marketing europe & anatolia Sayı: 073
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
marketing europe & anatolia
Tarih: Nisan 2018 Sayı: 73
retorik
Belki inanmayacaksınız
ama halk gerçekten var...
kelebeğin fırtınası
Kişisel bilgilerime
dokunma!...
satır ayracı
Hayatın Parlak Taşları...
23 Nisan Kutlu
Olsun...
İçindekiler
marketing
europe & anatolia
Sayı: 73 Tarih: Nisan 2018
İmtiyaz Sahibi
Eksantrik Film Prodüksiyon
P.K.: 112 34725 Fenerbahçe- İstanbul - Tr.
Genel Yayın Yönetmeni ve
Sorumlu Yazı İşler Müdürü
Elvin Ekşioğlu
e-mail: elvineksioglu@gmail.com
Haber ve Fotoğraflar
Agency Europe & Anatolia
http://aea.eksantrik.com
aeanews@gmail.com
Katkıda Bulunanlar
Nurgül Eryıldır Günay
Ali Erdem Ekşioğlu
Seval Duban
Kübra Nebioğlu
Yusuf Yener Günay
Danışman
Abdullah Ekşioğlu
İlan Rezervasyon
Ayşe Yılmaz
Kısa Kısa 04 - 07
Teknoloji 10 - 11
retorik 13
Medya Dünyası 14 - 15
kelebeğin fırtanası 17
Reklam dünyası 18 - 19
Yayın Türü
Süreli Yayın
Yönetim Yeri
Agency Europe & Anatolia
e-mail: meadergi@gmail.com
marketing europe & anatolia
Agency Europe & Anatolia tarafından
Süreli yayınlanan bir e-dergidir.
Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film
Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir
bölümü yayıncısının izni olmaksızın
çoğaltılamaz ve yayınlanamaz.
Tüm ilanların sorumluluğu firmalara,
makalelerdeki görüşler ve hukuki
sorumluluk yazarlara aittir.
Bu derginin yayınlanma sürecinde
hiçbir ağaç zarar görmemiştir.
http://www.meadergi.com
mobil: http://m.meadergi.com
http://www.facebook.com/meadergi
instagram: meadergi
https://twitter.com/meadergi
Röportaj 20 - 22
satır ayracı 25
Kampanyalar 27 - 37
Gezi 38 - 44
Game On 46 - 47
Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.
Kültür Sanat 48 - 49
marketing europe & anatolia / 1
Köşe
Elvin Ekşioğlu / elvin@eksantrik.com
( editörden
)
23 Nisan Kutlu Olsun...
Merhaba,
8 Mart kadınlar gününde Xsights Araştırma ve Danışmanlık’ın Marketing Türkiye için
bu yıl ikinci kez gerçekleştirdiği “Türkiye’nin En İyi Kadın Gazetecileri Araştırması”
açıkladı. Türkiye'nın Kadın Gazeteciler arasında 450 katılımcının oy kullandığı Hayat
Boyu Başarı kategorisinde Yazgülü Aldoğan'ın %17 ile birinciliğe layık görüldüğü
oylamada ben ise %13 oy alarak Jale Özgentürk ile ikinciliği paylaştım.
Beni aday gösteren ve oy veren herkese çok teşekkür ediyorum.
Bahar geldi hoş geldi. Bu ay degimizi hazırlarken baharın çoşkusunu yaşadık.
Sayfalarımızda ilginizi çekeceğini umduğumuz bir çok habere yer vermeye çalıştık.
Dergimizde 6 yıldır tek amacımız her ay doğru haber ve yazılarla hazırlanmış
tarafsız, bağımsız bir dergiyi okuyucumuzla buluşturmak oldu.
Tüm ekip arkadaşlarıma çok teşekkürler.
Bu ay benim en çok değer verdiğim dünyada eşi benzeri olmayan 23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlayacağız. Türkiye'nin geleceği olan çocuklarımızın
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı kutlu olsun.
Sevgiler,
marketing europe & anatolia / 3
Kısa Kısa
Gayrimenkulde Liderler Zirvesi...
Management Plus Danışmanlık ve Eğitim tarafından her
yıl organize edilen “7. Gayrimenkulde Liderler Zirvesi”bu
yıl 26 Nisan Perşembe günü Marriott Hotel Şişli’de
gerçekleştirilecek.
Gayrimenkul ve inşaat, gayrimenkul yatırım ortaklıkları,
bankacılık, gayrimenkul değerleme sektöründen üst
düzey isimlerin konuşmacı olarak katılacağı 7. Gayrimenkulde
Liderler Zirvesi, her yıl olduğu gibi bu yıl da sektörün
liderlerini bir araya getirecek.
Gayrimenkulde Teknoloji Kullanımı ve İnovasyon ana
temasıyla yapılacak olan zirve 3 ana oturumdan oluşacak.
1.Ana oturumun konusu: Gayrimenkul Geliştiriciler
Açısından Teknoloji ve İnovasyonun Önemi
2.Ana oturumun konusu: Gayrimenkul Sektörünün Fintech
(Finansal Teknoloji) ve İnovasyona Olan İhtiyacı
3.Ana oturumun konusu: Gayrimenkul Sektörünün
Bileşenleri Açısından İnovasyon ve Teknoloji Kullanımının
Önemi
7. Gayrimenkulde Liderler Zirvesi’ne ilişkin bilgi veren
Management Plus Genel Müdürü Haldun Ersen, “2011
yılından bu yana düzenlediğimiz zirvede gayrimenkul sektörünün
önde gelen isimleriyle sektörün ileriye gitmesi için
atılacak adımları ele alıyoruz. Günümüzde gayrimenkul
sektörünün tüm bileşenleri farklı üretimler yapıp, kendi
markalarını tercih edilebilir kılmak için sürekli kendilerini
geliştirmek, inşa ettikleri projelerine yenilikler eklemeliler.
Sektörle iş yapan, tedarikçiler, değerleme şirketleri, alt
yapı hizmetleri veren şirketler gibi sektörün bir parçası
olan herkes kendini güncel tutmalı, teknoloji ve inovasyonla
ilgili çalışmalar yapmalı. Sektör temsilcileri özellikle
teknolojinin gerisinde kalmadan, inovatif projeler yaparak
farklarını öne çıkarmalılar.
Geleceğin Mucitleri Yarışması...
Samsung Electronics’in ana sponsorluğunda düzenlenen
Öğrencilerin heyecanla beklediği “Samsung Geleceğin
Mucitleri Yarışması”, yeni keşifleri desteklemeye devam
ediyor. Samsung Electronics’in Yaratıcı Çocuklar Derneği
işbirliği ile bu yıl beşincisi düzenlenecek yarışma, ortaokul
çocuklarının çevrelerinde gözlemledikleri sorunları
çözmek üzere hayal güçlerini kullanıp, bilimsel ve teknik
bilgilerini geliştirmeleri için bir fırsat sunuyor. Teknoloji üreten
bir kurumsal vatandaş olarak gençlerin ve çocukların
üreten bireyler olarak yetişmesinin öneminin farkında olan
“Samsung Geleceğin Mucitleri Yarışması”nın başvuruları
ise 18 Mayıs 2018’e kadar devam ediyor.
Öğrencilerin mesleki seçimlerinde deneyimleyerek
seçim yapmalarının önemine inanan Samsung Electronics,
öğrencilerin yapmak eylemini deneyimleyerek kendi
yeteneklerini görmelerini ve özgüvenlerinin artmasını
hedefliyor. “Samsung Geleceğin Mucitleri” bilim yarışması
da bu yaklaşımı benimseyerek, yenilikçi projeler üretmek
için gerekli temel becerileri kazandırmak üzere ortaokul
öğrencilerine sınırlarını aşmaları için bir fırsat sunuyor.
Samsung Geleceğin Mucitleri’ne kimler katılabilir?
“Samsung Geleceğin Mucitleri” bilim yarışmasına, ortaokul
5. 6. 7. ve 8. sınıflarında okuyan öğrenciler; çevre,
enerji, sağlık ve teknoloji alanlarında geliştirdikleri proje
veya ürün sunumları ile katılabiliyor. Yarışmaya, öğrenciler
tek başına katılabileceği gibi takım olarak da katılım
sağlayabiliyor. Proje başvuruları, 18 Mayıs 2018 tarihine
kadar, www.geleceginmucitleri.com web sitesi üzerinden
yapılabiliyor. Geçen yıl yarışmaya 430 proje katıldı
4 / marketing europe & anatolia
Kısa Kısa
Turkcell Teknoloji Zirvesi...
Turkcell tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin marka
etkinliği haline gelen Teknoloji Zirvesi, 4 Nisan’da Haliç
Kongre Merkezi’nde kapılarını açıyor. Bu yıl 9’uncusu
gerçekleşecek etkinlik, ‘Türkiye.Bugün.Şimdi’ sloganıyla
başlayacak. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Ahmet Arslan;Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk
Özlü’nün yanı sıraBilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan’ın katılacağı zirve, tüm iş
dünyası ve teknoloji severleri bir araya getirecek. Zirvede
gelecek yerine teknolojinin şu anı, bugünü ele alınacak,
günümüzdeki fırsatlar ve Türkiye’nin teknolojik atılımları
anlatılacak. Zirve gün boyunca 30’dan fazla oturuma ev
sahipliği yapacak. Katılımcılar, birbirinden değerli yerli ve
yabancı 100’e yakın fikir önderini dinleme şansına sahip
olacak. Teknoloji Zirvesi’nin ana teması ‘İnsan için teknoloji’
ve ‘Türkiye yapar’ olacak. Zirvede, Türkiye’nin teknolojide
geldiği konum ve Türkiye’nin neleri başardığı masaya
yatırılacak. Ayrıca, yapay zeka, Endüstri 4.0, nesnelerin
interneti, büyük veri, akıllı teknolojiler, girişimcilik, siber
güvenlik, bulut teknolojileri, gelişen ve millileşen savunma
sanayi gibi konular; uzman konuşmacı ve bilim
Gıda Güvenliği Kongresi...
adamları tarafından
ele alınacak. Zirvede,
günümüzün en büyük
tartışma konularından
robotların hayatımıza
girişi ve gelişimi ‘insan
için teknoloji’ yaklaşımı
ile tartışılacak.
Yapay zeka konusunda
dünyaca ünlü bir isim
olan Profesör Stuart
J. Russellgeliyor. Yapay zekanın insanlık ve kurumlar
tarafından kavranması, kullanım alanları ve geleceği
konularında öncü çalışmalara imza atan Russell,aynı
zamanda Robotik ve Biyoenformatik konularında otoritelerden
biri olarak kabul ediliyor.Russellmakine öğrenimi,
olasılıklı örneklem, planlama, gerçek zamanlı karar
alma, çoklu hedef izleme, bilgisayar görüsü alanlarında
çalışmalar yapıyor.Russell, konuşmasında yapay zekanın
insanları nasıl daha iyi insan yapacağına dair öngörülerini
paylaşacak.
Gıda Güvenliği çok kapsamlı bir içerik planladıklarını belirtti. Ana teması gıda
Derneği tarafından
3 - 4 Mayıs 2018
güvenliği olan tek kongre olmanın yüklediği sorumluluk ve gerek
yurt içinden gerekse yurt dışından karşılaştıkları yoğun ilgi
tarihleri arasında nedeniyle 6. Gıda Güvenliği kongresindeki oturum sayısını
İstanbul Grand Cevahir
Hotel Kongre
ve çeşitliliğini ön hazırlık sürecinde % 50 daha arttırdıklarını
kaydeden Samim Saner, “ilk planlamamızda 2 paralel program
Merkezi’nde 6.’sı
düşünmüştük, ancak ön hazırlıklarımız sırasında bu
düzenlenecek olan içeriği daha da geliştirerek 3 paralel program uygulamaya
Gıda Güvenliği karar verdik ve çalışmalarımızı buna göre revize ederek çok
Kongresi için tüm
hazırlıklar tamamlanarak geriye sayım başladı.
Ülkemizde ve bölgemizde ana teması sadece gıda güvenliği
olan tek kongre olma özelliği taşıyan ve Gıda Güvenliği
Derneği tarafından 3 - 4 Mayıs 2018 tarihlerinde İstanbul
Grand Cevahir Hotel Kongre Merkezi’nde 6.’sı düzenlenecek
olan Gıda Güvenliği Kongresi için ön hazırlıklar tamamlanarak
geri sayım başladı.
6. Gıda Güvenliği Kongresi’nin günümüzün ve geleceğin
sorunlarına ışık tutabilmesi için çok yoğun ve titiz bir ön
hazırlık dönemi geçirdiklerini söyleyen Gıda Güvenliği
sıkı bir çalışmayla çok zengin bir program oluşturduk.” dedi.
Katılımcıların kayıt işlemlerini online olarak http://www.gidaguvenligikongresi.org
linkinden gerçekleştirebildikleri 6. Gıda
Güvenliği Kongresi’nde 3 - 4 Mayıs tarihlerinde 3 paralel programda
toplam 18 oturum gerçekleştirilecek ve bu oturumlarda
yurt içinden ve yurt dışından ünlü isimler, akademisyen,
uzman ve sektör mensuplarından oluşan 20 yabancı ve 48
yerli konuşmacı sunum yapacak. Kongreye kayıt yaptırmak
isteyen katılımcılar 6 Nisan 2018 tarihine kadar işlemlerini
gerçekleştirerek erken kayıt imkanlarından faydalanabilecekler.
Derneği Başkanı Samim Saner, iki günlük kongre takvimine
marketing europe & anatolia / 5
Kısa Kısa
Digital Age Summit...
Digital Age tarafından bu yıl 12’ncisi düzenlenecek olan
Digital Age Summit’te; dijitalleşme, teknolojik gelişim ve
yeni iş modellerinin etkileri “güven” teması çerçevesinde
ele alınıyor. 8 Mayıs 2018 tarihinde Four Seasons Bosphorus
İstanbul’da gerçekleşecek etkinliğin konuşmacıları
arasında Nassim Nicholas Taleb, Jon Stephenson von
Tetzchner, Tatyana Mamut ve Vlad Trifa gibi dünyaca ünlü
isimler yer alıyor.
2017 yılında 2800 katılımcı ve 83 konuşmacının ağırlandığı
dijital zirvede geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da
Türkiye’de ve dünyada dijital sektöre yön veren yıldız
isimler konuk ediliyor. Etkinliğin kesinleşen konuşmacıları
arasında; Siyah Kuğu’nun yazarı, risk mühendisliği profesörü
Nassim Nicholas Taleb; Vivaldi Technologies Kurucusu
ve Opera web tarayıcısının yaratıcısı Jon Stephenson
Von Tetzchner; Amazon Web Services Teknoloji İnovatörü
ve Ürün Kategorisi Başkanı Tatyana Mamut; Ambrosus’un
Üründen Sorumlu Başkanı ve nesnelerin interneti teknolojisinin
öncü isimlerinden olan Vlad Trifa; Avrupa’nın en
etkin açık inovasyon platformlarından The Heart’ın eş kurucusu
ve CEO’su Tomasz Rudolf; pazarlama teknolojileri
alanının önde gelen fikir liderlerinden Tamara McCleary;
IBM Türkiye CTO’su Sevilay Kurt ve Comodo Group Inc.’in
CTO’su Egemen Taş gibi isimler yer alıyor.
Önümüzdeki günlerde birçok yeni konuşmacının
açıklanacağı etkinlikte bu yıl ana konferansın yanı sıra bir
dizi yan etkinlik ve buluşma da düzenlenecek. Kurum içi
inovasyon, müşteri deneyimi ve veri odaklı pazarlamayı
konu alan üç farklı seminerde, katılımcılar en önemli
trendleri global ve yerel vaka incelemeleri eşliğinde dinleme
fırsatı elde edecek.
Detaylı bilgi almak için http://digitalagesummit.com/ adresini
ziyaret edebilirsiniz.
Atama...
İDO, üst düzey bir atama ile
Stratejik Planlama, İş Geliştirme,
Satış Pazarlama’dan sorumlu Genel
Müdür Yardımcılığı görevine
Semra Erener Özalçın’ı getirdi.
Misafirlerine her zaman keyifli,
konforlu ve avantajlı yolculuk
deneyimi sunan İDO, üst düzey bir atama ile yönetim kadrosunu
daha da güçlendirdi. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi
Mühendislik Mimarlık Fakültesi Endüstri Mühendisliği
Bölümünü tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi
İşletme Fakültesi Pazarlama Bölümünde yüksek lisans
yapan Semra Erener Özalçın, İDO’nunStratejik Planlama,
İş Geliştirme, Satış Pazarlama’dan sorumlu Genel
Müdür Yardımcılığı görevine getirildi. Son olarak 2014
yılı Ocak ayı itibarıyla Atlasglobal Havayolları’nın Ticari
Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
olarak çalışan Özalçın, Türk Hava Yolları’nda çalıştığı
on beş yıllık dönemde ise, beşi yönetsel roller olmak
üzere toplam yedi farklı bölümde görev aldı.
Atama...
Odea Bank Yönetim
Kurulu,Türk bankacılık sektörünün
deneyimli yöneticilerinden
Mert Öncü’yü, Lübnan merkezli
Bank Audi’nin Türkiye’deki iştiraki
Odea Bank’a 2 Nisan 2018
tarihi itibariyle Genel Müdür
olarak atadı.
Bankacılık sektörünün çeşitli
kademelerinde 24 yıllık deneyime
sahip ve bu süre içinde
farklı pozisyonlarda yöneticilik
yapmış olan Öncü(48),2011 yılından bu yana, Yapı ve Kredi
Bankası’nın Hazine ve Finansal Kurumlar’danSorumlu Genel
Müdür Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi olarak görevini yürütüyordu.
Daha önce Yapı ve Kredi Bankası’nda Para ve Döviz
Piyasaları Grup Direktörü olarak çalışan Öncü, kariyerine
Koçbank’ta başladı. Mert Öncü, İstanbul Teknik Üniversitesi
Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü’nden mezun
olup, 1993-1994 yılları arasında aynı zamanda öğretim görevlisi
olarak çalıştığı DePaul Üniversitesi’nden MBA ve 2001
yılında Marmara Üniversitesi’nden doktora derecelerini aldı.
6 / marketing europe & anatolia
Kısa Kısa
StartersHub XO Programı...
en girişimleri mezun eden StartersHub XO Programı, bu
sene BSH Ev Aletleri, Unilever ve Türk Hava Yolları iş
birliği ile “Bağlantılı Yaşam ve Akıllı Evler” (Connected Living
and Smart Homes), “Yaşam Bilimleri” (Life Sciences)
ve “Seyahat ve Havacılık Hizmetleri” (Travel and Aviation
Services) alanlarına odaklanıyor.
20 Mayıs’a kadar devam edecek başvuru sürecinin
ardından, Haziran ayında gerçekleştirilecek Seçim
Günü (Selection Day) etkinliğinde programda yer alacak
StartersHub tarafından farklı ülkelerden erken aşama
teknoloji girişimlerini hızlandırmak üzere ikincisi düzenlenen
StartersHub XO Programı için başvurular başladı.
Bu yıl BSH Ev Aletleri, Unilever ve Türk Hava Yolları iş
birliğiyle başlatılacak olan program ilk aşamada 20.000
Dolar ön sermaye, teknik destek, mentorluk ve network
imkanları ile girişimlere özel fırsatlar sunuyor. 6 ay sonunda
programı başarıyla tamamlayan girişimlere ise
250.000 Dolar’a varan yatırım imkanı sağlıyor. Programa
katılım için son başvuru tarihi 20 Mayıs 2018.
Geçtiğimiz yıl Eyedius, Kimola, Paym.es gibi dikkat çekgirişimler
belirlenecek. Programa seçilen girişimciler
20.000 Dolar ön sermaye desteği ile 6 aylık yoğun bir sürece
girecekler.
StartersHub program sonunda aylık hedeflerini başarıyla
tamamlayan, pazara ürünü çıkmış ve gelir elde etmeye
başlamış girişimlere, ortak yatırımcılarla birlikte katılacağı
yatırım turunda 250.000 Dolar’a kadar yatırım imkanı sunacak.
Programı tamamlayan girişimler tanıtım gününde
(Demo Day) yatırımcılara projelerini ve ürünlerini anlatma
fırsatı bulacaklar.
Başvuru ve detaylı bilgi için:www.startershubxo.org
Salt iletişim gruba
yeni müşteri...
Farklı sektörlerden birçok firmaya
360 derece entegre pazarlama
ve iletişim danışmanlığı
hizmeti veren Salt İletişim
Grup, portföyüne otelcilik sektörünün
önemli zincirlerinden
The Galata Hotel İstanbulM-
Gallery by Sofitel’i ekledi.
İstanbul’da global bir zincirin
halkası olarak, lokal ve tarihi
dokuyu canlandıran MGallery
by Sofitel, The Galata İstanbul ile çağdaş bir bakış açısı
yakalayarak tarihi mimariyi dinamizmle Mart ayında kapılarını
misafirlerine açtı.
The Galata Hotel İstanbulMGallery by Sofitel, PR, Creative
ve Digital tüm stratejik iletişim faaliyetlerini markalara
özel ürettiği çözüm ve projeleriyle öne çıkan Salt
İletişim Gruparacılığıyla yönetecek.
Canvas iletişime
yeni müşteri...
Türkiye’nin yerli sermayeye
sahip, lider akaryakıt
şirketlerindenTotal Oil Türkiye
A.Ş, iletişim danışmanlığı
hizmetleri için Canvas’ı tercih
etti. Dünyanın en büyük
akaryakıt şirketlerinden biri
olan Total’in Türkiye’de bulunan akaryakıt istasyonları,
Nisan 2016 tarihinden itibaren Demirören Holding
bünyesinde yer alıyor. Ülke çapında 470’in üzerinde
istasyon ile geniş bir dağıtım ağına sahip olan Total,
Türkiye’nin en büyük akaryakıt şirketlerinden biri olarak
yüzde 100 müşteri memnuniyeti ilkesiyle hizmet veriyor.
Canvas, Türkiye’de Total markasına kurumsal iletişim,
medya ilişkileri, kurumsal sosyal sorumluluk, kriz
yönetimi, iç iletişim ve lider iletişimi konularında hizmet
verecek.Canvas, yeni nesil bir ajans olarak iletişim
danışmanlığı, stratejik marka danışmanlığı veişveren
markası alanlarında hizmetler sunuyor.
marketing europe & anatolia / 7
Teknoloji
iLife Digital...
Arena, bilgisayar üreticisi iLife Digital Technologies’i
Türkiye’ye getiriyor. İlk aşamada, ultra ince notebooklar ve
2’si 1 arada dönüşebilir tabletler ile taşınabilir hepsi bir arada
bilgisayarları Türkiye pazarına sunulacak. ABD merkezli
tüketici elektroniği markası iLife, yüksek performanslı ve
ulaşılabilir fiyatlı ürünleriyle tanınıyor
Türkiye’nin teknoloji sağlayıcısı Arena, lider teknoloji
markalarından birini daha tüketiciyle buluşturmaya
hazırlanıyor. En büyük 6’ncı bilgisayar üreticisi olan ABD -
Miami merkezli iLife Digital, Arena aracılığıyla Nisan ayından
itibaren perakende zincirlerinde satışa sunulacak.İlk etapta
iLife’ın ultra ince notebookları, 2’si 1 arada dönüşebilir tablet
bilgisayarları ile hepsi bir arada bilgisayarları tüketiciyle
buluşacak. Ardından markanın akıllı telefonları, tablet
bilgisayarları, sanal gerçeklik ve akıllı saat ürünleri gibi çeşitli
teknoloji ürünleri 2018’in 3. çeyreğinde raflarda olacak.
iLife Digital Technologies, insanların hayatlarını kolaylaştıran
yenilikçi ürünlerin araştırılması, tasarımı, pazarlanması,
satışı ve desteklenmesine yönelik bir donanım + yazılım
+ hizmetleri şirketidir ve dünyanın en hızlı büyüyen PC
şirketlerinden biridir. Geçtiğimiz 6 yıl boyunca iLife Digital
Technologies, gelişmiş teknolojilerin geniş çapta kitlelere
ulaşabilmesi için engelleri ortadan kaldıracak ekonomik yenilikler
sunarak teknolojinin demokratikleştirilmesine öncülük
etmiştir.
Disney Samsung Galaxy S9 ve S9+...
Samsung Electronics ve Disney, Galaxy S9 ve Galaxy
S9 + için sevilen Disney karakterlerinden oluşan yeni AR
(Artırılmış Gerçeklik) Emojilerine hayat verdiğini duyurdu.
Galaxy S9 ve Galaxy S9+ kullanıcıları, kişisel mesajlarında
kullanacakları Mickey Mouse ve Minnie Mouse’tan oluşan
klasik Disney karakterlerine, bugünden itibaren doğrudan
telefonlarından erişebilecek. Bu Disney karakterleri, iletişim
ve mesajlaşma için, artırılmış gerçeklik ortamında ilk kez
hayat buluyor. Yıl içerisinde, The Incredibles, Zootopia
ve Frozen gibi en sevilen Disney filmlerinden karakterler
kullanıma sunulacak.
Disney Tüketici Ürünleri ve İnteraktif Medya
Uygulamalarından sorumlu Başkan Yardımcısı John Love,
konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Disney AR Emojileri,
Galaxy S9 ve S9+ için mesajları büyülü hale getirmenin
eğlenceli bir yolu olacak.”
Samsung Electronics Pazarlama Müdürü ve Başkan
Yardımcısı Younghee Lee ise şöyle konuştu: “Günde 6 milyardan
fazla emoji gönderiliyor. AR Emojilerimizi dünyadaki
en mutlu yüzler haline getirmek ve kullanıcılarımızın
en popüler karakterleri arkadaşlarıyla paylaşabilmesini
sağlamak için tarihteki en sevilen karakterlerin yaratıcısı
olan Disney’den daha iyi bir partner olamazdı.”
Galaxy S9 ve S9+ ile birlikte başlatılan AR Emojileri,
kullanıcıların arkadaşlarına göndermek için özel mesajlar
oluşturmasını sağlıyor. AR Emojileri oluşturmak için, 100’den
fazla yüz özelliğini 3 boyutlu eşleştiren kapsamlı bir öğrenme
ve yüz tanıma teknolojisi kullanıyor. Bu sayede kullanıcılar,
arkadaşlarına göndermek için eğlenceli ve özelleştirilmiş
mesajlar oluşturabiliyor.
10 / marketing europe & anatolia
Teknoloji
Honor 7X ile 9 Lite akıllı telefonları...
2013 yılında kurulan genç, eğlenceli ve yenilikçi akıllı telefon
markası Honor, küresel ayak izini Türkiye ile genişletiyor. Türkiye’deki tüketicilerle paylaşmaya hazırız” dedi.
sahip rakipsiz ürünler sunuyoruz. Ürün ve marka DNA’mızı
Gençler için eşsiz bir ürün deneyimi yaratmakta öncü olan Çin merkezli bağımsız bir pazar araştırma şirketi olan Sino
Honor, performans, erişilebilirlik ve estetik anlamında ürün Market Research’ün güncel verilerine göre, Honor 55 milyona
yaklaşan satış hacmi ve 12 milyar doları aşan geliri ile
yenilikçiliğiinin sınırlarını durmaksızın zorluyor.
Honor Türkiye Başkanı Kevin Wang, konu hakkında “Türkiye,
bölgedeki en önemli pazarlarımızdan birisi. Honor, geride bıraktı. Kalite ve inovasyona odaklanan Honor, AR-
2017 yılı içinde akıllı telefon alanındaki tüm dijital markaları
müşteri merkezli bir şirket olarak, kullanıcılarımıza daima GE yatırımlarındaki yüksek payı korumayı sürdürerek tüm
yeni teknolojileri ve hem trendy hem de eğlenceli özelliklere dünyadaki akıllı telefon kullanıcılarına çarpıcı ürünler sundu.
Huawei P20 ve Huawei P20 Pro...
Huawei P20 Pro, dünyanın ilk üçlü Leica kamerasını
kullanıcılara sunuyor. Her iki telefon da yapay zekanın
en gelişmiş teknolojisine sahip kameralarıyla tüketicilerin
hayatında benzersiz deneyimlerin kapılarını açıyor.
Çığır açacak akıllı telefon deneyimini teknoloji ve sanatın
birleşmesiyle tanıtıyor. Huawei P20 serisi ile herkesin profesyonel
kalitede fotoğraf çekmesini çok kolay bir hale getiriyor.
“P Serisi için dünyada yaratıcılığa ilham veren ve
fotoğrafçılığa tutku ile ulaşan yeni bir tasarım” tanımlamasını
yapanHuawei Tüketici Elektroniği Grubu Başkanı Richard
Yu: “Huawei P20 Pro; çığır açan üç lensli kamera teknolojisinin
yanı sıragelişmiş yapay zeka ve göz alıcı renklere
sahip. Huawei P20 Serisi ise, güzelliği ve ışığı kullanıcılara
en iyi şekilde anlatmak için tasarlandı.” diyor.
P20 ve Huawei P20 Pro yepyeni, ayrıcalıklı ve modaya uygun
renkler ile teknoloji meraklıları ile buluşuyor.
HuaweiFullView Ekran ve ultra ince çerçevesinin sağladığı
boydan boya ekran ve yuvarlak kenarları ile kullanıcılara
eşsiz bir deneyim sunuyor.
marketing europe & anatolia / 11
Köşe
Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com
(retorik
)
Belki inanmayacaksınız
ama halk gerçekten var...
Erken seçim olur mu, olmaz mı bilinmez ama 2019
sonuna kadar bir yerel seçim, bir milletvekili seçimi bir de
cumhurbaşkanlığı seçimi bizi bekliyor. Hal böyle olunca
en küçüğünden en büyüğüne siyasetçilerimiz pek bir
heyecanlı, pek bir meraklılar. Herkes bir daha seçilmenin
telaşında vatandaş kimi tercih edecek, kimi etmeyecek
sorusunun o aydınlatıcı cevabının peşine düşmüş
durumda. Belki de Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa
siyasiler vatandaşın ne düşündüğünü herşeyden çok
merak ediyorlar.
Eeee dolayısıyla da ortalık kamuoyu yoklamalarından
geçilmiyor. Gün aşırı yapılan yoklamalarla şehvetle
cevabı aranan en kutsal soru 50+1'i kim alacak. Bu
soruyu sırasıyla büyükşehir belediyelerinin koltuklarına
kim oturacak ve milletvekili dağılımı hangi ittifak
modellerinde nasıl gerçekleşecek soruları takip ediyor.
olağanüstü hal, meczuplara kanan iktidarlar, iş, aş,
özgürlük, özel hayat ve hatta yaşam güvencesini,
güvenlik kaygısına kurban eden KHK'lar vatandaşın umut
ve hevesini kırmış mıdır, kamçılamış mıdır gibi soruların
bulunmaması.
Anlaşılan siyasiler gerçekten halkın ne düşündüğünü
değil, halkın kendilerine oy verip vermeyeceği merak
etmenin bir adım ötesine geçememişler. Anlaşılan
başka bir konu ise siyasilere gerçek soruları hatırlatacak
gazeteciler, aydınlar ya seslerini duyuramayacak
kadar pasifleştirilmiş ya da sürekli baskı ve özgürlük
kısıtlamalarıyla iyice bezdirilip kitle iletişim ortamlarından
uzaklaştırılmışlar. Geriye bir avuç onun bunun megafonu
sözde kanaat önderleri kalmış ki onların da işlevi
siyasilere gerçek soruları hatırlatmak değil, halka gerçek
sorunları unutturmak.
Dikkati çeken en ilginç nokta ise iktidarıyla muhalefetiyle
muhtarından cumhurbaşkanına kadar siyasilerin
merak ettikleri, kamuoyu araştırma şirketlerinin, sözde
gazetecilerin, sözde aydınların yanıtını arayıp, gerine
gerine TV programlarında yorumlarını yaptıkları soruların
içerisinde bu vatandaşın derdi nedir, ne yer, ne içer,
işi var mıdır, aşı var mıdır, demokrasi talebi nedir,
istikbal kaygıları nelerdir, kendiyle yalnız kaldığında
aklından neler geçirir, nelerin özlemini duyar, nelere
sevinir, yüreğini neler burar, beklentileri, talepleri,
kaygıları, hedefleri, mutluluk motivasyonları nelerdir?
Kentsel dönüşüm kentli psikolojisini nasıl etkilemiştir,
tarım politikaları köylüyü ne noktaya getirmiştir, terör,
Yazılarımı kamuoyuna iletebileceğim bu özgüz, bağımsız
derginin bir parçası olabildiğim için çok şanslıyım. Bu
dergi sayesinde herkesin sustuğu bu günlerde susmama
hakkımı kullanabiliyorum ve hiçkimse hatırlatmıyorsa
siyasilere bu soruları ben hatırlatmak istiyorum. Ne olur
bir kaç kamuoyu araştırmasını da şu sorulmamış sorular
konusunda yaptırın. Siz halkın sesine içtenlikle kulak
verirseniz belki de sizi seçip kulak verdiğiniz sorunları
çözmeniz için size bir şans verebilirler.
Ve iyi bir politikacı olup, halka inanırsanız, birgün halkı
arkanızda görebilirsiniz.
marketing europe & anatolia / 13
Medya Dünyası
Görev değişiklikleri...
• TR Haber kanalının hafta sonu sabah haber kuşağını
sunucu Ekin Olcayto sunacak.
• Kısa bir süre önce Star TV’den ayrılan Şebnem Aksoy,
TAFF bünyesinde Chief Content Officer (CCO) olarak
görev yapacak.
• Doğan TV Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü
Berna Kürekçi Şendir, kurumla yollarını ayırma kararı
aldı.
• Show TV’nin Ankara Bürosu’nda görev alan kameraman
Bülent Kördemirci ile Arif Altakhan kanalla yollarını
Yazılı Basında Görev Değişiklikleri
• Cumhuriyet gazetesinde eğitim muhabiri olarak çalışan
TGS İşyeri Temsilcisi Deniz Ülkütekin’in görevine
son verildi.
• Doğuş Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erman
Yerdelen’in görevinden ayrıldığı açıklandı. Yerdelen’den
boşalan koltuğa Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanlığı
görevini üstlenen Aclan Acar getirildi.
• Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Edirne Temsilciğine
gazeteci Nevser Eraslan getirildi.
• Vatan gazetesinde foto muhabiri olarak görev yapan
Barış Acarlı, gazete ile yollarını ayırma kararı aldı.
• Kocaeli’de yayın yapan Mavi Kocaeli Gazetesi Yazı
İşleri Müdürü Sebahattin Aydın, editör Nurdan Akbaş,
internet editörü Caner Aktan, grafikerler Hilal Küçükparlak,
Filiz Davutoğlu ve İdari Müdür Tuğçe Yoldaş’ın gazete
ile yolları ayrıldı.
• Harbi gazetesinin yeni Genel Yayın Yönetmeni Ekrem
Tuna Öztunç oldu.
• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Basın Müşavirliği
görevine muhabir Şefika Yurtışığı atandı.
• Eski İBB Basın Danışmanı Serkan Fıçıcı, Akşam gazetesinde
köşe yazmaya başladı.
• NTV Spor Müdürü Fuat Akdağ, görevinden ayrılma kararı
aldı.
• Doğan Haber Ajansı Kıbrıs Temsilcisi görevine Sefa
Karahasan atandı.
• Azerbaycan Devlet Haber Ajansı (AZERTAC) Genel
Müdürü Aslan Aslanov, kurumun Yönetim Kurulu Başkanı
olarak atandı.
• NTV bünyesinden ayrılan Fuat Akdağ, Hürriyet gazetesi
ile anlaştı.
• Kahramanmaraş Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı’na
Sermet Çuhadar getirildi.
• Kapatılan NTV Spor’da Galatasaray muhabiri olarak
görev yapan Evren Göz, Galatasaray Spor Kulübü Basın
Genel Koordinatörlüğü görevine getirildi.
Görsel Basında Görev Değişiklikleri
• Best FM ile yollarını ayırmaya hazırlanan Serdar Gökalp,
Alem FM’e transfer oldu.
• Akit TV’de yayınlanan Gün Başlıyor programının sunucusu
Ahmet Keser, görevinden ayrıldı.
ayırma kararı aldı.
• Magazin yazarı Sema Denker, Kanal D’nin gündüz kuşağında
Özge Ulusoy’un sunumuyla ekrana gelen “Magazin
D” programının haber müdürü oldu.
• Show Haber muhabiri Özge Mayetin’in görevine son
verildi.
• TR Haber kanalının sabah haberleri gazeteci Atilla
Güner’e teslim edildi.
• Kanal D ekranlarında hafta sonu Magazin D programını
sunan Asena Atalay, görevinden ayrıldı.
.•Afyonkarahisar’ın yerel televizyonu Kanal 3’te ana
haberleri sunan Fatma Taşkın Uygun, kurumla yollarını
ayırdı.
Medya Dünyasından Diğer Haberler
•Aydın Doğan’ın sahibi olduğu Doğan Medya Grubu
bünyesindeki tüm yayın organları ile medya dağıtım şirketi
Yaysat, Demirören Medya Grubu’na satıldı.
• Acun Ilıcalı, Acun Medya binasına ek yeni bir bina satın
• Anadolu Ajansı foto muhabiri Özge Elif Kızıl, Japonya’da
aylık foto muhabirliği dergisi DaysJapan’in organize ettiği
Uluslararası Foto Muhabirliği Ödülleri yarışmasında
üçüncülüğü aldı.
• Mersin basınında uzun süredir muhabir ve köşe yazarı
olarak görev alan Abidin Yağmur, yayınlanmamış öykülerinden
oluşan “Pazartesi” adlı ilk kitabını okuyucuların
beğenisine sundu.
• NTV Spor’un yerine geçecek olan DMAX kanalı 17
Mart Cumartesi günü 22:30’da yayın hayatına başladı.
• Ege İdea Dergisi’nin düzenlediği ‘Yılın Enleri’ gecesinde,
en iyiler ödüllerini aldı. Yılın En Çok Okunan Gazetesi
ödülüne Mavi Didim Gazetesi, Yılın En Çok Okunan
İnternet Haber Sitesi ödülüne Didimozgurses.com ve
Yılın En Çok Okunan Köşe Yazarı ödülüne ise Didim
Manşet gazetesinden Arif Çolak layık görüldü.
• KizlarSoruyor’un Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlediği
ve 11 bini aşkın kişinin katıldığı ankette sunucu Müge
Anlı oyların %38’ini alarak yılın kadını seçildi.
• Türkiye’nin ilk dijital dizi projesi Fi, 9. bölümüyle final
yaptı.
Kaynak: MTM Medya Takip Merkezi
14 / marketing europe & anatolia
Medya Dünyası
marketing europe & anatolia / 15
Köşe
Nurgül Eryıldır Günay / nurguleryildir@gmail.com
(
kelebeğin
fırtınası)
Kişisel bilgilerime dokunma!
Geçen ay Mart ayını seviyorum diye başlamıştım yazıma,
ama artık sevmiyorum.
Canım köpeğim, Paşa'm 1 Mart günü ani bir kalp krizi
sonucu hayata veda etti. O koskoca dağ gibi hayvan
aniden yere yığıldı ve dakikalar içinde kollarımdan kayıp
gitti :( O kadar büyük bir acı yaşadım ki anlatamam.
Gittiğinde 11.5 yaşındaydı. Büyük bir kurt köpeğimiz
olmasını çok istiyordum, eşim benim için almıştı Paşa'yı.
Henüz 3 aylık minik bir yavruyken katıldı bize. Onunla çok
güzel, çok keyifli bir sürü anımız oldu.
Birlikte tatillere gittik. Dağ, bayır gezip kamp yaptık, birlikte
aynı çadırda kaldık. Yazın birlikte denizde yüzdük, kışın
karlarda oynadık. Her sabah beraber işe gittik, akşamları
yürüyüşler yaptık. Her pazar 1 paket makarnayı üçümüz
birlikte bitirdik. Tabii ki her seferinde yarısından fazlasını
Paşa yerdi :) Geçen hafta yine bir paket makarna yaptım,
hala dolapta duruyor, bitiremedik bir türlü :(
Canım Paşa'm daha şimdiden seni çok özledik. Gittiğin
yerde huzur içinde uyu. Bizim gelmemizi bekle. Belki yine
birlikte kırlarda koşar, denizlerde yüzeriz. Kimbilir...
***
Geçtiğimiz ay sosyal medyanın güvenilirliği konusunda
hepimizi şoke eden gelişmeler yaşandı. Her gün görev gibi
bakmadan duramadığımız Facebook kişisel bilgilerimizi
çaldı.
Facebook, Cambridge Analytica adlı Londra merkezli
veri analiz firmasının, 50 milyon Facebook kullanıcısının
hesaplarından izinsiz topladığı kişisel verileri, ABD'deki
başkanlık seçimlerinde oy eğilimlerini değiştirmek ve
İngiltere'de Brexit referandumunu etkilemek için usulsüz
olarak kullanmış.
Yok canım olur mu öyle şey komplodur bu derken sosyal
medya devi Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg
bilgilerin izinsiz kullanıldığını doğruladı. ŞOK ŞOK ŞOK
Facebook bu kadarla da kalmamış, Facebook üzerinden
gönderdiğimiz mesajları ve aramaları da kaydetmiş. Yani
bütün kişisel verilerimizi haberimiz ve iznimiz olmadan bir
güzel arşivlemiş.
Bu gelişmelerden sonra Facebook hisseleri hızla düştü,
şirket 70 milyar dolar değer kaybetti. Cambridge Analytica
hakkında peş peşe soruşturmalar açıldı. Amerika'dan
sonra İngiltere ve Brezilya da harekete geçti.
Facebook bu krizi aşmak için ne yapacağını şaşırmış
durumda. New York Times,Washington Post, Sunday
Times ile Birleşik Krallık'ta Sunday Telegraph adlı
gazetelerde Facebook'un CEO'su Mark Zuckerberg
imzalı çarşaf çarşaf özür ilanları verdiler. Sanki kendileri
işin içinde değilmiş gibi "Kişisel bilgileri koruyamayan,
onları elinde bulundurmayı haketmez" diyerek bundan
sonra kişisel verilerin korunması için çok çaba
göstereceklerini, bu konuda çok hassas olacaklarını
söylüyorlar.
Ne kadar pişman olduklarını, bilgileri korumak için ne gibi
önlemler alacaklarını zaman içinde hep birlikte göreceğiz.
***
Sağlık Bakanlığı, çocuklara yönelik yiyecek-içecek
reklamlarıa sınırlama getiriyor..Yiyecek ve içecekleri
kırmızı ve turuncu olarak iki gruba ayırdığını açıklayan
Sağlık Bakanlığı, kırmızı listedeki yiyecek ve içeceklere ait
reklamların çocuk programlarında yayınlanmasına yasak
getiriyor. Diğer grup olan turuncu listedekiler ise önce
bakanlıktan onay alacak.
Gazete Habertürk’ten Fatmanur Boylu’nun haberine
göre; Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle: Avrupa
Gıda ve Beslenme Eylem Planı 2015-2020’nin anahtar
faaliyetlerinden biri Besin Profili Modeli gıda sınıflandırma
ve sıralamasıdır. Bu model beslenmeyi değil, gıdaları
kategorize ediyor. Bu modele göre 5 kategoride çocuklara
yönelik yiyecek ve içecek pazarlamalarına izin verilmiyor.
Eğer bir ürün her bir 100 gram total yağda 1gram ve üstü
endüstriyel olarak üretilmiş trans yağ asidi içeriyorsa ya
da toplam enerjinin yüzde 0.5’i ve üstü alkol formunda ise
pazarlanması yasak.”
Uygulamaya, 2 yıl sonra başlanacak. Bence güzel bir
haber. Obezitenin dünya çapında artış gösterdiğini
düşünürsek, bu kararı çocukları sağlıksız beslenme
sonucu oluşabilecek tehlikeden korumak için atılan güzel
bir adım olarak görüyorum.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm
çocuklara, umudunu, sevincini yitirmemiş çocuk kalpli olan
herkese kutlu olsun...
marketing europe & anatolia / 17
Reklam Dünyası
Gyllenhaal, Cartier’nin Yeni Yüzü...
Merak ve cesaret, öncü karakter. Jake Gyllenhaal, Cartier’nin
bu değerleriyle kesinlikle özdeşleşen bir isim.
Amerikalı aktör & yapımcı ve Maison de Cartier, markanın
ikonik saat koleksiyonu Santos de Cartier’nin yeni kampanyası
için işbirliklerini açıkladı.
Dürüstlük, yaptığı işe kendini adamak ve sonsuz merak;
Jake Gyllenhaal, Santos de Cartier erkeğinin simgelediği
tüm özellikleri barındırıyor.
Yaptığı işe kendini tamamen adayan ve hiçbirşeyi yarım yapmayan
bir erkek. Cesareti, dürüstlük ve kendine karşı gerçeklikle
tanımlayan bir erkek.
Santos de Cartier saat koleksiyonu, 1904 yılından beri
Cartier’nin hayal dünyasını ve yaratıcılığını, azimli ve kendini
ileriye taşımaktan ödün vermeden yaşayanların efsanevi
hikayelerini anlatmaya adadı.
Jake Gyllenhaal, her yeni rol, yeni film veya yeni projesiyle,
daha önce keşfedilmemiş bir yeteneğini ortaya çıkartırken,
Cartier, kendisinin cesur ruhu ve karşı konulmaz stili nedeniyle
de bu projede biraraya geldi.
Gyllenhaal, bu olağanüstü projeye, karakteristik özelliği tutkuyla
yaklaştığını belirtti
Kérastase’ın yeni yüzü...
İngiliz-ABD’li oyuncu ve model Emily Ratajkowski,
Kérastase’ın 2018 reklam ve tanıtım yüzü oldu. Podyumların
aranan modeli şimdilerde Kérastase için gündemde.
İngiltere’nin başkenti Londra’ya bağlı Westminster’da, Polonya
asıllı bir baba ile İsrail asıllı bir annenin kızı olarak dünyaya
gelen Emily Ratajkowski, 1991 doğumlu olmasına rağmen
kariyerinde hızlı adımlarla ilerleyen bir yetenek. Moda
ve güzellik sektörünün de dikkatini çeken model şimdilerde
Kérastase ile yaptığı işbirliği ile gündemde.
“Feminist bir anne tarafından yetiştirildim”
Kadınların kendilerini ifade etme hakları üzerine önemli
adımlar atan Ratajkowski; “Feminist bir anne tarafından yetiştirilmek
ve erken yaşlarımda üzerimde baskı kurulma girişimleri
ve kendimi ifade etme konularını tecrübe etmem, kadının
güçlenmesi ile ilgili fikirlerimi oluşturmamda etkili oldu.
Günümüzde kadın olmak, kendi kurallarına göre yaşamak,
tamamen sana ait olan varlığını tanımlamak ve sürdürmek
demek.” Dedi.
İdeal güzellik vizyonunun tamamen kendisi olan kadın olduğunu
düşünen ünlü model; “ Güzellik, özgüven ve benzersiz
olmanın bir uzantısı olarak ele alınırsa sizi güçlendirir.Sizi
benzersiz kılan şeylere olan güven, kendini takdir etme ve
sevme, yaptığınız her şeyde sizi daha güçlü hale getirecektir.”
diye ekledi.
18/ marketing europe & anatolia
Reklam Dünyası
Gal Gadot Huaweı marka elçisi oldu...
Huawei, yeni P20 Serisi lansmanında dünyaca ünlü İsrailli
aktris Gal Gadot ile olan işbirliğini duyurdu.
Gal Gadot, inançlarının peşinde koşan modern ve başarılı
bir oyuncu.
Tüm bu günlük rutini içinde ise iki çocuğuna da yetebilen bir
profesyonel. Ve en önemlisi ilham almak için keskin duyumlara
sahip yaratıcı bir zihne sahip.
Gal, her zaman yanında olup rutinini bir tıkla kontrol edebilecek
bir yardımcıya ihtiyaç duyduğu sırada Huawei ile tanışıyor.
Yeni Huawei P20Serisi sadece geleceği temsil etmiyor, geleceği
yaratan herkese hitap ediyor.
Gal, yaptığı uzun seyahatler ve yolculuklarda ailesi ve arkadaşları
için en iyi anıları biriktiriyor. Bunu ise şöyle açıklıyor;
“Teknoloji her dakika hayatımın bir parçası ve günlük
rutin ihtiyaçlarıma cevap veriyor. Hem iş için hem de ailemle
seyahat ettiğimde, anlarımı unutulmaz kılmak için kullanıyorum.
Öte yandan, şarjın bitmeme garantisi ve hızlı şarj dolum
özellikleriyle her durumda kesintisiz kullanım güvenliğini
sağlayacağını bilmek bana ekstra bir özgüven veriyor.”
Bepanthol’ün yeni Reklam Yüzü...
Tuba Ünsal’ın, Bepanthol’ün cilt bakımı kategorisinde uzun
yıllara dayanan güvenilir marka algısını destekleyen sağlam
bir imajı var. Kampanyamız, reklam filminin ardından bir dizi
etkinlikle devam edecek. Hedefimiz, doğal güzellik algısını
destekleyerek Bepanthol’ün her ihtiyaca yanıt verecek bir
ürün olduğunun altını çizmek.” dedi.
Tuba Ünsal’ın rol aldığı reklam filmi, üç farklı versiyondan
oluşuyor. Çekimleri üç gün süren film, 2 Mart 2018 tarihinden
itibaren televizyon ve dijital yayına girdi.
Bepanthol, yeni reklam kampanyası için oyuncu Tuba Ünsal
ile anlaştı. Bepanthol’ün Türkiye’de çekilen ilk reklam filminde
rol alan Tuba Ünsal, kendi günlük yaşamından kesitler
paylaşıyor. Ünsal, “Siz beni hep kamera karşısında görüyorsunuz
ama…” diyerek cildini rüzgâr, stres, soğuk gibi zorluklara
karşı Bepanthol’le nasıl koruduğunu anlatıyor.
Bepanthol’ün Türkiye’de ilk defa ünlü bir isimle çalışmasının
önemli bir adım olduğuna dikkat çeken Bayer Tüketici
Sağlığı Türkiye Pazarlama Direktörü Pınar Saltat; “TubaÜnsal,
Bepanthol için tartışmasız en doğru isimlerden biriydi.
marketing europe & anatolia /19
Kastamon
Röportaj
u’dan Dünya’ya...
Kastamonu Entegre Ceo
Haluk Yıldız
1937 yılında temelleri atılan Hayat Holding çatısı altında
1969 yılında kurulan Kastamonu Entegre,
ilk tesisi olan Yonga Levha Fabrikası ile 1971 yılında
Kastamonu’da üretime başladı.
Türkiye’de sektör liderliğinin
yanı sıra Avrupa’da 4’üncü sırada, dünyada ise
7’inci sırada yer almaktadır.
Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com
- Bize şirketiniz hakkında bilgi verebilir
misiniz?
- 1937 yılında temelleri atılan Hayat
Holding çatısı altında 1969 yılında kurulan
Kastamonu Entegre, ilk tesisi olan
Yonga Levha Fabrikası ile 1971 yılında
Kastamonu’da üretime başladı. 2016
yılı itibariyle yıllık 2.4 milyon m³ MDF,
2.6 milyon m³ yonga levha, 70 milyon
m² laminat parke, 19.5 milyon adet kapı
paneli ile toplamda 5 milyon m³ ahşap
levha üretim kapasitesine sahiptir. 2017
yılında 512 milyon dolar yurt dışı faaliyetlerinden
kaynaklı olmak üzere 1.2
milyar dolar konsolide ciro gerçekleştiren
Kastamonu Entegre Ağaç Sanayi,
Türkiye’de sektör liderliğinin yanı sıra
Avrupa’da 4’üncü sırada, dünyada ise
7’inci sırada yer almaktadır.
- Kastomunu Entegre’nin 2018 hedeflerinden
bahseder misiniz?
- Kastamonu Entegre hızlı büyümesini
sürdürüyor. 2017 yılında yüzde 13
büyüme gösteren şirket, 2018 yılında
İtalya’da üretime geçerek, yüzde 20
büyüme hedefliyor.
- İnovatif atılımları ve Ar-Ge çalışmaları
yapıyormusunuz?
- Üretim hacmi, ihracat rakamları, yeni
pazarlara yönelik yatırımları, mevcut
tesislerin geliştirilmesine yönelik çalışmaları,
inovatif atılımları ve Ar-Ge faaliyetleri
ile öne çıkmaya devam ediyor.
- Kastamonu Entegre’nin yurtdışı yatırımlarından
bahseder misiniz?
- Kastamonu Entegre’nin 2017 yılında,
512 milyon dolar yurt dışı faaliyetlerinden
kaynaklı olmak üzere 1.2 milyar dolar
konsolide ciro gerçekleştirdik. “2017
yılı itibariyle yıllık 2.4 milyon m³ MDF,
2.6 milyon m³ yonga levha, 70 milyon
m² laminat parke, 19.5 milyon adet kapı
paneli ile toplamda 5 milyon m³ ahşap
levha üretim kapasitesine sahip güçlü
bir şirketiz. Geçtiğimiz seneyi yüzde 13
büyüme ile kapattık. Bu ivmenin devam
edeceğini vurgulamak isterim.
Ağaç bazlı panel endüstrisi ve mobilya
sektörünün 2017 yılında yakaladığı sonuçları
değerlendiren Yıldız, “Mobilya
sektöründe KDV indirimine gidilmesi,
2016 yılında ertelenen taleplerin 2017
yılına kayması, Türkiye’de seçim döneminin
biterek, yeniden istikrarın sağlan-
marketing europe & anatolia /21
Röportaj
zar payı hedefledik. Bu satın alma ile
birlikte şirketimizin üretim haritasına
İtalya’yı eklemenin gururunu yaşarken,
mobilya sektörünün kalbinde, İtalya’da
üretim yapacak olmanın heyecanı içinde
olduğumuzu vurgulama isterim. Saması,
sektörün büyümesini tetikleyen
unsurlar olarak öne çıktı. 2018 yılında
ise bu ivmenin kısmen azalacağını öngörüyoruz.
2017’deki yatırımlarla Dünya
mobilya sektörünün kalbi İtalya’da
üretime hazırlanıyoruz.
2017 yılında farklı coğrafyalarda iş geliştirmeye
odaklanan Kastamonu Entegre,
gerçekleştirdiği yatırımlarla global
pazardaki gücünü arttırıyor. 2017
yılında İtalya’nın üçüncü büyük yonga
levha üreticisi olan Gruppo Trombini’yi
satın alan şirket, yapılacak modernizasyon
ve bakım çalışmalarından sonra
faaliyete geçirmeye hazırlanıyor.
Gruppo Trombini, Pomposa’da bulunan
yılda 480 bin m3, Frossasco’da
bulunan yılda 320 bin m3 kapasiteli
iki ayrı yonga levha tesisiyle, toplamda
yıllık 800 bin m3 kapasiteye sahip
yapısıyla öne çıkıyor. Kastamonu Entegre,
150 milyon euro yatırımla, ilk
aşamada 2018’in ilk yarısında, Pomposa’daki
tesiste, mobilya sektörüne
yönelik ham ve melamin kaplı yonga
levha üretecek.
Kastamonu Entegre’nin gerçekleştirdiği
yatırımla, İtalya’da yüzde 20 pa-
22/ marketing europe & anatolia
“2017’deki yatırımlarla
Dünya mobilya sektörünün
kalbi İtalya’da üretime
hazırlanıyoruz”
tın alınan tesislerin 2018 yılından itibaren
devreye alınması ile birlikte orta
vadede şirketimiz toplam 5.8 milyon
m3/yıl üretim kapasitesiyle global pazardaki
konumunu güçlendirecek.
2017 yılında gerçekleştirilen ikinci yatırımla
Fransa’da Darbo şirketine ait
yonga levha üretim hattını da satın aldıklarını
hatırlatan Yıldız, “500 bin m3/
yıl kapasiteli bu hattı Bulgaristan’daki
mevcut yonga levha tesisimize taşıdık.
Modernizasyon ve bakım çalışmalarından
sonra 2019 yılında devreye alacağız.
Köşe
Kübra Nebioglu / nebioglukubra@gmail.com
( satır
) ayracı
Hayatın Parlak Taşları...
Hayatımızda yaşadığımız her dönemin sonunda renkli parlak bir taş olduğunu
düşünüyorum. Herkesin ana hedefi o taşları toplamak, çantasına atmak ve kırılmadan
taşıyabilmekmiş mesela. Taşlar kırıldıkça anılarda siliniyormuş. Hayatın sonlarına ne
kadar parçalanmamış taş götürebilirsen o kadar mutlu sonlanıyormuş yaşam. Böyle
düşünsek ne kaybederiz değil mi?
Bende hayatımda her dönemimin sonunda böyle parlak bir taşa sahip oldum sanırım.
Tıpkı Jumanji’nin ikinci filmindeki gibi. Dönemi bitirip, oyunu tamamladıktan sonra
kazandığım parlak taşı sırt çantama atıp yoluma devam ettim. Yeni bölümde düşüp
kalktığımda bazen kırıldı taşlar, canım da yandı hatta ama devam etmek gerekiyordu
sonuçta.
İş hayatımda yeni bir dönemin daha sonuna geldim bu günlerde. Kısa ama zorlu bir
yolculuk daha bitti.
Her zorlu yolculuk gibi hem çok yorucu hem de çok öğreticiydi. En büyük öğretin ne
oldu derseniz, belirsizlik ortamının bir senfoni gibi birbirine geçmiş yüzlerce sesten
oluştuğunu öğrendim. Kulağa ya çok güzel, uyumlu, heyecanlandırıcı geliyor ya da
hata dolu, karmaşık, rahatsız edici.
Belirsizliğin üzerine hareket alanı sınırlandırılmış, dış dünyaya kapalı, sessizliğin
hüküm sürdüğü bir çalışma ortamı da söz konusu ise senkronun bozulması an
meselesi oluyormuş. Bir kere de bozulunca da tekrar toplarmak zor sanırım. Fakat öyle
bir şef gelir, jestini verir ve birden tüm gürültüyü müziğe çevirirse ne güzel bir şans olur.
Ben bu sürecin sonunda renkli bir taş bulacağıma inanmıyordum ki yine çok güzel
süpriz ile karşılaştım. Ellerimin arasında göz alıcı parlaklıkta bir taş var şimdi. İçi çok
büyük öğretiler, farkındalıklar, anılar ile dolu. Yine çok güzel insanlar kazanmışım,
birilerinin hayatlarına dokunmuşum, arkamda bana iyi dileklerini sunan iyi kalpler
bırakmışım.
Kendimizi gürültüye alıştırınca onun çok güzel bir müzik olduğuna da inanıyoruz.
Eğer dinlediğiniz her ne ise ve biraz olsun rahatsız ediyorsa sizi odadan çıkmaktan
korkmayın. Belki biraz uzaklaşınca daha güzel gelir kulağınıza hayat belli mi olur?
Sevgiler.
marketing europe & anatolia / 25
Kampanyalar
Defacto’nun yeni reklam filmi...
DeFacto ve Aras Bulut İynemli, bir yıl daha beraber çalışma
kararı aldı. Yetenekli oyuncuİynemli, DeFacto’nun reklam
yüzü olarak anlaşmasını uzatmasının hemen ardından
2018 İlkbahar-Yaz Pantolon Koleksiyonu kapsamında yeni
sezonun ilk reklam filmiiçin kamera karşına geçti.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: DeFacto
ProdüksiyonŞirketi: Autonomy
Yönetmen: Ali Demirel
MarkaEkibi: Ahmet Yağlıcıoğlu, Elif Çiçek
Reklam Ajansı: Publicis İstanbul
ECD: Can Faga
Yaratıcı Ekip: Melih Ediş, Duygu Yegül, Ezgi Güneş, Elvan
Deniz, GüneyTürkel, KeremÇeteci, Cem Işık
Müşteri İlişkileri Ekibi: Ezgi Ataseven, Berkalp Diner, Melih
Ekim
Stratejik Planlama Ekibi: Zeynep Bortaçina,
RumeysaYalçın
Prodüksiyon Ekibi: Arzu Köksal, Erdem Ayaz
marketing europe & anatolia / 27
Kampanyalar
KFC ZingerBurger kampanyası...
KFC, farklı saat, gün ve kanallara özel mesajlarla hazırlanan
30’dan fazla film ve 13 farklı basılı reklam materyali
ileTürkiye’nin gerçek zamanlı hedefleme yapan ilk programatik
kampanyasına imza atıyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: KFC Türkiye
Reklamveren yetkilileri: Zeliha Şener, Deniz Turna, Damla
Günay, Baran Kocabaş, Ecem Pekkaya
Reklamveren Prodüktörü: Figen Korkut
Reklam Ajansı: Medina Turgul DDB
Executive Kreatif Direktör: Gökhan Erol
Kreatif Direktör: Ertuğ Tuğalan
Yaratıcı Ekip: Ferhan Dayıoğlu, Cem Erguvan,
Tuğçe Erdönmez
Marka Ekibi: Elifsu Tufan, Zeynep Kızılcan,
Bengi Ceren Özkoca
Strateji Ekibi: Canan Pehlivanoğlu, Alper Özcan, Elif Öven
Ajans Prodüktörü: Gülengül Arlıel, Ümit Bak,
Nedret Gürlek
Yönetmen: Avi Karpick
Jingle: FFW
Seslendirme: Oktay Kaya
Prodüksiyon Şirketi: Voltran
#RakamlarınÖtesinde...
Dove, son reklam filminde yine gerçek kadınlarla
çalıştı.“Benim Güzelliğim #RakamlarınÖtesinde” reklam filminde
kadınlar, ideal güzellikle özdeşleşen ve güzellik konusunda
kendilerinde toplumsal baskı yaratan rakamlara
adeta başkaldırıyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Unilever Türkiye, Ev ve Kişisel Bakım Pazarlama
Başkan Yardımcısı Kamuran Uçar, Unilever Türkiye
Kişisel Bakım Pazarlama Direktörü Alper Eroğlu
Dove Ürün Müdürü: Nazlı Malatyalı
Ürün Müdürü Yardımcısı: Başak Balcı, Elif Terzi
Ajans:Ogilvy İstanbul
Yönetici Yaratıcı Yönetmen: Selim Ünlüsoy
Yaratıcı Yönetmen: Önder Bayraktar, Bahadırhan Pekşen
Sanat Yönetmeni: Mehmet Demirel
Reklam Yazarı: Önder Bayraktar, Bahadırhan Pekşen,
Cem Bulut
Müşteri İlişkileri: Murat Derman, Emine Sarpyener Tonguç,
Simge Özgülenç
Prodüksiyon: Fulya Akay, Begüm Özkul
Stratejik Planlama Direktörü: Pelin Aydın
Yaratıcı Strateji Direktörü: Eren Alphan
Yapım Şirketi:Anima / Elif Kalkan
Fotoğraf Yapım Şirketi: PPR / Özgür Albayrak
Medya Ajansı:Mindshare
28 / marketing europe & anatolia
Kampanyalar
Şimdi Tarz Doğtaş...
Doğtaş’ın, MullenLowe İstanbul imzalı yeni reklam
kampanyası“Şimdi Tarz Doğtaş” izleyicilerle buluştu
reklam kampanyasında, mobilyalar üzerinden eğlenceli
bir dilledeğişim anlatılıyor. Doğtaş’ın bugünün trendlerini
yansıtan modern tasarımları da yeni evlerin baş köşesinde
yerlerini alıyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Doğtaş
Reklamveren Yetkilileri: Çağrı Öztürk
Reklam Ajansı: MullenLowe İstanbul
Prodüksiyon Şirketi: Hacıyatmaz
Yönetmen: Burcu Matur
Müzik: Jingle House
Mecra: TVC, Dijital, Radyo
Medya Planlama: Speed Medya
PR Ajansı: Effect PR
Doğru seçim bir ömür sürer...
DemirDöküm, yeni dijital reklam kampanyasını gönüllere dokunan
izleyicilerin içini ısıtan etkileyici bir hikaye etrafında
hazırladı. Markanın yeni kampanyası hayatta yapılan doğru
seçimlerin bir ömür sürdüğüne dikkat çekiyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: DemirDöküm
Reklamveren Yetkilisi: Bilge Kıran, Başak Polat
Reklam Ajansı: Kompüter
Yapım Şirketi: Kompüter
Yönetmen: Özgür Balcı
marketing europe & anatolia / 29
Kampanyalar
8 Mart Dünya Kadınlar Günü...
Koç Holding, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında sosyal
medyada yayınladığı filmiyle iletişim dünyasında toplumsal
cinsiyet kalıplarını sorguluyor. Publicis Reklam Ajansı
tarafından hazırlanan film,iletişim dünyası profesyonellerinin
yanı sıra izleyicilerin de eşitlikçi bir bakış açısı geliştirmesini
hedefliyor
Eşit Sözlük...
Arçelik A.Ş. çalışanlarının rol aldığı filmde karakterler hepimiz
gibi cinsiyetçi söylemlere maruz kalmış, sokakta,
otobüste, kafede karşılaştığımız gerçek hayattan kişiler. .
ArçelikA.Ş’nin Eşit Sözlük projesi konuya bambaşka bir noktadan
bakarak, adamakıllı doğru düzgün, dijital bir çözüm
getiriyor. iOS ve Android için geliştirilen ücretsiz uygulamayı
indirip telefonunuza kurarak ve www.esitsozluk.comüzerinden
yeni cinsiyetçi söylem önerilerinde bulunarak siz de bu
harekete destek olabilirsiniz
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Koç Holding
Reklamveren Yetkilileri:Oya Ünlü Kızıl, Ebru Bakkaloğlu
Tüzecan, Okyar Tuncel, Ayça Aksoy, Çiçek Demirci,
Mısra Özkuş, Emin Çalışkan
Reklam Ajansı: Publicis İstanbul
ECD: Can Faga
Yaratıcı Ekip: Melih Ediş, Duygu Yegül, Nil Merdan,
Güney Türkel, Cem Işık, Şölen Yücel
Müşteri İlişkileri Ekibi: Ezgi Ataseven, Özlem Erbaş,
Ayşenaz Altınöz, Kübra Köseoğlu
Stratejik Planlama Ekibi:Selda Sedes, Zeynep Bortaçina,
Özge Arat
Prodüksiyon Ekibi: Arzu Köksal, Erdem Ayaz,
Derya Sezgin
Prodüksiyon Şirketi: Astronot Film
Yönetmen: Enis Baruh
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Arçelik A.Ş.
Reklamveren Temsilcisi: Selin Güler, Eser Dural,
Zeynep Bayraktar
Reklam Ajansı: MobiWan
Yaratıcı Ekip: Salih Can Akalın, Cüneyt Çalışkan,
İsmail Türküsev, Umut Siliman, Barış Türkmen,
Ekincan Ayhan, Gülsüm Terzioğlu
Stratejik Planlama: İsmail Özdemir
Müşteri İlişkileri: Emre Ayman, Erbil Çolak
Prodüksiyon Firması: 2012
Yönetmen: Doğan Tanyer
Post Prodüksiyon: 1000 VOLT
Medya Satın Alma: KOÇ Zer AŞ
Medya Satın Alma Temsilcileri: Merve Erkaya, Ceren Yalı,
Gizem Gürbüz Kazak, Ege Engin Aslantaş, Pelin Doğan
30 / marketing europe & anatolia
Kampanyalar
#ElAlemNeDer...
Kadın Bankacılığı ile kadın patronlara iş hayatının çeşitli
alanlarında karşılaştıkları engelleri aşmaları için yol gösteren
TEB, şimdi de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel bir
video yayınladı.
TEB, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel videosuyla, kadınların
iş hayatlarında hedeflerine “el alem ne der?” demeden
ulaşmasını, insanların cesaret kırıcı söylemlerine
aldırmadan ekonomiye katılımını cesaretlendirmeyi ve iş hayallerinin
peşinden koşmasını sağlamayı amaçlıyor.
Türk Ekonomi Bankası (TEB), kadınların iş dünyasındaki
varlığını güçlendirme ve ekonomiye daha fazla dahil olmasına
katkıda bulunma amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. TEB
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Türk Ekonomi Bankası (TEB)
Reklamveren Ekibi: Zeynep Demirkol, İlke Erdener, Mustafa
Baysal, Mert Maviş, Fatih Tozan
Reklam Ajansı: TickTockBoom
Yaratıcı Yönetmen: Gürkan Gürel
Yaratıcı Grup: Deniz Dündar, Oktay Erdoğan,
Ayberk Sözer, Duygu Daşdöğen
Yönetmen: Hakan Demir
Tasarım Ekibi: Maya Bengü Öztürk, Derya Canca,
Yunus Çağlayan
Marka Direktörü: Elif Biricik Korcum
Sosyal Medya Uzmanı: Duygu Daşdöğen
#benneistersemoyum...
İnci, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, bu güne özel olarak
hazırladığı dijital kampanyasıyla kutladı. Kadınların kendilerini
özgürce ifade edebilmelerine ilham veren videoda “Ben
Ne istersem O’yum”mesajı veriliyor.
Eğitmen Şef ve Mutfak Sanatçıları Derneği Başkanı Duygu
Tuğcu, Mimar Aslı Özbay, Moda Tasarımcısı Gamze Saraçoğlu,
Şarkıcı ve Söz Yazarı Seren Servi, İş İnsanı ve TOG
Yönetim Kurulu Üyesi Tuğba Jabban, Haberci ve Sunucu
Özlem Gürses, Tasarımcı ve Moda Tasarımcıları Derneği
Başkanı Mehtap Elaidi, Akademisyen Asil Özbay, Spor Eğitmeni
Beste Önal, Senarist Nuran Evren Şit, Kızlar Atakta
Proje Yöneticisi Sevda Baysal gibi hayallerinin peşinden
koşup başarıyı yakalayan kadınlar da kendi hikayelerini
#benbuyum, #benneistersemoyum hashtagi ile paylaşarak
kadınlara ilham verdiler.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: İnci Deri
Reklam Ajansı: Büro
Kreatif Direktör: Esra Ayas Özalp
Metin Yazarı: Ceren Orun Erkm
marketing europe & anatolia / 31
Kampanyalar
#İzleveGörDiyerek...
Serenay Sarıkaya, bu kez Head&Shoulders’ın yeni
kampanyası #İzleVeGör kapsamında argan yağlı yeni
Head&Shoulders Supreme serisi için kamera karşısına
geçti. Reklam filminde sergilediği aeriel dansı için uzun ve
yoğun bir programla çalışan Sarıkaya, tavandan sarkan bir
kurdele üzerinde yaptığı cesur figürlerle bu muhteşem dansın
heyecanını izleyenlere de yaşatıyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: P&G
Reklamveren Temsilcisi: Damla Uygur – Benan Gedikoğlu
Reklam Ajansı: Saatchi&Saatchi İstanbul
Kreatif Direktör: Utkan Başar
Müşteri İlişkileri Direktörü: Elçin Temel
Marka Yöneticisi: Irmak Ayçiçeği
Kullanılan Mecralar: TV, dijital
AVON’dan kadınlara #YAKIŞIRSANA...
AVON, Türkiye’de kadın futboluna verdiği desteği pekiştirmek
adına, kadınlara yakıştırılmayan ön yargılara karşı
çıkarak#YAKIŞIRSANA dediği çarpıcı bir reklam kampanyasına
imza attı.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: AVON
Reklamveren Yetkilileri: Hande Orhan, Senem Bilgin,
Elif Kortan
Ajans:Ogilvy İstanbul
Genel Müdür: Elif Adali Erten
Yönetici Yaratıcı Yönetmen: Selim Ünlüsoy
Yaratıcı Yönetmen: Bahadırhan Pekşen
Sanat Yönetmeni: Özgür Köklü
Metin Yazarı: Eren Altuniş, Aylin Atabay
Müşteri İlişkileri: Murat Derman, İhya Selim
Prodüksiyon: Fulya Akay, Begüm Özkul
Yaratıcı Strateji Direktörü: Eren Alphan
Yapım Şirketi: Kala Film / Serter Tırmık
Fotoğraf Yapım Şirketi:PPR / Candaş Arın
32 / marketing europe & anatolia
Kampanyalar
Elidor’dan Genç Kadınlara Destek...
Manajans, Elidor’un katkıları ile Blu TV için hazırladığı
belgesel serisi ile 9 başarılı kadının çarpıcı hikayesini aktarıyor.
“Kırdıysak Özür Dileriz”...
Kampanya Künyesi
Reklam Ajansı:Manajans J. Walter Thompson
Ajans CEO/CCO:Tuğbay Bilbay
Kreatif Direktör: Sami Basut
Kreatif Ekip:Ümit Taşlı, Deniz Ergin, Tunçhan Kalkan,
Doğu Göçük, Aytaç Şahin, Yiğit Durdağ, Ecem Yurdagül,
Oktay Metin, Nurgül İletir, Öykü Özver
Müşteriİlişkileri: Leslie Krespin, Ece Özyurt,
Setenay Ergin, SevimÖzgür
Strateji: Berkant Avcı
Ajans Produksiyon Ekibi: Ahmet Bayık, Zeynep Türkmen,
Çağrı Erdoğan
Produksiyon Şirketi: PToT film
Yönetmen: Çağatay Kaya
Proje Geliştirme: Zeynep Erekli
Yaratıcı Yapımcı: Kerem Çelebi
Müzik: FFW
Müşteri İlişkileri: Leslie Krespin, Setenay Ergin,
Sevim Özgür
Strateji: Berkant Avcı, Ege Demirtaş, Elif Bozovalı
Prodüksiyon Ekibi: Ahmet Bayık, Çağrı Erdoğan,
Zeynep Türkmen
Yapım Şirketi: Depo Film
Yönetmen: Serdar Dönmez
Manajans J. WalterThompson tarafından yaratılan kampanya
çerçevesinde Can Bonomo’nun yorumladığı şarkının klibi
çekilerek dijital mecralarda yayınlanmaya başladı.
Kampanya Künyesi
Ajans İsmi: Manajans
Kreatif Direktör: Sami Basut
Kreatif Ekip: Deniz Ergin, Ümit Taşlı, Oktay Metin,
Nurgül İletir, Öykü Özver, Ahmet Kök
marketing europe & anatolia / 33
Kampanyalar
Tchibo, yeni reklam filmi...
Tchibo, kahve tutkusunu yeni reklam filminde “Bizim En Büyük
Tutkumuz, Sizin Kahve Aşkınız” mottosuyla aktarıyor.
Reklam filmi, Tchibo kahvesinin dünyanın en verimli topraklarında
başlayan yolculuğunda, benzersiz lezzetine ustalık
ve tutkunun bir araya geldiği ellerde kavuştuğunu anlatıyor.
Reklam filmini ünlü oyuncu Selçuk Yöntem seslendiriyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Tchibo Türkiye
Reklam Veren Yetkilisi: Ceyda Kaptan, İpek Gönen
Kreatif Ajans: Hirschen Group, Almanya
Prodüksiyon Ajansı: BLM Hamburg, Almanya
Müzik Prodüksiyon Ajansı: Supreme Music, Almanya
Uyarlama Reklam Ajansı: Youthworks, İstanbul
Prodüksiyon Firması: 1000 Volt, İstanbul
Seslendirme: Selçuk Yöntem
Dockers®’tan “Şaşırtıcı zamanlar”...
Kaliforniyalı khaki markası Dockers®, “dijital sihirbaz” Zach
King ile işbirliği yaptığı yeni reklam filmini yayına aldı. Los
Angeles sokaklarında çekilen filmde marka, izleyicilerine hayal
ettiklerinin gerçek olabileceği şaşırtıcı zamanlarda olduğumuzu
hatırlatıyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Dockers
Ajans: SantaMarta&Astorga
Kreatif direktör: Alberto Astorga, Fernando Codina
Kreatif ekip: Arnau Garcia, Gina Larrosa
Müşteri ilişkileri: Pablo Zea, Aida Palomero
Strateji: Pablo Zea
Prodüksiyon: Bea Omist
Müşteri: Joan Calabia
Medya planlama ajansı: OMD
Müzik: “Chewing a Brick” - Matt, Hill.
Mecra: TV, dijital, sosyal medya ve satış noktaları
34 / marketing europe & anatolia
Kampanyalar
Nefes Aldıran Hijyen...
Bingo, yeni ürün serisinin ön plana çıkarıldığı ve ünlü sunucu
Zahide Yetiş’in rol aldığı yeni reklam filminde, Zahide
Yetiş’e 5 yaşında bir kız çocuğu yardım ediyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Bingo
Reklam Ajansı: TBWA\İstanbul
Reklamveren yetkilisi: Gülhan Eğilmez,
Gülin Görünmez, Gülşah Sackmann
Reklamveren prodüktör: Balca Enşenol
CCO: İlkay Gürpınar
CD: Arkın Kahyaoğlu
Yaratıcı Ekip Lideri: Esma Erdoğan, Emir Yüksel
Yaratıcı Ekip: Ozan Aslan, Utku Gürtunca,
Buğra Koçyiğit, İpek İkizoğlu, Mustafa Gülsen
Marka Ekibi: Burçin Birim, Yekta Öncel, Samet Erel
Prodüksiyon Ekibi: Evrim Saraçoğlu, Nevra Aydın, Cansu
Arcan
NetWork İlkbahar / Yaz kampanyası...
NetWork İlkbahar / Yaz 2018 koleksiyonu; özgür hikayesi,
enerjik renk ve desenleriyle bu sezonda dinamik ve dikkat
çekici bir kampanyaya dönüştü.
Usta fotoğrafçılar zorlu hava koşullarında profesyonel buz
dansçılarıyla yaptıkları bu ilk çekimi “-13 dereceye ve yazlık
elbiseler giymelerine rağmen Maria ve Pierre’in son derece
profesyonel tutumları, artistik vücut dillerini en iyi şekilde
yansıtmamıza yardımcı oldu.” diye anlatıyorlar.
Kampanya Künyesi
Fotoğrafçı: Hunter&Gatti
Styling: Mahizer Aytaş
Modeller: Maria Sergejeva& Pierre Loup Bouqet
Mekan: Estonya; Klooga Gölü
Reklam Ajansı: Rafineri
Prodüksiyon: 212 Production
marketing europe & anatolia / 35
Kampanyalar
Sende bi gülümse...
Algida, yeni reklam filminde herkesi Algida’yla gülümsemeye
çağırıyor. Yeni reklam filminde “Bir dondurma dünyayı değiştiremez
ancak bir gülümseme dünyayı değiştirebilir” mottosuyla
gülümsemenin gizli gücünün dünyayı nasıl değiştirdiği
anlatılıyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Algida
Reklamveren Yetkilisi: Toloy Tanrıdağlı, Rakesh Asrani,
Mine Mavi, Elif Yıldırımcan, Buse Paksoy, Göksu Yıldırım,
Cem Bökeer
Reklam Ajansı: TribalWorldwideİstanbul
Ajans Başkanı & Yaratıcı Yönetmen: Arda Erdik
Yaratıcı Ekip: Merve Selamet, İsmail Anıl Güzeliş, Emre Karaca,
Sezen Balcı, Kadri Bayhaner, Burç Sabuncu
Grup CEO & Müşteri İlişkileri: Lawrence Dupre
Müşteri İlişkileri Direktörü: Buse Sokullu
Stratejik Planlama: Arda Sesli
Ajans Prodüktörleri: Gülengül Arlıel, Can Taşkın
Prodüksiyon Şirketi: Voltran Film
Yönetmen: TobyTremlett
Müzik: Jingle House
Medya Planlama: Mindshare
PR Ajansı: Excel İletişim ve Algı Yönetimi
Banyo bu tarafta...
Creavit ürünleri ile banyolara yenilik ve ayrıcalık getiriyor.
Seramik sağlık gereçleri, gömme rezervuarlar, banyo mobilyaları,
armatürler, duş setleri ve aksesuar gruplarında yeni
renkleri şık tasarımlarla buluşturan Creavit, farklı ve iddialı
banyolara sahip olmak isteyenlere sesleniyor.
Creavit’in banyolara hijyen ve tasarruf getiren kanalsız klozeti
Rim-Off, aileye eklenen modelleriyle farklı zevklere ve
ihtiyaçlara özel alternatifler sunuyor. Keskin hatlı tasarımları
sevenler için tasarlanan köşeli Elegant asma klozet ve standart
rezervuarlı modeller Solo ve Mare ile Rim-Off ailesi büyümeye
devam ediyor. Yenilikçi Rim-Off klozetler, kanalsız
yapısıyla bakteri oluşumunu engelliyor, temizlikte kolaylık ve
tasarruf sağlıyor.
Creavit, yeni kampanyası ‘Banyo bu tarafta’ ile aklın ve kalbin
uyumuyla şekillenen tasarımlarını tüketicileri ile buluşturmaya
devam ediyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Creavit
Reklamveren Temsilcisi: Ebru Uzluer, Hakan Doğru
Yaratıcı Ekip: Ufuk Arslanhan, Buğra Ertürk
Marka Temsilcisi: Serenay Kıral
Reklam Ajansı: Tuluad
Medya Ajansı:Union İstanbul
Yönetmen: Fırat Mançuhan
Prodüksiyon Şirketi: Filmmuni
36 / marketing europe & anatolia
Kampanyalar
Profilo’nun reklam kampanyası...
Kampanya Künyesi
Marka : PROFİLO
Yönetici yaratıcı Yönetmen: Emre Kaplan, Ayşe Bali
Yaratıcı Yönetmen: Setenay Özcan Yıldırım
Yaratıcı Grup: Tuğkan Cabbar, Anıl Tiryaki, Emrah Güzel,
Faruk Terzi, Köksal Bulut
Marka Takımı: Erbek Onur, Aslı Aksu, Şafak Ertemiz
Ajans Prödüktörü: Şafak Serter, Hüseyin Sert
“Profilo Kullananlar O kadar Memnun ki Kullanmayanlar Bile
Memnun”sloganıyla yayınına başlayan reklam filmleri bu
kez Profilo kullanmayanları mercek altına alıyor ve onların
bile markadan ne kadar memnun olduklarını,eğlenceli bir
dille anlatıyor.
Evinde Profilo ürünü olmasa bile dolaylı olarak,ürünü deneyimleyip
memnun kalanların gözünden ürünlerin anlatıldığı
reklam kampanyası,Maksima XXL Buzdolabı, Ankastre Fırın
ve Bulaşık Makinesi olmak üzere üç ayrı reklam filminden
oluşuyor.
Tadı Anlatamadıkları Kadar Var...
The Coca-Cola Company’nin soğuk çay pazarındaki iddialı
markası Fuse Tea, 2018’e yepyeni bir reklam kampanyası
ile girdi. Ogilvy Istanbul imzası taşıyan kampanya, çay ve
meyvelerin bitkilerle karışımı ile yenilenen Fuse Tea’nin benzersiz
tadını, tüketiciye beklenmedik bir yaratıcı uygulama
ile anlattırarak merak uyandırıyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Coca-Cola
IMC Director, Aylin Kosova Bilgin
IMC Manager: Yiğit Kariş
Content Excellence Manager: Beste Erener
iMarketing Manager: Zeynep Çakmakçı Süzen
Ajans: Ogilvy İstanbul
Genel Müdür: Elif Adali Erten
Yönetici Yaratıcı Yönetmen: Selim Ünlüsoy
Yaratıcı Yönetmen: Önder Bayraktar, Bahadırhan Pekşen
Yaratıcı Ekip: Mehmet Demirel, Eren Altunis, Cem Bulut,
Murat Boduroğlu
Müşteri İlişkileri: Murat Derman, Emine Sarpyener Tonguç,
Simge Özgülenç
Prodüksiyon: Fulya Akay, Begüm Özkul
Stratejik Planlama Direktörü: Pelin Aydın
Yapım Şirketi: PToT / Ozan Açıktan
marketing europe & anatolia / 37
Offroad mace
Gezi
rası ve Kırcaali...
Bulgaristan’ ın Kırcaali şehrinde, 5 yıldır,
Offroad Fest 4x4 Kardjali adında bir yarış düzenleniyor.
Bu yıl da 16-18 Mart 2018 tarihlerinde
koşulan yarışa biz de gittik.
Amaaa seyirci olarak :)
Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / seval@sevalduban.com
Bulgaristan’ ın Kırcaali şehrinde, 5 yıldır,
Offroad Fest 4x4 Kardjali adında bir
yarış düzenleniyor. Bu yıl da 16-18 Mart
2018 tarihlerinde koşulan yarışa biz de
gittik.Amaaa seyirci olarak :)
Balkanlar ve Bulgaristan’nın en büyük
off-road yarışı olarak bilinen organizasyona
bu yıl 89 tane yarışmacı
kayıt yaptırmış. Trophy kategorisi için
en zor pistlerin olacağı yarışta, 6 farklı
kategori bulunuyor; RR – Rallyoffroad,
ExP – Hard Trophy / Prototype, ExM –
Hard Trophy / Modified, SH – Standard
Trophy / Heavy, SL – Standard Trophy
/ Light, TT –Tourist Trophy. Standart
ve modifiyeli araçların da katılabildiği
yarışta,her kategori için farklı ve zorlu
etaplar yapılmış. Aslında yapılmamış,
öyle denk gelmiş. Çünkü parkur yapmak
için bir çaba sarfedilmemiş, orman
içinde doğal parkur kullanılmış. Çok da
güzel olmuş.
Her yıl, Türkiye’den büyük ilgi gören
yarışlara, bu yıl da 24 Türk takımı kayıt
yaptırdı. Bu takımlardan ikisi 2017
yılında Türkiye şampiyonasında derece
alan takımlar. Farklı ülkelerde yarışma
deneyimi yaşamak isteyen pilotlarımızın
sayısı her yıl artıyor. Yunanistan ve
Bulgaristan’ ın komşu ülkeler ve ulaşımın
kolay olması, offroad takımları için
fırsat oluşturuyor.
Oldukça zorlu ve offroad kabiliyeti dışında
çok iyi navigasyon yetenekleri de
gerektiren organizasyon, 2017 yılında
muhteşem bir çekişmeye sahne olmuştu.
2016 yılında yapılan yarışmaya
Türkiye’ den 13, 2017’ de ise 9 takım
katılmıştı.
Yarış hakkında ön bilgi verdikten sonra
gelelim gezi kısmına.
Ani bir karar ile Bulgaristan’a benim
arabayla gitmeye karar veriyoruz ve
ben iş çıkışı hemen bir sigorta acentası
bularak yeşil kart (uluslararası) sigortası
yaptırıyorum. Ertesi gün de arkadaşları
havaalanından alıp Kırcaali’ye
doğru yola çıkıyoruz.
Edirne’ye kadar gittikten sonra yemek
yemek üzere Ciğerci Niyazi Usta’ ya uğruyoruz.
Nefis ciğerimiz ve yoğurdumuzu
yiyiyoruz. Yemek haricinde masaya
bir de hardaliye diye bir şey geliyor.
Hardaliye, Kırklareli ve çevresinde olgunlaşmış
yaş üzümden yapılan alkolsüz
bir içecek türü. Yapımında papazkarası
cinsi olgunlaşmış yaş üzüm,
vişne ve ayva yaprağı, kırılmış siyah
hardal tohum kullanılıyor. Fermente bir
içecek ancak içerisine konulan hardal
tohumları alkol oluşumunu engelliyor;
bu şekilde damıtılmadan alkolsüz bir
üzüm içkisi olarak tüketiliyor. Kesinlikle
tavsiye edilir.
Mustafa Kemal Atatürk, 20 Aralık 1930
tarihinde Kırklareli’ni ziyaretinde, hardaliyeyi
tadarak bu içeceğin milli bir üretim
haline getirilmesini öğütlemiş. 2010
marketing europe & anatolia / 39
Balkan ülkelerinde et ve deniz
ürünleri yemeklerini çok güzel
yapıyorlar.
Gezi
yılında bir grup müteşebbisin Kırklareli
Kızılcıkdere Organize Sanayi Sitesinde
bir hardaliye fabrikası kurması ile geleneksel
üretimden seri üretime geçilmiş.
Yemeğimizi yiyip, hardaliyemizi de içtikten
sonra Kırcaali’ye devam ediyoruz.
Biz, yarışa giden diğer arkadaşlardan
daha sonra varıyoruz Kırcaali’ye ve
otel rezervasyonumuz olmadığı için yer
bulamıyoruz. Yarışmacıların veya tanıdıkların
konaklayacağı otelleri tek tek
gezip yer soruyoruz. Yer bulamayınca
da benim daha önceden booking üzerinden
araştırdığım bir otele bakmaya
karar veriyoruz.
Şehir içindeki oteller genelde bakımsız
ve eski. Yarış olacağı için gelen turist
sayısı fazla, dolayısıyla fiyatlar da
yükselmiş. Benim daha önce booking.
com’ dan baktığım oteller daha şık ve
bakımlıydı. Arkadaşlara baktığım bir
oteli gösteriyorum, onların da aklına
yatınca Glavatartsi’deki Rocca Resort’a
gidiyoruz. Glavatartsi, merkezden 8 km
uzaklıkta, çam ormanlarının arasında
turistik bir köy. Bulgaristan’ın en büyük
baraj göllerinden birinin yamacına, Avrupa
Birliği teşvikleri kullanılarak Bulgar
otantik evlerini yansıtan turistik villalar
ve oteller kurulmuş. Gölde de balık ye-
40/ marketing europe & anatolia
tiştirilen kocaman balık çiftlikleri var.
Akşam vakti otele gidip, yerleşiyoruz.
Yemek, yemek için merkeze inesimiz
var ama yorgunuz da. Otelin restaurantına
bakıp, beğenmezsek merkeze inelim
diyoruz. Restaurant’a iniyoruz veee
çok beğeniyoruz. İçerisi dekoratif tuğla
taşlarından yapılmış ve çok şık. Hemen
bir masa seçip oturuyoruz ve siparişimizi
veriyoruz.
Balkan ülkelerinde et ve deniz ürünleri
yemeklerini çok güzel yapıyorlar. O
yüzden ben ahtapot söyledim. Yanına
da Mastika:) Bir süre sonra ahtapot,
üzeri bol soslu bir şekilde gelince moralim
bozuldu. Sos ile mundar ettiler
hayvanı dedim. Ama sonradan tadına
bakınca bayıldım. Nefis olmuştu. Ne
sosu olduğunu bilmiyorum ama içindeki
kapari pıtırcıkları çok yakışmıştı ahtapota:)
Büyük keyifle yemeğimizi yedikten sonra
odalarımıza dağılıp uyuduk. Ertesi
gün yarış izlemeye gideceğiz.
Yarış merkezi, teknik kontrolün yapıldığı
yer, brifing alanı ve servis alanı aynı
yere yapılmış. Sonradan öğrendik ki
seyirci özel etabı da orasıymış:) Yarışacak
olan arkadaşlara başarılar dilemek
hem de ortamı görmek için biz de
servis alanına gittik.
Servis alanında bir birinden güzel,
güçlü, modifiyeli araçlar ve heyecanla
yarışı bekleyen sürücüler vardı. Arabaları
izleyip, yarışmacı arkadaşlarımıza
başarılar diledikten sonra yarışı izlemek
için seyirci noktalarına doğru yola
çıktık. Organizasyonu yapan ekip daha
önceden parkurları ve seyirci noktalarını
facebook üzerinden paylaşmıştı. Biz
de google maps açarak start alanına
gittik. Start alanına gitmek için sizin de
biraz offroad yapmanız gerekiyor çünkü
çoğu yerde yol yok. Biz de arabayı
makul bir yere park edip, start alanına
yürüdük.
Atıştıran yağmur ve şiddetli rüzgara
rağmen uzun bir süre start alanında
bekledik. Antreman yapan motorları
izledik. Ancak rüzgar, soğuk ve açlık
daha fazla durmamıza mani oldu:( O
yüzden şehir merkezine döndük. Yol
üzerinde market görünce önce oraya
bakalım diyerek, içeri girdik. En az 1,5
saat dolaştıktan sonra ellerimiz kollarımız
abur cuburlarla dolu marketten
çıktık.
Markette epey oyalandığımız için yarışın
startını kaçırdık. O yüzden seyirci
noktasına gitmeye karar verdik. Giderken
de yolda aracı bozulan yarışmacı
arkadaşımıza rastaldık. Pilot ve co-pilot
aksı sökmeye çalışıyorlar. Yanlarında
malzeme olmadığı için co-pilot arkadaşı
alıp, servis veren arkadaşın yanına
götürdük. Oradan malzemeleri aldıktan
sonra tekrar aracın yanına geldik. Onlara
kolaylıklar dileyip seyirci noktasına
gittik.
Seyirci noktası oldukça yüksek bir tepede.
Araçlar aşağıdan yukarı çıkmaya
çalışıyorlar ama etap oldukça zor. Çok
fazla eğim var. Yerlere dökülen yaprak-
Gezi
lar zemini kaygan hale getirmiş. Araçların
çoğunluğu, kendilerini vinçleyerek
çıkmak zorunda kaldılar. Rampa, trekkingçiler
için bile oldukça dik idi. Uzun
bir süre oradan çıkmaya çabalayan
arakadaşlarımızı izledik. Türk ekipler
çıktıktan sonra da seyirci noktasından
ayrıldık. Rüzgardan sersemlemiş bir
şekilde şehir merkezine döndük. Sonra
da Bulgaria Bulvarı’ndaki Friend Bar
& Dinner denen mekandaki arkadaşlarımızın
yanına gittik. Friend Bar &
Dinner, çok şık bir mekan. Hep birlikte
biramızı içip sohbet ettikten sonra yemek
için Mehana Stenata’ya (Механа
Стената ) gittik.Mehana Stenata, nehirin
diğer tarafında bulanan kocaman bir
restaurant. Bir de gittik ki bütün offroad
camiası orada. Biz de ekibe katılıp,
oturduk masalara. Masalarda küçük bir
araştırma yaptıktan sonra en lezzetli
şeyin ızgara ciğer olduğuna karar verip,
ondan sipariş verdim.Bulgaristan’da bir
çok mekanda sigara içmek serbest.
Mehana Stenata da buna dahil. O yüzden
içerisi hem duman altı hem de canlı
müzkten dolayı çok gürültülü. İnsan ne
konuştuğunu duyuyor ne de konuşabiliyor.
İnsanlar oraya sohbet etmeye değil
daha çok eğlenmeye ve oynamaya
geliyor. Piyanist şantör kardeş, bizleri
görünce, üç beş tane de Türkçe şarkı
Araçlar aşağıdan yukarı
çıkmaya çalışıyorlar
ama etap oldukça zor.
söylemeyi ihmal etmedi.
Yemeklerimizi yiyip, şarabımızı içip,
goy goyumuzu da yaptıktan sonra mekandan
çıktık. Ancak kimsenin otele
gidip uyumaya niyeti yok. Mekandan
daha önceden ayrılan arkadaşlarda
edindiğimiz bilgiye göre çoğunluk Aura
Club’daymış. Biz de haliyle oraya gidiyoruz.Aura
Club, daha çok 18 – 25 yaş
arası gençlerin takıldığı bir mekan. Ancak
o akşam mekanın yarısı o gençler
diğer yarısını da offroad camiası dolduruyordu.
İçerisi inanılmaz kalabalık,
dumanaltı ve gürültülü. Nefes almak
bile zor. Bir de masalarda dolaşan
dansçı ablalar var. Biraz da et pazarını
andırıyor ortam :( Duman ve gürültüye
daha fazla dayanamayıp ortamı terk
ediyorum.Ertesi gün bir kaç arkadaşla
şehir merkezindeki sabit pazarı gezmeye
gidiyoruz. Kırcaali Semt Pazarı,
Bedesten’i andıran bir binanın içinde
yapılıyor. Pazarda kasap, baharat,
mevye, sebze, tohum vs. ne arasanız
var. Bizim paramız sürekli değer kaybettiği
için Pazar fiyatlarını yüksek bulduk.
Bulgaristan, Türkiye’nin 30 yıl önceki
haline benziyor. Henüz kapitalizm
Türkiye’yi ele geçirmeden önceki haline.
Paraları bizden kıymetli ama yine
de yokluk var. Komünizmin etkileri hala
sürüyor. Halkın ekonomik seviyesi oldukça
düşük. Bunu Pazar ve çevresinde
çok net görebiliyorsunuz. Pazarın
dış tarafında tezgahlar var. Oralarda da
ikinci el eşyalar satılıyor. El aletleri var
mesela ama çoğunluğu kir pas içinde.
Büyük bir ilgiyle pazarı gezdikten sonra
arkadaşlarla yollarımız ayrılıyor.
Ben biniyorum arabaya ve keşfe çıkıyorum.
İlk rotam Zimzelen Köyü’ndeki
Gelin Kayaları. Navigasyona rotayı
yazıp çıkıyorum yola. Zimzelen Köyü
merkezden 5 km uzaklıkta. Ancak yol
çok bozuk olduğu için ulaşmak biraz
yavaş oluyor :)
Gelin Kayaları, köye varmadan önce
yolun solunda kalıyor. Aracı yola park
edip yaklaşık 800 metre yürümek gerekiyor.
Benden başka araç olmadığı için
arabayı park edip giderken biraz tedirgin
oluyorum. Ne de olsa komşu, çalıntı
yedek parçalarıyla ünlü. Dönüp de arabayı
tek parça halinde bulamamak da
var. Kafamda deli sorular tırmanıyorum
Gelin Kayalarına :)
Gelin Kayaları’ nın ilginç bir hikayesi
var. Bana, Fransız komedya yazarı
Moliere’in ünlü eseri , Cimri’yi çağmarketing
europe & anatolia /41
Gezi
rıştırdı. Hikaye şöyle; yakın köylerde
yaşayan iki genç bir birine aşık oluyor
ve evlenmeye karar veriyor. Durum ailelere
anlatılıyor. Sonra aileler tanışıyor,
kız isteniyor vs. İş düğüne kadar
gidiyor. Ancak damadın babası, geline
göz koyuyor. Gelini gördükçe içi içine
sığmıyor. Babasının niyeti, oğlundan
önce gelinle gerdeğe girmek. Bu niyet
bir şekilde köylünün kulağına gider
ama köylü duruma ses etmiyor. Bu ırz
düşmanlığına göz yumuyorlar. Düğün
günü, gelin, telli duvaklı hazırlanıp,
ata biner ve ahaliyle birlikte yola düşer.
Gelinin atının eğeri damadın babasının
elinde, damat evine doğru giderlerken
bir mucize gerçekleşir ve tüm gelin alayı
taşa dönüşür. Atın üzerindeki gelin,
alaya katılan ahali, davulcu, zurnacı,
çeyizi alan köylüler ve damadın babası
bu günaha ortak oldukları ve işledikleri
günah yüzünden taş kesilirler.
Gelin Kayaları’na bakıldığında, kireç
kayalıklarının bu mizansene benzediği
açıkça görülüyor. Atın üzerinde kırmızı
duvaklı gelin, önde atı çeken ve geline
göz koyan damadın babası,gelini bekleyen
damat ve alaya katılan tüm köylüler
adeta doğadan bir parça olmuşlar.
42 / marketing europe & anatolia
Kafamda deli sorular
tırmanıyorum
Gelin Kayalarına :)
Eskiden bu şekiller daha belirginbmiş
ancak yıllar içerisinde, rüzgar, yağmur
vs gibi olaylar kireç kayalıkları tahrip
ederek şekillerin bozulmasına sebep
olmuş.
Bu ilginç hikayeyi resmeden kayalıkları
seyrettikten sonra arabamı sağ
salim bulmak ümidiyle yola iniyorum.
Neyse ki oğluş sapasağlam:) Gelin
Kayaları’ndan sonra Zemzelen Köyü’ne
doğru devam ediyorum.
Kırcaali, genel olarak müslüman
Türk’lerin yaşadıkları bir coğrafya. Dolayısıyla
Türkçe bile bir çok kişi var.
Etrafta gezinen yabancılar, köyde yaşayan
yaşlı teyze ve amcaların hemen
dikkatini çekiyor. Hal böyle olunca da
sevimli diyaloglar gelişiyor. Ben de bu
diyaloglardan nasibimi alarak gezmeye
devam ettim. Köyler genel olarak çok
küçük bir coğrafyayı kaplıyor ve hane
sayıları çok az. Daha önce de bahsettiğim
gibi komünizm etkileri devam ettiği
için hiç bir gelişme yok. Tek güzel yanı
her yerde okul olması :)
Yol üzerindeki köylerden de usul usul
geçerek rotamı Perperikon’a çeviriyorum.
Kırcaali ile Perperikon arası 20 km civarında.
İki tane yol var, biri batı tarafından
biri de doğu tarafında. Ben giderken
batı dönerken de doğu yolunu
seçtim.
İlk edindiğim bilgiye göre; Perperikon,
antik bir Trak kentiymiş. Arkeolojik
buluntular sonucunda buranın Bakır
Çağı’nda yaşam merkezi olduğu kanısına
varılmış. Tunç ve Demir Çağı’nda
da ibadethaneleri ile dini bir kimliğe bürünmüş.
2000’li yılların başında, eski
kalenin altında tapınaklarla dolu bir
Trakya sarayı keşfedilmiş. Günümüzde,
o dönemlere ait bulunan tek Trak
kralı sarayı da Perperikon’ daymış.
Pekiii, kim bu traklar. Traklar, Antik
çağda bugünkü Trakya, Bulgaristan ve
Kuzey Yunanistan’ da yaşamış, MÖ 4.
Yüzyılda, Büyük İskender’in, topraklarını
ele geçirmesiyle asimile olmuş bir
kavimmiş.Herodot’a göre Hindulardan
sonra dünya üzerindeki en kalabalık
halk idilermiş. Bu kavmin en önemli
boylarını Odris Krallığı, Getae ve Daklar
teşkil etmekteymiş.
Trakya bölgesinin her üç ülkesinde de,
Traklardan günümüze kalabilmiş tek
yapılar, kral mezarları olan yığma tepelerdir
(tümülüs).
Troia şehri, Trakların bir kısmına başkentlik
yapmıştır. Kral ve üst kesim burada
yaşarken, çiftçiler at yetiştiricileri
ve asker aileleri başkente Trakya’dan
hizmet etmekteydi. Truva destanında
şehirdeki üstün Trakya atlarının salıverilme
operasyonundan bahsedilir.
Truva savaşında ağır yara alan halkın
bir kısmı buradan göç etmiştir ve kalanlar
bir daha bölgeye eskisi kadar hakim
olamamıştır. Göç edenlerin gittikleri yer
ise İtalya istikametidir. Bu göçmenler
orada Yunanlar tarafından Tyrrhenoi
veya Tyrrsenoi adlarıyla bilinmişlerdir.
Gezi
Gelelim gezi kısmına; Perperikon’a,
çam ormanlarının arasından, virajlı dağ
yollarından geçerek varıyorum. Antik
kentin girişinde kocaman bir otopark
var. Arabayı oraya park edip, kenti gezebiliyorsunuz.
Park ücretini öderken,
oradaki görevli bana harita satmaya
çalışıyor çünkü içeride hiç bir yönlendirme
tabelasının olmadığını söylüyor.
Ben haritasız yola devam ediyorum.
Giriş biletini aldıktan sonra (rehberli 30
leva, sadece bilet 12 leva) başlıyorum
Perperikon’u keşfe.
Antik kentin kayalıkları kireç taşından
oluşuyor o yüzden zamanla aşınmalar
oluşmuş. 2000 yılında başlayan kazı
çalışmaları sırasında bazı yerlere beton
dökülerek sabitleme yapılmış. Kentin
en yüksek noktası yaklaşık 500 metre
yükseklikte. Yani demek oluyor ki epey
bir tırmanış yapmak lazım:)
Bir süre yürüdükten sonra karşıma merdivenler
çıkıyor. Sonrada yapılan ahşap
merdivenleri tırmanarak kaya kente
varıyorum. Sonra da etrafı incelemeye
başlıyorum. O sırada yaşlı bir amca yanıma
gelip konuşmaya çalışıyor benimle.
Türk olduğumu söyleyince başlıyor
Türkçe konuşmaya. Amca orada rehberlik
yapıyormuş ama kaçak olarak.
Yani bilet sırasında gördüğüm rehberli
turun, rehberi değil. Yakalayabildiği turistlere
rehberlik yapıyor. Ayrıca da fosil
satıyor. Eskiden orası denizmiş, sonra
yanardağ patlamış orası kayalık olmuş.
O dönemden kalan deniz kabukları da
o kayalıkların içinde fosil olarak kalmış.
Sürekli etrafta dolaşan amca, onların
bir kısmını bulmuş ve şimdi satıyor.
Amcayla sohbet ettikten sonra başlıyoruz
birlikte dolaşmaya. Bana mezarları
gösteriyor önce. Kayalıkların arasında
15 adet mezar var. Mezarlar öğretmen
ve üst düzey askerlere ait. Ama hangi
dönem olduğunu bilmiyorum.
Sonra da Büyük İskender’in tahtı olduğunu
söylediği kayaya götürüyor beni.
Gerçekten kaya taht şeklinde oyulmuş
İlk edindiğim bilgiye göre;
Perperikon, antik bir
Trak kentiymiş.
ve oturacak yer var. Ben de çıkıp tahta
oturdum bir kez. Bence ancak sığabildim,
Büyük İskender nasıl sığıyormuş
hayret ettim.
Alt kısmı gezdikten sonra tırmanmaya
devam ediyorum. Kent’ in üst kısmı
teras gibi düzlük. Aslında şöyle düşünülebilir.
Dikdörtgen bir yapının çatısı
kaldırılmış ve siz üst taraftan binanın
içerisine bakıyorsunuz. Zaten yapılan
teraslar ve yürüme yolları buna olanak
tanıyor. İşte orada yürürken bu kentin
ne kadar gizemli olduğunu düşünüyorsunuz.
Sonradan, Radio Bulgar’dan edindiğim
bilgilerden bahsedeyim biraz da; Perperikon,
beş veya altı tarihi devri temsil
ediyor ve her birinin kendine özgü
anıtlarını görmek mümkün. Eskiden Hiperperakion
(son derece ateşli) adıyla
bilinen şehir, Trakların, dini ritüellerini
yerine getirdikleri kutsal bir şehir olarak
biliniyormuş. Bizans’ta 1082 yılında
basılan büyük ayarlı altın sikkeye
de Hiperperikon adı verilmiş. Traklar
ve daha sonraları Bizanslıların elde
ettikleri altın madenleri kaya şehrin iki
kilometre uzaklığında bulunuyor. Para
reformu ardından bu zor kelime değimiş.
Sadece Perperikon olarak kalmış
ve günümüze dek bu antik kent böyle
bilinmiş.
Bu tarihi yerleşim alanda, ilk yaşam
belirtileri MÖ.5000 yıl öncesine dayanır.
Tunç devrinin sonlarına doğru
tepe, yüzyıllar sürecek bir toplu yaşam
alanına dönüşmüştür. 6. yy. da tepeye
kiliseler ve bir de saray inşa edilmiştir.
Günümüzde sarayın yalnızca kalıntıları
söz konusudur. İlk tapınak Tanrı-Güneş
için inşaa edilmiş.Perperikon’da,
onlarca sunak, iki mezar ve ritüellerin
gerçekleştirildiği yaklaşık 150 tane oda
mevcut. Yalnız bir, iki kişinin geçebileceği
dar geçişli ve kayalık bir yamaca
oyulduğu için tapınağa zor ulaşılıyor.
Arkeoljik komplekste adeta her adımda
ihtişamlı bir tarih karşımıza çıkıyor. Trak
döneminden yapılar nispeten iyi korunmuş.
Dionisiyos’a adanan üç katlı yapı
dikkati çekiyor. Bu Seremoni Salonunda
taş koltuklar ve merdivenler hala korunuyor.
Kayaların yükseklerinde oyulmuş
taştan tahtı da görmek mümkün.
Bulgaristan’daki en değerli arkeolojik
yerlerden biri olan Perperikon, ülkenin
tarihi mirasının ününü duyurma mevzu-
marketing europe & anatolia /43
Gezi
unda ve hususi olarak da kültür turizminin
geliştirilmesi konusunda önemli bir
potansiyele sahiptir. Megalitik kültürün
beşiği sayılan Doğu Rodoplar’da bulunan
Perperikon arkeoloji kompleksi,
insanları Trakların mistik dünyasına ve
onların putperest reislerinin ritüellerine
götürüyor. İlk kazılar 1980’li yılalrda
arkeolog İvan Balkanski tarafından yürütülmiş.
O zaman bir taş mezar bulunur.
Tam iki ton ağırlığındaki taş tabut,
ağırlığına ve büyüklüğüne rağmen, o
dönemde hemen bir askeri helikopterler
havaya kaldırılır ve o zamandan beri
nereye götürüldüğü, içinde neler olduğu
bilinmez. Belki de hiçbir zaman su
yüzüne çıkmayacak bir sırdır bu.
Arkeolojik kalıntıların tümünün gün yüzüne
çıkartılabilmesi için, 2000 yılında
alınan bir kararla kazılara yeniden
başlanmıştır. Bölgeyi ziyaret etmek
isterseniz, kalıntılara kadar giden asfaltlanmış
bir yol ve park alanı vardır.
Bilim adamlarına göre, yeni bulgular
sayesinde Perperikon Balkanalrın en
büyük tapınağı haline geliyor. Ne yazık
ki 1990’lı yılların sonuna kadar bu tarihi
bölge hazinecilerin istilasına uğruyor,
içinden birçok değerli arkeolojik bulgu
hazine avcılarının kurbanı oluyor. Yıllardan
beri Perperikon’u inceleyen ünlü
Yüzümde mutlu mesut bir
gülümsemeyle Kırcaali’ ye doğru
yola koyuldum.
arkeolog Nikolay Ovçarov, bütün bu
hücümlerden geri ne kaldığını araştırmaya
başlar ve sonucunda bu minyatür
seramik taşa rastlar. Hazine avcılarının
bu tapınaktan bronz heykeller, M.Ö 4.
ve 3. yüzyıla ait sikkeler ve benzeri değerli
tarihi eserler bulduğuna dair elimizde
bilgi var, diyor arkeologlar.Aynı
yerde, Rodoplar’daki Trakların Hristiyanlaştırılmaya
başlandıkları IV. yy’ın
sonlarına ait ilk sayılan kilise keşfedilmiştir.
Oradaki seramik taht neredeyse
olduğu gibi korunmuş ve şimdi de onun
kopyasını Kırcali müzesinde görmek
mümkün. Turistik rehber Milen Filipov
anlatıyor: “Perperikon olağanüstü güce
sahip bir yer. Birçok kişi bunu söylüyor,
ben de bu gücü hissediyorum. Bilim
adamları da bu konu üzerinde araştırmalar
yapıyor. Bazılarına göre burada
kainatın etkisi çok büyük, bazılarına
göre ise bu gücün etkisi, kayalarda bulunan
bakırdan kaynaklanıyor. Asırlar
boyunca burada dini ayinler yapılırmış.
Perperikon’da hayat bugün de devam
ediyor”.Tüm bunlar çok ilginç değil mi.
Ben adeta büyülenmiş bir şekilde gezdim
Perperikon antik kentini. Keşif sırasında
ben de yerde bir deniz minaresi
fosili buldum. Ama deniz kabuğu mu
yoksa köpek kakası mı, karar veremedim
:)Rehber amcanın da gönlünü yapmak
için bir taş alarak (aldığım taş, yol
kenarına yapılan kaldırımın bir parçasıydı),
Perperikon’ a veda ettim.
Yüzümde mutlu mesut bir gülümsemeyle
Kırcaali’ye doğru yola koyuldum.
Tüm oraları dolaşırken yemek aklıma
gelmemişti ancak arabaya binince çok
acıktığımı hissettim. Gezi öncesinde
araştırdığım kadarıyla bir yerlerde yüzen
bir balık lokantası vardı. Ona gitmeye
karar verdim.
Kırcaali, nehir ve baraj gölü kıyısında
yer alan bir şehir olduğu için göl taraflarına
bir kaç tane yüzen restaurant
yapılmış. Bunlar genelde Glavatartsi
civarında. Ben de gidip bir kaç tanesine
bakıyorum ancak hepsi tıklım
tıkış dolu ve arabayı park edece yer
yok etrafta. O kadar kalabalık olunca
da gürültü patırtı had safhada. Kafam
gürültü kaldırmayacağı için ben de göl
manzaralı otelimize geri dönüp, otelin
restaurantına yemeğe karar veriyorum.
Bu sefere de somon ızgara ve mastika
var menüde.Yemekten sonra biraz da
kitap okuyarak uykuya dalıyorum.
Ertesi gün yarışların son günü. Orman
parkuru değil, servis alanının yanında
yapılmış olan özel seyrici etabı var.
Kahvaltımızı ettikten sonra seyirci etabını
izlemek için şehir merkezine gidiyoruz.
Şansımıza yağmur başlıyor ve
yağmur altında yarışı izlemey başlıyoruz.
Atlamalı zıplamalı parkurda yarışan
arkadaşlarımızı görünce çok gurur
duyuyorum. Yağmurun hızlanmasıyla
birlikte artık daha fazla dışarda duramayacağımıza
karar verip arabaya
kaçıyoruz. Yağmurun dineceği de yok
o yüzden İstanbul’ a dönmeye karar veriyoruz.
Yol için gerekli abur cuburu da
aldıktan sonra dönüş yoluna geçiyoruz.
44 / marketing europe & anatolia
Gameon
Vodafone FreeZone Şampiyonluk ligi...
League of Legends VodafoneFreeZone Şampiyonluk Ligi
Kış Mevsimi’nde heyecan dolu mücadelelere sahne olan 9.
hafta, sona erdi. Sezon boyunca toplam 113 maç oynandı ve
mevsim finallerine katılacak 6 takım belirlendi. Lig aşamasını
lider olarak tamamlayan takım, sezon boyunca zirvedeki
yerini kimseyle paylaşmayan BAUSuperMassiveeSportsoldu.
Kış sezonu şampiyonunun belirleneceği mevsim finalleri,
7 Nisan Cumartesi günü oynanacak karşılaşmalarla
başlayacak.
6 takımın kupa için kıyasıya mücadele edeceği mevsim finalleri
7 Nisan Cumartesi günü başlayacak.
VodafoneFreeZone Şampiyonluk Ligielemeleri ligin yeni
takımını belirleyecek
Yapılacak olan eleme maçlarıyla, 2018 VodafoneFreeZone
Şampiyonluk Ligi’nin yeni ismi belli olacak. HWA GAMING,
Yükselme Ligi ikincisi Beşiktaş ve Yükselme Ligi üçüncüsü
Team Cappadocia ile VodafoneFreeZone Şampiyonluk Ligielemelerinde
mücadele edecek. BeşiktaşEspor ve HWA
GAMING bu turnuvaya üst tur olan kazananlar grubundan
başlarken, Yükselme Ligi’ni üçüncü sırada bitiren Team Cappadocia
kaybedenler grubundan başlayacak.
Elemelerin sonunda zafere ulaşan takım, 2018 Yaz
Mevsimi’ndeVodafoneFreeZone Şampiyonluk Ligi’nde yer
alacak.
Maçlar Twitch Üzerinden Canlı Yayınlanıyor
7 Nisan Cumartesi günü canlı yayınla www.twitch.tv/riotgamesturkish
adresinden izlenebilecek.
Fortnite “Party Royale” E3...
Fortnite Battle Royale, oyuncularını yeni sürprizlerle
karşılamaya hazırlanıyor. Epic Games
yaptığı bir açıklamayla, haziran ayında düzenlenecek
dünyanın en büyük oyun fuarlarından
biri olan E3’te oyun için büyük bir turnuva
düzenleyeceğini duyurdu.
Şirketin “Fortnite Party Royale” adını verdiği etkinlikler
kapsamında spor, müzik ve eğlence
dünyasının ünlü isimleri, dünyanın dört bir
yanından gelen en iyi Fortnite Battle Royale
oyuncularıyla karma takımlarda birincilik mücadelesi
edecekler.
Ünlü 50 kişinin ve en iyi 50 Fortnite Battle Royale
oyuncusunun zafer için mücadele edeceği
“Fortnite Ünlüler Karma Turnuvası” için kesin bir tarih
belirtilmiş değil. Kısa süre içerisinde takımları oluşturmaya
başlayacağını açıklayan Epic Games, etkinliklerin 12-14
Haziran tarihleri arasında yapılacak E3 2018 ile eş zamanlı
gerçekleştirileceğini söyledi.
Şirket, Fortnite Party Royale duyurusuna ek olarak, yakın zamanda
başlaması planlanan Fortnite’ın rekabetçi modunun
ilk sezonu hakkındaki detayları da önümüzdeki haftalarda
oyuncularla paylaşacağını açıkladı.
Oynaması tamamen ücretsiz olan Fortnite Battle Royale
artık PC, PlayStation 4, Xbox One ve Mac platformların
yanında mobil cihazlarda da oynanabilecek.
Ayrıntılı bilgi için http://www.epicgames.com/fortnite/tr/ adresini
ziyaret edin.
46 / marketing europe & anatolia
Gameon
Türk futbolu, dijital sahada…
Multiplayer FIFA 18 Balkan Kupası’nın Xbox ve PS4 konsollarından
çıkacak iki şampiyonu, her yıl 6 milyondan fazla
rekabetçi oyuncunun katıldığı ve finallerine kalma hayalini
kurduğu eWorld Cup Global Series Playoff’una gidecek.
Dünyadaki en iyi 128 FIFA 18 oyuncusu arasından sıyrılıp
hem 200,000+ dolar ödülü kovalayacak, hem de ülkesini
temsil etme gururunu yaşayacak.
Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan’dan oyuncuların
Xbox One/PS4 konsol seçenekleri ve kendi FUT kadroları
ile katılabileceği Multiplayer FIFA 18 Balkan
Kupası’na bu siteden kayıt olabilirsiniz: balkankupasi.multiplayer.com.tr
Kayıtlar için son gün: 9 Nisan 2018
Toplam 40,000 TL ödül havuzlu bu heyecanlı kupada
her konsoldaki:
1.’lere 8000’er TL
2.’lere 4000’er TL
3. ve 4.’lere 2000’er TL
5-6-7 ve 8.’lere 1000’er TL ödül verilecek.
Toplam 512 oyuncunun online elemelere katılabileceği
kupada grup aşamasına katılmaya hak
kazanan oyuncular, aralarında Beşiktaş ve 1907
Fenerbahçe gibi espor takımlarının profesyonel
oyuncularının da olduğu Türkiye’nin en iyi esporcularıyla birlikte
mücadele edecek.
Multiplayer FIFA 18 Balkan Kupası’yla ilgilenen futbolseverler,
maç özetlerini, fikstürleri, puan durumunu, oyuncu bilgilerini
ve röportajlar da dahil olmak üzere turnuvayla alakalı
tüm detayları web sitesi üzerinden takip edebilecek: balkankupasi.multiplayer.com.tr
PUBG Mobile başarıyı yakaladı...
Player Unknown’s Battlegrounds’un kısa süre önce
uluslararası tanıtımı yapılan mobil sürümü, 100’den fazla ülkede
ve bölgede en çok indirilen oyun oldu. PUBG Mobile’ın
bu bölgelerde en çok indirilen oyunlar sıralamasında 1.
sırayı alması bir haftadan kısa sürdü.
Geniş kitlelerce tanınan battle royale oyunu PUBG, 19
Mart’ta mobil sürümünü uluslararası indirilmeye açtı. App
Store ve Google Play Store’da oyuncularla buluşan oyun,
oyunculardan ve eleştirmenlerden çok sayıda pozitif yorum
aldı.
PlayerUnknown’s Battlegrounds’un PC ve konsol sürümündeki
tüm özellikleri taşıyan battle royale oyununun mobil
sürümü, pek çok ülkede ve bölgede en saygı duyulan oyun
haline geldi. Oyuncular, mobil sürümün PC ve konsoldaki
sürüme sadık kalırken, akıcı ve sezgisel olmasından etkilendiklerini
belirttiler.
PUBG Corporation ve Tencent , dünyada en çok erişilebilir
platformda oynanan özgün ve tatmin edici bir PUBG deneyimi
yaratmak için ortak bir çalışma yaptı. Bütün oyunculara
en iyi hâle getirilmiş bir deneyim sunmak, popüler battle
royale oyununu mobile aktarırken oyun geliştiricilerin hedefi
oldu.
PUBG Mobile’ı App Store ve Play Store uygulamalarından
ücretsiz indirirerek, hemen oynamaya başlayabilirsiniz.
marketing europe & anatolia / 47
Kültür - Sanat
37. İstanbul Film Festivali...
İstanbul Kültür Sanat
Vakfı (IKSV) tarafından
6-17 Nisan tarihleri
arasında, Vodafone
Red sponsorluğunda
gerçekleştirilecek 37.
İstanbul Film Festivali
yaklaşırken, festival
boyunca düzenlenecek
etkinliklerde sinemaseverler
12 gün boyunca
festival heyecanını
yaşayacak.24 Mart’ta
biletleri satışa çıkan festival boyunca sinemaya gönül
veren herkesin ilgisini çekecek söyleşilerden festivale
özel konserlere, tematik sergilerden sadece festivaliçin
hazırlanmış performanslara, 6-17 Nisan tarihlerinde festival
takipçilerinin ajandalarında yerlerini şimdiden alan
birçok özel etkinlik gerçekleşiyor. 37. İstanbul Film Festivali,
Türk sinemasının en tanınmış yapıtlarından birinin
yıldönümünü kutluyor: Arabesk yapımından 30 yıl sonra,
yeniden beyazperdede izleyicisiyle buluşuyor. Bu buluşma
yalnızca festivale özel ve tekrarı olmayacak bir konsere
ev sahipliği yapıyor. Festival programında 9 Nisan
19.00’da Beyoğlu Sineması’nda gösterilecek olan Arabesk
şerefine, Türkiye’de arabesk müziğin en unutulmaz,
en çarpıcı isimleri Cahide’de sahneye çıkacak. Deneysel
video çalışmaları, canlı görsel tasarımları/performansları
ve Plastikman, Richie Hawtin, Captain Comatose için
ürettiği müzik videolarıyla tanınan Ali Mahmut Demirel ile
müzisyen Carlota Marques, Metin Erksan’ın Kuyu filmi
eşliğinde İstanbul Film Festivali kapsamında canlı bir performans
gerçekleştirecekler. İstanbul Film Festivali, Sanal
Gerçeklik (VR) gösterimleri düzenleyecek. Salon İKSV’de
yapılacak Sanal Gerçeklik gösterimlerinde seyirciler özel
sanal gözlükler aracılığıyla interaktif deneyimler yaşama
imkânı bulacak. Sanal Gerçeklik gösterimleri yapılacak
filmler şöyle: Your SpiritualTemple Sucks, The Last Chair,
French Kiss, Proxima, Sergent James, NotesTo My Father,
Lifeline, TheHourglass, Oh Deer!,Mozart 360°.
Sanal Kitap Fuarı...
Kültür, sanat ve eğlence
dünyası D&R ‘’Sanal Kitap
Fuarı’’ ile kitapseverleri
unutulmaz bir yolculuğa
çıkaracak.
D&R Sanal Kitap Fuarı,
bu yıl 1 Mart - 8 Nisan tarihleri
arasında www.dr.com.
tr’de gerçekleşiyor. 2000
yayınevi ve 70.000 yazarın yer alacağı sanal fuarda
100.000’i aşkın kitap efsane indirimler ile okuyucuları
bekliyor. ‘’D&R Sanal Kitap Fuarı’’ süresince kitapseverler,
çeşitli fırsatlar ve sürpriz hediyeler kazanma şansı
da yakalayacak.
2017 ve 2018’in en çok sevilen, beğenilen ve tavsiye
edilen kitaplarının yer aldığı D&R Sanal Kitap Fuarı’nda
kitap tutkunları birçok farklı ve önemli esere ulaşmanın
keyfini yaşayacak. Fuarda okuyuculara, yeni kitaplardan
öne çıkanlar, 2000-2018 arası çok satan ve ödüllü
kitaplar, okuma listeleri, yayınevi özel dizileri, yabancı
kitaplar gibi içeriklerine göre kitap listeleri de sunuluyor.
Fikirler İçin Ölmek..
Fikir adamları, bu arada
felsefeciler de, tarih boyunca
birçok kez bazen bireyleri
bazen de kitleleri düşünceler
için, idealler için, ideolojiler
için ölmeye, ulvi bir amaç
uğruna kendilerini feda etmeye
yöneltmişlerdir, ancak
kendileri söz konusu
olduğunda tavırları ne olur
acaba? Teorik olanla pratiğin
bir noktada çakışmasının şaşkınlığına boğulup ani bir
aydınlanmayla daha önce dile getirdiklerinden vaz mı
geçerler, yoksa felsefenin esas amacının insanın kendini
gerçekleştirmesi olduğunu unutmaksızın fikirlerini
hayata geçirmeye mi uğraşırlar? Costica Bradatan;
Sokrates, Hypatia, Giordano Bruno, Thomas More gibi
en bilinen örneklerden yola çıkıp bu isimlerin yanına
pek çok başkalarını da katarak bu soruları ele alıyor, zaman
zaman mizaha yaklaşan, edebî yönü dikkat çekici
bir dille aydın üzerine, entelektüel cesaret üzerine zihin
açıcı, kışkırtıcı bir okuma sunuyor.
48 / marketing europe & anatolia
Kültür - Sanat
Bir Bale Temsili Nasıl Hazırlanır?...
Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası Türkiye’de ilk defa
gerçekleşecek “Bir Bale Temsili Nasıl Hazırlanır?” sergisine
ev sahipliği yapacak. Bir bale gösterisi sahneye nasıl
konur? Kıyafetler nasıl hazırlanır? Kıyafetlerinden koreografisine
izleyiciyi büyüleyen bir temsil hangi aşamalardan
geçiyor? Bu soruların yanıtları Kadıköy Belediyesi Süreyya
Operası’nda düzenlenecek bir sergi ile verilecek. Kadıköy
Belediyesi ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin işbirliği
ve ortak çalışmasıyla Türkiye’nin ilk bale sergisi Süreyya
Operası fuayesinde açılıyor.
Bir Bale Temsili Nasıl Hazırlanır?” sergisi izleyicilere hem
bale sanatının temel ve genel özelliklerini ana hatlarıyla
yansıtıyor hem de bir eserin izleyicinin karşısına çıkıncaya
kadar hangi hazırlık aşamalarından ve çalışmalardan
geçerek oluştuğunu anlatıyor. Sanatçıların bir bale temsiline
nasıl hazırlandıklarını anlattıkları sergide açıklayıcı
fotoğraf ve çizimler yer alıyor. Sergiyi gezenler ayrıca bir
temsilin hazırlanmasını yirmi dakikalık bir video filminden
de izleyebilecekler. 31 Mart Cumartesi açılacak sergi 02
Haziran Cumartesi Günü’ne kadar açık kalacak.
Donny McCaslin, Zorlu PSM’de...
Caz müziğin ABD’deki en başarılı temsilcilerinden Donny
McCaslin, Garanti Caz Yeşili konserleri kapsamında gerçekleşecek
Uluslararası Caz Günü Konseri’yle, 30 Nisan
akşamı Zorlu PSM Studio’da büyülü bir akşama imza atacak.
Solo kariyerinin yanında, caz müziğin en önemli müzisyenleriyle
birlikte 1998 yılından bu yana bir çok başarılı
albüme imza atan Donny McCaslin, 2016 yılında David
Bowie’nin son albümü Blackstar’daki performansıyla
dünya çapında üne kavuştu. Müzik kariyerine 12 yaşında
başlayan başarılı caz saksafoncusu McCaslin’in üç
Grammy adaylığı bulunuyor. Bu özel konserde McCaslin’e
basta Grammy adaylığı bulunana ve bundan önce Wayne
Krantz, Tigran Hamasyan, Kneebody gibi önemli müzisyenlerle
aynı sahneyi paylaşan Nate Wood, davulda ise
efsane yetenek Zach Danziger eşlik edecek.
Virtüözler sahnede olacak.
Dünyanın en prestijli caz festivallerinde gösterdikleri etkileyici
performanslardan sonra Uluslararası Caz Günü’nü
Zorlu PSM’de kutlayacak Donny McCaslin Group’un konser
biletleri, bugün (29 Mart) www.zorlupsm.com, www.
biletix.comve Zorlu PSM gişelerinde satışta.
marketing europe & anatolia /49