AYSAN RAF İLAN
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
Ahmet DEDA
24 Haziran seçimleri ile
Cumhurbaşkanlığı yönetim
sisteminin yöneticini seçtik.
En yakın rakibine on milyon
farkla Recep Tayyip Erdoğan
yeni sistemin patronu oldu.
Cumhuriyet devrinde başbakanlık
tarih oldu. Yıllardır şikayetçi
olunan bürokrasi ne
demek, işte onu da yakında
göreceğiz.
Ege’de, Cumhurbaşkanlığı
yönetimine vize vermeyen
Denizli, milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı
seçiminde Ak
Parti’ye destek verdi. Aydın,
Muğla, İzmir referandumdaki
gibi sisteme “hayır” dedi. Milletin
ittifakı ve Muharrem İnce’ye
“evet” dedi.
Seçim bitti. Ege’den 75
vekil seçildi.
Türkiye’de de Cumhurbaşkanlığı
sisteminin başına
Recep Tayyip Erdoğan Erdoğan
geçti ve yönetim kadrosunu
da oluşturdu.
Türkiye’de yerel seçimlerin
ateşini Ak Partili Elitaş
yaktı. “Kasımda yerel seçimleri
yapalım” dedi.
CHP’li bazı önde gelen
isimler ise hemen atladı.
“Evet, biz seçime hazırız”.
Neye hazırsın? Şunun şurasında
yerel seçimlere 9 ay
kalmış. Bir sorun mu var?
NEDEN erken doğum olsun?
Neden gününde doğum olmasın?
CHP’nin bütün adayları
hazır mı? Yoksa yapalım gitsin
diye mi bakılıyor. CHP’de
adaylar NASIL belirlenecek?
İstanbul, Ankara vb. büyük
şehirlerde İYİ Parti ile ittifak
var mı? Yoksa seçimlere 45
gün kala genel merkezin kafasına
uyanlar aday mı olacak?
Var mı farklı bir yöntem?
Bekleyip göreceksek, göreceksiniz
bu kafayla CHP yerel
seçimlerde de hezimete uğrar.
YEREL SEÇiMLERE
BAKALIM!
CHP’de derin kavga
büyük. İzmir-Muğla-Aydın
elde kalacak mı? Kalacaksa
aynı adaylarla yola devam
edecek mi? Bu illerin ilçe
adayları için başkanlara yetki
verilecek mi? İlçeler nasıl
gözden geçirilecek?
İzmir’de Aziz Kocaoğlu
daha önce kaybettiği ilçeleri
geri almak için matematik çalışacak.
Aydın’da hesap gözden
geçecek. İlçelerde kayıp yaşanmadan
“Topuklu Efe” seçimi
nasıl alırımı
hesaplayacak.
Muğla da Osman Gürün
kan kaybına uğramadan yükselen
muhalefete ket vurabilecek
mi? CHP Gürün’le
yoluna bakacak mı?
Denizli referandumdaki
coşkusunu heyecanını kaybetmemiş.
Denizli’nin abisi
kim olacak.
Vekil adayı olmadan vekil
adaylarından avukat fazla çalışkan
politikacı Adnan Keskin
görmezden gelinecekse
vay CHP’ye. Çünkü yaşlı dediğin
atom karınca. Adnan Keskin’in
elinde başka yedek yok.
Kenarda sinsice hazır bekleyenler,
arada kapanması güç
fark var. Bunu nasıl çözecek?
Ege’de Ak Parti rahat.
Ege’de dengeyi kurması
gereken CHP. Manisa kalesini
yıkılmadan savunması gereken
MHP. Ege’de kaleler yıkılabilir.
DENGE yeniden yerel
seçimlerde beklenmedik şekilde
kurulabilir.
En iyisi siz sakın
www.egeyonhaber.com ve
www.egeyondergisi.com’dan
ayrılmayın.
Bir sonraki sayımızda görüşünceye
kadar
Hoşçakalın
EgeYöN Dergisi
YIL:1 Sayı:4 Temmuz 2018
Egeyön Yayıncılık, Matbaacılık,
Tanıtım, Danışmanlık,
Reklamcılık, San. Tic. Ltd. Şti.
adına
İmtiyaz Sahibi Fatma Çetin
Genel Yayın Yönetmeni
Derviş Can Deda
Yayın Danışmanı
Ahmet Deda
Haber Koordinatörü
Sami Gürkan Genç
Editörler
Oral Can Tatar,
Özge Adıgüzel,
Serkan Özkurt,
Melike Tuncer,
Halil Güngör
Kreatif Direktör
Serkan Urgancı
Hukuk Danışmanı
Can Çapar
Adres: İsmet Kaptan Mahallesi,
Gazi Osman Paşa Blv.,
Yeni Asır İş Hanı No:3 D: 613
Çankaya İzmir
egeyonhaber.com
denizlidedahaber.com
Haber ve Reklam
İletişim
0532 257 01 41
0507 243 40 63
Basım Yeri:
4 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
GİRİŞ
Egeyön Dergisi’nin 4. Sayısında yine sizlerleyiz.
Yoğun seçim gündeminde verdiğimiz aranın
ardından yeniden okurlarımızla buluşuyoruz.
Seçim döneminden önce yayınladığımız
Egeyön Politika ekinin internet ortamında
90Bin’in üzerinde görüntülenmesi yayıncılığımızın
dijitalleşme sürecinin başarısını bizlere
gösterdi. Bu süreci hızlandırarak yeni sayılarımızla
ve eklerimizle de okurlarımızla buluşmaya
devam edeceğiz.
Her sayımızda olduğu gibi yine QR kodlarımızdan
haberlerin videolarını görüntüleyebilir,
dergimizi egeyondergisi.com’dan online olarak
dergilerimizi okuyabilirsiniz.
Bizler Egeyön Ailesi olarak dijital medyanın
ve pazarlamanın önemine inanıyoruz. Yayıncılığımızdaki
dijitalleşme serüveni de bunun bir
göstergesi. Dijitalleşme ve yeni medyaya adaptasyonumuz
ise sadece yayıncılıkla sınırlı değil.
Yeni Medya ve dijital pazarlama alanlarında
oluşturduğumuz genç , dinamik ve tecrübeli
ekibimizle yakın zamanda pek çok sektörde de
Ajans faaliyetlerimizle Ege’nin her yerinde sizlerle
olacak; üretime, markalaşmaya, ihracata
ve kalkınmaya olan desteklerimizi iletişimin
her kanalı ile desteklemeye devam edeceğiz.
Çalışmalarımız ve dijital iletişim danışmanlığı
hakkında görüş ve bilgi almak için dergimizin
künyesindeki iletişim bilgilerinden, yada
şahsi mail adresim
derviscandeda@gmail.com’dan bizlere ulaşabilirsiniz.
EGEYÖN AJANS EGE’YE YÖN VERMEYE
DEVAM EDECEK…
İÇİNDEKİLER
6 YEREL SEÇiMLERE BAKALIM!
8 PASVAK DENİZLİ’NİN
YARDIM HAREKETİ BÜYÜYOR
12 ÖZGENER'DEN EKONOMİ VURGUSU
16 YABANCI ZERMAYEDE REKOR ARTIŞ
18 TÜRK EXİMBANK İHRACATÇININ
KARA GÜN DOSTU
21 MEMLEKET MESELESİ
OSMAN AYDINLI MESLEKİ VE
TEKNİK ANADOLU LİSESİ
24 EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİNDEN
EĞİTİM SEFERBERLİĞİ
25 ESBAŞ ABD BAĞIMSIZLIK GÜNÜNE
EV SAHİPLİĞİ YAPTI
28 PAMUKKALE BELEDİYESİ SEYİR TEPESİ
29 EGE'NİN ENERJİ TARLALARI
42 TARIMKENT ÇAL’A SEL DARBESİ!
44 EİB İHRACATI 13 MİLYAR DOLARA ULAŞTI
47 SEÇİM DOSYASI
67 2023 EKONOMİ VİZYONUNA
ULAŞILABİLİNECEK Mİ? ENES AYDIN
70 KURU PATLICANI DÜNYAYA SATIYORLAR
72 HALICI AHMET URKAY ARKEOLOJİ VE
ETNOĞRAFYA MÜZESİ AÇILIŞA HAZIR
74 SU İÇMENİZ İÇİN 11 NEDEN
76 KARNELERİ KİMLER ALDI? İLAY YENİÇERİ
80 GÖZTEPE'DE GENÇLEŞME OPERASYONU
82 DENİZLİSPOR GÖZÜNÜ
SÜPER LİG’E DİKTİ
84 DENİZLİ’NİN KIRMIZI ÇİZİKLERİ
HÜSAMETTİN ATAMAN
89 EGE’NİN MUHTEŞEM DALIŞ NOKTALARI!
94 Annesi Gelinlik Giyemedi,
O DÜNYAYA GELİNLİK SATIYOR
6 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
PASVAK
DENİZLİ’NİN YARDIM HAREKETİ
BÜYÜYOR
Denizli’nin iyiliksever insanlarının kurduğu PASVAK büyüyor. “Komşusu
açken, tok yatan bizden değildir” hadis-i şerifini yol haritası
olarak alan PASVAK 1200 kişiye günde iki öğün sıcak yemek dağıtıyor.
PASVAK günde 30 kişiye yemek dağıtma ile başladığı bu yolu günde
5000 kişiye kadar çıkartabilmek için yeni yerini inşa ediyor.
YÜREKLERE SICACIK BİR KAP
Pamukkale Sağlık Eğitim Vakfı (PASVAK),
Denizli’nin iyiliksever insanları ile birlikte
büyüyor. Aşevi olarak hizmet veren PASVAK
Denizli’de yardıma muhtaç insanlara günde
2 öğün olmak üzere her gün sıcak yemek dağıtıyor.
Bir aş otobüsü fikriyle başlayan ve
bugün 1200 kişiye yemek dağıtan PASVAK,
sadece yardımlaşmayı göz önüne alıyor ve
kurum olarak kendisini “siyasi, ticari ve ideolojik
münazaranın yapılamayacağı” yer olarak
tanımlıyor. Sadece yardım etme temasına
sahip bir aşevi olarak da daha fazla Denizlili
insandan yardım bekliyor.
Hizmetlerini Bağbaşı Yeni Yol üzerinde
veren PASVAK günde 1200 kişiye ulaşan yardımların
sayısının artması için tüm Denizli’den
destek bekliyor. Fiziki koşullarını da
iyileştirmeye giden PASVAK yönetimi 15 yıllık
tecrübeleri ile daha iyi koşullarda hizmet
verebilmek adına Merkezefendi ilçesinde
yeni bir hizmet binası kuruyor.
15 yıllık tecrübeleri ile daha iyi hizmet
sunmak için büyüyeceklerini anlaran PAS-
VAK Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bülent
Topuz, “1200 kişilik bir kapasiteye ulaştık.
Tabi bu sayıda biraz zorlanıyoruz. Birincisi
mevcut mekanımızın kapasitesi bunu biraz
zorluyor. Denizli büyük bir şehir ve biz Bağbaşı’ndayız.
Yani Denizli’nin bir yakasındayız
ama bunun bir de Hallaçlara Üçlere uzanan
diğer yakasına bir şekilde uzak kalıyoruz. O
nedenle ikinci bir aşevinin yapılması hem
kapasite arttırmak bakımından hem de o civarda
yapılırsa yerinde iş yapılması gibi bir
kolaylık oluşacağı için ikinci bir aşevine soyunduk.
8 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
Tabi burada ikinci aşevi denilince konsept
de çok değişiyor. Buradaki 15 yıllık hizmet
süresi bize diyor ki böyle bir mekanda olmaz.
Bu altyapı, bu genişlik, bu kapasiteyle, bu düzende
olmaz diyor. Yani bize bir şey dayatıyor.
Biz oradan yola çıkarak bu 15 yıllık
tecrübeyi o yeni mekana aktaracağız, taşıyacağız.
Çok daha hijyenik, çok daha ferah, çok
daha geniş, çok daha usüllere uygun imalatlar
yapabileceğimiz ve sunabileceğimiz bir
ortam olacak. 9 dönüm yerimiz var orada.
Bahçemiz olacak buradan çok daha geniş.
Burada 1500 metreye yakın olan bahçemiz
orada 3000 metreye yakın olacak” diyerek
PASVAK’ın yeni atılımını anlattı.
“PASVAK, DENİZLİ HALKININ
VEREN ELİ DURUMUNDA”
PASVAK’ın bir hayalle çıktığını dile getiren
yönetim kurulu başkan yardımcısı Kerim
Çıralı ise “Biz 2004 yılında kurulduğumuzda
böyle imkanlarımız yoktu. Biz hayallerle yola
çıktık. 2014 yılına kadar devletimizden yardım
aldık. Bugün PASVAK, Denizli halkının
veren eli durumunda. Bize gelen bağışları,
bizler de gerçek ihtiyaç sahiplerine paylaştırmak
ve doğru hizmet yapabilmek adına, bir
fiil çalıştık ve çalışıyoruz. Biz vakıf olarak
hiçbir yere bağlı değiliz. Bizim vakfımızda siyaset,
ticaret ve ideoloji yapılamaz kuralını
koyduk. Bu çizgimizi de bugüne kadar koruduk.
Bundan sonrada koruyacağız. Zaten halkımız
bunun bilinci ile bize destek veriyor”
diyerek PASVAK’ın ideoloji ve siyasetten
uzak olduğunu anlattı.
Yeni bina ile kendilerine yeni hedefler
koyduklarını belirten Çıralı, “Yeni hedefler
koyduk. Dedik ki Pasvak neden 3 bin kişiye
ulaşmasın? Bunun için çalışmalarını gerçekleştirdik.
Yeni binamızda modernleşmiş ve
günümüzün koşullarına göre bir çalışma gerçekleştirdik.
Bugün yapacağımız yeni binada
12 bin metrekarelik kapalı alanda sosyal tesis
Önder İzmirlioğlu’nun yakın arkadaşı
ve PASVAK Yönetim Kurulu Üyesi
Nafiz Öz, “Denizli’ye mal olmuş olan aş
evimiz yıllardır Denizli’deki muhtaçlara,
ihtiyaç duyanlara hizmet veriyor.
Arkamda gördüğünüz otobüs bu aşevinin
kuruluşunda önderlik eden Önder
İzmirlioğlu’nun vakfımıza bağışladığı
ve onun çaktığı kıvılcımla bu hallere
gelen vakfın görüntüsüdür. Bu otobüs
gelecek nesillere örnek olmalıdır, unutulmamalıdır.
Hepimiz faniyiz, bir gün
bu dünyadan göçüp gideceğiz ama yaptığımız
hizmetler unutulmayacak” şeklinde
dostunu bıraktığı eseri ve çaktığı
kıvılcımı anlattı.
imkanları verebileceğimiz alana sahip olacağız.
Bunu başardığımızda Türkiye'de bir ilk
olan vakfımız Denizli'de daha da büyümüş
olacak. Bu büyüme ile Denizli halkının tüm
10 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
ihtiyaçlarına cevap vermiş olacağız.
Hedeflediğimiz 3 bin kişinin içinde yaşlılarımız,
maddi durumu kötü olan, sağlık durumları
kötü olan insanlarımıza diyet
yemekleri verebilmek var. 5 kişilik bir aileden
2 kişi diyet alıyorsa, 2 kişiye diyet yemek
gönderirken, kalan 3 kişiye de normal yemek
verebilmek amaçlarımız arasında. Bunları
başarabilmemiz içinde ek binaya ihtiyacımız
vardı. Ek binamızın da startını verdik. Allah'ın
izniyle de bunu yönetim kurulumuz,
Denizli halkının katkılarıyla bunu başaracağımıza
inanıyoruz” dedi.
“DAHA ÇOK İNSANA ULAŞMAK
İÇİN BÜYÜMEMİZ GEREKİYOR”
PASVAK Yönetim Kurulu Üyelerinden
Nafiz Öz, “Mevcut aşevimizin küçük olması
üretimimizin az olmasına sebep oluyor. O
yüzden de daha çok insana hizmet veremiyoruz.
Daha çok insana ulaşmak için büyümemiz
gerekiyor. Daha fazla sosyal amaçlarda
kullanabileceğimiz; düğün yemekleri yapılabilecek,
daha büyük salonları olan güzel bir
proje hazırlandı. Bu projenin altyapısı ve
amaçları çok geniş. En kısa zamanda bu projenin
temelini atacağız. Temel atma töreninde
tüm Denizli halkını tekrar davet
edeceğiz. Böyle güzel şeylerin olmaya devam
edeceğine inanıyoruz” diyerek binanın daha
fazla insana sosyal ortam yaratma ihtiyacını
karşılayacağını dile getirdi.
Özellikle Avrupa’da yaşayan Denizlililerden
destek aldıklarını ve bunun artmasını
beklediklerini dile getiren PASVAK Yönetim
Kurulu Üyesi Süleyman Öztürk, “Bugün ki çalışmalarımız
aşevi halinde yürümektedir. Evlere
365 gün yemek taşımaktayız. Yemek
kaplarının dolusunu evlere bırakıp, boşunu
geri almaktayız. Evlerin tespiti ise, kurumumuz
tarafından teker teker incelenip, dosyalanıp
kurum haline getirmekte. Bizim bugün
ki koşullarda 2 öğün 1200 kişiye yemek taşımaktayız.
Tabi bu 1200 kişiyle bitmiyor, yerimiz
dar olduğu için bunun üzerine de çıkamıyoruz.
Bugün yeni bir binaya hazırlandık,
altyapısı tamamlandı, çalışmalarımız devam
ediyor. Bilakis Avrupa’da bizi bulup inceleyen
Denizlili arkadaşlarım, hayırseverlerin ilgisini
çekmek için istiyorum. Bize yardımlarını
esirgemesinler”dedi.
Yeni yerlerini en kısa zamanda bitirmek
istediklerini dile getiren Öztürk, “Bu yerimiz
bittikten sonra fukaraların düğünleri oluyor,
onlara yardımcı olacağız. Kişilerin üzerinden
bağışlarla yürüyen aşevimizde 2-3 düğün salonumuz
olacak. Bunların gelirleriyle bir
nebzede olsa kişilerin omuzlarından almaya
çalışacağız.
Şehrimiz baya kalabalık olduğu ve geniş
bir yere yayıldığı için arabalara ihtiyacımız
var. Uzak yerlere gitmek için minibüslere ihtiyacımız
var. Mutfağımızın genişlemesi gerekiyor,
400 metrekare mutfakla en azından
süre içinde 5000 kişiye hizmet verme olanağımız
olacak. Onun için yerimizi büyütüyoruz.
PASVAK Tüm İlçelere Gidecek
İkinci bir aşama düşüncemiz de yalnız
Denizli’yi iki ilçe halinde değil, bir çok ilçemiz
var. Bu ilçelere de binalar yaparak, o ilçelere
de yemek kazanlarını kaynatarak
oradaki fukaralara da ayrıca yetişme düşüncesindeyiz.
Bugün en önemli konumuz, hazırlık
yaptığımız binamızı yapmaktır.
Hayırlarınızı ve yardımlarınızı bekliyoruz”
dedi.
egeyondergisi.com 11
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
12 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
İZMİR EKONOMİLİ MEZUNLAR
İŞ DÜNYASINA ADIM ATTI
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin (İEÜ) 2018 yılı mezunları iş dünyasına
adım attı. Eğitimlerini başarıyla tamamlayan mezun bin 495
genç, İEÜ Açık Hava Gösteri Merkezinde gerçekleştirilen törende
diplomalarını aldı. Tören sonunda öğrenciler keplerini fırlatarak, 10.
Yıl Marşı eşliğinde gurur dolu anlar yaşadı.
Eğitimlerini başarıyla tamamlayan bin
495 İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) öğrencisi
gençler, mezuniyet heyecanı yaşadı. İEÜ
Açık Hava Gösteri Merkezinde gerçekleştirilen
törenle iş dünyasına adım atan gençler,
diplomalarını aldı.
Törende, İzmir Ticaret Odası (İZTO) ve
İTO Eğitim ve Sağlık Vakfı Başkanı Mahmut
Özgener ile İEÜ Rektörü Prof. Dr. Can Muğan,
üniversite birincisi, İşletme Bölümü birincisi
İrem Bilen ile birlikte şeref kütüğüne yıldız
çaktı. Üniversite ikincisi, Endüstri Mühendisliği
Bölümü birincisi Simge Güçlükol ve üniversite
üçüncüsü, Elektrik-Elektronik
Mühendisliği Sertaç Kılıçkaya’ya diplomalarını
ve plaketlerini Özgener ve Prof. Dr.
Muğan verdi.
Ailelerinin gururla izlediği Mühendislik
Fakültesi, İletişim Fakültesi, Hukuk Fakültesi,
Sağlık Bilimleri Fakültesi mezunları,
diplomalarını alma sevincini yaşadı.
Törende konuşan Mahmut Özgener,
gençlerden beklentilerinin çok yüksek olduğunu
belirterek, "İzmir Ekonomi Üniversitesi
olarak, eğitim standartlarında belli bir yere
geldiğimizi düşünüyorum. Eğitim kadromuz,
açılan bölümler, verilen eğitimin kalitesi istenilen,
planlanan düzeye yaklaştı. Üniversitemizin
bu alanlardaki seviyesini arttırmak
ve daha da ileri taşımak için planlarımızı hazırlıyoruz,
stratejimizi gözden geçiriyoruz.
İzmir Ekonomi Üniversitesinin esas ilerlemesi,
gelişmesi ve diğer üniversitelere de
örnek olması gereken alanı, sizlerle olan iletişimimiz.
Türkiye'nin geleceği olarak gördüğümüz
sizlerle beraber, geleceğimizi de
birlikte kurmalıyız” dedi.
Eğitimde bir ekol olmanın yolunun mezunlarla
oluşan sinerjiden geçtiğini vurgulayan
Başkan Özgener, öğrencilerden eğitim
hayatındaki birlikteliklerini, mezun olduktan
sonra da göstermelerini ve İzmir Ekonomi
Üniversitesini ekol haline getirmelerini istedi.
13 bin 948 kişilik güç
İEÜ Rektörü Prof. Dr. Can Muğan ise öğrencileri
iş yaşamına uğurladıklarını, onların
başarılarıyla gurur duyduklarını söyledi. İEÜ
Mezunlar Derneği Başkanı Engin Kıbrıslı da,
yeni mezunlarla birlikte 13 bin 948 kişilik
büyük bir güç olduklarını, İzmir Ekonomi
Üniversitesi diplomasının ülkemizi daha da
ileriye götürecek güç olduğunu kaydetti.
Tören sonunda öğrenciler keplerini fırlatarak,
10. Yıl Marşı eşliğinde gurur dolu anlar
yaşadı.
egeyondergisi.com 13
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
14 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
egeyondergisi.com 15
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
16 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
egeyondergisi.com 17
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
18 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
20 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
MEMLEKET
MESELESİ
OSMAN AYDINLI
MESLEKİ VE TEKNİK
ANADOLU LİSESİ
Türkiye’nin genç nüfus potansiyeli herkesin dilinde. Genç beyinlerin
üretim potansiyeli geleceğe umutlu bakmamıza olanak sağlıyor.
Umutlu yarınlar için ise eğitimin yeri yadsınamaz. Memleket meselesi
olarak meslek liselerinin umutlu yarınlar için gençlerin önünü
açması, destek ve teşvik görmesi gerekir. İşte geleceğin ışıklarının
yetiştiği Osman Aydınlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi…
egeyondergisi.com 21
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
Türkiye’de “Memleket Meselesi” olarak
tanımlanan meslek liselerinin önemi ve açığı
son yıllarda daha da fazla anlaşılmakta. Nitelikli
ve artı değere dayalı üretimin gelişmesi,
ihracat potansiyeline dayalı
etkinliklerin artması için temel teknik eğitimlerin
ve ülkenin üretimde yaşadığı teknik
açığı kapatmak azami önemde bir konu. Meslek
ve teknik liselerinin nitelikli hale gelmesi,
bu liselerle iş dünyası ile organik bağların
kurulması ve bu liselerden nitelikli/liyakat
sahibi öğrencilerin yetişmesi ülkemiz açısından
önem arz etmekte ve desteklenmesi gereken
bir alan olarak önümüzde durmaktadır.
Makro açıyı bir kenara bırakıp mikro ölçekte
baktığımız zaman ise gençlerimizin
kendilerine iyi bir gelecek inşa edebilmesi
için yaratıcı, eleştirel teknik bilgi ve becerileri
ellerinde bulundurmaları önem arz etmektedir.
Gençlerin üretken bir Türkiye’nin
temellerini oluşturma potansiyelleri ile
kendi geleceklerini inşa edebilecekleri alanlar
olan mesleki ve teknik liselerin, anne –
babaların da çocuklarının geleceklerinden
endişelenmeyeceği alanlar olmalıdır.
Memleket meselesi olan Mesleki ve Teknik
Liselerinin bu bağlamda desteklenmesi
ve nitelikli hale gelmesi gelişen Türkiye’nin
en önemli çalışma alanlarından birisi olması
gerektiği de pek çok kişi tarafından ortaya
konmakta ve çalışmalar yürütülmektedir.
Bu bağlamda Denizli’de yürütülen ve kıymetli
çalışmalardan birisi de Osman Aydınlı
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’dir.
22 egeyondergisi.com
Hayırsever iş adamı Osman Aydınlı tarafından
yaptırılan ve milli eğitime devredilen
Osman Aydınlı Mesleki ve Teknik Anadolu
Lisesi, “Memleket Meselesi” üzerinden üstüne
düşen sorumluluğu yerine getiriyor. Sadece
okul yaptırmak değil sonrasında
öğrencilere de ışık tutmanın önemini vurgulayan
Osman Aydınlı ise, “Bugüne kadar yaptığımız
çalışmalarla markalarımız önemli
yerlere geldi. Ama bizim misyonumuz ülkemizin
geleceğine yatırım yapmaktır. Bu sebeple
bir okul yaptırmak ve genç beyinlerin
yaratıcı üretimlerini teşvik etmek istedik.
Okulumuzu yaptırdık ve hala gençlerimizin
daha iyi eğitimler alması için üzerimize
düşen bütün sorumlulukları da yerine getiriyoruz”
dedi.
Şu an üç bölümle eğitim veren Osman Aydınlı
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 2012
yılında eğitim hayatına başladı. Eğitime başladığından
bu yana da Denizli´de mesleğe,
hayata ve üst öğretime, niteliği yüksek bireyler
yetiştirmesiyle ün yapmış bir meslek lisesi
olmayı misyon edindi.
Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu; teorik ve
pratik beceriyle donatılmış, üstün iş ahlakına
sahip, milli ve manevi değerlerine bağlı, motivasyonu
yüksek, özgüveni gelişmiş bireyler
yetiştirmeyi hedefleyen bir kurum olan
Osman Aydınlı Mesleki ve Teknik Anadolu
Lisesi teorik ve pratik eğitimi harmanlayarak
gençlerin yenilikçi düşünmesini, üretime liyakatli
bir şekilde katılmalarını amaçlıyor.
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
Nitelikli öğretmen kadrosuyla öğrencilere
kaliteli eğitim vererek öğrencilerin mezun
olduklarında donanımlı bireyler olmasına
olanak sağlayan okul, öğrencilerin pratik yaparak
pekiştirmeleri için atölyeler ve işlikler,
bilişim çağında öğrencileri teknoloji ile bütünleşmesi
için bilgisayar sınıflarına sahip.
Dünyayı ve dünyadaki gelişmeleri daha
iyi takip edebilmek, dünya ile daha iyi iletişim
kurabilmek adına İngilizce dil eğitimi
vermekte, sağlıklı nesiller için sporun öneminin
farkındalığında voleybol, masa tenisi
ve dart alanlarında sportif etkinlikler yürütmekte.
İş dünyası ile bağlantı kurmak ve gençlerin
ufuklaını sürekli genişletmek için sosyal
projeler de gerçekleştiren Osman Aydınlı
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrenciler
üç ana programda eğitim görüyor.
Bunlar;
Bilişim Teknolojileri,
- Web Programcılığı
- Bilgisayar Teknik Servis
- Ağ İşletmenliği
- Veri Tabanı Programcılığı
- Alan Tanıtımı
Çocuk Gelişimi ve Eğitimi,
- Alan Tanıtımı
- Erken Çocukluk Eğitimi
- Özel Eğitim
Giyim Üretim Teknolojisi,
- Alan Tanıtımı
- Kadın Giyim Modelistliği
- Erkek Giyim Modelistliği
- Çocuk Giyim Modelistliği
- İç Giyim Modelistliği
- Hazır Giyim Model Makineciliği
- Deri Giyim
- Kadın Terziliği
- Erkek Terziliği
- Kesim
- Konfeksiyon Makineleri Bakım Onarım
Türkiye’nin genç nüfusunun nitelikli hale
gelmesi ve üreten bir Türkiye için mesleki
eğitimin önemini Denizli’ye göstererek başarıya
ulaşmış ve daha fazlası için çalışan
Denizli Osman Aydınlı Mesleki ve Teknik
Anadolu Lisesi, öğrencilerin başarılarıyla da
adından söz ettiriyor. Öğrenciler bir günde 4
ödül alarak tarihi bir başarıya imza attı.
Osman Aydınlı Mesleki ve Teknik Anadolu
Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan
Teknoloji Bağımlılığı ile ilgili Klip, Kısa Film
ve Karikatür yarışmalarında birinci, Çevre
Günü ile ilgili yapılan Resim yarışmasında
ise ikinci oldu.
Bununla beraber farklı okul türlerinden
Osman Aydınlı Mesleki ve Teknik Anadolu
Lisesi’nin üç öğrencisi MÜSİAD tarafından
düzenlenen ödül töreninde Denizli´de 55 öğrenci
arasına girerek altın ve plaketle ödüllendirdi.
egeyondergisi.com 23
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİNDEN
‘EĞİTİM
SEFERBERLİĞİ’
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), dünya genelinde dijitalleşmenin baş
döndürücü hızına üyelerinin adapte olabilmesi için sürekli eğitim
merkezi gibi faaliyet gösteriyor.
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), 2018
yılının ilk yarısında, 56 farklı konuda
2 bin 500 ihracatçıya, 10 bin 640 saatlik
eğitim programı organize etti. EİB,
2018 yılının ocak-haziran döneminde;
kurumsal sosyal medya yönetiminden,
fuarlarda fark oluşturmak, serbest
bölgeler teşvikleri ve mevzuatından,
Alibaba platform kullanım eğitimine,
devlet yardımlarından, pazarlama iletişimine
kadar ihracatçıların ihtiyaç
duyduğu konularda eğitim programları
düzenledi. 2018 yılının ikinci yarısında
ise; kızgınlık ve öfke
yönetimi-stres yönetiminden, zaman
yönetimine, ileri excelden, ihracatta
satışa kadar 20 farklı konuda eğitim planlaması
da yapıldı.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı
Jak Eskinazi, 2018 yılının ilk yarısında
düzenledikleri eğitim programlarında yüzde
93 memnuniyet oranına ulaştıklarını, eğitim
programlarında sistem geliştirme çalışmalarının
son aşamaya geldiğini, eylül ayında
devreye alınacak sistemle bireysel olarak eğitimlerin
takibi, eğitim arşivine online ulaşım
ve eğitim taleplerinin ayrı bir sistem üzerinden
yapılmaya başlanacağını kaydetti.
Yılın ilk yarısında 56 eğitim ve seminer
gerçekleştirdiklerini anlatan Eskinazi,
"Toplam katılımcı sayımız 2 bin
500’e ulaştı. Toplamda 10 bin 640 saatlik
eğitim süresine eriştik. 2017 yılının birinci
dönemi ile karşılaştırıldığında, eğitim
sayısında yüzde 86, katılımcı
sayısında yüzde 49,1, toplam eğitim süresinde
ise; yüzde 63,5 artış kaydettik"
şeklinde konuştu.
Dış Ticaret Üniversitesi
geliyor
Gerek mevzuat, gerekse diğer güncel
konularda sürekli bir yenilenme ihtiyacı
olduğuna dikkati çeken Ege İhracatçı
Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi
şöyle devam etti:
"Eğitim takvimimizin omurgasını Ege İhracatçı
Birlikleri üyeleriyle gerçekleştirdiğimiz
anketlere verilen cevaplar oluşturuyor. Ege İhracatçı
Birlikleri bünyesinde Dış Ticaret Üniversitesi
kurmak için çalışma başlattık. Dış
Ticaret Üniversitesi’ni kurduğumuzda eğitim
programlarımızı üniversite ile koordineli yürüteceğiz.
Türkiye’nin 2023 yılı ihracat hedeflerine
ulaşması için eğitim çalışmalarımız
artarak devam edecek."
24 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
ESBAŞ
ABD BAĞIMSIZLIK GÜNÜNE
EV SAHİPLİĞİ YAPTI
Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ) ABD’nin Bağımsızlık Günü
Kutlaması’nın 242’ncisine ev sahipliği yaptı.
Ege Serbest Bölgesi Uzay Kampüsü bahçesinde
gerçekleştirilen resepsiyona ABD’nin
Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Philip
Kosnett, ESBAŞ İcra Kurulu Başkanı Faruk
GÜLER, ESBAŞ’ın Kurucusu Kaya Tuncer’in
eşi Merry Tuncer, diplomatik misyon temsilcileri,
Sivil Topum Kuruluşlarının yöneticileri,
iş adamları ile çok sayıda davetli katıldı.
egeyondergisi.com 25
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
Tören Jakob Curatola Wozniak ‘ın her iki
ülkenin milli marşlarını söylemesiyle başladı.
Ve ardından ABD’nin Ankara Büyükelçiliği
Maslahatgüzarı Philip Kosnett bir
konuşma yaptı.
“Sizlerle olmak büyük bir ayrıcalık”
Konuşmasında Türkçe olarak başlayan
ABD Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı
Philip Kosnett : “Amerika Birleşik Devletleri’nin
bağımsızlığının 242. Yıldönümünü
kutlamak için burada sizlerle olmak büyük
bir ayrıcalık.” diyerek iki yüz yılı aşkın süredir
Amerikalıların mükemmel birlik yaratmak,
adaleti sağlamak, ülke içinde huzuru
güvence altına almak, ortak savunmayı gerçekleştirmek
amaçlarını gerçeğe dönüştürmek
için mücadele ettiğini belirtti.
Devrimci liderler için demokratik hayalleri
kalıcı gerçeğe dönüştürme mücadelesinin
hem Türkiye hem de ABD de ortak
problem olduğunu ifade eden Kosnett, “Amerika
gibi Türkiye de özgürlük ve demokrasi
yolunda engellerle karşılaşmıştır. Anka-
26 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
ra’daki ilk görevimden bu yana inanç ve özgürlük
konularında farklı görüşleri olan,
farklı geçmişlere ve politik felsefelere ait
Türk vatandaşlarının kendi mükemmel birliklerini
kurmak için yaptıkları mücadeleyi
izlemek benim için bir ayrıcalık oldu.” dedi.
“Yurtta Barış, Dünya’da Barış”
“Halklarımızın ortak amacımıza ulaşma
konusundaki yeteneklerine inancım hiç değişmedi”
diyen Philip Kosnett ” Aynı şekilde
ilkelerimizin hükümetleri ve halklarının anlaşmazlık
konularını çözmek ve ülkelerinde
yaklaşık bir asırdır hizmet eden ortaklığımızı
yenilemek konusundaki kararlılıklarına güveniyorum”
diyerek sözlerini Atatürk’ün
“Yurtta barış, Dünya’da barış” sözüyle konuşmasını
tamamladı.
Faruk Güler Egeyön Haber’e
Konuştu
ABD Bağımsızlık Günü resepsiyonunda
EGEYÖN HABER’e konuşan ESBAŞ İcra Kurulu
Başkanı Faruk Güler, ABD Bağımsızlık
Günü’nün burada kutlanmasının İzmir’in tanıtıma
büyük bir katkı sağladığını ifade ederken
bütün konsolosluklardan,
büyükelçiliklerden temsilcilerin ve İzmirli iş
adamlarının burada olduğuna ve yabancıların
ilgisine dikkat çekti.
Bunun aynı zamanda bir tanıtım olduğuna
dikkat çeken Faruk Güler: “ESBAŞ olarak
bizim işimiz şu biz yabancı katma değeri
yüksek ürün üreten teknolojiye sahip olan
yabancı şirketleri de buraya getirip katma
değeri yüksek ürünler üreten şirketlerin bulunduğu
bir yer yapmak için çalışıyoruz. 27
yıldır bunun için çalışıyoruz. Dolayısıyla bu
bir tanıtım. Bundan önce yapılmıyordu. Biz
dedik ki bunu burada yapalım ve bütün camiaya,
iş camiasına, yılda bir defa da olsa burada
bir araya getirerek yabancıların burada
olduğunu herkese gösterelim ve burada çok
iyi bir yatırım ortamı olduğunu duyuralım.
Bu da bunlardan birisi.” şekilde konuştu.
egeyondergisi.com 27
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
28 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
egeyondergisi.com 29
Temmuz 2018
EgeYöN Dergisi
30 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
egeyondergisi.com 31
Temmuz 2018
EgeYöN Dergisi
32 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
egeyondergisi.com 33
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
Pamukkale Belediyesi
Mini Devlet
Hastanesi Kurdu
Denizli Pamukkale Belediyesi tarafından Dokuzkavaklar Mahallesi'ne
yapılan Dokuzkavaklar Semt Polikliniği mahalle sakinlerine
özel hastaneleri aratmayacak konforda hizmet veriyor. Mini bir
devlet hastanesi gibi tasarlanan poliklinik, aynı zamanda Türkiye’de
bir ilk olma özelliği taşıyor.
Denizli’nin Pamukkale ilçesi Dokuzkavaklar
Mahallesi’nde Haziran ayında hizmete
giren poliklinik, fiziksel yapısı, donanımı ve
personeli ile büyük kamu hastaneleri ve özel
hastane konforunu aratmayacak şekilde hizmet
veriyor. Yürüyen merdivenlerin dahi düşünüldüğü
poliklinikte vatandaşlar, devlet
hastaneleri ve özel hastaneler yerine semt
polikliniğini tercih ederek emar, röntgen, tomografi
gibi sağlık hizmetlerinden de yararlanıyor.
Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin
Gürlesin, sağlığın hayatın en başında geldiğini
belirterek, "Malumunuz her şeyin başı
sağlık. Sağlığınız varsa hayatın bir anlamı
var, hayatın bir tadı var. Sağlığınız varsa diyelim
koskoca bir mahalle veya sağlığınız
yoksa koskoca bir mahalle sizin olsa hiçbir
anlamı var mı? Yok. Denizli sizin olsa anlamı
var mı? Yine yok. Türkiye sizin olsa yine bir
anlamı yok yine sağlıklı yaşamınız yoksa.
Bunun için ağzının tadı yoksa ağrıdan sızıdan
duramıyorsanız. Tabi biz buradan yola
çıkarak sıradan olan bilindik bir belediyeciliğin
dışına çıkmak istiyorum ben. Pamukkale
Belediye Başkanı olarak bizden
normalde biliyorsunuz turizm ile anılan bir
ilçe başkanıyım. Birleşmiş Milletler Eğitim,
34 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) dünya listesinde
yer alan Pamukkalemiz var, termal
sağlık turizminde hemen yanı başında olan
Karahayıt Mahallemiz var. Ama önemli olan
bunların hepsini el ele götürmektir. Bu anlamda
da sağlığın da hayatın en başında geldiği
için biz de bu konuda sağlık yatırımında
önemli bir tesise imza atalım istedik" dedi.
"Denizli Devlet Hastanesinde olan
ne varsa burada tamamı var"
Poliklinikte günlük 2 bin kişinin hizmet
aldığını ifade eden Başkan Gürlesin, açıklamalarına
şöyle devam etti:
"5-6 milyonluk bir yatırım planladık. Arsası
Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından
verildi. Binanın yapımını da ilçe Belediye
Başkanı olarak ve kurucu bir ilçe belediye
başkanı olarak bunun yapımını ben üstleniyorum
dedim. Başladığımız rakam 5-6 milyon
ama sonradan tabi bu fizibiliteleri daha
da detaylandırdığımızda bu bölgenin gerçekten
yapıldığında ne kadar büyük yapılırsa
bunun hizmet verirken gerçekten birçok insanın
hayır duasının alınacağına birçok vatandaşımızın
hem şehrimizin sağlığına kavuşmasına
şifa kaynağı olacağına aracı
olacağına inandığımız için projeyi büyüterek
burada 10 bin metrekare 9 bin 775 metrekare
kapalı alanı olan 2 kat bodrumu 1 kat zemin
katı var. Bu katların üzerinde ilave 3 kat daha
olarak toplamda 7 kattan oluşan 10 bin metrekareye
yakın bir kapalı alanı olan mini bir
devlet hastanesi yaptığımızı iddia ediyoruz.
Şöyle ki aynı anda 20 tane poliklinik verilebiliyor
ve günlük 2 bin kişinin burada poliklinik
alması planlandı. Devlet hastanesinden
farkı sadece yatak olmaması. Ama bunun dışında
emarıyla, tomografisiyle, röntgeniyle,
laboratuvarlarıyla yani Denizli Devlet Hastanesinde
olan ne varsa burada tamamı var sadece
yatak dışında hatta ilave artıları var.
Yürüyen merdivenine kadar konuldu. Bir özel
hastanede bile yok."
"Türkiye’de bir ilki başardık"
Başkan Gürlesin, poliklinik ile Türkiye’de
bir ilki başardıklarını vurgulayarak, "Amaç
burada algıyı, gerçekten insana değer verildiğinin
ön plana çıkarılmasıydı. Türkiye’de
biz bir ilki başardık bunun altını özellikle çiziyorum.
Türkiye’de ilk defa böyle çok detaylı
donanımlı ve ilçe belediyesinin hele hele 4
yaşında bir ilçe belediyesinin yapmış olduğu
olağanüstü şaheser olarak düşünüyorum. Pamukkale
Belediyesi olarak burada bu yatırımın
toplam maliyeti şunu özellikle söylemek
istiyorum 36-37 milyon arsa bedelinin dışında
Pamukkale Belediyesinin yapmış olduğu
yatırıma ayırdığı para bütçesel anlamda
21 milyon. Sağlık Bakanlığının cihaz anlamında
koymuş olduğu rakam da 10-11 milyon
civarı olduğu tahmin edilmekte.
Toplamda da 37 milyon" diye konuştu.
egeyondergisi.com 35
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
Ege Üniversitesi’nden
TIP TARİHİNE
GEÇECEK AMELİYAT
Türkiye’de ilk, Avrupa’da ikinci robotik izsiz tiroid ameliyatı yapıldı
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi
doktorlarından Prof. Dr. Özer Makay ve ekibi, bir
ilke imza atarak Türkiye’de ilk, Avrupa’da ise
ikinci olarak robot yardımıyla izsiz tiroid ameliyatını
gerçekleştirdi.
Ege Üniversitesi'nde (EÜ) bir hayal daha gerçek
oldu. Dünyada ve Türkiye birçok başarıya
imza atan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi,
bir ilke daha adını yazdırdı. Prof. Dr. Özer
Makay ve ekibi, Türkiye’de ilk, Avrupa’da ise
ikinci olarak robot yardımıyla izsiz tiroid ameliyatı
yaptı.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet
Budak da, Türkiye’nin ilk robotik izsiz tiroid
ameliyatını gerçekleştiren EÜ Tıp Fakültesi
Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Özer Makay ve ekibini ziyaret etti.
Ameliyatın ardından kısa sürede sağlığına kavuşan
hasta 29 yaşındaki Pınar Derici ile ailesine
geçmiş olsun dileklerini ileten Rektör
Budak, ameliyatı yapan ekibi tebrik etti.
"Rektörlük olarak gurur duyuyorum"
EÜ’nün pek çok ilki başardığını ifade eden
Rektör Budak, "Tıp fakültemizdeki hocalarımız
özel bir ameliyata daha imza attı. Daha önce tiroid
ameliyatı olan hastalarda iz kalıyordu. Hocalarımız,
Avrupa’da ikinci, Türkiye’de ise ilk
kez robotik cerrahi ile izsiz tiroid ameliyatını
başarıyla gerçekleştirdi. Hastamızı ziyaret ettik
ve durumu gayet iyi. Hocalarımızı ve tüm ekibimizi,
bu başarılı ameliyattan dolayı tebrik ediyorum.
Rektörlük olarak gurur duyduğumuz bu
çalışmaları, eğitim, araştırma ve uygulama anlamında
her zaman destekledik ve desteklemeye
devam edeceğiz” diye konuştu.
Profesör ameliyatı nasıl yaptığını
anlattı: "Tarihi ameliyat"
Genç hastanın halsizlik, bitkinlik ve kilo
kaybı şikayetiyle hastaneye başvurduğunu ilk
etapta ilaç tedavisinin uygulandığını kaydeden
Prof. Dr. Makay, ardından da ameliyata karar verildiğini
söyledi. Ameliyatla ilgili bilgi veren
Prof. Dr. Makay, “Ülkemiz için tarihi bir ameliyat
yaptık. Gelecek nesillere ışık tutması açısından
da güzel bir adım attığımızı düşünüyorum.
İnovasyon ve ileri teknoloji dediğimizde aklımıza
robotlar geliyor, biz de bu ameliyatı robot
kullanarak gerçekleştirdik. Burada robot elbette
ameliyatı yapmıyor, hastalarımızın aklında
yanlış bir algı oluşmasını istemem. Ameliyatı
yine bizler, robotu kullanarak yapıyoruz. Başarımızın
perde arkasında 15- 20 kişilik bir ekip
var. Hem ekip arkadaşlarıma hem de bizlere bu
imkanı sağlayanlara teşekkür ediyorum” dedi.
Ameliyattan 1 gün sonra
taburcu oldu
Söz konusu ameliyatın yeni teknik ve detaylar
nedeniyle çok az merkezde yapılabildiğini
dile getiren Prof. Dr. Makay, "Hasta,
boyunda iz olmaksızın gerçekleştirilen ameliyatının
ertesi günü taburcu olup, normal hayatına
geri dönüyor. Robotik cerrahi sistemi, üç
boyutlu görüntü altında, dar alanda kıvrak manevralarla
ameliyat yapma avantajı sunuyor. Bu
ameliyat dünyada çok az merkezde gerçekleştirilebiliyor"
diye konuştu.
36 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
TAZE İNCİRİN
İHRACAT YOLCULUĞU
BAŞLADI
Türkiye, 2018 yılında 50 milyon dolarlık taze siyah incir
ihraç etmeyi hedefliyor.
Türkiye'nin, üretim ve ihracatında dünya lideri
olduğu taze incirde ihracat yolculuğu Sarılop
çeşidinde 12 Temmuz’da start alırken, siyah
taze incirin ihracatı ise 17 Temmuz 2018 tarihinde
başladı.
Türkiye’nin siyah taze incir ihracatının 2016
yılında 29 milyon dolar iken, 2017 yılında 41
milyon dolara yükseldiğini belirten Ege Yaş
Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu
Başkanı Hayrettin Uçak, 2018 yılında incir
rekoltesinin yüksek, kalitesinin iyi olduğunu,
ihracatçı için cazip hale gelen hava kargo ile ihracatta
verimli bir sezon geçirmeyi beklediklerini
kaydetti.
Taze incir ihracatı hava kargo ile
uçuşa geçecek
Türk Hava Yolları’na ait Turkish Kargo ile
taze meyve ihracatı için kapsamlı bir anlaşma
yaptıklarını hatırlatan Uçak, “Hava kargo ile ihracatımız
2018 yılının Ocak – Haziran döneminde,
2017 yılının aynı dönemine göre yüzde
132’lik artışla 5 milyon 245 bin dolardan, 12
milyon 146 bin dolara yükseldi. 2018 yılının
ikinci yarısında taze meyve ihracatında hava
kargonun payının daha da artmasını bekliyoruz.
Hava kargonun sağlayacağı ivme ile taze incir
ihracatında 50 milyon doları aşacağımıza inanıyoruz”
diye konuştu.
Taze incir ihraç tarihini belirlemek için Ekonomi
Bakanlığı Batı Anadolu Bölge Müdürlüğü
başkanlığında oluşturulan heyette; Ege Yaş
Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, Aydın İncir
Araştırma Enstitüsü, Aydın Tarım ve Orman İl
Müdürlüğü, Ürün Denetmenleri Grup Başkanlığı,
İzmir Zirai Karantina Müdürlüğü ve Buharkent
Ziraat Odası yetkilileri görev aldı.
Taze siyah incir ihracatında Almanya
zirvede
Türkiye, 2016 yılında 29 milyon 87 bin dolarlık
taze siyah incir ihraç etmişken, 2017 yılındaki
taze siyah incir ihracatı yüzde 43’lük
artışla 41 milyon 574 bin dolara yükseldi.
Taze siyah incir ihracatında Almanya, 14
milyon 762 bin dolarlık tutarla zirvede yer alırken,
ikinci sırayı 5 milyon 211 bin dolarlık tutarla
Hollanda aldı. İngiltere ise; Türkiye’den 4
milyon 881 bin dolarlık taze siyah incir aldı ve
ismini üçüncü sıraya yazdırdı. Türkiye, 2017 yılında
36 ülkeye taze siyah incir ihraç etme başarısı
gösterdi.
egeyondergisi.com 37
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
BERGAMA BELEDİYESİ
GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ
KURUYOR
Bergama Belediyesi köy tüzel kişiliğinden mahalleye dönüşen Sarıcalar
köyünde yaklaşık 20 bin metrekarelik alana “Güneş Enerjisi
Santrali” (GES) kuruyor. Böylelikle Bergama Belediyesi’nin tükettiği
elektrik enerjisi giderlerinde yaklaşık %70 oranında bir düşme sağlanması
hedefleniyor.
Bergama Belediyesi tarafından
Sarıcalar’da 20 bin metrekarelik
alana kurulacak olan güneş
enerjisi santrali 1 MW’lık kapasiteye
sahip olacak. Burada kurulacak
olan santralde toplam 4312
adet güneş enerjisi paneli kullanılacak.
Ayrıca alanda 1250
kW’lik birde trafo yapılacak. Tesisten
elde edilen enerji 270
metre mesafelik bir bağlantı
hattı ile ana enerji dağıtım hattına
aktarılacak.
Etrafı çitle çevrilip 7/24 güvenlik
kameraları ile takip edilecek
olan santralden üretilecek
enerji ise Bergama Belediyesi tarafından
kullanılan elektrik
enerjisi bedellerinden mahsup
edilecek. Böylelikle Bergama Belediyesi’nin tüketiminden
kaynaklanan elektrik enerjisi giderlerinde
yaklaşık %70 oranında bir düşme
sağlanması hedefleniyor.
Yapılacak olan santral ile belediye bütçesine
yıllık olarak yaklaşık 700 bin lira katkı sağlanacağını
belirten Bergama Belediye Başkanı Mehmet
Gönenç, Bergama’nın yıllardır çevre
duyarlılığıyla anılan bir kent olduğunu, Bergama
Belediyesi tarafından GES’ten yararlanarak
güneş enerjisi üretmesinin ise bu çevreci
yaklaşımın önemli göstergelerinden
birisi olacağını söyledi.
Başkan Gönenç ayrıca bir buçuk
milyon EURO yatırım bedelli
projenin ilk 8 yıl sağlanacak
mahsuplaşma giderleriyle kendi
finansmanını sağlayacağını,
güneş enerjisi panellerinin yaklaşık
25 yıllık enerji üretim kapasitesi
olduğu için ise kalan 17
yılda Bergama Belediyesi’nin
elektriğe çok düşük ücret ödeyeceğini
belirtti.
Bergama Şaha Kalktı
2009 yılından itibaren Katı
Atık Düzenli Depolama Tesisi,
Atık Su Arıtma Tesisi, Futbol
Akademi Tesisleri, Erdal Önder
Kapalı Spor Salonu, tenis kortları gibi projeleri
tamamlayıp ilçeye kazandıran Bergama Belediye
Başkanı Mehmet Gönenç, 2016 yılında
Bergama Kültür Merkezi (BerKM), Taziye Evi,
çok katlı otopark projelerini hizmete açmıştı.
2017 yılında ise 2018 yılı içerisinde bitirilmek
üzere bölgenin en büyük Canlı Hayvan Pazarı,
Yarı Olimpik Yüzme Havuzu ve Hasta
Yakını Konuk Evi projelerinin yapımına başlandı.
2018 yılında ise Bergama Ticaret Merkezi
ve Çamlıpark projesi için start verildi.
38 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
BOZKURT’TA
GÜNEŞ TARLALARI AÇTI
Denizli’nin Bozkurt ilçesinde güneş enerjisi panelleri açıldı. Denizli’de
ilk kez bir ilçe belediyesi güneş enerji santralini hayata geçirdi.
4 bin 158 panel ve 40 evirici çalışmaya başladı.
Bozkurt Belediyesi Güneş Enerji Santrali,
yenilenebilir enerji üretimine start verdi. 4 Milyon
TL’nin üzerinde maliyete sahip çevre dostu
santral ile yılda 2 bin 300 ton karbonmonoksit
salınımının önüne geçilecek.
Güneş enerjisi paneli açılış konuşmasını
yapan Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik,
“Bozkurt küçük nüfusu küçük bütçesi küçük
bugün sosyal belediyecilikle bugün açılışını yapacağımız
güneş enerjisi santralimizde bu
küçük bütçe ile yapıldı. İçinde 4158 panelimiz,
41 tane de güçlendiricimiz var. Şu anda Bozkurt’un
bin hanesinin elektrik giderini karşılayacak
durumdayız” dedi .
İlklerin Belediyesi Bozkurt Belediyesi
Güneş enerjisi çalışmalarının Bozkurt’ta çok
önceden başladığını dile getiren Başkan Çelik,
“Yenilenebilir enerji alanında güneş enerji
santralini yaklaşık iki sene önce Türkiye’de bağlantı
anlaşması ile yapan ilk belediyeyiz. Şu
anda bazı yerel yönetici arkadaşlarımız yaptığımız
çalışmayı örnek alarak arkamızdan gelmekteler.
Biz ise bunu iki sene önce
gerçekleştirdik. 20bin metrekarelik bir alanda
alanda yaklaşık 4milyon yüzaltmış bin liraya
mal ederek Güneş Enerji Santralini hayata geçirdik.
Bu büyük yatırımı da belediyemizin bütçesine
hiç bir yük getirmeden sağladık.
Belediyemizin kasasından tek bir kuruş harcamadan
bir enerji santraline sahip oldu” dedi
Çatılara Güneş Panelleri
Bozkurt’taki Enerji Santrali’nin santrali
yılda 1 milyon 700 bin kw/sa yılda elektrik enerjisi
sağladığını dile getiren Çelil, “sadece bu
değil yenilenebilir enerji olan bu santralle karbondioksit
emisyonu ile çevreci bir belediye
olduk” dedi.
Üretken bir belediye olduklarının altını
çizen Başkan Çelik, “Benim amacım yenilenebilir
enerjiyi Bozkurt’a tamamen yaymak. Bozkurt’taki
evlerin çatılarını güneş panelleri ile
kaplamak. Böylelikle vatandaşlarımızın evlerinde
kullandıkları elektriğin tamamını güneşten
ve çok daha düşük bütçe ile
karşılayabileceğiz” dedi.
Enerji Kooperatifleri Geliyor.
Muharrem İnce’nin Denizli mitingi öncesinde
açılışına katıldığı Bozkurt Güneş Enerji
Santrali’nin yanı sıra Başkan Çelik’in yeni planları
da mevcut. İlklerin belediyesi olarak tanımladıkları
Bozkurt’ta bir enerji kooperatifi kurma
düşünceleri olduğunu dile getiren Başkan Çelik,
“Kooperatifle birlikte yeni santraller yapmak istiyoruz.
Belediye’nin de içinde olacağı yeni
santralleri gelin birlikte yapalım. Böylelikle
Bozkurt’umuzda boğazımızdan geçen lokmayı
beraber büyütelim istiyoruz” diyerek enerji kooperatifi
kurma düşüncelerini de açıkladı.
egeyondergisi.com 39
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
MANİSA’NIN
KÂR GETİREN ENERJİ PROJESİ
Manisa’nın 15 bin 300 nüfusuyla en küçük ilçelerinden biri olan
Gölmarmara Belediyesi, kurduğu güneş enerjisi santrali ile kendi
elektriğini üretmeye başladı. 620 bin dolara mal olan ve 2,5 ayda tamamlanan
santral sayesinde belediye hem aylık 28 bin TL civarında
gelen elektrik faturasından kurtuldu hem de 22 bin TL gelir sağladı.
Güneş enerjisi santrali
Manisa’da bir ilk
Doğa dostu ve yenilenebilir enerji kaynaklarından
biri olan güneş enerjisi santralini ilk
kez Manisa’da Gölmarmara ilçesine kazandıran
Belediye Başkanı Kamil Öz, kendisine ait arazisini
hiçbir kira bedeli almadan tamamen santral
için tahsis etti. 10 dönümlük alana 2,5 ayda yerleştirilen
2 bin 200 panelle 500 KW gücünde
elektik üretilirken, sorumluluk sahasının tamamının
elektriğini karşılayan belediye, arta kalan
elektriği de satarak belediyeye gelir elde etmiş
oldu.
Törenin ardından Gölmarmara’nın Buğdaylı
mevkisinde 10 dönümlük alana kurulan güneş
enerjisi santralinde basın mensuplarının sorularını
cevaplandıran Başkan Öz, “Belediyemizin
yapmış olduğu güneş enerji santrali 10 dönüm
alanda kurulmuş ve 500 KW gücündedir. Gölmarmara
Belediyesi, bu santralle sokak aydınlatma
lambaları, şantiye binası ve merkez
binanın tüm elektriğini üretip fazlasını da satmaktadır.
Yaklaşık Gölmarmara Belediyesine bu aylarda
günlük 2 bin TL gelir getirmektedir. Ayda
ortalama olarak 50-55 bin TL civarında katkısı
olacak. 17 ilçe ve büyükşehir belediyesi dahil
olmak üzere Manisa’da ilk. Maliyeti 620 bin dolardır.
2,5 ayda tamamlandı. 2017 bedeliyle yapıldı.
Bu yüzden sistem kullanım bedeli daha az
ödeyeceğiz. Belediye daha fazla para kazanmış
olacak. Belediye elektrik faturasından kurtuldu,
para kazanmaya başladı. Kendi ayakları üzerinde
duran bir belediye olmaya çalışıyoruz.
Hedef Hidro Elektrik Santrali
Belediyenin ihtiyacı olan elektriği üretiyoruz
ve fazlasını da satıyoruz. Daha önceden belediyeye
28 bin TL civarında elektrik faturası
geliyordu. Şimdi bu fatura gelmeyecek ve 22 bin
lira civarında da cebine para girmiş olacak. Projenin
devamında bir de hidroelektrik santrali
yapmayı düşünüyoruz. Bunun fizibilite çalışmalarını
yaptık. 54 bin dönüm arazi Gölmarmara
Belediyesi tarafından sol sahil olacak.
Gölmarmara Belediyesi bu sulamayı yapacak.
Gördes Barajı’ndan 60-70 bar civarında su gelmektedir.
Bu 8-10 bara düşürülmek istenmektedir.
8-10 bara düşürürken Devlet Su İşleri
Müdürlüğü dalga kıranlar kurmuşlar. Biz bu
dalga kıranların önüne boru tipi tribünler yapalım
diyoruz. Gölmarmara Belediyesine bir gelir
olsun diye uğraşıyoruz. Bunu da önümüzdeki
günlerde faaliyete geçiririz” dedi.
40 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
EXTRANET İLE
İNTERNETSİZ EV
KALMASIN
Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın
tek bir vatandaşın bile internet erişiminden mahrum kalmaması
için başlattığı "İnternetsiz Ev Kalmasın" seferberliğine
Extranet’ ten büyük destek!
Türkiye’nin dijital dönüşümü adına bir milat
olması beklenen bu seferberliğin, internet hizmetinden
yararlanamamış haneleri internet ile
buluşturması hedeflemektedir. Bakanlığın çizdiği
bu vizyona hizmet etmek üzere, Extranet
internetle tanışamamış vatandaşlara yönelik
hesaplı internet paketleri sunmak için kampanya
bir başlattı.
Extranet ’in 24 ay boyunca değişmeyen
avantajlı fiyatlarla sunacağı paketlerin fiyatı; 4
Mbps 20 GB AKN Limitsiz ADSL 9,90 TL ve 4
Mbps 20 GB AKN Limitsiz ADSL + 1000 dk. her
yöne 24.90 TL olacaktır. Kampanyadan yararlanmak
isteyen bireysel müşterilerin adresinde
daha önce internet tanımlanmamış veya internet
hattının iptalinden en az 3 ay geçmiş olmalıdır.
Detaylı kampanya bilgisi için; Extranet
Noktaları’nı ziyaret edebilir,
bilgi@extranet.com.tr adresine e-posta gönderebilir,
www.extranet.com.tr‘yi inceleyebilir
veya 0850 470 0 444 no.lu Extranet Müşteri Hizmetleri’ni
arayabilirsiniz.
Extranet Hakkında:
Extranet, geniş hizmet ağı, yüksek kalitesi,
hızlı, güvenilir ve çözüm odaklı hizmet
anlayışı ile birey ve kurumların
iletişim ihtiyaçlarını karşılamak üzere
2015 yılında bilişim dünyasına adım atmıştır.
Yeni dinamikler doğrultusunda
hizmetlerini geliştirmeye devam eden
Extranet, dijital dönüşüme katkı sağlayan
bir oyuncu olarak pazarda yerini almıştır.
Extranet, tüm Türkiye genelinde ses, data
ve katma değerli hizmetleri bireysel ve
kurumsal anlamda sunabilen bir internet
servis sağlayıcısıdır. Gerek xDSL erişim
teknolojileri, gerekse fiber optik kablo
altyapıları üzerinden müşterilerine ulaşan
Extranet, altyapı sağlayıcıları ile yaptığı
anlaşmalar çerçevesinde yurt içinde
her noktaya hizmet vermektedir.
www.extranet.com.tr
egeyondergisi.com 41
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
TARIMKENT ÇAL’A
SEL DARBESİ!
Geçici Çözümler Bekleniyor.
Kalıcı Çözüm ise Ürün Bazı Destekleme…
Tarımkent Çal yine bir dolu afeti sonucu
mağdur oldu. Haziran ayı içerisinde gerçekleşen
şiddetli yağmur ve dolu yağışları tarım arazilerine
çok ciddi zararlar verdi. Tahmini rakamlarla
35Milyon olarak hesaplanan zararın
ardından çiftçiler ve ilçenin ileri gelenleri afet
fonundan destekleme beklerken, afet zararının
çiftçiyi mağdur etmesinin en önemli sebebinin
tarımın yapısal çarpıklığı olarak gösteriliyor.
Geçici çözümlerin bir an evvel gerçekleşmesi ile
mağdur olan çiftçilerin zorda bırakılmaması
ivedilikle beklenirken bir daha bu problemin
yaşanmaması için beklenen en önemli şey ise
tarımsal desteklemenin arazi üzerinden değil
üretilen ürünün kilo bazında desteklenmesi…
Çal’da Tarıma Sel Darbesi: Zarar 35
Milyon TL Civarında
Denizli’nin Çal ilçesinde Haziran ayı içerisinde
yaşanan sel ve dolu felaketlerinin ardından
yaralar sarılmaya çalışılıyor. Tarımkent olarak
adlandırılan ve Türkiye’de şaraplık üzümün
yarısından fazlasını karşılayan Çal’da üzüm
bağları ve hububat tarlalarında yaklaşık 35 milyon
TL tutarında zarar olduğu belirtildi.
Yağışlar sonrası yaşanan sel felaketlerinde
üzüm bağları, ayçiçeği, mısır, arpa, buğday ve
haşhaş tarlaları zarar gördü. Tarlalarda ürünlerin
çeşitliliğine göre yüzde 40-90 arasında zarar
oluşurken, zararın maliyetinin ise yaklaşık 35-
40 milyon TL arasında olduğu kaydedildi. İlçedeki
mahalle muhtarları ile bir araya gelerek
zarar tespiti konusunda değerlendirme toplantısı
yapan Çal İlçe Belediye Başkanı Fethi Akcan,
sellerden dolayı yol ve üst yapılarda ciddi hasarlar
olduğunu ifade etti. Üst yapı anlamında
yaklaşık 2.5-3 milyon TL arasında bir zarar olduğunu
aktaran Başkan Akcan, özellikle üzüm
bağları olmak üzere tarım arazilerinde de zarar
olduğunu vurguladı.
42 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
Tek yıllık ürünlerde bu sene bir hasar olduğunda
gelecek yıl yenisini ektiğimizde yeni
yıla yeni ürünle başlarız. Ama bağ, meyvecilik
farklı bir şey. Bağ çubuklardaki yaraların
kapanması, sağlıklı hale gelip yeniden ürün
vermesi için en az 4 yıllık bir süreç gerekli.”
Afet sonrasında mağdur çiftçilerin tarım
kredi kooperatifleri ve Ziraat Bankası’na olan
kredi borçlarının ertelendiğini ifade eden Çil,
“krediler ertelendi. Bu önemli bir destekti.
Ama kredi kullanmayan çiftçinin mağduriyeti
konusunda da çalışma yapılmalı. Zarar
gören çiftçilerimiz Ziraat Bankası’ndan
uygun faizli kredi kullanabilirse çiftçilerimiz
için faydalı olur” dedi.
Akcan, “Üzüm bağlarında yaklaşık 8-9 bin
dönüm alanda yüzde 100’lere varan zararlar
var. 16-17 bin dönüm alanda yüzde 40-50 seviyelerinde
hasarlarımız var. Çiftçilerin yaklaşık
35 milyon TL zararı var. Ayçiçeği, mısır,
bamya, hububat ürünlerinin ve meyvelikleri
işin içerisine kattığımı zaman yaklaşık 35
milyon TL civarında. Yaraların salınması için
raporlar tutuldu ve hızlı bir şekilde yaralar
sarılmaya çalışılıyor. Bizim talebimiz şu,
TARSİM sigortası olanların zararları ödenecek
ama sigortası olmayanların afet fonundan
bir aktarım yapılması. 2015 yılında soğuk
vurgunundan dolayı yaklaşık 7,5 milyon para
aktarıldı. Ekonomi Bakanımızın desteği ile
yine aynı şekilde bakanımızın desteği ile afet
fonundan yararlandırmasını istiyoruz. Ayrıca
çiftçilerimize hububat ile ilgili de tohum ve
gübre desteği verilmesini talep ediyoruz”
diye konuştu.
“Kredi Borçları Ertelendi, Kredisi
Olmayanlara Da Uygun Krediler
Verilmeli”
Çal Ziraat Odası Başkanı Haşim Ahmet
Çil ise yağışlar nedeniyle ciddi zararlar olduğunu
ve ilçedeki 34 mahallenin hemen
hemen hepsinde yağışın etkili olduğunu dile
getirdi. Mahallerdeki tarım arazilerinde
yüzde 40’tan yüzde 100’e kadar zarar olduğunu
hatırlatan Çil şunları söyledi:
“Bağcılık denilince Çal önemli bir merkez.
200 bin dekarlık bağ alanı ile Türkiye’nin şaraplık
üzümde yaklaşık yüzde 35’lik üretimini
karşılayan bir ilçe. Yağışlar ve dolu
neticesinde bağlardaki hasarlarımız büyük.
Afet Fonundan Gelecek Olumlu
Haberler Bekleniyor
İlçede tarım arazilerinde sular çekildikten
sonra başakların yerde olduğu, arpa-buğday
ve haşhaşlarda da aşırı yağmurdan dolayı karararak
çürüdükleri gözlendi. Ağustos ayında
hasat yapılması gereken üzüm bağlarında
ürün verimliliğin yarı yarıya düşeceği öngörülüyor.
İlçede sel felaketi sonrasında yaraların sarılması
için gerekli afet raporlarının tutulduğu
kaydedilirken, Başkan Akcan ve çiftçiler
zararların karşılanması için afet fonundan
gelecek bir yardımı bekliyor.
KALICI ÇÖZÜM: Teşvik Sisteminin
Değişmesi
Çal Ziraat Odası Başkanı Haşim Çil afet
sonrası gerekli desteklerle çiftçilerin yaralarını
sarmaya çalıştıklarını dile getirdi. Yaşanan
ve yaşanacak afetlere karşı çiftçilerin
kendilerini sigorta ile garanti altına alabileceğini
ifade eden Çil, “Ama Türkiye’de tarımın
yapısal çarpıklığı yüzünden çiftçiler
sigorta da yaptıramıyor. Çiftçilerimizin çoğu
kiralık arazilerde üretim yapmaya çalışıyor.
Yani işlenen tarla aslında başkasının oluyor.
Ve esas arazi sahibi ise tarımsal desteklemeyi
kendisi alabilmek için araziyi işleyen üzerine
veremiyor. Bu sebeple de Tarsim başta olmak
üzere ne bir sigorta ne bir yardım alabiliyorsunuz.
Arazi sahibi şehirde oturuyor, çiftçilikle
hiçbir bağlantısı yok ama tarımsal
desteklemeyi o alıyor ve esas üretici sigorta
dahi yaptıramıyor. Böyle afet durumlarında
da çiftçilerimiz mağdur oluyor.
Bunu da hep söylüyoruz. Boş araziye değil
de araziden kalkan ürüne destek verilsin
diye. Maalesef şimdiye kadar bu gerçekleşmedi.
Bundan sonra bu gerçekleşirse hem
çiftçilerin mağduriyetleri giderilecek hem de
desteklemeler fatura ile alınacağından vergi
bazında da kayıp kaçağın önüne geçilecektir.
Çünkü devlet satılan her ürünü kilo başına
kayıt altına alacaktır” dedi.
egeyondergisi.com 43
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
EİB İHRACATI
13 MİLYAR
DOLARA ULAŞTI
Türkiye'de 2018 yılında ihracat artış rekortmeni
olan Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), 2018 yılı Haziran
ayında 1 milyar 86 milyon dolar ihracata
imza attı.
EİB'nin ihracatı 2017 yılı Haziran ayına göre
yüzde 9 artış gösterdi. EİB, 2017 yılı Haziran
ayında 999 milyon dolarlık ihracata imza atmıştı.
Haziran ayında Türkiye'nin ihracatı ise;
yüzde 5 artış göstererek, 12 milyar 601 milyon
dolar olarak kayıtlara geçti. Türkiye'nin 2017 yılı
Haziran ayındaki ihracatı ise; 12 milyar 3 milyon
dolar olmuştu.
Ege İhracatçı Birlikleri, 2018 yılı Haziran
ayında 631 milyon 665 bin dolarlık sanayi ürünleri
ihraç ederken, tarım ürünleri ihracatı yüzde
6'lık artışla 353 milyon dolardan 373 milyon dolara
yükseldi. Madencilik sektörünün ihracatı
ise; yüzde 10'luk artışla 81 milyon 721 bin dolara
çıktı.
EİB'nin yıllık ihracatı 13 milyar
dolara dayandı
Yılın ilk yarısında yüzde 20'lik ihracat artışıyla
6 milyar 647 milyon dolar dövizi Türkiye'ye
kazandıran Egeli ihracatçıların son 1 yıllık ihracatı
ise; yüzde 18'lik artışla 12 milyar 938 milyon
dolara ulaştı. EİB'nin hedefi Temmuz
ayında yıllık ihracatta 13 milyar doları aşmak
olacak.
Ege İhracatçı Birlikleri çatı altındaki 12 ihracatçı
birliğinin, 10 tanesi 2018 yılı Haziran
ayında, bir önceki Haziran ayına göre ihracatını
arttırmayı başarırken, Ege Zeytin ve Zeytinyağı
İhracatçıları Birliği ve Ege Tekstil ve Hammaddeleri
İhracatçıları Birliği 2017 yılı Haziran ayı
44 egeyondergisi.com
performanslarının gerisinde kaldılar.
Demir ihracatı zirveye demir attı
2018 yılına parlak bir giriş yapan Ege Demir
ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, Haziran
ayında 125 milyon 717 bin dolarlık ihracata
imza attı. 2017 yılı Haziran ayında 83
milyon 19 bin dolarlık ihracat gerçekleştiren
Egeli demir ihracatçıları, 2018 yılı Haziran
ayında ihracatlarını yüzde 51 arttırma başarısı
gösterdi.
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları
Birliği ise; 110 milyon 209 bin dolarlık döviz getirisi
ile en fazla ihracat yapan ikinci sektör oldu
ve zirveye ortak oldu.
Haziran ayında ihracatını yüzde 21 arttıran
Ege Tütün İhracatçıları Birliği 85 milyon 871 bin
dolarlık ihracatla üçüncü sırada yer aldı.
Su ürünleri ve hayvansal mamuller
ihracatı 1 milyar doları aştı
Ege Maden İhracatçıları Birliği, Haziran
ayında yüzde 10,4'lük ihracat artış hızı yakaladı
ve 81 milyon 721 bin dolarlık ihracatı hanesine
yazdırdı. 79 milyon 556 bin dolarlık ihracat
yapan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller
İhracatçıları Birliği beşinci basamağın sahibi
oldu. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller
İhracatçıları Birliği yıllık 1 milyar 8 milyon dolar
ihracat rakamına ulaşarak 1 milyar dolar barajı
üzerinde tutunacağını ortaya koydu.
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
Meyve sebze ve mamulleri ihracatı
koşar adım
Başarılı bir yıl geçiren Ege Yaş Meyve Sebze
İhracatçıları Birliği, Haziran ayında yüzde 11'lik
ihracat artışı yakaladı ve 70 milyon 41 bin dolarlık
ihracata imza attı. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri
İhracatçıları Birliği ise; yüzde 2'lik
artışla 51 milyon 117 bin dolara ulaştı.
Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları
Birliği, Haziran ayında 44 milyon 836
bin dolarlık ihracatı kayda alırken, ihracatını
yüzde 20 arttıran Ege Hububat Bakliyat Yağlı
Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 28
milyon 489 bin dolar ihracata imza attı.
Haziran ayında ihracatı yüzde 9'luk düşüş
yaşayan Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları
Birliği 18 milyon 479 bin dolarlık ihracatı
hanesine yazdırdı. İhracatını yüzde 14 arttıran
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği
14 milyon 324 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
Haziran ayında ihracatı yüzde 48'lik düşüş
gösteren Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları
Birliği 11 milyon 198 bin dolarlık ihracat yaptı.
Egeli ihracatçılar en fazla ihracatı
Almanya'ya yaptı
Ege İhracatçı Birlikleri'nin Haziran ayı ihracatında
Almanya 130 milyon dolarlık tutarla
zirvedeki yerini korudu. Egeli ihracatçılar, Almanya'ya
2018 yılının 6 aylık döneminde ise;
768 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
Almanya'yı 82 milyon dolarlık ihracatla
Amerika Birleşik Devletleri, 69 milyon dolarlık
ihracatla İngiltere izlerken, Haziran ayında
Egeli ihracatçıların Mısır'a yaptığı ihracat yüzde
177'lik artışla 12 milyon dolardan 33 milyon dolara
yükseldi. Egeli ihracatçıların önemli artış
yakaladığı diğer pazarlar ise; yüzde 46'lık artış
ve 59 milyon dolarlık ihracat ile Fransa, yüzde
41'lik ihracat yükselişi ve 30 milyon dolarlık ihracatla
Çin ve yüzde 40'lık artış ve 25 milyon
dolarlık dış satımla Yunanistan oldu.
Yılın ilk yarısı beklentilerimize uygun
geçti
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı
Jak Eskinazi, 2018 yılının ilk yarısının beklentileri
doğrultusunda geride kaldığını, ihracatlarının
13 milyar dolara dayandığını kaydetti.
Haziran ayında Türkiye'nin ihracatının
yüzde 5 arttığını, EİB'nin ihracat artış hızının
ise yüzde 9 olduğu bilgisini veren Eskinazi,
"Ocak - Haziran döneminde ise; Türkiye'nin ihracatı
yüzde 12 artarken, EİB ihracatını yüzde
20 arttırdı. Benzer tablonun yılsonunda da
oluşması için İnovasyon, Ar-Ge ve Tasarım
odaklı, katma değerli ürün ihracatını arttırmak
için çalışmalarımızı sürdüreceğiz" diye konuştu.
"Seçim geride kaldı gündem ekonomi ve ihracat
olmalı" diyen Eskinazi, OHAL uygulamasının
kalkması ile birlikte Türkiye hızla
normalleşeceğini, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye
yatırım konusunda daha istekli olacağını,
bu sayede Türk ekonomisinin yılın ilk çeyreğindeki
yüzde 7.4'lük büyüme rakamını aşacağını,
ihracat rakamlarının da artışına devam edeceğini
sözlerine ekledi.
egeyondergisi.com 45
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
GÜÇLÜ İHRACAT
20. AYDA DA DEVAM ETTİ
Türkiye İhracatçılar Meclisi
tarafından haziran ayı ihracat rakamları
açıklandı. Ülkemiz ihracatı
haziranda yüzde 5 oranında
arttı ve 12 milyar 601 milyon
USD’ye yükseldi. Yılın ilk yarısındaki
ihracat performansını ele
aldığımızda, ülkemiz ihracatının
yüzde 7,4 artış ile 81,9 milyar
USD’ye ulaştığını görüyoruz.
Sene sonu için belirlenen 169
milyar USD’lik ihracat hedefimize
ulaşma yolunda atılan
adımlar ve ihracatımızın 20. ayda
da artış trendini hız kesmeden
devam ettirmesi son derece sevindirici.
DENİB ve Denizli İhracatı
Artıyor…
DENİB ve Denizli ihracatı da artışlarına
devam ediyor. DENİB üzerinden gerçekleştirilen
ihracatımız, haziran ayında yüzde 1 oranında
artışla 206 milyon USD’yi aştı.
Ocak-Haziran döneminde ise, DENİB ihracatı
yüzde 8,9 oranında artarak 1 milyar 278 milyon
USD oldu.
TİM tarafından açıklanan
Denizli ihracatını değerlendirdiğimizde,
haziran ayında yüzde
8,2 oranında artışla 274 milyon
USD’lik ihracat rakamına ulaşıldığını
görüyoruz. Yılın ilk altı
aylık döneminde ise, ilimiz ihracatı
yüzde 18,1 oranında artarak
1 milyar 685 milyon USD’yi geride
bıraktı.
Yeni Başkanımız İsmail
Gülle’yi Tebrik
Ediyoruz…
TİM’in 25. Olağan Genel Kurulu
dün gerçekleştirildi. İhracat
gemisinin kaptanlığını 10 yıldır
başarılı bir şekilde yürüten ve ülkemiz
ihracatının sürdürülebilir
bir şekilde artması noktasında büyük emekleri
olan Mehmet Büyükekşi’ye teşekkür ediyoruz.
Yeni TİM Başkanımız İsmail Gülle ve ekibini
tebrik ediyor, görev süresi boyunca başarı dileklerimizi
sunuyoruz. Yeni Başkanımızın liderliğinde
yeni rekorlar ve güçlü ihracat artışlarının
devam edeceğine inanıyoruz. Tüm ihracat camiamıza
ve ülkemize hayırlı olsun.
46 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
EGE BÖLGESİ
‘ERDOĞAN’DEDİ
24 Haziran’da gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde
Ege Bölgesi’ndeki 8 ilden 5’inde Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın oyu önde çıktı. Önceki
seçimlerde olduğu gibi kıyı şeridinde geriye düşen Erdoğan,
İç Ege’de bulunan 5 ilde ise önde çıktı.
24 Haziran’da gerçekleştirilen seçimlerin
kesin sonuçlarının da açıklanmasının ardından
seçim serüveni sona erdi. Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinin de ilk turda
tamamlanması ile hayat normal seyrine dönmeye
başladı. İş dünyası seçim mesajlarında
“artık ekonomiye dönülmeli ve yapılması gerekenler
yapılmalı” diyor.
Ülke olarak kritik bir seçim süreci geçirdik.
Yeni sistemin ilk başkanının belirleneceği
seçimde 6 aday birbiri ile yarıştı. Erken
seçim olması sebebi ile çok kısa sürede gerçekleşen
propaganda çalışmaları ve seçim
çalışmaları herkese yorucu bir süreç yaşattı.
Bu süreç sonunda cumhurbaşkanlığı seçimleri
ilk turda Recep Tayyip Erdoğan’ın
%52.59’luk oy oranı ile sonuçlandı. Erdoğan’ın
en yakın rakibi %30.64, Selahattin
Demirtaş %8.4, Meral Akşener %7.29, Temel
Karamollaoğlu %0.89, Doğu Perinçek ise
%0.2 oy aldı.
Ege Bölgesin’de ise yine Recep Tayyip Erdoğan’ın
önde olduğu sandık sonuçlarında
görülüyor. 8 Ege ilinin 5’inde Recep Tayyip
Erdoğan önde iken, 3 ilde de Muharrem İnce
seçimleri önde kapattı.
egeyondergisi.com 47
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
Ege kentlerinde seçim sonuçları şu şekilde gerçekleşti.
İzmir
Muharrem İnce %54.01
Recep Tayyip Erdoğan %32.92
Meral Akşener %6.3
Selahattin Demirtaş %6.03
Temel Karamollaoğlu %0.46
Doğu Perinçek %0.28
Aydın
Muharrem İnce %44.23
Recep Tayyip Erdoğan %37.97
Meral Akşener %11.26
Selahattin Demirtaş %5.78
Temel Karamollaoğlu %0.44
Doğu Perinçek %0.31
Muğla
Muharrem İnce %52.6
Recep Tayyip Erdoğan %32.14
Meral Akşener %11.81
Selahattin Demirtaş %2.8
Temel Karamollaoğlu %0.33
Doğu Perinçek %0.32
Denizli
Recep Tayyip Erdoğan %47.82
Muharrem İnce %35.40
Meral Akşener %13.82
Selahattin Demirtaş %2.14
Temel Karamollaoğlu %0.55
Doğu Perinçek %0.26
Cumhurbaşkanı Erdoğan:
“DEMOKRATİK HAKKINI
KULLANAN HER VATANDAŞIMA
TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Seçimlerin ilk turda bitmesi ve Yüksek
Seçim Kurulu’nun gece yarısından sonra
resmi olmayan sonuçlara göre kazananın
Recep Tayyip Erdoğan olarak açıklaması üzerine
Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul’dan
Ankara’ya gelerek balkon konuşması gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında
Manisa
Recep Tayyip Erdoğan %48.61
Muharrem İnce %34.64
Meral Akşener %11.04
Selahattin Demirtaş %4.86
Temel Karamollaoğlu %0.61
Doğu Perinçek %0.24
Uşak
Recep Tayyip Erdoğan %51.52
Muharrem İnce %34.98
Meral Akşener %11.07
Selahattin Demirtaş %1.29
Temel Karamollaoğlu %0.91
Doğu Perinçek %0.23
Kütahya
Recep Tayyip Erdoğan %71.49
Muharrem İnce %16.55
Meral Akşener %10.13
Selahattin Demirtaş %1.32
Temel Karamollaoğlu %0.32
Doğu Perinçek %0.20
Afyonkarahisar
Recep Tayyip Erdoğan %68.04
Muharrem İnce %18.86
Meral Akşener %11.66
Selahattin Demirtaş %0.87
Temel Karamollaoğlu %0.36
Doğu Perinçek %0.21
seçimin galibinin demokrasi olduğunu belirtti.
Konuşmasına teşekkürlerle başlayan
Erdoğan, “Şahsıma, ittifakıma ve partime güvenen
tüm kardeşlerime, milletime şükranlarımı
sunuyorum. Cumhur İttifakı'nın bir
diğer kanadı olan Milliyetçi Hareket Partisi'nin
Genel Başkanı Sayın Bahçeli'ye ve
MHP'nin tüm mensuplarına teşekkür ediyorum.
Aynı şekilde merhum MuhsinYazıcıoğlu'nun
yadigarı Alperenlere teşekkür
ediyorum. Hangi partiye oy vermiş olursa
olsun sandığa giderek, demokratik hakkını
kullanan her vatandaşıma teşekkür ediyorum"
dedi.
48 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
“SEÇİMİN GALİBİ 81 MİLYONDUR”
Seçimin kazananının millet olduğunu
ifade eden Erdoğan, “Bu seçimin galibi demokrasidir,
milli iradedir, milletimizin bizatihi
kendisidir. Bu seçimin galibi 81 milyon
vatandaşımızın her bir ferdidir. Türk siyasi
tarihinin en yüksek katılımlı serbest seçiminde
sandığa giderek bu demokrasi şölenine
katılan tüm vatandaşlarıma teşekkür
ediyorum. Siz tarih yazıyorsunuz, asırlar sizi
çok farklı anacak. Gelişmiş ülkeler başta
olmak üzere dünyanın pek çok yerinde seçimler
bizdekinin yarısını bile bulmayan katılımlarla
yapılıyor. Türk milleti sandığa,
sandıkta tezahür ettirdiği iradesine sahip çıkarak,
demokrasiye ve onun ayrılmaz bir parçası
olan haklarına ve özgürlüklerine ne
kadar önem verdiğini bu seçimde tekrar göstermiştir”dedi.
“2023 HEDEFLERİNE HEP BİRLİKTE
ULAŞACAĞIZ”
Erdoğan daha çok çalışacaklarını belirtiği
konuşmasında şunları dile getirdi: "Milletimiz,
sandıkta tercihini 16 yıldır olduğu gibi
bu defa da kavgadan değil, hizmetten yana
kullanmıştır. Kazanan demokrasimiz, kazanan
hizmet siyaseti, kazanan milli iradenin
üstünlüğü, kazanan Türkiye, kazanan Türk
milleti, kazanan bölgemizdeki tüm mağdurlar,
kazanan dünyadaki tüm mazlumlar olmuştur.
Bizlere bugünleri gösteren
Rabbimize hamd ediyorum. Bizleri, milletimize
mahçup etmeyen Rabbimize hamd ediyorum.
Bizleri, kalbiyle ve gözüyle ülkemizi
takip eden kardeşlerimize mahçup etmeyen
Rabbimize hamd ediyorum. Sizlerin sevgisine
layık olabilmek için daha çok gayret gösterceğiz.
Sizlerine güvenine karşılık
verebilmek için daha çok ter dökeceğiz. Sizlerin
desteğinin hakkını verebilmek için daha
çok mücadele edeceğiz. Sandıkta bize verdiğiniz
güçle, ülkemizi 2023 hedeflerine inşallah
hep birlikte ulaştıracağız.".
'81 MİLYONUN CUMHURBAŞKANI
OLUNUZ'
Seçimlerde en çok oyu alan ikinci isim
Muharrem İnce ise seçimlerin ertesi günü
açıklamalarda bulundu. Seçimlerde 15 milyon
yurttaşın oyunu aldığını dile getiren İnce
hedeflerinin bu sayıyı 30 milyona ulaştırmak
olduğunu belirtti.
Seçim sonuçlarını kabul ettiğini seçim gecesi
belirten İnce basın açıklamasında Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’a
önerilerde de bulundu. Gerginliğe son verilmesini
isteyen İnce, “Sayın Erdoğan, lütfen
artık bugünden sonra AK Parti Genel Başkanı
gibi davranmayınız. 81 milyonun cumhurbaşkanı
olunuz. Benim sloganımı kullanmanızı
tavsiye ederim. Artık hepimizin
cumhurbaşkanı olun. Bu gerginliğe son
verin, kucaklayın milleti. Ben seçilseydim
öyle yapacaktım. AK Parti genel merkezine
gelip sizin çayınızı içecektim. AK Partilileri
kucaklayacaktım. Sayın Erdoğan’dan bunu
bekliyorum” dedi.
'HEPSİNE TEŞEKKÜR EDİYORUM'
Çalışmaları kapsamında emek veren herkese
teşekkürlerini sunan İnce, “Bayraklarımızı
asan gençlerimize, broşürlerimizi
dağıtan kadınlarımıza, bizleri izleyen basın
mensuplarına, güvenlik güçlerine, o esnada
çocuğunu uyuturken seçim şarkımızla çocuğunu
uyandırdığımız annelere, görüntü gürültü
kirliliği verdiklerimize hepsine
teşekkür ediyorum. Onlardan özür diliyorum.
Aynı inançla bugünden itibaren çalışmaya
devam edeceğimizi bütün milletimize bildiriyorum”
dedi.
egeyondergisi.com 49
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
EGE’NİN BAKANLARI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
TBMM’de gerçekleştirdiği yemin töreninin ardından
yeni dönem görevine resmen başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan göreve resmen başladığı
günün akşamında yeni bakanlar kurulunu
da açıkladı. Önceki dönem Ekonomi
Bakanlığı görevini yürüten Nihat Zeybekci kabinede
yer almazken, Ege Bölgesi’nden 3
bakan yeni bakanlar kurulunda görev aldı.
16 Bakan Açıklandı
Yeni dönemde bakanlık sayısı 16’ya düşürüldü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partili olmayan
bakanları işaret etmesinin ardından
yeni bakanlar açıklandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin
son Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci
yeni kabinede yer almadı.
Yeni Bakanlar Kurulu ise şu şekilde
oluştu:
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih
Dönmez
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turan
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu
Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı
Zehra Zümrüt Selçuk
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan
Sanayi ve Kalkınma Bakanı Mustafa Varank
Yeni sistemin ilk Cumhurbaşkanı Yardımcısı
ise Fuat Oktay olarak belirlendi.
Ege’de ise geçmiş dönemlerde bakanlık
yapan Nihat Zeybekci ve Veysel Eroğlu kabinede
yer almadı. Yeni sistemde Ege Bölgesinden
üç isim yer aldı. Tarım ve Orman Bakanı
İzmir doğumlu Bekir Pakdemirli olurken, yeni
sistemin ilk Ticaret Bakanı da Manisa doğumlu
Ruhsar Pekcan oldu . 59.Hükümette Kültür ve
Turizm Bakanlığı görevini yürüten Atilla
Koç’un kızı Zehra Zümrüt Selçuk Çalışma, Sosyal
Hizmetler ve Aile Bakanı olarak yeni kabinede
yerini aldı.
24 Haziran seçimleri öncesi AK Parti’den
milletvekili aday adayı olan ancak aday gösterilmeyen
Bekir Pakdemirli, bakanlığın kendisi
için sürpriz olduğunu açıkladı. Pakdemirli,
“Benim de dün haberim oldu. Böyle bir beklenti
içerisinde değildim. Biraz şaşırdım. Reisi
Cumhur’umuza bu görevi bana verdiği için teşekkür
ediyorum. Hem kendisine hizmet hem
de millete hizmet imkanı doğdu. Canla başla
bölgemize, İzmir’imize ve Türkiye’mize hizmet
için çalışacağız” dedi.
Bekir Pakdemirli Kimdir?
1973 yılında İzmir’de doğdu. Babası Eski
ANAP Bakanı Ekrem Pakdemirli’dir. Bilkent
üniversitesi İşletme Fakültesi’nde lisans eğitimini
tamamladıktan sonra, Başkent Üniversitesi’nde
işletme yüksek lisansı, Celal Bayar
Üniversitesi İktisat Bölümü’nde doktora çalışmalarını
yürüttü.
Gıda, tarım, hayvancılık, teknoloji ve otomotiv
alanında serbest girişimcilik yaptı. Çeşitli
50 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
Ruhsar Pekcan Kimdir?
Yeni sistemin ilk Ticaret Bakanı da Manisa
doğumlu Ruhsar Pekcan oldu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)
Kadın Girişimciler Kurulu Başkan Yardımcısı
Ruhsar Pekcan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet
Sistemi’nin ilk Ticaret Bakanı oldu. Pekcan,
1958’de Manisa’da doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi
(İTÜ) Elektrik Fakültesi mezunu olan
Pekcan, yüksek lisansını aynı fakültede tamamladı.
Pekcan, 1981’de Türkiye Sınai Kalkınma
Bankasında başladığı kariyerine, özel sektörde
çeşitli firmalarda farklı görevlerin ardından
genel müdür ve yönetim kurulu üyesi olarak
devam etti.
Üç dönem DEİK Türkiye-Suriye İş Konseyi
Başkanlığını yürüten Pekcan, ayrıca Türkiye-
Ürdün İş Konseyi Başkanlığı yaptı. TOBB Kadın
Girişimciler Kurulu Başkan Yardımcısı olan
Pekcan, evli ve iki çocuk annesi, İngilizce biliyor.
şirketlerin kuruluşunda ve yönetiminde bulundu.
Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında
yer alan bir firmada ve halka açık bir gıda
firmasında Genel Müdürlük görevlerini üstlendi.
Uluslararası bir gıda şirketindeki üst
düzey yöneticilik görevinin ardından, yine aynı
şirkette danışmanlık yaptı. Turkcell, BİM ve Al-
Baraka Katılım Bankası’nda yönetim kurulu
üyesidir. Sosyal sorumluluk faaliyetleri kapsamında
Tarihi Kemeraltı A.Ş. ve Türkiye Ruh
Sağlığı Tedavi Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliklerini,
Anadolu Otizm Vakfı Mütevelli Üyeliğini,
Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği Üyeliğini
sürdürmektedir. Deniz kaptanlığı, pilotluk
ve amatör telsizcilik hobileri vardır. İngilizce biliyor.
Evli, üç çocuk sahibidir.
Erdoğan, yeni sistemin ilk Ticaret Bakanı
olarak Ruhsar Pekcan’ı açıkladı. Manisa doğumlu
olan Pekcan, Ekonomi ve Gümrük Ticaret
Bakanlığı’nın birleştirilmesi ile oluşturulan
Ticaret Bakanlığı’na getirildi.
Zehra Zümrüt Selçuk Kimdir?
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un
kızı olan Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı Zehra
Zümrüt Selçuk 1979 yılında Ordu’da doğdu.
Selçuk, Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nin ardından
Bilkent Üniversitesi’nde tam burslu ekonomi
lisansı öğrenimi gördü.
ABD’de Michigan Üniversitesi’nde ekonomi
doktorasına başlayan Selçuk, Teksas Üniversitesi’nde
işletme doktorasına devam ederken,
aynı üniversitede muhasebe ve enformasyon
yönetimi yüksek lisansı da yaptı. Selçuk, Teksas
Üniversitesi’nde 2003-2007 yılları arasında
araştırma asistanı, 2007’den itibaren İslam İşbirliği
Teşkilatı İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik
ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi’nde
(SESRIC) kıdemli araştırmacı olarak görev yaptı.
Selçuk, SESRIC İstatistik ve Enformasyon
Direktörlüğü görevinde bulundu. SESRIC’teki
görevinde toplumsal cinsiyet, demografi, iş
gücü, çok boyutlu yoksulluk ölçümleri, eğitim
ve inovasyon, bilgi performans sistemleri, bankacılık
ve finans, kalkınma yardımları gibi alanlarda
faaliyetler yürüten Selçuk, sürdürülebilir
kalkınma hedeflerine yönelik birçok projenin ve
kapasite geliştirme programının koordinatörlüğünü
de üstlendi.
Selçuk’un, çok sayıda Türkçe ve İngilizce yayını,
yerli-yabancı üniversitelerden derece, burs
ve sertifikaları bulunuyor.
KADEM Ankara temsilciliği ve Denetleme
Kurulu üyeliği, Kadın Birliği Platformu üyeliği,
Satrançla Büyüyorum Derneği Yönetim Kurulu
tyeliği ve Bilkent Üniversitesi Mezunları Derneği
üyeliği bulunan Selçuk, evli ve İngilizce biliyor.
egeyondergisi.com 51
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
AFYONKARAHİSAR
‘ERDOĞAN’ DEDİ
Afyonkarahisar 24 Haziran seçimlerinde %68 oy oranı ile Cumhurbaşkanı
Erdoğan derken, milletvekilliği seçimlerinde ise %55.4 oy
oranında Ak Parti’ye destek oldu.
ALİ
ÖZKAYA
İBRAHİM
YURDUNUSEVEN
VEYSEL
EROĞLU
BURCU
KÖKSAL
GÜLTEKİN
UYSAL
MEHMET
TAYTAK
Afyonkarahisar 24 Haziran’da sandık başındaydı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde
Recep Tayyip Erdoğan’a %68 oranında destek
olan Afyonkarahisar’da Muharrem İnce
%18.9, Meral Akşener %11.7, Temel Karamollaoğlu
%0.9, Selahattin Demirtaş %0.4, Doğu
Perinçek ise %0,2 oy oranında kaldı.
Milletvekilliği seçimlerinde ise Afyonkarahisar’da
sonuçlar şu şekilde gerçekleşti:
AK Parti %55.4 255,392 oy
CHP %14.5 66,646 oy
MHP %14 64,335 oy
İYİ Parti %13.4 61,680 oy
HDP %1.3 5,770 oy
Diğer %1.6 7,305 oy
Afyonkarahisar %68 ile Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ı desteklemesine rağmen Ak Parti’nin
milletvekilliği seçimlerinde oyu
%55.4’te kaldı. Bu rakam 1 Kasım seçimlerinde
%63 olmasına rağmen bu değişim milletvekili
sayısına yansımadı. Ak Parti 1 Kasım
seçimlerinde olduğu gibi yine 3 vekil ile Afyonkarahisar’ı
mecliste temsil edecek.
Milletvekili sayısının bir kişi arttığı Afyon
karahisar’da Ak Parti’nin 3 milletvekilinin
yanında CHP, MHP ve İyi Parti de birer milletvekili
çıkardı.
27. dönemde Afyonkarahisar’ı Veysel
Eroğlu, Ali Özkaya, İbrahim Yurdunuseven
Ak Parti milletvekili olarak, Mehmet Tavtak
MHP Milletvekili olarak, Burcu Köksal CHP
Milletvekili olarak ve Gültekin Uysal İyi Parti
milletvekili olarak Afyonkarahisar’ı
TBMM’de temsil edecekler.
52 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
METİN
YAVUZ
BEKİR KUVVET
ERİM
MUSTAFA
SAVAŞ
RIZA
POSACI
BÜLENT
TEZCAN
HÜSEYİN
YILDIZ
SÜLEYMAN
BÜLBÜL
ADNAN
SEZGİN
AYDIN’DA
ÇEKİŞMELİ SONUÇLAR
24 Haziran Seçimlerinde CHP milletvekilliği seçimlerinde birinci
parti oldu. Ama 11bin oy az almasına rağmen Ak Parti bir milletvekili
daha fazla çıkardı.
Aydın 24 Haziran’da tüm Türkiye’deki
gibi sandık başındaydı. Cumhurbaşkanlığı
seçiminde %44.2 ile Muharrem İnce’yi destekleyen
Aydın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’a %38 ile destek oldu. Meral
Akşener %11.3, Selahattin Demirtaş %5.8,
Temel Karamollaoğlu %0.4, Doğu Perinçek
ise %0.3 oy aldı.
Milletvekilliği seçimlerinde ise oy oranları
şu şekilde gerçekleşti:
CHP %33.9 248,167 oy
AK Parti %32.5 237,740 oy
İYİ Parti %14.8 108,064 oy
HDP %9.4 68,534 oy
MHP %8.1 59,202 oy
Diğer %1.3 9,677 oy
CHP’nin 11bin oy ile birinci parti olmasına
rağmen MHP’nin bu kez Aydın’dan milletvekili
çıkartamamasının sonucunda Ak
Parti Aydın’dan 4 milletvekili’ni TBMM’ye
gönderdi. CHP ise 3’te kaldı. %14.8 oy oranı
ile İyi Parti de Aydın’dan bir milletvekilini
meclise gönderdi.
Meclis’te Aydın’ı temsil edecek
isimler
27. Dönemde Aydın’ı TBMM’de Mustafa
Savaş, Bekir Kuvvet Erim, Metin Yavuz ve
Rıza Posacı Ak Partili vekil olarak, Bülent
Tezcan, Hüseyin Yıldız ve Süleyman Bülbül
CHP’li vekil olarak Adnan Sezgin de İyi Partili
vekil olarak temsil edecek.
egeyondergisi.com 53
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
DENİZLİ
‘AK PARTİ’ DEDİ
Denizli milletvekilliği seçimlerinde Ak Parti, cumhurbaşkanlığı seçiminde
ise Recep Tayyip Erdoğan dedi.
24 Haziran’da gerçekleştirilen seçimlerde
Denizli’de Ak Parti birinci parti olurken,
Recep Tayyip Erdoğan’a %47.8 oranında oy
aldı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep
Tayyip Erdoğan %47.8 oranında oy alırken,
Muharrem İnce %35.4, Meral Akşener %13.8,
Selahattin Demirtaş %2.1, Temel Karamollaoğlu
%0.5, Doğu Perinçek ise %0.3 oy oranında
kaldı.
Milletvekilliğinde yapılan oylama da ise
AK Parti yüzde 40,66 ve 275 bin 675 oy alarak
birinci parti çıkması ile birlikte 4 milletvekili
çıkardı. AK Parti’yi yüzde 28,13 ve 190 bin
705 oy ile CHP takip ederken, ana muhalefet
partisi aldığı bu oy oranı ile 3 milletvekili çıkardı.
İYİ Parti ise yüzde 16,58 ve 112 bin 383
oy alarak 1 milletvekili çıkardı. MHP ise
yüzde 9,23'lük ve 62 bin 586 oranı ile milletvekili
çıkaramadı. HDP’nin oy oranı ise yapılan
oylama sonrası yüzde 3,90 ve 26 bin 453
oy oranı ile kaldı.
1 Kasım 2015 yılında 7 milletvekili sayısı
olan Denizli'nin 24 Haziran seçimlerinde
milletvekili sayısı 8'e yükseldi. 1 Kasım seçiminde
AK Parti yüzde 45,47 ile 4 milletvekili,
CHP yüzde 34,32 ile 2 milletvekili, MHP ise
yüzde 14.73 ile 1 milletvekili çıkarmıştı.
Ancak 24 Haziran seçimlerinde tablo tamamen
değişirken AK Parti’nin oy oranı yaklaşık
5 puan geriledi. CHP 1 Kasım seçimlerine
göre oy oranını korumayı başarırken, MHP
ise 1 Kasım seçimlerine göre yaklaşık yüzde
5 puan azaldı. MHP oy oranını koruyamayınca
milletvekili çıkaramadı. MHP Genel
Başkan Yardımcısı ve Denizli milletvekili
adayı Emin Haluk Ayhan alınan sonuç sonrası
meclise giremeyerek milletvekili olamadı.
24 Haziran seçimleri sonrası Denizli'yi
TBMM’de AK Parti'den Cahit Özkan, Şahin
Tin, Ahmet Yıldız ve Nilgün Ök; CHP'den
Gülizar Biçer Karaca, Kazım Arslan ve Haşim
Teoman Sancar; İYİ Parti'den ise Yasin Öztürk
temsil edecek.
Öte yandan Ahmet Yıldız ve Nilgün Ök,
Haşim Teoman Sancar ve Yasin Öztürk ilk
kez milletvekili olarak meclise girecek isimler
oldu.
54 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
CAHİT
ÖZKAN
ŞAHİN
TİN
GÜLİZAR BİÇER
KARACA
KAZIM
ARSLAN
AHMET
YILDIZ
TEOMAN
SANCAR
NİLGÜN
ÖK
YASİN
ÖZTÜRK
Zeybekci: “Durmak Yok Yola
Devam”
27. dönem milletvekili aday listesinde yer
almayan ve Denizlililerin yeni dönemde de
bakan olarak görmek istediği Nihat Zeybekci
yeni kabinede bakan olarak yer almadı. Bakanlık
görevini yeni Ticaret Bakanı Ruhsar
Pekcan’a devrettikten sonra Denizli’ye
döndü. Denizli’de konuşan Zeybekci, millete
hizmetkar olduğu için şükrettiğini dile getirdi.
Zeybekci, "Bizim yollarımız bitmez, durmak
yok yola devam. Allah bize yatakta nasip
etmesin, son nefesimiz millete hizmet ederken
gitsin, ülkemize, Denizli'mize hizmet
ederken gitsin. Rabb'imin yarattığı her yaratığın
birbirinden hakkı vardır. Haşeratın ve
hayvanatın bile insanların üzerinde, insanların
da belki onlar üzerinde mutlaka hakları
vardır. Hakkın olmadığı tek bir yer vardır, o
da millete hizmet makamlarında hak yoktur,
devletin makamlarında hak yoktur ve siyasette
hak yoktur. Orada hak millete aittir,
orada hak partimize aittir. Onun için bize nerede
görev verilirse, nerede hizmet etmemiz
istenir ve uygun görülürse orada, makam olarak
söylüyorum gönül olarak değil ama
makam olarak en üstteki hizmet ne ise Allah
şahittir ki bizim için de orada hizmet aynı
önemdedir, aynı kıymettedir, aynı şerefte ve
aynı onurdadır, aynı hassasiyetle yaparız”
dedi.
Birçok makama Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan'ın teveccühü ve milletin takdiri
ile geldiğini, Allah'ın millete hizmetkar
olmak gibi ulu bir görevi kendisine nasip ettiğini
ifade eden Zeybekci, "Bir amelenin çocuğuna,
tütün tarlasından gelen bu çocuğa
bu millet her şeyi nasip etti." dedi. Her şeyin
güzel olacağını vurgulayan Zeybekci, teri soğumadan
AK Parti ile yine köy köy, kasaba
kasaba, mahalle mahalle, sokak sokak dolaşacağını,
görevi devrettikten sonra milletvekilleri
ile bunun programını yaptıklarını
kaydetti. Zeybekci, "Hiç kimse merak etmesin,
bu memleket büyük bir memlekettir.
Türkiye Cumhuriyeti devleti, çok büyük bir
devlettir, çok büyük bir ülkedir. Başta Cumhurbaşkanı'mız
olmak üzere yeni kabinemize
de başarılar diliyorum. Rabb'im yardımcıları
olsun. İyi olacak, güzel olacak Allah'ın izniyle.
Durmak yok yola devam diyorum." ifadelerini
kullandı.
egeyondergisi.com 55
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
İZMİR ‘CHP’ DEDİ
24 Haziran seçimlerinde İzmir CHP dedi.
24 Haziran’da gerçekleştirilen seçimlerde
milletvekili seçimlerinde İzmir CHP
dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise
%54 oy oranı ile Muharrem İnce’yi destekledi.
24 Haziran’da İzmir de tüm Türkiye’de
olduğu gibi sandık başına gitti. İzmir cumhurbaşkanlığında
Muharrem İnce derken,
milletvekili seçimlerinde ise CHP yine birinci
parti oldu.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Muharrem
İnce %54 oy oranı ile birinci olurken,
Recep Tayyip Erdoğan’a %32.9, Meral Akşener
%6.3, Selahattin Demirtaş %6, Temel
Karamollaoğlu %0.5, Doğu Perinçek ise
%0.3 oranında oy aldı.
Milletvekilliği seçimlerinde ise CHP birinci
parti oldu ve 28 milletvekilinin yarısını
elde etti. İzmir’in milletvekilliği seçimlerinde
oy oranları şu şekilde gerçekleşti:
CHP %41.3 1,203,755 oy
AK Parti %28.7 836,422 oy
HDP %11.5 335,051 oy
İYİ Parti %10.9 316,990 oy
MHP %6.3 183,272 oy
Diğer %1.4 39,401 oy
Bu sonuçlara göre CHP İzmir’den 14
vekil çıkarırken, Ak Parti 8, MHP, İyi Parti ve
HDP 2’şer milletvekilini TBMM’ye gönderdi.
27. dönem milletvekili seçimlerinin sonuçlarına
göre AK Parti Binali Yıldırım,
Mahmut Atilla Kaya, Ceyda Bölünmez Çankırı,
Cemal Bekle, Hamza Dağ, Fehmi Alpay
Özalan, Necip Nasır, Yaşar Kırkpınar; CHP
Ahmet Tuncay Özkan, Murat Bakan, Özcan
Purçu, Kani Beko, Mehmet Ali Çelebi, Tacettin
Bayır, Ednan Arslan, Kemal Kılıçdaroğlu,
Selin Sayek Böke, Kamil Okyay Sındır, Atila
Sertel, Sevda Erdan Kılıç, Mahir Polat, Bedri
Serter; İYİ Parti Dursun Müsavat Dervişoğlu,
Aytun Çıray; MHP Hasan Kalyoncu,
Tamer Osmanağaoğlu; HDP Serpil Kemalbay,
Murat Çepni TBMM’de önümüzdeki dönemde
İzmir’İ temsil edecek.
56 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
KEMAL KILIÇDAROĞLU BİNALİ YILDIRIM AYTUN ÇIRAY HASAN KALYONCU
ATİLLA SERTEL MURAT ÇEPNİ CEYDA BÖLÜNMEZ MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
TUNCAY ÖZKAN
ALPAY ÖZALAN
SERPİL KEMALBAY
KAMİL OKYAY SINDIR
CEMAL BEKLE
BEDRİ SERTER
MAHMUT ATİLLA KAYA
KANİ BEKO
NECİP NASIR SELİN SAYEK BÖKE YAŞAR KIRKPINAR
MAHİR POLAT
MEHMET ALİ ÇELEBİ
MURAT BAKAN
TACETTİN BAYIR
HAMZA DAĞ
SEVDA ERDAN KILIÇ
egeyondergisi.com 57
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
KÜTAHYA %71.5 ile
‘ERDOĞAN’ DEDİ
24 Haziran’da
gerçekleştirilen
cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde Kütahya
%71.5 oy
oranı ile Recep
Tayyip Erdoğan’ı
destekledi. Ak
Parti de 5 milletvekilinden
3’ü ile
Kütahya’yı
TBMM’de temsil
edecek.
AHMET
TAN
İSHAK
GAZEL
ALİ FAZIL
KASAP
CEYDA ÇETİN
ERENLER
Yurt genelinde olduğu gibi Kütahya’da da
seçmenler vekil adayları ve cumhurbaşkanlığı
için sandık başına gitti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde
de referandumda olduğu gibi yüksek
bir oy ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüksek bir
destek çıktı. Kütahya 16 Nisan referandumunda
da %70.3 ile evet demişti.
Kütahya’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde
oy oranları şu şekilde gerçekleşti:
Recep Tayyip Erdoğan %71.5, Muharrem
İnce %16.5, Meral Akşener %10.1, Temel Karamollaoğlu
%1.3, Selahattin Demirtaş %0.3,
Doğu Perinçek %0.2.
Milletvekilliği seçimlerindeki oy oranları ise
şu şekilde:
AK Parti %54.8 213,322 oy
MHP %18.5 71,841 oy
CHP %12.7 49,235 oy
İYİ Parti %10.6 41,278 oy
SP %1.8 6,983 oy
Diğer %1.7 6,449 oy
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip
Erdoğan’a yüksek destek veren Kütahya Ak
Parti milletvekili sayısını ise düşürdü. 1 Kasım
seçimlerinde 4 milletvekilinin tamamını Ak
Parti’den meclise gönderen Kütahya, milletvekili
sayısının 5’e yükselmesine rağmen bu kez 3
Ak Partili milletvekilini meclise gönderdi. CHP
ise 41 yıl sonra Kütahya’dan milletvekili çıkardı.
MHP ise 1 Kasım seçimlerine göre oy oranını
%3 arttırarak Kütahya’dan 1 milletvekili çıkardı.
İyi Parti ise %10.6 oy oranı ile Kütahya’dan vekil
çıkaramadı.
27. Dönem milletvekilleri sonuçlarına göre
Ak Parti’den Ahmet Tan, İshak Gazel, Ceyda
Çetin Erenler; MHP’den Ahmet Erbaş; CHP’den
ise Ali Fazıl Kasap Kütahya’yı TBMM’de temsil
edecek.
58 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
MANİSA ‘AK PARTİ’ DEDİ
24 Haziran seçimlerinde Manisa Ak Parti dedi.
24 Haziran’da gerçekleştirilen seçimlerde
milletvekili seçimlerinde Manisa Ak Parti
dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise Manisa
%48.6 oy oranı ile Recep Tayyip Erdoğan’ı
destekledi.
Yurt genelinde olduğu gibi Manisa’da da
seçmenler vekil adayları ve cumhurbaşkanlığı
için sandık başına gitti. Geçmiş seçimler
göz önüne alındığında oy sayıları ve oranlarında
bazı değişiklikler olsa da Manisa’da
sandıktan sürpriz çıkmadı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Manisa
%48.6 oy oranı ile Recep Tayyip Erdoğan’ın
başkanlığını destekledi. Manisalılar Muharrem
İnce’ye %34.6, Meral Akşener’e %11, Selahattin
Demirtaş’a %4.9, Temel
Karamollaoğlu’na %0.6, Doğu Perinçek’e ise
%0.2 oranında oy verdi.
Milletvekili seçimlerinde ise Ak Parti
%40.2 oy oranı ile birinci parti olarak meclise
5 milletvekili yolladı. Manisa’nın milletvekilliği
seçimlerinde oy oranları şu şekilde gerçekleşti.
AK Parti %40.2 385,000 oy
CHP %26.3 252,541 oy
İYİ Parti %13.6 130,001 oy
MHP %11.5 109,796 oy
HDP %7 67,164 oy
Diğer %1.5 14,336 oy
Milletvekili sayısının 600’e yükselmesi ile
Manisa’nın da milletvekili sayısı 9’dan 10’a
yükselmişti. Seçim sonuçlarına göre Manisa’dan
Ak Parti 5, CHP 3, MHP ve İyi Parti
1’er milletvekili göndermiş oldu.
24 Haziran seçim sonuçları ile 1 Kasım
2015 seçim sonuçları kıyaslandığında ise
milletvekili sayılarındaki tek değişimin İyi
Partili bir milletvekilinin olduğu görülüyor.
İyi Parti milletvekilini 130.001 oy ile aldı. İyi
Parti’nin bu oyu diğer partilerin oy sayı ve
oranlarını bir miktar azaltmış olsa da milletvekili
sayılarını değiştirmedi.
27. dönem milletvekili seçimlerinin sonuçlarına
göre Ak Parti’den Murat Baybatur,
Uğur Aydemir, İsmail Bilen, Semra Kaplan Kıvırcık,
Ali Özkan; CHP’den Özgür Özel,
Ahmet Vehbi Bakıroğlu, Bekir Başvirgen;
MHP’den Erkan Akçay; İyi Parti’den Tamer
Akkal TBMM’de önümüzdeki dönemde Manisa’yı
temsil edecek.
ÖZGÜR ÖZEL UĞUR AYDEMİR TAMER AKKAL
ERKAN AKÇAY
AHMET VEHBİ
BAKIROĞLU
İSMAİL BİLEN
BEKİR BAŞVİRGEN
ALİ ÖZKAN
SEMRA KAPLAN
KIVIRCIK
MURAT BAYBATUR
egeyondergisi.com 59
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
MUĞLA CHP DEDİ
27. dönem milletvekillerinin
ve cumhurbaşkanının
belirlendiği 24
Haziran seçimlerinde
Muğla CHP dedi. Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde
%52.6 oy oranı ile
Muharrem İnce’yi destekleyen
Muğla,
CHP’den 4, Ak Parti’den
2 ve İyi Parti’den 1 milletvekilini
meclise yolladı.
MHP ise bu kez
Muğla’dan milletvekili
çıkaramadı.
Tüm yurtta olduğu gibi Muğla halkı da 24
Haziran’da büyük bir heyecanla sandık başına
gitti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde
Muğla halkı Muharrem İnce dedi. %52.6 oy
oranı ile Muğla’da Muharrem İnce seçimi
önde tamamladı. Recep Tayyip Erdoğan’ın
başkanlığını destekleyen Muğlalılar ise
%32.1 oy oranında kaldı. Meral Akşener
%11.8 oy oranını alırken Selahattin Demirtaş
Muğlalılardan aldığı oy oranı %2.8 oldu.
Temel Karamollaoğlu ve Doğu Perinçek ise
%0.3 oy oranında kaldı.
Milletvekilliği seçimlerinde ise yine CHP
birinci parti oldu. 24 Haziran seçimlerinde
Muğla’nın milletvekilliği oy oranı şu şekilde
gerçekleşti:
CHP %40.9 264,692 oy
AK Parti %28.2 182,561 oy
İYİ Parti %16.5 106,783 oy
HDP
%6.7 43,673 oy
MHP
%6.5 42,020 oy
Diğer
%1.3 8,109 oy
Mecliste milletvekili sayısının 550’den
600’e yükselmesi ile milletvekili sayısını
6’dan 7’ye çıkaran Muğla CHP’den 4, Ak Parti’den
2, İyi Parti’den ise 1 milletvekilini
meclise yollamış oldu.
Önceki seçimlere göre yaşanan milletvekili
artışını CHP alırken MHP’nin de sahip olduğu
bir milletvekilini İyi Parti’ye kaptırdığı
seçim sonuçlarında gözlemlendi.
27. dönem milletvekili seçimlerinin sonuçlarına
göre CHP’den Mürsel Alban, Suat
Özcan, Burak Erbay ve Süleyman Girgin, Ak
Parti’den Mehmet Yavuz Demir ve Yelda Erol
Gökcan, İyi Partiden de Metin Ergun
TBMM’de önümüzdeki dönemde Muğla’yı
temsil edecek.
BURAK ERBAY MÜRSEL ALBAN SUAT ÖZCAN SÜLEYMAN GİRGİN
YELDA EROL GÖKCAN
MEHMET
YAVUZ DEMİR
METİN ERGÜN
60 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
UŞAK’TA 3 VEKİLDEN
2’Sİ DEĞİŞMEDİ
24 Haziran seçimleri ile
birlikte 27 dönem milletvekilliği
ve cumhurbaşkanlığı
seçimleri
gerçekleştirilmiş oldu.
Uşak’ta Ak Parti birinci
parti olurken, toplam 3
milletvekilinin 2’sini çıkardı.
CHP de ikinci en çok
oyu alan parti alarak 1
milletvekili çıkarttı. MHP
ve İyi Parti ise kentten
milletvekili çıkaramadı.
Yurt genelinde olduğu gibi Uşak’ta da seçmenler
vekil adayları ve cumhurbaşkanlığı için
sandık başına gitti. Geçmiş seçimler göz önüne
alındığında Uşak’tan sürpriz bir sonuç çıkmadı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde %51.5 oy
oranı ile Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığını
destekleyen Uşaklılar, Muharrem İnce’ye %35,
Meral Akşener’e %11.1, Selahattin Demirtaş’a
%1.3, Temel Karamollaoğlu’na %0.9, Doğu Perinçek’e
ise %0.2 oranında oy verdi.
Milletvekilliği seçimlerinde ise 1 Kasım 2015
seçimlerine yakın bir tablo oluştu. Ak Parti
105.761 oy ile kentten %43.5 oranında oy aldı
ve iki milletvekili çıkartma hakkını aldı. CHP
68.579 oy ile %28.2 oranında oy kazanarak
kentteki 3 milletvekilinden birini meclise gönderme
şansı buldu. İyi Parti ise 30.904 oy ile
kentten %12.7 oranında oy aldı. MHP 25.663 oy
ile %10.5 oranına sahip oldu ve kentte 4. Parti
oldu. HDP ise Uşak’ta 7.589 oy alarak %3.1 oranına
sahip olurken, diğer partilere de 4.777 oy
gitti. Diğer partilere giden oy oranı ise %2 olarak
belirlendi.
Mecliste milletvekili sayısının 550’den 600’e
yükselmesi Uşak’ın yeni dönem için seçilecek
milletvekili sayısını değiştirmemişti. Uşak’ta 1
Kasım 2015 seçimlerinde Ak Parti 109,524 oy ve
%46,83 oran ile yine 2 vekil, CHP’de 70,217 oy
ve %30,02 oran ile 1 vekil göndermişti.
Uşak için 24 Haziran seçimlerinde göze çarpan
değişim ise İyi Parti’nin aldığı oy ve
MHP’de yaşanan keskin düşüş. İyi Parti 30.904
oy ve %12.7 oran ile kentteki 3. Parti olurken,
MHP ise 1 Kasım seçimlerine göre 16bin oy
kaybetti. MHP’nin bu kaybı oy oranlarına %7
gerileme olarak yansıdı.
3 Vekilden 2’si Değişmedi
1 Kasım 2015 seçimlerinde Uşak’ı TBMM’de
temsil görevini alan 3 vekilden 2’si yeni dönemde
yine Uşak’ı meclis’te temsil edecekler.
Ak Parti’den Mehmet Altay 27. Dönemde de
Uşak adına mecliste yer alacak. Aynı şekilde
CHP’nin Uşak milletvekili Özkan Yalım da yeni
dönemde yine Uşaklıların meclisteki temsilcisi
olacak. Öte yandan yaşanan tek değişim ise Ak
Parti’nin diğer vekili oldu. 26. Dönemde Alim
Tunç’un gerçekleştirdiği milletvekilliğini 24 Haziran
seçimlerine göre bundan sonra İsmail
Güneş gerçekleştirecek.
İSMAİL GÜNEŞ MEHMET ALTAY ÖZKAN YALIM
egeyondergisi.com 61
EgeYöN Dergisi
MÜREFFEH ÜLKELER SEVİYESİNE DAHA
ÇABUK VARACAĞIMIZA İNANCIMIZ TAMDIR
27. Dönem Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği
Genel Seçim sonuçlarını Denizli İhracatçılar
Birliği (DENİB) Başkanı Hüseyin
Memişoğlu değerlendirdi. Değerlendirmesinde
daha fazla çalışarak Türkiye’nin dünyada daha
güçlenmesi gerektiğine değindi.
Memişoğlu seçimin sonuçlanması ile piyasalardaki
belirsizlik havasının sonlandığını belirtti.
Memişoğlu, “24 Haziran seçimleri ile
uzun zamandır süren piyasalardaki belirsizlik
havası sona erdi. Artık hepimiz işimize bakmalı
daha fazla üretim daha fazla istihdam daha
fazla ihracat için durmaksızın çalışmalıyız. Türkiye
olarak istikrarlı ve güçlü olmamız sadece
bizim için değil dünyadaki ve bölgemizdeki tüm
ülke ve insanlar için önemlidir” dedi.
DAHA AZ BÜROKRASİ DAHA HIZLI
KARAR
Yeni sistemle beraber Türkiye’nin daha
kolay yükseleceğine değinen Memişoğlu, “Seçimdeki
katılım oranı vatandaşlarımızın demokrasiye
olan inancını ve güvenini
göstermiştir. Bundan sonraki dönemde daha az
bürokrasi ile daha hızlı karar alarak müreffeh
ülkeler seviyesine ulaşmak hedefine daha çabuk
varacağımıza inancımız tamdır. Seçim sonuçları
tüm halkımız için hayırlı olsun” dedi.
TÜRKİYE KAZANSIN İSTİYORUZ
Temmuz 2018
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim
Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, 27. Dönem
Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel
Seçim sonuçlarını değerlendirdi. Yazılı açıklamada
bulunan Yorgancılar, “Erkene çekilen
Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerini
gerçekleştirdik. Dünya ortalamasının çok üstüne,
demokrasiyi savunan ülkelerin milletlerinin
göremeyeceği yüzde 87.5 gibi bir katılım
oranı ile seçime giden Türk milletini öncelikle
tebrik ediyorum. İkinci tebriğimiz tabi ki, 6. seçimini
de başarıyla kazanan Cumhurbaşkanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’adır. Halkın
hür iradesi bu yönde tecelli etmiş ve Türkiye
yeni bir döneme ilk Başkanı ile adım atmıştır.
Ülkemiz için, halkımız için hayırlı, uğurlu
olsun” dedi.
TAKİP EDEN
DEĞİL, TAKİP
EDİLEN
KONUMA
YÜKSELMEK
İSTİYORUZ
Yorgancılar
açıklamasında
Türkiye’nin potansiyelini
açığa çıkmasını temenni etti. Yorgancılar,
“Yeni yönetim sisteminin, ülkemizin
kazanımlarını koruyarak, potansiyelini açığa çıkararak,
çok daha güçlü, güven veren, umut vaat
eden, doğrudan yatırımlar için cazibe merkezine
dönüşen, üreten, takip eden değil takip
edilen bir konuma yükseltilmesini canı gönülden
diliyorum. Zaman artık çalışma zamanı.
Projeleri hayata geçirme ve yüksek katma değerli
üretme zamanı” dedi.
SEN BEN DEĞİL BİZ OLMA ZAMANI
İzmir’i TBMM’de 5 Parti tarafından temsil
edilme şansını yakaladığını ve birlik olma zamanı
olduğunu vurgulayan Yorgancılar, “Türkiye,
son yıllarda üst üste seçimlerle, içerde ve
dışarıda gördüğü hainlikler karşısında verdiği
mücadele ile gücünü açıkça ortaya koymuştur.
Şimdi seçim sonrası, sen ben değil biz olma zamanı
ve yeniden 2002-2007 dönemindeki reformist
adımları atma zamanı. Kırılganlıklarımız
var. Eksiklerimiz var. İyileştirmemiz gereken
alanlarımız var. Jeopolitik risklerimiz var ve küresel
ekonomide ticaret savaşları, uluslararası
ilişkilerde güç gösterileri var. İşte şimdi, bu kararlılıkla
bunları yapmanın tam zamanıdır.
Çünkü bizim tek isteğimiz, O bu kazansın değil,
Türkiye kazansın. Bu yönde bizler de, her türlü
desteği vermeye hazırız. 6 adayın yarıştığı Başkanlık
seçimleri, demokrasi şölenine yakışmıştır.
Demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, barışı,
huzuru, medeniyeti önceliğine alan İzmir’de de
demokrasiye yakışır bir tablo çıkmış ve TBMM
çatısı altındaki 27. Dönem milletvekilliği seçimlerinde,
5 Partimiz de İzmir’de temsil hakkı elde
edebilmiştir. Bizim kendilerinden en büyük
beklentimiz, konularımıza bizimle birlikte
sahip çıkmaları, güzel İzmir’imizin artan cazibesinin
doğru değerlendirilmesi için birlikte çalışabilmemizdir”
dedi.
62 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
SEÇİMLER BÜYÜK BİR
OLGUNLUK İÇİNDE TAMAMLANDI
İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu
Kestelli, 27. Dönem Cumhurbaşkanlığı
ve Milletvekilliği Genel Seçim
sonuçlarını değerlendirdi.
Seçim sonuçlarının TBMM’de halkın çok sesli
bir şekilde temsil edilmeyi istediğinin göstergesi
olduğunu belirten Kestelli, “Türkiye 24 Haziran’da
ilk kez oyladığı yeni Cumhurbaşkanlığı
sistemi seçimlerini yüksek bir katılım ve büyük
bir demokratik olgunluk içinde tamamlamıştır.
Milletimiz tercihini yapmış, Cumhurbaşkanımızın
önümüzdeki beş yıl içinde yeniden görev
yapmasına onay vermiştir. Seçmen tercihleri
Türkiye’de farklı renklerin ortak bir ülküyle gelecek
hedeflerine yürümeyi başarması ihtiyacının
mesajını net olarak ortaya koymuştur” dedi.
BÜYÜK HEDEFLER İÇİN BİRLİKTE
BÜYÜK ADIMLAR
Kestelli açıklamalarını şu şekilde sürsürdü:
“Bugün artık yapılması gereken Türkiye’nin
24 Haziran günü yapılan Cumhurbaşkanlığı
ve Milletvekilleri seçimi ile ilgili görüşlerini
belirten DTB Başkanı Tefenlili, yaptığı
yazılı açıklamada, yüksek katılım oranıyla gerçekleşen
seçim ile Milletimizin, tüm dünyaya
demokrasi dersi verdiğini, kazanının Türkiye
olduğunu söyledi.
Başkan Tefenlili açıklamasında şu ifadelere
yer verdi:
Öncelikle yapılan seçimlerin ülkemize ve
milletimize hayırlı olmasını diliyor, seçimi kazanan
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan ve Cumhur İttifakına tebriklerimi
iletiyorum. Yüksek katılım oranıyla gerçekleşen
seçim ile tüm dünyaya demokrasi dersi
verdik. Halkımızın çok büyük kısmı sandıklara
giderek demokrasiye olan inancını gösterdi.
Milletimiz, yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminde
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan ile “devam” diyerek ona ve
hükümete olan güvenini gösterdi. Yeni Cumhurbaşkanlığı
sistemi ile ülkemizde daha hızlı
büyük hedefleri için hep birlikte büyük adımlar
atılmasının önünü açmaktır. Cumhuriyetin
100.yılında Türkiye’nin gerçekten dünyada hak
ettiği yeri alabilmesini sağlamak için demokratik
standartlarımızı yükseltmekten ekonomide
büyük reformlara girişmeye kadar devasa adımları
bir duygudaşlık tesis ederek birlikte atmak
zorundayız. Yeniden seçilen Cumhurbaşkanımızı
ve Mecliste temsil hakkı kazanan siyasi
partilerimizi tebrik ediyor, seçimlerin ülkemize
hayırlı olmasını diliyorum.”
Başkan Tefenlili Seçimi Değerlendirdi
Denizli Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Tefenlili demokrasi
bayramı havasında geçen Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekili
Seçimlerini değerlendirdi. Başkan Tefenlili halkımızın özgür iradesiyle
“devam” dediğini belirtirken artık daha çok çalışmanın, güzel ülkemizi daha
fazla kalkındırmanın zamanı dedi.
kararlar alınacak,
istikrar ve
güven ortamı
daha da güçlenecektir.
Artık
seçimi geride
bıraktık. Şimdi,
gelecekte daha
güçlü bir Türkiye
yaratmak
için ekonomik
kalkınmanın, reformların ve hep birlikte çok
çalışmanın zamanı. İnanıyorum ki seçilenlerin
büyük emekleriyle birlikte ülkemiz çok
daha gelişmiş, kalkınmış ve dünyada söz sahibi
olan bir ülke olacaktır.
Demokrasi bayramı havasında geçen seçimlerde
yarışın içerisinde olan tüm aktörleri
kutluyor, seçimi kazanan Cumhurbaşkanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Cumhur İttifakını
tekrar tebrik ediyorum. Türkiye Büyük
Millet Meclisi’nde bizi temsil edecek tüm milletvekillerimize
de üstün başarılar diliyorum.
egeyondergisi.com 63
EgeYöN Dergisi
FİLİZ: “GELECEĞİN
BÜYÜK TÜRKİYE'SİNİ
İNŞA ZAMANIDIR”
Temmuz 2018
27. Dönem Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği
Genel Seçim sonucunu değerlendiren
AK Parti Denizli İl Başkanı Necip Filiz
“Rekor bir katılımla sayın Recep Tayyip Erdoğan
cumhurun zaferi ile Başkan Seçilmiştir.
Hayırlı uğurlu olsun. Yapılan seçim
öncelikle şehrimize, vatanımıza, milletimize
hayırlı olsun. Bu başarı halkla bağ kurabilen,
bütünleşebilen yıllardır bu ülkeye hizmet
etmiş bir siyasi liderin aldığı başarıdır” dedi.
Filiz, halkın istikrar ve güveni tercih ettiklerini
dile getirdi. Filiz, “İnsanların hür
iradelerini ortaya koymaları ve neticesinde
de yıllardır bu ülkeye hizmet eden elinden
geleni yapan millete ömrünü adamış bir liderin
ilk başkan olarak seçilmesinden dolayı
sevinçliyiz. Artık ekonomiye, reformlara
odaklanarak geleceğin büyük Türkiye'sini
inşa zamanıdır. Türk halkı büyük sağduyusu
ile bir kez daha fırtınalı ve belirsiz yollar yerine,
istikrarlı ve güvenli rotayı tercih etmiştir”
dedi.
ERDOĞAN:
“BİR KEZ DAHA
DEMOKRASİ KAZANDI”
27. Dönem Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği
Genel Seçim sonuçlarını Denizli Ticaret
Odası (DTO) Başkanı değerlendirdi.
Yazılı açıklamada bulunan Erdoğan, seçmen
sayısının yüksekliğine ve iş dünyasının beklentilerine
yer verdi.
Oylamaya katılan seçmen sayısının yüksekliğininin
Türk milletinin bağımsızlığa
düşkünlüğünün göstergesi olduğuna değinen
Erdoğan, “Bir kez daha demokrasi kazandı!
Hayırlı ve uğurlu olsun. İlimiz, hiçbir
tatsız olaya mahal vermeden, seçimi tamamladı.
Halkta sağduyu hakimdi. Halkımız, iradesiyle,
daha güçlü bir yürütmeye ihtiyaç
duyduğunu ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet
Sistemi’nden yana olduğunu gösterdi. Meclis’i,
yeniden yapılandırdı. Halkın ve ülkenin
faydasında buluşabilen, uzlaşmacı bir siyasi
irade ile istikrar istediğini, TBMM’ye de yansıttı.
Seçime katılma oranının yüksek olması,
sevindirici. Bu, bağımsızlığına düşkün olan
milletimizin, güçlü Türkiye ve idare ile istikrar
ve kalkınmadan yana olduğunun da bir
göstergesi!” diye konuştu.
ERDOĞAN: “CANLA BAŞLA
ÇALIŞMA VAKTİDİR”
Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan,
açıklamasında iş dünyasının beklentilerine
dair görüşlerine de yer verdi. Erdoğan,
“Yeni sistemin, bürokrasiyi azaltmasını ve
karar alma sürecini hızlandırmasını umuyoruz.
Şimdi artık ülkemiz ve milletimiz için
canla başla çalışma vaktidir. İş dünyası olarak,
milletimiz ve üyelerimiz adına yeniliklerin
kesintisiz takipçisi olmaya devam
edeceğiz.” dedi.
64 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
“SEÇİM BİTTİ SIRA EKONOMİK
REFORMLARDA”
24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento
seçimlerinin tamamlanmasıyla İzmir iş dünyası
seçimlerle ilgili değerlendirmelerini yaptı. Seçim
sonuçlarına göre Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde
52 oy oranıyla salt çoğunluğu elde etmesini değerlendiren
iş dünyası temsilcileri, sonuçların ülkeye
hayırlı olmasını dilerken, Türkiye’nin seçim atmosferinden
hızlıca çıkıp ekonomi gündemine dönmesi
gerektiği yönünde çağrı yaptı.
BASİFED Başkanı Seda Kaya Ösen:
“Ekonomi gündemine
dönelim”
Öncelikle 24 Haziran
Cumhurbaşkanlığı
ve Parlamento seçimlerinin
ülkemiz için hayırlı
olmasını diliyorum.
Ortaya çıkan resmi olmayan
sonuçlara göre
Türkiye, yüzde 52 oy
oranıyla Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin ilk başkanı
olduğunu ilan etti. Öncelikle Sayın Recep
Tayyip Erdoğan’ı bu başarısından dolayı kutluyorum.
Türkiye’ye de hayırlı olsun. Meclis dağılımında
ise AK Parti’nin ancak MHP ile beraber çoğunluğu
elde edebilmesi, uzun zamandır mecliste görmediğimiz
koalisyonu Türkiye’nin gündemine taşıdı.
Uzun yıllardır tek başına iktidar olan AK Parti’nin
MHP ile nasıl bir uyum sağlayacağını hep beraber
yaşayarak öğreneceğiz. Seçimlerin sonuçlanması
ile ülke gündeminin siyasetten hızlıca ekonomiye
dönmesi ve acil şekilde yapısal reformlara başlanması
da gerekmektedir. Türk Lirası’nın değer kaybı,
yükselen enflasyon ve özellikle uluslararası piyasalarda
Türkiye ekonomisinin güven vermemesi en
temel sorunlarımız. Ekonomi yönetiminin hızla bu
konulara dair politikalar üretmesini bekliyoruz.
Seçim sonuçları ülkemize tekrar hayırlı olsun…
TÜGİAD Ege Şube Başkanı Can Yavaş:
“Ekonomide güven ve istikrar sağlansın”
24 Haziran tarihinde
gerçekleşen seçimin
sonuçlarının
ülkemize hayırlı olmasını
diliyorum. Seçim
sonrası iş dünyası olarak
öncelikli beklentimiz,
ekonomiye yönelik
güvenin ve istikrarın
tekrar sağlanması yönündedir.
İki aydır yaşanan
seçim atmosferinin ardından yapılmasını
beklediğimiz ekonomik reformların ivedilikle hayata
geçirilmesi en büyük temennimizdir. Kazananın
daima Türkiye olmasını dilerken, ekonomi
konusunda atılması gereken adımların ülkemiz iş
insanların beklentilerine ve küresel ekonominin
gerekliliklerine göre olmasını arzu ediyoruz.
KESİAD Başkanı Haluk Meriç:
“Yüksek katma değerli üretim”
Ülkemizin gündemini
uzun süredir
meşgul eden seçimler
tamamlandı. İş dünyası
olarak bundan
sonra ekonomiye
odaklanılmasını bekliyoruz.
Enflasyon, işsizlik,
cari açık ve dış
borç gibi birçok sorun
bizi bekliyor. Yeni Hükümet kurulur kurulmaz bu
konulara öncelik verilmesini istiyoruz. Türkiye’nin
üretimde katma değerini artırması için her tedbir
alınmalı. Seçim öncesi verilen sözlerin de tutulmasını
bekliyoruz.
İZİKAD Başkanı Huriye Serter:
“Gündem ekonomik
reformlar olmalı”
24 haziran Cumhurbaşkanlığı
ve TBMM
Seçimleri öncelikle ülkemize
hayırlı olsun.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin
ikinci tura
kalmadan sonuçlanması
ve Sayın Recep
Tayyip Erdoğan’ın resmi olmayan sonuçlara göre
ilk turda yüzde 52,5 oy oranı ile kazanmasının yansımalarını
siyaset dünyası uzun uzun tahlil edecektir.
Ancak ülke ekonomimizin özellikle yıl
başından bu yana olumsuz seyri, seçim sonrası
özellikle reform gündemine dönülmesini elzem kılıyordu.
İş dünyası olarak seçimin sonuçlanmasıyla
ekonominin ülke gündeminde ana konumuz olacağını
umuyor, özellikle oluşacak ekonomi yönetiminden
reformlara ağırlık vermesini diliyor ve
bekliyoruz.
EGİKAD Başkanı Nilhan Antitoros:
“Ekonomik tedbirler biran önce alınmalı”
Gerçekleşen seçim
sonrasında tüm vatandaşları
kapsayan bir
hizmet anlayışı ile hukukun
üstün olduğu,
ekonomide daha sağlam
adımların atılarak
küresel piyasada daha
aktif rol alan bir Türkiye
görmek en büyük
beklentimiz. İş dünyası
olarak seçimin hemen ardından iş insanlarının
talep ve beklentilerine cevap veren politikaların
hayata geçirilmesini temenni ediyoruz. Artık ekonomi
ana gündemimiz olmalı. Sorunlarımız çok ve
ağır. Bir an önce gerekli tedbirler alınmalı. Sonuçların
ülkemiz adına hayırlı olmasını dileriz.
egeyondergisi.com 65
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
KOCAOĞLU: “KENTİMİZE, ÜLKEMİZE,
GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
Aziz Kocaoğlu, 27. Dönem Cumhurbaşkanlığı
ve Milletvekilliği
Genel Seçim sürecini ve sonucu değerlendirdi.
İzmirlilerin seçime katılım
oranının İzmir halkının
demokrasiye bağlılığının önemli
bir göstergesi olduğunu belirtti.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu,
Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçim sürecinde
İzmirlilerin örnek bir demokratik duruş
sergilediğini ifade ederek İzmirlilere teşekkür
etti.
Yüzde 90'ları bulan katılım oranının, İzmir
halkının demokrasiye bağlılığının önemli bir
göstergesi olduğunu söyleyen Başkan Kocaoğlu,
“Zaman zaman tırmanan kutuplaşma eğilimine
rağmen farklı siyasi görüşlerdeki hemşehrilerimizin
birbirlerine karşı sağduyulu yaklaşımları,
her türlü takdirin üzerindedir” dedi.
MİTİNGLERE KATILIM
DEMOKRASİYE BAĞLILIK
Sıcaklıkların yüksek olduğu Ramazan ayına
rağmen siyasi partilerin kampanyalarına gösterilen
büyük ilgiyi “İzmir'in demokrasiye bağlılığı”
şeklinde yorumlayan İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Hangi partiye oy
verirse versin, sandığa koşarak İzmir’e yakışan
bir seçim süreci yaşamamızı sağlayan tüm hemşehrilerime
şükranlarımı sunuyorum. Başta
Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere, kazanan
tüm adaylarımızı yürekten kutluyorum” dedi.
Kocaoğlu, açıklamasına şöyle devam etti:
“Hem birbirleriyle hem de yerel yönetimlerle
uyumlu milletvekillerimizin oluşturacağı sinerji,
İzmir'e çok şey katacaktır. Dileğimiz, parti ayrımı
gözetmeksizin, İzmir ve İzmirliler için el ele,
gönül gönüle, omuz omuza çalışmaktır. Kentimize,
ülkemize, geleceğimize sahip çıkacağız.
Daha çok, daha çok çalışacağız. Teşekkürler
İzmir”
TÜRKİYE DEMOKRATİK İRADESİNİ ORTAYA KOYDU
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Mahmut ÖZGENER, 27.Dönem Cumhurbaşkanlığı
ve Milletvekilliği Genel Seçim sonucunu değerlendirdi.
Özgener, yapmış
açıklamada
Başkan Erdoğan’ı
ve seçimde başarıya
ulaşmış partileri
kutladı.
Türk halkının
seçimlere gösterdiği
ilgiden dolayı
memnuniyet
duyduğunu belirten Özgener, “Türkiye 24 Haziran'da
bir kez daha sandığa giderek demokratik
iradesini ortaya koydu.
İlk olarak tüm halkımızı ülkemizin köklü demokrasi
geleneğini bir kez daha gösterdikleri
için kutluyorum. Yüksek katılım, parti tabanlarının
karşılıklı olgun yaklaşımları, kitlelerin tansiyonu
arttıracak olaylara katılmamaları yine
dünyadaki her ülkeye örnek olacak düzeyde bir
seçim süreci yaşamamızı sağladı. Son 10 yılda
66 egeyondergisi.com
milletimiz giderek yükselen bir ilgiyle siyasetin
içinde yer alıyor, sandık önüne geldiği zaman
görüşünü çok az fire vererek belirtiyor” dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni dönemde
Türkiye'yi, dünyanın en büyük 10 ekonomiden
birisi olacağı açıklamasına ilişkin
değerlendirmede bulunan Özgener, “Başkan Erdoğan'ın
Meclis'te çoğunluğu sağlayacak AK
Parti ve MHP ile uyum içinde olması da yatırımların
önündeki engellerin hızla kaldırılması ve
ekonominin büyümesi adına olumlu sonuçlar
doğuracaktır. Seçim sonuçlarının istikrar ve
güven arayan yabancı piyasaların ülkemize
döviz girişini arttırmasına böylelikle kurların
normal seviyeye inmesini sağlayacağına, ekonominin
yeniden ivme kazanmasına katkı sağlayacağına
inanıyorum” dedi.
“HALKIMIZ BİZE NE ANLATTI?”
Seçimin halkın tercihlerini yansıttığını ve
halkın neye önem verdiğinin değerlendirilmesinin
yapılması gerektiğini vurgulayan Özgener,
“Her seçim gibi 24 Haziran da milletin takdirlerini,
taleplerini, uyarılarını önümüze koydu.”
dedi.
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
Enes AYDIN
Ekonomi yaşamın ta kendisidir. İnsanlar
ilk zamanlardan beri yaşamlarını sürdürebilmek
için sürekli sahip oldukları kaynakları
ekonomik olarak kullanmak zorunda
kalmıştır. Günümüzde dünya nüfusunun
sürekli artması, medeniyet ve kültür seviyesine
bağlı olarak insanların ihtiyaçlarının
çeşitlenmesi ve miktarlarının artması, buna
karşılık mevcut kaynakların hızla tükenmesi,
dünyada ekonomik problemleri daha
ciddi boyutlara ulaştırmıştır. Bu sebeple
devletler vizyoner ekonomi politikaları uygulayarak
dünya rekabetinde güçlü kalmaya
çalışmaktadır.
Dünya ekonomi rekabetinde ayakta kalmaya
çalışan ülkelerden biri de stratejik
coğrafyası, yer üstü ve yer altı kaynakları ile
Türkiye’dir. Bugün ülkemiz Gayri Safi Yurtiçi
Hasıla (GSYH) sıralamasında dünyada
17. sırada yer almaktadır. 2023 vizyonu da
hala devam etmekte ve dünyanın en büyük
ilk 10 ekonomisi arasına girmektir.
AK Parti hükümetleri ile Cumhuriyet’imizin
100. yılı olan 2023 vizyonuna
ulaşmak için birçok adımların atıldığı gözle
görünen bir gerçektir. 2002 yılında 184 Milyar
Dolar ile 25. Sırada bulunan Türkiye 14
yılda tam 4 kat büyümüştür. 2002’den bugüne
makroekonomik istikrar ve mali disiplin
sağlanmış, üretim, yatırım ve ihracata
dayalı olarak gelişen ekonomik büyüklüğümüz
3,7 katına çıkartılmıştır. Vatandaşın
refahı artmıştır. Kişi başına gelir artmış,
gelir dağılımında da önemli iyileştirmeler
sağlanmıştır.
Ancak bu başarılara rağmen geldiğimiz
noktayı değerlendirecek olursak acaba Türkiye
2023 Ekonomi Vizyonuna ulaşabilecek
mi sorusunu akıllara getirmektedir. İlk 10
ekonomi içine girebilmek için geride bırakmamız
gereken rakiplere baktığımızda ise
sırasıyla 750 Milyar Dolar ile Hollanda, 862
Milyar Dolar ile Endonezya, 1.14 Trilyon
Dolar ile Meksika, 1.19 Trilyon Dolar ile İspanya,
1.33 Trilyon Dolar ile Rusya, 1.34
Trilyon Dolar ile Avustralya ve 1.37 Trilyon
Dolar ile Güney Kore bulunmaktadır. Bu sıralamaya
göre kuşkusuz en büyük rakipler
Güney Kore, Avustralya ve Rusya olarak görülmektedir.
Aslında bakılacak olursa, 2008 küre-
2023 EKONOMİ
VİZYONUNA
ULAŞILABİLİNECEK
Mİ?
sel finans krizine, Irak ve Suriye’de yaşanan
hadiselere, 2013 yılından bu yana neredeyse
kesintisiz bir şekilde ülkemizin
maruz kaldığı saldırılara, 15 Temmuz hain
darbe girişimine rağmen güçlü duran bir
ekonomiye sahibiz.
Ekonomiyi daha da güçlendirmek,
2023 vizyonuna ulaşmak için geçen sene
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kabul
edilmiştir. Böylelikle yatırımcıların en sevdiği
istikrar ortamı, koalisyonsuz bir Türkiye
oluşturulmuştur. 24 Haziran seçimleri
ile fiilen faaliyete geçen Cumhurbaşkanlığı
Sistemi güven ortamı oluşturmaya şimdiden
başlamıştır. Son yıllarda savunma ve
enerji sanayisinde yerli ve milli projeler öncelik
verilmiştir. Özellikle 3. Havalimanı,
yerli otomobil gibi stratejik yatırımlar Türkiye’nin
dışa açılımını da oldukça hızlandıracaktır.
Ancak bu olumlu gelişmelerin 2023
ekonomi vizyonuna ulaşmak için yeterli olmayacağı
kanaatindeyim. 24 Haziran seçimlerini
geride bırakmışken artık
toplumsal bütünleşmeyi sağlamalıyız. Ve
ülke olarak el ele vererek ülkemizi muasır
medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak
için daha çok çalışmalıyız. Cumhuriyetimizin
100. yılına yakışır bir ekonomi, büyüme
ve kalkınma için daha doğru ve makul
adımlar atılmalıdır. Bunun için beşeri sermayemizin,
teknolojik yetkinliklerimizin ve
kurumsal kapasitemizin geliştirilmesi öncelikli
strateji olmalıdır. Bir taraftan mali
disiplini sürdürürken diğer taraftan finansal
piyasalardaki derinleşmeyi artırılmalı,
enflasyonu tek hanelere düşürülmeli ve cari
açık yapısal bir problem olmaktan çıkarılmalıdır.
Makroekonomik istikrarımızı daha
sağlam bir zemine oturtarak daha fazla
doğrudan ya¬bancı sermaye ülkemize çekilmelidir.
Tüm hedefleri sağlayabildiğimiz
zaman inanıyorum ki, sadece 2023 vizyonu
ile kalmayacak, 2051, 2071’e koşar adım
ilerleyeceğiz. Çünkü dünyanın en cömert,
yardımsever ve merhametli ülkesi Türkiye’nin
zayıf kalma gibi bir lüksü yok. Dünya
mazlumları Türkiye’nin şaha kalkacağı
günü özlemle beklemektedir.
Hadi o zaman durmadan çalışmaya…
egeyondergisi.com 67
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
EGE’NİN VEKİLLERİ
Afyonkarahisar
Denizli Milletvekilleri
Kütahya
Muğla
AK Parti ...........%55.4
CHP..................%14.5
MHP.................%14
İYİ Parti ...........%13.4
HDP .................%1.3
Diğer................%1.6
Afyonkarahisar
Milletvekilleri
AK PARTİ
Veysel Eroğlu
Ali Özkaya
İbrahim Yurdunuseven
MHP
Mehmet Taytak
CHP
Burcu Köksal
İYİ PARTİ
Gültekin Uysal
Aydın
CHP..................%33.9
AK Parti ...........%32.5
İYİ Parti ...........%14.8
HDP .................%9.4
MHP.................%8.1
Diğer................%1.3
Aydın Milletvekilleri
AK PARTİ
Mustafa Savaş
Bekir Kuvvet Erim
Metin Yavuz
Rıza Posacı
CHP
Bülent Tezcan
Hüseyin Yıldız
Süleyman Bülbül
Denizli
AK Parti ...........%40.7
CHP..................%28.1
İYİ Parti ...........%16.5
MHP.................%9.2
HDP .................%4
Diğer................%1.5
AK PARTİ
Cahit Özkan
Şahin Tin
Ahmet Yıldız
Nilgün Ök
CHP
Gülizar Biçer Karaca
Kazım Arslan
Teoman Sancar
İYİ PARTİ
Yasin Öztürk
İzmir
CHP..................%41.3
AK Parti ...........%28.7
HDP .................%11.5
İYİ Parti ...........%10.9
MHP.................%6.3
Diğer................%1.4
İzmir Milletvekilleri
AK PARTİ
Binali Yıldırım
Mahmut Atilla Kaya
Ceyda Bölünmez Çankırı
Cemal Bekle
Hamza Dağ
Fehmi Alpay Özalan
Necip Nasır
Yaşar Kırkpınar
CHP
Ahmet Tuncay Özkan
Murat Bakan
Özcan Purçu
Kani Beko
Mehmet Ali Çelebi
Tacettin Bayır
Ednan Arslan
Bedri Serter
İYİ PARTİ
D.Müsavat Dervişoğlu
Aytun Çıray
MHP
Hasan Kalyoncu
Tamer Osmanağaoğlu
HDP
Serpil K. Pekgözegü
Murat Çepni
AK Parti ...........%54.8
MHP.................%18.5
CHP..................%12.7
İYİ Parti ...........%10.6
SP.....................%1.8
Diğer................%1.7
Kütahya Milletvekilleri
AK PARTİ
Ahmet Tan
İshak Gazel
Ceyda Çetin Erenler
MHP
Ahmet Erbaş
CHP
Ali Fazıl Kasap
Manisa
AK Parti ...........%40.2
CHP..................%26.3
İYİ Parti ...........%13.6
MHP.................%11.5
HDP .................%7
Diğer................%1.5
Manisa Milletvekilleri
AK PARTİ
Murat Baybatur
Uğur Aydemir
İsmail Bilen
Semra Kaplan Kıvırcık
Ali Özkan
MHP
Erkan Akçay
CHP
Özgür Özel
Ahmet Vehbi Bakıroğlu
Bekir Başvirgen
İYİ PARTİ
Tamer Akkal
CHP..................%40.9
AK Parti ...........%28.2
İYİ Parti ...........%16.5
HDP .................%6.7
MHP.................%6.5
Diğer................%1.3
Muğla Milletvekilleri
AK PARTİ
Mehmet Yavuz Demir
Yelda Erol Gökcan
CHP
Mürsel Alban
Suat Özcan
Burak Erbay
Süleyman Girgin
İYİ PARTİ
Metin Ergun
Uşak
AK Parti ...........%43.5
CHP..................%28.2
İYİ Parti ...........%12.7
MHP.................%10.5
HDP .................%3.1
Diğer................%2
Uşak Milletvekilleri
AK PARTİ
Mehmet Altay
İsmail Güneş
CHP
Özkan Yalım
68 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
KURU PATLICANI
DÜNYAYA
SATIYORLAR
Aydın’ın Nazilli ilçesinde, ürettiği ürünü mevsiminde yaş olarak satamayınca
çare arayan girişimci, içini oyduğu patlıcanı kurutarak satmayı başardı.
Dedelerinin 63 yıl önce semt pazarlarında satışını yaptığı kuru
patlıcan ile dünyaya açılan torunları, şimdilerde 5 kıtaya ürün gönderiyor.
Aydın’ın Nazilli ilçesindeki bu mahallede
yediden yetmişe herkes bu işle meşgul. Sezonda
3 bin tona yakın yaş patlıcanı 600 aileye
de iş kapısı yaparak kurutan Karaefe
ailesi, yarım asır önce keşfettikleri mahalleye
özgü hava koridoru sayesinde güneşten
de en iyi şekilde yararlanarak doğal kurutma
yapıyor.
1955 yılından bu yana patlıcan oyarak
geçimlerini sağlayan mahalleliye öncülük
eden Karaefe ailesi, 3. kuşakla dünyaya
açıldı. Amerika, Avustralya, Asya, Avrupa ve
Afrika'ya kuru patlıcan gönderen Karaefe
kardeşler, “Amerika’nın teknolojisi ile ünlü
Silikon Vadisi varsa bizim de güneşten gelen
doğal lezzeti ile ünlü patlıcan vadimiz var”
sloganı ile hedef büyüterek dünyanın dört
bir yanına kuruttukları ürünleri yolluyor.
Türkiye'de en verimli ve doğal patlıcan kurutma
işinin, dünyada eşi benzeri görülmeyen
hava sirkülasyonu özelliği nedeniyle
sadece bu mahalledeki 3 kilometrelik hava
koridorunda verimli halde gerçekleştirildiğini
keşfeden aile, bu keşfini kazanca dönüştürmeyi
başarmış.
İşi dedelerinden öğrendiler
Dedeleri Abdullah Gandak’ın taze olarak
satmakta zorlanmasıyla keşfetmiş olduğu
oymacılık ve kurutma işini
babalarından sonra devralınca bir adım
daha öne giden Abdullah ve Turgay kardeş-
70 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
ler, önceleri Almanya’daki gurbetçilere
sattıkları kuru patlıcanı patent ve tescilini
aldıktan sonra ürün çeşitliliğini de artırarak
Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Ortadoğu,
Afrika, Asya, Avustralya ve son
olarak Amerika’ya gönderiyor.
“İşimizi dedemiz ve babamızdan öğrendik”
diyen Turgay Karaefe, “Bamyadan,
fasulyeye, sivri biberden dolmalık bibere,
kabaktan domatese kadar çok çeşitli yaz
sebzelerini güneşte kurutarak kışın aynı
lezzeti ile sofralara sunuyoruz. 7 ay süren
sezonda 2 bin - 2 bin 500 ton yaş patlıcanla
sadece kendimizin değil mahalledeki yaklaşık
600 ailenin de geçim kapısı olduk.
Kuruttuklarımızın yüzde 65’den fazlasını
ihraç ediyoruz. Bölgemizdeki ürünlerin
yanı sıra Akdeniz Bölgesinden Marmara
Bölgesine kadar getirdiğimiz ürünleri de işleyerek
ekonomiye kazandırıyoruz. Mahallemizdeki
7’den 70’e herkes oymacılıkla
geçiniyor. Her sokakta, her evde, köşe başlarında
patlıcan oyan, özel alanlar dışında
evlerinin balkonlarından çatı katlarına
kadar her yerde kurutma işlemi yapan mahalle
halkımız hayatlarından da oldukça
memnun. Mahallemizde bu işi yaparak kazanç
elde eden yaşlılarımız torunlarına, öğrenciler
okullarına, genç kızlar da
çeyizlerine destek oluyor. Patlıcanı oyup,
kurutup dünyaya satarak hem Nazilli’yi
hem de dünyayı ‘Güneşle gelen doğal lezzet’
sloganı ile kuru lezzetlerle doyurmaya
devam ediyoruz” dedi.
“Amerika’nın ‘Silikon Vadisi’
varsa bizimde ‘Patlıcan Vadimiz’
var”
A Vitamini ve Fosfor yönünden zengin
olan patlıcanın beslenmede büyük önemi
olduğunu da ifade ederek Turgay Karaefe;
“Yıldıztepe Mahallesinde kurutmuş olduğumuz
patlıcan kurusu, biber kurusu gibi
ürünlerin lezzetini ve tadını kutuplar hariç
bütün dünya almaya başladı. Amerika’da
teknoloji ile alakalı silikon vadisi bilinir, tanınır.
Fakat biz de Yıldıztepe Mahallesi olarak
iddialıyız, Nazilli’yi ‘Amerika’nın Silikon
Vadisi varsa Nazilli’nin de Patlıcan Vadisi
vardır’ diye tanıtmaya hazırız. Pirinçle patlıcanın
buluşmasındaki en doğal lezzet Kuru
Patlıcan Dolmasıdır. Tamamen doğal yöntem
olan güneşle kurutulan ürünlerimizden
elde ettiğimiz kuru patlıcanla yapılan yemeklerin
tadına doyum olmaz. Türkiye’de
başka bir yerde olmayan bu özel ortamda
kuruttuğumuz ürünlerin lezzetini Türkiye
zaten öğrendi. Yıldıztepe Mahallemizde kuruttuğumuz
bu ürünleri alıp bütün dünyaya
tanıtmaya, sofralara koymaya başladık” şeklinde
konuştu.
"İşi, dördüncü kuşağa da
devredeceğiz"
Kurutma işini ikinci kuşak olarak devraldığını
ifade eden Turgay Karaefe’nin babası
Turgut Karaefe'de, “Babam ve kayınpederim
1955’de bu işe başladılar. Ben 75 senesinde
devraldım. Çocuklarım büyüyünceye kadar
2000 yılında onlara devrettim. Şu anda çocuklarım
Abdullah ve Turgay Karaefe devam
ediyorlar. Onlarda Allah nasip ederse ileride
bu işi torunlarıma devretmeyi düşünüyorlar.
Bu şekilde bu iş devam ediyor. Patlıcanlarımız
güneşte kurutulmuştur ve tamamen doğaldır”
dedi.
Satamayınca kuruttu
Patlıcan kurutma işlemini ilk başlatan 97
yaşındaki asırlık çınar Abdullah Gandak ise,
ilk başlarda üretmiş olduğu taze patlıcanları
satamayınca oyarak kurutmaya başladığını
ifade ederek, “1955 senesinde bu patlıcanı
tarlaya ekmeye başladım. Yaş patlıcan satılmayınca
oydurarak kurutmaya başladık.
Ondan sonra torunlara teslim ettim. Kendim
yapmaz oldum. Bizim patlıcanımız güneşte
kuruduğundan çok lezzetli oluyor”
ifadelerini kullandı.
egeyondergisi.com 71
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
HALICI AHMET
URKAY
ARKEOLOJİ VE ETNOĞRAFYA MÜZESİ
AÇILIŞ İÇİN GÜN SAYIYOR
Denizli’de Geçmişi ve Geleceği bağlayacak yeni bir köprü için çalışmalar
hummalı bir şekilde devam ediyor.
İş Adamı Ahmet Urkay’ın kişisel çalışmaları
ile toplanan eserlerle Halıcı Ahmet Urkay
Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi’nin açılması
için hummalı bir çalışma yürütülüyor. Yaklaşık
3bin eserin sergileneceği müzede jeolojik,
arkeolojik, etnografik eserlerin yanında
sikke, el yazması kitaplar, 2milyon yıllık fosiller,
roma döneminden frizler, mezar stelleri
gibi bir birinden eşsiz tarihi öğe
sergilenmek üzere hazırlanıyor.
Denizli’nin Karahayıt Bölgesi’nde hazırlanan
müze son kalan resmi işlemlerinin ardından
ziyaretçilerine de açılacak. Halıcı
Otel’in sahip olduğu alanın bir kısmına kurulan
müze için kültürel tesis tanımlaması
gerçekleştirildi. Pamukkale Belediyesi’nin
olur yazısı ile Kültür Bakanlığı’ndan son izin
belgesinin gelmesinin ardından belgesi Halıcı
Ahmet Urkay Arkeoloji ve Etnoğrafya
Müzesi ziyaretçilerine kapılarını açacak.
İş Adamı Ahmet Urkay’ın korumak amacı
ile topladığı bir birinden eşsiz eserler Denizli’nin
ve Türkiye’nin değerlerini bir arada sergilemek
amacı ile müzenin oluşturulmasına
karar verildi. Bu kararın ardından müze çalışması
için bir vakıf kurularak bütün eserler
bu vakfa bağışlandı. Müzenin arazisini de
vakfa bağışlayan Urkay bununla da yetinmeyerek
vakfın finansörlüğünü de kendisi üstlendi
ve sahip olduğu sabit gelirlerin bir
kısmını vakfa bağladı.
72 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
“Kültürel Köprü Olacak”
Halıcı Otel’in Genel Müdürlüğü görevini
ve müze’nin koordinasyonunu yürüten Fatih
Urkay ise yürütülen çalışmalarla vakfı daha
da geliştirmek istediklerini ve temel amaçlarının
kültürel köprü olmak olduğunu dile getirdi.
Urkay, “Şu an müzede segilenme
potansiyeline sahip yaklaşık 6bin esere sahibiz.
Ancak oluşturulan müzenin koşulları gereği
3bin eserin sergilenmesini sağladık.
Müzeyi genişletme çalışmalarımız ise devam
ediyor. Müzenin bağlı bulunduğu vakfı daha
da güçlendirerek Denizli’nin ve Türkiye’nin
değerlerini daha çok insana ulaştırmak istiyoruz.
Bu müzenin tanıtımını da etkin bir şekilde
gerçekleştireceğiz. Denizli’ye gelen
turistlerin buraya gelmeden bu müzeyi bilmeleri
ve gelip görmek isteyecekleri bir iletişim
çalışması gerçekleştireceğiz.
Halıcı Ahmet Urkay Arkeoloji ve Etnoğrafya
Müzesi’nde gerçekleştirilecek açılışın
ardından 2milyon yıl öncesinden arkeolojik
kalıntıların yanı sıra Milattan önce 3000 yılından
itibaren çeşitli dönem eserleri, tarihi
mermer işlemeleri, zeytinyağı press makinaları
ve tarım aletleri, eski dönem ticaret malzemeleri,
batık gemilerden çıkan ticaret
amforalari, tarihi kilise ve han kapıları, çakmaklı
eski silahlar, Sultan Reşat Tuğrası, Osmanlı
Ordu kazanı ve bir eşi Almanya
İngolstadt askeri müzesinde bulunan Osmanlı
Hazine Sandığı, Türk evi şeklinde döşenmiş
4 oda, el yazması Kur’an-ı Kerim’ler,
yazı takımları, uçkur, peşkir, giysi gibi el işelemeleri
yanında seamikler, bakır mutfak eşyaları,
teraziler, saatler, el doukması kilimler,
gramofonlar ve fotoğraf makineleri gibi Arkeolojik
ve Etnografik 3bin eser sizleri bekliyor
olacak.
Müzenin giriş ücretleri ise bakanlığımızın
belirlediği fiyatlar üzerinden olacak. Yani fiyatları
yüksek değil herkesin karşılayabileceği
bir seviyede tutatacağız ama şehit ve
gazi yakınlarımıza girişlerimiz ücretsiz olacak.
Ayrıca Pamukkale Belediye Başkanı’mız
Hüseyin Gürlesin’in de destekleri ile öğrencilerimizin
tarihi ve kültürel değerlerin farkına
varması amacı ile ücretsiz okul gezileri
düzenleyeceğiz” dedi.
Ahmet Urkay Kimdir?
Halıcı Ahmet Urkay Vakfı ve Arkeoloji ve
Etnoğrafya Müzesi’nin kurucusu Ahmet Urkay’a
biraz daha yakından bakalım.
Ahmet Urkay, 1938 yılında Denizli’nin
Tavas ilçesinde dünyaya geldi. İlköğrenimini
Nikfer bölgesi’nde tamamlayan Urkay, genç
yaşta iş hayatına atıldı. Halı dokumacılığı ve
ticareti yapmaya başlayan Urkay, 1966 yılında
halı ticaretinin yanında Marmaris’te
turizm işletmeciliğine de başladı. Halen sürdürdüğü
çalışmaların yanında, eğitime verdiği
büyük önem ile, Türkiye’nin çeşitli
yerlerine okullar yaptırarak eğitime katkılar
sundu.
Eğitimin yanında kültürel değerlere de
sahip çıkılmasını isteyen Urkay, 1995 yılında
koleksiyonerlik belgesi alarak taşınır kültür
varlıkları toplamaya başladı. 2005 yılında
Marmaris’te adını taşıyan özel bir müze
kuran Urkay, 2016 yılında Marmaris’teki müzesini
Denizli’ye taşıdı.
Türkiye’nin ve Denizli’nin sahip olduğu
değerleri insanlarla paylaşmak ve özellikle
gelecek kuşaklara aktarmak için kurulan
vakıf ve müze Ahmet Urkay’ın kişisel çabası
ile hayata geçti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın
izni ile yürütülen bu çalışmalar Denizli’ye
ve Türk Kültürüne önemli bir miras
niteliği taşımaktadır.
egeyondergisi.com 73
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
SU İÇMENİZ İÇİN
11 NEDEN
Strese su içerek ‘dur’ deyin!
Yaşam kaynağımız olan su, vücudumuzun
dengede çalışması için hayati önem taşıyor.
Oysa günlük hayatın
koşuşturmacasına dalıp su içmeyi unutuyor
ya da su içmek için susamayı bekliyoruz.
Yanlış yapıyoruz!
Acıbadem Fulya Hastanesi Aile Hekimi
Dr. Didem Altay Gazi özellikle yaz aylarında
günde en az 8 bardak su içilmesinin şart olduğunu
belirterek ekliyor; “Su içmenin reflüyü
önlemeden kilo kontrolüne, baş
ağrısından pürüzsüz bir cilde hatta stresle
başa çıkmaya dek sayısız faydaları varken,
su içmemenin de hayati tehlikeye neden
olabilecek kadar zararları var.” Dr. Didem
Altay Gazi su içmenin 11 faydasını anlattı,
önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Eklem ağrılarına iyi geliyor
Vücudumuzun yaklaşık yüzde 70’i sudan
oluşuyor. Eklem aralıklarında kayganlığı
sağlayan sıvı bileşeninde de su bulunuyor.
Yeterince su içmediğimizde eklem arası sıvılarla
birlikte eklem kayganlığı da azalıyor.
Bu da eklem ağrılarına, hareket sırasında
eklemlerden ses gelmesine neden oluyor.
Tedavi edilmezse eklem yüzeyleri aşınıp kalıcı
eklem bozuklukları oluşuyor. Ağrısız hareket
etmek için su içmek en basit önlem.
Zihni açıyor
Vücudun kontrol merkezi olan beyin de
diğer organlar gibi sağlıklı çalışmak için
suya ihtiyaç duyuyor. Uzamış susuzlukta
unutkanlık, dikkat eksikliği, uyku hali, algıda
ve hareketlerde azalma, sinirlilik oluyor.
Sağlıklı zihinsel faaliyetler için su şart.
Cildi yeniliyor
Su yetersiz alındığında cilt kuruyup terleme
azalıyor. Vücut ısı dengesini sağlayamıyor,
cilt esnekliğini kaybediyor. Özellikle
egzama ve mantarlar sık gözlenirken, tırnaklar
ve saçlar kırılıyor, ciltte çatlama ve
74 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
kanamalar görülebiliyor. Vücut mikroplara
açık hale geliyor.
Krampları önlüyor
Spor yaparken daha sağlıklı olmak için
dengeli beslenme, düzenli bir uyku ve yeterince
su içmeye dikkat etmek gerekiyor. Vücuttaki
kas kitlesi arttıkça su ihtiyacı da
artıyor. Spor yapmadan önce ve sonra içilen
su, kas kasılmaları ve kramplarla başa çıkmada
oldukça etkili.
Stresle savaşıyor
Dr. Didem Altay Gazi “Beynimizin yüzde
85'i sudur. Eğer vücudumuzda yeteri kadar
besin ve su yoksa stres altında hissederiz.
Açlık ve susuzluğa dayanamamamızın sebebi
beynimize bu durumlarda yakıt yani
besin ve su gitmemesidir. Gün içerisinde
gergin ve huzursuz olan kişiler yeterli su içmiyor
olabilirler!” diyor.
Hamilelikte destek oluyor
Hamilelikte vücudun su ihtiyacı artıyor.
Bebeğin gelişmesi, anne karnındaki amnion
denilen sıvı içinde olup, annenin kan hacmi
artıyor ve bu da daha fazla su içmeyi gerektiriyor.
Sorunsuz bir hamilelik dönemi ve
sağlıklı bir bebek için hamilelikte yeterli su
alımı çok önemli.
Kabızlığı engelliyor
Lifli besinler ve bol su sindirim sisteminin
düzenli çalışmasını sağlıyor. Yetersiz su
tüketimi, sindirim sisteminin daha az çalışmasına
ve kabızlığa yol açıyor. Kabızlık ve
hazımsızlığı önlemek, sindirim sisteminin
düzgün çalışmasını sağlamak için mutlaka
su için.
Ağız kokusunu gideriyor
Yetersiz su içmek tükürük salgısını azaltıyor.
Bu nedenle ağız içinin temizliği yeterli
olmuyor. Bu da hoş olmayan rahatsız edici
ağız kokusuna yol açıyor. Günde en az 8 bardak
su ağız kokusunu gidermeye yardım
ediyor.
Karaciğer ve böbreği koruyor
Karaciğer ve böbrekler toksik maddelerin
vücuttan atılmasını sağlıyor. Yeterince su
içilmezse toksinler vücuttan atılamıyor,
idrar miktarı azalıp rengi koyulaşıyor. Minerallerin
birikimi ile böbrek taşı oluşumu,
toksinlerin karaciğerde birikimi ile de hepatitler
ve karaciğer hasarı meydana geliyor.
Bu nedenle her gün yeterli miktarda su
içmek hayati önem taşıyor.
Normal bir erişkin günde
ne kadar su içmeli?
Dr. Didem Altay Gazi “Her gün vücuttan
idrarla ortalama 1500 ml, ciltten terleme
ve buharlaşma yoluyla 400 ml, dışkı
ile 200 ml, solunum havasını nemlendirmek
için solunum yoluyla ortalama 300
ml su harcanır. Toplamda her gün ortalama
2500 ml su kaybedilir. Yaz aylarında
bu miktar yaklaşık 500 ml daha fazladır.
Yiyeceklerden aldığımız su ise bu ihtiyacın
sadece yüzde 20-30'unu karşılamaya
yeter. Sağlıklı bir hayat için mutlaka
günde 2-3 litre su içmeliyiz” diyor.
Kalbi ve damarları besliyor
Dr. Didem Altay Gazi “Damar içinde dolaşan
kanın büyük bir kısmı sudan oluşur.
Kan hücreler için gerekli oksijeni taşır. Su
tüketimi yetersiz olursa, kan hacmi azalır,
kan dolaşımı hızı yavaşlar, kan koyulaşır,
aritmi gelişir, tansiyon düşer, tansiyon düşmesine
bağlı bayılmalar görülebilir. Bu da
kalbe ve diğer organlara giden kan miktarını
azaltır, koyulaşan kan damarların tıkanmasına
neden olabilir. Özellikle hayati öneme
sahip olan beyin damarları ve kalp koroner
damarları gibi ince damarlarda tıkanmalara
neden olarak kalp krizi ve felç gibi hastalıkların
ortaya çıkmasını kolaylaştırır” diyor.
Reflü ve gastriti tedavi ediyor
Reflü ve gastrit kişinin yaşam kalitesini
kötü etkileyen, hatta zamanında uygun şekilde
tedavi edilmediğinde kansere dönebilen
hastalıklar. Bu hastalıkların en önemli
sebebi midenin aşırı asit salgısı! Oysa yeterince
su içerek midenin asit salgısının mide
ve yemek borusu duvarına zarar vermesini
de önlemiş oluyoruz.
egeyondergisi.com 75
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
İlay YENİÇERİ
AİLE DANIŞMANI
Karneleri kimler aldı?
VELiLER Mi
ÖĞRENCiLER Mi?
Zaman ne çabuk geçiyor değil mi? Daha
dün çocuklarımız okullarına yazıldı, okul
alışverişleri yapıldı, belki ders kitaplarına
destek olsun diye test kitapları alındı,
belki de okuluna destek olsun diye özel
dersler alındı. Eminim ki daha saymadığım
bir çok şey yapıldı...
Öyle böyle derken bir eğitim öğretim
yılının da sonuna gelmiş olduk. Karneler
verildi. Lise giriş sınavını da, üniversite
giriş sınavını da atlattık.
Karnelerden bahsetmişken bir şey aklıma
geldi... Sahi, karneleri kimler aldı
sizde? Veliler mi, öğrenciler mi? Ama gerçekçi
olun ve dönün içinize bir sorun... Çocuğunuzun
karnesini sizinmiş gibi
sahiplendiniz mi, bir düşünün bakalım...
Herkesi dahil etmeden söylüyorum ki, genellikle
başarılı öğrencinin arkasında veliler
olur; ancak başarısız öğrencinin arkası
da boştur nedense. Herhangi bir başarıda
çocuklar velilerle birlikte başarı sağlamıştır,
ama herhangi bir başarısızlık durumunda
ise bu sadece çocuğun
başarısızlığıdır. Halbuki benim fikrim, başarı
gibi başarısızlık da paylaşılmalıdır. Ki
genelde başarısızlıkta; derslere yeterince
çalışamamanın ya da sınava yeterince hazırlanamamanın
tek neden olmadığını görürüz.
Bunların arkasında saklanmış, kendini
hemen göstermeyen o kadar çok
neden vardır ki... Bunlara bir sürü isim sayabilirim.
Ailedeki iletişim problemleri
olabilir, okul içindeki anlaşmazlıklar olabilir,
eğitimdeki pürüzler olabilir veya
kendi kafasına taktığı bambaşka şeyler
olabilir. Bunların hepsi ufacık neden gibi
görülebilir. Ancak çocuğumuzun aklında
kocaman bir yer kaplayabilir. Hele ki ergenlikte
olduğunu düşünürsek, ki siz de
yaşadınız zamanında, daha fazla hassaslaşabilir.
Çekinebilir, anlatamayabilir, korkabilir
ve bu nedenler görülmeyebilir. Peki
sonuç mu? Sonuç sadece bizim gördüğümüz
kısmıdır. Yani çocuğumuzun tek problemi
yeterince ders çalışmamıştır. Bir de
şimdi düşünün ve bakın; sizce tek problem
yeterince ders çalışamamak mıdır gerçekten?
Ki sorunun gerçekten çocukta mu
yoksa sınav sisteminde mi olduğu da tartışılacak
başka bir konudur. Ama şimdi sınav
sistemini karıştırmadan bir de başka bir
konudan bahsetmek istiyorum. Çünkü
problem sınav sisteminde de olsa çocuklar
aynı şartlar altında sınava giriyorlar diye
kabul ediyoruz.
76 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
Evet gelelim bahsetmek istediğim konuya.
Ailelere çocuğumuzun başarısızlığının
da arkasında duralım dediğimizde,
bazen de yanlış anlaşılabildiğini görüyorum.
Bu sefer de aşırı bir müdahale söz konusu
olabiliyor. Yine herkesi dahil
etmeden söylüyorum ki, özellikle annelerimiz
çocukları takip konusunda biraz sınırı
aşabiliyorlar. Annelerimizi de
anlıyorum aslında, onlar da elinden gelenin
en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Ancak
bu durum, çocuğun iyiliğinden çok, çocuğun
gelişimini olumsuz etkileyebiliyor.
Çocuğumuz aşırı müdahale ve takip altında
ne kendini tanıyabiliyor, ne de çevresini
tanımaya çalışıyor. Hele dünyaya
korkak ve şüpheci bir bakış açısıyla bakmaya
başlıyor ki; bu geleceği için olumlu
bir durum olmaktan çıkıyor. Çocuğumuz
bir birey olmaya hazırlanırken, çocuk olarak
kalmaya başlıyor ve ne çocukluğunu
yaşayabiliyor ne de gelişimini tamamlayabiliyor.
Sonrası mı? Uyum problemleri,
öfke patlamaları, geçimsizlik, iletişimsizlik...
Yalnız kalmalara başlıyor, soyutlanıyor
çevresinden ve dünyadan... Karşımıza
asosyal bir çocuk olarak çıkıveriyor. Gerginliği
uzaktan bakınca bile belli oluyor.
Bu durumda, çok yazıda bile bahsetmek istemediğim
kötü alışkanlıklara kendini
daha yakın hissediyor. Başlıyor düşman
gibi bakmalara... Hele de annelerimiz bu
yazımı okuyorsa, okurken hangi bakışlardan
bahsettiğimi eminim ki anlamışlardır.
Hatta gözlerinde bile canlanmıştır, eminim.
Sonrası da, ‘Benim çocuğum neden
ve nasıl böyle oldu’ diye sorular geliyor.
Buyrun işte, bu döngü böyle başlıyor...
Peki ne yapabiliriz? Nasıl yaklaşabiliriz
çocuklarımıza? Çocuğumuz hiç bir şeyi
kabul etmezken, her şeyi reddederken ve
suratı hep asık haldeyken ben ebeveyn olarak
ona nasıl ulaşabilirim?
En başta empati yaparak diyeceğim
size. Onların yerine koyun kendinizi... Düşünün...
Ancak kendi çocukluğunuzla kıyaslayarak
değil. Bugünün şartlarında, bu
imkanlarla çocuk olun. Öyle düşünmeye
çalışın.
Sonra diyeceğim şey, ki bu da çok çok
önemli; dinleyin. Etkin bir şekilde dinleyin
çocuğunuzu. Öyle bir şeylerle uğraşırken,
aradan çıksın diye değil. Gerçekten ne anlattığını
öğrenmek için, merakla ve istekle
dinleyin onu. Siz onu dinlerken, o kendini
nasıl iyi ve güvende hissediyor bir bilseniz...
Çokça gördüğüm ve üzülerek söyleyeceğim
durumlardan birisi de, ebeveynlerin
çocuklarını başka birileriyle kıyaslaması.
Yapmayın bunu, kıyaslamayın kimseyle
çocuğunuzu. O tek ve biricik ki, bunu en iyi
siz biliyorsunuz. Ona da bunu hissettirin.
‘Bir tek sen önemlisin benim için’ dediğinizde,
izleyin derim onun bakışlarındaki
güveni. Çünkü siz birileriyle kıyasladıkça
çocuğunuzu, onun özgüveninde sarsıntılar
oluşturabilirsiniz, bu ilerisi için çok tehlikeli
sonuçlar yaratabilir.
Sevgi diliyle, içtenlikle, inanarak ve
suçlayıcı ifadelerden kaçınarak övün çocuğunuzu,
ona içi boş övgüler yağdırın demiyorum.
Her ne yaparsa yapsın, başarısız da
olsa, emeğini kutlayın. Hatta başarı sonucunda
zekasını ve yeteneğini övmektense;
onun çabasını övün. Zeka ve yetenekten
dolayı başarılı olduğuna inanan çocuk, başarısız
olduğunda bunu yine zeka ve yeteneğe
bağlıyor vazgeçiyor ve tekrar
denemekten kaçınmaya başlıyor. Ancak
çabasından dolayı başardığına inanan çocuksa,
gelişime inanıyor ve başarısızlıkta
vazgeçmek yerine daha farklı yollar aramaya
başlıyor. Ki bu durum, zorluklara
karşı daha dirençli, daha başarılı, güçlü
benlik saygısı ve güçlü motivasyonu olan
çocukları karşımıza çıkarıyor.
Çocuklarınızı ezberden çok; araştırmaya,
sorgulamaya teşvik edin. Bir şeye
körü körüne tamam demesinler. Araştırsınlar,
bulsunlar, kendileri emin olsun,
öyle tamam desinler. Bu onların güveni
için, ileride duruşu için çok önemli olacaktır.
Son olarak bahsetmek istediğim bir şey
daha var. Küçük bir hikayeyle anlatmak istiyorum
bunu. Geçenlerde, orta yaşta olan
bir birey emekli olduktan sonra sıkıntılı bir
döneminden bahsederek benimle paylaşıyordu.
Her dönem çalışmanın yoğunluğuna
alışmış bireye, emeklilik hayatı sıkıcı,
zor ve ağır gelmişti. Ve o sıkıntıyı nasıl aştı
biliyor musunuz? Edindiği bir hobiyle! Ve
bana dediği şey: ‘İlay hanım benim hayatımda
ilk defa bir hobim oldu ve kendimi
çok mutlu ve özel hissediyorum.’ Size de
diyeceğim şu ki; bir hobi edinmek, sosyal
aktivitelerde bulunmak her yaşta o kadar
önemli ki, çocuk ve gelişimi için önemini
siz düşünün. Onun sosyalleşmesi, arkadaş
edinmesi, paylaşımlarda bulunması ve
hobi edinmesine lütfen destek olun ve ona
katkıda bulunun. Onunla televizyondan,
internetten uzak kaliteli zaman geçirmeyi
de sakın unutmayın.
Hepinize çocuklarınızla birlikte geçireceğiniz,
sağlıklı, mutlu günler diliyorum.
Çocuklarımıza ise huzurlu, bol dinlenmeli,
iyi tatiller diliyorum.
egeyondergisi.com 77
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
Yaban Hayatın Renkleri
Arıkuşu, Ülkemizde görülebilir 485 kuş türünden
sadece bir tanesidir.
Adından da anlaşılacağı üzere başta eşekarısı,
yabanarısı olmak üzere her türlü zarkanatlılar
içinde öncelikle yusufçukları, kelebekleri ve
ağustos böceklerini yakalayarak beslenen Arıkuşları,
arıcıların pek sevmediği bir kuştur. Çekirge
istilalarında oldukça faydalıdırlar.
Böcekleri havada uçarken yakalarlar. Her gün
yaklaşık 200 civarında arı büyüklüğünde böcek
veya arı ile beslenirler. Yutmadan önce yakaladığı
böcekleri sert bir zemine vurup, yoğurdukları
için sokulma riskleri yoktur. Böceklerin
sindirilemeyen, kitinli kanat ve diğer sert parçalarını
zaman zaman pellet olarak çıkarırlar.
Eşsiz bir avcıdırlar, avına alttan yaklaşır son
hamlede vücudunu kasarak bir mermi gibi mükemmel
bir aerodinamik forma bürünür ve çoğunlukla
av olacak böceklerin avcıyı görme şansı
bulunmaz.
Bununla birlikte yakaladığı böceği gagasında
daha sağlam bir biçimde tutabilmek için bazen
çevirirler. Bu çevirmeler sırasında avını kaçırdığı
da olabilir, işte bu anlarda kaçan ava direkt de
saldırabilirler.
Yakaladığı arıların iğnelerini ve zehirlerini
sıkarak ve bir dala ya da tele vurarak çıkartırlar.
Açık alanlarda, ormanlarda yaygın olarak görülürler.
Zayıf olan ayakları kısa yapılıdır. Ayaklarının
ön parmakları yapışıktır. Aşağıya doğru
kıvrık olan gagası, uzun ve sivridir. Arıkuşlarını
ana rengi yeşildir. Gözlerin üzerinde siyah çizgi,
baş ve arka kısmında sarı, mavi veya kırmızı benekler
vardır. Bazı türleri geceleri uçmaktan hoşlanırlar.
Yükseklerde uçar ve aşağılara dalış yaparlar.
Birbirleriyle karşılıklı ötüşürler. Çok ötmelerine
rağmen, ahenkli bir ötüşleri yoktur.
Kısa dem çekip, ıslık çalarak cıvıldaşırlar. Aralarda
boğuk ve karga sesine benzer ses çıkarırlar.
En renkli kuşlardan birisiolan Arıkuşları,
göçmen bir kuştur. Yalı kuşlarının renkli bir akrabası
olan Arıkuşlarının 24 adet türü vardır.
Kanat açıklığı yaklaşık 35 cm. boyu ise yaklaşık
25 cm. civarındadır. Ağırlıkları ise 70 g. civarındadır.
Doğu yarımkürede ılıman ve tropik alanlarda
koloni halinde yaşarlar. Sıcak iklimleri
seven arıkuşları özellikle beslenmesi için gerekli
uçan böcekleri kolay bulabileceği sulak alanların
yakınlarında, kum ve killi toprak duvarlarına
küçük delikler açarak koloniler kurarlar.
Yuvaları boru şeklindedir ve derinlikleri 1-
1,5 m. Bazen de 2 m. kadar olabilir. Yuva girişinin
çapı 8-10 cm. tünelin çapı ise 4-5 cm.
civarındadır. Tünelin sonunda balon gibi genişletilmiş
bir yuva bölümü vardır. Burada yumurtlarlar
ve kuluçkaya yatarlar. Dişiler tünelin
ucundaki odaya her sefer 2-8 adet beyaz yumurtalar
bırakır. Yuvaların içini malzemelerle döşemezler
ve temizlemezler. Yumurtaların etrafı
pislik ve böcek parçalarıyla dolar. Erkek ve dişi
tünelin kazılması, yavruların beslenmesi gibi
tüm detaylarda birlikte çalışırlar. Geceleri de tünelde
birlikte kalırlar. Çok küçük olan tünele yukarıdan
dalışla girerler. Kuluçka süreleri 22 gün
kadar sürer. Yavrular daha uzun sürede yetiştirilir.
Küçük olan kuşlar kirpiyi andırır. Yuvadan
ayrılmadan vücutlarından kınlar düşerek, normale
dönerler. İlk tüyler mat renktedir. Kuşlar
yılda bir kez çiftleşirler.
78 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
Yavrular yumurtadan ilk çıktığında çıplak ve
pembe renklidir. Yavrular uçurulduktan sonra
gerek yavruları kısa zaman sonra çıkacakları göç
yolculuğu öncesi avlanmayı daha iyi öğretmek
için gerekse avın daha bol olduğu alanlara yakın
olmak için koloninin yuvalandığı duvarlar terkedilir.
Kolonide bütün yuvalar bir anda terkedilemez
ama yavruyu geç çıkaran bireyler belli
bir noktada koloniye katılır, sosyal yönü çok
yüksek bir türdür.
Ülkemizde yaz göçmenidir ve Ege Bölgesi
başta olmak üzere habitatın uygun olduğu her
bölgede gözlemlenebilir. Genellikle Mayıs-
Ağustos aylarını ülkemizde geçirir. Denizli’de
Sarayköy başta olmak üzere, birçok ilçede killi
ve dik yamaçlardan oluşan tepelerde görülebilirler.
Orta Avrupa'ya kadar yayılım göstermekle
birlikte, nadir bir tür olarak İngiltere, İskandinavya,
Polonya ve İsviçre'de de ürediği kayıtlara
geçmiştir. Güneyde Irak ve Kuzeybatı Afrika'da
ayrıca Kıbrıs, Girit, Sardunya, Korsika gibi büyük
Akdeniz adalarında da üremektedirler. Kışları
ise orta ve güney Afrika'da geçirirler.
Kuşların iki ana göç yolu bulunmaktadır.
Bunlardan ilki, Güney batı Avrupa'dan yola çıkarak
Cebelitarık boğazına, oradan Sahra'yı geçerek
Batı Afrika bölgesine ulaşırlar. Diğer yol
ise, Doğu Avrupa üzerinden İsrail'e ve Güney Afrika'ya
ulaşırlar. Göçlerde de sürüler halinde
uçarlar. Yolculukları oldukça zorlu geçer. Göç
eden kuşların üç tanesinden birinin Avrupa'ya
geri dönemediği bilinmektedir.
Arıkuşlarının; Arı guşu, Arı kıran, Gökkuşağı
kuşu, Fırık, Fıyık, Urukçul, Vırrık gibi yerel adları
vardır.
ÜMİT ÖZGÜR
Doğa ve kuş fotoğrafçısı-DEFSAD
www.umitozgur.com.tr
egeyondergisi.com 79
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
GÖZTEPE’DE
GENÇLEŞME
OPERASYONU
14 yıl aradan sonra geçtiğimiz sezon ilk
defa Süper Lig’de mücadele eden ve ligi 6. Sırada
tamamlayarak büyük bir başarıya imza
atan Göztepe’de değişim süreci başladı.
Geçtiğimiz sezon elde edilen başarının
ardından birkaç takviye ile yeni sezona hazırlanacağı
düşünülen Göztepe’de değişim
yoluna gidildi. Önce geçen sezon takımın başında
önemli bir performansa imza atan Teknik
direktör Tamer Tuna ile yollar ayrıldı.
Tuna’nın yerine kısa süreli bir boşluğun ardından
geçtiğimiz sezon TFF 1. Ligde Ümraniyespor’u
çalıştıran genç hoca Bayram
Bektaş takımın başına getirildi. Bektaş’ın
imza töreninde açıklamalarda bulunan Göztepe
Başkanı Mehmet Sepil, “Burada Çalışan
Herkesin İşi Göztepe’dir. Ben Bunu Tamer
Hocayla Yakalayamadım” ifadelerini kullandı.
Bektaş’ın takımın başına geçmesi ile birlikte
geride kalan sezon Süper Lig’de mücadele
hakkının kazanılmasının ardından
takıma dahil edilen bir çok isimle yollar ayrılmaya
başlandı. Önce devre arasında takıma
dahil olan ve sezon içerisinde Beşiktaş
ile olan organik bağı nedeni ile Göztepe taraftarı
tarafından çokca eleştiri alan Demba
Ba ile yollar ayrıldı. Ardından takımın tecrübeli
isimleri olan Sabri Sarıoğlu, Selçuk
Şahin, Günay Güvenç, Tanju Kayhan, Leo
Schwechlen gibi isimlerin takım ile ilişiği kesildi.
Bu isimlerin yanı sıra takımda maliyeti
yüksek ve gelecek sezonda düşünülmeyen
Ghilas, Rotman ve Scarione için ise tekliflere
açık olan Göztepe, Ömer Şişmanoğlu’nun
sözleşmesini karşılıklı olarak feshetti.
Başkan Vekili’nden Ayrılanlar
Hakkında ilk açıklama
Göztepe’de sezonun bitmesi ile birlikte
yaşanan bu gelişmeler taraftarı şaşkına çevirirken,
yaşanan değişim ile ilgili açıklama
Başkan vekili Talat Papatya’dan geldi. Göztepe’de
takımdan ayrılan 5 futbolcu için Başkan
vekili Talat Papatya, tüm futbolcularla
helalleşerek veda ettiklerini söyledi. Papatya,
Leo, kaleci Günay, Selçuk ve Tanju’yla maddi
konularda yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle
devam etmediklerini açıkladı. Papatya, görüştükleri
futbolculara imkanları dahilinde iyi
teklifler yaptıklarını ifade etti. Göztepe başkanı
Mehmet Sepil ise hem takımın gençleştirilmesi
hem de ekonomik durumun
korunması ve iyileştirilmesi için de maliyeti
yüksek olmayan isimlerle yola devam edilmesini
istediği belirtildi.
80 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
İlk İmza Alpaslan’dan
Gençleşme çalışmaları kapsamında Göztepe’nin
transfer döneminin başlaması ile
birlikte ilk imza attırdığı isim Alpaslan Öztürk
oldu. Son olarak Elazığspor'da forma
giyen Alpaslan Öztürk ile 3 yıllık sözleşme
imzaladı.
Belçika'nın Anvers şehrinde doğan Alpaslan
Öztürk, futbola Berchem Sport altyapısında
başladıktan sonra 2009 yılında
Birmingham City altyapısına transfer oldu.
Profesyonel futbol kariyerine İngiltere'de
başlayan Alpaslan ardından Belçika'nın Beerschot
ve Standart Liege takımlarında forma
giydi. 2013-2014 sezonu devre arasında Kasımpaşa
ile anlaşarak Türkiye kariyerine başlayan
25 yaşındaki oyuncu ülkemizde
Kasımpaşa'nın yanı sıra Eskişehirspor ve Elazığspor
takımlarının formalarını giydi.
Görülmemiş Transfer Açıklaması
Alpaslan Öztürk transferinin ardından
ikinci transfer Dünya Kupası’nda ülkesi Senegal’in
formasını terleten Lamine Gassama
oldu. Geçtiğimiz sezon Aytemiz Alanyaspor
forması giyen Lamine Gassama ile görüşmelerini
sürdüren İzmir temsilcisinin Senegalli
yıldızla 3 yıllık sözleşme imzaladı.
Dünya Kupası’nda Senegal formasıyla
mücadele eden Gassama ile ilgili ilginç bir
paylaşım yapan Göztepe, “Biz de yeni transferimizi
video ile duyurmak isterdik fakat
kendisi şu an TRT Spor ekranlarında ülkesi
için ter döküyor” ifadelerini kullanıldı.
Tamer Tuna neden ayrıldı?
Yıllar sonra Süper Lig’de mücadele eden
ve genç teknik adam Tamer Tuna ile başarılı
bir grafik çizen Göztepe’de Tamer Tuna ile
yolların ayrılması taraftarı memnun etmedi.
Zira Türkiye Kupası finalinde Akhisarspor’un
Fenerbahçe’ye yendiği maça kadar Göztepe’nin
Avrupa Ligi hedefi geçerliliğini koruyordu.
Bu başarıların kurulan takım ve
yönetim performansı kadar Tamer Tuna’nın
olduğunu düşünen taraftarlar yola Tamer
Tuna ile devam edilmesini istiyordu. Ayrılıkla
ilgili açıklamada bulunan Tamer Tuna ‘Göztepe’den
ayrıldığım haberleri doğrudur. 3 ay
önce yönetimden gelen teklifi, takımı düşündüğüm
ve prensipte düşünce farklılıkları olduğu
için sezon sonuna bırakmaya karar
vermiştik. Kendisiyle yapacağımız görüşme
sonunda durumumla ilgili karar verilecekti.
Ancak Sayın Başkan Mehmet Sepil’le bu görüşme
yapılmamıştır. Bu anlamda etik olmadığını
düşünüyorum. Şahsım ve kariyerim
adına öncellikle bu başarıda emeği geçen
takım arkadaşlarıma ve Göztepe taraftarına
teşekkür ediyor, onlara hakkımı helal ediyorum.’
açıklaması ile kulübe veda etti.
Göztepe’nin Yeni Teknik Patronu
Bayram Bektaş kimdir?
Bayram Kadir Bektaş, 10 Şubat 1974 tarihinde
Trabzon’da doğdu. Uzun yıllar sürdüğü
başarılı futbolculuk kariyerinden sonra futbol
camiasından kopmadı ve kariyerine teknik direktör
olarak devam ediyor.
Antrenörlük kariyeri
Yaşadığı sakatlık sonucu 33 yaşındayken
futbol macerasına nokta koyan Bayram Bektaş,
2007 yılında antrenörlük kariyeri için yeni
bir adım attı. Sivasspor’un idari menajerliği
görevine getirilen Bektaş, uzun süre bu göreve
devam etti. 2010 yılında Bucaspor’un teknik
direktörlüğü yapan Bülent Uygun’un yardımcısı
olarak göreve başladı. Bülent Uygun ile
beraber Bucaspor’dan ayrılıp Eskişehirspor’a
geçiş yaptı. Sonrasında Bülent Uygun Eskişehirspor’a
veda etse de Bayram Bektaş,
Uygun’un yerine getirilen Michael Skibbe’nin
yardımcılığını yapmaya devam etti. Bülent
Uygun ile uzun süre ayrı kalmayan Bektaş,
2012 yılında Uygun’un çalıştırdığı Elazığspor’da
yardımcı antrenörlük yapmaya başladı.
Sonraki yıllarda Bülent Uygun’un görev yerlerinin
değişmesiyle Bayram Bektaş da sırasıyla
Gaziantepspor ve Katar Ligi ekiplerinden
Umm-Salal SC’de görev yaptı. 2015 yılına dek
çeşitli takımlarda yardımcı antrenörlük görevinde
bulunan Bayram Bektaş, ilk teknik direktörlük
görevine 24 Nisan 2015 tarihinde
Elazığspor’da başladı. Burada 17 maça çıkan
Bayram Bektaş, sonrasında Gazişehir Gaziantep
Futbol Kulübü ile anlaştı. Burada da 17
maça çıkan teknik direktör, bir sezon sonra
tekrar eski takımı Elazığspor’a geri döndü. 1
sezon boyunca Elazığspor’da başarılı iş çıkaran
Bektaş, 4 Ağustos 2017’de Ümraniyespor
ile anlaşma sağladı. TFF 1. Lig ekiplerinden
olan Ümraniyespor’da teknik direktörlük görevi
yapan Erkan Sözeri’nin takıma veda etmesiyle
yerine Bayram Bektaş getirildi. Sezon
boyunca ikincilik mücadelesi veren takım, sezonu
dördüncü olarak tamamladı. 2017-2018
sezonunun sonunda ise Tamer Tuna’dan boşalan
Göztepe Teknik Direktörü koltuğu Bayram
Bektaş’a verildi. Bektaş, kariyerinde ilk
kez Süper Lig’de teknik direktörlük yapacak.
egeyondergisi.com 81
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
DENİZLİSPOR GÖZÜNÜ
SÜPER LİG’E
DİKTİ
Geçtiğimiz sezon mali disiplinini sağlayarak TFF1. Lig’de varlığını sürdüren
Denizlispor yeni sezon hazırlıklarını aralıksız sürdürüyor. Transfer
ve sponsorluk çalışmalarını hızla sürdüren Denizlispor’un yeni
sezondaki hedefi ise Süper Lig.
82 egeyondergisi.com
Ege’nin en köklü takımlarından olan ve
bir dönem Avrupa kupalarında dünyayı titreten
Denizlispor yeni sezon hazırlıklarına
hız verdi. Sezona ‘süper lig’ parolası ile başlayacak
olan Horozlar transfer çalışmalarında
sıkı bir performans gösteriyor.
27 Mayıs’ta gerçekleştirilen kongre ile
birlikte yeniden başkanlık görevini üstlenen
Mustafa Üstek’in liderliğinde oluşturulan
yeni yönetim her anlamda kulübü Süper
Lig’e hazırlıyor. Bir yandan teknik yapılanma
hızla gerçekleştirilirken diğer yandan
yeni sezonun mali durumu yapılandırılıyor.
Geçtiğimiz sezon yaşanan zor zamanlarda
sponsorluk destekleri ile aşan Denizlispor,
büyük sponsorların yanında tüm Denizli’nin
küçük büyük destekleri ile mali açıdan nefes
almıştı.
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
SPONSORLARA TEŞEKKÜRÜ BİR
BORÇ BİLİRİZ
Geçtiğimiz sezon Denizlili pek çok insanın
kulübe sahip çıktığını belirten Denizlispor
Başkan Yardımcısı Taner Atilla,
“Denizlispor’umuza destek olan herkese teşekkür
ediyor ve tüm Denizlilileri Denizlispor’umuza
destek olmaya çağırıyoruz. Yeni
sezon hazırlıklarımızı sürdürdüğümüz lig
öncesinde sponsorlarımız başta olmak
üzere geçen sezon ve bu sezon Horozları
sponsorluk anlamında destekleyenlere teşekkürü
borç biliyoruz.
Göğüs sponsorumuz Abalıoğlu grubundan
Lezita’ya, Baytur’a, Spor Toto’ya, Derya
Baltalı’ya ve her ihtiyacımızda desteğini yanımızda
hissettiğimiz Denizli Büyükşehir
Belediye Başkanı Osman Zolan’a kulüp
adına teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Yeni sezonda takımımızın Süper Lig hedefini
gerçekleştirebilmesi için Denizlili
herkesi de Denizlispor’a destek olmaya bekliyoruz”
dedi.
Transferde Parola ‘Süper Lig’
Mustafa Üstek liderliğinde yenilenmiş ve
güçlü yönetimle görev dağılımı yapılan Denizlispor’da
ilk iş takımın teknik patronluğuna
2011-2012 sezonunda takımın başında
olan Osman Özköylü getirilmişti. Tecrübeli
hocanın takımın başına gelmesi ile hiç ara
vermeden Süper Lig’e çıkacak takımın kadrosunu
oluşturma çabasına girişen Başkan
Üstek ve yönetim transfere hızlı bir giriş
yapmıştı.
Üstek, yapılan transferlerle ilgili “Şimdiye
kadar 10 transfer yaptıklarını açıklayan
yeşil siyahlıların başkanı Üstek, 2 transfer
daha yaparak bekleyeceğiz” dedi. Forvet ve
sağ bek alarak transferi noktalayacaklarını
ifade eden başkan Üstek, “Yeterince transfer
yaptığımıza inanıyorum. Şu an bir sağ bek
bir de forvet alarak transferi durduracağız.
Daha sonra ihtiyaç durumunda tekrar bu
konuyu masaya yatıracağız” dedi
TARAFTAR DATAKIMIN MADDİ
MANEVİ TAKIMIN YANINDA
Denizlispor taraftarları da yeni sezon hazırlıklarını
sürdüren takımlarına maddi
manevi her desteği vermeye başladı. Yeni
sezon kombine biletlerin satışa çıkmasının
taraftar grupları toplu alımlar yaparak takımlarına
destek olmaya başladı. Kombinelerin
yanında tribünlerdeki reklam
panolarını da alan taraftar grupları tek tek
dolaşarak panolara reklam alacak ve kulübe
destek olmaya çalışacak.
“Taraftar Kültürü Değişti”
Takıma destek olan taraftarlara da tek
tek teşekkür eden Denizlispor Başkan Yardımcısı
Taner Atilla, “Bu onurlu ve duyarlı
davranışları için hepsine teşekkür ediyorum.
İki sezondur net bir şey görülüyor ki
artık taraftar kültürü değişmiştir ve bu değişim
yayılarak devam ediyor Artık farklı bir
taraftar yaklaşımı ile karşı karşıyayız. Zarar
veren bir beklenti içinde olan değil nasıl
katkı sağlayabilirim düşüncesi olan bir taraftar
anlayışı ile hedefler daha kolay ve
daha zevkli konacaktır. Bu özverili çalışmaların
tüm taraftarlarımıza örnek olmasını
temenni ediyorum” dedi.
egeyondergisi.com 83
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
DENİZLİ’NİN
KIRMIZI
ÇİZİKLERİ
Bir kelimenin veya bir cümlenin önemli olduğunu
belirtmek için altına bir kırmızı çizgi çizeriz.
Ancak bir ismin üzerinde kırmızı çizik
görürsek o ismin gözden çıkarıldığını anlarız.
Denizli, Osmanlı döneminde de, Cumhuriyet
döneminde de devlet yatırımlarından nasibini
alamayan bir şehirdir. Çevre illerde devlet
yatırımları gözle görülür bir bollukta olmasına
rağmen, Denizli’nin kendi yağı ile kavrulmaya
çalıştığı, halkının çalışkanlığı ve girişimcilik
ruhu sayesinde ayakta durabildiği görülür.
Bunun nedeninin, Osmanlı Hanedanı’nın da
Cumhuriyet’in Kurucu Yönetimi’nin de Denizli’nin
üzerine çektiği kırmızı birer çizik olduğu
söylenir.
Gerçekten de, çevrenize şöyle bir bakın…
Antik dönem hariç, Denizli’deki tüm eski eserler
Selçuklu eserleridir. Osmanlı’dan tek bir iz
bile yoktur Denizli’de. Cumhuriyet döneminde
de Deniz-li’ye 1949 yılında temeli atılan Sümerbank
iplik fabrikasına kadar hiçbir devlet yatırımı
gelmemiştir. O da sonradan yıkılıp yerine
alışveriş merkezi (AVM) yapıldı ya... Her
neyse…
84 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
Denizli’nin üzerindeki bu kırmızı çizikler
o kadar derin atılmıştır ki, anlatılan olayların
üzerinden o kadar zaman geçmesine rağmen
halâ geçerliğini ve etkisini korumaktadır.
21 Ocak 1993 tarihli Denizli gazetesine
demeç veren Denizli Valisi Oğuz Kaan Köksal,
Denizli Aydın otoyolu yapımına 1994 yılında
başlanacağını duyuruyor.
“İzmir’den başlayan otoban, neden, Aydın’a
kadar geldi de Denizli’ye bir türlü ulaşamadı?”
diye hiç düşündünüz mü?
Peki; Altın yumurtlayan tavuk olarak nitelendirilen
Pamukkale’nin gelirlerinin
Deniz-li’nin elinden alınıp İstanbul’daki bir
kuruluşa aktarılmasına ne demeli?
Denizli’nin milletvekillerinden üçünün,
kurulan son hükümetlerde Bakan olmalarına,
hele Eko-nomi Bakanı’nın Denizli
Milletvekili olmasına rağmen, Denizli ekonomisinin
aleyhine olan bu kararın alınması ve
uygulanıyor olmasından daha bariz bir örneği
olabilir mi bu kırmızı çiziklerin?…
Yazdığı kitaplarla, gazete köşe yazıları ile,
hazırlayıp sunduğu televizyon programları ile
Denizli halkının aydınlanmasında önemli
katkısı bulunan Avukat Atilla Sezener, 1950’li
yılarda Denizli gaze-tesinin baş yazarıdır.
20 Nisan 1959 günü yazdığı ‘Denizli’nin
Kaderi’ başlıklı köşe yazısında, sanki, Denizli’nin
üze-rine çekildiği söylenen kırmızı
çizikleri anlatır gibidir. Sezener bu yazıyı yazdığında
kentimizdeki Sü-merbank iplik fabrikası
çalışıyor idi.
Yazıyı okuyunca bana hak vereceğinizi sanıyorum.
“Yakın komşumuz Kütahya, iktidarın pek
fazla nimetine garkolmuştur. Allah versin,
gözümüz yok. Yok ama 20 bin’lik Kütahya’nın
400 milyon liralık suni gübre ve azot fabrikasını,
çimento, ke-ramik fabrikasını, çini sanayiini
gördükçe; üretimi şehrimize yetmiyen
iplik fabrikamıza bakıp acı acı düşünüyoruz.
Hani bir söz vardır; Davulu bizde tokmağı
ellerde. Denizli için biçilmiş kaftan gibidir bu
söz. Pancarı biz ekeriz, şeker fabrikası Burdur’da.
Dağlarımız kilden geçilmez, çimento
fabrikaları Kü-tahya’da, İzmir’de. Fabrika
kadar geniş yerli dokuma sanayimiz, üretimi
kuvvetli pamuğumuz var, tekstil fabrikaları
Aydın’da Antalya’da. Bize sedece Allah’a dua
etmek kalıyor.
Yılların tecrübeleri sanayileşmenin yalnız
halkın gayretleriyle olmadığını bize göstermiştir.
Bi-zim oylarımızla bizi temsil eden
milletvekillerimizden biraz da Denizli için
gayret göstermelerini istiyor ve artık kendimizi
yerden göğe kadar haklı buluyoruz.”
Denizli gazetesi, 10 Nisan 1995.
Denizli gazetesi, 1995’de Ticaret Odası’nda
yapılan ‘Arayış toplantısı’ sonrası, varılan
sonucu; ‘Denizli Devletten Hakkını
Alamıyor’ diye başlık atarak halka duyurdu.
“Denizli, vergi ödemede Türkiye’de 9. sırada
bulunmasına karşın Devlet’ten aldığı yardımda
38. sırada. Vali, Belediye Başka-nı, Üniversite
Rektörü ve Oda Başkanlarıyla diğer
yetkililerin katıldığı toplantıda Denizli’nin
hakkının aranması kararlaştırıldı.”
Denizli Ticaret Odası’nda alınan karar,
sanki, Atilla Sezener’in yıllar önceki yazısını
destekler gibi.
DENİZLİ’YE BİRİNCİ KIRMIZI ÇİZİK
13. yüzyıl’da Selçuklu Devleti yıkılmış,
Anadolu’da bir çok Beylik kurulmuştur. Bunların
içinde en güçlü olanlardan biri, merkezi
Kütahya olan Germiyanoğlu Beyliği’dir. Denizli
de bu beyliğe bağlı küçük bir yerleşim birimidir.
Anadolu’daki beyliklerin en küçüklerinden
olan Osmanlı Beyliği, zaman içinde güçlenmiş,
bü-yümüş ve tüm Anadolu’nun en
güçlü devleti haline gelmiştir. Osmanlı Beyliği’nin
güçlenmesinden rahatsızlık duyan
diğer Türk beylikleri, başta Germiyanoğulları
olmak üzere, Anadolu’dan çok uzak-ta, Semerkand’da
hüküm süren büyük Türk Komutanı
Emir Timur’dan yardım isterler. Osmanlı
Devleti’nin başında Beyazıt vardır. Beyazıt
Han “Yıldırım Beyazıt” olarak anılır. Her yere
anında yıl-dırım gibi yetişmesi ile bu ünvanı
almıştır. Timur’un ünvanı ise “Aksak
Timur”dur. Timur’un sağ ayağı topaldır ve
yine sağ elinin iki parmağı yoktur, kesiktir.
“Bir kümeste iki horoz olmaz” diye bir
halk deyimi vardır. Bu deyim tam da iki
önemli Türk komutan olan Yıldırım Beyazıt
ile Emir Timur için söylenmiştir sanki. Timur,
Beyazıt’a mektup yazar, “Anadolu Beyliklerine
zulüm yapıyormuşsun, bundan vazgeç”
der. Beyazıt cevap verir. “Sen de kim oluyorsun
da bana karışmaya cüret ediyorsun” der.
Bu atışmalar şiddetlenir ve sonuçta Timur,
Çin’e yapacağı seferi askıya alıp Anadolu’ya
yönelir.
egeyondergisi.com 85
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
86 egeyondergisi.com
Yıldırım Bayezıd Han Emir Timur
1402 yılında Timur’un ordusu ile Beyazıt’ın
ordusu Ankara yakınlarında mücadeleye
girişirler ve sonuçta Osmanlı ordusu
yenilir. Beyazıt, Timur’a esir düşer. Cumhuriyet
döneminde Ankara’ya yapılan havaalanına
verilen Esenboğa adı, Timur’un en
değerli komutanlarından biri olan Esenboğa’ya
izafeten verilmiştir.
Timur, cengaverliğine hayran kaldığı Beyazıt’a
iyi davranır. O’na basit bir esir muamelesi
yapmaz. Beyazıt esirdir, ama kendisine
bir hakan gibi davranılmaktadır. Neticede
ikisi de Türk’tür ve Müslümandır. Türkçe konuşmakta
ve birlikte ibadet etmektedirler.
Timur, kendisini Anadolu’ya çağıran ve
ağırlayan Germiyanoğlu Yakup Bey ile birlikte,
yanın-da Beyazıt olduğu halde Kütahya’ya
gelir ordusu ile. Kütahya’da fazla
eyleşmeyen Timur, ordusunu alıp Denizli’ye
gelir. Denizli’de kışlayacaktır. Denizli o yıllarda,
Tonguzlı olarak anılmaktadır. Küçük bir
yerleşimdir, ama bağlık bahçelik, güllük gülistanlık,
bereketi bol bir yerdir. Halkı çalışkan,
doku-maları pek ünlüdür. Denizli’nin
dokumaları, Anadolu dışından bile alıcı bulmaktadır.
Üzüm’den yapı-lan şarapları pek
meşhurdur, ama bu bölgede yetişen çekirdeksiz
nar’dan yapılan şarap çok daha makbuldür.
Üzüm şarabı iki kuruşa, nar şarabı beş
kuruşa satılmaktadır.
Timur nereye giderse Beyazıt’ı da iki at
arasına konan bir tahtırevan içinde beraberinde
götü-rür. Önde Beyazıt’ın atları, arkada
Timur’un atı gider. Bir yere konduklarında
Beyazıt’ın çadırı Ti-mur’un çadırının önüne
konur. Bu biraz saygıdan olsa da, asıl nedeni
güvenlik açısından olmalı diye düşünüyorum.
Tarihçi Neşrî, iki hakan’ın Denizli’de bulundukları
sırada, bir hamamda yıkandıklarını
yazar. Bu hamam, büyük olasılıkla,
yıkılan Ulu Cami ile Kaleiçi arasında bulunan
tarihî Germiyan Vakıf Hamamı’dır.
Bir gün bu hamamda yıkanırlarken aralarında
geçen bir konuşmayı, tarihçi Neşrî şöyle
anlatı-yor; “..…Temür Han, Yıldırım Han ila
Tonguzlı şehrinde ikisi bir hammama girüp,
bir kurnada yunur-ken Temürleng, Yıldırım
Han’a eyitdi ki: ‘Hikmet Allah’un. Rüzgar
böyle gösterdi. Eğer bu vartaya ben düşsem,
sen beni nice iderdün?’ didi. Bayezid Gazi
gayet ile gönüllü ve tiz nefesdi. Tiz nefesliginden,
sabr idemeyüp, eyitdi: ‘Eger bu vartaya
sen düşsen, bir demür kafese koyardum’
didi. Te-mürleng eyitdi: ‘İy Han! Yaman söyledün’
didi. Heman buyurdı, bir demür kafes
düzdiler. Yıldırım Han’ı kafese koyup, habs
itdi”.
Bu olaydan sonra Beyazıt Han iki at arasına
konan tahtırevan yerine, yine iki at arasına
konan ve Denizli demircileri tarafından
yapılan demir kafes içinde dolaştırıldı. Bu durumu
gururuna yedire-meyen Yıldırım Beyazıt’ın
yüzüğündeki zehiri içerek intihar ettiği
söylenir.
Rivayet edilir ki; “…..Osmanlı ailesi, ileriki
yıllarda, bu olayı unutmadı. Denizli’yi, Denizli
demircileri tarafından dedeleri Beyazıt
Han için yapılan bu demir kafesten dolayı cezalandır-dı.
Denizli’nin üzerine bir kırmızı
çizik atıldı. Osmanlı döneminde Denizli’ye bir
tek çivi bile çakılmadı.”
DENİZLİ’YE İKİNCİ KIRMIZI ÇİZİK
Birinci Dünya Savaşı sonrası Osmanlı
yenik sayılmış, toprakları parçalanmış, askerlerinin
si-lahları alınmış, ordusu dağıtılmıştır.
Halk perişan haldedir. Padişah yenilgiyi
kabul etmiş, teslim bay-rağını çekmiş, memleketi
unutup kendi canını kurtarma telaşı
içine düşmüş, halka da “Düşmana kurşun atmayın,
onları bir misafir gibi kabul edip saygıda
sevgide kusur etmeyin” demektedir.
15 Mayıs 1919 günü, Yunan askerleri, İngilizlerin
himayesinde, İzmir’i işgal eder ve
Anado-lu’nun içerilerine doğru ilerlemeye
başlar. Türk Milleti, zor zamanlarında yiğit çıkarmakta
ünlüdür. İşte bu zor zamanda da
Gazi Mustafa Kemal Paşa gibi bir yiğit çıkmış
ve Anadolu’yu düşman çiz-melerinden kurtarmak
için halkı, Padişah’ı dinlememeye, Saray’a
Karşı gelmeye ve düşmanla mü-cadele
etmeye çağırmaktadır.
Aydın, Denizli, İzmir, Muğla, Manisa, Balıkesir,
Burdur, Isparta, Uşak, Kütahya gibi vilayetleri
kapsayan Batı Anadolu bölgesinde,
düşmanla silahlı mücadeleye girişmek için
Kuvayı Milliye ku-rulmuş, Genel Komutanlığı’na
da Ankara Büyük Millet Meclisi Hükümeti
tarafından Demirci Meh-met Efe
getirilmiştir. Her vilayette Kuvayı Milliye’nin
bir sorumlusu vardır ve Denizli’deki sorumlusu
da Müftü Ahmet Hulusi Efendi’dir.
Demirci Mehmet Efe, valilere, askeri birliklere,
devlet dairelerine emir verebilmekte,
emrine uymayanları ise idam ettirmektedir.
Kimseyi dinlememekte, “Ben sadece Büyük
Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa’dan
talimat alırım” demektedir. Bir de ‘Baba’ diye
hitap ettiği Müftü Hulusi Efendi’ye saygıda
kusur etmez. Okuması olup yazması olmayan
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
Demirci Mehmet Efe, cahil olduğu kadar gaddar,
ama öte yandan memleketini seven mert
bir insandır. “Namaz vakti sokakta erkek görmeyeceğim.
Herkes camide olacak. Kahvelerde
oyun oynanmayacak. Çalgı çalınıp şarkı
söy-lenmeyecek” diye tellal bağırtacak kadar
da dindardır.
Denizli Kuvayı Milliye Reisi
Denizli Belediye Başkanı
Müftü Ahmet Hulusi Efendi
Hacı Tevfik Bey
Demirci Mehmet Efe
Sökeli Ali Efe
O yıllarda Denizli’nin ekonomisi, gayrimüslim
azınlık denilen Rumların, Ermenilerin
ve Yahudi-lerin elindedir. Müslüman Türk
eşrafın (kentin ileri gelenleri) önemli bir bölümü
de bu gayrimüslim azınlıkla ticarî işbirliği
içindedirler. Yani aralarında maddî
menfaat bağları vardır. Yunan askerleri Sarayköy’de
Menderes nehrine kadar gelirler.
Nehri geçtikleri takdirde Denizli’nin düşmesi
an mesele-sidir.
Şehirdeki Rumlar, Yunan askeri geliyor
diye hazırlık yapmaya başlarlar ve taşkınlıklarını
had safhaya çıkarırlar. Denizli Kuvayı
Milliye Reisi Müftü Ahmet Hulusi Efendi’ye
“Yakında Yunan askeri buraya gelecek, seni
sarığından tutup sürükliyeceğiz” diyecek
kadar ileri giderler.
Müftü Efendi bakar ki, iş kontrolden çıkıyor,
Goncalı’daki karargâhında bulunan Demirci
Mehmet Efe’ye telgraf çekerek şehirdeki
Rum ahalinin, Isparta Eğirdir’e nakledilmesini
ister. De-mirci de baş kızanı Sökeli Ali Efe
başkanlığında kırk kadar zeybeği, Müftü
Efendi’nin bu isteğini ye-rine getirmek üzere,
Denizli’ye gönderir.
Kuvayı Milliye Genel Komutanı
Demirci Efe’nin Baş Kızanı
1920 yılındaki Denizli Hükümet Konağı.
(Ftoğraf tarihi:1928)
Müftü Efendi’nin Demirci’ye çektiği telgraftan
haberdar olan eşraftan bazıları soluğu
Belediye Başkanı Hacı Tevfik Bey’in yanında
alırlar ve durumdan şikâyet ederler. “Eğer
egeyondergisi.com 87
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
Rum ahali Eğirdir’e sürülürse, Yunanlılar
şehri işgal ettiğinde halka büyük zulüm
yapar. Bu nakil engellensin” derler.
Aslında, Denizli’nin bir kısım önde gelen
eşrafı ve Belediye Başkanı, Kuvayı Milliye’den
de, efelerden de pek haz etmemektedirler. Padişahı
dinlemenin daha uygun olacağına
inanmaktadırlar. Müftü Efendi’yi çağırıp,
“Yanlış yapıyorsun” derler.
Hatta içlerinden biri hiddetlenip, “Bak
müftü efendi” der, “Böyle giderse, Yunan askeri
gelme-den seni sarığından tutar biz sürükleriz,
durdur bu nakil işini”. Müftü Efendi
Kuvayı Milliye yanlısı İtti-hatçıdır. Müftü
Efendi’yi suçlayanlar ise Padişah yanlısı Hürriyet
ve İtilaf Partisi’ne mensupturlar.
Şehirde bir kargaşa başlar. Müftü Efendi
ailesini alıp Tavas’a gider. Vali, Ağır Ceza Reisi
ve Muhasebe Müdürü ile birlikte Muğla’ya
doğru yola çıkar. Şehir yöneticisiz kalır bir
anda. Bu arada Zeybekler de gelip Rumları
tren vagonlarına doldurur, Eğirdir’e gönderirler.
Eşraf temsilcileri, yanla-rına bazı gayrimüslim
zenginleri de alarak, Belediye
Reisi’ne giderler. Belediye’de bir toplantı yapılır.
Toplantıda, Kuvayı Milliye’ye, Zeybeklere
karşı ağır sözler sarf edilir. Hatta,
eşraftan biri “Yunan as-kerleri çok zalimce
davranıyormuş, Antalya’ya gidip İtalyan komutanı
buraya davet edelim. İtalyan askerleri
daha medeni imiş. Denizli’yi onlara teslim
edelim” der.
Kuvayı Milliye’den ve efelerden rahatsızlık
duyan bazı kişiler Delikliçınar Meydanı’ndaki
Me-serret kahvesinin önünde toplanıp “Kuvayı
Milliye istemiyoruz. Kalpaklıları istemiyoruz.
Efeleri iste-miyoruz. Yaşasın
Padişahımız” diye slogan atarlar. Rumları
Eğirdir’e gönderen zeybeklerin lideri du-rumundaki
Sökeli Ali Efe ve birkaç diğer zeybek
öldürülür.
Olayın bundan sonrası, yürekleri burkan
bir manzara içinde gelişir. Denizli’ye 9 km.
uzaklıktaki Goncalı istasyonunda bulunan
karargâhında olanları duyan Demirci Mehmet
Efe, tüm zeybekleri ile ve intikam hisleri ile
dolu olarak, 9 Temmuz 1920 günü Denizli’yi
basar. Hükümet Konağı’nda ka-rargâh kuran
Demirci Mehmet Efe, suçlu suçsuz ayırt etmeden,
yolda sokakta görülüp yakalanan onlarca
kişinin kafasını, Hükümet Konağı’nın
arkasından geçen Başpınar suyu kenarında,
kestirerek öldürür. Katledilenler arasında Belediye
binasında yapılan toplantıda bulunanlar
olduğu gibi, Sivas Kongresi’nde Denizli
temsilcisi olarak görev yapan Dalamanzade
Mehmet Bey gibi, konuyla hiç ilgi-si olmayanlar
da vardır. Katliam sonrası şimdi İlbadı
Mezarlığı denilen eski kabristanı ateşe veren
Demirci Efe, Sarayköylü Şeyh Tahir Efendi tarafından
ikna edilerek daha büyük bir katliamın
önüne geçilir. Olaylardan sonra Demirci
Mehmet Efe, Büyük Millet Meclisi Reisi Gazi
Mustafa Kemal Pa-şa’ya da bir telgraf çekerek,
“Denizli halkı Milli Mücadele’ye başkaldırdı,
ihanet etti. Gereken cezala-rını verdim”
der.
Olay Ankara’da büyük yankı bulur. Mustafa
Kemal Paşa’nın emriyle, Konya’daki Kolordu
Komutanı Fahrettin (Altay) Paşa olayı
askerî yönden, Söke Sorgu Yargıcı Sındırgılı
Süreyya (Örge Evren) Bey hukukî yönden, Denizli
Milletvekili Yusuf (Başkaya) Bey de idarî
yönden ince-leyip birer rapor hazırlarlar.
Büyük Millet Meclisi Hükümeti olayın
üzerine fazla gitmez. Bir süre sonra, düzenli
ordu kurulur ve Demirci Mehmet Efe’nin görevine
son verilir. Konu kapatılır. Mustafa
Kemal Paşa, Meclis’de, Denizli Vakası’ diye
adlandırılan bu olay görüşülürken, yaptığı konuşmada;
“…..Denizli’de tedibi istilzam edecek (cezalandırılmayı
gerektirecek) hareket olmuştur.
An-cak, bu muamelei tedibiye
(cezalandırma şekli) bizim ve cümlenizin (hepinizin)
takdir etmeyeceği ve tensip etmeyeceği
(uygun bulmayacağı ve onaylamayacağı)
bir şekilde olmuştur” diyerek, De-nizli eşrafının
davranışlarının yanlış olduğunu, cezalandırılması
gerektiğini, ancak Efe’nin
cezalan-dırma şeklinin de onaylanmasının
mümkün olmadığını belirtir.
Rivayet edilir ki; “..…Cumhuriyet’i kuranlar,
Milli Mücadele’nin en civcivli zamanında
ve Kuvayı Milliye’ye en çok destek verilmesi
gerektiği bir anda, Denizli eşrafının, Kuvayı
Milli-ye’ye karşı gelip, içine girdiği bu hatalı
davranışı affetmediler. Denizli’nin üzerine
Osman-lı’dan sonra ikinci kırmızı çizik
atıldı”.
88 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
EGE’NİN MUHTEŞEM
DALIŞ
NOKTALARI!
Akvaryumların içine bakmaktan bıkanlar, bir de içinden etrafa bakmayı
deneyin! Hararetini dondurmayla bastıramayanlar için güneşin altındaki
günler oldukça çetin geçecek çünkü!
Kara aktivitelerinden sıkıldıysanız, kendinizi
bir dalış teknesine atıp, gerçek anlamda
"bakış açınızı" değiştirmenin, hem
ruhsal hem de bedensel olarak sizin için ne
kadar faydalı olacağını bırakın balıklar anlatsın.
Tatilde suya yakın olmayı sevenler
içiıı, sualtı hâzineleri olanca gizemi ve serinliğiyle
bekliyor olacak. İşte Türkiye sularında
yüzmeye değer birkaç dalış noktası:
Rotanız ne olursa olsun, Bodrum’un içinden
yola çıkarsanız büyük ihtimalle Büyük
ve Küçük Rif üstünden geçeceksiniz. Tekneden
başınızı uzatıp baktığınızda berrak denizin
ortasındaki bu sığlıkları görmemeniz
mümkün değildir. Tecrübeli bir dalgıç ya da
suya ilk defa giren bir sualtı kâşifi olmanız
gerçekleri değiştirmeyecektir: Karagözler,
renkli haniler, baraküda sürüleri, ortozlar ve
akyalar arasında geçirdiğiniz dakikalardan
sonra büyülenmek için sirenlerin şarkılarına
ihtiyacınız olmadığı siz de fark edeceksiniz.
egeyondergisi.com 89
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
Açık denizde serin ve huzurlu bir gün geçirmek
isteyen deniz aşıkları için 6 ayrı dalış
noktası bulunan ve amforalarını seyretmeye
doyamayacağımz Kuşadası-Ada Banko Rifi,
Adını sık görülen baraküda sürülerinden
alan Fethiye-Baraküda Rifi;
Duvar dalışını seven tecrübeli dalgıçların
tercih edeceği Kemer’deki X-Rif ve Böcek
Taşı, balıklarla saklambaç oynamayı sevenler
için gece dalışı da yapılabilen Bozcaada-
Ayazma ve yeni dalıcılar için Sulu Bahçe
ideal dalış noktaları olacaktır.
Mersin’deki Korsan Koyu ve Gökçeada’daki
Kaleköy liman girişi de gece dalışı
yapılabilecek diğer noktalar. Kaleköy''deki
limanın bulunduğu bölgede, antik çağda bulunan
limandan kalan taşlar ilginizi çekecektir.
Taşların sizi antik çağın gizeminin
peşinden sürüklemesine izin verirseniz kendinizi
akıntıyla birlikte Yunanistan’ın Linini
Adası açıklarında bulabilirsiniz!
"Ben mağara dalışı da yapmak
isterim!”diyorsamz Kuşadası- Barabaros
Rifi iyi bir seçim olacaktır.
Bunların dışında Kalkandaki Vatoz Kayası;
28 m'deki açık deniz şamandırasıyla
etrafı oldukça ilginç olan Kaptanoğlu Resifi,
Rüzgar Kayası. “Ben burada beklerim, balıklar
beni görmeye gelsin” diye düşünenler
için de adı üstünde Panaroma Rifi mağara
dalışı için isabetli tercihler olacaktır. Panorama
Rifi’nde yapacağınız dalışta etrafta
amfora kırıklarına ya da iyi durumda amforalara
rastlayabilirsiniz.
Sığ suların ılık sessizliğinden derin serinliklere
doğru ilerlemek isteyen dalgıçlar,
duvar dalışını tercih edecek, kayaların arasındaki
ufak yarıklara gözlerini uydurup,
deniz dibi tanrıçası Amphitrite’in sırlarına
ortak olmaktan mutluluk duyacaklardır.
Tanrıçanın peşinden gitmek için izlenmesi
gereken rota rehber dalgıcınız tarafından
işaret edilecek olsa da, suya inmek için
doğru adres Gökçeada-Kaşkaval Burnu (Derinlik:
30 m)’ndan başlar...
Kalkan - Öksüz Ada (Derinlik: 36m )'da
gezinize baraküda sürüleri ve köpekbalığı
ailesinden kelerler eşlik edebilir, gözünüzü
açık tutun! Sevimli görünüşleriyle karavidaları
da kaçırmamaya gayret edin. 30 metrelerde
açığa doğra baktığınızda ıskarmoz ve
orfozların akıntıda durabilme becerileri de
seyretmeye değer. Kaplumbağa, orkinos ve
vatozlar da bölgede dikkatinizi çekebilecek
diğer canlılar...
Bodrum - Oraklar’da dalış sırasında göreceğiniz
1,5 m’lik orfozlar hayal değil!
Derin duvar dalışları ilginizi çekiyor ise
tercihiniz muhtemelen Dalyan ve Antalya -
Fener Duvarı (Derinlik: 11m-132m) olacaktır.
Akdeniz kıyılarındaki en büyük akyalar
90 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
Mersin -Kurt Burnu (Derinliklek 40m) sularında,
haberiniz olsun! Mersin - Fok Burnu
(Derinlik:45m )'nda dalış sırasında göreceğiniz
mağaralarsa,
adını bu dalış bölgesine veren fok mağaralarıdır.
Çeşme Fener Adası, Bozcaada Mermer
Burnu ve Dalyan Sarıgerme’yse fok
mağarası bulunan diğer dalış noktaları.
Akdeniz fokunun birincil yaşam alanı
ıssız ve yapılaşmamış kayalık kıyılardır. Biiyük
bir deniz memelisi olduğundan dar
yaşam alanları içinde barınamaz. O ancak,
makul büyüklükte ve uygun kıyı alanlarında
varlığını sürdürebilir ve güvenle yavrulayabilir.
Aşırı avlanma, yaşam alanları kaybı ve
deniz ekosisteminiıı bozulması nedeniyle
dünya dağılımı daralan ve nüfusu hızla azalan
Akdeniz Fokunun toplam nüfusu bugün
450 ile 550 arasında tahmin edilmekte.
Yaşam alanlarını ziyaret eden dalgıçların da
yaşam alanı kaybına etkisi büyük. Bu nedenle
dalış yaptığınız bölgede bir fok mağarası
olduğu söyleniyorsa, içinde hala
yaşayan fokların olduğunu varsayarak, mağaraya
fazla yaklaşmayıp, uzaktan gözlemlemeyi
tercih ederseniz, bu sevimli
canlıların rahatsız edilmedikleri için kendi
dillerinde size teşekkür edeceklerinden
emiıı olabilirsiniz.
Fethiye Afkule ve Türk Hamamı mağaralarında
Dantel mercanları ve eşkinalarla
karşılaşabilir, şnorkelli dalışın keyfini sürebilirsiniz.
"Ben derdimi konuşmadan anlatamam,
suyun altında bile olsam!”
diyenler, Mersin Arap Mezarlığı ve Dalyan
Samgerme Dağdelen mağaralarındaki
hava dolu boşlukları durup nefeslenmek
için kullanabilirler! Kemer'deki Bacalı Mağara’da
bolca sünger, yumuşak mercan, karavida
ve mağara çıkışında vatozları
görenler yazıyı okuduklarına şükredecekler!
Kuşadası Barbaros Rifi’nde 5 m'deki mağaranın
dibi çakıl olduğu için, girişte sıra ne
zaman size gelirse gelsin berrak manzaranın
keyfini çıkarabilirsiniz. Mersin Dana
Adası’ııdaysa Çin'lerdeki mağaraya dalarsanız,
etraftaki çarpan balıklarına dikkat etmeniz
önerilir.
Bunun dışında Sangerme Patika Mağarası,
Derin Mağara ve Selin Mağarası,Bodrum
Poyraz Koyu ndaki Delikli Mağara sualtı
kaşiflerine kollarını açmış keşfedilmeyi bekliyor.
Çeşme Yatak Odasıiıdaki girişi 6 m’de
olan mağara, fotoğraf meraklıları için adı
kadar ilginç kareler yakalayabilecekleri bir
adres olacaktır. Müthiş renklerin olduğu bu
egeyondergisi.com 91
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
mağaradan çıktıktan sonra, bir duvar boyunca,
tüm adanın döııülebildiği 45 dakikalık
bir tur esnasında, baraküda ve çipura
sürüleri görme şansınız oldukça fazladır.
Görüş mesafesi 20-25 metre olan adanın
kuzey tarafında, akıntıya karşı yüzen baraküda
sürüleri geniş açı objektifle nefis kareler
sunar. Hava tüketimi iyi olan usta
dalıcılar burada 50 dakikadan fazla dalabilirler.
İçlerindeki sarkıt ve dikitlerden dolayı
dalıa önce kuru olduğu tahmin edilen Antalya’daki
Gök Mağarası ve Suluin de mağara
dalışı için seçilen popüler noktalar
arasında. İnsan burada “Dalıştayken sular
çekiliverse ne olur!” diye düşünmeden edemiyor;
Suluin Mağarası’nın derinliği 83
metre!
Her dalgıcın gönlünde ve geçmişinde
Kaptan Nemo ve Nautilus yatar mı bilinmez
ama; Denizler Altında Yirmi bin Fersah’ı
okımııış sualtı gezginleri, Çanakkale batıklarını
da bir gün mutlaka görmek isteyeceklerdir
diye düşünüyorum. Saroz Körfezimde
30 metrede “Lundy” ve boğazın çıkışında
“Kaptan Franko”yla; ayrıca yine boğazda
15-30 m arasında her türlü kalıntıyla karşılaşmak
olası. Yine aynı bölgede Gökçeada
Kuzu Limanı’nda I. Dünya Savaşı’ndaıı batık
kalıntıları; Mermer Feneri ve Anadolu yakası
arasındaki bölgede ise devasa çapalar
ve gemi kalıntıları sualtı gezginlerince görülmeyi
bekliyor.
Çanakkale Boğazında derinliğin fazla olması,
akıntılı su, yüzeydeki yoğun deniz ulaşımından
dolaya 236 batıktan sadece birkaç
tanesinin dalgıçların ziyaretine açık olduğunu
da söylemekte fayda var.
Bunları Mersin’deki AKSU-ı, Antalya Limanı
girişindeki Fransız askeri nakliye gemisi
takip ediyor. Antalya’da 25 m’deki
Paris Batığı bir II. Dünya Savaşı Fransız yük
gemisi;ambarlardaki birbirine kaynamış
cephaneler ve orta bölümdeki çini kaplı
kısım batığın dalıcılar tarafından ilgi gören
kısımları.
Manavgat’taki B-24 savaş uçağı “Hadley’s
Harem”e ve Antalya Yat Limam’ndaki
“San Didier” Fransız savaş gemisine dalmak
için ise özel izin almak gerekiyor. Hastane
destek gemisi görünümündeki bu geminin
içinde cephane ve çöl şartlarına uygun arabalar
bulunmaktaydı. Kamufle edilebilmesi
için personelin üniforma giymemesi ve balıkçıların
yardımları sırasında gemideki insanların
şalisi malzemelerini de yanlarında
taşımaya gayret etmeleriyse halk arasında
geminin adının “Sosyete Batığı” olarak kalmasına
neden olmuştu.
“Tanrı çok sevdiği kulunu ömürlü olsun
diye Datça yarımadasına gönderir.” Diyen
coğrafyacı Strabon’ un sözlerini pekiştirircesine
İnce Burunda 55111ye kadar süren
duvarın üzerinde kayalara yapışmış ve kaynamış
olan Kııidos Amforaları, Dick’s
Rock’ta ise 35111'deki antik demir çapa ve
Üç Kayalar’daki amforalar da sualtı yolculuğunuzda
size tüm zarafetleriyle eşlik edebilir.
Bölgede 10-40 111 arasındaki derinlikte
daha önce söylediğimiz gibi Akdeniz foku ve
köpekbalıklarının yanı sıra yunusların da
görülebileceğini kaydedelim... Dalış okulları
tarafından dibe indirilmiş sandalyede “Kuşadası
Hatırası” fotoğrafı çektirmeyi unutmayın.
Bozcaada Kalın Burun, Mersin
Güvercin Adası nda dalanlar da amforalarla
karşılaşacaklardır.
Piri Reis'iıı Kitab-ı Bahriye’sinde geçen
Yunda Adalan’ndan Galat olduğu sanılan
92 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
Ayvalık’taki Cunda Adası, daha sonra Kurtuluş
Savaşı zamanlarında düşmana ilk
karşı koyan asker olan Ali Bey'iıı adım almış.
Rumların buraya “kokulu ada” anlamına
gelen Moslıoııis adını vermeleriyle, kayıp
Atlantis’in Ayvalık bölgesinde yer aldığı
söylencesi ve antikçağ şarap ve zeytinyağı
testilerinin suyun dibine serilmiş, maceraperestlerce
görülmeyi bekliyor olması tamamen
rastlantı olmasa gerek. “Görmeden
bilemeyiz!” diyenler çantalarını hazırlamaya
başlasınlar. Karayolundan ulaşımı tercih
edenler de Cunda Adası’m anakaraya
bağlayan köprünün yanındaki tabelayı görünce
şaşırmasınlar: “Türkiye’nin ilk boğaz
köprüsü” !
Ayrıca Bodrum Kaçakçı Koyu, Karaada’nın
arka tarafındaki Poyraz Koyu, Kargı
ve Köçek adalarındaki amforaları görmeyi
tercih ederseniz, tatil bitip de eve döndüğünüzde
nasıl vakit geçirdiğinizi soranlara verecek
güzel bir cevabınız olacak: “Tarih
içinde yüzdüm!”
Bodrum'a gelip de Bordum Kalesini ziyaret
etmemek olmaz. Antik çağdaki dünyanın
7 harikasından biri olan; Kral Mausolos için
karısı ve kız kardeşi Artemisia tarafından
yaptırılan anıt mezar,16 yüzyıl boyunca iyi
korundu. 15.yy da Haçlı Seferleri sırasında
bölgeye gelen St.Jolm şövalyelerinin inşa
ettiği Bodrum Kalesi'nin yapımında Halikarnas
Mozolesi’nin nerdeyse bütün taşları
kullanıldı. Günümüzde kale, Dünyanın en
büyük Doğu Akdeniz Amfora Koleksiyonuyla
birlikte, dünyanın önemli sualtı arkeoloji
müzelerinden birine de ev sahipliği
yapmakta. Kalenin yapısı dolayısıyla gezinizin
çetin geçeceğini hatırlatmak isteriz. Ziyaretinizi
tamamladığınızda harcadığınız
enerji düşünülürse acıkmanız pek de şaşırtıcı
olmayacak. Uzaklaşacak kadar enerjiniz
kalmadığını düşünüyorsanız, kalenin günün
her saati serin olan çay bahçesine sığınabilir,
bir yandan çayınızı yudumlarken diğer
yandan, Kraliçe Artemisia’nın maiyetiyle
birlikte kale içinde nasıl salındığım gözünüzde
canlandırabilirsiniz. Bodrum gezisi
ritüelini hakkıyla tamamlamak isterseniz
de, Bodrum Yatch Marine’in karşısındaki tarihi
Sünger Pizza'da şimdiye kadar tattığınız
ve bundan sonra tadacağınız en lezzetli pizzaları
yiyebilir ve güzelliğiyle Bodrum gündüzüyle
yarışan bir akşamı
karşılayabilirsiniz!
Hangi bölgede dalış yaparsanız yapın,
orada bulunduğunuz günlerde sualtı sergisi
olup olmadığını araştırmayı gezi rehberinizin
bir kenarına not edin. Faunanın büyülü
güzelliği dışında sergiler sayesinde karşılaşacağınız
sürprizler de eğlenceli bir dalış
geçirmenize yardımcı olacaktır. Her 11e
kadar Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesinin
kapısında “Müzemiz sualtında değildir!” yazılı
bir uyarı tabelası olsa da; bahsettiğimiz
sualtı sergileri gerçekten suyum altında!
Son olarak küçük bir ipucu: balıklar da
acıkır! Bir iki balığın peşine düşüp kovalamaca
oynamak yerine, dalışa girerken yanınıza
alacağınız bir iki dilim ekmek acıkan
balıkların etrafınızda dolaşması için yeterli
olacaktır.
Çekiciliğinizin balıklar tarafından bile
tescilleııdiğini söylediğinizde, yalan olduğunu
kim iddia edebilir ki?
Türkiye kıyıları bütün yaz boyu sizi bekliyor:
Görüşünüz açık, havanız bol olsun!
egeyondergisi.com 93
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
Annesi Gelinlik Giyemedi,
O DÜNYAYA
GELİNLİK SATIYOR
Denizli’nin Acıpayam ilçesinde dünyaya
gelen İsmail Urhan, Şirketler Grubu ile Türkiye
ve Dünya’nın pek çok noktasına gelinlik satıyor.
İsmail Urhan Şirketler Grubu’na bağlı 4 şirketi
ile Gelinlik, Abiye, Haute Couture gruplarında
Türkiye ve dünyaya gelinlik satan İsmail
Urhan, “Satış yaptığımız her bölgede mutlak
müşteri memnuniyetinin devamlılığını sağladık
ve bunun devamını getirmek istiyoruz” dedi.
Türkiye ve dünyada 250 noktada gelinlik
satan Urhan, Acıpayam’dan çıkıp dünyanın gelinlik
devlerinden biri oldu.
Grup şirketlerinin ana şirketi olan White
House 1999 yılında İzmir’de kuruldu. Ardından
2011 yılında kurulan Primavera markası ile
dünya merkezi İtalya’ya açıldı.
1957 yılında Denizli’nin Acıpayam ilçesinde
6 çocuklu bir ailede dünyaya gelen Urhan, çalışmaya
küçük yaşlarda başladı. 14 yaşında ailesinin
yanından ayrılarak Denizli Kaleiçi’nde
bir mağazada tezgartar olarak çalışmaya başlayan
Urhan, askerlik çağına Denizli’deki çalışmalarını
sürdürdü.
94 egeyondergisi.com
EgeYöN Dergisi Temmuz 2018
“16 Yılda 50 Yıllık İş
Yaptık”
Askerliğini İzmir’de yapan
Urhan, İzmir ile arasında kopmayan
bir bağ olacağından habersizdi.
Askerlik zamanlarında tanıştığı
Tahsin Kahyaoğlu ile çalışmak isteyen
Urhan, Denizli’deki patronunu
yüz üstü bırakmak istemediği
için Denizli’ye geri döndü. Ama 15
ay sonra patronun da izni ve teşviki
ile İzmir’e adım attı. Gençlik zamanlarında
yoğun bir tempo ile
sektörün her yönünü öğrenen
Urhan, “İzmir’de 16 yıl boyunca
Kahyaoğlu ile çalıştım. İş hayatımız
çok yoğundu ve gece gündüz, hafta
sonumuz yoktu. Bu yoğun tempoda
belki 16 yılda, 50 yılda bir insanın
yapacağı iş kadar çalışmışımdır.
Gelinlik ve nişanlık imalatı yaptık.
Hem satışında hem dikiminde hem pazarlamasında,
sevkiyatında her türlü alanda çalıştım.
Kendimizi böyle pişirdik. 14 yaşında bir çocuğum,
o çağda okulda olmam gerekirken ben
tezgahtarlık yapıyordum. Hiçbir şey emek olmadan
kişinin ayağına gelmiyor”diyerek bu süreçlerde
ne kadar yoğun çalıştığını dile getirdi.
Yoğun emek harcadığı sektörde kendi markaları
ile dünyaya gelinlik satan Urhan, “ 2000’li
yılların başından bu yana kendi işimizi yapıyoruz.
Adım adım işimizi buralara kadar getirdik.
Ben ilk bu sektörde çalışmaya başladığımda
getir götür işleri yaptım. Sıfırdan tırnaklarımla
kazıyarak buraya kadar geldim. İşim dolayısıyla
pek çok şeyle karşılaştım, pek çok ülke gezdim
ve belki de gördüğüm değişmeyen tek şey emeğin
kıymetiydi. Bu sebeple belki de dünyada tanınan
ve yüzlerce farklı noktada ürünlerimizi
kullanan müşterilerimiz var” diyerek başarı
merdivenlerini nasıl çıktığını anlattı.
Dünya çapında tanınan bir firmaya sahip
olan Urhan, müşterilerinin gelinlik taleplerinin
ne yönde olduğunu ve nasıl ürünler ortaya koyduklarını
ise, “Biz her kategoride çalışıyoruz.
Genelde müşterilerimiz gelinliği kiraya veriyorlar.
Özellikle Arap ülkelerinde çoğunlukla Ama
bazı bölgelerde mesela yapışma değil, elde
dikme daha kaliteli ürünler istiyorlar. Dünya
trendlerinde daha görünen ürünler isteniyor.
Ancak elbette ki bizim önceliğimiz kalite ve bu
nedenle biz daha kaliteli ürünlere ağırlık veriyoruz.
Malın kendi sağlamlığına ve kalitesine
göre satışı yapılıyor. Abiye üzerine bizim çalışmalarımız
çok hızlı değil, biraz daha özel, daha
haute couture şeyler üzerine çalışıyoruz. Abiyede
kişiye özel çalıştıklarımız var” şeklinde
ifade etti.
“100 civarında Ülkeye İhracat
Yapıyoruz”
İzmir’de düzenlenen İF Wedding Fashion
Fuarın White House markasının tanınırlığını
daha da arttırdığına değinen Urhan, “Fuarın tabiki
bizim mesleğimize ve İzmir’imize çok ciddi
faydası var. Bu konuda İzmir’de 100 - 150 civarında
olan firmalarımız varken 2000’ler civarında
firmaoluştu. Tabiki bu fuarın etkisiyle
oluşan bir pazar. İç piyasamız bir zamanlar çok
yoğundu. Fakat İzmir’de gelinlik fuarı yapılmaya
başladıktan sonra dış piyasamız da açılmaya
başladı. Çünkü bizi bilmeyen Lübnanlı,
Filistinli, Ürdünlü, İranlı, Azerbeycanlı hep fuarlara
geldiği için oralardan ciddi bir pazarımız
oluştu. Şimdi 100 ülkeye yakın ihracat yapıyoruz.
Amerika’ya Kanada’ya kadar satıcılarımız
var. Onlara üretimler yapıyoruz. Aşağı yukarı
100’ün üzerinde bir personelle çalışıyoruz”
açıklamalarında bulundu.
“Sadece İç Pazarla Bugünkü Üretimi
Karşılamak Mümkün Değil”
Mesleğinde kaliteye ve işini layıkıyla yap-
egeyondergisi.com 95
EgeYöN Dergisi
Temmuz 2018
maya önem ve özen gösteren Urhan, diğer meslektaşlarından
da aynı dikkati istediğini ve özellikle
fuarlarda bunun daha öncelikli bir şey
olduğunun altını çizdi. Urhan, “Bütün meslektaşlarıma
tavsiyem işlerini çok iyi yapsınlar.
Çünkü birimiz kötü bir ürün satsak, hepimizin
ismini lekeleriz. Bizden ürünü alan bütün müşterilerimiz
bizden para kazanmalı, geçimini
sağlamalı. Müşteri ürünü aldığı firma ile bunu
yapabiliyorsa her zaman firmanın yanındadır.
Dünyada bütün ürünlere ulaşmak kolay, her
yerde üreticiler türüyor. O yüzden bizler işimizi
mutlaka iyi yapmalıyız. Çünkü, insanların ayağını
buradan kesmemeliyiz. Sadece iç pazarla
İzmir’in bugün ki üretimini karşılamak mümkün
değil” şeklinde konuştu.
Annesi Gelinlik Giyememişti Ama O
Dünyaya Gelinlik Satıyor
Oğlu, dünyaca tanınan gelinlik markasına
sahipken hiç gelinlik giymediğini belirten
Fatma Ana, “17 yaşımda evlendim ben 62
sene oldu evleneli. Evlendiğimde gelinliği
nerde bulacaksın? O zamanlar 3 etek olurdu.
Benim anneannem, ‘Bir entari ile yedi gelin
çıktık’ derdi” dedi.
96 egeyondergisi.com