EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
GİRİŞ
Egeyön Dergisi’nin 2. Sayısı ile karşınızdayız.
Yoğun bir süreç ile hazırladığımız Şubat sayısı ile dergimizin
sayfalarına sığdırabildiğimiz konu, haber ve araştırma dosyalarımızla
sizlerle birlikteyiz.
Egeyön Dergisi’nin ilk sayısında yayıncılık anlamında yarattığı
fark pek çok kişi tarafından ilgi ile incelendi. İlk sayıdan önce baskılı
işlerin artık bittiğini dile getirenler bu kez de bu çalışmanın sürdürülebilir
olmaması üzerine eleştirilerini sürdürdü.
Bizler yayıncı bir kuruluş olarak gelen eleştirileri süzgeçten geçirerek
yol haritamızı sağlamlaştırdık. İnanıyoruz ki her sayımızda
Egeyön Dergisi’nin etki alanını ve gücünü arttıracağız. Hem masa
üstü dergimizle hem de dijital dergimizle EGE’YE YÖN VERMEYE
devam edeceğiz.
Dijital dergi dönüşümlerini masaüstü yayınlarımızla takip
etmek elbette ilk bizim aklımıza gelmedi. Daha önce yapılmış örnekleri
var. Ama biz masa üstü ve dijital dergi’nin yanında videolu
haber ve röportajlarımızla Ege’de daha önce yapılmamış bir işe
imza atıyoruz.
QR kodlarımızla yer kısıtlılığı yüzünden sayfalarımızda yer veremediğimiz
fotoğraf ve videolara ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda
dergimizi www.egeyondergisi.com internet adresinden de yine videolu
haberleri ile istediğiniz yerden, istediğiniz zaman okuyabilmeniz
mümkün.
Bu sayımızda önem verdiğimiz dosya konularımızdan bir tanesi
Bitcoin dosyası. Son aylarda yoğun tartışmalar yaratan para biriminin
neliği üzerine yaptığımız araştırmaları ve röportajları sizlere
sunuyoruz.
Bir farklı dosya konumuz Denizli’nin Çal ilçesinden. Şarap diyarı
olan bölgenin sorunları ve çözüm yollarını işledik. Konunun takipçisi
olacağız ve bölgenin markalaşması, üretimin kalitelileşerek belgede
ihracat kanallarının açılması ve ülkemiz İHRACAT
GİRDİLERİNİN ARTMASI için yayıncı kimliğimizle destek olacağız.
Yine aynı şekilde Denizli Pamukkale Belediyesi’nin Denizli’de turizm
ve Pamukkale’nin Denizli’ye verilmesi üzerine yürütülen çalışmaları
dosyalaştırdık. Konunun takipçisi olarak bölgenin
turizmden daha fazla pay alması için gerekenleri ilerleyen sayılarımızda
da işleyeceğiz.
Geçen sayımızda baskı tarihlerimizin çakışması sebebiyle ödülüne
yer veremediğimiz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu’nun ödül haberi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışmalarını
okurlarımıza sunuyoruz.
Bu sayımızda İzmir ve Denizli Ticaret Odaları’na yer verdik. İlerleyen
sayılarımızda Ege’de bulunan diğer ticaret ve sanayi odalarına
da yer vereceğiz.
Egeyön Dergisi masa üstü ve dijital yayını ile Ege’ye Yön Vermeye
Devam Ediyor. Sonraki sayımızda görüşmek üzere.
Bizlerle kalın, esen kalın.
Derviş Can DEDA
Genel Yayın Yönetmeni
EgeYöN Dergisi
YIL:1 Sayı:2 Şubat 2018
Egeyön Yayıncılık, Matbaacılık,
Tanıtım, Danışmanlık,
Reklamcılık, San. Tic. Ltd. Şti.
adına
İmtiyaz Sahibi Fatma Çetin
Genel Yayın Yönetmeni
Derviş Can Deda
Yayın Danışmanı
Ahmet Deda
Editörler
Oral Can Tatar,
Özge Adıgüzel,
Serkan Özkurt,
Kreatif Direktör
Serkan Urgancı
Reklam Tasarım
Mehmet Konaz
(Egeyön Ajans)
Hukuk Danışmanı
Can Çapar
Adres: İsmet Kaptan Mahallesi,
Gazi Osman Paşa Blv.,
Yeni Asır İş Hanı No:3 D: 613
Çankaya İzmir
egeyonhaber.com
denizlidedahaber.com
Haber ve Reklam
İletişim
0532 257 01 41
0507 243 40 63
Basım Yeri:
Hürriyet Matbaacılık
Adres:
Hürriyet Matbaası
5501 Sokak No: 6 Kat: 1
Tuna Mahallesi Çamdibi /
İZMİR
Tel: (0232) 435 69 69 (pbx)
Baskı Tarihi:
2 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
İÇİNDEKİLER
4 ODALARDA PROJE
Ahmet Deda
6 AFRİN MESAJLARI
8 ÇOCUKLARA SÖZÜMÜZ VAR
TUTACAĞIZ!
14 BÜYÜKŞEHİR ÇEVRECİ ULAŞIMA
HAZIRLANIYOR
16 2018 YILI İHRACATTA
REKORLAR YILI OLACAK
20 TÜRKİYE 68 ÜLKEYE
ORGANİK ÜRÜN İHRAÇ ETTİ
22 MADENCİLİK SEKTÖRÜNDE
YATIRIM İKLİMİ
Semat Tünay Gündüz
24 İNGİLİZ YAPILARINI
TÜRK MERMERİ SÜSLEYECEK
26 AYSER İLE İHRACAT
4’E KATLANACAK
28 AYSER İÇİN BABAYİĞİT
ESBAŞ CEO’SU FARUK GÜLER
30 DENİZLİ’DEN DÜNYAYA AÇILAN PENCERE
DENİZLİ OSB
32 HEIMTEXTIL’E
TURKISH TOWEL DAMGASI
36 TÜRK HAVLUSU HER YERDE!
38 EGE'DE FUARLAR
44 HEDEFİMİZ PAMUKKALE ÖRENYERİ
50 MUĞLA ZEYTİNLERİ
TADILDIKÇA TANINIYOR
52 İZMİR DENİZLİLLİER DERNEĞİ
ÖĞRENCİLERE SAHİP ÇIKIYOR
54 DENİZLİ BÜYÜKŞEHİRLE
DÜNYAYA AÇILIYOR
56 İTO YÖNETİM KURULU BAŞKANI
EKREM DEMİRTAŞ İLE RÖPORTAJ
60 EKONOMİNİN ZİRVESİ
DENİZLİ’DE YAPILDI
64 ANTİK ÇAĞI ARATMAYACAK ESERLER
DENİZLİ’DE YAPILIYOR
66 ŞUBAT AYINDA KÜTAHYA
KÜLTÜR SANATTA İLKLER YAŞANACAK
67 MOBİL DEVREDE ÇÖZÜMLER CEPTE
68 SANAL PARA GERÇEKLİĞİ ve
DÜNYAYI SARAN BITCOIN
72 BITCOIN ve TÜRKİYE’DEKİ DURUMU
Hasan Oymak
78 ÇAL DOSYASI
ŞARAP’TAN ALINAN ÖTV’NİN BİR KISMI
TEŞVİK OLSUN
TARIMKENT ÇAL’DA GÜÇLÜ ÜRETİM İÇİN
BİRLİK ÇALIŞMALARI BAŞLADI
DENİZLİ ŞARABININ
TEKSTİL KADAR ÜNLÜ OLMASI GEREK
ÇAL’IN YÜKSELEN DEĞERİNDEN
YAPRAKÇILIK
ÇAL GARASI YÜKSELİYOR
SEFERBERLİK BÜYÜYOR
DUVARLARA RENK KATAN RESSAM
GÜRCAN EKİCİ
90 SPOR
DEVLERİN ARASINDA
KENDİNE YER BULDU
AKHİSAR BELEDİYESPOR
TÜRKİYE’NİN FUTBOLCU MADENİ
ALTINORDU
NEREDESİN HOROZ?
TÜRK FUTBOLUNUN ÇINARI
GÖZTEPE
BİR ŞEHRİN LİGDEN SİLİNİŞİ
MANİSASPOR
TÜRKİYE 3.’SÜ OLDULAR
DATÇA’YI GURURLANDIRDILAR
egeyondergisi.com 3
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
Ahmet DEDA
Odalarda Proje
Ege’de oda seçimleri ve başkan yönetim
değişimleri devam ediyor.
Odalar ne işe yarar diyen üyeler kendine
yakın yönetimler için harıl harıl oy toplamak
için çalışıyor.
Ne amansız bir yarış ve ne çelişki ama…
Odalar için projelerin yarıştığını görmek bir
başka seçime/bahara kalıyor.
İş kazalarından binlerce insan ölüyor. Bu
ölümleri biz engelleriz diyen bir oda yönetimi
gördünüz mü?
Odaların görevi nedir? ‘Hangi oda ne işle
meşgul’ bunu bilen var mı?
Odalar acilen bir gözden geçirilmeli. Ve her
odanın yetkisi verilmeli. Düşünün ki deprem
bölgesi Ege’de hangi oda ne kadar yetkili?
Deprem doğal dengeyi kurmadan siyasiler
bu dengeleri kurmalı.
Her gün en az iki üç kez ASANSÖRE biniyoruz.
Soruyorum buradan; Ege’de kaç bin
asansör kırmızı etiketli? Asansörlerin denetimi
neden makine mühendisleri odasından
alındı?
Parlemento hayatın gerçeklerine ne
zaman biraz daha samimi bakacak?
Sayın vekiller NE yapıyor? İktidarın vekilleri
Cumhurbaşkanı NE derse Anadolu’da onu
tekrar ediyorlar. Peki muhalefet vekilleri NE
yapıyor? Onlarda muhalefet etmek için sivri
sözler ya da uygunsuz küfürler peşinde.
Projesi olanlar oda yönetiminde yer almalı.
Artık Türkiye’de projeler yarışmalı.
Ege dünya pazarı için İNTERNET üzerinden
yapılan ve yapılacak ticaretin en önünde
olmalı.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’yi Ege’de
takip ediyorum. “Yeni Dünya ticaretine dahil
olmada geç kalmayın” diyor.
Egenin Ticaret Odaları bana göre her ay
toplanmalı ; “Ege’den dünya pazarı için ne
sattık? Ne satabiliriz” diye tartışmalı.
Ticaret Odalarının amacı işi gücü pazarda
payın artması için koşmak olmalı.
Ekonomi Bakanı ihracatta büyümeyi oturduğu
yerden sağlamıyor. Eximbank nereden
nereye geldi? Ekonomi Bakanlığı ekibi dünyada
koşuyor.
Ege Ticaret Odaları da bakanlıkla birlikte
çağı yakalayan bir anlayışla koşmalı. Koşan ve
proje üreten oda yönetimleri görmek istiyoruz.
4 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
AFRİN
MESAJLARI
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, aziz şehitler
anısına lokma döktürdüklerini belirterek, “Kahraman
Mehmetçilerimize Zeytin Dalı Harekatı’nda başarılar dilerim.
Zeytin Dalı Harekatı'nda şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet,
acılı ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum” diye konuştu.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün; “Sınırlarımızı
terör unsurlarından temizlemek,bölgede huzur ve barışı
sağlamak için Afrin'e yapılan Zeytin Dalı Harekatı ülkemiz
ve bölge için büyük önem taşımaktadır. Zeytin Dalı harekatının
amacına ulaşarak en kısa sürede tamamlanması ve kahraman
mehmetçiklerimizin sağ salim yurda dönmesi en büyük temennimizdir.
Afrin Bölgesi Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit olan askerlerimize
Allah'tan rahmet,yaralı askerlerimize acil şifalar
diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun” dedi.
6 egeyondergisi.com
Kütahya Büyükşehir Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu; “Rabbim
Afrin Operasyonu'nda kerem ve lütfunu üzerimizden eksik
etmesin. Kahraman askerlerimizin duacısıyız. Şanlı Türk Ordusuna
selam olsun. Allahım vatanımızın güvenliği, bölgemizde
barış ve selametin temini için Şanlı Ordumuzu muzaffer eylesin.Zeytin
Dalı Harekatı, barışın güvercini, savaşın kartalı kahramanMehmetçik
şanlı bayrağımızı Burseya Dağı’nda
dalgalandırıyor... Ne kadar övünsek, ne kadar gururlansak az...
Dualarımız sizlerle. Rabbim yar ve yardımcınız olsun” dedi.
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
Afyonkarahisar Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin
Çoban; “Afrin Harekatı ülkemizin ve Suriye halkının güvenliğini
sağlamak,barış içersinde yaşamalarına yönelik milli bir harekattır.
Buna karşı çıkmak hainliktir. 300’e yakın terörist cehenneme
gönderildi. TSK ve ÖSO mensuplarına Rabbim yardım et. Zeytin
Dalı Harekatı’nda bugün şehit olan iki kahraman
askerimize,daha öncesindeki tüm şehitlerimize Allah’tan(C.C)
rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum.Rabbim vatanın
birliği için göğsünü siper eden TSK ve ÖSO mensubu yiğitlerimizi
korusun” dedi.
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün; “Ülkemizi
tehdit eden teröristleri temizleme hedefiyle kahraman Türk Askeri,
#AfrinOperasyonu 'nu başlattı. Cenab-ı Allah kahraman
mehmetçiğimizin yardımcısı olsun. Ordumuzun ayağına taş değmesin.
Ordumuz muzaffer olsun inşallah...Allah, kahraman
mehmetçiğimizin yardımcısı olsun” dedi.
Uşak Belediye Başkanı Nurallah Cahan; “Türkiye’nin güneyinde
bir terör devletinin kurulmasına asla izin vermeyeceğiz demiştik.
Allah ordumuzun yâr ve yardımcısı olsun. Maşallah...
Afrin Zeytindalı Operasyonu'nda görev yapan inançlı ve imanlı,
millet ve vatan aşığı askerlerimiz... Zafer muhakkak inananların
olacaktır...Ya Rabbi… Bu mübarek Cuma hürmetine, sen ülkemizi
terör belasından koru. Vatanımızın bütünlüğüne kast eden hainlere
fırsat verme. Devletin bekası için görev yapan vatan evlatlarımızı
her türlü beladan sen muhafaza eyle Allah'ım...
(Amin)” dedi.
Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, “Türk
milleti, şehitlerimizin kanıyla sulanan bu topraklar üzerinde oynanan
alçak oyunların farkındadır" diyen Başkan Osman Zolan,
"Ülkemize karşı yapılan bu sinsi planlar kahraman Türk ordumuzun
mücadelesi ile bir kez daha bertaraf edilecektir. Ülkemizin
bekası, şehitlerimizin kanı, mazlumların ve masumların
feryadı için Allah'ın izniyle ordumuz bu harekattan zaferle çıkacaktır.
Allah'ım ordumuzu muzaffer eylesin" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Güneyimizde
farklı bir devletin kurulması, açık ve net bir biçimde Türkiye’nin
parçalanmasını hedeflemektir. Bu harekatın
desteklenmesi hem ordunun maneviyatının düzelmesi hem de
ordumuzun başarılı olması, ülkemizin geleceği açısından son derece
önemlidir. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil
şifalar diliyorum. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak halkın,
yerelin temsilcisi olarak ordumuzun yanında olduğumuzun
ve desteklediğimizin bir kez daha altını çizmek istiyorum”
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk,
“Suriye’nin Afrin bölgesinden vatandaşlarımızın güvenliğine yönelik
nükseden tehditlerin sona erdirilmesi amacı ile Türk Silahlı
Kuvvetlerimizce gerçekleştirilen “zeytin dalı” operasyonunda,
kahraman Mehmetçiğimize tüm ihracatçılarımız adına muvaffakiyetler
dileriz. Uluslararası hukukun devletimize tanıdığı
meşruiyet çerçevesinde gerçekleştirilen bu operasyonun, adının
çağrıştırdığı şekilde, bölgemizde barış ve huzurun tesisine mutlak
katkı sağlayacağına inancımız tamdır.”
egeyondergisi.com 7
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
ÇOCUKLARA SÖZÜMÜZ VAR
TUTACAĞIZ!
Proje ve yatırımlarında “çevre” faktörüne azami özen gösteren İzmir
Büyükşehir Belediyesi, 14 yılda yerel yönetimlere örnek olan çok
önemli yatırımlara imza attı.
8 egeyondergisi.com
Bunlardan en önemlisi, çevre yerleşimlerde
ileri biyolojik atık su arıtma tesisleri
kurularak Gediz, Nif, Yarımada, Bakırçay ve
Küçük Menderes’e kirlilik akışının önüne geçilmesi
oldu. Bu yerleşimlerde içme suyu ve
kanal hatları baştan sona yenilenerek sağlıklı
bir alt yapıya kavuşturuldu. Egzoz salımını
büyük ölçüde azaltacak raylı sistem hatları
devreye girdi. Çevreci yeşil motora sahip yeni
otobüsler, vapurlar alındı. Karşıyaka Tramvayı
hizmete girdi; Konak Tramvayı çalışmaları
da son aşamaya geldi. Avrupa’nın en
büyük Doğal Yaşam Parkı hizmete alınırken,
İnciraltı ve Çiğli’de kent ormanları oluşturuldu.
Kadifekale kentsel dönüşüm projesi
kapsamında yıkılan yapıların ardından çıkan
42 hektarlık alanda ağaç dikimi gerçekleştirildi.
Organik tarım çalışmalarına ağırlık verildi.
Türkiye’de ilk kez uygulanan bir
projeyle, Belkahve’deki taş ocakları taşınarak
temizlenen alana 45 bin ağaç dikildi. 2020
yılı kadar kentteki karbondioksit salımını
yüzde 20 oranında azaltmayı hedefleyen Büyükşehir
Belediyesi, yenilenebilir enerji yatırımlarına
da ağırlık verdi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu, yatırım ve projeleri gerçekleştirirken
gelecek kuşaklara yaşanabilir bir çevre
bırakmayı birinci öncelik olarak gördüklerini
söyledi. Başkan Kocaoğlu, “Çocuklarımıza
söz verdik. Geleceğin kentini yaratırken, geleceğin
kaynaklarını bugünden tüketmemek
zorundayız. Bu kenti, bu doğayı atalarımızdan
miras değil, çocuklarımızdan ödünç aldık
” şeklinde konuştu.
İzmir’in sürdürülebilirlik ve çevre konusunda
yüksek hassasiyetlere sahip, bu alanda
örnek yatırımlar gerçekleştirmiş, geleceğini
düşünen örnek bir Akdeniz kenti olduğunu
belirten Başkan Kocaoğlu, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
“Bu kentin yerel yönetimi olarak da biz,
gerçekleştirdiğimiz ve planladığımız çevre
yatırımlarıyla Türkiye’nin lider belediyesiyiz.
Örneğin, Avrupa Birliği standartlarında
arıtma sayısı, kişi başına düşen atık su arıtma
miktarı ve AB standartlarında arıtım oranı ile
ülkemizde 1 numarayız. Çok uzun yıllar kirlilik
kaynağı olan körfezimizi, dünyanın en
önemli geri dönüşüm projelerinden birini
gerçekleştirerek yeniden ‘yüzülebilir’ hale
getirmeye çalışıyoruz. Her ilçemize ayrı
arıtma kuruyor, içme suyu havzalarını, toprağımızı
ve suyumuzu titizlikle koruyoruz.
Musluklarımızdan içilebilir su akıyor. Arıtma
çamurlarını çürüterek biyogaz elde ediyor, bu
biyogazla da kurutma işlemini gerçekleştiriyoruz.
Organik ve iyi tarımı destekliyoruz.
Üreticileri kooperatif çatısı altında topluyor,
onları daha sağlıklı ürün yetiştirmeye teşvik
ediyor ve bu sağlıklı ürünleri satın alarak
kentlimizle paylaşıyoruz.”
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
Kentteki yeşil dokunun güçlendirilmesi
amacıyla yaptıkları çalışmaları da özetleyen
Başkan Aziz Kocaoğlu, tıpkı arıtma yatırımlarında
olduğu gibi, çevreci ulaşım konusunda
da ülkenin lider kenti olduklarını
söyledi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı,
“Avrupa Birliği Belediye Başkanları Sözleşmesi’ne
taraf olarak, 2020 yılına kadar yetkimiz
dahilindeki alanlarda karbondioksit
salımını yüzde 20 oranında azaltmayı taahhüt
etmiştik. Söz verdik, bu sözümüzü tutacağız.
Hedefe giden yolda çok başarılı
adımlar attık”.
Halen 165 kilometre olan İzmir’deki raylı
sistem ağını 2020 yılına kadar 250 kilometreye
çıkaracaklarının altını çizen Başkan Kocaoğlu,
“Böylece göreve başladığım 2004
yılından bu yana raylı sistem ağı uzunluğunu
tam 23 kat büyütmüş olacağız. Türkiye’nin
en büyük elektrikli otobüs filosunu İzmir'de
oluşturduk. Deniz taşımacılığı için egzoz
gazı emisyonu minimum düzeyde olan 15
yeni yolcu gemisi ve 3 feribot aldık. Özetle,
geleceğimize yatırım yaptık” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin örnek
çevre uygulamaları;
Akdeniz’de ilk ödül İzmir’in
Birleşmiş Milletler Çevre Programı - Akdeniz
Eylem Planı kapsamında, Akdeniz'e kıyısı
olan şehirlerin çevre ve yaşam kalitesini
iyileştirme çabalarını tanımak ve sürdürülebilir
kalkınmalarını teşvik etmek amacıyla bu
yıl ilk defa düzenlenen "İstanbul Çevre Dostu
Şehir Ödülü"nü İzmir Büyükşehir Belediyesi
kazandı.
İzmir’in ödülü, Arnavutluk’un başkenti
Tiran’da düzenlenen Barcelona Sözleşmesi
Tarafları 20. Olağan Toplantısı’nda, İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na
takdim edildi. Kocaoğlu’na ödülünü,
Birleşmiş Milletler Çevre Programı Akdeniz
Eylem Planı (UNEP MAP) Koordinatörü Gaetano
Leone ile Arnavutluk Turizm ve Çevre
Bakan Yardımcısı Ornela Cuci birlikte verdi.
AB'nin bir kalemde verdiği en
büyük hibe
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Birliği’nin
en yüksek bütçeli hibe programı
“HORIZON 2020” kapsamında 39 uluslararası
proje arasında birinciliği etti.
"HORIZON 2020-Akıllı Kentler ve Topluluklar
Programı", kentlerdeki iklim değişikliği,
kontrolsüz kentsel büyüme, sel-taşkın
riski, gıda ve su güvenliği, biyo-çeşitlilik
kaybı, kentsel doğal ortamın bozulması, kirliterkedilmiş-atıl
kentsel alanların rehabilitasyonu
gibi sorunların çözümüne yönelik "doğa
esaslı çözümler" geliştirilmesini hedefliyor.
HORIZON 2020, aynı zamanda Avrupa Birliği
tarafından yürütülen en yüksek bütçeli hibe
programı olarak da dikkat çekiyor. Program
çerçevesinde İzmir'in alacağı 2.5 milyon Eu-
egeyondergisi.com 9
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
ro'luk hibe ise AB'nin bir kalemde verdiği en
büyük hibelerden biri niteliğinde.
İzmir öncü olacak
Hibe almaya hak kazanan projesiyle Mavişehir’den
Doğal Yaşam Parkı’na, Çamaltı
Tuzlası’ndan Menemen Ovası’na kadar olan
alanda çevreyi korumak için yenilikçi uygulamaları
ön plana çıkaran İzmir, Valladolid ve
Liverpool şehirleri ile birlikte doğa esaslı
projelerde Avrupa ve dünya kentleri için
öncü ve uygulayıcı bir rol üstlenecek. İzmir’de
yapılacak örnek uygulama projeleri
ile; Karşıyaka’dan İzmir Doğal Yaşam Parkı'na,
Menemen Ovası'ndan Çamaltı Tuzlası'na
kadar çevreyi korumak için yenilikçi
uygulamalar gerçekleştirilecek.
Proje sonuçlandığında ne olacak?
İzmir 2015 yılında imzaladığı ve "Sürdürülebilir
Enerji Eylem Planı" çerçevesinde
2020 yılına kadar karbon salımını %20 azaltacak.
Bunu başarırken temiz ve çevreci
tramvayı, geliştirilmiş bisiklet yolu ağı ve
enerjisini %100 yenilebilir enerji kaynaklarından
karşılayan belediye yapılarıyla örnek
olacak. "UrbanGreenUP" kapsamında geliştirilen
örnek uygulamalar, 2020 yılına kadar
gerçekleştirilmesi gereken bu hedefler için
bir sembol olacak. Ayrıca 2040 yılında taahhüt
edilen iklim değişikliği uyum çerçevesinde
yapılması gerekenlere de örnek teşkil
edecek.
Ayrıca, "UrbanGreenUp" projesi ile yapılan
örnek uygulamalar “İzmir Yeşil Altyapı
Stratejisi” ile uyum içinde tüm kente yaygınlaştırılacak.
Projede kentlinin tarımla ve tarımsal üretici
kooperatifleri ile buluşturulması, İzmir’in
yerel kalkınma hedefleri ile uyumlu
ekolojik iş-çalışma alanları oluşturulacak.
10 egeyondergisi.com
Kent tarımının geliştirilmesi gıda güvenliği
ve çevre bilincini geliştirici pek çok önemli
uygulama ve etkinliğe destek verilecek.
Yenilenebilir enerji yatırımları
Türkiye’nin en büyük çevre projelerinden
Çiğli Çamur Çürütme ve Kurutma Tesisi, yine
çamurun güneş enerjisi ile kurutulduğu
Menderes Arıtması, hizmete giren elektrikli
otobüsler ve Ekrem Akurgal Yaşam Parkı’nın
elektrik ihtiyacını karşılamak için kurulan
güneş panelleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin
çevre duyarlılığının en somut örnekleri
oldu. Bu çevreci yatırımlar, kısa sürede
hem ekonomiye hem de doğaya önemli katkılar
sağladı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının
kullanımı ile İzmir, 253 bin ağacın ancak
temizleyebileceği 94 bin ton karbondioksitten
kurtuldu. Ayrıca 165 km'ye ulaşan raylı
sistem ağı sayesinde trafiğe çıkması önlenen
tahmini 1000 otobüsün yayacağı 62 bin ton
karbondioksit salımının da önüne geçilmiş
oldu.
2000 yılında 11 kilometre hat üzerinde
hizmet vermeye başlayan İzmir'deki raylı sistem,
bugün yaklaşık 15 kat büyüyerek 165 kilometreye
ulaştı. 450 milyon liralık yatırımla
8.8 kilometrelik Karşıyaka Tramvayı hizmete
girerken, 12.8 kilometre uzunluğundaki
Konak Tramvayı’nda sona yaklaşıldı.
Diğer yandan yeni ve çevreci gemilerle
deniz ulaşımını geliştiren Büyükşehir Belediyesi,
Türkiye'nin ilk elektrikli otobüs filosuna
da hayata geçirdi. İzmir'de fosil
yakıtlara bağımlı lastik tekerlekli ulaşımın
yerini çevre dostu alternatif ulaşım sistemleri
almaya başladı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, toplu ulaşımda
deniz yolunun payının artırılması ve
mevcut filonun modern, çevreci ve engelli
kullanımına uygun gemilerle yenilenmesi
amacıyla “Deniz Ulaşımını Geliştirme Pro-
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
jesi”ni uygulamaya koydu. Karbon kompozit
malzemeden yaptırılan, engelli dostu, çevreci
15 yolcu gemisi ile 3 adet arabalı vapur Körfez’de
sefere başladı.
Doğalgaz yerine biyogaz
Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi Çamur Çürütme
ve Kurutma ünitelerinde 3,5 yılda 34,5
milyon metreküp biyogaz üretildi. Çamur kurutma
işleminde, doğalgaz yerine bu biyogaz
kullanıldı. Üretilen biyogazın değeri yaklaşık
23 milyon lira oldu. Böylelikle karbon ayak
izinde 45 bin ton azalma sağlanırken, karbondioksit
emisyonunun telafisi için gerekli
olan yaklaşık 115 bin adet ağaç da doğaya kazandırılmış
oldu. Çamur Çürütme ve Kurutma
Tesisi’nde üretilen kurutulmuş
çamuru çimento fabrikalarında “ek yakıt”
olarak değerlendiren İZSU, bu yolla da karbon
ayak izinde 45 bin ton azalma sağlayarak,
105 bin adet ağacı daha doğaya
kazandırmış oldu. Çiğli AAT Çamur Çürütme
ve Kurutma Üniteleri, 800 tona ulaşan toplam
çamur miktarını yaklaşık 6 kat azaltarak
120 ton kurutulmuş çamur üretebilecek kapasitededir.
Hem tasarruflu hem çevreci
İlk sefere başladığı 2 Nisan’dan bu yana 2
milyon 356 bin yolcu taşıyan elektrikli otobüs
filosu sayesinde İzmir’in toplu ulaşımında
363 bin litrelik akaryakıt
kullanımından tasarruf edilmiş ve 973 ton
karbondioksit salımının önüne geçilmiş oldu.
Bir başka hesaba göre, geçen 10 aylık süre
içinde akaryakıtla çalışan otobüslerin yaratacağı
hava kirliliğini temizleyebilmek için
24 bin ağaca gereksinim duyulacaktı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ayrıca, elektrikli
otobüslerin elektriğini üretmek için de
ESHOT’un Buca’daki atölyelerinin çatılarında
güneş enerji santrali kurdu.
Güneşle gelen tasarruf
2014 Ağustos ayında hizmete giren Menderes
Havza Atık Su Arıtma Tesisi’ndeki çamurun
güneş enerjisiyle kurutulması
nedeniyle İZSU, hem elektrik hem de nakliye
masraflarından 1 milyon 360 bin TL. tasarruf
sağladı. Aynı zamanda yenilenebilir enerji
kullanımıyla 3 bin 170 ton karbondioksitin
atmosfere salımı engellendi. Menderes
Havza Atık Su Arıtma Tesisi’nde yılda 2 bin
ton arıtma çamuru güneş enerjisiyle kurutularak
doğalgaz ve kömür gibi fosil yakıtların
kullanımı önleniyor. Atmosfere salımı engellenen
karbondioksit miktarı, 4 bin 750 ağacın
ancak temizleyebileceği büyüklükte...
Yaşam Parkı’nın elektrik ihtiyacı
karşılandı
Bayraklı Ekrem Akurgal Yaşam Parkı’nın
aydınlatılması için gerekli elektrik ihtiyacının
tamamı ile Havagazı Fabrikası’nın enerji
ihtiyacının yüzde 40’nın karşılanması için
kurulan güneş enerji sistemi, bu çevreci yatırımın
karşılığının kısa sürede alındığını
gösterdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, parkta
toplam bin 217 metrekarelik alana, 380 tanesi
spor salonu çatısında, 336 tanesi de oto-
egeyondergisi.com 11
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
park alanında olmak üzere 716 güneş paneli
kurdu. Ağustos ayında sistem devreye girdi
ve bugüne kadar 45 bin kilovat saat elektrik
enerjisi sağlandı. 19 ton karbon salımının
önüne geçildi.
Raylı sistemle egzoz dumanına son
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 165 kilometreye
ulaştırdığı ve günde 750-800 bin
arasında yolcu potansiyeline sahip raylı sistem
sayesinde İzmir'in havası temiz kalıyor.
Mevcut yatırımlar gerçekleşmesiydi, aynı
miktarda yolcuyu taşımak için yaklaşık 1000
adet otobüsün daha trafiğe dahil edilmesi gerekecekti.
ESHOT Genel Müdürlüğü'nün elektrikli
otobüslerle ilgili yaptığı hesaplamalarda baz
aldığı "fosil yakıt kullanan otobüslerin karbon
salımına" ilişkin oranlamalara göre, sadece
raylı sistemle yolcu taşıyarak İzmir'de
yılda 62 bin ton karbondioksit salımı engellenmiş
oldu.
Ulaşım Ana Planı 2030 tamamlandı
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2015 yılı
Ağustos ayında çalışmalarını başlattığı İzmir
Ulaşım Ana Planı tamamlandı. Uluslararası
düzeyde uzmanlığa sahip 10 akademik danışmanın
kontrolünde geniş bir teknik ekip
ile gerçekleştirilen planla, İzmir'in 2030 yılına
kadar izleyeceği yol haritası belirlendi.
Planla birlikte artan nüfus ve taşıt sayısına
rağmen zirve saatlerdeki karbon salımının
yüzde 18 azaltılması hedefleniyor. Plana
göre, önümüzdeki 12 yılda kentin raylı sistem
ağının 465 km’ye çıkarılması öngörülüyor.
Aynı süreçte 27 noktada da yeni transfer
12 egeyondergisi.com
merkezi kurulacak, 6 yeni iskele ile birlikte
deniz ulaşımında 11 yeni hat planlanacak.
Mevcut 24 transfer merkezi ve noktasına ek
olarak 27 noktada yeni transfer merkezi
planlandı. Özel araç kullanımını azaltmak ve
toplu taşımayı teşvik etmek amacıyla 52 adet
"park et-devam et" alanı kurulacak. Deniz
ulaşımını geliştirmek için 6 yeni iskele ile
birlikte 11 yeni hat planlaması yapılacak.
Böylece iskele sayısı 17'ye, mevcut 10 hatla
birlikte hat sayısı 21'e yükselecek. Planın en
önemli yaklaşımı olan motorsuz ulaşım kapsamında
yeni bisiklet yolları da planlandı ve
yeni yaya alanları geliştirildi. Toplamda 350
km bisiklet yolu planlandı ve 670 ha alan da
yayalaştırma için belirlendi. Kent içi karayolu
ulaşımında ufak dokunuşlar ile düzenlenebilecek
110 kavşak alanı yeniden projelendirildi.
Bunlar ile beraber orta ve uzun vadede
uygulamaya yönelik yaklaşık 200 km karayolu
aksı yeniden düzenlendi. Kentteki tüm
işletmecilerin İzmirimkart ile entegre olması
ve bütüncül bir yaklaşım ile koordinasyonu
amaçlanıyor. İmar planları üzerinde yapılan
detaylı projeksiyon hesapları sonrasında
kentin nüfusunun 2030 yılında 6.2 milyon olması
bekleniyor. Bu nüfusun ortaya çıkaracağı
yolculuk talebi miktarı da 10 milyonun
üzerinde hesaplanıyor. Buna paralel en
önemli değişimin otomobil sayısı ve otomobil
sahibi olma oranında görüleceği, bugün
642 bin civarında olan kentteki otomobil sayısının
hedef yılında 1.4 milyon olacağı vurgulanıyor.
Otomobil sayısındaki artış hızı,
böylece nüfus artış hızının da üzerine çıkıyor.
Karbon salımında hedef yüzde 18
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
Aynı zamanda tesisin işletmesinde gerekli
temiz su ihtiyacı karşılanacak. Tesis, Türkiye’de
arıtma suyundan içme suyu elde edilen
ilk ünite olacak. Çiğli Atık Su Arıtma
Tesisi’nden çıkan evsel atık su bir miktar
tuzlu olduğu için yaklaşık 2- 2.5 milyon liraya
mal olacak tesis, ülkemizde deniz suyu
arıtımına da örnek olmuş olacak.
Arıtılmış sular tarlalara can suyu
olacak
Türkiye’de toplam su tüketiminin yüzde
72’sinin zirai amaçlı olarak kullanıldığından
yola çıkarak arıtma suların tarımda sulama
suyu olarak kullanılması için Ege Üniversitesi
Ziraat Fakültesi ile proje yürütülüyor.
Yine arıtma çamurlarının tarımda kullanılması
ile ilgili çalışmalar sürüyor.
Tüm hedefler çerçevesinde planın orta ve
uzun vadede getirdiği faydalar dikkate alındığında
özel araç kullanımında 4 puana yakın
azalma öngörüldü. Raylı sistem kullanımının
da 2 kat artacağı planlandı. Bu çerçevede
sabah zirve saatte CO2 salımında 2030 yılında
%18 azalma hedefleniyor.
İZSU’nun 2050 planı hazır
Tüm dünyada su giderek çok daha kritik
bir önem taşımaya başlarken, İZSU da “sürdürülebilir,
akıllı su yönetimi” konusunda
ciddi adımlar attı. Küresel iklim değişikliğine
karşı kenti hazırlamak ve yaşanabilecek
muhtemel su sıkıntısına karşı yeni yol haritası
oluşturmak amacıyla 2050 nüfusuna
göre içme suyu ve çamur yönetimi master
planları hazırlandı. Aklı ve bilimi rehber alan
akıllı kent hedefiyle sürdürülen çalışmalarda
hedef gelecek nesillere sağlıklı ve temiz bir
çevre bırakabilmek.
Arıtma suyundan içme suyuna
Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’ndeki atık sularını
mikrofiltrasyon, ultrafiltrasyon ve ters
osmoz sistemleri ile içme suyu (TS266) standartlarına
getirecek yeni bir tesis kurulacak.
Günde 600 bin metreküp evsel atık suyun
arıtıldığı Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nde 5 bin
metrekare alanda kurulacak pilot tesiste yüksek
arıtma teknikleri ile atık su içindeki hem
çözünmüş tuzlar hem de bakteri ve virüsler
arıtılacak. İçme suyu standartlarına getirilen
evsel atık sular, son analizler tamamlanıncaya
kadar boşa akıtılmayacak; temiz su,
Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nde 50 dönümlük
çim alanın sulamasında kullanılabilecek.
Temiz ve kaliteli su
Kente verilen suyun yüzde 53’ü yeraltı su
kuyularından, yüzde 47’sini ise yüzeysel su
kaynaklarından karşılanıyor. Su sıkıntısı olmasa
da gelecek yıllarda yaşanması muhtemel
kuraklık tehlikesine karşı önlem alınıyor,
yatırımlar devam ettiriliyor. İçme suyu kalitesi
de denetimlerle sürekli izleniyor. İzmir’in
yeraltı ve yüzeysel su kaynakları son
model teknolojiyle donatılmış tesislerde
arıttıktan sonra dağıtım ağıyla vatandaşlara
sunuluyor. İzmir, suyun musluktan içilebildiği
bir kent olma ayrıcalığını taşıyor.
İzmir Körfezi’nde hayat var
2000 yılında Büyük Kanal Projesi’nin devreye
girmesi ile tüm atık sular arıtma tesislerinde
arıtılarak Körfez’e deşarj edilmeye
başlandı. Çiğli, Güneybatı, Urla, Foça, Menemen
ve Kemalpaşa atık su arıtma tesislerinin
de devreye girmesiyle Körfez’deki su kalitesi
giderek arttı; balık ve canlı çeşitliliği çoğaldı.
2008 yılından günümüze Urla Yüksek
Teknoloji, Urla, Bayındır, Menemen, Aliağa,
Torbalı, Kemalpaşa, Seferihisar, Ayrancılar-
Yazıbaşı, Özdere, Doğanbey, Yeni Foça, Bayındır
Hasköy, Menemen Türkelli arıtma
tesisleri işletime alınarak Nif, Küçük Menderes,
Gediz nehirleri ile Yarımada kirlilikten
kurtuldu. Tire arıtması Şubat ayında devreye
girecek. İZSU ayrıca Mordoğan, Gerenköy,
Ulucak, Dikili, Yeni Şakran, Selçuk, Kiraz, Kemalpaşa,
Beydağ, Karaburun, Gölcük, Kınık
ilçelerinde 12 arıtma tesisi kurmak için de
çalışmalarını sürdürüyor.
İzmir’de “atık su arıtım hizmetlerinden
yararlananların kent nüfusuna oranı” yüzde
97’ye ulaştı. Birleşmiş Milletler’in son Dünya
Su Gelişim Raporu’nda, yüksek gelir düzeyine
sahip ülkelerde bile bu oran yüzde 78.9
olarak belirlendi. Türkiye’de ise bu oran
yüzde 57. Hedef “Yüzülebilir Körfez”…
egeyondergisi.com 13
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
BÜYÜKŞEHİR
ÇEVRECİ ULAŞIMA
HAZIRLANIYOR
Manisa’da şehir içi ulaşımda kullanılacak olan elektrikli otobüslerin
şarj ve bakımı için kullanılacak olan istasyonda inşaat çalışmaları
aralıksız devam ediyor.
Çalışmaları inceleyen Manisa Büyükşehir
Belediye Başkanı Cengiz Ergün, çevreci elektrikli
otobüsler, şarj istasyonları ile yaklaşık 90
milyon TL’lik bir yatırımı Manisa’ya kazandırdıklarını
belirterek hayırlı olmasını diledi.
Manisa’nın ihtiyaçları noktasında yatırımlarını
bir bir hayata geçiren Manisa Büyükşehir
Belediyesi’nin önümüzdeki aylarda
hizmet verecek olan elektrikli otobüsler için
yapımına başladığı şarj ve bakımı istasyonunda
çalışmalar devam devam ediyor. Manisa
Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz
Ergün, Genel Sekreter Yardımcısı Yılmaz
Gençoğlu, Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi
Başkanı Mümin Deniz, Çevre Koruma ve
Kontrol Dairesi Başkanı Ertuğrul Yıldırım,
Zabıta Dairesi Başkanı Aydoğan İra, Basın
Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Erdinç
Karaköse ile birlikte Şehirlerarası Otobüs
Terminali içinde yürütülen şarj ve bakım
istasyonu çalışmalarını inceledi.
90 milyon TL’lik yatırım
Çevreci elektrikli otobüsler, şarj istasyonları
ile yaklaşık 90 milyon TL’lik bir yatırımı
14 egeyondergisi.com
da Manisa’ya kazandırdıklarını belirten Manisa
Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz
Ergün,” Manisa şehir trafiği noktasında
büyük bir sıkıntı yaşıyor. Ana arterlerimizde
planladığımız ve şehrin içerisindeki servis
araçlarının ve diğer araçların getirdiği sıkıntıları
çözde noktasında biliyorsunuz geçtiğimiz
aylarda elektrikli otobüs ihalemizi
yapmıştık. Temmuz ortalarında teslim alacağımız
18 metrelik 20 adet ve 25 metrelik 2
adet otobüsümüzün akşamları şarjını ve
bunun yanı sıra her türlü bakımına yapacakları
olan bölgede binaların inşaat çalışmaları
devam ediyor. Manisa Büyükşehir Belediyesi
olarak gerek otobüslerimiz, gerekse bu şarj
istasyonlarına yaklaşık 90 milyon TL’lik yatırım
yapmaktayız. Eş zamanlı olarak mevcut
inşaatı da tamamlamayı planlıyoruz. Zemin
çalışmaları tamamlandı. Manisa’mız için
güzel bir yatırım” diye konuştu.
Hayırlı olsun
Şehrin sıkıntılarına birer birer neşteri
vurduklarını belirten Başkan Ergün, “Tabi bu
yatırımın bir bacağı da Organize Sanayi Bölgesinde.
Mevcut alanımıza oranla daha
küçük bir alanı Organize Sanayi Bölgesi Başkanımız
Sait Türek yapımını üstlendiler, yerini
tahsis ettiler. Manisalılar adına kendisine
teşekkür ediyorum. Buradaki modelin biraz
daha küçüğü Organize Sanayi Bölgesinde yapılıyor.
Hayırlı olsun. Emeği geçenlere bir kez
daha teşekkür ediyorum. Manisa Büyükşehir
Belediyesi olarak şehrin sıkıntılarını çözme
noktasında yatırımlarımızı birer birer hayata
geçiriyoruz” dedi.
Esnaf ve vatandaşla sohbet etti
Başkan Ergün ardından Şehirler Arası
Otobüs Terminali’nde esnafı ziyaret etti. Terminal
esnafı ve vatandaşla tek tek tokalaşarak
sohbet eden Başkan Ergün’e Manisalılar
hizmete giren modern Öğretmenevi Kavşağı
ve Çevre Düzenlemesi için teşekkür etti.
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
2018 YILI İHRACATTA
REKORLAR YILI
OLACAK
Egeli ihracat şampiyonları ödüllerini
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'den aldı
16 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
Ege İhracatçı Birlikleri, Türkiye İhracatına
2017 yılında 5.5 milyar dolarlık katkı sağlayan
56 üyesini ödüllendirdi. "İhracatın Yıldızları
Ödül Töreni" İzmir Swissotel'de
gerçekleştirildi. Ödül töreninde ihracatçılara
ödüllerini Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci,
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet
Büyükekşi ve Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör
Başkanı Sabri Ünlütürk verdi.
İhracatçılar Evliya Çelebi gibi
dünyayı gezdi
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı
Sabri Ünlütürk, 2017 yılında 11 milyar
838 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmeyi
başardıklarını, bu başarıyı sağlamak için
2017 yılında çok yoğun bir tempoda çalıştıklarını
kaydetti. Ünlütürk, ""Bu yıl ihracatçılarımız
bu başarıyı sağlamak için geçen yıllara
göre çok daha fazla çalıştı, çok daha fazla seyahat
etti. Her birine İhracatın Evliya Çelebisi
diyebiliriz. Bu başarıyı sağlayan tüm
üyelerimize ihracatın yıldızları yerine, ihracatın
kahramanları diye seslenmek istiyorum"
diye konuştu.
Ege Bölgesi'nden 2017 yılında Türkiye İhracatçılar
Meclisi (TİM) verilerine göre 18
milyar 177 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildiği
bilgisini paylaşan Ünlütürk, 2016 yılında
16 milyar 603 milyon dolar olan
ihracatlarını yüzde 9.4 arttırmayı başardıklarını
dile getirdi.
Türkiye İhracatçılar Meclisimiz tarafından
açıklanan ilk bin ihracatçı listesinde Ege
Bölgemizden 158 firmamız yer aldığını anlatan
Ünlütürk, "İzmir, 83 firma ile İstanbul'un
ardından ikinci il oldu. 2018 yılı ihracat hedefimiz
ise 13 milyar dolar" diyerek sözlerini
noktaladı.
egeyondergisi.com 17
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
2018 yılı ihracatta rekorlar yılı
olacak
Ekonomi Bakanı Zeybekci, "EİB İhracatın
Yıldızları" töreninde yaptığı konuşmada, "Bu
sene Ege Bölgesi, Türkiye ortalamasının üretimde
yatırım teşvik belgesi aldı. Bugüne
kadar Egeliler hep hayıflanırdık teşviklerden
yeterinde yararlanamıyoruz diye. 2017 yılında
bu değişti. Ege'de bir canlanma var,
Ege'nin zeybeği şöyle bir yerinden doğruldu.
Efe de ayağa kalkıyor. Bunun yansımalarını
hep beraber göreceğiz. Birlikte beraberlikte
huzur, bereket, enerji vardır" dedi. Zeybekci
şöyle devam etti: "2018 yılı 2017 yılından çok
daha iyi geçmesini bekliyoruz. 2018 yılının
ilk haftasında yıllık 158 milyar dolar ihracat
rakamını geçerek tarihi rekor kırdık. 2018 yılında
her ay yeni bir ihracat rekoru kıracağız."
Dünyanın en güçlü ekonomilerinden
Çin'in ihracatını yüzde 7.5 arttırdığını belirten
Bakan Zeybekci, "Biz onun üzerine çıktık,
yüzde10.2'lik artışa getirdik. Dünya değişiyor.
Sanayide, teknolojide, bilgide markada,
tarımda her alanda yeniden yapılanmanın
olduğu coğrafyada bildiğimiz şeyler değişecek.
Bunların olduğu ortamda dünyanın en
büyük tehlikesi artan maliyetler. Artan iş
gücü maliyetlerinin olduğu yerde Türkiye
olarak 15 yılda hangi noktaya geldik biliyor
musunuz? Bu çok değil ama dünyada milli
gelire oranla en yüksek asgari ücretin olduğu
ikinci ülkeyiz, Yeni Zelanda'dan sonra geliyoruz.
Nominal değer olarak da Avrupa'daki
birçok ülkeden çok daha yüksekteyiz. Artış
olarak da üç katına yakın artmış. Evet maliyetler
yükseliyor. Maliyetlerin yükseldiği ortamda
iş gücünün çok olduğu yerler avantajlı
olacak! Hayır öyle olmayacak. Yüksek teknolojiye
sahip olan ülkeler yeniden merkez haline
gelecek. Üretim teknolojileri, bildiğimiz
üreten teknikler değişiyor. Türkiye olarak
bunu yapmamız lazım, bildiğimiz doğrular
değişiyor" diye konuştu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet
Büyükşekşi ise; "Ege Bölgemiz toplam
ihracatımızın yüzde 8'inden fazlasını gerçekleştiriyor.
Tarım ve madencilik ürünlerinin
yanında özellikle sanayi ürünlerinde, son derece
başarılı bir ihracat yapısına sahip. En
çok ihracat yapan ilk 10 ilimizin 3'ü bölgemizden.
Bölgemiz ülkemizin gelişmesine
ekonomimizin canlanmasına her daim büyük
katkılar sağlıyor" diye konuştu.
Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım'a
"Yılın Bürokratı Ödülü" verildi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Türk
Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım,
"EİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni"nde,
Türk Eximbank'ın yeni web sitesini ve Türk
Eximbank İhracat Destek Hizmetleri Merkezi'ni
hizmete soktu. Ege İhracatçı Birlikleri,
Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım'a
"Yılın Bürokratı Ödülü" verdi.
18 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
TÜRKİYE 68 ÜLKEYE
ORGANİK ÜRÜN
İHRAÇ ETTİ
Türkiye'nin organik ürünler ihracatının
yüzde 74'ü Ege Bölgesi'nden yapıldı
Organik üretiminde Türkiye'nin lideri
olan Ege Bölgesi organik ürünler ihracatında
da açık ara lider oldu. Türkiye'nin 2017 yılında
gerçekleştirdiği 87 milyon dolarlık organik
gıda ürünü ihracatının yüzde 74'ü Ege
Bölgesi'nden gerçekleştirildi. Organik ürün
ihraç ettiğimiz ülke sayısı ise 68 oldu.
Ekonomi Bakanlığı tarafından organik
sektöründe koordinatör birlik olarak belirlenen
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), Ekolojik
Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) ve Tarımsal
Ürün Kontrol ve Sertifikasyon Kuruluşları
Derneği (KSKDER) işbirliğinde
düzenlenen Organik Tarım Çalıştayı'nda konuşan
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları
Birliği Başkanı Birol Celep, ihracatçı
firmaların beyanlarını esas alan E-Birlik verilerine
göre Türkiye'nin organik gıda ürünü
20 egeyondergisi.com
ihracatının 2017 yılında yüzde 10.3'lük artışla
21 bin tona ulaştığını, değer bazında ise;
yüzde 17.2'lik artışla 87 milyon dolara çıktığını,
bu ihracatın yüzde 74'ünün Ege İhracatçı
Birlikleri'ne üye ihracatçılar tarafından
yapıldığını kaydetti.
Türk Organik Sektörü'nün 2023 yılı için
2.5 milyar dolarlık ihracat hedefi olduğuna
dikkati çeken Celep, "Türkiye'de organik sektörünün
ihracat rakamı kayda alınan rakamın
en az 5 katı seviyesinde. İhracat
beyannamelerinde organik işaretlemesi tam
olarak yapılmadığı için rakamlar düşük görünüyor.
Türkiye'nin Organik ürünlerin en
fazla ihraç edildiği ülkelerde Almanya ilk sırada
yer alırken, bunu ABD ve Fransa takip
ediyor. Ülkemizin en büyük pazarı Avrupa
Birliği ülkeleri. Dünya Genelinde 68 farklı ülkeye
organik ürün ihraç ediyoruz. En fazla
ihraç edilen organik ürünler sırasıyla Çekirdeksiz
Kuru Üzüm, Kuru İncir, Fındık ve Kuru
Kayısı" şeklinde konuştu.
Organik sektörü insan ve çevre
sağlığını koruyor
Organik Tarım Sektörü'nün daha nitelikli
ve sağlıklı ürün elde etmek için her aşamada
kontrol edilen, doğal dengeyi koruyan, sürdürülebilir
ve güvenli ürünler ürettiğinin altını
çizen Celep sözlerini şöyle tamamladı;
"Organik sektörü, insan ve çevre sağlığını
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
destekliyor, ülkemiz ekonomisine katkı sağlıyor,
vergi ödüyor ve istihdam sağlıyor. Organik
tarımın başladığı ve ülkemiz için
merkez konumundaki Ege Bölgesi’nde tüm
sektör paydaşları olarak bir araya geldik. Organik
Ürün Çalıştayı'nda üretim ve ihracat
aşamasında yaşadığımız sorunları hep beraber
konuşup tartışacağız, hep birlikte çözüm
yolları arayacağız ve sektörümüzün önünü
açacağız.”
Avcı; "Organik sektörü 15 yılda
yüzde 500 büyüdü"
Dünya’da Organik Ürün Pazarının son 15
yılda yüzde 500’ün üzerinde büyüdüğü bilgisini
paylaşan Ekolojik Tarım Organizasyonu
Derneği (ETO) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa
Avcı, Organik Sektörü'nün her yıl ortalama
yüzde 15 civarında büyüdüğünü dile
getirdi.
2018 yılı ekolojik yıl olsun
"Organik sektörü ekonomik kriz dönemlerinde
bile büyüme gösteren, dinamik ve
artık niş olmayan bir pazar" şeklinde konuşan
Avcı, "Sağlıklı verilere ulaşmak zor olsa
da 90 Milyar dolar olduğu tahmin edilen bu
pazarda ülkemizin payı yüzde 1’i bile bulmuyor.
Önemli bir tarım potansiyeli ve tarım
ürünleri tedarikçisi olan ülkemizin bu pazarda
sürdürülebilir bir şekilde çok daha
fazla payı olması gerektiğini düşünüyorum.
Bu nedenle hem iç pazarımızı hem de ihracatımızı
geliştirmek için, doğru analizler yaparak
hep birlikte daha çok çalışmamız
gerektiği ortadadır. Bu gün olduğu gibi… Bu
çalıştayla birlikte, 2018 yılına güzel bir başlangıç
yaptığımıza inanıyorum. Siz değerli
katılımcılarımızın Yeni yılını kutlar, 2018 yılının
ülkemiz ve sektörümüz açısından çok
güzel gelişmelerin yaşandığı ekolojik bir yıl
olmasını dilerim" dedi.
2023'te tarım arazilerinin yüzde
5'inde organik üretim hedefliyoruz
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel
Üretim Genel Müdür
Yardımcısı Resul Durmaz
ise; su ve toprağın kimyasallarla
kirletilmesi nedeniyle
organik tarıma
geçmenin gerekliliği üzerinde
durdu. Durmaz, "Burada
devlete, üniversitelere
ve bu konuda faaliyet gösteren
kurum ve kuruluşların
bir araya gelmesi lazım. Bu
3 unsur bir araya gelirse
üretimi planlı ve sağlıklı yapabiliriz.
Dünya'da organik
tarım alanları 91 milyon
hektar, tarım alanlarının
yüzde 1.1'lik bölümünde organik tarım yapılıyor.
Türkiye'de tarım alanlarının yüzde 2 seviyelerinde
524 bin hektar alanda yapılıyor"
şeklinde konuştu.
"Birim alandan daha fazla ürün elde
etmek, bunu yaparken doğanın tahrip edilmemesi
ana hedefimiz" diyen Durmaz sözlerini
şöyle tamamladı; "Organik ürünlere ilgi
her geçen gün artıyor. Organik tarımda diğer
ülkelerle mevzuat denkliği sağlayarak ihracatı
arttırmayı hedefliyoruz. organik tarım
alanlarının payını toplam tarım arazilerinde
2023 için yüzde 5'e çıkarmayı hedefliyoruz"
diyerek sözlerine son verdi.
Bakan; "İzmir'de 3 bin 451 üretici
129 çeşit organik ürün üretiyor"
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
İzmir İl Müdür Vekili Musa Bakan, İzmir'de
23 ilçede 3 bin 451 üreticinin 21 bin 883 hektar
alanda 129 çeşit organik bitkisel üründe
üretim yaptığını, en fazla incir, zeytin, üzüm,
mısır, domates üretildiğini anlattı.
İzmir'de organik üretim yapan 6 adet kanatlı,
4 adet arıcılık ve 1 adet büyükbaş işletmesi
olduğu bilgisini ileten Bakan, "Organik
sektöründe faaliyet gösteren toplam işletme
sayımız ise 246. 2017 yılında destekleme
ödemeleri kapsamında 2 bin 560 üreticiye 9
trilyon organik tarım desteği ödemesi gerçekleştirdik"
diye konuştu.
Tarımsal Ürün Kontrol ve Sertifikasyon
Kuruluşları Derneği (KSKDER) Başkanı Nesrin
Serin Onkardeşler, KSKDER'in 2016 yılında
kurulmuş yeni bir dernek olduğunu,
organik sektörünün paydaşlarıyla, özellikle
üniversiteler ile işbirlikleri yapmak istediklerini,
bu amaçla Organik Ürün Çalıştayı’nın
partneri olduklarını, KSKDER'e tüzel kişilerin
üye olabileceği bilgisini verdi.
22-24 Ocak 2018 tarihleri arasında Çeşme'de
düzenlenen Organik Tarım Çalıştayı'na
Ekonomi Bakanlığı, Gıda Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı, Organik Sektörü paydaşı
kurumların temsilcilerinden 200 civarı
kişi katılıyor.
egeyondergisi.com 21
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
Samet Tünay
GÜNDÜZ
MADENCİLİK
SEKTÖRÜNDE
YATIRIM
İKLİMİ
Maden kanunu 18.Şubat.2015 tarihinde
değişti, buna bağlı olan yönetmenlikler iki yıl
aradan sonra 2017 yılı içinde yayınlanarak yürürlüğe
girdi ama sektörün en önemli sorunu
olan Başbakanlık genelgesinde bir değişiklik
olmadı.
2015 yılında yapılan Maden Kanunu değişikliği
çalışmaları sırasında, sektöre, bu kanun
yürürlüğe girdiği tarihte 16. Haziran.2012 tarihli
Başbakanlık genelgesinin yürürlükten
kaldırılacağı sözü verilmesine rağmen bu
güne kadar bu konuda bir gelişme olmadı. Danıştay,
bu genelgenin yürürlüğünü, 2016 yılı
içinde “genelge kanundan önce gelemez gerekçesiyle”
son vermesine rağmen hala durumda
değişiklik olmadı, sektör günümüzde
bu genelge ile yaşamaya devam etmektedir.
Günümüzde MADEN RUHSATI ile ORMAN
izni almak çok zor, hatta imkansızdır.
Maden İşleri Genel Müdürlüğü ruhsatın
her işlem için Başbakanlıktan veya Bakanlıktan
izin alarak bu işlemi gerçekleştirmektedir.
Buda zamanı çok fazla uzatmakta ve şirketleri
yatırımdan vazgeçirmektedir. Bir şirket için
bir defa Başbakanlıktan izin alınmalı ruhsatın
diğer işlemleri bu izin doğrultusunda Maden
İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilmelidir.
Özellikle ruhsat süresi uzatımı işleminde
ruhsat güvencesi kaidesine sadık kalınmalıdır.
Son günlerde ORMAN izinleri konusunda
Bölge Müdürlüklerine gönderilen GENELGE-
LER ile SEKTÖR gelişimini engelleyen çok
önemli değişiklikler yapılmıştır. Artık yeni
müracaat edilen ocaklar ile eskiden üretimine
devam eden sahalardaki alan büyütmelerinde
orman izni alabilmek, imkansız hale gelmiştir.
22 egeyondergisi.com
Maden Müh.
Sektör olarak, çok fazla orman dosyası izin
için sıra bekliyor söyleminin önüne geçebilmek
için BÖLGE Müdürlüklerinden AN-
KARA’ya dosya gönderilmemesi için çok
karışık bir prosüdür uygulanmaya başlandı.
Yüksek meblağlarla madenciye orman izni
veren, ORMAN İDARESİ, ben bu alana orman
izni vereyim mi diye ÇED izni alınırken alınmış
yazılı izinler olsa da yaklaşık 3 ayrı kurumdan
yeniden kendine hitaben yazılmış
yeni tarihli görüş talep etmektedir. Bunun kısaca
adı ben kurum olarak madenciye ORMAN
İZNİ vermiyorumdur.
Bu ülkede yatırım iklimi mutlaka iyileştirilmeli,
tüm sektörlere yatırım yapmayı planlayan
şirketlere kamu kurum ve kuruluşları en
azından engel olmamalıdır.
Tüm sektörlerde yatırımcının önündeki en
büyük engellerden birisi de aslında TEK’dir.
Yatırımcıya parasıyla elektrik satacak olan bu
kurum özellikle işletmesine elektrik getirecek
olan yatırımcıya tüm yatırımı yaptırdığı gibi
bir de kendisi için getirilen trafoda bir boş
bölüm istemekte, bu bölümünde kendisine
parasız devir edileceğine dair noter onaylı
belge almadan işletmelere elektrik vermemektedir.
İşletmesine yaklaşık 100 000 TL yatırım
yaparak elektrik getiren bir şirketin TEK
için yaptığı yatırım yaklaşık 20 000 TL kadardır.
Yatırım esansında zaten zorlanan şirketlere,
ek yatırımın yaptırması TEK kurumunun
bir ayıbıdır. Günümüzde bir işletmeye sadece
plan üzerinden elektrik müsaadesi alınması
yaklaşık 3 ay sürmektedir. TEK kurumunun,
kanun ve yönetmenlikleri bir an önce gözden
geçirilmeli ve YATIRIM ikliminin iyileştirilmesi
için acilen gelişmiş ülkelerdeki ELEK-
TRİK SATIŞ yöntemleri aynen ülkemizde
uygulanmalıdır.
Yatırımcı son senelerde bürokrasi ile uğraşmaktan
yatırıma zaman ayıramaz hale gelmiştir.
Bu konuda çok AÇİL özel sektörden görüş
alınarak bir şeyler yapılmalıdır.
Yatırım iklimi, başta maden sektörü olmak
üzere tüm sektörleri de içine alacak şekilde
özel sektör yatırımcısı lehine bir an önce güncellenmelidir.
Eğer bürokrasinin bu şekilde devam etmesi
halinde, sektörün yaşama şansı bulunmamaktadır.
Umudumuz bir an önce YATIRIM İKLİ-
MİN, özel sektörün isteği doğrultusunda yeniden
düzenlenmesidir.
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
İNGİLİZ YAPILARINI
TÜRK MERMERİ
SÜSLEYECEK
Türkiye’nin ihracatta katma değerli ihraç ürünleri içinde ilk sıralarda
yer alan, 2017 yılında Türkiye’ye 2 milyar 48 milyon dolar döviz kazandıran
Türk Doğaltaş Sektörü, 2023 yılı için belirlediği 7 milyar dolarlık
ihracat hedefine ulaşmak için Londra’ya çıkarma yaptı.
Egeli doğaltaş ihracatçıları Zaha Hadid,
Stanton Williams, Squire&Partnerk, Simpson
Haugh, Allford Hall Monaghan Morris,
Wilkinson Evre, Adjaye Associates gibi İngiltere’nin
ünlü mimarlık ofislerini ziyaret etti,
50'den fazla ünlü İngiliz mimarla bir araya
geldi.
Katma değerli ürün ihracatını arttırmak
için Ege Maden İhracatçıları Birliği tarafından
Ekonomi Bakanlığı desteği ile başlatılan
“İşlenmiş Doğaltaş Sektöründe Tasarım
Odaklı İhracatın Geliştirilmesi" adlı URGE
projesi kapsamında Doğaltaş ihracatçıları İngiltere
pazarındaki konumlarını güçlendirmek
için iş ve inceleme gezisi düzenledi.
“İşlenmiş Doğaltaş Sektöründe Tasarım
Odaklı İhracatın Geliştirilmesi" isimli URGE
Projesi’ne 25 üyelerinin katıldığı bilgisini
veren Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim
Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, 23-27 Ocak
2018 tarihleri arasında “İşlenmiş Doğaltaş
Sektöründe Tasarım Odaklı İhracatın Geliştirilmesi"
projesine katılan 10 firma ile düzenlenen
İngiltere Programı ile Ege
Bölgesi’ndeki doğaltaş ihracatçıları ile İngiliz
mimarların bir araya geldiğini kaydetti.
İnşaat projelerinde malzeme seçiminin
24 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
dünyanın değişik noktalarında yürütecekleri
projeleri Türk doğaltaşları süsleyecek” şeklinde
konuştu.
Hedef, Doğaltaş ihracatında
işlenmiş ürün payını arttırmak
Türkiye’nin 2017 yılında 2 milyar 48 milyon
dolarlık doğaltaş ihracatı olduğu bilgisini
veren EMİB Başkanı Mevlüt Kaya
amaçlarının “İşlenmiş Doğaltaş Sektöründe
Tasarım Odaklı İhracatın Geliştirilmesi" projesiyle
işlenmiş ürün ihracatını arttırmak olduğunu,
projelere işlenmiş ürün ihraç etmek
istediklerini sözlerine ekledi.
mimarlar tarafından yapıldığına işaret eden
Kaya, “Türk doğaltaşlarını tanıtmak, mimari
projelerde bu taşların nasıl kullanılabileceği
hakkında görüşmek, mimari projeler hakkında
bilgi alıp bu projelerde işbirliği fırsatlarını
değerlendirmek için etkinliğe katılan
firmalarımız tarafından yapılan görüşmeler
çok verimli geçti. Gezi kapsamında dünya çapında
tanınmış mimarlık ofislerini ziyaret ettiler.
İngiltere sadece kendi coğrafyasında
değil dünyanın her tarafında etkin bir ülke.
İngiliz mimarlarda dünyanın her tarafında
projelere imza atıyorlar. O nedenle bu temasları
İngiltere ile sınırlı düşünmemek gerekir.
İngiliz mimarlarla Türk doğaltaş ihracatçıları
ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Önümüzdeki
süreçte İngiliz mimarların İngiltere ve
İngiltere İş Gezisine 10 firma
katıldı
Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin “İşlenmiş
Doğaltaş Sektöründe Tasarım Odaklı İhracatın
Geliştirilmesi" projesine Ege Maden
İhracatçıları Birliği üyesi 10 firma temsilcisi
katılırken heyet Türkiye’nin İngiltere Büyükelçisi
Abdurrahman Bilgiç, Ticaret Başmüşaviri
M.Süleyman Beşli ve Ticaret Müşaviri
S.Aytuğ Göksu ile de bir araya geldi. İngiltere
pazarı hakkında değerlendirme yapma fırsatı
buldu.
Ege Maden İhracatçıları Birliği'nin “İşlenmiş
Doğaltaş Sektöründe Tasarım Odaklı İhracatın
Geliştirilmesi" projesi kapsamında
düzenlediği Londra ziyareti kapsamında 24
Ocak 2018 akşamı mimarlık ofislerinin temsilcilerinin
davet edildiği bir panel ve ikili görüşmeler
de gerçekleştirildi.
egeyondergisi.com 25
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
AYSER ile
İHRACAT
4’E KATLANACAK
Aydın’ın ihracatını artırmak için en önemli projesi: AYSER
Kısa adı AYSER olan Aydın serbest Bölge
projesi ile Aydın’ın ihracatının 4 katına çıkarılabileceği
öngörülüyor.
26 egeyondergisi.com
AYSER İçin Ne Dediler?
İhracat Sıçramasını AYSER’le
Yapabiliriz
Aydın Ticaret Borsası Başkanı
Fevzi Çondur:
"Aydın'ın rekabet gücü açısından AYSER
önemli bir rol oynayacak.
İlimizin
yüzde 6.5 olan işsizlik
rakamının
daha aşağılara ineceğine
inanıyoruz.
650 milyon dolar
olan ihracatımızı
2023 hedefleri doğrultusunda
2 milyar
dolara çıkartacağız.
İhracat sıçramasını
AYSER ile yapabiliriz"
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
AYSER için Can
Suyu
Bekliyoruz
Aydın Ticaret
Odası Başkanı
Hakan Ülken :
“Aydın için olmazsa olmazlarımızı 15 kalemde
sıraladık. Bunlar arasında serbest
bölge, havaalanı, fuar alanı, yüksek hızlı tren,
teknokent var. Aydın'ın fertleri yumruğunu
bir masaya vurmazsa 15 yıl daha aynı konuları
konuşuruz. Ekip ruhuyla AYSER projesini
bu noktalara getirdik. Denizli ve Doğu bölgelerindeki
bazı serbest bölgelerde kamulaştırma
maliyetlerinde devletin desteği oldu.
AYSER projesi için de Kalkınma Bakanlığı'ndan
can suyu bekliyoruz"
AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa
Savaş :
"AYSER projesini belli
bir noktaya getirdik. Aydın'ın
üretim, ihracat kapasitesini
yukarıya
çıkartacak, istihdama
olumlu katkı sağlayacak
AYSER projesinin bu noktadan
daha ileriye gidebilmesi
için sahiplenilmesi
gerekiyor. İnanıyorum ki
sahiplenme ile projeyi
gerçekleştirip Aydın'ı hak ettiği yere getireceğiz.
Gerçekten de 650 milyon dolar ihracat kentimize
yakışmıyor. Yanı başımızdaki Denizli 2.5
milyar dolar ihracat gerçekleştiriyor. Aydın'ın
ufkunu açacak bu tür projelerle ihracatımızı 2-
3 milyar dolara çıkarmamız asla hayal değil.
AYSER projesiyle birlikte iş yapabilme pratiğini
de hayata geçirmemizi sağladı. Birlikte çok daha
güzel projeler hayata geçireceğiz."
Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger
"Aydın'ın Türkiye'nin hiçbir ilinde olmayan
potansiyeli var. Aydınlılar,
yıllık 650
milyon dolar olan ihracatı
yattığı yerden
yapıyor. Allah'ın bahşettiği
ürünlerimizin
serbest bölge ve organize
sanayi bölgelerinde
işlersek
ihracatımız 3-4 milyar
doları aşabilir.
Aydın Serbest Bölgesi,
ihracat ve sanayide katma değer sağlanması
için önemli. Bu işin Ankara'daki boyutu
belli bir merhaleye geldi. Bundan sonra ilimizdeki
bürokratik aşamalarda Valilik olarak üzerimize
düşeni yapacağız. Aydın'da taş üstüne
taş koyan herkesin yanındayız. 2023 ve 2071
hedeflerine ulaşılmalı için ne yapılması gerekiyorsa
biz hazırız. Bundan sonra burjuva gibi çalışacağız"
egeyondergisi.com 27
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
AYSER İÇİN BABAYİĞİT
ESBAŞ CEO’SU
FARUK GÜLER
AYSER ile ilgili gerçekleştirilen toplantıda
konuşan Ege Serbest Bölgesi’nin (ESBAŞ)
CEO’su Dr. Faruk Güler ESBAŞ’ın kurulması,
üretim süreçleri ve serbest bölgelerin geliştirilmesi
ile ilgili tecrübelerini paylaştı. ES-
BAŞ’ı anlatan bir tanıtım filmi ile
konuşmasını destekleyen Güler, AYSER için
her zaman yardıma hazır olduğunu dile getirdi.
Aydınlı sanayicilerin AYSER için bir babayiğit
lazım diyerek Faruk Güler’i işaret etmeleri
üzerine Güler, Sanayi Bölgeleri
hususunda tecrübelerini AYSER ile paylaşacağını
ve bölgeyi destekleyeceğini dile getirdi.
28 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
DENİZLİ’DEN DÜNYAYA
AÇILAN PENCERE
DENİZLİ OSB
Hayata geçirdiği yatırımlar ve yenilikçi çalışmalarıyla kurulduğu
1975 yılından günümüze kadar istikrarlı bir şekilde gelişerek büyüyen
Denizli Organize Sanayi Bölgesi önümüzdeki dönemde de
önemli çalışmalara imza atmaya devam edecektir.
Sanayicilerimizin girişimci ruhuyla Denizli’nin
bir sanayi kenti olmasına öncülük
eden Bölgemiz, kentteki ekonomik ve sosyal
gelişmelerde aktif bir rol oynarken, üyelerimizin
sorunlarına çözümler bulmaya, büyümeye
ve üretmeye devam etmektedir.
22 Tasarım Merkezi’nden 7 tanesi
Denizli OSB’de
2016 yılında yürürlüğe giren AR-GE Reform
Paketi çerçevesinde Denizli Organize
Sanayi Bölgesi Müdürlüğü ve Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığı işbirliği ile düzenlediğimiz
“AR-GE ve Tasarım Merkezleri Tanıtım
ve Bilgilendirme Toplantısı” Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanımız Sayın Dr. Faruk Özlü ve
Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci’nin
katılımı ile 2016 yılı Ekim ayında gerçekleştirilmiştir.
Yapılan bu toplantı ile Türkiye’deki 22 Tasarım
Merkezi’nden 7 tanesi Bölgemizde kurulmuştur.
Pamukkale Üniversitesi Hastaneleri
OSB Semt Polikliniği
Denizli Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğümüz
ve Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğümüzün
ortak çaba ve gayretleri ile
yapılan protokol gereği Pamukkale Üniversitesi
OSB Semt Polikliniği 11 Mart 2014 tarihinden
itibaren hizmet vermeye başlamıştır.
30 egeyondergisi.com
Bölgemize Modern Eczane Binası
2015 yılı Nisan ayından beri Bölgemizde
hizmet vermekte olan ve firmalarımız tarafından
rahatlıkla erişilebilir konumda olan
OSB Eczane, SGK reçeteleri, medikal sarf
malzemeleri, firmaların revir ihtiyaçları,
anne – bebek ürünleri, kozmetik – dermokozmetik
ürünler, vitaminler, besin destekleri
konularında gerekli hizmetleri sunmaktadır.
Gümrük Müdürlüğü Denizli OSB’de
Faaliyetlerine Başladı
Denizli Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğümüz
ile Ege Gümrük ve Ticaret Bölge
Müdürlüğü’nce Denizli Gümrük Müdürlüğü’nün
Bölgemiz içerisinde yer alması ile
ilgili protokol imzalanmıştır. arasında Denizli
Organize Sanayi Bölgesi’ne gümrük binası
yapılması ile ilgili protokol 21 Şubat
2013 Perşembe günü imzalandı.
İmzalanan protokol töreninin ardından
27 Mayıs 2015 Çarşamba günü yapılan açılış
töreni ile Denizli Gümrük Müdürlüğü Bölgemizde
hizmet vermeye başlamıştır.
“Daha Yeşil Bir Çevre” sloganıyla
OSB için Çalışmalarımız Devam
Ediyor
Bölgemizin çehresini daha düzenli, temiz
ve modern bir görünüme kavuşturmak amacıyla
çevre düzenlemeleri ve yeşillendirme
çalışmalarımız hızla devam ediyor. Yeşile ve
peyzaj çalışmalarına verilen önem bir üretim
üssü olan Bölgemizi adeta botanik bahçesine
çeviriyor.
Denizli Organize Sanayi Bölgesi Yönetim
Kurulumuz çevre bilincini en önemli prensip
kabul etmiş ve bu doğrultuda yapmış olduğu
çalışmalar neticesinde; 2008 yılında Çevre ve
Orman Bakanlığı’nca ülkemizdeki tüm
OSB’ler arasında düzenlenen “En Çevreci
OSB” yarışmasına 24 OSB katılmış olup; Bölgemiz
Türkiye II.si olarak Çevre ve Orman
Bakanlığı’nca “ÇEVRE BERATI” ile ödüllendirilmiştir.
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
Hızlı ve Etkili Müdahale İçin
Bölgemize II. İtfaiye Binası
1992 yılında hizmete giren İtfaiye Müdürlüğümüzde,
4 adet itfaiye aracı, 1 adet kaza
kurtarma aracı, 1 adet tam donanımlı ambulans,
alev ve ateşe dayanıklı yanmaz elbiseler
ve gerekli yangın malzeme ve ekipmanları
mevcut olup, son derece modern çalışma
şartlarına sahip, eğitimli ve dinamik bir itfaiye
teşkilatına sahip bulunmaktadır.
Denizli Afyonkarahisar karayolunun Bölgemizin
ortasından geçmesi nedeniyle Bölgemiz
2 kısma ayrılmıştır. Bu nedenle I.
Kısımda bulunan sanayi tesislerinde meydana
gelebilecek yangınlarda can ve mal kaybını
önlemek ve yangına vakit kaybetmeden
daha hızlı müdahale edebilmek için BOTAŞ
RM/A istasyonu yanına 2012 yılında yeni itfaiye
binası yapılarak Bölgemiz İtfaiye Teşkilatı’nın
2 ayrı binada hizmet vermesi
sağlanmıştır.
KREŞ Binamızın Kapasitesi 140
Çocuğa Ulaşmıştır
Bölgemiz firmalarında çalışanların 2 – 6
yaş grubu çocuklarının kendine güvenen,
özgür, insani değerlere sahip, yaratıcı bireyler
olarak yetiştirilmesi amacıyla yaptırılan
Denizli OSB Kreşi 1998 yılından itibaren hizmet
vermektedir.
08 Haziran 2015 tarihinden itibaren 1
Kreş Müdürü ve 4 yeni öğretmen görevlendirilerek
faaliyetlerine devam eden Kreşimiz, İl
Milli Eğitim Müdürlüğü nezdinde yapılan girişimler
neticesinde 01 Ağustos 2015 tarihinden
itibaren Minik Hayaller Ana Okulu adı
altında Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak
hizmet vermektedir.
Mevcut binaya yapılan ek bina ile Kreş binamızın
kapasitesi 140 çocuğa ulaşmıştır.
Meslek Lisesi Özelleştirme
Çalışmalarımız
Denizli Organize Sanayi Bölgesi Yönetim
Kurulumuz, sanayicilerimizin kalifiye ara
eleman ihtiyacını karşılamak amacıyla Bölgemiz
sınırları içerisinde bulunan 75. Yıl
Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin
özelleştirilmesi ile ilgili çalışmalara
başlamıştır.
Yaptığımız girişimler neticesinde Meslek
Lisemiz 2018 – 2019 Eğitim – Öğretim yılında
özel okul statüsüne kavuşacaktır.
A Tipi Gümrük Antrepo İşletmesi
Kuruyoruz
Türkiye Gümrük Bölgesi’ne getirilip gümrüğe
sunulan eşyanın, bir gümrük rejimine
tabi tutulması, bir serbest bölgeye girmesi,
Türkiye Gümrük Bölgesi dışına yeniden ihracı,
imhası veya gümrüğe terk edilmesine
ilişkin işlemlerin deniz yolu ile gelen eşya
için özet beyanın verildiği tarihten itibaren
kırk beş gün, diğer bir yolla gelen eşya için
yine özet beyanın verildiği tarihten itibaren
yirmi gün içerisinde tamamlanması gerekir.
Aksi halde eşya genel anlamda devletin olur.
Oysa eşyanın antrepo rejimi altında kalış süresi
sınırsızdır.
Bu bağlamda sanayicilerimizin bu sorununu
çözmek için Gümrük Antrepo İşletmesi
kuruyoruz.
egeyondergisi.com 31
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
HEIMTEXTIL’E
TURKISH
TOWEL
DAMGASI
Dünyanın en büyük ev tekstili fuarı Heimtextil’e Denizli ve
Denizli’nin markası Turkish Towel damga vurdu.
32 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
Ege Bölgesi’nden toplam 71 katılımcı firmanın
bulunduğu Heimtextil’de 65 stant ile
Ege’den en kalabalık katılımı Denizli sağladı.
3000’e yakın katılımcı standın yer aldığı
ve yaklaşık 70bin kişinin ziyaret ettiği fuarda
“Turkish Towel” gördüğü ilgi ile Denizlilileri
mutlu etti.
2018 YILI İÇİN İPUCU NİTELİĞİNDE
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili
ve Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman
Kocasert fuarın Denizlili katılımcılar
için iyi geçtiğinin ifade ederek, “Son yıllarda
markalaşma çalışmalarımızı hızlandırdık ve
bu sene 3. kez Heimtextil Fuarı’nda Turkish
Towels markamızla yerimizi aldık. Görüyoruz
ki, uluslararası arenada gerçekleştirdiğimiz
sponsorluklar Türk havlusunun tanıtımı için
büyük katkı sağlıyor. Özellikle basketbol ve
tenis maçlarında yaptığımız tanıtımların
olumlu geri bildirimlerine dünyanın en
büyük ve en prestijli fuarlarından biri olan
Heimtextil’de yakından şahit olmak bizi son
derece sevindirdi.
Öte yandan, fuarın Denizlili katılımcılarımız
için de iyi geçtiğini rahatlıkla ifade
edebiliriz. 2018’in, ihracat adına oldukça pozitif
geçen 2017 yılından daha verimli olacağını
sıklıkla ifade ediyorduk. Heimtextil’in
katılımcılarımız adına iyi geçmesi 2018 yılı
için ipucu niteliğinde oldu” dedi.
egeyondergisi.com 33
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
Türkiye Ziyarette 6. Sırada
Almanya’nın Frankfurt şehrinde gerçekleşen
fuara 70bin civarında ziyaretçi katıldı.
Dünyanın dört bir yanından katılımcıların
geldiği fuara en kalabalık dış ziyaretçi sayısında
Türkiye 6. Oldu. Türkiye 2063 katılımcı
ile Almanya dışından en çok ziyaret gerçekleştiren
ülkeler arasında 6. Oldu. Çin 3642 katılımcı
ile ilk sırada yer alırken, İtalya 3310 ile
ikinci, İngiltere 2504 ile üçüncü, İspanya 2321
ile dördüncü, Amerika 2316 ile beşinci sırada
yer aldı. Türkiye’yi ise 2004 katılımcı sayısı ile
Fransa takip etti. Hindistan 1995 katılımcı sayısı
ile sekizinci, Pakistan ise 1873 katılımcı
sayısı ile dokuzuncu en çok ziyaretçi sayısına
sahip ülke oldu.
“TURKİSH TOWELS”I YALNIZ
BIRAKMADILAR
Turkish Towels”ın Denizli’den de önemli
ziyaretçileri vardı. Denizli Milletvekili Şahin
Tin, Frankfurt Başkonsolosu Burak Karartı,
Frankfurt Ticaret Ataşesi Mehmet Ali Çolakoğlu,
DTO Başkanı Uğur Erdoğan, DSO Başkanı
Müjdat Keçeci, DTO Meclis Başkanı
Hüseyin Memişoğlu, DTO Başkan Yardımcısı
Salih Sarıkaya, BASİAD Başkanı Selim Kasapoğlu,
Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları
Birliği Başkanı Şenol Şankaya,
TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın, Zorlu Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif
Zorlu ve Messe Frankfurt Tekstil Fuarları Başkanı
Olaf Schmidt “Turkish Towels” standını
ziyaret ederek gözlem, inceleme ve karşılıklı
fikir alış verişlerinde bulundu.
34 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
KATILIMCI FİRMALAR
egeyondergisi.com 35
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
TÜRK HAVLUSU
HER YERDE!
dikkate aldığımızda bir milyar kişilik bir kitleye
adımızı duyurmuştuk.
Havlu, basketbol ve tenis sporlarıyla son
derece yakından örtüşüyor. Sporcular verilen
her arada havlu kullanıyor. Biz de İstanbul’da
düzenlenen tenis şöleninde dünyanın en
önemli tenisçilerinden biri olan Maria Sharapova
ve Milli tenisçimiz Çağla Büyükakçay’ın
yanında yer aldık. Bu organizasyon
sonrasında da Türk havlusu ile ilgili son derece
önemli ve sevindirici geribildirimler
edindik. Bundan sonra da “Turkish Towels”
markamızla dünyanın en prestijli etkinliklerinde
yer almaya devam edeceğiz.”
Türk havlusunun “Turkish Towels” markasıyla
ciddi anlamda adını duyurduğuna değinen
ve dünya çapında tanınırlığının her
geçen gün biraz daha artırdığını vurgulayan
TİM Başkan Vekili ve DENİB Başkanı Süleyman
Kocasert, basketbolun ardından teniste
de Türk havlusu rüzgârının estiğini ve dünyaca
ünlü şampiyon sporcuların yanlarında
yer almanın büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı
olduğunu belirterek sözlerine şu şekilde
devam etti:
“ Mayıs ayında düzenlenen Turkish Airlines
Euroleague Final Four maçlarının global
sponsorlarından biri olmuş ve bu sponsorluk
sayesinde, sosyal medya etkileşimlerini de
36 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
6. ULUSLARARASI
AYDIN TARIM, GIDA ve
HAYVANCILIK FUARI
6. Uluslararası Aydın Tarım, Gıda ve Hayvancılık
Fuarı ziyaretçileriyle buluşmak
üzere hazırlıklarını tamamlıyor. Bu yıl Kobi
Fuarcılık Ltd.Şti tarafından 6. kez düzenlenecek
olan fuar 15-18 Şubat tarihlerinde
Aydın Efeler Pamuk Tariş depolarında gerçekleştirilecek.
38 egeyondergisi.com
Bu yıl ilk defa uluslararası düzeyde gerçekleşecek
olan Tarım, Gıda ve Hayvancılık
Fuarı ile katılımcıların ürünlerini tanıtmasını,
Aydınlıları da tarım alanındaki teknolojiyle
buluşturulması hedefleniyor.
Sosyo-kültürel açıdan da Aydın’ın tanınırlığının
artırılması ve fuar yapılabilecek
bir kent imajı kazandırılması
çabaları için de bu fuar büyük bir
öneme sahip olacak. Aydın ilinin
tarım potansiyeline katkı sağlamak,
yeni teknik ve teknolojiler ile
çiftçileri buluşturmak, ilin tarım
ürünlerini uluslararası sahada satışı
sağlamak fuarın ana teması
olacak.
Organizasyon 20.000m2 kapalı,
30.000 M2 açık olmak üzere geniş
bir alanda kurulacak. Üretici distribütör
firmaların fuara katılarak
tarım sektörünün çeşitli alt sektörlerinden
firmalarla, çiftçi, ithalatçı,
distribütör bayiler ve diğer kurumsal müşteriler
buluşma olanağı sağlaması beklenen 6.
Uluslararası Aydın Tarım, Gıda ve Hayvancılık
Fuarı, ticari ilişkilerin gelişmesinde ve
mevcut olanakların arttırılarak tam kapasite
çalışma imkanları sağlayan güçlü bir platform
olacak.
Geçen yıl düzenlenen 5'inci Tarım fuarı
173 bin ziyaretçi ve 35 milyon TL'nin üzerinde
sıcak satışla tamamlanmıştı. Bu yıl fuarın
uluslararası bir boyut kazanması ile
ziyaretçi sayısının ve satışların yurtiçi ve
yurtdışı çapında daha da artması bekleniyor.
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
13. AGROEXPO
TARIM ve
HAYVANCILIK
FUARI
Orion Fuarcılık ev sahipliğinde 1-4 Şubat
Tarihleri arasında Fuar İzmir’de Agroexpo
Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı gerçekleştirilecek.
Tarım sektöründe her geçen
gün kendini daha da hissettiren ve Endüstri
4.0 ile birlikte gelen akıllı tarım 4.0’ın Türkiye
tarım sektörüne en hızlı ve doğru şekilde
tanıtılması fuarın ana teması olarak işlenecek.
Dünya tarımı ile rekabet edebilmek için
Türkiye’de yapılmakta olan tarım faaliyetlerinde
de akıllı tarıma geçmenin öneminin ortaya
konacağı bu fuar, Tarım 4.0 diye
adlandırılmakta olan teknolojik gelişmeleri
süratle takip edip ülkemizde uygulanması
gerektiğinin farkındalığını yaratmayı amaçlıyor.
Geçtiğimiz yıl 12.si düzenlenen fuarı 57
ülkeden 248 bin 351 kişi ziyaret etmişti. Bu
ziyaretçi sayısı ile Türkiye’nin en büyük Avrupa’nın
da dördüncü büyük tarım fuarı ünvanına
sahip olmuştu. Bu yıl 13.kez
düzenlenecek olan Agroexpo Uluslararası
Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nda 2018 yılı hedefi
60 ülkeden 285 bin ziyaretçi sayısına
ulaşmak olacak. Bu hedef doğrultusunda bu
yıl 110 metrekarede 4 ayrı holde firmalara ev
sahipliği yapacak olan Orion Fuarcılık, katılımcı
sayısını bu sayede 850 firmaya çıkarmayı
hedefliyor.
Fuar kapsamında gerçekleşecek olan projelerle
yurtiçinden ve yurtdışından bir çok
kurum ve kuruluş ile işbirliği kurma olanağı
sağlanacak. Orion Fuarcılık, Tarım 4.0 teknolojileri
hakkında uzmanlardan oluşacak bir
danışma kurulu ile gelen ziyaretçilerin bilgilendirilmesi
için de yoğun çaba harcıyor. Modern
ve bilimsel tekniklerin kullanılması ie
beraber tarım sektörünün ülkemizde her gün
daha da büyüyüp gelişmesi amaçlanıyor.
egeyondergisi.com 39
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
DENİZLİ TARIM, SERA
ve HAYVANCILIK FUARI
Orion Fuarcılık tarafından 28 Şubat – 4
Mart 2018 tarihleri arasında EGS Park Fuar
Alanı’nda düzenlenecek olan, Ege Tarım,
Sera ve Hayvancılık Fuarı bu yıl 14.kez tarım
alanındaki profesyonelleri ağırlamaya hazırlanıyor.
Tarım ve hayvancılık konusunda bölgesel
anlamda kendini ispatlayan Denizli, sektördeki
en yeni teknik kapasite ve bilimsel gelişmelerin
sergileneceği “Ege Tarım, Sera ve
Hayvancılık Fuarı” ile Türkiye’nin dört bir
yanından şehri ziyaret edecek katılımcı ve ziyaretçilere
ev sahipliği yapacak. 30 bin metrekarelik
bir alanda traktör, biçerdöver,
tarımsal mekanizasyon ve teknolojileri, sulama
sistemleri ve ekipmanları, sera teknolojileri,
tohum, fide, fidan, zirai ilaç, gübre,
ekolojik tarım, agro bilişim, hayvancılık, yem
ve ambalaj firmaları bir araya gelecek.
Her yıl katlanarak artan ziyaretçi sayısı ile
Denizli Tarım Fuarı, 2017’de 180 katılımcı
firmanın yer alması ile fuarcılık konusunda
şehrin başarılı olabileceğini kanıtladı. Bu yıl
14.kez düzenlenecek olan fuarda hedef 200
firma ve 180 bin ziyaretçinin Ege Tarım, Sera
ve Hayvancılık Fuarı’na gelip sektörün geleceği
üzerine yeni fikirler edinmesi ve Türkiye’nin
tarımsal gelişimine katkı sağlaması
olacak.
Ege bölgesi ağırlıklı olmak üzere tüm Türkiye’den
yapılan ziyaretçi organizasyonlarıyla
binlerce kişinin ziyaret etmesi beklenen
fuarın, 2018 yılında da katılımcı ve ziyaretçi
sayısı ile sektöre damga vurması bekleniyor.
Sektördeki son yeniliklerin sergileneceği
“Ege Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarı” 28
Şubat – 4 Mart 2018 tarihleri arasında EGS
Park Fuar Alanı’nda girişi ücretsiz olarak tüm
Tarım, Sera ve Hayvancılık Sektörünün hizmetinde
olacak.
40
egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
EGE BÖLGESİ 3.
AĞIRLAMA
KONAKLAMA
TEKNOLOJİLERİ FUARI
Ege’nin turizm merkezlerinden olan Kuşadası’nda
Efes Fuar ve Kongre Merkezinde
21-24 Şubat 2018 tarihleri arasında Ege Bölgesi
Ağırlama Konaklama Teknolojileri ve Ev
Dışı Tüketim Fuarı bu yıl 3.kez GL Platform
Fuarcılık tarafından gerçekleştirilecek.
Kuşadası Otelciler ve Yatırımcılar Derneği,
Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler
Derneği, Çukurova Turistik Otelciler ve
İşletmeciler Derneği gibi sektörün pek çok
önemli kuruluşu tarafından desteklenmekte
olan Ege Bölgesi 3. Ağırlama Konaklama Teknolojileri
ve Ev Dışı Tüketim Fuarı, bölgede
giderek gelişen ve yaygınlaşan otel, restaurant,
cafe-bar işletmeleri için dekorasyon ve
mefruşatı, endüstriyel mutfak, çamaşırhane,
servis ve ikram ekipmanları, temizlik, gıda
ve sarf malzemelerinin bulunacağı ve tedariğinin
sağlanacağı bir platform olacak. Turizm
işletmelerinin Türkiye’de en yoğun olduğu
bölge olması itibari ile Ege Bölgesi merkezli
düşünülen fuar sadece bölgeden değil, tüm
Türkiye’deki kamu kurum ve kuruluşlarının
ve sosyal tesislerin üst düzey yöneticilerini
de ağırlayacak.
Ekonomi Bakanlığınınn İhracatı Destekleme
Müdürlüğü koordinesi ile yurtdışından
da heyetlerin geleceği fuar, çeşitli
yarışma,show ve etkinliklere de ev sahipliği
yapacak.
Türkiye'nin her yerinden konaklama ve
ağırlama tesislerinin tüm ekipman ve hizmetlerini
karşılamak için tercih edecekleri.
Turistik tesislerin artışı, kapasite yükseltimi,
çağdaş turizm normlarına ulaşma, hizmet
çıtasının yükseltilmesi ve markalaşma
alanındaki çalışmaların da güçlendirilmesi
hedeflenen Ege Bölgesi 3. Ağırlama Konaklama
Teknolojileri ve Ev Dışı Tüketim Fuarı’nda
hedef, bu yıl 15.000’nin üzerinde
profesyoneli ve yurtdışından çok sayıda otelin
yöneticisini ağırlamak olacak.
GL Platform Fuarcılık tarafından organize
edilen Kıyı Ege Turizm Fuarı da Ege Bölgesi
3. Ağırlama Konaklama Teknolojileri ve Ev
Dışı Tüketim Fuarı ile birlikte düzenlenecek.
Ege bölgesinin ülkenin turizm zenginliklerini,
yerli ve yabancı turizm yatırımcılarına,
acentalara, satın alıcılara ve tatil planlamakta
olan son tüketicilere göstermeyi hedefleyen
fuar, geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da
farklı destinasyonlarla çok sayıda katılımcıya
ev sahipliği yapacak.
egeyondergisi.com 41
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
F.I.T. GELECEĞİN
ENDÜSTRİYEL
TEKNOLOJİLERİ
OTOMASYON FUARI
Sektörel yayıncılık hayatına 1987 yılında
başlayan Bileşim Yayıncılık ve Fuarcılık A.Ş
22-25 Şubat 2018 tarihleri arasında Ege Bölgesi’ndeki
en önemli fuar alanı olan Fuar İzmir’de
FIT Geleceğin Endüstriyel
Teknolojileri Fuarı’nı organize ediyor. Geleceğin
Endüstriyel Teknolojileri Otomasyon
Fuarı 2018, Elektrik Elektronik ve Enerji
Fuarı 2018, Hidrolik ve Pnömatik Fuarı 2018,
Bina Otomasyonu ve Zayıf Akım Sistemleri
Fuarı 2018 ve Metal İşleme Fuarı 2018 gibi
fuarlarında içinde bulunacağı bu büyük fuar
organizasyonu 4 gün sürecek ve katılımcılara
potansiyel müşterileri ile tanışma ve iş
yapma şansı tanıyacak.
5 Farklı Fuar Tek Çatı Altında
Gelecekte etkinlik kazanacak olan endüstriyel
teknolojilerin Türkiye’nin bütün bölgelerine
taşımayı ve tanıtmayı hedefleyen FIT
Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Fuarı
2018 katılım sağlayacak olan şirketlere iş ortaklığı
konusunda yeni kapılar açma imkanı
sağlarken, bununla birlikte mevcut iş dünyasına
sektörel anlamda güncel bilgileri edinebilecekleri
bir ortam sunuyor olacak.
Otomasyon; Elektrik, Elektronik ve Enerji;
Hidrolik ve Pnömatik; Metal İşleme; Bina
Otomasyonu ve Zayıf Akım Sistemleri fuarlarının
tamamını içinde bulunduracak olan
ve firmaların ürün ve hizmetlerini sergileyeceği
fuarda sektörün yeni yükselen değerleri
de katılımcıların hizmetine sunulacak. İstanbul’da
sabitlenen sektör buluşmalarına dinamizm
kazandıran bu oluşum, katılımcı
firmalarına yeni iş ortaklıkları için kapılar
aralıyor.
Fuar içerisindeki yer alacak etkinliklerle;
endüstride yükselen teknolojiler ile birbirine
bağlı üretim makineleri ve insan etkileşimiyle
yeni bir üretim çevresi yaratmayı ve sanayicilere
yeni bir iş alanı kurmayı
amaçlıyor.
42 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
HEDEFİMİZ
PAMUKKALE
ÖRENYERİ
44 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
Yeni Müjdeler de Var
Kocaçukur’u almanın başlangıç olduğunu
ifade eden Başkan Gürlesin, bölgenin
turizmde hak ettiği noktada olmadığını da
belirtti. Bölgenin günü birlik turizmden
kurtarılması gerektiğini ifade eden Başkan
Gürlesin, “bu noktada turizmle ilgili yeni
protokoller imzalayacağız. Denizli’nin ve
Pamukkale’nin günübirlik turizmden kurtulması
için. Şimdilik ip ucu vermeyeceğim
ama görüşmeler tamamlandı. Protokolün
imzalanmasının ardından sizlere duyuracağım.
Denizli’nin Pamukkale ile buluşması
konusunda büyük bir adım olacak”
dedi.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer
alan Pamukkale Travertenleri Denizli’nin ve
Türkiye’nin en değerli bölgelerinden bir tanesi.
Pamukkale Ören Yeri Kültür ve Turizm
Bakanlığı tarafından Türkiye’deki toplam 53
müze ve ören yeri kapsamında ihale çıkartılan
yerler arasında bulunuyor. Bu noktada,
Pamukkale Travertenleri ve bölgenin termal
zenginlikleri bütünlüklü tanıtılamıyor, işletilemiyor
ve hak ettiği değer kazandırılamıyor.
Pamukkale Denizli’nin ve Türkiye’nin en
değerli bölgelerinden bir tanesi. UNESCO
Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Pamukkale
yılda yüz binlerce turist ağırlıyor. Bu sayı ile
Türkiye’de bulunan pek çok ören yerinin de
işletme yükünü çeken Pamukkale işletme
mantığı olarak Denizli’den uzakta. Son yerel
seçimle birlikte kurulan Pamukkale Belediyesi
ise Denizli’nin değeri Pamukkale’yi Denizli’ye
kazandırmayı hedefliyor.
Çalışmalarını uzun vadeli planlarla bu doğrultuda
gerçekleştiren Pamukkale Belediye
Başkanı Hüseyin Gürlesin, bu planlar doğrultusunda
ilk basamak olan Kocaçukur’u Denizli’ye
kazandırdı.
“Belediye olarak ilk günden bu yana mücadelemiz
Pamukkale Ören Yeri’nin tamamıyla
Denizli’deki yerel yönetimlere geçmesi
yönünde” diyen Başkan Gürlesin, bu mücadelede
ilk adım olarak Kocaçukur’un işletmesini
himayemize aldık. İkinci adımımızda
Laodikya ve son hedefimiz Pamukkale Ören
Yeri olacaktır” dedi.
egeyondergisi.com 45
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
Kocaçukur Hayat Bulacak
“Pamukkale Traverterlerinin güzelliğinin
tamamen göründüğü ve yansıdığı bir mekân
olan Kocaçukur, Pamukkale Belediyesi ile
hayat bulacak” diyen Başkan Gürlesin, “Pamukkale
halkımızın uzaktan bakıp geçtiği
yer olmaktan çıkacak, vatandaşlarımızın sosyal
yaşantılarına alternatif olacak çok güzel
bir yer haline dönüşecek. Pamukkale Belediyesi
ile birlikte Kocaçukur, sürekli kültürel
faaliyetlerin düzenlendiği, sadece dışarıdan
gelen turistlerin uğrak yeri olmaktan çıkıp,
Denizlilerin, Pamukkalelilerin gündelik yaşantısına
renk katacak sosyal aktivitelerin
yapıldığı bir mekân olacak.
Öncelikli olarak Kocaçukur’da detaylı bir
temizlik ve bakım çalışma gerçekleştireceğiz.
Geçtiğimiz dönemlerdeki bakımsız ve kötü
durumdaki çevre düzenlemesi tamamen yenilenerek,
Pamukkale Ören yerimizin güzelliğine
yakışacak bir hale getirilecek.
Kocaçukur içinde bulunan gölet temizliği
ciddi manada yapılarak, gölet içindeki balık,
ördek, kazların yaşamlarına rahatlıkla devam
edebilmesi adına doğal yaşam korunarak,
daha itinalı çalışma yürütülecek. Kocaçukur’da
7/24 güvenlik hizmeti sağlanacak,
çevre ışıklandırma sistemi tamamen elden
geçirilerek, eksik olan aydınlatma sistemine
ilave yapılacak.
Halkımızın Pamukkale’ye Temas
Etmesini Sağlamak İçin Çalışacağız
Geçmiş dönemde sadece gölet ve yan tarafta
bulunan kafeteryadan oluşan yerde,
yepyeni sosyal aktivite alanları yapacağız.
Gölet etrafındaki eskimiş, kırılmış olan yürüyüş
alanı yenilecek, ilaveler yapılacak.
Gölet içindeki gezinti kanoları daha güvenli
halde yenileri ile değiştirilecek. Projelerimizle
daha farklı gölet içi gezinti alanları
oluşturabiliriz. Yine gölet içinde su fıskiyeleri
ve ışık oyunları ile görsel şölene dönüştürebileceğiz
sistemi hayata geçireceğiz.
Hayata geçireceğimiz projelerle kadınlarımıza,
gençlerimize ve çocuklarımıza hitap
edecek farklı farklı etkinlikler düzenleyeceğiz.
Bölgemizin tarihi ve kültürel yapısını
gelen konuklarımıza detaylı olarak tanıtabileceğimiz
yöresel ürünlerimizin sergilendiği
alanlar oluşturacağız. En önemli noktalardan
birisi de, Kocaçukur’da travertenlerden akan
şifalı suyla oluşan çamur havuzu ile birlikte
yüzme havuzları da halkımızın hizmetinde
olacak. En önemlisi de, biz burada ticari
kaygı gözetmeden sadece halkımızın Pamukkale’ye
temas etmesini sağlamak için çalışacağız.
Halkımız burada daha uygun fiyatlarla
daha kaliteli olarak beyaz cennete kavuşmuş
olacak” dedi.
46 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
“Önümüzdeki 10 Ocak’larda
Pamukkale Müjdelerini Bekliyoruz”
Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Osman Nuri Boyacı “Başkan Gürlesin Kocaçukur’un
ardından önümüzdeki 10
Ocak’larda Pamukkale Ören Yeri’ni aldığını
da müjdeler diliyorum” dedi.
Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Osman Nuri Boyacı 10 Ocak Çalışan Gazeteciler
Günü’nde Pamukkale Belediye Başkanı
Hüseyin Gürlesin’in gazetecilere verdiği yemekte
konuştu. Başkan Gürlesin’in Pamukkale
inadını takdirle karşıladığını ifade eden
Boyacı, “Sayın başkanımız İl Genel Meclisi
Başkanlığı yaptığı dönemde Pamukkale ile ilgili
önemli çalışmalar yapmıştı. Pamukkale,
beyaz cennet, Denizli’nin en önemli markası,
o dönem işletmesi biliyorsunuz İl Genel
Meclisindeydi. Bakanlıkla yapılan protokolle
il özel idaresindeydi.
Ben Belediye Başkanımızın görev yaptığı
sürede Pamukkale inadını sürdürmesini takdirle
karşılıyorum ve alkışlıyorum kendisini.
Gerçekten 3 yıldır çok mücadele ediyor Pamukkale’nin
işletmesinin yerel idarelere verilmesi
konusunda. Şimdilik Kocaçukuru aldı.
Birinci ayak o. Dilerim önümüzdeki 10 Ocaklarda,
24 Temmuzlarda bir araya geldiğimizde
Pamukkale Ören Yeri’ni aldığını da
müjdeler diliyorum” dedi.
PAMUKKALE TERMAL SAĞLIKTA
ADINI AVRUPA’YA DUYURACAK
Pamukkale Ören Yeri için verilen mücadelenin içinin dolu olduğu
yürütülen pek çok çalışma ile kendisini gösteriyor. Denizli’nin turizm
potansiyelini arttırmak, Termal’de Başkent Olmak ve ismini
tüm dünyaya duyurmak için Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin
Gürlesin önemli adımlar atıyor.
Bu adımlardan biri de Avrupa Tarihi Termal
Kentler Birliği’ne üyelik başvurusu oldu.
Pamukkale Belediyesi EHTTA (European Historic
Thermal Towns Association- Avrupa
Tarihi Termal Kentler Birliği)’ya üyelik için
ilk adımı attı. Pamukkale Belediye Başkanı
Hüseyin Gürlesin, “Pamukkale’nin adını bir
çok alanda olduğu gibi tarihi termal kentler
birliği sayesinde de duyurmak istiyoruz.
Dünyada termal sağlıkta yer almak için bu
tür adımlar çok önemli” dedi.
egeyondergisi.com 47
EgeYöN Dergisi
belediyesi Pamukkale Belediyesi olacak.
Şubat 2018
Pamukkale Türkiye’den Başvuran
İlk İlçe
Avrupa’daki tarihi termal kentler arasında
tecrübe paylaşımını teşvik ederek kentler ve
termaller arasında güçlü bir ortaklık ağı oluşturmak
anacıyla 2009 yılında Fransa, İtalya,
İngiltere, İspanya ve Belçika tarafından kurulmuştu.
Belediyelerin ve kamu kurumlarının
üye olarak alındığı EHTTA’ya Pamukkale
Belediyesi de üyelik için ilk adımı attı. Türkiye’den
sadece Bursa’nın il olarak 2013 yılından
beri yer aldığı birliğe başvuran ilk ilçe
Pamukkale Türkiye’de 1 Numara
Olacak
Pamukkale Belediyesi’nin UNESCO miras
listesinde yer alan Pamukkale ve tarihten
gelen termal sağlığın merkezi Karahayıt’ı sınırları
içerisinde bulundurulduğunu söyleyen
Başkan Gürlesin, “Pamukkale ve
Karahayıt ile hem turizm hem de termal sağlık
konusunda önemli bir durumdayız. Pamukkale’nin
yanı sıra sıcaklığı benzer yerlere
göre daha çok olan Karahayıt’taki şifalı kırmızı
su ile bölgemiz çok özel.
Pamukkale Belediyesi olarak Pamukkale
ve Karahayıt’ı Avrupa’ya ve dünyaya tanıtmaya
devam edeceğiz. Bu sayede hem turist
sayısının artması hem de sağlık turizmi için
daha çok konaklamalı turizm yapılması sağlanabilir.
Termal sağlık konusunda önemli bir
yere sahip olan Pamukkale’yi Türkiye’de 1
numara, Dünya’da da önemli bir yere sahip
duruma getirmek istiyoruz. Yapılan bu çalışma
bunun adımlarından biri” dedi.
Pamukkale Belediye Meclisi’nde oybirliği
ile alınan karara göre Bursa’dan sonra Türkiye’den
ilk başvuru yapan belediye Pamukkale
Belediyesi olacak. 2013 yılında Bursa bu birliğe
girerken, Pamukkale Belediyesi, ilk ilçe
belediyesi olarak birlikte yer alma imkanı bulacak.
Bu konudaki başvuru Mayıs ayında
Azerbaycan’da yapılacak olan genel kurulda
oylanacak.
TURİZM İÇİN HER FIRSAT
DEĞERLENDİRİLİYOR
Pamukkale Belediyesi, bu adımıyla birlikte
turizm için çalışmalarına devam etmiş
oldu. Kurulduğu 2014 yılında bu yana Pamukkale’nin
hem ülke genelinde hem de
Dünya’da tanıtılması amacıyla çalışmalar
yapan Pamukkale Belediyesi, Cumhurbaşkanlığı
Bisiklet Turu’na destek verdi. Pamukkale
Spor Oyunları ile sağlık ve turizm ile
birlikte spor konusunda da Pamukkale adını
ön plana çıkaran Pamukkale Belediyesi,
Uluslararası 2. Termal Sağlık Zirvesi’ne de
büyük destek vererek beyaz cennetin tanıtımına
büyük katkı sağladı. Her konuda Pamukkale’nin
ve Karahayıt’ın tanıtımını
yapan Pamukkale Belediyesi, son olarak Aralık
ayı içinde ‘Gastro Pamukkale Aşçılık ve
Pastacılık Şampiyonası’na da destek verdi.
Bu ve benzeri bir çok konuda Pamukkale’yi
48 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
tanıtmak için gereken her şeyi yaptıklarını
belirten Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin
Gürlesin, “Pamukkale ve Karahayıt Denizli
ve Türkiye için çok önemli. Bu değerleri
Avrupa’ya ve dünyaya ne kadar çok tanıtırsak
o kadar iyi. Biz de Pamukkale Belediyesi olarak
ulusal ve uluslararası platformların tamamında
yer almaya çalışıyoruz. Avrupa
Tarihi Termal Kentler Birliği’ne üye olarak
önemli bir işe imza atmış olacağımıza inanıyorum”
dedi.
AVRUPA TARİHİ TERMAL KENTLER BİRLİĞİ
(EHTTA)
EHTTA NEDİR?
EHHTA - Avrupa Tarihi Termal Şehirler Birliği’dir.
2009 yılında 6 kurucu üye ( Fransa, İtalya, İngiltere, İspanya
ve Belçika) tarafından kurulmuştur. Kar amacı
gütmeyen uluslararası ve sınırsız süreli bir birliktir.
EHTTA’NIN HEDEFLERİ NELERDİR?
Birliğin başlıca hedefleri, farklı ülkelerden farklı şehirlerin
tecrübe paylaşımını teşvik ederek kentler ve
termaller arasında güçlü bir ortaklık ağı oluşturmak,
Bir Avrupa termal destinasyonu oluşturmak ve Avrupa
programların desteğiyle kurumları da kapsayacak
şekilde Avrupa düzeyinde sistemi teşvik etmek,
Özellikle tarihi ve sanatsal miras ile bu mirasla
alakalı kültürel, hukuki ve yasamaya ilişkin hususlar
üzerine spa endüstrisi bağlamında analitik araştırma
ve istatistikleri teşvik etmek, desteklemek ve geliştirmektir.
TARİHİ TERMAL ŞEHİRLER AVRUPA
DESTİNASYONU NEDİR?
EHTTA’nın ilk eylemi Avrupa Konseyi tarafından
onaylanan Tarihi Termal Şehirler Avrupa Destinasyonunu
oluşturmaktır. Avrupa Tarihi Termal Kentler
Destinasyonu, Avrupa’da spa kültürünün hayat bulduğu
ve geliştiği yerlerin yeniden izini süren bir yoldur.
Bu rota spa kentlerinin kültürel ve tarihi
miraslarını birbirine bağlayarak spa sularının kalitesini
iyileştirmektedir.
Kurucu Üyeler
Vichy - Fransa
Acqui Terme - İtalya
Bath – İngiltere
Ourense - İspanya
Salsomaggiore Terme - Italya
Spa - Belçika
ORTAK ÜYELER:
Massif Central Termal Kentler Destinasyonu
(Fransa)
ETKİN ÜYELER :
Baden Baden - Almanya
Bagnères de Luchon - Fransa
Bagnoles de l’Orne - Fransa
Budapest - Macaristan
Cauterets - Fransa
Châtel-Guyon - Fransa
Daruvar - Hırvatistan
Enghien les Bains - Fransa
Evian les Bains - Fransa
Fiuggi - Italya
Karlovy Vary Region – Cek Cumhuriyeti
La Bourboule - Fransa
Mont-Dore - Fransa
Montecatini Terme - Italya
Royat-Chamalières - Fransa
Techirghiol - Romanya
Villes d'Eaux du Massif Central -
Fransa
Wiesbaden - Almanya
egeyondergisi.com 49
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
MUĞLA
ZEYTİNLERİ
TADILDIKÇA TANINIYOR
Zeytin, Türkiye’de Ege Bölgesi’nin simgesi haline gelmiş durumda.
Ege’nin kıyı şeritlerinde adımınızı nereye atarsanız zeytine dair bir
ürün görmemek mümkün değil. Ege’nin her yerinde çeşit çeşit, toprağa
ve kendine has bir zeytin yetişiyor.
Ege’nin bu şifalı ürününden Muğla’da nasibini
alıyor. Muğla bu kaliteli zeytinlerini
marka olma yolunda bir adım ileriye taşımak
için Duyusal Analiz Laboratuvarı Sürekli Eğitim
Merkezi’ni açtı. Duyusal analiz ile zeytinyağı
tebliğinde bulunan kızışma,
çamurumsu tortu (posa), küflü-rutubetli, şarabımsı-sirkemsi-asidik-ekşimsi,
metalik ve
diğer kusurların tespit edilerek zeytine dair
bir farkındalık ve bilinçli üretici- tüketicilerin
yetişmesi hedefleniyor.
Muğla Büyükşehir Belediyesi, Muğla Ticaret
Borsası ve Zeytindostu Derneği işbirliği
ile Muğla Ticaret Borsası içinde kurulan Duyusal
Analiz Laboratuvarı Sürekli Eğitim
Merkezi açılış toplantısı Muğla Valisi Esengül
Civelek, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı
Dr.Osman Gürün, Menteşe Belediye Başkanı
Bahattin Gümüş, Menteşe Kaymakamı Caner
Yıldız, Muğla Ticaret Odası Başkanı Bülent
Karakuş, Muğla Ticaret Borsası Başkanı
Hasan Gökmen, Zeytindostu Derneği Genel
Sekreteri Atilla Totoş ve çok sayıda davetlinin
katılımı ile gerçekleştirildi.
“Toprağını Satma Ürününü Sat”
Eğitim Merkezi ile beraber zeytin üretiminin
arttırılmasının hedeflendiğini bununla
beraber zeytin üreticisinin de kazanacağını
belirten Muğla Büyükşehir Belediyesi Baş-
50 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
kanı Osman Gürün; “Muğla Ticaret Borsa’mız
binasına Türkiye’nin en kapsamlı Duyusal
Analiz Laboratuvarımızı kurduk.
Burada uluslararası boyutta tadım uzmanları
yetişecek. Büyükşehir Belediyesi olarak tarıma,
üreten köylümüze her alanda destek
sağlıyoruz. 164 bin memecik zeytin fidanı dağıttık.
Halkalı leke hastalığı ile mücadele için
ilçelerimizde ziraat odalarımız ile çalışmalar
yaptık. Gübre, yem bitkisi dağıtımları gerçekleştirdik.
Toprak, Sulama suyu, yaprak analiz
laboratuvarı kurduk. Mera projemizi hayata
geçirdik. Alım Garantili çiçek üretimi ile 10
milyon çiçek ürettik. “Toprağını Satma Ürününü
Sat” sloganımızla kırsal Muğla’da üreticilerimize
destek vererek kırsalda üretilen
ürünlerin kıyısal Muğla’da tüketilmesini
amaçlıyoruz. Muğla’da sahip olduğumuz
ürünlerin geliştirilebilmesi, katma değerinin
artması, üreticilerimizin emeğinin karşılığını
alarak topraklarına sahip çıkması için çalışıyoruz”
ifadeleriyle üreticiyi destekleyici çalışmalarına
değindi.
Önce İç Tüketimin Artması
Muğla, bilindik turizm şehrinden ziyade
aynı zamanda bir tarım kenti ve verimli topraklarında
zeytinyağı, çam balı gibi pek çok
kaliteli, marka değeri taşıyan ürünler yetişiyor.
Özellikle zeytin ve ürünleri insan sağlığı
açısından çok önemli, değerli bir yere sahip.
Muğla’ya has memecik zeytini ise markalaşma
sürecinde sıkıntılar yaşıyor. Bu sebeple
bu tarz projelere destek veriliyor. Bu konu
hakkında Osman Gürün; “Muğlamızda tarım
sektörümüz turizmden daha fazla gelir getiren
bir alan. Tarımda da zeytin ve zeytinyağı
bizim özelimiz. Muğlamıza özgü memecik
zeytini de marka değeri olarak çok daha yukarılara
çıkarılabilecek bir ürünümüz olduğundan
bu ürünün farkında olmamız gerekiyor.
Memecik zeytininden elde edilen zeytinyağının
kalitesiyle (Polifenol) dünyada
ödüller alan bir zeytinyağı olduğunu önce ülkemize
sonra dünyaya duyurmalıyız. Zeytinyağımızı
dünyada ilaç gibi satılan bir ürün
haline getirebiliriz. Zeytinyağı halk sağlığı
için çok değerli bir ürün” açıklamasıyla memecik
zeytininin farkındalığına dikkat çekerken
zeytin potansiyeli yüksek olan
topraklarda zeytinyağı tüketiminin azlığına
ise; “Kişi başına yıllık tüketim ülkemizde 2
litre iken bu oran Yunanistan’da 24, İspanya
ve İtalya’da 14 litre. Öyleyse önce iç tüketimi
arttırdıktan sonra ihracat yapacak hale gelmek
gerekiyor” açıklamasıyla vurguladı.
“Zeytin İlimizde Geçim Kapısıdır”
Duygusal Analiz Laboratuvarı Sürekli Eğitim
Merkezi’nin hem üretime, hem üreticiye
hem de tüketiciye faydası olacağını ifade
eden; Muğla Valisi Esengül Civelek; “Zeytin
şehrimiz için önemli konuma sahip. Tarım
sektörümüzde rekabet gücü olan ekonomik
ve sosyal açıdan çok faydalı çok önemli
katma değeri yüksek olan zeytin ilimizde
geçim kapısıdır. Yıllar itibariyle zeytin üretimi
dolasıyla zeytinyağı üretimi ve işleme
tesislerimizde artış olmasından memnuniyet
duyuyoruz. Duyusal analiz laboratuvarı sürekli
eğitimi merkezinde gerçekleşecek çalışmaların
rekabet gücü ve pazar payının
arttırılmasına, coğrafi işarete sahip olduğumuz
zeytinyağımızın markalaşmasına ve tanınırlığına
katkı sağlayacağına inanıyorum.
Kaliteli zeytinyağı konusunda tüketiciyi bilinçlendirecek
zeytin yağı tadım uzmanları
yetiştirecek olan merkezin ilimize hayırlı
uğurlu olmasını diliyorum.” dedi.
egeyondergisi.com 51
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
İZMİR
DENİZLİLLİER DERNEĞİ
ÖĞRENCİLERE SAHİP ÇIKIYOR
İzmir’de Denizli rüzgarı estiren İzmir Denizlililer Derneği gerçekleştirdiği
sosyal etkinliklerde öğrencilere destek olarak büyük bir sosyal
sorumluluk örneği gösteriyor.
İzmir’de yaşayan Denizlililerin bir araya
geldiği ve memleket hasretlerini giderdikleri
İzmir Denizlililer Derneği
çatısı İzmir’de okuyan
Denizlili öğrencilere
destek olmaya devam
ediyor. İzmir Hava Gazı
tesislerinde gerçekleştirdikleri
kahvaltıda 12 öğrenciye
aylık burs
bağlayarak eğitime destek
olan Dernek, bir sonraki
etkinliğinde bu
sayıyı 30’a çıkardı. Burs
vermek isteyen Dernek
üyelerini öğrencilerle
buluşturarak hem hayırseverleri
hem de öğrencileri
mutlu eden Dernek
yönetimi ise ilerleyen süreçte
bu sayıyı arttırmayı hedefliyor.
Verilen aylık bursların yanı sıra öğrencilere
verilen desteğin arttırılması için çalışmalarını
sürdüren Dernek yönetimi kurulan
sponsorluk çalışmaları ile
30 öğrenciye mont, ayakkabı
ve iç çamaşırı yardımı yaptı.
Kış aylarının yaşandığı
dönemde okul çağındaki çocukların,
okullarına daha
sıcak gidip gelmelerini sağlamak
için bir araya geldiklerini
belirten Dernek
Başkanı Veli Kasap; “Bizler
derneğimiz adı altında çocuklarımıza
ne kadar yardımcı
olabilirsek, kendimizi
o kadar iyi hissediyoruz.
Dernek üyelerimizi yoğun
katılımı ile bugün bu hayırlı
işi gerçekleştirdik. Katılan
herkese teşekkür ederim”
dedi.
52 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
İZMİR DENİZLİLİLER DERNEĞİ
BAŞKANI VELİ KASAP
İzmir Denizlililer Derneği
Başkanı Veli Kasap
dernek yönetimi ve tüm
üyeleri adına öğrencilere
burs sağlayan ve kıyafet
yardımı yapan herkese teşekkür
etti. Kasap, “eğitimin
ülkemiz için çok
önemli olduğu şu zamanlarda
İzmir’de okumaya
çalışan öğrencilere sahip
çıkmak bizlerin asli görevleri.
Bu noktada öğrencilerimize
burs sağlayan tüm
hemşerilerimize ve hayırsever
vatandaşlarımıza ve
kıyafet yardımlarında bir
telefonla bizlere destek
olan Pamukkale Belediye
Başkanı Hüseyin Gürlesin’e,
Çal Belediye Başkanı
Fethi Akcan’a ve Danacı
Ayakkabı’dan Sibel Danacı
Kayrakçı’ya çok teşekkür
ediyoruz. Öğrencilerimize
destek çalışmalarımız artarak
devam edecek. Yardımlarımızın
büyümesi
için estek olmak isteyen
ÇAL BELEDİYE BAŞKANI
FETHİ AKCAN
PAMUKKALE BELEDİYE BAŞKANI
HÜSEYİN GÜRLESİN
tüm hayırsever vatandaşlarımızı
Derneğimize bekliyoruz”
dedi.
Eğitim Yardımları Büyüyerek
Devam Edecek
Hayır severlerin destekleri ile verilen
burs ve kıyafet yardımlarının yanı sıra ilerleyen
zamanlarda öğrencilerin barınma
sorunları için de alternatif yaratmayı hedefleyen
Dernek yönetimi bu konuda da
çalışmalarını sürdürüyor. Halihazırda
yurtlarda kalan öğrencileri hafta sonları
evlerinde ağırlayan Dernek üyeleri barınma
sorunu yaşayan Denizlili öğrenciler
için alternatifler üretmek ve gurbette yalnız
çekmemelerini sağlamak adına gerçekleştirilebilecek
projeler üzerine
çalışmalarını sürdürüyor.
Sosyal ve kültürel aktivitelerin yanında
öğrencilere destek olmayı misyon edinmiş
olan İzmir Denizlililer Derneği İzmir’de yaşayan
tüm hemşerilerini ve hayırsever vatandaşları
eğitim yardımlarına destek olmaya
çağırıyor. İzmir Denizlililer Derneği Yönetim
Kurulu Üyesi ve Sosyal İşler Komitesi Başkanı
Ergül Dülger; “Ne kadar öğrenci okutulursa
ülkemiz o kadar kalkınır. Şimdi 30 olan
yardım sayımızı çok daha fazla arttırmak ve
süreç içerisinde gücümüz yettiğince Denizlili
olmayan ve yine maddi durumu iyi olmayan
öğrencilerimize de yardım etmeyi istiyoruz.
Bu da hemşerilerimizin ve hayırsever vatandaşlarımızın
destekleri ile olacak. Tüm hemşehrilerimizi
duyarlı olmaya ve burs
yardımında bulunmaya davet ediyorum”
dedi.
Özay Gönlüm İzmir’de Anılacak
Türk Halk müziğinin ustalarından, Denizli’nin
Türkiye ve Dünyaya nam salmış
büyük sanatçısı Özay Gönlüm İzmir’de
anılacak. Özay Gönlüm’ü unutmayan
İzmir Denizliler Derneği 17 Mart’ta İzmir
Enternasyonel Fuarı İsmet İnönü Kültür
Merkezi’nde 19.30’da “ Özay Gönlüm Gecesi”
düzenleyecek. İzmir’de yaşayan herkesi
Özay Gönlüm’ü anmaya ve Denizli
kültürünü yaşamaya davet eden Dernek
Başkanı Veli Kasap, “Özay Gönlüm Denizli
ve Türkiye için önemli bir değer. Kültürümüze
yaptığı katkıları yaşatmak ve büyük
sanatçımızı rahmetle anmak için herkesi
17 Mart’ta İzmir Enternasyonel Fuarı
İsmet İnönü Kültür Merkezi’ne bekliyoruz”
dedi.
egeyondergisi.com 53
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
DENİZLİ
BÜYÜKŞEHİRLE
DÜNYAYA AÇILIYOR
Dünyanın en büyük turizm fuarları arasında gösterilen 22. Uluslararası
Doğu Akdeniz Turizm ve Seyahat Fuarı'nda (EMİTT) Denizli'nin
turizm değerlerini tanıtan Denizli Büyükşehir Belediyesi, fuara
damgasını vurdu. Denizli'nin değerlerini dünyaya tanıttıklarını ifade
eden Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, "Denizli
turizmin odağı haline gelecek" dedi.
Dünyanın dört bir yanından gelen turizmcileri
ağırlayan 22. Uluslararası Doğu
Akdeniz Turizm ve Seyahat Fuarı - EMITT
2018, İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde
kapılarını açtı. 85 ülkeden katılımcının
yer aldığı fuarın 12'nci holünde Denizli Turistik
Otelciler ve İşletmeciler Derneği (DEN-
TUROD) üyesi turizmcilerle birlikte yerini
alan Denizli Büyükşehir Belediyesi, kentin
turizm değerlerini tüm dünyaya tanıttı. Denizli'nin
doğal ve tarihi güzellikleri ile turistik
alanlarının tanıtıldığı stantta; Denizli
Kayak Merkezi, Denizli Teleferik ve Bağbaşı
Yaylası, Buldan dokuması, Serinhisar leblebisi,
Yatağan bıçakları, Çivril elması gibi değerleri
yer aldı. Vatandaşların yoğun olarak
ziyaret ettiği stantta ziyaretçilere tarhana
çorbası, irmik helvası ye yanık kokulu yoğurtlu
ekmek ikram edildi.
"Denizlimizi tanıtmak bizleri
heyecanlandırıyor"
Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı
Osman Zolan, EMİTT 2018'e katılarak Denizlili
turizmcileri yalnız bırakmadı. Dünyanın
5. büyük turizm fuarına Denizli Büyükşehir
Belediyesi olarak 4. kez katıldıkları için
mutlu ve heyecanlı olduklarını kaydeden
Başkan Osman Zolan, “Katılımcıların standımıza
yoğun bir ilgisi var. Denizlimizi tanıtmak
bizleri heyecanlandırıyor. Başta
dünyada eşi benzeri olmayan Pamukkalemiz,
19 antik şehrimizle beraber binlerce yıldır
şifa kaynağı olan termal sularımız var. 2000
yıl önce dünyanın şifa merkezi olan Pamukkale
ve Karahayıt’ı yeniden sağlığın cazibe
merkezi yapmak istiyoruz. Tarih tekerrür
etsin istiyoruz” dedi
54 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
yıl önce hayata geçirdiğimiz Denizli Kayak
Merkezimiz kentimizde turizm çeşitliliğini
artıran başka bir güzelliğimiz. Buraya
Ege’nin Erciyes’i diyoruz. Denizli Teleferik ve
Bağbaşı Yaylası ile yayla turizmini, yamaç
paraşütünden, balon turizmine kadar pek
çok alanda spor turizmi de şehrimizde aktif
olarak yapılıyor. Misafirlerin 12 ay boyunca
rahatça gezebilecekleri iklime sahip Denizli,
gerek alt yapısı, gerekse modern üst yapısıyla,
yeşil alanlarıyla önemli bir turizm
odağı haline gelecektir. Turizm kapasitemizin
yalnızca yüzde 10’unu kullanıyoruz, dileğimiz
tamamına yakınını kullanarak
Denizli’yi ve ülkemizi turizm anlamında da
artı değer kazandırmak” diye konuştu.
Petek Dinçöz’den Denizli standına
ilgi
Fuar süresince yerli ve yabancı binlerce
ziyaretçi ağırlayan Denizli Büyükşehir Belediyesi
standının sanat ve siyaset dünyasından
da ünlü konukları oldu. Ünlü sanatçı
Petek Dinçöz Denizli standını ziyaret ederek
Başkan Osman Zolan ile birlikte demir
dövdü. Dokuma tezgahında poz veren Dinçöz,
Denizli Büyükşehir Belediyesi Halk
Dansları Topluluğunun gösterisine hayran
kaldı. Başkan Osman Zolan, Petek Dinçöz’e
Yatağan kılıcı ve çeşmi bülbül hediye etti.
Öte yandan Başkan Osman Zolan ile bir
araya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Numan
Kurtulmuş, turizmcilerle birlikte yaptığı tanıtım
çalışması için Başkan Osman Zolan'ı
tebrik ederek başarılar diledi.
“Denizli turizmin odağı haline
gelecek”
Turizm işletmecilerinin yoğun bir yatırım
yaptığını belirten Başkan Osman Zolan, Denizli’nin
fizik tedavi anlamında önemli tesislere
sahip olduğunu belirtti. Başkan Zolan, ”2
Kültürler buluşması
Fuarda ayrıca Denizli Büyükşehir Belediyesi
Halk Dansları Topluluğu ve Hakkari Halk
Oyunları Grubu, Büyükşehir Belediyesi standında
bir araya gelerek "Harmandalı" ve "Kostak
Ali" oyununu oynadılar. Harmandalı
oyununa vatandaşların da katılması renkli
görüntülerin yaşanmasına neden oldu. İki
farklı yörenin halk oyunları misafirler tarafından
ilgi ile izlendi.
egeyondergisi.com 55
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
İTO YÖNETİM KURULU BAŞKANI
EKREM
DEMİRTAŞ
EGEYÖN’E KONUŞTU
56 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
2017 Yılı Değerlendirmesi ve 2018
Yılı Beklentileriniz nelerdir?
İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş:
Küresel ekonomi için 2017 yılı beklenenden
daha olumlu seyretti. 2018 yılında
da bu olumlu seyrin devamı bekleniyor.
Aynı şekilde ülkemiz ekonomisi için de
2017 yılı umut vericiydi. Türkiye ekonomisinin
çift haneli büyümesi bu görüşümüzü
haklı çıkartıyor. Büyümede, Çin ve Hindistan’ın
bile önüne geçtik. İlk 3 çeyrekte ortalama
Türkiye ekonomik büyümesi % 7’nin
üzerinde gerçekleşti.
Büyümenin öncü göstergelerinden “Tüketici
Güven Endeksi” Ocak 2018 ayında, bir
önceki aya göre % 11,1 oranında yükseldi.
Aralık 2017’de 65,1 olan endeks Ocak
2018'de 72,3'e zıpladı. Zeytin Dalı Harekatına
rağmen tüketici güveni olumsuz etkilenmedi.
Bütün bunlar 2018 yılına umutla bakmamızı
sağlıyor.
Diğer yandan elbette riskler var. Devlet
bütçesinde bozulma var. Ama açık oranı hala
Maastricht Kriterlerinin kabul edilebilir sınırları
içinde. Petrol Petrol 4 Aralık 2014'ten
bu yana ilk kez 70 Dolar/varil sınırını aştı.
Bölgemizde çatışmalar, savaşlar ve siyasi belirsizlikler
var. En önemlisi 2017 yılı işsizlik
ve enflasyonda iki haneli olarak kapandı.
Bunların mutlaka düşürülmesi, yeni istihdam
yaratılması gerekiyor.
Ancak hükümetimizin üretim, yatırım ve
istihdamı teşvik edecek önlemlere, teşviklere
2018 yılında da devam edileceğini belirtmesiyle
birlikte, bu yıl için de umutlarımız
güçlü, beklentilerimiz olumlu yönde.
İzmir Ticaret Odası Olarak
İzmir İhracatının 2018 Hedefleri
İçin Ekonomi Bakanı Sayın Nihat
Zeybekci'den Beklentileriniz
neler?
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Ekrem Demirtaş: İzmir ihracatının 2018
yılında en yüksek miktar ve katma değerde
yapılabilmesi için İzmir’deki firmaların yatırım
teşviklerden, girişimcilere yönelik ve
KGF desteklerinden azami şekilde faydalanması
gerekiyor. Fuarlar ve Ur-Ge Projeleri de
kentimiz ve Odamız ekonomisi ile ihracatı
için büyük önem taşıyor.
Yatırım Teşvikleri, Girişimci
Destekleri, Kredi Garanti Fonu
Konularında Beklentileriniz neler?
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Ekrem Demirtaş: Sayın Nihat Zeybekçi,
“Süper Teşvik” olarak bilinen “Proje Bazlı
Destek Sistemi”nde onayların tamamlandığını,
yararlanacak projelerin duyurulacağını
açıkladı. 2018-2020 Orta Vadeli Programında
da yer alan bu konunun faaliyete geçirilmesi
için çalışmaların başlaması memnuniyet ve-
egeyondergisi.com 57
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
rici. İhracatımızı arttırmaya yönelik her
adımda biz de Oda olarak göreve hazırız.
İhracatımızı arttırma hedefinde KOBİ’lerimize
de büyük iş düşüyor. Bu aşamada, KO-
Bİ’ler için uygun finansman kaynaklarına
erişim ve destek mekanizmalarının artması
gerekiyor. KOSGEB kredilerinde bankacılık
sistemi az riskli ve sürekli kredi kullanan işletmelere
öncelik verdiğinden, gerçek ihtiyaç
sahibi küçük ölçekli işletmeler bu tür finans
kaynaklarından yeterince yararlanamamaktadır.
KOSGEB kredilerinde riskli işletmelerin
de kredi kullanımı için esneklik sağlanabilir.
KOSGEB tarafından yeni girişimciler için
sunulan Girişimcilik Destek Programı; makine,
ekipman alımı vb. giderleri kapsamaktadır.
Ancak mevcut firmaların işlerini
geliştirebilmeleri, büyütmeleri için makine,
ekipman alımı gibi kalemlerde sürekli açık
bir destek programı bulunmamaktadır.
Zaman zaman tematik projeler açarak bu
destekler sunulsa da, tematik proje konusuna
uymayan işletmeler yine başvuramamaktadır.
Örneğin; tematik proje çağrısı yüksek
teknolojili firmalara yönelik olduğunda geriye
kalan firmalar yine bu desteğe başvuramamaktadır.
Firmaların işlerini
büyütmelerine yönelik, makine ve ekipman
alımı gibi kalemleri kapsayan, tüm işletmeleri
dahil eden sürekli açık bir destek programı
da yürürlüğe konulabilir.
Dış Ticaret Destekleri ve Fuarlar
Konularında Beklentileriniz neler?
İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş:
Odamız, ihracata başlamak isteyen
ancak finansal kaynakları kısıtlı olan üyelerimizin
ürün ve hizmetlerini tanıtabilmeleri
amacıyla uzun yıllardır dünyanın en önemli
sektörel fuarlarına şemsiye stand organizasyonları
gerçekleştiriyor.
Dolayısıyla, firmaların ihracat hamlelerine
katkı sağlayan Sektörel Ticaret Heyeti
desteklerinde İşbirlikçi Kuruluşların üyeleriyle
bir arada gerçekleştirdiği toplu stand
katılım organizasyonlarının da destek kapsamında
değerlendirilmesinin üyelerimizin
yurtdışı pazarlarına daha etkin açılmasına
destek olacağı inancındayız.
Ekonomi Bakanlığı’nın Yurtdışı Pazar
Araştırması Desteği programındaki işbirlikçi
kuruluşu olarak, yurtdışına gerçekleştirdiğimiz
grup ziyaret organizasyonlarının da, halihazırda
bireysel desteklenen söz konusu
destek kalemine dahil edilmesinin, organizasyonlarımızın
daha fazla etkinleşmesi ve
üyelerimizin daha fazla iş bağlantısı kurmasına
destek sağlayacağı düşüncesindeyiz.
Yüksek ve sürdürülebilir bir ekonomik
büyüme yakalayabilmek, ihracat birim değerimizi
arttırmak için Ar-Ge harcamalarına
daha fazla pay ayırmalıyız. Ayrıca ileri teknoloji
üretimi gerçekleştirecek yüksek nitelikli
58 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
işgücünün yetiştirilmesine yönelik çalışmalar
yapılmalı.
Bilimsel altyapımızın güçlendirilmesi,
üniversiteler ve sanayi işbirliği etkin şekilde
geliştirilmeli. Ayrıca yeni teknolojilerin ülkemize
kazandırılması için doğrudan yabancı
yatırımlar etkin olarak kullanılmalı, ülkemizde
teknoloji yoğun üretim gerçekleştirmeyi
yabancılar için cazip hale getirecek yeni
teşvik önlemleri alınmalı.
Ur-Ge Projesi İle İlgili
Beklentileriniz neler?
İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş:
Odamız 2012 yılından bu yana toplamda
10 Ur-Ge Projesi açtı. Bu projelerden
5 tanesi aktif olarak faaliyetlerini sürdürüyor.
Bu dönem içerisinde, Kuyumculuk, Plastik,
Ayakkabıcılık (II. Proje döneminde), Gelinlik,
Abiye, Damatlık (II. Proje döneminde),
Kimya, Bilişim, Tıbbi Malzemeler ve Baskı,
Kâğıt, Ambalaj sektörleri Odamızın proje yürüttüğü
sektörler oldu.
Projelerin yürütüldüğü dönem başından
6 Mart 2017’de Ur-Ge Proje Uygulama Usul
ve Esasları Genelgesinde yapılan değişikliğe
kadar olan sürede, projelerde düzenlenen
yurtdışı pazarlama faaliyetleri kapsamında
uluslararası fuarlara standlı katlımlar gerçekleştirildi.
Bu katılımlar, proje katılımcısı üyelerimizin
yeni ihracat bağlantıları kurması ve yeni
pazarlara giriş yapmasında çok önemli kapılar
açtı. Odamız tarafından yürütülen projeler
fuar katılımlarının verdiği etkiyle bir ihracat
rüzgarı başlattı.
Bu fuar katılımları, Ur-Ge Projelerinin
yurtdışı pazarlama faaliyeti aşamasından önceki
aşamaları olan ihtiyaç analizi, eğitim ve
danışmanlık ile edinilen bilgi ve verilerin
pratiğe aktarılmasında köprü görevi gördü.
Örneğin, Ur-Ge Ayakkabıcılık Projemizde
düzenlediğimiz, Avrupa Eğitim Vakfı (ETF)
tarafından da 3 yıldızla ödüllendirilen Ayakkabı
Tasarım Atölyesi Eğitimimizde, proje
katılımcısı üyelerimizin edindiği bilgi ve kazandığı
yeterlilikler daha sonra katıldıkları
fuarlarda ihracat artışı olarak geri dönüş sağladı.
6 Mart 2017’de Ur-Ge Proje Uygulama
Usul ve Esasları Genelgesinde yapılan değişiklik
ile artık projelerimizde gerçekleştirilen
yurtdışı tanıtım faaliyetleri, standlı fuar katılımı
şeklinde organize edilemiyor. Üyelerimizden
alınan değerlendirmelerde, yurtdışı
pazarlama faaliyetlerinde fuar katılımlarının
yarattığı verimlilik ve etkinliğin oluşmadığı
yönünde görüşler bildiriliyor.
Standlı fuar katılımı hakkının yeniden
düzenlenmesine ilişkin talepler iletiliyor.
2012-2016 döneminde, projelerimizin yürütüldüğü
tüm sektörlerde, yeni pazarlara giriş
yapılması ve mevcut pazarlarda ihracatın geliştirilmesinde
somut fayda sağlayan fuarlara
standlı katılım hakkının Ur-Ge Projelerimiz
için yeniden düzenlenmesi konusu önem taşıyor.
egeyondergisi.com 59
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
EKONOMİNİN
ZİRVESİ
DENİZLİ’DE YAPILDI
Denizli Sanayici, Tüccar ve İşadamları Platformu, Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekci ile 8 genel müdürü, Denizli iş dünyası ile buluşturdu.
60 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
2017 yılının değerlendirildiği ve 2018’e
dair hedeflerin açıklanıp, beklenti ve öngörülerin
ele alındığı Ekonomi 2018 Vizyon
Toplantısı’na, şehirdeki iş dünyasının temsilcileri,
Denizli protokolü ile basın mensupları
büyük ilgi gösterdi.
Denizli Sanayici, Tüccar ve İşadamları
Platformu’nun Anemon Otel’de düzenlediği
Ekonomi 2018 Vizyon Toplantısı’na Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekci’nin yanı sıra Türk
Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, İhracat
Genel Müdürü Özgür Volkan Ağar, İthalat
Genel Müdürü Ahmet Erkan
Çetinkayış, Anlaşmalar Genel Müdürü Mehmet
Işkın, Ekonomik Araştırmalar ve Değerlendirme
Genel Müdürü Arzu Yılmaz, Teşvik
Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdür
Yardımcısı Mehmet Yurdal Şahin, Ürün Güvenliği
ve Denetimi Genel Müdürü Zafer
Soylu ile Serbest Bölgeler Yurtdışı Yatırım ve
Hizmetler Genel Müdürü Uğur Öztürk hazır
bulundu.
ERDOĞAN: “ÜLKE İÇİN ELİNİ
TAŞIN ALTINA KOYANLARDANIZ”
Toplantının açış konuşmasını yapan Denizli
Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı
ve Denizli Sanayici, Tüccar ve İşadamları
Platformu Dönem Sözcüsü Uğur Erdoğan,
geçen yıl ekonomi ve ihracatta elde edilen
başarıya dikkat çekti.
Salondaki davetlilerinin bu başarıda
büyük payı bulunduğunu belirten Başkan Erdoğan,
Denizlili iş adamlarını kutlayıp, teşekkür
etti. Erdoğan, “Sayın Bakanımız da
tıpkı sizler gibi, ülkenin kalkınması ile milletinin
refahı için elini taşın altına koyanlardandır.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Sayın Binali
Yıldırım ve Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat
Zeybekci, yurtiçindeki ziyaretlerinin yanında
bazen haftada 3 farklı ülkeye, 3 farklı coğrafyaya
giderek, bizim için ve milleti için dünyanın
bir ucundan diğer ucuna koşturuyorlar.
Tüm bu çabalarının, ekonomimize olumlu
yansımaları oldu. 2017 yılında Türkiye olarak
157 milyar Dolar, Denizli olarak da 3 milyar
67 milyon Dolar ihracata ulaştık. Bu
başarının, ülkeye ömrünü adamış bu insanların
gayretlerinin sonucu olduğunun bilincindeyiz;
her birine müteşekkiriz” dedi.
Denizli’nin Türk Eximbank’tan kredi kullanma
oranlarını da açıklayan Erdoğan,
“Eximbank’tan 2017’de Denizlili 683 şirkete
1 milyar 227 Milyon Dolar destek sağlanmıştır.
535 şirket 524 milyon Dolar kredi, 148 şirket
de 703 milyon Dolar sigorta desteği
almıştır. Toplam destek oranı Denizli ihracatının
yüzde 40’ına tekabül etmektedir. Türkiye
ortalaması ise yüzde 25. Bizim önceki
egeyondergisi.com 61
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
62 egeyondergisi.com
yıla göre destek artışımız yüzde 21,6. Türkiye
ortalaması ise yüzde 19. Denizli’de 2017 yılında
Kredi Garanti Fonu kefaletiyle 6.750
firmamız toplam 3 milyar 900 milyon TL
kredi kullanmıştır. Bu durum, devletimizin iş
alemini yalnız ve sahipsiz bırakmadığının da
bir göstergesidir. Yine 2017 yılında 1.047 işletmemiz
KOSGEB’den toplam 17 milyon
507 bin Liralık destek almıştır” diye konuştu.
Konuşmasında yabancı yatırımcıların Denizli’ye
ilgisinin son bir yılda arttığını da vurgulayan
Başkan Erdoğan, “Denizli Ticaret
Odası’nın kuruluşundan itibaren geçen seneye
kadar ki 91 yıllık sürede, 55 tane yabancı
ortaklı şirketimiz vardı. Şehrimize olan
güven ve ilgi sayesinde, 2017’de 29 yabancı
sermayeli şirket daha şehrimize yatırım
yaptı. Almanya, İtalya, Hollanda, Rusya, Fas,
Gürcistan, Fransa, Avusturya, İngiltere, Belçika,
İsviçre, Portekiz, Ukrayna, ABD, İran,
Özbekistan, Güney Afrika, Azerbaycan, Kırgızistan
ve Kosova gibi çok sayıda ülkeden
gelen yatırımcılar madencilik, tekstil, kimya,
inşaat, enerji, cam, ambalaj, kağıt, tarım-gıda
ve kauçuk sektörlerinde faaliyet göstermekteler”
dedi.
Erdoğan, Kredi Garanti Fonu’nun 2017 yılındaki
uygulamalarının oluşturduğu canlılığın
devam etmesi için, desteklerin bu yıldan
itibaren kalıcı hale getirilmesini beklediklerini
de dile getirdi. Başkan Erdoğan, “KOS-
GEB desteklerinin de sürdürülebilir olması
son derece önemlidir! Şu an Eximbank, ihracat
öncesi kredi işlemlerini doğrudan yapıyor.
Biz iş alemi olarak, Eximbank Denizli
Şubesi’nin kredi ve sigorta programlarının
tamamını yapar hale getirilecek şekilde büyütülmesini
istiyoruz” diye konuştu.
Başkan Erdoğan, toplantıya girerken Bitlis’ten
acı bir haber de aldıklarını hatırlattı.
Kırsal alandaki operasyon sırasında yaşanan
çığın altında kalarak şehit düşen Denizlili
Jandarma Astsubay Çavuş Hilmi Öz’e rahmet,
yakınları ve silah arkadaşları ile Türk Milleti’ne
de başsağlığı diledi.
BAKAN ZEYBEKCİ: “2018 İHRACAT
HEDEFİMİZ 170 MİLYAR DOLAR”
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise ko-
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
nuşmasında, 15 Temmuz hain darbe girişiminden
sonra 2017 yılını ihracat ve büyüme
seferberliği yılı ilan ettiklerini ve bunu gerçekleştirdiklerini
belirtti. Türkiye'nin şu an
itibarıyla 365 günlük ihracat rakamının 158
milyar Dolar’a ulaştığını söyleyen Bakan Zeybekci,
“Tarihi zirveleri aştık. Önümüzdeki üç
aylık süre içinde artık Türkiye'nin ihracat verilerini
söylerken 160 milyar Dolar diye lafa
başlayacağız. İnşallah yıl sonunda da 170
milyar Dolar olacak” dedi.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesine ilişkin
görüşmeler gerçekleştirdiklerini de anlatan
Bakan Zeybekci, "Avrupa Birliği'nin
büyükelçilerini bakanlığımızda misafir ederek,
Gümrük Birliği güncellenmesi ile ilgili
istişarelerde bulunduk. Görüşmelerimiz iyi
geçti. Çünkü bu durum, onların da bizim de
menfaatine. Şu anda sadece sanayi ürünleri
ile kısıtlı olan ticaret hacmimizi gıda, tarım,
hizmetler, kamu alımları ve elektronik ticareti
de kapsayacak şekilde genişletecektir.
Avrupa Birliği'yle 1 - 1,5 yıl içinde 200 milyar
Dolar’a, hemen ardından gelecek 5 yıl içinde
de 300 milyar Dolar’lık dış ticaret hacmine
ulaşmayı hedefledik. Bu yıl, Gümrük Birliği'nin
güncellenmesi açısından bizim için
son derece önemli bir dönüm noktası olacak”
diye konuştu.
Ekonomi Bakanı Zeybekci, Eximbank olarak
dünyada bir numara olmadığı hedeflediklerini
de belirterek, “Toplam ihracatın yüzde
25’ini kredilendirerek, Güney Kore Eximbank’ından
sonra ikinci sıradayız. Ama
Eximbank olarak 2018 hedefimiz dünyada bir
numara olmak. İhracatçıya 39 milyar Dolar’lık
imkan sağlandı. Bu seneki hedefleri ise
45 milyar Dolar. En son ekonomik koordinasyonlarda
yaptığımız değerlendirmelere göre
de Türkiye gerek ihracat rakamlarıyla, gerek
ihracat destekleriyle dünyada bir numara
olacak” dedi.
Elektronik ticaretin önemine de değinen
Bakan Zeybekci, e-ticaretin Çin gibi ülkelerde
yüzde 15-16'lar seviyesinde olduğunu
anımsattı. Zeybekci, “Gelişmekte olan ülkelerde
ise yıllık yüzde 8-9 civarında artarak
devam ediyor. Beş yıl sonra dünyadaki ihracatın
e-ihracat bölümü yüzde 50'lere yakın
hale gelecek. Şu anda e-ticaret sitelerine üye
olan ihracatçımızın sayısı 12 bine yaklaştı.
Önümüzdeki 1-2 yıl içinde hedefimiz, 100
bin ihracatçıya ulaşmak. Türkiye’nin 2023
hedeflerine ulaşmak için bunlar çok önemli”
diye konuştu
Toplantıda, davetlilere Ekonomi bakanı
Nihat Zeybekci’nin hayatının anlatıldığı bir
belegesel filmi izlettirildi. Yapılan konuşmalar
sonrasında Başkan Erdoğan, 10 adet Osmanlı
Arması'nın en önemli unsurlarının
biraraya getirildiği 1071 taştan oluşan el
emeği göz nuru bir tabloyu Bakan Zeybekci’ye
hediye etti.
Çardak İlçesi’nde bulunan Özdemir Sabancı
Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Vakıflar
Bankası'na ait parsellerin satışıyla ilgili Vakıfbank
Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan
ile Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci
arasında protokol imzalanması sonrasında
Bakan Zeybekci ile kurmayları, iş
dünyasından gelen soruları yanıtladı.
egeyondergisi.com 63
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
ANTİK ÇAĞI
ARATMAYACAK ESERLER
DENİZLİ’DE
YAPILIYOR
Ege’nin büyük zenginliklerinden biridir mermer. İhracatı ile ülke
ekonomisine sağladığı katkı herkesin malumu. Peki ya heykel çalışmaları?
Coğrafyanın binlerce yıldır kendinde taşıdığı sanatçı ruh günümüzde
Kömürcüoğlu Uluslararası Taş Heykel Kolonisi’nde hayat
buluyor. Kolonide adeta antik çağı aratmayacak eserler yaratılıyor.
HEVESKAR SANATÇILARIMIZ
YETİŞİYOR
Egeyön Dergisi olarak taşa hayat veren
Kömürcüoğlu Uluslararası Taş Heykel Kolonisi'ni
ziyaret ettik. Koloninin mimarı Nihat
Kömürcüoğlu mermer sektörünün içinden
gelen biri. Zamanla para kazanmanın dışında
zevkleri tadarak heykel çalışmalarına başladığını
ifade eden Kömürcüoğlu, “bu doğrultuda
2011 yılında Taş Heykel Kolonimizi kurduk.
7. Senesini doldurdu. İrili ufaklı 200’den
fazla heykelimiz oldu bu süreçte. Profesyonel
heykeltraşların yanında yeni yetişen heveskar
amatör heykeltraşlar tarafındanda yapılmış
heykeller de var bunların arasında.
Mermerimizi biz kendimiz değerlendiriyoruz,
hem ticari bir meta olarak hem de kül-
64 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
türel bir eser olarak. Kültürel bir esere dönüştürüyoruz
eserlerimizi, Antik Çağ'da değiliz
ama Antik Çağ'dakini aratmayacak,
eserler artık Denizli'de yapılıyor. Ben inanıyorum
daha çok eserler yapılacak. Hakikaten
zamanımızda geçmişteki sanatçıları aratmayacak
sanatçılarımız yetişiyor. Güzel, heveskar
ve eli yatkın sanatçılarımız
yetişiyor''dedi.
Daha İleriye Dönük Olsun diye
Vakıf Kurduk
Heykele olan ilgisinin tesadüfler eseri
başladığını dile getiren Kömürcüoğlu, “para
kazanmanın ötesindeki zevkleri tatmaya
başladım. Bunu öyle kabul ediyorum. Her
zaman para kazanılabilir. Ancak bu tür eserler
her zaman yapılamıyor. Bu eserler artık
benim bir parçam olmuş durumda. Şu bir
gerçek, Edward Fleving bizim kolonimizin
kurulmasında fikir veren Amerikalı heykeltraş''günün
birinde bu eserleri dayanamayıp
satacaksın''dedi. Fakat satmak işimize gelmiyor
ama mecbur kalıyorsun. Peki bunun için
ne yaptık? Hem heykel kolonisinin devamını
sağlamak, hem daha ileriye dönük olsun diye
Kömürcüoğlu Kültür Sanat Vakfını kurduk.
Bundan sonra heykeller benim değil, vakfın
heykelleri oldu. Vakfın geliri için heykeller
satılabiliyor. Heykel sanatının devamı için,
heveskar sanatçılarımızı devam ettirmek
için. İlk satışımızı da Arkas Holding’in sahibi’ne
yaptık. Açılışı o yaptı ama arkasından
heykellerimizden 4 tane daha istedi.
beklediğimiz geliri elde edemedik ama Belediyemizin
ve Kültür Bakanlığımızın takviyesiyle
18 öğrencimiz ceplerinden bir kuruş
gitmeden burada heykel kursu aldılar” dedi.
Kömürcüoğlu 2018 yılında koloninin
Temmuz ayında açılacağını belirterek;'' Temmuz
ayında 21 gün sürecek koloni olacak.
Eğer büyük bir katkıda bulunursa belediyemiz
yine kurslarımızı ücretsiz yapmak istiyoruz.
Biz yalnız heykel yapmıyoruz. Mermer
sanatının 2000 yıl öncesinde nasıl yapıldığını,
makinalarını müze gibi insanlara sunuyoruz”
dedi. Kömürcüoğlu ayrıca PAÜ'de
Güzel Sanatlar Fakültesi'nin kurulması ve
heykel bölümü açılması istedi.
Koloninin bulunduğu yerin adeta bir açık
hava müzesi olduğunu ifade eden Kömürcüoğlu,
ilginin kendilerini mutlu ettiğini ama
turistlerin henüz buraya gezi düzenlemediğini
söyledi. Kömürcüoğlu, “Buralara henüz
kafileler gelmiyor. Yalnız yanı başımızda
şarap satan arkadaşımız var. Oraya gelen turistler,
otomatik olarak buraya geliyor ve şaraptan
daha çok burası ilgilerini çekiyor.
Burası açık havada artık bir sergi gibi istenilen
saatte ziyaretçileri oluyor. Önceden okullara
biz haber veriyorduk, şimdi okullar biz
geliyoruz diye haber veriyorlar. Bunun için
Milli eğitim müdürlüğüne teşekkür
ederim''dedi.
Bu Sanatı İleri Taşımak için
Çalışıyoruz
Koloninin içine bir de Akademi kuruldu.
Heykel Kolonisi devam ettirilirken bir yandan
da heykel kursları yaptık. Bu yolla öncelikle
koloniye gelir temin ettik. İkinci olarak da
Denizli’de olmayan heykel kursları kazandırmış
olduk. Bu doğrultuda Ege Heykel Akademisi'ni
kurduk. Burasını bu işe gönül vermiş
kişilerin taşa değmesi için kurduk. 7 senenin
6 senesinde heykel kursları verdik. Maalesef
egeyondergisi.com 65
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
ŞUBAT AYINDA KÜTAHYA
KÜLTÜR SANATTA
İLKLER YAŞANACAK
Her ay birbirinden farklı kültür sanat etkinlikleriyle dolu dolu bir takvimi
bulunan Kütahya Belediyesi, Şubat ayında da çok farklı. Belediye,
faaliyetleri ile hem önemli isimleri anacak hem de ilkleri yaşatacak.
Kütahya’da 8 Şubat Perşembe
günü eski Kültür ve
Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın
ilk dersiyle Türkiye’de
bir ilk olan Açık Üniversite
programı başlayacak. Kurtalan
Ekspres ve Cihan Yıldız
‘Bu Toprağın Ezgileri’ etkinliği
kapsamında Türk Müziğinin
iki büyük ustası Barış
Manço ve Cem Karaca, Düşünce
Atölyesi’nde Sakarya
Üniversitesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu
ve 2. Abdülhamid’in torunu
Nilhan Osmanoğlu’nun katılımıyla
vefatının 100. yılında
Abdülhamid anılacak.
Çini’nin başkenti Kütahya’da
Şubat ayı boyunca
kültürel aktiviteler kapsamında konser, yetişkin
ve çocuk tiyatroları, söyleşi, seminer,
panel ve daha birçok etkinlik yapılacak. Bu
ayki etkinlikler tamamı Kütahya şehir tiyatroları
öğrencilerinden oluşan oyuncu kadrosuyla
Kültür Bakanlığı ödüllü tek özel tiyatro
metni olan ‘Benim Güzel Pabuçlarım’ çocuk
oyunu sahnelenecek. Her ay düzenli olarak
gerçekleşen Anadolu’yu Mayalayanlar programında
Fatih Çıtlak, Cansu
Canan moderatörlüğünde
gerçekleşen ‘Cansu Canan
ile Buluşmalar’ programında
ise ünlü televizyon
programcısı, şair ve tiyatrocu
İbrahim Sadri, Kütahyalılar
ile buluşacak.
II. Abdülhamid
Anılacak
Alanında uzman isimlerin
katılımıyla gerçekleşecek
etkinlikler ile ilgili
konuşan Kütahya Belediye
Başkanı Kamil Saraçoğlu,
“Şubat ayında sizlerle buluşturmak
üzere planladığımız
birbirinden güzel
programların yanı sıra, 2018
yılının en önemli kültür ve medeniyet projesi
olarak gördüğümüz ülkemizde ki kültürel
üretime önemli bir katkı sağlayacak Açık
Üniversite eğitimlerine başlıyoruz. Kütahya’da
bu ay hem Sultan II. Abdülhamid
Han hem de Anadolu rock müziğinin iki
önemli ismi Cem Karaca ve Barış Manço anılacak.
Ayrıca ödüllü tiyatro oyunlarını da sergilemeye
devam edeceğiz” dedi.
66 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
MOBİL DEVREDE
ÇÖZÜMLER CEPTE
Ege’de 5 ilde tüketicileri kaliteli ve kesintisiz enerjiyle buluşturan
ADM ve GDZ Elektrik Dağıtım Şirketlerinin ücretsiz mobil
uygulaması yenilendi.
Tüketiciler, mobil uygulama ile sadece
elektrik arızalarını, sokak aydınlatma arızalarını
bildirmek ve planlı kesintiler hakkında
bilgi almakla kalmayıp birçok bilgiye mobil
uygulama ile anında ulaşabilecekler.
Tüketicilerin İhtiyaçları
Doğrultusunda Yenilendi
Tüketici memnuniyeti ve alternatif ulaşım
kanallarını sunmak için 2017 yılında kullanıma
sunulan ADM – GDZ Mobil
Uygulamasını yenilendi.
Elektrik dağıtım sektöründeki benzer uygulamalarda
olmayan birçok yeniliği barındıran
uygulama tüketicilerin tüm talep ve
ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlandı.
Elektrik Dağıtım Sektöründe Bir İlk
Kullanıcılar uygulamaya giriş yaptıklarında
üzerlerine kayıtlı olan tüm aboneliklere
ait bilgileri aynı anda görüp bilgi
alabiliyorlar. Uygulama sayesinde tesisat numaraları
ile ilgili elektrik tüketim miktarlarını
öğrenebildikleri gibi endeks bilgileri ve
açma – kesme bilgilerine de anında ulaşabiliyorlar.
Kaçak ihbarlarını da uygulama üzerinden
gerçekleştirebilen tüketiciler, yapmış oldukları
farklı konulardaki başvurularının ne durumda
olduğunu da evrak sorgulaması
yaparak takip edebiliyorlar.
Ayrıca tüketiciler, benzerlerinde bulunmayan
“İşletmem Nerede” seçeneği ile hizmet
alabilecekleri işletmelere mobil konum
yönlendirmesi ile kolaylıkla ulaşım sağlayabiliyor.
Kapsam ve içerik olarak zenginleştirilen
uygulama ile şirket tarafından
yayınlanan haber ve duyurulara da yer veriliyor.
Uygulama tarafından anında gönderilen
bildirimler ile tüketiciler sayaçları okunduğu
anda bilgi sahibi olabiliyor.
Elektrik dağıtım sektöründeki benzerlerine
öncülük yapacak özelliklere sahip uygulama
kısa süre içerisinde tüketicilerin
beğenisini kazandı.
ADM Elektrik Dağıtım Hakkında
ADM Elektrik Dağıtım, Aydın, Denizli ve
Muğla İllerinde elektrik dağıtım hizmeti vermektedir.
ADM Elektrik Dağıtım, hizmet bölgesinde
1.8 milyon aboneye yıllık 9 Milyar
kWh elektrik dağıtımı yaparken kesintisiz,
kaliteli ve güvenli elektrik sunmak üzere dağıtım
altyapısının geliştirilmesi ve güçlendirilmesi
için gereken teknoloji yatırımlarını
gerçekleştirmektedir.
Müşteri odaklı çalışma anlayışıyla tüketicilerine
en iyi hizmeti sunmayı ilke edinmiş
olan ADM Elektrik Dağıtımın Aydın, Denizli
ve Muğla illerinde 23 hizmet merkezi bulunmaktadır.
GDZ Elektrik Dağıtım Hakkında
GDZ Elektrik Dağıtım, 2013 yılından bu
yana İzmir ve Manisa’da elektrik dağıtım hizmeti
vermektedir. Hizmet bölgesindeki 3,2
milyon aboneye yıllık 15,2 milyar kWh elektrik
dağıtımı yapan GDZ Elektrik Dağıtım; kesintisiz,
kaliteli ve güvenli elektrik sunmak
üzere dağıtım alt yapısının güçlendirilmesi
için gereken teknolojik yatırımları gerçekleştirmektedir.
Müşteri odaklı çalışma anlayışıyla
tüketicilerine en iyi hizmeti vermeyi ilke
edinen GDZ Elektrik Dağıtımın İzmir ve Manisa’
da 47 hizmet merkezi bulunmaktadır.
egeyondergisi.com 67
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
SANAL PARA
GERÇEKLİĞİ ve DÜNYAYI
SARAN
BITCOIN
İnternetin kullanımının hızla yaygınlaşması günlük hayatımızda
pek çok şeyi değiştirdi. Sosyal medyanın yaygınlaşması ile dönüşen
iletişim, toplumu değiştirirken dünyayı saran dijitalleşme serüveni
üretim süreçlerini etkisi altına aldı.
21. Yüzyılda endüstri devrimleri yaşanırken
para değişiminde dijitalleşme deneyimleri
de hız kazandı. Dünya üzerinde pek çok
tartışmayı da beraberinde getiren Bitcoin’i
ve sistemini, farklı boyutları hukuksal boyutlarını
ve farklı yönlerini sizler için araştırdık.
Tabiki gelişen kripto para birimleri ile ilgili
farklı yorumlar yapılmakta. Olumlu bulanlar,
olumsuz yaklaşanlar, mantıklı yatırım
olarak görenler, dolandırılma riski taşıdığını
söyleyenler… Dosyamızda kripto para birimleri
konusunda genel araştırmalarımızın yanında
Bitcoin’le ilgili danışmanlık yapan
Tahsin Özdemir’le röportajımızı ve bilişim
hukuk alanında başarılı avukatlardan Hasan
Oymak’ın da görüşlerine yer verdik.
Öncelikle Nedir Bu Bitcoin?
Kripto para birimi olarak geçen, bazı kişi
68 egeyondergisi.com
ve devletlerin para, bazılarının da emtia olarak
gördüğü dijital bir sistemdir Bitcoin. Bitcoin’in
altın ya da gümüş gibi maddesel bir
karşılığı yoktur. Ağ etkileşimi olmakla birlikte
bir merkezi yoktur. Mevcut kodları ile
A’dan, B’ye dijital para transferini sağlar. Açık
kaynak kodlarla yazıldığı için herkese açıktır
ve sistemin bir sahibi yoktur. Yine günlük
para birimlerimizin yanında aslında değişim
değerini sağlayabilen şey ise sınırlı sayıda
üretilebilecek olmasıdır. Bitcoin madencileri
tarafından 2140 yılına kadar toplam 21 milyon
adet üretilebilecektir.
Son yıllarda gündemden düşmeyen ilk
kripto para birimi olan Bitcoin 2008 yılının
sonlarına doğru yılında Satoshi Nakamoto
takma isimli bir yazılımcı ya da yazılımcı
grubu tarafından bulundu. Eşler Arasında
Nakit Elektronik Nakit Sistemi geliştirdikle-
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
eğitimi ve danışmanlığı içeren bir yer açtı.
Bitcoin’i merak edenlere A’dan Z’ye bitcoin
eğitimi veren Özdemir, Egeyön Dergisi için
de Bitcoin’i anlattı.
Özdemir’in görüşme sırasında vurguladığı
en önemli şey Bitcoin ile diğer altcoinlerin
birbirine karıştırılmaması oldu.
Bitcoin’in Blockchain teknolojisini kullandığını
ve bu sistemin de kırılmasının neredeyse
imkansız olduğunu belirten Özdemir, “Bitcoin’i
kırmak için önce Blockchain teknolojisini
kırmak gerekiyor. Bu zincir bir yazılımdır. Bir
tanesi kırılsa bile değişiklik yapılabilmesi
için diğer halkaları da kırmak gerekiyor. Yani
bir değişiklik için tüm sistemi değiştirebilmek
gerekiyor ki bu da imkansız. Yani şimdi
sizin bilgisayarınızı ya da tapu dairesindeki
bir bilgisayarı hackleyip üzerinize kayıtlı bir
arabayı nasıl alamazlarsa burada da Blockchain
teknolojisini toptan kıramazlar. Japon
bilim insanları bunu denedi ve başarılı olamadı.
Bitcoin’in değer kazanmaya başlaması
da 2014’te bu Blockchain alt yapısını kullanmaya
başladıktan sonra oldu” dedi.
rini söyleyen bir makale ile kamuoyuna duyurulan
para, aracıları ortadan kaldırmayı
hedeflemekteydi.
“Çift harcamayı önlemek için eşten-eşe
bir ağ kullanan yeni bir elektronik nakit sistemi
olan Bitcoin’in ilk sürümünü duyuruyorum.
Herhangi bir sunucu veya merkezi
otorite olmadan tamamen merkezsiz bir sistemdir.”
– Satoshi Nakamoto, 09 Ocak 2009,
SourceForge’daki Bitcoin duyurusu.
“…On yılın üzerinde başarısız Güvenilir
Üçüncü Şahıs tabanlı sistemler (Digicash,
vb.) sonrasında, onu kayıp bir neden olarak
görüyorlar. Umarım ayrım yapabilirler, ilk
defa güvene dayanmayan bir sistem deniyoruz.”
– Satoshi Nakamoto, Dustin Trammell’e
bir e-postayla.
Bitcoin’in piyasaya çıkması ile birlikte,
aynı sistemi kullanan alt - coinler e de olanak
sağlandı. Şu anda 1300 civarında alt-coin piyasada
bulunuyor. Bununla birlikte bazı ülkelerin
de kendi dijital para birimlerini
oluşturacakları haberleri her geçen gün
kamu oyunda yankılanıyor.
Bitcoin ve kripto paraların sistemlerini,
ne olup ne olmadıklarını anlayabilmek için
Bitcoin danışmanlığı yapan Tahsin Özdemir
ile görüştük.
“BİTCOİNİ KIRMAK İMKANSIZ”
Tahsin Özdemir bir girişimci ve danışman.
Kendi şirketinin yanında uzun zamandır
finans danışmanlığı yapan Özdemir,
yükselen trend üzerine Denizli’de Bitcoin
DOLANDIRICILIK HABERLERİ
ALTCOİN’LE ALAKALI
Dolandırıcılık Dünya üzerinde 1300’ün
üzerinde kripto paranın bulunduğunu söyleyen
Özdemir, diğer altcoinlerin Bitcoin alt
yapısını kullandığını ama Etherium haricindeki
diğer birimlerin Blockchain altyapısında
bulunmadığını belirtiyor. Bitcoin yazılımın
açık kaynaklı olması sebebiyle isteyen herkesin
altcoin üretebileceğini belirten Özdemir,
“bugün bir yazılımcı Bitcoin’in alt yapısını
alıp altcoin üretebilir ama Bitcoin’i bozamaz,
değiştiremez. Altcoin oluşturulmuş olduğunda
bir para birimi olur ama bunu değerlendirip
değerlendirmemek kişinin elinde.
Yatırımcı bulup bulmamak kişinin elinde.
Altcoinlere alım yaparken Bitcoin kullanmamız
gerekiyor. Bir altcoin alabilmeniz için
önce Bitcoinlere çeviriyorsunuz paranızı Bitcoin’den
altcoin alabiliyorsunuz. Çıkan dolandırıcılık
haberleri de altcoinlerle alakalı.
Saadet zinciri oluştururuluyor. Bakanlarım
Nihat Zeybekci ve Mehmet Şimşek’in Bitcoin’in
saadet zinciri olduğu açıklaması oldu
ama Bitcoin bir saadet zinciri değil. Bitcoin
bir para. Altcoinlerde yapılan bir saadet zinciri
olayı var. Network sistemi zaten 2015 yılından
itibaren ülkemizde yasaklandı.Bunlar
sadece Bitcoin’in ismini kullanıyor. Bitcoin
gerçeği bambaşka bir şey. Bitcoin’de dolandırıcılık
olmaz. ” dedi.
“BU PARAYI HERKES ÜRETEBİLİR”
Yazılımsal olarak üretim sınırı olan Bitcoin’in
maddi olarak karşılığı olmasa da değişim
değeri açısından yoğun talep görmesi
son yıllardaki artışın temel sebebi. Bitcoin’in
egeyondergisi.com 69
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
toplamda 21 milyon adet üretileceği yazılımda
belirtiliyor. Bu da her 4 yıl da bir yarıya
düşüyor. 2009 - 2012 yılına kadar her 10 dakikada
50 BTC üretilecek, 2012 - 2016 yılına
kadar her 10 dakikada 25 BTC üretilecek,
2020’ye kadar 12,5 BTC üretilecek ve her dört
yılda bir bu yarıya inerek 2140 yılına kadar
üretim devam edecek şekilde yapılmış bir yazılım.
Üretimin yazılımsal olarak sınırlandırılmış
olması ve Bitcoin’e rağbetin fazlalığı
sebebiyle fiyatların çok yükseldiğini dile getiren
Özdemir, “Dünyanın para birimi altın,
ikinci para birimi dolar, üçüncü para birimi
çıktı artık Bitcoin. Bitcoin bir dolar gibi Euro
gibi bir Türk Lirası gibi para birimidir. Fakat
bir arz- talep meselesi var. Bitcoin bir dünya
para birimi, altın ve dolar gibi düşünün ve
bunu herkes talep ettiği için bunun değeri
hızla artıyor. Bitcoin’in arttığını bilen insanlar
yatırım yapmaya başladılar. Bitcoin’in bir
merkez bankası yok, bir yöneticisi yok, ülkesi
yok, üreten bir kişi yok, Bitcoin bizler ve şirketler
tarafından üretilen bir para birimi. Bu
parayı herkes üretebilir”dedi.
Coin madenciliğini gerekli altyapıyı kuran
herkesin yapabileceğini ifade eden Özdemir,
“üretimler ekran kartları ile yapılıyor. Sistem
kuruluyor. Tek sıkıntısı soğutma olmalı. Kartların
yanmaması için gerekli soğutma sistemini
kurmak da çok fazla elektrik harcatıyor.
Şartları sağlayan herkes Bitcoin üretimi yapabilir.
Tabi iyi malzemeler daha iyi üretim
yapar. Bunun için de bin liralık üretim yatırımı
yapılmasındansa 100bin liralık üretim
yatırımı yapılması daha avantajlı. Bence Türkiye’deki
büyük şirketlerin Bitcoin madenciliğine
yatırım yapması gerekli. Burada
borsacı gibi kısa süreli alım satımlardan para
kazanmak değil dediğim. Bunu uzun vadeli
yatırım gibi düşünün Bitcoin iner, çıkar. Kısa
süreli hareketlilikler zarar ettirebilir. Ben
bunun taraftarı değilim. Ama ülkemizin
kendi coinini üretip, bitcoin altyapısını da
kullanıp bu teknolojiye geçmesini isteyen biriyim”dedi.
70 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
“YASAL OLARAK TANINIRSA
İLLEGAL TRAFİK KONTROL
EDİLİR”
Türkiye’nin kendi coin’ini üretmesinin
gerekliliğini vurgulayan Özdemir, bu yolla
kripto paralarla sağlanan illegal para trafiğinin
kontrol edilebileceğini ifade etti. Özdemir,
“eğer kendi coinimiz üretilirse, ya da
şimdilik bu sistem yasal olarak tanınırsa ülkede
kaçakçılık varsa, dolandırıcılık varsa
kara para olayı varsa bu ortadan kalkar. Bitcoinle
de alışveriş yapılsa başka bir coinle de
alışveriş yapılsa kayıt altına girer. Bitcoin
yasal olarak tanınırsa Bitcoin’le yapılan her
işlem kredi kartı gibi kayıt altına alınır. Eğer
bu teknolojileri bizim ülkemiz kabul ettiği
zaman artık cüzdanında ne kadar Bitcoin’in
olduğunu bildirmek zorundasın. Şu anda
banka hesaplarımızda ki parayı, mal varlıklarımızı
ülkemiz biliyor. Aynı şey Bitcoin
kabul edildiğinde de geçerli. Şu an bana Bitcoin
olarak 100 bin dolar gönderilse bunu
kimse bilemez. Çünkü kabul edilmediğinden
dolayı takip edilemiyor. Bitcoin kabul edilmeye
başlandığı andan itibaren paradır ve bu
para birimi ülkemizin herhangi bir ATM’sinden
çekilebilecek bir para birimidir. Bu teknolojiyi
kullandığım anda çektiğim her
parayı sistem görür.
Dünyada kripto paraların daha da yaygınlaşacağını
ifade eden Özdemir, “dünya bu parayı
kullanacak. Her ülke kendi para birimini
çıkaracak. Kendi içimizde mesela TLcoin çıkaracağız.
Diğer ülkeler kendi birimlerini
oluşturacak. Bunların rezervleri de bitcoin
olacak. Bu sebeple devletlerin rezerv bitcoinleri
elinde bulundurması gerekecek. Türkiye’nin
de bu sebeple Bitcoin üretimine bir an
evvel başlaması gerek” dedi.
TEK ZAYIF NOKTA…
Sistemin endişe edilecek bir güvenlik sıkıntısı
olmadığını dile getiren Özdemir, sistemdeki
sıkıntı yaratabilecek tek noktanın
kullanıcı hatasından kaynaklanan sorunların
geri dönüşü olmaması olduğunu belirtti. Özdemir,
“sistem kullanıcı hatasına çok açık.
Para gönderimi yaparken al ve gönder seçenekleri
var. Burada para göndereceğim kişi
yanımdaysa barkodla gönderebiliyorum.
Fakat para göndereceğim kişi başka bi yerde
ise hesap kodunu bana yollar. Kopyala yapıştır
ile alıcı kodunu yapıştırırken yapılan hataların
geri dönüşü yoktur. O yanlış yazdığın
kodda bir cüzdan yoksa paran geri gelir. Bir
harf ya da sayıda hata yaptığında ki o kodda
başka bir cüzdan varsa paran gider. Muhatabın
olmaz. En büyük riski budur. Senin yapacağın
bir hatadır bu. Yaşanabilecek en büyük
hata da budur”dedi.
egeyondergisi.com 71
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
AVUKAT HASAN OYMAK’IN KALEMİNDEN
BITCOIN ve
TÜRKİYE’DEKİ
DURUMU
72 egeyondergisi.com
Son dönemlerde Dünya ve Türkiye ekonomisinde
bir Bitcoin çılgınlığı yaşanıyor. Dijital
para birimi olarak hayatımıza giren ve
para piyasalarında önemli bir hareketlilik
yaşanmasına neden olan Bitcoin, yükseliş ve
düşüşleri ile kafaları karıştırsa da pek çok kişinin
ilgisini çekmeyi başardı. Lehinde ve
aleyhinde konuşanların neredeyse aynı hararette
açıklamalar yaptığı, bir taraftan
‘’balon’’ suçlaması yapılırken, diğer taraftan
‘’geleceğin para birimi’’ olarak lanse edilen
bitcoin konusunda en çok merak edilen konu
şüphesiz ‘’ Bitcoin’in bir yasal temeli olup olmadığı’’.
Bu nedenle öncelikle bitcoin hakkında
genel bir bilgilendirme yapıp, mevcut hukuki
duruma ilişkin değerlendirmemizi paylaşmakta
fayda var.
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
Bitcoin elde etmenin birden fazla yöntemi
olmakta birlikte, zorluk ve güvenilirlik
seviyeleri ise bir yöntemden öbürüne değişmektedir.
Bitcoin karşılığında bir ürün veya
hizmet satabileceğiniz gibi, internette bulunan
bağımsız servis sağlayıcıları kullanarak
gerçek parayı Bitcoinle değiştirebilme imkanı
da vardır.
BİTCOİN NEDİR?
Son yıllarda sanal topluluklar hızla çoğaldı.
Bu durum teknolojik gelişmeler ve internet
kullanımının artmasıyla da tetiklendi.
Bazı durumlarda, bu topluluklar sundukları
mallar ve hizmetlerin değiş tokuşu için kendi
para birimlerini oluşturdu ve dolaşıma soktu.
Böylece belirli bir sanal topluluk için bir alışveriş
birimi ve bir hesap birimi ortaya çıkmış
oldu. Oldukça geniş bir kesime ulaşmayı başarmış
olan Bitcoin ise, en yaygın ve en çok
bilinenlerindendir.
Bitcoin; Craig Wright’ın ‘Satoshi Nakamoto’
takma adını kullanarak, 2008 yılında
kurduğu, iki taraf arasında para transferi gerçekleştirilirken
tam anonimliği ve üçüncü bir
partiye olan bağımlılığı kaldırmayı hedefleyen
bir “kripto sanal para birimi”dir.
Bitcoinler öyle bir matematiksel algoritmayla
oluşturulmuşlardır ki, zaman geçtikçe
bulunmaları zorlaşmaktadır. Herhangi bir
merkezi veya ödeme sistemi bulunmayan bu
para biriminin değerinin belirlenmesi oldukça
şaibeli bir husustur. Lakin değerini tamamen
pazardaki arz ve talep miktarı
belirlemektedir. Bitcoin sisteminde; para arzından
sorumlu bir merkezi otorite de bulunmamaktadır.
Para arzı belirli bir madencilik
faaliyeti türü tarafından belirlenir.
“Miner”ların (madenci) belirli matematiksel
problemleri çözmeye ayırdıkları kaynakların
(elektrik ve CPU zamanı) miktarına bağlıdır.
Böylece, merkezi bankalar istediklerinde yeni
Bitcoinleri piyasaya çıkarıp değeriyle oynayamıyorlar
veya zaten dolaşımda olan bitcoinlerin
değerlerini düşüremiyorlar.
Peki, bu transferler nasıl gerçekleşir? İki
insan düşünelim: Ali ve Ayşe. Ali, Ayşe’den
bir gitar satın almak istemektedir. Fakat TL
yerine Bitcoin kullanarak ödeme yapmak istiyordur.
Bu para transferinin gerçekleşebilmesi
için ilk önce iki tarafın da birer ‘Bitcoin
cüzdanı’ ya da birer dijital imzaya sahip olmaları
gerekmektedir. Ali, Ayşe’ye ondan aldığı
gitar karşılığında harfler, rakamlar ve
sembollerden oluşan gizli bir ‘anahtar’ yollar;
bu anahtarın içinde Ali’nin bitcoinlerini
tuttuğu cüzdanının adresi, miktarı ve Ayşe’nin
dijital adresi yazmaktadır. Ayşe, akıllı
telefonunu kullanarak Ali’nin yolladığı bu dijital
kodu tarar ve deşifre eder. Bu sırada,
Ali’nin yaptığı bu transfer, defteri kebirinde
bulunan bütün ağa bağlanan katılımcılara
yayımlanır ve yaklaşık on dakika sonra ‘mining’
adı verilen bazı teknik ve teorik kurallardan
geçerek transfer onaylanır. ‘Mining’
süreci Ayşe’ye Ali’yle bu transfere devam
edip etmeyeceği hususunda karar vermesine
yardım edecek bir skor verir. Bu, iki taraf arasında
üçüncü partiye dayanmaksızın dijital
bağlamda oldukça anonim bir transfer fırsatı
yaratan sürece sadece bir örnektir. Bitcoin
transferlerinin bundan farklı şekillerde gerçekleşmesi
de mümkündür.
Yukarıdaki bölümde bahsettiğimiz ‘Mining’
süreci, Bitcoin transfer aşamasını güvenli
tutmak için yaratılmış bir yöntemdir.
Bu süreçte, her yapılan transfer bir blok halinde
zincire kronolojik sırada eklenir ve
transferler onaylanıp, sona erdikçe bu bloklar
kesilip atılır.
Blokların kesilip atılması sonucunda bu
yapılan transferlerin dolar veya herhangi
başka bir para birimi halinde hiçbir fiziksel
kalıntısı veya izi kalmaz. Ancak iki adres arasında
yapılmış bir transferin kaydı ve o iki
adresin içlerinde bulundurdukları para miktarı
öğrenilebilir. Böylece, Wright’ın bu sistemi
kurarken amaçladığı tam anonimlik
sağlanmış olur.
Bu sistem oluşturulurken amaçlanan hedeflerden
biri de; üçüncü partiden bağımsız
(aracı olmaksızın) para transfer ağı yapabilmekti.
‘Occupy Wall Street’ bankaları, müşterilerin
paralarını amaca uygun
kullanmama, sistemi ve müşterileri kandırma
ve akıl almaz miktarda faiz almalarıyla
suçladıktan kısa süre sonra Bitcoin piyasaya
sürüldü. Bitcoin öncüleri, merkezi olmayan
egeyondergisi.com 73
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
bir sistem yaratıp, satıcıyı ön plana koyarak
aracılardan ve faizlerden kurtulup para
transferlerini son derece şaibesiz hale getirerek
yozlaşmayı durdurmayı hedeflediler.
‘BİTCOİN CÜZDANLARI’NI
KULLANMANIN ÜÇ ŞEKLİ
Peki, bu hedefe ulaştılar mı? Evet ve hayır.
Bitcoinleri saklamak için kullanılan ‘Bitcoin
cüzdanları’nı (crytocurrency wallets) kullanmanın
üç şekli vardır:
1. Tam müşteri (Full client): Bu sistem
herhangi bir üçüncü partiden bağımsız, müşterinin
transferin her yönünün kendisinin
kontrol ettiği bir yöntemdir. Müşteri, transferi
baştan sona tamamen kendisi kontrol
edecektir. Fakat anlaşılabileceği gibi ileri seviye
programcılık bilgisi gerektireceğinden
başlangıç seviyesi bitcoin meraklıları için
uygun değildir.
2. Hafifsiklet müşteri (Lightweight client):
Bu sistem müşterinin bitcoinlerini saklayacaktır,
ama ağa erişip transferi
gerçekleştirmek için üçüncü partinin sahip
74 egeyondergisi.com
olduğu bir sunucuya bağlandığından tam
kontrol ve anonimlik söz konusu değildir.
3. Web müşteri (Web client): Tam müşteri
sisteminin tamamen zıttı olan bu sistem,
tamamen üçüncü parti sahibi sunucusuna
dayanmaktadır. Üçüncü parti müşterinin yerine
geçer ve bütün işlemleri halleder. Fakat
anonimlik ve bağımsızlık kesinlikle söz konusu
değildir.
Üçüncü partiden bağımsızlık ve tam anonimliği
hedefleyen Bitcoin, ‘Tam müşteri’
profiliyle bu iki hedefi sonuna kadar desteklese
de ‘Hafifsiklet müşteri’ profiliyle bu hedefleri
destekleyen kriterler zayıflar ve ‘Web
müşteri’ profiliyle tamamen yok olurlar.
Bunların hepsi göz önünde bulundurulduğunda;
“Bitcoin iyi mi, yoksa kötü
müdür?” veya “Bitcoin gerçekten yararlı ve
kullanışlı mıdır?” sorusuyla sıkça karşılaşılmaktadır.
Anonimliği ve bağımsızlığı desteklediğinden
son derece pozitif bir ün alan Bitcoin,
aynı zamanda çok fazla eleştiriyle de karşı
karşıya kalmıştır. Örneğin suçlamalara göre;
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
uyuşturucu ve silah satışı yapıldığı, katillerin
kiralanabildiği ve bu alım satımlarda tamamen
dijital paraların kullanıldığı ‘Silk Road’
adlı web sitesinin FBI tarafından kapatılması
çok büyük ilgi gördü. Bu olayın ardından
FBI’da siber suçlarla ilgilenen bölümün
(BITS) başkanı da şu açıklamayı yaptı: “Dijital
para birimleri birçok illegal aktivitelerin
gerçekleştirilmesinde bir araç olarak kullanılıyor.
Örneğin; illegal uyuşturucu satımı,
çocuk pornografisi, fuhuş ve illegal silah satımı.”
Dolayısıyla, bitcoinin sağladığı anonimlik
durumu bazen bu tür zararlı olaylara
da bir araç haline gelmiş oldu.
Buna ek olarak, bitcoinleri kaybetmeden
tam güvenli olarak saklayabileceğinizin hiçbir
garantisi yoktur. Bitcoinlerin güvenli kalmasını
sağlayacak bir güvenlik ağı veya
teknik arızalardan korunacağı bir yedekleme
yazılımı bulunmamaktadır. Bilgisayardaki
cüzdanların yanlışlıkla kullanıcı tarafından
silinmesi veya bir virüs yazılımın cüzdanı
mahvetmesi de ihtimal dahilindedir. Bir cüzdanın
şu veya bu sebeple kaybolması sonucunda
kullanıcının paraları dolaşımdan
kalkar. Söz konusu kullanıcının Bitcoinler’i
bu durumda başkası tarafından da harcanamaz.
Bu haliyle oldukça riskli bir yatırım olduğu
söylenebilir.
Ayrıca bir kere bir yere bitcoin bağlamında
para gönderdiğinizde, o işlemi geri çevirmek
söz konusu olamaz. Tam anonimlik
dolayısıyla bir işlem bir kere yapıldı mı orada
biter ve geri dönüş imkanı yoktur. Risk arz
eden bir diğer faktör ise; Bitcoinin sürekli
çıkış ve inişler yaşamasıdır. Uzmanlar, bitcoinin
günde %10 ila %20 arasında azalıp
arttığını ifade etmektedir. Dolayısıyla son
derece tutarsız olması, toplamda bulunabilecek
sadece 21 milyon bitcoin olduğu gerçeğiyle
birleştirilince, gelecek vaat etmediği
yargısı kulağa oldukça mantıklı gelmektedir.
Bitcoinin sınırlı olması gerçekten önemli
bir noktadır. Gerçek paranın Bitcoin ile değişiminin
yapılabileceği çeşitli platformlar
bulunmaktadır. Ayrıca Bitcoin kullanmak isteyen
kişiler bu parayı ürün ve hizmet satarak
ya da bilgisayar ürünü bir süreç olan ve
mining (madencilik) denilen işlemle elde
edebilirler.
Miners (madenciler), işlemlerin doğruluğunu
onaylamak için çok hızlı bir şekilde matematiksel
problemleri çözen
bilgisayarlardır. Mining (madencilik) işlemi
ile bilgisayar sistemleri sayesinde bir çözüm
bulan kişilere 50 yeni Bitcoin verilmektedir.
Buna göre mining, karmaşık matematiksel
formüllerin bilgisayar gücü ile çözülmesi sürecinin
adıdır. Bu da yeni Bitcoin üretmenin
tek yoludur. Bitcoin’in temelinin oluşturan
matematiksel dizine göre 2140 yılına kadar
maksimum 21 milyon adet Bitcoin arz edilebilecek
ve bu sayıya ulaşıldığı zaman Bitcoin
arzı duracaktır.
Ancak, Bitcoinin mümkün kıldığı bazı
avantajları da göz ardı edemeyiz. Tam müşteri
profili kullanıldığında, yani müşteri (satıcı)
transferi tamamen kendisi kontrol
ettiğinde ‘peer-to-peer’(P2P) paylaşma yöntemi
kullanıldığından oldukça güvenli bir
portal oluşturulduğu kuşkusuzdur. Fakat güvenlik
deyince geçmişte ‘hack’lenip milyonlarca
dolar kaybedenlerin varlığı da
unutulmamalıdır. Ne de olsa konu teknoloji
olunca korunmayan her türlü dijital varlığın,
kötü niyetli yazılımlar aracılığıyla ele geçirilmesi
veya yok edilmesi mümkündür.
Bütün yararlar ve zararlar hesaba katıldığında
dünya genelinde; Avustralya, Kanada,
Estonya, Fransa, Almanya, Japonya ve ABD
gibi ülkelerin de yer aldığı bir grup ülke Bitcoin’i
regüle etmeye başladılar.
• Özellikle Fransa, Almanya, ABD ve Japonya
bu konuya oldukça olumlu yaklaşmış
ve Fransa Bitcoin’i ‘’paralel para yaratım mekanizması’’,
Almanya ise ‘’özel para’’ olarak
egeyondergisi.com 75
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
tanımlamıştır.
• Alman Finans Bakanlığı’nın Bitcoin’i
bir hesap birimi olarak tanımlamasından
sonra artık vergi ve ticari amaçlarla kullanılabilecektir.
• Japonya Muhasebe Standartları Kurulu,
kripto para birimlerinin kullanılmasını
sağlayacak bir muhasebe yapısı oluşturmak
için çalışmalara başladığını açıklamıştır. Bitcoin
ticaretinden elde edilen kârlar, “işletme
faaliyetlerinden elde edilen gelirler veya çeşitli
gelir” olarak sayılacaktır.
• Amerika Birleşik Devletleri’nde ise
Ocak 2015’te, ilk regüle edilen ABD Bitcoin
takas sistemi, Coinbase açıldı. Takas sistemi
New York ve California’nın da aralarında bulunduğu
25 eyalette faaliyet göstermek üzere
lisanslıdır.
Buna karşılık Ülkemizde Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme Kurumu şu açıklamayı
yapmıştır: “Bilindiği üzere, 6493 sayılı
“Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri,
Ödeme Hizmetleri ve Elektronik
Para Kuruluşları Hakkında Kanun” (Kanun)
27.06.2013 tarih ve 28690 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Serbest Piyasa Kurulu’nun Bitcoin ile ilgili
yaptığı araştırma dosyasının sonuç bölümde
ise şu ifadelere yer veriliyor:
“Onbinlerce yıldır alışık olduğumuz altın,
yüzlerce yıldır kullandığımız nakit paralara,
karşın sanal kripto-para olan Bitcoin oldukça
yenidir. Getirdiği teknolojiler oldukça umut
verici ve gelişmeye açık konulardır. Bitcoin'den
sonra da pek çok altcoinler geliştirilmiştir,
fakat, en azından şimdilik, hemen
76 egeyondergisi.com
hepsinin başarısı, Bitcoin'e endekslidir.
Bitcoin bankaların, aracı kurumların, otoritelerin,
hükümetlerin, denetim ve düzenlemelerinden,
her türlü işlem masraflarından
ve kısıtlamalarından uzaktır. Kişilere finansal
özgürlük sağlar. Bitcoin'in geleneksel ödeme
aracı olan banknot veya dijital paraların yerini
alması, günden güne artmaktadır. Sistem
ne kadar yaygınlaşırsa, o kadar güvenli ve
spekülasyonlara dayanıklı olacaktır.
67 Bitcoin'le beraber duyurulan Blok-Zincir
teknolojisi ise, güvenilir bir aracıya ihtiyaç
duyulan, tüm hizmetlerde
kullanılabilecek, bir teknolojik çözümdür.
Blok-Zincir, Bitcoin'in başarısına da endeksli
değildir.
Bitcoin ve onun getirdiği teknolojilerin,
kullanım alanı ve yaygınlığı gün geçtikçe artmaktadır,
bunun karşısında ise hükümetler
Bitcoin'e karşı olumlu bir endişelilik halindedirler.
Ülkemizin de, tüm dünya devletleriyle
birlikte, Bitcoin'i olumlu bir endişelilikle izlemesinin
uygun olacağı düşünülmektedir.
Tüm riskleri değerlendirilerek, teşvik edici
düzenlemeler yapılırsa, Bitcoin pazarından,
gelir elde etmemiz de mümkün olabilir. Örneğin;
ülkemizde hizmet veren bir Bitcoin
Borsası henüz kurulmamıştır, bunu düzenleyen
bir mevzuat, ülkemizi Bitcoin pazarında,
bir adım öne çıkarabilecektir.”
Herhangi bir resmi ya da özel kuruluş tarafından
ihraç edilmeyen ve karşılığı için güvence
verilmeyen bir sanal para birimi olarak
bilinen Bitcoin, mevcut yapısı ve işleyişi itibarıyla
Kanun kapsamında elektronik para
olarak değerlendirilmemekte, bu nedenle de
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
söz konusu Kanun çerçevesinde gözetim ve
denetimi mümkün görülmemektedir.”
Fakat Habertürk’ün yayınladığı
23.01.2018 tarihli bir habere göre; Rusya’dan
Samsun’a gelen buğday yüklü bir geminin
navlunu (taşıma masrafı ödemesi) Bitcoin ile
ödendi.
Sonuç olarak Bitcoin’in geleceği hakkında
birçok yargı ve fikir ortaya atılsa da nesnel bir
düzlemde bakıldığında; Bitcoin’in sınırlı
miktarda olduğu ve kapsadığı risklerden dolayı
çoğu ülkede regüle edilemediği görülmektedir.
Ayrıca son zamanlarda arz ve talep
azalmasından kaynaklanan inanılmaz düşüş
nedeniyle, Bitcoin’in gelecek için çok parlak
şeyler vaat etmediğini, en azından geleceğinin
belirsiz olduğunu söylemek mümkündür.
PEKİ YASAL AÇIDAN DURUM
NEDİR?
25 Kasım 2013 ‘te Bankacılık Düzenleme
Ve Denetleme Kurumu, Bitcoin’le ilgili bir
açıklama yapmıştır. Açıklamada; dijital para
bitcoinin 6493 sayılı ‘’ Ödeme Ve Menkul
Kıymet Mutabakat Sistemleri Ödeme Hizmetleri
Ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında
Kanun’’ kapsamında olmadığı,
elektronik para olarak değerlendirilmediği
için de gözetim ve denetiminin mümkün olmadığı
belirtilmiştir. Ayrıca, bitcoin sisteminde
kimliklerin bilinmemesi nedeniyle,
bitcoinin yasadışı faaliyetlerde kullanılabileceği,
değerinin aşırı oynak olması, dijital cüzdanların
çalınabilmesi, kaybolabilmesi,
usulsüz kullanılabilmesi ve işlemlerin geri
döndürülemez olması gibi durumlar nedeniyle
risklere açık olduğu vurgulanmıştır.
Öte yandan bitcoinin vergilendirilmesi
konusu da tartışılmakta olup, bir yasal statüye
oturtulmaksıuzın bu tartışmaların da
sonuçlanması mümkün görülmemektedir.
Şu anda bitcoin ile ilgili bir yasal düzenleme
mevcut değil. Oysa bu dijital paranın ekonomik
hayatımızın içine dahil olabilmesi için
yasal bir düzenleme zorunludur. Öyle ki, bitcoinin
mirasçılara geçip geçmeyeceği konusu
bile şu an itibariyle yasal zemine oturtulmuş
değildir.
Sürece dahil olan kişilerin, ‘’ Siber saldırı
nedeniyle kayıtların kaybolduğu, bu nedenle
kendilerine ödeme yapılamayacağı’’ şeklinde
cevaplar alarak mağduriyet yaşamalarının
önüne geçmek, ancak bir gözetim ve denetim
mekanizmasının kurulmasıyla yani yasal
düzenleme ile mümkün olabilecektir. Dolayısıyla
yasal düzenleme mevcut olmadığı sürece,
sisteme dahil olan kişiler, muhtemel
riskleri de göze alarak adım almış olacaklardır.
Kaynakça:
1)https://www.bddk.org.tr/websitesi/turkce/Duyurular/Basin_Aciklamalari/12574bitcoin_hk_basin_aciklamasi.pdf
2) http://www.haberturk.com/turkiye-ye-bitcoin-ile-bugday-dunyada-bir-ilk-1808541-ekonomi
3) http://www.yttlaw.com/bitcoin/
4) http://startuphukuku.com/bitcoin-nedir/
5) http://dergipark.gov.tr/download/article-file/230763
6)SPK Araştırma Dairesi – Kripto Para Bitcoin -Dr. Abdurrahman ÇARKACIOĞLU
egeyondergisi.com 77
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
ŞARAP’TAN ALINAN
ÖTV’NİN BİR KISMI
TEŞVİK OLSUN
Tarımkent olma yolunda çalışmalarını sürdüren Çal, geliştirdiği
tarım çeşitliliğinin yanında en büyük değeri bağcılık için de çalışmalarını
sürdürüyor. Son yıllarda yaşanan don olayları ve zarar gören
bağların sökülmesinin ardından bölgede asırlardır süre gelen şaraplık
üzüm üretiminin yeniden canlanması için bir talep var: “Şarap’tan
alınan ÖTV’nin bir kısmı şaraplık üzüm üreticisine teşvik
olarak verilsin.”
78 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan, bölgede
şaraplık üzüm üreticilerinin kaliteli
üretime devam etmesi, bölgede daha kaliteli
üzümlerden daha kaliteli şaraplar üretilebilmesi
adına şaraptan alınan ÖTV’nin kilo başına
şaraplık üzüm üreten üreticiye teşvik
olarak verilmesini istediklerini söyledi. Böyle
bir teşvik sistemi ile Çal Bölgesi’nde çok daha
iyi üzümlerin yetişebileceğini vurgulayan
Başkan Akcan, bu sayede atıl vaziyette kalan
arazilerin de yeniden işlenebileceğini ve
mevcut tarım arazilerinin büyüyeceğini vurguladı.
Daha iyi ve daha çok üretim yaparak
ülke ekonomisine katkı sağlamayı amaçladıklarını
ifade eden Başkan Akcan, konuyla
alakalı dosyayı Maliye Bakanlığı’na verdiklerini
ifade ederek, “Üzüm üreticilerinin önünü
açacak bu projemizin dosyasını Maliye Bakanlığı’na
ilettik. Bütçe Genel Müdürü Sayın
Hakan Ay ile de Çal’dan bir heyetle birlikte
toplantı gerçekleştirdik. Tarım Bakanlığı ile
birlikte bir proje yapılacak inşallah ve biz gerekli
teşviği alacağız. Konuyla ilgili dosyayı
Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci’ye,
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na,
MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin
Haluk Ayhan’a, Önceki Dönem Bakanlarımızdan
Sema Ramazanoğlu’na ve Denizli Milletvekili
Şahin Tin’e de ilettik. Gerekli
destekleri sağlayacaklarını ifade ettiler” dedi.
“Daha Fazla İhracat, Daha Fazla
Döviz Girdisi için”
Bölgede asırladır süre gelen bağcılık ve
şarapçılık endüstrisinin daha iyi noktalara
gelmesi için çalıştıklarını ifade eden Akcan,
“Bu destek sayesinde gençlerimiz şehirlere
göçmek zorunda kalmayacak. Daha çok topraklarımız
işlenecek. Bağ yetiştiricilerinin
önü açılacak ve kaliteli üretimler gerçekleştirilecek.
Bu anlamda üreticimiz daha iyi üretim
yapabilmek adına çalışacak. Bu
üzümlerle işletmeler daha iyi üretim yaparak
daha iyi üretim yaparak daha fazla ihracat ve
döviz girdisi sağlayacak. Artan üretimle birlikte
bölgede işsizlik de kısmen önlenmiş
olacak” dedi.
Bakanlıklar nezdinde raporları ve fikirlerini
sunduklarını ifade eden Çal Belediye
Başkanı Fethi Akcan, “Alınan ÖTV’ler için
alınsın ya da alınmasın demiyoruz. Bizler sadece
bu alınan meblağlardan %20-25’inin
üretimde kilo başına üreticiye geri ödenmesi,
destek anlamında geri ödenmesini istiyoruz.
Böylelikle bölgemizin kalkınmasına ve dolaylı
yoldan ihracat kanallarının güçleneceğini
biliyoruz. Bu konuda destekleri için
Sayın Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekci
Bey'e de şükranlarımı sunuyor, selamlarımı
yolluyorum” dedi.
Hedef 100 Milyon TL’lik Üretim
Çal’ın en önemli geçim kaynağı ve kültürü
olan bağcılığın yanında bölgenin tarım
ve hayvancılığının gelişmesi adına da önemli
çalışmalar yapılıyor. 2020 yılında hedeflerinin
Çal’a tarım ve hayvancılıktan 80 ila 100
Milyon TL arası girdi sağlamak olduğunu dile
getiren Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan,
bölgede üretimin hedefleri yakalaması için
Birliklerin önemini vurguladı. Yeni yasal dü-
egeyondergisi.com 79
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
zenleme ile birlikte Çal’da kurulması planlanan
birliklerle burada bir model yaratmak istediklerini
belirten Başkan Akcan, “Gelişmiş
ülkelerdeki birlik ve kooperatif yapılarına
baktığımızda, oradaki çiftçilerin üretmek dışında
bir kaygısı yok. Birlikler içinde gelecek
yıllarda bile çiftçilerin ne üretecekleri belli.
Ne kadara satacağı, nereye satacağı belli.
Türkiye’de maalesef geçmiş başarısız deneyimler
birlik olma yolunu tıkadı. Ama bizler
Çal’da bu birlikler sayesinde çiftçilerimizin
yaşadığı sorunları en aza indirgeyerek tarım
yapmaları için çalıyoruz” dedi.
80 egeyondergisi.com
Çiftçiler içim Üretici Birlikleri
“Üreticilerimizin birlikte hareket etmesi
lazım” diyen Başkan Akcan, “Üreticilerimiz
ne üretirse üretsin, ‘ürünümü nereye satacağım,
nasıl satacağım, Pazar bulabilecek
miyim’ diye düşünüyor. Artık bizim üreticimiz
bunu düşünmemeli. Dünyada kabul edilecek
ürün yetiştirmeye kafa yormalı, hangi
ülkeye ihracat yapacağını bilmeli üretmeden
önce. Daha kaliteli nasıl üretirim diye düşünmeli.
Maalesef birlikler olmadığı için çiftçimiz
hem üretimi düşünüyor, he pazarlamayı
düşünüyor, pazarlasa bile bu sefer ‘paramı
alabilecek miyim’ diye düşünüyor. Bunun
içim Çal’da meyve ve sebze üreticileri birliği
olmak üzere iki birlik kurulması üzerine çalışmalarımıza
başladık. Ziraat Odamız sekreteryalığını
yürütüyor. İnşallah kısa zamanda
aktif hale getirerek çiftçilerimizin sadece
üretmeye odaklanmalarını istiyoruz. Birliklerle
ortak pazarlar yaratarak onların ceplerine
ve Çal’a giren parayı maksimize etmek
istiyoruz” dedi.
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
TARIMKENT ÇAL’DA
GÜÇLÜ ÜRETİM İÇİN
BİRLİK
ÇALIŞMALARI BAŞLADI
Tarımkent olma yolunda emin adımlarla yürüyen Çal, tarım ürünü
çeşitliliğini ve pazarını arttırmak için birlik çalışmalarını devam
ettiriyor.
Gerçekleştirilen yasal düzenlemenin ardından
meyve ve sebze üreticileri olmak
üzere iki birlik kurma çalışmalarını hızlandıran
Çal Ziraat Odası, çiftçilere birlik olmanın
önemini anlatıyor.
Kurulma çalışmaları yürütülen üretici
birlikleri ile çiftçilerin ortak hareket etmeleri,
sorunları birlikte halledebilmeleri ve Çal’ın
ürettiği ürünler için pazarda daha geniş yerler
bulmaları hedefleniyor. Birlik çalışmaları
ile tarımsal üretimin artacağı, aracı ve spekülatörlerin
üreticiler üzerindeki fiyat cenderesinin
kırılacağı, markalaşma
çalışmalarının hız kazanacağı düşünülüyor.
Ortak Hareket Etmeye Çağırıyoruz
Geçmiş birlik deneyimlerinin Türkiye’de
başarısız olmasının ardından uzun süre yeni
birlik yasası beklediklerini dile getiren Çal
Ziraat Odası Başkanı Haşim Çil, “Beklediğimiz
yasa çıktı. Tabi tam beklentilerimizi karşılamadı
ama biz yine de bu anlamda
çiftçilerimizi bir araya getirmek için çalışmalarımıza
başladık. Meyve ve Sebze üreticileri
birliği ismi ile iki birlik kurmayı düşünüyoruz.
Bu noktada da üreticilerimizi mahalle
mahalle gezerek birlikler hakkında bilgiler
veriyoruz ve onları ortak hareket etmeye çağırıyoruz”
dedi.
Amacımız Pazarda Güçlü Hale
Gelmek
Verimli Çal arazilerinin daha efektif şekilde
işlenmesi ve üreticilerin ürettiği ürünlerden
daha çok para kazanması adına
kurulacak olan birliklerin önemini vurgula-
egeyondergisi.com 81
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
yan Çal Ziraat Odası Başkanı Haşim Çil,
“Önümüzdeki günlerde bütün Çal’ı kapsayacak
şekilde sadece üzüm değil bütün tarım
ürünlerini kapsayacak şekilde meyve ve
sebze birlikleri kurup bunları faaliyete geçireceğiz.
Biz bunun öncülüğünü yapıyoruz.
Öncelikli hedefimiz de bu yıl boyunca önümüzdeki
sezona kadar mahalle mahalle,
kahve kahve, gerekirse kişi kişi bulup onları
toplu hareket etmeye, kooperatifleşmeye birlikte
hareket etmeye ikna etmek. Böylelikle
tarım pazarında daha güçlü bir hale gelmek
ve Çal’ın tarımkent olma iddiasını yükseltmek
istiyoruz” dedi.
Üretici Kazanacak, Çal Kazanacak,
Türkiye Kazanacak
Ziraat Odası olarak mahallelerde dolaşarak
çiftçileri birlikler konusunda bilgilendirdiklerini
ifade eden Çil, “kanun geçtiğimiz
günlerde çıkarılarak üretici birlikleri kurulumu
için yeniden müracaatlar alınmaya
başlandı. Meyve üreticileri birliği ve sebze
üreticileri birliği olarak 2 tane birlik kurulması
için çalışmalarımız devam etmektedir.
Birlikte hareket ederek Çal’ın ürettiği ürünler
için pazarda daha geniş yerler bulmayı hedefliyoruz.
Bu yolla tarımsal üretimin artacak,
aracı ve spekülatörlerin üreticiler
üzerindeki fiyat cenderesinin kırılacak, markalaşma
çalışmaları hız kazanacak” diyerek
üreticinin ürettiğini değerlendirmeye yönelik
çalışmaların devam edeceğini ve bu şekilde
de hem üreticinin hem Çal’ın hem de Türkiye’nin
kazanacağını vurguladı.
82 egeyondergisi.com
Şaraplık Üzüm’e ÖTV Teşviği
İstiyoruz
Çal Bölgesi’nde tarımsal kalkınmanın
hızla gelişmesi için Birlik kurma çalışmalarına
devam eden Çal Ziraat Odası, bölgede
bir kültür olarak da var olan ve Çal’ın işlenen
tarım arazilerinin neredeyse yarısını kaplayan
bağcılık için de bir talebi var. ÖTV’lerden
üzüm üreticilerine teşvik verilsin.
Çal Belediye Başkanlığı ile birlikte ÖTV
teşvikleri ile ilgili raporlama ve takip çalışmalarını
yürüten Çal Ziraat Odası Başkanı
Haşim Çil, “Bölgemizde bağcılık faaliyetleri
son yıllarda yaşanan don olaylarından dolayı
sekteye uğradı. Bizler bölgemizde tarım çeşitliliğini
sağlamak adına çiftçilerimizin yeni
ürünler denemesinde destek sağlıyoruz.
Tarım aletleri alarak çiftçilerimizin hizmetine
sunuyoruz. Ama geleneksel ürünümüz
olan üzümün ve bağcılığın yeniden gelişmesi
hem bölgemize hem de ülkemize daha çok
katkı sağlaması için yeni bir teşvik beklentimiz
var. Şarap’tan alınan ÖTV’lerin bir kısmının
şaraplık üzüm üreticilerine kilo başına
teşvik olarak verilmesini istiyoruz. Bölgemizde
tarım dışı arazilerin tarıma kazandırılması,
şehirlere göçün önüne geçilmesi ve
pazarın genişleyerek ihracat çalışmalarının
hızlanabilmesi adına bu teşviğin gerekli olduğunu
düşünüyoruz. Teşvik alınabilirse
üretici daha kaliteli üzüm üretmek için çalışabilecektir.
Böylelikle hem üreticilerimizin
kazancı artacak hem de bölgemizdeki ürün
kalitesi yükselerek markalaşma çalışmaları
hız kazanacaktır” dedi.
Kayıt Dışının da Önüne Geçecek
Üzüm teşviğinin üreticilerin üreticilerin
pek çok sorununa çözüm olacağını ifade eden
Çil, “Kaliteli üretim ürünün değerini yükseltecektir.
Kaliteli üzümler kaliteli ürünlere
dönüştürülerek pazarda daha çok söz sahibi
olunmasını sağlayacaktır. Bununla birlikte
üretici kilo başına teşvik alacağı için müstahsil
makbuzu olmadan ürün satışı yapmayacak,
ürününü kimseye vermeyecektir. Kayıp
kaçağın önüne geçildiği zaman bile devlet bu
işten ciddi gelir elde edecektir. Bahsedilen bu
teşvik de devletimize bir yük değil bir kazanç
sağlayacaktır” dedi.
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
DENİZLİ
ŞARABININ
TEKSTİL KADAR ÜNLÜ
OLMASI GEREK
Denizli’nin ünü dünyalara yayılmış pek çok güzelliği ve ürünü mevcut.
Termali, tekstili, mermer gibi pek çok ürünü ile dünya piyasalarında
adından söz ettiriyor.
Aslında yeni bir ihracat kapısı daha açabilecek
ve dünya ile rekabete girebilecek bir
ürünü var. ŞARAP… Ama ne yazık ki üzümün
üretim süreçlerinden markalaşmaya, dağıtım
ağından tanıtımına pek çok eksiği olan bir
sektör. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız
Ezel Şarapları Gıda Mühendisi ve Pazarlama
Koordinatörü Ezgi Atılsın Çal bölgesinin kaliteli
üzümlere sahip olduğunu ve Denizli şarabının
en az Denizli’nin tekstili kadar ünlü
olması gerektiğinin altını çizdi.
Çal’ı Marka Haline Getirebiliriz
Türkiye, dünyanın en çok üzüm üreten
üçüncü ülkesi durumunda. Güney ve Bekilli’yi
de dahil ettiğimizde Çal Bölgesi ise Türkiye’nin
şaraplık üzüm üretiminin neredeyse
yarısını karşılıyor. Ama bölge ciddi bir markalaşma
sorunu yaşıyor. Denizli’nin ihracatta
rekor kıran ürünlerinin yanında esamesi
okunmayan şarap sektörünün içindekiler ise
gerekli çalışmalarla Denizli’nin şarabının
egeyondergisi.com 83
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
dünya ile boy ölçüşebileceğini ifade ediyor.
“Bu noktada Fransa’nın Bordeaux şarapları
çok meşhurdur” diyen bölgedeki şarap firmalarından
Ezel Şarapçılığın Gıda Mühendisi ve
Pazarlama Koordinatörü Ezgi Atılsın “Bordeaux
şarabıysa A firması B firması diye bakmaz
insanlar, kaliteli şaraptır derler ve
alırlar. Denizli’nin üzümleri gerçekten çok
kaliteli ama insanlar bunu bilmiyorlar. Denizli’deki
insanlar bile bunu bilmiyor. Ama
aslında burada da çok kaliteli şaraplar üretiliyor,
çünkü çok kaliteli üzümlerimiz var. Bu
konuda Çal’ı bir marka haline getirebiliriz”
diyor.
84 egeyondergisi.com
Sıkıntılar Aşılırsa Çal Dünya
Markası Olur
Coğrafi işaretlerle ve bölgedeki insanların
ortak hareketleri ile Çal Bölgesi şaraplarının
markalaşabileceğini ifade eden Atılsın, “Türkiye’de
en kaliteli üzümlerin olduğu bölgedeyiz,
en kaliteli şarapları da yapabiliriz.
Üzümü ne kadar kısa sürede fabrikaya ulaştırırsanız
o kadar az aroma ve lezzetinden
değer kaybediyor. Burada da üreticiler
üzümü direk alıyor bağdan ve 1 saat ya da
yarım saat içinde işliyorlar bu büyük bir
avantaj. Bu süreçte de bence herkes birbiriyle
çalışmalı. Bu bölgede tabi ki herkes birbirinin
rakibi ama eğer Çal bölgesi bir marka haline
gelirse herkes kazanır. Bu konuda burada
şarap evleri açılabilir, buralara turistik geziler
düzenlenebilir. Ama reklam yasak bu yüzden
internette reklam yapamıyoruz. O
yüzden tanınma konusunda ciddi sıkıntılarımız
var. Çal bölgesi eğer bu zorluklar aşılırsa
bir dünya markası olur.
Çünkü Fransa’nın Bordeaux bölgesinde ki
bağlardan ya da İtalya’nın Toskana bölgesinde
ki bağların kalitesinden çok bir farkımız
yok. Hatta daha bile öndeyiz çünkü
Türkiye daha sıcak bir ülke, toprak olsun,
nem olsun daha avantajlı bir konumdayız aslında.
Tek sıkıntımız marka olmak. Pazarlamada
sıkıntılarımız var. İnsanlar yurtdışında
da Türk şaraplarını denediklerinde çok beğeniyorlar.
Yavaş yavaş bir marka haline gelebiliriz”
sözleri ile markalaşma sorununa
değiniyor.
Kaliteli Üzüm Kaliteli Şarap
Öncelikle sahip olunan değerin farkında
olunması gerektiğini dile getiren Atılsın,
marka olabilmek için üretimin de desteklenmesi
gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’nin
dünya üzerinde şarap sıralamasına giremediğini
ifade eden Atılsın, “ Üzüm üretimine
ve üzüm üreticilerine destek verilmesi
lazım. Çünkü her geçen gün üreticiler bağları
sökmeye başladı. Destek bulamıyorlar, fiyat
konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Para kazana-
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
madıkları için tonaj yaratmak için şarapçıların
istediği gibi de yetiştiremiyorlar bu sefer.
Üzüm üreticileri bizler için çok önemli. Onlar
ne kadar kaliteli üzüm üretirlerse bizler de o
kadar kaliteli şarap yaparız ve markalaşma
çalışması o kadar iyiye gider. O yüzden onlara
daha çok destek verilmesi gerektiğini
düşünüyorum.
Teşvik ile Türkiye Kazanır
Şaraplık üzüm üreticilerinin bilgilendirilmesi
gerektiğinin altını çizen Atılsın, “Devlet
şarapçılardan aldığı ÖTV’lerin bir kısmını
üreticilere teşvik olarak verebilir. Şarap fabrikaları
olarak çok fazla vergi ödüyoruz. Eğer
bunun bir kısmı üreticiye giderse hem üreticilerin
daha kaliteli şaraplık üzüm üretmesi
için teşvik olur hem de bölgemizde daha kaliteli
şaraplar üretilmiş olur. Üreticiler teşviklerle
daha kaliteli üzümler üretecekleri
için şarap fabrikaları da onlardan daha pahalıya
üzüm alabilir. Onlar kaliteyi ne kadar
fazla yükseltirlerse bizim de bölgemizdeki
şaraplarımızın kalitesi o kadar yükselir ve
herkes kazanır. Yani bu teşvik ile Türkiye kazanır.
Fransızlar Çal Şarabına Hayran
Şarap ihracatı ile ilgili çalışmalara da başlayacağını
belirten Atılsın, Türk şaraplarını
yurt dışında denemeye götürdüğünde olumlu
tepkiler aldığını dile getirdi. Önce herkesin
şaşırdığını ama denediklerinde de büyük beğeni
aldığını ifade eden Atılsın beğeni düzeyini
“Fransız arkadaşlarım bile ‘bu şaraplar
bizim şaraplardan daha iyi’ demişlerdi” diyerek
açıklıyor.
İhracata Destek Ortak Laboratuar
Avrupa’ya ihracat yapmak için akredite
laboratuarlarda analizlerin yapılması gerektiğini
ifade eden Atılsın, “Denizli’deki ihracat
hareketliliğini sağlayabilmek için Denizli’de
de bu laboratuvarlardan kurulmasını istiyoruz.
Ama bu ciddi maliyet Denizli Ticaret
Borsası’nda gerçekleştirilen bir toplantıda
bunu dile getirdik. İhracat çalışmalarında
ortak bir akredite laboratuar kurulmasını
önerdik. Herkes ihracata göndereceği ürünlerde
burayı kullanabilir ve bu şekilde ihracata
destek olunabilir. Bu şekilde bir çözüm
önerimiz olmuştu. İbrahim Bey’de yardımcı
olacağını söyledi.
egeyondergisi.com 85
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
ÇAL’IN YÜKSELEN
DEĞERİNDEN
YAPRAKÇILIK
Çal’da tarımsal artan tarımsal çeşitliğin yanında kültürel değer bağcılığın
da yan kolları gelişmeye devam ediyor. Üzüm bağlarının yaprakları
ihracata çıkarak bölge ekonomisine yeni gelir kapıları sağlıyor.
Çal’da bulunan geniş üzüm
bağları yaprakları ile de üreticiye
yeni gelir kapıları açıyor.
Türkiye’nin pek çok iline ve dış
ülkelere gönderilen Çal yaprağı,
bahar aylarında toplanmaya
başlıyor. Çal’ın
sulanmayan bağlarından Türkiye’nin
en lezzetli yapraklarının
çıktığını dile getiren Çal’ın
Sazak Mahallesi Muhtarı Hüdai
Solak, “ Bizim bölgemizin yaprağının
en belirgin özelliği
yaprakların damarsız olması.
Isırıldığı zaman kopan yaprakların
aroması ve mayhoş yapısı
ile lezzetli bir yapraktır ve
çabuk pişer. Bahar aylarında
taze taze bağlardan toplanan
yaprakları salamura olarak basıyoruz
ve sipariş olan yerlere
gönderiyoruz” diyor.
Yaprakçılığın Çal’da sektör haline geldiğine
değinen Solak, “Yaprakçılık üzüm’den
sonra Çal’ın ikinci ürünü haline geldi. Bizim
bağlarımız sulanmadığı için yapraklarımız
daha ince ve gevrek oluyor. Bağlarımız yağmur
yağdığında su görür sadece.
Sulanan bağların yaprakları kopmaz.
Sert olur ama bizimki gayet
kolay kopar. Bizim yaprağımız
ağza girince dağılır. Bu sebeplerden
buradan üretilen bağlar kalitelidir.
Yaprağımızı Çal’dan nereye
gönderdiysek hiçbir yerden olumsuz
bir dönüş almadık. Ve yine en
büyük artımız da yaprakları bağlardan
toplarken hiç ilaç kullanmayız
ve bağlara en ufak zarar da
vermeyiz” dedi.
Yaprakçılığın bağla uğraşan insanlar
için ekstra ve iyi bir kazanç
yolu olduğunu dile getiren Muhtar
Solak, “ Bağlardan yaprak toplamanın
bağlara da hiçbir zararı bulunmuyor.
Aksine faydası oluyor.
Üzümlerin üzerini açılıyor ve hava
alması sağlanıyor. Zaten yaprağı
budamak da gerek. Bunun salamurası yapılmadığı
zaman o yapraklar atılıyor. Bizler de
bu yapraklar atılmasın diye bunu değerlendiriyoruz.
Burada özellikle mahallemizde her
evde yaklaşık bir tona yakın yaprak ıslanır.
Böylelikle ekonomimize katma değer sağlamaya
çalışıyoruz. İnsanların da ilgisi git gide
artıyor. Sektör olma yolunda ilerliyor burada
yaprakçılık” dedi.
Çal Yaprakları İhracata Çıkıyor
Çal’ın verimli bağlarından toplanan ve giderek
sektör olarak ilerleyen yaprakçılık, ihracat
çalışmalarıyla da ilke ekonomisine
katkı sağlıyor. Bölgeden toplanan yapraklar
ihracat için işlenerek dünya pazarına açılıyor.
Çal’ın yaprakları Sunan Food markasıyla
işleniyor ve dünya pazarına açılıyor. Bölgesel
bağ yapraklarını üreticilerden alan Sunan
Food, yaprakları vakum paket, kavanoz ve
pet ambalajlarda ihracata yönelik işliyor.
Çal’dan da ciddi alım yapan firma yaprakçılığın
Çal’da gelişmesi adına ciddi bir fayda
sağlıyor.
86 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
ÇAL GARASI
YÜKSELİYOR
SEFERBERLİK BÜYÜYOR
Bölgesel Amatör Lig 8. Grup’ta mücadele eden Çal Belediyespor
şampiyonluk iddiası ile lige devam ediyor. 3. Lig’e yükselmek için
var gücü ile çalışan kulüp yönetimine taraftar desteği de hatırı
sayılır şekilde gelmekte.
Çal Garası 20.5 taraftar grubu her maçta
takımına destek olurken, kent dışındaki taraftarlar
da Türkiye’nin ve dünyanın dört bir
yanından destek fotoğrafları paylaşıyor.
Maçlarda takımını yalnız bırakmayan Çal
Garası taraftarları tüm bölgeye örnek olurken,
kent dışında yaşayan Çallılar Almanya’da
Bayern Münih’in ünlü Stadı Allianz
Arena’dan Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı’na,
Beşiktaş Vodafone Areda’dan Galatasaray’ın
Türk Telekom Arena Stadı’na,
Denizli Atatürk Stadı’ndan İzmir’e kadar bir
çok tribünde “Çal Garası” atkısını açıyor.
ABD’den Kanada’ya, İsviçre’den Hollanda’ya
kadar dünyanın neresinde olursa olsun
buralarda yaşayan Çallılar, Çal Garası rüzgarı
estiriyor. Çal Garası öylesine fenomen oldu
ki; çocuklardan yaşlılara, gençlerden kadınlara
kadar Çallılar, Çal Garası atkıları ve flamalarıyla
fotoğraflar çektirip sosyal medyada
paylaşıyor.
egeyondergisi.com 87
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
Hedefe Kitlendik, Desteklerin
Artmasını Bekliyoruz
Taraftarının desteği ile Bölgesel Amatör
Lig’de iddialı bir şekilde yürüyen Çal Belediye
Spor diğer bir yandan seferberlik çağrıları yapılıyor.
Takımın şampiyonluğa kilitlendiğini ama
kent dışındaki Çallı iş adamlarından yeterli desteği
alamadıklarını ifade eden Çal Belediye Başkanı
Fethi Akcan, “Muhteşem taraftarımız var.
Ama bizler dar olanaklarla şampiyonluk mücadelesi
veriyoruz. Hedefe kilitlendik ama desteklerin
artmasını istiyoruz” dedi.
Çal Belediyespor’a destek olan herkese
teşekkürlerini ileten Kulüp başkanı
Adnan Tatar, “Bu sezon takımımıza otobüs
veren MAKSİAD Başkanı ve Zimek
Makine Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
Sarı’ya, kulübümüze toplu bağış
yapan Dekar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı
Salih Kuzu’ya ve ihtiyaç duyduğumuz
anda bizlere destek olan Ezel
Şarapçılığın sahibi Mehmet Atılsın’a çok
teşekkürlerimizi sunuyoruz. Çallı iş
adamlarımızın kulübümüze desteklerinin
artarak devam etmesini temenni ediyoruz”
dedi.
Çal’ın sosyo-kültürel ve sportif hayatını
zenginleştirmek ve çocukları spor sayesinde
sağlıklı, kendine güvenen bireyler haline getirmek
istediklerini ifade eden Başkan Akcan,
“Futbol sadece futbol değildir. Çal Belediyespor
proje takımıdır. Sürekli göç veren Çal’da
göçün önüne geçmek bile Tarım Kenti Projesi
ve Çal Belediyespor ile mümkün’’ sözleriyle
Çal’ın gelişmesinde futbolun önemli bir etken
olduğunu belirtti.
Çal Belediyespor olarak şampiyon olarak
bir üst lig’e çıkacaklarına inandıklarını dile getiren
Kulüp Başkanı Adnan Tatar, “Taraftarımız
takımımıza sahip çıkıyor. Ama biz tüm
Çallılardan destek bekliyoruz. Takımımız şampiyonluk
mücadelesi verirken Çallı olan iş
adamlarımızdan özellikle destek bekliyoruz.
Çallı iş adamlarının destek olmaları halinde
Çal Garası profesyonel liglerde mücadele edecektir.
Şampiyonluk yolunda herkesi küçük
büyük katkı koymaya davet ediyoruz” dedi.
MAKSİAD Başkanı Mehmet Sarı
Örnek Oldu
Çallı iş adamlarına yönelik gerçekleştirilen
destek çağrılarına olumlu yanıt
veren Çallı iş adamı Makine Sanayici ve
İşadamları Derneği (MAKSİAD) Yönetim
Kurulu Başkanı ve Zimek Makine Mermer
Sanayi firmasının Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Sarı, Çal Belediyespor’a takımın
kullanımı için otobüs hediye
ederek Çal yönetimini ve taraftarları
mutlu etti.
Mehmet Sarı, “Çal Belediyespor, hepimizin
gururu oldu. Sezon sonunda 3.Lig’e
çıkacağımıza inanıyoruz. Çal’da doğan,
Çal’da doyan herkes bu takıma sahip çıkmalıdır”
diyerek Çallıların, Çal Garası’na
desteklerini maddi ve manevi olarak katlanarak
devam ettirmeleri çağrısında bulundu.
88 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
TUVALDEN DUVARLARA RENK KATIYOR
DUVARLARA RENK
KATAN RESSAM
GÜRCAN EKİCİ
Betonarme şehirlerin cansız ve ruhsuz havasında yaşamak kimi insanlar
için çekilmez haldedir. Herkesin hayatına, yaşadığı alana renk
katmak gibi bir ihtiyacı vardır. İşte Denizli’nin Çal ilçesinde duvarlara
renk katan, ruh veren bir ressam Gürcan Ekici.
Aslen Çallı olan Ressam Gürcan Ekici köy
teması ve bölge kültürünü yansıttığı eserlerle
geçtiğimiz sene gerçekleştirilen Çal Bağbozumu
şenliklerinde de bir sergi gerçekleştirmişti.
Şenliklerde gerçekleştirdiği sergi ile
bölge halkına resmi sevdiren Ekici, “Anadolu
kültürünü yansıttığımız tablolar yerel halk
tarafından sıcaklıkla karşılandı. Tabi belki
pek çoğu ilk defa orijinal bir tablo gördü ve
bu sebeple ilgi baya iyiydi” dedi.
Aslında çok sayıda Çallı ressam olmasına
rağmen Çal’da resim sanatı ile ilgili kalıcı bir
eserin bulunmadığını dile getiren Gürcan
Ekici, “Sağolsun Çal Belediye Başkanı’mız
Fethi Akcan’ın önerisi ile Çal Belediyesi’nin
iç duvarlarını tuvallere dönüştürerek bölge
kültürünü duvarlara yansıttık. Başkan ‘Sen
ne yapmak istersen ben arkandayım’ diyerek
beni Çal’a davet etti ve kalıcı duvar resimlerini
gerçekleştirdik” dedi.
2002 yılından bu yana duvar resimleri de
çalışan Gürcan Ekici “duvarlar benim nazarımda
bir tuval gibi. En ince detaylarına
kadar inmeye çalışıyorum. . Tabi duvarda çalışmanın
bazı zorlukları var ebat büyük her
zaman rahat bir alanda çalışmalarım olmuyor.
Yüksek duvarlarda çalıştığım oluyor,
merdivenlerde çalıştığım oluyor. Bunlar biraz
zorluyor beni. Ama ben şimdi artık alıştım.
Seviyorum da duvar da çalışmayı” diyerek
duvar resimleri çalışmalarına devam edeceğini
ifade etti.
egeyondergisi.com 89
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
DEVLERİN ARASINDA
KENDİNE YER BULDU
AKHİSAR
BELEDİYESPOR
Akhisar Belediyespor’un tarihinin 2000
yıllık bir spor geleneğine dayandığı rivayet
edilir. Roma imparatorluğu döneminden
kalma paralarda spor müsabakalarının tasviri
göze çarpmaktadır. Bu spor geleneği 1924 yılında
Gençlik spor kulübü ile resmiyete kavuşur
ve 1970 yılına gelindiğinde
futbolseverler şehir meydanında ‘Akhisarspor’u
istiyoruz’ şeklinde bir pankart açarak
bu üç takımın birleşmesini istedi.
6 yıldır En Üst seviyede
Türkiye Süper Lig seviyesine 2012-2013
sezonu ile adım atan Akhisar Belediyespor
mütevazı kadrosuyla ilk senesinde ligde
kalma başarısı gösterdi. Bir ilçe takımı olmasına
rağmen taraflı tarafsız herkesin takdirini
toplayan Akhisar Belediyespor, bu sezon
Süper Lig'deki 6. sezonunu yaşıyor.
Transferden Büyük Gelir
Geçtiğimiz yıllarda orta sıralarda yer bulmasına
karşın, 2016-2017 sezonunda elde ettiği
7.'lik ile Süper Lig'de tecrübeli bir takım
haline geldi. Özellikle isabetli forvet transferleri
ile dikkat çeken Manisa temsilci, geçtiğimiz
sezonlarda kadrosuna kattığı bir çok
forveti, yüksek bonservis ücretlerine satarak,
mütevazi yapısının yanına ekledi. Bu transferlerden
en önemlisi 5 milyon Avro'ya Premier
Lig'e transfer olan Oumar Niasse oldu.
İçinde bulunduğumuz 2017-2018 İlhan
Cavcav sezonunun ilk haftalarında Galatasaray'ın
efsanevi futbolcularından Okan Buruk
yönetiminde oldukça başarılı sonuçlar alan,
Akhisar Belediyespor, Trabzonspor'u deplasmanda
6-1 mağlup ederek sezonun en çarpıcı
sonuçlarından birini elde etti. Ancak ligin ilk
yarısının sonlarına doğru takımın performansının
düşüşe geçmesi ile ard arda mağlubiyetler
alan Akhisar ilk devreyi arzuladığı
sıralardan uzakta 12. Sırada bitirdi.
Tekrar Parlatıyor
Akhisar Belediyespor’un Türkiye’nin 4
büyük takımında yer bulmuş ve düşüşe geçmiş
bir futbol yaşantısı olan oyuncuları devleştirmesi
ile ünlenmiş bir takım haline
geldi. Akhisar Belediyespor Trabzonspor’da
forma giymiş Paoulo Henrique,Soner Aydoğdu,
Galatasaray’da forma giymiş Olcan
Adın gibi oyuncuları tekrar parladığı takım
olma hürriyetine bürünmüş durumda. Bir
ilçe takımının bu denli kendine Süper Lig’de
yer bulmuş olması Türk Futbol kamuoyunca
takdirle karşılanıyor.
90 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
TÜRKİYE’NİN
FUTBOLCU MADENİ
ALTINORDU
Türk Futboluna 26 Aralık 1926 tarihinde merhaba diyen Altınordu
Futbol Kulübü bu yıllarda ‘ALTIN ÇAĞLARINI’ yaşıyor.
Formasındaki renklerden kırmızıyı; Kurtuluş
Savaşı’nın isimsiz kahramanları şehit
ve gazilerimizin kanından, laciverti ise; sağlamlığı
ve gücü temsilen çelikten alıyor. İzmir’de
Karşıyaka, Altay,Altınay ve Sakarya
kulüplerinin kurulmasının ardından semtte
bir takım eksikliği yaşayan Basmane-Tilkilik-
Namazgâh gençleri fikri ile kulüp kurulması
için çalışmalar yapıldı. Takımın ismi ise Türk
tarihinin köklü devletlerinden ALTINORDU
olarak kararlaştırıldı. Böyle Altınordu futbol
serüvenine başladı.
1959 sezonunda Milli ligde boy göstermeye
başlayan 61-62 sezonunda ligi 8. bitiren
İzmir temsilcisi bu sezonun ardından bir
alt lige düştü. Hemen ertesi sezon Milli lige
geri dönen takım 69-70 sezonuna kadar aralıksız
bu ligde bulunan Altınordu’da düşüş
yılları başladı. Uzun yıllar alt liglerde yükselme
düşme mücadelesi veren takım 2013-
2014 yıllarında o zaman ki adıyla PTT 1. Lige
yükseldi.
Türk Futbolunda Eşi Olmayanı
Yaptı
Altınordu Futbol Kulübü Türk futbolunda
günümüzde önem verilmeyen, gerekli yatırımların
yapılmadığı alt yapı konusunda radikal
kararlar aldı. Takım kadrosunda alt
yapıdan yetiştirdiği futbolculara yer vererek
büyük takdir toplayan takım, özellikle Avrupa
takımlarının radarına girdi. Alt yapı
hamleleriyle Barış Alıcı, Alican Özfesli, Fatih
Aktay, Berke Özer, Yusuf Acer gibi gençleri
Türk futboluna kazandıran Altınordu, Çağlar
Söyüncü ve Cengiz Ünder gibi futbolcular da
Altınordu altyapısından çıkarak Freiburg ve
Roma gibi takımlarda Türkiye'yi temsil etmeye
başladı.
Bu sezonda gençler hakkını veriyor
TFF 1. Ligdeki yabancı ve tecrübeli
oyuncu sayısının fazlalığına rağmen Altınordu
2017-2018 sezonunda gerek kendi
evinde gerek deplasmanda oynadığı pozitif
futbol ile futbol otoritelerinin dikkatini çekmeye,
takdirini kazanmaya devam ediyor.
Gençlerin ise futbolu her geçen gün olgunlaşıyor.
Altınordu’dan Avrupa’ya Açılacak
Altınordu’nun ligin 14. Haftasında kendi
sahasında oynadığı Gazişehir Gaziantep maçında
bir futbolcusu için daha gözlemciler
tribündeydi. Altınordu’nun 17 yaşındaki
genç file bekçisi Berke için geldiği öğrenilen
İngiltere’nin köklü kulüplerinden Chelsea
gözlemcileri maçta Berke’yi izleyerek notlar
aldılar. Anlaşılan Altınordu Dünya Futbol
sahnesine bir futbolcu daha kazandıracak.
egeyondergisi.com 91
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
NEREDESİN
HOROZ?
1966 yılının 26 Mayıs günü Çelik Yeşilspor
ve Pamukkale Gençlik kulüplerinin Çaybaşı
semtinde kurulu olan bu Denizlispor
Kulübü'ne katılmasıyla profesyonel ligde
mücadele etmeye başlayan Denizlispor UEFA
başarısı ve Atatürk Stadı’nda 4 büyüklere açtığı
yaralarla Türkiye Lig’nde saygı duyulan
bir takım haline geldi.
İlk resmi maçında 11 Eylül 1966 tarihinde
deplasmanda Beyoğluspor Denizlispor o sezonu
Türkiye 2. Ligi’nde 7. Bitirdi. 17 sene bu
ligde mücadelesini sürdüren Denizlispor
1982-83 sezonunda Türkiye 1. Ligine yükseldi.
Bu sezonun ardından 2 defa daha alt
lige düşen ve geri yükselen Denizlispor,98-
99 sezonunda döndüğü Süper Lig’in gediklisi
takımlardan biri olmayı başardı.
Avrupa’ya ‘HOROZ’LANDI
Denizlispor ligde aldığı başarılı sonuçların
ardından 2003-2004 sezonunda Türkiye’yi
UEFA Kupası’nda temsil etti. Fransa’nın
Lorient, Çek Cumhuriyeti’nin Sparta Prag ve
Fransa’nın Olympique Lyon takımını eleyerek
4.tura yükselme başarısını gösterdi. 4.
Turda o sezonu şampiyon olarak tamamlayacak
olan Porto takımı ile karşı karşıya gelen
Denizlispor kendi evinde berabere kaldığı
Portekiz temsilcisine deplasmanda mağlup
olarak UEFA serüvenine nokta koydu.
92 egeyondergisi.com
Şampiyonu Belirledi
2005-2006 sezonunda ligden düşmeme
mücadelesi veren Denizlispor ligin son haftasında
şampiyonluk yarışında olan Fenerbahçe’yi
Denizli Atatürk Stadı’nda konuk etti.
Galatasaray şampiyonluk mücadelesi veren ve
maçtan galip ayrılması gereken Fenerbahçe ile
berabere kalarak hem ligde kaldı, hem de şampiyonu
Galatasaray olarak belirlerdi.
7 Yıldır TFF. 1 Ligi'nde
Denizlispor 2009-2010 senesinde düştüğü
bir alt ligde 7 sezondur mücadele ediyor. 7 sezonda
ligin alt sıralarına demir atan Denizlispor,
eski şanlı günlerine yeniden dönmek için
gün sayıyor. Denizlispor Kulubü yeni Başkanı
Mustafa Üstek ve yeni yönetimi ile geçmiş dönemden
kalan borçların hepsini bu sezon içinde
kapatmış durumda. Lige bu sezon eski kaptanı
Yusuf Şimşek yönetiminde başlayan Denizlispor
aldığı kötü sonuçlar sonrası Yusuf Şimşek
ile yollarını ayırdı. Şimşek'in yerine gelen Reha
Erginer yönetiminde Horoz ligde ivme kazandı.
Denizlispor Yönetimi devre arasında transfer
yasağını kaldırmasının ardından Kayserispor’dan
Canberk Aydın, Osmanlıspor’dan
Hasan Kılıç, Akhisar Belediyespor’dan eski futbolcusu
Alperen Babacan, Konyaspor’dan Patrick
Eze ve Manisaspor’dan eski futbolcusu
İsmail Haktan Odabaşı’nı transfer etti. Denizlispor'da
yönetim hedefi bu sene olmaz ise seneye
Süper Lig olarak belirledi.
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
TÜRK FUTBOLUNUN
ÇINARI
GÖZTEPE
14 Haziran 1925’te İzmir’de Mez Gazinosu’nun bir odasında kurulan
Göztepe Futbol Kulübü’nün futbol serüveni filmlere konu olacak hale
geldi. Kuruluşundan sonra yaşadığı başarılar, en dibe düştüğü günler geride
kaldı ve Türk Futbolu’nun ‘ÇINARI’ tekrar hakettiği Süper Lig’de.
Kurulmasının ardından yaşadığı Ege Ligi
şampiyonluğu, mahalli lig şampiyonluğu ve
profesyonel lig öncesi nde 1949-1950 sezonunda
Türkiye şampiyonluklarını yaşamış bir
takım Göztepe. 1959 yılında Türkiye Profesyonel
Ligi’nde mücadele etmeye hak kazanan
Göztepe, eski futbolcusu teknik direktörlük
koltuğuna oturan Adnan Süvari önderliğinde
taraflı tarafsız herkesin takdir ettiği bir futbol
sergileyen Göztepe o dönemde şu başarıları
kazanır: 1967-1968 Sezonu Çeyrek
Final,1968-1969 Sezonu Yarı Final 1969-
1970 Sezonu Çeyrek Final, 1967-1968 Sezonu
Altay ile Türkiye Kupası Finali, 1968-1969
Sezonu Türkiye Kupası Şampiyonluğu, 1968-
1969 Sezonu Türkiye Kupası Şampiyonluğu,
1968-1969 Cumhurbaşkanlığı Kupası finali,
1969-1970 Cumhurbaşkanlığı Kupası ve
1969-1970 Cumhurbaşkanlığı Kupası.
‘İSYAN’ Yılları
1976-77 sezonunda 18 yıl mücadele ettiği
1. Lige veda eden Göztepe, uzun yıllar inişli
çıkışlı dönemler yaşamasının ardından 2006-
2007 sezonu tarihinde büyük bir şok etkisi
yarattı. Düşüşün önüne geçemeyen kulüp
profesyonel liglere veda etti. Her durumda ve
şartta kulübünün yanında olan taraftar ise bu
düşüşü beste ve sözlere dökerek ‘İsyan’ marşını
yazdı.
Sepil Duruma El Attı
2007 yılında kulübün buhranlı yıllarında
Altınbaş’ın sahibi Mehmet Sepil takıma
sahip çıkarak, kulübü devraldı. Sepil’in kulübe
yaptığı yatırımlar sonrası çıkışa geçen
kulüp 2016-2017 sezonunda play-off finalinde
penaltı atışları sonucu Eskişehirspor’u
yenerek özlediği Süper Lig’e geri döndü.
Fırtına Gibi Giriş
Göztepe fırtına gibi girdiği Süper Lig’de
Tamer Tuna önderliğinde ligde üst sıralarda
kendine yer buldu. Rakiplerine karşı oynadığı
atak futbol ve golcü kimliği ile öne çıkan takımı
taraftarlar ise yalnız bırakmıyor. Göztepe
taraftarı kendi sahalarında ve
deplasmanlarda tribünleri hınca hınç doldurarak
takımına desteğini sürdürüyor. Taraftar
geçmişte yaşadığı kötü günleri ise aklından
çıkarmadığını maç başlamadan söylemeye
başladıkları ‘İsyan’ marşı ile gösteriyor. Taraftarın
rakip takım üzerindeki baskısı Göztepe’nin
başarısındaki en büyük rollerden
biri olduğu ise göz ardı edilemeyecek konuma
gelmiş durumda…
egeyondergisi.com 93
EgeYöN Dergisi
Şubat 2018
BİR ŞEHRİN LİGDEN
SİLİNİŞİ
MANİSASPOR
Türk Futbolu’nda adını Sakaryaspor olarak duyuran 1931 yılında kurulan,
ikinci dünya savaşından dolayı faaliyetlerine ara vermek zorunda
kalan 1946 yılında tekrar yılında tekrar kuruldu. 1965’te ise
Türkiye’de tanınan ismi Manisaspor ismi ile Türk Futbolunda yeni
bir soluk getirdi.
Türkiye 2. Ligi’nde ilk profesyonel takımlardan
biri olan Manisaspor, bu ligdeki 17 yıllık
mücadelesinin ardından 82-83 sezonunda ligden
düştü. Sonraki yıllarda inişli-çıkışlı periyotlarla
çeşitli liglerde mücadele eden
Manisaspor’un Vestel değiştirdi.
Vestel Duruma El Attı
Aslen Denizli Babadağ’lı olan Vestel Şirketi’nin
sahibi Zorlu ailesi 1987-1988 sezonunda
Manisaspor’a sponsorluk desteği verdi.
Kuruluşundan 1994 yılına kadar tam 30 yılı profesyonellikle
geçiren siyah beyazlılar üç kez
düştükleri 2.lige kısa aralıklarla yeniden yükselme
imkanı bulurken düştükleri 1993-1994
sezonundan sonra maddi imkansızlıklar nedeniyle
tam 6 yıl süre ile 3.ligde oynayarak 2.lige
çıkma uğraşı verdi.2001-2001 yılında Ahmet
Nazif Zorlu’nun desteği ile tekrar sponsorluk
desteği alarak artık Vestel Manisaspor adıyla
futbol serüvenine devam etti.
94 egeyondergisi.com
2005-2006 Süper Lig Macerası
Vestel sponsorluğunu aldıktan sonra Manisaspor,
2003-2004 Sezonuna da büyük bir bütçeyle
giren Vestel Manisaspor Teknik Direktör
Olarak Mustafa DENİZLİ ile anlaştı ve büyük
transferler gerçekleştirerek Süper Ligin kapısından
döndü ve ligi 4. sırada bitirdi.2004-2005 Sezonunda
Mustafa Denizli ile yollarını ayıran
Vestel Manisaspor Teknik Direktör olarak tekrar
Levent Eriş le anlaştı. Ve ligin bitimine 3 hafta
kala takım Süper Lige çıktı.
2005 - 2006 sezonunda Süper Lig deki ilk yılında
Levent ERİŞ ile başlayan takımımız sezona
Ersun YANAL ile devam etti. 2005 - 2006
sezonuna parlak bir giriş yapan takımımız lig liderliğine
kadar ulaştığı ve ligin ilk yarısını 4.
Olarak bitirmiş fakat sezon sonunda düşme
korkusu yaşamasına rağmen ligde kaldı.2007 -
2008 sezonunun başında Vestel ile olan birliktelik
sona ermiş, iyi bir kadroya sahip olmamıza
rağmen takımımız ligde tutunmayı başaramayarak
Bank Asya Ligine düştü.
1. Lige Saplandı Kaldı
2008 - 2009 sezonunda Manisaspor adıyla
Bank Asya 1. Liginde mücadele eden ekibimiz,
çok başarılı bir dönemin ardından yeniden
Süper Lige dönmüştür. Kenan Yaralı başkanlığı
ve Levent Eriş'in teknik yönetiminde 1 yıl aradan
sonra Süper Lige dönen takım, Bank Asya'nın
düzenlediği yarışmada da yılın takımı
ödülüne layık görülmüştür. 2009-2010 14'ncü,
2010-2011 10'ncu ve 2011-2012 yıllarında
Süper Lig'de mücadele eden takım bu yılda düşerek
2012-2013 yılından bugüne TFF 1. Lig'de
mücadele etmeye devam etti.
Puan Silme Cezası Can Yaktı
2013-2014 sezonunda TFF 1. Ligi 7. sırada
tamamlayan Manisaspor playof şansını son
anda kaçırdı. 2017-2018 yılında halen TFF 1.
ligde mücadele eden takım ligde aldığı kötü sonuçlarla
alt sıralarda yer alıyor. Manisaspor
kulüp bütçesindeki açıklar nedeni ile ligde 9
puan silme cezası alması kulüpte şok etkisi yarattı.
Ligin dibine demir atan Manisaspor’da
çıkış yolları ararken, ödemeleri yüzünden kulüpte
,isyan bayrağını dalgalandıran futbolcular
devre arasında kulüpten teker teker ayrıldılar.
Oyuncuların başında ise ikinci kaptan ver takımın
etkili oyuncusu İsmail Haktan Odabaşı yer
aldı.
Manisaspor Kulübü Derneği Olağanüstü
Genel Kurul Toplantısı’nın 11.02.2018 Pazar
günü saat: 14.00’de Manisa Esnaf Sanatkarlar
Kredi Kefalet Kooperatifi Sosyal Tesisleri’nde
yapılmasına, gerekli çoğunluk sağlanamadığı
takdirde 18.02.2018 Pazar günü aynı yer ve saatte
yapılmasına oy birliği ile karar verilmiştir.
EgeYöN Dergisi Şubat 2018
TÜRKİYE 3.’SÜ OLDULAR
DATÇA’YI
GURURLANDIRDILAR
Datça Kazım Yılmaz Meslek yüksek
okulu Aşçılık öğrencileri,
muhteşem bir başarı kazanarak
Usta Şefler kategorisinde, Habibe
Akduğan ile Türkiye üçüncülüğü
kupasını kazandılar.
Son üç yıldır Öğr. Gör. Yusuf Yiğit’in liderliğinde
katıldıkları yarışmalarda Datça yöresel
yemekleri ile birçok başarı kazanarak adından
söz ettiren aşçılık programı öğrencileri, en son
18-20 Ocak 2018 tarihinde Antalya Anfaş Fuar
Alanında yapılan “Geçmişten Geleceğe Aşçılık
Yarışmasında” da üstün bir başarı göstererek
Türkiye 3’lüğü kupasını ilçemize kazandırdılar.
Söz konusu yarışmaya Hakan Türk, Hilal Sarıal,
Habibe Akduğan ve Berfin Engin isimli öğrencilerle,
kısıtlı imkânlar ve çeşitli sıkıntılar ile
katılan aşçılık ekibimiz, tüm juri tarafından beğenilen
ürünler ortaya koymuştur. Ayrıca ekip
lideri Öğr. Gör. Yusuf Yiğit, bu yarışmada milli
takım teknik direktörleri ile ve Türkiye Aşçılar
Federasyonu başkanı sayın Zeki Açıkgöz ile ve
Konya Aşçılar Derneği başkanı Dr. Yılmaz
Seçim ile de görüşme fırsatı bulmuştur. Yarışma
sonrası birçok yöresel ve ulusal haber kanalı tarafından
dikkatle izlenen Datça Kazım Yılmaz
öğrencileri ; “bu yarışmaya çok zor şartlar altında
katıldıklarını, ulaşım, konaklama, demo
yapımı gibi maddi manevi konularda çok zorluklar
çektiklerini, buna rağmen ilçemizi orada
temsil edebilmenin çok önemli olduğu düşüncesi
ile hareket ederek ilçemizi ve okullarını en
iyi şekilde tanıtmak için gece gündüz çalıştıklarını”
ifade etmişlerdir.
Genel olarak Usta Şefler ve yılın en iyi Üniversitesi
kategorisinde yarışan öğrencilerimiz,
yöresel ve unutulan yemekleri, günümüz teknik
ve bilgisi ile yeniden yorumlayarak herkesin beğenisini
kazanmışlardır. Özellikle Hilal Sarıal
tarafından yapılan “Büryan Kebabı” ve Habibe
Akduğan tarafından yapılan ve eski bir padişah
yemeği olan “Mutancana” yemeği, juri tarafından
beğeni ile karşılanmıştır. Yarışmaya ilk defa
“usta şefler” kategorisinde katılarak, ilçemizi
temsil eden Habibe Akduğan; “kazandıkları başarının
çok çok büyük bir başarı olduğunu ve
özellikle hocalarının kendilerine çok güvenerek
onların da inançlarının arttırdığını ve bu inançla
güçlü ustaları geride bırakarak 3’ lük kupasını
gururla kaldırdığını” ifade etmiştir. Hilal
Sarıal ise; ”özellikle 3 kişi ile bu kadar büyük bir
yarışmaya katılıp, bu kadar büyük bir başarı kazandıkları
için, çok gururlu olduklarını ve bu başarıda
emeği geçen başta öğretmenleri olmak
üzere ailelerine teşekkür ettiklerini, yarışmaya
katılabilmek için 22 saat otobüs yolculuğu yaparak
Giresun’dan Antalya’ya geldiğini ve ekip
olarak çok çaba gösterdiklerini “ belirtmiştir.
egeyondergisi.com 95