04.08.2017 Views

Tekfirin Hakikati

Mektebe -> Kitablarımız -> Tekfirin Hakikati (Tarık Ebu Abdullah)

Mektebe -> Kitablarımız -> Tekfirin Hakikati (Tarık Ebu Abdullah)

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

َ<br />

ِ ب<br />

ن<br />

ِ ي<br />

َ<br />

24<br />

Tarık Ebu Abdullah<br />

َ ق<br />

ْ ُ ط َ اتُ‏<br />

“Boşanan kadınlar kendi وَال<br />

kendilerine üç âdet süresi beklerler.” 32 Boşanmış kadının bekleyeceği<br />

iddet süresi üç hayız dönemi midir veya üç temizlik dönemi midir?<br />

Allah (subhanehu ve teâlâ) elbette muradını apaçık bir surette beyan<br />

eden hayız veya taharet kelimelerini de konuşabilirdi. Tüm kusurlardan<br />

ve abeslikten münezzeh olan Allah (celle ve âlâ)’nın burada bu kelimeyi<br />

konuşmuş olmasının tek izahı, kullarının hakkı ortaya çıkarmaları<br />

için cuhd etmelerini murad etmiş olmasıdır.<br />

‏َّق<br />

‏َل<br />

‏ُرُ‏ وء.‏belirlemiştir<br />

‏َلثَة<br />

‏ُسِ‏ ِ نَّ‏ ث<br />

‏ْف<br />

أَن<br />

تَ‏ َ يَ‏ بَّصْ‏ نَ‏ <br />

Veya şefaatçiler edinerek onlara ibadet eden ve bunları Allah (azze<br />

ve celle)’ye yakınlaşmak için vesile olarak değerlendiren bir topluluğa<br />

hitap eden her şeyi bilen ve kâmil ve hikmet sahibi olan Allah celle<br />

celaluhu bu topluluğun “Ey iman edenler! Allah’tan korkun, O’na<br />

yaklaşmak için vesile arayın” 33 ve “Onların yalvardıkları Rabblerine<br />

daha yakın olmak için vesile ararlar.” 34 kavlini, şirklerini insanlar<br />

indinde müdafaa etmek ve meşrulaştırmak ve yaymak için kullanacaklarını<br />

elbette biliyordu. Belağatında zatı gibi kâmil olan Allah (celle<br />

ve âlâ) elbette muradını böyle bir ihtimale mahal vermeden de beyan<br />

edebilirdi. Lakin kaypak kalplerin zahir olmasını istedi.<br />

Gözler‏“لَ‏ O’nu idrak edemez ama ت ْ ُ رِك ُ ه ال ُ ال<br />

O tüm gözleri idrak eder” 35 ve لَنْ‏ Dedi‏“قَال ki: Beni katiyyen<br />

göremezsin” 36 ayetlerini bazılarının Ru’yetullah’ı inkâr etmek için<br />

kullanacaklarını elbette biliyordu.<br />

تََ‏ ا‏<br />

‏ُد<br />

أَبْصَ‏ ارُ‏ وَ‏ ُ ه وَ‏ ْ يُد رِ‏ ك<br />

أَبْصَ‏ ارَ‏ Veya<br />

Buna birçok misal verebiliriz ama maksudun anlaşılması için bu<br />

kadarı kâfidir.<br />

Birinci önemli asıl olarak takdim ettiğimi şöyle hulasa edebiliriz:<br />

Allah (subhanehu ve teâlâ) istisnasız bütün hakikati beyan etmiştir. Kimisinin<br />

delaletini kat’i bir surette, ihtimallere mahal bırakmadan beyan<br />

etmiştir ve kimisini değil. Her halde hakikatleri kulunu hidayet<br />

32 El-Bakara Sûresi 228.ayet<br />

33 El-Maide Sûresi 35.ayet<br />

34 El-İsra Sûresi 57.ayet<br />

35 El-En’am Sûresi 103.ayet<br />

36 El-A’raf Sûresi 143.ayet

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!