08.02.2018 Views

Egeyön Dergisi Şubat Sayısı

Egeyön Dergisi Şubat sayısı okurları ile buluştu.

Egeyön Dergisi Şubat sayısı okurları ile buluştu.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

GİRİŞ<br />

<strong>Egeyön</strong> <strong>Dergisi</strong>’nin 2. <strong>Sayısı</strong> ile karşınızdayız.<br />

Yoğun bir süreç ile hazırladığımız <strong>Şubat</strong> sayısı ile dergimizin<br />

sayfalarına sığdırabildiğimiz konu, haber ve araştırma dosyalarımızla<br />

sizlerle birlikteyiz.<br />

<strong>Egeyön</strong> <strong>Dergisi</strong>’nin ilk sayısında yayıncılık anlamında yarattığı<br />

fark pek çok kişi tarafından ilgi ile incelendi. İlk sayıdan önce baskılı<br />

işlerin artık bittiğini dile getirenler bu kez de bu çalışmanın sürdürülebilir<br />

olmaması üzerine eleştirilerini sürdürdü.<br />

Bizler yayıncı bir kuruluş olarak gelen eleştirileri süzgeçten geçirerek<br />

yol haritamızı sağlamlaştırdık. İnanıyoruz ki her sayımızda<br />

<strong>Egeyön</strong> <strong>Dergisi</strong>’nin etki alanını ve gücünü arttıracağız. Hem masa<br />

üstü dergimizle hem de dijital dergimizle EGE’YE YÖN VERMEYE<br />

devam edeceğiz.<br />

Dijital dergi dönüşümlerini masaüstü yayınlarımızla takip<br />

etmek elbette ilk bizim aklımıza gelmedi. Daha önce yapılmış örnekleri<br />

var. Ama biz masa üstü ve dijital dergi’nin yanında videolu<br />

haber ve röportajlarımızla Ege’de daha önce yapılmamış bir işe<br />

imza atıyoruz.<br />

QR kodlarımızla yer kısıtlılığı yüzünden sayfalarımızda yer veremediğimiz<br />

fotoğraf ve videolara ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda<br />

dergimizi www.egeyondergisi.com internet adresinden de yine videolu<br />

haberleri ile istediğiniz yerden, istediğiniz zaman okuyabilmeniz<br />

mümkün.<br />

Bu sayımızda önem verdiğimiz dosya konularımızdan bir tanesi<br />

Bitcoin dosyası. Son aylarda yoğun tartışmalar yaratan para biriminin<br />

neliği üzerine yaptığımız araştırmaları ve röportajları sizlere<br />

sunuyoruz.<br />

Bir farklı dosya konumuz Denizli’nin Çal ilçesinden. Şarap diyarı<br />

olan bölgenin sorunları ve çözüm yollarını işledik. Konunun takipçisi<br />

olacağız ve bölgenin markalaşması, üretimin kalitelileşerek belgede<br />

ihracat kanallarının açılması ve ülkemiz İHRACAT<br />

GİRDİLERİNİN ARTMASI için yayıncı kimliğimizle destek olacağız.<br />

Yine aynı şekilde Denizli Pamukkale Belediyesi’nin Denizli’de turizm<br />

ve Pamukkale’nin Denizli’ye verilmesi üzerine yürütülen çalışmaları<br />

dosyalaştırdık. Konunun takipçisi olarak bölgenin<br />

turizmden daha fazla pay alması için gerekenleri ilerleyen sayılarımızda<br />

da işleyeceğiz.<br />

Geçen sayımızda baskı tarihlerimizin çakışması sebebiyle ödülüne<br />

yer veremediğimiz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz<br />

Kocaoğlu’nun ödül haberi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışmalarını<br />

okurlarımıza sunuyoruz.<br />

Bu sayımızda İzmir ve Denizli Ticaret Odaları’na yer verdik. İlerleyen<br />

sayılarımızda Ege’de bulunan diğer ticaret ve sanayi odalarına<br />

da yer vereceğiz.<br />

<strong>Egeyön</strong> <strong>Dergisi</strong> masa üstü ve dijital yayını ile Ege’ye Yön Vermeye<br />

Devam Ediyor. Sonraki sayımızda görüşmek üzere.<br />

Bizlerle kalın, esen kalın.<br />

Derviş Can DEDA<br />

Genel Yayın Yönetmeni<br />

EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

YIL:1 Sayı:2 <strong>Şubat</strong> 2018<br />

<strong>Egeyön</strong> Yayıncılık, Matbaacılık,<br />

Tanıtım, Danışmanlık,<br />

Reklamcılık, San. Tic. Ltd. Şti.<br />

adına<br />

İmtiyaz Sahibi Fatma Çetin<br />

Genel Yayın Yönetmeni<br />

Derviş Can Deda<br />

Yayın Danışmanı<br />

Ahmet Deda<br />

Editörler<br />

Oral Can Tatar,<br />

Özge Adıgüzel,<br />

Serkan Özkurt,<br />

Kreatif Direktör<br />

Serkan Urgancı<br />

Reklam Tasarım<br />

Mehmet Konaz<br />

(<strong>Egeyön</strong> Ajans)<br />

Hukuk Danışmanı<br />

Can Çapar<br />

Adres: İsmet Kaptan Mahallesi,<br />

Gazi Osman Paşa Blv.,<br />

Yeni Asır İş Hanı No:3 D: 613<br />

Çankaya İzmir<br />

egeyonhaber.com<br />

denizlidedahaber.com<br />

Haber ve Reklam<br />

İletişim<br />

0532 257 01 41<br />

0507 243 40 63<br />

Basım Yeri:<br />

Hürriyet Matbaacılık<br />

Adres:<br />

Hürriyet Matbaası<br />

5501 Sokak No: 6 Kat: 1<br />

Tuna Mahallesi Çamdibi /<br />

İZMİR<br />

Tel: (0232) 435 69 69 (pbx)<br />

Baskı Tarihi:<br />

2 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

İÇİNDEKİLER<br />

4 ODALARDA PROJE<br />

Ahmet Deda<br />

6 AFRİN MESAJLARI<br />

8 ÇOCUKLARA SÖZÜMÜZ VAR<br />

TUTACAĞIZ!<br />

14 BÜYÜKŞEHİR ÇEVRECİ ULAŞIMA<br />

HAZIRLANIYOR<br />

16 2018 YILI İHRACATTA<br />

REKORLAR YILI OLACAK<br />

20 TÜRKİYE 68 ÜLKEYE<br />

ORGANİK ÜRÜN İHRAÇ ETTİ<br />

22 MADENCİLİK SEKTÖRÜNDE<br />

YATIRIM İKLİMİ<br />

Semat Tünay Gündüz<br />

24 İNGİLİZ YAPILARINI<br />

TÜRK MERMERİ SÜSLEYECEK<br />

26 AYSER İLE İHRACAT<br />

4’E KATLANACAK<br />

28 AYSER İÇİN BABAYİĞİT<br />

ESBAŞ CEO’SU FARUK GÜLER<br />

30 DENİZLİ’DEN DÜNYAYA AÇILAN PENCERE<br />

DENİZLİ OSB<br />

32 HEIMTEXTIL’E<br />

TURKISH TOWEL DAMGASI<br />

36 TÜRK HAVLUSU HER YERDE!<br />

38 EGE'DE FUARLAR<br />

44 HEDEFİMİZ PAMUKKALE ÖRENYERİ<br />

50 MUĞLA ZEYTİNLERİ<br />

TADILDIKÇA TANINIYOR<br />

52 İZMİR DENİZLİLLİER DERNEĞİ<br />

ÖĞRENCİLERE SAHİP ÇIKIYOR<br />

54 DENİZLİ BÜYÜKŞEHİRLE<br />

DÜNYAYA AÇILIYOR<br />

56 İTO YÖNETİM KURULU BAŞKANI<br />

EKREM DEMİRTAŞ İLE RÖPORTAJ<br />

60 EKONOMİNİN ZİRVESİ<br />

DENİZLİ’DE YAPILDI<br />

64 ANTİK ÇAĞI ARATMAYACAK ESERLER<br />

DENİZLİ’DE YAPILIYOR<br />

66 ŞUBAT AYINDA KÜTAHYA<br />

KÜLTÜR SANATTA İLKLER YAŞANACAK<br />

67 MOBİL DEVREDE ÇÖZÜMLER CEPTE<br />

68 SANAL PARA GERÇEKLİĞİ ve<br />

DÜNYAYI SARAN BITCOIN<br />

72 BITCOIN ve TÜRKİYE’DEKİ DURUMU<br />

Hasan Oymak<br />

78 ÇAL DOSYASI<br />

ŞARAP’TAN ALINAN ÖTV’NİN BİR KISMI<br />

TEŞVİK OLSUN<br />

TARIMKENT ÇAL’DA GÜÇLÜ ÜRETİM İÇİN<br />

BİRLİK ÇALIŞMALARI BAŞLADI<br />

DENİZLİ ŞARABININ<br />

TEKSTİL KADAR ÜNLÜ OLMASI GEREK<br />

ÇAL’IN YÜKSELEN DEĞERİNDEN<br />

YAPRAKÇILIK<br />

ÇAL GARASI YÜKSELİYOR<br />

SEFERBERLİK BÜYÜYOR<br />

DUVARLARA RENK KATAN RESSAM<br />

GÜRCAN EKİCİ<br />

90 SPOR<br />

DEVLERİN ARASINDA<br />

KENDİNE YER BULDU<br />

AKHİSAR BELEDİYESPOR<br />

TÜRKİYE’NİN FUTBOLCU MADENİ<br />

ALTINORDU<br />

NEREDESİN HOROZ?<br />

TÜRK FUTBOLUNUN ÇINARI<br />

GÖZTEPE<br />

BİR ŞEHRİN LİGDEN SİLİNİŞİ<br />

MANİSASPOR<br />

TÜRKİYE 3.’SÜ OLDULAR<br />

DATÇA’YI GURURLANDIRDILAR<br />

egeyondergisi.com 3


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

Ahmet DEDA<br />

Odalarda Proje<br />

Ege’de oda seçimleri ve başkan yönetim<br />

değişimleri devam ediyor.<br />

Odalar ne işe yarar diyen üyeler kendine<br />

yakın yönetimler için harıl harıl oy toplamak<br />

için çalışıyor.<br />

Ne amansız bir yarış ve ne çelişki ama…<br />

Odalar için projelerin yarıştığını görmek bir<br />

başka seçime/bahara kalıyor.<br />

İş kazalarından binlerce insan ölüyor. Bu<br />

ölümleri biz engelleriz diyen bir oda yönetimi<br />

gördünüz mü?<br />

Odaların görevi nedir? ‘Hangi oda ne işle<br />

meşgul’ bunu bilen var mı?<br />

Odalar acilen bir gözden geçirilmeli. Ve her<br />

odanın yetkisi verilmeli. Düşünün ki deprem<br />

bölgesi Ege’de hangi oda ne kadar yetkili?<br />

Deprem doğal dengeyi kurmadan siyasiler<br />

bu dengeleri kurmalı.<br />

Her gün en az iki üç kez ASANSÖRE biniyoruz.<br />

Soruyorum buradan; Ege’de kaç bin<br />

asansör kırmızı etiketli? Asansörlerin denetimi<br />

neden makine mühendisleri odasından<br />

alındı?<br />

Parlemento hayatın gerçeklerine ne<br />

zaman biraz daha samimi bakacak?<br />

Sayın vekiller NE yapıyor? İktidarın vekilleri<br />

Cumhurbaşkanı NE derse Anadolu’da onu<br />

tekrar ediyorlar. Peki muhalefet vekilleri NE<br />

yapıyor? Onlarda muhalefet etmek için sivri<br />

sözler ya da uygunsuz küfürler peşinde.<br />

Projesi olanlar oda yönetiminde yer almalı.<br />

Artık Türkiye’de projeler yarışmalı.<br />

Ege dünya pazarı için İNTERNET üzerinden<br />

yapılan ve yapılacak ticaretin en önünde<br />

olmalı.<br />

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’yi Ege’de<br />

takip ediyorum. “Yeni Dünya ticaretine dahil<br />

olmada geç kalmayın” diyor.<br />

Egenin Ticaret Odaları bana göre her ay<br />

toplanmalı ; “Ege’den dünya pazarı için ne<br />

sattık? Ne satabiliriz” diye tartışmalı.<br />

Ticaret Odalarının amacı işi gücü pazarda<br />

payın artması için koşmak olmalı.<br />

Ekonomi Bakanı ihracatta büyümeyi oturduğu<br />

yerden sağlamıyor. Eximbank nereden<br />

nereye geldi? Ekonomi Bakanlığı ekibi dünyada<br />

koşuyor.<br />

Ege Ticaret Odaları da bakanlıkla birlikte<br />

çağı yakalayan bir anlayışla koşmalı. Koşan ve<br />

proje üreten oda yönetimleri görmek istiyoruz.<br />

4 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

AFRİN<br />

MESAJLARI<br />

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, aziz şehitler<br />

anısına lokma döktürdüklerini belirterek, “Kahraman<br />

Mehmetçilerimize Zeytin Dalı Harekatı’nda başarılar dilerim.<br />

Zeytin Dalı Harekatı'nda şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet,<br />

acılı ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum” diye konuştu.<br />

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün; “Sınırlarımızı<br />

terör unsurlarından temizlemek,bölgede huzur ve barışı<br />

sağlamak için Afrin'e yapılan Zeytin Dalı Harekatı ülkemiz<br />

ve bölge için büyük önem taşımaktadır. Zeytin Dalı harekatının<br />

amacına ulaşarak en kısa sürede tamamlanması ve kahraman<br />

mehmetçiklerimizin sağ salim yurda dönmesi en büyük temennimizdir.<br />

Afrin Bölgesi Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit olan askerlerimize<br />

Allah'tan rahmet,yaralı askerlerimize acil şifalar<br />

diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun” dedi.<br />

6 egeyondergisi.com<br />

Kütahya Büyükşehir Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu; “Rabbim<br />

Afrin Operasyonu'nda kerem ve lütfunu üzerimizden eksik<br />

etmesin. Kahraman askerlerimizin duacısıyız. Şanlı Türk Ordusuna<br />

selam olsun. Allahım vatanımızın güvenliği, bölgemizde<br />

barış ve selametin temini için Şanlı Ordumuzu muzaffer eylesin.Zeytin<br />

Dalı Harekatı, barışın güvercini, savaşın kartalı kahramanMehmetçik<br />

şanlı bayrağımızı Burseya Dağı’nda<br />

dalgalandırıyor... Ne kadar övünsek, ne kadar gururlansak az...<br />

Dualarımız sizlerle. Rabbim yar ve yardımcınız olsun” dedi.


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

Afyonkarahisar Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin<br />

Çoban; “Afrin Harekatı ülkemizin ve Suriye halkının güvenliğini<br />

sağlamak,barış içersinde yaşamalarına yönelik milli bir harekattır.<br />

Buna karşı çıkmak hainliktir. 300’e yakın terörist cehenneme<br />

gönderildi. TSK ve ÖSO mensuplarına Rabbim yardım et. Zeytin<br />

Dalı Harekatı’nda bugün şehit olan iki kahraman<br />

askerimize,daha öncesindeki tüm şehitlerimize Allah’tan(C.C)<br />

rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum.Rabbim vatanın<br />

birliği için göğsünü siper eden TSK ve ÖSO mensubu yiğitlerimizi<br />

korusun” dedi.<br />

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün; “Ülkemizi<br />

tehdit eden teröristleri temizleme hedefiyle kahraman Türk Askeri,<br />

#AfrinOperasyonu 'nu başlattı. Cenab-ı Allah kahraman<br />

mehmetçiğimizin yardımcısı olsun. Ordumuzun ayağına taş değmesin.<br />

Ordumuz muzaffer olsun inşallah...Allah, kahraman<br />

mehmetçiğimizin yardımcısı olsun” dedi.<br />

Uşak Belediye Başkanı Nurallah Cahan; “Türkiye’nin güneyinde<br />

bir terör devletinin kurulmasına asla izin vermeyeceğiz demiştik.<br />

Allah ordumuzun yâr ve yardımcısı olsun. Maşallah...<br />

Afrin Zeytindalı Operasyonu'nda görev yapan inançlı ve imanlı,<br />

millet ve vatan aşığı askerlerimiz... Zafer muhakkak inananların<br />

olacaktır...Ya Rabbi… Bu mübarek Cuma hürmetine, sen ülkemizi<br />

terör belasından koru. Vatanımızın bütünlüğüne kast eden hainlere<br />

fırsat verme. Devletin bekası için görev yapan vatan evlatlarımızı<br />

her türlü beladan sen muhafaza eyle Allah'ım...<br />

(Amin)” dedi.<br />

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, “Türk<br />

milleti, şehitlerimizin kanıyla sulanan bu topraklar üzerinde oynanan<br />

alçak oyunların farkındadır" diyen Başkan Osman Zolan,<br />

"Ülkemize karşı yapılan bu sinsi planlar kahraman Türk ordumuzun<br />

mücadelesi ile bir kez daha bertaraf edilecektir. Ülkemizin<br />

bekası, şehitlerimizin kanı, mazlumların ve masumların<br />

feryadı için Allah'ın izniyle ordumuz bu harekattan zaferle çıkacaktır.<br />

Allah'ım ordumuzu muzaffer eylesin" dedi.<br />

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Güneyimizde<br />

farklı bir devletin kurulması, açık ve net bir biçimde Türkiye’nin<br />

parçalanmasını hedeflemektir. Bu harekatın<br />

desteklenmesi hem ordunun maneviyatının düzelmesi hem de<br />

ordumuzun başarılı olması, ülkemizin geleceği açısından son derece<br />

önemlidir. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil<br />

şifalar diliyorum. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak halkın,<br />

yerelin temsilcisi olarak ordumuzun yanında olduğumuzun<br />

ve desteklediğimizin bir kez daha altını çizmek istiyorum”<br />

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk,<br />

“Suriye’nin Afrin bölgesinden vatandaşlarımızın güvenliğine yönelik<br />

nükseden tehditlerin sona erdirilmesi amacı ile Türk Silahlı<br />

Kuvvetlerimizce gerçekleştirilen “zeytin dalı” operasyonunda,<br />

kahraman Mehmetçiğimize tüm ihracatçılarımız adına muvaffakiyetler<br />

dileriz. Uluslararası hukukun devletimize tanıdığı<br />

meşruiyet çerçevesinde gerçekleştirilen bu operasyonun, adının<br />

çağrıştırdığı şekilde, bölgemizde barış ve huzurun tesisine mutlak<br />

katkı sağlayacağına inancımız tamdır.”<br />

egeyondergisi.com 7


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

ÇOCUKLARA SÖZÜMÜZ VAR<br />

TUTACAĞIZ!<br />

Proje ve yatırımlarında “çevre” faktörüne azami özen gösteren İzmir<br />

Büyükşehir Belediyesi, 14 yılda yerel yönetimlere örnek olan çok<br />

önemli yatırımlara imza attı.<br />

8 egeyondergisi.com<br />

Bunlardan en önemlisi, çevre yerleşimlerde<br />

ileri biyolojik atık su arıtma tesisleri<br />

kurularak Gediz, Nif, Yarımada, Bakırçay ve<br />

Küçük Menderes’e kirlilik akışının önüne geçilmesi<br />

oldu. Bu yerleşimlerde içme suyu ve<br />

kanal hatları baştan sona yenilenerek sağlıklı<br />

bir alt yapıya kavuşturuldu. Egzoz salımını<br />

büyük ölçüde azaltacak raylı sistem hatları<br />

devreye girdi. Çevreci yeşil motora sahip yeni<br />

otobüsler, vapurlar alındı. Karşıyaka Tramvayı<br />

hizmete girdi; Konak Tramvayı çalışmaları<br />

da son aşamaya geldi. Avrupa’nın en<br />

büyük Doğal Yaşam Parkı hizmete alınırken,<br />

İnciraltı ve Çiğli’de kent ormanları oluşturuldu.<br />

Kadifekale kentsel dönüşüm projesi<br />

kapsamında yıkılan yapıların ardından çıkan<br />

42 hektarlık alanda ağaç dikimi gerçekleştirildi.<br />

Organik tarım çalışmalarına ağırlık verildi.<br />

Türkiye’de ilk kez uygulanan bir<br />

projeyle, Belkahve’deki taş ocakları taşınarak<br />

temizlenen alana 45 bin ağaç dikildi. 2020<br />

yılı kadar kentteki karbondioksit salımını<br />

yüzde 20 oranında azaltmayı hedefleyen Büyükşehir<br />

Belediyesi, yenilenebilir enerji yatırımlarına<br />

da ağırlık verdi.<br />

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz<br />

Kocaoğlu, yatırım ve projeleri gerçekleştirirken<br />

gelecek kuşaklara yaşanabilir bir çevre<br />

bırakmayı birinci öncelik olarak gördüklerini<br />

söyledi. Başkan Kocaoğlu, “Çocuklarımıza<br />

söz verdik. Geleceğin kentini yaratırken, geleceğin<br />

kaynaklarını bugünden tüketmemek<br />

zorundayız. Bu kenti, bu doğayı atalarımızdan<br />

miras değil, çocuklarımızdan ödünç aldık<br />

” şeklinde konuştu.<br />

İzmir’in sürdürülebilirlik ve çevre konusunda<br />

yüksek hassasiyetlere sahip, bu alanda<br />

örnek yatırımlar gerçekleştirmiş, geleceğini<br />

düşünen örnek bir Akdeniz kenti olduğunu<br />

belirten Başkan Kocaoğlu, konuşmasını şöyle<br />

sürdürdü:<br />

“Bu kentin yerel yönetimi olarak da biz,<br />

gerçekleştirdiğimiz ve planladığımız çevre<br />

yatırımlarıyla Türkiye’nin lider belediyesiyiz.<br />

Örneğin, Avrupa Birliği standartlarında<br />

arıtma sayısı, kişi başına düşen atık su arıtma<br />

miktarı ve AB standartlarında arıtım oranı ile<br />

ülkemizde 1 numarayız. Çok uzun yıllar kirlilik<br />

kaynağı olan körfezimizi, dünyanın en<br />

önemli geri dönüşüm projelerinden birini<br />

gerçekleştirerek yeniden ‘yüzülebilir’ hale<br />

getirmeye çalışıyoruz. Her ilçemize ayrı<br />

arıtma kuruyor, içme suyu havzalarını, toprağımızı<br />

ve suyumuzu titizlikle koruyoruz.<br />

Musluklarımızdan içilebilir su akıyor. Arıtma<br />

çamurlarını çürüterek biyogaz elde ediyor, bu<br />

biyogazla da kurutma işlemini gerçekleştiriyoruz.<br />

Organik ve iyi tarımı destekliyoruz.<br />

Üreticileri kooperatif çatısı altında topluyor,<br />

onları daha sağlıklı ürün yetiştirmeye teşvik<br />

ediyor ve bu sağlıklı ürünleri satın alarak<br />

kentlimizle paylaşıyoruz.”


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

Kentteki yeşil dokunun güçlendirilmesi<br />

amacıyla yaptıkları çalışmaları da özetleyen<br />

Başkan Aziz Kocaoğlu, tıpkı arıtma yatırımlarında<br />

olduğu gibi, çevreci ulaşım konusunda<br />

da ülkenin lider kenti olduklarını<br />

söyledi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı,<br />

“Avrupa Birliği Belediye Başkanları Sözleşmesi’ne<br />

taraf olarak, 2020 yılına kadar yetkimiz<br />

dahilindeki alanlarda karbondioksit<br />

salımını yüzde 20 oranında azaltmayı taahhüt<br />

etmiştik. Söz verdik, bu sözümüzü tutacağız.<br />

Hedefe giden yolda çok başarılı<br />

adımlar attık”.<br />

Halen 165 kilometre olan İzmir’deki raylı<br />

sistem ağını 2020 yılına kadar 250 kilometreye<br />

çıkaracaklarının altını çizen Başkan Kocaoğlu,<br />

“Böylece göreve başladığım 2004<br />

yılından bu yana raylı sistem ağı uzunluğunu<br />

tam 23 kat büyütmüş olacağız. Türkiye’nin<br />

en büyük elektrikli otobüs filosunu İzmir'de<br />

oluşturduk. Deniz taşımacılığı için egzoz<br />

gazı emisyonu minimum düzeyde olan 15<br />

yeni yolcu gemisi ve 3 feribot aldık. Özetle,<br />

geleceğimize yatırım yaptık” dedi.<br />

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin örnek<br />

çevre uygulamaları;<br />

Akdeniz’de ilk ödül İzmir’in<br />

Birleşmiş Milletler Çevre Programı - Akdeniz<br />

Eylem Planı kapsamında, Akdeniz'e kıyısı<br />

olan şehirlerin çevre ve yaşam kalitesini<br />

iyileştirme çabalarını tanımak ve sürdürülebilir<br />

kalkınmalarını teşvik etmek amacıyla bu<br />

yıl ilk defa düzenlenen "İstanbul Çevre Dostu<br />

Şehir Ödülü"nü İzmir Büyükşehir Belediyesi<br />

kazandı.<br />

İzmir’in ödülü, Arnavutluk’un başkenti<br />

Tiran’da düzenlenen Barcelona Sözleşmesi<br />

Tarafları 20. Olağan Toplantısı’nda, İzmir<br />

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na<br />

takdim edildi. Kocaoğlu’na ödülünü,<br />

Birleşmiş Milletler Çevre Programı Akdeniz<br />

Eylem Planı (UNEP MAP) Koordinatörü Gaetano<br />

Leone ile Arnavutluk Turizm ve Çevre<br />

Bakan Yardımcısı Ornela Cuci birlikte verdi.<br />

AB'nin bir kalemde verdiği en<br />

büyük hibe<br />

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Birliği’nin<br />

en yüksek bütçeli hibe programı<br />

“HORIZON 2020” kapsamında 39 uluslararası<br />

proje arasında birinciliği etti.<br />

"HORIZON 2020-Akıllı Kentler ve Topluluklar<br />

Programı", kentlerdeki iklim değişikliği,<br />

kontrolsüz kentsel büyüme, sel-taşkın<br />

riski, gıda ve su güvenliği, biyo-çeşitlilik<br />

kaybı, kentsel doğal ortamın bozulması, kirliterkedilmiş-atıl<br />

kentsel alanların rehabilitasyonu<br />

gibi sorunların çözümüne yönelik "doğa<br />

esaslı çözümler" geliştirilmesini hedefliyor.<br />

HORIZON 2020, aynı zamanda Avrupa Birliği<br />

tarafından yürütülen en yüksek bütçeli hibe<br />

programı olarak da dikkat çekiyor. Program<br />

çerçevesinde İzmir'in alacağı 2.5 milyon Eu-<br />

egeyondergisi.com 9


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

ro'luk hibe ise AB'nin bir kalemde verdiği en<br />

büyük hibelerden biri niteliğinde.<br />

İzmir öncü olacak<br />

Hibe almaya hak kazanan projesiyle Mavişehir’den<br />

Doğal Yaşam Parkı’na, Çamaltı<br />

Tuzlası’ndan Menemen Ovası’na kadar olan<br />

alanda çevreyi korumak için yenilikçi uygulamaları<br />

ön plana çıkaran İzmir, Valladolid ve<br />

Liverpool şehirleri ile birlikte doğa esaslı<br />

projelerde Avrupa ve dünya kentleri için<br />

öncü ve uygulayıcı bir rol üstlenecek. İzmir’de<br />

yapılacak örnek uygulama projeleri<br />

ile; Karşıyaka’dan İzmir Doğal Yaşam Parkı'na,<br />

Menemen Ovası'ndan Çamaltı Tuzlası'na<br />

kadar çevreyi korumak için yenilikçi<br />

uygulamalar gerçekleştirilecek.<br />

Proje sonuçlandığında ne olacak?<br />

İzmir 2015 yılında imzaladığı ve "Sürdürülebilir<br />

Enerji Eylem Planı" çerçevesinde<br />

2020 yılına kadar karbon salımını %20 azaltacak.<br />

Bunu başarırken temiz ve çevreci<br />

tramvayı, geliştirilmiş bisiklet yolu ağı ve<br />

enerjisini %100 yenilebilir enerji kaynaklarından<br />

karşılayan belediye yapılarıyla örnek<br />

olacak. "UrbanGreenUP" kapsamında geliştirilen<br />

örnek uygulamalar, 2020 yılına kadar<br />

gerçekleştirilmesi gereken bu hedefler için<br />

bir sembol olacak. Ayrıca 2040 yılında taahhüt<br />

edilen iklim değişikliği uyum çerçevesinde<br />

yapılması gerekenlere de örnek teşkil<br />

edecek.<br />

Ayrıca, "UrbanGreenUp" projesi ile yapılan<br />

örnek uygulamalar “İzmir Yeşil Altyapı<br />

Stratejisi” ile uyum içinde tüm kente yaygınlaştırılacak.<br />

Projede kentlinin tarımla ve tarımsal üretici<br />

kooperatifleri ile buluşturulması, İzmir’in<br />

yerel kalkınma hedefleri ile uyumlu<br />

ekolojik iş-çalışma alanları oluşturulacak.<br />

10 egeyondergisi.com<br />

Kent tarımının geliştirilmesi gıda güvenliği<br />

ve çevre bilincini geliştirici pek çok önemli<br />

uygulama ve etkinliğe destek verilecek.<br />

Yenilenebilir enerji yatırımları<br />

Türkiye’nin en büyük çevre projelerinden<br />

Çiğli Çamur Çürütme ve Kurutma Tesisi, yine<br />

çamurun güneş enerjisi ile kurutulduğu<br />

Menderes Arıtması, hizmete giren elektrikli<br />

otobüsler ve Ekrem Akurgal Yaşam Parkı’nın<br />

elektrik ihtiyacını karşılamak için kurulan<br />

güneş panelleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin<br />

çevre duyarlılığının en somut örnekleri<br />

oldu. Bu çevreci yatırımlar, kısa sürede<br />

hem ekonomiye hem de doğaya önemli katkılar<br />

sağladı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının<br />

kullanımı ile İzmir, 253 bin ağacın ancak<br />

temizleyebileceği 94 bin ton karbondioksitten<br />

kurtuldu. Ayrıca 165 km'ye ulaşan raylı<br />

sistem ağı sayesinde trafiğe çıkması önlenen<br />

tahmini 1000 otobüsün yayacağı 62 bin ton<br />

karbondioksit salımının da önüne geçilmiş<br />

oldu.<br />

2000 yılında 11 kilometre hat üzerinde<br />

hizmet vermeye başlayan İzmir'deki raylı sistem,<br />

bugün yaklaşık 15 kat büyüyerek 165 kilometreye<br />

ulaştı. 450 milyon liralık yatırımla<br />

8.8 kilometrelik Karşıyaka Tramvayı hizmete<br />

girerken, 12.8 kilometre uzunluğundaki<br />

Konak Tramvayı’nda sona yaklaşıldı.<br />

Diğer yandan yeni ve çevreci gemilerle<br />

deniz ulaşımını geliştiren Büyükşehir Belediyesi,<br />

Türkiye'nin ilk elektrikli otobüs filosuna<br />

da hayata geçirdi. İzmir'de fosil<br />

yakıtlara bağımlı lastik tekerlekli ulaşımın<br />

yerini çevre dostu alternatif ulaşım sistemleri<br />

almaya başladı.<br />

İzmir Büyükşehir Belediyesi, toplu ulaşımda<br />

deniz yolunun payının artırılması ve<br />

mevcut filonun modern, çevreci ve engelli<br />

kullanımına uygun gemilerle yenilenmesi<br />

amacıyla “Deniz Ulaşımını Geliştirme Pro-


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

jesi”ni uygulamaya koydu. Karbon kompozit<br />

malzemeden yaptırılan, engelli dostu, çevreci<br />

15 yolcu gemisi ile 3 adet arabalı vapur Körfez’de<br />

sefere başladı.<br />

Doğalgaz yerine biyogaz<br />

Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi Çamur Çürütme<br />

ve Kurutma ünitelerinde 3,5 yılda 34,5<br />

milyon metreküp biyogaz üretildi. Çamur kurutma<br />

işleminde, doğalgaz yerine bu biyogaz<br />

kullanıldı. Üretilen biyogazın değeri yaklaşık<br />

23 milyon lira oldu. Böylelikle karbon ayak<br />

izinde 45 bin ton azalma sağlanırken, karbondioksit<br />

emisyonunun telafisi için gerekli<br />

olan yaklaşık 115 bin adet ağaç da doğaya kazandırılmış<br />

oldu. Çamur Çürütme ve Kurutma<br />

Tesisi’nde üretilen kurutulmuş<br />

çamuru çimento fabrikalarında “ek yakıt”<br />

olarak değerlendiren İZSU, bu yolla da karbon<br />

ayak izinde 45 bin ton azalma sağlayarak,<br />

105 bin adet ağacı daha doğaya<br />

kazandırmış oldu. Çiğli AAT Çamur Çürütme<br />

ve Kurutma Üniteleri, 800 tona ulaşan toplam<br />

çamur miktarını yaklaşık 6 kat azaltarak<br />

120 ton kurutulmuş çamur üretebilecek kapasitededir.<br />

Hem tasarruflu hem çevreci<br />

İlk sefere başladığı 2 Nisan’dan bu yana 2<br />

milyon 356 bin yolcu taşıyan elektrikli otobüs<br />

filosu sayesinde İzmir’in toplu ulaşımında<br />

363 bin litrelik akaryakıt<br />

kullanımından tasarruf edilmiş ve 973 ton<br />

karbondioksit salımının önüne geçilmiş oldu.<br />

Bir başka hesaba göre, geçen 10 aylık süre<br />

içinde akaryakıtla çalışan otobüslerin yaratacağı<br />

hava kirliliğini temizleyebilmek için<br />

24 bin ağaca gereksinim duyulacaktı.<br />

İzmir Büyükşehir Belediyesi ayrıca, elektrikli<br />

otobüslerin elektriğini üretmek için de<br />

ESHOT’un Buca’daki atölyelerinin çatılarında<br />

güneş enerji santrali kurdu.<br />

Güneşle gelen tasarruf<br />

2014 Ağustos ayında hizmete giren Menderes<br />

Havza Atık Su Arıtma Tesisi’ndeki çamurun<br />

güneş enerjisiyle kurutulması<br />

nedeniyle İZSU, hem elektrik hem de nakliye<br />

masraflarından 1 milyon 360 bin TL. tasarruf<br />

sağladı. Aynı zamanda yenilenebilir enerji<br />

kullanımıyla 3 bin 170 ton karbondioksitin<br />

atmosfere salımı engellendi. Menderes<br />

Havza Atık Su Arıtma Tesisi’nde yılda 2 bin<br />

ton arıtma çamuru güneş enerjisiyle kurutularak<br />

doğalgaz ve kömür gibi fosil yakıtların<br />

kullanımı önleniyor. Atmosfere salımı engellenen<br />

karbondioksit miktarı, 4 bin 750 ağacın<br />

ancak temizleyebileceği büyüklükte...<br />

Yaşam Parkı’nın elektrik ihtiyacı<br />

karşılandı<br />

Bayraklı Ekrem Akurgal Yaşam Parkı’nın<br />

aydınlatılması için gerekli elektrik ihtiyacının<br />

tamamı ile Havagazı Fabrikası’nın enerji<br />

ihtiyacının yüzde 40’nın karşılanması için<br />

kurulan güneş enerji sistemi, bu çevreci yatırımın<br />

karşılığının kısa sürede alındığını<br />

gösterdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, parkta<br />

toplam bin 217 metrekarelik alana, 380 tanesi<br />

spor salonu çatısında, 336 tanesi de oto-<br />

egeyondergisi.com 11


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

park alanında olmak üzere 716 güneş paneli<br />

kurdu. Ağustos ayında sistem devreye girdi<br />

ve bugüne kadar 45 bin kilovat saat elektrik<br />

enerjisi sağlandı. 19 ton karbon salımının<br />

önüne geçildi.<br />

Raylı sistemle egzoz dumanına son<br />

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 165 kilometreye<br />

ulaştırdığı ve günde 750-800 bin<br />

arasında yolcu potansiyeline sahip raylı sistem<br />

sayesinde İzmir'in havası temiz kalıyor.<br />

Mevcut yatırımlar gerçekleşmesiydi, aynı<br />

miktarda yolcuyu taşımak için yaklaşık 1000<br />

adet otobüsün daha trafiğe dahil edilmesi gerekecekti.<br />

ESHOT Genel Müdürlüğü'nün elektrikli<br />

otobüslerle ilgili yaptığı hesaplamalarda baz<br />

aldığı "fosil yakıt kullanan otobüslerin karbon<br />

salımına" ilişkin oranlamalara göre, sadece<br />

raylı sistemle yolcu taşıyarak İzmir'de<br />

yılda 62 bin ton karbondioksit salımı engellenmiş<br />

oldu.<br />

Ulaşım Ana Planı 2030 tamamlandı<br />

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2015 yılı<br />

Ağustos ayında çalışmalarını başlattığı İzmir<br />

Ulaşım Ana Planı tamamlandı. Uluslararası<br />

düzeyde uzmanlığa sahip 10 akademik danışmanın<br />

kontrolünde geniş bir teknik ekip<br />

ile gerçekleştirilen planla, İzmir'in 2030 yılına<br />

kadar izleyeceği yol haritası belirlendi.<br />

Planla birlikte artan nüfus ve taşıt sayısına<br />

rağmen zirve saatlerdeki karbon salımının<br />

yüzde 18 azaltılması hedefleniyor. Plana<br />

göre, önümüzdeki 12 yılda kentin raylı sistem<br />

ağının 465 km’ye çıkarılması öngörülüyor.<br />

Aynı süreçte 27 noktada da yeni transfer<br />

12 egeyondergisi.com<br />

merkezi kurulacak, 6 yeni iskele ile birlikte<br />

deniz ulaşımında 11 yeni hat planlanacak.<br />

Mevcut 24 transfer merkezi ve noktasına ek<br />

olarak 27 noktada yeni transfer merkezi<br />

planlandı. Özel araç kullanımını azaltmak ve<br />

toplu taşımayı teşvik etmek amacıyla 52 adet<br />

"park et-devam et" alanı kurulacak. Deniz<br />

ulaşımını geliştirmek için 6 yeni iskele ile<br />

birlikte 11 yeni hat planlaması yapılacak.<br />

Böylece iskele sayısı 17'ye, mevcut 10 hatla<br />

birlikte hat sayısı 21'e yükselecek. Planın en<br />

önemli yaklaşımı olan motorsuz ulaşım kapsamında<br />

yeni bisiklet yolları da planlandı ve<br />

yeni yaya alanları geliştirildi. Toplamda 350<br />

km bisiklet yolu planlandı ve 670 ha alan da<br />

yayalaştırma için belirlendi. Kent içi karayolu<br />

ulaşımında ufak dokunuşlar ile düzenlenebilecek<br />

110 kavşak alanı yeniden projelendirildi.<br />

Bunlar ile beraber orta ve uzun vadede<br />

uygulamaya yönelik yaklaşık 200 km karayolu<br />

aksı yeniden düzenlendi. Kentteki tüm<br />

işletmecilerin İzmirimkart ile entegre olması<br />

ve bütüncül bir yaklaşım ile koordinasyonu<br />

amaçlanıyor. İmar planları üzerinde yapılan<br />

detaylı projeksiyon hesapları sonrasında<br />

kentin nüfusunun 2030 yılında 6.2 milyon olması<br />

bekleniyor. Bu nüfusun ortaya çıkaracağı<br />

yolculuk talebi miktarı da 10 milyonun<br />

üzerinde hesaplanıyor. Buna paralel en<br />

önemli değişimin otomobil sayısı ve otomobil<br />

sahibi olma oranında görüleceği, bugün<br />

642 bin civarında olan kentteki otomobil sayısının<br />

hedef yılında 1.4 milyon olacağı vurgulanıyor.<br />

Otomobil sayısındaki artış hızı,<br />

böylece nüfus artış hızının da üzerine çıkıyor.<br />

Karbon salımında hedef yüzde 18


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

Aynı zamanda tesisin işletmesinde gerekli<br />

temiz su ihtiyacı karşılanacak. Tesis, Türkiye’de<br />

arıtma suyundan içme suyu elde edilen<br />

ilk ünite olacak. Çiğli Atık Su Arıtma<br />

Tesisi’nden çıkan evsel atık su bir miktar<br />

tuzlu olduğu için yaklaşık 2- 2.5 milyon liraya<br />

mal olacak tesis, ülkemizde deniz suyu<br />

arıtımına da örnek olmuş olacak.<br />

Arıtılmış sular tarlalara can suyu<br />

olacak<br />

Türkiye’de toplam su tüketiminin yüzde<br />

72’sinin zirai amaçlı olarak kullanıldığından<br />

yola çıkarak arıtma suların tarımda sulama<br />

suyu olarak kullanılması için Ege Üniversitesi<br />

Ziraat Fakültesi ile proje yürütülüyor.<br />

Yine arıtma çamurlarının tarımda kullanılması<br />

ile ilgili çalışmalar sürüyor.<br />

Tüm hedefler çerçevesinde planın orta ve<br />

uzun vadede getirdiği faydalar dikkate alındığında<br />

özel araç kullanımında 4 puana yakın<br />

azalma öngörüldü. Raylı sistem kullanımının<br />

da 2 kat artacağı planlandı. Bu çerçevede<br />

sabah zirve saatte CO2 salımında 2030 yılında<br />

%18 azalma hedefleniyor.<br />

İZSU’nun 2050 planı hazır<br />

Tüm dünyada su giderek çok daha kritik<br />

bir önem taşımaya başlarken, İZSU da “sürdürülebilir,<br />

akıllı su yönetimi” konusunda<br />

ciddi adımlar attı. Küresel iklim değişikliğine<br />

karşı kenti hazırlamak ve yaşanabilecek<br />

muhtemel su sıkıntısına karşı yeni yol haritası<br />

oluşturmak amacıyla 2050 nüfusuna<br />

göre içme suyu ve çamur yönetimi master<br />

planları hazırlandı. Aklı ve bilimi rehber alan<br />

akıllı kent hedefiyle sürdürülen çalışmalarda<br />

hedef gelecek nesillere sağlıklı ve temiz bir<br />

çevre bırakabilmek.<br />

Arıtma suyundan içme suyuna<br />

Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’ndeki atık sularını<br />

mikrofiltrasyon, ultrafiltrasyon ve ters<br />

osmoz sistemleri ile içme suyu (TS266) standartlarına<br />

getirecek yeni bir tesis kurulacak.<br />

Günde 600 bin metreküp evsel atık suyun<br />

arıtıldığı Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nde 5 bin<br />

metrekare alanda kurulacak pilot tesiste yüksek<br />

arıtma teknikleri ile atık su içindeki hem<br />

çözünmüş tuzlar hem de bakteri ve virüsler<br />

arıtılacak. İçme suyu standartlarına getirilen<br />

evsel atık sular, son analizler tamamlanıncaya<br />

kadar boşa akıtılmayacak; temiz su,<br />

Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nde 50 dönümlük<br />

çim alanın sulamasında kullanılabilecek.<br />

Temiz ve kaliteli su<br />

Kente verilen suyun yüzde 53’ü yeraltı su<br />

kuyularından, yüzde 47’sini ise yüzeysel su<br />

kaynaklarından karşılanıyor. Su sıkıntısı olmasa<br />

da gelecek yıllarda yaşanması muhtemel<br />

kuraklık tehlikesine karşı önlem alınıyor,<br />

yatırımlar devam ettiriliyor. İçme suyu kalitesi<br />

de denetimlerle sürekli izleniyor. İzmir’in<br />

yeraltı ve yüzeysel su kaynakları son<br />

model teknolojiyle donatılmış tesislerde<br />

arıttıktan sonra dağıtım ağıyla vatandaşlara<br />

sunuluyor. İzmir, suyun musluktan içilebildiği<br />

bir kent olma ayrıcalığını taşıyor.<br />

İzmir Körfezi’nde hayat var<br />

2000 yılında Büyük Kanal Projesi’nin devreye<br />

girmesi ile tüm atık sular arıtma tesislerinde<br />

arıtılarak Körfez’e deşarj edilmeye<br />

başlandı. Çiğli, Güneybatı, Urla, Foça, Menemen<br />

ve Kemalpaşa atık su arıtma tesislerinin<br />

de devreye girmesiyle Körfez’deki su kalitesi<br />

giderek arttı; balık ve canlı çeşitliliği çoğaldı.<br />

2008 yılından günümüze Urla Yüksek<br />

Teknoloji, Urla, Bayındır, Menemen, Aliağa,<br />

Torbalı, Kemalpaşa, Seferihisar, Ayrancılar-<br />

Yazıbaşı, Özdere, Doğanbey, Yeni Foça, Bayındır<br />

Hasköy, Menemen Türkelli arıtma<br />

tesisleri işletime alınarak Nif, Küçük Menderes,<br />

Gediz nehirleri ile Yarımada kirlilikten<br />

kurtuldu. Tire arıtması <strong>Şubat</strong> ayında devreye<br />

girecek. İZSU ayrıca Mordoğan, Gerenköy,<br />

Ulucak, Dikili, Yeni Şakran, Selçuk, Kiraz, Kemalpaşa,<br />

Beydağ, Karaburun, Gölcük, Kınık<br />

ilçelerinde 12 arıtma tesisi kurmak için de<br />

çalışmalarını sürdürüyor.<br />

İzmir’de “atık su arıtım hizmetlerinden<br />

yararlananların kent nüfusuna oranı” yüzde<br />

97’ye ulaştı. Birleşmiş Milletler’in son Dünya<br />

Su Gelişim Raporu’nda, yüksek gelir düzeyine<br />

sahip ülkelerde bile bu oran yüzde 78.9<br />

olarak belirlendi. Türkiye’de ise bu oran<br />

yüzde 57. Hedef “Yüzülebilir Körfez”…<br />

egeyondergisi.com 13


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

BÜYÜKŞEHİR<br />

ÇEVRECİ ULAŞIMA<br />

HAZIRLANIYOR<br />

Manisa’da şehir içi ulaşımda kullanılacak olan elektrikli otobüslerin<br />

şarj ve bakımı için kullanılacak olan istasyonda inşaat çalışmaları<br />

aralıksız devam ediyor.<br />

Çalışmaları inceleyen Manisa Büyükşehir<br />

Belediye Başkanı Cengiz Ergün, çevreci elektrikli<br />

otobüsler, şarj istasyonları ile yaklaşık 90<br />

milyon TL’lik bir yatırımı Manisa’ya kazandırdıklarını<br />

belirterek hayırlı olmasını diledi.<br />

Manisa’nın ihtiyaçları noktasında yatırımlarını<br />

bir bir hayata geçiren Manisa Büyükşehir<br />

Belediyesi’nin önümüzdeki aylarda<br />

hizmet verecek olan elektrikli otobüsler için<br />

yapımına başladığı şarj ve bakımı istasyonunda<br />

çalışmalar devam devam ediyor. Manisa<br />

Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz<br />

Ergün, Genel Sekreter Yardımcısı Yılmaz<br />

Gençoğlu, Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi<br />

Başkanı Mümin Deniz, Çevre Koruma ve<br />

Kontrol Dairesi Başkanı Ertuğrul Yıldırım,<br />

Zabıta Dairesi Başkanı Aydoğan İra, Basın<br />

Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Erdinç<br />

Karaköse ile birlikte Şehirlerarası Otobüs<br />

Terminali içinde yürütülen şarj ve bakım<br />

istasyonu çalışmalarını inceledi.<br />

90 milyon TL’lik yatırım<br />

Çevreci elektrikli otobüsler, şarj istasyonları<br />

ile yaklaşık 90 milyon TL’lik bir yatırımı<br />

14 egeyondergisi.com<br />

da Manisa’ya kazandırdıklarını belirten Manisa<br />

Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz<br />

Ergün,” Manisa şehir trafiği noktasında<br />

büyük bir sıkıntı yaşıyor. Ana arterlerimizde<br />

planladığımız ve şehrin içerisindeki servis<br />

araçlarının ve diğer araçların getirdiği sıkıntıları<br />

çözde noktasında biliyorsunuz geçtiğimiz<br />

aylarda elektrikli otobüs ihalemizi<br />

yapmıştık. Temmuz ortalarında teslim alacağımız<br />

18 metrelik 20 adet ve 25 metrelik 2<br />

adet otobüsümüzün akşamları şarjını ve<br />

bunun yanı sıra her türlü bakımına yapacakları<br />

olan bölgede binaların inşaat çalışmaları<br />

devam ediyor. Manisa Büyükşehir Belediyesi<br />

olarak gerek otobüslerimiz, gerekse bu şarj<br />

istasyonlarına yaklaşık 90 milyon TL’lik yatırım<br />

yapmaktayız. Eş zamanlı olarak mevcut<br />

inşaatı da tamamlamayı planlıyoruz. Zemin<br />

çalışmaları tamamlandı. Manisa’mız için<br />

güzel bir yatırım” diye konuştu.<br />

Hayırlı olsun<br />

Şehrin sıkıntılarına birer birer neşteri<br />

vurduklarını belirten Başkan Ergün, “Tabi bu<br />

yatırımın bir bacağı da Organize Sanayi Bölgesinde.<br />

Mevcut alanımıza oranla daha<br />

küçük bir alanı Organize Sanayi Bölgesi Başkanımız<br />

Sait Türek yapımını üstlendiler, yerini<br />

tahsis ettiler. Manisalılar adına kendisine<br />

teşekkür ediyorum. Buradaki modelin biraz<br />

daha küçüğü Organize Sanayi Bölgesinde yapılıyor.<br />

Hayırlı olsun. Emeği geçenlere bir kez<br />

daha teşekkür ediyorum. Manisa Büyükşehir<br />

Belediyesi olarak şehrin sıkıntılarını çözme<br />

noktasında yatırımlarımızı birer birer hayata<br />

geçiriyoruz” dedi.<br />

Esnaf ve vatandaşla sohbet etti<br />

Başkan Ergün ardından Şehirler Arası<br />

Otobüs Terminali’nde esnafı ziyaret etti. Terminal<br />

esnafı ve vatandaşla tek tek tokalaşarak<br />

sohbet eden Başkan Ergün’e Manisalılar<br />

hizmete giren modern Öğretmenevi Kavşağı<br />

ve Çevre Düzenlemesi için teşekkür etti.


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

2018 YILI İHRACATTA<br />

REKORLAR YILI<br />

OLACAK<br />

Egeli ihracat şampiyonları ödüllerini<br />

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'den aldı<br />

16 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

Ege İhracatçı Birlikleri, Türkiye İhracatına<br />

2017 yılında 5.5 milyar dolarlık katkı sağlayan<br />

56 üyesini ödüllendirdi. "İhracatın Yıldızları<br />

Ödül Töreni" İzmir Swissotel'de<br />

gerçekleştirildi. Ödül töreninde ihracatçılara<br />

ödüllerini Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci,<br />

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet<br />

Büyükekşi ve Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör<br />

Başkanı Sabri Ünlütürk verdi.<br />

İhracatçılar Evliya Çelebi gibi<br />

dünyayı gezdi<br />

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı<br />

Sabri Ünlütürk, 2017 yılında 11 milyar<br />

838 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmeyi<br />

başardıklarını, bu başarıyı sağlamak için<br />

2017 yılında çok yoğun bir tempoda çalıştıklarını<br />

kaydetti. Ünlütürk, ""Bu yıl ihracatçılarımız<br />

bu başarıyı sağlamak için geçen yıllara<br />

göre çok daha fazla çalıştı, çok daha fazla seyahat<br />

etti. Her birine İhracatın Evliya Çelebisi<br />

diyebiliriz. Bu başarıyı sağlayan tüm<br />

üyelerimize ihracatın yıldızları yerine, ihracatın<br />

kahramanları diye seslenmek istiyorum"<br />

diye konuştu.<br />

Ege Bölgesi'nden 2017 yılında Türkiye İhracatçılar<br />

Meclisi (TİM) verilerine göre 18<br />

milyar 177 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildiği<br />

bilgisini paylaşan Ünlütürk, 2016 yılında<br />

16 milyar 603 milyon dolar olan<br />

ihracatlarını yüzde 9.4 arttırmayı başardıklarını<br />

dile getirdi.<br />

Türkiye İhracatçılar Meclisimiz tarafından<br />

açıklanan ilk bin ihracatçı listesinde Ege<br />

Bölgemizden 158 firmamız yer aldığını anlatan<br />

Ünlütürk, "İzmir, 83 firma ile İstanbul'un<br />

ardından ikinci il oldu. 2018 yılı ihracat hedefimiz<br />

ise 13 milyar dolar" diyerek sözlerini<br />

noktaladı.<br />

egeyondergisi.com 17


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

2018 yılı ihracatta rekorlar yılı<br />

olacak<br />

Ekonomi Bakanı Zeybekci, "EİB İhracatın<br />

Yıldızları" töreninde yaptığı konuşmada, "Bu<br />

sene Ege Bölgesi, Türkiye ortalamasının üretimde<br />

yatırım teşvik belgesi aldı. Bugüne<br />

kadar Egeliler hep hayıflanırdık teşviklerden<br />

yeterinde yararlanamıyoruz diye. 2017 yılında<br />

bu değişti. Ege'de bir canlanma var,<br />

Ege'nin zeybeği şöyle bir yerinden doğruldu.<br />

Efe de ayağa kalkıyor. Bunun yansımalarını<br />

hep beraber göreceğiz. Birlikte beraberlikte<br />

huzur, bereket, enerji vardır" dedi. Zeybekci<br />

şöyle devam etti: "2018 yılı 2017 yılından çok<br />

daha iyi geçmesini bekliyoruz. 2018 yılının<br />

ilk haftasında yıllık 158 milyar dolar ihracat<br />

rakamını geçerek tarihi rekor kırdık. 2018 yılında<br />

her ay yeni bir ihracat rekoru kıracağız."<br />

Dünyanın en güçlü ekonomilerinden<br />

Çin'in ihracatını yüzde 7.5 arttırdığını belirten<br />

Bakan Zeybekci, "Biz onun üzerine çıktık,<br />

yüzde10.2'lik artışa getirdik. Dünya değişiyor.<br />

Sanayide, teknolojide, bilgide markada,<br />

tarımda her alanda yeniden yapılanmanın<br />

olduğu coğrafyada bildiğimiz şeyler değişecek.<br />

Bunların olduğu ortamda dünyanın en<br />

büyük tehlikesi artan maliyetler. Artan iş<br />

gücü maliyetlerinin olduğu yerde Türkiye<br />

olarak 15 yılda hangi noktaya geldik biliyor<br />

musunuz? Bu çok değil ama dünyada milli<br />

gelire oranla en yüksek asgari ücretin olduğu<br />

ikinci ülkeyiz, Yeni Zelanda'dan sonra geliyoruz.<br />

Nominal değer olarak da Avrupa'daki<br />

birçok ülkeden çok daha yüksekteyiz. Artış<br />

olarak da üç katına yakın artmış. Evet maliyetler<br />

yükseliyor. Maliyetlerin yükseldiği ortamda<br />

iş gücünün çok olduğu yerler avantajlı<br />

olacak! Hayır öyle olmayacak. Yüksek teknolojiye<br />

sahip olan ülkeler yeniden merkez haline<br />

gelecek. Üretim teknolojileri, bildiğimiz<br />

üreten teknikler değişiyor. Türkiye olarak<br />

bunu yapmamız lazım, bildiğimiz doğrular<br />

değişiyor" diye konuştu.<br />

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet<br />

Büyükşekşi ise; "Ege Bölgemiz toplam<br />

ihracatımızın yüzde 8'inden fazlasını gerçekleştiriyor.<br />

Tarım ve madencilik ürünlerinin<br />

yanında özellikle sanayi ürünlerinde, son derece<br />

başarılı bir ihracat yapısına sahip. En<br />

çok ihracat yapan ilk 10 ilimizin 3'ü bölgemizden.<br />

Bölgemiz ülkemizin gelişmesine<br />

ekonomimizin canlanmasına her daim büyük<br />

katkılar sağlıyor" diye konuştu.<br />

Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım'a<br />

"Yılın Bürokratı Ödülü" verildi.<br />

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Türk<br />

Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım,<br />

"EİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni"nde,<br />

Türk Eximbank'ın yeni web sitesini ve Türk<br />

Eximbank İhracat Destek Hizmetleri Merkezi'ni<br />

hizmete soktu. Ege İhracatçı Birlikleri,<br />

Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım'a<br />

"Yılın Bürokratı Ödülü" verdi.<br />

18 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

TÜRKİYE 68 ÜLKEYE<br />

ORGANİK ÜRÜN<br />

İHRAÇ ETTİ<br />

Türkiye'nin organik ürünler ihracatının<br />

yüzde 74'ü Ege Bölgesi'nden yapıldı<br />

Organik üretiminde Türkiye'nin lideri<br />

olan Ege Bölgesi organik ürünler ihracatında<br />

da açık ara lider oldu. Türkiye'nin 2017 yılında<br />

gerçekleştirdiği 87 milyon dolarlık organik<br />

gıda ürünü ihracatının yüzde 74'ü Ege<br />

Bölgesi'nden gerçekleştirildi. Organik ürün<br />

ihraç ettiğimiz ülke sayısı ise 68 oldu.<br />

Ekonomi Bakanlığı tarafından organik<br />

sektöründe koordinatör birlik olarak belirlenen<br />

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), Ekolojik<br />

Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) ve Tarımsal<br />

Ürün Kontrol ve Sertifikasyon Kuruluşları<br />

Derneği (KSKDER) işbirliğinde<br />

düzenlenen Organik Tarım Çalıştayı'nda konuşan<br />

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları<br />

Birliği Başkanı Birol Celep, ihracatçı<br />

firmaların beyanlarını esas alan E-Birlik verilerine<br />

göre Türkiye'nin organik gıda ürünü<br />

20 egeyondergisi.com<br />

ihracatının 2017 yılında yüzde 10.3'lük artışla<br />

21 bin tona ulaştığını, değer bazında ise;<br />

yüzde 17.2'lik artışla 87 milyon dolara çıktığını,<br />

bu ihracatın yüzde 74'ünün Ege İhracatçı<br />

Birlikleri'ne üye ihracatçılar tarafından<br />

yapıldığını kaydetti.<br />

Türk Organik Sektörü'nün 2023 yılı için<br />

2.5 milyar dolarlık ihracat hedefi olduğuna<br />

dikkati çeken Celep, "Türkiye'de organik sektörünün<br />

ihracat rakamı kayda alınan rakamın<br />

en az 5 katı seviyesinde. İhracat<br />

beyannamelerinde organik işaretlemesi tam<br />

olarak yapılmadığı için rakamlar düşük görünüyor.<br />

Türkiye'nin Organik ürünlerin en<br />

fazla ihraç edildiği ülkelerde Almanya ilk sırada<br />

yer alırken, bunu ABD ve Fransa takip<br />

ediyor. Ülkemizin en büyük pazarı Avrupa<br />

Birliği ülkeleri. Dünya Genelinde 68 farklı ülkeye<br />

organik ürün ihraç ediyoruz. En fazla<br />

ihraç edilen organik ürünler sırasıyla Çekirdeksiz<br />

Kuru Üzüm, Kuru İncir, Fındık ve Kuru<br />

Kayısı" şeklinde konuştu.<br />

Organik sektörü insan ve çevre<br />

sağlığını koruyor<br />

Organik Tarım Sektörü'nün daha nitelikli<br />

ve sağlıklı ürün elde etmek için her aşamada<br />

kontrol edilen, doğal dengeyi koruyan, sürdürülebilir<br />

ve güvenli ürünler ürettiğinin altını<br />

çizen Celep sözlerini şöyle tamamladı;<br />

"Organik sektörü, insan ve çevre sağlığını


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

destekliyor, ülkemiz ekonomisine katkı sağlıyor,<br />

vergi ödüyor ve istihdam sağlıyor. Organik<br />

tarımın başladığı ve ülkemiz için<br />

merkez konumundaki Ege Bölgesi’nde tüm<br />

sektör paydaşları olarak bir araya geldik. Organik<br />

Ürün Çalıştayı'nda üretim ve ihracat<br />

aşamasında yaşadığımız sorunları hep beraber<br />

konuşup tartışacağız, hep birlikte çözüm<br />

yolları arayacağız ve sektörümüzün önünü<br />

açacağız.”<br />

Avcı; "Organik sektörü 15 yılda<br />

yüzde 500 büyüdü"<br />

Dünya’da Organik Ürün Pazarının son 15<br />

yılda yüzde 500’ün üzerinde büyüdüğü bilgisini<br />

paylaşan Ekolojik Tarım Organizasyonu<br />

Derneği (ETO) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa<br />

Avcı, Organik Sektörü'nün her yıl ortalama<br />

yüzde 15 civarında büyüdüğünü dile<br />

getirdi.<br />

2018 yılı ekolojik yıl olsun<br />

"Organik sektörü ekonomik kriz dönemlerinde<br />

bile büyüme gösteren, dinamik ve<br />

artık niş olmayan bir pazar" şeklinde konuşan<br />

Avcı, "Sağlıklı verilere ulaşmak zor olsa<br />

da 90 Milyar dolar olduğu tahmin edilen bu<br />

pazarda ülkemizin payı yüzde 1’i bile bulmuyor.<br />

Önemli bir tarım potansiyeli ve tarım<br />

ürünleri tedarikçisi olan ülkemizin bu pazarda<br />

sürdürülebilir bir şekilde çok daha<br />

fazla payı olması gerektiğini düşünüyorum.<br />

Bu nedenle hem iç pazarımızı hem de ihracatımızı<br />

geliştirmek için, doğru analizler yaparak<br />

hep birlikte daha çok çalışmamız<br />

gerektiği ortadadır. Bu gün olduğu gibi… Bu<br />

çalıştayla birlikte, 2018 yılına güzel bir başlangıç<br />

yaptığımıza inanıyorum. Siz değerli<br />

katılımcılarımızın Yeni yılını kutlar, 2018 yılının<br />

ülkemiz ve sektörümüz açısından çok<br />

güzel gelişmelerin yaşandığı ekolojik bir yıl<br />

olmasını dilerim" dedi.<br />

2023'te tarım arazilerinin yüzde<br />

5'inde organik üretim hedefliyoruz<br />

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel<br />

Üretim Genel Müdür<br />

Yardımcısı Resul Durmaz<br />

ise; su ve toprağın kimyasallarla<br />

kirletilmesi nedeniyle<br />

organik tarıma<br />

geçmenin gerekliliği üzerinde<br />

durdu. Durmaz, "Burada<br />

devlete, üniversitelere<br />

ve bu konuda faaliyet gösteren<br />

kurum ve kuruluşların<br />

bir araya gelmesi lazım. Bu<br />

3 unsur bir araya gelirse<br />

üretimi planlı ve sağlıklı yapabiliriz.<br />

Dünya'da organik<br />

tarım alanları 91 milyon<br />

hektar, tarım alanlarının<br />

yüzde 1.1'lik bölümünde organik tarım yapılıyor.<br />

Türkiye'de tarım alanlarının yüzde 2 seviyelerinde<br />

524 bin hektar alanda yapılıyor"<br />

şeklinde konuştu.<br />

"Birim alandan daha fazla ürün elde<br />

etmek, bunu yaparken doğanın tahrip edilmemesi<br />

ana hedefimiz" diyen Durmaz sözlerini<br />

şöyle tamamladı; "Organik ürünlere ilgi<br />

her geçen gün artıyor. Organik tarımda diğer<br />

ülkelerle mevzuat denkliği sağlayarak ihracatı<br />

arttırmayı hedefliyoruz. organik tarım<br />

alanlarının payını toplam tarım arazilerinde<br />

2023 için yüzde 5'e çıkarmayı hedefliyoruz"<br />

diyerek sözlerine son verdi.<br />

Bakan; "İzmir'de 3 bin 451 üretici<br />

129 çeşit organik ürün üretiyor"<br />

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı<br />

İzmir İl Müdür Vekili Musa Bakan, İzmir'de<br />

23 ilçede 3 bin 451 üreticinin 21 bin 883 hektar<br />

alanda 129 çeşit organik bitkisel üründe<br />

üretim yaptığını, en fazla incir, zeytin, üzüm,<br />

mısır, domates üretildiğini anlattı.<br />

İzmir'de organik üretim yapan 6 adet kanatlı,<br />

4 adet arıcılık ve 1 adet büyükbaş işletmesi<br />

olduğu bilgisini ileten Bakan, "Organik<br />

sektöründe faaliyet gösteren toplam işletme<br />

sayımız ise 246. 2017 yılında destekleme<br />

ödemeleri kapsamında 2 bin 560 üreticiye 9<br />

trilyon organik tarım desteği ödemesi gerçekleştirdik"<br />

diye konuştu.<br />

Tarımsal Ürün Kontrol ve Sertifikasyon<br />

Kuruluşları Derneği (KSKDER) Başkanı Nesrin<br />

Serin Onkardeşler, KSKDER'in 2016 yılında<br />

kurulmuş yeni bir dernek olduğunu,<br />

organik sektörünün paydaşlarıyla, özellikle<br />

üniversiteler ile işbirlikleri yapmak istediklerini,<br />

bu amaçla Organik Ürün Çalıştayı’nın<br />

partneri olduklarını, KSKDER'e tüzel kişilerin<br />

üye olabileceği bilgisini verdi.<br />

22-24 Ocak 2018 tarihleri arasında Çeşme'de<br />

düzenlenen Organik Tarım Çalıştayı'na<br />

Ekonomi Bakanlığı, Gıda Tarım ve<br />

Hayvancılık Bakanlığı, Organik Sektörü paydaşı<br />

kurumların temsilcilerinden 200 civarı<br />

kişi katılıyor.<br />

egeyondergisi.com 21


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

Samet Tünay<br />

GÜNDÜZ<br />

MADENCİLİK<br />

SEKTÖRÜNDE<br />

YATIRIM<br />

İKLİMİ<br />

Maden kanunu 18.<strong>Şubat</strong>.2015 tarihinde<br />

değişti, buna bağlı olan yönetmenlikler iki yıl<br />

aradan sonra 2017 yılı içinde yayınlanarak yürürlüğe<br />

girdi ama sektörün en önemli sorunu<br />

olan Başbakanlık genelgesinde bir değişiklik<br />

olmadı.<br />

2015 yılında yapılan Maden Kanunu değişikliği<br />

çalışmaları sırasında, sektöre, bu kanun<br />

yürürlüğe girdiği tarihte 16. Haziran.2012 tarihli<br />

Başbakanlık genelgesinin yürürlükten<br />

kaldırılacağı sözü verilmesine rağmen bu<br />

güne kadar bu konuda bir gelişme olmadı. Danıştay,<br />

bu genelgenin yürürlüğünü, 2016 yılı<br />

içinde “genelge kanundan önce gelemez gerekçesiyle”<br />

son vermesine rağmen hala durumda<br />

değişiklik olmadı, sektör günümüzde<br />

bu genelge ile yaşamaya devam etmektedir.<br />

Günümüzde MADEN RUHSATI ile ORMAN<br />

izni almak çok zor, hatta imkansızdır.<br />

Maden İşleri Genel Müdürlüğü ruhsatın<br />

her işlem için Başbakanlıktan veya Bakanlıktan<br />

izin alarak bu işlemi gerçekleştirmektedir.<br />

Buda zamanı çok fazla uzatmakta ve şirketleri<br />

yatırımdan vazgeçirmektedir. Bir şirket için<br />

bir defa Başbakanlıktan izin alınmalı ruhsatın<br />

diğer işlemleri bu izin doğrultusunda Maden<br />

İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilmelidir.<br />

Özellikle ruhsat süresi uzatımı işleminde<br />

ruhsat güvencesi kaidesine sadık kalınmalıdır.<br />

Son günlerde ORMAN izinleri konusunda<br />

Bölge Müdürlüklerine gönderilen GENELGE-<br />

LER ile SEKTÖR gelişimini engelleyen çok<br />

önemli değişiklikler yapılmıştır. Artık yeni<br />

müracaat edilen ocaklar ile eskiden üretimine<br />

devam eden sahalardaki alan büyütmelerinde<br />

orman izni alabilmek, imkansız hale gelmiştir.<br />

22 egeyondergisi.com<br />

Maden Müh.<br />

Sektör olarak, çok fazla orman dosyası izin<br />

için sıra bekliyor söyleminin önüne geçebilmek<br />

için BÖLGE Müdürlüklerinden AN-<br />

KARA’ya dosya gönderilmemesi için çok<br />

karışık bir prosüdür uygulanmaya başlandı.<br />

Yüksek meblağlarla madenciye orman izni<br />

veren, ORMAN İDARESİ, ben bu alana orman<br />

izni vereyim mi diye ÇED izni alınırken alınmış<br />

yazılı izinler olsa da yaklaşık 3 ayrı kurumdan<br />

yeniden kendine hitaben yazılmış<br />

yeni tarihli görüş talep etmektedir. Bunun kısaca<br />

adı ben kurum olarak madenciye ORMAN<br />

İZNİ vermiyorumdur.<br />

Bu ülkede yatırım iklimi mutlaka iyileştirilmeli,<br />

tüm sektörlere yatırım yapmayı planlayan<br />

şirketlere kamu kurum ve kuruluşları en<br />

azından engel olmamalıdır.<br />

Tüm sektörlerde yatırımcının önündeki en<br />

büyük engellerden birisi de aslında TEK’dir.<br />

Yatırımcıya parasıyla elektrik satacak olan bu<br />

kurum özellikle işletmesine elektrik getirecek<br />

olan yatırımcıya tüm yatırımı yaptırdığı gibi<br />

bir de kendisi için getirilen trafoda bir boş<br />

bölüm istemekte, bu bölümünde kendisine<br />

parasız devir edileceğine dair noter onaylı<br />

belge almadan işletmelere elektrik vermemektedir.<br />

İşletmesine yaklaşık 100 000 TL yatırım<br />

yaparak elektrik getiren bir şirketin TEK<br />

için yaptığı yatırım yaklaşık 20 000 TL kadardır.<br />

Yatırım esansında zaten zorlanan şirketlere,<br />

ek yatırımın yaptırması TEK kurumunun<br />

bir ayıbıdır. Günümüzde bir işletmeye sadece<br />

plan üzerinden elektrik müsaadesi alınması<br />

yaklaşık 3 ay sürmektedir. TEK kurumunun,<br />

kanun ve yönetmenlikleri bir an önce gözden<br />

geçirilmeli ve YATIRIM ikliminin iyileştirilmesi<br />

için acilen gelişmiş ülkelerdeki ELEK-<br />

TRİK SATIŞ yöntemleri aynen ülkemizde<br />

uygulanmalıdır.<br />

Yatırımcı son senelerde bürokrasi ile uğraşmaktan<br />

yatırıma zaman ayıramaz hale gelmiştir.<br />

Bu konuda çok AÇİL özel sektörden görüş<br />

alınarak bir şeyler yapılmalıdır.<br />

Yatırım iklimi, başta maden sektörü olmak<br />

üzere tüm sektörleri de içine alacak şekilde<br />

özel sektör yatırımcısı lehine bir an önce güncellenmelidir.<br />

Eğer bürokrasinin bu şekilde devam etmesi<br />

halinde, sektörün yaşama şansı bulunmamaktadır.<br />

Umudumuz bir an önce YATIRIM İKLİ-<br />

MİN, özel sektörün isteği doğrultusunda yeniden<br />

düzenlenmesidir.


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

İNGİLİZ YAPILARINI<br />

TÜRK MERMERİ<br />

SÜSLEYECEK<br />

Türkiye’nin ihracatta katma değerli ihraç ürünleri içinde ilk sıralarda<br />

yer alan, 2017 yılında Türkiye’ye 2 milyar 48 milyon dolar döviz kazandıran<br />

Türk Doğaltaş Sektörü, 2023 yılı için belirlediği 7 milyar dolarlık<br />

ihracat hedefine ulaşmak için Londra’ya çıkarma yaptı.<br />

Egeli doğaltaş ihracatçıları Zaha Hadid,<br />

Stanton Williams, Squire&Partnerk, Simpson<br />

Haugh, Allford Hall Monaghan Morris,<br />

Wilkinson Evre, Adjaye Associates gibi İngiltere’nin<br />

ünlü mimarlık ofislerini ziyaret etti,<br />

50'den fazla ünlü İngiliz mimarla bir araya<br />

geldi.<br />

Katma değerli ürün ihracatını arttırmak<br />

için Ege Maden İhracatçıları Birliği tarafından<br />

Ekonomi Bakanlığı desteği ile başlatılan<br />

“İşlenmiş Doğaltaş Sektöründe Tasarım<br />

Odaklı İhracatın Geliştirilmesi" adlı URGE<br />

projesi kapsamında Doğaltaş ihracatçıları İngiltere<br />

pazarındaki konumlarını güçlendirmek<br />

için iş ve inceleme gezisi düzenledi.<br />

“İşlenmiş Doğaltaş Sektöründe Tasarım<br />

Odaklı İhracatın Geliştirilmesi" isimli URGE<br />

Projesi’ne 25 üyelerinin katıldığı bilgisini<br />

veren Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, 23-27 Ocak<br />

2018 tarihleri arasında “İşlenmiş Doğaltaş<br />

Sektöründe Tasarım Odaklı İhracatın Geliştirilmesi"<br />

projesine katılan 10 firma ile düzenlenen<br />

İngiltere Programı ile Ege<br />

Bölgesi’ndeki doğaltaş ihracatçıları ile İngiliz<br />

mimarların bir araya geldiğini kaydetti.<br />

İnşaat projelerinde malzeme seçiminin<br />

24 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

dünyanın değişik noktalarında yürütecekleri<br />

projeleri Türk doğaltaşları süsleyecek” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Hedef, Doğaltaş ihracatında<br />

işlenmiş ürün payını arttırmak<br />

Türkiye’nin 2017 yılında 2 milyar 48 milyon<br />

dolarlık doğaltaş ihracatı olduğu bilgisini<br />

veren EMİB Başkanı Mevlüt Kaya<br />

amaçlarının “İşlenmiş Doğaltaş Sektöründe<br />

Tasarım Odaklı İhracatın Geliştirilmesi" projesiyle<br />

işlenmiş ürün ihracatını arttırmak olduğunu,<br />

projelere işlenmiş ürün ihraç etmek<br />

istediklerini sözlerine ekledi.<br />

mimarlar tarafından yapıldığına işaret eden<br />

Kaya, “Türk doğaltaşlarını tanıtmak, mimari<br />

projelerde bu taşların nasıl kullanılabileceği<br />

hakkında görüşmek, mimari projeler hakkında<br />

bilgi alıp bu projelerde işbirliği fırsatlarını<br />

değerlendirmek için etkinliğe katılan<br />

firmalarımız tarafından yapılan görüşmeler<br />

çok verimli geçti. Gezi kapsamında dünya çapında<br />

tanınmış mimarlık ofislerini ziyaret ettiler.<br />

İngiltere sadece kendi coğrafyasında<br />

değil dünyanın her tarafında etkin bir ülke.<br />

İngiliz mimarlarda dünyanın her tarafında<br />

projelere imza atıyorlar. O nedenle bu temasları<br />

İngiltere ile sınırlı düşünmemek gerekir.<br />

İngiliz mimarlarla Türk doğaltaş ihracatçıları<br />

ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Önümüzdeki<br />

süreçte İngiliz mimarların İngiltere ve<br />

İngiltere İş Gezisine 10 firma<br />

katıldı<br />

Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin “İşlenmiş<br />

Doğaltaş Sektöründe Tasarım Odaklı İhracatın<br />

Geliştirilmesi" projesine Ege Maden<br />

İhracatçıları Birliği üyesi 10 firma temsilcisi<br />

katılırken heyet Türkiye’nin İngiltere Büyükelçisi<br />

Abdurrahman Bilgiç, Ticaret Başmüşaviri<br />

M.Süleyman Beşli ve Ticaret Müşaviri<br />

S.Aytuğ Göksu ile de bir araya geldi. İngiltere<br />

pazarı hakkında değerlendirme yapma fırsatı<br />

buldu.<br />

Ege Maden İhracatçıları Birliği'nin “İşlenmiş<br />

Doğaltaş Sektöründe Tasarım Odaklı İhracatın<br />

Geliştirilmesi" projesi kapsamında<br />

düzenlediği Londra ziyareti kapsamında 24<br />

Ocak 2018 akşamı mimarlık ofislerinin temsilcilerinin<br />

davet edildiği bir panel ve ikili görüşmeler<br />

de gerçekleştirildi.<br />

egeyondergisi.com 25


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

AYSER ile<br />

İHRACAT<br />

4’E KATLANACAK<br />

Aydın’ın ihracatını artırmak için en önemli projesi: AYSER<br />

Kısa adı AYSER olan Aydın serbest Bölge<br />

projesi ile Aydın’ın ihracatının 4 katına çıkarılabileceği<br />

öngörülüyor.<br />

26 egeyondergisi.com<br />

AYSER İçin Ne Dediler?<br />

İhracat Sıçramasını AYSER’le<br />

Yapabiliriz<br />

Aydın Ticaret Borsası Başkanı<br />

Fevzi Çondur:<br />

"Aydın'ın rekabet gücü açısından AYSER<br />

önemli bir rol oynayacak.<br />

İlimizin<br />

yüzde 6.5 olan işsizlik<br />

rakamının<br />

daha aşağılara ineceğine<br />

inanıyoruz.<br />

650 milyon dolar<br />

olan ihracatımızı<br />

2023 hedefleri doğrultusunda<br />

2 milyar<br />

dolara çıkartacağız.<br />

İhracat sıçramasını<br />

AYSER ile yapabiliriz"


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

AYSER için Can<br />

Suyu<br />

Bekliyoruz<br />

Aydın Ticaret<br />

Odası Başkanı<br />

Hakan Ülken :<br />

“Aydın için olmazsa olmazlarımızı 15 kalemde<br />

sıraladık. Bunlar arasında serbest<br />

bölge, havaalanı, fuar alanı, yüksek hızlı tren,<br />

teknokent var. Aydın'ın fertleri yumruğunu<br />

bir masaya vurmazsa 15 yıl daha aynı konuları<br />

konuşuruz. Ekip ruhuyla AYSER projesini<br />

bu noktalara getirdik. Denizli ve Doğu bölgelerindeki<br />

bazı serbest bölgelerde kamulaştırma<br />

maliyetlerinde devletin desteği oldu.<br />

AYSER projesi için de Kalkınma Bakanlığı'ndan<br />

can suyu bekliyoruz"<br />

AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa<br />

Savaş :<br />

"AYSER projesini belli<br />

bir noktaya getirdik. Aydın'ın<br />

üretim, ihracat kapasitesini<br />

yukarıya<br />

çıkartacak, istihdama<br />

olumlu katkı sağlayacak<br />

AYSER projesinin bu noktadan<br />

daha ileriye gidebilmesi<br />

için sahiplenilmesi<br />

gerekiyor. İnanıyorum ki<br />

sahiplenme ile projeyi<br />

gerçekleştirip Aydın'ı hak ettiği yere getireceğiz.<br />

Gerçekten de 650 milyon dolar ihracat kentimize<br />

yakışmıyor. Yanı başımızdaki Denizli 2.5<br />

milyar dolar ihracat gerçekleştiriyor. Aydın'ın<br />

ufkunu açacak bu tür projelerle ihracatımızı 2-<br />

3 milyar dolara çıkarmamız asla hayal değil.<br />

AYSER projesiyle birlikte iş yapabilme pratiğini<br />

de hayata geçirmemizi sağladı. Birlikte çok daha<br />

güzel projeler hayata geçireceğiz."<br />

Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger<br />

"Aydın'ın Türkiye'nin hiçbir ilinde olmayan<br />

potansiyeli var. Aydınlılar,<br />

yıllık 650<br />

milyon dolar olan ihracatı<br />

yattığı yerden<br />

yapıyor. Allah'ın bahşettiği<br />

ürünlerimizin<br />

serbest bölge ve organize<br />

sanayi bölgelerinde<br />

işlersek<br />

ihracatımız 3-4 milyar<br />

doları aşabilir.<br />

Aydın Serbest Bölgesi,<br />

ihracat ve sanayide katma değer sağlanması<br />

için önemli. Bu işin Ankara'daki boyutu<br />

belli bir merhaleye geldi. Bundan sonra ilimizdeki<br />

bürokratik aşamalarda Valilik olarak üzerimize<br />

düşeni yapacağız. Aydın'da taş üstüne<br />

taş koyan herkesin yanındayız. 2023 ve 2071<br />

hedeflerine ulaşılmalı için ne yapılması gerekiyorsa<br />

biz hazırız. Bundan sonra burjuva gibi çalışacağız"<br />

egeyondergisi.com 27


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

AYSER İÇİN BABAYİĞİT<br />

ESBAŞ CEO’SU<br />

FARUK GÜLER<br />

AYSER ile ilgili gerçekleştirilen toplantıda<br />

konuşan Ege Serbest Bölgesi’nin (ESBAŞ)<br />

CEO’su Dr. Faruk Güler ESBAŞ’ın kurulması,<br />

üretim süreçleri ve serbest bölgelerin geliştirilmesi<br />

ile ilgili tecrübelerini paylaştı. ES-<br />

BAŞ’ı anlatan bir tanıtım filmi ile<br />

konuşmasını destekleyen Güler, AYSER için<br />

her zaman yardıma hazır olduğunu dile getirdi.<br />

Aydınlı sanayicilerin AYSER için bir babayiğit<br />

lazım diyerek Faruk Güler’i işaret etmeleri<br />

üzerine Güler, Sanayi Bölgeleri<br />

hususunda tecrübelerini AYSER ile paylaşacağını<br />

ve bölgeyi destekleyeceğini dile getirdi.<br />

28 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

DENİZLİ’DEN DÜNYAYA<br />

AÇILAN PENCERE<br />

DENİZLİ OSB<br />

Hayata geçirdiği yatırımlar ve yenilikçi çalışmalarıyla kurulduğu<br />

1975 yılından günümüze kadar istikrarlı bir şekilde gelişerek büyüyen<br />

Denizli Organize Sanayi Bölgesi önümüzdeki dönemde de<br />

önemli çalışmalara imza atmaya devam edecektir.<br />

Sanayicilerimizin girişimci ruhuyla Denizli’nin<br />

bir sanayi kenti olmasına öncülük<br />

eden Bölgemiz, kentteki ekonomik ve sosyal<br />

gelişmelerde aktif bir rol oynarken, üyelerimizin<br />

sorunlarına çözümler bulmaya, büyümeye<br />

ve üretmeye devam etmektedir.<br />

22 Tasarım Merkezi’nden 7 tanesi<br />

Denizli OSB’de<br />

2016 yılında yürürlüğe giren AR-GE Reform<br />

Paketi çerçevesinde Denizli Organize<br />

Sanayi Bölgesi Müdürlüğü ve Bilim, Sanayi<br />

ve Teknoloji Bakanlığı işbirliği ile düzenlediğimiz<br />

“AR-GE ve Tasarım Merkezleri Tanıtım<br />

ve Bilgilendirme Toplantısı” Bilim, Sanayi ve<br />

Teknoloji Bakanımız Sayın Dr. Faruk Özlü ve<br />

Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci’nin<br />

katılımı ile 2016 yılı Ekim ayında gerçekleştirilmiştir.<br />

Yapılan bu toplantı ile Türkiye’deki 22 Tasarım<br />

Merkezi’nden 7 tanesi Bölgemizde kurulmuştur.<br />

Pamukkale Üniversitesi Hastaneleri<br />

OSB Semt Polikliniği<br />

Denizli Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğümüz<br />

ve Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğümüzün<br />

ortak çaba ve gayretleri ile<br />

yapılan protokol gereği Pamukkale Üniversitesi<br />

OSB Semt Polikliniği 11 Mart 2014 tarihinden<br />

itibaren hizmet vermeye başlamıştır.<br />

30 egeyondergisi.com<br />

Bölgemize Modern Eczane Binası<br />

2015 yılı Nisan ayından beri Bölgemizde<br />

hizmet vermekte olan ve firmalarımız tarafından<br />

rahatlıkla erişilebilir konumda olan<br />

OSB Eczane, SGK reçeteleri, medikal sarf<br />

malzemeleri, firmaların revir ihtiyaçları,<br />

anne – bebek ürünleri, kozmetik – dermokozmetik<br />

ürünler, vitaminler, besin destekleri<br />

konularında gerekli hizmetleri sunmaktadır.<br />

Gümrük Müdürlüğü Denizli OSB’de<br />

Faaliyetlerine Başladı<br />

Denizli Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğümüz<br />

ile Ege Gümrük ve Ticaret Bölge<br />

Müdürlüğü’nce Denizli Gümrük Müdürlüğü’nün<br />

Bölgemiz içerisinde yer alması ile<br />

ilgili protokol imzalanmıştır. arasında Denizli<br />

Organize Sanayi Bölgesi’ne gümrük binası<br />

yapılması ile ilgili protokol 21 <strong>Şubat</strong><br />

2013 Perşembe günü imzalandı.<br />

İmzalanan protokol töreninin ardından<br />

27 Mayıs 2015 Çarşamba günü yapılan açılış<br />

töreni ile Denizli Gümrük Müdürlüğü Bölgemizde<br />

hizmet vermeye başlamıştır.<br />

“Daha Yeşil Bir Çevre” sloganıyla<br />

OSB için Çalışmalarımız Devam<br />

Ediyor<br />

Bölgemizin çehresini daha düzenli, temiz<br />

ve modern bir görünüme kavuşturmak amacıyla<br />

çevre düzenlemeleri ve yeşillendirme<br />

çalışmalarımız hızla devam ediyor. Yeşile ve<br />

peyzaj çalışmalarına verilen önem bir üretim<br />

üssü olan Bölgemizi adeta botanik bahçesine<br />

çeviriyor.<br />

Denizli Organize Sanayi Bölgesi Yönetim<br />

Kurulumuz çevre bilincini en önemli prensip<br />

kabul etmiş ve bu doğrultuda yapmış olduğu<br />

çalışmalar neticesinde; 2008 yılında Çevre ve<br />

Orman Bakanlığı’nca ülkemizdeki tüm<br />

OSB’ler arasında düzenlenen “En Çevreci<br />

OSB” yarışmasına 24 OSB katılmış olup; Bölgemiz<br />

Türkiye II.si olarak Çevre ve Orman<br />

Bakanlığı’nca “ÇEVRE BERATI” ile ödüllendirilmiştir.


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

Hızlı ve Etkili Müdahale İçin<br />

Bölgemize II. İtfaiye Binası<br />

1992 yılında hizmete giren İtfaiye Müdürlüğümüzde,<br />

4 adet itfaiye aracı, 1 adet kaza<br />

kurtarma aracı, 1 adet tam donanımlı ambulans,<br />

alev ve ateşe dayanıklı yanmaz elbiseler<br />

ve gerekli yangın malzeme ve ekipmanları<br />

mevcut olup, son derece modern çalışma<br />

şartlarına sahip, eğitimli ve dinamik bir itfaiye<br />

teşkilatına sahip bulunmaktadır.<br />

Denizli Afyonkarahisar karayolunun Bölgemizin<br />

ortasından geçmesi nedeniyle Bölgemiz<br />

2 kısma ayrılmıştır. Bu nedenle I.<br />

Kısımda bulunan sanayi tesislerinde meydana<br />

gelebilecek yangınlarda can ve mal kaybını<br />

önlemek ve yangına vakit kaybetmeden<br />

daha hızlı müdahale edebilmek için BOTAŞ<br />

RM/A istasyonu yanına 2012 yılında yeni itfaiye<br />

binası yapılarak Bölgemiz İtfaiye Teşkilatı’nın<br />

2 ayrı binada hizmet vermesi<br />

sağlanmıştır.<br />

KREŞ Binamızın Kapasitesi 140<br />

Çocuğa Ulaşmıştır<br />

Bölgemiz firmalarında çalışanların 2 – 6<br />

yaş grubu çocuklarının kendine güvenen,<br />

özgür, insani değerlere sahip, yaratıcı bireyler<br />

olarak yetiştirilmesi amacıyla yaptırılan<br />

Denizli OSB Kreşi 1998 yılından itibaren hizmet<br />

vermektedir.<br />

08 Haziran 2015 tarihinden itibaren 1<br />

Kreş Müdürü ve 4 yeni öğretmen görevlendirilerek<br />

faaliyetlerine devam eden Kreşimiz, İl<br />

Milli Eğitim Müdürlüğü nezdinde yapılan girişimler<br />

neticesinde 01 Ağustos 2015 tarihinden<br />

itibaren Minik Hayaller Ana Okulu adı<br />

altında Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak<br />

hizmet vermektedir.<br />

Mevcut binaya yapılan ek bina ile Kreş binamızın<br />

kapasitesi 140 çocuğa ulaşmıştır.<br />

Meslek Lisesi Özelleştirme<br />

Çalışmalarımız<br />

Denizli Organize Sanayi Bölgesi Yönetim<br />

Kurulumuz, sanayicilerimizin kalifiye ara<br />

eleman ihtiyacını karşılamak amacıyla Bölgemiz<br />

sınırları içerisinde bulunan 75. Yıl<br />

Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin<br />

özelleştirilmesi ile ilgili çalışmalara<br />

başlamıştır.<br />

Yaptığımız girişimler neticesinde Meslek<br />

Lisemiz 2018 – 2019 Eğitim – Öğretim yılında<br />

özel okul statüsüne kavuşacaktır.<br />

A Tipi Gümrük Antrepo İşletmesi<br />

Kuruyoruz<br />

Türkiye Gümrük Bölgesi’ne getirilip gümrüğe<br />

sunulan eşyanın, bir gümrük rejimine<br />

tabi tutulması, bir serbest bölgeye girmesi,<br />

Türkiye Gümrük Bölgesi dışına yeniden ihracı,<br />

imhası veya gümrüğe terk edilmesine<br />

ilişkin işlemlerin deniz yolu ile gelen eşya<br />

için özet beyanın verildiği tarihten itibaren<br />

kırk beş gün, diğer bir yolla gelen eşya için<br />

yine özet beyanın verildiği tarihten itibaren<br />

yirmi gün içerisinde tamamlanması gerekir.<br />

Aksi halde eşya genel anlamda devletin olur.<br />

Oysa eşyanın antrepo rejimi altında kalış süresi<br />

sınırsızdır.<br />

Bu bağlamda sanayicilerimizin bu sorununu<br />

çözmek için Gümrük Antrepo İşletmesi<br />

kuruyoruz.<br />

egeyondergisi.com 31


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

HEIMTEXTIL’E<br />

TURKISH<br />

TOWEL<br />

DAMGASI<br />

Dünyanın en büyük ev tekstili fuarı Heimtextil’e Denizli ve<br />

Denizli’nin markası Turkish Towel damga vurdu.<br />

32 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

Ege Bölgesi’nden toplam 71 katılımcı firmanın<br />

bulunduğu Heimtextil’de 65 stant ile<br />

Ege’den en kalabalık katılımı Denizli sağladı.<br />

3000’e yakın katılımcı standın yer aldığı<br />

ve yaklaşık 70bin kişinin ziyaret ettiği fuarda<br />

“Turkish Towel” gördüğü ilgi ile Denizlilileri<br />

mutlu etti.<br />

2018 YILI İÇİN İPUCU NİTELİĞİNDE<br />

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili<br />

ve Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman<br />

Kocasert fuarın Denizlili katılımcılar<br />

için iyi geçtiğinin ifade ederek, “Son yıllarda<br />

markalaşma çalışmalarımızı hızlandırdık ve<br />

bu sene 3. kez Heimtextil Fuarı’nda Turkish<br />

Towels markamızla yerimizi aldık. Görüyoruz<br />

ki, uluslararası arenada gerçekleştirdiğimiz<br />

sponsorluklar Türk havlusunun tanıtımı için<br />

büyük katkı sağlıyor. Özellikle basketbol ve<br />

tenis maçlarında yaptığımız tanıtımların<br />

olumlu geri bildirimlerine dünyanın en<br />

büyük ve en prestijli fuarlarından biri olan<br />

Heimtextil’de yakından şahit olmak bizi son<br />

derece sevindirdi.<br />

Öte yandan, fuarın Denizlili katılımcılarımız<br />

için de iyi geçtiğini rahatlıkla ifade<br />

edebiliriz. 2018’in, ihracat adına oldukça pozitif<br />

geçen 2017 yılından daha verimli olacağını<br />

sıklıkla ifade ediyorduk. Heimtextil’in<br />

katılımcılarımız adına iyi geçmesi 2018 yılı<br />

için ipucu niteliğinde oldu” dedi.<br />

egeyondergisi.com 33


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

Türkiye Ziyarette 6. Sırada<br />

Almanya’nın Frankfurt şehrinde gerçekleşen<br />

fuara 70bin civarında ziyaretçi katıldı.<br />

Dünyanın dört bir yanından katılımcıların<br />

geldiği fuara en kalabalık dış ziyaretçi sayısında<br />

Türkiye 6. Oldu. Türkiye 2063 katılımcı<br />

ile Almanya dışından en çok ziyaret gerçekleştiren<br />

ülkeler arasında 6. Oldu. Çin 3642 katılımcı<br />

ile ilk sırada yer alırken, İtalya 3310 ile<br />

ikinci, İngiltere 2504 ile üçüncü, İspanya 2321<br />

ile dördüncü, Amerika 2316 ile beşinci sırada<br />

yer aldı. Türkiye’yi ise 2004 katılımcı sayısı ile<br />

Fransa takip etti. Hindistan 1995 katılımcı sayısı<br />

ile sekizinci, Pakistan ise 1873 katılımcı<br />

sayısı ile dokuzuncu en çok ziyaretçi sayısına<br />

sahip ülke oldu.<br />

“TURKİSH TOWELS”I YALNIZ<br />

BIRAKMADILAR<br />

Turkish Towels”ın Denizli’den de önemli<br />

ziyaretçileri vardı. Denizli Milletvekili Şahin<br />

Tin, Frankfurt Başkonsolosu Burak Karartı,<br />

Frankfurt Ticaret Ataşesi Mehmet Ali Çolakoğlu,<br />

DTO Başkanı Uğur Erdoğan, DSO Başkanı<br />

Müjdat Keçeci, DTO Meclis Başkanı<br />

Hüseyin Memişoğlu, DTO Başkan Yardımcısı<br />

Salih Sarıkaya, BASİAD Başkanı Selim Kasapoğlu,<br />

Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları<br />

Birliği Başkanı Şenol Şankaya,<br />

TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın, Zorlu Holding<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif<br />

Zorlu ve Messe Frankfurt Tekstil Fuarları Başkanı<br />

Olaf Schmidt “Turkish Towels” standını<br />

ziyaret ederek gözlem, inceleme ve karşılıklı<br />

fikir alış verişlerinde bulundu.<br />

34 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

KATILIMCI FİRMALAR<br />

egeyondergisi.com 35


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

TÜRK HAVLUSU<br />

HER YERDE!<br />

dikkate aldığımızda bir milyar kişilik bir kitleye<br />

adımızı duyurmuştuk.<br />

Havlu, basketbol ve tenis sporlarıyla son<br />

derece yakından örtüşüyor. Sporcular verilen<br />

her arada havlu kullanıyor. Biz de İstanbul’da<br />

düzenlenen tenis şöleninde dünyanın en<br />

önemli tenisçilerinden biri olan Maria Sharapova<br />

ve Milli tenisçimiz Çağla Büyükakçay’ın<br />

yanında yer aldık. Bu organizasyon<br />

sonrasında da Türk havlusu ile ilgili son derece<br />

önemli ve sevindirici geribildirimler<br />

edindik. Bundan sonra da “Turkish Towels”<br />

markamızla dünyanın en prestijli etkinliklerinde<br />

yer almaya devam edeceğiz.”<br />

Türk havlusunun “Turkish Towels” markasıyla<br />

ciddi anlamda adını duyurduğuna değinen<br />

ve dünya çapında tanınırlığının her<br />

geçen gün biraz daha artırdığını vurgulayan<br />

TİM Başkan Vekili ve DENİB Başkanı Süleyman<br />

Kocasert, basketbolun ardından teniste<br />

de Türk havlusu rüzgârının estiğini ve dünyaca<br />

ünlü şampiyon sporcuların yanlarında<br />

yer almanın büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı<br />

olduğunu belirterek sözlerine şu şekilde<br />

devam etti:<br />

“ Mayıs ayında düzenlenen Turkish Airlines<br />

Euroleague Final Four maçlarının global<br />

sponsorlarından biri olmuş ve bu sponsorluk<br />

sayesinde, sosyal medya etkileşimlerini de<br />

36 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

6. ULUSLARARASI<br />

AYDIN TARIM, GIDA ve<br />

HAYVANCILIK FUARI<br />

6. Uluslararası Aydın Tarım, Gıda ve Hayvancılık<br />

Fuarı ziyaretçileriyle buluşmak<br />

üzere hazırlıklarını tamamlıyor. Bu yıl Kobi<br />

Fuarcılık Ltd.Şti tarafından 6. kez düzenlenecek<br />

olan fuar 15-18 <strong>Şubat</strong> tarihlerinde<br />

Aydın Efeler Pamuk Tariş depolarında gerçekleştirilecek.<br />

38 egeyondergisi.com<br />

Bu yıl ilk defa uluslararası düzeyde gerçekleşecek<br />

olan Tarım, Gıda ve Hayvancılık<br />

Fuarı ile katılımcıların ürünlerini tanıtmasını,<br />

Aydınlıları da tarım alanındaki teknolojiyle<br />

buluşturulması hedefleniyor.<br />

Sosyo-kültürel açıdan da Aydın’ın tanınırlığının<br />

artırılması ve fuar yapılabilecek<br />

bir kent imajı kazandırılması<br />

çabaları için de bu fuar büyük bir<br />

öneme sahip olacak. Aydın ilinin<br />

tarım potansiyeline katkı sağlamak,<br />

yeni teknik ve teknolojiler ile<br />

çiftçileri buluşturmak, ilin tarım<br />

ürünlerini uluslararası sahada satışı<br />

sağlamak fuarın ana teması<br />

olacak.<br />

Organizasyon 20.000m2 kapalı,<br />

30.000 M2 açık olmak üzere geniş<br />

bir alanda kurulacak. Üretici distribütör<br />

firmaların fuara katılarak<br />

tarım sektörünün çeşitli alt sektörlerinden<br />

firmalarla, çiftçi, ithalatçı,<br />

distribütör bayiler ve diğer kurumsal müşteriler<br />

buluşma olanağı sağlaması beklenen 6.<br />

Uluslararası Aydın Tarım, Gıda ve Hayvancılık<br />

Fuarı, ticari ilişkilerin gelişmesinde ve<br />

mevcut olanakların arttırılarak tam kapasite<br />

çalışma imkanları sağlayan güçlü bir platform<br />

olacak.<br />

Geçen yıl düzenlenen 5'inci Tarım fuarı<br />

173 bin ziyaretçi ve 35 milyon TL'nin üzerinde<br />

sıcak satışla tamamlanmıştı. Bu yıl fuarın<br />

uluslararası bir boyut kazanması ile<br />

ziyaretçi sayısının ve satışların yurtiçi ve<br />

yurtdışı çapında daha da artması bekleniyor.


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

13. AGROEXPO<br />

TARIM ve<br />

HAYVANCILIK<br />

FUARI<br />

Orion Fuarcılık ev sahipliğinde 1-4 <strong>Şubat</strong><br />

Tarihleri arasında Fuar İzmir’de Agroexpo<br />

Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı gerçekleştirilecek.<br />

Tarım sektöründe her geçen<br />

gün kendini daha da hissettiren ve Endüstri<br />

4.0 ile birlikte gelen akıllı tarım 4.0’ın Türkiye<br />

tarım sektörüne en hızlı ve doğru şekilde<br />

tanıtılması fuarın ana teması olarak işlenecek.<br />

Dünya tarımı ile rekabet edebilmek için<br />

Türkiye’de yapılmakta olan tarım faaliyetlerinde<br />

de akıllı tarıma geçmenin öneminin ortaya<br />

konacağı bu fuar, Tarım 4.0 diye<br />

adlandırılmakta olan teknolojik gelişmeleri<br />

süratle takip edip ülkemizde uygulanması<br />

gerektiğinin farkındalığını yaratmayı amaçlıyor.<br />

Geçtiğimiz yıl 12.si düzenlenen fuarı 57<br />

ülkeden 248 bin 351 kişi ziyaret etmişti. Bu<br />

ziyaretçi sayısı ile Türkiye’nin en büyük Avrupa’nın<br />

da dördüncü büyük tarım fuarı ünvanına<br />

sahip olmuştu. Bu yıl 13.kez<br />

düzenlenecek olan Agroexpo Uluslararası<br />

Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nda 2018 yılı hedefi<br />

60 ülkeden 285 bin ziyaretçi sayısına<br />

ulaşmak olacak. Bu hedef doğrultusunda bu<br />

yıl 110 metrekarede 4 ayrı holde firmalara ev<br />

sahipliği yapacak olan Orion Fuarcılık, katılımcı<br />

sayısını bu sayede 850 firmaya çıkarmayı<br />

hedefliyor.<br />

Fuar kapsamında gerçekleşecek olan projelerle<br />

yurtiçinden ve yurtdışından bir çok<br />

kurum ve kuruluş ile işbirliği kurma olanağı<br />

sağlanacak. Orion Fuarcılık, Tarım 4.0 teknolojileri<br />

hakkında uzmanlardan oluşacak bir<br />

danışma kurulu ile gelen ziyaretçilerin bilgilendirilmesi<br />

için de yoğun çaba harcıyor. Modern<br />

ve bilimsel tekniklerin kullanılması ie<br />

beraber tarım sektörünün ülkemizde her gün<br />

daha da büyüyüp gelişmesi amaçlanıyor.<br />

egeyondergisi.com 39


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

DENİZLİ TARIM, SERA<br />

ve HAYVANCILIK FUARI<br />

Orion Fuarcılık tarafından 28 <strong>Şubat</strong> – 4<br />

Mart 2018 tarihleri arasında EGS Park Fuar<br />

Alanı’nda düzenlenecek olan, Ege Tarım,<br />

Sera ve Hayvancılık Fuarı bu yıl 14.kez tarım<br />

alanındaki profesyonelleri ağırlamaya hazırlanıyor.<br />

Tarım ve hayvancılık konusunda bölgesel<br />

anlamda kendini ispatlayan Denizli, sektördeki<br />

en yeni teknik kapasite ve bilimsel gelişmelerin<br />

sergileneceği “Ege Tarım, Sera ve<br />

Hayvancılık Fuarı” ile Türkiye’nin dört bir<br />

yanından şehri ziyaret edecek katılımcı ve ziyaretçilere<br />

ev sahipliği yapacak. 30 bin metrekarelik<br />

bir alanda traktör, biçerdöver,<br />

tarımsal mekanizasyon ve teknolojileri, sulama<br />

sistemleri ve ekipmanları, sera teknolojileri,<br />

tohum, fide, fidan, zirai ilaç, gübre,<br />

ekolojik tarım, agro bilişim, hayvancılık, yem<br />

ve ambalaj firmaları bir araya gelecek.<br />

Her yıl katlanarak artan ziyaretçi sayısı ile<br />

Denizli Tarım Fuarı, 2017’de 180 katılımcı<br />

firmanın yer alması ile fuarcılık konusunda<br />

şehrin başarılı olabileceğini kanıtladı. Bu yıl<br />

14.kez düzenlenecek olan fuarda hedef 200<br />

firma ve 180 bin ziyaretçinin Ege Tarım, Sera<br />

ve Hayvancılık Fuarı’na gelip sektörün geleceği<br />

üzerine yeni fikirler edinmesi ve Türkiye’nin<br />

tarımsal gelişimine katkı sağlaması<br />

olacak.<br />

Ege bölgesi ağırlıklı olmak üzere tüm Türkiye’den<br />

yapılan ziyaretçi organizasyonlarıyla<br />

binlerce kişinin ziyaret etmesi beklenen<br />

fuarın, 2018 yılında da katılımcı ve ziyaretçi<br />

sayısı ile sektöre damga vurması bekleniyor.<br />

Sektördeki son yeniliklerin sergileneceği<br />

“Ege Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarı” 28<br />

<strong>Şubat</strong> – 4 Mart 2018 tarihleri arasında EGS<br />

Park Fuar Alanı’nda girişi ücretsiz olarak tüm<br />

Tarım, Sera ve Hayvancılık Sektörünün hizmetinde<br />

olacak.<br />

40<br />

egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

EGE BÖLGESİ 3.<br />

AĞIRLAMA<br />

KONAKLAMA<br />

TEKNOLOJİLERİ FUARI<br />

Ege’nin turizm merkezlerinden olan Kuşadası’nda<br />

Efes Fuar ve Kongre Merkezinde<br />

21-24 <strong>Şubat</strong> 2018 tarihleri arasında Ege Bölgesi<br />

Ağırlama Konaklama Teknolojileri ve Ev<br />

Dışı Tüketim Fuarı bu yıl 3.kez GL Platform<br />

Fuarcılık tarafından gerçekleştirilecek.<br />

Kuşadası Otelciler ve Yatırımcılar Derneği,<br />

Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler<br />

Derneği, Çukurova Turistik Otelciler ve<br />

İşletmeciler Derneği gibi sektörün pek çok<br />

önemli kuruluşu tarafından desteklenmekte<br />

olan Ege Bölgesi 3. Ağırlama Konaklama Teknolojileri<br />

ve Ev Dışı Tüketim Fuarı, bölgede<br />

giderek gelişen ve yaygınlaşan otel, restaurant,<br />

cafe-bar işletmeleri için dekorasyon ve<br />

mefruşatı, endüstriyel mutfak, çamaşırhane,<br />

servis ve ikram ekipmanları, temizlik, gıda<br />

ve sarf malzemelerinin bulunacağı ve tedariğinin<br />

sağlanacağı bir platform olacak. Turizm<br />

işletmelerinin Türkiye’de en yoğun olduğu<br />

bölge olması itibari ile Ege Bölgesi merkezli<br />

düşünülen fuar sadece bölgeden değil, tüm<br />

Türkiye’deki kamu kurum ve kuruluşlarının<br />

ve sosyal tesislerin üst düzey yöneticilerini<br />

de ağırlayacak.<br />

Ekonomi Bakanlığınınn İhracatı Destekleme<br />

Müdürlüğü koordinesi ile yurtdışından<br />

da heyetlerin geleceği fuar, çeşitli<br />

yarışma,show ve etkinliklere de ev sahipliği<br />

yapacak.<br />

Türkiye'nin her yerinden konaklama ve<br />

ağırlama tesislerinin tüm ekipman ve hizmetlerini<br />

karşılamak için tercih edecekleri.<br />

Turistik tesislerin artışı, kapasite yükseltimi,<br />

çağdaş turizm normlarına ulaşma, hizmet<br />

çıtasının yükseltilmesi ve markalaşma<br />

alanındaki çalışmaların da güçlendirilmesi<br />

hedeflenen Ege Bölgesi 3. Ağırlama Konaklama<br />

Teknolojileri ve Ev Dışı Tüketim Fuarı’nda<br />

hedef, bu yıl 15.000’nin üzerinde<br />

profesyoneli ve yurtdışından çok sayıda otelin<br />

yöneticisini ağırlamak olacak.<br />

GL Platform Fuarcılık tarafından organize<br />

edilen Kıyı Ege Turizm Fuarı da Ege Bölgesi<br />

3. Ağırlama Konaklama Teknolojileri ve Ev<br />

Dışı Tüketim Fuarı ile birlikte düzenlenecek.<br />

Ege bölgesinin ülkenin turizm zenginliklerini,<br />

yerli ve yabancı turizm yatırımcılarına,<br />

acentalara, satın alıcılara ve tatil planlamakta<br />

olan son tüketicilere göstermeyi hedefleyen<br />

fuar, geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da<br />

farklı destinasyonlarla çok sayıda katılımcıya<br />

ev sahipliği yapacak.<br />

egeyondergisi.com 41


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

F.I.T. GELECEĞİN<br />

ENDÜSTRİYEL<br />

TEKNOLOJİLERİ<br />

OTOMASYON FUARI<br />

Sektörel yayıncılık hayatına 1987 yılında<br />

başlayan Bileşim Yayıncılık ve Fuarcılık A.Ş<br />

22-25 <strong>Şubat</strong> 2018 tarihleri arasında Ege Bölgesi’ndeki<br />

en önemli fuar alanı olan Fuar İzmir’de<br />

FIT Geleceğin Endüstriyel<br />

Teknolojileri Fuarı’nı organize ediyor. Geleceğin<br />

Endüstriyel Teknolojileri Otomasyon<br />

Fuarı 2018, Elektrik Elektronik ve Enerji<br />

Fuarı 2018, Hidrolik ve Pnömatik Fuarı 2018,<br />

Bina Otomasyonu ve Zayıf Akım Sistemleri<br />

Fuarı 2018 ve Metal İşleme Fuarı 2018 gibi<br />

fuarlarında içinde bulunacağı bu büyük fuar<br />

organizasyonu 4 gün sürecek ve katılımcılara<br />

potansiyel müşterileri ile tanışma ve iş<br />

yapma şansı tanıyacak.<br />

5 Farklı Fuar Tek Çatı Altında<br />

Gelecekte etkinlik kazanacak olan endüstriyel<br />

teknolojilerin Türkiye’nin bütün bölgelerine<br />

taşımayı ve tanıtmayı hedefleyen FIT<br />

Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Fuarı<br />

2018 katılım sağlayacak olan şirketlere iş ortaklığı<br />

konusunda yeni kapılar açma imkanı<br />

sağlarken, bununla birlikte mevcut iş dünyasına<br />

sektörel anlamda güncel bilgileri edinebilecekleri<br />

bir ortam sunuyor olacak.<br />

Otomasyon; Elektrik, Elektronik ve Enerji;<br />

Hidrolik ve Pnömatik; Metal İşleme; Bina<br />

Otomasyonu ve Zayıf Akım Sistemleri fuarlarının<br />

tamamını içinde bulunduracak olan<br />

ve firmaların ürün ve hizmetlerini sergileyeceği<br />

fuarda sektörün yeni yükselen değerleri<br />

de katılımcıların hizmetine sunulacak. İstanbul’da<br />

sabitlenen sektör buluşmalarına dinamizm<br />

kazandıran bu oluşum, katılımcı<br />

firmalarına yeni iş ortaklıkları için kapılar<br />

aralıyor.<br />

Fuar içerisindeki yer alacak etkinliklerle;<br />

endüstride yükselen teknolojiler ile birbirine<br />

bağlı üretim makineleri ve insan etkileşimiyle<br />

yeni bir üretim çevresi yaratmayı ve sanayicilere<br />

yeni bir iş alanı kurmayı<br />

amaçlıyor.<br />

42 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

HEDEFİMİZ<br />

PAMUKKALE<br />

ÖRENYERİ<br />

44 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

Yeni Müjdeler de Var<br />

Kocaçukur’u almanın başlangıç olduğunu<br />

ifade eden Başkan Gürlesin, bölgenin<br />

turizmde hak ettiği noktada olmadığını da<br />

belirtti. Bölgenin günü birlik turizmden<br />

kurtarılması gerektiğini ifade eden Başkan<br />

Gürlesin, “bu noktada turizmle ilgili yeni<br />

protokoller imzalayacağız. Denizli’nin ve<br />

Pamukkale’nin günübirlik turizmden kurtulması<br />

için. Şimdilik ip ucu vermeyeceğim<br />

ama görüşmeler tamamlandı. Protokolün<br />

imzalanmasının ardından sizlere duyuracağım.<br />

Denizli’nin Pamukkale ile buluşması<br />

konusunda büyük bir adım olacak”<br />

dedi.<br />

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer<br />

alan Pamukkale Travertenleri Denizli’nin ve<br />

Türkiye’nin en değerli bölgelerinden bir tanesi.<br />

Pamukkale Ören Yeri Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı tarafından Türkiye’deki toplam 53<br />

müze ve ören yeri kapsamında ihale çıkartılan<br />

yerler arasında bulunuyor. Bu noktada,<br />

Pamukkale Travertenleri ve bölgenin termal<br />

zenginlikleri bütünlüklü tanıtılamıyor, işletilemiyor<br />

ve hak ettiği değer kazandırılamıyor.<br />

Pamukkale Denizli’nin ve Türkiye’nin en<br />

değerli bölgelerinden bir tanesi. UNESCO<br />

Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Pamukkale<br />

yılda yüz binlerce turist ağırlıyor. Bu sayı ile<br />

Türkiye’de bulunan pek çok ören yerinin de<br />

işletme yükünü çeken Pamukkale işletme<br />

mantığı olarak Denizli’den uzakta. Son yerel<br />

seçimle birlikte kurulan Pamukkale Belediyesi<br />

ise Denizli’nin değeri Pamukkale’yi Denizli’ye<br />

kazandırmayı hedefliyor.<br />

Çalışmalarını uzun vadeli planlarla bu doğrultuda<br />

gerçekleştiren Pamukkale Belediye<br />

Başkanı Hüseyin Gürlesin, bu planlar doğrultusunda<br />

ilk basamak olan Kocaçukur’u Denizli’ye<br />

kazandırdı.<br />

“Belediye olarak ilk günden bu yana mücadelemiz<br />

Pamukkale Ören Yeri’nin tamamıyla<br />

Denizli’deki yerel yönetimlere geçmesi<br />

yönünde” diyen Başkan Gürlesin, bu mücadelede<br />

ilk adım olarak Kocaçukur’un işletmesini<br />

himayemize aldık. İkinci adımımızda<br />

Laodikya ve son hedefimiz Pamukkale Ören<br />

Yeri olacaktır” dedi.<br />

egeyondergisi.com 45


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

Kocaçukur Hayat Bulacak<br />

“Pamukkale Traverterlerinin güzelliğinin<br />

tamamen göründüğü ve yansıdığı bir mekân<br />

olan Kocaçukur, Pamukkale Belediyesi ile<br />

hayat bulacak” diyen Başkan Gürlesin, “Pamukkale<br />

halkımızın uzaktan bakıp geçtiği<br />

yer olmaktan çıkacak, vatandaşlarımızın sosyal<br />

yaşantılarına alternatif olacak çok güzel<br />

bir yer haline dönüşecek. Pamukkale Belediyesi<br />

ile birlikte Kocaçukur, sürekli kültürel<br />

faaliyetlerin düzenlendiği, sadece dışarıdan<br />

gelen turistlerin uğrak yeri olmaktan çıkıp,<br />

Denizlilerin, Pamukkalelilerin gündelik yaşantısına<br />

renk katacak sosyal aktivitelerin<br />

yapıldığı bir mekân olacak.<br />

Öncelikli olarak Kocaçukur’da detaylı bir<br />

temizlik ve bakım çalışma gerçekleştireceğiz.<br />

Geçtiğimiz dönemlerdeki bakımsız ve kötü<br />

durumdaki çevre düzenlemesi tamamen yenilenerek,<br />

Pamukkale Ören yerimizin güzelliğine<br />

yakışacak bir hale getirilecek.<br />

Kocaçukur içinde bulunan gölet temizliği<br />

ciddi manada yapılarak, gölet içindeki balık,<br />

ördek, kazların yaşamlarına rahatlıkla devam<br />

edebilmesi adına doğal yaşam korunarak,<br />

daha itinalı çalışma yürütülecek. Kocaçukur’da<br />

7/24 güvenlik hizmeti sağlanacak,<br />

çevre ışıklandırma sistemi tamamen elden<br />

geçirilerek, eksik olan aydınlatma sistemine<br />

ilave yapılacak.<br />

Halkımızın Pamukkale’ye Temas<br />

Etmesini Sağlamak İçin Çalışacağız<br />

Geçmiş dönemde sadece gölet ve yan tarafta<br />

bulunan kafeteryadan oluşan yerde,<br />

yepyeni sosyal aktivite alanları yapacağız.<br />

Gölet etrafındaki eskimiş, kırılmış olan yürüyüş<br />

alanı yenilecek, ilaveler yapılacak.<br />

Gölet içindeki gezinti kanoları daha güvenli<br />

halde yenileri ile değiştirilecek. Projelerimizle<br />

daha farklı gölet içi gezinti alanları<br />

oluşturabiliriz. Yine gölet içinde su fıskiyeleri<br />

ve ışık oyunları ile görsel şölene dönüştürebileceğiz<br />

sistemi hayata geçireceğiz.<br />

Hayata geçireceğimiz projelerle kadınlarımıza,<br />

gençlerimize ve çocuklarımıza hitap<br />

edecek farklı farklı etkinlikler düzenleyeceğiz.<br />

Bölgemizin tarihi ve kültürel yapısını<br />

gelen konuklarımıza detaylı olarak tanıtabileceğimiz<br />

yöresel ürünlerimizin sergilendiği<br />

alanlar oluşturacağız. En önemli noktalardan<br />

birisi de, Kocaçukur’da travertenlerden akan<br />

şifalı suyla oluşan çamur havuzu ile birlikte<br />

yüzme havuzları da halkımızın hizmetinde<br />

olacak. En önemlisi de, biz burada ticari<br />

kaygı gözetmeden sadece halkımızın Pamukkale’ye<br />

temas etmesini sağlamak için çalışacağız.<br />

Halkımız burada daha uygun fiyatlarla<br />

daha kaliteli olarak beyaz cennete kavuşmuş<br />

olacak” dedi.<br />

46 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

“Önümüzdeki 10 Ocak’larda<br />

Pamukkale Müjdelerini Bekliyoruz”<br />

Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı<br />

Osman Nuri Boyacı “Başkan Gürlesin Kocaçukur’un<br />

ardından önümüzdeki 10<br />

Ocak’larda Pamukkale Ören Yeri’ni aldığını<br />

da müjdeler diliyorum” dedi.<br />

Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı<br />

Osman Nuri Boyacı 10 Ocak Çalışan Gazeteciler<br />

Günü’nde Pamukkale Belediye Başkanı<br />

Hüseyin Gürlesin’in gazetecilere verdiği yemekte<br />

konuştu. Başkan Gürlesin’in Pamukkale<br />

inadını takdirle karşıladığını ifade eden<br />

Boyacı, “Sayın başkanımız İl Genel Meclisi<br />

Başkanlığı yaptığı dönemde Pamukkale ile ilgili<br />

önemli çalışmalar yapmıştı. Pamukkale,<br />

beyaz cennet, Denizli’nin en önemli markası,<br />

o dönem işletmesi biliyorsunuz İl Genel<br />

Meclisindeydi. Bakanlıkla yapılan protokolle<br />

il özel idaresindeydi.<br />

Ben Belediye Başkanımızın görev yaptığı<br />

sürede Pamukkale inadını sürdürmesini takdirle<br />

karşılıyorum ve alkışlıyorum kendisini.<br />

Gerçekten 3 yıldır çok mücadele ediyor Pamukkale’nin<br />

işletmesinin yerel idarelere verilmesi<br />

konusunda. Şimdilik Kocaçukuru aldı.<br />

Birinci ayak o. Dilerim önümüzdeki 10 Ocaklarda,<br />

24 Temmuzlarda bir araya geldiğimizde<br />

Pamukkale Ören Yeri’ni aldığını da<br />

müjdeler diliyorum” dedi.<br />

PAMUKKALE TERMAL SAĞLIKTA<br />

ADINI AVRUPA’YA DUYURACAK<br />

Pamukkale Ören Yeri için verilen mücadelenin içinin dolu olduğu<br />

yürütülen pek çok çalışma ile kendisini gösteriyor. Denizli’nin turizm<br />

potansiyelini arttırmak, Termal’de Başkent Olmak ve ismini<br />

tüm dünyaya duyurmak için Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin<br />

Gürlesin önemli adımlar atıyor.<br />

Bu adımlardan biri de Avrupa Tarihi Termal<br />

Kentler Birliği’ne üyelik başvurusu oldu.<br />

Pamukkale Belediyesi EHTTA (European Historic<br />

Thermal Towns Association- Avrupa<br />

Tarihi Termal Kentler Birliği)’ya üyelik için<br />

ilk adımı attı. Pamukkale Belediye Başkanı<br />

Hüseyin Gürlesin, “Pamukkale’nin adını bir<br />

çok alanda olduğu gibi tarihi termal kentler<br />

birliği sayesinde de duyurmak istiyoruz.<br />

Dünyada termal sağlıkta yer almak için bu<br />

tür adımlar çok önemli” dedi.<br />

egeyondergisi.com 47


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

belediyesi Pamukkale Belediyesi olacak.<br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

Pamukkale Türkiye’den Başvuran<br />

İlk İlçe<br />

Avrupa’daki tarihi termal kentler arasında<br />

tecrübe paylaşımını teşvik ederek kentler ve<br />

termaller arasında güçlü bir ortaklık ağı oluşturmak<br />

anacıyla 2009 yılında Fransa, İtalya,<br />

İngiltere, İspanya ve Belçika tarafından kurulmuştu.<br />

Belediyelerin ve kamu kurumlarının<br />

üye olarak alındığı EHTTA’ya Pamukkale<br />

Belediyesi de üyelik için ilk adımı attı. Türkiye’den<br />

sadece Bursa’nın il olarak 2013 yılından<br />

beri yer aldığı birliğe başvuran ilk ilçe<br />

Pamukkale Türkiye’de 1 Numara<br />

Olacak<br />

Pamukkale Belediyesi’nin UNESCO miras<br />

listesinde yer alan Pamukkale ve tarihten<br />

gelen termal sağlığın merkezi Karahayıt’ı sınırları<br />

içerisinde bulundurulduğunu söyleyen<br />

Başkan Gürlesin, “Pamukkale ve<br />

Karahayıt ile hem turizm hem de termal sağlık<br />

konusunda önemli bir durumdayız. Pamukkale’nin<br />

yanı sıra sıcaklığı benzer yerlere<br />

göre daha çok olan Karahayıt’taki şifalı kırmızı<br />

su ile bölgemiz çok özel.<br />

Pamukkale Belediyesi olarak Pamukkale<br />

ve Karahayıt’ı Avrupa’ya ve dünyaya tanıtmaya<br />

devam edeceğiz. Bu sayede hem turist<br />

sayısının artması hem de sağlık turizmi için<br />

daha çok konaklamalı turizm yapılması sağlanabilir.<br />

Termal sağlık konusunda önemli bir<br />

yere sahip olan Pamukkale’yi Türkiye’de 1<br />

numara, Dünya’da da önemli bir yere sahip<br />

duruma getirmek istiyoruz. Yapılan bu çalışma<br />

bunun adımlarından biri” dedi.<br />

Pamukkale Belediye Meclisi’nde oybirliği<br />

ile alınan karara göre Bursa’dan sonra Türkiye’den<br />

ilk başvuru yapan belediye Pamukkale<br />

Belediyesi olacak. 2013 yılında Bursa bu birliğe<br />

girerken, Pamukkale Belediyesi, ilk ilçe<br />

belediyesi olarak birlikte yer alma imkanı bulacak.<br />

Bu konudaki başvuru Mayıs ayında<br />

Azerbaycan’da yapılacak olan genel kurulda<br />

oylanacak.<br />

TURİZM İÇİN HER FIRSAT<br />

DEĞERLENDİRİLİYOR<br />

Pamukkale Belediyesi, bu adımıyla birlikte<br />

turizm için çalışmalarına devam etmiş<br />

oldu. Kurulduğu 2014 yılında bu yana Pamukkale’nin<br />

hem ülke genelinde hem de<br />

Dünya’da tanıtılması amacıyla çalışmalar<br />

yapan Pamukkale Belediyesi, Cumhurbaşkanlığı<br />

Bisiklet Turu’na destek verdi. Pamukkale<br />

Spor Oyunları ile sağlık ve turizm ile<br />

birlikte spor konusunda da Pamukkale adını<br />

ön plana çıkaran Pamukkale Belediyesi,<br />

Uluslararası 2. Termal Sağlık Zirvesi’ne de<br />

büyük destek vererek beyaz cennetin tanıtımına<br />

büyük katkı sağladı. Her konuda Pamukkale’nin<br />

ve Karahayıt’ın tanıtımını<br />

yapan Pamukkale Belediyesi, son olarak Aralık<br />

ayı içinde ‘Gastro Pamukkale Aşçılık ve<br />

Pastacılık Şampiyonası’na da destek verdi.<br />

Bu ve benzeri bir çok konuda Pamukkale’yi<br />

48 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

tanıtmak için gereken her şeyi yaptıklarını<br />

belirten Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin<br />

Gürlesin, “Pamukkale ve Karahayıt Denizli<br />

ve Türkiye için çok önemli. Bu değerleri<br />

Avrupa’ya ve dünyaya ne kadar çok tanıtırsak<br />

o kadar iyi. Biz de Pamukkale Belediyesi olarak<br />

ulusal ve uluslararası platformların tamamında<br />

yer almaya çalışıyoruz. Avrupa<br />

Tarihi Termal Kentler Birliği’ne üye olarak<br />

önemli bir işe imza atmış olacağımıza inanıyorum”<br />

dedi.<br />

AVRUPA TARİHİ TERMAL KENTLER BİRLİĞİ<br />

(EHTTA)<br />

EHTTA NEDİR?<br />

EHHTA - Avrupa Tarihi Termal Şehirler Birliği’dir.<br />

2009 yılında 6 kurucu üye ( Fransa, İtalya, İngiltere, İspanya<br />

ve Belçika) tarafından kurulmuştur. Kar amacı<br />

gütmeyen uluslararası ve sınırsız süreli bir birliktir.<br />

EHTTA’NIN HEDEFLERİ NELERDİR?<br />

Birliğin başlıca hedefleri, farklı ülkelerden farklı şehirlerin<br />

tecrübe paylaşımını teşvik ederek kentler ve<br />

termaller arasında güçlü bir ortaklık ağı oluşturmak,<br />

Bir Avrupa termal destinasyonu oluşturmak ve Avrupa<br />

programların desteğiyle kurumları da kapsayacak<br />

şekilde Avrupa düzeyinde sistemi teşvik etmek,<br />

Özellikle tarihi ve sanatsal miras ile bu mirasla<br />

alakalı kültürel, hukuki ve yasamaya ilişkin hususlar<br />

üzerine spa endüstrisi bağlamında analitik araştırma<br />

ve istatistikleri teşvik etmek, desteklemek ve geliştirmektir.<br />

TARİHİ TERMAL ŞEHİRLER AVRUPA<br />

DESTİNASYONU NEDİR?<br />

EHTTA’nın ilk eylemi Avrupa Konseyi tarafından<br />

onaylanan Tarihi Termal Şehirler Avrupa Destinasyonunu<br />

oluşturmaktır. Avrupa Tarihi Termal Kentler<br />

Destinasyonu, Avrupa’da spa kültürünün hayat bulduğu<br />

ve geliştiği yerlerin yeniden izini süren bir yoldur.<br />

Bu rota spa kentlerinin kültürel ve tarihi<br />

miraslarını birbirine bağlayarak spa sularının kalitesini<br />

iyileştirmektedir.<br />

Kurucu Üyeler<br />

Vichy - Fransa<br />

Acqui Terme - İtalya<br />

Bath – İngiltere<br />

Ourense - İspanya<br />

Salsomaggiore Terme - Italya<br />

Spa - Belçika<br />

ORTAK ÜYELER:<br />

Massif Central Termal Kentler Destinasyonu<br />

(Fransa)<br />

ETKİN ÜYELER :<br />

Baden Baden - Almanya<br />

Bagnères de Luchon - Fransa<br />

Bagnoles de l’Orne - Fransa<br />

Budapest - Macaristan<br />

Cauterets - Fransa<br />

Châtel-Guyon - Fransa<br />

Daruvar - Hırvatistan<br />

Enghien les Bains - Fransa<br />

Evian les Bains - Fransa<br />

Fiuggi - Italya<br />

Karlovy Vary Region – Cek Cumhuriyeti<br />

La Bourboule - Fransa<br />

Mont-Dore - Fransa<br />

Montecatini Terme - Italya<br />

Royat-Chamalières - Fransa<br />

Techirghiol - Romanya<br />

Villes d'Eaux du Massif Central -<br />

Fransa<br />

Wiesbaden - Almanya<br />

egeyondergisi.com 49


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

MUĞLA<br />

ZEYTİNLERİ<br />

TADILDIKÇA TANINIYOR<br />

Zeytin, Türkiye’de Ege Bölgesi’nin simgesi haline gelmiş durumda.<br />

Ege’nin kıyı şeritlerinde adımınızı nereye atarsanız zeytine dair bir<br />

ürün görmemek mümkün değil. Ege’nin her yerinde çeşit çeşit, toprağa<br />

ve kendine has bir zeytin yetişiyor.<br />

Ege’nin bu şifalı ürününden Muğla’da nasibini<br />

alıyor. Muğla bu kaliteli zeytinlerini<br />

marka olma yolunda bir adım ileriye taşımak<br />

için Duyusal Analiz Laboratuvarı Sürekli Eğitim<br />

Merkezi’ni açtı. Duyusal analiz ile zeytinyağı<br />

tebliğinde bulunan kızışma,<br />

çamurumsu tortu (posa), küflü-rutubetli, şarabımsı-sirkemsi-asidik-ekşimsi,<br />

metalik ve<br />

diğer kusurların tespit edilerek zeytine dair<br />

bir farkındalık ve bilinçli üretici- tüketicilerin<br />

yetişmesi hedefleniyor.<br />

Muğla Büyükşehir Belediyesi, Muğla Ticaret<br />

Borsası ve Zeytindostu Derneği işbirliği<br />

ile Muğla Ticaret Borsası içinde kurulan Duyusal<br />

Analiz Laboratuvarı Sürekli Eğitim<br />

Merkezi açılış toplantısı Muğla Valisi Esengül<br />

Civelek, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı<br />

Dr.Osman Gürün, Menteşe Belediye Başkanı<br />

Bahattin Gümüş, Menteşe Kaymakamı Caner<br />

Yıldız, Muğla Ticaret Odası Başkanı Bülent<br />

Karakuş, Muğla Ticaret Borsası Başkanı<br />

Hasan Gökmen, Zeytindostu Derneği Genel<br />

Sekreteri Atilla Totoş ve çok sayıda davetlinin<br />

katılımı ile gerçekleştirildi.<br />

“Toprağını Satma Ürününü Sat”<br />

Eğitim Merkezi ile beraber zeytin üretiminin<br />

arttırılmasının hedeflendiğini bununla<br />

beraber zeytin üreticisinin de kazanacağını<br />

belirten Muğla Büyükşehir Belediyesi Baş-<br />

50 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

kanı Osman Gürün; “Muğla Ticaret Borsa’mız<br />

binasına Türkiye’nin en kapsamlı Duyusal<br />

Analiz Laboratuvarımızı kurduk.<br />

Burada uluslararası boyutta tadım uzmanları<br />

yetişecek. Büyükşehir Belediyesi olarak tarıma,<br />

üreten köylümüze her alanda destek<br />

sağlıyoruz. 164 bin memecik zeytin fidanı dağıttık.<br />

Halkalı leke hastalığı ile mücadele için<br />

ilçelerimizde ziraat odalarımız ile çalışmalar<br />

yaptık. Gübre, yem bitkisi dağıtımları gerçekleştirdik.<br />

Toprak, Sulama suyu, yaprak analiz<br />

laboratuvarı kurduk. Mera projemizi hayata<br />

geçirdik. Alım Garantili çiçek üretimi ile 10<br />

milyon çiçek ürettik. “Toprağını Satma Ürününü<br />

Sat” sloganımızla kırsal Muğla’da üreticilerimize<br />

destek vererek kırsalda üretilen<br />

ürünlerin kıyısal Muğla’da tüketilmesini<br />

amaçlıyoruz. Muğla’da sahip olduğumuz<br />

ürünlerin geliştirilebilmesi, katma değerinin<br />

artması, üreticilerimizin emeğinin karşılığını<br />

alarak topraklarına sahip çıkması için çalışıyoruz”<br />

ifadeleriyle üreticiyi destekleyici çalışmalarına<br />

değindi.<br />

Önce İç Tüketimin Artması<br />

Muğla, bilindik turizm şehrinden ziyade<br />

aynı zamanda bir tarım kenti ve verimli topraklarında<br />

zeytinyağı, çam balı gibi pek çok<br />

kaliteli, marka değeri taşıyan ürünler yetişiyor.<br />

Özellikle zeytin ve ürünleri insan sağlığı<br />

açısından çok önemli, değerli bir yere sahip.<br />

Muğla’ya has memecik zeytini ise markalaşma<br />

sürecinde sıkıntılar yaşıyor. Bu sebeple<br />

bu tarz projelere destek veriliyor. Bu konu<br />

hakkında Osman Gürün; “Muğlamızda tarım<br />

sektörümüz turizmden daha fazla gelir getiren<br />

bir alan. Tarımda da zeytin ve zeytinyağı<br />

bizim özelimiz. Muğlamıza özgü memecik<br />

zeytini de marka değeri olarak çok daha yukarılara<br />

çıkarılabilecek bir ürünümüz olduğundan<br />

bu ürünün farkında olmamız gerekiyor.<br />

Memecik zeytininden elde edilen zeytinyağının<br />

kalitesiyle (Polifenol) dünyada<br />

ödüller alan bir zeytinyağı olduğunu önce ülkemize<br />

sonra dünyaya duyurmalıyız. Zeytinyağımızı<br />

dünyada ilaç gibi satılan bir ürün<br />

haline getirebiliriz. Zeytinyağı halk sağlığı<br />

için çok değerli bir ürün” açıklamasıyla memecik<br />

zeytininin farkındalığına dikkat çekerken<br />

zeytin potansiyeli yüksek olan<br />

topraklarda zeytinyağı tüketiminin azlığına<br />

ise; “Kişi başına yıllık tüketim ülkemizde 2<br />

litre iken bu oran Yunanistan’da 24, İspanya<br />

ve İtalya’da 14 litre. Öyleyse önce iç tüketimi<br />

arttırdıktan sonra ihracat yapacak hale gelmek<br />

gerekiyor” açıklamasıyla vurguladı.<br />

“Zeytin İlimizde Geçim Kapısıdır”<br />

Duygusal Analiz Laboratuvarı Sürekli Eğitim<br />

Merkezi’nin hem üretime, hem üreticiye<br />

hem de tüketiciye faydası olacağını ifade<br />

eden; Muğla Valisi Esengül Civelek; “Zeytin<br />

şehrimiz için önemli konuma sahip. Tarım<br />

sektörümüzde rekabet gücü olan ekonomik<br />

ve sosyal açıdan çok faydalı çok önemli<br />

katma değeri yüksek olan zeytin ilimizde<br />

geçim kapısıdır. Yıllar itibariyle zeytin üretimi<br />

dolasıyla zeytinyağı üretimi ve işleme<br />

tesislerimizde artış olmasından memnuniyet<br />

duyuyoruz. Duyusal analiz laboratuvarı sürekli<br />

eğitimi merkezinde gerçekleşecek çalışmaların<br />

rekabet gücü ve pazar payının<br />

arttırılmasına, coğrafi işarete sahip olduğumuz<br />

zeytinyağımızın markalaşmasına ve tanınırlığına<br />

katkı sağlayacağına inanıyorum.<br />

Kaliteli zeytinyağı konusunda tüketiciyi bilinçlendirecek<br />

zeytin yağı tadım uzmanları<br />

yetiştirecek olan merkezin ilimize hayırlı<br />

uğurlu olmasını diliyorum.” dedi.<br />

egeyondergisi.com 51


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

İZMİR<br />

DENİZLİLLİER DERNEĞİ<br />

ÖĞRENCİLERE SAHİP ÇIKIYOR<br />

İzmir’de Denizli rüzgarı estiren İzmir Denizlililer Derneği gerçekleştirdiği<br />

sosyal etkinliklerde öğrencilere destek olarak büyük bir sosyal<br />

sorumluluk örneği gösteriyor.<br />

İzmir’de yaşayan Denizlililerin bir araya<br />

geldiği ve memleket hasretlerini giderdikleri<br />

İzmir Denizlililer Derneği<br />

çatısı İzmir’de okuyan<br />

Denizlili öğrencilere<br />

destek olmaya devam<br />

ediyor. İzmir Hava Gazı<br />

tesislerinde gerçekleştirdikleri<br />

kahvaltıda 12 öğrenciye<br />

aylık burs<br />

bağlayarak eğitime destek<br />

olan Dernek, bir sonraki<br />

etkinliğinde bu<br />

sayıyı 30’a çıkardı. Burs<br />

vermek isteyen Dernek<br />

üyelerini öğrencilerle<br />

buluşturarak hem hayırseverleri<br />

hem de öğrencileri<br />

mutlu eden Dernek<br />

yönetimi ise ilerleyen süreçte<br />

bu sayıyı arttırmayı hedefliyor.<br />

Verilen aylık bursların yanı sıra öğrencilere<br />

verilen desteğin arttırılması için çalışmalarını<br />

sürdüren Dernek yönetimi kurulan<br />

sponsorluk çalışmaları ile<br />

30 öğrenciye mont, ayakkabı<br />

ve iç çamaşırı yardımı yaptı.<br />

Kış aylarının yaşandığı<br />

dönemde okul çağındaki çocukların,<br />

okullarına daha<br />

sıcak gidip gelmelerini sağlamak<br />

için bir araya geldiklerini<br />

belirten Dernek<br />

Başkanı Veli Kasap; “Bizler<br />

derneğimiz adı altında çocuklarımıza<br />

ne kadar yardımcı<br />

olabilirsek, kendimizi<br />

o kadar iyi hissediyoruz.<br />

Dernek üyelerimizi yoğun<br />

katılımı ile bugün bu hayırlı<br />

işi gerçekleştirdik. Katılan<br />

herkese teşekkür ederim”<br />

dedi.<br />

52 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

İZMİR DENİZLİLİLER DERNEĞİ<br />

BAŞKANI VELİ KASAP<br />

İzmir Denizlililer Derneği<br />

Başkanı Veli Kasap<br />

dernek yönetimi ve tüm<br />

üyeleri adına öğrencilere<br />

burs sağlayan ve kıyafet<br />

yardımı yapan herkese teşekkür<br />

etti. Kasap, “eğitimin<br />

ülkemiz için çok<br />

önemli olduğu şu zamanlarda<br />

İzmir’de okumaya<br />

çalışan öğrencilere sahip<br />

çıkmak bizlerin asli görevleri.<br />

Bu noktada öğrencilerimize<br />

burs sağlayan tüm<br />

hemşerilerimize ve hayırsever<br />

vatandaşlarımıza ve<br />

kıyafet yardımlarında bir<br />

telefonla bizlere destek<br />

olan Pamukkale Belediye<br />

Başkanı Hüseyin Gürlesin’e,<br />

Çal Belediye Başkanı<br />

Fethi Akcan’a ve Danacı<br />

Ayakkabı’dan Sibel Danacı<br />

Kayrakçı’ya çok teşekkür<br />

ediyoruz. Öğrencilerimize<br />

destek çalışmalarımız artarak<br />

devam edecek. Yardımlarımızın<br />

büyümesi<br />

için estek olmak isteyen<br />

ÇAL BELEDİYE BAŞKANI<br />

FETHİ AKCAN<br />

PAMUKKALE BELEDİYE BAŞKANI<br />

HÜSEYİN GÜRLESİN<br />

tüm hayırsever vatandaşlarımızı<br />

Derneğimize bekliyoruz”<br />

dedi.<br />

Eğitim Yardımları Büyüyerek<br />

Devam Edecek<br />

Hayır severlerin destekleri ile verilen<br />

burs ve kıyafet yardımlarının yanı sıra ilerleyen<br />

zamanlarda öğrencilerin barınma<br />

sorunları için de alternatif yaratmayı hedefleyen<br />

Dernek yönetimi bu konuda da<br />

çalışmalarını sürdürüyor. Halihazırda<br />

yurtlarda kalan öğrencileri hafta sonları<br />

evlerinde ağırlayan Dernek üyeleri barınma<br />

sorunu yaşayan Denizlili öğrenciler<br />

için alternatifler üretmek ve gurbette yalnız<br />

çekmemelerini sağlamak adına gerçekleştirilebilecek<br />

projeler üzerine<br />

çalışmalarını sürdürüyor.<br />

Sosyal ve kültürel aktivitelerin yanında<br />

öğrencilere destek olmayı misyon edinmiş<br />

olan İzmir Denizlililer Derneği İzmir’de yaşayan<br />

tüm hemşerilerini ve hayırsever vatandaşları<br />

eğitim yardımlarına destek olmaya<br />

çağırıyor. İzmir Denizlililer Derneği Yönetim<br />

Kurulu Üyesi ve Sosyal İşler Komitesi Başkanı<br />

Ergül Dülger; “Ne kadar öğrenci okutulursa<br />

ülkemiz o kadar kalkınır. Şimdi 30 olan<br />

yardım sayımızı çok daha fazla arttırmak ve<br />

süreç içerisinde gücümüz yettiğince Denizlili<br />

olmayan ve yine maddi durumu iyi olmayan<br />

öğrencilerimize de yardım etmeyi istiyoruz.<br />

Bu da hemşerilerimizin ve hayırsever vatandaşlarımızın<br />

destekleri ile olacak. Tüm hemşehrilerimizi<br />

duyarlı olmaya ve burs<br />

yardımında bulunmaya davet ediyorum”<br />

dedi.<br />

Özay Gönlüm İzmir’de Anılacak<br />

Türk Halk müziğinin ustalarından, Denizli’nin<br />

Türkiye ve Dünyaya nam salmış<br />

büyük sanatçısı Özay Gönlüm İzmir’de<br />

anılacak. Özay Gönlüm’ü unutmayan<br />

İzmir Denizliler Derneği 17 Mart’ta İzmir<br />

Enternasyonel Fuarı İsmet İnönü Kültür<br />

Merkezi’nde 19.30’da “ Özay Gönlüm Gecesi”<br />

düzenleyecek. İzmir’de yaşayan herkesi<br />

Özay Gönlüm’ü anmaya ve Denizli<br />

kültürünü yaşamaya davet eden Dernek<br />

Başkanı Veli Kasap, “Özay Gönlüm Denizli<br />

ve Türkiye için önemli bir değer. Kültürümüze<br />

yaptığı katkıları yaşatmak ve büyük<br />

sanatçımızı rahmetle anmak için herkesi<br />

17 Mart’ta İzmir Enternasyonel Fuarı<br />

İsmet İnönü Kültür Merkezi’ne bekliyoruz”<br />

dedi.<br />

egeyondergisi.com 53


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

DENİZLİ<br />

BÜYÜKŞEHİRLE<br />

DÜNYAYA AÇILIYOR<br />

Dünyanın en büyük turizm fuarları arasında gösterilen 22. Uluslararası<br />

Doğu Akdeniz Turizm ve Seyahat Fuarı'nda (EMİTT) Denizli'nin<br />

turizm değerlerini tanıtan Denizli Büyükşehir Belediyesi, fuara<br />

damgasını vurdu. Denizli'nin değerlerini dünyaya tanıttıklarını ifade<br />

eden Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, "Denizli<br />

turizmin odağı haline gelecek" dedi.<br />

Dünyanın dört bir yanından gelen turizmcileri<br />

ağırlayan 22. Uluslararası Doğu<br />

Akdeniz Turizm ve Seyahat Fuarı - EMITT<br />

2018, İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde<br />

kapılarını açtı. 85 ülkeden katılımcının<br />

yer aldığı fuarın 12'nci holünde Denizli Turistik<br />

Otelciler ve İşletmeciler Derneği (DEN-<br />

TUROD) üyesi turizmcilerle birlikte yerini<br />

alan Denizli Büyükşehir Belediyesi, kentin<br />

turizm değerlerini tüm dünyaya tanıttı. Denizli'nin<br />

doğal ve tarihi güzellikleri ile turistik<br />

alanlarının tanıtıldığı stantta; Denizli<br />

Kayak Merkezi, Denizli Teleferik ve Bağbaşı<br />

Yaylası, Buldan dokuması, Serinhisar leblebisi,<br />

Yatağan bıçakları, Çivril elması gibi değerleri<br />

yer aldı. Vatandaşların yoğun olarak<br />

ziyaret ettiği stantta ziyaretçilere tarhana<br />

çorbası, irmik helvası ye yanık kokulu yoğurtlu<br />

ekmek ikram edildi.<br />

"Denizlimizi tanıtmak bizleri<br />

heyecanlandırıyor"<br />

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı<br />

Osman Zolan, EMİTT 2018'e katılarak Denizlili<br />

turizmcileri yalnız bırakmadı. Dünyanın<br />

5. büyük turizm fuarına Denizli Büyükşehir<br />

Belediyesi olarak 4. kez katıldıkları için<br />

mutlu ve heyecanlı olduklarını kaydeden<br />

Başkan Osman Zolan, “Katılımcıların standımıza<br />

yoğun bir ilgisi var. Denizlimizi tanıtmak<br />

bizleri heyecanlandırıyor. Başta<br />

dünyada eşi benzeri olmayan Pamukkalemiz,<br />

19 antik şehrimizle beraber binlerce yıldır<br />

şifa kaynağı olan termal sularımız var. 2000<br />

yıl önce dünyanın şifa merkezi olan Pamukkale<br />

ve Karahayıt’ı yeniden sağlığın cazibe<br />

merkezi yapmak istiyoruz. Tarih tekerrür<br />

etsin istiyoruz” dedi<br />

54 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

yıl önce hayata geçirdiğimiz Denizli Kayak<br />

Merkezimiz kentimizde turizm çeşitliliğini<br />

artıran başka bir güzelliğimiz. Buraya<br />

Ege’nin Erciyes’i diyoruz. Denizli Teleferik ve<br />

Bağbaşı Yaylası ile yayla turizmini, yamaç<br />

paraşütünden, balon turizmine kadar pek<br />

çok alanda spor turizmi de şehrimizde aktif<br />

olarak yapılıyor. Misafirlerin 12 ay boyunca<br />

rahatça gezebilecekleri iklime sahip Denizli,<br />

gerek alt yapısı, gerekse modern üst yapısıyla,<br />

yeşil alanlarıyla önemli bir turizm<br />

odağı haline gelecektir. Turizm kapasitemizin<br />

yalnızca yüzde 10’unu kullanıyoruz, dileğimiz<br />

tamamına yakınını kullanarak<br />

Denizli’yi ve ülkemizi turizm anlamında da<br />

artı değer kazandırmak” diye konuştu.<br />

Petek Dinçöz’den Denizli standına<br />

ilgi<br />

Fuar süresince yerli ve yabancı binlerce<br />

ziyaretçi ağırlayan Denizli Büyükşehir Belediyesi<br />

standının sanat ve siyaset dünyasından<br />

da ünlü konukları oldu. Ünlü sanatçı<br />

Petek Dinçöz Denizli standını ziyaret ederek<br />

Başkan Osman Zolan ile birlikte demir<br />

dövdü. Dokuma tezgahında poz veren Dinçöz,<br />

Denizli Büyükşehir Belediyesi Halk<br />

Dansları Topluluğunun gösterisine hayran<br />

kaldı. Başkan Osman Zolan, Petek Dinçöz’e<br />

Yatağan kılıcı ve çeşmi bülbül hediye etti.<br />

Öte yandan Başkan Osman Zolan ile bir<br />

araya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Numan<br />

Kurtulmuş, turizmcilerle birlikte yaptığı tanıtım<br />

çalışması için Başkan Osman Zolan'ı<br />

tebrik ederek başarılar diledi.<br />

“Denizli turizmin odağı haline<br />

gelecek”<br />

Turizm işletmecilerinin yoğun bir yatırım<br />

yaptığını belirten Başkan Osman Zolan, Denizli’nin<br />

fizik tedavi anlamında önemli tesislere<br />

sahip olduğunu belirtti. Başkan Zolan, ”2<br />

Kültürler buluşması<br />

Fuarda ayrıca Denizli Büyükşehir Belediyesi<br />

Halk Dansları Topluluğu ve Hakkari Halk<br />

Oyunları Grubu, Büyükşehir Belediyesi standında<br />

bir araya gelerek "Harmandalı" ve "Kostak<br />

Ali" oyununu oynadılar. Harmandalı<br />

oyununa vatandaşların da katılması renkli<br />

görüntülerin yaşanmasına neden oldu. İki<br />

farklı yörenin halk oyunları misafirler tarafından<br />

ilgi ile izlendi.<br />

egeyondergisi.com 55


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

İTO YÖNETİM KURULU BAŞKANI<br />

EKREM<br />

DEMİRTAŞ<br />

EGEYÖN’E KONUŞTU<br />

56 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

2017 Yılı Değerlendirmesi ve 2018<br />

Yılı Beklentileriniz nelerdir?<br />

İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş:<br />

Küresel ekonomi için 2017 yılı beklenenden<br />

daha olumlu seyretti. 2018 yılında<br />

da bu olumlu seyrin devamı bekleniyor.<br />

Aynı şekilde ülkemiz ekonomisi için de<br />

2017 yılı umut vericiydi. Türkiye ekonomisinin<br />

çift haneli büyümesi bu görüşümüzü<br />

haklı çıkartıyor. Büyümede, Çin ve Hindistan’ın<br />

bile önüne geçtik. İlk 3 çeyrekte ortalama<br />

Türkiye ekonomik büyümesi % 7’nin<br />

üzerinde gerçekleşti.<br />

Büyümenin öncü göstergelerinden “Tüketici<br />

Güven Endeksi” Ocak 2018 ayında, bir<br />

önceki aya göre % 11,1 oranında yükseldi.<br />

Aralık 2017’de 65,1 olan endeks Ocak<br />

2018'de 72,3'e zıpladı. Zeytin Dalı Harekatına<br />

rağmen tüketici güveni olumsuz etkilenmedi.<br />

Bütün bunlar 2018 yılına umutla bakmamızı<br />

sağlıyor.<br />

Diğer yandan elbette riskler var. Devlet<br />

bütçesinde bozulma var. Ama açık oranı hala<br />

Maastricht Kriterlerinin kabul edilebilir sınırları<br />

içinde. Petrol Petrol 4 Aralık 2014'ten<br />

bu yana ilk kez 70 Dolar/varil sınırını aştı.<br />

Bölgemizde çatışmalar, savaşlar ve siyasi belirsizlikler<br />

var. En önemlisi 2017 yılı işsizlik<br />

ve enflasyonda iki haneli olarak kapandı.<br />

Bunların mutlaka düşürülmesi, yeni istihdam<br />

yaratılması gerekiyor.<br />

Ancak hükümetimizin üretim, yatırım ve<br />

istihdamı teşvik edecek önlemlere, teşviklere<br />

2018 yılında da devam edileceğini belirtmesiyle<br />

birlikte, bu yıl için de umutlarımız<br />

güçlü, beklentilerimiz olumlu yönde.<br />

İzmir Ticaret Odası Olarak<br />

İzmir İhracatının 2018 Hedefleri<br />

İçin Ekonomi Bakanı Sayın Nihat<br />

Zeybekci'den Beklentileriniz<br />

neler?<br />

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Ekrem Demirtaş: İzmir ihracatının 2018<br />

yılında en yüksek miktar ve katma değerde<br />

yapılabilmesi için İzmir’deki firmaların yatırım<br />

teşviklerden, girişimcilere yönelik ve<br />

KGF desteklerinden azami şekilde faydalanması<br />

gerekiyor. Fuarlar ve Ur-Ge Projeleri de<br />

kentimiz ve Odamız ekonomisi ile ihracatı<br />

için büyük önem taşıyor.<br />

Yatırım Teşvikleri, Girişimci<br />

Destekleri, Kredi Garanti Fonu<br />

Konularında Beklentileriniz neler?<br />

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Ekrem Demirtaş: Sayın Nihat Zeybekçi,<br />

“Süper Teşvik” olarak bilinen “Proje Bazlı<br />

Destek Sistemi”nde onayların tamamlandığını,<br />

yararlanacak projelerin duyurulacağını<br />

açıkladı. 2018-2020 Orta Vadeli Programında<br />

da yer alan bu konunun faaliyete geçirilmesi<br />

için çalışmaların başlaması memnuniyet ve-<br />

egeyondergisi.com 57


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

rici. İhracatımızı arttırmaya yönelik her<br />

adımda biz de Oda olarak göreve hazırız.<br />

İhracatımızı arttırma hedefinde KOBİ’lerimize<br />

de büyük iş düşüyor. Bu aşamada, KO-<br />

Bİ’ler için uygun finansman kaynaklarına<br />

erişim ve destek mekanizmalarının artması<br />

gerekiyor. KOSGEB kredilerinde bankacılık<br />

sistemi az riskli ve sürekli kredi kullanan işletmelere<br />

öncelik verdiğinden, gerçek ihtiyaç<br />

sahibi küçük ölçekli işletmeler bu tür finans<br />

kaynaklarından yeterince yararlanamamaktadır.<br />

KOSGEB kredilerinde riskli işletmelerin<br />

de kredi kullanımı için esneklik sağlanabilir.<br />

KOSGEB tarafından yeni girişimciler için<br />

sunulan Girişimcilik Destek Programı; makine,<br />

ekipman alımı vb. giderleri kapsamaktadır.<br />

Ancak mevcut firmaların işlerini<br />

geliştirebilmeleri, büyütmeleri için makine,<br />

ekipman alımı gibi kalemlerde sürekli açık<br />

bir destek programı bulunmamaktadır.<br />

Zaman zaman tematik projeler açarak bu<br />

destekler sunulsa da, tematik proje konusuna<br />

uymayan işletmeler yine başvuramamaktadır.<br />

Örneğin; tematik proje çağrısı yüksek<br />

teknolojili firmalara yönelik olduğunda geriye<br />

kalan firmalar yine bu desteğe başvuramamaktadır.<br />

Firmaların işlerini<br />

büyütmelerine yönelik, makine ve ekipman<br />

alımı gibi kalemleri kapsayan, tüm işletmeleri<br />

dahil eden sürekli açık bir destek programı<br />

da yürürlüğe konulabilir.<br />

Dış Ticaret Destekleri ve Fuarlar<br />

Konularında Beklentileriniz neler?<br />

İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş:<br />

Odamız, ihracata başlamak isteyen<br />

ancak finansal kaynakları kısıtlı olan üyelerimizin<br />

ürün ve hizmetlerini tanıtabilmeleri<br />

amacıyla uzun yıllardır dünyanın en önemli<br />

sektörel fuarlarına şemsiye stand organizasyonları<br />

gerçekleştiriyor.<br />

Dolayısıyla, firmaların ihracat hamlelerine<br />

katkı sağlayan Sektörel Ticaret Heyeti<br />

desteklerinde İşbirlikçi Kuruluşların üyeleriyle<br />

bir arada gerçekleştirdiği toplu stand<br />

katılım organizasyonlarının da destek kapsamında<br />

değerlendirilmesinin üyelerimizin<br />

yurtdışı pazarlarına daha etkin açılmasına<br />

destek olacağı inancındayız.<br />

Ekonomi Bakanlığı’nın Yurtdışı Pazar<br />

Araştırması Desteği programındaki işbirlikçi<br />

kuruluşu olarak, yurtdışına gerçekleştirdiğimiz<br />

grup ziyaret organizasyonlarının da, halihazırda<br />

bireysel desteklenen söz konusu<br />

destek kalemine dahil edilmesinin, organizasyonlarımızın<br />

daha fazla etkinleşmesi ve<br />

üyelerimizin daha fazla iş bağlantısı kurmasına<br />

destek sağlayacağı düşüncesindeyiz.<br />

Yüksek ve sürdürülebilir bir ekonomik<br />

büyüme yakalayabilmek, ihracat birim değerimizi<br />

arttırmak için Ar-Ge harcamalarına<br />

daha fazla pay ayırmalıyız. Ayrıca ileri teknoloji<br />

üretimi gerçekleştirecek yüksek nitelikli<br />

58 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

işgücünün yetiştirilmesine yönelik çalışmalar<br />

yapılmalı.<br />

Bilimsel altyapımızın güçlendirilmesi,<br />

üniversiteler ve sanayi işbirliği etkin şekilde<br />

geliştirilmeli. Ayrıca yeni teknolojilerin ülkemize<br />

kazandırılması için doğrudan yabancı<br />

yatırımlar etkin olarak kullanılmalı, ülkemizde<br />

teknoloji yoğun üretim gerçekleştirmeyi<br />

yabancılar için cazip hale getirecek yeni<br />

teşvik önlemleri alınmalı.<br />

Ur-Ge Projesi İle İlgili<br />

Beklentileriniz neler?<br />

İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş:<br />

Odamız 2012 yılından bu yana toplamda<br />

10 Ur-Ge Projesi açtı. Bu projelerden<br />

5 tanesi aktif olarak faaliyetlerini sürdürüyor.<br />

Bu dönem içerisinde, Kuyumculuk, Plastik,<br />

Ayakkabıcılık (II. Proje döneminde), Gelinlik,<br />

Abiye, Damatlık (II. Proje döneminde),<br />

Kimya, Bilişim, Tıbbi Malzemeler ve Baskı,<br />

Kâğıt, Ambalaj sektörleri Odamızın proje yürüttüğü<br />

sektörler oldu.<br />

Projelerin yürütüldüğü dönem başından<br />

6 Mart 2017’de Ur-Ge Proje Uygulama Usul<br />

ve Esasları Genelgesinde yapılan değişikliğe<br />

kadar olan sürede, projelerde düzenlenen<br />

yurtdışı pazarlama faaliyetleri kapsamında<br />

uluslararası fuarlara standlı katlımlar gerçekleştirildi.<br />

Bu katılımlar, proje katılımcısı üyelerimizin<br />

yeni ihracat bağlantıları kurması ve yeni<br />

pazarlara giriş yapmasında çok önemli kapılar<br />

açtı. Odamız tarafından yürütülen projeler<br />

fuar katılımlarının verdiği etkiyle bir ihracat<br />

rüzgarı başlattı.<br />

Bu fuar katılımları, Ur-Ge Projelerinin<br />

yurtdışı pazarlama faaliyeti aşamasından önceki<br />

aşamaları olan ihtiyaç analizi, eğitim ve<br />

danışmanlık ile edinilen bilgi ve verilerin<br />

pratiğe aktarılmasında köprü görevi gördü.<br />

Örneğin, Ur-Ge Ayakkabıcılık Projemizde<br />

düzenlediğimiz, Avrupa Eğitim Vakfı (ETF)<br />

tarafından da 3 yıldızla ödüllendirilen Ayakkabı<br />

Tasarım Atölyesi Eğitimimizde, proje<br />

katılımcısı üyelerimizin edindiği bilgi ve kazandığı<br />

yeterlilikler daha sonra katıldıkları<br />

fuarlarda ihracat artışı olarak geri dönüş sağladı.<br />

6 Mart 2017’de Ur-Ge Proje Uygulama<br />

Usul ve Esasları Genelgesinde yapılan değişiklik<br />

ile artık projelerimizde gerçekleştirilen<br />

yurtdışı tanıtım faaliyetleri, standlı fuar katılımı<br />

şeklinde organize edilemiyor. Üyelerimizden<br />

alınan değerlendirmelerde, yurtdışı<br />

pazarlama faaliyetlerinde fuar katılımlarının<br />

yarattığı verimlilik ve etkinliğin oluşmadığı<br />

yönünde görüşler bildiriliyor.<br />

Standlı fuar katılımı hakkının yeniden<br />

düzenlenmesine ilişkin talepler iletiliyor.<br />

2012-2016 döneminde, projelerimizin yürütüldüğü<br />

tüm sektörlerde, yeni pazarlara giriş<br />

yapılması ve mevcut pazarlarda ihracatın geliştirilmesinde<br />

somut fayda sağlayan fuarlara<br />

standlı katılım hakkının Ur-Ge Projelerimiz<br />

için yeniden düzenlenmesi konusu önem taşıyor.<br />

egeyondergisi.com 59


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

EKONOMİNİN<br />

ZİRVESİ<br />

DENİZLİ’DE YAPILDI<br />

Denizli Sanayici, Tüccar ve İşadamları Platformu, Ekonomi Bakanı<br />

Nihat Zeybekci ile 8 genel müdürü, Denizli iş dünyası ile buluşturdu.<br />

60 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

2017 yılının değerlendirildiği ve 2018’e<br />

dair hedeflerin açıklanıp, beklenti ve öngörülerin<br />

ele alındığı Ekonomi 2018 Vizyon<br />

Toplantısı’na, şehirdeki iş dünyasının temsilcileri,<br />

Denizli protokolü ile basın mensupları<br />

büyük ilgi gösterdi.<br />

Denizli Sanayici, Tüccar ve İşadamları<br />

Platformu’nun Anemon Otel’de düzenlediği<br />

Ekonomi 2018 Vizyon Toplantısı’na Ekonomi<br />

Bakanı Nihat Zeybekci’nin yanı sıra Türk<br />

Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, İhracat<br />

Genel Müdürü Özgür Volkan Ağar, İthalat<br />

Genel Müdürü Ahmet Erkan<br />

Çetinkayış, Anlaşmalar Genel Müdürü Mehmet<br />

Işkın, Ekonomik Araştırmalar ve Değerlendirme<br />

Genel Müdürü Arzu Yılmaz, Teşvik<br />

Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdür<br />

Yardımcısı Mehmet Yurdal Şahin, Ürün Güvenliği<br />

ve Denetimi Genel Müdürü Zafer<br />

Soylu ile Serbest Bölgeler Yurtdışı Yatırım ve<br />

Hizmetler Genel Müdürü Uğur Öztürk hazır<br />

bulundu.<br />

ERDOĞAN: “ÜLKE İÇİN ELİNİ<br />

TAŞIN ALTINA KOYANLARDANIZ”<br />

Toplantının açış konuşmasını yapan Denizli<br />

Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı<br />

ve Denizli Sanayici, Tüccar ve İşadamları<br />

Platformu Dönem Sözcüsü Uğur Erdoğan,<br />

geçen yıl ekonomi ve ihracatta elde edilen<br />

başarıya dikkat çekti.<br />

Salondaki davetlilerinin bu başarıda<br />

büyük payı bulunduğunu belirten Başkan Erdoğan,<br />

Denizlili iş adamlarını kutlayıp, teşekkür<br />

etti. Erdoğan, “Sayın Bakanımız da<br />

tıpkı sizler gibi, ülkenin kalkınması ile milletinin<br />

refahı için elini taşın altına koyanlardandır.<br />

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep<br />

Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Sayın Binali<br />

Yıldırım ve Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat<br />

Zeybekci, yurtiçindeki ziyaretlerinin yanında<br />

bazen haftada 3 farklı ülkeye, 3 farklı coğrafyaya<br />

giderek, bizim için ve milleti için dünyanın<br />

bir ucundan diğer ucuna koşturuyorlar.<br />

Tüm bu çabalarının, ekonomimize olumlu<br />

yansımaları oldu. 2017 yılında Türkiye olarak<br />

157 milyar Dolar, Denizli olarak da 3 milyar<br />

67 milyon Dolar ihracata ulaştık. Bu<br />

başarının, ülkeye ömrünü adamış bu insanların<br />

gayretlerinin sonucu olduğunun bilincindeyiz;<br />

her birine müteşekkiriz” dedi.<br />

Denizli’nin Türk Eximbank’tan kredi kullanma<br />

oranlarını da açıklayan Erdoğan,<br />

“Eximbank’tan 2017’de Denizlili 683 şirkete<br />

1 milyar 227 Milyon Dolar destek sağlanmıştır.<br />

535 şirket 524 milyon Dolar kredi, 148 şirket<br />

de 703 milyon Dolar sigorta desteği<br />

almıştır. Toplam destek oranı Denizli ihracatının<br />

yüzde 40’ına tekabül etmektedir. Türkiye<br />

ortalaması ise yüzde 25. Bizim önceki<br />

egeyondergisi.com 61


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

62 egeyondergisi.com<br />

yıla göre destek artışımız yüzde 21,6. Türkiye<br />

ortalaması ise yüzde 19. Denizli’de 2017 yılında<br />

Kredi Garanti Fonu kefaletiyle 6.750<br />

firmamız toplam 3 milyar 900 milyon TL<br />

kredi kullanmıştır. Bu durum, devletimizin iş<br />

alemini yalnız ve sahipsiz bırakmadığının da<br />

bir göstergesidir. Yine 2017 yılında 1.047 işletmemiz<br />

KOSGEB’den toplam 17 milyon<br />

507 bin Liralık destek almıştır” diye konuştu.<br />

Konuşmasında yabancı yatırımcıların Denizli’ye<br />

ilgisinin son bir yılda arttığını da vurgulayan<br />

Başkan Erdoğan, “Denizli Ticaret<br />

Odası’nın kuruluşundan itibaren geçen seneye<br />

kadar ki 91 yıllık sürede, 55 tane yabancı<br />

ortaklı şirketimiz vardı. Şehrimize olan<br />

güven ve ilgi sayesinde, 2017’de 29 yabancı<br />

sermayeli şirket daha şehrimize yatırım<br />

yaptı. Almanya, İtalya, Hollanda, Rusya, Fas,<br />

Gürcistan, Fransa, Avusturya, İngiltere, Belçika,<br />

İsviçre, Portekiz, Ukrayna, ABD, İran,<br />

Özbekistan, Güney Afrika, Azerbaycan, Kırgızistan<br />

ve Kosova gibi çok sayıda ülkeden<br />

gelen yatırımcılar madencilik, tekstil, kimya,<br />

inşaat, enerji, cam, ambalaj, kağıt, tarım-gıda<br />

ve kauçuk sektörlerinde faaliyet göstermekteler”<br />

dedi.<br />

Erdoğan, Kredi Garanti Fonu’nun 2017 yılındaki<br />

uygulamalarının oluşturduğu canlılığın<br />

devam etmesi için, desteklerin bu yıldan<br />

itibaren kalıcı hale getirilmesini beklediklerini<br />

de dile getirdi. Başkan Erdoğan, “KOS-<br />

GEB desteklerinin de sürdürülebilir olması<br />

son derece önemlidir! Şu an Eximbank, ihracat<br />

öncesi kredi işlemlerini doğrudan yapıyor.<br />

Biz iş alemi olarak, Eximbank Denizli<br />

Şubesi’nin kredi ve sigorta programlarının<br />

tamamını yapar hale getirilecek şekilde büyütülmesini<br />

istiyoruz” diye konuştu.<br />

Başkan Erdoğan, toplantıya girerken Bitlis’ten<br />

acı bir haber de aldıklarını hatırlattı.<br />

Kırsal alandaki operasyon sırasında yaşanan<br />

çığın altında kalarak şehit düşen Denizlili<br />

Jandarma Astsubay Çavuş Hilmi Öz’e rahmet,<br />

yakınları ve silah arkadaşları ile Türk Milleti’ne<br />

de başsağlığı diledi.<br />

BAKAN ZEYBEKCİ: “2018 İHRACAT<br />

HEDEFİMİZ 170 MİLYAR DOLAR”<br />

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise ko-


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

nuşmasında, 15 Temmuz hain darbe girişiminden<br />

sonra 2017 yılını ihracat ve büyüme<br />

seferberliği yılı ilan ettiklerini ve bunu gerçekleştirdiklerini<br />

belirtti. Türkiye'nin şu an<br />

itibarıyla 365 günlük ihracat rakamının 158<br />

milyar Dolar’a ulaştığını söyleyen Bakan Zeybekci,<br />

“Tarihi zirveleri aştık. Önümüzdeki üç<br />

aylık süre içinde artık Türkiye'nin ihracat verilerini<br />

söylerken 160 milyar Dolar diye lafa<br />

başlayacağız. İnşallah yıl sonunda da 170<br />

milyar Dolar olacak” dedi.<br />

Gümrük Birliği’nin güncellenmesine ilişkin<br />

görüşmeler gerçekleştirdiklerini de anlatan<br />

Bakan Zeybekci, "Avrupa Birliği'nin<br />

büyükelçilerini bakanlığımızda misafir ederek,<br />

Gümrük Birliği güncellenmesi ile ilgili<br />

istişarelerde bulunduk. Görüşmelerimiz iyi<br />

geçti. Çünkü bu durum, onların da bizim de<br />

menfaatine. Şu anda sadece sanayi ürünleri<br />

ile kısıtlı olan ticaret hacmimizi gıda, tarım,<br />

hizmetler, kamu alımları ve elektronik ticareti<br />

de kapsayacak şekilde genişletecektir.<br />

Avrupa Birliği'yle 1 - 1,5 yıl içinde 200 milyar<br />

Dolar’a, hemen ardından gelecek 5 yıl içinde<br />

de 300 milyar Dolar’lık dış ticaret hacmine<br />

ulaşmayı hedefledik. Bu yıl, Gümrük Birliği'nin<br />

güncellenmesi açısından bizim için<br />

son derece önemli bir dönüm noktası olacak”<br />

diye konuştu.<br />

Ekonomi Bakanı Zeybekci, Eximbank olarak<br />

dünyada bir numara olmadığı hedeflediklerini<br />

de belirterek, “Toplam ihracatın yüzde<br />

25’ini kredilendirerek, Güney Kore Eximbank’ından<br />

sonra ikinci sıradayız. Ama<br />

Eximbank olarak 2018 hedefimiz dünyada bir<br />

numara olmak. İhracatçıya 39 milyar Dolar’lık<br />

imkan sağlandı. Bu seneki hedefleri ise<br />

45 milyar Dolar. En son ekonomik koordinasyonlarda<br />

yaptığımız değerlendirmelere göre<br />

de Türkiye gerek ihracat rakamlarıyla, gerek<br />

ihracat destekleriyle dünyada bir numara<br />

olacak” dedi.<br />

Elektronik ticaretin önemine de değinen<br />

Bakan Zeybekci, e-ticaretin Çin gibi ülkelerde<br />

yüzde 15-16'lar seviyesinde olduğunu<br />

anımsattı. Zeybekci, “Gelişmekte olan ülkelerde<br />

ise yıllık yüzde 8-9 civarında artarak<br />

devam ediyor. Beş yıl sonra dünyadaki ihracatın<br />

e-ihracat bölümü yüzde 50'lere yakın<br />

hale gelecek. Şu anda e-ticaret sitelerine üye<br />

olan ihracatçımızın sayısı 12 bine yaklaştı.<br />

Önümüzdeki 1-2 yıl içinde hedefimiz, 100<br />

bin ihracatçıya ulaşmak. Türkiye’nin 2023<br />

hedeflerine ulaşmak için bunlar çok önemli”<br />

diye konuştu<br />

Toplantıda, davetlilere Ekonomi bakanı<br />

Nihat Zeybekci’nin hayatının anlatıldığı bir<br />

belegesel filmi izlettirildi. Yapılan konuşmalar<br />

sonrasında Başkan Erdoğan, 10 adet Osmanlı<br />

Arması'nın en önemli unsurlarının<br />

biraraya getirildiği 1071 taştan oluşan el<br />

emeği göz nuru bir tabloyu Bakan Zeybekci’ye<br />

hediye etti.<br />

Çardak İlçesi’nde bulunan Özdemir Sabancı<br />

Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Vakıflar<br />

Bankası'na ait parsellerin satışıyla ilgili Vakıfbank<br />

Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan<br />

ile Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci<br />

arasında protokol imzalanması sonrasında<br />

Bakan Zeybekci ile kurmayları, iş<br />

dünyasından gelen soruları yanıtladı.<br />

egeyondergisi.com 63


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

ANTİK ÇAĞI<br />

ARATMAYACAK ESERLER<br />

DENİZLİ’DE<br />

YAPILIYOR<br />

Ege’nin büyük zenginliklerinden biridir mermer. İhracatı ile ülke<br />

ekonomisine sağladığı katkı herkesin malumu. Peki ya heykel çalışmaları?<br />

Coğrafyanın binlerce yıldır kendinde taşıdığı sanatçı ruh günümüzde<br />

Kömürcüoğlu Uluslararası Taş Heykel Kolonisi’nde hayat<br />

buluyor. Kolonide adeta antik çağı aratmayacak eserler yaratılıyor.<br />

HEVESKAR SANATÇILARIMIZ<br />

YETİŞİYOR<br />

<strong>Egeyön</strong> <strong>Dergisi</strong> olarak taşa hayat veren<br />

Kömürcüoğlu Uluslararası Taş Heykel Kolonisi'ni<br />

ziyaret ettik. Koloninin mimarı Nihat<br />

Kömürcüoğlu mermer sektörünün içinden<br />

gelen biri. Zamanla para kazanmanın dışında<br />

zevkleri tadarak heykel çalışmalarına başladığını<br />

ifade eden Kömürcüoğlu, “bu doğrultuda<br />

2011 yılında Taş Heykel Kolonimizi kurduk.<br />

7. Senesini doldurdu. İrili ufaklı 200’den<br />

fazla heykelimiz oldu bu süreçte. Profesyonel<br />

heykeltraşların yanında yeni yetişen heveskar<br />

amatör heykeltraşlar tarafındanda yapılmış<br />

heykeller de var bunların arasında.<br />

Mermerimizi biz kendimiz değerlendiriyoruz,<br />

hem ticari bir meta olarak hem de kül-<br />

64 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

türel bir eser olarak. Kültürel bir esere dönüştürüyoruz<br />

eserlerimizi, Antik Çağ'da değiliz<br />

ama Antik Çağ'dakini aratmayacak,<br />

eserler artık Denizli'de yapılıyor. Ben inanıyorum<br />

daha çok eserler yapılacak. Hakikaten<br />

zamanımızda geçmişteki sanatçıları aratmayacak<br />

sanatçılarımız yetişiyor. Güzel, heveskar<br />

ve eli yatkın sanatçılarımız<br />

yetişiyor''dedi.<br />

Daha İleriye Dönük Olsun diye<br />

Vakıf Kurduk<br />

Heykele olan ilgisinin tesadüfler eseri<br />

başladığını dile getiren Kömürcüoğlu, “para<br />

kazanmanın ötesindeki zevkleri tatmaya<br />

başladım. Bunu öyle kabul ediyorum. Her<br />

zaman para kazanılabilir. Ancak bu tür eserler<br />

her zaman yapılamıyor. Bu eserler artık<br />

benim bir parçam olmuş durumda. Şu bir<br />

gerçek, Edward Fleving bizim kolonimizin<br />

kurulmasında fikir veren Amerikalı heykeltraş''günün<br />

birinde bu eserleri dayanamayıp<br />

satacaksın''dedi. Fakat satmak işimize gelmiyor<br />

ama mecbur kalıyorsun. Peki bunun için<br />

ne yaptık? Hem heykel kolonisinin devamını<br />

sağlamak, hem daha ileriye dönük olsun diye<br />

Kömürcüoğlu Kültür Sanat Vakfını kurduk.<br />

Bundan sonra heykeller benim değil, vakfın<br />

heykelleri oldu. Vakfın geliri için heykeller<br />

satılabiliyor. Heykel sanatının devamı için,<br />

heveskar sanatçılarımızı devam ettirmek<br />

için. İlk satışımızı da Arkas Holding’in sahibi’ne<br />

yaptık. Açılışı o yaptı ama arkasından<br />

heykellerimizden 4 tane daha istedi.<br />

beklediğimiz geliri elde edemedik ama Belediyemizin<br />

ve Kültür Bakanlığımızın takviyesiyle<br />

18 öğrencimiz ceplerinden bir kuruş<br />

gitmeden burada heykel kursu aldılar” dedi.<br />

Kömürcüoğlu 2018 yılında koloninin<br />

Temmuz ayında açılacağını belirterek;'' Temmuz<br />

ayında 21 gün sürecek koloni olacak.<br />

Eğer büyük bir katkıda bulunursa belediyemiz<br />

yine kurslarımızı ücretsiz yapmak istiyoruz.<br />

Biz yalnız heykel yapmıyoruz. Mermer<br />

sanatının 2000 yıl öncesinde nasıl yapıldığını,<br />

makinalarını müze gibi insanlara sunuyoruz”<br />

dedi. Kömürcüoğlu ayrıca PAÜ'de<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi'nin kurulması ve<br />

heykel bölümü açılması istedi.<br />

Koloninin bulunduğu yerin adeta bir açık<br />

hava müzesi olduğunu ifade eden Kömürcüoğlu,<br />

ilginin kendilerini mutlu ettiğini ama<br />

turistlerin henüz buraya gezi düzenlemediğini<br />

söyledi. Kömürcüoğlu, “Buralara henüz<br />

kafileler gelmiyor. Yalnız yanı başımızda<br />

şarap satan arkadaşımız var. Oraya gelen turistler,<br />

otomatik olarak buraya geliyor ve şaraptan<br />

daha çok burası ilgilerini çekiyor.<br />

Burası açık havada artık bir sergi gibi istenilen<br />

saatte ziyaretçileri oluyor. Önceden okullara<br />

biz haber veriyorduk, şimdi okullar biz<br />

geliyoruz diye haber veriyorlar. Bunun için<br />

Milli eğitim müdürlüğüne teşekkür<br />

ederim''dedi.<br />

Bu Sanatı İleri Taşımak için<br />

Çalışıyoruz<br />

Koloninin içine bir de Akademi kuruldu.<br />

Heykel Kolonisi devam ettirilirken bir yandan<br />

da heykel kursları yaptık. Bu yolla öncelikle<br />

koloniye gelir temin ettik. İkinci olarak da<br />

Denizli’de olmayan heykel kursları kazandırmış<br />

olduk. Bu doğrultuda Ege Heykel Akademisi'ni<br />

kurduk. Burasını bu işe gönül vermiş<br />

kişilerin taşa değmesi için kurduk. 7 senenin<br />

6 senesinde heykel kursları verdik. Maalesef<br />

egeyondergisi.com 65


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

ŞUBAT AYINDA KÜTAHYA<br />

KÜLTÜR SANATTA<br />

İLKLER YAŞANACAK<br />

Her ay birbirinden farklı kültür sanat etkinlikleriyle dolu dolu bir takvimi<br />

bulunan Kütahya Belediyesi, <strong>Şubat</strong> ayında da çok farklı. Belediye,<br />

faaliyetleri ile hem önemli isimleri anacak hem de ilkleri yaşatacak.<br />

Kütahya’da 8 <strong>Şubat</strong> Perşembe<br />

günü eski Kültür ve<br />

Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın<br />

ilk dersiyle Türkiye’de<br />

bir ilk olan Açık Üniversite<br />

programı başlayacak. Kurtalan<br />

Ekspres ve Cihan Yıldız<br />

‘Bu Toprağın Ezgileri’ etkinliği<br />

kapsamında Türk Müziğinin<br />

iki büyük ustası Barış<br />

Manço ve Cem Karaca, Düşünce<br />

Atölyesi’nde Sakarya<br />

Üniversitesi Öğretim Üyesi<br />

Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu<br />

ve 2. Abdülhamid’in torunu<br />

Nilhan Osmanoğlu’nun katılımıyla<br />

vefatının 100. yılında<br />

Abdülhamid anılacak.<br />

Çini’nin başkenti Kütahya’da<br />

<strong>Şubat</strong> ayı boyunca<br />

kültürel aktiviteler kapsamında konser, yetişkin<br />

ve çocuk tiyatroları, söyleşi, seminer,<br />

panel ve daha birçok etkinlik yapılacak. Bu<br />

ayki etkinlikler tamamı Kütahya şehir tiyatroları<br />

öğrencilerinden oluşan oyuncu kadrosuyla<br />

Kültür Bakanlığı ödüllü tek özel tiyatro<br />

metni olan ‘Benim Güzel Pabuçlarım’ çocuk<br />

oyunu sahnelenecek. Her ay düzenli olarak<br />

gerçekleşen Anadolu’yu Mayalayanlar programında<br />

Fatih Çıtlak, Cansu<br />

Canan moderatörlüğünde<br />

gerçekleşen ‘Cansu Canan<br />

ile Buluşmalar’ programında<br />

ise ünlü televizyon<br />

programcısı, şair ve tiyatrocu<br />

İbrahim Sadri, Kütahyalılar<br />

ile buluşacak.<br />

II. Abdülhamid<br />

Anılacak<br />

Alanında uzman isimlerin<br />

katılımıyla gerçekleşecek<br />

etkinlikler ile ilgili<br />

konuşan Kütahya Belediye<br />

Başkanı Kamil Saraçoğlu,<br />

“<strong>Şubat</strong> ayında sizlerle buluşturmak<br />

üzere planladığımız<br />

birbirinden güzel<br />

programların yanı sıra, 2018<br />

yılının en önemli kültür ve medeniyet projesi<br />

olarak gördüğümüz ülkemizde ki kültürel<br />

üretime önemli bir katkı sağlayacak Açık<br />

Üniversite eğitimlerine başlıyoruz. Kütahya’da<br />

bu ay hem Sultan II. Abdülhamid<br />

Han hem de Anadolu rock müziğinin iki<br />

önemli ismi Cem Karaca ve Barış Manço anılacak.<br />

Ayrıca ödüllü tiyatro oyunlarını da sergilemeye<br />

devam edeceğiz” dedi.<br />

66 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

MOBİL DEVREDE<br />

ÇÖZÜMLER CEPTE<br />

Ege’de 5 ilde tüketicileri kaliteli ve kesintisiz enerjiyle buluşturan<br />

ADM ve GDZ Elektrik Dağıtım Şirketlerinin ücretsiz mobil<br />

uygulaması yenilendi.<br />

Tüketiciler, mobil uygulama ile sadece<br />

elektrik arızalarını, sokak aydınlatma arızalarını<br />

bildirmek ve planlı kesintiler hakkında<br />

bilgi almakla kalmayıp birçok bilgiye mobil<br />

uygulama ile anında ulaşabilecekler.<br />

Tüketicilerin İhtiyaçları<br />

Doğrultusunda Yenilendi<br />

Tüketici memnuniyeti ve alternatif ulaşım<br />

kanallarını sunmak için 2017 yılında kullanıma<br />

sunulan ADM – GDZ Mobil<br />

Uygulamasını yenilendi.<br />

Elektrik dağıtım sektöründeki benzer uygulamalarda<br />

olmayan birçok yeniliği barındıran<br />

uygulama tüketicilerin tüm talep ve<br />

ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlandı.<br />

Elektrik Dağıtım Sektöründe Bir İlk<br />

Kullanıcılar uygulamaya giriş yaptıklarında<br />

üzerlerine kayıtlı olan tüm aboneliklere<br />

ait bilgileri aynı anda görüp bilgi<br />

alabiliyorlar. Uygulama sayesinde tesisat numaraları<br />

ile ilgili elektrik tüketim miktarlarını<br />

öğrenebildikleri gibi endeks bilgileri ve<br />

açma – kesme bilgilerine de anında ulaşabiliyorlar.<br />

Kaçak ihbarlarını da uygulama üzerinden<br />

gerçekleştirebilen tüketiciler, yapmış oldukları<br />

farklı konulardaki başvurularının ne durumda<br />

olduğunu da evrak sorgulaması<br />

yaparak takip edebiliyorlar.<br />

Ayrıca tüketiciler, benzerlerinde bulunmayan<br />

“İşletmem Nerede” seçeneği ile hizmet<br />

alabilecekleri işletmelere mobil konum<br />

yönlendirmesi ile kolaylıkla ulaşım sağlayabiliyor.<br />

Kapsam ve içerik olarak zenginleştirilen<br />

uygulama ile şirket tarafından<br />

yayınlanan haber ve duyurulara da yer veriliyor.<br />

Uygulama tarafından anında gönderilen<br />

bildirimler ile tüketiciler sayaçları okunduğu<br />

anda bilgi sahibi olabiliyor.<br />

Elektrik dağıtım sektöründeki benzerlerine<br />

öncülük yapacak özelliklere sahip uygulama<br />

kısa süre içerisinde tüketicilerin<br />

beğenisini kazandı.<br />

ADM Elektrik Dağıtım Hakkında<br />

ADM Elektrik Dağıtım, Aydın, Denizli ve<br />

Muğla İllerinde elektrik dağıtım hizmeti vermektedir.<br />

ADM Elektrik Dağıtım, hizmet bölgesinde<br />

1.8 milyon aboneye yıllık 9 Milyar<br />

kWh elektrik dağıtımı yaparken kesintisiz,<br />

kaliteli ve güvenli elektrik sunmak üzere dağıtım<br />

altyapısının geliştirilmesi ve güçlendirilmesi<br />

için gereken teknoloji yatırımlarını<br />

gerçekleştirmektedir.<br />

Müşteri odaklı çalışma anlayışıyla tüketicilerine<br />

en iyi hizmeti sunmayı ilke edinmiş<br />

olan ADM Elektrik Dağıtımın Aydın, Denizli<br />

ve Muğla illerinde 23 hizmet merkezi bulunmaktadır.<br />

GDZ Elektrik Dağıtım Hakkında<br />

GDZ Elektrik Dağıtım, 2013 yılından bu<br />

yana İzmir ve Manisa’da elektrik dağıtım hizmeti<br />

vermektedir. Hizmet bölgesindeki 3,2<br />

milyon aboneye yıllık 15,2 milyar kWh elektrik<br />

dağıtımı yapan GDZ Elektrik Dağıtım; kesintisiz,<br />

kaliteli ve güvenli elektrik sunmak<br />

üzere dağıtım alt yapısının güçlendirilmesi<br />

için gereken teknolojik yatırımları gerçekleştirmektedir.<br />

Müşteri odaklı çalışma anlayışıyla<br />

tüketicilerine en iyi hizmeti vermeyi ilke<br />

edinen GDZ Elektrik Dağıtımın İzmir ve Manisa’<br />

da 47 hizmet merkezi bulunmaktadır.<br />

egeyondergisi.com 67


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

SANAL PARA<br />

GERÇEKLİĞİ ve DÜNYAYI<br />

SARAN<br />

BITCOIN<br />

İnternetin kullanımının hızla yaygınlaşması günlük hayatımızda<br />

pek çok şeyi değiştirdi. Sosyal medyanın yaygınlaşması ile dönüşen<br />

iletişim, toplumu değiştirirken dünyayı saran dijitalleşme serüveni<br />

üretim süreçlerini etkisi altına aldı.<br />

21. Yüzyılda endüstri devrimleri yaşanırken<br />

para değişiminde dijitalleşme deneyimleri<br />

de hız kazandı. Dünya üzerinde pek çok<br />

tartışmayı da beraberinde getiren Bitcoin’i<br />

ve sistemini, farklı boyutları hukuksal boyutlarını<br />

ve farklı yönlerini sizler için araştırdık.<br />

Tabiki gelişen kripto para birimleri ile ilgili<br />

farklı yorumlar yapılmakta. Olumlu bulanlar,<br />

olumsuz yaklaşanlar, mantıklı yatırım<br />

olarak görenler, dolandırılma riski taşıdığını<br />

söyleyenler… Dosyamızda kripto para birimleri<br />

konusunda genel araştırmalarımızın yanında<br />

Bitcoin’le ilgili danışmanlık yapan<br />

Tahsin Özdemir’le röportajımızı ve bilişim<br />

hukuk alanında başarılı avukatlardan Hasan<br />

Oymak’ın da görüşlerine yer verdik.<br />

Öncelikle Nedir Bu Bitcoin?<br />

Kripto para birimi olarak geçen, bazı kişi<br />

68 egeyondergisi.com<br />

ve devletlerin para, bazılarının da emtia olarak<br />

gördüğü dijital bir sistemdir Bitcoin. Bitcoin’in<br />

altın ya da gümüş gibi maddesel bir<br />

karşılığı yoktur. Ağ etkileşimi olmakla birlikte<br />

bir merkezi yoktur. Mevcut kodları ile<br />

A’dan, B’ye dijital para transferini sağlar. Açık<br />

kaynak kodlarla yazıldığı için herkese açıktır<br />

ve sistemin bir sahibi yoktur. Yine günlük<br />

para birimlerimizin yanında aslında değişim<br />

değerini sağlayabilen şey ise sınırlı sayıda<br />

üretilebilecek olmasıdır. Bitcoin madencileri<br />

tarafından 2140 yılına kadar toplam 21 milyon<br />

adet üretilebilecektir.<br />

Son yıllarda gündemden düşmeyen ilk<br />

kripto para birimi olan Bitcoin 2008 yılının<br />

sonlarına doğru yılında Satoshi Nakamoto<br />

takma isimli bir yazılımcı ya da yazılımcı<br />

grubu tarafından bulundu. Eşler Arasında<br />

Nakit Elektronik Nakit Sistemi geliştirdikle-


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

eğitimi ve danışmanlığı içeren bir yer açtı.<br />

Bitcoin’i merak edenlere A’dan Z’ye bitcoin<br />

eğitimi veren Özdemir, <strong>Egeyön</strong> <strong>Dergisi</strong> için<br />

de Bitcoin’i anlattı.<br />

Özdemir’in görüşme sırasında vurguladığı<br />

en önemli şey Bitcoin ile diğer altcoinlerin<br />

birbirine karıştırılmaması oldu.<br />

Bitcoin’in Blockchain teknolojisini kullandığını<br />

ve bu sistemin de kırılmasının neredeyse<br />

imkansız olduğunu belirten Özdemir, “Bitcoin’i<br />

kırmak için önce Blockchain teknolojisini<br />

kırmak gerekiyor. Bu zincir bir yazılımdır. Bir<br />

tanesi kırılsa bile değişiklik yapılabilmesi<br />

için diğer halkaları da kırmak gerekiyor. Yani<br />

bir değişiklik için tüm sistemi değiştirebilmek<br />

gerekiyor ki bu da imkansız. Yani şimdi<br />

sizin bilgisayarınızı ya da tapu dairesindeki<br />

bir bilgisayarı hackleyip üzerinize kayıtlı bir<br />

arabayı nasıl alamazlarsa burada da Blockchain<br />

teknolojisini toptan kıramazlar. Japon<br />

bilim insanları bunu denedi ve başarılı olamadı.<br />

Bitcoin’in değer kazanmaya başlaması<br />

da 2014’te bu Blockchain alt yapısını kullanmaya<br />

başladıktan sonra oldu” dedi.<br />

rini söyleyen bir makale ile kamuoyuna duyurulan<br />

para, aracıları ortadan kaldırmayı<br />

hedeflemekteydi.<br />

“Çift harcamayı önlemek için eşten-eşe<br />

bir ağ kullanan yeni bir elektronik nakit sistemi<br />

olan Bitcoin’in ilk sürümünü duyuruyorum.<br />

Herhangi bir sunucu veya merkezi<br />

otorite olmadan tamamen merkezsiz bir sistemdir.”<br />

– Satoshi Nakamoto, 09 Ocak 2009,<br />

SourceForge’daki Bitcoin duyurusu.<br />

“…On yılın üzerinde başarısız Güvenilir<br />

Üçüncü Şahıs tabanlı sistemler (Digicash,<br />

vb.) sonrasında, onu kayıp bir neden olarak<br />

görüyorlar. Umarım ayrım yapabilirler, ilk<br />

defa güvene dayanmayan bir sistem deniyoruz.”<br />

– Satoshi Nakamoto, Dustin Trammell’e<br />

bir e-postayla.<br />

Bitcoin’in piyasaya çıkması ile birlikte,<br />

aynı sistemi kullanan alt - coinler e de olanak<br />

sağlandı. Şu anda 1300 civarında alt-coin piyasada<br />

bulunuyor. Bununla birlikte bazı ülkelerin<br />

de kendi dijital para birimlerini<br />

oluşturacakları haberleri her geçen gün<br />

kamu oyunda yankılanıyor.<br />

Bitcoin ve kripto paraların sistemlerini,<br />

ne olup ne olmadıklarını anlayabilmek için<br />

Bitcoin danışmanlığı yapan Tahsin Özdemir<br />

ile görüştük.<br />

“BİTCOİNİ KIRMAK İMKANSIZ”<br />

Tahsin Özdemir bir girişimci ve danışman.<br />

Kendi şirketinin yanında uzun zamandır<br />

finans danışmanlığı yapan Özdemir,<br />

yükselen trend üzerine Denizli’de Bitcoin<br />

DOLANDIRICILIK HABERLERİ<br />

ALTCOİN’LE ALAKALI<br />

Dolandırıcılık Dünya üzerinde 1300’ün<br />

üzerinde kripto paranın bulunduğunu söyleyen<br />

Özdemir, diğer altcoinlerin Bitcoin alt<br />

yapısını kullandığını ama Etherium haricindeki<br />

diğer birimlerin Blockchain altyapısında<br />

bulunmadığını belirtiyor. Bitcoin yazılımın<br />

açık kaynaklı olması sebebiyle isteyen herkesin<br />

altcoin üretebileceğini belirten Özdemir,<br />

“bugün bir yazılımcı Bitcoin’in alt yapısını<br />

alıp altcoin üretebilir ama Bitcoin’i bozamaz,<br />

değiştiremez. Altcoin oluşturulmuş olduğunda<br />

bir para birimi olur ama bunu değerlendirip<br />

değerlendirmemek kişinin elinde.<br />

Yatırımcı bulup bulmamak kişinin elinde.<br />

Altcoinlere alım yaparken Bitcoin kullanmamız<br />

gerekiyor. Bir altcoin alabilmeniz için<br />

önce Bitcoinlere çeviriyorsunuz paranızı Bitcoin’den<br />

altcoin alabiliyorsunuz. Çıkan dolandırıcılık<br />

haberleri de altcoinlerle alakalı.<br />

Saadet zinciri oluştururuluyor. Bakanlarım<br />

Nihat Zeybekci ve Mehmet Şimşek’in Bitcoin’in<br />

saadet zinciri olduğu açıklaması oldu<br />

ama Bitcoin bir saadet zinciri değil. Bitcoin<br />

bir para. Altcoinlerde yapılan bir saadet zinciri<br />

olayı var. Network sistemi zaten 2015 yılından<br />

itibaren ülkemizde yasaklandı.Bunlar<br />

sadece Bitcoin’in ismini kullanıyor. Bitcoin<br />

gerçeği bambaşka bir şey. Bitcoin’de dolandırıcılık<br />

olmaz. ” dedi.<br />

“BU PARAYI HERKES ÜRETEBİLİR”<br />

Yazılımsal olarak üretim sınırı olan Bitcoin’in<br />

maddi olarak karşılığı olmasa da değişim<br />

değeri açısından yoğun talep görmesi<br />

son yıllardaki artışın temel sebebi. Bitcoin’in<br />

egeyondergisi.com 69


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

toplamda 21 milyon adet üretileceği yazılımda<br />

belirtiliyor. Bu da her 4 yıl da bir yarıya<br />

düşüyor. 2009 - 2012 yılına kadar her 10 dakikada<br />

50 BTC üretilecek, 2012 - 2016 yılına<br />

kadar her 10 dakikada 25 BTC üretilecek,<br />

2020’ye kadar 12,5 BTC üretilecek ve her dört<br />

yılda bir bu yarıya inerek 2140 yılına kadar<br />

üretim devam edecek şekilde yapılmış bir yazılım.<br />

Üretimin yazılımsal olarak sınırlandırılmış<br />

olması ve Bitcoin’e rağbetin fazlalığı<br />

sebebiyle fiyatların çok yükseldiğini dile getiren<br />

Özdemir, “Dünyanın para birimi altın,<br />

ikinci para birimi dolar, üçüncü para birimi<br />

çıktı artık Bitcoin. Bitcoin bir dolar gibi Euro<br />

gibi bir Türk Lirası gibi para birimidir. Fakat<br />

bir arz- talep meselesi var. Bitcoin bir dünya<br />

para birimi, altın ve dolar gibi düşünün ve<br />

bunu herkes talep ettiği için bunun değeri<br />

hızla artıyor. Bitcoin’in arttığını bilen insanlar<br />

yatırım yapmaya başladılar. Bitcoin’in bir<br />

merkez bankası yok, bir yöneticisi yok, ülkesi<br />

yok, üreten bir kişi yok, Bitcoin bizler ve şirketler<br />

tarafından üretilen bir para birimi. Bu<br />

parayı herkes üretebilir”dedi.<br />

Coin madenciliğini gerekli altyapıyı kuran<br />

herkesin yapabileceğini ifade eden Özdemir,<br />

“üretimler ekran kartları ile yapılıyor. Sistem<br />

kuruluyor. Tek sıkıntısı soğutma olmalı. Kartların<br />

yanmaması için gerekli soğutma sistemini<br />

kurmak da çok fazla elektrik harcatıyor.<br />

Şartları sağlayan herkes Bitcoin üretimi yapabilir.<br />

Tabi iyi malzemeler daha iyi üretim<br />

yapar. Bunun için de bin liralık üretim yatırımı<br />

yapılmasındansa 100bin liralık üretim<br />

yatırımı yapılması daha avantajlı. Bence Türkiye’deki<br />

büyük şirketlerin Bitcoin madenciliğine<br />

yatırım yapması gerekli. Burada<br />

borsacı gibi kısa süreli alım satımlardan para<br />

kazanmak değil dediğim. Bunu uzun vadeli<br />

yatırım gibi düşünün Bitcoin iner, çıkar. Kısa<br />

süreli hareketlilikler zarar ettirebilir. Ben<br />

bunun taraftarı değilim. Ama ülkemizin<br />

kendi coinini üretip, bitcoin altyapısını da<br />

kullanıp bu teknolojiye geçmesini isteyen biriyim”dedi.<br />

70 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

“YASAL OLARAK TANINIRSA<br />

İLLEGAL TRAFİK KONTROL<br />

EDİLİR”<br />

Türkiye’nin kendi coin’ini üretmesinin<br />

gerekliliğini vurgulayan Özdemir, bu yolla<br />

kripto paralarla sağlanan illegal para trafiğinin<br />

kontrol edilebileceğini ifade etti. Özdemir,<br />

“eğer kendi coinimiz üretilirse, ya da<br />

şimdilik bu sistem yasal olarak tanınırsa ülkede<br />

kaçakçılık varsa, dolandırıcılık varsa<br />

kara para olayı varsa bu ortadan kalkar. Bitcoinle<br />

de alışveriş yapılsa başka bir coinle de<br />

alışveriş yapılsa kayıt altına girer. Bitcoin<br />

yasal olarak tanınırsa Bitcoin’le yapılan her<br />

işlem kredi kartı gibi kayıt altına alınır. Eğer<br />

bu teknolojileri bizim ülkemiz kabul ettiği<br />

zaman artık cüzdanında ne kadar Bitcoin’in<br />

olduğunu bildirmek zorundasın. Şu anda<br />

banka hesaplarımızda ki parayı, mal varlıklarımızı<br />

ülkemiz biliyor. Aynı şey Bitcoin<br />

kabul edildiğinde de geçerli. Şu an bana Bitcoin<br />

olarak 100 bin dolar gönderilse bunu<br />

kimse bilemez. Çünkü kabul edilmediğinden<br />

dolayı takip edilemiyor. Bitcoin kabul edilmeye<br />

başlandığı andan itibaren paradır ve bu<br />

para birimi ülkemizin herhangi bir ATM’sinden<br />

çekilebilecek bir para birimidir. Bu teknolojiyi<br />

kullandığım anda çektiğim her<br />

parayı sistem görür.<br />

Dünyada kripto paraların daha da yaygınlaşacağını<br />

ifade eden Özdemir, “dünya bu parayı<br />

kullanacak. Her ülke kendi para birimini<br />

çıkaracak. Kendi içimizde mesela TLcoin çıkaracağız.<br />

Diğer ülkeler kendi birimlerini<br />

oluşturacak. Bunların rezervleri de bitcoin<br />

olacak. Bu sebeple devletlerin rezerv bitcoinleri<br />

elinde bulundurması gerekecek. Türkiye’nin<br />

de bu sebeple Bitcoin üretimine bir an<br />

evvel başlaması gerek” dedi.<br />

TEK ZAYIF NOKTA…<br />

Sistemin endişe edilecek bir güvenlik sıkıntısı<br />

olmadığını dile getiren Özdemir, sistemdeki<br />

sıkıntı yaratabilecek tek noktanın<br />

kullanıcı hatasından kaynaklanan sorunların<br />

geri dönüşü olmaması olduğunu belirtti. Özdemir,<br />

“sistem kullanıcı hatasına çok açık.<br />

Para gönderimi yaparken al ve gönder seçenekleri<br />

var. Burada para göndereceğim kişi<br />

yanımdaysa barkodla gönderebiliyorum.<br />

Fakat para göndereceğim kişi başka bi yerde<br />

ise hesap kodunu bana yollar. Kopyala yapıştır<br />

ile alıcı kodunu yapıştırırken yapılan hataların<br />

geri dönüşü yoktur. O yanlış yazdığın<br />

kodda bir cüzdan yoksa paran geri gelir. Bir<br />

harf ya da sayıda hata yaptığında ki o kodda<br />

başka bir cüzdan varsa paran gider. Muhatabın<br />

olmaz. En büyük riski budur. Senin yapacağın<br />

bir hatadır bu. Yaşanabilecek en büyük<br />

hata da budur”dedi.<br />

egeyondergisi.com 71


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

AVUKAT HASAN OYMAK’IN KALEMİNDEN<br />

BITCOIN ve<br />

TÜRKİYE’DEKİ<br />

DURUMU<br />

72 egeyondergisi.com<br />

Son dönemlerde Dünya ve Türkiye ekonomisinde<br />

bir Bitcoin çılgınlığı yaşanıyor. Dijital<br />

para birimi olarak hayatımıza giren ve<br />

para piyasalarında önemli bir hareketlilik<br />

yaşanmasına neden olan Bitcoin, yükseliş ve<br />

düşüşleri ile kafaları karıştırsa da pek çok kişinin<br />

ilgisini çekmeyi başardı. Lehinde ve<br />

aleyhinde konuşanların neredeyse aynı hararette<br />

açıklamalar yaptığı, bir taraftan<br />

‘’balon’’ suçlaması yapılırken, diğer taraftan<br />

‘’geleceğin para birimi’’ olarak lanse edilen<br />

bitcoin konusunda en çok merak edilen konu<br />

şüphesiz ‘’ Bitcoin’in bir yasal temeli olup olmadığı’’.<br />

Bu nedenle öncelikle bitcoin hakkında<br />

genel bir bilgilendirme yapıp, mevcut hukuki<br />

duruma ilişkin değerlendirmemizi paylaşmakta<br />

fayda var.


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

Bitcoin elde etmenin birden fazla yöntemi<br />

olmakta birlikte, zorluk ve güvenilirlik<br />

seviyeleri ise bir yöntemden öbürüne değişmektedir.<br />

Bitcoin karşılığında bir ürün veya<br />

hizmet satabileceğiniz gibi, internette bulunan<br />

bağımsız servis sağlayıcıları kullanarak<br />

gerçek parayı Bitcoinle değiştirebilme imkanı<br />

da vardır.<br />

BİTCOİN NEDİR?<br />

Son yıllarda sanal topluluklar hızla çoğaldı.<br />

Bu durum teknolojik gelişmeler ve internet<br />

kullanımının artmasıyla da tetiklendi.<br />

Bazı durumlarda, bu topluluklar sundukları<br />

mallar ve hizmetlerin değiş tokuşu için kendi<br />

para birimlerini oluşturdu ve dolaşıma soktu.<br />

Böylece belirli bir sanal topluluk için bir alışveriş<br />

birimi ve bir hesap birimi ortaya çıkmış<br />

oldu. Oldukça geniş bir kesime ulaşmayı başarmış<br />

olan Bitcoin ise, en yaygın ve en çok<br />

bilinenlerindendir.<br />

Bitcoin; Craig Wright’ın ‘Satoshi Nakamoto’<br />

takma adını kullanarak, 2008 yılında<br />

kurduğu, iki taraf arasında para transferi gerçekleştirilirken<br />

tam anonimliği ve üçüncü bir<br />

partiye olan bağımlılığı kaldırmayı hedefleyen<br />

bir “kripto sanal para birimi”dir.<br />

Bitcoinler öyle bir matematiksel algoritmayla<br />

oluşturulmuşlardır ki, zaman geçtikçe<br />

bulunmaları zorlaşmaktadır. Herhangi bir<br />

merkezi veya ödeme sistemi bulunmayan bu<br />

para biriminin değerinin belirlenmesi oldukça<br />

şaibeli bir husustur. Lakin değerini tamamen<br />

pazardaki arz ve talep miktarı<br />

belirlemektedir. Bitcoin sisteminde; para arzından<br />

sorumlu bir merkezi otorite de bulunmamaktadır.<br />

Para arzı belirli bir madencilik<br />

faaliyeti türü tarafından belirlenir.<br />

“Miner”ların (madenci) belirli matematiksel<br />

problemleri çözmeye ayırdıkları kaynakların<br />

(elektrik ve CPU zamanı) miktarına bağlıdır.<br />

Böylece, merkezi bankalar istediklerinde yeni<br />

Bitcoinleri piyasaya çıkarıp değeriyle oynayamıyorlar<br />

veya zaten dolaşımda olan bitcoinlerin<br />

değerlerini düşüremiyorlar.<br />

Peki, bu transferler nasıl gerçekleşir? İki<br />

insan düşünelim: Ali ve Ayşe. Ali, Ayşe’den<br />

bir gitar satın almak istemektedir. Fakat TL<br />

yerine Bitcoin kullanarak ödeme yapmak istiyordur.<br />

Bu para transferinin gerçekleşebilmesi<br />

için ilk önce iki tarafın da birer ‘Bitcoin<br />

cüzdanı’ ya da birer dijital imzaya sahip olmaları<br />

gerekmektedir. Ali, Ayşe’ye ondan aldığı<br />

gitar karşılığında harfler, rakamlar ve<br />

sembollerden oluşan gizli bir ‘anahtar’ yollar;<br />

bu anahtarın içinde Ali’nin bitcoinlerini<br />

tuttuğu cüzdanının adresi, miktarı ve Ayşe’nin<br />

dijital adresi yazmaktadır. Ayşe, akıllı<br />

telefonunu kullanarak Ali’nin yolladığı bu dijital<br />

kodu tarar ve deşifre eder. Bu sırada,<br />

Ali’nin yaptığı bu transfer, defteri kebirinde<br />

bulunan bütün ağa bağlanan katılımcılara<br />

yayımlanır ve yaklaşık on dakika sonra ‘mining’<br />

adı verilen bazı teknik ve teorik kurallardan<br />

geçerek transfer onaylanır. ‘Mining’<br />

süreci Ayşe’ye Ali’yle bu transfere devam<br />

edip etmeyeceği hususunda karar vermesine<br />

yardım edecek bir skor verir. Bu, iki taraf arasında<br />

üçüncü partiye dayanmaksızın dijital<br />

bağlamda oldukça anonim bir transfer fırsatı<br />

yaratan sürece sadece bir örnektir. Bitcoin<br />

transferlerinin bundan farklı şekillerde gerçekleşmesi<br />

de mümkündür.<br />

Yukarıdaki bölümde bahsettiğimiz ‘Mining’<br />

süreci, Bitcoin transfer aşamasını güvenli<br />

tutmak için yaratılmış bir yöntemdir.<br />

Bu süreçte, her yapılan transfer bir blok halinde<br />

zincire kronolojik sırada eklenir ve<br />

transferler onaylanıp, sona erdikçe bu bloklar<br />

kesilip atılır.<br />

Blokların kesilip atılması sonucunda bu<br />

yapılan transferlerin dolar veya herhangi<br />

başka bir para birimi halinde hiçbir fiziksel<br />

kalıntısı veya izi kalmaz. Ancak iki adres arasında<br />

yapılmış bir transferin kaydı ve o iki<br />

adresin içlerinde bulundurdukları para miktarı<br />

öğrenilebilir. Böylece, Wright’ın bu sistemi<br />

kurarken amaçladığı tam anonimlik<br />

sağlanmış olur.<br />

Bu sistem oluşturulurken amaçlanan hedeflerden<br />

biri de; üçüncü partiden bağımsız<br />

(aracı olmaksızın) para transfer ağı yapabilmekti.<br />

‘Occupy Wall Street’ bankaları, müşterilerin<br />

paralarını amaca uygun<br />

kullanmama, sistemi ve müşterileri kandırma<br />

ve akıl almaz miktarda faiz almalarıyla<br />

suçladıktan kısa süre sonra Bitcoin piyasaya<br />

sürüldü. Bitcoin öncüleri, merkezi olmayan<br />

egeyondergisi.com 73


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

bir sistem yaratıp, satıcıyı ön plana koyarak<br />

aracılardan ve faizlerden kurtulup para<br />

transferlerini son derece şaibesiz hale getirerek<br />

yozlaşmayı durdurmayı hedeflediler.<br />

‘BİTCOİN CÜZDANLARI’NI<br />

KULLANMANIN ÜÇ ŞEKLİ<br />

Peki, bu hedefe ulaştılar mı? Evet ve hayır.<br />

Bitcoinleri saklamak için kullanılan ‘Bitcoin<br />

cüzdanları’nı (crytocurrency wallets) kullanmanın<br />

üç şekli vardır:<br />

1. Tam müşteri (Full client): Bu sistem<br />

herhangi bir üçüncü partiden bağımsız, müşterinin<br />

transferin her yönünün kendisinin<br />

kontrol ettiği bir yöntemdir. Müşteri, transferi<br />

baştan sona tamamen kendisi kontrol<br />

edecektir. Fakat anlaşılabileceği gibi ileri seviye<br />

programcılık bilgisi gerektireceğinden<br />

başlangıç seviyesi bitcoin meraklıları için<br />

uygun değildir.<br />

2. Hafifsiklet müşteri (Lightweight client):<br />

Bu sistem müşterinin bitcoinlerini saklayacaktır,<br />

ama ağa erişip transferi<br />

gerçekleştirmek için üçüncü partinin sahip<br />

74 egeyondergisi.com<br />

olduğu bir sunucuya bağlandığından tam<br />

kontrol ve anonimlik söz konusu değildir.<br />

3. Web müşteri (Web client): Tam müşteri<br />

sisteminin tamamen zıttı olan bu sistem,<br />

tamamen üçüncü parti sahibi sunucusuna<br />

dayanmaktadır. Üçüncü parti müşterinin yerine<br />

geçer ve bütün işlemleri halleder. Fakat<br />

anonimlik ve bağımsızlık kesinlikle söz konusu<br />

değildir.<br />

Üçüncü partiden bağımsızlık ve tam anonimliği<br />

hedefleyen Bitcoin, ‘Tam müşteri’<br />

profiliyle bu iki hedefi sonuna kadar desteklese<br />

de ‘Hafifsiklet müşteri’ profiliyle bu hedefleri<br />

destekleyen kriterler zayıflar ve ‘Web<br />

müşteri’ profiliyle tamamen yok olurlar.<br />

Bunların hepsi göz önünde bulundurulduğunda;<br />

“Bitcoin iyi mi, yoksa kötü<br />

müdür?” veya “Bitcoin gerçekten yararlı ve<br />

kullanışlı mıdır?” sorusuyla sıkça karşılaşılmaktadır.<br />

Anonimliği ve bağımsızlığı desteklediğinden<br />

son derece pozitif bir ün alan Bitcoin,<br />

aynı zamanda çok fazla eleştiriyle de karşı<br />

karşıya kalmıştır. Örneğin suçlamalara göre;


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

uyuşturucu ve silah satışı yapıldığı, katillerin<br />

kiralanabildiği ve bu alım satımlarda tamamen<br />

dijital paraların kullanıldığı ‘Silk Road’<br />

adlı web sitesinin FBI tarafından kapatılması<br />

çok büyük ilgi gördü. Bu olayın ardından<br />

FBI’da siber suçlarla ilgilenen bölümün<br />

(BITS) başkanı da şu açıklamayı yaptı: “Dijital<br />

para birimleri birçok illegal aktivitelerin<br />

gerçekleştirilmesinde bir araç olarak kullanılıyor.<br />

Örneğin; illegal uyuşturucu satımı,<br />

çocuk pornografisi, fuhuş ve illegal silah satımı.”<br />

Dolayısıyla, bitcoinin sağladığı anonimlik<br />

durumu bazen bu tür zararlı olaylara<br />

da bir araç haline gelmiş oldu.<br />

Buna ek olarak, bitcoinleri kaybetmeden<br />

tam güvenli olarak saklayabileceğinizin hiçbir<br />

garantisi yoktur. Bitcoinlerin güvenli kalmasını<br />

sağlayacak bir güvenlik ağı veya<br />

teknik arızalardan korunacağı bir yedekleme<br />

yazılımı bulunmamaktadır. Bilgisayardaki<br />

cüzdanların yanlışlıkla kullanıcı tarafından<br />

silinmesi veya bir virüs yazılımın cüzdanı<br />

mahvetmesi de ihtimal dahilindedir. Bir cüzdanın<br />

şu veya bu sebeple kaybolması sonucunda<br />

kullanıcının paraları dolaşımdan<br />

kalkar. Söz konusu kullanıcının Bitcoinler’i<br />

bu durumda başkası tarafından da harcanamaz.<br />

Bu haliyle oldukça riskli bir yatırım olduğu<br />

söylenebilir.<br />

Ayrıca bir kere bir yere bitcoin bağlamında<br />

para gönderdiğinizde, o işlemi geri çevirmek<br />

söz konusu olamaz. Tam anonimlik<br />

dolayısıyla bir işlem bir kere yapıldı mı orada<br />

biter ve geri dönüş imkanı yoktur. Risk arz<br />

eden bir diğer faktör ise; Bitcoinin sürekli<br />

çıkış ve inişler yaşamasıdır. Uzmanlar, bitcoinin<br />

günde %10 ila %20 arasında azalıp<br />

arttığını ifade etmektedir. Dolayısıyla son<br />

derece tutarsız olması, toplamda bulunabilecek<br />

sadece 21 milyon bitcoin olduğu gerçeğiyle<br />

birleştirilince, gelecek vaat etmediği<br />

yargısı kulağa oldukça mantıklı gelmektedir.<br />

Bitcoinin sınırlı olması gerçekten önemli<br />

bir noktadır. Gerçek paranın Bitcoin ile değişiminin<br />

yapılabileceği çeşitli platformlar<br />

bulunmaktadır. Ayrıca Bitcoin kullanmak isteyen<br />

kişiler bu parayı ürün ve hizmet satarak<br />

ya da bilgisayar ürünü bir süreç olan ve<br />

mining (madencilik) denilen işlemle elde<br />

edebilirler.<br />

Miners (madenciler), işlemlerin doğruluğunu<br />

onaylamak için çok hızlı bir şekilde matematiksel<br />

problemleri çözen<br />

bilgisayarlardır. Mining (madencilik) işlemi<br />

ile bilgisayar sistemleri sayesinde bir çözüm<br />

bulan kişilere 50 yeni Bitcoin verilmektedir.<br />

Buna göre mining, karmaşık matematiksel<br />

formüllerin bilgisayar gücü ile çözülmesi sürecinin<br />

adıdır. Bu da yeni Bitcoin üretmenin<br />

tek yoludur. Bitcoin’in temelinin oluşturan<br />

matematiksel dizine göre 2140 yılına kadar<br />

maksimum 21 milyon adet Bitcoin arz edilebilecek<br />

ve bu sayıya ulaşıldığı zaman Bitcoin<br />

arzı duracaktır.<br />

Ancak, Bitcoinin mümkün kıldığı bazı<br />

avantajları da göz ardı edemeyiz. Tam müşteri<br />

profili kullanıldığında, yani müşteri (satıcı)<br />

transferi tamamen kendisi kontrol<br />

ettiğinde ‘peer-to-peer’(P2P) paylaşma yöntemi<br />

kullanıldığından oldukça güvenli bir<br />

portal oluşturulduğu kuşkusuzdur. Fakat güvenlik<br />

deyince geçmişte ‘hack’lenip milyonlarca<br />

dolar kaybedenlerin varlığı da<br />

unutulmamalıdır. Ne de olsa konu teknoloji<br />

olunca korunmayan her türlü dijital varlığın,<br />

kötü niyetli yazılımlar aracılığıyla ele geçirilmesi<br />

veya yok edilmesi mümkündür.<br />

Bütün yararlar ve zararlar hesaba katıldığında<br />

dünya genelinde; Avustralya, Kanada,<br />

Estonya, Fransa, Almanya, Japonya ve ABD<br />

gibi ülkelerin de yer aldığı bir grup ülke Bitcoin’i<br />

regüle etmeye başladılar.<br />

• Özellikle Fransa, Almanya, ABD ve Japonya<br />

bu konuya oldukça olumlu yaklaşmış<br />

ve Fransa Bitcoin’i ‘’paralel para yaratım mekanizması’’,<br />

Almanya ise ‘’özel para’’ olarak<br />

egeyondergisi.com 75


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

tanımlamıştır.<br />

• Alman Finans Bakanlığı’nın Bitcoin’i<br />

bir hesap birimi olarak tanımlamasından<br />

sonra artık vergi ve ticari amaçlarla kullanılabilecektir.<br />

• Japonya Muhasebe Standartları Kurulu,<br />

kripto para birimlerinin kullanılmasını<br />

sağlayacak bir muhasebe yapısı oluşturmak<br />

için çalışmalara başladığını açıklamıştır. Bitcoin<br />

ticaretinden elde edilen kârlar, “işletme<br />

faaliyetlerinden elde edilen gelirler veya çeşitli<br />

gelir” olarak sayılacaktır.<br />

• Amerika Birleşik Devletleri’nde ise<br />

Ocak 2015’te, ilk regüle edilen ABD Bitcoin<br />

takas sistemi, Coinbase açıldı. Takas sistemi<br />

New York ve California’nın da aralarında bulunduğu<br />

25 eyalette faaliyet göstermek üzere<br />

lisanslıdır.<br />

Buna karşılık Ülkemizde Bankacılık Düzenleme<br />

ve Denetleme Kurumu şu açıklamayı<br />

yapmıştır: “Bilindiği üzere, 6493 sayılı<br />

“Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri,<br />

Ödeme Hizmetleri ve Elektronik<br />

Para Kuruluşları Hakkında Kanun” (Kanun)<br />

27.06.2013 tarih ve 28690 sayılı Resmi Gazetede<br />

yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.<br />

Serbest Piyasa Kurulu’nun Bitcoin ile ilgili<br />

yaptığı araştırma dosyasının sonuç bölümde<br />

ise şu ifadelere yer veriliyor:<br />

“Onbinlerce yıldır alışık olduğumuz altın,<br />

yüzlerce yıldır kullandığımız nakit paralara,<br />

karşın sanal kripto-para olan Bitcoin oldukça<br />

yenidir. Getirdiği teknolojiler oldukça umut<br />

verici ve gelişmeye açık konulardır. Bitcoin'den<br />

sonra da pek çok altcoinler geliştirilmiştir,<br />

fakat, en azından şimdilik, hemen<br />

76 egeyondergisi.com<br />

hepsinin başarısı, Bitcoin'e endekslidir.<br />

Bitcoin bankaların, aracı kurumların, otoritelerin,<br />

hükümetlerin, denetim ve düzenlemelerinden,<br />

her türlü işlem masraflarından<br />

ve kısıtlamalarından uzaktır. Kişilere finansal<br />

özgürlük sağlar. Bitcoin'in geleneksel ödeme<br />

aracı olan banknot veya dijital paraların yerini<br />

alması, günden güne artmaktadır. Sistem<br />

ne kadar yaygınlaşırsa, o kadar güvenli ve<br />

spekülasyonlara dayanıklı olacaktır.<br />

67 Bitcoin'le beraber duyurulan Blok-Zincir<br />

teknolojisi ise, güvenilir bir aracıya ihtiyaç<br />

duyulan, tüm hizmetlerde<br />

kullanılabilecek, bir teknolojik çözümdür.<br />

Blok-Zincir, Bitcoin'in başarısına da endeksli<br />

değildir.<br />

Bitcoin ve onun getirdiği teknolojilerin,<br />

kullanım alanı ve yaygınlığı gün geçtikçe artmaktadır,<br />

bunun karşısında ise hükümetler<br />

Bitcoin'e karşı olumlu bir endişelilik halindedirler.<br />

Ülkemizin de, tüm dünya devletleriyle<br />

birlikte, Bitcoin'i olumlu bir endişelilikle izlemesinin<br />

uygun olacağı düşünülmektedir.<br />

Tüm riskleri değerlendirilerek, teşvik edici<br />

düzenlemeler yapılırsa, Bitcoin pazarından,<br />

gelir elde etmemiz de mümkün olabilir. Örneğin;<br />

ülkemizde hizmet veren bir Bitcoin<br />

Borsası henüz kurulmamıştır, bunu düzenleyen<br />

bir mevzuat, ülkemizi Bitcoin pazarında,<br />

bir adım öne çıkarabilecektir.”<br />

Herhangi bir resmi ya da özel kuruluş tarafından<br />

ihraç edilmeyen ve karşılığı için güvence<br />

verilmeyen bir sanal para birimi olarak<br />

bilinen Bitcoin, mevcut yapısı ve işleyişi itibarıyla<br />

Kanun kapsamında elektronik para<br />

olarak değerlendirilmemekte, bu nedenle de


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

söz konusu Kanun çerçevesinde gözetim ve<br />

denetimi mümkün görülmemektedir.”<br />

Fakat Habertürk’ün yayınladığı<br />

23.01.2018 tarihli bir habere göre; Rusya’dan<br />

Samsun’a gelen buğday yüklü bir geminin<br />

navlunu (taşıma masrafı ödemesi) Bitcoin ile<br />

ödendi.<br />

Sonuç olarak Bitcoin’in geleceği hakkında<br />

birçok yargı ve fikir ortaya atılsa da nesnel bir<br />

düzlemde bakıldığında; Bitcoin’in sınırlı<br />

miktarda olduğu ve kapsadığı risklerden dolayı<br />

çoğu ülkede regüle edilemediği görülmektedir.<br />

Ayrıca son zamanlarda arz ve talep<br />

azalmasından kaynaklanan inanılmaz düşüş<br />

nedeniyle, Bitcoin’in gelecek için çok parlak<br />

şeyler vaat etmediğini, en azından geleceğinin<br />

belirsiz olduğunu söylemek mümkündür.<br />

PEKİ YASAL AÇIDAN DURUM<br />

NEDİR?<br />

25 Kasım 2013 ‘te Bankacılık Düzenleme<br />

Ve Denetleme Kurumu, Bitcoin’le ilgili bir<br />

açıklama yapmıştır. Açıklamada; dijital para<br />

bitcoinin 6493 sayılı ‘’ Ödeme Ve Menkul<br />

Kıymet Mutabakat Sistemleri Ödeme Hizmetleri<br />

Ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında<br />

Kanun’’ kapsamında olmadığı,<br />

elektronik para olarak değerlendirilmediği<br />

için de gözetim ve denetiminin mümkün olmadığı<br />

belirtilmiştir. Ayrıca, bitcoin sisteminde<br />

kimliklerin bilinmemesi nedeniyle,<br />

bitcoinin yasadışı faaliyetlerde kullanılabileceği,<br />

değerinin aşırı oynak olması, dijital cüzdanların<br />

çalınabilmesi, kaybolabilmesi,<br />

usulsüz kullanılabilmesi ve işlemlerin geri<br />

döndürülemez olması gibi durumlar nedeniyle<br />

risklere açık olduğu vurgulanmıştır.<br />

Öte yandan bitcoinin vergilendirilmesi<br />

konusu da tartışılmakta olup, bir yasal statüye<br />

oturtulmaksıuzın bu tartışmaların da<br />

sonuçlanması mümkün görülmemektedir.<br />

Şu anda bitcoin ile ilgili bir yasal düzenleme<br />

mevcut değil. Oysa bu dijital paranın ekonomik<br />

hayatımızın içine dahil olabilmesi için<br />

yasal bir düzenleme zorunludur. Öyle ki, bitcoinin<br />

mirasçılara geçip geçmeyeceği konusu<br />

bile şu an itibariyle yasal zemine oturtulmuş<br />

değildir.<br />

Sürece dahil olan kişilerin, ‘’ Siber saldırı<br />

nedeniyle kayıtların kaybolduğu, bu nedenle<br />

kendilerine ödeme yapılamayacağı’’ şeklinde<br />

cevaplar alarak mağduriyet yaşamalarının<br />

önüne geçmek, ancak bir gözetim ve denetim<br />

mekanizmasının kurulmasıyla yani yasal<br />

düzenleme ile mümkün olabilecektir. Dolayısıyla<br />

yasal düzenleme mevcut olmadığı sürece,<br />

sisteme dahil olan kişiler, muhtemel<br />

riskleri de göze alarak adım almış olacaklardır.<br />

Kaynakça:<br />

1)https://www.bddk.org.tr/websitesi/turkce/Duyurular/Basin_Aciklamalari/12574bitcoin_hk_basin_aciklamasi.pdf<br />

2) http://www.haberturk.com/turkiye-ye-bitcoin-ile-bugday-dunyada-bir-ilk-1808541-ekonomi<br />

3) http://www.yttlaw.com/bitcoin/<br />

4) http://startuphukuku.com/bitcoin-nedir/<br />

5) http://dergipark.gov.tr/download/article-file/230763<br />

6)SPK Araştırma Dairesi – Kripto Para Bitcoin -Dr. Abdurrahman ÇARKACIOĞLU<br />

egeyondergisi.com 77


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

ŞARAP’TAN ALINAN<br />

ÖTV’NİN BİR KISMI<br />

TEŞVİK OLSUN<br />

Tarımkent olma yolunda çalışmalarını sürdüren Çal, geliştirdiği<br />

tarım çeşitliliğinin yanında en büyük değeri bağcılık için de çalışmalarını<br />

sürdürüyor. Son yıllarda yaşanan don olayları ve zarar gören<br />

bağların sökülmesinin ardından bölgede asırlardır süre gelen şaraplık<br />

üzüm üretiminin yeniden canlanması için bir talep var: “Şarap’tan<br />

alınan ÖTV’nin bir kısmı şaraplık üzüm üreticisine teşvik<br />

olarak verilsin.”<br />

78 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan, bölgede<br />

şaraplık üzüm üreticilerinin kaliteli<br />

üretime devam etmesi, bölgede daha kaliteli<br />

üzümlerden daha kaliteli şaraplar üretilebilmesi<br />

adına şaraptan alınan ÖTV’nin kilo başına<br />

şaraplık üzüm üreten üreticiye teşvik<br />

olarak verilmesini istediklerini söyledi. Böyle<br />

bir teşvik sistemi ile Çal Bölgesi’nde çok daha<br />

iyi üzümlerin yetişebileceğini vurgulayan<br />

Başkan Akcan, bu sayede atıl vaziyette kalan<br />

arazilerin de yeniden işlenebileceğini ve<br />

mevcut tarım arazilerinin büyüyeceğini vurguladı.<br />

Daha iyi ve daha çok üretim yaparak<br />

ülke ekonomisine katkı sağlamayı amaçladıklarını<br />

ifade eden Başkan Akcan, konuyla<br />

alakalı dosyayı Maliye Bakanlığı’na verdiklerini<br />

ifade ederek, “Üzüm üreticilerinin önünü<br />

açacak bu projemizin dosyasını Maliye Bakanlığı’na<br />

ilettik. Bütçe Genel Müdürü Sayın<br />

Hakan Ay ile de Çal’dan bir heyetle birlikte<br />

toplantı gerçekleştirdik. Tarım Bakanlığı ile<br />

birlikte bir proje yapılacak inşallah ve biz gerekli<br />

teşviği alacağız. Konuyla ilgili dosyayı<br />

Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci’ye,<br />

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na,<br />

MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin<br />

Haluk Ayhan’a, Önceki Dönem Bakanlarımızdan<br />

Sema Ramazanoğlu’na ve Denizli Milletvekili<br />

Şahin Tin’e de ilettik. Gerekli<br />

destekleri sağlayacaklarını ifade ettiler” dedi.<br />

“Daha Fazla İhracat, Daha Fazla<br />

Döviz Girdisi için”<br />

Bölgede asırladır süre gelen bağcılık ve<br />

şarapçılık endüstrisinin daha iyi noktalara<br />

gelmesi için çalıştıklarını ifade eden Akcan,<br />

“Bu destek sayesinde gençlerimiz şehirlere<br />

göçmek zorunda kalmayacak. Daha çok topraklarımız<br />

işlenecek. Bağ yetiştiricilerinin<br />

önü açılacak ve kaliteli üretimler gerçekleştirilecek.<br />

Bu anlamda üreticimiz daha iyi üretim<br />

yapabilmek adına çalışacak. Bu<br />

üzümlerle işletmeler daha iyi üretim yaparak<br />

daha iyi üretim yaparak daha fazla ihracat ve<br />

döviz girdisi sağlayacak. Artan üretimle birlikte<br />

bölgede işsizlik de kısmen önlenmiş<br />

olacak” dedi.<br />

Bakanlıklar nezdinde raporları ve fikirlerini<br />

sunduklarını ifade eden Çal Belediye<br />

Başkanı Fethi Akcan, “Alınan ÖTV’ler için<br />

alınsın ya da alınmasın demiyoruz. Bizler sadece<br />

bu alınan meblağlardan %20-25’inin<br />

üretimde kilo başına üreticiye geri ödenmesi,<br />

destek anlamında geri ödenmesini istiyoruz.<br />

Böylelikle bölgemizin kalkınmasına ve dolaylı<br />

yoldan ihracat kanallarının güçleneceğini<br />

biliyoruz. Bu konuda destekleri için<br />

Sayın Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekci<br />

Bey'e de şükranlarımı sunuyor, selamlarımı<br />

yolluyorum” dedi.<br />

Hedef 100 Milyon TL’lik Üretim<br />

Çal’ın en önemli geçim kaynağı ve kültürü<br />

olan bağcılığın yanında bölgenin tarım<br />

ve hayvancılığının gelişmesi adına da önemli<br />

çalışmalar yapılıyor. 2020 yılında hedeflerinin<br />

Çal’a tarım ve hayvancılıktan 80 ila 100<br />

Milyon TL arası girdi sağlamak olduğunu dile<br />

getiren Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan,<br />

bölgede üretimin hedefleri yakalaması için<br />

Birliklerin önemini vurguladı. Yeni yasal dü-<br />

egeyondergisi.com 79


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

zenleme ile birlikte Çal’da kurulması planlanan<br />

birliklerle burada bir model yaratmak istediklerini<br />

belirten Başkan Akcan, “Gelişmiş<br />

ülkelerdeki birlik ve kooperatif yapılarına<br />

baktığımızda, oradaki çiftçilerin üretmek dışında<br />

bir kaygısı yok. Birlikler içinde gelecek<br />

yıllarda bile çiftçilerin ne üretecekleri belli.<br />

Ne kadara satacağı, nereye satacağı belli.<br />

Türkiye’de maalesef geçmiş başarısız deneyimler<br />

birlik olma yolunu tıkadı. Ama bizler<br />

Çal’da bu birlikler sayesinde çiftçilerimizin<br />

yaşadığı sorunları en aza indirgeyerek tarım<br />

yapmaları için çalıyoruz” dedi.<br />

80 egeyondergisi.com<br />

Çiftçiler içim Üretici Birlikleri<br />

“Üreticilerimizin birlikte hareket etmesi<br />

lazım” diyen Başkan Akcan, “Üreticilerimiz<br />

ne üretirse üretsin, ‘ürünümü nereye satacağım,<br />

nasıl satacağım, Pazar bulabilecek<br />

miyim’ diye düşünüyor. Artık bizim üreticimiz<br />

bunu düşünmemeli. Dünyada kabul edilecek<br />

ürün yetiştirmeye kafa yormalı, hangi<br />

ülkeye ihracat yapacağını bilmeli üretmeden<br />

önce. Daha kaliteli nasıl üretirim diye düşünmeli.<br />

Maalesef birlikler olmadığı için çiftçimiz<br />

hem üretimi düşünüyor, he pazarlamayı<br />

düşünüyor, pazarlasa bile bu sefer ‘paramı<br />

alabilecek miyim’ diye düşünüyor. Bunun<br />

içim Çal’da meyve ve sebze üreticileri birliği<br />

olmak üzere iki birlik kurulması üzerine çalışmalarımıza<br />

başladık. Ziraat Odamız sekreteryalığını<br />

yürütüyor. İnşallah kısa zamanda<br />

aktif hale getirerek çiftçilerimizin sadece<br />

üretmeye odaklanmalarını istiyoruz. Birliklerle<br />

ortak pazarlar yaratarak onların ceplerine<br />

ve Çal’a giren parayı maksimize etmek<br />

istiyoruz” dedi.


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

TARIMKENT ÇAL’DA<br />

GÜÇLÜ ÜRETİM İÇİN<br />

BİRLİK<br />

ÇALIŞMALARI BAŞLADI<br />

Tarımkent olma yolunda emin adımlarla yürüyen Çal, tarım ürünü<br />

çeşitliliğini ve pazarını arttırmak için birlik çalışmalarını devam<br />

ettiriyor.<br />

Gerçekleştirilen yasal düzenlemenin ardından<br />

meyve ve sebze üreticileri olmak<br />

üzere iki birlik kurma çalışmalarını hızlandıran<br />

Çal Ziraat Odası, çiftçilere birlik olmanın<br />

önemini anlatıyor.<br />

Kurulma çalışmaları yürütülen üretici<br />

birlikleri ile çiftçilerin ortak hareket etmeleri,<br />

sorunları birlikte halledebilmeleri ve Çal’ın<br />

ürettiği ürünler için pazarda daha geniş yerler<br />

bulmaları hedefleniyor. Birlik çalışmaları<br />

ile tarımsal üretimin artacağı, aracı ve spekülatörlerin<br />

üreticiler üzerindeki fiyat cenderesinin<br />

kırılacağı, markalaşma<br />

çalışmalarının hız kazanacağı düşünülüyor.<br />

Ortak Hareket Etmeye Çağırıyoruz<br />

Geçmiş birlik deneyimlerinin Türkiye’de<br />

başarısız olmasının ardından uzun süre yeni<br />

birlik yasası beklediklerini dile getiren Çal<br />

Ziraat Odası Başkanı Haşim Çil, “Beklediğimiz<br />

yasa çıktı. Tabi tam beklentilerimizi karşılamadı<br />

ama biz yine de bu anlamda<br />

çiftçilerimizi bir araya getirmek için çalışmalarımıza<br />

başladık. Meyve ve Sebze üreticileri<br />

birliği ismi ile iki birlik kurmayı düşünüyoruz.<br />

Bu noktada da üreticilerimizi mahalle<br />

mahalle gezerek birlikler hakkında bilgiler<br />

veriyoruz ve onları ortak hareket etmeye çağırıyoruz”<br />

dedi.<br />

Amacımız Pazarda Güçlü Hale<br />

Gelmek<br />

Verimli Çal arazilerinin daha efektif şekilde<br />

işlenmesi ve üreticilerin ürettiği ürünlerden<br />

daha çok para kazanması adına<br />

kurulacak olan birliklerin önemini vurgula-<br />

egeyondergisi.com 81


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

yan Çal Ziraat Odası Başkanı Haşim Çil,<br />

“Önümüzdeki günlerde bütün Çal’ı kapsayacak<br />

şekilde sadece üzüm değil bütün tarım<br />

ürünlerini kapsayacak şekilde meyve ve<br />

sebze birlikleri kurup bunları faaliyete geçireceğiz.<br />

Biz bunun öncülüğünü yapıyoruz.<br />

Öncelikli hedefimiz de bu yıl boyunca önümüzdeki<br />

sezona kadar mahalle mahalle,<br />

kahve kahve, gerekirse kişi kişi bulup onları<br />

toplu hareket etmeye, kooperatifleşmeye birlikte<br />

hareket etmeye ikna etmek. Böylelikle<br />

tarım pazarında daha güçlü bir hale gelmek<br />

ve Çal’ın tarımkent olma iddiasını yükseltmek<br />

istiyoruz” dedi.<br />

Üretici Kazanacak, Çal Kazanacak,<br />

Türkiye Kazanacak<br />

Ziraat Odası olarak mahallelerde dolaşarak<br />

çiftçileri birlikler konusunda bilgilendirdiklerini<br />

ifade eden Çil, “kanun geçtiğimiz<br />

günlerde çıkarılarak üretici birlikleri kurulumu<br />

için yeniden müracaatlar alınmaya<br />

başlandı. Meyve üreticileri birliği ve sebze<br />

üreticileri birliği olarak 2 tane birlik kurulması<br />

için çalışmalarımız devam etmektedir.<br />

Birlikte hareket ederek Çal’ın ürettiği ürünler<br />

için pazarda daha geniş yerler bulmayı hedefliyoruz.<br />

Bu yolla tarımsal üretimin artacak,<br />

aracı ve spekülatörlerin üreticiler<br />

üzerindeki fiyat cenderesinin kırılacak, markalaşma<br />

çalışmaları hız kazanacak” diyerek<br />

üreticinin ürettiğini değerlendirmeye yönelik<br />

çalışmaların devam edeceğini ve bu şekilde<br />

de hem üreticinin hem Çal’ın hem de Türkiye’nin<br />

kazanacağını vurguladı.<br />

82 egeyondergisi.com<br />

Şaraplık Üzüm’e ÖTV Teşviği<br />

İstiyoruz<br />

Çal Bölgesi’nde tarımsal kalkınmanın<br />

hızla gelişmesi için Birlik kurma çalışmalarına<br />

devam eden Çal Ziraat Odası, bölgede<br />

bir kültür olarak da var olan ve Çal’ın işlenen<br />

tarım arazilerinin neredeyse yarısını kaplayan<br />

bağcılık için de bir talebi var. ÖTV’lerden<br />

üzüm üreticilerine teşvik verilsin.<br />

Çal Belediye Başkanlığı ile birlikte ÖTV<br />

teşvikleri ile ilgili raporlama ve takip çalışmalarını<br />

yürüten Çal Ziraat Odası Başkanı<br />

Haşim Çil, “Bölgemizde bağcılık faaliyetleri<br />

son yıllarda yaşanan don olaylarından dolayı<br />

sekteye uğradı. Bizler bölgemizde tarım çeşitliliğini<br />

sağlamak adına çiftçilerimizin yeni<br />

ürünler denemesinde destek sağlıyoruz.<br />

Tarım aletleri alarak çiftçilerimizin hizmetine<br />

sunuyoruz. Ama geleneksel ürünümüz<br />

olan üzümün ve bağcılığın yeniden gelişmesi<br />

hem bölgemize hem de ülkemize daha çok<br />

katkı sağlaması için yeni bir teşvik beklentimiz<br />

var. Şarap’tan alınan ÖTV’lerin bir kısmının<br />

şaraplık üzüm üreticilerine kilo başına<br />

teşvik olarak verilmesini istiyoruz. Bölgemizde<br />

tarım dışı arazilerin tarıma kazandırılması,<br />

şehirlere göçün önüne geçilmesi ve<br />

pazarın genişleyerek ihracat çalışmalarının<br />

hızlanabilmesi adına bu teşviğin gerekli olduğunu<br />

düşünüyoruz. Teşvik alınabilirse<br />

üretici daha kaliteli üzüm üretmek için çalışabilecektir.<br />

Böylelikle hem üreticilerimizin<br />

kazancı artacak hem de bölgemizdeki ürün<br />

kalitesi yükselerek markalaşma çalışmaları<br />

hız kazanacaktır” dedi.<br />

Kayıt Dışının da Önüne Geçecek<br />

Üzüm teşviğinin üreticilerin üreticilerin<br />

pek çok sorununa çözüm olacağını ifade eden<br />

Çil, “Kaliteli üretim ürünün değerini yükseltecektir.<br />

Kaliteli üzümler kaliteli ürünlere<br />

dönüştürülerek pazarda daha çok söz sahibi<br />

olunmasını sağlayacaktır. Bununla birlikte<br />

üretici kilo başına teşvik alacağı için müstahsil<br />

makbuzu olmadan ürün satışı yapmayacak,<br />

ürününü kimseye vermeyecektir. Kayıp<br />

kaçağın önüne geçildiği zaman bile devlet bu<br />

işten ciddi gelir elde edecektir. Bahsedilen bu<br />

teşvik de devletimize bir yük değil bir kazanç<br />

sağlayacaktır” dedi.


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

DENİZLİ<br />

ŞARABININ<br />

TEKSTİL KADAR ÜNLÜ<br />

OLMASI GEREK<br />

Denizli’nin ünü dünyalara yayılmış pek çok güzelliği ve ürünü mevcut.<br />

Termali, tekstili, mermer gibi pek çok ürünü ile dünya piyasalarında<br />

adından söz ettiriyor.<br />

Aslında yeni bir ihracat kapısı daha açabilecek<br />

ve dünya ile rekabete girebilecek bir<br />

ürünü var. ŞARAP… Ama ne yazık ki üzümün<br />

üretim süreçlerinden markalaşmaya, dağıtım<br />

ağından tanıtımına pek çok eksiği olan bir<br />

sektör. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız<br />

Ezel Şarapları Gıda Mühendisi ve Pazarlama<br />

Koordinatörü Ezgi Atılsın Çal bölgesinin kaliteli<br />

üzümlere sahip olduğunu ve Denizli şarabının<br />

en az Denizli’nin tekstili kadar ünlü<br />

olması gerektiğinin altını çizdi.<br />

Çal’ı Marka Haline Getirebiliriz<br />

Türkiye, dünyanın en çok üzüm üreten<br />

üçüncü ülkesi durumunda. Güney ve Bekilli’yi<br />

de dahil ettiğimizde Çal Bölgesi ise Türkiye’nin<br />

şaraplık üzüm üretiminin neredeyse<br />

yarısını karşılıyor. Ama bölge ciddi bir markalaşma<br />

sorunu yaşıyor. Denizli’nin ihracatta<br />

rekor kıran ürünlerinin yanında esamesi<br />

okunmayan şarap sektörünün içindekiler ise<br />

gerekli çalışmalarla Denizli’nin şarabının<br />

egeyondergisi.com 83


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

dünya ile boy ölçüşebileceğini ifade ediyor.<br />

“Bu noktada Fransa’nın Bordeaux şarapları<br />

çok meşhurdur” diyen bölgedeki şarap firmalarından<br />

Ezel Şarapçılığın Gıda Mühendisi ve<br />

Pazarlama Koordinatörü Ezgi Atılsın “Bordeaux<br />

şarabıysa A firması B firması diye bakmaz<br />

insanlar, kaliteli şaraptır derler ve<br />

alırlar. Denizli’nin üzümleri gerçekten çok<br />

kaliteli ama insanlar bunu bilmiyorlar. Denizli’deki<br />

insanlar bile bunu bilmiyor. Ama<br />

aslında burada da çok kaliteli şaraplar üretiliyor,<br />

çünkü çok kaliteli üzümlerimiz var. Bu<br />

konuda Çal’ı bir marka haline getirebiliriz”<br />

diyor.<br />

84 egeyondergisi.com<br />

Sıkıntılar Aşılırsa Çal Dünya<br />

Markası Olur<br />

Coğrafi işaretlerle ve bölgedeki insanların<br />

ortak hareketleri ile Çal Bölgesi şaraplarının<br />

markalaşabileceğini ifade eden Atılsın, “Türkiye’de<br />

en kaliteli üzümlerin olduğu bölgedeyiz,<br />

en kaliteli şarapları da yapabiliriz.<br />

Üzümü ne kadar kısa sürede fabrikaya ulaştırırsanız<br />

o kadar az aroma ve lezzetinden<br />

değer kaybediyor. Burada da üreticiler<br />

üzümü direk alıyor bağdan ve 1 saat ya da<br />

yarım saat içinde işliyorlar bu büyük bir<br />

avantaj. Bu süreçte de bence herkes birbiriyle<br />

çalışmalı. Bu bölgede tabi ki herkes birbirinin<br />

rakibi ama eğer Çal bölgesi bir marka haline<br />

gelirse herkes kazanır. Bu konuda burada<br />

şarap evleri açılabilir, buralara turistik geziler<br />

düzenlenebilir. Ama reklam yasak bu yüzden<br />

internette reklam yapamıyoruz. O<br />

yüzden tanınma konusunda ciddi sıkıntılarımız<br />

var. Çal bölgesi eğer bu zorluklar aşılırsa<br />

bir dünya markası olur.<br />

Çünkü Fransa’nın Bordeaux bölgesinde ki<br />

bağlardan ya da İtalya’nın Toskana bölgesinde<br />

ki bağların kalitesinden çok bir farkımız<br />

yok. Hatta daha bile öndeyiz çünkü<br />

Türkiye daha sıcak bir ülke, toprak olsun,<br />

nem olsun daha avantajlı bir konumdayız aslında.<br />

Tek sıkıntımız marka olmak. Pazarlamada<br />

sıkıntılarımız var. İnsanlar yurtdışında<br />

da Türk şaraplarını denediklerinde çok beğeniyorlar.<br />

Yavaş yavaş bir marka haline gelebiliriz”<br />

sözleri ile markalaşma sorununa<br />

değiniyor.<br />

Kaliteli Üzüm Kaliteli Şarap<br />

Öncelikle sahip olunan değerin farkında<br />

olunması gerektiğini dile getiren Atılsın,<br />

marka olabilmek için üretimin de desteklenmesi<br />

gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’nin<br />

dünya üzerinde şarap sıralamasına giremediğini<br />

ifade eden Atılsın, “ Üzüm üretimine<br />

ve üzüm üreticilerine destek verilmesi<br />

lazım. Çünkü her geçen gün üreticiler bağları<br />

sökmeye başladı. Destek bulamıyorlar, fiyat<br />

konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Para kazana-


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

madıkları için tonaj yaratmak için şarapçıların<br />

istediği gibi de yetiştiremiyorlar bu sefer.<br />

Üzüm üreticileri bizler için çok önemli. Onlar<br />

ne kadar kaliteli üzüm üretirlerse bizler de o<br />

kadar kaliteli şarap yaparız ve markalaşma<br />

çalışması o kadar iyiye gider. O yüzden onlara<br />

daha çok destek verilmesi gerektiğini<br />

düşünüyorum.<br />

Teşvik ile Türkiye Kazanır<br />

Şaraplık üzüm üreticilerinin bilgilendirilmesi<br />

gerektiğinin altını çizen Atılsın, “Devlet<br />

şarapçılardan aldığı ÖTV’lerin bir kısmını<br />

üreticilere teşvik olarak verebilir. Şarap fabrikaları<br />

olarak çok fazla vergi ödüyoruz. Eğer<br />

bunun bir kısmı üreticiye giderse hem üreticilerin<br />

daha kaliteli şaraplık üzüm üretmesi<br />

için teşvik olur hem de bölgemizde daha kaliteli<br />

şaraplar üretilmiş olur. Üreticiler teşviklerle<br />

daha kaliteli üzümler üretecekleri<br />

için şarap fabrikaları da onlardan daha pahalıya<br />

üzüm alabilir. Onlar kaliteyi ne kadar<br />

fazla yükseltirlerse bizim de bölgemizdeki<br />

şaraplarımızın kalitesi o kadar yükselir ve<br />

herkes kazanır. Yani bu teşvik ile Türkiye kazanır.<br />

Fransızlar Çal Şarabına Hayran<br />

Şarap ihracatı ile ilgili çalışmalara da başlayacağını<br />

belirten Atılsın, Türk şaraplarını<br />

yurt dışında denemeye götürdüğünde olumlu<br />

tepkiler aldığını dile getirdi. Önce herkesin<br />

şaşırdığını ama denediklerinde de büyük beğeni<br />

aldığını ifade eden Atılsın beğeni düzeyini<br />

“Fransız arkadaşlarım bile ‘bu şaraplar<br />

bizim şaraplardan daha iyi’ demişlerdi” diyerek<br />

açıklıyor.<br />

İhracata Destek Ortak Laboratuar<br />

Avrupa’ya ihracat yapmak için akredite<br />

laboratuarlarda analizlerin yapılması gerektiğini<br />

ifade eden Atılsın, “Denizli’deki ihracat<br />

hareketliliğini sağlayabilmek için Denizli’de<br />

de bu laboratuvarlardan kurulmasını istiyoruz.<br />

Ama bu ciddi maliyet Denizli Ticaret<br />

Borsası’nda gerçekleştirilen bir toplantıda<br />

bunu dile getirdik. İhracat çalışmalarında<br />

ortak bir akredite laboratuar kurulmasını<br />

önerdik. Herkes ihracata göndereceği ürünlerde<br />

burayı kullanabilir ve bu şekilde ihracata<br />

destek olunabilir. Bu şekilde bir çözüm<br />

önerimiz olmuştu. İbrahim Bey’de yardımcı<br />

olacağını söyledi.<br />

egeyondergisi.com 85


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

ÇAL’IN YÜKSELEN<br />

DEĞERİNDEN<br />

YAPRAKÇILIK<br />

Çal’da tarımsal artan tarımsal çeşitliğin yanında kültürel değer bağcılığın<br />

da yan kolları gelişmeye devam ediyor. Üzüm bağlarının yaprakları<br />

ihracata çıkarak bölge ekonomisine yeni gelir kapıları sağlıyor.<br />

Çal’da bulunan geniş üzüm<br />

bağları yaprakları ile de üreticiye<br />

yeni gelir kapıları açıyor.<br />

Türkiye’nin pek çok iline ve dış<br />

ülkelere gönderilen Çal yaprağı,<br />

bahar aylarında toplanmaya<br />

başlıyor. Çal’ın<br />

sulanmayan bağlarından Türkiye’nin<br />

en lezzetli yapraklarının<br />

çıktığını dile getiren Çal’ın<br />

Sazak Mahallesi Muhtarı Hüdai<br />

Solak, “ Bizim bölgemizin yaprağının<br />

en belirgin özelliği<br />

yaprakların damarsız olması.<br />

Isırıldığı zaman kopan yaprakların<br />

aroması ve mayhoş yapısı<br />

ile lezzetli bir yapraktır ve<br />

çabuk pişer. Bahar aylarında<br />

taze taze bağlardan toplanan<br />

yaprakları salamura olarak basıyoruz<br />

ve sipariş olan yerlere<br />

gönderiyoruz” diyor.<br />

Yaprakçılığın Çal’da sektör haline geldiğine<br />

değinen Solak, “Yaprakçılık üzüm’den<br />

sonra Çal’ın ikinci ürünü haline geldi. Bizim<br />

bağlarımız sulanmadığı için yapraklarımız<br />

daha ince ve gevrek oluyor. Bağlarımız yağmur<br />

yağdığında su görür sadece.<br />

Sulanan bağların yaprakları kopmaz.<br />

Sert olur ama bizimki gayet<br />

kolay kopar. Bizim yaprağımız<br />

ağza girince dağılır. Bu sebeplerden<br />

buradan üretilen bağlar kalitelidir.<br />

Yaprağımızı Çal’dan nereye<br />

gönderdiysek hiçbir yerden olumsuz<br />

bir dönüş almadık. Ve yine en<br />

büyük artımız da yaprakları bağlardan<br />

toplarken hiç ilaç kullanmayız<br />

ve bağlara en ufak zarar da<br />

vermeyiz” dedi.<br />

Yaprakçılığın bağla uğraşan insanlar<br />

için ekstra ve iyi bir kazanç<br />

yolu olduğunu dile getiren Muhtar<br />

Solak, “ Bağlardan yaprak toplamanın<br />

bağlara da hiçbir zararı bulunmuyor.<br />

Aksine faydası oluyor.<br />

Üzümlerin üzerini açılıyor ve hava<br />

alması sağlanıyor. Zaten yaprağı<br />

budamak da gerek. Bunun salamurası yapılmadığı<br />

zaman o yapraklar atılıyor. Bizler de<br />

bu yapraklar atılmasın diye bunu değerlendiriyoruz.<br />

Burada özellikle mahallemizde her<br />

evde yaklaşık bir tona yakın yaprak ıslanır.<br />

Böylelikle ekonomimize katma değer sağlamaya<br />

çalışıyoruz. İnsanların da ilgisi git gide<br />

artıyor. Sektör olma yolunda ilerliyor burada<br />

yaprakçılık” dedi.<br />

Çal Yaprakları İhracata Çıkıyor<br />

Çal’ın verimli bağlarından toplanan ve giderek<br />

sektör olarak ilerleyen yaprakçılık, ihracat<br />

çalışmalarıyla da ilke ekonomisine<br />

katkı sağlıyor. Bölgeden toplanan yapraklar<br />

ihracat için işlenerek dünya pazarına açılıyor.<br />

Çal’ın yaprakları Sunan Food markasıyla<br />

işleniyor ve dünya pazarına açılıyor. Bölgesel<br />

bağ yapraklarını üreticilerden alan Sunan<br />

Food, yaprakları vakum paket, kavanoz ve<br />

pet ambalajlarda ihracata yönelik işliyor.<br />

Çal’dan da ciddi alım yapan firma yaprakçılığın<br />

Çal’da gelişmesi adına ciddi bir fayda<br />

sağlıyor.<br />

86 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

ÇAL GARASI<br />

YÜKSELİYOR<br />

SEFERBERLİK BÜYÜYOR<br />

Bölgesel Amatör Lig 8. Grup’ta mücadele eden Çal Belediyespor<br />

şampiyonluk iddiası ile lige devam ediyor. 3. Lig’e yükselmek için<br />

var gücü ile çalışan kulüp yönetimine taraftar desteği de hatırı<br />

sayılır şekilde gelmekte.<br />

Çal Garası 20.5 taraftar grubu her maçta<br />

takımına destek olurken, kent dışındaki taraftarlar<br />

da Türkiye’nin ve dünyanın dört bir<br />

yanından destek fotoğrafları paylaşıyor.<br />

Maçlarda takımını yalnız bırakmayan Çal<br />

Garası taraftarları tüm bölgeye örnek olurken,<br />

kent dışında yaşayan Çallılar Almanya’da<br />

Bayern Münih’in ünlü Stadı Allianz<br />

Arena’dan Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı’na,<br />

Beşiktaş Vodafone Areda’dan Galatasaray’ın<br />

Türk Telekom Arena Stadı’na,<br />

Denizli Atatürk Stadı’ndan İzmir’e kadar bir<br />

çok tribünde “Çal Garası” atkısını açıyor.<br />

ABD’den Kanada’ya, İsviçre’den Hollanda’ya<br />

kadar dünyanın neresinde olursa olsun<br />

buralarda yaşayan Çallılar, Çal Garası rüzgarı<br />

estiriyor. Çal Garası öylesine fenomen oldu<br />

ki; çocuklardan yaşlılara, gençlerden kadınlara<br />

kadar Çallılar, Çal Garası atkıları ve flamalarıyla<br />

fotoğraflar çektirip sosyal medyada<br />

paylaşıyor.<br />

egeyondergisi.com 87


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

Hedefe Kitlendik, Desteklerin<br />

Artmasını Bekliyoruz<br />

Taraftarının desteği ile Bölgesel Amatör<br />

Lig’de iddialı bir şekilde yürüyen Çal Belediye<br />

Spor diğer bir yandan seferberlik çağrıları yapılıyor.<br />

Takımın şampiyonluğa kilitlendiğini ama<br />

kent dışındaki Çallı iş adamlarından yeterli desteği<br />

alamadıklarını ifade eden Çal Belediye Başkanı<br />

Fethi Akcan, “Muhteşem taraftarımız var.<br />

Ama bizler dar olanaklarla şampiyonluk mücadelesi<br />

veriyoruz. Hedefe kilitlendik ama desteklerin<br />

artmasını istiyoruz” dedi.<br />

Çal Belediyespor’a destek olan herkese<br />

teşekkürlerini ileten Kulüp başkanı<br />

Adnan Tatar, “Bu sezon takımımıza otobüs<br />

veren MAKSİAD Başkanı ve Zimek<br />

Makine Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet<br />

Sarı’ya, kulübümüze toplu bağış<br />

yapan Dekar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Salih Kuzu’ya ve ihtiyaç duyduğumuz<br />

anda bizlere destek olan Ezel<br />

Şarapçılığın sahibi Mehmet Atılsın’a çok<br />

teşekkürlerimizi sunuyoruz. Çallı iş<br />

adamlarımızın kulübümüze desteklerinin<br />

artarak devam etmesini temenni ediyoruz”<br />

dedi.<br />

Çal’ın sosyo-kültürel ve sportif hayatını<br />

zenginleştirmek ve çocukları spor sayesinde<br />

sağlıklı, kendine güvenen bireyler haline getirmek<br />

istediklerini ifade eden Başkan Akcan,<br />

“Futbol sadece futbol değildir. Çal Belediyespor<br />

proje takımıdır. Sürekli göç veren Çal’da<br />

göçün önüne geçmek bile Tarım Kenti Projesi<br />

ve Çal Belediyespor ile mümkün’’ sözleriyle<br />

Çal’ın gelişmesinde futbolun önemli bir etken<br />

olduğunu belirtti.<br />

Çal Belediyespor olarak şampiyon olarak<br />

bir üst lig’e çıkacaklarına inandıklarını dile getiren<br />

Kulüp Başkanı Adnan Tatar, “Taraftarımız<br />

takımımıza sahip çıkıyor. Ama biz tüm<br />

Çallılardan destek bekliyoruz. Takımımız şampiyonluk<br />

mücadelesi verirken Çallı olan iş<br />

adamlarımızdan özellikle destek bekliyoruz.<br />

Çallı iş adamlarının destek olmaları halinde<br />

Çal Garası profesyonel liglerde mücadele edecektir.<br />

Şampiyonluk yolunda herkesi küçük<br />

büyük katkı koymaya davet ediyoruz” dedi.<br />

MAKSİAD Başkanı Mehmet Sarı<br />

Örnek Oldu<br />

Çallı iş adamlarına yönelik gerçekleştirilen<br />

destek çağrılarına olumlu yanıt<br />

veren Çallı iş adamı Makine Sanayici ve<br />

İşadamları Derneği (MAKSİAD) Yönetim<br />

Kurulu Başkanı ve Zimek Makine Mermer<br />

Sanayi firmasının Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Mehmet Sarı, Çal Belediyespor’a takımın<br />

kullanımı için otobüs hediye<br />

ederek Çal yönetimini ve taraftarları<br />

mutlu etti.<br />

Mehmet Sarı, “Çal Belediyespor, hepimizin<br />

gururu oldu. Sezon sonunda 3.Lig’e<br />

çıkacağımıza inanıyoruz. Çal’da doğan,<br />

Çal’da doyan herkes bu takıma sahip çıkmalıdır”<br />

diyerek Çallıların, Çal Garası’na<br />

desteklerini maddi ve manevi olarak katlanarak<br />

devam ettirmeleri çağrısında bulundu.<br />

88 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

TUVALDEN DUVARLARA RENK KATIYOR<br />

DUVARLARA RENK<br />

KATAN RESSAM<br />

GÜRCAN EKİCİ<br />

Betonarme şehirlerin cansız ve ruhsuz havasında yaşamak kimi insanlar<br />

için çekilmez haldedir. Herkesin hayatına, yaşadığı alana renk<br />

katmak gibi bir ihtiyacı vardır. İşte Denizli’nin Çal ilçesinde duvarlara<br />

renk katan, ruh veren bir ressam Gürcan Ekici.<br />

Aslen Çallı olan Ressam Gürcan Ekici köy<br />

teması ve bölge kültürünü yansıttığı eserlerle<br />

geçtiğimiz sene gerçekleştirilen Çal Bağbozumu<br />

şenliklerinde de bir sergi gerçekleştirmişti.<br />

Şenliklerde gerçekleştirdiği sergi ile<br />

bölge halkına resmi sevdiren Ekici, “Anadolu<br />

kültürünü yansıttığımız tablolar yerel halk<br />

tarafından sıcaklıkla karşılandı. Tabi belki<br />

pek çoğu ilk defa orijinal bir tablo gördü ve<br />

bu sebeple ilgi baya iyiydi” dedi.<br />

Aslında çok sayıda Çallı ressam olmasına<br />

rağmen Çal’da resim sanatı ile ilgili kalıcı bir<br />

eserin bulunmadığını dile getiren Gürcan<br />

Ekici, “Sağolsun Çal Belediye Başkanı’mız<br />

Fethi Akcan’ın önerisi ile Çal Belediyesi’nin<br />

iç duvarlarını tuvallere dönüştürerek bölge<br />

kültürünü duvarlara yansıttık. Başkan ‘Sen<br />

ne yapmak istersen ben arkandayım’ diyerek<br />

beni Çal’a davet etti ve kalıcı duvar resimlerini<br />

gerçekleştirdik” dedi.<br />

2002 yılından bu yana duvar resimleri de<br />

çalışan Gürcan Ekici “duvarlar benim nazarımda<br />

bir tuval gibi. En ince detaylarına<br />

kadar inmeye çalışıyorum. . Tabi duvarda çalışmanın<br />

bazı zorlukları var ebat büyük her<br />

zaman rahat bir alanda çalışmalarım olmuyor.<br />

Yüksek duvarlarda çalıştığım oluyor,<br />

merdivenlerde çalıştığım oluyor. Bunlar biraz<br />

zorluyor beni. Ama ben şimdi artık alıştım.<br />

Seviyorum da duvar da çalışmayı” diyerek<br />

duvar resimleri çalışmalarına devam edeceğini<br />

ifade etti.<br />

egeyondergisi.com 89


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

DEVLERİN ARASINDA<br />

KENDİNE YER BULDU<br />

AKHİSAR<br />

BELEDİYESPOR<br />

Akhisar Belediyespor’un tarihinin 2000<br />

yıllık bir spor geleneğine dayandığı rivayet<br />

edilir. Roma imparatorluğu döneminden<br />

kalma paralarda spor müsabakalarının tasviri<br />

göze çarpmaktadır. Bu spor geleneği 1924 yılında<br />

Gençlik spor kulübü ile resmiyete kavuşur<br />

ve 1970 yılına gelindiğinde<br />

futbolseverler şehir meydanında ‘Akhisarspor’u<br />

istiyoruz’ şeklinde bir pankart açarak<br />

bu üç takımın birleşmesini istedi.<br />

6 yıldır En Üst seviyede<br />

Türkiye Süper Lig seviyesine 2012-2013<br />

sezonu ile adım atan Akhisar Belediyespor<br />

mütevazı kadrosuyla ilk senesinde ligde<br />

kalma başarısı gösterdi. Bir ilçe takımı olmasına<br />

rağmen taraflı tarafsız herkesin takdirini<br />

toplayan Akhisar Belediyespor, bu sezon<br />

Süper Lig'deki 6. sezonunu yaşıyor.<br />

Transferden Büyük Gelir<br />

Geçtiğimiz yıllarda orta sıralarda yer bulmasına<br />

karşın, 2016-2017 sezonunda elde ettiği<br />

7.'lik ile Süper Lig'de tecrübeli bir takım<br />

haline geldi. Özellikle isabetli forvet transferleri<br />

ile dikkat çeken Manisa temsilci, geçtiğimiz<br />

sezonlarda kadrosuna kattığı bir çok<br />

forveti, yüksek bonservis ücretlerine satarak,<br />

mütevazi yapısının yanına ekledi. Bu transferlerden<br />

en önemlisi 5 milyon Avro'ya Premier<br />

Lig'e transfer olan Oumar Niasse oldu.<br />

İçinde bulunduğumuz 2017-2018 İlhan<br />

Cavcav sezonunun ilk haftalarında Galatasaray'ın<br />

efsanevi futbolcularından Okan Buruk<br />

yönetiminde oldukça başarılı sonuçlar alan,<br />

Akhisar Belediyespor, Trabzonspor'u deplasmanda<br />

6-1 mağlup ederek sezonun en çarpıcı<br />

sonuçlarından birini elde etti. Ancak ligin ilk<br />

yarısının sonlarına doğru takımın performansının<br />

düşüşe geçmesi ile ard arda mağlubiyetler<br />

alan Akhisar ilk devreyi arzuladığı<br />

sıralardan uzakta 12. Sırada bitirdi.<br />

Tekrar Parlatıyor<br />

Akhisar Belediyespor’un Türkiye’nin 4<br />

büyük takımında yer bulmuş ve düşüşe geçmiş<br />

bir futbol yaşantısı olan oyuncuları devleştirmesi<br />

ile ünlenmiş bir takım haline<br />

geldi. Akhisar Belediyespor Trabzonspor’da<br />

forma giymiş Paoulo Henrique,Soner Aydoğdu,<br />

Galatasaray’da forma giymiş Olcan<br />

Adın gibi oyuncuları tekrar parladığı takım<br />

olma hürriyetine bürünmüş durumda. Bir<br />

ilçe takımının bu denli kendine Süper Lig’de<br />

yer bulmuş olması Türk Futbol kamuoyunca<br />

takdirle karşılanıyor.<br />

90 egeyondergisi.com


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

TÜRKİYE’NİN<br />

FUTBOLCU MADENİ<br />

ALTINORDU<br />

Türk Futboluna 26 Aralık 1926 tarihinde merhaba diyen Altınordu<br />

Futbol Kulübü bu yıllarda ‘ALTIN ÇAĞLARINI’ yaşıyor.<br />

Formasındaki renklerden kırmızıyı; Kurtuluş<br />

Savaşı’nın isimsiz kahramanları şehit<br />

ve gazilerimizin kanından, laciverti ise; sağlamlığı<br />

ve gücü temsilen çelikten alıyor. İzmir’de<br />

Karşıyaka, Altay,Altınay ve Sakarya<br />

kulüplerinin kurulmasının ardından semtte<br />

bir takım eksikliği yaşayan Basmane-Tilkilik-<br />

Namazgâh gençleri fikri ile kulüp kurulması<br />

için çalışmalar yapıldı. Takımın ismi ise Türk<br />

tarihinin köklü devletlerinden ALTINORDU<br />

olarak kararlaştırıldı. Böyle Altınordu futbol<br />

serüvenine başladı.<br />

1959 sezonunda Milli ligde boy göstermeye<br />

başlayan 61-62 sezonunda ligi 8. bitiren<br />

İzmir temsilcisi bu sezonun ardından bir<br />

alt lige düştü. Hemen ertesi sezon Milli lige<br />

geri dönen takım 69-70 sezonuna kadar aralıksız<br />

bu ligde bulunan Altınordu’da düşüş<br />

yılları başladı. Uzun yıllar alt liglerde yükselme<br />

düşme mücadelesi veren takım 2013-<br />

2014 yıllarında o zaman ki adıyla PTT 1. Lige<br />

yükseldi.<br />

Türk Futbolunda Eşi Olmayanı<br />

Yaptı<br />

Altınordu Futbol Kulübü Türk futbolunda<br />

günümüzde önem verilmeyen, gerekli yatırımların<br />

yapılmadığı alt yapı konusunda radikal<br />

kararlar aldı. Takım kadrosunda alt<br />

yapıdan yetiştirdiği futbolculara yer vererek<br />

büyük takdir toplayan takım, özellikle Avrupa<br />

takımlarının radarına girdi. Alt yapı<br />

hamleleriyle Barış Alıcı, Alican Özfesli, Fatih<br />

Aktay, Berke Özer, Yusuf Acer gibi gençleri<br />

Türk futboluna kazandıran Altınordu, Çağlar<br />

Söyüncü ve Cengiz Ünder gibi futbolcular da<br />

Altınordu altyapısından çıkarak Freiburg ve<br />

Roma gibi takımlarda Türkiye'yi temsil etmeye<br />

başladı.<br />

Bu sezonda gençler hakkını veriyor<br />

TFF 1. Ligdeki yabancı ve tecrübeli<br />

oyuncu sayısının fazlalığına rağmen Altınordu<br />

2017-2018 sezonunda gerek kendi<br />

evinde gerek deplasmanda oynadığı pozitif<br />

futbol ile futbol otoritelerinin dikkatini çekmeye,<br />

takdirini kazanmaya devam ediyor.<br />

Gençlerin ise futbolu her geçen gün olgunlaşıyor.<br />

Altınordu’dan Avrupa’ya Açılacak<br />

Altınordu’nun ligin 14. Haftasında kendi<br />

sahasında oynadığı Gazişehir Gaziantep maçında<br />

bir futbolcusu için daha gözlemciler<br />

tribündeydi. Altınordu’nun 17 yaşındaki<br />

genç file bekçisi Berke için geldiği öğrenilen<br />

İngiltere’nin köklü kulüplerinden Chelsea<br />

gözlemcileri maçta Berke’yi izleyerek notlar<br />

aldılar. Anlaşılan Altınordu Dünya Futbol<br />

sahnesine bir futbolcu daha kazandıracak.<br />

egeyondergisi.com 91


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

NEREDESİN<br />

HOROZ?<br />

1966 yılının 26 Mayıs günü Çelik Yeşilspor<br />

ve Pamukkale Gençlik kulüplerinin Çaybaşı<br />

semtinde kurulu olan bu Denizlispor<br />

Kulübü'ne katılmasıyla profesyonel ligde<br />

mücadele etmeye başlayan Denizlispor UEFA<br />

başarısı ve Atatürk Stadı’nda 4 büyüklere açtığı<br />

yaralarla Türkiye Lig’nde saygı duyulan<br />

bir takım haline geldi.<br />

İlk resmi maçında 11 Eylül 1966 tarihinde<br />

deplasmanda Beyoğluspor Denizlispor o sezonu<br />

Türkiye 2. Ligi’nde 7. Bitirdi. 17 sene bu<br />

ligde mücadelesini sürdüren Denizlispor<br />

1982-83 sezonunda Türkiye 1. Ligine yükseldi.<br />

Bu sezonun ardından 2 defa daha alt<br />

lige düşen ve geri yükselen Denizlispor,98-<br />

99 sezonunda döndüğü Süper Lig’in gediklisi<br />

takımlardan biri olmayı başardı.<br />

Avrupa’ya ‘HOROZ’LANDI<br />

Denizlispor ligde aldığı başarılı sonuçların<br />

ardından 2003-2004 sezonunda Türkiye’yi<br />

UEFA Kupası’nda temsil etti. Fransa’nın<br />

Lorient, Çek Cumhuriyeti’nin Sparta Prag ve<br />

Fransa’nın Olympique Lyon takımını eleyerek<br />

4.tura yükselme başarısını gösterdi. 4.<br />

Turda o sezonu şampiyon olarak tamamlayacak<br />

olan Porto takımı ile karşı karşıya gelen<br />

Denizlispor kendi evinde berabere kaldığı<br />

Portekiz temsilcisine deplasmanda mağlup<br />

olarak UEFA serüvenine nokta koydu.<br />

92 egeyondergisi.com<br />

Şampiyonu Belirledi<br />

2005-2006 sezonunda ligden düşmeme<br />

mücadelesi veren Denizlispor ligin son haftasında<br />

şampiyonluk yarışında olan Fenerbahçe’yi<br />

Denizli Atatürk Stadı’nda konuk etti.<br />

Galatasaray şampiyonluk mücadelesi veren ve<br />

maçtan galip ayrılması gereken Fenerbahçe ile<br />

berabere kalarak hem ligde kaldı, hem de şampiyonu<br />

Galatasaray olarak belirlerdi.<br />

7 Yıldır TFF. 1 Ligi'nde<br />

Denizlispor 2009-2010 senesinde düştüğü<br />

bir alt ligde 7 sezondur mücadele ediyor. 7 sezonda<br />

ligin alt sıralarına demir atan Denizlispor,<br />

eski şanlı günlerine yeniden dönmek için<br />

gün sayıyor. Denizlispor Kulubü yeni Başkanı<br />

Mustafa Üstek ve yeni yönetimi ile geçmiş dönemden<br />

kalan borçların hepsini bu sezon içinde<br />

kapatmış durumda. Lige bu sezon eski kaptanı<br />

Yusuf Şimşek yönetiminde başlayan Denizlispor<br />

aldığı kötü sonuçlar sonrası Yusuf Şimşek<br />

ile yollarını ayırdı. Şimşek'in yerine gelen Reha<br />

Erginer yönetiminde Horoz ligde ivme kazandı.<br />

Denizlispor Yönetimi devre arasında transfer<br />

yasağını kaldırmasının ardından Kayserispor’dan<br />

Canberk Aydın, Osmanlıspor’dan<br />

Hasan Kılıç, Akhisar Belediyespor’dan eski futbolcusu<br />

Alperen Babacan, Konyaspor’dan Patrick<br />

Eze ve Manisaspor’dan eski futbolcusu<br />

İsmail Haktan Odabaşı’nı transfer etti. Denizlispor'da<br />

yönetim hedefi bu sene olmaz ise seneye<br />

Süper Lig olarak belirledi.


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

TÜRK FUTBOLUNUN<br />

ÇINARI<br />

GÖZTEPE<br />

14 Haziran 1925’te İzmir’de Mez Gazinosu’nun bir odasında kurulan<br />

Göztepe Futbol Kulübü’nün futbol serüveni filmlere konu olacak hale<br />

geldi. Kuruluşundan sonra yaşadığı başarılar, en dibe düştüğü günler geride<br />

kaldı ve Türk Futbolu’nun ‘ÇINARI’ tekrar hakettiği Süper Lig’de.<br />

Kurulmasının ardından yaşadığı Ege Ligi<br />

şampiyonluğu, mahalli lig şampiyonluğu ve<br />

profesyonel lig öncesi nde 1949-1950 sezonunda<br />

Türkiye şampiyonluklarını yaşamış bir<br />

takım Göztepe. 1959 yılında Türkiye Profesyonel<br />

Ligi’nde mücadele etmeye hak kazanan<br />

Göztepe, eski futbolcusu teknik direktörlük<br />

koltuğuna oturan Adnan Süvari önderliğinde<br />

taraflı tarafsız herkesin takdir ettiği bir futbol<br />

sergileyen Göztepe o dönemde şu başarıları<br />

kazanır: 1967-1968 Sezonu Çeyrek<br />

Final,1968-1969 Sezonu Yarı Final 1969-<br />

1970 Sezonu Çeyrek Final, 1967-1968 Sezonu<br />

Altay ile Türkiye Kupası Finali, 1968-1969<br />

Sezonu Türkiye Kupası Şampiyonluğu, 1968-<br />

1969 Sezonu Türkiye Kupası Şampiyonluğu,<br />

1968-1969 Cumhurbaşkanlığı Kupası finali,<br />

1969-1970 Cumhurbaşkanlığı Kupası ve<br />

1969-1970 Cumhurbaşkanlığı Kupası.<br />

‘İSYAN’ Yılları<br />

1976-77 sezonunda 18 yıl mücadele ettiği<br />

1. Lige veda eden Göztepe, uzun yıllar inişli<br />

çıkışlı dönemler yaşamasının ardından 2006-<br />

2007 sezonu tarihinde büyük bir şok etkisi<br />

yarattı. Düşüşün önüne geçemeyen kulüp<br />

profesyonel liglere veda etti. Her durumda ve<br />

şartta kulübünün yanında olan taraftar ise bu<br />

düşüşü beste ve sözlere dökerek ‘İsyan’ marşını<br />

yazdı.<br />

Sepil Duruma El Attı<br />

2007 yılında kulübün buhranlı yıllarında<br />

Altınbaş’ın sahibi Mehmet Sepil takıma<br />

sahip çıkarak, kulübü devraldı. Sepil’in kulübe<br />

yaptığı yatırımlar sonrası çıkışa geçen<br />

kulüp 2016-2017 sezonunda play-off finalinde<br />

penaltı atışları sonucu Eskişehirspor’u<br />

yenerek özlediği Süper Lig’e geri döndü.<br />

Fırtına Gibi Giriş<br />

Göztepe fırtına gibi girdiği Süper Lig’de<br />

Tamer Tuna önderliğinde ligde üst sıralarda<br />

kendine yer buldu. Rakiplerine karşı oynadığı<br />

atak futbol ve golcü kimliği ile öne çıkan takımı<br />

taraftarlar ise yalnız bırakmıyor. Göztepe<br />

taraftarı kendi sahalarında ve<br />

deplasmanlarda tribünleri hınca hınç doldurarak<br />

takımına desteğini sürdürüyor. Taraftar<br />

geçmişte yaşadığı kötü günleri ise aklından<br />

çıkarmadığını maç başlamadan söylemeye<br />

başladıkları ‘İsyan’ marşı ile gösteriyor. Taraftarın<br />

rakip takım üzerindeki baskısı Göztepe’nin<br />

başarısındaki en büyük rollerden<br />

biri olduğu ise göz ardı edilemeyecek konuma<br />

gelmiş durumda…<br />

egeyondergisi.com 93


EgeYöN <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Şubat</strong> 2018<br />

BİR ŞEHRİN LİGDEN<br />

SİLİNİŞİ<br />

MANİSASPOR<br />

Türk Futbolu’nda adını Sakaryaspor olarak duyuran 1931 yılında kurulan,<br />

ikinci dünya savaşından dolayı faaliyetlerine ara vermek zorunda<br />

kalan 1946 yılında tekrar yılında tekrar kuruldu. 1965’te ise<br />

Türkiye’de tanınan ismi Manisaspor ismi ile Türk Futbolunda yeni<br />

bir soluk getirdi.<br />

Türkiye 2. Ligi’nde ilk profesyonel takımlardan<br />

biri olan Manisaspor, bu ligdeki 17 yıllık<br />

mücadelesinin ardından 82-83 sezonunda ligden<br />

düştü. Sonraki yıllarda inişli-çıkışlı periyotlarla<br />

çeşitli liglerde mücadele eden<br />

Manisaspor’un Vestel değiştirdi.<br />

Vestel Duruma El Attı<br />

Aslen Denizli Babadağ’lı olan Vestel Şirketi’nin<br />

sahibi Zorlu ailesi 1987-1988 sezonunda<br />

Manisaspor’a sponsorluk desteği verdi.<br />

Kuruluşundan 1994 yılına kadar tam 30 yılı profesyonellikle<br />

geçiren siyah beyazlılar üç kez<br />

düştükleri 2.lige kısa aralıklarla yeniden yükselme<br />

imkanı bulurken düştükleri 1993-1994<br />

sezonundan sonra maddi imkansızlıklar nedeniyle<br />

tam 6 yıl süre ile 3.ligde oynayarak 2.lige<br />

çıkma uğraşı verdi.2001-2001 yılında Ahmet<br />

Nazif Zorlu’nun desteği ile tekrar sponsorluk<br />

desteği alarak artık Vestel Manisaspor adıyla<br />

futbol serüvenine devam etti.<br />

94 egeyondergisi.com<br />

2005-2006 Süper Lig Macerası<br />

Vestel sponsorluğunu aldıktan sonra Manisaspor,<br />

2003-2004 Sezonuna da büyük bir bütçeyle<br />

giren Vestel Manisaspor Teknik Direktör<br />

Olarak Mustafa DENİZLİ ile anlaştı ve büyük<br />

transferler gerçekleştirerek Süper Ligin kapısından<br />

döndü ve ligi 4. sırada bitirdi.2004-2005 Sezonunda<br />

Mustafa Denizli ile yollarını ayıran<br />

Vestel Manisaspor Teknik Direktör olarak tekrar<br />

Levent Eriş le anlaştı. Ve ligin bitimine 3 hafta<br />

kala takım Süper Lige çıktı.<br />

2005 - 2006 sezonunda Süper Lig deki ilk yılında<br />

Levent ERİŞ ile başlayan takımımız sezona<br />

Ersun YANAL ile devam etti. 2005 - 2006<br />

sezonuna parlak bir giriş yapan takımımız lig liderliğine<br />

kadar ulaştığı ve ligin ilk yarısını 4.<br />

Olarak bitirmiş fakat sezon sonunda düşme<br />

korkusu yaşamasına rağmen ligde kaldı.2007 -<br />

2008 sezonunun başında Vestel ile olan birliktelik<br />

sona ermiş, iyi bir kadroya sahip olmamıza<br />

rağmen takımımız ligde tutunmayı başaramayarak<br />

Bank Asya Ligine düştü.<br />

1. Lige Saplandı Kaldı<br />

2008 - 2009 sezonunda Manisaspor adıyla<br />

Bank Asya 1. Liginde mücadele eden ekibimiz,<br />

çok başarılı bir dönemin ardından yeniden<br />

Süper Lige dönmüştür. Kenan Yaralı başkanlığı<br />

ve Levent Eriş'in teknik yönetiminde 1 yıl aradan<br />

sonra Süper Lige dönen takım, Bank Asya'nın<br />

düzenlediği yarışmada da yılın takımı<br />

ödülüne layık görülmüştür. 2009-2010 14'ncü,<br />

2010-2011 10'ncu ve 2011-2012 yıllarında<br />

Süper Lig'de mücadele eden takım bu yılda düşerek<br />

2012-2013 yılından bugüne TFF 1. Lig'de<br />

mücadele etmeye devam etti.<br />

Puan Silme Cezası Can Yaktı<br />

2013-2014 sezonunda TFF 1. Ligi 7. sırada<br />

tamamlayan Manisaspor playof şansını son<br />

anda kaçırdı. 2017-2018 yılında halen TFF 1.<br />

ligde mücadele eden takım ligde aldığı kötü sonuçlarla<br />

alt sıralarda yer alıyor. Manisaspor<br />

kulüp bütçesindeki açıklar nedeni ile ligde 9<br />

puan silme cezası alması kulüpte şok etkisi yarattı.<br />

Ligin dibine demir atan Manisaspor’da<br />

çıkış yolları ararken, ödemeleri yüzünden kulüpte<br />

,isyan bayrağını dalgalandıran futbolcular<br />

devre arasında kulüpten teker teker ayrıldılar.<br />

Oyuncuların başında ise ikinci kaptan ver takımın<br />

etkili oyuncusu İsmail Haktan Odabaşı yer<br />

aldı.<br />

Manisaspor Kulübü Derneği Olağanüstü<br />

Genel Kurul Toplantısı’nın 11.02.2018 Pazar<br />

günü saat: 14.00’de Manisa Esnaf Sanatkarlar<br />

Kredi Kefalet Kooperatifi Sosyal Tesisleri’nde<br />

yapılmasına, gerekli çoğunluk sağlanamadığı<br />

takdirde 18.02.2018 Pazar günü aynı yer ve saatte<br />

yapılmasına oy birliği ile karar verilmiştir.


EgeYöN <strong>Dergisi</strong> <strong>Şubat</strong> 2018<br />

TÜRKİYE 3.’SÜ OLDULAR<br />

DATÇA’YI<br />

GURURLANDIRDILAR<br />

Datça Kazım Yılmaz Meslek yüksek<br />

okulu Aşçılık öğrencileri,<br />

muhteşem bir başarı kazanarak<br />

Usta Şefler kategorisinde, Habibe<br />

Akduğan ile Türkiye üçüncülüğü<br />

kupasını kazandılar.<br />

Son üç yıldır Öğr. Gör. Yusuf Yiğit’in liderliğinde<br />

katıldıkları yarışmalarda Datça yöresel<br />

yemekleri ile birçok başarı kazanarak adından<br />

söz ettiren aşçılık programı öğrencileri, en son<br />

18-20 Ocak 2018 tarihinde Antalya Anfaş Fuar<br />

Alanında yapılan “Geçmişten Geleceğe Aşçılık<br />

Yarışmasında” da üstün bir başarı göstererek<br />

Türkiye 3’lüğü kupasını ilçemize kazandırdılar.<br />

Söz konusu yarışmaya Hakan Türk, Hilal Sarıal,<br />

Habibe Akduğan ve Berfin Engin isimli öğrencilerle,<br />

kısıtlı imkânlar ve çeşitli sıkıntılar ile<br />

katılan aşçılık ekibimiz, tüm juri tarafından beğenilen<br />

ürünler ortaya koymuştur. Ayrıca ekip<br />

lideri Öğr. Gör. Yusuf Yiğit, bu yarışmada milli<br />

takım teknik direktörleri ile ve Türkiye Aşçılar<br />

Federasyonu başkanı sayın Zeki Açıkgöz ile ve<br />

Konya Aşçılar Derneği başkanı Dr. Yılmaz<br />

Seçim ile de görüşme fırsatı bulmuştur. Yarışma<br />

sonrası birçok yöresel ve ulusal haber kanalı tarafından<br />

dikkatle izlenen Datça Kazım Yılmaz<br />

öğrencileri ; “bu yarışmaya çok zor şartlar altında<br />

katıldıklarını, ulaşım, konaklama, demo<br />

yapımı gibi maddi manevi konularda çok zorluklar<br />

çektiklerini, buna rağmen ilçemizi orada<br />

temsil edebilmenin çok önemli olduğu düşüncesi<br />

ile hareket ederek ilçemizi ve okullarını en<br />

iyi şekilde tanıtmak için gece gündüz çalıştıklarını”<br />

ifade etmişlerdir.<br />

Genel olarak Usta Şefler ve yılın en iyi Üniversitesi<br />

kategorisinde yarışan öğrencilerimiz,<br />

yöresel ve unutulan yemekleri, günümüz teknik<br />

ve bilgisi ile yeniden yorumlayarak herkesin beğenisini<br />

kazanmışlardır. Özellikle Hilal Sarıal<br />

tarafından yapılan “Büryan Kebabı” ve Habibe<br />

Akduğan tarafından yapılan ve eski bir padişah<br />

yemeği olan “Mutancana” yemeği, juri tarafından<br />

beğeni ile karşılanmıştır. Yarışmaya ilk defa<br />

“usta şefler” kategorisinde katılarak, ilçemizi<br />

temsil eden Habibe Akduğan; “kazandıkları başarının<br />

çok çok büyük bir başarı olduğunu ve<br />

özellikle hocalarının kendilerine çok güvenerek<br />

onların da inançlarının arttırdığını ve bu inançla<br />

güçlü ustaları geride bırakarak 3’ lük kupasını<br />

gururla kaldırdığını” ifade etmiştir. Hilal<br />

Sarıal ise; ”özellikle 3 kişi ile bu kadar büyük bir<br />

yarışmaya katılıp, bu kadar büyük bir başarı kazandıkları<br />

için, çok gururlu olduklarını ve bu başarıda<br />

emeği geçen başta öğretmenleri olmak<br />

üzere ailelerine teşekkür ettiklerini, yarışmaya<br />

katılabilmek için 22 saat otobüs yolculuğu yaparak<br />

Giresun’dan Antalya’ya geldiğini ve ekip<br />

olarak çok çaba gösterdiklerini “ belirtmiştir.<br />

egeyondergisi.com 95

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!