01.10.2018 Views

YAPI Malzeme October 2018

YAPI Malzeme October 2018

YAPI Malzeme October 2018

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

MESA

NAL Tünel

Kalıbı

TEMEL ÖZELLİKLER

• Yüksek yük taşıma kapasitesi ve beton basıncına dayanıklılık

• Hızlı ve kolay montaj sağlayan modüler tasarım

• Esneklik

• Hızlı ve güvenli uygulama

• Hidro-mekanik güç sistemleri ile zaman ve işçilikten tasarruf

• Beton döküm kolaylığı ve vibrasyon sistemleri


Kalıp ve İskele Sistemleri

MESA

TBM Segment

Kalıpları

TEMEL ÖZELLİKLER

• Projeye özel, teknoloji odaklı kalıp tasarımı

• Dayanıklı ve uzun ömürlü kalıplar ile sağlanan maliyet avantajı

Malzeme kalitesi ve üretim teknolojisi ile yüksek beton kalitesi ve

ölçüsel hassasiyete sahip kalıplar.

• Hızlı ve güvenli uygulama


İSTMAG Magazin Gazetecilik

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına

İmtiyaz Sahibi

H. Ferruh Işık

Genel Müdür

Mehmet Söztutan

mehmet.soztutan@img.com

Reklam Müdürü

Hakan Girgin

hakan.girgin@img.com.tr

Yayın Editörü

Tarık Oral

tarik.oral@img.com.tr

Grafik Tasarım

Sami Aktaş

sami.aktas@img.com.tr

Sorumlu Müdür

Cüneyt Aktürk

cuneyt.akturk@img.com.tr

Dış İlişkiler Müdürü

Yusuf Okçu

yusuf.okcu@img.com.tr

Kurumsal İletişim Müdürü

Ebru Pekel

ebru.pekel@img.com.tr

Muhasebe Müdürü

Zekai Turasan

zturasan@img.com.tr

Muhasebe ve Finans Müdürü

Mustafa Aktaş

mustafa.aktas@img.com

Bilgi İşlem

Emre YENER

emre.yener@img.com.tr

Abone

İsmail Özçelik

ismail.ozcelik@img.com.tr

CTP - Baskı

İhlas Gazetecilik A.Ş.

Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad.

İhlas Plaza No:11 A / 41

Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul

Tel: 0 212 454 30 00

Adres

Evren Mahallesi Bahar Caddesi

Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1

Güneşli - Bağcılar

İSTANBUL / TURKEY

Tel : +90 212 604 51 00

Fax : +90 212 604 51 35


editör

Asılsız haberlere değil sektöre bakalım

Yazın sıcaklarından sıkılmış bir şekilde sonbaharın gelmesini gözlerken, kışın aniden bastırması hepimizi hazırlıksız

yakaladı. Beklendiğinden hızlı gelen soğuklar, sektör üzerinde de etkisini gösterdi ve yalıtım, enerji tasarrufu gibi konuları

gündeme taşıdı.

Konuyla ilgili ilk açıklama beklendiği üzere İZODER’den geldi. İZODER Başkanı Levent Pelesen, “Kıştan değil, yalıtımsız

binalardan korkun” ifadeleriyle dikkatleri bir kez daha yalıtımın önemine çekerken, “Bugün ithal ettiğimiz enerjinin

ısıtma ve soğutma amaçlı tüketilen bölümünün yarısını israf ediyoruz. Ülke olarak binalarda kullandığımız enerji miktarı,

toplam tükettiğimiz enerjinin çok önemli bir kısmına yaklaşık olarak yüzde 40’ına ulaşmış ve sanayinin de önüne geçmiş

durumda. Dolayısıyla yalıtımın hepimizi ilgilendiren ciddi bir boyutu var. Alacağımız önlemlerle de bu savurganlığın önüne

geçmemiz mümkün...” ifadeleriyle içerisinde bulunduğumuz durumu ve takip etmemiz gereken yol haritasını bizlere

göstermiş oldu.

Sektörün amiral gemisi olan İMSAD Eylül ayı gündem buluşmalarını gerçekleştirdi.Türkiye İMSAD Başkanı Ferdi Erdoğan,

konuşmasını kentsel dönüşüm etrafında şekillendirirken “Kentsel dönüşüm rüzgarında hayale kapılıp beyaz atlı

müteahhidinizi beklemeyin” ifadeleriyle sunmuş olduğu istatistikler ve örneklerle herkesi daha gerçekçi olmaya davet

etti. Aynı buluşmada konuşma gerçekleştiren bir diğer isim Prof. Dr. Taner Berksoy’du. Dövizdeki manüpilasyonlar ve

ekonomik dalgalanma üzerine konuşan Berksoy’un öne çıkan ifadeleri; “Türkiye’de kriz var denilemez, kriz denilen

dönemlere bakın, tamamı ya 6, ya 8-10 ay sürmüş. Biz düşeriz de kalkarız da. Ekonomik büyüme en az iki çeyrek peş

peşe sıfırın altında kalırsa krizden söz edilebilir” şeklindeydi.

Eylül ayı içerisinde gerçekleşen ve sektörü doğrudan ilgilendiren işbirlikleri, dernek ve firma faaliyetlerine elimizden

geldiği kadarıyla sayfalarımızda yer verdik. Özellikle, Isıtma&Soğutma ve Çatı&Cephe Sistemlerini ön plana çıkarmaya

çalaşarak, alanında öncü ve uzman firmalarla biraraya geldik. Çalışkanlıkları, azmi ve vizyonlarıyla her koşulda ülkemize

olan inançları ve kararlılıklarını ortaya koyan birbirinden değerli isimlerle gerçekleştirdiğimiz röportaj ve söyleşilerimizi

okumanızı tavsiye ederiz.

Faydalı bir sayı olması dileğiyle…

Tarık Oral


İçindekiler

16 - İZODER Başkanı Levent Pelesen:

“Kıştan değil, yalıtımsız binalardan korkun”

19 - Türkiye ve Güney Kore müteahhitleri

güçlerini birleştiriyor

İZODER Başkanı Levent Pelesen

48 - Görme engellilerin klima

kullanımını kolaylaştıran yeni teknoloji

51 - Baymak’tan tüm kullanıcalara

14 adımda kombi bakım kılavuzu

65 - “Cephe Tasarımında Yeni Teknolojiler”

Paneli Şişecam Düzcam işbirliğiyle

düzenlendi

106 - Aydınlatma devi Sylvania,

Türkiye’de yerli ve milli üretime başladı

REKLAM İNDEKSİ

BAU’2019................................................................... 139

BİGGCLUB................................................................ 125

BOSCH TERMOTEKNİK............................................. 43

BUDERUS.................................................................... 59

DAIKIN.......................................152 – ARKA KAPAKİÇİ

DAIKIN......................................................................... 39

DOKA KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ....... ÖN KAPAK

E.C.A - SEREL........................................................... 103

EGE YAPI ZİRVESİ’2018........................................... 145

ERYAP........................................................................ 121

HIRDAVAT’2019......................................................... 147

ICOPAL........................................................................ 85

ISK- SODEX’2019...................................................... 141

İNTEK KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ................. 2 – 3

KEYHAN TERCÜME.................................................. 151

KİLSAN........................................................................ 95

KORDSA / KRATOS.................................................... 33

LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ.......................... 10 – 11


MESA İMALAT......................................................... 6 – 7

NİMEÇATI.................................................................... 91

ÖZLER KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ................ 8 – 9

PANASONIC.............................................................. 109

PERİ DUO............................................................ 26 – 27

PERİ KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.ÖN KAPAKİÇİ – 1

SAMSUNG................................................................... 53

SARAY ALÜMİNYUM.................................................. 73

SARAY ALÜMİNYUM.................................................. 75

SERAMİKSAN........................................................... 117

SİSTEM ALÜMİNYUM......................................... 68 – 69

SOLAREX’2019......................................................... 149

TAYF ÇATI.................................................................... 97

TESKON - SODEX’2019............................................ 143

TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ..................... 4 – 5

DÜZCAM & ŞİŞECAM............................. ARKA KAPAK

UZMAN KİREMİT......................................................... 83

YAPIMALZEME.COM.TR.......................................... 150


İZODER Başkanı Levent Pelesen:

“Kıştan değil, yalıtımsız binalardan korkun”

Kışın binalarda ısınma giderlerinin doğalgaz zamlarının da etkisiyle artacağına dikkat

çeken İZODER; kışı hem sağlıklı ve konforlu bir ortamda geçirmek hem de enerji tüketimini

yarı yarıya düşürmek için binaların ‘ısı yalıtımı’ ile donatılması gerektiğini belirtti. İZODER

Başkanı Levent Pelesen, “Enerjimizi boşa harcamadan, güvenli ve konforlu yapılarda

yaşamak, aynı zamanda kullandığımız enerjide yüzde 50’ye varan oranda tasarruf yapmak

istiyorsak, binalarımızı ısı yalıtımı ile koruma altına almamız şart” dedi.

Levent Pelesen / İZODER Başkanı

Isı yalıtımının, Türkiye’nin geleceği için

stratejik öneme sahip bir konu olduğunu

belirten İZODER Başkanı Levent Pelesen,

“Yalıtım, Türkiye ekonomisi ve son kullanıcı

için büyük önem arz ediyor. Isı Yalıtımı

uygulamaları ile, kışın ısıtma amacıyla

harcanan enerjiden ortalama yüzde 50 tasarruf

sağlanıyor. Bu da doğalgaz faturalarını

yarı yarıya düşürüyor. Enerjimizi boşa

harcamadan, güvenli ve konforlu yapılarda

yaşamayı hedefliyor, aynı zamanda yüzde

50’ye varan tasarruf elde etmek istiyorsak,

binalarımızın tamamını standartlara uygun

kalınlıklarda belgeli ürünler ile belgeli uygulayıcıları

tercih ederek ısı yalıtımı ile koruma

altına almalıyız” diye konuştu.

Binalarda enerji tasarrufunun ülke ekonomisini

de direkt etkilediğini vurgulayan

İZODER Başkanı Pelesen, şunları söyledi:

“Bugün ithal ettiğimiz enerjinin ısıtma

ve soğutma amaçlı tüketilen bölümünün

yarısını israf ediyoruz. Ülke olarak binalarda

kullandığımız enerji miktarı, toplam

tükettiğimiz enerjinin çok önemli bir kısmına

yaklaşık olarak yüzde 40’ına ulaşmış

ve sanayinin de önüne geçmiş durumda.

Dolayısıyla yalıtımın hepimizi ilgilendiren

ciddi bir boyutu var. Alacağımız önlemlerle

de bu savurganlığın önüne geçmemiz

mümkün.”

Kamu ve kamuoyu daha çok bilinçlendikçe,

ısı yalıtımı uygulamalarının, binalarda

enerji verimliliğini sağlamanın vazgeçilmez

unsuru olarak gelişmeye devam edeceğini

ifade eden Levent Pelesen, “Kentsel dönüşüm

sürecinde inşa edilen yeni binalarda

yalıtım uygulamalarına öncelik verilmeye

başlandığını görmek, hem yalıtım sektörü

hem toplum adına sevindirici bir gelişme.

Yönetmelikler tam anlamıyla uygulanmaya

başlayıp denetim mekanizmaları etkili

bir şekilde devreye girdiğinde ısı yalıtımı

uygulamalarının, vatandaşa, sektöre ve

ülkemiz ekonomisine katkısı büyük olacak.

Kentsel dönüşüm fırsatını iyi değerlendirerek,

tüm binaları doğru yalıtım uygulamalarıyla

inşa edersek, ülke ekonomimize her

yıl milyarlarca dolarlık katkıda bulunabiliriz.

Türkiye’deki binaları ısı yalıtımlı hale getirerek,

ülkemizin toplam enerji faturasını

yaklaşık %15 azaltmamız mümkün” dedi.

“Bugün gelişmiş ülkeler sıfır enerjili konutlar,

pasif evler gibi konseptlere yönelmiş

durumda” diyen Levent Pelesen, şöyle

konuştu: “Bu konseptlerde özellikle ısı

yalıtımı uygulamalarının enerji verimliliğindeki

rolü daha çok önem kazandı. Enerji

verimliliği stratejilerinde tüm tarafların; sektör,

kamu ve tüketicilerin üzerlerine düşeni

hassasiyetle yerine getirmesi gerekiyor.

Türkiye’nin, İklim Değişikliği Paris Anlaşması’ndaki

gibi uluslararası taahhütlerini

yerine getirmesi, binalarda enerji verimliliği

açısından ısı yalıtımının sağlıklı gelişmesi

için büyük önem taşıyor.”

18

Yapı Malzeme Ekim 2018


Aktüel

İMSAD gündem buluşmalarında

sektördeki son gelişmeler ele alında

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri

Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından düzenlenen

2018 yılının ikinci ‘Gündem Buluşmaları’

toplantısında; sektörün güncel

konusu ‘Enflasyonist Ortamda Üretim-Yönetim’

ele alındı. Türkiye İMSAD Yönetim

Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “Zaman

zaman dalgalanmaların yaşandığı 2018

yılında yönümüzü nasıl çizeceğimiz, sektör

olarak en çok konuştuğumuz konuların

başında geldi. Sektörde mevcut durumun

iyileştirilmesi için kentsel dönüşüm pazarı

ile yenileme pazarının birbirinden ayrıştırılması

gerekiyor. Konut sahipleri, kentsel

dönüşüm sürecinde kendi binasının da yıkılıp

yeniden yapılacağı hayaliyle, kapısını

çalacak ‘Beyaz atlı müteahhidini’ bekliyor.

Türkiye’de son yıllarda binalarda güçlendirme/yenileme

çalışmaları ihmal edildi

ancak AB ülkelerinde yenileme pazarı,

toplam inşaat sektörünün %57’sini oluşturuyor.

Bugün özellikle ağırlık verilmesi

gereken yenileme, sektöre can suyu olacaktır”

dedi.

Türkiye ve dünyada yaşanan enflasyon

trendini değerlendiren Prof. Dr. Taner

Berksoy ise, katılımcılara şöyle seslendi;

“Çok telaşlanmayın. Öyle çok derin bir kriz

olmaz. Türkiye’de kriz denilen dönemlere

bakın; tamamı neredeyse ya 6, ya 8-10 ay

sürmüş. Türkiye ekonomisinde refleks çok

hızlı. Şimdi ‘kriz var mı yok mu?’ tartışması

var. Bana göre de kriz yok. Bizim kriz tanımımız

şu; ekonomide en az iki çeyrek peş

peşe büyüme sıfırın altında kalırsa krizden

söz edebiliriz. 2019’un ilk 3 ayı çok ufak

bir negatife döner, sonra düzelir. Yurtdışından

size ülkenin durumunu soranlara şunu

söyleyebilirsiniz; ‘Biz düşeriz kalkarız, henüz

kriz ortamı yok.’”

Türkiye İMSAD’ın geleneksel hale getirdiği

‘Gündem Buluşmaları’ toplantısı, 27 Eylül

Perşembe günü Ortaköy Feriye Palace’ta

yapıldı. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu

Başkanı Ferdi Erdoğan’ın açılış konuşmasını

gerçekleştirdiği Gündem Buluşmaları’nda,

Dr. Can Fuat Gürlesel inşaat ve

inşaat malzemeleri sanayisinin faaliyetlerini,

son verilerle değerlendirdi. İnşaat

malzemesi sanayicileri ve iş dünyasından

isimlerin büyük ilgi gösterdiği, Türkiye İM-

SAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Oktay

Alptekin’in moderatörlüğünde gerçekleşen

toplantının konuk konuşmacısı ise Ekonomist

ve Akademisyen Prof. Dr. Taner Berksoy

oldu. Prof. Dr. Berksoy, ‘Enflasyonist

Ortamda Üretim-Yönetim’ konusunda değerlendirmelerini

paylaştı.

İnşaat malzemeleri dış pazarda

büyüme, iç pazarda daralma

trendinde

Konuşmasında, 2018 yılı 3. çeyrek dönemine

ilişkin sektör verilerini açıklayan Ferdi

Erdoğan, şunları söyledi: “İnşaat sektörü,

2018 yılı 2. çeyrek döneminde yüzde 0,8

büyüdü. Çeyrek dönemlerde üst üste süren

hızlı büyüme, yerini çok ciddi yavaşlamaya

bıraktı ve sektör 2018 ilk yarıyılda yüzde

3,7 büyüdü. 2018 yılı ilk yarısında inşaat

malzemeleri ihracatı yüzde 17,8 artarak

9,3 milyar dolara yükseldi. 2017 Haziran ile

2018 Haziran ayı arası yıllık ihracatımız ise

18,8 milyar dolar oldu. 2016 yılında aylık

1,1-1,2 milyar dolar olan ihracatımız, 2018

yılında aylık 1,5-1,7 milyar dolar bandında

devam ediyor.”

Yenileme pazarında Avrupa

ülkelerinin gerisinde kaldık

“Türkiye’de son yıllarda güçlendirme/yenileme

çalışmaları ihmal edildi ve Avrupa

ülkelerine göre geride kaldık” diyen Ferdi

Erdoğan, şöyle konuştu: “Ülkemizdeki

kentsel dönüşüm sürecinde, tek uygun

çözüm olarak yıkım ve yeniden yapım gerektiği

vurgulanıyor. Avrupa’da son yıllarda

kabul gören eğilim ise, ekonomik olmasa

da, yıkım-yeniden yapım yerine, güçlendirme/yenileme

yaklaşımının benimsenmesi

yönünde. Avrupa Komisyonu tarafından

yapılan araştırmaya göre 2015 yılında AB

yenileme pazarı 109 milyar euro olarak

gerçekleşti. Bu rakam, 882 bin 900 iş anlamına

geliyor. Pazarın neredeyse yarısını

Almanya, Fransa ve İtalya oluşturuyor. Sadece

Almanya pazardan %22’lik pay alıyor.

AB ülkelerinde yenileme pazarı, toplam inşaat

sektörünün %57’sini oluşturuyor. Türkiye’de

ise 10 yıl önce yaklaşık 12 milyar

dolar olan yenileme pazarı, 2017 yılında

6 milyar dolar ile toplam inşaat pazarının

%7’sine geriledi. Hâlbuki bu rakam, yaklaşık

%25 civarında olmalıydı.”

Yenileme, sektöre can suyu olacak

Türkiye’de hangi binaların kentsel dönüşüm

kapsamına girip hangilerinin girmeyeceğinin

bir an önce belirlenmesi gerektiğini

vurgulayan Ferdi Erdoğan, “Yenileme

pazarındaki gerilemede, kentsel dönüşüm

kapsamına girebilecek binalar net olarak

belli olmadığından; konut sahiplerinin, konutlarının

yıkılacağı beklentisi ile mecbur

olmadıkça yenilemekten kaçınmasının etkisi

büyük oldu. Konut sahipleri, kentsel dönüşüm

rüzgarıyla kendi binasının da yıkılıp

yeniden yapılacağını hayal ederek kapısını

çalacak ‘Beyaz Atlı Müteahhidini’ bekliyor.

Oysa her bina yeniden yapılmayacağı gibi

müteahhitlerin de her binayı yenileyip eski

sahiplerine bedelsiz verebilecekleri bir

planları yok. Bu nedenle ev sahiplerinin,

kendi konforları, sağlıkları ve enerji-su-atık

giderlerini yönetmek için evlerini yenilemeleri

daha rasyonel bir yaklaşım olacak.

Burada yenileme kapsamı, sadece kozmetik

yenileme değil ‘derin yenileme’ denen

tesisat (elektrik, su), ısıtma-soğutma, havalandırma

sistemleri, yalıtım dahil cephe

sistemleri, seramik kaplamalar ve vitrifiye,

pencere-cam ve çatı-baca sistemleri gibi

geniş bir alanı içeriyor” diye konuştu.

Yapı Malzeme Ekim 2018 19


Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği’nden

Çimento Sektörü 2018 Değerlendirmesi

İnşaat malzemeleri sanayi 2018 yılına

oldukça hızlı başlamıştır. Yılın ilk yarısında

ihracatta %17 artış yaşanmıştır. 2019

yılında da inşaat malzemeleri sanayinde

ihracatın artmaya devam etmesi beklenmektedir.

İhracat pazarlarımızın çoğunda

ekonomide ve inşaat sektöründe büyümelerin

devam edeceği öngörülmektedir.

Böylece dış talep ve ihracat artışı sürecektir.

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak

Ürünleri İhracatçıları Birliği altında bir araya

gelen Türk çimento sektörü

70 fabrikasıyla 19.000 kişiye

istihdam sağlamakta ve

100’ün üzerinde ülkeye ihracat

gerçekleştirmektedir. Her

geçen gün artan rekabet ortamında

firmalarımız üretim

ve ihracatımızı artırmak için

gayret göstermektedir.

Çimento Sektöründe

Türkiye’nin Konumu:

Türkiye halen çimento üretiminde Avrupa

ölçeğinde birinci, dünya ölçeğinde dördüncü

konumdadır. Türkiye aynı zamanda

Avrupa’ya en yüksek ihracatı gerçekleştiren

ülkeler arasında birinci, dünyada

ise üçüncü sırada olma özelliğini korumaktadır.

Türkiye’nin Çimento Sektörü

İhracatı:

2018 yılı Ocak-Ağustos döneminde çimento

ihracatı 5,2 milyon ton ve 274

milyon $ olarak gerçekleşmiştir. En fazla

ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler sırasıyla

ABD, İsrail, Suriye, Haiti ve Bulgaristan’dır.

ABD’ye ihracatımızda % 50 artış

yaşanmıştır. İsrail ise geçen sene aynı

döneme göre Suriye’nin önüne geçerek

2. sıraya çıkmıştır. Öte yandan Suriye’ye

gerçekleşen çimento sektörü ihracatımız

da artmakta ve bu artışın sürmesi

beklenmektedir.

Klinker grubunda ise 3,8 milyon

ton ve 140 milyon $ ihracat

gerçekleşmiş, başlıca pazarlar

Gana, Senegal, Fildişi

Sahili, Gine ve Kolombiya olmuştur.

Senegal ve Gine’ye

dikkat çekici oranda ihracat

artışları yaşanmıştır.

2019 yılında yurt içi satışların

artacağı öngörülmektedir. Önümüzdeki

yıl Türkiye’de çimento talebinin artması

ve üretimin önümüzdeki üç yıl boyunca

% 4-5 oranında artış göstereceği tahmin

edilmektedir.

Türkiye çimento sektörü dünya çimento

ticareti açısından oldukça önemli bir konumdadır.

İhracatçı olan ülkelere baktığımızda

Çin’de gerçekleşen konsolidasyon

sonucunda üretim kapasitesinin ciddi

miktarda azaldığını ve Çin’in net ithalatçı

konumuna girdiği görülmektedir. Önceki

yıllarda çimentoyu ihraç eden Çin’in 2019

yılında 12 milyon ton çimento ve klinker

ithal etmesi beklenmektedir. Diğer büyük

rakibimiz olan İran ise ambargo sebebi ile

dünya çimento ticaretinde gerilemektedir.

Avrupa’da da karbon fiyatlarının 24 €’ya

kadar yükselmiş olması ve 40 €’ya yükseleceği

beklentisi Avrupalı üreticilerin

çimento üretmektense karbon ticaretine

öncelik vereceklerini göstermektedir. Dolayısıyla

Türkiye, dünya çimento ve klinker

ihtiyacı söz konusu olduğunda bugün

neredeyse rakipsiz durumdadır.

Çimento üretiminde maliyetlerin %80’e

yakını kur artışından etkilenmiştir. İthal

kömürden dolayı kömür, maliyetin

%60’ına oluşturur hale gelmiştir. Yine

elektrikte de dövize bağlı maliyet artışları

söz konusu olduğundan elektrik maliyeti

toplam maliyetin %20’sine ulaşmıştır. Ancak

üreticiler artan maliyet baskısını yükselen

ihracat oranları ile bertaraf etmektedirler.

Üreticilerin en büyük sorunu ise

istenilen miktarda ve uygun koşullarda

yerli kömür tedarik edememektir. Çimento

sektörüne yönlendirilen yerli kömür

miktarının arttırılması sektörün kömür

ithalatını azaltacağı için cari açığın azalmasına

sebep olacaktır.

Dünya Çimento Birliği’nin Genel Kurulu 5 Aralık’ta Londra’da toplanacak

Türk Çimento Üreticileri uluslararası arenada

Dünyanın dört bir tarafından gelecek delegelerin katılımıyla 5 Aralık’ta Londra’da

yapılacak olan Dünya Çimento Birliği Genel Kurulu’nda; OYAK Çimento, Nuh Çimento,

MedCem Çimento gibi Türkiye’nin önde gelen çimento üreticilerinin Türkiye’yi en üst

düzeyde temsil etmesi bekleniyor.

Dünya Çimento Birliği’nin geçen yıl düzenlenen

Genel Kurul toplantısında,

OYAK Çimento Grubu’nun Başkanı

Suat Çalbıyık, birliğin yönetim kuruluna

seçilmişti.

Türk çimento üreticilerine övgü

Genel Kurul ve Dünya Çimento Konferansı

ile ilgili değerlendirme yapan,

Dünya Çimento Birliği Başkanı ve aynı

zamanda dünyanın en büyük çimento

şirketi CNBM’in CEO’su Song Zhiping,

“Küresel çimento piyasasında önemli

bir yere sahip olan Türkiye çimento

sektörünün, uluslararası arenada temsil

edilmesi büyük önem taşıyor” dedi.

İhracat hamlesi bekleniyor

Türkiye çimento sanayi, Avrupa’nın en

büyük üretim kapasitesine sahip bulunuyor.

Sektörden döviz kurlarındaki

yükselme sonrası büyük bir çimento

ihracat hamlesi bekleniyor.

Amerika ve Afrika’nın hedef pazarlar

olmasının yanı sıra Türkiye’nin mevcut

ihracat kapasitesinin, Güney ve Batı

Avrupa’daki çimento ihtiyacını da karşılamaya

yeteceği öngörülüyor.

Dünya Çimento Birliği, tamamı bağımsız

çimento üreticilerinden oluşan, yaklaşık

1 milyar tonu aşan çimento üretim

kapasitesiyle küresel çimento endüstrisinin

en üst kurumunu oluşturuyor.

20

Yapı Malzeme Ekim 2018


Türkiye ve Güney Kore

müteahhitleri güçlerini birleştiriyor

Aktüel

Türk inşaat sektörünün önde gelen firmalarını temsil eden Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB),

Güney Kore Müteahhitler Birliği (CAK) ile önemli bir işbirliği mutabakat zaptına imza attı.

TMB ve CAK üyesi firmaların özellikle

üçüncü ülkelerde ortaklığını daha ileriye

taşıyacak mutabakat zaptı, TMB Başkanı

Mithat Yenigün ve CAK Başkanı Joo

Hyun Yoo tarafından imzalandı. İstanbul’da

düzenlenen imza törenine, iki birlik

heyetlerinin yanı sıra Güney Kore Büyükelçisi

Hong Ghi Choi de katıldı.

Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat

Yenigün, “Türkiye ve Güney Kore inşaat

sektörünün önde gelen firmalarını

temsil eden birlikler olarak; imzaladığımız

mutabakat zaptı ile önemli bir işbirliği sürecine

adım atmanın heyecanını yaşıyoruz”

dedi.

İşbirliği mutabakat zaptı ile iki ülke arasındaki

mevcut ortaklığa güçlü bir ivme

kazandırılacağını kaydeden Yenigün,

“Bugüne kadar Güney Kore’yle Türkiye

2011-2018 arasında yaklaşık 25 milyar

dolarlık ortak proje üstlenmiştir. Bu protokol

çerçevesinde işbirliğimiz artacak,

üye firmalarımız birbirlerinin faaliyetlerini

daha yakından takip edebilecek, finansal

ve teknolojik kapasitelerini birleştirme

imkanlarını değerlendirebilecek, üçüncü

ülkelerde ortak hareket etme ve pazar

paylarını artırma olanağı bulacaktır” diye

konuştu.

TMB Başkanı Yenigün, şöyle

devam etti:

“Ortaklığımız Sahra Altı Afrika başta olmak

üzere, Orta Doğu ve Avrasya ülkeleri

ile Hindistan gibi pek çok pazarda

yeni projeler yaratmamıza olanak sağlayacaktır.

Bu süreçte gerek Türk Eximbank,

gerek Kore Eximbank’ın da değerli

desteklerinin önemine bu vesileyle dikkat

çekmek istiyorum.

Türk müteahhitleri, yurtdışında bu yıl

Ağustos sonu itibariyle 11 milyar dolarlık

yeni iş tutarına ulaştı. Artış eğilimindeki

enerji fiyatları ve hedef pazarlardaki fırsatların

etkisiyle yıllık iş tutarımızın bu

yılın sonunda yeniden 20 milyar dolar düzeyine

çıkmasını bekliyoruz.”

Joo Hyun Yoo: “İşbirliğimiz,

uluslararası pazardaki güçlü

konumumuzu kuvvetlendirecektir”

Güney Kore Müteahhitler Birliği (CAK)

Başkanı Joo Hyun Yoo “Birinci Dünya

Savaşı’ndan sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün

kurduğu Türkiyebugüne kadar

önemli bir büyüme kaydetti. Bugün büyük

potansiyel taşılan bir ülke konumuna

geldi. Özellikle inşaat sanayinde küresel

bir güç haline geldi.” Dedi. Yoo, üyeleri

ile Türk müteahhitleri arasındaki ilişkilerin

geliştirilmesinin her iki ülkenin küresel inşaat

pazarındaki konumunu güçlendirdiğini

vurguladı.

Güney Kore Büyükelçisi Hong-Ghi Choi,

“İki ülke olarak 60 yıldır devam eden

diplomatik ilişkilerimiz çerçevesinde ortaklığımız

savunma sanayi başta olmak

üzere siyasi, ekonomik ve kültürel boyutta

önemli bir derinlik kazanmıştır. Uzun

yıllara varan dostluğa sahip iki ülkenin

inşaat sektörünün önemli temsilcilerini bir

araya getiren ve mevcut işbirliğini daha

üst düzeylere taşıyacak olan bu ortaklık,

Türkiye ve Güney Kore’nin refahına da

büyük katkıda bulunacaktır” diye konuştu.

Tçmb, çimentonun 6 aylık verilerini açıkladı

Türkiye ekonomisinin lokomotifi çimento sektörünün Ocak-Haziran

verilerine göre; iç satışlarda yüzde 5,4 artış yaşanırken;

bölgesel bazda yapılan satışlarda en büyük artış Ege Bölgesi’nde

görüldü.

Raporla ilgili değerlendirmede bulunan Çimento

Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Yönetim

Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, “2017 yılının

ilk aylarında yaşanan zorlu kış şartlarının, bu

yıl yaşanmamasıyla yılın ilk 2 ayında satışlarda

yüzde 31’lik büyüme yaşandı. Satışlar

Mart ve Nisan aylarında aylık bazda yüzde

4 ve yüzde 8 artarak normal seyrine döndü. Ancak Mayıs ve

Haziran aylarında Ramazan ayının da etkisiyle satışlar aylık

bazda yaklaşık yüzde 9-12 aralığında azaldı ve yıllık satış artışı

baz etkisi ile yüzde 5,4 olarak gerçekleşti.

TÜİK verilerine göre, 2018 yılı Ocak-Haziran

döneminde, ihracatımızı (çimento+klinker)

en çok arttırdığımız ülke Senegal oldu. Bu

ülkeyi Haiti ve ABD izledi. İhracatımızı artırdığımız

diğer pazarları ise Gana ve Gine

olarak sayabiliriz” şeklinde konuştu.

Yapı Malzeme Ekim 2018 21


Dünya’da 4., Türkiye’de ilk olan

Kömürhan Köprüsü ile Doka,

Türkiye’de ilklere imza atmaya devam ediyor

Özellikli yapısıyla dünyada 4., Türkiye’de ise ilk olmaya hazırlanan Kömürhan Köprüsü,

Doğu Anadolu Bölgesi’nin batı ve güneydeki illere ulaşımı açısından stratejik bir

konuma sahip. Yeni Kömürhan Köprüsü, Bağlantı Tüneli ve Yolu’nun yapımı Doka’nın

kalıp ve iskele sistemleri ile en hızlı ve güvenli şekilde sürdürülüyor. Karayolları Genel

Müdürlüğü’nce ve Doğuş-Gülsan Kömürhan Adi Ortaklığı’yla 6 Ocak 2014’te yapımına

başlanan Yeni Kömürhan Köprüsü, Bağlantı Tüneli ve Yolu Yapım Projesi”nin 2019 yılı

sonu itibarıyla tamamlanması planlanıyor.

22

Yapı Malzeme Ekim 2018


Çözüm Ortağı

Kömürhan Köprüsü

Türkiye’de bir ilk

Elazığ ile Malatya’nın Karakaya Baraj

Gölü üzerinden bağlantısını sağlayacak

olan köprü, hem Doğu Anadolu Bölgesi’ni

Orta Anadolu ve Akdeniz’e bağlayan yollar

üzerinde stratejik bir konuma sahip, hem

de özellikli yapısıyla Türkiye’de bir ilk olmaya

aday. Gergin Eğik Askılı Kömürhan

Köprüsü’nde 42 adet eğik ve gergin kablolar,

168,5 metre yüksekliğinde tek bir pilona

bağlanacak. Bu özelliği ile Türkiye’de

bir ilk olacak ve 168,5 m yüksekliğindeki

tek pilon uygulaması ile zorlu mühendislik

çözümü gerektiren projeye, en güvenli ve

en hızlı çözüm yine Doka mühendisleri ve

sistemleri ile sunuluyor.

Köprünün iki aksında bulunan 168,5 metrelik

pilon için Doka Top 50 geniş yüzeyli

Proje adı: Kömürhan Köprüsü

Bulunduğu yer: Elazığ

Yatırımcı: Doğuş – Gülsan Kömürhan Adi Ortaklığı

İnşaat başlangıcı: Şubat 2017

Planlanan tamamlanma tarihi: 2019

Kullanılan Ssistemler: Otomatik Tırmanır Kalıp

Sistemi SKE 50, d2 Ağır Yük İskele Sistemi,

Geniş Yüzeyli Kalıp Top 50

kalıp sistemi ve Doka

SKE 50 hidrolik kalıp

tırmanma sistemi kullanılıyor.

Doka SKE 50

hidrolik tırmanır sistemi

ile eğimli tırmanma,

hızlı ve emniyeti şekilde gerçekleştiriliyor.

Otomatik tırmanır kalıp SKE50, tırmanma

ünitesi başına 5 ton taşıma kapasitesine

kadar çok sayıda uygulama için uygun

standart çözümdür. Bu kalıp ile, yüksek

bina çekirdeği, endüstriyel yapı, köprü kolonu

ve pilonların yanı sıra binaların cephelerinin

de beton dökümü uygun maliyet

ve yüksek verimle gerçekleştirilebilir.

Ayrıca projede köprü yaklaşım viyadüğü

için Doka d2 ağır yük iskele sistemi ve viyadük

yan kalıpları için Doka Top 50 geniş

yüzeyli kalıp sistemi kullanılıyor. Çoğu altyapı

projesi veya endüstriyel yatırımlarda

olduğu gibi Doka d2 ağır yük iskele sistemi

yüksek yük taşıma kapasitesi ile tercih

sebebi oluyor. Sistem, modüler yapısı sayesinde

geniş alanlara kurulacak olan ve

farklı yüksekliklerden oluşan yapılar için

en ideal çözümü sunuyor. Ağır yük taşıyıcı

iskele d2, sahip olduğu 3 tip 1.52 metre

genişliğindeki ana çerçeve sistemi ile her

yüksekliğe hitap edebiliyor. 0,90 m, 1,20 m

ve 1,80 m gibi farklı ana çerçeve yükseklik

seçeneği sunan modüler sistemde krikolu

ayak ve krikolu başlık sayesinde yükseklik

ayarları istenilen şekilde yapılabiliyor.

Yapı Malzeme Ekim 2018 23


Haliç İş Merkezi

PERİ ile yükseliyor...

Yeri

: Akçaburgaz Mah./Esenyurt/İSTANBUL

İş Veren : Al Zamil Gayrimenkul / Etiman Grup İnş. A.Ş. Ortaklığı

Yüklenici Firma : ETİMAN GRUP İNŞAAT A.Ş.

Proje Müdürü Yrd. : Hüseyin Değirmenci

Kaba İnşaat Süresi : 12 ay

24

Yapı Malzeme Ekim 2018


Çözüm Ortağı

PROJEDE KULLANILAN KALIP SİSTEMLERİ:

DÖŞEME KALIP ALTI İSKELESİ : PD8 İSKELE SİSTEMİ H=7m A=6.000m²

ANA TAŞIYICI MAHYALAR : GT24 KAFES KİRİŞ L=2.880mt

TALİ TAŞIYICI IZGARALAR : VT20K DOLU GÖVDELİ AHŞAP KİRİŞ L=4.400mt

Proje ile ilgili genel bilgiler:

teknolojisine sahip bir altyapı ve yüksek

Alzamil-Etiman Haliç Sanayi Merkezi, tonajda depolama alanları sunan projede

Esenyurt’ta hayat buluyor. 74.000 m²’lik amaç üretimin profesyonelce yönetilmesidir.

7m ‘lik yüksek tavan ölçüsü ile fe-

sanayi projesi ile geleceğin modern sanayi

anlayışı inşa edilmektedir. Tasarım rah, geniş ve kullanışlı fabrika anlayışına

sahip proje kapsamında fabrikaların

ve estetiği ile geleceğin sanayi anlayışını

yansıtan bir mimari tasarım çizgisine sahip

projede modern sanayi anlayışını pro-

ve üretimini aynı anda takip etmesi he-

dilediği gibi kişiselleştirebilir ofis bölümü

jenin her alanında hissedilmesi amaçlanmaktadır.

Üst düzey ağır yük depolama ları ile kesintisiz üretim anlayışına

deflenmektedir. 13,5m genişliğinde iç yol-

sahip

katlarda tır geçişine uygun yüksek kapılar

ile yükleme ve boşaltma alanları oluşturulmuştur.

Değiştirilebilir elektrik altyapısı

ile olası yüksek elektrik ihtiyaçlarının karşılanabileceği

teknolojiye sahip proje ile

üretimin hız kazanması planlanmaktadır.

Sosyal yaşam için tasarlanmış iş yerleri

ve gün boyu yaşayan ve hareketli bir sanayi

anlayışı ile projenin bünyesinde sosyal

alanlar ve cafeler bulunmaktadır.

Yapı Malzeme Ekim 2018 25


Döşeme Kalıpları:

H=7m kat yüksekliğine sahip ve yğksek

depolama kapasitesi hedeflemesinden

ötürü ağır döşeme yüklerine sahip projede,

yüksek taşıma gücü kapasiteli PD8

iskele sistemi sayesinde hem söz konusu

yüklerin taşınmasında hem de kurulum işçiliği

ve zamandan büyük ölçüde tasarruf

elde edilmiştir.

PD8 sistem; masa kalıbının dışında döşeme

kalıbı iskelesi olarak da kullanılabilir.

Özellikle köprü, santral, sanayi ve su yapısı

gibi kalın ve düzensiz planlı döşeme

imalatlarında yüksek taşıma gücü, kolay

ve hızlı kurulumu sayesinde tercih edilmektedir.

İskelenin kurulmasını takiben

PERI GT24 ve VT20K kirişleri ile döşeme

ve/veya kiriş kalıbı iskelesi teşkil edilir.

Gerekli yatay ve rüzgar yükü tedbirlerinin

alınması koşulu ile her türlü yükleme

değerine cevap verecek şekilde dizayn

ve hesap edilebilen son derece esnek bir

sistemdir.

Bu projede ana taşıyıcı mahya olarak, gelen

yüklere göre yapılan statik hesaplar

sonucu, GT24 kafes kiriş kullanılmıştır.

GT24 kafes kirişler bu proje gibi döşeme

26

Yapı Malzeme Ekim 2018


Çözüm Ortağı

yüklerinin yüksek olduğu durumlarda, gelen

yükleri taşıyıcı sisteme aktarmak için

en ekonomik çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır.

Projede tali taşıyıcı olarak ahşap kiriş

VT20K kullanılmıştır. Başlıca kullanım

alanları perde duvar, kolon, döşeme ve

özel üretim kalıp sistemleridir. VT 20, perde

duvarların kalıp işlerinde kullanılmaktadır.

Betonlama öncesinde hazırlanan

ve sonrasında içerisindeki prizini almamış

betonu içeren perde kalıbını destekleme

ve bütün halde tutma amaçlı kullanılır.

Yeni dökülmüş betondan gelen yükleri, kolon

düzlemine dik olarak monte edilmiş çelik

kuşaklara iletir. Birbirlerine dik şekilde

bağlanan VT 20 ve çelik kuşaklar yeterli

sayıda kanca ile monte edilerek kullanılır.

VT 20, kendisinin monte edildiği haçvari

kafalar veya dikmelerin üzerinde bulunan

başlıklara monte edilerek ana taşıyıcı kiriş

görevi görür. Ayrıca ikincil kiriş olarak,

yükleri ana taşıyıcı kirişlere iletme görevi

de görür. Her iki durumda da VT 20’leri

destekleyecek olan haçvari kafalar veya

dikme başlıkları ahşap kirişlerin uç kısmından

minimum 15 cm içeriye olacak şekilde

projelendirilmelidir.

PERI İle Başarılı İnşaatlar…….. !

Proje Müd.Yrd.Hüseyin Değirmenci’nin yorumu:

İstanbul'un yeni sanayi merkezi, Esenyurt'ta geleceğin sanayi

anlayışını inşaa ediyoruz. Her kata tırın girebildiği, profesyonel

statik çözümler sunan projemizin yapımına hızla devam etmekteyiz.

İnşaat sektöründeki profesyonel çözümleri ile Haliç Sanayi

Merkezi'nin de iskele ihtiyaçlarına çözümler üreten PERİ'ye çok

teşekkür ederiz.

Yapı Malzeme Ekim 2018 27


PERI DUO

Tek bir sistem ile

perde, kolon ve döşeme imalatı

DUO kalıp sistemi çok kolay taşınabildiği ve düşük bir ağırlığa

sahip olduğu için yenilikçi bir sİstemdir. Sadece malzeme

yapısından dolayı değil, tüm tasarım konsepti ile yenilikçi bir

sistemdir. Sistem, çok az sayıda malzeme çeşitliliği ile kolon,

perde ve döşeme imalatlarının gerçekleşmesini sağlar.

Panel ve betonla temas eden yüzey elemanına ek olarak, çoğu

DUO elemanı politek malzemeden üretilmiştir. Bu yeni geliştirilen

ürün, oldukça hafif olmasının yanı sıra, yüksek taşıma

kapasitesine sahiptir.

Malzeme yapısının dışında, kalıp elemanlarının kolay bir şekilde

tutulması ve taşınabilmesine de oldukça önem verilmiştir.

DUO sistemine ait neredeyse tüm uygulamalar herhangi bir harici

alete ihtiyaç duyulmadan yapılır ve çalışma adımları oldukça

kolaydır. Kalıp uygulamaları hakkında çok az bir tecrübeye

sahip kişiler bile DUO sistemi ile çok hızlı ve verimli bir şekilde

çalışabilir. Perde, kolon ve döşeme imalatında kullanılan sistem

elemanlarının çoğu, çalışanların performans ve verimliliği

arttırır.

DUO paneller yatay ve dikey uygulamalar için kullanılabilir.

Yatırım ve lojistik maliyetinin yanısıra, çalışanların eğitim ücretini

de en aza indirir.

Bu sistemin en büyük avantajı birden fazla alanda kullanılabilir

olmasıdır. Paneller kolon, perde ve döşeme imalatı için

kullanılabilir. Buna ek olarak, köşe ve bağlantı elemanı gibi

malzemeler birden çok uygulamada kullanılabilecek şekilde

tasarlanmıştır. Bu sayede sahadaki malzeme çeşitliliği ihtiyacı

azalır ve daha sade ve rahat uygulama alanları oluşturulur.

DUO’nun tüm kullanım süreci gözlemlenirse avantajları belirgin

bir şekilde görülebilir. Kullanıcılar bu çok yönlü kalıp sistemi

ile daha verimli kullanım elde eder, daha az istifleme

alanına ihtiyaç duyulur ve sahaya transfer ücretleride önemli

derecede azalır.

Her görev için ergonomik kullanım Hafif, el ile taşınabilen, vinçsiz kullanım

Sistem elemanlarının kullanım kolaylığı ve düşük ağırlığı

iş sahasında üretim verimliliğini arttırır.

DUO sisteme ait elemanların hiç biri 25 kg’dan fazla değildir.

Bu sayede vince gerek duyulmaz, el ile taşınabilir. Personeller

için, düşük ağırlıklarla çalışmak daha az yorucu olduğu için,

günlük çalışma konsantrasyonunu yükseltir ve sahadaki iş

kazası riskini azaltır. Bunun yanı sıra, elemanların hiç birinde

keskin kenar olmadığı için yaralanma olasılığını da minimuma

indirir.

Yine de vinç kullanılması zorunlu ise, düşük kaldırma kapasiteli

vinçler yeterli olacaktır. Bu sayede ekstra vinç masrafı da

azaltılabilir.

DUO bağlantı elemanı, sistem elemanlarının kullanımının

çok kolay olduğunun en iyi örneğidir.

DUO bağlantı elemanı doğrudan çerçeve boşluğuna geçirilip,

hiçbir alete ihtiyaç duyulmadan el ile 90 derece döndürülerek

monte edilir. Bu bağlantı tam anlamıyla panelleri aynı hizaya

getirir. Monte edildikten sonra bu kilitlerin dışa doğru çıkıntılı


ir yapıda olmaması, panellerin üst üste konularak çok kolay

istiflenebilmelerine olanak tanır.

Bağlantı elemanları;

, Panelleri birbirine bağlamak için,

, Köşe elemanlarının panellerle bağlantısı için,

, Dolgu elemanlarının duvar kalınlığı belirleme elemanı ile bağlantısında,

kullanılır.

DUO paneller üzerindeki kiriş boşlukları kolay tutabilme

imkanı sağlarken aynı zamanda bağlantı elemanının

monte edildiği yer olarak görev yapar.

DUO sistem elemanlarının karakteristik özellikleri,

kolay kullanımı ve düşük ölçülerde olmalarıdır.

Bağlantı elemanları pürüzsüz bir şekilde panelleri birbirine

bağlarken, monte halde panel üzerinde dışa

doğru çıkıntılı bir yapıda değildir ve düz bir görünüm

sunar.

Betonla temas eden yüzey elemanının kolay değişimi Sadece bir kaç vida ile kolay bir bakım olanağı

DUO’nun önemli bir özelliği de betonla temas eden yüzey

elemanının herhangi bir özel alete ihtiyaç duyulmadan kolay

bir şekilde değiştirilmesidir.

DUO sistem elemanları ve betonla temas eden yüzey elemanı politekden

yapıldığı için oldukça uzun ömürlüdür. Düzgün kullanım

ve düzenli bakım ile DUO elemanları yıllar boyunca kullanılabilir.

Betonla temas eden yüzey üzerindeki küçük sıyrıklar kolaylıkla tamir

edilebilir. Gerekli ise bu eleman değiştirilebilir.

Kolon Kalıbı Standart Uygulamaları 5 cmlik artışlarla kare ve dikdörtgen kolonlar

DUO ile kenar uzunları 15 cmden 55 cm’ye kadar ve 5 cmlik artışlarla tie-roda

gerek duyulmadan dikdörtgen ve kare kolon imalatları yapılabilir.

Çok Amaçlı Panel DMP 45 ya da DMP 75, Köşe bağlantı elemanı ve DUO Chamfer

Strip Kolon imalatı için kullanılır.

2 çok amaçlı panel birbirine, DUO köşe bağlantı elemanı ve DUO köşe saplamasıyla doğru açıda bağlanır.

Kolon ölçülerine göre 5’er cmlik artış veya azaltma uygulanabilir.

Köşe bağlayıcısı kolayca panele

takılır ve sonra çok amaçlı

panele DUO köşe saplaması ile

bağlanır ve güvenli hale gelir.

DUO’nun döşeme kalıbı olarak kullanılması Güvenli şekilde sistematik kurulum

DUO oldukça hafiftir ve 30 cm beton kalınlığına kadar kirişsiz döşemeler için döşeme kalıbı

olarak kullanılabilir. Kurulumu oldukça pratik elemanları, döşeme kenarı veya dolgu gerektiren

diğer boşluklar gibi çeşitli uygulamalara olanak tanır. DUO ile döşeme kalıbı kurulumu

bir alt döşeme kotundan rahatlıkla yapılabilir. DUO ızgaralı yapısı sayesinde yandaki resimde

görüldüğü gibi bir yardımcı ekipman ile kolayca kaldırılarak yatay konumuna getirilebilir. Kurulumu

oldukça basit olan bu kalıp sistemi ile daha önce bu kalıp hakkında eğitimi olmayan

bir personel bile kolayca kurulumunu gerçekletirebilir.


Projenin Adı:

Denge Plaj Yolu 17

Yüklenici:

Denge İnşaat Mimarlık

Proje Yeri:

Kadıköy, İSTANBUL

Plaj Yolu 17 Projesi,

İstanbul’un en değerli noktalarından Kadıköy’de,

İntek Kalıp İskele ile yükseliyor

Proje Hakkında Genel Bilgi:

Deniz manzaralı, Bağdat caddesine yürüme

mesafesi, bulunduğu konum itibari ile

İstanbul’un cezbedici Denge Plaj yolu 17

projesi, Denge İnşaat tarafından İstanbul

Kadıköy Suadiye’de tek blok olarak inşa

ediliyor. 4+1 ve 6+1 dubleks daire tiplerinden

oluşan projede dairelerin büyüklükleri

206 m 2 ile 349 m 2 arasında değişiklik

göstermektedir.

Kadıköy Suadiye, Plaj Yolu Sokaktaki

“Denge Plaj Yolu 17” 13 kattan oluşmaktadır.

4+1 (206.9m 2 ) ve 6+1 (349.8m 2 )

Dubleks, iki tip daire seçeneği mevcuttur.

Plaj yolu 17’nin sosyal donatıları arasında,

7/24 güvenlik, kameralı güvenlik, açık

otopark, kapalı otopark, yeşil alan, yürüyüş

alanı, yer almaktadır.

Projenin tüm kalıp ve iskele malzemeleri

İntek tarafından kiralanarak tedarik edilmiştir.

30

Yapı Malzeme Ekim 2018


Çözüm Ortağı

Projede kullanılan İntek Kalıp

Sistemleri ve Miktarları:

PANFLOOR

Plajyolu 17 projesinde döşemeler “PANF-

LOOR” modüler döşeme kalıp sistemi

ile çözülmüştür.

Döşemeler, mantar döşeme olarak adlandırdığımız

kirişsiz, düz döşemelerdir. Katların

tip olarak birbirine benzer olması ve

döşemelerin düz döşeme olması nedeni

ile bu kalıp sistemleri tercih edilmiştir.

Panfloor döşeme kalıp sistemleri, konvansiyonel

döşeme kalıp sistemlerine

göre çok daha pratiktir. Bu sistemde ana

taşıyıcı (H20) ve tali taşıyıcılar (H20 veya

10x10) yerine, çelik özel profillerden üretilmiş

paneller mevcuttur. Yüksek mukavemete

sahip PANFLOOR döşeme kalıp

panelleri 15 mm plywood ile kaplıdır ve

şantiyeye indiği anda ön montaj gerekmeksizin

kullanıma hazırdır. 5 m² den 14

m² ye kadar değişen ölçülerde döşeme

panelleri mevcuttur. Kolay kurulum özelliği

sayesinde işçilik de ciddi ekonomi sağlamaktadır.

H=3,20 metre yüksekliğinde, döşeme

alanları dahil iki tam (2 takım) A= 828 m²

alanı kapatacak miktarda döşeme kalıbı

verilmiştir. Dış cephe masa kalıpları,

aşağıdaki plan ve kesitte görebileceğiniz

gibi, binanın formuna uygun olacak şekilde

dizayn edilmiştir. Bu yükseklikte, dış

cephede yer alan sistemi her sefer söküp

tekrar kurmadan, “masa” olarak güvenli

bir şekilde yürüterek kullanabilmek, ancak

bu şekilde dengeli bir iskele sistemi

ile mümkündür. Masalar, taban kalıplarını

oluşturmanın yanında, kiriş yan kalıpları

yapılırken güvenli ve rahat bir çalışma

ortamı sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.

Eğer proje, form olarak uygun ve birbirinin

aynısı tekrar eden çok sayıda kat

var ise ve vincin zamanı yeterli ise masa

kalıp sistemi çok verimli bir sistem halini

almaktadır.

PANEMAX

Perde-Kolon kalıpları için “PANEMAX”

Vinçle taşınan çelik çerçeveli panel

kalıp sistemi tercih edilmiştir.

Projede, 1 takım şaft perde kalıbı ile 11

takım farklı ebatlarda kolon, toplamda

458 m² kalıp verilmiştir.

Farklı formlara kolayca adapte edilebilmesi

PANEMAX sisteminin en önemli özelliklerinden

biridir. PANEMAX panel kalıp

sistemi 80 kN/m² düzgün yayılı yük gibi

yüksek bir beton basıncı dayanımına sahiptir.

Ön montaj gerektirmeden şantiyeye

geldiği anda kuruma hazır bir kalıptır. Özel

forma sahip kenar profilleri sayesinde,

üst üste ve yan yana bağlantısı özel kilitleri

sayesinde kolay bir şekilde yapılabilmektedir.

Kenar profil birleşim detayında,

plywood ile birleşimi arasında uygulanan

özel silikon sayesinde, plywood değiştirilmeden

çok tekrar kullanılabilir.

Projenin başlangıcında uygulama projesi

baz alınarak yapılan perde-kolon panoları,

tekrar sayıları fazla olan uygulamalarda

çok ciddi işçilik ve zaman tasarrufu

sağlamaktadır.

İNTESAFE

Dış Cephe kaplamaları için “İNTESAFE”

H tipi Güvenlikli Dış Cephe İskele sistemi

tercih edilmiştir.

Projede, binayı çepeçevre saracak şekilde

H= 44,45 m ve toplamda 5055 m²

cephe iskelesi verilmiştir.

H tipi Güvenlikli çalışma iskeleleri, basit

ve çok hızlı monte edilen geçmeli çerçeveden

oluşan, cepheler için mükemmel

çözümler sunan bir sistemdir. Her katta

yürüme platformları konularak güvenli çalışma

ortamı, kapaklı merdivenler ile katlar

arasında güvenli geçiş emniyeti sağlanır.

İskelenin devrilmesini engellemek

için çerçeveler, standartlarda belirlenmiş

olan sayıda bağlantı noktasından binaya

bağlanır.

Yapı Malzeme Ekim 2018 31


Ece Taahhüt Aş ve Kıbrıs Abelia Projesi

Tms Kalıp İskele Sistemlerinin imzası

Uğur Bozoklu / TMS Satış Sorumlusu

TMS Kalıp İskele Sistemleri, İzmit ve

Kastamonu’da bulunan modern tesisleri

ile Türkiye’nin yüzünü ağartan, ileri teknoloji

kullanımı ve ar-ge çalışmaları ile

hem yenilikçi hem de kaliteli üretimi sayesinde

yurt içi ve yurt dışında tanınan bir

markadır. Son dönem referansları içinde;

STFA Körfez Geçiş Köprüsü, Tekfen İzmir

Star Rafine, 3. Havalimanı, Enka-Bechtel

Umman Havalimanı, Samsung co Al

Rajhi HQ, Doha Gold Line Metro, Emaar

Square İstanbul projelerini sayabiliriz.

TMS, tüm üretimini yüksek teknolojiyi

kullanarak yapmaktadır. Dünya pazarlarında

rekabet gücünü koruyarak kalitesini

kabul ettirmiş olan TMS Kalıp Sistemleri,

Ece Taahhüt Aş.nin yüklenicisi olduğu

Gazimağusa Abelia Projesinde aşağıdaki

kalıp sistemlerini kullanmaktadır;

• MK-H 150 Masa Döşeme Kalıp ve İskele

Sistemi

• Simpex Perde Kolon Kalıp Sistemi

• Vinc’i 70 Kolon Kalıp Sistemi

• Cirex Dairesel Kolon Kalıp Sistemi

Kıbrıs Turizmine Türk firmalarının verdikleri

katkı bilinmektedir. Otelcilik sektörünün

yanı sıra artan konut ihtiyacına cevap

vermek için Türk müteahhitlik firmaları için

de Kıbrıs cazibe merkezi haline gelmiştir.

Bu alanda Kıbrısta ki Otel projelerinden

gelen tecrübelerini konut imalatlarında

değerlendirmek için Ece Mühendislik ve

Taahhüt AŞ firması da bir çok yeni projede

yer almaktadır. Bunlardan biri olan

Gazimağusa Abelia projesinde Ece AŞ

kalıp çözümlerinde TMS Kalıp ve İskele

Sistemleri ile çalışmaktadır.

Proje; 6 Blok ve sosyal alanlardan oluşmakta

olup Gazimağusa’nın İskele mevkiinde

yer almaktadır. Lüx residence konseptindeki

projenin 8 ay gibi bir sürede

bitirilmesi planlanmaktadır.

Projenin zamanında ve güvenle tamamlanması

için TMS mühendisleri Ece AŞ

saha ekibi ile tam bir uyum içinde çalışmaktadır.

Kalıp tipleri ve miktarları özenle

seçilmiştir. Değişken ebatlı kolonlar için

TMS’nin güçlü markası Vinc’i 70 panel

sistemi seçilirken, benzer ölçülerde tekrar

eden perde kalıpları Simpex sistemle çözülmüştür.

Tip kat ve konsol döşemelerde

yüksek yük kapasitesi ve hızlı deplase

edilebilme özelliklerinden dolayı, döşemelerde

MK-H 150 Masa Kalıbı uygun

bulunmuştur. Tüm kalıpların ahşap kirişlerinde

ise TMS’nin yıllardır Türkiye distribütörlüğünü

yaptığı Avusturya Kaufmann

markası kullanılmaktadır.

MK-H 150 MASA DÖŞEME KALIP

İSKELE SİSTEMLERİ

MKH Sistemi, Masa Kalıbı olarak kurulduğunda

taşıyıcı kule veya mütemadi

döşeme iskelesi kurumlarında yüksek

taşıma kapasitesi ile (60 kN/ayak) yüksek

ve ağır döşeme kalıbı ihtiyaçlarına

cevap vermektedir. MKH Sistemi, ayrıca

son derece emniyetli Merdiven Kulesi

sisteminin de ana elemanlarını oluşturmaktadır.

MKH sistem elemanları ile çok

farklı boyutlarda Masa Kalıbı oluşturmak,

değişken döşeme alanlarına ve taşıma

kapasitelerine uygun dizaynlar yapmak

mümkündür. İskele kurumu

dilli pimlerle son derece basit ve hızlı olarak

yapılabilmektedir.

Değişken döşeme yüksekliklerine adaptasyon

modül ilave ve eksiltmeleri ile kolayca

yapılabilirken, işin hızını artırmak

için MKH Masa ve Kuleleri vinç ile deplase

edilebilmektedir. Abelia Projesinde,

tabliyelerde hem masa modülü hem de

sök-tak uygulamalarla kullanılmaktadır.

32

Yapı Malzeme Ekim 2018


Çözüm Ortağı

SİMPEX PERDE KALIPLARI;

Çok yönlü kalıplama özelliği sayesinde

Perde ve Kolon kalıplarının farklı yükseklik

ve kesitlere kolay adapte edilebilir olması,

vinç ile kullanılabilir kalıp sistemleri

arasında ayrıcalıklı olmasını sağlamıştır.

Sistemi oluşturan düşey Kaufmann HT20

Plus Ahşap Kirişlerin ve YK Yatay Kuşakların

mesafeleri değiştirilerek yüksek

beton basınçlarına ve beton döküm hızlarına

göre sistemi dizayn etmek mümkündür.

Konut ve Villalar, Yüksek Yapılar,

Endüstriyel İnşaatlar, Yol Projeleri, Enerji

Tesisleri gibi birbirinden çok farklı yapı ve

inşaatlar SİMPEX Perde Kolon Sisteminin

esnekliği sayesinde kolayca kalıplanabilir.

Ayrıca Sistem TMS TRK Tırmanma

iskeleleri sayesinde iç dış perdelerde

ve şaft platformları ile tırmandırılabildiği

gibi, Sistemin getirdiği kolaylıklar;

mesafelerinin değiştirilerek istenen dayanımların

elde edilebilmesi

* Eğri yüzlü perdelerin bile sistemle kullanılabilir

olması.

Bu projenin perde duvarlarında kullanılan

Simpex kalıp sistemleri ayrıca TRK 160

Tırmanma Gurubu elemanlarınca tırmandırılmaktadır.

VINC’I 70 PERDE&KOLON

SİSTEMİ

Panoları özel şekillendirilmiş, burulmaya

mukavim yüksek dayanımlı yassı çelik

çerçevelerden oluşmuş olup enlemeler

kutu profillerden yapılmıştır. Çelik çerçeve

profili elemanın istenilen her çerçeve

noktasında bir diğeri ile bağlantısını temin

edecek şekilde tasarlanmıştır. Pano

genişlikleri 30, 45, 60, 75, 90, 120, 240

cm ve yükseklikleri ise 330, 300, 270,

180, 150,120 cm olarak seçilmiştir. Bütün

panoların köşeleri masif olup bir yandan

çerçeveyi sağlamlaştırmakta ve diğer

yandan da panonun, bir levye veya inşaat

demiri ile yer değiştirmesini sağlamaktadır.

Sistem DIN EN 18202’ye uygun olup,

70 kN/m 2 ’ye kadar beton basıncını karşılamaktadır.

* Az parça ile çok iş

* Ön montaj, kurum ve şaküle alma kolaylığı

* Farklı panellerin bir araya getirilerek

daha büyük panoların deplase edilebilmesi

* Kamalarla sabitlenen panoların arasından

beton sızmasının önlenir olması

* Ahşap kiriş, çelik kuşak ve saplamaların

DAİRESEL KOLON KALIPLARI

CIREX Dairesel Kolon Sistemi panoları

düşeyde burulmaya mukavim VINC’I 70

çelik profillerden oluşmuş olup, kalıp alt

ve üst flanşları lazer kesimli saçlardan

meydana gelmektedir.

CIREX panolar çelik yüzeyli olup uzun

ömürlüdür. Düşey çelik çerçeve profili

elemanın istenilen her çerçeve noktasında

bir diğeri ile bağlantısını temin edecek

şekilde tasarlanmıştır. Kalıp yüksekliği

ve beton basıncına uygun olarak kilit

sayısının artırılması mümkündür. CIREX

dairesel panoları yuvarlak kenarlı perde

kolonlar oluşturulabilmesi için VINC’I

perde kolon sistemi ile birebir uyumludur.

Muhtelif kesit ve ebatlarda ve hatta özel

imalat panolar mevcuttur.

Cirex Dairesel Kolon Sistemleri bu projede

Ø110 çaplarda ve 3,15m yüksekliğe

kadar kullanılmıştır.

Vinc’i 70 kolon kalıbı panoları kullanılmıştır.

TMS’nin kalıp tedarikçisi olarak yer aldığı,

Ece Taahhüt A.Ş. tarafından gerçekleştirilen

bu önemli proje İşveren tarafından

takdir toplamakta ve bölgede örnek proje

olarak işaret edilmektedir.

TMS ve Ece Taahhüt AŞ., yurt içi ve yurt

dışı yeni projelerde de birlikte çalışmanın

temellerini bu projede atmışlardır.

Ülkemizi yurt dışında da gururla temsil

etmeyi sürdüreceklerine inanıyor ve güveniyoruz.

Yapı Malzeme Ekim 2018 33


Çözüm Ortağı

İzmir’in en uzun tünelini

Kordsa güçlendiriyor

Toplam 7 km’lik tünel uzunluğuyla İzmir’in en uzun karayolu tüneli olan Buca-Bornova

Tüneli’nin inşaatında, yaşamı güçlendirme misyonuyla yaşamın her köşesine dokunan

güçlendirme lideri Kordsa tarafından üretilen KraTos sentetik fiber donatıları kullanılacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Buca trafiğini

rahatlatmak amacıyla hizmete

aldığı ve yoğun trafik olması beklenen

tünel için yüksek deformasyona maruz

kalan püskürtme beton uygulamasında

sağladığı uzun süreli durabilite, korozyona

karşı dayanım ve yüksek beton

tokluğunun yanında zamandan sağladığı

tasarruf sebebiyle proje yapım süresini

kısaltan KraTos’u tercih etti.

Mart ayında İzmir Büyükşehir Belediyesi

tarafından çalışmaları başlatılan

Buca’daki Homeros Bulvarı’nı Bornova’daki

Otogar’a bağlayacak 183 milyon

liralık ekspres yol projesinin yeni

etabı için Kordsa tarafından üretilen

sentetik fiber donatı KraTos tercih edildi.

KraTos, Buca’dan Bornova’ya kadar

uzanan 7 kilometrelik yeni güzergahın

tünel bölümünde kullanılacak.

Lastik, inşaat güçlendirme ve kompozit

teknolojileri alanında faaliyet gösteren

Kordsa’nın titiz Ar-Ge çalışmalarının

bir ürünü olan beton güçlendirici sentetik

fiber donatı KraTos altyapı ve üstyapı

inşaat projelerinde fark yaratan

bir ürün. İnşaat projelerinde beton güçlendirme

uygulamaları için kullanım

kolaylığı, hızlı uygulanabilirlik, daha az

işçilik, artırılmış ekipman ve enerji verimliliği,

yüksek beton tokluğu ve uzun

süreli durabilite özellikleriyle ayrışan

KraTos aynı zamanda düşük karbon

salınımı sağlaması sebebiyle çevreci

bir fiber donatı.

34

Yapı Malzeme Ekim 2018


DOSYA

DOSYA KONULARI:

Isıtma & Soğutma & Havalandırma Sistemleri

Alüminyum & Çatı – Cephe Sistemleri

Ağaç Sanayi & Orman Ürünleri ve Teknolojileri


“İlkemiz;

daha az enerji kullanımı-daha yüksek verimlilik”

2018-2019 yıllarında VRV dediğimiz merkezi sistemler ürünlerinin Türkiye’de üretilmesi

için çaba gösteriyoruz. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’yi Avrupa’nın iklimlendirme üssü haline

getirmek istiyoruz.”

38

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

Isıtma, soğutma ve havalandırma alanında

Türkiye’nin en geniş ürün gamına sahip

şirket olan Daikin Türkiye, tüketicilerinin ihtiyaçlarına

en uygun ve konforlu çözümleri

sunmak üzere faaliyetlerini sürdürmekte.

300 bayi, 500 satış noktası ve 500 yetkili

servisiyle Türkiye’nin geniş bir coğrafyasına

hizmet veren şirket, ülkemizin Avrupa,

Ortadoğu ve Afrika’nın Ar-Ge, üretim ve

lojistik üssü olarak konumlandırılmasında

kilit noktada durmakta.

Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder ile

gerçekleştirdiğimiz röportajımızda, pazardaki

oluşumların yanı sıra Ar-Ge alanındaki

çalışmalarını ve Türkiye dışındaki yeni

hedef pazarlarını ele almaya çalıştık.

Dönem itibariyle öncelikli gündem

konularınızdan biraz bahseder

misiniz?

Daikin sadece satış rakamlarıyla değil; Ar-

Ge, inovasyon ve teknolojisiyle de iklimlendirme

sektörünün açık ara lideri. Daikin’in

Japonya ve ABD’de çok büyük iki teknoloji

merkezi bulunuyor. Japonya’daki Teknoloji

ve İnovasyon Merkezi’ne 300 milyon dolarlık

yatırım yaptı. Sadece Ar-Ge ekibinde

toplam 2.000’e yakın mühendis çalışıyor.

Ar-Ge merkezimizde yürüttüğümüz çalışmaların

bir sonucu olarak bugün CERN’de

bile Daikin’in üstün teknolojili ürünleri kullanılıyor.

Yıllık ortalama 1.300 civarında

patent yayınlıyoruz. Bütçemizin önemli bir

bölümünü Ar-Ge ve inovasyona ayırıyoruz.

Daikin’in Ar-Ge çalışmalarının temelini

ürünlerin iyileştirilmesinin yanı sıra, çevreye

en az zararı veren özelliklere ulaştırılması

oluşturuyor. Bu amaçla R32 adı

verilen yeni nesil gaz kullanımına geçerek,

tüm dünyada yeni bir gelişmeye imza attık.

Sektörde devrim niteliğinde olduğu

için Reform 32 olarak adlandırdığımız bu

soğutucu akışkan ile klimaların enerji verimliliğini

en üst düzeye çıkarmak ve sistemlerin

küresel ısınma etkilerini en aza

indirmek mümkün oluyor. Avrupa’da olduğu

gibi Türkiye’de de Reform 32 soğutucu

akışkanı içeren ilk split klimaları biz piyasaya

sunduk ve bunun yaygınlaşması için

çalışıyoruz. Bu amaçla 93 adet patentimizi

ücretsiz olarak sektörün kullanımına açtık.

Bu yıl için satış anlamında öne

çıkan ürün grupları hangileri

oldu?

Bu yıl bizim için sektörün en küçük hacimli

cihazı olan Daikin Premix Tam Yoğuşmalı

Kombi’yi kullanıcılarla buluşturmanın

gururunu yaşadığımız bir yıl oldu.

Daikin Avrupa Tasarım Merkezi EDC ve

Türkiye’deki Ar-Ge merkezimizin 3 yıllık

çalışması sonucunda hayata geçen ürünümüzü

sektörle buluştururken, ‘Isıtmayı

yeniden tasarladık’ diyerek bu alanda da

iddialı olduğumuzu gösterdik. Daikin markasını

taşıyan ilk yoğuşmalı cihaz olan bu

kombimizi Sakarya’daki tesislerimizde

üretiyor ve başta Avrupa olmak üzere

tüm dünyaya ulaştırıyoruz. Daikin Kombi,

hem farklı büyüklükteki mekanlara uyum

sağlayan eşsiz ve şık tasarımı, hem de

üstün fonksiyonlarıyla yenilikçiliği ve Ar-

Ge’ye verdiği önemle tanınan markamıza

yakışacak bir ürün.Üstün yoğuşma teknolojisi

sayesinde enerji verimliliği sağlayan

Daikin Kombi, çevrenin korunmasına da

katkıda bulunuyor. Yeni nesil Daikin Kombi

ile birçok eve ilk kez yoğuşmalı kombi

girmesini sağlamayı hedefliyoruz.

Bu yıl bizim için en önemli gelişmelerden

birisi, Sakarya’da bulunan fabrikamızda

15 milyon Euro’luk yatırımla Reform 32

soğutucu akışkanlı split klima üretimine

başlamamız oldu. Böylece, Reform 32’yi

ürünlerinde kullanan ilk yerli üretici unvanının

sahibi olduk.

Yakın dönemde yeni ürünleriniz

olacak mı?

İklimlendirme sektöründe çok yakın gelecekte

daha fazla göreceğimiz hibrit cihazlara

da yatırım yapıyoruz. Biz daha

bugünden A+++ hibrit teknolojiye sahip

Yapı Malzeme Ekim 2018 39


Dosya

ısı pompaları satışı yapabiliyoruz. Geleceğin

ihtiyaçlarını bugünden analiz ederek,

buna göre yenilikçi ürünler geliştiren

bir firma olduğumuz için de sektörümüzde

her zaman öncü olarak anılıyoruz. Bu

yıl split ve multi klimalarımızın yanı sıra

R32’li soğutma grubu ve ısı pompası

ürünlerimizi tüketiciyle buluşturduk. Önümüzdeki

yıl split ürün gamımızın tamamı

Reform 32’li ürünlerden oluşacak.

Ayrıca Daikin kombi ürün gamımızı da

geliştirmeye devam ederek ısıtma sektöründeki

iddiamızı daha da güçlendireceğiz.

Önümüzdeki dönem için yeni

yatırım ve projeleriniz var mı?

Daikin tüm dünyada Fusion20 diye bir

program yürütüyor. Biz de bu doğrultuda

2020 yılına ilişkin hedeflerimizi belirledik,

üretim tesislerimizden yurtdışı satış kanallarımıza

kadar pek çok yeni ve inovatif

çalışmayı devreye aldık. Bu süreçte çift

haneli büyümemizi sürdürerek 2020 yılında

ciromuzu 2 milyar TL.’ye, istihdamımızı

1.500 kişiye, ihracatımızı da 200

milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz.

Endüstri 4.0 ve kontrol sistemleri üzerinde

yoğun çalışmalarımız devam ediyor.

2019 yılında tüm birimlerimizde otomasyona

geçmeyi planlıyoruz.

2018-2019 yıllarında VRV dediğimiz merkezi

sistemler ürünlerinin Türkiye’de üretilmesi

için çaba gösteriyoruz.

Önümüzdeki yıllarda Türkiye’yi Avrupa’nın

iklimlendirme üssü haline getirmek

istiyoruz.

Hasan Önder / Daikin Türkiye CEO’su

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Daikin, çevre ile ilgili Avrupa Birliği mevzuatı

başta olmak üzere, tüm ilgili mevzuatın

kati şekilde uygulanmasını teşvik

edip destekleyen bir şirket. Çevreye daha

az zararlı, daha ekonomik ve daha verimli

cihazlarla kullanıcıların karşısına çıkmak

için büyük yatırımlar yapıyoruz. Üretim

anlayışımızdan ürün ve hizmetlerimize

kadar tüm faaliyet prosedürlerimizde

‘daha az enerji kullanımı-daha yüksek

verimlilik’ ilkesini uyguluyoruz. Tüm dünyada

sera gazı emisyonlarının azaltılmasından

çevresel farkındalık eğitimlerine,

enerji tasarrufundan tedarik ve lojistik

yönetimine kadar her aşamada çevresel

sürdürülebilirlik ilkelerini benimseyen

çalışmalar yürütüyoruz. Daha önce

klimalarda enerji etiketlerinin tüketiciyi

yanıltmaması için Sezonsal Verimlilik kriterlerinin

yürürlüğe girmesine öncülük ettiğimiz

gibi ısıtmada yeni ErP Yönetmeliği

için de özel çalışmalar yaptık ve yapmaya

devam edeceğiz.

40

Yapı Malzeme Ekim 2018


Zafer Polat / Bosch Termoteknik Türkiye, Ortadoğu ve Kafkasya Satış Genel Müdürü

“Biz, termoteknolojinin geleceğiyiz”

“Bosch Termoteknik olarak vizyonumuz çerçevesinde, müşterilerimize yenilikçi

iklimlendirme çözümleri ve sıcak su ürünleri sunmayı, ilham veren ürünlerimizle

kullanıcılarımızın yaşam kalitesini artırmayı ve sektöre sunduğumuz katkıların devamlılığını

amaçlıyoruz.”

Bosch Termoteknoloji, enerji verimli ısıtma

sistemleri, sıcak su çözümleri ve soğutma

sistemleriyle dünyanın önde gelen

tedarikçileri arasında.

Bosch’un dünyadaki en büyük kombi

fabrikası olan Manisa fabrika, üretiminin

%70’ini 5 kıtaya ve 40’dan fazla ülkeye

ihraç edip, 600 binden fazla evi ısıtmakta.

Bosch Termoteknik Türkiye, Ortadoğu ve

Kafkasya Satış Genel Müdürü Zafer Polat

ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda

pazara sundukları yeni ürünler, geliştirdikleri

yeni teknolojiler ve eğitim noktasındaki

faaliyetlerini ele almaya çalıştık.

Bosch Termoteknik olarak pazara

sunduğunuz ürünlerinizden

bahsedebilir misiniz?

İklimlendirme sektöründe konut, ticari,

bireysel ve endüstri kullanımlarına uygun

geniş bir ürün yelpazemiz bulunuyor. Her

zaman altını çizdiğimiz önemli bir konu

var; biz Bosch Termoteknik ailesi olarak

sadece ürün satışı yapan değil, aynı zamanda

sistem satan bir şirketiz. Müşterilerimizin

her türlü talebine göre sunduğumuz

özel sistemler sunarak tercih sebebi

oluyoruz.

Bosch Termoteknik olarak ısıtma sistemlerinde

kombi, merkezi sistem, kaskad

sistemler ve yer tipi yoğuşmalı kazanlarda

farklı farklı modellerimiz bulunuyor.

Aynı zamanda endüstriyel buhar sistemleri

çözümlerimiz ve yapıların mevcut

ısıtma tesisatlarına bağlanabilen, dış havadaki

enerjiyi ihtiyaca göre ısıtma veya

soğutma tesisatına aktaran, çok yüksek

verimlere ulaşabilen, montajı kolay ısı

pompalarımız var. Hem bireysel hem ticari

çözümler için güneş enerjisi sistemleri

de ürün gamımızda bulunmaktadır.

Bosch Termoteknik olarak yalnızca sıcak

su ve ısıtma sistem çözümleri sağlamakla

kalmayıp; oteller, havaalanları, hastaneler,

alışveriş merkezleri, ofis binaları, rezidanslar

gibi yüksek kapasite ihtiyacı olan

ticari binalardan tek bir villaya kadar tüm

yapılarda verimli iklimlendirme için kısaca

VRF dediğimiz, Değişken Debili Soğutucu

Akışkan Sistemleri de sunuyoruz.

Bosch’un VRF sistemler ürün gamında;

Heat Pump (2 borulu) SDCI ve DCI serisi,

Heat Recovery (3 borulu) RDCI serisi,

Heat Pump Mini VRF MDCI serisi dış üniteler,

farklı iç mekan tasarımlarına uygun

kaset, kanal, yer/tavan ve duvar tipi iç

üniteler, ısı geri kazanımlı havalandırma

cihazları, bireysel ve merkezi kumanda

sistemleri yer almaktadır.

Tüm bunlarla beraber geçtiğimiz yıl pazara

sunduğumuz Eurovent sertifikalı, 2

borulu ve geniş kapasite aralığına sahip

yeni VRF serimiz S5DCI ile pazarda güçlü

bir ivme yakaladık.

Soğutma alanında VRF sistemlerimizin

yanı sıra, yüksek kalite anlayışı ile üretil-

42

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

miş ileri teknolojiye sahip multi ve ticari

split klimalarımız, tüm kombinasyon seçeneklerinde

yüksek verimlilik ve enerji

tasarrufu sağlamaktadır. Ayrıca geçtiğimiz

yıl farklı ihtiyaçlara uygun domestic

fanlarımızı da ürün portföyümüze ekledik.

Sahip olduğumuz bu geniş ürün gamımız

sayesinde bireysel yaşam alanlarının, ticari

binaların ve endüstriyel kuruluşların

tüm ihtiyaçlarına uygun çözümler sunabiliyoruz.

Bu yıl için satış anlamında öne

çıkan ürün grupları hangileri

oldu?

Tüketicilerin bireysel ısıtma ürünlerinde

tercihleri kombi cihazlarından yana, özellikle

yüksek enerji verimi sebebi ile tasarruf

sağlayan yoğuşmalı kombilere talep

her geçen sene artmakta. Bizde ürün gamımızı

pazarın bu isteğine göre şekillendiriyoruz

ve ürünlerimizi son kullanıcılar

ile buluşturuyoruz.

Ayrıca gelişen teknoloji, hemen her sektörde

olduğu gibi ısıtma sistemlerinde de

kullanıcı tercihlerinin değişmesine neden

oluyor. Bir yandan iklim değişikliği ve

ekonomik zorunluluklar nedeniyle uzun

ömürlü ve daha az yakıt tüketen cihazlar

tercih edilirken; diğer yandan tüketici,

kullandığı ürünlerin estetik özelliklerinden

de taviz vermiyor. Son dönemde

pazara sunduğumuz ürünler arasında

fonksiyonel olduğu kadar şık tasarımıyla

da kendinden söz ettiren ürünler ön plana

çıkıyor. Bosch ve Buderus markaları

ile pazara sunduğumuz bu ürünlerimiz

titanyum cam ön paneli, modern çizgiler

barındıran özel tasarımı, siyah ve beyaz

olmak üzere iki renk seçeneğiyle şık ve

kaliteli mekanlara hitap ediyor. Açılır alt

kapağın altında gizli kumanda ünitesi bulunan

kombi, baca gazı içinde bulunan

su buharını yoğuşturarak konvansiyonel

kombilere oranla aynı miktarda yakıttan

daha fazla ısıtma enerjisi üreterek ekonomik

bir kullanım sağlıyor.

Sektörün içerisinde

bulunduğu süreci nasıl

değerlendiriyorsunuz?

Değişen yaşam tarzı, gün geçtikçe gelişen

teknoloji ve artan kentleşme oranı

sektörümüzün büyümesini sağlıyor. Diğer

yandan son dönemde enerji verimliliği

yüksek, çevre dostu ürünlere tüketicinin

ilgisi artıyor. Bu da sektörün büyümesini

teşvik ediyor.

Ekonomide döviz kurlarının dengesizliği

bize bazı zorluklar yaşatmakla beraber

son açıklanan büyüme rakamlarının umut

verici olduğunu düşünüyorum. Özellikle

üretim alanında büyüme kaydetmeye

başladık. Bunun sektörümüzdeki yansılamaları

da mutlaka pozitif olacaktır. Bu

sebepten sektörümüzün negatif gelişmelerden

en az seviyede etkilenerek büyüyeceğni

düşünüyorum. Zaten

geçmiş 20 yıla baktığımızda

da iklimledirme sektörü her

zaman diğer sektörlere göre

daha istikrarlı büyüme gerçeleştirmiştir.

Yeni yapılan konut projeleri,

her yıl yeni 700-800 bin yuvanın

kurulması, kentsel dönüşüm

nedeniyle eski binaların

yenilenmesi gibi faktörler,

Türkiye’de iklimlendirme sektörünü

canlı tutuyor. Diğer

yandan yakın bir geçmişe

kadar bulunduğumuz ortamlarda

‘lüks’ olarak nitelendirilen

iklimlendirme sistemleri

bugün artık vazgeçilmez bir

ihtiyaç konumuna gelmiş bulunuyor.

Tüketicinin bu konuda

bilinç düzeyinin artması

da iklimlendirme sektörünün

büyümesine olumlu katkı

yapıyor. Dolayısıyla tüm bu

faktörlerin etkisiyle iklimlendirme

sektörü istikrarlı büyümesini

sürdürüyor.

Yakın dönemde yeni ürünleriniz

olacak mı?

Bosch Termoteknik ailesi olarak stratejimiz

paralelinde, 2018 yılında kombi ürün

gamımıza farklı segmentlerde Bosch ve

Buderus markalı yeni ürünler eklemeyi ve

Bosch markalı ticari klima sistemlerimizde

mevcut portföyümüzü genişletmeyi

planlıyoruz.

Ayrıca ileri teknoloji ve bağlanabilirlik

imkanı sunan yeni nesil kumanda panellerimiz

ile yatırımcı ve kullanıcılarımızın

her türlü sistem gereksinimini karşılayan

çözümler sunmaya da devam edeceğiz.

Bunların yanında Erp yasasına uygun 2

yeni yoğuşmalı kombimizi de tüketicinin

beğensine sunacağız.

Bosch’un IoT alanındaki

gelişmelerinden bahsedebilir

misiniz?

Nesnelerin interneti için Bosch’un ciddi

şekilde odaklandığı bir konu diyebiliriz.

Tüm iş alanlarımızda mentorluk düzeyinde

piyasaya IoT teknolojisini anlatabiliyoruz.

Bosch Global’in özellikle yazılım

alt yapısı çok güçlü. Nesnelerin interneti

aynı zamanda cihazların birbiriyle konuşması

ve bizimle konuşması demektir.

Belki de belli bir süre sonra arabanızda

giderken, evinizdeki kombiyle arabanız

iletişime geçebilecek duruma gelecek.

Arabanın navigasyonu sizin semtinize

girdiğinizi anlayıp, kombiyi çalıştıracak.

Kısacası; nesnelerin interneti konusunda

hayal gücünüzü çok geniş tutmakta fayda

var. Bizim de ilerleyen dönemlerde piyasaya

çıkacak olan bütün cihazlarımız bu

alt yapıya uygun olacak.

Bosch olarak, geçen yıl tüm dünyada

200 bin bağlanabilir cihaz satışı yaptık.

Bağlanabilir cihazlar globalde, Bosch’un

dünyasına girmiş durumda. Yakında ülkemizde

de oldukça yaygın bir kullanımı

olacağını öngörüyoruz. Örneğin; kombinizin

bakım zamanı geldiğinde, servise

kendisi haber verecek ya da eskiyen bir

parçanın bilgilendirmesinde bulunacak.

Bunlar; şu anda zaten var olan ancak

trendin biraz daha ilerlemesiyle kullanım

alanları yaygınlaşacak özellikler.

Önümüzdeki dönem için yeni

yatırım ve projeleriniz var mı?

Belirlediğimiz büyüme planı dahilinde

Türkiye ve sorumluluk alanımızdaki diğer

ülkelerde mevcut varlığımızı güçlendirmeyi

hedefliyoruz. Bunun yanı sıra; yeni

ürünler, yeni pazarlar, yeni müşteriler ve

yenilikçi satış dağıtım kanalları ile de ciromuzu

artırmayı amaçlıyoruz.

Özellikle VRF sistemler ve Endüstriyel

Isıtma Sistemleri’nde pazar payımızı artırmayı

ve yoğuşmalı kombilerde sürdürdüğümüz

pazar liderliğimizi koruyarak

sektördeki önemli ve güçlü bir oyuncu

olmaya devam etmeyi planlıyoruz.

Tüm bunlara ek olarak termoteknoloji

sektörünün geleceğini şekillendirmek

amacıyla, “Biz, termoteknolojinin geleceğiyiz”

diyoruz. Ar-Ge çalışmalarımız ve

ürünlerimizin dijitalleşmesine büyük önem

veriyoruz. Bosch Termoteknik olarak vizyonumuz

çerçevesinde, müşterilerimize

yenilikçi iklimlendirme çözümleri ve sıcak

su ürünleri sunmayı, ilham veren ürünlerimizle

kullanıcılarımızın yaşam kalitesini artırmayı

ve sektöre sunduğumuz katkıların

devamlılığını amaçlıyoruz.

Yapı Malzeme Ekim 2018 43


Dosya

Bosch Termoteknik Akademi

hakkında bilgi verebilir misiniz?

Bosch Termoteknik olarak 40 yıldır sürdürdüğümüz

eğitim faaliyetlerimizi Bosch

Termoteknik Akademi çatısı altında “Bilgi

Paylaştıkça çoğalır” sloganıyla devam ettiriyoruz.

Akademi bünyesindeki eğitimlerimiz

teknik eğitim koordinatörü ve teknik

eğitmenlerden oluşan eğitim birimimiz tarafından

düzenli olarak organize ediliyor

ve eğitim takvimi oluşturuluyor. Hazırladığımız

eğitim takvimimizi yıl başında hem

bayilerimiz hem de servislerimiz ile paylaşıyoruz.

Yıl içerisinde yaptığımız eğitimler

sayesinde son kullanıcı ile sürekli iletişim

halinde olan bayilerimizin ve servislerimizin

teknik yetkinliğini sürekli en üst seviyelerde

tutuyoruz. Akademimiz bünyesinde

bulunan İstanbul, Manisa ve Ankara’daki

eğitim merkezlerimizde teorik eğitim salonlarımız,

ısıtma ve klima sistemlerine özel

uygulamalı eğitim salonlarımız bulunuyor.

Uygulamalı eğitim salonlarımız çalışan

ısıtma ve soğutma ürünleri ile donatılmış

olup, ihtiyaca yönelik uygulamalı eğitimler

için tasarlanmıştır.Uygulamalı ve teorik

eğitim salonlarımızda düzenlediğimiz planlı

eğitimlerimizin yanı sıra Türkiye’nin farklı

şehirlerinde düzenlediğimiz eğitimler ile

iş ortaklarımız ve HVAC pazarının önemli

oyuncuları ile yıl içerisinde bir araya geliyoruz.

Bayi, alt bayi ve yetkili servislerimize

sunduğumuz planlı eğitimlerin dışında;

Üniversiteler, Meslek Yüksek Okulları ve

Meslek Liseleri ile ortak projeler yaparak

sektörümüzün gelecekteki oyuncularının

eğitimine de katkıda bulunuyoruz. Bahçeşehir

Üniversitesinde COOP programı çerçevesinde

“BOSCH Termoteknik- HVAC

Systems” isimli verdiğimiz ders ile mühendislik

öğrencilerine hem sektörümüzü

tanıtıyor hem de teknik bilgi birikimimizi

geleceğin mühendisleri ile paylaşıyoruz.

2009 yılından beri süregelen bu program

mühendislik fakültesi öğrencileri tarafından

yoğun talep görmektedir.

Bunun dışında farklı üniversitelerden gelen

eğitim taleplerini de mümkün olduğu

kadar karşılamaya çalışıyoruz. Ayrıca yine

üniversite ve lise öğrencilerine İstanbul’da

bulunan genel müdürlük binamızda ve Manisa

fabrikamızda düzenlediğimiz teknik

gezilere katılım imkânı sunuyoruz.

Ayrıca Meslek Lisesi öğretmenlerini Manisa

fabrikamızda teknik gezi ve eğitim

amaçlı ağırlıyoruz. Meslek liselerimizden

bize gelen teknik donanım taleplerini de

imkânlarımız çerçevesinde değerlendirip,

okullarımız ile işbirliklerine imza atıyoruz.

Bu işbirlikleri dahilinde bu yıl İzmir Çınarlı

Endüstri Meslek Lisesi Tesisat ve İklimlendirme

bölümü laboratuvarlarını ihtiyaca yönelik

olarak, Bosch Termoteknik Akademi

adı ile yeniledik. Yenilenen eğitim salonlarında

hem Meslek Lisesi öğrencilerimiz

eğitim alabilecek hem de firmamız, partnerlerine

yönelik eğitimler için bu salonları

kullanabilecektir.

Özellikle Meslek Liselerine yapılan yatırımın

ülkemizin geleceğine ve sektörümüze

yatırım anlamına geldiğini düşünüyoruz.

Öğretmenlerimize teknik bilgi ve birikimimizi

aktararak, bu bilgi birikiminin öğretmenlerimiz

vasıtasıyla sektörümüzün

geleceğini oluşturacak öğrencilerimize aktarılmasını

hedefliyoruz.

Ayrıca Meslek Lisesi öğrencilerinin servislerimizde

staj imkânı bulması için de destek

olmaktayız. Gerek üniversitelerin teknik

fakülteleri ile gerek ise meslek liseleri

ve meslek yüksekokulları ile ilişkilerimizi

daha da geliştirerek sektörümüze ve ülkemize

teknik eleman yetiştirilmesine daha

fazla katkıda bulunabilmeyi arzuluyoruz.

Bosch Termoteknik büyümeye devam ediyor

Bosch Termoteknik CEO’su Uwe Glock: “Dekarbonizasyon, dijitalleşme ve desentralizasyona yönelik

geliştirdiğimiz yenilikçi ürünlerimiz ile sektörümüzde iyi bir pozisyondayız.”

Wetzlar – Bosch Termoteknik nominal olarak yüzde dört oranında,

döviz kuru ayarlanmış olarak ise yüzde altı oranla

büyüyerek 2017 yılında 3,4 milyar Euro’luk bir rekor satışa

ulaştı. 2018 yılının ilk yarısında da önemli ölçüde büyümeye

devam etti. Bu yılın ilk altı ayında satışlar nominal olarak

yüzde üç ve geçen yılın aynı dönemine göre döviz kuru oranı

ayarlanmış olarak yüzde altı oranında arttı. Bosch Termoteknik

CEO’su Uwe Glock, “Zorlu koşullara rağmen son 18 ayda

Bosch Termoteknik olarak mükemmel bir performans gösterdik.

Ham madde ve taşıma maliyetleri büyük ölçüde arttı ve

olumsuz döviz kuru etkileri ile başa çıkmak zorunda kaldık.

Tüm bu zorluklara rağmen, 2017 yılında şirket tarihinin bugüne

kadarki en yüksek gelirini elde ettik.”

Ürün bazında bu büyümeye ısı pompaları ve duvar tipi cihazlar

büyük katkı sağlarken, piyasa bazında ise Avrupa’nın

katkısı büyük oldu. Bosch Termoteknik, ana satış bölgesi Almanya’nın

yanı sıra, Türkiye’de, Orta ve Doğu Avrupa’nın ise

hemen hemen tüm bölgelerinde satışlarda güçlü bir büyüme

elde etti. Brexit’e ve buna bağlı gerçekleşen negatif döviz etkilerine

rağmen, Bosch Termoteknik, İngiltere’de de büyüme

göstererek, 2018 yılının ilk yarısında lokal para biriminde satışlarda

yüzde sekizlik bir artış elde etti. Glock, satışlardaki

artışla iligli görüşlerini “Yıllardır geleceğin yenilikçi teknolojilerinin

geliştirilmesine yaptığımız sürekli olarak yatırımların karşılığını

alıyoruz. 2017 yılında, 172 milyon Euro olan araştırma

ve geliştirme bütçemiz on yıl öncesine göre iki kat daha fazla”

şeklinde ifade etti. Bosch Termoteknik, satılan 415.000’den

fazla bağlanabilir cihaz ile konforu, enerji verimliliğini, operasyonel

emniyeti ve hizmet kalitesini önemli ölçüde artıran akıllı

ısıtma çözümlerinin lider tedarikçilerinden biri konumundadır.

2015 yılında “DNA” adıyla piyasaya sürülen yeni cihaz ailesi;

bağlanabilirlik, modüler yapı konsepti, kullanıcı dostu ve ayırt

edici benzersiz tasarımıyla fark yarattı ve bu yenilikçi ürünlerimiz

dünya çapında 30 ülkede son tüketiciyle buluşmaktadır.

Glock “Konutlara sağladığımız hizmetlerle dünyada pazar lideri

olarak konumumuzu daha da güçlendirdik ve ısıtma sektörü

için yeni standartlar belirledik” dedi.

Enerji aktarımında üç mega trend

Son on yılda Bosch Termoteknik bir ürün tedarikçisi olmaktan

çıkarak, uluslararası HVAC (ısıtma, havalandırma, klima)

sistemleri tedarikçisi haline gelmiştir. Bosch Termoteknik üç

iş kolu olan “Konutlar için ısıtma sistemleri ve enerji yönetimi”,

“Sıcak su üretimi” ve “Ticari ve endüstriyel ısıtma ve iklimlendirme

sistemleri” üzerine odaklanmaya devam ediyor.

Uwe Glock, Bosch Termoteknik’in geleceğe yönelik hedeflerini:

“Amacımız bir dijital iklim ve enerji şirketi olmak ve aynı

zamanda satışlarda yılda en az yüzde beş büyüme elde etmek”

şeklinde açıkladı. Bosch Termoteknik’i geleceğe uyarlarken,

ısıtma teknolojisi sektöründeki üç büyük mega trend

olan dekarbonizasyon, dijitalleşme ve desantralizasyon odak

noktaları olmaya devam edecek. Diğer gelecek planları hakkında

ise Glock, “Konutlar için komple sistem çözümleri, ticari

ve endüstriyel segmentteki projelerin genişletilmesi ve hava

temizleme gibi yeni iş alanlarına adım atılması, önümüzdeki

yıllarda da gündemimizde olan konulardır” açıklamasını yaptı.

Bosch Termoteknik, daha şimdiden bu üç mega trende uygun

bir çok yenilikçi ürün geliştirmiştir.

44

Yapı Malzeme Ekim 2018


“Türkiye’nin ilk 500 büyük sanayi kuruluşu

arasına girmeyi amaçlıyoruz”

“Yeni fabrikamızla birlikte üretim kapasitemizi yaklaşık yılda iki katına çıkartmayı ve

klima santrali dış pazar payımızı her yıl yüzde 10 ila 20 oranında arttırmayı hedefliyoruz.

Ayrıca modüler klima santrallerinin yanı sıra ürün gamımızda yer alan diğer ürünlerde de

büyümeyi planlıyoruz.”

Klima santralleri sektöründe Türkiye pazar lideri

olan Systemair HSK, yıllık 4 bin 500 adet

klima santrali üretim kapasitesiyle faaliyet göstermekte.

20 Eylül’de yeni fabrikasının resmi

açılışını gerçekleştiren şirketin yeni üretim tesisi

aynı zamanda Systemair’in son iki yıl içinde

dünya genelindeki en büyük yatırımı.

Systemair HSK Genel Müdürü Ayça Eroğlu

ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,

açılışı bu ay içinde gerçekleşen yeni fabrikalarını,

2023 hedefleri doğrultusunda yeni plan/

projelerini ve pazara dair yaklaşımlarını ele almaya

çalıştık.

Dönem itibariyle öncelikli gündem

konularınızdan biraz bahseder

misiniz?

20 Eylül’de “Türkiye’nin ‘Enerji ve Çevre Dostu

Tasarımda Liderlik’ anlamına gelen LEED Gold

Sertifikası’na sahip ilk klima santrali fabrikası”-

nın resmi açılışını gerçekleştirdik. Açılışla beraber

her yıl Systemair’ın dünyadaki üst düzey

yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıyı

bu sene ilk kez İsveç dışında bir ülkede

yeni fabrikamızda, yurt dışından toplamda 110

Systemair’lının katılımıyla gerçekleştirdik.

Bu yıl için satış anlamında öne çıkan

ürün grupları hangileri oldu?

Öncelikle amiral gemimiz olan klima santrali

satışlarımızdan son 5 yıldır olduğu gibi, bu

yılda Türkiye Pazar liderliğimizi kaptırmadık.

Geçtiğimiz hafta T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

ile imzaladığımız anlaşma kapsamında,

AR-GE merkezi olduk. Systemair’ın Dünya’da

bulunan 13 AR-GE merkezinden biri olmanın

gururunu yaşıyoruz. Bu yıl öne çıkan referans

projelerimiz arasında; başta Türkiye Cumhuriyeti’nin

en büyük yatırımı olan İstanbul’un 3.

havalimanı olmak üzere, sağlık ihracatına imkan

tanıyan 8 şehir hastanesi (Bilkent, Etlik,

Elazığ, Mersin, Isparta, Adana, Kayseri ve Eskişehir

şehir hastaneleri), Okmeydanı ve Göztepe

Eğitim ve Araştırma Hastaneleri gibi prestijli

projeler bulunuyor. Bunun yanı sıra 2017

yılı içerisinde lansmanını yaptığımız VOClean

model ekoloji ünitelerini de özellikle Körfez ülkelerine

ciddi adetlerde ihraç ediyoruz.

46

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

Sektörün içerisinde

bulunduğu süreci nasıl

değerlendiriyorsunuz?

Dünyada 135 milyar doların üzerinde bir

büyüklüğe sahip olan iklimlendirme sektörünün

Türkiye’deki toplam ticaret hacmi

İSKİD verilerine göre 15 milyar dolara

ulaştı. Sektör içinde çok önemli bir rolü

bulunan klima santralleri pazarının Türkiye’deki

büyüklüğü ise 100 milyon dolar

seviyesinde seyrediyor. Son beş yılda

ticaret payı en yüksek olan alanın klima

santrallerinin de içinde bulunduğu “havalandırma’’

ürünleri olduğunu görüyoruz.

Hızla artan altyapı projelerine ek olarak

ofisler, okullar, ticari binalar ve endüstriyel

tesislerinin sayısının da artması sonucunda

iç hava kalitesinin sağlanması

artık daha önemli hale geliyor. Bu konuda

yaşanan bilinç artışı ve yasa düzenlemelerinin

etkisiyle önümüzdeki dönemde havalandırma

cihazlarına yönelik taleplerin

artmasını öngörüyoruz.

Yakın dönemde yeni ürünleriniz/

hizmetleriniz olacak mı?

Geçtiğimiz sene yenilenen müşteri hizmetleri

departmanımız ile birlikte yeni

projelerin yanı sıra yaşı ve modeli ne

olursa olsun geçmişte satılmış tüm klima

mekanik iklimlendirme cihazlarının daha

verimli hale gelmesini sağlıyoruz. Sunduğumuz

ücretsiz keşif ve projelendirme

sonrasında yeni bir sistem kurulumu ile

işletme giderlerini düşürerek firmalara

yüksek tasarruf sağlıyoruz.

Retrofit hizmetimiz ile güncel teknoloji ve

enerji verimliliği kriterlerini sağlamayan

santralleri yenileyerek, işletme giderlerini

düşürüyoruz.

Son kullanıcıya dönük ürünlerinizin

yanı sıra üretim teknolojileri

üzerinde yeni bir sunumunuz /

ajandanız olacak mı?

Yeni fabrikamızda Endüstri 4.0’a uyumlu

üretim teknolojilerini efektif olarak kullandık.

Modern sac işleme ve kesim makineleri

birbirleriyle iletişim kuru pen hızlı

ve hatasız üretimi yapabiliyor. Santral

üretiminde kullandığımız sacları rulo halindeyken

açan, işleyen ve büküme hazır

hale getiren CNC tezgah, yeni eklenen

tam otomatik büküm makinasi ile tam

uyumlu şekilde çalışabiliyor. Bu sayede

hata riski minimize edilerek yüksek verimli

üretim sağlanıyor. Hem montaj işlemlerinin

gerçekleştirildiği hem de sac,

alüminyum, PVC ve kutu profil gibi yarı

mamullerin işlendiği yeni fabrikamız bugün

itibariyle hızla kapasitesini doldurmaya

başlamış durumda.

Önümüzdeki dönem için

hedefleriniz nelerdir?

Yeni fabrikamızla birlikte üretim kapasitemizi

yaklaşık yılda iki katına çıkartmayı

ve klima santrali pazar payımızı her yıl

yüzde 10 ila 20 oranında arttırmayı hedefliyoruz.

Ayrıca modüler klima santrallerinin

yanı sıra ürün gamımızda yer alan

diğer ürünlerde de büyümeyi planlıyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023 hedefleri

doğrultusunda Türkiye iklimlendirme sektörünün

ihracatının 4 milyar dolardan 13

milyar dolara ulaşmasının hedefliyoruz.

Biz de Systemair HSK olarak 5 yılda ihracat

oranımızı yüzde 30’dan yüzde 60’a

Ayça Eroğlu / Systemair HSK Genel Müdürü

yükselterek klima santrali pazarındaki

ülke liderliğimizi bölge liderliğine taşımayı

ve Türkiye’nin ilk 500 büyük sanayi kuruluşu

arasına girmeyi amaçlıyoruz. Hedeflerimize

ulaşma yolunda fabrikamızı yeni

bir başlangıç olarak görüyor ve bu çerçevede

kurguladığımız “We Start” konseptimizle

yeni yolculuğumuza başlıyoruz.

Yapı Malzeme Ekim 2018 47


Arçelik, A+ Sistem

verimliliğine sahip kombileriyle

ısıtma sektörüne yön veriyor

İklimlendirme sektörünün lideri Arçelik, ERP (Energy Related Products)

yönetmeliğine uygun kombileriyle müşterilerine enerji verimliliği yüksek, teknolojik ve

yüksek kaliteli ürünler sunuyor. Arçelik Türkiye Pazarlama Direktörü Mehmet Tüfekçi

“Avrupa birliğinde yürürlükte olan ERP yönetmeliğinin, ülkemizde uygulanmaya

başlanmasıyla birlikte kombi pazarında yeni bir dönem başladı. Bundan böyle enerji

verimliliğinde artış, enerji giderlerimizde ve sera gazı emisyonlarında önemli oranda

azalma göreceğiz. Arçelik ve Beko markalı, yönetmeliğe uygun ürünlerimiz ile

müşterilerimizin hayatına değer katmaya devam edeceğiz” dedi.

Beyaz eşya ve tüketici elektroniğindeki

başarısını ısıtma sektörüne de

taşıyan Arçelik, ERP (Energy Related

Products) yönetmeliğine uygun, enerji

verimliliği yüksek, teknolojik ve yüksek

kaliteli Arçelik ve Beko markalı kombilerini

tüketicilerle buluşturuyor.

AB ülkelerinde uygulamada olan ERP

yönetmeliğinin 21 Nisan 2018 tarihinde

Türkiye’de yürürlüğe girmesiyle birlikte

kombi pazarında yeni bir dönem

başladığını söyleyen Arçelik Türkiye

Pazarlama Direktörü Mehmet Tüfekçi,

“Yönetmelik gereği; 400 kW ısıtma

gücüne kadar konvansiyonel (yoğuşmasız)

kombilerin üretim ve ithalatı bu

tarihten itibaren yasaklandı. 70 kW’a

kadar olan kombilerde de enerji verimliliklerini

gösteren enerji etiketleri

bulundurulması zorunlu hale getirildi.

Bundan sonraki süreçte piyasada

ERP yönetmeliğine uygun, yüksek

enerji verimli ürünleri daha çok görmeye

başlayacağız” dedi.

Mehmet Tüfekçi: “Türkiye

ekonomisinde 1 milyar doların

üzerinde enerji tasarrufu

bekliyoruz”

Tüfekçi sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizde

doğalgaz abone sayısı 13 milyonu

geçti, 2020 yılında bu sayının 17

48

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

milyon seviyesine çıkması bekleniyor.

Evlerde kullanılan doğalgaz için yıllık 4

milyar dolardan fazla ithalat yapılıyor.

ERP yönetmeliği sayesinde doğalgaz

faturalarında sağlanacak %25-30 oranındaki

tasarruf Türkiye ekonomisinde

yıllık 1 milyar dolar üzerinde enerji tasarrufu

öngörüyoruz. Doğalgaz gibi ithalata

bağımlı bir enerji kaynağının en

verimli şekilde kullanılmasıyla ülkemiz

açısından önemli kazanımlar sağlamış

olacağız.”

Premiks brülörlü tam yoğuşmalı ürünler

ile maksimum enerji tasarrufu

Arçelik ve Beko kombi ürün ailesini

ERP yönetmeliğine uygun olarak daha

verimli, daha akıllı ve daha düşük baca

gazı emisyonuna sahip ürünlerle yenilediklerini

söyleyen Tüfekçi; “Tüm ürünlerimizde

en yüksek verimlilik seviyesindeki

premiks brülörlü tam yoğuşma

teknolojisi kullanıyoruz. Premiks brülörlü

tam yoğuşmalı kombilerde, yakıt

ve hava ideal oranda önceden karıştırılarak

en yüksek verimde yanma sağlanmakta

ve maksimum enerji tasarrufu

elde edilmektedir. Konvansiyonel bir

kombi ile kıyaslandığında bu kombiler

kullanıcısına yılda ortalama 750 TL kazandırıp,

konvansiyonel kombiye göre

fiyat farkı 1-1,5 yılda karşılanmış olmaktadır.

Enerji verimliliği ve doğalgaz

tasarrufu açısından müşterilerimize

premiks brülörlü tam yoğuşmalı ürünlerimizi

tavsiye ediyoruz. Bununla birlikte,

talep eden müşterilerimize sunmak

üzere “yarı yoğuşmalı” bir ürünü

Mehmet Tüfekçi / Arçelik Türkiye Pazarlama Direktörü

de gamımıza dahil etmek üzere gerekli

çalışmaları yürütüyoruz” dedi.

Farklı kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik 3

ana ürün grubuyla müşterilere hizmet

sunduklarını söyleyen Tüfekçi; “CS

PP serisi ürünlerimizle A enerji sınıfı

ısıtma, A enerji sınıfı ve XL kapasitesinde

sıcak su, yüksek verimli pompa,

LCD ekran, yüksek modülasyon oranı

ve üstün kontrol özelliklerini en uygun

maliyetle sunarken, teknoloji ve üst

düzey verimlilik tercih eden müşterilerimiz

için oluşturduğumuz CS NEO ve

CS PRODENS serisi ürünlerimizle A+

sistem enerji sınıfı ısıtma, A enerji sınıfı

ve XL kapasitesinde sıcak su, elektronik

adaptif yanma sistemi, 3,5 inch

renkli LCD ekran, teleskopik baca ve

üstün kontrol özelliklerini sunuyoruz.

Bu serideki ürünlerimiz, %94 yoğuşma

verimliliği, entegre sıcaklık sensörü ve

kontrol kiti sayesinde ulaşılan A+ sistem

enerji sınıfı ısıtma seviyesi ile, premiks

yoğuşmalı kombi pazarındaki en

yüksek verimlilik değerini sağlamaktadır.

CS SOLO ve CS ENDOR modellerimiz

ise yine orta segment ürün

olarak müşterilerimizin beğenisine

sunulmaktadır. Tüm ürün gruplarında

sahip olduğumuz, rekabette öne çıkan

ve çok düşük emisyon değerini ifade

eden Class 6 NOx emisyon değeri ile

de iklim değişikliği ile mücadele etmeye

devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

7 yıla varan sürelerde garantili hizmet

Türkiye genelinde 607 yetkili servis

ve 12.800 personeli ile yılda yaklaşık

15 milyon servis hizmeti verdiklerini

söyleyen Tüfekçi, “Sahip olduğumuz

bu üstün müşteri hizmetleri ve servis

gücümüz ile Arçelik ve Beko markalı

kombi ürünlerimize de her koşulda en

üstün hizmeti sunuyoruz. 3 yıl olarak

ücretsiz sunduğumuz garantiye ek

olarak talep eden müşterilerimize 7

yıla varan sürelerde garantili hizmet

veriyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz

ek garanti imkânı kapsamında,

yetkili servislerimiz tarafından gerçekleştirilen

bakım hizmeti ile de müşterilerimizin

kombilerini en uzun süre, en

yüksek verimlilik ve konfor seviyesinde

kullanabilmelerine olanak sağlıyoruz”

dedi.

Yapı Malzeme Ekim 2018 49


Mitsubishi Electric’in

Manisa Fabrikasından

Segmentinin En

Kompakt Ödüllü ve

Çevreci Kliması

Görme engellilerin

klima kullanımını

kolaylaştıran yeni

teknoloji

İklimlendirme sektörünün inovatif markası Mitsubishi

Electric, görme engellilere eğitim veren bir okulla birlikte

klimalar için deneysel bir uzaktan kumandalı arayüz cihazı

geliştirdi. Klimanın farklı modlarını, her bir işlevin durumunu

ve çalışmasını gösteren ayırt edici şekiller, konumlar ve

hareketlerin kullanıldığı yeni arayüz, görme engellilerin

dokunma yoluyla klimayı kolayca kullanabilmelerini sağlıyor.

Elektrikli ve elektronik cihazların üretimi,

pazarlaması ve satışında dünyanın öncü

markalarından Mitsubishi Electric, ileri

teknolojisini topluma fayda sağlamak için

geliştiriyor. Mitsubishi Electric’in endüstriyel

tasarım merkezi tarafından yönetilen

Design X Projesi kapsamında tasarımcılar,

bağımsız bir şekilde yaratıcı tasarım

temalarıyla ilgilenmeye teşvik ediliyor. Bu

çerçevede genç bir tasarımcı, görme engellilerin

cihaz kullanımı sırasında yaşadıkları

zorluklardan yola çıkarak yeni bir

tema tasarladı. Ardından bu proje üzerinde

çalışan üç genç Mitsubishi Electric

tasarımcısı, görme engellilere eğitim veren

bir okulda öğretmen ve öğrencilerin

yardımlarıyla klima uzaktan kumandaları

için yeni bir deneysel arayüz geliştirdi.

Klimanın farklı modlarını, her bir işlevin

durumunu ve çalışmasını gösteren ayırt

edici şekiller, konumlar ve hareketlerin

kullanıldığı arayüz sayesinde görme engelliler

ayarları kolaylıkla doğrulayıp değiştirebiliyor.

Görme engelli kişiler elektrikli ve elektronik

cihazları kullanırken, genellikle düz ve

yatay bir düzlemde hazırlanmış uzaktan

kumanda düğmeleri gibi çalıştırma kontrollerinin

şekil ya da düzenlerini anlama

konusunda sorunlarla karşılaşıyorlar. Bu

noktadan hareketle Mitsubishi Electric,

artık görme engellilerin sezgisel olarak

anlayabilecekleri bir uzaktan kumanda

arayüzü konsepti öneriyor. Bu alandaki

projelerine devam etmeyi planlayan Mitsubishi

Electric, insan duyularını yaratıcı

yollarla kullanarak çalıştırılabilen yenilikçi

arayüzler geliştirmeyi ve bu teknolojileri

tüketici elektroniği cihazları ve endüstriyel

ekipmanlar gibi ürün ve sistemlerde

uygulamayı hedefliyor.

Mitsubishi Electric’in Manisa’da

kurduğu ev tipi klima fabrikasında

üretilerek Türkiye ve Avrupa pazarına

sunulan yeni klima serisi

EnviroME, çevreye dost özellikleri

ve tasarımı ile öne çıkıyor. A+++

enerji sınıfında yer alan EnviroME

klimalar, A++ enerji sınıfındaki klimalardan

yüzde 40’a varan oranda

daha verimli. Daha küçük ve

daha az elektrik tüketen klimalar

üretilmesine imkan sağlayarak

küresel ısınma ile mücadeleye

katkıda bulunan yeni nesil R32

soğutucu akışkan sayesinde EnviroME

klimalar, Türkiye’de segmentindeki

en kompakt hacme

sahip iç üniteleri ile farklılaşıyor.

Klimanın mekanın dekorasyonuyla

bütünleşerek adeta görünmez

olduğu minimal tasarımı ile dikkat

çeken yeni seri, Red Dot ve Good

Design 2018 tasarım ödüllerinin

sahibi oldu.

Gerçekleştirdiği yatırımlar ve geliştirdiği

ürünlerde sürdürülebilir

çevre misyonu doğrultusunda yol

alarak inovatif iklimlendirme teknolojilerine

imza atan Mitsubishi

Electric, 2017 yılı sonunda Manisa’da

hayata geçirdiği ev tipi klima

fabrikasında ürettiği çevreye dost

yeni klima serisi EnviroME ile yüksek

verimlilik, konfor ve kompakt

yapıyı bir arada sunuyor. Mitsubishi

Electric’in IoT temelli e-F@

ctory konseptinin uygulandığı ve

ileri robot teknolojilerinin hakim

olduğu dijital tabanlı fabrikasında

Sanayi 4.0 dönüşümünün

öncüsü olarak üretilen EnviroME

klimalar, Türkiye ve Avrupa pazarına

sunuluyor. İhracatta rekabet

sağlayacak katma değeri yüksek

teknolojik ürünler üreterek yerli

ekonomiye ve istihdama katkıda

bulunan Mitsubishi Electric, yeni

klima serisi EnviroME ile çok sayıda

inovasyonu bir arada sunuyor.

50

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

Vaillant, Türkiye genelindeki yetkili

satıcıları ile bir araya geldi

Vaillant Türkiye, İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana bölgelerindeki toplantılarda 2018 yılının

ilk 7 ayını değerlendirdi.

Yüksek verimli ve yenilenebilir ürünleriyle

2017’de rekorlara imza atan Vaillant, Türkiye

genelindeki 250 yetkili satıcısıyla bir

araya gelerek yılın ilk 7 ayını değerlendirdi.

Vaillant Türkiye, sürdürülebilir büyüme

ve 2020 hedefleri kapsamında yol

haritasını paylaştı. Vaillant’ın başarısının

sırrının değişen konjonktüre ayak uydurabilmek

olduğunu belirten Vaillant Türkiye

Satış ve Pazarlama Direktörü Erol

Kayaoğlu “Elde ettiğimiz başarıda TL fiyat

politikamız, yürürlüğe giren ErP regülasyonu,

yeni ürünlerimiz ve kombi tedarik

sürecindeki hızımız itici güç oldu” dedi.

‘Oyunu yeniden başlattık’

Vaillant Türkiye olarak oyunu yeniden

başlattıklarını vurgulayan Erol Kayaoğlu,

“Satış hedefimiz büyüyor. 2020’de iş

hacmimizi 2’ye katlamayı hedefliyoruz.

2020’ye kadar %100 büyüme hedefimize

doğru, kararlı adımlarla ilerliyoruz”

diye konuştu. Vaillant Ailesi’nin önemli

bir parçası olan Protherm’in de satışlara

katkısının büyük olduğunu kaydeden Kayaoğlu,

Vaillant’ın alt markası Protherm’in

ürün gamını ErP’den sonra yenileyerek

daha güçlü hale getirdiklerini belirtti. Protherm’in

Türkiye’de Vaillant güvencesiyle

kullanıcıya ulaştırdıklarını vurgulayan Kayaoğlu,

“Protherm’in her ihtiyaca uygun

yüksek teknoloji ile üretilmiş maliyet-etkin

ürün gamı, yaygın satış kanalları ve

satış sonrası hizmetleriyle üst seviyede

müşteri memnuniyetini hedefliyoruz” diye

konuştu.

‘Fayda ve değer yaratmaya

odaklanıyoruz’

Vaillant Türkiye olarak en büyük önceliklerinin

müşteri memnuniyeti olduğunu

belirten Vaillant Türkiye Pazarlama Direktörü

Hazım Bumin “Vaillant, ürün ve hizmetin

yanı sıra deneyim satan bir marka.

Müşteri memnuniyeti 144 yıldır firmamızın

tüm operasyonlarının kalbinde yatan

bir unsur. Kullanıcıların problemine ve

ihtiyacına odaklanan marka anlayışımızı

26 yıldır sürdürüyor aynı vizyon ve felsefe

ile Türkiye’deki operasyonlarımızı yürütüyoruz.

Ürün ve hizmetlerimizin özelliklerinden

ziyade önceliğimizi ürünlerimizin

faydalarını aktarmaya veriyoruz. Müşterimizle

her etkileşimde fayda ve değer yaratmaya

odaklanıyoruz. Satın alma sürecinin

ardından müşterimizle etkileşimimiz

devam ediyor. Bu şekilde sektörde fark

yaratıyoruz” dedi.

Yapı Malzeme Ekim 2018 51


DemirDöküm’den iklimlendirme

dünyasına dijital dokunuş

Türkiye iklimlendirme sektörünün 64 yıldır öncüsü olan DemirDöküm, dijitalleşme

çalışmalarına yenisini ekledi. Son 4 yıldır iş ortakları ve tüketicilerin hayatlarını kolaylaştıracak

projeleri hayata geçiren DemirDöküm, “İnteraktif Ürün Platformu”nu kullanıma açtı. Proje

ile tüketiciler DemirDöküm ürünlerini, teknolojilerini, tek tıkla keşfedip; ürünlerin çalışma

prensibinden montaj aşamasına kadar tüm detayları videolarla izleyebilecek.

İklimlendirme sektörünün en iyi müşteri

deneyimi yaşatan firması DemirDöküm,

dijitalleşmeye yönelik yatırımlarıyla müşterilerinin

hayatını kolaylaştırmaya devam

ediyor. Geliştirdiği ürünler ve dijitalleşme

çalışmalarıyla hem iş ortaklarının hem

tüketicilerinin hayatına konfor katan DemirDöküm,

“İnteraktif Ürün Platformu”nu

kullanıma açtı. Dijital dünyada tüketici

beklentilerine en hızlı ve kusursuz şekilde

yanıt verebilecek projelere 4 yıldır yatırım

yapan DemirDöküm, urunler.demirdokum.

com.tr adresinde kullanıma açtığı platform

ile tüketicilerine hem zaman kazandıracak

hem de hayatlarını kolaylaştıracak. Kombiden

radyatöre, şofbenden termosifona,

klimadan ısı pompasına, VRF sistemlerinden

oda termostatına kadar iklimlendirme

sektöründe merak edilen teknolojiler, ürünlerin

teknik özellikleri hakkında detaylı bilgilerin

yer aldığı platformda sergilenecek.

Tüketiciler, DemirDöküm ürünlerini tek tıkla

keşfedip; 3 boyutlu görsellerini inceleyip,

videoları izleyebilecek.

Projenin Türkiye genelinde yapılan bir

araştırma sonrasında ortaya çıktığını kaydeden

DemirDöküm Pazarlama Direktörü

Bilge Kıran, “İklimlendirme sektöründeki

ürünler, kullanılan teknolojiler; hayatımızdaki

diğer ürünlere kıyasla daha teknik ve

anlaşılması daha zor. Biz de tüketicilerimizin

hayatlarını kolaylaştırmak, farklı başlıklar

altında satın almak istedikleri ürünlerle

ilgili bilgilere tek tıkla ulaşmalarını istedik.

İnteraktif Ürün Platformu ile tüketicilerimiz,

sadece ürünler hakkında detaylı bilgi almayacak,

ürün kullanımını, çalışma prensibini,

montajını takip edip; sertifika ve kurulum

talimatı ile verim etiketine kadar her

türlü bilgiye ulaşabilecek” dedi.

Bilge Kıran / DemirDöküm Pazarlama Direktörü

52

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

Baymak’tan tüm kullanıcalara

14 adımda kombi bakım kılavuzu

Sıcak havaların etkisini azaltmasıyla birlikte kombi bakımı için hazırlıklar başladı. Isınmanın

olmazsa olmazı kombilerin bakımsız kullanımı, tüketiciye kabarık doğalgaz faturası ve

beklenmedik sorunlarla geri dönüyor. Baymak Satış Sonrası Hizmetler Müdürü Betül Başkır

bu olumsuzlukların önüne geçebilmek için kombilerin konusunda uzman yetkili servisler

tarafından bakımının yapılmasını tavsiye ediyor. Bakımın yakıt tasarrufu kadar olası arızaların

da önüne geçebileceğinin altını çizen Başkır rastgele numaralardan gelen bakım teklifleri

aramaları konusunda da kullanıcıları dikkatli olmaları konusunda uyarıyor. Baymak tüm

kombiler için hazırladığı “14 Adımda Bakım Kılavuzu” ile kullanıcıları bilgilendiriyor.

Türkiye iklimlendirme pazarının lider markalarından

Baymak, soğuk havalar etkisini

göstermeye başlarken kombi bakımı

konusunda kullanıcıları uyarıyor. Özellikle

yaz aylarında kullanılmayan kombilerin

çalıştırılmadan önce mutlaka konusunda

uzman yetkili servisler tarafından bakımının

yapılmasını söyleyen Baymak Satış

Sonrası Hizmetler Müdürü Betül Başkır,

“Kombinizde gözle görebileceğiniz bir

sorun olmasa da aylar sonra ilk çalıştırıldığında

beklenmedik arızalar yaşanabilir”

dedi.

Kendisini Yetkili Servis olarak tanıtan

kişinin, müşteri tarafından yetki belgesi

kimlik kartı görülmek suretiyle emin olunmalıdır.

Uzman yetkili servis, kombi bakımı

için ilk olarak tüketicinin mevcut olan

sorunlarını öğrenmeli. Kombi, gaz, sıcak

su tesisatı ile kalorifer devresi kontrol

edilmeli. Bu incelemelerin ardından tüketiciye

detaylı bilgiler verilerek işlem konusunda

anlaşma sağlanmalı. Kombi yıllık

bakımı sırasında kalorifer devresi dönüş

hattı üzerindeki filtre sökülerek temizlenmeli.

Filtre temizliği zannedilenden çok

daha önemli bir konu. Eğer filtrenin bakımı

zamanında yapılmazsa içinde biriken

pislikler cihaza su dönüşünü tıkayabilir.

Bu yüzden ilk adımda cihazın iç temizliği

sağlanmalıdır.”

Ardından çakmak elektrot ayarı ile iyonizasyon

çubuğu ayarları yapılmalı; su ve

gaz kaçak testi uygulanarak varsa yıpranmış

contalar yenisiyle değiştirilmeli.

Bakım sırasında özellikle gaz hattı contası

mutlaka yenilenmelidir. Kazanlarda

genel kontroller ve temizlikler yukarından

aşağıya doğru yapılmalı ve her parça fiziki

olarak kontrol edilmeli, bağlantı boruları

dahil gaz kaçak testi yapılmalıdır. Gaz

yakıtlı cihazların montaj edildikleri alanlarda

havalandırma menfezleri bulunmalıdır.

Bu menfezler asla kapatılmamalı

ve periyodik olarak bakımları yapılmalı.

Premix teknolojiye sahip kombilerde de

baca gazı analizleri yapılmalı ve çevreye

atılan gaz emisyonları da kontrol altına

alınmalıdır. Dikkat edilmesi gereken bir

diğer nokta ise baca yüksekliğidir. Baca

yüksekliği 4 metreden az olanlara bacalı

kombi ya da şofben bağlanılmamalıdır.

14 Adımda Kombi Bakımı

Yetkili Servis eğitimleri kadar kullanıcıların

da bilgilendirilmesinin önemini vurgulayan

Baymak Satış Sonrası Hizmetler

Müdürü Betül Başkır, kombi sahibi her

kullanıcı için kombi bakımının 14 adımda

takip edilebileceğini belirtiyor.

1. U manometre ile gaz basınç ve kaçak

testi / kontrolü

2. Modülasyon ve kapasite ayarlarının

yapılması

3. Filtre, vana kontrol ve temizliği

4. Baca ve baca grubu bağlantılarının

kontrol/ temizliği

5. Ortamın hacim ve havalandırma kontrolleri

6. Sızdırmazlık kontrolü ve hava alma

7. Cihazın içindeki genel parçaların dış

temizlikleri

8. Sirkülasyon pompasının kontrol ve temizliği

9. Elektriksel kontroller ve oksidasyon temizlikleri

10. Genleşme tankı sağlamlığı ve hava

basınç kontrolü

11. Yanma odası, brülör grubu ve ana

eşanjör kontrol ve dış temizliği

12. Üç yollu vana kontrol ve temizliği

13. Hidrolik grup dış temizliği

14. Elektrik voltaj, su basınç ve gaz basınç

değerlerinin ölçümü

Yapı Malzeme Ekim 2018 53


Dosya

Dünyanın ilk radyatör termostatı ve

Danfoss’un simgesi Icon, 75 yaşında

Isıtma, soğutma, motor kontrol sistemleri ve güç çözümleri alanlarında faaliyet gösteren

Danfoss, kurucusu Mads Clausen tarafından 1943 yılında icat edilen dünyanın ilk radyatör

termostatının 75’inci yıldönümünü kutluyor.

Isıtma, soğutma, motor kontrol sistemleri

ve güç çözümleri alanlarında faaliyet gösteren

Danfoss, kurucusu Mads Clausen

tarafından 1943 yılında icat edilen dünyanın

ilk radyatör termostatı Danfoss simgesi

75’inci yılını kutluyor. Danfoss’un simgesel

ürünü termostatlar, 75 yıl sonra her zamankinden

daha fazla rağbet görüyor.

Her eve radyatör termostatı

montajı yapılsa yılda 12 milyar

Euro tasarruf edilebilir

Avrupa Bina Otomasyonu Kontrolü Derneği’nin

hazırladığı rapora göre sadece

Avrupa’da manuel ve standard dışı vanaya

sahip 500 milyon üzerinde radyatör

bulunuyor ve her eve radyatör termostatı

montajı yapılsa, yılda 12 milyar Euro ve

130 TWh enerji tasarrufu sağlanabiliyor.

Bu sayede Avrupa’nın yıllık CO2 emisyonu

29 milyar ton azalabilirken bu yatırımın

yalnızca iki yılda kendini amorti etmesi

mümkün.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının**

2018 Enerji Verimliliği gelişim raporuna

göre ülkemizde ise tüketilen enerjinin

%20’si konutlarda tüketilirken alan

ısıtması için harcanan enerji bu oranın

yaklaşık %60’ına denk geliyor. Eğer

mevcut konutlarda radayatörlerde standarta

uygun termostatik radyatör vanaları

kullanılırsa %30’a varan oranlarda

enerjiden tasarrufu mümkün olacaktır.

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan

Danfoss Radyatör Termostatları Başkan

Yardımcısı Anders Barkholt, Mads

Clausen’in bilgi ve teknolojisinin tüm

yeni elektronik Danfoss termostatların

temelini oluşturduğunu belirterek: “Bu

sayede tüketicilerin istekleri doğrultusunda

trendleri takip edebiliyoruz” dedi.

1943 yılından bu yana yaklaşık 350

milyon adet termostat daha üreten

Danfoss, en son geliştirdiği akıllı radyatör

termostatı Danfoss Eco ile ayrıca

geçtiğimiz aylarda prestijli Kırmızı

Nokta ve Danimarka Tasarım Ödüllerini

kazandı. Danfoss daha iyi, daha akıllı ve

daha verimli bir gelecek için ileri teknolojiler

geliştirmeye devam edecek.

54

Yapı Malzeme Ekim 2018


Samsung iklimlendirme sistemleri ile

geleceğin teknolojisi bugün yanınızda

İnovatif ürünler, otomasyon çözümleri, CFD analizi gibi satış öncesi hizmetler sunan

Samsung iklimlendirme sistemleri, satış sonrasındaki geniş ve kuvvetli servis ağıyla da

tüm projelerinizde geleceğin teknolojisini yaşatıyor.

360 Kaset Klima

Tek Yöne Üflemeli Kaset

DVM S Eco

DVM S Water

DVM S 30 HP

• Şık Tasarım

• Homojen İklimlendirme

• Daha Fazla Hava Akışı

• Yenilikçi Booster Fan

• Soğuk Cereyan Yok

• İnce ve Kompakt Tasarım

• Sessiz Çalışma

• Dahili Çek Valf

• Maksimum Alan Tasarrufu

• Kompakt Tasarım,

Kolay Kurulum

• Çok Yönlü Bağlantı İmkanı

• Üstün Isıtma Performansı

• En Geniş Kapasite Aralığı

4 – 14 HP

• Tek Modülde Maksimum

Kapasite

• Daha Fazla Enerji Tasarrufu*

• Düşük Bakım ve Enerji

Maliyetleri**

• Enerji Verimli Hızlı Isıtma ve

Soğutma

• Düşük Ses Seviyesi

• Oransal Su Debisi Kontrolü

• Üstün Isıtma Performansı

• Asimetrik İnvertör Scroll

Tasarım

• Geliştirilmiş Flash Enjeksiyon

• Akıllı Defrost Özelliği

• Alan Tasarrufu

• Tek Modülde Maksimum

Kapasite

* Samsung DVM Water serisine göre daha yüksek COP ve EER değerlerine sahiptir. ** 20HP ve 30HP’lik tek modül sayesinde sağlanmaktadır.


“Enerji verimliliği yüksek ve çevreci ürünlerimizle

birçok projede yer alıyoruz”

“53 yıldır sürdürdüğümüz teknik bilgi ve enerji verimliliği ağırlıklı iklimlendirme konusundaki

çalışmalarımızı, herkesin bildiği ve beklediği FORM kalitesine uygun bir şekilde, yeni

ürünler ve imalatlar ile geliştirmeye devam edeceğiz.”

1965 yılında kurulan Form Şirketler Grubu,

İklimlendirme ve Endüstriyel Uygulamalar

alanında, yaşam ve imalat kalitesini

artıracak cihazların üretim ve temini

ile birlikte düzenli bakımını sağlamakta.

Klima faaliyetlerinde Merkezi Klima Sistemleri,

VRF, split ve multi split cihazları

temin eden firma, her tür binanın, fabrikaların

ve alışveriş merkezlerinin cihaz

teminini sağlayıp bakım faaliyetlerini de

gerçekleştirmekte. Form Şirketler Grubu

İcra Kurulu BaşkanıTunç Korun gerçekleştirdiğimiz

röportaj çalışmamızda grup

şirketleri ve faaliyetleri hakkında merak

ettiklerimizi sorduk.

Dönem itibariyle öncelikli gündem

konularınızdan biraz bahseder

misiniz?

Form Şirketler Grubu olarak güçlü ve

köklü bir firma olan JAPON teknoloji devi

Mitsubishi Heavy Industries’in split, multi

split ve ticari tip klimalarını da ürün gamımıza

kattık.

Şu anda satışa ve bayi satış kanalına

yönelik hazırlık çalışmalarımız hızla sürüyor.

Mitsubishi Heavy markalı tabelaları

ile split, multi split ve VRF ürünlerinin

bütününü satan, gerekli bazı yan ürünleri

de bulunduran münhasır bayilerimiz ile

56

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

Türkiye bazında çalışmaya başlayacağız.

FORM olarak iklimlendirme sektöründeki

eksiksiz ürün gamımız ile müşterilerimize

entegre ısıtma-soğutma çözümleri sunacağız.

Bu yıl için satış anlamında öne

çıkan ürün grupları hangileri

oldu?

Merkezi iklimlendirme tarafında enerji verimliliği

yüksek ve çevreci ürünlerimizle

birçok projede yer alıyoruz. Ürün gamımız

içerisinde bulunan Mitsubishi Heavy

VRF sistemler, yeşil bina konseptine uygun

olarak inşa edilen ve LEED sertifikası

almak isteyen binalara da puan kazandırıyor.

Bunun yanında yüksek verimle

çalışan Lennox paket klimalar ile tek bir

cihazla taze hava ihtiyacı ve otomasyonu

karşılayarak, ısıtma-soğutma-nem alma

yapılabilir. Yine ürün gamımızda bulunan

Clivet Soğutma Grupları, Dunham Bush

WCFX Su Soğutmalı Vidalı Soğutma

Grupları ve Decsa CTI Sertifikalı Soğutma

Kulesi, globalde kalitesiyle bilinen,

uzun ömürlü ve düşük bakım maliyetiyle

Climate Master ısı pompaları sektörde

yenilikçi ve yüksek verimle çalışan ürünlerimiz

arasında yer alıyor.

Ocak ayında fancoil üretimine İzmir Pancar

Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikamızda

başladık. Kendi ar-ge ekibimiz

ile dizayn ettiğimiz, ve kendi markamız

olan EUROFORM fancoiller, yerli ağırlıklı

komponentlerden oluşan bir ürün olarak

tasarlandı. Bütün cihaz modellerinde düşük

ses seviyeli ve yüksek verimle enerji

tasarrufu sağlayan monofaze ve 3 hızlı

asenkron motorlar kullanılıyor. EURO-

FORM Serisi Fancoil ünitelerinin motor

milleri, paslanmaya karşı özel kaplamadır.

Yine TROKE markası ile üretimini gerçekleştirdiğimiz

duman tahliye ve doğal

havalandırma sistemleri ürünlerimiz de

bulunmakta. CE Belgeli ürünümüzün

imalatı tamamen bize ait. Yedi ana testten

geçerek 2 yıl sonunda ürünümüz için

Tunç Korun / Form Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı

CE belgesi aldık . Çok ciddi bir sertifikasyon

bu. Ürün aynı zamanda gün ışığı

aydınlatması da yapmakta. Bu özelliğiyle

ciddi bir elektrik enerjisi tasarrufunu da

gerçekleştirmiş oluyor.

Duman Tahliye ve Doğal Havalandırma

kapakları konusunda Alman kalitesine

sahip Lamilux Duman Tahliye Kapakları’nın

da satışına başladık. Lamilux Duman

Tahliye Sistemleri, modüler prensibe

göre üretilmiş hem normlara uygun, hem

de uygun maliyetlerle müşteriye özel çözümler

sağlayan kapsamlı bir ürün portföyü

sunuyor.

Önümüzdeki dönem için yeni

yatırım ve projeleriniz var mı?

Klima konusunda üretimini planladığımız

yeni ürünler de var, bunları yıl sonunda

açıklayacağız. Uzun vadeli hedeflerimiz

arasında üretim gücümüzü arttırmayı

planlıyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

53 yıldır sürdürdüğümüz teknik bilgi ve

enerji verimliliği ağırlıklı iklimlendirme konusundaki

çalışmalarımızı, herkesin bildiği

ve beklediği FORM kalitesine uygun bir

şekilde, yeni ürünler ve imalatlar ile geliştirmeye

devam edeceğiz.

Tüm Form çalışanları ailesi olarak, bu konuda

bizi yıllardır destekleyen müşteri ve

sektör ortaklarımıza, siz basın yetkililerine

güvenlerinden dolayı teşekkür ederiz.

Yapı Malzeme Ekim 2018 57


“Yakıt ve enerji tasarrufu ile çevreye duyarlılık

öne çıkan özelliklerimizden”

“Ar-Ge yatırımlarımız tüketicilerin istek ve beklentileri doğrultusunda gelişiyor. Sahadan

gelen talepler ve pazarlama olarak ürün yönetiminden gelen öngörüler doğrultusunda da

şekilleniyor. Komponent tedarikçilerimizin kendi alanlarında yaptıkları geliştirmeler de ürün

geliştirmesinde önemli rol oynuyor tabii ki.”

1954 yılında kurulan, ısıtma, soğutma

havalandırma ve su basınçlandırma alanlarında

faaliyet gösteren Alarko, 1998 yılında,

alanında dünyanın lider kuruluşu

Carrier ile eşit oranda ortaklığa girdi ve şirketin

adı Alarko Carrier olarak değişti.

Genel Yönetim, Büro ve iki fabrika ile Gebze

Organize Sanayi Bölgesi’nde (GOSB)

60.000 m²’lik alanda kurulan yeni kompleksine

2000 yılında taşınan şirket, faaliyetlerini

Genel Yönetim Merkezi’ne bağlı

olarak, Gebze Ana Üretim Tesisleri ile Dudullu

Radyatör Üretim Tesisi’nde; ticaret

ve pazarlama faaliyetlerini ise İstanbul,

Ankara, İzmir, Adana ve Antalya bürolarından

yürütmekte. Alarko Carrier Isıtma Ürün

Müdürü Erkan Mutlu ile gerçekleştirdiğimiz

röportaj çalışmamızda, pazardaki son durumu

ve gündemdeki faaliyetlerini ele almaya

çalıştık.

Öncelikle iklimlendirme ve ısıtma

pazarına sunduğunuz çözümlerden

bahseder misiniz?

Son yıllarda çıkardığımız en yenilikçi ürünümüz

Seradens Super Plus çift yoğuşmalı

kombilerimiz. Eko Tasarım Yönetmeliği

diğer adıyla ErP Yönetmeliği 2015 yılında

Avrupa’da yürürlüğe girdiğinde bu yönetmeliğin

kısa süre içinde Türkiye’de de geçerli

olacağını ve pazarın hemen hemen

tamamen yoğuşmalı cihazlara döneceğini

öngörerek, yoğuşmalı kombi ürün gamımızı

geliştirme kararı aldık. Bu doğrultuda

2016 yılında piyasaya çıkardığımız, ülkemizin

ilk ve tek premiks çift yoğuşmalı

kombisi Seradens Super Plus, sadece

ısıtmada değil kullanım suyu üretiminde

de yoğuşma yaparak önceki yönetmelik ve

verim tanımına göre %110’a varan verim

ve çifte kazanç sağlıyor. Kullanım suyunda,

sadece ısıtmada yoğuşma yapan premiks

yoğuşmalı kombilere göre %12, konvansiyonel

kombilere göre ise %20 daha

fazla verimlilik sunuyor. 2008 yılından beri

Avrupa’da olan bu teknolojiyi ilk defa biz ülkemize

getirdik. Fakat bu aşamada gördük

ki, sektördeki birçok rakibimiz bu teknolojiyi

bilmiyor. Bilmemekle de kalmayıp yarı yoğuşma

ile karıştırıyor ve tüketicilere, yayın

organlarına hatalı bilgi veriyor. Kullanım

suyunun, paslanmaz çelik ana eşanjörün

kullanım suyu için ayrılan boru demetinde

ön ısıtmasının yapılıp bu aşamada yoğuşmanın

gerçekleştiği, sonra plaka kullanım

suyu eşanjörüne girerek istenen sıcaklığa

yükseltilmesinden ibaret olan teknoloji sayesinde

çok yüksek verimle kullanım suyu

üretilirken baca gazı sıcaklığı da yoğuşma

nedeniyle 18°C’a kadar düşüyor. Hem verim

artışı, hem de çevre koruması en üst

düzeyde gerçekleşiyor. Aşağıdaki iki çalışma

şemasında premiks yoğuşmalı kombi

ile premiks çift yoğuşmalı kombi arasındaki

farkı kolaylıkla görebiliriz. Getirdiğimiz

bir başka yenilik ise yoğuşmalı duvar tipi

kazanlarımız Aldens ile ilgili. Yoğuşmalı

kazanlar bir sistemde birden çok adette eş

yaşlanmalı olarak kaskad şeklinde kontrol

edildiğinde kazanlar lider ve takipçi olarak

sınıflandırılıyor. Lider kazan bir süre sonra

liderlik ve ilk devreye girme görevini sıradaki

kazana bırakıyor. Örneğin dört kazandan

oluşan bir kaskad sisteminde her

kazanın üzerinde kumanda panelinin bulunmasının

boşu boşuna kurulum maliyetini

arttırdığını ve tüketiciye gereksiz maliyet

yüklendiğini fark ettik. Çünkü tüm sistem

tek bir kontrol paneli üzerinden ayarlanıp

kontrol ediliyor. Diğerlerine gerek kalmıyor.

Buradan hareketle kazanlarımızı kumanda

panelli ve panelsiz olarak iki farklı tipte geliştirdik.

58

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

Ar-Ge çalışmalarınızdan biraz

bahseder misiniz?

Türkiye’nin iklimlendirme sektöründeki

Ar-Ge merkezi olma hakkı kazanan ilk

firmalarından biriyiz. 2012 yılında Bilim

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Ar-Ge

Merkezi sertifikasını aldık. Ar-Ge’yi, teknolojinin,

üretimin, rekabetin anahtarı olarak

görüyoruz. Yani biz her türlü teknolojik gelişmeyi

yakından takip etmek ve ürünlerimizde

uygulamak amacıyla Alarko Carrier

olarak her yıl yaklaşık 2 milyon dolar Ar-Ge

ve ürün geliştirme yatırımı yapıyoruz. Bunları

yaparken de inovasyonu temel felsefe

olarak kabul ediyoruz. Ürünlerimizde yakıt

ve enerji tasarrufu ile çevreye duyarlılık

öne çıkan özellikler. Ar-Ge yatırımlarımız

tüketicilerin istek ve beklentileri doğrultusunda

gelişiyor. Sahadan gelen talepler

ve pazarlama olarak ürün yönetiminden

gelen öngörüler doğrultusunda da şekilleniyor.

Komponent tedarikçilerimizin kendi

alanlarında yaptıkları geliştirmeler de ürün

geliştirmesinde önemli rol oynuyor tabii ki.

ErP Yönetmeliği’nin size ne tür

katkıları oldu?

Henüz etkilerini pazarda çok görmeye

başlamamış olsak da AB yönetmeliklerine

uyum sürecinde yayınlanan bu yönetmeliğin

yakıt tüketiminde yüksek tasarruf sağlayacağı

ortada. Öte yandan, çevre sağlığı

açısından da büyük faydası olacak. Şöyle

ki, yoğuşmalı bir cihazın bacasından çıkan

dumanın siyah olduğunu göremezsiniz.

Yoğuşmalı kombi ve kazanlar, konvansiyonel

olanlara göre çok daha az zararlı

baca gazı emisyonuna sahip. Ayrıca, etiketleme

sayesinde tüketiciler cihazlar arasındaki

verim farkını çok daha kolay görüp

karar verebilecek. Son olarak şunu da ekleyeyim;

tebliğde 70 kW ve altındaki kapasiteye

sahip cihazların ses seviye sınırları

da belirtildiğinden ve etikette gösterileceğinden,

bu konuda üreticiler arasında bir

rekabet olacak. Sonuçta tüketiciler çok

daha sessiz cihazlara kavuşacak.

Tüketiciler konvansiyonel bir kombi ya da

kazan yerine yoğuşmalı kombi ve kazan

alacakları için, ilk etapta biraz daha yüksek

bir ilk yatırım bedeli ödeyecek. Ancak

yaklaşık 2 yıl içinde yüksek verim nedeniyle

kendini amorti edip sonrasında aile

bütçesine katkı sağlayacağından, cihaz

ekonomik ömrü açısından baktığımızda,

son kullanıcılar da bu geçişten ekonomik

yarar sağlayacak.

Biz her zaman imalattan, satış ve satış

sonrası hizmetlerekadar tüm safhalarda

kaliteyi ve emniyeti ön planda tuttuğumuz

için bu konudaki giderlerimiz bir hayli

yüksek. İklimlendirme sektöründe Alarko

Carrier kadar çok sayıda kalite sistem

belgesine sahip olan çok az sayıda firma

olduğunu görüyoruz.

Yönetmelik sayesinde yoğuşmalı kombi

ve kazan gibi daha yüksek teknoloji gerektiren,

özellikle kazan dairesinde

Erkan Mutlu / Isıtma Ürün Müdürü

mühendislik bilgisinin ortaya konulması

gereken ürünlerde bizim kalite ve bilgi farkımız

ortaya çıkıyor ve tercih nedeni oluyor.

Bu nedenlerle yönetmeliğin bizim gibi

kalite ve yüksek teknolojiye sahip ürünlere

önem veren firmalara daha fazla yarar getireceğini

düşünüyorum.

Önümüzdeki kısa ve orta vadeli

dönemde gerçekleştirmeyi

planladığınız hedefler neler?

Villa pazarına yönelik 35-50 kW kapasitelerdeki

premiks tam yoğuşmalı kat kaloriferiyle

ilgili Ar-Ge çalışmalarımız devam

ediyor. Ayrıca, şu an 150 kW’a kadar olan

duvar tipi serimizin devamı

olarak 180-1000

kW aralığında yer tipi

premiks yoğuşmalı kazanlarımızın

geliştirme

çalışmalarına da başladık.

Tüm kombilerimiz

şu an akıllı termostatlar

ile telefonla uzaktan

kumanda edilebiliyor.

Bu konuda da çalışmalarımızı

hızlandırıp IOT

(Nesnelerin İnterneti)

konusunda daha detaylı

çalışmalar planlıyoruz.

Yapı Malzeme Ekim 2018 59


Buderus Star Club

sektör paydaşları ile bir araya geldi

Dosya

Buderus’un Kahramanları

etkinliğiyle kombi ustalarımızla

buluştuk

Isıtma, soğutma ve havalandırma sektörü

için ustalarımızın sadece montaj

yapan değil, aynı zamanda son kullanıcıya

en kaliteli ve en doğru hizmet vermesini

amaçladığımız marka temsilcileri

olduğunun altını çizdiğimiz Buderus’un

Kahramanları etkinliğinde Ufuk Özkan

sunumuyla birbirinden keyifli yarışmalar

düzenlendi. Ayrıca Buderus Star Club

kapalı facebook grubunda yapılan yarışmayla

Buderus’u en yaratıcı 3 sıfat ile tanımlayan

star club üyemiz de sürpriz bir

hediye kazandı.

Buderus Star Club bu sene “İşimin Geleceği

Buluşmaları Konsepti” ile üyelerini

dijitalleşen dünyaya hazırlamayı hedefliyor.

Geçmişten günümüze değişen

teknolojiler ve müşteri ihtiyacının vurgulandığı

bu toplantılarda, üyelerin işlerini

geliştirebilmeleri adına kullanabilecekleri

dijital araçlar konusunda da bilgiler veriliyor.

Buderus Star Club kapsamında

yapılan buluşma 5 Eylül 2018 Çarşamba

günü gerçekleştirildi. Sektör’e hizmet veren

montaj firmalarının katıldığı buluşmada;

Buderus markası, ürünleri ve Buderus

Star Club ile ilgili birçok konu ele alındı.

Wyndham Ankara’da gerçekleştirilen

buluşmaya yoğun ilgi gösteren Buderus

Star Club üyeleri, Buderus yetkilileriyle

bilgi alışverişinde bulunup sektör gelişmeleri

hakkında birebir görüşme fırsatı

buldu

Buderus Star Club Üyelerini

Uzmanlaştırmaya Devam Ediyor!

Buderus Star Club’ın Ankara’daki üyeleri

için gerçekleştirilen toplantı, yoğun bir

katılım ile gerçekleştirildi. Üyelere dijitalleşen

dünya, sektörün geleceği ve işlerini

geliştirebilecekleri dijital araçlar hakkında

bilgilerin paylaşıldığı buluşmada şirket tanıtımı,

yeni ürünler ve Buderus Star Club’

ta ki gelişmeler hakkında da bilgi verildi.

Buderus’un uzmanlar için

ayrıcalıklı dünyası: Buderus Star

Club

Buderus Star Club, sektördeki uzmanlara,

satış ve montaj yaptıkça star puan kazandıran,

aynı zamanda üyelerine teknik

eğitimlerden teşvik seyahatlerine, işlerine

geliştirme yönünde pek çok imkan sunan

bir program. Buderus yetkili toptancı bayileriyle

çalışan montajcı alt bayiler için

geliştirilen bu sistem ile sektöre sunulan

hizmet kalitesinin artırılması hedefleniyor.

Buderus Star Club sistemiyle üyelere birçok

avantaj ve ayrıcalığın yanında, profesyonelliklerini

geliştiren ve destekleyen

bir konsept sunuluyor.

Buderus

uzmanlığından

yeni nesil

yoğuşmalı

kombi:

Buderus

Logamax

GB122i W!

Isıtma sistemleri uzmanı Buderus’un yeni nesil duvar tipi yoğuşmalı

kombisi Logamax plus GB122i W daha verimli, güvenli, estetik

ve kompakt boyutları sayesinde en küçük yaşam alanlarına

bile uyum sağlıyor.

Yüksek verimli, güvenilir ve kompakt

Logamax plus GB122i W sınıfının en yüksek standartlarına sahip

1:10 geniş modülasyon aralığı ile ısıtma ihtiyacına uyacak şekilde

kendini uyarlıyor ve bu sayede daha verimli çalışıyor. Logamax

plus GB122i W, 30 kW’a kadar sıcak kullanım suyu çıkışıyla evlerde

her zaman yeterli sıcak suyun bulunmasını sağlıyor.

Pratik ve yeni nesil tasarım

Gelişmiş, kompakt ve sağlam tasarımı, Logamax plus GB122i’ nin

bulunduğu ortama şık bir şekilde uyum sağlamasını sağlarken,

kompakt boyutlarıyla en dar alanlara bile monte edilebiliyor. 36

kilogramdan daha hafif olan GB122i W pratik montaj imkanı da

sağlıyor.

Verimli işletim sayesinde enerji tasarrufu

Logamax plus GB122i, net ve arkadan aydınlatmalı LCD ekrana

sahiptir. Logamatic TC100 ile birlikte kullanıldığında, sistem mahal

ısıtma verimlilik sınıfı A+’ya yükselir. Bu sayede enerji tasarrufu

artar, doğalgaz faturalarında tasarruf sağlanır.

60

Yapı Malzeme Ekim 2018


Seçim:

EN İYİ ÜRÜN

2017


“Yolumuza

sağlam

adımlarla

devam

ediyoruz”

“Türkiye iklimlendirme

sektörünün ihracatta,

uluslararası ölçekli

şirketleri, nitelikli ve genç

iş gücü, Ar-Ge çalışmaları

ve yatırımları ile daha

rekabetçi hale geldi. Tüketici

bilincinin artması ve kişi

başına düşen milli gelirin

yükselmesi ile ‘konforlu

yaşam’ koşullarının ‘alt limit’

haline gelmesi iklimlendirme

sektörü için bir fırsat, fakat

senelerdir yaşadığımız

ekonomik dalgalanmalar

ihracatın vazgeçilmez bir

unsur olmasına sebep

oluyor.”

Uygun fiyat yapısı ve yüksek kalite anlayışı

ile pazarda belli bir güveni tesis

etmiş olan AIRPLUS, kusursuz müşteri

memnuniyeti için tüm imkanlarını seferber

etmiş durumda. Havalandırma ve

klima sektöründe bir dünya markası olma

yolunda çalışmalarını aralıksız sürdüren

firma, çevre ve insan sağlığı başta olmak

üzere pek çok sosyal konuyu da öncelikleri

arasına almış.

Kubilay Çiftci / AIRPLUS İklimlendirme Teknolojileri Genel Müdürü

AIRPLUS İklimlendirme Teknolojileri Genel

Müdürü Kubilay Çiftci’ye şirket hakkında

merak ettiklerimizi, önümüzdeki

döneme dair plan ve projelerini sorduk.

Bu yıl için satış anlamında öne

çıkan ürün grupları hangileri

oldu?

Ürün hattımızdaki lokomotif ürünler bu

sene de Klima Santrali, DX Bataryalı

Klima Santrali,

Hijyenik Tip Paket

Klima Santrali

ve Çatı Tipi Paket

Klima Santrali (rooftop)

oldu. Fan

Coil üniteleri ve

Havuz Nem Alma

Santrallerimiz piyasada

çok olumlu

değerlendirildi.

Diğer ürünlerimiz

olan Isı Pompalı

Isı Geri Kazanım

Cihazı, Tavan Tipi

Isı Geri Kazanım

Cihazı, DX Bataryalı

Tavan Tipi

62

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

Isı Geri Kazanım Cihazı, Dik Tip Isı Geri

Kazanım Cihazı, Sıcak Hava Apareyi,

Hücreli Fanlar, Hücreli Vantilatör, Sığınak

Fanı, Davlumbaz Santrali, Şaft Damperi,

Yer Konvektörü, Dikdörtgen Kanal Tipi

Fan, Kanal Tipi Isıtıcı, Aksiyal Jet Fan ve

HEPA Filtre Kutusu” ihtiyaç duyulan her

alanda başarıyla hizmet vermeye devam

diyor. AIRPLUS olarak müşterilerimize

HVAC için Tek Noktadan Tedarik ve Satış

Sonrası Hizmet alma imkanını veriyoruz.

Yakın dönemde yeni ürünleriniz

olacak mı?

“Su Soğutmalı Rooftop Cihazı” 2018 AR-

GE çalışmalarımız dahilinde.

Dönem itibariyle öncelikli gündem

konularınızdan biraz bahseder

misiniz?

Üretimimizi, bu sene yaptığımız yatırımla

İstanbul Anadolu yakası, Yavuz Sultan

Selim köprüsü güzargahında, Sırapınar

mahallesi, Hüseyinli-Şile gişe çıkışındaki

9.000 metrekarelik yeni tesisimizde, kalifiye

personelimizle yapıyor, ilk yatırım

maliyeti, ekipman ve işçilik kalitesi, enerji

verimliliği, projeye uygun esnek çözüm

alternatiflerimiz, uygun teslim süreleri ve

özgün tasarımımızla yolumuza sağlam

adımlarla devam ediyoruz. Bu yatırımla

birlikte yeni üretim tesisimizde üretim

kapasitemizi 3 katına çıkararak projelere

daha hızlı cevap vermeyi hedefliyoruz.

Türkiye dışında hangi sistemlerle

hangi pazarlarda daha güçlü

konumdasınız?

AIRPLUS Türkiye pazarının yanısıra,

Türki Cumhuriyetler, Orta Doğu, Balkan

ülkeleri gibi “farklı iklimlere sahip bir çok

ülkede” yıllardır güvenle kullanılıyor.

İhracat ve iç pazara yapılan satışların

dengeli devam ettirmesinin yöntemi ise

güncel teknolojiyi takip ederek, uluslararası

standartlarda ürün imal edebilmek.

Bu sebeple AIRPLUS Hijyenik tasarımlı

“AHUPIus H” ürün aralığındaki klima

santralleri üzerinde yapılan testlerin

olumlu sonuçlarına dayanarak 2017’nin

sonlarında DIN 1946 Bölüm 4’e (12/2008)

standardına göre, TÜV SÜD lndustrie

Service GmbH’nin Sertifika Programının

şartlarını yerine getirerek TÜV SÜD

Sertifikasyon İşaretini de kullanmaya hak

kazandı.

Sektörün içerisinde

bulunduğu süreci nasıl

değerlendiriyorsunuz?

Önümüzdeki dönemde bizi ne tür

avantaj ve zorluklar bekliyor?

Türkiye iklimlendirme sektörünün ihracatta,

uluslararası ölçekli şirketleri, nitelikli

ve genç iş gücü, Ar-Ge çalışmaları ve

yatırımları ile daha rekabetçi hale geldi.

Tüketici bilincinin artması ve kişi başına

düşen milli gelirin yükselmesi ile ‘konforlu

yaşam’ koşullarının ‘alt limit’ haline gelmesi

iklimlendirme sektörü için bir fırsat,

fakat senelerdir yaşadığımız ekonomik

dalgalanmalar ihracatın vazgeçilmez bir

unsur olmasına sebep oluyor. Yabancı

para birimlerindeki ani yükseliş, ürünlerimizde

kullanılan komponentlerin maliyetinin

aşırı atmasına sebep oluyor. Bu

da gerek iç piyasa, gerekse dış piyasada

sektörümüzü olumsuz etkiliyor.

Yapı Malzeme Ekim 2018 63


Ebru Şapoğlu / Şişecam Düzcam Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcısı

“Güçlü markaları ile hızlı büyüyen ve

yenilikçi çözümler sunan bir şirketiz”

“Şişecam Düzcam sektörün tüm ihtiyaçlarına çözüm üretme misyonu ile ürün portföyünü

hızla genişletmeyi, enerji tasarrufu ve çevrenin korunmasına sadece üretim teknolojileriyle

değil, geliştirdiği ürünlerle de hizmet etmeyi amaçlamaktadır.”

​Şişe​cam Topluluğu’nun düzcam alanındaki

faaliyetlerini yürüten Şişecam Düzcam,

Türkiye düzcam pazarının lideri ve

bölgemiz düzcam pazarının öncü kuruluşu.

Üretim kapasitesi itibariyle kendi alanında

dünyada 5’inci ve Avrupa’da 1’inci

büyük firma konumunda olan şirket, faaliyetlerini

mimari camlar (düzcam, buzlu

cam, ayna, lamine cam ve kaplamalı

cam); otomotiv ve diğer ulaşım araçları

camları; enerji camları ve beyaz eşya

cam​ları olmak üzere ​4 ana iş alanında

sürdürmekte.

Şişecam Düzcam Pazarlama ve Satış

Başkan Yardımcısı Ebru Şapoğlu ile gerçekleştirdiğimiz

röportaj çalışmamızda

yurtiçi ve yurtdışındaki faaliyetleri, geliştirdikleri

yeni ürünleri ve yatırım planlarını

ele almaya çalıştık.

Şişecam Düzcam tarihçesinden

kısaca bahseder misiniz?

Şişecam Düzcam, 1961 yılında Gebze

Çayırova’da kurulan ilk tesisiyle düzcam

üretimine başlamıştır. 1981 yılında Lüleburgaz’da

devreye aldığı tesisle Doğu

Avrupa, Balkanlar, Orta Doğu ve Kuzey

Afrika ekseninde, modern float teknolojisi

ile üretim yapan ilk firma olan Şişecam

Düzcam, o tarihten bugüne sektöründe

birçok ilke imza atmış ve hem Türkiye’de

hem de bölgede düzcam sanayisinin gelişmesine

öncülük etmiştir.

1980’li yıllarda düzcamda önemli kalite

ve kapasite artışları gerçekleştiren ve

ihracat yoluyla dünya pazarlarına giren

Şişecam Düzcam, 2000’li yılların ikinci

yarısında, bölgesel liderlik vizyonu ve çok

odaklı üretim anlayışı çerçevesinde faaliyetlerini

ilk kez Türkiye sınırları dışına

taşıyarak, 2006 yılında Bulgaristan’daki

üretim tesisini hizmete sokmuştur. Şişecam

Düzcam gerçekleştirdiği yatırımlar

sonucunda bugün, Türkiye’de Kırklareli,

Mersin, Bursa, Ankara yurt dışında ise

64

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

İtalya, Bulgaristan, Romanya, Almanya,

Slovakya, Macaristan, Rusya, Hindistan

ve Mısır olmak üzere toplam 10 farklı ülkede

üretim yapan bir şirkete dönüşmüştür.

Türkiye ve uluslararası pazarlarda yatırımlarına

kesintisiz olarak devam eden

Şişecam Düzcam, bugün 10 farklı ülkedeki

17 üretim tesisi, ortaklıkları ve genişleyen

ürün yelpazesiyle inşaat, otomotiv,

enerji ve beyaz eşya sektörlerine girdi

vermektedir.

Firmanızın vizyonunu, konumunu

ve hangi alanlarda ürün

ihtiyaçlarına yanıt verdiğini anlatır

mısınız?

Hedeflediği pazarlarda yüksek kaliteli

ürünleri ve sürekli gelişen teknolojisi ile

müşteri ihtiyaçlarını tam olarak karşılayan

Şişecam Düzcam “güçlü markaları

ile hızlı büyüyen ve yenilikçi çözümler

sunan global bir düzcam şirketi olma”

vizyonu çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmektedir.

Şişecam Düzcam ürünleri, çevre dostu,

sürdürülebilir, enerji tasarrufu sağlayan

özellikleriyle pazardaki yerini almaktadır.

Şirketimiz, geniş ürün yelpazesi ile dış

cephe için ısı yalıtımı, güneş kontrolü,

emniyet, güvenlik ve gürültü kontrolü ve

doğal ışık geçişi, iç mekanlar için ise dekorasyon

ve estetik gibi ihtiyaçların tümüne

cevap verebilmektedir.

Bu kapsamda dış cephe için ısı ve güneş

kontrol özelliğiyle etkin enerji tasarrufu

sağlarken aynı zamanda emniyet ihtiyacını

da karşılayan ihtiyaçlara uygun farklı

performanslarda kaplamalı cam ürünlerini

pazara sunmaktadır.

Yaşam alanlarında kullanılan camların,

emniyet ve güvenliği sağlayacak özelliklere

sahip olması yaşam konforu ve

insan sağlığı açısından önem taşımaktadır.

Emniyet ve güvenlik ihtiyacını karşılamaya

yönelik olarak cama ikincil işlemler

uygulanarak üretilen darbe aldığında

kırılmayan ve parçaları yerinde tutarak

yaralanmaları engelleme özelliğine sahip

lamine camlarımız ile emniyet ve güvenlik

ihtiyacına farklı kombinasyonlarla cevap

vermek mümkündür.

İç mimaride dekorasyon amaçlı kullanıma

yönelik olarak tasarımcılara yeni alternatifler

sunacak ürünlerle hizmet verilmekte,

bu ürünlerin geliştirme çalışmaları

sürmektedir:

• Camın yüzeyine uygulayabildiğimiz

farklı desen ve renklerle, tasarımla özdeşleşebilecek

ya da istendiğinde ayrışabilecek

alternatif ürünlerimizle pazarda

yer almaktayız.

• İç dekorasyonda önemli bir malzeme

olan, mekanlara ferahlık ve estetik kazandıran

Flotal ayna ürünümüz, bakır ve

kurşun kullanılmadan üretilmekte olup

çevre dostu bir üründür.

• Çevre dostu boyalı camımız, isteğe

bağlı renk seçenekleri ile iç mekanlarda

estetik çözümler sunmaktadır.

• Güneş enerjisi camları kategorisinde

geliştirilerek pazara sunulan AR Kaplamalı

Şişecam Güneş Enerjisi Camları,

modül üzerine düşen güneş ışığının yansımasını

en düşük seviyelere çeken yapısıyla

modül içerisine güneş ışığı girişini

engellemeden, güneş panellerinin performanslarını

artırmaktadır.

Yeni proje ve çalışmalarınız

hakkında bilgi verir misiniz?

Şişecam Düzcam, sektörel gelişim paralelinde

değişen ihtiyaçlara yönelik olarak

fonksiyonel çözümler sunmayı hedefleyerek

ve en son teknolojileri kullanarak

katma değeri yüksek, yenilikçi ürünler

geliştirmektedir.

Şişecam Temperlenebilir Low-E Cam ve

Şişecam Temperlenebilir Solar Low-E

Cam markaları ile pazara sunduğumuz

temperlenebilir ürün gamımıza 2017 ve

2018 yılında da yeni ürünler eklenmiştir.

Isı yalıtımı ve güneş kontrolü özelliğiyle

enerji tasarrufu sağlayan, aynı zamanda

temperlenebilme özelliği ile emniyet ihtiyacını

karşılayan yüksek performanslı

Temperlenebilir kaplamalı camlar, kullanıcılara

yıl boyunca konforlu yaşam alanları

sunar. Temperlenebilir Low-E Camlar

ısı kayıplarını sıradan çift cama göre %

50 azaltarak kışın yakıt giderlerinden,

Temperlenebilir Solar Low-E Camlar ise

ısı yalıtımına ek olarak güneş ısısı girişini

sıradan çift cama göre % 40-65 oranlarında

azaltarak yazın soğutma masraflarından

tasarruf sağlar. 2017 ve 2018 yılında

pazara sunulan 5 yeni ürünle müşterilere

ihtiyaca göre ısı ve güneş kontrolü, düşük

yansıtma, etkin ısı kontrolü, şeffaflık ve

kontrollü gün ışığı özellikleri sağlanmaktadır.

Yapı Malzeme Ekim 2018 65


Bir diğer yeni ürünümüz olan Şişecam

Temperlenebilir Boyalı Cam’ın temperlenebilme

özelliği emniyet ihtiyacına yönelik

çözümler sunarken, iç mekanların yanı

sıra dış mekanlarda uygulanarak kullanıcılara

farklı alternatifler sunmaktadır.

Yeni geliştirdiğimiz bu ürünlerimizden

Temperlenebilir Boyalı Cam, Çatı Cephe

Ödülleri’nde 2017 Yılın Cephe Malzemesi

Ödülü’nü, Temperlenebilir Solar Low-E

Cam ise 2016 Yılın Cephe Malzemesi

Ödülü’ne layık görüldü.

Yurt içi ve yurt dışı satış

faaliyetlerinizden bahsedebilir

misiniz? Yeni hedef pazarlarınız

var mı?

Türkiye’de tüm değer zincirine yönelik

olarak sürdürülen iletişim ve iş geliştirme

faaliyetleri vasıtasıyla çözüm odaklı

yaklaşım ve ihtiyaca uygun hizmet sunularak

faaliyetler sürdürülmektedir. Güçlü

markaları ile hızlı büyüyen ve yenilikçi

çözümler sunan global bir düzcam şirketi

olma vizyonuyla hareket eden Şişecam

Düzcam, Türkiye dahil 10 ülkede üretim

tesisleriyle yerel üretici konumunda olup,

büyümeye devam etmektedir.

Teknolojinin sektöre ve

ürünlerinize yansımasını

değerlendirir misiniz? Gelecek

dönemde hangi tür ürünler

ön plana çıkacak? Sektöre

sunacağınız yeni ürünlersistemler

var mı?

Şişecam Topluluğu bünyesindeki Ar-Ge

faaliyetlerini Gebze Çayırova’da 15 bin

metrekare alana kurulu olan ve cam bilimi

ve teknolojisi alanında Türkiye’nin en büyük

ve donanımlı, dünyanın sayılı büyük

Ar-Ge kampüsleri arasında yer alan Şişecam

Bilim, Teknoloji ve Tasarım Merkezi’nde

yürütmektedir. Cam bilimi ve teknolojisi

alanında geleceğin ürünlerine ve

üretim teknolojilerine yön veren merkez,

Şişecam’ın inovatif teknolojiler ve katma

değeri yüksek ürünlerle global pazarda

rekabet gücünü daha da artırmasını sağlamaktadır.

Bu doğrultuda, Şişecam Düzcam sektörün

tüm ihtiyaçlarına çözüm üretme

misyonu ile ürün portföyünü hızla genişletmeyi,

enerji tasarrufu ve çevrenin korunmasına

sadece üretim teknolojileriyle

değil, geliştirdiği ürünlerle de hizmet etmeyi

amaçlamaktadır. İklim değişikliği

ve doğal kaynakların tükenmesiyle karşı

karşıya kalınan günümüzde Şişecam,

stratejilerinin, süreçlerinin ve faaliyetlerinin

her aşamasında sürdürülebilirliğe

katkı sağlayan inovatif çözümlere öncelik

vermektedir.

Müşterilerinize yönelik ne gibi

avantajlar sunuyorsunuz?

Şişecam Düzcam, ürün ve hizmet sunduğu

ilk noktadan son kullanıcıya kadar

giden değer zinciri içerisinde müşterilerinin

taleplerini karşılayabilmek için, doğru

ürün ve hizmetleri sunmak ve bu ürün ve

hizmetleri doğru kanallarla ulaştırabilmek

konusunda sürekli gelişim anlayışıyla hareket

etmektedir.

Şişecam Düzcam, deneyimli ve güçlü

ekibi ile birlikte proje karar vericileri olan

mimar, cephe danışmanı, yatırımcı ve

müteahhitlere projelerine yönelik “Cam

Danışmanlık” hizmeti sunarak proje ihtiyaçları

doğrultusunda çözüm önerileri

geliştirmektedir.

Sunmakta olunan “Cam Danışmanlık”

hizmeti kapsamında;

• Projelerin nihai cam seçim aşamasına

kadar tüm süreçlerinde karar vericilerle

bire bir görüşerek, projelere yönelik çözüm

ortaklığı sunulmakta,

• Proje özelinde statik, ısıl kırılma ve performans

hesapları yapılmakta,

• Yapılan hesaplar doğrultusunda cam

şartname önerileri hazırlanmakta,

• Projelerin ihtiyaçları doğrultusunda doğru

cam çözümleri sunulmaktadır.

• Projeler için numune ve mock-up desteği

sağlanmaktadır.

Ayrıca, pazarda hizmet verilen sektör

profesyonellerinin, projelerine doğru camı

seçebilmeleri için ürünlerle ilgili teknik bilgilere

ve performans değerlerine kolay ve

hızlı bir şekilde ulaşmalarını sağlamak

amacıyla Isıcam Seçim Sihirbazı, Cam

Akustik, Cam Danışmanı ve Performans

Hesaplayıcı isimli dört farklı mobil uygulama

hayata geçirilmiştir.

Gelecek dönemde hangi tür

ürünler ön plana çıkacak?

Trendleri belirleme anlamında

firmanızın son dönemde piyasaya

sunacağı yenilikler/ürünler var

mı?

Şişecam Düzcam pazarın değişen ve

gelişen ihtiyaçlarını karşılamak üzere

Ar-Ge faaliyetlerini aralıksız sürdürmekte,

geliştirdiği ve pazara sunduğu çevre

dostu ve enerji verimli camlarla cari açığımızın

azaltılmasına katkıda bulunurken,

insanların yaşam kalitesini ve konforunu

artırmaktadır. İklim değişikliğinin yarattığı

riskleri titizlikle takip edip, tüm operasyonlarda

verimliliği artırarak daha az kaynak

kullanımıyla daha fazla enerji tasarrufu

sağlayan ürünler üretmeyi hedeflemektedir.

Bu kapsamda, faaliyet gösterilen tüm

pazarlar ve ürün grupları için yenilikçi,

çevreci ve müşteri ihtiyaçlarını karşılayan

ürünler geliştirilmektedir.

Yeni ürün geliştirme faaliyetleri kapsamında,

İstanbul’un Yeni Havalimanı projesinde

kullanılmak üzere geliştirilen ısı

yalıtımı ve güneş kontrolü sağlayan yüksek

performanslı “Temperlenebilir Solar

Low-E Cam” ürünü ile farklı performansta

geliştirilen etkin ısı yalıtımı ve güneş

kontrolü sağlayan “Temperlenebilir Solar

Cam” ürünleri öne çıkmaktadır.

66

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

“Cephe Tasarımında Yeni Teknolojiler”

Paneli Şişecam Düzcam işbirliğiyle

düzenlendi

Türkiye düzcam pazarının lideri ve Avrupa’nın en büyük üreticisi konumunda olan Şişecam

Düzcam, Beşiktaş Deniz Müzesi’nde düzenlenen “Cephe Tasarımında Yeni Teknolojiler”

etkinliğinde sektör profesyonelleri, akademisyenler ve öğrencilerle bir araya geldi. Yapı

sızdırmazlık malzemesi üreticisi Tremco illbruck ve cephe sistem firması Reynaers

işbirliğiyle gerçekleşen etkinlikte, “Cephede Dijitalleşme” ve “Tasarımda Dijitalleşme”

konuları ele alındı.

Cam sektörünün küresel oyuncusu Şişecam

Topluluğu bünyesinde faaliyet gösteren

Şişecam Düzcam, yapı sızdırmazlık

malzemesi üreticisi Tremco illbruck ve

cephe sistem firması Reynaers işbirliğiyle

“Cephe Tasarımında Yeni Teknolojiler” etkinliğine

ev sahipliği yaptı. Beşiktaş Deniz

Müzesi’nde gerçekleşen etkinliğe mimar,

cephe danışmanı ve cephe firmalarından

sektör profesyonelleri, akademisyenler

ve öğrenciler katıldı. Şişecam Düzcam’ın

yeni ürünlerinin, mobil uygulamalarının

anlatıldığı organizasyonda doğru cam seçiminin

önemine de değinildi. İki oturumda

gerçekleşen panelin birinci oturumunda

“Cephede Dijitalleşme”, ikinci oturumunda

ise “Tasarımda Dijitalleşme” konularının

ele alındığı etkinlik Yapı Medya İletişim organizasyonuyla

gerçekleşti.

“Cephede Dijitalleşme” başlıklı panelde,

Tabanlıoğlu Mimarlık Kurucu Ortağı Murat

Tabanlıoğlu ile Werner Sobek İstanbul Genel

Müdürü Yetkin Bentürk; AKM projesinin

cephesi ve detaylarını paylaştı. “Tasarımda

Dijitalleşme” başlıklı ikinci panelde

ise, TasarımATLAS / GarageATLAS Kurucu

Ortağı Ahmet Burçin Gürbüz; dijital

mimari tasarım ve VR çalışmalarını, Salon

Architects Kurucusu Alper Derinboğaz;

yeni medya teknolojileri ile dijital üretimi

birleştiren mekân projelerini aktarırken,

GMW MİMARLIK Ortağı Dicle Demircioğlu;

BIM ve dijital tasarım teknolojileri

hakkında paylaşımda bulundu. Etkinlikte

ayrıca Tremco firması Türkiye’de BIM

kullanımı, illbruck markası için tasarlanan

BIM tool ve kullanımı Reynaers’ın Uluslararası

VR projeleri ele alındı.

Yapı Malzeme Ekim 2018 67


Henkel, kayda değer negatif kur

etkilerine karşın ikinci çeyrekte iyi

bir performans sergiledi

Henkel yılın bütünü için olan öngörüsünü kurların ve malzeme fiyatlarının yarattığı daha

güçlü zorlukları yansıtacak şekilde güncellerken, %2-4 oranında (değişmeyen) bir organik

grup satış büyümesi beklemektedir. Benzer şekilde, faiz ve vergi öncesi kar (EBIT) marjının

%18 seviyesine yükselmesini (önceki: %17,5’ten fazla) ve hisse başına karlılıkta* (EPS)

%3-6 oranında (önceki: %5-8) bir büyüme gerçekleşmesini öngörmektedir.

Hans Van Bylen / Henkel CEO’su

Henkel CEO’su Hans Van Bylen “Henkel,

güçlü bir organik büyüme azmiyle, kayda

değer negatif kur etkilerine ve yükselen

malzeme fiyatlarına karşın ikinci çeyrekte

iyi bir ilerleme göstermiştir. Bir çeyrekte

gerçekleştirilen satışları tüm zamanların

en yüksek seviyesine ulaştırdık, faiz ve

vergi öncesi kar (EBIT) marjımızı daha

da artırdık ve bugüne kadar bir

*Tek seferlik harcamalar/kazançlar ve

yeniden yapılandırma harcamaları için

ayarlanmıştır.

çeyrekte gerçekleştirilen en yüksek düzeltilmiş

karlılığa ulaştık.” şeklinde konuştu.

Bylen konuşmalarını şu şekilde sürdürdü:

“Yapıştırıcı Teknolojileri İş Birimi güçlü bir

organik büyüme gerçekleştirirken, Çamaşır

ve Ev Bakım İş Birimi iyi bir büyümeye

imza attı. Beauty Care İş Birimi de aynı

şekilde pozitif bir ilerleme gösterdi.”

“Gelişmekte olan piyasalardaki oldukça

güçlü performansımız ve gelişmiş piyasalardaki

ilerlememiz de dahil olmak üzere

bütün bölgelerde organik satış büyümesi

gerçekleştirdik. Kuzey Amerika tüketici iş

birimlerimiz hizmet seviyelerinin normale

dönmesiyle büyüme gerçekleştirmeye

tekrar başladı.”

Hans Van Bylen açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“İlk çeyrekte olduğu gibi ikinci çeyrekte

de, kurlardaki kayda değer zorluklar

ve artan malzeme fiyatlarıyla karşılaştık.

Kurlar rapor edilmiş satışlarımızı negatif

olarak yüzde 6,1 oranında, başka bir deyişle

yaklaşık 310 milyon Euro miktarında

etkiledi. Aynı şekilde, faaliyet karımız

ve hisse başına karlılığımız da kurlardan

etkilendi. Kur değişimlerinin yarattığı etkinin

hariç tutulması durumunda yüzde 7,7

oranında güçlü bir operasyonel hisse başına

karlılık (EPS) artışı sağladık.”

2018 Mali Yılı için Güncellenmiş

Öngörü

Henkel 2018 Mali Yılı için olan hedefini

güncelledi. Şirket, Henkel Grup için

yüzde 2 ile 4 aralığında bir organik satış

büyümesi beklentisini teyit etmektedir.

Henkel Yapıştırıcı Teknolojileri İş Birimi

için, daha önceki yüzde 2 ile 4 aralığında

olan büyümeden daha yüksek bir oranda,

yüzde 4 ile 5 aralığında bir organik satış

büyümesi beklemektedir. Çamaşır ve Ev

Bakım İş Birimi’nde Henkel yüzde 2 ile 4

aralığında bir büyüme beklemeye devam

etmektedir. Beauty Care İş Birimi’nde ise

Henkel, yüzde 0 ile 2 aralığında pozitif bir

organik satış büyümesi beklentisini teyit

etmektedir.

Henkel bir yıllık dönemde, düzeltilmiş

satış kazancı (EBIT) için, %17,5 oranı

üzerinde bir seviyede gerçekleşeceği

öngörüsünü, %18 seviyesine ulaşacağı

şeklinde güncellemektedir. Üç iş biriminin

de bu pozitif performansa katkısı beklenmektedir.

Henkel kurlardaki ve malzeme

fiyatlarındaki gelişmeleri de yansıtacak

şekilde, imtiyazlı hisse senedi başına

karlılıkta, daha önce öngörülen yüzde 5

ile 8 aralığından farklı olarak, şimdi yüzde

3 ile 6 aralığında bir artış beklemektedir.

Bu konuda Hans Van Bylen “Bu öngörü,

bizim sürdürülebilir karlı büyüme konusunda

devam eden dikkatimize vurgu

yapmaktadır ve bizler de stratejik önceliklerimizin

hayata geçirilmesi konusunda

kararlı tutumumuzu sürdürmekteyiz.”

şeklindeki düşüncelerini belirtti.

2018’in İkinci Çeyreğinde Satış ve

Kar Performansı

2018’in ikinci çeyreğindeki satışlar 5,143

milyar Euro ile tüm zamanların en yüksek

seviyesine ulaştı ve geçen senenin ikinci

çeyreğine kıyasla nominal olarak yüzde

0,9 oranında büyüdü. Kur değişimleri, satın

alma ve elden çıkarmaların etkisinden

arındırılmış organik satışlarda ise yüzde

3,5 oranında güçlü bir artış elde edildi.

Satın alma ve elden çıkarmaların katkısı

ise yüzde 3,5 seviyesinde gerçekleşti. Bu

da yüzde 7 oranında bir büyüme ile sonuçlandı.

Kur değişimlerinin satışlar üzerindeki

negatif etkisi yüzde -6,1 oranında

oldu.

Yapıştırıcı Teknolojileri İş Birimi satışlarda

yüzde 5,2 oranında güçlü bir organik artış

bildirdi. Beauty Care İş Birimi’nde organik

satışlar bir önceki senenin ikinci çeyreğindeki

seviyenin yüzde 0,4 oranında üzerinde

idi. Çamaşır ve Ev Bakım İş Birimi ise

organik satışlarda yüzde 2,9 oranında iyi

bir artış gerçekleştirdi.

Satış büyümesi aynı zamanda, grup düzeyindeki

dijital satışlarda gerçekleşen

ve tüketici işi birimlerindeki kayda değer

güçlü performans tarafından harekete geçirilen

çift haneli artış tarafından da desteklendi.

Gelişmekte olan piyasalar organik satışlardaki

yüzde 5,4 oranındaki çok güçlü bir

artışla, Grubun organik büyümesine yine

ortalamanın üzerinde bir katkı sağladı.

Gelişmiş piyasalar ise yüzde 2,2 ile iyi bir

organik satış büyümesi gerçekleştirdi.

68

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

Sistem Alüminyum yenilikçi ürünleriyle

Aluminium 2018 Dusseldorf Fuarı’nda

Yeniliklerin takipçisi ve üreticisi, yurdumuzun alüminyum sektörünün önde gelen ihracatçı

firmalarından Sistem Alüminyum, 9-11 Ekim tarihleri arasında Düsseldorf-Almanya’da

12.si gerçekleşecek olan “Aluminium 2018- Dünya Ticaret Fuarı ve Konferansı” etkinliğine

katılacak.

Sektörde yenilikçi ürünleri kullanıcılarına

sunmayı ilke edinmiş olan Sistem, dünya

çapında alüminyum sektörünün temsilcilerinin

en önemli buluşma noktası

olan Aluminium 2018 Fuarı’nda geniş bir

stand ile yer alacak.

Sistem Alüminyum’un tanıtacağı ürünleri

arasında, yoğun Ar-Ge çalışmaları

sonucunda ürettiği A2 sınıfı alüminyum

kompozit panelleri ön planda bulunacak.

Yeni projeleri için değişik doku ve desen

arayanlara hitab eden Corten Steel, texture

boyalı dokulu ve farklı ahşap dokulu

AlutechBond kompozit panelleri sergileyecek.

Euramax ve Assan tarafından tedariki

sağlanan prizmatik, 3 boyutlu özel

tasarım renklere sahip levhalar kullanarak

imal edilen yeni AlutechBond alüminyum

kompozit panel serileri de ziyaretçilerin

beğenisine sunulacak.

Doğal görünümü ve dokunuşta yarattığı

doğal hissiyat sayesinde mimarlar ve

son kullanıcılar tarafından yoğun talep

gören; ahşap görünümlü ve dokulu Cotta

sistemleri de fuarda Sistem’in sergileyeceği

mimari cephe alternatifleri arasında

olacak.

Alutech System Series markalı Alüminyum

Ekstrüzyon Profiller segmentinde

ise: Paralel açılır kanata sahip cepheler,

kaldır sür sürme sistemleri, kayar katlanır

doğrama sistemleri ve Avrupa pazarı

için geliştirilmiş, yüksek yalıtımlı Pencere

Kapı Sistemleri de bu fuarda öne çıkarılan

Sistem ürünleri olacak.

Sistem Alüminyum’un, güncel mimari

trendler doğrultusunda geliştirdiği; gün

ışığının uzun süre kullanımını sağlayan,

kapalı alanları açık alana dönüştürebilen

ve ısıtma ve soğutma giderlerini azaltan

kapı, pencere ve cephe sistemlerinin yanı

sıra, yüksek enerji tasarruflu ısıcam balkon

sistemleri de sergi alanında bulunacak.

Mekanlarda şık ve kullanışlı iç mimari uygulamalar

yapmayı sağlayan ‘ofis bölme

sistemleri’ de Sistem Alüminyum ziyaretçilerinin

ilgisine sunulacak.

Sistem Alüminyum, Aluminium 2018 Fuarı’nda,

13. salonun P30 nolu standında

yer alacak.

Yapı Malzeme Ekim 2018 69


“REHAU markasının

bizlere yüklediği ‘öncü olma’

sorumluluğu ile hareket ediyoruz”

“Bizler esasen ürün arzında veya öncesindeki ürün geliştirme sürecinde son kullanıcının

veya bir başka değişle tüketicinin ihtiyaçlarını takip ediyoruz. Amacımız bir yandan

tüketicinin ihtiyacına cevap vermek bir yandan da tüketicinin ihtiyacını daha doğru

koşullarla ve mümkün olduğu ölçüde günümüzün teknolojik gelişimlerine paralel olarak

karşılayabilmek.”

Sürekli yenilikler ve yüksek güvenirlik

sayesinde uzun süreli rekabet avantajları

oluşturan Rehau; dünyanın her tarafındaki

müşterileri için bağımsız ve güvenilir bir

ortak halini almış durumda. Ürün, danışmanlık

ve servis düzeyinde tam gelişmiş

sistem teklifleri ve hizmetlerle dünya

çapındaki konumunu güçlendiren şirket,

ekonomiklik, kalite, servis, teslim edilebilirlik

ve güvenirlilik noktasında en büyük

önceliğe sahiptir.

REHAU Türkiye Pencere Çözümleri Satış

Müdürü Mevlüt Topbaşlı ile dosya

konumuz çerçevesinde bir röportaj gerçekleştirdik.

Firma hakkında tüm merak

ettiklerimizi kendilerine yönelttiğimiz sayın

Topbaşlı, net ve samimi cevaplarıyla

bizlerinde zihin dünyasında yeni ufuklar

açtı. Bize vakit ayırdıkları için kendilerine

teşekkür ediyoruz.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri

hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

İşletmemizi aslında biraz daha geniş çerçeveden

tanıtmam gerekir. Ülkemizde RE-

HAU daha çok pencere tarafı ile biliniyor

ancak REHAU 5 kıtada, dünyanın 150’den

fazla ülkesinde yaklaşık 20.000 çalışan ile

otomotiv, beyaz eşya, tesisat, yerden ısıtma,

mobilya ve pencere birimlerinde polimer

bazlı çözümler üzerine uzmanlaşmış

bir işletmedir. REHAU birçok üst segment

otomotiv markasına çeşitli parçalar üretir,

yine dünyanın sayılı beyaz eşya üreticilerine

yönelik ürünleri vardır, hem Türkiye’de

hem de dünyanın birçok ülkesindeki futbol

statlarının çim altı yerden ısıtma çözümü

REHAU tarafından yapılmıştır… Türkiye’de

de tüm bu birimlerimiz ile yaklaşık 30

yıldır çözüm sunuyoruz.

REHAU Türkiye pencere çözümleri ise

faaliyetlerine REHAU’nun ülkemize geldiği

yıl olan 1989’da başlamış. Birimimiz,

yaklaşık 28 yıldır yetkili üretici ve yetkili

tali bayileri vasıtasıyla tüm Türkiye’de ve

Türkiye üzerinden kardeş ülkelerimiz Türki

Cumhuriyetler’de satış yapıyor. İstanbul’da

bulunan genel merkezimiz, İstanbul

Tuzla’da bulunan 4000m2’si kapalı,

3000m2’si açık olan lojistik merkezimiz,

Akdeniz, Ege ve İç Anadolu bölge temsilciliklerimiz

ile özellikle kentsel dönüşümün

hızlandığı son 6-7 yıl içerisinde, bayi

ağımızı her yıl genişleterek müşterilerimizin

memnuniyeti için çalışıyoruz.

Ayrıca, her ne kadar pencere birimine

yönelik üretim olmasa da, REHAU’nun

Bilecik/Osmaneli’nde yaklaşık 250 kişinin

çalıştığı, beyaz eşya ve otomotiv sektörlerine

yönelik üretim yaptığı bir fabrikasının

bulunduğunu da gururla belirtmek isterim.

İnşaat piyasasındaki

dalgalanmalardan ne ölçüde

etkileniyorsunuz? Satışların

sürekliliği konusunda neler

söylemek istersiniz?

Biz, inşaat sektörüne ürün temin eden bir

birimiz ve dolayısıyla inşaat sektörü ile paralel

bir ivmemiz var. İnşaat sektöründe yaşanan

tüm gelişmeler veya dalgalanmalar

etkilerini doğal olarak bizim ticaretimizde

de gösteriyor. Yani sorunuzun ilk kısmına

doğrudan etkileniyoruz diyebilirim.

Bu açıdan bakıldığında Türkiye U-PVC

pencere pazarını doğal olarak inşaat pazarı

ile birlikte değerlendirmek gerekir.

Türkiye’de son 3 yılı incelediğimizde, her

sene yaklaşık 650.000 adet yeni konut yapıldığını

ve bu konutların yaklaşık yüzde

90’ının U-PVC pencereler ile donatıldığını

istatiksel olarak biliyoruz. Buradan yola

çıkarak pazarımızın, inşaat sektörünün

büyüyen yapısı içerisinde, pencere talebi

açısından çok zengin olduğunu söyleyebiliriz.

Pencere arzı açısından bakıldığında

ise Türkiye Avrupa’nın 2. büyük U-PVC

pazar hacmine sahip. Bizim pazarımız da,

diğer birçok inşaat kaleminde olduğu gibi,

hem yerli hem de yabancı markaların ciddi

bir rekabet içinde olduğu, çeşitli kalite klasmanlarında

ürün bulabileceğiniz geniş bir

yelpazeye sahip.

Son yılların yükselen ivmesinin aksine,

geçtiğimiz 2 ayda herkesin malumu olan

ekonomik değişimler haliyle bizleri de etkiledi.

Bizim gibi büyük oranda kura yani

dövize bağımlı ekonomilerde kur artışı ithal

girdi fiyat artışına sebep olur, ithal girdi

fiyat artışı maliyetleri artırır, maliyetler artınca

satış fiyatları artar, satış fiyatlarının

artması enflasyona sebep olur, enflasyon

da hem doğrudan hem de dolaylı etkileri

sebebiyle yeniden kur artışına sebep olur.

Yani ekonomi de tüm sac ayakları birbirine

bağlıdır ve birbirini harekete geçirir. Temmuzdan

bu yana yaşanan ekonomik gelişmeler,

her ne kadar konut fiyatları çok fazla

artmamış olsa da, yatırımcıların konut almak

yerine paralarını yüksek faiz getirisi

sebebiyle bankalara yatırmalarına sebep

oldu. Konut kredisi ile ev sahibi olmak isteyenler

de maalesef çok yüksek konut kredisi

faiz oranları ile karşılaşıyorlar. Konutlarını

satamayan müteahhit işletmeler hem

yürümekte olan projelerini finanse etmekte

zorlanıyorlar hem de sonraki projelerini askıya

alıyorlar veya yavaşlatıyorlar. Daralan

inşaat pazarı pencereciyi, parkeciyi, kapıcıyı,

asansörcüyü, mobilyacıyı yani herkesi

olumsuz yönde etkiliyor.

Bizler hem yaşanmakta olan olumsuz ekonomik

şartların bir dengeye oturmasını diliyoruz

hem de değişmekte olan pazar koşullarına

uyum sağlayacak yeni çözümler

üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Bayi ve Satış ağında bu yıl

nasıl bir mesafe kat ettiniz? Bu

minvalde önümüzdeki dönem için

hedefleriniz neler?

REHAU pencere çözümleri olarak Türkiye’nin,

halen faaliyette olan, ithal profil

sağlayıcısı en eski işletmesiyiz. Türkiye

U-PVC pazarında yaklaşık yüzde 70’lik

bir pazar hakimiyeti ile en çok bilinen ve

lojistik altyapısı en güçlü olan yabancı markayız.

2018 2. çeyrek sonu itibariyle Türkiye’de

30 ilde yaklaşık 90 adet yetkili üretici

bayimiz ve 15 ilde yaklaşık 80 adet yetkili

tali bayimiz var. Yani coğrafi açıdan Türki-

72

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

ye’nin 81 ilinin 45’ine, ki bu demografik açıdan

ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 85’ine

denk geliyor, doğrudan hizmet verebiliyoruz.

30 büyükşehir belediyesinin 26’sında

yetkili bayilerimiz ile yerinde hizmet verebiliyoruz.

Ayrıca bölge yöneticilerimiz henüz

olmadığımız illere periyodik ziyaretler

gerçekleştirerek hem bayi ağımızın geliştirilmesi

için çalışmalar yapıyorlar hem de

REHAU markasının bilinirliğinin artırılması

için faaliyetler yürütüyorlar.

Bugün itibarıyla, Tekirdağ’dan Rize’ye,

Bartın’dan Gaziantep’e, Muğla’dan Hakkâri’ye

kadar uzanan geniş bir yelpazede,

Türkiye’de REHAU pencere çözümlerine

ulaşamayacağınız bir ilçe dahi yok diyebiliriz.

Bayilik verilmesi noktasında çok hassas

davranıyoruz. Bünyemize katmak istediğimiz

işletmeleri, deyim yerindeyse ince

eleyip sık dokuyoruz çünkü bu karşılıklı

ticaretin uzun soluklu olması bizim birinci

önceliğimiz durumunda. 2018 yılında da

ülke genelinde stratejik anlamda birkaç

nokta atışı yaptık diyebilirim. Bu yeni bayilikler

ile hem marka bilinirliğimizin hem

de satış hacmimizin artmasını diliyoruz.

Önümüzdeki dönemde de yine yetkili bayilerimizin

bulunmadığı şehirlerde bayilikler

vermeyi hedefliyoruz ve çalışmalarımızı bu

doğrultuda sürdürüyoruz.

Rekabet noktasında ürün ve

fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl

belirliyorsunuz?

REHAU kurulduğundan bu yana polimer

bazlı malzemelere ilişkin özgün formülasyonlarla

yeni uygulama alanları geliştirmeyi

amaç edinmiş. Yani REHAU’yu rakiplerinden

ayıran temel özellik aslen araştırma

ve geliştirme odaklı, yenilikçi ruha sahip bir

işletme olmasıdır.

REHAU bir ürün geliştirirken ve sonrasında

üretirken öncelikle enerji tasarruflu

olmasına, yenilenebilir enerjilerin kullanımına

ve sağlıklı bir gelecek için ekolojik

ve ekonomik kalıcı katkıların olup olmadığına

bakıyor. Bu öncelikler REHAU’yu

yapı, otomotiv ve endüstri alanında polimer

bazlı çözümlerin lider sistem ve servis

tedarikçisi haline getiriyor. Bugüne kadar

en çok üzerinde durduğumuz konuların

başında Ar-Ge geliyor ve aslında REHAU

gücünü Ar-Ge’ye verdiği değerden alıyor.

Bu vizyonla REHAU, sürekli araştıran ve

süzgecinden geçen fikirlerden geliştiren

bir işletmedir ve var olan ürünlerimizin ortak

özelliği enerji verimliliğine odaklanmış

olmalarıdır. Çünkü pencere, yapıdaki bir

boşluğu herhangi bir şekilde kapatan bir

ürün değildir. Pencere, bir yapıdaki toplam

enerji kayıplarının yaklaşık yüzde 35’ini

kapsar. Yani bir başka deyişle; doğru ürün

ile binanızdaki toplam enerji kayıplarından

yaklaşık yüzde 35 kadar enerji tasarrufu

sağlarsınız. REHAU dünyasında bu yaklaşım

hem son kullanıcı açısından, hem

doğal kaynakların korunması bakımından

hem de ülke ekonomisi açısından hayati

öneme sahip. Dolayısıyla üzerinde çalıştığımız

aday ürünlerimizde de önceliğimiz

yine enerji verimliliği ve doğal kaynakların

korunması oluyor haliyle. Bu bakış açısı

ürünlerimizin kalitesine doğrudan yansıyor

ve son kullanıcı da karşılık buluyor. Bu da

bizleri çok memnun ediyor.

Bunların dışında satış sonrasındaki servis

ve hizmet kalitesi de REHAU’yu rakiplerinden

ayıran önemli bir etkendir. Evinde

REHAU penceresi olan bir ev sahibi veya

REHAU ile ilgili bilgi almak isteyen bir müşteri

adayı genel merkezimizi veya yetkili

bayimizi arayarak tüm sorunlarına çözüm

veya tüm sorularına cevap bulur.

Markalaşmanın rekabetteki

yeri nedir? Bu konudaki

çalışmalarınızdan biraz bahseder

misiniz?

Markalaşmak, rekabette bir hatta birden

fazla adım ileride olabilmek açısından son

derece önemli bir konu. Bugün bir tıraş bıçağı

veya bir mendil belli bir markanın ismi

ile anılıyorsa bu, söz konusu pazarda lider

ve belirleyici olmayı ve hatta yeniliklerin

öncüsü olmayı başarmalarından kaynaklıdır.

Bazen bu sadece bir pazarlama dehasının

başarısıdır bazen de ürünlerin ilk

veya tek olmaları veya ürünlerin kalitesiyle

veya özellikleriyle ilgili bir başarıdır. Pazarında

markalaşmayı başarmış ürünler veya

işletmeler belirleyici olurlar. Kural koyarlar,

ölçü belirlerler, alışkanlık yaratırlar, pazarlarına

meyil verirler. Markalaşmış ürünler

veya işletmeler rekabette her zaman 1-0

önde olarak sahaya çıkarlar. REHAU’nun

pencere pazarında ve hatta polimer bazlı

ürünler pazarında markalaşmış olduğunu

tereddütsüz söyleyebiliriz. Bu gerçeği bazen

bir proje görüşmesinde, bazen bir son

kullanıcı ziyaretinde, bazen sektör temsilcilerinin

katıldığı uluslararası bir fuarda

veya bir tedarikçi pazarlığında açık olarak

görebiliyoruz. Biz de REHAU markasının

temsilcileri olarak kendimizi öncelikle

müşterilerimize, iş ortaklarımıza ve çalışanlarımıza

yönelik sorumluluğumuz ile

tanımlıyoruz. Attığımız her adımda gelecek

kuşaklar açısından düşünüyor ve sürdürülebilirliğe

odaklanıyoruz. Satış ve pazarlama

faaliyetlerimizde özellikle üstünde

durduğumuz en önemli konu bu. Böylece

markamızın tüm değerlerine sıkı sıkıya

bağlı kalıyoruz ve REHAU markasını kullanıcının

gözünde farklı bir konuma getiren

özellikleri de temsil etmiş oluyoruz aslında.

Mevlüt Topbaşlı

REHAU Türkiye Pencere Çözümleri Satış Müdürü

Tüketici beklentileri sürekli

değişiklik gösteriyor. Bu değişim

sektörü nasıl etkiliyor? Bu değişim

sürecinde siz kendinizi nerede

görüyorsunuz?

Bizler esasen ürün arzında veya öncesindeki

ürün geliştirme sürecinde son kullanıcının

veya bir başka değişle tüketicinin

ihtiyaçlarını takip ediyoruz. Amacımız bir

yandan tüketicinin ihtiyacına cevap vermek

bir yandan da tüketicinin ihtiyacını

daha doğru koşullarla ve mümkün olduğu

ölçüde günümüzün teknolojik gelişimlerine

paralel olarak karşılayabilmek.

Bu bağlamda pencere sektörünü uluslararası

açıdan değerlendirdiğimizde bugün en

çok ısı yalıtımı, ses yalıtımı, hırsızlığa karşı

koruma, enerji verimliliği ve geniş görüş

açısı özellikleri öne çıkıyor. Sektör oyuncuları,

talep sahipleri ve son kullanıcılar bu

özellikler açısından eski dönemlere göre

çok daha bilinçli hale geldiler ve ürünleri bu

özelliklere göre sınıflandırıyorlar. Müşteriler

bir pencereyi değerlendirirken öncelikle

uzun vadedeki faydalarının ne olduğunu

sorgulamaya başladılar. Bu eğilimin bir

çıktısı olarak sektör “nitelikli ürün” üretmeye

odaklanıyor ve bu ortak bilinç sayesinde

enerji tasarrufu sağlayan katma değerli

ürünler rağbet görüyor.

Ancak ülkemizde durum maalesef biraz

farklı. Ülkemizdeki plastik profil sektörü hacim

açısından her ne kadar Avrupa’nın en

büyük pazarlarından biri olsa da arz edilen

ürünler açısından kalite sorunu olduğu çok

açık. Az önce bahsettiğim “bilinç düzeyi” ile

ilgili çalışmalar yapmamız ve son kullanıcıyı

nitelikli ürün talep etmeye yönlendirmemiz

gerektiğini düşünüyorum. REHAU

olarak mesaimizin büyük bölümünü sektör

paydaşlarına pencerenin yapıdaki en

önemli unsurlardan biri olduğunu anlatmak

için ayırıyoruz ve bu noktada ciddi bir başarı

yakaladık. REHAU markasının bizlere

yüklediği “öncü olma” sorumluluğu ile buna

çok önem veriyoruz.

Yapı Malzeme Ekim 2018 73


“Geleceğin mimari yapılarının inşa

edilmesinde, önemli bir misyon

üstlendiğimizi düşünüyoruz”

“Sektörümüzde markalaşmanın yolu, AR-Ge ve inovasyondan geçmektedir. Saray

Alüminyum ürünleri ile donatılmış yapıların sayısını global ölçekte her geçen gün daha

da artırmak temel amaçlarımızdan biri. Bunun için dünyanın dört bir yanında, farklı

coğrafyalarda yaşayan tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını keşfetmeye odaklanıyoruz. Yıllık

bütçemizin yaklaşık %5’ini Ar-Ge’ye ayırarak, yenilikçi ürünler geliştiriyoruz.”

Dosya

Kapı, pencere, cephe ve küpeşte sistemleri,

alüminyum kompozit panel, PVC

kapı ve pencere sistemleri, panjur sistemleri

ve makina, aydınlatma, asansör

vb. sektörlerinin ihtiyacı olan çeşitli şekil

ve büyüklükte sanayi profilleri ve standart

kesitli profiller üreten Saray Alüminyum,

1980’den bu yana, geliştirdiği öncü ve

yenilikçi iç ve dış cephe çözümleriyle geleceğin

mimari yapılarının inşa edilmesinde

büyük rol oynuyor. Türkiye’nin ilk 200

şirketi arasında yer alan firma, üretiminin

%35’ini Avrupa, Afrika ve Asya’da 50’yi

aşkın ülkeye ihraç etmekte.

Saray Grup Yönetim Kurulu Üyesi Talin

Saraylı Dikici ile gerçekleştirdiğimiz

röportaj çalışmamızda

gerçekleştirdikleri projeler, pazardaki

yenilikler ve önümüzdeki

döneme dair planlarını ele almaya

çalıştık.

Firmanızın pazardaki

faaliyetleri hakkında kısaca

bilgi verir misiniz?

Saray Alüminyum yaklaşık 40

yıldır, Türkiye ekonomisinin lokomotif

sektörlerinden biri olan

inşaat sektörüne yönelik yüksek

kalitede üretim yapıyor. Saray

çatısı altında iki ayrı üretim tesisimizde

alüminyum kapı, pencere,

cephe ve küpeşte sistemleri,

alüminyum kompozit panel, PVC

kapı ve pencere sistemleri, panjur

ve kepenk sistemleri üretiyor,

geliştirdiğimiz iç ve dış cephe çözümleriyle

mimari yapıların inşa

edilmesinde büyük rol oynuyoruz.

Saray Alüminyum Türkiye’nin ilk

300 sanayi şirketinden biri… Geliştirdiğimiz

yüksek performanslı

inovatif ürünlerle, geleceğin

mimari yapılarının inşa edilmesinde,

yaşam kalitesinin yükseltilmesinde

önemli bir misyon üstlendiğimizi

düşünüyoruz. Proje

ve AR-GE birimlerimiz mimari ofislere ve

yapı yatırımcılarına cephe tasarımından

uygulamasına, tüm aşamalarda teknik

destek veriyor, çok katlı ve nitelikli yapılar

için özel cephe çözümleri sunuyor.

Bugün, yurt içinde ve dışında pek çok

yapı projesi Saray Alüminyum’un ısı verimliliği

yüksek ürünleri ile giydiriliyor. Örneğin,

Viaport Venezia, Tema İstanbul,

Kale Avrupa, One Tower Ankara, Moment

İstanbul, Aypark İzmir, Gaziantep Iconova,

gibi büyük projelerin tercihi Saray Alüminyum.

Projeye özel olarak geliştirilen giydirme

cephe, bondingli cephe, panel cephe,

kapı, pencere sistemleri ve alüminyum

kompozit panelleri ile mimar ve tasarımcılara

estetik, güvenlik ve ısı yalıtımının

ön planda tutulduğu yaratıcı ve özgün

binalar yapmak için sınırsız fırsatlar sunmaktayız.

Üretim tesislerimiz İstanbul Güneşli ve

Tekirdağ Çerkezköy’de bulunuyor. Yaklaşık

100 bin m² kapalı alana sahip bu

tesislerde, yılda 3,5 milyon metrekare

alüminyum kompozit panel, 30 bin ton

alüminyum profil, 20 bin ton PVC profil

üretiyoruz. Bu üretimin yaklaşık %40′ını

Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve Asya’da

50’yi aşkın ülkeye ihraç ediyoruz.

74

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

İnşaat piyasasındaki

dalgalanmalardan ne ölçüde

etkileniyorsunuz? Satışların

sürekliliği konusunda neler

söylemek istersiniz?

İnşaat piyasasındaki dalgalanma elbette

tüm sektörler gibi bizi de etkiliyor. Ancak

%40’a varan ihracat oranımız ve makine,

elektrik elektronik, ısıtma ve soğutma

gibi pek çok sektöre ürün tedariki yapıyor

olmamız, piyasalardaki dalgalanmaların

oluşturduğu olumsuz etkiyi bertaraf etmemizi

sağlıyor.

Toplam satış ve ciromuzun yaklaşık yüzde

%40’ını ihracattan elde ediyoruz. Şirket

bünyesinde ihracat şampiyonu ise PVC

Kapı ve Pencere sistemleri oldu. Geçen yıl

bu ürün grubundaki üretimin yüzde 98’ini

yurt dışına ihraç ettik.

Saray çatısı altında 2017 yılında toplamda

yaklaşık 195.000.000 TL ihracat gerçekleştirirken,

2018 yılında ihracat hedefimizi

330.000.000 TL olarak belirledik.

Yine 2018’de ihracata yönelik önemli bir

hamlemiz de yurtdışı yetkili bayi ağımızı

genişletmek oldu. Gelecek yıl bu alana yönelik

çalışmalarımıza daha da hız kazandıracağız.

İhracat başarımız nedeniyle Saray markası

yurtdışında da çeşitli yapılarda sıklıkla

karşımıza çıkabiliyor. Yalnızca yurt içinde

değil yurt dışında da pek çok büyük proje

Saray Alüminyum ürünlerini tercih ediyor.

La Rambleta Theater Valencia, Porta Batumi

Tower Batum, Hotel Hills Bosna Hersek

bu projelerden yalnızca birkaçı...

Rekabet noktasında ürün ve

fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl

belirliyorsunuz?

Stratejimizi “yüksek performanslı inovatif

ürünler” şeklinde özetlemek yanlış olmaz.

Temel prensiplerimizin başında kaliteden

asla ödün vermeden üretim yapmak geliyor.

Yaklaşık 40 yıldır, yüksek kalitede, iyi

ve en doğru ürünlerle tüketicilerimizi buluşturmaya

çalışıyoruz. Farklı coğrafyalardaki

tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını belirleyip,

çözüm sunan yenilikçi ürünler geliştiriyoruz.

Bu vizyonla geliştirdiğimiz ürünlerle ve

bu ürünlere yönelik uygun fiyat politikalarımızla

rakiplerimizden ayrıştığımızı söyleyebilirim.

Nano kompozit panel, B1 yanmazlık sınıfı

kompozit panel, A2 yanmazlık sınıfı

embossing kompozit panel, A2 yanmazlık

sınıfı mineral dolgulu kompozit panel, ve

alüminyum cotta dış cephe kaplama malzemesini

Türkiye’de ilk defa pazarla biz

buluşturduk. Bu da pazarda benzersiz ve

rakipsiz olmamızı sağlıyor.

Markalaşmanın rekabetteki

yeri nedir? Bu konudaki

çalışmalarınızdan biraz bahseder

misiniz?

Küreselleşen dünya ekonomisi içerisinde

mevcut konumlarını korumak ve rekabetçi

piyasa koşulları karşısında yerini sağlamlaştırmak

isteyen tüm firmalar, kuşkusuz

rakiplerinden farklılaşarak ve değişen koşullara

uyum sağlayarak bu amaçlarına

ulaşabilirler. Dolayısıyla güçlü ve orijinal

markalar oluşturmaları ve oluşturdukları

bu markaları çeşitli stratejilerle destekleyip

geliştirmeleri gerekmektedir. Nihayetinde

markalaşma, rekabet kavramının somutlaşmış

hali olup, bir firmanın organizasyon

yapısının tamamını ilgilendirmektedir.

Sektörümüzde markalaşmanın yolu, AR-

Ge ve inovasyondan geçmektedir. Saray

Alüminyum ürünleri ile donatılmış yapıların

sayısını global ölçekte her geçen gün daha

da artırmak temel amaçlarımızdan biri. Bunun

için dünyanın dört bir yanında, farklı

coğrafyalarda yaşayan tüketicilerin istek

ve ihtiyaçlarını keşfetmeye odaklanıyoruz.

Yıllık bütçemizin yaklaşık %5’ini Ar-Ge’ye

ayırarak, yenilikçi ürünler geliştiriyoruz.

Tüketici beklentileri sürekli

değişiklik gösteriyor. Bu değişim

sektörü nasıl etkiliyor? Bu değişim

sürecinde siz kendinizi nerede

görüyorsunuz?

Saray Alüminyum olarak, Ar-Ge çalışmalarımız

sonucu geliştirdiğimiz yeni ürünlerle

ürün farklılaşması sağlıyoruz. Bazen tüketici

beklentilerine göre ürün geliştiriyor

bazen de bir adım öne geçip ihtiyaçları

öngörerek ürün geliştiriyoruz. Şirketimizin

Ar-Ge çalışmalarını oluşturan konuların

başında, yeni veya iyileştirilmiş ürün geliştirerek

daha önce karşılanamayan ihtiyaçlara

cevap vermek, yeni ve/veya performansı

artırılmış ürün geliştirerek müşteri

memnuniyetini arttırmak bulunuyor. Bunların

yanı sıra, yeni pazarlama yöntemleri

geliştirmek ve geliştirilen ürünün ticarileştirilerek

pazara yayılmasını sağlamak da

temel hedefler arasında yer alıyor. Öte

yandan yurt dışındaki fuarlara katılarak,

hızla değişen ve dönüşen sektör normlarını

yakalamayı, yeniliklerin sadece takipçisi

değil, aynı zamanda ilk uygulayıcısı olmayı

amaçlıyoruz.

Örneğin, bu yıl ilk kez piyasaya sunduğumuz

SARAYROLL Panjur ve Kepenk Sistemleri,

Korkuluk Sistemleri ve Motorlu Giyotin

Pencere ve Küpeşte Sistemleri, farklı

alanlarda tüketici beklentilerini karşılamaya

yönelik geliştirildi.

Örneğin, SARAYROLL markalı Panjur ve

Kepek Sistemleri, tüketicilerin beklentilerinde

en üst sıralarda yer alan ısı ve ses

izolasyonu sorununa maksimum çözüm

sağlıyor. Sistemler, hem monoblok hem de

dıştan takma olmak üzere iki ayrı sistemde

üretiliyor. Her iki sistemde de kullanılan poliüretan

iç dolgusu, ısı ve ses izolasyonunu

maksimum boyuta çıkarıyor, mükemmel

bir yalıtım avantajı sunuyor. Yerli ve yabancı

markalı tüm pencere ve kapı sistemleriyle

uyum sağlayan SARAYROLL, ahşap

desenli olarak üretilebildiği gibi çok geniş

renk seçenekleri de sunarak benzerlerinden

farklılaşıyor.

Bir diğer ürünümüz ise Korkuluk Sistemleri

idi. Bildiğiniz gibi korkuluk sistemleri, son

dönemde yapı sektörünün vazgeçilmez

estetik unsurlarından biri oldu. Biz Saray

olarak bu estetiğe tartışılmaz bir güven unsurunu

da kazandırdık.

Kısa bir süre önce geliştirdiğimiz Motorlu

Giyotin Pencere ve Küpeşte Sistemiz de

tüketicilerden yoğun ilgi görüyor. Tamamen

açıldığında küpeşte görevi gören, kapatıldığında

pencereye dönüşen bu ürün,

kumandasına tek bir dokunuşla yaşam

alanlarını açık mekânlara dönüştürebilme

özelliği ile öne çıkıyor. Yine yeni nesil mimarinin

sıkça kullandığı bir fonksiyona tartışılmaz

bir kalite ve güvenlik getiriyoruz.

76

Yapı Malzeme Ekim 2018


“Türkiye lideri olan Alimex’in,

Avrupa’nın da en iyisi olmasını amaçlıyoruz”

“Türkiye ve Avrupa’daki Ar-Ge departmanlarının yürüttüğü çalışmalarla ürünlerimizi

geliştirerek, yeni tasarımlara imza atıyoruz. Birçok üründe kendini gösteren kişiselleştirme,

enerji tasarrufu ve akıllı sistemleri kendi tasarımlarımızda da uyguluyoruz. Standart

ve kimliksiz kapı ve pencerelerin yerine kişiye özel yaptığımız üretimini teknoloji ile

birleştirdiğimiz ürünler bizi pazarda öne çıkarıyor.”

1993 yılında İsviçre’nin başkenti Zürih’te

kurulan Alimex Alüminyum, aynı yıl içinde

Türkiye’de de faaliyetlerine başladı.

Sunparadise ve Windoor ile birleşerek

Wingroup şirketler bünyesinde faaliyet

gösteren firma, 15000 m 2 kapalı üretim

sahası ve 350 çalışanıyla pazardaki payını

her geçen gün artırmakta.

Alimex Alüminyum Genel Müdürü Galip

Arbak ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,

Türkiye pazarındaki faaliyetlerini,

önümüzdeki döneme dair plan ve

projelerini konuştuk.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri

hakkında kısaca bilgi verir

misiniz?

Alüminyum doğramadan kış bahçesi,

pencere ve kapı üretimi yapan Alimex

Alüminyum, kendi Ar-Ge departmanında

yürüttüğü yeni ürün ve ürün geliştirme

Galip Arbak / Alimex Alüminyum Genel Müdürü

çalışmalarının yanı sıra sektör gereksinimleri

ve müşteri talepleri doğrultusunda

yenilikçi tasarımlara imza atıyor. Dış ve iç

alanı birleştirebilecek ve isteğe bağlı dış

alanı kapatıp yaşam alanına dâhil edecek

sistemler üzerine engin bir uzmanlığımız

bulunuyor.

Alimex olarak 2007 yılından bu yana

Wingroup çatısı altında üretimini gerçekleştirdiğimiz

ürünlerimizi, sektöründe

Avrupa lideri olan Sunparadise markası

altında pazara sunuyoruz. Ayrıca müşterilerimizden

gelen talepler ve sektör ihtiyaçları

doğrultusunda özel tasarım ürünlerin

üretimini de gerçekleştiriyoruz.

Yurtdışı merkezli bir grubun üretim ayağını

oluşturduğumuzdan imalatımızın büyük

bir çoğunluğunu yurt dışına gönderiyoruz.

Ürünlerimiz ağırlıklı olarak merkez

Avrupa ve İskandinav ülkelerinde satılıyor.

Dubai, Kuveyt, Ürdün, Lübnan yeni

pazarlarımız arasında yer alıyor. 2019 yılı

hedeflerimiz içinde Rusya pazarına da

girmek bulunuyor.

İnşaat piyasasındaki

dalgalanmalardan ne ölçüde

etkileniyorsunuz? Satışların

sürekliliği konusunda neler

söylemek istersiniz?

İnşaat sektöründe yaşanan her türlü değişiklik

doğrudan bizim sektörümüze de

etki ediyor. Yurt içinde gerçekleştirdiğimiz

projelerde bu etkiyi hissedebiliyoruz. Ancak

üretiminin çoğunu yurt dışına ihraç

eden bir firma olduğumuz için satışlarımızda

şu ana kadar ciddi oranda bir etkilenme

yaşamadık.

Butik üretim yapmakla birlikte yılda yaklaşık

40 bin projeye imza atıyoruz. Yani

yıllık siparişimiz 40 bin adedi buluyor.

2016’da 300 bin metrekare olan üretimimiz

2017’de 350 bin metrekareye ulaştı.

Yıllık üretim kapasitemiz ise 400 bin metrekare.

Firmamızın geçen yıl Avrupa konsolide

satışları 75 milyon Euro olarak gerçekleşti

ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin açıkladığı

ilk 1000 ihracatçı firma listesinde

824’üncü sırada yer aldık. Kendi sektöründe

en çok ihracat yapan firmayız.

78

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

Türkiye satışlarında 2017 yılını cirosal

olarak yüzde 270 büyüme ile kapattık.

2018’in ilk çeyreğinde ise Türkiye satışları,

yıllık satış bütçesinin üzerinde gerçekleşti.

Geçen yıl 4,5 milyon TL olan Türkiye

satış cirosu 2018’de 10 milyon TL’yi

aşmasını bekliyoruz. Önümüzdeki üç yıl

içinde ise satınalmalarla birlikte yurtiçi

ciromuzun 150 milyon TL’ye ulaşacağını

öngörüyoruz.

Bayi ve Satış ağında bu yıl

nasıl bir mesafe kat ettiniz? Bu

minvalde önümüzdeki dönem için

hedefleriniz neler?

Butik üretim yaptığımız için ürünlerimiz

yapı marketlerde bulunmuyor. Yurt genelindeki

27 bayiimiz aracılığı ile müşterilere

ulaşıyoruz. Bayii sayımızı 50’ye çıkarmayı

hedefliyoruz. Öte yandan öncelikli

hedef kitlemizi mimarlar oluşturuyor.

Rekabet noktasında ürün ve

fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl

belirliyorsunuz?

Daha çok kullanıcıya özel tasarımlar yapıyoruz.

Türkiye ve Avrupa’daki Ar-Ge

departmanlarının yürüttüğü çalışmalarla

ürünlerimizi geliştirerek, yeni tasarımlara

imza atıyoruz. Birçok üründe kendini gösteren

kişiselleştirme, enerji tasarrufu ve

akıllı sistemleri kendi tasarımlarımızda da

uyguluyoruz. Standart ve kimliksiz kapı

ve pencerelerin yerine kişiye özel yaptığımız

üretimini teknoloji ile birleştirdiğimiz

ürünler bizi pazarda öne çıkarıyor.

Markalaşmanın rekabetteki

yeri nedir? Bu konudaki

çalışmalarınızdan biraz bahseder

misiniz?

Ürünlerimizi Sunparadise markası altında

pazara sunuyoruz. 2015 yılından önce

sadece Avrupa’ya satış yaparken, faaliyete

geçirdiğimiz Türkiye satış

şirketimiz vasıtasıyla bu yıldan sonra iç

pazarda faaliyet göstermeye başladık.

Yurtiçi çalışmalarımız çok eski olmasa

da markalaşma konusunda kısa sürede

oldukça yol aldık. Bu başarıda Sunparadise’ın,

Avrupa pazarındaki payı da etkili

oldu. Yurtiçinde konut, otel, restoran, kafe

gibi mekanlara satış yapıyoruz. Bazı referanslarımız

arasında Nusr.Et, Lacivert,

Huqqa, The Market, Go Meso, Mado, Develi,

Nişantaşı Brasserie, Lale Hotel, Polat

Hotel, Park Inn by Radisson yer alıyor.

Tüketici beklentileri sürekli

değişiklik gösteriyor. Bu değişim

sektörü nasıl etkiliyor? Bu

değişim sürecinde siz kendinizi

nerede görüyorsunuz?

Bugün artık daha bilinçli bir tüketici kitlesine

hitap ediyoruz. Müşteri ne istediğini

biliyor. Artık piyasaya sunulan

ürünlerle yetinmeyen

tüketici, pazara sunulan

alternatiflerde söz sahibi

olabiliyor. Bu noktada

biz kendimizi avantajlı

görüyoruz. Çünkü seri

üretim yapmıyoruz. Üretimimiz,

kişisel tercihler

doğrultusunda şekilleniyor.

Yani ihtiyacını bilen

ve belli estetik kaygısı

olan günümüz tüketicisine

yönelik projeler üretiyoruz.

Kullandığımız artırılmış

gerçeklik ve sanal

gerçeklik uygulamaları

ile kendi sektörümüzde

öncü durumdayız. VR (Virtual Reality) uygulamamızda

kullanıcı, senaryolaştırdığımız

bir evin içinde gezerek, ürünlerimizi

deneyimleyebiliyor. AR (Augmented Reality)

uygulamamızda ise hem proje sahibi

hem de bayilerimiz için önemli özellikler

taşıyan bir aplikasyon. Müşteriye istediği

ürünün yerini gösteriyor. Aplikasyonla

birlikte müşterinin cep telefonunu istenen

yere doğru yönlendiriyoruz, ürünü seçiyoruz,

ölçülerini elimizle ayarlıyoruz, rengini

seçiyoruz, onay aldıktan sonra proje

siparişe dönüşüyor ve fabrikaya sipariş

olarak geliyor. Fiyatı hemen çıkıyor, değişiklik

isteniyorsa hemen yapılıyor. Bütün

sistemleri bu aplikasyona uyarladık. Böylece

büyük bir hız kazandık.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

2020 yılına kadar sektöründe Türkiye lideri

olan Alimex’in, Avrupa’nın da en iyi

alüminyum doğrama firması olmasını

amaçlıyoruz. İskandinav pazarına özel

ürettiğimiz korkuluk sistemlerinde 2016

ve 2017 yılı oldukça başarılı geçti. Bu

ürün sistemlerinde metraj olarak Avrupa’da

ilk üçteyiz.

Tesisimize yatırımlarımız sürüyor. Hali

hazırda kapasite artırımına yönelik 7 milyon

Euro’luk bir yatırımı 2018 itibarı ile

tamamlamış olacağız. Bununla birlikte 5

yıllık bir zaman dilimi içinde şirket satın

alma gibi bir planımız da mevcut.

Alimex’te yaş ortalamamız 31. Çok dinamik

ve tutkulu bir ekibiz. Son 3 senede

insan kaynağımıza yönelik yaptığımız

özenli çalışmalar sonucunda inovasyon

skorumuz oldukça yükseldi, yurtiçi satışta

inanılmaz bir başarı elde ettik ve

hayallerimizin ötesine geçen bir IT ekibi

yarattık. Bu başarılarımızı toplumsal

fayda gözeterek gerek başka firmalarla

gerekse üniversitelerimizle paylaşıyoruz.

Ciromuzun %1.5 ile % 2’si kadarını Ar-Ge

çalışmalarına ayırıyoruz. 2017 yılının sonunda

da Alimex, Tasarım Merkezi olarak

tescillendi.

Yapı Malzeme Ekim 2018 79


CSB toplanır lamel sistemi teknolojisi binaları koruyor

Güneş, rüzgâr ve

yağmura karşı Schüco

Schüco tarafından geliştirilen toplanır lamelli yeni CSB

(Concealed Shaped Blind) alüminyum güneş kırıcı sistem,

9-10 rüzgar yükünde bile güvenle çalışacak şekilde üretildi.

Tam olarak kapalı olduğu zaman bile sağladığı % 23‘ten

fazla dış görüş oranı ile manzarayı izlemenizi sağlar.

Schüco FWS 50/60 cephe sistemine

dışta tamamen entegre olan güneş gölgeleme

sistemi Schüco CSB, güneşli

günlerde binaya ısı girişini büyük ölçüde

azaltan bir gölgeleme çözümü sunar.

Sistem, aynı zamanda ağır rüzgâr yükü

olan günlerde de koruyucu işlevini sürdürüyor.

Sarılarak toplanan güneş kırıcı, kılavuz

rayları içinde sabit kalan ekstrüde alüminyum

lameller sayesinde 25 m / s’ye

kadar rüzgâr hızlarına dayanabilir. (Beaufort

ölçeğinde rüzgâr gücü 9-10) Yüksek

derecedeki transparanlığa (yüzde

23) ise boşluklu lamel formu sayesinde

erişilir. Doğrudan güneş ışığının tam gölgelenmesi,

21 derecelik bir güneş açısında

gerçekleşir. Güneş kırıcı C0 ve C31

- C35 arası eloksal tonlarında mevcuttur

ve bu sayede bir binanın dış tasarımına

uyum sağlar.

İmalat ve montaj avantajları

Schüco CSB güneş gölgeleme sistemi,

SchüCal yazılımına entegre edilmiştir,

böylece çok yönlü üniteler kolayca konfigüre

edilebilir. 4.6 kg/m2 güneş korumasında

ki hafif ağırlıklardan biridir. Tahrik

miline sarılır ve kurulum için hazır halde

teslim edilir. İmalatçının tek yapması

gereken yan kılavuz raylarını kesmektir.

Kayar kılavuz yan kapaklara entegre

edildiğinden, şeritleri kılavuz raylarına

geçirmenin zahmetli adımı, imalatçı için

elimine edilmiştir. İmalatçılar, aynı zamanda,

son konumu ayarlamak için zaman

alıcı manüel işlemi de es geçebilir.

Kullanıcı, ilk kullanımda perdenin üst ve

alt uç konumlarını, motorda yerleşik bir

yük kesici aracılığıyla ayarlar. Ayrıca, engel

tespitini de içeren otomatik son konum

ayarı, CSB’nin yanlış kullanımdan

dolayı zarar görmesini önler.

80

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

Reynaers, yapı

cephelerini yeni

teknolojiyle giydiriyor

Teknolojinin mimariye kattığı değerleri gündeme

taşımak amacıyla düzenlenen “Cephe Tasarımında

Yeni Teknolojiler” etkinliği Beşiktaş Deniz Müzesi çatısı

altında, Belçika orjinli alüminyum firması Reynaers, iş yapı

sızdırmazlık malzemesi üreticisi Tremco illbruck ve cam

sektöründeki Şişecam Topluluğu üyesi Şişecam Düzcam,

iş birliği gerçekleşti.

21’nci yüzyılın dijital çağ olarak adlandırıldığını

hatırlatarak paneli başlatan Şişecam

Düzcam Kaplamalı Camlar ve Franchise

Müdürü Esra Aydınoğlu, 2016 verilerine

göre dünyadaki 7 milyar insanın 3.5 milyarının

internet kullanıcısı olduğunu, 5

milyarının akıllı telefon kullandığını belirtti.

Bu hızlı dönüşümün yapılara da yansıdığını

söyleyen Aydınoğlu “camın geleceğini”

şekillendirdiklerini söyledi.

BIM Maliyeti %20 Düşürüyor

Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) çalışmalarının

kullanımını tanıtarak mikrofonu devralan

Tremco Illbruck Pazarlama ve İletişim

Müdürü Florence Compte-Sahakian her

yapı için en iyi çözümü bulmak amacını

taşıdıklarını söyledi ve “BIM platformu mimarlar

tarafından sızdırmazlık sistemleri

için hazırlandığını” belirtti.

AKM’de Yeni Cephe Teknolojisi

Nasıl Kullanıldı?

Cephede dijitalleşme başlıklı ilk oturumu

Werner Sobek Genel Müdürü Yetkin Bentürk

ile beraber sunan Tabanlıoğlu Mimarlık

Kurucu Ortağı Murat Tabanlıoğlu, AKM

projesinin cephesini ve detaylarını anlattı.

Mimaride, Avalon Sanal Gerçeklik

deneyimi

Cephede dijitalleşme başlıklı oturumun

son konuğu; pencere, kapı, cephe, sürme

doğrama, katlanır kapı ve güneş kırıcılar

için yenilikçi çözümler geliştiren Avrupa’nın

lider kuruluşlarından Reynaers Alüminyum’un

BIM & Sanal Gerçeklik Ürün Müdürü

Nina Timmermans’dı.

Timmermans konuşmasında, çözüm ortakları

mimarlar ve yatırımcılar için çalıştıklarını,

belirterek “CAD yazılımı, çizim

tahtasına elle taslak hazırlamanın yerini

otomatik işlemle değiştirdi. Bilgisayar kullanarak

2B illüstrasyonlar veya 3B modeller

üretildi. Bu, tasarım konseptlerini daha

önce hiç olmadığı kadar kolay ve verimli

bir şekilde oluşturma ve manipüle etme

yeteneği kazandırdı. BIM’in ise son on yıl

içinde yaygın olarak benimsenmesi daha

uzun sürdü,” dedi.

Timmermans “En azından teoride, BIM

tüm inşaat ekibinin bir binanın sanal bir

modelinden çalışmasına izin verir, değişiklik

ve yenilikleri test eder, daha sonra ilgili

herkes tarafından tutarlı bir şekilde takip

edilebilecek bir yaklaşıma karar verir. BIM

inşaat ekibi arasında iş birliğine yardımcı

olmak için tasarlansa da aynı zamanda

müşterinin binalarının neye benzeyeceğine

dair daha iyi bir kavrayış kazanmasını

sağlar’’ diye devam etti.

Sunumda, bu eğilimin ilerisinde, Reynaers

Alüminyumun, etkileyici teknolojinin neler

yapabileceğini göstermek için Belçika’daki

merkez ofisinde AVALON’u yarattığı anlatıldı.

AVALON Teknolojisi

Özellikle mimari uygulamalar için ve 8 kişiye

kadar gruplar için tasarlanmış, yüksek

teknolojili bir projeksiyon tabanlı sanal gerçeklik

odası. Beş taraflı projeksiyon kullanıcıyı

nihai bir VR deneyime dönüştürür.

AVALON, mimari 3D modellerini içine girebileceğiniz

sanal bir modele dönüştürerek,

binanın içinde veya etrafında her türlü

tasarım ve teknik özelliği gözden geçirmenizi

sağlar. Modeldeki değişiklikler gerçek

zamanlı olarak yapılabilir, seçenekler en

gerçekçi şekilde değerlendirilerek karar

sürecini belirler. Bu teknoloji BIM’in yerini

almaz ve asla değiştirmez, bunun yerine

planlama aşamalarını değiştirir ve yanlış

anlaşılmalardan kaynaklanan çatışmaları

ve maliyetleri önlemeye yardımcı olur.

AVALON VR oda sistemi 25 projektörden

oluşan, modeli Ultra yüksek çözünürlükte

Cave VR sistemi olarak anılan duvarlara

yansıtan son teknoloji lazer teknolojisi kullanır.

Aktif 3D gözlükler, projenin paylaşılan

3D deneyimini yaşamaya izin verir.

Antroposen Çağı’nda Denge Arayışı

Tasarımda Dijitalleşme başlıklı ikinci oturumun

konuşmacısı; Salon Architects kurucu

ortağı Y.Mimar Alper Derinboğaz İçinde

bulunduğumuz dönemi Büyük Hızlanma

(Big Momentum) çağı olarak adlandırılıyor.

Derinboğaz, ‘’her şeyin birden hızlandığı,

bütün dünyanın birbirine bağlandığı, bilgi

akışının artmasıyla üretimin de çoğaldığı

bir çağın içindeyiz’’ dedi.. Jeologların bu

çağı Antroposen çağı diye nitelendirdiğini

söyleyen mimar, insanın ilk defa dünyaya

jeolojik ölçüde zarar verebilecek noktaya

geldiğini belirtiyor.

Yapı Malzeme Ekim 2018 81


“Marka sadakatini artırıcı çalışmalar

üzerine projeler geliştiriyoruz”

“İlk olmanın verdiği sorumlulukla gerek üretim teknolojilerinde yapılan yenilikler, gerekse

son dönemde markamıza yaptığımız yatırımlarla, günümüzün rekabetçi ortamında aynı

güçle müşterilerimize hizmet etmeye devam ediyoruz. Pencereye adını veren marka olma

misyonumuz ve sahip olduğumuz sorumlulukla, bir yandan uluslararası bilgi birikimi ve

deneyimini ülkemize taşırken sektörümüzün de gelişmesine katkı sağlıyoruz.”

Kurulduğu ilk günden bu yana yaptığı

markalaşma faaliyetleri, sektöre getirdiği

yenilikler ve gerçekleştirdiği ilkler ile istikrarlı

bir şekilde yoluna devam eden Pimapen;

PVC Profil sektöründe lider firmalar

arasında yer almakta.

Uzman kadrosuyla lider konumda olmanın

sorumluluğu ve bilinci ile başarılarını

sürekli artıran firma, sürdürülebilir iş modeli

ile ürün, satış ve satış sonrası hizmet

süreçlerini dünya standartlarında gerçekleştirmekte.

Pimapen Satış Müdürü Seyfettin

Aslan ile gerçekleştirdiğimiz röportaj

çalışmamızda pazardaki son durumu,

önümüzdekidöneme dair plan/projelerini

ve Pimapen başarısının altındaki sırları

ele almaya çalıştık.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri

hakkında kısaca bilgi verir

misiniz?

Müşterilerimizin kapı ve pencere sistemlerinde

ihtiyaç duyduğu her alanda kullanabileceği,

modern ve mimari açıdan

evleriyle uyum içinde olabilecek ürünlerimiz

bulunuyor. PVC pencere ve kapı

sistemlerinde Nirvana ve Carisma, sürme

sistemlerde ise Dynamic, Albatros, Infinity

serilerimizin üretim ve satışlarını gerçekleştiriyoruz.

Bunun yanında Pimastor

Panjur ve Pimablok Kepenk sistemlerimiz

de ürün gamımızın içinde yer almaktadır.

Kartepe Üretim ve Lojistik tesislerimizde

ürünlerimiz son teknoloji yöntemlerle iş

sağlığı ve güvenliği yükümlülükleri dikkate

alınarak üretiliyor. Yapılan tüm bu AR-

GE çalışmaları sayesinde üstün ses ve

ısı yalıtımına sahip nitelikli ürünler tasarlıyoruz.

Ülkemizdeki enerji verimliliğine

katkı sağlıyoruz. İş süreçlerimizde üretim

aşamasından son tüketiciye ulaştırma

aşamasına kadar her süreçte “İş Mükemmelliği”

modeli esas alıp sürdürülebilir bir

gelecek için çalışmalarımız devam etmektedir.

İnşaat piyasasındaki

dalgalanmalardan ne ölçüde

etkileniyorsunuz? Satışların

sürekliliği konusunda neler

söylemek istersiniz?

82

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

PVC Profil sistemlerinin pazardaki durumuna

baktığımızda yenileme/ değiştirme,

kentsel dönüşüm ve yeni projelere bağlı

olarak büyüme gösterdiğini görüyoruz.

Bildiğiniz gibi son yıllarda yenileme/değiştirme

pazarı daralmakta olup yerini

projeler almaktadır. Buna bağlı olarak son

iki yılda 2016 ve 2017 yıllarında daha çok

yeni projeler ile PVC Profil üretimi de artmış

ve 2018 ilk çeyreğe kadar da büyüme

devam etmiştir. Yılın ikinci yarısındaki durağanlığın

markamıza yansımasına rağmen

2018 yılını olumlu kapatacağımıza

inanıyoruz. Bu bağlamda satışlarımızın

sürekliliğini sağlamak adına marka sadakatini

artırıcı çalışmalar üzerine projeler

geliştirerek 2019’ a hazırlık yapıyoruz.

Bayi ve Satış ağında bu yıl

nasıl bir mesafe kat ettiniz? Bu

minvalde önümüzdeki dönem için

hedefleriniz neler?

36 yıllık marka serüvenimizde tüketici

beklenti ve taleplerini Türkiye’ye yayılan

köklü ve güçlü 300’e yakın üretici, 600’

ü aşan satıcı bayi ağımız ile sağlamaya

devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde

ise iş ortaklarımızla olan marka sadakatini

arttırarak büyümeyi hedefliyoruz.

istek, talep ve beklentisi

iş ortaklarımız

olan bayilerimiz

sayesinde bizlere

ulaşmakta olup bizlere

iç görü oluşturmamızda

yardımcı

olmaktadır. Şeffaf

marka olmanın verdiği

güvenle bilinçli

tüketicilerin olmasını

markamızın değerini

arttıracağına ve

bizi rakiplerimizin bir

adım ötesine taşıdığına

inanıyoruz. Bu

bilinç ve iç görü ile

gelecek dönemdeki

yatırımlarımıza yön

verip Ar-Ge çalışmalarımızı

destekliyoruz.

Bugün Türkiye’de 36

yıldır tüketici odaklı

çalışmalarımız sayesinde

pencereye

adını veren marka

konumundayız.

Markalaşmanın rekabetteki

yeri nedir? Bu konudaki

çalışmalarınızdan biraz bahseder

misiniz?

Türkiye’nin PVC sektöründeki ilk markası

olan ve bugün pencereye adını veren Pimapen,

36 yıldır büyümeye devam ediyor

ve etmektedir. PVC sektörünün liderlerinden

olan Pimapen’in başarısındaki en

önemli yapı taşı ilk olma özelliğinin yanında

sağladığı insan kaynağıdır.

İlk olmanın verdiği sorumlulukla gerek

üretim teknolojilerinde yapılan yenilikler,

gerekse son dönemde markamıza yaptığımız

yatırımlarla, günümüzün rekabetçi

ortamında aynı güçle müşterilerimize hizmet

etmeye devam ediyoruz. Pencereye

adını veren marka olma misyonumuz ve

sahip olduğumuz sorumlulukla, bir yandan

uluslararası bilgi birikimi ve deneyimini

ülkemize taşırken sektörümüzün de

gelişmesine katkı sağlıyoruz.

Tüketici beklentileri sürekli

değişiklik gösteriyor. Bu değişim

sektörü nasıl etkiliyor? Bu

değişim sürecinde siz kendinizi

nerede görüyorsunuz?

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bilgiye

çok daha kolay ve hızlı erişim sağlayan

tüketici dijital ortamda araştırma yaparak

ürün satın alma kararı vermektedir.

Pimapen olarak bizde dijital çağı yakından

takip ederek bu alanda çalışmalar

yapıyoruz. Bunun yanı sıra her gün

yaklaşık 1000 showrooma gelen tüketici

Seyfettin Aslan / Pimapen Satış ve Pazarlama Müdürü

Yapı Malzeme Ekim 2018 83


Dosya

“Braas için inovasyon

temel bir strateji”

“Braas açısından inovasyon en önemli strateji. Bu strateji sadece Türkiye’ye özgü değil

tüm dünyadaki operasyonlarımızda benimsediğimiz ve yakından takip ettiğimiz uzun

soluklu bir süreç. Kaliteli çözüm ve teknolojileri Avrupa ile eş zamanlı olarak ülkemizdeki

müşterilerimize sunmaya gayret ediyoruz. Bu çabaların neticesinde de ürün gamımızda bizi

farklılaştıran özgün ve inovatif ürünler ağırlıklı olarak bulunmakta.”

35 ülkede, 100’den fazla üretim tesisi ve yaklaşık 7300 çalışanı ile eğimli

çatılarda bir dünya lideri olan Braas Çatı Sistemleri, kendi uzmanlık alanında

sürekli Ar-Ge çalışmaları gerçekleştirmekte. Eğimli çatılara yönelik

tasarlanmış birbiriyle uyumlu geniş bir ürün portföyüne sahip olan firma, bu

anlamda müşterilerine üst seviyede bir hizmet sunmakta. Braas Çatı Sistemleri

Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Daniş Navaro ile gerçekleştirdiğimiz

röportaj çalışmamızda, pazardaki dalgalanmalardan tüketici beklentilerine

kadar tüm merak ettiklerimizi kendilerine sorduk. Bize vakit ayırdıkları için

sayın Navaro’ya teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz.

Firmanız hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Ülkemizde 1998 yılında faaliyete başlayan Braas Çatı Sistemleri, BMI

Group’un bir kuruluşudur. Braas, sadece eğimli çatılarla ilgili ürün ve hizmetler

sunan dünyanın lider çatı çözümleri firmasıdır. Braas Çatı Sistemleri

olarak, tamamı eğimli çatılara yönelik olarak tasarlanmış, birbiriyle tam

uyumlu ürün ve çözümlerden oluşan bir ürün gamı ile tüketicilerimize uzun

ömürlü, estetik ve fonksiyonel çatılar sunmaktayız.

İnşaat piyasasındaki dalgalanmalardan ne ölçüde

etkileniyorsunuz? Satışların sürekliliği konusunda neler

söylemek istersiniz?

İnşaat piyasasındaki dalgalanmalardan sektördeki tüm üreticiler etkilenmekte.

Ancak Türkiye, çatı sektörü açısından büyük bir ölçeğe sahip. Ye-

84

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

nilikçi ve kaliteli ürünleri, müşteri memnuniyetini

ön planda tutan hizmet anlayışı ile

birlikte sunabilen firmaların, uzun vadede

satışlarını sürdürülebilir kılmayı başaracağını

söyleyebilirim.

Braas Çatı Sistemleri de, sadece sunduğu

ürünlerle değil; tasarım desteği, keşif, metraj,

mühendislik çalışmaları ve konusunda

sürekli olarak eğitim alan uzman çözüm

ortaklarınca sağlanan anahtar teslim çatı

hizmetleri ile kurulduğu günden bu yana

sektörde fark yaratmaktadır. Bu farkın neticesinde

önemli bir sadık müşteri kitlemizin

olduğunu ifade edebilirim.

Rekabet noktasında ürün ve

fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl

belirliyorsunuz?

Braas açısından inovasyon en önemli strateji.

Bu strateji sadece Türkiye’ye özgü

değil tüm dünyadaki operasyonlarımızda

benimsediğimiz ve yakından takip ettiğimiz

uzun soluklu bir süreç. Kaliteli çözüm ve

teknolojileri Avrupa ile eş zamanlı olarak

ülkemizdeki müşterilerimize sunmaya gayret

ediyoruz. Bu çabaların neticesinde de

ürün gamımızda bizi farklılaştıran özgün

ve inovatif ürünler ağırlıklı olarak bulunmakta.

Tüketici beklentileri sürekli

değişiklik gösteriyor. Bu değişim

sektörü nasıl etkiliyor? Bu değişim

sürecinde siz kendinizi nerede

görüyorsunuz?

Az önce de belirttiğim gibi değişen tüketici

beklentilerine ve değişime her zaman ayak

uydurmayı hedefleyen Braas için, inovasyon

temel bir strateji. Bu strateji sadece

Türkiye’de değil, dünyada faaliyette bulunduğumuz

tüm ülkelerde benimsediğimiz

ve başarısını sıkı bir şekilde takip ettiğimiz

Daniş NAVARO / Braas Çatı Sistemleri Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı

ortak bir stratejidir. Braas bünyesinde daima

kısa, orta ve uzun vadeli yatırımlar ve

ürün geliştirmeler söz konusu. Uzmanlık

alanımızda, tüketicilerin beklentisini daha

üst düzeye taşıyacak ürün ve çözümleri

geliştirme ve sunma konusunda öncü bir

role sahip olduğumuzu ifade edebilirim.

Tüketicilerimize, günümüzde ulaşılabilen

en üst düzey üretim teknolojilerinden farklı

mimari tasarımlara hitap eden yenilikçi kiremit

tasarımlarına, çatıya entegre güneş

enerji sistemlerinden kaliteli çatı detay

çözümlerine kadar genişleyen çok zengin

bir ürün gamı sunmaktayız. Birçok üründe

Avrupa’daki operasyonlarımızla eş zamanlı

lansmanlar yapmaktayız. Ayrıca uzman

çözüm ortaklarımız aracılığı ile yaklaşık

20 yıldan beri sunulan anahtar teslim çatı

hizmeti gibi farklı ve özgün hizmetlerimizin,

önümüzdeki dönemde sonuçlarımız

üzerinde olumlu katkısının artacağını düşünüyoruz.

86

Yapı Malzeme Ekim 2018


“Marka olmak,

müşterilerinize yaşattığınız

deneyimlerle gerçekleşmekte”

“Müşteri beklentilerine

cevap verebilmek için

Dünya’daki örnekleri

de takip ederek

kendimizi yeniliyoruz.

Her yıl yeni ürünlerle

müşterilerimize yeni

alternatifler sunuyoruz.

Çatı sistem

ürünlerinde de kolay

uygulama ve uzun

ömürlü çözüm sunan

ürünlerimizi geliştirip

sektöre sunuyoruz.”

Ali Osman Özaydemir / Kılıçoğlu Kiremit Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı

88

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

Çatılar için mükemmel kiremit ve çatı sistemlerinin

yanında, yapıların ihtiyaç duyduğu

pres tuğla, kaplama tuğla ve terra

cotta karolarıyla sektörünün tartışmasız

lideri konumunda olan Kılıçoğlu, kurulduğu

günden bu yana her zaman standartların

üzerinde özelliklere sahip ürünleriyle kalite

ve güvenin adresi olmuş. Son dönemde

tamamen kendi imkanlarıyla geliştirmiş olduğu

Megaron Yeni Nesil Çatı Teknolojileri

ile artık müşterilerine çatı sistemlerine dair

her noktada en sağlıklı hizmeti veren şirket,

sürekli yenilenen teknolojilerle günden

güne büyümeye devam etmektedir.

Kılıçoğlu Kiremit Pazarlamadan Sorumlu

Genel Müdür Yardımcısı Ali Osman Özaydemir

ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,

Kılıçoğlu’nun son dönemdeki

faaliyetleri, önümüzdeki döneme dair plan/

projeleri ve Megaron Teknolojilerini ele almaya

çalıştık.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri

hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

1927 yılında Eskişehir’de kurulan Türkiye’nin

ilk kiremit fabrikalarından olan Kılıçoğlu

günümüzde yapı sektörünün önderleri

arasında yer almaktadır. Kılıçoğlu

bu yıl 91. yılını kutluyor. Sektörde ilkleri

gerçekleştirmiş kendi sektörünün lideri konumunda

bir markadır. Kılıçoğlu olarak kurulduğumuz

günden bu yana milyar adetten

fazla kiremit üretimi gerçekleştirdik,

yaptığımız AR-GE çalışmaları neticesinde

ürünlerinde ve hizmetlerinde çeşitlilik sağladık.

Bugün kurulu kapasiteyle kiremit

üretimimiz Megaron Çatı Teknolojileri ile

birlikte yıllık 8 Milyon metrekareye çıkmıştır.

Eskişehir’de bulunan Türkiye’nin en

yüksek kapasitesine sahip tam otomatik

fabrikamız ve sürekli yenilenen teknolojilerle

günden güne büyürken, ürün kalitesini

her geçen gün bir adım daha ileriye

taşıyoruz.

İnşaat piyasasındaki

dalgalanmalardan ne ölçüde

etkileniyorsunuz? Satışların

sürekliliği konusunda neler

söylemek istersiniz?

İnşaat piyasasındaki dalgalanmalar bizler

de diğer tedarikçi firmalar gibi etkiliyor tabii,

ancak kiremit ve çatı sektöründe yenileme

pazarı dediğimiz bir alternatif pazarımız

var. Bu süreçte evinin çatısını yenilemek

isteyen, renovasyonu yapılan çatılara hizmet

verebiliyoruz. Ayrıca yeni çatı pazarında

evinin çatısında uzun ömürlü ve kaliteli

ürünleri kullanmak isteyen, anahtar teslim

çatı hizmeti isteyen son müşterilerimize

uzman bayilerimiz aracılığı ile hizmet veriyoruz.

Çatıda sunduğumuz malzeme alternatifleri

piyasadaki müşterilerimiz açısından önemli

bir karar noktası oluşturuyor. Bu da dalgalanmaların

olduğu bu zamanlarda bize

avantaj sağlıyor.

Bayi ve Satış ağında bu yıl

nasıl bir mesafe kat ettiniz? Bu

minvalde önümüzdeki dönem için

hedefleriniz neler?

91 yıllık bir marka olarak oldukça sağlam

ve sadık bir bayi profilimiz var. Kılıçoğlu

güven veren marka imajı ile bayileriyle

yıllardır süren işbirliğini devam ettiriyor.

Bunun yanında 2018 yılında uzman bayi

ağımızda önemli atılımlar yaptık yeni uzman

bayilerimizi Megaron Çatı Teknolojileri

markamıza dahil etmenin mutluluğunu

yaşıyoruz. Uzman bayi sayımız 2018 yılında

26’ya ulaştı. Önümüzdeki dönemde

bu sayının 2018 yılında olduğu başarılı bir

şekilde artmasını hedefliyoruz.

Rekabet noktasında ürün ve

fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl

belirliyorsunuz?

Rakiplerimizden ziyade sağladığımız deneyim

ve faydaya göre fiyatlarımızı belirliyoruz.

Markalaşmanın rekabetteki

yeri nedir? Bu konudaki

çalışmalarınızdan biraz bahseder

misiniz?

Marka olmanın müşteri tercihleri açısından

çok önemli olduğunu düşünüyorum. Marka

müşteriler açısından güven veren bir unsur.

Biz de markalarımıza önemli yatırımlar

yapıyoruz. Marka imajımızı müşteriler nezdinde

hep iyi yerlerde konumlandırıyoruz.

Bu sadece yapmış olduğunuz logo broşür

vs ile olmuyor tabiki, marka olmak yılların

getirdiği birikimle ve müşterilerinize yaşattığınız

deneyimle oluyor.

Tüketici beklentileri sürekli

değişiklik gösteriyor. Bu değişim

sektörü nasıl etkiliyor? Bu değişim

sürecinde siz kendinizi nerede

görüyorsunuz?

Müşteri beklentilerine cevap verebilmek

için Dünya’daki örnekleri de takip ederek

kendimizi yeniliyoruz. Her yıl yeni ürünlerle

müşterilerimize yeni alternatifler sunuyoruz.

Çatı sistem ürünlerinde de kolay uygulama

ve uzun ömürlü çözüm sunan ürünlerimizi

geliştirip sektöre sunuyoruz. Farklı

müşteri segmentlerinde farklı ürün gruplarıyla

müşterilerimize hizmet vererek sürekli

değişim ve gelişimi odağımızda tutuyoruz.

Yapı Malzeme Ekim 2018 89


“Markamızın prestijini daha da artırmak

iç pazardaki hedeflerimiz arasında”

“Persan Yapı’nın elemanları %100 yerli ve milli sermaye ile oluştuğu, yani döviz üzerinden

alım satım yapılmadığı için fiyatlandırma politikasında bir artışa gitmedik. Bu anlamda

ülkemizin değerlerine sahip çıkıyor ve yerli üretimi destekliyoruz.”

Erzincan’da 37.000 m 2 alan üzerinde,

6.000 m 2 kapalı alandaki tesisleri ile faaliyet

gösteren PERSAN, yıllık 2.000.000

m2 çatı sistemleri, 80.000 ton toz ürün ve

75.000 m 3 perlit genleştirme kapasitesine

sahip. 2007 yılında tamamen teknolojisini

yenileyen şirket, sektörün amiral gemisi

olmayı başarmış durumda.

Persan Yapı Türkiye Satış ve Pazarlama

Müdürü Ulaş Öztürk ile dosya konumuz

çerçevesinde bir söyleşi gerçekleştirdik.

PERSAN hakkında merak ettiklerimizi

kendilerinden öğrendik.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri

hakkında kısaca bilgi verir

misiniz?

Persan Yapı, 2002 yılında %100 yerli

sermaye ile kurulmuş ve kaynaklarını da

Türkiye’nin En Kaliteli İnşaat Perliti; Erper

perlitten temin eden bir kuruluştur. Çeyrek

asra yaklaşan tecrübemizle doğal bir

mucize olan perlit madenini tesislerimizde

işleyerek yapı malzemeleri sektörüne arz

ediyoruz. Kiremit, derz dolgular, şap ve

sıva gibi yapı malzeme sektörünün tüm

ihtiyaçlarını uzun vadeli kullanılması adına

sunuyoruz. Özellikle Termoşap ve Termosıva

adını verdiğimiz yapı malzemeleri

ile yalnızca yurt içinde değil, yurt dışında

da yerli sermayemizi pazarlayarak ülke

ekonomisine katkı sağlıyoruz. Onlarca

alternatiften oluşan kiremit grubu ile de

sektörün öncüsü olan Persan, Akdeniz

Serisi ve Villa Tipi kiremit modellerinde

bulunan kırmızı, sarı, mavi, kahverengi,

siyah, gülkurusu gibi onlarca renk kiremitten

oluşan ürün gamına sahip. Eski

ve yeni tüm binalarda ısı ve ses yalıtımlı,

ekonomik, çevreci ve hafif malzemeleri ile

yapı elemanları sektörünün her alanında

hizmet veriyoruz.

İnşaat piyasasındaki

dalgalanmalardan ne ölçüde

etkileniyorsunuz? Satışların

sürekliliği konusunda neler

söylemek istersiniz?

Persan Yapı, ithal eden değil, ihracat yapan

bir konumda olduğu için ekonomideki

dalgalanmalardan etkilenmedi. Türkiye’nin

dört bir yanına sunduğumuz kusursuz yapı

malzemeleri inşaat mühendislerinden son

kullanıcıya kadar %100 memnuniyet ilkesi

üzerinden ilerliyor. Günümüzde Suriye,

Hindistan, Irak, Azerbaycan, Gürcistan,

Ukrayna, Almanya, Kazakistan, Katar gibi

ülkelere ihracat yapıyor ve yeni anlaşmalara

imza atıyoruz.

Ülke içinde de inşaat sektörünün hızlı

sirkülasyonu sayesinde yatırımlarımıza

hız kesmeden devam ediyoruz. Ar-Ge

laboratuvarlarımızda geliştirdiğimiz ürünler

sürekli olarak yenileniyor ve daha ergonomik

hale getiriliyor. Yerli sermayeye

yapılan yatırımlar da ekonomideki dalgalanmalardan

çok daha güçlü bir şekilde

okyanuslara açılmak hedefindeyiz. Büyüme

hedeflerimiz doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz

yeni kadrolar ile gücümüze

güç katıyor, satış ve pazarlama alanında

her biri birer küresel lider olmak üzere yetiştirilen

personellerimiz ile hedeflerimize

bir adım daha yaklaşıyoruz. 2019 yılı hedefimizde

ise Kuzey Avrupa, Orta Doğu

ve Rus ülkeleri var.

Bayi ve Satış ağında bu yıl

nasıl bir mesafe kat ettiniz? Bu

minvalde önümüzdeki dönem için

hedefleriniz neler?

İç pazarda 113 bayimiz bulunuyor. İç pazar

yapı elemanları sektörü için çok önemli.

Persan Yapı olarak iç pazarda oldukça

90

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

ciddi yatırımlar yaptık. Yurt genelinde 113

bayisi olan Persan’ın bayi sayısını artırmak;

üretim kapasitemizi artırarak Persan

kalitesini Türkiye’nin her metrekaresinde

kullanılmasını sağlamak, milli markamızın

prestijini daha da artırmak iç pazardaki hedeflerimiz

arasında.

Rekabet noktasında ürün ve

fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl

belirliyorsunuz?

Persan Yapı’nın elemanları %100 yerli ve

milli sermaye ile oluştuğu, yani döviz üzerinden

alım satım yapılmadığı için fiyatlandırma

politikasında bir artışa gitmedik.

Bu anlamda ülkemizin değerlerine sahip

çıkıyor ve yerli üretimi destekliyoruz. Tüm

Persan Yapı ürünleri, bina ömrüne eş

değerdeki dayanıklılıkları sayesinde inşaat

ve yapı elemanları sektöründe fark

yaratıyor. Yapı elemanlarımızda Erzincan

Erper Maden İşletmesine ait Mollaköy

Perlitini kullanıyoruz. Perlit kullandığımız

yapı elemanları standart yapı elemanları

ile karşılaştırıldığında nefes alır, nem ve

küfü önler, 20-44 dB ses yalıtımı yapar,

hafiftir ve ısı yalıtımı yapar. Persan kalitesini

tanıştırdığımız ülkelerin mutlak tercihi

oluyoruz.

Grup şirketimizin yaptığı yeni yatırımla

birlikte sektöre yeni bir soluk kattık. BYS

Blok adı altında faaliyetlerimizi sürdürdüğümüz

kuruluşumuz Erzincan’da kuruldu.

BYS Blok’ta da Türkiye’nin En Kaliteli İnşaat

Perliti; Erper Perlit kullanılıyor. Tüm

Türkiye’ye hafif beton blok yalıtımlı ve

ses yalıtımı yapan, aynı zamanda muadillerinden

%50 daha hafif olan bloklar

sayesinde ekstra bir yalıtım malzemesine

ihtiyaç duymadan inşaat sürecindeki büyük

bir açığı kapatıyoruz. Sıcağı seven

ve yüksek dona karşı mukavemetli olan

BYS Blok ürünleri sayesinde inşaat sektörü

derin bir nefes aldı.

Markalaşmanın rekabetteki

yeri nedir? Bu konudaki

çalışmalarınızdan biraz bahseder

misiniz?

Persan Yapı 2002 yılından bu yana faaliyette.

Kurulduğu günden bugüne üretim

tesislerini ve kaynak kullanım envanterlerini

sürekli olarak geliştiriyor. Bu anlamda

marka bilinirliği ve marka imajında yakalanmak

istenen ivme kendiliğinden gerçekleşiyor.

Markalaşma çalışmaları alanında

güvenilir ve kamuoyu nezdinde rüştünü

ispatlamış olan mecralar ile iş birliklerimiz

sürüyor. Buradaki amacımız marka imajını

güçlendirmekten ziyade Persan Ürünlerinin

ne kadar sağlıklı ve çevreci olduğu,

Ulaş Öztürk / Persan Yapı Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü

kullanım kolaylığı, sağladığı tasarruflar

ve diğer birçok avantajı tüketicilere aktarmaktır.

Tüketiciler, özellikle hijyenin önemli

olduğu hastaneler ve okullarda dahi gönül

rahatlığı ile kullanılabilen Persan ürünleri

hakkında yeteri kadar bilgilendirilmiyor.

Türkiye’nin En Kaliteli İnşaat Perliti: Erper

Perlit’in zengin perlit yataklarından çıkarılan

doğal kayaçlar işlenerek kendiliğinden

ısı ve ses yalıtımlı, çevreci yapı malzemelerine

dönüştürülüyor. Tüm bunları yaparken

de %100 milli sermayeyi kullanıyor.

Bu anlamda Persan ve Persan gibi yerli

kuruluşların desteklenmesi gerektiğine

inanıyorum.

Tüketici beklentileri sürekli

değişiklik gösteriyor. Bu değişim

sektörü nasıl etkiliyor? Bu değişim

sürecinde siz kendinizi nerede

görüyorsunuz?

Ülkemizde genel olarak kaliteli ürünün pahalı

olduğu algısı vardır. Ancak Persan,

yapı malzemeleri sektöründe bu algıyı kırıyor.

Tavsiye edilen satış fiyatlarının son derece

makul olduğu Persan ürünlerinin çok

uzun yıllar suya ve dona dayanıklı olduğu

unutulmamalı. Yani, yapı malzemesi talebi

bulunan mimarlar, mühendisler, ustalar

ve inşaat sektörüyle ilgilenen tüm kişi ve

kuruluşların malzemenin kullanım ömrüne

dikkat etmesi gerekiyor. Sözgelimi, petrol

türevli bir yalıtım malzemesi görece daha

uygun fiyatlı olduğu için tercih edilebiliyor.

Ancak zamanla yıpranan ve sorunlara yol

açan malzemelerin yaklaşık 10 yıl sonra

yenileri ile değiştirilmesi gerekiyor. Persan

Yapı ürünlerinde ise böyle bir sorunla karşılaşılması

mümkün değil. Örneğin, Persan

kiremitleri suya ve dona karşı 60 yıl garantilidir.

Aynı şekilde Termoşap ve Termosıva’nın

ömrü de bina ömrüne eş değerdir.

Kısacası tüketiciler, iki kez ucuz malzemeye

bütçe ayırarak zarara uğruyorlar. Toplumun

bu konuda bilinçlenmesi gerekli.

Yapı Malzeme Ekim 2018 91


Dosya

Bitkilendirilmiş çatılar yağmur sularının tahliyesini geciktiriyor

Yeşil çatılar şiddetli yağmur ve ani

sel baskınlarının etkisini azaltıyor

Küresel ısınmaya bağlı olarak artan şiddetli yağışlar, özellikle büyük şehirlerde ani

su baskınları ve sellere yol açıyor. Uzmanlar, küresel ısınmanın olumsuz etkilerine

karşı şehirlerde bitkilendirilmiş çatıların yaygınlaştırılmasını öneriyor. Çatı Sanayici ve

İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Baştanoğlu, yeşil çatı

uygulamalarının Türkiye ve dünya genelinde son dönemde artmaya başladığını belirterek,

“Bitkilendirilmiş çatılar, çatı yüzeyine düşen yağmur suyunun cadde ve kanalizasyona

tahliyesini bir saate kadar geciktiriyor. Yeşil çatılarla şehir sellerini önemli ölçüde

önleyebiliriz. Ayrıca enerji tasarrufuna katkı sağlar, oksijen üretimini artırır, yapının yalıtım

ömrünü artırır, canlılar için yaşam alanı oluşturabiliriz” dedi.

Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği

(ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı Adil

Baştanoğlu, son dönemde artan şiddetli

yağmur ve ani sel baskınlarının şehirlerde

önemli zarar ve kayıplara yol açtığını

hatırlatarak, bitkilendirilmiş (yeşil) çatı uygulamalarının

bu sorunun etkisini azalttığını

söyledi.

Sonbahar ve kış aylarıyla birlikte yağışların

artacağını belirten Baştanoğlu,

yaygınlaşmaya başlayan bitkilendirilmiş

çatı uygulamalarının ani sel oluşumu, ısı

adaları ve küresel ısınma gibi tehlikelere

karşı önleyici etkiye sahip olduğunu vurguladı.

Bilim insanları ve uzmanların küresel ısınmanın

olumsuz etkilerine karşı şehirlerde

bitkilendirilmiş çatıların yaygınlaşmasını

önerdiğini de söyleyen Baştanoğlu, şöyle

konuştu:

“Bitkilendirilmiş çatı uygulamaları, çatı

yüzeyine düşen yağmur suyunun cadde

ve kanalizasyona tahliyesini bir saate kadar

geciktirebiliyor. Bu da şehir sellerini

önemli ölçüde azaltır. Yeşil çatıların yaygınlaşması,

günümüz için hayati bir öneme

sahip. Yeşil çatılarla her geçen gün

artan şehir sellerinin etkisini azaltabiliriz.”

Enerji tasarrufu ve yalıtıma da

katkı sağlıyor

Baştanoğlu, bitkilendirilmiş çatıların ani

sel riskini azaltmanın yanı sıra birçok

çevresel fayda daha sağladığını belirterek,

yeşil çatıların faydalarını şöyle sıraladı:

* Yalıtım ömrünü uzatır.

* Enerji tasarrufu sağlar.

* Ses yalıtımı sağlar.

* Canlılar için yerleşim alanı yaratır.

* Çatılarda kullanılabilir alanlar yaratır.

* Toz emilimini artırır.

* Yağış suyu taşkınlarının azaltılmasında

etkindir.

* Oksijen üretimini artırır.

* Isı adalarının etkisinin azaltılmasını

sağlar.

İstanbul’da 60 bin metrekare

üzerindeki binalara yeşil çatı

zorunluluğu

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından

hazırlanan Planlı Alanlar Yönetmeliği

doğrultusunda düzenlenen yeni İstanbul

İmar Yönetmeliği, Mayıs 2018’de Resmi

Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Kamu binaları da dâhil olmak üzere yeni

yapılacak toplam inşaat alanı 60 bin metrekare

üzerinde olan binalarda kent ekolojisini

iyileştirmek, iklimsel klima etkisini

kırmak, yağmur suyunu tutarak ani su

baskınlarını azaltmak, inşaatların yeşil

alan tahribini önlemek, nefes alınabilecek

doğal bir ortam oluşturmak ve çatılarda

ısı ve gürültü yalıtımını sağlamak amacıyla

yeşil çatı sistemleri uygulanması

zorunlu hale getirildi.

Ayrıca toplam inşaat alanı 30 bin metrekareden

fazla olan binalarda teras çatı

yapılmak istenmesi durumunda yeşil çatı

sistemleri uygulaması şart.

92

Yapı Malzeme Ekim 2018


AGT, ihracata dayalı 2. Mdf yatırımı

ile büyümeye devam edecek

Antalya’da 1984 yılında kurulan ve bugün Antalya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 300 bin

metrekarelik fabrika alanında ağaç bazlı panel sektörü için yıllık 500 bin m3 MDF üretimi

yapan AGT Ağaç Sanayi ve Tic. A.Ş. firması, ekonomik kriz ortamında büyük bir yatırıma

imza atıyor. MDF, MDF lam, panel, laminat parke ve profil ürünleriyle hem iç piyasada

hem de yurtdışında sektörünün en büyükleri arasında yer alan firma, üretiminin yaklaşık

yüzde 45’ini ihraç ediyor. İhracattan elde ettiği güçle ekonomik krizi fırsata çeviren AGT,

önümüzdeki yıl 3.ncü çeyrek’de hizmete girecek iki büyük yatırıma başlamış durumda .

Firma toplamda 120 milyon Euro yatırımla, ikinci MDF fabrikası ile birlikte biyokütle’den

(atıklardan ) enerji üretim tesisini de hizmete sokmaya hazırlanıyor.

AGT Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu

Başkanı Onur Güven, AGT’nin 2014

yılındaki 1.nci MDF yatırımıyla birlikte

sektör’de ciddi bir oyuncu konumuna

geldiğini ve bugün itibariyle MDF panel

ve laminat parkede Türkiye’de önemli bir

pazar payına sahip olduğunu söyledi. Bu

seneki 27 milyon m2’lik Laminat Parke

üretim miktarı ile AGT’nin Türkiye Laminat

parke pazarında % 25 ‘lik bir Pazar

payına ulaştığını ifade eden Onur Güven,

dünyada toplam 1 milyar m2 olan laminat

parke üretiminin yüzde 2.7’sine sahip olduklarını

kaydetti. Güven, yeni yatırımla

2019-2020 senesinde 40 milyon m2 üretim

ile, dünya laminat parke üretiminin

yaklaşık yüzde 4’üne yaklaşmayı hedeflediklerini

açıkladı.

İHRACAT ORANI % 45 , KATMA

DEĞERLİ ÜRÜN ORANI % 98

İhracat oranının sektör ortalamalarının

ciddi manada üzerinde olduğunu belirten

Onur Güven, “Bu da bize bir avantaj

sağlıyor. Sektörde ihracat ortalaması %

15’ler civarında iken, bizim ihracat oranımız

yüzde 45’ler civarında. Hem ihracat

hem iç piyasa dengeli bir şekilde götürüyoruz.

Biz AGT olarak katma değerli ürün satışında

da çok ciddi mesafe kaydettik.

Sektörde katma değerli ürün satış oranı

% 70’ler civarında iken AGT’nin katma

değerli ürün satışı % 98 seviyelerinde. .

Katma değerli üretimlerimiz ve geliştirilen

yeni ürünlerimiz vesilesiyle de ciddi ihracat

imkanı buluyoruz.

AGT’nin diğer bir özelliği, fabrikamızda iyi

donanımlı ve gelişmiş kendi AR-GE merkezimiz

var.

Sektörde bu boyutta AR-GE merkezi olan

öncü firmayız.

Sadece AR-GE merkezinde 21 uzman

çalışanımız var, geliştirdiğimiz birçok patentimiz

mevcut” dedi.

İnovasyon ve dijitalleşme alanın da da

ciddi projeler gerçekleştirdik , dijitalleşme

kapsamında 2 senedir çalışmalarına devam

ettiğimiz Endüstri 4.0 , yapay zeka ,

sanal gerçeklik ve dijital platform uygulamalarını

süratle hayata geçirmekteyiz diyen

Güven, “Dijitalleşme bize hem kalite,

hem verimlilik , hem de maliyet ve karlılık

alanlarında ciddi avantajlar sağlıyor ‘’ ifadesini

kullandı.

94

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

120 MİLYON EURO’LUK İKİNCİ

FABRİKA

AGT’nin sektörde iyi bir konumda olduğuna

işaret eden Güven, iç piyasa ve

ihracattan gelen talepler doğrultusunda

bu sene başında ikinci MDF fabrika yatırımına

başladıklarını söyledi. Yaklaşık

120 milyon Euro’luk bir yatırım olduğunu

kaydeden Güven, “Üretim hacmimizi ikiye

katlayacağız, şu an senelik 500 bin metrekarelik

MDF üretiyoruz. Bir o kadar daha

ikinci yatırımla üretilecek. Hem iç piyasa

hem ihracatta mevcut pazarlarımızı büyüteceğiz,

hem de yeni pazarlara açılacağız.

AGT’nin yurtdışında bilinirliliği, marka değeri

de hakikaten çok iyi seviyelere çıkıyor.

Bu yatırımı önümüzdeki sene Eylül ayında

devreye almayı planlıyoruz. Şuan zaten

makinelerin siparişini verdik, üretiliyor. Bu

yıl Kasım-Aralık aylarında Antalya’ya fabrikamıza

gelmeye başlayacak ve 7-8 aylık

montaj süresinden sonra da Eylül ayında

devreye alacağız” dedi.

KRİZ İHRACATLA FIRSATA

DÖNÜŞÜYOR

Dünyada ve Türkiye’de ekonomik açıdan

sürekli değişimlerin, gelişmelerin yaşandığı

zor bir dönem olduğuna dikkat çeken

Onur Güven, “Biz AGT olarak hem Türkiye

hem dünyadaki bu değişimler ve gelişmelere

göre de kendi aksiyonlarımızı alıyoruz,

planlarımızı yapıyoruz. Baktığımızda

aslında bu zor ve kriz dönemleri bir fırsat

haline dönüşebiliyor. Yani krizde ortaya

çıkan fırsat ve imkanları değerlendirerek

ihracata dayalı yatırımımızla AGT olarak

bu süreçten büyüyerek çıkacağımıza inanıyoruz.

Bu yatırımımızın hem istihdam,

Onur Güven / AGT İcra Kurulu Başkanı

hem de dış ticaret dengesi açısından hem

Antalya’ya , hem bölgemize , hem de Türkiye’mize

katkı sağlayacağına inanıyoruz.

İKİNCİ FABRİKAYLA 3 MİLYAR TL

CİRO, İLK 100 HEDEFİ

AGT’nin ihracatının yüksek olmasının

AGT’nin dış ticaret dengesinin olumlu

yönde gelişmesini sağladığını ifade eden

Güven, 2017 yılında 914 milyon TL olan

ciroyu ise bu yıl 1.3 milyar TL’ye yakın

gerçekleştireceklerini kaydetti. Gelecek

yıl ikinci fabrikanın devreye girmesiyle bu

cironun 3 milyar TL’ye yakın bir miktara

ulaşacağını belirten Güven, “Geçen sene

ilk 500 sıralamasında 162’nci sıradaydık.

İkinci MDF yatırımıyla muhtemelen ilk 500

sıralamasında ilk 100’ün içinde olmayı hedefliyoruz.

İhracat sıralamasında ilk 1000

içerisinde şuan 170’inci sıradayız, yaklaşık

100 milyon dolarlık bir ihracatımız var ki

ciddi bir rakam. Bu ihracat rakamıyla sektör’de

en yüksek ihracat yapan firmalardan

bir tanesiyiz” dedi.

ÇEVRE DUYARLILIĞI VE

TEMİZ ENERJİ POLİTİKASI İLE

ATIKLAR ELEKTRİK ENERJİSİNE

DÖNÜŞECEK

Tesislerinde ciddi bir yatırımla elektro statik

filtre sistemi kullanarak emisyonları sıfıra

indirmek üzere olduklarını ve çevreye çok

hassas ve duyarlı olduklarını vurgulayan

Güven, fabrika atıklarından da yararlanarak

yaklaşık 10 milyon Euro yatırımla

yılda 145 bin ton biyokütlenin yakılacağı

5 MW’lık bir elektrik üretim santrali kurulacağını

söyledi. Güven, “Bizim hammadde

atıklarımız olan kabuklardan elektik

enerjisi üreteceğiz. Yani kendi elektrik ihtiyacımızın

bir kısmını da kendimiz üretmiş

olacağız. Tabi bu da bize verimlilik, maliyet

ve kaynak kullanımı açısından ciddi bir

avantaj sağlıyor” dedi.

Yapı Malzeme Ekim 2018 95


Dosya

Orman Ürünleri Sektörünün 2023 hedefi:

4 Milyar Dolarlık ihracatı 16 Milyar

Dolara çıkarmak

Türkiye’de orman ürünleri konusunun tamamını kapsayan ve uluslararası ilk kongre

olan ‘’Uluslararası Orman Ürünleri Kongresi’’Peli ana sponsorluğunda Karadeniz Teknik

Üniversitesi’nde gerçekleşti. 26-29 Eylül 2018 tarihleri arasında Peli ana sponsorluğunda

ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi öncülüğünde Osman Turan Kültür ve

Kongre Merkezi’nde düzenlenen kongreye 20 ülkeden 200’e yakın akademisyen katıldı.

Dünyada ve Türkiye’de sektörün sorunlarının

ve çözüm önerilerinin tartışıldığı

konferansta sektör profesyonelleri, akademisyenler

sektöre dair görüşlerini, konuyla

ilgili deneyimlerini ve görüşlerini paylaştı.

26 Eylül’de başlayan ‘’Uluslararası Orman

Ürünleri Kongresi’’nin (ORENKO 2018)

açılış konuşmasını firma adına Üretimden

Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Fabrika

Müdürü Tuncer Üstündağ yaptı.

SEKTÖRDE HEDEF İHRACATI

BEŞ YILDA 3 KATINA

ÇIKARMAK

Orman ürünleri endüstrisinin

ülkemiz adına önemine

değinen Üstündağ ülkemizin

cumhuriyetin 100. yıldönümü

olan 2023 yılında

500 milyar dolar ihracat

rakamına ulaşma hedefi

konulduğunu söyledi. 2023

hedefinde orman ürünleri

sektörüne düşen ihracat payının

toplam 16 milyar dolar

olduğunu belirten Üstündağ,

şu anki ihracat rakamının

yaklaşık 4 milyar dolar civarında

olduğunu söyledi. Hedefe

ulaşmak için çok fazla

çalışılması gerektiğini ifade

eden Üstündağ, bu rakamın

üç kat artırılması gerektiğinin

altını çizdi.

‘’ENDÜSTRİYEL

ORMAN

PLANTASYONLARI

YAYGINLAŞTIRILMALI’’

Orman varlığımızın ülke yüzölçümünün

%27’sini teşkil

ettiğini belirten Üstündağ,

ülke ormanlarının %50’sinin

verimli, %50’sinin ise

verimsiz orman niteliğinde

olduğunu sözlerine ekledi.

Üstündağ konuşmasına

‘’Ülkemizin lif-yonga levha üretim miktarı

yılda 12,2 milyon m3. Bunun için gerekli

odun miktarı yaklaşık 16.000.000 m3’tür.

Yaklaşık 6.000.000 m3 lif-yonga odun emvaline

ihtiyaç bulunmaktadır. Bu ihtiyacın

%28’i yurtdışından temin edilmektedir. Bu

ihtiyaçların karşılanması için firmaların endüstriyel

orman plantasyonları kurarak bu

plantasyonların işletilmesi gerekmektedir.

Dünyada doğal ormanların dışında endüstriyel

orman plantasyonlarından yaklaşık 1

milyar m3 odun temin edilerek endüstride

kullanılmaktadır. Hızlı gelişen ağaç türleriyle

endüstriyel orman plantasyonlarının

yaygınlaştırılması geleceğe dönük en kalıcı

çözüm olarak görülmektedir. Araştırmalar

bu plantasyonlarda odun artımının

doğal ormanlara göre 15-20 kat daha fazla

ve daha kısa sürede elde edildiği göstermektedir’’

diyerek devam etti.

‘’TÜRK KALİTE İMAJI

GÜÇLENDİRİLMELİ’’

Bu çalışmaların üniversitelerle işbirliği içinde

yürütülmesi gerektiğini

sözlerine ekleyen Üstündağ,

orman endüstri mühendisliği

bölümüne olan

ilginin azaldığını, fakat

sektörün büyüdüğünü ve

endüstri mühendislerine

ihtiyacın çoğaldığını söyledi.

Sektörün daha da gelişmesi

adına orman endüstri

mühendislerine önemli

görevlerin düştüğünü belirten

Üstündağ ‘’Bu bölümün

tanıtılması konusunda

üniversitelerin önemli

çalışmaları olduğunu ve

bu konuda özel sektör olarak

kendilerinin üzerlerine

düşen görevleri yapmaya

devam edeceklerini ifade

etti. Ayrıca tasarımın, kalitenin,

farklılaşmanın, markalaşmanın,

güvenirliliğin

ve büyümenin şirketlere

artı değer kattığını belirten

Tuncer Üstündağ ‘’Türk

kalite imajının güçlendirilmesi

için ciddi çalışmalar

yapılmalıdır. İhracat artışı

henüz üretim artışına göre

oldukça yetersiz düzeydedir.

İhracatın artırılmasına

yönelik projeler geliştirilmeli

ve hayata geçirilmelidir’’

dedi.

96

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

Orge’den sektörünün ilk

Ar-Ge merkezi

Aydın’ın Efeler ilçesindeki 17 bin metrekarelik fabrikasında üretim yapan ORGE, 35 yıldır

hizmet verdiği mutfak, banyo ve kapı sektöründe; Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca

onaylanan Türkiye genelindeki ilk Ar-Ge merkezini hizmete soktu.

Kuruluşundan bu yana geçirdiği bu süreçte;

8.930 tasarım yapan, 1.981 tedarikçiye

ulaşan, 1.116 proje tamamlayan,

1.019 müşteriye hizmet veren ve 312 personele

istihdam sağlayan Orge Mutfak,

Banyo, Kapı çalışmalarına hız kesmeden

devam ediyor. Aydın, İzmir, Manisa ve

Bodrum’da bulunan bayi ve showroomlarıyla

hizmet veren ORGE’nin Yönetim

Kurulu Başkanı Yüksek İç Mimar Ahmet

Geçgel, “Uluslararası kalite standartlarına

uygun geniş ürün yelpazesini, daima

müşteri memnuniyeti odaklı çalışan profesyonel

bir kadro ile yurtiçi bayi ağı ve

yurtdışındaki yatırımlarımızla tüm Mutfak,

Banyo ve Kapı müşterilerine ulaştıran güvenilir

bir marka olmak için çalışmalarımızı

sürdürüyoruz” dedi.

Ahmet Geçgel ayrıca; “Yeni Ar-Ge merkezimiz

ile; Mutfak, Banyo ve Kapı üretimlerini

markalaştıran, uluslararası alanda

faaliyet gösteren, yurtiçi pazarında söz

sahibi ulusal bir marka olmak arzusundayız”

diye ifade etti.

“Sektörümüzün ilk Ar-Ge

merkezine sahibiz”

ORGE’nin Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet

Geçgel; “Ar-Ge merkezimiz Bilim

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca onaylanan

Türkiye genelinde 909’uncu, mobilya

sektöründe 12’inci, mutfak, banyo ve

kapı üretimi yapan ilk resmi firmadır. Çalışmalarını

yürüttüğümüz 3 farklı Ar-Ge

projemiz mevcut olup, üniversite sektör

işbirliği kapsamında Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Ağaç İşleri

Endüstri Mühendisliği Bölümünden danışman

hocalarımız ile TÜBİTAK Teydep

projeleri oluşturmak için kapsamlı çalışmalar

yürütülmektedir.”

“Ar-Ge merkezimizin araştırmacı, teknisyen

ve destek personelleri ile tam zamanlı

ve yarı zamanlı olarak 22 Ar-Ge Merkezi

çalışanı mevcuttur. Müşteri ihtiyaç ve talep

geri bildirimlerinden veya üretim kaynaklı

sorunları uzman kadrosuyla analiz,

Ahmet Geçgel

test ve değerlendirmeler sonucunda inceleyen

ve sonuç doğrultusunda iyileştirme

yapan birimimiz, ayrıca yenilikçi fikirler ile

sektöre ve firmaya kazanımlar sağlamayı

amaçlamaktadır.

Öte yandan, yakın zamanda Ar-Ge Merkezi

personellerimizden oluşturacağımız

Tasarım Grubu, Teknoloji Grubu, ve İnovasyon

Grubu firmamız için çeşitli çalışmalar

yürüterek her yıl sonunda model

veya ürün yelpazesine yenilikler getirmesi

hedeflenmiştir” dedi.

98

Yapı Malzeme Ekim 2018


“Farklı ihtiyaç gruplarına yönelik

tasarım ve yüksek kalite ürünlerle

pek çok sektöre katkı sağlamak”

“Her biri kendi alanında lider, yurt içi ve uluslararası pazarlarda yüksek oranda tanınırlığa

sahip ürün ve markaları koleksiyonumuzda bulunduruyor olmamız ve sürdürdüğümüz fiyat

politikaları da rekabet noktasında farklılaşma stratejilerimizin temelini oluşturmakta.”

Kastamonu Entegre tesislerinde, mobilya,

dekorasyon ve inşaat sektörünün ihtiyaç

duyduğu, ham ve melamin kaplı MDF

ve yonga levha, laminat parke (Floorpan,

Artfloor), süpürgelik, yangına dayanıklı

MDF ve yonga levha, neme dayanıklı

MDF ve yonga levha, boyalı panel, petek

dolgulu dekoratif panel, parlak panel

(Glossmax, Evogloss, Acrylic Panel),

tezgah (Technotop, Neotop), kapı paneli

(Dorpan, Doorlam) üretmekte.

2017 yılı itibariyle yıllık 2.4 milyon m³

MDF, 2.6 milyon m³ yonga levha, 70

milyon m² laminat parke ile toplamda 5

milyon m³ ağaç bazlı panel üretim kapasitesine

sahip olan Kastamonu Entegre,

MDF, yonga levha ve laminat parke üretiminde

Türkiye’de 1’nci Avrupa’da 4’üncü,

dünyada ise 7’inci sırada yer alan global

bir güçtür. 7 ülkeye yayılan 19 tesisteki

üretim, 100 ülkeye ihraç edilmekte.

Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız

ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda

global ölçekteki büyük başarılarının

detaylarını bizlere aktardı.

Sektörün içerisinde

bulunduğu süreci nasıl

değerlendiriyorsunuz?

Son 10 yılda Türkiye ekonomisinin hızlı

büyümesi, inşaat sektörünün kentsel dönüşüm

projeleriyle ivmelenmesi, komşu

ülkelerin gelişimi ile ihracat imkânlarının

artması, Türkiye’yi bu sektörde dünyanın

en büyük üreticilerinden biri haline getirdi.

Ağaç bazlı panel sektöründe ülkemiz,

Çin, Amerika ve Kanada’nın ardından

dünyada dördüncü sırada bulunuyor.

Sektörümüz; Lif levha (MDF) üretiminde

Avrupa´da 1. , Dünyada 2.sırada; yonga

levha üretiminde, Avrupa´da 3. , Dünyada

5.sırada; laminat parke üretiminde,

Avrupa´da 2., Dünyada 3. sırada yer

alıyor. MDF, yonga levha ve OSB tüketimi

olarak baktığımızda ise Türkiye, 8.7

milyon m3 tüketim ile dünyanın üçüncü

büyük pazarıdır. Ayrıca gelişmekte olan,

nispeten yüksek bir nüfus artış hızı ve şehirleşme

oranına sahip Türkiye, aynı zamanda

dünyanın üçüncü büyük laminat

parke pazarıdır.

Rekabet noktasında ürün ve

fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl

belirliyorsunuz?

Türkiye’de ürün ve hizmet alanlarında

müşterilerine ilkler sunan Kastamonu

100

Yapı Malzeme Ekim 2018


Dosya

Entegre, farklı yüzey ve dekor seçenekleriyle,

mobilya tasarımlarına yeni bir boyut

kazandırmaktadır. Bu anlamda Kastamonu

Entegre, trendleri, değişimleri ve

ihtiyaçları yakından takip ederek farklı

ihtiyaç gruplarına yönelik tasarımları ile

oluşturulmuş yüksek kalite ürünleriyle

farklı sektörlere katkı sağlamaktadır. Her

biri kendi alanında lider yurt içi ve uluslararası

pazarlarda yüksek oranda tanınırlığa

sahip ürün ve markaları koleksiyonunda

bulunduruyor olması ve sürdürdüğü

fiyat politikaları da rekabet noktasında

farklılaşma stratejilerinin temelini oluşturuyor.

Şu anda devam eden projeleriniz

hangileri? Önümüzdeki dönem

için yeni yatırım ve projeleriniz var

mı?

Kastamonu Entegre, geçen yıl İtalya’nın

üçüncü büyük yonga levha üreticisi Gruppo

Trombini’yi satın alarak bünyesine

katmıştır. Gruppo Trombini’nin iki ayrı

yonga levha tesisi bulunmaktadır. Pomposa’da

bulunan tesis, yılda 480 bin m3,

Frossasco’da bulunan tesis ise yılda 320

bin m3 kapasite ile toplamda yıllık 800 bin

m3 kapasiteye sahiptir. Bu yıl ilk etapta

Pomposa’da bulunan Yonga Levha Tesisi

devreye alınacaktır. Bu tesiste başta eski

Trombini çalışanlarından olmak üzere

250’den fazla doğrudan çalışan istihdam

edilecektir.

Yine 2017 yılında, Fransa’da Darbo şirketine

ait yonga levha üretim hattı satın

Haluk Yıldız / Kastamonu Entegre CEO’su

alınmıştır. 500 bin m3/yıl kapasiteli bu

hat, Bulgaristan’daki mevcut yonga levha

tesisine taşınmıştır. Bu hat modernizasyon

ve bakım çalışmalarından sonra

devreye alınacaktır. Orta vadede, tüm

satın alınan tesislerin devreye alınması

ile birlikte şirket, toplam 6.3 milyon m3/

yıl üretim kapasitesiyle global pazardaki

konumunu güçlendirecektir.

2017 yılında toplam 140 milyon USD tutarında

yatırım yapan Kastamonu Entegre,

bu yıl 160 milyon dolar tutarında yatırım

yapmayı hedeflemektedir. Şirketin

uzun vadeli hedefleri arasında pazar ve

hammadde kaynaklarına yakın yeni coğrafyalara

yatırım yapmak bulunmaktadır.

Bu yatırımlarla şirket, Türkiye ağırlıklı

üretimden daha geniş bir coğrafyada üretim

yapan uluslararası bir organizasyon

yapısına dönüşmeyi öngörmektedir.

Yapı Malzeme Ekim 2018 101


“Pazar’a birçok

inovatif ürün kazandırdık

ve kazandırmaya

devam edeceğiz”

“Bizim en büyük hedefimiz Mapei Türkiye olarak sektör lideri olmak

ve yeni geliştirdiğimiz projelerimizle sektöre yön vermek yönünde. Bu

kapsamda geliştirmemiz gereken tüm konularla alakalı detaylı çalışıyor

ve daha iyi olma yönünde tüm ekip olarak hızlı adımlarla ilerliyoruz.

Hem tüketicilerin, hem bayilerin, hem uygulamacıların hem de sektör

çalışanlarının tercih ettiği bir marka ve firma olmak yolunda tüm

gücümüzle çalışıyoruz.”

1937 yılından beri inşaat endüstrisi

için geliştirdiği yenilikçi

teknolojiler ve ürünler sayesinde

küresel pazar için bir referans

noktası haline gelmiş olan

Mapei, dünyanın lider yapı kimyasalları

üreticisi konumunda

bulunmakta.

Sahip olduğu araştırma ve inovasyon

kapasitesi sayesinde

alanında çığır açan şirket, üstün

kaliteli ürünleri ve yenilikçi teknolojileriyle,

prestijli, eko-sürdürülebilir

projeler geliştirmekte.

Mapei Türkiye Boya, Mantolama

ve Restorasyon Grubu Ürün

Müdürü İrem Uğur Tokat ile keyifli

bir söyleşi gerçekleştirdik.

Firmanızın pazardaki

faaliyetlerinden kısaca

bahseder misiniz?

Mapei dünya çapında her türlü

zemin, temel, duvar kaplama

malzemelerinin uygulanması

için yapıştırıcı ürünler, ayrıca

zemin kaplama ürünleri, ısı yalıtım

ürünleri, dış cephe boyaları,

su yalıtım ürünleri, ses yalıtım

ürünleri, özel harçlar, çimento

ve beton katkıları, restorasyon

ürünleri, spor tesisleri için

ürünler, deniz araçları ürünleri,

yeraltı inşaat ve tünelleri ile tünel

açma makinaları için ürünler

üreten büyük bir firma.

Biz de Mapei Türkiye olarak 5

sene önce girdiğimiz Türkiye

pazarında geniş ürün gamımızla

üretim ve dağıtım faaliyetlerimizi

bayi yapılanmamız ile gerçekleştirmeye

devam ediyoruz.

Yakın dönemde yeni

ürünleriniz olacak mı?

Yeni ürünlerimiz her zaman olacak.

Mapei, Avrupa’da sayılı Ar-

Ge merkezlerinden birine sahip

ve geliştirdiği ürünlerle birçok ülkede

Pazar lideri olan güçlü bir

firma. Çok geniş bir ürün portföyü

mevcut. Bizler de Türkiye

pazarında uyumlu, kullanım

alışkanlıklarımıza yakın, değer/

fiyat dengesi yüksek, hem uygulamacı

hem de bayilerimize

ciddi avantajlar sağlayacak yeni

ürün çalışmalarımızı her daim

devam ettireceğiz. Pazar’a birçok

inovatif ürün kazandırdık

ve kazandırmaya devam etmeyi

hedefliyoruz.

Bu yıl için satış anlamında

öne çıkan ürün grupları

hangileri oldu?

Mantolama grubunda sunduğumuz

ürünler güçlü satış ağı,

hizmet ve ürün kalitesi ile pazara

girdi. Özellikle Mapetherm

mantolama grubumuz pazarın

güçlü oyuncuları arasına girmeye

başladı ve yakaladığı başarı

grafiği 2019 yılında daha

da yükselerek devam edecek.

Boya grubunda bu yıl yaptığımız

lansman ile Facciata Dış

Cephe Ürün Grubu’nu pazara

sunduk. Ürün portföyümüzde

%100 saf akrilik, silikonlu ve akrilik

dış cephe boyaları ve renklendirilebilen

astarımız mevcut.

Portföyümüze ekleyeceğimiz

yeni ürünlerle mantolamada yakaladığımız

başarıyı boyada da

göstereceğimize olan inancımız

tam.

Sektörün içerisinde

bulunduğu süreci nasıl

değerlendiriyorsunuz?

Son yıllarda renovasyon ve proje

pazarındaki büyüme, boya

ve mantolama sektörünün de

büyümesine büyük oranda katkı

sağladı. Pazarda büyük üreticilerle

birlikte, orta ve küçük çaplı

üreticilerin de yer alması ile rekabet

arttı. Tüketicinin bilinçlenmesi

ve çok fazla firmanın

sektörde yer alması ile hizmet

kalitesi de ürün kalitesi kadar

önem kazanmaya başladı.

İnşaat sektöründeki büyümeye

endeksli olacak şekilde boya&-

102

Yapı Malzeme Ekim 2018


Sektörel

İrem Uğur Tokat / Mapei Türkiye Boya, Mantolama ve Restorasyon Grubu Ürün Müdürü

mantolama sektörünün de büyümeye

devam edeceğini öngörüyoruz.

Bu arada ürün ve uygulama

standartlarımızın da yükselmesi,

sektörde doğru ürün ve doğru uygulamaların

yapılması tüketicilerin

memnuniyetine olumlu katkı sağlayacaktır.

Önümüzdeki dönem için

yeni yatırım ve projeleriniz

var mı?

Mapei dünya çapında 34 farklı ülkede

fabrika ve AR-GE merkezleri

ile hizmet veren çok güçlü bir

firma. Önümüzdeki dönemlerde

de Türkiye için yatırımları devam

edecek. Bu yıl içinde fabrikamızda

çimento katkılarımızı Türkiye’de

üretmek için yeni bir hat kurulumu

gerçekleştirdik ve Ağustos ayından

itibaren çimento katkı ürünlerimizi

Türkiye’de üretmeye başladık. Bu

ve benzer projelerimiz önümüzdeki

yıllarda da devam edecek.

Son olarak eklemek

istedikleriniz?

Bizim en büyük hedefimiz Mapei

Türkiye olarak sektör lideri olmak

ve yeni geliştirdiğimiz projelerimizle

sektöre yön vermek yönünde.

Bu kapsamda geliştirmemiz gereken

tüm konularla alakalı detaylı

çalışıyor ve daha iyi olma yönünde

tüm ekip olarak hızlı adımlarla ilerliyoruz.

Hem tüketicilerin, hem bayilerin,

hem uygulamacıların hem

de sektör çalışanlarının tercih ettiği

bir marka ve firma olmak yolunda

tüm gücümüzle çalışıyoruz.

Yapı Malzeme Ekim 2018 103


Sektörel

Kanalsız klozetin yeni adı:

SEREL Purewash

SEREL’in inovatif tasarım ürünü Purewash klozetler, üstün yıkama fonksiyonları sayesinde

kullanıcısına standart klozet özelliklerinin ötesinde, ideal temizlik ve hijyen çözümü sunuyor.

Standart ürünlerde suyun klozet kanalındaki deliklerden dağılması

hem deliklerin hem de kanalın temizlenmesini zorlaştırarak,

zaman içerisinde istenmeyen bakterilerin oluşmasına sebep

olabiliyor. SEREL; tüm bu sorunları göz önünde bulundurarak

gerçekleştirdiği çalışmalar neticesinde, temizleme suyuna tam

hükmederek, klozetin iç yüzeyinin yıkanmasını

sağlayan ve de kanal kısmının temizliği sorununu

ortadan kaldıran çözümü üretti.

SEREL Kanalsız Asma Klozet’lerin suyu

yönlendirebilme özelliği sayesinde, tüm iç

yüzeyler hassas bir dağılımla yıkanarak;

hızlı ve üstün temizlik sağlanıyor. Görünmeyen

kısımların açık tasarımı sayesinde

ise ürün detaylı ve kolayca temizlenebiliyor.

SEREL Hijyenik Yüzey Teknolojisi

ile Önce “Sağlık”

SEREL’in Purewash Asma Klozetleri ile

birlikte tüm kullanıcılarına sunduğu bir başka benzersiz çözüm

ise ürünün, yine SEREL’in sektörde çığır açan, inovatif SEREL

Hygiene Plus yüzey teknolojisiyle opsiyonel olarak sunulması.

Hijyeni ilke edinen kullanıcılar bu sayede; konut, işyeri, okul,

alışveriş merkezi, restoran gibi ortak yaşam alanlarında

hijyenik SEREL ürünlerini kullanma ayrıcalığı

elde ediyor.

SEREL’den Teknoloji ve Konfor Bir

Arada…

Kullanıcı dostu SEREL Purewash Kanalsız

Asma Klozet’lerin sunduğu bir başka avantaj

ise temizliğinin son derece pratik olması. Kanalsız

yapısı sayesinde girinti ve çıkıntıların

olmadığı Purewash klozetlerde temizlik konusu

oldukça kolay.

104

Yapı Malzeme Ekim 2018


Pure

WASH


Sektörel

“Teknolojimizi yenilik, gelişen bölgeler

ve operasyonel mükemmellik odaklı

olarak geliştiriyoruz”

“Bostik Türkiye olarak, yurt dışındaki AR-GE ve ürün yönetimi birimlerimiz ile yakın

çalışmalar yürütüyoruz. AR-GE merkezlerimizde yeni nesil ürünlerimizin çalışmaları devam

ediyor. Bu ürünleri Türkiye portföyüne de almayı planlıyoruz. Global gelişmeleri ve de

yenilikçi sistem çözümlerini, eş zamanlı olarak Türkiye pazarına da sunuyor olacağız.”

Sektörde en geniş tabanlı ürün portföylerinden

birisine sahip olan Bostik,

yerel ve global markalı üstün

kaliteli ürünleriyle müşteri memnuniyetini

her koşulda temin etmekte.

Çevre bilinci, işçi sağlığı ve iş güvenliği,

yenilikçilik ve müşteri memnuniyeti

ilkelerini rehber edinerek

sektörde saygın bir yerde olan firma,

ihracat alanında da etkinliğini

her geçen gün artırıyor.

Bostik Türkiye Pazarlama Müdürü

Suna Ayvazoğlu’na şirket hakkında

merak ettiklerimizi sorduk.

Firmanızın pazardaki

faaliyetlerinden kısaca

bahseder misiniz?

Bostik, dünya çapında yaklaşık 130

ve Türkiye’de 13 yılı aşkın bir süredir

pazara sunduğu ürün grupları ile

sıklıkla kullanılan, sorulan, aranan

bir marka haline geldi. İGA ve Şehir

Hastaneleri gibi dev projelerde yer

almanın gururunu yaşıyoruz.

Bostik olarak temel ürünlerimizi; su

yalıtımı, zemin hazırlığı, seramik

yapıştırıcıları, halı ve PVC yapıştırıcıları,

ahşap yapıştırıcıları, dekorasyon,

teknik harç ve kimyasallar,

panel ve ısı yalıtımı, sızdırmazlıklar

ve yapıştırıcılar olarak gruplayabiliriz.

Bu ürün grupları içerisinde

özellikle su yalıtımı, zemin hazırlığı,

sızdırmazlık ve yapıştırıcılar lokomotif

ürün gruplarımızdır. Her türlü

zor hava koşullarında uygulanabilen,

uzun ömürlü yeni nesil SMP su

yalıtım ürünleri, alanında öncü Boscopur

markalı PU ve Cementech markalı

çimento esaslı su yalıtımı malzemeleri,

sektörünün öncüsü cephe sızdırmazlık

ve yapıştırıcı ürünleri AR-GE organizasyonumuz

ile sürekli yenilenen ve

sektör trendlerine göre adapte olabilen

ürün gruplarımızın başında geliyor.

Endüstri faaliyet alanlarımız içinde de,

yalıtımlı cam, otomotiv, marin, bant ve

Suna Ayvazoğlu / Bostik Pazarlama Müdürü

etiketler, ambalaj ve hijyen ürünleri bulunuyor.

Yakın dönemde yeni ürünleriniz

olacak mı?

Bostik Türkiye olarak, yurt dışındaki

AR-GE ve ürün yönetimi birimlerimiz

ile yakın çalışmalar yürütüyoruz. AR-

GE merkezlerimizde yeni nesil ürünlerimizin

çalışmaları devam ediyor. Bu

ürünleri Türkiye portföyüne de almayı

planlıyoruz. Global gelişmeleri ve

de yenilikçi sistem çözümlerini, eş

zamanlı olarak Türkiye pazarına

da sunuyor olacağız. Yeni teknoloji

ürünlerimiz ile daha hızlı, daha güçlü,

daha ekonomik çözümler oluşturarak,

sahadaki uygulama avantajlarını

arttırmayı hedefliyoruz.

Bu yıl için satış anlamında

öne çıkan ürün grupları var

mı?

Yukarıda bahsettiğimiz global gelişmelerden

Türkiye’yi de faydalandırma

çalışmalarından biri olan Zemin

hazırlığı ve Zemin yapıştırıcıları

konusuna daha çok odaklanmayı

hedefliyoruz. Üstün özelliklere örneğin,

ses yalıtımı yapma özelliğine

sahip Parke yapıştırıcısından tutun

da, yine özel LVT yapıştırıcısı ve her

çeşit zemin kaplama yapıştırıcısına

kadar tüm akıllı yapıştırıcılarımız;

Su Yalıtımı, Cephe Sızdırmazlığının

yanı sıra bu yıl revaçta olacak

olan ürün gruplarımız arasında yer

alacak.

Önümüzdeki dönem için yeni

yatırım ve projeleriniz var

mı?

Bostik olarak teknolojimizi yenilik,

gelişen bölgeler ve operasyonel

mükemmellik odaklı olarak geliştiriyoruz.

Den Braven gibi güçlü bir markanın

bünyemize katılmasıyla birlikte, Mastik

alanında Sızdırmazlık, Yapıştırıcı ve

Köpüklerde de yeni ürünlere imza attık

ve atmaya devam edeceğiz.

Büyüyen Pazar payımız ile mevcut

ürün portföyümüzü ve de önümüzdeki

süreçte bünyemize katacağımız yeni

nesil ürünlerimizin yaratacağı hacim

artışını karşılayabilmek için, fabrikalarımızda

şimdiden verimli üretim sistemleri

geliştiriyoruz.

106

Yapı Malzeme Ekim 2018


Sektörel

Ode’de çalışan

memnuniyeti 8 puan arttı

ODE Yalıtım, ‘paylaşım kültürü’ odağıyla hayata

geçirdiği iç iletişim faaliyetleriyle, çalışan

memnuniyetini bir önceki yıla göre 8 puan artırdı.

ODE’nin bağımsız bir danışmanlık firmasıyla

yürüttüğü Çalışan Memnuniyeti Anketi’nin

sonuçlarını değerlendiren ODE Yalıtım İnsan

Kaynakları Direktörü Kenan Barış Demirdelen,

“ODE olarak beyaz yakada 8 puan, mavi

yakada ise 9 puanlık bir artış sağlayarak önemli

bir başarıya imza attık. Aslında memnuniyet

anketlerinin hızlı düşüş göstermesi kolay iken

birkaç puan yukarıya taşınması oldukça zordur.

Anlamlı bir artış için genel memnuniyet düzeyinde

önemli bir artış olması gerekir” dedi.

Kenan Barış Demirdelen / ODE Yalıtım İnsan Kaynakları Direktörü

Yalıtımda dünya markası olma hedefine

tüm paydaşlarını odağına alarak ilerleyen

ODE Yalıtım, yürüttüğü iç iletişim faaliyetleriyle

hem beyaz hem de mavi yaka çalışanlarında

memnuniyeti önemli oranda

artırdı. Bağımsız bir danışmanlık firması

tarafından yürütülen Çalışan Memnuniyeti

Anketi’ne göre ODE’de çalışan memnuniyeti,

beyaz yakada % 13 artışla 8 puan;

mavi yakada ise % 17 artışla 9 puan yükseldi.

“Amacımız taklit edilemeyen bir

kurum kültürü oluşturabilmek”

Yaptırdıkları anket sonuçlarının, iç iletişim

çalışmalarında doğru yolda ilerlediklerinin

önemli bir göstergesi olduğunu söyleyen

ODE Yalıtım İnsan Kaynakları Direktörü

Kenan Barış Demirdelen, “Çalışan memnuniyetimizin

önceki sonuçlara göre artış

göstereceğini bekliyorduk ama artış oranı

beklentimizin ötesinde gerçekleşti. Bu durumdan

da son derece memnunuz. İK alanındaki

çalışmalarımızın odağı, ODE’nin

başarısında da büyük payı olan paylaşım

odaklı kurum kültürüne dayanıyor. Paylaşım

kültürümüzün özünü ise yardımseverlik,

açık iletişim, takım oyunu, pozitif yaklaşım,

sorumluluk alma, şeffaflık, yenilikçilik

ve hız kavramları oluşturuyor. Amacımız

yalnızca nitelikli insan kaynağı ile rekabet

avantajı sağlamak değil; çalışanlarımızın

gelişimine katkıda bulunup, memnuniyet

ve bağlılıklarını en üst düzeyde sağlayarak

taklit edilemeyen bir kurum kültürü oluşturabilmek”

şeklinde konuştu.

“3P ile çalışanlarımızı geleceğe çok

daha güçlü bir şekilde hazırlıyoruz”

ODE olarak bu yılın başında sektörlerinde

bir ilke imza attıklarını ve paydaşlarıyla birlikte

büyüme hedefleri doğrultusunda Paydaş

Paylaşım Platformu 3P’yi kurduklarını

hatırlatan Demirdelen, şöyle devam etti:

“Yurt içi ve yurt dışındaki tüm paydaşlarımıza

yönelik olarak düzenlediğimiz etkinlik,

eğitim ve seminerleri bu çatı altında buluşturduk.

Bu sayede, paydaşlarımızın en

önemli parçası çalışanlarımızı da geleceğe

çok daha güçlü bir şekilde hazırlıyoruz.

Çalışanlarımızla her yıl bir araya geldiğimiz

paylaşım toplantılarını da artık bu platform

çatısı altında yapıyoruz. Yıllık paylaşım

toplantılarında geçmiş yılı değerlendiriyor,

gelecek yıla ilişkin ise hedeflerimizi çalışanlarımızla

paylaşıyoruz. Tüm gün süren

bu toplantımız, akşam gala yemeği, plaket

ve ödül töreni, ardından ise canlı müzik

eşliğinde eğlence ile devam ediyor. Bunun

haricinde iç iletişim faaliyetlerimiz kapsamında

fabrika çalışanlarımızla yemek organizasyonları

düzenliyoruz. Ayrıca Satış

ve Pazarlama departmanı çalışanlarımızla

yılda iki kez, Eğitim ve Gelişim Programımızda

buluşuyor, 3 gün süren bu programlarımızı

farklı şehirlerde gerçekleştiriyoruz.

Yönetim Kurulu Başkanımız Orhan Turan

ile lokasyon bazında tüm çalışanlarımızı

belirli periyodlarda bir araya getiriyor, bu

anlamda iletişim kanallarını sürekli açık tutuyoruz.

Çalışanlarımızın ODE’nin bugünlere

nasıl geldiğini, vizyonunu, hedeflerini

ilk ağızdan dinledikleri bu buluşmalar, son

derece verimli geçiyor.”

Eğitim desteği de veriyor

“2011 yılından itibaren Bilgi Üniversitesi

partnerliğinde devam eden Yüksek Lisans

programımız çerçevesinde yetenek havuzumuzdan

belirlenen arkadaşlarımızı MBA

yapmaya gönderiyoruz” ifadesini kullanan

Kenan Barış Demirdelen ayrıca “Turquality

Yönetici Geliştirme Programı kapsamında

her yıl 2 arkadaşımız Koç, Sabancı, İstanbul

ve Bilkent üniversitelerinden birinde, 6

ay süren eğitim programına katılıyor. Ayrıca

her arkadaşımız yılda 4 defa kendilerinin

seçeceği eğitimlere katılma hakkına

sahip” diye konuştu.

“ODE’de hedef, yüksek çalışan

memnuniyeti olmaya devam

edecek”

İç iletişim faaliyetleri kapsamında ayrıca,

yıl içinde happy hour’lar, bowling, karaoke

ve masa tenisi turnuvaları, futbol ve

basketbol maçları gibi farklı etkinliklere

de imza attıklarını kaydeden Demirdelen,

“Bunların haricinde ODE’de takım elbise

ve kravat zorunluluğunu kaldırdık. İşyerine

uygun rahat giyim (business casual)

uygulamasına geçtik. Cuma günleri ise

serbest kıyafet uygulamamız bulunuyor.

Ayrıca ODE’de öneri ve ödül sistemimizi

çok daha etkin ve yalın hale getirdik. Mavi

yaka çalışanlarımıza ise, mevcut haklarına

ek olarak; yılda üç defa erzak yardımı, bir

defa yakacak yardımı, bir kez de giyim yardımı

uygulamasını hayata geçirdik. Çalışanlarıyla

birlikte büyüyen ODE’nin hedefi,

çalışan memnuniyetini sürekli yükseltmek

olacaktır. Bu doğrultuda İK uygulamalarımızla

çalışanlarımızın hayatını kolaylaştıracak

adımlar atmaya, kurum kültürümüzü

sağlam temelleri üzerinde yükseltmeye

devam edeceğiz” dedi.

Yapı Malzeme Ekim 2018 107


Aydınlatma devi Sylvania,

Türkiye’de yerli ve milli üretime başladı

Aydınlatma sektöründe köklü geçmişi ile dünya liderlerinden Sylvania, dünyanın dört bir

yanına ulaşan yenilikçi aydınlatma ürün ve çözümlerini Türkiye pazarına yerli üretimlerle

sunmaya başladığını açıkladı.

Aydınlatma sektöründe köklü geçmişi ile

dünya liderlerinden Sylvania, dünyanın

dört bir yanına ulaşan yenilikçi aydınlatma

ürün ve çözümlerini Türkiye pazarına

yerli üretimlerle sunmaya başladığını

açıkladı.

Aydınlatma çözümleri alanında dünyanın

köklü şirketi Sylvania, Türkiye pazarına

girişinin birinci yılını kutlarken, yerli üretim

için düğmeye bastığını açıkladı. Türkiye’de

bir yıl içinde aydınlatma pazarında

önemli seviyelere ulaşan Sylvania, yerli

üretim için yaptıkları çalışmaları ve yeni

projelerini anlatmak için IstanbulLight

2018 kapsamında özel bir etkinlik düzenleyerek

basın mensupları, mimari aydınlatmanın

önemli temsilcileri, aydınlatma

tasarımcıları ve sektörün ileri gelenleri ile

bir araya geldi.

19 Eylül Çarşamba günü IstanbulLight

2018 Forum Sahnesi’nde düzenlenen

etkinlikte, Haziran ayında ticari kanala

yönelik LED panel armatürlerin üretiminin

Türkiye’de başlandığı ve ayrıca dış bina

cepheleri aydınlatması için de Hera Led

ile Türkiye ve Ortadoğu bölgesi için bir işbirliğine

başlandığı açıklandı.

Yapay zeka destekli entegre aydınlatma

çözümü SylSmart ve bu yıl 50. yıl dönümünü

kutlayan, mimari aydınlatma projelerinin

öncelikli tercihi Concord markasıyla

aydınlatmada devrim yaratan Sylvania,

Türkiye’de aktif olarak devam eden proje

çalışmalarını paylaşarak, gelecek yıl için

de pek çok önemli projenin Sylvania armatürleri

ile aydınlatılacağını duyurdu.

Sylvania’nın global olarak her bölgede

büyüme amacı güttüğünü hatırlatan Sylvania

Ortadoğu, Afrika ve Türkiye Bölge

Başkanı Ayhan Şiriner, “Bu hedefle

yatırımlarımıza hızla devam ediyoruz.

Amacımız Türkiye ve Ortadoğu için başlatacağımız

bu iş birliğini global mecraya

taşımak ve Türk işçisinin emeği olan,

Türk ekonomisine katkısı olan bu armatürlerle

dünya çapında büyük projelere

imza atmak.” dedi.

Geçen yıl İstanbul Light fuarında da ülkeye

yatırım yapacaklarını söylemiş olan

Sylvania’nın Türkiye’deki yerli üretiminin

LED panel armatürlerle başladığını kaydeden

Sylvania Türkiye Genel Müdürü

Azim Tuncinar, “Bu konuda iş birliklerimiz

farklı kanallar için de gelişerek devam

ediyor. Türkiye’de pazarı çok büyük olan

dış cephe aydınlatmaları ile ilgili olarak ilk

etap iş birliğimizi IstanbulLight fuarındaki

toplantımızda aydınlatma sektörü ile paylaştık.

Proje kanalında iç aydınlatmada SylSmart

ile beraber dış aydınlatmada da akıllı

ve yenilikçi çözümlerle büyük projelere

imza atmayı amaçlıyoruz. Dış cephe projelerinde

her bir armatür renk olarak tek

tek kontrol edilebiliyor ve aynı zamanda

yine her armatür için hem ömür hem ısı

hem de arıza takibi yapabileceğiz.” diye

konuştu.

108

Yapı Malzeme Ekim 2018


Sektörel

Yarının ihtiyaçlarına

bugünden yatırım

GF Hakan Plastik tesislerinde yeni dönem başladı. Global bir marka olma hedefi ile

çalışmalarına yön veren GF Hakan Plastik, tesislerini gelecek planlarına yanıt verecek

şekilde WMS depo yönetim sistemi ile güçlendiriyor.

Plastik boru sektörünün önemli aktörlerinden

biri olan GF Hakan Plastik, Çerkezköy

ve Şanlıurfa’da bulunan tesislerine

yönelik yatırımlarını sürdürüyor. Son olarak

WMS depo yönetim sistemini hayata

geçiren marka, stok yönetimi ve lojistik

konusunda verimliliğin artırılmasını sağlarken;

doğru verilerle yönetim sayesinde

müşteri memnuniyetini de üst seviyelere

taşımayı hedefliyor.

GF Hakan Plastik’in ürün gamında, üst

yapı, alt yapı plastik boru ve ek parçalarının

yanı sıra endüstriyel ve tarımsal sulama

ürünleri ile 10 binin üzerinde ürün

bulunuyor. Türkiye pazarı ile birlikte 70’e

yakın ülkeye ihracat gerçekleştiren GF

Hakan Plastik, sürdürdüğü çalışmalarla

global bir marka olarak mevcut pazarların

yanı sıra yeni pazarlara da en doğru ve

en hızlı hizmeti sunmayı amaçlıyor.

Öncelikli olarak Çerkezköy tesislerinde

hayata geçirilen, 75.000 m² alanı ve

mevcut IFS sistemiyle entegre edilen sistem,

çok katlı depolama, ürün toplama ve

sevkiyat aşamalarında kullanılan barkod

el terminalleri ile destekleniyor. El terminalleri

ile hızlı bir şekilde uzak mesafeler

taranarak barkod okuması yapılabiliyor.

Yine terminallerin üzerinde bulunan kamera

ile anlık olarak ürünlerin, palet ve

raflardaki ya da araç yüklemelerindeki

durum fotoğraflarının alınması mümkün

oluyor.

Ayrıca üretimden gelen ürünlerin yenilenen

raf sistemlerine kaldırılmasına, sevkiyatta

yükleme sürecine kadar birçok

noktada kalite kontrol süreçleri de takip

ediliyor.

2018 yılı sonunda sistemin Şanlıurfa tesisinde

de devreye alınması planlanıyor.

Yapı Malzeme Ekim 2018 109


Sektörel

Panasonic, Led Panel Aydınlatma

Ürünlerini görkemli bir organizasyonla

tanıttı

Elektrik anahtarı ve priz sektörünün lider ismi Panasonic Eco Solutions Türkiye, ürün ailesini

LED panel aydınlatma ürünleri ile genişletti. Güçlü kuruluş, Panasonic markası altında

satışa çıkacak yeni ürün yelpazesini Bakırköy Hilton’da gerçekleştirdiği görkemli bir lansman

organizasyonu ile bayilerine ve sektöre tanıttı.

Panasonic Eco Solutions Türkiye’nin

yeni LED panel aydınlatma ürünlerinin

lansmanı için düzenlediği organizasyona

Şirket Başkanı Tatsuya Kumazawa; Panasonic

Eco Solutions Japonya Yönetim

Kurulu Üyesi Eiji Maruyama, TR&MEA,

Satıştan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Bora

Kankaya ve çok sayıda bayi katılım gösterdi.

“Farklı kullanım alanları için ideal

aydınlatma çözümleri…”

Lansman, Tatsuya Kumazawa’nın davetlilere

seslendiği konuşma ile başladı.

Kumazawa konuşmasında “100. kuruluş

yılını kutlayan dünya markası Panasonic

için Türkiye oldukça büyük ve stratejik bir

öneme sahip. Türkiye’deki üretimlerimizi

daha da artırmaya yönelik olarak aldığımız

aksiyonlar bunun en açık göstergesidir.

Tesislerimizden makine parkurlarımıza,

AR-GE’den teknolojik alt yapımıza

kadar birçok noktada yeni yatırımlar gerçekleştirmiş

olmamızın yanı sıra, istihdama

sağladığımız katkıyı da artırmaya

devam ediyoruz. LED aydınlatma ürünlerimiz

kapsamında gerçekleştirdiğimiz

bu lansman, Türkiye’ye ve bayilerimize

duyduğumuz güvenin önemli bir kanıtı niteliğinde.

Bayilerimizin büyük desteği ile

pazarda çok önemli bir yer elde edeceğini

düşündüğüm LED aydınlatma ürünlerimiz;

sıva altı ve sıva üstü iç mekan

aydınlatma armatürleriyle, farklı kullanım

alanları için ideal aydınlatma çözümleri

sunacak.” dedi.

“Panasonic’in benzersiz ürünlerini

piyasaya sunmayı planlıyoruz.”

Daha sonra söz alan Eiji Maruyama ise

“1918 yılındaki kuruluşumuzdan bu yana

Panasonic kendini insanların yaşamlarını

iyileştirmeye ve toplumun ilerlemesine

katkıda bulunmaya adamıştır. İşte bu

nedenle temel teknoloji ve bilgi birikimini

bir araya getiriyoruz. Bu yıl Panasonic’in

100. yılı. Bu unutulmaz yılda ilk adım olarak,

LED panel aydınlatma ailemizi beğenilere

sunuyoruz. Sonraki adım olarak

Türkiye’de Panasonic’in benzersiz ürünlerini

piyasaya sunmayı planlıyoruz.” şeklinde

konuştu.

“Kuruluşumuzun daima

sektörünün en iyi oyuncusu

olacağına inanıyorum.”

TR&MEA, Satıştan Sorumlu İcra Kurulu

Üyesi Bora Kankaya ise görüşlerini şu

sözlerle ifade etti: “Panasonic’in 100 yıllık

tecrübesinin bir yansıması olduğunu düşündüğüm

ve sektördeki tüm firmalardan

ayrılan üstün bir özelliği var ve bu beni

gerçekten çok etkiliyor. Bu özellik; müşterilerine

verdiği büyük ve koşulsuz değer…

LED ürünlerimizde daha da güçlenen

kuruluşumuzun bayilerimizle birlikte

sektörünün daima en iyi ve en dinamik

oyuncusu olacağına kalpten inanıyorum.”

Ece Vahapoğlu sundu, Işın Karaca

sahne aldı…

Ünlü sunucu Ece Vahapoğlu’nun sunduğu

organizasyonda gerçekleşen LED

sahne şovu büyük beğeni topladı. Daha

sonra ise beğenilen sanatçı Işın Karaca

sahne alarak sevilen şarkıları ile geceye

renk kattı.

110

Yapı Malzeme Ekim 2018


PROJE

&

MİMARİ


Seha Yapı’dan rengarenk proje:

‘7 Renk Selçuklu’

İttifak Holding’in inşaat sektöründeki markası Seha Yapı, Konya Selçuklu’nun en

modern mahallesi Yazır’daki yeni projesi 7 Renk Selçuklu’da ev sahibi olmak isteyenlere

kaçırılmayacak fırsatlar sunuyor...

Seha Yapı’nın, Konya Selçuklu Yazır mahallesinde

hayata geçirdiği 7 Renk Selçuklu

projesi Konya’nın en temiz hava

koridoru üzerine inşa ediliyor. İsmini

cephesinde ve peyzajında bulunan birbirinden

güzel renklerden alan 7 Renk Selçuklu

projesi 42 bin 557 metrekarelik bir

alan üzerinde 303 konut ve 15 adet ticari

alandan oluşuyor.

Huzurlu, güvenli ve kaliteli yaşam imkanlarıyla

ailelerin ihtiyaçlarına cevap verecek

şekilde tasarlanan 7 Renk Selçuklu

projesi, 3+1, 4+1 ve 5+1 gibi zengin yaşam

seçeneklerine sahip konut, ticari

üniteler ve sosyal yaşam alanlarıyla ev

sahibi olmak isteyenleri kazançlı bir yatırıma,

keyifli bir yaşama davet ediyor.

Toplam arazisinin yüzde 50’si gri ve yeşil

alan olarak tasarlanan 7 Renk Selçuklu

su temalı konsepti ile bölgenin en büyük

projelerinden birisi olarak öne çıkıyor.

Peşin alımlarda yüzde 15 indirimin sunulduğu

projede banka ve kefil olmadan şirket

bünyesinde 60 aya kadar vade farksız

ödeme seçeneği ile birlikte peşinatsız 24

aya kadar vade kullanma imkanı sunuluyor.

Lansmana özel fırsatlar 7 Renk

Selçuklu’da…

7 Renk Selçuklu projesinin lansman kampanyası

hakkında bilgi veren Seha Yapı

Genel Müdürü İskender Uslu; “Seha Yapı

114

Yapı Malzeme Ekim 2018


Proje

olarak 40. Yılımızda hayatın ve doğanın

renklerinden yola çıkarak tasarlayacağımız

bir proje hayal ettik. Geçmişten günümüze

uzanan inşaat deneyimimizi, insan

odaklı ve çevreci tasarım anlayışımızı,

işimize karşı duyduğumuz bitmek bilmez

heyecanı yansıtacak bir proje olsun istedik.

Modern yaşamı, doğanın ve hayatın

renkleri ile buluşturan ve toplamda 303

konut 15 ticari ünite ve sosyal alanlardan

oluşan ve ismini cephesinde bulunan

renklerden alan 7 Renk Selçuklu, Seha

Yapı tecrübesiyle Konya’nın en iyi lokasyonlarından

biri olan Yazır Mahallesi’nde

yükselecek” dedi.

Uslu sözlerine şöyle devam etti; “Kısa

bir süre önce ön satışına başladığımız

7 Renk Selçuklu’da önemli bir satış başarısı

yakaladık. Ön talep döneminde

bize ulaşan ve avantajlı fiyatlardan yararlanmak

isteyen müşterilerimizi satış

ofisimize davet ettik öncelikli ev seçme

ayrıcalığını sunduğumuz müşterilerimiz

maket üzerinden istedikleri daireyi beğenerek,

“mutluluğun anahtarına” sahip

oldular. 7 Renk Selçuklu fırsatlarla dolu

bir proje, lansmana özel peşinatsız 24

ay taksitli satışlarımız ile birlikte peşinde

yüzde 15 indirim kolaylığı ve vade farksız

60 ay taksit imkanımız da devam ediyor.

Projemizde zemin hafriyat çalışmalarımızı

bitirerek inşaatımıza başladık. 7 Renk

Selçuklu tamamlandıktan sonra ter temiz

havaya sahip olan su temalı yemyeşil avlusu

sayesinde; renkli ve yaşam dolu bir

proje olacak.”

7 Renk Selçuklu yenilikçi

mimarisi ve ulaşım imkanları ile

farklılaşıyor

Eğitim ve sağlık merkezleri ile yan yana

olan konumu ile çok ideal bir noktada geliştirilen

7 Renk Selçuklu, araçla en yakın

hastane ve eczaneye 4 dakikada, en

yakın özel eğitim kurumuna 3 dakikada

erişim olanağı sunarak hayatı kolaylaştırıyor.

Yenilikçi mimarisiyle kent insanının

ihtiyaç duyacağı pek çok sosyal aktiviteyi

bir arada barındıracak projenin her metrekaresi

maksimum verimlilikle tasarlandı.

Toplamda 523 araçlık kapalı ve açık otoparka

sahip 7 Renk Selçuklu’da 5 bin

219 metrekare ticari alanlar ve bin 687

metrekare büyüklükte sosyal alanlar bulunuyor.

Yüzde 50 gibi önemli bir oranda

gri ve yeşil alana sahip proje ayrıca 535

metre uzunluğunda bir de yürüyüş yoluna

sahip. Zengin sosyal donatı ve spor

olanaklarının yanı sıra akıllı ev sistemlerinden,

tam kapasiteli jeneratör, termostat

kontrollü yerden ısıtma, toplantı ve etkinlik

odalarına kadar birçok detay 7 Renk

Selçuklu’da yer alıyor.

7 Renk Selçuklu’da ayrıca kadın ve erkeklere

özel, tam kapsamlı fitness salonu,

sauna ve buhar odası, mini golf,

bahçe fitness alanları, mini futbol sahası,

basketbol ve voleybol sahası, yetişkin ve

çocuk yüzme havuzları ile birlikte çocuklar

için özel kaykay ve trafik parkı gibi birçok

sosyal donatı bulunuyor.

Yapı Malzeme Ekim 2018 115


Okkalar İnşaat’tan

Çengelköy’de yeni proje

İnşaat sektörünün 40 yıllık tecrübeli şirketi Okkalar İnşaat, Konya’nın Selçuklu

ilçesinde hayata geçirdiği Arma Kent projesinde anahtar teslimlerine başladı. İstanbul

Kartal’da bulunan Arma Menta projesinin teslimlerine de 3 ay sonra başlanıyor.

Şimdiye kadar iki milyon metrekarenin

üzerinde inşaat yapıp teslim

eden, 2018 yılında da toplamda

200 milyon TL’lik yatırımla Arma

Kent, Arma Menta, Arma Modern

ve Arma Cadde projelerini hayata

geçiren Okkalar İnşaat, bir yandan

Konya ve İstanbul’da tamamlanan

projelerinin teslimlerine başlarken

diğer yandan yeni projelerinin startını

vermeye hazırlanıyor. Okkalar

İnşaat, Konya’nın Selçuklu ilçesinde

yer alan, üç blok ve 230 daireden

oluşan Arma Kent projesinden

ev sahibi olanlara dairelerini teslim

etmeye başladı.

Ayrıca İstanbul’daki Arma Modern

projesini vaktinden önce teslim

eden Okkalar İnşaat, Arma Cadde

projesini 1 ay sonra,14 katlı iki

bloktan oluşan ve doğal yaşam konseptinin

öne çıkarıldığı İstanbul Kartal’da

bulunan Arma Menta projesini

de 3 ay sonra teslime başlıyor.

“Yeni projeler Çengelköy’de

olacak”

Firmalarından ev alanları yeni yaşam

alanlarına kavuşturmanın

mutluluğunu yaşadıklarını belirten

Okkalar İnşaat Yönetim Kurulu

Üyesi Mahmut Okka, “2018 yılında

biri Konya Selçuklu’da, biri İstanbul

Kartal’da olmak üzere iki yeni

projemizi tamamladık. Yine İstanbul’da

bulunan iki projemizde de 1

ay ve 3 ay sonra teslimlerimiz var.

116

Yapı Malzeme Ekim 2018


Proje

Selçuklu’da yer alan Arma Kent

projemizde anahtar teslimlerine

başladık. 3 ay sonunda, yıl bitmeden

Kartal’da bulunan Arma Menta

projemizin de teslimlerine başlayacağız.

Arma Menta projemizi inşaata

başladığımızda söylediğimiz gibi

7 ay erken teslim edeceğiz. Müşterilerimizin

hayallerindeki eve bir

an önce kavuşmalarını sağlamayı

hedefliyoruz. Türkiye ekonomisine

güvenimiz yerindendir. Bunun için

yatırımlarımıza hız kesmeden devam

ediyoruz. Konya Yazır bölgesinde

yeni projemiz Arma Vita’nın

inşaatına başladık. Ayrıca İstanbul

Çengelköy’de iki yeni proje başlatıyoruz.

2019 yılında Çengelköy’deki

projemizin inşaatına başlayacağız”

dedi.

“Ulaşılabilir fiyatlarla

halkımızı ev sahibi

yapıyoruz”

Okka, “Sektörde 40 yıllık geçmişi

olan bir aileden geliyoruz. Şirket

olarak doğru zamanda doğru hamleleri

yaparak ulaşılabilir fiyatlarla

halkımızı ev sahibi yapıyoruz.

Bunu yaparken de özellikle kentsel

dönüşüme giren bölgeleri tercih

ediyoruz. Bu sayede hem depreme

dayanıksız yapıların dönüşümünü

sağlayarak güvenli konutlar inşa

ediyoruz hem de ülkemizdeki binaların

çehresini yenileyerek estetik

bir görünüme kavuşmasını sağlıyoruz.

Projelerimizi hayata geçirirken

kaliteden ve dürüstlükten ödün vermiyoruz.

Başarımızın sırrı da burada gizli”

diye konuştu.

Dakikalar içinde şehrin

keşmekeşinden kurtulma

fırsatı

Toplamda 53 bin 450 metrekare

inşaat alanına sahip olan ve 2+1,

3+1 ve 4+1 daire tiplerinden oluşan

Arma Kent, lokasyonu itibariyle

dakikalar içinde şehrin keşmekeşinden

kurtulup hayat enerjisi dolu

yaşam alanına geçilmesini sağlıyor.

Proje, ev sahiplerine hamam,

sauna, buhar odası, fitness, çocuk

oyun alanı ve toplantı odası gibi kapalı

sosyal alanları ile bahçesindeki

futbol sahası, basketbol sahası,

yürüyüş parkuru, kameriyeler, süs

havuzu ve açık çocuk alanıyla konforlu

bir hayatın yanında sağlıklı bir

yaşam alanı da sunuyor.

Mahmut Okka / Okkalar İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi

Yapı Malzeme Ekim 2018 117


Sektörel

Seramiksan’dan yenilikler…

Seramiksan’ın ilk defa Cersaie’de ziyaretçilerinin beğenisine sunduğu yeni serileri arasında

yer alan History Koleksiyonu, Sicilya Serisi ve North Serisi, tarihi ve rustik dokuyu yaşam

alanlarında hissetmek isteyenlerin tercihi oluyor.

Seramiksan’ın zarif detayları bünyesinde

barındıran koleksiyonlar, hem yerde

hem de duvarda kullanılabilme özelliği ve

zengin desen seçenekleriyle bambaşka

atmosferler yaratma imkanı sunuyor.

Geçmişin izinde tarihi bir yolculuğa

çıkmak isteyenler için History

Koleksiyonu

Geleneksel çini motiflerinden ilham alarak

tasarlanan ve tarihi dokuyu yaşam

alanlarına yansıtan History Koleksiyonu,

birbirinden farklı zengin desenleri

ile mekanlara İspanyol esintileri taşıyor.

Koleksiyon, klasik desenlerini tek başına

kullanabilmenin yanı sıra farklı desen

seçenekleri ile kombin edilebilmesiyle de

özgün mekanlar yaratmada hayal gücünün

sınırlarını zorluyor. Kastilya, İris, Navarra,

Galiçya, Endülüs olarak 5 farklı desen

seçeneği ve birlikte uyumlu köşe ve

kenar bordürleri ile History Koleksiyonu,

sizi geçmişe doğru tarihsel bir yolculuğa

çıkarıyor.

Beyaz rengin ferahlığı ahşabın

sıcaklığıyla buluşuyor: North

Serisi

Kuzey’e Yolculuk… “Beyaz Geceleri”

ile ünlü Kuzey ülkelerinden ilham alınarak

tasarlanan North Serisi, rustik dekorasyon

tarzını, eskitme beyaz ahşap

görünümü ile tamamlıyor. Yüzeyindeki

soğuk renk tonunu yumuşak geçişler ile

harmanlayan seri, mekanları zamanın

ötesinde bir görünümle buluşturuyor.

118

Yapı Malzeme Ekim 2018


Terazzo Serisi

60x60 - 60x120 cm.


Erzurum’da huzurlu yaşamın yeni adresi:

Şehristan Konutları

Aile sıcaklığında huzurlu bir yaşam sunan ve Erzurum’un marka projelerine örnek olan

Şehristan Konutları’nda anahtar teslimlerine başlandı.

120

Yapı Malzeme Ekim 2018


Proje

HALKGYO ve ERKONUT ortaklığında

hayata geçirilen Şehristan Konutları, Erzurum

merkezindeki Yakutiye’de kaliteli,

sağlıklı, güvenli bir yaşam alanı isteyenleri

bekliyor. İnşaat kalitesi, sosyal alanları

ve muhtesem peyzajı ile tüm seçenekleri

bir arada sunan Şehristan Konutları’nda

dairelerin ve ticari ünitelerin büyük bir kısmı

satılmış durumda.

Şehre değer katan proje

Erzurum’un kalbinde konumlanan Şehristan

Konutları, sahip olduğu özellikler

itibarıyla konforlu ve modern kent yaşamını

Erzurum şehir merkezine taşıyor. Kenti

bölgesel cazibe merkezi haline getirecek

Şehristan Konutları ticari üniteleri ile bölgeye

yatırım yapmayı düşünenler için de

önemli fırsatlar sunuyor. Erzurum’un merkezinde

yükselen ve 24 bin metrekarelik

alanda hayata geçirilen Şehristan Konutları

13’er katlı 13 blokta 2+1, 3+1, 4+1 ve

6+1 olmak üzere 632 daireden oluşuyor.

Ailelere özel yaşam alanı olarak planlanan

proje klasik site konseptinin dışında kendine

özel detaylarıyla ön plana çıkıyor.

Güven, lüks ve eğlence bir

arada…

Sunduğu imkânlarla dikkat çeken Şehristan

Konutları, sıcak komşulukların yaşanacağı,

özgürce çocukların oyun oynayabileceği,

hep birlikte toplanıp vakit

geçirebilecek alanları ile fark yaratıyor. Aile

sıcaklığında sosyal imkanlara özlem duyan

Şehristan Konutları sakinleri, nezih bir

ortamda güvenli, lüks ve eğlenceli bir yaşamı

bir arada bulma imkanına kavuşuyor.

Projede geniş peyzaj alanı ile birlikte ticari

üniteler, açık ve kapalı otopark alanları,

yönetim ofisleri, oyun parkı, kreş, sauna,

hamam ve fitness merkezi, spor alanları,

7/24 güvenlik hizmeti bulunuyor.

Şehir merkezine, toplu ulaşım, sağlık ve

spor gibi alanlara yakın konumda bulunan

Şehristan Konutları, Havalimanı’na 10 kilometre,

otogora 8 kilometre, tren garına

5 kilometre, kayak merkezine 10 kilometre,

devlet hastanesine 5 kilometre, şehir

merkezine 3 kilometre, MNG Mall’a 500,

toplu taşımaya 100 metre mesafede konumlanıyor.

Yapı Malzeme Ekim 2018 121


Proje

Ant Yapı’dan

45 milyon pound

değerinde yeni bir proje

Uluslararası alanda

en çok iş yapan 86

müteahhitten biri olan Ant

Yapı, İngiltere’de yer alan

projelerine bir yenisini

daha ekledi. Londra’nın

seçkin lokasyonlarından

Oxford Street ve

Mayfair’in yakınında

yer alan, Kral Edward

dönemine ait, 45 milyon

Pound değerindeki konut

projesinin 19 ayda teslim

edilmesi planlanıyor.

27 yılı aşkın deneyimiyle bugüne kadar

yurt içi ve yurt dışında birçok farklı projeye

imza atan Ant Yapı’nın İngiltere’de son

olarak hayata geçireceği Harcourt House

projesi başkentin en gözde semtlerinden

Maryleybone’da yer alıyor. Kral Edward

dönemine ait 8 katlı geleneksel binanın

içinde restorasyon ve düzenleme çalışmaları

gerçekleştirilecek. Dış cephe ile birlikte

yapının içinde yer alan orijinal tavan ve

şöminenin korunacağı “Harcourt House”

Konut Projesi, 10.000 metrekare inşaat

alanında toplam 25 adet modern lüks dairenin

yanı sıra medikal klinik, spa ve spor

salonundan oluşuyor. 2020 yılının Ocak

ayında teslim edilmesi planlanan projenin

tüm işlerini Ant Yapı üstleniyor.

İngiltere’deki yeni projeyle ilgili Ant Yapı

Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay,

“Ant Yapı olarak 1990’lı yılların başından

bu yana yurt dışında başta Rusya ve Türki

Cumhuriyetlerde birçok başarılı işlere imza

attık. Ana yükleniciliğini üstlendiğimiz yeni

Mehmet Okay / Ant Yapı Yönetim Kurulu Başkanı

projemiz Harcourt House ile Londra’daki

dördüncü işimize başlamanın mutluluğu

içindeyiz. Ant Yapı olarak aynı zamanda

Amerika’da Florida-Miami ile New York’ta

kurduğumuz şirketler ve ofislerimizle iş geliştirme

çalışmalarını sürdürüyoruz” şeklinde

konuştu.

122

Yapı Malzeme Ekim 2018


Geleneksel ile Modern Mimarinin Buluşması:

Diyarbakır Halk ve Çocuk Kütüphanesi

Studio Vertebra tarafından tasarlanan Diyarbakır Halk ve Çocuk Kütüphanesi, Diyarbakır’ın

yeni yapılaşma bölgesinde kent mimarisinin geleneksel referanslarından beslendiği

tasarımıyla şehrin mimarisine yeni bir soluk getiriyor.

Kuruluşundan bu yana mimari, iç mimari

ve restorasyon alanlarında ulusal ve uluslararası

ölçekte ‘çok disiplinli’ çalışmalar

yürüten, Baş Mimar Gencer Yalçın, Y. Mimar

Dilşad Öktem Aslaner, Y. Mimar Bahar

Yücel ve İç Mimar Efe Kağan Hızar’ın

ortaklığındaki İstanbul merkezli tasarım

ofisi Studio Vertebra’nın Diyarbakır’da

tasarladığı, kentin batıya doğru gelişen

yeni yapılaşma bölgesinde konumlanan

Diyarbakır Halk ve Çocuk Kütüphanesi,

kent mimarisinin geleneksel referanslarından

beslenerek tasarımdaki farkını ortaya

koyuyor.

Kütüphane Tasarımında Avlu

Etkisi

Diyarbakır Halk ve Çocuk Kütüphanesi’nin

tasarımında sur içi bölgesinin sokak-avlu

ilişkisi ve dam kullanımından

türeyen kademeli yapısından esinlenildi.

Tasarım, yapının ortasındaki avlunun etrafında

konumlanan halk kütüphanesi ve

çocuk kütüphanesi olmak üzere iki ana

programdan oluşturuldu. Tasarımdaki

avlu, bu iki yapı için ortak bir etkinlik alanı

olarak kullanıldığı gibi iki ana girişi birbirine

bağlayan bir aks görevi de görüyor.

Aynı zamanda bu avlu, kentin geleneksel

referanslarından beslenerek çeşme ve

ağaç merkezli bir orta bahçe şeklinde tasarlandı.

Diyarbakır Halk ve Çocuk Kütüphanesi

tasarımının parsel sınırına çekilmesiyle,

bahçe duvarı ve bina arasında boşluklar

oluşmuş ve bu boşluklar kütüphanenin

amacına uyarak çocuk oyun alanları

olarak değerlendirilmiştir. Bu çekilme

halk kütüphanesinde dış mekandaki ses

ve gürültüyü izole eden sakin bahçelerle

rekreasyon meydanına ve kütüphane için

de çalışma alanına dönüştü.

Sokak-avlu ilişkisi ve dam kullanımından

124

Yapı Malzeme Ekim 2018


Mimari

türeyen kademeli yapının

uygulandığı projede, zemin

üstü katlarda kütlesel farklılaşmalar

avlu ve bahçelerde

gölgelik alanlar oluştururken

ikinci katta teras alanı olarak

kullanıldı.

Yapı kabuğunda kullanılan iki

ana materyal kütlesel etkiyi

vurguluyor; özellikle dış çeperde

tercih edilen korten çelik

malzeme, dokusu ve oluşturduğu

hissiyat nedeniyle”

sur içi “bölgesine gönderme

yaparken aynı zamanda yapıyı

çepeçevre saran ve bazı

yerlerde görsel ilişkiyi kesmemek

için saydamlaşan “akıllı

bir zar” olarak tasarlandı.

Korten çelik malzeme, oluşturduğu

gölgelik alanlar sayesinde

yapıda konforlu açık

mekânlara da imkân veriyor.

Diyarbakır Halk ve Çocuk Kütüphanesi,

yaklaşım senaryosuna

göre kabuktan merkeze

doğru bir çekim oluşturacak

şekilde ana girişleri oluşturmuştur.

Kabuk, dışarıdan

bakıldığında arkasında kalan

kademeli yapı için saydam bir

baza gibi davranırken iki ana

hacmi, avluyu ve iç bahçeleri

bir arada tutan bütünleştirici

bir örtü gibi davranıyor.

Yapıda kullanılan bir diğer

malzeme ise, Diyarbakır geleneksel

mimarisinde sıklıkla

kullanılan doğal taş; kullanımının

yaygın olması ve kaynağa

yakınlığı gibi nedenlerden

dolayı tasarımın ana

materyallerinden birisi olarak

ele alınıyor. Buna bağlı olarak

ana kütlelerde ağırlıklı olarak

doğal taş tercih edilirken cepheyi

saran kabukta korten

malzeme tercih edilmiştir.

Yapı Malzeme Ekim 2018 125


Proje

“Net alan,

doğanın kalbinde net yaşam”

Tona Yapı ve Safe İnşaat garantisi ile Beytepe’de yükselen Duru Beytepe projesi 2+1

dairelerinde sunduğu net alan ile kaliteli yaşamın kapılarını aralıyor.

Çalışma saatlerinin artması ve sosyal

hayatın dışarıya kaymasıyla birlikte

büyük daireler yerini kompakt yaşam

alanlarına bıraktı.

Memur şehri olarak anılan Başkent’te

de bu durum göz önünde bulundurularak

yeni yaşam alanları oluşturulmaya

başlandı. Beytepe’de yükselen Duru

Beytepe projesinin kaliteli yaşam alanları

sunduğunu anlatan Tona Yapı ve

Safe İnşaat Ortaklığı İcra Kurulu Başkanı

İlhan Erdal şunları söyledi: “2+1

dairelerimiz ile ihtiyaçlarınızı karşılayacak

kaliteli yaşam alanları oluşturmaya

özen gösterdik. 83 metrekareden başlayan

2+1’lerimiz 116 metrekare seçeneği

de sunuyor. Bu özelliklerin yanı

sıra Duru Beytepe; Ankara’ya yeni bir

nefes getirmeye hazırlanıyor. Yüzde

84’ü yeşil alanlarla kaplı Beytepe’de

Ankara’nın en yeşil projesi hayata geçiyor.”

Kolay ısınabilir yaşam alanları

Çalışma saatlerinde yaşanana artışın

evde geçirilen zaman dilimini azalttığını

anımsatan İlhan Erdal “Değişen

zaman dilimi; geniş ailelerin yerini çekirdek

aileye bırakmasıyla 2+1 daireler

değerine değer kattı. Bu yönelişin

sebebi olarak ise karşımıza; kaliteli

ve güvenilir hizmet, lüks donanımların

yanı sıra sunulan sosyal imkânlar çıkıyor.

Duru Beytepe rezidans ayrıcalığını

hissedebileceğiniz çok amaçlı bir

proje” dedi.

Yüzde 5 peşinat ile Duru

Beytepe’de yerinizi alın

Yatırımcıya özel ödeme planları ile

ev sahibi olmak isteyenlerin bütçesini

ön planda tuttuklarını anımsatan İlhan

Erdal sözlerine şöyle devam etti:

“Firma bünyesinde yaptığımız ödeme

kolaylıklarımız ile müşterilerimizi çok

yormadan yüzde 5 peşinat ile ev sahibi

yapabiliyoruz. 25 bin TL peşinat ile

Duru Beytepe’de ev almak mümkün.”

126

Yapı Malzeme Ekim 2018


Edda Architecture’dan Tuzla’da ödüllü konut projesi:

Tuzla Villaları

EDDA Architecture,

geçtiğimiz ay

Amerika merkezli

International

Design Awards

(IDA) 2017’de ödül

ile onurlandırılan

Tuzla Villaları’nın

mimarisinde

cephe, plan

çözümlemeleri,

malzeme seçimleri;

avlu, cumba ve

kubbe gibi öğelerin

kullanımıyla

geleneksel Türk

evlerine atıfta

bulunuyor.

Yoğunlaşan kentleşme ve nüfus artışı ile

yazlık konut sitelerinin yerini müstakil konutlara

ve az katlı binalardan oluşan sitelere

devrettiği Tuzla’da toplam 3700 m 2 ’lik

bir arsada konumlandırılan Tuzla Villaları,

arazi sahiplerinin istekleri doğrultusunda

eski Türk evi mimarisinin özelliklerini

yansıtacak şekilde tasarlanmış. Amerika

merkezli International Design Awards

(IDA) 2017’de ödüle layık görülen, her

biri 750 metrekarelik 3 adet villadan oluşan

konut projesinin hem mimari hem

de iç mimari projelerine imza atan EDDA

Architecture avlu, cumba ve kubbe gibi

geleneksel öğelerin kullandığı konutların

iç mekanlarında da modern-klasik stilde

çözümler yaratmış.

Kendisine komşu iki parsel ile birlikte bağımsız

bir ada teşkil eden arazinin düz

sayılabilecek topoğrafyasından faydalanan

tasarım ekibi, kuzeydoğu-batı aksında

batıya doğru daralan arsa üzerinde,

binaları güney cepheye bakacak şekilde

yan yana ve arka cephede müstakil bahçe

alanlarına mümkün olduğunca yer

bırakacak bir planda konumlandırmış.

Yapım sürecinde arsaya eklenen komşu

parsellerle de binaların kuzey cephelerinde

oldukça büyük ve ortak bir peyzaj

alanı oluşturulmuş.

Geleneksel Türk evi mimarisinin özelliklerini

yansıtacak şekilde her cepheye

cumba yerleştiren EDDA Architecture’ın

cumbalarda kullandığı payandalar ise

kendilerine has duruşları ile ayrı birer

mimari öğe niteliğinde… Birinci ve ikinci

katlardaki odaların açıldığı merdiven holleri

ise gün ışığını içeriye alacak şekilde

tasarlanan cam kubbelerden oluşuyor ve

eski evlerde görülen orta avluları andırıyor.

Yapısal olarak betonarme iskelet sistemi

ile inşa edilen ve bodrum katları bulunmayan

binalarda, temel üst kotu ile zemin

kat döşemesi arasında yer alan ve su

basman kot seviyesini oluşturan boşluk,

tüm binalar arası bir tesisat galerisi görevi

görerek mekanik ve elektrik tesisatlarının

yer aldığı bir alan olmuş. Her binanın

müstakil yüzme havuzunu, binaların doğu

cephesinde binaya birleşik konumda yerleştiren

tasarım ekibi, malzemelerdeki

doğal taş, mermer ve ahşap tercihi ile de

binaların geleneksel karakteristiğini daha

da güçlendirmiş.

128

Yapı Malzeme Ekim 2018


Mimari

Ergün Mimarlık

Cityscape Awards 2018’de Finalist oldu!

Ergün Mimarlık, Atlaspark AVM ve Mermerler Plaza projeleriyle Cityscape Awards 2018’de

2 ayrı kategoride finalist oldu.

1995 yılında kurulduğu günden bugüne

farklı ölçeklerde mimari ve iç mimari projelere

imza atan Ergün Mimarlık, dünyanın

en önemli gayrimenkul ve mimarlık

buluşmalarından biri olarak kabul edilen

Cityscape Global kapsamında düzenlenen

Cityscape Awards 2018’de 2 projesiyle

uluslararası jüri tarafından finalist

olarak seçildi. Bu yıl 16’ncı kez gerçekleştirilen

Cityscape Awards 2018’de

Ergün Mimarlık; ‘Retail Project Award’

kategorisinde 2015 yılında hizmete açılan

Atlaspark AVM, ‘Commercial Project

Award’ kategorisinde ise inşaatı 2016

yılında tamamlanan Mermerler Plaza ile

yarışacak.

2 – 4 Ekim 2018 tarihleri arasında Dubai’de

gayrimenkul ve mimarlık sektörünü

bir araya getirecek Cityscape Fuarı

kapsamında düzenlenen Cityscape

Awards 2018’de çeşitli kategorilerde

projeler ve inşa edilmiş yapılar yarışacak.

Finale kalan projeler 30 Eylül 2018

tarihinde mimar ve işveren tarafından yapılacak

sunumlar ile uluslararası jürinin

karşısına çıkacak ve ödüller 2 Ekim 2018

tarihinde InterContinental Dubai Festival

City’de düzenlenecek törenle sahiplerini

bulacak. Finale kalan projeler Cityscape

Global sergisinde uluslararası yatırımcı

ve mimarların ziyaretine açık olacak.

Atlaspark AVM

Sultanbeyli’de inşa edilen AVM’nin en

önemli ayırt edici özelliklerinden birisi

hem TEM çevre yolu üzerinde, hem de

Sultanbeyli’nin merkezi sayılabilecek,

cadde üzeri ticaret yaşantısının bir hayli

geliştiği bir bölgede yer almasıdır. Fatih

Caddesi gibi bölge için önemli bir ticari

aksın üzerinde olması ise proje tasarımını

etkileyen önemli unsurlardan biridir.

Bina tüm ofis ve AVM girişlerini bu caddeden

almaktadır. Fatih Caddesi cephesindeki

dükkanlar, zeminde caddedeki

alışveriş aktivitesini sürdürmek için, istenirse

dışarıdan kullanılabilecek şekilde

tasarlanmıştır. Üst kotlarda, güneye ve

caddeye yönlendirilmiş açık terasların ve

yüksek ofis binasındaki kat bahçelerinin

de varlığıyla bu cephede bir yaşantı kurgulanarak,

caddedeki insan hareketinin

ve ticari işleyişin sürekliliğinin sağlanması

hedeflenmiştir. Yapı iki masif blok olarak

ele alınmıştır. İki blok arasında kalan

cam kısım girinti şeklinde geri çekilerek,

Fatih Caddesi tarafında tanımlanan yaya

hareketi sürekliliğinin ve yaşantının binanı

içine doğru sokulmasını ve bu alanda

üzeri saçakla örtülü kamusal bir meydan

oluşturulmasını sağlamaktadır.

Mermerler Plaza

Mermerler Plaza, mimari karakterini ve

yerleşim ilkelerini, çevredeki yapı ve yol

örüntüsünü ön planda tutarak oluşturan

bir ofis yapısıdır. Anadolu yakasının en

önemli ticaret merkezlerinden Kozyatağı’nda,

E-5 Otoyolu ile Bayar Caddesi’nin

arasında yer almaktadır. Yapı, iki kademeli

olarak çözümlenmiştir. Bayar Caddesi

tarafındaki blok, caddenin ortalama

yüksekliğine uyacak şekilde alçak tutulmuştur.

E5 tarafında ise yakın çevredeki

benzer örnekleri de göz önünde bulundurularak

bina yükselmektedir. Zeminde ise

yüksek yapı iki kat yüksekliğinde boşaltılarak,

Bayar Caddesi’ndeki yaya sirkülasyonunu

ve ticari potansiyeli yan yol ile

birleştiren bir pasaj oluşturulmuştur. Leed

Gold setrifikalı bina, kat bahçeleri kullanılarak

yatayda ve düşeyde parçalanmış,

farklı malzeme kullanımıyla ayrıştırılmış

kütlelerin kompozisyonu şeklinde ele

alınmıştır. Bu yöntem, ölçek konusunda

yapının çevreye uyum sağlamasında esneklik

sağlamaktadır.

Yapı Malzeme Ekim 2018 129


Çanakkale’nin

En İyi Çarşı ve Yaşam Merkezi Projesi

ödüllendirildi

Çanakkale Belediyesi’nin düzenlediği Çarşı, Yaşam Merkezi ve Otopark ile Yakın Çevresi

Ulusal Mimari Proje Yarışması sonuçlandı. İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi

akademisyenleri Dr. Öğretim Üyesi İdil Erkol Bingöl, Yüksek Mimar Caner Bilgin ve Yüksek

Mimar Bulut Cebeci’nin, Şehir Plancısı Gözde Şarlak Kramer ve Yüksek İnşaat Mühendisi

Onur Kutlukaya ile birlikte hazırladıkları proje, yarışmada birincilik ödülü kazandı.

Çanakkale kent merkezindeki mevcut iş

merkezi ve otopark yapısının yerine yeni

bir “Çarşı ve Yaşam Merkezi”nin yapılması

amacıyla, Çanakkale Belediyesi’nin

düzenlediği serbest, ulusal ve tek kademeli

yarışmanın sonuçları açıklandı. İstanbul

Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi

akademisyenleri Dr. Öğretim Üyesi İdil

Erkol Bingöl, Yüksek Mimar Caner Bilgin

ve Yüksek Mimar Bulut Cebeci’nin, Şehir

Plancısı Gözde Şarlak Kramer ve Yüksek

İnşaat Mühendisi Onur Kutlukaya ile birlikte

hazırladıkları proje, Çanakkale Belediyesi

Çarşı, Yaşam Merkezi ve Otopark

ile Yakın Çevresi Ulusal Mimari Proje Yarışması’nda

birincilik ödülü kazandı.

Yarışmanın konusu, kent merkezindeki

mevcut iş merkezinin bulunduğu alana,

ticari birimler ve otopark işlevlerinin yanı

sıra, barındırdığı kültürel işlevlerle kentin

kamusal yaşamını zenginleştirecek yeni

bir Çarşı ve Yaşam Merkezi tasarlanmasıydı.

Bu kapsamda hazırlanan proje, sokağın

devamı olarak kurgulandı. İhtiyaca göre

değişiklik gösterebilen esnek bir mekan

kurgusu oluşturuldu; yapı çevresinde ise

yaya ve bisiklet odaklı bir ulaşım sistemi

yer aldı.

130

Yapı Malzeme Ekim 2018


Mimari

Armstrong Techzonetm:

Armstrong Building Products Yeni Teknik Asma Tavan Konsepti

Armstrong Building Products imzası taşıyan

yüzeyler ile aydınlatma ve havalandırma

için çok çeşitli doğrusal teknik öğe

arasındaki mükemmel ahenk sayesinde

mümkün hale gelen, birinci sınıf bir sonuçtur.

TechZoneTM, tüm tavan sistemlerinin

aynı zamanda özellikle düzgün ve

zarif bir estetik görünüm ile sonuçlanacak

şekilde hızlı, kolay, temiz ve düzenli bir

şekilde organize edilmesini sağlar.

Ofisler, mağazalar, büyük alışveriş alanları,

okullar, oteller ve hastaneler: Armstrong

TechZoneTM ayırt edici özelliği, taşıyıcı

sistemi ile aydınlatma armatürleri ,

hava difüzörleri ve akustik panelleri ,doğrudan

tek parçalı çözümde birleştirmesidir.

Henüz tasarım aşamasındayken, tek

tek bileşenlerin seçilip her türlü gereksinime

mükemmel cevap verecek şekilde

birleştirilerek yalnızca estetik açıdan değil,

aynı zamanda akustik, aydınlatma ve

hava kalitesi açısından da çok daha hoş

iç mekanların yaratılmasına olanak sağlayan

bir çözümdür.

Farklı yapı öğelerinin birleşim kolaylığı,

Armstrong TechZoneTM tavan sisteminin

yalnızca beş adımda kolaylıkla kurulmasını

mümkün kılar. Öncelikle, Armstrong

tarafından önerilen tiplerden biri seçilerek

ya da özel tasarım gereksinimlerine göre

kişiselleştirilerek çeşitli teknik tavan panelleri

kombinasyonu tanımlanır. Armstrong

TechZoneTM,askı sistemine doğrudan

bağlı 100mm ile 150 mm arasındaki

doğrusal(lineer) teknik alanlar seçeneği

sayesinde , aydınlatma ve klima ünitelerini

merkezinde düzenlemeye ve simetrik

modüller ile cazip göze hoş gelen

konfigürasyonlar/modülasyonlar oluşturmaya

olanak sağlar. Daha sonra da kullanılacak

panelin büyüklüğüne bağlı olarak,

taşıyıcı sistem oluşturulur.

İkinci olarak, Armstrong Building Products

imzalı ve teknik performans açısından

ses yutma, hijyen, ses yansıması ve hava

kalitesi gereksinimlerini en iyi şekilde karşılayan

panel tipi seçilir. Ultima+; Ultima+

OP; Perla; Perla OP 0.95 ve Optima,

Armstrong tarafından sunulan ,farklı performans

ve görsel seviyeleriyle karakterize

edilen, her türlü gereksinime somut

ve işlevsel bir cevap veren çözümlerdir.

Ayrıca, Armstrong Building Products şirketinin

sürdürülebilir inşaat endüstrisini

teşvik etme isteği doğrulusunda, ilk dört

ürün Cradle to Cradle Bronze sertifikası

almıştır.

Daha sonra, Armstrong TechZoneTM

teknik panellerin ve tavanı tamamlayacak

doğrusal öğelerin seçimi öngörülmektedir.

Bu anlamda, Armstrong Building

Products teknik ekibi, Müşterilerine özel

tasarım gereksinimlerini en iyi şekilde

karşılayan Armstrong TechZoneTM sistemi

ile kullanım için uygun ekipman belirlenmesini

kolaylaştıracak nitelikli bir destek

hizmeti sunmaktadır.

Son iki aşama, sırasıyla, asma sistemi ve

sabitleme aksesuarlarının belirlenmesi

ve iki duvar arasında alcıpan ve moduler

tavan malzemelerinin geçişleri için kullanılabilecek

alçıpan alın yapma gereksinimini

ortadan kaldıran hızlı ve işçilik maliyetini

düşüren en uygun AXIOM gecis

profilinin seçimidir.

Yapı Malzeme Ekim 2018 131


YENİ ÜRÜNLER

SERAMİK

Decovita

Kalebodur

ELEKTRİKLİ

EL ALETLERİ

Black+Decker

AYDINLATMA

ELEMANLARI

Panasonic


ARMATÜR

Ideal Standart

Isvea

Vitra

YAPI KİMYASALLARI

Beta Kimya

SIHHİ TESİSAT

Geberit

DEKORASYON

Peli Parke

BOYA

Dyo

Marshall


Thea Ultima Eloxal farklı, mekanlar onunla ayrıcalıklı

Yaşam alanlarınıza değer katmanın ve yenilemenin en özel yolu

dekorasyonda yapacağınız küçük farklılıklardan geçiyor. Mekanın

ruhunu, dokusunu, tarzını ve stilini belirlerken ya da tamamlarken

elektrik anahtarları ve prizlerin önemini de göz ardı

etmemek gerekiyor. Elektrik anahtarı ve priz sektörüne sunduğu

yeniliklerle öne çıkan ve ileri teknolojiyi estetik tasarımlarla buluşturmayı

başaran güçlü kuruluş Panasonic Eco Solutions Türkiye,

Thea Ultima Eloxal modelleri ile mekanlara özel bir hava

katıyor.

Thea Ultima Eloxal, zarafet ve incelikle çizilen sınırları çok daha

ileriye taşımayı başarıyor. Yenilikçi ürünleriyle sektörde fark yaratan

Panasonic Eco Solutions Türkiye’nin en özel ürünleri arasında

yer alan Ultima, yaşam alanlarına ve dekorasyon dünyasına

kattığı üst seviyede şıklık, konfor ve ayrıcalıkla öne çıkıyor.

Kendine has özel bir dokuya sahip olan Ultima Eloxal modelleri

ise “Bronz, Gümüş ve Siyah” renkleriyle farklı bir duruş arayanlara

sesleniyor.

Sağlam görünümünü üstün tasarım özellikleriyle birleştiren Ultima

Eloxal, sıra dışılığı yaşam alanlarına taşımak isteyenler için

alışılmışın ötesinde alternatifler sunuyor.

Keskin hatlara ve soylu renklere sahip Ultima Eloxal modelleri,

kullanıcılara estetik ve ergonomiyi bir arada sunuyor.

Decovita Seramik,

geometrik öğelerle sanatsal tasarımı birleştiriyor

İlhamını doğadan alan tasarımlar sunan Decovita Seramik, Artprint,

Clay, Clay Decor, Earth, Earth Granada ve Earth Quadrato

ürünleriyle, ev ve işyerlerine sade, zarif ve aynı zamanda zengin

bir dokunuşta bulunuyor. Geometrik öğelerin, sanatsal tasarımlarla

birleştiği karolar, bulundukları mekana samimi ve sıcak bir

hava katıyor. Ev ve ticari mekanlara sıradışı

bir güzellik katan Artprint serisi, bahçe, dış

cephe ve havuz, spa gibi ıslak alanlarda da

uygulanabiliyor. Fildişi, cappuccino, boz kahverengi,

kum ve moka renklerindeki seride

yer alan geometrik şekilli, yazı ve rakam desenli

karolar, hem sanatsal hem de zengin bir

hava veriyor, yalın görünümüyle de doğallığı

şehir hayatına taşıyor.

Betonun güçlü etkisini ve yalın görünümünü seramiğin kalitesiyle

harmanlayan Earth, mekanlara sade bir şıklık getiriyor. Mevsim

koşullarına dayanıklılığıyla hem iç hem de dış mekanlarda kullanılabilen

seri, doğal ve yumuşak renkleriyle bulunduğu mekanı

sıcacık bir ortama çeviriyor.

Zarif geometrik desenler dikkat

çekiyor

Hem yer hem de duvarlarda kullanılabilen

Clay, gri, sıcak gri, kum, antrasit, moka, fildişi,

açık gri, cappuccino, boz kahverengi ve

beyaz renklerini evlerinize getiriyor. Üzerinde

zarif desenlerin bulunduğu ürünler, yenilikçi

bir hava katarken gerçeklik hissini de artırıyor.

Estetik ve tasarım öğelerini ön plana çıkaran

Clay Decor, kil görünümlü taş dokusu ve zarif

geometrik desenleriyle dikkat çekiyor.

134

Yapı Malzeme Ekim 2018


Ürün

Banyo dekorasyonunda özgürlüğü temsil eden bir tasarım:

‘Ideal Standard Archimodule Serisi’

Tüm banyo ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde kişisel çözümler sunan

Ideal Standard’ın yenilikçi teknolojiler ve milimetrik hassasiyetle hayata

geçirdiği Archimodule serisi armatürler, banyolarda kusursuz

görünüşü garanti ediyor. Diyagonal yapıştırılmış ya da standart dışı

ölçülere sahip duvar seramikleriyle bile mükemmel bir uyum sağlayan

Archimodule, banyolara sınırsız özgürlüğü getiriyor.

Sınırsız Esneklikte Modüler Sistem

Özgürlüğü simgeleyen Archimodule serisi, tasarımındaki modülerlik

ile banyolar için sınırı olmayan mutlak tasarım özgürlüğü sunuyor.

Seriyi oluşturan her bir yenilikçi ürün, birbirleriyle mükemmel

bir uyum sağlayarak kolayca kombine edilebiliyor. Archimodule

serisi hem duş hem küvet hem de lavabo bataryası olarak tasarlanabiliyor.

34 tip olmak üzere geniş kombinasyon alternatifi sağlayan

Archimodule, özel montaj rayı sayesinde montaj kolaylığıyla

da dikkat çekiyor.

DNA’sında

inovasyon var

Tasarım ve modern banyo sistemleriyle banyo mimarisine

inovasyon katan Geberit, son teknolojiyi

kullanarak ürettiği CleanLine 20 duş kanalını yeniden

yorumluyor.

Zamansız tasarımı ve kolay temizlenebilirliğiyle

kendini kanıtlayan CleanLine20 duş kanalı, kişiselleştirilebilen

tasarımıyla son kullanıcısının beğenisini

kazanıyor. Şık tasarımı ve kolay montaj

özelliğiyle banyolara hem görsellik hem de fonksiyonellik

katan CleanLine20 duş kanalı, döşeme

yatağının banyo zemini ile kaplanabilmesi sayesinde

kullanıcısının banyosuyla bir bütün oluyor

ve neredeyse görünmez gider alanı yaratıyor. Duş

kanallarının en büyük sorunu olan hijyen problemini

de önemli ölçüde çözüme kavuşturan CleanLine20,

saç tutucu tarak sayesinde temizliğin

manifestosunu yeniden yazıyor. CleanLine20, ayrıca

özel tasarımlı sifonu sayesinde de banyolarda

koku oluşumunu önlüyor.

Duvar kenarına ve duş alanının ortasına kolaylıkla

monte edilebilen Geberit CleanLine20, paslanmaz

çelikten üretilmesinin yanı sıra modern tasarımı ve

sunduğu kolay temizlik imkanıyla takipçilerinin beğenisini

kazanıyor.

Yapı Malzeme Ekim 2018 135


Akıllı depolama fikirleriyle Isvea yine banyolarınızda

Banyolar, depolama çözümlerine en çok ihtiyaç duyulan yaşam

alanlarının başında geliyor. Raflardan dolaplara, ünitelerden çekmecelere

hatta aynalara varıncaya kadar birbirinden işlevsel tasarımlarla

en küçük banyoları bile kullanışlı hale getirebilirsiniz.

Derinliği olan çekmece ve üniteleri seçin

Banyo dekorasyonunda kullanım alanı önemli bir kriter haline

geldi. Banyonuz küçükse derinliği olan çekmeceleri ve depolama

üniteleri olan tasarımları tercih etmelisiniz. Böylece banyonuzda

kendinize daha çok boş alan bırakabilirsiniz.

Boy dolapları kurtarıcı niteliğinde

Boy dolapları, banyoda ihtiyaç duyulabilecek her şey için düzenli

yerleşim olanağı sağlayarak geniş depolama imkanı sunuyor.

Banyoları dağınık ve kalabalık gösteren her türlü malzemeyi kolayca

yerleştirme imkanı bulabileceğiniz boy dolapları, özellikle

küçük banyolar için kurtarıcı niteliğinde.

Son trend: Duvar nişleri

Duvar nişleri hem pratik hem de şık yapıları ile her stil ve özellikte

banyo için muhteşem bir depolama çözümü sunuyor. Banyolara

estetik bir görünüm kazandıran nişleri ışıklandırarak da

kullanabilirsiniz.

Aynalı dolaplar

Her banyo kuşkusuz bir ayna gerektirir. Ancak aynanın tek bir işlevi

olmak zorunda değil. Örneğin düz ayna kullanmak yerine aynalı

dolap tercih edebilirsiniz. Özellikle yüksek tavanlı banyolar

için ince ve uzun tasarımlar banyo mekanlarında hem şık hem

de fonksiyonel bir çözüm olabilir.

Dünyanın en büyük, en ince

ve esneyebilen seramik karosu:

Kalesinterflex

Türkiye’de adı seramik karo ile özdeşleşen Kalebodur, mimariye

özgürlük ve özgünlük sağlayan Kalesinterflex ile yeni

fikirlerin uygulanmasına ve modern yaşam alanları yaratılmasına

imkan sağlıyor. Büyük ebatta maksimum performans sunan

Kalesinterflex, dekoratif unsurlara sahip konsept serileri

ile beklentilerin ötesine geçiyor.

Geliştirdiği ürün ve teknolojilerle mimarların yaratıcılıklarına

hitap eden Kalebodur, dünyanın en büyük boyutlu, en ince ve

esneyebilen seramik karolarından Kalesinterflex ile mimari

tasarımlara ve inşaat teknolojilerine yeni bir bakış kazandırıyor.

Mimari projelerin vazgeçilmez ürünü haline gelen Kalesinterflex,

boyutları, uygulama kolaylığı ve esnekliği itibarıyla tasarımcının

yaratıcılığını beslerken; renk ve doku çeşitliliği ile

yalın ve yapının tektonik değerlerini öne çıkaran bir mimarlık

diline olanak sağlıyor.

Tasarım özgürlüğü ve esnekliği sağlayan Kalesinterflex,

büyük fikirker için sınırsız ebatlar sunuyor. 100x300 cm ve

120x360 cm ebatlı olarak ve sadece 3-5 mm incelikle porselen

seramik levha olarak üretilen Kalesinterflex, aynı zamanda

isteğe göre projeye en uygun özel ebatlarda da üretilebiliyor.

Kalesinterflex, mat ve parlak yüzeylerde 18 düz renk ve

dijital üretim teknolojisi ile gerçeğe en yakın metalik, ahşap,

beton ve doğal taş dokulu alternatifleriyle de kullanıcıların

beğenisini kazanıyor.

136

Yapı Malzeme Ekim 2018


Ürün

Marshall’dan misafir yatak odaları için farklı seçenekler

Arkadaşlar ve akrabalar için

hazır tutulan misafir yatak odaları,

farklı kişiler tarafından kullanılan

mekanlar. Bu nedenle

de her türlü zevke ve zamana

uyum sağlayabilecek bir alan

oluşturmak oldukça önemli.

“Renklendir Hayatı” sloganıyla

mekanlara ve hayata renk katmaya

devam eden Marshall,

misafir yatak odalarında yenilik

isteyenler için birkaç seçenek

öneriyor.

Renk, misafirlerinizi evinde hissettirmenin

en kolay yoludur.

Misafir yatak odalarını renk tonunu

seçerken sadeliği tercih

edenler ve samimi bir alan oluşturmayı

amaçlayanlar akıllıca

bir renk oyunu oynamak için, bir

renk ailesinden iki veya üç renk

tonunu birlikte kullanabilirler.

Örneğin Marshall’ın yeni renk

koleksiyonundan Karadeniz,

Açık Deniz ve Mor Salkım rengi

birlikte kullanılabilir.

Misafir yatak odalarında sıcak

ve göz kamaştırıcı bir görünüm

için ise pırıl pırıl, ışıltılı sarı tonlarını harmanlamak yeterli. Bal

Arısı, Şampanya ve Sabah Güneşi gibi altın sarısı tonları ile geleneksel

bir his oluşturmak mümkün. Daha modern bir görünüm

için alev ve nar gibi narenciye sarısı tonları tercih edilebilir.

Renkleri kullanarak genişlik algısı yaratmak çok

kolay

Misafir yatak odası küçükse, bu odada akıllıca bir renk uyumu ile

genişlik algısı yaratmak da mümkün. Renk spektrumunun daha

soğuk kenarındaki yumuşak renk tonları, küçük alanlar için en iyi

seçimdir. Duvarlar için Derya, Ceviz Yeşili, Fildişi veya canlı beyaz

gibi renkler seçilebilir. Bunlar ilk anda odanın daha geniş görünmesini

sağlar. Seçilen duvar renginin farklı tonlarını tavanda

kullanmak ise odanın sınırlarının ortadan kalkmış gibi görünmesini

sağlar ve bir genişlik algısı oluşur. Duvarlar en koyu tonlarla

boyamak ve boyama işini tavanda en açık tonlarla bitirmek etkiyi

daha da artırır.

Teknotex ile yapılar kir ve suya karşı yüksek direnç kazanıyor

Türk boya sektörünün öncü şirketi DYO, dış cephe boyası Teknotex ile yapılara

yüksek koruma sağlıyor. Yağmur suyu ile kendi kendine temizleme özelliğine

sahip olan Teknotex uygulanan binalar, “lotus efekti” sayesinde yüksek

oranda kir ve su itme direncine kavuşuyor.

NİLÜFER ÇİÇEĞİNDEN ESİNLENİLEN TEKNOLOJİYE SAHİP

Doğada kendi kendini temizleme özelliğine sahip nilüfer çiçeğinden esinlenilerek

geliştirilen ve adını yine nilüfer çiçeğinin İngilizcesi’nden alan “lotus”

efekti sayesinde binalar kir tutmuyor. Beton, brüt beton, betopan, gaz beton,

briket, tuğla, sıva ve benzeri mineral yüzeylerde rahatlıkla kullanılabilen Teknotex,

mükemmel örtücülüğü ile sektörde öne çıkıyor.

GÜNEŞ IŞINLARI VE DENİZİN NEMİNE KARŞI DAYANIKLI

Neme ve suya dayanıklı, yüksek su buharı geçirgenliği olan DYO’nun üstün

özelliklere sahip dış cephe boyasının alkali ve kimyasal direnci de oldukça

yüksek. Akrilik emülsiyon esaslı, PTFE katkılı Teknotex; su bazlı olup, mat

bir görünüme sahip. Aynı zamanda güneş ışınları ve deniz kıyılarında oluşan

nemin olumsuz etkilerine karşı da dayanıklılığı ile öne çıkan ürün, sahil kenarındaki

yapılar için de ideal.

Yapı Malzeme Ekim 2018 137


BETA Kimya’dan yeni çok amaçlı sprey: APEL BK40

Kimya sektörünün öncü şirketlerinden BETA Kimya A.Ş.,

yenilikçi ürün ailesini genişletmeyi sürdürüyor. Birbirinden

farklı beş ana özelliği aynı üründe sunan yeni APEL BK40,

benzersiz formülü sayesinde pas çözmeden yağlamaya,

gıcırtı kesmeden nemden korumaya kadar pek çok işleviyle

öne çıkıyor. Hayatın her alanında kullanım imkanı tanıyan

çok amaçlı sprey APEL BK40 ile ev, iş yeri, hobi alanları,

atölye ve endüstriyel uygulamalarda mucizevi sonuçlara

olanak tanıyor.

Paslanma, sıkışma ve gıcırdamaya karşı kesin

çözüm APEL BK40

Çok amaçlı aerosol sprey APEL BK40 zincir, somun-civata

gibi pas ve kirden hareketi engellenmiş tüm malzemelerin

yağlanarak çözülmesini sağlıyor. APEL BK40, metal

yüzeylerden nemi uzaklaştırarak korozyon ve pasa karşı

uzun süreli koruma sağlarken, korozyona uğramış yüzeylere

nüfus ederek pas ve kirden arındırıyor. Üstün özellikleriyle

maksimum işlevsellik sunan APEL BK40 kapı, pencere

ve dolap menteşesi gibi hareketli metallerde sürtünmeyi

azaltarak gıcırtı seslerine engel oluyor.

Silikon içermeyen formülüyle kir tutmayan APEL BK40, tüm

bağlantı elemanlarında kullanılabiliyor. Üstün derecede nüfuz

etme özelliğine sahip APEL BK40, sprey kapağının yanı

sıra pipet başlığı sayesinde ulaşılması en zor noktalara bile

püskürtme imkanı tanıyor. APEL BK40 yapı-inşaat, otomotiv,

mobilya, makine, doğa ve su sporları ürünlerinin yanı

sıra her türlü metal aksamın bakımı için kullanılabiliyor.

Black+Decker’dan

matkap kullanmaya yeni başlayacaklar için temel bilgiler

Birçok farklı amaca yönelik olarak geliştirdiği

elektrikli el aletleriyle kullanıcılarının işini

kolaylaştırmayı amaçlayan, dünyanın lider el

aleti ve aksesuar üreticilerinden BLACK+DE-

CKER; her evde bulunması gereken ürünlerden

biri olan ve takılabilir vida uçları sayesinde

vidalama görevini de gören matkaplarla

ilgili temel bilgileri yeni başlayanlar için bir

araya getiriyor.

“Kendin Yap” Konseptinin

Vazgeçilmezi: Matkap

İyi bir matkap herkesin sahip olması gereken

temel bir araçtır. BLACK + DECKER matkaplar

ve hepsi bir arada matkap/vidalamalar,

yüzlerce ev projesini kolaylaştırmakla kalmayıp;

raflar, panjurlar ve mobilyaların monte

edilmesinden bir evin tüm bakım/ onarım/

yenileme ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar

birçok işe yardımcı oluyor.

Hem Delme Hem Vidalama;

İkisi Bir Arada

Duvara asılacak ayna, raf, duvar dolabı gibi ürünler için önce

duvara bir matkap yardımıyla delik açmak, ardından vidalama

yapmak gerekebiliyor. İşte matkaplar burada devreye giriyor. Her

iki fonksiyonu alet değiştirmeden daha hızlı şekilde tamamlama

imkânı sağlayan matkaplarla önce deliği açıp daha sonra ilgili

uçların değiştirilmesiyle hızlı bir şekilde vidalama işlemi gerçekleştirilebiliyor.

138

Yapı Malzeme Ekim 2018


Ürün

Banyonun her

köşesine uyan

duş keyfi

VitrA’nın tüm banyo tasarımlarına

uyum sağlayan Fit duş

teknesi, zeminde hiçbir işlem

yapmaya gerek olmadan

kolayca monte edilebiliyor.

Banyonun istenilen köşesini

yıkanma alanına dönüştüren

Fit, şık görünümü, yalın monoblok

tasarımı ve 10,5 cm

yükseklik alternatifiyle diğer

duş teknelerinden ayrışıyor.

VitrA Fit, 80x80 ve 90x90

cm kare, 90x90 cm köşe ve

120x80 cm dikdörtgen olmak

üzere 4 farklı ebat seçeneğiyle

sunuluyor.

Peli DK: Kapı ve parke

yüzeyinin mükemmel uyumu

Parke sektöründe uzun yıllardır var olan Peli Parke, kendi

ürünlerinin en önemli tamamlayıcısı olarak gördüğü ve bu

anlayışla ürettiği dekoratif iç mekan kapıları yapı sektörüne

inovatif çözümler sunuyor.

Peli DK’nın İskandinav Style, Dynamic Style, Prismatic

Style adıyla tanıttığı dekoratif iç mekan kapıları 14 ayrı

tasarımda üretiliyor.

Peli DK kapılarının tasarımında öncelik parke ve kapı

yüzeyini bütünleştirmek. En çok dikkat çeken özelliği ise

aynı kapı modelinde parke ve süpürgeliklerin de bulunması.

Bu konuda bir ilke imza atan marka, sektöre yeni bir

anlayış da kazandırdı.

Tüketicinin yaşam tarzına uygun modellerin yanı sıra, mobilya

trendleriyle de birleşen tasarımları hayata geçiren

Peli DK Kapılar, tercih edildiği mekanlarda farkını ortaya

koyuyor.

SEKTÖRE SES, KAPILARA SESSİZLİK GETİRDİ

Çizilmeye karşı dayanıklı, kolay temizlenebilen, yüzeyinde

toz tutmayan, kasa, pervaz ve kapı yüzeyinin aynı

dokuda görünümüyle de dikkatleri çeken Peli DK Kapılar,

aynı zamanda kapı yuvasında kullanılan fitille de sessizliği

sağlıyor. Kilitte ise farklı bir sistem kullanılıyor; Kale’nin

yeni ürettiği sessiz kilit sayesinde kapı açılıp kapanırken

ses çıkarmıyor, ortamın dinginliğini koruyor.

Yapı Malzeme Ekim 2018 139


“Çatı Ve Cephe Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı”

sektörün nabzını tutacak

Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) ve Demos Fuarcılık ‘Çatı ve Cephe

Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’nı hayata geçirmek için iş birliğine imza attı. ÇATIDER’in

katkıları ve Demos Fuarcılık’ın uzmanlığı ile İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek

Çatı ve Cephe Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı, farklı etkinliklerle de sektörel bir şölene

dönüşecek. Fuar hem cephe hem de çatı sektörünün nabzını tutacak.

Fuar

Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği ÇA-

TIDER ve Demos Fuarcılık ‘Çatı ve Cephe

Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’nı

hayata geçirecek. ÇATIDER’in katkıları ve

Demos Fuarcılık’ın uzmanlığı ile İstanbul

Kongre Merkezi’nde hayata geçirilecek

Çatı ve Cephe Malzemeleri ve Teknolojileri

Fuarı, farklı etkinliklerle de en önemli sektörel

buluşmalardan biri olacak.

28 Şubat – 2 Mart 2019 tarihleri arasında

şehrin merkezinde Harbiye’de yer alan ‘İstanbul

Kongre Merkezi’nde kapılarını açacak

Çatı ve Cephe Malzemeleri ve Teknolojileri

Fuarı, çatı ve cephe sektörleri için

global ölçekte tam anlamıyla bir ‘ihtisas

fuarı’ olacak. Fuarda üreticiler, kullanıcılar,

ithalatçılar, bayiler, mühendisler, müteahhitler,

site, apartman, organize sanayi bölgeleri

yöneticileri ve uygulayıcılar bir araya

gelecek. Zengin içerikleriyle sektörel bilgi

paylaşımına imkan sağlayacak bir platform

oluşturmayı hedefliyor.

Şehrin merkezinde ihtisas fuarı

düzenliyoruz!

Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇA-

TIDER) Başkanı Adil Baştanoğlu, “Çatı ve

cephe sektörlerine değer katacak, gelecek

vizyonumuza önemli katkılar sağlayacak,

çok boyutlu ve kapsamlı yapısıyla klasik

fuarcılık anlayışını aşan bir organizasyona

imza atmanın gururu ve heyecanını yaşıyoruz”

dedi.

İhtisaslaşmış, sadece çatı ve cephe sektörünü

kapsayan, daha geniş alanda bu

sektörlere yönelik ürünleri sergileyecek bir

platform oluşturmak istediklerini belirten

Baştanoğlu, “Türkiye’nin tek çatı ve cephe

fuarını; Avrasya, Ortadoğu ve Kuzey

Afrika’nın odak noktası ve ticari vitrini konumunda

olan İstanbul’da düzenliyoruz.

Temel amacımız, hedef kitlelerimize tam

ve etkin şekilde ulaşmak olacak. Çatı ve

Cephe Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı,

sektörlerimiz için sayısız fırsat sunacak.

Bildiğiniz gibi İstanbul, bulunduğumuz coğrafyadaki

gelişmekte olan pazarlar için mükemmel

bir merkez konumunda bulunuyor”

dedi. Baştanoğlu, hızla büyüyen ve etki

alanını çok daha fazla genişletme potansiyeline

sahip olan çatı ve cephe sektörleri

için yeni ve gelişmekte olan pazarlarda sayısız

fırsat olduğunu, çatı ve cephe sektörünü

çok geniş ve etkin bir platformda bir

araya getirmeyi amaçladıklarını belirterek,

“Sizler Çatı ve Cephe Malzemeleri ve Teknolojileri

Fuarı’nda yeni ve mevcut iş birliklerinizi

büyütme ve geliştirme imkanına

sahip olacaksınız” diye konuştu.

Çatı & Cephe Fuarı Çatı ve Cephe Malzemeleri

ve Teknolojileri Fuarı sektörel şenlik

olacak

Baştanoğlu, fuarı önümüzdeki dönemde

her yıl düzenlenmesini planladıklarını belirterek,

sözlerini şöyle tamamladı:

“Çatı ve cephe sektörlerinin önde gelen

temsilcilerinin, alanında uzman isimlerin

katılımıyla düzenlenecek panel ve mesleki

buluşmalar, gençlerin ve öğrencilerin yer

alacağı şenlik formatında eğlenceli etkinlikler,

ikincisini gerçekleştireceğimiz Genç

Çatıcılar Yarışması, uygulama gösterileri,

uluslararası görüş alışverişi ve iş birliği fırsatları

ile fuar, tüm paydaşlarımız için çok

verimli bir platform olacak. ÇATIDER’in

(Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği)

sektöre kattığı güç ve değerden ilham

alarak kurulan CEPHEDER (Cephe Sanayici

ve İş İnsanları Derneği) ile güç birliği

yaparak, Çatı ve Cephe Malzemeleri ve

Teknoloji Fuarı’nı hayata geçiriyoruz. Çatı

& Cephe Fuarı Çatı ve Cephe Malzemeleri

ve Teknolojileri Fuarı’na tüm sektör paydaşlarımızı

bekliyoruz.”

140

Yapı Malzeme Ekim 2018


Connecting Global Competence

Gelece‚in inappleaat dünyası

Biletinizi

appleimdi alın:

bau-muenchen.com/tickets

Agora Turizm ve Ticaret Ltd. Şti. · info@messe-muenchen.com.tr

Tel. +90 212 241 8171 · Fax +90 212 241 8170

BAU topluluğunun bir parçası olun!

mag.bau-muenchen.com/en

facebook.com/BAUMuenchen

linkedin.com/company/baumuenchen

youtube.com/BAUmuenchen

twitter.com/bau_Muenchen

14–19 Ocak · Münih

Dünyanın Lider Mimarlık, Yapı ve

∏nappleaat Malzemeleri Fuarı

www.bau-muenchen.com


Fuar

Gazbeton Sektörü

Uluslararası 6. Gazbeton Konferansı’nda bir araya geldi

Dünya çapında gazbeton profesyonellerini

bir araya getiren Uluslararası Gazbeton

Konferansı’nın 6’ncısı 3-6 Eylül

2018 tarihleri arasında Berlin-Potstam’da

düzenlendi. Teknolojik yeni hammaddeler,

üretim ve yapısal özellikler alanında

yaptığı sunumlarla fuara katılan AKG

Gazbeton, AR-GE merkezinde ürettiği

yenilikçi teknolojileri gazbeton dünyasıyla

paylaştı.

EAACA liderliğinde bu yıl 6’ncısı düzenlenen

Uluslararası Gazbeton Konferansı’na

41 ülkeden gazbeton üreticisi, akademisyen,

araştırmacı, hammadde tedarikçisi,

makine üreticisi, yapımcı, danışman ve

uzman olmak üzere 350’nin üzerinde

temsilci katılım gösterdi. Akademisyen

ve Sektör profesyonellerinin büyük ilgi

gösterdiği etkinlikte 90’ın üzerinde bildiri

sunulurken sunulan bildiri sayısında Türkiye ilk 5’te yer aldı.

Konferansta diğer sunumların yanında AKG Gazbeton’un 3 yıldır

sürdürdüğü ODTÜ iş birliği kapsamında; Prof. Dr. Barış Binici

ve Prof. Dr. Erdem Canbay depreme dayanıklı yapı tasarımına

yönelik yürütülen bilimsel araştırmalar ve yeni deprem yönetmeliğine

uygun güvenli duvar sistemleri ile ilgili sunumlarını gerçekleştirdi.

Ayrıca AKG Gazbeton’un da üyesi olduğu Türkiye

Gazbeton Üreticileri Birliği çatısı altında ODTÜ ve İTÜ ile 3 yıldır

ortaklaşa yürütülen gazbeton donatılı paneller ile deprem emniyetli

bina tasarımı çalışması da konferansta sunuldu.

Yapı sektörünü bir araya getiren 4 günlük etkinlik kapsamında

sektör profesyonelleri ve tüm katılımcılar gelişmeleri paylaşma

ve iş birlikleri geliştirme fırsatı buldu.

Bürotime, değişen çalışma kültürüne

yeni soluk kazandıran tasarımlarıyla Orgatec’te

Günümüz modern çalışma hayatı içinde evden çalışma

kültürü hızla artıyor. Home ofis çalışanlarının ihtiyaç ve

beklentileri yeni nesil iş ortamlarını gündeme getirmeye

başladı. Sektörün global markası Bürotime, ihtiyaçlar

doğrultusunda geleceğin ofislerini tasarlamaya devam

ediyor. Firma, home ofisler için tasarladığı ürün gurubunun

lansmanını sektörün en büyük küresel buluşma

noktası olan Orgatec Fuarı’nda gerçekleştirecek. Fuar,

23-27 Ekim tarihleri arasında Almanya’nın Köln kentinde

düzenlenecek.

İş hayatının değişen koşullarına yönelik geliştirdiği tasarımlarla

çalışanların motivasyon ve verimliliğini arttırmayı

hedefleyen Bürotime, sınırları ortadan kaldıran, her ortama

ve mekâna uyumlu, konforlu çalışma alanları sunan

yeni nesil Pi, Era ve Runner Home Office ürün ailelerini

tanıtmaya hazırlanıyor.

Firma ilk kez görücüye çıkaracağı Home Office konseptinin lansmanını

ofis mobilyası sektörünün dünyadaki en büyük küresel buluşma

noktası olan Orgatec Fuarı’nda gerçekleştirecek.

Tüm dünyada mekanlardan bağımsız verimli çalışmanın öneminin

fark edildiği ve evden çalışma kültürünün hızla arttığı günümüzde,

evinden çalışmak isteyen profesyoneller için tasarlanmış

olan Pi, Era ve Runner Home Office ürün ailesi özel hayat ve iş

hayatı arasındaki uyumu dengelemeye olanak sağlıyor.

Üretkenliği artıracak ortamlar yaratmak amacıyla tasarlanmış olan

Home Office ürün ailesi, ev ortamından beklenen tüm beklentileri

karşılarken yenilikçi bir iş atmosferi oluşturuyor.

Evinize Uyum Sağlayan Çalışma Ortamı: Pi Home

Home ofis kullanımı için özel olarak tasarlanmış olan Pi, doğal

ahşap malzeme kullanımı ve fonksiyonel detaylarla kurgulanarak,

şık ve çevreci bir görsel dil oluşturuyor. Kullanıldığı her mekana

değer katan zamansız tasarım çizgisiyle güncelliğini koruyan Pi,

masif gövdesi ve renkli aksesuarları ile ev dekorasyonuna kusursuz

uyum sağlıyor.

Teknoloji ve Doğa Arasındaki Denge: Era Home

Evde daha çok ofis ortamını oluşturmak isteyen kullanıcılar için

tasarlanmış olan Era Home, ahşap ayaklarıyla sıcaklık yaratırken

gizli kablo kanalları ile teknolojiyi doğayla harmanlayarak sunuyor.

142

Yapı Malzeme Ekim 2018


TİCARET BAKANLIĞI

ISK-SODEX ISTANBUL 2019

Uluslararası Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma,

Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve Güneş

Enerjisi Sistemleri Fuarı

2-5 Ekim 2019

Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi

Büyükçekmece • İstanbul

sodex.com.tr

Yeni Tarih!

Online Kayıt İçin

sodex.com.tr

Hannover-Messe

Sodeks Fuarcılık A.Ş.

Tel. +90 212 334 69 00

Fax +90 212 347 10 96

info@sodex.com.tr

Destekleyenler

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

TİCARET BAKANLIĞI


Eş Organizatörler / Destekleyen Dernekler

Resmi

Havayolu

Resmi Seyahat

Acentesi

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.


14. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi ve

7. Teskon + Sodex İzmir Fuarı ile HVAC Sektörünün

İzmir Buluşması Nisan 2019’da !

Teskon+Sodex 2019 ile İklimlendirme sektörünün buluşma noktası, 17 – 20 Nisan tarihleri

arasında İzmir olacak! Fuar, sektörün liderlerini bir araya getirirken, Teskon kongresi de

sunduğu akademik ve bilimsel çalışmalarla son teknolojiler doğrultusunda iklimlendirme ve

tesisat mühendisliğinin bugünü ve geleceğine yön verecek.

Fuar

17 – 20 Nisan 2019 tarihleri arasında İzmir’de

gerçekleştirilecek Fuar hakkında

değerlendirmelerde bulunan Hannover

Messe Sodeks Fuarcılık Genel Müdürü

Alexander Kühnel “İklimlendirme sektörü

açısından büyük öneme sahip olan Teskon

+ Sodex Fuarı ve TESKON Kongresi,

bölgenin potansiyelini açısından oldukça

önemli bir yere sahip” dedi.

Teskon+Sodex Fuar ve Kongresi, sektörün

önde gelen kurum ve kuruluşlarının

işbirliğinde, 17-20 Nisan 2019 tarihlerinde

İzmir Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde

gerçekleştirilecek. Deutsche Messe

tarafından organize edilen fuar, TM-

MOB Makina Mühendisleri Odası adına

İzmir şubesi yürütücülüğünde düzenlenecek

olan 14. Ulusal Tesisat Mühendisliği

Kongresi TESKON’a da ev sahipliği yapacak.

Ege Bölgesi’nin Türkiye iklimlendirme

sektörünün önemli üretim alanlarından

biri olduğuna dikkat çeken Hannover

Messe Sodeks Fuarcılık Genel Müdürü

Alexander Kühnel şunları ifade etti:

“Ege Bölgesi, Türkiye ekonomisinin en

hızlı büyüyen sektörlerinden biri olan iklimlendirme

sektörü için önemli bir bölge.

Bölgenin nitelikli fuarlarda potansiyelini

sergilemesi bu açıdan çokönemli. Teskon+Sodex

Fuarı da bu nedenle çok

önemli bir görev üstleniyor. Fuar bu yıl,

yaklaşık 1800 m2 alanda, 100’ün üzerinde

firmanın katılımıyla gerçekleşecek.

Firmalar, ısıtma, soğutma, havalandırma,

yalıtım, pompa, vana sektörlerinin farklı

gruplardaki ürünlerini fuarda sergileme

imkanı bulacak. Fuar üretici firmaları tek

çatı altında buluşturacağı gibi ziyaretçilerine

de sektörün yeniliklerini keşfetme

imkanı tanıyacak. Üretim ve kullanım açısından

ısıtma, soğutma, havalandırma

sektörlerinin bölgedeki kalbi olan İzmir’e

yakışan bir etkinliğe imza atacağımıza

inanıyorum.”

Fuar ve Kongre Bir Arada!

İzmir pekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde

gerçekleştirilecek olan Teskon+Sodex

Fuarı, aynı zamanda, TMMOB Makina

Mühendisleri Odası adına İzmir şubesi

yürütücülüğünde düzenlenecek olan 14.

Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresine

de ev sahipliği yapacak. 2019 yılında

“Mekanik Tesisatta Gerçekler ve Gelecek”

ana teması ile düzenlenecek olan

TESKON kapsamında gerçekleştirilecek

kongre, seminer, kurs, panel, sempozyum,

özel oturumlar ve sosyal etkinliklerle

uzman isimler sektörün geleceği konusunda

bugünden geleceğe katma değer

yaratmayı amaçlarken, kongre sonrası

yayınlanan sonuç bildirgesi de sektör için

rehber olmaya devam edecek..

Fuarın bu nedenle farklı fırsatlar da sunduğuna

vurgu yapan Alexander Kühnel,

“Teskon+Sodex, fuara eş zamanlı olarak

düzenlenen destekleyici programlarla

katılımcı ve ziyaretçilere eşsiz fırsatlar

sunduğumuz bir platform. 12 yılı aşkın

süredir Sodex Fuarı ile eşzamanlı olarak

sürdürülen TESKON, birçok seçkin akademisyen,

mimar, mühendis, proje firmalarının

yetkilileri ve sektör profesyonelini

Teskon+Sodex çatısı altında bir araya

getiriyor. Böylece bir yandan katılımcı firmaları,

yeni ticari iş birlikleri için potansiyel

müşterileriyle bir araya getirirken bir

yandan da ‘14. Ulusal Tesisat Mühendisliği

Kongresi’ ile bilgi ve deneyim paylaşımı

konusunda yeni imkânlar sunuyoruz”

dedi.

TESKON Kongresi, TMMOB Makina Mühendisleri

Odası adına İzmir Şubesi yürütücülüğünde

1993 yılından beri iki yılda

bir düzenleniyor.

Hem tesisat mühendisliği alanında hem

de diğer disiplinlerde teorik ve uygulamalı

bilimsel ve teknolojik gelişmeleri merkeze

alan kongre, Ege Bölgesi’nin ve Türkiye’nin

önemli profesyonellerini ve akademisyenlerini

Teskon+Sodex çatısı altında

bir araya getirerek önemli bilgi paylaşımlarında

bulunmayı hedefliyor.

144

Yapı Malzeme Ekim 2018


teskon+SODEX 2019

Isıtma, Soğutma, Havalandırma, Yalıtım, Pompa ve Vana

Fuarı &

14. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi

17 - 20 Nisan 2019

Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi

İzmir • Türkiye

teskonsodex.com

Hannover Messe

Sodeks Fuarcılık A.Ş.

Tel. +90 212 334 69 00

Faks +90 212 347 10 96

info@hmsf.com

www.hmsf.com

Destekleyenler

TİCARET BAKANLIĞI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

TİCARET BAKANLIĞI

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ (TOBB) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.


Fuar

Tepta Aydınlatma

Brand Van Egmond’u

Hollanda Konsolosluğu’nda sunacak

TEPTA Aydınlatma tarafından temsilciliği yürütülen Brand van Egmond markasının

kurucu tasarımcısı William Brand, 16 Ekim 2018 tarihinde, Hollanda Konsolosu Sayın

Bart van Bolhuis’un ev sahipliğinde özel bir söyleşi gerçekleştirecek. Markanın en önemli

tasarımlarından biri olan Hollywood Icicles ürünü de ayrıca üç ay süresince Konsolosluk

binasının giriş fuayesinde ziyaretçileri karşılayacak.

Aydınlatma alanındaki öncü tasarımcılardan

biri olan William Brand’ın kurucusu

olduğu Brand van Egmond Hollanda’nın

yaratıcı endüstrisinin önemli temsilcilerinden

biri. Türkiye’de ve yakın coğrafyalarda

TEPTA Aydınlatma ile işbirliğinde pek

çok önemli projeye imza atan marka, tasarımlarında

doğadan ilham alması, metal

ve kristal gibi zamansız malzemelerle

çalışıyor olması ve mekana göre esnek

tasarım yapabilme gücü ile öne çıkıyor.

Tümüyle el imalatı olan tasarımlarını birer

“aydınlatma heykeli” olarak niteleyen

Brand, kuşkusuz bir sanatçı-tasarımcı

olarak ilgi çekici bir kişiliğe sahip. TEPTA

tarafından Hollanda Konsolosluğu ev sahipliğinde

16 Ekim Salı akşamı gerçekleşecek

özel bir sohbet programı ve davet

ile tasarımcının ülkemizdeki mimarlar ve

basın ile buluşması hedefleniyor. TEPTA

tarafından düzenlenen bu özel söyleşi etkinliği,

ilgili sektörlerdeki pek çok kişi için

de ilham verici olacak.

William Brand’ın tasarladığı aydınlatma

eserlerinin hikayelerini, yaratım ve üretim

süreçlerini aktaracağı etkinlik, düzenleneceği

özel mekan ile de ilgi çekecek.

Hollanda Konsolosluğu’nun içerisinde

bulunan klisede yapılacak söyleşide, bu

büyüleyici atmosferin konuklara keyifli bir

deneyim sunması bekleniyor.

Saat 19:00’da başlayacak söyleşinin açılış

konuşması Hollanda Başkonsolosu tarafından

yapılacak. Söyleşinin ardından

davetliler saat 20:00’den itibaren sarayın

içerisinde gerçekleşecek bir kokteyl ile

ağırlanacak.

Hollywood Icicles, Hollanda

Konsolosluğu Fuayesinde!

TEPTA ile Hollanda Konsolosluğu işbirliği

kapsamında, ayrıca William Brand’ın

en önemli tasarımlarından biri olan Hollywood

Icicles isimli avize üç ay boyunca

sarayın giriş fuayesinde konsolosluk ziyaretçileri

ile buluşacak.

Hollywood, tasarımcının Afrika’ya yaptığı

bir seyahat sonrasında, oradaki yabanıl

doğadan etkilenmesi sonucu ortaya

çıkardığı bir eser. Kelime anlamı “kutsal

topraklar” olan Hollywood’un bu modelinde

yağmur damlalarını çağrıştıran özel

cam parçalar kullanılmış. Tasarım, Brand

tarafından kutsal bulunan Afrika’ya bir

övgü niteliği taşıyor.

William Brand

146

Yapı Malzeme Ekim 2018


Kısa Kısa

Baumit Akademi,

Çağdaş Yapı Çözümlerini anlatmak için Türkiye yollarında!

Dudullu, Gebze ve Ankara’da bulunan Baumit Akademi’ler

bünyesinde eğitimlerini sürdüren Baumit, yeni sezonda

“Baumit Akademi Yollarda” etkinliği ile hizmet ve ürünlerini

şehir şehir gezerek tanıtıyor. Yapı profesyonellerinin hayallerindeki

projeleri gerçekleştirmelerine olanak sağlayan

çözümler sunan Baumit, Türkiye’nin birçok şehrine yaptığı

eğitim ziyaretlerine devam ediyor.

Donanımlı bir araç ve deneyimli bir kadro ile yola çıkan

Baumit Akademi; inşaat firmalarından bayilere, akademisyenlerden

yalıtım konusunda bilgi almak isteyen apartman

sakinlerine kadar yapıya ilgi duyan herkese ulaşmayı hedefliyor.

“Baumit Akademi Yollarda” etkinliği bir yandan

ürünler, uygulamalar, teknikler ve trendler konusunda bilgiler

aktarırken; bir yandan da merak edilen sorulara çözüm

yolları sunuyor.

Creavit, İngiltere Ofisi ile

büyümeye devam ediyor

Son yıllarda üretim ve pazarlamaya yaptığı yatırımlarla, Türkiye’nin

global banyo markalarından biri haline gelen Creavit,

yurtdışı operasyonlarına ivme kazandıracak İngiltere ofisini,

Londra’nın tasarım ve mimarlık merkezi Clarkenwel’de bulunan,

1000m2’lik alana sahip Türk Ticaret Merkezi’nde, Creavit Yönetim

Kurulu Başkanı Hakan Çanakcı, Pazarlama Direktörü Ebru

Uzluer, İhracat Direktörü Cem Meriç Yılmaz ve Ticaret Bakanı

Sayın Ruhsar Pekcan’ın da katıldığı törenle açtı.

Creavit Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çanakcı yaptığı açıklamada,

halihazırda üretimlerinin %40’ını 65 ülkeye ihraç ettiklerini,

Londra ofisiyle birlikte Türkiye’den sonra Avrupa ve

dünya pazarında da lider banyo markaları arasında yer almayı

hedeflediklerini açıkladı. Çanakcı, ekonomik olarak zorlu bir dönemden

geçtiğimiz bu günlerde, İngiltere’de açtığımız yeni ofis

ve showroomumuzun, önce ülkemize sonra markamıza hayırlı

olmasını temenni ettiğini belirtti.

Tasarım çizgisini güncel akımlar üzerine kurgulayan Creavit, tüketici

beklentileri ve farklılaşan yaşam tarzlarına odaklı üretim bakış

açısıyla yarım asırlık sektör deneyimini, tüm dünyadaki banyo kullanıcılarının

beklentileri ve tasarımcılarının tecrübeleriyle harmanlayarak

yenilikçi ürünleri tüketiciyle buluşturmaya odaklanıyor.

BETA Kimya, ihracatta

Turquality ile büyüyecek

Türkiye’nin en büyük yapıştırıcı ve tutkal üreticilerinden BETA

Kimya A.Ş., MITREAPEL markasıyla dünyanın devlet destekli ilk

ve tek markalaşma programı olan Turquality kapsamında Marka

Destek Programı’na alınmaya hak kazandı. Ticaret Bakanlığı

tarafından yapılan değerlendirmeler neticesinde Marka Destek

Programı’na dahil olan MITREAPEL, küresel

pazarlarda dünya markası olma yolunda

Turquality ile ihracatta atağa kalkacak.

Kimya sektörünün öncü şirketlerinden

BETA Kimya A.Ş., küresel ölçekli markalaşma

yatırımlarını ve faaliyetlerini hız kesmeden

sürdürüyor. BETA Kimya A.Ş.’nin

uluslararası arenadaki jenerik markası

MITREAPEL, Turquality kapsamındaki

Marka Destek Programı ile devlet desteklerinden

yararlanarak ihracatta Türkiye’nin

gururu olmaya devam edecek.

Dünyanın devlet destekli ilk ve tek markalaşma

programı olan Turquality kapsamında

Marka Destek Programı’na dahil edilen

MITREAPEL, küresel pazarlardaki tüm

marka ve pazarlama faaliyetlerinde Ticaret

Bakanlığı tarafından sunulan katkılardan 4

yıl süreyle faydalanacak.

İhracat yapılan ülke sayısını iki

katına çıkaracak

Büyüme stratejilerinde ihracat ve yeni pazarlara

açılmanın önemli rol oynadığını belirten BETA Kimya A.Ş.

Genel Müdürü Cihat Sayacı; “Yapıştırıcılar kategorisinde ihracatta

lider markamız MITREAPEL ile Marka Destek Programı’na dahil

olarak Turquality kapsamında ilk adımımızı attık. Çok yakın bir

zamanda da BETA Kimya A.Ş. olarak APEL markamızı da dahil

ederek Turquality Programı’nda bir markamızla daha yer alacağız.

Ticaret Bakanlığımızın küresel Türk markalarını teşvik ederek

firmalarımızı desteklemesinden dolayı büyük mutluluk duyuyoruz.

Marka Destek Programı ilk etapta özellikle yeni pazarlara açılmak

için bize itici güç olacak. Şu an bölge ülkelerimiz başta olmak üzere

yaklaşık 42 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz...” dedi.

148

Yapı Malzeme Ekim 2018


Kısa Kısa

Panasonic Eco

Solutions Türkiye,

geleneksel hale gelen

‘Bizden Bize

Organizasyonu’nu

bu yıl da gerçekleştirdi

Panasonic Eco Solutions Türkiye Başkanı Tatsuya Kumazawa etkinlikle ilgili “Panasonic Eco Solutions Türkiye olarak bizler; ülke

ekonomisine ve istihdama katkı sunmaya, şirketimizin her geçen gün daha da güçlenmesi için var gücümüzle çalışmaya kararlılıkla

devam ediyoruz. Sarsılmaz prensiplerle donatılmış bu yönetim anlayışımızı; 100 yıllık köklü ve global bir marka olan Panasonic

Corporation’a bağlı bir şirket olmamızdan aldığımız güce borçluyuz. Panasonic Eco Solutions Türkiye ailesi olarak, önümüzde ulaşmamız

gereken birçok hedef bulunuyor. Bunları gerçekleştirmenin ise ‘Tek Takım, Tek Hedef’ anlayışımızı yürekten sahiplenmekle

mümkün olacağına inanıyor, hepinize iyi eğlenceler diliyorum.” şeklinde konuştu.

İstanbul Tower 205’e

European Property

Awards’dan 2 ödül!

İstanbul’un en seçkin iş ve finans merkezi Levent Büyükdere

Caddesi’nde inşa edilen İstanbul Tower 205, Avrupa’nın en

önemli gayrimenkul ödüllerinden “European Property Awards

2018-2019”da (Avrupa Gayrimenkul Ödülleri) “En İyi Ticari Yüksek

Bina” ile “En İyi Ofis Geliştirme” kategorilerinde iki ödüle

layık görüldü.

İstanbul’un ikonik binası

İstanbul Tower 205, dünyadaki ikonik binaların yaratıcısı SOM

tarafından tasarlandı. 220 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en

yüksek ofis binası ve İstanbul’un yeni simgesi olan proje, panoramik

cephe mimarisiyle kuzeyde Karadeniz, güneyde Haliç ve

doğuda boğaz manzarasına sahip.

25 sn. maksimum bekleme süresine sahip asansörler

8 m/s hız, 25 saniye maksimum bekleme süresine sahip Türkiye’nin

en hızlı 32 asansörü, uzun asansör kuyruklarına son

vererek zamanı daha verimli kullanmaya olanak tanıyor.

Çimsa Genel Müdürlüğü’ne

Ülkü Özcan atandı

Çimento ve yapı malzemeleri sektörünün global oyuncusu Çimsa’da

Genel Müdürlük görevine, 2015 yılından bu yana Çimsa

Beyaz Çimento ve Özel Ürünler Satış ve Pazarlama Genel

Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Ülkü Özcan atandı. Özcan

yeni görevine 1 Ekim tarihi itibarıyla başlayacak.

Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı Dr. Tamer Saka konuyla

ilgili yaptığı açıklama da şunları kaydetti: “Nevra Özhatay,

Topluluğumuza 24 yıl hizmet vermiş ve 2014 yılından bu

yana da Çimsa Genel Müdürlüğü’nü üstlenmiştir. Özhatay’a

Çimsa’ya bugüne kadar yaptığı katkılardan dolayı teşekkür ediyoruz.

Çimsa’nın liderlik bayrağını 1 Ekim itibarıyla Ülkü Özcan

devralacaktır. Özcan’ın sektördeki ve Topluluğumuzdaki tecrübeleriyle,

Çimsa’yı hedeflerine başarıyla taşıyacağına inancım

tamdır. Kendisine yeni görevinde başarılar diliyorum.” dedi.

150

Yapı Malzeme Ekim 2018


DARBELERE DAYANIKLI

Şişecam Lamine Cam

Dağılmayan yapısıyla geçişleri engeller.

Emniyet ve güvenlik sağlar.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!