Yapı Malzeme Dergisi Ağustos 2017 Sayısı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Advertorial
İmtiyaz Sahibi
İstmag Magazin Gazetecilik
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına
H. Ferruh Işık
Genel Müdür
Mehmet Söztutan
mehmet.soztutan@img.com
Reklam Müdürü
Hakan Girgin
hakan.girgin@img.com.tr
Yayın Editörü
Tarık Oral
tarik.oral@img.com.tr
Art Direktör
İsmail Gürbüz
ismail.gurbuz@img.com.tr
Grafik Tasarım
Sami Aktaş
sami.aktas@img.com.tr
Sorumlu Müdür
Cüneyt Aktürk
cuneyt.akturk@img.com.tr
Dış İlişkiler Müdürü
Yusuf Okçu
yusuf.okcu@img.com.tr
Kurumsal İletişim Müdürü
Ebru Pekel
ebru.pekel@img.com.tr
Muhasebe ve Finans Müdürü
Mustafa Aktaş
mustafa.aktas@img.com
Bilgi İşlem
Emre YENER
emre.yener@img.com.tr
Sosyal Medya
Songül Çek
songul.cek@img.com.tr
Abone
İsmail Özçelik
ismail.ozcelik@img.com.tr
CTP-Baskı
İhlas Gazetecilik A.Ş.
Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad.
İhlas Plaza No:11 A / 41
Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul
Tel: 0 212 454 30 00
Adres
Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş
Merkezi B Blok No:3 Kat:1
Güneşli - Bağcılar
İSTANBUL / TURKEY
Tel : +90 212 604 51 00
Fax : +90 212 604 51 35
editör
“Orman değil milli parkız”
Türkiye gibi dış ticaret açığı yüksek oranlarda gerçekleşen diğer ülkelerin Yapı Sektörlerinin de birbirine benzer özensiz ve
duyarsız çalışmalara maruz kaldığına üzülerek şahit oluyoruz. Şehir kimliğinin hiç sorgulanmadığı hızlı kentleşme serüveni,
barındırdığı riskler ve olumsuzluklar gözardı edilerek ısrarla tek bir boyuta indirgenmekte ve sadece ekonomik bir değer
olarak ele alınmakta. Ülke ekonomisine bahşedilmiş bir can suyu şeklinde görülmek istenen bu sürecin bizleri nereye
taşıyacağı konusunda kimsenin bir fikri yok zannediyorum. Birbirinden kopuk ve çevresine uyumsuz siteleşme trendi hızla
devam ederken, akabinde ortaya çıkan betonlaşma ve karbon salımı gibi ciddi problemler de sadece kürsülerde konuşulan
konular arasına hapsedilmiş durumda. Binlerce memuru bulunan Şehircilik Bakanlığı’nın bu konular hakkında ne tür çalışmaları
olduğu merak konusu iken, sektördeki STK’ların da aile içi nişan merasimi şeklinde konuyu ele alışları geleceğe dair
umutları soldurmakta. Şehrin biraz daha hava almasını sağlayacak düzenlemelerin gerçekleşmesi ve şehirlilerin yaşadıkları
yere aidiyetlerini artıracak tarihiyle barışık modern yapıların ortaya çıkması için artık beklenecek herhangi birşeyin olmadığını
düşünüyorum…
Gelelim sektör içindeki yapısal problemlere;
Yapı malzemelerindeki dışa bağımlılıktan kurtulmak bence her toplantının ilk gündemi olmalı. Sektöre müdahil olan kamu
kurumları, federasyon ve dernekler bu konuyu milli bir mesele halinde ele almalı ve uzun vadelerde plan ve programlar geliştirmeliler.
Sektörde harcanan her mesai, gerçekleşen her proje ve yapılan her yatırım ancak bu şekilde bir anlam kazanır
ve milli bir kazanca dönüşebilir. Aksi takdirde sektörümüz, gelişmiş ülkelerin lehine ideal bir pazar olma noktasından daha
öteye gidemeyecek…
Arsa fiyatlarının yüksek olması ise bir diğer sorun. Teknolojik üretim yapamamız sebebiyle rant ekonomisi üzerinden elde
edilmeye çalışılan kazançlar, fakirleşme ve pahalılığı da beraberinde getiriyor. Fiyatları yüksek arsalar üzerinde ithal malzemelerle
yükselen projeler, doğal olarak toplumun geneline değil sadece oluşan ranttan bir miktar pay almış şanslı azınlığa
hitap ediyor…
Teşhis bizden, tedavi devlet ve sektör büyüklerimizden diyelim…
Faydalı bir sayı olması dileğiyle…
Tarık Oral
İçindekiler
28 - “Ülkemizin ihracat hedeflerine ulaşmak için
sektörümüzü desteklemeye devam ediyoruz”
24 - Avrasya tüneli, dünyanın en saygın yeşil bina
sertifikası’nı almaya hak kazandı
34 - Doka Kalıp
3 boyutlu yazıcılarla 20 saatte bir ev inşa edecek
96 - Dünyanın en büyük hastanelerinden biri
Rönesans ile İkitelli’ye geliyor!
108 - “Yaptığımız her proje için şehir
yaşamına katkıda bulunmayı hedefliyoruz”
112 - Kadim ve modern yapılar
‘Büyükyalı’da birarada
REKLAM İNDEKSİ
ABS YAPI ELEMANLARI.............................55
ABS YAPI ELEMANLARI.............................59
ARMUTLU TATİL KÖYÜ............................139
BOSCH INDUSTRIAL.................................41
CANON ADVERTORIAL...............................10
CANON....................................................11
DAIKIN........................144 – ARKA KAPAKİÇİ
DOKA KALIP ve İSKELELERİ... ÖN KAPAKİÇİ - 1
DÜZCAM&ISICAM.....................................99
DYO......................................................107
ESE REKLAM............................... 122 – 123
HP........................................... ARKA KAPAK
HUZURLU İNŞAAT...................................137
İKLİMSA..................................................25
INTEK KALIP ve İSKELE......................... 2 – 3
İRFAN HOME..........................................141
KARGROUP.................................. 114 – 115
KİLSAN....................................................85
LAYHER...................................................51
MARSHALL............................................103
ME-SA İMALAT...................................... 6 – 7
ÖZLER KALIP ve İSKELE.................... 12 – 13
PERİ KALIP ve İSKELELERİ.............ÖN KAPAK
PERİ KALIP ve İSKELELERİ & ADVERTORİAL.32 – 33
SAMSUNG...............................................69
SARAY ALÜMİNYUM...........................64 - 65
SERAMİKSAN...........................................95
SİSTEM ALÜMİNYUM........................ 74 – 75
TAYF ÇATI................................................89
TMS TÜFEKÇİOĞLU MÜHENDİSLİK......... 4 – 5
UNICERA’2018......................................133
URTİM KALIP VE İSKELE........................ 8 – 9
YAPIMALZEME.COM.TR...........................142
Ekonomi Bakanı Zeybekci
Türkiye Müteahhitler Birliği gündem toplantısında konuştu:
“Nerede, ne işiniz varsa, sizinle
beraber oraya gider, o işi takip ederiz”
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Gündem Toplantısı’nın
konuğu oldu. Ekonomi yönetimi olarak ihracata dayalı bir büyüme hedeflediklerini vurgulayan
Bakan Zeybekci, “En önemli çıpalarımızdan biri de müteahhitlik sektörüdür” dedi.
Mithat Yenigün / TMB Yönetim Kurulu Başkanı
“Tüm iş dünyasında egemen olan beklenti, gerilimi
azaltacak, normalleşmeyi sağlayacak bir iklimin
oluşturulması; sıranın artık ekonomiye gelmesi.”
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci Türkiye
Müteahhitler Birliği (TMB) Gündem Toplantısı’nın
konuğu oldu. İnşaat sektörü temsilcilerinin
yanı sıra bürokratlar, sivil toplum
kuruluşları ve medyanın katılımıyla Ankara
Sheraton Hotel’de düzenlenen toplantıya
ev sahipliği yapan TMB Yönetim Kurulu
Başkanı Mithat Yenigün açılış konuşmasında
sektördeki son durumu ve beklentileri
açıkladı.
Küresel ekonomik öngörülerde görece iyileşmeye
karşın jeopolitik risklerin büyük
oranda arttığını belirten Yenigün, “Tüm iş
dünyasında egemen olan beklenti, gerilimi
azaltacak, normalleşmeyi sağlayacak bir iklimin
oluşturulması; sıranın artık ekonomiye
gelmesi” dedi.
Türkiye ekonomisine ilişkin öngörülebilirliği
yeniden güçlendirecek, yatırım ortamını
iyileştirecek, uzun vadeli yabancı yatırım
potansiyeline ivme kazandıracak bütüncül
yeni bir hikayenin oluşturulmasının önem
taşıdığını vurgulayan Yenigün özetle şunları
söyledi:
YILLIK PROJE TUTARIMIZ DÜŞTÜ: “Genel
konjonktürden ve özellikle ana pazarlardaki
gelişmelerden en ağır etkilenen yurtdışı
müteahhitlik sektöründe, yıllık yeni proje
tutarımız 25-30 milyar Dolar bandından
2016 yılında 12.8 milyar Dolara indi. 2017
yılının ilk yarısı itibariyle bu rakam 5.1
milyar Dolar.”
KÖRFEZ’DEKİ POTANSİYEL KAYIP ÇOK
OLUMSUZ ETKİLER: “Toplam pazar büyüklüğünün
yüzde 35’ni oluşturan Libya, Irak
ve Rusya Federasyonu’ndan sonra bir de
18
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Aktüel
pazar büyüklüğünün yüzde 15’ten fazlasını
oluşturan Körfez bölgesinden kaynaklanacak
potansiyel kayıplar, sektör açısından
çok daha olumsuz bir etki yaratabilir.”
FON DESTEĞİ ÖNEMLİ: “Artık, finansman
götürmeden yurtdışında büyük projeleri
üstlenmek mümkün değil. Alternatif pazar
arayışımızda, fon desteği ve farklı finansman
enstrümanlarının hayata geçirilmesi
önem taşıyor.”
BÜROKRASİDE TIKANIKLIK YAŞANMA-
MALI: “Eximbank’ın sermayesinin arttırılması,
orta ve uzun vadeli kredilere odaklanılması,
üzerinde çalışılan emtia bazlı
kredi, ihracata bağlı olmayan kredi, başka
finans kuruluşlarının kredilerine garanti
vermek gibi yeni seçenekler ve proje kredi
desteğinin arttırılması; yurtdışı müteahhitlik
hizmetlerinde fonlama olanaklarının
artması bağlamında son derece olumludur.
Ancak bu teşviklerin bürokrasi engeline
takılmadan ve finans engeline takılmadan
etkin bir şekilde ve hızla uygulanması
büyük ihtiyaçtır.”
TMB Başkanı Yenigün, konuşmasını Bakan
Zeybekci’ye yönlendirdiği 3 soruyla tamamladı:
1. Bizi çok endişelendiren Katar ve Körfez
ülkeleri kriziyle ilgili olarak seyahat dönüşü
sizin gözlem ve izlenimleriniz nasıl?
2. Teşvik mekanizmalarındaki uygulamaya
yönelik endişelerimiz ışığında, değerlendirmelerinizi
alabilir miyiz?
3. İnşaat sektörünün çatı kuruluşu olarak
bize tavsiyeleriniz nelerdir? Geleceğe nasıl
hazırlanmamızı öneriyorsunuz?
Nihat Zeybekci / Ekonomi Bakanı
“Şurada bir fırsat var, dediğinizde, her zaman olduğu gibi
hiçbir engel tanımaksızın, sizinle beraber oraya, hiç de
yüksünmeden gelirim.”
Bakan Zeybekci: “Müteahhitlik
sektörü en önemli çıpalarımızdan
biri”
Daha sonra kürsüye çıkan Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekci, “Beslenme arenası”
olarak nitelendirdiği Türkiye Müteahhitler
Birliği üyeleriyle bir araya geldiği toplantıda
sektörün geleceğine dair güçlü mesajlar
verdi.
Zeybekci; “2016’dan kalan, 2017 yılının
ilk yarısındaki o paslı, tortulu, ekşi-tatlı
olan dönemin geçtiğine inanıyorum. 2017
ilk yarısındaki performansımız şu anda 6
milyar dolar. İnşallah yıl sonu itibarıyla bu
hedefi 15 milyar dolar olarak koyuyoruz”
dedi. Ekonomi yönetimi olarak sürdürülebilir
ve öngörülebilir şeklide ihracata dayalı
bir büyüme hedeflediklerini vurgulayan
Bakan Zeybekci, “Bizim en önemli çıpalarımızdan
biri de inşaat sektörü müteahhitlik
sektörüdür. Yurtdışındaki en önemli
ihracat kalemi müteahhitlik sektörüdür”
diye konuştu. Türk müteahhitlerinin dünyanın
her yerinde bugüne kadar 9 binin
üzerinde, yaklaşık 350 milyar dolarlık
proje ürettiklerini ve dünyada 2 numara
olduklarına dikkat çeken Zeybekci şöyle
konuştu: “Artık yeni şeyler söylemek lazım.
Gidip bir yerde demiryolunu yapıp,
hastane, otoyol, stadyum yapıp, okulları
yapıp çekip gelmek değil… Artık çok da
fazla olmayan rakiplerimiz paket halinde
çalışıyor. Biz de aynı paketi yapmamız
lazım. İhtiyacı yaratmamız lazım. Örneğin
Afrika pazarı inanılmaz bir potansiyel. İhtiyaçlarının
ne olduğunun farkında değiller.
Artık bizim oralara, paketle, teknolojiyle,
ihtiyacı yaratarak, finans çözümlerini yaparak
gitmemiz lazım. Sonrasında da
yaptığımız bu projeleri işletmemiz lazım.
Türkiye olarak bu konuda son derece başarılıyız.
Dünyada bir yerde kullanılamayan,
bir şekilde entegre edilemeyen bir
para var, bir yerde ihtiyaç var, bizde de
teknoloji, bilgi birikimi ve hakikaten çok
güçlü esnek bir kabiliyet var. Bizim parayla
ihtiyacı buluşturmamız lazım. Bunları
söylerken size öneriler anlamında söylemiyorum.
Zinhar. Beraber yapmamız lazım
diye söylüyorum.”
Ekonomi Bakanı Zeybekci sektörle ilgili
konularda özetle şunları söyledi:
KATAR’I BİRLİKTE TAKİP EDECEĞİZ:
Katar’la çok önemli bir kardeşlik kazandık.
Diğerlerinin kardeşliği de bizim için
son derece değerlidir ve vazgeçilmezdir.
Biliyorsunuz Katar’ın bu dönemde
çok önemli yatırımları var. 2022 Dünya
Kupası’na yetişecek işleri var. Onları tek
tek takip ediyoruz. Sizinle beraber takip
edeceğiz.
İŞ BİTİRME BELGELERİNİ HALLETTİK:
Yurtdışında iş yapan müteahhitlerimizin
iş bitirme belgelerinin yurtiçinde geçerli
olması konusunu hallettik. Bakanlık olarak
bu görevi üstlendik ve bununla ilgili
11 milyar Dolarlık 150 projeye iş bitirme
belgesi verdik.
FIRSAT OLAN HER YERE HİÇ YÜKSÜN-
MEDEN SİZİNLE GELİRİM: Bakın ben
sizin işinizi takip edemem. Bunda bir net
anlaşalım. Ama siz, “Şurada bir fırsat
var” dediğinizde, her zaman olduğu gibi
hiçbir engel tanımaksızın, sizinle beraber
oraya, hiç de yüksünmeden oraya gelirim.
Bir zamanlar öyleydi. Ne demek canım
bir bakan, koskoca büyükelçi işadamının
işini takip eder mi. Afedersin başka ne iş
yapar. Bunu takip etmeyecek de başka
ne yapacak. Ülkenin menfaati bunu
gerektiriyor. Nerede, ne işiniz varsa sizinle
beraber oraya gider, o işi aynı sizin
menfaatiniz ve bakış açınızla takip ederiz.
Bunları takip etmek sizin, uygun hale getirip
hedefi gösterdiğiniz zaman inşallah o
dokunuşları mutlaka yapacağız.
LİBYA İÇİN EKİP KURACAĞIZ: “Libya teminat
mektuplarıyla ilgili bir ekip kuracağız.
Nerde ne olması gerekiyorsa peşine
koşturacağız.”
RUSYA’DAN OLUMLU İŞARETLER
GELMEYE BAŞLADI: Rusya çok büyük bir
Pazar. 2030-2050’lerin mutlaka ve mutlaka
süper gücü olacaktır. Müteahhitlik
sektörümüzün Rusya’yla ortalama yıllık 6
milyar dolardır. Geçen sene sıfır çektik.
Şimdi olumlu işaretler gelmeye başladı.
4-5 proje geldi.
KUVEYT’TE 150 MİLYAR DOLARLIK İŞ
VAR: Kuveyt önemli. 5 yıllık kalkınma planı
çerçevesinde 523 mega proje toplam
değeri 150 milyar dolar.
MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİNE ÇÖZÜM
ÜRETMEYE HAZIRIZ: Müşavirlik hizmetleri
konusunda yurtdışında girdiği ihalede,
projenin toplamının yüzde 7’sini nakdi
destek olarak ona veriyoruz. Bunun dışında
da ihtiyaç halinde Ekonomi Bakanlığı
olarak çözüm üretmeye hazırız.
YURTDIŞI İSTİHDAM SORUNUNU ÇALI-
ŞACAĞIZ: Yurtdışındaki istihdamla ilgili
talebinizde yüzde 100 haklısınız. İnşallah
bu dönemde bunu mutlaka çalışacağız.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 19
“İyi bir ‘Yağmur suyu yönetim
çözümü’ olan Poroz Beton
Türkiye genelinde yaygınlaştırılmalı”
Aktüel
Dünyada 20-30 yıl kadar, Türkiye’de ise son
yıllarda kullanılmaya başlanan su geçirme
özelliğinden dolayı çevreci beton olarak
da adlandırılan “poroz beton”, İstanbul’da
yaşanan sel felaketi sonrası tekrar gündeme
geldi.
Temiz su kaynaklarına olumlu etki
Poroz beton uygulamalarının kaplama yüzeyinde istenmeyen suyu
uzaklaştırmasının yanı sıra, temiz su kaynağı bulmak için ayrılan
bütçenin de daha etkin kullanımına katkı sağladığını belirten
Tüzün: “Poroz beton kaplamaların her m2’sinden yaklaşık 200
litre suyun bir dakika içerisinde geçişine izin vererek suyu adeta
içmektedir. Bu nedenle poroz betonun, geçtiğimiz günlerde İstanbul’da
yaşanan ve son 32 yılın en yoğun yağışı olarak kayda geçen
yağışlarda bile, yağmur suyunun kaplama yüzeyinden tahliye
edilmesinde etkili sonuçlar verdiği görülmüştür. Poroz betonun
özel boşluklu yapısı sayesinde yağmur suyu kaplama yüzeyinden
alttaki tabakalara geçerek hızlıca son varacağı adrese, yeraltı
suyuna ulaşmakta ve yeraltı suyunu beslemektedir. Bu sayede
pahalı ve büyük drenaj altyapısı yatırımlarına duyulan ihtiyacı da
azaltmaktadır” diyerek poroz beton kaplamaların ekolojik sisteme
katkısını da dile getirdi.
Ülkemizde, 2011 yılından bu yana Denizli’de 110 km poroz beton
uygulaması gerçekleştirilmiş ve 2015 yılında da altyapısı tamamlanmış
yollarda 70 km daha poroz beton temel uygulaması geçen
ay ihale edilmiştir.
M. Şefik Tüzün / Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği TÇMB Başkanı
Birleşik Devletler Çevre Koruma Dairesi (EPA) tarafından yollarda
en iyi “yağmur suyu yönetim çözümlerinden biri” olarak öne
çıkan ve yerleşim yoğunluğu düşük bölgelerde uygulama yükümlülüğü
getirilen poroz beton hakkında açıklamalarda bulunan Türkiye
Çimento Müstahsilleri Birliği TÇMB Başkanı M. Şefik Tüzün:
“Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan sel felaketi hayatı felç
etmiş ve maalesef maddi hasarlara yol açmıştır. Herhangi bir
can kaybının yaşanmamış olması bizi mutlu etse de özellikle alt
yapı sorunu ve yollarda, asfalt ve beton yüzeyli geniş alanlarda
kullanılan malzemeler felaketin boyutunu artırmıştır. Yollarda ve
geniş yüzey alanı bulunan parklarda, otoparklarda poroz beton
kullanımının yaygınlaşmasıyla bu tarz olumsuzlukların yaşanmasının
önüne geçilebilecektir. Poroz beton uygulamaları geçirimsiz
klasik kaplama yüzeylerinin aksine yağmur suyunun kaplama yüzeyinden
geçişine izin vererek suyu kirletmeden yeraltı suyuna
ulaştırmaktadır” dedi.
20
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Aktüel
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan:
“Toplumun demokrasiye inancıyla zor
günlerden güçlenerek çıktık”
Ferdi Erdoğan / Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Ferdi Erdoğan, “15 Temmuz 2016 gecesi
demokrasimize, birliğimize ve kardeşliğimize
kasteden darbe girişimini planlayanları
bir kez daha kuvvetle kınıyoruz. Bu
darbe girişimine, başta vatandaşlar olmak
üzere toplumun tüm kesimlerinin hep birlikte
ortak tepki vermesi, Türkiye’nin gücünü
net bir şekilde ortaya koydu. Türkiye
çok kısa zamanda bu zor günlerden birlik
ve beraberlik içinde, daha da güçlenerek
çıkmayı başardı” diye konuştu.
“15 Temmuz 2016 Türkiye için bir milattır”
diyen Ferdi Erdoğan, sözlerine şöyle
devam etti: “15 Temmuz’un birinci yıldönümü
vesilesiyle, vatanı uğruna, demokrasi
için can vermiş tüm şehitlerimizi saygı,
minnet ve rahmetle anıyor; kahraman gazilerimize,
uzun ömürler diliyoruz. Milletçe,
demokrasinin olmazsa olmazları; hukukun
üstünlüğü, insan hakları, farklılıklarımızla
birlikte yaşama kültürünün sağlamlaştırılması
gibi konularda güçlü adımlar atılmasının
önemini bir kez daha hatırladık.”
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri
Derneği (Türkiye İMSAD)
Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi
Erdoğan, 15 Temmuz 2016’da
yaşanan darbe girişiminin yıldönümü
dolayısıyla yaptığı açıklamada,
“Ülke olarak, çok kısa
zamanda, halkımızın demokrasiye
inancıyla, zor günlerden birlik
ve beraberlik içinde daha da
güçlenerek çıkmayı başardık. Bu
zor dönemde ortak tepki veren
iş dünyası da çok iyi bir sınav
vererek, güçlü bir ekonominin
ancak güçlü bir demokraside var
olabileceğine olan inancını net
bir şekilde ortaya koydu” dedi.
“Türkiye’yi anlatan 400’den fazla
mektup gönderdik”
Ferdi Erdoğan, “Türkiye İMSAD olarak,
400’den fazla yabancı partnerimiz ve
sektör kuruluşuna, Türkiye’nin demokrasiye
bağlılığı, ekonominin ve sektörümüzün
gücünü anlatan bilgilendirme mektupları
göndererek, ülkemizle ilgili yanlış
imaj oluşmaması için gayret gösterdik.
Bugün 32 sektör derneği, 79 sanayici
firma ve paydaş kurum üyelerimiz ile
ülkemizin refahı, huzuru ve barış ortamının
yeniden tesisi için üzerimize düşen
görevi her zamankinden daha güçlü bir
şekilde daha ileri götürmeye kararlıyız.
Milletimizin refah ve huzur içerisinde
yaşayacağı demokratik bir sistemin ülkemizde
kalıcı olarak yerleşmesi hepimizin
ortak hedefi olmalı. Toplumsal ve siyasi
barış ortamının, ülkemizde demokratik
standartların yükseltilmesi, hukuk devletinin
güçlendirilmesi ve kalıcı toplumsal
barışın inşası yolunda çok büyük bir fırsat
olduğuna inanıyoruz” dedi
Yapı Malzeme Ağustos 2017 21
İnşaat sektöründe yılın ikinci
yarısı hareketlilik bekleniyor
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay düzenli olarak hazırladığı ve sektördeki faaliyet,
güven ve beklentiyi ölçümlediği “Hazır Beton Endeksi”nin 2017 Haziran Ayı Raporu’nu
açıkladı. Hazır Beton Endeksi, haziran ayında 100,19 değerine gerileyerek mayıs ayına göre
yüzde 0,6 oranında düştü.
mevsimselliğe rağmen haziran ayında da
eşik değerin üzerinde kalması dikkat çekti.
Güven Endeksi’nin 100 değerine ulaşmamış
olması, hazır betondaki hareketliliğin
halen istenilen seviyede olmadığını
ortaya koydu.
Faaliyet Endeksi mevsimselliğin
etkisi ile kısmi bir azalma gösterdi
Aralık ayından bu yana artış gösteren Faaliyet
Endeksi haziran ayında mevsimselliğin
etkisi ile faaliyetteki yavaşlama sebebiyle
%1,4’lük kısmi bir azalma gösterdi.
Ankete katılan firmaların %47’si haziran
ayında satışlarının azaldığını belirtirken
%28 oranındaki katılımcı, satışlarında geçen
aya kıyasla bir değişme olmadığını ifade
etti. Satışlarının arttığını söyleyenlerin
oranı yüzde 26’da kaldı. Alınan kayıtlı siparişlerde
azalma olduğunu söyleyenlerin
oranının %42 olması, faaliyetlerdeki mevsimsel
yavaşlamayı teyit etti.
Güven Endeksi eşik değerin altında
kaldı
Güven Endeksi mayıs ayına kıyasla %0,6
azalış kaydetti. Haziran ayı Güven Endeksi’nin
değerinin 100 eşik değerin altına
düşmesi, hazır beton sektöründe ekonomiye
olan güvenin sınırlı olduğunu gösterdi.
Ankete katılanların %72’si yeni yatırım
yapmayı düşünmemekte iken yeni bir
istihdamı düşünenlerin oranı %9, istihdamın
aynı kalacağını düşünenlerin oranı ise
%80 oldu.
Yavuz Işık / Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı
Türkiye Hazır Beton Birliği, Hazır Beton durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koydu.
Raporda, son üç aydır 100 değerinin
Endeksi’yle inşaat ve bununla bağlantılı
imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut üzerinde bulunan Faaliyet Endeksi’nin,
Beklenti Endeksi kısmi bir artış
gösterdi
Önümüzdeki dönem gidişatını göstermesi
açısından büyük önem taşıyan haziran ayı
Beklenti Endeks değeri bir önceki aya kıyasla
%0,3 oranında artış gösterdi.
Önümüzdeki üç ayda satışlarının artacağını
düşünenlerin oranı haziran ayında yüzde
51 iken satışlarının azalacağını düşünenlerin
oranı ise yüzde 12 oldu. Beklenti
Endeksi’nde gerçekleşen bu kısmi artışın,
önümüzdeki dönemde sektörün satışlarında
bir hareketlilik beklediğine dikkat çekti.
22
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Aktüel
Hazır Beton Endeksi haziran ayında
yüzde 0,6 oranında geriledi
Bileşik endeks olan Hazır Beton Endeksi
de bu gelişmelerden etkilendi. Hazır Beton
Endeksi 100,77seviyesinden 100,19’a
gerileyerek haziran ayını önceki aya kıyasla
yüzde 0,6 düşüş ile kapattı.
İnşaat sektöründe yılın ikinci yarısı
hareketlilik bekleniyor
Hazır Beton Endeksi Haziran Ayı Raporu sonuçları
ile ilgili görüşlerini açıklayan Avrupa
Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim
Kurulu Başkanı Yavuz Işık, 2016 aralık
ayından bu yana artış gösteren Hazır Beton
Faaliyet Endeksi’nin haziran ayında mevsimselliğin
etkisi ile kısmi bir azalma gösterdiğini
ancak inşaat ve hazır beton sektöründeki
hareketliliğin yılın ikinci yarısı artabileceğini
söyledi. Yavuz Işık, 2017 yılı haziran ayı raporu
ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“Aralık ayından bu yana artış gösteren
Faaliyet Endeksi haziran ayında mevsimselliğin
etkisi ile kısmi bir azalma gösterdi.
%0,6 azalış kaydeden Güven Endeksi hariç
diğer 3 endeks, haziran ayında 100 değeri
üzerinde gerçekleşti. Haziran ayında en yüksek
değer, Beklenti Endeksi’nde görüldü. Bu
durum, mevsimselliğin etkisi ile azalış kaydeden
Beklenti Endeksi’nin, önümüzdeki dönemde
yükseleceğine işaret etti. Raporda, 3
aydır 100 değerinin üzerinde bulunan Faaliyet
Endeksi’nin, mevsimselliğe rağmen haziran
ayında da eşik değerin üzerinde kalması
dikkat çekti. Güven Endeksi’nin halen 100
değerine ulaşmamış olması, hazır betondaki
hareketliliğin halen istenilen seviyede olmadığını
ortaya koydu. Beklenti Endeksi değerleri
geçtiğimiz aya kıyasla %0,3’lük bir artış
gösterdi. Beklenti Endeksi’ndeki bu artış
inşaat sektöründe hareketliliğin yılın ikinci
yarısında artacağına olan sektörün inancını
gösterdi.”
“Beton Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları”
Semineri Gaziantep’te gerçekleştirildi
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) kuruluş tarihi olan 1988 yılından
bu yana Türkiye’de kaliteli betonun üretilip kullanılması için
önemli çabalar gösteren THBB, bu amaçla yapmış olduğu çok
sayıda etkinliğin yanı sıra “Beton Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları”
konu başlıklı seminerler düzenliyor. Türkiye’nin çeşitli
bölgelerinde periyodik olarak gerçekleştirilen bu seminerler ile
beton kullanıcılarına (müteahhitler, mimarlar, mühendisler, vs.),
betonla ilgili kamu idarelerinin yetkililerine, yapı denetim kuruluşu
temsilcilerine ve beton üreticilerine betonun doğru uygulamalarının
anlatılması hedefleniyor.
İlki İstanbul’da düzenlenen seminerler dizisinin ikincisi 21 Temmuz
tarihinde TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesinde
yapıldı. İMO Gaziantep Şube Başkanı Gökhan Çeliktürk’ün
açılış konuşmasıyla başlayan seminer, Avrupa Hazır Beton Birliği
(ERMCO) ve THBB Başkanı Yavuz Işık’ın hazır beton sektörü ve
Türkiye Hazır Beton Birliği hakkında katılımcılara bilgi vermesi ile
devam etti. Seminer kapsamında, THBB Genel Sekreter Yardımcısı
Aslı Özbora Tarhan, “Türkiye’de ve Dünyada Hazır Beton Sektöründeki
Son Gelişmeler”; İTÜ İnşaat Fakültesi Eski Dekanı Prof.
Dr. Mehmet Ali Taşdemir “Beton Teknolojisinde Son Gelişmeler”;
THBB Kalite Güvence Sistemi Direktörü Selçuk Uçar, “Betonda
Kalite Denetimleri” konulu birer sunum gerçekleştirdi.
Hazır beton sektörü ve Türkiye Hazır Beton Birliği hakkında bilgileri
aktaran Yavuz Işık; ”Türkiye, hazır beton üretimine birçok
ülkeden geç başlamış olmasına rağmen bugün, yıllık 109 milyon
metreküp üretimi ve 16 milyar TL’nin üstünde gelir hacmiyle
2009’dan bu yana Avrupa’nın lideri ve dünyanın en büyük üretim
hacmine sahip üçüncü ülkesi konumundadır” dedi. 2016 yılında
ERMCO Başkanlığını Türkiye’ye taşıyan Yavuz Işık; ”Bu başarı ulusal
olarak ülkemizin saygınlığına saygınlık katmanın dışında sektörümüz
için çok önemli gelişmelere de zemin hazırlamıştır. Bu
gelişmelerden, ülkemiz ve hazır beton sanayimiz için çok büyük
bir adımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye Hazır Beton Birliği
olarak Concrete Sustainability Council Beton Sürdürebilirlik Konseyinin
kurduğu “Beton Sorumlu Kaynak Kullanımı Belgelendirme
Sistemi’nin “Bölgesel Sistem Operatörü” olmaya hak kazandık.
Aynı zamanda THBB Kalite Güvence Sistemi de bu sistem içerisinde
görev alacak “Belgelendirme Kuruluşu” olmuştur” dedi.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 23
Aktüel
Avrasya tüneli, dünyanın en saygın yeşil
bina sertifikası’nı almaya hak kazandı
Asya ve Avrupa’yı ilk kez deniz tabanı altından geçen iki katlı karayolu tüneliyle birbirine
bağlayarak iki kıta arasında hızlı, ekonomik, güvenli, konforlu ve çevreye duyarlı ulaşım
hizmeti veren Avrasya Tüneli’nin İşletme ve Bakım Binası, Amerikan Yeşil Binalar
Konseyi’nin (USGBC) verdiği LEED Altın Sertifikası’nı almaya hak kazandı.
Sahip olduğu gelişmiş teknoloji ve ileri
mühendislik ürünü bütüncül projesinin
yanı sıra çevreye duyarlılığıyla da örnek
teşkil eden Avrasya Tüneli, aldığı ödül ve
belgelere saygın bir çevre sertifikası ekledi.
Avrasya Tüneli İşletme ve Bakım Binası,
dünya genelinde sürdürülebilir enerji
ve çevre dostu yapılara verilen Leed Altın
Sertifikası’nı aldı.
Zorlu kriterleri başarıyla aştı
USGBC (Amerikan Yeşil Binalar Konseyi)
tarafından oluşturulmuş yeşil bina sertifikası
LEED (Leadership in Energy and Environmental
Design-Enerji ve Çevre Dostu
Tasarımda Liderlik), dünyada tanınırlığı ve
kabul edilebilirliği en prestijli yeşil bina
sertifikası olarak biliniyor. LEED sertifikası
için ‘Sürdürülebilir Araziler’, ‘Su Verimliliği’,
‘Enerji ve Atmosfer’, ‘Malzeme ve Kaynaklar’,
‘Yerleşim ve Ulaşım’, ‘İç Mekân
Kalitesi’, ‘İnovasyon’, ‘Bölgesel Öncelik
Kredileri’ kriterleri üzerinden değerlendirme
yapılıyor.
Çevreyi gözeten, inovatif proje
Asya ve Avrupa arasında kıtalar arası yolculuğu
5 dakikaya indiren Avrasya Tüneli,
çevreye, topluma ve şehre olan duyarlı
yaklaşımıyla uluslararası standartlarda
örnek olan, ekolojik dengeleri gözeten,
çevre dostu özellikleriyle ön plana çıkıyor.
Avrasya Tüneli için uluslararası standartlara
uygun bir Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi
(ÇSED) süreci uygulanarak,
Çevre ve Sosyal Yönetim Planı (ÇSYP) hazırlandı.
ÇSED sürecinde geliştirilen tüm
etki azaltıcı önlemler tanımlanarak, nihai
tasarım, inşaat ve işletme aşamalarında
uygulama yöntemleri ortaya koyuldu. Bununla
birlikte LEED standartları kapsamında
su ve elektrik verimliliğini sağlayan sistem
ve uygulamaların kullanıldığı Avrasya
Tüneli İşletme ve Bakım Binası’nda doğal
aydınlatmadan da maksimum düzeyde
faydalanılıyor. Ayrıca bisiklet parkı, elektrikli
araç ünitesi ve ısı tasarrufu sağlayan
camlar gibi çevreye duyarlı uygulamalara
LEED Altın Sertifikalı binada özellikle yer
verildi. Çevresel ve toplumsal çalışmalarıyla
Avrasya Tüneli Projesi, daha önce
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD)
tarafından ‘En İyi Çevresel ve Sosyal Uygulama’
ödülüne de layık görülmüştü.
24
Yapı Malzeme Ağustos 2017
26
Yapı Malzeme Temmuz 2017
Kalıp ve İskele Sistemleri
Kalıp ve İskele Sistemleri, her türlü inşaat
projesinin tartışmasız en kritik noktalarından.
Sistem yapısal anlamda güçlenirken,
uygulama teknikleri de her geçen gün daha
kaliteli ve güvenli bir hale geliyor…
Çatı ve Cephe Sistemleri
Estetik anlayışın sürekli değişmesiyle ve
teknolojinin itici gücüyle birlikte
Çatı ve Cephe Sistemleri, hızlı bir şekilde
değişmekte…
Yapı Malzeme Temmuz 2017 27
“Ülkemizin ihracat hedeflerine ulaşmak için
sektörümüzü desteklemeye devam ediyoruz”
“Türk yapı sektörünün global pazardaki imajını dünya
standartlarında üretim yaparak artırmak, böylelikle ülkemizin
ihracat hedeflerine ulaşmasında katkı sağlamak ve bu bilinci
sektör geneline yaymak için mücadelemizi sürdürüyoruz.”
İnş. Müh. Sergin Urfalılar / KALİSDER Kurucu Üyesi
“Sektörde faaliyet gösteren firmalar arasında
güç birliği sağlamak ve teknolojik
gelişim odaklı bilgi paylaşımında bulunarak
sektörel değişimleri, standartları ve
gelişimleri yakından izlemek gibi başlıca
hedefler doğrultusunda kurulan KALİSDER
çalışmalarına hızlı bir şekilde devam ediyor.
Derneğin çalışmaları hakkında merak
ettiklerimizi ve önümüzdeki döneme dair
planlarını KALİSDER Kalıp ve İskeleciler
Derneği kurucu üyesi İnşaat Mühendisi
Sergin Urfalılar’dan dinledik…
“Paydaşların mesleki eğitimlerle
bilinçlendirilmesi derneğimizin önde
gelen amacıdır”
İnşaat ve endüstriyel tesisler için malzeme
üreten kalıp ve iskele sistemleri üreticilerini
bir araya getirmek üzere 2014
yılında kısa adı KALİSDER olan Kalıp ve
İskeleciler Derneği’ni İstanbul’da kurduk.
Sektörün en önemli sorunlarından biri
olan ve güvenlik zafiyeti oluşturan standart
dışı üretimlerin oluşturduğu haksız
rekabete karşı, üreticilerimizin haklarını
korumak için bu güç birliğini oluşturduk. İş
kazalarının önüne geçebilmek için güvenlikli,
standartlara uygun sistemlerin üretilmesi
ve kullanılmasının yaygınlaştırılması
ve tüm paydaşların mesleki eğitimlerle
bilinçlendirilmesi derneğimizin önde gelen
amacıdır.
Sektörümüz ile resmi kurumlar arasında
diyalog kurulması, bu diyalogların artırılması
ve çıkarılacak tüm resmi kanun, tebliğ,
mevzuat, yönetmelik ve standartların
oluşturulması çalışmalarında sektörün
görüşlerini bildirmek, sektörümüzü en iyi
şekilde temsil etmek ve gerekli çalışma-
28
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Aktüel
lara katkıda bulunmak derneğimizin diğer
amaçlarındandır.
“Sektörümüzü en iyi şekilde temsil
edeceğiz”
Türk yapı sektörünün global pazarlardaki
imajını, dünya standartlarında üretim
yaparak artırmak, böylelikle ülkemizin
ihracat hedeflerine ulaşmasında katkı
sağlamak ve bu bilinci sektör geneline
yaymak başlıca görevimizdir. Bu noktada
çok da avantajlı olduğumuzu düşünüyorum
ki dünyanın neredeyse her ülkesinde
Türk müteahhitlerimizi görüyoruz. Dünya
müteahhitler sıralamasında da bildiğiniz
gibi Türkiye ikinci sırada. Bu hem çok gurur
verici, hem de bizler gibi inşaat sektörüne
üretim yapan sanayiciler için bulunmaz bir
fırsat. Bu firmalar ile birlikte o pazarlarda
yer almak ve o pazarlara ulaşmak çok daha
kolay ve hızlı. Bu anlamda amacımız yurtdışı
fuarlarda, yurtdışı sektör toplantılarında,
yurtdışı dernek ve komitelerde ülkemizi,
sektörümüzü en iyi şekilde temsil ederek
firmalarımızın ihracat potansiyellerine katkı
sağlamak.
TÜİK verilerine göre inşaat sektöründe çalışan
her 100 kişiden 4’ü iş kazası mağduru.
Ölümle sonuçlanan kazalara baktığımızda
yüzde 43, yaralanma ile sonuçlanan
kazalara baktığımızda %33 oranındaki kazaların
sebebi yüksekten düşme. Bu da
sektörümüzün önemini vurgulamakta yeterli
bir gösterge diye düşünüyorum. Bu nedenle
kalite standartlarına uygun olmayan
üretimlerle de mücadele asli görevimiz.
İSG uzmanları ve tedarikçiler de üye
olabilmekte
Hepinizin bildiği gibi Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı’nın sektörümüze yönelik
çok ciddi çalışmaları var. Bunun en
güzel adımlarından biri olarak da 1 Temmuz
2015 tarihinde güvenlikli iskele yönetmeliği
yürürlüğe girdi. Biz bu çalışmaları
dikkatle ve takdirle takip ediyoruz ve
sektörümüze olan olumlu yansımalarını da
gözlemliyoruz. Derneğimize TS normlarına
ve DIN normlarına göre üretim yapan, ISO
9001 kalite sertifikasyonu olan üreticiler,
sektörün gelişimine katkı sağlayacak öğretim
görevlileri, sektörle ilişkisi olan ve katkı
sağlayacak İSG uzmanları ve tedarikçiler
üye olabilmektedir. Önümüzdeki dönem
hedeflerimiz içerisinde eğitim programımız
çerçevesinde, meslek yüksekokulları
ve ilgili üniversite fakültelerinde geleceğin
mühendis, mimar ve teknikerlerini bilinçlendirerek,
daha sektöre adım atmadan
bu konuda duyarlılık yaratmak ve standarda
uygun üretimlerin önemini vurgulamak
bulunuyor. Hali hazırda bu çalışmalarımız
devam etmekle birlikte bunları önümüzdeki
dönem daha da arttıracağız. Uluslararası
meslek komiteleri ve birliklerle çalışmalarımız
devam ediyor, buradaki amaç Türk kalıp
ve iskele sektörünün yurtdışı pazarlarda
daha etkin olmasını sağlamak ve sektörümüzün
kalite çizgisini yükseltmek.”
Yapı Malzeme Ağustos 2017 29
Görgülü Plus İnşaat
NEF Yalıkavak Villa ve Otel projesi
Proje : NEF Yalıkavak Villa ve Otel projesi
Yeri : Bodrum Yalıkavak
İş Sahibi : Görgülü Plus İnşaat
Yüklenici Firma :Timur Gayrimenkul
Projede kullanılan PERI Kalıp Sistemleri : DUO
Timur Gayrimenkul imzası taşıyan Nef
Bodrum projesi Yalıkavak’ta 100 bin metrekarelik
arsa üzerinde inşa ediliyor. 500
konuttan oluşan projede 1+1, 2+1, 3+1,
4+1 dairelerin yanı sıra ofis ve mağazalar
da yer alıyor. Ayrıca proje kapsamında bulunan
otel, dünyaca ünlü bir otel markası
tarafından işletilecek.
14’ü özel havuzlu SPA suit olmak üzere
40 oda, 30 suitle 70 anahtar ve 130 yatak
kapasiteli otele yer veriliyor.
DUO Yeni hafif kalıp
Temel, Perde, Kolon Ve Döşeme Kalıbı
DUO Kentsel Dönüşüm Ve Konut Projeleri
İçin Yenilikçi Sistem DUO kalıp sistemi
çok kolay taşınabildiği ve düşük bir ağırlığa
sahip olduğu için yenilikçi bir sistemdir.
Sadece malzeme yapısından dolayı değil,
tüm tasarım konsepti ile yenilikçi bir sistemdir.
Sistem, çok az sayıda malzeme
çeşitliliği ile kolon, perde ve döşeme imalatlarının
gerçekleşmesine olanak sağlar.
DUO sistemi neredeyse tüm uygulamalarda
herhangi bir harici alete ihtiyaç duyulmadan
yapılır ve çalışma adımları oldukça
kolaydır. Kalıp uygulamaları hakkında çok az
bir tecrübeye sahip kişiler bile DUO sistemi
ile çok hızlı ve verimli bir şekilde çalışabilir.
Perde, kolon ve döşeme imalatlarında kullanılan
sistem elemanları, çalışanların performans
ve verimliliği arttırır.
Panel ve betonla temas eden yüzey elemanına
ek olarak, birçok DUO elemanı politek
malzemeden üretilmiştir. Bu yeni geliştirilen
ürün, oldukça hafif olmasının yanı
sıra, yüksek taşıma kapasitesine sahiptir.
PERI DUO kalıp sistemi
Perdeler, kolonlar ve döşemeler için
hafif kalıp
DUO, çok düşük ağırlığı ve son derece
basit kullanımı olan yenilikçi kalıp sistemidir.Yenilikçi
konsep sadece kullanılan
malzeme değil, bütün system için geçerlidir.
Minimum sayıda farklı sistem bileşeni
kullanarak perde, kolon ve döşeme parçalarının
verimli şekilde oluşturulmasına
olanak tanır.
Formlamayı içeren panellere ek olarak,
DUO aksesuarları yenilikçi teknopolimerlerden
yapılmıştır. Bu yeni geliştirilen malzeme
son derece hafif ve aynı zamanda
yüksek yük taşıma kapasitesine sahiptir.
30
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
Malzemenin yanı sıra, geliştiriciler kalıp
sisteminin kolaylıkla kullanılmasını sağlamaya
odaklandı.
DUO ile hemen hemen tüm işlemler araçsız
yapılabilir, uygulama adımlarının anlaşılması
kolaydır. Sistem kalıplarının daha
az tecrübeli kullanıcıları bile DUO ile hızlı
ve etkin bir şekilde çalışabilirler. Sistem
bileşenlerinin perdeler, kolonlar ve döşemeler
için kullanılabilir olması,imalat hızını
ayrıca arttırmaktadır.
Evrensel olarak uygulanabilir
Sadece bir sistem kullanarak perde,
kolon ve döşeme biçimlerinin esnek
biçimlendirilmesi
DUO çekirdek bileşenleri
Sistemin temel bileşenleri, tamamen formüle
edilmiş ve teknopolimerlerden yapılmış
DUO Kaplinleri içeren DUO panelleridir.
DUO Panelleri hem dikey hemde yatay
uygulamalar için kullanılabilir. Yatırım ve
lojistik masraflarının yanı sıra personel
eğitimi masraflarını en aza indirir.
Çok yönlülük, sistemin özel avantajıdır.
Paneller, perdeler, kolonlar ve döşeme
plağı oluşturmak için kullanılabilir. Ek
olarak, kilitler ve köşe panelleri gibi tüm
aksesuarlar, çok sayıda uygulama için
kullanılabilecek şekilde tasarlanmıştır. Bu
konsep, farklı sistem bileşenlerinin sayısını
azaltır; bu da, projedeki malzeme taleplerini
azaltır.
Avantajları, DUO’nun tüm kullanım
süresine bakıldığında daha
belirgindir:
Kullanıcılar çeşitli kalıp görevlerini daha
verimli bir şekilde yerine getirir, daha az
depolama alanı gerektirit ve nakliye maliyetlerini
önemli ölçüde azaltılır.
Bu kavram aynı zamanda
sürdürülebilirlik ilkesini de
destekliyor:
Daha az nakliye ve oldukça düşük nakliye
ağırlığı lojistik için enerji gereksinimini
azaltıyor.
Şantiye Şefi Bulut Bozkurt’un yorumu:
Uzun zamandır değişik projelerde kalıp partnerimiz olan Peri ile bu projede de başarılı
bir çalışma yürüttük.Yalıkavakta gerçekleştirdiğimiz proje kapsamında arazi şartlarının
vinç için elverişli olmamasından dolayı hafif ve kullanımı çok kolay olan polymer sistem
Duo perde ve kolon panellerini tercih ettik. PERI’nin deneyimi sayesinde ekiplerimiz
montaj ve demontaj işlemlerine hızlı ve kolay adapte oldular bu sayede hızlı ve sorunsuz
imalatlar gerçekleştirdik. Proje,sevkiyat ve süpervizör desteği ile her zaman özverili olan
Peri’ye teşekkürlerimizi iletiriz.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 31
PERI DUO
Tek bir sistem ile
perde, kolon ve döşeme imalatı
DUO kalıp sistemi çok kolay taşınabildiği ve düşük bir ağırlığa
sahip olduğu için yenilikçi bir sİstemdir. Sadece malzeme
yapısından dolayı değil, tüm tasarım konsepti ile yenilikçi bir
sistemdir. Sistem, çok az sayıda malzeme çeşitliliği ile kolon,
perde ve döşeme imalatlarının gerçekleşmesini sağlar.
Panel ve betonla temas eden yüzey elemanına ek olarak, çoğu
DUO elemanı politek malzemeden üretilmiştir. Bu yeni geliştirilen
ürün, oldukça hafif olmasının yanı sıra, yüksek taşıma
kapasitesine sahiptir.
Malzeme yapısının dışında, kalıp elemanlarının kolay bir şekilde
tutulması ve taşınabilmesine de oldukça önem verilmiştir.
DUO sistemine ait neredeyse tüm uygulamalar herhangi bir harici
alete ihtiyaç duyulmadan yapılır ve çalışma adımları oldukça
kolaydır. Kalıp uygulamaları hakkında çok az bir tecrübeye
sahip kişiler bile DUO sistemi ile çok hızlı ve verimli bir şekilde
çalışabilir. Perde, kolon ve döşeme imalatında kullanılan sistem
elemanlarının çoğu, çalışanların performans ve verimliliği
arttırır.
DUO paneller yatay ve dikey uygulamalar için kullanılabilir.
Yatırım ve lojistik maliyetinin yanısıra, çalışanların eğitim ücretini
de en aza indirir.
Bu sistemin en büyük avantajı birden fazla alanda kullanılabilir
olmasıdır. Paneller kolon, perde ve döşeme imalatı için
kullanılabilir. Buna ek olarak, köşe ve bağlantı elemanı gibi
malzemeler birden çok uygulamada kullanılabilecek şekilde
tasarlanmıştır. Bu sayede sahadaki malzeme çeşitliliği ihtiyacı
azalır ve daha sade ve rahat uygulama alanları oluşturulur.
DUO’nun tüm kullanım süreci gözlemlenirse avantajları belirgin
bir şekilde görülebilir. Kullanıcılar bu çok yönlü kalıp sistemi
ile daha verimli kullanım elde eder, daha az istifleme
alanına ihtiyaç duyulur ve sahaya transfer ücretleride önemli
derecede azalır.
Her görev için ergonomik kullanım Hafif, el ile taşınabilen, vinçsiz kullanım
Sistem elemanlarının kullanım kolaylığı ve düşük ağırlığı
iş sahasında üretim verimliliğini arttırır.
DUO sisteme ait elemanların hiç biri 25 kg’dan fazla değildir.
Bu sayede vince gerek duyulmaz, el ile taşınabilir. Personeller
için, düşük ağırlıklarla çalışmak daha az yorucu olduğu için,
günlük çalışma konsantrasyonunu yükseltir ve sahadaki iş
kazası riskini azaltır. Bunun yanı sıra, elemanların hiç birinde
keskin kenar olmadığı için yaralanma olasılığını da minimuma
indirir.
Yine de vinç kullanılması zorunlu ise, düşük kaldırma kapasiteli
vinçler yeterli olacaktır. Bu sayede ekstra vinç masrafı da
azaltılabilir.
DUO bağlantı elemanı, sistem elemanlarının kullanımının
çok kolay olduğunun en iyi örneğidir.
DUO bağlantı elemanı doğrudan çerçeve boşluğuna geçirilip,
hiçbir alete ihtiyaç duyulmadan el ile 90 derece döndürülerek
monte edilir. Bu bağlantı tam anlamıyla panelleri aynı hizaya
getirir. Monte edildikten sonra bu kilitlerin dışa doğru çıkıntılı
ir yapıda olmaması, panellerin üst üste konularak çok kolay
istiflenebilmelerine olanak tanır.
Bağlantı elemanları;
, Panelleri birbirine bağlamak için,
, Köşe elemanlarının panellerle bağlantısı için,
, Dolgu elemanlarının duvar kalınlığı belirleme elemanı ile bağlantısında,
kullanılır.
DUO paneller üzerindeki kiriş boşlukları kolay tutabilme
imkanı sağlarken aynı zamanda bağlantı elemanının
monte edildiği yer olarak görev yapar.
DUO sistem elemanlarının karakteristik özellikleri,
kolay kullanımı ve düşük ölçülerde olmalarıdır.
Bağlantı elemanları pürüzsüz bir şekilde panelleri birbirine
bağlarken, monte halde panel üzerinde dışa
doğru çıkıntılı bir yapıda değildir ve düz bir görünüm
sunar.
Betonla temas eden yüzey elemanının kolay değişimi Sadece bir kaç vida ile kolay bir bakım olanağı
DUO’nun önemli bir özelliği de betonla temas eden yüzey
elemanının herhangi bir özel alete ihtiyaç duyulmadan kolay
bir şekilde değiştirilmesidir.
DUO sistem elemanları ve betonla temas eden yüzey elemanı politekden
yapıldığı için oldukça uzun ömürlüdür. Düzgün kullanım
ve düzenli bakım ile DUO elemanları yıllar boyunca kullanılabilir.
Betonla temas eden yüzey üzerindeki küçük sıyrıklar kolaylıkla tamir
edilebilir. Gerekli ise bu eleman değiştirilebilir.
Kolon Kalıbı Standart Uygulamaları 5 cmlik artışlarla kare ve dikdörtgen kolonlar
DUO ile kenar uzunları 15 cmden 55 cm’ye kadar ve 5 cmlik artışlarla tie-roda
gerek duyulmadan dikdörtgen ve kare kolon imalatları yapılabilir.
Çok Amaçlı Panel DMP 45 ya da DMP 75, Köşe bağlantı elemanı ve DUO Chamfer
Strip Kolon imalatı için kullanılır.
2 çok amaçlı panel birbirine, DUO köşe bağlantı elemanı ve DUO köşe saplamasıyla doğru açıda bağlanır.
Kolon ölçülerine göre 5’er cmlik artış veya azaltma uygulanabilir.
Köşe bağlayıcısı kolayca panele
takılır ve sonra çok amaçlı
panele DUO köşe saplaması ile
bağlanır ve güvenli hale gelir.
DUO’nun döşeme kalıbı olarak kullanılması Güvenli şekilde sistematik kurulum
DUO oldukça hafiftir ve 30 cm beton kalınlığına kadar kirişsiz döşemeler için döşeme kalıbı
olarak kullanılabilir. Kurulumu oldukça pratik elemanları, döşeme kenarı veya dolgu gerektiren
diğer boşluklar gibi çeşitli uygulamalara olanak tanır. DUO ile döşeme kalıbı kurulumu
bir alt döşeme kotundan rahatlıkla yapılabilir. DUO ızgaralı yapısı sayesinde yandaki resimde
görüldüğü gibi bir yardımcı ekipman ile kolayca kaldırılarak yatay konumuna getirilebilir. Kurulumu
oldukça basit olan bu kalıp sistemi ile daha önce bu kalıp hakkında eğitimi olmayan
bir personel bile kolayca kurulumunu gerçekletirebilir.
Doka Kalıp
3 boyutlu yazıcılarla 20 saatte bir ev inşa edecek
Teknolojinin ve dijitalleşmenin durdurulamaz
hızı her sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe
de etkisini göstermeye başladı. Dijital
platformda hazırlanmış bir tasarımı sanaldan
gerçeğe; yani 3 boyutlu katı haldeki
nesneye dönüştüren bu sistemle artık insan
gücüne gerek kalmadan ev bile inşa edilebilecek.
Böylece inşaatlar normal süresinden
çok hızlı bir sürede tamamlanabilecek.
Doka’dan geleceğin teknolojisine
yatırım
1868 yılında Avusturya’da ahşap atölyesi
olarak faaliyete başlayan, geliştirdikleri otomatik
tırmanır kalıp sistemleriyle sektöre
damgasını vuran Doka, sektörde gelecek yıllar
için devrim niteliği taşıyan bu sistem için
de yatırımını yaptı. 3D yazıcı üretim firması
Contour Crafting’in %30’unu satın alarak
inşaat sektöründeki dijitalleşmenin önünü
açtı.
İnşaat sektörü, artan nüfus hızına
yetişmeye robotlarla hazırlanıyor
Doka Kalıp & İskele Genel Müdürü Ender
Özatay yapılan bu yatırımla ilgili “Bilimsel
araştırmalara göre dünya nüfusu 2100 yılında
11 milyara çıkması, kentleşmenin de
her geçen gün hız kazanması bekleniyor.
Günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık olarak
yarısı şehirlerde yaşıyor; bu oranın 2050
yılına gelindiğinde ise %75’lere ulaşacağı
öngörülüyor. Böyle bir büyüme de tabii ki
“Esas aldığmız ve taviz vermediğimiz kriter
‘İş Güvenliği’dir”
Doka Kalıp İskele A.Ş. her türlü bina, tünel,
baraj, köprü, sanat yapıları ve alt
yapıları gibi inşaat işlerinde kullanılan
endüstriyel kalıp sistemlerinin satış/kiralama
operasyonlarının sağlanabilmesi için
gerekli mühendislik ve uygulama hizmetlerini
vermekte. Doka Kalıp & İskele Genel
Müdürü Ender Özatay gerçekleştirdiğimiz
söyleşide, 2017 yılında da büyümeye devam
edeceklerinin altını çizdi.
Öncelikle kısaca kendinizden ve
faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
Son dönemlerde de yoğun olarak alt-üst
yapı projelerine ve endüstriyel yatırımlar
gibi komplike çözümler ve sistemler
gerektiren projelere odaklandık. 3. Havalimanı,
Eti Bakır Mardin Gübre Tesisi,
Ankara Sivas Hızlı Tren Hattı Viyadüğü,
Kömürhan Köprüsü, Entegre Sağlık Kampüsleri
gibi büyük projelerde sunduğumuz
kalıp-iskele sistemleri ve mühendislik çözümleri
ile firmalara hem güvenli çalışma
ortamı hem de maliyet avantajı sağlıyoruz.
Ayrıca yüksek katlı binalar için sunduğumuz
otomatik tırmanır kalıp sistemlerimiz
ile inşaatların her hava koşulunda vinçten
bağımsız şekilde ilerlemesini sağlayarak
inşaatlardaki kat çıkma hızlarını artırıyor
ve projelerin maksimum güvenlik ve hızla
planlanan bitiş tarihlerinden erken bitirilebilmesini
sağlıyoruz.
Yapmış olduğunuz uygulamalardan
bir kaç örnek verir misiniz?
Endüstriyel kalıp sistemlerinin ülkemizdeki
ilk uygulayıcılarından olarak, hidrolik
otomatik tırmanır kalıp sistemlerimiz ve
hidrolik koruma perdesi sistemlerimizle
sektörün teknoloji anlamında da öncü
firması konumundayız. Bu ürünlerimizle
sektördeki yatırımcı firmalara hem hızı
34
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
3D yazıcı üretim firması Contour Crafting’in %30’unu satın aldığını duyuran Doka Kalıp,
ilk seri üretimine hazırlandığı robotik 3 boyutlu yazıcılar sayesinde yapılar hızlı bir şekilde
tamamlanabilecek. Sistemin her türlü konut ve altyapı projesi için uygun olmasının yanı sıra
yaşanan afetler sonrasında da mağdurların konaklama ihtiyacı bu robotlar sayesinde hızlı bir
şekilde giderilebilecek. Bu teknoloji ile 230 metrekarelik ortalama bir ev yalnızca 20 saatte
inşa edilebilecek.
inşaat sektörü için büyük zorluklar teşkil
ediyor. İnsan nüfusundaki bu artışla beraber
konaklama ve altyapıların hem hızlı hem de
uygun fiyata üretilmesi gerekiyor. Gelecekte
geleneksel yöntemlerin bu talepleri karşılamada
yetersiz kalacağı düşünülüyor. Bu
noktada inşaat sektörü, artan nüfus hızına
3D yazıcı robotlarla yetişmeye hazırlanıyor.
Doka olarak biz de teknolojiyi yakından takip
ediyor ve her zaman olduğu gibi sektörümüze
getireceği avantajlara göre hareket
ediyoruz” dedi.
Bir ev sadece 20 saatte insansız,
kalıpsız ve iskelesiz olarak inşa
edilecek
3D yazıcı üretim firması Contour Crafting’in
%30’unu satın aldığı söyleyen Özatay
“Doka, inşaat sektöründe yeni bir döneme
imza atıyor. Doka ortaklığındaki Contour
Crafting firmasının ilk seri üretimine hazırlandığı
robotik 3 boyutlu yazıcılar sayesinde
yapılar günler hatta saatler içinde tamamlanabilecek.
Boyları 8 ile 20 metre arasında
değişen bu robotların ağırlığı 400 kilodan az
olacak. Sistemin her türlü konut ve altyapı
projesi için uygun olmasının yanı sıra yaşanan
afetler sonrasında da mağdurların konaklama
ihtiyacı robotlar sayesinde hızlı bir
şekilde giderilebilecek. Bu teknoloji ile 230
metrekarelik ortalama bir ev yalnızca 20 saatte
inşa edilebilecek”
“Peki bu robotlar nasıl çalışıyor?
Tasarlanan dijital ürün, öncelikle sanal
ortamda 3D modelleme ile yüzlerce hatta
binlerce yatay katmana ayrılıyor. Daha
sonra bu ince katmanlar 3D yazıcıya aktarılıyor.
Robot, katmanları belirleyip tek tek
üzerinden geçerek ve beton harcı dökerek
hazırlanan modeli 3 boyutlu ve katı bir halde
çizmeye başlıyor. Diğer 3D yazıcılardan
farklı olarak Contour Crafting robotlarının
beton dökmek ve dijital tasarımı 3 boyutlu
katı bir nesneye dönüştürmekten daha
farklı işlevleri de var. Bu robotik yazıcılar,
bina yükselirken gerekli olan inşaat demiri
sabitlemesi, boru ve elektrik tesisatı gibi
diğer süreçleri de insan gücünü inşaata
dahil etmeden yapabiliyor” diye belirtti.
Ender Özatay / Doka Kalıp & İskele Genel Müdürü
“Bizim için Kalıp Sistemlerindeki en önemli unsur her zaman İş Güvenliği olmuştur.
Şirketimizin ana prensibi En Güvenli ve En Hızlı kalıbı üretmektir.“
hem de güvenli çalışma ortamını birlikte
sunmaktayız.
Güvenlikle beraber, inşaatların planlanan
zamanda veya planlanandan önce bitirilmesini
sağlayan hidrolik sistemli otomatik tırmanır
endüstriyel kalıp sistemleri firmalara
sağladıkları hız ve maliyet avantajı nedeniyle
tercih sebebi oluyor ve böyle olmaya da
devam edecektirler.
Örneğin sunduğumuz ürünlerden biri olan
SCP otomatik tırmanır kalıp sistemimiz yüksek
binaların çekirdeği için kullanılan bir
sistemdir ve bu sistemle her türlü ana kesit
hızla ve esnek biçimde kalıplanabilir. Otomatik
tırmanır sistemlerimiz ayrıca inşaat
sürecini hızlandırmak için çok kısa bir kat
çevirim süresi sunmaktadır. Bu sistemler
kat çıkma hızını 3 güne kadar düşürürken,
inşaat maliyetlerini de %70’e kadar azaltılabilir.
Ayrıca sistem sahip olduğu çalışma
platformları ile maksimum iş ve işçi güvenliği
sağlamaktadır.
Bir diğer ürünümüz olan Xclimb 60 Koruma
Perdesi ile her yükseklikte güvenli çalışma,
çok fonksiyonlu kullanım ve üretkenlik
sağlamaktayız. Boşluksuz kaplama sağlayan
sistem sayesinde şantiye personeli
düşmekten, rüzgar ve hava şartlarından
korunur. Sistem sürekli binaya yönlendirildiği
için kule vinçlerin çalışamayacağı yüksek
rüzgar hızlarında dahi tırmanma işlemi
güvenli ve hızlı bir şekilde gerçekleşir.72
km/h rüzgar hızında bile hidrolik olarak tırmanma
yapılabilir.
Ayrıca Doka olarak sunduğumuz vinçle
tırmandırılan veya otomatik tırmandırılan
kalıp sistemlerimiz sayesinde her türlü geometriye,
yüksekliğe ve boyutlara göre hazırlanabilen
geniş bir tasarım yelpazesine
sahip pilon ve ayaklar üstün performans ve
ustalıkla uygulanır. Otomatik tırmanır kalıp
sistemlerimizle daha güvenli, daha hızlı ve
daha ekonomik çözümler sunabiliyoruz.
Kullanmış olduğunuz ürün ve uygulamalardaki
son yeniliklerden bahseder
misiniz? Bu konularda herhangi
bir çalışmanız mevcut mu?
Yeni ürün olarak yılbaşında gerçekleşen
kalıp-iskele fuarında şehir içindeki viyadük
Yapı Malzeme Ağustos 2017 35
projelerine yönelik “Doka UniKit”i tanıttık.
UniKit sistemi; altta trafik akarken, üstte
köprü çalışmasının gerçekleşmesine
olanak sağlayan bir sistem. Bu sistemle
viyadük inşaatlarının maksimum hız ve
güvenlikle gerçekleşmesini sağlarken,
inşaat çalışmaları sırasında oluşan trafik
sıkıntısına da son vermeyi hedefliyoruz.
Bunun dışında diğer bir yenilikçi ürünümüz
ise ‘Concremote’. Betonun kalıp
içerisine döküldükten sonra kürleşmesi
zaman almaktadır. Beton içerisine bir sensör
(Concremote) bırakıyoruz. Bu sensör
GSM şebekesi üzerinden server’ınıza sinyaller
gönderiyor. İstenilen mukavemete
ulaştığında size akıllı telefondan veya tabletinizden
haber veriyor. İlk defa Dubai’de
uygulanmaya başlandı. Özellikle otoyol
ve köprü projelerinde çok etkili olacağını
düşünüyoruz. Projeye zaman tasarrufu ve
mal avantajı sağlıyor.
Alanınızdaki denetim ve
sertifikasyon çalışmaları hakkında
neler söylemek istersiniz?
Bizim için Kalıp Sistemlerindeki en önemli
unsur her zaman İş Güvenliği olmuştur.
Şirketimizin ana prensibi En Güvenli ve
En Hızlı kalıbı üretmektir. En ucuz üretimi
biz yapalım, Kalıp fiyatlarımız daha
da ekonomik olsun diye bir hedefimiz bulunmamakta.
İşin aslına bakarsanız ‘Hız’
ve ‘Güvenlik’ olgularını çok iyi bir şekilde
gerçekleştirdiğiniz takdirde, en ekonomik
ürüne de ulaşmış oluyorsunuz. İş güvenliğinden
asla taviz vermiyoruz. İş Güvenliği
konusunda göstermemiz gereken hassasiyeti,
birlikte çalıştığımız personelimize
karşı bir sorumluluk ve borç olarak görüyoruz.
Bu tavrımızın uzun vadede ekonomik
faydalarını da her zaman gördük ve görüyoruz.
Bu nedenle ürün ve malzeme tercihlerimiz
de dahil olmak üzere tüm gerçekleştirdiğimiz
faaliyetlerde esas aldığmız ve
taviz vermediğimiz kriter İş Güvenliği’dir.
Örneğin her şeyden önce kullanılacak iskele
sistemi TS-En 12810 belgesine sahip
olmalıdır. Kurulacak iskele uzman bir
ekip tarafından kurulmalı ve sökülmelidir.
Uygulama için üretici firmadan proje alınmalı
ve kurulum esnasında projeye uygun
kurulum yapılıp yapılmadığı mutlaka üretici
firma tarafından denetlenmelidir yani
sahada süpervizör hizmeti üretici tarafından
temin edilmelidir. Kurulumu yapacak
işçiler iskele & kalıp ustası sertifikasına
sahip olmalıdırlar.
Satış sonrası ve sahada
müşterilerinize ne gibi hizmetler
sunuyorsunuz?
Müşterimizle olan çözüm ortaklığımız satış
sonrası uygulama sırasında devam
ediyor.
Örneğin ‘Kalıp eğitmeni’ olarak adlandırdığımız
kalıp süpervizörlerimiz var.
Süpervizör arkadaşlarımızın tek görevi
sistem kalıbı satışı & kiralaması yaptığımız
şantiyelere giderek buralardaki
kullanıcıları eğitmek ve otomatik tırmanır
kalıp gibi komplike sistemlerde
onlara sertifikalar vermek. Kalıp eğitmenlerimiz
kurulacak sistemin yapısını
sistem kurulmadan önce ofisimizde
proje ekibinden aldıkları bilgilendirme
toplantısında analiz ederler. Ardından
şantiyeye yaptıkları ilk ziyaretle beraber
uygulama projesini yapımcı firma
yetkililerine imza karşılığında teslim
ederler. Kalıp eğitmenlerimiz sonrasında
da işverenin işçilerini kalıp projesindeki
kalıpların nasıl kurulacağı
konusunda eğitirler.
Önümüzdeki dönemde yeni
proje/yatırımlarınız olacak mı?
2017 yılının ilk yarısında güçlü bir çift haneli
büyüme gerçekleştirdik. 2017 yılının
ikinci yarısında da inşaat sektörünün büyümesinin
dinamosunun kamu yatırımları
olacağı aşikardır. Ülkemizdeki inşaat sektörünün
büyümesine paralel olarak 2017
yılında bizim de büyüyeceğimizi söylemek
36
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
yanlış olmaz. Üçüncü Havalimanı, Kuzey
Marmara Otoyolu, termik santraller gibi
projeler ülke ekonomisini dinamik tutuyor.
Bu projelerle inşaat sektörünün gelişeceğini
düşünüyoruz. Konuta yatırım devam
edecek, AVM gibi konut dışı gibi projelerinde
ise düşüş yaşanacağını öngörüyoruz.
Stratejimizden de öte şirketimizin can
damarı; inşaat firmalarının bir numaralı
çözüm ortağı olmak, bir müşteri gibi görmekten
öte iş ortağı mantığıyla en hızlı,
en güvenli ve en ekonomik kalıp & iskele
çözümünü en kısa sürede ve en optimum
mühendislik çözümüyle temin etmek üzerine
kuruludur.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 37
Dnz Kurtköy Projesinde
TMS Kalıpları
Proje Hakkında Genel Bilgiler:
Proje
Proje Tipi
Konum
Yatırımcı Firma
Ana Yüklenici Firma
Kalıp Sistemleri
: DNZ KURTKÖY
: Konut Projesi
: Kurtköy / İstanbul
: DENİZYAPI
: Ömürcan İnşaat
: TMS Kalıp & İskele Sistemlerİ
Hızla gelişen teknolojiyle beraber, her
alanda olduğu gibi, inşaat sektörü de
daha hızlı, optimal ve etkili çözümlerle hayata
değer katmaya devam ediyor. Gerek
yaşamımızı kolaylaştıran sanat yapıları,
gerek onlarca seçenekli konut projeleri
olsun, inşaat dünyası sunduğu imkanlarla
her geçen gün kendini geliştirmektedir.
Tüm bu inşaat projelerinin yapı taşlarından
olan kalıp ve iskele sistemlerinin,
hızla gelişen inşaat teknolojisinden geri
kalması beklenemezdi.
Bizler de TMS olarak, inşaat firmalarının
projelerine en uygun ve en ekonomik çözümü
sunmak için 1973 senesinden bugüne
özveriyle ve yenilikçi bir yapıyla çalışmakta,
çözümlerimizi geliştirmekteyiz. Uluslararası
arenada referans olabilecek çok
büyük çaplı projelerde başarılı bir şekilde
çalıştık ve çalışmaktayız. Yaptıklarımızdan
firmamız ve ülkemiz adına gurur duyuyor
ve yapacaklarımızın teminatı olduğunun
altını çiziyoruz.
Toplamda 21 bin metrekare alan üzerine
inşa edilen projede 9 bin metrekare yeşilliklerle
dolu köy meydanı yer alıyor. Sağlıklı
bir yaşamın kapılarını aralayan projede
1000 metrekare spor tesisi ve 500 metre
yürüyüş parkuru bulunuyor. Sabiha Gökçen
Havalimanı’nı içinde barındıran Kurtköy
planlı bir şekilde büyümeye ve gelişmeye
devam ediyor.
TMS tarafından sağlanan kalıp ve iskele
sistemleri;
Vinc’i 80 Perde ve Kolon Kalıbı;
Perde ve Kolon Sistemi panoları kapalı
torsiyona mukavim çelik çerçevelerden
38
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Çözüm Ortağı
oluşmuş olup enlemeler kutu profillerden
yapılmıştır. VINC’I panolar plastik yüzeyli
plywood WISA®-Form Elephant veya plywood
kaplıdır. Çelik çerçeve profili elemanın
istenilen her çerçeve noktasında
bir diğeri ile bağlantısını temin edecek
şekilde tasarlanmıştır.
Perde Pano genişlikleri 30, 45, 60, 75,
90, 120, 240 cm – Kolon Pano genişlikleri
75, 90, 105, 120 cm ve yükseklikleri
ise 330, 300, 270, 180, 150,120
cm olarak seçilmiştir. Bütün panoların
köşeleri masif olup bir yandan çerçeveyi
sağlamlaştırmakta ve diğer yandan da
panonun, bir levye veya inşaat demiri ile
yer değiştirmesini sağlamaktadır. Bunun
dışında bu köşelerdeki delikler kolay ve
çabuk nakliye için kullanılmaktadır. Panolarda
konik olarak açılmış ankraj delikleri
DW15’lik tie-rod kullanımı için uygun
olup 80 kN/m2’ye kadar beton basıncını
karşılamaktadır. Perdeler VINC’I panolar,
Tamon kilit, SAH tie-rod, VINC’I vinç kulbu,
tipi beton döküm konsolları, çiftli itme-çekme
tipi payanda ve pabuçlarından
oluşmaktadır.
MK-H 150 Masa Kalıbı Sistemi
MKH Sistemi, Masa Kalıbı olarak kurulduğunda
hızlı devir periyodları sağlarken,
müstakil taşıyıcı kule veya mütemadi döşeme
iskelesi kurumlarında yüksek taşıma
kapasitesi ile yüksek ve ağır döşeme
kalıbı ihtiyaçlarına cevap vermektedir.
MKH Sistemi, ayrıca son derece emniyetli
Merdiven Kulesi sisteminin de ana
elemanlarını oluşturmaktadır. MKH sistem
elemanları ile çok farklı boyutlarda
Masa Kalıbı oluşturmak, değişken döşeme
alanlarına ve taşıma kapasitelerine
uygun tasarımlar yapmak mümkündür.
İskele kurumu dilli pimlerle son derece
basit ve hızlı olarak yapılabilmektedir.
Değişken döşeme yüksekliklerine adaptasyon
modül ilave ve eksiltmeleri ile
kolayca yapılabilirken, işin hızını artırmak
için MKH Masa ve Kuleleri vinç ile deplase
edilebilmektedir.
Çözüm ortağı olmaktan gurur ve mutluluk
duyduğumuz Ömürcan İnşaat ile çalışmalarımız
başarılı bir şekilde devam
etmektedir. Kalıp sistemlerimizin yanı
sıra, “Hidrolik Tırmanır” ve “Rüzgar Koruma
Perdesi” sistemlerimiz ile tedarikçisi
olduğumuz tüm firmalarla sorunsuz bir
şekilde, özveriyle ve mutlulukla çözümler
üretmeye devam etmekteyiz.
DNZ Kurtköy Projesi kapsamında hali hazırda devam eden iki bölge için toplamda;
Alan = 5.000 m² h = 2,90m MK-H döşeme kalıbı kullanılmaktadır.
ŞAFT & PERDE KALIBI YÜKSEKLİK MİKTAR BETON BASINÇ DAYANIMI
Vinc’i 80 Şaft Perde Kalıbı h = 2,70 m 130 m 2 Pmax = 80 kN/m 2
Vinc’i 80 Şaft Perde Kalıbı h = 2,70 m 197 m 2 Pmax = 80 kN/m 2
KOLON KALIBI EBAT YÜKSEKLİK MİKTAR BETON BASINÇ DAYANIMI
Vinc’i 80 Kolon Kalıbı 40x100 h = 2,70 m 13 set Pmax = 80 kN/m 2
Yapı Malzeme Ağustos 2017 39
Çözüm Ortağı
Bosch Rexroth:
Güvenilir köprüler için güvenilir ortak
Türkiye’nin son dönemdeki gurur projelerinden Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde kullanılan
boyuna mukavemet elemanlarının hassas büküm işi, Bosch Rexroth Ana Bayisi Rota Teknik
tarafından yapıldı.
İstanbul Boğazı’nın üçüncü kez birbirine
bağlayan Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün
çelik tabliyelerinin üretimini üstlenen Gemak
Grubu, Hyundai Grubu’nun alt taşeronu
olarak 3 farklı tesiste toplamda 47
bin ton ağırlığındaki 59 adet çelik tabliye
üretti. Tabliyelerin teslimatı, Gemak tarafından
yine bu projeye özel olarak inşa
edilen NETA gemisiyle yapıldı ve montaj
sahasında teslimat işlemi gerçekleştirildi.
Bu üretim sürecinde Bosch Rexroth Ana
Bayilerinden Rota Teknik, projede kullanılan
Roller Preslerin modernizasyon işini
üstlenerek, hassas ve sağlam üretimin
gerçekleşmesini sağladı.
Alt bölümde elektrik motoru tahrikli iki adet
merdane ve üst bölümde tahriksiz bir adet
merdane vasıtasıyla çeşitli bükümleri yapabilme
yeteneğine sahip olan Roller Presler,
aynı zamanda alt bölümdeki tahrikli motorlar
kilitlenip, sisteme erkek-dişi kalıplar akuple
edildiğinde prese abkant özelliği de kazandırabiliyor.
Bu projede, hidrolik ve elektrik
modernizasyonu, istenen amaçlara göre ilk
kez yapılan presin uzunluğu 14 metre olup,
1.500 ton-f presleme kuvvetine sahip bulunuyor.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün
inşaatında tabliyeler için gerekli olan hassasiyet
düşey eksende, büküm için girilen
komut strok değerine ± 20 mikron olarak
gerçekleştirilmesi talep edilmiş, ancak
mevcut presin hidrolik ve elektrik kontrol
ekipmanları bu hassasiyeti sağlamak için
başlangıçta yetersiz kalmıştı. Rota Teknik
tarafından gerçekleştirilen bu modernizasyon
işiyle 1969 üretimi olan presin
tüm hidrolik ve elektrik sistemi tamamen
soyularak son teknoloji yeni ürünlerle donatıldı
ve devreye alma sonucunda uzak
ve yakın kolonların pozisyonlanmasında ±
6 mikron hassasiyete başarıyla ulaşıldı.
Bu hassasiyeti sağlamak için SSI ara birimli
pozisyon sensörleri ve çift eksen için
özel olarak tasarlanmış Rexroth kontrolörler
ile servo karakteristikli oransal valfler
kullanıldı. Ayrıca eski sabit deplasmanlı
pompalar A4VSO serisi değişken deplasmanlı
pompalarla değiştirildi.
40
Yapı Malzeme Ağustos 2017
IGA İstanbul 3. Havalimanı
Özler Kalıp İskele Sistemleri
büyümeye devam ediyor
“Yeni tesislerimiz ve yeni makine parkımız ile hemen hemen tüm ürünlerimizde inovasyon
yapabildik. Ürün kalitemizi çok ciddi oranlarda artırdık. Bu çalışmalarımızın sonunda belirli
ürünlerimize TSE belgesi aldık ve diğer ürünlerimiz için TSE çalışmalarımız devam etmektedir.”
42
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
Berkan Özelci / ÖZLER Kalıp ve İskele Sistemleri Genel Müdürü
Park Mavera Camii
İnşaat sektörünün kolon, perde, duvar, beton
kalıbı, kalıp iskelesi ve cephe iskelesi
sistemlerine çözüm ortağı olmak amacı ile
kurulan ÖZLER Kalıp ve İskele Sistemleri,
tecrübeli ve dinamik kadrosu ile tasarım,
projelendirme, üretim, satış, kiralama ve
sonrasında da teknik destek ve süpervizörlük
hizmetleris vermekte. ÖZLER Kalıp
ve İskele Sistemleri Genel Müdürü Berkan
Özelci ile yeni projeleri, sektördeki son yenilikler
ve önümüzdeki döneme dair yatırım
planları üzerine konuştuk. Bizlere vakit ayırdıkları
için kendilerine teşekkür ediyoruz.
Öncelikle bize firmanızın
yapılanmasından bahseder misiniz?
Firmamız 1996 yılında babamız Sn. Nuri
ÖZELCİ tarafından kuruldu. Bu yıl 21’nci
yılımızı kutluyoruz. 10.000 m² ‘si üretim,
10.000 m² ‘si stoklama alanı olmak üzere
toplam 20.000 m² lik bir alanda ve 200’ü
aşkın çalışanımız ile faaliyet gösteriyoruz.
Her türlü betonerme yapının proje aşamasından,
son dış cephe uygulama aşamasına
kadar geniş bir yelpazede hizmet
veren bir mühendislik firmasıyız. Başlıca
hizmetlerimiz, kalıp ve iskele sistemi satışı
ve kiralaması, satış ve kira sonrası teknik
destek, süpervizörlük, kalıp müşavirliği ve
danışmanlık.
Ülkemizde inşaat sektörünün
gelişimiyle birlikte,
şirketinizin yükselişini nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Özellikle son 15 yılda ülkemizin yalnız inşaat
sektöründe değil, her alanda gelişmesiyle
birlikte ÖZLER ciddi oranda bir büyüme
sağlamıştır. Her yıl artan bir ivme ile
de büyümesini devam ettirmektedir. Ülke
dinamiklerinden aldığımız güç ile yurt dışı
projelerde de faaliyet gösteriyoruz. Hem iç,
hem de yurt dışı pazarlarda bilinirliğimiz her
yıl artmaya devam ediyor.
Yakın zamanda hizmete sunduğunuz
yeni bir ürününüz var mı?
Bizim tüm ürünlerimiz şantiyelerde hali
hazırda kullanılan ve dünya standartlarına
uygun ürünler. Ancak yeni tesislerimiz ve
yeni makine parkımız ile hemen hemen tüm
ürünlerimizde inovasyon yapabildik. Ürün
kalitemizi çok ciddi oranlarda artırdık. Bu
çalışmalarımızın sonunda belirli ürünlerimize
TSE belgesi aldık ve diğer ürünlerimiz
için TSE çalışmalarımız devam etmektedir.
En son 2017 yılı İstanbul Yapı Fuarında
Windboard Hidrolik Cephe Koruma Paneli
sistemimizi değerli ziyaretçilerimizin beğenilerine
sunduk.
ÖZLER Kalıp ve İskele’yi sektörde yer
alan diğer firmalardan ayıran nedir?
Her şeyden önce aile firmasıyız. Aile olmamızın
verdiği güveni müşterilerimize hissettirdiğimizi
düşünüyorum. Tesislerimiz
kendimize ait. Tam zamanlı olarak işimizin
başındayız. Müşterilerimiz 7/24 bize ulaşabiliyorlar.
Profesyönel kadromuz bana göre
Türkiye’nin en iyi proje tasarım ekibi. Satış
temsilcilerimiz konularında uzman ve beşeri
ilişkileri üst seviyede profesyonellerden
oluşuyor. Tüm profesyönellerimiz ÖZLER ‘i
ailesi olarak görüyor. Biz sahada da müşterilerimizle
çok kuvvetli dostluklar kuruyoruz.
Müşterilerimizle sürekli yakın temas
Yapı Malzeme Ağustos 2017 43
halindeyiz. ÖZLER bu saydığım özelliklerini
çok başarılı bir şekilde uyguluyor. İste bu
uygulamalar ile büyümemizi bu güne kadar
sürekli kırmayı başardık.
ÖZLER kiralama hizmeti ile sektörde
adından sıkça söz ettiriyor. Bu
konuda ne düşünüyorsunuz?
ÖZLER olarak dış cephe grubumuzda piyasanın
en güçlü SAFETYSCAFF / Güvenlikli
Dış Cephe İskelesi ve UNISCAFF / Flanşlı
Çok Amaçlı İskele stoklarından birine sahibiz.
Ayrıca kaba yapı müşterilerimiz için
kalıp grubumuzda, SLABFORM / Kalıp Altı
Taşıyıcı İskele ve RAPIDO / Panel Kolon ve
Perde Kalıbı stoklarımız ile her türlü betonarme
projeye çözüm sunuyoruz. Depomuzda
yaklaşık 20 kişilik sevk-bakım ekibi hizmet
veriyor. Tüm ürünler kiradan döndükten
sonra bakımları yapılıp stoğa alınıyor. Şantiyelerimize
kesinlikle
hasarlı
veya kusurlu ürün
göndermiyoruz.
Bu konuda çok
hassasız. İyi hizmet
peşinden iyi
referansları da
getiriyor. Müşteri
memnuniyeti bizim
için olmazsa
olmaz ilk şart.
İnşaat sektörü içinde, İskele kalıp
sektörünün yeri ve önemi hakkında
ne düşünüyorsunuz?
Bir elmanın iki yarısı diyebiliriz. Şantiyeci
gözüyle bakarsak bizim sistemlerimiz olmadan
bir inşaatın hedeflenen zaman ve kalitede
bitmesi mümkün değil. Kalıp ve İskele
Bize kısaca ürettiğiniz ürün gruplarınızdan bahseder misiniz?
Timberfom : Ahşap Kirişli Kalıp Sistemleri
Rapido : Panel Kalıp Sistemleri
Slabform : Kalıp Altı İskele Sistemleri
Uniscaff : Çok Amaçlı İskele Sistemleri (Flanşlı İskele)
Safetyscaff : Güvenlikli Cephe İskelesi Sistemleri
Formdeck : Malzeme Çıkartma Platformları
Safetynet : Güvenlik Ağı Konsolları
Windboard : Cephe Koruma Paneli
Safetyboard : Kenar Koruma Bariyerleri
üreticisi gözüyle bakarsak şantiyelerden gelen
feedback’ler olmasa bizler ürünlerimizi
geliştiremeyiz. Şantiyelerin talepleri olmasa
yeni ürün AR-GE yapamayız. Sonuç itibari
ÖZLER olarak biz inşaat sektöründeki kalıp
ve iskele sistemlerinin önemini biliyoruz ve
hep daha iyi hizmet için çalışıyoruz.
44
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
Park 34 Kartal
Adana Entegre Sağlık Kampüsü
Son olarak eklemek, söylemek ve
sektöre vermek istediniz mesajlar
nelerdir?
2016 yılı maalesef milli birlik ve beraberliğimize
yapılan hain saldırı ve ekonomimize
verilmek istenen zararlar ile heba
edildi. 2017 yılı referandum süreci ile birlikte
hem ülkemiz hem de bizler için bir
yeniden yapılanma dönemi oldu. Sn. Cumhurbaşkanımızın
dediği gibi 2018 yılı icraat
yılımız olacak ve 2023, 2071 ve daha
nice milli hedeflerimiz için bizlerde katma
değer yaratmaya yüce Mevlamızın izni ile
devam edicez.
Son olarak bu sene sizlerle birlikte 2’nci
yılımızı geride bırakıyoruz. YAPI MALZEME
dergisine ve özellikle Sn. Hakan GİRGİN
ve Sn. Tarık ORAL beylere gösterdikleri
dosthane partnerlik için teşekkür ederiz.
Kuzey Marmara Otoyolu
Yapı Malzeme Ağustos 2017 45
Rafinerilerin çözüm ortağı Urtim
Urtim A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı ve aynı zamanda KALİSDER Kalıp ve İskeleciler
Derneği’nin kurucu üyesi İnşaat Mühendisi Sergin Urfalılar rafineri iskeleleri ve URTİM’in
endüstriyel tesis projeleri hakkında bilgi verdi.
46
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
Sergin URFALILAR / İnşaat Mühendisi URTİM A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı
KALİSDER Kalıp ve İskeleciler Derneği Kurucu Üyesi
URTİM, 37 yıldır Türkiye’de kalıp ve iskele
üretimi konusunda öncü firma olarak, 52
ülkede projelendirmeden, süpervizörlük ve
satış sonrası servislere kadar çözüm ortağı
olarak hizmet vermektedir. İnşaatların
yanı sıra dünyanın birçok ülkesinde yoğun
olarak endüstriyel tesisler, rafineriler ve
santraller ile de çalışmaktayız. Türkiye’de
İzmit Tüpraş Rafinerisi, Çanakkale Çan ve
Cenal Projeleri ve İzmir Star Rafinerisi’nin
onaylı tedarikçisi olmanın yanı sıra, yurtdışında
da pek çok endüstriyel tesis projesinde
iskele ve kalıp konusunda tedarikçi
olarak yer aldık. Bunlardan birkaçı arasında
Azerbaycan Socar Polymer HDPE Projesi,
Rusya’daki Sibur Zapsib Projesi ve yine
Rusya’da Yamal LNG Projeleri, İsrail’deki
Ashalim Projesi, Irak Besmaya Enerji
Santrali, Türkmenistan Aşgabat Gas to
Gasoline Projelerini sayabiliriz. Bunların
içerisinde Socar ile çalıştığımız İzmir Star
Rafinerisi bizler için en gurur vwericisi diyebilirim.
25 Ekim 2011 tarihinde temelleri
atılan ve 2018 yılında tamamlanması
planlanan rafinerinin, 5,6 milyar dolarlık
yatırım büyüklüğü ile Türkiye’nin tek noktaya
yapılan en büyük yatırımı olduğunu da
vurgulamak isterim.
URTİM, Socar, Technicas Reunidas, Enka,
Gap, Tekfen, Ventec gibi firmaların onaylı
tedarikçisi, aynı zamanda TSGI (Tecnicas
Reunidas (İspanya), Saipem S.p.A. (İtalya),
GS (Güney Kore) ve Itochu (Japonya))
ortaklığının da iskele tedarikçisidir.
Rafineri projeleri, diğer projelerimizden
farklı olarak çok farklı ve ciddi denetimlerin
yapıldığı projeler diyebiliriz. Denetim
firmaları uluslar arası önde gelen denetleme
firmaları ve birinci kriter iş güvenliği.
Dolayısıyla çok ciddi denetimlerden geçerek,
bu firmaların tedarikçisi olduk. Üretim
tesislerimiz, hammadde ve kaynak kalitemiz,
robotik otomasyon hatlarımız, kalite
denetim sistemimiz ve galvaniz prosesimiz
denetlendi. Aynı şekilde sertifikasyon ve
uluslar arası normlara uygun üretim koşulu
da son derece önemli. Sertifikasyonu eksik
olan firmaların, kesinlikle bu tip projelerde
tedarikçi olabilmesi mümkün değil. Sadece
bizim değil, aynı zamanda tüm tedarikçilerimizin
sertifikasyonları da eksiksiz olmak
zorunda. Biz ve tedarikçilerimiz zaten uluslar
arası standardizasyonda, otomasyonla
üretim yaptığından ve sertifikasyonlarımız
eksiksiz olduğundan bu aşama bizi çok
zorlamadı açıkçası. Bunun yanı sıra bu
firmalarla çalışmak, bize uluslar arası pazarlarda
farklı bir yaklaşım sağladı. Tüm
ekibimiz bu işbirliği ve ortak çalışmalardan
oldukça memnun. Diğer bir yandan bu işbirliklerinin,
CEN Komitesi ile yürüttüğümüz
uluslar arası standardizasyon çalışmalarına
da olumlu yansımaları oluyor. Ayrıca
ARGE ekibimizle birlikte 6 yeni sistemi
daha hayata geçirdik ve bu yeni sistemlere
de rafineri sektöründeki firmalarımızdan
olumlu geri dönüşler aldık. Diğer bir yandan,
İstanbul Sanayi Odası’nın öncülüğündeki
Nükleer Santrallerin Yerelleştirilmesi
Projesi kapsamında 23 firmayla birlikte bir
Yapı Malzeme Ağustos 2017 47
ÜRGE çalışmasını yürütmekteyiz. Bu proje
Savunma Sanayi bünyesinde, İTÜNOVA ve
Rolls Royce’un da destek verdiği, çok özel
bir proje. Üretim tarafında ise üçüncü tesisimizi
kuruyoruz ve bu tesiste de yine %90
otomasyonla üretime devam edeceğiz ve
kapasite artışıyla birlikte daha çok noktaya
ulaşabileceğiz.
“Amerika’daki yapılanmamızı hızlı bir şekilde
tamamlamaya çalışıyoruz” Bildiğiniz
gibi Amerika’da yeni hükümetin göreve
başlamasıyla, çok ciddi büyük çaplı projelere
de imza atılıyor. Bunlardan birini
de rafineri yatırımları olarak sayabiliriz.
Dünyanın halka açık en büyük petrol şirketi
olan Exxon Mobil ile yapılan anlaşma
çerçevesinde 20 milyar dolarlık bir yatırım
yapılacak rafineri sektörüne. Ülkenin güney
doğusundaki Meksika Körfezi sahil
bölgesine 2022 yılına kadar yapılması
planlanan bu yatırımla, 11 adet kimya ve
petrol rafinerisi tesislerini genişletecek
olan Exxon Mobil, yatırımlar sayesinde 45
bin kişi için istihdam sağlamış olacak.
Bizler de rafineri sektöründe etkin bir tedarikçi
olarak, bu yatırımı ciddi bir potansiyel
olarak görüyoruz. Şu an için Teksas
48
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
eyaletinde bir bayimiz ile aktif bir şekilde
tanıtım faaliyetlerimizi yürütmekteyiz ve
Houston’da rafineri sistemlerimiz, platform
iskele sistemlerimiz, asma iskele
sistemi ve flanşlı iskele grubumuz sergilenmekte.
Bu yıl içerisinde Amerika’da katıldığımız
fuarda da ziyaretçilerin yoğun ilgisi ve işbirliği
talepleri bizi memnun etti. Önümüzdeki
dönemde daha aktif bir şekilde Amerika
projelerinde yer almayı planlıyoruz.
Bunun yanı sıra Ekvator, Nijerya, Kazakistan,
Malezya, Türkmenistan’da gerçekleşmek
üzere olan endüstriyel tesis projelerimiz
var.
Bayi ağımızın gücü ve genişlemesiyle birlikte,
lokal firmalara artık çok daha hızlı
ulaşabiliyoruz. Rafineri projeleri çok kapsamlı
ve hacimli projeler olduğu için de yerinde,
etkin ve lokal bir hizmet vermek çok
önemli, bu noktada bayi ağımız önemli bir
rol oynuyor.
%70 ihracat yapan bir firma olarak 10
yıllık kısa vadeli stratejik hedeflerimiz arasında,
belirlediğimiz ülkelerde üretim tesisleri
kurma planlarımız var ve bu yönde
çalışmalarımız devam ediyor.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 49
Çözüm Ortağı
Kayseri Şehir Hastanesi’nin
yalıtımdaki tercihi ODE
Kayseri Şehir Hastanesi’nin ısı ve su yalıtımını gerçekleştiren ODE Yalıtım, Sağlık
Bakanlığı’nın öncelikli olarak yürüttüğü çalışmalar arasında yer alan ve ülke genelinde
yapımı devam eden çok sayıda şehir hastanesinin de ısı ve su yalıtımını gerçekleştiriyor.
Ali Türker / ODE Yalıtım Genel Müdürü
Yalıtımda dünya markası olma vizyonu
doğrultusunda her alandaki yatırımlarına
ara vermeden devam eden ODE, Türkiye’nin
ilk şehir hastanesi olan Kayseri Şehir
Hastanesi’nin ısı ve su yalıtımını gerçekleştiriyor.
Tamamlandığında dünyanın
en büyük havalimanlarından biri olacak
olan 3. Havalimanı’ndan sonra şehir hastanelerinin
de tercihi olmaya devam eden
ODE Yalıtım, kamu-özel sektör işbirliğinin
en iyi örneklerinin sergilendiği birçok şehir
hastanesinin de ısı ve su yalıtımını gerçekleştiriyor.
Kayseri Şehir Hastanesi’nin ısı ve su yalıtımında
tercih edilen marka olmaktan büyük
bir memnuniyet duyduklarını anlatan
ODE Yalıtım Genel Müdürü Ali Türker, “
Yalıtım sektöründe 30 yıllık bir geçmişimiz
var. Bu geçmişin verdiği güçle yolumuza
daha da büyüyerek devam ediyoruz. Başta
Türkiye’nin ilk şehir hastanesi projesi olan
Kayseri Şehir Hastanesi olmak üzere ülke
genelinde yapımı devam eden birçok şehir
hastanesinin tercihi olmaktan gurur duyuyoruz.
Hastanenin ısı ve su yalıtımında kullanılan
ODE membran, kauçuk, cam yünü
levha, cam yünü boru, taş yünü levha ve
boru ürünlerimiz sayesinde; 5 yıldızlı otel
konforundaki tasarımın önemli bir unsurunu
en iyi şekilde tamamladık” dedi.
Çin ve Almanya arasındaki en büyük
üretici olacağız
ODE Yalıtım’ın 2015 yılından beri büyük
bir yatırım atağında olduğunu anlatan Ali
Türker, “Eskişehir’de yatırımımıza geçtiğimiz
yıl yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen
ara vermeden devam ettik. Tamamlandığında
100 milyon TL’ye mal olacak
bu tesisimizin ilk fazında da üretime Mart
ayında başladık. Eskişehir fabrikamız tamamlandığında
ODE’yi teknik yalıtım
sektöründe Çin ve Almanya arasındaki
coğrafyanın en büyük üreticisi konumuna
getirecek. Sektördeki liderliğimizi, Eskişehir
fabrikamızla beraber artan yüksek üretim
kapasitemizle birleştirerek, ihracatta
da atılım yapmayı ve önümüzdeki 4 yıl
içinde ihracatımızı % 100 arttırmayı hedefliyoruz”
diye konuştu.
50
Yapı Malzeme Ağustos 2017
PLETTAC assco Türkiye ….
İskele sistemlerinde “Profesyonel
çözüm ortağınız”
“Biz sadece ürün satmıyoruz, aynı zamanda ürünün güvenli kurulup sökülmesinden, nasıl
istiflenmesi gerektiği, müşterimizin projesine göre nasıl uygulanması gerektiğine kadar
müşterimizle iş birliği içinde hazırlıyor ve işini en güvenli şekilde sonlandırmasını sağlıyoruz.”
Uzun yıllara dayanan tecrübesiyle iskele
sektöründe Avrupa’nın lider firmalarının
başında gelen Plettac Assco, uzman kadrosuyla
en modern makina ve teknikler
kullanarak ürünlerini üretmekte. Dünya
geneline yayılmış lokal partnerleri tarafından
müşterilerinin daima hizmetinde olan
Plettac assco’nun Türkiye Satış & Pazarlama
Müdürü Bülent Aldaş ile şirket faaliyetlerini
ve gelecek döneme dair projelerini
konuştuk.
Öncelikle kısaca kendinizden
bahsedebilir misiniz?
Memnuniyetle. 20. yılına yaklaştığım iş
hayatımın tamamına yakını bulundukları
sektörleri domine eden çok uluslu global
şirketlerde geçti. Kariyerim boyunca başta
satış & pazarlama operasyonları olmak
üzere, şirket içi eğitim, kilit müşteri ilişkileri
yönetim birimlerinde , satış & pazarlama
ekiplerinin bölgesel ve tüm Türkiye
çapında yönetiminde, uzman yardımcılığı
pozisyonundan başlayarak, uzman, şef,
müdür yardımcısı, müdür ve koordinatörlük
gibi bir çok pozisyonda görev yaptım.
İş hayatım, beraber çalıştığım takım arkadaşlarıma
ve hizmet ettiğim kurumlara
sıra dışı ve iz bırakan katkılar vermek için
çetin mücadeleler içerisinde geçti diyebilirim.
Son 3 yıldır profesyonel tecrübelerimi
paylaşmaktan büyük keyif aldığım iskele
sektöründeyim. PLETTAC assco Türkiye ile
serüvenimiz ise Ağustos, 2016’da başladı.
O tarihten bu yana markanın “Türkiye
Satış & Pazarlama Dept.” müdürlüğünü
yapmaktayım. Sizi temin ederim ki, 20 yıl
önce nasıl büyük bir heyecan ve istekle
her gün işime koşa koşa gidiyor, ait olduğum
markaları hakettiği yerlere taşıma
mücadelesi veriyorsam, bugün de aynı
şevkle ve işime sımsıkı sarılarak mücadeleye
devam ediyorum. Özellikle kariyerinin
başındaki gençlere iş hayatlarında sabırlı,
kararlı ve hedeflerinden asla vazgeçme-
52
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
den, çelik bir iradeyle mücadele etmelerini
tavsiye etmek isterim. Kaybetmekten
yada hata yapmaktan asla korkmasınlar.
Unutmasınlar ki asıl vazgeçtiklerinde kaybetmiş
olurlar.
PLETTAC assco Türkiye hakkında
bilgi alabilir miyiz?
PLETTAC Assco GmbH merkezi Almanya’nın
kuzeyinde Plettenberg bölgesinde
bulunan ve 45 yıla yakın süredir hizmet
verdiği sektörü domine eden bir ALMAN
iskele markasıdır. PLETTAC olarak güçlü
finansal yapımız , engin bilgi birikimimiz ve
işine sıkıca bağlı, müşteri odaklı binlerce
çalışanımızla tüm ürünlerimizi sadece,
Grossraschen Almanya’da tam otomasyona
sahip tesislerimizde üretmekteyiz.
Ürün yelpazemizde Çin menşeili ürün ise
kesinlikle bulunmamaktadır! Ürün yelpazemizde
; endüstriyel (flanşlı sistemler),
inşaat (H çerçeve), mobil iskeleler, geniş
aksesuar parça envanteri, çatı koruma
sistemleri, event sistemlerinin (sahne-tribün)
tamamı bulunmaktadır. PLETTAC,
Avrupa ve dünyanın 5 kıtasında bulunan
distribütörlükleriyle müşterilerine yıllardır
profesyonel çözümler üretmektedir. 5 kıtaya
yayılmış son kullanıcı müşteri ağına,
gerek distribütörlükleri gerekse Almanya
merkezi üzerinden kesintisiz teknik bilgi,
projelendirme ve satış sonrası destek vermeyi
garanti eder. Güçlü üretim kapasitesiyle
ve stok yapısıyla çok kısa sürelerde
müşterilerine ürün tedarikini sağlar.
Müşterilerinize satış sonrasında ve
özellikle saha uygulamalarında ne
gibi destekler veriyorsunuz?
PLETTAC – TÜRKİYE olarak tüm dünyada
olduğu gibi ülkemizde de müşterisine
değer katan yüksek standartta işler yapıyoruz.
Bu bağlamda ürün satışından
önce müşterilerin ihtiyaçlarını ortaya çıkartıp,
farklı çözüm önerileri sunabilen
profesyonel bir ekibe sahibiz. Bu sayede
müşterimiz şeffaf bir bakışla, ürünleri en
efektif şekilde nasıl kullanabileceğini,
maksimum verimi nasıl alabileceğini , maliyeti
etkin satın alma ve kurulumun nasıl
yapabileceğini bizden öğrenmiş oluyor.
-Biz sadece ürün satmıyoruz, aynı zamanda
ürünün güvenli kurulup sökülmesinden,
nasıl istiflenmesi gerektiği, müşterimizin
projesine göre nasıl uygulanması
gerektiğine kadar müşterimizle iş birliği
içinde hazırlıyor ve işini en güvenli şekilde
sonlandırmasını sağlıyoruz! Zorlu şartlarda
ve imkansıza yakın işlerde çözüm önerilerimiz
ve uygulamalarımız rakiplerimize
karşı bizi farklılaştıran en önemli argümanımız.
Hassas ve soru işaretsiz üretim süreçlerinden
geçen dünya standarlarında ki
PLETTAC ürünlerinin yanında uluslararası
bilgi birikimini de aşağıdaki hizmet paketimizle
tüm müşterimize sunuyoruz ;
- Projelendirme ve mühendislik hizmetlerimiz,
- Teknik destek, süpervizörlük, eğitim
programlarımız (teorik ve iş başı eğitimlerimiz)
- Satın alma, kiralama, uzun dönem satın
alma opsiyonlu kiralama, buyback alternatiflerimiz,
- Profesyonel partnerlik hizmetlerimiz, kurma/sökme
uygulamalarımız
- Finansal çözüm opsiyonlarımız (satış,
kiralama, geri alma opsiyonlu satış)
İskele sektöründe ülkemizdeki
denetim süreçleri ve sahip
olduğunuz sertifikasyonlar hakkında
ne söylemek istersiniz?
Plettac ürünlerini dünyada kabul görmüş
Bülent Aldaş / “Plettac assco Türkiye Satış & Pazarlama Müdürü”
kalite ve yüksek standartlarda üretilmektedir
, ancak biz sadece ürün değil “iş
güvenliği” paketini kapsayan hizmet sunuyoruz.
Ülkemizde son beş yılda İş güvenliği konusunda
gerek mevzuatsal, gerekse saha
denetimleri konusunda atılan ciddi adımlar
mutlaka yaşanan üzücü iş kazalarının
azalmasında önemli rol oynayacaktır.
Özellikle 1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren
TSE sertifikasız iskele ürünlerinin
kullanımının ve ilaveten 1 Ocak 2017 tarihinden
itibaren ise mesleki yeterlilik sertifikasına
sahip olmayan çalışanların (MYK
İskele Kurma / Sökme Elemanı sertifikasyonu)
iskele kurma sökme işlerinde çalışmalarının
yasaklanması şüphesiz ki iş
güvenliği adına ülkemizin katettiği önemli
bir yoldu.
Bununla birlikte, PLETTAC assco olarak
bizler zaten ürün yelpazemizdeki ürünlerimizin
tamamı için EN normlarındaki tüm
Avrupa sertifikasyonlarına, bu konuda Avrupa’da
yetkili akreditasyon kuruluşlarından
zaten uzunca yıllardır sahiptik. (DIBt,
NF, Aenor, VGS, Dekra vb). Ülkemizde TSE
tarafından bu normların kabul edilmesiyle
bizlerde 2015 yılında tüm sertifikalarımızı
TSE üzerinden de alarak yerlileştiren ilk
markalardan olduk.
Tabi ki ürün sertifikasyonları dışında, denetlenen
kalitemizin bir göstergesi olarak
ISO 9001-2008 toplam kalite yönetim sertifikasyonu
ve ürününe güvenen bir marka
olarak rakip markalarımızın bir çoğundan
farklı olarak, tüm dünya üzerindeki şantiyelerimizde
geçerli, ürün kaynaklı kaza,
Yapı Malzeme Ağustos 2017 53
Dosya
ölüm, yaralanma, çalışılan tesislerin bu
sebeple göreceği direkt yada dolaylı zararlara
karşı da 25.000.000 € tutarında
global sigorta poliçesine sahibiz.
PLETTAC’ın Türkiye’de tercih
edildiği önemli projeler ve
referansları nelerdir?
PLETTAC olarak Türkiye’de başta TÜPRAŞ
rafinerileri olmak üzere, PO, Total, Gemak,
İsken Enerji, İzaydaş, Beşiktaş Limanı,
Trakya Elektrik, İpek Kağıt, İzdemir Enerji,
Aksa, Eren Enerji, STAR Rafineri, PETKİM
rafinerisi, HABAŞ gibi bir çok önemli proje
ve tesiste PLETTAC markasının efektif
çözümleri uygulanmış ve bir çoğunda da
uygulanmaya devam etmektedir.
PLETTAC olarak Türkiye pazarında
nasıl bir ilerleme hedefliyorsunuz?
Türkiye pazarı iskele konusundaki yasaların
ciddiye alınması, yeni ve büyük projeler
ile son yıllarda ciddi büyüme yaşanan bir
sektör. Biz bu pazarda global bir oyuncu
olarak açıkçası sektöre değer katmak istiyoruz.
Güçlü finansal yapımız, etik değerlere
saygımız ve müşteri odaklı yapımızla,
büyüme stratejimizi zamana yayıyoruz.
Daha kontrollü ve emin adımlarla müşterimizi
iyi anlamanın ötesinde, müşterimizin
bilmediği ihtiyaçlarını da ortaya çıkartarak
sıfıra yakın risk ve şeffaf satın alma süreçlerini
sektöre kazandırmak istiyoruz.
Bir başka deyişle müşterimiz satın alma
süreçlerinden geçerken malzememizle
ne yapıp ne yapamayacağını sahasına
uyumlululuğunu, proje değiştirirken minimum
malzeme satın alarak diğer projesini
de tamamlamasını istiyoruz. Bunun için
çözüm önerilerimizi optimumda tutmaya
çalışıyoruz. Ayrıca bu süreçte müşterinin
malzemeyi tanıması, denemesi tüm itirazlarının
giderilmesiyle malzemeyi satın
alma kararını vermesini hedefliyoruz.
PLETTAC olarak sadece nihai
müşterilere ürün satışı hizmeti
vermediğinizi, ayrıca profesyonel
uygulamacı partnerlerinizle de
sektöre hizmet ettiğinizi biliyoruz.
Bu konuda neler söylemek
istersiniz?
PLETTAC assco Türkiye olarak gerek ülkemizde,
gerekse yakın coğrafyalarda sadece
bir satış & pazarlama ve projelendirme
şirketi olarak yer almıyoruz. Sorunuz için
teşekkür ederim. İşte bizi rakiplerimizden
ayıran en önemli farkımız bu. Şöyle
ki ; Müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak
çok farklı opsiyonlara da sahibiz.
Bu aşamada iki farklı çözüm paketini
derhal devreye alıyoruz ; Birincisi iskele
konusunda ana uygulamacı çözüm ortağımız
“GÜSA İskele End. San. Tic. Ltd. Şti”.
Eğer müşterimiz anahtar teslim olarak “iskele
kurulum söküm hizmeti” almak istiyorsa,
sadece PLETTAC ascco ürünleriyle
bu hizmeti veren çözüm ortağı partnerimiz
“GÜSA İskele” yetkilileri müşterimizle irtibata
geçerek, derhal saha keşiflerini gerçekleştirir,
gerekli malzeme ve personel
ihtiyacını belirler, proje çalışmasını yapar
ve en kısa sürede müşteri tesisinde mobilize
olup anahtar teslim olarak istenilen
bölgelere kurduğu iskelelerle her türlü
bakım, onarım ve revizyon işleri için tesis
çalışanlarının güvenle ulaşımını sağlar. Bir
diğer ihtimalse, komple iskele ve izolasyon
işlerini bir arada içeren çözüm talepleri.
Bu aşamada ise her türlü sıcak-soğuk
izolasyon uygulamaları konusunda
dünya devi partnerimiz Alman “LINDNER
Group” devreye giriyor. LINDNER Group’u
ülkemizdeki yerli, yabancı izolasyon firmalarından
ayıran en önemli fark, her türlü
spesifik izolasyon uygulamasını titizlikle
yapacak global bilgi ve birikime sahip olmasının
yanında tüm dünyada olduğu gibi
Türkiye’de de izolasyon uygulamalarında
kullanılacak olan iskeleleri kendisinin sahip
olduğu iskele malzemeleri ve kadrosundaki
profesyonellerle kuruyor olması.
LINDNER Group Türkiye’deki iştiraki olan
“LINDNER OCM End. İskele İzolasyon Tic.
Ve San. Ltd. Şti” profesyonelleriyle derhal
müşterimizi ziyaret ederek, iskele kurulumu
ve izolasyon uygulamalarıyla birlikte
çözüm paketini müşterilerimize sunar.
Ardından vakit kaybetmeden müşteri tesisinde
mobilize olur. Dünyanın 5 kıtasında,
uzun yıllara dayanan tecrübesiyle işlerini
eksiksiz ve zamanında tamamlayarak,
müşterilerimizde en küçük bir soru işareti
yaratmayacak titizlik ve özenle iş teslimini
gerçekleştirir. Tabi ki bu opsiyonda da
LINDNER OCM’de, sadece PLETTAC assco
iskele ürünleriyle hizmet verir.
Son olarak eklemek istediğiniz
hususlar nelerdir ?
PLETTAC – Türkiye olarak, Türkiye iskele
sistemleri pazarında emin adımlarla ilerlemeyi
hedefliyoruz. İnsana ve topluma saygı,
müşteri odaklılık, liderlik, performans,
takım çalışması, yenilikçilik ,dürüstük ve
bütünlük bizim inandığımız vazgeçilmezlerimiz.
Bu değerlerimizi müşteri ilişkilerimize
yansıtıyor ve çözüm ortakları oluyoruz.
Açıkçası bu sektörde iskele ve izolasyon
konusundaki hem nihai kullanıcılar hem
de hizmet satın alan müşterilerimiz için,
uygulamacı partnerlerimizle birlikte sektörde
‘’TERCİH EDİLEN ÇÖZÜM ORTAĞI”
olarak anılmak bizleri fazlasıyla mutlu
ediyor.
54
Yapı Malzeme Ağustos 2017
“Üst düzey kaliteli ve güvenli
ürünler üretiyoruz”
“Üretimini yaptığımız iskelelere TSE zorunluluğu getirilmesi, kaliteli ürünlerin üretilmesine
çok büyük fayda sağladı. Hem kalite ve güvenlik arttı hem de sektöre inovatif bir etki
sağladı. İskelelerde standartlar en üst seviyeye çıkarıldı.”
Özgür Özden
Berka Kalıp ve İskele Sistemleri Satış Koordinatörü
Taahhüt firmalarına projelendirme, teknik,
üretim ve süpervizörlük hizmetleri veren
Berka Kalıp ve İskele Sistemleri, son
teknoloji CNC ve otomatik makinalarında
robot kaynaklarla en kaliteli malzemeyi en
ekonomik olarak sunmak için her geçen
gün sahip olduğu teknolosini geliştirmekte.
Berka Kalıp ve İskele Sistemleri Satış
Koordinatörü Özgür Özden, gerçekleştirdikleri
çalışmalar ve önümüzdeki döneme dair
planlarını anlattı.
Öncelikle kısaca kendinizden ve
faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
Son yıllarda çok hızlı gelişen ve büyüyen
İnşaat sektörüne beton’a şekil veren kalıplar
ve bu kalıpları taşıması için iskeleler
üretiyoruz. Henüz proje aşamasındayken
başlayan teknik partnerliğimiz, daha firmalar
ihale sürecinde teklif verirken, kalıp
ve iskele maliyetini birlikte çıkartıyoruz.
Şantiye’de kullanılacak kalıp ve iskele
ürünlerimizle ilgili hazırladığımız animasyon
videolarımızla ürünlere ilişkin eğitici ve öğretici
seminerler verip optimum çözüm ve
sistem hakkında sunum gerçekleştiriyoruz.
Süpervizörlerimiz sürekli şantiyelerimizle
sıkı iletişim halinde bulunarak ürünlerimizi
optimum şekilde kullanmalarına olanak
sağlamaktadır.
Yapmış olduğunuz uygulamalardan
bir kaç örnek verir misiniz?
Avrupa Birliği uyum sürecinde atık suları
56
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
ve içme suları ıslahı projelerinde, proje
bedelinin %80’ini AB, %20’sini ise Türkiye
karşılıyor. Bu projeler, yabancı müşavir
firmalarının denetiminde devam ediyor. Burada
bizim kalıplarımız kullanılıyor. Arıtma
tesislerinde yapı gereği dairesel perdeler
var. Dairesel perdeler, 6.70 ve 9 metre
yükseklikte bulunuyor. 6.70’teki daireselliği
üretimini yaptığımız “WOODSTEEL” diye
isimlendirdiğimiz sistemlerle geçiriyoruz.
Burada özel statik hesaplar yapıyoruz.
Özel imalatını yaptığımız hem çelik hem
de ahşap kısımlı sistemleri yekpare olarak
oluşturuyoruz. Ayrıca Şehir hastanelerin
de kalıp ve iskele çözümlerimiz ile Mersin,
G.Antep, Kocaeli, İzmir ve Adana gibi illerde
yapılan projelerde yer almanın haklı gururunu
yaşıyoruz.
Kullanmış olduğunuz ürün ve
uygulamalardaki son yeniliklerden
bahseder misiniz? Bu konularda
herhangi bir çalışmanız mevcut mu?
Rüzgar paneli ar-ge çalışmalarımızı tamamladık.
Önümüzdeki günlerde yeni birkaç
proje de uygulayacağız. Sektörde az sayıda
üreticinin yapabildiği bu ürünü hidrolik yardımıyla
kendi kendine tırmanmasını ve vinçi
meşgul etmemesinden dolayı hız ve zaman
olarak avantaj sağlatmayı planlıyoruz.
Alanınızdaki denetim ve sertifikasyon
çalışmaları hakkında neler söylemek
istersiniz?
TSE, çok yoğun istişare ve çalışmalar sonrası
getirdiği standartları uygulamaya almakla
birlikte şantiyeler de vizyon kattığı
kanaatindeyim. Düne kadar adını anmadığımız
İSG mantığını şuan da şantiyenin her
köşesinde hissediyoruz. Üretimini yaptığımız
iskelelere TSE zorunluluğu getirilmesi,
sektördeki bazı merdiven altı üretimlerin
bitmesine kaliteli ürünlerin üretilmesine
çok büyük fayda sağladı. Hem kalite ve
güvenlik arttı hem de sektöre inovatif bir
etki sağladı. İskele’lerde standartlar en üst
seviyeye çıkarıldı.
Satış sonrası ve sahada
müşterilerinize ne gibi hizmetler
sunuyorsunuz?
İskele ya da kalıp sistemlerimizi nasıl uygulanacağını
çoğu kullanıcı bilmeyebiliyor.
Bu durumda sistemlerin nasıl kurulacağı
ve kullanıcıları konusunda çalışanlara görsel
ve yazılı eğitimler veriyor, hazırladığımız
animasyon videolar ile destekliyoruz. kalıbın
her aşamasını anlatıyoruz. Öncelikle
satış yaptığımız firmalara sunum yapıyoruz.
Kalıbı projeye uygun bir şekilde kurmalarını
sağlıyoruz. Gerektiğinde kalıbı beraber kurup
statik rapor ve testlerimizle güvenliği
üst düzeye çıkartıyoruz.
Önümüzdeki dönemde yeni proje/
yatırımlarınız olacak mı?
Bazı körfez ülkelerinde bayilik ve partnerlik
görüşmelerimiz mevcut. Yakın
gelecekte o ülkelerdeki partnerlerimizle
uzun soluklu bir işbirliği yapmayı hedefliyoruz.
Ofis açma ve projeleri yerinde sıkı
takip etme konusunda da yatırım çalışmalarımız
var.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Çalışma Bakanlığının Sektörümüze Kalite
ve güvenlik açısından standartlar
getirmesi, üst düzey kaliteli ve güvenli
ürünler üretmemizi, ülkemizde yapılan
prestijli projelerde yer almamızı sağlarken,
Türk markalarının uluslararası pazarda
rekabet gücünü de artırmıştır.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 57
Çözüm Ortağı
Erkenek Tünelinde
Tekno Maccaferri imzası
Türkiye pazarına sunmuş olduğu çift bükümlü tel ağ türevi ve geosentetik ürünler ile inşaat
ve alt yapı sektöründe faaliyet gösteren Tekno Maccaferri, Doğu Anadolu’yu Malatya üzerinden
Akdeniz Bölgesi’ne bağlayan Erkenek Tünel portallarında, Terramesh Sistem duvar
uygulamasını gerçekleştirdi.
Doğa ile uyumlu yenilikçi mühendislik çözümleri
konusunda Türkiye’de birçok alt
yapı projesine imza atan Tekno Maccaferri,
bin 816 metre uzunluğunda 2 tüpten
oluşan ve Doğu Anadolu’yu Malatya
üzerinden Akdeniz Bölgesi’ne bağlayan
Erkenek Tüneli portallarında, Terramesh
Sistem duvar uygulamasını tamamladı.
Tünel portallarında kullanılan Terrasmesh
Sistem yüzeyleri doğaya uyumlu bir görüntü
sağlarken, uygulanan MacMat sistemi
ile de şevlerin yüzeysel erozyonu engellenmiş
oldu.
Tekno Maccaferri tarafından tasarımı
ve uygulaması gerçekleştirilen Erkenek
Tüneli’ndeki erozyon kontrol örtüsü olan
MacMat sistem üzerine yapılan püskürtme
tohumlama işlemi sayesinde de, yeşil
ve doğa ile uyumlu estetik bir görüntü
elde edildi. Güzergah üzerindeki bütün
illere yapılacak olan seyahatlerin kolaylaştırması
ve yük taşıma anlamında
da ülke ekonomisine ciddi katkı sağlaması
planlanan Erkenek Tüneli’nin Terramesh
Sistem duvar uygulaması 3 ay
gibi kısa bir sürede tamamlandı. Tekno
Maccaferri; otoyollar, demiryolları, havaalanları
ve endüstriyel altyapılar için
gerekli istinat yapısı, kaya düşmesine
karşı koruma, dere ıslahı, erozyon kontrolü
uygulamaları gibi çözüm konuları ile
farklı sektörlerde de faaliyetlerine devam
ediyor. Başta müteahhit firmalar,
kamu kurumları ve proje firmaları olmak
üzere bütün müşteri ve kullanıcılara projelendirme
aşamasından uygulama aşamasına
kadar tüm süreç boyunca kaliteli,
ekonomik, teknolojik ve uzun ömürlü
anahtar teslimi çözümler sunuyor.
58
Yapı Malzeme Ağustos 2017
“Hedefimiz,
sürdürülebilir yönetim anlayışı
ile bir asra ulaşmak”
“Bizler, Çuhadaroğlu olarak, uygulama yaptığımız tüm
alanlara, yapılara, binalara değer ve çözüm katacak,
teknolojiyle kendini yenileyecek sistemler kurarak, mevcut
pazarın kullanım alanlarını arttırmak suretiyle büyütmek ve
sektöre farkındalık getirme çabası içindeyiz.”
63. yıldır Türkiye’de alüminyum sektöründe
bir çok ilke imza atmış, sektörde ilkleri ile
sektörün okulu kabul edilen köklü bir kuruluş
olan Çuhadaroğlu, profesyonel bir yönetim
kadrosu, konusunda uzman teknik
personeli ile bugün alüminyum sektörünün
merkezinde yer almakta. Çuhadaroğlu Grup
Şirketler Genel Müdürü Kenan Aracı ile dosya
konumuz çerçevesinde gündemdeki konuları
ve ileriye dönük planlarını konuştuk…
Firmanızın kısa tarihçesiyle beraber
son dönemdeki faaliyetlerinden
bahseder mi ?
1954 yılında beş kişi ile küçük bir atölyede
başlayan Çuhadaroğlu, bugün 1000’e
yakın beyaz ve mavi yakalı insan kaynağının
yanı sıra, iş birliktelikleri yaptığımız
tedarikçi, bayi ve taşeronlarla beraber yaklaşık
5000 kişiye istihdam sağlamaktadır.
Beylikdüzü’nde toplam 60.000 m2’ lik bir
alanda dökümhane, ekstrüzyon, profil üretim,
boya ve eloksal yüzey işleme, alüminyum
profil ve levha işleme ve birleştirme
tesisleri ile, entegre bir üretim vizyonuyla
hizmet vermekteyiz.
Son 10 yılda grubumuz yıllık ortalama
%15 büyüme performansı ile cirosunu neredeyse
3 kat arttırarak 230 milyon TL’ye
yükseltmiştir. İleriye dönük projeksiyonda
varmak istediğimiz hedeflere ulaşmak için
grup olarak son 10 yılda, 150 milyon yatırım
gerçekleştirerek, alüminyum profil
üretiminde 20.000 ton, alüminyum kapı,
pencere ve cephe imalatında 250,000 m 2
kurulu kapasitelere ulaşılmıştır. Bu doğrultuda,
Cumhuriyet’in 100. yılını kutlayacağımız
2023 yılında 500 milyon TL ciroya
ulaşmaya orta vadede hedeflemekteyiz.
Sektöre hizmet ve çözüm
sunduğunuz ürünlerinizi başlıklar
halinde rica edebilir miyiz? Bu
anlayışta en dikkat ettiğiniz
hususlar nelerdir?
Ürün gamımızı; alüminyum sistem profilleri,
ısı yalıtımlı giydirme cephe sistemleri,
ısı yalıtımlı doğrama sistemleri, özel izolasyonlu
doğrama sistemleri, ısı yalıtımlı
gizli kanat doğrama sistemleri, ses izolasyonlu
doğrama sistemleri, ara bölme ve
ofis bölme sistemleri, sürme sistemleri,
ısı yalıtımlı ve yalıtımsız seriler, bombaya,
kurşuna ve yangına dayanıklı güvenlik doğramaları,
ışıklık sistemleri, güneş kırıcılar,
interax otomatik kayar kapı ve döner kapı
sistemleri, inşaat sektörü dışında otomotiv,
taşımacılık, makine sanayi gibi farklı
sektörlerde ihtiyaç duyulan alüminyum,
ham, eloksalli ve boyalı profillerinden
oluşmaktadır.
Özellikle inşaat sektöründe mimari uygulamalarda
alüminyum doğrama ve cephe
sistemleri genellikle yüksek seviye sızdırmazlık
performansı ihtiyacı olan yüksek
yapılarda yada iklimsel olarak su, hava
ve sızdırmazlık değerleri açısından yüksek
dayanım gerektiren bölgelerimizde uygulamaları
ile öne çıkmaktadır. Alüminyum
kapı, pencere ve cephe sistemlerimizin
tüm ürün, kalite ve sistem sertifikaları
mevcut olup gerektiğinde alüminyum doğrama
ve cephe sistemlerinin performansları,
proje bazında yapılan modellemeler
ve hesaplamalar sonucu çıkan yüklere
göre de tasarımlanmaktadır. Binaların ihtiyaçları
doğrultusunda sistemlerimiz ses,
hava, ısı ve su sızdırmazlık ile statik mu-
60
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
kavemet ve deprem testleri yapıldıktan
sonra uygulamaya alınmaktadır. Bu kapsamda
biz müşterilerimize salt ürün değil,
teknik hizmet desteği ile sistem çözümleri
sunabilmemiz bizi rakiplerimizden ayrıştırmaktadır.
Ürünlerinizin, hizmetlerinizle büyüme
hedefleriniz, mevcut stratejileriniz
nelerdir? Bu ne gibi avantajlar
sağlamaktadır?
Çuhadaroğlu grubu olarak sürdürülebilir
yönetim anlayışını merkez edinen bir vizyona
sahibiz. Tüm sektörlerde olduğu gibi
sektörümüzde bu hedeflere ulaşmada
stratejilerimiz bize öncülük ediyor. Malum
ülkemizde şirket yaşam ömürlerinin 10 yıl
olduğunu dikkate aldığımızda, 63 yıllık bir
firma olarak mevcudiyetimizi sürdürüyor
olmamızı, bu vizyona sadık kalmamıza
bağlıyorum. Sektöründe 100 yıllık bir firma
olma hedefi ile sürdürülebilir yönetim
politikamızı, firma kültürümüzün ayrılmaz
bir parçası haline getirdik. Buna ilaveten
üretim ve hasılatta istikrarlı büyüme geleceğimiz
ve inovasyon, öncelikli hedeflere
ulaşmak için belirlediğimiz stratejilerdir.
İlk olarak pazarı paylaştığımız, sektörü geliştirerek,
inovasyon radarından çıkmadan,
insan kaynağı gücünü de kullanarak
yerli ve akıllı üretim vizyonu ile ekonomiye
katkı sağlamak temel hedeflerimiz arasındadır.
Biz Çuhadaroğlu olarak yatırım
gücümüzün ciddi bir bölümünü Ar-Ge ve
ÜR-GE projelerimize aktarmaktayız. Çünkü
bu sayede yenilikçi, beklenti seviyesini
yukarıya taşıyan projelere imza atılabilir.
Değişen çağda tüketim ihtiyaçları ve
buna uygun çözüm alternatifleri durağan
olmanın aksine, sürekli değişkenlik arz
etmektedir. Bugün güvenlik gibi, estetik
gibi, fiziki ve coğrafi çevre koşulları gibi
beklentilerin arttığı, hızlı bir değişim çağına
şahit olmaktayız. Projelerin yada hizmetlerin
ihtiyaca özel çözüm veya katma
değeri yüksek ürünlerin üretilmesi, sağlıklı,
sürdürülebilir büyümenin sağlanabilmesi
açısından çok önemlidir. Çalışmaların,
gerek malzeme gerek ise iş gücü anlamında
standartlarının yükseltilmesi ve denetlenmesi
son derece önemlidir. Bizler,
Çuhadaroğlu olarak, uygulama yaptığımız
tüm alanlara, yapılara, binalara değer ve
çözüm katacak, teknolojiyle kendini yenileyecek
sistemler kurarak, mevcut pazarın
kullanım alanlarını arttırmak suretiyle
büyütmek ve sektöre farkındalık getirme
çabası içindeyiz.
Yeni dönem hizmet başlıklarınız,
hedefleriniz neler olacaktır?
Özellikle daha nitelikli binalar için sürme
kapı, pencere, doğrama, cephe sistemleri,
kondens kanallı cephe sistemleri, ofis
bölme sistemleri üzerinden yeni sistemler
geliştirmekteyiz. Yangın, bomba ve kurşun
geçirmez güvenlik kapı, pencere doğramaları,
otomatik döner ve kayar kapılar
üzerinde de ürün geliştirmeleri yapmaktayız.
Önümüzdeki mevcut cirolarımıza, yeni
ürün geliştirme yoluyla katacağımız cirolarımıza,
10 milyon USD mertebelerinde
ilave satış cirosu hedeflemekteyiz.
4 kıtada, 25 ülkeye ihracat yapmaktayız.
Özellikle bölgesel gelişmelere paralel hedef,
ülke ihracatlarımızdaki tutarları arttırmak,
araştırma geliştirme yoluyla en
az yeni 3 sistem ve uygulamayı devreye
almak öncelikli kısa vadeli hedeflerimiz
arasındadır. Kurumsallaşma yolunda büyük
yol olan grubumuz 2016 yılında halka
açılan ilk reel sektör şirketidir Küresel krizin
devam ettiği bu dönemde sektöründe
İstanbul Borsası’na kote olmuş tek firmayız.
Hedefimiz, 63 yıllık bu değerin sürdürülebilir
yönetim anlayışı ile bir asra ulaştırmak
olacaktır. Bu doğrultuda etap etap
devreye aldığımız müşteri ilişkileri yönetimi,
kalite, iş güvenliği ve sağlığı, çevre ve
kalite yönetimi, sosyal sorumluluk, kurumsallaşma
ve şeffaf yönetim alanlarındaki
uygulamalarımızı daha da geliştireceğiz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Son 10 yılda Çuhadaroğlu olarak önemli
bir değişim ve dönüşüm yaşadık. Üretim
teknolojileri kabiliyetlerimizi geliştirmekle
birlikte, ürün geliştirme ve inovasyon gücümüzü
arttırdık. Üretim kabiliyetlerimizi
geliştirdikten sonraki süreçte, üreten ve
Kenan Aracı / Çuhadaroğlu Grup Şirketler Genel Müdürü
talep bekleyen bir firma olmaktan ziyade,
son yıllarda önem verdiğimiz müşteri ve
pazar odaklı yaklaşımı benimsedik. Bu
vizyon doğrultusunda, müşteri beklenti ve
ihtiyaçlarını daha yakından takip ediyoruz.
Pazarla iç içe olmak sureti ile, tesis ettiğimiz
bu interaktif yaklaşımımızı AR-GE, teknik
destek ve inovasyon gücümüzle birleştirerek
ürün portföyümüze taşımaktayız.
Bizim gibi 63 yıllık köklü firmaların ileriye
yönelik mevcudiyetlerini sürdürmeleri,
üretime, istihdama, ihracata katkı sağlamaktadır.
Çuhadaroğlu’nda yerli üretim ve
ekonomimize katkı için istihdam yaratan
bir firma olmak, ülkemizin belki en çok ihtiyacı
olan sektöründe marka olmak, uzun
vadede bilgiye ve emeğe sahip çıkmak,
herkesin bizimle çalışmayı arzu ettiği üreten,
koyduğu hedefler doğrultusunda sürekli
yatırım yapan, ihracat ve büyümede
istikrar sağlayan bir asırlık firma olmak
arzusundayız.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 61
“Yatırım yapmaya, proje üretmeye
ve Ar-Ge çalışmalarımızı yürütmeye
devam edeceğiz”
Çatı ve Cephe Sistemleri’nde doğru
ürün ve başarılı uygulama için nelere
dikkat edilmeli?
Görsellik, işlevsellik ve verimliliğin kombinasyonu
mükemmelliği sağlıyor. Bu kombinasyonu
sağlamak için firmalar cephe
danışmanlığı firmaları ile çalışıyor. Küresel
ısınma, çevre kirliliği ve doğal kaynakların
hızla tüketilmesini minimize etmek
amacıyla çevre dostu “Yeşil ve Sürdürülebilir
Bina” kavramı günümüzde oldukça
önem kazandı. Yapılan araştırmalara göre
“Yeşil ve Sürdürülebilir Bina” kriterlerine
uygun olarak tasarlanıp işletilen binalarda,
%24 ile %50 arasında enerji tasarrufu
sağlanabilmektedir. Ayrıca, enerji verimliliğini
maksimum sağlayan ve çevre dostu
geri dönüşümü olan, bakım gerektirmeyen
malzemeler tercih edilmektedir. Alüminyum
kapı, pencere, dış cephe giydirme ve
kaplamasında tüm bu kriterleri sağlayan
alüminyum tüm dünyanın birinci tercihidir.
“Çevre ile ilgili tüm mevzuatlara uymayı, doğal kaynakları
optimum düzeyde kullanmayı, kullanılan hammadde ve
yardımcı maddelerde çevre kriterlerine uymayı, kirliliğin
önlenmesini, atıkların azaltılmasını ve maksimum geri
dönüşümünü sağlamayı ilke ediniyoruz.”
Saray Grup; Geliştirdiği yenilikçi ve öncü iç
ve dış cephe çözümleri ile 1980 yılından
bugüne İstanbul ve Tekirdağ’daki toplam
80 bin metrekare kapalı alana sahip fabrikalarında
inşaat sektörüne hizmet vermekte.
Geleceğin mimari yapılarının inşa
edilmesinde büyük rol oynayan Saray Grup
sektördeki tüm yeniliklerin ya üreticisi ya
da takipçisi konumunda. Saray Grup Yönetim
Kurulu Üyesi Talin Saraylı Dikici’ye
gündemdeki faaliyetler, sektördeki yenilikler,
yeni proje ve yatırımlar hakkındaki
sorularımızı yönelttik.
Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte
Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden
bahseder misiniz?
Saray Grup olarak alüminyum profil, PVC
profil ve alüminyum kompozit panel üretmenin
yanı sıra, B1 ve A2 Yangın Sınıfı
alüminyum kompozit panelleri ile NANO
(kendiliğinden temizlenen/antigraffiti) yüzey
kalitesine sahip alüminyum kompozit
panellerin Türkiye’de üretimini gerçekleştiren
ilk şirket olduk.
Alüminyum ekstrüzyon ürünleri (profil) çeşitlerimiz
mimari sistem ürünleri ve mühendislik
ürünleri olmak üzere iki ana grupta
yer almaktadır. Saray Mimari Sistemler
çatısı altında sürekli olarak geliştirilen
yeni ürünler için ısı, ses, enerji verimliliği
ve daha geniş alan görme konuları dikkate
alınmaktadır. Saray Mimari Sistemlerin
öne çıkan ürünleri; Alüminyum Kapı Pencere
Sistemleri, Alüminyum Sürme Kapı
Sistemleri, Alüminyum Giydirme Cephe
Sistemleri, Çatı, Işıklık Sistemleri, Sabit,
Kayar ve Katlanır Güneş Kırıcı Sistemleri
ve Saray Cotta (Tuğla görünümlü ya da
Siding Görünümlü) Cephe Kaplama Sistemidir.
Saray Alüminyum olarak, mimari
sistemlerin yanı sıra , makina ve elektrik
sektörlerinin ihtiyacı olan çeşitli şekil ve
büyüklükteki sanayi profilleri, standart kesitli
profiller ve boruları da üretmekteyiz.
Yeni nesil malzemelerinizden
örnekler verebilir misiniz?
Sektördeki yeniliklerin takipçisi ve üreticisi
olarak kısa zaman önce Türkiye’de
bir ilke daha imza attık ve kadife dokulu
kompozit panelleri piyasaya sunduk. Soft
touch kompozit paneller doğal görünümlü
olmakla birlikte dokunuşta da doğal hissiyatı
veriyor. Kadife dokulu yeni panellerimiz,
daha şimdiden mimarlar ve son
kullanıcılar tarafından yoğun bir şekilde
tercih ediliyor. 3D efektli ahşap desenli
kompozit paneller ve beton efektli kompozit
panellerimizi de kısa bir süre önce
satışa sunmaya başladık. Yeni ürün geliştirmek
için Saray Ar-Ge’si aralıksız olarak
çalışıyor.
Enerji verimliliği kanunu ve enerji
kimlik belgesi gibi uygulamaların
sektördeki yansımaları nasıl
gerçekleşmekte?
5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu’na
bağlı olarak çıkartılan Enerji Kimlik Belgesi
(EKB), binalarda enerjinin ve enerji kaynaklarının
etkin ve verimli kullanılması, enerji
israfının önlenmesi ve çevrenin korunmasını
sağlamak amacıyla hayata geçirilmiş
bir uygulamadır. Bu uygulamayla, beyaz
eşyalardaki ya da klimalardaki enerji performans
sınıflandırmaları artık binalar için
de geçerli hale geldi. Bu sınıflandırmalar
62
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
A’dan G’ye kadar yapılmaktadır. A sınıfı en
verimli seviyeyi belirtirken, G sınıfı en düşük
verimli seviyeyi belirtmektedir.
Bu uygulama ile yeni yapılacak veya yapılmakta
olan binaların enerji kimlik belgesi
sınıfı en düşük C sınıfında olacak şekilde
tasarlanmalı ve inşa edilmesi gerekmektedir.
C sınıfından daha düşük seviyede
çıkan yeni yapılacak veya yapılmakta olan
binalar kanunen iskan ruhsatı alamamaktadır.
Mevcut binalar için enerji kimlik belgesi
asgari sınıflandırma seviyesi koşulu
yoktur. Mevcut binalar halihazırdaki ısı yalıtımı,
pencerelerin ısı yalıtımı, ısıtma-soğutma
ekipmanları verimi, aydınlatma armatürleri
verimliliği gibi parametrelerine
bağlı olarak A sınıfından G sınıfına kadar
her sınıf Enerji Kimlik Belgesi alabilmektedir.
Saray Alüminyum olarak, üretimin modernizasyonu,
kapasite artırımı, yeni ürün
oluşturma ve çevreye saygılı yenilenebilir
enerji üretimi konusunda yatırımlarımıza
devam ederek sektörümüzde pek çok ilke
imza atıyoruz. Bu noktada, İstanbul’un
hızla gelişen ve her geçen gün daha da
değerlenen Basın Ekspres-Güneşli bölgesinde
yer alan, Saray Grup bünyesinde
hayata geçirdiğimiz Greenist’ten örnek
vermek isterim. Greenist’i çevreci bir mimariyle
inşa ettik. Zaruri hale gelen klima
kullanımını en aza indirmek için ventilasyon
sistemi kullanılmasından tutun, sera
gazı salımı seviyesi, yalıtım özellikleri ve
ısıtma ve soğutma sistemlerinin verimine
kadar doğaya katkı sağlayacak pek çok
parametreyi Greenist’te buluşturduk.
Güneş panellerinin son dönemde
yaygınlaşan çatılardaki kullanımı
konusunda müşterilerinize sunmuş
olduğunuz hizmetler var mı?
Saray Alüminyum olarak, mimari sistemlerin
yanı sıra çeşitli sanayi profilleri de üretmekteyiz.
Güneş panelleri üreticilerine
de ürün tedarik ediyoruz ve nihayi ürünü
müşterilerimiz üretmektedir.
Önümüzdeki dönemde yeni proje/
yatırımlarınız olacak mı?
2016 yılında, üretim maliyetlerimizi minimize
etmek amacıyla halen çalıştırmakta
olduğumuz her birisi 2 MW kapasiteli iki
adet rüzgar türbinine üçüncü olarak 2,3
MW kapasiteli bir rüzgar türbini ilave
ettik. Artan talebi hızla karşılayabilmek
için yeni bir kompozit hattı alımı yönünde
görüşmelerimiz ve kapasite artırımına
yönelik yeni yatırımlarımızın görüşmeleri
de devam ediyor. Önümüzdeki dönemlerde
de, var olduğumuz her alanda yatırım
yapmaya, proje üretmeye ve Ar-Ge çalışmalarımızı
yürütmeye devam edeceğiz.
Talin Saraylı Dikici / Saray Grup Yönetim Kurulu Üyesi
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Saray Alüminyum olarak, ürünün gerçekleştirilmesinden
sevkiyatına kadar geçen
tüm aşamalardaki faaliyetlerimizin çevresel
boyut ve etkilerini hesaplayarak
çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz
faaliyetlerin çevre kirliliğine neden
olmaksızın sürdürülmesi konusunda
hassasiyet gösteriyoruz. Çevre ile ilgili
tüm mevzuatlara uymayı, doğal kaynakları
optimum düzeyde kullanmayı, kullanılan
hammadde ve yardımcı maddelerde
çevre kriterlerine uymayı, kirliliğin
önlenmesini, atıkların azaltılmasını ve
maksimum geri dönüşümünü sağlamayı
ilke ediniyoruz. Ayrıca çalışanlarımızı çevre
konusunda eğitimlerle bilinçlendiriyor,
yeni yatırımlarımızda da çevre faktörünü
göz önünde bulundurmayı kendimize ilke
ediniyoruz.
Saray Alüminyum, sadece ekonomik değil
aynı zamanda sürdürülebilir bir büyüme
için gerekli olan sosyal ve çevresel
yönlerini de sürekli olarak geliştirmekte
olan bir şirkettir. Gerçekleştirdiğimiz tüm
faaliyetlerde hem uluslararası pazarda
hem de Türkiye’de farkındalık yaratmak
vizyonuyla hareket ediyoruz. Saray alüminyum
olarak, enerji verimliliği ve yeşil
binaların sayısının artması için gerçekleştirdiğimiz
faaliyetlerden de kısaca
bahsetmek isterim.
Avrupa normlarına uygun üretimin yanı
sıra, ürünlerimizin EPD ile sürdürülebilir
bir bakış açısı ve sorumluluk anlayışı
ile belgelendirilmesi bizim için oldukça
önemli. Saray Alüminyum olarak, çevreye
ve gelecek nesillere olan yükümlülüklerimizi
yerine getirerek Türkiye yapı sektörü
için örnek teşkil ettiğimiz gibi, uluslararası
standartlara bağlı kalarak global pazarlarda
da avantaj sağlıyoruz.
Sektördeki üstün kalite ve standart belgelerimizin
yanı sıra, Alüminyum Kompozit
Paneller (EPD Kayıt No:S-P-00834),
Alüminyum Ekstrüzyon Profil (EPD Kayıt
No:S-P-00833), ve PVC Profil (EPD Kayıt
No:S-P-00832) ürünleri için EPD belgelerimiz
bulunuyor. Ürünlerimizin EPD ile belgelendirilmesi,
Sürdürülebilir Üretim Ar-Ge
ve Tasarım Merkezi (SÜRATAM) tarafından
yürütülen ve Türkiye’de yerleşik tek EPD
Belgelendirme sistemi olan EPD Türkiye
kanalıyla The International EPD System
üzerinden gerçekleştirildi.
Türkiye’de ilk kez Alüminyum Kompozit Paneller,
Alüminyum Ekstrüzyon Profil, PVC
Profil ürünleri için EN 15804 - Sürdürülebilir
Yapı Malzemeleri normu uyumlu EPD
belgesini Saray Alüminyum’un aldığını
söylemekten de ayrıca gurur duyuyorum.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 63
“Müşterilerimize özel, katma değerli
çözümler tasarlıyoruz”
“Müşterilerimizin gözünde Assan Alüminyum hem hızlı değişen rekabet koşullarına göre
esnek çözümler sunan, hem de uzun süreli ve güvene dayalı ilişkilere önem veren bir iş
ortağı olarak konumlanıyor.”
Kibar Holding çatısı altında 1988 yılında
kurulan Assan Alüminyum, yıllık 300 bin
tonluk kurulu kapasitesiyle yassı alüminyum
sektörünün lider üreticisi konumunda.
Yılda 100 bin ton alüminyum folyo
üretim kapasitesi ile Avrupa’nın ilk üç üreticisinden
biri olan şirket, Avrupa’nın en
yeni ve yüksek kapasiteli boya hatlarından
birini barındıran rulo boyama tesislerinde
yıllık 60 bin ton alüminyum boyama kapasitene
de sahip bulunuyor. Assan Alüminyum
Genel Müdürü Göksal Güngör ile
üretim faaliyetleri, kalite politikaları, yeni
yatırım ve satış stratejilerini ele almaya
çalıştık.
Şirketinizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Ürünleriniz, hedef kitleniz ve
hizmet verdiğiniz sektörlerden biraz
bahsedebilir misiniz?
1300’ü aşkın çalışanı bulunan ve ISO
Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları
listesinde 41. sırada yer alan Assan Alüminyum,
rulo, levha, folyo ve boyalı rulo
ürünleri ile distribütör, inşaat, ulaştırma,
dayanıklı tüketim ve ambalaj gibi çok çeşitli
sektörlere hizmet veriyor. 2016 yılında
T.C. Ekonomi Bakanlığı tarafından
yürütülen ve marka bilinci oluşturmayı,
şirketlerin marka gücünü ve kurumsal altyapısını
güçlendirmeyi hedefleyen Turquality
programına katılan ilk yassı alüminyum
üreticisi oldu. Turquality programı ile uluslararası
arenada da global marka gücümüzü
daha da arttırmayı hedefliyoruz.
İnşaat sektörü ise faaliyetlerimiz ve hedeflerimizde
önemli bir yere sahiptir. İnşaat
sektörüne alüminyum levha ürünleri tedarik
ediyoruz. Alüminyum doğada en çok
bulunan elementlerden biri. Alüminyum,
hafifliği, ısı iletkenliği, korozyon direnci,
yüzde yüz geriye dönüştürülebilirliği, çevreciliği,
kolay şekillenebilirliği ve estetik
özellikleri gibi birçok yönü ile modern hayatın
bu günkü ve gelecekteki ihtiyaçları
için en doğru malzemedir. Daha hafif,
daha sağlam, daha verimli, daha uzun
ömürlü ve sonuçta daha ekonomik ürünler
için alüminyum tercih edilmektedir. Ülkemizde
de endüstri, teknoloji ve çevre bilinci
geliştikçe alüminyum kullanımı artıyor.
İnşaat sektöründe de sürdürülebilirliğin ön
planda olduğu bir ürün olması nedeniyle
alüminyum sıklıkla tercih ediliyor. Isı ilet-
66
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
kenliği, korozyona yüksek direnci, kolay
şekil verilebilir olması, estetik oluşu ve
yangın dayanımı inşaat uygulamalarında
öne çıkan özellikleri oluyor. Isı iletkenliği
sayesinde ısıtma, soğutma, izolasyon
malzemelerinin ve dış cephe malzemelerinin
üretiminde önemli enerji tasarrufu
sağlıyor. Plastik çerçeveli çift cam uygulamalarında
bile cam çıtalarının alüminyumdan
üretilmesi iki cam arasındaki
oksijen ve nem geçirgenliğini engelliyor.
Yüksek korozyon direnci, parlak ve boyalı
görünümleri ile sadece rutin bakımlarının
yapılarak görünümünü uzun yıllar koruyor.
Kolay şekil verilebildiği için inşaat sektöründe
tasarım esnekliği sağlıyor. Avrupa
Birliği EN normlarına göre alüminyum A1,
yani yanmaz ve yangına katkıda bulunmaz
malzemeler sınıfındadır. Bu sayede konvansiyonel
inşaat malzemelerine göre alüminyum
bir adım öne geçiyor. Ayrıca alüminyum
üretimi endüstriyel uygulamalar
arasında çevreyi en az etkileyen endüstrilerden
biridir.
Firmanızın kalite politikaları
hakkında bilgi verebilir misiniz?
Avrupa’nın en önemli üreticilerinden biri
olarak, her yıl birçok müşterimiz tarafından
yılın tedarikçisi ünvanına layık görülüyoruz.
Bunda esnek ve müşteri odaklı
çalışma anlayışımızın etkisi büyüktür.
Müşterilerimizin ihtiyaçlarını anlayarak ve
odaklanarak uyum kabiliyetimizle müşterilerimizin
ihtiyaçlarını karşılayan çözümler
sunmak için özenle çalışırız.
Ayrıca kalite politikamız çerçevesinde çalışanlarımız
için oluşturduğumuz modern ve
güvenli çalışma ortamımızda; süreç yaklaşımını
esas alan, müşteri beklentilerinin
ötesinde bir kaliteyi garantileyen, uyum
kabiliyeti yüksek ve müşteri destekleyen
bir Kalite Yönetim Sistemi’ni uyguluyor ve
geliştiriyoruz.
Hatayı olmadan kaynağında önleme prensibi
çerçevesinde, müşteri gözüyle sistemin
etkinliğini sürekli denetler ve tedarçilerimizi
de bu sistemin tamamlayıcı bir
parçası olarak görürüz. Operasyonel mükemmeliğe
ulaşmak için, sürekli iyileştirme
felsefesini benimseyerek her bir çalışanızın
bu sisteme katkıda bulunabileceği
bir ortam oluşturuyoruz.
Assan Alüminyum’un temel marka değerlerini
güvenilirlik, esneklik ve yenilikçilik
ana başlıkları altında toplanıyor. Yenilikçilik
ilkesinden yola çıkarak, tecrübe ve
uzmanlığımızı süreçlerimize en iyi şekilde
yansıtarak ürün ve süreçlerin her boyutunda
faydalı yenilikler yapıyoruz.
Önümüzdeki dönem için hedef ve
öngörüleriniz ne doğrultuda? Yeni
proje/yatırımlarınız olacak mı?
Müşteri memnuniyetinin ve kurumsal performansın
maksimize edilmesi için günümüz
dünyasında dijital dönüşüm büyük
önem teşkil ediyor. Bu konuda önemli bir
yatırım yaparak şirketimizin tüm süreçleri
entegre eden bir ERP sistemi geçiş projemizi
2017 yılı başı itibariyle başarıyla
tamamladık. Bu projemizle başlayarak
Endüstri 4.0 konusundaki çalışmalarımıza
devam etmeyi hedefliyoruz. Bununla
beraber süreç verimliliğimizi daha da artırmak
ve paydaşlarımızın memnuniyetini
daha da üst seviyelere taşımak amacıyla
Tedarik Zinciri Optimizasyonu Projemizi
başlattık.
Assan Alüminyum olarak alüminyum sektöründe
de büyümemize ve gelişimimize
ara vermeden devam ediyoruz. Alüminyum
döküm ve folyo kapasitesini artırmaya yönelik
yatırımlarımız için geçen sene düğmeye
bastık. Yatırımların ilk aşamasında
iki yeni döküm hattının yanı sıra, yüksek
hızlı ve ileri seviye otomasyon sistemli
yeni folyo hadde yatırımımız bulunuyor.
Göksal Güngör / Assan Alüminyum Genel Müdürü
Bu yatırımlarımızı sene sonunda devreye
almış olacağız. Sonraki aşamada ise
ek folyo haddeleri ve düşük kalınlıklarda
üretim yapabilen bir soğuk hadde yatırımı
planlıyoruz. Özellikle ambalaj sektörüne
yönelik olan bu yatırımlarımız sayesinde
katma değeri yüksek ürünlere yönelmemiz
mümkün olacak.
Ayrıca yatırımlarımızda dünyamızdaki kaynakların
hızla tükendiğini göz önünde bulundurarak
çevreye verdiğimiz önemi her
zaman ön planda tuttuğumuzu belirtmek
isterim. Alüminyum %100 geri dönüştürülebilirliği
sayesinde zaten doğası gereği
çevre dostu bir ürün. Assan Alüminyum
bünyesinde hali hazırda faaliyet gösteren
geri dönüşüm tesisimizde ise geri dönüşümün
en etkili biçimde yapılması sağlanıyor.
Bunun yanı sıra 2016 senesinde
bünyemize bir de yenilenebilir enerji üre-
Yapı Malzeme Ağustos 2017 67
Dosya
tim tesisi dahil ederek sürdürülebilirliği
sağlamak için bir önemli adım daha atmış
olduk.
Uygulama teknikleriniz ve
kullanmış olduğunuz ürünlerinizde,
müşterilerinize ne gibi yenilik ve
farklılıklar sunuyorsunuz? Ar-Ge
çalışmalarınız sürecinde inovasyon,
yenilenebilirlik ve tasarım
süreçleriniz nasıl gelişmekte?
Assan Alüminyum’un temel marka değerlerinden
biri olan yenilikçilik ilkesinden
yola çıkarak, tecrübe ve uzmanlığımızı kullanarak
ürün ve süreçlerin her boyutunda
faydalı yenilikler yapıyoruz.
Assan Alüminyum olarak, müşteri memnuniyetini
en üst seviyede tutmanın ve korumanın,
markayı güçlendiren ve bağlılık
yaratan en temel ilke olduğuna inanıyoruz.
Tescillenen Ar-Ge merkezimizde müşterilerimize
özel, katma değerli çözümler
tasarlıyor olacağız. Daha kaliteli ve daha
verimli çıktılar elde etme amacıyla sürekli
iyileştirme çalışmaları yapıyor, proses
inovasyonları sayesinde sektöre ve müşterilerimize
özel geliştirdiğimiz ürünler,
müşterilerimizin nihai üretimlerinden ve
ürünlerinden daha iyi performans almalarına
olanak sağlıyoruz.Yenilikçilik ilkemizden
yola çıkarak, tecrübe ve uzmanlığımızı
kullanarak ürün ve süreçlerimizde yaptığımız
faydalı yenilikler sayesinde müşterilerimizin
gözünde Assan Alüminyum hem
hızlı değişen rekabet koşullarına göre esnek
çözümler sunan, hem de uzun süreli
ve güvene dayalı ilişkilere önem veren bir
iş ortağı olarak konumlanıyor.
Yurt dışı satış faaliyetlerinizden
bahseder misiniz?
Toplam satışımızın yaklaşık %75’ini ihraç
ediyoruz. Almanya, İngiltere, Fransa, Hollanda
gibi Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak
üzere dört kıtada 70’ten fazla ülkeye
ihracatımız var. Ayrıca Kuzey Amerika gibi
bölgelerde de faaliyetlerimizi artırıyoruz.
Hizmet verdiğimiz inşaat, otomotiv, ambalaj,
dayanıklı tüketim gibi sektörlerin
hepsinin farklı alanlarına yönelik, güçlü olduğumuz
ve Avrupa’da pazarından önemli
paylar aldığımız ürünlerimiz bulunuyor. Ayrıca
çeşitli ülkelerdeki lojistik tesislerimiz
ile de müşterilerimize özel tedarik zinciri
çözümleri sunuyoruz.
Faaliyet alanınız itibarıyla temel
sorunlarınız hakkında değerlendirme
yapar mısınız? Sizce sektörün
sorunlarının çözümü noktasında
hangi önlemler alınmalı?
Alüminyum Türkiye’nin en hızlı gelişen
sektörlerinden biridir. Ülkemizde kişi başına
tüketim 10-15 kg arasındayken, Avrupa’da
kişi başına 25-30 kg alüminyum
kullanılıyor. Alüminyum sektörü 10 yıl içinde
ortalamada yüzde 10 büyüme gösterdi.
Sanayideki ve teknolojideki gelişmeler,
kullanım alanlarının artması dolayısıyla
Türkiye’de de önemli bir potansiyel olduğunu
söyleyebiliriz.
Sektörümüzün önemli sorunlarının başında
gümrük vergisini ifade edebiliriz. 2015
yılında hammaddeye yüzde 3-4-6 oranlarında
vergi getirildi. Bu oranlar, uluslararası
rekabette bizim elimizi zayıflatan bir
etken oldu. Zaten dünyadaki rakiplerimize
bazı dezavantajlarımız var. Alüminyum üretimimiz,
sanayinin ihtiyacını karşılayacak
kapasitede olmadığından, sanayicimiz
mecburen bunu ithalatla karşılama yoluna
gidiyor. Assan Alüminyum olarak, daha
önce de bahsettiğim gibi hayata geçirmeyi
planladığımız yatırımlarımızla sektörde
teknolojik dönüşümü sağlamayı hedefliyoruz.
Önümüzdeki yıllarda katma değeri
yüksek alanlarda yatırım yapmayı hedefliyoruz.
Küresel pazarlarda söz sahibi bir
oyuncu olma hedefiyle önemli kararlara
imza atıyoruz. Bu hedeflere ulaşmak için
daha önce de belirttiğim gibi markalaşmaya
ve uluslararası arenada marka gücümüzü
daha da yükseklere taşımaya büyük
önem veriyoruz.
68
Yapı Malzeme Ağustos 2017
“Nitelikli büyümenin, nitelikli üretimle
gerçekleşeceği bilinciyle hareket ediyoruz”
“Sektöre yeni teknolojik ürünler geliştirmek, katma değerli inovatif ürünler sunmak ve
ihracatı artırmak amacıyla yenilikçiliği destekleyen bir strateji izliyoruz.”
Türkiye’nin en büyük entegre tesisleri arasında
yer alan Zahit Alüminyum, alüminyum
profil, kompozit panel ve fotovoltaik
paneller üretmekte. Alüminyum ve Yenilenebilir
Enerji sektörlerindeki müşterilerinin
ihtiyaç ve beklentilerini karşılama
azmiyle çalışmalarını sürdüren Zahit Alüminyum
dünya ölçeğinde takip edilen bir
şirket olma hedefinde. Zahit Alüminyum
Genel Müdürü Zeki Akbulut ile şirket faaliyetlerini,
önümüzdeki döneme dair planlarını
ve sektördeki yenilikleri ele almaya
çalıştık. Bize vakit ayırdıkları için sayın Akbulut’a
teşekkür ediyoruz.
Şirketinizi tanıtarak sektörel
faaliyetlerinden bahseder misiniz?
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; Alüminyum
sektöründe 30 yılı aşkın deneyim
ile öncü markalar arasında yer almaktayız.
Kurucumuz Sayın Zahit Balbay’ın, temellerini
1983 yılında, 32 metrekarelik küçük
bir atölye ile attığı Zahit Alüminyum, bugün
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi
Bölgesinde, 65.000 m2’si kapalı, toplam
100.000 m2 alanda yer alan 2 ayrı tesisinde,
700’ü aşkın çalışanıyla faaliyetlerini
sürdürmektedir.
Zahit Alüminyum İstikrar- Güven - Kalite
politikası ekseninde Aluminance, Vetrina,
Zahit markaları ile alüminyum profil, Aluminance,
Vetrina markaları ile kompozit
panel, ZahitSolarfield markası ile de gün
ışığını elektrik enerjisine dönüştüren fotovoltaik
güneş paneli üretmektedir. Zahit
Alüminyum,bu ürünleriyle otomotiv, inşaat,
enerji, reklamcılık, beyaz eşya, mobilya,
elektrik-elektronik ve makine imalat
sektörü gibi geniş bir yelpazedeki sektörlere
hitap etmektedir. Farklı sektörlerde
kullanılan ürünlerimizle endüstri-sanayi
gelişimine ve son tüketici yaşam kalitesinin
yükseltilmesine katkı sağlamaktadır.
Firma olarak, “Ancak mükemmeli hedefleyenler
ideali üretebilir” felsefesi ve
inovatif bakış açısıyla, Ar&Ge, Ür&Ge çalışmalarına
büyük önem vermekteyiz. Sektöre
yeni teknolojik ürünler geliştirmek,
katma değerli inovatif ürünler sunmak ve
ihracatı artırmak amacıyla yenilikçiliği destekleyen
bir strateji izliyoruz. Bu kapsamda,
marka değerini geliştirmeye yönelik
yatırımlar yaparak katma değeri yüksek
ve yenilikçi ürünleri piyasaya sunmak için
TC. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
tarafından onaylı Adana’nın 3’üncü, Türkiye’nin
512’nci AR-GE (Araştırma Geliştirme)
Merkezini kurarak, yenilikçi farkımızın
gereklerini yerine getirdik. İSO tarafından
açıklanan “Türkiye’nin ikinci 500 Büyük
Sanayi Kuruluşu” arasında ilk 100’de yer
alan firma olarak, AR-GE kültürü, nitelikli
personel altyapısı ve laboratuar imkanları
ile bölge ve ülkemiz ekonomisine katkı
sunmanın gururunu yaşamaktayız.
Çatı ve Cephe Sistemleri’nde doğru
ürün ve başarılı uygulama için nelere
dikkat edilmeli?
Kullanılacak cephe sisteminin teknik gereksinimlerini
bilmek ve tanımlı detaylarına
hakim olmak çok önemlidir. Tabii ki
bunların doğru uygulaması da bu iki kuraldan
geçer. Malzemeyi ne kadar iyi tanırsanız
projenin sizin önünüze çıkarabileceği
zorlukları o kadar kolay aşarsınız. Proje
uygulama aşamasında süre her zaman
kısıtlıdır. Ancak süreyi doğru kullanırken
detaylara bağlı kalmak hatta yapıya özel
detaylar hazırlamak cephe kalitesini her
zaman artırır.
Yeni nesil malzemelerinizden
örnekler verebilir misiniz?
Daha önce de belirttiğim gibi nitelikli büyümenin,
nitelikli üretimle gerçekleşeceği
bilinciyle Ar&Ge ve yenilik kültürünü be-
70
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
nimseyen Zahit Alüminyum, AOSB’de yer
alan Zahit Alüminyum Ar&Ge Merkezinde
görevli 19 Ar&Ge personeli ile katma
değeri yüksek, kaliteli ve ileri teknolojili
ürünler geliştirmeye, marka değeri, dış
ticaret hacmi ve verimliliği arttırmaya yönelik
projeler üretecektir. Bu kapsamda
çalışmalarımız ivme kazanmıştır. A2 yanmazlık
sınıfı alüminyum kompozit panel
üretimi, E ve EI sınıfı yangına dayanıklı
kapı pencere sistemleri şuan üzerinde
yoğunlukla durduğumuz çalışmalardır. Ayrıca
ürün gamımızda yer alan mükemmel
hava ve su yalıtımı sağlayan sürme serimiz
ECO SLIDE sistemimiz ve Aluminance
F50 ve F60 Cephe sistemlerimiz yeni
nesil alüminyum sistemlerimize örnek
verilebilir. Aluminance F50 Klasik Kapaklı
Cephe Sistemi, sektörel taleplere cevap
verebilecek ölçüde içeriden ve dışarıdan
50 mm genişliğe sahip profillerle oluşturulmuştur.
Sektörel bazda birçok benzer
sistemden farklı şekilde dizayn edilen Aluminance
F60 Silikon Cephe Sistemi ise
optimum verimlilik, kolay imalat ve montaj
faktörleri dikkate alınarak 60 mm profiller
ile tasarlanmıştır.
Enerji verimliliği kanunu ve enerji
kimlik belgesi uygulamaları
süregelirken siz Zahit Alüminyum
olarak ilgili konuda ne tür
faaliyetler yürütmektesiniz?
Bilindiği üzere 5627 sayılı Enerji Verimliliği
kanunu ve buna bağlı olarak yayımlanan
binalarda enerji performansı yönetmeliği
gereğince; yeni yapılacak binalarda enerjinin
ve enerji kaynaklarının etkin ve verimli
kullanılmasını, enerji israfının önlenmesini
ve çevrenin korunmasını sağlamak
için asgari olarak binanın enerji ihtiyacı ve
enerji tüketim sınıflandırması, sera gazı
salımı seviyesi, yalıtım özellikleri ve ısıtma
ve/veya soğutma sistemlerinin verimi ile
ilgili bilgileri içeren enerji kimlik belgeleri
oluşturulmaktadır. A’dan G’ye kadar yapılan
sınıflandırmada A en yüksek enerji
verimli G ise en düşük enerji verimli sınıf
olarak belirlenmektedir. Bu bağlamda yeni
yapılacak veya yapılmakta olan binaların
enerji kimlik belgesi sınıfı en düşük C sınıfında
olacak şekilde tasarlanmalı ve inşa
edilmelidir. C sınıfından daha düşük seviyede
çıkan yeni yapılacak veya yapılmakta
olan binalar kanunen iskân ruhsatı alamamaktadır.
Zahit Alüminyum San. ve Tic. A.Ş. olarak
yenilenebilir enerji alanında yapılan
ve yapılmakta olan yatırımların yanında,
Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Örgütü
(UNIDO) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma
Programı (UNDP) tarafından müştereken
yürütülen Sanayide Enerji Verimliliğinin
Artırılması Projesi’ne katıldık. Organize
sanayi bölgelerinde (OSB) yeşil rekabetçiliği
artırmak adına “Türkiye için Yeşil
OSB Çerçevesinin Geliştirilmesi Projesi’’
ile ilgili çalışmalara katkı sunmaktayız. Bu
çerçevede tesislerimizde enerji verimliliği
uygulamaları yapmaktayız.
Zeki Akbulut / Genel Müdür
Ayrıca ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi
ile ilgili altyapı çalışmalarını tamamladık.
Belgelendirme sürecindeyiz.
Güneş panellerinin son dönemde yaygınlaşan
çatılardaki kullanımı konusunda
müşterilerinize sunmuş olduğunuz
hizmetler var mı?
Zahit Alüminyum olarak endüstriyel tesislerin
çatılarına anahtar teslim hizmet vermekteyiz.
Onun dışında yapılan küçük çatı
uygulamalarında beraber çalışmış olduğumuz
firmalara ürün tedariği konusunda
yardımcı olmaktayız.
Önümüzdeki dönemde yeni proje/
yatırımlarınız olacak mı?
2012 ve 2013 yılından itibaren teknoloji
yenilemesi yapmaya başladık. Daha geniş
pazarlara hitap edecek şekilde ürün gamımızı
genişletme amacımız doğrultusunda
tesislerimizde teknoloji yenilemesi yapıyoruz.
Dikey boyahane ve A2 sınıfı yanmaz
kompozit panel hattı olmak üzere 2 ayrı
yatırım planımız var. 4 milyon Euro’luk yatırımın
anlaşmaları tamamlandı, ön ödemeleri
yapıldı. 2017 yılı sonu itibari ile
tesislerin faaliyete geçmesi öngörülüyor.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Türk alüminyum sektörü bugün gelinen
aşamada, Avrupa ile Asya arasında bir
üretim merkezi olma konumundadır. Bunun
yanında, nüfus artışı, insan ihtiyaçlarındaki
değişimler, teknolojideki gelişim
gibi birçok sebeplerle alüminyum, günlük
hayatımızın her alanında karşımıza çıkmakta
ve çıkmaya da devam edecektir.
Biz bu alanda öncü kuruluşlar arasında yer
alan firma olarak, sektördeki bu gelişim
ve değişime katkı sunmaya devam edeceğiz.
Bize zaman ayırdığınız ve sayfalarınızda
yer verdiğiniz için Zahit Alüminyum çalışanları
adına teşekkürlerimi sunuyorum.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 71
Erdoğan Yılmaz / Mimari Sistemler Satış Müdürü
“Müşterilerimizin beklentilerini
karşılayacak modern çözümler üretiyoruz”
“Sistem Alüminyum olarak sunduğumuz çözümlerle; mimar, mühendis ve yüklenici firmaların
doğru malzemeyi doğru yerde kullanmalarına yardımcı olacak önerilerimiz ve ürünlerimizle
hep sektörle iç içeyiz.”
Kalıp üretimi, ekstrüzyon imalatı, elektrostatik
toz boya, ahşap kaplama, eloksal,
mekanik işlem, kompozit panel imalatı ve
nihai uygulamaları bünyesinde bulunduran
Sistem Alüminyum, yıllık 35.000 ton üretim
kapasitesi ile faaliyetlerini sürdürmekte.
Sistem Alüminyum Mimari Sistemler
Satış Müdürü Erdoğan Yılmaz ile Çatı ve
Cephe Sistemleri için sundukları çözümler
üzerine konuştuk.
Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte
Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden
bahseder misiniz?
1994 yılında kurulmuş olan Sistem Alüminyum
San. ve Tic. A.Ş. olarak Çorlu’da
bulunan 70.000 m 2 ’si kapalı olmak üzere
330.000 m 2 ’lik tesisimizde, yıllık 4,2
milyon m 2 alüminyum kompozit panel ve
38.000 ton alüminyum profil üretme kapasitesine
sahibiz.
Modern hatlarla donatılmış tesisimizde;
dökümhane, Ekstrüzyon pres, eloksal, boyahane,
transfer kaplama, mekanik şekillendirme
ve kompozit panel üretim bölümlerimizde
üretimimizi sürdürüyoruz. Dünya
standartlarında kalite belgelerine sahip
ürünlerimizin yurtiçi ve 38 ülkeye ihracatını
sağlayan nitelikli satış ve pazarlama
ekiplerimizle ülkemize hizmet ediyoruz.
72
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
Çatı ve Cephe Sistemleri’nde doğru
ürün seçimi ve başarılı uygulama
için nelere dikkat edilmeli?
İnşaat sektöründe çatı ve cephe sistemleri
binanın dış kabuğudur. Teknik özellikleri
ve detayları iyi çözümlenmediği sürece binadan
beklenen konfor şartlarına ulaşmak
mümkün olmayacaktır. Binanın çevresiyle,
iklimiyle ve insan sağlığıyla ilişkisinin
doğru analiz edilmesi ve neticede seçilen
malzemenin doğallığından ödün verilmemesi
gerekir. İşin özü doğru yerde, doğru
amaçla, doğru malzeme kullanmaktır. Dış
cepheye mimari tasarım şekil verir. Dış
cephe iç mekânı tamamlar ve dış cephelerin
bütünü ise kentsel mimarinin bir tamamlayıcısıdır.
Binaları tek tek ve kentten
ayrı olarak düşünmek doğru olmayacaktır.
Ayrıca cephe çözümlerinde gelişen teknolojinin
nimetlerinden yararlanarak üretilen
malzemelerle rüzgar, ısı, gürültü gibi
yaşanılan coğrafya şartlarının gerektirdiği
donanımları daha ekonomik şekilde karşılamak
mümkündür. Yeter ki istenen nitelikler,
binanın bulunduğu tabiat koşulları
ile uyumlu projelendirilmiş olsun.
Biz Sistem Alüminyum olarak sunduğumuz
çözümlerle; mimar, mühendis ve yüklenici
firmaların doğru malzemeyi doğru yerde
kullanmalarına yardımcı olacak önerilerimiz
ve ürünlerimizle hep sektörle iç içeyiz.
Ar-Ge ve Ür-Ge bölümlerimiz, müşterilerimizin
beklenti ve önerilerini karşılayacak
ürünler için sürekli dünya ve yurtiçi sektörü
incelemekte ve çalışmalarını sürdürmektedir.
Yeni nesil malzemelerinizden
örnekler verebilir misiniz?
Mimari sistem çözümlerimizi; Alutech Sistem
Serisi ve Alutech Bond Alüminyum
Kompozit Panel gruplarında markalarımızla
sunuyoruz. Bu markaları ve ürünlerimizi
anlatmadan önce özellikle belirtmemiz
gerekir ki; alüminyum sistem serileri ve
kompozit panel ürünlerimizin seri üretimlerine
başlamadan önce, titizlikle üzerinde
durduğumuz yoğun bir Ar-Ge süreci yaşanmaktadır.
Alüminyum profil ve alüminyum
kompozit panelde ALUTECH Sistem Serileri
markamız; cephe sistemleri, yalıtımlı-yalıtımsız
doğrama, sürme, korkuluk,
ışıklık, çelik takviyeli cephe, kompozit ve
taş kaplama alt taşıyıcı sistemlerini barındırıyor.
ALUTECHBOND Alüminyum Kompozit
Panel ürün grubumuz ise B2, B1 ve
A2 yanmaz veya aleve dirençli sınıflarında
ürettiğimiz alüminyum kompozit panel
ürünlerimizin markasıdır. Dış ve iç cephe
uygulamaları için metalik veya mat renkli,
ahşap desenli ve hayal edebileceğiniz her
renkte kompozit panellerimiz bulunmaktadır.
İstenilen ölçülerde panel üretimi yapıyoruz
iki üretim hattımızla yurtiçi ve yurtdışı
piyasalarda yüklenicilerin projelerine
uygun çözümler sunuyoruz.
Güneş panellerinin son dönemde
yaygınlaşan çatılardaki kullanımı
konusunda müşterilerinize sunmuş
olduğunuz hizmetler var mı?
Dünyada ve ülkemizde hızla yaygınlaşmakta
olan “güneş enerjisi tarlaları” ve çatı üzeri
panel uygulamaları için gerekli alt yapı ve
karkas donanımları, AluTech Sistem Serisi
ürünlerimiz arasında bulunmaktadır. Açık
hava şartlarına gösterdiği mukavemet ve fiyat
avantajıyla alüminyum profil bu alanda
oldukta avantaj sunmaktadır.
Önümüzdeki dönemde yeni proje/
yatırımlarınız olacak mı?
Temmuz ayı içinde 6. Ekstüzyon pres hattımızı
tam kapasiteyle devreye aldık, artan
talepleri karşılamak üzere yeni hat çalışmaları
için çalışıyoruz.
2017 yılı içinde ERA ve TSEK Belgelerine
sahip alev dirençli ve yanmaz kompozit
alüminyum panellerimizin Ar-Ge çalışmalarını
tamamlayarak AluTech Bond B1,
B2 ve A2 sınıf ürünlerimizi pazara sunduk
ve çok olumlu sonuçlar alıyoruz. Henüz
yeni olduğumuz bir alanda, 2015’de
faaliyete soktuğumuz Dökümhanemizde
standart alaşımların üretiminin (1050,
1350, 6005, 6060, 6061, 6063, 6082
ve 6463, 5xxx) yanı sıra, 2xxx, 7xxx serisi
ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.
Enerji verimliliği ve geri dönüşüm çalışmalarımız
neticesinde; fabrikamızda ekstrüzyon,
yüzey işlemler ve mekanik işlem
sırasında meydana gelen üretim firelerin
geri dönüşümü dökümhanemizde sağlanmaktadır.
Ayrıca Dökümhanemizde ürettiğimiz biyet
ürünlerimizi yerel ve uluslararası piyasalara
sunmaktayız.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Modern hatlarla donatılmış Sistem Alüminyum
A.Ş. tesislerinde; dökümhane,
ekstrüzyon pres, eloksal, boyahane,
Transfer kaplama, mekanik şekillendirme
ve kompozit panel üretim bölümlerimizde
faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Dünya standartlarında kalite belgelerine
sahip ürünlerimizin yurt içi satışını ve 38
ülkeye ihracatını sağlayan nitelikli satış ve
pazarlama ekiplerimizle ülkemize hizmet
ediyoruz.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 73
Advertorial
1989 yılında kurulan Alumil Aluminium Industry
S.A, 4 kıta ve 45 ülkedeki varlığı ile
dünya çapında bilinen ve tanınan prestijli
markalar arasında ilk 5’e giren, bir alüminyum
ekstrüzyon üreticisi. Mimari alüminyum
profil sistemleri dizaynı ve yıllık
106000 ton’a varan üretim kapasitesi
açısından Yunanistan’da ve tüm Balkanlar
bölgesinde birinci sırada yer almakta.
Avrupa, Afrika, Orta Doğu, Körfez ülkeleri,
Rusya ve ABD’de toplam 27 şubesi bulunan
Alumil Türkiye’nin Satış ve Pazarlama
Direktörü Murat Kalkan ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Sayıları 100’ü bulan ve son
teknolojiyi içeren üretim tesisleri, depoları
ile Avrupa’nın en büyük perakende ağlarından
birini oluşturduklarını ifade eden
sayın Kalkan’a bizi kırmayıp sorularımızı
yanıtladığı için teşekkür ediyoruz.
“Bizim yaklaşık 100 kişiden
oluşan AR-GE grubumuz var.
Her yıl mimari taleplere ve
trendlere göre yeni sistem
tasarımı ve üretimi ile uğraşan
dinamik bir ekip. Bu
ürünler periyodik olarak BAU
Almanya, Batimat Paris,
Mosbuild Rusya gibi fuarlarda
sergilenerek kullanıcılara
tanıtılıyor…”
Alumil Alüminyum
Profil Sistemleri:
Yüksek kalite, estetik,
çağdaş tasarım,
fonksiyonellik…
Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte
Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden
bahseder misiniz?
Sektördeki yaklaşık 30 yıllık deneyimi ile
‘Alumil Alüminyum profil sistemleri’, yüksek
kalite, estetik, çağdaş tasarım,fonksiyonellik
ve diğer mimari sistemlere kolaylıkla
entegrasyon kabiliyeti ile ön plana
çıkmaktadır. Şirketimiz bünyesinde bulunan
Ar-Ge departmanı bünyesinde dizayn
edilen, her yıl yeni mimari trendlere göre
geliştirilen Alumil Profil Sistemleri Alman
IFT Rosenheim, Amerikan AAMA, İtalyan
Instituto Jordano, Yunanistan EKANAL ve
diğer EU sertifikalı bağımsız laboratuvar
kuruluşlarının uluslararası akredite kurumları
tarafından test edilmiş ve onaylanmıştır.
Fabrikalar bünyesinde 11 extrüzyon
presi, 8 elektrostatik toz boya ünitesi, 2
eloksal ünitesi, 10 polyamid ısı yalıtım
köprüsü montaj hattı, 1 iç ve dış mekan
kapıları ve güvenlik kapılar üretim tesisi,
kompozit panel, polykarbon levha, EPDM
fitil üretim merkezleri ile hizmet vermektedir.
Alumil Türkiye irtibat bürosu ise
14 yıldır faaliyette olup, Türkiye ve yakın
ülkeler pazarında ürünlerimizin tanıtımı ve
satışını başarılı ve her geçen yıl artan bir
ivme ile yönetmekte.
76
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
Çatı ve Cephe Sistemleri’nde doğru
ürün ve başarılı uygulama için nelere
dikkat edilmeli?
Çatı sistemleri denince, bizim konumuza
giren alan, ‘Skylight’ ya da ‘Atrium’ olarak
tanımlanan, cam çatı uygulamasıdır. Alumil’in
M10800 Skylight sistemi, yağmur
tahliye kanalları ile kolaylıkla su tahliyesi
yapılabilen, cam çatı üzerinde manuel ya
da otomatik açılır kanat uygulaması mevcut
olan ve Alumil’in tüm cephe giydirme
sistemleri ile entegre edilebilen, alışveriş
merkezleri, otel lobileri, havuz çatıları, kış
bahçeleri ve benzeri uygulamalarda sıklıkla
kullanılan bir sistemdir. Çatı ve Cephe
sistemlerinde doğru ürün seçilirken dikkat
edilmesi gereken hususlar, uygulanacak
binanın yüksekliği, binanın bulunduğu coğrafi
konumun, rüzgar yükü, kar yükü gibi
statik değerleri, istenilen ısı yalıtım katsayısına
uygun olarak profillerin seçilmesidir.
Özellikle cam çatı, giydirme cephe sistemlerinin
birlikte kullanıldığı ‘Atrium’ tarzı
projelerde, cam çatının nasıl bir su tahliye
sistemine sahip olduğu, alt konstrüksiyon
olarak çelik desteğe ihtiyaç olup olmadığı,
kar yükü, sismolojik analiz gibi tüm statik
hesapların doğru olarak uygulanması gerekir
ki bu tür konstrüksiyonlarda ciddi bir
mühendislik çalışması şarttır.
Yeni nesil malzemelerinizden
örnekler verebilir misiniz?
Son yıllarda dünya genelinde enerji verim-
Murat Kalkan / Satış ve Pazarlama Direktörü
liliği ön planda tutulmakta, ve mümkün
olan en az maliyetle binaların ısıtılması
ya da soğutulması hedeflenmektedir. Bu
da binada kullanılan pencere, kapı, giydirme
cephe, cam çatı vs alüminyum profil
sistemlerinin ısı/ses/su yalıtımı/rüzgar
yükü değerlerinin mümkün olabilecek en
iyi seviyede uygulanmasını gerektirir. Örnek
olarak ABD NewYork’taki eski Google
binasının restorasyonunda ısı yalıtımı
uf=0,60 olan pencereler talep edilmişti,
çünkü bina içinde herhangi bir ısıtma sistemi
kullanılmayacak, sadece ofis bilgisayarlarının
yaydığı ısı, ve dışarıdan alınacak
güneş enerjisi ile ısıtılması planlanmıştı.
Alumil ArGe Departmanı, bu kriterlere uygun
özel tasarım bir pencere sistemi tasarladı
ve binaya başarı ile uygulandı.
Bunun dışında özellikle Kuzey Avrupa’da
‘Passive House’ olarak adlandırılan yeni
nesil binalarda kullanılmak üzere ısı yalıtım
değeri Uf=1’in altında olan S77, S67
gibi sistemlerimizi kullanıma sunduk.
Enerji verimliliği kanunu ve enerji
kimlik belgesi gibi uygulamaların
sektördeki yansımaları nasıl
gerçekleşmekte?
Yeni yapılan binalar, zaten kanun gereği
enerji verimliliğine uygun olarak
yapılmak zorunda, bunu sağlayacak en
önemli unsur da betonarme duvarların
iyi yalıtılmasından başka, kullanılacak
kapı ve pencerelerin ısı/ses/su yalıtımı,yağmur
tahliyesi,rüzgar yükü dayanımı
konusundaki performans değerleri
ile sağlanıyor. Alumil’in tüm mimari sistemlerinde
zaten en ön planda tutulan
da bu konudur. Eski binaların renovasyonlarında
da gün geçtikçe aluminyum
kapı ve pencerelerin önemi artmaktadır.
Güneş panellerinin son dönemde
yaygınlaşan çatılardaki kullanımı
konusunda müşterilerinize sunmuş
olduğunuz hizmetler var mı?
Alumil’in bu alanda, ALUMIL SOLAR isminde
yaklaşık 7 senedir faaliyet gösteren
ve Atina’da kurulu bir firması var.
Avrupa’da genelde uygulama ‘Güneş
Tarlaları’ olarak adlandırılan yani düz
boş bir araziye monte edilen güneş panelleri
ile elektrik elde edilmesine gidiliyor.
Türkiye’de bu çok yeni başladı.
İç Anadolu bölgesindeki birkaç projeye
malzeme verdik. Sonuçta Güneş panellerinin
taşıyıcı kostrüksiyonları da alüminyum
profil sistemlerinden oluşmuştur.
Güneş panellerini hazır ürün olarak
satıyoruz.
Önümüzdeki dönemde yeni proje/
yatırımlarınız olacak mı?
Bizim yaklaşık 100 kişiden oluşan AR-
GE grubumuz var. Her yıl mimari taleplere
ve trendlere göre yeni sistem tasarımı
ve üretimi ile uğraşan dinamik bir ekip.
Yeni ürünlerin takibinde biz bile zorlanıyoruz.
Bu ürünler periyodik olarak BAU
Almanya, Batimat Paris, Mosbuild Rusya
gibi fuarlarda sergilenerek kullanıcılara
tanıtılıyor. Sanırım Alumil bu konuda
alanında tektir.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Firmamıza gösterdiğiniz yakın ilgi için
teşekkür eder, başarılarınızın devamını
dilerim.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 77
“Sektör ortak bir paydada buluşmalı”
“2016 yılında üretim tesisimizde fotovoltaik panellerimizin kurulumunu yapıp devreye alarak
fabrikamızdaki enerji ihtiyacımızı güneş enerjisinden karşılamaya başladık.”
Sektörün en güçlü isimleri arasında yer
alan Aluform, bugün gerek yurt içinde
gerekse yurt dışında başarısını artırmaya
devam ediyor. Bayi ağını güçlendirmeye
odaklanan markanın Teknik Satış Müdürü
Galip Canoğlu, sektörde yaşanan sorunlara
işaret ediyor.
Aluform’un geçmişten bugüne
hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
ALUFORM, Pekintaş grubunun bir üyesi
olarak 1996 yılında Alman Sanayi devi
VIAG Group ile birlikte, Türk ve Alman
ortaklığı şeklinde kuruldu. 1999 yılında
hisselerin tümünü satın alarak yüzde 100
Türk sermayeli olacak şekilde yolumuza
devam etme kararı aldık. 2015 yılı itibari
ile yeni ürün ve yatırımlarımızla 40 bin
metrekare kapalı ve 175 bin metrekare
açık alana sahip tam entegre bir sanayi
tesisi olarak hizmet vermeye devam ediyoruz.
Pekintaş Şirketler Grubu olarak,
bünyemizde sekiz farklı firma bulundurmaktayız.
Bu firmalardan; Pekintaş A.Ş,
endüstriyel sanayi yapılarına anahtar teslimi
hizmet veren müteahhitlik firmamızdır.
Pekintaş Dış Ticaret, ülkemizde bulunan
serbest bölgelerde antrepo inşaatlarına
devam etmektedir. Pekin İnşaat Limited
Şirketi, Devlet Su İşleri (DSİ) ve Karayolları
(TCK) projelerinde, otoyol, köprü, baraj
ve sulama gibi konularda taahhüt hizmeti
vermektedir. Pekinsan, lojistik olarak inşaat
firmalarımıza destek vererek ekip ve
ekipman sağlamaktadır. 2013 senesinde
kurulan Schmid-Pekintaş Enerji Sistemleri
A.Ş ise yüksek teknoloji kullanılan yeni
fabrikamızda güneş panelleri üretmekte
ve gerekli ekipman tedarikini yaparak güneş
enerjisiyle elektrik üretecek olan tüm
sistemlere yönelik proje ve kurulum hizmetlerine
katkı vermektedir.
Aluform, Taş Yünü izolasyonlu, PIR (Polyisocyanurate)
izolasyonlu ve Poliüretan
izolasyonlu, çatı ve cephe panelleri üretip,
bu ürünleri yurt içinde ve yurt dışında yüzden
fazla noktaya pazarlayan, bayileri ve
çözüm ortakları vasıtası ile bu ürünlerin
montajını yapan yapı sanayii firmamızdır.
Ürünlerinizden ve bu ürünlerin
avantajlarından bahseder misiniz?
Özellikle çatı ve cephe kaplama sektöründe
Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek
tek lokasyonda dört farklı specific üretim
hattı ile (soğuk depo panel hattı, tek kat
trapez ve sinüs hatları, PU ve PIR panel
hattı ve taşyünü panel hattı) üretim yapan
firma konumundayız. Bir endüstriyel yapıyı
sandviç paneller ile kaplamak,
ana hatları ile hızlı detay çözümleri, uygun
maliyet ve yüksek yalıtım performansı şeklinde
yapıya ciddi katkılar sağlamaktadır.
Son yıllarda yurtdışında olduğu gibi ülkemizde
de sandviç panel kullanımı giderek
artmaktadır.
Aluform Pekintaş bu artan talepler doğrultusunda
hem detay çözümlerini hem de
daha modern üretim tekniklerini yakından
78
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
takip ederek kendisini sürekli yenilemektedir.
Ayrıca üstün detay özellikleri sayesinde
dikey ya da yatay olarak monte
edilebilen ürünlerimizle mimarlarımıza alternatif
çözümler sağlıyoruz.
Dolayısıyla kıymetli tasarımcılarımız ürünlerimizle,
her türlü rengi birbiriyle kombine
edebilme, yatay uygulamalarla cepheye
istediği hareketi kazandırabilme özgürlüğüne
sahip. Tüm bunların yanı sıra hızlı
üretim yapabilme ve yüksek hammadde
stok barındırabilme gücümüz bulunuyor.
Bütün bunların yanı sıra en önemli yatırımlarımızdan
birisi olarak, yeşil enerjiye
verdiğimiz önemi de ön plana çıkaran GES
yatırımlarımızın ülke ekonomimize de katkı
sağlaması amacıyla 2016 yılında üretim
tesisimizde fotovoltaik panellerimizin kurulumunu
yapıp devreye alarak fabrikamızdaki
enerji ihtiyacımızı güneş enerjisinden
karşılamaya başladık.
Galip Canoğlu / Teknik Satış Müdürü
Bayilik çalışmalarınız hakkında bilgi
verir misiniz?
Ülkemizde bayilik sistemi, hakim bir dağıtım
kanalı modelidir. 1996 yılından bu
zamana kadar geçen 19 yılda 1200 kişiye
ulaşan bayi ve taşeron ağımız ile üretim
ve montaj hizmetlerimiz kaliteli, hızlı ve
ekonomik bir şekilde yapılmaktadır. Aluform
olarak bu aileyi daha da büyütmek
adına yurt içi ve yurt dışı pazarlarımızda,
ilgili firmalar ile görüşmelerimiz devam etmektedir.
Yaşanan kazalarla birlikte
çatı ve cephe malzemelerinin
yangına olan dayanıklılığı önem
kazandı. Markanızın yangına karşı
dayanıklılığı nedir?
Türkiye’de son dönemde yatırımcılar ve
tasarımcılar, endüstriyel imalatlarda fabrika
binaları ve lojistik merkezleri gibi alanlarda
çatı ve cephelerin üç özelliğe sahip
olmasını arzu ediyor. Bunlar, binaların
yaz ve kış aylarında en üst seviyede izolasyonun
sağlanmasına, deprem ve yangına
dayanıklı ürünler ile dizayn edilmesine
yönelik istekler. Ayrıca yapıların göze
hoş görünmesini ve kendine has vasıfları
olmasını arzu ediyorlar. Tabii ki inşaatın
hızlı ve ekonomik olması gerektiği üzerinde
de duruluyor. Bizim ürettiğimiz ürünler
bu taleplerin tamamını karşılayabiliyor.
Müşterilerimize, A sınıfı yangın normlarını
sağlayabilen taş yünü izolasyonlu sandviç
panellerimizi sunabildiğimiz gibi, ısıyı
en iyi şekilde izole eden, ( örneğin soğuk
depo) ürün taleplerini de karşılayabiliyoruz.
Avrupa’daki en modern hatlardan biri
olan yeni üretim hattımızda, 40 mm’ den
200 mm’ye kadar müşterinin istediği ölçüde
her türlü kalınlıkta ve özellikte sandviç
panel üretimi yapabiliyoruz. Aluform, ham
maddelerin tedariğinden üretimine ve nihai
ürünün paketlenmesine kadar ciddi bir
kalite kontrol mekanizmasına sahip, ISO
9001:2000, ISO 14001, ISO
50001, ISO 18001, TSE14509 , CE ve
GOST gibi sayısız uluslararası sertifikalarımıza
bu yıl FM sertifikasını da ekleyerek
endüstriyel sanayi yapılarında, estetik, kalite,
verimlilik, sürat ve ekonomi kavramlarının
Aluform Pekintaş markası ile birlikte
anılmasını hedeflemekteyiz.
2016 yılı firmanız açısından nasıl
geçti?
Ülke olarak 2016 yılında birçok sıkıntıyla
karşılaştık. Komşu ülkelerimizdeki ekonomik
ve siyasi istikrarsızlık ülke ihracatımızın
tamamını etkilemese de hatırı sayılır
oranda zarar vermiştir. Ayrıca döviz kurundaki
belirsizlik yerli ve yabancı yatırımcının
daha dikkatli ve yavaş hareket etmesine
neden olmuştur. 2016 yılındaki iç ve dış
gelişmeler, hareketli ve tahmin edilmesi
zor bir konjonktürü önümüze koydu. Bütün
bu olumsuzluklara rağmen 2016 yılı
hedeflerimize ulaşmak için çok yoğun şekilde
çalıştık. Nerdeyse tam kapasite üretim
yaptık. İhracat oranlarımızı yine yüzde
30’ların üzerine çıkardık.
Bu sürecin 2017 senesinde de devam
edeceğini ve altyapısı ve mali gücü yeterli
olmayan piyasa oyuncularının sıkıntılar
yaşayabileceğini öngörüyoruz. Ancak coğrafi
konum itibari ile lojistik önemi giderek
artan Türkiye pazarına ve ülkemize
Yapı Malzeme Ağustos 2017 79
Dosya
yerli ve yabancı yatırımların artarak devam
edeceği kanaatini de koruyoruz. 2013 yılında
yapmış olduğumuz yeni yatırımımızla
güneş enerjisi konusunda dünya lideri
olan Alman Schmid Holding ile birlikte,
Schmid-Pekintaş Enerji Sistemleri A.Ş.
olarak Düzce 2. Organize Sanayi Bölgesi’
nde 30 bin metrekare alan üzerinde kurulan
yeni fabrikamızda fotovoltaik paneller
üreterek, güneş enerjisiyle elektrik üretecek
olan tüm sistemlere yönelik proje ve
kurulum hizmeti vermeye başladık.
Yeni yatırımımız ile birlikte, Solar Systems
Rusya ile, Schmid Grup ve Pekintaş Grup
olarak 200 MWp anahtar teslim PV hücre
(güneş pili) ve modül (güneş paneli)
üretim tesisi kurulması konusunda uzun
vadeli bir ortaklık anlaşması imzaladık.
Schmid Grup ve Pekintaş Grup, üretim
hatları, bina ve yan hizmetler tesis kurulumu
konusunda ana müteahhit ve teknoloji
sağlayıcısı olarak sorumluluk alacaktır. Ayrıca
Aluform olarak Ar-Ge çalışmalarını tamamladığımız
ve üretim yelpazemize yeni
eklediğimiz taşyünü izolasyonlu membranlı
çatı panelimiz ile birlikte, Taşyünü, PUR
ve PIR düz yüzeyli (flatpanel®) cephe panellerimizi
de Tüyap Fuar merkezinde, bu
yıl 40. sı düzenlenen inşaat sektörünün
en büyük yapı fuarında 2. Hol 411 nolu
standımızda ziyaretçilerimize sunacak olmanın
mutluluğunu yaşıyoruz.
Hangi ülkelere ihracat
yapıyorsunuz? Yeni pazarlara
girmeyi hedefliyor musunuz?
Ürettiğimiz tüm ürünlerin yaklaşık yüzde
35 ini, dünyanın 5 kıtasındaki, 23 farklı
ülkeye ihraç etmekteyiz. Ülke olarak bir
üst segmente ulaşabilmemiz için yapılan
ihracat miktarlarının artması gerektiğinin
farkında ve bu sorumluluğumuzun bilincindeyiz.
Yurt içi ve yurt dışı distribütörlerimiz
vasıtası ile ürünlerimizi
yeni pazarlara sunarak bu hedeflerimize
ulaşmayı planlamaktayız. Kuzey Afrika, Ortadoğu
ve Türki Cumhuriyeti ülkeleri başlıca
ihracat pazarlarımızı oluşturmaktadır.
Yeni pazar olarak da orta Afrika bölgesindeki,
sahra altı ülkelere, ve doğu avrupa
ülkelerine ihracat yapmaktayız.
Sektörünüzün bugün geldiği
noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sektörde karşılaşılan sorunlar
neler?
Türkiye’de çatı ve cephe sektörü çok güçlü
ve büyük bir sektör haline geldi. 2016 yılı
içerisinde yaklaşık 30 milyon metrekare çatı
ve cephe paneli üretimi gerçekleşti. Son
yıllarda yapılan yasal değişiklikler ve enerji
verimliliğine verilen önemin artmasıyla birlikte
izolasyonlu çatı ve cephe kaplama malzemeleri
önemli bir potansiyele ulaştı. Fakat
sektörde çok fazla ürün ve farklı fiyat seviyesinin
bulunması ayrı bir karışıklık ve algılama
zorluğu yaratıyor. Bu konuda sektörün
ortak bir noktada buluşması ve bir standart
oluşması gerekmekte. Avrupa’da olduğu gibi
üretim kriterleri herhangi bir yoruma açık olmadan
okunduğunda ve kanun koyucu tarafından
denetlendiğinde, problemlerin önemli
bir kısmının ortadan kalkacağını düşünüyoruz.
Kurucu üyesi olduğumuz Panelder’in de bu
standardizasyonda önemli vazifeler yerine
getireceğini düşünüyoruz. Öncelikli hedefimiz
sürdürebilir şekilde ölçümüzü büyütmek.
Yurt içinde ve yurt dışında yapmış olduğumuz
örnek çalışmalarda, “Bu binalarda Aluform
sandwich panel kullanılmıştır” dedirtmek
ve herkesin yapmakta zorlandığı işlere
farklı çözümler üretmek olacaktır.
80
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Sektörel
Yapılarımız ve güvenlik
Baumit Türkiye Ürün Müdürü Hasan İnan Yeter,
bünyesinde bulundukları Schmit Industrie Holding
sahibi Robert Schmit’in sözünden yola çıkarak uzun
ömürlü ve sağlıklı ürünlerin önemine değindi.
Özellikle deprem bölgesinde bulunan bir
ülkede bu konuya daha dikkat edilmesi
gerektiğini söyleyen Yeter, şöyle dedi:
“İnsanoğlu tarihsel süreç içerisinde soğuktan,
sıcaktan ve çeşitli tehlikelerden
korunmak için değişik barınaklar yaptılar.
Tarihten bugüne gelinen noktada modern
dünyada toplu yaşam alanları oluşturmak
için çok katlı yapılar inşa ediyoruz. Geçmişte
kullanılan kısa ömürlü ve dayanıksız
malzemeler ise birçok yönüyle daha dayanıklı,
uzun ömürlü ve sağlıklı malzemelerle
yer değiştiriyor. Günümüzde, performans
ölçüm ve belirleme için gelişmiş ürün ve
uygulama standartları kullanılıyor. Yapılarda
standartlara göre üretilmiş, kaliteli, gelişmiş
malzemelerin kullanımı son derece
önemli. Çünkü yaşanan doğal afetler ve
yıpratıcı doğal kaynaklar (güneş, yağmur,
rüzgar vb.) nedeni ile yapılarımız ve yapı
bileşenlerimiz zarar görüyor. Yapılarımızda
oluşan hasarlar maddi hasarlardan
can kaybına varacak boyutlara kadar ulaşabiliyor.
Türkiye olarak pek çok kez, en
son 1999 yılında yaşadığımız depremde,
binlerce canımızı kaybederek yapılarımızda
estetik kaygılardan daha ileri boyutta
güvenli yapılar teşkil etmemiz gerekliliğini
idrak ettik. 17 Ağustos depremi ile yapı
yönetmeliğimizi değiştirdik, yapıda kullanılan
ürünler ile ilgili Avrupa normlarını takip
edip uyumlaştırarak ülkemizde kullanılır
hale getirmeye başladık. Yapılan bu olumlu
çalışmaların sağlıklı işlemesi, devamlılığın
sağlanabilmesi için denetimlerin de
sıkı bir şekilde sürdürülüyor olması lazım.”
Çözümler ve tasarım kadar koruma
ve bakım da son derece önemli!
Ürünlerin seçimi kadar uygulama ve bakım
konusuna da değinen Hasan İnan Yeter,
“Yapı statiği için çözümler ve tasarım ne
kadar önemli ise yapılan uygulamaların
gerçek ömrü uzunluğunda kullanılabilmesi
koruma ve bakım da önem taşıyor.
Örneğin, korozyon etkisi özellikle denize
Hasan İnan Yeter / Baumit Türkiye Ürün Müdürü
yakın bölgeler için aktif su ile temasının
ötesinde, havada bulunan iyonların beton
tarafından emilimi ile bile mümkün. Bu
nedenle yapı kabuğunu bir zırh gibi saran
dış cephe ısı yalıtım sistemleri, korozyona
karşı da yapılarımızı korumaktadır. Çift
komponentli su yalıtım ürünleri ile ıslak
hacimlerdeki sızdırmazlıklar kontrol altına
alınmaktadır. Nefes alabilme kabiliyeti
yüksek dış cephe ısı yalıtım sistemleri ve
makineli sıvalar ile nem ve küften uzak
sağlıklı ve konforlu yaşam alanları oluşturulabilmektedir”
dedi.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 81
“Yenilikçi, çevreci ve müşteri ihtiyaçlarını
karşılayan ürünler geliştirilmekteyiz”
“Şişecam Düzcam sektörün tüm ihtiyaçlarına çözüm üretme misyonu ile ürün portföyünü
hızla genişletmeyi; enerji tasarrufu ve çevrenin korunmasına sadece üretim teknolojileriyle
değil, geliştirdiği ürünlerle de hizmet etmeyi amaçlamaktadır.”
Saliha Ebru Şapoğlu
Şişecam Düzcam Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcısı
Şişecam Topluluğu’nun düzcam alanındaki
faaliyetlerini yürüten Şişecam Düzcam,
Türkiye düzcam pazarının lideri ve bölgemiz
düzcam pazarının öncü kuruluşudur.
Üretim kapasitesi itibariyle kendi alanında
dünyada 5’inci ve Avrupa’da 1’inci büyük
firma konumunda olan Şişecam Düzcam,
faaliyetlerini mimari camlar (düzcam, buzlu
cam, ayna, lamine cam ve kaplamalı cam);
otomotiv ve diğer ulaşım araçları camları;
enerji camları ve beyaz eşya camları olmak
üzere 4 ana iş alanında sürdürmektedir.
Şişecam Düzcam Pazarlama ve Satış Başkan
Yardımcısı Saliha Ebru Şapoğlu ile inşaat
sektörüne yönelik faaliyetlerini, ürün
ve hizmetlerini ele almaya çalıştık.
Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte
Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden
bahseder misiniz?
Şişecam Topluluğu bünyesinde düzcam
üretimine ilk kez 1961 yılında Çayırova
Fabrikası’nda “sheet teknolojisi” ile başlanmıştır.
1981 yılında devreye aldığı tesisle
Doğu Avrupa, Balkanlar, Orta Doğu
ve Kuzey Afrika ekseninde, modern float
teknolojisi ile üretim yapan ilk firma olan
Şirketimiz o tarihten bugüne sektöründe
birçok ilke imza atmış ve hem Türkiye’de
hem de bölgede düzcam sanayisinin gelişmesine
öncülük etmiştir.
1980’li yıllarda ihracat yoluyla dünya pazarlarına
giren Şişecam Düzcam, faaliyetlerini
ilk kez Türkiye sınırları dışına taşıyarak,
2006 yılında Bulgaristan’daki Trakya
Glass Bulgaria EAD tesisini hizmete sokmuştur.
Uluslararası üretim faaliyetini
ortak yatırımlar ile Mısır, Rusya ve Hindistan’da
sürdürmekte olan Şişecam Düzcam
son olarak, 2016 yılında İtalya’da gerçekleştirdiği
satın alma ile İtalya’da düzcam
üretimine geçmiştir.
Aynı zamanda yurtiçi yatırımlarına da devam
eden Şirketimiz, günümüzde 10 farklı
ülkedeki 17 üretim tesisi, ortaklıkları ve
82
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
genişleyen ürün yelpazesiyle inşaat, otomotiv,
enerji ve beyaz eşya sektörlerine
girdi sağlamaktadır.
Çatı ve Cephe Sistemleri’nde doğru
ürün ve başarılı uygulama için nelere
dikkat edilmeli?
Çatı ve Cephe Sistemleri’nde doğru ürün
seçiminde bina fonksiyonu ve lokasyona
bağlı olarak ısı, güneş ve gürültü kontrolü,
emniyet ve güvenlik, optimum doğal
ışık gibi farklı ihtiyaçların yanı sıra, cephe
yönleri, mekanik değerler (soğutma için
camın gölgeleme katsayısı, ısıtma için ise
camın ısı geçirgenlik katsayısı U değeri)
ile uyum, mimari olarak istenen görsel
etki (şeffaflık, renk, refleksiyon) ön plana
çıkmaktadır. Ayrıca bina yüksekliği, rüzgar
ve/veya kar yükü, cam boyutları ve montaj
şekline bağlı olarak yapılacak cam statik
hesabı ile doğru cam kalınlığının belirlenmesi
gerekir.
Bunlara ilave olarak çevreye duyarlı, etkin
enerji tasarrufu sağlayan, estetik, projenin
tüm ihtiyaçlarına çözüm sunan doğru
ürünler tercih edilmelidir.
Yukarıda belirtilen kriterler göz önüne alındığında
özellikle doğru cam seçimi uzmanlık
gerektiren bir konudur. Biz de bu bilinç
ile doğru cam seçimini kolaylaştırmak için
mimar, cephe danışmanı, yatırımcı, müteahhit,
cephe firması gibi karar vericilere
proje özelinde “Cam Danışmanlığı” sunuyoruz.
Yeni nesil malzemelerinizden
örnekler verebilir misiniz?
Enerji tasarrufu ve çevrenin korunmasına,
sürekli geliştirme ve inovasyon projeleriyle
hizmet etmeyi amaçlayan Şişecam Düzcam
bu kapsamda; ısı ve güneş kontrol
özelliğiyle enerji tasarrufu sağlayan aynı
zamanda temperlenebilme özelliği ile emniyet
ihtiyacı sağlayan yüksek performanslı
temperlenebilir kaplamalı camları çeşitli
performanslarla geliştirerek Şişecam
Temperlenebilir Solar Low-E Cam ve Şişecam
Temperlenebilir Low-E Cam ürünlerini
2013 yılından itibaren pazara sunmaya
başlamıştır.
Rezidans, ofis, otel, okul, alışveriş merkezi,
havalimanı, ticari binalar, çatı ışıklıkları
ve kış bahçelerinde tercih edilen Şişecam
Temperlenebilir Solar Low-E Camlar projelerin
ihtiyaçlarına göre kullanıcılara yıl
boyunca konforlu yaşam alanları sunarken,
temperlenebilme özelliği ile emniyet
ihtiyacını karşılamaktadır. Isı kayıplarını
standart çift cama göre %50 azaltarak kışın
yakıt giderlerinden; güneş ısısı girişini
ise standart çift cama göre %40-65 oranlarında
azaltarak yazın soğutma masraflarından
tasarruf sağlamaktadır.
Şişecam Temperlenebilir Solar Low-E
Cam;
• Nötral 71/43 ısı ve güneş kontrolünün
yanı sıra şeffaflığın ve düşük yansıtmanın
ön plana çıktığı rezidans, villa ve mağaza
vitrin camlamalarında,
• Nötral 58/32 yüksek ışık geçirgenliği
ve etkin güneş kontrolüne ihtiyaç duyulan
rezidans, ofis, otel, havalimanı ve karma
projelerde,
• Nötral 62/44 yüksek ışık geçirgenliği,
ısı ve güneş kontrolü talep edilen konut,
okul gibi projelerde,
• Nötral 50/33 optimum ışık geçirgenliği,
ısı kontrolü ve etkin güneş kontrolü talep
edilen LEED ve BREEAM gibi yeşil bina
sertifikalı ofis, otel, hastane gibi projelerde,
• Nötral 41/27 kontrollü gün ışığı ve daha
etkin güneş kontrolü istenen çatı ışıklıklarında
veya sıcak iklimlerde tercih edilmektedir.
Şişecam Temperlenebilir Low-E Cam Nötral
71/53 ise gün ışığından maksimum
faydalanırken standart çift cama göre ısı
kayıplarını %50 azaltmaktadır. Şeffaflığın
ve düşük yansıtmanın ön plana çıktığı projelerde
tercih edilmektedir.
Yeni binalarda cam kullanımındaki artış,
emniyet ve güvenlik unsurlarının önemini
de artırmaktadır. Teknik olarak darbelere
karşı dayanımı düşük standart cama, ikincil
işlemler (temper, lamine) uygulanarak
cama emniyet ve güvenlik özelliklerinin
kazandırılması mümkündür.
Binalarda emniyet sağlayan temperlenebilir
camlar ile cama 5 kat mukavemet
kazandırılmakta ayrıca cam kırıldığı zaman
keskin olmayan küçük parçalara ayrılarak
yaralanma riskini ortadan kaldırmaktadır.
Binalarda emniyet ve güvenlik sağlayan
Şişecam Lamine Cam, kırıldığında parçalarının
bir arada kalarak bütünlüğünü
koruması özelliği sayesinde istenmeyen
geçişler önlenmekte, saldırı ve hırsızlık
nedeniyle yaşanabilecek maddi kayıpların
engellenmesi sağlanmaktadır. Bunun yanı
sıra bina kullanıcılarının yüksekten düşme
riski de ortadan kaldırılmaktadır.
Şişecam Akustik Lamine Cam emniyet
ve güvenlik ihtiyacına çözüm sağlamanın
yanı sıra insan sağlığına zarar veren gürültüyü
de azaltmakta ve 50 dB‘e kadar ses
kontrolü sağlamaktadır. Şişecam Akustik
Lamine Cam ürünleri ile standart yalıtım
camına göre gürültü seviyesini %75 oranında
düşürmek mümkündür.
Şişecam’ın Ar-Ge çalışmaları sonucunda
İstanbul Yeni Havalimanı projesinin cephe
camları için özel olarak geliştirilen “Şişecam
Temperlenebilir Solar Low-E Cam” ve
“Şişecam Lamine Cam” ile oluşturulan
Isıcam ünitesi enerji tasarrufu, emniyet,
güvenlik ve gürültü kontrolü ihtiyaçlarını
bir arada karşılamaktadır.
İstanbul Yeni Havalimanı için oluşturulan
cam kombinasyonu;
• %51 ışık geçirgenliği ile doğal gün ışığından
optimum fayda sağlayarak yapay
aydınlatma ihtiyacını azaltır,
• Sıradan çift cama göre ısı kayıplarını
%50 azaltarak ısıtma giderlerinden, güneş
ısısı girişini %60 azaltarak soğutma giderlerinden
tasarruf sağlar,
• Temperlenebilme özelliği ile camın kırılması
durumunda sivri olmayan küçük parçalara
ayrıldığından yaralanma riskini en
aza indirerek emniyet ihtiyacını karşılar,
• İç ve dış cam kombinasyonunda tercih
edilen Lamine Cam ile güvenlik ihtiyacını
karşılamanın yanı sıra gürültü kontrolü de
sağlar,
• Düşük yansıtma özelliğiyle şeffaf tasarım
imkanı sunmaktadır.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 83
Dosya
Enerji verimliliği kanunu ve enerji
kimlik belgesi gibi uygulamaların
sektördeki yansımaları nasıl
gerçekleşmekte?
4. soru 7. sorunun içinde bir bütünün parçası
olarak yer aldığı için ayrıca 4. soruya
cevap verilmemiştir.
Güneş panellerinin son dönemde
yaygınlaşan çatılardaki kullanımı
konusunda müşterilerinize sunmuş
olduğunuz hizmetler var mı?
Şişecam Düzcam, 2003 yılından bu yana
güneş enerjisi sektörüne yönelik olarak
güneş kolektörleri ve güneş panellerinin
en üst katmanı olan camı; düşük demirli,
temperli buzlu cam olarak üretmekte ve
güneş enerjisi sistemleri üreticilerinin kullanımına
sunmaktadır.
Yenilenebilir enerji kaynaklarından biri
olan güneş enerjisi, ülkemizin güneş kuşağında
yer alan coğrafi konumu sebebiyle
büyük bir potansiyel arz etmektedir. Ülkemizde
güneş enerjisinden, güneş kolektörleri
ile sıcak su temin etmek için faydalanılmakta,
bunun yanında güneş panelleri
ile güneşten elektrik üretimi çalışmaları
da her geçen gün artarak yaygınlaşmaktadır.
Söz konusu güneş kolektörleri ve
güneş panellerinin yapısına bakıldığında
güneşe bakan en üst katmanının cam olduğu
görülmektedir. Cam, belirtilen güneş
enerjisi sistemlerinin iç aksamlarını olumsuz
çevre koşullarından koruyan mekanik
dayanımı yüksek bir malzeme olmasının
yanı sıra, yüksek ısı ve ışık geçirgenlik değerleri
ile de güneş enerjisi sistemlerinin
verimliliğini de doğrudan etkilemektedir.
Bu özellikleriye cam, modül üretimindeki
en önemli girdilerden birini teşkil etmektedir.Sistemlerin
verimliliğini ve performansını
daha da artırmak amacıyla cam
yüzeyine uygulanan ve ışık yansımalarını
minimize ederek camın geçirgenlik değerlerini
artıran Anti-Reflektif (AR) kaplamalar
da giderek yaygınlaşmakta, panel üreticileri
tarafından tercih edilmektedir.
AR kaplama ile cam yüzeyindeki yansıma
kaynaklı ışınım kayıpları minimize edilerek
daha çok ışığın güneş hücrelerine ulaşması
sağlanmakta, bu sayede güneş panelleri
daha fazla elektrik üretebilmektedir.
Şişecam Düzcam güneş paneli camlarında
, Anti-Reflektif (AR) kaplama uygulamasını
devreye almıştır. Bu yöntemle güneş
geçirgenlik değerinde % 94 rakamına
ulaşılmıştır.
Şişecam Düzcam, güneş paneli ve güneş
kolektörü üreticilerinin ürettikleri modüllerin
en önemli bileşenlerinden biri olan cam
malzemesini yüksek kalite ve performans
ile uluslararası standartlarda tedarik ederek
sektöre destek olmaya devam etmeyi
amaçlamaktadır. Bu çerçevede artan modül
üretimlerine paralel olarak yükselen
cam talebini de hızlı ve kaliteden ödün
vermeden tedarik etmeyi amaçlamaktadır.
Önümüzdeki dönemde yeni proje/
yatırımlarınız olacak mı?
Şişecam Düzcam sektörün tüm ihtiyaçlarına
çözüm üretme misyonu ile ürün portföyünü
hızla genişletmeyi; enerji tasarrufu
ve çevrenin korunmasına sadece üretim
teknolojileriyle değil, geliştirdiği ürünlerle
de hizmet etmeyi amaçlamaktadır. İklim
değişikliği ve doğal kaynakların tükenmesiyle
karşı karşıya kalınan günümüzde
Şişecam, stratejilerinin, süreçlerinin ve
faaliyetlerinin her aşamasında sürdürülebilirliğe
katkı sağlayan inovatif çözümlere
öncelik vermektedir.
Şişecam Düzcam’da Sürdürülebilirlik,
kurumsal stratejilerin kalbine oturmuş
ve tüm operasyonlara yansımış olup kurumsal
başarıda önemli yer tutmaktadır.
Şişecam Düzcam, iklim değişikliğinin yarattığı
riskleri titizlikle takip edip, tüm operasyonlarda
verimliliği artırarak daha az
kaynak kullanımıyla daha katma değerli
ürünler üretilmesini hedeflemektedir. Bu
kapsamda, faaliyet gösterilen tüm pazarlar
ve ürün grupları için yenilikçi, çevreci
ve müşteri ihtiyaçlarını karşılayan ürünler
geliştirilmektedir.
Bu doğrultuda üretim süreçlerinde doğal
kaynakların verimli kullanımına odaklanılmakta,
atıkların kaynağında azaltılması ve
etkin su yönetimi uygulamaları gerçekleştirilerek,
çevresel etkisi azaltılmış ürünler
tasarlanmaktadır.
İklim değişikliği ve potansiyel etkileri, Şişecam
Topluluğu’nun tüm faaliyetleri açısından
değerlendirilmekte ve kurumsal
stratejilere entegre edilmektedir.
Şişecam Düzcam’da tüm üretim faaliyetlerimiz
enerji verimliliği açısından gözden
geçirilmekte, enerji verimliliği sağlayan ve
çevresel etkileri düşürülmüş ürünlerimiz
çeşitlendirilmektedir. İklim değişikliğiyle
mücadele kapsamında enerji verimliliğinin
artırılması, enerji tüketiminin ve buna bağlı
olarak ortaya çıkan sera gazı emisyonlarının
azaltılmasına yönelik önemli kazanımlar
sağlanmıştır.
84
Yapı Malzeme Ağustos 2017
“Müşterilerimizin memnuniyeti
bize yolumuzda doğru adımlarla
gittiğimizi göstermekte”
“Çatı, binayı iç ve dış etkenlerden koruyan bir kalkan olarak değerlendirilmeli ve buna göre
ürün ve uygulama seçimi yapılmalıdır.”
MOYAP; Modern Yapı Malzemeleri Sanayi
ve Ticaret AŞ. olarak faaliyetlerine 2015
yılında başladı. Türkiye’nin önemli yapı
malzemeleri üreticilerinden Kilsan AŞ.’nin
kardeş kuruluşu olan şirket, Türk Yapı
Sektörüne farklı, katma değeri yüksek,
kaliteli ve modern ürünler sunma amacını
misyon edinmiş durumda. MOYAP Pazarlama
ve İş Geliştirme Müdürü Kerem Sezer
ile Çatı ve Cephe Sistemleri’ndeki yenilikleri,
MOYAP’ın bu değişime karşı sergilemiş
olduğu stratejileri ve proje ve yatırım
planlarını ele almaya çalıştık.
Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte
Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden
bahseder misiniz?
MOYAP’ın ana ürün grubunu Tayf markası
altında ürettiğimiz beton kiremitler ve
çatı aksesuarları oluşturmaktadır. 2 ayrı
modelde çeşitli renk seçenekleriyle ürettiğimiz
kiremitlerimiz, özel ham maddesi,
renklerinin canlılığı ve pürüzsüz yüzeyleri
ile büyük ses getiren ürünler oldu.
Müşterilerimize bütünsel bir çatı çözümü
sunabilmek için kiremit dışında çatıyı tamamlayan
diğer sistemleri de dünyaca
ünlü markaların Türkiye temsilciliğini alarak
piyasaya sunduk. Bunlar; Galeco markalı
yağmur iniş sistemleri, Okpol markalı
çatı pencereleri ve çatı çıkış kapakları ile
Venta markalı kiremit altı buhar geçirgen
örtüler ve izolasyon bantlarıdır.
Ürünlerimizin kalite seviyesini oluştururken
gösterdiğimiz özeni diğer sistem ürünlerini
bir araya getirirken de sergilediğimiz
için tüm Tayf Profesyonel Çatı Sistemi,
birbiri ile uyumlu, çatıların ömrünü uzatan,
estetiğini artıran ürünlerden oluşmaktadır.
Piyasaya gireli nispeten kısa bir süre
86
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
geçmesine rağmen Tayf’ın gördüğü yoğun
talep, farklılık ve kalitemizin tüketiciler tarafından
da hızla anlaşıldığını gösteriyor.
MOYAP olarak biliyoruz ki doğru ürün setini
oluşturup müşterilerimize sunmak kadar,
ürünlerimizin her birini çok iyi tanıyan,
doğru tedarik ve uygulama deneyimine
sahip satıcı ve uygulamacı bayilerle çalışmak
da çok önemlidir. Bu nedenle, nihai
müşterilerimizin kolaylıkla ürünlerimize
erişebilecekleri, ihtiyaçları olan teknik bilgi
ve detaylara vakıf deneyimli bir bayi ağı
oluşturduk.
Çatı Sistemleri’nde doğru ürün ve
başarılı uygulama için nelere dikkat
edilmeli?
Doğru uygulanmış bir çatıyı oluşturabilmenin
birçok parametresi vardır. Bunların ilki
doğru ürünün belirlenmesidir.
Beton kiremit kalitesinin belirleyicisi EN-
490 standardıdır. Tayf beton kiremitlerini
pazarımıza sunarken bu standardın belirlemiş
olduğu kalite seviyesini tüm kriterlerde
(su geçirme, donma, eğilme mukavemeti)
kendimize asgari seviye olarak
belirledik ve ürünlerimizi 30 yıllık garanti
kapsamına aldık.
Diğer bir unsur daha önce de belirttiğimiz
üzere kiremitlere uyumlu aksesuarları
kullanmaktır. Kiremit altında ısı yalıtımı
için iklim şartlarına göre ideal ısı yalıtım
değerlerine sahip taş yünü kullanılması;
bina içerisinde oluşan su buharının çatıdan
dışarıya çıkmasını sağlarken, kiremit
altında oluşabilecek yoğuşma damlacıklarını
tekrar içeriye sızmadan yağmur oluklarına
tahliye edecek örtülerin kullanılması;
mahya hattından havalandırmanın devam
etmesi için mahya bantlarının unutulmaması;
baca ve duvar ile birleşen çatı kesitlerinde
izolasyon için ideal bantların tercih
edilmesi; her 10 m 2 ’de bir havalandırma
kiremitlerine projede yer verilmesi çok
önemlidir. Bunlar haricinde yaşam alanı
olarak kullanılan çatılara ışık ve havalandırma
olanağı sağlayan çatı pencereleri ve
acil durumlara karşın kullanılması zorunlu
olan çatı çıkış kapakları, çatı katlarının
daha verimli kullanılmasını sağlarken binalara
da değer katıyor. Keza güneşin UV
ışınlarına karşı uzun süre dayanım gösteren,
yoğun yağışları taşmadan, çatı altına
sızmadan tahliye edebilecek iniş sistemleri
de çatıların başarılı olması için vazgeçilmez
unsurlardır. Tabii bu sistemlerin, binaların
bulunduğu iklim koşulları ve yağış
miktarları gözetilerek seçilmesi gerekir.
Nihayetinde çatılarda kullanılacak tüm
malzemeler her ne kadar birbirleriyle
uyumlu ve yüksek kalitede de olsalar,
bütün bu ürünleri çatıya yerleştirecek uygulamacının
teknik bilgisi ve deneyimi çok
önemlidir. Beton kiremitlerin uygulama şekilleri
tüm dünyada, bazı ufak tefek farklarla
beraber, standarttır. Kiremitlerin döşenmesi
sırasında doğru aralıklarla monte
edilmiş ve hava şartlarına koşullandırılmış
çıtaların kullanılması; çatıdaki havayı sirküle
edebilmesi için mahya harcı yerine
kuru mahya sistemlerinin tercih edilmesi
gibi, işin kolayına kaçmadan gerçekleştirilen
tüm uygulamalar çatının başarılı olması
için gerekli ve önemli faktörlerdir.
‘Enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik’
anlamında hangi kıstaslar göz
önünde bulundurulmalı?
Binalarda enerji kayıplarının (ısıtma ve
soğutma kayıpları nedeniyle) yaklaşık
%25’lik bir bölümü çatılardaki izolasyon
problemlerinden kaynaklanmaktadır.
Bunu önleyebilmek için çatılarda yangına
dayanıklı, ısı izolasyon değerleri yüksek
taş yünü ürünler kullanılması, ısı köprülerinin
önüne geçilmesi ve ısı kayıplarının yaşanabileceği,
önemsiz görülebilecek tüm
yalıtım problemlerinin ortadan kaldırılması
gerekmektedir.
Kerem Sezer /
MOYAP Pazarlama ve İş Geliştirme Müdürü
Çatı birçok ürünün kullanıldığı bütünsel bir
sistem olduğundan tek bir çatı malzemesinin
enerji kayıplarını önlemesi mümkün
değildir. Bu nedenle çatı, binayı iç ve dış
etkenlerden koruyan bir kalkan olarak değerlendirilmeli
ve buna göre ürün ve uygulama
seçimi yapılmalıdır.
Biz Tayf olarak, çatılarda enerji kayıplarını
minimuma indirebilmek için uygulamalarda
mutlaka ısı yalıtım ürünleri ve izolasyon
bantları kullanılmasını öneriyoruz.
Sürdürülebilirlik anlamında ise Tayf Beton
Kiremitlerinin üretilmesinden şantiyelere
sunulmasına kadar olan tüm süreçlerde
“doğa-insan-ekonomi” denklemini göz
önünde bulundurmaktayız.
Öncelikle kiremitlerimizin üretiminde yeni
nesil teknolojileri kullanarak, minimum
fire ve hata ile çalışıyoruz. Bu sayede
doğal kaynaklar ve enerji israfının önüne
geçiyoruz. Ürünlerimizin ham maddeleri
doğal ürünler olduğundan geri dönüşüm
Yapı Malzeme Ağustos 2017 87
Dosya
ile ürünlerimizi farklı amaçlarla tekrar kullanıma
sokabiliyoruz. Üretimimizde oluşan
atıkları büyük bir titizlikle bertaraf ederek
veya yeniden kullanarak doğada iz bırakmıyoruz.
Bu şekilde aynı zamanda ekonomiye
de katkı sağlamış oluyoruz.
Tüm faaliyetlerimizde sadece müşterilerimize
değil, çalışanlar ve paydaşlarımıza
da değer yaratarak, onların memnuniyetini
ve emeklerimizden edindikleri tatmini
maksimum seviyeye çıkartmaya çalışıyoruz.
Müşteri, personel ve bayilerimizi kalite,
uygulama, iş güvenliği gibi konularda
eğiterek bilgi ve deneyimlerine katkıda bulunuyor
ayrıca eğitim, sanat ve kültür gibi
alanlarda sosyal sorumluluk projelerine
katılarak toplumumuzdan aldığımızı tekrar
toplumumuz ile paylaşıyoruz.
Yeni nesil malzemelerinizden
örnekler verebilir misiniz?
Kullandığımız yeni nesil teknoloji ve uygulamalar
sayesinde sahip oldukları özel niteliklerle,
beton kiremitlerimiz sektöre yön
veren yeni nesil ürünler olarak pazardaki
yerini almıştır. Benzer ürünlere kıyasla hafifliği
ve inceliği sayesinde çatılara binen
yükü azaltırken aynı zamanda çok daha
üst seviyedeki eğim mukavemeti ile de
kiremitlerimizi benzerlerinden daha dayanıklı
ürünler haline getirdik.
Diğer yandan kullandığımız ham maddelerin
özelliği nedeniyle kiremitlerimiz hem
çok yoğun bir yapıya yani sıkı bir vücuda
hem de rakiplerine kıyasla çok daha pürüzsüz
bir yüzeye sahiptir. Pürüzsüz yüzey
yapısı sayesinde toz, kir ve yosun oluşumunun
önüne geçilmektedir.
Tüm bunların ötesinde, hem harcın içerisinde
kullandığımız pigmentler hem de
yüzeyde uyguladığımız iki kat boya sayesinde
ürünlerimizin kalitesini daha da artırmaktayız.
Dünyanın önde gelen boya ve
pigment üreticilerinin ürünlerini kullanarak
yüzeyde güçlü bir renk tabakası oluşturuyor
ve böylece daha kalıcı,canlı, daha parlak
renkli kiremitler üretiyoruz. Ayrıca bu
etkin boyama işlemi, zaten az miktarda
olan yüzey pürüzlerini de tamamen kapattığından
ürünlerimizin dış koşullara karşı
mukavemetini arttırmaktadır.
Kullandığımız pigmentlerin kimyasal özellikleri
sayesinde ürünlerimizin renkleri
yıllar boyu maruz kalacakları UV ışınları
karşısında solmayacakları gibi daha da
koyulaşarak olgunlaşmış bir görüntü sağlayacaklardır.
Önümüzdeki dönemde yeni proje/
yatırımlarınız olacak mı?
Tayf Profesyonel Çatı Sistemleri olarak
pazarımızda göreceli yeni bir firma olduğumuzdan
gelecekte proje veya yatırım
sıkıntısı çekmeyeceğimizden eminiz. Önümüzdeki
projelerimizde enerji, verimlilik,
sürdürülebilirlik, erişilebilirlik, müşteri ve
iş paydaşlarımızın memnuniyeti gibi faktörleri
göz önünde bulundurarak, farklı
ürün grupları, teknoloji ve iş süreçleri ile
pazarımızda değer yaratma gayreti içerisinde
olacağız.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Hem ürünlerimizin farklılığı hem de Ekmekçioğlu
Grubu ve Kilsan Tuğla’nın piyasadaki
bilinirliği ve güvenilirliğinin etkisi ile
pazarımızda çok sıcak karşılandık ve müşterilerimiz
tarafından hızla benimsendik.
Katlanarak artan satışlarımız, devamlılık
gösteren kurumsal müşterilerimizin sayısının
sürekli artması ve en önemlisi ürünlerimizi
kullanan müşterilerimizin memnuniyetleri
bize yolumuzda doğru adımlarla
gittiğimizi göstermekte.
88
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Libart Clearsky Sistemleriyle;
‘iç mekanlarda açık hava özgürlüğü ve konforu’
“Skylight sistemler doğaya ve doğal ışığa kavuşmak için en iyi çözümlerdir. Günışığı, çalışma
ortamlarının verimliliğini ve üretkenliğini artırır; bu nedenle mimarlar tarafından çalışma
alanlarının tasarımında tercih sebebi.”
Suat Koçak / Libart Sistem Satış ve Pazarlama Müdürü
Libart Clearsky Sistemleri, ‘Çatıyı hareket
ettiren’ yapısal sistemler. Bu sistemlerle çatıyla
entegre çözümler başarıyla uygulanarak
oluşturulan açık çatılar projelere özgürlük
kazandırıyor. Libart, kullanıcının gökyüzüyle
buluştuğu Clearsky Sistem Çözümleri ile
‘Kinetik Mimari’ kavramını ortaya koymakta.
Libart Sistem Satış ve Pazarlama Müdürü
Suat Koçak ile Libart Clearsky Sistemleri’ni
konuştuk.
Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte
Yapı Sektöründeki faaliyetlerinden
bahseder misiniz?
Libart 25 yıl önce, Libra şirketler grubu bünyesinde
kurulan bir Türk markasıdır. Daha
sonra Libra şirketler grubundan ayrılarak
hayatına devam eden Libart 2000 li yıllarda
Amerika pazarına açılmıştır. Ana merkezi
ve Ar-Ge Merkezi İstanbul’da konumlanırken,
Amerika pazarına daha hızlı hizmet
Sistemin teknik değerleri;
Maksimum Genişlik:
12 m (40‘) - 24 m (78’)
Maksimum Uzunluk: 60 m (196 ‘)
Çalışma şekli: Motorlu veya Manuel
Çerçeveler: 6-8 kesitli
Modüller: PC veya Cam
verebilmek için Amerika’da üretim ortaklığı
ile bir fabrika kurmuştur ve 2000 yılından
beri Amerika’ya Lisans satmaktadır. Devam
eden yıllarda Avustralya ‘ya da bir üretim tesisi
kuran Libart dünya da hareketli mimari
sistemlerin öncüsü olan bir firmadır. Özelikle
kendini cam ve hareket konusunda geliştiren
Libart, dünya çapında ki mimarların ve
yatırımcıların hayallerini gerçeğe dönüştüren
ve binalara hareket katan bir global marka
olmuştur.
90
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
Cephe Sistemleri’nde doğru ürün ve
başarılı uygulama için nelere dikkat
edilmeli?
Cephe sistemlerinde günümüzde en
önemli konu ısı yalıtımıdır. Geçtiğimiz yıllarda
küresel ısınmaya ve doğal kaynakların
korunması için enerji kaynaklarının
verimli kullanılmasına yönelik yapılan
sosyal sorumluluk çalışmaları mimarları
bu konuda duyarlı olmaya yöneltti. Aynı zamanda
şu an Avrupa da çoğu ülke cephe
konusunda çok katı ısı yalıtım değerlerini
uygulamaya başladı, özellikle yeni yapılan
yapılarda yüksek ısı değerlerine ulaşılma
gerekesimi üretici firmaları zorladığı kadarı
ile mimarları da tasarımlarına uygun
ürün bulma konusunda zorlamakta. Libart
pazarda öneli rol oynayan Mimarları ürünlerinin
özelikleri ile tatmin ederken aynı
zamanda Ar-Ge çalışmaları ile de yapı sektörünün
ihtiyaç duyduğu ısı yalıtımı değerlerine
ulaşmaktadır.
Clearsky Sistemleri hakkında bizleri
biraz bilgilendirir misiniz?
ClearSky sistemleri havuzlar, restoranlar,
kafeler ve kongre merkezleri için tavan
ışıklıkları açarak kaliteli, emniyetli, kullanımı
kolay, optimum değerli ve üstün tasarımlı
çatı sistemleri kurar. Sistem 4/6 parçalı
kesit tasarımı sayesinde çoğu mimari
yapıya mükemmel uyum sağlar. Sistemde
güvenli kullanım için SecurTrak sistem
rayları kullanılıyor. ClearSky hareketli çatı
pencereleri ile mekânlar yalnızca kapalı
alanlar olarak sınırlanmaz, projelerde
mevsimsel etkiler ortadan kalkar; kışları
kapalı, yaz aylarında ise açık alanların tadı
da çıkartılır. İleri teknoloji kullanımı ile sistem
açıkken, bütün yapı içiçe geçer, bu da
projelerde yer kazandırır ve görüntü kirliliği
oluşturmaz. Bir düğmeyle açılıp kapanabilen
çatı sistemi, temiz havanın mekâna
dolmasına ve doğal ışığın avantajlarına
izin veriyor.
CLEARSKY’LA 27 METREYE KADAR
AÇIK ALANLAR
Sistemin en önemli özelliklerinden biri,
profil yüzeyinin çok çeşitli tasarım kombinasyonlarına
uyum sağlayacak şekilde
çok ince olması. Isı yalıtımı camın kendisi
tarafından sağlanıyor ve buna uygun olarak
sistemin bakım maliyeti de çok düşük
oranda gerçekleşmekte. Clearsky sistemleri
ile alanların genişlikleri maksimuma ulaşır;
ek bir strüktüre gerek kalmadan yaklaşık 25
m’lik açıklıklar bu sistemle çözülebilir. Libart,
Doha Tarek İbn Ziad Okulu’nda dünyanın
en büyük desteksiz alüminyum Clearsky
çatısını kurarak 27 metrelik açıklığı geçmeyi
başarmış durumda. ClearSky sistemleri az
bileşen kullanımıyla hızlı montaj ve uygun
maliyet sağlar. ClearSky sistemleri 240 kg
/ m2’ye (50 psf / 2,354 Pa) kadar rüzgâr
ve kar yüklerine dayanacak şekilde tasarlanmıştır;
sistem yılın her mevsimi emniyetli ve
güvenlidir. Aynı zamanda havalandırma maliyetleri
oldukça düşük. Merkezi kumanda istasyonu
ve uzaktan kumandalı kullanımıyla
kullanıcı dostu bir çalışma şekli mevcut.
Önümüzdeki dönemde yeni proje/
yatırımlarınız olacak mı?
Yeni projelerimiz devam etmekte. Özelikle
2015 yılından itibaren dünya ‘ya tanıtmış
olduğumuz hareketli çatı sistemi entegre
edilmiş AVM projeleri ve bu projelerin
uygulanması ile yakaladıkları başarı ile
Libart sistemleri bu alanda dünya çapında
kullanılmaya başladı. Şu anda 2020
yıllına kadar 2 büyük AVM projesi üstünde
çalışmaktayız. Bunların yanında Ar-Ge
yatırımlarımız her zaman olduğu gibi devam
etmekte. 2012 yıllında dünya da ilk
tasarımcısı olduğumuz Giyotin sistemleri
tekrar ele alarak geliştirdik. Her konuda
mükemmeli sunan, estetik ve yüksek performanslı
yeni bir Giyotin Pencere ve Kapı
ürün gamı oluşturduk.
Libart Çatı Işıklık Sistemleri (Skylight) Biyofilik Tasarıma en uygun çözümü Sunuyor
Skylight sistemler doğaya ve doğal ışığa kavuşmak için en iyi çözümlerdir. Günışığı, çalışma ortamlarının verimliliğini ve üretkenliğini artırır;
bu nedenle mimarlar tarafından çalışma alanlarının tasarımında tercih sebebi. Açılır kapanır bir tavan, güzel havalarda açık havaya
erişim sağlar; ayrıca ısı yalıtımı sağlayan yalıtılmış cam ve termal profiller sayesinde kötü hava şartlarından korur. Günışığı ve projelerde
kullanılan doğru ürünler binaların enerji verimliliğine büyük ölçüde katkıda bulunur. Açılıp kapanabilir havuzlar, tesislerin temiz tutulması
ve yılın her mevsiminde kullanılabilmesi sayesinde yatırımların değerini artırır. Libart, küresel bir kinetik mimari ve mühendislik
çözümleri şirketi olarak 25 yıldır bütün dünyada tercih edilmektedir. Ürettiği hareketli mimari sistemlerle Libart, restoranlar, kafeler,
oteller, ticari tesisler, konut ve sanayi bölgeleri için, farklılık yaratmak isteyen mimarlar ve profesyoneller tarafından tercih edilmektedir.
Faaliyet hayatına “İç mekanlarda açık hava özgürlüğü ve konforu” sloganıyla başlayan şirket, alüminyum ve cam teleskopik hareketli
sistemleriyle her zaman yenilikçi, işlevsel ve çekici bir ürün yelpazesine sahip olmuştur. Libart’ın ar-ge, tasarım, mühendislik ve üretim
faaliyetlerinin ardında, binalara ve yaşama değer katan ve her türlü hava koşuluna uygun, esnek yaşam ve çalışma alanları sağlama
misyonu vardır. Libart’ın 25 ülkede, 3 farklı kıtada üretim tesisleri bulunur.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 91
Daıkın Türkiye Ceo’su Hasan Önder:
“Klima satışları bu yaz
1 milyon rekorunu kırabilir”
2011 yılında yaşanan 1 milyon adetlik rekor satışın bu yıl yakalanabileceğini belirten Daikin
Türkiye CEO’su Hasan Önder, “Müşterilerimizin çoğu son dakikacı davransa da, klima artık
bir ihtiyaç olarak kabul ediliyor. Sıcak havaların yanı sıra yeni nesil cihazlar ve uygun ödeme
koşulları da talebi harekete geçiriyor” dedi.
İklimlendirme sektörünün önde gelen
markalarından Daikin Türkiye’nin CEO’su
Hasan Önder, klima sektöründe bu yıl yaşanan
gelişmeleri değerlendirdi. Temmuz
ayı itibariyle artan hava sıcaklığı ve yüksek
nem oranlarının klima talebini harekete
geçirdiğini belirten Önder, satışlarda
2011 yılındaki 1 milyon adetlik rekorun bu
yıl egale edilebileceğine dikkat çekti.
Temmuz ayı itibariyle klima satışlarında
geçen yılın temmuz ayına göre yüzde
20’lik artış gözlemlediklerini söyleyen Önder,
özellikle Güneydoğu Anadolu, Ege ve
Çukurova Bölgeleri ile Antalya, İstanbul,
İzmir gibi büyük kentlerde klima talebinde
büyük bir artış yaşandığını kaydetti. Ağustos
ayında da bu temponun devam etmesi
halinde 1 milyon adetlik satış adedinin
aşılabileceğini belirten Önder, “Aslında
Türkiye gibi bir ülkede klima pazarının olması
gereken yer de burası. 1 milyonluk
satış adedini en son 2011 yazında yakalamıştık.
Geçen yıl klima satışları 800
binlerde kalmıştı. Bu yıl bir yandan artan
sıcaklık ve nem oranları diğer yandan artan
tüketici bilinci ile 1 milyon adetlik rekorun
egale edilebileceğini düşünüyoruz”
diye konuştu.
SON DAKİKA BEKLENSE DE İHTİYAÇ
BİLİNİYOR
Türkiye’de bilinçli bir müşteri kitlesi oluştuğunu,
klimanın artık bir lüks değil ihtiyaç
olarak görüldüğünü ifade eden Önder, şu
değerlendirmeyi yaptı: “Yaz aylarında artan
talebin yüzde 80’inin son dakikacılar
olduğunu söyleyebiliriz. Ancak biz bunun
da ertelenmiş talep olduğunu biliyoruz.
Çünkü müşterimiz klimalarını alırken sa-
92
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Sektörel
dece fiyatına bakarak karar vermiyor.
Çoğu müşterimiz alacağı cihazın enerji sınıfı,
sahip olduğu özellikler, montaj avantajı,
yetkili servis ağı gibi pek çok kriteri
değerlendiriyor. Daikin olarak bu bilinçli
tüketicinin karşısına farklı ihtiyaç ve beklentilere
yanıt veren geniş bir ürün gamı ile
çıkmayı tercih ediyoruz. Dikkat ederseniz
biz dahil hemen hemen tüm markalar bu
dönemde tüketiciye hızlı teslimat, kampanya,
uygun ödeme seçenekleri sunuyor.
Çünkü günümüzde tüketicilerin klimasını
almadan önce araştırma yaptığını biliyoruz.
Kentsel dönüşüm sonucu yenilenen
evler, yeni ev alanlar, yeni evlenenler gibi
farklı gruplardan da talep gelse de genelde
tüketici, artık klimayı bir gereksinim
olarak görüyor ve almayı düşünüyor. Yaz
aylarında artan sıcaklık ve nem oranları
ise tüketiciye bu gereksinimini hatırlatıyor.
Tabii bizim tavsiyemiz; uygun cihaz seçimi
yapabilmek, kaliteli teslimat ve montaj
hizmeti alabilmek için talebi ertelememek
gerektiği yönünde.”
YENİ NESİL ÜRÜNLERE İLGİ
GÖSTERİLİYOR
Tüketicinin, fiyat duyarlılığı taşısa da yeni
nesil cihazlara ilgi gösterdiğine dikkat
çeken Önder, pazardaki değişimi şöyle
aktardı: “Klima uzun ömürlü bir cihaz, gerekli
bakımların yapılması halinde kullanım
ömrü 10 yılın üzerine çıkıyor. Klima aynı
zamanda gayrimenkule değer katan bir
ürün. Biliyorsunuz artık pek çok yeni projede
iklimlendirmeye mutlaka yer veriliyor.
Bunun yanı sıra oturacağı eve klima taktırmak
isteyen bireysel tüketici de, görüyoruz
ki üstün teknolojik özellikler taşıyan cihazlara
yöneliyor. Inverter klimaların sağladığı
yüksek verim ve tasarruf avantajının yanı
sıra akıllı kanat, akıllı göz teknolojisi, programlanabilme
özelliği, düşük ses seviyesi,
online kontrol edilebilmesi gibi pek çok unsur
kullanıcıların tercihini etkiliyor. Aslında
bu müşteri davranışı sektörün de sağlıklı
gelişimine olanak tanıyor. Üretici firmalar
fiyat rekabetine odaklanmak yerine model
ve hızlı teslimat gibi hizmet rekabetine yöneliyor.
Daikin olarak biz de çevre ve tüketici
dostu cihazlarımızla tüm beklenti ve
ihtiyaçları karşılarken, hizmet kalitemizi de
artırmaya devam ediyoruz. Bu yıl montaj
sürelerini yüzde 50 azaltmayı başardık.
Kullanıcılarımızın ürünlerimize gösterdiği
teveccüh ile de yaptığımız tüm bu çalışmaların
karşılık gördüğünü gözlemliyoruz.”
Yapı Malzeme Ağustos 2017 93
Sektörel
Düşlediğiniz yaz bahçeleri Seramiksan’dan
Yazın dinamik ruhundan esinlenen Seramiksan, dış
yaşam alanlarında da doğanın içinde yaşıyormuş hissi
verecek birbirinden farklı alternatifler sunuyor. Balkon,
bahçe ve teraslar huzur veren ve dinlendirici tasarımlarla
gün boyu zaman geçirilen keyifli yaşam alanları oluyor.
Seramiksan Garden serisi sade motifi ile ferah, doğal
renkleriyle de dingin bir atmosfer sunuyor. Seramiksan’ın
Garden serisi ile evinizin bahçesinde, yazlık mekânlarınızda
aradığınız doğallığı yaşatabilirsiniz.
Doğal mermer, bahçe taşı görünümü ve dokusunun seramiğe
işlendiği Seramiksan Molivos serisi doğayı dış yaşam
alanlarına taşıyor. Tarz mekanlar isteyenler estetik
görünümü ve ferahlatıcı etkisiyle Molivos serisini tercih
ediyor.
Ahşabın en doğal görünümünün yansıdığı Seramiksan
Teak serisi doğanın içinde yaşıyormuş hissi vererek keyifli
yaşam alanları yaratıyor. Akçaağaç, ceviz ve venge
olmak üzere üç farklı renk alternatifi bulunan seri ahşabın
çarpıcı güzelliğini ve sıcaklığını dış yaşam alanlarında
da yaşatıyor.
Seramiksan’ın yeni showroomu Batı Mühendislik açıldı
Seramiksan, ileri teknolojisi ve geniş ürün yelpazesiyle Türkiye
çapında 200’ü aşkın mağazasıyla kaliteli hizmet vermeye
devam ediyor. Seramiksan’ın Tekirdağ’daki yeni bayisi Batı
Mühendislik, Çerkezköy’deki showroomunun açılışını gerçekleştirdi.
Açılış törenine Seramiksan Türkiye Satış Müdürü M.
Süreyya Çağlar, Seramiksan Yöneticileri, Batı Mühendislik’in
sahibi Can Sözüpişkin ve çok sayıda davetli katıldı.
Seramiksan, Batı Mühendislik’in 400 m² lik yeni showroomunda
banyo, mutfak ve tüm yaşam alanları için kullanılabilecek
seramik, granit karolardan oluşan yüzlerce ürün çeşidi ve benzersiz
vitrifiye ürünlerini müşterileriyle buluşturuyor.
Batı Mühendislik’in sahibi Can Sözüpişkin’i tebrik eden Seramiksan
Türkiye Satış Müdürü M. Süreyya Çağlar: “Kaliteli
hizmet anlayışıyla bayi ağımızı genişletmeye devam ediyoruz.
Tekirdağ ‘daki yeni bayimiz Batı Mühendislik’in showroomunun
açılışını gerçekleştirdiğimiz için mutluyuz. İş birliğimizin
uzun yıllar devam edeceğine inanıyorum. Batı Mühendislik’e
bol kazançlı günler diliyorum.” Dedi.
94
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dünyanın en büyük hastanelerinden biri
Rönesans ile İkitelli’ye geliyor!
1 milyon m 2 ’nin üzerinde inşaat alanına sahip olacak İkitelli Şehir Hastanesi,
2.000’den fazla sismik izolatörü ile tamamlandığında dünyanın en büyük sismik izolatörlü
binası olacak. Bu sayede deprem sırasında ve sonrasında bile tüm operasyonel
faaliyetlerini aksama olmadan yerine getirebilecek.
Dr. Erman Ilıcak / Rönesans Holding Başkanı
Kamil Yanıkömeroğlu / Rönesans Sağlık Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı
Sağlık yatırımı konusunda Türkiye’nin en
önemli firmaları arasında yer alan Rönesans
Sağlık Yatırım’ın, Japonya’nın en büyük yatırım
ve ticaret şirketlerinden Sojitz ortaklığı
ile hayata geçireceği İkitelli Şehir Hastanesi’nin
finansal kapanışı, Çırağan Sarayı’nda
düzenlenen törenle tamamlandı. Rönesans
Holding Başkanı Dr. Erman Ilıcak ve Rönesans
Sağlık Yatırım Yönetim Kurulu
Başkanı Kamil Yanıkömeroğlu’nun ev sahipliğinde
düzenlenen finansal kapanış
töreninde, projenin yüzde 30 ortağı Japon
Sojitz, projenin ana finansörü Japon Devlet
Bankası JBIC, kredi verenlere sigorta
sağlayan Japon devlet kuruluşu NEXI ile
Japon kredi kuruluşları SMBC, BTMU,
DAİ-İCHİ, NİSSAY, SCB ve IYO BANK’ın
üst düzey yetkilileri de yer aldı. Yaklaşık
163 Milyar Japon Yeni tutarında kredi sağlanacak
olan İstanbul İkitelli Şehir Hastanesi’nin
toplam yatırım tutarı 203 Milyar
Japon Yeni olacak.
İstanbul İkitelli Şehir Hastanesi, tamamlandığında
2.700 yatak kapasitesine sahip
olacak ve günde 23 bin 600 hastaya
96
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Sektörel
hizmet verecek. 1 milyon metrekarenin
üzerinde inşaat alanı olan şehir hastanesi,
dünyanın en büyük hastanelerinden
biri olacak. Yapıların deprem yüklerini
aktarmada en etkili teknoloji kabul edilen
sismik izolatör teknolojisi ile donatılacak
olan hastane, deprem anında bile normal
faaliyetine devam edebilecek. Deprem
sırasında ve sonrasında bile tüm operasyonel
faaliyetler aksama olmadan yerine
getirebilecek.
2000’den fazla sismik izolatörle donatılacak
olan İkitelli Şehir Hastanesi, tamamlandığında
dünyanın en büyük sismik izolatörlü
binası olacak. Böylece Engineering
News Record dergisinde yayınlanan habere
göre şu anda birinciliği elinde tutan Rönesans
Sağlık Yatırım’ın yatırımını yaptığı
Adana Şehir Hastanesi Projesi’nin de açık
ara önüne geçecek. 2020 yılında hizmete
girmesi planlanan İkitelli Şehir Hastanesi
Projesi, inşaat sürecinde aylık yaklaşık 6
bin kişiye, hastane tamamlandığında ise
yaklaşık 10 bin kişiye doğrudan istihdam
sağlayacak.
2020’YE KADAR 4.3 MİLYAR
DOLARLIK SAĞLIK YATIRIMI
Bu dev projeyle ilgili açıklama yapan Rönesans
Sağlık Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı
Kamil Yanıkömeroğlu, “203 Milyar Japon
Yeni tutarındaki bu yatırımla dünyanın en
büyük hastanelerinden birini İkitelli’de inşa
etmek için ilk adımı bugün atıyoruz. Japon iş
ortağımız Sojitz ve diğer yatırım kuruluşlarının
sağlık alanında önemli eşik olacak İkitelli
Şehir Hastanesi’ne 18 yıl vadeli bu büyüklükte
yatırım yapmaları, öncelikle ülkemizin
güçlü ekonomisine ve Rönesans Holding’in
bu konudaki global deneyimine inançlarını
ortaya koyuyor” dedi.
“Sağlık alanında yaptığımız tüm yatırımlarda
olduğu gibi bu proje de en yüksek teknolojilerle
donatılacak ve özellikle İstanbul’un
deprem riskine karşı güvenlik önlemleri
alınacak. Deprem anında bile hastanede
ameliyatların devam edeceği bir teknolojiyle
bu projeyi inşa edeceğiz. İnşaat, medikal
ekipman ve medikal hizmetlerde en
son Japon teknolojilerini Türkiye’ye getirecek
ve projemizde kullanacağız.” diyen
Yanıkömeroğlu, “Rönesans Sağlık Yatırım
olarak Kamu-Özel İşbirliği modeli kapsamında
2020 yılına kadar 4.3 milyar dolarlık
yatırımla yaklaşık 3.200.000 m² inşaat
alanına ve 9.500 yatak kapasitesine sahip
olan sağlık tesisleri inşa etmeyi planlıyoruz.
Ocak ayında Yozgat Şehir Hastanesi’ni
Başbakanımızın katılımı ile Sağlık Bakanlığımız
ve halkımızın hizmetine açtık, Eylül
ortasında inşallah Adana Şehir Hastanemizin
açılışını planlıyoruz. İkitelli için Japon
ortağımız ve Japon bankalardan aldığımız
bu desteği çok kıymetli görüyoruz. Bugüne
kadar finanse ettiğimiz diğer dört hastane
projemizi de tamamen yabancı kalkınma
bankaları ve yabancı ticari banka grupları
ile yapmıştık. Adana 2014’te bunların ilki
olmuştu. İkitelli’de de yine ilkler var. Japon
devletinin sahip olduğu dev kuruluşlar JBIC
ve NEXI, Türkiye’de ilk kez bu tür bir sosyal
altyapı projesine imza attılar. Türkiye’de
geçmişte yaptıkları yatırımlar daha kısa vadeli
ve daha küçük tutarlarda, ancak projemize
18 yıl vade ile çok büyük tutarlar ile
çok güçlü destek verdiler. Kredi verenler
arasında yer alan Japonya’nın en büyük sigorta
şirketi Nissay ve ikinci büyük sigorta
şirketi Dai-ichi daha önce bırakın Türkiye’yi
Japonya dışında hiçbir yerde bu tür bir proje
finansmanı yapmamış kuruluşlar. Sadık
bankalarımız Japon devleri SMBC ve BTMU
da yine ve bu sefer çok daha büyük tutarlar
ile projemize destek oldular. Daha önce
Türkiye’de bu projelere hiç girmemiş bir
uluslararası banka da ilk kez yatırım yaptı.
Bunlar ülkemize, projelerimize ve bizlere
olan güveni simgeliyor, inşallah yabancı
banka ve yatırımcı ortaklarımız ile beraber
önümüzdeki dönemde de ülkemize yatırım
yapmaya devam edeceğiz.” dedi.
TÜRKİYE VE JAPONYA İŞBİRLİĞİNDE
ÖNEMLİ BİR EŞİK
JBIC İcra Kurulu Direktörü ve CEO’su Tadashi
Maeda, konuyla ilgili yaptığı açıklamada,
“Böyle önemli bir altyapı projesinin
finansmanına liderlik etmiş olmakla gurur
duyuyoruz” dedi. Maeda sözlerini şöyle
sürdürdü: “Türk halkı için çok önemli bir
altyapı projesi olan İstanbul İkitelli Şehir
Hastanesi, Türkiye ve Japonya arasındaki
işbirliği için stratejik bir eşiktir. Türk hükümeti
banka bakış açısıyla son derece sağlam
bir Kamu Özel İşbirliği modeli kurgulamıştır.
Hem Turk sponsor Rönesans hem
de Japon sponsor Sojitz mükemmel şirketler
olduklarından bu projeyi Türk Hükümeti
ile beraber başarıyla hayata geçireceklerinden
eminiz.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 97
Sektörel
Şişecam Düzcam,
Performans hesaplayıcı mobil uygulama geliştirdi
Cam sektörünün global oyuncusu Şişecam Topluluğu bünyesinde
faaliyet gösteren, Türkiye düzcam pazarının lideri ve Avrupa’nın
en büyük üreticisi konumunda olan Şişecam Düzcam,
doğru cam seçimini kolaylaştıracak yeni uygulamalar sunuyor.
Şişecam Düzcam, ‘Performans Hesaplayıcı’ olarak hayata geçirdiği
yeni uygulamayla, tüketicilerine cam performansları konusunda
mobil danışmanlık hizmetini vermeye başladı.
Performans Hesaplayıcı uygulaması ile mimari projelerde
istenen performans değerlerini sağlayabilmek adına cam
kombinasyonlarının gün ışığı, güneş enerjisi geçirgenliği ve
ısı geçirgenlik katsayısı gibi performans değerlerine kolayca
ulaşılabiliyor. Yapılan hesaplamalar uygulama içerisinde kayıt
altına alınıp, istendiğinde kolayca e-posta ile paylaşılabiliyor.
Şişecam Düzcam’dan Mobil Danışmanlık Hizmeti
Şişecam Düzcam
‘Cam Danışmanı’ uygulaması geliştirdi
Türkiye düzcam pazarının lideri ve Avrupa’nın en büyük üreticisi konumunda olan Şişecam
Düzcam, yeni bir mobil uygulama hayata geçirdi. ‘Cam Danışmanı’, adıyla hayata geçirilen
uygulama, projelerin farklı ihtiyaçlarına yönelik cam kombinasyonlarının performans değerlerini
karşılaştırarak, doğru cam çözümlerine kolayca ulaşma olanağı sunuyor.
Cam sektörünün global oyuncusu Şişecam Topluluğu bünyesinde faaliyet gösteren, Türkiye düzcam pazarının lideri ve Avrupa’nın
en büyük üreticisi konumunda olan Şişecam Düzcam, projelerde cam seçimini kolaylaştırmak amacıyla yeni bir uygulama başlatıyor.
Şişecam Düzcam, ‘Cam Danışmanı’ adı ile hayata geçirdiği uygulama kapsamında karar vericilerin proje ihtiyaçları doğrultusunda
doğru cam seçimleri konusunda mobil danışmanlık
hizmeti veriyor.
‘Cam Danışmanı’ mobil uygulamasıyla proje özelinde doğru
cam seçiminin yapılmasını sağlarken, ısı ve/veya güneş
kontrolü, gürültü kontrolü, emniyet ve güvenlik ihtiyaçları
doğrultusunda en uygun cam önerilerini sunuyor. Cam Danışmanı
uygulaması, proje özelinde ihtiyaca yönelik yapılan
seçimler sonucunda uygun cam önerilerini alternatifli olarak
sunuyor. Ürünlere ait teknik bilgileri ve örnek referans proje
görsellerini inceleme imkânı da tanıyor.
98
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Teknosel; pazardaki en önemli
aktörlerden biri olmayı kendine
vizyon edinmiş!
“Portföyümüzeki bütün ürünler çevreci / yeşil ürün sıfatı taşıyor. Ayrıca bütün ürünlerimiz,
yeşil ürün sertifikalarından en az birine layık görülmüş olmakla beraber, bu ürünlerin
büyük çoğunluğunun hammaddesi alüminyum veya kauçuk gibi %100 geri dönüştürülebilir
maddelerden oluşuyor.”
Sadece moda olmayan, güncelliğini her
zaman koruyan ve aynı zamanda çevreyle
dost yapı malzemelerinin ve sistemlerinin
temsilciliğini yapan Teknosel; genç, teknik
ve deneyimli bir organizasyona sahip. Mimar
Selin İpin ile, Teknosel’deki yenilikler,
gelişmeler ve Çatı&Cephe Sistemleri’ni
ele almaya çalıştık.
Şirketinizin kısa tarihçesiyle
beraber faaliyetleriniz ve üretim
süreçlerinizden bahseder misiniz?
Teknosel Teknolojik Yapı Ürünleri A.Ş.;
1998 yılında İstanbul’da kurulmuş olup;
faaliyetlerini üstün kalitede teknolojik yapı
malzemelerinin yurtdışından satınalımı,
pazarlanması ve satışı alanlarında sürdürmektedir.
Bu yapı malzemelerinin günümüzün
çağdaş mimari projelerinde yer
almasını sağlayan bir kuruluştur.
Firma çalışmaları sırasında, müşteri odaklılık
ile verimliliği esas alan bir yönetim
biçimi izlerken, müşteri memnuniyeti ve
güven üzerine kurulu bir hizmet anlayışını
kurum kültürü olarak prensip edinmektedir.
Bu tarz çalışma anlayışıyla, çağdaş
yapı ürünlerinin ülkemiz yapı sektörüne
kazandırılmasına öncülük etme rolünü
sürdürmeye devam edecektir.
Teknosel müşteri yaklaşımı ile yapı sektörünün
ihtiyaç duyacağı, çağdaş ve çevreye
saygılı mimari ürünler konusunda, pazardaki
en önemli aktörlerden biri olmayı kendine
vizyon edinmiştir.
Yapmış olduğunuz uygulamalardan
bir kaç örnek verebilir misiniz?
Teknosel, toplamda 10’dan fazla çatı,
cephe kaplama ve yalıtım malzemesinin
distribütörlüğünü yapmaktadır. Çatı kaplama
grubunda, titanyum çinko, bakır
ve alümiyum çatı kaplama malzemeleri
bulunmakla birlikte, titanyum çinko uygulamalarında
NedZink ile Haliç Metro
Köprüsü projesine, ElZinc ile Uniq İstanbul
projesine imza attık. Bunun yanında;
BEMO yüksek hadveli alüminyum kenet
100
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Sektörel
sistemler ile Kayseri Kadir Has Stadyumu
projesini nihayetlendirdik. Ayrıca Florya
Ekşinar Konakları’nı Euramax alüminyum
levhalar ile tamamlamış bulunmaktayız.
Cephe kaplama grubunda ise, fibercement
paneller, terracotta paneller, lamine
ve doğal ahşap panellerin satışı gerçekleştirilmektedir.
SVK Fibercement paneller
ile Samsun Hilton Hotel, İTÜ Beylerbeyi
Yerleşkesi, Turkcell Data Center gibi
projeleri gerçekleştirdik. Ayrıca Parklex
lamine ahşap paneller ile ÇengelköyPark
Demirland, Eti Bakır Fabrikası, Kundu Villaları;
WRC Kızıl Sedir Ahşap paneller ile
ise, Kırkkonak Tarabya Villaları ve yurt genelinde
daha bir çok konut projesine imza
attık.
Bu yıla dönük üretim hedeflerinizden
ve üzerinde çalıştığınız
projelerinizden bahseder misiniz?
Her geçen sene yalıtım pazarında daha
fazla yer ediniyoruz. Yalıtım alanındaki başarımızı
Foamglas ve Firestone markaları
üzerinden değerlendirmek gerekirse; öncelikle
Foamglas cam köpüğü ısı yalıtım
levhaları için son beş senede yaptığımız
yalıtımların karşılığını 2016 senesinde
aldık ve içinde bulunduğumuz senede de
almaya devam ediyoruz. Foamglas cam
köpüğü ısı yalıtım levhaları ile Rize Çaykur
Fabrikası ve Varaka Kâğıt Fabrikası gibi
oldukça önemli projelerde yer aldık. Firestone
TPO ve EPDM membranlar ise artık
çevreci ve uzun ömürlü su yalıtımı dendiğinde
akla gelen ilk ürünlerden. Firestone
ile yer aldığımız önemli projelerden birkaçı
Ataklar Lojistik Binası ve Bilkent Hastanesi.
Teknosel’in yalıtımdaki başarısının altında
yatan en büyük etmen şüphesiz Teknosel’in
kendi teknik ekibi ve yurtdışından
süpervizörlerin gelmesi ile yapılan saha
kontrolleri. Hem Foamglas hem de Firestone
ürünlerinde, müşteriye belirli aralıklarla
saha kontrolü imkânı sunuyoruz. Bu
kontroller, Teknosel’in kendi teknik ekibi
ile yapılıyor, belirli periyodlarla da yurt dışından
yetkili firma süpervizörleri ziyaret
gerçekleştirip rapor sunuyor. Bu ziyaretler
sahada üretim kalitesinin artırılmasını
olumlu yönde etkiliyor, ayrıca iş bitiminde
sistem garantisi alınmasını sağlıyor. Bu
da bizim bir “sistem firması” olduğumuzu
kanıtlıyor. Ayrıca ticari faaliyetlerde bulunduğumuz
müşterilerimizin oldukça bilinçli
ve Teknosel ile karşılıklı anlayış içinde
olması başarımızı perçinliyor. Teknosel
yalıtım sektöründe işçilik faktörü çıtasını
sürekli yukarı taşıyor. Yalıtım uygulamaları
yapacak firmalar için, uygulamaya başlanmadan
önce yurtdışından teknik ekip
getirilip uygulamacı ekip için teknik ve
uygulama eğitimi fırsatı sunulduğundan,
işçilikten kaynaklı hatalar en aza indiriliyor
ve uygulama ekibinin mesleki gelişimine
de katkı yapılıyor.
Metal kaplama sektöründe de ElZinc, NedZink,
Aurubis ve Euramax çözüm ortaklığı
ile ilerliyoruz. Bilindiği üzere metal çatı ve
cephe kaplamaları uzun ömürleri ve çevreci
ürün olmaları sebeplerinden dolayı tercih
ediliyor. Ayrıca bu kaplamaların “yaşayan”
malzemeler olması, kullanıcıya ve
mimara görsel olarak da çeşitli imkanlar
sunuyor. Metal malzemelerin yapay yaşlandırılması
ile pek çok farklı yüzey bitişi
elde etmek mümkün. Hala devam eden
Ağaoğlu Maslak 1453 projesinde ElZinc
titanyum çinko çatı kaplamaları tercih
edildi. Yalıtım sektöründe verdiğimiz teknik
destek metal kaplamalarda da mevcut
olmakla beraber Ağaoğlu Maslak 1453
projesinde uygulanmaktadır.
Isı ve ses yalıtımı konusunda
eskiye kıyasla Çatı ve Cephe
Sistemleri’nin geldiği noktayı nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Isı ve ses yalıtımı konusunda Çatı ve Cephe
Sistemleri’ni geldiği noktayı oldukça
olumlu bulmakla beraber, günden güne
sektördeki yalıtım bilincinin arttığını düşünüyorum.
Bunda gösterilebilecek en
önemli kanıt, piyasada farklı performanslardaki
yalıtım malzemesi çeşitliliğinin ve
kullanımının, klasik yalıtım malzemelerinin
ise mimari projelerdeki kalınlığının
ve katman sayısının artmasıdır. Binalara
enerji kimliği kazandırılması ve ısı yalıtımının
zorunlu hale getirilmesi gibi çalışmaların
da bu gelişmelere oldukça olumlu katkı
yaptığı da aşikardır.
Selin İpin - Pazarlama Departmanı – Mimar
Üretim ve uygulama süreçleri
sonrasında ortaya çıkan çevre
kirliliği, atık vs.. gibi problemlere
karşı gibi tedbirler alıyorsunuz?
Ürün portföyümüzü oluştururken bu ürünlerin
çevreci ürünler olup olmadığı bizim
için en önemli hususların başında geliyor.
Bugün portföyümüzeki bütün ürünler çevreci
/ yeşil ürün sıfatı taşıyor. Ayrıca bütün
ürünlerimiz, yeşil ürün sertifikalarından
en az birine layık görülmüş olmakla beraber,
bu ürünlerin büyük çoğunluğunun
hammaddesi alüminyum veya kauçuk
gibi %100 geri dönüştürülebilir maddelerden
oluşuyor. Bilindiği gibi bu özellikler
“beşikten beşiğe” niteliğini taşıyan tasarımlar
için olmazsa olmazlardan. İnşaat
faaliyetlerinin yaygınlaştığı günümüzde,
çevreci nitelikli malzemelerin kullanımı,
gelecek nesillere miras bırakacağımız
çevremizi korumak için önemli bir adım
niteliği taşıdığına inanıyoruz.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 101
Sektörel
Marshall Akrikor Dış Cephe Boyası,
yeni reklam filmiyle yayında
4 farklı seçeneğiyle 4 mevsim yalıtım sağlayan Marshall Akrikor Dış Cephe Boya serisinin
özellikleri, reklam filminde Kung Fu yapan boya ustaları kullanılarak eğlenceli bir şekilde
anlatılıyor.
4 farklı seçeneğiyle 4 mevsim yalıtım sağlayan
Marshall Akrikor Dış Cephe Boya serisinin
özellikleri, reklam filminde Kung Fu
yapan boya ustaları kullanılarak eğlenceli
bir şekilde anlatılıyor.
“Renklendir Hayatı” sloganıyla hayatımıza
renk katmaya devam eden Marshall’ın su
bazlı Akrikor dış cephe boyasının yeni reklam
filmi renkli ve dinamik kurgusuyla dikkat
çekiyor. Filmde, binaların dış cephelerinde
4 mevsim koruma kalkanı sağlayan
Marshall Akrikor Dış Cephe Boya serisinin
zorlu hava şartlarıyla savaşması, Kung Fu
yapan boya ustaları kullanılarak eğlenceli
bir şekilde anlatılıyor. Müziğiyle de dikkat
çeken reklam filminin jingle’ını eğlenceli
şarkılarıyla beğeni toplayan Bedük seslendiriyor.
102
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Persan, sektörün öncüsü
olmaya devam ediyor
“Çok yakın zamanda yatırımlarımızı Almanya üzerinde yoğunlaştıracağız. Gelişmiş ülkelerin
tercih ettiği perlit içerikli Termoşap ve Termosıva ürünlerimizi Almanya’nın her noktasına
ulaştıracağız.”
2002 yılında kurulan ve 2007 yılında tamamen
teknolojisini yenileyen PERSAN
Çatı-Cephe ve Yalıtım Sistemleri, yapı elemanları
sektöründeki devrim niteliğindeki
yenilikleri ile sektörün amiral gemisi olmaya
aday. Persan Çatı- Cephe- Yalıtım Sistemleri
Türkiye Satış Müdürü Ulaş Öztürk ile yapmış
oldukları faaliyetler üzerine konuştuk…
Şirketinizin kısa tarihçesiyle birlikte
yapı sektöründeki faaliyetlerinden
bahseder misiniz?
Erzincan’da 37.000 metrekare alan üzerinde,
6.000 metrekare kapalı alandaki
tesislerimiz ile faaliyet gösteriyoruz. PER-
SAN Çatı- Cephe- Yalıtım Sistemleri olarak
yıllık 2 milyon metrekare çatı sistemleri,
80 bin ton toz ürün ve 75 bin metreküp
perlit genleştirme kapasitesine sahibiz.
Türkiye’nin yüksek kapasiteli ve tam otomatik
ilk ve en modern kiremit fabrikası
konumundaki firmamızın İtalyan Vortex
Hydra teknolojisi ile donatılan, Türkiye’nin
en büyük genleştirme kapasitesine sahip
tesislerimizdeki tüm süreçler bilgisayar
kontrollü olarak gerçekleşiyor. Aynı zamanda
Ar-Ge çalışmalarına büyük önem
veren firmamız bu anlamda TÜBİTAK TEY-
DEB projesiyle bölgesinde TÜBİTAK desteği
alan ilk şirket olma özelliğine sahip.
Çatı ve cephe sistemlerinde doğru
ürün ve başarılı uygulama için nelere
dikkat edilmeli?
Bina yapımında kullanılan yapı malzemelerini
tasarruf etmek amacıyla uygun fiyatlı
olduğu için tercih edenler ileriki dönemde
yalıtım için oldukça yüksek meblağda bütçe
ayırmak zorunda kalıyor. Bina inşasından
sonra ek olarak yapılan yalıtım, binanın
statik ağırlığını yükselttiği için binaya
ekstra yük bindiriyor; bu durum da binanın
depreme dayanıklılığını azaltıyor. Termoşap
ve Termosıva gibi kendinden ısı ve ses
yalıtımlı, çevre dostu ve ekstra yalıtım bütçesi
ayırmayı gerektirmeyen yapı malzeme-
104
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Dosya
lerinin kullanılması ekonomik ve ekolojik
alanda, iş gücünde büyük avantaj sağlarken
hane sakinlerine uzun yıllar konforlu
bir ortam sağlıyor.
Son dönemde sıkça fırtına vb. doğa olaylarında
uçan, kopan, dökülen çatılara rastlıyoruz.
Fırtına gibi doğa olaylarında sacdan
yapılan çatılardan kopan malzemeler insanlara,
araçlara ve çevreye zarar verebiliyor.
Çatı sistemlerinde yapının bulunduğu
bölgenin iklimsel özellikleri göz önünde
bulundurularak seçimin yapılması gerekiyor.
Aynı zamanda bu ürünlerin uzun yıllar
dayanıklı olması, nesilden nesile aktarılan
bir miras gibi korunması önemlidir. Persan
Çatı- Cephe- Yalıtım Sistemleri ekibi olarak,
insan ve çevreye duyduğumuz saygı ile
dünyanın tercih ettiği yeni nesil kiremitleri
üretiyoruz. Dünyanın tercih ettiği perlit; Erper
perliti ile ürettiğimiz kiremitler suya ve
dona karşı 60 yıl garantilidir. Yapı malzemelerinin
kalitesinin yanı sıra uygulayıcıların
da önemi büyüktür. Malzeme ne kadar
kaliteli olursa olsun eğer doğru bir şekilde
uygulanmazsa istenilen verim alınamaz.
Bu durumun önüne geçmek için uygulama
yapacak ustalara eğitimler verilmelidir. Görüldüğü
üzere malzeme tek başına kaliteli
olsa bile uygulamada problem varsa tam
bir başarı söz konusu olamıyor. Birbirleri ile
entegreli olan bu işlemler bütünlük sağladığında
başarılı sonuçlar alınır.
Yeni nesil malzemelerinizden
örnekler verebilir misiniz?
Persan’ın Türkiye’nin hemen hemen
noktasına ulaştırdığı, aynı zamanda dünyanın
önemli noktalarına ihraç ettiği yapı
malzemeleri sektörün öncüsü olmaya devam
ediyor. Eski ve yeni binalarda kullanılabilen
yapı malzemelerimiz Termoşap
ve Termosıva, Ar-Ge laboratuvarlarımızda
gerçekleştirdiğimiz çalışmalar sonucunda
ortaya çıkan yeni nesil yapı elemanlarıdır.
Termoşap ve Termosıva; ısı yalıtımı
ve ses yalıtımı yapar, A1 sınıfı yanmaz
ürünlerdir, nefes alır, nem ve küfü önler
ve hafiftir. Yapı elemanlarımız Türkiye’nin
en kaliteli inşaat perliti; Erper perlit içeriklidir.
Asitler ve bazlardan da etkilenmeyen
perlit, organik madde içermediği için yosun
tutmuyor ve küf oluşturmuyor. Ayrıca
hafif olması sayesinde depreme karşı dayanıklı
binalar yapılmasını ve bina maliyetlerinde
önemli avantaj sağlıyor. Perlit ile
hazırlanan betonlar, -40 derece sıcaklığa
dayanıyor ve mukavemet artışı gözleniyor.
Enerji verimliliği kanunu ve enerji
kimlik belgesi gibi uygulamaların
sektördeki yansımaları nasıl
gerçekleşmekte?
Enerji Verimliliği Kanunu’nun çok yerinde
olduğunu düşünüyorum. Dünyamız hızla
Ulaş Öztürk / Persan Çatı- Cephe- Yalıtım Sistemleri
Türkiye Satış Müdürü
ısınıyor, canlı çeşitliliği azalıyor. Doğaya
en büyük zararı insanoğlu veriyor. Karbon
salınımı gün geçtikçe artıyor. Nüfusun
artmasına bağlı olarak hızlı şehirleşme
beraberinde yeni yapıların yükselmesini
getiriyor. Bu binalarda uygulanan petrol
türevli yalıtım malzemeleri hem yapım
aşamasında hem de sonrasında insana
ve çevreye ciddi zararlar veriyor. Olası bir
yangın anında ortaya çıkan karbon monoksit
gazı hem insanları hem de çevredeki
canlıları zehirliyor. Enerji Verimliliği Kanunu
ile binalarda yapılacak doğru yalıtım
sonrasında mutlak bir enerji tasarrufu
sağlanacak. Bu tasarruf ile enerjiden ve
bütçeden büyük ölçüde tasarruf edilecek.
Buna bağlı olarak sektördeki araştırma ve
rekabet ortamının gelişeceğine inanıyorum.
Firmalar, tercih edilebilmek adına bir
öncekinden üstün özellikli ürünler geliştirecek,
sonunda çevre kazanacak.
Önümüzdeki dönemde yeni proje/
yatırımlarınız olacak mı?
Persan Çatı- Cephe- Yalıtım Sistemleri olarak
kurulduğumuz günden bu yana yatırımlarımıza
hız kesmeden devam ediyoruz.
Şu anda Türkiye içinde 81 adet bayimiz
var. Tüm Türkiye Persan güvencesi altında
diyebiliriz. Bunun yanı sıra yurt dışında
birçok noktaya ihracat yapıyoruz. Her yıl
dağıtım ağımıza yenilerini ekliyoruz. Çok
yakın zamanda yatırımlarımızı Almanya
üzerinde yoğunlaştıracağız. Gelişmiş ülkelerin
tercih ettiği perlit içerikli Termoşap
ve Termosıva ürünlerimizi Almanya’nın her
noktasına ulaştıracağız.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 105
Sektörel
Dyo’nun güneşten ödünç aldığı renk: turuncu-bakır
DYO Boya’nın yeni renk yağmuru
kartelasının ‘turuncu-bakır’
isimli renk damlası Temmuz güneşinin
tüm tonlarını ve ışıltısını
duvarlara taşıyor.
Tamamen doğadan ilham alınarak
hazırlanan, mevsimlerin
tüm geçişlerini hissettiren DYO
Boya’nın yeni renk kartelası peşinden
hayalleri koşturacak kadar
zengin.
‘Renk Damlası’ adıyla sekiz
gruba ayrılan yeni kartelaların
Temmuz ayında öne çıkan rengi
‘turuncu-bakır’. Gündoğumundan-günbatımına
güneşin 24
renk tonunu beğeniye sunan
‘turuncu-bakır’ renk damlası,
duvarlara güneşin enerjisini taşıyacak...
DYO Usta Ligi’nin şampiyonu belli oldu
Bu yıl ilki gerçekleştirilen turnuva için
tüm profesyonel boyacılar kendi bölge
müdürlükleri tarafından belirlendi.
24 Temmuz’da Antalya’da bir araya gelen
takımlar arasında çekilen kuralar
sonucu beşer takımlı iki grup oluşturuldu
ve turnuvaya start verildi. Karşılaşmalar
Türkiye Futbol Federasyonu’nun
belirlediği hakemler tarafından yönetildi.
2017 yılında 10 futbol takımı ile gerçekleştirilen
turnuva, 2 ayrı grupta toplam
20 maç yapılarak, her 2 gruptan 2’şer
takım yarı finale kaldı. Son derece çetin
geçen maçlar sonunda Batı Marmara
Bölge Müdürlüğü takımı, Antalya Bölge
Müdürlüğü takımı, Diyarbakır Bölge Müdürlüğü
takımı ve Doğu Marmara Bölge
Müdürlüğü takımı yarı finale kalmayı başardı.
Ve nihayet 27 Temmuz 08.30’da
Antalya -Batı Marmara Bölge Müdürlüğü
takımları arasında oynanan ilk yarı final
karşılamasının ardından ev sahibi Antalya
finale kalmayı başardı. Saat 09.30
başlayan ikinci karşılamanın galibi ise
Diyarbakır oldu...
106 Yapı Malzeme Ağustos 2017
“Yaptığımız her proje için şehir
yaşamına katkıda bulunmayı hedefliyoruz”
“Telaffuzunu dahi yapamadığımız isimlerin projelere verilmesini uygun görmüyorum. Ceylan
Grup çalışma hayatındaki 37 yıllık gelenek ve prensiplerinden taviz vermeden ülkemiz ve
milletimiz için daha fazla istihdam sağlamaya devam edecek.”
Müşterilerine estetik ve güvenliği ekonomik
bir düzeyde sunmaya çalışan Ceylan
İnşaat, sektöründe kalıcı ve sürekli olma
hedefiyle faaliyetlerini sürdürmekte. Kalite
ve güvenden taviz vermeden birçok
çalışmaya imza atan şirket, tüm projelerine
‘Önce İnsan’ prensibiyle yaklaşmakta.
Ceylan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
Muammer Ceylan’a farklı bölgelerde
hayata geçen ‘ZER Projeleri’ başta olmak
üzere sektördeki güncel konular hakkında
pek çok soru yönelttik. Sorularımıza geniş
bir perspektifle yaklaşan sayın Ceylan’a
samimi cevapları için teşekkür ediyoruz.
Şirketinizin kısa tarihçesi ile birlikte
çalışma sahaları ve faaliyetleri
hakkında bilgi verir misiniz?
Bu bakış açısını bugüne kadar 500.000
m2 konut imalatına da taşıyan Ceylan İnşaat,
sektördeki bilgi birikimini değişen
beklentileri karşılama adına yeni projelerine
de taşıyor. Ceylan İnşaat; , Zer Mecidiyeköy,
ı, Zer Muhteşem Yeni Yıl Konutları,
Zer Göztepe, Zer Levent Zer Şişli ve Zer
Kartal olmak üzere 3 bin konut ve ticarilerden
oluşan projelerini önümüzdeki 5 yıl
içinde müşterileriyle buluşturma hedefiyle
yoluna devam ediyor.
Yapım ya da plan aşamasında olan
projelerinizden birkaç örnek verebilir
misiniz?
Zer Muhteşem Yeni Yıl Konutları: Ceylan
olarak, birçok projenin altına imzamızı atıyoruz.
Bu kapsamda Zer ismiyle Fikirtepe
kentsel dönüşüm projesi kapsamında Kadıköy
Göztepe’de hayata geçirdiğimiz Zer
Muhteşem Yeni Yıl Konutları’nda lansman
fiyatlarıyla satışlar tüm hızıyla devam ediyor.
Yaklaşık 5 bin 800 metrekare arsa
üzerinde 25 katlı tek blok halinde projelendirilen
ZER Muhteşem Yeni Yıl Konutları’nda
192 rezidans daire, 9 ofis ve 6
108
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Proje
Muammer Ceylan / Ceylan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
ticari mağaza inşa ediliyor. Büyüklükleri
91 ile 204 metrekare arasında değişen
dairelerde 1+1 - 2+1 ve 3+1 konut seçenekleri
sunuluyor. Projede, konut teslimleri
ise Aralık 2018 olarak planlanıyor.
ZER Muhteşem Yeni Yıl Konutlarını tercih
edenler, yeni yaşam alanlarından; metro,
Marmaray, Avrasya Tüneli, metrobüs ve
deniz yolu gibi ulaşım akslarına dakikalar
içinde ulaşılabilecek. Bağdat Caddesi,
Kalamış Marina ve İstanbul Finans Merkezi
gibi şehrin cazibe merkezlerine de
komşu olacak olan ZER Muhteşem Yeni
Yıl Konutları’nda özel güvenlik tarafından
7/24 korunma imkanı sunulurken site
içerisinde, hareket sensörlü kameralar ve
görüntülü konuşma sistemleri güvenli bir
yaşamı sahipleriyle buluşturacak.
Zer Kartal: Ceylan İnşaat ve Artuklu İnşaat
adi ortaklığı ile İstanbul’un yeni gözdesi
Kartal’da hayata geçirilecek Zer Kartal
projesinde ön satışlar başladı. 1+1 - 2+1
ve 3+1 konut seçenekleriyle sakinlerini
yeni bir deneyimle buluşturmayı amaçlayan
Zer Kartal, ön satışa özel yüzde 30
peşin, 90 ay faizsiz vade farksız taksit imkanıyla
yeni bir yaşama ‘merhaba’ demek
isteyenleri bekliyor.
Ceylan İnşaat’ın inovasyon anlayışının
yeni ürünü olan ZER Kartal’ı tercih edenler,
yeni yaşam alanlarından; metro, E-5
ve otoban bağlantı yoluna dakikalar içinde
ulaşılabilecek. Sahile 15 dakika mesafede
olan ZER Kartal’da özel güvenlik tarafından
7/24 korunma imkanı sunulurken
site içerisinde, hareket sensörlü kameralar
ve görüntülü konuşma sistemleri güvenli
bir yaşamı sahipleriyle buluşturacak.
Sosyal donatılarıyla da sakinlerine yepyeni
bir bakış kazandırmaya amaçlayan
Zer Kartal, çocukları da unutmuyor. Açık
yüzme havuzu, çocuk yüzme havuzu, mini
sinema salonu, fitness center, SPA (sauna,
buhar odası, şok havuzu, hamam) gibi
pek çok sosyal alanın bulunduğu projede;.
1+1, 2+1 ve 3+1 daire seçenekleri yer
alıyor.
Zer Mecidiyeköy: 2 bloktan oluşan 250
konut şeklinde. Zer Mecidiyeköy, modern
yaşamın ihtiyaçlarına yönelik özel çözümlerle
de destekleniyor. Çok yakında lansmana
çıkacak olan Zer Mecidiyeköy kullanıcılara
ön talep fırsatları sunuyor.
ZER Levent : 6 bloktan ve 400 daireden
oluşan sitemizde her türlü konfor ve sosyal
tesislerden oluşan A Plas bir site bu yıl
içinde başlanması düşünülüyor.. Zer Şişli
: 3 Bloktan oluşuyor 1 Blok ta Konut diğer
2 Blokta Ofis ve Home Ofis Bulunmaktadır.
Bölgenin ihtiyacına cevap verebilecek
1 sınıf proje olarak hayat geçecektir
‘Zer Göztepe’ projesinden söz eder
misiniz?
2017 Eylül ayında başlayacak olan projemiz
675 konut ve ticariden meydana gelmektedir
3 bloktan oluşmaktadır sosyal
alanların tamamına sahiptir.
Ceylan İnşaat, Fikirtepe’deki Zer Göztepe
projesini İlbank ve KİPTAŞ ortaklığı ile
hayata geçiriyor. Ceylan İnşaat’ın Fikirtepe’deki
3031 ve 3032 numaralı adalardaki
sözleşmelerini yüzde yüze getirdiği
Yapı Malzeme Ağustos 2017 109
Proje
105.000 metrekare inşaat alanlı Zer Göztepe
projesi, İller Bankası garantör ortaklığı
ile Ceylan İnşaat’ın projesi olarak inşaa
edilecek. Zer Göztepe, 675 konuttan
meydana gelecek bir yaşam projesi olarak
yükselecek. 15 dönüm arsa alanı üzerinde
ve 105 bin metrekare inşaat alanına
sahip olacak şekilde 3 panoramik bloktan
oluşacak Zer Göztepe’de; 60 metrekare
ile 250 metrekare arasında büyüklüğe
sahip; 1+0’dan 5+1’e kadar farklı konut
tiplerinde daireler bulunacak. Konutlarda
seyir terası, kış bahçesi, barbekü alanı,
açık yüzme havuzu, çocuk yüzme havuzu,
mini sinema salonu, fitness center, SPA,
sauna, buhar odası, şok havuzu, Türk hamamı
ve kapalı otopark gibi sosyal tesislerin
tamamı mevcuttur. Ayrıca kamera ve
gezici güvenlik sistemleri bulunmaktadır.
‘Zer Göztepe’ projesinin çevresine
ve şehir yaşamına etkileri sizce
nasıl gerçekleşecek?
Yaptığımız her proje için şehir yaşamına
katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Bulunduğu
çevreye daha fazla değer katan bir
proje üretip bunu hayata geçiriyor olmak
hedeflerimiz arasında. Zer Göztepe projesinin
de bu şekilde olumlu bir etki yakalamasını
bekliyoruz.
Kentsel Dönüşüm Yönetmeliği’nde
birtakım değişiklikler yapıldı. Siz bu
değişimi nasıl yorumluyorsunuz?
Kentsel dönüşüm için kanunda bir takım
boşluklar vardı. Sektörümüz bu nedenle
iki sene kadar sıkıntılı günler yaşadı. Bu
yönetmelik sayesinde bu eksiklerin giderilmesi
için bir adım atıldı diyebiliriz. Çevre
ve Şehircilik Bakanı bu eksiklikleri olumlu
bir şekilde tamamladı. Bu anlamda bizim
de bir sıkıntımız sektörümüz anlamında
kalmadı.
Dünya genelinde yaygın hale
gelen kentsel dönüşüm projeleri
hakkında neler düşünüyorsunuz?
Başarılı olduğunu düşündüğünüz
birkaç örnek projeyi bizimle paylaşır
mısınız?
2014 yılında İstanbul Fikirtepe’de uygulanmak
üzere çıkan 6306 Sayılı Kentsel
Dönüşüm kanunu Ülkemizin deprem kuşağında
bulunması nedeni ile ülkemizin her
vilayet ve ilçelerinde uygulanmaya başlanmıştır.
Özellikle Fikirtepe’de an itibari ile
birçok marka projelere başlanmış ve 5 yıl
içinde bölgenin tamamında inşaatlar bitirilmiş
olacaktır.
Şehirlerimizin markalaşması ve sosyal yaşamın
düzenlenmesi anlamında, güvenlik
ve konforlu yaşamın sağlanması için bu
projeler önem arz etmektedir. Aynı zamanda
bu projelerle birlikte yeşil alanların
arttırılması düşünülmektedir. Zer Göztepe
ve Zer Muhteşem Yeni Yıl projeleri bu bölgenin
prestij markaları olarak yükselmektedir.
Türk Mimarisinin geleceği, kullanılan
malzemeler ve estetik açıdan sizce
nasıl şekillenecek?
Türk inşaat sektörü Çin’den sonra dünyanın
ikinci büyük sektörüdür, donanım
ve teknoloji açısından yeterli elemanlara
sahip dünya ülkelerinde tercih
edilen sektördür. Ceylan İnşaat olarak
İstanbul’da ilk beşinci firmayız. Sektör
önümüzdeki yıllarda büyümesine devam
edecek ve ülkemize 250 yan sektörü ile
birlikte %25 istihdam sağlamaya devam
edecektir.
Bizim yaptığımız projelerin tamamı
A Plus teknolojik projeler sebebi ise gelecekte
mimaride teknolojik kriterlere
daha çok önem verileceği kanısındayız.
Bu nedenle projelerimizde teknolojik yeniliklere
önem veriyoruz. İnovatif çözümlerin
insanların kent yaşamında hayatlarını
kolaylaştırdığı bir gerçek. Mimarinin
de bu yönde gelişeceği ön görüsündeyiz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
2017 yılı konut sektörü için bir önceki
yıllara oranla rekor kıracağını ümit ediyorum,
bu yıl 2 milyon civarında konut
satışı beklenmektedir. Önerime gelince
Sektördeki marka projeleri yapan firmalarımızın
projelerine yabancı isim kullanmaları
yerine Türk örf ve adetlerimize
uygun Türkçe isimler verilmesini önermekteyim.
Telaffuzunu dahi yapamadığımız
isimlerin projelere verilmesini uygun
görmüyorum. Ceylan Grup çalışma hayatındaki
37 yıllık gelenek ve prensiplerinden
taviz vermeden ülkemiz ve milletimiz
için daha fazla istihdam sağlamaya
devam edecek. Marka Projeler üreterek
ve projelerine Türkçe isimler vererek
sektöre örnek olmaya devam edecektir.
110
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Proje
Yaşam alanınız için yeni rota:‘ZER Kartal’
Bugüne kadar hayata geçirdiği projelerle önemli başarılara
imza atan Ceylan İnşaat, İstanbul’un yeni gözdesi
Kartal’da yepyeni bir projeye imza attı. Otoban bağlantısına
5 dakika, Sabiha Gökçen Havalimanı’na ise 15 dakikalık
bir mesafede bulunmasının yanı sıra Zer Kartal, adalar
manzarasıyla sakinlerinin gönlünü fethetmeye hazırlanıyor.
Ceylan İnşaat’ın inovasyon anlayışının
yeni ürünü olan ZER Kartal’ı tercih edenler,
yeni yaşam alanlarından; metro, E-5
ve otoban bağlantı yoluna dakikalar içinde
ulaşılabilecek. Sahile 15 dakika mesafede
olan ZER Kartal’da özel güvenlik
tarafından 7/24 korunma imkanı sunulurken
site içerisinde, hareket sensörlü
kameralar ve görüntülü konuşma sistemleri
güvenli bir yaşamı sahipleriyle buluşturacak.
Sosyal ayrıcalıklarla dolu bir
yaşam…
Sosyal donatılarıyla da sakinlerine yepyeni
bir bakış kazandırmaya amaçlayan
Zer Kartal, çocukları da unutmuyor. Açık
yüzme havuzu, çocuk yüzme havuzu,
mini sinema salonu, fitness center, SPA
(sauna, buhar odası, şok havuzu, hamam)
gibi pek çok sosyal alanın bulunduğu
projede;. 1+1, 2+1 ve 3+1 daire
seçenekleri yer alıyor. Ceylan İnşaat,
modern yaşamın ihtiyaçlarına yönelik
özel çözümler sunan Zer Kartal ile ‘insan’ı
odak noktasına koyduğunu bir kez
daha kanıtlıyor. Proje kapsamında Ceylan
İnşaat müşterilerine, daire ve ticari alanlar
için ön satışlara özel yüzde 30 peşin,
vade farksız 90 aya varan vade seçenekleri
ile taksit imkanı da sunuyor.
Proje detayları:
Zer Kartal: 1+1 daireler 75 ve 80 m².
2+1 daireler 117 ve 130 m². 3+1
daireler 155 m².
ZER Kartal ödeme planı: Kampanya
kapsamında ZER Kartal ödeme planına
göre yüzde 30 peşin ödemelerde banka
kredisiz 90 ay 0 faiz imkanı sunuluyor…
ZER Kartal Konutları ne zaman teslim?
Ceylan İnşaat, Kartal’da hayata geçirdiği
projede anahtar teslimini Ağustos
2020’de gerçekleştirmeyi planlıyor…
Donatılar: Adalar manzarasıyla beğeni
toplayan projede ayrıca sosyal donatı
alanları olarak açık yüzme havuzu, çocuk
yüzme havuzu, mini sinema salonu,
fitness center, SPA, sauna, buhar odası,
şok havuzu, Türk hamamı ve kapalı
otopark yer alıyor.
Lokasyon: Otoban bağlantısına 5 dakika,
Sabiha Gökçen Havalimanı’na ise
15 dakikalık bir mesafede bulunmasının
yanı sıra Zer Kartal, adalar manzarasıyla
sakinlerinin gönlünü fethetmeye
hazırlanıyor.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 111
Kadim ve modern yapılar
‘Büyükyalı’da birarada
Özak GYO, Ziylan Gayrimenkul ve Yenigün İnşaat’ın, Kazlıçeşme sahil yolunda hayata
geçirdiği Büyükyalı projesinin Mayıs 2016’da başlayan inşaatı, tüm hızıyla devam ediyor.
Emlak Konut GYO güvencesiyle 111 dönümlük arazi üzerinde yükselen şehrin yeni deniz
semti Büyükyalı’da yaşam, 2019’un ilk çeyreğinde başlayacak.
Fatih Keresteci / Özak GYO Genel Müdürü
Konsepti, kalite anlayışı ve yarattığı değerlerle
dikkat çeken Büyükyalı, “insan” ve
“iyi yaşam” kavramlarını odağına alarak,
sakinlerine ve ziyaretçilerine her anlamda
“iyi bir yaşam” sunmayı hedefliyor. Sahil
bandında, içerisinde tescilli tarihi yapıların
bulunduğu tek proje olan Büyükyalı’da,
100 yıldır kamunun kullanımına kapalı
olan tarihi binalar restore edilerek, yeniden
topluma kazandırılıyor. Büyükyalı;
geçmişe gösterdiği saygı, üstün inşaat
ve malzeme kalitesi, verimlilik ve fonksiyonellik
odaklı mimarisi, nitelikli işçiliği ve
yapı güvenliğiyle rakiplerinden farklılaşıyor.
Kentin tüm ulaşım akslarının kesiştiği
merkezi bir lokasyonda bulunan Büyükyalı,
ticari, sosyal ve kültürel alanların
birbirine yürüme mesafesinde olduğu, her
türlü ihtiyacını kendi içinde karşılayabilen
bir “deniz semti” olarak tasarlanıyor.
“Tarihi yapıları, eskiye benzeterek
yeniden yapmaya çalışmıyoruz,
önceliğimiz eskiyi korumak”
Büyükyalı’da, restorasyon çalışmaları
devam eden tarihi binalar hakkında bilgi
veren Özak GYO Genel Müdürü Fatih
Keresteci, “Büyükyalı’nın projelendirme
aşamasından itibaren, üzerinde bulunduğumuz
araziye çok özel bir hassasiyetle
yaklaştık. Üniversitelerimizin arkeoloji ve
sanat tarihi bölümleriyle birlikte çalıştık
ve arazinin geçmişine uygun bir projelendirme
yaptırdık. Bu doğrultuda arazimizde
112
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Proje
yer alan tarihi nitelikteki tüm binaları koruduk.
Osmanlı dönemindeki ismi ‘Fabrika-i
Hümayun’ olan proje alanında, yapımı
1880-1890’lara dayanan ve ‘Dökümhane
Binası’ olarak kullanılan bir yapı, ‘Fişek
Fabrikası’ olarak kullanılan, yapım yılının
1903-1904 olduğu tahmin edilen başka
bir yapı, baca olarak inşa edilen ancak ardından
farklı bir amaçla kullanılan su deposu,
kışla hamamı ve çeşme gibi tarihi
yapılar bulunuyor. Kendi döneminin karakteristik
mimari özelliklerini yansıtan tüm
yapılarda ortaya koyduğumuz restorasyon
anlayışının temelinde; eskiyi, ilk halini korumak,
zamanın bu yapılarda bıraktığı izi
ve yaşanmışlığı günümüze taşımak, modern
mimari yaklaşımın içerisinde bu binalara
hak ettiği değeri vermek yer alıyor.
Hiçbir şekilde eskiye benzeterek yeniden
yapmaya çalışmıyoruz. Önceliğimiz koruyabildiğimiz
alanlarda eskiyi olduğu gibi
korumak, bunun mümkün olmadığı alanlarda
ise eskinin ve yeninin birbirinden ayrıştırılabilmesini
sağlamak. Diğer taraftan
restorasyon çalışmalarımız sırasında bu
yapıların endüstriyel amaçlarla inşa edildiğini
de dikkate alarak ilerliyoruz. Çalışmaları,
zaman zaman inşaat süreçlerimizi
yavaşlatma riskini göze alarak sürdürüyoruz.
Büyükyalı sayesinde, neredeyse 100
yıl sonra kamunun kullanımına açacağımız
bu tarihi değerleri, İstanbul’a ve ülkemize
armağan etmekten büyük mutluluk duyuyoruz.”
dedi. Fatih Keresteci, Büyükyalı’da,
tarihi binalarda hayat bulacak sosyal yaşam
hakkında bilgi vererek, “Büyükyalı’da insanlara
ev ve işyeri dışında vakit geçirmek
isteyecekleri 3. yaşam alanları yaratıyoruz.
Tarihi semt pazarından, mahalle manavına,
organik pazardan, balıkçıya kadar bir semtin
tüm özellikleri, İstanbul’un tarihini yansıtan
bu yapılarda canlanıyor. Dünyaca ünlü bir
çok markanın yer aldığı alışveriş sokakları,
seçkin restoranları, çocukları doğayla buluşturacak
atölyeleri ve spor alanlarıyla, tarihle
iç içe yeni yaşam alanları oluşturuyoruz. Bu
sayede Büyükyalı’da yaşayanlar akla gelebilecek
tüm ihtiyaçlarını yürüyerek giderme
lüksüne sahip olacak. Büyükyalı’da ayrıca;
tarihin, modern dünyayla sentezlendiği bir
atmosferde hizmet verecek 500 kişilik tiyatro
salonu, 600 kişilik 6 salonlu sinema ve
sergi salonları da İstanbul’un kültür sanat
hayatına farklı bir soluk getirmeye hazırlanıyor.
Restore edilerek kültür sanat ve performans
merkezi haline getirilen tarihi binalar;
yüksek tavanları, her biri farklı özelliklere
sahip orijinal tavan makasları ve tek tek elle
temizlenerek orijinal haline getirilen özgün
taş duvarlarıyla dönemin atmosferini yansıtacak.”
şeklinde konuştu.
“Malzeme seçimlerinde, kalite,
konfor ve sürdürülebilirlik ön
planda”
Restorasyon çalışmalarının yanı sıra projeyle
ilgili de bilgi veren Özak GYO Genel
Müdürü Fatih Keresteci, “Büyükyalı’da
sadece beton bloklardan oluşan apartmanlar
değil yeni bir yaşam deneyimi inşa
etmeyi hedefledik. Bu hedefin temelini de
kullanılan malzemelerden inşaat işçiliğine
ve yapı güvenliğine kadar, her alanda üstün
bir kalite anlayışı oluşturdu. Tasarım
yaklaşımımızın dayandığı iki ana unsur ise
verimlilik ve fonksiyonellik oldu. Bu iki kavramı
odağına alan kullanışlı yaşam alanları
tasarlamaya odaklandık ve klasik konut
anlayışını farklı bir boyuta taşıdık. Büyükyalı’ya,
lüks otellerden aşina olduğumuz
görsel ve yaşamsal konforu yansıttık.
Projelendirme sırasında, teknik anlamda
problem oluşturabilecek, günlük yaşamda
sorun çıkartabilecek tüm malzemeleri eledik.
Malzeme kullanımlarında, kalite, konfor
ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle hareket
ettik. Yıllar geçse de değişen hayat tarzlarına
uyum sağlayabilecek, tüm ihtiyaçlara
cevap verebilecek, kullanışlı yaşam
alanları planlayarak, zamansız bir tasarım
gerçekleştirdik. Birkaç örnek vermek gerekirse;
Büyükyalı’da, mikrorganizmaların
yaşamasına izin vermeyen ve yosun tutmayan,
insan sağlığı açısından en uygun
olan su borularını kullanıyoruz. Alt yapıda
kullanılan gaz beton bölücü duvarlarla ısı
ve ses izolasyonu en üst seviyede sağlanırken,
nefes alan, sağlıklı alanlar oluşturuyoruz.
İç mekân boyalarında antibakteriyel
özelliğe sahip ürünleri tercih ediyoruz.
Yerden ısıtma sistemi sayesinde, radyatör
kullanılmadığı için odalar mimari açıdan
çok daha kullanışlı. Buna benzer onlarca,
yüzlerce ayrıntıyı paylaşmak mümkün.
Tüm bu özellikleriyle Büyükyalı’nın, sektörde
çok farklı bir yere konumlandığını her
gün çok net bir şekilde görüyoruz.”
Güvenlik maksimum seviyede
Konuşmasında Büyükyalı’daki yapı güvenliği
konusuna da değinen Keresteci,
şöyle konuştu: “Hem tarihi hem de yeni
binalarımızın deprem tasarımı konusunda,
ülkemizde yürürlükte olan tek resmi
yönetmelik Türk Deprem Yönetmeliği olsa
da, Büyükyalı’da deprem güvenliğini artırmak
amacıyla farklı uygulamalar da gerçekleştirdik.
Zorunlu olmamasına rağmen
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi
Deprem Araştırma Enstitüsü’nce hazırlanan
“İstanbul Yüksek Binalar Deprem
Yönetmeliği’ni de baz alarak, yapılarımızın
güvenliğini maksimum seviyeye çıkardık.
Yapıların üzerinde bulunduğu zeminin deprem
durumundaki gerçek davranışını öğrenmek
için proje sahasında, özel jeofizik
ölçümler yapıldı, binaların fay hattına mesafesi,
bölgede geçmişte yaşanmış deprem
kayıtları ve dünyada yaşanmış büyük
yıkımlı deprem kayıtlarını göz önüne aldık.
Özel uzmanlık isteyen, tarihi yapıların güvenli
projelendirilmesi için ise bu tip yapıların
restorasyonunda ülkemizin en yetkin
isimleriyle çalıştık. Tarihi binaların temel
çalışmaları için özel metotlar ile görselliği
bozmadan ve dışarıdan hissedilemeyecek
şekilde güçlendirmeler yaptık. Dileğimiz,
Büyükyalı’da ortaya koyduğumuz bu hassasiyetin
sektöre örnek olması.”
Yapı Malzeme Ağustos 2017 113
Sakin ve doğal yaşamın yeni adresi:
‘Valory Çeşme’
Dalyan’da, denize sıfır konumda yer alacak Valory Çeşme, eşsiz manzarası ve bahçe kullanımları
ile doğayla iç içe bir yaşam sunacak. Eylül ayında temelleri atılacak projede, anahtar
teslimlerine 2018 yılında başlanacak.
Tekstil, kozmetik, tarım, yapı kimyasalları
gibi geniş bir yelpazede hammadde ve
temizlik ürünleri üretimi ve tedariğini sağlayan
Yiğitoğlu Grup, 60 yılı aşan köklü
geçmişinin getirdiği deneyimini gayrimenkul
sektörüne taşıyor. Gayrimenkul sektöründe
güçlü bir oyuncu olma hedefiyle yola
çıkan Yiğitoğlu Grup, ilk projesini Çeşme
Dalyan’da hayata geçiriyor. Valory Çeşme
adıyla tasarlanan projede yapılar, taş ev
konseptinde olacak. Valory Çeşme, bölgenin
denize sıfır ve müstakil bahçe seçenekleri
sunan tek projesi olacak. Projede
95 ile 263 metrekare arasında değişen
1+1, 2+1, 3+1, 5+1, 6+1 olmak üzere
beş farklı tipte toplam 13 düz, dubleks ve
tripleks kat mülkiyet tapulu ev yer alacak.
Yüzde 90’ı deniz manzarasına sahip projeden
ev sahibi olanlar, evlerinin önünden
denize girmenin keyfini yaşayabilecek. Valory
Çeşme, sakinleri içerisinde tekne sahibi
olanlar ise projenin hemen yanındaki
marinayı kullanabilecek.
“Farklılık yaratacak projelerle
sektöre değer katacağız”
Kimyasal hammaddeler ve profesyonel temizlik
ürün ve sistemleri üretimi ve tedariğini
sağlayan Yiğitoğlu Grup’un bu proje
ile 60 yıllık bilgi birikimi ve deneyimini gayrimenkul
sektörüne taşıyacağını belirten
Yiğitoğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı
Emrullah Yiğitoğlu, “Birçok sektöre hareketlilik
ve dinamizm katan gayrimenkul
sektörünün güçlü bir potansiyel taşıdığı-
116
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Proje
na inanıyoruz. 60 yıllık deneyim ve bilgi
birikimiz ile gayrimenkul sektörüne güçlü
bir oyuncu olmak hedefiyle adım atmaya
karar verdik. Yaptığımız her işte paydaşlarımıza
katma değer sağlama anlayışıyla
hareket eden bir Grup olarak gayrimenkul
sektöründe de farklılık yaratacak projelere
imza atıp, sektöre değer katarak, sürdürülebilir
güçlü bir büyüme yakalayacağımıza
inanıyoruz” dedi.
Valory Çeşme ile Dalyan’a değer katacak
ayrıcalıklı, özgün bir projeye imza attıklarını
belirten Yiğitoğlu şunları söyledi; “Çeşme
Dalyan’da hem taş ev hem de denize sıfır
konumda olan, müstakil bahçe avantajı
sunan, teknenizi bağlama özelliği bulunan
ve kat mülkiyet tapusu veren site konseptinde
başka bir proje bulunmuyor. Valory
Çeşme projemizin 100 metre ilerisinde de
Çeşme’nin en güzel koylarından biri olan
Kocakarı Plajı yer alıyor.” Yiğitoğlu Grubu’nun
projeyi tamamen kendi özkaynaklarıyla
geliştirdiğine dikkat çeken Emrullah
Yiğitoğlu, bu yıl Eylül ayında inşaatına
başlayacakları projenin anahtar teslimini
ise Aralık 2018’de gerçekleştireceklerini
ifade etti. Yiğitoğlu Grup’un gayrimenkul
sektörüne uzun vadeli baktığını belirten
Yiğitoğlu, önümüzdeki dönemde ise İzmir
ve İstanbul’da konut ve işyerinden oluşan
karma projeleri hayata geçirmek için çalışmaları
sürdürdüklerini söyledi.
Çeşmenin en gözde koyunda
doğayla iç içe bir yaşam
Yaptığı her işte paydaşlarına katma değer sağlayarak
büyüme anlayışıyla hareket eden Yiğitoğlu
Grup, temel felsefesini sürdüreceği ‘Valory
Çeşme’de kalabalıktan uzakta, doğayla iç
içe bir yaşam seçeneği yaratacak. Çeşme’nin
en güzel koylarından Kocakarı Plajı’na yakın bir
konumda olan “Valory Çeşme”de ayrıca kapalı
otopark ve açık yüzme havuzu da yer alacak.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 117
Esta’nın inşa edeceği Rusya’daki
dev havalimanının temeli atıldı!
Tüm dünyada inşa ettiği fark yaratan yapılarla adından
sıkça söz ettiren ESTA Construction dev bir projenin daha
temelini attı. ESTA Construction imzası taşıyacak yeni
uluslararası havalimanının temeli, ihalenin kazanılmasının
ardından 15 gün gibi kısa bir sürede atıldı. Havalimanı, ilk
etapta 130 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirilecek.
Geçtiğimiz günlerde dünya devi Mercedes-Benz’in
Rusya’daki en büyük yatırımı
olan fabrikanın ihalesini kazanan ve temellerini
atan ESTA Construction’dan yeni
bir hamle daha geldi. ESTA Construction;
Rusya’nın Saratov şehrinde, ilk etapta
Bahattin Demirbilek / ESTA Construction Yönetim Kurulu Başkanı
130 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirilecek
olan yeni havalimanının ihalesini
kazanmasının ardından 15 gün gibi kısa
bir süre içinde temelini attı. 29 Haziran
2017 Perşembe günü gerçekleştirilen
temel atma törenine ESTA Construction
adına Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin
Demirbilek’in yanı sıra Saratov Bölgesi
Valisi Radaev Valeriy Vasilevich, Renova
Group Kurucusu Viktor Feliksovich Vekselberg,
Rosaviachia Başkanı Aleksandr
Vasilevich Neradko, Aeroporti Regionov
Genel Müdürü Chudnovskiy Evgeniy Aleksandrovich
de katıldı. ESTA, yirmi şirketin
başvurduğu ihalede Türkiye, Rusya, İtalya
ve Çek Cumhuriyeti’nden önemli rakipleri
geride bırakmıştı.
Bahattin Demirbilek: “Bu projede de
sınırları zorluyoruz”
Temel atma törenine Rusya ve dünyadan
önemli katılımcılar ile birlikte katılan, Rusya’nın
en büyük şehirlerinden Saratov’da
inşa edilecek yeni havalimanı projesi için
büyük bir heyecan duyduklarını belirten
ESTA Construction Yönetim Kurulu Başkanı
Bahattin Demirbilek, “Bugün burada
önemli bir projemizi daha hayata geçirmenin
heyecanını ve aynı zamanda iki ayrı
mutluluğu bir arada yaşıyoruz. Öncelikle
bu projeyle Saratov şehrinin dünyaya bağlanmasına
vesile oluyoruz. Ayrıca Saratov
Havalimanı’nın ihalesinin gerçekleşmesinin
ardından 15 gün gibi oldukça kısa bir
sürede temelini atma başarısını yakaladık.
Bu bizim sektörümüz için önemli bir başa-
118
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Proje
rı. Saratov şehrinde kurulacak yeni havalimanında
da mükemmeliyeti esas alan
prensiplerimiz üzerinden ilerleyeceğiz. Bu
projede de sınırları zorlayacağız. Rusya genelinde
ve Saratov bölgesi özelinde yaptığımız
yüksek kaliteli işlerle yolumuza emin
adımlarla devam ediyoruz” dedi.
Yeni havalimanının Saratov şehri için
önemine değinen Demirbilek, “Şu anki
mevcut havaalanı, 1 milyona yakın nüfusu
olan şehrin ihtiyaçlarına cevap vermekte
zorlanıyor. Bir kere teknik altyapı özellikleri
günümüz teknolojisinin çok uzağında;
kullanılan radarlar eski tip ve gece iniş
sistemleri de mevcut değil. Oldukça kısa
ve asfalt bir pisti var. Ayrıca çevresinde
yüksek katlı binaların olması nedeniyle
tehlike arz ediyor, şehrin merkezinde
trafiği de zorlaştırıyor. Bu anlamda yeni
inşa edeceğimiz havaalanı gerek modern
mimarisi gerekse üstün teknolojisiyle şehre
bambaşka bir boyut kazandıracak. Öte
yandan inşa edeceğimiz yeni havalimanı
tamamlandığında yüzlerce kişiye de yeni
istihdam imkanı doğacak” şeklinde konuştu.
Yıllık 1 milyon yolcu kapasitesi!
ESTA’nın modernist mimariyi temel alarak
inşa edeceği yeni Saratov Havaalimanı,
metal konstrüksiyon ve cam ağırlıklı
olarak 3 kattan oluşacak. Terminal binası
23 bin 54 metrekare, yardımcı binaları 18
bin 93 metrekare ve üstü kapalı alanın
2 bin metrekare olacağı havalimanı, toplamda
43 bin 147 metrekarelik bir alana
inşa edilecek. Rusya’nın 144. havalimanı
olacak Saratov Havaalimanı, yıllık 1 milyon
ve saatte 570 yolcu kapasitesiyle ön
plana çıkacak. Proje, 827 araç kapasiteli
açık ve kapalı otoparkı da kapsayacak.
ESTA, ‘Design&Build’ sistemi ile inşaat
çalışmalarına ek olarak proje çalışmalarını
da yürütecek. Buna göre ESTA; projede
havalimanının genel müteahhitliğini
ve havaalanı ana binasının yanı sıra özel
alanlar, asfalt yollar, park yerleri ve sosyal
alanları da inşa edecek. Yeni havalimanına
aynı anda 50 orta ve büyük gövdeli
uçak park edebilecek.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 119
Proje
Mercedes-Benz’in Rusya’daki
en büyük yatırımının temeli atıldı!
Gerçekleştirdiği dev projelerle
dünyada adından sıkça
söz ettiren ESTA Construction
tarafından inşa
edilecek Mercedes-Benz
fabrikasının temelleri 20
Haziran tarihinde atıldı.
250 milyon avronun üzerinde
bir yatırımla hayata geçirilen
fabrikanın temel atma
törenine, Rusya Sanayi ve
Ticaret Bakanı Denis Manturov
ve Moskova Bölge
Valisi Andrey Vorobyov da
katıldı.
ESTA Construction’ın inşa edeceği, dünyaca
ünlü otomobil devi Mercedes-Benz’in
Rusya’daki ilk fabrikasının temeli atıldı.
20 Haziran 2017 Salı günü düzenlenen
temel atma törenine ESTA Construction
Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Demirbilek,
Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanı Denis
Manturov, Moskova Bölge Valisi Andrey
Vorobyov, Mercedes-Benz Yönetim Kurulu
Üyesi Markus Schäfer ve Mercedes-Benz
Rusya CEO’su Axel Bense katıldı.
ESTA 18 ayda teslim edecek!
Moskova’nın yaklaşık 40 kilometre kuzeyindeki
Esipovo Endüstri Parkı’nda yer
alan fabrika, yaklaşık 85 hektarlık bir
arazi üzerinde hayata geçiriliyor. Bir montaj
hattında çok sayıda araç üretilmesini
sağlayan Endüstri 4.0 teknolojilerini ve
full esnek montaj teknolojisini barındıracak
olan fabrika; boya atölyesinden nihai
montaja kadar tüm üretim aşamalarını da
kapsıyor. 250 milyon avronun üzerinde
bir yatırımla hayata geçirilen proje, ESTA
tarafından 18 ay gibi kısa bir sürede teslim
edilecek. Üretime 2019 yılında başlanacak
olan fabrikada, aralarında Mercedes’in
sportif arazi araçları (SUV) ve E
serisi sedanların da olduğu yılda 20 binden
fazla araç üretilecek.
Bahattin Demirbilek: “ESTA Ailesi
olarak gururumuz büyük!”
Temel atma töreninde konuşan
ESTA Construction Yönetim Kurulu Başkanı
Bahattin Demirbilek, “Sektörümüzün
9 dev inşaat şirketini geride bırakarak
dünya otomobil devi Mercedes-Benz’in
Rusya’daki ilk fabrikasının ihalesini kazandık.
Mercedes-Benz ihalesi sürecinde
mühendislerimiz Mercedes-Benz ile 1 yıla
yakın dünya standartlarının çok üzerinde
bir kalitede hazırlık çalışması yaptılar ve
ESTA, Mercedes-Benz’in en üst düzey kalite
gereksinimlerini yerine getirdi, bu da bir
ilk olma özelliği taşıyor” dedi. Demirbilek
ayrıca “Bugün de Rusya Sanayi ve Ticaret
Bakanı Sayın Denis Manturov, Moskova
Bölge Valisi Sayın Andrey Vorobyov
ve Mercedes-Benz yönetiminden önemli
isimlerle birlikte temel atma törenini gerçekleştirdik.
ESTA Ailesi olarak gururumuz
büyük. Rusya’da olduğu gibi Türkiye’de de
büyük projelerimizi hayata geçirecek olmanın
heyecanını yaşıyoruz” diye konuştu.
Temel atma töreninde konuşan Rusya
Sanayi ve Ticaret Bakanı Denis Manturov,
“Böylesine büyük bir yatırımcının taahhüdü
ve planlanan otomobil üretimi, Rus pazarındaki
istikrarın ve otomotiv endüstrisi
kuran Rus hükümetinin siyasi yönüne olan
güvenin işareti” şeklinde konuştu.
Moskova Bölge Valisi Andrey Vorobyov ise
şunları söyledi; “Mercedes-Benz’in fabrikası
bizim için büyük bir öneme sahip. Bu önemli
otomotiv şirketiyle ortaklık ve iş birliğini
çok takdir ediyoruz. Mercedes-Benz bölgede
önemli bir yatırım yaptı. Şimdiden fabrikada
çalışacak uzmanları eğitmesi için eğitim kuruluşlarını
belirledik.”
Mercedes-Benz Yönetim Kurulu Üyesi
Markus Schäfer temel atma töreninde
yaptığı konuşmada, “Mercedes-Benz için
Rusya’da otomobil üretimi yapmak, önemli
bir pazarda stratejik bir yatırım demek.
Bir yandan yerel ayak izimizi genişletirken
aynı zamanda küresel anlamda rekabet
edebilme yeteneğimizi de güçlendiriyoruz”
diye konuştu.
Bahattin Demirbilek / ESTA Construction Yönetim Kurulu Başkanı
120
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Proje
Polat Ev Göztepe’de yükseliyor
Nişantaşı’ndan Caddebostan’a, Etiler’den Maçka’ya kadar İstanbul’un merkezi
lokasyonlarında 60 yılı aşkın süredir pek çok değerli projeye imza atan Polat, bu kez
Göztepe’de yükseliyor. Polat Ev Göztepe projesi mimari yapısı ve lokasyonu ile benzer
projelere fark atıyor.
Türkiye’nin en köklü markalarından Polat, İstanbul’un merkezi lokasyonları Nişantaşı,
Caddebostan, Etiler ve Maçka’dan sonra şimdi de Polat Ev ile Göztepe’de
yükseliyor. Yarım asırdır “güven” ve “değer” üzerine inşa ettiği projelerini birer
birer hayata geçiren Polat, yeni markası Polat Ev’in ilk projesi Polat Ev Göztepe’nin
temelini Mart ayında attı. 35 milyon TL’lik yatırımla gerçekleştirilecek olan
proje 2018 yılında yaşamla buluşmayı bekliyor. Mimari yapısı ile dikkatleri üzerine
çeken Polat Ev Göztepe projesi, lokasyon olarak 2019’da faaliyete geçecek
Göztepe metro durağı ile Göztepe 60. Yıl Parkı ve Bağdat Caddesi’ne 5 dakika,
Özgürlük Parkı’na ise 2 dakikalık yürüme mesafesinde.
2.200 metrekarelik yeşil alana sahip
Polat Ev Göztepe projesi markalı konut sektörüne yeni bir anlayış kazandırıyor. İnsanların
değerli bir yaşam sürmeleri için yenilikçi fikirleri hayata geçirmeye önem
gösteren Polat Ev Göztepe projesi, aynı zamanda gayrimenkul sektöründe daima
“değer” yaratmayı hedefliyor. Mimari yapısı ve merkezi lokasyonuyla dikkatleri
üzerine çeken Polat Ev Göztepe, 3.000 metrekarelik alan üzerine kurulu 13 katlı
iki blokta 87 daireden oluşuyor. Polat Ev Göztepe’de 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+2 daire
seçeneklerinin yanı sıra 2.200 metrekarelik yeşil alan, basketbol sahası, yüzme
havuzu ve daha birçok ayrıcalık da bulunuyor. Projenin önümüzdeki yıl yaşam
alanına dönüşmesi bekleniyor.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 121
Ataşehir Kentparkı
“Yenilenebilirlik - Sürdürülebilirlik
gibi kavramlara sahip yapılar, Dünya’da bıraktığımız negatif
izleri asgariye indirgeme mümkünse yok etme çabasıdır”
“Yenilenebilirlik ve sürdürülebilirlik ancak kültürel bir bilinç ve uyanışın ardından gerçek sesini
bulabilir. Bununla birlikte tabiatın ve evrenin kıymetini idrak eden, düşünen insanlar olmak
gibi bir görevimiz ve ödevimiz var.”
Baş Mimar Gencer Yalçın / Studio Vertebra
Öncelikle kısaca kendinizden ve projelerinizden
bahsedebilir misiniz?
Hayata bütün olarak bakmayı şiar edinen
bir ofis olarak tasarım süreçlerimizi,
inandığımız ilkeler ve kurduğumuz
vizyonlar üzerinden ekipteki tüm profesyonellerin
katılımıyla yürütüyoruz.
Böylece elde edilen kolektif uyumla ve
tüm tasarımcıların girdileriyle sonuca
ulaşıyoruz. Ayrıca işverenlerimizin birikimlerini
ve taleplerini sürece ekleyerek
işverenin ekibin bir parçası olmasını
sağlıyoruz.
Bu devinimin de doğal sonucu olarak
tümel bir yaklaşımla tasarımlarımızı tamamlıyoruz.
Gerçekleştirdiğiniz projelerinizde, öncelikleriniz
nelerdir? Mimari bir ürün
ortaya çıkarırken referanslarımız neler
olmalı?
Kentsel ölçekten minör ölçeğe kadar
birçok alanda projeler yapıyoruz. Projelerimizde
fonksiyon, ihtiyaç ve estetik
kaygı gibi temel unsurları korurken
kentsel fayda sağlayan, çevresiyle
uyumlu, bulunduğu bölgeye prestij katan
fikirleri önemsiyoruz. Hayata geçecek
fikrin kullanıcıların üzerinde uzun
sürede oluşturabileceği etki ve kullanımda
oluşabilecek değişimleri de öngörmeye
çalışarak uzun ömürlü formlar
üretiyoruz.
124
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Mimari
Dolayısıyla işlerimizde; çok disiplinli yaklaşımdaki
ahenkli bir orkestra zenginliği ve
tümel çözümleme kabiliyeti yakalanmalıdır.
‘Yenilenebilir Bina ve Yapılar’ tam olarak
neyi ifade ediyor?
Endüstri devrimiyle ivme kazanmış ölçeksiz
tüketim-üretim ve duyarsızlıklar sonucu
doğaya verdiğimiz tahribatların acı
sonuçlarıyla yüzleştiğimiz bir dönemdeyiz.
“Yenilenebilirlik - Sürdürülebilirlik” gibi
kavramlara sahip yapılar, Dünya’da bıraktığımız
negatif izleri asgariye indirgeme
mümkünse yok etme çabasıdır.
‘Yeşil Binalar’ söz konusu olduğunda iklimlendirme,
mekanik, tesisat ve yalıtım
gibi uygulamalarda ne gibi farklılar mevcut?
Bize göre çalışmaya başlamadan önce
arazi şartları, hava akımı, mevcut iklim,
ısı ve rüzgâr gibi doğal verilerin iyi analiz
edilmesi elzemdir. Yarar sağlayacak unsurları
kullanıp verimliliğini arttırmak negatif
yönlerine de gerekli önlemleri alarak
ilgili kurguyu en başından sürdürülebilirlik
ilkesiyle tasarlamak gerekir.
Bunu sağlamak için izolasyon, yeşil çatılar,
jeotermal enerji, gri su toplaması, çift
cephe, güneş kırıcılar, doğrama sistemleri
vb. gibi sektör birçok çözüm sunmaktadır.
Burada tasarımcı doğru inisiyatifle en uygun
seçimi alanındaki uzman danışmanlarla
yapmalıdır.
Bu tarz projelerde bir mimar olarak karşılaştığınız
zorluklar ya da avantajlar nelerdir?
Konuya zorluk bağlamında devletin standardizasyon
ve sertifikasyon alanındaki
yetersizliğini ve karar verme aşamalarında
karşılaştığımız, kâfi derecedeki bilincin ve
farkındalığın henüz olmayışını örnekleyebiliriz.
Eğitim ve öğretim kurumlarının da
beklenilen ehemmiyeti göstermemesi ilerlenen
süreçlerde mevcudun yine kendini
gösteren sair ataletlerinden biri.
Avantaj bahsinde ise mimarı tabii şartlarında
değerlendirdiğimiz takdirde istenen
refah düzeyine kavuşmak mümkün. Zira
tasarımcısının niteliksel bakışıyla olgunlaşan
ve mimarın bir fikir bulucu olarak projenin
seçkin ve nitelikli bir hüviyete sahip
olmasını sağlayan bu gerçek özeni işte o
zaman toplumda kamusal kabulü görür ve
mimar içerisinde yaşadığı cemiyete gerçek
bir eser armağan eder.
Şimdiye kadar incelediğiniz ‘Yeşil Bina
ve Yapılar ’ arasında sizi en çok etkileyen
örnekler hangileri olmuştur?
Dünyada birçok güzel örnek yapıldı ve yapılmaya
devam ediyor, bu gelişim umut
verici. Bu örneklere hem yeşil bina olma
özelliğini bünyesinde barındıran hem çevreye
olumlu değerler kazandıran hem de
kullanıcılara sağladığı konforlu yaşam
alanlarıyla; Japonya - Fukuoka’daki AC-
ROS binası, Çin’deki Sun Moon Mansion
ve yeni yapılan Amerika’daki Apple Campus
2’yi sıralayabiliriz.
Yeşil Binaların ülkemizdeki gelişimi için
neler yapılmalı? Mimarlara ve sektörde
Kuşadası Kent Meydanı
faaliyet gösteren kurumlara ne gibi sorumluluklar
düşüyor?
Yeşil Bina meselesinde bu alandaki niyetlerin
ve teşebbüslerin devlet tarafından
kanunlarla desteklenmesi lüzumludur. Bu
ihtiyaca karşılık veren malzeme ve ürünlerin
yerel girişimciler tarafından üretilmesi
önemlidir buna bağlı olarak ilgili tüm hamlelerin
bütçe endeksli zorluklardan ve çekincelerden
arındırılması gerekir.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
‘Bilge Mimar’ Turgut Cansever’in sözüne
ettiği gibi; şehri imar ederken nesli ihya etmeyi
ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil
imar ettiğiniz şehri tahrip eder.
Yenilenebilirlik ve sürdürülebilirlik ancak
kültürel bir bilinç ve uyanışın ardından
gerçek sesini bulabilir. Bununla birlikte
tabiatın ve evrenin kıymetini idrak eden,
düşünen insanlar olmak gibi bir görevimiz
ve ödevimiz var. Bu Âdemi düşünceyle
emeğini üreten, akabinde bu estetik ruh
hâlini hayatının olağanı hâline getiren
fertler olduğumuz takdirde bizden sonraki
jenerasyona sahici bir miras bırakabiliriz.
Tanzanya Albino Köyü
Yapı Malzeme Ağustos 2017 125
38° 30° Çiftliği Peynir Fabrikası,
WAF Awards 2017’de finalist oldu!
Slash Architects ve Arkizon Architects ortak tasarımı 38° 30° Çiftliği Peynir Fabrikası,
mimarlık dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olan World Architecture Festival (WAF)
Awards’da, ‘’Üretim, Enerji & Geri Dönüşüm’’ kategorisinde finale kalarak başarılarına bir
yenisini daha ekledi...
Slash Architects ve Arkizon Architects’in
işbirliğiyle tasarlanan 38° 30° Çiftliği Peynir
Fabrikası, bu yıl onuncu kez organize
edilen World Architecture Festival’de finale
kalarak uluslararası anlamda yeni
bir başarıya imza attı. 15-17 Kasım 2017
tarihleri arasında Berlin’de gerçekleşecek
World Architecture Festival (WAF) bünyesinde
organize edilen mimarlık ödüllerinde
finale kalma başarısı gösteren 38° 30°
Çiftliği Peynir Fabrikası, ‘‘üretim, enerji ve
geri dönüşüm’’ kategorisinde yarışacak.
Berlin Arena’da gerçekleşecek olan WAF
Awards’da mimari tasarımlar; yapı, proje
ve peyzaj kategorileri altında 30 alt kategoride
yarışacaklar. 17 Kasım’da düzenlenecek
olan ve mimarlık dünyasının önde
gelen isimlerinin jüri üyeliği yaptığı final
gecesinde yılın yapısı, yılın projesi, yılın
peyzajı ve yılın küçük ölçekli yapısı ödülleri
sahiplerini bulacak.
Yapının formu ve işleyişi dışında, kullanılan
malzemelerin WAF Awards’a layık
görülmeleri üzerinde çok büyük bir etkisi
olduğunu vurgulayan Slash Architects ve
Arkizon Architects: “Yapının, yanı başında
yer alan çiftlikten gelen sütleri peynire dönüştürmesi
başlı başına yerel hayvancılığa
katkıda bulunan ve organik bir düşüncenin
ürünü. Buna ek olarak mimaride kullanılan
patlatma taşlar, çevredeki arsanın
bizzat kendinde bulunan ham haldeki kayaların
kestirilmesi ile elde edildi. Yapıda
kullanılan tüm malzemelerin seçiminde
gözettiğimiz yaşanmış ekolojik malzeme
tercihlerinin bu kategoride bizi başarıya
ulaştıracağına inanıyoruz.”
2017 yılında iF Design Award ve Architizer
A+ Award ödüllerine de layık görülen
126
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Mimari
ve adını Afyon’un Tazlar Köyü’nde bulunan
arsanın koordinatlarından alan 38° 30°
Çiftliği Peynir Fabrikası, çağdaş mimarisi
ve sıra dışı formuyla alışılmış endüstri
yapılarından ayrışırken diğer yandan süt
ürünlerinin işlenişine ve peynir üretim sürecine
ziyaretçilerini de dahil ederek, tıpkı
bir müze gibi görsel ve tadım üzerine deneyimler
yaşatıyor. Eliptik formu sayesinde
hem iç hem dış olarak algılanabilecek
bir iç avlu oluşturan, bu avluyu da ziyaretçilerin
ve personelin tüm üretimi 360° gözlemleyebileceği
deneysel bir alana dönüştüren
38° 30° Çiftliği Peynir Fabrikası’nın
iç cephesi ekran niteliğinde kurgulanarak
üretim bandının dışarıdan izlenebilmesi
sağlanmış. Fabrika yapısı; anıtsal formu,
davetkar saçağı ve sunduğu avlulu tipoloji
ile kendini bir çeşit peynir müzesine
dönüştürerek tüm işlevlerini dairesel bir
formda tamamlıyor. Malzeme seçimlerinde
genel olarak yerelliği ve gelenekselliği
referans alan ikonik yapıda, detaylar ve
birleşimlerde tercih edilen korten, yapının
çağdaş ve endüstriyel kimliğini vurgulamış.
Brüt beton, doğal taş, şeffaf cam ve
korten malzemeler, birbirleriyle kurdukları
ilişkilerle zengin detaylar sunarken, patlatılmış
kesimi ile tercih edilen yerel andezit
taşının, yapının dairesel formunun etrafında
dönmesiyle mimari öğelerin birleşimlerindeki
güncel tavır, yapıyı çağdaş ile modern
arasında bir yerde konumlandırmış.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 127
Mimari
AS Architects ve Gökhan Aksoy
Architects’e bir ödül de WA Awards’tan
AS Architects ve Gökhan Aksoy Architects tarafından tasarlanan “Adres Yalıkavak” projesi
World Architecture Community tarafından verilen ödüllerde, 25. proje döngüsünde ödüle
layık görüldü.
“Adres Yalıkavak” 2006 yılından bu yana
World Architecture Community tarafından
düzenlenen WA Awards kapsamında, Japonya,
Amerika, Brezilya, Hindistan ve
Türkiye gibi 17 farklı ülkeden birçok projenin
katıldığı yarışmada, “Tasarlanmış Proje”
kategorisinde jüri üyelerinin ve daha
önce WA Awards ödülü almaya hak kazanmış
üyelerin oylamaları ile ödül alan
projeler arasında yer aldı.
“Adres Yalıkavak” projesi geçtiğimiz
Ekim ayında, merkezi İngiltere’de yer
alan “Avrupa Gayrimenkul Ödülleri”
2016-2017 kapsamında “Çoklu Konut
Mimarisi” dalında “Yüksek Övgü” (Highly
Commended) ödülüne layık görülmüştü.
Mimari projesi AS Architects ve Gökhan
Aksoy Architects tarafından tasarlanan,
yatırımı ve inşaatı M2 İnşaat
tarafından gerçekleştirilen Adres Yalıkavak,
Bodrum Yalıkavak, Gökçebel
bölgesinde yer almaktadır. Proje konut
ve otel olmak üzere iki ayrı fonksiyonu
kapsamaktadır. Proje genelinde toplamda
43 adet dubleks ve 25 adet flat olarak
tasarlanan, toplam 68 adet konut
ve 11 odalı otel bulunmaktadır. Bununla
birlikte, proje kapsamında sosyal tesis,
beach club, restoran, açık havuz, spor
alanı, kapalı otopark, satış ünitesi gibi
sosyal alanlara da yer verilmiştir. Adres
Yalıkavak, aynı zamanda denizin ve
karşı koylardaki yaşam alanlarının oluşturduğu
göz alıcı manzara ile dikkatleri
çekmektedir.
128
Yapı Malzeme Ağustos 2017
Mimari
Avrupa ve Orta Doğu’nun en büyük
Simülatör Eğitim Merkezini
TAGO Architects Tasarladı!
TAGO Architects tarafından Türk Hava Yolları için tasarlanan
Uçuş Eğitim Merkezi, yaklaşık 30.000 m 2 kapalı alanda
18 simülasyon cihazı barındırıyor. Tesis tamamlandığında
Avrupa ve Orta Doğu’da en büyük, dünyada ise tek yapı
üzerine kurulu en büyük uçuş eğitim merkezlerinden biri
olacak.
tetiği harmanlayan ve zaman içerisinde
ihtiyaca göre büyütülebilecek bir yapı tasarımına
imza atan TAGO Architects, binanın
ön cephesinde eğitim alanları ve lobiyi
konumlandırırken, daha teknik görünen
hangar kısımları ve destek birimlerini ise
binanın arka cephesine gizlemiş. Tasarımın
en belirgin özelliği olan uçuşu çağrıştırmasını;
cephede kullandığı dinamik formlar,
uçak kanadını andıran perfore malzemeler
ve aşağıdan yukarıya doğru bütün formu saran
amorf yapı sayesinde elde etmiş. TAGO
Architects, tasarladığı şeffaf eğitim birimlerinde
cephe malzemesi ve renkleriyle Türk
Hava Yolları’nın kurumsal kimliğini yansıtırken,
tasarımda yakaladığı yatay etkiyle de,
binanın sanki sabit değil de hareket halindeymişçesine
bir dinamiklikte algılanmasını
ve hız kavramını yansıtmasını sağlamış. Böylece
kurumu yansıtan forma sahip bir eğitim
yapısı tasarımına imza atmış.
Taşıyıcı sistemi beton – çelik karkas olan
yapı, görsel ve mimari anlamda işlevsel ve
etkileyici tasarımının yanı sıra, elektro-mekanik
olarak da son teknolojiyle donatılmış.
Bünyesinde barındırdığı özel simülatör cihazlarının
gerektirdiği sabit iklimlendirme gibi
ihtiyaçlar yüksek otomasyon ile projeye entegre
edilerek çözümlenmiş.
TAGO Architects, bulunduğu çevredeki
konut bölgesinin görüş alanını kapatmayacak
şekilde tasarladığı binada teknik
anlamda bütün ihtiyaçları karşılayacak
bir yükseklik elde etmeyi başarmış. Bu
anlamda, bulunduğu çevreyle uyumlu bir
İstanbul merkez ofisinin dışında Tokyo,
Bükreş, Kiev ve Dubai’deki ofislerinde
Avrupa, Orta Asya ve Uzakdoğu’da projeler
üreten Mimar Gökhan Aktan Altuğ
önderliğindeki Tago Architects, Türk Hava
Yolları için 18 simülasyon cihazını içinde
barındıracak yeni simülasyon merkezini
tasarladı. Yapı, aynı zamanda hostes,
kabin ve uçuş eğitim merkezleri gibi çok
çeşitli uçuş eğitim birimlerini de içermesiyle
bölgede önemli bir eğitim turizmi
merkezi olacak. THY Uçuş Eğitim Merkezi
(Flight Training Centre) için, teknikle es-
tasarım ortaya çıkararak arazinin dezavantajlı
gibi görünen koşullarını avantaja
çevirmiş.
THY Uçuş Eğitim Merkezi binasının, bir
yandan Yeşilköy’de eski bir konut semtine,
diğer yandan da havalimanına komşu
olması sayesinde, konut bölgesine bir
ara kesit oluşturarak bölgenin ekonomik
kalkınmasına da katkı sağlaması öngörülüyor.
İstanbul Florya semtinde THY eski
simülasyon binası karşısında yapımına
başlanan eğitim merkezinin, uzun yıllar
boyunca gerek Türk Hava Yolları pilotları
ve pilot adaylarına, gerekse de yurt dışından
bu hizmeti almaya gelen yabancılara
hizmet vererek ciddi miktarlarda gelir sağlaması
hedefleniyor.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 129
Sektörün
’ leri
BOYA&KORUYUCULAR
Filli Boya
DYO
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
Askaynak
DEKORASYON
HannaHome
VİTRİFİYE
Kale Banyo
Creavit
YAPI KİMYASALLARI
Baumit
Kalekim
BANYO SERAMİK
Yurtbay Seramik
OTOMASYON
Viko
SIHHİ TESİSAT
Grohe
İKLİMLENDİRME
Daikin
Ürün
Su keyfinde devrim yaratan duş deneyimi
GROHE AquaSymphony, duşu kişisel SPA deneyiminin yeni bir boyutu haline getirerek tüm
duyulara hassasiyet gösteren bir sığınağa dönüştürüyor
Tierra del Fuego’nun zarif sisini, Bali’nin
sıcak yaz yağmurlarını ve Kuzey Işıkları’nın
renk yelpazesini hayal edin. Sydney
opera binasından yükselen zarif seslerin
keyfine varırken İzlanda’nın Skógafoss şelalesinden
çıkan ferahlatıcı su damlacıklarını
deneyimleyin. AquaSymphony, tüm bu
muazzam hisleri tek bir SPA deneyimine
dönüştürerek kendi evinizde size sunuyor.
Dünyanın en lüks ev duşu AquaSymphony,
kullanıcılarını dünyanın en büyüleyici ve en
güzel noktalarında bir yolculuğa çıkararak
evde duş deneyiminde yeni ve devrimci bir
dönemin gelişini müjdeliyor.
GROHE’nin, Almanya’nın Lahr şehrinde
üretilen lüks duşu, banyo tasarımında
devrim yaparak su keyfini tamamen kişisel
hale getiriyor. AquaSymphony, en üst
düzeyde rahatlama sunan özelliğiyle gerek
doğal gerekse insan elinden çıkmış en
özel SPA ortamlarını tüm duyular için tek
bir bütüncül duş deneyimi içinde harmanlıyor.
1016 mm x 762 mm’lik etkileyici
boyutlarıyla, suda sizi canlandırıp tazeleyecek
bir karşılıklı etkileşim yaratıyor.
Farklı akış şekilleriyle farklı
deneyimler
Üzerinize bir perde gibi düşen su zerreciklerinden
oluşan AquaCurtain, düşsel bir
yolculuk yaratıyor. Gökkuşağından ödünç
aldığı renkleriyle Işık Perdesi’nin kişiye
özel ışık gösterisi rahatlatıcı renk terapisi
sağlarken, birbirinden farklı akışlar sayesinde
su cildiniz üzerinden akıp giderken
değişik hisler oluşturuyor. Ekstra geniş
bir su çıkışından gelen Waterfall XL Akış,
bir şelale hissi yaratıyor. Dinamik olarak
nefes alma efekti sağlayan sekiz su çıkış
noktasından oluşan Bokoma Akışı, canlandırıcı
bir parmak ucu masajından farksız.
Yağmur Akışı lüks duş hissi için çok büyük
ve yumuşak su damlacıkları sunuyor.
Drizzle Akış serin, ince buğusu ile cildinizi
yeniden canlandırıyor. Sade Akış dimdik
düşen su ile taze bir dağ pınarı gibi stresinizi
alıp götürüyor. Ayrıca, kişisel SPA’nız
için opsiyonel lüks özellik olan Nazik Buhar
da, sakin ve yatıştırıcı bir deneyim için
vücudu toksinlerinden arındıran bir buhar
banyosunun rahatlatıcı hissini yaratıyor.
Bir diğer opsiyonel özellik ise, en sevdiğiniz
ezgileri sıçrayan suyun sesi ile karıştıran
son derece gelişmiş ses sistemi. Bir
Apple veya Android mobil cihaz ile bağlanabileceğiniz
F-digital Deluxe baz ünite kutusu,
GROHE SPA uygulaması ile ışık, ses
ve buharın tam olarak kontrol edilmesine
imkan veriyor. Bu teknolojik özellikler, duşunuzun
keyfini yeni boyutları ile sürmenize
yardımcı oluyor.
Evinizdeki su baskınlarına
karşı gardınızı alın
Akıllı evler yaratmak için akıllı çözümler sunan GROHE’nin
yeni ürünü Sense akıllı su sensörü, nem durumunu izleyerek
sızıntıları anında tespit ediyor ve bir sorun olması
durumunda ev sahiplerini anında haberdar ediyor. Ana su
borusuna monte edilen GROHE Sense Guard ise borunun
patlaması durumunda su akışını kapatma imkanı sunuyor.
Her iki üründe de kullanılan çığır açıcı akıllı teknolojiler,
yeni GROHE ONDUS Uygulaması yardımıyla evdeki su
akışının izlenip kontrol edilmesini mümkün kılıyor.
Önlenebilir su baskını hasarları
GROHE Sense ve GROHE Sense Guard, GROHE tarafından
bu yıl gerçekleştirilen bir araştırmanın da ortaya koyduğu
üzere, hafife alınan bir risk olan evlerdeki su hasarı
konusuyla baş etmek amacıyla geliştirildi.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 131
Ürün
Creavit geliştirdi, TSE onayladı
Yenilikçi fikirlerle banyoları geleceğe taşıyan Creavit’in geliştirdiği,
seramik ürünler üzerine uygulanan özel sır kaplama
ve bu kaplamanın içerisinde yer alan Gümüş iyonlarıyla bakteri
barınmasını %99 oranında engelleyen Ultra Hijyen Teknololijsi,
TSE tarafından da onaylandı.
Hijyende en üst seviye !
Daha önce de bilimsel olarak Anadolu Üniversitesi ve Nano
Bio Matters Laboratuarı tarafından onaylanan Ultra Hijyen,
kaplama sır içine eklenen Gümüş iyonları ile klozet, lavabo,
pisuar, duş teknesi gibi istenilen her seramik yüzeye uygulanabiliyor.
Bakteri barınmasını engellemenin yanısıra, uygulanan
yüzeyi pürüzsüz hale getiren sır kaplama sayesinde seramik
alanlar daha zor kirleniyor ve çok daha kolay temizleniyor. Eski
çağlardan bu yana gümüşün antibakteriyel ürün olarak kullanılması
ve bilim adamlarının yaptığı araştırmalarla da bunun
kanıtlanmasından ilham alarak geliştirilen Ultra Hijyen teknolojisi,
bakteri oluşumunun fazla olduğu banyoları, güvenli ve
hijyenik alanlar haline getiriyor. Ultra Hijyen ile özellikle ortak
alanlardaki hijyen sorununu çok daha aza indirgeyen Creavit,
kişisel yaşam alanlarında da çocukların ve ailelerin banyoyu
güvenle kullanabilmesini sağlıyor. Seramik ürünlerden banyo
mobilyalarına, gömme rezervuarlardan kumanda panellerine,
armatürlerden aksesuarlara kadar uzanan geniş ürün yelpazesi
ve teknolojik çözümleriyle Creavit, banyoda yeni deneyimler yaşatmaya
devam ediyor.
Kale Banyo, klasik tarzı modern
çizgilerle banyonuza taşıyor
Bütünsel tasarım konseptiyle hayata geçirdiği ürünleri ile
estetik ve işlevsel banyolar yaratan Kale Banyo, Miro koleksiyonu
ile banyolarda özgünlüğünü ortaya koyuyor. Miro mobilya
koleksiyonunu, Çanakkale Seramik’in Etholie, Sanremo
ve Calacatta seramikleri ile birlikte kullanarak Roma dönemi
keyfini siz de banyonuzda yaşayabilirsiniz. Miro Banyo Mobilyası’na
özel olarak tasarlanan Artdeco lavabosu, farklı ve
estetik bir mekanda olmanın ayrıcalığını yaşatıyor. Dengeli
boyutları ve tasarım özellikleri ile stil sahibi bir banyo isteyenlere
hitap eden Miro koleksiyonunda kullanılan ürünlerin
hepsi, banyo keyfini çıkarmanız için sizi bekliyor. Sadece stili
değil soft close çift çekmece sistemi ile rahat ve işlevselliği
yüksek olan koleksiyon, banyolarda istenen modern kullanım
kolaylığını sunuyor. Uzun ömür ve fonksiyonellik katılan koleksiyonda,
gövde ve kapaklarda kullanılan Kale Banyo’nun
Durabad kaplaması ile suya dayanıklı güvenli kullanım sağlanıyor.
Buzlu cam kullanılan boy dolabı da estetik ve işlevsel
tasarımıyla dikkat çekiyor. Kale Banyo’nun modern tasarımı
Miro, ‘mat beyaz’, ‘mat gri’ ve ‘mat krem’ gibi renk seçeneklerine
sahip mobilyalarıyla banyolarda uyumlu bir atmosfer
oluşturuyor.
Yurtbay Seramik’den
Natural tonlamalarla Wooden serisi
Hayallerinizi süsleyen modern ve doğal yaşamı
çok uzaklarda aramanıza gerek kalmadan,
kendi ortamınızda yaratabilir, farklı
renk seçenekleriyle hayalinizdeki konsepte
uygun tasarlayabilirsiniz. İşte bu mottolardan
yola çıkan Wooden serisi, size kendinizi
özel hissettirerek, güzel anları keyifli
bir ortamda yaşama imkânı tanıyan özgün
bir seri...
Doğanın ruhunuzdaki zarif tonlarla buluştuğu
Wooden serisi, meşe, oxide, blue renk
seçenekleri, 60x60 ebadı ile ayak bastığınız
her yere zarafet katacak...
132 Yapı Malzeme Ağustos 2017
Ürün
Su kaçakları kontrol altında!
Baumit çift bileşenli su yalıtım ürünleri, güvenli alt yüzey uygulaması
sağlayarak tam sızdırmaz ıslak hacimler oluşturuyor.
İç ve dış mekânlarda, duvar ve zeminlere seramik karo döşenmeden
önce esnek bütünsel bir yalıtım sağlayan Baumit ürünleri, su
yalıtımını üst seviyelere taşıyor.
Özellikle ıslak mekanlarda karo döşeme öncesinde ön hazırlığın
titizlikle yapılması, sağlıklı ve güvenli bir mekan yaratılması açısından
önem taşıyor. Baumit’in yapı kimyasalları ürün grubunda
bulunan su yalıtım ürünleri, birbirini tamamlayan özellikleri ile ön
hazırlık için uygun yüzey hazırlıyor.
Yüksek dolgu kabiliyetine, su bazlı hızlı prizlenme özelliğine sahip
Preciso, su yalıtımı öncesinde yüzeyin hazırlanmasında rol alıyor.
İçerdiği özel katkı maddeleri sayesinde mükemmel bir şekilde
işlenebilen Preciso, 30 mm’ye kadar katman kalınlıklarında yüzeyde
gerilime neden olmadan sertleşiyor. Düzeltilen zemin Protect
serisi ile yalıtım aşamasına geliyor. Baumit Protect serisi su
yalıtım ürünleri çimento ve sentetik reçine esaslı, çift bileşenli,
yarı ve tam elastik gibi özellikler taşıyor. Çift bileşenli ve yarı
elastik bir malzeme olan Protect 2K, ıslak hacimlerde güvenle
kullanılabilen, su yalıtımı için en ideal ürünlerden biri. Çimento
ve sentetik reçine esaslı, çift bileşenli, tam elastik, su
yalıtım malzemesi olan
Protect 2K Elastic ise
tam elastik yapısı ile her
iklim koşuluna uygunluk
gösteriyor. Sıcaklık değişimlerinde
ise sıfır yüzey
gerilimi özelliği bulunuyor.
Baumit Protect 2K
ve Baumit Protect 2K
Elastic, tüm yapılarda,
su depolama tankları,
yüzme havuzları, teras
ve balkon alanları ile temel
ve perde duvarlarında
kullanılabiliyor.
Duvarlarda Rönesans etkisi!
HannaHome’un temsilcisi olduğu İtalyan Sirpi markasının “Murogro Future” duvar kağıdı koleksiyonu; Michalangelo, Dante ve Leonardo
Da Vinci gibi Rönesans sanatçılarının mimari, heykel, resim ve edebiyat alanlarındaki unutulmaz eserlerinden izler taşıyor...
Geleneksel damask desenlerini, kahve ve lacivert gibi klasik stilin belirleyici renkleri yanı sıra krem ve bej gibi açık tonlar ile de yorumlayan
“Murogro Future” koleksiyonu; desenlerini tamamlayan düz ve ince çizgili tasarımları, dönemin etkilerini yansıtan kolajlara sahip
dijital duvar panoları ile “yeniden doğuş”un etkileyici atmosferini yüzyıllar sonra evinize taşıyacak…
Sirpi’nin tüm koleksiyonlarında olduğu gibi “Murogro Future” duvar kağıdı koleksiyonu da, insan sağlığına zararlı hiçbir maddeyi barındırmamasının
yanı sıra kolay temizlenebilme, güneş ışınlarına dayanıklılık gibi birçok kalite ve teknik özelliklere sahip.
134 Yapı Malzeme Ağustos 2017
Ürün
Alligator Chalky kara tahta boyası duvarlara özgürlük getiriyor
Yenilikçi ürünleri ve üstün kalitesiyle sektöre yön veren Alligator
Boya, boya kavramını dekoratif bir kulvara taşımaya devam ediyor.
İç mekânlarda farklı tekniklerin ve çözümlerin yer aldığı alternatif
bir dünya sunan Aligator Boya, yeni ve fonksiyonel ürünlerini
piyasaya sunuyor.
Farklı bakış açısı ile daha nitelikli ve prestijli ürünlere arzu duyan
tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılayan Alligator Boya, serinin ilk ürünü
olan su bazlı Alligator Chalky Kara Tahta Boyası ile yüzeyleri
yazı tahtası haline çevirerek, tebeşirle yazılmaya ve kolayca silinmeye
uygun hale getiriyor. Siyah renkli olan ve 2 kat halinde
uygulanan Alligator Chalky Kara Tahta Boyası, kafe ve restoran
menülerinden okullara, çocuk odalarından mutfak ve ofislere kadar
geniş bir kullanım alanı yaratıyor. Kullanıma hazır olan ve sadece
homojen hale gelinceye kadar yavaşça karıştırılan Alligator
Chalky Kara Tahta Boyası, uygulama yapılacak yüzeylerin yağ, kir
ve benzeri boya kalıntılarından arındırılmasından sonra fırça veya
rulo ile 2 - 3 kat halinde uygulanıyor. Duvar dışında, uygun astarlar
ile birlikte ahşap vb. farklı yüzeylerde de kullanılabiliyor.
Hem atölyede hem de sahada ideal: Invertec ® 220-TPX TIG
Türkiye’nin lider kaynak uzmanı Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak,
ustalara her mekanda en mükemmel performansı, kompakt tasarımı ve
mobil olarak her yere taşınabilmesi sayesinde Invertec ® 220-TPX kaynak
makinesi ile sunuyor. 16A tek fazlı giriş gerilimi ile 220A kaynak
akımına kadar TIG kaynağı yapmaya olanak veren Invertec ® 220-TPX’in
önceden ayarlanabilir başlatma modu ile mükemmel ”HF-TIG” performansı
elde etmek kolaylaşıyor. Üstün TIG performansı için ileri düzey
inverter teknolojisiyle üretilen ürün, Darbeli-TIG (Palslı-TIG) ve Punta-TIG
kaynağı ve 10 adet hafıza kaydetme özelliğiyle kolay kişisel kullanıma
da uygun.
Aynı giriş akımı ile %30 daha fazla çıkış akımı ve 115-230V (+%15-
%10) monofoze kullanım olanağına sahip olan Invertec ® 220-TPX, düşük
akım tüketimi, enerji tasarrufu, akım dalgalanmalarından minimum
seviyede etkilenme ve düşük karbondioksit tüketimi avantajlarıyla fark
yaratıyor. Güç Faktörü Düzeltmesi (PFC) sistemine sahip, jeneratörlerle
sorunsuz kullanılmak üzere tasarlanmış mükemmel bir çözüm ortağı
olan Invertec ® 220-TPX, elektriksel güvenlik (IP23), korumalı PC kartları
ve optimum hava akımı ile en zorlu çevre koşullarında bile kirlenmeyi
azaltarak ekipman ömrünü uzatıyor. Bütün ihtiyaçları karşılayan yüksek
frekanslı ”HF-TIG” ve ”Lift-TIG” seçenekleri ile ark tutuşması özelliğine
sahip olan Invertec ® 220-TPX’in grafik ve sayısal ekranlı tam fonksiyonlu
kolay kullanımlı kumanda paneli, tüm kaynak parametrelerinin kolayca
ayarlanmasına imkan veriyor.
Yapı Malzeme Ağustos 2017 135
Ürün
Viko kaçak akım
koruma röleleri
Viko’dan Karre Style;
Evlerin onunla bir stili var
Elektrikli cihazlarda ve devrede oluşabilecek kaçak akım,
her zaman toprağa ulaşma eğilimindedir. Kaçak akıma
doğrudan ya da dolaylı olarak maruz kalındığında, akım insan
vücudundan geçerek ciddi bir elektrik şokuna neden
olabilir. Kaçak akım, insan vücudunda doku yanıklarının
yanında, kas spazmları, nefes alma zorluğu, kalp ritim bozukluğu,
bilinç kaybı ve ağır yaralanma gibi hayati tehlikesi
bulunan sonuçlar doğurabilir ve ölüme sebep olabilir. Yaşam
alanlarında ve çalışma mekânlarında oluşacak kaçak
akımlar, insan hayatını tehdit eder ve yangın tehlikesi taşırlar.
Sevdiklerinizin ve sizin kendi güvenliğiniz için kaçak
akım rölesi kullanılması son derece önemlidir.
Kaçak akım koruma rölesinin görevi, yalıtım hatasından
kaynaklanan kaçak akımı algılamak ve algılanan kaçak
akımın belirli değerlerin üzerinde olması durumunda bağlı
bulunduğu devreyi kesmektir. Kaçak akım röleleri devreye
giren-çıkan akım eşitliği esasında çalışmaktadır. Elektrik
sistemine giren ve çıkan akımın eşit olmadığı durumlarda,
VİKO Kaçak Akım Rölesi, sistemdeki gerilim eşitsizliğinden
mevcut kaçağı hassaslıkla algılamakta ve sorunsuz şekilde
enerjiyi kesmektedir.
Hangi yaşta olursak olalım, yaşadığımız alanları güzelleştirmek,
kişisel beğenilerimize göre küçük ayrıntılarla süslemek gerçekten
büyük zevk. Özellikle genç odaları günümüzde farklı konseptlerde
ve rengârenk… Farklı tasarıma sahip elektrik anahtarı ve prizleriyle
şimdi Panasonic Eco Solutions Türkiye de bu akımın öncülüğünü
gerçekleştiriyor. VİKO markalı Karre Style serisi, gençler
başta olmak üzere evlerine tarzını yansıtmak isteyen herkese
sesleniyor. Karre Style serisindeki komütatör, elektrik anahtarları
ve prizler, ev kazalarını engellemek üzere güvenlik ve kaliteden
de ödün vermiyor. Minimal formu hareketli çizgilerle birleştiren
VİKO marka Karre Style serisi, kullanıldığı tüm mekânlara tarz
katıyor. Böylece elektrik anahtarlarınız ve prizleriniz, evinizin dekorasyon
konseptini tamamlayan en göz alıcı aksesuarlara dönüşüyor.
İster evinize romantik bir hava katın ister eğlenceli bir
stil yaratın Karre Style serisi ile karar size kalıyor. Her yaştan
zevke seslenen Karre Style serisi, evinizin her alanında olduğu
gibi çocuklarınızın odasında da güvenle kullanabileceğiniz şekilde
üretiliyor. Özellikle prizlerden kaynaklı ev kazaları ve elektrik
çarpmalarına karşı hem priz kapağı hem de priz mekanizması
içinde çocuk koruma kapakları bulunuyor. Bu sayede çocukların,
priz deliklerine sivri cisimler sokması engellendiği gibi en üst seviyede
güvenlik de sağlanmış oluyor. Ülkemizde tüm kazaların
%18-25′ini ev kazalarının oluşturduğunu ve bu kazalarda elektrik
çarpmalarının önemli bir paya sahip olduğunu düşündüğünüzde
bu özellik gerçekten içinizi rahatlatıyor.
Kalekim ‘1060 Technomax 30’ Yapıştırma harcıyla
maksimum performans
Yüksek yapışma gücüne sahip ‘1060 Technomax 30’, S2 sınıfı esneklik özelliği sayesinde
ani ısı değişimleri sebebiyle oluşan yüzey gerilimlerine dayanıklı yapısıyla yapı sektöründe
fark yaratıyor. Her türlü iklim koşullarına dayanıklı olan ‘1060 Technomax 30’, düşey yüzey
uygulamalarında kayma yapmayan, kolay taraklanabilen ve uzun çalışma süresine sahip
yapısıyla dikkat çekiyor. ‘1060 Technomax 30’, iç ve dış mekanlarda, seramik, doğal taş,
traverten, dekoratif tuğla, granit, porselen seramik, klinker, kotto gibi kaplama malzemelerinin
yatay ve düşeyde beton, sıva, şap gibi yüzeyler üzerine uygulanmasında mükemmel
sonuç veriyor. Yüksek performanslı, çimento esaslı yapıştırma harcı, yoğun yaya ve yük
trafiğinin olduğu alışveriş-iş merkezleri, hastane, okul gibi mekanlarda güvenle kullanıyor.
Profesyonel ve tüketicilerin beklentilerini karşılayan ‘1060 Technomax 30’, binaların dış
cephelerine 30 metre yüksekliğe kadar seramik, granit, porselen seramik, mermer gibi
kaplama malzemelerinin etkili bir şekilde yapıştırılmasında kullanılıyor. Kalekim uzmanları,
dış cephelerde 15 metre yükseğe kadar 60x60 cm’den, 30 metre yükseğe kadar 40x40
cm ebadından büyük kaplama malzemelerinin uygulanmasında, yapıştırma yönteminin yanında
mekanik sabitlemenin de kullanılmasını tavsiye ediyor.
136 Yapı Malzeme Ağustos 2017
Kısa Kısa
Kone’den yürüyen merdivenlerde geleceği düşünen güvenli aydınlatma
merdiven modellerinde %80 enerji tasarrufu sağlayan LED aydınlatmalar
kullanıyor.
Finlandiya’da kurulan ve 1910 yılından bu yana dünyada olduğu
gibi ülkemizde de asansör pazarının zirvesinde yer alan KONE,
yürüyen merdiven çözümlerinde de öncü kimliğini sürdürüyor. Tüm
taşıma tiplerinde güvenliğe büyük önem veren kuruluş, geleceğe
yaşanabilir bir dünya ve yeşil bir çevre bırakmak üzere yürüyen
Yürüyen merdivenlerde çok özel görsel tasarım…
Asansör ve yürüyen merdiven sektöründe dünyanın lider firmalarından
biri olan KONE, insan güvenliğine büyük önem veriyor.
Geliştirdiği çözümlerde buna yönelik tasarım özellikleri ön plana
çıkıyor. Bunların başında da yürüyen merdiven ve yollarda kullandığı
aydınlatmalar geliyor. KONE ayrıca yarınları düşünerek aydınlatmada
yüksek tasarruf sağlamak üzere %80 enerji tasarrufu
sağlayan LED aydınlatmaları tercih ediyor. KONE, tasarladığı yürüyen
merdiven ve yürüyen yol çözümlerini insan akışı sağlamanın
da ötesine taşıyor. Göz alıcı mimari unsurlar ve aydınlatma özellikleri
ile dikkat çeken çözümler yenilikçi çizgileriyle öne çıkıyor.
Yoğun insan trafiği sırasında yolcu güvenliğini sağlamak üzere
düşünülen yenilikçi kaplama ve sinyalizasyon çözümleri, yürüyen
merdiven tasarımlarına fark katıyor. Aynı şekilde görsel anlamda
estetik bir yüzey için göz alıcı ve zor yıpranan materyaller tercih
ediliyor. Dokulu veya desenli kaplama malzemeleri gibi yenilikçi
yüzeyler çarpıcı ve benzersiz bir tasarım oluşturmak üzere çeşitli
aydınlatma çözümleri ile kombine ediliyor.
İnşaatlarda %50 daha etkin temizlik sıcak basınçlı yıkayıcılarla mümkün!
İnşaat sektöründe çok kirli inşaat alanları, gres gibi zor çıkan ve
yapışkan yağlar, beton kalıplarında kalan beton kalıntılar gibi temizlenmesi
güç kirler ve alanların temizliğinde sıcak basınçlı yıkayıcılar
ön plana çıkıyor. Bu alanları soğuk makinelere göre en az yüzde
50 daha az sürede ve daha etkin şekilde temizleyen Kärcher sıcak
basınçlı yıkayıcılar, profesyonel kullanıcılara hem zaman açısından
hem de ekonomik olarak tasarruf sağlıyor.
Temizlik sırasında ısı kullanılması, kir ve yağın daha kolay parçalanmasını
sağlıyor. Hatta sıcaklık her 10 °C yükseldiğinde kimyasal
süreçler hızlanıyor ve reaksiyon süresi yarı yarıya düşüyor. Soğuk
su temizlik maddeleriyle birleştiğinde etkili bir temizlik sağlasa da,
sıcak su kullanan basınçlı yıkayıcılar etkili temizliği çok daha kısa
bir sürede ve ekonomik bir şekilde sağlıyor.
Nestavilla’dan her bütçeye ve beğeniye uygun evler
Vefa Holding güvencesiyle ön üretimli bireysel yapılar üreten Nestavilla,
üç farklı konut konseptiyle her bütçeye ve beğeniye uygun
evler sunuyor.
Pratik, estetik, ekonomik ve konforlu yaşam alanlarını Mone, Renua
ve Vango adında üç farklı konut tipiyle oluşturan Nestavilla,
aynı zamanda müşterilerinin ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda
müşterilerine özel projeler de gerçekleştiriyor. Hızlı ve kısa zamanda
kurulumu ile de fark yaratan Nestavilla, kurulumu 1-8 hafta
içerisinde tamamlıyor. Evler, uzun yıllar hiçbir bakım gerektirmiyor
ve ekstra masrafa da yol açmıyor. İleri teknoloji kullanılarak inşa
edilen konutların temel, çatı detayları ve tüm cephelerde en doğal
yapı malzemeleri kullanılarak da ideal ısı değerleri yakalanıyor.
138 Yapı Malzeme Ağustos 2017
Kısa Kısa
İnoksan, 37. yılında gözünü ABD’den sonra Çin pazarına dikti
pazar payını set altı bulaşık makinalarıyla artırmayı hedefleyen
İnoksan, ABD’nin önde gelen firmalarından biri ile işbirliğine
de gitti. İnoksan, elektrik, gaz ve su gibi teknik aksamlarının
Avrupa standartlarından farklı olması nedeniyle ABD standartlarına
uygun olarak yeniden geliştirdiği set altı bulaşık makinesini
Bursa’daki fabrikasında hijyen ve güvenlik sistemleri ile
CE standartlarının üzerinde üretecek.
Vehbi Varlık / İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı
Bursa’da küçük bir işletme olarak yola çıkan İnoksan, bugün
20.000 m² kapalı alanda yaptığı üretime ve 140 milyon TL
ciroya sahip bir sektör lideri olarak 37. yaşını kutluyor. Yeni
yaşında yurtdışı hedeflerini de büyüten İnoksan, özellikle Çin
pazarında Türk mühendislerinin imzasını taşıyan inovatif Inosmart
Touch Kombi Fırın ve Bulaşık Makineleri ile önemli atılımlar
gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Hali hazırda ABD pazarında
döner ocakları ile faaliyet gösteren ve yakın zamanda buradaki
“Bizim için artık daha fazlasını yapma zamanı”
37. yılı olan 2017’yi ihracat yılı ilan ederek, yüzde 15 büyüme
hedefi koyan İnoksan, başarılı girişimleri sayesinde yılsonunda
bu hedefi aşmayı öngörüyor. 5 kıtada 80 ülkeye ihracat yaptıklarını
aktaran İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık,
“Gelirimizin yüzde 35’ini oluşturan ihracat payımızı yüzde
50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Çünkü bizim için artık daha fazlasını
yapma zamanı.” dedi. ABD pazarı için yaptıkları önemli
atılımların ardından, yakın zamanda Çin pazarına da hızlı bir
giriş yapacaklarını ifade eden Varlık, “Çin’de Inosmart Touch
Kombi Fırın ve Bulaşık Makinelerimizin toptan satışı için 2017
başından bu yana çalışmalar yapıyoruz. Burada bizim için büyük
bir potansiyel var. Planlarımız doğrultusunda ilerleyerek,
orta vadede Çin’e binlerce kombi fırın ve bulaşık makinesi satışı
gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
25 mimarlık öğrencisinden 25 yıla dokunan gönüllü proje
İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin
gönüllü olarak katkıda bulunduğu proje kapsamında, Kastamonu’nun
Cide ilçesine bağlı Başköy’ün, yaklaşık 25 ıldır atıl
durumda olan okulu yenilendi. 1996 yılına kadar okul olarak
kullanılan bina, yakınında yer alan iki bina ile birlikte onarılarak
sosyal tesise dönüştürüldü. Yenileme çalışmaları, Mimarlık
Fakültesi’nde öğrenim gören öğrencilerden oluşan 25 kişilik
bir ekip tarafından gerçekleştirildi. 15 Temmuz’da başlayan
ve öğrencilerin sıkı çalışmasıyla hızla ilerleyen çalışmalar,
Başköy Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin yanı sıra köylülerin
de desteğiyle 29 Temmuz’da tamamlandı. Genç mimar
adaylarının heyecanlı dokunuşuyla yenilenen toplam iki bina,
Başköy ve yakınında bulunan köylerin önemli günlerde bir araya
gelebileceği ve geleneklerini yaşatabileceği bir sosyal tesis
olarak köy halkının kullanımına açılacak.
Proje Çiziminden Boyasına Kadar Tamamını Öğrenciler
Yapıyor
İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım
Bölümü’nden bu yıl mezun olan Mertcan Avcı’nın kurucusu
olduğu “Yapan İnsan” adlı sosyal girişimin öncülüğünde gerçekleştirilen
projenin; çizim, analiz ve planlama aşamasından
binanın boyanması ve temizlenmesine kadar tüm çalışmalar
öğrenciler tarafından yapıldı.
OYAK Çimento Grubu, Dünya Çimento Birliği’ne katıldı
Dünya Çimento Birliği (World Cement Association - WCA) Türkiye’den OYAK Çimento Grubu’nun, hızla büyüyen uluslararası üyelik ağına
katıldığını duyurdu. Yakın zaman önce kurulan Birlik, 26 ülkeyi kapsayan üye ve temsilci ağı ile büyümeyi sürdürüyor. Dünya Çimento
Birliği Genel Sekreteri Norman Greig, OYAK Çimento’nun küresel çimento topluluğuna katılımı nedeniyle çok memnun olduklarını
belirtirken, “Çimento endüstrisini dünya çapında tanıtmak ve endüstrideki en iyi uygulamaları paylaşmak için OYAK Çimento ve diğer
üyelerimizle birlikte çalışmayı dört gözle bekliyoruz.” şeklinde konuştu. Yıllık 11,3 milyon ton ile Türkiye’nin tüm klinker üretiminin yüzde
15,3’ünü gerçekleştiren OYAK Çimento, Türkiye’deki 10 üretim tesisi ile yılda 14,5 milyon ton üretim gerçekleştiren ve kapasite bazında
Türkiye’nin lideri konumunda bulunan çimento üreticisidir.
140 Yapı Malzeme Ağustos 2017