09.01.2019 Views

Yapı Malzeme Dergisi Ocak 2019

Yapı Malzeme Dergisi Ocak 2019

Yapı Malzeme Dergisi Ocak 2019

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İstanbul Yeni Havalimanı / İstanbul


editör<br />

İSTMAG Magazin Gazetecilik<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

H. Ferruh Işık<br />

Genel Müdür<br />

Mehmet Söztutan<br />

mehmet.soztutan@img.com<br />

Reklam Müdürü<br />

Hakan Girgin<br />

hakan.girgin@img.com.tr<br />

Yayın Editörü<br />

Tarık Oral<br />

tarik.oral@img.com.tr<br />

Grafik Tasarım<br />

Sami Aktaş<br />

sami.aktas@img.com.tr<br />

Sorumlu Müdür<br />

Cüneyt Aktürk<br />

cuneyt.akturk@img.com.tr<br />

Dış İlişkiler Müdürü<br />

Yusuf Okçu<br />

yusuf.okcu@img.com.tr<br />

Kurumsal İletişim Müdürü<br />

Ebru Pekel<br />

ebru.pekel@img.com.tr<br />

Muhasebe Müdürü<br />

Zekai Turasan<br />

zturasan@img.com.tr<br />

Muhasebe ve Finans Müdürü<br />

Mustafa Aktaş<br />

mustafa.aktas@img.com<br />

Abone<br />

İsmail Özçelik<br />

ismail.ozcelik@img.com.tr<br />

CTP - Baskı<br />

İhlas Gazetecilik A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad.<br />

İhlas Plaza No:11 A / 41<br />

Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul<br />

Tel: 0 212 454 30 00<br />

Sektör yeni yılı<br />

yeni hedeflerle<br />

karşılıyor...<br />

Geçtiğimiz ay Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (The Concrete Sustainability Council -<br />

CSC) Bölgesel Sistem Operatörü olan Türkiye Hazır Beton Birliği tarafından ülkemize<br />

tanıtılan “Kaynakların Sorumlu Kullanımı Belgelendirme Sistemi” kapsamında ilk hazır<br />

beton tesisi ile çimento fabrikasının belgelendirilmesi yapıldı...<br />

Akçansa’nın, öğrenciler ve akademisyenler tarafından maden sahalarının biyolojik değerini<br />

artırmayı amaçlayan projeler üretilmesi ve bu yöndeki farkındalığın artırılması amacıyla<br />

düzenlediği Biyoçeşitlilik Proje Yarışması üçüncü kez Türkiye’de gerçekleşti. Finale<br />

kalan projeler gerçekleşen ödül töreninde açıklandı. Yarışmaya tüm Türkiye’den katılan<br />

projeler arasından 5 proje iki farklı kategoride ödüllendirildi...<br />

En verimli güneş paneli olarak bilinen HIT güneş enerjisi teknolojisinin mucidi, teknoloji<br />

devi Panasonic, ülkemizde önemli bir projeye imza attı. Kayseri Mobilyacılar Yenilenebilir<br />

Enerji Kooperatifi Güneş Enerjisi Santrali’nin ilk fazı açıldı. Yatırımı planlayan,<br />

gerçekleştiren, işletme ve bakımını üstlenen Seferoğlu Elektrik tarafından verilen bilgilere<br />

göre; kooperatifin açılışı yapılan ilk fazı yılda 7,5 GWh elektrik üretimi ile tesislerin<br />

gündüz tüketiminin yüzde 30’unu karşılayacak...<br />

Rönesans Holding ile Cezayir’in milli enerji şirketi Sonatrach ortaklığıyla hayata geçirilecek<br />

‘Polipropilen Üretim Tesisi’nin imza töreni 28 Kasım’da düzenlendi. Sanayi<br />

ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın da katıldığı törende ortaklık anlaşmasını,<br />

Rönesans Holding Başkanı Dr. Erman Ilıcak ve Sonatrach CEO’su Abdelmoumen<br />

Ould Kaddour imzaladı. Ceyhan Mega Petrokimya Endüstri Bölgesi’nde kurulacak<br />

yıllık 450 bin ton üretim kapasiteli tesisin 2023 yılında tamamlanması hedefleniyor.<br />

arasında katkı yapmayı hedefliyoruz” dedi...<br />

Daikin Türkiye, 2017 yılında eğitimlerine başladığı Sakura Kadın Teknisyenler Projesi<br />

ile iklimlendirme sektöründe ‘erkek işi’ olarak bilinen teknisyenlik alanına kalifiye<br />

kadın iş gücü kazandırdı. Bugün Daikin Türkiye bünyesinde çalışan 43 kadın teknisyen,<br />

ekipleriyle birlikte şantiyelere, evlere giderek kurulumlarda yer alıyor, arızaları<br />

gideriyor, proje ve denetleme faaliyetlerine katılıyor...<br />

Burada bir kısmını kısa başlıklar halinde paylaştığımız haberlerin yanısıra pek çok<br />

röportaj çalışmaları ile bu ay da karşınızdayız...<br />

<strong>2019</strong> yılının sektörümüzün her alanında olumlu gelişmelerle dolu bir yıl olması dileklerimizle...<br />

Tarık Oral<br />

Adres<br />

Evren Mahallesi Bahar Caddesi<br />

Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1<br />

Güneşli - Bağcılar<br />

İSTANBUL / TURKEY<br />

Tel: +90 212 604 51 00<br />

Faks: +90 212 604 51 35


REKLAM<br />

İNDEKSİ<br />

ARCH+DSGN’<strong>2019</strong>.........................................................111<br />

AVRASYA PENCERE&CAM FUARI’<strong>2019</strong>.................... 109<br />

BOSCH TERMOTEKNİK................................................. 37<br />

BUDERUS........................................................................ 41<br />

ÇİMSA...............................................................................11<br />

DAIKIN........................................... 112 – ARKA KAPAKİÇİ<br />

DOKA KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ......ÖN KAPAKİÇİ – 1<br />

ECA – SEREL.................................................................. 77<br />

FORM VRF SİSTEMLERİ................................................ 49<br />

HIRDAVAT’<strong>2019</strong>............................................................. 108<br />

ISH FRANKFURT’<strong>2019</strong>................................................. 103<br />

ISK-SODEX İSTANBUL’<strong>2019</strong>........................................ 107<br />

İNTEK KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ..................... 2 – 3<br />

KİLSAN............................................................................ 55<br />

KORDSA / KRATOS........................................................ 13<br />

LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ.................................. 8 – 9<br />

ÖZLER KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.................... 6 – 7<br />

PARİ KALIP ve İSKELE SİSTMELERİ.........ARKA KAPAK<br />

PERİ DUO................................................................ 28 – 29<br />

SARAY ALÜMİNYUM...................................................... 89<br />

SARAY ALÜMİNYUM...................................................... 91<br />

SERAMİKSAN................................................................. 67<br />

SİSTEM ALÜMİNYUM............................................. 82 – 83<br />

SOLAREX’<strong>2019</strong>..............................................................110<br />

15 - Türkiye’de ilk beton<br />

ve çimento sürdürülebilirlik<br />

belgelendirmeleri yapıldı<br />

16 - İklimlendirme Sektörü<br />

‘BIM Çalıştayı’ için toplandı<br />

26 - İstanbul Havalimanı’na<br />

ahşap tasarım<br />

34 - Daikin’in Sakura Kadın<br />

Teknisyenleri tabuları yıktı<br />

38 - Omran İnşaat’tan Türkiye’ye<br />

700 milyon TL’lik yatırım<br />

66 - Türkiye’de ilk kez Penthouse<br />

bir daire sanat eserine dönüşüyor<br />

70 - Bölgenin en önemli güneş<br />

enerjisi santrali Kayseri’de açıldı<br />

73 - Akçansa’nın Biyoçeşitlilik<br />

Proje Yarışması’nın<br />

kazananları açıklandı<br />

88 - Rönesans Holding 1,2 milyar<br />

dolarlık yatırımla Ceyhan’da<br />

petrokimya tesisi kuracak<br />

İÇİNDEKİLER<br />

TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ......................... 4 – 5<br />

TÜRK BARTER.............................................................. 101<br />

UNICERA’<strong>2019</strong>.............................................................. 105


ÇEİS, İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Merkezi ile<br />

Kristal Baret Ödülü’ne layık görüldü<br />

Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası<br />

(ÇEİS), İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi<br />

ile Kristal Baret Ödülleri’nin inovasyon<br />

kategorisinde ödüle layık görüldü. Çimento<br />

Sektörü İş Sağlığı ve Güvenliği<br />

Eğitim Merkezi (ÇİSİEM), iş kazası anını<br />

birebir deneyimleme imkânı sunan sanal<br />

gerçeklik uygulaması başta olmak üzere<br />

sektör çalışanlarına sunduğu üst düzey<br />

eğitim ve uygulamalarla ödül almaya hak<br />

kazandı. ÇEİS, İstanbul Büyükşehir Belediyesi<br />

tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen<br />

Kristal Baret Ödülleri’nde ödül alan tek<br />

sendika oldu.<br />

“Sıfır İş Kazası” vizyonuyla iş sağlığı ve<br />

güvenliğine büyük çaplı yatırım yaptıklarını<br />

ve önceliklerinin insan olduğunu vurgulayan<br />

ÇEİS Genel Sekreteri Dr. H. Serdar<br />

Şardan şunları ifade etti:<br />

“Yaklaşık 1,5 milyon TL yatırımla kurulan<br />

Çimento Sektörü İş Sağlığı ve Güvenliği<br />

Eğitim Merkezi, sektörün sıfır iş kazası<br />

vizyonuna ulaşmasında yaptığımız en<br />

büyük ve önemli yatırımlardan biridir.<br />

Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği merkezi<br />

sahibi ilk işveren sendikası olarak yıl boyunca<br />

sektör çalışanlarına yönelik eğitimler<br />

verdiğimiz merkezimizde başta mavi<br />

yaka çalışanlarımız olmak üzere, yılda 3<br />

bin çalışanımıza ulaşmayı hedefliyoruz.”<br />

Kapasite artıyor, iş kazası azalıyor<br />

Son 10 yılda çalışan sayısının yaklaşık<br />

yüzde 40, klinker üretim kapasitesinin<br />

yüzde 90 arttığını belirten Şardan, “Bu artışa<br />

rağmen iş kazalarına ilişkin uluslararası<br />

kıyaslamalarda kullanılan kaza sıklık<br />

oranında yüzde 20, kaza ağırlık oranında<br />

yaklaşık yüzde 70’lik bir düşüş sağladık.<br />

Bu başarı, iş sağlığı ve güvenliği alanında<br />

yürüttüğümüz çalışmaların sonucudur.<br />

Gayretlerimizin Kristal Baret Ödülü’yle<br />

taçlandırılması bizim için büyük bir gurur<br />

ve motivasyon oldu” diye konuştu.<br />

Teknik ve akredite iş sağlığı ve güvenliği<br />

eğitimlerinin de verildiği ÇİSİEM’de özel<br />

olarak geliştirilen sanal gerçeklik modülleriyle,<br />

gerçek hayatta tecrübe edilemeyecek<br />

riskli durumlar simüle edilerek<br />

çalışanların deneyimlemesine imkân<br />

sağlanıyor. Merkez’in Endüstri 4.0 kapsamında<br />

kurulan teknolojik altyapısı, katılımcılığı<br />

öne çıkaran eğitim modeli, çalışma<br />

ortamını birebir yansıtan teknik eğitim<br />

uygulama alanları ile Türkiye’nin iş sağlığı<br />

ve güvenliği alanında önde gelen dijital<br />

merkezlerinden biri olması hedefleniyor.<br />

Geleceğin mimarlarına yatırım<br />

Çatıder’den binlerce öğrenciye eğitim<br />

Çatı Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nin (ÇATIDER), çatı<br />

sektörünün gelişmesine katkı sağlamak için bugüne kadar 51<br />

okulda düzenlediği 168 eğitime 7166 öğrenci ile yaklaşık 150<br />

akademisyen ve öğretmen katıldı. ÇATIDER Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Adil Baştanoğlu, “Sektörün sağlıklı büyümesi ve hak<br />

ettiği konuma ulaşması için geleceğin mimarlarına yatırım yapıyoruz.<br />

Eğitimlere önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz”<br />

dedi.<br />

Çatı Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER), her yıl<br />

mimarlık fakültelerinin “<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong>leri” ve “<strong>Yapı</strong> ve <strong>Yapı</strong>m<br />

Yöntemleri” dersleri kapsamında düzenlendiği ‘Uygulamalı Çatı<br />

Kaplama <strong>Malzeme</strong>leri ve Çatı Sistemleri Eğitimleri’ <strong>2019</strong> yılı<br />

bahar döneminde de Türkiye genelindeki farklı üniversitelerde<br />

devam edecek.<br />

2004 yılından bu yana sürüyor<br />

Çatı konusunda toplumsal bilinci artırmayı ve çatı sektörünü<br />

geliştirmeyi misyon edinen ÇATIDER, ilk adımı 2004 yılında<br />

İTÜ’de ‘Çatı Sistemleri Hakkında Teorik ve Uygulamalı Eğitimler<br />

ve Seminerler’ etkinliğiyle attı. Bugüne kadar 51 okulda düzenlenen<br />

168 eğitimle 7166 öğrencinin yanı sıra 150’e yakın<br />

akademisyen ve öğretmene ulaşıldı.<br />

Uzmanlarından uygulamalı eğitim fırsatı<br />

ÇATIDER üyesi firmaların uzmanları tarafından verilen eğitimlerde,<br />

sorularına uzmanlarından yanıt alan mimar adayları,<br />

uygulamaları izleme imkânına da sahip oluyor. Konu başlıkları,<br />

ÇATIDER üyesi firma eğitmenleri tarafından 1/1 ölçeğinde<br />

büyük boy uygulama maketleriyle ele alınırken, metal, kiremit,<br />

membran (bitümlü ve sentetik) ve çimento esaslı malzemelerle<br />

çatı kaplama sistemleri ayrı ayrı uygulamalı olarak gösteriliyor.<br />

Öğrencilere ‘İş güvenliği – çatıda – yüksekte çalışmanın tehlikeleri<br />

ve dikkat edilmesi gereken hususlar’, ‘Çatı ustasının tanıtımı,<br />

özellikleri’, ‘Kullanılan el aletleri, yardımcı malzemeler’,<br />

‘Çatı sistemleri soğuk ve sıcak çatılar, havalandırma, yoğuşma,<br />

yalıtımlar, yağmur suyu sistemleri’, ‘Çatı kaplama malzemesinin<br />

tanıtılması ve doğru uygulama esasları’ konularında bilgi veriliyor.<br />

16<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Aktüel<br />

Türkiye’de ilk beton ve çimento<br />

sürdürülebilirlik belgelendirmeleri yapıldı<br />

Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (The Concrete Sustainability Council<br />

- CSC) Bölgesel Sistem Operatörü olan Türkiye Hazır Beton<br />

Birliği tarafından ülkemize tanıtılan “Kaynakların Sorumlu Kullanımı<br />

Belgelendirme Sistemi” kapsamında ilk hazır beton tesisi ile çimento<br />

fabrikasının belgelendirilmesi yapıldı. Beton Sürdürülebilirlik<br />

Konseyi Belgelendirme Kuruluşu olan Türkiye Hazır Beton Birliği<br />

KGS İktisadi İşletmesi (KGS) tarafından yapılan denetimler sonucunda<br />

ilk belge, Akçansa Çimento San. ve Tic. AŞ’ye ait Gebze<br />

Hazır Beton Tesisi’ne verildi. Bu belgelendirmenin ardından Akçansa<br />

Büyükçekmece Çimento Fabrikası da “Sürdürülebilirlik Konseyi<br />

Kaynakların Sorumlu Kullanımı Belgesi” almaya hak kazandı.<br />

Türkiye’de standartlara uygun beton üretilmesi ve inşaatlarda doğru<br />

beton uygulamalarının sağlanması için 30 yıldır uğraş veren Türkiye<br />

Hazır Beton Birliği (THBB), sürdürülebilirlik konusundaki gelişmelere<br />

öncülük ediyor. Kalite, çevre ve iş güvenliği uygulamalarıyla<br />

sektörün gelişimine büyük katkı sağlayan THBB, çevre dengesi ile<br />

ekonomik büyümeyi birlikte ele alan, doğal kaynakların verimli kullanımını<br />

sağlayarak çevresel kaliteye önem veren, aynı zamanda<br />

gelecek kuşakların ihtiyaçlarını tehlikeye sokmaksızın bugünkü ihtiyaçlarını<br />

karşılayabilen bir model olan sürdürülebilirlik konusuna<br />

odaklandı. Bu doğrultuda, 2017 yılında Beton Sürdürülebilirlik Konseyinin<br />

Bölgesel Sistem Operatörü olarak atanan THBB ve Beton<br />

Sürdürülebilirlik Konseyinin Belgelendirme Kuruluşu olmaya hak<br />

kazanan KGS, “Kaynakların Sorumlu Kullanımı Sistemi”nce belgelendirmek<br />

üzere başvuran firmalara yönelik çalışmalarına devam<br />

ediyor.<br />

Bu doğrultuda, hazır beton tesisini belgelendirmek üzere başvuran<br />

Akçansa Çimento San. ve Tic. AŞ’nin Gebze Hazır Beton Tesisi’nde<br />

KGS tarafından denetimde bulunuldu. <strong>Yapı</strong>lan denetimler sonucunda<br />

Akçansa Gebze Hazır Beton Tesisi, “Beton Sürdürülebilirlik Konseyi<br />

Kaynakların Sorumlu Kullanımı Belgesi” almaya hak kazandı.<br />

Bu belgelendirmenin ardından Akçansa, Büyükçekmece Çimento<br />

Fabrikası’nı belgelendirmek üzere başvuruda bulundu. KGS tarafından<br />

yapılan denetimler sonucunda Akçansa Büyükçekmece<br />

Çimento Fabrikası da “Beton Sürdürülebilirlik Konseyi Kaynakların<br />

Sorumlu Kullanımı Belgesi” almaya hak kazandı.<br />

Akçansa Çimento San. ve Tic. AŞ’nin almaya hak kazandığı belgeler<br />

30 Kasım 2018 tarihinde İstanbul’da düzenlenen bir törenle<br />

Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar’a takdim edildi.<br />

Işık: “Türk hazır beton sektörü olarak sürdürülebilirlik<br />

konusunda dünyadaki ilklerden birini başardık”<br />

Beton Sürdürebilirlik Konseyinin Türkiye’deki Bölgesel Sistem<br />

Operatörü olan Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) ve Avrupa Hazır<br />

Beton Birliği (ERMCO) Başkanı Yavuz Işık törende yaptığı konuşmada,<br />

“Dünya ile eş zamanlı olarak Türkiye’de sürdürülebilirlik konusuna<br />

odaklandık. Bu doğrultuda ‘Kaynakların Sorumlu Kullanımı<br />

Sistemi’ni Türk hazır beton ve çimento sektörlerine sunduk. Bu Sistem,<br />

çevre dengesi ve ekonomik büyümeyi birlikte ele almakta, doğal<br />

kaynakların verimli kullanımını sağlayarak gelecek kuşakların<br />

ihtiyaçlarını karşılamayı hedeflemektedir. Türk hazır beton sektörü<br />

olarak sürdürülebilirlik konusunda dünyadaki ilklerden birini başardık.<br />

Bu vesileyle, ülkemizdeki ilk ‘Kaynakların Sorumlu Kullanımı<br />

Belgelerini’ almaya hak kazanan Birliğimiz üyesi Akçansa’yı Genel<br />

Müdürü Sayın Umut Zenar nezdinde kutluyorum. Bu vesileyle, hazır<br />

beton ve çimento sektörlerimizi bu sisteme dâhil olmaya davet<br />

ediyorum.” dedi.<br />

Zenar: “Sektörümüzde ilklere imza atmaktan gurur<br />

duyuyoruz”<br />

Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar törende yaptığı konuşmada,<br />

“Büyükçekmece Fabrikamız ve Gebze Hazır Beton Tesisimizle sorumlu<br />

kaynak kullanımı konusunda uluslararası normlara uygunluğumuzu<br />

kanıtlayarak başarımızı aldığımız belgelerle taçlandırdık.<br />

Türkiye için birer ilk oluşturan bu sertifikalar sektörümüz ve ülkemiz<br />

için gurur verici.” ifadelerini kullandı.<br />

“Binlerce öğrenciye ulaştık”<br />

ÇATIDER Başkanı Adil Baştanoğlu, yoğun ilgi gören eğitimlerin<br />

önümüzdeki dönemde de devam edeceğini belirterek, şunları<br />

söyledi:<br />

“Sektörün nitelikli işgücü ihtiyacının karşılanmasını hedefleyen<br />

eğitimlerimizin yanı sıra, geleceğin mimarlarına da katkı sağlamaya<br />

odaklanıyoruz. Çatı sektörünün<br />

geleceği çok parlak, biz de sektörümüze<br />

katılacak gençlere şimdiden destek olmaya<br />

önem veriyoruz. Farklı alanlardaki<br />

eğitim çalışmalarımız artarak devam<br />

edecek.”<br />

noktadaki problem merdiven altı diye nitelenen kayıt ve denetim<br />

dışı ürünlerdedir. Çatı ustalarının mesleki tariflerinin bu güne<br />

kadar yapılmamış olması bir eksikliktir. Dernek olarak şimdiye<br />

kadar Kiremit Tipi Çatı Kaplamacısı, Panel Çatı Kaplamacısı ve<br />

Örtü Tipi Çatı Kaplamacısı olmak üzere üç ayrı meslek standardını<br />

hazırladık.”<br />

Türkiye’de çatı sektöründe<br />

meslek standartı hazırladık<br />

Baştanoğlu, ÇATIDER olarak çatı standartları<br />

konusunda da önemli çalışmalar<br />

yaptıklarını dile getirerek, şunları ifade<br />

etti: “Çatılardaki standartları iki ana başlık<br />

altında incelemek gerekir. Ürün standartları<br />

ve çatıları uygulayacak ustaların<br />

meslek standartları. Birinci konuda, yani<br />

kayıtlı, belgeli ve standartlara uygun üretilen<br />

ürünlerde hiçbir problem yoktur. Bu<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 17


İklimlendirme Sektörü<br />

‘BIM Çalıştayı’ için toplandı<br />

İSKİD’in organizasyonuyla çalışmalarını yürüten MTMD, TTMD, İSİB’in de içinde yer aldığı<br />

BIM Çalışma Grubu, BIM Çalıştayı ile hedeflediği misyonunu ve vizyonunu tamamladı.<br />

Çalıştay ile 2016 yılında “BİM sürecinin<br />

artan önemi doğrultusunda İklimlendirme<br />

Sektörünün eylem planının oluşturulması<br />

ve hayata geçirilmesi için koordinasyonun<br />

sağlanması” misyonu ve “İklimlendirme<br />

Sektörü paydaşlarının, rekabet<br />

gücünü artırmak ve ulusal kaynakların<br />

etkin ve verimli kullanılması amacıyla<br />

dünyada bina tasarım, yapım ve işletmesinde<br />

gelişen trendler doğrultusunda BİM<br />

sürecine geçmesi” vizyonu ile başlatılan<br />

çalışmalar, misyon ve vizyonunu başarıyla<br />

tamamladı.<br />

İki buçuk yıl süren çalışmalarda ülkemizde<br />

BIM bilinci oluşturularak somut adımlar<br />

atılması sağlandı. Gerçekleştirilen<br />

örnek uygulamalar gelecekte sektörün<br />

BIM’e geçiş sürecinde de rehberlik edecek.<br />

Çalıştay, BIM bileşenlerini bir seminerde<br />

buluşturarak konuya ilginin ve bilincin<br />

oluşturulması, farkındalık yaratılması, konunun<br />

tartışılması ve harekete geçilmesi<br />

için aksiyon alınması planıyla kurgulandı.<br />

İki gün süren çalıştay programının ilk gününde<br />

konuya ilişkin tüm bilgiler aktarılırken<br />

ikinci gününde bu bilgiler ışığında<br />

İklimlendirme Sektörü BIM’e geçiş yol haritasının<br />

çizilmesi hedeflendi.<br />

Çalıştayın ilk gününde ülkemizde BIM’in<br />

durumu ve bugüne kadar gelinen durum<br />

yapılanlar değerlendirilirken ISKID Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Taner Yönet, BIM<br />

Çalışma Grubu Başkanı Ozan Atasoy,<br />

Akım Mühendislik’ten Süleyman Akım,<br />

Doxa 87’den İbrahim Utku Başyazıcı<br />

BIM’in ülkemiz için önemi, ülkemizdeki<br />

durumunu ve BIM Raporunu anlatan<br />

sunumlar gerçekleştirdiler. Daha sonra<br />

sektörel derneklerin bu konuda çalışmalarının<br />

anlatılması için ISKID URGE Projesi<br />

kapsamındaki BIM Danışmanlık faaliyetlerini<br />

anlatmak üzere Serkan Elibollar,<br />

TTMD bünyesinde çalışmaları anlatmak<br />

üzere Sarven Çilingiroğlu ve MTMD çalışmalarını<br />

anlatmak üzere İbrahim Biner<br />

sektörel yaklaşımlarını aktardılar. Günün<br />

ilk yarısında BIM Sürecinde Türkiye İklimlendirme<br />

Sektörünün durumu hakkında<br />

bilgiler verilirken öğleden sonraki bölümde<br />

dünyadaki gelişmeler hakkında Procs<br />

Firmasından Daniel Kazado, EURO-<br />

VENT Prodbim’den Erick Melquiond ve<br />

Building Smart hakkında bilgi vermek<br />

veren TAV İnşaat Mühendislik ve Tasarım’dan<br />

Ahmet Çıtıpıtıoğlu sunumlarıyla<br />

BIM sürecine geniş mercekten bakış sağladı.<br />

Sponsor firmalardan Autodesk adına<br />

sunumunu yapan Tuğba Başer, BIM<br />

ile elde edilecek fırsatlar ve dijital pazarlamaya<br />

değinirken GMD MOSKAY Proje’den<br />

Mehmet Oskay ve Orhan Gürson<br />

BIM sürecine geçiş uygulama örneklerini<br />

ve tecrübelerini paylaştılar. Programın<br />

sonunda ISKID URGE projesi BIM Danışmanlık<br />

desteği kapsamında BIM sürecine<br />

geçişi sağlayan firmalar KARYER<br />

firmasından Manuel Togaç ve ALDAĞ firmasından<br />

Metin Uğuz sunumlarında firma<br />

tecrübelerini paylaştılar. BIM Çalışma<br />

Grubu Üyesi Zeki Özen, sektörün BIM<br />

sürecine geçişte ISKAV’da oluşturulacak<br />

BIM Danışma Merkezi ve BIM kütüphanesinin<br />

müjdesini verdi.<br />

Akşam geç saatlere kadar süren etkinliğin<br />

ilk gün programında semineri ilgiyle<br />

izleyen katılımcılar, programdan memnun<br />

ayrılırken ve teşekkürlerini ilettiler. Çalıştaya<br />

İklimlendirme sektörü tasarımcılar,<br />

uygulamacılar ve üreticilerin yanı sıra<br />

IMSAD temsilcileri ve Sanayi ve Teknoloji<br />

Bakanlığı Yetkilileri de katılarak sürece<br />

dahil edildi. Sektörde BIM konusunda<br />

yapılan en geniş kapsamlı ve yoğun<br />

katılımcı ile gerçekleşen etkinlik, konuya<br />

önem veren firmaların sponsorlukları ile<br />

gerçekleşti.<br />

Programın ikinci gününde tasarımcılar,<br />

üreticiler ve uygulamacılar ayrı çalışma<br />

grupları içinde meslek gruplarının strateji<br />

ve eylem planlarını belirleyerek belirlemesiyle<br />

sektörün yol haritası çizildi. Hazırlanacak<br />

çalıştay raporu, sektörle, basınla<br />

ve ilgili bakanlıklarla paylaşılarak en<br />

kısa sürede eyleme geçme kararı alındı.<br />

BIM’e geçiş sürecinde ortak ve eşgüdümlü<br />

hareket etme kararı alan sektör temsilcileri<br />

ile ISKAV Bünyesinde yapılması<br />

planlanan BIM Danışmanlık hizmetleri ve<br />

BIM Kütüphanesi için sektörün tam desteği<br />

alındı.<br />

18<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Sektörel<br />

LG THERMA V Monoblok serisi,<br />

yeşil çözüm, kolay kurulum ve müşteri memnuniyetini garanti ediyor!<br />

Başarılı işletmeler için müşteri memnuniyeti olmazsa olmazdır. Hangi sektörden olursa<br />

olsun yalnızca müşterilerinin taleplerini doğru şekilde karşılayabilen markalar “güvenilir”<br />

algısı kazanabilir. Isıtma, Havalandırma ve İklimlendirme (HVAC) sektöründe de müşteri<br />

memnuniyeti için birçok kriteri aynı anda yerine getirmek gerektiğinden tesisatçılar<br />

arasında da büyük bir rekabet yaşanır.<br />

Kurulum süreçlerinin etkin bir şekilde yönetilmesi,<br />

son teslim tarihinde her şeyin<br />

işler durumda olması ve satış sonrasında<br />

da güvenilir hizmet verilmesini kapsayan<br />

temel kriterlere; kullanımı kolay, çevre<br />

dostu ve enerji verimliliği sağlayan bir<br />

sistem beklentisi de eklenirken, birçok<br />

talebi aynı anda karşılamak pek de kolay<br />

olmuyor. Neyse ki, tesisatçıların her<br />

grubun neye değer verdiğini bilmek için<br />

zihin okumaları gerekmiyor. Piyasadaki<br />

en iyi AWHP çözümlerinden biri olan LG<br />

Electronics’in (LG) THERMA V Monoblok<br />

serisi, kurulumu ve bakımı kolay, kullanışlı,<br />

ekonomik kullanıcı ve çevre dostu<br />

çözümleri ile her yönden müşteri memnuniyetini<br />

garanti ediyor. Isıtma, soğutma<br />

ve sıcak su sağlayan Havadan Suya Isı<br />

Pompası (AWHP) sistemi olan THERMA<br />

V, bir kazanla benzer bir işlev görür ancak<br />

çok daha verimlidir. Bu sebeple her<br />

yıl daha fazla konut geliştiricisi, AWHP<br />

sistemlerini kullanmayı tercih ediyor.<br />

Kolay kurulum!<br />

LG THERMA V, tesisatçılara benzersiz<br />

bir rahatlık sunar. Havalandırma ve<br />

iklimlendirme sistemlerinin kurulumu<br />

genel olarak ağır ekipmanların yüklenmesi<br />

ve boşaltılmasını gerektiren uzun<br />

ve karmaşık bir süreçtir. THERMA V<br />

Monoblok’un ise kurulumu çok basittir.<br />

İç ve dış ünite tek modülde birleştirildiği<br />

için THERMA V Monoblok sistemi taşımayı<br />

kolaylaştırır. Ayrıca, ilave soğutucu<br />

akışkan borularına gerek olmadığından,<br />

ilgili iş deneyimi olmayanlar için bile kurulumu<br />

oldukça kolaydır. Bütün bunlara<br />

ek olarak R32 soğutucu akışkan kullanılan<br />

en yeni modeller, R410A kullanılan<br />

modellere göre yüzde 10 daha hafiftir,<br />

bu da yine tesisatçıların hayatını kolaylaştırır.<br />

Satış sonrası müşteri<br />

memnuniyeti!<br />

LG THERMA V Mononlok’un kurulumu<br />

bu tip sistemle çalışma deneyimi olmayan<br />

kazan tesisatçıları için de çok kolaydır.<br />

LG’nin kullanıcı dostu monobloğu,<br />

tesisatçıların, satış sonrası müşteri memnuniyeti<br />

sağlaması açısından da mükemmel<br />

bir çözümdür. Cihazın kurulumu<br />

sonrasında, modelin karmaşık olmayan<br />

yapısı satış sonrası destek yükünü de bir<br />

hayli hafifletir. LG ürünlerini uzaktan izlemeye<br />

ve kontrol etmeye olanak sağlayan<br />

akıllı telefon uygulaması LG SmartThinQ,<br />

THERMA V R32 Monoblok ile de uyumludur.<br />

Bu kullanışlı uygulama ile güç,<br />

çalışma ön ayarı, enerji izleme, sıcaklık<br />

ayarı ve çalışma modu seçimi gibi işlevler<br />

uzaktan kolayca ayarlanabilir. Cihazda<br />

bulunan Veri Kayıt özelliği, işlem geçmişini<br />

kontrol etmeyi ve herhangi bir sorunun<br />

kaynağını bulmayı kolaylaştırırken,<br />

su pompasına ve süzgecine erişmek için<br />

yalnızca üç vidanın sökülmesi yeterli olur.<br />

Tesisatçılar müşteri memnuniyeti sağlamak<br />

için ayrıntılı ve doğru bilginin önemini<br />

iyi bilirler. LG THERMA V’nin Configurator<br />

adlı yazılımı, tesisat yöneticisine, siteye<br />

gelmeden önce yapılması gerekenlerin<br />

net bir resmini elde etmek için projeye<br />

özel bilgi verilmesini sağlar. Bu yazılım<br />

aynı zamanda müşterilere de, kurulum<br />

sürecini kolay anlaşılır bir bakış açısı sunarak,<br />

ne beklemeleri gerektiğini bildirir.<br />

Benzersiz bir enerji verimliliği<br />

Çevre bilincinin sürekli olarak arttığı günümüzde,<br />

hayata geçirilen bir sistem<br />

yeşil enerji hedeflerine ulaşamıyorsa<br />

sürdürülebilir bir çözüm olamaz. LG’nin<br />

performanstan ödün vermeden enerji<br />

verimliliğini artıran invertör teknolojisi<br />

ile donatılan THERMA V monoblok ısı<br />

pompası, AC motorla çalışan geleneksel<br />

bir ısıtma sistemiyle karşılaştırıldığında;<br />

düşük hızlarda yüzde 40’a, daha yüksek<br />

hızlarda çalışırken ise yüzde 20’ye<br />

kadar enerji tasarrufu sağlar. Ayrıca LG<br />

THERMA V, kullanıcıların yenilenebilir<br />

doğal enerji kaynağını kullanarak karbon<br />

ayak izlerini azaltmalarına yardımcı<br />

olur. Bu da daha az fosil yakıtın tüketildiği<br />

ve böylece toplam CO2 emisyonlarının<br />

azaldığı anlamına gelir.<br />

İnsanlar, mevcut ev ısıtma sistemlerini,<br />

yenilikçi, çevre dostu R32 soğutucusunun<br />

bulunduğu LG’nin THERMA V Monoblok<br />

serisinin en yeni modellerinden<br />

biri ile değiştirerek çevre kirliliğini azaltmaya<br />

yardımcı olmaya, daha fazla enerji<br />

tasarrufu sağlamaya ve enerji maliyetlerini<br />

azaltmaya yardımcı olabilir.<br />

Müşteri memnuniyetini her zaman ilk sıraya<br />

koymasıyla bilinen LG, çevre dostu<br />

ve üstün enerji verimliliği ile basit kuruluma<br />

sahip LG Therma V Monoblok’u ile<br />

şimdi müşteri memnuniyetinin yanı sıra<br />

tesisatçılar ve bakım profesyonelleri için<br />

memnuniyeti de garanti ediyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 19


Folkart Incity, İzmir / Bornova<br />

Projesi PERİ ile yükseliyor!<br />

20<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Çözüm Ortağı<br />

Proje Bilgileri<br />

Folkart Incity İzmir Bornova’da inşa ediliyor. Yaklaşık 16.000 m2 alan üzerine kurulu olacak projede 700 konut ve 39 ticari alan yer<br />

alıyor. Projede yer alan 8 bloktan A ve D bloklardaki iki kule ayrı ayrı 2 bodrum + zemin + 28 kattan oluşmaktadır. Kulelerin döşeme<br />

taban alanları 950- 1000 m2 arasında değişkenlik göstermektedir. Ortalama 7 günde bir kat döngüsü gerçekleşmektedir. Tüm inşaat<br />

faaliyetleri yapım süresi 2 yıl olarak planlanmaktadır.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 21


Projede Kullanılan PERI Kalıp<br />

Sistemleri<br />

RCS-P (Raylı Tırmanır Sistem) güvenli<br />

rüzgâr panelleri.<br />

PERI Kalıp Sistemlerinin<br />

Müşteriye Sunduğu Avantajlar<br />

RCS-P ürününün kolay montaj ve demontaj<br />

süreleri. Operasyonel yönden<br />

yükseltme süreçlerinin hızlı ve gü¬venilir<br />

şekilde kolayca yapılabilmesi. Hidrolik<br />

tırmanır sistemden dolayı kule vinçler<br />

kullanılmadan sürecin yürü¬tülmesi ve<br />

kule vincin diğer iş kalemlerindeki süreçlerinin<br />

etkilenmemesi. İşçilik miktarlarının<br />

optimum koşullarda tutularak maliyetlerin<br />

aşılmaması gibi konularda avantajlar<br />

sağlamaktadır.<br />

esmeye başlar ve işçinin güvenli çalışma<br />

konforunu azaltır ve doğal olarak çalışma<br />

verimini düşürür. Fırtınalı havalarda ise<br />

çalışılan katlardaki tüm malzeme rüzgar<br />

kuvvetinin etkisi ile caddeye ve otoyola<br />

saçılabilir; can ve mal kaybına sebebiyet<br />

verebilir. Bunun yanında el aletlerinin ve<br />

/ veya inşaat malzemelerinin dikkatsizlik<br />

veya dikkat dağılması gibi sebeplerle<br />

aşağıya düşmesi çok vahim sonuçlar doğurabilir.<br />

PERI’nin RCS-P sistemi tüm bu tehlikeleri<br />

bertaraf ederek işçinin güvenli bir<br />

ortamda çalışmasına olanak sağlamaktadır.<br />

Bunu temin etmek için proje özellikleri<br />

de dikkate alınarak aşağıdaki çizimlerde<br />

gösterilen tiplerden versiyon 1 tercih edilmiştir.<br />

Binanın çalışılan 3 katını kapatan<br />

ve 4. katında da 2,00m yüksekliğini tamamen<br />

kapatan bu sistem sayesinde hem<br />

rüzgar etkisinden korunulur hem de işçinin<br />

çalışma performansı aynı zemin katta<br />

olduğu kadar yüksek olur çünkü hangi<br />

katta çalıştığı artık önemini yitirmiştir. Ayrıca<br />

1 adet malzeme çıkarma platformu<br />

verilmiştir. <strong>Malzeme</strong> çıkartma platformları<br />

sayesinde döşeme kalıbı malzemelerinin<br />

vinçle üst katlara güvenli bir şekilde taşınabilmeleri<br />

sağlanmıştır.<br />

Fırtına durumunda ise herhangi bir malzemenin<br />

binadan dışarı savrulmasına<br />

imkân yoktur çünkü sistemin statik hesabı<br />

çok kuvvetli rüzgar yüklerine göre yapılmakta<br />

ve bu yükleri koruma panelleri<br />

karşılamaktadır. Örneğin Folkart Incity<br />

projesinde alınan rüzgar yükü 156 km/h<br />

tir. Bu da 1,1 KN/m²’lik yüke eş değerdir.<br />

Tüm paneller vinçten bağımsız bir şekilde<br />

hidrolik olarak tırmandırılmaktadır. Kullanılan<br />

hidrolik pompaları 50 kN kapasiteye<br />

sahip olup, 15 -20 dakikada 1 kat üste<br />

alınabilmektedir.<br />

Hidrolik tırmanma işlemi sırasında RCS<br />

tırmanma ekipmanı, tırmanma ayaklığında<br />

kayıcı mafsal ile beraber çalışmakta<br />

Bilindiği gibi bu tip yüksek yapılarda imalatın<br />

yapılışı sırasında en önemli faktörlerden<br />

biri de rüzgardır. Rüzgar binalar<br />

arasında hafif olarak eserken bile kule<br />

inşaatlarında yükseklik arttıkça daha sert<br />

22<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Çözüm Ortağı<br />

ve bu şekilde kaldırılacak parçaya 5 tonluk<br />

kaldırma kuvveti uygulayarak parçanın<br />

50 cm’lik artışlarla tırmanmasını sağlamaktadır.<br />

Panelden bağımsız olarak kullanılan hidrolik<br />

pistonlar ve pompalar kat döşemesi<br />

üzerinde kolaylıkla hareket ettirilebilmektedir.<br />

Pistonların yer değiştirilerek kullanılması<br />

sistemde ekonomi sağlamaktadır.<br />

Folkart Incity projesinde A blok ve D Blok<br />

kulelerine toplamda 40 adet RCS-P panel<br />

ve 4 adet Outrigger (Çıkartma platformu)<br />

verilmiştir.<br />

Proje genelinde RCS’nin döşemeye bağlantısı<br />

Slab Shoe RCS ile yapılmıştır.<br />

Ancak projenin belli katlarında kısmi olarak<br />

düşük döşemeli bölümleri mevcuttur.<br />

Buralar için aşağıdaki çizimlerde de görülebileceği<br />

gibi özel çözüm üretilmiştir.<br />

Böylece projedeki tüm detaylar gerçekleştirilebilmiştir.<br />

Ankrajların yapıda doğru yere bırakılması<br />

sistemin düzgün ve sorunsuz tırmanması<br />

için son derece önemlidir. Bu nedenle<br />

RCS sistem dahilinde bulunan ankraj<br />

kolu, oluşabilecek montaj hatalarını tümü<br />

ile bertaraf etmektedir.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 23


TMS Kalıp ve İskele’nin yeni rotası:<br />

Kuveyt<br />

Eren Karaman / Satış Mühendisi<br />

Yurtdışındaki faaliyetlerine uzun yıllardır<br />

devam eden TMS Grup, mühendislik<br />

çözümlerini ve ürünlerini yepyeni bir<br />

oluşumla bu kez Kuveyt’te sergiliyor.<br />

Geçmişten günümüze Ortadoğu’da onlarca<br />

projede yer aldıktan sonra ilk olarak<br />

TMS Katar firmasıyla körfez ülkelerinde<br />

yerelleşmiş olup, ikinci adımını TMS Kuveyt<br />

markasıyla gerçekleştirerek bölgede<br />

adından söz ettirmeye devam etmektedir.<br />

Bölgeye oldukça hızlı bir giriş yapan TMS,<br />

yine zorlu bir projenin üstesinden gelmeyi<br />

başarmıştır. Başkent Kuveyt şehrinin en<br />

uzun ve en işlek caddelerinden biri olan<br />

Al Ghouse Caddesinin Kuveyt Bayındırlık<br />

Bakanlığı bünyesinde 5. Kavşak ile 6.<br />

Kavşak arasında bakım ve onarım çalışmaları<br />

yürütülmektedir. Bu proje kapsamında<br />

yer alan RA/263 köprüsünün yapımında<br />

ağır yük taşıyabilen TMS Kam’a<br />

iskele sistemi kullanılmıştır.<br />

Yaklaşık 5,5 ila 6 metre yüksekliğinde ve<br />

185 metre uzunluğunda olan köprünün<br />

prekast döşeme segmentleri öncelikle<br />

Kam’a iskele sisteminin üzerine yerleştirilmesinin<br />

ardından segmentin içindeki<br />

boşluklardan halatların geçirilip gerdirilmesiyle<br />

kendini taşır hale gelmektedir.<br />

Uzunlukları 2,67 m olan segmentlerin<br />

her biri kanatlarıyla birlikte 13,5 metre<br />

genişliğinde tek gözlü kutu kesitlerden<br />

oluşmaktadır ve 1 segment 64 ton ağırlığa<br />

sahiptir. Kam’a iskele ayakları, yatay<br />

bağlantıları ve özel çapraz elemanları ile<br />

desteklenerek düşey yüklerin yanında yanal<br />

yükleri de güvenli bir şekilde aktarabilen<br />

bir sistem haline gelmiştir.<br />

İskelelerin üzerinde ayarlanabilir özel<br />

başlıklar üzerinde HEB ana taşıyıcı profilleri<br />

ile betonarme segmentler taşınmakta-<br />

24<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Çözüm Ortağı<br />

dır. Bu profillerin üzerine konumlandırılan<br />

hidrolik pistonlar sayesinde segmentlerin<br />

yerleşimi hassas bir şekilde gerçekleştirilmektedir.<br />

Genel itibariyle çalışmalara 2016 yılının<br />

Aralık ayında başlanılan projenin 3 yıl<br />

içinde, <strong>2019</strong> sonu ile bitirilmesi hedeflenmekte<br />

olup, sadece bu kısmın proje<br />

ihale bedeli yaklaşık 20 milyon USD tutarındadır.<br />

Projenin yükleniciliği Combined<br />

Group Contracting Company (K.S.C) tarafından<br />

yürütülmektedir.<br />

Körfez ülkelerinin dışında, birçok yeni ülkeye<br />

2018 yılında giriş yapan TMS Grup,<br />

Avrupa ve Uzakdoğu dahil dünyanın birçok<br />

noktasına markasını taşımaya devam<br />

edeceğinin sinyalini veriyor.<br />

KAM’A İSKELE SİSTEMİ<br />

KAM’A İskele Sistemi; flanşlı/kamalı bağlantı<br />

noktaları ve ihtiyaca göre sıklığı<br />

ayarlanabilir yatay bağlantı detayları ile<br />

gerek cephe iskelesi gerekse kalıp iskelesi<br />

olarak kullanılabilen, çok yönlü̈, yüksek<br />

güvenlikli, örme iskele sistemidir.<br />

TMS KAM’A, BS EN 12810, 12811,<br />

12812, 12813 standartlarına uygun olarak<br />

üretilmektedir.<br />

Cephe iskelesi olarak kullanıldığında BS<br />

EN 12811’deki yük sınıflarından 4. sınıf<br />

(300 kg/m²) iş iskelesi standartlarını güvenle<br />

karşılar. Kurma yüksekliği standart<br />

modelde 24,5 m’dir ve TSE sertifikasına<br />

sahiptir.<br />

yüksek emniyet standartlarına uygun olarak,<br />

güvenle, uzun süreli kullanıma imkân<br />

verir.<br />

Kam’a sistemi, düşer başlıklı döşeme kalıplarının,<br />

çalışma platformlarının, merdiven<br />

kulelerinin, gezer iskelelerin, seyirci<br />

tribünlerinin de alt iskelesi olarak kullanılabilmektedir.<br />

Kam’a sisteminin birçok<br />

eleman ve aksesuarı TMS’nin diğer iskele<br />

sistemi ile ortak kullanım avantajına<br />

sahiptir.<br />

Kam’a İskele Farklı Kullanım Alanları<br />

Cephe iskelesi ve ağır yük iskelesinin<br />

dışında mobil iskele ve platformlar da<br />

Kam’a elemanları kullanılarak kurulabilir.<br />

Kam’a Sistemi: 1,00m den 3,00m ye<br />

kadar 5 farklı ölçüde dikmeye sahip olduğundan,<br />

çok esnektir. İskelenin genişliği<br />

akstan aksa Kam’a 73’de 0,73m ve<br />

Kam’a 105 de 1.05m’dir. İskele konsolları<br />

kullanılarak genişlik arttırılabilmekte ve<br />

böylece özel uygulamalara cevap verilebilmektedir.<br />

Bütün çelik elemanları daldırma galvanizli<br />

olan TMS Kam’a sistemi, bu sayede<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 25


ÖZLER Kalıp ve İskele Sistemleri<br />

olarak ekonomik ve sosyal kalkınmaya katkı sağlayacak bir büyük<br />

projede daha yer almaktan onur duyuyoruz<br />

Teknoden Proje Yönetim Danışmanlık<br />

firmasının, inşaat proje yönetim ve müşavirlik<br />

hizmetlerini yapmış olduğu Heg<br />

Gıda’nın Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi’ndeki<br />

üretim tesisi kaba yapı işlerini<br />

yapacak olan Nisa Güneş İnşaat, çözüm<br />

ortağı olarak ÖZLER Kalıp ve İskele Sistemlerini<br />

tercih etti.<br />

Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışmaları<br />

süren, yaklaşık 140 bin metrekare<br />

inşaat alanına sahip Balıkesir Organik<br />

Gıda Fabrikası’nın kaba yapı imalatları<br />

ÖZLER ile yapılıyor. Dünya markalarına<br />

üretim yapacak olan Organik Gıda Fabrikası,<br />

Balıkesir’e önemli bir istihdam kaynağı<br />

yaratıp bölgenin kalkınmasına önemli bir<br />

katkı sağlanacak. Sadece bir fabrika binası<br />

olmaktan öte bölgesel kalkınmaya destek<br />

olacak, sürdürülebilir bir döngü oluşturarak<br />

bölgeye ve ülkemize bu büyük katkıları verecek<br />

bu projede ÖZLER Kalıp ve İskele<br />

Sistemleri olarak yer almak bizlere ayrıca<br />

mutluluk vermektedir.<br />

Bittiğinde yeşil bina standartlarında uygun<br />

olarak gıda alanında Avrupa’nın en büyük<br />

üretim tesisi olacak olan bu projenin temel<br />

oturum alanı 70.000 m² olup kapalı İnşaat<br />

alanı 140.000 m² dir. Eğimli bir arazi üzerine<br />

büyük bir kitle olarak inşa edilen proje,<br />

iki ana kütleden oluşuyor. Bu iki kütleden<br />

bir tanesi yaklaşık 500 kişilik çalışanların<br />

sosyal ihtiyaçlarının çözümü ve hijyen ile<br />

ilgili fonksiyonları bulunurken ağırlıklı olarak<br />

lojistik ve sevkiyat birimlerini barındırıyor<br />

ikinci kütle ise yönetim binası, matbaa,<br />

otel, organik market ve kapalı otoparklar<br />

yer alıyor ayrıca ikinci kütlede “Sprout” adı<br />

verilen çimlendirme işlemi yapılıyor.<br />

Projede Kullanılan Ürünümüz<br />

‘RAPIDO Panel Kalıp Sistemi’<br />

Panellerimiz 25 farklı tip olarak üretilmektedir.<br />

30 cm - 45 cm - 60cm - 75cm - 90 cm<br />

- 120 cm olmak üzere 5 farklı genişlikte ve<br />

60 cm - 150 cm - 270 cm - 300 cm - 330 cm<br />

olmak üzere 5 farklı yüksekliktedir.<br />

Ürünler şantiyeye kullanıma hazır olarak<br />

gönderilir. Sistemin ana çerçevesinde Welser<br />

Profile tarafından dizayn edilmiş mukavemet<br />

değeri yüksek profil kullanılmaktadır.<br />

Panel yüzeyinde 21 mm birch plywood<br />

kullanılmaktadır.<br />

ÖZLER tarafından tasarımı yapılan kalıplarda<br />

80 kN/m² taze beton basıncı dikkate<br />

alınmıştır.<br />

Üretimlerimiz robot teknolojisi ile yapılmaktadır.<br />

26<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Çözüm Ortağı<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 27


İstanbul<br />

Havalimanı’na<br />

ahşap tasarım<br />

Resmi açılışı 29 Ekim’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan ve tüm<br />

fazları devreye alındığında dünyanın en büyüğü olacak İstanbul Havalimanı, tasarımıyla<br />

da göz kamaştırıyor. İç mimarisinde yerli şirketlerin ürünlerinin tercih edildiği havalimanının<br />

ahşap bölümlerinde Yıldız Entegre’nin siyah, bambu, beyaz ve alya renkleri dikkat çekti.<br />

Özellikle havalimanının ofis bölümlerinde Yıldız Entegre’nin beyaz renkli ürünleri tercih edildi.<br />

Büyüklüğü, coğrafi konumu, teknik özellikleri<br />

ve yolcu kapasitesiyle dünyayı kendine<br />

hayran bırakan İstanbul Havalimanı<br />

tasarımıyla da büyük beğeni topluyor.<br />

Tüm fazları devreye alındığında yılda<br />

200 milyon yolcuya ev sahipliği yapacak<br />

ve bu alanda dünyanın en büyüğü olacak<br />

İstanbul Havalimanı, bünyesinde barındırdığı<br />

Türk motifleriyle de geçmişe ışık<br />

tutuyor.<br />

Bir yandan çağdaş ve fonksiyonel tasarımıyla<br />

modern mimariye sahip olan, bir<br />

yandan da İstanbul’un kültürel mirasından<br />

derin izler taşıyan havalimanı Türkiye’nin<br />

yerli firmalarının da gövde gösterisine<br />

sahne oluyor. Bu firmaların arasında<br />

yer alan Yıldız Entegre’nin siyah, bambu,<br />

beyaz ve alya renkleri kullanıldığı alanlarda<br />

yarattığı uyum ile dikkat çekti. Havalimanındaki<br />

ofis tasarımlarında ise ağırlıklı<br />

olarak Yıldız Entegre’nin beyaz rengi tercih<br />

edildi.<br />

TASARIM HER ZAMAN ÖN<br />

PLANDA<br />

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan<br />

Yıldız Entegre Pazarlama ve Kurumsal<br />

İletişim Müdürü Ercan Şahin, faaliyet gösterdikleri<br />

orman ürünleri alanında tasarıma<br />

her zaman çok büyük önem verdiklerinin<br />

altını çizerken; “Gerek tasarımıyla<br />

gerekse ülkemiz ekonomisine sağladığı<br />

büyük katkılarla Türkiye Cumhuriyeti tarihine<br />

altın harflerle yazılmış bu dev projede<br />

yerli ürünlerimizle yer almaktan büyük<br />

gurur duyuyoruz. Ülkemizin gurur kaynağı<br />

olarak gördüğümüz bu önemli projede<br />

bizleri tercih ettikleri için tüm iş ortaklarımıza<br />

teşekkür ediyoruz.<br />

Böylesi değerli projelerde yer almak, ülke<br />

ve paydaş değerlerini gözeterek global<br />

bir oyuncu olmak misyonumuzu gerçekleştirmemize<br />

katkı sağlıyor. Bu topraklarda<br />

doğmuş ve büyümüş bir şirket olarak<br />

bir dünya markası olma hedefiyle yolumuza<br />

emin adımlarla devam ediyoruz”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

28<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Çözüm Ortağı<br />

Tepe Aura projesinin yalıtımında<br />

İzocam ürünleri tercih edildi<br />

Tepe Aura projesinde yalıtım danışmanlığı hizmeti veren İzocam, her ihtiyaca uygun<br />

şekilde sunduğu ürün ve çözümleri ile Türkiye’nin iddialı projelerinin tercihi olmaya devam<br />

ediyor. İzocam, Türkiye’nin en önemli projelerine uzmanlığıyla hizmet sunmayı ve yalıtım<br />

ürünleri temin etmeyi sürdürüyor. Önemli pek çok projeye yalıtım danışmanlığı hizmeti<br />

veren İzocam her ihtiyaca uygun şekilde sunduğu ürün ve çözümleri ile Türkiye’nin iddialı<br />

projelerinde çözüm ortağı olarak yer alıyor.<br />

Son olarak Tepe İnşaat tarafından yapılan<br />

Tepe Aura projesinde de İzocam<br />

ürünleri kullanıldı. Çekmeköy Ömerli’de<br />

16 bin metrekare alan üzerine kurulan<br />

ve 98 konuttan oluşması planlanan Tepe<br />

Aura projesi 2017 yılında başladı ve <strong>2019</strong><br />

yılında tamamlanması öngörülüyor.<br />

Projenin yalıtımında İzocam bayisi EPAŞ<br />

tarafından temin edilen İzocam Ara Bölme<br />

Levhası (ABL) ürünü kullanıldı. Ürünün<br />

uygulaması ise Turuncu İnşaat tarafından<br />

gerçekleştirildi.<br />

Esnekliği ve yumuşaklığı yanında kendini<br />

taşıyabilen özelliğiyle hızla uygulanabilen<br />

bir ürün olan İzocam Ara Bölme Levhası,<br />

sahip olduğu doğal içeriği ve toz yapmayan<br />

yapısı, kolay kesimi sayesinde,<br />

uygulayıcıya rahat ve sağlıklı bir çalışma<br />

ortamı yaratması nedeni ile tercih edildi.<br />

Ayrıca hızlı uygulama imkanı sunan ürün<br />

uygulayıcı firmaya zamandan tasarruf da<br />

sağlattı.<br />

Farklı kalınlıklarda üretilebilen Ara Bölme<br />

Levhası, ara bölme duvarlarda, ısı ve<br />

üstün ses yalıtımı sağlıyor; A1 sınıfı yanmaz<br />

özelliği sayesinde olası yangınlarda<br />

zaman kazandırıyor.<br />

Sektörün ve kullanıcıların beklentilerine<br />

en iyi şekilde yanıt verebilecek ölçüde<br />

geliştirilen İzocam Ara Bölme Levhası,<br />

CE ve sadece biyo ürünlere verilen, çevreye<br />

ve insan sağlığına zararlı olmadığını<br />

belgeleyen EUCEB belgelerine de sahip<br />

olarak kalitesini uluslararası alanda kanıtlamış<br />

bir ürün.<br />

İzocam’ın Tepe Aura projesinde tercih<br />

edilen İzocam Ara Bölme Levhası (ABL)<br />

hafif ara bölmelerde kullanılmak üzere<br />

geri dönüşümlü malzemeler kullanılarak<br />

geliştirildi. Düşük ısı iletim katsayısı ile<br />

İzocam Ara Bölme Levhası, farklı sıcaklık<br />

ve zamanlarda iklimlendirilen hacimler<br />

arasında da enerji verimli ara duvarların<br />

teşkil edilmesini sağlıyor, enerji tasarrufu<br />

ve konforu artırıyor.<br />

Gelişmiş kalite anlayışının yanında, özel<br />

olarak yalıtım danışmanlığı hizmeti veren<br />

İzocam, ısı, ses, tesisat yalıtımı ve yangın<br />

güvenliği açısından yönetmeliklere ve<br />

projelere uygun şekilde doğru ürünü öneriyor.<br />

İzocam ve ürünleri marka projelerin<br />

yalıtımında kalitesi, satış öncesi ve sonrası<br />

sağladığı hizmetlerin güvenirliği ve<br />

uzmanlığı nedeniyle tercih ediliyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 29


PERI DUO<br />

Tek bir sistem ile<br />

perde, kolon ve döşeme imalatı<br />

DUO kalıp sistemi çok kolay taşınabildiği ve düşük bir ağırlığa<br />

sahip olduğu için yenilikçi bir sİstemdir. Sadece malzeme<br />

yapısından dolayı değil, tüm tasarım konsepti ile yenilikçi bir<br />

sistemdir. Sistem, çok az sayıda malzeme çeşitliliği ile kolon,<br />

perde ve döşeme imalatlarının gerçekleşmesini sağlar.<br />

Panel ve betonla temas eden yüzey elemanına ek olarak, çoğu<br />

DUO elemanı politek malzemeden üretilmiştir. Bu yeni geliştirilen<br />

ürün, oldukça hafif olmasının yanı sıra, yüksek taşıma<br />

kapasitesine sahiptir.<br />

<strong>Malzeme</strong> yapısının dışında, kalıp elemanlarının kolay bir şekilde<br />

tutulması ve taşınabilmesine de oldukça önem verilmiştir.<br />

DUO sistemine ait neredeyse tüm uygulamalar herhangi bir harici<br />

alete ihtiyaç duyulmadan yapılır ve çalışma adımları oldukça<br />

kolaydır. Kalıp uygulamaları hakkında çok az bir tecrübeye<br />

sahip kişiler bile DUO sistemi ile çok hızlı ve verimli bir şekilde<br />

çalışabilir. Perde, kolon ve döşeme imalatında kullanılan sistem<br />

elemanlarının çoğu, çalışanların performans ve verimliliği<br />

arttırır.<br />

DUO paneller yatay ve dikey uygulamalar için kullanılabilir.<br />

Yatırım ve lojistik maliyetinin yanısıra, çalışanların eğitim ücretini<br />

de en aza indirir.<br />

Bu sistemin en büyük avantajı birden fazla alanda kullanılabilir<br />

olmasıdır. Paneller kolon, perde ve döşeme imalatı için<br />

kullanılabilir. Buna ek olarak, köşe ve bağlantı elemanı gibi<br />

malzemeler birden çok uygulamada kullanılabilecek şekilde<br />

tasarlanmıştır. Bu sayede sahadaki malzeme çeşitliliği ihtiyacı<br />

azalır ve daha sade ve rahat uygulama alanları oluşturulur.<br />

DUO’nun tüm kullanım süreci gözlemlenirse avantajları belirgin<br />

bir şekilde görülebilir. Kullanıcılar bu çok yönlü kalıp sistemi<br />

ile daha verimli kullanım elde eder, daha az istifleme<br />

alanına ihtiyaç duyulur ve sahaya transfer ücretleride önemli<br />

derecede azalır.<br />

Her görev için ergonomik kullanım Hafif, el ile taşınabilen, vinçsiz kullanım<br />

Sistem elemanlarının kullanım kolaylığı ve düşük ağırlığı<br />

iş sahasında üretim verimliliğini arttırır.<br />

DUO sisteme ait elemanların hiç biri 25 kg’dan fazla değildir.<br />

Bu sayede vince gerek duyulmaz, el ile taşınabilir. Personeller<br />

için, düşük ağırlıklarla çalışmak daha az yorucu olduğu için,<br />

günlük çalışma konsantrasyonunu yükseltir ve sahadaki iş<br />

kazası riskini azaltır. Bunun yanı sıra, elemanların hiç birinde<br />

keskin kenar olmadığı için yaralanma olasılığını da minimuma<br />

indirir.<br />

Yine de vinç kullanılması zorunlu ise, düşük kaldırma kapasiteli<br />

vinçler yeterli olacaktır. Bu sayede ekstra vinç masrafı da<br />

azaltılabilir.<br />

DUO bağlantı elemanı, sistem elemanlarının kullanımının<br />

çok kolay olduğunun en iyi örneğidir.<br />

DUO bağlantı elemanı doğrudan çerçeve boşluğuna geçirilip,<br />

hiçbir alete ihtiyaç duyulmadan el ile 90 derece döndürülerek<br />

monte edilir. Bu bağlantı tam anlamıyla panelleri aynı hizaya<br />

getirir. Monte edildikten sonra bu kilitlerin dışa doğru çıkıntılı


ir yapıda olmaması, panellerin üst üste konularak çok kolay<br />

istiflenebilmelerine olanak tanır.<br />

Bağlantı elemanları;<br />

, Panelleri birbirine bağlamak için,<br />

, Köşe elemanlarının panellerle bağlantısı için,<br />

, Dolgu elemanlarının duvar kalınlığı belirleme elemanı ile bağlantısında,<br />

kullanılır.<br />

DUO paneller üzerindeki kiriş boşlukları kolay tutabilme<br />

imkanı sağlarken aynı zamanda bağlantı elemanının<br />

monte edildiği yer olarak görev yapar.<br />

DUO sistem elemanlarının karakteristik özellikleri,<br />

kolay kullanımı ve düşük ölçülerde olmalarıdır.<br />

Bağlantı elemanları pürüzsüz bir şekilde panelleri birbirine<br />

bağlarken, monte halde panel üzerinde dışa<br />

doğru çıkıntılı bir yapıda değildir ve düz bir görünüm<br />

sunar.<br />

Betonla temas eden yüzey elemanının kolay değişimi Sadece bir kaç vida ile kolay bir bakım olanağı<br />

DUO’nun önemli bir özelliği de betonla temas eden yüzey<br />

elemanının herhangi bir özel alete ihtiyaç duyulmadan kolay<br />

bir şekilde değiştirilmesidir.<br />

DUO sistem elemanları ve betonla temas eden yüzey elemanı politekden<br />

yapıldığı için oldukça uzun ömürlüdür. Düzgün kullanım<br />

ve düzenli bakım ile DUO elemanları yıllar boyunca kullanılabilir.<br />

Betonla temas eden yüzey üzerindeki küçük sıyrıklar kolaylıkla tamir<br />

edilebilir. Gerekli ise bu eleman değiştirilebilir.<br />

Kolon Kalıbı Standart Uygulamaları 5 cmlik artışlarla kare ve dikdörtgen kolonlar<br />

DUO ile kenar uzunları 15 cmden 55 cm’ye kadar ve 5 cmlik artışlarla tie-roda<br />

gerek duyulmadan dikdörtgen ve kare kolon imalatları yapılabilir.<br />

Çok Amaçlı Panel DMP 45 ya da DMP 75, Köşe bağlantı elemanı ve DUO Chamfer<br />

Strip Kolon imalatı için kullanılır.<br />

2 çok amaçlı panel birbirine, DUO köşe bağlantı elemanı ve DUO köşe saplamasıyla doğru açıda bağlanır.<br />

Kolon ölçülerine göre 5’er cmlik artış veya azaltma uygulanabilir.<br />

Köşe bağlayıcısı kolayca panele<br />

takılır ve sonra çok amaçlı<br />

panele DUO köşe saplaması ile<br />

bağlanır ve güvenli hale gelir.<br />

DUO’nun döşeme kalıbı olarak kullanılması Güvenli şekilde sistematik kurulum<br />

DUO oldukça hafiftir ve 30 cm beton kalınlığına kadar kirişsiz döşemeler için döşeme kalıbı<br />

olarak kullanılabilir. Kurulumu oldukça pratik elemanları, döşeme kenarı veya dolgu gerektiren<br />

diğer boşluklar gibi çeşitli uygulamalara olanak tanır. DUO ile döşeme kalıbı kurulumu<br />

bir alt döşeme kotundan rahatlıkla yapılabilir. DUO ızgaralı yapısı sayesinde yandaki resimde<br />

görüldüğü gibi bir yardımcı ekipman ile kolayca kaldırılarak yatay konumuna getirilebilir. Kurulumu<br />

oldukça basit olan bu kalıp sistemi ile daha önce bu kalıp hakkında eğitimi olmayan<br />

bir personel bile kolayca kurulumunu gerçekletirebilir.


Çözüm Ortağı<br />

Orkun Ürkmez<br />

BTM Yönetim Kurulu Üyesi Orkun Ürkmez,<br />

2018 Yılını ve <strong>2019</strong> yılı sektör beklentilerini<br />

ekonomik açıdan değerlendirdi;<br />

Geride bırakmak üzere olduğumuz<br />

2018 yılı, ülkemiz açısından aşırı<br />

yüksek dış borç seviyesi ve satılmayı<br />

bekleyen konut stoğu fazlalığının<br />

yanı sıra yurt içi ve dışında cereyan<br />

eden muhtelif belirsizliklerin etkileriyle<br />

beklenenden kötü geçmiştir.<br />

Dış borç seviyesinin yüksek olması<br />

doğrudan döviz kurlarının yükselmesine<br />

neden olmuş, beraberinde<br />

fiyatları, enflasyonu ve faizi arttırmıştır.<br />

Bunun neticesinde, TL olarak<br />

elde edilen kazançlar döviz karşısında<br />

erimiştir. Böyle bir ortam haliyle<br />

konut satışlarının durma noktasına<br />

gelmesine ve dolayısı ile yeni yatırımların<br />

ertelenmesine hatta yapımı<br />

süren birçok projenin de askıya alınmasına<br />

neden olmuştur.<br />

Tüm bu negatif gelişmelerden yalıtım<br />

sektörü de olumsuz şekilde etkilenmiştir.<br />

Sektörümüzde üretici, satıcı<br />

ve uygulamacı bazında iflaslar,<br />

iflas ertelemeler, küçülmeler yaşanmaktadır<br />

ve önümüzdeki süreçte de<br />

bunun devam edeceğini öngörmek<br />

yanlış olmayacaktır.<br />

Orkun Ürkmez, “2017 yılında yayımlanarak<br />

yürürlüğe giren Su Yalıtım<br />

Yönetmeliği ile birlikte 2018 yılında<br />

pazarda büyüme beklentileri bulunduğunu<br />

fakat mevcut ekonomik<br />

koşullar nedeniyle bu beklentinin<br />

gerçekleşmediğini gözlemlendiğini<br />

belirterek; ekonominin önümüzdeki<br />

birkaç yıl içinde düzelmesi beklentisiyle<br />

birlikte, Su Yalıtım Yönetmeliği’nin<br />

sektör üzerinde olumlu etkilerinin<br />

görüleceğini tahmin etmekteyiz.”<br />

dedi. Ürkmez, son kullanıcılara yönelik<br />

su yalıtımı bilincinin arttırılması<br />

noktasında çalışmaların artarak devam<br />

etmesi gerektiğini vurguladı.<br />

Yerli ve yabancı tüm tahminler <strong>2019</strong><br />

yılında Türkiye’de ekonomik küçülmeyi<br />

işaret etmektedir. Ekonomik<br />

küçülme 2018 yılının üçüncü çeyreğinde<br />

iyice hissedilir olmuştur ve<br />

<strong>2019</strong> yılında da düşük ekonomik<br />

faaliyet ve iş hacmi olarak karşımıza<br />

çıkacaktır. Böyle bir ortamda<br />

hem tüketicilerin hem de üretici ve<br />

satış noktalarının çok temkinli hareket<br />

etmeleri gerekmektedir. Tüketici<br />

cephesinde, ödediği paranın karşılığı<br />

olan mal ve hizmetleri alma riski<br />

varken, üretici ve satış noktası cephesinde<br />

de verdiği ürünün karşılığını<br />

tahsil etme riski olacaktır.<br />

Ürkmez, “Her zaman olduğu gibi<br />

tüketicilere tavsiyemiz standartlara<br />

uygun üretim yapan köklü firmalar<br />

ve onların güvenilir satış ağında<br />

yer alan bayilerden ürün ve hizmet<br />

almak konusunda seçici ve ısrarlı<br />

olmalarıdır. BTM, 44 yıla yaklaşan<br />

tecrübesi, yetkin çalışan kadrosu,<br />

Türkiye’de yalıtım alanında bir ilk<br />

olan AR-GE merkezi, geniş bayi ağı<br />

ve ürün yelpazesi ile bu noktada<br />

yapı profesyonellerinin ve son kullanıcının<br />

her zaman yanındadır ve<br />

yanında olmaya devam edecektir.”<br />

diyerek sözlerini tamamladı.<br />

32<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Çözüm Ortağı<br />

Ankara’nın kalbinde yükselen YDA Center projesinde<br />

Wilo ürünleri tercih edildi<br />

Tüm dünyada, yapılardan endüstriyel proseslere, ziraattan genel amaçlı temiz ve kirli su<br />

transferine, altyapı yatırımlarından arıtma tesislerine kadar uzanan geniş bir yelpazede<br />

kullanılan Wilo pompaları, Türkiye’de de en prestijli proje ve yapılarda tercih ediliyor.<br />

Wilo’nun son teknolojiye sahip pompa sistemlerini kullanan projeler arasına Ankara’nın<br />

kalbinde yükselen iş ve yaşam merkezi YDA Center da katıldı.<br />

YDA Group tarafından hayata geçirilen,<br />

modern tasarımı ve mimarisiyle son dönemin<br />

en büyük projelerinden biri olan iş<br />

ve yaşam merkezi YDA Center, pompa<br />

sistemleri konusunda Wilo ile çalışmayı<br />

tercih etti.<br />

Yenilikçi mimarisiyle oluşturulan karma<br />

yaşam projesinde; 859 adet ofis, 50 adet<br />

dükkan, 42 adet restoran/kafe yer alırken,<br />

doğu tarafındaki ofis binası toplam<br />

48 kat, batı tarafındaki ofis binası toplam<br />

30 kat olarak yükseliyor. YDA Center projesi<br />

aynı zamanda metro ve Ankaray raylı<br />

sistemlerinin üzerinde bulunması sebebiyle<br />

şehrin ulaşımı en kolay lokasyonlarından<br />

biri olma konusunda da dikkatleri<br />

üzerine çekiyor.<br />

Wilo Helix V serisi hidroforlar<br />

kullanıldı<br />

Wilo’nun son teknolojiye sahip pompa<br />

sistemleri, YDA Center’da enerji verimliliği<br />

sağlıyor. Wilo’nun akıllı basınç yükseltme<br />

sistemleri ile 165 metre boyunca<br />

kesintisiz su temini elde ediliyor. Projede<br />

tercih edilen Wilo Helix V serisi hidroforlar,<br />

en az su ihtiyacında dahi çözüm oluyor.<br />

Tasarrufun adresi bir kez daha<br />

Wilo<br />

Akıllı bina sisteminin frekans konvertörü<br />

ile buluşması sayesinde tasarrufun adresi<br />

bir kez daha Wilo oldu. Projede yüksek<br />

enerji verimliliği elde edebilmek için<br />

tüm basınçlandırma sistemleri frekans<br />

konvertörlü tercih edildi. Sirkülasyon ve<br />

hidrofor pompalarının gün içerisinde değişken<br />

kapasite ihtiyaçlarının sağlanabilmesi<br />

ve sürekli en yüksek kapasitede<br />

çalışmaması için sabit devirli pompalar<br />

ile frekans konvertörlü kontrol panolarına<br />

yer verildi. Frekans konvertörlü CC-LB ve<br />

CC-LC panolarda bulunan pompa sayısı<br />

kadar frekans konvertör sürücüsü ile<br />

en yüksek verimliliği hedefleyen ve aynı<br />

zamanda tam zamanlı otomasyona bağlanabilen<br />

sistemler kurularak sistem güvenliği<br />

sağlandı.<br />

Atık su terfisinde çözüm: Wilo<br />

Drain WS serisi<br />

Projede hijyenik depolu sistemler ile çevreye<br />

duyarlı bir tutum sergilendi. Atık su<br />

terfisinde koku probleminin yaşanmaması<br />

için Wilo’nun Drain WS serisi kullanılarak<br />

hem hijyene önem verildi hem de sorunsuz<br />

çalışabilecek bir sistem kuruldu.<br />

Çözüm ortağı olduğu YDA Center projesinde<br />

tam otomasyonlu sistemler kullanan<br />

Wilo, enerji tasarrufunu yüksek<br />

teknoloji ile harmanlayarak kullanıcıların<br />

hayatına sonsuz güven ve değer kattı.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 33


DOSYA<br />

DOSYA KONULARI:<br />

Yalıtım & İzolasyon <strong>Malzeme</strong>leri ve Teknolojileri...<br />

Isıtma & Soğutma & Havalandırma Sistemleri...


Daikin’in Sakura Kadın Teknisyenleri<br />

tabuları yıktı<br />

Daikin Türkiye, 2017 yılında eğitimlerine başladığı Sakura Kadın Teknisyenler Projesi ile<br />

iklimlendirme sektöründe ‘erkek işi’ olarak bilinen teknisyenlik alanına kalifiye kadın iş gücü<br />

kazandırdı. Bugün Daikin Türkiye bünyesinde çalışan 43 kadın teknisyen, ekipleriyle birlikte<br />

şantiyelere, evlere giderek kurulumlarda yer alıyor, arızaları gideriyor, proje ve denetleme<br />

faaliyetlerine katılıyor.<br />

Daikin Türkiye, kadın istihdamını ve fırsat<br />

eşitliğini desteklemek amacıyla sektöre<br />

kazandırdığı kadın bayileri ve teknisyenleriyle<br />

birlikte iklimlendirme alanına farklı bir<br />

soluk getiriyor. KOSGEB (Küçük ve Orta<br />

Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme<br />

İdaresi Başkanlığı), KalDer (Türkiye<br />

Kalite Derneği) ve Daikin’in kadın girişimcilere<br />

destek olmak amacıyla 2015 yılında<br />

hayata geçirdiği Sakura Projesi, girişimci<br />

kadınlara iklimlendirme sektöründe bir<br />

kapı açmıştı. Daikin Türkiye, 2017 yılında<br />

eğitimlerine başladığı Sakura Kadın Teknisyenler<br />

Projesi ile de ‘erkek işi’ denilen<br />

teknik alana kalifiye kadın iş gücü kazandırıyor.<br />

Bugün Daikin Türkiye bünyesinde çalışan<br />

43 kadın teknisyen, ekipleriyle birlikte<br />

şantiyelere, evlere giderek kurulumlarda<br />

yer alıyor, arızaları gideriyor, proje ve denetleme<br />

faaliyetlerine katılıyor. Projenin<br />

detayını öğrenen birçok Daikin müşterisi,<br />

teknisyenleri cesaretinden dolayı kutluyor<br />

ve manevi destek oluyor. Özellikle kadın<br />

müşteriler, Sakura kadın teknisyenlere<br />

olan güvenlerini ve onlarla gurur duyduklarını<br />

dile getiriyor.<br />

Daikin, iklimlendirme sektöründe<br />

kadınlara yeni bir iş alanı açıyor<br />

Daikin’in Sakura Kadın Teknisyenler Projesi,<br />

rol model olarak gerek iklimlendirme<br />

sektöründe gerekse benzer alanlarda<br />

diğer kadınları cesaretlendirecek ve Türkiye’de,<br />

hatta dünya iklimlendirme sektöründe<br />

kadınlara yepyeni bir çalışma alanı<br />

açacak bir sosyal sorumluluk projesi.<br />

Proje, Daikin’in kadınların her iş kolunda<br />

var olabileceğini göstermek ve markanın<br />

müşterilerine sunduğu hizmette fark yaratma<br />

fikriyle doğdu. Japonya’da servis teknisyeni<br />

olarak çalışan kadınlardan ilham<br />

alan uygulama, “Türkiye’de de neden olmasın?”<br />

düşüncesiyle hayata geçti.<br />

Daikin, Sakura Kadın Teknisyenler Projesi<br />

kapsamında yapılacak eğitim programını<br />

Türkiye genelinde hizmet veren 500 yetkili<br />

servisiyle paylaşıyor ve kadın teknisyen<br />

arayışı bayiler üzerinden duyuruluyor.<br />

Aday görüşmelerini Satış Sonrası Hizmetler<br />

ve Daikin Akademi yöneticileri gerçekleştiriyor<br />

ve uygun kadın adaylar eğitim<br />

programına dahil ediliyor. 12 günlük eğitim<br />

programı boyunca ‘Split Klima Temel Soğutma<br />

Eğitimi’, ‘Müşteri Memnuniyeti Eğitimi’,<br />

‘Split Sky Multi Eğitimi’, ‘Kombi-Temel<br />

Isıtma Eğitimi’ ve ‘PDS Kazien Eğitimi’ alan<br />

kadın teknisyenler, işe hazır hale geliyor.<br />

Daikin Sakura Kadın Teknisyenler Projesi<br />

çerçevesinde 3’üncü etap teknisyenler<br />

Aralık ayı itibariyle Daikin münhasır servislerinde<br />

çalışma hayatlarına başladı.<br />

36<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Dosya<br />

13 ilde, 43 kadın teknisyen işbaşı<br />

yaptı<br />

Sakura Kadın Teknisyenler Programı kapsamında<br />

ilk olarak 13 farklı ilden 23 kadın<br />

teknisyenin işbaşı yaptığını söyleyen Daikin<br />

CEO’su Hasan Önder, programla ilgili<br />

şu detayları paylaştı: “Kurum felsefemizde<br />

yer aldığı gibi içinde yaşadığımız topluma<br />

değer katan ve çalışanlarına fırsat eşitliği<br />

sunan bir şirket olarak, kadınlarımızı desteklemek,<br />

onları ekonomiye ve sektörümüze<br />

kazandırmak bizim için çok önemli.<br />

Başlangıçta bu programı pilot şehirler<br />

olarak İstanbul, İzmir ve Ankara’da deneyelim<br />

diye düşünmüştük. Ancak Bursa’dan<br />

Konya’ya, Mardin’den Diyarbakır’a kadar<br />

13 farklı ilden başvuru aldık. 2’nci ve 3’ncü<br />

etaplarda toplam 20 kişi programa dahil<br />

oldu. Şu anda toplam 43 kadın teknisyen<br />

ile devam ediyoruz. Her biri çok başarılı,<br />

azimli ve yetenekli bu kadınlarımız ile sektörde<br />

yepyeni bir sayfa açtık. Onlar sadece<br />

kendi hikayelerinin kahramanı değil,<br />

aynı zamanda hem sektörümüz hem de<br />

ülkemiz için öncü ve örnek kadınlar. Daikin<br />

Türkiye olarak Temmuz 2011’de yola<br />

çıkarken şirket bünyesinde 54 olan kadın<br />

çalışan sayımız bugün 406’ya çıktı. Sadece<br />

beyaz yakalı çalışan sayımızda değil,<br />

mavi yakalı çalışan sayımızda da artış söz<br />

konusu. Bünyemizde çalışan çok başarılı<br />

kadın kaynak ustalarımız var, Daikin’in düzenlediği<br />

Kaynak Olimpiyatları’ndan her<br />

yıl ödülle dönüyorlar. Sakura Kadın Girişimci<br />

Destekleme Projesi ve Sakura Kadın<br />

Teknisyenler Projesi gibi fark yaratan<br />

programlarla kadınların iş hayatında eşit<br />

şartlarda ve etkin bir şekilde yer almasına<br />

katkıda bulunuyoruz. Kadın girişimcilere<br />

ve teknisyenlere yönelik Sakura Projesi<br />

ile TEGEP’in Öğrenme ve Gelişim Ödülleri<br />

yarışmasının Toplumsal Katkıda Fark<br />

Yaratan Gelişim Projesi kategorisinde “EN<br />

İYİ” proje ödülüne layık görüldük. Daikin<br />

olarak bir yandan fırsat eşitliği ilkemiz doğrultusunda<br />

hem beyaz hem de mavi yakalı<br />

kadın çalışan oranımızı yüzde 30’lardan<br />

daha yukarı çıkarmak için çalışırken, diğer<br />

yandan kadınların mesleki gelişimlerine<br />

katkıda bulunarak işgücüne katılımlarını<br />

desteklemeye devam edeceğiz.”<br />

Hedef, 4 yılda 100 kadın teknisyene<br />

ulaşmak<br />

“Sakura Kadın Teknisyenler Programı ile<br />

hedefimiz, 2020 yılında 100 kadın teknisyenimizle<br />

birlikte sahada hizmet vermek”<br />

diyen Daikin Türkiye Satış Sonrası<br />

Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Olcay<br />

Avcı, Aralık ayıyla birlikte eğitimlerini ve<br />

stajlarını tamamlayan 43 kadın teknisyen<br />

ile sahada hizmet verdiklerini söylüyor.<br />

Daikin’in kadın istihdamını desteklemek<br />

amacıyla hayata geçirdiği Sakura Kadın<br />

Teknisyenler Programı için müzisyen Dilek<br />

Kavraal tarafından özel bir beste ve<br />

film de yapıldı. Kadınların cesareti ve kararlılığı<br />

önünde kimsenin duramayacağını<br />

vurgulayan “Yaparım” adlı şarkı ve film,<br />

#BenimKızımYapar, #BenimEşimYapar ve<br />

#BenimAnnemYapar hashtag’leri ile Dünya<br />

Kadınlar Günü’nde sosyal medyada yayınlanmıştı.<br />

‘Çiçekler takmana gerek yok,<br />

dallarımı kırma yeter’, ‘Işıklar yakmana gerek<br />

yok, güneşin önünde durma yeter’ ve<br />

‘Yaparım dediysem yaparım’ gibi güçlü ifadelerin<br />

yer aldığı ‘Yaparım’ şarkısı, Daikin<br />

kadınlarının kararlılığını ve bunların önünde<br />

kimsenin duramayacağını yansıtıyor.<br />

Daikin, gençlerin eğitimine katkıda bulunmaya devam ediyor<br />

Bugüne kadar farklı üniversitelerde düzenlenen onlarca eğitime<br />

katılan ve destek olan Daikin, bu kez de İstanbul Teknik<br />

Üniversitesi’nde Mimarlık Fakültesi öğrencilerine yönelik<br />

bir eğitim verdi. 13 Kasım 2018 günü üniversitenin Taşkışla<br />

Kampüsü’nde gerçekleşen ve ‘Enerji Verimli İklimlendirme<br />

Sistemleri’ başlığını taşıyan etkinlikte, Daikin Türkiye Isıtma<br />

Departmanı Bölge Müdürü Arslan Çağlayan Gürel, 100’e<br />

yakın mimarlık öğrencisine enerji verimliliğinde dünya trendlerinden<br />

Türkiye ve Avrupa’nın emisyon hedeflerine, iklimlendirme<br />

sistemleri uygulama detaylarından bu detaylarda<br />

mimari çalışmanın önemine kadar geniş bir perspektifte bilgiler<br />

verdi.<br />

İklimlendirme sektörünün öncü markası Daikin, her yaştaki<br />

öğrencinin eğitimine tam destek veriyor. Bugüne kadar katıldığı<br />

ve düzenlediği etkinliklerle gençlerin eğitimine katkı<br />

veren Daikin, özellikle iklimlendirme sektörünü direkt ya da<br />

dolaylı olarak etkileyen branşlara büyük önem gösteriyor. Bu<br />

bağlamda 13 Kasım 2018 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi<br />

Mimarlık Fakültesi öğrencilerine ‘Enerji Verimli İklimlendirme<br />

Sistemleri’ başlığını taşıyan bir eğitim veren Daikin<br />

Türkiye Isıtma Departmanı Bölge Müdürü Arslan Çağlayan<br />

Gürel, gençleri sektör ve HVAC ürünleri hakkında bilgilendirirken,<br />

iklimlendirme sektörünün yeni trendlerinden de söz<br />

etti. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nin Taşkışla<br />

Kampüsü Prof. Dr. Nezih Eldem Konferans Salonu’nda<br />

gerçekleşen etkinliğe 100’e yakın mimarlık öğrencisi katıldı.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 37


“Biz, termoteknolojinin geleceğiyiz”<br />

Dosya<br />

“Bosch Termoteknik olarak yeni vizyonumuz çerçevesinde müşterilerimize yenilikçi<br />

iklimlendirme çözümleri ve sıcak su ürünleri sunmayı, ilham veren ürünlerimizle<br />

kullanıcılarımızın yaşam kalitesini artırmayı ve sektöre sunduğumuz katkıların devamlılığını<br />

amaçlıyoruz.”<br />

Doğaya saygılı ve verimli enerji kullanımını<br />

odak noktasına koymuş olan Bosch<br />

Termoteknik Türkiye; uzun ömürlü, yüksek<br />

verimli, çevre dostu, enerji tasarrufu<br />

sağlayan ve yenilenebilir enerjiye dayanan<br />

ileri teknoloji kullanımı misyonuyla<br />

faaliyetlerini gerçekleştirmekte.<br />

Bosch Termoteknik Türkiye, Orta Doğu<br />

ve Kafkasya Pazarlama Direktörü Ali Aktaş<br />

ile dosya konumuz çerçevesinde kısa<br />

bir röportaj çalışması gerçekleştirdik. Bizlere<br />

vakit ayırarak sorularımızı yanıtlayan<br />

sayın Aktaş’a teşekkür ediyoruz.<br />

Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />

hakkında kısaca bilgi verir<br />

misiniz?<br />

Bosch Termoteknik Türkiye olarak uzun<br />

yıllardır ısıtma, soğutma ve havalandırma<br />

sektörüne Bosch ve Buderus markalarımızla<br />

hizmet veriyoruz.<br />

Bosch Termoteknik, Bosch’un Enerji ve<br />

Bina Teknolojileri iş kolunda yer almaktadır.<br />

Bosch Global olarak bu iş kolunun<br />

büyümesine yüksek değer vermektedir.<br />

Bunun sonucunda da işkolumuz her yıl<br />

istikrarlı bir büyüme katetmektedir. Aynı<br />

zamanda Türkiye gerek gelişen ekonomisi<br />

gerekse genç nüfusuyla yarattığı<br />

potansiyel açısından Bosch’un en önem<br />

verdiği pazarlardan biridir.<br />

Bosch Termoteknik Türkiye, 1000’in üzerinde<br />

çalışanı ile hem iç pazar hem de<br />

uluslararası pazar için güçlü bir üretim<br />

kapasitesine sahiptir. Üretiminin %70’ini<br />

Avrupa, Kafkaslar, Orta Doğu, Körfez<br />

Bölgesi, Latin Amerika ve Uzak Doğu’daki<br />

toplam 41 ülkeye ihraç etmektedir. Yoğuşmalı<br />

kombide pazar lideri olan Bosch<br />

Manisa Fabrikası’nda her yıl 800.000’den<br />

fazla kombi üretilmektedir. Tüm dünyaya<br />

yaptığı satışla Türkiye’nin en büyük 37.<br />

ihracatçısıdır ve kendi sektörünün en iyi<br />

Ar-Ge Merkezi ve ihracat lideri unvanlarına<br />

sahiptir. 109 bin metrekarelik alana<br />

kurulu fabrika, 27 yıldır ürünlerini hem<br />

tasarlayan hem de geliştiren bir üs konumundadır.<br />

Ayrıca ArGe merkezimizde 5 yıldır üst<br />

üste sektörünün en başarılı ArGe merkezi<br />

seçilerek önemli bir başarıya daha imza<br />

atmıştır.<br />

Tüm bu veriler ve ödüllerin ışığında Bosch<br />

Termoteknik Türkiye’nin Bosch globalde<br />

çok önemli ve stratejik konumda olduğunu<br />

söyleyebiliriz.<br />

2018 yılı sizin için nasıl bir yıl<br />

oldu? Kısa bir değerlendirme<br />

alabilir miyiz?<br />

Belirlediğimiz şirket stratejilerimiz<br />

doğrultusunda<br />

piyasaya sürdüğümüz<br />

ürünler, yer aldığımız<br />

platformlar ve yeni projelerimizle<br />

başarılı bir yılı<br />

arkamızda bıraktığımızı<br />

söyleyebiliriz. Manisa fabrikamızda<br />

gerçekleştirdiğimiz<br />

kombi üretimimizde<br />

bu sadede seneyi rekor bir<br />

üretimle kapatmayı planlıyoruz.<br />

Bu nedenle 2018 yılının<br />

firmamız için başarılı<br />

geçen bir yıl daha olduğunu<br />

söyleyebilirim.<br />

Ali Aktaş / Bosch Termoteknik Türkiye, Orta Doğu ve Kafkasya Pazarlama Direktörü<br />

Önümüzdeki<br />

yılda yurtiçi ya da<br />

yurtdışında yeni yatırımlarınız<br />

olacak mı?<br />

Belirlediğimiz büyüme planı dahilinde<br />

Türkiye ve sorumluluk alanımızdaki diğer<br />

ülkelerde mevcut varlığımızı güçlendirmeyi<br />

hedefliyoruz. Bunun yanı sıra; yeni<br />

ürünler, yeni pazarlar, yeni müşteriler ve<br />

yenilikçi satış dağıtım kanalları ile de ciromuzu<br />

artırmayı amaçlıyoruz.<br />

Özellikle VRF sistemler ve Endüstriyel<br />

Isıtma Sistemleri’nde pazar payımızı artırmayı<br />

ve yoğuşmalı kombilerde<br />

sürdürdüğümüz pazar<br />

liderliğimizi koruyarak<br />

sektördeki önemli ve güçlü<br />

bir oyuncu olmaya devam<br />

etmeyi planlıyoruz.<br />

Tüm bunlara ek olarak<br />

termoteknoloji sektörünün<br />

geleceğini şekillendirmek<br />

amacıyla, “Biz, termoteknolojinin<br />

geleceğiyiz”<br />

diyoruz. Ar-Ge çalışmalarımız<br />

ve ürünlerimizin dijitalleşmesine<br />

büyük önem<br />

veriyoruz. Bugüne kadar<br />

dünyada 200.000’in üzerinde<br />

bağlanabilir ürünlerin<br />

satışını gerçekleştirdik. Bu<br />

ürünlerin gelecekte büyük bir potansiyele<br />

sahip olacağını öngörüyoruz. Bosch<br />

Termoteknik olarak yeni vizyonumuz çerçevesinde<br />

müşterilerimize yenilikçi iklimlendirme<br />

çözümleri ve sıcak su ürünleri<br />

sunmayı, ilham veren ürünlerimizle kullanıcılarımızın<br />

yaşam kalitesini artırmayı ve<br />

sektöre sunduğumuz katkıların devamlılığını<br />

amaçlıyoruz.<br />

38<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Proje<br />

Omran İnşaat’tan Türkiye’ye<br />

700 milyon TL’lik yatırım<br />

Türkiye pazarına büyüme hedefiyle giren Omran İnşaat, ilk büyük konut projesi ‘Kasr-ı<br />

Âlâ’dan sonra ‘Kasr-ı-Derya’ ve ‘Kasrı-Ahsen’ projelerini hayata geçirmek üzere düğmeye<br />

bastı. Lüks segment konut üretiminde marka olmayı hedefleyen Omran İnşaat ilk etapta<br />

700 milyon TL’lik yatırım öngörüyor.<br />

Türkiye pazarına büyüme hedefiyle giren<br />

Omran İnşaat, ilk büyük konut projesi<br />

‘Kasr-ı Âlâ’yı İstanbul’un gözde semtlerinden<br />

Çengelköy’de hayata geçirmesinin<br />

ardından ‘Kasr-ı-Derya’ ve ‘Kasrı-Ahsen’<br />

projelerini de hayata geçirmek üzere<br />

planlarını revize etti.<br />

Lüks segment konut üretiminde marka olmayı<br />

hedeflediklerini ve Türkiye’de kalıcı<br />

olarak yatırımlarını sürdüreceklerini söyleyen<br />

Omran İnşaat Genel Müdürü Ergin<br />

Bayram “Türkiye yatırımlarımıza devam<br />

ediyoruz. Bu ülkeye güveniyoruz. Burada<br />

kalıcı olmak istiyoruz. Krizler gelir geçer<br />

ama fırsatları da beraberinde getirir” dedi.<br />

Şirketin ilk konut projesi olan ‘Kasr-ı<br />

Âla’da sona yaklaştıklarını belirten Bayram,<br />

inşaatın temelini attıklarını belirterek<br />

dairelerin ise yüzde 20’sini sattıklarını<br />

ifade etti. Çengelköy’ün merkezinde 6<br />

bin metrekare alan üzerinde hayat bulan<br />

projenin, <strong>2019</strong> yılı ağustos ayında teslim<br />

edilmesinin planlandığını söyleyen Bayram<br />

“Lüks yaşam alanları inşa edeceğiz<br />

ve Türkiye’de büyüyeceğiz. Türkiye ekonomisine<br />

olan<br />

güvenimiz ve<br />

gelen talepler<br />

doğrultusunda<br />

ardından ‘Kasrı-Derya’<br />

ve<br />

‘Kasrı-Ahsen’<br />

projelerini de<br />

hayata geçirmek<br />

istiyoruz.<br />

Başlangıç için<br />

öngördüğümüz<br />

yatırım tutarımız<br />

700 milyon<br />

TL civarında<br />

diyebiliriz” dedi.<br />

Türkiye’de büyüme<br />

kararı<br />

alan Omran<br />

Holding, kentsel dönüşüm, lüks konut<br />

üretimi üzerine yoğunlaşmak üzere 2014<br />

yılında Omran İnşaat’ hayata geçirdi.<br />

Gerçekleştirdiği yüksek ihracat ile Türk<br />

malzemelerinin dünyada hakettiği değeri<br />

bulmasına yardımcı olmaya devam eden<br />

Ergin Bayram / Omran İnşaat Genel Müdürü<br />

Omran İnşaat’ın Türkiye’de hayata geçirdiği<br />

ilk konsept projesi de ‘Kasr-ı Âlâ’<br />

adıyla hayat buluyor. Lüks yaşam alanları<br />

inşa etmeyi planlayan şirket projelerinde<br />

‘Kasr-ı’ markasıyla büyümesini sürdürecek.<br />

40<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Dosya<br />

Bosch Termoteknik’ten<br />

Referans<br />

Proje<br />

Platformu<br />

Isıtma, soğutma<br />

ve havalandırma<br />

sektörünün önde gelen<br />

firmalarından Bosch<br />

Termoteknik referans<br />

projeleri için dijital<br />

platform oluşturdu.<br />

Başarılı projeleri ile sektörde önemli bir<br />

yere sahip olan Bosch Termoteknik oluşturduğu<br />

referans proje platformunu kullanıcıları<br />

ile buluşturdu. Geçmişten günümüze<br />

kazanılan tüm ısıtma ve soğutma<br />

projelerinin tek bir platform üzerinden<br />

sergilendiği dijital uygulamada proje listelerinin<br />

yanı sıra proje hakkında da detaylı<br />

bilgi bulunmaktadır.<br />

http://www.referanslarim-bosch-thermotechnology.com/<br />

adresinden ulaşılan<br />

Bosch Termoteknik Referans Platformu’nda<br />

ilgili projenin detay sayfasında<br />

bulunan ürün görseline tıklayarak ürünlerin<br />

3D videolarına ulaşabilir, ürün hakkında<br />

detaylı bilgi için ise ürün ismine<br />

tıklayarak internet sayfasına kolayca ulaşabilirsiniz.<br />

Bosch Termoteknik’ten tüm yetkili<br />

servislerine website desteği!<br />

Bosch Termoteknik, tüm yetkili servislerine<br />

kendi kurumsal tasarımı ile<br />

website oluşturarak hem online dünyada<br />

yer almalarına katkıda bulunuyor<br />

hem de yetkili olmayan servisler ile<br />

mücadele konusunda büyük bir adım<br />

atıyor. Online’da arama yapan son kullanıcılar<br />

tarafından daha hızlı ve kolay<br />

ulaşılması adına Bosch Termoteknik<br />

yetkilendirdiği tüm servisleri için websitesi<br />

oluşturdu. Proje kapsamında teknik<br />

servislerin websiteleri, Bosch Termoteknik<br />

Servis Merkezi<br />

kurumsal<br />

kimliğine uygun olarak<br />

hazırlanıyor ve<br />

servislerin yönetimine<br />

sunuluyor. Bu<br />

sayede<br />

iş ortaklarını da dijital<br />

dönüşüme dahil<br />

edecek olan Bosch<br />

Termoteknik, hazırlayacağı<br />

websiteleri<br />

ile online dünyadaki<br />

yetkinliğini bir kez<br />

daha kanıtlayacak.<br />

Yeni websiteleri<br />

sayesinde servisler iletişim bilgileri ile<br />

beraber hizmet bölgeleri, faaliyet alanları,<br />

ek garanti ve bakım fiyatları ile ilgili<br />

kullanıcılara detaylı bilgi sağlayabiliyor.<br />

Bununla beraber hakkında sayfası ile<br />

servis kendi için özelleştirilen alanda<br />

çalışan ve ofis görsellerini de sergileyebiliyor.<br />

Kullanıcı dostu olarak tasarlanan<br />

sitede firma ile kolayca irtibata<br />

geçebilmek için tek tuşla arama ve mail<br />

atma fonksiyonları da bulunuyor.<br />

Bosch Partner<br />

Program!<br />

Bosch Partner Program, 2.000 kişiye yakın<br />

aktif üyesinin ihtiyaçlarına kulak vererek<br />

2018 yılında da platformu geliştirmeye<br />

devam etti. Bu yıl ilk kez bayiler arası<br />

rekabeti göstermek ve bununla birlikte<br />

motivasyonu ve satışları da artırmak<br />

amacıyla Puan Ligi sayfasında bölge ve<br />

Türkiye genelindeki en başarılı 10 bayi<br />

gösterildi. Performans Grafikleri ile de<br />

üye bayilerin her birinin yıl içerisindeki<br />

performansını detaylı bir şekilde analiz<br />

etmesi sağlandı.<br />

Bu yılki yeniliklerden bir diğeri ise Whatsapp<br />

Destek Hattı oldu. Destek Hattı<br />

sayesinde artık üyelerin tüm soruları mesai<br />

saatleri içerisinde hızlı bir şekilde<br />

cevaplandırılıyor ve iletişim daha kolay<br />

hale geliyor. Aynı zamanda Bosch Partner<br />

Program’ın zengin hediye kataloğu ile<br />

üyeler yıl içerisinde topladıkları puanlarını<br />

da diledikleri şekilde harcama fırsatı buldu.<br />

Bosch Partner Program, sektördeki<br />

partnerlerine, satış ve montaj yaptıkça<br />

puan kazandıran, aynı zamanda üyelerine<br />

teknik eğitimler, teşvik seyahatler ve<br />

iş geliştirmeye yönelik pek çok imkan sunan<br />

bir programdır. Bosch yetkili toptancı<br />

bayileriyle çalışan montajcı alt bayiler için<br />

geliştirilen bu sistem ile sektöre sunulan<br />

hizmet kalitesinin artırılması hedeflenmektedir.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 41


Sektörel<br />

Buderus, Uzmanlar Cevaplıyor sosyal medya projesiyle<br />

İşin Uzmanlarını Instagram sayfasında ağırlıyor<br />

Buderus, “Her işin bir uzmanı vardır;<br />

Yoğuşmalı kombinin uzmanı: Buderus”<br />

diyerek yaşam alanları için uzun ömürlü,<br />

güvenilir ve yenilikçi çözümler sunuyor.<br />

Buderus tüm sosyal medya platformlarını,<br />

facebook, instagram, twiter<br />

ve youtube aktif kullanarak son kullanıcısını<br />

ürünleri, yeni projeleri hakkında<br />

bilgilendirirken, onlardan gelen yorumlarıda<br />

en kısa sürede cevaplayarak<br />

müşteri memnuniyetini odak noktasına<br />

koyuyor. Bununla birlikte gündemde en<br />

çok merak edilen konu başlıkları ile ilgili<br />

işin uzmanlarını instagram canlı yayınında<br />

ağırlayarak takipçilerin sorularını<br />

cevaplamasını da sağlıyor.<br />

Instagram canlı yayınları ile<br />

Buderus takipçileriyle buluşuyor<br />

Kasım 2018 itibari ile daha geniş kitlelere<br />

ve yeni müşterilere ulaşmak üzere<br />

hikayemizi sosyal medyada kanaat<br />

liderleri( İnfluencer) işbirliktelikleriyle<br />

Uzmanlar Yanıtlıyor konseptiyle anlatmaya<br />

başladık. Her ay alanında uzman<br />

bir isim ile gerçekleştireceğimiz “Canlı<br />

Yayın” ve yarışmalar ile karşınızda olacağız.<br />

Bu serinin ilk konuğu diyetisyen<br />

ve sağlıklı yaşam uzmanı Taylan Kümeli<br />

oldu ve canlı yayında Buderus Türkiye<br />

Instagram sayfamızda merak edilen<br />

soruları yanıtladı. Canlı yayına Buderus<br />

instagram sosyal medya hesabında<br />

yüzlerce kişi dilediği yerden konuk olurken,<br />

sağlıklı beslenme ile ilgili merak<br />

ettikleri sorulara cevap buldular. Taylan<br />

Kümeli’nin Buderus’a özel hazırladığı<br />

detoks içecek tarifi de canlı yayında<br />

paylaşıldı. Aynı zamanda Taylan Kümeli’nin<br />

canlı yayında sorduğu soruya<br />

en yaratıcı cevabı<br />

veren bir kişi, 6<br />

seanslık sağlıklı<br />

yaşam ve diyet<br />

programının da<br />

sahibi oldu.<br />

Buderus<br />

Uzmanlarla<br />

buluşturmaya<br />

devam edecek<br />

1731 yılından bu<br />

yana iklimlendirme<br />

sektöründe<br />

faaliyet gösteren<br />

Alman Buderus<br />

markası, ısıtma<br />

alanındaki uzmanlığıyla<br />

ilgili<br />

bilgiler paylaşırken,<br />

farklı iş kollarından uzmanlar ile<br />

de takipçilerini buluşturarak bilgi paylaşımını<br />

hedefliyor. Kasım ayının konuğu<br />

diyetisyen ve sağlıklı yaşam uzmanı<br />

Taylan Kümeli’den sonra, ekonomi ve<br />

seyahat alanında uzmanlarla serimiz,<br />

Buderus Türkiye Instagram sayfasından<br />

canlı yayınlarla devam edecek.<br />

Buderus Star Club’tan<br />

dijital bir atılım daha!<br />

Isıtma, soğutma ve havalandırma sektörünün en iddialı<br />

ve kazandıran sadakat kulüplerinden biri olan<br />

Buderus Star Club, bir yeniliğe daha imza attı.<br />

Sektörünün ayrıcalıklı sadakat programı Buderus<br />

Star Club’ın Whatsapp Destek Hattı üyelerin kullanımına<br />

sunuldu. Star Club, üyelerinin tüm sorularını<br />

whatsapp üzerinden hızlı bir şekilde cevaplandırıyor.<br />

Üyeleri ile kolay iletişimi odak noktasına koyan Buderus<br />

bu alandaki yeniliklerine devam edecek.<br />

Buderus’un uzmanlar için yarattığı<br />

ayrıcalıklı bir dünya: Buderus Star Club<br />

Buderus Star Club, sektördeki uzmanlara, satış ve<br />

montaj yaptıkça star puan kazandıran, aynı zamanda<br />

üyelerine teknik eğitimler, teşvik seyahatler ve iş<br />

geliştirmeye yönelik pek<br />

çok imkan sunan bir program.<br />

Buderus yetkili toptancı<br />

bayileriyle çalışan<br />

montajcı alt bayiler için<br />

geliştirilen bu sistem ile<br />

sektöre sunulan hizmet<br />

kalitesinin artırılması hedefleniyor.<br />

Buderus Star<br />

Club sistemiyle üyelere<br />

birçok avantaj ve ayrıcalığın<br />

yanında, profesyonelliklerini<br />

geliştiren ve<br />

destekleyen bir konsept<br />

sunuluyor.<br />

42<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Seçim:<br />

EN İYİ ÜRÜN<br />

2017


“Yatırımlarımızı sürdürecek ve yeni<br />

ürün tanıtımlarımıza devam edeceğiz”<br />

“Türkiye’de 27 yıldır var olan bir marka olarak <strong>2019</strong> yılında da yatırımlarımızı sürdüreceğiz.<br />

Ana iş kolumuz olan kombiye yapacağımız yatırımların yanı sıra ısı pompalarımız da<br />

sahada yerini alacak.”<br />

Isıtma ve soğutma sektörünün öncü kuruluşlarından<br />

olan Vaillant, hem doğayı<br />

koruma anlayışı hem de dijitalleşen dünyayla<br />

aynı doğrultuda ilerleme hedefiyle<br />

enerji verimliliğini en üst seviyeye çıkaran<br />

ürünlere yatırım yapmakta.<br />

Vaillant Türkiye olarak 1992 yılından beri<br />

Türkiye piyasasında faaliyetlerini sürdüren<br />

firma, merkezi Remscheid / Almanya’da<br />

bulunan Vaillant Group şirketinin<br />

%100 iştirakli bir yan kuruluşudur.<br />

Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü<br />

Erol Kayaoğlu ile dosya konumuz<br />

çerçevesinde bir röportaj çalışması<br />

gerçekleştirdik. Bizlere vakit ayırarak sorularımızı<br />

yanıtlayan sayın Kayaoğlu’na<br />

teşekkür ediyoruz.<br />

Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />

hakkında kısaca bilgi verir misiniz?<br />

Şofbenin ve kombinin mucidi Vaillant,<br />

1874 yılında Remscheid’da kuruldu.<br />

1894 yılında ise dünyada ilk kapalı devre<br />

banyo şofbenini piyasaya sundu. Vaillant,<br />

sektörde pek çok yenilik ve ilki gerçekleştirmiş<br />

bir şirket olarak doğal gazlı, LPG’li,<br />

fuel-oil’li, elektrikli ve güneş enerjili sıcak<br />

su ve ısıtma sistemlerinde komple çözümler<br />

sunmaktadır.<br />

144 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Vaillant<br />

olarak, Türkiye ısıtma ve soğutma<br />

pazarında en geniş ürün gamına sahip<br />

markalardan biriyiz. 250 yetkili satıcı ve<br />

300’den fazla satış noktası ile toplamda<br />

550’den fazla noktada<br />

son kullanıcılar<br />

ile buluşuyor,<br />

kendi bünyemize<br />

ait 7/24 çözüm<br />

merkezimiz, tüketici<br />

deneyimi geliştirme<br />

birimimiz,<br />

200’ün üzerinde<br />

7/24 faaliyet gösteren<br />

mobil servis<br />

araçlarımız ile<br />

benzersiz bir hizmet<br />

yapısı sunuyoruz.<br />

Tüm bunların yanı<br />

sıra hem tüketicileri<br />

hem de ustaları kapsayan sadakat<br />

kulübümüz Vaillant Club sayesinde hedef<br />

kitlemiz ile sürekli temas halinde bulunuyor,<br />

aynı zamanda kendilerini ödüllendiren<br />

birçok fırsat sunuyoruz.<br />

2018 yılı sizin için nasıl bir yıl<br />

oldu? Kısa bir değerlendirme<br />

alabilir miyiz?<br />

Vaillant olarak 2017 yılında rekorlarla<br />

dolu bir yıl geçirdik. Bu başarının bir tesadüf<br />

olmadığını göstermek için markamızın,<br />

organizasyonumuzun ve iş ortaklarımızın<br />

yanı sıra çok değer verdiğimiz son<br />

kullanıcılar nezdinde bu başarıyı yinelemek<br />

arzusuyla 2018 yılına başladık. Bildiğiniz<br />

üzere geçen yıl kombi satışlarında<br />

100 bin bandını geçen bir marka olduk.<br />

Bu yıl da ekonomideki olumsuz koşullara<br />

rağmen, elde ettiğimiz yüksek satış rakamıyla<br />

rekorumuzu yineledik.<br />

Şubat 2018’de başlaması planlanan ERP<br />

(Energy Related Products – Enerji İlişkili<br />

Ürünler) süreci 21 Nisan 2018 tarihine<br />

ertelendi. Bu ertelemenin ağırlıklı iş<br />

hacmini konvansiyonel kombilerle yapan<br />

markalara göreceli olarak nefes aldırdığını<br />

düşünüyorum. Hali hazırda işimizin<br />

yüzde 70’’den fazlasını yoğuşmalı ürünlerin<br />

oluşturması nedeniyle biz bu sürece<br />

en hazır markalardan biriydik.<br />

Ekonomimizde yaşanan döviz kurlarındaki<br />

artış Ağustos 2018’de en yüksek<br />

seviyelere ulaştı. Devamında gelen yu-<br />

Erol Kayaoğlu<br />

Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü<br />

44<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Dosya<br />

muşama trendiyle de bugünkü seviyelere<br />

geriledi. Dövizde yaşanan bu süreç son<br />

kullanıcılar nezdinde ise yeni ürünlere ve<br />

satın almalara karşı bir çekimserlik yaşanmasına<br />

sebep oldu. Ekonomide ve<br />

kullanıcıların satın alma alışkanlıklarında<br />

yaşanan olumsuzluklara karşın kombi<br />

pazarının 1 milyon adedin üzerinde gerçekleştiğini<br />

tahmin etmekteyiz. Fakat inşaat<br />

firmalarının yatırımlarını ertelemesi<br />

ve yeni projelerin hayata geçirilememesi<br />

sebebiyle panel radyatör, şofben vb. iş birimlerinde<br />

sınırlı oranda bir büyüme gerçekleşti.<br />

Aynı şekilde soğutma alanında<br />

da bu yıl durgunluk olduğu sektörümüz<br />

tarafından konuşulan konulardan. Ancak<br />

tüm bu verilere rağmen 2018’de Vaillant<br />

olarak başarılı bir yılı geride bıraktığımızı<br />

söyleyebiliriz.<br />

Önümüzdeki yılda yeni<br />

yatırımlarınız olacak mı?<br />

Tüm yatırım ve diğer iş süreçlerimizi yıllık<br />

olarak planlıyoruz. Vaillant olarak kısa,<br />

orta ve uzun vadeli planlarımızı belirlediğimiz<br />

sıralamalar doğrultusunda uygulamaya<br />

alıyoruz. Türkiye’de 27 yıldır<br />

var olan bir marka olarak <strong>2019</strong> yılında<br />

da yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Ana iş<br />

kolumuz olan kombiye yapacağımız yatırımların<br />

yanı sıra ısı pompalarımız da<br />

sahada yerini alacak.<br />

Yeni ürünlerin yanı sıra iş ortaklarımıza<br />

sunacağımız dijital çözümlerle Vaillant’ı<br />

kolay erişilebilir ve daha hızlı ulaşılabilen,<br />

iletişim kurulabilen bir platform haline getireceğiz.<br />

Reklam yatırımlarımıza ise hız<br />

kesmeden devam edeceğiz.<br />

<strong>2019</strong> yılında dikkat edeceğimiz en önemli<br />

husus gereksiz maliyetleri sistemden kaldırmak<br />

ve daha fit bir şirket olma yolunda<br />

adımlar atmak olacak.<br />

<strong>2019</strong> yılı beklentileriniz ve<br />

planlarınızı genel hatlarıyla<br />

paylaşmak ister misiniz?<br />

<strong>2019</strong> yılının tüm firmalar için farkındalık<br />

yılı olacağını düşünüyorum. Pazarların<br />

büyümeme ihtimaline karşı bütçe dönemleri<br />

hepimiz için zorlu süreçler olacaktır.<br />

Ekonominin durgun olduğu süreçlerde<br />

bugüne kadar yapılanlardan farklı adımlar<br />

atan markaların daha aktif olacağını<br />

düşünüyorum. Vaillant olarak biz de yatırımlarımızı<br />

sürdürecek ve yeni ürün tanıtımlarımıza<br />

ara vermeden devam edeceğiz.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

Pazar adetlerinde daralma olsa da ciro<br />

büyüklüğünde limitli bir daralma olacağını<br />

öngörmekle beraber, güçlü markalar,<br />

güçlü şirketler ve güçlü organizasyonların<br />

bu süreci fırsata çevirecek güçte olduğunu<br />

düşünüyorum. Bizim de yeni yıl<br />

için daha da büyüyen bir Vaillant markası<br />

ile hazırlıklarımızı tamamladığımızı müjdelemek<br />

isterim.<br />

Vaillant Group’tan Alper Avdel'e uluslararası görev<br />

Geçtiğimiz yıl Vaillant Group Türkiye ve DemirDöküm'ün CEO'su olarak<br />

göreve getirilen Alper Avdel, Vaillant Group'un tüm ihracat çalışmalarının<br />

yürütüldüğü Vaillant International'ın da yönetimini üstlendi. Avdel,<br />

Ortadoğu'dan ABD'ye kadar 38 ülkenin ihracat çalışmalarını Türkiye'den<br />

yönetecek.<br />

Küresel ticaret için stratejik bir noktada olan ülkemizin Doğu ile Batı'yı,<br />

Asya ile Avrupa'yı birbirine bağladığını belirten Vaillant Group Türkiye<br />

CEO'su Alper Avdel; "Vaillant International'ın Türkiye'ye bağlanması<br />

hem şirketimize hem de ülkemize büyük fayda sağlayacak. Ağırlıklı olarak<br />

Bozüyük tesislerimizde ürettiğimiz ürünler Türkiye'den ihracat edilecek"<br />

dedi.<br />

Türkiye’deki ihracat bölümü ile Vaillant International’ın birlikte yürüteceği<br />

çalışmalardan doğacak sinerji sayesinde, tüm dünyaya yapılacak<br />

ihracatı koordine edip gelirlerini artıracağını söyleyen Avdel; “Hedefimiz<br />

sadece toplam gelir içerisindeki ihracat payını arttırmak değil. Aynı zamanda<br />

amacımız, önümüzdeki dönemde ihracat yaptığımız bu ülkelerde<br />

yeni satış ve pazarlama şirketleri kurarak bu şirketlere Türkiye’den<br />

yetiştirdiğimiz arkadaşlarımızı yönetici olarak atamak. Bu anlamda Türkiye<br />

bir üs olacak ve iş hayatına yeni başlayan genç arkadaşlarımız için<br />

burada yeni kariyer fırsatları doğacak” açıklamasını yaptı.<br />

TÜRKİYE'DEN DÜNYAYA<br />

Grup bünyesinde 17 yıldır başarılı işlere imza atan Alper Avdel, atandığı<br />

yeni görevin yerli üretimin tüm dünyaya yayılması sürecinde önemli ve<br />

örnek bir proje olduğunu belirterek; "Yeni atama Vaillant Group Türkiye<br />

operasyonlarını büyütecek ve ürünlerimiz 38 ülkeye Türkiye'den ihraç<br />

edilecek. İhracat çalışmaları kapsamında ihtiyaç olması durumunda, Vaillant<br />

Group'un sahip olduğu diğer 10 fabrikada üretilen ürünlerin de ihracatını<br />

gerçekleştireceğiz. Hong Kong, Tayvan ve Avusturalya haricinde<br />

38 ülke Türkiye'ye bağlı faaliyet gösterecek” dedi. Alper Avdel, yönetimini<br />

aldığı Vaillant International<br />

ile Güney Amerika'da<br />

Şili ve Arjantin'i yeni pazar<br />

olarak hedeflerine eklediklerini<br />

de belirtti.<br />

CİRO HEDEFİ 400<br />

MİLYON DOLAR<br />

Vaillant Group'un hali hazırda<br />

Almanya, İngiltere,<br />

Türkiye, Fransa, İspanya ve<br />

Çin'de başarılı operasyonlar<br />

yürüttüğünü kaydeden Avdel<br />

şöyle konuştu: "Vaillant Türkiye<br />

ve DemirDöküm olarak<br />

2018 sonunda 400 milyon<br />

dolar ciro hedefliyoruz. Bunun<br />

yüzde 30'unu ihracat<br />

çalışmalarımız oluşturuyor.<br />

Hedefimiz, ihracatın ciro<br />

içindeki payını 2020 yılında<br />

yüzde 50’ye çıkarmak.”<br />

Alper Avdel<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 45


“DemirDöküm olarak hedefimiz<br />

büyümeye devam etmek”<br />

“<strong>2019</strong>’un bizim için önemli gündemlerinden biri MaxiCondense olarak adlandırdığımız<br />

yüksek kapasiteli ve yoğuşmalı kaskad cihazların üretimini Bozuyük’e almak. Hedefimiz<br />

Bozüyük’ü bütün kriterlere uygun bir üretim merkezi olarak konumlamak. Bunun dışında<br />

her sene olduğu gibi <strong>2019</strong>’da da yeni kombi ve şofbenlerimiz başta olmak üzere<br />

tüketicilerimizin beğenisine yeni ürünlerimizi sunacağız.”<br />

Türkiye’de iklimlendirme sektörünün<br />

öncü markalarından Demirdöküm, rekabetçi<br />

ürünlerinin yanısıra hızlı ve esnek<br />

idari yapısı, yenilikçi iş modelleri ve hizmetleri<br />

ile her geçen gün büyümeye devam<br />

ediyor.<br />

DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Erdem Ertuna ile gerçekleştirdiğimiz röportaj<br />

çalışmamızda, 2018 yılının kısa bir<br />

değerlendirmesiyle birlikte önümüzdeki<br />

yıl için plan ve yeni projelerini de ele almaya<br />

çalıştık.<br />

Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />

hakkında kısaca bilgi verir<br />

misiniz?<br />

Türkiye’nin ilk sanayi şirketlerinden DemirDöküm<br />

olarak 1954 yılından itibaren<br />

faaliyetlerimizi aralıksız olarak sürdürüyoruz.<br />

Üretimimizi Bozüyük’teki 267 bin<br />

m2 açık, 65 bin m2 kapalı alana yayılan<br />

fabrikamızda gerçekleştiriyoruz. İleri teknolojiyi<br />

kullanarak katma değer odaklı,<br />

çevre dostu yalın üretim teknikleri ile üretim<br />

gerçekleştiren şirketimiz, Türkiye’nin<br />

140’ıncı Ar-Ge merkezine sahip. Kombi,<br />

radyatör, klima, su ısıtıcıları, merkezi sistem,<br />

güneş enerji sistemi, ısı pompası<br />

ve VRF sistemi kategorisinde geniş ürün<br />

gamımızı dünyanın 50 ülkesine ihraç ediyoruz.<br />

2018 yılı sizin için nasıl bir yıl<br />

oldu? Kısa bir değerlendirme<br />

alabilir miyiz?<br />

Bu yıl, DemirDöküm’ün değişim ve dönüşüm<br />

yılıydı. Bu doğrultuda birçok adım attık.<br />

Bunlardan en önemlisi; ErP Yönetmeliği’ne<br />

uygun ve enerji verimliliği yüksek<br />

ürünlere geçiş sürecimizdi. 21 Nisan’da<br />

yönetmeliğin resmi olarak yürürlüğe girmesinin<br />

ardından Türkiye kombi pazarı<br />

için çok iddialı bir ürün olan Atromix’i<br />

satışa sunduk. Daha küçük boyutlarda<br />

ve daha verimli bir cihaz olan Atromix’in<br />

de tıpkı Atron gibi Türkiye’de en çok satılan<br />

kombi modeli haline geleceğine ve<br />

ülkemiz iklimlendirme<br />

pazarı için çok<br />

verimli olacağına<br />

inandık.<br />

Hemen ardından<br />

Atromix’in 20 kW’lik<br />

kapasitesini piyasaya<br />

sunduk. Türkiye’deki<br />

konutlarda<br />

artık metrekare<br />

boyutları ile birlikte<br />

ihtiyaç duyulan ısı<br />

miktarı da azalıyor.<br />

Binalardaki izolasyon<br />

kalitelerinin de<br />

arttığını düşünürsek,<br />

24 kW’lik kom-<br />

46<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Dosya<br />

Erdem Ertuna / DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi<br />

bilerin standart bir eve fazla olduğunu ve<br />

tüketici açısından gereksiz bir ilk yatırım<br />

maliyeti oluşturduğunu söyleyebiliriz. Bu<br />

nedenle DemirDöküm olarak, 20 kW’lik<br />

Atromix ile çekirdek bir ailenin düşük<br />

metrekareli bir ev için yapacağı ilk yatırım<br />

maliyetini de daha aşağılara çekmeyi<br />

hedefledik.<br />

2018 yılındaki yeni ürünlerimizden biri<br />

de ısı pompaları oldu. Bu alanda ilk kez<br />

MaxiAir ısı pompalarını tüketicilerimizin<br />

beğenisine sunduk. Avrupa ile kıyaslandığı<br />

zaman, Türkiye’deki ısı pompası pazarı<br />

henüz çok küçük. Ancak çok kısa bir<br />

sürede hedeflediğimizin üzerinde satış<br />

yaparak ürünümüzün tüketici tarafından<br />

kabul gördüğünü gözlemledik. Bunun<br />

dışında, VRF alanında 2018 yılında projelerle<br />

olan iletişimimizi güçlendirerek satışlarımızda<br />

yüzde 50’ye yakın bir büyüme<br />

yakaladık.<br />

Isıtma tarafındaki öncülüğümüz devam<br />

ediyor. Kombi, panel radyatör, şofben ve<br />

termosifonda pazar lideriyiz. İhracat tarafında<br />

ise kurdaki dalgalanma ve bölgede<br />

yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen<br />

hedeflerimizde sapma olmadı. 2018’de<br />

en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler<br />

İtalya, İspanya, Çin, Rusya ve Azerbaycan<br />

oldu. Ürün bazında değişmekle birlikte<br />

Moldova, Bulgaristan, Şili, Ukrayna,<br />

İtalya ve Azerbaycan pazarlarında Demir-<br />

Döküm lider konumuna ulaştı.<br />

<strong>2019</strong>’da da yatırıma devam<br />

edeceğiz.<br />

İnşaat sektörü ve iklimlendirme<br />

sektörü büyüdükçe<br />

VRF ve kaskad<br />

cihazlara olan ihtiyaç artıyor.<br />

<strong>2019</strong>’un bizim için<br />

önemli gündemlerinden<br />

biri de MaxiCondense<br />

olarak adlandırdığımız<br />

yüksek kapasiteli ve yoğuşmalı<br />

kaskad cihazlarımızın<br />

üretimini Bozüyük’e<br />

almak. Bu anlamda<br />

Bozüyük’ü bütün kriterlere<br />

uygun bir üretim merkezi<br />

olarak konumlandırma<br />

hedefindeyiz. Kaskad tarafında<br />

Bozüyük’ü Vaillant Group’un üretim<br />

merkezi haline getirip, yüzde 50’lik<br />

ihracat hedefimize de destek verecek<br />

şekilde planlamayı hedefliyoruz.<br />

Yoğuşmalı tarafında da ürün gamımızı<br />

geliştiriyoruz. Öte yandan şofbende<br />

önümüzdeki sene düşük NOX’e sahip<br />

cihazlar zorunlu olacak. Bu sene Avrupa’da<br />

yürürlüğe girmesi nedeniyle Avrupa’ya<br />

gönderdiğimiz düşük NOX’e<br />

sahip şofbenleri, önümüzdeki yıl Türkiye’de<br />

de görmeye başlayacağız. Bunlar<br />

kısa vadedeki yatırımlarımızı oluşturuyor.<br />

<strong>2019</strong> yılı beklentileriniz ve<br />

planlarınızı genel hatlarıyla<br />

paylaşmak ister misiniz?<br />

<strong>2019</strong>’un bizim için önemli gündemlerinden<br />

biri MaxiCondense olarak adlandırdığımız<br />

yüksek kapasiteli ve yoğuşmalı<br />

kaskad cihazların üretimini Bozuyük’e<br />

almak. Hedefimiz Bozüyük’ü bütün kriterlere<br />

uygun bir üretim merkezi olarak<br />

konumlamak. Bunun dışında her sene<br />

olduğu gibi <strong>2019</strong>’da da yeni kombi ve<br />

şofbenlerimiz başta olmak<br />

üzere tüketicilerimizin beğenisine<br />

yeni ürünlerimizi<br />

sunacağız.<br />

Son olarak eklemek<br />

istedikleriniz?<br />

Hayata geçirdiğimiz projelerin,<br />

kamuoyunda takdir<br />

görmesi bizler için önemli.<br />

Sektörde öncü çalışmalara<br />

imza atan şirketimiz,<br />

2018’de 9 önemli ödüle layık<br />

görüldü. Chicago Athenaeum<br />

Museum liderliğinde bu<br />

yıl 67’inci kez düzenlenen<br />

Good Design’de, 55 ülkeden<br />

27 kategoride binlerce başvurunun<br />

gerçekleştiği yarışmada rakiplerimizi<br />

geride bıraktık. Şubat ayında Elektrik ve<br />

Elektronik Geri Dönüşüm ve Atık Yönetimi<br />

Derneği İktisadi İşletmesi’nden (EL-<br />

DAY) ‘En iyi atık toplama sistemi’ ödülüne<br />

layık görüldük. Türkiye’nin müşteri<br />

memnuniyetini ölçen ilk ve tek yarışması<br />

A.C.E Awards’da ısıtma sektöründe en<br />

iyi müşteri deneyimi yaşatan firması seçildik.<br />

Haziran ayında ABD’den 2 adet<br />

Green Good Design ödülünü Türkiye’ye<br />

getiren şirketimiz, “Yalın ve Yeşil Değer<br />

Yürüyüşü” ve “Bozüyük Fabrikası Transformasyon”<br />

projeleri ile Vaillant Group<br />

Production System (VPS) Kongresi’nde<br />

2 ödül birden kazandı. Reklamcılar Derneği’nin<br />

30’uncu kez düzenlediği Kristal<br />

Elma ödüllerinde, bu yıl dijital mecralarda<br />

hayata geçirdiğimiz “Doğru seçim bir<br />

ömür sürer” reklam kampanyasıyla ‘Gümüş<br />

Elma’, yine aynı reklam kampanyası<br />

ile MediaCat’in Felis Ödülleri’nde beyaz<br />

eşya kategorisinde ‘En İyi Kampanya’<br />

ödülü aldık. Özetle, 2018 yılını, hayata<br />

geçirdiğimiz projelerin ödüllerini toplayarak<br />

bitiriyoruz.<br />

Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da<br />

yurtdışında yeni yatırımlarınız<br />

olacak mı?<br />

DemirDöküm olarak hedefimiz büyümeye<br />

devam etmek. Bu doğrultuda yatırıma,<br />

kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 47


“<strong>2019</strong> yılında Baymak olarak önemli<br />

odak noktalarımızdan biri ihracat”<br />

“<strong>2019</strong> yılında ihracatta Euro bazında yüzde 15 büyümeyi hedefliyoruz. Bunun yanı sıra<br />

Baymak, ABD’ye ihracatı <strong>2019</strong> yılında başlayacak olan sıcak su kazanlarının üretimine<br />

de 2018 yılında başladı. Tüm bu çalışmalarımızla <strong>2019</strong> yılında ihracatta yükselen bir ivme<br />

yakalayacağımıza inanıyoruz.”<br />

50 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan<br />

Baymak, Tepeören’de toplam 60.000 m 2<br />

alan üzerinde, iki üretim tesisi ile faaliyet<br />

göstermekte. Türkiye’nin önde gelen üreticilerinden<br />

olan firma,Türkiye genelinde,<br />

1000’e yakın bayi, 2100’den fazla satış<br />

noktası ve 1500’ün üzerinde servis teknisyenine<br />

sahip.<br />

Baymak CEO’su Ender Çolak ile yapmış<br />

olduğumuz röportaj çalışmamızda, gündem<br />

değerlendirmelerinin yanı sıra önümüzdeki<br />

yıl için yeni plan ve projelerini de<br />

ele almaya çalıştık.<br />

Ender Çolak / Baymak CEO’su<br />

Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />

hakkında kısaca bilgi verir<br />

misiniz?<br />

600’ün üzerinde çalışanı bulunan ve her<br />

zaman ileri teknoloji ile üretim yapmayı<br />

hedefleyen Baymak, 2013 yılı itibariyle<br />

%100 BDR Thermea Grup şirketi haline<br />

gelmiştir. BDR Thermea Grubu, Baxi (İngiltere)-De<br />

Dietrich (Fransa) ve Remeha<br />

(Hollanda) şirketlerinden oluşan, Türkiye,<br />

İngiltere, İtalya, Almanya, Fransa, İspanya<br />

ve Hollanda’da bulunan üretim tesisleri<br />

ile 2 milyar doları aşan<br />

ciroya ve 7.000’e yakın<br />

çalışana sahip, ısıtma<br />

sektöründe Avrupa’nın 3.<br />

dev grubu olarak 80 ülkede<br />

aktif ticaret yapan<br />

öncü bir Hollanda firmasıdır.<br />

Baymak/BDR Thermea;<br />

ısıtma, yenilenebilir<br />

enerji, su ısıtıcılar, soğutma<br />

ve su teknolojisi kategorilerinde<br />

üretim, ihracat<br />

ve ithalat yapmaktadır.<br />

Isıtma alanındaki ürünleri<br />

arasında kombi, yoğuşmalı<br />

kombi, yer tipi kazan,<br />

kat kaloriferi, panel radyatör,<br />

havlu radyatör, vana<br />

ve genleşme tankları yer<br />

alırken, iklimlendirme<br />

alanında; split klimalar,<br />

salon tipi klimalar ve ısı<br />

pompaları ile tüketicilere<br />

ulaşmaktadır. Yenilenebilir<br />

enerji alanında; güneş<br />

kolektörleri, biomass kazanlar,<br />

biodiesel brülörler,<br />

fotovoltaik sistemler<br />

ile sektördeki yerini alırken,<br />

su ısıtıcıları ve su<br />

teknolojileri alanında ise<br />

termosifon, termoboyler,<br />

gazlı şofben, boylerler,<br />

sirkülasyon pompaları,<br />

dalgıç pompalar, atık su<br />

pompaları, çok kademeli<br />

kendinden emişli santrifuj<br />

pompalar ve hidroforlar<br />

ile Baymak/BDR Thermea<br />

güvencesini kullanıcılarına<br />

sunmaktadır.<br />

2018 yılı sizin için nasıl bir yıl<br />

oldu? Kısa bir değerlendirme<br />

alabilir miyiz?<br />

2018, Türkiye’de iklimlendirme sektörünün<br />

yapısının değiştiği bir yıl oldu. Nisan<br />

ayında Enerji Verimliliği Direktifi – ErP ile<br />

başlayan süreçle gelecek dönemlerde<br />

sadece bireylerin faturalarında değil Türkiye<br />

ekonomisinde de 1,5 milyar dolara<br />

varan tasarruf sağlaması öngörülüyor.<br />

İklimlendirme sektöründeki bu dönüşüm<br />

hem ülkemiz hem de kullanıcılar için tasarruf<br />

anlamı taşırken pazarın yapısında<br />

da büyük bir değişime neden oldu. Bu<br />

değişimler kapsamında geçtiğimiz 5 yıla<br />

baktığımızda Baymak olarak 17 milyon<br />

Euro yatırım yaptık. Önümüzdeki 2-3 yıl<br />

içerisinde de yatırımlarımıza devam edeceğiz.<br />

2018 yılını 11 ay sonuçları ile değerlendirdiğimizde<br />

kombide yüzde 11 büyüme<br />

yakalarken yoğuşmalı kombide adetsel<br />

bazda yüzde 14 büyüme sağladık. 2018<br />

yılının 11 ayı itibariyle cirosal bazda yüzde<br />

30’un üzerinde büyüdük.<br />

2018 yılında ciro ve adet bazlı pazar büyümemizin<br />

yanı sıra Türkiye genelinde<br />

142 yeni bayiyi Baymak ailesine kattık.<br />

Bunun yanı sıra Baymak Store olarak<br />

adlandırdığımız 550’nin üzerinde bayimiz<br />

var. Satış öncesi ve sonrasında verdiğimiz<br />

hizmetlerde ise her zaman en iyiyi<br />

hedefledik. Bu kapsamda sahada ihtiyaç<br />

duyulan eğitim eksikliklerin giderilmesi<br />

için Baymak Akademi’yi hayata geçirdik.<br />

Türkiye genelinde ihtiyaç duyan herkese<br />

ücretsiz eğitim veren Baymak Akademi’nin<br />

dışında kurduğumuz güçlü altyapıyla<br />

Akademi dışında da eğitimlerinize<br />

devam ettik. Türkiye genelinde 2018 yılında<br />

40 ilde 2610 katılımcıyla 103 saate<br />

varan eğitimler gerçekleştirdik.<br />

Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da<br />

yurtdışında yeni yatırımlarınız<br />

olacak mı?<br />

Baymak olarak hedefimiz ihracatta pazar<br />

payımızı büyüterek ilerlemek. Hedefimiz<br />

doğrultusunda yaptığımız çalışmalarla<br />

haziran ayından itibaren BDR<br />

Thermea’nın ana boyler (sıcak su tankı)<br />

üreticisi olacağız. <strong>Yapı</strong>lan anlaşma ile<br />

48<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Dosya<br />

Almanya’nın bütün boyler ihtiyacını Baymak<br />

karşılayacak. Ayrıca BDR Thermea’nın<br />

ana kazan üreticisi de Baymak<br />

oldu. Fransa’nın kazan ihtiyacı ise yine<br />

Baymak tarafından sağlanıyor. Bu çalışmalarımızla<br />

<strong>2019</strong> yılında ihracatta Euro<br />

bazında yüzde 15 büyümeyi hedefliyoruz.<br />

Bunun yanı sıra Baymak, ABD’ye ihracatı<br />

<strong>2019</strong> yılında başlayacak olan sıcak<br />

su kazanlarının üretimine de 2018 yılında<br />

başladı. Tüm bu çalışmalarımızla <strong>2019</strong><br />

yılında ihracatta yükselen bir ivme yakalayacağımıza<br />

inanıyoruz.<br />

<strong>2019</strong> yılı beklentileriniz ve<br />

planlarınızı genel hatlarıyla<br />

paylaşmak ister misiniz?<br />

<strong>2019</strong> yılında Baymak olarak önemli odak<br />

noktalarımızdan biri ihracat. Hedefimiz,<br />

özellikle son 5 yıldır Ar-Ge ve inovasyona<br />

yaptığımız yatırımlarla kendi sektöründe<br />

dünya pazarı içerisinde yer alan ilk 10<br />

markadan biri haline getirmek. Baymak<br />

markası ile sadece Türkiye’de değil ihracattaki<br />

etkinliğimizi artırmak adına Turquality<br />

programına da başvurumuzu gerçekleştirdik.<br />

Bu sürecin, Baymak markasının<br />

dünyaya açılmasında destek olacağına<br />

inanıyoruz. Bu hedefimizle <strong>2019</strong> yılının<br />

sonunda fabrikamızda devreye girecek<br />

yeni bir üretim hattı kuruyoruz. Bunun<br />

yanı sıra Türkiye ve Hollanda’nın geliştirdiği<br />

yeni bir yoğuşmalı kombi üretimini<br />

gerçekleştireceğiz. 12 Türk mühendisin<br />

yer aldığı yeni yoğuşmalı kombi projemiz<br />

tamamlandığında Türkiye’den dünyanın<br />

farklı ülkelerine ihracat yapacağız. Diğer<br />

yandan akıllı teknolojilerle donatılan<br />

ürünlere yapacağımız yatırımlarımızı her<br />

alanda sürdürmeye devam edeceğiz.<br />

Baymak’tan atık su<br />

terfi istasyonları<br />

Baymak yeni nesil ısı pompası<br />

eğitimlerine devam ediyor<br />

Yenilenebilir temiz enerji tüketimi ve tasarruflu<br />

iklimlendirme ürünleri konusunda her<br />

zaman öncü çalışmalar yürüten Baymak,<br />

yeni nesil ısı pompalarını Türkiye’nin dört<br />

bir yanında gerçekleştirdiği eğitimlerle anlatmaya<br />

devam ediyor. 2018 yılında 12<br />

ilde yaklaşık 500 katılımcıyla gerçekleşen<br />

eğitimlerde Baymak, bölgelerde hizmet<br />

veren satış ve uygulama firmalarıyla bir<br />

araya gelerek Yeni Nesil Isı Pompaları’nın<br />

üstün özellikleri ve kullanım alanları hakkında<br />

detaylı bilgileri paylaşıyor.<br />

Kasım ayında eğitimlerine hız veren Baymak,<br />

Balıkesir’in Edremit ilçesinde ve<br />

Antakya’da 180 kişilik katılımla düzenlediği<br />

Isı Pompası eğitimlerinin ardından<br />

Ankara’da Uluslararası Güneş Enerjisi<br />

Topluluğu Türkiye Bölümü GünDer tarafından<br />

organize edilen ve 3 gün süren organizasyonda,<br />

Isı pompaları ve kullanım<br />

alanları başlıklı oturumda yenilenebilir<br />

enerji kaynaklarının en verimli şekilde kullanımı<br />

anlattı. Satış ve uygulama firmalarının<br />

yanı sıra son kullanıcılara da eğitim<br />

veren Baymak’ın Trabzon’dan Hatay’a kadar<br />

olan sahil hattı ile birlikte Gaziantep,<br />

Şanlıurfa ve Diyarbakır’da gerçekleştirdiği<br />

eğitimlere, geniş çaplı katılımla yoğun ilgi<br />

gösterildi.<br />

Yeni Nesil Baymak Monoblock Isı<br />

Pompaları Özellikleri<br />

- Geniş kapasite seçeneği sunan Monoblok<br />

(5, 7, 9, 10, 12,14, 16 kW) ısı pompaları<br />

ısıtmada 60 derecede, soğutmada 5<br />

dereceye varan sıcak su çıkışına sahiptir.<br />

- Baymak Isı Pompaları yazın soğutur,<br />

kışın ısıtır. Üstelik 365 gün size sıcak su<br />

sağlar. Yeni nesil DC inverter kompresör<br />

teknolojisi, daha sessiz, ekonomik ve<br />

enerji tasarruflu çalışıyor.<br />

- Yeni Tasarlanmış dot-matrix dokunmatik<br />

ekranlı kontrol cihazı istenildiğinde oda<br />

termostatı olarak kullanılabilir. Böylece<br />

hem konfor hem tasarrufu bir arada sunar.<br />

- 0°C nin altında bile ilave ısıtıcıya ihtiyaç<br />

duymadan 60°C çıkış suyu ile ısıtma,<br />

45°C ortam sıcaklığında 7°C çıkış suyu<br />

sıcaklığı ile soğutma sağlayan yeni nesil<br />

teknoloji.<br />

- Haftalık otomatik lejyonella koruma<br />

fonksiyonuna sahip Inverter Monoblok ısı<br />

pompaları özellikle müstakil evler, daireler<br />

ve villa tipi kullanımlar için uygun.<br />

Atık sular, ihtiva ettiği maddeler nedeniyle<br />

bulunduğu yerden terfi ettirilmesi<br />

insan sağlığı ve çevre temizliği<br />

açısından önem göstermektedir. Atık<br />

sular, içeriğinde katı maddeler, wc<br />

atıkları, atık yağlar, homojen olmayan<br />

katı atıklardan oluşmaktadır ve bu<br />

atık suların terfi ettirilmesi özel ekipmanlar<br />

ihtiyacını doğurmaktadır.<br />

DAB firması bünyesindeki Fekabox<br />

ve Fekafos atık su terfi istasyonları<br />

dizayn edilirken kalite ile birlikte<br />

kullanıcı<br />

dostu<br />

olmasına<br />

da dikkat<br />

edilmiştir.<br />

Alternatifli<br />

giriş çıkış<br />

bağlantıları<br />

ve bu<br />

bağlantı<br />

noktalarına<br />

işaretlenen<br />

semboloji<br />

ile<br />

kullanım<br />

kolaylığı sağlanmıştır. Tüm bağlantı<br />

noktaları koku ve hijyen unsurlarını<br />

sağlayacak şekilde sızdırmazlık ekipmanları<br />

ile donatılmıştır.<br />

Fekabox ve Fekafos atık su terfi<br />

istasyonları ortalama 8 mm kalınlığında<br />

geri dönüştürülebilir Polietilen<br />

malzemeden üretilmiştir. Bu sayede<br />

taşıma ve kurulum maliyetleri<br />

düşürülmüş, koku probleminin önüne<br />

geçirilmiştir. Ayrıca korozyona ve<br />

mekanik yorulmaya karşı dayanıklı<br />

olarak geliştirilmiştir.<br />

Fekabox 110, 200; Fekafos 280, 280<br />

Double, 550 Double ve Fekafos Maxi<br />

1200, 1700, 2200, 3600 modelleri ile<br />

oldukça geniş bir aileye sahiptir.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 49


Termo Teknik üretime ve<br />

yatırıma devam ediyor<br />

Termo Teknik Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Salim Çetinkurşun, 2018 yılında fabrika<br />

yatırımlarının devam ettiğini, iş ortakları ile ilişkilerin geliştiğini; <strong>2019</strong> yılında da üretim<br />

yatırımlarının devam edeceğini, bayilerle samimiyete, güvene ve işbirliğine dayanan<br />

ilişkinin artarak sürdürüleceğini söyledi.<br />

Dosya<br />

Termo Teknik Türkiye Satış ve Pazarlama<br />

Müdürü Salim Çetinkurşun 2018 yılını<br />

değerlendirdi, <strong>2019</strong> yılına ilişkin beklenti<br />

ve tahminlerini açıkladı. Termo Teknik’in<br />

2018’de yatırımlarına devam ettiğini, üretim<br />

ve hizmet kalitesini yükselttiğini ve iş<br />

ortakları ile de ilişkilerini sağlamlaştırdığını<br />

belirten Çetinkurşun şunları söyledi:<br />

“Termo Teknik, 1966 yılında İstanbul İstinye’de<br />

kuruldu. Kat kaloriferi sistemleri<br />

üretimine 1986’da başlayarak ısı sistemleri<br />

tedarikçisi olmanın ilk adımlarını attı.<br />

1999 yılında SRG’ye (Stelrad Radiators<br />

Group) katılarak iç ve dış pazarlarda gücünü<br />

arttırdı. Bugün dünyanın en büyük<br />

panel radyatör fabrikasına sahip olan<br />

Termo Teknik, aynı zamanda Türk tüketicisine<br />

sunduğu yüksek verimli kombi ve<br />

kazan serisi ile de Türkiye’nin sayılı ısı<br />

sistemleri tedarikçilerindendir.<br />

Termo Teknik 50 yılı aşan süreden bu<br />

yana Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Köklü<br />

geçmişimizin de verdiği güçle Türkiye’de<br />

hemen hemen bütün kullanıcılar ve profesyoneller<br />

tarafından bilinen bir markayız.<br />

Bu 50 yılda bayilerimiz ve tüm iş<br />

ortaklarımız ile samimiyete, güvene ve işbirliğine<br />

dayanan bir ilişki kurduk, bu ilişki<br />

en büyük gücümüz, <strong>2019</strong>’da da işbirliğini<br />

artırarak sürdüreceğiz.”<br />

Termo Teknik’in 200’ün üzerinde bayi ve<br />

500’ün üzerinde satış noktası ile Türkiye’nin<br />

tamamında tüketiciye ulaştığını<br />

vurgulayan Çetinkurşun, bayiler ile iletişimin<br />

önemine de dikkat çekerek, “Satış<br />

yönetmenlerimiz ve şirketimizin üst yöneticileri<br />

aileden gördüğümüz iş ortaklarımız<br />

ile yakın temas halindedir ve piyasanın<br />

nabzını tutmaktadır. Böyle bir iletişim<br />

ve ticaret prensibi, güvenli ve sağlam bir<br />

büyümenin temel taşıdır. Termo Teknik<br />

olarak bayilerimizi aileden görüyoruz ve<br />

gelecek planlarımızı birlikte oluşturuyoruz.”<br />

dedi.<br />

Dev Fabrika<br />

Termo Teknik’in Çorlu’da bulunan, 6 bant<br />

ve 43 bin m2 kapalı alana sahip radyatör<br />

fabrikasının kendi alanında en yeni<br />

teknoloji ve ile üretim yaptığını belirten<br />

Çetinkurşun şöyle devam etti:<br />

“Dünyanın en büyük panel radyatör fabrikası<br />

olan üretim birimimizde en çok kullandığımız<br />

hammadde çelik sac. Bu çelik<br />

sac verimlik ve ekonomi açısından en ileri<br />

teknoloji ile işlemden geçirilerek radyatöre<br />

dönüşüyor.<br />

Üretimimiz elektrik kaynaklı olduğundan<br />

minimum seviyede emisyon salınımı gerçekleşiyor.<br />

Üretimde kullandığımız teknoloji<br />

ve araçlar hem üstün kalite hem de<br />

verimlilik sağlıyor. Türkiye’nin ihtiyacını<br />

karşılayacak ve başta Avrupa Birliği ülkeleri<br />

olmak üzere dünyanın dört bir yanına<br />

ihracat yapacak böyle bir fabrikayı oluşturmak<br />

için 100 milyon doların üzerinde<br />

yatırım yapıldı. Üretim kapasitemiz ve<br />

ürünlerimiz Termo Teknik’in gücünü oluşturan<br />

bir başka öğedir.”<br />

Çetinkurşun 2018 yılında fabrikada iyileştirme<br />

ve geliştirme yatırımlarının yapıldığını,<br />

<strong>2019</strong> yılında da yatırımlara devam<br />

edileceğini söyledi.<br />

Kalite belgeleri<br />

Termo Teknik’in en önemli değerlerinden<br />

birisinin çalışanları olduğunu bu nedenle<br />

kalitenin yanısıra iş güvenliğine yatırım<br />

yapıldığını vurgulayan Çetinkurşun,<br />

TSE’nin yanısıra, BS, ISO 9001:2008<br />

akreditasyonu; uluslararası radyatör<br />

standardı olan EN442 ve DIN, BSI, NF,<br />

GOST-R, UkrSEPRO, EMI’ye sahip olunduğunu<br />

ve çalışanların iş güvenliği ve<br />

sağlığı açısından en önemli belge olan<br />

Salim Çetinkurşun<br />

Termo Teknik Türkiye Satış<br />

ve Pazarlama Müdürü<br />

OHSAS 18001 belgesinin de bulunduğunu<br />

belirtti.<br />

Ürünler<br />

Termo Teknik’in Çorlu’da bulunan fabrikasında<br />

ürettiği klasik ve dekoratif Silüet<br />

serisi radyatörler, nitelikli kombi ve kazanları<br />

ile Türkiye’nin en büyük ısı tedarikçilerinden<br />

olduğunu hatırlatan Çetinkurşun,<br />

2018 yılında tüketici tarafından<br />

çok beğenilen ve sevilerek kullanılan,<br />

<strong>2019</strong> yılında da kullanıcıları mutlu edecek<br />

ürünler hakkında şu bilgileri verdi:<br />

Silüet Serisi<br />

“Bugüne kadar verimliliği, montaj kolaylığı<br />

ve çeşitliliği ile dikkat çeken Termo<br />

Teknik panel radyatörleri, şimdi Silüet Serisi<br />

ile mekanların estetiğine de katkıda<br />

bulunmayı hedefliyor. Tıpkı klasik panel<br />

radyatörler gibi çelikten imal edilen dolayısıyla<br />

aynı dayanıklılık ve tesisat dostu<br />

yapıya sahip olan Silüet Serisi’nin yatay<br />

ve dikey olarak tasarlanan Minima, Style,<br />

Vertica ve Latida modelleri, minimalistten<br />

geleneksel çizgilere sahip birçok dekorasyona<br />

uyum sağlayacak tip ve ölçü çeşitleri<br />

ile Türk tüketicisine sunuluyor. Dikey<br />

formlu ölçü alternatifleri de sağlayan<br />

Silüet Serisi, mekanlara hem performans<br />

hem de estetik katmak için tasarlandı.”<br />

50<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


“Hedefimiz 2020 sonunda<br />

100 bayiye ulaşmak”<br />

“Form Grup olarak iklimlendirme konusundaki 53 yıllık teknik deneyimimizi ve servis<br />

konusundaki başarılı organizasyonumuzu, Mitsubishi Heavy Split Klima konusunda da<br />

kullanarak, son kullanıcıya çok daha olumlu bir deneyim yaşatacağız.”<br />

1965 yılında kurulan Form Şirketler Grubu,<br />

İklimlendirme ve Endüstriyel Uygulamalar<br />

alanında, yaşam ve imalat kalitesini<br />

artıracak cihazların üretim ve temini<br />

ile birlikte düzenli bakımını sağlamakta.<br />

Merkez ofisi Maslak İstanbul’da bulunan<br />

firmanın Ankara, Antalya, İzmir, Adana<br />

ve Bursa’da da bölge müdürlükleri bulunmakta.<br />

Form Grup İcra Kurulu Başkanı Tunç Korun<br />

ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,<br />

2018 yılı değerlendirmesinin<br />

yanısıra yeni yıla dair beklenti ve planlarını<br />

da ele almaya çalıştık.<br />

Firmanız pazardaki faaliyetleri<br />

hakkında kısaca bilgi verir<br />

misiniz?<br />

1965 yılında kurularak faaliyetlerine başlayan<br />

Form Şirketler Grubu, Merkezi iklimlendirme,<br />

VRF ve Bireysel klimalar ile<br />

Endüstriyel Tesis çözümleri konularında<br />

faaliyet gösteriyor. 53 yıllık deneyimiyle,<br />

iklimlendirme sektöründe Türkiye’de<br />

en uzun süredir faaliyet gösteren ikinci<br />

firmayız. Grup olarak 200 çalışanımızla<br />

İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa ve<br />

Antalya Bölge müdürlüklerimizle tüm Türkiye’de<br />

“İklimlendirme ve Endüstriyel uygulamalar”<br />

alanında yaşam ve üretim kalitesini<br />

arttıracak cihazların üretimi, satış<br />

ve ithalatı ile bakım faaliyetlerini sürdürüyoruz.<br />

Form Şirketler Grubu olarak Form<br />

Endüstri Ürünleri, Form VRF Sistemleri,<br />

Form Endüstri Tesisleri firmalarımızla satış<br />

ve üretim alanında hizmet veriyoruz.<br />

İsveçli Munters firması ile de Türkiye’de<br />

imalat ve satış yapan Munters-Form firması<br />

ortaklığımız devam ediyor.<br />

Merkezi klimalar konusunda dünya markası<br />

olan birçok firmayla çalışıyoruz.<br />

Distribütörü olduğumuz Lennox, dünyada<br />

paket klima konusunda en fazla tanınan<br />

firmalardan biri. Climate Master ise ısı<br />

pompası cihazlarında çok büyük bir firma.<br />

Decsa firmasının soğutma kulelerini,<br />

Clivet ve Dunham-Bush firmalarının ise<br />

her kapasitede soğutma grubu cihazlarının<br />

satışını yapmaktayız. VRF klima<br />

sistemleri konusunda ise Mitsubishi Heavy<br />

Industries firmasının Türkiye’deki tek<br />

yetkili distribütörü olarak ürün satış ve satış<br />

sonrası hizmetlerini gerçekleştiriyoruz.<br />

Mayıs 2018’de imzaladığımız bir anlaşmayla<br />

Mitsubishi Heavy’nin Bireysel Split<br />

kima sistemlerinin satışını da üstlendik.<br />

Üretim konusunda İzmir ‘de yer alan<br />

üretim tesislerimizde, Euroform Fancoil<br />

üniteleri, Fes klima evaporatif soğutma<br />

üniteleri, Sunvia doğal aydınlatma sistemleri,<br />

Troke duman tahliye ve doğal<br />

havalandırma kapakları üretimi gerçekleştiriyoruz.<br />

Fesklima Evaporatif Soğutma<br />

Üniteleri, toplam verimlilikte %35’lere<br />

varan bir enerji tasarrufu sağlıyor. Yine<br />

kendi üretimimiz olan Sunvia Doğal Aydınlatma<br />

Sistemleri sıfır enerji tüketimiyle,<br />

yapay aydınlatmalardan kaynaklı<br />

doğaya salınan karbon miktarını azaltan<br />

doğa dostu bir sistem. Yakın bir zamanda<br />

pazara sunduğumuz, kendi üretimimiz ve<br />

markamız olan TROKE Duman Tahliye<br />

Kapakları, Türkiye’deki ilk yerli CE Sertifikalı<br />

duman tahliye kapağı olma özelliği<br />

taşıyor.<br />

Tüm ürünlerimizin ortak noktası enerjiyi<br />

minimum tüketen, sertifikalı ve dünyada<br />

yıllardır kullanılan uzun ömürlü sistemler<br />

olması. Bu bakımdan çevre dostu olmakla<br />

birlikte yatırımcı dostu olduğunu da rahatlıkla<br />

söyleyebiliriz.<br />

2018 yılı sektör ve firmanız<br />

açısından nasıl geçti, genel<br />

değerlendirmelerinizi açıklar<br />

mısınız?<br />

2017 yılını, Grup bütününde %10 civarın-<br />

Tunç Korun / Form Grup İcra Kurulu Başkanı<br />

52<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Dosya<br />

da bir büyüme ile 250 milyon TL civarında<br />

bir ciro ile kapatmıştık. 2018 yılı ise oldukça<br />

belirsiz gözükmekte idi ve aynen bu<br />

şekilde gerçekleşti ne yazık ki. Kurlarda<br />

ortaya çıkan ciddi dalgalanmalar ve artış,<br />

enflasyondaki yükselme ve belirsizlikler,<br />

birçok yatırımın yavaşlaması ve hatta<br />

askıya alınmasına sebep oldu. Buna ek<br />

olarak ithalat girdisi yüksek bir sektör olduğumuz<br />

için bu durum üretici ve ithalatçı<br />

tüm sektör oyuncularının durumlarını da<br />

etkiledi. Yine de 2018 Form Grup olarak<br />

önemli atılımları başlattığımız bir yıl oldu.<br />

Uzun yıllardır VRF ürünlerinde tek yetkili<br />

olarak son derece başarılı bir işbirliği yürüttüğümüz<br />

Mitsubishi Heavy Industries<br />

firmasıyla, Split Klima satışı konusunda<br />

bir anlaşma yaptık. Bu anlaşma ile ilk<br />

kez son tüketiciye dokunacağımız bir<br />

kanal yapılanması oluşturmak yönünde<br />

adımlarımızı attık. Yine İzmir’deki üretim<br />

tesislerimizde bir süredir gerçekleştirdiğimiz<br />

Ar-Ge çalışmalarımızı hızlandırdık.<br />

Ayrıca ihracat pazarlarımızı geliştirdik ve<br />

geliştirmeye devam ediyoruz. Kısaca piyasadaki<br />

tüm belirsizliklere rağmen 2018<br />

bizim için önemli bir yatırım yılı oldu. Tüm<br />

bu gelişmeler ışığında 2018’i geçen seneki<br />

ciromuzu korumuş olarak bitirmeyi<br />

öngörüyoruz. Bu tür dönemlerde ciro arttırmak<br />

değil tam tersi güvenli satış yaparak<br />

aynı hacimde kalıp tahsilatlarda başarılı<br />

olmanın çok daha önemli olduğuna<br />

inanıyoruz.<br />

Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da<br />

yurtdışında yeni yatırımlarınız<br />

olacak mı?<br />

İzmir üretim tesislerimizde klima ürün gamıyla<br />

ilgili bir süredir AR-GE çalışmalarını<br />

sürdürdüğümüz ve <strong>2019</strong>’da üretimini<br />

planladığımız yeni ürünlerimiz var, bunları<br />

çok kısa bir süre sonra açıklayacağız.<br />

Bu yeni ürünlerle kendi geliştirdiğimiz teknolojileri<br />

daha uygun şartlarda piyasaya<br />

sunabiliyor olmayı hedefliyoruz.<br />

<strong>2019</strong> ve sonrasında, İzmir üretim tesislerimize<br />

yatırımlarımızı devam ettirerek,<br />

birçok üründe üretime daha fazla ağırlık<br />

vereceğiz. Bu ürünlerle alakalı Rusya,<br />

Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu ve Kuzey<br />

Afrika pazarlarına ihracatımızı artırmayı<br />

ve yeni dağıtım kanalları oluşturmayı hedefliyoruz.<br />

VRF sistemler konusunda tek<br />

yetkili distribütörü olduğumuz Mitsubishi<br />

Heavy Industries ürünlerinin ihracatı ile<br />

ilgili çalışmalarımız da <strong>2019</strong>’da artarak<br />

devam edecek. Ayrıca Mitsubishi Heavy<br />

Bireysel Split klimalar özelinde satış ve<br />

servis kanalı oluşumu ile ilgili 2018’de<br />

başlayan yatırımlarımız önümüzdeki 2 yıl<br />

boyunca sürecek.<br />

<strong>2019</strong> yılından beklentileriniz<br />

ve planlarınızı genel hatlarıyla<br />

paylaşmak ister misiniz?<br />

Öncelikli beklentimiz ekonomik durumla<br />

alakalı daha stabil ve güvenli bir ortamın<br />

oluşarak yatırımların tekrar devreye alınması.<br />

Buna ek olarak, <strong>2019</strong> bizim açımızdan<br />

2018 yılında yaptığımız yatırımların<br />

meyvelerini toplamayı hedeflediğimiz bir<br />

yıl olacak. Öncelikle merkezi iklimlendirme<br />

alanında bir süredir AR-GE çalışmalarını<br />

sürdürdüğümüz ve <strong>2019</strong>’da üretimini<br />

planladığımız yeni ürünlerimiz le ilgili çok<br />

kısa bir süre içinde duyurularımız olacak.<br />

Buna ek olarak, Mitsubishi Heavy Industries<br />

ile Split Klima satışı konusunda yaptığımız<br />

anlaşmaya istinaden <strong>2019</strong>’dan<br />

itibaren Mitsubishi Heavy markasına özel<br />

hazırlanmış FORM mağazalarında Split<br />

Klima satışı da başlatıyor olacağız. Bayi<br />

çalışmalarına çok hızlı bir şekilde başladık.<br />

Hedefimiz <strong>2019</strong> sonunda 40 adet<br />

bayiye ulaşmak ve 2 yıl içinde 100 bayilik<br />

bir dağıtım ve satış kanalı oluşturmak.<br />

Form Grup olarak klima konusundaki 53<br />

yıllık teknik deneyimimizi ve servis konusundaki<br />

başarılı organizasyonumuzu<br />

split klima konusunda kullanarak, son<br />

kullanıcıya çok daha olumlu bir deneyim<br />

yaşatacağız. Mitsubishi Heavy de bu konuda<br />

çok olumlu yaklaşımlar ve destekler<br />

içinde. <strong>2019</strong> senesinde başlayacağımız<br />

reklam ve tanıtım çalışmaları ile birlikte,<br />

Form kalite ve servis farkını Split klima<br />

alanında da göstereceğiz.<br />

Kısaca şunları da eklemek isterim ki; Türkiye<br />

de gelişen ekonomi ve yapılaşma ile<br />

konfor anlayışı ve iklimlendirme kullanımı<br />

da hızlı bir şekilde artmakta. Küresel<br />

ısınma da tüm Dünya da insanların daha<br />

çok klima kullanmasına sebep oluyor. Bu<br />

kapsamda, Türkiye İklimlendirme Sektörü<br />

hem hızla gelişen iç pazar talebini karşılamada,<br />

hem de küresel rekabetin yoğun<br />

olduğu uluslararası pazarlara artan ihracatı<br />

ile Türkiye ekonomisinin önemli bir<br />

oyuncusu durumunda. Eğer doğru stratejiler<br />

ile ilerlenirse, İklimlendirme Sektörünün<br />

Türkiye’ de hızla artan iç talebinin<br />

karşılanmasında ve ihracat hacminin<br />

artırılmasında ciddi katkılar sağlayacağı<br />

inancındayım.<br />

<strong>Yapı</strong> sektörünün gelişimi doğrudan iklimlendirme<br />

sektörünün hızlı gelişimini de<br />

sağlıyor. Yeni ya da yenilenen binalarda,<br />

otellerde, AVM’lerde, havalimanlarında,<br />

aklınıza gelebilecek her yerde iklimlendirme<br />

uygulamasına ihtiyaç var. Özellikle<br />

son yıllarda yapılan inşaat projelerinde<br />

çevreye daha duyarlı sistemlerin seçilerek<br />

karbon salınımının azaltılmaya çalışılması<br />

konuları da öncelikle enerji verimli,<br />

yüksek katma değerli ve inovatif ürünlerin<br />

satışlarını tetikliyor. Artık merkezi sistemler<br />

özellikle yeni projelerde önemli konfor<br />

şartlarından biri olarak algılanıyor. Dolayısıyla<br />

inşaat yatırımları iklimlendirme<br />

sektörünü de yakından ilgilendiriyor ve<br />

tamamlayıcı olduğu için işbirliği de gün<br />

geçtikçe kuvvetleniyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 53


“Danfoss akıllı ve<br />

teknolojik ürünler üretiyor”<br />

“Ürünlerimizin en büyük farklarından biri, uzaktan servis hizmeti verebiliyor olmasıdır.<br />

Danfoss ürünlerinin daha büyük farkı ise dünyada en az arıza yapma oranına sahip ürünler<br />

olmalarıdır. Danfoss, yarının dünyasında daha az kaynakla daha fazlasını başarmak için<br />

çalışmaya devam edecek.”<br />

Daha az kaynak ile daha fazlasını yapmaya<br />

olanak sağlayan teknolojiler geliştiren,<br />

geliştirdiği teknolojilerle 100’den fazla<br />

ülkede hizmet vermekte olan Danfoss;<br />

durmadan değişen bir dünyada gelişmeye<br />

yönelik ana temalar konusunda etkin<br />

bir rol üstleniyoruz.<br />

Danfoss Isıtma Sistemleri Bölge Satış<br />

Müdürü Serhan Günel ile dosya konumuz<br />

çerçevesinde bir röportaj çalışması<br />

gerçekleştirdik. Keyifli okumalar...<br />

Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />

hakkında kısaca bilgi verir<br />

misiniz?<br />

Danfoss; ısıtma, soğutma, motor kontrol<br />

sistemleri ve güç çözümleri olmak üzere<br />

dört farklı kolda faaliyet gösteriyor. Isıtma,<br />

yani benim sorumlu olduğum departman<br />

özelinde konuşacak olursak, satış operasyonu,<br />

iş geliştirme operasyonu, servis<br />

operasyonu ve bizden bağımsız olarak<br />

bu operasyonları destekleyen bir müşteri<br />

destek ekibimiz var. İş geliştirme ekibi,<br />

projeleri analiz ederek hangi uygulamanın<br />

doğru olacağı yönünde çalışmalar<br />

yaparak seçimleri ve kapasiteleri müşteriye<br />

iletiyorlar, daha sonrası ise satış<br />

operasyonuna kalıyor. Satış operasyonu<br />

da iş geliştirmeden gelen destekle sahada<br />

çalışıyorlar; alt yapısında da müşteriye<br />

anında hizmet verebilmek yatıyor, ki<br />

müşteriden gelen talepleri 24 saat içinde<br />

yanıtlama zorunluluğumuz var. Doğru uygulamaların<br />

yapılabilmesi için piyasaya<br />

yön vermekten gerçekten gurur duyuyoruz,<br />

bunun için gereken her türlü alt yapıya<br />

sahibiz. Satış gerçekleştikten sonra<br />

ise servis ekibimiz devreye giriyor. Servis<br />

ekibinin de dış servis firmalarıyla çalışarak<br />

24 saat içerisinde müşterinin taleplerine<br />

cevap verme gibi ciddi bir hedefi var.<br />

2018 yılı sizin için nasıl bir yıl<br />

oldu? Kısa bir değerlendirme<br />

alabilir miyiz?<br />

Öncelikle belirtmek isterim ki Danfoss<br />

bu yıl, Türkiye’de faaliyete başlamasının<br />

20’nci yılını kutladı. Bölgesel ısıtma sistemlerinde<br />

öncü uygulamalar yaptık ve<br />

geniş çaplı dönüşüm konusunda Enerji<br />

ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan büyük<br />

destek gördük. Bölgesel ısıtma sistemi,<br />

bir termik santralin atık ısısı veya jeotermal<br />

bir kaynakla çevredeki konutların ısıtılmasını<br />

ve maliyetin doğalgaza kıyasla<br />

üçte bir oranında azaltılmasını sağlıyor.<br />

Örneğin, Soma’da yürüttüğümüz proje<br />

ile kW saat başına 21 kuruş olan ısınma<br />

amacıyla kullanılan doğalgaz gideri, 6<br />

kuruşa düştü. Danfoss Türkiye’de büyük<br />

önem veriyor; Türkiye’de enerji verimliliğini<br />

destekleyecek çalışmalarını her yıl<br />

olduğu gibi bu yıl da sürdürdü.<br />

Serhan Günel / Danfoss Isıtma Sistemleri Bölge Satış Müdürü<br />

Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da<br />

yurtdışında yeni yatırımlarınız<br />

olacak mı?<br />

54<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Dosya<br />

Danfoss olarak satışa yönelik çalışmalarımızın<br />

yanında piyasaya yön verme hedefiyle<br />

yeni teknolojileri anlattığımız seminerler<br />

düzenliyoruz, fabrika ziyaretleri<br />

organize ediyoruz, yurt dışındaki uygulamaları<br />

gösteriyoruz, bu şekilde de yurt<br />

dışındaki uygulamaları Türkiye’ye entegre<br />

etmeye çalışıyoruz. Burada asıl önemli<br />

olan Türkiye’deki mühendislik sektörünün<br />

alt yapısı ve gerçekten çok önemli, yeniliğe<br />

açık ve bilgi düzeyi çok yüksek olan<br />

proje odaklı arkadaşlarımızın varlığı. Bu<br />

arkadaşlarımızın hepsi yeniliğe gerçekten<br />

o kadar çok açıklar ki bizi yeni teknolojik<br />

uygulamalar yapma konusunda çok<br />

motive ediyorlar.<br />

Özellikle yurt dışındaki teknolojileri yurt<br />

içine entegre etme üzerine kurulu yatırımlarımız<br />

devam edecek.<br />

<strong>2019</strong> yılı beklentileriniz ve planlarınızı<br />

genel hatlarıyla paylaşmak<br />

ister misiniz?<br />

Danfoss yaklaşık 6-7 sene önce yerden<br />

ısıtma pazarından çok az pay alırken,<br />

yerden ısıtma ekipmanları getirip, paket<br />

olarak sistem çözümleri sunarak bu payını<br />

ciddi oranda arttırdı. Bölgesel ısıtmada<br />

bina altı istasyonu Türkiye için yeni bir<br />

çözüm iken, Soma projesini geliştirdik.<br />

2018’de buna Simav projemizi de ekledik.<br />

Türkiye’nin tasarruf anlamında geleceğinin<br />

bölgesel ısıtmada olduğunu düşünüyorum,<br />

bu anlamda çalışmalarımız<br />

devam edecek. Bina enerji performans<br />

yönetmeliği ile birlikte bir büyüme ivmesi<br />

yakaladık ve kalıcı büyüme içinse sektörde<br />

yeni uygulama alanları yaratmaya<br />

devam ederek hedeflerimize ulaşacağız.<br />

Isıtma sektöründe ise dijitalleşme çerçevesinde<br />

konutlar ve ticari binalar akıllı<br />

ısıtma sistemlerini gelecek yılda daha da<br />

fazla kullanacak.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

Bir gece veya bir saat bir arıza meydana<br />

gelse bu, çok büyük hasarlara sebep olabilir.<br />

Bu anlamda dijitalleşerek ürünlerimizi<br />

her an kontrol altında tutuyoruz. Danfoss<br />

akıllı ve teknolojik ürünler üretiyor.<br />

Ürünlerimizin en büyük farklarından biri,<br />

uzaktan servis hizmeti verebiliyor olmasıdır.<br />

Danfoss ürünlerinin daha büyük farkı<br />

ise dünyada en az arıza yapma oranına<br />

sahip ürünler olmalarıdır. Danfoss, yarının<br />

dünyasında daha az kaynakla daha<br />

fazlasını başarmak için çalışmaya devam<br />

edecek.<br />

Danfoss, kapasite kontrollü HVAC eğitimi düzenledi<br />

Isıtma, soğutma, motor<br />

kontrol sistemleri ve güç<br />

çözümleri alanlarında<br />

dünya lideri Danfoss’un<br />

Soğutma Sistemleri, yılın<br />

son eğitimini kapasite<br />

kontrollü HVAC üzerine<br />

düzenledi. HVAC sektöründen<br />

9 farklı OEM firmasının<br />

katıldığı eğitim<br />

Danfoss Türkiye Ofisi’nde<br />

gerçekleşti.<br />

Isıtma, soğutma, motor<br />

kontrol sistemleri ve güç<br />

çözümleri alanlarında<br />

dünya lideri Danfoss’un<br />

Soğutma Sistemleri, geçtiğimiz hafta Danfoss Türkiye Ofisi’nde<br />

eğitim düzenledi.<br />

HVAC sektöründen 9 farklı OEM firması ile Danfoss’un diğer<br />

segmentlerinden katılımcıların yer aldığı eğitimde toplamda<br />

45 kişi, Kapasite Kontrollü HVAC Sistem Tasarımı ve Uygulaması<br />

hakkında bilgi aldı.<br />

Danfoss Soğutma Sistemleri Global Uygulama Müdürü Thierry<br />

Legay ile Danfoss Soğutma Sistemleri Saha Sistem Mühendisi<br />

Onur Salih Zorlu tarafından verilen eğitimde, değişken<br />

hızlı sistem tasarımında karşılaşılan zorluklar üzerinde duruldu.<br />

Sistem tasarımı, yağ yönetimi ve test prosedürü, superheat<br />

yönetimi ile test prosedürü, duruş zamanlarında koruma,<br />

defrost algoritması ve sistemin rezonans testi gibi başlıkların<br />

öne çıktığı eğitim uygulama ağırlıklıydı. Danfoss, sektörel eğitimlerine<br />

gelecek yılda da devam edecek.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 55


“<strong>2019</strong>’un ilk çeyreğinde<br />

portföyümüzdeki yenilikleri lanse<br />

edebileceğiz”<br />

“Hiçbir sistem yerinde sayarak yaşayamaz, 2017 ve 2018 yıllarında hızlı büyüme ve<br />

bağlı yatırımları gerçekleştirdik. <strong>2019</strong> yılını yapmış olduğumuz yatırım ve hazırlıkların<br />

meyvelerini toplama yılı olarak değerlendiriyoruz.”<br />

Dosya<br />

Yalıtım konusunda ülkemizin lider markalarından<br />

olan Canpa İzolasyon, dünya genelinde<br />

dev markalara ürün tedarik etmekte.<br />

Motivasyonaları yüksek çalışanları,<br />

kendi alanlarında uzman çözüm ortakları<br />

ve kaliteli ürünleri ile başarı grafiğini daima<br />

yükselten şirket, inovasyon konusuna<br />

büyük önem veriyor.<br />

Dosya konumuz çerçevesinde Canpa İzolasyon<br />

Erkel Satış Yöneticisi Murat Topsakal<br />

ile kısa bir röportaj yaptık.<br />

Dönem itibariyle öncelikli gündem<br />

konularınızdan biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Şu anki en önemli gündem maddemiz<br />

sürdürebilirlik. Mevcut ekonomik koşullarda<br />

ticaret yaparken tüm paydaşlarımız<br />

ile birlikte iletişim içerisinde ve çok dikkatli<br />

adımlar atarak ilerliyoruz. Tüm risklerimizi<br />

analiz ederek, paylaşarak bu dönemi geçireceğiz.<br />

Tabi ki bu dönem her benzeri<br />

dönemde olduğu gibi riskler kadar fırsatlar<br />

da içeriyor. Bu fırsatları ortaya çıkarmak<br />

ve yakalamak da ikinci önemli gündem<br />

maddemiz.<br />

Bu yıl için satış anlamında öne<br />

çıkan ürün grupları hangileri oldu?<br />

Her geçen gün yapı sektörümüzdeki firmalar<br />

kullandıkları ürünlere verdikleri değeri<br />

yapmış oldukları fayda/maliyet analizlerine<br />

bağlı olarak artırıyorlar. Özellikle su<br />

yalıtımında yanlış ürün tercihinin geri dönüş<br />

maliyetleri çok fazla, buna bağlı olarak<br />

bu yıl su yalıtım ürünlerinde niteliksel<br />

iyileşme ve ciddi bir talep artışı olduğunu<br />

söyleyebiliriz.<br />

Sektörün içerisinde bulunduğu<br />

süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />

Uygulanacak orta vadeli ekonomik planda<br />

tasarruf önlemleri olmasını bekliyoruz.<br />

Tecrübelerimiz gösteriyor ki özel sektör<br />

yatırımcılarında bu tip ortamlarda daha<br />

temkinli olacağını düşünüyorum. Bu durumda<br />

bize daha fazla çalışmaktan başka<br />

bir iş düşmüyor, işimizi daha fazla sayıda<br />

ve çok daha iyi anlatarak pastadaki kendi<br />

dilimimizi en azından korumaya çalışacağız.<br />

Yakın dönemde yeni ürünleriniz<br />

olacak mı?<br />

Ürün iyileştirmeleri ve yeni ürün arayışımız<br />

her zaman gündemimizde olan iki<br />

konu. Özellikle uygulama aksaklıklarının<br />

önüne geçecek akıllı ürünleri araştırıyor<br />

ve bu ürünleri portföyümüze katmayı planlıyoruz.<br />

Son kullanıcıya dönük<br />

ürünlerinizin<br />

yanı sıra üretim<br />

teknolojileri<br />

üzerinde yeni<br />

bir sunumunuz /<br />

ajandanız olacak<br />

mı?<br />

Son kullanıcıların evlerinde<br />

kendilerinin rahatlıkla<br />

uygulayabileceği<br />

ürünleri portföyümüze<br />

eklemeyi planlıyoruz.<br />

Bu konudaki çalışmalarımız<br />

hızla devam ediyor.<br />

<strong>2019</strong>’un ilk çeyreğinde<br />

portföyümüzdeki<br />

yenilikleri lanse edebileceğiz.<br />

Önümüzdeki<br />

dönem için<br />

yeni yatırım ve<br />

projeleriniz var mı?<br />

Hiçbir sistem yerinde<br />

sayarak yaşayamaz,<br />

2017 ve 2018 yıllarında<br />

hızlı büyüme ve bağlı<br />

yatırımları gerçekleştirdik.<br />

<strong>2019</strong> yılını yapmış<br />

olduğumuz yatırım ve<br />

hazırlıkların meyvelerini<br />

toplama yılı olarak<br />

değerlendiriyoruz.<br />

Son olarak eklemek<br />

istedikleriniz?<br />

Şirket olarak mottomuz<br />

mutluluk bulaşıcıdır. İnsanların<br />

yüzlerinin asık<br />

olduğu bir ortamda biz<br />

mutluluğumuzu paylaşmaya çalışıyoruz,<br />

çünkü biliyoruz ki mutsuzluğu körüklemenin<br />

hiçbir manası yok ve görülüyor ki bir<br />

işe de yaramıyor. Yaptığımız işin ne olduğunun<br />

bir önemi yok, şimdi her bir bireye<br />

düşen vazife, çok daha fazla ve verimli<br />

çalışmak. Eğer işimiz sokakları süpürmekse<br />

Mozart’ın beste yaptığı gibi sokakları<br />

süpürmeliyiz. Biz bu nedenle mutluluğu<br />

bulaştırmaya devam edeceğiz.<br />

Murat Topsakal / Erkel Satış Yöneticisi<br />

56<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


“Hedefimiz her yıl ortalama<br />

%20 büyümek”<br />

“Grup olarak Ar&Ge için yıllık yaklaşık 4 milyon Euro’ya yakın bir bütçe ayırıyoruz. Bu<br />

yatırımın meyvelerini ilerleyen yıllarda daha da yoğun olarak alacağımızı düşünüyoruz.<br />

Türkiye, grubun büyüme politikası dahilinde Kafkaslar ve Orta Doğu coğrafyalarına<br />

genişlemek amacıyla konumlanan bir merkez.”<br />

Tolga Celayer<br />

Austrotherm Türkiye Genel Müdür Yardımcısı<br />

Avrupa’nın en önemli inşaat malzemesi<br />

üretici gruplarından biri olan Austrotherm;<br />

ısı yalıtım ürünleri alanında 65 yıldır faaliyet<br />

gösteriyor. Avrupa genelinde toplam<br />

12 ülkede 22 üretim tesisi bulunan firma,<br />

müşterilerine yenilikçi ve ekonomik çözümler<br />

sunmaya devam ediyor.<br />

Austrotherm Türkiye Genel Müdür Yardımcısı<br />

Tolga Celayer ile gerçekleştirdiğimiz<br />

röportaj çalışmamızda <strong>2019</strong> yılı planları<br />

hakkında bilgiler paylaştı.<br />

Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />

hakkında kısaca bilgi verir misiniz?<br />

Austrotherm markası 1953 yılından beri<br />

Avrupa’da ısı yalıtımı faaliyeti içinde. %70’i<br />

yalıtımsız binalardan oluşan ülkemizde<br />

pazara sunduğumuz Austrotherm markalı<br />

ısı yalıtım levhalarımız ile yaklaşık 10 yıldır<br />

ülkemizde, hem enerji tasarrufuna hem de<br />

çevre ve hava kirliliğinin azaltılmasına katkı<br />

sağlamaktayız. İki sene önce ise, dünyada<br />

1970’lerin başından bu yana kullanılan<br />

ancak ülkemizde az bilinen EPS blokların<br />

inşaat mühendisliği uygulamalarında kullanımı<br />

amacıyla geliştirdiğimiz Austrotherm<br />

geoBLOCK® ürünümüzü lanse ettik.<br />

EPS’den mamul bu ürünümüz ile inşaat<br />

sektöründe pek çok mühendislik uygulamalarına<br />

yenilikçi ve ekonomik çözümler<br />

üretiyoruz.<br />

Türkiye’de 200’ün üzerinde bayimiz ve<br />

3.000’in üzerinde tali bayimiz bulunmakta,<br />

bu dağıtım kanalını sürekli geliştiriyoruz.<br />

Austrotherm olarak Türkiye ve çevre pazarlarına<br />

büyük önem veriyoruz. Bu sebeple,<br />

Marmara bölgesine hitap eden ve<br />

2008 yılında faaliyete geçen Dilovası/Kocaeli<br />

fabrikamızdan sonra Ege bölgesinde<br />

daha aktif bulunabilmek için 2013 yılında<br />

Turgutlu/Manisa fabrikamızı devreye soktuk.<br />

Artan talebi karşılayabilmek adına da<br />

bu süreçte Dilovası tesisimizde kapasite<br />

artırımına gittik. 2014 ve sonrasında da<br />

özellikle İç, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz’de<br />

yeni yatırımlarla birlikte ısı yalıtım<br />

pazarının üzerinde bir büyüme gerçekleştirdik.<br />

Kocaeli, Manisa, Trabzon, Diyarbakır ve<br />

Kayseri’deki üretim tesislerimize ek olarak<br />

2018 yılının Nisan ayında hizmete alınan<br />

Ankara fabrikamız ile birlikte Türkiye’deki<br />

onuncu üretim yılımızda 6 üretim lokasyonuna<br />

ulaştık. Son 5 yılda Türkiye’deki üretim<br />

kapasitemizi 5 kat, satış hacmini ise 4<br />

kat arttırdık.<br />

2018 yılı sizin için nasıl bir yıl oldu?<br />

Kısa bir değerlendirme alabilir<br />

miyiz?<br />

Bu yıl, Austrotherm Türkiye için en önemli<br />

faaliyet Ankara Sincan organize sanayi<br />

bölgesinde yaptığımız son teknoloji yeni<br />

fabrika yatırımımız oldu. Bu yatırım ile<br />

üretim kapasitemizde ciddi artış sağlarken<br />

coğrafi dağılımımzı geliştirdik. Ankara fabrikamız<br />

Nisan 2018’de devreye girdi ancak<br />

geçici de olsa ülkemizin içinde bulunduğu<br />

türbülans ortamı sebebiyle büyüme hedeflerimizden<br />

uzak kaldık.<br />

EPS yalıtım malzemesi için üretim noktalarımizin<br />

lojistik anlamdaki önemi aşikar ,<br />

%98’i hava olan EPS ısı yalıtım levhaları<br />

sevkiyatlarda hacimce fazla yer kaplaması<br />

sebebiyle lojistik anlamda her bölgede<br />

bir üretim tesisi kurarak taşıma maliyetlerini<br />

minimuma indirerek, böylece de fiyatta<br />

rekabetçi kalarak hizmet verme amacında<br />

olduk. 2018 yılı içerisinde döviz artışı, EPS<br />

ısı yalıtım malzemelerinin hammaddesinin<br />

döviz bazlı satınalınması sebebiyle ciddi<br />

maliyet artışlarına sebep oldu, bu artışların<br />

tamamen fiyatlara yansıtmak ne yazık ki<br />

mümkün olmadı.<br />

Önümüzdeki yıl yeni yatırımlarınız<br />

olacak mı?<br />

“TÜRKİYE’YE GÜVENİMİZ TAM”<br />

Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik<br />

durumun kısa süreli, geçici bir süreç<br />

olduğuna inanıyoruz. Austrotherm Avusturya<br />

Merkezimizin Türkiye’nin gelişimi ve<br />

ekonomisinin iyiye gideceği konusundaki<br />

güvenleri tam. Bunu hem müşterilerimize<br />

hem de bayilerimize göstermek için 2018<br />

senesi içinde sırasıyla İzmir , Ankara ve<br />

İstanbul ‘da “GÜVENİMİZ TAM” toplantıları<br />

gerçekleştirdik. Bu toplantılarda hem bayilerimizin<br />

Pazar hakkındaki düşüncelerini<br />

öğrenme fırsatı bulduk , hem de Austrotherm’in<br />

uzun vadeli projelerini kendilerine<br />

yüzyüze ilettik. Gerekli koşullar oluştuğu<br />

anda Türkiye yatırımlarımıza ara vermeden<br />

devam etmeyi planlıyoruz. Önümüzdeki<br />

beş yıl içerisinde hedefimiz her yıl<br />

ortalama yüzde 20 büyümeyi yakalamak.<br />

Grup olarak Ar&Ge için yıllık yaklaşık 4<br />

milyon Euro’ya yakın bir bütçe ayırıyoruz.<br />

Bu yatırımın meyvelerini ilerleyen yıllarda<br />

58<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Dosya<br />

daha da yoğun olarak alacağımızı düşünüyoruz.<br />

Türkiye, grubun büyüme politikası<br />

dahilinde Kafkaslar ve Orta Doğu coğrafyalarına<br />

genişlemek amacıyla konumlanan<br />

bir merkez. Avrupa’nın en batısında<br />

Manchaster’dan başlayan satış ağımız,<br />

Türkiye’deki mevcudiyet ile şu an itibariyle<br />

en doğuda Hakkariye’ ulaşmakta.<br />

<strong>2019</strong> yılı beklentileriniz ve<br />

planlarınızı genel hatlarıyla<br />

paylaşmak ister misiniz?<br />

“ÜLKE KAZANIMI ESAS”<br />

Öncelikli amacımız ısı yalıtım sektörünün<br />

gelişmesi ve geleceği için tüketicide ısı<br />

yalıtımı bilincini oluşturmak. Bu amaçla<br />

yıl içinde bir çok çok başarılı iletişim projesine<br />

imza attık. <strong>2019</strong> yılında bunlara devam<br />

ederken bir sonraki adıma geçmek ısı<br />

yalıtımının ev ekonomisi , ülke ekonomisi<br />

ve dışa bağımlılığı azaltmak adına politik<br />

olarak da önemini en uygun şekilde anlatabilmeye<br />

çalışacağız. Sektöre ve sektörü<br />

büyütmeye, bunun yanında tüketicinin ve<br />

kamuoyunu doğru ürün ve uygulama ile ilgili<br />

bilinçlendirilmesine odaklanacağız.<br />

Isı yalıtım levhası kalınlıklarında Avrupa’dan<br />

çok gerideyiz, Avrupa’da şuan ortalama<br />

12 cm kalınlıkta ısı yalıtım levhası<br />

kullanılırken, Türkiye’de bu ortalam 4-5<br />

cm’lerde. Isı yalıtımı, ülke kazanımı denklemini<br />

basit ve anlaşılır şekilde halkımıza<br />

anlatmak, bu konudaki bilgi seviyesini yükseltmek<br />

sektör olarak odaklanmamız gereken<br />

nokta. Bunu anlatmanın yolu sürekli<br />

ve doğru iletişim, böylelikle daha kalın ısı<br />

yalıtımı kullanımı tüketici için, ülkemiz için,<br />

doğa ve sektörümüz için, yani her paydaş<br />

için bir gereklilik ve avantaj olduğunu farkına<br />

varabiliriz. Bu nedenle “ISI YALITIMI<br />

ÜLKE KAZANIMI” diyoruz.<br />

“Isı Yalıtımı Sektörü <strong>2019</strong> yılında verimliliğe odaklanmalı”<br />

Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 75’ini ithal ettiğinin altını çizen Austrotherm<br />

Grup İş Geliştirme Direktörü Özgür Kaan Alioğlu, “Türkiye<br />

mantolamanın ne olduğunu öğrendi, birinci faz tamamlandı. <strong>2019</strong> yılı<br />

verimliliğe odaklandığımız, ısı yalıtım kalınlıklarını artırarak tüketiciden<br />

yalıtım sektörüne, ülkeden çevreye kadar herkesin kazandığı, ikinci faza<br />

geçtiğimiz bir yıl olmalı. Tüketicilerin daha verimli ısı yalıtım için desteklenmesi<br />

gerekiyor” dedi.<br />

Yalıtım her açıdan hayati bir role sahip<br />

Özgür Kaan Alioğlu, “Enerji tüketimimizin yüzde 35’sini konutlarda kullanıyoruz.<br />

Konutlarda tüketilen enerjinin yüzde 70’inden fazlası, ısıtma<br />

ve soğutma amaçlı. 2017’de enerji ithalatı için yaklaşık 37 milyar dolar<br />

para harcadık ve ithal ettiğimiz enerjinin %35’ini yani yaklaşık 13 milyar<br />

dolarını konutlarda kullandık. 2018 yılı rakamlarının da benzer yüzdelerde<br />

olacağı öngörülmekte. Türkiye’de yaklaşık 21 milyon konutun 16<br />

milyona yakınında halen daha ısı yalıtımı yok.<br />

Yalıtım sektörü, bir çok açıdan hayati önem taşıyor. Hem tüketicilerin<br />

daha fazla enerji tasarrufu yaparak hane ekonomisine pozitif etki yaratması,<br />

hem ülkemizin konutlarda ısıtma-soğutma amaçlı ithal ettiği<br />

enerji miktarını düşürmesi yönünden. Ayrıca enerji kaynaklı cari açık<br />

sorunumuzu azaltması ve bu sayede dışa bağımlılığımızın azalması ile<br />

birlikte Milli Güvenlik politikalarımıza da destek sağlaması, hem de enerji<br />

tüketimininin azalması sayesinde salınan karbon gazları mikarının düşürülmesi<br />

ile doğanın korunması açısından yalıtım ülkemiz için öncelikli<br />

konuların başında yer almalı” dedi.<br />

Arz talep arasında dengesizlik hakim<br />

Alioğlu, “Yalıtımın önemi nedeniyle doğal olarak sektöre yatırımcı ilgisi<br />

yüksek. Ancak ne yazık ki koordinasyonsuz ve plansız yatırım politikaları<br />

sebebiyle şu anda talebin 4 katı kadar fazla arz oluştuğunu söyleyebiliriz.<br />

Arz ve talep arasındaki bu dengesizlik ve aşırı uçurum sebebiyle<br />

de sektörde çok yoğun bir rekabet yaşanmakta. Bu rekabet ilk bakışta,<br />

serbest piyasa koşulları sebebiyle tüketicinin lehine gibi gözükse de,<br />

kontrolsüz üretim ve denetimsiz uygulama ortamında ürün ve hizmet kalitesinde<br />

yol açtığı kalitesizlik ve standart dışılık sebebiyle tüketiciler ve<br />

ülkemiz için büyük bir risk oluşturmakta”<br />

Tüketicilerin daha verimli ısı yalıtım için desteklenmesi gerekiyor<br />

Sektör olarak kamu nezdindeki çalışmalarımızı özellikle sektör derneklerimiz<br />

İZODER ve EPSDER’in öncülüğünde yürütüyoruz diyen Özgür<br />

Kaan Alioğlu, “Ülkemizde enerji tasarrufu ve özellikle konutlarda mantolama<br />

uygulamaları ile ilgili devlet-sektör işbirliği ile yıllar süren, yoğun,<br />

özverili ve çok başarılı çalışmalar yapıldı, yapılmaya da devam ediyor.<br />

Son dönemde, sanayi üretim maliyelerinin artması ve alım gücünün<br />

düşmesi ile tüketicilerin ısı yalıtımı yatırımına kaynak ayırma konusunda<br />

sıkıntı yaşadığını görüyoruz. Bu noktada beklentimiz, üretimi çeşitli devlet<br />

destekleri kapsamında olan ısı yalıtım ürünlerinin tüketimlerinin de<br />

gerekli mevzuat değişiklikleri ve devlet teşvikleri ile desteklenmesi ve bu<br />

sayede tüketicilerin, daha verimli ısı yalıtım ürünlerini kullanabilmelerinin<br />

önünün açılması.<br />

Bir kısmı Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nda da yer alan, en etkili<br />

ve çabuk sonuç alınabilecek bazı aksiyonları 3 ana gurup altında<br />

şu şekilde toparlayabiliriz. Isı Yalıtımı Uygulamalarında Karar Alma ve<br />

Hayata Geçirme Süreçlerini Hızlandıracak Hukuki ve Kanuni Altyapının<br />

Düzenlenmesi, Enerji Kimlik Belgesi (EKB) Sahipliğinin Teşvik Edilmesi,<br />

Özgür Kaan Alioğlu / Austrotherm Grup İş Geliştirme Direktörü<br />

Isı Yalıtımı Projeleri için Finansman Modellerinin Geliştirilmesi” dedi.<br />

En çok hammadde ve enerjiden etkileniyoruz<br />

Özellikle biz EPS’den mamül ısı yalıtım malzemesi üreticileri için maliyetlerimiz<br />

içerisinde hammadde oranı çok ciddi bir yer tutmakta diyen<br />

Austrotherm Grup İş Geliştirme Direktörü Özgür Kaan Alioğlu “hammaddelerimizin<br />

de hemen hemen tamamı döviz cinsinde satışı yapılan ürünler.<br />

Bir kısmını yurtdışından ithal ediyoruz, bir kısmını da Türkiye’deki<br />

üreticilerden tedarik ediyoruz. Ancak Türkiye’deki üreticilerden tedarik<br />

ettiğimiz ürünler de döviz cinsinden fiyatlanmakta. Bunun yanında diğer<br />

bir önemli gider kalemimiz de enerji. Enerji fiyatlarındaki döviz kuru bazlı<br />

artışlar da anında üretim maliyetlerimizi etkilemekte. Doğal olarak döviz<br />

kurlarındaki artış nerdeyse bire bir oranında üretim ve ürün maliyetimize<br />

yansımakta.<br />

Biz ise bu artışları fiyatlarımıza kısmen yansıtabiliyoruz. Bu sektörümüze<br />

ya da firmamıza has bir sorun değil. TUIK enflasyon verilerine baktığımızda<br />

tüketici enflasyonunun üretici enflasyonundan çok daha düşük<br />

olduğunu görüyoruz. Artışları yansıtamıyoruz, çünkü tüketicinin de alım<br />

gücünün düşüyor. Sanayicinin üretim maliyetlerindeki artışı satış fiyatlarına<br />

yansıtamaması, kısa vadede kar marjlarının düşürmekte, ancak<br />

bundan daha da önemlisi orta vadede firmaların işletme sermayelerinin<br />

erimesine yol açabilecek seviyelerde karsızlığa yol açma ihtimalini ortaya<br />

çıkarmakta. İçinde bulunduğumuz türbülans ortamından hızla sıyrılmamız<br />

için, sanayi firmalarının bu sürecin sonuna işletme sermayelerini<br />

kaybetmeden ve ayakta kalarak ulaşması çok büyük önem taşımakta”<br />

dedi.<br />

Ne kadar kalın ısı yalıtım levhası, o kadar çok enerji tasarrufu<br />

Alioğlu, “Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik durumun kısa süreli,<br />

geçici bir süreç olduğuna inanıyoruz. Türkiye’ye güvenimiz tam. Bu<br />

sebeple Austrotherm olarak Türkiye yatırımlarımıza ara vermeden devam<br />

etmeyi planlıyoruz. <strong>2019</strong> yılında da ISI YALITIMI ÜLKE KAZANIMI<br />

diyerek, verimli ısı yalıtıma, daha kalın ısı yalıtımının sunduğu faydaları<br />

anlatmaya odaklanacağız.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 59


“Ar-Ge çalışmaları odaklı<br />

bir yıl geçireceğiz”<br />

“Biz ODE olarak ihracat odaklı stratejimize ek olarak yakaladığımız<br />

pazar çeşitliliğimizin bizi dirençli ve esnek kılan yapısıyla,<br />

önümüzdeki süreçte de büyümeyi, istikrarlı bir biçimde sürdüreceğiz.”<br />

ve 100 milyon TL yatırımla 2017 yılında<br />

devreye aldığımız, bize yalıtım<br />

sektöründe “Yılın Yatırımı” ödülünü<br />

de kazandıran Eskişehir Üretim Tesisimiz,<br />

ODE’nin büyümesinde ve gelecek<br />

dönem hedeflerinde en önemli<br />

itici gücünü oluşturuyor. Yurtiçi ve<br />

yurtdışında bayi sayımız ise 250’yi<br />

aşmış durumda.<br />

1998 yılından itibaren yalıtım sektöründe<br />

faaliyet göstermeye başlayan<br />

ODE; bugün 5 modern üretim tesisinde<br />

4 binden fazla ürün çeşidi ve<br />

uzman personeliyle yalıtım sektörünün<br />

en büyük üreticileri arasında yer<br />

almakta. Firma 2017 yılında Eskişehir’deki<br />

yeni üretim tesisinin tam kapasite<br />

ile faaliyete geçmesiyle Membran’da<br />

32 milyon m 2 üretim hacmine<br />

ulaşmış durumda.<br />

ODE Yalıtım Pazarlama Direktörü<br />

Ceylin Akdemir ODE’nin 2018 faaliyetlerini<br />

bizler için değerlendirdi.<br />

<strong>2019</strong> yılı plan ve projelerini de bizlerle<br />

paylaşan sayın Akdemir’e teşekkür<br />

ediyoruz.<br />

Firmanızın pazardaki<br />

faaliyetleri hakkında kısaca<br />

bilgi verir misiniz?<br />

1985 yılında taahhüt faaliyetleriyle ticaret<br />

hayatına başlayan ODE, 1998<br />

Ceylin Akdemir / ODE Yalıtım Pazarlama Direktörü<br />

yılında Türkiye’nin en çok ihtiyaç<br />

duyduğu alanlardan birine yönelerek<br />

yalıtım sektöründe ilerleme kararı<br />

aldı. 1990 yılında ithalatçı, 1996<br />

yılında ise üretici kimliğine kavuşan<br />

ODE, bugün artık Türkiye’de yalıtım<br />

sektörünün en büyük oyuncuları arasında<br />

yer alıyor. Faaliyetlerini küresel<br />

bir marka olma vizyonuyla sürdüren<br />

ODE Yalıtım, bugün su, ısı, ses ve<br />

yangın yalıtımı gruplarında, toplam 4<br />

bini aşkın üründen oluşan bir portföye<br />

sahip. Firmamız, Çorlu ve Eskişehir<br />

üretim tesislerinde; ODE Isıpan markasıyla<br />

ekstrüde polistren ısı yalıtım<br />

malzemesi, ODE Membran markasıyla<br />

su yalıtım örtüleri, ODE Starflex<br />

markasıyla ısı, ses ve yangın yalıtımında<br />

kullanılan cam yünü, ODE<br />

R-Flex markasıyla da elastomerik<br />

kauçuk köpüğü tesisat yalıtım malzemesi<br />

üretimi gerçekleştiriyor. 75 bin<br />

metrekare alan üzerine kurulu olan<br />

2018 yılı sizin için nasıl bir yıl<br />

oldu? Kısa bir değerlendirme<br />

alabilir miyiz?<br />

2018 başta Eskişehir’deki üretim tesisimiz<br />

olmak üzere son 5 yılda yaptığımız<br />

yatırımların karşılığını aldığımız<br />

bir yıl oldu. Öncelikli hedefimiz<br />

Türkiye’den çıkan global bir marka<br />

olmak, dolayısıyla tüm süreçlerimizde<br />

işleyişi ve kurgumuzu bu hedef<br />

doğrultusunda planlıyoruz. Eskişehir<br />

ve Çorlu’daki fabrikamızda gerçekleşen<br />

üretimle birlikte 4 bini aşkın ürün<br />

çeşidimizle, 5 kıtada varız ve 70’in<br />

üzerinde ülkeye ihracat yapıyoruz.<br />

2018’i, ihracat odaklı geçirdik ve ihracat<br />

cirosunda geçen yıla oranla do-<br />

60<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Dosya<br />

lar bazında yüzde 35 artış yakaladık.<br />

Bu artışı, dünya böylesi bir ekonomik<br />

dönemden geçerken, yurtdışı pazarlarımızı<br />

artırarak yapmamız ise bizler<br />

için çok memnuniyet verici. Bu yıl, ihracatta<br />

yakaladığımız ivmeyi de destekler<br />

biçimde Ar-Ge odaklı da bir yıl<br />

geçirdik. Eskişehir üretim tesisimizin<br />

içinde yer alan ve sektörümüzün en<br />

gelişmiş Ar-Ge birimlerinden birinde<br />

yürüttüğümüz bu çalışmalarla artık,<br />

özellikle membranda yurtdışından<br />

gelen talep ve ihtiyaçlara bir hafta<br />

gibi kısa sürelerde hızla yanıt verebiliyor,<br />

ürün geliştirebiliyoruz. Bu da<br />

ihracatta elimizi oldukça güçlendiriyor.<br />

2018’de, farklı coğrafyalardan 11<br />

farklı ülke için farklı ürünler geliştirdik.<br />

Gelen talebe göre soğuk iklime sahip<br />

bölgeler için membranın soğuktaki<br />

performansını güçlendiriyor, sıcak<br />

bölgeler için yüksek sıcaklıktaki dayanımını<br />

artırıyoruz. Ayrıca Türkiye’de<br />

çatı kaplamalarında kullanılan<br />

kırmızı ve yeşil renkli arduaz taşlar<br />

yerine, yurtdışında tercih edilen gri<br />

ya da beyaz renkli arduazlarla ürün<br />

üretebiliyoruz. Su yalıtımında liderlik<br />

hedefimiz doğrultusunda Ar-Ge’de<br />

özellikle membran ağırlıklı ilerliyoruz.<br />

Bu kapsamda bu yıl birçok yeni ürün<br />

çıkardık. Özetle başarılı bir yıl geçirdiğimizi,<br />

önümüzdeki süreçte de başta<br />

çalışanlarımız olmak üzere tüm paydaşlarımızla<br />

büyümeye devam edeceğimizi<br />

söyleyebilirim.<br />

Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da<br />

yurtdışında yeni yatırımlarınız<br />

olacak mı?<br />

<strong>2019</strong>’da, ihracatta yeni pazarlar ve bu<br />

pazarlardan gelecek farklı taleplere<br />

uygun ürün geliştirmek üzere sürdürdüğümüz<br />

Ar-Ge çalışmaları odaklı bir<br />

yıl geçireceğiz. <strong>2019</strong>’da ihracatın toplam<br />

ciromuz içindeki payını, gelecek<br />

yıl yüzde 40’a çıkarmayı hedefliyoruz.<br />

<strong>2019</strong>’daki bir diğer odak noktamız ise<br />

paydaşlarımıza yarattığımız ‘katma<br />

değer’. Paydaşlarımıza yarattığımız<br />

katma değeri artırmak konusunda<br />

hem bayiler hem uygulamacılar hem<br />

de tüketiciler için çeşitli hizmet ve uygulamaları<br />

hayata geçireceğiz.<br />

<strong>2019</strong> yılı beklentileriniz ve<br />

planlarınızı genel hatlarıyla<br />

paylaşmak ister misiniz?<br />

Enflasyondaki artış, TL’deki değer<br />

kaybı ve seçim atmosferi merkezinde<br />

hissettiğimiz gelişmeler hemen her<br />

sektör gibi inşaatta ve yapı malzemelerinde<br />

de yoğun şekilde hissediliyor.<br />

Bu etkinin <strong>2019</strong> yılında da süreceğini<br />

düşünüyoruz. Biz ODE olarak ihracat<br />

odaklı stratejimize ek olarak yakaladığımız<br />

pazar çeşitliliğimizin bizi dirençli<br />

ve esnek kılan yapısıyla, önümüzdeki<br />

süreçte de büyümeyi, istikrarlı bir<br />

biçimde sürdüreceğiz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 61


“Global bir<br />

düzcam<br />

şirketi olma<br />

vizyonuyla<br />

hareket<br />

ediyoruz”<br />

“Şişecam Düzcam sektörün<br />

tüm ihtiyaçlarına çözüm üretme<br />

misyonu ile ürün portföyünü hızla<br />

genişletmeyi, enerji tasarrufu ve<br />

çevrenin korunmasına sadece<br />

üretim teknolojileriyle değil,<br />

geliştirdiği ürünlerle de hizmet etmeyi<br />

amaçlamaktadır.”<br />

Türkiye ve uluslararası pazarlarda yatırımlarına<br />

kesintisiz olarak devam eden Şişecam<br />

Düzcam, 10 farklı ülkedeki 17 üretim<br />

tesisi, ortaklıkları ve genişleyen ürün yelpazesiyle<br />

inşaat, otomotiv, enerji ve beyaz<br />

eşya sektörlerine ürünler sunmakta.Türkiye<br />

ve bölgede düzcam sanayisinin gelişmesine<br />

daima öncülük yapan firma, sektörde<br />

birçok ilke de imza atmış durumda.<br />

Şişecam Düzcam Pazarlama ve Satış<br />

Başkan Yardımcısı Ebru Şapoğlu keyifli<br />

bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.<br />

Yeni proje ve çalışmalarınız hakkında<br />

bilgi verir misiniz?<br />

Şişecam Düzcam, sektörel gelişim paralelinde<br />

değişen ihtiyaçlara yönelik olarak<br />

fonksiyonel çözümler sunmayı hedefleyerek<br />

ve en son teknolojileri kullanarak<br />

katma değeri yüksek, yenilikçi ürünler geliştirmektedir.<br />

Şişecam Temperlenebilir Low-E Cam ve<br />

Şişecam Temperlenebilir Solar Low-E<br />

Cam markaları ile pazara sunduğumuz<br />

temperlenebilir ürün gamımıza 2017 ve<br />

2018 yılında da yeni ürünler eklenmiştir.<br />

Isı yalıtımı ve güneş kontrolü özelliğiyle<br />

enerji tasarrufu sağlayan, aynı zamanda<br />

temperlenebilme özelliği ile emniyet ihtiyacını<br />

karşılayan yüksek performanslı<br />

Temperlenebilir kaplamalı camlar, kullanıcılara<br />

yıl boyunca konforlu yaşam alanları<br />

sunar. Temperlenebilir Low-E Camlar ısı<br />

kayıplarını sıradan çift cama göre %50<br />

azaltarak kışın yakıt giderlerinden, Temperlenebilir<br />

Solar Low-E Camlar ise ısı<br />

yalıtımına ek olarak güneş ısısı girişini<br />

sıradan çift cama göre %40-65 oranlarında<br />

azaltarak yazın soğutma masraflarından<br />

tasarruf sağlar. 2017 ve 2018 yılında<br />

pazara sunulan 5 yeni ürünle müşterilere<br />

ihtiyaca göre ısı ve güneş kontrolü, düşük<br />

yansıtma, etkin ısı kontrolü, şeffaflık ve<br />

kontrollü gün ışığı özellikleri sağlanmaktadır.<br />

Bir diğer yeni ürünümüz olan Şişecam<br />

Temperlenebilir Boyalı Cam’ın temperlenebilme<br />

özelliği emniyet ihtiyacına yönelik<br />

çözümler sunarken, iç mekanların yanı<br />

sıra dış mekanlarda uygulanarak kullanıcılara<br />

farklı alternatifler sunmaktadır.<br />

Yeni geliştirdiğimiz bu ürünlerimizden<br />

Temperlenebilir Boyalı Cam, Çatı Cephe<br />

Ödülleri’nde 2017 Yılın Cephe <strong>Malzeme</strong>si<br />

Ödülü’nü, Temperlenebilir Solar Low-E<br />

Cam ise 2016 Yılın Cephe <strong>Malzeme</strong>si<br />

Ödülü’ne layık görüldü.<br />

Kısaca satış faaliyetleriniz ve<br />

hedef pazarlarınızdan bahseder<br />

misiniz?<br />

Türkiye’de tüm değer zincirine yönelik<br />

olarak sürdürülen iletişim ve iş geliştirme<br />

faaliyetleri vasıtasıyla çözüm odaklı yaklaşım<br />

ve ihtiyaca uygun hizmet sunularak<br />

faaliyetler sürdürülmektedir.<br />

Global bir düzcam şirketi olma vizyonuyla<br />

hareket eden Şişecam Düzcam, özellikle<br />

Türkiye, Bulgaristan, İtalya, Rusya ve Hindistan’<br />

daki üretim tesisleriyle yerel üretici<br />

konumunda olup, bölgedeki büyümesini<br />

sürdürmeyi planlamaktadır.<br />

Şirketimiz uluslararası pazarlarda yeni<br />

yatırımlarla üretim alanını ve pazar payını<br />

genişletme çalışmalarını sürdürmektedir.<br />

Bu kapsamda 2016 yılında, İtalya’da yeni<br />

bir düzcam ve lamine tesislerini satın<br />

alan şirketimiz, hattını bünyesine katmıştır.<br />

Söz konusu kapasite artışlarıyla Şişecam<br />

Düzcam, üretim kapasitesi itibariyle<br />

Avrupa liderliğine yükselmiştir. Şirket,<br />

2018 yılında Sangalli Vetro Manfredonia<br />

tesisini de satın alarak İtalya’daki üretim<br />

kapasitesini ikiye katlamıştır.<br />

Şişecam Düzcam 2018 yılında ayrıca,<br />

Hindistan’da 2013 yılından bu yana ortak<br />

olduğu düzcam üreticisi iştirakini satın<br />

alarak tamamına sahip olmuştur. Bugün<br />

Avrupa’nın en büyük düzcam üreticisi konumunda<br />

olmasının yanı sıra yurtiçi yatırımlarına<br />

da aralıksız olarak devam eden<br />

Grup, günümüzde 10 farklı ülkedeki tesisleri,<br />

ortaklıkları ve genişleyen ürün yelpazesiyle<br />

inşaat, otomotiv, enerji ve beyaz<br />

62<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Dosya<br />

eşya sektörlerine hizmet etmektedir. Şişecam<br />

Düzcam, Türkiye, Balkanlar, Doğu<br />

Avrupa, Mısır, Rusya ve Hindistan’da<br />

önümüzdeki dönemde faaliyetlerine devam<br />

edecektir.<br />

Ebru Şapoğlu<br />

Şişecam Düzcam Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcısı<br />

Yeni ürün ve sistemlerinizden<br />

bahseder misiniz?<br />

Şişecam Topluluğu bünyesindeki Araştırma<br />

ve Teknoloji Geliştirme, faaliyetlerini<br />

Gebze Çayırova’da 15 bin metrekare alana<br />

kurulu ve 9 bin 400 metrekare kapalı<br />

alana sahip olan, cam bilimi ve teknolojisi<br />

alanında Türkiye’nin en büyük ve donanımlı,<br />

dünyanın sayılı büyük Ar-Ge kampüsleri<br />

arasında yer alan Şişecam Bilim<br />

ve Teknoloji merkezinde yürütmektedir.<br />

Cam bilimi ve teknolojisi alanında geleceğin<br />

ürünlerine ve üretim teknolojilerine<br />

yön veren merkez Şişecam’ın inovatif teknolojiler<br />

ve katma değeri yüksek ürünlerle<br />

global pazarda rekabet gücünü daha da<br />

artırmasını sağlamaktadır.<br />

Bu doğrultuda, Şişecam Düzcam sektörün<br />

tüm ihtiyaçlarına çözüm üretme<br />

misyonu ile ürün portföyünü hızla genişletmeyi,<br />

enerji tasarrufu ve çevrenin korunmasına<br />

sadece üretim teknolojileriyle<br />

değil, geliştirdiği ürünlerle de hizmet etmeyi<br />

amaçlamaktadır. İklim değişikliği ve<br />

doğal kaynakların tükenmesiyle karşı karşıya<br />

kalınan günümüzde Şişecam, stratejilerinin,<br />

süreçlerinin ve faaliyetlerinin<br />

her aşamasında sürdürülebilirliğe katkı<br />

sağlayan inovatif çözümlere öncelik vermektedir.<br />

Ürünleriniz sahip olduğu<br />

avantajlar hakkında neler<br />

söylemek istersiniz?<br />

Şişecam Düzcam, ürün ve hizmet sunduğu<br />

ilk noktadan son kullanıcıya kadar<br />

giden değer zinciri içerisinde müşterilerinin<br />

taleplerini karşılayabilmek için, doğru<br />

ürün ve hizmetleri sunmak ve bu ürün ve<br />

hizmetleri doğru kanallarla ulaştırabilmek<br />

konusunda sürekli gelişim anlayışıyla hareket<br />

etmektedir.<br />

Şişecam Düzcam, deneyimli ve güçlü<br />

ekibi ile birlikte proje karar vericileri olan<br />

mimar, cephe danışmanı, yatırımcı ve<br />

müteahhitlere projelerine yönelik “Cam<br />

Danışmanlık” hizmeti sunarak proje ihtiyaçları<br />

doğrultusunda çözüm önerileri<br />

geliştirmektedir.<br />

“Cam Danışmanlık” hizmeti kapsamında;<br />

• Projelerin nihai cam seçim aşamasına<br />

kadar tüm süreçlerinde karar vericilerle<br />

bire bir görüşerek, projelere yönelik çözüm<br />

ortaklığı sunulmakta,<br />

• Proje özelinde statik, ısıl kırılma ve performans<br />

hesapları yapılmakta,<br />

• <strong>Yapı</strong>lan hesaplar doğrultusunda cam<br />

şartname önerileri hazırlanmakta,<br />

• Projelerin ihtiyaçları doğrultusunda doğru<br />

cam çözümleri sunulmaktadır.<br />

Ayrıca, pazarda hizmet verilen sektör profesyonellerinin,<br />

projelerine doğru camı<br />

seçebilmeleri için ürünlerle ilgili teknik<br />

bilgilere ve performans değerlerine kolay<br />

ve hızlı bir şekilde ulaşmalarını sağlamak<br />

amacıyla Isıcam Seçim Sihirbazı, Cam<br />

Akustik, Cam Danışmanı ve Performans<br />

Hesaplayıcı isimli dört farklı mobil uygulama<br />

hayata geçirilmiştir.<br />

Kısa vadede sistem ve<br />

ürünlerinizde ne gibi yenilikler<br />

olacak?<br />

Şişecam Düzcam pazarın değişen ve<br />

gelişen ihtiyaçlarını karşılamak üzere<br />

Ar-Ge faaliyetlerini aralıksız sürdürmekte,<br />

geliştirdiği ve pazara sunduğu çevre<br />

dostu ve enerji verimli camlarla cari açığımızın<br />

azaltılmasına katkıda bulunurken,<br />

insanların yaşam kalitesini ve konforunu<br />

artırmaktadır. İklim değişikliğinin yarattığı<br />

riskleri titizlikle takip edip, tüm operasyonlarda<br />

verimliliği artırarak daha az kaynak<br />

kullanımıyla daha fazla enerji tasarrufu<br />

sağlayan ürünler üretmeyi hedeflemektedir.<br />

Bu kapsamda, faaliyet gösterilen tüm<br />

pazarlar ve ürün grupları için yenilikçi,<br />

çevreci ve müşteri ihtiyaçlarını karşılayan<br />

ürünler geliştirilmektedir.<br />

Yeni ürün geliştirme faaliyetleri kapsamında,<br />

mega projeler arasında yer alan<br />

İstanbul’un Yeni Havalimanı projesinde<br />

kullanılmak üzere geliştirilen etkin enerji<br />

tasarrufu, emniyet, güvenlik ve gürültü<br />

kontrolü ihtiyaçlarına çözümler sunan<br />

yüksek performanslı “Temperlenebilir Solar<br />

Low-E Cam” ürünleri öne çıkmaktadır.<br />

İstanbul Yeni Havalimanı projesinin<br />

200.000 m²’yi aşan cephe ve çatı ışıklığında<br />

fonksiyona bağlı olarak üstün nitelikli<br />

iki farklı Şişecam Temperlenebilir<br />

Solar Low-E Cam ürünü tercih edilmiştir.<br />

Proje için geliştirilen yeni Temperlenebilir<br />

Solar Low-E Cam ile oluşturulan Isıcam<br />

kombinasyonuyla %51 ışık geçirgenliği<br />

sağlanarak projede ihtiyaç duyulan optimum<br />

ışık geçirgenliği ve düşük yansıtma<br />

özelliğiyle şeffaf tasarıma imkan sağlanmaktadır.<br />

Ayrıca İstanbul Yeni Havalimanı<br />

projesinde tercih edilen Isıcam kombinasyonu,<br />

yazın güneş enerjisinin sadece<br />

%29’unun içeri girmesini sağlayarak hem<br />

soğutma giderlerinden, hem de sıradan<br />

çift cama göre ısı kayıplarını yüzde 50<br />

azaltarak kışın ısıtma giderlerinden tasarruf<br />

sağlamaktadır. Aynı zamanda, temperlenebilme<br />

özelliğiyle emniyet ihtiyacını<br />

karşılarken, cam kırılması sonucunda<br />

ortaya çıkabilecek yaralanma risklerini<br />

azaltmakta, iç ve dış cam kombinasyonunda<br />

tercih edilen lamine cam ile de güvenlik<br />

ihtiyacının yanı sıra gürültü kontrolü<br />

sağlamaktadır.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 63


“Her türlü<br />

yalıtım talebine<br />

hızlı ve güvenilir<br />

bir şekilde yanıt<br />

verebiliyoruz”<br />

“İzocam olarak sadece Türkiye’de değil,<br />

Ortadoğu ve Balkanlarda da yalıtım<br />

sektörünün öncü firmaları arasında yer<br />

alıyoruz. Toplam 130.000 tona ulaşan<br />

mineral yün kapasitemizin yanı sıra<br />

artan üretim kapasitelerimizle esnek<br />

üretim ve zamanında teslim imkânları<br />

sunuyoruz...”<br />

Levent Gökçe / İzocam Genel Direktörü<br />

Yalıtımın farklı uygulama modellerine<br />

(ısı yalıtımı, gürültü kontrolü, akustik ve<br />

yangın güvenliği) ve alanlarına yönelik<br />

(konut, sanayi, tesisat, dayanıklı tüketim<br />

malları vb.) yalıtım ürünleri tasarlayan,<br />

üreten ve pazara sunan İzocam, 53 yıllık<br />

tecrübesi ile sektördeki faaliyetlerini sürdürmekte.<br />

Geniş ürün yelpazesi ile her<br />

ihtiyaca uygun yalıtım çözümleri sunabilen<br />

firma, ülkemizde ve dünyada yalıtım<br />

sektöründe 7 farklı ürünü aynı çatı altında<br />

üretebilen tek şirket olma özelliğini taşımakta.<br />

İzocam Genel Direktörü Levent Gökçe ile<br />

gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda<br />

kendilerine İzocam hakkında merak<br />

ettiklerimizi yönelttik. Bize vakit ayırarak<br />

sorularımız yanıtlayan sayın Gökçe’ye teşekkür<br />

ediyoruz.<br />

2018 yılı sizin için nasıl bir yıl<br />

oldu? Kısa bir değerlendirme<br />

alabilir miyiz?<br />

2018 yılının ilk 9 ayında geçen senenin<br />

ilk 9 ayına kıyasla net satışlarımız %28<br />

oranında büyüdü.<br />

İyi başladığımız bu seneyi iyi bir performansla<br />

sonlandırıyoruz. Toplam yalıtım<br />

pazarı içerisinde yüzde 20’ye yakın bir<br />

payımız var ve bu oranla pazar lideri<br />

olma konumumuzu güçlü bir şekilde sürdürüyoruz.<br />

Bugün Mineral Yün ve XPS’de<br />

bölgedeki en büyük kurulu kapasiteye sahibiz.<br />

Tesisat, ısı ve ses yalıtımında kullanılan<br />

A1 sınıfı yanmaz Camyünü Prefabrik<br />

Boru ürünümüzün üretim kapasitesini<br />

% 30 üzerinde artırarak 3. boru hattımızı<br />

bu sene devreye aldık. Ayrıca, az önce de<br />

belirttiğim gibi 2018 yılında yalıtımda yeni<br />

çözümler sunan kullanım kolaylığına sahip<br />

pek çok yeni ürün geliştirdik.<br />

İzocam olarak geride bıraktığımız 2018<br />

yılında Ar-Ge çalışmalarımız sonucunda<br />

yeni ürünler geliştirdik. Son dönemde<br />

sunduğumuz yeni ürünlerden biri olan<br />

“İzocam Ara Bölme Levhası” (ABL) hafif<br />

ara bölmelerde kullanılmak üzere geri dönüşümlü<br />

malzemeler kullanılarak geliştirildi.<br />

ABL, doğal içeriği ile toz yapmayan<br />

yapısı ve kolay kesimiyle rahat ve sağlıklı<br />

çalışma ortamları yaratıyor ve hızlı uygulama<br />

ile zamandan tasarruf sağlıyor.<br />

Kendi başına ayakta durabilen İzocam<br />

Ara Bölme Levhası, güvenli uygulama<br />

imkânının yanında sahip olduğu taşıma<br />

saplı ambalajı ve hafifliği sayesinde de<br />

kolay taşınabiliyor. Farklı kalınlıklarda<br />

üretilebilen ürün, ara bölme duvarlarda,<br />

64<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Dosya<br />

ısı ve A sınıfı ses yalıtımı sağlıyor. Ayrıca,<br />

düşük ısı iletim katsayısı ile İzocam<br />

Ara Bölme Levhası, farklı sıcaklık<br />

ve zamanlarda iklimlendirilen hacimler<br />

arasında da enerji verimli ara duvarların<br />

teşkil edilmesini sağlıyor, enerji<br />

tasarrufu ve konforu artırıyor.<br />

Daha fazla ısıl konfor, sürdürülebilirlik<br />

ve kalite için geliştirdiğimiz İzocam<br />

Yeni Cephe Levhası ise, bir yüzeyi<br />

siyah camtülü kaplı bir ürün ve giydirme<br />

cephe sistemlerde, cam, granit,<br />

mermer, alüminyum, ahşap vb. cephe<br />

kaplamalarının arkasında ısı, ses<br />

yalıtımı ve yangın güvenliği amacıyla<br />

kullanılan bir ürünümüz. 35 mW/mK<br />

iletkenliğe sahip olarak tasarladığımız<br />

bu ürünle enerji verimliği konusunda<br />

oldukça iddialıyız.<br />

Ürünümüz, hafifliği sayesinde rahatça<br />

taşınıyor ve esnek yapısıyla kolay<br />

uygulanabiliyor. Ayrıca sıkıştırılabilme<br />

özelliğiyle, nakliye ve depolamada da<br />

tasarruf sağlıyor. İzocam Yeni Cephe<br />

Levhası’nın öne çıkan diğer özellikleri<br />

ise camtülü kaplı olması ve su iticiliği…<br />

Bu sayede, yağmur suyunun ürüne<br />

zarar verme riski azalıyor, zamandan<br />

ve iş gücünden tasarruf sağlamaya<br />

yardımcı oluyoruz. Yüksek yapılara<br />

ısıl konfor getirmeyi hedefleyen Yeni<br />

Cephe Levhası aynı zamanda çevre<br />

dostu bir ürün.<br />

Endüstriyel binalarda kullanılmak üzere<br />

iki yeni ürün daha geliştirdik. Bunlar;<br />

yerinde uygulama yapılan metal<br />

binaların çatı ve cephelerinde iki metal<br />

levha arasında kullanılan İzocam<br />

Endüstriyel Bina Levhası (EBL) ve<br />

İzocam Endüstriyel Bina Levhası R+<br />

(EBL R+). Her iki ürün de ısı ve ses<br />

yalıtımı ile yangın güvenliği sağlarken<br />

hafifliği sayesinde kolayca taşınıyor<br />

ve esnek yapısıyla kolay uygulanabiliyor.<br />

Bu ürünlerin bir diğer özelliği ise<br />

bünyesine su almaması. Bu sayede,<br />

yağmur suyunun ürüne zarar verme<br />

riski ortadan kalkıyor, zamandan ve iş<br />

gücünden tasarruf sağlanıyor. Endüstriyel<br />

yapılara ısıl konfor getirmeyi hedefleyen<br />

bu ürünlerimiz aynı zamanda<br />

çevre dostu ürünler. Ürünlerimizin kalitesi<br />

CE ve sadece biyo ürünlere verilen<br />

ve insan sağlığına zararlı olmadığını<br />

belgeleyen EUCEB belgeleriyle<br />

de kanıtlanmış durumda.<br />

İzocam EBL R+ ise 35 mW/mK iletkenliğe<br />

sahip olacak şekilde tasarlandı.<br />

Yeni ürünlerimizden İzocam EBL<br />

ise 37 mW/mK ısı iletkenlik değerine<br />

sahip. Bu özellikleriyle etkin ısı yalıtımı<br />

yapan malzemelerimizle enerji verimliği<br />

konusunda da oldukça iddialıyız.<br />

Ürünlerimiz, yanmaz özellikleri sayesinde<br />

olası yangınlarda zaman kazandırıyor<br />

ve yangın güvenliği konusunda<br />

da etkili çözümler sunuyor.<br />

Son olarak Kasım ayında, kullanılmak<br />

üzere Tekiz ürün grubumuza yeni bir<br />

ürün ekledik. Özellikle perakende sektöründeki<br />

talepleri karşılamak üzere<br />

Poliüretan yalıtımlı 40 mm kalınlıktaki<br />

çatı panelini sektöre kazandırdık. 1,5 m<br />

ve altındaki açıklıklarda kullanıma uygun<br />

“İzofom” perakende sektöründeki<br />

hızlı erişimle ilgili ihtiyacı karşılamasının<br />

yanı sıra, uygulamada da kolaylık<br />

sağlayan, hafif ve oldukça ekonomik bir<br />

ürün olarak karşımıza çıkıyor.<br />

<strong>2019</strong> yılı beklentileriniz ve<br />

planlarınızı genel hatlarıyla<br />

paylaşmak ister misiniz?<br />

Dünyanın ve sektörün değişim hızına<br />

bakıldığında, liderliğini devam ettirme<br />

misyonu ile hareket eden bir şirket<br />

olarak inovasyonu oldukça önemsiyoruz<br />

ve her yıl yeni ürünler geliştirerek<br />

pazara sunuyoruz. Bu anlamda bizim<br />

takip ettiğimiz bir başarı göstergemiz<br />

de var; yeni ürünlerin ciromuz içindeki<br />

payı, yani “inovasyon katsayısı”. İnovasyon<br />

katsayısına göre yeni ürünlerin<br />

ciromuz içindeki payı şu an 15. Bu<br />

rakamı artırma hedefimizi koruyoruz.<br />

Önümüzdeki dönemde de yeni kapasite<br />

artırımları ve geliştirme yatırımlarımızla<br />

paydaşlarımız ve sektörümüz<br />

için katma değer yaratmaya devam<br />

edeceğiz. Yıllardır süre gelen modernizasyon<br />

ve kapasite yatırımlarımızla<br />

hem ürün çeşitliliğimiz hem de üretim<br />

yetkinliğimiz sürekli gelişim gösterdi.<br />

Çalışmalarımız bu şekilde hız kesmeden<br />

devam ediyor ve <strong>2019</strong>’da da devam<br />

edecek.<br />

Gelecek dönemde ise sadece mevcut<br />

ürün gamımızı kullanarak değil, yeni<br />

teknolojileri de hayatımıza alarak yol<br />

kat edeceğiz. Ar-Ge yeni dönemde İzocam’ın<br />

hayatında daha çok yer alacak.<br />

Yeni ve gelişmiş bir Ar-Ge laboratuvarı<br />

oluşturma planımızın olduğunu da eklemek<br />

isterim. Ar-Ge çalışmalarımızı,<br />

sektörün ve kullanıcıların beklentilerine<br />

en iyi şekilde yanıt verebilecek ölçüde<br />

yürütüyoruz. Diğer taraftan yalıtım sektörünün<br />

dünyadaki gelişimini yakından<br />

takip ediyoruz. Üretim teknolojileri anlamında<br />

yalıtım sektöründe, dünyada<br />

çalışmaları takip edilen Isover’in deneyiminden<br />

faydalanarak, yeni üretim<br />

yöntemlerini ülkemize taşıyoruz.<br />

Yurt dışında ise ihracata odaklanıyoruz.<br />

İzocam olarak sadece Türkiye’de<br />

değil, Ortadoğu ve Balkanlarda da<br />

yalıtım sektörünün öncü firmaları arasında<br />

yer alıyoruz. Toplam 130.000<br />

tona ulaşan mineral yün kapasitemizin<br />

yanı sıra artan üretim kapasitelerimizle<br />

esnek üretim ve zamanında teslim<br />

imkânları sunuyoruz. Böylece inşaat<br />

ve sanayide her türlü yalıtım talebine<br />

hızlı ve güvenilir bir şekilde yanıt verebiliyoruz.<br />

İzocam, “En Çok İzolasyon<br />

<strong>Malzeme</strong>si İhracatı Yapan<br />

Firma” oldu<br />

İzocam’a<br />

ihracat ödülü<br />

Türkiye’de yalıtım sektörünün öncüsü<br />

İzocam, İklimlendirme Sanayi İhracatçıları<br />

Birlikleri (ISIB) tarafından verilen 2017<br />

yılı İhracat Yıldızları Ödülleri’nde “En Çok<br />

İzolasyon <strong>Malzeme</strong>si İhracatı Yapan Firma”<br />

olarak bu yıl da ödül aldı.<br />

İzocam Genel Direktörü Levent Gökçe,<br />

İzocam olarak sadece Türkiye’de değil,<br />

Ortadoğu ve Balkanlarda da yalıtım sektörünün<br />

öncü firmaları arasında yer aldıklarını<br />

belirterek şunları söyledi : “2017<br />

yılında İhracat Yıldızları ödüllerinde En<br />

Çok İzolasyon <strong>Malzeme</strong>si İhracatı Yapan<br />

Firma olarak<br />

ödül almaktan<br />

büyük<br />

mutluluk<br />

duyuyoruz.<br />

İhracatımız<br />

2018’de de<br />

bir önceki<br />

yıla kıyasla<br />

Türk Lirası<br />

bazında<br />

%32,8 USD<br />

bazında ise<br />

%6 arttı. Son<br />

5 yılda ihracattan<br />

elde<br />

ettiğimiz satış<br />

geliri 160<br />

milyon doları buldu. Önümüzdeki 5 yıl<br />

toplamda 150 milyon doların üzerinde ihracat<br />

yapmayı hedefliyoruz.”<br />

İzocam, dış pazarlara yönelik toplam<br />

130.000 tona ulaşan mineral yün kapasitesinin<br />

yanı sıra, artan üretim kapasiteleriyle<br />

de esnek üretim ve zamanında<br />

teslim imkânları sunuyor. Böylece inşaat<br />

ve sanayide her türlü yalıtım talebine hızlı<br />

ve güvenilir bir şekilde yanıt verebiliyor.<br />

Bugüne kadar 100’ü aşkın ülkede çözümler<br />

sunan İzocam, 20 yerleşik bayisi<br />

ile ihracat faaliyetlerine devam ediyor.<br />

İhracat yapılan bölgelerin başında Türki<br />

Cumhuriyetler, Afrika, Balkanlar, Asya ve<br />

Ortadoğu geliyor. Ağırlıklı olarak bina ve<br />

sanayide kullanılan yalıtım ürünlerinin<br />

ihracatını gerçekleştiren İzocam bu ürünlerin<br />

dışında ayrıca İklimlendirme (ısıtma,<br />

soğutma ve iklimlendirme) sektörüne<br />

yönelik ürünlerin de ihracatını yapıyor.<br />

İhracatı 600.000 m³’ü aşan İzocam, Orta<br />

Doğu İklimlendirme sektörünün en önemli<br />

üreticisi konumunda.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 65


“Her yıl yüksek üretim, satış ve verimlilik sağlayarak<br />

sürdürebilir bir büyüme sağlıyoruz”<br />

“55 yıldır ulaştığımız başarılı sonuçları ve lider konumumuzu, yeni amiral gemimiz<br />

olan Dilovası fabrika yatırımının tamamlanmasıyla dünyaya örnek olacak bir seviyede<br />

sürdüreceğiz. Ytong’un ülkemizde enerji verimli yapılaşmaya ve binalarda güvenli ısı<br />

yalıtımının yaygınlaşmasına katkıları artarak sürecek...”<br />

Uluslararası bir marka ve ürün olan<br />

Ytong’u,1963’ten bu yana Türk inşaat<br />

sektörünün hizmetine sunmakta olan<br />

Türk Ytong, dünyanın sayılı üreticileri<br />

arasında yer almakta. Üstün ısı yalıtımı,<br />

kolay işlenebilirlik ve çevre dostu olma<br />

özellikleri taşıyan ürünleriyle güvenli ve<br />

modern yapılaşmaya yön veren firma,<br />

uluslararası bir bilinirliğe ve saygınlığa da<br />

sahip.<br />

Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel<br />

ile önümüzdeki yıla dair beklentileri ve<br />

planları üzerine bir röportaj çalışması<br />

gerçekleştirdik.<br />

Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />

hakkında kısaca bilgi verir<br />

misiniz?<br />

Türk Ytong olarak 55 yıldır inşaat sektörüne<br />

üstün kaliteli malzemeler ve hizmetler<br />

sunuyoruz. İstanbul, Kocaeli, Tekirdağ, Antalya<br />

ve Bilecik’te bulunan fabrikalarımız<br />

ve Gaziantep’deki iştirakimiz ile güvenli<br />

ve modern yapılaşmaya yön veriyoruz.<br />

Duvar blokları ve duvar panelleri, çatı-döşeme<br />

plağı ve sıva malzemelerini, Multipor<br />

markası altında ise ısı yalıtım ürünlerimizi<br />

tüketicilerle buluşturuyoruz. Hafiflik, deprem<br />

dayanımı, yangın güvenliği, üstün ısı<br />

yalıtımı, kolay işlenebilirlik ve çevre dostu<br />

olma özellikleri taşıyan ürünleriyle Ytong,<br />

sektörde birçok ilke imza atmış, Türk inşaat<br />

sektörünün modern bir anlayış ile yönlenmesine<br />

öncülük etmiş bir markadır. Ortağımız<br />

Alman Ytong öncülüğünde önemli<br />

Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz. Bu çalışmalarımızla,<br />

ürünlerimizin kullanıldığı yapıları,<br />

ısı yalıtımı, yangın ve deprem güvenliğinde<br />

çok üst düzey çözümlerle buluşturuyoruz.<br />

Ytong, güvenli, kaliteli, çevreci yapılaşma<br />

ve duvar denildiğinde akla ilk gelen yapı<br />

malzemesidir. Türkiye’de enerji tasarrufu,<br />

deprem ve yangın güvenliği gibi alanlar-<br />

66<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Dosya<br />

daki inovatif özellikleri sayesinde yapılarda<br />

konforlu, güvenli ve ekonomik bir yaşamın<br />

temel taşı haline gelmiştir. Bu, hepimiz için<br />

gurur verici ve sorumluluğu bir o kadar büyük<br />

bir başarıdır.<br />

2018 yılı sizin için nasıl bir yıl<br />

oldu? Kısa bir değerlendirme<br />

alabilir miyiz?<br />

Türk Ytong olarak her yıl yüksek üretim,<br />

satış ve verimlilik sağlayarak sürdürebilir<br />

bir büyüme sağlıyoruz. 2018 yılında üretim<br />

kapasitemiz ve satışlarımızla sektör liderliğini<br />

sürdürürken, 50 milyon euro yatırımla<br />

Dilovası tesislerimizi hayata geçirdik. 29<br />

Ekim tarihinde deneme üretimlerine başladığımız<br />

Dilovası Fabrikamız gazbeton sektörünün<br />

küresel gelişiminde bir kilometre<br />

taşı olacak. Bu tesiste bir Ar-Ge Merkezi<br />

ve Ytong Akademi Eğitim Merkezi de yer<br />

alacak. Fabrikamız tam kapasite üretime<br />

başladığında 100 kişiye doğrudan, 250 kişiye<br />

dolaylı, toplamda 350 kişiye iş imkânı<br />

sağlayacağız.<br />

Bununla birlikte enerji verimliliği, yangın<br />

güvenliği ve yönetmeliğe uygunluk gibi<br />

konularda tüm beklentilere yanıt verebilen<br />

Multipor Isı Yalıtım Levhası, yüzde 100<br />

yanmaz özelliğe sahip bir ürün olması ve<br />

pratik uygulama özelliği nedeniyle 2018<br />

yılında da büyük bir talep ve ilgi gördü.<br />

2016’da başladığımız Multipor üretimini,<br />

bu yıl tamamladığımız yeni kapasite artış<br />

yatırımıyla ikiye katladık.<br />

2018’de Türkiye’de meydana gelen kur<br />

dalgalanmalarının inşaat sektörünü ciddi<br />

şekilde etkilediği bir gerçek. Bu dalgalanma<br />

kontrol altına alınmış durumda. Sağduyu<br />

ve karşılıklı güven ile daha da iyi<br />

duruma geleceğimize eminim. Unutmamamız<br />

gereken önemli nokta ise Türkiye’nin<br />

bir deprem ülkesi olduğu gerçeğidir. Türkiye<br />

bu konuda risk altındadır. Maalesef<br />

mevcut konut kalitemizin iyi olmadığı ve<br />

iyileştirilmesi gerektiğini hepimiz biliyoruz.<br />

Bu nedenle uzun yıllar yapılaşmaya açık,<br />

üst ve alt yapı projelerinin devam etmesi<br />

gerekiyor.<br />

Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da<br />

yurtdışında yeni yatırımlarınız<br />

olacak mı?<br />

Gökhan Erel / Türk Ytong Sanayi A.Ş. Genel Müdürü<br />

Deneme üretimlerine başladığımız yeni<br />

fabrikamızda devam eden yatırımlarımız<br />

olacak. Özellikle endüstriyel yapılar,<br />

AVM, depo ve lojistik yatırımlarda kullanılan<br />

büyük ebatlı donatılı ürünlerimiz için<br />

bu fabrikada yepyeni bir teknolojiyle 100<br />

bin metreküp kapasiteli bir üretim için son<br />

hazırlıklar tamamlanıyor. Bunun yanında<br />

toz ürünlerle ilgili de bir üretim hattı kuruyoruz.<br />

<strong>2019</strong> yılı beklentileriniz ve<br />

planlarınızı genel hatlarıyla<br />

paylaşmak ister misiniz?<br />

55 yıldır ulaştığımız başarılı sonuçları ve<br />

lider konumumuzu, yeni amiral gemimiz<br />

olan Dilovası fabrika yatırımının tamamlanmasıyla<br />

dünyaya örnek olacak bir seviyede<br />

sürdüreceğiz. Ytong’un ülkemizde<br />

enerji verimli yapılaşmaya ve binalarda<br />

güvenli ısı yalıtımının yaygınlaşmasına<br />

katkıları artarak sürecek.<br />

<strong>2019</strong> yılı ülke ekonomisi ve özellikle inşaat<br />

sektörü açısından belirsizliklerle<br />

dolu bir görünüme sahip. Buna ve sektörümüzdeki<br />

artan daralma beklentisine<br />

rağmen Ytong olarak tedbirlerimizi aldık,<br />

bütçemizi artış öngörüsüyle hazırladık.<br />

Müşterilerimizin markamıza, ürün ve hizmetlerimize<br />

duyduğu güvene ve iş ortaklarımızla<br />

kurduğumuz prensipli ve güçlü<br />

çalışma sistemine güveniyoruz. Bu olumsuz<br />

ortamın getireceği zorlukları birkte<br />

göğüsleyerek, hep birlikte aşacağımıza<br />

inancımız tam. Türk toplumunun örnek<br />

dayanışma ve işbirliği ruhuna, çalışkanlığına<br />

inanıyor ve güveniyoruz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 67


Sektörel<br />

Türkiye’de ilk kez Penthouse bir daire<br />

sanat eserine dönüşüyor<br />

Türk çağdaş sanatının tanınmış isimlerinden Sevincy inşaat halindeki penthouse daireyi<br />

‘42 Maslak Dream Penthouse’ adıyla fonksiyonel bir sanat eseri olarak tasarlamaya<br />

başladı...<br />

Sanat dünyasının en prestijli ‘artist in residence’<br />

programını 42 Maslak’a taşıyan<br />

ünlü sanatçı, dairenin en çarpıcı eserini<br />

Filli Boya’nın epoksi boyaları ile zeminde<br />

oluşturuyor. Filli Boya sponsorluğunda<br />

gerçekleşen sanat projesi ile Filli Boya’nın<br />

epoksi zemin boyası da dev bir<br />

esere dönüştü.<br />

Kaliteli ürünleri ve sınırsız renk seçenekleriyle<br />

yaşam alanlarında estetik standartları<br />

yükselten Filli Boya, renkleri ve<br />

renk etkisini kullanarak insan hayatına<br />

değer veren projeleri hayata geçirmeye<br />

devam ediyor. İstanbul’un zirvesinde, sınırların<br />

ötesinde bir hayat vaat eden, şehrin<br />

muhteşem manzarası ile dikkat çeken<br />

42 Maslak Dream Penthouse projesi yaratıcı<br />

ve inovatif fikirlerin açığa çıkması<br />

açısından oldukça verimli olan ‘Artist in<br />

residence’ sanat programını Türkiye’de<br />

ilk kez gerçekleştiriyorlar. Sevincy’nin<br />

üzerinde çalıştığı proje bittiğinde dev bir<br />

su yüzeyi üzerine konumlanan bir yaşam<br />

alanı hissi yaratacak.<br />

Sevincy eserini bu sözlerle<br />

tanımlıyor:<br />

‘İnsanların zeminle sıra dışı bir bağ kurduğu,<br />

üzerindeki herşeyi cam gibi yansıtan<br />

bu eserimde suyun berraklığını ve<br />

zerafetini yansıtmaya çalıştım. Temas etmek<br />

hatta üzerinde yatma isteyeği uyandıran<br />

bu resme ayakkabıyla basmaya<br />

kıyamıyorsunuz.’ Şubat <strong>2019</strong>’da bitmesi<br />

beklenen sanat projesinin sanat severler<br />

tarafından yoğun bir ilgiyle karşılanması<br />

bekleniyor.<br />

68<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Rock Serisi<br />

60x120 cm Teknik Porselen


GF Hakan Plastik<br />

2018 yılını büyüyerek noktaladı<br />

GF Hakan Plastik, Teknoloji ve Eğitim Merkezi’nde sektör yayınları temsilcileri ile bir araya<br />

geldi. GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler ve Pazarlama<br />

Müdürü Candan Mumcuoğlu ev sahipliğinde gerçekleşen buluşmada 2018 yılının genel bir<br />

değerlendirmesi yapıldı.<br />

25 Aralık 2018, Salı günü düzenlenen<br />

basın toplantısında sektör yayınlarının<br />

temsilcilerini ağırlayan GF Hakan Plastik<br />

Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan<br />

Besler, gösterdikleri ilgiden dolayı<br />

teşekkürlerini iletti. Pazarlama Müdürü<br />

Candan Mumcuoğlu ile birlikte konuklarını<br />

karşılayan Batuhan Besler konuşmasına<br />

2018 yılının genel bir değerlendirmesinde<br />

bulunarak başladı.<br />

2018 yılının özellikle yılın ikinci yarısında<br />

kurlardaki yükseliş ve dalgalanmanın<br />

tüm sektörleri etkilediğini; ancak inşaat<br />

malzemeleri sektörünün hem maliyetlerin<br />

yükselmesi hem de finansal sıkıntıların<br />

daha derinden yaşanması sebebi ile diğer<br />

sektörlere oranlara daha fazla etkilendiğini<br />

belirtti. Besler, “ Bu etkiyi 2018’in inşaat<br />

büyüme rakamlarında da açık şekilde<br />

görüyoruz. Uzun bir aradan sonra sektör<br />

negatif büyüme verdi. 2018 yılını eksi<br />

%1-%1,5 seviyesinde bitireceğini ön görüyoruz.<br />

<strong>2019</strong> yılında da inşaat pazarında<br />

negatif büyüme devam edecek gibi görünüyor.<br />

Bu zorlu dönemde ihracat, Türkiye<br />

ekonomisinin otomotiv ve tekstilden sonra<br />

üçüncü büyük sektörü olan inşaat için de<br />

nefes aldıran kanal oldu” dedi.<br />

Yüzde 14’ün üzerinde büyüme<br />

2017 buluşmasında, 2018 yılında yüzde<br />

10 büyüme hedeflediklerini hatırlatan<br />

Besler, böyle zor bir dönemde hedeflerinin<br />

üzerinde bir grafik sergileyerek yüzde<br />

14’ün üzerinde bir büyüme gerçekleştirdiklerini<br />

kaydetti.<br />

Besler konuşmasında, “GF Hakan Plastik<br />

olarak tüm bu gelişmeleri yakından izledik<br />

ve tabii ki etkilerini hissettik. Bununla beraber<br />

2018 yılını genel olarak iyi geçirdiğimizi<br />

söyleyebiliriz. 2018 için koyduğumuz<br />

bütçeyi ilk 11 ayda tamamladık. Bu kadar<br />

zor bir yılda bile bu şekilde bir performans<br />

göstermek kolay değil. Bunun birçok sebebi<br />

var. Biz üretimden, satışa, insan kaynağından,<br />

pazarlama ve finansa tüm faaliyetlerimizi<br />

üzerine kurduğumuz sağlam<br />

temelimiz ile 2018’i hem iç pazarda hem<br />

de ihracatta büyüyerek geçirdik. 2018<br />

büyüme rakamımız yüzde 14’ün üzerinde<br />

gerçekleşti.<br />

Kurulduğumuz günden bu yana kendimizi<br />

plastik boruda “kalite ve güven” ile bir<br />

araya koyuyoruz. Türkiye’de 50 yılı aşkın<br />

geçmişimizde, dünyada ise GF olarak 200<br />

yıllık geçmişimiz ile kullanıcılarımız için<br />

yaşam konforunu artıran yenilikçi ürünler<br />

sunmayı kendimize ilke edindik. Plastik<br />

boru sektöründe üstyapı ve altyapı alanlarında<br />

sunmuş olduğumuz ürün ve hizmetlerimizle,<br />

geniş bayi ağımızla her zaman<br />

müşterilerimizin ihtiyaçlarına en doğru,<br />

en hızlı ve en kolay şekilde ulaşabilmesi<br />

için çalışmalarımıza aralıksız devam ettik.<br />

Bu süreçte ülkemizin yaşamış olduğu en<br />

sıkıntılı dönemlerde bile, yatırımlarımızı,<br />

araştırmalarımızı, üretimimizi ve ürün tedariğimizi<br />

ara vermeden sürdürmeyi de bir<br />

görev bildik. Bu vesile ile karşılıklı güven<br />

70<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Sektörel<br />

Batuhan Besler / GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı<br />

ve bağlılık duygusu içinde her zaman bizimle<br />

birlikte olan, destekleyen iş ortaklarımıza<br />

ve kullanıcılarımıza da teşekkürlerimizi<br />

sunmak istiyorum” dedi.<br />

İhracat, en önemli konu başlığı.<br />

2018 yılında iç pazarda gerçekleştirilen<br />

kampanyalar, proje takipleri gibi çalışmalarla<br />

sektör genelinde yaşanan daralmaya<br />

rağmen büyüme kaydettiklerini ifade<br />

eden Batuhan Besler, ihracat pazarında<br />

da önemli çalışmalar yürüttüklerini söyledi:<br />

“2018 yılı boyunca 9 fuara katılım gerçekleştirdik.<br />

Fuar katılımlarının ihracat pazarlarımızda<br />

bize yeni fırsatlar açtığını düşünüyoruz.<br />

2018 yılında ihracatta bir önceki<br />

yıla göre büyüme kaydettik. Halen tam<br />

olarak istediğimiz seviyeye gelemesek de<br />

önemli gelişmeler sağladık. <strong>2019</strong>’da da bu<br />

çalışmalarımıza devam edeceğiz. İhracat<br />

<strong>2019</strong> içinde de en önemli konu başlığımız<br />

olacak. Hem GF satış şirketleri üzerinden<br />

yaptığımız ihracatı hem de doğrudan ihracatımızı<br />

büyütmeyi hedefliyoruz. Yurtiçi<br />

pazarda ise mevcut iş ortaklarımız ile işimizi<br />

geliştireceğiz. Hem bizim için hem<br />

de iş ortaklarımız için finansal istikrar en<br />

yakından takip edeceğimiz konu olacak.”<br />

Verimlilik ve müşteri memnuniyeti<br />

Müşterilerine verdikleri hizmet kalitesini artırabilmek<br />

adına stok yönetim sistemi yatırımı<br />

yaptıklarını belirten Besler, bu konuda<br />

şunları söyledi: “WMS depo yönetim sistemini<br />

hayata geçirerek stok yönetimi ve lojistik<br />

konusunda verimliliği artırmayı sağladık.<br />

Doğru verilerle yönetim sayesinde müşteri<br />

memnuniyetini de üst seviyelere taşımayı<br />

hedefliyoruz. Öncelikli olarak Çerkezköy<br />

tesislerinde hayata geçirilen, 75.000 m²<br />

alanı ve mevcut ERP sistemiyle entegre<br />

edilen sistem, çok katlı depolama, ürün<br />

toplama ve sevkiyat aşamalarında kullanılan<br />

barkod el terminalleri<br />

ile destekleniyor. El terminalleri<br />

ile hızlı bir şekilde uzak mesafeler<br />

taranarak barkod okuması yapılabiliyoruz.<br />

Yine terminallerin üzerinde bulunan kamera<br />

ile anlık olarak ürünlerin, palet ve raflardaki<br />

ya da araç yüklemelerindeki durum<br />

fotoğraflarının alınması mümkün oluyor.<br />

Ayrıca üretimden gelen ürünlerin yenilenen<br />

raf sistemlerine kaldırılmasına, sevkiyatta<br />

yükleme sürecine kadar birçok noktada kalite<br />

kontrol süreçleri de takip edilebiliyor”.<br />

Tüm çalışmaların merkezinde<br />

“insan” var.<br />

2018 yılı içerisinde şirket bünyesinde<br />

gerçekleştirilen çalışmalara da değinen<br />

Batuhan Besler, yapılan tüm çalışmaların<br />

merkezine “insan”ı koyduklarını ifade etti.<br />

Gerek iş yerinde, gerek iş ilişkilerinde gerekse<br />

kullanıcı noktasında her zaman insanın<br />

önemine dikkat ettiklerini söyledi:<br />

“Her ne kadar dijitalleşme hayatımızın bir<br />

parçası olsa da biz insan faktörünün çok<br />

önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle<br />

tüm çalışmalarımızı planlarken bunu<br />

göz önünde bulunduruyoruz. İç organizasyonlarımızda<br />

insan kaynağımızın eğitimi<br />

konusuna özen gösteriyoruz, bu nedenle<br />

yıl içerisinde farklı eğitimler düzenledik.<br />

Tüm dünyada uygulanan Etkili İnsanların<br />

7 Alışkanlığı programımızı 2017 yılı içerisinde<br />

başlatmıştık; 2018 yılında da sürdürdük.<br />

Bununla beraber “Değer Temelli Satış”<br />

ve “Tasarım Odaklı Düşünce” eğitimleri<br />

ile müşterilerimizin ihtiyaçlarını daha doğru<br />

anlama ve onlar için daha yenilikçi ürün<br />

ve hizmetler geliştirmeye odaklandık.<br />

Üzerinde önemle durduğumuz bir diğer<br />

konu İş Sağlığı ve Güvenliği. ISG Haftası<br />

boyunca bir dizi etkinlik düzenlendik<br />

ve bu konudaki farkındalığımızı artırmaya<br />

çalıştık. İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin<br />

yanı sıra çalışanlar arasında konunun<br />

önemine birebir dahil olarak kavramaları<br />

açısından çeşitli etkinlikler, toplantılar, acil<br />

durum tatbikatları ve yarışmalar yaptık.<br />

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da İSG’nin<br />

önemini vurgulayabilmek için çalışanlarımızın<br />

çocukları arasında ISG konulu video<br />

yarışması düzenlendik ve dereceye giren<br />

çocuklarımızı ödüllendirdik.<br />

<strong>2019</strong> için yeni planlar<br />

Batuhan Besler, konuşmasının sonunda<br />

<strong>2019</strong> yılına yönelik çalışmalarına değindi:<br />

“Ürün gamı ile ilgili çalışmalarımız da kesintisiz<br />

devam ediyor. Büyük ve hızlı kentleşme<br />

nedeni ile giderek üzerinde hassasiyetle<br />

durulmaya başlayan gürültü kirliliği,<br />

konutlardan okullara, otellerden ofislere<br />

her alanda kişileri fiziksel ve ruhsal yönde<br />

olumsuz etkileyen toplumsal bir sorun olarak<br />

karşımıza çıkıyor. <strong>Yapı</strong>larda, toplumun<br />

ve bireyin yaşam kalitesini artıracak ses<br />

yalıtımı sağlayan ürünlerin kullanımı bu<br />

nedenle daha da önem kazanıyor. GF Hakan<br />

Plastik’in tescilli ürünü ve Türkiye’nin<br />

ilk sessiz borusu SILENTA PREMIUM,<br />

mükemmel ses yalıtımı ile binalar için ideal<br />

koşulları oluşturuyor. Ancak biz bu konuyu<br />

bir adım daha ileriye götürme konusunda<br />

çalışmalarımızı sürdürüyoruz. <strong>2019</strong> yılı<br />

içinde daha detaylı olarak yeni ürünlerimizden<br />

bahsediyor olacağız.<br />

<strong>2019</strong> yılı kolay bir yıl olmayacak. Buna rağmen<br />

<strong>2019</strong> yılı için yaklaşık %15 oranında<br />

bir büyüme hedefliyoruz. İhracatta hedef<br />

ülkelerimiz Avrupa’da; İspanya, Almanya,<br />

İngiltere ve Polonya, Ortadoğu ve Kuzey<br />

Afrika olacak. Çalışmalarımızı buna göre<br />

planlıyoruz. Bu nedenle yurtdışı fuar katılımlarımız<br />

devam edecek. Yurt içinde bu yıl<br />

ilk kez SODEX Fuarı’nda yerimizi alacağız.<br />

2018 yılında hem GF Hakan Plastik Eğitim<br />

ve Teknoloji Merkezi’nde hem de yurtiçi ve<br />

ihracat bölgelerinde yaptığımız eğitimlerle<br />

1.200 kişiye ulaştık. Her geçen yıl üzerine<br />

koyarak ilerlediğimiz eğitim ve teknik destek<br />

çalışmalarımız da <strong>2019</strong> yılında devam<br />

edecek. Önümüzdeki yıl çok daha önemli<br />

ve yapısal çalışmalar yapmak istiyoruz.”<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 71


Bölgenin en önemli güneş enerjisi<br />

santrali Kayseri’de açıldı<br />

Teknoloji devi Panasonic - Seferoğlu Elektrik imzası taşıyan ve Panasonic ürünleri<br />

kullanılan dünyadaki en büyük çatı projesi olarak ifade edilen, Kayseri Mobilyacılar<br />

Yenilenebilir Enerji Kooperatifi Güneş Enerjisi Santrali’nin ilk faz açılışı gerçekleştirildi.<br />

Sektörel<br />

En verimli güneş paneli olarak bilinen HIT<br />

güneş enerjisi teknolojisinin mucidi, teknoloji<br />

devi Panasonic, ülkemizde önemli<br />

bir projeye imza attı. Kayseri Mobilyacılar<br />

Yenilenebilir Enerji Kooperatifi Güneş<br />

Enerjisi Santrali’nin ilk fazı açıldı. Yatırımı<br />

planlayan, gerçekleştiren, işletme ve bakımını<br />

üstlenen Seferoğlu Elektrik tarafından<br />

verilen bilgilere göre; kooperatifin<br />

açılışı yapılan ilk fazı yılda 7,5 GWh elektrik<br />

üretimi ile tesislerin gündüz tüketiminin<br />

yüzde 30’unu karşılayacak. Proje için 18<br />

bin adet 325 W panel yerleştirilerek 36 bin<br />

m2 çatı alanında 5,8 MWp kurulu güce<br />

ulaşıldı. Yine Seferoğlu Elektrik’in verilerine<br />

göre projenin toplam yatırım tutarı ise<br />

7.2 milyon dolar olurken, açılışı yapılan<br />

proje ile Yenilenebilir Enerji Kooperatifi<br />

hem enerji tasarrufu sağlayacak hem de<br />

22 bin 294 adet ağaç kurtarmış olacak.<br />

Panasonic HIT ürününün kullanıldığı dünyadaki<br />

en büyük çatı projesi olma özelliğini<br />

taşıyan bu güneş enerjisi uygulaması,<br />

aynı zamanda Türkiye çapındaki en büyük<br />

çatı projelerinden biri olup, Türkiye’nin ilk<br />

Yenilenebilir Enerji Kooperatifi projesi ve<br />

yine ülkemizin 743 KOBİ üyeli ilk çok ortaklı<br />

GES projesi olarak da dikkat çekiyor.<br />

Çatılarda Seferoğlu Elektrik tarafından<br />

planlanan GES projesi tamamlandığında<br />

tesis gücü 35 MWp’e ulaşacak.<br />

“Proje, dünyaya da örnek<br />

olacak…”<br />

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Seferoğlu<br />

Elektrik Genel Müdür Yardımcısı Murat<br />

Seferoğlu “Panasonic ortaklığında gerçekleştirdiğimiz<br />

bu projenin, sadece ülkemize<br />

değil dünyaya da örnek olacağını düşünüyorum.<br />

Türkiye’nin güneş enerjisi gibi yenilenebilir<br />

enerji kaynaklarına yönelmesi<br />

çok önemli. Gerçekleştirilen proje birçok<br />

alanda ilk oldu. İnanıyorum ki bunu başka<br />

GES projeleri de izleyecektir.” şeklinde<br />

konuştu.<br />

“Türkiye önemli ve potansiyeli<br />

yüksek bir ülke…”<br />

Panasonic Eco Solutions Türkiye Genel<br />

Müdürü Tatsuya Kumazawa ise “Panasonic<br />

olarak şu ana kadar güneş enerjisi çalışmaları<br />

kapsamında; Türkiye’nin en büyük<br />

güneş takip sistemli tesislerinden olan<br />

4,6 MW’lık ve Enerji Bakanlığı’ndan enerji<br />

verimliliği ödülü almış 500 kWp’lık çatı<br />

santrallerinin yapımını başarıyla tamamladık.<br />

Kayseri’de bulunan, Türkiye’nin ilk<br />

yenilenebilir enerji kooperatifine ait 5,8<br />

MWp’lık çatı projesi de Panasonic’in gücünü<br />

ve teknolojisini ortaya koyduğumuz<br />

bir başka değerli proje oldu. Çatı ve arsa<br />

üzerine kurulu farklı şehirlerde farklı tip<br />

projelerde de Panasonic ürünleri tercih<br />

edilmeye devam ediyor. Güneş enerjisi<br />

alanında 43 yıllık Ar-GE tecrübemizle, 25<br />

yıllık ürün performans garantisi veriyoruz.<br />

Türkiye bizim için önemli ve potansiyeli<br />

yüksek bir ülke. Avrupa’nın en güneyinde<br />

bulunmakla beraber Türkiye, güneş<br />

potansiyeli açısından günde ortalama 7,2<br />

saat, yılda ise 2 bin 650 saat güneşlenme<br />

saatine sahip durumda. Bu sıcak ve güzel<br />

ülkeye daha birçok güneş enerjisi projeleri<br />

kazandırmayı diliyorum.” dedi.<br />

72<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Sektörel<br />

Kordsa, Dördüncü Sürdürülebilirlik<br />

Raporunu Yayımladı<br />

“Yaşamı Güçlendirme” misyonuyla faaliyet gösteren Kordsa, 2017 yılında sergilediği<br />

sosyal, ekonomik ve çevresel performansını inceleyen dördüncü Sürdürülebilirlik<br />

Raporu’nu yayımladı. Kordsa, bu rapor aracılığıyla paydaşları için ekonomiye, çevreye<br />

ve topluma etkilerini yönetme konusunda attığı ölçme, izleme ve iyileştirme adımlarını<br />

değerlendirme imkanı da sunuyor.<br />

Lastik ve inşaat güçlendirme ile kompozit<br />

teknolojileri pazarlarının global<br />

oyuncusu olarak Amerika’dan Asya<br />

Pasifik’e kadar geniş bir coğrafyada<br />

hizmet veren Kordsa, “Yaşamı Güçlendirme”<br />

misyonu ile müşterileri, çalışanları,<br />

paydaşları ve içinde yer aldığı<br />

toplumlara katma değeri yüksek yenilikçi<br />

güçlendirme çözümleri sunarak<br />

sürdürülebilir değer yaratmayı hedefliyor.<br />

Kordsa’nın dördüncü Sürdürülebilirlik<br />

Raporu da şirketin faaliyet gösterdiği<br />

4 kıtadaki tesislerindeki Ar-Ge<br />

çalışmalarını, yenilikçi ürün, teknoloji<br />

ve proseslerini ayrıntılı olarak ele alırken,<br />

tedarikçi ve müşteri ilişkilerini<br />

detaylı olarak inceliyor ve enerji emisyonu,<br />

atık ve su yönetimi ile biyolojik<br />

çeşitlilik konularında gerçekleştirdiği<br />

çalışmalar hakkında ayrıntılı bilgi sunuyor.<br />

Raporda Kordsa, sürdürülebilir büyüme<br />

için 2017 yılı içerisinde yaptığı<br />

yatırımlara da yer verdi. 2016 yılında<br />

devreye alınan Türkiye’nin ilk sanayi-üniversite<br />

iş birliği modeli olan Kompozit<br />

Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi<br />

yatırımı ardından Kordsa, 2018<br />

yılında sürdürülebilir bir gelecek için<br />

büyük önem taşıyan kompozit teknolojisi<br />

yatırımlarına, Amerika’da yapılan<br />

iki büyük satın alma ile devam etti. Ticari<br />

havacılık sektörüne ileri kompozit<br />

malzemeler sağlayan Fabric Development<br />

Inc. (FDI), Textile Products Inc.<br />

(TPI) ve Advanced Honeycomb Technologies<br />

şirketlerini 100 Milyon ABD<br />

doları yatırım ile satın alırken lastik ve<br />

inşaat güçlendirme alanlarında da yatırımlarına<br />

devam etti.<br />

Ar-Ge’yi ve inovasyonu iş süreçlerinin<br />

temeline koyan Kordsa, 2017 yılında<br />

Ar-Ge çalışmaları kapsamında toplam<br />

patent portföyünü yaklaşık %60<br />

oranında artırarak kapayan ve devam<br />

eden projelere 2017 yılında 75 milyon<br />

TL bütçe ayıran Kordsa, yenilikçi<br />

ürünlerden 45 milyon ABD doları satış<br />

geliri elde etti. 2017 yılında, emisyon<br />

yönetimi, atık geri dönüşümü, atık<br />

bertarafı, danışmanlık ve eğitim alanlarında<br />

olmak üzere yaklaşık 200 bin<br />

ABD Doları tutarında çevresel yatırım<br />

yapan Kordsa, malzemelerin yeniden<br />

kullanımı sonucunda 1,21 Milyon ABD<br />

doları tasarruf sağladı.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 73


Schneider Electric<br />

APC NetShelter kabinleri ve mikro veri merkezleri<br />

Cisco tarafından sertifikalandırıldı<br />

Sektörel<br />

NetShelter SX ürün grubu, Darbeye Dayanıklı<br />

Paketlemesi ile önceden yapılandırılmış<br />

13 SKU ve APC fiziksel altyapısının<br />

tamamı ile önceden entegre edilmiş Micro<br />

Data Center Xpress SX 24U ve 42U gibi<br />

konfigürasyon ve siparişe göre mühendislik<br />

fabrika süreçleri ile binlerce kişiselleştirme<br />

seçeneği içeriyor. Bu kapsamda tüm<br />

bu ürünlerin, Cisco UCS sunucuları ile birlikte<br />

önceden entegre edilmiş bir paket olarak<br />

dünya çapında gönderimi onaylandı.<br />

Sertifikasyonun tüm ürün grubunu kapsamasına<br />

dair açıklama yapan Schneider<br />

Electric IT Bölümü’nden Dave Johnson<br />

“Bu sertifika müşterilerimiz için çok önemli<br />

çünkü milyonlarca dolarlık ekipman bulunan<br />

ürün sevkiyatının sertifikalandırıldığını<br />

garanti ediyor. Schneider Electric olarak<br />

müşterilerimize birlikte, edge’in yapı taşları<br />

olan en yüksek kalitede birleşik çözümler<br />

sağladığımızdan emin olmak için Cisco’yla<br />

olan iş birliğimize önem veriyoruz” dedi.<br />

Cisco UCS, birleşik altyapı alanında lider<br />

olarak biliniyor ve Cisco’nun Hyperconverged<br />

çözümü HyperFlex ile birlikte NetApp<br />

FlexPod, Dell | EMC VBLOCK, IBM VersaStack,<br />

Pure Storage FlashStack ve Microsoft<br />

Azure Stack için temel oluşturuyor.<br />

Sertifika ile bu birleşik altyapıların tamamı<br />

Darbeye Dayanıklı Ambalajlı APC NetShelter<br />

SX kabinlerinde nakliye edilebiliyor.<br />

IT Kanal Partnerleri ve Sistem<br />

Entegratörleri için Yüksek Fayda<br />

APC’nin sunduğu birleşik Mikro Veri Merkezi<br />

çözümü, IT kanalı iş ortakları için, entegrasyon<br />

süreci sırasında kutudan çıkarmaya,<br />

kurmaya ve yapılandırmaya gerek<br />

olmadığından değerli entegrasyon taban<br />

alanı ve zaman açısından tasarruf sağlıyor.<br />

Bu kapsamda Tech Data Yakınsama ve<br />

Veri Merkezi Çözümleri Müdürü Maghen<br />

Hannigan, “Tech Data, APC NetShelter SX<br />

ürünleri için bu sertifikanın genişletilmiş<br />

olmasından ötürü oldukça heyecanlı çünkü<br />

test etme ve paketlemenin en yüksek<br />

kalite standartlarını karşıladığını kendi deneyimlerimizden<br />

biliyoruz. Bu, bize, kanal<br />

ortaklarımızın dağıtım süresi ve maliyetten<br />

tasarruf etmelerini sağlayarak birleşik<br />

veri merkezi çözümleri için sağladığımız<br />

değeri artırırken, gerçek bir uçtan uca çözüm<br />

oluşturma yeteneği veriyor” şeklinde<br />

konuştu.<br />

APC Ürünleri, Uluslararası Güvenli Taşımacılık<br />

Derneği 3E Testlerini Geçti<br />

APC’nin sunduğu Darbeye Dayanıklı Ambalajlı<br />

NetShelter SX, standart Uluslararası<br />

Güvenli Taşımacılık Derneği 3E testlerinin<br />

yanı sıra sıkı test prosedürlerine tâbi<br />

tutuldu. Cisco sertifikasını kazanabilmek<br />

için Schneider Electric, ekipmana yerleştirilen<br />

kuvvetleri ve NetShelter’in onları<br />

nemlendirme kabiliyetini ölçerek güvenilir<br />

nakliye sağlamak için test ve analizlere<br />

önemli yatırımlar yaptı.<br />

Cisco UCS Ürün Yönetimi Kıdemli Direktörü<br />

Dan Hanson, “APC by Schneider, Micro<br />

Data Center çözüm alanında mükemmel<br />

iş ortağıdır. İş birliğimiz aracılığıyla, üstün<br />

esneklik, dayanıklılık ve her zamankinden<br />

daha hızlı dağıtım sağlayan dünya standartlarında<br />

edge ve IoT çözümleri sunma<br />

taahhüdümüzü güçlendiriyoruz” dedi.<br />

Farklılaşan Müşteri İhtiyaçları için<br />

Çok Çeşitli Seçenekler<br />

1 milyonun üzerinde satılan dünyanın en<br />

çok yönlü sunucu kabini olan NetShelter<br />

SX ürün ailesi, farklı müşteri ihtiyaçları için<br />

çok çeşitli yüksekliklere, genişliklere ve<br />

derinliklere sahip. Örneğin; tesis dışı dağıtım<br />

uygulamaları için IT yöneticileri taban<br />

alanını daha uzun kabinler ile en üst düzeye<br />

çıkarmak için edge lokasyonlarında<br />

bir dolaba veya bir masanın altına sığabilecek<br />

bir kabine ihtiyaç duyarken, tesiste<br />

ise daha kolay erişim ve bakım için daha<br />

geniş dolaplar tercih edebiliyor. Bu sertifika,<br />

NetShelter SX kabinlerinin Darbeye<br />

Dayanıklı Paketleme ile özelleştirilmesini<br />

de kapsıyor. Böylece müşteriler ve iş ortakları,<br />

gerekli APC aksesuarlarını entegre<br />

etmek veya kabinleri imza renklerde<br />

özelleştirmek gibi katalog dışı işlemler de<br />

yapabiliyor ve sertifikalandırılmış ürün yelpazesinden<br />

güvenle faydalanıyor.<br />

APC şimdi, UCS garantisini geçersiz kılmadan,<br />

APC kabin altyapısında bir Cisco<br />

UCS’yi önceden entegre etmek ve nakliye<br />

etmek, ortaklar için uçtan uca bir çözüm ve<br />

son kullanıcılar için tak ve çalıştır deneyimi<br />

sunmak için daha fazla seçenek sunuyor.<br />

Aynı zamanda Yeniden Kullanılabilir Darbeye<br />

Dayanıklı Paketleme, güvenilir yükleme,<br />

taşıma, boşaltma ve dağıtım için 910<br />

kilograma kadar IT ekipmanıyla donatılmış<br />

kabinleri koruyan endüstri nakliyat standardı<br />

ISTA 3E’yi karşılıyor.<br />

Cisco ve Schneider Electric, bu çoklu çevreyi<br />

yönetebilme yeteneği için, EcoStruxure<br />

IT platformunu Cisco UCS yönetici<br />

entegrasyonu ile birlikte sağlıyor. Böylece<br />

veri yönetimini sadeleşiyor ve güç altyapısının<br />

görünürlüğü iki platform üzerinden<br />

tek bir cam panel ile sağlanıyor.<br />

Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı Bora Tuncer’e,<br />

'Sanayide Teknolojinin Liderleri' ödülü<br />

Gerçekleştirdiği konuşmada, Endüstri 4.0’a yapılan yatırımların<br />

verimlilik, kârlılık ve sürdürülebilirlik merkezli bir rekabet<br />

avantajı sunduğuna dikkat çeken Tuncer; “180 yılı aşkın<br />

köklü bir kurumsal deneyime sahibiz ve bu değeri Endüstri<br />

4.0 dönüşümüne aktarıyoruz. Bugün bir yandan fabrikalarımızda<br />

Endüstri 4.0 yatırımları yaparken bir yandan da sanayi<br />

şirketlerinin dönüşümlerine teknolojimiz ve çözümlerimizle<br />

destek sunuyoruz. Schneider Electric’in globalde 2017 yılı<br />

itibariyle 36 adet akıllı üretim tesisi bulunuyor, 2020’de hedefimiz<br />

ise 100 akıllı üretim tesisine ulaşmak. Bu doğrultuda<br />

Manisa fabrikamızda da önemli çalışmalara imza atıyoruz.<br />

Öte yandan ciromuzun yaklaşık %45’ini oluşturan IoT tabanlı<br />

ürün ve teknolojilerle sanayici ve makine imalatçılarına daha<br />

verimli, daha güvenilir ve daha sürdürülebilir çözümler üreterek,<br />

rekabetçiliklerine katkı sağlıyoruz. Bu sayede de bugün<br />

ülkemizde pek çok iş ortağımızla birlikte Nesnelerin İnterneti<br />

tabanlı dijital dönüşüm ve Endüstri 4.0 hareketinde öncü rol<br />

alıyoruz. Türkiye’de bu dönüşümün yükselebileceği bir altyapı<br />

ve sistemler bütünü sunuyoruz. Yakın iş birliğimiz ile<br />

birlikte daha iyi, daha verimli ve daha güvenli üretimin yeni<br />

yollarını keşfetmeye odaklanıyoruz” dedi.<br />

74<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Sektörel<br />

Akçansa’nın<br />

Biyoçeşitlilik<br />

Proje<br />

Yarışması’nın<br />

kazananları<br />

açıklandı<br />

Türkiye’nin lider yapı<br />

malzemeleri şirketi<br />

Akçansa tarafından maden<br />

sahalarının biyolojik<br />

değerlerini artırmayı<br />

amaçlayan ‘Biyoçeşitlilik<br />

Proje Yarışması’<br />

üçüncü kez Türkiye’de<br />

gerçekleştirildi.<br />

Akçansa’nın, öğrenciler ve akademisyenler<br />

tarafından maden sahalarının biyolojik değerini<br />

artırmayı amaçlayan projeler üretilmesi<br />

ve bu yöndeki farkındalığın artırılması<br />

amacıyla düzenlediği Biyoçeşitlilik Proje Yarışması<br />

üçüncü kez Türkiye’de gerçekleşti.<br />

Finale kalan projeler gerçekleşen ödül töreninde<br />

açıklandı. Yarışmaya tüm Türkiye’den<br />

katılan projeler arasından 5 proje iki farklı<br />

kategoride ödüllendirildi. Finalistler arasında<br />

yer alan Özel Çakabey Koleji öğrencileri<br />

ve danışmanları, projeleri ile Almanya’da<br />

gerçekleşen HeidelbergCement Quarry Life<br />

Awards’de Türkiye’yi temsil etti ve yarışmada<br />

birincilik ödülünün sahibi oldu.<br />

Proje ile taş duvarların veya kuru yüzeylerin<br />

yeşil yaşam alanlarına dönüşmesini sağlayan<br />

dikey bahçeleme tekniği uygulanarak,<br />

kayalık ve verimsiz alanlarda bitki çeşitliliğinin<br />

yeniden kazanılması hedefleniyor.<br />

Yenilikçi ve yaratıcı fikirlerle katılım gösterdiği<br />

Biyoçeşitlilik Proje Yarışması’nın<br />

Bilimsel Araştırma Kategorisi birincileri<br />

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile<br />

İzmir Çakabey Koleji’nin oldu. Öğrenciler,<br />

ödüllerini Akçansa Genel Müdürü Umut<br />

Zenar ve yarışmanın jüri üyesi Ediz Hun’un<br />

elinden aldı. İkinciliği ise Sosyal Fayda kategorisinde<br />

Çanakkale Doğa Koleji ile Çanakkale<br />

Onsekiz Mart Üniversitesi aldı.<br />

Yarışmanın mansiyon ödülü ise Çanakkale<br />

Onsekiz Mart Üniversitesi’nin oldu.<br />

Zenar: “Biyoçeşitlilik yönetimini sürdürülebilirlik<br />

stratejisi kapsamında öncelikli 6 konudan<br />

biri olarak belirledik”<br />

Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar, Akçansa<br />

olarak sürdürülebilirliği, sosyal,<br />

çevresel ve ekonomik boyutlarıyla ele<br />

aldıklarını belirterek “Biyolojik çeşitliliğin<br />

korunması ve ekosistem yönetimi, sektörümüzün<br />

geleceği adına kilit role sahip.<br />

Akçansa olarak bu bilinç ve stratejiyle çalışarak,<br />

biyoçeşitlilik yönetimini sürdürülebilirlik<br />

stratejisi kapsamında öncelikli 6<br />

konudan biri olarak belirledik ve 2020 sürdürülebilirlik<br />

hedeflerimiz arasına aldık.”<br />

dedi.<br />

Zenar, gençlerin fikirlerine ve bakış<br />

açılarına her zaman önem veren bir<br />

şirket olduklarının altını çizerek;<br />

“Akçansa’nın önemli özelliği de gençlerin<br />

fikirlerini, bakış açılarını önemseyen, onlara<br />

kulak veren ve yaratıcılıklarını destekleyen<br />

bir şirket olması... Maden sahaların<br />

biyolojik değerlerini artırmak için düzenlediğimiz<br />

bu yarışma da bunun güzel bir kanıtı”<br />

sözlerine yer verdi.<br />

Yılmaz: “Genç öğrencilerin,<br />

akademisyenlerin yenilikçi<br />

fikirlerini desteklemekten gurur<br />

duyuyoruz”<br />

Akçansa İnsan Kaynakları Genel Müdür<br />

Yardımcısı Berrin Yılmaz, “Akçansa olarak<br />

geleceğimizi emanet ettiğimiz gençlerimizi<br />

önemsiyor, fikirlerinden ilham alıyor ve onları<br />

geleceğin liderleri, geleceğin yetenekleri<br />

ve geleceğin Akçansalıları olarak görüyoruz.<br />

Ülkenin kalkınmasında önemli rol<br />

üstlenecek gençlerin dünyasını anlamak,<br />

bakış açılarını görmek için farklı projeler<br />

gerçekleştiriyoruz. Bunlardan biri de Biyoçeşitlilik<br />

Proje Yarışması… Genç öğrencilerin,<br />

akademisyenlerin yenilikçi fikirlerini<br />

desteklemekten gurur duyuyoruz.” dedi.<br />

Türkiye’de, sorumlu kaynak kullanımında uluslararası normlara<br />

uygunluk gösteren ilk firma Akçansa oldu!<br />

Akçansa’nın 1967 yılından bu yana<br />

Türkiye ve bölge ekonomisi için önemli<br />

katma değer oluşturan Büyükçekmece<br />

Fabrikası, Uluslararası Beton Sürdürülebilirlik<br />

Konseyinin (The Concrete<br />

Sustainability Council) belirlediği kurallar<br />

doğrultusunda, Türkiye Hazır Beton<br />

Birliği Kalite Güvence Sistemi İktisadi<br />

İşletmesi (KGS) tarafından bağımsız<br />

denetimden geçerek büyük bir başarıya<br />

imza attı. Fabrika, çimento, beton<br />

ve agrega üreticilerine verilen ve tüm<br />

dünyada kabul gören CSC “Kaynakların<br />

Sorumlu Kullanımı Sürdürülebilirlik<br />

Belgesi”ni Türkiye’de alan ilk çimento<br />

üretim tesisi oldu. Ayrıca Akçansa’nın<br />

Betonsa markasıyla faaliyet gösterdiği<br />

Gebze Hazır Beton Tesisi de beton sektöründe<br />

“Kaynakların Sorumlu Kullanımı<br />

Belgesi”ne sahip oldu. Yönetimsel, çevresel,<br />

sosyal ve ekonomik olmak üzere<br />

dört bölümün denetlemeden geçmesi<br />

sonrası alınan belge ile Betonsa Gebze<br />

Hazır Beton Tesisi, ulusal ve uluslararası<br />

birçok firma, dernek ve enstitünün<br />

kurucu üye olarak destek verdiği Beton<br />

Sürdürülebilirlik Konseyi tarafından belgelendirilen<br />

Türkiye’deki ilk tesis oldu.<br />

Belge, BREEAM, DGNB gibi yeşil bina<br />

sertifikasyon sistemlerinden ilave puan<br />

alınmasını sağlayarak, yeşil bina sertifikasyonu<br />

sürecindeki projelerde avantaj<br />

sağlıyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 75


“Şirketimizi bir birey gibi düşünüp,<br />

sürekli gelişmesi adına çalışmalar<br />

yapıyoruz”<br />

“Şirket ortakları olarak iki peyzaj mimarı ve bir inşaat mühendisiyiz; kurulduğumuz günden<br />

itibaren sektörümüzü yukarı taşımak adına çok fazla şeyler yapmaya, hatta buna en az<br />

iş saati kadar mesai harcamaya çalışıyoruz. Sektörümüzün bilinirliği adına sürekli yeni<br />

gelişmeler yapmaya, piyasaları takip etmeye çalışıyoruz.”<br />

Hizmet verdiği alanlar, konut ölçeğinden<br />

başlayarak kentsel mekanlar, spor alanları,<br />

kent parkları, toplu konutlar, oteller,<br />

tatil köyleri, yat limanları, marinalar, sanayi<br />

bölgeleri, vs.. gibi çok geniş bir alanı<br />

kapsayan Karaoğlu Peyzaj, özellikle peyzaj<br />

mimarlığı, yapısal ve bitkisel peyzaj<br />

uygulamaları konusunda güçlü altyapı ve<br />

teknik donanıma sahip bir firma.<br />

Karaoğlu Peyzaj Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Nesrin Karaoğlu Otuzoğlu ile keyifli bir<br />

röportaj gerçekleştirdik.<br />

Karaoğlu Peyzaj denince doğa<br />

onarımı kavramı akıllara geliyor.<br />

Doğa onarımı nedir?<br />

Peyzaj (Doğa) onarımı, bozunum veya<br />

müdahale sonucu yapı ve fonksiyon özellikleri<br />

değişen doğal alanlarda uygulanan,<br />

eski haline getirme (restorasyon, biyorestorasyon),<br />

doğaya yeniden kazandırma<br />

(rehabilitasyon), ya da yeni peyzaj oluşturma<br />

(reklamasyon) çalışmalarını içeren<br />

çalışmalardır.<br />

Karaoğlu Peyzaj olarak Peyzaj onarımı<br />

çalışma alanlarımız; Karayolu, demiryolu<br />

ve otoyol şevleri, boru hatları, maden<br />

sahaları, barajlar, santraller vb. enerji<br />

kaynakları işletmeleri, spor sahalarının<br />

oluşturulması, erozyon kontrolü gerektiren<br />

durağan olmayan şevler, doğal çayır<br />

mera vb. Bu alanlarda mevcut doğal dokuya<br />

müdahale edildiği için doğada tahribatlar<br />

oluşmaktadır. Tahribatı onarmak ve<br />

oluşan erozyon riskini en aza indirgemek<br />

için imalat sonrası tahrip edilen yüzeylerin<br />

koruma altına alınması gerekmektedir.<br />

Karaoğlu Peyzaj olarak sektörümüzdeki<br />

uzmanlığımız ile erozyon kontrol sistemleri<br />

ve doğa onarımında da profesyonel<br />

olarak şev stabilizasyonlarında Hydroseeding,<br />

Hydromulch ve Euromat uygulaması,<br />

erozyon katsayısı yüksek extrem<br />

koşullarda ise Jute – mate, Geoweb, Çelik<br />

ağ sistemi, Green Armor sistemi uygulaması<br />

konusunda hizmetler sunuyoruz.<br />

Sektöründeki en geniş kapasiteli ve<br />

modern ekipmanlarımız, deneyimli teknik<br />

personel, operatör ve uzman mühendislerimiz<br />

ile sizlere bu alanda güvenilir bir<br />

çözüm ortağı oluyoruz.<br />

Ayrıca Karaoğlu Peyzaj olarak erozyon<br />

ve doğa onarımı için gerekli olan tüm<br />

malzeme teminlerini sağlıyor ve uygulama<br />

konusunda teknik destek hizmeti de<br />

sunuyoruz.<br />

Tahrip olan alanlarda şev stabilizasyonunda<br />

eğim derecesine, zemin yapısına<br />

ve iklim durumuna göre farklı yöntemler<br />

kullanmaktayız. Dünya çapında yoğun<br />

olarak kullanılan Hydroseeding (Sulu<br />

Tohumlama) uygulamalarının yanı sıra<br />

erozyon katsayısı yüksek extrem koşullara<br />

sahip alanlarda da teknolojik açıdan<br />

geliştirilmiş yöntemlerle de hizmet vermekteyiz.<br />

Ayrıca firmamız tarafından çimlendirme<br />

haricinde otoyol bitkilendirmesi de profesyonel<br />

ekiplerimizle yapılmaktadır.<br />

<strong>Yapı</strong> ve inşaat sektöründeki son<br />

gelişmeler faaliyetleriniz üzerinde<br />

nasıl bir etki oluşturdu? Yıllık<br />

hedeflerinizde bir sapma meydana<br />

geldi mi? İlave tedbirleriniz oldu<br />

mu?<br />

Dünyadaki ekonomik daralma ve ülkemizde<br />

baş gösteren bu yıl ki olumsuz<br />

ekonomik tablo tüm sektörleri etkilediği<br />

gibi tabi ki bizleri de etkiledi. İnşaat sektöründeki<br />

daralma, yatırımların durması<br />

ve özellikle ödeme dengelerindeki dalgalanmadan<br />

kur risklerinden direkt olarak<br />

etkilendiğimiz apaçık. Ama tüm bunlara<br />

76<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Sektörel<br />

rağmen pozitife odaklanıp, daha verimli<br />

çalışma ortamı, daha nitelikli insan kaynağı<br />

ve alternatife pazarlar konusunda<br />

çalışmalarımız devam ediyor. Bardağın<br />

dolu tarafından bakmak birçok zaman<br />

daha kıymetlidir.<br />

<strong>2019</strong> yılı hedefleriniz neler?<br />

Piyasadaki genel daralmanın etkisini<br />

azaltmak adına, var olan yapımızı stabil<br />

tutmak. Yeni Pazar araştırmaları, insan<br />

gücü ve şirketin reorganizasyonu konusunda<br />

daha etkin yapılanma ve değişim<br />

yılı olarak hedefledik.<br />

İhracat noktasında hangi ülkelere<br />

ulaşıyorsunuz? Yeni pazar<br />

arayışlarınız var mı?<br />

Bu konuda yeni stratejik pazarlar ve iş<br />

ortakları ile ilgili çalışıyoruz. İnşaat piyasasının<br />

hızlı olacağına inandığımız pazar<br />

ve alanlarda arayışlarımız devam ediyor.<br />

Teknoloji transferi, ürün<br />

geliştirme ve Ar-Ge konusundaki<br />

çalışmalarınızdan biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Teknoloji transferi hazırlanışı, tüm<br />

Dünya’da sektörümüzde ilgili gelişmeleri<br />

yakından takip ediyor ve<br />

sektördeki yeni ve yenilikçi uygulamaları<br />

projelerimizde kullanarak<br />

ülkemize kazandırıyoruz. Yeni ve<br />

yenilikçi olan uygulama yöntemleri<br />

ile ilgili AR-GE çalışmalarımızı devam<br />

ettiriyoruz.<br />

Özellikle doğa onarımı ve sürdürülebilir<br />

peyzaj uygulamaları üzerine<br />

Dünya standartlarına uygun<br />

şekilde titizlikle eğiliyoruz.<br />

Yakın zamanda “Türkiye’nin<br />

En İyi Yönetilen Şirketleri”<br />

arasına girerek Deloitte<br />

ödülünü kazandınız. Bu<br />

ödülün sizin için anlamı nedir?<br />

Şirketimizin kuruluş yılı <strong>2019</strong> yılı itibariyle<br />

25 olacak ve bu ödül bugüne kadar<br />

aldığımız ödüllerin içinde bizim için gerçekten<br />

çok kıymetli. Çünkü tüm sektörler<br />

içinde yapılıyor olması, jüri üyelerinin çok<br />

titizlikle incelemiş olmaları, Deloitte’un<br />

Dünya’nın birçok yerinde bu yarışmayı<br />

düzenliyor olması çok değerli.<br />

Ama en çok da Deloitte firmasının bize,<br />

şirketimizin karakteri ve grafiği ile ilgili pozitif<br />

ve negatif yönlerimiz konusunda geri<br />

bildirimleriydi.<br />

Gelişmeye açık, eksik kalan yönlerimizi,<br />

Türkiye’nin en önemli patronlarından<br />

oluşan jüri üyeleri tarafından tartışabilmek,<br />

ödül almak kadar değerli bizim için.<br />

Bu sadece bize ışık tutan bir şey değil,<br />

sektörümüz için de çok kıymetli bir ödül.<br />

Sektörün bilinirliğine katkıda bulunmak<br />

bu misyonlardan bir tanesi.<br />

Nesrin Karaoğlu Otuzoğlu<br />

Karaoğlu Peyzaj Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Karaoğlu Peyzaj’ın “Türkiye’nin<br />

En İyi Yönetilen Şirketleri”<br />

arasında yer almasını sağlayan<br />

şirket politikalarınız nelerdir?<br />

Şirket ortakları olarak iki peyzaj mimarı<br />

ve bir inşaat mühendisiyiz; kurulduğumuz<br />

günden itibaren sektörümüzü yukarı taşımak<br />

adına çok fazla şeyler yapmaya,<br />

hatta buna en az iş saati kadar mesai<br />

harcamaya çalışıyoruz. Sektörümüzün<br />

bilinirliği adına sürekli yeni gelişmeler<br />

yapmaya, piyasaları takip etmeye çalışıyoruz.<br />

Şirketimizi bir birey gibi düşünüp, sürekli<br />

gelişmesi adına çalışmalar yapıyoruz.<br />

Bunlar; insan kaynağı, stratejik planlama<br />

vs. konularda eğitimler yapıyor, firmalardan<br />

danışmanlık alarak kendimizi ileriye<br />

taşımak adına yatırımlarımız hep devam<br />

ediyor.<br />

Reel olarak bakıldığında, sektörün kendi<br />

iç dinamiğinden dolayı böylesi yatırımlara<br />

ihtiyacı olmayabilir ama biz kendimizi büyük<br />

sektör gibi konumlandırıp; verimlilik,<br />

çalışan mutluluğu gibi sektörün çok yabancı<br />

olduğu konularda yatırım yapmamız<br />

hem bize hem de sektörümüze ışık<br />

tutuyor.<br />

Bunun haricinde, şirket politikası olarak;<br />

etik değerler bizim için çok önemli. Meslek<br />

etiği, iş etiği vb konularda asla taviz<br />

vermeyiz. Daha zor olan ve daha az karlı<br />

olan aynı zamanda rekabet çok yüksek<br />

olan müşteri hedef kitlesine sahibiz.<br />

Mesleki ve iş konularında birçok sosyal<br />

topluk kuruluşlarında hem eşim ve ortağım<br />

olan Yasin Otuzoğlu hem de ben çok<br />

aktif çalışıyor, yoğun mesai harcıyoruz.<br />

Biliyoruz ki bizim bu Ülkeye, mesleğe,<br />

sektöre, girişimcilere yapmamız gerekenler<br />

var.<br />

Sadece iş odaklı değil sosyal sorumluluk<br />

projelerinde çok yoğun ve aktif çalışıyor<br />

ve toplumsal etkiyi arttırmak adına kadınlar,<br />

gençler, girişimciler için projelerde<br />

görev alıyoruz.<br />

Şirketimiz birtakım olarak kıymetli, biz firma<br />

yönetim kurulu ve ortakları da şirketimizi<br />

büyütmek adına çalışıyoruz. Ekipteki<br />

tüm arkadaşların bu bütünün parçası olmaları<br />

ve gün sonunda hep beraber büyümek<br />

ve gelişmek temel mottomuz.<br />

Son olarak sektörümüzdeki teknolojik<br />

yenilikleri, sektörün dinamiğinin elverdiği<br />

ölçüde makineleşme ve Dünya trendleri,<br />

sürdürülebilir bir model olarak uygulamak<br />

için gerekli tüm çalışmaları yapıyoruz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 77


Proje<br />

Şehrin kalbinde ayrıcalıklı yaşama fırsatı:<br />

Queen Bomonti<br />

Sinpaş imzasıyla İstanbul’un tarih, kültür-sanat, eğlence ve iş<br />

dünyasının son dönemdeki en popüler merkezi Bomonti’de<br />

yükselen Queen Bomonti projesi; gerçek İstanbul ruhunu<br />

lüks ve kaliteyle yaşamak isteyenlere Bomontili olma<br />

ayrıcalığı sunuyor. Queen Bomonti, taçlı özgün mimarisi,<br />

Türkiye’nin ilk HIGHLIFE temalı evleri, kendine ait dev şehir<br />

parkı ve şehir manzarasının tadını çıkaracağınız geniş<br />

balkonlarıyla şehrin sembollerinden biri olmaya aday.<br />

Gayrimenkul sektöründeki 44 yıllık deneyim<br />

ve uzmanlığı ile İstanbul’un batı yakasındaki<br />

gözbebeği Bomonti’de çok özel<br />

bir projeyi hayata geçiren Sinpaş, Queen<br />

Bomonti ile şehrin içinde ama karmaşadan<br />

uzak, huzurlu ve kaliteli yaşamın<br />

konforunu sunuyor. Queen Bomonti, taçlı<br />

özgün mimarisi, 10 bin metrekarelik şehir<br />

parkı, highlife temalı evleri, ihtişamı ve<br />

estetiğiyle İstanbul’un cazibe merkezinde<br />

kusursuz bir yaşamı hayal olmaktan çıkarıyor.<br />

Proje, her geçen gün değer kazanan<br />

Bomonti’nin merkezindeki avantajlı<br />

lokasyonunun yanı sıra en üst katındaki<br />

panoramik İstanbul manzaralı özel tasarım<br />

Crown Lounge ve geniş balkonlar gibi<br />

farklı nitelikleriyle de ilgi görüyor. Hem<br />

oturum hem de yatırım için cazibe merkezi<br />

olma niteliğini taşıyor.<br />

Yakınlık ve kalite avantajları bir<br />

arada<br />

Queen Bomonti şehrin nabzını tutan<br />

kültür ve sanat merkezlerine, köklü ve<br />

saygın eğitim kurumlarına, Türkiye’nin<br />

en gelişmiş donanımına sahip sağlık kuruluşlarına,<br />

ticaret ve alışveriş merkezlerine,<br />

Avrupa’nın en büyük kongre oteli<br />

Hilton’a ve İstanbul’un çok özel eğlence<br />

mekanı Bomontiada’ya yürüme mesafesinde...<br />

Taksim, Nişantaşı ve Beşiktaş<br />

gibi hem iş hem de eğlence merkezlerine<br />

dakikalar içinde ulaşma konforunu kaliteli<br />

yaşamla birleştiriyor.<br />

Nefes aldıran 10 bin metrekarelik<br />

özel park<br />

Kendine ait 10 bin metrekarelik parkı ile<br />

şehrin tam kalbinde yeşillikler içerisinde<br />

güvenle yaşanabilecek benzersiz bir yaşam<br />

alanı sunacak Queen Bomonti, şehir<br />

parkının içinde bulunan yürüyüş parkuru,<br />

tenis kortu, streetball alanı, çocuk oyun<br />

alanları, kutlama ve davet mekanları,<br />

yüzme havuzu ve güneşlenme terasları<br />

ile hem şehri hem de doğayı doya doya<br />

yaşayabilme imkânı verecek.<br />

Kraliçenin evi ziyarete açıldı<br />

Queen Bomonti’de son yılların iki dekorasyon<br />

trendinden; cazibe, ışıltı ve konforun<br />

birleştiği “marble trend” ile daha çok<br />

beton yüzeylerin hâkim olduğu, rahat ve<br />

modern yaşam tarzını yansıtan “loft trend”e<br />

göre hazırlanan örnek daireler ziyarete<br />

açıldı. Queen Bomontililer modern<br />

şehirli insanın tüm ihtiyaçlarına göre tasarlanan<br />

bu örnek dairelerdeki dekorasyon<br />

alternatiflerinden birini seçerek kişiye<br />

özel zevklerini evlerine yansıtabilirler.<br />

Proje Künyesi:<br />

Toplam Arsa Alanı:<br />

15.335 m 2<br />

Konut Sayısı:<br />

1.078<br />

Metrekare Aralığı:<br />

46 m 2 -195 m 2<br />

Konut Tipleri:<br />

1+0/1+1/2+1.3.5+1<br />

78<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Tüfekçioğlu Grup,<br />

‘Verra Suites Beykoz’<br />

projesi ile<br />

İstanbul’a adım attı<br />

Yarım asırlık tecrübesiyle Ankara’nın köklü firmalarından<br />

Tüfekçioğlu Grup İstanbul’da ilk konut projesine imza<br />

atıyor. Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından yatay mimari olarak<br />

tasarlanan İstanbul’un en gözde semtlerinden Beykoz<br />

Çubuklu’da inşa edilen ‘Verra Suites Beykoz’ projesi satışa<br />

sunuldu.<br />

Yücel Tüfekçioğlu<br />

Tüfekçioğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Ankara merkezli Tüfekçioğlu Grup, inşaat,<br />

eğitim ve mobilya sektöründe 53 yılı aşkın<br />

bilgi birikimi ve tecrübesiyle İstanbul’da ilk<br />

konut projesini hayata geçiriyor. Tabanlıoğlu<br />

Mimarlık tasarımıyla 100 milyon TL’lik<br />

yatırım değerine sahip ‘Verra Suites Beykoz’<br />

projesine start veren grup, projenin<br />

satışlarına başladı.<br />

İnşaat sektöründe özel banka şube ve lojman<br />

binaları, konut, otel, yurt ve ofis binası<br />

inşa eden Tüfekçioğlu Grup, özellikle kamu<br />

kuruluşları üst yapı ihalelerindeki başarılı<br />

işleriyle tanınıyor. Mobilya sektöründe de<br />

yurt içinde birçok prestijli otel, yurt ve konut<br />

projesine imza atan grup, ABD, Suudi<br />

Arabistan, Rusya, Azerbaycan, Kazakistan,<br />

Nijerya, Belarus ve Irak pazarlarına da<br />

mobilya ihracatı yapıyor. Ayrıca İngiltere ve<br />

Fransa’yı da yakın takibe alan grup 18 yıldır<br />

da Tüfekçioğlu Kız Yurtları ile 5 yıldızlı<br />

otel konforunda hizmet veriyor.<br />

‘Verra Suites Beykoz’ projesinin lansmanı<br />

nedeniyle İstanbul’da düzenlenen basın<br />

toplantısında konuşan Tüfekçioğlu Grup<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Tüfekçioğlu,<br />

“Grup olarak her zaman ülke ekonomisine<br />

katma değer sağlayacak yatırımlara<br />

öncelik verdik. Faaliyet gösterdiğimiz her<br />

80<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Proje<br />

sektörde güven ve kalitemizden<br />

ödün vermemenin haklı gururunu<br />

yaşıyoruz. Türkiye ekonomisinin<br />

geleceğine ve konut sektöründeki<br />

büyüme potansiyeline duyduğumuz<br />

güvenle gelecek dönemde de yatırımlarımıza<br />

aynı hızla devam edeceğiz”<br />

dedi.<br />

Denizle orman arasında ‘butik’<br />

konut projesi<br />

Toplantıda, ‘Verra Suites Beykoz’<br />

projesinin detayları hakkında bilgi<br />

veren Tüfekçioğlu, “İnşaat sektöründeki<br />

yenilikçi yaklaşımımızı artık<br />

Ankara dışındaki şehirlerde de<br />

tüketiciler ile buluşturmak istiyoruz.<br />

Bu nedenle de İstanbul’un en güzel<br />

semtlerinden biri olan Beykoz’un çok<br />

özel bir lokasyonunda ‘Verra Suites<br />

Beykoz’u Tabanlıoğlu Mimarlık tasarımıyla<br />

hayata geçiriyoruz. Lüks ve<br />

kaliteli yaşamın kapılarını aralayacak<br />

olan ‘Verra Suites Beykoz’ projemiz<br />

3 blok halinde deniz ve orman manzarasına<br />

hakim şekilde yükseliyor.<br />

Projemiz denizle orman arası manzaradan<br />

çok daha fazlası bir konumda bulunuyor.<br />

Yatay bir mimari ile tasarlanan butik bir<br />

proje olan ‘Verra Suites Beykoz’da, birbirini<br />

görmeyen 140 metrekare ile 337 metrekare<br />

aralığında değişen 2+1, 3+1 ve 4+1,<br />

bu dairelerin yanı sırada buçuklu daire alternatiflerinden<br />

oluşan farklı tasarımlı 26<br />

daire mevcut. Projemizde her daireye özel<br />

yeşil alan bulunuyor. Ayrıca son katlardaki<br />

dairelerimiz geniş terasları ve jakuzileriyle<br />

dikkat çekiyor. Teslimlerimizi ise 18 ay içerisinde<br />

gerçekleştirmeyi planlıyoruz” dedi.<br />

Toplantıda, Tabanlıoğlu Mimarlık olarak<br />

‘Verra Suites Beykoz’ projesinin tasarımına<br />

imza atmaktan dolayı duydukları mutluluğu<br />

dile getiren Tabanlıoğlu Mimarlık<br />

ortaklarından Melkan Gürsel de, şunları<br />

söyledi:<br />

“Tüfekçioğlu Grubu ile birlikte hayata geçirdiğimiz<br />

çok özel bir proje olan ‘Verra<br />

Suites Beykoz’un ana fikri her bir konutun,<br />

diğerlerinden faklı plan ve özellikleriyle,<br />

sahibinin yaşam biçimine özel olması. Konutların<br />

her birinin geniş açılarda Boğaz<br />

ve orman manzarasına sahip olması amacıyla<br />

bloklar en hakim açıları sağlayacak<br />

eksenlerde araziye yerleştirildi. Manzara<br />

ve doğa ile içiçe bir iç mekan anlayışıyla,<br />

tüm birimler gündüz-yoğun ve gece-yoğun<br />

kullanım işlevlerine göre planlandı. Bu iç<br />

mekan kurgusunun mimari yansıması olarak<br />

teras ve balkonların farklı noktalarda<br />

kazandırdığı hareket sayesinde, dinamik<br />

bir cephe elde edildi.”<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 81


Nef’ten sektörde bir ilk daha:<br />

Foldhome ile yurtdışına fikir ihracatı<br />

Nef Global çatısı altındaki ilk projesini Brentford Londra’da geliştirecek olan Nef;<br />

sadece yurtdışında proje geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Foldhome gibi patentli<br />

inovasyonlarının da yurtdışına ihracatını gerçekleştiriyor. Nef Global, önümüzdeki 5 yıl<br />

içerisinde Amerika ve Avrupa başta olmak üzere dünyanın önde gelen 10 metropolünde<br />

Nef markalı projeler geliştirmeyi hedefliyor.<br />

Yenilikçi projeleri ile gayrimenkul sektöründe<br />

fark yaratan Nef; <strong>Ocak</strong> 2018’de yurtdışı<br />

yatırımları için hayata geçirdiği Nef Global<br />

ile dünyaya açılıyor. Kuruluşunun üçüncü<br />

ayında 62 farklı iş birliği teklifi alan Nef<br />

Global; New York, Londra, Berlin gibi metropollerde<br />

geliştireceği projelerle küresel<br />

bir oyuncu olmayı hedefliyor. Nef Global ilk<br />

projesini Brentford Londra’da hayata geçirecek.<br />

Nef Global ile 200’e yakın iş<br />

ortaklığı teklifi aldı<br />

Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur,<br />

İngiltere Konsolosluğu’nda gerçekleşen<br />

basın toplantısında Nef Global ile gayrimenkulde<br />

bir dünya markası olma hedefine<br />

adım adım yaklaştıklarını ifade etti.<br />

Erden Timur,<br />

‘’Nef İsmini koyarken global bir marka olmayı<br />

düşünerek her dilde kolay telaffuz<br />

edilecek bir isim seçtik. Gayemiz bu sektörün<br />

uluslararası bir markası yok, biz buna<br />

talip olabilir miyiz idi. Bürokratik süreçlerin<br />

uzunluğu ve zorluğu nedeniyle yurtdışında<br />

tek başına proje geliştirebilmek zor bunu<br />

biliyorduk. Baktığınızda dünyada proje geliştiriciler<br />

hep yerel firmalar. Amerika’nın en<br />

büyük markası sadece 4 ya da 5 eyalette<br />

proje geliştiriyor. Sektörümüz sanayi devrimi<br />

yaşamadığı ve kul işi bir sektör olduğu<br />

için ölçeklendirilemiyor. Ama biz bir ilki<br />

gerçekleştirelim istedik. <strong>Ocak</strong> ayında Nef<br />

Global’i kurduğumuzda 3 kişilik kadromuz<br />

yurtdışında 62 ayrı firma ile masaya oturdu.<br />

Şu anda bu rakam 200’ün üzerinde.<br />

Hedefimiz 2023’te 10 ayrı metropolde olmak<br />

‘’ dedi.<br />

Fikir ihraç ediyor, ilke imza atıyor<br />

İhracatta özgün üretim için fikri mülkiyet ve<br />

marka hakkına sahip olunmasının önemine<br />

değinen Erden Timur ‘’Burada daha da<br />

önemlisi fikir ihracatı. Nitekim ülkemizin,<br />

kalkınması için en değerli şey fikir ihracatı.<br />

Biz bu ortaklığı sadece fikri hakkımız ve<br />

patentimizle herhangi bir özkaynak koymadan<br />

gerçekleştiriyoruz. Ve bu ihracatta<br />

ithal girdi de yok. Zaten hedefimiz de tamamen<br />

yerli bir fikir ile ülkemize döviz girdisi<br />

sağlamak. Çok büyük çoğunluğu yabancılara<br />

satılacak bu projeyi Nef olarak markalayıp<br />

Foldhome konseptini veriyoruz ve<br />

sürdürülebilir bir modelle ülkemize döviz<br />

getiriyoruz. Yurtdışında şehirlerde projelere<br />

isim vermek kolay, hatta bunu Amerika<br />

ve İngiltere’de uygulayan birkaç firma da<br />

oldu, ama arkasında ürün ve patent olmayınca<br />

sürdürülebilir olmuyor. Biz bu anlamda<br />

gayrimenkul sektöründe dünyada bir<br />

ilki gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz.<br />

Bizim için, ülkemiz için gurur verici bir işe<br />

imza atıyoruz” yorumunu yaptı.<br />

Londra’nın en hızlı gelişen<br />

bölgesinde<br />

Nef Brentford London projesiyle ilgili bilgi<br />

veren Nef Global Genel Müdürü Kahraman<br />

Yiğit: ‘’Proje, Heathrow’a arabayla<br />

82<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Proje<br />

15 dakika, şehir merkezine ise metroyla<br />

20 dakika uzaklıkta olan ve son yıllarda<br />

Londra’nın en hızlı gelişen bölgelerinden<br />

birisi olarak göze çarpan Brentford bölgesinde<br />

yer alıyor. Yeni marina ve stadyumun<br />

inşa edildiği bu bölgenin etrafında 200’ün<br />

üzerinde kurumsal şirket ve 25 bin beyaz<br />

yakalı çalışan bulunuyor. Finans Merkezi<br />

olarak konumlanan Brentford bölgesinin<br />

bir diğer özelliği ise Londra’nın en büyük<br />

botanik parkı Kew Gardens, Syon Park ve<br />

Boston Manor parklarına yürüme mesafesinde<br />

yer alması.’’ dedi.<br />

%4’ün üzerinde kira getirisi, Nisan<br />

<strong>2019</strong> teslim<br />

Sahip olduğu avantajlı konumdan dolayı,<br />

Londra şehir merkezinde kira getirisi ortalama<br />

yüzde 2 düzeyindeyken, Brentford<br />

bölgesinde yüzde 4’ün üzerine yükseliyor.<br />

Metro istasyonuna 6 dakikalık yürüme<br />

mesafesinde konumlanan Nef Brentford<br />

London projesinde toplam 73 adet; stüdyo,<br />

1+1 ve 2+1 yaşam seçenekleri sunuluyor.<br />

İç dekorasyonu tamamlanmış olarak<br />

mobilyalı bir şekilde teslim edilecek daire<br />

fiyatları 380 bin pounddan başlıyor. 2018<br />

son çeyrekte satışa sunulan projede, teslimler<br />

<strong>2019</strong> Nisan ayında başlayacak.<br />

Nef Brentford London’da “Garantili<br />

Kiralama Sistemi”<br />

Londra emlak piyasasının tüm dinamiklerine<br />

hakim olan lider emlak kiralama ve teknoloji<br />

şirketi Rentify’ın Nef Brentford London<br />

ile gerçekleştirdiği iş birliği sayesinde;<br />

tüm konutlar 3 yıl boyunca kira getirisi<br />

garanti altında olacak. “Garantili Kiralama<br />

Sistemi” olarak adlandırılan bu sistemde<br />

eviniz için en doğru kira değeri; büyüklük,<br />

bölge ve bina yaşının yanı sıra mobilya ve<br />

teknolojik detaylarını da dikkate alan yapay<br />

zeka yazılımıyla hesaplanıyor. Rentify,<br />

kendi ağı üzerinden evinize hemen kiracı<br />

bularak, eviniz için adil piyasa değerinde 3<br />

yıla kadar kira garantisi veriyor.<br />

Londra’da 999 yıllık tapu avantajı<br />

İngiltere’de konut talebinin son yıllarda<br />

oldukça yüksek olduğuna, arzın ise sınırlı<br />

kaldığına dikkat çeken Timur, “Çoğu<br />

firmalar 250 yıllık tapu verirken, biz 999<br />

yıllık veriyoruz. Yüzde 20 oranında bir ön<br />

ödeme ve yüzde 60 oranında bir mortgage<br />

kullanımı ile özel bir ödeme planı sağlıyoruz.<br />

Üstelik ön ödeme dışındaki tüm tutar<br />

teslim sırasında ödenmekte. Bunun yanı<br />

sıra, hukuk danışmanlık hizmeti de daire<br />

fiyatına dahil. Satın alma sırasında tüm bürokratik<br />

süreçleri sizin adınıza Nef Global<br />

ekibi takip ediyor. Projemizin yabancı müşterilere<br />

Türkiye’yi anlatmak için çok iyi bir<br />

fırsat sunacağına inanıyoruz.‘’ dedi.<br />

İngiliz ortağın gözünden Nef’in<br />

tasarım gücü<br />

İngiltere Konsolosluğu’nda işbirliği ile ilgili<br />

soruları cevaplayan Select Developments<br />

Kurucu Ortağı Sanjay Dhir ise ‘’Sektörünün<br />

lideri Nef gibi bir marka ile işbirliği<br />

yapmaktan çok heyecanlıyız. Nef’in inovatif<br />

bakış açısı, sektöre getirdiği vizyon ve<br />

dizayn ve tasarım konusundaki know-how<br />

nedeniyle yan yana gelmekten çok mutluyuz.<br />

Kahraman’la Londra’da ilk tanıştığımda<br />

ve Nef’i anlattığında bu kadarını hayal<br />

bile edememiştim ama Türkiye’ye gelip<br />

Nef projelerini ziyaret ettiğimde buradaki<br />

katma değeri gördüm ve gurur duydum.<br />

Nef ile İngiltere’nin en çok gelişen bölgesi<br />

Batı Londra’da birlikte projeler geliştireceğiz.<br />

Sadece konut değil, öğrenci yurdu gibi<br />

Nef’in uzman olduğu bir alanda daha işbirliklerimiz<br />

olacak.<br />

Foldhome konseptini ilk duyduğumuzda<br />

bunu neden daha önce aklımıza getirmedik<br />

diye kıskandığımı bile söylemek isterim.<br />

Çok inovatif bir fikir. Konutun geleceği<br />

için ve paylaşım ekonomisi için bulunmaz<br />

bir fırsat” dedi.<br />

Foldhome; Airbnb ya da Uber<br />

kadar büyük bir fikir<br />

‘’Dünya UBER ve Airbnb gibi markalarla<br />

çap değiştirmeye başladı. Konutun da eski<br />

alışkanlıklarından kurtulup bir Türk firmanın<br />

zekasıyla böyle bir konsept geliştirmesi<br />

sadece benim firmam için değil dünya<br />

üzerindeki bir çok developer için bir fırsat<br />

kaynağıdır’’ diye sözlerine devam eden<br />

Sanjay Dhir, Londra’da ve Hindistan’da<br />

daha önce sayısız projeye imza atan küresel<br />

bir gayrimenkul geliştiricisi. Dhir,<br />

‘’Hatta şunu da söylemek isterim Türkiye,<br />

yapı malzemeleri konusunda çok gelişmiş<br />

bir ülke. Nef vasıtasıyla tüm malzemelerimizi<br />

de Türkiye’den tedarik ederek, inşaat<br />

maliyetlerimizi de düşürmeyi hedefliyoruz’’<br />

diyerek sözlerini tamamladı.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 83


Avcı Architects’ten<br />

global ölçekli<br />

projeler<br />

Sürdürülebilir mimarlığın Türkiye’deki öncüsü Avcı Architects, İstanbul, Londra ve<br />

Ljubljana’daki ofislerinde Avrupa’dan Afrika’ya ve Ortadoğu’ya kadar çok geniş bir<br />

coğrafyada mimari, iç mimari ve kentsel tasarım projelerine imza atıyor.<br />

İş hacminin yüzde 80’i uluslararası projelerden<br />

oluşan Avcı Architects, bir dünya<br />

markası olarak Türkiye’de ürettiği nitelikli<br />

projelerin yanı sıra global ölçekte de aktif<br />

şekilde üretim yapıyor ve dünyanın çok<br />

farklı coğrafyalarında çeşitli tipolojilerde<br />

projeler tasarlıyor. Portföyünde farklı ölçeklerde<br />

karma kullanım, eğitim, kentsel<br />

tasarım, otel, ofis ve ticari yapılar bulunan<br />

Avcı Architects’in son dönem işleri<br />

arasında Londra, Dakar, Cotonou ve Benin’de<br />

yer alan mimari, iç mimari ve kentsel<br />

tasarım projeleri bulunuyor.<br />

Kongo’nun Brazzaville şehrinin kuzey girişinde,<br />

Kongo Nehri yamaçlarında tasarladığı<br />

Kintele Kongre Merkezi projesi dahilindeki<br />

Kintele Kongre Oteli ile dünyanın<br />

dört bir yanından nitelikli mimari projelerin<br />

yarıştığı World Architecture Festival<br />

Awards’un “Tamamlanmış Otel ve Tatil<br />

<strong>Yapı</strong>ları” kategorisinde finale kalan Avcı<br />

Architects, Afrika’daki üretimine, Senegal’in<br />

başkenti Dakar’da ürettiği Dakar<br />

Başkanlık Villaları ve Cotonou, Benin ile<br />

Niamey, Nijer’de iki adet otel tasarımına<br />

imza atarak devam ediyor. Selçuk Avcı,<br />

Nijer’in başkenti Niamey’de uygulaması<br />

devam eden otel tasarımında projenin<br />

bulunduğu alanda aynı zamanda Tunus<br />

Ulusal Üniversitesi, Nijer Federal Devlet<br />

Ofisleri, eski Başkanlık Sarayı, Nijer Ulusal<br />

Hastanesi ve daha birçok kurumsal<br />

binanın konumlandığını belirtiyor. Kurucu<br />

Selçuk Avcı’nın batıya doğru Nijer Nehri’nin<br />

manzaraları eşliğinde işleyeceğini<br />

ilettiği Yeni Niamey Oteli’nin, fonksiyonların<br />

birbirini tamamladığı, birbirine entegre<br />

edilmiş bir banket ve kongre oteli kompleksi<br />

olarak tasarlandığını ekliyor. Proje<br />

dahilinde 194 oda, bir banket salonu, çok<br />

sayıda konferans odası gibi fonksiyonlara<br />

yer veren Avcı Architects’e göre bu kompleksin<br />

toplam alanı yaklaşık 21.000 m²’yi<br />

aşkın olacak.<br />

86<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Mimari<br />

Global ölçekteki üretimlerine Gürcistan’da da devam eden Avcı Architects,<br />

başkent Tiblis’in Dirsi bölgesinde alanın gelişimine önayak olacak<br />

bir kentsel tasarım projesi gerçekleştiriyor. Kentsel tasarım projesi<br />

dahilinde karma kullanım ve konut projelerine odaklanan Avcı Architects’e<br />

göre proje gelişimine dair genel yaklaşım, farklı toplulukların<br />

dokuduğu zengin bir mekân yaratmak amacıyla piyasanın şartları ve<br />

ihtiyaçlarına cevap veren bir karışım sağlamak üzerine… 3 aşamadan<br />

oluşan planlamada mekansal çeşitlilik ve derecelendirme, yapı blokları<br />

ve mimari elementlerle ayrıştırılmış kamusal, yarı kamusal ve özel<br />

alanlarla sağlanmış.<br />

Suudi Arabistan’ın doğusunda hızlı gelişen şehirlerden biri olan Al<br />

Khobar’da da kentsel tasarım projesine imza atan Avcı Architects, bölgenin<br />

iklim koşullarına uygun bir kentsel model yaratmanın yanı sıra<br />

eksikliği hissedilen toplumsallık bilincinin gelişmesine katkıda bulunacak<br />

bir planlama kurgulamış. Hızla gelişen kentlerin ilham alacak bir<br />

kent dokusuna neredeyse sahip olamamalarından dolayı çoğu alanda<br />

dokunun parseller boyunca maksimum alan sağlayacak şekilde kurgulandığını<br />

belirten Avcı Architects kurucusu, bu projede bu gelişim modelini<br />

sorgulayarak sadece iklim koşullarına uygun bir kentsel model<br />

tasarlamaktan öte toplumsallık bilincini yaratacak bir model önermiş.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 87


Mimari<br />

Sunset İncek’e<br />

“World Architecture<br />

Community” ödülü<br />

Ülkealan <strong>Yapı</strong> Endüstrisi A.Ş tarafından İncek’te<br />

hayata geçirilen Sunset İncek projesi dünyanın<br />

önde gelen mimari tasarım ödüllerinden “World<br />

Architecture Community” tarafından düzenlenen<br />

yarışmada “Designed” dalında ödüle layık görüldü.<br />

Şehirlere yaşam değeri katan, geliştiren,<br />

değiştiren projelerin ödüllendirildiği World<br />

Architecture Community” tarafından düzenlenen<br />

yarışma sonrası ödüller sahiplerini<br />

buldu. “Designed” dalında ödüle layık<br />

görülen proje ise Başkent’te yükselen Sunset<br />

İncek projesi oldu. Konuyla ilgili görüşlerini<br />

paylaşan Ülkealan <strong>Yapı</strong> Endüstrisi<br />

A.Ş’nin 3. Kuşak temsilcisi Tolga Ülkealan<br />

“Böyle bir ödüle layık görülmenin haklı gururunu<br />

yaşıyoruz. “Designed” dalında ödül<br />

sahibi olmak projemizin değerine değer<br />

katıyor. Projemizi tasarlarken her bir detayı<br />

incelikle düşünerek hareket ettik. Sunset<br />

İncek Ankara’nın en gelişen lokasyonlarından<br />

İncek’te yer alıyor. Bu özelliği ile sadece<br />

bugüne değil geleceğe yatırım olarak<br />

da ön plana çıkıyor. Projemiz toplam<br />

50,451,81 m² inşaat alanına sahip olup 2<br />

kule ve 1 yatay bloktan oluşuyor. Hayata<br />

geçirdiğimiz 139 bağımsız bölüm ve 12<br />

cadde mağazası ile de hayatın içinde bir<br />

yaşam sunuyoruz. 2+1, 3+1+1, 5+1+1 ve<br />

6+1+1 daire seçeneklerinin bulunduğu<br />

projemiz, +1 konsepti ile geniş mekânlarda<br />

konfor sunuyor” dedi.<br />

Güneş ışığı odaklı yaşam<br />

Sunset İncek’te sosyal tesis gibi detaylarında<br />

en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğünü<br />

anlatan Tolga Ülkelan “Bloklardaki<br />

daire yerleşimleri, cephe açıları,<br />

yeşil alanlar, her daire için bağımsız kapalı<br />

otopark ve sosyal tesisler gibi tüm<br />

beklenen niteliklerin en iyi şekilde karşılanmasını<br />

sağlamak için özenle çalıştık.<br />

Güneş ışığı odaklı konumlandırdığımız<br />

projemizde, yeşilin tonları ile buluşacak<br />

şekilde yaşam alanlarını planladık. Bu<br />

Tolga Ülkelan<br />

noktadan hareketle 6.950 m2lik bir alanı<br />

yeşil alana ayırdık.Sadece çocuklara ait<br />

çocuk oyun alanları, yapay gölet, yürüyüş<br />

yolları ile ıhlamur ve kiraz ağaçlarının<br />

yer aldığı peyzaj alanları bulunmaktadır.<br />

Sunset İncek, yeşil doğası ve muhteşem<br />

gün batımı ile huzuru yaşatacak” ifadelerini<br />

kullandı.<br />

88<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Mimari<br />

Murat Kader<br />

Avrupa’nın en iyi<br />

karma projesi ödülü Türkiye’ye<br />

Türkiye’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yaptığı projeler ve aldığı ödüllerle adından söz<br />

ettiren mimari tasarım ofisi iki design group, Londra’dan yine Avrupa’nın En İyi Karma<br />

Kullanımlı Projesi ödülüyle döndü. Böylece iki design group’un ödül sayısı 66’ya ulaştı.<br />

Saygın mimarlık ödüllerinden olan ve 26<br />

yıllık bir geçmişi olan European Property<br />

Awards (Avrupa Gayrimenkul Ödülleri)<br />

2017-2018 Avrupa ayağının kazananları<br />

belli oldu.<br />

iki design group, 3 Aralık gecesi Londra’da<br />

gerçekleşen galada, 2 farklı konsept<br />

ve ölçekteki projesiyle, 3 ödüle layık<br />

görüldü. Daha önce beş yıldızla onurlandırılan<br />

ve Avrupa’nın en iyisi olarak aday<br />

gösterilen iki design group projelerinden<br />

Mesa Antalya Karma Kullanım Projesi,<br />

rakiplerini geride bırakarak Avrupa’nın En<br />

İyisi seçildi.<br />

Mesa Antalya Karma Kullanım Projesi<br />

iki kategoride beğeni topladı ve En İyi<br />

Karma Kullanım Mimarisi ile En İyi AVM<br />

Mimarisi kategorilerinde ödüle layık görüldü.<br />

Farklı tasarım ofislerinin davet edilerek<br />

yarışmayla tasarlanan proje 40.000<br />

m² proje arazisi ile şehrin kalbinde yer<br />

alıyor. Otel, ticaret ve rezidanslardan oluşan,<br />

Antalya’nın doğasından esinlenen<br />

tasarımı, çevreci yaklaşımı, estetik dengesi<br />

ile dikkat çeken proje, 80 uzmandan<br />

oluşan uluslararası jürinin, titiz ve keskin<br />

kriterlere dayanan incelemeleri sonucu<br />

ödüle layık bulundu. Jüri değerlendirmelerini<br />

yaparken projeleri yalnızca tasarım<br />

açısından değil; aynı zamanda orijinallik,<br />

kalite, yenilikçilik ve sürdürülebilirlik bakış<br />

açısıyla da inceliyor.<br />

Jüri üyeleri arasında Caithness Lordu,<br />

Thurso Lordu, Liverpool Lordu ve İngiltere<br />

Parlamentosunun Lordlar Kamarası<br />

yer aldı.<br />

Diğer başarılı projelerin içerisinden sıyrılarak<br />

Avrupa’nın En İyisi olarak ödüllendirilen<br />

Mesa Antalya ile iki design group’un<br />

ödül sayısı 66’ya çıktı.<br />

“Kentsel Dönüşüm Tecrübemizi<br />

yurt dışına da taşıdık”<br />

iki desgn group Kurucu Ortağı Y. Mim.<br />

Murat Kader kazanılan ödüllerle ilgili,<br />

“Her proje gibi her ödül de bizim için büyük<br />

heyecan.<br />

Türkiye ve yurt dışındaki projelerimiz için<br />

yoğun çalışıyoruz ve ödüllendirilmek ekibimiz<br />

ve işverenlerimiz için gurur kaynağı.<br />

Ülkemizdeki kentsel dönüşüm biz mimarlara<br />

çok tecrübe kazandırdı. Şu anda yurt<br />

dışındaki projelerde de bu tecrübelerimizden<br />

faydalanıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde<br />

Karadağ, İran, Irak, Tanzanya,<br />

Rusya, Azerbaycan, Özbekistan gibi Avrupa<br />

kıtasının dışındaki projelerimizle de<br />

gündemde olmayı, şu an tasarım aşamasında<br />

olan bu projelerimizin de bol ödüllü<br />

projeler olmasını hedefliyoruz.” dedi.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 89


Sektörel<br />

Rönesans Holding 1,2 milyar dolarlık yatırımla<br />

Ceyhan’da petrokimya tesisi kuracak<br />

Rönesans Holding ile Cezayir’in milli enerji şirketi Sonatrach ortaklığıyla hayata geçirilecek<br />

‘Polipropilen Üretim Tesisi’nin imza töreni 28 Kasım’da düzenlendi. Sanayi ve Teknoloji<br />

Bakanı Mustafa Varank’ın da katıldığı törende ortaklık anlaşmasını, Rönesans Holding<br />

Başkanı Dr. Erman Ilıcak ve Sonatrach CEO’su Abdelmoumen Ould Kaddour imzaladı.<br />

Ceyhan Mega Petrokimya Endüstri Bölgesi’nde kurulacak yıllık 450 bin ton üretim<br />

kapasiteli tesisin 2023 yılında tamamlanması hedefleniyor.<br />

Rönesans Holding Başkanı Dr. Erman Ilıcak<br />

imza töreninde yaptığı konuşmada,<br />

“Plastik hammaddesi olarak kullanılan<br />

polipropilen, ülkemizde hala ithal edilen<br />

kalemler arasında bulunuyor. Her yıl 2,2<br />

milyon ton polipropilen, 2,6 milyon ton<br />

polietilen ve yine 1,5 milyon ton PVC ithalatı<br />

yapıyoruz. Dünya tüketiminin yüzde<br />

3-4’ünü Türkiye ithal ediyor ve ihtiyacının<br />

yüzde 90’ını ithalatla karşılıyor. Türkiye<br />

şimdi çok hızlı adımlarla bu açığı kapatmak<br />

için yola çıktı. Büyük adımlarla ilerliyoruz.<br />

Bu yatırımla Türkiye’nin cari açığının azaltılmasına<br />

her yıl 450-500 milyon dolar arasında<br />

katkı yapmayı hedefliyoruz” dedi.<br />

Tüm bölgenin yeni istihdam kapısı<br />

Gaziantep’in dünyada en fazla polipropilen<br />

kullanılan şehirlerden biri olduğunu, bu<br />

yatırım için Gaziantep’e yakınlığı nedeniyle<br />

Adana Ceyhan’ın seçildiğini vurgulayan<br />

Dr. Ilıcak, “Sayın Cumhurbaşkanımızın,<br />

Şubat ayında Cezayir’e yaptığı resmi gezide<br />

duyurduğu petrokimya yatırımında<br />

yanımızda, dost ve kardeş ülke Cezayir’in<br />

milli enerji şirketi Sonatrach da var. Bölgede<br />

inşa edeceğimiz tesiste yılda yaklaşık<br />

450 bin ton üretim yapmayı hedefliyoruz.<br />

Üretim tesisi inşaat aşamasında 2.000-<br />

2500 kişiye istihdam sağlayacak. <strong>2019</strong><br />

yılında inşaatına başlayacağımız üretim<br />

tesisini, 36 ay gibi bir süre içinde tamamlamayı<br />

hedefliyoruz. Yatırım tutarının ise<br />

1,2 milyar dolar olarak gerçekleşeceğini<br />

öngörüyoruz. Ülkemiz için de önemli bir<br />

tarih olan 2023’te resmi olarak faaliyete<br />

başlayacağız. Polipropilen Üretim Tesisi<br />

o tarihten itibaren, başta Adana Bölgesi<br />

olmak üzere 500-600 kişiye istihdam sağlayacak”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

Toplantıya katılan Sonatrach CEO’su<br />

A. Ould Kaddour da bu yatırımın iki ülke<br />

arasında sinerji yaratacağını belirterek,<br />

“Türkiye ile Cezayir arasında çok derin<br />

ve tarihi bağlar var. Bunun yanı sıra güçlü<br />

ekonomik bağlarımız da bulunuyor. Bugüne<br />

kadar birçok yatırımı birlikte hayata<br />

geçirdik. Rönesans Holding ortaklığıyla<br />

kuracağımız polipropilen üretim tesisinin<br />

de bu güçlü bağlara katkıda bulunacağı<br />

ve sinerji yaratacağına inanıyorum” diye<br />

konuştu.<br />

Dış ticaret açığının yüzde 30’u<br />

petrokimya ithalatından geliyor<br />

Rönesans Holding tarafından yatırımına<br />

başlanacak tesiste üretilecek ‘polipropilen’,<br />

Türkiye’nin ithal ettiği hammadde<br />

kalemleri arasında yer alıyor. Sanayi ve<br />

Ticaret Bakanı Mustafa Varank’ın açıkladığı<br />

verilere göre Türkiye, 2017 yılında<br />

kimya sektöründe 38 milyar dolarlık ithalat<br />

yaptı. Tek başına petrokimya sektöründe<br />

ise geçtiğimiz yıl 13 milyar dolar dış ticaret<br />

açığı verildi. Bu tutar, imalat sanayinde<br />

verilen dış ticaret açığının yüzde 30’una<br />

karşılık geliyor.<br />

Türkiye 2017’de 2 milyon tonu aşkın polipropilen<br />

ithal etti. Rönesans Holding’in<br />

gerçekleştireceği bu yatırımla birlikte Türkiye’nin<br />

polietilen ithalatının yüzde 25’inin<br />

ikame edilmesi planlanıyor. Bununla birlikte<br />

bu yatırımın cari açığın düşmesinde<br />

de yıllık 450-500 milyon dolar düzeyinde<br />

olacağı öngörülüyor. Plastik sanayide kritik<br />

bir madde olan polipropilen, tarımdan<br />

savunma sanayine, otomotivden inşaata,<br />

tüketici ürünlerinden ilaç ve sağlık sektörüne<br />

dek hemen her alanda kullanıyor.<br />

90<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Sektörel<br />

“Tüm ürünlerimizi ve<br />

hizmetlerimizi tanıtmaya devam<br />

edeceğiz”<br />

“2018 yılı sonrası hedeflerimiz arasında yeni bir kompozit üretim hattı yatırımı<br />

bulunuyor. 2018’de ihracata yönelik önemli bir hamlemiz de yurt dışı yetkili bayi<br />

ağımızı genişletmek oldu. <strong>2019</strong>’da bu alana yönelik çalışmalarımıza daha da hız<br />

kazandıracağız.”<br />

Saray Grup Yönetim Kurulu Üyesi Talin<br />

Saraylı Dikici ile 2018 değerlendirme<br />

ve <strong>2019</strong> hedeflerini içeren mini bir söyleşide<br />

bulunduk...<br />

Geride bıraktığımız 2018 yılı,<br />

Alüminyum sektörü ve özellikle<br />

Saray Alüminyum ve için nasıl<br />

bir yıl oldu?<br />

Türkiye alüminyum sektörü, son 10 yılda<br />

gerçekleşen yıllık ortalama yüzde<br />

10 büyüme ile Türkiye’nin önde gelen<br />

sektörlerinden birini teşkil ediyor. Artan<br />

taleple birlikte global alüminyum sektörüne<br />

paralel gelişen Türkiye alüminyum<br />

sektörünün, bu yılı da benzer bir büyüme<br />

oranıyla kapatacağını ve yıl sonu<br />

ihracat rakamlarının 3 milyar dolar civarında<br />

gerçekleşeceğini öngörüyoruz.<br />

Saray Alüminyum olarak, yaklaşık 100<br />

bin m² kapalı alana sahip tesislerimizde,<br />

30 bin ton alüminyum profil, 20 bin<br />

ton PVC profil ve 3,5 milyon metrekare<br />

alüminyum kompozit panel üretiyoruz.<br />

2017’de üretimimizin yaklaşık yüzde<br />

40’ını Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve Asya’da<br />

yer alan 50’yi aşkın ülkeye, PVC<br />

Kapı ve Pencere sistemlerinin ise yüzde<br />

98’ini yurt dışına ihraç ettik. 560 milyon<br />

TL ciro gerçekleştirerek yılı yüzde<br />

8 büyüme ile kapattık.<br />

2018 sonunda da benzer rakamlar<br />

hedefleyerek, ihracat tutarımızın 60<br />

milyon ABD Doları tutarında gerçekleşeceğini<br />

öngördük.<br />

2018 yılındaki önemli gelişmeler arasında,<br />

2017 yılında, 3.5 milyon TL yatırımla<br />

alımını gerçekleştirdiğimiz panjur<br />

üretim hattının devreye alınması bulunuyor.<br />

Yılın ilk çeyreğinde devreye aldığımız<br />

bu hattın yıllık üretim kapasitesi<br />

16 milyon metre’dir. Bu hattın üretimi,<br />

Panjur ve Kepenk sistemlerini, SARAY-<br />

ROLL markasıyla beğeniye sunuyoruz.<br />

Yüksek kalite standartlarında ve ileri<br />

düzey teknoloji kullanarak geliştirdiğimiz<br />

bu sistemler, Türkiye’de monoblok<br />

sistemlerde tek parçada en geniş sarıma<br />

sahip panjur sistem olma unvanı ile<br />

rakiplerinden ayrışıyor.<br />

2018’de farklı alanlarda tüketici beklentilerini<br />

karşılamaya yönelik geliştirildiğimiz<br />

diğer ürünler arasında Korkuluk<br />

Sistemleri ve Motorlu Giyotin Pencere<br />

ve Küpeşte Sistemleri bulunuyor. Bildiğiniz<br />

gibi korkuluk sistemleri, son dönemde<br />

yapı sektörünün vazgeçilmez<br />

estetik unsurlarından biri oldu. Kısa bir<br />

süre önce geliştirdiğimiz Motorlu Giyotin<br />

Pencere ve Küpeşte Sistemiz ise tamamen<br />

açıldığında küpeşte görevi gören,<br />

kapatıldığında pencereye dönüşen<br />

bu ürün, kumandasına tek bir dokunuşla<br />

yaşam alanlarını açık mekânlara<br />

dönüştürebilme özelliği ile öne çıkıyor.<br />

Yine yeni nesil mimarinin sıkça kullandığı<br />

bir fonksiyona tartışılmaz bir kalite<br />

ve güvenlik getiriyoruz.<br />

Bu yeni ürünlerimizi, yıl boyunca hem<br />

yurt içinde hem de yurt dışında katıldığımız<br />

sektörün önemli fuarlarında<br />

sektör profesyonelleriyle buluşturduk,<br />

tanıtım faaliyetlerini sürdürdük.<br />

Talin Saraylı Dikici<br />

Bu yıl için plan ve projelerinizi<br />

kısaca paylaşır mısınız?<br />

Gelecek dönemde ön plana çıkartacağımız<br />

ürünler arasında biraz evvel<br />

bahsettiğim SARAYROLL Panjur ve<br />

Kepenk sistemleri bulunuyor. Akıllı, modern<br />

binaların, uluslararası kalite standartlarını<br />

gözeten, sağlam, teknolojik,<br />

estetik monoblok panjur sistemlerine<br />

ihtiyacı var. Panjur ve kepenk sistemleri<br />

yatırımımız işte bu ihtiyaca yönelik<br />

gözlemlerimizden doğdu. Gelecek dönem<br />

sektörün nabzını tutan fuarlara<br />

katılım göstererek sektör profesyonelleri<br />

ve müşterilerle bir araya gelmeye,<br />

başta bu sistemler olmak üzere diğer<br />

tüm ürünlerimizi ve hizmetlerimizi tanıtmaya<br />

devam edeceğiz.<br />

2018 yılı sonrası hedeflerimiz arasında<br />

yeni bir kompozit üretim hattı yatırımı<br />

bulunuyor. 2018’de ihracata yönelik<br />

önemli bir hamlemiz de yurt dışı yetkili<br />

bayi ağımızı genişletmek oldu. <strong>2019</strong>’da<br />

bu alana yönelik çalışmalarımıza daha<br />

da hız kazandıracağız.<br />

92<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


YENİ ÜRÜNLER<br />

SERAMİK<br />

&<br />

VİTRİFİYE<br />

Seramiksan<br />

Bien<br />

Ege Vitrifiye<br />

ISITMA<br />

&<br />

SOĞUTMA<br />

LG<br />

DEKORASYON<br />

Artemis<br />

Peli


YALITIM<br />

Kale<br />

KİMYASAL<br />

Weber<br />

BANYO & MUTFAK<br />

Silestone<br />

BOYA<br />

Fawori<br />

ARMATÜR<br />

Ideal Standart<br />

ELEKTRİKLİ<br />

EL ALETLERİ<br />

Askaynak


Seramiksan, yeni serileri ile değişimi başlatıyor…<br />

“İyi Tasarım Herkesin Hakkı’’<br />

mottosuyla benzersiz tasarımlara<br />

imza atan Seramiksan,<br />

yaşam alanlarını değiştirerek<br />

yeni bir yıla, yeni<br />

başlangıçlar yapmak isteyenlere<br />

özel tasarladığı yepyeni<br />

yer ve duvar karosu serileri<br />

ile mekanları değişime davet<br />

ediyor.<br />

<strong>2019</strong> yılının öne çıkan dekorasyon<br />

trendlerinden olan<br />

mermeri, şık ve etkileyici tasarımlarla<br />

yeniden yorumlayan<br />

Seramiksan’ın Gris ve Lasa<br />

serileri ile mermerin gücünü<br />

yeniden keşfedin. 30x60 cm<br />

rektifiyeli duvar karoları ile<br />

50x50 cm sırlı porselen karoları<br />

bulunan Gris ve Lasa serileri,<br />

rektifiyeli üretilmesiyle de<br />

daha az derz aralığı (2mm),<br />

daha pürüzsüz ve düzgün döşeme<br />

avantajı sunuyor.<br />

Işıltılı yüzeyi ve uyumlu stili ile fark yaratan tasarıma sahip Lasa<br />

Serisi; İtalya’nın kuzeyinden çıkan Lasa mermerinden ilham alınarak<br />

tasarlandı. Yalın görünümüyle büyüleyen ve tüm incelikleri<br />

ortaya çıkaran kusursuz beyaz mermer görünümünü, akışkan<br />

siyah damarları ile tamamlayan seri, 30x60 cm ebadındaki rölyefi<br />

ve rölyefli motifiyle banyolara özgünlük katıyor..<br />

Mermer dokulu Gris Serisi, gri mermerin güzelliğini banyolara<br />

yansıtıyor. Açık gri ve koyu grinin harmanlandığı natürel renk<br />

tonlarına sahip seri, üç farklı geometrik motif seçeneğiyle, stil<br />

sahibi banyoların vazgeçilmezi olmaya aday.<br />

Bien’den mekanları<br />

hafızalara işleyen<br />

tasarımlar<br />

Ödüllü ve yenilikçi tasarımları ile her zaman<br />

fark oluşturan Bien, tüm mekanlar<br />

için hazırladığı koleksiyonlarını özel ebatlarla<br />

yeniledi. Doğal taş görünümlü Cosmos,<br />

mermer görünümlü Newport ve özgün<br />

bir dokusu olan Oxford Kolekseyinu<br />

ile mekanlarda, ezberler bozuluyor.<br />

İleri teknoloji ile üretilen ve 100x100 cm<br />

özel ebatlarında tasarlanan koleksiyonların<br />

en büyük özelliği estetik görünümleri<br />

ile kullanım kolaylığını birlikte sunmaları.<br />

Kolay temizlenebilen, her daim hijyen<br />

duygusunu yaratmanıza olanak tanıyan<br />

seriler, dayanıklı ve uzun ömürlü.<br />

Akılda kalacak tarzda bir<br />

koleksiyon: Oxford<br />

Kendine has dokusunu zeminlere taşıyan<br />

Oxford, özgün tarzı yansıtan detaylarıyla<br />

etkileyici bir seçenek oluşturuyor.<br />

Yaşam alanlarını zarif desenleri ve şık<br />

tasarımları ile buluşturan Bien, mekanlara<br />

yeni bir boyut kazandırıyor<br />

96<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Ürün<br />

Stil sahibi<br />

banyolar için<br />

Ege Vitrifiye<br />

“Alvona” serisi<br />

Ege Vitrifiye Alvona serisi sade ve<br />

şık tasarımıyla banyolarınızı yeniden<br />

yorumluyor. Soft-Close özelliğe sahip<br />

ince klozet kapağı ile tamamlanan<br />

asma klozeti ve yarı monoblok asma<br />

lavabosu bulunduğu mekâna kolayca<br />

uyumlanıyor. Ürünlerin pürüzsüz<br />

yüzeyi ve tasarımı sayesinde<br />

yüzeyleri kolayca temizlenerek<br />

banyolarınız yıllarca hep pırıl pırıl<br />

kalıyor.<br />

Silestone’dan banyo<br />

ve mutfaklara yeni<br />

ürünler<br />

Cosentino evin yaşam merkezi olan mutfaklara ve<br />

dinginliğin adresi olan banyolara ferahlık getirmeyi<br />

sürdürüyor. Dünyada tek parça olarak üretilen ilk<br />

ve tek kuvars evye olan Silestone Integrity serisi ile<br />

mutfaklara konfor vadeden Cosentino, seriye yeni<br />

ürünü Integrity Q’yu ekledi. Bir diğer yeni ürünü Silestone<br />

Marie lavabo ile de banyolara farklı bir tasarım<br />

ve ferah bir görünüm getiriyor. Silestone’un tüm<br />

üstün özelliklerine sahip evye ve lavabolar, çizilmelere<br />

ve darbelere karşı dayanıklılık, kolay temizlenebilir,<br />

leke tutmayan hijyenik yüzeyi ve göz kamaştırıcı<br />

tasarımıyla mutfak ve banyolarda uyumlu bir<br />

estetik sunuyor.<br />

Silestone Marie tezgah üstü yapısıyla<br />

dikkat çekiyor<br />

Cosentino White Zeus, Calacatta Gold ve Tigris<br />

Sand renklerinden oluşan, tezgah üstü yapıya sahip<br />

yeni banyo lavabosu Silestone Marie ile banyolara<br />

estetik ve şıklık sunuyor. Beyazın muhteşem<br />

saflığı ve sadeliğini yansıtan Zeus White, beyaz<br />

zemin üzerindeki zarif, geniş gri damarlar ve altın<br />

pırıltılarıyla şık etkiye sahip bir renk Calacatta Gold,<br />

nehir kumu görünümü veren çekici Tigris Sand<br />

renkleri farklı dekoratif banyolar için ideal bir seçim<br />

oluyor. Silestone Marie lavabolar mat iç ve dış yüzeylere<br />

sahip.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 97


Fawori’den “usta dostu” bir ürün serisi: Fawori Master<br />

Boyada ve mantolamada hem iyi kalite<br />

hem iyi fiyat anlayışının temsilcisi<br />

Fawori, yeni Master serisi ürünlerini<br />

pazara sundu.<br />

Fawori Boya tarafından, boya ustaları<br />

için özel olarak geliştirilen “usta<br />

dostu” Fawori Master Serisi ürünleri<br />

boya ustalarından tam not almaya<br />

devam ediyor.<br />

İpek ve mat dokulu ürünleriyle iç cephe<br />

ürün grubunda yerini alan Fawori<br />

Master Serisi, uygulandığı yüzeye kolayca<br />

yayılarak ekstra metraj, ekstra<br />

hız, ekstra kazanç sağlıyor. Silikonlu<br />

yapısı ve pürüzsüz dokusuyla ilk günkü<br />

rengini ve parlaklığını koruyor.<br />

<strong>Yapı</strong> malzeme standartlarına uygun<br />

uygulama yapıldığında çatlama, kabarma<br />

ve dökülme yapmayan, rahatsız<br />

edici bir kokusu olmayan, su<br />

bazlı, çevre dostu Master serisi ürün<br />

özellikleriyle fark yaratıyor.<br />

Fawori Master İpek; ideal parlaklıkta,<br />

pürüzsüz görünüme sahip, silinebilen-uzun<br />

süre temiz kalan, üstün örtücülükte, düşük boya sarfiyatı,<br />

yüksek metrajlı, üstün yayılım - kolay uygulanabilen ve yüzey<br />

ile mükemmel bütünleşme gibi özellikleriyle ön plana çıkıyor.<br />

Fawori Master Mat pürüzsüz görünüme sahip eşsiz dokuda,<br />

üstün örtücülükte, düşük boya sarfiyatı, yüksek metrajlı, üstün<br />

yayılım - kolay uygulanabilen, yüzey ile mükemmel bütünleşme<br />

gibi üstün özellikleriyle fark yaratıyor.<br />

Doğayı Mekanlara Taşıyan Koleksiyon: Peli Elegance Large<br />

Peli Elegance Larce Koleksiyonu<br />

Macar Serisi ahşabın doğallığını iç<br />

mekanlara taşıyor. Seri tercih edildiği<br />

mekanlara klasik ve minimalist<br />

bir görünüm kazandırıyor.<br />

Yaşam alanlarına ahşap görünümü<br />

vaad eden Peli, aynı zamanda<br />

laminat parkenin kullanım avantajlarını<br />

da beraberinde sunuyor.<br />

Uzun süre dayanıklılığa sahip olan<br />

serinin koyu Macar, doğal Macar<br />

ve açık Macar olmak üzere üç<br />

farklı tonu mevcut. Peli’nin 32. sınıf<br />

koleksiyonlarından olan Elegance<br />

Large mekanın daha bütün olarak<br />

algılanmasını sağlıyor.<br />

Doğanın ve doğallığın vurgulandığı<br />

Peli Elegance Large Koleksiyonu,<br />

doğal ahşabın sıcaklığı ile modern<br />

teknolojiyi bir arada sunuyor.<br />

Özellikle sonbahar ve kış konseptinde<br />

mekana sıcaklık katan seri<br />

sadeliğiyle de dikkatleri üzerine<br />

çekiyor.<br />

Üç ayrı renk alternatifinden oluşan<br />

bu koleksiyon size konforla doğallığı<br />

bir arada sunarak klasik ve minimalist<br />

mekanlar oluşturmanıza<br />

yardımcı oluyor.<br />

98<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Ürün<br />

Kalekim, su yalıtımı ürünü ‘İZOSEAL’<br />

ile binaları temelden koruma altına alıyor<br />

<strong>Yapı</strong> kimyasalları alanında en iyi ürün, en iyi çözüm ve en iyi uygulamayı sunan<br />

Kalekim; su basıncına karşı yüksek dayanıklılık sergileyen yüksek performanslı<br />

ürünler geliştirmeye devam ediyor. Kristalize su yalıtım harcı İZOSEAL, hem<br />

negatif hem de pozitif yönden su yalıtımı sağlayarak yapıları koruma altına alıyor.<br />

Çeşitli yollarla nüfuz ettiği yapıların sağlamlığını<br />

tehdit eden su ve nem gibi olumsuz<br />

faktörlerin önüne geçiyor.<br />

Toprak altında kalan ve sürekli su ile temas<br />

eden yapılarda özellikle tercih edilen İZO-<br />

SEAL ile suyun geldiği yönün tersinden de<br />

su yalıtımı sağlıyor. Böylece hem dışarıdan<br />

içeriye nüfuz eden suyu keserek içeride kuru<br />

bir ortam yaratıyor, hem de betonarme içerisinde<br />

kristaller oluşturarak demir donatıyı<br />

korozyondan koruyor.<br />

Betona işleyerek su geçirimsizlik sağlayan<br />

İZOSEAL; içme suyu depolarında da güvenle<br />

kullanılabiliyor. Bodrum, asansör kuyuları,<br />

temel, perde duvar, havuz, su deposu, ile<br />

banyo, duş ve tuvalet gibi ıslak hacimlerin<br />

yanı sıra tünel, köprü, yeraltı garajı ve depolarda<br />

rahatlıkla uygulanabiliyor. Fırça veya<br />

sprey ile her yönden uygulama kolaylığı sağlayarak<br />

hızlı ve ekonomik çözüm sunan İZO-<br />

SEAL ile uygulama yapılan yüzey zarar görse<br />

dahi betonun su geçirmezliği bozulmuyor.<br />

<strong>2019</strong> armatürleri rengarenk<br />

<strong>2019</strong> banyolarında en göze çarpan detay renklerin<br />

ihtişamı. Banyoların havasını küçük bir dokunuşla<br />

değiştirmek isteyenler içinse bu yılın en trend<br />

modası renkli armatürler… Ideal Standard’ın Tyria<br />

armatürleri, birbirinden farklı renk seçenekleriyle<br />

banyolarınızı hem renklendiriyor hem de çevre<br />

dostu tasarımıyla doğal kaynakların korunmasına<br />

yardımcı oluyor.<br />

Günümüzde artık daha sıcak ve rahat bir yaşam<br />

alanı olarak tasarlanan banyolar tercih ediliyor.<br />

<strong>2019</strong> banyolarında ise tasarım odaklı ürünlerin<br />

yanı sıra kullanılan renkler oldukça ön planda. Ideal<br />

Standard’ın yeni armatür serisi Tyria, modern ve<br />

özgün banyo mekanları yaratmak isteyenler için<br />

tasarlanmış çok özel bir seri.<br />

<strong>2019</strong>’da armatürler çok renkli<br />

Banyo dekorasyonunda en ilham verici kaynaklardan biri de renkler. Bu<br />

yılın banyolarında ise renklerin hakimiyeti söz konusu. Lavabo bataryalarının<br />

yanı sıra duş ve banyo bataryalarında ankastre seçenekleri de bulunan<br />

Tyria, şık tasarımı ve renk seçenekleriyle banyolarınıza göz alıcı bir<br />

şıklık katıyor. Krom, mat/beyaz, mat/siyah renk seçeneklerinin bulunduğu<br />

Seri, kullanıcıların tercihine göre banyolarını dizayn etme imkanı sunuyor.<br />

Bilinçli su tüketimi sağlayan armatür<br />

Yeni nesil teknolojileri ve inovatif tasarımıyla banyolarda sudan tasarruf<br />

etme imkanı sunan Tyria armatürler, 5 lt/dk su tüketimiyle “bilinçli su tüketimi”<br />

sağlıyor. Aynı zamanda Easy-Fix teknolojisiyle de kolay ve hızlı<br />

montaj imkanı sunuyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 99


Kendiliğinden yayılan zemin tesviye şaplarında<br />

fark oluşturan 4 Ürün!<br />

Weber Zemin Tesviye Şapları; weber.floor LVL 05 smart, weber.<br />

floor LVL 10 premium, weber.floor 4032 ve weber.floor LVL 100<br />

multi farklı yüzey özellikleri ve uygulama koşulları için sunduğu<br />

güvenilir ve etkin çözümler ile avantaj sağlıyor.<br />

1 – 5 mm arasında uygulanabilen, kendiliğinden yayılan çimento<br />

esaslı tesviye şapı weber.floor LVL 05 smart, yüksek yayılım<br />

özelliği ve zemin aderasyonu ile uygulama kolaylığı sunuyor.<br />

Priz sonrasında dayanıklı bir yüzey sağlayan weber.<br />

floor LVL 05 smart, özellikle renovasyon uygulamaları<br />

için ekonomik ve güvenilir bir çözüm yaratıyor.<br />

1 – 10 mm arasında uygulanabilen, kendiliğinden yayılan<br />

çimento esaslı tesviye şapı weber.floor LVL 10<br />

premium ise zengin formül yapısı sayesinde 2 saat<br />

içerisinde üzerinde yürünebilme imkanı sağlıyor ve<br />

aynı zamanda üst kaplama uygulamalarına hızlı geçiş<br />

avantajı yaratıyor. Oldukça pürüzsüz yüzeyi ve kusursuz<br />

tesviyesiyle üst kaplama ürünlerinde uygulama<br />

kolaylığı sağlayan weber.floor LVL 10 premium, yüksek<br />

basınç ve eğilme mukavemet değerleri ile yüksek<br />

performans gerektiren proje uygulamaları için ideal bir<br />

ürün olma özelliğini gösteriyor.<br />

1 – 10 mm arasında uygulanabilen, kendiliğinden yayılan,<br />

kendiliğinden kuruyan ve 50 dakika içerisinde<br />

çok hızlı priz alan çimento esaslı tesviye şapı weber.<br />

floor 4032, “Hafta sonu Uygulamaları” olarak adlandırılan<br />

ve zaman önceliği taşıyan uygulamalar için ideal<br />

bir çözüm sunuyor.<br />

Portföyün bir diğer önemli ürünü weber.floor LVL 100 multi, 10-<br />

100mm arasında kullanılabilen, iç mekan zeminlerde renovasyon<br />

projelerinde ciddi kot farklılıklarını giderilmesinde hızlı ve<br />

etkin bir çözüm olarak öne çıkıyor.<br />

Weber, yüksek teknik ihtiyaçları karşılayan gelişmiş çözüm önerileri<br />

ile yapı dünyasına yenilikler sunmaya devam ediyor.<br />

Yeni LG Therma V Monoblok, güçlü ısıtma performansıyla<br />

olduğu kadar sağladığı enerji verimliliğiyle de ön plana çıkıyor!<br />

yerini alan ve doğrudan su tesisatına bağlanan THERMA V R32<br />

Monoblok ısı pompası, enerji verimliliği, kolay kontrol, wifi gibi<br />

ileri teknoloji özellikleriyle kullanıcı memnuniyetini garanti ediyor.<br />

LG Electronics (LG) her zaman olduğu gibi yenilikçi ürünleriyle<br />

hayatı kolaylaştırırken, çevre dostu teknolojileriyle doğaya karşı<br />

sorumluluklarını da unutmuyor. LG’nin yenilikçi ve çevre dostu<br />

R32 soğutucuya sahip ısıtma sistemi THERMA V Monoblok, kullanım<br />

sıcak suyu, yerden ısıtma veya radyatöre kadar birçok ısıtma<br />

çözümleri ile kullanılabiliyor. Geleneksel bir kazan sisteminin<br />

Enerji verimliliği ve yüksek performans için yeni bir<br />

pazar standardı!<br />

LG’nin THERMA V serisi, şirketin ısıtma sektöründeki 10 yıllık<br />

deneyimi ve tasarım becerisi sayesinde pazardaki en iyi ısıtıcılar<br />

arasında yer alıyor. 10-135 Hz çalışma aralığına sahip olan kompresör,<br />

parça yükü verimliliğini artırarak istenen sıcaklığa hızla<br />

ulaşılmasını sağlıyor. LG’nin bu niş sektöründeki uzmanlığını ve<br />

gururunu açıkça gösteren THERMA V R32, eksi 25 ºC gibi düşük<br />

bir ortam sıcaklığında dahi çalıştırılabilirken, soğuk dış ortam havasında<br />

bile 65 ºC’ye kadar sıcak su sağlayabiliyor.<br />

Ayrıca LG’nin devrim niteliğindeki scroll kompresörü rakipsiz<br />

bir verimlilik ve güvenilirlik sunuyor. THERMA V R32 monoblok,<br />

kullanıcının istenen sıcaklığa hızlı bir şekilde ulaşabilmesine olanak<br />

tanıyor. Ayrıca bu yeni model, geleneksel bir kompresörde<br />

bulunan salınım hareketini ortadan kaldırarak, daha düşük enerji<br />

tüketimi sağlıyor. Cihazın doğal enerjiyi dış havadan emmesi de<br />

geleneksel ısıtma sistemlerinden daha az enerji tüketmesine neden<br />

oluyor.<br />

THERMA V Monoblok’un bir diğer güçlü özelliği ise dayanıklılığıdır.<br />

Ocean Black Fin teknolojisi ile yüksek oranda korozyona<br />

dayanıklı olan cihaz, daha uzun ürün ömrü ve daha düşük bakım<br />

maliyetleri vadediyor.<br />

100<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Ürün<br />

Mekanlara zarif<br />

ve klasik dokunuş<br />

Artemis<br />

Luxury Ametis<br />

Türkiye'nin sevilen halı markası Artemis<br />

Halı, lüks segment markası Luxury Collections’a<br />

bir yeni seri daha ekledi. Klasik<br />

motiflerin çağdaş dokunuşlarla şekillendiği<br />

Artemis Luxury Ametis, yaşam<br />

alanlarına ihtişamı ve zarafeti taşıyor.<br />

Türkiye’de ve dünyada müşterilerinin<br />

beklentilerini tam olarak karşılayan, son<br />

teknolojiyi yakından takip ederek farklılık<br />

oluşturan öncü firma Artemis Halı,<br />

Premium serisinden sonra Luxury Collections<br />

kategorisi ile de dikkat çekiyor.<br />

Birbirinden şık formlarıyla mekanlara<br />

farklı bir atmosfer katan Artemis Luxury<br />

Collections’ın klasik halı desenlerinin<br />

modern yorumla tasarlandığı Ametis<br />

Serisi; yaşam alanlarında büyülü bir atmosfer<br />

yaratıyor adeta...<br />

İpek, doğal elyaf gibi çok özel malzemelerin<br />

kullanıldığı Artemis Luxury Ametis<br />

Koleksiyonu, Türkiye’de150 noktada<br />

satışa sunuluyor.<br />

Askaynak’ın multi-process kaynak makineleri<br />

kalite ve performansı bir arada sunuyor<br />

Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, her türlü<br />

kaynak uygulamasında mükemmel sonuçlar veren<br />

multi-process kaynak makineleriyle sektördeki<br />

liderliğini pekiştiriyor. Enerji, alan ve maliyet tasarrufu<br />

sağlayan multi-process kaynak makineleri<br />

çok yönlü ve kolay kullanıma sahip olmalarıyla da<br />

dikkat çekiyor. Multi-process kaynak makineleri<br />

ve Askaynak’ın tüm yenilikçi ürünleri hakkında<br />

bilgi almak için www.askaynak.com.tr adresini ziyaret<br />

edebilirsiniz.<br />

Askaynak yetkilileri multi-process kaynak makinelerinin<br />

avantajlarını şu şekilde sıralıyor:<br />

Birçok kaynak yönteminde mükemmel<br />

sonuçlar<br />

Multi-process kaynak makinelerinin en büyük<br />

avantajı farklı malzeme tiplerinde en az 3 farklı<br />

kaynak yöntemini bir arada gerçekleştirebilmesidir.<br />

Bu makineler sayesinde MIG/MAG örtülü<br />

elektrod kaynak yöntemi ve TIG (Argon) kaynak<br />

yöntemleriyle farklı malzeme tiplerinde mükemmel<br />

sonuçlar elde edilebiliyor. Ayrıca bu kaynak<br />

makineleriyle özlü tel kaynağı, bazı modelleri ile<br />

toz altı kaynağı da yapılabiliyor. Makinelerin sunduğu<br />

çok yönlülük, kaynak ustalarının pek çok<br />

noktada işini kolaylaştırıyor ve iyi bir kaynak deneyimi<br />

elde edilmesini sağlıyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 101


Aktüel<br />

Türk Barter,<br />

‘İslam Ticaret Birliğini’<br />

kuracak<br />

ASSAM’ ın hazırladığı ve İslam ülkelerinin bir irade<br />

altında toplanması amacı ve, “İslam Ekonomisi ve Ortak<br />

Ekonomik Sistemler” temasıyla düzenlenen kongrede<br />

konuşmacı olarak yer alan Türk Barter Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Dr.Mehmed Sırrı Şimşek, İslam Ticaret Birliği adlı<br />

sunumunda İslam Devletleri arasında Barter Sistemini<br />

kullanarak kurulabilecek ortak pazar ve ekonomik<br />

faaliyetlere değindi.<br />

İslam Ekonomisi ve Ortak Ekonomik Sistemler<br />

kongresinde islam ticaret birliğine<br />

değinen Şimşek, ’İslam Ticaret Birliği; üyeleri<br />

arasında kardeşlik ve dayanışmanın<br />

yanında asıl hedef olan ekonomik büyüklüğü<br />

sağlayacaktır. ‘’dedi.<br />

Dr. M. Sırrı Şimşek’in sunumundan satır<br />

başları ise şöyle;<br />

Bugün buraya toplanan tüm İslam Ülkeleri<br />

ile Asya ve Avrupa’nın merkezinde olması<br />

itibari ile İslam Ticaret Birliği’nin de kalbi<br />

sayılacak bir konumda bulunan Türkiye’nin<br />

öncülüğünde mümkün olan en kısa sürede,<br />

nakit ticaretin yanında tüm kaynaklarımızı<br />

seferber ederek bütün İslam ülkelerine<br />

ayrı bir dinamizm sağlayacak İslam<br />

Ticaret Birliği’ni hayata geçirelim.<br />

Gündemden düşmeyen Avrupa Birliği’ne<br />

giriş sürecimiz ile ilgili bu kadar vakit kaybedilirken<br />

değerlendirilmeyen kaynakları<br />

kazanca dönüştürmek için İslam ülkeleri,<br />

doğru temeller üstüne oturtulan ve sürekliliği<br />

sağlanan bir İslam Ticaret Birliği kurulması<br />

için güç birliğine varmalıdır.<br />

İslam ülkelerinin kendi aralarındaki ticaret<br />

arttırılarak değerlendirilmeyen çok sayıda<br />

yer altı ve yer üstü kaynakların değerlendirilmesi<br />

gerekmektedir.<br />

İslam Ticaret Birliği’nin kurulmasında Türk<br />

Barter önemli bir role sahip olacaktır. Türk<br />

Barter International 1994 yılında Türkiye’de<br />

Barter sistemini kurmuş ve bugüne<br />

kadar öncülüğünü üstlenmiştir. 25 yıldan<br />

bu yana da bilgisi, tecrübesi ve teknolojik<br />

altyapısı ile Barter sistemini gerek ulusal<br />

gerek uluslararası alanda başarılı bir şekilde<br />

uygulamış ve uygulamaya devam<br />

etmektedir.<br />

İslam ülkelerinin mevcut ticaret sistemlerinin<br />

üzerinde bir baskı unsurunun olduğunu<br />

ve bir çıkmaza doğru sürüklendiğini<br />

müşahede etmekteyiz. Bu sebeple biz<br />

Türk Barter International olarak, İslam ülkeleri<br />

arasında ‘Alternatif ticaret ve finans<br />

sistemi ile birlikte ‘İslam Ticaret Birliği’ni<br />

kurarak hem mevcut finansal problemlere<br />

bir çözüm getirmeyi hem de İslam ülkeleri<br />

arasında alternatif bir ortak pazar kurmayı<br />

hedefliyoruz.<br />

Amacımız İslam Dünyasının hak ve çıkarlarını<br />

korumak, üye Devletlerarasında işbirliği<br />

ve dayanışmayı güçlendirmektir.<br />

İslam Ticaret Birliği üyeleri arasında merkezi<br />

İstanbul’da kurulacak iktisadi ve ticari<br />

işbirliği İslam ülkeleri arasında kardeşlik<br />

ve dayanışmanın yanında asıl hedef olan<br />

ekonomik büyüklüğü sağlayacaktır.<br />

Üye ülkelerin finans sıkıntılarını ve alternatif<br />

ticaret arayışlarını çözmek maksadıyla<br />

kurulacak olan İslam Ticaret Birliği ile İslam<br />

ülkelerine sermaye katılımı ve destek<br />

sağlanması planlanmıştır.<br />

İslam Ticaret Birliği’nin amacı, İslam Şe<br />

BARTER NEDİR?<br />

Şirketlerin ürettiği mal veya hizmeti satabileceği ‘’Ticaret Modelidir.’’<br />

Şirketlerin, mal ve hizmet kredisi kullanabildiği ‘’Finansman Modeldir.’’<br />

Bir şirketin satın aldığı mal veya hizmetin bedelini, yine kendi<br />

ürettiği mal veya hizmetle karşılamasını sağlayan ‘’Ödeme Sistemidir.’’<br />

BARTER ORTAK PAZARI<br />

Arz - talep dengesi gözetilerek üye firmaların satış ve alış işlemlerinin<br />

karşılanması modeline göre çalışır.<br />

Geniş açılımlı ve kapsamlı sektör dağılımına sahip bir pazardır.<br />

Sistem; üye firmaların arzlarının satışı ve taleplerinin karşılanması<br />

esasına göre çalışır.<br />

Satış yaparak alacaklı olan firma, ihtiyaçlarını üye firmaların satışa<br />

sundukları mal veya hizmetlerden karşılar.<br />

BARTER SİSTEMİNİN AVANTAJLARI<br />

Ticaret hacminizi arttırır.<br />

Etkin Reklam ve Tanıtım kolaylığı sağlar.<br />

Satışlarınızı artırır.<br />

Stoklarınızı hızlı bir şekilde eritir.<br />

Kapasite kullanımınızı arttırır.<br />

Yeni alıcı ve satıcılar kazandırır.<br />

Güvenli bir ticari ortak pazarda Kolay alış ve satış işlemi yapmanızı<br />

sağlar.<br />

Yeni ve farklı pazarlara açılmanızı sağlar.<br />

Düşük maliyet ile ticaret yapmanızı sağlar.<br />

Potansiyel alıcılara kolay ulaştırır.<br />

Pazarda rekabet gücünüzü arttırır.<br />

12 ay sıfır faiz ile kolay kredi kullanmanızı sağlar.<br />

Borçlarınızın Barter ile ödenmesini sağlar.<br />

102<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


BÜYÜYEN TÜRKİYE İLE<br />

SİZ DE BÜYÜYÜN<br />

www.turkbarter.com


Aktüel<br />

riatı doğrultusunda, üye ülkelerin ve Müslüman<br />

Toplumların birlikte ekonomik kalkınmalarına,<br />

sosyal gelişmelerine katkıda<br />

bulunmaktır.<br />

Projenin Amacı<br />

İslam ülkelerinde İslam Ticaret Ortak Pazarı’nı<br />

kurmak.<br />

İslam ülkeleri arasında Türk Barter organizasyonunda<br />

Barter sistemi ile iş birliğini<br />

artırmaya yönelik, proje üretmek ve destek<br />

vermek.<br />

Türk Barter’ın öncülüğünde üye ülkelere<br />

Barter ticaretini yerleştirmek.<br />

Üye ülkelere Türk Barter aracılığıyla destek<br />

kredisi sağlamak.<br />

İslâm Ticaret İş birliği üyeleri arasında global<br />

ticareti geliştirmek.<br />

İslâm Ticaret İş birliği üyeleri arasında ortak<br />

para birimi olarak altını kullanmak.<br />

Üye ülkeler arasındaki ticaretin geliştirilmesine<br />

yardımcı olmak ve bu amaçla gerekli<br />

çalışmaları yapmak.<br />

Üye ülkeler arası teknik işbirliğine yardımcı<br />

olmak ve teknik yardım sağlamak.<br />

Üye ülkelerde kalkınma faaliyetlerine katkıda<br />

bulunan personele eğitim imkânları<br />

sağlamak.<br />

Müslüman ülkelerdeki ekonomik, mali ve<br />

finans faaliyetlerinin İslami kurallara uygun<br />

şekilde yürütülmesi yönünde araştırmalar<br />

yapmak.<br />

Proje Planlaması<br />

Pazar Analizi; Öncelikle Ekonomik bakımdan<br />

sıkıntı içinde olan İslam ülkeleri, hammadde<br />

bakımından zengindirler. Yeni kurulmakta<br />

olan “Orta boy Sanayi Tesisleri’nde<br />

ciddi üretim rakamlarına ulaşabilmektedirler.<br />

Ancak değişim vasıtası olan dövize, nakite<br />

büyük ihtiyaç duymaktadırlar.<br />

Hedef Kitlesi Tüm İslam Ülkeleri.<br />

Proje Süresi; En geç Aralık <strong>2019</strong> sonudur.<br />

Uygulama süresi ise Türk Barter’ın faaliyeti<br />

ve İslam Ticaret Birliği<br />

uyumu ile devam edecektir.<br />

Strateji ve Politikalar<br />

Ülkelerin dış ticaret yetkilileri<br />

veya bakanlıkları<br />

ile görüşülerek ülkelerde<br />

Barter organizasyonu<br />

ve muhatabı için ticari<br />

bir şirket kurulacaktır.<br />

Bu şirket ile Türk Barter<br />

arasında ortaklık antlaşması<br />

yapılacaktır.<br />

Bu ortak şirketin kuruluşları,<br />

kadrosu, Barter<br />

ticareti uygulama şekli<br />

ve programı tarafımızca<br />

organize edilecek ve<br />

destek verilecektir.<br />

Bu ortak şirketlerle o<br />

ülkede Barter sistemi<br />

kurulacak ve Corporate<br />

Barter uygulanacaktır.<br />

(Ülkelerin kendine<br />

ait Barter uygulamaları<br />

varsa Türk Barter kendi<br />

sistemi ile entegre edecektir.)<br />

Barter uygulamalarında<br />

Türk Barter; organizatör<br />

şirket konumunda bulunacaktır.<br />

Bu organizasyonda ülkelerde<br />

seçilecek olan<br />

firmalarda gelişmiş bir ticaret<br />

hacminin olmasına dikkat edilecektir.<br />

Proje Yönetim Organizasyonu<br />

Projenin işlerlik kazanması ve başarısı için<br />

etkin bir yönetim organizasyonu olmalı ve<br />

buna uygun kadrosu kurulmalıdır.<br />

Proje İş Geliştirme sorumluluğun bir parçasıdır.<br />

Hedefler<br />

Proje ile kurulacak Barter Ortak Pazarı ile<br />

Dr.Mehmed Sırrı Şimşek / Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı<br />

ülkelere ek bir ticari pazar kazandırılmış<br />

olacaktır. Böylece üye olmayan ülkelere<br />

rekabet üstünlüğü sağlanacaktır.<br />

Proje ile ülke şirketlerinin finans ihtiyaçları<br />

karşılıklı olarak çözülecektir.<br />

Nakit finansmanın yanında ülkelere Barter<br />

ile nakitsiz finansman desteği de sağlanmış<br />

olacaktır.<br />

Üye ülkeler atıl kapasitelerini satışa çevirerek<br />

cirolarını ve kârlılıklarını arttıracaklardır.<br />

Konuşmasının ardından Dr. M. Sırrı Şimşek’e<br />

plaket takdim edildi.<br />

Şüpheli alacaklarınızın Barter ile tahsilatı yapılır.<br />

Şirketlere yatırım desteği sağlar.<br />

Borçlarınızın yapılandırılmasını sağlar.<br />

Alacaklarınızı garanti ederek, tahsilat riskinizi en aza indirir.<br />

BARTER KREDİ<br />

“Ürün ve Hizmet Kredisi” işlem bakiyesi olmayan üyenin ihtiyacı<br />

olan mal ve hizmetini satın almasını sağlamaktadır.<br />

Firma bu sayede Türk Barter Ortak Pazarı’nda alışveriş yapabilmesi<br />

için yeterli bakiyesi olmasa bile “Ürün ve Hizmet Kredisi” kullanarak<br />

alışverişe başlayabilmektedir.<br />

Teminat kapsamı ve kredilendirme Barter Şirketinin belirlediği<br />

oranda yapılır. Kredi borcu bulunan üye, 12 ay içerisinde Barter<br />

Ortak Pazarında kendi mal veya hizmetini arz ederek borcunu faizsiz<br />

olarak öder.<br />

NEDEN TÜRK BARTER?<br />

Türkiye’de Barter sisteminin kuruculuğu ve öncülüğünü üstlenmiştir.25<br />

yıllık Barter tecrübesi ile hizmet vermektedir.<br />

Her üyeye özel Barter Sistemi’ni kullanma projesi hazırlamaktadır.<br />

Güçlü teknolojik alt yapı ile hizmet vermektedir.<br />

Dünya Barter Birliği (IRTA) üyesi ve yönetiminde bulunmaktadır.<br />

Hızlı ve doğru çözümler üretmektedir.<br />

PROJE YAKLAŞIMIMIZ<br />

Türk Barter, Ortak Pazar’daki her müşteriye uygun çözüm üretir.<br />

Üyenin sistem danışmanı olan “Broker”, müşterinin ihtiyaçlarını<br />

tespit edip, Barter işlemlerini projelendirir ve üyenin sistemden en<br />

üst düzeyde faydalanmasını sağlar.<br />

104<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Big 5 Dubai ‘de<br />

standımıza büyük<br />

ilgi gösterildi<br />

Tüm inşaat ürünlerini tek bir<br />

çatı altında toplayan Big 5<br />

Dubai bu yıl 39. defa düzenlendi.<br />

ABSYAPI olarak biz de<br />

en yeni ürünlerimiz olan ‘ABS<br />

Plus | Yüksekliği ayarlanabilir<br />

dolgu kör kalıpları’ ve ‘ABS<br />

Level | Yüksekliği sabit dolgu<br />

kör kalıpları’ ile bu fuara katıldık.<br />

Türkiye’de üretmeye başladığımız<br />

ABS Dolgu Kör Kalıplarımız<br />

büyük ilgi gördü. Türkiye’den<br />

ziyaretçilerin de içinde<br />

bulunduğu özellikle Körfez<br />

ülkelerinden Suudi Arabistan,<br />

Katar, Kuveyt, Birleşik Arap<br />

Emirlikleri ve bir çok Afrika<br />

ülkesinden gelen ziyaretçiler<br />

standımıza uğrayarak dolgu<br />

kör kalıplarının fayda ve avantajları<br />

hakkında bilgi aldılar.<br />

Türkiye’nin cari açığının azalmasına<br />

katkıda bulunan yerli<br />

ürünlerimizi tüm dünya pazarına<br />

sunmaya devam edeceğiz.<br />

Bu misyonumuz doğrultusunda<br />

<strong>2019</strong> yılında da yurt<br />

dışı fuar katılımlarımız devam<br />

edecek.<br />

Big 5 Dubai fuarında sergilediğimiz<br />

en yeni dolgu kör kalıpları<br />

ürünlerimizi aşağıda sizinle<br />

paylaşıyoruz. Daha fazla<br />

bilgi almak için ilgili linklere<br />

tıklayabilirsiniz.


Fuar<br />

Seramiksan Unicera’da<br />

gövde gösterisi yapacak<br />

Seramiksan, yenilikçi üretim teknolojisi ile benzersiz tasarımları bir araya getirdiği <strong>2019</strong><br />

koleksiyonunu UNICERA’da sergileyecek.<br />

Seramiksan, 5 – 9 Şubat tarihlerinde düzenlenecek<br />

UNICERA İstanbul Seramik,<br />

Banyo, Mutfak Fuarı’nda, <strong>2019</strong> koleksiyonunda<br />

yer alan yepyeni porselen ve<br />

duvar karolarındaki yenilikleri tanıtacak.<br />

‘’İyi Tasarım Herkesin Hakkı’’ mottosuyla<br />

benzersiz tasarımlara imza atan Seramiksan’ın<br />

<strong>2019</strong> koleksiyonunda, son tüketici<br />

ve mimarların değişen ihtiyaçlarına<br />

yönelik tasarladığı teknoloji ve tasarım<br />

odaklı ürünler ön plana çıkıyor.<br />

Sektöre sunduğu inovatif ürünlerle dikkat<br />

çeken Seramiksan UNICERA’da, güçlü<br />

AR – GE çalışmaları sonucu imza attığı<br />

farklı ebat, renk ve desenlerdeki zenginleştirilmiş<br />

<strong>2019</strong> koleksiyonunu sergileyecek.<br />

Dünyadaki en modern vitrifiye üretim<br />

tesisi ile el değmeden vitrifiye üretebilen<br />

Seramiksan, renkli tezgah üstü lavaboların<br />

ve çevre dostu yeni nesil vitrifiye<br />

ürünlerinin de yer aldığı koleksiyonunu<br />

UNICERA’da, Salon: G 01‘de sektör profesyonelleri<br />

ve ziyaretçilerin beğenisine<br />

sunacak.<br />

106<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


Fuar<br />

İklimlendirme Sektörü,<br />

ISK – SODEX<br />

ile sektöre ivme kazandırıyor<br />

Kasım ayı itibarıyla 11 aylık ihracatını, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 17,5<br />

artıran iklimlendirme sektörü toplam ihracatını 4,2 milyar dolara taşıdı. <strong>2019</strong> yılında toplam<br />

ihracat hedefini 6 milyar dolar olarak belirleyen sektör, Ekim ayında uluslararası alıcılarla<br />

İstanbul’da buluşacağı ISK-SODEX Fuarına odaklandı. Sektörünün ilk ve en önemli fuarı<br />

olan ISK-SODEX İstanbul kapsamında firmalar en yeni ürünlerini TÜYAP Fuar ve Kongre<br />

Merkezi’nde sergileyecek.<br />

Klima sistemleri, yalıtım elemanları, tesisat<br />

ve ekipmanları ile ısıtma ve soğutma<br />

sistemlerini kapsayan iklimlendirme sektörü<br />

ihracatta bu yıl yüzde 17,5 büyümeyi<br />

başardı. ABD, Kanada, Hindistan, Almanya,<br />

Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri<br />

gibi stratejik pazarlarda işbirliklerini artıran<br />

sektör, yurtiçi ve yurtdışından müşterileriyle<br />

buluşacağı ISK-SODEX Fuarını<br />

bekliyor. Fuar kapsamında düzenlenecek<br />

Uluslararası Satın Almacı Heyeti Programı<br />

ile söz konusu pazarların en büyük<br />

şirket ve birlikleri İstanbul’da bir araya<br />

gelecek.<br />

İklimlendirme sektörünün Türkiye sanayinde<br />

önemli ihracat alanı olduğuna ve<br />

her geçen yıl yeni ihracat rekorları kırdığına<br />

dikkat çeken Hannover Messe Sodeks<br />

Fuarcılık Genel Müdürü Alexander<br />

Kühnel, sektörün işlem hacmine ilişkin<br />

şunları kaydetti:<br />

“Sektörün yurtdışı pazarlarında ciddi bir<br />

rekabet gücü var ve bu potansiyelini uluslararası<br />

bir fuarda sergilemesi çok önemli.<br />

ISK-SODEX Fuarımız geçtiğimiz 2018<br />

Şubat ayında 105 ülkeden önemli alıcı<br />

gruplarına ev sahipliği yaptı. Bu bağlamda<br />

bu yıl amacımız hem mevcut ziyaret<br />

eden ülkelerden fuarımızı ziyaret eden<br />

alıcıların sayısını arttırmak, hem de ihracat<br />

potansiyelinin yüksek ancak ihracat<br />

hacminin düşük olduğu farklı pazarlara<br />

yönelik yeni pazarlardan yeni ziyaretçileri<br />

ISK-SODEX fuarımızda sektör temsilcisi<br />

katılımcılarımızla buluşturmak. Bu kapsamda<br />

şu an Pakistan, Batı Afrika ve Tanzanya<br />

gibi ülke ve bölgeler yakın ilişkiler<br />

kurduğumuz başlıca yeni pazarlar arasında<br />

yer alıyor. Bunun yanı sıra Türkiye<br />

ihracatçıları için Afrika ve Güney Amerika<br />

ülkelerinin son derece önemli olduğu biliyoruz.<br />

ISK-SODEX’in tüm tanıtım iletişim<br />

faaliyetlerini de sektörün <strong>2019</strong> yılı ihracat<br />

yol haritası ve beklentisi doğrultusunda<br />

şekillendirmeye devam ediyoruz. 2 – 5<br />

Ekim <strong>2019</strong> tarihinde gerçekleştireceğimiz<br />

ISK – SODEX fuarımız sürecinde sektörün<br />

avantajlarına yönelik destekleyici<br />

programlar yürütecek; katılımcı ve ziyaretçilere<br />

tanışma, iş bağlantıları kurma,<br />

bilgi ve deneyim paylaşımı konusunda<br />

yeni imkânlar sunacağız.”<br />

Şimdiden 33 bin metrekarelik alanı satılan,<br />

2 – 5 Ekim <strong>2019</strong> ISK-SODEX Fuarı’nda<br />

Almanya, Çin, Fransa, Hindistan,<br />

Hollanda, İtalya, Güney Kore ve Tayland<br />

gibi ülkelerden de katılımcılar yer alıyor.<br />

Fuarda bu yıl yerli ve yabancı firmalar<br />

ısıtma, soğutma, klima, havalandırma,<br />

yalıtım, pompa, vana, tesisat, su arıtma,<br />

yangın, güneş enerjisi sistemleri gibi oldukça<br />

geniş bir yelpazeden yeni trend<br />

ürün ve hizmetlerini tanıtma fırsatı bulacak.<br />

İklimlendirme sektörünün bütün bileşenlerini<br />

bir araya getiren ISK-SODEX, 2<br />

– 5 Ekim <strong>2019</strong> tarihleri arasında TÜYAP<br />

Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek.<br />

Alman Devi, Dünyanın lider fuar<br />

organizasyon firmalarından Deutsche<br />

Messe’nin Türkiye iştiraki Hannover Messe<br />

Sodeks Fuarcılık tarafından organize<br />

edilen ISK-SODEX Fuarı <strong>2019</strong>’da IS-<br />

KAV, DOSIDER, İSKİD, İZODER, TTMD,<br />

POMSAD, SOSİAD, ESSİAD, MTMD ve<br />

KBSB işbirliğiyle hayata geçecek.<br />

108<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>


TİCARET BAKANLIĞI<br />

ISK-SODEX ISTANBUL <strong>2019</strong><br />

Uluslararası Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma,<br />

Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve Güneş<br />

Enerjisi Sistemleri Fuarı<br />

2-5 Ekim <strong>2019</strong><br />

Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi<br />

Büyükçekmece • İstanbul<br />

sodex.com.tr<br />

Yeni Tarih!<br />

Online Kayıt İçin<br />

sodex.com.tr<br />

Hannover-Messe<br />

Sodeks Fuarcılık A.Ş.<br />

Tel. +90 212 334 69 00<br />

Fax +90 212 347 10 96<br />

info@sodex.com.tr<br />

Destekleyenler<br />

TÜRKİYE CUMHURİYETİ<br />

TİCARET BAKANLIĞI<br />

<br />

Eş Organizatörler / Destekleyen Dernekler<br />

Resmi<br />

Havayolu<br />

Resmi Seyahat<br />

Acentesi<br />

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!