YAPI Malzeme October 2018
YAPI Malzeme October 2018
YAPI Malzeme October 2018
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
MESA
NAL Tünel
Kalıbı
TEMEL ÖZELLİKLER
• Yüksek yük taşıma kapasitesi ve beton basıncına dayanıklılık
• Hızlı ve kolay montaj sağlayan modüler tasarım
• Esneklik
• Hızlı ve güvenli uygulama
• Hidro-mekanik güç sistemleri ile zaman ve işçilikten tasarruf
• Beton döküm kolaylığı ve vibrasyon sistemleri
Kalıp ve İskele Sistemleri
MESA
TBM Segment
Kalıpları
TEMEL ÖZELLİKLER
• Projeye özel, teknoloji odaklı kalıp tasarımı
• Dayanıklı ve uzun ömürlü kalıplar ile sağlanan maliyet avantajı
• Malzeme kalitesi ve üretim teknolojisi ile yüksek beton kalitesi ve
ölçüsel hassasiyete sahip kalıplar.
• Hızlı ve güvenli uygulama
İSTMAG Magazin Gazetecilik
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına
İmtiyaz Sahibi
H. Ferruh Işık
Genel Müdür
Mehmet Söztutan
mehmet.soztutan@img.com
Reklam Müdürü
Hakan Girgin
hakan.girgin@img.com.tr
Yayın Editörü
Tarık Oral
tarik.oral@img.com.tr
Grafik Tasarım
Sami Aktaş
sami.aktas@img.com.tr
Sorumlu Müdür
Cüneyt Aktürk
cuneyt.akturk@img.com.tr
Dış İlişkiler Müdürü
Yusuf Okçu
yusuf.okcu@img.com.tr
Kurumsal İletişim Müdürü
Ebru Pekel
ebru.pekel@img.com.tr
Muhasebe Müdürü
Zekai Turasan
zturasan@img.com.tr
Muhasebe ve Finans Müdürü
Mustafa Aktaş
mustafa.aktas@img.com
Bilgi İşlem
Emre YENER
emre.yener@img.com.tr
Abone
İsmail Özçelik
ismail.ozcelik@img.com.tr
CTP - Baskı
İhlas Gazetecilik A.Ş.
Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad.
İhlas Plaza No:11 A / 41
Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul
Tel: 0 212 454 30 00
Adres
Evren Mahallesi Bahar Caddesi
Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1
Güneşli - Bağcılar
İSTANBUL / TURKEY
Tel : +90 212 604 51 00
Fax : +90 212 604 51 35
editör
Asılsız haberlere değil sektöre bakalım
Yazın sıcaklarından sıkılmış bir şekilde sonbaharın gelmesini gözlerken, kışın aniden bastırması hepimizi hazırlıksız
yakaladı. Beklendiğinden hızlı gelen soğuklar, sektör üzerinde de etkisini gösterdi ve yalıtım, enerji tasarrufu gibi konuları
gündeme taşıdı.
Konuyla ilgili ilk açıklama beklendiği üzere İZODER’den geldi. İZODER Başkanı Levent Pelesen, “Kıştan değil, yalıtımsız
binalardan korkun” ifadeleriyle dikkatleri bir kez daha yalıtımın önemine çekerken, “Bugün ithal ettiğimiz enerjinin
ısıtma ve soğutma amaçlı tüketilen bölümünün yarısını israf ediyoruz. Ülke olarak binalarda kullandığımız enerji miktarı,
toplam tükettiğimiz enerjinin çok önemli bir kısmına yaklaşık olarak yüzde 40’ına ulaşmış ve sanayinin de önüne geçmiş
durumda. Dolayısıyla yalıtımın hepimizi ilgilendiren ciddi bir boyutu var. Alacağımız önlemlerle de bu savurganlığın önüne
geçmemiz mümkün...” ifadeleriyle içerisinde bulunduğumuz durumu ve takip etmemiz gereken yol haritasını bizlere
göstermiş oldu.
Sektörün amiral gemisi olan İMSAD Eylül ayı gündem buluşmalarını gerçekleştirdi.Türkiye İMSAD Başkanı Ferdi Erdoğan,
konuşmasını kentsel dönüşüm etrafında şekillendirirken “Kentsel dönüşüm rüzgarında hayale kapılıp beyaz atlı
müteahhidinizi beklemeyin” ifadeleriyle sunmuş olduğu istatistikler ve örneklerle herkesi daha gerçekçi olmaya davet
etti. Aynı buluşmada konuşma gerçekleştiren bir diğer isim Prof. Dr. Taner Berksoy’du. Dövizdeki manüpilasyonlar ve
ekonomik dalgalanma üzerine konuşan Berksoy’un öne çıkan ifadeleri; “Türkiye’de kriz var denilemez, kriz denilen
dönemlere bakın, tamamı ya 6, ya 8-10 ay sürmüş. Biz düşeriz de kalkarız da. Ekonomik büyüme en az iki çeyrek peş
peşe sıfırın altında kalırsa krizden söz edilebilir” şeklindeydi.
Eylül ayı içerisinde gerçekleşen ve sektörü doğrudan ilgilendiren işbirlikleri, dernek ve firma faaliyetlerine elimizden
geldiği kadarıyla sayfalarımızda yer verdik. Özellikle, Isıtma&Soğutma ve Çatı&Cephe Sistemlerini ön plana çıkarmaya
çalaşarak, alanında öncü ve uzman firmalarla biraraya geldik. Çalışkanlıkları, azmi ve vizyonlarıyla her koşulda ülkemize
olan inançları ve kararlılıklarını ortaya koyan birbirinden değerli isimlerle gerçekleştirdiğimiz röportaj ve söyleşilerimizi
okumanızı tavsiye ederiz.
Faydalı bir sayı olması dileğiyle…
Tarık Oral
İçindekiler
16 - İZODER Başkanı Levent Pelesen:
“Kıştan değil, yalıtımsız binalardan korkun”
19 - Türkiye ve Güney Kore müteahhitleri
güçlerini birleştiriyor
İZODER Başkanı Levent Pelesen
48 - Görme engellilerin klima
kullanımını kolaylaştıran yeni teknoloji
51 - Baymak’tan tüm kullanıcalara
14 adımda kombi bakım kılavuzu
65 - “Cephe Tasarımında Yeni Teknolojiler”
Paneli Şişecam Düzcam işbirliğiyle
düzenlendi
106 - Aydınlatma devi Sylvania,
Türkiye’de yerli ve milli üretime başladı
REKLAM İNDEKSİ
BAU’2019................................................................... 139
BİGGCLUB................................................................ 125
BOSCH TERMOTEKNİK............................................. 43
BUDERUS.................................................................... 59
DAIKIN.......................................152 – ARKA KAPAKİÇİ
DAIKIN......................................................................... 39
DOKA KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ....... ÖN KAPAK
E.C.A - SEREL........................................................... 103
EGE YAPI ZİRVESİ’2018........................................... 145
ERYAP........................................................................ 121
HIRDAVAT’2019......................................................... 147
ICOPAL........................................................................ 85
ISK- SODEX’2019...................................................... 141
İNTEK KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ................. 2 – 3
KEYHAN TERCÜME.................................................. 151
KİLSAN........................................................................ 95
KORDSA / KRATOS.................................................... 33
LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ.......................... 10 – 11
MESA İMALAT......................................................... 6 – 7
NİMEÇATI.................................................................... 91
ÖZLER KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ................ 8 – 9
PANASONIC.............................................................. 109
PERİ DUO............................................................ 26 – 27
PERİ KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.ÖN KAPAKİÇİ – 1
SAMSUNG................................................................... 53
SARAY ALÜMİNYUM.................................................. 73
SARAY ALÜMİNYUM.................................................. 75
SERAMİKSAN........................................................... 117
SİSTEM ALÜMİNYUM......................................... 68 – 69
SOLAREX’2019......................................................... 149
TAYF ÇATI.................................................................... 97
TESKON - SODEX’2019............................................ 143
TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ..................... 4 – 5
DÜZCAM & ŞİŞECAM............................. ARKA KAPAK
UZMAN KİREMİT......................................................... 83
YAPIMALZEME.COM.TR.......................................... 150
İZODER Başkanı Levent Pelesen:
“Kıştan değil, yalıtımsız binalardan korkun”
Kışın binalarda ısınma giderlerinin doğalgaz zamlarının da etkisiyle artacağına dikkat
çeken İZODER; kışı hem sağlıklı ve konforlu bir ortamda geçirmek hem de enerji tüketimini
yarı yarıya düşürmek için binaların ‘ısı yalıtımı’ ile donatılması gerektiğini belirtti. İZODER
Başkanı Levent Pelesen, “Enerjimizi boşa harcamadan, güvenli ve konforlu yapılarda
yaşamak, aynı zamanda kullandığımız enerjide yüzde 50’ye varan oranda tasarruf yapmak
istiyorsak, binalarımızı ısı yalıtımı ile koruma altına almamız şart” dedi.
Levent Pelesen / İZODER Başkanı
Isı yalıtımının, Türkiye’nin geleceği için
stratejik öneme sahip bir konu olduğunu
belirten İZODER Başkanı Levent Pelesen,
“Yalıtım, Türkiye ekonomisi ve son kullanıcı
için büyük önem arz ediyor. Isı Yalıtımı
uygulamaları ile, kışın ısıtma amacıyla
harcanan enerjiden ortalama yüzde 50 tasarruf
sağlanıyor. Bu da doğalgaz faturalarını
yarı yarıya düşürüyor. Enerjimizi boşa
harcamadan, güvenli ve konforlu yapılarda
yaşamayı hedefliyor, aynı zamanda yüzde
50’ye varan tasarruf elde etmek istiyorsak,
binalarımızın tamamını standartlara uygun
kalınlıklarda belgeli ürünler ile belgeli uygulayıcıları
tercih ederek ısı yalıtımı ile koruma
altına almalıyız” diye konuştu.
Binalarda enerji tasarrufunun ülke ekonomisini
de direkt etkilediğini vurgulayan
İZODER Başkanı Pelesen, şunları söyledi:
“Bugün ithal ettiğimiz enerjinin ısıtma
ve soğutma amaçlı tüketilen bölümünün
yarısını israf ediyoruz. Ülke olarak binalarda
kullandığımız enerji miktarı, toplam
tükettiğimiz enerjinin çok önemli bir kısmına
yaklaşık olarak yüzde 40’ına ulaşmış
ve sanayinin de önüne geçmiş durumda.
Dolayısıyla yalıtımın hepimizi ilgilendiren
ciddi bir boyutu var. Alacağımız önlemlerle
de bu savurganlığın önüne geçmemiz
mümkün.”
Kamu ve kamuoyu daha çok bilinçlendikçe,
ısı yalıtımı uygulamalarının, binalarda
enerji verimliliğini sağlamanın vazgeçilmez
unsuru olarak gelişmeye devam edeceğini
ifade eden Levent Pelesen, “Kentsel dönüşüm
sürecinde inşa edilen yeni binalarda
yalıtım uygulamalarına öncelik verilmeye
başlandığını görmek, hem yalıtım sektörü
hem toplum adına sevindirici bir gelişme.
Yönetmelikler tam anlamıyla uygulanmaya
başlayıp denetim mekanizmaları etkili
bir şekilde devreye girdiğinde ısı yalıtımı
uygulamalarının, vatandaşa, sektöre ve
ülkemiz ekonomisine katkısı büyük olacak.
Kentsel dönüşüm fırsatını iyi değerlendirerek,
tüm binaları doğru yalıtım uygulamalarıyla
inşa edersek, ülke ekonomimize her
yıl milyarlarca dolarlık katkıda bulunabiliriz.
Türkiye’deki binaları ısı yalıtımlı hale getirerek,
ülkemizin toplam enerji faturasını
yaklaşık %15 azaltmamız mümkün” dedi.
“Bugün gelişmiş ülkeler sıfır enerjili konutlar,
pasif evler gibi konseptlere yönelmiş
durumda” diyen Levent Pelesen, şöyle
konuştu: “Bu konseptlerde özellikle ısı
yalıtımı uygulamalarının enerji verimliliğindeki
rolü daha çok önem kazandı. Enerji
verimliliği stratejilerinde tüm tarafların; sektör,
kamu ve tüketicilerin üzerlerine düşeni
hassasiyetle yerine getirmesi gerekiyor.
Türkiye’nin, İklim Değişikliği Paris Anlaşması’ndaki
gibi uluslararası taahhütlerini
yerine getirmesi, binalarda enerji verimliliği
açısından ısı yalıtımının sağlıklı gelişmesi
için büyük önem taşıyor.”
18
Yapı Malzeme Ekim 2018
Aktüel
İMSAD gündem buluşmalarında
sektördeki son gelişmeler ele alında
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri
Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından düzenlenen
2018 yılının ikinci ‘Gündem Buluşmaları’
toplantısında; sektörün güncel
konusu ‘Enflasyonist Ortamda Üretim-Yönetim’
ele alındı. Türkiye İMSAD Yönetim
Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “Zaman
zaman dalgalanmaların yaşandığı 2018
yılında yönümüzü nasıl çizeceğimiz, sektör
olarak en çok konuştuğumuz konuların
başında geldi. Sektörde mevcut durumun
iyileştirilmesi için kentsel dönüşüm pazarı
ile yenileme pazarının birbirinden ayrıştırılması
gerekiyor. Konut sahipleri, kentsel
dönüşüm sürecinde kendi binasının da yıkılıp
yeniden yapılacağı hayaliyle, kapısını
çalacak ‘Beyaz atlı müteahhidini’ bekliyor.
Türkiye’de son yıllarda binalarda güçlendirme/yenileme
çalışmaları ihmal edildi
ancak AB ülkelerinde yenileme pazarı,
toplam inşaat sektörünün %57’sini oluşturuyor.
Bugün özellikle ağırlık verilmesi
gereken yenileme, sektöre can suyu olacaktır”
dedi.
Türkiye ve dünyada yaşanan enflasyon
trendini değerlendiren Prof. Dr. Taner
Berksoy ise, katılımcılara şöyle seslendi;
“Çok telaşlanmayın. Öyle çok derin bir kriz
olmaz. Türkiye’de kriz denilen dönemlere
bakın; tamamı neredeyse ya 6, ya 8-10 ay
sürmüş. Türkiye ekonomisinde refleks çok
hızlı. Şimdi ‘kriz var mı yok mu?’ tartışması
var. Bana göre de kriz yok. Bizim kriz tanımımız
şu; ekonomide en az iki çeyrek peş
peşe büyüme sıfırın altında kalırsa krizden
söz edebiliriz. 2019’un ilk 3 ayı çok ufak
bir negatife döner, sonra düzelir. Yurtdışından
size ülkenin durumunu soranlara şunu
söyleyebilirsiniz; ‘Biz düşeriz kalkarız, henüz
kriz ortamı yok.’”
Türkiye İMSAD’ın geleneksel hale getirdiği
‘Gündem Buluşmaları’ toplantısı, 27 Eylül
Perşembe günü Ortaköy Feriye Palace’ta
yapıldı. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu
Başkanı Ferdi Erdoğan’ın açılış konuşmasını
gerçekleştirdiği Gündem Buluşmaları’nda,
Dr. Can Fuat Gürlesel inşaat ve
inşaat malzemeleri sanayisinin faaliyetlerini,
son verilerle değerlendirdi. İnşaat
malzemesi sanayicileri ve iş dünyasından
isimlerin büyük ilgi gösterdiği, Türkiye İM-
SAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Oktay
Alptekin’in moderatörlüğünde gerçekleşen
toplantının konuk konuşmacısı ise Ekonomist
ve Akademisyen Prof. Dr. Taner Berksoy
oldu. Prof. Dr. Berksoy, ‘Enflasyonist
Ortamda Üretim-Yönetim’ konusunda değerlendirmelerini
paylaştı.
İnşaat malzemeleri dış pazarda
büyüme, iç pazarda daralma
trendinde
Konuşmasında, 2018 yılı 3. çeyrek dönemine
ilişkin sektör verilerini açıklayan Ferdi
Erdoğan, şunları söyledi: “İnşaat sektörü,
2018 yılı 2. çeyrek döneminde yüzde 0,8
büyüdü. Çeyrek dönemlerde üst üste süren
hızlı büyüme, yerini çok ciddi yavaşlamaya
bıraktı ve sektör 2018 ilk yarıyılda yüzde
3,7 büyüdü. 2018 yılı ilk yarısında inşaat
malzemeleri ihracatı yüzde 17,8 artarak
9,3 milyar dolara yükseldi. 2017 Haziran ile
2018 Haziran ayı arası yıllık ihracatımız ise
18,8 milyar dolar oldu. 2016 yılında aylık
1,1-1,2 milyar dolar olan ihracatımız, 2018
yılında aylık 1,5-1,7 milyar dolar bandında
devam ediyor.”
Yenileme pazarında Avrupa
ülkelerinin gerisinde kaldık
“Türkiye’de son yıllarda güçlendirme/yenileme
çalışmaları ihmal edildi ve Avrupa
ülkelerine göre geride kaldık” diyen Ferdi
Erdoğan, şöyle konuştu: “Ülkemizdeki
kentsel dönüşüm sürecinde, tek uygun
çözüm olarak yıkım ve yeniden yapım gerektiği
vurgulanıyor. Avrupa’da son yıllarda
kabul gören eğilim ise, ekonomik olmasa
da, yıkım-yeniden yapım yerine, güçlendirme/yenileme
yaklaşımının benimsenmesi
yönünde. Avrupa Komisyonu tarafından
yapılan araştırmaya göre 2015 yılında AB
yenileme pazarı 109 milyar euro olarak
gerçekleşti. Bu rakam, 882 bin 900 iş anlamına
geliyor. Pazarın neredeyse yarısını
Almanya, Fransa ve İtalya oluşturuyor. Sadece
Almanya pazardan %22’lik pay alıyor.
AB ülkelerinde yenileme pazarı, toplam inşaat
sektörünün %57’sini oluşturuyor. Türkiye’de
ise 10 yıl önce yaklaşık 12 milyar
dolar olan yenileme pazarı, 2017 yılında
6 milyar dolar ile toplam inşaat pazarının
%7’sine geriledi. Hâlbuki bu rakam, yaklaşık
%25 civarında olmalıydı.”
Yenileme, sektöre can suyu olacak
Türkiye’de hangi binaların kentsel dönüşüm
kapsamına girip hangilerinin girmeyeceğinin
bir an önce belirlenmesi gerektiğini
vurgulayan Ferdi Erdoğan, “Yenileme
pazarındaki gerilemede, kentsel dönüşüm
kapsamına girebilecek binalar net olarak
belli olmadığından; konut sahiplerinin, konutlarının
yıkılacağı beklentisi ile mecbur
olmadıkça yenilemekten kaçınmasının etkisi
büyük oldu. Konut sahipleri, kentsel dönüşüm
rüzgarıyla kendi binasının da yıkılıp
yeniden yapılacağını hayal ederek kapısını
çalacak ‘Beyaz Atlı Müteahhidini’ bekliyor.
Oysa her bina yeniden yapılmayacağı gibi
müteahhitlerin de her binayı yenileyip eski
sahiplerine bedelsiz verebilecekleri bir
planları yok. Bu nedenle ev sahiplerinin,
kendi konforları, sağlıkları ve enerji-su-atık
giderlerini yönetmek için evlerini yenilemeleri
daha rasyonel bir yaklaşım olacak.
Burada yenileme kapsamı, sadece kozmetik
yenileme değil ‘derin yenileme’ denen
tesisat (elektrik, su), ısıtma-soğutma, havalandırma
sistemleri, yalıtım dahil cephe
sistemleri, seramik kaplamalar ve vitrifiye,
pencere-cam ve çatı-baca sistemleri gibi
geniş bir alanı içeriyor” diye konuştu.
Yapı Malzeme Ekim 2018 19
Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği’nden
Çimento Sektörü 2018 Değerlendirmesi
İnşaat malzemeleri sanayi 2018 yılına
oldukça hızlı başlamıştır. Yılın ilk yarısında
ihracatta %17 artış yaşanmıştır. 2019
yılında da inşaat malzemeleri sanayinde
ihracatın artmaya devam etmesi beklenmektedir.
İhracat pazarlarımızın çoğunda
ekonomide ve inşaat sektöründe büyümelerin
devam edeceği öngörülmektedir.
Böylece dış talep ve ihracat artışı sürecektir.
Çimento, Cam, Seramik ve Toprak
Ürünleri İhracatçıları Birliği altında bir araya
gelen Türk çimento sektörü
70 fabrikasıyla 19.000 kişiye
istihdam sağlamakta ve
100’ün üzerinde ülkeye ihracat
gerçekleştirmektedir. Her
geçen gün artan rekabet ortamında
firmalarımız üretim
ve ihracatımızı artırmak için
gayret göstermektedir.
Çimento Sektöründe
Türkiye’nin Konumu:
Türkiye halen çimento üretiminde Avrupa
ölçeğinde birinci, dünya ölçeğinde dördüncü
konumdadır. Türkiye aynı zamanda
Avrupa’ya en yüksek ihracatı gerçekleştiren
ülkeler arasında birinci, dünyada
ise üçüncü sırada olma özelliğini korumaktadır.
Türkiye’nin Çimento Sektörü
İhracatı:
2018 yılı Ocak-Ağustos döneminde çimento
ihracatı 5,2 milyon ton ve 274
milyon $ olarak gerçekleşmiştir. En fazla
ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler sırasıyla
ABD, İsrail, Suriye, Haiti ve Bulgaristan’dır.
ABD’ye ihracatımızda % 50 artış
yaşanmıştır. İsrail ise geçen sene aynı
döneme göre Suriye’nin önüne geçerek
2. sıraya çıkmıştır. Öte yandan Suriye’ye
gerçekleşen çimento sektörü ihracatımız
da artmakta ve bu artışın sürmesi
beklenmektedir.
Klinker grubunda ise 3,8 milyon
ton ve 140 milyon $ ihracat
gerçekleşmiş, başlıca pazarlar
Gana, Senegal, Fildişi
Sahili, Gine ve Kolombiya olmuştur.
Senegal ve Gine’ye
dikkat çekici oranda ihracat
artışları yaşanmıştır.
2019 yılında yurt içi satışların
artacağı öngörülmektedir. Önümüzdeki
yıl Türkiye’de çimento talebinin artması
ve üretimin önümüzdeki üç yıl boyunca
% 4-5 oranında artış göstereceği tahmin
edilmektedir.
Türkiye çimento sektörü dünya çimento
ticareti açısından oldukça önemli bir konumdadır.
İhracatçı olan ülkelere baktığımızda
Çin’de gerçekleşen konsolidasyon
sonucunda üretim kapasitesinin ciddi
miktarda azaldığını ve Çin’in net ithalatçı
konumuna girdiği görülmektedir. Önceki
yıllarda çimentoyu ihraç eden Çin’in 2019
yılında 12 milyon ton çimento ve klinker
ithal etmesi beklenmektedir. Diğer büyük
rakibimiz olan İran ise ambargo sebebi ile
dünya çimento ticaretinde gerilemektedir.
Avrupa’da da karbon fiyatlarının 24 €’ya
kadar yükselmiş olması ve 40 €’ya yükseleceği
beklentisi Avrupalı üreticilerin
çimento üretmektense karbon ticaretine
öncelik vereceklerini göstermektedir. Dolayısıyla
Türkiye, dünya çimento ve klinker
ihtiyacı söz konusu olduğunda bugün
neredeyse rakipsiz durumdadır.
Çimento üretiminde maliyetlerin %80’e
yakını kur artışından etkilenmiştir. İthal
kömürden dolayı kömür, maliyetin
%60’ına oluşturur hale gelmiştir. Yine
elektrikte de dövize bağlı maliyet artışları
söz konusu olduğundan elektrik maliyeti
toplam maliyetin %20’sine ulaşmıştır. Ancak
üreticiler artan maliyet baskısını yükselen
ihracat oranları ile bertaraf etmektedirler.
Üreticilerin en büyük sorunu ise
istenilen miktarda ve uygun koşullarda
yerli kömür tedarik edememektir. Çimento
sektörüne yönlendirilen yerli kömür
miktarının arttırılması sektörün kömür
ithalatını azaltacağı için cari açığın azalmasına
sebep olacaktır.
Dünya Çimento Birliği’nin Genel Kurulu 5 Aralık’ta Londra’da toplanacak
Türk Çimento Üreticileri uluslararası arenada
Dünyanın dört bir tarafından gelecek delegelerin katılımıyla 5 Aralık’ta Londra’da
yapılacak olan Dünya Çimento Birliği Genel Kurulu’nda; OYAK Çimento, Nuh Çimento,
MedCem Çimento gibi Türkiye’nin önde gelen çimento üreticilerinin Türkiye’yi en üst
düzeyde temsil etmesi bekleniyor.
Dünya Çimento Birliği’nin geçen yıl düzenlenen
Genel Kurul toplantısında,
OYAK Çimento Grubu’nun Başkanı
Suat Çalbıyık, birliğin yönetim kuruluna
seçilmişti.
Türk çimento üreticilerine övgü
Genel Kurul ve Dünya Çimento Konferansı
ile ilgili değerlendirme yapan,
Dünya Çimento Birliği Başkanı ve aynı
zamanda dünyanın en büyük çimento
şirketi CNBM’in CEO’su Song Zhiping,
“Küresel çimento piyasasında önemli
bir yere sahip olan Türkiye çimento
sektörünün, uluslararası arenada temsil
edilmesi büyük önem taşıyor” dedi.
İhracat hamlesi bekleniyor
Türkiye çimento sanayi, Avrupa’nın en
büyük üretim kapasitesine sahip bulunuyor.
Sektörden döviz kurlarındaki
yükselme sonrası büyük bir çimento
ihracat hamlesi bekleniyor.
Amerika ve Afrika’nın hedef pazarlar
olmasının yanı sıra Türkiye’nin mevcut
ihracat kapasitesinin, Güney ve Batı
Avrupa’daki çimento ihtiyacını da karşılamaya
yeteceği öngörülüyor.
Dünya Çimento Birliği, tamamı bağımsız
çimento üreticilerinden oluşan, yaklaşık
1 milyar tonu aşan çimento üretim
kapasitesiyle küresel çimento endüstrisinin
en üst kurumunu oluşturuyor.
20
Yapı Malzeme Ekim 2018
Türkiye ve Güney Kore
müteahhitleri güçlerini birleştiriyor
Aktüel
Türk inşaat sektörünün önde gelen firmalarını temsil eden Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB),
Güney Kore Müteahhitler Birliği (CAK) ile önemli bir işbirliği mutabakat zaptına imza attı.
TMB ve CAK üyesi firmaların özellikle
üçüncü ülkelerde ortaklığını daha ileriye
taşıyacak mutabakat zaptı, TMB Başkanı
Mithat Yenigün ve CAK Başkanı Joo
Hyun Yoo tarafından imzalandı. İstanbul’da
düzenlenen imza törenine, iki birlik
heyetlerinin yanı sıra Güney Kore Büyükelçisi
Hong Ghi Choi de katıldı.
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat
Yenigün, “Türkiye ve Güney Kore inşaat
sektörünün önde gelen firmalarını
temsil eden birlikler olarak; imzaladığımız
mutabakat zaptı ile önemli bir işbirliği sürecine
adım atmanın heyecanını yaşıyoruz”
dedi.
İşbirliği mutabakat zaptı ile iki ülke arasındaki
mevcut ortaklığa güçlü bir ivme
kazandırılacağını kaydeden Yenigün,
“Bugüne kadar Güney Kore’yle Türkiye
2011-2018 arasında yaklaşık 25 milyar
dolarlık ortak proje üstlenmiştir. Bu protokol
çerçevesinde işbirliğimiz artacak,
üye firmalarımız birbirlerinin faaliyetlerini
daha yakından takip edebilecek, finansal
ve teknolojik kapasitelerini birleştirme
imkanlarını değerlendirebilecek, üçüncü
ülkelerde ortak hareket etme ve pazar
paylarını artırma olanağı bulacaktır” diye
konuştu.
TMB Başkanı Yenigün, şöyle
devam etti:
“Ortaklığımız Sahra Altı Afrika başta olmak
üzere, Orta Doğu ve Avrasya ülkeleri
ile Hindistan gibi pek çok pazarda
yeni projeler yaratmamıza olanak sağlayacaktır.
Bu süreçte gerek Türk Eximbank,
gerek Kore Eximbank’ın da değerli
desteklerinin önemine bu vesileyle dikkat
çekmek istiyorum.
Türk müteahhitleri, yurtdışında bu yıl
Ağustos sonu itibariyle 11 milyar dolarlık
yeni iş tutarına ulaştı. Artış eğilimindeki
enerji fiyatları ve hedef pazarlardaki fırsatların
etkisiyle yıllık iş tutarımızın bu
yılın sonunda yeniden 20 milyar dolar düzeyine
çıkmasını bekliyoruz.”
Joo Hyun Yoo: “İşbirliğimiz,
uluslararası pazardaki güçlü
konumumuzu kuvvetlendirecektir”
Güney Kore Müteahhitler Birliği (CAK)
Başkanı Joo Hyun Yoo “Birinci Dünya
Savaşı’ndan sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün
kurduğu Türkiyebugüne kadar
önemli bir büyüme kaydetti. Bugün büyük
potansiyel taşılan bir ülke konumuna
geldi. Özellikle inşaat sanayinde küresel
bir güç haline geldi.” Dedi. Yoo, üyeleri
ile Türk müteahhitleri arasındaki ilişkilerin
geliştirilmesinin her iki ülkenin küresel inşaat
pazarındaki konumunu güçlendirdiğini
vurguladı.
Güney Kore Büyükelçisi Hong-Ghi Choi,
“İki ülke olarak 60 yıldır devam eden
diplomatik ilişkilerimiz çerçevesinde ortaklığımız
savunma sanayi başta olmak
üzere siyasi, ekonomik ve kültürel boyutta
önemli bir derinlik kazanmıştır. Uzun
yıllara varan dostluğa sahip iki ülkenin
inşaat sektörünün önemli temsilcilerini bir
araya getiren ve mevcut işbirliğini daha
üst düzeylere taşıyacak olan bu ortaklık,
Türkiye ve Güney Kore’nin refahına da
büyük katkıda bulunacaktır” diye konuştu.
Tçmb, çimentonun 6 aylık verilerini açıkladı
Türkiye ekonomisinin lokomotifi çimento sektörünün Ocak-Haziran
verilerine göre; iç satışlarda yüzde 5,4 artış yaşanırken;
bölgesel bazda yapılan satışlarda en büyük artış Ege Bölgesi’nde
görüldü.
Raporla ilgili değerlendirmede bulunan Çimento
Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Yönetim
Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, “2017 yılının
ilk aylarında yaşanan zorlu kış şartlarının, bu
yıl yaşanmamasıyla yılın ilk 2 ayında satışlarda
yüzde 31’lik büyüme yaşandı. Satışlar
Mart ve Nisan aylarında aylık bazda yüzde
4 ve yüzde 8 artarak normal seyrine döndü. Ancak Mayıs ve
Haziran aylarında Ramazan ayının da etkisiyle satışlar aylık
bazda yaklaşık yüzde 9-12 aralığında azaldı ve yıllık satış artışı
baz etkisi ile yüzde 5,4 olarak gerçekleşti.
TÜİK verilerine göre, 2018 yılı Ocak-Haziran
döneminde, ihracatımızı (çimento+klinker)
en çok arttırdığımız ülke Senegal oldu. Bu
ülkeyi Haiti ve ABD izledi. İhracatımızı artırdığımız
diğer pazarları ise Gana ve Gine
olarak sayabiliriz” şeklinde konuştu.
Yapı Malzeme Ekim 2018 21
Dünya’da 4., Türkiye’de ilk olan
Kömürhan Köprüsü ile Doka,
Türkiye’de ilklere imza atmaya devam ediyor
Özellikli yapısıyla dünyada 4., Türkiye’de ise ilk olmaya hazırlanan Kömürhan Köprüsü,
Doğu Anadolu Bölgesi’nin batı ve güneydeki illere ulaşımı açısından stratejik bir
konuma sahip. Yeni Kömürhan Köprüsü, Bağlantı Tüneli ve Yolu’nun yapımı Doka’nın
kalıp ve iskele sistemleri ile en hızlı ve güvenli şekilde sürdürülüyor. Karayolları Genel
Müdürlüğü’nce ve Doğuş-Gülsan Kömürhan Adi Ortaklığı’yla 6 Ocak 2014’te yapımına
başlanan Yeni Kömürhan Köprüsü, Bağlantı Tüneli ve Yolu Yapım Projesi”nin 2019 yılı
sonu itibarıyla tamamlanması planlanıyor.
22
Yapı Malzeme Ekim 2018
Çözüm Ortağı
Kömürhan Köprüsü
Türkiye’de bir ilk
Elazığ ile Malatya’nın Karakaya Baraj
Gölü üzerinden bağlantısını sağlayacak
olan köprü, hem Doğu Anadolu Bölgesi’ni
Orta Anadolu ve Akdeniz’e bağlayan yollar
üzerinde stratejik bir konuma sahip, hem
de özellikli yapısıyla Türkiye’de bir ilk olmaya
aday. Gergin Eğik Askılı Kömürhan
Köprüsü’nde 42 adet eğik ve gergin kablolar,
168,5 metre yüksekliğinde tek bir pilona
bağlanacak. Bu özelliği ile Türkiye’de
bir ilk olacak ve 168,5 m yüksekliğindeki
tek pilon uygulaması ile zorlu mühendislik
çözümü gerektiren projeye, en güvenli ve
en hızlı çözüm yine Doka mühendisleri ve
sistemleri ile sunuluyor.
Köprünün iki aksında bulunan 168,5 metrelik
pilon için Doka Top 50 geniş yüzeyli
Proje adı: Kömürhan Köprüsü
Bulunduğu yer: Elazığ
Yatırımcı: Doğuş – Gülsan Kömürhan Adi Ortaklığı
İnşaat başlangıcı: Şubat 2017
Planlanan tamamlanma tarihi: 2019
Kullanılan Ssistemler: Otomatik Tırmanır Kalıp
Sistemi SKE 50, d2 Ağır Yük İskele Sistemi,
Geniş Yüzeyli Kalıp Top 50
kalıp sistemi ve Doka
SKE 50 hidrolik kalıp
tırmanma sistemi kullanılıyor.
Doka SKE 50
hidrolik tırmanır sistemi
ile eğimli tırmanma,
hızlı ve emniyeti şekilde gerçekleştiriliyor.
Otomatik tırmanır kalıp SKE50, tırmanma
ünitesi başına 5 ton taşıma kapasitesine
kadar çok sayıda uygulama için uygun
standart çözümdür. Bu kalıp ile, yüksek
bina çekirdeği, endüstriyel yapı, köprü kolonu
ve pilonların yanı sıra binaların cephelerinin
de beton dökümü uygun maliyet
ve yüksek verimle gerçekleştirilebilir.
Ayrıca projede köprü yaklaşım viyadüğü
için Doka d2 ağır yük iskele sistemi ve viyadük
yan kalıpları için Doka Top 50 geniş
yüzeyli kalıp sistemi kullanılıyor. Çoğu altyapı
projesi veya endüstriyel yatırımlarda
olduğu gibi Doka d2 ağır yük iskele sistemi
yüksek yük taşıma kapasitesi ile tercih
sebebi oluyor. Sistem, modüler yapısı sayesinde
geniş alanlara kurulacak olan ve
farklı yüksekliklerden oluşan yapılar için
en ideal çözümü sunuyor. Ağır yük taşıyıcı
iskele d2, sahip olduğu 3 tip 1.52 metre
genişliğindeki ana çerçeve sistemi ile her
yüksekliğe hitap edebiliyor. 0,90 m, 1,20 m
ve 1,80 m gibi farklı ana çerçeve yükseklik
seçeneği sunan modüler sistemde krikolu
ayak ve krikolu başlık sayesinde yükseklik
ayarları istenilen şekilde yapılabiliyor.
Yapı Malzeme Ekim 2018 23
Haliç İş Merkezi
PERİ ile yükseliyor...
Yeri
: Akçaburgaz Mah./Esenyurt/İSTANBUL
İş Veren : Al Zamil Gayrimenkul / Etiman Grup İnş. A.Ş. Ortaklığı
Yüklenici Firma : ETİMAN GRUP İNŞAAT A.Ş.
Proje Müdürü Yrd. : Hüseyin Değirmenci
Kaba İnşaat Süresi : 12 ay
24
Yapı Malzeme Ekim 2018
Çözüm Ortağı
PROJEDE KULLANILAN KALIP SİSTEMLERİ:
DÖŞEME KALIP ALTI İSKELESİ : PD8 İSKELE SİSTEMİ H=7m A=6.000m²
ANA TAŞIYICI MAHYALAR : GT24 KAFES KİRİŞ L=2.880mt
TALİ TAŞIYICI IZGARALAR : VT20K DOLU GÖVDELİ AHŞAP KİRİŞ L=4.400mt
Proje ile ilgili genel bilgiler:
teknolojisine sahip bir altyapı ve yüksek
Alzamil-Etiman Haliç Sanayi Merkezi, tonajda depolama alanları sunan projede
Esenyurt’ta hayat buluyor. 74.000 m²’lik amaç üretimin profesyonelce yönetilmesidir.
7m ‘lik yüksek tavan ölçüsü ile fe-
sanayi projesi ile geleceğin modern sanayi
anlayışı inşa edilmektedir. Tasarım rah, geniş ve kullanışlı fabrika anlayışına
sahip proje kapsamında fabrikaların
ve estetiği ile geleceğin sanayi anlayışını
yansıtan bir mimari tasarım çizgisine sahip
projede modern sanayi anlayışını pro-
ve üretimini aynı anda takip etmesi he-
dilediği gibi kişiselleştirebilir ofis bölümü
jenin her alanında hissedilmesi amaçlanmaktadır.
Üst düzey ağır yük depolama ları ile kesintisiz üretim anlayışına
deflenmektedir. 13,5m genişliğinde iç yol-
sahip
katlarda tır geçişine uygun yüksek kapılar
ile yükleme ve boşaltma alanları oluşturulmuştur.
Değiştirilebilir elektrik altyapısı
ile olası yüksek elektrik ihtiyaçlarının karşılanabileceği
teknolojiye sahip proje ile
üretimin hız kazanması planlanmaktadır.
Sosyal yaşam için tasarlanmış iş yerleri
ve gün boyu yaşayan ve hareketli bir sanayi
anlayışı ile projenin bünyesinde sosyal
alanlar ve cafeler bulunmaktadır.
Yapı Malzeme Ekim 2018 25
Döşeme Kalıpları:
H=7m kat yüksekliğine sahip ve yğksek
depolama kapasitesi hedeflemesinden
ötürü ağır döşeme yüklerine sahip projede,
yüksek taşıma gücü kapasiteli PD8
iskele sistemi sayesinde hem söz konusu
yüklerin taşınmasında hem de kurulum işçiliği
ve zamandan büyük ölçüde tasarruf
elde edilmiştir.
PD8 sistem; masa kalıbının dışında döşeme
kalıbı iskelesi olarak da kullanılabilir.
Özellikle köprü, santral, sanayi ve su yapısı
gibi kalın ve düzensiz planlı döşeme
imalatlarında yüksek taşıma gücü, kolay
ve hızlı kurulumu sayesinde tercih edilmektedir.
İskelenin kurulmasını takiben
PERI GT24 ve VT20K kirişleri ile döşeme
ve/veya kiriş kalıbı iskelesi teşkil edilir.
Gerekli yatay ve rüzgar yükü tedbirlerinin
alınması koşulu ile her türlü yükleme
değerine cevap verecek şekilde dizayn
ve hesap edilebilen son derece esnek bir
sistemdir.
Bu projede ana taşıyıcı mahya olarak, gelen
yüklere göre yapılan statik hesaplar
sonucu, GT24 kafes kiriş kullanılmıştır.
GT24 kafes kirişler bu proje gibi döşeme
26
Yapı Malzeme Ekim 2018
Çözüm Ortağı
yüklerinin yüksek olduğu durumlarda, gelen
yükleri taşıyıcı sisteme aktarmak için
en ekonomik çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır.
Projede tali taşıyıcı olarak ahşap kiriş
VT20K kullanılmıştır. Başlıca kullanım
alanları perde duvar, kolon, döşeme ve
özel üretim kalıp sistemleridir. VT 20, perde
duvarların kalıp işlerinde kullanılmaktadır.
Betonlama öncesinde hazırlanan
ve sonrasında içerisindeki prizini almamış
betonu içeren perde kalıbını destekleme
ve bütün halde tutma amaçlı kullanılır.
Yeni dökülmüş betondan gelen yükleri, kolon
düzlemine dik olarak monte edilmiş çelik
kuşaklara iletir. Birbirlerine dik şekilde
bağlanan VT 20 ve çelik kuşaklar yeterli
sayıda kanca ile monte edilerek kullanılır.
VT 20, kendisinin monte edildiği haçvari
kafalar veya dikmelerin üzerinde bulunan
başlıklara monte edilerek ana taşıyıcı kiriş
görevi görür. Ayrıca ikincil kiriş olarak,
yükleri ana taşıyıcı kirişlere iletme görevi
de görür. Her iki durumda da VT 20’leri
destekleyecek olan haçvari kafalar veya
dikme başlıkları ahşap kirişlerin uç kısmından
minimum 15 cm içeriye olacak şekilde
projelendirilmelidir.
PERI İle Başarılı İnşaatlar…….. !
Proje Müd.Yrd.Hüseyin Değirmenci’nin yorumu:
İstanbul'un yeni sanayi merkezi, Esenyurt'ta geleceğin sanayi
anlayışını inşaa ediyoruz. Her kata tırın girebildiği, profesyonel
statik çözümler sunan projemizin yapımına hızla devam etmekteyiz.
İnşaat sektöründeki profesyonel çözümleri ile Haliç Sanayi
Merkezi'nin de iskele ihtiyaçlarına çözümler üreten PERİ'ye çok
teşekkür ederiz.
Yapı Malzeme Ekim 2018 27
PERI DUO
Tek bir sistem ile
perde, kolon ve döşeme imalatı
DUO kalıp sistemi çok kolay taşınabildiği ve düşük bir ağırlığa
sahip olduğu için yenilikçi bir sİstemdir. Sadece malzeme
yapısından dolayı değil, tüm tasarım konsepti ile yenilikçi bir
sistemdir. Sistem, çok az sayıda malzeme çeşitliliği ile kolon,
perde ve döşeme imalatlarının gerçekleşmesini sağlar.
Panel ve betonla temas eden yüzey elemanına ek olarak, çoğu
DUO elemanı politek malzemeden üretilmiştir. Bu yeni geliştirilen
ürün, oldukça hafif olmasının yanı sıra, yüksek taşıma
kapasitesine sahiptir.
Malzeme yapısının dışında, kalıp elemanlarının kolay bir şekilde
tutulması ve taşınabilmesine de oldukça önem verilmiştir.
DUO sistemine ait neredeyse tüm uygulamalar herhangi bir harici
alete ihtiyaç duyulmadan yapılır ve çalışma adımları oldukça
kolaydır. Kalıp uygulamaları hakkında çok az bir tecrübeye
sahip kişiler bile DUO sistemi ile çok hızlı ve verimli bir şekilde
çalışabilir. Perde, kolon ve döşeme imalatında kullanılan sistem
elemanlarının çoğu, çalışanların performans ve verimliliği
arttırır.
DUO paneller yatay ve dikey uygulamalar için kullanılabilir.
Yatırım ve lojistik maliyetinin yanısıra, çalışanların eğitim ücretini
de en aza indirir.
Bu sistemin en büyük avantajı birden fazla alanda kullanılabilir
olmasıdır. Paneller kolon, perde ve döşeme imalatı için
kullanılabilir. Buna ek olarak, köşe ve bağlantı elemanı gibi
malzemeler birden çok uygulamada kullanılabilecek şekilde
tasarlanmıştır. Bu sayede sahadaki malzeme çeşitliliği ihtiyacı
azalır ve daha sade ve rahat uygulama alanları oluşturulur.
DUO’nun tüm kullanım süreci gözlemlenirse avantajları belirgin
bir şekilde görülebilir. Kullanıcılar bu çok yönlü kalıp sistemi
ile daha verimli kullanım elde eder, daha az istifleme
alanına ihtiyaç duyulur ve sahaya transfer ücretleride önemli
derecede azalır.
Her görev için ergonomik kullanım Hafif, el ile taşınabilen, vinçsiz kullanım
Sistem elemanlarının kullanım kolaylığı ve düşük ağırlığı
iş sahasında üretim verimliliğini arttırır.
DUO sisteme ait elemanların hiç biri 25 kg’dan fazla değildir.
Bu sayede vince gerek duyulmaz, el ile taşınabilir. Personeller
için, düşük ağırlıklarla çalışmak daha az yorucu olduğu için,
günlük çalışma konsantrasyonunu yükseltir ve sahadaki iş
kazası riskini azaltır. Bunun yanı sıra, elemanların hiç birinde
keskin kenar olmadığı için yaralanma olasılığını da minimuma
indirir.
Yine de vinç kullanılması zorunlu ise, düşük kaldırma kapasiteli
vinçler yeterli olacaktır. Bu sayede ekstra vinç masrafı da
azaltılabilir.
DUO bağlantı elemanı, sistem elemanlarının kullanımının
çok kolay olduğunun en iyi örneğidir.
DUO bağlantı elemanı doğrudan çerçeve boşluğuna geçirilip,
hiçbir alete ihtiyaç duyulmadan el ile 90 derece döndürülerek
monte edilir. Bu bağlantı tam anlamıyla panelleri aynı hizaya
getirir. Monte edildikten sonra bu kilitlerin dışa doğru çıkıntılı
ir yapıda olmaması, panellerin üst üste konularak çok kolay
istiflenebilmelerine olanak tanır.
Bağlantı elemanları;
, Panelleri birbirine bağlamak için,
, Köşe elemanlarının panellerle bağlantısı için,
, Dolgu elemanlarının duvar kalınlığı belirleme elemanı ile bağlantısında,
kullanılır.
DUO paneller üzerindeki kiriş boşlukları kolay tutabilme
imkanı sağlarken aynı zamanda bağlantı elemanının
monte edildiği yer olarak görev yapar.
DUO sistem elemanlarının karakteristik özellikleri,
kolay kullanımı ve düşük ölçülerde olmalarıdır.
Bağlantı elemanları pürüzsüz bir şekilde panelleri birbirine
bağlarken, monte halde panel üzerinde dışa
doğru çıkıntılı bir yapıda değildir ve düz bir görünüm
sunar.
Betonla temas eden yüzey elemanının kolay değişimi Sadece bir kaç vida ile kolay bir bakım olanağı
DUO’nun önemli bir özelliği de betonla temas eden yüzey
elemanının herhangi bir özel alete ihtiyaç duyulmadan kolay
bir şekilde değiştirilmesidir.
DUO sistem elemanları ve betonla temas eden yüzey elemanı politekden
yapıldığı için oldukça uzun ömürlüdür. Düzgün kullanım
ve düzenli bakım ile DUO elemanları yıllar boyunca kullanılabilir.
Betonla temas eden yüzey üzerindeki küçük sıyrıklar kolaylıkla tamir
edilebilir. Gerekli ise bu eleman değiştirilebilir.
Kolon Kalıbı Standart Uygulamaları 5 cmlik artışlarla kare ve dikdörtgen kolonlar
DUO ile kenar uzunları 15 cmden 55 cm’ye kadar ve 5 cmlik artışlarla tie-roda
gerek duyulmadan dikdörtgen ve kare kolon imalatları yapılabilir.
Çok Amaçlı Panel DMP 45 ya da DMP 75, Köşe bağlantı elemanı ve DUO Chamfer
Strip Kolon imalatı için kullanılır.
2 çok amaçlı panel birbirine, DUO köşe bağlantı elemanı ve DUO köşe saplamasıyla doğru açıda bağlanır.
Kolon ölçülerine göre 5’er cmlik artış veya azaltma uygulanabilir.
Köşe bağlayıcısı kolayca panele
takılır ve sonra çok amaçlı
panele DUO köşe saplaması ile
bağlanır ve güvenli hale gelir.
DUO’nun döşeme kalıbı olarak kullanılması Güvenli şekilde sistematik kurulum
DUO oldukça hafiftir ve 30 cm beton kalınlığına kadar kirişsiz döşemeler için döşeme kalıbı
olarak kullanılabilir. Kurulumu oldukça pratik elemanları, döşeme kenarı veya dolgu gerektiren
diğer boşluklar gibi çeşitli uygulamalara olanak tanır. DUO ile döşeme kalıbı kurulumu
bir alt döşeme kotundan rahatlıkla yapılabilir. DUO ızgaralı yapısı sayesinde yandaki resimde
görüldüğü gibi bir yardımcı ekipman ile kolayca kaldırılarak yatay konumuna getirilebilir. Kurulumu
oldukça basit olan bu kalıp sistemi ile daha önce bu kalıp hakkında eğitimi olmayan
bir personel bile kolayca kurulumunu gerçekletirebilir.
Projenin Adı:
Denge Plaj Yolu 17
Yüklenici:
Denge İnşaat Mimarlık
Proje Yeri:
Kadıköy, İSTANBUL
Plaj Yolu 17 Projesi,
İstanbul’un en değerli noktalarından Kadıköy’de,
İntek Kalıp İskele ile yükseliyor
Proje Hakkında Genel Bilgi:
Deniz manzaralı, Bağdat caddesine yürüme
mesafesi, bulunduğu konum itibari ile
İstanbul’un cezbedici Denge Plaj yolu 17
projesi, Denge İnşaat tarafından İstanbul
Kadıköy Suadiye’de tek blok olarak inşa
ediliyor. 4+1 ve 6+1 dubleks daire tiplerinden
oluşan projede dairelerin büyüklükleri
206 m 2 ile 349 m 2 arasında değişiklik
göstermektedir.
Kadıköy Suadiye, Plaj Yolu Sokaktaki
“Denge Plaj Yolu 17” 13 kattan oluşmaktadır.
4+1 (206.9m 2 ) ve 6+1 (349.8m 2 )
Dubleks, iki tip daire seçeneği mevcuttur.
Plaj yolu 17’nin sosyal donatıları arasında,
7/24 güvenlik, kameralı güvenlik, açık
otopark, kapalı otopark, yeşil alan, yürüyüş
alanı, yer almaktadır.
Projenin tüm kalıp ve iskele malzemeleri
İntek tarafından kiralanarak tedarik edilmiştir.
30
Yapı Malzeme Ekim 2018
Çözüm Ortağı
Projede kullanılan İntek Kalıp
Sistemleri ve Miktarları:
PANFLOOR
Plajyolu 17 projesinde döşemeler “PANF-
LOOR” modüler döşeme kalıp sistemi
ile çözülmüştür.
Döşemeler, mantar döşeme olarak adlandırdığımız
kirişsiz, düz döşemelerdir. Katların
tip olarak birbirine benzer olması ve
döşemelerin düz döşeme olması nedeni
ile bu kalıp sistemleri tercih edilmiştir.
Panfloor döşeme kalıp sistemleri, konvansiyonel
döşeme kalıp sistemlerine
göre çok daha pratiktir. Bu sistemde ana
taşıyıcı (H20) ve tali taşıyıcılar (H20 veya
10x10) yerine, çelik özel profillerden üretilmiş
paneller mevcuttur. Yüksek mukavemete
sahip PANFLOOR döşeme kalıp
panelleri 15 mm plywood ile kaplıdır ve
şantiyeye indiği anda ön montaj gerekmeksizin
kullanıma hazırdır. 5 m² den 14
m² ye kadar değişen ölçülerde döşeme
panelleri mevcuttur. Kolay kurulum özelliği
sayesinde işçilik de ciddi ekonomi sağlamaktadır.
H=3,20 metre yüksekliğinde, döşeme
alanları dahil iki tam (2 takım) A= 828 m²
alanı kapatacak miktarda döşeme kalıbı
verilmiştir. Dış cephe masa kalıpları,
aşağıdaki plan ve kesitte görebileceğiniz
gibi, binanın formuna uygun olacak şekilde
dizayn edilmiştir. Bu yükseklikte, dış
cephede yer alan sistemi her sefer söküp
tekrar kurmadan, “masa” olarak güvenli
bir şekilde yürüterek kullanabilmek, ancak
bu şekilde dengeli bir iskele sistemi
ile mümkündür. Masalar, taban kalıplarını
oluşturmanın yanında, kiriş yan kalıpları
yapılırken güvenli ve rahat bir çalışma
ortamı sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.
Eğer proje, form olarak uygun ve birbirinin
aynısı tekrar eden çok sayıda kat
var ise ve vincin zamanı yeterli ise masa
kalıp sistemi çok verimli bir sistem halini
almaktadır.
PANEMAX
Perde-Kolon kalıpları için “PANEMAX”
Vinçle taşınan çelik çerçeveli panel
kalıp sistemi tercih edilmiştir.
Projede, 1 takım şaft perde kalıbı ile 11
takım farklı ebatlarda kolon, toplamda
458 m² kalıp verilmiştir.
Farklı formlara kolayca adapte edilebilmesi
PANEMAX sisteminin en önemli özelliklerinden
biridir. PANEMAX panel kalıp
sistemi 80 kN/m² düzgün yayılı yük gibi
yüksek bir beton basıncı dayanımına sahiptir.
Ön montaj gerektirmeden şantiyeye
geldiği anda kuruma hazır bir kalıptır. Özel
forma sahip kenar profilleri sayesinde,
üst üste ve yan yana bağlantısı özel kilitleri
sayesinde kolay bir şekilde yapılabilmektedir.
Kenar profil birleşim detayında,
plywood ile birleşimi arasında uygulanan
özel silikon sayesinde, plywood değiştirilmeden
çok tekrar kullanılabilir.
Projenin başlangıcında uygulama projesi
baz alınarak yapılan perde-kolon panoları,
tekrar sayıları fazla olan uygulamalarda
çok ciddi işçilik ve zaman tasarrufu
sağlamaktadır.
İNTESAFE
Dış Cephe kaplamaları için “İNTESAFE”
H tipi Güvenlikli Dış Cephe İskele sistemi
tercih edilmiştir.
Projede, binayı çepeçevre saracak şekilde
H= 44,45 m ve toplamda 5055 m²
cephe iskelesi verilmiştir.
H tipi Güvenlikli çalışma iskeleleri, basit
ve çok hızlı monte edilen geçmeli çerçeveden
oluşan, cepheler için mükemmel
çözümler sunan bir sistemdir. Her katta
yürüme platformları konularak güvenli çalışma
ortamı, kapaklı merdivenler ile katlar
arasında güvenli geçiş emniyeti sağlanır.
İskelenin devrilmesini engellemek
için çerçeveler, standartlarda belirlenmiş
olan sayıda bağlantı noktasından binaya
bağlanır.
Yapı Malzeme Ekim 2018 31
Ece Taahhüt Aş ve Kıbrıs Abelia Projesi
Tms Kalıp İskele Sistemlerinin imzası
Uğur Bozoklu / TMS Satış Sorumlusu
TMS Kalıp İskele Sistemleri, İzmit ve
Kastamonu’da bulunan modern tesisleri
ile Türkiye’nin yüzünü ağartan, ileri teknoloji
kullanımı ve ar-ge çalışmaları ile
hem yenilikçi hem de kaliteli üretimi sayesinde
yurt içi ve yurt dışında tanınan bir
markadır. Son dönem referansları içinde;
STFA Körfez Geçiş Köprüsü, Tekfen İzmir
Star Rafine, 3. Havalimanı, Enka-Bechtel
Umman Havalimanı, Samsung co Al
Rajhi HQ, Doha Gold Line Metro, Emaar
Square İstanbul projelerini sayabiliriz.
TMS, tüm üretimini yüksek teknolojiyi
kullanarak yapmaktadır. Dünya pazarlarında
rekabet gücünü koruyarak kalitesini
kabul ettirmiş olan TMS Kalıp Sistemleri,
Ece Taahhüt Aş.nin yüklenicisi olduğu
Gazimağusa Abelia Projesinde aşağıdaki
kalıp sistemlerini kullanmaktadır;
• MK-H 150 Masa Döşeme Kalıp ve İskele
Sistemi
• Simpex Perde Kolon Kalıp Sistemi
• Vinc’i 70 Kolon Kalıp Sistemi
• Cirex Dairesel Kolon Kalıp Sistemi
Kıbrıs Turizmine Türk firmalarının verdikleri
katkı bilinmektedir. Otelcilik sektörünün
yanı sıra artan konut ihtiyacına cevap
vermek için Türk müteahhitlik firmaları için
de Kıbrıs cazibe merkezi haline gelmiştir.
Bu alanda Kıbrısta ki Otel projelerinden
gelen tecrübelerini konut imalatlarında
değerlendirmek için Ece Mühendislik ve
Taahhüt AŞ firması da bir çok yeni projede
yer almaktadır. Bunlardan biri olan
Gazimağusa Abelia projesinde Ece AŞ
kalıp çözümlerinde TMS Kalıp ve İskele
Sistemleri ile çalışmaktadır.
Proje; 6 Blok ve sosyal alanlardan oluşmakta
olup Gazimağusa’nın İskele mevkiinde
yer almaktadır. Lüx residence konseptindeki
projenin 8 ay gibi bir sürede
bitirilmesi planlanmaktadır.
Projenin zamanında ve güvenle tamamlanması
için TMS mühendisleri Ece AŞ
saha ekibi ile tam bir uyum içinde çalışmaktadır.
Kalıp tipleri ve miktarları özenle
seçilmiştir. Değişken ebatlı kolonlar için
TMS’nin güçlü markası Vinc’i 70 panel
sistemi seçilirken, benzer ölçülerde tekrar
eden perde kalıpları Simpex sistemle çözülmüştür.
Tip kat ve konsol döşemelerde
yüksek yük kapasitesi ve hızlı deplase
edilebilme özelliklerinden dolayı, döşemelerde
MK-H 150 Masa Kalıbı uygun
bulunmuştur. Tüm kalıpların ahşap kirişlerinde
ise TMS’nin yıllardır Türkiye distribütörlüğünü
yaptığı Avusturya Kaufmann
markası kullanılmaktadır.
MK-H 150 MASA DÖŞEME KALIP
İSKELE SİSTEMLERİ
MKH Sistemi, Masa Kalıbı olarak kurulduğunda
taşıyıcı kule veya mütemadi
döşeme iskelesi kurumlarında yüksek
taşıma kapasitesi ile (60 kN/ayak) yüksek
ve ağır döşeme kalıbı ihtiyaçlarına
cevap vermektedir. MKH Sistemi, ayrıca
son derece emniyetli Merdiven Kulesi
sisteminin de ana elemanlarını oluşturmaktadır.
MKH sistem elemanları ile çok
farklı boyutlarda Masa Kalıbı oluşturmak,
değişken döşeme alanlarına ve taşıma
kapasitelerine uygun dizaynlar yapmak
mümkündür. İskele kurumu
dilli pimlerle son derece basit ve hızlı olarak
yapılabilmektedir.
Değişken döşeme yüksekliklerine adaptasyon
modül ilave ve eksiltmeleri ile kolayca
yapılabilirken, işin hızını artırmak
için MKH Masa ve Kuleleri vinç ile deplase
edilebilmektedir. Abelia Projesinde,
tabliyelerde hem masa modülü hem de
sök-tak uygulamalarla kullanılmaktadır.
32
Yapı Malzeme Ekim 2018
Çözüm Ortağı
SİMPEX PERDE KALIPLARI;
Çok yönlü kalıplama özelliği sayesinde
Perde ve Kolon kalıplarının farklı yükseklik
ve kesitlere kolay adapte edilebilir olması,
vinç ile kullanılabilir kalıp sistemleri
arasında ayrıcalıklı olmasını sağlamıştır.
Sistemi oluşturan düşey Kaufmann HT20
Plus Ahşap Kirişlerin ve YK Yatay Kuşakların
mesafeleri değiştirilerek yüksek
beton basınçlarına ve beton döküm hızlarına
göre sistemi dizayn etmek mümkündür.
Konut ve Villalar, Yüksek Yapılar,
Endüstriyel İnşaatlar, Yol Projeleri, Enerji
Tesisleri gibi birbirinden çok farklı yapı ve
inşaatlar SİMPEX Perde Kolon Sisteminin
esnekliği sayesinde kolayca kalıplanabilir.
Ayrıca Sistem TMS TRK Tırmanma
iskeleleri sayesinde iç dış perdelerde
ve şaft platformları ile tırmandırılabildiği
gibi, Sistemin getirdiği kolaylıklar;
mesafelerinin değiştirilerek istenen dayanımların
elde edilebilmesi
* Eğri yüzlü perdelerin bile sistemle kullanılabilir
olması.
Bu projenin perde duvarlarında kullanılan
Simpex kalıp sistemleri ayrıca TRK 160
Tırmanma Gurubu elemanlarınca tırmandırılmaktadır.
VINC’I 70 PERDE&KOLON
SİSTEMİ
Panoları özel şekillendirilmiş, burulmaya
mukavim yüksek dayanımlı yassı çelik
çerçevelerden oluşmuş olup enlemeler
kutu profillerden yapılmıştır. Çelik çerçeve
profili elemanın istenilen her çerçeve
noktasında bir diğeri ile bağlantısını temin
edecek şekilde tasarlanmıştır. Pano
genişlikleri 30, 45, 60, 75, 90, 120, 240
cm ve yükseklikleri ise 330, 300, 270,
180, 150,120 cm olarak seçilmiştir. Bütün
panoların köşeleri masif olup bir yandan
çerçeveyi sağlamlaştırmakta ve diğer
yandan da panonun, bir levye veya inşaat
demiri ile yer değiştirmesini sağlamaktadır.
Sistem DIN EN 18202’ye uygun olup,
70 kN/m 2 ’ye kadar beton basıncını karşılamaktadır.
* Az parça ile çok iş
* Ön montaj, kurum ve şaküle alma kolaylığı
* Farklı panellerin bir araya getirilerek
daha büyük panoların deplase edilebilmesi
* Kamalarla sabitlenen panoların arasından
beton sızmasının önlenir olması
* Ahşap kiriş, çelik kuşak ve saplamaların
DAİRESEL KOLON KALIPLARI
CIREX Dairesel Kolon Sistemi panoları
düşeyde burulmaya mukavim VINC’I 70
çelik profillerden oluşmuş olup, kalıp alt
ve üst flanşları lazer kesimli saçlardan
meydana gelmektedir.
CIREX panolar çelik yüzeyli olup uzun
ömürlüdür. Düşey çelik çerçeve profili
elemanın istenilen her çerçeve noktasında
bir diğeri ile bağlantısını temin edecek
şekilde tasarlanmıştır. Kalıp yüksekliği
ve beton basıncına uygun olarak kilit
sayısının artırılması mümkündür. CIREX
dairesel panoları yuvarlak kenarlı perde
kolonlar oluşturulabilmesi için VINC’I
perde kolon sistemi ile birebir uyumludur.
Muhtelif kesit ve ebatlarda ve hatta özel
imalat panolar mevcuttur.
Cirex Dairesel Kolon Sistemleri bu projede
Ø110 çaplarda ve 3,15m yüksekliğe
kadar kullanılmıştır.
Vinc’i 70 kolon kalıbı panoları kullanılmıştır.
TMS’nin kalıp tedarikçisi olarak yer aldığı,
Ece Taahhüt A.Ş. tarafından gerçekleştirilen
bu önemli proje İşveren tarafından
takdir toplamakta ve bölgede örnek proje
olarak işaret edilmektedir.
TMS ve Ece Taahhüt AŞ., yurt içi ve yurt
dışı yeni projelerde de birlikte çalışmanın
temellerini bu projede atmışlardır.
Ülkemizi yurt dışında da gururla temsil
etmeyi sürdüreceklerine inanıyor ve güveniyoruz.
Yapı Malzeme Ekim 2018 33
Çözüm Ortağı
İzmir’in en uzun tünelini
Kordsa güçlendiriyor
Toplam 7 km’lik tünel uzunluğuyla İzmir’in en uzun karayolu tüneli olan Buca-Bornova
Tüneli’nin inşaatında, yaşamı güçlendirme misyonuyla yaşamın her köşesine dokunan
güçlendirme lideri Kordsa tarafından üretilen KraTos sentetik fiber donatıları kullanılacak.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Buca trafiğini
rahatlatmak amacıyla hizmete
aldığı ve yoğun trafik olması beklenen
tünel için yüksek deformasyona maruz
kalan püskürtme beton uygulamasında
sağladığı uzun süreli durabilite, korozyona
karşı dayanım ve yüksek beton
tokluğunun yanında zamandan sağladığı
tasarruf sebebiyle proje yapım süresini
kısaltan KraTos’u tercih etti.
Mart ayında İzmir Büyükşehir Belediyesi
tarafından çalışmaları başlatılan
Buca’daki Homeros Bulvarı’nı Bornova’daki
Otogar’a bağlayacak 183 milyon
liralık ekspres yol projesinin yeni
etabı için Kordsa tarafından üretilen
sentetik fiber donatı KraTos tercih edildi.
KraTos, Buca’dan Bornova’ya kadar
uzanan 7 kilometrelik yeni güzergahın
tünel bölümünde kullanılacak.
Lastik, inşaat güçlendirme ve kompozit
teknolojileri alanında faaliyet gösteren
Kordsa’nın titiz Ar-Ge çalışmalarının
bir ürünü olan beton güçlendirici sentetik
fiber donatı KraTos altyapı ve üstyapı
inşaat projelerinde fark yaratan
bir ürün. İnşaat projelerinde beton güçlendirme
uygulamaları için kullanım
kolaylığı, hızlı uygulanabilirlik, daha az
işçilik, artırılmış ekipman ve enerji verimliliği,
yüksek beton tokluğu ve uzun
süreli durabilite özellikleriyle ayrışan
KraTos aynı zamanda düşük karbon
salınımı sağlaması sebebiyle çevreci
bir fiber donatı.
34
Yapı Malzeme Ekim 2018
DOSYA
DOSYA KONULARI:
Isıtma & Soğutma & Havalandırma Sistemleri
Alüminyum & Çatı – Cephe Sistemleri
Ağaç Sanayi & Orman Ürünleri ve Teknolojileri
“İlkemiz;
daha az enerji kullanımı-daha yüksek verimlilik”
“2018-2019 yıllarında VRV dediğimiz merkezi sistemler ürünlerinin Türkiye’de üretilmesi
için çaba gösteriyoruz. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’yi Avrupa’nın iklimlendirme üssü haline
getirmek istiyoruz.”
38
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
Isıtma, soğutma ve havalandırma alanında
Türkiye’nin en geniş ürün gamına sahip
şirket olan Daikin Türkiye, tüketicilerinin ihtiyaçlarına
en uygun ve konforlu çözümleri
sunmak üzere faaliyetlerini sürdürmekte.
300 bayi, 500 satış noktası ve 500 yetkili
servisiyle Türkiye’nin geniş bir coğrafyasına
hizmet veren şirket, ülkemizin Avrupa,
Ortadoğu ve Afrika’nın Ar-Ge, üretim ve
lojistik üssü olarak konumlandırılmasında
kilit noktada durmakta.
Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder ile
gerçekleştirdiğimiz röportajımızda, pazardaki
oluşumların yanı sıra Ar-Ge alanındaki
çalışmalarını ve Türkiye dışındaki yeni
hedef pazarlarını ele almaya çalıştık.
Dönem itibariyle öncelikli gündem
konularınızdan biraz bahseder
misiniz?
Daikin sadece satış rakamlarıyla değil; Ar-
Ge, inovasyon ve teknolojisiyle de iklimlendirme
sektörünün açık ara lideri. Daikin’in
Japonya ve ABD’de çok büyük iki teknoloji
merkezi bulunuyor. Japonya’daki Teknoloji
ve İnovasyon Merkezi’ne 300 milyon dolarlık
yatırım yaptı. Sadece Ar-Ge ekibinde
toplam 2.000’e yakın mühendis çalışıyor.
Ar-Ge merkezimizde yürüttüğümüz çalışmaların
bir sonucu olarak bugün CERN’de
bile Daikin’in üstün teknolojili ürünleri kullanılıyor.
Yıllık ortalama 1.300 civarında
patent yayınlıyoruz. Bütçemizin önemli bir
bölümünü Ar-Ge ve inovasyona ayırıyoruz.
Daikin’in Ar-Ge çalışmalarının temelini
ürünlerin iyileştirilmesinin yanı sıra, çevreye
en az zararı veren özelliklere ulaştırılması
oluşturuyor. Bu amaçla R32 adı
verilen yeni nesil gaz kullanımına geçerek,
tüm dünyada yeni bir gelişmeye imza attık.
Sektörde devrim niteliğinde olduğu
için Reform 32 olarak adlandırdığımız bu
soğutucu akışkan ile klimaların enerji verimliliğini
en üst düzeye çıkarmak ve sistemlerin
küresel ısınma etkilerini en aza
indirmek mümkün oluyor. Avrupa’da olduğu
gibi Türkiye’de de Reform 32 soğutucu
akışkanı içeren ilk split klimaları biz piyasaya
sunduk ve bunun yaygınlaşması için
çalışıyoruz. Bu amaçla 93 adet patentimizi
ücretsiz olarak sektörün kullanımına açtık.
Bu yıl için satış anlamında öne
çıkan ürün grupları hangileri
oldu?
Bu yıl bizim için sektörün en küçük hacimli
cihazı olan Daikin Premix Tam Yoğuşmalı
Kombi’yi kullanıcılarla buluşturmanın
gururunu yaşadığımız bir yıl oldu.
Daikin Avrupa Tasarım Merkezi EDC ve
Türkiye’deki Ar-Ge merkezimizin 3 yıllık
çalışması sonucunda hayata geçen ürünümüzü
sektörle buluştururken, ‘Isıtmayı
yeniden tasarladık’ diyerek bu alanda da
iddialı olduğumuzu gösterdik. Daikin markasını
taşıyan ilk yoğuşmalı cihaz olan bu
kombimizi Sakarya’daki tesislerimizde
üretiyor ve başta Avrupa olmak üzere
tüm dünyaya ulaştırıyoruz. Daikin Kombi,
hem farklı büyüklükteki mekanlara uyum
sağlayan eşsiz ve şık tasarımı, hem de
üstün fonksiyonlarıyla yenilikçiliği ve Ar-
Ge’ye verdiği önemle tanınan markamıza
yakışacak bir ürün.Üstün yoğuşma teknolojisi
sayesinde enerji verimliliği sağlayan
Daikin Kombi, çevrenin korunmasına da
katkıda bulunuyor. Yeni nesil Daikin Kombi
ile birçok eve ilk kez yoğuşmalı kombi
girmesini sağlamayı hedefliyoruz.
Bu yıl bizim için en önemli gelişmelerden
birisi, Sakarya’da bulunan fabrikamızda
15 milyon Euro’luk yatırımla Reform 32
soğutucu akışkanlı split klima üretimine
başlamamız oldu. Böylece, Reform 32’yi
ürünlerinde kullanan ilk yerli üretici unvanının
sahibi olduk.
Yakın dönemde yeni ürünleriniz
olacak mı?
İklimlendirme sektöründe çok yakın gelecekte
daha fazla göreceğimiz hibrit cihazlara
da yatırım yapıyoruz. Biz daha
bugünden A+++ hibrit teknolojiye sahip
Yapı Malzeme Ekim 2018 39
Dosya
ısı pompaları satışı yapabiliyoruz. Geleceğin
ihtiyaçlarını bugünden analiz ederek,
buna göre yenilikçi ürünler geliştiren
bir firma olduğumuz için de sektörümüzde
her zaman öncü olarak anılıyoruz. Bu
yıl split ve multi klimalarımızın yanı sıra
R32’li soğutma grubu ve ısı pompası
ürünlerimizi tüketiciyle buluşturduk. Önümüzdeki
yıl split ürün gamımızın tamamı
Reform 32’li ürünlerden oluşacak.
Ayrıca Daikin kombi ürün gamımızı da
geliştirmeye devam ederek ısıtma sektöründeki
iddiamızı daha da güçlendireceğiz.
Önümüzdeki dönem için yeni
yatırım ve projeleriniz var mı?
Daikin tüm dünyada Fusion20 diye bir
program yürütüyor. Biz de bu doğrultuda
2020 yılına ilişkin hedeflerimizi belirledik,
üretim tesislerimizden yurtdışı satış kanallarımıza
kadar pek çok yeni ve inovatif
çalışmayı devreye aldık. Bu süreçte çift
haneli büyümemizi sürdürerek 2020 yılında
ciromuzu 2 milyar TL.’ye, istihdamımızı
1.500 kişiye, ihracatımızı da 200
milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz.
Endüstri 4.0 ve kontrol sistemleri üzerinde
yoğun çalışmalarımız devam ediyor.
2019 yılında tüm birimlerimizde otomasyona
geçmeyi planlıyoruz.
2018-2019 yıllarında VRV dediğimiz merkezi
sistemler ürünlerinin Türkiye’de üretilmesi
için çaba gösteriyoruz.
Önümüzdeki yıllarda Türkiye’yi Avrupa’nın
iklimlendirme üssü haline getirmek
istiyoruz.
Hasan Önder / Daikin Türkiye CEO’su
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Daikin, çevre ile ilgili Avrupa Birliği mevzuatı
başta olmak üzere, tüm ilgili mevzuatın
kati şekilde uygulanmasını teşvik
edip destekleyen bir şirket. Çevreye daha
az zararlı, daha ekonomik ve daha verimli
cihazlarla kullanıcıların karşısına çıkmak
için büyük yatırımlar yapıyoruz. Üretim
anlayışımızdan ürün ve hizmetlerimize
kadar tüm faaliyet prosedürlerimizde
‘daha az enerji kullanımı-daha yüksek
verimlilik’ ilkesini uyguluyoruz. Tüm dünyada
sera gazı emisyonlarının azaltılmasından
çevresel farkındalık eğitimlerine,
enerji tasarrufundan tedarik ve lojistik
yönetimine kadar her aşamada çevresel
sürdürülebilirlik ilkelerini benimseyen
çalışmalar yürütüyoruz. Daha önce
klimalarda enerji etiketlerinin tüketiciyi
yanıltmaması için Sezonsal Verimlilik kriterlerinin
yürürlüğe girmesine öncülük ettiğimiz
gibi ısıtmada yeni ErP Yönetmeliği
için de özel çalışmalar yaptık ve yapmaya
devam edeceğiz.
40
Yapı Malzeme Ekim 2018
Zafer Polat / Bosch Termoteknik Türkiye, Ortadoğu ve Kafkasya Satış Genel Müdürü
“Biz, termoteknolojinin geleceğiyiz”
“Bosch Termoteknik olarak vizyonumuz çerçevesinde, müşterilerimize yenilikçi
iklimlendirme çözümleri ve sıcak su ürünleri sunmayı, ilham veren ürünlerimizle
kullanıcılarımızın yaşam kalitesini artırmayı ve sektöre sunduğumuz katkıların devamlılığını
amaçlıyoruz.”
Bosch Termoteknoloji, enerji verimli ısıtma
sistemleri, sıcak su çözümleri ve soğutma
sistemleriyle dünyanın önde gelen
tedarikçileri arasında.
Bosch’un dünyadaki en büyük kombi
fabrikası olan Manisa fabrika, üretiminin
%70’ini 5 kıtaya ve 40’dan fazla ülkeye
ihraç edip, 600 binden fazla evi ısıtmakta.
Bosch Termoteknik Türkiye, Ortadoğu ve
Kafkasya Satış Genel Müdürü Zafer Polat
ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda
pazara sundukları yeni ürünler, geliştirdikleri
yeni teknolojiler ve eğitim noktasındaki
faaliyetlerini ele almaya çalıştık.
Bosch Termoteknik olarak pazara
sunduğunuz ürünlerinizden
bahsedebilir misiniz?
İklimlendirme sektöründe konut, ticari,
bireysel ve endüstri kullanımlarına uygun
geniş bir ürün yelpazemiz bulunuyor. Her
zaman altını çizdiğimiz önemli bir konu
var; biz Bosch Termoteknik ailesi olarak
sadece ürün satışı yapan değil, aynı zamanda
sistem satan bir şirketiz. Müşterilerimizin
her türlü talebine göre sunduğumuz
özel sistemler sunarak tercih sebebi
oluyoruz.
Bosch Termoteknik olarak ısıtma sistemlerinde
kombi, merkezi sistem, kaskad
sistemler ve yer tipi yoğuşmalı kazanlarda
farklı farklı modellerimiz bulunuyor.
Aynı zamanda endüstriyel buhar sistemleri
çözümlerimiz ve yapıların mevcut
ısıtma tesisatlarına bağlanabilen, dış havadaki
enerjiyi ihtiyaca göre ısıtma veya
soğutma tesisatına aktaran, çok yüksek
verimlere ulaşabilen, montajı kolay ısı
pompalarımız var. Hem bireysel hem ticari
çözümler için güneş enerjisi sistemleri
de ürün gamımızda bulunmaktadır.
Bosch Termoteknik olarak yalnızca sıcak
su ve ısıtma sistem çözümleri sağlamakla
kalmayıp; oteller, havaalanları, hastaneler,
alışveriş merkezleri, ofis binaları, rezidanslar
gibi yüksek kapasite ihtiyacı olan
ticari binalardan tek bir villaya kadar tüm
yapılarda verimli iklimlendirme için kısaca
VRF dediğimiz, Değişken Debili Soğutucu
Akışkan Sistemleri de sunuyoruz.
Bosch’un VRF sistemler ürün gamında;
Heat Pump (2 borulu) SDCI ve DCI serisi,
Heat Recovery (3 borulu) RDCI serisi,
Heat Pump Mini VRF MDCI serisi dış üniteler,
farklı iç mekan tasarımlarına uygun
kaset, kanal, yer/tavan ve duvar tipi iç
üniteler, ısı geri kazanımlı havalandırma
cihazları, bireysel ve merkezi kumanda
sistemleri yer almaktadır.
Tüm bunlarla beraber geçtiğimiz yıl pazara
sunduğumuz Eurovent sertifikalı, 2
borulu ve geniş kapasite aralığına sahip
yeni VRF serimiz S5DCI ile pazarda güçlü
bir ivme yakaladık.
Soğutma alanında VRF sistemlerimizin
yanı sıra, yüksek kalite anlayışı ile üretil-
42
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
miş ileri teknolojiye sahip multi ve ticari
split klimalarımız, tüm kombinasyon seçeneklerinde
yüksek verimlilik ve enerji
tasarrufu sağlamaktadır. Ayrıca geçtiğimiz
yıl farklı ihtiyaçlara uygun domestic
fanlarımızı da ürün portföyümüze ekledik.
Sahip olduğumuz bu geniş ürün gamımız
sayesinde bireysel yaşam alanlarının, ticari
binaların ve endüstriyel kuruluşların
tüm ihtiyaçlarına uygun çözümler sunabiliyoruz.
Bu yıl için satış anlamında öne
çıkan ürün grupları hangileri
oldu?
Tüketicilerin bireysel ısıtma ürünlerinde
tercihleri kombi cihazlarından yana, özellikle
yüksek enerji verimi sebebi ile tasarruf
sağlayan yoğuşmalı kombilere talep
her geçen sene artmakta. Bizde ürün gamımızı
pazarın bu isteğine göre şekillendiriyoruz
ve ürünlerimizi son kullanıcılar
ile buluşturuyoruz.
Ayrıca gelişen teknoloji, hemen her sektörde
olduğu gibi ısıtma sistemlerinde de
kullanıcı tercihlerinin değişmesine neden
oluyor. Bir yandan iklim değişikliği ve
ekonomik zorunluluklar nedeniyle uzun
ömürlü ve daha az yakıt tüketen cihazlar
tercih edilirken; diğer yandan tüketici,
kullandığı ürünlerin estetik özelliklerinden
de taviz vermiyor. Son dönemde
pazara sunduğumuz ürünler arasında
fonksiyonel olduğu kadar şık tasarımıyla
da kendinden söz ettiren ürünler ön plana
çıkıyor. Bosch ve Buderus markaları
ile pazara sunduğumuz bu ürünlerimiz
titanyum cam ön paneli, modern çizgiler
barındıran özel tasarımı, siyah ve beyaz
olmak üzere iki renk seçeneğiyle şık ve
kaliteli mekanlara hitap ediyor. Açılır alt
kapağın altında gizli kumanda ünitesi bulunan
kombi, baca gazı içinde bulunan
su buharını yoğuşturarak konvansiyonel
kombilere oranla aynı miktarda yakıttan
daha fazla ısıtma enerjisi üreterek ekonomik
bir kullanım sağlıyor.
Sektörün içerisinde
bulunduğu süreci nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Değişen yaşam tarzı, gün geçtikçe gelişen
teknoloji ve artan kentleşme oranı
sektörümüzün büyümesini sağlıyor. Diğer
yandan son dönemde enerji verimliliği
yüksek, çevre dostu ürünlere tüketicinin
ilgisi artıyor. Bu da sektörün büyümesini
teşvik ediyor.
Ekonomide döviz kurlarının dengesizliği
bize bazı zorluklar yaşatmakla beraber
son açıklanan büyüme rakamlarının umut
verici olduğunu düşünüyorum. Özellikle
üretim alanında büyüme kaydetmeye
başladık. Bunun sektörümüzdeki yansılamaları
da mutlaka pozitif olacaktır. Bu
sebepten sektörümüzün negatif gelişmelerden
en az seviyede etkilenerek büyüyeceğni
düşünüyorum. Zaten
geçmiş 20 yıla baktığımızda
da iklimledirme sektörü her
zaman diğer sektörlere göre
daha istikrarlı büyüme gerçeleştirmiştir.
Yeni yapılan konut projeleri,
her yıl yeni 700-800 bin yuvanın
kurulması, kentsel dönüşüm
nedeniyle eski binaların
yenilenmesi gibi faktörler,
Türkiye’de iklimlendirme sektörünü
canlı tutuyor. Diğer
yandan yakın bir geçmişe
kadar bulunduğumuz ortamlarda
‘lüks’ olarak nitelendirilen
iklimlendirme sistemleri
bugün artık vazgeçilmez bir
ihtiyaç konumuna gelmiş bulunuyor.
Tüketicinin bu konuda
bilinç düzeyinin artması
da iklimlendirme sektörünün
büyümesine olumlu katkı
yapıyor. Dolayısıyla tüm bu
faktörlerin etkisiyle iklimlendirme
sektörü istikrarlı büyümesini
sürdürüyor.
Yakın dönemde yeni ürünleriniz
olacak mı?
Bosch Termoteknik ailesi olarak stratejimiz
paralelinde, 2018 yılında kombi ürün
gamımıza farklı segmentlerde Bosch ve
Buderus markalı yeni ürünler eklemeyi ve
Bosch markalı ticari klima sistemlerimizde
mevcut portföyümüzü genişletmeyi
planlıyoruz.
Ayrıca ileri teknoloji ve bağlanabilirlik
imkanı sunan yeni nesil kumanda panellerimiz
ile yatırımcı ve kullanıcılarımızın
her türlü sistem gereksinimini karşılayan
çözümler sunmaya da devam edeceğiz.
Bunların yanında Erp yasasına uygun 2
yeni yoğuşmalı kombimizi de tüketicinin
beğensine sunacağız.
Bosch’un IoT alanındaki
gelişmelerinden bahsedebilir
misiniz?
Nesnelerin interneti için Bosch’un ciddi
şekilde odaklandığı bir konu diyebiliriz.
Tüm iş alanlarımızda mentorluk düzeyinde
piyasaya IoT teknolojisini anlatabiliyoruz.
Bosch Global’in özellikle yazılım
alt yapısı çok güçlü. Nesnelerin interneti
aynı zamanda cihazların birbiriyle konuşması
ve bizimle konuşması demektir.
Belki de belli bir süre sonra arabanızda
giderken, evinizdeki kombiyle arabanız
iletişime geçebilecek duruma gelecek.
Arabanın navigasyonu sizin semtinize
girdiğinizi anlayıp, kombiyi çalıştıracak.
Kısacası; nesnelerin interneti konusunda
hayal gücünüzü çok geniş tutmakta fayda
var. Bizim de ilerleyen dönemlerde piyasaya
çıkacak olan bütün cihazlarımız bu
alt yapıya uygun olacak.
Bosch olarak, geçen yıl tüm dünyada
200 bin bağlanabilir cihaz satışı yaptık.
Bağlanabilir cihazlar globalde, Bosch’un
dünyasına girmiş durumda. Yakında ülkemizde
de oldukça yaygın bir kullanımı
olacağını öngörüyoruz. Örneğin; kombinizin
bakım zamanı geldiğinde, servise
kendisi haber verecek ya da eskiyen bir
parçanın bilgilendirmesinde bulunacak.
Bunlar; şu anda zaten var olan ancak
trendin biraz daha ilerlemesiyle kullanım
alanları yaygınlaşacak özellikler.
Önümüzdeki dönem için yeni
yatırım ve projeleriniz var mı?
Belirlediğimiz büyüme planı dahilinde
Türkiye ve sorumluluk alanımızdaki diğer
ülkelerde mevcut varlığımızı güçlendirmeyi
hedefliyoruz. Bunun yanı sıra; yeni
ürünler, yeni pazarlar, yeni müşteriler ve
yenilikçi satış dağıtım kanalları ile de ciromuzu
artırmayı amaçlıyoruz.
Özellikle VRF sistemler ve Endüstriyel
Isıtma Sistemleri’nde pazar payımızı artırmayı
ve yoğuşmalı kombilerde sürdürdüğümüz
pazar liderliğimizi koruyarak
sektördeki önemli ve güçlü bir oyuncu
olmaya devam etmeyi planlıyoruz.
Tüm bunlara ek olarak termoteknoloji
sektörünün geleceğini şekillendirmek
amacıyla, “Biz, termoteknolojinin geleceğiyiz”
diyoruz. Ar-Ge çalışmalarımız ve
ürünlerimizin dijitalleşmesine büyük önem
veriyoruz. Bosch Termoteknik olarak vizyonumuz
çerçevesinde, müşterilerimize
yenilikçi iklimlendirme çözümleri ve sıcak
su ürünleri sunmayı, ilham veren ürünlerimizle
kullanıcılarımızın yaşam kalitesini artırmayı
ve sektöre sunduğumuz katkıların
devamlılığını amaçlıyoruz.
Yapı Malzeme Ekim 2018 43
Dosya
Bosch Termoteknik Akademi
hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bosch Termoteknik olarak 40 yıldır sürdürdüğümüz
eğitim faaliyetlerimizi Bosch
Termoteknik Akademi çatısı altında “Bilgi
Paylaştıkça çoğalır” sloganıyla devam ettiriyoruz.
Akademi bünyesindeki eğitimlerimiz
teknik eğitim koordinatörü ve teknik
eğitmenlerden oluşan eğitim birimimiz tarafından
düzenli olarak organize ediliyor
ve eğitim takvimi oluşturuluyor. Hazırladığımız
eğitim takvimimizi yıl başında hem
bayilerimiz hem de servislerimiz ile paylaşıyoruz.
Yıl içerisinde yaptığımız eğitimler
sayesinde son kullanıcı ile sürekli iletişim
halinde olan bayilerimizin ve servislerimizin
teknik yetkinliğini sürekli en üst seviyelerde
tutuyoruz. Akademimiz bünyesinde
bulunan İstanbul, Manisa ve Ankara’daki
eğitim merkezlerimizde teorik eğitim salonlarımız,
ısıtma ve klima sistemlerine özel
uygulamalı eğitim salonlarımız bulunuyor.
Uygulamalı eğitim salonlarımız çalışan
ısıtma ve soğutma ürünleri ile donatılmış
olup, ihtiyaca yönelik uygulamalı eğitimler
için tasarlanmıştır.Uygulamalı ve teorik
eğitim salonlarımızda düzenlediğimiz planlı
eğitimlerimizin yanı sıra Türkiye’nin farklı
şehirlerinde düzenlediğimiz eğitimler ile
iş ortaklarımız ve HVAC pazarının önemli
oyuncuları ile yıl içerisinde bir araya geliyoruz.
Bayi, alt bayi ve yetkili servislerimize
sunduğumuz planlı eğitimlerin dışında;
Üniversiteler, Meslek Yüksek Okulları ve
Meslek Liseleri ile ortak projeler yaparak
sektörümüzün gelecekteki oyuncularının
eğitimine de katkıda bulunuyoruz. Bahçeşehir
Üniversitesinde COOP programı çerçevesinde
“BOSCH Termoteknik- HVAC
Systems” isimli verdiğimiz ders ile mühendislik
öğrencilerine hem sektörümüzü
tanıtıyor hem de teknik bilgi birikimimizi
geleceğin mühendisleri ile paylaşıyoruz.
2009 yılından beri süregelen bu program
mühendislik fakültesi öğrencileri tarafından
yoğun talep görmektedir.
Bunun dışında farklı üniversitelerden gelen
eğitim taleplerini de mümkün olduğu
kadar karşılamaya çalışıyoruz. Ayrıca yine
üniversite ve lise öğrencilerine İstanbul’da
bulunan genel müdürlük binamızda ve Manisa
fabrikamızda düzenlediğimiz teknik
gezilere katılım imkânı sunuyoruz.
Ayrıca Meslek Lisesi öğretmenlerini Manisa
fabrikamızda teknik gezi ve eğitim
amaçlı ağırlıyoruz. Meslek liselerimizden
bize gelen teknik donanım taleplerini de
imkânlarımız çerçevesinde değerlendirip,
okullarımız ile işbirliklerine imza atıyoruz.
Bu işbirlikleri dahilinde bu yıl İzmir Çınarlı
Endüstri Meslek Lisesi Tesisat ve İklimlendirme
bölümü laboratuvarlarını ihtiyaca yönelik
olarak, Bosch Termoteknik Akademi
adı ile yeniledik. Yenilenen eğitim salonlarında
hem Meslek Lisesi öğrencilerimiz
eğitim alabilecek hem de firmamız, partnerlerine
yönelik eğitimler için bu salonları
kullanabilecektir.
Özellikle Meslek Liselerine yapılan yatırımın
ülkemizin geleceğine ve sektörümüze
yatırım anlamına geldiğini düşünüyoruz.
Öğretmenlerimize teknik bilgi ve birikimimizi
aktararak, bu bilgi birikiminin öğretmenlerimiz
vasıtasıyla sektörümüzün
geleceğini oluşturacak öğrencilerimize aktarılmasını
hedefliyoruz.
Ayrıca Meslek Lisesi öğrencilerinin servislerimizde
staj imkânı bulması için de destek
olmaktayız. Gerek üniversitelerin teknik
fakülteleri ile gerek ise meslek liseleri
ve meslek yüksekokulları ile ilişkilerimizi
daha da geliştirerek sektörümüze ve ülkemize
teknik eleman yetiştirilmesine daha
fazla katkıda bulunabilmeyi arzuluyoruz.
Bosch Termoteknik büyümeye devam ediyor
Bosch Termoteknik CEO’su Uwe Glock: “Dekarbonizasyon, dijitalleşme ve desentralizasyona yönelik
geliştirdiğimiz yenilikçi ürünlerimiz ile sektörümüzde iyi bir pozisyondayız.”
Wetzlar – Bosch Termoteknik nominal olarak yüzde dört oranında,
döviz kuru ayarlanmış olarak ise yüzde altı oranla
büyüyerek 2017 yılında 3,4 milyar Euro’luk bir rekor satışa
ulaştı. 2018 yılının ilk yarısında da önemli ölçüde büyümeye
devam etti. Bu yılın ilk altı ayında satışlar nominal olarak
yüzde üç ve geçen yılın aynı dönemine göre döviz kuru oranı
ayarlanmış olarak yüzde altı oranında arttı. Bosch Termoteknik
CEO’su Uwe Glock, “Zorlu koşullara rağmen son 18 ayda
Bosch Termoteknik olarak mükemmel bir performans gösterdik.
Ham madde ve taşıma maliyetleri büyük ölçüde arttı ve
olumsuz döviz kuru etkileri ile başa çıkmak zorunda kaldık.
Tüm bu zorluklara rağmen, 2017 yılında şirket tarihinin bugüne
kadarki en yüksek gelirini elde ettik.”
Ürün bazında bu büyümeye ısı pompaları ve duvar tipi cihazlar
büyük katkı sağlarken, piyasa bazında ise Avrupa’nın
katkısı büyük oldu. Bosch Termoteknik, ana satış bölgesi Almanya’nın
yanı sıra, Türkiye’de, Orta ve Doğu Avrupa’nın ise
hemen hemen tüm bölgelerinde satışlarda güçlü bir büyüme
elde etti. Brexit’e ve buna bağlı gerçekleşen negatif döviz etkilerine
rağmen, Bosch Termoteknik, İngiltere’de de büyüme
göstererek, 2018 yılının ilk yarısında lokal para biriminde satışlarda
yüzde sekizlik bir artış elde etti. Glock, satışlardaki
artışla iligli görüşlerini “Yıllardır geleceğin yenilikçi teknolojilerinin
geliştirilmesine yaptığımız sürekli olarak yatırımların karşılığını
alıyoruz. 2017 yılında, 172 milyon Euro olan araştırma
ve geliştirme bütçemiz on yıl öncesine göre iki kat daha fazla”
şeklinde ifade etti. Bosch Termoteknik, satılan 415.000’den
fazla bağlanabilir cihaz ile konforu, enerji verimliliğini, operasyonel
emniyeti ve hizmet kalitesini önemli ölçüde artıran akıllı
ısıtma çözümlerinin lider tedarikçilerinden biri konumundadır.
2015 yılında “DNA” adıyla piyasaya sürülen yeni cihaz ailesi;
bağlanabilirlik, modüler yapı konsepti, kullanıcı dostu ve ayırt
edici benzersiz tasarımıyla fark yarattı ve bu yenilikçi ürünlerimiz
dünya çapında 30 ülkede son tüketiciyle buluşmaktadır.
Glock “Konutlara sağladığımız hizmetlerle dünyada pazar lideri
olarak konumumuzu daha da güçlendirdik ve ısıtma sektörü
için yeni standartlar belirledik” dedi.
Enerji aktarımında üç mega trend
Son on yılda Bosch Termoteknik bir ürün tedarikçisi olmaktan
çıkarak, uluslararası HVAC (ısıtma, havalandırma, klima)
sistemleri tedarikçisi haline gelmiştir. Bosch Termoteknik üç
iş kolu olan “Konutlar için ısıtma sistemleri ve enerji yönetimi”,
“Sıcak su üretimi” ve “Ticari ve endüstriyel ısıtma ve iklimlendirme
sistemleri” üzerine odaklanmaya devam ediyor.
Uwe Glock, Bosch Termoteknik’in geleceğe yönelik hedeflerini:
“Amacımız bir dijital iklim ve enerji şirketi olmak ve aynı
zamanda satışlarda yılda en az yüzde beş büyüme elde etmek”
şeklinde açıkladı. Bosch Termoteknik’i geleceğe uyarlarken,
ısıtma teknolojisi sektöründeki üç büyük mega trend
olan dekarbonizasyon, dijitalleşme ve desantralizasyon odak
noktaları olmaya devam edecek. Diğer gelecek planları hakkında
ise Glock, “Konutlar için komple sistem çözümleri, ticari
ve endüstriyel segmentteki projelerin genişletilmesi ve hava
temizleme gibi yeni iş alanlarına adım atılması, önümüzdeki
yıllarda da gündemimizde olan konulardır” açıklamasını yaptı.
Bosch Termoteknik, daha şimdiden bu üç mega trende uygun
bir çok yenilikçi ürün geliştirmiştir.
44
Yapı Malzeme Ekim 2018
“Türkiye’nin ilk 500 büyük sanayi kuruluşu
arasına girmeyi amaçlıyoruz”
“Yeni fabrikamızla birlikte üretim kapasitemizi yaklaşık yılda iki katına çıkartmayı ve
klima santrali dış pazar payımızı her yıl yüzde 10 ila 20 oranında arttırmayı hedefliyoruz.
Ayrıca modüler klima santrallerinin yanı sıra ürün gamımızda yer alan diğer ürünlerde de
büyümeyi planlıyoruz.”
Klima santralleri sektöründe Türkiye pazar lideri
olan Systemair HSK, yıllık 4 bin 500 adet
klima santrali üretim kapasitesiyle faaliyet göstermekte.
20 Eylül’de yeni fabrikasının resmi
açılışını gerçekleştiren şirketin yeni üretim tesisi
aynı zamanda Systemair’in son iki yıl içinde
dünya genelindeki en büyük yatırımı.
Systemair HSK Genel Müdürü Ayça Eroğlu
ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,
açılışı bu ay içinde gerçekleşen yeni fabrikalarını,
2023 hedefleri doğrultusunda yeni plan/
projelerini ve pazara dair yaklaşımlarını ele almaya
çalıştık.
Dönem itibariyle öncelikli gündem
konularınızdan biraz bahseder
misiniz?
20 Eylül’de “Türkiye’nin ‘Enerji ve Çevre Dostu
Tasarımda Liderlik’ anlamına gelen LEED Gold
Sertifikası’na sahip ilk klima santrali fabrikası”-
nın resmi açılışını gerçekleştirdik. Açılışla beraber
her yıl Systemair’ın dünyadaki üst düzey
yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıyı
bu sene ilk kez İsveç dışında bir ülkede
yeni fabrikamızda, yurt dışından toplamda 110
Systemair’lının katılımıyla gerçekleştirdik.
Bu yıl için satış anlamında öne çıkan
ürün grupları hangileri oldu?
Öncelikle amiral gemimiz olan klima santrali
satışlarımızdan son 5 yıldır olduğu gibi, bu
yılda Türkiye Pazar liderliğimizi kaptırmadık.
Geçtiğimiz hafta T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
ile imzaladığımız anlaşma kapsamında,
AR-GE merkezi olduk. Systemair’ın Dünya’da
bulunan 13 AR-GE merkezinden biri olmanın
gururunu yaşıyoruz. Bu yıl öne çıkan referans
projelerimiz arasında; başta Türkiye Cumhuriyeti’nin
en büyük yatırımı olan İstanbul’un 3.
havalimanı olmak üzere, sağlık ihracatına imkan
tanıyan 8 şehir hastanesi (Bilkent, Etlik,
Elazığ, Mersin, Isparta, Adana, Kayseri ve Eskişehir
şehir hastaneleri), Okmeydanı ve Göztepe
Eğitim ve Araştırma Hastaneleri gibi prestijli
projeler bulunuyor. Bunun yanı sıra 2017
yılı içerisinde lansmanını yaptığımız VOClean
model ekoloji ünitelerini de özellikle Körfez ülkelerine
ciddi adetlerde ihraç ediyoruz.
46
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
Sektörün içerisinde
bulunduğu süreci nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Dünyada 135 milyar doların üzerinde bir
büyüklüğe sahip olan iklimlendirme sektörünün
Türkiye’deki toplam ticaret hacmi
İSKİD verilerine göre 15 milyar dolara
ulaştı. Sektör içinde çok önemli bir rolü
bulunan klima santralleri pazarının Türkiye’deki
büyüklüğü ise 100 milyon dolar
seviyesinde seyrediyor. Son beş yılda
ticaret payı en yüksek olan alanın klima
santrallerinin de içinde bulunduğu “havalandırma’’
ürünleri olduğunu görüyoruz.
Hızla artan altyapı projelerine ek olarak
ofisler, okullar, ticari binalar ve endüstriyel
tesislerinin sayısının da artması sonucunda
iç hava kalitesinin sağlanması
artık daha önemli hale geliyor. Bu konuda
yaşanan bilinç artışı ve yasa düzenlemelerinin
etkisiyle önümüzdeki dönemde havalandırma
cihazlarına yönelik taleplerin
artmasını öngörüyoruz.
Yakın dönemde yeni ürünleriniz/
hizmetleriniz olacak mı?
Geçtiğimiz sene yenilenen müşteri hizmetleri
departmanımız ile birlikte yeni
projelerin yanı sıra yaşı ve modeli ne
olursa olsun geçmişte satılmış tüm klima
mekanik iklimlendirme cihazlarının daha
verimli hale gelmesini sağlıyoruz. Sunduğumuz
ücretsiz keşif ve projelendirme
sonrasında yeni bir sistem kurulumu ile
işletme giderlerini düşürerek firmalara
yüksek tasarruf sağlıyoruz.
Retrofit hizmetimiz ile güncel teknoloji ve
enerji verimliliği kriterlerini sağlamayan
santralleri yenileyerek, işletme giderlerini
düşürüyoruz.
Son kullanıcıya dönük ürünlerinizin
yanı sıra üretim teknolojileri
üzerinde yeni bir sunumunuz /
ajandanız olacak mı?
Yeni fabrikamızda Endüstri 4.0’a uyumlu
üretim teknolojilerini efektif olarak kullandık.
Modern sac işleme ve kesim makineleri
birbirleriyle iletişim kuru pen hızlı
ve hatasız üretimi yapabiliyor. Santral
üretiminde kullandığımız sacları rulo halindeyken
açan, işleyen ve büküme hazır
hale getiren CNC tezgah, yeni eklenen
tam otomatik büküm makinasi ile tam
uyumlu şekilde çalışabiliyor. Bu sayede
hata riski minimize edilerek yüksek verimli
üretim sağlanıyor. Hem montaj işlemlerinin
gerçekleştirildiği hem de sac,
alüminyum, PVC ve kutu profil gibi yarı
mamullerin işlendiği yeni fabrikamız bugün
itibariyle hızla kapasitesini doldurmaya
başlamış durumda.
Önümüzdeki dönem için
hedefleriniz nelerdir?
Yeni fabrikamızla birlikte üretim kapasitemizi
yaklaşık yılda iki katına çıkartmayı
ve klima santrali pazar payımızı her yıl
yüzde 10 ila 20 oranında arttırmayı hedefliyoruz.
Ayrıca modüler klima santrallerinin
yanı sıra ürün gamımızda yer alan
diğer ürünlerde de büyümeyi planlıyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023 hedefleri
doğrultusunda Türkiye iklimlendirme sektörünün
ihracatının 4 milyar dolardan 13
milyar dolara ulaşmasının hedefliyoruz.
Biz de Systemair HSK olarak 5 yılda ihracat
oranımızı yüzde 30’dan yüzde 60’a
Ayça Eroğlu / Systemair HSK Genel Müdürü
yükselterek klima santrali pazarındaki
ülke liderliğimizi bölge liderliğine taşımayı
ve Türkiye’nin ilk 500 büyük sanayi kuruluşu
arasına girmeyi amaçlıyoruz. Hedeflerimize
ulaşma yolunda fabrikamızı yeni
bir başlangıç olarak görüyor ve bu çerçevede
kurguladığımız “We Start” konseptimizle
yeni yolculuğumuza başlıyoruz.
Yapı Malzeme Ekim 2018 47
Arçelik, A+ Sistem
verimliliğine sahip kombileriyle
ısıtma sektörüne yön veriyor
İklimlendirme sektörünün lideri Arçelik, ERP (Energy Related Products)
yönetmeliğine uygun kombileriyle müşterilerine enerji verimliliği yüksek, teknolojik ve
yüksek kaliteli ürünler sunuyor. Arçelik Türkiye Pazarlama Direktörü Mehmet Tüfekçi
“Avrupa birliğinde yürürlükte olan ERP yönetmeliğinin, ülkemizde uygulanmaya
başlanmasıyla birlikte kombi pazarında yeni bir dönem başladı. Bundan böyle enerji
verimliliğinde artış, enerji giderlerimizde ve sera gazı emisyonlarında önemli oranda
azalma göreceğiz. Arçelik ve Beko markalı, yönetmeliğe uygun ürünlerimiz ile
müşterilerimizin hayatına değer katmaya devam edeceğiz” dedi.
Beyaz eşya ve tüketici elektroniğindeki
başarısını ısıtma sektörüne de
taşıyan Arçelik, ERP (Energy Related
Products) yönetmeliğine uygun, enerji
verimliliği yüksek, teknolojik ve yüksek
kaliteli Arçelik ve Beko markalı kombilerini
tüketicilerle buluşturuyor.
AB ülkelerinde uygulamada olan ERP
yönetmeliğinin 21 Nisan 2018 tarihinde
Türkiye’de yürürlüğe girmesiyle birlikte
kombi pazarında yeni bir dönem
başladığını söyleyen Arçelik Türkiye
Pazarlama Direktörü Mehmet Tüfekçi,
“Yönetmelik gereği; 400 kW ısıtma
gücüne kadar konvansiyonel (yoğuşmasız)
kombilerin üretim ve ithalatı bu
tarihten itibaren yasaklandı. 70 kW’a
kadar olan kombilerde de enerji verimliliklerini
gösteren enerji etiketleri
bulundurulması zorunlu hale getirildi.
Bundan sonraki süreçte piyasada
ERP yönetmeliğine uygun, yüksek
enerji verimli ürünleri daha çok görmeye
başlayacağız” dedi.
Mehmet Tüfekçi: “Türkiye
ekonomisinde 1 milyar doların
üzerinde enerji tasarrufu
bekliyoruz”
Tüfekçi sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizde
doğalgaz abone sayısı 13 milyonu
geçti, 2020 yılında bu sayının 17
48
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
milyon seviyesine çıkması bekleniyor.
Evlerde kullanılan doğalgaz için yıllık 4
milyar dolardan fazla ithalat yapılıyor.
ERP yönetmeliği sayesinde doğalgaz
faturalarında sağlanacak %25-30 oranındaki
tasarruf Türkiye ekonomisinde
yıllık 1 milyar dolar üzerinde enerji tasarrufu
öngörüyoruz. Doğalgaz gibi ithalata
bağımlı bir enerji kaynağının en
verimli şekilde kullanılmasıyla ülkemiz
açısından önemli kazanımlar sağlamış
olacağız.”
Premiks brülörlü tam yoğuşmalı ürünler
ile maksimum enerji tasarrufu
Arçelik ve Beko kombi ürün ailesini
ERP yönetmeliğine uygun olarak daha
verimli, daha akıllı ve daha düşük baca
gazı emisyonuna sahip ürünlerle yenilediklerini
söyleyen Tüfekçi; “Tüm ürünlerimizde
en yüksek verimlilik seviyesindeki
premiks brülörlü tam yoğuşma
teknolojisi kullanıyoruz. Premiks brülörlü
tam yoğuşmalı kombilerde, yakıt
ve hava ideal oranda önceden karıştırılarak
en yüksek verimde yanma sağlanmakta
ve maksimum enerji tasarrufu
elde edilmektedir. Konvansiyonel bir
kombi ile kıyaslandığında bu kombiler
kullanıcısına yılda ortalama 750 TL kazandırıp,
konvansiyonel kombiye göre
fiyat farkı 1-1,5 yılda karşılanmış olmaktadır.
Enerji verimliliği ve doğalgaz
tasarrufu açısından müşterilerimize
premiks brülörlü tam yoğuşmalı ürünlerimizi
tavsiye ediyoruz. Bununla birlikte,
talep eden müşterilerimize sunmak
üzere “yarı yoğuşmalı” bir ürünü
Mehmet Tüfekçi / Arçelik Türkiye Pazarlama Direktörü
de gamımıza dahil etmek üzere gerekli
çalışmaları yürütüyoruz” dedi.
Farklı kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik 3
ana ürün grubuyla müşterilere hizmet
sunduklarını söyleyen Tüfekçi; “CS
PP serisi ürünlerimizle A enerji sınıfı
ısıtma, A enerji sınıfı ve XL kapasitesinde
sıcak su, yüksek verimli pompa,
LCD ekran, yüksek modülasyon oranı
ve üstün kontrol özelliklerini en uygun
maliyetle sunarken, teknoloji ve üst
düzey verimlilik tercih eden müşterilerimiz
için oluşturduğumuz CS NEO ve
CS PRODENS serisi ürünlerimizle A+
sistem enerji sınıfı ısıtma, A enerji sınıfı
ve XL kapasitesinde sıcak su, elektronik
adaptif yanma sistemi, 3,5 inch
renkli LCD ekran, teleskopik baca ve
üstün kontrol özelliklerini sunuyoruz.
Bu serideki ürünlerimiz, %94 yoğuşma
verimliliği, entegre sıcaklık sensörü ve
kontrol kiti sayesinde ulaşılan A+ sistem
enerji sınıfı ısıtma seviyesi ile, premiks
yoğuşmalı kombi pazarındaki en
yüksek verimlilik değerini sağlamaktadır.
CS SOLO ve CS ENDOR modellerimiz
ise yine orta segment ürün
olarak müşterilerimizin beğenisine
sunulmaktadır. Tüm ürün gruplarında
sahip olduğumuz, rekabette öne çıkan
ve çok düşük emisyon değerini ifade
eden Class 6 NOx emisyon değeri ile
de iklim değişikliği ile mücadele etmeye
devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
7 yıla varan sürelerde garantili hizmet
Türkiye genelinde 607 yetkili servis
ve 12.800 personeli ile yılda yaklaşık
15 milyon servis hizmeti verdiklerini
söyleyen Tüfekçi, “Sahip olduğumuz
bu üstün müşteri hizmetleri ve servis
gücümüz ile Arçelik ve Beko markalı
kombi ürünlerimize de her koşulda en
üstün hizmeti sunuyoruz. 3 yıl olarak
ücretsiz sunduğumuz garantiye ek
olarak talep eden müşterilerimize 7
yıla varan sürelerde garantili hizmet
veriyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz
ek garanti imkânı kapsamında,
yetkili servislerimiz tarafından gerçekleştirilen
bakım hizmeti ile de müşterilerimizin
kombilerini en uzun süre, en
yüksek verimlilik ve konfor seviyesinde
kullanabilmelerine olanak sağlıyoruz”
dedi.
Yapı Malzeme Ekim 2018 49
Mitsubishi Electric’in
Manisa Fabrikasından
Segmentinin En
Kompakt Ödüllü ve
Çevreci Kliması
Görme engellilerin
klima kullanımını
kolaylaştıran yeni
teknoloji
İklimlendirme sektörünün inovatif markası Mitsubishi
Electric, görme engellilere eğitim veren bir okulla birlikte
klimalar için deneysel bir uzaktan kumandalı arayüz cihazı
geliştirdi. Klimanın farklı modlarını, her bir işlevin durumunu
ve çalışmasını gösteren ayırt edici şekiller, konumlar ve
hareketlerin kullanıldığı yeni arayüz, görme engellilerin
dokunma yoluyla klimayı kolayca kullanabilmelerini sağlıyor.
Elektrikli ve elektronik cihazların üretimi,
pazarlaması ve satışında dünyanın öncü
markalarından Mitsubishi Electric, ileri
teknolojisini topluma fayda sağlamak için
geliştiriyor. Mitsubishi Electric’in endüstriyel
tasarım merkezi tarafından yönetilen
Design X Projesi kapsamında tasarımcılar,
bağımsız bir şekilde yaratıcı tasarım
temalarıyla ilgilenmeye teşvik ediliyor. Bu
çerçevede genç bir tasarımcı, görme engellilerin
cihaz kullanımı sırasında yaşadıkları
zorluklardan yola çıkarak yeni bir
tema tasarladı. Ardından bu proje üzerinde
çalışan üç genç Mitsubishi Electric
tasarımcısı, görme engellilere eğitim veren
bir okulda öğretmen ve öğrencilerin
yardımlarıyla klima uzaktan kumandaları
için yeni bir deneysel arayüz geliştirdi.
Klimanın farklı modlarını, her bir işlevin
durumunu ve çalışmasını gösteren ayırt
edici şekiller, konumlar ve hareketlerin
kullanıldığı arayüz sayesinde görme engelliler
ayarları kolaylıkla doğrulayıp değiştirebiliyor.
Görme engelli kişiler elektrikli ve elektronik
cihazları kullanırken, genellikle düz ve
yatay bir düzlemde hazırlanmış uzaktan
kumanda düğmeleri gibi çalıştırma kontrollerinin
şekil ya da düzenlerini anlama
konusunda sorunlarla karşılaşıyorlar. Bu
noktadan hareketle Mitsubishi Electric,
artık görme engellilerin sezgisel olarak
anlayabilecekleri bir uzaktan kumanda
arayüzü konsepti öneriyor. Bu alandaki
projelerine devam etmeyi planlayan Mitsubishi
Electric, insan duyularını yaratıcı
yollarla kullanarak çalıştırılabilen yenilikçi
arayüzler geliştirmeyi ve bu teknolojileri
tüketici elektroniği cihazları ve endüstriyel
ekipmanlar gibi ürün ve sistemlerde
uygulamayı hedefliyor.
Mitsubishi Electric’in Manisa’da
kurduğu ev tipi klima fabrikasında
üretilerek Türkiye ve Avrupa pazarına
sunulan yeni klima serisi
EnviroME, çevreye dost özellikleri
ve tasarımı ile öne çıkıyor. A+++
enerji sınıfında yer alan EnviroME
klimalar, A++ enerji sınıfındaki klimalardan
yüzde 40’a varan oranda
daha verimli. Daha küçük ve
daha az elektrik tüketen klimalar
üretilmesine imkan sağlayarak
küresel ısınma ile mücadeleye
katkıda bulunan yeni nesil R32
soğutucu akışkan sayesinde EnviroME
klimalar, Türkiye’de segmentindeki
en kompakt hacme
sahip iç üniteleri ile farklılaşıyor.
Klimanın mekanın dekorasyonuyla
bütünleşerek adeta görünmez
olduğu minimal tasarımı ile dikkat
çeken yeni seri, Red Dot ve Good
Design 2018 tasarım ödüllerinin
sahibi oldu.
Gerçekleştirdiği yatırımlar ve geliştirdiği
ürünlerde sürdürülebilir
çevre misyonu doğrultusunda yol
alarak inovatif iklimlendirme teknolojilerine
imza atan Mitsubishi
Electric, 2017 yılı sonunda Manisa’da
hayata geçirdiği ev tipi klima
fabrikasında ürettiği çevreye dost
yeni klima serisi EnviroME ile yüksek
verimlilik, konfor ve kompakt
yapıyı bir arada sunuyor. Mitsubishi
Electric’in IoT temelli e-F@
ctory konseptinin uygulandığı ve
ileri robot teknolojilerinin hakim
olduğu dijital tabanlı fabrikasında
Sanayi 4.0 dönüşümünün
öncüsü olarak üretilen EnviroME
klimalar, Türkiye ve Avrupa pazarına
sunuluyor. İhracatta rekabet
sağlayacak katma değeri yüksek
teknolojik ürünler üreterek yerli
ekonomiye ve istihdama katkıda
bulunan Mitsubishi Electric, yeni
klima serisi EnviroME ile çok sayıda
inovasyonu bir arada sunuyor.
50
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
Vaillant, Türkiye genelindeki yetkili
satıcıları ile bir araya geldi
Vaillant Türkiye, İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana bölgelerindeki toplantılarda 2018 yılının
ilk 7 ayını değerlendirdi.
Yüksek verimli ve yenilenebilir ürünleriyle
2017’de rekorlara imza atan Vaillant, Türkiye
genelindeki 250 yetkili satıcısıyla bir
araya gelerek yılın ilk 7 ayını değerlendirdi.
Vaillant Türkiye, sürdürülebilir büyüme
ve 2020 hedefleri kapsamında yol
haritasını paylaştı. Vaillant’ın başarısının
sırrının değişen konjonktüre ayak uydurabilmek
olduğunu belirten Vaillant Türkiye
Satış ve Pazarlama Direktörü Erol
Kayaoğlu “Elde ettiğimiz başarıda TL fiyat
politikamız, yürürlüğe giren ErP regülasyonu,
yeni ürünlerimiz ve kombi tedarik
sürecindeki hızımız itici güç oldu” dedi.
‘Oyunu yeniden başlattık’
Vaillant Türkiye olarak oyunu yeniden
başlattıklarını vurgulayan Erol Kayaoğlu,
“Satış hedefimiz büyüyor. 2020’de iş
hacmimizi 2’ye katlamayı hedefliyoruz.
2020’ye kadar %100 büyüme hedefimize
doğru, kararlı adımlarla ilerliyoruz”
diye konuştu. Vaillant Ailesi’nin önemli
bir parçası olan Protherm’in de satışlara
katkısının büyük olduğunu kaydeden Kayaoğlu,
Vaillant’ın alt markası Protherm’in
ürün gamını ErP’den sonra yenileyerek
daha güçlü hale getirdiklerini belirtti. Protherm’in
Türkiye’de Vaillant güvencesiyle
kullanıcıya ulaştırdıklarını vurgulayan Kayaoğlu,
“Protherm’in her ihtiyaca uygun
yüksek teknoloji ile üretilmiş maliyet-etkin
ürün gamı, yaygın satış kanalları ve
satış sonrası hizmetleriyle üst seviyede
müşteri memnuniyetini hedefliyoruz” diye
konuştu.
‘Fayda ve değer yaratmaya
odaklanıyoruz’
Vaillant Türkiye olarak en büyük önceliklerinin
müşteri memnuniyeti olduğunu
belirten Vaillant Türkiye Pazarlama Direktörü
Hazım Bumin “Vaillant, ürün ve hizmetin
yanı sıra deneyim satan bir marka.
Müşteri memnuniyeti 144 yıldır firmamızın
tüm operasyonlarının kalbinde yatan
bir unsur. Kullanıcıların problemine ve
ihtiyacına odaklanan marka anlayışımızı
26 yıldır sürdürüyor aynı vizyon ve felsefe
ile Türkiye’deki operasyonlarımızı yürütüyoruz.
Ürün ve hizmetlerimizin özelliklerinden
ziyade önceliğimizi ürünlerimizin
faydalarını aktarmaya veriyoruz. Müşterimizle
her etkileşimde fayda ve değer yaratmaya
odaklanıyoruz. Satın alma sürecinin
ardından müşterimizle etkileşimimiz
devam ediyor. Bu şekilde sektörde fark
yaratıyoruz” dedi.
Yapı Malzeme Ekim 2018 51
DemirDöküm’den iklimlendirme
dünyasına dijital dokunuş
Türkiye iklimlendirme sektörünün 64 yıldır öncüsü olan DemirDöküm, dijitalleşme
çalışmalarına yenisini ekledi. Son 4 yıldır iş ortakları ve tüketicilerin hayatlarını kolaylaştıracak
projeleri hayata geçiren DemirDöküm, “İnteraktif Ürün Platformu”nu kullanıma açtı. Proje
ile tüketiciler DemirDöküm ürünlerini, teknolojilerini, tek tıkla keşfedip; ürünlerin çalışma
prensibinden montaj aşamasına kadar tüm detayları videolarla izleyebilecek.
İklimlendirme sektörünün en iyi müşteri
deneyimi yaşatan firması DemirDöküm,
dijitalleşmeye yönelik yatırımlarıyla müşterilerinin
hayatını kolaylaştırmaya devam
ediyor. Geliştirdiği ürünler ve dijitalleşme
çalışmalarıyla hem iş ortaklarının hem
tüketicilerinin hayatına konfor katan DemirDöküm,
“İnteraktif Ürün Platformu”nu
kullanıma açtı. Dijital dünyada tüketici
beklentilerine en hızlı ve kusursuz şekilde
yanıt verebilecek projelere 4 yıldır yatırım
yapan DemirDöküm, urunler.demirdokum.
com.tr adresinde kullanıma açtığı platform
ile tüketicilerine hem zaman kazandıracak
hem de hayatlarını kolaylaştıracak. Kombiden
radyatöre, şofbenden termosifona,
klimadan ısı pompasına, VRF sistemlerinden
oda termostatına kadar iklimlendirme
sektöründe merak edilen teknolojiler, ürünlerin
teknik özellikleri hakkında detaylı bilgilerin
yer aldığı platformda sergilenecek.
Tüketiciler, DemirDöküm ürünlerini tek tıkla
keşfedip; 3 boyutlu görsellerini inceleyip,
videoları izleyebilecek.
Projenin Türkiye genelinde yapılan bir
araştırma sonrasında ortaya çıktığını kaydeden
DemirDöküm Pazarlama Direktörü
Bilge Kıran, “İklimlendirme sektöründeki
ürünler, kullanılan teknolojiler; hayatımızdaki
diğer ürünlere kıyasla daha teknik ve
anlaşılması daha zor. Biz de tüketicilerimizin
hayatlarını kolaylaştırmak, farklı başlıklar
altında satın almak istedikleri ürünlerle
ilgili bilgilere tek tıkla ulaşmalarını istedik.
İnteraktif Ürün Platformu ile tüketicilerimiz,
sadece ürünler hakkında detaylı bilgi almayacak,
ürün kullanımını, çalışma prensibini,
montajını takip edip; sertifika ve kurulum
talimatı ile verim etiketine kadar her
türlü bilgiye ulaşabilecek” dedi.
Bilge Kıran / DemirDöküm Pazarlama Direktörü
52
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
Baymak’tan tüm kullanıcalara
14 adımda kombi bakım kılavuzu
Sıcak havaların etkisini azaltmasıyla birlikte kombi bakımı için hazırlıklar başladı. Isınmanın
olmazsa olmazı kombilerin bakımsız kullanımı, tüketiciye kabarık doğalgaz faturası ve
beklenmedik sorunlarla geri dönüyor. Baymak Satış Sonrası Hizmetler Müdürü Betül Başkır
bu olumsuzlukların önüne geçebilmek için kombilerin konusunda uzman yetkili servisler
tarafından bakımının yapılmasını tavsiye ediyor. Bakımın yakıt tasarrufu kadar olası arızaların
da önüne geçebileceğinin altını çizen Başkır rastgele numaralardan gelen bakım teklifleri
aramaları konusunda da kullanıcıları dikkatli olmaları konusunda uyarıyor. Baymak tüm
kombiler için hazırladığı “14 Adımda Bakım Kılavuzu” ile kullanıcıları bilgilendiriyor.
Türkiye iklimlendirme pazarının lider markalarından
Baymak, soğuk havalar etkisini
göstermeye başlarken kombi bakımı
konusunda kullanıcıları uyarıyor. Özellikle
yaz aylarında kullanılmayan kombilerin
çalıştırılmadan önce mutlaka konusunda
uzman yetkili servisler tarafından bakımının
yapılmasını söyleyen Baymak Satış
Sonrası Hizmetler Müdürü Betül Başkır,
“Kombinizde gözle görebileceğiniz bir
sorun olmasa da aylar sonra ilk çalıştırıldığında
beklenmedik arızalar yaşanabilir”
dedi.
Kendisini Yetkili Servis olarak tanıtan
kişinin, müşteri tarafından yetki belgesi
kimlik kartı görülmek suretiyle emin olunmalıdır.
Uzman yetkili servis, kombi bakımı
için ilk olarak tüketicinin mevcut olan
sorunlarını öğrenmeli. Kombi, gaz, sıcak
su tesisatı ile kalorifer devresi kontrol
edilmeli. Bu incelemelerin ardından tüketiciye
detaylı bilgiler verilerek işlem konusunda
anlaşma sağlanmalı. Kombi yıllık
bakımı sırasında kalorifer devresi dönüş
hattı üzerindeki filtre sökülerek temizlenmeli.
Filtre temizliği zannedilenden çok
daha önemli bir konu. Eğer filtrenin bakımı
zamanında yapılmazsa içinde biriken
pislikler cihaza su dönüşünü tıkayabilir.
Bu yüzden ilk adımda cihazın iç temizliği
sağlanmalıdır.”
Ardından çakmak elektrot ayarı ile iyonizasyon
çubuğu ayarları yapılmalı; su ve
gaz kaçak testi uygulanarak varsa yıpranmış
contalar yenisiyle değiştirilmeli.
Bakım sırasında özellikle gaz hattı contası
mutlaka yenilenmelidir. Kazanlarda
genel kontroller ve temizlikler yukarından
aşağıya doğru yapılmalı ve her parça fiziki
olarak kontrol edilmeli, bağlantı boruları
dahil gaz kaçak testi yapılmalıdır. Gaz
yakıtlı cihazların montaj edildikleri alanlarda
havalandırma menfezleri bulunmalıdır.
Bu menfezler asla kapatılmamalı
ve periyodik olarak bakımları yapılmalı.
Premix teknolojiye sahip kombilerde de
baca gazı analizleri yapılmalı ve çevreye
atılan gaz emisyonları da kontrol altına
alınmalıdır. Dikkat edilmesi gereken bir
diğer nokta ise baca yüksekliğidir. Baca
yüksekliği 4 metreden az olanlara bacalı
kombi ya da şofben bağlanılmamalıdır.
14 Adımda Kombi Bakımı
Yetkili Servis eğitimleri kadar kullanıcıların
da bilgilendirilmesinin önemini vurgulayan
Baymak Satış Sonrası Hizmetler
Müdürü Betül Başkır, kombi sahibi her
kullanıcı için kombi bakımının 14 adımda
takip edilebileceğini belirtiyor.
1. U manometre ile gaz basınç ve kaçak
testi / kontrolü
2. Modülasyon ve kapasite ayarlarının
yapılması
3. Filtre, vana kontrol ve temizliği
4. Baca ve baca grubu bağlantılarının
kontrol/ temizliği
5. Ortamın hacim ve havalandırma kontrolleri
6. Sızdırmazlık kontrolü ve hava alma
7. Cihazın içindeki genel parçaların dış
temizlikleri
8. Sirkülasyon pompasının kontrol ve temizliği
9. Elektriksel kontroller ve oksidasyon temizlikleri
10. Genleşme tankı sağlamlığı ve hava
basınç kontrolü
11. Yanma odası, brülör grubu ve ana
eşanjör kontrol ve dış temizliği
12. Üç yollu vana kontrol ve temizliği
13. Hidrolik grup dış temizliği
14. Elektrik voltaj, su basınç ve gaz basınç
değerlerinin ölçümü
Yapı Malzeme Ekim 2018 53
Dosya
Dünyanın ilk radyatör termostatı ve
Danfoss’un simgesi Icon, 75 yaşında
Isıtma, soğutma, motor kontrol sistemleri ve güç çözümleri alanlarında faaliyet gösteren
Danfoss, kurucusu Mads Clausen tarafından 1943 yılında icat edilen dünyanın ilk radyatör
termostatının 75’inci yıldönümünü kutluyor.
Isıtma, soğutma, motor kontrol sistemleri
ve güç çözümleri alanlarında faaliyet gösteren
Danfoss, kurucusu Mads Clausen
tarafından 1943 yılında icat edilen dünyanın
ilk radyatör termostatı Danfoss simgesi
75’inci yılını kutluyor. Danfoss’un simgesel
ürünü termostatlar, 75 yıl sonra her zamankinden
daha fazla rağbet görüyor.
Her eve radyatör termostatı
montajı yapılsa yılda 12 milyar
Euro tasarruf edilebilir
Avrupa Bina Otomasyonu Kontrolü Derneği’nin
hazırladığı rapora göre sadece
Avrupa’da manuel ve standard dışı vanaya
sahip 500 milyon üzerinde radyatör
bulunuyor ve her eve radyatör termostatı
montajı yapılsa, yılda 12 milyar Euro ve
130 TWh enerji tasarrufu sağlanabiliyor.
Bu sayede Avrupa’nın yıllık CO2 emisyonu
29 milyar ton azalabilirken bu yatırımın
yalnızca iki yılda kendini amorti etmesi
mümkün.
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının**
2018 Enerji Verimliliği gelişim raporuna
göre ülkemizde ise tüketilen enerjinin
%20’si konutlarda tüketilirken alan
ısıtması için harcanan enerji bu oranın
yaklaşık %60’ına denk geliyor. Eğer
mevcut konutlarda radayatörlerde standarta
uygun termostatik radyatör vanaları
kullanılırsa %30’a varan oranlarda
enerjiden tasarrufu mümkün olacaktır.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan
Danfoss Radyatör Termostatları Başkan
Yardımcısı Anders Barkholt, Mads
Clausen’in bilgi ve teknolojisinin tüm
yeni elektronik Danfoss termostatların
temelini oluşturduğunu belirterek: “Bu
sayede tüketicilerin istekleri doğrultusunda
trendleri takip edebiliyoruz” dedi.
1943 yılından bu yana yaklaşık 350
milyon adet termostat daha üreten
Danfoss, en son geliştirdiği akıllı radyatör
termostatı Danfoss Eco ile ayrıca
geçtiğimiz aylarda prestijli Kırmızı
Nokta ve Danimarka Tasarım Ödüllerini
kazandı. Danfoss daha iyi, daha akıllı ve
daha verimli bir gelecek için ileri teknolojiler
geliştirmeye devam edecek.
54
Yapı Malzeme Ekim 2018
Samsung iklimlendirme sistemleri ile
geleceğin teknolojisi bugün yanınızda
İnovatif ürünler, otomasyon çözümleri, CFD analizi gibi satış öncesi hizmetler sunan
Samsung iklimlendirme sistemleri, satış sonrasındaki geniş ve kuvvetli servis ağıyla da
tüm projelerinizde geleceğin teknolojisini yaşatıyor.
360 Kaset Klima
Tek Yöne Üflemeli Kaset
DVM S Eco
DVM S Water
DVM S 30 HP
• Şık Tasarım
• Homojen İklimlendirme
• Daha Fazla Hava Akışı
• Yenilikçi Booster Fan
• Soğuk Cereyan Yok
• İnce ve Kompakt Tasarım
• Sessiz Çalışma
• Dahili Çek Valf
• Maksimum Alan Tasarrufu
• Kompakt Tasarım,
Kolay Kurulum
• Çok Yönlü Bağlantı İmkanı
• Üstün Isıtma Performansı
• En Geniş Kapasite Aralığı
4 – 14 HP
• Tek Modülde Maksimum
Kapasite
• Daha Fazla Enerji Tasarrufu*
• Düşük Bakım ve Enerji
Maliyetleri**
• Enerji Verimli Hızlı Isıtma ve
Soğutma
• Düşük Ses Seviyesi
• Oransal Su Debisi Kontrolü
• Üstün Isıtma Performansı
• Asimetrik İnvertör Scroll
Tasarım
• Geliştirilmiş Flash Enjeksiyon
• Akıllı Defrost Özelliği
• Alan Tasarrufu
• Tek Modülde Maksimum
Kapasite
* Samsung DVM Water serisine göre daha yüksek COP ve EER değerlerine sahiptir. ** 20HP ve 30HP’lik tek modül sayesinde sağlanmaktadır.
“Enerji verimliliği yüksek ve çevreci ürünlerimizle
birçok projede yer alıyoruz”
“53 yıldır sürdürdüğümüz teknik bilgi ve enerji verimliliği ağırlıklı iklimlendirme konusundaki
çalışmalarımızı, herkesin bildiği ve beklediği FORM kalitesine uygun bir şekilde, yeni
ürünler ve imalatlar ile geliştirmeye devam edeceğiz.”
1965 yılında kurulan Form Şirketler Grubu,
İklimlendirme ve Endüstriyel Uygulamalar
alanında, yaşam ve imalat kalitesini
artıracak cihazların üretim ve temini
ile birlikte düzenli bakımını sağlamakta.
Klima faaliyetlerinde Merkezi Klima Sistemleri,
VRF, split ve multi split cihazları
temin eden firma, her tür binanın, fabrikaların
ve alışveriş merkezlerinin cihaz
teminini sağlayıp bakım faaliyetlerini de
gerçekleştirmekte. Form Şirketler Grubu
İcra Kurulu BaşkanıTunç Korun gerçekleştirdiğimiz
röportaj çalışmamızda grup
şirketleri ve faaliyetleri hakkında merak
ettiklerimizi sorduk.
Dönem itibariyle öncelikli gündem
konularınızdan biraz bahseder
misiniz?
Form Şirketler Grubu olarak güçlü ve
köklü bir firma olan JAPON teknoloji devi
Mitsubishi Heavy Industries’in split, multi
split ve ticari tip klimalarını da ürün gamımıza
kattık.
Şu anda satışa ve bayi satış kanalına
yönelik hazırlık çalışmalarımız hızla sürüyor.
Mitsubishi Heavy markalı tabelaları
ile split, multi split ve VRF ürünlerinin
bütününü satan, gerekli bazı yan ürünleri
de bulunduran münhasır bayilerimiz ile
56
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
Türkiye bazında çalışmaya başlayacağız.
FORM olarak iklimlendirme sektöründeki
eksiksiz ürün gamımız ile müşterilerimize
entegre ısıtma-soğutma çözümleri sunacağız.
Bu yıl için satış anlamında öne
çıkan ürün grupları hangileri
oldu?
Merkezi iklimlendirme tarafında enerji verimliliği
yüksek ve çevreci ürünlerimizle
birçok projede yer alıyoruz. Ürün gamımız
içerisinde bulunan Mitsubishi Heavy
VRF sistemler, yeşil bina konseptine uygun
olarak inşa edilen ve LEED sertifikası
almak isteyen binalara da puan kazandırıyor.
Bunun yanında yüksek verimle
çalışan Lennox paket klimalar ile tek bir
cihazla taze hava ihtiyacı ve otomasyonu
karşılayarak, ısıtma-soğutma-nem alma
yapılabilir. Yine ürün gamımızda bulunan
Clivet Soğutma Grupları, Dunham Bush
WCFX Su Soğutmalı Vidalı Soğutma
Grupları ve Decsa CTI Sertifikalı Soğutma
Kulesi, globalde kalitesiyle bilinen,
uzun ömürlü ve düşük bakım maliyetiyle
Climate Master ısı pompaları sektörde
yenilikçi ve yüksek verimle çalışan ürünlerimiz
arasında yer alıyor.
Ocak ayında fancoil üretimine İzmir Pancar
Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikamızda
başladık. Kendi ar-ge ekibimiz
ile dizayn ettiğimiz, ve kendi markamız
olan EUROFORM fancoiller, yerli ağırlıklı
komponentlerden oluşan bir ürün olarak
tasarlandı. Bütün cihaz modellerinde düşük
ses seviyeli ve yüksek verimle enerji
tasarrufu sağlayan monofaze ve 3 hızlı
asenkron motorlar kullanılıyor. EURO-
FORM Serisi Fancoil ünitelerinin motor
milleri, paslanmaya karşı özel kaplamadır.
Yine TROKE markası ile üretimini gerçekleştirdiğimiz
duman tahliye ve doğal
havalandırma sistemleri ürünlerimiz de
bulunmakta. CE Belgeli ürünümüzün
imalatı tamamen bize ait. Yedi ana testten
geçerek 2 yıl sonunda ürünümüz için
Tunç Korun / Form Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı
CE belgesi aldık . Çok ciddi bir sertifikasyon
bu. Ürün aynı zamanda gün ışığı
aydınlatması da yapmakta. Bu özelliğiyle
ciddi bir elektrik enerjisi tasarrufunu da
gerçekleştirmiş oluyor.
Duman Tahliye ve Doğal Havalandırma
kapakları konusunda Alman kalitesine
sahip Lamilux Duman Tahliye Kapakları’nın
da satışına başladık. Lamilux Duman
Tahliye Sistemleri, modüler prensibe
göre üretilmiş hem normlara uygun, hem
de uygun maliyetlerle müşteriye özel çözümler
sağlayan kapsamlı bir ürün portföyü
sunuyor.
Önümüzdeki dönem için yeni
yatırım ve projeleriniz var mı?
Klima konusunda üretimini planladığımız
yeni ürünler de var, bunları yıl sonunda
açıklayacağız. Uzun vadeli hedeflerimiz
arasında üretim gücümüzü arttırmayı
planlıyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
53 yıldır sürdürdüğümüz teknik bilgi ve
enerji verimliliği ağırlıklı iklimlendirme konusundaki
çalışmalarımızı, herkesin bildiği
ve beklediği FORM kalitesine uygun bir
şekilde, yeni ürünler ve imalatlar ile geliştirmeye
devam edeceğiz.
Tüm Form çalışanları ailesi olarak, bu konuda
bizi yıllardır destekleyen müşteri ve
sektör ortaklarımıza, siz basın yetkililerine
güvenlerinden dolayı teşekkür ederiz.
Yapı Malzeme Ekim 2018 57
“Yakıt ve enerji tasarrufu ile çevreye duyarlılık
öne çıkan özelliklerimizden”
“Ar-Ge yatırımlarımız tüketicilerin istek ve beklentileri doğrultusunda gelişiyor. Sahadan
gelen talepler ve pazarlama olarak ürün yönetiminden gelen öngörüler doğrultusunda da
şekilleniyor. Komponent tedarikçilerimizin kendi alanlarında yaptıkları geliştirmeler de ürün
geliştirmesinde önemli rol oynuyor tabii ki.”
1954 yılında kurulan, ısıtma, soğutma
havalandırma ve su basınçlandırma alanlarında
faaliyet gösteren Alarko, 1998 yılında,
alanında dünyanın lider kuruluşu
Carrier ile eşit oranda ortaklığa girdi ve şirketin
adı Alarko Carrier olarak değişti.
Genel Yönetim, Büro ve iki fabrika ile Gebze
Organize Sanayi Bölgesi’nde (GOSB)
60.000 m²’lik alanda kurulan yeni kompleksine
2000 yılında taşınan şirket, faaliyetlerini
Genel Yönetim Merkezi’ne bağlı
olarak, Gebze Ana Üretim Tesisleri ile Dudullu
Radyatör Üretim Tesisi’nde; ticaret
ve pazarlama faaliyetlerini ise İstanbul,
Ankara, İzmir, Adana ve Antalya bürolarından
yürütmekte. Alarko Carrier Isıtma Ürün
Müdürü Erkan Mutlu ile gerçekleştirdiğimiz
röportaj çalışmamızda, pazardaki son durumu
ve gündemdeki faaliyetlerini ele almaya
çalıştık.
Öncelikle iklimlendirme ve ısıtma
pazarına sunduğunuz çözümlerden
bahseder misiniz?
Son yıllarda çıkardığımız en yenilikçi ürünümüz
Seradens Super Plus çift yoğuşmalı
kombilerimiz. Eko Tasarım Yönetmeliği
diğer adıyla ErP Yönetmeliği 2015 yılında
Avrupa’da yürürlüğe girdiğinde bu yönetmeliğin
kısa süre içinde Türkiye’de de geçerli
olacağını ve pazarın hemen hemen
tamamen yoğuşmalı cihazlara döneceğini
öngörerek, yoğuşmalı kombi ürün gamımızı
geliştirme kararı aldık. Bu doğrultuda
2016 yılında piyasaya çıkardığımız, ülkemizin
ilk ve tek premiks çift yoğuşmalı
kombisi Seradens Super Plus, sadece
ısıtmada değil kullanım suyu üretiminde
de yoğuşma yaparak önceki yönetmelik ve
verim tanımına göre %110’a varan verim
ve çifte kazanç sağlıyor. Kullanım suyunda,
sadece ısıtmada yoğuşma yapan premiks
yoğuşmalı kombilere göre %12, konvansiyonel
kombilere göre ise %20 daha
fazla verimlilik sunuyor. 2008 yılından beri
Avrupa’da olan bu teknolojiyi ilk defa biz ülkemize
getirdik. Fakat bu aşamada gördük
ki, sektördeki birçok rakibimiz bu teknolojiyi
bilmiyor. Bilmemekle de kalmayıp yarı yoğuşma
ile karıştırıyor ve tüketicilere, yayın
organlarına hatalı bilgi veriyor. Kullanım
suyunun, paslanmaz çelik ana eşanjörün
kullanım suyu için ayrılan boru demetinde
ön ısıtmasının yapılıp bu aşamada yoğuşmanın
gerçekleştiği, sonra plaka kullanım
suyu eşanjörüne girerek istenen sıcaklığa
yükseltilmesinden ibaret olan teknoloji sayesinde
çok yüksek verimle kullanım suyu
üretilirken baca gazı sıcaklığı da yoğuşma
nedeniyle 18°C’a kadar düşüyor. Hem verim
artışı, hem de çevre koruması en üst
düzeyde gerçekleşiyor. Aşağıdaki iki çalışma
şemasında premiks yoğuşmalı kombi
ile premiks çift yoğuşmalı kombi arasındaki
farkı kolaylıkla görebiliriz. Getirdiğimiz
bir başka yenilik ise yoğuşmalı duvar tipi
kazanlarımız Aldens ile ilgili. Yoğuşmalı
kazanlar bir sistemde birden çok adette eş
yaşlanmalı olarak kaskad şeklinde kontrol
edildiğinde kazanlar lider ve takipçi olarak
sınıflandırılıyor. Lider kazan bir süre sonra
liderlik ve ilk devreye girme görevini sıradaki
kazana bırakıyor. Örneğin dört kazandan
oluşan bir kaskad sisteminde her
kazanın üzerinde kumanda panelinin bulunmasının
boşu boşuna kurulum maliyetini
arttırdığını ve tüketiciye gereksiz maliyet
yüklendiğini fark ettik. Çünkü tüm sistem
tek bir kontrol paneli üzerinden ayarlanıp
kontrol ediliyor. Diğerlerine gerek kalmıyor.
Buradan hareketle kazanlarımızı kumanda
panelli ve panelsiz olarak iki farklı tipte geliştirdik.
58
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
Ar-Ge çalışmalarınızdan biraz
bahseder misiniz?
Türkiye’nin iklimlendirme sektöründeki
Ar-Ge merkezi olma hakkı kazanan ilk
firmalarından biriyiz. 2012 yılında Bilim
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Ar-Ge
Merkezi sertifikasını aldık. Ar-Ge’yi, teknolojinin,
üretimin, rekabetin anahtarı olarak
görüyoruz. Yani biz her türlü teknolojik gelişmeyi
yakından takip etmek ve ürünlerimizde
uygulamak amacıyla Alarko Carrier
olarak her yıl yaklaşık 2 milyon dolar Ar-Ge
ve ürün geliştirme yatırımı yapıyoruz. Bunları
yaparken de inovasyonu temel felsefe
olarak kabul ediyoruz. Ürünlerimizde yakıt
ve enerji tasarrufu ile çevreye duyarlılık
öne çıkan özellikler. Ar-Ge yatırımlarımız
tüketicilerin istek ve beklentileri doğrultusunda
gelişiyor. Sahadan gelen talepler
ve pazarlama olarak ürün yönetiminden
gelen öngörüler doğrultusunda da şekilleniyor.
Komponent tedarikçilerimizin kendi
alanlarında yaptıkları geliştirmeler de ürün
geliştirmesinde önemli rol oynuyor tabii ki.
ErP Yönetmeliği’nin size ne tür
katkıları oldu?
Henüz etkilerini pazarda çok görmeye
başlamamış olsak da AB yönetmeliklerine
uyum sürecinde yayınlanan bu yönetmeliğin
yakıt tüketiminde yüksek tasarruf sağlayacağı
ortada. Öte yandan, çevre sağlığı
açısından da büyük faydası olacak. Şöyle
ki, yoğuşmalı bir cihazın bacasından çıkan
dumanın siyah olduğunu göremezsiniz.
Yoğuşmalı kombi ve kazanlar, konvansiyonel
olanlara göre çok daha az zararlı
baca gazı emisyonuna sahip. Ayrıca, etiketleme
sayesinde tüketiciler cihazlar arasındaki
verim farkını çok daha kolay görüp
karar verebilecek. Son olarak şunu da ekleyeyim;
tebliğde 70 kW ve altındaki kapasiteye
sahip cihazların ses seviye sınırları
da belirtildiğinden ve etikette gösterileceğinden,
bu konuda üreticiler arasında bir
rekabet olacak. Sonuçta tüketiciler çok
daha sessiz cihazlara kavuşacak.
Tüketiciler konvansiyonel bir kombi ya da
kazan yerine yoğuşmalı kombi ve kazan
alacakları için, ilk etapta biraz daha yüksek
bir ilk yatırım bedeli ödeyecek. Ancak
yaklaşık 2 yıl içinde yüksek verim nedeniyle
kendini amorti edip sonrasında aile
bütçesine katkı sağlayacağından, cihaz
ekonomik ömrü açısından baktığımızda,
son kullanıcılar da bu geçişten ekonomik
yarar sağlayacak.
Biz her zaman imalattan, satış ve satış
sonrası hizmetlerekadar tüm safhalarda
kaliteyi ve emniyeti ön planda tuttuğumuz
için bu konudaki giderlerimiz bir hayli
yüksek. İklimlendirme sektöründe Alarko
Carrier kadar çok sayıda kalite sistem
belgesine sahip olan çok az sayıda firma
olduğunu görüyoruz.
Yönetmelik sayesinde yoğuşmalı kombi
ve kazan gibi daha yüksek teknoloji gerektiren,
özellikle kazan dairesinde
Erkan Mutlu / Isıtma Ürün Müdürü
mühendislik bilgisinin ortaya konulması
gereken ürünlerde bizim kalite ve bilgi farkımız
ortaya çıkıyor ve tercih nedeni oluyor.
Bu nedenlerle yönetmeliğin bizim gibi
kalite ve yüksek teknolojiye sahip ürünlere
önem veren firmalara daha fazla yarar getireceğini
düşünüyorum.
Önümüzdeki kısa ve orta vadeli
dönemde gerçekleştirmeyi
planladığınız hedefler neler?
Villa pazarına yönelik 35-50 kW kapasitelerdeki
premiks tam yoğuşmalı kat kaloriferiyle
ilgili Ar-Ge çalışmalarımız devam
ediyor. Ayrıca, şu an 150 kW’a kadar olan
duvar tipi serimizin devamı
olarak 180-1000
kW aralığında yer tipi
premiks yoğuşmalı kazanlarımızın
geliştirme
çalışmalarına da başladık.
Tüm kombilerimiz
şu an akıllı termostatlar
ile telefonla uzaktan
kumanda edilebiliyor.
Bu konuda da çalışmalarımızı
hızlandırıp IOT
(Nesnelerin İnterneti)
konusunda daha detaylı
çalışmalar planlıyoruz.
Yapı Malzeme Ekim 2018 59
Buderus Star Club
sektör paydaşları ile bir araya geldi
Dosya
Buderus’un Kahramanları
etkinliğiyle kombi ustalarımızla
buluştuk
Isıtma, soğutma ve havalandırma sektörü
için ustalarımızın sadece montaj
yapan değil, aynı zamanda son kullanıcıya
en kaliteli ve en doğru hizmet vermesini
amaçladığımız marka temsilcileri
olduğunun altını çizdiğimiz Buderus’un
Kahramanları etkinliğinde Ufuk Özkan
sunumuyla birbirinden keyifli yarışmalar
düzenlendi. Ayrıca Buderus Star Club
kapalı facebook grubunda yapılan yarışmayla
Buderus’u en yaratıcı 3 sıfat ile tanımlayan
star club üyemiz de sürpriz bir
hediye kazandı.
Buderus Star Club bu sene “İşimin Geleceği
Buluşmaları Konsepti” ile üyelerini
dijitalleşen dünyaya hazırlamayı hedefliyor.
Geçmişten günümüze değişen
teknolojiler ve müşteri ihtiyacının vurgulandığı
bu toplantılarda, üyelerin işlerini
geliştirebilmeleri adına kullanabilecekleri
dijital araçlar konusunda da bilgiler veriliyor.
Buderus Star Club kapsamında
yapılan buluşma 5 Eylül 2018 Çarşamba
günü gerçekleştirildi. Sektör’e hizmet veren
montaj firmalarının katıldığı buluşmada;
Buderus markası, ürünleri ve Buderus
Star Club ile ilgili birçok konu ele alındı.
Wyndham Ankara’da gerçekleştirilen
buluşmaya yoğun ilgi gösteren Buderus
Star Club üyeleri, Buderus yetkilileriyle
bilgi alışverişinde bulunup sektör gelişmeleri
hakkında birebir görüşme fırsatı
buldu
Buderus Star Club Üyelerini
Uzmanlaştırmaya Devam Ediyor!
Buderus Star Club’ın Ankara’daki üyeleri
için gerçekleştirilen toplantı, yoğun bir
katılım ile gerçekleştirildi. Üyelere dijitalleşen
dünya, sektörün geleceği ve işlerini
geliştirebilecekleri dijital araçlar hakkında
bilgilerin paylaşıldığı buluşmada şirket tanıtımı,
yeni ürünler ve Buderus Star Club’
ta ki gelişmeler hakkında da bilgi verildi.
Buderus’un uzmanlar için
ayrıcalıklı dünyası: Buderus Star
Club
Buderus Star Club, sektördeki uzmanlara,
satış ve montaj yaptıkça star puan kazandıran,
aynı zamanda üyelerine teknik
eğitimlerden teşvik seyahatlerine, işlerine
geliştirme yönünde pek çok imkan sunan
bir program. Buderus yetkili toptancı bayileriyle
çalışan montajcı alt bayiler için
geliştirilen bu sistem ile sektöre sunulan
hizmet kalitesinin artırılması hedefleniyor.
Buderus Star Club sistemiyle üyelere birçok
avantaj ve ayrıcalığın yanında, profesyonelliklerini
geliştiren ve destekleyen
bir konsept sunuluyor.
Buderus
uzmanlığından
yeni nesil
yoğuşmalı
kombi:
Buderus
Logamax
GB122i W!
Isıtma sistemleri uzmanı Buderus’un yeni nesil duvar tipi yoğuşmalı
kombisi Logamax plus GB122i W daha verimli, güvenli, estetik
ve kompakt boyutları sayesinde en küçük yaşam alanlarına
bile uyum sağlıyor.
Yüksek verimli, güvenilir ve kompakt
Logamax plus GB122i W sınıfının en yüksek standartlarına sahip
1:10 geniş modülasyon aralığı ile ısıtma ihtiyacına uyacak şekilde
kendini uyarlıyor ve bu sayede daha verimli çalışıyor. Logamax
plus GB122i W, 30 kW’a kadar sıcak kullanım suyu çıkışıyla evlerde
her zaman yeterli sıcak suyun bulunmasını sağlıyor.
Pratik ve yeni nesil tasarım
Gelişmiş, kompakt ve sağlam tasarımı, Logamax plus GB122i’ nin
bulunduğu ortama şık bir şekilde uyum sağlamasını sağlarken,
kompakt boyutlarıyla en dar alanlara bile monte edilebiliyor. 36
kilogramdan daha hafif olan GB122i W pratik montaj imkanı da
sağlıyor.
Verimli işletim sayesinde enerji tasarrufu
Logamax plus GB122i, net ve arkadan aydınlatmalı LCD ekrana
sahiptir. Logamatic TC100 ile birlikte kullanıldığında, sistem mahal
ısıtma verimlilik sınıfı A+’ya yükselir. Bu sayede enerji tasarrufu
artar, doğalgaz faturalarında tasarruf sağlanır.
60
Yapı Malzeme Ekim 2018
Seçim:
EN İYİ ÜRÜN
2017
“Yolumuza
sağlam
adımlarla
devam
ediyoruz”
“Türkiye iklimlendirme
sektörünün ihracatta,
uluslararası ölçekli
şirketleri, nitelikli ve genç
iş gücü, Ar-Ge çalışmaları
ve yatırımları ile daha
rekabetçi hale geldi. Tüketici
bilincinin artması ve kişi
başına düşen milli gelirin
yükselmesi ile ‘konforlu
yaşam’ koşullarının ‘alt limit’
haline gelmesi iklimlendirme
sektörü için bir fırsat, fakat
senelerdir yaşadığımız
ekonomik dalgalanmalar
ihracatın vazgeçilmez bir
unsur olmasına sebep
oluyor.”
Uygun fiyat yapısı ve yüksek kalite anlayışı
ile pazarda belli bir güveni tesis
etmiş olan AIRPLUS, kusursuz müşteri
memnuniyeti için tüm imkanlarını seferber
etmiş durumda. Havalandırma ve
klima sektöründe bir dünya markası olma
yolunda çalışmalarını aralıksız sürdüren
firma, çevre ve insan sağlığı başta olmak
üzere pek çok sosyal konuyu da öncelikleri
arasına almış.
Kubilay Çiftci / AIRPLUS İklimlendirme Teknolojileri Genel Müdürü
AIRPLUS İklimlendirme Teknolojileri Genel
Müdürü Kubilay Çiftci’ye şirket hakkında
merak ettiklerimizi, önümüzdeki
döneme dair plan ve projelerini sorduk.
Bu yıl için satış anlamında öne
çıkan ürün grupları hangileri
oldu?
Ürün hattımızdaki lokomotif ürünler bu
sene de Klima Santrali, DX Bataryalı
Klima Santrali,
Hijyenik Tip Paket
Klima Santrali
ve Çatı Tipi Paket
Klima Santrali (rooftop)
oldu. Fan
Coil üniteleri ve
Havuz Nem Alma
Santrallerimiz piyasada
çok olumlu
değerlendirildi.
Diğer ürünlerimiz
olan Isı Pompalı
Isı Geri Kazanım
Cihazı, Tavan Tipi
Isı Geri Kazanım
Cihazı, DX Bataryalı
Tavan Tipi
62
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
Isı Geri Kazanım Cihazı, Dik Tip Isı Geri
Kazanım Cihazı, Sıcak Hava Apareyi,
Hücreli Fanlar, Hücreli Vantilatör, Sığınak
Fanı, Davlumbaz Santrali, Şaft Damperi,
Yer Konvektörü, Dikdörtgen Kanal Tipi
Fan, Kanal Tipi Isıtıcı, Aksiyal Jet Fan ve
HEPA Filtre Kutusu” ihtiyaç duyulan her
alanda başarıyla hizmet vermeye devam
diyor. AIRPLUS olarak müşterilerimize
HVAC için Tek Noktadan Tedarik ve Satış
Sonrası Hizmet alma imkanını veriyoruz.
Yakın dönemde yeni ürünleriniz
olacak mı?
“Su Soğutmalı Rooftop Cihazı” 2018 AR-
GE çalışmalarımız dahilinde.
Dönem itibariyle öncelikli gündem
konularınızdan biraz bahseder
misiniz?
Üretimimizi, bu sene yaptığımız yatırımla
İstanbul Anadolu yakası, Yavuz Sultan
Selim köprüsü güzargahında, Sırapınar
mahallesi, Hüseyinli-Şile gişe çıkışındaki
9.000 metrekarelik yeni tesisimizde, kalifiye
personelimizle yapıyor, ilk yatırım
maliyeti, ekipman ve işçilik kalitesi, enerji
verimliliği, projeye uygun esnek çözüm
alternatiflerimiz, uygun teslim süreleri ve
özgün tasarımımızla yolumuza sağlam
adımlarla devam ediyoruz. Bu yatırımla
birlikte yeni üretim tesisimizde üretim
kapasitemizi 3 katına çıkararak projelere
daha hızlı cevap vermeyi hedefliyoruz.
Türkiye dışında hangi sistemlerle
hangi pazarlarda daha güçlü
konumdasınız?
AIRPLUS Türkiye pazarının yanısıra,
Türki Cumhuriyetler, Orta Doğu, Balkan
ülkeleri gibi “farklı iklimlere sahip bir çok
ülkede” yıllardır güvenle kullanılıyor.
İhracat ve iç pazara yapılan satışların
dengeli devam ettirmesinin yöntemi ise
güncel teknolojiyi takip ederek, uluslararası
standartlarda ürün imal edebilmek.
Bu sebeple AIRPLUS Hijyenik tasarımlı
“AHUPIus H” ürün aralığındaki klima
santralleri üzerinde yapılan testlerin
olumlu sonuçlarına dayanarak 2017’nin
sonlarında DIN 1946 Bölüm 4’e (12/2008)
standardına göre, TÜV SÜD lndustrie
Service GmbH’nin Sertifika Programının
şartlarını yerine getirerek TÜV SÜD
Sertifikasyon İşaretini de kullanmaya hak
kazandı.
Sektörün içerisinde
bulunduğu süreci nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Önümüzdeki dönemde bizi ne tür
avantaj ve zorluklar bekliyor?
Türkiye iklimlendirme sektörünün ihracatta,
uluslararası ölçekli şirketleri, nitelikli
ve genç iş gücü, Ar-Ge çalışmaları ve
yatırımları ile daha rekabetçi hale geldi.
Tüketici bilincinin artması ve kişi başına
düşen milli gelirin yükselmesi ile ‘konforlu
yaşam’ koşullarının ‘alt limit’ haline gelmesi
iklimlendirme sektörü için bir fırsat,
fakat senelerdir yaşadığımız ekonomik
dalgalanmalar ihracatın vazgeçilmez bir
unsur olmasına sebep oluyor. Yabancı
para birimlerindeki ani yükseliş, ürünlerimizde
kullanılan komponentlerin maliyetinin
aşırı atmasına sebep oluyor. Bu
da gerek iç piyasa, gerekse dış piyasada
sektörümüzü olumsuz etkiliyor.
Yapı Malzeme Ekim 2018 63
Ebru Şapoğlu / Şişecam Düzcam Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcısı
“Güçlü markaları ile hızlı büyüyen ve
yenilikçi çözümler sunan bir şirketiz”
“Şişecam Düzcam sektörün tüm ihtiyaçlarına çözüm üretme misyonu ile ürün portföyünü
hızla genişletmeyi, enerji tasarrufu ve çevrenin korunmasına sadece üretim teknolojileriyle
değil, geliştirdiği ürünlerle de hizmet etmeyi amaçlamaktadır.”
Şişecam Topluluğu’nun düzcam alanındaki
faaliyetlerini yürüten Şişecam Düzcam,
Türkiye düzcam pazarının lideri ve
bölgemiz düzcam pazarının öncü kuruluşu.
Üretim kapasitesi itibariyle kendi alanında
dünyada 5’inci ve Avrupa’da 1’inci
büyük firma konumunda olan şirket, faaliyetlerini
mimari camlar (düzcam, buzlu
cam, ayna, lamine cam ve kaplamalı
cam); otomotiv ve diğer ulaşım araçları
camları; enerji camları ve beyaz eşya
camları olmak üzere 4 ana iş alanında
sürdürmekte.
Şişecam Düzcam Pazarlama ve Satış
Başkan Yardımcısı Ebru Şapoğlu ile gerçekleştirdiğimiz
röportaj çalışmamızda
yurtiçi ve yurtdışındaki faaliyetleri, geliştirdikleri
yeni ürünleri ve yatırım planlarını
ele almaya çalıştık.
Şişecam Düzcam tarihçesinden
kısaca bahseder misiniz?
Şişecam Düzcam, 1961 yılında Gebze
Çayırova’da kurulan ilk tesisiyle düzcam
üretimine başlamıştır. 1981 yılında Lüleburgaz’da
devreye aldığı tesisle Doğu
Avrupa, Balkanlar, Orta Doğu ve Kuzey
Afrika ekseninde, modern float teknolojisi
ile üretim yapan ilk firma olan Şişecam
Düzcam, o tarihten bugüne sektöründe
birçok ilke imza atmış ve hem Türkiye’de
hem de bölgede düzcam sanayisinin gelişmesine
öncülük etmiştir.
1980’li yıllarda düzcamda önemli kalite
ve kapasite artışları gerçekleştiren ve
ihracat yoluyla dünya pazarlarına giren
Şişecam Düzcam, 2000’li yılların ikinci
yarısında, bölgesel liderlik vizyonu ve çok
odaklı üretim anlayışı çerçevesinde faaliyetlerini
ilk kez Türkiye sınırları dışına
taşıyarak, 2006 yılında Bulgaristan’daki
üretim tesisini hizmete sokmuştur. Şişecam
Düzcam gerçekleştirdiği yatırımlar
sonucunda bugün, Türkiye’de Kırklareli,
Mersin, Bursa, Ankara yurt dışında ise
64
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
İtalya, Bulgaristan, Romanya, Almanya,
Slovakya, Macaristan, Rusya, Hindistan
ve Mısır olmak üzere toplam 10 farklı ülkede
üretim yapan bir şirkete dönüşmüştür.
Türkiye ve uluslararası pazarlarda yatırımlarına
kesintisiz olarak devam eden
Şişecam Düzcam, bugün 10 farklı ülkedeki
17 üretim tesisi, ortaklıkları ve genişleyen
ürün yelpazesiyle inşaat, otomotiv,
enerji ve beyaz eşya sektörlerine girdi
vermektedir.
Firmanızın vizyonunu, konumunu
ve hangi alanlarda ürün
ihtiyaçlarına yanıt verdiğini anlatır
mısınız?
Hedeflediği pazarlarda yüksek kaliteli
ürünleri ve sürekli gelişen teknolojisi ile
müşteri ihtiyaçlarını tam olarak karşılayan
Şişecam Düzcam “güçlü markaları
ile hızlı büyüyen ve yenilikçi çözümler
sunan global bir düzcam şirketi olma”
vizyonu çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmektedir.
Şişecam Düzcam ürünleri, çevre dostu,
sürdürülebilir, enerji tasarrufu sağlayan
özellikleriyle pazardaki yerini almaktadır.
Şirketimiz, geniş ürün yelpazesi ile dış
cephe için ısı yalıtımı, güneş kontrolü,
emniyet, güvenlik ve gürültü kontrolü ve
doğal ışık geçişi, iç mekanlar için ise dekorasyon
ve estetik gibi ihtiyaçların tümüne
cevap verebilmektedir.
Bu kapsamda dış cephe için ısı ve güneş
kontrol özelliğiyle etkin enerji tasarrufu
sağlarken aynı zamanda emniyet ihtiyacını
da karşılayan ihtiyaçlara uygun farklı
performanslarda kaplamalı cam ürünlerini
pazara sunmaktadır.
Yaşam alanlarında kullanılan camların,
emniyet ve güvenliği sağlayacak özelliklere
sahip olması yaşam konforu ve
insan sağlığı açısından önem taşımaktadır.
Emniyet ve güvenlik ihtiyacını karşılamaya
yönelik olarak cama ikincil işlemler
uygulanarak üretilen darbe aldığında
kırılmayan ve parçaları yerinde tutarak
yaralanmaları engelleme özelliğine sahip
lamine camlarımız ile emniyet ve güvenlik
ihtiyacına farklı kombinasyonlarla cevap
vermek mümkündür.
İç mimaride dekorasyon amaçlı kullanıma
yönelik olarak tasarımcılara yeni alternatifler
sunacak ürünlerle hizmet verilmekte,
bu ürünlerin geliştirme çalışmaları
sürmektedir:
• Camın yüzeyine uygulayabildiğimiz
farklı desen ve renklerle, tasarımla özdeşleşebilecek
ya da istendiğinde ayrışabilecek
alternatif ürünlerimizle pazarda
yer almaktayız.
• İç dekorasyonda önemli bir malzeme
olan, mekanlara ferahlık ve estetik kazandıran
Flotal ayna ürünümüz, bakır ve
kurşun kullanılmadan üretilmekte olup
çevre dostu bir üründür.
• Çevre dostu boyalı camımız, isteğe
bağlı renk seçenekleri ile iç mekanlarda
estetik çözümler sunmaktadır.
• Güneş enerjisi camları kategorisinde
geliştirilerek pazara sunulan AR Kaplamalı
Şişecam Güneş Enerjisi Camları,
modül üzerine düşen güneş ışığının yansımasını
en düşük seviyelere çeken yapısıyla
modül içerisine güneş ışığı girişini
engellemeden, güneş panellerinin performanslarını
artırmaktadır.
Yeni proje ve çalışmalarınız
hakkında bilgi verir misiniz?
Şişecam Düzcam, sektörel gelişim paralelinde
değişen ihtiyaçlara yönelik olarak
fonksiyonel çözümler sunmayı hedefleyerek
ve en son teknolojileri kullanarak
katma değeri yüksek, yenilikçi ürünler
geliştirmektedir.
Şişecam Temperlenebilir Low-E Cam ve
Şişecam Temperlenebilir Solar Low-E
Cam markaları ile pazara sunduğumuz
temperlenebilir ürün gamımıza 2017 ve
2018 yılında da yeni ürünler eklenmiştir.
Isı yalıtımı ve güneş kontrolü özelliğiyle
enerji tasarrufu sağlayan, aynı zamanda
temperlenebilme özelliği ile emniyet ihtiyacını
karşılayan yüksek performanslı
Temperlenebilir kaplamalı camlar, kullanıcılara
yıl boyunca konforlu yaşam alanları
sunar. Temperlenebilir Low-E Camlar
ısı kayıplarını sıradan çift cama göre %
50 azaltarak kışın yakıt giderlerinden,
Temperlenebilir Solar Low-E Camlar ise
ısı yalıtımına ek olarak güneş ısısı girişini
sıradan çift cama göre % 40-65 oranlarında
azaltarak yazın soğutma masraflarından
tasarruf sağlar. 2017 ve 2018 yılında
pazara sunulan 5 yeni ürünle müşterilere
ihtiyaca göre ısı ve güneş kontrolü, düşük
yansıtma, etkin ısı kontrolü, şeffaflık ve
kontrollü gün ışığı özellikleri sağlanmaktadır.
Yapı Malzeme Ekim 2018 65
Bir diğer yeni ürünümüz olan Şişecam
Temperlenebilir Boyalı Cam’ın temperlenebilme
özelliği emniyet ihtiyacına yönelik
çözümler sunarken, iç mekanların yanı
sıra dış mekanlarda uygulanarak kullanıcılara
farklı alternatifler sunmaktadır.
Yeni geliştirdiğimiz bu ürünlerimizden
Temperlenebilir Boyalı Cam, Çatı Cephe
Ödülleri’nde 2017 Yılın Cephe Malzemesi
Ödülü’nü, Temperlenebilir Solar Low-E
Cam ise 2016 Yılın Cephe Malzemesi
Ödülü’ne layık görüldü.
Yurt içi ve yurt dışı satış
faaliyetlerinizden bahsedebilir
misiniz? Yeni hedef pazarlarınız
var mı?
Türkiye’de tüm değer zincirine yönelik
olarak sürdürülen iletişim ve iş geliştirme
faaliyetleri vasıtasıyla çözüm odaklı
yaklaşım ve ihtiyaca uygun hizmet sunularak
faaliyetler sürdürülmektedir. Güçlü
markaları ile hızlı büyüyen ve yenilikçi
çözümler sunan global bir düzcam şirketi
olma vizyonuyla hareket eden Şişecam
Düzcam, Türkiye dahil 10 ülkede üretim
tesisleriyle yerel üretici konumunda olup,
büyümeye devam etmektedir.
Teknolojinin sektöre ve
ürünlerinize yansımasını
değerlendirir misiniz? Gelecek
dönemde hangi tür ürünler
ön plana çıkacak? Sektöre
sunacağınız yeni ürünlersistemler
var mı?
Şişecam Topluluğu bünyesindeki Ar-Ge
faaliyetlerini Gebze Çayırova’da 15 bin
metrekare alana kurulu olan ve cam bilimi
ve teknolojisi alanında Türkiye’nin en büyük
ve donanımlı, dünyanın sayılı büyük
Ar-Ge kampüsleri arasında yer alan Şişecam
Bilim, Teknoloji ve Tasarım Merkezi’nde
yürütmektedir. Cam bilimi ve teknolojisi
alanında geleceğin ürünlerine ve
üretim teknolojilerine yön veren merkez,
Şişecam’ın inovatif teknolojiler ve katma
değeri yüksek ürünlerle global pazarda
rekabet gücünü daha da artırmasını sağlamaktadır.
Bu doğrultuda, Şişecam Düzcam sektörün
tüm ihtiyaçlarına çözüm üretme
misyonu ile ürün portföyünü hızla genişletmeyi,
enerji tasarrufu ve çevrenin korunmasına
sadece üretim teknolojileriyle
değil, geliştirdiği ürünlerle de hizmet etmeyi
amaçlamaktadır. İklim değişikliği
ve doğal kaynakların tükenmesiyle karşı
karşıya kalınan günümüzde Şişecam,
stratejilerinin, süreçlerinin ve faaliyetlerinin
her aşamasında sürdürülebilirliğe
katkı sağlayan inovatif çözümlere öncelik
vermektedir.
Müşterilerinize yönelik ne gibi
avantajlar sunuyorsunuz?
Şişecam Düzcam, ürün ve hizmet sunduğu
ilk noktadan son kullanıcıya kadar
giden değer zinciri içerisinde müşterilerinin
taleplerini karşılayabilmek için, doğru
ürün ve hizmetleri sunmak ve bu ürün ve
hizmetleri doğru kanallarla ulaştırabilmek
konusunda sürekli gelişim anlayışıyla hareket
etmektedir.
Şişecam Düzcam, deneyimli ve güçlü
ekibi ile birlikte proje karar vericileri olan
mimar, cephe danışmanı, yatırımcı ve
müteahhitlere projelerine yönelik “Cam
Danışmanlık” hizmeti sunarak proje ihtiyaçları
doğrultusunda çözüm önerileri
geliştirmektedir.
Sunmakta olunan “Cam Danışmanlık”
hizmeti kapsamında;
• Projelerin nihai cam seçim aşamasına
kadar tüm süreçlerinde karar vericilerle
bire bir görüşerek, projelere yönelik çözüm
ortaklığı sunulmakta,
• Proje özelinde statik, ısıl kırılma ve performans
hesapları yapılmakta,
• Yapılan hesaplar doğrultusunda cam
şartname önerileri hazırlanmakta,
• Projelerin ihtiyaçları doğrultusunda doğru
cam çözümleri sunulmaktadır.
• Projeler için numune ve mock-up desteği
sağlanmaktadır.
Ayrıca, pazarda hizmet verilen sektör
profesyonellerinin, projelerine doğru camı
seçebilmeleri için ürünlerle ilgili teknik bilgilere
ve performans değerlerine kolay ve
hızlı bir şekilde ulaşmalarını sağlamak
amacıyla Isıcam Seçim Sihirbazı, Cam
Akustik, Cam Danışmanı ve Performans
Hesaplayıcı isimli dört farklı mobil uygulama
hayata geçirilmiştir.
Gelecek dönemde hangi tür
ürünler ön plana çıkacak?
Trendleri belirleme anlamında
firmanızın son dönemde piyasaya
sunacağı yenilikler/ürünler var
mı?
Şişecam Düzcam pazarın değişen ve
gelişen ihtiyaçlarını karşılamak üzere
Ar-Ge faaliyetlerini aralıksız sürdürmekte,
geliştirdiği ve pazara sunduğu çevre
dostu ve enerji verimli camlarla cari açığımızın
azaltılmasına katkıda bulunurken,
insanların yaşam kalitesini ve konforunu
artırmaktadır. İklim değişikliğinin yarattığı
riskleri titizlikle takip edip, tüm operasyonlarda
verimliliği artırarak daha az kaynak
kullanımıyla daha fazla enerji tasarrufu
sağlayan ürünler üretmeyi hedeflemektedir.
Bu kapsamda, faaliyet gösterilen tüm
pazarlar ve ürün grupları için yenilikçi,
çevreci ve müşteri ihtiyaçlarını karşılayan
ürünler geliştirilmektedir.
Yeni ürün geliştirme faaliyetleri kapsamında,
İstanbul’un Yeni Havalimanı projesinde
kullanılmak üzere geliştirilen ısı
yalıtımı ve güneş kontrolü sağlayan yüksek
performanslı “Temperlenebilir Solar
Low-E Cam” ürünü ile farklı performansta
geliştirilen etkin ısı yalıtımı ve güneş
kontrolü sağlayan “Temperlenebilir Solar
Cam” ürünleri öne çıkmaktadır.
66
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
“Cephe Tasarımında Yeni Teknolojiler”
Paneli Şişecam Düzcam işbirliğiyle
düzenlendi
Türkiye düzcam pazarının lideri ve Avrupa’nın en büyük üreticisi konumunda olan Şişecam
Düzcam, Beşiktaş Deniz Müzesi’nde düzenlenen “Cephe Tasarımında Yeni Teknolojiler”
etkinliğinde sektör profesyonelleri, akademisyenler ve öğrencilerle bir araya geldi. Yapı
sızdırmazlık malzemesi üreticisi Tremco illbruck ve cephe sistem firması Reynaers
işbirliğiyle gerçekleşen etkinlikte, “Cephede Dijitalleşme” ve “Tasarımda Dijitalleşme”
konuları ele alındı.
Cam sektörünün küresel oyuncusu Şişecam
Topluluğu bünyesinde faaliyet gösteren
Şişecam Düzcam, yapı sızdırmazlık
malzemesi üreticisi Tremco illbruck ve
cephe sistem firması Reynaers işbirliğiyle
“Cephe Tasarımında Yeni Teknolojiler” etkinliğine
ev sahipliği yaptı. Beşiktaş Deniz
Müzesi’nde gerçekleşen etkinliğe mimar,
cephe danışmanı ve cephe firmalarından
sektör profesyonelleri, akademisyenler
ve öğrenciler katıldı. Şişecam Düzcam’ın
yeni ürünlerinin, mobil uygulamalarının
anlatıldığı organizasyonda doğru cam seçiminin
önemine de değinildi. İki oturumda
gerçekleşen panelin birinci oturumunda
“Cephede Dijitalleşme”, ikinci oturumunda
ise “Tasarımda Dijitalleşme” konularının
ele alındığı etkinlik Yapı Medya İletişim organizasyonuyla
gerçekleşti.
“Cephede Dijitalleşme” başlıklı panelde,
Tabanlıoğlu Mimarlık Kurucu Ortağı Murat
Tabanlıoğlu ile Werner Sobek İstanbul Genel
Müdürü Yetkin Bentürk; AKM projesinin
cephesi ve detaylarını paylaştı. “Tasarımda
Dijitalleşme” başlıklı ikinci panelde
ise, TasarımATLAS / GarageATLAS Kurucu
Ortağı Ahmet Burçin Gürbüz; dijital
mimari tasarım ve VR çalışmalarını, Salon
Architects Kurucusu Alper Derinboğaz;
yeni medya teknolojileri ile dijital üretimi
birleştiren mekân projelerini aktarırken,
GMW MİMARLIK Ortağı Dicle Demircioğlu;
BIM ve dijital tasarım teknolojileri
hakkında paylaşımda bulundu. Etkinlikte
ayrıca Tremco firması Türkiye’de BIM
kullanımı, illbruck markası için tasarlanan
BIM tool ve kullanımı Reynaers’ın Uluslararası
VR projeleri ele alındı.
Yapı Malzeme Ekim 2018 67
Henkel, kayda değer negatif kur
etkilerine karşın ikinci çeyrekte iyi
bir performans sergiledi
Henkel yılın bütünü için olan öngörüsünü kurların ve malzeme fiyatlarının yarattığı daha
güçlü zorlukları yansıtacak şekilde güncellerken, %2-4 oranında (değişmeyen) bir organik
grup satış büyümesi beklemektedir. Benzer şekilde, faiz ve vergi öncesi kar (EBIT) marjının
%18 seviyesine yükselmesini (önceki: %17,5’ten fazla) ve hisse başına karlılıkta* (EPS)
%3-6 oranında (önceki: %5-8) bir büyüme gerçekleşmesini öngörmektedir.
Hans Van Bylen / Henkel CEO’su
Henkel CEO’su Hans Van Bylen “Henkel,
güçlü bir organik büyüme azmiyle, kayda
değer negatif kur etkilerine ve yükselen
malzeme fiyatlarına karşın ikinci çeyrekte
iyi bir ilerleme göstermiştir. Bir çeyrekte
gerçekleştirilen satışları tüm zamanların
en yüksek seviyesine ulaştırdık, faiz ve
vergi öncesi kar (EBIT) marjımızı daha
da artırdık ve bugüne kadar bir
*Tek seferlik harcamalar/kazançlar ve
yeniden yapılandırma harcamaları için
ayarlanmıştır.
çeyrekte gerçekleştirilen en yüksek düzeltilmiş
karlılığa ulaştık.” şeklinde konuştu.
Bylen konuşmalarını şu şekilde sürdürdü:
“Yapıştırıcı Teknolojileri İş Birimi güçlü bir
organik büyüme gerçekleştirirken, Çamaşır
ve Ev Bakım İş Birimi iyi bir büyümeye
imza attı. Beauty Care İş Birimi de aynı
şekilde pozitif bir ilerleme gösterdi.”
“Gelişmekte olan piyasalardaki oldukça
güçlü performansımız ve gelişmiş piyasalardaki
ilerlememiz de dahil olmak üzere
bütün bölgelerde organik satış büyümesi
gerçekleştirdik. Kuzey Amerika tüketici iş
birimlerimiz hizmet seviyelerinin normale
dönmesiyle büyüme gerçekleştirmeye
tekrar başladı.”
Hans Van Bylen açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“İlk çeyrekte olduğu gibi ikinci çeyrekte
de, kurlardaki kayda değer zorluklar
ve artan malzeme fiyatlarıyla karşılaştık.
Kurlar rapor edilmiş satışlarımızı negatif
olarak yüzde 6,1 oranında, başka bir deyişle
yaklaşık 310 milyon Euro miktarında
etkiledi. Aynı şekilde, faaliyet karımız
ve hisse başına karlılığımız da kurlardan
etkilendi. Kur değişimlerinin yarattığı etkinin
hariç tutulması durumunda yüzde 7,7
oranında güçlü bir operasyonel hisse başına
karlılık (EPS) artışı sağladık.”
2018 Mali Yılı için Güncellenmiş
Öngörü
Henkel 2018 Mali Yılı için olan hedefini
güncelledi. Şirket, Henkel Grup için
yüzde 2 ile 4 aralığında bir organik satış
büyümesi beklentisini teyit etmektedir.
Henkel Yapıştırıcı Teknolojileri İş Birimi
için, daha önceki yüzde 2 ile 4 aralığında
olan büyümeden daha yüksek bir oranda,
yüzde 4 ile 5 aralığında bir organik satış
büyümesi beklemektedir. Çamaşır ve Ev
Bakım İş Birimi’nde Henkel yüzde 2 ile 4
aralığında bir büyüme beklemeye devam
etmektedir. Beauty Care İş Birimi’nde ise
Henkel, yüzde 0 ile 2 aralığında pozitif bir
organik satış büyümesi beklentisini teyit
etmektedir.
Henkel bir yıllık dönemde, düzeltilmiş
satış kazancı (EBIT) için, %17,5 oranı
üzerinde bir seviyede gerçekleşeceği
öngörüsünü, %18 seviyesine ulaşacağı
şeklinde güncellemektedir. Üç iş biriminin
de bu pozitif performansa katkısı beklenmektedir.
Henkel kurlardaki ve malzeme
fiyatlarındaki gelişmeleri de yansıtacak
şekilde, imtiyazlı hisse senedi başına
karlılıkta, daha önce öngörülen yüzde 5
ile 8 aralığından farklı olarak, şimdi yüzde
3 ile 6 aralığında bir artış beklemektedir.
Bu konuda Hans Van Bylen “Bu öngörü,
bizim sürdürülebilir karlı büyüme konusunda
devam eden dikkatimize vurgu
yapmaktadır ve bizler de stratejik önceliklerimizin
hayata geçirilmesi konusunda
kararlı tutumumuzu sürdürmekteyiz.”
şeklindeki düşüncelerini belirtti.
2018’in İkinci Çeyreğinde Satış ve
Kar Performansı
2018’in ikinci çeyreğindeki satışlar 5,143
milyar Euro ile tüm zamanların en yüksek
seviyesine ulaştı ve geçen senenin ikinci
çeyreğine kıyasla nominal olarak yüzde
0,9 oranında büyüdü. Kur değişimleri, satın
alma ve elden çıkarmaların etkisinden
arındırılmış organik satışlarda ise yüzde
3,5 oranında güçlü bir artış elde edildi.
Satın alma ve elden çıkarmaların katkısı
ise yüzde 3,5 seviyesinde gerçekleşti. Bu
da yüzde 7 oranında bir büyüme ile sonuçlandı.
Kur değişimlerinin satışlar üzerindeki
negatif etkisi yüzde -6,1 oranında
oldu.
Yapıştırıcı Teknolojileri İş Birimi satışlarda
yüzde 5,2 oranında güçlü bir organik artış
bildirdi. Beauty Care İş Birimi’nde organik
satışlar bir önceki senenin ikinci çeyreğindeki
seviyenin yüzde 0,4 oranında üzerinde
idi. Çamaşır ve Ev Bakım İş Birimi ise
organik satışlarda yüzde 2,9 oranında iyi
bir artış gerçekleştirdi.
Satış büyümesi aynı zamanda, grup düzeyindeki
dijital satışlarda gerçekleşen
ve tüketici işi birimlerindeki kayda değer
güçlü performans tarafından harekete geçirilen
çift haneli artış tarafından da desteklendi.
Gelişmekte olan piyasalar organik satışlardaki
yüzde 5,4 oranındaki çok güçlü bir
artışla, Grubun organik büyümesine yine
ortalamanın üzerinde bir katkı sağladı.
Gelişmiş piyasalar ise yüzde 2,2 ile iyi bir
organik satış büyümesi gerçekleştirdi.
68
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
Sistem Alüminyum yenilikçi ürünleriyle
Aluminium 2018 Dusseldorf Fuarı’nda
Yeniliklerin takipçisi ve üreticisi, yurdumuzun alüminyum sektörünün önde gelen ihracatçı
firmalarından Sistem Alüminyum, 9-11 Ekim tarihleri arasında Düsseldorf-Almanya’da
12.si gerçekleşecek olan “Aluminium 2018- Dünya Ticaret Fuarı ve Konferansı” etkinliğine
katılacak.
Sektörde yenilikçi ürünleri kullanıcılarına
sunmayı ilke edinmiş olan Sistem, dünya
çapında alüminyum sektörünün temsilcilerinin
en önemli buluşma noktası
olan Aluminium 2018 Fuarı’nda geniş bir
stand ile yer alacak.
Sistem Alüminyum’un tanıtacağı ürünleri
arasında, yoğun Ar-Ge çalışmaları
sonucunda ürettiği A2 sınıfı alüminyum
kompozit panelleri ön planda bulunacak.
Yeni projeleri için değişik doku ve desen
arayanlara hitab eden Corten Steel, texture
boyalı dokulu ve farklı ahşap dokulu
AlutechBond kompozit panelleri sergileyecek.
Euramax ve Assan tarafından tedariki
sağlanan prizmatik, 3 boyutlu özel
tasarım renklere sahip levhalar kullanarak
imal edilen yeni AlutechBond alüminyum
kompozit panel serileri de ziyaretçilerin
beğenisine sunulacak.
Doğal görünümü ve dokunuşta yarattığı
doğal hissiyat sayesinde mimarlar ve
son kullanıcılar tarafından yoğun talep
gören; ahşap görünümlü ve dokulu Cotta
sistemleri de fuarda Sistem’in sergileyeceği
mimari cephe alternatifleri arasında
olacak.
Alutech System Series markalı Alüminyum
Ekstrüzyon Profiller segmentinde
ise: Paralel açılır kanata sahip cepheler,
kaldır sür sürme sistemleri, kayar katlanır
doğrama sistemleri ve Avrupa pazarı
için geliştirilmiş, yüksek yalıtımlı Pencere
Kapı Sistemleri de bu fuarda öne çıkarılan
Sistem ürünleri olacak.
Sistem Alüminyum’un, güncel mimari
trendler doğrultusunda geliştirdiği; gün
ışığının uzun süre kullanımını sağlayan,
kapalı alanları açık alana dönüştürebilen
ve ısıtma ve soğutma giderlerini azaltan
kapı, pencere ve cephe sistemlerinin yanı
sıra, yüksek enerji tasarruflu ısıcam balkon
sistemleri de sergi alanında bulunacak.
Mekanlarda şık ve kullanışlı iç mimari uygulamalar
yapmayı sağlayan ‘ofis bölme
sistemleri’ de Sistem Alüminyum ziyaretçilerinin
ilgisine sunulacak.
Sistem Alüminyum, Aluminium 2018 Fuarı’nda,
13. salonun P30 nolu standında
yer alacak.
Yapı Malzeme Ekim 2018 69
“REHAU markasının
bizlere yüklediği ‘öncü olma’
sorumluluğu ile hareket ediyoruz”
“Bizler esasen ürün arzında veya öncesindeki ürün geliştirme sürecinde son kullanıcının
veya bir başka değişle tüketicinin ihtiyaçlarını takip ediyoruz. Amacımız bir yandan
tüketicinin ihtiyacına cevap vermek bir yandan da tüketicinin ihtiyacını daha doğru
koşullarla ve mümkün olduğu ölçüde günümüzün teknolojik gelişimlerine paralel olarak
karşılayabilmek.”
Sürekli yenilikler ve yüksek güvenirlik
sayesinde uzun süreli rekabet avantajları
oluşturan Rehau; dünyanın her tarafındaki
müşterileri için bağımsız ve güvenilir bir
ortak halini almış durumda. Ürün, danışmanlık
ve servis düzeyinde tam gelişmiş
sistem teklifleri ve hizmetlerle dünya
çapındaki konumunu güçlendiren şirket,
ekonomiklik, kalite, servis, teslim edilebilirlik
ve güvenirlilik noktasında en büyük
önceliğe sahiptir.
REHAU Türkiye Pencere Çözümleri Satış
Müdürü Mevlüt Topbaşlı ile dosya
konumuz çerçevesinde bir röportaj gerçekleştirdik.
Firma hakkında tüm merak
ettiklerimizi kendilerine yönelttiğimiz sayın
Topbaşlı, net ve samimi cevaplarıyla
bizlerinde zihin dünyasında yeni ufuklar
açtı. Bize vakit ayırdıkları için kendilerine
teşekkür ediyoruz.
Firmanızın pazardaki faaliyetleri
hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
İşletmemizi aslında biraz daha geniş çerçeveden
tanıtmam gerekir. Ülkemizde RE-
HAU daha çok pencere tarafı ile biliniyor
ancak REHAU 5 kıtada, dünyanın 150’den
fazla ülkesinde yaklaşık 20.000 çalışan ile
otomotiv, beyaz eşya, tesisat, yerden ısıtma,
mobilya ve pencere birimlerinde polimer
bazlı çözümler üzerine uzmanlaşmış
bir işletmedir. REHAU birçok üst segment
otomotiv markasına çeşitli parçalar üretir,
yine dünyanın sayılı beyaz eşya üreticilerine
yönelik ürünleri vardır, hem Türkiye’de
hem de dünyanın birçok ülkesindeki futbol
statlarının çim altı yerden ısıtma çözümü
REHAU tarafından yapılmıştır… Türkiye’de
de tüm bu birimlerimiz ile yaklaşık 30
yıldır çözüm sunuyoruz.
REHAU Türkiye pencere çözümleri ise
faaliyetlerine REHAU’nun ülkemize geldiği
yıl olan 1989’da başlamış. Birimimiz,
yaklaşık 28 yıldır yetkili üretici ve yetkili
tali bayileri vasıtasıyla tüm Türkiye’de ve
Türkiye üzerinden kardeş ülkelerimiz Türki
Cumhuriyetler’de satış yapıyor. İstanbul’da
bulunan genel merkezimiz, İstanbul
Tuzla’da bulunan 4000m2’si kapalı,
3000m2’si açık olan lojistik merkezimiz,
Akdeniz, Ege ve İç Anadolu bölge temsilciliklerimiz
ile özellikle kentsel dönüşümün
hızlandığı son 6-7 yıl içerisinde, bayi
ağımızı her yıl genişleterek müşterilerimizin
memnuniyeti için çalışıyoruz.
Ayrıca, her ne kadar pencere birimine
yönelik üretim olmasa da, REHAU’nun
Bilecik/Osmaneli’nde yaklaşık 250 kişinin
çalıştığı, beyaz eşya ve otomotiv sektörlerine
yönelik üretim yaptığı bir fabrikasının
bulunduğunu da gururla belirtmek isterim.
İnşaat piyasasındaki
dalgalanmalardan ne ölçüde
etkileniyorsunuz? Satışların
sürekliliği konusunda neler
söylemek istersiniz?
Biz, inşaat sektörüne ürün temin eden bir
birimiz ve dolayısıyla inşaat sektörü ile paralel
bir ivmemiz var. İnşaat sektöründe yaşanan
tüm gelişmeler veya dalgalanmalar
etkilerini doğal olarak bizim ticaretimizde
de gösteriyor. Yani sorunuzun ilk kısmına
doğrudan etkileniyoruz diyebilirim.
Bu açıdan bakıldığında Türkiye U-PVC
pencere pazarını doğal olarak inşaat pazarı
ile birlikte değerlendirmek gerekir.
Türkiye’de son 3 yılı incelediğimizde, her
sene yaklaşık 650.000 adet yeni konut yapıldığını
ve bu konutların yaklaşık yüzde
90’ının U-PVC pencereler ile donatıldığını
istatiksel olarak biliyoruz. Buradan yola
çıkarak pazarımızın, inşaat sektörünün
büyüyen yapısı içerisinde, pencere talebi
açısından çok zengin olduğunu söyleyebiliriz.
Pencere arzı açısından bakıldığında
ise Türkiye Avrupa’nın 2. büyük U-PVC
pazar hacmine sahip. Bizim pazarımız da,
diğer birçok inşaat kaleminde olduğu gibi,
hem yerli hem de yabancı markaların ciddi
bir rekabet içinde olduğu, çeşitli kalite klasmanlarında
ürün bulabileceğiniz geniş bir
yelpazeye sahip.
Son yılların yükselen ivmesinin aksine,
geçtiğimiz 2 ayda herkesin malumu olan
ekonomik değişimler haliyle bizleri de etkiledi.
Bizim gibi büyük oranda kura yani
dövize bağımlı ekonomilerde kur artışı ithal
girdi fiyat artışına sebep olur, ithal girdi
fiyat artışı maliyetleri artırır, maliyetler artınca
satış fiyatları artar, satış fiyatlarının
artması enflasyona sebep olur, enflasyon
da hem doğrudan hem de dolaylı etkileri
sebebiyle yeniden kur artışına sebep olur.
Yani ekonomi de tüm sac ayakları birbirine
bağlıdır ve birbirini harekete geçirir. Temmuzdan
bu yana yaşanan ekonomik gelişmeler,
her ne kadar konut fiyatları çok fazla
artmamış olsa da, yatırımcıların konut almak
yerine paralarını yüksek faiz getirisi
sebebiyle bankalara yatırmalarına sebep
oldu. Konut kredisi ile ev sahibi olmak isteyenler
de maalesef çok yüksek konut kredisi
faiz oranları ile karşılaşıyorlar. Konutlarını
satamayan müteahhit işletmeler hem
yürümekte olan projelerini finanse etmekte
zorlanıyorlar hem de sonraki projelerini askıya
alıyorlar veya yavaşlatıyorlar. Daralan
inşaat pazarı pencereciyi, parkeciyi, kapıcıyı,
asansörcüyü, mobilyacıyı yani herkesi
olumsuz yönde etkiliyor.
Bizler hem yaşanmakta olan olumsuz ekonomik
şartların bir dengeye oturmasını diliyoruz
hem de değişmekte olan pazar koşullarına
uyum sağlayacak yeni çözümler
üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Bayi ve Satış ağında bu yıl
nasıl bir mesafe kat ettiniz? Bu
minvalde önümüzdeki dönem için
hedefleriniz neler?
REHAU pencere çözümleri olarak Türkiye’nin,
halen faaliyette olan, ithal profil
sağlayıcısı en eski işletmesiyiz. Türkiye
U-PVC pazarında yaklaşık yüzde 70’lik
bir pazar hakimiyeti ile en çok bilinen ve
lojistik altyapısı en güçlü olan yabancı markayız.
2018 2. çeyrek sonu itibariyle Türkiye’de
30 ilde yaklaşık 90 adet yetkili üretici
bayimiz ve 15 ilde yaklaşık 80 adet yetkili
tali bayimiz var. Yani coğrafi açıdan Türki-
72
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
ye’nin 81 ilinin 45’ine, ki bu demografik açıdan
ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 85’ine
denk geliyor, doğrudan hizmet verebiliyoruz.
30 büyükşehir belediyesinin 26’sında
yetkili bayilerimiz ile yerinde hizmet verebiliyoruz.
Ayrıca bölge yöneticilerimiz henüz
olmadığımız illere periyodik ziyaretler
gerçekleştirerek hem bayi ağımızın geliştirilmesi
için çalışmalar yapıyorlar hem de
REHAU markasının bilinirliğinin artırılması
için faaliyetler yürütüyorlar.
Bugün itibarıyla, Tekirdağ’dan Rize’ye,
Bartın’dan Gaziantep’e, Muğla’dan Hakkâri’ye
kadar uzanan geniş bir yelpazede,
Türkiye’de REHAU pencere çözümlerine
ulaşamayacağınız bir ilçe dahi yok diyebiliriz.
Bayilik verilmesi noktasında çok hassas
davranıyoruz. Bünyemize katmak istediğimiz
işletmeleri, deyim yerindeyse ince
eleyip sık dokuyoruz çünkü bu karşılıklı
ticaretin uzun soluklu olması bizim birinci
önceliğimiz durumunda. 2018 yılında da
ülke genelinde stratejik anlamda birkaç
nokta atışı yaptık diyebilirim. Bu yeni bayilikler
ile hem marka bilinirliğimizin hem
de satış hacmimizin artmasını diliyoruz.
Önümüzdeki dönemde de yine yetkili bayilerimizin
bulunmadığı şehirlerde bayilikler
vermeyi hedefliyoruz ve çalışmalarımızı bu
doğrultuda sürdürüyoruz.
Rekabet noktasında ürün ve
fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl
belirliyorsunuz?
REHAU kurulduğundan bu yana polimer
bazlı malzemelere ilişkin özgün formülasyonlarla
yeni uygulama alanları geliştirmeyi
amaç edinmiş. Yani REHAU’yu rakiplerinden
ayıran temel özellik aslen araştırma
ve geliştirme odaklı, yenilikçi ruha sahip bir
işletme olmasıdır.
REHAU bir ürün geliştirirken ve sonrasında
üretirken öncelikle enerji tasarruflu
olmasına, yenilenebilir enerjilerin kullanımına
ve sağlıklı bir gelecek için ekolojik
ve ekonomik kalıcı katkıların olup olmadığına
bakıyor. Bu öncelikler REHAU’yu
yapı, otomotiv ve endüstri alanında polimer
bazlı çözümlerin lider sistem ve servis
tedarikçisi haline getiriyor. Bugüne kadar
en çok üzerinde durduğumuz konuların
başında Ar-Ge geliyor ve aslında REHAU
gücünü Ar-Ge’ye verdiği değerden alıyor.
Bu vizyonla REHAU, sürekli araştıran ve
süzgecinden geçen fikirlerden geliştiren
bir işletmedir ve var olan ürünlerimizin ortak
özelliği enerji verimliliğine odaklanmış
olmalarıdır. Çünkü pencere, yapıdaki bir
boşluğu herhangi bir şekilde kapatan bir
ürün değildir. Pencere, bir yapıdaki toplam
enerji kayıplarının yaklaşık yüzde 35’ini
kapsar. Yani bir başka deyişle; doğru ürün
ile binanızdaki toplam enerji kayıplarından
yaklaşık yüzde 35 kadar enerji tasarrufu
sağlarsınız. REHAU dünyasında bu yaklaşım
hem son kullanıcı açısından, hem
doğal kaynakların korunması bakımından
hem de ülke ekonomisi açısından hayati
öneme sahip. Dolayısıyla üzerinde çalıştığımız
aday ürünlerimizde de önceliğimiz
yine enerji verimliliği ve doğal kaynakların
korunması oluyor haliyle. Bu bakış açısı
ürünlerimizin kalitesine doğrudan yansıyor
ve son kullanıcı da karşılık buluyor. Bu da
bizleri çok memnun ediyor.
Bunların dışında satış sonrasındaki servis
ve hizmet kalitesi de REHAU’yu rakiplerinden
ayıran önemli bir etkendir. Evinde
REHAU penceresi olan bir ev sahibi veya
REHAU ile ilgili bilgi almak isteyen bir müşteri
adayı genel merkezimizi veya yetkili
bayimizi arayarak tüm sorunlarına çözüm
veya tüm sorularına cevap bulur.
Markalaşmanın rekabetteki
yeri nedir? Bu konudaki
çalışmalarınızdan biraz bahseder
misiniz?
Markalaşmak, rekabette bir hatta birden
fazla adım ileride olabilmek açısından son
derece önemli bir konu. Bugün bir tıraş bıçağı
veya bir mendil belli bir markanın ismi
ile anılıyorsa bu, söz konusu pazarda lider
ve belirleyici olmayı ve hatta yeniliklerin
öncüsü olmayı başarmalarından kaynaklıdır.
Bazen bu sadece bir pazarlama dehasının
başarısıdır bazen de ürünlerin ilk
veya tek olmaları veya ürünlerin kalitesiyle
veya özellikleriyle ilgili bir başarıdır. Pazarında
markalaşmayı başarmış ürünler veya
işletmeler belirleyici olurlar. Kural koyarlar,
ölçü belirlerler, alışkanlık yaratırlar, pazarlarına
meyil verirler. Markalaşmış ürünler
veya işletmeler rekabette her zaman 1-0
önde olarak sahaya çıkarlar. REHAU’nun
pencere pazarında ve hatta polimer bazlı
ürünler pazarında markalaşmış olduğunu
tereddütsüz söyleyebiliriz. Bu gerçeği bazen
bir proje görüşmesinde, bazen bir son
kullanıcı ziyaretinde, bazen sektör temsilcilerinin
katıldığı uluslararası bir fuarda
veya bir tedarikçi pazarlığında açık olarak
görebiliyoruz. Biz de REHAU markasının
temsilcileri olarak kendimizi öncelikle
müşterilerimize, iş ortaklarımıza ve çalışanlarımıza
yönelik sorumluluğumuz ile
tanımlıyoruz. Attığımız her adımda gelecek
kuşaklar açısından düşünüyor ve sürdürülebilirliğe
odaklanıyoruz. Satış ve pazarlama
faaliyetlerimizde özellikle üstünde
durduğumuz en önemli konu bu. Böylece
markamızın tüm değerlerine sıkı sıkıya
bağlı kalıyoruz ve REHAU markasını kullanıcının
gözünde farklı bir konuma getiren
özellikleri de temsil etmiş oluyoruz aslında.
Mevlüt Topbaşlı
REHAU Türkiye Pencere Çözümleri Satış Müdürü
Tüketici beklentileri sürekli
değişiklik gösteriyor. Bu değişim
sektörü nasıl etkiliyor? Bu değişim
sürecinde siz kendinizi nerede
görüyorsunuz?
Bizler esasen ürün arzında veya öncesindeki
ürün geliştirme sürecinde son kullanıcının
veya bir başka değişle tüketicinin
ihtiyaçlarını takip ediyoruz. Amacımız bir
yandan tüketicinin ihtiyacına cevap vermek
bir yandan da tüketicinin ihtiyacını
daha doğru koşullarla ve mümkün olduğu
ölçüde günümüzün teknolojik gelişimlerine
paralel olarak karşılayabilmek.
Bu bağlamda pencere sektörünü uluslararası
açıdan değerlendirdiğimizde bugün en
çok ısı yalıtımı, ses yalıtımı, hırsızlığa karşı
koruma, enerji verimliliği ve geniş görüş
açısı özellikleri öne çıkıyor. Sektör oyuncuları,
talep sahipleri ve son kullanıcılar bu
özellikler açısından eski dönemlere göre
çok daha bilinçli hale geldiler ve ürünleri bu
özelliklere göre sınıflandırıyorlar. Müşteriler
bir pencereyi değerlendirirken öncelikle
uzun vadedeki faydalarının ne olduğunu
sorgulamaya başladılar. Bu eğilimin bir
çıktısı olarak sektör “nitelikli ürün” üretmeye
odaklanıyor ve bu ortak bilinç sayesinde
enerji tasarrufu sağlayan katma değerli
ürünler rağbet görüyor.
Ancak ülkemizde durum maalesef biraz
farklı. Ülkemizdeki plastik profil sektörü hacim
açısından her ne kadar Avrupa’nın en
büyük pazarlarından biri olsa da arz edilen
ürünler açısından kalite sorunu olduğu çok
açık. Az önce bahsettiğim “bilinç düzeyi” ile
ilgili çalışmalar yapmamız ve son kullanıcıyı
nitelikli ürün talep etmeye yönlendirmemiz
gerektiğini düşünüyorum. REHAU
olarak mesaimizin büyük bölümünü sektör
paydaşlarına pencerenin yapıdaki en
önemli unsurlardan biri olduğunu anlatmak
için ayırıyoruz ve bu noktada ciddi bir başarı
yakaladık. REHAU markasının bizlere
yüklediği “öncü olma” sorumluluğu ile buna
çok önem veriyoruz.
Yapı Malzeme Ekim 2018 73
“Geleceğin mimari yapılarının inşa
edilmesinde, önemli bir misyon
üstlendiğimizi düşünüyoruz”
“Sektörümüzde markalaşmanın yolu, AR-Ge ve inovasyondan geçmektedir. Saray
Alüminyum ürünleri ile donatılmış yapıların sayısını global ölçekte her geçen gün daha
da artırmak temel amaçlarımızdan biri. Bunun için dünyanın dört bir yanında, farklı
coğrafyalarda yaşayan tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını keşfetmeye odaklanıyoruz. Yıllık
bütçemizin yaklaşık %5’ini Ar-Ge’ye ayırarak, yenilikçi ürünler geliştiriyoruz.”
Dosya
Kapı, pencere, cephe ve küpeşte sistemleri,
alüminyum kompozit panel, PVC
kapı ve pencere sistemleri, panjur sistemleri
ve makina, aydınlatma, asansör
vb. sektörlerinin ihtiyacı olan çeşitli şekil
ve büyüklükte sanayi profilleri ve standart
kesitli profiller üreten Saray Alüminyum,
1980’den bu yana, geliştirdiği öncü ve
yenilikçi iç ve dış cephe çözümleriyle geleceğin
mimari yapılarının inşa edilmesinde
büyük rol oynuyor. Türkiye’nin ilk 200
şirketi arasında yer alan firma, üretiminin
%35’ini Avrupa, Afrika ve Asya’da 50’yi
aşkın ülkeye ihraç etmekte.
Saray Grup Yönetim Kurulu Üyesi Talin
Saraylı Dikici ile gerçekleştirdiğimiz
röportaj çalışmamızda
gerçekleştirdikleri projeler, pazardaki
yenilikler ve önümüzdeki
döneme dair planlarını ele almaya
çalıştık.
Firmanızın pazardaki
faaliyetleri hakkında kısaca
bilgi verir misiniz?
Saray Alüminyum yaklaşık 40
yıldır, Türkiye ekonomisinin lokomotif
sektörlerinden biri olan
inşaat sektörüne yönelik yüksek
kalitede üretim yapıyor. Saray
çatısı altında iki ayrı üretim tesisimizde
alüminyum kapı, pencere,
cephe ve küpeşte sistemleri,
alüminyum kompozit panel, PVC
kapı ve pencere sistemleri, panjur
ve kepenk sistemleri üretiyor,
geliştirdiğimiz iç ve dış cephe çözümleriyle
mimari yapıların inşa
edilmesinde büyük rol oynuyoruz.
Saray Alüminyum Türkiye’nin ilk
300 sanayi şirketinden biri… Geliştirdiğimiz
yüksek performanslı
inovatif ürünlerle, geleceğin
mimari yapılarının inşa edilmesinde,
yaşam kalitesinin yükseltilmesinde
önemli bir misyon üstlendiğimizi
düşünüyoruz. Proje
ve AR-GE birimlerimiz mimari ofislere ve
yapı yatırımcılarına cephe tasarımından
uygulamasına, tüm aşamalarda teknik
destek veriyor, çok katlı ve nitelikli yapılar
için özel cephe çözümleri sunuyor.
Bugün, yurt içinde ve dışında pek çok
yapı projesi Saray Alüminyum’un ısı verimliliği
yüksek ürünleri ile giydiriliyor. Örneğin,
Viaport Venezia, Tema İstanbul,
Kale Avrupa, One Tower Ankara, Moment
İstanbul, Aypark İzmir, Gaziantep Iconova,
gibi büyük projelerin tercihi Saray Alüminyum.
Projeye özel olarak geliştirilen giydirme
cephe, bondingli cephe, panel cephe,
kapı, pencere sistemleri ve alüminyum
kompozit panelleri ile mimar ve tasarımcılara
estetik, güvenlik ve ısı yalıtımının
ön planda tutulduğu yaratıcı ve özgün
binalar yapmak için sınırsız fırsatlar sunmaktayız.
Üretim tesislerimiz İstanbul Güneşli ve
Tekirdağ Çerkezköy’de bulunuyor. Yaklaşık
100 bin m² kapalı alana sahip bu
tesislerde, yılda 3,5 milyon metrekare
alüminyum kompozit panel, 30 bin ton
alüminyum profil, 20 bin ton PVC profil
üretiyoruz. Bu üretimin yaklaşık %40′ını
Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve Asya’da
50’yi aşkın ülkeye ihraç ediyoruz.
74
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
İnşaat piyasasındaki
dalgalanmalardan ne ölçüde
etkileniyorsunuz? Satışların
sürekliliği konusunda neler
söylemek istersiniz?
İnşaat piyasasındaki dalgalanma elbette
tüm sektörler gibi bizi de etkiliyor. Ancak
%40’a varan ihracat oranımız ve makine,
elektrik elektronik, ısıtma ve soğutma
gibi pek çok sektöre ürün tedariki yapıyor
olmamız, piyasalardaki dalgalanmaların
oluşturduğu olumsuz etkiyi bertaraf etmemizi
sağlıyor.
Toplam satış ve ciromuzun yaklaşık yüzde
%40’ını ihracattan elde ediyoruz. Şirket
bünyesinde ihracat şampiyonu ise PVC
Kapı ve Pencere sistemleri oldu. Geçen yıl
bu ürün grubundaki üretimin yüzde 98’ini
yurt dışına ihraç ettik.
Saray çatısı altında 2017 yılında toplamda
yaklaşık 195.000.000 TL ihracat gerçekleştirirken,
2018 yılında ihracat hedefimizi
330.000.000 TL olarak belirledik.
Yine 2018’de ihracata yönelik önemli bir
hamlemiz de yurtdışı yetkili bayi ağımızı
genişletmek oldu. Gelecek yıl bu alana yönelik
çalışmalarımıza daha da hız kazandıracağız.
İhracat başarımız nedeniyle Saray markası
yurtdışında da çeşitli yapılarda sıklıkla
karşımıza çıkabiliyor. Yalnızca yurt içinde
değil yurt dışında da pek çok büyük proje
Saray Alüminyum ürünlerini tercih ediyor.
La Rambleta Theater Valencia, Porta Batumi
Tower Batum, Hotel Hills Bosna Hersek
bu projelerden yalnızca birkaçı...
Rekabet noktasında ürün ve
fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl
belirliyorsunuz?
Stratejimizi “yüksek performanslı inovatif
ürünler” şeklinde özetlemek yanlış olmaz.
Temel prensiplerimizin başında kaliteden
asla ödün vermeden üretim yapmak geliyor.
Yaklaşık 40 yıldır, yüksek kalitede, iyi
ve en doğru ürünlerle tüketicilerimizi buluşturmaya
çalışıyoruz. Farklı coğrafyalardaki
tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını belirleyip,
çözüm sunan yenilikçi ürünler geliştiriyoruz.
Bu vizyonla geliştirdiğimiz ürünlerle ve
bu ürünlere yönelik uygun fiyat politikalarımızla
rakiplerimizden ayrıştığımızı söyleyebilirim.
Nano kompozit panel, B1 yanmazlık sınıfı
kompozit panel, A2 yanmazlık sınıfı
embossing kompozit panel, A2 yanmazlık
sınıfı mineral dolgulu kompozit panel, ve
alüminyum cotta dış cephe kaplama malzemesini
Türkiye’de ilk defa pazarla biz
buluşturduk. Bu da pazarda benzersiz ve
rakipsiz olmamızı sağlıyor.
Markalaşmanın rekabetteki
yeri nedir? Bu konudaki
çalışmalarınızdan biraz bahseder
misiniz?
Küreselleşen dünya ekonomisi içerisinde
mevcut konumlarını korumak ve rekabetçi
piyasa koşulları karşısında yerini sağlamlaştırmak
isteyen tüm firmalar, kuşkusuz
rakiplerinden farklılaşarak ve değişen koşullara
uyum sağlayarak bu amaçlarına
ulaşabilirler. Dolayısıyla güçlü ve orijinal
markalar oluşturmaları ve oluşturdukları
bu markaları çeşitli stratejilerle destekleyip
geliştirmeleri gerekmektedir. Nihayetinde
markalaşma, rekabet kavramının somutlaşmış
hali olup, bir firmanın organizasyon
yapısının tamamını ilgilendirmektedir.
Sektörümüzde markalaşmanın yolu, AR-
Ge ve inovasyondan geçmektedir. Saray
Alüminyum ürünleri ile donatılmış yapıların
sayısını global ölçekte her geçen gün daha
da artırmak temel amaçlarımızdan biri. Bunun
için dünyanın dört bir yanında, farklı
coğrafyalarda yaşayan tüketicilerin istek
ve ihtiyaçlarını keşfetmeye odaklanıyoruz.
Yıllık bütçemizin yaklaşık %5’ini Ar-Ge’ye
ayırarak, yenilikçi ürünler geliştiriyoruz.
Tüketici beklentileri sürekli
değişiklik gösteriyor. Bu değişim
sektörü nasıl etkiliyor? Bu değişim
sürecinde siz kendinizi nerede
görüyorsunuz?
Saray Alüminyum olarak, Ar-Ge çalışmalarımız
sonucu geliştirdiğimiz yeni ürünlerle
ürün farklılaşması sağlıyoruz. Bazen tüketici
beklentilerine göre ürün geliştiriyor
bazen de bir adım öne geçip ihtiyaçları
öngörerek ürün geliştiriyoruz. Şirketimizin
Ar-Ge çalışmalarını oluşturan konuların
başında, yeni veya iyileştirilmiş ürün geliştirerek
daha önce karşılanamayan ihtiyaçlara
cevap vermek, yeni ve/veya performansı
artırılmış ürün geliştirerek müşteri
memnuniyetini arttırmak bulunuyor. Bunların
yanı sıra, yeni pazarlama yöntemleri
geliştirmek ve geliştirilen ürünün ticarileştirilerek
pazara yayılmasını sağlamak da
temel hedefler arasında yer alıyor. Öte
yandan yurt dışındaki fuarlara katılarak,
hızla değişen ve dönüşen sektör normlarını
yakalamayı, yeniliklerin sadece takipçisi
değil, aynı zamanda ilk uygulayıcısı olmayı
amaçlıyoruz.
Örneğin, bu yıl ilk kez piyasaya sunduğumuz
SARAYROLL Panjur ve Kepenk Sistemleri,
Korkuluk Sistemleri ve Motorlu Giyotin
Pencere ve Küpeşte Sistemleri, farklı
alanlarda tüketici beklentilerini karşılamaya
yönelik geliştirildi.
Örneğin, SARAYROLL markalı Panjur ve
Kepek Sistemleri, tüketicilerin beklentilerinde
en üst sıralarda yer alan ısı ve ses
izolasyonu sorununa maksimum çözüm
sağlıyor. Sistemler, hem monoblok hem de
dıştan takma olmak üzere iki ayrı sistemde
üretiliyor. Her iki sistemde de kullanılan poliüretan
iç dolgusu, ısı ve ses izolasyonunu
maksimum boyuta çıkarıyor, mükemmel
bir yalıtım avantajı sunuyor. Yerli ve yabancı
markalı tüm pencere ve kapı sistemleriyle
uyum sağlayan SARAYROLL, ahşap
desenli olarak üretilebildiği gibi çok geniş
renk seçenekleri de sunarak benzerlerinden
farklılaşıyor.
Bir diğer ürünümüz ise Korkuluk Sistemleri
idi. Bildiğiniz gibi korkuluk sistemleri, son
dönemde yapı sektörünün vazgeçilmez
estetik unsurlarından biri oldu. Biz Saray
olarak bu estetiğe tartışılmaz bir güven unsurunu
da kazandırdık.
Kısa bir süre önce geliştirdiğimiz Motorlu
Giyotin Pencere ve Küpeşte Sistemiz de
tüketicilerden yoğun ilgi görüyor. Tamamen
açıldığında küpeşte görevi gören, kapatıldığında
pencereye dönüşen bu ürün,
kumandasına tek bir dokunuşla yaşam
alanlarını açık mekânlara dönüştürebilme
özelliği ile öne çıkıyor. Yine yeni nesil mimarinin
sıkça kullandığı bir fonksiyona tartışılmaz
bir kalite ve güvenlik getiriyoruz.
76
Yapı Malzeme Ekim 2018
“Türkiye lideri olan Alimex’in,
Avrupa’nın da en iyisi olmasını amaçlıyoruz”
“Türkiye ve Avrupa’daki Ar-Ge departmanlarının yürüttüğü çalışmalarla ürünlerimizi
geliştirerek, yeni tasarımlara imza atıyoruz. Birçok üründe kendini gösteren kişiselleştirme,
enerji tasarrufu ve akıllı sistemleri kendi tasarımlarımızda da uyguluyoruz. Standart
ve kimliksiz kapı ve pencerelerin yerine kişiye özel yaptığımız üretimini teknoloji ile
birleştirdiğimiz ürünler bizi pazarda öne çıkarıyor.”
1993 yılında İsviçre’nin başkenti Zürih’te
kurulan Alimex Alüminyum, aynı yıl içinde
Türkiye’de de faaliyetlerine başladı.
Sunparadise ve Windoor ile birleşerek
Wingroup şirketler bünyesinde faaliyet
gösteren firma, 15000 m 2 kapalı üretim
sahası ve 350 çalışanıyla pazardaki payını
her geçen gün artırmakta.
Alimex Alüminyum Genel Müdürü Galip
Arbak ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,
Türkiye pazarındaki faaliyetlerini,
önümüzdeki döneme dair plan ve
projelerini konuştuk.
Firmanızın pazardaki faaliyetleri
hakkında kısaca bilgi verir
misiniz?
Alüminyum doğramadan kış bahçesi,
pencere ve kapı üretimi yapan Alimex
Alüminyum, kendi Ar-Ge departmanında
yürüttüğü yeni ürün ve ürün geliştirme
Galip Arbak / Alimex Alüminyum Genel Müdürü
çalışmalarının yanı sıra sektör gereksinimleri
ve müşteri talepleri doğrultusunda
yenilikçi tasarımlara imza atıyor. Dış ve iç
alanı birleştirebilecek ve isteğe bağlı dış
alanı kapatıp yaşam alanına dâhil edecek
sistemler üzerine engin bir uzmanlığımız
bulunuyor.
Alimex olarak 2007 yılından bu yana
Wingroup çatısı altında üretimini gerçekleştirdiğimiz
ürünlerimizi, sektöründe
Avrupa lideri olan Sunparadise markası
altında pazara sunuyoruz. Ayrıca müşterilerimizden
gelen talepler ve sektör ihtiyaçları
doğrultusunda özel tasarım ürünlerin
üretimini de gerçekleştiriyoruz.
Yurtdışı merkezli bir grubun üretim ayağını
oluşturduğumuzdan imalatımızın büyük
bir çoğunluğunu yurt dışına gönderiyoruz.
Ürünlerimiz ağırlıklı olarak merkez
Avrupa ve İskandinav ülkelerinde satılıyor.
Dubai, Kuveyt, Ürdün, Lübnan yeni
pazarlarımız arasında yer alıyor. 2019 yılı
hedeflerimiz içinde Rusya pazarına da
girmek bulunuyor.
İnşaat piyasasındaki
dalgalanmalardan ne ölçüde
etkileniyorsunuz? Satışların
sürekliliği konusunda neler
söylemek istersiniz?
İnşaat sektöründe yaşanan her türlü değişiklik
doğrudan bizim sektörümüze de
etki ediyor. Yurt içinde gerçekleştirdiğimiz
projelerde bu etkiyi hissedebiliyoruz. Ancak
üretiminin çoğunu yurt dışına ihraç
eden bir firma olduğumuz için satışlarımızda
şu ana kadar ciddi oranda bir etkilenme
yaşamadık.
Butik üretim yapmakla birlikte yılda yaklaşık
40 bin projeye imza atıyoruz. Yani
yıllık siparişimiz 40 bin adedi buluyor.
2016’da 300 bin metrekare olan üretimimiz
2017’de 350 bin metrekareye ulaştı.
Yıllık üretim kapasitemiz ise 400 bin metrekare.
Firmamızın geçen yıl Avrupa konsolide
satışları 75 milyon Euro olarak gerçekleşti
ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin açıkladığı
ilk 1000 ihracatçı firma listesinde
824’üncü sırada yer aldık. Kendi sektöründe
en çok ihracat yapan firmayız.
78
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
Türkiye satışlarında 2017 yılını cirosal
olarak yüzde 270 büyüme ile kapattık.
2018’in ilk çeyreğinde ise Türkiye satışları,
yıllık satış bütçesinin üzerinde gerçekleşti.
Geçen yıl 4,5 milyon TL olan Türkiye
satış cirosu 2018’de 10 milyon TL’yi
aşmasını bekliyoruz. Önümüzdeki üç yıl
içinde ise satınalmalarla birlikte yurtiçi
ciromuzun 150 milyon TL’ye ulaşacağını
öngörüyoruz.
Bayi ve Satış ağında bu yıl
nasıl bir mesafe kat ettiniz? Bu
minvalde önümüzdeki dönem için
hedefleriniz neler?
Butik üretim yaptığımız için ürünlerimiz
yapı marketlerde bulunmuyor. Yurt genelindeki
27 bayiimiz aracılığı ile müşterilere
ulaşıyoruz. Bayii sayımızı 50’ye çıkarmayı
hedefliyoruz. Öte yandan öncelikli
hedef kitlemizi mimarlar oluşturuyor.
Rekabet noktasında ürün ve
fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl
belirliyorsunuz?
Daha çok kullanıcıya özel tasarımlar yapıyoruz.
Türkiye ve Avrupa’daki Ar-Ge
departmanlarının yürüttüğü çalışmalarla
ürünlerimizi geliştirerek, yeni tasarımlara
imza atıyoruz. Birçok üründe kendini gösteren
kişiselleştirme, enerji tasarrufu ve
akıllı sistemleri kendi tasarımlarımızda da
uyguluyoruz. Standart ve kimliksiz kapı
ve pencerelerin yerine kişiye özel yaptığımız
üretimini teknoloji ile birleştirdiğimiz
ürünler bizi pazarda öne çıkarıyor.
Markalaşmanın rekabetteki
yeri nedir? Bu konudaki
çalışmalarınızdan biraz bahseder
misiniz?
Ürünlerimizi Sunparadise markası altında
pazara sunuyoruz. 2015 yılından önce
sadece Avrupa’ya satış yaparken, faaliyete
geçirdiğimiz Türkiye satış
şirketimiz vasıtasıyla bu yıldan sonra iç
pazarda faaliyet göstermeye başladık.
Yurtiçi çalışmalarımız çok eski olmasa
da markalaşma konusunda kısa sürede
oldukça yol aldık. Bu başarıda Sunparadise’ın,
Avrupa pazarındaki payı da etkili
oldu. Yurtiçinde konut, otel, restoran, kafe
gibi mekanlara satış yapıyoruz. Bazı referanslarımız
arasında Nusr.Et, Lacivert,
Huqqa, The Market, Go Meso, Mado, Develi,
Nişantaşı Brasserie, Lale Hotel, Polat
Hotel, Park Inn by Radisson yer alıyor.
Tüketici beklentileri sürekli
değişiklik gösteriyor. Bu değişim
sektörü nasıl etkiliyor? Bu
değişim sürecinde siz kendinizi
nerede görüyorsunuz?
Bugün artık daha bilinçli bir tüketici kitlesine
hitap ediyoruz. Müşteri ne istediğini
biliyor. Artık piyasaya sunulan
ürünlerle yetinmeyen
tüketici, pazara sunulan
alternatiflerde söz sahibi
olabiliyor. Bu noktada
biz kendimizi avantajlı
görüyoruz. Çünkü seri
üretim yapmıyoruz. Üretimimiz,
kişisel tercihler
doğrultusunda şekilleniyor.
Yani ihtiyacını bilen
ve belli estetik kaygısı
olan günümüz tüketicisine
yönelik projeler üretiyoruz.
Kullandığımız artırılmış
gerçeklik ve sanal
gerçeklik uygulamaları
ile kendi sektörümüzde
öncü durumdayız. VR (Virtual Reality) uygulamamızda
kullanıcı, senaryolaştırdığımız
bir evin içinde gezerek, ürünlerimizi
deneyimleyebiliyor. AR (Augmented Reality)
uygulamamızda ise hem proje sahibi
hem de bayilerimiz için önemli özellikler
taşıyan bir aplikasyon. Müşteriye istediği
ürünün yerini gösteriyor. Aplikasyonla
birlikte müşterinin cep telefonunu istenen
yere doğru yönlendiriyoruz, ürünü seçiyoruz,
ölçülerini elimizle ayarlıyoruz, rengini
seçiyoruz, onay aldıktan sonra proje
siparişe dönüşüyor ve fabrikaya sipariş
olarak geliyor. Fiyatı hemen çıkıyor, değişiklik
isteniyorsa hemen yapılıyor. Bütün
sistemleri bu aplikasyona uyarladık. Böylece
büyük bir hız kazandık.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
2020 yılına kadar sektöründe Türkiye lideri
olan Alimex’in, Avrupa’nın da en iyi
alüminyum doğrama firması olmasını
amaçlıyoruz. İskandinav pazarına özel
ürettiğimiz korkuluk sistemlerinde 2016
ve 2017 yılı oldukça başarılı geçti. Bu
ürün sistemlerinde metraj olarak Avrupa’da
ilk üçteyiz.
Tesisimize yatırımlarımız sürüyor. Hali
hazırda kapasite artırımına yönelik 7 milyon
Euro’luk bir yatırımı 2018 itibarı ile
tamamlamış olacağız. Bununla birlikte 5
yıllık bir zaman dilimi içinde şirket satın
alma gibi bir planımız da mevcut.
Alimex’te yaş ortalamamız 31. Çok dinamik
ve tutkulu bir ekibiz. Son 3 senede
insan kaynağımıza yönelik yaptığımız
özenli çalışmalar sonucunda inovasyon
skorumuz oldukça yükseldi, yurtiçi satışta
inanılmaz bir başarı elde ettik ve
hayallerimizin ötesine geçen bir IT ekibi
yarattık. Bu başarılarımızı toplumsal
fayda gözeterek gerek başka firmalarla
gerekse üniversitelerimizle paylaşıyoruz.
Ciromuzun %1.5 ile % 2’si kadarını Ar-Ge
çalışmalarına ayırıyoruz. 2017 yılının sonunda
da Alimex, Tasarım Merkezi olarak
tescillendi.
Yapı Malzeme Ekim 2018 79
CSB toplanır lamel sistemi teknolojisi binaları koruyor
Güneş, rüzgâr ve
yağmura karşı Schüco
Schüco tarafından geliştirilen toplanır lamelli yeni CSB
(Concealed Shaped Blind) alüminyum güneş kırıcı sistem,
9-10 rüzgar yükünde bile güvenle çalışacak şekilde üretildi.
Tam olarak kapalı olduğu zaman bile sağladığı % 23‘ten
fazla dış görüş oranı ile manzarayı izlemenizi sağlar.
Schüco FWS 50/60 cephe sistemine
dışta tamamen entegre olan güneş gölgeleme
sistemi Schüco CSB, güneşli
günlerde binaya ısı girişini büyük ölçüde
azaltan bir gölgeleme çözümü sunar.
Sistem, aynı zamanda ağır rüzgâr yükü
olan günlerde de koruyucu işlevini sürdürüyor.
Sarılarak toplanan güneş kırıcı, kılavuz
rayları içinde sabit kalan ekstrüde alüminyum
lameller sayesinde 25 m / s’ye
kadar rüzgâr hızlarına dayanabilir. (Beaufort
ölçeğinde rüzgâr gücü 9-10) Yüksek
derecedeki transparanlığa (yüzde
23) ise boşluklu lamel formu sayesinde
erişilir. Doğrudan güneş ışığının tam gölgelenmesi,
21 derecelik bir güneş açısında
gerçekleşir. Güneş kırıcı C0 ve C31
- C35 arası eloksal tonlarında mevcuttur
ve bu sayede bir binanın dış tasarımına
uyum sağlar.
İmalat ve montaj avantajları
Schüco CSB güneş gölgeleme sistemi,
SchüCal yazılımına entegre edilmiştir,
böylece çok yönlü üniteler kolayca konfigüre
edilebilir. 4.6 kg/m2 güneş korumasında
ki hafif ağırlıklardan biridir. Tahrik
miline sarılır ve kurulum için hazır halde
teslim edilir. İmalatçının tek yapması
gereken yan kılavuz raylarını kesmektir.
Kayar kılavuz yan kapaklara entegre
edildiğinden, şeritleri kılavuz raylarına
geçirmenin zahmetli adımı, imalatçı için
elimine edilmiştir. İmalatçılar, aynı zamanda,
son konumu ayarlamak için zaman
alıcı manüel işlemi de es geçebilir.
Kullanıcı, ilk kullanımda perdenin üst ve
alt uç konumlarını, motorda yerleşik bir
yük kesici aracılığıyla ayarlar. Ayrıca, engel
tespitini de içeren otomatik son konum
ayarı, CSB’nin yanlış kullanımdan
dolayı zarar görmesini önler.
80
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
Reynaers, yapı
cephelerini yeni
teknolojiyle giydiriyor
Teknolojinin mimariye kattığı değerleri gündeme
taşımak amacıyla düzenlenen “Cephe Tasarımında
Yeni Teknolojiler” etkinliği Beşiktaş Deniz Müzesi çatısı
altında, Belçika orjinli alüminyum firması Reynaers, iş yapı
sızdırmazlık malzemesi üreticisi Tremco illbruck ve cam
sektöründeki Şişecam Topluluğu üyesi Şişecam Düzcam,
iş birliği gerçekleşti.
21’nci yüzyılın dijital çağ olarak adlandırıldığını
hatırlatarak paneli başlatan Şişecam
Düzcam Kaplamalı Camlar ve Franchise
Müdürü Esra Aydınoğlu, 2016 verilerine
göre dünyadaki 7 milyar insanın 3.5 milyarının
internet kullanıcısı olduğunu, 5
milyarının akıllı telefon kullandığını belirtti.
Bu hızlı dönüşümün yapılara da yansıdığını
söyleyen Aydınoğlu “camın geleceğini”
şekillendirdiklerini söyledi.
BIM Maliyeti %20 Düşürüyor
Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) çalışmalarının
kullanımını tanıtarak mikrofonu devralan
Tremco Illbruck Pazarlama ve İletişim
Müdürü Florence Compte-Sahakian her
yapı için en iyi çözümü bulmak amacını
taşıdıklarını söyledi ve “BIM platformu mimarlar
tarafından sızdırmazlık sistemleri
için hazırlandığını” belirtti.
AKM’de Yeni Cephe Teknolojisi
Nasıl Kullanıldı?
Cephede dijitalleşme başlıklı ilk oturumu
Werner Sobek Genel Müdürü Yetkin Bentürk
ile beraber sunan Tabanlıoğlu Mimarlık
Kurucu Ortağı Murat Tabanlıoğlu, AKM
projesinin cephesini ve detaylarını anlattı.
Mimaride, Avalon Sanal Gerçeklik
deneyimi
Cephede dijitalleşme başlıklı oturumun
son konuğu; pencere, kapı, cephe, sürme
doğrama, katlanır kapı ve güneş kırıcılar
için yenilikçi çözümler geliştiren Avrupa’nın
lider kuruluşlarından Reynaers Alüminyum’un
BIM & Sanal Gerçeklik Ürün Müdürü
Nina Timmermans’dı.
Timmermans konuşmasında, çözüm ortakları
mimarlar ve yatırımcılar için çalıştıklarını,
belirterek “CAD yazılımı, çizim
tahtasına elle taslak hazırlamanın yerini
otomatik işlemle değiştirdi. Bilgisayar kullanarak
2B illüstrasyonlar veya 3B modeller
üretildi. Bu, tasarım konseptlerini daha
önce hiç olmadığı kadar kolay ve verimli
bir şekilde oluşturma ve manipüle etme
yeteneği kazandırdı. BIM’in ise son on yıl
içinde yaygın olarak benimsenmesi daha
uzun sürdü,” dedi.
Timmermans “En azından teoride, BIM
tüm inşaat ekibinin bir binanın sanal bir
modelinden çalışmasına izin verir, değişiklik
ve yenilikleri test eder, daha sonra ilgili
herkes tarafından tutarlı bir şekilde takip
edilebilecek bir yaklaşıma karar verir. BIM
inşaat ekibi arasında iş birliğine yardımcı
olmak için tasarlansa da aynı zamanda
müşterinin binalarının neye benzeyeceğine
dair daha iyi bir kavrayış kazanmasını
sağlar’’ diye devam etti.
Sunumda, bu eğilimin ilerisinde, Reynaers
Alüminyumun, etkileyici teknolojinin neler
yapabileceğini göstermek için Belçika’daki
merkez ofisinde AVALON’u yarattığı anlatıldı.
AVALON Teknolojisi
Özellikle mimari uygulamalar için ve 8 kişiye
kadar gruplar için tasarlanmış, yüksek
teknolojili bir projeksiyon tabanlı sanal gerçeklik
odası. Beş taraflı projeksiyon kullanıcıyı
nihai bir VR deneyime dönüştürür.
AVALON, mimari 3D modellerini içine girebileceğiniz
sanal bir modele dönüştürerek,
binanın içinde veya etrafında her türlü
tasarım ve teknik özelliği gözden geçirmenizi
sağlar. Modeldeki değişiklikler gerçek
zamanlı olarak yapılabilir, seçenekler en
gerçekçi şekilde değerlendirilerek karar
sürecini belirler. Bu teknoloji BIM’in yerini
almaz ve asla değiştirmez, bunun yerine
planlama aşamalarını değiştirir ve yanlış
anlaşılmalardan kaynaklanan çatışmaları
ve maliyetleri önlemeye yardımcı olur.
AVALON VR oda sistemi 25 projektörden
oluşan, modeli Ultra yüksek çözünürlükte
Cave VR sistemi olarak anılan duvarlara
yansıtan son teknoloji lazer teknolojisi kullanır.
Aktif 3D gözlükler, projenin paylaşılan
3D deneyimini yaşamaya izin verir.
Antroposen Çağı’nda Denge Arayışı
Tasarımda Dijitalleşme başlıklı ikinci oturumun
konuşmacısı; Salon Architects kurucu
ortağı Y.Mimar Alper Derinboğaz İçinde
bulunduğumuz dönemi Büyük Hızlanma
(Big Momentum) çağı olarak adlandırılıyor.
Derinboğaz, ‘’her şeyin birden hızlandığı,
bütün dünyanın birbirine bağlandığı, bilgi
akışının artmasıyla üretimin de çoğaldığı
bir çağın içindeyiz’’ dedi.. Jeologların bu
çağı Antroposen çağı diye nitelendirdiğini
söyleyen mimar, insanın ilk defa dünyaya
jeolojik ölçüde zarar verebilecek noktaya
geldiğini belirtiyor.
Yapı Malzeme Ekim 2018 81
“Marka sadakatini artırıcı çalışmalar
üzerine projeler geliştiriyoruz”
“İlk olmanın verdiği sorumlulukla gerek üretim teknolojilerinde yapılan yenilikler, gerekse
son dönemde markamıza yaptığımız yatırımlarla, günümüzün rekabetçi ortamında aynı
güçle müşterilerimize hizmet etmeye devam ediyoruz. Pencereye adını veren marka olma
misyonumuz ve sahip olduğumuz sorumlulukla, bir yandan uluslararası bilgi birikimi ve
deneyimini ülkemize taşırken sektörümüzün de gelişmesine katkı sağlıyoruz.”
Kurulduğu ilk günden bu yana yaptığı
markalaşma faaliyetleri, sektöre getirdiği
yenilikler ve gerçekleştirdiği ilkler ile istikrarlı
bir şekilde yoluna devam eden Pimapen;
PVC Profil sektöründe lider firmalar
arasında yer almakta.
Uzman kadrosuyla lider konumda olmanın
sorumluluğu ve bilinci ile başarılarını
sürekli artıran firma, sürdürülebilir iş modeli
ile ürün, satış ve satış sonrası hizmet
süreçlerini dünya standartlarında gerçekleştirmekte.
Pimapen Satış Müdürü Seyfettin
Aslan ile gerçekleştirdiğimiz röportaj
çalışmamızda pazardaki son durumu,
önümüzdekidöneme dair plan/projelerini
ve Pimapen başarısının altındaki sırları
ele almaya çalıştık.
Firmanızın pazardaki faaliyetleri
hakkında kısaca bilgi verir
misiniz?
Müşterilerimizin kapı ve pencere sistemlerinde
ihtiyaç duyduğu her alanda kullanabileceği,
modern ve mimari açıdan
evleriyle uyum içinde olabilecek ürünlerimiz
bulunuyor. PVC pencere ve kapı
sistemlerinde Nirvana ve Carisma, sürme
sistemlerde ise Dynamic, Albatros, Infinity
serilerimizin üretim ve satışlarını gerçekleştiriyoruz.
Bunun yanında Pimastor
Panjur ve Pimablok Kepenk sistemlerimiz
de ürün gamımızın içinde yer almaktadır.
Kartepe Üretim ve Lojistik tesislerimizde
ürünlerimiz son teknoloji yöntemlerle iş
sağlığı ve güvenliği yükümlülükleri dikkate
alınarak üretiliyor. Yapılan tüm bu AR-
GE çalışmaları sayesinde üstün ses ve
ısı yalıtımına sahip nitelikli ürünler tasarlıyoruz.
Ülkemizdeki enerji verimliliğine
katkı sağlıyoruz. İş süreçlerimizde üretim
aşamasından son tüketiciye ulaştırma
aşamasına kadar her süreçte “İş Mükemmelliği”
modeli esas alıp sürdürülebilir bir
gelecek için çalışmalarımız devam etmektedir.
İnşaat piyasasındaki
dalgalanmalardan ne ölçüde
etkileniyorsunuz? Satışların
sürekliliği konusunda neler
söylemek istersiniz?
82
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
PVC Profil sistemlerinin pazardaki durumuna
baktığımızda yenileme/ değiştirme,
kentsel dönüşüm ve yeni projelere bağlı
olarak büyüme gösterdiğini görüyoruz.
Bildiğiniz gibi son yıllarda yenileme/değiştirme
pazarı daralmakta olup yerini
projeler almaktadır. Buna bağlı olarak son
iki yılda 2016 ve 2017 yıllarında daha çok
yeni projeler ile PVC Profil üretimi de artmış
ve 2018 ilk çeyreğe kadar da büyüme
devam etmiştir. Yılın ikinci yarısındaki durağanlığın
markamıza yansımasına rağmen
2018 yılını olumlu kapatacağımıza
inanıyoruz. Bu bağlamda satışlarımızın
sürekliliğini sağlamak adına marka sadakatini
artırıcı çalışmalar üzerine projeler
geliştirerek 2019’ a hazırlık yapıyoruz.
Bayi ve Satış ağında bu yıl
nasıl bir mesafe kat ettiniz? Bu
minvalde önümüzdeki dönem için
hedefleriniz neler?
36 yıllık marka serüvenimizde tüketici
beklenti ve taleplerini Türkiye’ye yayılan
köklü ve güçlü 300’e yakın üretici, 600’
ü aşan satıcı bayi ağımız ile sağlamaya
devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde
ise iş ortaklarımızla olan marka sadakatini
arttırarak büyümeyi hedefliyoruz.
istek, talep ve beklentisi
iş ortaklarımız
olan bayilerimiz
sayesinde bizlere
ulaşmakta olup bizlere
iç görü oluşturmamızda
yardımcı
olmaktadır. Şeffaf
marka olmanın verdiği
güvenle bilinçli
tüketicilerin olmasını
markamızın değerini
arttıracağına ve
bizi rakiplerimizin bir
adım ötesine taşıdığına
inanıyoruz. Bu
bilinç ve iç görü ile
gelecek dönemdeki
yatırımlarımıza yön
verip Ar-Ge çalışmalarımızı
destekliyoruz.
Bugün Türkiye’de 36
yıldır tüketici odaklı
çalışmalarımız sayesinde
pencereye
adını veren marka
konumundayız.
Markalaşmanın rekabetteki
yeri nedir? Bu konudaki
çalışmalarınızdan biraz bahseder
misiniz?
Türkiye’nin PVC sektöründeki ilk markası
olan ve bugün pencereye adını veren Pimapen,
36 yıldır büyümeye devam ediyor
ve etmektedir. PVC sektörünün liderlerinden
olan Pimapen’in başarısındaki en
önemli yapı taşı ilk olma özelliğinin yanında
sağladığı insan kaynağıdır.
İlk olmanın verdiği sorumlulukla gerek
üretim teknolojilerinde yapılan yenilikler,
gerekse son dönemde markamıza yaptığımız
yatırımlarla, günümüzün rekabetçi
ortamında aynı güçle müşterilerimize hizmet
etmeye devam ediyoruz. Pencereye
adını veren marka olma misyonumuz ve
sahip olduğumuz sorumlulukla, bir yandan
uluslararası bilgi birikimi ve deneyimini
ülkemize taşırken sektörümüzün de
gelişmesine katkı sağlıyoruz.
Tüketici beklentileri sürekli
değişiklik gösteriyor. Bu değişim
sektörü nasıl etkiliyor? Bu
değişim sürecinde siz kendinizi
nerede görüyorsunuz?
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bilgiye
çok daha kolay ve hızlı erişim sağlayan
tüketici dijital ortamda araştırma yaparak
ürün satın alma kararı vermektedir.
Pimapen olarak bizde dijital çağı yakından
takip ederek bu alanda çalışmalar
yapıyoruz. Bunun yanı sıra her gün
yaklaşık 1000 showrooma gelen tüketici
Seyfettin Aslan / Pimapen Satış ve Pazarlama Müdürü
Yapı Malzeme Ekim 2018 83
Dosya
“Braas için inovasyon
temel bir strateji”
“Braas açısından inovasyon en önemli strateji. Bu strateji sadece Türkiye’ye özgü değil
tüm dünyadaki operasyonlarımızda benimsediğimiz ve yakından takip ettiğimiz uzun
soluklu bir süreç. Kaliteli çözüm ve teknolojileri Avrupa ile eş zamanlı olarak ülkemizdeki
müşterilerimize sunmaya gayret ediyoruz. Bu çabaların neticesinde de ürün gamımızda bizi
farklılaştıran özgün ve inovatif ürünler ağırlıklı olarak bulunmakta.”
35 ülkede, 100’den fazla üretim tesisi ve yaklaşık 7300 çalışanı ile eğimli
çatılarda bir dünya lideri olan Braas Çatı Sistemleri, kendi uzmanlık alanında
sürekli Ar-Ge çalışmaları gerçekleştirmekte. Eğimli çatılara yönelik
tasarlanmış birbiriyle uyumlu geniş bir ürün portföyüne sahip olan firma, bu
anlamda müşterilerine üst seviyede bir hizmet sunmakta. Braas Çatı Sistemleri
Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Daniş Navaro ile gerçekleştirdiğimiz
röportaj çalışmamızda, pazardaki dalgalanmalardan tüketici beklentilerine
kadar tüm merak ettiklerimizi kendilerine sorduk. Bize vakit ayırdıkları için
sayın Navaro’ya teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz.
Firmanız hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Ülkemizde 1998 yılında faaliyete başlayan Braas Çatı Sistemleri, BMI
Group’un bir kuruluşudur. Braas, sadece eğimli çatılarla ilgili ürün ve hizmetler
sunan dünyanın lider çatı çözümleri firmasıdır. Braas Çatı Sistemleri
olarak, tamamı eğimli çatılara yönelik olarak tasarlanmış, birbiriyle tam
uyumlu ürün ve çözümlerden oluşan bir ürün gamı ile tüketicilerimize uzun
ömürlü, estetik ve fonksiyonel çatılar sunmaktayız.
İnşaat piyasasındaki dalgalanmalardan ne ölçüde
etkileniyorsunuz? Satışların sürekliliği konusunda neler
söylemek istersiniz?
İnşaat piyasasındaki dalgalanmalardan sektördeki tüm üreticiler etkilenmekte.
Ancak Türkiye, çatı sektörü açısından büyük bir ölçeğe sahip. Ye-
84
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
nilikçi ve kaliteli ürünleri, müşteri memnuniyetini
ön planda tutan hizmet anlayışı ile
birlikte sunabilen firmaların, uzun vadede
satışlarını sürdürülebilir kılmayı başaracağını
söyleyebilirim.
Braas Çatı Sistemleri de, sadece sunduğu
ürünlerle değil; tasarım desteği, keşif, metraj,
mühendislik çalışmaları ve konusunda
sürekli olarak eğitim alan uzman çözüm
ortaklarınca sağlanan anahtar teslim çatı
hizmetleri ile kurulduğu günden bu yana
sektörde fark yaratmaktadır. Bu farkın neticesinde
önemli bir sadık müşteri kitlemizin
olduğunu ifade edebilirim.
Rekabet noktasında ürün ve
fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl
belirliyorsunuz?
Braas açısından inovasyon en önemli strateji.
Bu strateji sadece Türkiye’ye özgü
değil tüm dünyadaki operasyonlarımızda
benimsediğimiz ve yakından takip ettiğimiz
uzun soluklu bir süreç. Kaliteli çözüm ve
teknolojileri Avrupa ile eş zamanlı olarak
ülkemizdeki müşterilerimize sunmaya gayret
ediyoruz. Bu çabaların neticesinde de
ürün gamımızda bizi farklılaştıran özgün
ve inovatif ürünler ağırlıklı olarak bulunmakta.
Tüketici beklentileri sürekli
değişiklik gösteriyor. Bu değişim
sektörü nasıl etkiliyor? Bu değişim
sürecinde siz kendinizi nerede
görüyorsunuz?
Az önce de belirttiğim gibi değişen tüketici
beklentilerine ve değişime her zaman ayak
uydurmayı hedefleyen Braas için, inovasyon
temel bir strateji. Bu strateji sadece
Türkiye’de değil, dünyada faaliyette bulunduğumuz
tüm ülkelerde benimsediğimiz
ve başarısını sıkı bir şekilde takip ettiğimiz
Daniş NAVARO / Braas Çatı Sistemleri Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı
ortak bir stratejidir. Braas bünyesinde daima
kısa, orta ve uzun vadeli yatırımlar ve
ürün geliştirmeler söz konusu. Uzmanlık
alanımızda, tüketicilerin beklentisini daha
üst düzeye taşıyacak ürün ve çözümleri
geliştirme ve sunma konusunda öncü bir
role sahip olduğumuzu ifade edebilirim.
Tüketicilerimize, günümüzde ulaşılabilen
en üst düzey üretim teknolojilerinden farklı
mimari tasarımlara hitap eden yenilikçi kiremit
tasarımlarına, çatıya entegre güneş
enerji sistemlerinden kaliteli çatı detay
çözümlerine kadar genişleyen çok zengin
bir ürün gamı sunmaktayız. Birçok üründe
Avrupa’daki operasyonlarımızla eş zamanlı
lansmanlar yapmaktayız. Ayrıca uzman
çözüm ortaklarımız aracılığı ile yaklaşık
20 yıldan beri sunulan anahtar teslim çatı
hizmeti gibi farklı ve özgün hizmetlerimizin,
önümüzdeki dönemde sonuçlarımız
üzerinde olumlu katkısının artacağını düşünüyoruz.
86
Yapı Malzeme Ekim 2018
“Marka olmak,
müşterilerinize yaşattığınız
deneyimlerle gerçekleşmekte”
“Müşteri beklentilerine
cevap verebilmek için
Dünya’daki örnekleri
de takip ederek
kendimizi yeniliyoruz.
Her yıl yeni ürünlerle
müşterilerimize yeni
alternatifler sunuyoruz.
Çatı sistem
ürünlerinde de kolay
uygulama ve uzun
ömürlü çözüm sunan
ürünlerimizi geliştirip
sektöre sunuyoruz.”
Ali Osman Özaydemir / Kılıçoğlu Kiremit Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
88
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
Çatılar için mükemmel kiremit ve çatı sistemlerinin
yanında, yapıların ihtiyaç duyduğu
pres tuğla, kaplama tuğla ve terra
cotta karolarıyla sektörünün tartışmasız
lideri konumunda olan Kılıçoğlu, kurulduğu
günden bu yana her zaman standartların
üzerinde özelliklere sahip ürünleriyle kalite
ve güvenin adresi olmuş. Son dönemde
tamamen kendi imkanlarıyla geliştirmiş olduğu
Megaron Yeni Nesil Çatı Teknolojileri
ile artık müşterilerine çatı sistemlerine dair
her noktada en sağlıklı hizmeti veren şirket,
sürekli yenilenen teknolojilerle günden
güne büyümeye devam etmektedir.
Kılıçoğlu Kiremit Pazarlamadan Sorumlu
Genel Müdür Yardımcısı Ali Osman Özaydemir
ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,
Kılıçoğlu’nun son dönemdeki
faaliyetleri, önümüzdeki döneme dair plan/
projeleri ve Megaron Teknolojilerini ele almaya
çalıştık.
Firmanızın pazardaki faaliyetleri
hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
1927 yılında Eskişehir’de kurulan Türkiye’nin
ilk kiremit fabrikalarından olan Kılıçoğlu
günümüzde yapı sektörünün önderleri
arasında yer almaktadır. Kılıçoğlu
bu yıl 91. yılını kutluyor. Sektörde ilkleri
gerçekleştirmiş kendi sektörünün lideri konumunda
bir markadır. Kılıçoğlu olarak kurulduğumuz
günden bu yana milyar adetten
fazla kiremit üretimi gerçekleştirdik,
yaptığımız AR-GE çalışmaları neticesinde
ürünlerinde ve hizmetlerinde çeşitlilik sağladık.
Bugün kurulu kapasiteyle kiremit
üretimimiz Megaron Çatı Teknolojileri ile
birlikte yıllık 8 Milyon metrekareye çıkmıştır.
Eskişehir’de bulunan Türkiye’nin en
yüksek kapasitesine sahip tam otomatik
fabrikamız ve sürekli yenilenen teknolojilerle
günden güne büyürken, ürün kalitesini
her geçen gün bir adım daha ileriye
taşıyoruz.
İnşaat piyasasındaki
dalgalanmalardan ne ölçüde
etkileniyorsunuz? Satışların
sürekliliği konusunda neler
söylemek istersiniz?
İnşaat piyasasındaki dalgalanmalar bizler
de diğer tedarikçi firmalar gibi etkiliyor tabii,
ancak kiremit ve çatı sektöründe yenileme
pazarı dediğimiz bir alternatif pazarımız
var. Bu süreçte evinin çatısını yenilemek
isteyen, renovasyonu yapılan çatılara hizmet
verebiliyoruz. Ayrıca yeni çatı pazarında
evinin çatısında uzun ömürlü ve kaliteli
ürünleri kullanmak isteyen, anahtar teslim
çatı hizmeti isteyen son müşterilerimize
uzman bayilerimiz aracılığı ile hizmet veriyoruz.
Çatıda sunduğumuz malzeme alternatifleri
piyasadaki müşterilerimiz açısından önemli
bir karar noktası oluşturuyor. Bu da dalgalanmaların
olduğu bu zamanlarda bize
avantaj sağlıyor.
Bayi ve Satış ağında bu yıl
nasıl bir mesafe kat ettiniz? Bu
minvalde önümüzdeki dönem için
hedefleriniz neler?
91 yıllık bir marka olarak oldukça sağlam
ve sadık bir bayi profilimiz var. Kılıçoğlu
güven veren marka imajı ile bayileriyle
yıllardır süren işbirliğini devam ettiriyor.
Bunun yanında 2018 yılında uzman bayi
ağımızda önemli atılımlar yaptık yeni uzman
bayilerimizi Megaron Çatı Teknolojileri
markamıza dahil etmenin mutluluğunu
yaşıyoruz. Uzman bayi sayımız 2018 yılında
26’ya ulaştı. Önümüzdeki dönemde
bu sayının 2018 yılında olduğu başarılı bir
şekilde artmasını hedefliyoruz.
Rekabet noktasında ürün ve
fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl
belirliyorsunuz?
Rakiplerimizden ziyade sağladığımız deneyim
ve faydaya göre fiyatlarımızı belirliyoruz.
Markalaşmanın rekabetteki
yeri nedir? Bu konudaki
çalışmalarınızdan biraz bahseder
misiniz?
Marka olmanın müşteri tercihleri açısından
çok önemli olduğunu düşünüyorum. Marka
müşteriler açısından güven veren bir unsur.
Biz de markalarımıza önemli yatırımlar
yapıyoruz. Marka imajımızı müşteriler nezdinde
hep iyi yerlerde konumlandırıyoruz.
Bu sadece yapmış olduğunuz logo broşür
vs ile olmuyor tabiki, marka olmak yılların
getirdiği birikimle ve müşterilerinize yaşattığınız
deneyimle oluyor.
Tüketici beklentileri sürekli
değişiklik gösteriyor. Bu değişim
sektörü nasıl etkiliyor? Bu değişim
sürecinde siz kendinizi nerede
görüyorsunuz?
Müşteri beklentilerine cevap verebilmek
için Dünya’daki örnekleri de takip ederek
kendimizi yeniliyoruz. Her yıl yeni ürünlerle
müşterilerimize yeni alternatifler sunuyoruz.
Çatı sistem ürünlerinde de kolay uygulama
ve uzun ömürlü çözüm sunan ürünlerimizi
geliştirip sektöre sunuyoruz. Farklı
müşteri segmentlerinde farklı ürün gruplarıyla
müşterilerimize hizmet vererek sürekli
değişim ve gelişimi odağımızda tutuyoruz.
Yapı Malzeme Ekim 2018 89
“Markamızın prestijini daha da artırmak
iç pazardaki hedeflerimiz arasında”
“Persan Yapı’nın elemanları %100 yerli ve milli sermaye ile oluştuğu, yani döviz üzerinden
alım satım yapılmadığı için fiyatlandırma politikasında bir artışa gitmedik. Bu anlamda
ülkemizin değerlerine sahip çıkıyor ve yerli üretimi destekliyoruz.”
Erzincan’da 37.000 m 2 alan üzerinde,
6.000 m 2 kapalı alandaki tesisleri ile faaliyet
gösteren PERSAN, yıllık 2.000.000
m2 çatı sistemleri, 80.000 ton toz ürün ve
75.000 m 3 perlit genleştirme kapasitesine
sahip. 2007 yılında tamamen teknolojisini
yenileyen şirket, sektörün amiral gemisi
olmayı başarmış durumda.
Persan Yapı Türkiye Satış ve Pazarlama
Müdürü Ulaş Öztürk ile dosya konumuz
çerçevesinde bir söyleşi gerçekleştirdik.
PERSAN hakkında merak ettiklerimizi
kendilerinden öğrendik.
Firmanızın pazardaki faaliyetleri
hakkında kısaca bilgi verir
misiniz?
Persan Yapı, 2002 yılında %100 yerli
sermaye ile kurulmuş ve kaynaklarını da
Türkiye’nin En Kaliteli İnşaat Perliti; Erper
perlitten temin eden bir kuruluştur. Çeyrek
asra yaklaşan tecrübemizle doğal bir
mucize olan perlit madenini tesislerimizde
işleyerek yapı malzemeleri sektörüne arz
ediyoruz. Kiremit, derz dolgular, şap ve
sıva gibi yapı malzeme sektörünün tüm
ihtiyaçlarını uzun vadeli kullanılması adına
sunuyoruz. Özellikle Termoşap ve Termosıva
adını verdiğimiz yapı malzemeleri
ile yalnızca yurt içinde değil, yurt dışında
da yerli sermayemizi pazarlayarak ülke
ekonomisine katkı sağlıyoruz. Onlarca
alternatiften oluşan kiremit grubu ile de
sektörün öncüsü olan Persan, Akdeniz
Serisi ve Villa Tipi kiremit modellerinde
bulunan kırmızı, sarı, mavi, kahverengi,
siyah, gülkurusu gibi onlarca renk kiremitten
oluşan ürün gamına sahip. Eski
ve yeni tüm binalarda ısı ve ses yalıtımlı,
ekonomik, çevreci ve hafif malzemeleri ile
yapı elemanları sektörünün her alanında
hizmet veriyoruz.
İnşaat piyasasındaki
dalgalanmalardan ne ölçüde
etkileniyorsunuz? Satışların
sürekliliği konusunda neler
söylemek istersiniz?
Persan Yapı, ithal eden değil, ihracat yapan
bir konumda olduğu için ekonomideki
dalgalanmalardan etkilenmedi. Türkiye’nin
dört bir yanına sunduğumuz kusursuz yapı
malzemeleri inşaat mühendislerinden son
kullanıcıya kadar %100 memnuniyet ilkesi
üzerinden ilerliyor. Günümüzde Suriye,
Hindistan, Irak, Azerbaycan, Gürcistan,
Ukrayna, Almanya, Kazakistan, Katar gibi
ülkelere ihracat yapıyor ve yeni anlaşmalara
imza atıyoruz.
Ülke içinde de inşaat sektörünün hızlı
sirkülasyonu sayesinde yatırımlarımıza
hız kesmeden devam ediyoruz. Ar-Ge
laboratuvarlarımızda geliştirdiğimiz ürünler
sürekli olarak yenileniyor ve daha ergonomik
hale getiriliyor. Yerli sermayeye
yapılan yatırımlar da ekonomideki dalgalanmalardan
çok daha güçlü bir şekilde
okyanuslara açılmak hedefindeyiz. Büyüme
hedeflerimiz doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz
yeni kadrolar ile gücümüze
güç katıyor, satış ve pazarlama alanında
her biri birer küresel lider olmak üzere yetiştirilen
personellerimiz ile hedeflerimize
bir adım daha yaklaşıyoruz. 2019 yılı hedefimizde
ise Kuzey Avrupa, Orta Doğu
ve Rus ülkeleri var.
Bayi ve Satış ağında bu yıl
nasıl bir mesafe kat ettiniz? Bu
minvalde önümüzdeki dönem için
hedefleriniz neler?
İç pazarda 113 bayimiz bulunuyor. İç pazar
yapı elemanları sektörü için çok önemli.
Persan Yapı olarak iç pazarda oldukça
90
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
ciddi yatırımlar yaptık. Yurt genelinde 113
bayisi olan Persan’ın bayi sayısını artırmak;
üretim kapasitemizi artırarak Persan
kalitesini Türkiye’nin her metrekaresinde
kullanılmasını sağlamak, milli markamızın
prestijini daha da artırmak iç pazardaki hedeflerimiz
arasında.
Rekabet noktasında ürün ve
fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl
belirliyorsunuz?
Persan Yapı’nın elemanları %100 yerli ve
milli sermaye ile oluştuğu, yani döviz üzerinden
alım satım yapılmadığı için fiyatlandırma
politikasında bir artışa gitmedik.
Bu anlamda ülkemizin değerlerine sahip
çıkıyor ve yerli üretimi destekliyoruz. Tüm
Persan Yapı ürünleri, bina ömrüne eş
değerdeki dayanıklılıkları sayesinde inşaat
ve yapı elemanları sektöründe fark
yaratıyor. Yapı elemanlarımızda Erzincan
Erper Maden İşletmesine ait Mollaköy
Perlitini kullanıyoruz. Perlit kullandığımız
yapı elemanları standart yapı elemanları
ile karşılaştırıldığında nefes alır, nem ve
küfü önler, 20-44 dB ses yalıtımı yapar,
hafiftir ve ısı yalıtımı yapar. Persan kalitesini
tanıştırdığımız ülkelerin mutlak tercihi
oluyoruz.
Grup şirketimizin yaptığı yeni yatırımla
birlikte sektöre yeni bir soluk kattık. BYS
Blok adı altında faaliyetlerimizi sürdürdüğümüz
kuruluşumuz Erzincan’da kuruldu.
BYS Blok’ta da Türkiye’nin En Kaliteli İnşaat
Perliti; Erper Perlit kullanılıyor. Tüm
Türkiye’ye hafif beton blok yalıtımlı ve
ses yalıtımı yapan, aynı zamanda muadillerinden
%50 daha hafif olan bloklar
sayesinde ekstra bir yalıtım malzemesine
ihtiyaç duymadan inşaat sürecindeki büyük
bir açığı kapatıyoruz. Sıcağı seven
ve yüksek dona karşı mukavemetli olan
BYS Blok ürünleri sayesinde inşaat sektörü
derin bir nefes aldı.
Markalaşmanın rekabetteki
yeri nedir? Bu konudaki
çalışmalarınızdan biraz bahseder
misiniz?
Persan Yapı 2002 yılından bu yana faaliyette.
Kurulduğu günden bugüne üretim
tesislerini ve kaynak kullanım envanterlerini
sürekli olarak geliştiriyor. Bu anlamda
marka bilinirliği ve marka imajında yakalanmak
istenen ivme kendiliğinden gerçekleşiyor.
Markalaşma çalışmaları alanında
güvenilir ve kamuoyu nezdinde rüştünü
ispatlamış olan mecralar ile iş birliklerimiz
sürüyor. Buradaki amacımız marka imajını
güçlendirmekten ziyade Persan Ürünlerinin
ne kadar sağlıklı ve çevreci olduğu,
Ulaş Öztürk / Persan Yapı Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü
kullanım kolaylığı, sağladığı tasarruflar
ve diğer birçok avantajı tüketicilere aktarmaktır.
Tüketiciler, özellikle hijyenin önemli
olduğu hastaneler ve okullarda dahi gönül
rahatlığı ile kullanılabilen Persan ürünleri
hakkında yeteri kadar bilgilendirilmiyor.
Türkiye’nin En Kaliteli İnşaat Perliti: Erper
Perlit’in zengin perlit yataklarından çıkarılan
doğal kayaçlar işlenerek kendiliğinden
ısı ve ses yalıtımlı, çevreci yapı malzemelerine
dönüştürülüyor. Tüm bunları yaparken
de %100 milli sermayeyi kullanıyor.
Bu anlamda Persan ve Persan gibi yerli
kuruluşların desteklenmesi gerektiğine
inanıyorum.
Tüketici beklentileri sürekli
değişiklik gösteriyor. Bu değişim
sektörü nasıl etkiliyor? Bu değişim
sürecinde siz kendinizi nerede
görüyorsunuz?
Ülkemizde genel olarak kaliteli ürünün pahalı
olduğu algısı vardır. Ancak Persan,
yapı malzemeleri sektöründe bu algıyı kırıyor.
Tavsiye edilen satış fiyatlarının son derece
makul olduğu Persan ürünlerinin çok
uzun yıllar suya ve dona dayanıklı olduğu
unutulmamalı. Yani, yapı malzemesi talebi
bulunan mimarlar, mühendisler, ustalar
ve inşaat sektörüyle ilgilenen tüm kişi ve
kuruluşların malzemenin kullanım ömrüne
dikkat etmesi gerekiyor. Sözgelimi, petrol
türevli bir yalıtım malzemesi görece daha
uygun fiyatlı olduğu için tercih edilebiliyor.
Ancak zamanla yıpranan ve sorunlara yol
açan malzemelerin yaklaşık 10 yıl sonra
yenileri ile değiştirilmesi gerekiyor. Persan
Yapı ürünlerinde ise böyle bir sorunla karşılaşılması
mümkün değil. Örneğin, Persan
kiremitleri suya ve dona karşı 60 yıl garantilidir.
Aynı şekilde Termoşap ve Termosıva’nın
ömrü de bina ömrüne eş değerdir.
Kısacası tüketiciler, iki kez ucuz malzemeye
bütçe ayırarak zarara uğruyorlar. Toplumun
bu konuda bilinçlenmesi gerekli.
Yapı Malzeme Ekim 2018 91
Dosya
Bitkilendirilmiş çatılar yağmur sularının tahliyesini geciktiriyor
Yeşil çatılar şiddetli yağmur ve ani
sel baskınlarının etkisini azaltıyor
Küresel ısınmaya bağlı olarak artan şiddetli yağışlar, özellikle büyük şehirlerde ani
su baskınları ve sellere yol açıyor. Uzmanlar, küresel ısınmanın olumsuz etkilerine
karşı şehirlerde bitkilendirilmiş çatıların yaygınlaştırılmasını öneriyor. Çatı Sanayici ve
İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Baştanoğlu, yeşil çatı
uygulamalarının Türkiye ve dünya genelinde son dönemde artmaya başladığını belirterek,
“Bitkilendirilmiş çatılar, çatı yüzeyine düşen yağmur suyunun cadde ve kanalizasyona
tahliyesini bir saate kadar geciktiriyor. Yeşil çatılarla şehir sellerini önemli ölçüde
önleyebiliriz. Ayrıca enerji tasarrufuna katkı sağlar, oksijen üretimini artırır, yapının yalıtım
ömrünü artırır, canlılar için yaşam alanı oluşturabiliriz” dedi.
Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği
(ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı Adil
Baştanoğlu, son dönemde artan şiddetli
yağmur ve ani sel baskınlarının şehirlerde
önemli zarar ve kayıplara yol açtığını
hatırlatarak, bitkilendirilmiş (yeşil) çatı uygulamalarının
bu sorunun etkisini azalttığını
söyledi.
Sonbahar ve kış aylarıyla birlikte yağışların
artacağını belirten Baştanoğlu,
yaygınlaşmaya başlayan bitkilendirilmiş
çatı uygulamalarının ani sel oluşumu, ısı
adaları ve küresel ısınma gibi tehlikelere
karşı önleyici etkiye sahip olduğunu vurguladı.
Bilim insanları ve uzmanların küresel ısınmanın
olumsuz etkilerine karşı şehirlerde
bitkilendirilmiş çatıların yaygınlaşmasını
önerdiğini de söyleyen Baştanoğlu, şöyle
konuştu:
“Bitkilendirilmiş çatı uygulamaları, çatı
yüzeyine düşen yağmur suyunun cadde
ve kanalizasyona tahliyesini bir saate kadar
geciktirebiliyor. Bu da şehir sellerini
önemli ölçüde azaltır. Yeşil çatıların yaygınlaşması,
günümüz için hayati bir öneme
sahip. Yeşil çatılarla her geçen gün
artan şehir sellerinin etkisini azaltabiliriz.”
Enerji tasarrufu ve yalıtıma da
katkı sağlıyor
Baştanoğlu, bitkilendirilmiş çatıların ani
sel riskini azaltmanın yanı sıra birçok
çevresel fayda daha sağladığını belirterek,
yeşil çatıların faydalarını şöyle sıraladı:
* Yalıtım ömrünü uzatır.
* Enerji tasarrufu sağlar.
* Ses yalıtımı sağlar.
* Canlılar için yerleşim alanı yaratır.
* Çatılarda kullanılabilir alanlar yaratır.
* Toz emilimini artırır.
* Yağış suyu taşkınlarının azaltılmasında
etkindir.
* Oksijen üretimini artırır.
* Isı adalarının etkisinin azaltılmasını
sağlar.
İstanbul’da 60 bin metrekare
üzerindeki binalara yeşil çatı
zorunluluğu
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından
hazırlanan Planlı Alanlar Yönetmeliği
doğrultusunda düzenlenen yeni İstanbul
İmar Yönetmeliği, Mayıs 2018’de Resmi
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Kamu binaları da dâhil olmak üzere yeni
yapılacak toplam inşaat alanı 60 bin metrekare
üzerinde olan binalarda kent ekolojisini
iyileştirmek, iklimsel klima etkisini
kırmak, yağmur suyunu tutarak ani su
baskınlarını azaltmak, inşaatların yeşil
alan tahribini önlemek, nefes alınabilecek
doğal bir ortam oluşturmak ve çatılarda
ısı ve gürültü yalıtımını sağlamak amacıyla
yeşil çatı sistemleri uygulanması
zorunlu hale getirildi.
Ayrıca toplam inşaat alanı 30 bin metrekareden
fazla olan binalarda teras çatı
yapılmak istenmesi durumunda yeşil çatı
sistemleri uygulaması şart.
92
Yapı Malzeme Ekim 2018
AGT, ihracata dayalı 2. Mdf yatırımı
ile büyümeye devam edecek
Antalya’da 1984 yılında kurulan ve bugün Antalya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 300 bin
metrekarelik fabrika alanında ağaç bazlı panel sektörü için yıllık 500 bin m3 MDF üretimi
yapan AGT Ağaç Sanayi ve Tic. A.Ş. firması, ekonomik kriz ortamında büyük bir yatırıma
imza atıyor. MDF, MDF lam, panel, laminat parke ve profil ürünleriyle hem iç piyasada
hem de yurtdışında sektörünün en büyükleri arasında yer alan firma, üretiminin yaklaşık
yüzde 45’ini ihraç ediyor. İhracattan elde ettiği güçle ekonomik krizi fırsata çeviren AGT,
önümüzdeki yıl 3.ncü çeyrek’de hizmete girecek iki büyük yatırıma başlamış durumda .
Firma toplamda 120 milyon Euro yatırımla, ikinci MDF fabrikası ile birlikte biyokütle’den
(atıklardan ) enerji üretim tesisini de hizmete sokmaya hazırlanıyor.
AGT Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu
Başkanı Onur Güven, AGT’nin 2014
yılındaki 1.nci MDF yatırımıyla birlikte
sektör’de ciddi bir oyuncu konumuna
geldiğini ve bugün itibariyle MDF panel
ve laminat parkede Türkiye’de önemli bir
pazar payına sahip olduğunu söyledi. Bu
seneki 27 milyon m2’lik Laminat Parke
üretim miktarı ile AGT’nin Türkiye Laminat
parke pazarında % 25 ‘lik bir Pazar
payına ulaştığını ifade eden Onur Güven,
dünyada toplam 1 milyar m2 olan laminat
parke üretiminin yüzde 2.7’sine sahip olduklarını
kaydetti. Güven, yeni yatırımla
2019-2020 senesinde 40 milyon m2 üretim
ile, dünya laminat parke üretiminin
yaklaşık yüzde 4’üne yaklaşmayı hedeflediklerini
açıkladı.
İHRACAT ORANI % 45 , KATMA
DEĞERLİ ÜRÜN ORANI % 98
İhracat oranının sektör ortalamalarının
ciddi manada üzerinde olduğunu belirten
Onur Güven, “Bu da bize bir avantaj
sağlıyor. Sektörde ihracat ortalaması %
15’ler civarında iken, bizim ihracat oranımız
yüzde 45’ler civarında. Hem ihracat
hem iç piyasa dengeli bir şekilde götürüyoruz.
Biz AGT olarak katma değerli ürün satışında
da çok ciddi mesafe kaydettik.
Sektörde katma değerli ürün satış oranı
% 70’ler civarında iken AGT’nin katma
değerli ürün satışı % 98 seviyelerinde. .
Katma değerli üretimlerimiz ve geliştirilen
yeni ürünlerimiz vesilesiyle de ciddi ihracat
imkanı buluyoruz.
AGT’nin diğer bir özelliği, fabrikamızda iyi
donanımlı ve gelişmiş kendi AR-GE merkezimiz
var.
Sektörde bu boyutta AR-GE merkezi olan
öncü firmayız.
Sadece AR-GE merkezinde 21 uzman
çalışanımız var, geliştirdiğimiz birçok patentimiz
mevcut” dedi.
İnovasyon ve dijitalleşme alanın da da
ciddi projeler gerçekleştirdik , dijitalleşme
kapsamında 2 senedir çalışmalarına devam
ettiğimiz Endüstri 4.0 , yapay zeka ,
sanal gerçeklik ve dijital platform uygulamalarını
süratle hayata geçirmekteyiz diyen
Güven, “Dijitalleşme bize hem kalite,
hem verimlilik , hem de maliyet ve karlılık
alanlarında ciddi avantajlar sağlıyor ‘’ ifadesini
kullandı.
94
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
120 MİLYON EURO’LUK İKİNCİ
FABRİKA
AGT’nin sektörde iyi bir konumda olduğuna
işaret eden Güven, iç piyasa ve
ihracattan gelen talepler doğrultusunda
bu sene başında ikinci MDF fabrika yatırımına
başladıklarını söyledi. Yaklaşık
120 milyon Euro’luk bir yatırım olduğunu
kaydeden Güven, “Üretim hacmimizi ikiye
katlayacağız, şu an senelik 500 bin metrekarelik
MDF üretiyoruz. Bir o kadar daha
ikinci yatırımla üretilecek. Hem iç piyasa
hem ihracatta mevcut pazarlarımızı büyüteceğiz,
hem de yeni pazarlara açılacağız.
AGT’nin yurtdışında bilinirliliği, marka değeri
de hakikaten çok iyi seviyelere çıkıyor.
Bu yatırımı önümüzdeki sene Eylül ayında
devreye almayı planlıyoruz. Şuan zaten
makinelerin siparişini verdik, üretiliyor. Bu
yıl Kasım-Aralık aylarında Antalya’ya fabrikamıza
gelmeye başlayacak ve 7-8 aylık
montaj süresinden sonra da Eylül ayında
devreye alacağız” dedi.
KRİZ İHRACATLA FIRSATA
DÖNÜŞÜYOR
Dünyada ve Türkiye’de ekonomik açıdan
sürekli değişimlerin, gelişmelerin yaşandığı
zor bir dönem olduğuna dikkat çeken
Onur Güven, “Biz AGT olarak hem Türkiye
hem dünyadaki bu değişimler ve gelişmelere
göre de kendi aksiyonlarımızı alıyoruz,
planlarımızı yapıyoruz. Baktığımızda
aslında bu zor ve kriz dönemleri bir fırsat
haline dönüşebiliyor. Yani krizde ortaya
çıkan fırsat ve imkanları değerlendirerek
ihracata dayalı yatırımımızla AGT olarak
bu süreçten büyüyerek çıkacağımıza inanıyoruz.
Bu yatırımımızın hem istihdam,
Onur Güven / AGT İcra Kurulu Başkanı
hem de dış ticaret dengesi açısından hem
Antalya’ya , hem bölgemize , hem de Türkiye’mize
katkı sağlayacağına inanıyoruz.
İKİNCİ FABRİKAYLA 3 MİLYAR TL
CİRO, İLK 100 HEDEFİ
AGT’nin ihracatının yüksek olmasının
AGT’nin dış ticaret dengesinin olumlu
yönde gelişmesini sağladığını ifade eden
Güven, 2017 yılında 914 milyon TL olan
ciroyu ise bu yıl 1.3 milyar TL’ye yakın
gerçekleştireceklerini kaydetti. Gelecek
yıl ikinci fabrikanın devreye girmesiyle bu
cironun 3 milyar TL’ye yakın bir miktara
ulaşacağını belirten Güven, “Geçen sene
ilk 500 sıralamasında 162’nci sıradaydık.
İkinci MDF yatırımıyla muhtemelen ilk 500
sıralamasında ilk 100’ün içinde olmayı hedefliyoruz.
İhracat sıralamasında ilk 1000
içerisinde şuan 170’inci sıradayız, yaklaşık
100 milyon dolarlık bir ihracatımız var ki
ciddi bir rakam. Bu ihracat rakamıyla sektör’de
en yüksek ihracat yapan firmalardan
bir tanesiyiz” dedi.
ÇEVRE DUYARLILIĞI VE
TEMİZ ENERJİ POLİTİKASI İLE
ATIKLAR ELEKTRİK ENERJİSİNE
DÖNÜŞECEK
Tesislerinde ciddi bir yatırımla elektro statik
filtre sistemi kullanarak emisyonları sıfıra
indirmek üzere olduklarını ve çevreye çok
hassas ve duyarlı olduklarını vurgulayan
Güven, fabrika atıklarından da yararlanarak
yaklaşık 10 milyon Euro yatırımla
yılda 145 bin ton biyokütlenin yakılacağı
5 MW’lık bir elektrik üretim santrali kurulacağını
söyledi. Güven, “Bizim hammadde
atıklarımız olan kabuklardan elektik
enerjisi üreteceğiz. Yani kendi elektrik ihtiyacımızın
bir kısmını da kendimiz üretmiş
olacağız. Tabi bu da bize verimlilik, maliyet
ve kaynak kullanımı açısından ciddi bir
avantaj sağlıyor” dedi.
Yapı Malzeme Ekim 2018 95
Dosya
Orman Ürünleri Sektörünün 2023 hedefi:
4 Milyar Dolarlık ihracatı 16 Milyar
Dolara çıkarmak
Türkiye’de orman ürünleri konusunun tamamını kapsayan ve uluslararası ilk kongre
olan ‘’Uluslararası Orman Ürünleri Kongresi’’Peli ana sponsorluğunda Karadeniz Teknik
Üniversitesi’nde gerçekleşti. 26-29 Eylül 2018 tarihleri arasında Peli ana sponsorluğunda
ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi öncülüğünde Osman Turan Kültür ve
Kongre Merkezi’nde düzenlenen kongreye 20 ülkeden 200’e yakın akademisyen katıldı.
Dünyada ve Türkiye’de sektörün sorunlarının
ve çözüm önerilerinin tartışıldığı
konferansta sektör profesyonelleri, akademisyenler
sektöre dair görüşlerini, konuyla
ilgili deneyimlerini ve görüşlerini paylaştı.
26 Eylül’de başlayan ‘’Uluslararası Orman
Ürünleri Kongresi’’nin (ORENKO 2018)
açılış konuşmasını firma adına Üretimden
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Fabrika
Müdürü Tuncer Üstündağ yaptı.
SEKTÖRDE HEDEF İHRACATI
BEŞ YILDA 3 KATINA
ÇIKARMAK
Orman ürünleri endüstrisinin
ülkemiz adına önemine
değinen Üstündağ ülkemizin
cumhuriyetin 100. yıldönümü
olan 2023 yılında
500 milyar dolar ihracat
rakamına ulaşma hedefi
konulduğunu söyledi. 2023
hedefinde orman ürünleri
sektörüne düşen ihracat payının
toplam 16 milyar dolar
olduğunu belirten Üstündağ,
şu anki ihracat rakamının
yaklaşık 4 milyar dolar civarında
olduğunu söyledi. Hedefe
ulaşmak için çok fazla
çalışılması gerektiğini ifade
eden Üstündağ, bu rakamın
üç kat artırılması gerektiğinin
altını çizdi.
‘’ENDÜSTRİYEL
ORMAN
PLANTASYONLARI
YAYGINLAŞTIRILMALI’’
Orman varlığımızın ülke yüzölçümünün
%27’sini teşkil
ettiğini belirten Üstündağ,
ülke ormanlarının %50’sinin
verimli, %50’sinin ise
verimsiz orman niteliğinde
olduğunu sözlerine ekledi.
Üstündağ konuşmasına
‘’Ülkemizin lif-yonga levha üretim miktarı
yılda 12,2 milyon m3. Bunun için gerekli
odun miktarı yaklaşık 16.000.000 m3’tür.
Yaklaşık 6.000.000 m3 lif-yonga odun emvaline
ihtiyaç bulunmaktadır. Bu ihtiyacın
%28’i yurtdışından temin edilmektedir. Bu
ihtiyaçların karşılanması için firmaların endüstriyel
orman plantasyonları kurarak bu
plantasyonların işletilmesi gerekmektedir.
Dünyada doğal ormanların dışında endüstriyel
orman plantasyonlarından yaklaşık 1
milyar m3 odun temin edilerek endüstride
kullanılmaktadır. Hızlı gelişen ağaç türleriyle
endüstriyel orman plantasyonlarının
yaygınlaştırılması geleceğe dönük en kalıcı
çözüm olarak görülmektedir. Araştırmalar
bu plantasyonlarda odun artımının
doğal ormanlara göre 15-20 kat daha fazla
ve daha kısa sürede elde edildiği göstermektedir’’
diyerek devam etti.
‘’TÜRK KALİTE İMAJI
GÜÇLENDİRİLMELİ’’
Bu çalışmaların üniversitelerle işbirliği içinde
yürütülmesi gerektiğini
sözlerine ekleyen Üstündağ,
orman endüstri mühendisliği
bölümüne olan
ilginin azaldığını, fakat
sektörün büyüdüğünü ve
endüstri mühendislerine
ihtiyacın çoğaldığını söyledi.
Sektörün daha da gelişmesi
adına orman endüstri
mühendislerine önemli
görevlerin düştüğünü belirten
Üstündağ ‘’Bu bölümün
tanıtılması konusunda
üniversitelerin önemli
çalışmaları olduğunu ve
bu konuda özel sektör olarak
kendilerinin üzerlerine
düşen görevleri yapmaya
devam edeceklerini ifade
etti. Ayrıca tasarımın, kalitenin,
farklılaşmanın, markalaşmanın,
güvenirliliğin
ve büyümenin şirketlere
artı değer kattığını belirten
Tuncer Üstündağ ‘’Türk
kalite imajının güçlendirilmesi
için ciddi çalışmalar
yapılmalıdır. İhracat artışı
henüz üretim artışına göre
oldukça yetersiz düzeydedir.
İhracatın artırılmasına
yönelik projeler geliştirilmeli
ve hayata geçirilmelidir’’
dedi.
96
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
Orge’den sektörünün ilk
Ar-Ge merkezi
Aydın’ın Efeler ilçesindeki 17 bin metrekarelik fabrikasında üretim yapan ORGE, 35 yıldır
hizmet verdiği mutfak, banyo ve kapı sektöründe; Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca
onaylanan Türkiye genelindeki ilk Ar-Ge merkezini hizmete soktu.
Kuruluşundan bu yana geçirdiği bu süreçte;
8.930 tasarım yapan, 1.981 tedarikçiye
ulaşan, 1.116 proje tamamlayan,
1.019 müşteriye hizmet veren ve 312 personele
istihdam sağlayan Orge Mutfak,
Banyo, Kapı çalışmalarına hız kesmeden
devam ediyor. Aydın, İzmir, Manisa ve
Bodrum’da bulunan bayi ve showroomlarıyla
hizmet veren ORGE’nin Yönetim
Kurulu Başkanı Yüksek İç Mimar Ahmet
Geçgel, “Uluslararası kalite standartlarına
uygun geniş ürün yelpazesini, daima
müşteri memnuniyeti odaklı çalışan profesyonel
bir kadro ile yurtiçi bayi ağı ve
yurtdışındaki yatırımlarımızla tüm Mutfak,
Banyo ve Kapı müşterilerine ulaştıran güvenilir
bir marka olmak için çalışmalarımızı
sürdürüyoruz” dedi.
Ahmet Geçgel ayrıca; “Yeni Ar-Ge merkezimiz
ile; Mutfak, Banyo ve Kapı üretimlerini
markalaştıran, uluslararası alanda
faaliyet gösteren, yurtiçi pazarında söz
sahibi ulusal bir marka olmak arzusundayız”
diye ifade etti.
“Sektörümüzün ilk Ar-Ge
merkezine sahibiz”
ORGE’nin Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet
Geçgel; “Ar-Ge merkezimiz Bilim
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca onaylanan
Türkiye genelinde 909’uncu, mobilya
sektöründe 12’inci, mutfak, banyo ve
kapı üretimi yapan ilk resmi firmadır. Çalışmalarını
yürüttüğümüz 3 farklı Ar-Ge
projemiz mevcut olup, üniversite sektör
işbirliği kapsamında Muğla Sıtkı Koçman
Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Ağaç İşleri
Endüstri Mühendisliği Bölümünden danışman
hocalarımız ile TÜBİTAK Teydep
projeleri oluşturmak için kapsamlı çalışmalar
yürütülmektedir.”
“Ar-Ge merkezimizin araştırmacı, teknisyen
ve destek personelleri ile tam zamanlı
ve yarı zamanlı olarak 22 Ar-Ge Merkezi
çalışanı mevcuttur. Müşteri ihtiyaç ve talep
geri bildirimlerinden veya üretim kaynaklı
sorunları uzman kadrosuyla analiz,
Ahmet Geçgel
test ve değerlendirmeler sonucunda inceleyen
ve sonuç doğrultusunda iyileştirme
yapan birimimiz, ayrıca yenilikçi fikirler ile
sektöre ve firmaya kazanımlar sağlamayı
amaçlamaktadır.
Öte yandan, yakın zamanda Ar-Ge Merkezi
personellerimizden oluşturacağımız
Tasarım Grubu, Teknoloji Grubu, ve İnovasyon
Grubu firmamız için çeşitli çalışmalar
yürüterek her yıl sonunda model
veya ürün yelpazesine yenilikler getirmesi
hedeflenmiştir” dedi.
98
Yapı Malzeme Ekim 2018
“Farklı ihtiyaç gruplarına yönelik
tasarım ve yüksek kalite ürünlerle
pek çok sektöre katkı sağlamak”
“Her biri kendi alanında lider, yurt içi ve uluslararası pazarlarda yüksek oranda tanınırlığa
sahip ürün ve markaları koleksiyonumuzda bulunduruyor olmamız ve sürdürdüğümüz fiyat
politikaları da rekabet noktasında farklılaşma stratejilerimizin temelini oluşturmakta.”
Kastamonu Entegre tesislerinde, mobilya,
dekorasyon ve inşaat sektörünün ihtiyaç
duyduğu, ham ve melamin kaplı MDF
ve yonga levha, laminat parke (Floorpan,
Artfloor), süpürgelik, yangına dayanıklı
MDF ve yonga levha, neme dayanıklı
MDF ve yonga levha, boyalı panel, petek
dolgulu dekoratif panel, parlak panel
(Glossmax, Evogloss, Acrylic Panel),
tezgah (Technotop, Neotop), kapı paneli
(Dorpan, Doorlam) üretmekte.
2017 yılı itibariyle yıllık 2.4 milyon m³
MDF, 2.6 milyon m³ yonga levha, 70
milyon m² laminat parke ile toplamda 5
milyon m³ ağaç bazlı panel üretim kapasitesine
sahip olan Kastamonu Entegre,
MDF, yonga levha ve laminat parke üretiminde
Türkiye’de 1’nci Avrupa’da 4’üncü,
dünyada ise 7’inci sırada yer alan global
bir güçtür. 7 ülkeye yayılan 19 tesisteki
üretim, 100 ülkeye ihraç edilmekte.
Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız
ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda
global ölçekteki büyük başarılarının
detaylarını bizlere aktardı.
Sektörün içerisinde
bulunduğu süreci nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Son 10 yılda Türkiye ekonomisinin hızlı
büyümesi, inşaat sektörünün kentsel dönüşüm
projeleriyle ivmelenmesi, komşu
ülkelerin gelişimi ile ihracat imkânlarının
artması, Türkiye’yi bu sektörde dünyanın
en büyük üreticilerinden biri haline getirdi.
Ağaç bazlı panel sektöründe ülkemiz,
Çin, Amerika ve Kanada’nın ardından
dünyada dördüncü sırada bulunuyor.
Sektörümüz; Lif levha (MDF) üretiminde
Avrupa´da 1. , Dünyada 2.sırada; yonga
levha üretiminde, Avrupa´da 3. , Dünyada
5.sırada; laminat parke üretiminde,
Avrupa´da 2., Dünyada 3. sırada yer
alıyor. MDF, yonga levha ve OSB tüketimi
olarak baktığımızda ise Türkiye, 8.7
milyon m3 tüketim ile dünyanın üçüncü
büyük pazarıdır. Ayrıca gelişmekte olan,
nispeten yüksek bir nüfus artış hızı ve şehirleşme
oranına sahip Türkiye, aynı zamanda
dünyanın üçüncü büyük laminat
parke pazarıdır.
Rekabet noktasında ürün ve
fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl
belirliyorsunuz?
Türkiye’de ürün ve hizmet alanlarında
müşterilerine ilkler sunan Kastamonu
100
Yapı Malzeme Ekim 2018
Dosya
Entegre, farklı yüzey ve dekor seçenekleriyle,
mobilya tasarımlarına yeni bir boyut
kazandırmaktadır. Bu anlamda Kastamonu
Entegre, trendleri, değişimleri ve
ihtiyaçları yakından takip ederek farklı
ihtiyaç gruplarına yönelik tasarımları ile
oluşturulmuş yüksek kalite ürünleriyle
farklı sektörlere katkı sağlamaktadır. Her
biri kendi alanında lider yurt içi ve uluslararası
pazarlarda yüksek oranda tanınırlığa
sahip ürün ve markaları koleksiyonunda
bulunduruyor olması ve sürdürdüğü
fiyat politikaları da rekabet noktasında
farklılaşma stratejilerinin temelini oluşturuyor.
Şu anda devam eden projeleriniz
hangileri? Önümüzdeki dönem
için yeni yatırım ve projeleriniz var
mı?
Kastamonu Entegre, geçen yıl İtalya’nın
üçüncü büyük yonga levha üreticisi Gruppo
Trombini’yi satın alarak bünyesine
katmıştır. Gruppo Trombini’nin iki ayrı
yonga levha tesisi bulunmaktadır. Pomposa’da
bulunan tesis, yılda 480 bin m3,
Frossasco’da bulunan tesis ise yılda 320
bin m3 kapasite ile toplamda yıllık 800 bin
m3 kapasiteye sahiptir. Bu yıl ilk etapta
Pomposa’da bulunan Yonga Levha Tesisi
devreye alınacaktır. Bu tesiste başta eski
Trombini çalışanlarından olmak üzere
250’den fazla doğrudan çalışan istihdam
edilecektir.
Yine 2017 yılında, Fransa’da Darbo şirketine
ait yonga levha üretim hattı satın
Haluk Yıldız / Kastamonu Entegre CEO’su
alınmıştır. 500 bin m3/yıl kapasiteli bu
hat, Bulgaristan’daki mevcut yonga levha
tesisine taşınmıştır. Bu hat modernizasyon
ve bakım çalışmalarından sonra
devreye alınacaktır. Orta vadede, tüm
satın alınan tesislerin devreye alınması
ile birlikte şirket, toplam 6.3 milyon m3/
yıl üretim kapasitesiyle global pazardaki
konumunu güçlendirecektir.
2017 yılında toplam 140 milyon USD tutarında
yatırım yapan Kastamonu Entegre,
bu yıl 160 milyon dolar tutarında yatırım
yapmayı hedeflemektedir. Şirketin
uzun vadeli hedefleri arasında pazar ve
hammadde kaynaklarına yakın yeni coğrafyalara
yatırım yapmak bulunmaktadır.
Bu yatırımlarla şirket, Türkiye ağırlıklı
üretimden daha geniş bir coğrafyada üretim
yapan uluslararası bir organizasyon
yapısına dönüşmeyi öngörmektedir.
Yapı Malzeme Ekim 2018 101
“Pazar’a birçok
inovatif ürün kazandırdık
ve kazandırmaya
devam edeceğiz”
“Bizim en büyük hedefimiz Mapei Türkiye olarak sektör lideri olmak
ve yeni geliştirdiğimiz projelerimizle sektöre yön vermek yönünde. Bu
kapsamda geliştirmemiz gereken tüm konularla alakalı detaylı çalışıyor
ve daha iyi olma yönünde tüm ekip olarak hızlı adımlarla ilerliyoruz.
Hem tüketicilerin, hem bayilerin, hem uygulamacıların hem de sektör
çalışanlarının tercih ettiği bir marka ve firma olmak yolunda tüm
gücümüzle çalışıyoruz.”
1937 yılından beri inşaat endüstrisi
için geliştirdiği yenilikçi
teknolojiler ve ürünler sayesinde
küresel pazar için bir referans
noktası haline gelmiş olan
Mapei, dünyanın lider yapı kimyasalları
üreticisi konumunda
bulunmakta.
Sahip olduğu araştırma ve inovasyon
kapasitesi sayesinde
alanında çığır açan şirket, üstün
kaliteli ürünleri ve yenilikçi teknolojileriyle,
prestijli, eko-sürdürülebilir
projeler geliştirmekte.
Mapei Türkiye Boya, Mantolama
ve Restorasyon Grubu Ürün
Müdürü İrem Uğur Tokat ile keyifli
bir söyleşi gerçekleştirdik.
Firmanızın pazardaki
faaliyetlerinden kısaca
bahseder misiniz?
Mapei dünya çapında her türlü
zemin, temel, duvar kaplama
malzemelerinin uygulanması
için yapıştırıcı ürünler, ayrıca
zemin kaplama ürünleri, ısı yalıtım
ürünleri, dış cephe boyaları,
su yalıtım ürünleri, ses yalıtım
ürünleri, özel harçlar, çimento
ve beton katkıları, restorasyon
ürünleri, spor tesisleri için
ürünler, deniz araçları ürünleri,
yeraltı inşaat ve tünelleri ile tünel
açma makinaları için ürünler
üreten büyük bir firma.
Biz de Mapei Türkiye olarak 5
sene önce girdiğimiz Türkiye
pazarında geniş ürün gamımızla
üretim ve dağıtım faaliyetlerimizi
bayi yapılanmamız ile gerçekleştirmeye
devam ediyoruz.
Yakın dönemde yeni
ürünleriniz olacak mı?
Yeni ürünlerimiz her zaman olacak.
Mapei, Avrupa’da sayılı Ar-
Ge merkezlerinden birine sahip
ve geliştirdiği ürünlerle birçok ülkede
Pazar lideri olan güçlü bir
firma. Çok geniş bir ürün portföyü
mevcut. Bizler de Türkiye
pazarında uyumlu, kullanım
alışkanlıklarımıza yakın, değer/
fiyat dengesi yüksek, hem uygulamacı
hem de bayilerimize
ciddi avantajlar sağlayacak yeni
ürün çalışmalarımızı her daim
devam ettireceğiz. Pazar’a birçok
inovatif ürün kazandırdık
ve kazandırmaya devam etmeyi
hedefliyoruz.
Bu yıl için satış anlamında
öne çıkan ürün grupları
hangileri oldu?
Mantolama grubunda sunduğumuz
ürünler güçlü satış ağı,
hizmet ve ürün kalitesi ile pazara
girdi. Özellikle Mapetherm
mantolama grubumuz pazarın
güçlü oyuncuları arasına girmeye
başladı ve yakaladığı başarı
grafiği 2019 yılında daha
da yükselerek devam edecek.
Boya grubunda bu yıl yaptığımız
lansman ile Facciata Dış
Cephe Ürün Grubu’nu pazara
sunduk. Ürün portföyümüzde
%100 saf akrilik, silikonlu ve akrilik
dış cephe boyaları ve renklendirilebilen
astarımız mevcut.
Portföyümüze ekleyeceğimiz
yeni ürünlerle mantolamada yakaladığımız
başarıyı boyada da
göstereceğimize olan inancımız
tam.
Sektörün içerisinde
bulunduğu süreci nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Son yıllarda renovasyon ve proje
pazarındaki büyüme, boya
ve mantolama sektörünün de
büyümesine büyük oranda katkı
sağladı. Pazarda büyük üreticilerle
birlikte, orta ve küçük çaplı
üreticilerin de yer alması ile rekabet
arttı. Tüketicinin bilinçlenmesi
ve çok fazla firmanın
sektörde yer alması ile hizmet
kalitesi de ürün kalitesi kadar
önem kazanmaya başladı.
İnşaat sektöründeki büyümeye
endeksli olacak şekilde boya&-
102
Yapı Malzeme Ekim 2018
Sektörel
İrem Uğur Tokat / Mapei Türkiye Boya, Mantolama ve Restorasyon Grubu Ürün Müdürü
mantolama sektörünün de büyümeye
devam edeceğini öngörüyoruz.
Bu arada ürün ve uygulama
standartlarımızın da yükselmesi,
sektörde doğru ürün ve doğru uygulamaların
yapılması tüketicilerin
memnuniyetine olumlu katkı sağlayacaktır.
Önümüzdeki dönem için
yeni yatırım ve projeleriniz
var mı?
Mapei dünya çapında 34 farklı ülkede
fabrika ve AR-GE merkezleri
ile hizmet veren çok güçlü bir
firma. Önümüzdeki dönemlerde
de Türkiye için yatırımları devam
edecek. Bu yıl içinde fabrikamızda
çimento katkılarımızı Türkiye’de
üretmek için yeni bir hat kurulumu
gerçekleştirdik ve Ağustos ayından
itibaren çimento katkı ürünlerimizi
Türkiye’de üretmeye başladık. Bu
ve benzer projelerimiz önümüzdeki
yıllarda da devam edecek.
Son olarak eklemek
istedikleriniz?
Bizim en büyük hedefimiz Mapei
Türkiye olarak sektör lideri olmak
ve yeni geliştirdiğimiz projelerimizle
sektöre yön vermek yönünde.
Bu kapsamda geliştirmemiz gereken
tüm konularla alakalı detaylı
çalışıyor ve daha iyi olma yönünde
tüm ekip olarak hızlı adımlarla ilerliyoruz.
Hem tüketicilerin, hem bayilerin,
hem uygulamacıların hem
de sektör çalışanlarının tercih ettiği
bir marka ve firma olmak yolunda
tüm gücümüzle çalışıyoruz.
Yapı Malzeme Ekim 2018 103
Sektörel
Kanalsız klozetin yeni adı:
SEREL Purewash
SEREL’in inovatif tasarım ürünü Purewash klozetler, üstün yıkama fonksiyonları sayesinde
kullanıcısına standart klozet özelliklerinin ötesinde, ideal temizlik ve hijyen çözümü sunuyor.
Standart ürünlerde suyun klozet kanalındaki deliklerden dağılması
hem deliklerin hem de kanalın temizlenmesini zorlaştırarak,
zaman içerisinde istenmeyen bakterilerin oluşmasına sebep
olabiliyor. SEREL; tüm bu sorunları göz önünde bulundurarak
gerçekleştirdiği çalışmalar neticesinde, temizleme suyuna tam
hükmederek, klozetin iç yüzeyinin yıkanmasını
sağlayan ve de kanal kısmının temizliği sorununu
ortadan kaldıran çözümü üretti.
SEREL Kanalsız Asma Klozet’lerin suyu
yönlendirebilme özelliği sayesinde, tüm iç
yüzeyler hassas bir dağılımla yıkanarak;
hızlı ve üstün temizlik sağlanıyor. Görünmeyen
kısımların açık tasarımı sayesinde
ise ürün detaylı ve kolayca temizlenebiliyor.
SEREL Hijyenik Yüzey Teknolojisi
ile Önce “Sağlık”
SEREL’in Purewash Asma Klozetleri ile
birlikte tüm kullanıcılarına sunduğu bir başka benzersiz çözüm
ise ürünün, yine SEREL’in sektörde çığır açan, inovatif SEREL
Hygiene Plus yüzey teknolojisiyle opsiyonel olarak sunulması.
Hijyeni ilke edinen kullanıcılar bu sayede; konut, işyeri, okul,
alışveriş merkezi, restoran gibi ortak yaşam alanlarında
hijyenik SEREL ürünlerini kullanma ayrıcalığı
elde ediyor.
SEREL’den Teknoloji ve Konfor Bir
Arada…
Kullanıcı dostu SEREL Purewash Kanalsız
Asma Klozet’lerin sunduğu bir başka avantaj
ise temizliğinin son derece pratik olması. Kanalsız
yapısı sayesinde girinti ve çıkıntıların
olmadığı Purewash klozetlerde temizlik konusu
oldukça kolay.
104
Yapı Malzeme Ekim 2018
Pure
WASH
Sektörel
“Teknolojimizi yenilik, gelişen bölgeler
ve operasyonel mükemmellik odaklı
olarak geliştiriyoruz”
“Bostik Türkiye olarak, yurt dışındaki AR-GE ve ürün yönetimi birimlerimiz ile yakın
çalışmalar yürütüyoruz. AR-GE merkezlerimizde yeni nesil ürünlerimizin çalışmaları devam
ediyor. Bu ürünleri Türkiye portföyüne de almayı planlıyoruz. Global gelişmeleri ve de
yenilikçi sistem çözümlerini, eş zamanlı olarak Türkiye pazarına da sunuyor olacağız.”
Sektörde en geniş tabanlı ürün portföylerinden
birisine sahip olan Bostik,
yerel ve global markalı üstün
kaliteli ürünleriyle müşteri memnuniyetini
her koşulda temin etmekte.
Çevre bilinci, işçi sağlığı ve iş güvenliği,
yenilikçilik ve müşteri memnuniyeti
ilkelerini rehber edinerek
sektörde saygın bir yerde olan firma,
ihracat alanında da etkinliğini
her geçen gün artırıyor.
Bostik Türkiye Pazarlama Müdürü
Suna Ayvazoğlu’na şirket hakkında
merak ettiklerimizi sorduk.
Firmanızın pazardaki
faaliyetlerinden kısaca
bahseder misiniz?
Bostik, dünya çapında yaklaşık 130
ve Türkiye’de 13 yılı aşkın bir süredir
pazara sunduğu ürün grupları ile
sıklıkla kullanılan, sorulan, aranan
bir marka haline geldi. İGA ve Şehir
Hastaneleri gibi dev projelerde yer
almanın gururunu yaşıyoruz.
Bostik olarak temel ürünlerimizi; su
yalıtımı, zemin hazırlığı, seramik
yapıştırıcıları, halı ve PVC yapıştırıcıları,
ahşap yapıştırıcıları, dekorasyon,
teknik harç ve kimyasallar,
panel ve ısı yalıtımı, sızdırmazlıklar
ve yapıştırıcılar olarak gruplayabiliriz.
Bu ürün grupları içerisinde
özellikle su yalıtımı, zemin hazırlığı,
sızdırmazlık ve yapıştırıcılar lokomotif
ürün gruplarımızdır. Her türlü
zor hava koşullarında uygulanabilen,
uzun ömürlü yeni nesil SMP su
yalıtım ürünleri, alanında öncü Boscopur
markalı PU ve Cementech markalı
çimento esaslı su yalıtımı malzemeleri,
sektörünün öncüsü cephe sızdırmazlık
ve yapıştırıcı ürünleri AR-GE organizasyonumuz
ile sürekli yenilenen ve
sektör trendlerine göre adapte olabilen
ürün gruplarımızın başında geliyor.
Endüstri faaliyet alanlarımız içinde de,
yalıtımlı cam, otomotiv, marin, bant ve
Suna Ayvazoğlu / Bostik Pazarlama Müdürü
etiketler, ambalaj ve hijyen ürünleri bulunuyor.
Yakın dönemde yeni ürünleriniz
olacak mı?
Bostik Türkiye olarak, yurt dışındaki
AR-GE ve ürün yönetimi birimlerimiz
ile yakın çalışmalar yürütüyoruz. AR-
GE merkezlerimizde yeni nesil ürünlerimizin
çalışmaları devam ediyor. Bu
ürünleri Türkiye portföyüne de almayı
planlıyoruz. Global gelişmeleri ve
de yenilikçi sistem çözümlerini, eş
zamanlı olarak Türkiye pazarına
da sunuyor olacağız. Yeni teknoloji
ürünlerimiz ile daha hızlı, daha güçlü,
daha ekonomik çözümler oluşturarak,
sahadaki uygulama avantajlarını
arttırmayı hedefliyoruz.
Bu yıl için satış anlamında
öne çıkan ürün grupları var
mı?
Yukarıda bahsettiğimiz global gelişmelerden
Türkiye’yi de faydalandırma
çalışmalarından biri olan Zemin
hazırlığı ve Zemin yapıştırıcıları
konusuna daha çok odaklanmayı
hedefliyoruz. Üstün özelliklere örneğin,
ses yalıtımı yapma özelliğine
sahip Parke yapıştırıcısından tutun
da, yine özel LVT yapıştırıcısı ve her
çeşit zemin kaplama yapıştırıcısına
kadar tüm akıllı yapıştırıcılarımız;
Su Yalıtımı, Cephe Sızdırmazlığının
yanı sıra bu yıl revaçta olacak
olan ürün gruplarımız arasında yer
alacak.
Önümüzdeki dönem için yeni
yatırım ve projeleriniz var
mı?
Bostik olarak teknolojimizi yenilik,
gelişen bölgeler ve operasyonel
mükemmellik odaklı olarak geliştiriyoruz.
Den Braven gibi güçlü bir markanın
bünyemize katılmasıyla birlikte, Mastik
alanında Sızdırmazlık, Yapıştırıcı ve
Köpüklerde de yeni ürünlere imza attık
ve atmaya devam edeceğiz.
Büyüyen Pazar payımız ile mevcut
ürün portföyümüzü ve de önümüzdeki
süreçte bünyemize katacağımız yeni
nesil ürünlerimizin yaratacağı hacim
artışını karşılayabilmek için, fabrikalarımızda
şimdiden verimli üretim sistemleri
geliştiriyoruz.
106
Yapı Malzeme Ekim 2018
Sektörel
Ode’de çalışan
memnuniyeti 8 puan arttı
ODE Yalıtım, ‘paylaşım kültürü’ odağıyla hayata
geçirdiği iç iletişim faaliyetleriyle, çalışan
memnuniyetini bir önceki yıla göre 8 puan artırdı.
ODE’nin bağımsız bir danışmanlık firmasıyla
yürüttüğü Çalışan Memnuniyeti Anketi’nin
sonuçlarını değerlendiren ODE Yalıtım İnsan
Kaynakları Direktörü Kenan Barış Demirdelen,
“ODE olarak beyaz yakada 8 puan, mavi
yakada ise 9 puanlık bir artış sağlayarak önemli
bir başarıya imza attık. Aslında memnuniyet
anketlerinin hızlı düşüş göstermesi kolay iken
birkaç puan yukarıya taşınması oldukça zordur.
Anlamlı bir artış için genel memnuniyet düzeyinde
önemli bir artış olması gerekir” dedi.
Kenan Barış Demirdelen / ODE Yalıtım İnsan Kaynakları Direktörü
Yalıtımda dünya markası olma hedefine
tüm paydaşlarını odağına alarak ilerleyen
ODE Yalıtım, yürüttüğü iç iletişim faaliyetleriyle
hem beyaz hem de mavi yaka çalışanlarında
memnuniyeti önemli oranda
artırdı. Bağımsız bir danışmanlık firması
tarafından yürütülen Çalışan Memnuniyeti
Anketi’ne göre ODE’de çalışan memnuniyeti,
beyaz yakada % 13 artışla 8 puan;
mavi yakada ise % 17 artışla 9 puan yükseldi.
“Amacımız taklit edilemeyen bir
kurum kültürü oluşturabilmek”
Yaptırdıkları anket sonuçlarının, iç iletişim
çalışmalarında doğru yolda ilerlediklerinin
önemli bir göstergesi olduğunu söyleyen
ODE Yalıtım İnsan Kaynakları Direktörü
Kenan Barış Demirdelen, “Çalışan memnuniyetimizin
önceki sonuçlara göre artış
göstereceğini bekliyorduk ama artış oranı
beklentimizin ötesinde gerçekleşti. Bu durumdan
da son derece memnunuz. İK alanındaki
çalışmalarımızın odağı, ODE’nin
başarısında da büyük payı olan paylaşım
odaklı kurum kültürüne dayanıyor. Paylaşım
kültürümüzün özünü ise yardımseverlik,
açık iletişim, takım oyunu, pozitif yaklaşım,
sorumluluk alma, şeffaflık, yenilikçilik
ve hız kavramları oluşturuyor. Amacımız
yalnızca nitelikli insan kaynağı ile rekabet
avantajı sağlamak değil; çalışanlarımızın
gelişimine katkıda bulunup, memnuniyet
ve bağlılıklarını en üst düzeyde sağlayarak
taklit edilemeyen bir kurum kültürü oluşturabilmek”
şeklinde konuştu.
“3P ile çalışanlarımızı geleceğe çok
daha güçlü bir şekilde hazırlıyoruz”
ODE olarak bu yılın başında sektörlerinde
bir ilke imza attıklarını ve paydaşlarıyla birlikte
büyüme hedefleri doğrultusunda Paydaş
Paylaşım Platformu 3P’yi kurduklarını
hatırlatan Demirdelen, şöyle devam etti:
“Yurt içi ve yurt dışındaki tüm paydaşlarımıza
yönelik olarak düzenlediğimiz etkinlik,
eğitim ve seminerleri bu çatı altında buluşturduk.
Bu sayede, paydaşlarımızın en
önemli parçası çalışanlarımızı da geleceğe
çok daha güçlü bir şekilde hazırlıyoruz.
Çalışanlarımızla her yıl bir araya geldiğimiz
paylaşım toplantılarını da artık bu platform
çatısı altında yapıyoruz. Yıllık paylaşım
toplantılarında geçmiş yılı değerlendiriyor,
gelecek yıla ilişkin ise hedeflerimizi çalışanlarımızla
paylaşıyoruz. Tüm gün süren
bu toplantımız, akşam gala yemeği, plaket
ve ödül töreni, ardından ise canlı müzik
eşliğinde eğlence ile devam ediyor. Bunun
haricinde iç iletişim faaliyetlerimiz kapsamında
fabrika çalışanlarımızla yemek organizasyonları
düzenliyoruz. Ayrıca Satış
ve Pazarlama departmanı çalışanlarımızla
yılda iki kez, Eğitim ve Gelişim Programımızda
buluşuyor, 3 gün süren bu programlarımızı
farklı şehirlerde gerçekleştiriyoruz.
Yönetim Kurulu Başkanımız Orhan Turan
ile lokasyon bazında tüm çalışanlarımızı
belirli periyodlarda bir araya getiriyor, bu
anlamda iletişim kanallarını sürekli açık tutuyoruz.
Çalışanlarımızın ODE’nin bugünlere
nasıl geldiğini, vizyonunu, hedeflerini
ilk ağızdan dinledikleri bu buluşmalar, son
derece verimli geçiyor.”
Eğitim desteği de veriyor
“2011 yılından itibaren Bilgi Üniversitesi
partnerliğinde devam eden Yüksek Lisans
programımız çerçevesinde yetenek havuzumuzdan
belirlenen arkadaşlarımızı MBA
yapmaya gönderiyoruz” ifadesini kullanan
Kenan Barış Demirdelen ayrıca “Turquality
Yönetici Geliştirme Programı kapsamında
her yıl 2 arkadaşımız Koç, Sabancı, İstanbul
ve Bilkent üniversitelerinden birinde, 6
ay süren eğitim programına katılıyor. Ayrıca
her arkadaşımız yılda 4 defa kendilerinin
seçeceği eğitimlere katılma hakkına
sahip” diye konuştu.
“ODE’de hedef, yüksek çalışan
memnuniyeti olmaya devam
edecek”
İç iletişim faaliyetleri kapsamında ayrıca,
yıl içinde happy hour’lar, bowling, karaoke
ve masa tenisi turnuvaları, futbol ve
basketbol maçları gibi farklı etkinliklere
de imza attıklarını kaydeden Demirdelen,
“Bunların haricinde ODE’de takım elbise
ve kravat zorunluluğunu kaldırdık. İşyerine
uygun rahat giyim (business casual)
uygulamasına geçtik. Cuma günleri ise
serbest kıyafet uygulamamız bulunuyor.
Ayrıca ODE’de öneri ve ödül sistemimizi
çok daha etkin ve yalın hale getirdik. Mavi
yaka çalışanlarımıza ise, mevcut haklarına
ek olarak; yılda üç defa erzak yardımı, bir
defa yakacak yardımı, bir kez de giyim yardımı
uygulamasını hayata geçirdik. Çalışanlarıyla
birlikte büyüyen ODE’nin hedefi,
çalışan memnuniyetini sürekli yükseltmek
olacaktır. Bu doğrultuda İK uygulamalarımızla
çalışanlarımızın hayatını kolaylaştıracak
adımlar atmaya, kurum kültürümüzü
sağlam temelleri üzerinde yükseltmeye
devam edeceğiz” dedi.
Yapı Malzeme Ekim 2018 107
Aydınlatma devi Sylvania,
Türkiye’de yerli ve milli üretime başladı
Aydınlatma sektöründe köklü geçmişi ile dünya liderlerinden Sylvania, dünyanın dört bir
yanına ulaşan yenilikçi aydınlatma ürün ve çözümlerini Türkiye pazarına yerli üretimlerle
sunmaya başladığını açıkladı.
Aydınlatma sektöründe köklü geçmişi ile
dünya liderlerinden Sylvania, dünyanın
dört bir yanına ulaşan yenilikçi aydınlatma
ürün ve çözümlerini Türkiye pazarına
yerli üretimlerle sunmaya başladığını
açıkladı.
Aydınlatma çözümleri alanında dünyanın
köklü şirketi Sylvania, Türkiye pazarına
girişinin birinci yılını kutlarken, yerli üretim
için düğmeye bastığını açıkladı. Türkiye’de
bir yıl içinde aydınlatma pazarında
önemli seviyelere ulaşan Sylvania, yerli
üretim için yaptıkları çalışmaları ve yeni
projelerini anlatmak için IstanbulLight
2018 kapsamında özel bir etkinlik düzenleyerek
basın mensupları, mimari aydınlatmanın
önemli temsilcileri, aydınlatma
tasarımcıları ve sektörün ileri gelenleri ile
bir araya geldi.
19 Eylül Çarşamba günü IstanbulLight
2018 Forum Sahnesi’nde düzenlenen
etkinlikte, Haziran ayında ticari kanala
yönelik LED panel armatürlerin üretiminin
Türkiye’de başlandığı ve ayrıca dış bina
cepheleri aydınlatması için de Hera Led
ile Türkiye ve Ortadoğu bölgesi için bir işbirliğine
başlandığı açıklandı.
Yapay zeka destekli entegre aydınlatma
çözümü SylSmart ve bu yıl 50. yıl dönümünü
kutlayan, mimari aydınlatma projelerinin
öncelikli tercihi Concord markasıyla
aydınlatmada devrim yaratan Sylvania,
Türkiye’de aktif olarak devam eden proje
çalışmalarını paylaşarak, gelecek yıl için
de pek çok önemli projenin Sylvania armatürleri
ile aydınlatılacağını duyurdu.
Sylvania’nın global olarak her bölgede
büyüme amacı güttüğünü hatırlatan Sylvania
Ortadoğu, Afrika ve Türkiye Bölge
Başkanı Ayhan Şiriner, “Bu hedefle
yatırımlarımıza hızla devam ediyoruz.
Amacımız Türkiye ve Ortadoğu için başlatacağımız
bu iş birliğini global mecraya
taşımak ve Türk işçisinin emeği olan,
Türk ekonomisine katkısı olan bu armatürlerle
dünya çapında büyük projelere
imza atmak.” dedi.
Geçen yıl İstanbul Light fuarında da ülkeye
yatırım yapacaklarını söylemiş olan
Sylvania’nın Türkiye’deki yerli üretiminin
LED panel armatürlerle başladığını kaydeden
Sylvania Türkiye Genel Müdürü
Azim Tuncinar, “Bu konuda iş birliklerimiz
farklı kanallar için de gelişerek devam
ediyor. Türkiye’de pazarı çok büyük olan
dış cephe aydınlatmaları ile ilgili olarak ilk
etap iş birliğimizi IstanbulLight fuarındaki
toplantımızda aydınlatma sektörü ile paylaştık.
Proje kanalında iç aydınlatmada SylSmart
ile beraber dış aydınlatmada da akıllı
ve yenilikçi çözümlerle büyük projelere
imza atmayı amaçlıyoruz. Dış cephe projelerinde
her bir armatür renk olarak tek
tek kontrol edilebiliyor ve aynı zamanda
yine her armatür için hem ömür hem ısı
hem de arıza takibi yapabileceğiz.” diye
konuştu.
108
Yapı Malzeme Ekim 2018
Sektörel
Yarının ihtiyaçlarına
bugünden yatırım
GF Hakan Plastik tesislerinde yeni dönem başladı. Global bir marka olma hedefi ile
çalışmalarına yön veren GF Hakan Plastik, tesislerini gelecek planlarına yanıt verecek
şekilde WMS depo yönetim sistemi ile güçlendiriyor.
Plastik boru sektörünün önemli aktörlerinden
biri olan GF Hakan Plastik, Çerkezköy
ve Şanlıurfa’da bulunan tesislerine
yönelik yatırımlarını sürdürüyor. Son olarak
WMS depo yönetim sistemini hayata
geçiren marka, stok yönetimi ve lojistik
konusunda verimliliğin artırılmasını sağlarken;
doğru verilerle yönetim sayesinde
müşteri memnuniyetini de üst seviyelere
taşımayı hedefliyor.
GF Hakan Plastik’in ürün gamında, üst
yapı, alt yapı plastik boru ve ek parçalarının
yanı sıra endüstriyel ve tarımsal sulama
ürünleri ile 10 binin üzerinde ürün
bulunuyor. Türkiye pazarı ile birlikte 70’e
yakın ülkeye ihracat gerçekleştiren GF
Hakan Plastik, sürdürdüğü çalışmalarla
global bir marka olarak mevcut pazarların
yanı sıra yeni pazarlara da en doğru ve
en hızlı hizmeti sunmayı amaçlıyor.
Öncelikli olarak Çerkezköy tesislerinde
hayata geçirilen, 75.000 m² alanı ve
mevcut IFS sistemiyle entegre edilen sistem,
çok katlı depolama, ürün toplama ve
sevkiyat aşamalarında kullanılan barkod
el terminalleri ile destekleniyor. El terminalleri
ile hızlı bir şekilde uzak mesafeler
taranarak barkod okuması yapılabiliyor.
Yine terminallerin üzerinde bulunan kamera
ile anlık olarak ürünlerin, palet ve
raflardaki ya da araç yüklemelerindeki
durum fotoğraflarının alınması mümkün
oluyor.
Ayrıca üretimden gelen ürünlerin yenilenen
raf sistemlerine kaldırılmasına, sevkiyatta
yükleme sürecine kadar birçok
noktada kalite kontrol süreçleri de takip
ediliyor.
2018 yılı sonunda sistemin Şanlıurfa tesisinde
de devreye alınması planlanıyor.
Yapı Malzeme Ekim 2018 109
Sektörel
Panasonic, Led Panel Aydınlatma
Ürünlerini görkemli bir organizasyonla
tanıttı
Elektrik anahtarı ve priz sektörünün lider ismi Panasonic Eco Solutions Türkiye, ürün ailesini
LED panel aydınlatma ürünleri ile genişletti. Güçlü kuruluş, Panasonic markası altında
satışa çıkacak yeni ürün yelpazesini Bakırköy Hilton’da gerçekleştirdiği görkemli bir lansman
organizasyonu ile bayilerine ve sektöre tanıttı.
Panasonic Eco Solutions Türkiye’nin
yeni LED panel aydınlatma ürünlerinin
lansmanı için düzenlediği organizasyona
Şirket Başkanı Tatsuya Kumazawa; Panasonic
Eco Solutions Japonya Yönetim
Kurulu Üyesi Eiji Maruyama, TR&MEA,
Satıştan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Bora
Kankaya ve çok sayıda bayi katılım gösterdi.
“Farklı kullanım alanları için ideal
aydınlatma çözümleri…”
Lansman, Tatsuya Kumazawa’nın davetlilere
seslendiği konuşma ile başladı.
Kumazawa konuşmasında “100. kuruluş
yılını kutlayan dünya markası Panasonic
için Türkiye oldukça büyük ve stratejik bir
öneme sahip. Türkiye’deki üretimlerimizi
daha da artırmaya yönelik olarak aldığımız
aksiyonlar bunun en açık göstergesidir.
Tesislerimizden makine parkurlarımıza,
AR-GE’den teknolojik alt yapımıza
kadar birçok noktada yeni yatırımlar gerçekleştirmiş
olmamızın yanı sıra, istihdama
sağladığımız katkıyı da artırmaya
devam ediyoruz. LED aydınlatma ürünlerimiz
kapsamında gerçekleştirdiğimiz
bu lansman, Türkiye’ye ve bayilerimize
duyduğumuz güvenin önemli bir kanıtı niteliğinde.
Bayilerimizin büyük desteği ile
pazarda çok önemli bir yer elde edeceğini
düşündüğüm LED aydınlatma ürünlerimiz;
sıva altı ve sıva üstü iç mekan
aydınlatma armatürleriyle, farklı kullanım
alanları için ideal aydınlatma çözümleri
sunacak.” dedi.
“Panasonic’in benzersiz ürünlerini
piyasaya sunmayı planlıyoruz.”
Daha sonra söz alan Eiji Maruyama ise
“1918 yılındaki kuruluşumuzdan bu yana
Panasonic kendini insanların yaşamlarını
iyileştirmeye ve toplumun ilerlemesine
katkıda bulunmaya adamıştır. İşte bu
nedenle temel teknoloji ve bilgi birikimini
bir araya getiriyoruz. Bu yıl Panasonic’in
100. yılı. Bu unutulmaz yılda ilk adım olarak,
LED panel aydınlatma ailemizi beğenilere
sunuyoruz. Sonraki adım olarak
Türkiye’de Panasonic’in benzersiz ürünlerini
piyasaya sunmayı planlıyoruz.” şeklinde
konuştu.
“Kuruluşumuzun daima
sektörünün en iyi oyuncusu
olacağına inanıyorum.”
TR&MEA, Satıştan Sorumlu İcra Kurulu
Üyesi Bora Kankaya ise görüşlerini şu
sözlerle ifade etti: “Panasonic’in 100 yıllık
tecrübesinin bir yansıması olduğunu düşündüğüm
ve sektördeki tüm firmalardan
ayrılan üstün bir özelliği var ve bu beni
gerçekten çok etkiliyor. Bu özellik; müşterilerine
verdiği büyük ve koşulsuz değer…
LED ürünlerimizde daha da güçlenen
kuruluşumuzun bayilerimizle birlikte
sektörünün daima en iyi ve en dinamik
oyuncusu olacağına kalpten inanıyorum.”
Ece Vahapoğlu sundu, Işın Karaca
sahne aldı…
Ünlü sunucu Ece Vahapoğlu’nun sunduğu
organizasyonda gerçekleşen LED
sahne şovu büyük beğeni topladı. Daha
sonra ise beğenilen sanatçı Işın Karaca
sahne alarak sevilen şarkıları ile geceye
renk kattı.
110
Yapı Malzeme Ekim 2018
PROJE
&
MİMARİ
Seha Yapı’dan rengarenk proje:
‘7 Renk Selçuklu’
İttifak Holding’in inşaat sektöründeki markası Seha Yapı, Konya Selçuklu’nun en
modern mahallesi Yazır’daki yeni projesi 7 Renk Selçuklu’da ev sahibi olmak isteyenlere
kaçırılmayacak fırsatlar sunuyor...
Seha Yapı’nın, Konya Selçuklu Yazır mahallesinde
hayata geçirdiği 7 Renk Selçuklu
projesi Konya’nın en temiz hava
koridoru üzerine inşa ediliyor. İsmini
cephesinde ve peyzajında bulunan birbirinden
güzel renklerden alan 7 Renk Selçuklu
projesi 42 bin 557 metrekarelik bir
alan üzerinde 303 konut ve 15 adet ticari
alandan oluşuyor.
Huzurlu, güvenli ve kaliteli yaşam imkanlarıyla
ailelerin ihtiyaçlarına cevap verecek
şekilde tasarlanan 7 Renk Selçuklu
projesi, 3+1, 4+1 ve 5+1 gibi zengin yaşam
seçeneklerine sahip konut, ticari
üniteler ve sosyal yaşam alanlarıyla ev
sahibi olmak isteyenleri kazançlı bir yatırıma,
keyifli bir yaşama davet ediyor.
Toplam arazisinin yüzde 50’si gri ve yeşil
alan olarak tasarlanan 7 Renk Selçuklu
su temalı konsepti ile bölgenin en büyük
projelerinden birisi olarak öne çıkıyor.
Peşin alımlarda yüzde 15 indirimin sunulduğu
projede banka ve kefil olmadan şirket
bünyesinde 60 aya kadar vade farksız
ödeme seçeneği ile birlikte peşinatsız 24
aya kadar vade kullanma imkanı sunuluyor.
Lansmana özel fırsatlar 7 Renk
Selçuklu’da…
7 Renk Selçuklu projesinin lansman kampanyası
hakkında bilgi veren Seha Yapı
Genel Müdürü İskender Uslu; “Seha Yapı
114
Yapı Malzeme Ekim 2018
Proje
olarak 40. Yılımızda hayatın ve doğanın
renklerinden yola çıkarak tasarlayacağımız
bir proje hayal ettik. Geçmişten günümüze
uzanan inşaat deneyimimizi, insan
odaklı ve çevreci tasarım anlayışımızı,
işimize karşı duyduğumuz bitmek bilmez
heyecanı yansıtacak bir proje olsun istedik.
Modern yaşamı, doğanın ve hayatın
renkleri ile buluşturan ve toplamda 303
konut 15 ticari ünite ve sosyal alanlardan
oluşan ve ismini cephesinde bulunan
renklerden alan 7 Renk Selçuklu, Seha
Yapı tecrübesiyle Konya’nın en iyi lokasyonlarından
biri olan Yazır Mahallesi’nde
yükselecek” dedi.
Uslu sözlerine şöyle devam etti; “Kısa
bir süre önce ön satışına başladığımız
7 Renk Selçuklu’da önemli bir satış başarısı
yakaladık. Ön talep döneminde
bize ulaşan ve avantajlı fiyatlardan yararlanmak
isteyen müşterilerimizi satış
ofisimize davet ettik öncelikli ev seçme
ayrıcalığını sunduğumuz müşterilerimiz
maket üzerinden istedikleri daireyi beğenerek,
“mutluluğun anahtarına” sahip
oldular. 7 Renk Selçuklu fırsatlarla dolu
bir proje, lansmana özel peşinatsız 24
ay taksitli satışlarımız ile birlikte peşinde
yüzde 15 indirim kolaylığı ve vade farksız
60 ay taksit imkanımız da devam ediyor.
Projemizde zemin hafriyat çalışmalarımızı
bitirerek inşaatımıza başladık. 7 Renk
Selçuklu tamamlandıktan sonra ter temiz
havaya sahip olan su temalı yemyeşil avlusu
sayesinde; renkli ve yaşam dolu bir
proje olacak.”
7 Renk Selçuklu yenilikçi
mimarisi ve ulaşım imkanları ile
farklılaşıyor
Eğitim ve sağlık merkezleri ile yan yana
olan konumu ile çok ideal bir noktada geliştirilen
7 Renk Selçuklu, araçla en yakın
hastane ve eczaneye 4 dakikada, en
yakın özel eğitim kurumuna 3 dakikada
erişim olanağı sunarak hayatı kolaylaştırıyor.
Yenilikçi mimarisiyle kent insanının
ihtiyaç duyacağı pek çok sosyal aktiviteyi
bir arada barındıracak projenin her metrekaresi
maksimum verimlilikle tasarlandı.
Toplamda 523 araçlık kapalı ve açık otoparka
sahip 7 Renk Selçuklu’da 5 bin
219 metrekare ticari alanlar ve bin 687
metrekare büyüklükte sosyal alanlar bulunuyor.
Yüzde 50 gibi önemli bir oranda
gri ve yeşil alana sahip proje ayrıca 535
metre uzunluğunda bir de yürüyüş yoluna
sahip. Zengin sosyal donatı ve spor
olanaklarının yanı sıra akıllı ev sistemlerinden,
tam kapasiteli jeneratör, termostat
kontrollü yerden ısıtma, toplantı ve etkinlik
odalarına kadar birçok detay 7 Renk
Selçuklu’da yer alıyor.
7 Renk Selçuklu’da ayrıca kadın ve erkeklere
özel, tam kapsamlı fitness salonu,
sauna ve buhar odası, mini golf,
bahçe fitness alanları, mini futbol sahası,
basketbol ve voleybol sahası, yetişkin ve
çocuk yüzme havuzları ile birlikte çocuklar
için özel kaykay ve trafik parkı gibi birçok
sosyal donatı bulunuyor.
Yapı Malzeme Ekim 2018 115
Okkalar İnşaat’tan
Çengelköy’de yeni proje
İnşaat sektörünün 40 yıllık tecrübeli şirketi Okkalar İnşaat, Konya’nın Selçuklu
ilçesinde hayata geçirdiği Arma Kent projesinde anahtar teslimlerine başladı. İstanbul
Kartal’da bulunan Arma Menta projesinin teslimlerine de 3 ay sonra başlanıyor.
Şimdiye kadar iki milyon metrekarenin
üzerinde inşaat yapıp teslim
eden, 2018 yılında da toplamda
200 milyon TL’lik yatırımla Arma
Kent, Arma Menta, Arma Modern
ve Arma Cadde projelerini hayata
geçiren Okkalar İnşaat, bir yandan
Konya ve İstanbul’da tamamlanan
projelerinin teslimlerine başlarken
diğer yandan yeni projelerinin startını
vermeye hazırlanıyor. Okkalar
İnşaat, Konya’nın Selçuklu ilçesinde
yer alan, üç blok ve 230 daireden
oluşan Arma Kent projesinden
ev sahibi olanlara dairelerini teslim
etmeye başladı.
Ayrıca İstanbul’daki Arma Modern
projesini vaktinden önce teslim
eden Okkalar İnşaat, Arma Cadde
projesini 1 ay sonra,14 katlı iki
bloktan oluşan ve doğal yaşam konseptinin
öne çıkarıldığı İstanbul Kartal’da
bulunan Arma Menta projesini
de 3 ay sonra teslime başlıyor.
“Yeni projeler Çengelköy’de
olacak”
Firmalarından ev alanları yeni yaşam
alanlarına kavuşturmanın
mutluluğunu yaşadıklarını belirten
Okkalar İnşaat Yönetim Kurulu
Üyesi Mahmut Okka, “2018 yılında
biri Konya Selçuklu’da, biri İstanbul
Kartal’da olmak üzere iki yeni
projemizi tamamladık. Yine İstanbul’da
bulunan iki projemizde de 1
ay ve 3 ay sonra teslimlerimiz var.
116
Yapı Malzeme Ekim 2018
Proje
Selçuklu’da yer alan Arma Kent
projemizde anahtar teslimlerine
başladık. 3 ay sonunda, yıl bitmeden
Kartal’da bulunan Arma Menta
projemizin de teslimlerine başlayacağız.
Arma Menta projemizi inşaata
başladığımızda söylediğimiz gibi
7 ay erken teslim edeceğiz. Müşterilerimizin
hayallerindeki eve bir
an önce kavuşmalarını sağlamayı
hedefliyoruz. Türkiye ekonomisine
güvenimiz yerindendir. Bunun için
yatırımlarımıza hız kesmeden devam
ediyoruz. Konya Yazır bölgesinde
yeni projemiz Arma Vita’nın
inşaatına başladık. Ayrıca İstanbul
Çengelköy’de iki yeni proje başlatıyoruz.
2019 yılında Çengelköy’deki
projemizin inşaatına başlayacağız”
dedi.
“Ulaşılabilir fiyatlarla
halkımızı ev sahibi
yapıyoruz”
Okka, “Sektörde 40 yıllık geçmişi
olan bir aileden geliyoruz. Şirket
olarak doğru zamanda doğru hamleleri
yaparak ulaşılabilir fiyatlarla
halkımızı ev sahibi yapıyoruz.
Bunu yaparken de özellikle kentsel
dönüşüme giren bölgeleri tercih
ediyoruz. Bu sayede hem depreme
dayanıksız yapıların dönüşümünü
sağlayarak güvenli konutlar inşa
ediyoruz hem de ülkemizdeki binaların
çehresini yenileyerek estetik
bir görünüme kavuşmasını sağlıyoruz.
Projelerimizi hayata geçirirken
kaliteden ve dürüstlükten ödün vermiyoruz.
Başarımızın sırrı da burada gizli”
diye konuştu.
Dakikalar içinde şehrin
keşmekeşinden kurtulma
fırsatı
Toplamda 53 bin 450 metrekare
inşaat alanına sahip olan ve 2+1,
3+1 ve 4+1 daire tiplerinden oluşan
Arma Kent, lokasyonu itibariyle
dakikalar içinde şehrin keşmekeşinden
kurtulup hayat enerjisi dolu
yaşam alanına geçilmesini sağlıyor.
Proje, ev sahiplerine hamam,
sauna, buhar odası, fitness, çocuk
oyun alanı ve toplantı odası gibi kapalı
sosyal alanları ile bahçesindeki
futbol sahası, basketbol sahası,
yürüyüş parkuru, kameriyeler, süs
havuzu ve açık çocuk alanıyla konforlu
bir hayatın yanında sağlıklı bir
yaşam alanı da sunuyor.
Mahmut Okka / Okkalar İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi
Yapı Malzeme Ekim 2018 117
Sektörel
Seramiksan’dan yenilikler…
Seramiksan’ın ilk defa Cersaie’de ziyaretçilerinin beğenisine sunduğu yeni serileri arasında
yer alan History Koleksiyonu, Sicilya Serisi ve North Serisi, tarihi ve rustik dokuyu yaşam
alanlarında hissetmek isteyenlerin tercihi oluyor.
Seramiksan’ın zarif detayları bünyesinde
barındıran koleksiyonlar, hem yerde
hem de duvarda kullanılabilme özelliği ve
zengin desen seçenekleriyle bambaşka
atmosferler yaratma imkanı sunuyor.
Geçmişin izinde tarihi bir yolculuğa
çıkmak isteyenler için History
Koleksiyonu
Geleneksel çini motiflerinden ilham alarak
tasarlanan ve tarihi dokuyu yaşam
alanlarına yansıtan History Koleksiyonu,
birbirinden farklı zengin desenleri
ile mekanlara İspanyol esintileri taşıyor.
Koleksiyon, klasik desenlerini tek başına
kullanabilmenin yanı sıra farklı desen
seçenekleri ile kombin edilebilmesiyle de
özgün mekanlar yaratmada hayal gücünün
sınırlarını zorluyor. Kastilya, İris, Navarra,
Galiçya, Endülüs olarak 5 farklı desen
seçeneği ve birlikte uyumlu köşe ve
kenar bordürleri ile History Koleksiyonu,
sizi geçmişe doğru tarihsel bir yolculuğa
çıkarıyor.
Beyaz rengin ferahlığı ahşabın
sıcaklığıyla buluşuyor: North
Serisi
Kuzey’e Yolculuk… “Beyaz Geceleri”
ile ünlü Kuzey ülkelerinden ilham alınarak
tasarlanan North Serisi, rustik dekorasyon
tarzını, eskitme beyaz ahşap
görünümü ile tamamlıyor. Yüzeyindeki
soğuk renk tonunu yumuşak geçişler ile
harmanlayan seri, mekanları zamanın
ötesinde bir görünümle buluşturuyor.
118
Yapı Malzeme Ekim 2018
Terazzo Serisi
60x60 - 60x120 cm.
Erzurum’da huzurlu yaşamın yeni adresi:
Şehristan Konutları
Aile sıcaklığında huzurlu bir yaşam sunan ve Erzurum’un marka projelerine örnek olan
Şehristan Konutları’nda anahtar teslimlerine başlandı.
120
Yapı Malzeme Ekim 2018
Proje
HALKGYO ve ERKONUT ortaklığında
hayata geçirilen Şehristan Konutları, Erzurum
merkezindeki Yakutiye’de kaliteli,
sağlıklı, güvenli bir yaşam alanı isteyenleri
bekliyor. İnşaat kalitesi, sosyal alanları
ve muhtesem peyzajı ile tüm seçenekleri
bir arada sunan Şehristan Konutları’nda
dairelerin ve ticari ünitelerin büyük bir kısmı
satılmış durumda.
Şehre değer katan proje
Erzurum’un kalbinde konumlanan Şehristan
Konutları, sahip olduğu özellikler
itibarıyla konforlu ve modern kent yaşamını
Erzurum şehir merkezine taşıyor. Kenti
bölgesel cazibe merkezi haline getirecek
Şehristan Konutları ticari üniteleri ile bölgeye
yatırım yapmayı düşünenler için de
önemli fırsatlar sunuyor. Erzurum’un merkezinde
yükselen ve 24 bin metrekarelik
alanda hayata geçirilen Şehristan Konutları
13’er katlı 13 blokta 2+1, 3+1, 4+1 ve
6+1 olmak üzere 632 daireden oluşuyor.
Ailelere özel yaşam alanı olarak planlanan
proje klasik site konseptinin dışında kendine
özel detaylarıyla ön plana çıkıyor.
Güven, lüks ve eğlence bir
arada…
Sunduğu imkânlarla dikkat çeken Şehristan
Konutları, sıcak komşulukların yaşanacağı,
özgürce çocukların oyun oynayabileceği,
hep birlikte toplanıp vakit
geçirebilecek alanları ile fark yaratıyor. Aile
sıcaklığında sosyal imkanlara özlem duyan
Şehristan Konutları sakinleri, nezih bir
ortamda güvenli, lüks ve eğlenceli bir yaşamı
bir arada bulma imkanına kavuşuyor.
Projede geniş peyzaj alanı ile birlikte ticari
üniteler, açık ve kapalı otopark alanları,
yönetim ofisleri, oyun parkı, kreş, sauna,
hamam ve fitness merkezi, spor alanları,
7/24 güvenlik hizmeti bulunuyor.
Şehir merkezine, toplu ulaşım, sağlık ve
spor gibi alanlara yakın konumda bulunan
Şehristan Konutları, Havalimanı’na 10 kilometre,
otogora 8 kilometre, tren garına
5 kilometre, kayak merkezine 10 kilometre,
devlet hastanesine 5 kilometre, şehir
merkezine 3 kilometre, MNG Mall’a 500,
toplu taşımaya 100 metre mesafede konumlanıyor.
Yapı Malzeme Ekim 2018 121
Proje
Ant Yapı’dan
45 milyon pound
değerinde yeni bir proje
Uluslararası alanda
en çok iş yapan 86
müteahhitten biri olan Ant
Yapı, İngiltere’de yer alan
projelerine bir yenisini
daha ekledi. Londra’nın
seçkin lokasyonlarından
Oxford Street ve
Mayfair’in yakınında
yer alan, Kral Edward
dönemine ait, 45 milyon
Pound değerindeki konut
projesinin 19 ayda teslim
edilmesi planlanıyor.
27 yılı aşkın deneyimiyle bugüne kadar
yurt içi ve yurt dışında birçok farklı projeye
imza atan Ant Yapı’nın İngiltere’de son
olarak hayata geçireceği Harcourt House
projesi başkentin en gözde semtlerinden
Maryleybone’da yer alıyor. Kral Edward
dönemine ait 8 katlı geleneksel binanın
içinde restorasyon ve düzenleme çalışmaları
gerçekleştirilecek. Dış cephe ile birlikte
yapının içinde yer alan orijinal tavan ve
şöminenin korunacağı “Harcourt House”
Konut Projesi, 10.000 metrekare inşaat
alanında toplam 25 adet modern lüks dairenin
yanı sıra medikal klinik, spa ve spor
salonundan oluşuyor. 2020 yılının Ocak
ayında teslim edilmesi planlanan projenin
tüm işlerini Ant Yapı üstleniyor.
İngiltere’deki yeni projeyle ilgili Ant Yapı
Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay,
“Ant Yapı olarak 1990’lı yılların başından
bu yana yurt dışında başta Rusya ve Türki
Cumhuriyetlerde birçok başarılı işlere imza
attık. Ana yükleniciliğini üstlendiğimiz yeni
Mehmet Okay / Ant Yapı Yönetim Kurulu Başkanı
projemiz Harcourt House ile Londra’daki
dördüncü işimize başlamanın mutluluğu
içindeyiz. Ant Yapı olarak aynı zamanda
Amerika’da Florida-Miami ile New York’ta
kurduğumuz şirketler ve ofislerimizle iş geliştirme
çalışmalarını sürdürüyoruz” şeklinde
konuştu.
122
Yapı Malzeme Ekim 2018
Geleneksel ile Modern Mimarinin Buluşması:
Diyarbakır Halk ve Çocuk Kütüphanesi
Studio Vertebra tarafından tasarlanan Diyarbakır Halk ve Çocuk Kütüphanesi, Diyarbakır’ın
yeni yapılaşma bölgesinde kent mimarisinin geleneksel referanslarından beslendiği
tasarımıyla şehrin mimarisine yeni bir soluk getiriyor.
Kuruluşundan bu yana mimari, iç mimari
ve restorasyon alanlarında ulusal ve uluslararası
ölçekte ‘çok disiplinli’ çalışmalar
yürüten, Baş Mimar Gencer Yalçın, Y. Mimar
Dilşad Öktem Aslaner, Y. Mimar Bahar
Yücel ve İç Mimar Efe Kağan Hızar’ın
ortaklığındaki İstanbul merkezli tasarım
ofisi Studio Vertebra’nın Diyarbakır’da
tasarladığı, kentin batıya doğru gelişen
yeni yapılaşma bölgesinde konumlanan
Diyarbakır Halk ve Çocuk Kütüphanesi,
kent mimarisinin geleneksel referanslarından
beslenerek tasarımdaki farkını ortaya
koyuyor.
Kütüphane Tasarımında Avlu
Etkisi
Diyarbakır Halk ve Çocuk Kütüphanesi’nin
tasarımında sur içi bölgesinin sokak-avlu
ilişkisi ve dam kullanımından
türeyen kademeli yapısından esinlenildi.
Tasarım, yapının ortasındaki avlunun etrafında
konumlanan halk kütüphanesi ve
çocuk kütüphanesi olmak üzere iki ana
programdan oluşturuldu. Tasarımdaki
avlu, bu iki yapı için ortak bir etkinlik alanı
olarak kullanıldığı gibi iki ana girişi birbirine
bağlayan bir aks görevi de görüyor.
Aynı zamanda bu avlu, kentin geleneksel
referanslarından beslenerek çeşme ve
ağaç merkezli bir orta bahçe şeklinde tasarlandı.
Diyarbakır Halk ve Çocuk Kütüphanesi
tasarımının parsel sınırına çekilmesiyle,
bahçe duvarı ve bina arasında boşluklar
oluşmuş ve bu boşluklar kütüphanenin
amacına uyarak çocuk oyun alanları
olarak değerlendirilmiştir. Bu çekilme
halk kütüphanesinde dış mekandaki ses
ve gürültüyü izole eden sakin bahçelerle
rekreasyon meydanına ve kütüphane için
de çalışma alanına dönüştü.
Sokak-avlu ilişkisi ve dam kullanımından
124
Yapı Malzeme Ekim 2018
Mimari
türeyen kademeli yapının
uygulandığı projede, zemin
üstü katlarda kütlesel farklılaşmalar
avlu ve bahçelerde
gölgelik alanlar oluştururken
ikinci katta teras alanı olarak
kullanıldı.
Yapı kabuğunda kullanılan iki
ana materyal kütlesel etkiyi
vurguluyor; özellikle dış çeperde
tercih edilen korten çelik
malzeme, dokusu ve oluşturduğu
hissiyat nedeniyle”
sur içi “bölgesine gönderme
yaparken aynı zamanda yapıyı
çepeçevre saran ve bazı
yerlerde görsel ilişkiyi kesmemek
için saydamlaşan “akıllı
bir zar” olarak tasarlandı.
Korten çelik malzeme, oluşturduğu
gölgelik alanlar sayesinde
yapıda konforlu açık
mekânlara da imkân veriyor.
Diyarbakır Halk ve Çocuk Kütüphanesi,
yaklaşım senaryosuna
göre kabuktan merkeze
doğru bir çekim oluşturacak
şekilde ana girişleri oluşturmuştur.
Kabuk, dışarıdan
bakıldığında arkasında kalan
kademeli yapı için saydam bir
baza gibi davranırken iki ana
hacmi, avluyu ve iç bahçeleri
bir arada tutan bütünleştirici
bir örtü gibi davranıyor.
Yapıda kullanılan bir diğer
malzeme ise, Diyarbakır geleneksel
mimarisinde sıklıkla
kullanılan doğal taş; kullanımının
yaygın olması ve kaynağa
yakınlığı gibi nedenlerden
dolayı tasarımın ana
materyallerinden birisi olarak
ele alınıyor. Buna bağlı olarak
ana kütlelerde ağırlıklı olarak
doğal taş tercih edilirken cepheyi
saran kabukta korten
malzeme tercih edilmiştir.
Yapı Malzeme Ekim 2018 125
Proje
“Net alan,
doğanın kalbinde net yaşam”
Tona Yapı ve Safe İnşaat garantisi ile Beytepe’de yükselen Duru Beytepe projesi 2+1
dairelerinde sunduğu net alan ile kaliteli yaşamın kapılarını aralıyor.
Çalışma saatlerinin artması ve sosyal
hayatın dışarıya kaymasıyla birlikte
büyük daireler yerini kompakt yaşam
alanlarına bıraktı.
Memur şehri olarak anılan Başkent’te
de bu durum göz önünde bulundurularak
yeni yaşam alanları oluşturulmaya
başlandı. Beytepe’de yükselen Duru
Beytepe projesinin kaliteli yaşam alanları
sunduğunu anlatan Tona Yapı ve
Safe İnşaat Ortaklığı İcra Kurulu Başkanı
İlhan Erdal şunları söyledi: “2+1
dairelerimiz ile ihtiyaçlarınızı karşılayacak
kaliteli yaşam alanları oluşturmaya
özen gösterdik. 83 metrekareden başlayan
2+1’lerimiz 116 metrekare seçeneği
de sunuyor. Bu özelliklerin yanı
sıra Duru Beytepe; Ankara’ya yeni bir
nefes getirmeye hazırlanıyor. Yüzde
84’ü yeşil alanlarla kaplı Beytepe’de
Ankara’nın en yeşil projesi hayata geçiyor.”
Kolay ısınabilir yaşam alanları
Çalışma saatlerinde yaşanana artışın
evde geçirilen zaman dilimini azalttığını
anımsatan İlhan Erdal “Değişen
zaman dilimi; geniş ailelerin yerini çekirdek
aileye bırakmasıyla 2+1 daireler
değerine değer kattı. Bu yönelişin
sebebi olarak ise karşımıza; kaliteli
ve güvenilir hizmet, lüks donanımların
yanı sıra sunulan sosyal imkânlar çıkıyor.
Duru Beytepe rezidans ayrıcalığını
hissedebileceğiniz çok amaçlı bir
proje” dedi.
Yüzde 5 peşinat ile Duru
Beytepe’de yerinizi alın
Yatırımcıya özel ödeme planları ile
ev sahibi olmak isteyenlerin bütçesini
ön planda tuttuklarını anımsatan İlhan
Erdal sözlerine şöyle devam etti:
“Firma bünyesinde yaptığımız ödeme
kolaylıklarımız ile müşterilerimizi çok
yormadan yüzde 5 peşinat ile ev sahibi
yapabiliyoruz. 25 bin TL peşinat ile
Duru Beytepe’de ev almak mümkün.”
126
Yapı Malzeme Ekim 2018
Edda Architecture’dan Tuzla’da ödüllü konut projesi:
Tuzla Villaları
EDDA Architecture,
geçtiğimiz ay
Amerika merkezli
International
Design Awards
(IDA) 2017’de ödül
ile onurlandırılan
Tuzla Villaları’nın
mimarisinde
cephe, plan
çözümlemeleri,
malzeme seçimleri;
avlu, cumba ve
kubbe gibi öğelerin
kullanımıyla
geleneksel Türk
evlerine atıfta
bulunuyor.
Yoğunlaşan kentleşme ve nüfus artışı ile
yazlık konut sitelerinin yerini müstakil konutlara
ve az katlı binalardan oluşan sitelere
devrettiği Tuzla’da toplam 3700 m 2 ’lik
bir arsada konumlandırılan Tuzla Villaları,
arazi sahiplerinin istekleri doğrultusunda
eski Türk evi mimarisinin özelliklerini
yansıtacak şekilde tasarlanmış. Amerika
merkezli International Design Awards
(IDA) 2017’de ödüle layık görülen, her
biri 750 metrekarelik 3 adet villadan oluşan
konut projesinin hem mimari hem
de iç mimari projelerine imza atan EDDA
Architecture avlu, cumba ve kubbe gibi
geleneksel öğelerin kullandığı konutların
iç mekanlarında da modern-klasik stilde
çözümler yaratmış.
Kendisine komşu iki parsel ile birlikte bağımsız
bir ada teşkil eden arazinin düz
sayılabilecek topoğrafyasından faydalanan
tasarım ekibi, kuzeydoğu-batı aksında
batıya doğru daralan arsa üzerinde,
binaları güney cepheye bakacak şekilde
yan yana ve arka cephede müstakil bahçe
alanlarına mümkün olduğunca yer
bırakacak bir planda konumlandırmış.
Yapım sürecinde arsaya eklenen komşu
parsellerle de binaların kuzey cephelerinde
oldukça büyük ve ortak bir peyzaj
alanı oluşturulmuş.
Geleneksel Türk evi mimarisinin özelliklerini
yansıtacak şekilde her cepheye
cumba yerleştiren EDDA Architecture’ın
cumbalarda kullandığı payandalar ise
kendilerine has duruşları ile ayrı birer
mimari öğe niteliğinde… Birinci ve ikinci
katlardaki odaların açıldığı merdiven holleri
ise gün ışığını içeriye alacak şekilde
tasarlanan cam kubbelerden oluşuyor ve
eski evlerde görülen orta avluları andırıyor.
Yapısal olarak betonarme iskelet sistemi
ile inşa edilen ve bodrum katları bulunmayan
binalarda, temel üst kotu ile zemin
kat döşemesi arasında yer alan ve su
basman kot seviyesini oluşturan boşluk,
tüm binalar arası bir tesisat galerisi görevi
görerek mekanik ve elektrik tesisatlarının
yer aldığı bir alan olmuş. Her binanın
müstakil yüzme havuzunu, binaların doğu
cephesinde binaya birleşik konumda yerleştiren
tasarım ekibi, malzemelerdeki
doğal taş, mermer ve ahşap tercihi ile de
binaların geleneksel karakteristiğini daha
da güçlendirmiş.
128
Yapı Malzeme Ekim 2018
Mimari
Ergün Mimarlık
Cityscape Awards 2018’de Finalist oldu!
Ergün Mimarlık, Atlaspark AVM ve Mermerler Plaza projeleriyle Cityscape Awards 2018’de
2 ayrı kategoride finalist oldu.
1995 yılında kurulduğu günden bugüne
farklı ölçeklerde mimari ve iç mimari projelere
imza atan Ergün Mimarlık, dünyanın
en önemli gayrimenkul ve mimarlık
buluşmalarından biri olarak kabul edilen
Cityscape Global kapsamında düzenlenen
Cityscape Awards 2018’de 2 projesiyle
uluslararası jüri tarafından finalist
olarak seçildi. Bu yıl 16’ncı kez gerçekleştirilen
Cityscape Awards 2018’de
Ergün Mimarlık; ‘Retail Project Award’
kategorisinde 2015 yılında hizmete açılan
Atlaspark AVM, ‘Commercial Project
Award’ kategorisinde ise inşaatı 2016
yılında tamamlanan Mermerler Plaza ile
yarışacak.
2 – 4 Ekim 2018 tarihleri arasında Dubai’de
gayrimenkul ve mimarlık sektörünü
bir araya getirecek Cityscape Fuarı
kapsamında düzenlenen Cityscape
Awards 2018’de çeşitli kategorilerde
projeler ve inşa edilmiş yapılar yarışacak.
Finale kalan projeler 30 Eylül 2018
tarihinde mimar ve işveren tarafından yapılacak
sunumlar ile uluslararası jürinin
karşısına çıkacak ve ödüller 2 Ekim 2018
tarihinde InterContinental Dubai Festival
City’de düzenlenecek törenle sahiplerini
bulacak. Finale kalan projeler Cityscape
Global sergisinde uluslararası yatırımcı
ve mimarların ziyaretine açık olacak.
Atlaspark AVM
Sultanbeyli’de inşa edilen AVM’nin en
önemli ayırt edici özelliklerinden birisi
hem TEM çevre yolu üzerinde, hem de
Sultanbeyli’nin merkezi sayılabilecek,
cadde üzeri ticaret yaşantısının bir hayli
geliştiği bir bölgede yer almasıdır. Fatih
Caddesi gibi bölge için önemli bir ticari
aksın üzerinde olması ise proje tasarımını
etkileyen önemli unsurlardan biridir.
Bina tüm ofis ve AVM girişlerini bu caddeden
almaktadır. Fatih Caddesi cephesindeki
dükkanlar, zeminde caddedeki
alışveriş aktivitesini sürdürmek için, istenirse
dışarıdan kullanılabilecek şekilde
tasarlanmıştır. Üst kotlarda, güneye ve
caddeye yönlendirilmiş açık terasların ve
yüksek ofis binasındaki kat bahçelerinin
de varlığıyla bu cephede bir yaşantı kurgulanarak,
caddedeki insan hareketinin
ve ticari işleyişin sürekliliğinin sağlanması
hedeflenmiştir. Yapı iki masif blok olarak
ele alınmıştır. İki blok arasında kalan
cam kısım girinti şeklinde geri çekilerek,
Fatih Caddesi tarafında tanımlanan yaya
hareketi sürekliliğinin ve yaşantının binanı
içine doğru sokulmasını ve bu alanda
üzeri saçakla örtülü kamusal bir meydan
oluşturulmasını sağlamaktadır.
Mermerler Plaza
Mermerler Plaza, mimari karakterini ve
yerleşim ilkelerini, çevredeki yapı ve yol
örüntüsünü ön planda tutarak oluşturan
bir ofis yapısıdır. Anadolu yakasının en
önemli ticaret merkezlerinden Kozyatağı’nda,
E-5 Otoyolu ile Bayar Caddesi’nin
arasında yer almaktadır. Yapı, iki kademeli
olarak çözümlenmiştir. Bayar Caddesi
tarafındaki blok, caddenin ortalama
yüksekliğine uyacak şekilde alçak tutulmuştur.
E5 tarafında ise yakın çevredeki
benzer örnekleri de göz önünde bulundurularak
bina yükselmektedir. Zeminde ise
yüksek yapı iki kat yüksekliğinde boşaltılarak,
Bayar Caddesi’ndeki yaya sirkülasyonunu
ve ticari potansiyeli yan yol ile
birleştiren bir pasaj oluşturulmuştur. Leed
Gold setrifikalı bina, kat bahçeleri kullanılarak
yatayda ve düşeyde parçalanmış,
farklı malzeme kullanımıyla ayrıştırılmış
kütlelerin kompozisyonu şeklinde ele
alınmıştır. Bu yöntem, ölçek konusunda
yapının çevreye uyum sağlamasında esneklik
sağlamaktadır.
Yapı Malzeme Ekim 2018 129
Çanakkale’nin
En İyi Çarşı ve Yaşam Merkezi Projesi
ödüllendirildi
Çanakkale Belediyesi’nin düzenlediği Çarşı, Yaşam Merkezi ve Otopark ile Yakın Çevresi
Ulusal Mimari Proje Yarışması sonuçlandı. İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi
akademisyenleri Dr. Öğretim Üyesi İdil Erkol Bingöl, Yüksek Mimar Caner Bilgin ve Yüksek
Mimar Bulut Cebeci’nin, Şehir Plancısı Gözde Şarlak Kramer ve Yüksek İnşaat Mühendisi
Onur Kutlukaya ile birlikte hazırladıkları proje, yarışmada birincilik ödülü kazandı.
Çanakkale kent merkezindeki mevcut iş
merkezi ve otopark yapısının yerine yeni
bir “Çarşı ve Yaşam Merkezi”nin yapılması
amacıyla, Çanakkale Belediyesi’nin
düzenlediği serbest, ulusal ve tek kademeli
yarışmanın sonuçları açıklandı. İstanbul
Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi
akademisyenleri Dr. Öğretim Üyesi İdil
Erkol Bingöl, Yüksek Mimar Caner Bilgin
ve Yüksek Mimar Bulut Cebeci’nin, Şehir
Plancısı Gözde Şarlak Kramer ve Yüksek
İnşaat Mühendisi Onur Kutlukaya ile birlikte
hazırladıkları proje, Çanakkale Belediyesi
Çarşı, Yaşam Merkezi ve Otopark
ile Yakın Çevresi Ulusal Mimari Proje Yarışması’nda
birincilik ödülü kazandı.
Yarışmanın konusu, kent merkezindeki
mevcut iş merkezinin bulunduğu alana,
ticari birimler ve otopark işlevlerinin yanı
sıra, barındırdığı kültürel işlevlerle kentin
kamusal yaşamını zenginleştirecek yeni
bir Çarşı ve Yaşam Merkezi tasarlanmasıydı.
Bu kapsamda hazırlanan proje, sokağın
devamı olarak kurgulandı. İhtiyaca göre
değişiklik gösterebilen esnek bir mekan
kurgusu oluşturuldu; yapı çevresinde ise
yaya ve bisiklet odaklı bir ulaşım sistemi
yer aldı.
130
Yapı Malzeme Ekim 2018
Mimari
Armstrong Techzonetm:
Armstrong Building Products Yeni Teknik Asma Tavan Konsepti
Armstrong Building Products imzası taşıyan
yüzeyler ile aydınlatma ve havalandırma
için çok çeşitli doğrusal teknik öğe
arasındaki mükemmel ahenk sayesinde
mümkün hale gelen, birinci sınıf bir sonuçtur.
TechZoneTM, tüm tavan sistemlerinin
aynı zamanda özellikle düzgün ve
zarif bir estetik görünüm ile sonuçlanacak
şekilde hızlı, kolay, temiz ve düzenli bir
şekilde organize edilmesini sağlar.
Ofisler, mağazalar, büyük alışveriş alanları,
okullar, oteller ve hastaneler: Armstrong
TechZoneTM ayırt edici özelliği, taşıyıcı
sistemi ile aydınlatma armatürleri ,
hava difüzörleri ve akustik panelleri ,doğrudan
tek parçalı çözümde birleştirmesidir.
Henüz tasarım aşamasındayken, tek
tek bileşenlerin seçilip her türlü gereksinime
mükemmel cevap verecek şekilde
birleştirilerek yalnızca estetik açıdan değil,
aynı zamanda akustik, aydınlatma ve
hava kalitesi açısından da çok daha hoş
iç mekanların yaratılmasına olanak sağlayan
bir çözümdür.
Farklı yapı öğelerinin birleşim kolaylığı,
Armstrong TechZoneTM tavan sisteminin
yalnızca beş adımda kolaylıkla kurulmasını
mümkün kılar. Öncelikle, Armstrong
tarafından önerilen tiplerden biri seçilerek
ya da özel tasarım gereksinimlerine göre
kişiselleştirilerek çeşitli teknik tavan panelleri
kombinasyonu tanımlanır. Armstrong
TechZoneTM,askı sistemine doğrudan
bağlı 100mm ile 150 mm arasındaki
doğrusal(lineer) teknik alanlar seçeneği
sayesinde , aydınlatma ve klima ünitelerini
merkezinde düzenlemeye ve simetrik
modüller ile cazip göze hoş gelen
konfigürasyonlar/modülasyonlar oluşturmaya
olanak sağlar. Daha sonra da kullanılacak
panelin büyüklüğüne bağlı olarak,
taşıyıcı sistem oluşturulur.
İkinci olarak, Armstrong Building Products
imzalı ve teknik performans açısından
ses yutma, hijyen, ses yansıması ve hava
kalitesi gereksinimlerini en iyi şekilde karşılayan
panel tipi seçilir. Ultima+; Ultima+
OP; Perla; Perla OP 0.95 ve Optima,
Armstrong tarafından sunulan ,farklı performans
ve görsel seviyeleriyle karakterize
edilen, her türlü gereksinime somut
ve işlevsel bir cevap veren çözümlerdir.
Ayrıca, Armstrong Building Products şirketinin
sürdürülebilir inşaat endüstrisini
teşvik etme isteği doğrulusunda, ilk dört
ürün Cradle to Cradle Bronze sertifikası
almıştır.
Daha sonra, Armstrong TechZoneTM
teknik panellerin ve tavanı tamamlayacak
doğrusal öğelerin seçimi öngörülmektedir.
Bu anlamda, Armstrong Building
Products teknik ekibi, Müşterilerine özel
tasarım gereksinimlerini en iyi şekilde
karşılayan Armstrong TechZoneTM sistemi
ile kullanım için uygun ekipman belirlenmesini
kolaylaştıracak nitelikli bir destek
hizmeti sunmaktadır.
Son iki aşama, sırasıyla, asma sistemi ve
sabitleme aksesuarlarının belirlenmesi
ve iki duvar arasında alcıpan ve moduler
tavan malzemelerinin geçişleri için kullanılabilecek
alçıpan alın yapma gereksinimini
ortadan kaldıran hızlı ve işçilik maliyetini
düşüren en uygun AXIOM gecis
profilinin seçimidir.
Yapı Malzeme Ekim 2018 131
YENİ ÜRÜNLER
SERAMİK
Decovita
Kalebodur
ELEKTRİKLİ
EL ALETLERİ
Black+Decker
AYDINLATMA
ELEMANLARI
Panasonic
ARMATÜR
Ideal Standart
Isvea
Vitra
YAPI KİMYASALLARI
Beta Kimya
SIHHİ TESİSAT
Geberit
DEKORASYON
Peli Parke
BOYA
Dyo
Marshall
Thea Ultima Eloxal farklı, mekanlar onunla ayrıcalıklı
Yaşam alanlarınıza değer katmanın ve yenilemenin en özel yolu
dekorasyonda yapacağınız küçük farklılıklardan geçiyor. Mekanın
ruhunu, dokusunu, tarzını ve stilini belirlerken ya da tamamlarken
elektrik anahtarları ve prizlerin önemini de göz ardı
etmemek gerekiyor. Elektrik anahtarı ve priz sektörüne sunduğu
yeniliklerle öne çıkan ve ileri teknolojiyi estetik tasarımlarla buluşturmayı
başaran güçlü kuruluş Panasonic Eco Solutions Türkiye,
Thea Ultima Eloxal modelleri ile mekanlara özel bir hava
katıyor.
Thea Ultima Eloxal, zarafet ve incelikle çizilen sınırları çok daha
ileriye taşımayı başarıyor. Yenilikçi ürünleriyle sektörde fark yaratan
Panasonic Eco Solutions Türkiye’nin en özel ürünleri arasında
yer alan Ultima, yaşam alanlarına ve dekorasyon dünyasına
kattığı üst seviyede şıklık, konfor ve ayrıcalıkla öne çıkıyor.
Kendine has özel bir dokuya sahip olan Ultima Eloxal modelleri
ise “Bronz, Gümüş ve Siyah” renkleriyle farklı bir duruş arayanlara
sesleniyor.
Sağlam görünümünü üstün tasarım özellikleriyle birleştiren Ultima
Eloxal, sıra dışılığı yaşam alanlarına taşımak isteyenler için
alışılmışın ötesinde alternatifler sunuyor.
Keskin hatlara ve soylu renklere sahip Ultima Eloxal modelleri,
kullanıcılara estetik ve ergonomiyi bir arada sunuyor.
Decovita Seramik,
geometrik öğelerle sanatsal tasarımı birleştiriyor
İlhamını doğadan alan tasarımlar sunan Decovita Seramik, Artprint,
Clay, Clay Decor, Earth, Earth Granada ve Earth Quadrato
ürünleriyle, ev ve işyerlerine sade, zarif ve aynı zamanda zengin
bir dokunuşta bulunuyor. Geometrik öğelerin, sanatsal tasarımlarla
birleştiği karolar, bulundukları mekana samimi ve sıcak bir
hava katıyor. Ev ve ticari mekanlara sıradışı
bir güzellik katan Artprint serisi, bahçe, dış
cephe ve havuz, spa gibi ıslak alanlarda da
uygulanabiliyor. Fildişi, cappuccino, boz kahverengi,
kum ve moka renklerindeki seride
yer alan geometrik şekilli, yazı ve rakam desenli
karolar, hem sanatsal hem de zengin bir
hava veriyor, yalın görünümüyle de doğallığı
şehir hayatına taşıyor.
Betonun güçlü etkisini ve yalın görünümünü seramiğin kalitesiyle
harmanlayan Earth, mekanlara sade bir şıklık getiriyor. Mevsim
koşullarına dayanıklılığıyla hem iç hem de dış mekanlarda kullanılabilen
seri, doğal ve yumuşak renkleriyle bulunduğu mekanı
sıcacık bir ortama çeviriyor.
Zarif geometrik desenler dikkat
çekiyor
Hem yer hem de duvarlarda kullanılabilen
Clay, gri, sıcak gri, kum, antrasit, moka, fildişi,
açık gri, cappuccino, boz kahverengi ve
beyaz renklerini evlerinize getiriyor. Üzerinde
zarif desenlerin bulunduğu ürünler, yenilikçi
bir hava katarken gerçeklik hissini de artırıyor.
Estetik ve tasarım öğelerini ön plana çıkaran
Clay Decor, kil görünümlü taş dokusu ve zarif
geometrik desenleriyle dikkat çekiyor.
134
Yapı Malzeme Ekim 2018
Ürün
Banyo dekorasyonunda özgürlüğü temsil eden bir tasarım:
‘Ideal Standard Archimodule Serisi’
Tüm banyo ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde kişisel çözümler sunan
Ideal Standard’ın yenilikçi teknolojiler ve milimetrik hassasiyetle hayata
geçirdiği Archimodule serisi armatürler, banyolarda kusursuz
görünüşü garanti ediyor. Diyagonal yapıştırılmış ya da standart dışı
ölçülere sahip duvar seramikleriyle bile mükemmel bir uyum sağlayan
Archimodule, banyolara sınırsız özgürlüğü getiriyor.
Sınırsız Esneklikte Modüler Sistem
Özgürlüğü simgeleyen Archimodule serisi, tasarımındaki modülerlik
ile banyolar için sınırı olmayan mutlak tasarım özgürlüğü sunuyor.
Seriyi oluşturan her bir yenilikçi ürün, birbirleriyle mükemmel
bir uyum sağlayarak kolayca kombine edilebiliyor. Archimodule
serisi hem duş hem küvet hem de lavabo bataryası olarak tasarlanabiliyor.
34 tip olmak üzere geniş kombinasyon alternatifi sağlayan
Archimodule, özel montaj rayı sayesinde montaj kolaylığıyla
da dikkat çekiyor.
DNA’sında
inovasyon var
Tasarım ve modern banyo sistemleriyle banyo mimarisine
inovasyon katan Geberit, son teknolojiyi
kullanarak ürettiği CleanLine 20 duş kanalını yeniden
yorumluyor.
Zamansız tasarımı ve kolay temizlenebilirliğiyle
kendini kanıtlayan CleanLine20 duş kanalı, kişiselleştirilebilen
tasarımıyla son kullanıcısının beğenisini
kazanıyor. Şık tasarımı ve kolay montaj
özelliğiyle banyolara hem görsellik hem de fonksiyonellik
katan CleanLine20 duş kanalı, döşeme
yatağının banyo zemini ile kaplanabilmesi sayesinde
kullanıcısının banyosuyla bir bütün oluyor
ve neredeyse görünmez gider alanı yaratıyor. Duş
kanallarının en büyük sorunu olan hijyen problemini
de önemli ölçüde çözüme kavuşturan CleanLine20,
saç tutucu tarak sayesinde temizliğin
manifestosunu yeniden yazıyor. CleanLine20, ayrıca
özel tasarımlı sifonu sayesinde de banyolarda
koku oluşumunu önlüyor.
Duvar kenarına ve duş alanının ortasına kolaylıkla
monte edilebilen Geberit CleanLine20, paslanmaz
çelikten üretilmesinin yanı sıra modern tasarımı ve
sunduğu kolay temizlik imkanıyla takipçilerinin beğenisini
kazanıyor.
Yapı Malzeme Ekim 2018 135
Akıllı depolama fikirleriyle Isvea yine banyolarınızda
Banyolar, depolama çözümlerine en çok ihtiyaç duyulan yaşam
alanlarının başında geliyor. Raflardan dolaplara, ünitelerden çekmecelere
hatta aynalara varıncaya kadar birbirinden işlevsel tasarımlarla
en küçük banyoları bile kullanışlı hale getirebilirsiniz.
Derinliği olan çekmece ve üniteleri seçin
Banyo dekorasyonunda kullanım alanı önemli bir kriter haline
geldi. Banyonuz küçükse derinliği olan çekmeceleri ve depolama
üniteleri olan tasarımları tercih etmelisiniz. Böylece banyonuzda
kendinize daha çok boş alan bırakabilirsiniz.
Boy dolapları kurtarıcı niteliğinde
Boy dolapları, banyoda ihtiyaç duyulabilecek her şey için düzenli
yerleşim olanağı sağlayarak geniş depolama imkanı sunuyor.
Banyoları dağınık ve kalabalık gösteren her türlü malzemeyi kolayca
yerleştirme imkanı bulabileceğiniz boy dolapları, özellikle
küçük banyolar için kurtarıcı niteliğinde.
Son trend: Duvar nişleri
Duvar nişleri hem pratik hem de şık yapıları ile her stil ve özellikte
banyo için muhteşem bir depolama çözümü sunuyor. Banyolara
estetik bir görünüm kazandıran nişleri ışıklandırarak da
kullanabilirsiniz.
Aynalı dolaplar
Her banyo kuşkusuz bir ayna gerektirir. Ancak aynanın tek bir işlevi
olmak zorunda değil. Örneğin düz ayna kullanmak yerine aynalı
dolap tercih edebilirsiniz. Özellikle yüksek tavanlı banyolar
için ince ve uzun tasarımlar banyo mekanlarında hem şık hem
de fonksiyonel bir çözüm olabilir.
Dünyanın en büyük, en ince
ve esneyebilen seramik karosu:
Kalesinterflex
Türkiye’de adı seramik karo ile özdeşleşen Kalebodur, mimariye
özgürlük ve özgünlük sağlayan Kalesinterflex ile yeni
fikirlerin uygulanmasına ve modern yaşam alanları yaratılmasına
imkan sağlıyor. Büyük ebatta maksimum performans sunan
Kalesinterflex, dekoratif unsurlara sahip konsept serileri
ile beklentilerin ötesine geçiyor.
Geliştirdiği ürün ve teknolojilerle mimarların yaratıcılıklarına
hitap eden Kalebodur, dünyanın en büyük boyutlu, en ince ve
esneyebilen seramik karolarından Kalesinterflex ile mimari
tasarımlara ve inşaat teknolojilerine yeni bir bakış kazandırıyor.
Mimari projelerin vazgeçilmez ürünü haline gelen Kalesinterflex,
boyutları, uygulama kolaylığı ve esnekliği itibarıyla tasarımcının
yaratıcılığını beslerken; renk ve doku çeşitliliği ile
yalın ve yapının tektonik değerlerini öne çıkaran bir mimarlık
diline olanak sağlıyor.
Tasarım özgürlüğü ve esnekliği sağlayan Kalesinterflex,
büyük fikirker için sınırsız ebatlar sunuyor. 100x300 cm ve
120x360 cm ebatlı olarak ve sadece 3-5 mm incelikle porselen
seramik levha olarak üretilen Kalesinterflex, aynı zamanda
isteğe göre projeye en uygun özel ebatlarda da üretilebiliyor.
Kalesinterflex, mat ve parlak yüzeylerde 18 düz renk ve
dijital üretim teknolojisi ile gerçeğe en yakın metalik, ahşap,
beton ve doğal taş dokulu alternatifleriyle de kullanıcıların
beğenisini kazanıyor.
136
Yapı Malzeme Ekim 2018
Ürün
Marshall’dan misafir yatak odaları için farklı seçenekler
Arkadaşlar ve akrabalar için
hazır tutulan misafir yatak odaları,
farklı kişiler tarafından kullanılan
mekanlar. Bu nedenle
de her türlü zevke ve zamana
uyum sağlayabilecek bir alan
oluşturmak oldukça önemli.
“Renklendir Hayatı” sloganıyla
mekanlara ve hayata renk katmaya
devam eden Marshall,
misafir yatak odalarında yenilik
isteyenler için birkaç seçenek
öneriyor.
Renk, misafirlerinizi evinde hissettirmenin
en kolay yoludur.
Misafir yatak odalarını renk tonunu
seçerken sadeliği tercih
edenler ve samimi bir alan oluşturmayı
amaçlayanlar akıllıca
bir renk oyunu oynamak için, bir
renk ailesinden iki veya üç renk
tonunu birlikte kullanabilirler.
Örneğin Marshall’ın yeni renk
koleksiyonundan Karadeniz,
Açık Deniz ve Mor Salkım rengi
birlikte kullanılabilir.
Misafir yatak odalarında sıcak
ve göz kamaştırıcı bir görünüm
için ise pırıl pırıl, ışıltılı sarı tonlarını harmanlamak yeterli. Bal
Arısı, Şampanya ve Sabah Güneşi gibi altın sarısı tonları ile geleneksel
bir his oluşturmak mümkün. Daha modern bir görünüm
için alev ve nar gibi narenciye sarısı tonları tercih edilebilir.
Renkleri kullanarak genişlik algısı yaratmak çok
kolay
Misafir yatak odası küçükse, bu odada akıllıca bir renk uyumu ile
genişlik algısı yaratmak da mümkün. Renk spektrumunun daha
soğuk kenarındaki yumuşak renk tonları, küçük alanlar için en iyi
seçimdir. Duvarlar için Derya, Ceviz Yeşili, Fildişi veya canlı beyaz
gibi renkler seçilebilir. Bunlar ilk anda odanın daha geniş görünmesini
sağlar. Seçilen duvar renginin farklı tonlarını tavanda
kullanmak ise odanın sınırlarının ortadan kalkmış gibi görünmesini
sağlar ve bir genişlik algısı oluşur. Duvarlar en koyu tonlarla
boyamak ve boyama işini tavanda en açık tonlarla bitirmek etkiyi
daha da artırır.
Teknotex ile yapılar kir ve suya karşı yüksek direnç kazanıyor
Türk boya sektörünün öncü şirketi DYO, dış cephe boyası Teknotex ile yapılara
yüksek koruma sağlıyor. Yağmur suyu ile kendi kendine temizleme özelliğine
sahip olan Teknotex uygulanan binalar, “lotus efekti” sayesinde yüksek
oranda kir ve su itme direncine kavuşuyor.
NİLÜFER ÇİÇEĞİNDEN ESİNLENİLEN TEKNOLOJİYE SAHİP
Doğada kendi kendini temizleme özelliğine sahip nilüfer çiçeğinden esinlenilerek
geliştirilen ve adını yine nilüfer çiçeğinin İngilizcesi’nden alan “lotus”
efekti sayesinde binalar kir tutmuyor. Beton, brüt beton, betopan, gaz beton,
briket, tuğla, sıva ve benzeri mineral yüzeylerde rahatlıkla kullanılabilen Teknotex,
mükemmel örtücülüğü ile sektörde öne çıkıyor.
GÜNEŞ IŞINLARI VE DENİZİN NEMİNE KARŞI DAYANIKLI
Neme ve suya dayanıklı, yüksek su buharı geçirgenliği olan DYO’nun üstün
özelliklere sahip dış cephe boyasının alkali ve kimyasal direnci de oldukça
yüksek. Akrilik emülsiyon esaslı, PTFE katkılı Teknotex; su bazlı olup, mat
bir görünüme sahip. Aynı zamanda güneş ışınları ve deniz kıyılarında oluşan
nemin olumsuz etkilerine karşı da dayanıklılığı ile öne çıkan ürün, sahil kenarındaki
yapılar için de ideal.
Yapı Malzeme Ekim 2018 137
BETA Kimya’dan yeni çok amaçlı sprey: APEL BK40
Kimya sektörünün öncü şirketlerinden BETA Kimya A.Ş.,
yenilikçi ürün ailesini genişletmeyi sürdürüyor. Birbirinden
farklı beş ana özelliği aynı üründe sunan yeni APEL BK40,
benzersiz formülü sayesinde pas çözmeden yağlamaya,
gıcırtı kesmeden nemden korumaya kadar pek çok işleviyle
öne çıkıyor. Hayatın her alanında kullanım imkanı tanıyan
çok amaçlı sprey APEL BK40 ile ev, iş yeri, hobi alanları,
atölye ve endüstriyel uygulamalarda mucizevi sonuçlara
olanak tanıyor.
Paslanma, sıkışma ve gıcırdamaya karşı kesin
çözüm APEL BK40
Çok amaçlı aerosol sprey APEL BK40 zincir, somun-civata
gibi pas ve kirden hareketi engellenmiş tüm malzemelerin
yağlanarak çözülmesini sağlıyor. APEL BK40, metal
yüzeylerden nemi uzaklaştırarak korozyon ve pasa karşı
uzun süreli koruma sağlarken, korozyona uğramış yüzeylere
nüfus ederek pas ve kirden arındırıyor. Üstün özellikleriyle
maksimum işlevsellik sunan APEL BK40 kapı, pencere
ve dolap menteşesi gibi hareketli metallerde sürtünmeyi
azaltarak gıcırtı seslerine engel oluyor.
Silikon içermeyen formülüyle kir tutmayan APEL BK40, tüm
bağlantı elemanlarında kullanılabiliyor. Üstün derecede nüfuz
etme özelliğine sahip APEL BK40, sprey kapağının yanı
sıra pipet başlığı sayesinde ulaşılması en zor noktalara bile
püskürtme imkanı tanıyor. APEL BK40 yapı-inşaat, otomotiv,
mobilya, makine, doğa ve su sporları ürünlerinin yanı
sıra her türlü metal aksamın bakımı için kullanılabiliyor.
Black+Decker’dan
matkap kullanmaya yeni başlayacaklar için temel bilgiler
Birçok farklı amaca yönelik olarak geliştirdiği
elektrikli el aletleriyle kullanıcılarının işini
kolaylaştırmayı amaçlayan, dünyanın lider el
aleti ve aksesuar üreticilerinden BLACK+DE-
CKER; her evde bulunması gereken ürünlerden
biri olan ve takılabilir vida uçları sayesinde
vidalama görevini de gören matkaplarla
ilgili temel bilgileri yeni başlayanlar için bir
araya getiriyor.
“Kendin Yap” Konseptinin
Vazgeçilmezi: Matkap
İyi bir matkap herkesin sahip olması gereken
temel bir araçtır. BLACK + DECKER matkaplar
ve hepsi bir arada matkap/vidalamalar,
yüzlerce ev projesini kolaylaştırmakla kalmayıp;
raflar, panjurlar ve mobilyaların monte
edilmesinden bir evin tüm bakım/ onarım/
yenileme ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar
birçok işe yardımcı oluyor.
Hem Delme Hem Vidalama;
İkisi Bir Arada
Duvara asılacak ayna, raf, duvar dolabı gibi ürünler için önce
duvara bir matkap yardımıyla delik açmak, ardından vidalama
yapmak gerekebiliyor. İşte matkaplar burada devreye giriyor. Her
iki fonksiyonu alet değiştirmeden daha hızlı şekilde tamamlama
imkânı sağlayan matkaplarla önce deliği açıp daha sonra ilgili
uçların değiştirilmesiyle hızlı bir şekilde vidalama işlemi gerçekleştirilebiliyor.
138
Yapı Malzeme Ekim 2018
Ürün
Banyonun her
köşesine uyan
duş keyfi
VitrA’nın tüm banyo tasarımlarına
uyum sağlayan Fit duş
teknesi, zeminde hiçbir işlem
yapmaya gerek olmadan
kolayca monte edilebiliyor.
Banyonun istenilen köşesini
yıkanma alanına dönüştüren
Fit, şık görünümü, yalın monoblok
tasarımı ve 10,5 cm
yükseklik alternatifiyle diğer
duş teknelerinden ayrışıyor.
VitrA Fit, 80x80 ve 90x90
cm kare, 90x90 cm köşe ve
120x80 cm dikdörtgen olmak
üzere 4 farklı ebat seçeneğiyle
sunuluyor.
Peli DK: Kapı ve parke
yüzeyinin mükemmel uyumu
Parke sektöründe uzun yıllardır var olan Peli Parke, kendi
ürünlerinin en önemli tamamlayıcısı olarak gördüğü ve bu
anlayışla ürettiği dekoratif iç mekan kapıları yapı sektörüne
inovatif çözümler sunuyor.
Peli DK’nın İskandinav Style, Dynamic Style, Prismatic
Style adıyla tanıttığı dekoratif iç mekan kapıları 14 ayrı
tasarımda üretiliyor.
Peli DK kapılarının tasarımında öncelik parke ve kapı
yüzeyini bütünleştirmek. En çok dikkat çeken özelliği ise
aynı kapı modelinde parke ve süpürgeliklerin de bulunması.
Bu konuda bir ilke imza atan marka, sektöre yeni bir
anlayış da kazandırdı.
Tüketicinin yaşam tarzına uygun modellerin yanı sıra, mobilya
trendleriyle de birleşen tasarımları hayata geçiren
Peli DK Kapılar, tercih edildiği mekanlarda farkını ortaya
koyuyor.
SEKTÖRE SES, KAPILARA SESSİZLİK GETİRDİ
Çizilmeye karşı dayanıklı, kolay temizlenebilen, yüzeyinde
toz tutmayan, kasa, pervaz ve kapı yüzeyinin aynı
dokuda görünümüyle de dikkatleri çeken Peli DK Kapılar,
aynı zamanda kapı yuvasında kullanılan fitille de sessizliği
sağlıyor. Kilitte ise farklı bir sistem kullanılıyor; Kale’nin
yeni ürettiği sessiz kilit sayesinde kapı açılıp kapanırken
ses çıkarmıyor, ortamın dinginliğini koruyor.
Yapı Malzeme Ekim 2018 139
“Çatı Ve Cephe Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı”
sektörün nabzını tutacak
Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) ve Demos Fuarcılık ‘Çatı ve Cephe
Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’nı hayata geçirmek için iş birliğine imza attı. ÇATIDER’in
katkıları ve Demos Fuarcılık’ın uzmanlığı ile İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek
Çatı ve Cephe Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı, farklı etkinliklerle de sektörel bir şölene
dönüşecek. Fuar hem cephe hem de çatı sektörünün nabzını tutacak.
Fuar
Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği ÇA-
TIDER ve Demos Fuarcılık ‘Çatı ve Cephe
Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’nı
hayata geçirecek. ÇATIDER’in katkıları ve
Demos Fuarcılık’ın uzmanlığı ile İstanbul
Kongre Merkezi’nde hayata geçirilecek
Çatı ve Cephe Malzemeleri ve Teknolojileri
Fuarı, farklı etkinliklerle de en önemli sektörel
buluşmalardan biri olacak.
28 Şubat – 2 Mart 2019 tarihleri arasında
şehrin merkezinde Harbiye’de yer alan ‘İstanbul
Kongre Merkezi’nde kapılarını açacak
Çatı ve Cephe Malzemeleri ve Teknolojileri
Fuarı, çatı ve cephe sektörleri için
global ölçekte tam anlamıyla bir ‘ihtisas
fuarı’ olacak. Fuarda üreticiler, kullanıcılar,
ithalatçılar, bayiler, mühendisler, müteahhitler,
site, apartman, organize sanayi bölgeleri
yöneticileri ve uygulayıcılar bir araya
gelecek. Zengin içerikleriyle sektörel bilgi
paylaşımına imkan sağlayacak bir platform
oluşturmayı hedefliyor.
Şehrin merkezinde ihtisas fuarı
düzenliyoruz!
Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇA-
TIDER) Başkanı Adil Baştanoğlu, “Çatı ve
cephe sektörlerine değer katacak, gelecek
vizyonumuza önemli katkılar sağlayacak,
çok boyutlu ve kapsamlı yapısıyla klasik
fuarcılık anlayışını aşan bir organizasyona
imza atmanın gururu ve heyecanını yaşıyoruz”
dedi.
İhtisaslaşmış, sadece çatı ve cephe sektörünü
kapsayan, daha geniş alanda bu
sektörlere yönelik ürünleri sergileyecek bir
platform oluşturmak istediklerini belirten
Baştanoğlu, “Türkiye’nin tek çatı ve cephe
fuarını; Avrasya, Ortadoğu ve Kuzey
Afrika’nın odak noktası ve ticari vitrini konumunda
olan İstanbul’da düzenliyoruz.
Temel amacımız, hedef kitlelerimize tam
ve etkin şekilde ulaşmak olacak. Çatı ve
Cephe Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı,
sektörlerimiz için sayısız fırsat sunacak.
Bildiğiniz gibi İstanbul, bulunduğumuz coğrafyadaki
gelişmekte olan pazarlar için mükemmel
bir merkez konumunda bulunuyor”
dedi. Baştanoğlu, hızla büyüyen ve etki
alanını çok daha fazla genişletme potansiyeline
sahip olan çatı ve cephe sektörleri
için yeni ve gelişmekte olan pazarlarda sayısız
fırsat olduğunu, çatı ve cephe sektörünü
çok geniş ve etkin bir platformda bir
araya getirmeyi amaçladıklarını belirterek,
“Sizler Çatı ve Cephe Malzemeleri ve Teknolojileri
Fuarı’nda yeni ve mevcut iş birliklerinizi
büyütme ve geliştirme imkanına
sahip olacaksınız” diye konuştu.
Çatı & Cephe Fuarı Çatı ve Cephe Malzemeleri
ve Teknolojileri Fuarı sektörel şenlik
olacak
Baştanoğlu, fuarı önümüzdeki dönemde
her yıl düzenlenmesini planladıklarını belirterek,
sözlerini şöyle tamamladı:
“Çatı ve cephe sektörlerinin önde gelen
temsilcilerinin, alanında uzman isimlerin
katılımıyla düzenlenecek panel ve mesleki
buluşmalar, gençlerin ve öğrencilerin yer
alacağı şenlik formatında eğlenceli etkinlikler,
ikincisini gerçekleştireceğimiz Genç
Çatıcılar Yarışması, uygulama gösterileri,
uluslararası görüş alışverişi ve iş birliği fırsatları
ile fuar, tüm paydaşlarımız için çok
verimli bir platform olacak. ÇATIDER’in
(Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği)
sektöre kattığı güç ve değerden ilham
alarak kurulan CEPHEDER (Cephe Sanayici
ve İş İnsanları Derneği) ile güç birliği
yaparak, Çatı ve Cephe Malzemeleri ve
Teknoloji Fuarı’nı hayata geçiriyoruz. Çatı
& Cephe Fuarı Çatı ve Cephe Malzemeleri
ve Teknolojileri Fuarı’na tüm sektör paydaşlarımızı
bekliyoruz.”
140
Yapı Malzeme Ekim 2018
Connecting Global Competence
Gelece‚in inappleaat dünyası
Biletinizi
appleimdi alın:
bau-muenchen.com/tickets
Agora Turizm ve Ticaret Ltd. Şti. · info@messe-muenchen.com.tr
Tel. +90 212 241 8171 · Fax +90 212 241 8170
BAU topluluğunun bir parçası olun!
mag.bau-muenchen.com/en
facebook.com/BAUMuenchen
linkedin.com/company/baumuenchen
youtube.com/BAUmuenchen
twitter.com/bau_Muenchen
14–19 Ocak · Münih
Dünyanın Lider Mimarlık, Yapı ve
∏nappleaat Malzemeleri Fuarı
www.bau-muenchen.com
Fuar
Gazbeton Sektörü
Uluslararası 6. Gazbeton Konferansı’nda bir araya geldi
Dünya çapında gazbeton profesyonellerini
bir araya getiren Uluslararası Gazbeton
Konferansı’nın 6’ncısı 3-6 Eylül
2018 tarihleri arasında Berlin-Potstam’da
düzenlendi. Teknolojik yeni hammaddeler,
üretim ve yapısal özellikler alanında
yaptığı sunumlarla fuara katılan AKG
Gazbeton, AR-GE merkezinde ürettiği
yenilikçi teknolojileri gazbeton dünyasıyla
paylaştı.
EAACA liderliğinde bu yıl 6’ncısı düzenlenen
Uluslararası Gazbeton Konferansı’na
41 ülkeden gazbeton üreticisi, akademisyen,
araştırmacı, hammadde tedarikçisi,
makine üreticisi, yapımcı, danışman ve
uzman olmak üzere 350’nin üzerinde
temsilci katılım gösterdi. Akademisyen
ve Sektör profesyonellerinin büyük ilgi
gösterdiği etkinlikte 90’ın üzerinde bildiri
sunulurken sunulan bildiri sayısında Türkiye ilk 5’te yer aldı.
Konferansta diğer sunumların yanında AKG Gazbeton’un 3 yıldır
sürdürdüğü ODTÜ iş birliği kapsamında; Prof. Dr. Barış Binici
ve Prof. Dr. Erdem Canbay depreme dayanıklı yapı tasarımına
yönelik yürütülen bilimsel araştırmalar ve yeni deprem yönetmeliğine
uygun güvenli duvar sistemleri ile ilgili sunumlarını gerçekleştirdi.
Ayrıca AKG Gazbeton’un da üyesi olduğu Türkiye
Gazbeton Üreticileri Birliği çatısı altında ODTÜ ve İTÜ ile 3 yıldır
ortaklaşa yürütülen gazbeton donatılı paneller ile deprem emniyetli
bina tasarımı çalışması da konferansta sunuldu.
Yapı sektörünü bir araya getiren 4 günlük etkinlik kapsamında
sektör profesyonelleri ve tüm katılımcılar gelişmeleri paylaşma
ve iş birlikleri geliştirme fırsatı buldu.
Bürotime, değişen çalışma kültürüne
yeni soluk kazandıran tasarımlarıyla Orgatec’te
Günümüz modern çalışma hayatı içinde evden çalışma
kültürü hızla artıyor. Home ofis çalışanlarının ihtiyaç ve
beklentileri yeni nesil iş ortamlarını gündeme getirmeye
başladı. Sektörün global markası Bürotime, ihtiyaçlar
doğrultusunda geleceğin ofislerini tasarlamaya devam
ediyor. Firma, home ofisler için tasarladığı ürün gurubunun
lansmanını sektörün en büyük küresel buluşma
noktası olan Orgatec Fuarı’nda gerçekleştirecek. Fuar,
23-27 Ekim tarihleri arasında Almanya’nın Köln kentinde
düzenlenecek.
İş hayatının değişen koşullarına yönelik geliştirdiği tasarımlarla
çalışanların motivasyon ve verimliliğini arttırmayı
hedefleyen Bürotime, sınırları ortadan kaldıran, her ortama
ve mekâna uyumlu, konforlu çalışma alanları sunan
yeni nesil Pi, Era ve Runner Home Office ürün ailelerini
tanıtmaya hazırlanıyor.
Firma ilk kez görücüye çıkaracağı Home Office konseptinin lansmanını
ofis mobilyası sektörünün dünyadaki en büyük küresel buluşma
noktası olan Orgatec Fuarı’nda gerçekleştirecek.
Tüm dünyada mekanlardan bağımsız verimli çalışmanın öneminin
fark edildiği ve evden çalışma kültürünün hızla arttığı günümüzde,
evinden çalışmak isteyen profesyoneller için tasarlanmış
olan Pi, Era ve Runner Home Office ürün ailesi özel hayat ve iş
hayatı arasındaki uyumu dengelemeye olanak sağlıyor.
Üretkenliği artıracak ortamlar yaratmak amacıyla tasarlanmış olan
Home Office ürün ailesi, ev ortamından beklenen tüm beklentileri
karşılarken yenilikçi bir iş atmosferi oluşturuyor.
Evinize Uyum Sağlayan Çalışma Ortamı: Pi Home
Home ofis kullanımı için özel olarak tasarlanmış olan Pi, doğal
ahşap malzeme kullanımı ve fonksiyonel detaylarla kurgulanarak,
şık ve çevreci bir görsel dil oluşturuyor. Kullanıldığı her mekana
değer katan zamansız tasarım çizgisiyle güncelliğini koruyan Pi,
masif gövdesi ve renkli aksesuarları ile ev dekorasyonuna kusursuz
uyum sağlıyor.
Teknoloji ve Doğa Arasındaki Denge: Era Home
Evde daha çok ofis ortamını oluşturmak isteyen kullanıcılar için
tasarlanmış olan Era Home, ahşap ayaklarıyla sıcaklık yaratırken
gizli kablo kanalları ile teknolojiyi doğayla harmanlayarak sunuyor.
142
Yapı Malzeme Ekim 2018
TİCARET BAKANLIĞI
ISK-SODEX ISTANBUL 2019
Uluslararası Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma,
Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve Güneş
Enerjisi Sistemleri Fuarı
2-5 Ekim 2019
Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi
Büyükçekmece • İstanbul
sodex.com.tr
Yeni Tarih!
Online Kayıt İçin
sodex.com.tr
Hannover-Messe
Sodeks Fuarcılık A.Ş.
Tel. +90 212 334 69 00
Fax +90 212 347 10 96
info@sodex.com.tr
Destekleyenler
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
TİCARET BAKANLIĞI
Eş Organizatörler / Destekleyen Dernekler
Resmi
Havayolu
Resmi Seyahat
Acentesi
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.
14. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi ve
7. Teskon + Sodex İzmir Fuarı ile HVAC Sektörünün
İzmir Buluşması Nisan 2019’da !
Teskon+Sodex 2019 ile İklimlendirme sektörünün buluşma noktası, 17 – 20 Nisan tarihleri
arasında İzmir olacak! Fuar, sektörün liderlerini bir araya getirirken, Teskon kongresi de
sunduğu akademik ve bilimsel çalışmalarla son teknolojiler doğrultusunda iklimlendirme ve
tesisat mühendisliğinin bugünü ve geleceğine yön verecek.
Fuar
17 – 20 Nisan 2019 tarihleri arasında İzmir’de
gerçekleştirilecek Fuar hakkında
değerlendirmelerde bulunan Hannover
Messe Sodeks Fuarcılık Genel Müdürü
Alexander Kühnel “İklimlendirme sektörü
açısından büyük öneme sahip olan Teskon
+ Sodex Fuarı ve TESKON Kongresi,
bölgenin potansiyelini açısından oldukça
önemli bir yere sahip” dedi.
Teskon+Sodex Fuar ve Kongresi, sektörün
önde gelen kurum ve kuruluşlarının
işbirliğinde, 17-20 Nisan 2019 tarihlerinde
İzmir Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde
gerçekleştirilecek. Deutsche Messe
tarafından organize edilen fuar, TM-
MOB Makina Mühendisleri Odası adına
İzmir şubesi yürütücülüğünde düzenlenecek
olan 14. Ulusal Tesisat Mühendisliği
Kongresi TESKON’a da ev sahipliği yapacak.
Ege Bölgesi’nin Türkiye iklimlendirme
sektörünün önemli üretim alanlarından
biri olduğuna dikkat çeken Hannover
Messe Sodeks Fuarcılık Genel Müdürü
Alexander Kühnel şunları ifade etti:
“Ege Bölgesi, Türkiye ekonomisinin en
hızlı büyüyen sektörlerinden biri olan iklimlendirme
sektörü için önemli bir bölge.
Bölgenin nitelikli fuarlarda potansiyelini
sergilemesi bu açıdan çokönemli. Teskon+Sodex
Fuarı da bu nedenle çok
önemli bir görev üstleniyor. Fuar bu yıl,
yaklaşık 1800 m2 alanda, 100’ün üzerinde
firmanın katılımıyla gerçekleşecek.
Firmalar, ısıtma, soğutma, havalandırma,
yalıtım, pompa, vana sektörlerinin farklı
gruplardaki ürünlerini fuarda sergileme
imkanı bulacak. Fuar üretici firmaları tek
çatı altında buluşturacağı gibi ziyaretçilerine
de sektörün yeniliklerini keşfetme
imkanı tanıyacak. Üretim ve kullanım açısından
ısıtma, soğutma, havalandırma
sektörlerinin bölgedeki kalbi olan İzmir’e
yakışan bir etkinliğe imza atacağımıza
inanıyorum.”
Fuar ve Kongre Bir Arada!
İzmir pekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde
gerçekleştirilecek olan Teskon+Sodex
Fuarı, aynı zamanda, TMMOB Makina
Mühendisleri Odası adına İzmir şubesi
yürütücülüğünde düzenlenecek olan 14.
Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresine
de ev sahipliği yapacak. 2019 yılında
“Mekanik Tesisatta Gerçekler ve Gelecek”
ana teması ile düzenlenecek olan
TESKON kapsamında gerçekleştirilecek
kongre, seminer, kurs, panel, sempozyum,
özel oturumlar ve sosyal etkinliklerle
uzman isimler sektörün geleceği konusunda
bugünden geleceğe katma değer
yaratmayı amaçlarken, kongre sonrası
yayınlanan sonuç bildirgesi de sektör için
rehber olmaya devam edecek..
Fuarın bu nedenle farklı fırsatlar da sunduğuna
vurgu yapan Alexander Kühnel,
“Teskon+Sodex, fuara eş zamanlı olarak
düzenlenen destekleyici programlarla
katılımcı ve ziyaretçilere eşsiz fırsatlar
sunduğumuz bir platform. 12 yılı aşkın
süredir Sodex Fuarı ile eşzamanlı olarak
sürdürülen TESKON, birçok seçkin akademisyen,
mimar, mühendis, proje firmalarının
yetkilileri ve sektör profesyonelini
Teskon+Sodex çatısı altında bir araya
getiriyor. Böylece bir yandan katılımcı firmaları,
yeni ticari iş birlikleri için potansiyel
müşterileriyle bir araya getirirken bir
yandan da ‘14. Ulusal Tesisat Mühendisliği
Kongresi’ ile bilgi ve deneyim paylaşımı
konusunda yeni imkânlar sunuyoruz”
dedi.
TESKON Kongresi, TMMOB Makina Mühendisleri
Odası adına İzmir Şubesi yürütücülüğünde
1993 yılından beri iki yılda
bir düzenleniyor.
Hem tesisat mühendisliği alanında hem
de diğer disiplinlerde teorik ve uygulamalı
bilimsel ve teknolojik gelişmeleri merkeze
alan kongre, Ege Bölgesi’nin ve Türkiye’nin
önemli profesyonellerini ve akademisyenlerini
Teskon+Sodex çatısı altında
bir araya getirerek önemli bilgi paylaşımlarında
bulunmayı hedefliyor.
144
Yapı Malzeme Ekim 2018
teskon+SODEX 2019
Isıtma, Soğutma, Havalandırma, Yalıtım, Pompa ve Vana
Fuarı &
14. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi
17 - 20 Nisan 2019
Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi
İzmir • Türkiye
teskonsodex.com
Hannover Messe
Sodeks Fuarcılık A.Ş.
Tel. +90 212 334 69 00
Faks +90 212 347 10 96
info@hmsf.com
www.hmsf.com
Destekleyenler
TİCARET BAKANLIĞI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
TİCARET BAKANLIĞI
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ (TOBB) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.
Fuar
Tepta Aydınlatma
Brand Van Egmond’u
Hollanda Konsolosluğu’nda sunacak
TEPTA Aydınlatma tarafından temsilciliği yürütülen Brand van Egmond markasının
kurucu tasarımcısı William Brand, 16 Ekim 2018 tarihinde, Hollanda Konsolosu Sayın
Bart van Bolhuis’un ev sahipliğinde özel bir söyleşi gerçekleştirecek. Markanın en önemli
tasarımlarından biri olan Hollywood Icicles ürünü de ayrıca üç ay süresince Konsolosluk
binasının giriş fuayesinde ziyaretçileri karşılayacak.
Aydınlatma alanındaki öncü tasarımcılardan
biri olan William Brand’ın kurucusu
olduğu Brand van Egmond Hollanda’nın
yaratıcı endüstrisinin önemli temsilcilerinden
biri. Türkiye’de ve yakın coğrafyalarda
TEPTA Aydınlatma ile işbirliğinde pek
çok önemli projeye imza atan marka, tasarımlarında
doğadan ilham alması, metal
ve kristal gibi zamansız malzemelerle
çalışıyor olması ve mekana göre esnek
tasarım yapabilme gücü ile öne çıkıyor.
Tümüyle el imalatı olan tasarımlarını birer
“aydınlatma heykeli” olarak niteleyen
Brand, kuşkusuz bir sanatçı-tasarımcı
olarak ilgi çekici bir kişiliğe sahip. TEPTA
tarafından Hollanda Konsolosluğu ev sahipliğinde
16 Ekim Salı akşamı gerçekleşecek
özel bir sohbet programı ve davet
ile tasarımcının ülkemizdeki mimarlar ve
basın ile buluşması hedefleniyor. TEPTA
tarafından düzenlenen bu özel söyleşi etkinliği,
ilgili sektörlerdeki pek çok kişi için
de ilham verici olacak.
William Brand’ın tasarladığı aydınlatma
eserlerinin hikayelerini, yaratım ve üretim
süreçlerini aktaracağı etkinlik, düzenleneceği
özel mekan ile de ilgi çekecek.
Hollanda Konsolosluğu’nun içerisinde
bulunan klisede yapılacak söyleşide, bu
büyüleyici atmosferin konuklara keyifli bir
deneyim sunması bekleniyor.
Saat 19:00’da başlayacak söyleşinin açılış
konuşması Hollanda Başkonsolosu tarafından
yapılacak. Söyleşinin ardından
davetliler saat 20:00’den itibaren sarayın
içerisinde gerçekleşecek bir kokteyl ile
ağırlanacak.
Hollywood Icicles, Hollanda
Konsolosluğu Fuayesinde!
TEPTA ile Hollanda Konsolosluğu işbirliği
kapsamında, ayrıca William Brand’ın
en önemli tasarımlarından biri olan Hollywood
Icicles isimli avize üç ay boyunca
sarayın giriş fuayesinde konsolosluk ziyaretçileri
ile buluşacak.
Hollywood, tasarımcının Afrika’ya yaptığı
bir seyahat sonrasında, oradaki yabanıl
doğadan etkilenmesi sonucu ortaya
çıkardığı bir eser. Kelime anlamı “kutsal
topraklar” olan Hollywood’un bu modelinde
yağmur damlalarını çağrıştıran özel
cam parçalar kullanılmış. Tasarım, Brand
tarafından kutsal bulunan Afrika’ya bir
övgü niteliği taşıyor.
William Brand
146
Yapı Malzeme Ekim 2018
Kısa Kısa
Baumit Akademi,
Çağdaş Yapı Çözümlerini anlatmak için Türkiye yollarında!
Dudullu, Gebze ve Ankara’da bulunan Baumit Akademi’ler
bünyesinde eğitimlerini sürdüren Baumit, yeni sezonda
“Baumit Akademi Yollarda” etkinliği ile hizmet ve ürünlerini
şehir şehir gezerek tanıtıyor. Yapı profesyonellerinin hayallerindeki
projeleri gerçekleştirmelerine olanak sağlayan
çözümler sunan Baumit, Türkiye’nin birçok şehrine yaptığı
eğitim ziyaretlerine devam ediyor.
Donanımlı bir araç ve deneyimli bir kadro ile yola çıkan
Baumit Akademi; inşaat firmalarından bayilere, akademisyenlerden
yalıtım konusunda bilgi almak isteyen apartman
sakinlerine kadar yapıya ilgi duyan herkese ulaşmayı hedefliyor.
“Baumit Akademi Yollarda” etkinliği bir yandan
ürünler, uygulamalar, teknikler ve trendler konusunda bilgiler
aktarırken; bir yandan da merak edilen sorulara çözüm
yolları sunuyor.
Creavit, İngiltere Ofisi ile
büyümeye devam ediyor
Son yıllarda üretim ve pazarlamaya yaptığı yatırımlarla, Türkiye’nin
global banyo markalarından biri haline gelen Creavit,
yurtdışı operasyonlarına ivme kazandıracak İngiltere ofisini,
Londra’nın tasarım ve mimarlık merkezi Clarkenwel’de bulunan,
1000m2’lik alana sahip Türk Ticaret Merkezi’nde, Creavit Yönetim
Kurulu Başkanı Hakan Çanakcı, Pazarlama Direktörü Ebru
Uzluer, İhracat Direktörü Cem Meriç Yılmaz ve Ticaret Bakanı
Sayın Ruhsar Pekcan’ın da katıldığı törenle açtı.
Creavit Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çanakcı yaptığı açıklamada,
halihazırda üretimlerinin %40’ını 65 ülkeye ihraç ettiklerini,
Londra ofisiyle birlikte Türkiye’den sonra Avrupa ve
dünya pazarında da lider banyo markaları arasında yer almayı
hedeflediklerini açıkladı. Çanakcı, ekonomik olarak zorlu bir dönemden
geçtiğimiz bu günlerde, İngiltere’de açtığımız yeni ofis
ve showroomumuzun, önce ülkemize sonra markamıza hayırlı
olmasını temenni ettiğini belirtti.
Tasarım çizgisini güncel akımlar üzerine kurgulayan Creavit, tüketici
beklentileri ve farklılaşan yaşam tarzlarına odaklı üretim bakış
açısıyla yarım asırlık sektör deneyimini, tüm dünyadaki banyo kullanıcılarının
beklentileri ve tasarımcılarının tecrübeleriyle harmanlayarak
yenilikçi ürünleri tüketiciyle buluşturmaya odaklanıyor.
BETA Kimya, ihracatta
Turquality ile büyüyecek
Türkiye’nin en büyük yapıştırıcı ve tutkal üreticilerinden BETA
Kimya A.Ş., MITREAPEL markasıyla dünyanın devlet destekli ilk
ve tek markalaşma programı olan Turquality kapsamında Marka
Destek Programı’na alınmaya hak kazandı. Ticaret Bakanlığı
tarafından yapılan değerlendirmeler neticesinde Marka Destek
Programı’na dahil olan MITREAPEL, küresel
pazarlarda dünya markası olma yolunda
Turquality ile ihracatta atağa kalkacak.
Kimya sektörünün öncü şirketlerinden
BETA Kimya A.Ş., küresel ölçekli markalaşma
yatırımlarını ve faaliyetlerini hız kesmeden
sürdürüyor. BETA Kimya A.Ş.’nin
uluslararası arenadaki jenerik markası
MITREAPEL, Turquality kapsamındaki
Marka Destek Programı ile devlet desteklerinden
yararlanarak ihracatta Türkiye’nin
gururu olmaya devam edecek.
Dünyanın devlet destekli ilk ve tek markalaşma
programı olan Turquality kapsamında
Marka Destek Programı’na dahil edilen
MITREAPEL, küresel pazarlardaki tüm
marka ve pazarlama faaliyetlerinde Ticaret
Bakanlığı tarafından sunulan katkılardan 4
yıl süreyle faydalanacak.
İhracat yapılan ülke sayısını iki
katına çıkaracak
Büyüme stratejilerinde ihracat ve yeni pazarlara
açılmanın önemli rol oynadığını belirten BETA Kimya A.Ş.
Genel Müdürü Cihat Sayacı; “Yapıştırıcılar kategorisinde ihracatta
lider markamız MITREAPEL ile Marka Destek Programı’na dahil
olarak Turquality kapsamında ilk adımımızı attık. Çok yakın bir
zamanda da BETA Kimya A.Ş. olarak APEL markamızı da dahil
ederek Turquality Programı’nda bir markamızla daha yer alacağız.
Ticaret Bakanlığımızın küresel Türk markalarını teşvik ederek
firmalarımızı desteklemesinden dolayı büyük mutluluk duyuyoruz.
Marka Destek Programı ilk etapta özellikle yeni pazarlara açılmak
için bize itici güç olacak. Şu an bölge ülkelerimiz başta olmak üzere
yaklaşık 42 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz...” dedi.
148
Yapı Malzeme Ekim 2018
Kısa Kısa
Panasonic Eco
Solutions Türkiye,
geleneksel hale gelen
‘Bizden Bize
Organizasyonu’nu
bu yıl da gerçekleştirdi
Panasonic Eco Solutions Türkiye Başkanı Tatsuya Kumazawa etkinlikle ilgili “Panasonic Eco Solutions Türkiye olarak bizler; ülke
ekonomisine ve istihdama katkı sunmaya, şirketimizin her geçen gün daha da güçlenmesi için var gücümüzle çalışmaya kararlılıkla
devam ediyoruz. Sarsılmaz prensiplerle donatılmış bu yönetim anlayışımızı; 100 yıllık köklü ve global bir marka olan Panasonic
Corporation’a bağlı bir şirket olmamızdan aldığımız güce borçluyuz. Panasonic Eco Solutions Türkiye ailesi olarak, önümüzde ulaşmamız
gereken birçok hedef bulunuyor. Bunları gerçekleştirmenin ise ‘Tek Takım, Tek Hedef’ anlayışımızı yürekten sahiplenmekle
mümkün olacağına inanıyor, hepinize iyi eğlenceler diliyorum.” şeklinde konuştu.
İstanbul Tower 205’e
European Property
Awards’dan 2 ödül!
İstanbul’un en seçkin iş ve finans merkezi Levent Büyükdere
Caddesi’nde inşa edilen İstanbul Tower 205, Avrupa’nın en
önemli gayrimenkul ödüllerinden “European Property Awards
2018-2019”da (Avrupa Gayrimenkul Ödülleri) “En İyi Ticari Yüksek
Bina” ile “En İyi Ofis Geliştirme” kategorilerinde iki ödüle
layık görüldü.
İstanbul’un ikonik binası
İstanbul Tower 205, dünyadaki ikonik binaların yaratıcısı SOM
tarafından tasarlandı. 220 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en
yüksek ofis binası ve İstanbul’un yeni simgesi olan proje, panoramik
cephe mimarisiyle kuzeyde Karadeniz, güneyde Haliç ve
doğuda boğaz manzarasına sahip.
25 sn. maksimum bekleme süresine sahip asansörler
8 m/s hız, 25 saniye maksimum bekleme süresine sahip Türkiye’nin
en hızlı 32 asansörü, uzun asansör kuyruklarına son
vererek zamanı daha verimli kullanmaya olanak tanıyor.
Çimsa Genel Müdürlüğü’ne
Ülkü Özcan atandı
Çimento ve yapı malzemeleri sektörünün global oyuncusu Çimsa’da
Genel Müdürlük görevine, 2015 yılından bu yana Çimsa
Beyaz Çimento ve Özel Ürünler Satış ve Pazarlama Genel
Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Ülkü Özcan atandı. Özcan
yeni görevine 1 Ekim tarihi itibarıyla başlayacak.
Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı Dr. Tamer Saka konuyla
ilgili yaptığı açıklama da şunları kaydetti: “Nevra Özhatay,
Topluluğumuza 24 yıl hizmet vermiş ve 2014 yılından bu
yana da Çimsa Genel Müdürlüğü’nü üstlenmiştir. Özhatay’a
Çimsa’ya bugüne kadar yaptığı katkılardan dolayı teşekkür ediyoruz.
Çimsa’nın liderlik bayrağını 1 Ekim itibarıyla Ülkü Özcan
devralacaktır. Özcan’ın sektördeki ve Topluluğumuzdaki tecrübeleriyle,
Çimsa’yı hedeflerine başarıyla taşıyacağına inancım
tamdır. Kendisine yeni görevinde başarılar diliyorum.” dedi.
150
Yapı Malzeme Ekim 2018
DARBELERE DAYANIKLI
Şişecam Lamine Cam
Dağılmayan yapısıyla geçişleri engeller.
Emniyet ve güvenlik sağlar.