyetimizi sürdürüyor

olmamızı, bu vizyona sadık kalmamıza

bağlıyorum. Sektöründe 100 yıllık bir firma

olma hedefi ile sürdürülebilir yönetim

politikamızı, firma kültürümüzün ayrılmaz

bir parçası haline getirdik. Buna ilaveten

üretim ve hasılatta istikrarlı büyüme geleceğimiz

ve inovasyon, öncelikli hedeflere

ulaşmak için belirlediğimiz stratejilerdir.

İlk olarak pazarı paylaştığımız, sektörü geliştirerek,

inovasyon radarından çıkmadan,

insan kaynağı gücünü de kullanarak

yerli ve akıllı üretim vizyonu ile ekonomiye

katkı sağlamak temel hedeflerimiz arasındadır.

Biz Çuhadaroğlu olarak yatırım

gücümüzün ciddi bir bölümünü Ar-Ge ve

ÜR-GE projelerimize aktarmaktayız. Çünkü

bu sayede yenilikçi, beklenti seviyesini

yukarıya taşıyan projelere imza atılabilir.

Değişen çağda tüketim ihtiyaçları ve

buna uygun çözüm alternatifleri durağan

olmanın aksine, sürekli değişkenlik arz

etmektedir. Bugün güvenlik gibi, estetik

gibi, fiziki ve coğrafi çevre koşulları gibi

beklentilerin arttığı, hızlı bir değişim çağına

şahit olmaktayız. Projelerin yada hizmetlerin

ihtiyaca özel çözüm veya katma

değeri yüksek ürünlerin üretilmesi, sağlıklı,

sürdürülebilir büyümenin sağlanabilmesi

açısından çok önemlidir. Çalışmaların,

gerek malzeme gerek ise iş gücü anlamında

standartlarının yükseltilmesi ve denetlenmesi

son derece önemlidir. Bizler,

Çuhadaroğlu olarak, uygulama yaptığımız

tüm alanlara, yapılara, binalara değer ve

çözüm katacak, teknolojiyle kendini yenileyecek

sistemler kurarak, mevcut pazarın

kullanım alanlarını arttırmak suretiyle

büyütmek ve sektöre farkındalık getirme

çabası içindeyiz.

Yeni dönem hizmet başlıklarınız,

hedefleriniz neler olacaktır?

Özellikle daha nitelikli binalar için sürme

kapı, pencere, doğrama, cephe sistemleri,

kondens kanallı cephe sistemleri, ofis

bölme sistemleri üzerinden yeni sistemler

geliştirmekteyiz. Yangın, bomba ve kurşun

geçirmez güvenlik kapı, pencere doğramaları,

otomatik döner ve kayar kapılar

üzerinde de ürün geliştirmeleri yapmaktayız.

Önümüzdeki mevcut cirolarımıza, yeni

ürün geliştirme yoluyla katacağımız cirolarımıza,

10 milyon USD mertebelerinde

ilave satış cirosu hedeflemekteyiz.

4 kıtada, 25 ülkeye ihracat yapmaktayız.

Özellikle bölgesel gelişmelere paralel hedef,

ülke ihracatlarımızdaki tutarları arttırmak,

araştırma geliştirme yoluyla en

az yeni 3 sistem ve uygulamayı devreye

almak öncelikli kısa vadeli hedeflerimiz

arasındadır. Kurumsallaşma yolunda büyük

yol olan grubumuz 2016 yılında halka

açılan ilk reel sektör şirketidir Küresel krizin

devam ettiği bu dönemde sektöründe

İstanbul Borsası’na kote olmuş tek firmayız.

Hedefimiz, 63 yıllık bu değerin sürdürülebilir

yönetim anlayışı ile bir asra ulaştırmak

olacaktır. Bu doğrultuda etap etap

devreye aldığımız müşteri ilişkileri yönetimi,

kalite, iş güvenliği ve sağlığı, çevre ve

kalite yönetimi, sosyal sorumluluk, kurumsallaşma

ve şeffaf yönetim alanlarındaki

uygulamalarımızı daha da geliştireceğiz.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Son 10 yılda Çuhadaroğlu olarak önemli

bir değişim ve dönüşüm yaşadık. Üretim

teknolojileri kabiliyetlerimizi geliştirmekle

birlikte, ürün geliştirme ve inovasyon gücümüzü

arttırdık. Üretim kabiliyetlerimizi

geliştirdikten sonraki süreçte, üreten ve

Kenan Aracı / Çuhadaroğlu Grup Şirketler Genel Müdürü

talep bekleyen bir firma olmaktan ziyade,

son yıllarda önem verdiğimiz müşteri ve

pazar odaklı yaklaşımı benimsedik. Bu

vizyon doğrultusunda, müşteri beklenti ve

ihtiyaçlarını daha yakından takip ediyoruz.

Pazarla iç içe olmak sureti ile, tesis ettiğimiz

bu interaktif yaklaşımımızı AR-GE, teknik

destek ve inovasyon gücümüzle birleştirerek

ürün portföyümüze taşımaktayız.

Bizim gibi 63 yıllık köklü firmaların ileriye

yönelik mevcudiyetlerini sürdürmeleri,

üretime, istihdama, ihracata katkı sağlamaktadır.

Çuhadaroğlu’nda yerli üretim ve

ekonomimize katkı için istihdam yaratan

bir firma olmak, ülkemizin belki en çok ihtiyacı

olan sektöründe marka olmak, uzun

vadede bilgiye ve emeğe sahip çıkmak,

herkesin bizimle çalışmayı arzu ettiği üreten,

koyduğu hedefler doğrultusunda sürekli

yatırım yapan, ihracat ve büyümede

istikrar sağlayan bir asırlık firma olmak

arzusundayız.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 61


“Yatırım yapmaya, proje üretmeye

ve Ar-Ge çalışmalarımızı yürütmeye

devam edeceğiz”

Çatı ve Cephe Sistemleri’nde doğru

ürün ve başarılı uygulama için nelere

dikkat edilmeli?

Görsellik, işlevsellik ve verimliliğin kombinasyonu

mükemmelliği sağlıyor. Bu kombinasyonu

sağlamak için firmalar cephe

danışmanlığı firmaları ile çalışıyor. Küresel

ısınma, çevre kirliliği ve doğal kaynakların

hızla tüketilmesini minimize etmek

amacıyla çevre dostu “Yeşil ve Sürdürülebilir

Bina” kavramı günümüzde oldukça

önem kazandı. Yapılan araştırmalara göre

“Yeşil ve Sürdürülebilir Bina” kriterlerine

uygun olarak tasarlanıp işletilen binalarda,

%24 ile %50 arasında enerji tasarrufu

sağlanabilmektedir. Ayrıca, enerji verimliliğini

maksimum sağlayan ve çevre dostu

geri dönüşümü olan, bakım gerektirmeyen

malzemeler tercih edilmektedir. Alüminyum

kapı, pencere, dış cephe giydirme ve

kaplamasında tüm bu kriterleri sağlayan

alüminyum tüm dünyanın birinci tercihidir.

“Çevre ile ilgili tüm mevzuatlara uymayı, doğal kaynakları

optimum düzeyde kullanmayı, kullanılan hammadde ve

yardımcı maddelerde çevre kriterlerine uymayı, kirliliğin

önlenmesini, atıkların azaltılmasını ve maksimum geri

dönüşümünü sağlamayı ilke ediniyoruz.”

Saray Grup; Geliştirdiği yenilikçi ve öncü iç

ve dış cephe çözümleri ile 1980 yılından

bugüne İstanbul ve Tekirdağ’daki toplam

80 bin metrekare kapalı alana sahip fabrikalarında

inşaat sektörüne hizmet vermekte.

Geleceğin mimari yapılarının inşa

edilmesinde büyük rol oynayan Saray Grup

sektördeki tüm yeniliklerin ya üreticisi ya

da takipçisi konumunda. Saray Grup Yönetim

Kurulu Üyesi Talin Saraylı Dikici’ye

gündemdeki faaliyetler, sektördeki yenilikler,

yeni proje ve yatırımlar hakkındaki

sorularımızı yönelttik.

Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte

Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden

bahseder misiniz?

Saray Grup olarak alüminyum profil, PVC

profil ve alüminyum kompozit panel üretmenin

yanı sıra, B1 ve A2 Yangın Sınıfı

alüminyum kompozit panelleri ile NANO

(kendiliğinden temizlenen/antigraffiti) yüzey

kalitesine sahip alüminyum kompozit

panellerin Türkiye’de üretimini gerçekleştiren

ilk şirket olduk.

Alüminyum ekstrüzyon ürünleri (profil) çeşitlerimiz

mimari sistem ürünleri ve mühendislik

ürünleri olmak üzere iki ana grupta

yer almaktadır. Saray Mimari Sistemler

çatısı altında sürekli olarak geliştirilen

yeni ürünler için ısı, ses, enerji verimliliği

ve daha geniş alan görme konuları dikkate

alınmaktadır. Saray Mimari Sistemlerin

öne çıkan ürünleri; Alüminyum Kapı Pencere

Sistemleri, Alüminyum Sürme Kapı

Sistemleri, Alüminyum Giydirme Cephe

Sistemleri, Çatı, Işıklık Sistemleri, Sabit,

Kayar ve Katlanır Güneş Kırıcı Sistemleri

ve Saray Cotta (Tuğla görünümlü ya da

Siding Görünümlü) Cephe Kaplama Sistemidir.

Saray Alüminyum olarak, mimari

sistemlerin yanı sıra , makina ve elektrik

sektörlerinin ihtiyacı olan çeşitli şekil ve

büyüklükteki sanayi profilleri, standart kesitli

profiller ve boruları da üretmekteyiz.

Yeni nesil malzemelerinizden

örnekler verebilir misiniz?

Sektördeki yeniliklerin takipçisi ve üreticisi

olarak kısa zaman önce Türkiye’de

bir ilke daha imza attık ve kadife dokulu

kompozit panelleri piyasaya sunduk. Soft

touch kompozit paneller doğal görünümlü

olmakla birlikte dokunuşta da doğal hissiyatı

veriyor. Kadife dokulu yeni panellerimiz,

daha şimdiden mimarlar ve son

kullanıcılar tarafından yoğun bir şekilde

tercih ediliyor. 3D efektli ahşap desenli

kompozit paneller ve beton efektli kompozit

panellerimizi de kısa bir süre önce

satışa sunmaya başladık. Yeni ürün geliştirmek

için Saray Ar-Ge’si aralıksız olarak

çalışıyor.

Enerji verimliliği kanunu ve enerji

kimlik belgesi gibi uygulamaların

sektördeki yansımaları nasıl

gerçekleşmekte?

5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu’na

bağlı olarak çıkartılan Enerji Kimlik Belgesi

(EKB), binalarda enerjinin ve enerji kaynaklarının

etkin ve verimli kullanılması, enerji

israfının önlenmesi ve çevrenin korunmasını

sağlamak amacıyla hayata geçirilmiş

bir uygulamadır. Bu uygulamayla, beyaz

eşyalardaki ya da klimalardaki enerji performans

sınıflandırmaları artık binalar için

de geçerli hale geldi. Bu sınıflandırmalar

62

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

A’dan G’ye kadar yapılmaktadır. A sınıfı en

verimli seviyeyi belirtirken, G sınıfı en düşük

verimli seviyeyi belirtmektedir.

Bu uygulama ile yeni yapılacak veya yapılmakta

olan binaların enerji kimlik belgesi

sınıfı en düşük C sınıfında olacak şekilde

tasarlanmalı ve inşa edilmesi gerekmektedir.

C sınıfından daha düşük seviyede

çıkan yeni yapılacak veya yapılmakta olan

binalar kanunen iskan ruhsatı alamamaktadır.

Mevcut binalar için enerji kimlik belgesi

asgari sınıflandırma seviyesi koşulu

yoktur. Mevcut binalar halihazırdaki ısı yalıtımı,

pencerelerin ısı yalıtımı, ısıtma-soğutma

ekipmanları verimi, aydınlatma armatürleri

verimliliği gibi parametrelerine

bağlı olarak A sınıfından G sınıfına kadar

her sınıf Enerji Kimlik Belgesi alabilmektedir.

Saray Alüminyum olarak, üretimin modernizasyonu,

kapasite artırımı, yeni ürün

oluşturma ve çevreye saygılı yenilenebilir

enerji üretimi konusunda yatırımlarımıza

devam ederek sektörümüzde pek çok ilke

imza atıyoruz. Bu noktada, İstanbul’un

hızla gelişen ve her geçen gün daha da

değerlenen Basın Ekspres-Güneşli bölgesinde

yer alan, Saray Grup bünyesinde

hayata geçirdiğimiz Greenist’ten örnek

vermek isterim. Greenist’i çevreci bir mimariyle

inşa ettik. Zaruri hale gelen klima

kullanımını en aza indirmek için ventilasyon

sistemi kullanılmasından tutun, sera

gazı salımı seviyesi, yalıtım özellikleri ve

ısıtma ve soğutma sistemlerinin verimine

kadar doğaya katkı sağlayacak pek çok

parametreyi Greenist’te buluşturduk.

Güneş panellerinin son dönemde

yaygınlaşan çatılardaki kullanımı

konusunda müşterilerinize sunmuş

olduğunuz hizmetler var mı?

Saray Alüminyum olarak, mimari sistemlerin

yanı sıra çeşitli sanayi profilleri de üretmekteyiz.

Güneş panelleri üreticilerine

de ürün tedarik ediyoruz ve nihayi ürünü

müşterilerimiz üretmektedir.

Önümüzdeki dönemde yeni proje/

yatırımlarınız olacak mı?

2016 yılında, üretim maliyetlerimizi minimize

etmek amacıyla halen çalıştırmakta

olduğumuz her birisi 2 MW kapasiteli iki

adet rüzgar türbinine üçüncü olarak 2,3

MW kapasiteli bir rüzgar türbini ilave

ettik. Artan talebi hızla karşılayabilmek

için yeni bir kompozit hattı alımı yönünde

görüşmelerimiz ve kapasite artırımına

yönelik yeni yatırımlarımızın görüşmeleri

de devam ediyor. Önümüzdeki dönemlerde

de, var olduğumuz her alanda yatırım

yapmaya, proje üretmeye ve Ar-Ge çalışmalarımızı

yürütmeye devam edeceğiz.

Talin Saraylı Dikici / Saray Grup Yönetim Kurulu Üyesi

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Saray Alüminyum olarak, ürünün gerçekleştirilmesinden

sevkiyatına kadar geçen

tüm aşamalardaki faaliyetlerimizin çevresel

boyut ve etkilerini hesaplayarak

çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz

faaliyetlerin çevre kirliliğine neden

olmaksızın sürdürülmesi konusunda

hassasiyet gösteriyoruz. Çevre ile ilgili

tüm mevzuatlara uymayı, doğal kaynakları

optimum düzeyde kullanmayı, kullanılan

hammadde ve yardımcı maddelerde

çevre kriterlerine uymayı, kirliliğin

önlenmesini, atıkların azaltılmasını ve

maksimum geri dönüşümünü sağlamayı

ilke ediniyoruz. Ayrıca çalışanlarımızı çevre

konusunda eğitimlerle bilinçlendiriyor,

yeni yatırımlarımızda da çevre faktörünü

göz önünde bulundurmayı kendimize ilke

ediniyoruz.

Saray Alüminyum, sadece ekonomik değil

aynı zamanda sürdürülebilir bir büyüme

için gerekli olan sosyal ve çevresel

yönlerini de sürekli olarak geliştirmekte

olan bir şirkettir. Gerçekleştirdiğimiz tüm

faaliyetlerde hem uluslararası pazarda

hem de Türkiye’de farkındalık yaratmak

vizyonuyla hareket ediyoruz. Saray alüminyum

olarak, enerji verimliliği ve yeşil

binaların sayısının artması için gerçekleştirdiğimiz

faaliyetlerden de kısaca

bahsetmek isterim.

Avrupa normlarına uygun üretimin yanı

sıra, ürünlerimizin EPD ile sürdürülebilir

bir bakış açısı ve sorumluluk anlayışı

ile belgelendirilmesi bizim için oldukça

önemli. Saray Alüminyum olarak, çevreye

ve gelecek nesillere olan yükümlülüklerimizi

yerine getirerek Türkiye yapı sektörü

için örnek teşkil ettiğimiz gibi, uluslararası

standartlara bağlı kalarak global pazarlarda

da avantaj sağlıyoruz.

Sektördeki üstün kalite ve standart belgelerimizin

yanı sıra, Alüminyum Kompozit

Paneller (EPD Kayıt No:S-P-00834),

Alüminyum Ekstrüzyon Profil (EPD Kayıt

No:S-P-00833), ve PVC Profil (EPD Kayıt

No:S-P-00832) ürünleri için EPD belgelerimiz

bulunuyor. Ürünlerimizin EPD ile belgelendirilmesi,

Sürdürülebilir Üretim Ar-Ge

ve Tasarım Merkezi (SÜRATAM) tarafından

yürütülen ve Türkiye’de yerleşik tek EPD

Belgelendirme sistemi olan EPD Türkiye

kanalıyla The International EPD System

üzerinden gerçekleştirildi.

Türkiye’de ilk kez Alüminyum Kompozit Paneller,

Alüminyum Ekstrüzyon Profil, PVC

Profil ürünleri için EN 15804 - Sürdürülebilir

Yapı Malzemeleri normu uyumlu EPD

belgesini Saray Alüminyum’un aldığını

söylemekten de ayrıca gurur duyuyorum.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 63


“Müşterilerimize özel, katma değerli

çözümler tasarlıyoruz”

“Müşterilerimizin gözünde Assan Alüminyum hem hızlı değişen rekabet koşullarına göre

esnek çözümler sunan, hem de uzun süreli ve güvene dayalı ilişkilere önem veren bir iş

ortağı olarak konumlanıyor.”

Kibar Holding çatısı altında 1988 yılında

kurulan Assan Alüminyum, yıllık 300 bin

tonluk kurulu kapasitesiyle yassı alüminyum

sektörünün lider üreticisi konumunda.

Yılda 100 bin ton alüminyum folyo

üretim kapasitesi ile Avrupa’nın ilk üç üreticisinden

biri olan şirket, Avrupa’nın en

yeni ve yüksek kapasiteli boya hatlarından

birini barındıran rulo boyama tesislerinde

yıllık 60 bin ton alüminyum boyama kapasitene

de sahip bulunuyor. Assan Alüminyum

Genel Müdürü Göksal Güngör ile

üretim faaliyetleri, kalite politikaları, yeni

yatırım ve satış stratejilerini ele almaya

çalıştık.

Şirketinizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Ürünleriniz, hedef kitleniz ve

hizmet verdiğiniz sektörlerden biraz

bahsedebilir misiniz?

1300’ü aşkın çalışanı bulunan ve ISO

Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları

listesinde 41. sırada yer alan Assan Alüminyum,

rulo, levha, folyo ve boyalı rulo

ürünleri ile distribütör, inşaat, ulaştırma,

dayanıklı tüketim ve ambalaj gibi çok çeşitli

sektörlere hizmet veriyor. 2016 yılında

T.C. Ekonomi Bakanlığı tarafından

yürütülen ve marka bilinci oluşturmayı,

şirketlerin marka gücünü ve kurumsal altyapısını

güçlendirmeyi hedefleyen Turquality

programına katılan ilk yassı alüminyum

üreticisi oldu. Turquality programı ile uluslararası

arenada da global marka gücümüzü

daha da arttırmayı hedefliyoruz.

İnşaat sektörü ise faaliyetlerimiz ve hedeflerimizde

önemli bir yere sahiptir. İnşaat

sektörüne alüminyum levha ürünleri tedarik

ediyoruz. Alüminyum doğada en çok

bulunan elementlerden biri. Alüminyum,

hafifliği, ısı iletkenliği, korozyon direnci,

yüzde yüz geriye dönüştürülebilirliği, çevreciliği,

kolay şekillenebilirliği ve estetik

özellikleri gibi birçok yönü ile modern hayatın

bu günkü ve gelecekteki ihtiyaçları

için en doğru malzemedir. Daha hafif,

daha sağlam, daha verimli, daha uzun

ömürlü ve sonuçta daha ekonomik ürünler

için alüminyum tercih edilmektedir. Ülkemizde

de endüstri, teknoloji ve çevre bilinci

geliştikçe alüminyum kullanımı artıyor.

İnşaat sektöründe de sürdürülebilirliğin ön

planda olduğu bir ürün olması nedeniyle

alüminyum sıklıkla tercih ediliyor. Isı ilet-

66

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

kenliği, korozyona yüksek direnci, kolay

şekil verilebilir olması, estetik oluşu ve

yangın dayanımı inşaat uygulamalarında

öne çıkan özellikleri oluyor. Isı iletkenliği

sayesinde ısıtma, soğutma, izolasyon

malzemelerinin ve dış cephe malzemelerinin

üretiminde önemli enerji tasarrufu

sağlıyor. Plastik çerçeveli çift cam uygulamalarında

bile cam çıtalarının alüminyumdan

üretilmesi iki cam arasındaki

oksijen ve nem geçirgenliğini engelliyor.

Yüksek korozyon direnci, parlak ve boyalı

görünümleri ile sadece rutin bakımlarının

yapılarak görünümünü uzun yıllar koruyor.

Kolay şekil verilebildiği için inşaat sektöründe

tasarım esnekliği sağlıyor. Avrupa

Birliği EN normlarına göre alüminyum A1,

yani yanmaz ve yangına katkıda bulunmaz

malzemeler sınıfındadır. Bu sayede konvansiyonel

inşaat malzemelerine göre alüminyum

bir adım öne geçiyor. Ayrıca alüminyum

üretimi endüstriyel uygulamalar

arasında çevreyi en az etkileyen endüstrilerden

biridir.

Firmanızın kalite politikaları

hakkında bilgi verebilir misiniz?

Avrupa’nın en önemli üreticilerinden biri

olarak, her yıl birçok müşterimiz tarafından

yılın tedarikçisi ünvanına layık görülüyoruz.

Bunda esnek ve müşteri odaklı

çalışma anlayışımızın etkisi büyüktür.

Müşterilerimizin ihtiyaçlarını anlayarak ve

odaklanarak uyum kabiliyetimizle müşterilerimizin

ihtiyaçlarını karşılayan çözümler

sunmak için özenle çalışırız.

Ayrıca kalite politikamız çerçevesinde çalışanlarımız

için oluşturduğumuz modern ve

güvenli çalışma ortamımızda; süreç yaklaşımını

esas alan, müşteri beklentilerinin

ötesinde bir kaliteyi garantileyen, uyum

kabiliyeti yüksek ve müşteri destekleyen

bir Kalite Yönetim Sistemi’ni uyguluyor ve

geliştiriyoruz.

Hatayı olmadan kaynağında önleme prensibi

çerçevesinde, müşteri gözüyle sistemin

etkinliğini sürekli denetler ve tedarçilerimizi

de bu sistemin tamamlayıcı bir

parçası olarak görürüz. Operasyonel mükemmeliğe

ulaşmak için, sürekli iyileştirme

felsefesini benimseyerek her bir çalışanızın

bu sisteme katkıda bulunabileceği

bir ortam oluşturuyoruz.

Assan Alüminyum’un temel marka değerlerini

güvenilirlik, esneklik ve yenilikçilik

ana başlıkları altında toplanıyor. Yenilikçilik

ilkesinden yola çıkarak, tecrübe ve

uzmanlığımızı süreçlerimize en iyi şekilde

yansıtarak ürün ve süreçlerin her boyutunda

faydalı yenilikler yapıyoruz.

Önümüzdeki dönem için hedef ve

öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni

proje/yatırımlarınız olacak mı?

Müşteri memnuniyetinin ve kurumsal performansın

maksimize edilmesi için günümüz

dünyasında dijital dönüşüm büyük

önem teşkil ediyor. Bu konuda önemli bir

yatırım yaparak şirketimizin tüm süreçleri

entegre eden bir ERP sistemi geçiş projemizi

2017 yılı başı itibariyle başarıyla

tamamladık. Bu projemizle başlayarak

Endüstri 4.0 konusundaki çalışmalarımıza

devam etmeyi hedefliyoruz. Bununla

beraber süreç verimliliğimizi daha da artırmak

ve paydaşlarımızın memnuniyetini

daha da üst seviyelere taşımak amacıyla

Tedarik Zinciri Optimizasyonu Projemizi

başlattık.

Assan Alüminyum olarak alüminyum sektöründe

de büyümemize ve gelişimimize

ara vermeden devam ediyoruz. Alüminyum

döküm ve folyo kapasitesini artırmaya yönelik

yatırımlarımız için geçen sene düğmeye

bastık. Yatırımların ilk aşamasında

iki yeni döküm hattının yanı sıra, yüksek

hızlı ve ileri seviye otomasyon sistemli

yeni folyo hadde yatırımımız bulunuyor.

Göksal Güngör / Assan Alüminyum Genel Müdürü

Bu yatırımlarımızı sene sonunda devreye

almış olacağız. Sonraki aşamada ise

ek folyo haddeleri ve düşük kalınlıklarda

üretim yapabilen bir soğuk hadde yatırımı

planlıyoruz. Özellikle ambalaj sektörüne

yönelik olan bu yatırımlarımız sayesinde

katma değeri yüksek ürünlere yönelmemiz

mümkün olacak.

Ayrıca yatırımlarımızda dünyamızdaki kaynakların

hızla tükendiğini göz önünde bulundurarak

çevreye verdiğimiz önemi her

zaman ön planda tuttuğumuzu belirtmek

isterim. Alüminyum %100 geri dönüştürülebilirliği

sayesinde zaten doğası gereği

çevre dostu bir ürün. Assan Alüminyum

bünyesinde hali hazırda faaliyet gösteren

geri dönüşüm tesisimizde ise geri dönüşümün

en etkili biçimde yapılması sağlanıyor.

Bunun yanı sıra 2016 senesinde

bünyemize bir de yenilenebilir enerji üre-

Yapı Malzeme Ağustos 2017 67


Dosya

tim tesisi dahil ederek sürdürülebilirliği

sağlamak için bir önemli adım daha atmış

olduk.

Uygulama teknikleriniz ve

kullanmış olduğunuz ürünlerinizde,

müşterilerinize ne gibi yenilik ve

farklılıklar sunuyorsunuz? Ar-Ge

çalışmalarınız sürecinde inovasyon,

yenilenebilirlik ve tasarım

süreçleriniz nasıl gelişmekte?

Assan Alüminyum’un temel marka değerlerinden

biri olan yenilikçilik ilkesinden

yola çıkarak, tecrübe ve uzmanlığımızı kullanarak

ürün ve süreçlerin her boyutunda

faydalı yenilikler yapıyoruz.

Assan Alüminyum olarak, müşteri memnuniyetini

en üst seviyede tutmanın ve korumanın,

markayı güçlendiren ve bağlılık

yaratan en temel ilke olduğuna inanıyoruz.

Tescillenen Ar-Ge merkezimizde müşterilerimize

özel, katma değerli çözümler

tasarlıyor olacağız. Daha kaliteli ve daha

verimli çıktılar elde etme amacıyla sürekli

iyileştirme çalışmaları yapıyor, proses

inovasyonları sayesinde sektöre ve müşterilerimize

özel geliştirdiğimiz ürünler,

müşterilerimizin nihai üretimlerinden ve

ürünlerinden daha iyi performans almalarına

olanak sağlıyoruz.Yenilikçilik ilkemizden

yola çıkarak, tecrübe ve uzmanlığımızı

kullanarak ürün ve süreçlerimizde yaptığımız

faydalı yenilikler sayesinde müşterilerimizin

gözünde Assan Alüminyum hem

hızlı değişen rekabet koşullarına göre esnek

çözümler sunan, hem de uzun süreli

ve güvene dayalı ilişkilere önem veren bir

iş ortağı olarak konumlanıyor.

Yurt dışı satış faaliyetlerinizden

bahseder misiniz?

Toplam satışımızın yaklaşık %75’ini ihraç

ediyoruz. Almanya, İngiltere, Fransa, Hollanda

gibi Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak

üzere dört kıtada 70’ten fazla ülkeye

ihracatımız var. Ayrıca Kuzey Amerika gibi

bölgelerde de faaliyetlerimizi artırıyoruz.

Hizmet verdiğimiz inşaat, otomotiv, ambalaj,

dayanıklı tüketim gibi sektörlerin

hepsinin farklı alanlarına yönelik, güçlü olduğumuz

ve Avrupa’da pazarından önemli

paylar aldığımız ürünlerimiz bulunuyor. Ayrıca

çeşitli ülkelerdeki lojistik tesislerimiz

ile de müşterilerimize özel tedarik zinciri

çözümleri sunuyoruz.

Faaliyet alanınız itibarıyla temel

sorunlarınız hakkında değerlendirme

yapar mısınız? Sizce sektörün

sorunlarının çözümü noktasında

hangi önlemler alınmalı?

Alüminyum Türkiye’nin en hızlı gelişen

sektörlerinden biridir. Ülkemizde kişi başına

tüketim 10-15 kg arasındayken, Avrupa’da

kişi başına 25-30 kg alüminyum

kullanılıyor. Alüminyum sektörü 10 yıl içinde

ortalamada yüzde 10 büyüme gösterdi.

Sanayideki ve teknolojideki gelişmeler,

kullanım alanlarının artması dolayısıyla

Türkiye’de de önemli bir potansiyel olduğunu

söyleyebiliriz.

Sektörümüzün önemli sorunlarının başında

gümrük vergisini ifade edebiliriz. 2015

yılında hammaddeye yüzde 3-4-6 oranlarında

vergi getirildi. Bu oranlar, uluslararası

rekabette bizim elimizi zayıflatan bir

etken oldu. Zaten dünyadaki rakiplerimize

bazı dezavantajlarımız var. Alüminyum üretimimiz,

sanayinin ihtiyacını karşılayacak

kapasitede olmadığından, sanayicimiz

mecburen bunu ithalatla karşılama yoluna

gidiyor. Assan Alüminyum olarak, daha

önce de bahsettiğim gibi hayata geçirmeyi

planladığımız yatırımlarımızla sektörde

teknolojik dönüşümü sağlamayı hedefliyoruz.

Önümüzdeki yıllarda katma değeri

yüksek alanlarda yatırım yapmayı hedefliyoruz.

Küresel pazarlarda söz sahibi bir

oyuncu olma hedefiyle önemli kararlara

imza atıyoruz. Bu hedeflere ulaşmak için

daha önce de belirttiğim gibi markalaşmaya

ve uluslararası arenada marka gücümüzü

daha da yükseklere taşımaya büyük

önem veriyoruz.

68

Yapı Malzeme Ağustos 2017


“Nitelikli büyümenin, nitelikli üretimle

gerçekleşeceği bilinciyle hareket ediyoruz”

“Sektöre yeni teknolojik ürünler geliştirmek, katma değerli inovatif ürünler sunmak ve

ihracatı artırmak amacıyla yenilikçiliği destekleyen bir strateji izliyoruz.”

Türkiye’nin en büyük entegre tesisleri arasında

yer alan Zahit Alüminyum, alüminyum

profil, kompozit panel ve fotovoltaik

paneller üretmekte. Alüminyum ve Yenilenebilir

Enerji sektörlerindeki müşterilerinin

ihtiyaç ve beklentilerini karşılama

azmiyle çalışmalarını sürdüren Zahit Alüminyum

dünya ölçeğinde takip edilen bir

şirket olma hedefinde. Zahit Alüminyum

Genel Müdürü Zeki Akbulut ile şirket faaliyetlerini,

önümüzdeki döneme dair planlarını

ve sektördeki yenilikleri ele almaya

çalıştık. Bize vakit ayırdıkları için sayın Akbulut’a

teşekkür ediyoruz.

Şirketinizi tanıtarak sektörel

faaliyetlerinden bahseder misiniz?

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; Alüminyum

sektöründe 30 yılı aşkın deneyim

ile öncü markalar arasında yer almaktayız.

Kurucumuz Sayın Zahit Balbay’ın, temellerini

1983 yılında, 32 metrekarelik küçük

bir atölye ile attığı Zahit Alüminyum, bugün

Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi

Bölgesinde, 65.000 m2’si kapalı, toplam

100.000 m2 alanda yer alan 2 ayrı tesisinde,

700’ü aşkın çalışanıyla faaliyetlerini

sürdürmektedir.

Zahit Alüminyum İstikrar- Güven - Kalite

politikası ekseninde Aluminance, Vetrina,

Zahit markaları ile alüminyum profil, Aluminance,

Vetrina markaları ile kompozit

panel, ZahitSolarfield markası ile de gün

ışığını elektrik enerjisine dönüştüren fotovoltaik

güneş paneli üretmektedir. Zahit

Alüminyum,bu ürünleriyle otomotiv, inşaat,

enerji, reklamcılık, beyaz eşya, mobilya,

elektrik-elektronik ve makine imalat

sektörü gibi geniş bir yelpazedeki sektörlere

hitap etmektedir. Farklı sektörlerde

kullanılan ürünlerimizle endüstri-sanayi

gelişimine ve son tüketici yaşam kalitesinin

yükseltilmesine katkı sağlamaktadır.

Firma olarak, “Ancak mükemmeli hedefleyenler

ideali üretebilir” felsefesi ve

inovatif bakış açısıyla, Ar&Ge, Ür&Ge çalışmalarına

büyük önem vermekteyiz. Sektöre

yeni teknolojik ürünler geliştirmek,

katma değerli inovatif ürünler sunmak ve

ihracatı artırmak amacıyla yenilikçiliği destekleyen

bir strateji izliyoruz. Bu kapsamda,

marka değerini geliştirmeye yönelik

yatırımlar yaparak katma değeri yüksek

ve yenilikçi ürünleri piyasaya sunmak için

TC. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

tarafından onaylı Adana’nın 3’üncü, Türkiye’nin

512’nci AR-GE (Araştırma Geliştirme)

Merkezini kurarak, yenilikçi farkımızın

gereklerini yerine getirdik. İSO tarafından

açıklanan “Türkiye’nin ikinci 500 Büyük

Sanayi Kuruluşu” arasında ilk 100’de yer

alan firma olarak, AR-GE kültürü, nitelikli

personel altyapısı ve laboratuar imkanları

ile bölge ve ülkemiz ekonomisine katkı

sunmanın gururunu yaşamaktayız.

Çatı ve Cephe Sistemleri’nde doğru

ürün ve başarılı uygulama için nelere

dikkat edilmeli?

Kullanılacak cephe sisteminin teknik gereksinimlerini

bilmek ve tanımlı detaylarına

hakim olmak çok önemlidir. Tabii ki

bunların doğru uygulaması da bu iki kuraldan

geçer. Malzemeyi ne kadar iyi tanırsanız

projenin sizin önünüze çıkarabileceği

zorlukları o kadar kolay aşarsınız. Proje

uygulama aşamasında süre her zaman

kısıtlıdır. Ancak süreyi doğru kullanırken

detaylara bağlı kalmak hatta yapıya özel

detaylar hazırlamak cephe kalitesini her

zaman artırır.

Yeni nesil malzemelerinizden

örnekler verebilir misiniz?

Daha önce de belirttiğim gibi nitelikli büyümenin,

nitelikli üretimle gerçekleşeceği

bilinciyle Ar&Ge ve yenilik kültürünü be-

70

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

nimseyen Zahit Alüminyum, AOSB’de yer

alan Zahit Alüminyum Ar&Ge Merkezinde

görevli 19 Ar&Ge personeli ile katma

değeri yüksek, kaliteli ve ileri teknolojili

ürünler geliştirmeye, marka değeri, dış

ticaret hacmi ve verimliliği arttırmaya yönelik

projeler üretecektir. Bu kapsamda

çalışmalarımız ivme kazanmıştır. A2 yanmazlık

sınıfı alüminyum kompozit panel

üretimi, E ve EI sınıfı yangına dayanıklı

kapı pencere sistemleri şuan üzerinde

yoğunlukla durduğumuz çalışmalardır. Ayrıca

ürün gamımızda yer alan mükemmel

hava ve su yalıtımı sağlayan sürme serimiz

ECO SLIDE sistemimiz ve Aluminance

F50 ve F60 Cephe sistemlerimiz yeni

nesil alüminyum sistemlerimize örnek

verilebilir. Aluminance F50 Klasik Kapaklı

Cephe Sistemi, sektörel taleplere cevap

verebilecek ölçüde içeriden ve dışarıdan

50 mm genişliğe sahip profillerle oluşturulmuştur.

Sektörel bazda birçok benzer

sistemden farklı şekilde dizayn edilen Aluminance

F60 Silikon Cephe Sistemi ise

optimum verimlilik, kolay imalat ve montaj

faktörleri dikkate alınarak 60 mm profiller

ile tasarlanmıştır.

Enerji verimliliği kanunu ve enerji

kimlik belgesi uygulamaları

süregelirken siz Zahit Alüminyum

olarak ilgili konuda ne tür

faaliyetler yürütmektesiniz?

Bilindiği üzere 5627 sayılı Enerji Verimliliği

kanunu ve buna bağlı olarak yayımlanan

binalarda enerji performansı yönetmeliği

gereğince; yeni yapılacak binalarda enerjinin

ve enerji kaynaklarının etkin ve verimli

kullanılmasını, enerji israfının önlenmesini

ve çevrenin korunmasını sağlamak

için asgari olarak binanın enerji ihtiyacı ve

enerji tüketim sınıflandırması, sera gazı

salımı seviyesi, yalıtım özellikleri ve ısıtma

ve/veya soğutma sistemlerinin verimi ile

ilgili bilgileri içeren enerji kimlik belgeleri

oluşturulmaktadır. A’dan G’ye kadar yapılan

sınıflandırmada A en yüksek enerji

verimli G ise en düşük enerji verimli sınıf

olarak belirlenmektedir. Bu bağlamda yeni

yapılacak veya yapılmakta olan binaların

enerji kimlik belgesi sınıfı en düşük C sınıfında

olacak şekilde tasarlanmalı ve inşa

edilmelidir. C sınıfından daha düşük seviyede

çıkan yeni yapılacak veya yapılmakta

olan binalar kanunen iskân ruhsatı alamamaktadır.

Zahit Alüminyum San. ve Tic. A.Ş. olarak

yenilenebilir enerji alanında yapılan

ve yapılmakta olan yatırımların yanında,

Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Örgütü

(UNIDO) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma

Programı (UNDP) tarafından müştereken

yürütülen Sanayide Enerji Verimliliğinin

Artırılması Projesi’ne katıldık. Organize

sanayi bölgelerinde (OSB) yeşil rekabetçiliği

artırmak adına “Türkiye için Yeşil

OSB Çerçevesinin Geliştirilmesi Projesi’’

ile ilgili çalışmalara katkı sunmaktayız. Bu

çerçevede tesislerimizde enerji verimliliği

uygulamaları yapmaktayız.

Zeki Akbulut / Genel Müdür

Ayrıca ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi

ile ilgili altyapı çalışmalarını tamamladık.

Belgelendirme sürecindeyiz.

Güneş panellerinin son dönemde yaygınlaşan

çatılardaki kullanımı konusunda

müşterilerinize sunmuş olduğunuz

hizmetler var mı?

Zahit Alüminyum olarak endüstriyel tesislerin

çatılarına anahtar teslim hizmet vermekteyiz.

Onun dışında yapılan küçük çatı

uygulamalarında beraber çalışmış olduğumuz

firmalara ürün tedariği konusunda

yardımcı olmaktayız.

Önümüzdeki dönemde yeni proje/

yatırımlarınız olacak mı?

2012 ve 2013 yılından itibaren teknoloji

yenilemesi yapmaya başladık. Daha geniş

pazarlara hitap edecek şekilde ürün gamımızı

genişletme amacımız doğrultusunda

tesislerimizde teknoloji yenilemesi yapıyoruz.

Dikey boyahane ve A2 sınıfı yanmaz

kompozit panel hattı olmak üzere 2 ayrı

yatırım planımız var. 4 milyon Euro’luk yatırımın

anlaşmaları tamamlandı, ön ödemeleri

yapıldı. 2017 yılı sonu itibari ile

tesislerin faaliyete geçmesi öngörülüyor.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Türk alüminyum sektörü bugün gelinen

aşamada, Avrupa ile Asya arasında bir

üretim merkezi olma konumundadır. Bunun

yanında, nüfus artışı, insan ihtiyaçlarındaki

değişimler, teknolojideki gelişim

gibi birçok sebeplerle alüminyum, günlük

hayatımızın her alanında karşımıza çıkmakta

ve çıkmaya da devam edecektir.

Biz bu alanda öncü kuruluşlar arasında yer

alan firma olarak, sektördeki bu gelişim

ve değişime katkı sunmaya devam edeceğiz.

Bize zaman ayırdığınız ve sayfalarınızda

yer verdiğiniz için Zahit Alüminyum çalışanları

adına teşekkürlerimi sunuyorum.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 71


Erdoğan Yılmaz / Mimari Sistemler Satış Müdürü

“Müşterilerimizin beklentilerini

karşılayacak modern çözümler üretiyoruz”

“Sistem Alüminyum olarak sunduğumuz çözümlerle; mimar, mühendis ve yüklenici firmaların

doğru malzemeyi doğru yerde kullanmalarına yardımcı olacak önerilerimiz ve ürünlerimizle

hep sektörle iç içeyiz.”

Kalıp üretimi, ekstrüzyon imalatı, elektrostatik

toz boya, ahşap kaplama, eloksal,

mekanik işlem, kompozit panel imalatı ve

nihai uygulamaları bünyesinde bulunduran

Sistem Alüminyum, yıllık 35.000 ton üretim

kapasitesi ile faaliyetlerini sürdürmekte.

Sistem Alüminyum Mimari Sistemler

Satış Müdürü Erdoğan Yılmaz ile Çatı ve

Cephe Sistemleri için sundukları çözümler

üzerine konuştuk.

Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte

Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden

bahseder misiniz?

1994 yılında kurulmuş olan Sistem Alüminyum

San. ve Tic. A.Ş. olarak Çorlu’da

bulunan 70.000 m 2 ’si kapalı olmak üzere

330.000 m 2 ’lik tesisimizde, yıllık 4,2

milyon m 2 alüminyum kompozit panel ve

38.000 ton alüminyum profil üretme kapasitesine

sahibiz.

Modern hatlarla donatılmış tesisimizde;

dökümhane, Ekstrüzyon pres, eloksal, boyahane,

transfer kaplama, mekanik şekillendirme

ve kompozit panel üretim bölümlerimizde

üretimimizi sürdürüyoruz. Dünya

standartlarında kalite belgelerine sahip

ürünlerimizin yurtiçi ve 38 ülkeye ihracatını

sağlayan nitelikli satış ve pazarlama

ekiplerimizle ülkemize hizmet ediyoruz.

72

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

Çatı ve Cephe Sistemleri’nde doğru

ürün seçimi ve başarılı uygulama

için nelere dikkat edilmeli?

İnşaat sektöründe çatı ve cephe sistemleri

binanın dış kabuğudur. Teknik özellikleri

ve detayları iyi çözümlenmediği sürece binadan

beklenen konfor şartlarına ulaşmak

mümkün olmayacaktır. Binanın çevresiyle,

iklimiyle ve insan sağlığıyla ilişkisinin

doğru analiz edilmesi ve neticede seçilen

malzemenin doğallığından ödün verilmemesi

gerekir. İşin özü doğru yerde, doğru

amaçla, doğru malzeme kullanmaktır. Dış

cepheye mimari tasarım şekil verir. Dış

cephe iç mekânı tamamlar ve dış cephelerin

bütünü ise kentsel mimarinin bir tamamlayıcısıdır.

Binaları tek tek ve kentten

ayrı olarak düşünmek doğru olmayacaktır.

Ayrıca cephe çözümlerinde gelişen teknolojinin

nimetlerinden yararlanarak üretilen

malzemelerle rüzgar, ısı, gürültü gibi

yaşanılan coğrafya şartlarının gerektirdiği

donanımları daha ekonomik şekilde karşılamak

mümkündür. Yeter ki istenen nitelikler,

binanın bulunduğu tabiat koşulları

ile uyumlu projelendirilmiş olsun.

Biz Sistem Alüminyum olarak sunduğumuz

çözümlerle; mimar, mühendis ve yüklenici

firmaların doğru malzemeyi doğru yerde

kullanmalarına yardımcı olacak önerilerimiz

ve ürünlerimizle hep sektörle iç içeyiz.

Ar-Ge ve Ür-Ge bölümlerimiz, müşterilerimizin

beklenti ve önerilerini karşılayacak

ürünler için sürekli dünya ve yurtiçi sektörü

incelemekte ve çalışmalarını sürdürmektedir.

Yeni nesil malzemelerinizden

örnekler verebilir misiniz?

Mimari sistem çözümlerimizi; Alutech Sistem

Serisi ve Alutech Bond Alüminyum

Kompozit Panel gruplarında markalarımızla

sunuyoruz. Bu markaları ve ürünlerimizi

anlatmadan önce özellikle belirtmemiz

gerekir ki; alüminyum sistem serileri ve

kompozit panel ürünlerimizin seri üretimlerine

başlamadan önce, titizlikle üzerinde

durduğumuz yoğun bir Ar-Ge süreci yaşanmaktadır.

Alüminyum profil ve alüminyum

kompozit panelde ALUTECH Sistem Serileri

markamız; cephe sistemleri, yalıtımlı-yalıtımsız

doğrama, sürme, korkuluk,

ışıklık, çelik takviyeli cephe, kompozit ve

taş kaplama alt taşıyıcı sistemlerini barındırıyor.

ALUTECHBOND Alüminyum Kompozit

Panel ürün grubumuz ise B2, B1 ve

A2 yanmaz veya aleve dirençli sınıflarında

ürettiğimiz alüminyum kompozit panel

ürünlerimizin markasıdır. Dış ve iç cephe

uygulamaları için metalik veya mat renkli,

ahşap desenli ve hayal edebileceğiniz her

renkte kompozit panellerimiz bulunmaktadır.

İstenilen ölçülerde panel üretimi yapıyoruz

iki üretim hattımızla yurtiçi ve yurtdışı

piyasalarda yüklenicilerin projelerine

uygun çözümler sunuyoruz.

Güneş panellerinin son dönemde

yaygınlaşan çatılardaki kullanımı

konusunda müşterilerinize sunmuş

olduğunuz hizmetler var mı?

Dünyada ve ülkemizde hızla yaygınlaşmakta

olan “güneş enerjisi tarlaları” ve çatı üzeri

panel uygulamaları için gerekli alt yapı ve

karkas donanımları, AluTech Sistem Serisi

ürünlerimiz arasında bulunmaktadır. Açık

hava şartlarına gösterdiği mukavemet ve fiyat

avantajıyla alüminyum profil bu alanda

oldukta avantaj sunmaktadır.

Önümüzdeki dönemde yeni proje/

yatırımlarınız olacak mı?

Temmuz ayı içinde 6. Ekstüzyon pres hattımızı

tam kapasiteyle devreye aldık, artan

talepleri karşılamak üzere yeni hat çalışmaları

için çalışıyoruz.

2017 yılı içinde ERA ve TSEK Belgelerine

sahip alev dirençli ve yanmaz kompozit

alüminyum panellerimizin Ar-Ge çalışmalarını

tamamlayarak AluTech Bond B1,

B2 ve A2 sınıf ürünlerimizi pazara sunduk

ve çok olumlu sonuçlar alıyoruz. Henüz

yeni olduğumuz bir alanda, 2015’de

faaliyete soktuğumuz Dökümhanemizde

standart alaşımların üretiminin (1050,

1350, 6005, 6060, 6061, 6063, 6082

ve 6463, 5xxx) yanı sıra, 2xxx, 7xxx serisi

ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.

Enerji verimliliği ve geri dönüşüm çalışmalarımız

neticesinde; fabrikamızda ekstrüzyon,

yüzey işlemler ve mekanik işlem

sırasında meydana gelen üretim firelerin

geri dönüşümü dökümhanemizde sağlanmaktadır.

Ayrıca Dökümhanemizde ürettiğimiz biyet

ürünlerimizi yerel ve uluslararası piyasalara

sunmaktayız.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Modern hatlarla donatılmış Sistem Alüminyum

A.Ş. tesislerinde; dökümhane,

ekstrüzyon pres, eloksal, boyahane,

Transfer kaplama, mekanik şekillendirme

ve kompozit panel üretim bölümlerimizde

faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

Dünya standartlarında kalite belgelerine

sahip ürünlerimizin yurt içi satışını ve 38

ülkeye ihracatını sağlayan nitelikli satış ve

pazarlama ekiplerimizle ülkemize hizmet

ediyoruz.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 73


Advertorial


1989 yılında kurulan Alumil Aluminium Industry

S.A, 4 kıta ve 45 ülkedeki varlığı ile

dünya çapında bilinen ve tanınan prestijli

markalar arasında ilk 5’e giren, bir alüminyum

ekstrüzyon üreticisi. Mimari alüminyum

profil sistemleri dizaynı ve yıllık

106000 ton’a varan üretim kapasitesi

açısından Yunanistan’da ve tüm Balkanlar

bölgesinde birinci sırada yer almakta.

Avrupa, Afrika, Orta Doğu, Körfez ülkeleri,

Rusya ve ABD’de toplam 27 şubesi bulunan

Alumil Türkiye’nin Satış ve Pazarlama

Direktörü Murat Kalkan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Sayıları 100’ü bulan ve son

teknolojiyi içeren üretim tesisleri, depoları

ile Avrupa’nın en büyük perakende ağlarından

birini oluşturduklarını ifade eden

sayın Kalkan’a bizi kırmayıp sorularımızı

yanıtladığı için teşekkür ediyoruz.

“Bizim yaklaşık 100 kişiden

oluşan AR-GE grubumuz var.

Her yıl mimari taleplere ve

trendlere göre yeni sistem

tasarımı ve üretimi ile uğraşan

dinamik bir ekip. Bu

ürünler periyodik olarak BAU

Almanya, Batimat Paris,

Mosbuild Rusya gibi fuarlarda

sergilenerek kullanıcılara

tanıtılıyor…”

Alumil Alüminyum

Profil Sistemleri:

Yüksek kalite, estetik,

çağdaş tasarım,

fonksiyonellik…

Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte

Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden

bahseder misiniz?

Sektördeki yaklaşık 30 yıllık deneyimi ile

‘Alumil Alüminyum profil sistemleri’, yüksek

kalite, estetik, çağdaş tasarım,fonksiyonellik

ve diğer mimari sistemlere kolaylıkla

entegrasyon kabiliyeti ile ön plana

çıkmaktadır. Şirketimiz bünyesinde bulunan

Ar-Ge departmanı bünyesinde dizayn

edilen, her yıl yeni mimari trendlere göre

geliştirilen Alumil Profil Sistemleri Alman

IFT Rosenheim, Amerikan AAMA, İtalyan

Instituto Jordano, Yunanistan EKANAL ve

diğer EU sertifikalı bağımsız laboratuvar

kuruluşlarının uluslararası akredite kurumları

tarafından test edilmiş ve onaylanmıştır.

Fabrikalar bünyesinde 11 extrüzyon

presi, 8 elektrostatik toz boya ünitesi, 2

eloksal ünitesi, 10 polyamid ısı yalıtım

köprüsü montaj hattı, 1 iç ve dış mekan

kapıları ve güvenlik kapılar üretim tesisi,

kompozit panel, polykarbon levha, EPDM

fitil üretim merkezleri ile hizmet vermektedir.

Alumil Türkiye irtibat bürosu ise

14 yıldır faaliyette olup, Türkiye ve yakın

ülkeler pazarında ürünlerimizin tanıtımı ve

satışını başarılı ve her geçen yıl artan bir

ivme ile yönetmekte.

76

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

Çatı ve Cephe Sistemleri’nde doğru

ürün ve başarılı uygulama için nelere

dikkat edilmeli?

Çatı sistemleri denince, bizim konumuza

giren alan, ‘Skylight’ ya da ‘Atrium’ olarak

tanımlanan, cam çatı uygulamasıdır. Alumil’in

M10800 Skylight sistemi, yağmur

tahliye kanalları ile kolaylıkla su tahliyesi

yapılabilen, cam çatı üzerinde manuel ya

da otomatik açılır kanat uygulaması mevcut

olan ve Alumil’in tüm cephe giydirme

sistemleri ile entegre edilebilen, alışveriş

merkezleri, otel lobileri, havuz çatıları, kış

bahçeleri ve benzeri uygulamalarda sıklıkla

kullanılan bir sistemdir. Çatı ve Cephe

sistemlerinde doğru ürün seçilirken dikkat

edilmesi gereken hususlar, uygulanacak

binanın yüksekliği, binanın bulunduğu coğrafi

konumun, rüzgar yükü, kar yükü gibi

statik değerleri, istenilen ısı yalıtım katsayısına

uygun olarak profillerin seçilmesidir.

Özellikle cam çatı, giydirme cephe sistemlerinin

birlikte kullanıldığı ‘Atrium’ tarzı

projelerde, cam çatının nasıl bir su tahliye

sistemine sahip olduğu, alt konstrüksiyon

olarak çelik desteğe ihtiyaç olup olmadığı,

kar yükü, sismolojik analiz gibi tüm statik

hesapların doğru olarak uygulanması gerekir

ki bu tür konstrüksiyonlarda ciddi bir

mühendislik çalışması şarttır.

Yeni nesil malzemelerinizden

örnekler verebilir misiniz?

Son yıllarda dünya genelinde enerji verim-

Murat Kalkan / Satış ve Pazarlama Direktörü

liliği ön planda tutulmakta, ve mümkün

olan en az maliyetle binaların ısıtılması

ya da soğutulması hedeflenmektedir. Bu

da binada kullanılan pencere, kapı, giydirme

cephe, cam çatı vs alüminyum profil

sistemlerinin ısı/ses/su yalıtımı/rüzgar

yükü değerlerinin mümkün olabilecek en

iyi seviyede uygulanmasını gerektirir. Örnek

olarak ABD NewYork’taki eski Google

binasının restorasyonunda ısı yalıtımı

uf=0,60 olan pencereler talep edilmişti,

çünkü bina içinde herhangi bir ısıtma sistemi

kullanılmayacak, sadece ofis bilgisayarlarının

yaydığı ısı, ve dışarıdan alınacak

güneş enerjisi ile ısıtılması planlanmıştı.

Alumil ArGe Departmanı, bu kriterlere uygun

özel tasarım bir pencere sistemi tasarladı

ve binaya başarı ile uygulandı.

Bunun dışında özellikle Kuzey Avrupa’da

‘Passive House’ olarak adlandırılan yeni

nesil binalarda kullanılmak üzere ısı yalıtım

değeri Uf=1’in altında olan S77, S67

gibi sistemlerimizi kullanıma sunduk.

Enerji verimliliği kanunu ve enerji

kimlik belgesi gibi uygulamaların

sektördeki yansımaları nasıl

gerçekleşmekte?

Yeni yapılan binalar, zaten kanun gereği

enerji verimliliğine uygun olarak

yapılmak zorunda, bunu sağlayacak en

önemli unsur da betonarme duvarların

iyi yalıtılmasından başka, kullanılacak

kapı ve pencerelerin ısı/ses/su yalıtımı,yağmur

tahliyesi,rüzgar yükü dayanımı

konusundaki performans değerleri

ile sağlanıyor. Alumil’in tüm mimari sistemlerinde

zaten en ön planda tutulan

da bu konudur. Eski binaların renovasyonlarında

da gün geçtikçe aluminyum

kapı ve pencerelerin önemi artmaktadır.

Güneş panellerinin son dönemde

yaygınlaşan çatılardaki kullanımı

konusunda müşterilerinize sunmuş

olduğunuz hizmetler var mı?

Alumil’in bu alanda, ALUMIL SOLAR isminde

yaklaşık 7 senedir faaliyet gösteren

ve Atina’da kurulu bir firması var.

Avrupa’da genelde uygulama ‘Güneş

Tarlaları’ olarak adlandırılan yani düz

boş bir araziye monte edilen güneş panelleri

ile elektrik elde edilmesine gidiliyor.

Türkiye’de bu çok yeni başladı.

İç Anadolu bölgesindeki birkaç projeye

malzeme verdik. Sonuçta Güneş panellerinin

taşıyıcı kostrüksiyonları da alüminyum

profil sistemlerinden oluşmuştur.

Güneş panellerini hazır ürün olarak

satıyoruz.

Önümüzdeki dönemde yeni proje/

yatırımlarınız olacak mı?

Bizim yaklaşık 100 kişiden oluşan AR-

GE grubumuz var. Her yıl mimari taleplere

ve trendlere göre yeni sistem tasarımı

ve üretimi ile uğraşan dinamik bir ekip.

Yeni ürünlerin takibinde biz bile zorlanıyoruz.

Bu ürünler periyodik olarak BAU

Almanya, Batimat Paris, Mosbuild Rusya

gibi fuarlarda sergilenerek kullanıcılara

tanıtılıyor. Sanırım Alumil bu konuda

alanında tektir.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Firmamıza gösterdiğiniz yakın ilgi için

teşekkür eder, başarılarınızın devamını

dilerim.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 77


“Sektör ortak bir paydada buluşmalı”

“2016 yılında üretim tesisimizde fotovoltaik panellerimizin kurulumunu yapıp devreye alarak

fabrikamızdaki enerji ihtiyacımızı güneş enerjisinden karşılamaya başladık.”

Sektörün en güçlü isimleri arasında yer

alan Aluform, bugün gerek yurt içinde

gerekse yurt dışında başarısını artırmaya

devam ediyor. Bayi ağını güçlendirmeye

odaklanan markanın Teknik Satış Müdürü

Galip Canoğlu, sektörde yaşanan sorunlara

işaret ediyor.

Aluform’un geçmişten bugüne

hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?

ALUFORM, Pekintaş grubunun bir üyesi

olarak 1996 yılında Alman Sanayi devi

VIAG Group ile birlikte, Türk ve Alman

ortaklığı şeklinde kuruldu. 1999 yılında

hisselerin tümünü satın alarak yüzde 100

Türk sermayeli olacak şekilde yolumuza

devam etme kararı aldık. 2015 yılı itibari

ile yeni ürün ve yatırımlarımızla 40 bin

metrekare kapalı ve 175 bin metrekare

açık alana sahip tam entegre bir sanayi

tesisi olarak hizmet vermeye devam ediyoruz.

Pekintaş Şirketler Grubu olarak,

bünyemizde sekiz farklı firma bulundurmaktayız.

Bu firmalardan; Pekintaş A.Ş,

endüstriyel sanayi yapılarına anahtar teslimi

hizmet veren müteahhitlik firmamızdır.

Pekintaş Dış Ticaret, ülkemizde bulunan

serbest bölgelerde antrepo inşaatlarına

devam etmektedir. Pekin İnşaat Limited

Şirketi, Devlet Su İşleri (DSİ) ve Karayolları

(TCK) projelerinde, otoyol, köprü, baraj

ve sulama gibi konularda taahhüt hizmeti

vermektedir. Pekinsan, lojistik olarak inşaat

firmalarımıza destek vererek ekip ve

ekipman sağlamaktadır. 2013 senesinde

kurulan Schmid-Pekintaş Enerji Sistemleri

A.Ş ise yüksek teknoloji kullanılan yeni

fabrikamızda güneş panelleri üretmekte

ve gerekli ekipman tedarikini yaparak güneş

enerjisiyle elektrik üretecek olan tüm

sistemlere yönelik proje ve kurulum hizmetlerine

katkı vermektedir.

Aluform, Taş Yünü izolasyonlu, PIR (Polyisocyanurate)

izolasyonlu ve Poliüretan

izolasyonlu, çatı ve cephe panelleri üretip,

bu ürünleri yurt içinde ve yurt dışında yüzden

fazla noktaya pazarlayan, bayileri ve

çözüm ortakları vasıtası ile bu ürünlerin

montajını yapan yapı sanayii firmamızdır.

Ürünlerinizden ve bu ürünlerin

avantajlarından bahseder misiniz?

Özellikle çatı ve cephe kaplama sektöründe

Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek

tek lokasyonda dört farklı specific üretim

hattı ile (soğuk depo panel hattı, tek kat

trapez ve sinüs hatları, PU ve PIR panel

hattı ve taşyünü panel hattı) üretim yapan

firma konumundayız. Bir endüstriyel yapıyı

sandviç paneller ile kaplamak,

ana hatları ile hızlı detay çözümleri, uygun

maliyet ve yüksek yalıtım performansı şeklinde

yapıya ciddi katkılar sağlamaktadır.

Son yıllarda yurtdışında olduğu gibi ülkemizde

de sandviç panel kullanımı giderek

artmaktadır.

Aluform Pekintaş bu artan talepler doğrultusunda

hem detay çözümlerini hem de

daha modern üretim tekniklerini yakından

78

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

takip ederek kendisini sürekli yenilemektedir.

Ayrıca üstün detay özellikleri sayesinde

dikey ya da yatay olarak monte

edilebilen ürünlerimizle mimarlarımıza alternatif

çözümler sağlıyoruz.

Dolayısıyla kıymetli tasarımcılarımız ürünlerimizle,

her türlü rengi birbiriyle kombine

edebilme, yatay uygulamalarla cepheye

istediği hareketi kazandırabilme özgürlüğüne

sahip. Tüm bunların yanı sıra hızlı

üretim yapabilme ve yüksek hammadde

stok barındırabilme gücümüz bulunuyor.

Bütün bunların yanı sıra en önemli yatırımlarımızdan

birisi olarak, yeşil enerjiye

verdiğimiz önemi de ön plana çıkaran GES

yatırımlarımızın ülke ekonomimize de katkı

sağlaması amacıyla 2016 yılında üretim

tesisimizde fotovoltaik panellerimizin kurulumunu

yapıp devreye alarak fabrikamızdaki

enerji ihtiyacımızı güneş enerjisinden

karşılamaya başladık.

Galip Canoğlu / Teknik Satış Müdürü

Bayilik çalışmalarınız hakkında bilgi

verir misiniz?

Ülkemizde bayilik sistemi, hakim bir dağıtım

kanalı modelidir. 1996 yılından bu

zamana kadar geçen 19 yılda 1200 kişiye

ulaşan bayi ve taşeron ağımız ile üretim

ve montaj hizmetlerimiz kaliteli, hızlı ve

ekonomik bir şekilde yapılmaktadır. Aluform

olarak bu aileyi daha da büyütmek

adına yurt içi ve yurt dışı pazarlarımızda,

ilgili firmalar ile görüşmelerimiz devam etmektedir.

Yaşanan kazalarla birlikte

çatı ve cephe malzemelerinin

yangına olan dayanıklılığı önem

kazandı. Markanızın yangına karşı

dayanıklılığı nedir?

Türkiye’de son dönemde yatırımcılar ve

tasarımcılar, endüstriyel imalatlarda fabrika

binaları ve lojistik merkezleri gibi alanlarda

çatı ve cephelerin üç özelliğe sahip

olmasını arzu ediyor. Bunlar, binaların

yaz ve kış aylarında en üst seviyede izolasyonun

sağlanmasına, deprem ve yangına

dayanıklı ürünler ile dizayn edilmesine

yönelik istekler. Ayrıca yapıların göze

hoş görünmesini ve kendine has vasıfları

olmasını arzu ediyorlar. Tabii ki inşaatın

hızlı ve ekonomik olması gerektiği üzerinde

de duruluyor. Bizim ürettiğimiz ürünler

bu taleplerin tamamını karşılayabiliyor.

Müşterilerimize, A sınıfı yangın normlarını

sağlayabilen taş yünü izolasyonlu sandviç

panellerimizi sunabildiğimiz gibi, ısıyı

en iyi şekilde izole eden, ( örneğin soğuk

depo) ürün taleplerini de karşılayabiliyoruz.

Avrupa’daki en modern hatlardan biri

olan yeni üretim hattımızda, 40 mm’ den

200 mm’ye kadar müşterinin istediği ölçüde

her türlü kalınlıkta ve özellikte sandviç

panel üretimi yapabiliyoruz. Aluform, ham

maddelerin tedariğinden üretimine ve nihai

ürünün paketlenmesine kadar ciddi bir

kalite kontrol mekanizmasına sahip, ISO

9001:2000, ISO 14001, ISO

50001, ISO 18001, TSE14509 , CE ve

GOST gibi sayısız uluslararası sertifikalarımıza

bu yıl FM sertifikasını da ekleyerek

endüstriyel sanayi yapılarında, estetik, kalite,

verimlilik, sürat ve ekonomi kavramlarının

Aluform Pekintaş markası ile birlikte

anılmasını hedeflemekteyiz.

2016 yılı firmanız açısından nasıl

geçti?

Ülke olarak 2016 yılında birçok sıkıntıyla

karşılaştık. Komşu ülkelerimizdeki ekonomik

ve siyasi istikrarsızlık ülke ihracatımızın

tamamını etkilemese de hatırı sayılır

oranda zarar vermiştir. Ayrıca döviz kurundaki

belirsizlik yerli ve yabancı yatırımcının

daha dikkatli ve yavaş hareket etmesine

neden olmuştur. 2016 yılındaki iç ve dış

gelişmeler, hareketli ve tahmin edilmesi

zor bir konjonktürü önümüze koydu. Bütün

bu olumsuzluklara rağmen 2016 yılı

hedeflerimize ulaşmak için çok yoğun şekilde

çalıştık. Nerdeyse tam kapasite üretim

yaptık. İhracat oranlarımızı yine yüzde

30’ların üzerine çıkardık.

Bu sürecin 2017 senesinde de devam

edeceğini ve altyapısı ve mali gücü yeterli

olmayan piyasa oyuncularının sıkıntılar

yaşayabileceğini öngörüyoruz. Ancak coğrafi

konum itibari ile lojistik önemi giderek

artan Türkiye pazarına ve ülkemize

Yapı Malzeme Ağustos 2017 79


Dosya

yerli ve yabancı yatırımların artarak devam

edeceği kanaatini de koruyoruz. 2013 yılında

yapmış olduğumuz yeni yatırımımızla

güneş enerjisi konusunda dünya lideri

olan Alman Schmid Holding ile birlikte,

Schmid-Pekintaş Enerji Sistemleri A.Ş.

olarak Düzce 2. Organize Sanayi Bölgesi’

nde 30 bin metrekare alan üzerinde kurulan

yeni fabrikamızda fotovoltaik paneller

üreterek, güneş enerjisiyle elektrik üretecek

olan tüm sistemlere yönelik proje ve

kurulum hizmeti vermeye başladık.

Yeni yatırımımız ile birlikte, Solar Systems

Rusya ile, Schmid Grup ve Pekintaş Grup

olarak 200 MWp anahtar teslim PV hücre

(güneş pili) ve modül (güneş paneli)

üretim tesisi kurulması konusunda uzun

vadeli bir ortaklık anlaşması imzaladık.

Schmid Grup ve Pekintaş Grup, üretim

hatları, bina ve yan hizmetler tesis kurulumu

konusunda ana müteahhit ve teknoloji

sağlayıcısı olarak sorumluluk alacaktır. Ayrıca

Aluform olarak Ar-Ge çalışmalarını tamamladığımız

ve üretim yelpazemize yeni

eklediğimiz taşyünü izolasyonlu membranlı

çatı panelimiz ile birlikte, Taşyünü, PUR

ve PIR düz yüzeyli (flatpanel®) cephe panellerimizi

de Tüyap Fuar merkezinde, bu

yıl 40. sı düzenlenen inşaat sektörünün

en büyük yapı fuarında 2. Hol 411 nolu

standımızda ziyaretçilerimize sunacak olmanın

mutluluğunu yaşıyoruz.

Hangi ülkelere ihracat

yapıyorsunuz? Yeni pazarlara

girmeyi hedefliyor musunuz?

Ürettiğimiz tüm ürünlerin yaklaşık yüzde

35 ini, dünyanın 5 kıtasındaki, 23 farklı

ülkeye ihraç etmekteyiz. Ülke olarak bir

üst segmente ulaşabilmemiz için yapılan

ihracat miktarlarının artması gerektiğinin

farkında ve bu sorumluluğumuzun bilincindeyiz.

Yurt içi ve yurt dışı distribütörlerimiz

vasıtası ile ürünlerimizi

yeni pazarlara sunarak bu hedeflerimize

ulaşmayı planlamaktayız. Kuzey Afrika, Ortadoğu

ve Türki Cumhuriyeti ülkeleri başlıca

ihracat pazarlarımızı oluşturmaktadır.

Yeni pazar olarak da orta Afrika bölgesindeki,

sahra altı ülkelere, ve doğu avrupa

ülkelerine ihracat yapmaktayız.

Sektörünüzün bugün geldiği

noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sektörde karşılaşılan sorunlar

neler?

Türkiye’de çatı ve cephe sektörü çok güçlü

ve büyük bir sektör haline geldi. 2016 yılı

içerisinde yaklaşık 30 milyon metrekare çatı

ve cephe paneli üretimi gerçekleşti. Son

yıllarda yapılan yasal değişiklikler ve enerji

verimliliğine verilen önemin artmasıyla birlikte

izolasyonlu çatı ve cephe kaplama malzemeleri

önemli bir potansiyele ulaştı. Fakat

sektörde çok fazla ürün ve farklı fiyat seviyesinin

bulunması ayrı bir karışıklık ve algılama

zorluğu yaratıyor. Bu konuda sektörün

ortak bir noktada buluşması ve bir standart

oluşması gerekmekte. Avrupa’da olduğu gibi

üretim kriterleri herhangi bir yoruma açık olmadan

okunduğunda ve kanun koyucu tarafından

denetlendiğinde, problemlerin önemli

bir kısmının ortadan kalkacağını düşünüyoruz.

Kurucu üyesi olduğumuz Panelder’in de bu

standardizasyonda önemli vazifeler yerine

getireceğini düşünüyoruz. Öncelikli hedefimiz

sürdürebilir şekilde ölçümüzü büyütmek.

Yurt içinde ve yurt dışında yapmış olduğumuz

örnek çalışmalarda, “Bu binalarda Aluform

sandwich panel kullanılmıştır” dedirtmek

ve herkesin yapmakta zorlandığı işlere

farklı çözümler üretmek olacaktır.

80

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Sektörel

Yapılarımız ve güvenlik

Baumit Türkiye Ürün Müdürü Hasan İnan Yeter,

bünyesinde bulundukları Schmit Industrie Holding

sahibi Robert Schmit’in sözünden yola çıkarak uzun

ömürlü ve sağlıklı ürünlerin önemine değindi.

Özellikle deprem bölgesinde bulunan bir

ülkede bu konuya daha dikkat edilmesi

gerektiğini söyleyen Yeter, şöyle dedi:

“İnsanoğlu tarihsel süreç içerisinde soğuktan,

sıcaktan ve çeşitli tehlikelerden

korunmak için değişik barınaklar yaptılar.

Tarihten bugüne gelinen noktada modern

dünyada toplu yaşam alanları oluşturmak

için çok katlı yapılar inşa ediyoruz. Geçmişte

kullanılan kısa ömürlü ve dayanıksız

malzemeler ise birçok yönüyle daha dayanıklı,

uzun ömürlü ve sağlıklı malzemelerle

yer değiştiriyor. Günümüzde, performans

ölçüm ve belirleme için gelişmiş ürün ve

uygulama standartları kullanılıyor. Yapılarda

standartlara göre üretilmiş, kaliteli, gelişmiş

malzemelerin kullanımı son derece

önemli. Çünkü yaşanan doğal afetler ve

yıpratıcı doğal kaynaklar (güneş, yağmur,

rüzgar vb.) nedeni ile yapılarımız ve yapı

bileşenlerimiz zarar görüyor. Yapılarımızda

oluşan hasarlar maddi hasarlardan

can kaybına varacak boyutlara kadar ulaşabiliyor.

Türkiye olarak pek çok kez, en

son 1999 yılında yaşadığımız depremde,

binlerce canımızı kaybederek yapılarımızda

estetik kaygılardan daha ileri boyutta

güvenli yapılar teşkil etmemiz gerekliliğini

idrak ettik. 17 Ağustos depremi ile yapı

yönetmeliğimizi değiştirdik, yapıda kullanılan

ürünler ile ilgili Avrupa normlarını takip

edip uyumlaştırarak ülkemizde kullanılır

hale getirmeye başladık. Yapılan bu olumlu

çalışmaların sağlıklı işlemesi, devamlılığın

sağlanabilmesi için denetimlerin de

sıkı bir şekilde sürdürülüyor olması lazım.”

Çözümler ve tasarım kadar koruma

ve bakım da son derece önemli!

Ürünlerin seçimi kadar uygulama ve bakım

konusuna da değinen Hasan İnan Yeter,

Yapı statiği için çözümler ve tasarım ne

kadar önemli ise yapılan uygulamaların

gerçek ömrü uzunluğunda kullanılabilmesi

koruma ve bakım da önem taşıyor.

Örneğin, korozyon etkisi özellikle denize

Hasan İnan Yeter / Baumit Türkiye Ürün Müdürü

yakın bölgeler için aktif su ile temasının

ötesinde, havada bulunan iyonların beton

tarafından emilimi ile bile mümkün. Bu

nedenle yapı kabuğunu bir zırh gibi saran

dış cephe ısı yalıtım sistemleri, korozyona

karşı da yapılarımızı korumaktadır. Çift

komponentli su yalıtım ürünleri ile ıslak

hacimlerdeki sızdırmazlıklar kontrol altına

alınmaktadır. Nefes alabilme kabiliyeti

yüksek dış cephe ısı yalıtım sistemleri ve

makineli sıvalar ile nem ve küften uzak

sağlıklı ve konforlu yaşam alanları oluşturulabilmektedir”

dedi.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 81


“Yenilikçi, çevreci ve müşteri ihtiyaçlarını

karşılayan ürünler geliştirilmekteyiz”

“Şişecam Düzcam sektörün tüm ihtiyaçlarına çözüm üretme misyonu ile ürün portföyünü

hızla genişletmeyi; enerji tasarrufu ve çevrenin korunmasına sadece üretim teknolojileriyle

değil, geliştirdiği ürünlerle de hizmet etmeyi amaçlamaktadır.”

Saliha Ebru Şapoğlu

Şişecam Düzcam Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcısı

Şişecam Topluluğu’nun düzcam alanındaki

faaliyetlerini yürüten Şişecam Düzcam,

Türkiye düzcam pazarının lideri ve bölgemiz

düzcam pazarının öncü kuruluşudur.

Üretim kapasitesi itibariyle kendi alanında

dünyada 5’inci ve Avrupa’da 1’inci büyük

firma konumunda olan Şişecam Düzcam,

faaliyetlerini mimari camlar (düzcam, buzlu

cam, ayna, lamine cam ve kaplamalı cam);

otomotiv ve diğer ulaşım araçları camları;

enerji camları ve beyaz eşya camları olmak

üzere 4 ana iş alanında sürdürmektedir.

Şişecam Düzcam Pazarlama ve Satış Başkan

Yardımcısı Saliha Ebru Şapoğlu ile inşaat

sektörüne yönelik faaliyetlerini, ürün

ve hizmetlerini ele almaya çalıştık.

Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte

Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden

bahseder misiniz?

Şişecam Topluluğu bünyesinde düzcam

üretimine ilk kez 1961 yılında Çayırova

Fabrikası’nda “sheet teknolojisi” ile başlanmıştır.

1981 yılında devreye aldığı tesisle

Doğu Avrupa, Balkanlar, Orta Doğu

ve Kuzey Afrika ekseninde, modern float

teknolojisi ile üretim yapan ilk firma olan

Şirketimiz o tarihten bugüne sektöründe

birçok ilke imza atmış ve hem Türkiye’de

hem de bölgede düzcam sanayisinin gelişmesine

öncülük etmiştir.

1980’li yıllarda ihracat yoluyla dünya pazarlarına

giren Şişecam Düzcam, faaliyetlerini

ilk kez Türkiye sınırları dışına taşıyarak,

2006 yılında Bulgaristan’daki Trakya

Glass Bulgaria EAD tesisini hizmete sokmuştur.

Uluslararası üretim faaliyetini

ortak yatırımlar ile Mısır, Rusya ve Hindistan’da

sürdürmekte olan Şişecam Düzcam

son olarak, 2016 yılında İtalya’da gerçekleştirdiği

satın alma ile İtalya’da düzcam

üretimine geçmiştir.

Aynı zamanda yurtiçi yatırımlarına da devam

eden Şirketimiz, günümüzde 10 farklı

ülkedeki 17 üretim tesisi, ortaklıkları ve

82

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

genişleyen ürün yelpazesiyle inşaat, otomotiv,

enerji ve beyaz eşya sektörlerine

girdi sağlamaktadır.

Çatı ve Cephe Sistemleri’nde doğru

ürün ve başarılı uygulama için nelere

dikkat edilmeli?

Çatı ve Cephe Sistemleri’nde doğru ürün

seçiminde bina fonksiyonu ve lokasyona

bağlı olarak ısı, güneş ve gürültü kontrolü,

emniyet ve güvenlik, optimum doğal

ışık gibi farklı ihtiyaçların yanı sıra, cephe

yönleri, mekanik değerler (soğutma için

camın gölgeleme katsayısı, ısıtma için ise

camın ısı geçirgenlik katsayısı U değeri)

ile uyum, mimari olarak istenen görsel

etki (şeffaflık, renk, refleksiyon) ön plana

çıkmaktadır. Ayrıca bina yüksekliği, rüzgar

ve/veya kar yükü, cam boyutları ve montaj

şekline bağlı olarak yapılacak cam statik

hesabı ile doğru cam kalınlığının belirlenmesi

gerekir.

Bunlara ilave olarak çevreye duyarlı, etkin

enerji tasarrufu sağlayan, estetik, projenin

tüm ihtiyaçlarına çözüm sunan doğru

ürünler tercih edilmelidir.

Yukarıda belirtilen kriterler göz önüne alındığında

özellikle doğru cam seçimi uzmanlık

gerektiren bir konudur. Biz de bu bilinç

ile doğru cam seçimini kolaylaştırmak için

mimar, cephe danışmanı, yatırımcı, müteahhit,

cephe firması gibi karar vericilere

proje özelinde “Cam Danışmanlığı” sunuyoruz.

Yeni nesil malzemelerinizden

örnekler verebilir misiniz?

Enerji tasarrufu ve çevrenin korunmasına,

sürekli geliştirme ve inovasyon projeleriyle

hizmet etmeyi amaçlayan Şişecam Düzcam

bu kapsamda; ısı ve güneş kontrol

özelliğiyle enerji tasarrufu sağlayan aynı

zamanda temperlenebilme özelliği ile emniyet

ihtiyacı sağlayan yüksek performanslı

temperlenebilir kaplamalı camları çeşitli

performanslarla geliştirerek Şişecam

Temperlenebilir Solar Low-E Cam ve Şişecam

Temperlenebilir Low-E Cam ürünlerini

2013 yılından itibaren pazara sunmaya

başlamıştır.

Rezidans, ofis, otel, okul, alışveriş merkezi,

havalimanı, ticari binalar, çatı ışıklıkları

ve kış bahçelerinde tercih edilen Şişecam

Temperlenebilir Solar Low-E Camlar projelerin

ihtiyaçlarına göre kullanıcılara yıl

boyunca konforlu yaşam alanları sunarken,

temperlenebilme özelliği ile emniyet

ihtiyacını karşılamaktadır. Isı kayıplarını

standart çift cama göre %50 azaltarak kışın

yakıt giderlerinden; güneş ısısı girişini

ise standart çift cama göre %40-65 oranlarında

azaltarak yazın soğutma masraflarından

tasarruf sağlamaktadır.

Şişecam Temperlenebilir Solar Low-E

Cam;

• Nötral 71/43 ısı ve güneş kontrolünün

yanı sıra şeffaflığın ve düşük yansıtmanın

ön plana çıktığı rezidans, villa ve mağaza

vitrin camlamalarında,

• Nötral 58/32 yüksek ışık geçirgenliği

ve etkin güneş kontrolüne ihtiyaç duyulan

rezidans, ofis, otel, havalimanı ve karma

projelerde,

• Nötral 62/44 yüksek ışık geçirgenliği,

ısı ve güneş kontrolü talep edilen konut,

okul gibi projelerde,

• Nötral 50/33 optimum ışık geçirgenliği,

ısı kontrolü ve etkin güneş kontrolü talep

edilen LEED ve BREEAM gibi yeşil bina

sertifikalı ofis, otel, hastane gibi projelerde,

• Nötral 41/27 kontrollü gün ışığı ve daha

etkin güneş kontrolü istenen çatı ışıklıklarında

veya sıcak iklimlerde tercih edilmektedir.

Şişecam Temperlenebilir Low-E Cam Nötral

71/53 ise gün ışığından maksimum

faydalanırken standart çift cama göre ısı

kayıplarını %50 azaltmaktadır. Şeffaflığın

ve düşük yansıtmanın ön plana çıktığı projelerde

tercih edilmektedir.

Yeni binalarda cam kullanımındaki artış,

emniyet ve güvenlik unsurlarının önemini

de artırmaktadır. Teknik olarak darbelere

karşı dayanımı düşük standart cama, ikincil

işlemler (temper, lamine) uygulanarak

cama emniyet ve güvenlik özelliklerinin

kazandırılması mümkündür.

Binalarda emniyet sağlayan temperlenebilir

camlar ile cama 5 kat mukavemet

kazandırılmakta ayrıca cam kırıldığı zaman

keskin olmayan küçük parçalara ayrılarak

yaralanma riskini ortadan kaldırmaktadır.

Binalarda emniyet ve güvenlik sağlayan

Şişecam Lamine Cam, kırıldığında parçalarının

bir arada kalarak bütünlüğünü

koruması özelliği sayesinde istenmeyen

geçişler önlenmekte, saldırı ve hırsızlık

nedeniyle yaşanabilecek maddi kayıpların

engellenmesi sağlanmaktadır. Bunun yanı

sıra bina kullanıcılarının yüksekten düşme

riski de ortadan kaldırılmaktadır.

Şişecam Akustik Lamine Cam emniyet

ve güvenlik ihtiyacına çözüm sağlamanın

yanı sıra insan sağlığına zarar veren gürültüyü

de azaltmakta ve 50 dB‘e kadar ses

kontrolü sağlamaktadır. Şişecam Akustik

Lamine Cam ürünleri ile standart yalıtım

camına göre gürültü seviyesini %75 oranında

düşürmek mümkündür.

Şişecam’ın Ar-Ge çalışmaları sonucunda

İstanbul Yeni Havalimanı projesinin cephe

camları için özel olarak geliştirilen “Şişecam

Temperlenebilir Solar Low-E Cam” ve

“Şişecam Lamine Cam” ile oluşturulan

Isıcam ünitesi enerji tasarrufu, emniyet,

güvenlik ve gürültü kontrolü ihtiyaçlarını

bir arada karşılamaktadır.

İstanbul Yeni Havalimanı için oluşturulan

cam kombinasyonu;

• %51 ışık geçirgenliği ile doğal gün ışığından

optimum fayda sağlayarak yapay

aydınlatma ihtiyacını azaltır,

• Sıradan çift cama göre ısı kayıplarını

%50 azaltarak ısıtma giderlerinden, güneş

ısısı girişini %60 azaltarak soğutma giderlerinden

tasarruf sağlar,

• Temperlenebilme özelliği ile camın kırılması

durumunda sivri olmayan küçük parçalara

ayrıldığından yaralanma riskini en

aza indirerek emniyet ihtiyacını karşılar,

• İç ve dış cam kombinasyonunda tercih

edilen Lamine Cam ile güvenlik ihtiyacını

karşılamanın yanı sıra gürültü kontrolü de

sağlar,

• Düşük yansıtma özelliğiyle şeffaf tasarım

imkanı sunmaktadır.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 83


Dosya

Enerji verimliliği kanunu ve enerji

kimlik belgesi gibi uygulamaların

sektördeki yansımaları nasıl

gerçekleşmekte?

4. soru 7. sorunun içinde bir bütünün parçası

olarak yer aldığı için ayrıca 4. soruya

cevap verilmemiştir.

Güneş panellerinin son dönemde

yaygınlaşan çatılardaki kullanımı

konusunda müşterilerinize sunmuş

olduğunuz hizmetler var mı?

Şişecam Düzcam, 2003 yılından bu yana

güneş enerjisi sektörüne yönelik olarak

güneş kolektörleri ve güneş panellerinin

en üst katmanı olan camı; düşük demirli,

temperli buzlu cam olarak üretmekte ve

güneş enerjisi sistemleri üreticilerinin kullanımına

sunmaktadır.

Yenilenebilir enerji kaynaklarından biri

olan güneş enerjisi, ülkemizin güneş kuşağında

yer alan coğrafi konumu sebebiyle

büyük bir potansiyel arz etmektedir. Ülkemizde

güneş enerjisinden, güneş kolektörleri

ile sıcak su temin etmek için faydalanılmakta,

bunun yanında güneş panelleri

ile güneşten elektrik üretimi çalışmaları

da her geçen gün artarak yaygınlaşmaktadır.

Söz konusu güneş kolektörleri ve

güneş panellerinin yapısına bakıldığında

güneşe bakan en üst katmanının cam olduğu

görülmektedir. Cam, belirtilen güneş

enerjisi sistemlerinin iç aksamlarını olumsuz

çevre koşullarından koruyan mekanik

dayanımı yüksek bir malzeme olmasının

yanı sıra, yüksek ısı ve ışık geçirgenlik değerleri

ile de güneş enerjisi sistemlerinin

verimliliğini de doğrudan etkilemektedir.

Bu özellikleriye cam, modül üretimindeki

en önemli girdilerden birini teşkil etmektedir.Sistemlerin

verimliliğini ve performansını

daha da artırmak amacıyla cam

yüzeyine uygulanan ve ışık yansımalarını

minimize ederek camın geçirgenlik değerlerini

artıran Anti-Reflektif (AR) kaplamalar

da giderek yaygınlaşmakta, panel üreticileri

tarafından tercih edilmektedir.

AR kaplama ile cam yüzeyindeki yansıma

kaynaklı ışınım kayıpları minimize edilerek

daha çok ışığın güneş hücrelerine ulaşması

sağlanmakta, bu sayede güneş panelleri

daha fazla elektrik üretebilmektedir.

Şişecam Düzcam güneş paneli camlarında

, Anti-Reflektif (AR) kaplama uygulamasını

devreye almıştır. Bu yöntemle güneş

geçirgenlik değerinde % 94 rakamına

ulaşılmıştır.

Şişecam Düzcam, güneş paneli ve güneş

kolektörü üreticilerinin ürettikleri modüllerin

en önemli bileşenlerinden biri olan cam

malzemesini yüksek kalite ve performans

ile uluslararası standartlarda tedarik ederek

sektöre destek olmaya devam etmeyi

amaçlamaktadır. Bu çerçevede artan modül

üretimlerine paralel olarak yükselen

cam talebini de hızlı ve kaliteden ödün

vermeden tedarik etmeyi amaçlamaktadır.

Önümüzdeki dönemde yeni proje/

yatırımlarınız olacak mı?

Şişecam Düzcam sektörün tüm ihtiyaçlarına

çözüm üretme misyonu ile ürün portföyünü

hızla genişletmeyi; enerji tasarrufu

ve çevrenin korunmasına sadece üretim

teknolojileriyle değil, geliştirdiği ürünlerle

de hizmet etmeyi amaçlamaktadır. İklim

değişikliği ve doğal kaynakların tükenmesiyle

karşı karşıya kalınan günümüzde

Şişecam, stratejilerinin, süreçlerinin ve

faaliyetlerinin her aşamasında sürdürülebilirliğe

katkı sağlayan inovatif çözümlere

öncelik vermektedir.

Şişecam Düzcam’da Sürdürülebilirlik,

kurumsal stratejilerin kalbine oturmuş

ve tüm operasyonlara yansımış olup kurumsal

başarıda önemli yer tutmaktadır.

Şişecam Düzcam, iklim değişikliğinin yarattığı

riskleri titizlikle takip edip, tüm operasyonlarda

verimliliği artırarak daha az

kaynak kullanımıyla daha katma değerli

ürünler üretilmesini hedeflemektedir. Bu

kapsamda, faaliyet gösterilen tüm pazarlar

ve ürün grupları için yenilikçi, çevreci

ve müşteri ihtiyaçlarını karşılayan ürünler

geliştirilmektedir.

Bu doğrultuda üretim süreçlerinde doğal

kaynakların verimli kullanımına odaklanılmakta,

atıkların kaynağında azaltılması ve

etkin su yönetimi uygulamaları gerçekleştirilerek,

çevresel etkisi azaltılmış ürünler

tasarlanmaktadır.

İklim değişikliği ve potansiyel etkileri, Şişecam

Topluluğu’nun tüm faaliyetleri açısından

değerlendirilmekte ve kurumsal

stratejilere entegre edilmektedir.

Şişecam Düzcam’da tüm üretim faaliyetlerimiz

enerji verimliliği açısından gözden

geçirilmekte, enerji verimliliği sağlayan ve

çevresel etkileri düşürülmüş ürünlerimiz

çeşitlendirilmektedir. İklim değişikliğiyle

mücadele kapsamında enerji verimliliğinin

artırılması, enerji tüketiminin ve buna bağlı

olarak ortaya çıkan sera gazı emisyonlarının

azaltılmasına yönelik önemli kazanımlar

sağlanmıştır.

84

Yapı Malzeme Ağustos 2017


“Müşterilerimizin memnuniyeti

bize yolumuzda doğru adımlarla

gittiğimizi göstermekte”

“Çatı, binayı iç ve dış etkenlerden koruyan bir kalkan olarak değerlendirilmeli ve buna göre

ürün ve uygulama seçimi yapılmalıdır.”

MOYAP; Modern Yapı Malzemeleri Sanayi

ve Ticaret AŞ. olarak faaliyetlerine 2015

yılında başladı. Türkiye’nin önemli yapı

malzemeleri üreticilerinden Kilsan AŞ.’nin

kardeş kuruluşu olan şirket, Türk Yapı

Sektörüne farklı, katma değeri yüksek,

kaliteli ve modern ürünler sunma amacını

misyon edinmiş durumda. MOYAP Pazarlama

ve İş Geliştirme Müdürü Kerem Sezer

ile Çatı ve Cephe Sistemleri’ndeki yenilikleri,

MOYAP’ın bu değişime karşı sergilemiş

olduğu stratejileri ve proje ve yatırım

planlarını ele almaya çalıştık.

Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte

Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden

bahseder misiniz?

MOYAP’ın ana ürün grubunu Tayf markası

altında ürettiğimiz beton kiremitler ve

çatı aksesuarları oluşturmaktadır. 2 ayrı

modelde çeşitli renk seçenekleriyle ürettiğimiz

kiremitlerimiz, özel ham maddesi,

renklerinin canlılığı ve pürüzsüz yüzeyleri

ile büyük ses getiren ürünler oldu.

Müşterilerimize bütünsel bir çatı çözümü

sunabilmek için kiremit dışında çatıyı tamamlayan

diğer sistemleri de dünyaca

ünlü markaların Türkiye temsilciliğini alarak

piyasaya sunduk. Bunlar; Galeco markalı

yağmur iniş sistemleri, Okpol markalı

çatı pencereleri ve çatı çıkış kapakları ile

Venta markalı kiremit altı buhar geçirgen

örtüler ve izolasyon bantlarıdır.

Ürünlerimizin kalite seviyesini oluştururken

gösterdiğimiz özeni diğer sistem ürünlerini

bir araya getirirken de sergilediğimiz

için tüm Tayf Profesyonel Çatı Sistemi,

birbiri ile uyumlu, çatıların ömrünü uzatan,

estetiğini artıran ürünlerden oluşmaktadır.

Piyasaya gireli nispeten kısa bir süre

86

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

geçmesine rağmen Tayf’ın gördüğü yoğun

talep, farklılık ve kalitemizin tüketiciler tarafından

da hızla anlaşıldığını gösteriyor.

MOYAP olarak biliyoruz ki doğru ürün setini

oluşturup müşterilerimize sunmak kadar,

ürünlerimizin her birini çok iyi tanıyan,

doğru tedarik ve uygulama deneyimine

sahip satıcı ve uygulamacı bayilerle çalışmak

da çok önemlidir. Bu nedenle, nihai

müşterilerimizin kolaylıkla ürünlerimize

erişebilecekleri, ihtiyaçları olan teknik bilgi

ve detaylara vakıf deneyimli bir bayi ağı

oluşturduk.

Çatı Sistemleri’nde doğru ürün ve

başarılı uygulama için nelere dikkat

edilmeli?

Doğru uygulanmış bir çatıyı oluşturabilmenin

birçok parametresi vardır. Bunların ilki

doğru ürünün belirlenmesidir.

Beton kiremit kalitesinin belirleyicisi EN-

490 standardıdır. Tayf beton kiremitlerini

pazarımıza sunarken bu standardın belirlemiş

olduğu kalite seviyesini tüm kriterlerde

(su geçirme, donma, eğilme mukavemeti)

kendimize asgari seviye olarak

belirledik ve ürünlerimizi 30 yıllık garanti

kapsamına aldık.

Diğer bir unsur daha önce de belirttiğimiz

üzere kiremitlere uyumlu aksesuarları

kullanmaktır. Kiremit altında ısı yalıtımı

için iklim şartlarına göre ideal ısı yalıtım

değerlerine sahip taş yünü kullanılması;

bina içerisinde oluşan su buharının çatıdan

dışarıya çıkmasını sağlarken, kiremit

altında oluşabilecek yoğuşma damlacıklarını

tekrar içeriye sızmadan yağmur oluklarına

tahliye edecek örtülerin kullanılması;

mahya hattından havalandırmanın devam

etmesi için mahya bantlarının unutulmaması;

baca ve duvar ile birleşen çatı kesitlerinde

izolasyon için ideal bantların tercih

edilmesi; her 10 m 2 ’de bir havalandırma

kiremitlerine projede yer verilmesi çok

önemlidir. Bunlar haricinde yaşam alanı

olarak kullanılan çatılara ışık ve havalandırma

olanağı sağlayan çatı pencereleri ve

acil durumlara karşın kullanılması zorunlu

olan çatı çıkış kapakları, çatı katlarının

daha verimli kullanılmasını sağlarken binalara

da değer katıyor. Keza güneşin UV

ışınlarına karşı uzun süre dayanım gösteren,

yoğun yağışları taşmadan, çatı altına

sızmadan tahliye edebilecek iniş sistemleri

de çatıların başarılı olması için vazgeçilmez

unsurlardır. Tabii bu sistemlerin, binaların

bulunduğu iklim koşulları ve yağış

miktarları gözetilerek seçilmesi gerekir.

Nihayetinde çatılarda kullanılacak tüm

malzemeler her ne kadar birbirleriyle

uyumlu ve yüksek kalitede de olsalar,

bütün bu ürünleri çatıya yerleştirecek uygulamacının

teknik bilgisi ve deneyimi çok

önemlidir. Beton kiremitlerin uygulama şekilleri

tüm dünyada, bazı ufak tefek farklarla

beraber, standarttır. Kiremitlerin döşenmesi

sırasında doğru aralıklarla monte

edilmiş ve hava şartlarına koşullandırılmış

çıtaların kullanılması; çatıdaki havayı sirküle

edebilmesi için mahya harcı yerine

kuru mahya sistemlerinin tercih edilmesi

gibi, işin kolayına kaçmadan gerçekleştirilen

tüm uygulamalar çatının başarılı olması

için gerekli ve önemli faktörlerdir.

‘Enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik’

anlamında hangi kıstaslar göz

önünde bulundurulmalı?

Binalarda enerji kayıplarının (ısıtma ve

soğutma kayıpları nedeniyle) yaklaşık

%25’lik bir bölümü çatılardaki izolasyon

problemlerinden kaynaklanmaktadır.

Bunu önleyebilmek için çatılarda yangına

dayanıklı, ısı izolasyon değerleri yüksek

taş yünü ürünler kullanılması, ısı köprülerinin

önüne geçilmesi ve ısı kayıplarının yaşanabileceği,

önemsiz görülebilecek tüm

yalıtım problemlerinin ortadan kaldırılması

gerekmektedir.

Kerem Sezer /

MOYAP Pazarlama ve İş Geliştirme Müdürü

Çatı birçok ürünün kullanıldığı bütünsel bir

sistem olduğundan tek bir çatı malzemesinin

enerji kayıplarını önlemesi mümkün

değildir. Bu nedenle çatı, binayı iç ve dış

etkenlerden koruyan bir kalkan olarak değerlendirilmeli

ve buna göre ürün ve uygulama

seçimi yapılmalıdır.

Biz Tayf olarak, çatılarda enerji kayıplarını

minimuma indirebilmek için uygulamalarda

mutlaka ısı yalıtım ürünleri ve izolasyon

bantları kullanılmasını öneriyoruz.

Sürdürülebilirlik anlamında ise Tayf Beton

Kiremitlerinin üretilmesinden şantiyelere

sunulmasına kadar olan tüm süreçlerde

“doğa-insan-ekonomi” denklemini göz

önünde bulundurmaktayız.

Öncelikle kiremitlerimizin üretiminde yeni

nesil teknolojileri kullanarak, minimum

fire ve hata ile çalışıyoruz. Bu sayede

doğal kaynaklar ve enerji israfının önüne

geçiyoruz. Ürünlerimizin ham maddeleri

doğal ürünler olduğundan geri dönüşüm

Yapı Malzeme Ağustos 2017 87


Dosya

ile ürünlerimizi farklı amaçlarla tekrar kullanıma

sokabiliyoruz. Üretimimizde oluşan

atıkları büyük bir titizlikle bertaraf ederek

veya yeniden kullanarak doğada iz bırakmıyoruz.

Bu şekilde aynı zamanda ekonomiye

de katkı sağlamış oluyoruz.

Tüm faaliyetlerimizde sadece müşterilerimize

değil, çalışanlar ve paydaşlarımıza

da değer yaratarak, onların memnuniyetini

ve emeklerimizden edindikleri tatmini

maksimum seviyeye çıkartmaya çalışıyoruz.

Müşteri, personel ve bayilerimizi kalite,

uygulama, iş güvenliği gibi konularda

eğiterek bilgi ve deneyimlerine katkıda bulunuyor

ayrıca eğitim, sanat ve kültür gibi

alanlarda sosyal sorumluluk projelerine

katılarak toplumumuzdan aldığımızı tekrar

toplumumuz ile paylaşıyoruz.

Yeni nesil malzemelerinizden

örnekler verebilir misiniz?

Kullandığımız yeni nesil teknoloji ve uygulamalar

sayesinde sahip oldukları özel niteliklerle,

beton kiremitlerimiz sektöre yön

veren yeni nesil ürünler olarak pazardaki

yerini almıştır. Benzer ürünlere kıyasla hafifliği

ve inceliği sayesinde çatılara binen

yükü azaltırken aynı zamanda çok daha

üst seviyedeki eğim mukavemeti ile de

kiremitlerimizi benzerlerinden daha dayanıklı

ürünler haline getirdik.

Diğer yandan kullandığımız ham maddelerin

özelliği nedeniyle kiremitlerimiz hem

çok yoğun bir yapıya yani sıkı bir vücuda

hem de rakiplerine kıyasla çok daha pürüzsüz

bir yüzeye sahiptir. Pürüzsüz yüzey

yapısı sayesinde toz, kir ve yosun oluşumunun

önüne geçilmektedir.

Tüm bunların ötesinde, hem harcın içerisinde

kullandığımız pigmentler hem de

yüzeyde uyguladığımız iki kat boya sayesinde

ürünlerimizin kalitesini daha da artırmaktayız.

Dünyanın önde gelen boya ve

pigment üreticilerinin ürünlerini kullanarak

yüzeyde güçlü bir renk tabakası oluşturuyor

ve böylece daha kalıcı,canlı, daha parlak

renkli kiremitler üretiyoruz. Ayrıca bu

etkin boyama işlemi, zaten az miktarda

olan yüzey pürüzlerini de tamamen kapattığından

ürünlerimizin dış koşullara karşı

mukavemetini arttırmaktadır.

Kullandığımız pigmentlerin kimyasal özellikleri

sayesinde ürünlerimizin renkleri

yıllar boyu maruz kalacakları UV ışınları

karşısında solmayacakları gibi daha da

koyulaşarak olgunlaşmış bir görüntü sağlayacaklardır.

Önümüzdeki dönemde yeni proje/

yatırımlarınız olacak mı?

Tayf Profesyonel Çatı Sistemleri olarak

pazarımızda göreceli yeni bir firma olduğumuzdan

gelecekte proje veya yatırım

sıkıntısı çekmeyeceğimizden eminiz. Önümüzdeki

projelerimizde enerji, verimlilik,

sürdürülebilirlik, erişilebilirlik, müşteri ve

iş paydaşlarımızın memnuniyeti gibi faktörleri

göz önünde bulundurarak, farklı

ürün grupları, teknoloji ve iş süreçleri ile

pazarımızda değer yaratma gayreti içerisinde

olacağız.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Hem ürünlerimizin farklılığı hem de Ekmekçioğlu

Grubu ve Kilsan Tuğla’nın piyasadaki

bilinirliği ve güvenilirliğinin etkisi ile

pazarımızda çok sıcak karşılandık ve müşterilerimiz

tarafından hızla benimsendik.

Katlanarak artan satışlarımız, devamlılık

gösteren kurumsal müşterilerimizin sayısının

sürekli artması ve en önemlisi ürünlerimizi

kullanan müşterilerimizin memnuniyetleri

bize yolumuzda doğru adımlarla

gittiğimizi göstermekte.

88

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Libart Clearsky Sistemleriyle;

‘iç mekanlarda açık hava özgürlüğü ve konforu’

“Skylight sistemler doğaya ve doğal ışığa kavuşmak için en iyi çözümlerdir. Günışığı, çalışma

ortamlarının verimliliğini ve üretkenliğini artırır; bu nedenle mimarlar tarafından çalışma

alanlarının tasarımında tercih sebebi.”

Suat Koçak / Libart Sistem Satış ve Pazarlama Müdürü

Libart Clearsky Sistemleri, ‘Çatıyı hareket

ettiren’ yapısal sistemler. Bu sistemlerle çatıyla

entegre çözümler başarıyla uygulanarak

oluşturulan açık çatılar projelere özgürlük

kazandırıyor. Libart, kullanıcının gökyüzüyle

buluştuğu Clearsky Sistem Çözümleri ile

‘Kinetik Mimari’ kavramını ortaya koymakta.

Libart Sistem Satış ve Pazarlama Müdürü

Suat Koçak ile Libart Clearsky Sistemleri’ni

konuştuk.

Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte

Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden

bahseder misiniz?

Libart 25 yıl önce, Libra şirketler grubu bünyesinde

kurulan bir Türk markasıdır. Daha

sonra Libra şirketler grubundan ayrılarak

hayatına devam eden Libart 2000 li yıllarda

Amerika pazarına açılmıştır. Ana merkezi

ve Ar-Ge Merkezi İstanbul’da konumlanırken,

Amerika pazarına daha hızlı hizmet

Sistemin teknik değerleri;

Maksimum Genişlik:

12 m (40‘) - 24 m (78’)

Maksimum Uzunluk: 60 m (196 ‘)

Çalışma şekli: Motorlu veya Manuel

Çerçeveler: 6-8 kesitli

Modüller: PC veya Cam

verebilmek için Amerika’da üretim ortaklığı

ile bir fabrika kurmuştur ve 2000 yılından

beri Amerika’ya Lisans satmaktadır. Devam

eden yıllarda Avustralya ‘ya da bir üretim tesisi

kuran Libart dünya da hareketli mimari

sistemlerin öncüsü olan bir firmadır. Özelikle

kendini cam ve hareket konusunda geliştiren

Libart, dünya çapında ki mimarların ve

yatırımcıların hayallerini gerçeğe dönüştüren

ve binalara hareket katan bir global marka

olmuştur.

90

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

Cephe Sistemleri’nde doğru ürün ve

başarılı uygulama için nelere dikkat

edilmeli?

Cephe sistemlerinde günümüzde en

önemli konu ısı yalıtımıdır. Geçtiğimiz yıllarda

küresel ısınmaya ve doğal kaynakların

korunması için enerji kaynaklarının

verimli kullanılmasına yönelik yapılan

sosyal sorumluluk çalışmaları mimarları

bu konuda duyarlı olmaya yöneltti. Aynı zamanda

şu an Avrupa da çoğu ülke cephe

konusunda çok katı ısı yalıtım değerlerini

uygulamaya başladı, özellikle yeni yapılan

yapılarda yüksek ısı değerlerine ulaşılma

gerekesimi üretici firmaları zorladığı kadarı

ile mimarları da tasarımlarına uygun

ürün bulma konusunda zorlamakta. Libart

pazarda öneli rol oynayan Mimarları ürünlerinin

özelikleri ile tatmin ederken aynı

zamanda Ar-Ge çalışmaları ile de yapı sektörünün

ihtiyaç duyduğu ısı yalıtımı değerlerine

ulaşmaktadır.

Clearsky Sistemleri hakkında bizleri

biraz bilgilendirir misiniz?

ClearSky sistemleri havuzlar, restoranlar,

kafeler ve kongre merkezleri için tavan

ışıklıkları açarak kaliteli, emniyetli, kullanımı

kolay, optimum değerli ve üstün tasarımlı

çatı sistemleri kurar. Sistem 4/6 parçalı

kesit tasarımı sayesinde çoğu mimari

yapıya mükemmel uyum sağlar. Sistemde

güvenli kullanım için SecurTrak sistem

rayları kullanılıyor. ClearSky hareketli çatı

pencereleri ile mekânlar yalnızca kapalı

alanlar olarak sınırlanmaz, projelerde

mevsimsel etkiler ortadan kalkar; kışları

kapalı, yaz aylarında ise açık alanların tadı

da çıkartılır. İleri teknoloji kullanımı ile sistem

açıkken, bütün yapı içiçe geçer, bu da

projelerde yer kazandırır ve görüntü kirliliği

oluşturmaz. Bir düğmeyle açılıp kapanabilen

çatı sistemi, temiz havanın mekâna

dolmasına ve doğal ışığın avantajlarına

izin veriyor.

CLEARSKY’LA 27 METREYE KADAR

AÇIK ALANLAR

Sistemin en önemli özelliklerinden biri,

profil yüzeyinin çok çeşitli tasarım kombinasyonlarına

uyum sağlayacak şekilde

çok ince olması. Isı yalıtımı camın kendisi

tarafından sağlanıyor ve buna uygun olarak

sistemin bakım maliyeti de çok düşük

oranda gerçekleşmekte. Clearsky sistemleri

ile alanların genişlikleri maksimuma ulaşır;

ek bir strüktüre gerek kalmadan yaklaşık 25

m’lik açıklıklar bu sistemle çözülebilir. Libart,

Doha Tarek İbn Ziad Okulu’nda dünyanın

en büyük desteksiz alüminyum Clearsky

çatısını kurarak 27 metrelik açıklığı geçmeyi

başarmış durumda. ClearSky sistemleri az

bileşen kullanımıyla hızlı montaj ve uygun

maliyet sağlar. ClearSky sistemleri 240 kg

/ m2’ye (50 psf / 2,354 Pa) kadar rüzgâr

ve kar yüklerine dayanacak şekilde tasarlanmıştır;

sistem yılın her mevsimi emniyetli ve

güvenlidir. Aynı zamanda havalandırma maliyetleri

oldukça düşük. Merkezi kumanda istasyonu

ve uzaktan kumandalı kullanımıyla

kullanıcı dostu bir çalışma şekli mevcut.

Önümüzdeki dönemde yeni proje/

yatırımlarınız olacak mı?

Yeni projelerimiz devam etmekte. Özelikle

2015 yılından itibaren dünya ‘ya tanıtmış

olduğumuz hareketli çatı sistemi entegre

edilmiş AVM projeleri ve bu projelerin

uygulanması ile yakaladıkları başarı ile

Libart sistemleri bu alanda dünya çapında

kullanılmaya başladı. Şu anda 2020

yıllına kadar 2 büyük AVM projesi üstünde

çalışmaktayız. Bunların yanında Ar-Ge

yatırımlarımız her zaman olduğu gibi devam

etmekte. 2012 yıllında dünya da ilk

tasarımcısı olduğumuz Giyotin sistemleri

tekrar ele alarak geliştirdik. Her konuda

mükemmeli sunan, estetik ve yüksek performanslı

yeni bir Giyotin Pencere ve Kapı

ürün gamı oluşturduk.

Libart Çatı Işıklık Sistemleri (Skylight) Biyofilik Tasarıma en uygun çözümü Sunuyor

Skylight sistemler doğaya ve doğal ışığa kavuşmak için en iyi çözümlerdir. Günışığı, çalışma ortamlarının verimliliğini ve üretkenliğini artırır;

bu nedenle mimarlar tarafından çalışma alanlarının tasarımında tercih sebebi. Açılır kapanır bir tavan, güzel havalarda açık havaya

erişim sağlar; ayrıca ısı yalıtımı sağlayan yalıtılmış cam ve termal profiller sayesinde kötü hava şartlarından korur. Günışığı ve projelerde

kullanılan doğru ürünler binaların enerji verimliliğine büyük ölçüde katkıda bulunur. Açılıp kapanabilir havuzlar, tesislerin temiz tutulması

ve yılın her mevsiminde kullanılabilmesi sayesinde yatırımların değerini artırır. Libart, küresel bir kinetik mimari ve mühendislik

çözümleri şirketi olarak 25 yıldır bütün dünyada tercih edilmektedir. Ürettiği hareketli mimari sistemlerle Libart, restoranlar, kafeler,

oteller, ticari tesisler, konut ve sanayi bölgeleri için, farklılık yaratmak isteyen mimarlar ve profesyoneller tarafından tercih edilmektedir.

Faaliyet hayatına “İç mekanlarda açık hava özgürlüğü ve konforu” sloganıyla başlayan şirket, alüminyum ve cam teleskopik hareketli

sistemleriyle her zaman yenilikçi, işlevsel ve çekici bir ürün yelpazesine sahip olmuştur. Libart’ın ar-ge, tasarım, mühendislik ve üretim

faaliyetlerinin ardında, binalara ve yaşama değer katan ve her türlü hava koşuluna uygun, esnek yaşam ve çalışma alanları sağlama

misyonu vardır. Libart’ın 25 ülkede, 3 farklı kıtada üretim tesisleri bulunur.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 91


Daıkın Türkiye Ceo’su Hasan Önder:

“Klima satışları bu yaz

1 milyon rekorunu kırabilir”

2011 yılında yaşanan 1 milyon adetlik rekor satışın bu yıl yakalanabileceğini belirten Daikin

Türkiye CEO’su Hasan Önder, “Müşterilerimizin çoğu son dakikacı davransa da, klima artık

bir ihtiyaç olarak kabul ediliyor. Sıcak havaların yanı sıra yeni nesil cihazlar ve uygun ödeme

koşulları da talebi harekete geçiriyor” dedi.

İklimlendirme sektörünün önde gelen

markalarından Daikin Türkiye’nin CEO’su

Hasan Önder, klima sektöründe bu yıl yaşanan

gelişmeleri değerlendirdi. Temmuz

ayı itibariyle artan hava sıcaklığı ve yüksek

nem oranlarının klima talebini harekete

geçirdiğini belirten Önder, satışlarda

2011 yılındaki 1 milyon adetlik rekorun bu

yıl egale edilebileceğine dikkat çekti.

Temmuz ayı itibariyle klima satışlarında

geçen yılın temmuz ayına göre yüzde

20’lik artış gözlemlediklerini söyleyen Önder,

özellikle Güneydoğu Anadolu, Ege ve

Çukurova Bölgeleri ile Antalya, İstanbul,

İzmir gibi büyük kentlerde klima talebinde

büyük bir artış yaşandığını kaydetti. Ağustos

ayında da bu temponun devam etmesi

halinde 1 milyon adetlik satış adedinin

aşılabileceğini belirten Önder, “Aslında

Türkiye gibi bir ülkede klima pazarının olması

gereken yer de burası. 1 milyonluk

satış adedini en son 2011 yazında yakalamıştık.

Geçen yıl klima satışları 800

binlerde kalmıştı. Bu yıl bir yandan artan

sıcaklık ve nem oranları diğer yandan artan

tüketici bilinci ile 1 milyon adetlik rekorun

egale edilebileceğini düşünüyoruz”

diye konuştu.

SON DAKİKA BEKLENSE DE İHTİYAÇ

BİLİNİYOR

Türkiye’de bilinçli bir müşteri kitlesi oluştuğunu,

klimanın artık bir lüks değil ihtiyaç

olarak görüldüğünü ifade eden Önder, şu

değerlendirmeyi yaptı: “Yaz aylarında artan

talebin yüzde 80’inin son dakikacılar

olduğunu söyleyebiliriz. Ancak biz bunun

da ertelenmiş talep olduğunu biliyoruz.

Çünkü müşterimiz klimalarını alırken sa-

92

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Sektörel

dece fiyatına bakarak karar vermiyor.

Çoğu müşterimiz alacağı cihazın enerji sınıfı,

sahip olduğu özellikler, montaj avantajı,

yetkili servis ağı gibi pek çok kriteri

değerlendiriyor. Daikin olarak bu bilinçli

tüketicinin karşısına farklı ihtiyaç ve beklentilere

yanıt veren geniş bir ürün gamı ile

çıkmayı tercih ediyoruz. Dikkat ederseniz

biz dahil hemen hemen tüm markalar bu

dönemde tüketiciye hızlı teslimat, kampanya,

uygun ödeme seçenekleri sunuyor.

Çünkü günümüzde tüketicilerin klimasını

almadan önce araştırma yaptığını biliyoruz.

Kentsel dönüşüm sonucu yenilenen

evler, yeni ev alanlar, yeni evlenenler gibi

farklı gruplardan da talep gelse de genelde

tüketici, artık klimayı bir gereksinim

olarak görüyor ve almayı düşünüyor. Yaz

aylarında artan sıcaklık ve nem oranları

ise tüketiciye bu gereksinimini hatırlatıyor.

Tabii bizim tavsiyemiz; uygun cihaz seçimi

yapabilmek, kaliteli teslimat ve montaj

hizmeti alabilmek için talebi ertelememek

gerektiği yönünde.”

YENİ NESİL ÜRÜNLERE İLGİ

GÖSTERİLİYOR

Tüketicinin, fiyat duyarlılığı taşısa da yeni

nesil cihazlara ilgi gösterdiğine dikkat

çeken Önder, pazardaki değişimi şöyle

aktardı: “Klima uzun ömürlü bir cihaz, gerekli

bakımların yapılması halinde kullanım

ömrü 10 yılın üzerine çıkıyor. Klima aynı

zamanda gayrimenkule değer katan bir

ürün. Biliyorsunuz artık pek çok yeni projede

iklimlendirmeye mutlaka yer veriliyor.

Bunun yanı sıra oturacağı eve klima taktırmak

isteyen bireysel tüketici de, görüyoruz

ki üstün teknolojik özellikler taşıyan cihazlara

yöneliyor. Inverter klimaların sağladığı

yüksek verim ve tasarruf avantajının yanı

sıra akıllı kanat, akıllı göz teknolojisi, programlanabilme

özelliği, düşük ses seviyesi,

online kontrol edilebilmesi gibi pek çok unsur

kullanıcıların tercihini etkiliyor. Aslında

bu müşteri davranışı sektörün de sağlıklı

gelişimine olanak tanıyor. Üretici firmalar

fiyat rekabetine odaklanmak yerine model

ve hızlı teslimat gibi hizmet rekabetine yöneliyor.

Daikin olarak biz de çevre ve tüketici

dostu cihazlarımızla tüm beklenti ve

ihtiyaçları karşılarken, hizmet kalitemizi de

artırmaya devam ediyoruz. Bu yıl montaj

sürelerini yüzde 50 azaltmayı başardık.

Kullanıcılarımızın ürünlerimize gösterdiği

teveccüh ile de yaptığımız tüm bu çalışmaların

karşılık gördüğünü gözlemliyoruz.”

Yapı Malzeme Ağustos 2017 93


Sektörel

Düşlediğiniz yaz bahçeleri Seramiksan’dan

Yazın dinamik ruhundan esinlenen Seramiksan, dış

yaşam alanlarında da doğanın içinde yaşıyormuş hissi

verecek birbirinden farklı alternatifler sunuyor. Balkon,

bahçe ve teraslar huzur veren ve dinlendirici tasarımlarla

gün boyu zaman geçirilen keyifli yaşam alanları oluyor.

Seramiksan Garden serisi sade motifi ile ferah, doğal

renkleriyle de dingin bir atmosfer sunuyor. Seramiksan’ın

Garden serisi ile evinizin bahçesinde, yazlık mekânlarınızda

aradığınız doğallığı yaşatabilirsiniz.

Doğal mermer, bahçe taşı görünümü ve dokusunun seramiğe

işlendiği Seramiksan Molivos serisi doğayı dış yaşam

alanlarına taşıyor. Tarz mekanlar isteyenler estetik

görünümü ve ferahlatıcı etkisiyle Molivos serisini tercih

ediyor.

Ahşabın en doğal görünümünün yansıdığı Seramiksan

Teak serisi doğanın içinde yaşıyormuş hissi vererek keyifli

yaşam alanları yaratıyor. Akçaağaç, ceviz ve venge

olmak üzere üç farklı renk alternatifi bulunan seri ahşabın

çarpıcı güzelliğini ve sıcaklığını dış yaşam alanlarında

da yaşatıyor.

Seramiksan’ın yeni showroomu Batı Mühendislik açıldı

Seramiksan, ileri teknolojisi ve geniş ürün yelpazesiyle Türkiye

çapında 200’ü aşkın mağazasıyla kaliteli hizmet vermeye

devam ediyor. Seramiksan’ın Tekirdağ’daki yeni bayisi Batı

Mühendislik, Çerkezköy’deki showroomunun açılışını gerçekleştirdi.

Açılış törenine Seramiksan Türkiye Satış Müdürü M.

Süreyya Çağlar, Seramiksan Yöneticileri, Batı Mühendislik’in

sahibi Can Sözüpişkin ve çok sayıda davetli katıldı.

Seramiksan, Batı Mühendislik’in 400 m² lik yeni showroomunda

banyo, mutfak ve tüm yaşam alanları için kullanılabilecek

seramik, granit karolardan oluşan yüzlerce ürün çeşidi ve benzersiz

vitrifiye ürünlerini müşterileriyle buluşturuyor.

Batı Mühendislik’in sahibi Can Sözüpişkin’i tebrik eden Seramiksan

Türkiye Satış Müdürü M. Süreyya Çağlar: “Kaliteli

hizmet anlayışıyla bayi ağımızı genişletmeye devam ediyoruz.

Tekirdağ ‘daki yeni bayimiz Batı Mühendislik’in showroomunun

açılışını gerçekleştirdiğimiz için mutluyuz. İş birliğimizin

uzun yıllar devam edeceğine inanıyorum. Batı Mühendislik’e

bol kazançlı günler diliyorum.” Dedi.

94

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dünyanın en büyük hastanelerinden biri

Rönesans ile İkitelli’ye geliyor!

1 milyon m 2 ’nin üzerinde inşaat alanına sahip olacak İkitelli Şehir Hastanesi,

2.000’den fazla sismik izolatörü ile tamamlandığında dünyanın en büyük sismik izolatörlü

binası olacak. Bu sayede deprem sırasında ve sonrasında bile tüm operasyonel

faaliyetlerini aksama olmadan yerine getirebilecek.

Dr. Erman Ilıcak / Rönesans Holding Başkanı

Kamil Yanıkömeroğlu / Rönesans Sağlık Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı

Sağlık yatırımı konusunda Türkiye’nin en

önemli firmaları arasında yer alan Rönesans

Sağlık Yatırım’ın, Japonya’nın en büyük yatırım

ve ticaret şirketlerinden Sojitz ortaklığı

ile hayata geçireceği İkitelli Şehir Hastanesi’nin

finansal kapanışı, Çırağan Sarayı’nda

düzenlenen törenle tamamlandı. Rönesans

Holding Başkanı Dr. Erman Ilıcak ve Rönesans

Sağlık Yatırım Yönetim Kurulu

Başkanı Kamil Yanıkömeroğlu’nun ev sahipliğinde

düzenlenen finansal kapanış

töreninde, projenin yüzde 30 ortağı Japon

Sojitz, projenin ana finansörü Japon Devlet

Bankası JBIC, kredi verenlere sigorta

sağlayan Japon devlet kuruluşu NEXI ile

Japon kredi kuruluşları SMBC, BTMU,

DAİ-İCHİ, NİSSAY, SCB ve IYO BANK’ın

üst düzey yetkilileri de yer aldı. Yaklaşık

163 Milyar Japon Yeni tutarında kredi sağlanacak

olan İstanbul İkitelli Şehir Hastanesi’nin

toplam yatırım tutarı 203 Milyar

Japon Yeni olacak.

İstanbul İkitelli Şehir Hastanesi, tamamlandığında

2.700 yatak kapasitesine sahip

olacak ve günde 23 bin 600 hastaya

96

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Sektörel

hizmet verecek. 1 milyon metrekarenin

üzerinde inşaat alanı olan şehir hastanesi,

dünyanın en büyük hastanelerinden

biri olacak. Yapıların deprem yüklerini

aktarmada en etkili teknoloji kabul edilen

sismik izolatör teknolojisi ile donatılacak

olan hastane, deprem anında bile normal

faaliyetine devam edebilecek. Deprem

sırasında ve sonrasında bile tüm operasyonel

faaliyetler aksama olmadan yerine

getirebilecek.

2000’den fazla sismik izolatörle donatılacak

olan İkitelli Şehir Hastanesi, tamamlandığında

dünyanın en büyük sismik izolatörlü

binası olacak. Böylece Engineering

News Record dergisinde yayınlanan habere

göre şu anda birinciliği elinde tutan Rönesans

Sağlık Yatırım’ın yatırımını yaptığı

Adana Şehir Hastanesi Projesi’nin de açık

ara önüne geçecek. 2020 yılında hizmete

girmesi planlanan İkitelli Şehir Hastanesi

Projesi, inşaat sürecinde aylık yaklaşık 6

bin kişiye, hastane tamamlandığında ise

yaklaşık 10 bin kişiye doğrudan istihdam

sağlayacak.

2020’YE KADAR 4.3 MİLYAR

DOLARLIK SAĞLIK YATIRIMI

Bu dev projeyle ilgili açıklama yapan Rönesans

Sağlık Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı

Kamil Yanıkömeroğlu, “203 Milyar Japon

Yeni tutarındaki bu yatırımla dünyanın en

büyük hastanelerinden birini İkitelli’de inşa

etmek için ilk adımı bugün atıyoruz. Japon iş

ortağımız Sojitz ve diğer yatırım kuruluşlarının

sağlık alanında önemli eşik olacak İkitelli

Şehir Hastanesi’ne 18 yıl vadeli bu büyüklükte

yatırım yapmaları, öncelikle ülkemizin

güçlü ekonomisine ve Rönesans Holding’in

bu konudaki global deneyimine inançlarını

ortaya koyuyor” dedi.

“Sağlık alanında yaptığımız tüm yatırımlarda

olduğu gibi bu proje de en yüksek teknolojilerle

donatılacak ve özellikle İstanbul’un

deprem riskine karşı güvenlik önlemleri

alınacak. Deprem anında bile hastanede

ameliyatların devam edeceği bir teknolojiyle

bu projeyi inşa edeceğiz. İnşaat, medikal

ekipman ve medikal hizmetlerde en

son Japon teknolojilerini Türkiye’ye getirecek

ve projemizde kullanacağız.” diyen

Yanıkömeroğlu, “Rönesans Sağlık Yatırım

olarak Kamu-Özel İşbirliği modeli kapsamında

2020 yılına kadar 4.3 milyar dolarlık

yatırımla yaklaşık 3.200.000 m² inşaat

alanına ve 9.500 yatak kapasitesine sahip

olan sağlık tesisleri inşa etmeyi planlıyoruz.

Ocak ayında Yozgat Şehir Hastanesi’ni

Başbakanımızın katılımı ile Sağlık Bakanlığımız

ve halkımızın hizmetine açtık, Eylül

ortasında inşallah Adana Şehir Hastanemizin

açılışını planlıyoruz. İkitelli için Japon

ortağımız ve Japon bankalardan aldığımız

bu desteği çok kıymetli görüyoruz. Bugüne

kadar finanse ettiğimiz diğer dört hastane

projemizi de tamamen yabancı kalkınma

bankaları ve yabancı ticari banka grupları

ile yapmıştık. Adana 2014’te bunların ilki

olmuştu. İkitelli’de de yine ilkler var. Japon

devletinin sahip olduğu dev kuruluşlar JBIC

ve NEXI, Türkiye’de ilk kez bu tür bir sosyal

altyapı projesine imza attılar. Türkiye’de

geçmişte yaptıkları yatırımlar daha kısa vadeli

ve daha küçük tutarlarda, ancak projemize

18 yıl vade ile çok büyük tutarlar ile

çok güçlü destek verdiler. Kredi verenler

arasında yer alan Japonya’nın en büyük sigorta

şirketi Nissay ve ikinci büyük sigorta

şirketi Dai-ichi daha önce bırakın Türkiye’yi

Japonya dışında hiçbir yerde bu tür bir proje

finansmanı yapmamış kuruluşlar. Sadık

bankalarımız Japon devleri SMBC ve BTMU

da yine ve bu sefer çok daha büyük tutarlar

ile projemize destek oldular. Daha önce

Türkiye’de bu projelere hiç girmemiş bir

uluslararası banka da ilk kez yatırım yaptı.

Bunlar ülkemize, projelerimize ve bizlere

olan güveni simgeliyor, inşallah yabancı

banka ve yatırımcı ortaklarımız ile beraber

önümüzdeki dönemde de ülkemize yatırım

yapmaya devam edeceğiz.” dedi.

TÜRKİYE VE JAPONYA İŞBİRLİĞİNDE

ÖNEMLİ BİR EŞİK

JBIC İcra Kurulu Direktörü ve CEO’su Tadashi

Maeda, konuyla ilgili yaptığı açıklamada,

“Böyle önemli bir altyapı projesinin

finansmanına liderlik etmiş olmakla gurur

duyuyoruz” dedi. Maeda sözlerini şöyle

sürdürdü: “Türk halkı için çok önemli bir

altyapı projesi olan İstanbul İkitelli Şehir

Hastanesi, Türkiye ve Japonya arasındaki

işbirliği için stratejik bir eşiktir. Türk hükümeti

banka bakış açısıyla son derece sağlam

bir Kamu Özel İşbirliği modeli kurgulamıştır.

Hem Turk sponsor Rönesans hem

de Japon sponsor Sojitz mükemmel şirketler

olduklarından bu projeyi Türk Hükümeti

ile beraber başarıyla hayata geçireceklerinden

eminiz.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 97


Sektörel

Şişecam Düzcam,

Performans hesaplayıcı mobil uygulama geliştirdi

Cam sektörünün global oyuncusu Şişecam Topluluğu bünyesinde

faaliyet gösteren, Türkiye düzcam pazarının lideri ve Avrupa’nın

en büyük üreticisi konumunda olan Şişecam Düzcam,

doğru cam seçimini kolaylaştıracak yeni uygulamalar sunuyor.

Şişecam Düzcam, ‘Performans Hesaplayıcı’ olarak hayata geçirdiği

yeni uygulamayla, tüketicilerine cam performansları konusunda

mobil danışmanlık hizmetini vermeye başladı.

Performans Hesaplayıcı uygulaması ile mimari projelerde

istenen performans değerlerini sağlayabilmek adına cam

kombinasyonlarının gün ışığı, güneş enerjisi geçirgenliği ve

ısı geçirgenlik katsayısı gibi performans değerlerine kolayca

ulaşılabiliyor. Yapılan hesaplamalar uygulama içerisinde kayıt

altına alınıp, istendiğinde kolayca e-posta ile paylaşılabiliyor.

Şişecam Düzcam’dan Mobil Danışmanlık Hizmeti

Şişecam Düzcam

‘Cam Danışmanı’ uygulaması geliştirdi

Türkiye düzcam pazarının lideri ve Avrupa’nın en büyük üreticisi konumunda olan Şişecam

Düzcam, yeni bir mobil uygulama hayata geçirdi. ‘Cam Danışmanı’, adıyla hayata geçirilen

uygulama, projelerin farklı ihtiyaçlarına yönelik cam kombinasyonlarının performans değerlerini

karşılaştırarak, doğru cam çözümlerine kolayca ulaşma olanağı sunuyor.

Cam sektörünün global oyuncusu Şişecam Topluluğu bünyesinde faaliyet gösteren, Türkiye düzcam pazarının lideri ve Avrupa’nın

en büyük üreticisi konumunda olan Şişecam Düzcam, projelerde cam seçimini kolaylaştırmak amacıyla yeni bir uygulama başlatıyor.

Şişecam Düzcam, ‘Cam Danışmanı’ adı ile hayata geçirdiği uygulama kapsamında karar vericilerin proje ihtiyaçları doğrultusunda

doğru cam seçimleri konusunda mobil danışmanlık

hizmeti veriyor.

‘Cam Danışmanı’ mobil uygulamasıyla proje özelinde doğru

cam seçiminin yapılmasını sağlarken, ısı ve/veya güneş

kontrolü, gürültü kontrolü, emniyet ve güvenlik ihtiyaçları

doğrultusunda en uygun cam önerilerini sunuyor. Cam Danışmanı

uygulaması, proje özelinde ihtiyaca yönelik yapılan

seçimler sonucunda uygun cam önerilerini alternatifli olarak

sunuyor. Ürünlere ait teknik bilgileri ve örnek referans proje

görsellerini inceleme imkânı da tanıyor.

98

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Teknosel; pazardaki en önemli

aktörlerden biri olmayı kendine

vizyon edinmiş!

“Portföyümüzeki bütün ürünler çevreci / yeşil ürün sıfatı taşıyor. Ayrıca bütün ürünlerimiz,

yeşil ürün sertifikalarından en az birine layık görülmüş olmakla beraber, bu ürünlerin

büyük çoğunluğunun hammaddesi alüminyum veya kauçuk gibi %100 geri dönüştürülebilir

maddelerden oluşuyor.”

Sadece moda olmayan, güncelliğini her

zaman koruyan ve aynı zamanda çevreyle

dost yapı malzemelerinin ve sistemlerinin

temsilciliğini yapan Teknosel; genç, teknik

ve deneyimli bir organizasyona sahip. Mimar

Selin İpin ile, Teknosel’deki yenilikler,

gelişmeler ve Çatı&Cephe Sistemleri’ni

ele almaya çalıştık.

Şirketinizin kısa tarihçesiyle

beraber faaliyetleriniz ve üretim

süreçlerinizden bahseder misiniz?

Teknosel Teknolojik Yapı Ürünleri A.Ş.;

1998 yılında İstanbul’da kurulmuş olup;

faaliyetlerini üstün kalitede teknolojik yapı

malzemelerinin yurtdışından satınalımı,

pazarlanması ve satışı alanlarında sürdürmektedir.

Bu yapı malzemelerinin günümüzün

çağdaş mimari projelerinde yer

almasını sağlayan bir kuruluştur.

Firma çalışmaları sırasında, müşteri odaklılık

ile verimliliği esas alan bir yönetim

biçimi izlerken, müşteri memnuniyeti ve

güven üzerine kurulu bir hizmet anlayışını

kurum kültürü olarak prensip edinmektedir.

Bu tarz çalışma anlayışıyla, çağdaş

yapı ürünlerinin ülkemiz yapı sektörüne

kazandırılmasına öncülük etme rolünü

sürdürmeye devam edecektir.

Teknosel müşteri yaklaşımı ile yapı sektörünün

ihtiyaç duyacağı, çağdaş ve çevreye

saygılı mimari ürünler konusunda, pazardaki

en önemli aktörlerden biri olmayı kendine

vizyon edinmiştir.

Yapmış olduğunuz uygulamalardan

bir kaç örnek verebilir misiniz?

Teknosel, toplamda 10’dan fazla çatı,

cephe kaplama ve yalıtım malzemesinin

distribütörlüğünü yapmaktadır. Çatı kaplama

grubunda, titanyum çinko, bakır

ve alümiyum çatı kaplama malzemeleri

bulunmakla birlikte, titanyum çinko uygulamalarında

NedZink ile Haliç Metro

Köprüsü projesine, ElZinc ile Uniq İstanbul

projesine imza attık. Bunun yanında;

BEMO yüksek hadveli alüminyum kenet

100

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Sektörel

sistemler ile Kayseri Kadir Has Stadyumu

projesini nihayetlendirdik. Ayrıca Florya

Ekşinar Konakları’nı Euramax alüminyum

levhalar ile tamamlamış bulunmaktayız.

Cephe kaplama grubunda ise, fibercement

paneller, terracotta paneller, lamine

ve doğal ahşap panellerin satışı gerçekleştirilmektedir.

SVK Fibercement paneller

ile Samsun Hilton Hotel, İTÜ Beylerbeyi

Yerleşkesi, Turkcell Data Center gibi

projeleri gerçekleştirdik. Ayrıca Parklex

lamine ahşap paneller ile ÇengelköyPark

Demirland, Eti Bakır Fabrikası, Kundu Villaları;

WRC Kızıl Sedir Ahşap paneller ile

ise, Kırkkonak Tarabya Villaları ve yurt genelinde

daha bir çok konut projesine imza

attık.

Bu yıla dönük üretim hedeflerinizden

ve üzerinde çalıştığınız

projelerinizden bahseder misiniz?

Her geçen sene yalıtım pazarında daha

fazla yer ediniyoruz. Yalıtım alanındaki başarımızı

Foamglas ve Firestone markaları

üzerinden değerlendirmek gerekirse; öncelikle

Foamglas cam köpüğü ısı yalıtım

levhaları için son beş senede yaptığımız

yalıtımların karşılığını 2016 senesinde

aldık ve içinde bulunduğumuz senede de

almaya devam ediyoruz. Foamglas cam

köpüğü ısı yalıtım levhaları ile Rize Çaykur

Fabrikası ve Varaka Kâğıt Fabrikası gibi

oldukça önemli projelerde yer aldık. Firestone

TPO ve EPDM membranlar ise artık

çevreci ve uzun ömürlü su yalıtımı dendiğinde

akla gelen ilk ürünlerden. Firestone

ile yer aldığımız önemli projelerden birkaçı

Ataklar Lojistik Binası ve Bilkent Hastanesi.

Teknosel’in yalıtımdaki başarısının altında

yatan en büyük etmen şüphesiz Teknosel’in

kendi teknik ekibi ve yurtdışından

süpervizörlerin gelmesi ile yapılan saha

kontrolleri. Hem Foamglas hem de Firestone

ürünlerinde, müşteriye belirli aralıklarla

saha kontrolü imkânı sunuyoruz. Bu

kontroller, Teknosel’in kendi teknik ekibi

ile yapılıyor, belirli periyodlarla da yurt dışından

yetkili firma süpervizörleri ziyaret

gerçekleştirip rapor sunuyor. Bu ziyaretler

sahada üretim kalitesinin artırılmasını

olumlu yönde etkiliyor, ayrıca iş bitiminde

sistem garantisi alınmasını sağlıyor. Bu

da bizim bir “sistem firması” olduğumuzu

kanıtlıyor. Ayrıca ticari faaliyetlerde bulunduğumuz

müşterilerimizin oldukça bilinçli

ve Teknosel ile karşılıklı anlayış içinde

olması başarımızı perçinliyor. Teknosel

yalıtım sektöründe işçilik faktörü çıtasını

sürekli yukarı taşıyor. Yalıtım uygulamaları

yapacak firmalar için, uygulamaya başlanmadan

önce yurtdışından teknik ekip

getirilip uygulamacı ekip için teknik ve

uygulama eğitimi fırsatı sunulduğundan,

işçilikten kaynaklı hatalar en aza indiriliyor

ve uygulama ekibinin mesleki gelişimine

de katkı yapılıyor.

Metal kaplama sektöründe de ElZinc, NedZink,

Aurubis ve Euramax çözüm ortaklığı

ile ilerliyoruz. Bilindiği üzere metal çatı ve

cephe kaplamaları uzun ömürleri ve çevreci

ürün olmaları sebeplerinden dolayı tercih

ediliyor. Ayrıca bu kaplamaların “yaşayan”

malzemeler olması, kullanıcıya ve

mimara görsel olarak da çeşitli imkanlar

sunuyor. Metal malzemelerin yapay yaşlandırılması

ile pek çok farklı yüzey bitişi

elde etmek mümkün. Hala devam eden

Ağaoğlu Maslak 1453 projesinde ElZinc

titanyum çinko çatı kaplamaları tercih

edildi. Yalıtım sektöründe verdiğimiz teknik

destek metal kaplamalarda da mevcut

olmakla beraber Ağaoğlu Maslak 1453

projesinde uygulanmaktadır.

Isı ve ses yalıtımı konusunda

eskiye kıyasla Çatı ve Cephe

Sistemleri’nin geldiği noktayı nasıl

değerlendiriyorsunuz?

Isı ve ses yalıtımı konusunda Çatı ve Cephe

Sistemleri’ni geldiği noktayı oldukça

olumlu bulmakla beraber, günden güne

sektördeki yalıtım bilincinin arttığını düşünüyorum.

Bunda gösterilebilecek en

önemli kanıt, piyasada farklı performanslardaki

yalıtım malzemesi çeşitliliğinin ve

kullanımının, klasik yalıtım malzemelerinin

ise mimari projelerdeki kalınlığının

ve katman sayısının artmasıdır. Binalara

enerji kimliği kazandırılması ve ısı yalıtımının

zorunlu hale getirilmesi gibi çalışmaların

da bu gelişmelere oldukça olumlu katkı

yaptığı da aşikardır.

Selin İpin - Pazarlama Departmanı – Mimar

Üretim ve uygulama süreçleri

sonrasında ortaya çıkan çevre

kirliliği, atık vs.. gibi problemlere

karşı gibi tedbirler alıyorsunuz?

Ürün portföyümüzü oluştururken bu ürünlerin

çevreci ürünler olup olmadığı bizim

için en önemli hususların başında geliyor.

Bugün portföyümüzeki bütün ürünler çevreci

/ yeşil ürün sıfatı taşıyor. Ayrıca bütün

ürünlerimiz, yeşil ürün sertifikalarından

en az birine layık görülmüş olmakla beraber,

bu ürünlerin büyük çoğunluğunun

hammaddesi alüminyum veya kauçuk

gibi %100 geri dönüştürülebilir maddelerden

oluşuyor. Bilindiği gibi bu özellikler

“beşikten beşiğe” niteliğini taşıyan tasarımlar

için olmazsa olmazlardan. İnşaat

faaliyetlerinin yaygınlaştığı günümüzde,

çevreci nitelikli malzemelerin kullanımı,

gelecek nesillere miras bırakacağımız

çevremizi korumak için önemli bir adım

niteliği taşıdığına inanıyoruz.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 101


Sektörel

Marshall Akrikor Dış Cephe Boyası,

yeni reklam filmiyle yayında

4 farklı seçeneğiyle 4 mevsim yalıtım sağlayan Marshall Akrikor Dış Cephe Boya serisinin

özellikleri, reklam filminde Kung Fu yapan boya ustaları kullanılarak eğlenceli bir şekilde

anlatılıyor.

4 farklı seçeneğiyle 4 mevsim yalıtım sağlayan

Marshall Akrikor Dış Cephe Boya serisinin

özellikleri, reklam filminde Kung Fu

yapan boya ustaları kullanılarak eğlenceli

bir şekilde anlatılıyor.

“Renklendir Hayatı” sloganıyla hayatımıza

renk katmaya devam eden Marshall’ın su

bazlı Akrikor dış cephe boyasının yeni reklam

filmi renkli ve dinamik kurgusuyla dikkat

çekiyor. Filmde, binaların dış cephelerinde

4 mevsim koruma kalkanı sağlayan

Marshall Akrikor Dış Cephe Boya serisinin

zorlu hava şartlarıyla savaşması, Kung Fu

yapan boya ustaları kullanılarak eğlenceli

bir şekilde anlatılıyor. Müziğiyle de dikkat

çeken reklam filminin jingle’ını eğlenceli

şarkılarıyla beğeni toplayan Bedük seslendiriyor.

102

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Persan, sektörün öncüsü

olmaya devam ediyor

“Çok yakın zamanda yatırımlarımızı Almanya üzerinde yoğunlaştıracağız. Gelişmiş ülkelerin

tercih ettiği perlit içerikli Termoşap ve Termosıva ürünlerimizi Almanya’nın her noktasına

ulaştıracağız.”

2002 yılında kurulan ve 2007 yılında tamamen

teknolojisini yenileyen PERSAN

Çatı-Cephe ve Yalıtım Sistemleri, yapı elemanları

sektöründeki devrim niteliğindeki

yenilikleri ile sektörün amiral gemisi olmaya

aday. Persan Çatı- Cephe- Yalıtım Sistemleri

Türkiye Satış Müdürü Ulaş Öztürk ile yapmış

oldukları faaliyetler üzerine konuştuk…

Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte

yapı sektöründeki faaliyetlerinden

bahseder misiniz?

Erzincan’da 37.000 metrekare alan üzerinde,

6.000 metrekare kapalı alandaki

tesislerimiz ile faaliyet gösteriyoruz. PER-

SAN Çatı- Cephe- Yalıtım Sistemleri olarak

yıllık 2 milyon metrekare çatı sistemleri,

80 bin ton toz ürün ve 75 bin metreküp

perlit genleştirme kapasitesine sahibiz.

Türkiye’nin yüksek kapasiteli ve tam otomatik

ilk ve en modern kiremit fabrikası

konumundaki firmamızın İtalyan Vortex

Hydra teknolojisi ile donatılan, Türkiye’nin

en büyük genleştirme kapasitesine sahip

tesislerimizdeki tüm süreçler bilgisayar

kontrollü olarak gerçekleşiyor. Aynı zamanda

Ar-Ge çalışmalarına büyük önem

veren firmamız bu anlamda TÜBİTAK TEY-

DEB projesiyle bölgesinde TÜBİTAK desteği

alan ilk şirket olma özelliğine sahip.

Çatı ve cephe sistemlerinde doğru

ürün ve başarılı uygulama için nelere

dikkat edilmeli?

Bina yapımında kullanılan yapı malzemelerini

tasarruf etmek amacıyla uygun fiyatlı

olduğu için tercih edenler ileriki dönemde

yalıtım için oldukça yüksek meblağda bütçe

ayırmak zorunda kalıyor. Bina inşasından

sonra ek olarak yapılan yalıtım, binanın

statik ağırlığını yükselttiği için binaya

ekstra yük bindiriyor; bu durum da binanın

depreme dayanıklılığını azaltıyor. Termoşap

ve Termosıva gibi kendinden ısı ve ses

yalıtımlı, çevre dostu ve ekstra yalıtım bütçesi

ayırmayı gerektirmeyen yapı malzeme-

104

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Dosya

lerinin kullanılması ekonomik ve ekolojik

alanda, iş gücünde büyük avantaj sağlarken

hane sakinlerine uzun yıllar konforlu

bir ortam sağlıyor.

Son dönemde sıkça fırtına vb. doğa olaylarında

uçan, kopan, dökülen çatılara rastlıyoruz.

Fırtına gibi doğa olaylarında sacdan

yapılan çatılardan kopan malzemeler insanlara,

araçlara ve çevreye zarar verebiliyor.

Çatı sistemlerinde yapının bulunduğu

bölgenin iklimsel özellikleri göz önünde

bulundurularak seçimin yapılması gerekiyor.

Aynı zamanda bu ürünlerin uzun yıllar

dayanıklı olması, nesilden nesile aktarılan

bir miras gibi korunması önemlidir. Persan

Çatı- Cephe- Yalıtım Sistemleri ekibi olarak,

insan ve çevreye duyduğumuz saygı ile

dünyanın tercih ettiği yeni nesil kiremitleri

üretiyoruz. Dünyanın tercih ettiği perlit; Erper

perliti ile ürettiğimiz kiremitler suya ve

dona karşı 60 yıl garantilidir. Yapı malzemelerinin

kalitesinin yanı sıra uygulayıcıların

da önemi büyüktür. Malzeme ne kadar

kaliteli olursa olsun eğer doğru bir şekilde

uygulanmazsa istenilen verim alınamaz.

Bu durumun önüne geçmek için uygulama

yapacak ustalara eğitimler verilmelidir. Görüldüğü

üzere malzeme tek başına kaliteli

olsa bile uygulamada problem varsa tam

bir başarı söz konusu olamıyor. Birbirleri ile

entegreli olan bu işlemler bütünlük sağladığında

başarılı sonuçlar alınır.

Yeni nesil malzemelerinizden

örnekler verebilir misiniz?

Persan’ın Türkiye’nin hemen hemen

noktasına ulaştırdığı, aynı zamanda dünyanın

önemli noktalarına ihraç ettiği yapı

malzemeleri sektörün öncüsü olmaya devam

ediyor. Eski ve yeni binalarda kullanılabilen

yapı malzemelerimiz Termoşap

ve Termosıva, Ar-Ge laboratuvarlarımızda

gerçekleştirdiğimiz çalışmalar sonucunda

ortaya çıkan yeni nesil yapı elemanlarıdır.

Termoşap ve Termosıva; ısı yalıtımı

ve ses yalıtımı yapar, A1 sınıfı yanmaz

ürünlerdir, nefes alır, nem ve küfü önler

ve hafiftir. Yapı elemanlarımız Türkiye’nin

en kaliteli inşaat perliti; Erper perlit içeriklidir.

Asitler ve bazlardan da etkilenmeyen

perlit, organik madde içermediği için yosun

tutmuyor ve küf oluşturmuyor. Ayrıca

hafif olması sayesinde depreme karşı dayanıklı

binalar yapılmasını ve bina maliyetlerinde

önemli avantaj sağlıyor. Perlit ile

hazırlanan betonlar, -40 derece sıcaklığa

dayanıyor ve mukavemet artışı gözleniyor.

Enerji verimliliği kanunu ve enerji

kimlik belgesi gibi uygulamaların

sektördeki yansımaları nasıl

gerçekleşmekte?

Enerji Verimliliği Kanunu’nun çok yerinde

olduğunu düşünüyorum. Dünyamız hızla

Ulaş Öztürk / Persan Çatı- Cephe- Yalıtım Sistemleri

Türkiye Satış Müdürü

ısınıyor, canlı çeşitliliği azalıyor. Doğaya

en büyük zararı insanoğlu veriyor. Karbon

salınımı gün geçtikçe artıyor. Nüfusun

artmasına bağlı olarak hızlı şehirleşme

beraberinde yeni yapıların yükselmesini

getiriyor. Bu binalarda uygulanan petrol

türevli yalıtım malzemeleri hem yapım

aşamasında hem de sonrasında insana

ve çevreye ciddi zararlar veriyor. Olası bir

yangın anında ortaya çıkan karbon monoksit

gazı hem insanları hem de çevredeki

canlıları zehirliyor. Enerji Verimliliği Kanunu

ile binalarda yapılacak doğru yalıtım

sonrasında mutlak bir enerji tasarrufu

sağlanacak. Bu tasarruf ile enerjiden ve

bütçeden büyük ölçüde tasarruf edilecek.

Buna bağlı olarak sektördeki araştırma ve

rekabet ortamının gelişeceğine inanıyorum.

Firmalar, tercih edilebilmek adına bir

öncekinden üstün özellikli ürünler geliştirecek,

sonunda çevre kazanacak.

Önümüzdeki dönemde yeni proje/

yatırımlarınız olacak mı?

Persan Çatı- Cephe- Yalıtım Sistemleri olarak

kurulduğumuz günden bu yana yatırımlarımıza

hız kesmeden devam ediyoruz.

Şu anda Türkiye içinde 81 adet bayimiz

var. Tüm Türkiye Persan güvencesi altında

diyebiliriz. Bunun yanı sıra yurt dışında

birçok noktaya ihracat yapıyoruz. Her yıl

dağıtım ağımıza yenilerini ekliyoruz. Çok

yakın zamanda yatırımlarımızı Almanya

üzerinde yoğunlaştıracağız. Gelişmiş ülkelerin

tercih ettiği perlit içerikli Termoşap

ve Termosıva ürünlerimizi Almanya’nın her

noktasına ulaştıracağız.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 105


Sektörel

Dyo’nun güneşten ödünç aldığı renk: turuncu-bakır

DYO Boya’nın yeni renk yağmuru

kartelasının ‘turuncu-bakır’

isimli renk damlası Temmuz güneşinin

tüm tonlarını ve ışıltısını

duvarlara taşıyor.

Tamamen doğadan ilham alınarak

hazırlanan, mevsimlerin

tüm geçişlerini hissettiren DYO

Boya’nın yeni renk kartelası peşinden

hayalleri koşturacak kadar

zengin.

‘Renk Damlası’ adıyla sekiz

gruba ayrılan yeni kartelaların

Temmuz ayında öne çıkan rengi

‘turuncu-bakır’. Gündoğumundan-günbatımına

güneşin 24

renk tonunu beğeniye sunan

‘turuncu-bakır’ renk damlası,

duvarlara güneşin enerjisini taşıyacak...

DYO Usta Ligi’nin şampiyonu belli oldu

Bu yıl ilki gerçekleştirilen turnuva için

tüm profesyonel boyacılar kendi bölge

müdürlükleri tarafından belirlendi.

24 Temmuz’da Antalya’da bir araya gelen

takımlar arasında çekilen kuralar

sonucu beşer takımlı iki grup oluşturuldu

ve turnuvaya start verildi. Karşılaşmalar

Türkiye Futbol Federasyonu’nun

belirlediği hakemler tarafından yönetildi.

2017 yılında 10 futbol takımı ile gerçekleştirilen

turnuva, 2 ayrı grupta toplam

20 maç yapılarak, her 2 gruptan 2’şer

takım yarı finale kaldı. Son derece çetin

geçen maçlar sonunda Batı Marmara

Bölge Müdürlüğü takımı, Antalya Bölge

Müdürlüğü takımı, Diyarbakır Bölge Müdürlüğü

takımı ve Doğu Marmara Bölge

Müdürlüğü takımı yarı finale kalmayı başardı.

Ve nihayet 27 Temmuz 08.30’da

Antalya -Batı Marmara Bölge Müdürlüğü

takımları arasında oynanan ilk yarı final

karşılamasının ardından ev sahibi Antalya

finale kalmayı başardı. Saat 09.30

başlayan ikinci karşılamanın galibi ise

Diyarbakır oldu...

106 Yapı Malzeme Ağustos 2017


“Yaptığımız her proje için şehir

yaşamına katkıda bulunmayı hedefliyoruz”

“Telaffuzunu dahi yapamadığımız isimlerin projelere verilmesini uygun görmüyorum. Ceylan

Grup çalışma hayatındaki 37 yıllık gelenek ve prensiplerinden taviz vermeden ülkemiz ve

milletimiz için daha fazla istihdam sağlamaya devam edecek.”

Müşterilerine estetik ve güvenliği ekonomik

bir düzeyde sunmaya çalışan Ceylan

İnşaat, sektöründe kalıcı ve sürekli olma

hedefiyle faaliyetlerini sürdürmekte. Kalite

ve güvenden taviz vermeden birçok

çalışmaya imza atan şirket, tüm projelerine

‘Önce İnsan’ prensibiyle yaklaşmakta.

Ceylan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı

Muammer Ceylan’a farklı bölgelerde

hayata geçen ‘ZER Projeleri’ başta olmak

üzere sektördeki güncel konular hakkında

pek çok soru yönelttik. Sorularımıza geniş

bir perspektifle yaklaşan sayın Ceylan’a

samimi cevapları için teşekkür ediyoruz.

Şirketinizin kısa tarihçesi ile birlikte

çalışma sahaları ve faaliyetleri

hakkında bilgi verir misiniz?

Bu bakış açısını bugüne kadar 500.000

m2 konut imalatına da taşıyan Ceylan İnşaat,

sektördeki bilgi birikimini değişen

beklentileri karşılama adına yeni projelerine

de taşıyor. Ceylan İnşaat; , Zer Mecidiyeköy,

ı, Zer Muhteşem Yeni Yıl Konutları,

Zer Göztepe, Zer Levent Zer Şişli ve Zer

Kartal olmak üzere 3 bin konut ve ticarilerden

oluşan projelerini önümüzdeki 5 yıl

içinde müşterileriyle buluşturma hedefiyle

yoluna devam ediyor.

Yapım ya da plan aşamasında olan

projelerinizden birkaç örnek verebilir

misiniz?

Zer Muhteşem Yeni Yıl Konutları: Ceylan

olarak, birçok projenin altına imzamızı atıyoruz.

Bu kapsamda Zer ismiyle Fikirtepe

kentsel dönüşüm projesi kapsamında Kadıköy

Göztepe’de hayata geçirdiğimiz Zer

Muhteşem Yeni Yıl Konutları’nda lansman

fiyatlarıyla satışlar tüm hızıyla devam ediyor.

Yaklaşık 5 bin 800 metrekare arsa

üzerinde 25 katlı tek blok halinde projelendirilen

ZER Muhteşem Yeni Yıl Konutları’nda

192 rezidans daire, 9 ofis ve 6

108

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Proje

Muammer Ceylan / Ceylan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı

ticari mağaza inşa ediliyor. Büyüklükleri

91 ile 204 metrekare arasında değişen

dairelerde 1+1 - 2+1 ve 3+1 konut seçenekleri

sunuluyor. Projede, konut teslimleri

ise Aralık 2018 olarak planlanıyor.

ZER Muhteşem Yeni Yıl Konutlarını tercih

edenler, yeni yaşam alanlarından; metro,

Marmaray, Avrasya Tüneli, metrobüs ve

deniz yolu gibi ulaşım akslarına dakikalar

içinde ulaşılabilecek. Bağdat Caddesi,

Kalamış Marina ve İstanbul Finans Merkezi

gibi şehrin cazibe merkezlerine de

komşu olacak olan ZER Muhteşem Yeni

Yıl Konutları’nda özel güvenlik tarafından

7/24 korunma imkanı sunulurken site

içerisinde, hareket sensörlü kameralar ve

görüntülü konuşma sistemleri güvenli bir

yaşamı sahipleriyle buluşturacak.

Zer Kartal: Ceylan İnşaat ve Artuklu İnşaat

adi ortaklığı ile İstanbul’un yeni gözdesi

Kartal’da hayata geçirilecek Zer Kartal

projesinde ön satışlar başladı. 1+1 - 2+1

ve 3+1 konut seçenekleriyle sakinlerini

yeni bir deneyimle buluşturmayı amaçlayan

Zer Kartal, ön satışa özel yüzde 30

peşin, 90 ay faizsiz vade farksız taksit imkanıyla

yeni bir yaşama ‘merhaba’ demek

isteyenleri bekliyor.

Ceylan İnşaat’ın inovasyon anlayışının

yeni ürünü olan ZER Kartal’ı tercih edenler,

yeni yaşam alanlarından; metro, E-5

ve otoban bağlantı yoluna dakikalar içinde

ulaşılabilecek. Sahile 15 dakika mesafede

olan ZER Kartal’da özel güvenlik tarafından

7/24 korunma imkanı sunulurken

site içerisinde, hareket sensörlü kameralar

ve görüntülü konuşma sistemleri güvenli

bir yaşamı sahipleriyle buluşturacak.

Sosyal donatılarıyla da sakinlerine yepyeni

bir bakış kazandırmaya amaçlayan

Zer Kartal, çocukları da unutmuyor. Açık

yüzme havuzu, çocuk yüzme havuzu, mini

sinema salonu, fitness center, SPA (sauna,

buhar odası, şok havuzu, hamam) gibi

pek çok sosyal alanın bulunduğu projede;.

1+1, 2+1 ve 3+1 daire seçenekleri yer

alıyor.

Zer Mecidiyeköy: 2 bloktan oluşan 250

konut şeklinde. Zer Mecidiyeköy, modern

yaşamın ihtiyaçlarına yönelik özel çözümlerle

de destekleniyor. Çok yakında lansmana

çıkacak olan Zer Mecidiyeköy kullanıcılara

ön talep fırsatları sunuyor.

ZER Levent : 6 bloktan ve 400 daireden

oluşan sitemizde her türlü konfor ve sosyal

tesislerden oluşan A Plas bir site bu yıl

içinde başlanması düşünülüyor.. Zer Şişli

: 3 Bloktan oluşuyor 1 Blok ta Konut diğer

2 Blokta Ofis ve Home Ofis Bulunmaktadır.

Bölgenin ihtiyacına cevap verebilecek

1 sınıf proje olarak hayat geçecektir

‘Zer Göztepe’ projesinden söz eder

misiniz?

2017 Eylül ayında başlayacak olan projemiz

675 konut ve ticariden meydana gelmektedir

3 bloktan oluşmaktadır sosyal

alanların tamamına sahiptir.

Ceylan İnşaat, Fikirtepe’deki Zer Göztepe

projesini İlbank ve KİPTAŞ ortaklığı ile

hayata geçiriyor. Ceylan İnşaat’ın Fikirtepe’deki

3031 ve 3032 numaralı adalardaki

sözleşmelerini yüzde yüze getirdiği

Yapı Malzeme Ağustos 2017 109


Proje

105.000 metrekare inşaat alanlı Zer Göztepe

projesi, İller Bankası garantör ortaklığı

ile Ceylan İnşaat’ın projesi olarak inşaa

edilecek. Zer Göztepe, 675 konuttan

meydana gelecek bir yaşam projesi olarak

yükselecek. 15 dönüm arsa alanı üzerinde

ve 105 bin metrekare inşaat alanına

sahip olacak şekilde 3 panoramik bloktan

oluşacak Zer Göztepe’de; 60 metrekare

ile 250 metrekare arasında büyüklüğe

sahip; 1+0’dan 5+1’e kadar farklı konut

tiplerinde daireler bulunacak. Konutlarda

seyir terası, kış bahçesi, barbekü alanı,

açık yüzme havuzu, çocuk yüzme havuzu,

mini sinema salonu, fitness center, SPA,

sauna, buhar odası, şok havuzu, Türk hamamı

ve kapalı otopark gibi sosyal tesislerin

tamamı mevcuttur. Ayrıca kamera ve

gezici güvenlik sistemleri bulunmaktadır.

‘Zer Göztepe’ projesinin çevresine

ve şehir yaşamına etkileri sizce

nasıl gerçekleşecek?

Yaptığımız her proje için şehir yaşamına

katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Bulunduğu

çevreye daha fazla değer katan bir

proje üretip bunu hayata geçiriyor olmak

hedeflerimiz arasında. Zer Göztepe projesinin

de bu şekilde olumlu bir etki yakalamasını

bekliyoruz.

Kentsel Dönüşüm Yönetmeliği’nde

birtakım değişiklikler yapıldı. Siz bu

değişimi nasıl yorumluyorsunuz?

Kentsel dönüşüm için kanunda bir takım

boşluklar vardı. Sektörümüz bu nedenle

iki sene kadar sıkıntılı günler yaşadı. Bu

yönetmelik sayesinde bu eksiklerin giderilmesi

için bir adım atıldı diyebiliriz. Çevre

ve Şehircilik Bakanı bu eksiklikleri olumlu

bir şekilde tamamladı. Bu anlamda bizim

de bir sıkıntımız sektörümüz anlamında

kalmadı.

Dünya genelinde yaygın hale

gelen kentsel dönüşüm projeleri

hakkında neler düşünüyorsunuz?

Başarılı olduğunu düşündüğünüz

birkaç örnek projeyi bizimle paylaşır

mısınız?

2014 yılında İstanbul Fikirtepe’de uygulanmak

üzere çıkan 6306 Sayılı Kentsel

Dönüşüm kanunu Ülkemizin deprem kuşağında

bulunması nedeni ile ülkemizin her

vilayet ve ilçelerinde uygulanmaya başlanmıştır.

Özellikle Fikirtepe’de an itibari ile

birçok marka projelere başlanmış ve 5 yıl

içinde bölgenin tamamında inşaatlar bitirilmiş

olacaktır.

Şehirlerimizin markalaşması ve sosyal yaşamın

düzenlenmesi anlamında, güvenlik

ve konforlu yaşamın sağlanması için bu

projeler önem arz etmektedir. Aynı zamanda

bu projelerle birlikte yeşil alanların

arttırılması düşünülmektedir. Zer Göztepe

ve Zer Muhteşem Yeni Yıl projeleri bu bölgenin

prestij markaları olarak yükselmektedir.

Türk Mimarisinin geleceği, kullanılan

malzemeler ve estetik açıdan sizce

nasıl şekillenecek?

Türk inşaat sektörü Çin’den sonra dünyanın

ikinci büyük sektörüdür, donanım

ve teknoloji açısından yeterli elemanlara

sahip dünya ülkelerinde tercih

edilen sektördür. Ceylan İnşaat olarak

İstanbul’da ilk beşinci firmayız. Sektör

önümüzdeki yıllarda büyümesine devam

edecek ve ülkemize 250 yan sektörü ile

birlikte %25 istihdam sağlamaya devam

edecektir.

Bizim yaptığımız projelerin tamamı

A Plus teknolojik projeler sebebi ise gelecekte

mimaride teknolojik kriterlere

daha çok önem verileceği kanısındayız.

Bu nedenle projelerimizde teknolojik yeniliklere

önem veriyoruz. İnovatif çözümlerin

insanların kent yaşamında hayatlarını

kolaylaştırdığı bir gerçek. Mimarinin

de bu yönde gelişeceği ön görüsündeyiz.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

2017 yılı konut sektörü için bir önceki

yıllara oranla rekor kıracağını ümit ediyorum,

bu yıl 2 milyon civarında konut

satışı beklenmektedir. Önerime gelince

Sektördeki marka projeleri yapan firmalarımızın

projelerine yabancı isim kullanmaları

yerine Türk örf ve adetlerimize

uygun Türkçe isimler verilmesini önermekteyim.

Telaffuzunu dahi yapamadığımız

isimlerin projelere verilmesini uygun

görmüyorum. Ceylan Grup çalışma hayatındaki

37 yıllık gelenek ve prensiplerinden

taviz vermeden ülkemiz ve milletimiz

için daha fazla istihdam sağlamaya

devam edecek. Marka Projeler üreterek

ve projelerine Türkçe isimler vererek

sektöre örnek olmaya devam edecektir.

110

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Proje

Yaşam alanınız için yeni rota:‘ZER Kartal’

Bugüne kadar hayata geçirdiği projelerle önemli başarılara

imza atan Ceylan İnşaat, İstanbul’un yeni gözdesi

Kartal’da yepyeni bir projeye imza attı. Otoban bağlantısına

5 dakika, Sabiha Gökçen Havalimanı’na ise 15 dakikalık

bir mesafede bulunmasının yanı sıra Zer Kartal, adalar

manzarasıyla sakinlerinin gönlünü fethetmeye hazırlanıyor.

Ceylan İnşaat’ın inovasyon anlayışının

yeni ürünü olan ZER Kartal’ı tercih edenler,

yeni yaşam alanlarından; metro, E-5

ve otoban bağlantı yoluna dakikalar içinde

ulaşılabilecek. Sahile 15 dakika mesafede

olan ZER Kartal’da özel güvenlik

tarafından 7/24 korunma imkanı sunulurken

site içerisinde, hareket sensörlü

kameralar ve görüntülü konuşma sistemleri

güvenli bir yaşamı sahipleriyle buluşturacak.

Sosyal ayrıcalıklarla dolu bir

yaşam…

Sosyal donatılarıyla da sakinlerine yepyeni

bir bakış kazandırmaya amaçlayan

Zer Kartal, çocukları da unutmuyor. Açık

yüzme havuzu, çocuk yüzme havuzu,

mini sinema salonu, fitness center, SPA

(sauna, buhar odası, şok havuzu, hamam)

gibi pek çok sosyal alanın bulunduğu

projede;. 1+1, 2+1 ve 3+1 daire

seçenekleri yer alıyor. Ceylan İnşaat,

modern yaşamın ihtiyaçlarına yönelik

özel çözümler sunan Zer Kartal ile ‘insan’ı

odak noktasına koyduğunu bir kez

daha kanıtlıyor. Proje kapsamında Ceylan

İnşaat müşterilerine, daire ve ticari alanlar

için ön satışlara özel yüzde 30 peşin,

vade farksız 90 aya varan vade seçenekleri

ile taksit imkanı da sunuyor.

Proje detayları:

Zer Kartal: 1+1 daireler 75 ve 80 m².

2+1 daireler 117 ve 130 m². 3+1

daireler 155 m².

ZER Kartal ödeme planı: Kampanya

kapsamında ZER Kartal ödeme planına

göre yüzde 30 peşin ödemelerde banka

kredisiz 90 ay 0 faiz imkanı sunuluyor…

ZER Kartal Konutları ne zaman teslim?

Ceylan İnşaat, Kartal’da hayata geçirdiği

projede anahtar teslimini Ağustos

2020’de gerçekleştirmeyi planlıyor…

Donatılar: Adalar manzarasıyla beğeni

toplayan projede ayrıca sosyal donatı

alanları olarak açık yüzme havuzu, çocuk

yüzme havuzu, mini sinema salonu,

fitness center, SPA, sauna, buhar odası,

şok havuzu, Türk hamamı ve kapalı

otopark yer alıyor.

Lokasyon: Otoban bağlantısına 5 dakika,

Sabiha Gökçen Havalimanı’na ise

15 dakikalık bir mesafede bulunmasının

yanı sıra Zer Kartal, adalar manzarasıyla

sakinlerinin gönlünü fethetmeye

hazırlanıyor.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 111


Kadim ve modern yapılar

‘Büyükyalı’da birarada

Özak GYO, Ziylan Gayrimenkul ve Yenigün İnşaat’ın, Kazlıçeşme sahil yolunda hayata

geçirdiği Büyükyalı projesinin Mayıs 2016’da başlayan inşaatı, tüm hızıyla devam ediyor.

Emlak Konut GYO güvencesiyle 111 dönümlük arazi üzerinde yükselen şehrin yeni deniz

semti Büyükyalı’da yaşam, 2019’un ilk çeyreğinde başlayacak.

Fatih Keresteci / Özak GYO Genel Müdürü

Konsepti, kalite anlayışı ve yarattığı değerlerle

dikkat çeken Büyükyalı, “insan” ve

“iyi yaşam” kavramlarını odağına alarak,

sakinlerine ve ziyaretçilerine her anlamda

“iyi bir yaşam” sunmayı hedefliyor. Sahil

bandında, içerisinde tescilli tarihi yapıların

bulunduğu tek proje olan Büyükyalı’da,

100 yıldır kamunun kullanımına kapalı

olan tarihi binalar restore edilerek, yeniden

topluma kazandırılıyor. Büyükyalı;

geçmişe gösterdiği saygı, üstün inşaat

ve malzeme kalitesi, verimlilik ve fonksiyonellik

odaklı mimarisi, nitelikli işçiliği ve

yapı güvenliğiyle rakiplerinden farklılaşıyor.

Kentin tüm ulaşım akslarının kesiştiği

merkezi bir lokasyonda bulunan Büyükyalı,

ticari, sosyal ve kültürel alanların

birbirine yürüme mesafesinde olduğu, her

türlü ihtiyacını kendi içinde karşılayabilen

bir “deniz semti” olarak tasarlanıyor.

“Tarihi yapıları, eskiye benzeterek

yeniden yapmaya çalışmıyoruz,

önceliğimiz eskiyi korumak”

Büyükyalı’da, restorasyon çalışmaları

devam eden tarihi binalar hakkında bilgi

veren Özak GYO Genel Müdürü Fatih

Keresteci, “Büyükyalı’nın projelendirme

aşamasından itibaren, üzerinde bulunduğumuz

araziye çok özel bir hassasiyetle

yaklaştık. Üniversitelerimizin arkeoloji ve

sanat tarihi bölümleriyle birlikte çalıştık

ve arazinin geçmişine uygun bir projelendirme

yaptırdık. Bu doğrultuda arazimizde

112

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Proje

yer alan tarihi nitelikteki tüm binaları koruduk.

Osmanlı dönemindeki ismi ‘Fabrika-i

Hümayun’ olan proje alanında, yapımı

1880-1890’lara dayanan ve ‘Dökümhane

Binası’ olarak kullanılan bir yapı, ‘Fişek

Fabrikası’ olarak kullanılan, yapım yılının

1903-1904 olduğu tahmin edilen başka

bir yapı, baca olarak inşa edilen ancak ardından

farklı bir amaçla kullanılan su deposu,

kışla hamamı ve çeşme gibi tarihi

yapılar bulunuyor. Kendi döneminin karakteristik

mimari özelliklerini yansıtan tüm

yapılarda ortaya koyduğumuz restorasyon

anlayışının temelinde; eskiyi, ilk halini korumak,

zamanın bu yapılarda bıraktığı izi

ve yaşanmışlığı günümüze taşımak, modern

mimari yaklaşımın içerisinde bu binalara

hak ettiği değeri vermek yer alıyor.

Hiçbir şekilde eskiye benzeterek yeniden

yapmaya çalışmıyoruz. Önceliğimiz koruyabildiğimiz

alanlarda eskiyi olduğu gibi

korumak, bunun mümkün olmadığı alanlarda

ise eskinin ve yeninin birbirinden ayrıştırılabilmesini

sağlamak. Diğer taraftan

restorasyon çalışmalarımız sırasında bu

yapıların endüstriyel amaçlarla inşa edildiğini

de dikkate alarak ilerliyoruz. Çalışmaları,

zaman zaman inşaat süreçlerimizi

yavaşlatma riskini göze alarak sürdürüyoruz.

Büyükyalı sayesinde, neredeyse 100

yıl sonra kamunun kullanımına açacağımız

bu tarihi değerleri, İstanbul’a ve ülkemize

armağan etmekten büyük mutluluk duyuyoruz.”

dedi. Fatih Keresteci, Büyükyalı’da,

tarihi binalarda hayat bulacak sosyal yaşam

hakkında bilgi vererek, “Büyükyalı’da insanlara

ev ve işyeri dışında vakit geçirmek

isteyecekleri 3. yaşam alanları yaratıyoruz.

Tarihi semt pazarından, mahalle manavına,

organik pazardan, balıkçıya kadar bir semtin

tüm özellikleri, İstanbul’un tarihini yansıtan

bu yapılarda canlanıyor. Dünyaca ünlü bir

çok markanın yer aldığı alışveriş sokakları,

seçkin restoranları, çocukları doğayla buluşturacak

atölyeleri ve spor alanlarıyla, tarihle

iç içe yeni yaşam alanları oluşturuyoruz. Bu

sayede Büyükyalı’da yaşayanlar akla gelebilecek

tüm ihtiyaçlarını yürüyerek giderme

lüksüne sahip olacak. Büyükyalı’da ayrıca;

tarihin, modern dünyayla sentezlendiği bir

atmosferde hizmet verecek 500 kişilik tiyatro

salonu, 600 kişilik 6 salonlu sinema ve

sergi salonları da İstanbul’un kültür sanat

hayatına farklı bir soluk getirmeye hazırlanıyor.

Restore edilerek kültür sanat ve performans

merkezi haline getirilen tarihi binalar;

yüksek tavanları, her biri farklı özelliklere

sahip orijinal tavan makasları ve tek tek elle

temizlenerek orijinal haline getirilen özgün

taş duvarlarıyla dönemin atmosferini yansıtacak.”

şeklinde konuştu.

Malzeme seçimlerinde, kalite,

konfor ve sürdürülebilirlik ön

planda”

Restorasyon çalışmalarının yanı sıra projeyle

ilgili de bilgi veren Özak GYO Genel

Müdürü Fatih Keresteci, “Büyükyalı’da

sadece beton bloklardan oluşan apartmanlar

değil yeni bir yaşam deneyimi inşa

etmeyi hedefledik. Bu hedefin temelini de

kullanılan malzemelerden inşaat işçiliğine

ve yapı güvenliğine kadar, her alanda üstün

bir kalite anlayışı oluşturdu. Tasarım

yaklaşımımızın dayandığı iki ana unsur ise

verimlilik ve fonksiyonellik oldu. Bu iki kavramı

odağına alan kullanışlı yaşam alanları

tasarlamaya odaklandık ve klasik konut

anlayışını farklı bir boyuta taşıdık. Büyükyalı’ya,

lüks otellerden aşina olduğumuz

görsel ve yaşamsal konforu yansıttık.

Projelendirme sırasında, teknik anlamda

problem oluşturabilecek, günlük yaşamda

sorun çıkartabilecek tüm malzemeleri eledik.

Malzeme kullanımlarında, kalite, konfor

ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle hareket

ettik. Yıllar geçse de değişen hayat tarzlarına

uyum sağlayabilecek, tüm ihtiyaçlara

cevap verebilecek, kullanışlı yaşam

alanları planlayarak, zamansız bir tasarım

gerçekleştirdik. Birkaç örnek vermek gerekirse;

Büyükyalı’da, mikrorganizmaların

yaşamasına izin vermeyen ve yosun tutmayan,

insan sağlığı açısından en uygun

olan su borularını kullanıyoruz. Alt yapıda

kullanılan gaz beton bölücü duvarlarla ısı

ve ses izolasyonu en üst seviyede sağlanırken,

nefes alan, sağlıklı alanlar oluşturuyoruz.

İç mekân boyalarında antibakteriyel

özelliğe sahip ürünleri tercih ediyoruz.

Yerden ısıtma sistemi sayesinde, radyatör

kullanılmadığı için odalar mimari açıdan

çok daha kullanışlı. Buna benzer onlarca,

yüzlerce ayrıntıyı paylaşmak mümkün.

Tüm bu özellikleriyle Büyükyalı’nın, sektörde

çok farklı bir yere konumlandığını her

gün çok net bir şekilde görüyoruz.”

Güvenlik maksimum seviyede

Konuşmasında Büyükyalı’daki yapı güvenliği

konusuna da değinen Keresteci,

şöyle konuştu: “Hem tarihi hem de yeni

binalarımızın deprem tasarımı konusunda,

ülkemizde yürürlükte olan tek resmi

yönetmelik Türk Deprem Yönetmeliği olsa

da, Büyükyalı’da deprem güvenliğini artırmak

amacıyla farklı uygulamalar da gerçekleştirdik.

Zorunlu olmamasına rağmen

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi

Deprem Araştırma Enstitüsü’nce hazırlanan

“İstanbul Yüksek Binalar Deprem

Yönetmeliği’ni de baz alarak, yapılarımızın

güvenliğini maksimum seviyeye çıkardık.

Yapıların üzerinde bulunduğu zeminin deprem

durumundaki gerçek davranışını öğrenmek

için proje sahasında, özel jeofizik

ölçümler yapıldı, binaların fay hattına mesafesi,

bölgede geçmişte yaşanmış deprem

kayıtları ve dünyada yaşanmış büyük

yıkımlı deprem kayıtlarını göz önüne aldık.

Özel uzmanlık isteyen, tarihi yapıların güvenli

projelendirilmesi için ise bu tip yapıların

restorasyonunda ülkemizin en yetkin

isimleriyle çalıştık. Tarihi binaların temel

çalışmaları için özel metotlar ile görselliği

bozmadan ve dışarıdan hissedilemeyecek

şekilde güçlendirmeler yaptık. Dileğimiz,

Büyükyalı’da ortaya koyduğumuz bu hassasiyetin

sektöre örnek olması.”

Yapı Malzeme Ağustos 2017 113


Sakin ve doğal yaşamın yeni adresi:

‘Valory Çeşme’

Dalyan’da, denize sıfır konumda yer alacak Valory Çeşme, eşsiz manzarası ve bahçe kullanımları

ile doğayla iç içe bir yaşam sunacak. Eylül ayında temelleri atılacak projede, anahtar

teslimlerine 2018 yılında başlanacak.

Tekstil, kozmetik, tarım, yapı kimyasalları

gibi geniş bir yelpazede hammadde ve

temizlik ürünleri üretimi ve tedariğini sağlayan

Yiğitoğlu Grup, 60 yılı aşan köklü

geçmişinin getirdiği deneyimini gayrimenkul

sektörüne taşıyor. Gayrimenkul sektöründe

güçlü bir oyuncu olma hedefiyle yola

çıkan Yiğitoğlu Grup, ilk projesini Çeşme

Dalyan’da hayata geçiriyor. Valory Çeşme

adıyla tasarlanan projede yapılar, taş ev

konseptinde olacak. Valory Çeşme, bölgenin

denize sıfır ve müstakil bahçe seçenekleri

sunan tek projesi olacak. Projede

95 ile 263 metrekare arasında değişen

1+1, 2+1, 3+1, 5+1, 6+1 olmak üzere

beş farklı tipte toplam 13 düz, dubleks ve

tripleks kat mülkiyet tapulu ev yer alacak.

Yüzde 90’ı deniz manzarasına sahip projeden

ev sahibi olanlar, evlerinin önünden

denize girmenin keyfini yaşayabilecek. Valory

Çeşme, sakinleri içerisinde tekne sahibi

olanlar ise projenin hemen yanındaki

marinayı kullanabilecek.

“Farklılık yaratacak projelerle

sektöre değer katacağız”

Kimyasal hammaddeler ve profesyonel temizlik

ürün ve sistemleri üretimi ve tedariğini

sağlayan Yiğitoğlu Grup’un bu proje

ile 60 yıllık bilgi birikimi ve deneyimini gayrimenkul

sektörüne taşıyacağını belirten

Yiğitoğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı

Emrullah Yiğitoğlu, “Birçok sektöre hareketlilik

ve dinamizm katan gayrimenkul

sektörünün güçlü bir potansiyel taşıdığı-

116

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Proje

na inanıyoruz. 60 yıllık deneyim ve bilgi

birikimiz ile gayrimenkul sektörüne güçlü

bir oyuncu olmak hedefiyle adım atmaya

karar verdik. Yaptığımız her işte paydaşlarımıza

katma değer sağlama anlayışıyla

hareket eden bir Grup olarak gayrimenkul

sektöründe de farklılık yaratacak projelere

imza atıp, sektöre değer katarak, sürdürülebilir

güçlü bir büyüme yakalayacağımıza

inanıyoruz” dedi.

Valory Çeşme ile Dalyan’a değer katacak

ayrıcalıklı, özgün bir projeye imza attıklarını

belirten Yiğitoğlu şunları söyledi; “Çeşme

Dalyan’da hem taş ev hem de denize sıfır

konumda olan, müstakil bahçe avantajı

sunan, teknenizi bağlama özelliği bulunan

ve kat mülkiyet tapusu veren site konseptinde

başka bir proje bulunmuyor. Valory

Çeşme projemizin 100 metre ilerisinde de

Çeşme’nin en güzel koylarından biri olan

Kocakarı Plajı yer alıyor.” Yiğitoğlu Grubu’nun

projeyi tamamen kendi özkaynaklarıyla

geliştirdiğine dikkat çeken Emrullah

Yiğitoğlu, bu yıl Eylül ayında inşaatına

başlayacakları projenin anahtar teslimini

ise Aralık 2018’de gerçekleştireceklerini

ifade etti. Yiğitoğlu Grup’un gayrimenkul

sektörüne uzun vadeli baktığını belirten

Yiğitoğlu, önümüzdeki dönemde ise İzmir

ve İstanbul’da konut ve işyerinden oluşan

karma projeleri hayata geçirmek için çalışmaları

sürdürdüklerini söyledi.

Çeşmenin en gözde koyunda

doğayla iç içe bir yaşam

Yaptığı her işte paydaşlarına katma değer sağlayarak

büyüme anlayışıyla hareket eden Yiğitoğlu

Grup, temel felsefesini sürdüreceği ‘Valory

Çeşme’de kalabalıktan uzakta, doğayla iç

içe bir yaşam seçeneği yaratacak. Çeşme’nin

en güzel koylarından Kocakarı Plajı’na yakın bir

konumda olan “Valory Çeşme”de ayrıca kapalı

otopark ve açık yüzme havuzu da yer alacak.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 117


Esta’nın inşa edeceği Rusya’daki

dev havalimanının temeli atıldı!

Tüm dünyada inşa ettiği fark yaratan yapılarla adından

sıkça söz ettiren ESTA Construction dev bir projenin daha

temelini attı. ESTA Construction imzası taşıyacak yeni

uluslararası havalimanının temeli, ihalenin kazanılmasının

ardından 15 gün gibi kısa bir sürede atıldı. Havalimanı, ilk

etapta 130 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirilecek.

Geçtiğimiz günlerde dünya devi Mercedes-Benz’in

Rusya’daki en büyük yatırımı

olan fabrikanın ihalesini kazanan ve temellerini

atan ESTA Construction’dan yeni

bir hamle daha geldi. ESTA Construction;

Rusya’nın Saratov şehrinde, ilk etapta

Bahattin Demirbilek / ESTA Construction Yönetim Kurulu Başkanı

130 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirilecek

olan yeni havalimanının ihalesini

kazanmasının ardından 15 gün gibi kısa

bir süre içinde temelini attı. 29 Haziran

2017 Perşembe günü gerçekleştirilen

temel atma törenine ESTA Construction

adına Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin

Demirbilek’in yanı sıra Saratov Bölgesi

Valisi Radaev Valeriy Vasilevich, Renova

Group Kurucusu Viktor Feliksovich Vekselberg,

Rosaviachia Başkanı Aleksandr

Vasilevich Neradko, Aeroporti Regionov

Genel Müdürü Chudnovskiy Evgeniy Aleksandrovich

de katıldı. ESTA, yirmi şirketin

başvurduğu ihalede Türkiye, Rusya, İtalya

ve Çek Cumhuriyeti’nden önemli rakipleri

geride bırakmıştı.

Bahattin Demirbilek: “Bu projede de

sınırları zorluyoruz”

Temel atma törenine Rusya ve dünyadan

önemli katılımcılar ile birlikte katılan, Rusya’nın

en büyük şehirlerinden Saratov’da

inşa edilecek yeni havalimanı projesi için

büyük bir heyecan duyduklarını belirten

ESTA Construction Yönetim Kurulu Başkanı

Bahattin Demirbilek, “Bugün burada

önemli bir projemizi daha hayata geçirmenin

heyecanını ve aynı zamanda iki ayrı

mutluluğu bir arada yaşıyoruz. Öncelikle

bu projeyle Saratov şehrinin dünyaya bağlanmasına

vesile oluyoruz. Ayrıca Saratov

Havalimanı’nın ihalesinin gerçekleşmesinin

ardından 15 gün gibi oldukça kısa bir

sürede temelini atma başarısını yakaladık.

Bu bizim sektörümüz için önemli bir başa-

118

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Proje

rı. Saratov şehrinde kurulacak yeni havalimanında

da mükemmeliyeti esas alan

prensiplerimiz üzerinden ilerleyeceğiz. Bu

projede de sınırları zorlayacağız. Rusya genelinde

ve Saratov bölgesi özelinde yaptığımız

yüksek kaliteli işlerle yolumuza emin

adımlarla devam ediyoruz” dedi.

Yeni havalimanının Saratov şehri için

önemine değinen Demirbilek, “Şu anki

mevcut havaalanı, 1 milyona yakın nüfusu

olan şehrin ihtiyaçlarına cevap vermekte

zorlanıyor. Bir kere teknik altyapı özellikleri

günümüz teknolojisinin çok uzağında;

kullanılan radarlar eski tip ve gece iniş

sistemleri de mevcut değil. Oldukça kısa

ve asfalt bir pisti var. Ayrıca çevresinde

yüksek katlı binaların olması nedeniyle

tehlike arz ediyor, şehrin merkezinde

trafiği de zorlaştırıyor. Bu anlamda yeni

inşa edeceğimiz havaalanı gerek modern

mimarisi gerekse üstün teknolojisiyle şehre

bambaşka bir boyut kazandıracak. Öte

yandan inşa edeceğimiz yeni havalimanı

tamamlandığında yüzlerce kişiye de yeni

istihdam imkanı doğacak” şeklinde konuştu.

Yıllık 1 milyon yolcu kapasitesi!

ESTA’nın modernist mimariyi temel alarak

inşa edeceği yeni Saratov Havaalimanı,

metal konstrüksiyon ve cam ağırlıklı

olarak 3 kattan oluşacak. Terminal binası

23 bin 54 metrekare, yardımcı binaları 18

bin 93 metrekare ve üstü kapalı alanın

2 bin metrekare olacağı havalimanı, toplamda

43 bin 147 metrekarelik bir alana

inşa edilecek. Rusya’nın 144. havalimanı

olacak Saratov Havaalimanı, yıllık 1 milyon

ve saatte 570 yolcu kapasitesiyle ön

plana çıkacak. Proje, 827 araç kapasiteli

açık ve kapalı otoparkı da kapsayacak.

ESTA, ‘Design&Build’ sistemi ile inşaat

çalışmalarına ek olarak proje çalışmalarını

da yürütecek. Buna göre ESTA; projede

havalimanının genel müteahhitliğini

ve havaalanı ana binasının yanı sıra özel

alanlar, asfalt yollar, park yerleri ve sosyal

alanları da inşa edecek. Yeni havalimanına

aynı anda 50 orta ve büyük gövdeli

uçak park edebilecek.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 119


Proje

Mercedes-Benz’in Rusya’daki

en büyük yatırımının temeli atıldı!

Gerçekleştirdiği dev projelerle

dünyada adından sıkça

söz ettiren ESTA Construction

tarafından inşa

edilecek Mercedes-Benz

fabrikasının temelleri 20

Haziran tarihinde atıldı.

250 milyon avronun üzerinde

bir yatırımla hayata geçirilen

fabrikanın temel atma

törenine, Rusya Sanayi ve

Ticaret Bakanı Denis Manturov

ve Moskova Bölge

Valisi Andrey Vorobyov da

katıldı.

ESTA Construction’ın inşa edeceği, dünyaca

ünlü otomobil devi Mercedes-Benz’in

Rusya’daki ilk fabrikasının temeli atıldı.

20 Haziran 2017 Salı günü düzenlenen

temel atma törenine ESTA Construction

Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Demirbilek,

Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanı Denis

Manturov, Moskova Bölge Valisi Andrey

Vorobyov, Mercedes-Benz Yönetim Kurulu

Üyesi Markus Schäfer ve Mercedes-Benz

Rusya CEO’su Axel Bense katıldı.

ESTA 18 ayda teslim edecek!

Moskova’nın yaklaşık 40 kilometre kuzeyindeki

Esipovo Endüstri Parkı’nda yer

alan fabrika, yaklaşık 85 hektarlık bir

arazi üzerinde hayata geçiriliyor. Bir montaj

hattında çok sayıda araç üretilmesini

sağlayan Endüstri 4.0 teknolojilerini ve

full esnek montaj teknolojisini barındıracak

olan fabrika; boya atölyesinden nihai

montaja kadar tüm üretim aşamalarını da

kapsıyor. 250 milyon avronun üzerinde

bir yatırımla hayata geçirilen proje, ESTA

tarafından 18 ay gibi kısa bir sürede teslim

edilecek. Üretime 2019 yılında başlanacak

olan fabrikada, aralarında Mercedes’in

sportif arazi araçları (SUV) ve E

serisi sedanların da olduğu yılda 20 binden

fazla araç üretilecek.

Bahattin Demirbilek: “ESTA Ailesi

olarak gururumuz büyük!”

Temel atma töreninde konuşan

ESTA Construction Yönetim Kurulu Başkanı

Bahattin Demirbilek, “Sektörümüzün

9 dev inşaat şirketini geride bırakarak

dünya otomobil devi Mercedes-Benz’in

Rusya’daki ilk fabrikasının ihalesini kazandık.

Mercedes-Benz ihalesi sürecinde

mühendislerimiz Mercedes-Benz ile 1 yıla

yakın dünya standartlarının çok üzerinde

bir kalitede hazırlık çalışması yaptılar ve

ESTA, Mercedes-Benz’in en üst düzey kalite

gereksinimlerini yerine getirdi, bu da bir

ilk olma özelliği taşıyor” dedi. Demirbilek

ayrıca “Bugün de Rusya Sanayi ve Ticaret

Bakanı Sayın Denis Manturov, Moskova

Bölge Valisi Sayın Andrey Vorobyov

ve Mercedes-Benz yönetiminden önemli

isimlerle birlikte temel atma törenini gerçekleştirdik.

ESTA Ailesi olarak gururumuz

büyük. Rusya’da olduğu gibi Türkiye’de de

büyük projelerimizi hayata geçirecek olmanın

heyecanını yaşıyoruz” diye konuştu.

Temel atma töreninde konuşan Rusya

Sanayi ve Ticaret Bakanı Denis Manturov,

“Böylesine büyük bir yatırımcının taahhüdü

ve planlanan otomobil üretimi, Rus pazarındaki

istikrarın ve otomotiv endüstrisi

kuran Rus hükümetinin siyasi yönüne olan

güvenin işareti” şeklinde konuştu.

Moskova Bölge Valisi Andrey Vorobyov ise

şunları söyledi; “Mercedes-Benz’in fabrikası

bizim için büyük bir öneme sahip. Bu önemli

otomotiv şirketiyle ortaklık ve iş birliğini

çok takdir ediyoruz. Mercedes-Benz bölgede

önemli bir yatırım yaptı. Şimdiden fabrikada

çalışacak uzmanları eğitmesi için eğitim kuruluşlarını

belirledik.”

Mercedes-Benz Yönetim Kurulu Üyesi

Markus Schäfer temel atma töreninde

yaptığı konuşmada, “Mercedes-Benz için

Rusya’da otomobil üretimi yapmak, önemli

bir pazarda stratejik bir yatırım demek.

Bir yandan yerel ayak izimizi genişletirken

aynı zamanda küresel anlamda rekabet

edebilme yeteneğimizi de güçlendiriyoruz”

diye konuştu.

Bahattin Demirbilek / ESTA Construction Yönetim Kurulu Başkanı

120

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Proje

Polat Ev Göztepe’de yükseliyor

Nişantaşı’ndan Caddebostan’a, Etiler’den Maçka’ya kadar İstanbul’un merkezi

lokasyonlarında 60 yılı aşkın süredir pek çok değerli projeye imza atan Polat, bu kez

Göztepe’de yükseliyor. Polat Ev Göztepe projesi mimari yapısı ve lokasyonu ile benzer

projelere fark atıyor.

Türkiye’nin en köklü markalarından Polat, İstanbul’un merkezi lokasyonları Nişantaşı,

Caddebostan, Etiler ve Maçka’dan sonra şimdi de Polat Ev ile Göztepe’de

yükseliyor. Yarım asırdır “güven” ve “değer” üzerine inşa ettiği projelerini birer

birer hayata geçiren Polat, yeni markası Polat Ev’in ilk projesi Polat Ev Göztepe’nin

temelini Mart ayında attı. 35 milyon TL’lik yatırımla gerçekleştirilecek olan

proje 2018 yılında yaşamla buluşmayı bekliyor. Mimari yapısı ile dikkatleri üzerine

çeken Polat Ev Göztepe projesi, lokasyon olarak 2019’da faaliyete geçecek

Göztepe metro durağı ile Göztepe 60. Yıl Parkı ve Bağdat Caddesi’ne 5 dakika,

Özgürlük Parkı’na ise 2 dakikalık yürüme mesafesinde.

2.200 metrekarelik yeşil alana sahip

Polat Ev Göztepe projesi markalı konut sektörüne yeni bir anlayış kazandırıyor. İnsanların

değerli bir yaşam sürmeleri için yenilikçi fikirleri hayata geçirmeye önem

gösteren Polat Ev Göztepe projesi, aynı zamanda gayrimenkul sektöründe daima

“değer” yaratmayı hedefliyor. Mimari yapısı ve merkezi lokasyonuyla dikkatleri

üzerine çeken Polat Ev Göztepe, 3.000 metrekarelik alan üzerine kurulu 13 katlı

iki blokta 87 daireden oluşuyor. Polat Ev Göztepe’de 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+2 daire

seçeneklerinin yanı sıra 2.200 metrekarelik yeşil alan, basketbol sahası, yüzme

havuzu ve daha birçok ayrıcalık da bulunuyor. Projenin önümüzdeki yıl yaşam

alanına dönüşmesi bekleniyor.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 121


Ataşehir Kentparkı

“Yenilenebilirlik - Sürdürülebilirlik

gibi kavramlara sahip yapılar, Dünya’da bıraktığımız negatif

izleri asgariye indirgeme mümkünse yok etme çabasıdır”

“Yenilenebilirlik ve sürdürülebilirlik ancak kültürel bir bilinç ve uyanışın ardından gerçek sesini

bulabilir. Bununla birlikte tabiatın ve evrenin kıymetini idrak eden, düşünen insanlar olmak

gibi bir görevimiz ve ödevimiz var.”

Baş Mimar Gencer Yalçın / Studio Vertebra

Öncelikle kısaca kendinizden ve projelerinizden

bahsedebilir misiniz?

Hayata bütün olarak bakmayı şiar edinen

bir ofis olarak tasarım süreçlerimizi,

inandığımız ilkeler ve kurduğumuz

vizyonlar üzerinden ekipteki tüm profesyonellerin

katılımıyla yürütüyoruz.

Böylece elde edilen kolektif uyumla ve

tüm tasarımcıların girdileriyle sonuca

ulaşıyoruz. Ayrıca işverenlerimizin birikimlerini

ve taleplerini sürece ekleyerek

işverenin ekibin bir parçası olmasını

sağlıyoruz.

Bu devinimin de doğal sonucu olarak

tümel bir yaklaşımla tasarımlarımızı tamamlıyoruz.

Gerçekleştirdiğiniz projelerinizde, öncelikleriniz

nelerdir? Mimari bir ürün

ortaya çıkarırken referanslarımız neler

olmalı?

Kentsel ölçekten minör ölçeğe kadar

birçok alanda projeler yapıyoruz. Projelerimizde

fonksiyon, ihtiyaç ve estetik

kaygı gibi temel unsurları korurken

kentsel fayda sağlayan, çevresiyle

uyumlu, bulunduğu bölgeye prestij katan

fikirleri önemsiyoruz. Hayata geçecek

fikrin kullanıcıların üzerinde uzun

sürede oluşturabileceği etki ve kullanımda

oluşabilecek değişimleri de öngörmeye

çalışarak uzun ömürlü formlar

üretiyoruz.

124

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Mimari

Dolayısıyla işlerimizde; çok disiplinli yaklaşımdaki

ahenkli bir orkestra zenginliği ve

tümel çözümleme kabiliyeti yakalanmalıdır.

‘Yenilenebilir Bina ve Yapılar’ tam olarak

neyi ifade ediyor?

Endüstri devrimiyle ivme kazanmış ölçeksiz

tüketim-üretim ve duyarsızlıklar sonucu

doğaya verdiğimiz tahribatların acı

sonuçlarıyla yüzleştiğimiz bir dönemdeyiz.

“Yenilenebilirlik - Sürdürülebilirlik” gibi

kavramlara sahip yapılar, Dünya’da bıraktığımız

negatif izleri asgariye indirgeme

mümkünse yok etme çabasıdır.

‘Yeşil Binalar’ söz konusu olduğunda iklimlendirme,

mekanik, tesisat ve yalıtım

gibi uygulamalarda ne gibi farklılar mevcut?

Bize göre çalışmaya başlamadan önce

arazi şartları, hava akımı, mevcut iklim,

ısı ve rüzgâr gibi doğal verilerin iyi analiz

edilmesi elzemdir. Yarar sağlayacak unsurları

kullanıp verimliliğini arttırmak negatif

yönlerine de gerekli önlemleri alarak

ilgili kurguyu en başından sürdürülebilirlik

ilkesiyle tasarlamak gerekir.

Bunu sağlamak için izolasyon, yeşil çatılar,

jeotermal enerji, gri su toplaması, çift

cephe, güneş kırıcılar, doğrama sistemleri

vb. gibi sektör birçok çözüm sunmaktadır.

Burada tasarımcı doğru inisiyatifle en uygun

seçimi alanındaki uzman danışmanlarla

yapmalıdır.

Bu tarz projelerde bir mimar olarak karşılaştığınız

zorluklar ya da avantajlar nelerdir?

Konuya zorluk bağlamında devletin standardizasyon

ve sertifikasyon alanındaki

yetersizliğini ve karar verme aşamalarında

karşılaştığımız, kâfi derecedeki bilincin ve

farkındalığın henüz olmayışını örnekleyebiliriz.

Eğitim ve öğretim kurumlarının da

beklenilen ehemmiyeti göstermemesi ilerlenen

süreçlerde mevcudun yine kendini

gösteren sair ataletlerinden biri.

Avantaj bahsinde ise mimarı tabii şartlarında

değerlendirdiğimiz takdirde istenen

refah düzeyine kavuşmak mümkün. Zira

tasarımcısının niteliksel bakışıyla olgunlaşan

ve mimarın bir fikir bulucu olarak projenin

seçkin ve nitelikli bir hüviyete sahip

olmasını sağlayan bu gerçek özeni işte o

zaman toplumda kamusal kabulü görür ve

mimar içerisinde yaşadığı cemiyete gerçek

bir eser armağan eder.

Şimdiye kadar incelediğiniz ‘Yeşil Bina

ve Yapılar ’ arasında sizi en çok etkileyen

örnekler hangileri olmuştur?

Dünyada birçok güzel örnek yapıldı ve yapılmaya

devam ediyor, bu gelişim umut

verici. Bu örneklere hem yeşil bina olma

özelliğini bünyesinde barındıran hem çevreye

olumlu değerler kazandıran hem de

kullanıcılara sağladığı konforlu yaşam

alanlarıyla; Japonya - Fukuoka’daki AC-

ROS binası, Çin’deki Sun Moon Mansion

ve yeni yapılan Amerika’daki Apple Campus

2’yi sıralayabiliriz.

Yeşil Binaların ülkemizdeki gelişimi için

neler yapılmalı? Mimarlara ve sektörde

Kuşadası Kent Meydanı

faaliyet gösteren kurumlara ne gibi sorumluluklar

düşüyor?

Yeşil Bina meselesinde bu alandaki niyetlerin

ve teşebbüslerin devlet tarafından

kanunlarla desteklenmesi lüzumludur. Bu

ihtiyaca karşılık veren malzeme ve ürünlerin

yerel girişimciler tarafından üretilmesi

önemlidir buna bağlı olarak ilgili tüm hamlelerin

bütçe endeksli zorluklardan ve çekincelerden

arındırılması gerekir.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

‘Bilge Mimar’ Turgut Cansever’in sözüne

ettiği gibi; şehri imar ederken nesli ihya etmeyi

ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil

imar ettiğiniz şehri tahrip eder.

Yenilenebilirlik ve sürdürülebilirlik ancak

kültürel bir bilinç ve uyanışın ardından

gerçek sesini bulabilir. Bununla birlikte

tabiatın ve evrenin kıymetini idrak eden,

düşünen insanlar olmak gibi bir görevimiz

ve ödevimiz var. Bu Âdemi düşünceyle

emeğini üreten, akabinde bu estetik ruh

hâlini hayatının olağanı hâline getiren

fertler olduğumuz takdirde bizden sonraki

jenerasyona sahici bir miras bırakabiliriz.

Tanzanya Albino Köyü

Yapı Malzeme Ağustos 2017 125


38° 30° Çiftliği Peynir Fabrikası,

WAF Awards 2017’de finalist oldu!

Slash Architects ve Arkizon Architects ortak tasarımı 38° 30° Çiftliği Peynir Fabrikası,

mimarlık dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olan World Architecture Festival (WAF)

Awards’da, ‘’Üretim, Enerji & Geri Dönüşüm’’ kategorisinde finale kalarak başarılarına bir

yenisini daha ekledi...

Slash Architects ve Arkizon Architects’in

işbirliğiyle tasarlanan 38° 30° Çiftliği Peynir

Fabrikası, bu yıl onuncu kez organize

edilen World Architecture Festival’de finale

kalarak uluslararası anlamda yeni

bir başarıya imza attı. 15-17 Kasım 2017

tarihleri arasında Berlin’de gerçekleşecek

World Architecture Festival (WAF) bünyesinde

organize edilen mimarlık ödüllerinde

finale kalma başarısı gösteren 38° 30°

Çiftliği Peynir Fabrikası, ‘‘üretim, enerji ve

geri dönüşüm’’ kategorisinde yarışacak.

Berlin Arena’da gerçekleşecek olan WAF

Awards’da mimari tasarımlar; yapı, proje

ve peyzaj kategorileri altında 30 alt kategoride

yarışacaklar. 17 Kasım’da düzenlenecek

olan ve mimarlık dünyasının önde

gelen isimlerinin jüri üyeliği yaptığı final

gecesinde yılın yapısı, yılın projesi, yılın

peyzajı ve yılın küçük ölçekli yapısı ödülleri

sahiplerini bulacak.

Yapının formu ve işleyişi dışında, kullanılan

malzemelerin WAF Awards’a layık

görülmeleri üzerinde çok büyük bir etkisi

olduğunu vurgulayan Slash Architects ve

Arkizon Architects: “Yapının, yanı başında

yer alan çiftlikten gelen sütleri peynire dönüştürmesi

başlı başına yerel hayvancılığa

katkıda bulunan ve organik bir düşüncenin

ürünü. Buna ek olarak mimaride kullanılan

patlatma taşlar, çevredeki arsanın

bizzat kendinde bulunan ham haldeki kayaların

kestirilmesi ile elde edildi. Yapıda

kullanılan tüm malzemelerin seçiminde

gözettiğimiz yaşanmış ekolojik malzeme

tercihlerinin bu kategoride bizi başarıya

ulaştıracağına inanıyoruz.”

2017 yılında iF Design Award ve Architizer

A+ Award ödüllerine de layık görülen

126

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Mimari

ve adını Afyon’un Tazlar Köyü’nde bulunan

arsanın koordinatlarından alan 38° 30°

Çiftliği Peynir Fabrikası, çağdaş mimarisi

ve sıra dışı formuyla alışılmış endüstri

yapılarından ayrışırken diğer yandan süt

ürünlerinin işlenişine ve peynir üretim sürecine

ziyaretçilerini de dahil ederek, tıpkı

bir müze gibi görsel ve tadım üzerine deneyimler

yaşatıyor. Eliptik formu sayesinde

hem iç hem dış olarak algılanabilecek

bir iç avlu oluşturan, bu avluyu da ziyaretçilerin

ve personelin tüm üretimi 360° gözlemleyebileceği

deneysel bir alana dönüştüren

38° 30° Çiftliği Peynir Fabrikası’nın

iç cephesi ekran niteliğinde kurgulanarak

üretim bandının dışarıdan izlenebilmesi

sağlanmış. Fabrika yapısı; anıtsal formu,

davetkar saçağı ve sunduğu avlulu tipoloji

ile kendini bir çeşit peynir müzesine

dönüştürerek tüm işlevlerini dairesel bir

formda tamamlıyor. Malzeme seçimlerinde

genel olarak yerelliği ve gelenekselliği

referans alan ikonik yapıda, detaylar ve

birleşimlerde tercih edilen korten, yapının

çağdaş ve endüstriyel kimliğini vurgulamış.

Brüt beton, doğal taş, şeffaf cam ve

korten malzemeler, birbirleriyle kurdukları

ilişkilerle zengin detaylar sunarken, patlatılmış

kesimi ile tercih edilen yerel andezit

taşının, yapının dairesel formunun etrafında

dönmesiyle mimari öğelerin birleşimlerindeki

güncel tavır, yapıyı çağdaş ile modern

arasında bir yerde konumlandırmış.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 127


Mimari

AS Architects ve Gökhan Aksoy

Architects’e bir ödül de WA Awards’tan

AS Architects ve Gökhan Aksoy Architects tarafından tasarlanan “Adres Yalıkavak” projesi

World Architecture Community tarafından verilen ödüllerde, 25. proje döngüsünde ödüle

layık görüldü.

“Adres Yalıkavak” 2006 yılından bu yana

World Architecture Community tarafından

düzenlenen WA Awards kapsamında, Japonya,

Amerika, Brezilya, Hindistan ve

Türkiye gibi 17 farklı ülkeden birçok projenin

katıldığı yarışmada, “Tasarlanmış Proje”

kategorisinde jüri üyelerinin ve daha

önce WA Awards ödülü almaya hak kazanmış

üyelerin oylamaları ile ödül alan

projeler arasında yer aldı.

“Adres Yalıkavak” projesi geçtiğimiz

Ekim ayında, merkezi İngiltere’de yer

alan “Avrupa Gayrimenkul Ödülleri”

2016-2017 kapsamında “Çoklu Konut

Mimarisi” dalında “Yüksek Övgü” (Highly

Commended) ödülüne layık görülmüştü.

Mimari projesi AS Architects ve Gökhan

Aksoy Architects tarafından tasarlanan,

yatırımı ve inşaatı M2 İnşaat

tarafından gerçekleştirilen Adres Yalıkavak,

Bodrum Yalıkavak, Gökçebel

bölgesinde yer almaktadır. Proje konut

ve otel olmak üzere iki ayrı fonksiyonu

kapsamaktadır. Proje genelinde toplamda

43 adet dubleks ve 25 adet flat olarak

tasarlanan, toplam 68 adet konut

ve 11 odalı otel bulunmaktadır. Bununla

birlikte, proje kapsamında sosyal tesis,

beach club, restoran, açık havuz, spor

alanı, kapalı otopark, satış ünitesi gibi

sosyal alanlara da yer verilmiştir. Adres

Yalıkavak, aynı zamanda denizin ve

karşı koylardaki yaşam alanlarının oluşturduğu

göz alıcı manzara ile dikkatleri

çekmektedir.

128

Yapı Malzeme Ağustos 2017


Mimari

Avrupa ve Orta Doğu’nun en büyük

Simülatör Eğitim Merkezini

TAGO Architects Tasarladı!

TAGO Architects tarafından Türk Hava Yolları için tasarlanan

Uçuş Eğitim Merkezi, yaklaşık 30.000 m 2 kapalı alanda

18 simülasyon cihazı barındırıyor. Tesis tamamlandığında

Avrupa ve Orta Doğu’da en büyük, dünyada ise tek yapı

üzerine kurulu en büyük uçuş eğitim merkezlerinden biri

olacak.

tetiği harmanlayan ve zaman içerisinde

ihtiyaca göre büyütülebilecek bir yapı tasarımına

imza atan TAGO Architects, binanın

ön cephesinde eğitim alanları ve lobiyi

konumlandırırken, daha teknik görünen

hangar kısımları ve destek birimlerini ise

binanın arka cephesine gizlemiş. Tasarımın

en belirgin özelliği olan uçuşu çağrıştırmasını;

cephede kullandığı dinamik formlar,

uçak kanadını andıran perfore malzemeler

ve aşağıdan yukarıya doğru bütün formu saran

amorf yapı sayesinde elde etmiş. TAGO

Architects, tasarladığı şeffaf eğitim birimlerinde

cephe malzemesi ve renkleriyle Türk

Hava Yolları’nın kurumsal kimliğini yansıtırken,

tasarımda yakaladığı yatay etkiyle de,

binanın sanki sabit değil de hareket halindeymişçesine

bir dinamiklikte algılanmasını

ve hız kavramını yansıtmasını sağlamış. Böylece

kurumu yansıtan forma sahip bir eğitim

yapısı tasarımına imza atmış.

Taşıyıcı sistemi beton – çelik karkas olan

yapı, görsel ve mimari anlamda işlevsel ve

etkileyici tasarımının yanı sıra, elektro-mekanik

olarak da son teknolojiyle donatılmış.

Bünyesinde barındırdığı özel simülatör cihazlarının

gerektirdiği sabit iklimlendirme gibi

ihtiyaçlar yüksek otomasyon ile projeye entegre

edilerek çözümlenmiş.

TAGO Architects, bulunduğu çevredeki

konut bölgesinin görüş alanını kapatmayacak

şekilde tasarladığı binada teknik

anlamda bütün ihtiyaçları karşılayacak

bir yükseklik elde etmeyi başarmış. Bu

anlamda, bulunduğu çevreyle uyumlu bir

İstanbul merkez ofisinin dışında Tokyo,

Bükreş, Kiev ve Dubai’deki ofislerinde

Avrupa, Orta Asya ve Uzakdoğu’da projeler

üreten Mimar Gökhan Aktan Altuğ

önderliğindeki Tago Architects, Türk Hava

Yolları için 18 simülasyon cihazını içinde

barındıracak yeni simülasyon merkezini

tasarladı. Yapı, aynı zamanda hostes,

kabin ve uçuş eğitim merkezleri gibi çok

çeşitli uçuş eğitim birimlerini de içermesiyle

bölgede önemli bir eğitim turizmi

merkezi olacak. THY Uçuş Eğitim Merkezi

(Flight Training Centre) için, teknikle es-

tasarım ortaya çıkararak arazinin dezavantajlı

gibi görünen koşullarını avantaja

çevirmiş.

THY Uçuş Eğitim Merkezi binasının, bir

yandan Yeşilköy’de eski bir konut semtine,

diğer yandan da havalimanına komşu

olması sayesinde, konut bölgesine bir

ara kesit oluşturarak bölgenin ekonomik

kalkınmasına da katkı sağlaması öngörülüyor.

İstanbul Florya semtinde THY eski

simülasyon binası karşısında yapımına

başlanan eğitim merkezinin, uzun yıllar

boyunca gerek Türk Hava Yolları pilotları

ve pilot adaylarına, gerekse de yurt dışından

bu hizmeti almaya gelen yabancılara

hizmet vererek ciddi miktarlarda gelir sağlaması

hedefleniyor.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 129


Sektörün

’ leri

BOYA&KORUYUCULAR

Filli Boya

DYO

ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ

Askaynak

DEKORASYON

HannaHome

VİTRİFİYE

Kale Banyo

Creavit

YAPI KİMYASALLARI

Baumit

Kalekim

BANYO SERAMİK

Yurtbay Seramik

OTOMASYON

Viko

SIHHİ TESİSAT

Grohe

İKLİMLENDİRME

Daikin


Ürün

Su keyfinde devrim yaratan duş deneyimi

GROHE AquaSymphony, duşu kişisel SPA deneyiminin yeni bir boyutu haline getirerek tüm

duyulara hassasiyet gösteren bir sığınağa dönüştürüyor

Tierra del Fuego’nun zarif sisini, Bali’nin

sıcak yaz yağmurlarını ve Kuzey Işıkları’nın

renk yelpazesini hayal edin. Sydney

opera binasından yükselen zarif seslerin

keyfine varırken İzlanda’nın Skógafoss şelalesinden

çıkan ferahlatıcı su damlacıklarını

deneyimleyin. AquaSymphony, tüm bu

muazzam hisleri tek bir SPA deneyimine

dönüştürerek kendi evinizde size sunuyor.

Dünyanın en lüks ev duşu AquaSymphony,

kullanıcılarını dünyanın en büyüleyici ve en

güzel noktalarında bir yolculuğa çıkararak

evde duş deneyiminde yeni ve devrimci bir

dönemin gelişini müjdeliyor.

GROHE’nin, Almanya’nın Lahr şehrinde

üretilen lüks duşu, banyo tasarımında

devrim yaparak su keyfini tamamen kişisel

hale getiriyor. AquaSymphony, en üst

düzeyde rahatlama sunan özelliğiyle gerek

doğal gerekse insan elinden çıkmış en

özel SPA ortamlarını tüm duyular için tek

bir bütüncül duş deneyimi içinde harmanlıyor.

1016 mm x 762 mm’lik etkileyici

boyutlarıyla, suda sizi canlandırıp tazeleyecek

bir karşılıklı etkileşim yaratıyor.

Farklı akış şekilleriyle farklı

deneyimler

Üzerinize bir perde gibi düşen su zerreciklerinden

oluşan AquaCurtain, düşsel bir

yolculuk yaratıyor. Gökkuşağından ödünç

aldığı renkleriyle Işık Perdesi’nin kişiye

özel ışık gösterisi rahatlatıcı renk terapisi

sağlarken, birbirinden farklı akışlar sayesinde

su cildiniz üzerinden akıp giderken

değişik hisler oluşturuyor. Ekstra geniş

bir su çıkışından gelen Waterfall XL Akış,

bir şelale hissi yaratıyor. Dinamik olarak

nefes alma efekti sağlayan sekiz su çıkış

noktasından oluşan Bokoma Akışı, canlandırıcı

bir parmak ucu masajından farksız.

Yağmur Akışı lüks duş hissi için çok büyük

ve yumuşak su damlacıkları sunuyor.

Drizzle Akış serin, ince buğusu ile cildinizi

yeniden canlandırıyor. Sade Akış dimdik

düşen su ile taze bir dağ pınarı gibi stresinizi

alıp götürüyor. Ayrıca, kişisel SPA’nız

için opsiyonel lüks özellik olan Nazik Buhar

da, sakin ve yatıştırıcı bir deneyim için

vücudu toksinlerinden arındıran bir buhar

banyosunun rahatlatıcı hissini yaratıyor.

Bir diğer opsiyonel özellik ise, en sevdiğiniz

ezgileri sıçrayan suyun sesi ile karıştıran

son derece gelişmiş ses sistemi. Bir

Apple veya Android mobil cihaz ile bağlanabileceğiniz

F-digital Deluxe baz ünite kutusu,

GROHE SPA uygulaması ile ışık, ses

ve buharın tam olarak kontrol edilmesine

imkan veriyor. Bu teknolojik özellikler, duşunuzun

keyfini yeni boyutları ile sürmenize

yardımcı oluyor.

Evinizdeki su baskınlarına

karşı gardınızı alın

Akıllı evler yaratmak için akıllı çözümler sunan GROHE’nin

yeni ürünü Sense akıllı su sensörü, nem durumunu izleyerek

sızıntıları anında tespit ediyor ve bir sorun olması

durumunda ev sahiplerini anında haberdar ediyor. Ana su

borusuna monte edilen GROHE Sense Guard ise borunun

patlaması durumunda su akışını kapatma imkanı sunuyor.

Her iki üründe de kullanılan çığır açıcı akıllı teknolojiler,

yeni GROHE ONDUS Uygulaması yardımıyla evdeki su

akışının izlenip kontrol edilmesini mümkün kılıyor.

Önlenebilir su baskını hasarları

GROHE Sense ve GROHE Sense Guard, GROHE tarafından

bu yıl gerçekleştirilen bir araştırmanın da ortaya koyduğu

üzere, hafife alınan bir risk olan evlerdeki su hasarı

konusuyla baş etmek amacıyla geliştirildi.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 131


Ürün

Creavit geliştirdi, TSE onayladı

Yenilikçi fikirlerle banyoları geleceğe taşıyan Creavit’in geliştirdiği,

seramik ürünler üzerine uygulanan özel sır kaplama

ve bu kaplamanın içerisinde yer alan Gümüş iyonlarıyla bakteri

barınmasını %99 oranında engelleyen Ultra Hijyen Teknololijsi,

TSE tarafından da onaylandı.

Hijyende en üst seviye !

Daha önce de bilimsel olarak Anadolu Üniversitesi ve Nano

Bio Matters Laboratuarı tarafından onaylanan Ultra Hijyen,

kaplama sır içine eklenen Gümüş iyonları ile klozet, lavabo,

pisuar, duş teknesi gibi istenilen her seramik yüzeye uygulanabiliyor.

Bakteri barınmasını engellemenin yanısıra, uygulanan

yüzeyi pürüzsüz hale getiren sır kaplama sayesinde seramik

alanlar daha zor kirleniyor ve çok daha kolay temizleniyor. Eski

çağlardan bu yana gümüşün antibakteriyel ürün olarak kullanılması

ve bilim adamlarının yaptığı araştırmalarla da bunun

kanıtlanmasından ilham alarak geliştirilen Ultra Hijyen teknolojisi,

bakteri oluşumunun fazla olduğu banyoları, güvenli ve

hijyenik alanlar haline getiriyor. Ultra Hijyen ile özellikle ortak

alanlardaki hijyen sorununu çok daha aza indirgeyen Creavit,

kişisel yaşam alanlarında da çocukların ve ailelerin banyoyu

güvenle kullanabilmesini sağlıyor. Seramik ürünlerden banyo

mobilyalarına, gömme rezervuarlardan kumanda panellerine,

armatürlerden aksesuarlara kadar uzanan geniş ürün yelpazesi

ve teknolojik çözümleriyle Creavit, banyoda yeni deneyimler yaşatmaya

devam ediyor.

Kale Banyo, klasik tarzı modern

çizgilerle banyonuza taşıyor

Bütünsel tasarım konseptiyle hayata geçirdiği ürünleri ile

estetik ve işlevsel banyolar yaratan Kale Banyo, Miro koleksiyonu

ile banyolarda özgünlüğünü ortaya koyuyor. Miro mobilya

koleksiyonunu, Çanakkale Seramik’in Etholie, Sanremo

ve Calacatta seramikleri ile birlikte kullanarak Roma dönemi

keyfini siz de banyonuzda yaşayabilirsiniz. Miro Banyo Mobilyası’na

özel olarak tasarlanan Artdeco lavabosu, farklı ve

estetik bir mekanda olmanın ayrıcalığını yaşatıyor. Dengeli

boyutları ve tasarım özellikleri ile stil sahibi bir banyo isteyenlere

hitap eden Miro koleksiyonunda kullanılan ürünlerin

hepsi, banyo keyfini çıkarmanız için sizi bekliyor. Sadece stili

değil soft close çift çekmece sistemi ile rahat ve işlevselliği

yüksek olan koleksiyon, banyolarda istenen modern kullanım

kolaylığını sunuyor. Uzun ömür ve fonksiyonellik katılan koleksiyonda,

gövde ve kapaklarda kullanılan Kale Banyo’nun

Durabad kaplaması ile suya dayanıklı güvenli kullanım sağlanıyor.

Buzlu cam kullanılan boy dolabı da estetik ve işlevsel

tasarımıyla dikkat çekiyor. Kale Banyo’nun modern tasarımı

Miro, ‘mat beyaz’, ‘mat gri’ ve ‘mat krem’ gibi renk seçeneklerine

sahip mobilyalarıyla banyolarda uyumlu bir atmosfer

oluşturuyor.

Yurtbay Seramik’den

Natural tonlamalarla Wooden serisi

Hayallerinizi süsleyen modern ve doğal yaşamı

çok uzaklarda aramanıza gerek kalmadan,

kendi ortamınızda yaratabilir, farklı

renk seçenekleriyle hayalinizdeki konsepte

uygun tasarlayabilirsiniz. İşte bu mottolardan

yola çıkan Wooden serisi, size kendinizi

özel hissettirerek, güzel anları keyifli

bir ortamda yaşama imkânı tanıyan özgün

bir seri...

Doğanın ruhunuzdaki zarif tonlarla buluştuğu

Wooden serisi, meşe, oxide, blue renk

seçenekleri, 60x60 ebadı ile ayak bastığınız

her yere zarafet katacak...

132 Yapı Malzeme Ağustos 2017


Ürün

Su kaçakları kontrol altında!

Baumit çift bileşenli su yalıtım ürünleri, güvenli alt yüzey uygulaması

sağlayarak tam sızdırmaz ıslak hacimler oluşturuyor.

İç ve dış mekânlarda, duvar ve zeminlere seramik karo döşenmeden

önce esnek bütünsel bir yalıtım sağlayan Baumit ürünleri, su

yalıtımını üst seviyelere taşıyor.

Özellikle ıslak mekanlarda karo döşeme öncesinde ön hazırlığın

titizlikle yapılması, sağlıklı ve güvenli bir mekan yaratılması açısından

önem taşıyor. Baumit’in yapı kimyasalları ürün grubunda

bulunan su yalıtım ürünleri, birbirini tamamlayan özellikleri ile ön

hazırlık için uygun yüzey hazırlıyor.

Yüksek dolgu kabiliyetine, su bazlı hızlı prizlenme özelliğine sahip

Preciso, su yalıtımı öncesinde yüzeyin hazırlanmasında rol alıyor.

İçerdiği özel katkı maddeleri sayesinde mükemmel bir şekilde

işlenebilen Preciso, 30 mm’ye kadar katman kalınlıklarında yüzeyde

gerilime neden olmadan sertleşiyor. Düzeltilen zemin Protect

serisi ile yalıtım aşamasına geliyor. Baumit Protect serisi su

yalıtım ürünleri çimento ve sentetik reçine esaslı, çift bileşenli,

yarı ve tam elastik gibi özellikler taşıyor. Çift bileşenli ve yarı

elastik bir malzeme olan Protect 2K, ıslak hacimlerde güvenle

kullanılabilen, su yalıtımı için en ideal ürünlerden biri. Çimento

ve sentetik reçine esaslı, çift bileşenli, tam elastik, su

yalıtım malzemesi olan

Protect 2K Elastic ise

tam elastik yapısı ile her

iklim koşuluna uygunluk

gösteriyor. Sıcaklık değişimlerinde

ise sıfır yüzey

gerilimi özelliği bulunuyor.

Baumit Protect 2K

ve Baumit Protect 2K

Elastic, tüm yapılarda,

su depolama tankları,

yüzme havuzları, teras

ve balkon alanları ile temel

ve perde duvarlarında

kullanılabiliyor.

Duvarlarda Rönesans etkisi!

HannaHome’un temsilcisi olduğu İtalyan Sirpi markasının “Murogro Future” duvar kağıdı koleksiyonu; Michalangelo, Dante ve Leonardo

Da Vinci gibi Rönesans sanatçılarının mimari, heykel, resim ve edebiyat alanlarındaki unutulmaz eserlerinden izler taşıyor...

Geleneksel damask desenlerini, kahve ve lacivert gibi klasik stilin belirleyici renkleri yanı sıra krem ve bej gibi açık tonlar ile de yorumlayan

“Murogro Future” koleksiyonu; desenlerini tamamlayan düz ve ince çizgili tasarımları, dönemin etkilerini yansıtan kolajlara sahip

dijital duvar panoları ile “yeniden doğuş”un etkileyici atmosferini yüzyıllar sonra evinize taşıyacak…

Sirpi’nin tüm koleksiyonlarında olduğu gibi “Murogro Future” duvar kağıdı koleksiyonu da, insan sağlığına zararlı hiçbir maddeyi barındırmamasının

yanı sıra kolay temizlenebilme, güneş ışınlarına dayanıklılık gibi birçok kalite ve teknik özelliklere sahip.

134 Yapı Malzeme Ağustos 2017


Ürün

Alligator Chalky kara tahta boyası duvarlara özgürlük getiriyor

Yenilikçi ürünleri ve üstün kalitesiyle sektöre yön veren Alligator

Boya, boya kavramını dekoratif bir kulvara taşımaya devam ediyor.

İç mekânlarda farklı tekniklerin ve çözümlerin yer aldığı alternatif

bir dünya sunan Aligator Boya, yeni ve fonksiyonel ürünlerini

piyasaya sunuyor.

Farklı bakış açısı ile daha nitelikli ve prestijli ürünlere arzu duyan

tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılayan Alligator Boya, serinin ilk ürünü

olan su bazlı Alligator Chalky Kara Tahta Boyası ile yüzeyleri

yazı tahtası haline çevirerek, tebeşirle yazılmaya ve kolayca silinmeye

uygun hale getiriyor. Siyah renkli olan ve 2 kat halinde

uygulanan Alligator Chalky Kara Tahta Boyası, kafe ve restoran

menülerinden okullara, çocuk odalarından mutfak ve ofislere kadar

geniş bir kullanım alanı yaratıyor. Kullanıma hazır olan ve sadece

homojen hale gelinceye kadar yavaşça karıştırılan Alligator

Chalky Kara Tahta Boyası, uygulama yapılacak yüzeylerin yağ, kir

ve benzeri boya kalıntılarından arındırılmasından sonra fırça veya

rulo ile 2 - 3 kat halinde uygulanıyor. Duvar dışında, uygun astarlar

ile birlikte ahşap vb. farklı yüzeylerde de kullanılabiliyor.

Hem atölyede hem de sahada ideal: Invertec ® 220-TPX TIG

Türkiye’nin lider kaynak uzmanı Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak,

ustalara her mekanda en mükemmel performansı, kompakt tasarımı ve

mobil olarak her yere taşınabilmesi sayesinde Invertec ® 220-TPX kaynak

makinesi ile sunuyor. 16A tek fazlı giriş gerilimi ile 220A kaynak

akımına kadar TIG kaynağı yapmaya olanak veren Invertec ® 220-TPX’in

önceden ayarlanabilir başlatma modu ile mükemmel ”HF-TIG” performansı

elde etmek kolaylaşıyor. Üstün TIG performansı için ileri düzey

inverter teknolojisiyle üretilen ürün, Darbeli-TIG (Palslı-TIG) ve Punta-TIG

kaynağı ve 10 adet hafıza kaydetme özelliğiyle kolay kişisel kullanıma

da uygun.

Aynı giriş akımı ile %30 daha fazla çıkış akımı ve 115-230V (+%15-

%10) monofoze kullanım olanağına sahip olan Invertec ® 220-TPX, düşük

akım tüketimi, enerji tasarrufu, akım dalgalanmalarından minimum

seviyede etkilenme ve düşük karbondioksit tüketimi avantajlarıyla fark

yaratıyor. Güç Faktörü Düzeltmesi (PFC) sistemine sahip, jeneratörlerle

sorunsuz kullanılmak üzere tasarlanmış mükemmel bir çözüm ortağı

olan Invertec ® 220-TPX, elektriksel güvenlik (IP23), korumalı PC kartları

ve optimum hava akımı ile en zorlu çevre koşullarında bile kirlenmeyi

azaltarak ekipman ömrünü uzatıyor. Bütün ihtiyaçları karşılayan yüksek

frekanslı ”HF-TIG” ve ”Lift-TIG” seçenekleri ile ark tutuşması özelliğine

sahip olan Invertec ® 220-TPX’in grafik ve sayısal ekranlı tam fonksiyonlu

kolay kullanımlı kumanda paneli, tüm kaynak parametrelerinin kolayca

ayarlanmasına imkan veriyor.

Yapı Malzeme Ağustos 2017 135


Ürün

Viko kaçak akım

koruma röleleri

Viko’dan Karre Style;

Evlerin onunla bir stili var

Elektrikli cihazlarda ve devrede oluşabilecek kaçak akım,

her zaman toprağa ulaşma eğilimindedir. Kaçak akıma

doğrudan ya da dolaylı olarak maruz kalındığında, akım insan

vücudundan geçerek ciddi bir elektrik şokuna neden

olabilir. Kaçak akım, insan vücudunda doku yanıklarının

yanında, kas spazmları, nefes alma zorluğu, kalp ritim bozukluğu,

bilinç kaybı ve ağır yaralanma gibi hayati tehlikesi

bulunan sonuçlar doğurabilir ve ölüme sebep olabilir. Yaşam

alanlarında ve çalışma mekânlarında oluşacak kaçak

akımlar, insan hayatını tehdit eder ve yangın tehlikesi taşırlar.

Sevdiklerinizin ve sizin kendi güvenliğiniz için kaçak

akım rölesi kullanılması son derece önemlidir.

Kaçak akım koruma rölesinin görevi, yalıtım hatasından

kaynaklanan kaçak akımı algılamak ve algılanan kaçak

akımın belirli değerlerin üzerinde olması durumunda bağlı

bulunduğu devreyi kesmektir. Kaçak akım röleleri devreye

giren-çıkan akım eşitliği esasında çalışmaktadır. Elektrik

sistemine giren ve çıkan akımın eşit olmadığı durumlarda,

VİKO Kaçak Akım Rölesi, sistemdeki gerilim eşitsizliğinden

mevcut kaçağı hassaslıkla algılamakta ve sorunsuz şekilde

enerjiyi kesmektedir.

Hangi yaşta olursak olalım, yaşadığımız alanları güzelleştirmek,

kişisel beğenilerimize göre küçük ayrıntılarla süslemek gerçekten

büyük zevk. Özellikle genç odaları günümüzde farklı konseptlerde

ve rengârenk… Farklı tasarıma sahip elektrik anahtarı ve prizleriyle

şimdi Panasonic Eco Solutions Türkiye de bu akımın öncülüğünü

gerçekleştiriyor. VİKO markalı Karre Style serisi, gençler

başta olmak üzere evlerine tarzını yansıtmak isteyen herkese

sesleniyor. Karre Style serisindeki komütatör, elektrik anahtarları

ve prizler, ev kazalarını engellemek üzere güvenlik ve kaliteden

de ödün vermiyor. Minimal formu hareketli çizgilerle birleştiren

VİKO marka Karre Style serisi, kullanıldığı tüm mekânlara tarz

katıyor. Böylece elektrik anahtarlarınız ve prizleriniz, evinizin dekorasyon

konseptini tamamlayan en göz alıcı aksesuarlara dönüşüyor.

İster evinize romantik bir hava katın ister eğlenceli bir

stil yaratın Karre Style serisi ile karar size kalıyor. Her yaştan

zevke seslenen Karre Style serisi, evinizin her alanında olduğu

gibi çocuklarınızın odasında da güvenle kullanabileceğiniz şekilde

üretiliyor. Özellikle prizlerden kaynaklı ev kazaları ve elektrik

çarpmalarına karşı hem priz kapağı hem de priz mekanizması

içinde çocuk koruma kapakları bulunuyor. Bu sayede çocukların,

priz deliklerine sivri cisimler sokması engellendiği gibi en üst seviyede

güvenlik de sağlanmış oluyor. Ülkemizde tüm kazaların

%18-25′ini ev kazalarının oluşturduğunu ve bu kazalarda elektrik

çarpmalarının önemli bir paya sahip olduğunu düşündüğünüzde

bu özellik gerçekten içinizi rahatlatıyor.

Kalekim ‘1060 Technomax 30’ Yapıştırma harcıyla

maksimum performans

Yüksek yapışma gücüne sahip ‘1060 Technomax 30’, S2 sınıfı esneklik özelliği sayesinde

ani ısı değişimleri sebebiyle oluşan yüzey gerilimlerine dayanıklı yapısıyla yapı sektöründe

fark yaratıyor. Her türlü iklim koşullarına dayanıklı olan ‘1060 Technomax 30’, düşey yüzey

uygulamalarında kayma yapmayan, kolay taraklanabilen ve uzun çalışma süresine sahip

yapısıyla dikkat çekiyor. ‘1060 Technomax 30’, iç ve dış mekanlarda, seramik, doğal taş,

traverten, dekoratif tuğla, granit, porselen seramik, klinker, kotto gibi kaplama malzemelerinin

yatay ve düşeyde beton, sıva, şap gibi yüzeyler üzerine uygulanmasında mükemmel

sonuç veriyor. Yüksek performanslı, çimento esaslı yapıştırma harcı, yoğun yaya ve yük

trafiğinin olduğu alışveriş-iş merkezleri, hastane, okul gibi mekanlarda güvenle kullanıyor.

Profesyonel ve tüketicilerin beklentilerini karşılayan ‘1060 Technomax 30’, binaların dış

cephelerine 30 metre yüksekliğe kadar seramik, granit, porselen seramik, mermer gibi

kaplama malzemelerinin etkili bir şekilde yapıştırılmasında kullanılıyor. Kalekim uzmanları,

dış cephelerde 15 metre yükseğe kadar 60x60 cm’den, 30 metre yükseğe kadar 40x40

cm ebadından büyük kaplama malzemelerinin uygulanmasında, yapıştırma yönteminin yanında

mekanik sabitlemenin de kullanılmasını tavsiye ediyor.

136 Yapı Malzeme Ağustos 2017


Kısa Kısa

Kone’den yürüyen merdivenlerde geleceği düşünen güvenli aydınlatma

merdiven modellerinde %80 enerji tasarrufu sağlayan LED aydınlatmalar

kullanıyor.

Finlandiya’da kurulan ve 1910 yılından bu yana dünyada olduğu

gibi ülkemizde de asansör pazarının zirvesinde yer alan KONE,

yürüyen merdiven çözümlerinde de öncü kimliğini sürdürüyor. Tüm

taşıma tiplerinde güvenliğe büyük önem veren kuruluş, geleceğe

yaşanabilir bir dünya ve yeşil bir çevre bırakmak üzere yürüyen

Yürüyen merdivenlerde çok özel görsel tasarım…

Asansör ve yürüyen merdiven sektöründe dünyanın lider firmalarından

biri olan KONE, insan güvenliğine büyük önem veriyor.

Geliştirdiği çözümlerde buna yönelik tasarım özellikleri ön plana

çıkıyor. Bunların başında da yürüyen merdiven ve yollarda kullandığı

aydınlatmalar geliyor. KONE ayrıca yarınları düşünerek aydınlatmada

yüksek tasarruf sağlamak üzere %80 enerji tasarrufu

sağlayan LED aydınlatmaları tercih ediyor. KONE, tasarladığı yürüyen

merdiven ve yürüyen yol çözümlerini insan akışı sağlamanın

da ötesine taşıyor. Göz alıcı mimari unsurlar ve aydınlatma özellikleri

ile dikkat çeken çözümler yenilikçi çizgileriyle öne çıkıyor.

Yoğun insan trafiği sırasında yolcu güvenliğini sağlamak üzere

düşünülen yenilikçi kaplama ve sinyalizasyon çözümleri, yürüyen

merdiven tasarımlarına fark katıyor. Aynı şekilde görsel anlamda

estetik bir yüzey için göz alıcı ve zor yıpranan materyaller tercih

ediliyor. Dokulu veya desenli kaplama malzemeleri gibi yenilikçi

yüzeyler çarpıcı ve benzersiz bir tasarım oluşturmak üzere çeşitli

aydınlatma çözümleri ile kombine ediliyor.

İnşaatlarda %50 daha etkin temizlik sıcak basınçlı yıkayıcılarla mümkün!

İnşaat sektöründe çok kirli inşaat alanları, gres gibi zor çıkan ve

yapışkan yağlar, beton kalıplarında kalan beton kalıntılar gibi temizlenmesi

güç kirler ve alanların temizliğinde sıcak basınçlı yıkayıcılar

ön plana çıkıyor. Bu alanları soğuk makinelere göre en az yüzde

50 daha az sürede ve daha etkin şekilde temizleyen Kärcher sıcak

basınçlı yıkayıcılar, profesyonel kullanıcılara hem zaman açısından

hem de ekonomik olarak tasarruf sağlıyor.

Temizlik sırasında ısı kullanılması, kir ve yağın daha kolay parçalanmasını

sağlıyor. Hatta sıcaklık her 10 °C yükseldiğinde kimyasal

süreçler hızlanıyor ve reaksiyon süresi yarı yarıya düşüyor. Soğuk

su temizlik maddeleriyle birleştiğinde etkili bir temizlik sağlasa da,

sıcak su kullanan basınçlı yıkayıcılar etkili temizliği çok daha kısa

bir sürede ve ekonomik bir şekilde sağlıyor.

Nestavilla’dan her bütçeye ve beğeniye uygun evler

Vefa Holding güvencesiyle ön üretimli bireysel yapılar üreten Nestavilla,

üç farklı konut konseptiyle her bütçeye ve beğeniye uygun

evler sunuyor.

Pratik, estetik, ekonomik ve konforlu yaşam alanlarını Mone, Renua

ve Vango adında üç farklı konut tipiyle oluşturan Nestavilla,

aynı zamanda müşterilerinin ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda

müşterilerine özel projeler de gerçekleştiriyor. Hızlı ve kısa zamanda

kurulumu ile de fark yaratan Nestavilla, kurulumu 1-8 hafta

içerisinde tamamlıyor. Evler, uzun yıllar hiçbir bakım gerektirmiyor

ve ekstra masrafa da yol açmıyor. İleri teknoloji kullanılarak inşa

edilen konutların temel, çatı detayları ve tüm cephelerde en doğal

yapı malzemeleri kullanılarak da ideal ısı değerleri yakalanıyor.

138 Yapı Malzeme Ağustos 2017


Kısa Kısa

İnoksan, 37. yılında gözünü ABD’den sonra Çin pazarına dikti

pazar payını set altı bulaşık makinalarıyla artırmayı hedefleyen

İnoksan, ABD’nin önde gelen firmalarından biri ile işbirliğine

de gitti. İnoksan, elektrik, gaz ve su gibi teknik aksamlarının

Avrupa standartlarından farklı olması nedeniyle ABD standartlarına

uygun olarak yeniden geliştirdiği set altı bulaşık makinesini

Bursa’daki fabrikasında hijyen ve güvenlik sistemleri ile

CE standartlarının üzerinde üretecek.

Vehbi Varlık / İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı

Bursa’da küçük bir işletme olarak yola çıkan İnoksan, bugün

20.000 m² kapalı alanda yaptığı üretime ve 140 milyon TL

ciroya sahip bir sektör lideri olarak 37. yaşını kutluyor. Yeni

yaşında yurtdışı hedeflerini de büyüten İnoksan, özellikle Çin

pazarında Türk mühendislerinin imzasını taşıyan inovatif Inosmart

Touch Kombi Fırın ve Bulaşık Makineleri ile önemli atılımlar

gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Hali hazırda ABD pazarında

döner ocakları ile faaliyet gösteren ve yakın zamanda buradaki

“Bizim için artık daha fazlasını yapma zamanı”

37. yılı olan 2017’yi ihracat yılı ilan ederek, yüzde 15 büyüme

hedefi koyan İnoksan, başarılı girişimleri sayesinde yılsonunda

bu hedefi aşmayı öngörüyor. 5 kıtada 80 ülkeye ihracat yaptıklarını

aktaran İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık,

“Gelirimizin yüzde 35’ini oluşturan ihracat payımızı yüzde

50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Çünkü bizim için artık daha fazlasını

yapma zamanı.” dedi. ABD pazarı için yaptıkları önemli

atılımların ardından, yakın zamanda Çin pazarına da hızlı bir

giriş yapacaklarını ifade eden Varlık, “Çin’de Inosmart Touch

Kombi Fırın ve Bulaşık Makinelerimizin toptan satışı için 2017

başından bu yana çalışmalar yapıyoruz. Burada bizim için büyük

bir potansiyel var. Planlarımız doğrultusunda ilerleyerek,

orta vadede Çin’e binlerce kombi fırın ve bulaşık makinesi satışı

gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

25 mimarlık öğrencisinden 25 yıla dokunan gönüllü proje

İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin

gönüllü olarak katkıda bulunduğu proje kapsamında, Kastamonu’nun

Cide ilçesine bağlı Başköy’ün, yaklaşık 25 ıldır atıl

durumda olan okulu yenilendi. 1996 yılına kadar okul olarak

kullanılan bina, yakınında yer alan iki bina ile birlikte onarılarak

sosyal tesise dönüştürüldü. Yenileme çalışmaları, Mimarlık

Fakültesi’nde öğrenim gören öğrencilerden oluşan 25 kişilik

bir ekip tarafından gerçekleştirildi. 15 Temmuz’da başlayan

ve öğrencilerin sıkı çalışmasıyla hızla ilerleyen çalışmalar,

Başköy Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin yanı sıra köylülerin

de desteğiyle 29 Temmuz’da tamamlandı. Genç mimar

adaylarının heyecanlı dokunuşuyla yenilenen toplam iki bina,

Başköy ve yakınında bulunan köylerin önemli günlerde bir araya

gelebileceği ve geleneklerini yaşatabileceği bir sosyal tesis

olarak köy halkının kullanımına açılacak.

Proje Çiziminden Boyasına Kadar Tamamını Öğrenciler

Yapıyor

İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım

Bölümü’nden bu yıl mezun olan Mertcan Avcı’nın kurucusu

olduğu “Yapan İnsan” adlı sosyal girişimin öncülüğünde gerçekleştirilen

projenin; çizim, analiz ve planlama aşamasından

binanın boyanması ve temizlenmesine kadar tüm çalışmalar

öğrenciler tarafından yapıldı.

OYAK Çimento Grubu, Dünya Çimento Birliği’ne katıldı

Dünya Çimento Birliği (World Cement Association - WCA) Türkiye’den OYAK Çimento Grubu’nun, hızla büyüyen uluslararası üyelik ağına

katıldığını duyurdu. Yakın zaman önce kurulan Birlik, 26 ülkeyi kapsayan üye ve temsilci ağı ile büyümeyi sürdürüyor. Dünya Çimento

Birliği Genel Sekreteri Norman Greig, OYAK Çimento’nun küresel çimento topluluğuna katılımı nedeniyle çok memnun olduklarını

belirtirken, “Çimento endüstrisini dünya çapında tanıtmak ve endüstrideki en iyi uygulamaları paylaşmak için OYAK Çimento ve diğer

üyelerimizle birlikte çalışmayı dört gözle bekliyoruz.” şeklinde konuştu. Yıllık 11,3 milyon ton ile Türkiye’nin tüm klinker üretiminin yüzde

15,3’ünü gerçekleştiren OYAK Çimento, Türkiye’deki 10 üretim tesisi ile yılda 14,5 milyon ton üretim gerçekleştiren ve kapasite bazında

Türkiye’nin lideri konumunda bulunan çimento üreticisidir.

140 Yapı Malzeme Ağustos 2017

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!