H+ Sayı 2 - Sohbet

More documents

Recommendations

Info

Sayfa 44 tesadüflerin büyük ve derin izler bıraktığını görüyorum. Liseden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine intikal ettim. Şimdi söyleyeceğim şey ise yaşamlarımızda tesadüflerin ve şansların ne kadar değerli olduğu üzerine. Üniversite yıllarında Kadıköyde ikamet ediyorum, ablam ve eniştemin evinde. Sabahları Kadıköy vapuruna binip köprüye geçiyoruz, köprüden de tramvaya binip Beyazıta çıkıyoruz. Seneyi söylüyorum 1941-42. Ve üç arkadaş; Şair Özdemir Asaf, ben ve Sadun Erdemir her sabah 08:15 vapuruna biniyoruz. 08:30’da köprüye çıkıp okula geçiyoruz. Bir sabah 08:15 vapurunu bir dakikayla kaçırdım. Mecburen 08:30 vapuruna kaldım. Girdim vapura bakınıyorum etrafta acaba tanıdık biri var mı, onunla otururmuyum darken, bir genç kız sesi “Salih Salih” dedi. Baktım 5-6 kişilik bir genç kızlar topluluğu orada ablamın eşinin akrabası olan iki genç kız var, onlarda edebiyat fakültesinde okuyorlardı. Onların arkadaş gurubuydu. Yanlarına gittim, beni tanıştırdılar. Onların içinde de saçını topuz yapmış, altın çerçeveli gözlük takan bir kız vardı. Onunla da tanışmış olduk. Fakat, o çok ciddi. Böyle hemen hemen hiç gülmeyen bende tam tersine çok neşeli bir mizaca sahibim. Güle oynaya Karaköye gittik, onlar Fındıklıya edebiyat fakültesine geçtiler, ben kendi okuluma, Beyazıta çıktım. Birkaç gün sonra beni oraya çağırmış olan arkadaşla rastlaştık, “Salih bizim gruptaki bir kız arkadaş sen gittikten sonra ne dedi biliyormusun, Yav nerden buldunuz bu kadar sulu adamı” dedi. Ve bana sulu diyen bu hanım ilerde benim eşim oldu. Tam 65 yıl inanılmaz bir hayat yaşattı bana. Arnavutköy kız kolejinden mezun Fransızca, İngilizce ve Almancayı anadili gibi bilen muhteşem bir insandı. Ve biz evlendik. SÜPERKAHRAMANLAR DA AŞIK OLUYOR ELBETTE… MAGAZIN TADINDA BIR SORU; EVLILIK HIKAYENIZDEN KISACA BAHSEDEBILIR MISINIZ? (gülüyor) Bakın o kadar enteresan oldu ki, benim okuldan bir sınıf arkadaşım vardı Günay isminde. Annesi Türkiye’nin tanınmış şairlerinden Şükufe Nihal hanımdı. Biz Kadıköy evlendirme dairesinde evlendik, iki çıplak bir hamama yakışır, tek bir sandalyemiz bile yok. Elimizde küçük bir çantayla plan yapmışız, Yalovadaki termal otele gidip balayı için iki gün kalacağız. O ZAMANLAR AVUKAT MIYDINIZ? Hayır, yedek subayım ama okulu bitirdim. Ve biz çıktık nikah dairesinden, şimdiki Kadıköydeki Kaymakamlık var tarihi bina, orası. Vapura geldik baktık o bizim meşhur şair Şükûfe Nihal’in kızı. “Ooo Salih” dedi... nerden nereye gidiyorsunuz? www.hplusdergi.com
Sayfa 45 Dedik ki, biz biraz önce evlendik balayına gidiyoruz. Bende size bir şey yapmalıyım diye vapurda kızcağız telaşa kapıldı. Bir çikolata getirdi ve o çikolata bizim evlililiğimizin ilk hediyesi oldu. Bakın, şans ve tesadüflerin yaşamımızdaki derin etkisinden bahsettik, aslında tesadüfler yakamızı hiç bırakmıyor. Dünya o kadar küçük ki, sonunda bu Şükufe Nihal’in kızı olan Günay isimli küçük hanım bir avukat arkadaşla evlendi. Geçenlerde ofise bir telefon geldi, hizmet verdiğimiz konsolosluktan bir görevli iş görüşmesi için acil olarak benimle görüşmek istediğini söyledi. Hayhay buyrun dedim. İsminiz nedir diye sordum, ismini söyledi Orhan BAŞAR. Ben hemen ardından Şükufe Nihal BAŞAR ile bir akrabalık bağınız var mı diye sordum.Evet dedi, benim büyükannemdir. Ve ben dedi Günay’ın oğluyum. Dedim ki, dünya ne kadar küçük, siz beni 60-70 sene evvele götürdünüz, hemen gelin dedim. Bütün bu tesadüfler bir hayat içinde yan yana gelebiliyor yani. 63 SENE BOYUNCA BIRLIKTE ÇALIŞTIK Ercüment ILE FAKAT SIYASI DÜŞÜNCE AÇISINDAN IKI FARKLI UÇTAYDIK. BUNA RAGMEN, Ercüment’in VEFATINA KADAR BERABER ÇALIŞTIK. BUNUN MÜMKÜN OLDUĞUNU HERKESE ISPAT ETTIK BIZ. içerisindeydi. Ali Rıza Şengel diye bir üstad vardı, tef çalardı. Onun tefiyle herkes kulaktan Türk müziği öğrenirdi. Ercüment birgün dedi ki, “Salihcim bak bu müzik böyle öğrenilmez, akademik bir sistem içerisine sokmamız lazım. Ben bir kanun hazırlayayım, sen de bu kanun’un çıkarılmasında destek ol”. Ve nihayetinde Türk musikisi eğitimi Ercüment BERKER sayesinde kurumsal bir yapıya kavuştu. Biz Ercüment ile 63yıl beraber çalıştık, birbirimize hiç kırılmadan, birbirimizi hiç üzmeden. İhtilal dönemlerini yaşadık, askeri dönemleri yaşadık, bir gün birbirimize kırılmadan. O yassı adada sanıkları müdafa ediyordu. Ben ise CHP’de siyaset yapıyordum. 63 sene boyunca birlikte çalıştık Ercüment ile fakat siyasi düşünce açısından iki farklı uçtaydık. Buna ragmen, Ercüment’in vefatına kadar beraber çalıştık. Bunun mümkün olduğunu herkese ispat ettik biz. Ne o bana kırıldı, ne ben ona. ŞIMDILERDE SOSYALLEŞMEK YERINE DINLENEBILMEK IÇIN DAHA INSANSIZ ALANLARA VE MÜMKÜNSE EVDEN BILE ÇIKMAMAYA IHTIYAÇ DUYABILIYORUZ. AMA BU DURUM YALNIZ VE STRESLI HISSETMEMIZE DE NEDEN OLABILIYOR. SIZ ASLINDA BU UZUN YAŞAMI TEKDÜZELIKTEN UZAK, SOSYAL HAYATIN IÇINDE OLARAK VE INSANLARLA BAĞ KURARAK SAĞLAYABILMIŞ OLABILIRSINIZ. NE DERSINIZ? Biz karımla tek düze yaşamadık çünkü karım da ben de tarih meraklısıydık. Bu sebeple birlikte çok seyahat ettik. Ve gittiğimiz yerlerde vitrin gezmedik. Mutlaka adliyeyi gezdik, mahkemeler nasıl oluyor bunu inceledik, tarihi binaları gezdik, parlamentoları gezdik ve tarih merakımız sebebiyle bütün seyahatlerimizi bunun üzerine yaptık. Ve ömrüm hep dernekler içerisinde geçti. SON YILLARDA TOPLUMSAL ANLAMDA BIR KIRILMADAN BAHSEDILIR OLDU. ARTIK INSANLARIN BIRBIRINE TAHAMMÜLÜ KALMADI. ÖZELLIKLE SIYASI DÜŞÜNCELERDEKI AYRIŞMALAR, TOPLUMSAL OLARAK BÖLÜNME NOKTASINA GELMEMIZE VESILE OLDU DIYEBILIRIZ. SIZIN DIĞER KIŞILERLE ILIŞKILERINIZ NASILDI? ESKIDEN DE BU TAHAMMÜLSÜZLÜK VAR MIYDI? Bu kadar değildi elbet. Aynı zamanda sınıf arkadaşım da olan Prof. Ercüment BERKER ile yıllarca birlikte çalıştım. Ercüment, 27 Mayıs ihtilalinden sonra kurulan yassı ada mahkemelerinde en çok müvekkili olan Avukat idi. Ercüment, aynı zamanda İstanbul Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nın kurucusu ve başkanıydı. Müzik bilgisi hukuk bilgisinin üstündeydi. Eskiden Türk musikisi ağızdan ağıza öğrenilen bir eğitim geleneği YAKLAŞIK 70 YIL SÜREN MESLEK YAŞAMINIZDA HANGI ALANLARDA ÇALIŞTINIZ? TEK BIR ALANDA UZMANLAŞMAK SIZCE GEREKLI MI YOKSA HER DAVAYA BAKABILECEK KADAR BILGI SAHIBI OLMALI MI? VE BIZE GETIRILEN HER DOSYAYI SIRF IŞ GELDI VE PARA KAZANACAĞIZ DIYE ALMAK ZORUNDA HISETMELI MIYIZ? Hayat hepimizi başlangıçtan itibaren farklı bir rüzgara tabi tutuyor. Beni hayat Ceza hukukuna doğru itmedi. Ben sadece Medeni Hukuk ve Ticaret Hukuku alanlarında çalıştım. Ceza davası olarak hatırını kıramadığım için sadece bir davaya girdim. İktidardan düştükten sonra Cumhuriyet Halk Partisinin genel sekreterliğini yapan Kasım GÜLEK isimli bir Adana milletvekili vardı. Kasım bey’in Çanakkale’de konuşma yaptığı sırada başına gelen bir olay sebebiyle kendisini tutukladılar ve Çanakkale’de muhakeme edilmesini uygun bulmadığı için o günün iktidarı 4 Hukuk ve Daha Fazlası
Page 1 and 2: Hukuk ve Daha Fazlası www.hplusder
Page 3 and 4: Sayfa 41 94 Yaşında bir Süper Ka
Page 5: Sayfa 43 asıl süper kahraman onla
Page 9 and 10: Sayfa 47 Ücret kelimesi yoktu, hon
Page 11: Sayfa 49 SON ZAMANLARDA TEKNOLOJIDE

H+ Sayı 2 - Sohbet

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?