Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İstanbul Yeni Havalimanı / İstanbul
editör<br />
İSTMAG Magazin Gazetecilik<br />
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına<br />
İmtiyaz Sahibi<br />
H. Ferruh Işık<br />
Genel Müdür<br />
Mehmet Söztutan<br />
mehmet.soztutan@img.com<br />
Reklam Müdürü<br />
Hakan Girgin<br />
hakan.girgin@img.com.tr<br />
Yayın Editörü<br />
Tarık Oral<br />
tarik.oral@img.com.tr<br />
Grafik Tasarım<br />
Sami Aktaş<br />
sami.aktas@img.com.tr<br />
Sorumlu Müdür<br />
Cüneyt Aktürk<br />
cuneyt.akturk@img.com.tr<br />
Dış İlişkiler Müdürü<br />
Yusuf Okçu<br />
yusuf.okcu@img.com.tr<br />
Kurumsal İletişim Müdürü<br />
Ebru Pekel<br />
ebru.pekel@img.com.tr<br />
Muhasebe Müdürü<br />
Zekai Turasan<br />
zturasan@img.com.tr<br />
Muhasebe ve Finans Müdürü<br />
Mustafa Aktaş<br />
mustafa.aktas@img.com<br />
Abone<br />
İsmail Özçelik<br />
ismail.ozcelik@img.com.tr<br />
CTP - Baskı<br />
İhlas Gazetecilik A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad.<br />
İhlas Plaza No:11 A / 41<br />
Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul<br />
Tel: 0 212 454 30 00<br />
Sektör yeni yılı<br />
yeni hedeflerle<br />
karşılıyor...<br />
Geçtiğimiz ay Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (The Concrete Sustainability Council -<br />
CSC) Bölgesel Sistem Operatörü olan Türkiye Hazır Beton Birliği tarafından ülkemize<br />
tanıtılan “Kaynakların Sorumlu Kullanımı Belgelendirme Sistemi” kapsamında ilk hazır<br />
beton tesisi ile çimento fabrikasının belgelendirilmesi yapıldı...<br />
Akçansa’nın, öğrenciler ve akademisyenler tarafından maden sahalarının biyolojik değerini<br />
artırmayı amaçlayan projeler üretilmesi ve bu yöndeki farkındalığın artırılması amacıyla<br />
düzenlediği Biyoçeşitlilik Proje Yarışması üçüncü kez Türkiye’de gerçekleşti. Finale<br />
kalan projeler gerçekleşen ödül töreninde açıklandı. Yarışmaya tüm Türkiye’den katılan<br />
projeler arasından 5 proje iki farklı kategoride ödüllendirildi...<br />
En verimli güneş paneli olarak bilinen HIT güneş enerjisi teknolojisinin mucidi, teknoloji<br />
devi Panasonic, ülkemizde önemli bir projeye imza attı. Kayseri Mobilyacılar Yenilenebilir<br />
Enerji Kooperatifi Güneş Enerjisi Santrali’nin ilk fazı açıldı. Yatırımı planlayan,<br />
gerçekleştiren, işletme ve bakımını üstlenen Seferoğlu Elektrik tarafından verilen bilgilere<br />
göre; kooperatifin açılışı yapılan ilk fazı yılda 7,5 GWh elektrik üretimi ile tesislerin<br />
gündüz tüketiminin yüzde 30’unu karşılayacak...<br />
Rönesans Holding ile Cezayir’in milli enerji şirketi Sonatrach ortaklığıyla hayata geçirilecek<br />
‘Polipropilen Üretim Tesisi’nin imza töreni 28 Kasım’da düzenlendi. Sanayi<br />
ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın da katıldığı törende ortaklık anlaşmasını,<br />
Rönesans Holding Başkanı Dr. Erman Ilıcak ve Sonatrach CEO’su Abdelmoumen<br />
Ould Kaddour imzaladı. Ceyhan Mega Petrokimya Endüstri Bölgesi’nde kurulacak<br />
yıllık 450 bin ton üretim kapasiteli tesisin 2023 yılında tamamlanması hedefleniyor.<br />
arasında katkı yapmayı hedefliyoruz” dedi...<br />
Daikin Türkiye, 2017 yılında eğitimlerine başladığı Sakura Kadın Teknisyenler Projesi<br />
ile iklimlendirme sektöründe ‘erkek işi’ olarak bilinen teknisyenlik alanına kalifiye<br />
kadın iş gücü kazandırdı. Bugün Daikin Türkiye bünyesinde çalışan 43 kadın teknisyen,<br />
ekipleriyle birlikte şantiyelere, evlere giderek kurulumlarda yer alıyor, arızaları<br />
gideriyor, proje ve denetleme faaliyetlerine katılıyor...<br />
Burada bir kısmını kısa başlıklar halinde paylaştığımız haberlerin yanısıra pek çok<br />
röportaj çalışmaları ile bu ay da karşınızdayız...<br />
<strong>2019</strong> yılının sektörümüzün her alanında olumlu gelişmelerle dolu bir yıl olması dileklerimizle...<br />
Tarık Oral<br />
Adres<br />
Evren Mahallesi Bahar Caddesi<br />
Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1<br />
Güneşli - Bağcılar<br />
İSTANBUL / TURKEY<br />
Tel: +90 212 604 51 00<br />
Faks: +90 212 604 51 35
REKLAM<br />
İNDEKSİ<br />
ARCH+DSGN’<strong>2019</strong>.........................................................111<br />
AVRASYA PENCERE&CAM FUARI’<strong>2019</strong>.................... 109<br />
BOSCH TERMOTEKNİK................................................. 37<br />
BUDERUS........................................................................ 41<br />
ÇİMSA...............................................................................11<br />
DAIKIN........................................... 112 – ARKA KAPAKİÇİ<br />
DOKA KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ......ÖN KAPAKİÇİ – 1<br />
ECA – SEREL.................................................................. 77<br />
FORM VRF SİSTEMLERİ................................................ 49<br />
HIRDAVAT’<strong>2019</strong>............................................................. 108<br />
ISH FRANKFURT’<strong>2019</strong>................................................. 103<br />
ISK-SODEX İSTANBUL’<strong>2019</strong>........................................ 107<br />
İNTEK KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ..................... 2 – 3<br />
KİLSAN............................................................................ 55<br />
KORDSA / KRATOS........................................................ 13<br />
LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ.................................. 8 – 9<br />
ÖZLER KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.................... 6 – 7<br />
PARİ KALIP ve İSKELE SİSTMELERİ.........ARKA KAPAK<br />
PERİ DUO................................................................ 28 – 29<br />
SARAY ALÜMİNYUM...................................................... 89<br />
SARAY ALÜMİNYUM...................................................... 91<br />
SERAMİKSAN................................................................. 67<br />
SİSTEM ALÜMİNYUM............................................. 82 – 83<br />
SOLAREX’<strong>2019</strong>..............................................................110<br />
15 - Türkiye’de ilk beton<br />
ve çimento sürdürülebilirlik<br />
belgelendirmeleri yapıldı<br />
16 - İklimlendirme Sektörü<br />
‘BIM Çalıştayı’ için toplandı<br />
26 - İstanbul Havalimanı’na<br />
ahşap tasarım<br />
34 - Daikin’in Sakura Kadın<br />
Teknisyenleri tabuları yıktı<br />
38 - Omran İnşaat’tan Türkiye’ye<br />
700 milyon TL’lik yatırım<br />
66 - Türkiye’de ilk kez Penthouse<br />
bir daire sanat eserine dönüşüyor<br />
70 - Bölgenin en önemli güneş<br />
enerjisi santrali Kayseri’de açıldı<br />
73 - Akçansa’nın Biyoçeşitlilik<br />
Proje Yarışması’nın<br />
kazananları açıklandı<br />
88 - Rönesans Holding 1,2 milyar<br />
dolarlık yatırımla Ceyhan’da<br />
petrokimya tesisi kuracak<br />
İÇİNDEKİLER<br />
TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ......................... 4 – 5<br />
TÜRK BARTER.............................................................. 101<br />
UNICERA’<strong>2019</strong>.............................................................. 105
ÇEİS, İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Merkezi ile<br />
Kristal Baret Ödülü’ne layık görüldü<br />
Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası<br />
(ÇEİS), İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi<br />
ile Kristal Baret Ödülleri’nin inovasyon<br />
kategorisinde ödüle layık görüldü. Çimento<br />
Sektörü İş Sağlığı ve Güvenliği<br />
Eğitim Merkezi (ÇİSİEM), iş kazası anını<br />
birebir deneyimleme imkânı sunan sanal<br />
gerçeklik uygulaması başta olmak üzere<br />
sektör çalışanlarına sunduğu üst düzey<br />
eğitim ve uygulamalarla ödül almaya hak<br />
kazandı. ÇEİS, İstanbul Büyükşehir Belediyesi<br />
tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen<br />
Kristal Baret Ödülleri’nde ödül alan tek<br />
sendika oldu.<br />
“Sıfır İş Kazası” vizyonuyla iş sağlığı ve<br />
güvenliğine büyük çaplı yatırım yaptıklarını<br />
ve önceliklerinin insan olduğunu vurgulayan<br />
ÇEİS Genel Sekreteri Dr. H. Serdar<br />
Şardan şunları ifade etti:<br />
“Yaklaşık 1,5 milyon TL yatırımla kurulan<br />
Çimento Sektörü İş Sağlığı ve Güvenliği<br />
Eğitim Merkezi, sektörün sıfır iş kazası<br />
vizyonuna ulaşmasında yaptığımız en<br />
büyük ve önemli yatırımlardan biridir.<br />
Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği merkezi<br />
sahibi ilk işveren sendikası olarak yıl boyunca<br />
sektör çalışanlarına yönelik eğitimler<br />
verdiğimiz merkezimizde başta mavi<br />
yaka çalışanlarımız olmak üzere, yılda 3<br />
bin çalışanımıza ulaşmayı hedefliyoruz.”<br />
Kapasite artıyor, iş kazası azalıyor<br />
Son 10 yılda çalışan sayısının yaklaşık<br />
yüzde 40, klinker üretim kapasitesinin<br />
yüzde 90 arttığını belirten Şardan, “Bu artışa<br />
rağmen iş kazalarına ilişkin uluslararası<br />
kıyaslamalarda kullanılan kaza sıklık<br />
oranında yüzde 20, kaza ağırlık oranında<br />
yaklaşık yüzde 70’lik bir düşüş sağladık.<br />
Bu başarı, iş sağlığı ve güvenliği alanında<br />
yürüttüğümüz çalışmaların sonucudur.<br />
Gayretlerimizin Kristal Baret Ödülü’yle<br />
taçlandırılması bizim için büyük bir gurur<br />
ve motivasyon oldu” diye konuştu.<br />
Teknik ve akredite iş sağlığı ve güvenliği<br />
eğitimlerinin de verildiği ÇİSİEM’de özel<br />
olarak geliştirilen sanal gerçeklik modülleriyle,<br />
gerçek hayatta tecrübe edilemeyecek<br />
riskli durumlar simüle edilerek<br />
çalışanların deneyimlemesine imkân<br />
sağlanıyor. Merkez’in Endüstri 4.0 kapsamında<br />
kurulan teknolojik altyapısı, katılımcılığı<br />
öne çıkaran eğitim modeli, çalışma<br />
ortamını birebir yansıtan teknik eğitim<br />
uygulama alanları ile Türkiye’nin iş sağlığı<br />
ve güvenliği alanında önde gelen dijital<br />
merkezlerinden biri olması hedefleniyor.<br />
Geleceğin mimarlarına yatırım<br />
Çatıder’den binlerce öğrenciye eğitim<br />
Çatı Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nin (ÇATIDER), çatı<br />
sektörünün gelişmesine katkı sağlamak için bugüne kadar 51<br />
okulda düzenlediği 168 eğitime 7166 öğrenci ile yaklaşık 150<br />
akademisyen ve öğretmen katıldı. ÇATIDER Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Adil Baştanoğlu, “Sektörün sağlıklı büyümesi ve hak<br />
ettiği konuma ulaşması için geleceğin mimarlarına yatırım yapıyoruz.<br />
Eğitimlere önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz”<br />
dedi.<br />
Çatı Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER), her yıl<br />
mimarlık fakültelerinin “<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong>leri” ve “<strong>Yapı</strong> ve <strong>Yapı</strong>m<br />
Yöntemleri” dersleri kapsamında düzenlendiği ‘Uygulamalı Çatı<br />
Kaplama <strong>Malzeme</strong>leri ve Çatı Sistemleri Eğitimleri’ <strong>2019</strong> yılı<br />
bahar döneminde de Türkiye genelindeki farklı üniversitelerde<br />
devam edecek.<br />
2004 yılından bu yana sürüyor<br />
Çatı konusunda toplumsal bilinci artırmayı ve çatı sektörünü<br />
geliştirmeyi misyon edinen ÇATIDER, ilk adımı 2004 yılında<br />
İTÜ’de ‘Çatı Sistemleri Hakkında Teorik ve Uygulamalı Eğitimler<br />
ve Seminerler’ etkinliğiyle attı. Bugüne kadar 51 okulda düzenlenen<br />
168 eğitimle 7166 öğrencinin yanı sıra 150’e yakın<br />
akademisyen ve öğretmene ulaşıldı.<br />
Uzmanlarından uygulamalı eğitim fırsatı<br />
ÇATIDER üyesi firmaların uzmanları tarafından verilen eğitimlerde,<br />
sorularına uzmanlarından yanıt alan mimar adayları,<br />
uygulamaları izleme imkânına da sahip oluyor. Konu başlıkları,<br />
ÇATIDER üyesi firma eğitmenleri tarafından 1/1 ölçeğinde<br />
büyük boy uygulama maketleriyle ele alınırken, metal, kiremit,<br />
membran (bitümlü ve sentetik) ve çimento esaslı malzemelerle<br />
çatı kaplama sistemleri ayrı ayrı uygulamalı olarak gösteriliyor.<br />
Öğrencilere ‘İş güvenliği – çatıda – yüksekte çalışmanın tehlikeleri<br />
ve dikkat edilmesi gereken hususlar’, ‘Çatı ustasının tanıtımı,<br />
özellikleri’, ‘Kullanılan el aletleri, yardımcı malzemeler’,<br />
‘Çatı sistemleri soğuk ve sıcak çatılar, havalandırma, yoğuşma,<br />
yalıtımlar, yağmur suyu sistemleri’, ‘Çatı kaplama malzemesinin<br />
tanıtılması ve doğru uygulama esasları’ konularında bilgi veriliyor.<br />
16<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Aktüel<br />
Türkiye’de ilk beton ve çimento<br />
sürdürülebilirlik belgelendirmeleri yapıldı<br />
Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (The Concrete Sustainability Council<br />
- CSC) Bölgesel Sistem Operatörü olan Türkiye Hazır Beton<br />
Birliği tarafından ülkemize tanıtılan “Kaynakların Sorumlu Kullanımı<br />
Belgelendirme Sistemi” kapsamında ilk hazır beton tesisi ile çimento<br />
fabrikasının belgelendirilmesi yapıldı. Beton Sürdürülebilirlik<br />
Konseyi Belgelendirme Kuruluşu olan Türkiye Hazır Beton Birliği<br />
KGS İktisadi İşletmesi (KGS) tarafından yapılan denetimler sonucunda<br />
ilk belge, Akçansa Çimento San. ve Tic. AŞ’ye ait Gebze<br />
Hazır Beton Tesisi’ne verildi. Bu belgelendirmenin ardından Akçansa<br />
Büyükçekmece Çimento Fabrikası da “Sürdürülebilirlik Konseyi<br />
Kaynakların Sorumlu Kullanımı Belgesi” almaya hak kazandı.<br />
Türkiye’de standartlara uygun beton üretilmesi ve inşaatlarda doğru<br />
beton uygulamalarının sağlanması için 30 yıldır uğraş veren Türkiye<br />
Hazır Beton Birliği (THBB), sürdürülebilirlik konusundaki gelişmelere<br />
öncülük ediyor. Kalite, çevre ve iş güvenliği uygulamalarıyla<br />
sektörün gelişimine büyük katkı sağlayan THBB, çevre dengesi ile<br />
ekonomik büyümeyi birlikte ele alan, doğal kaynakların verimli kullanımını<br />
sağlayarak çevresel kaliteye önem veren, aynı zamanda<br />
gelecek kuşakların ihtiyaçlarını tehlikeye sokmaksızın bugünkü ihtiyaçlarını<br />
karşılayabilen bir model olan sürdürülebilirlik konusuna<br />
odaklandı. Bu doğrultuda, 2017 yılında Beton Sürdürülebilirlik Konseyinin<br />
Bölgesel Sistem Operatörü olarak atanan THBB ve Beton<br />
Sürdürülebilirlik Konseyinin Belgelendirme Kuruluşu olmaya hak<br />
kazanan KGS, “Kaynakların Sorumlu Kullanımı Sistemi”nce belgelendirmek<br />
üzere başvuran firmalara yönelik çalışmalarına devam<br />
ediyor.<br />
Bu doğrultuda, hazır beton tesisini belgelendirmek üzere başvuran<br />
Akçansa Çimento San. ve Tic. AŞ’nin Gebze Hazır Beton Tesisi’nde<br />
KGS tarafından denetimde bulunuldu. <strong>Yapı</strong>lan denetimler sonucunda<br />
Akçansa Gebze Hazır Beton Tesisi, “Beton Sürdürülebilirlik Konseyi<br />
Kaynakların Sorumlu Kullanımı Belgesi” almaya hak kazandı.<br />
Bu belgelendirmenin ardından Akçansa, Büyükçekmece Çimento<br />
Fabrikası’nı belgelendirmek üzere başvuruda bulundu. KGS tarafından<br />
yapılan denetimler sonucunda Akçansa Büyükçekmece<br />
Çimento Fabrikası da “Beton Sürdürülebilirlik Konseyi Kaynakların<br />
Sorumlu Kullanımı Belgesi” almaya hak kazandı.<br />
Akçansa Çimento San. ve Tic. AŞ’nin almaya hak kazandığı belgeler<br />
30 Kasım 2018 tarihinde İstanbul’da düzenlenen bir törenle<br />
Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar’a takdim edildi.<br />
Işık: “Türk hazır beton sektörü olarak sürdürülebilirlik<br />
konusunda dünyadaki ilklerden birini başardık”<br />
Beton Sürdürebilirlik Konseyinin Türkiye’deki Bölgesel Sistem<br />
Operatörü olan Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) ve Avrupa Hazır<br />
Beton Birliği (ERMCO) Başkanı Yavuz Işık törende yaptığı konuşmada,<br />
“Dünya ile eş zamanlı olarak Türkiye’de sürdürülebilirlik konusuna<br />
odaklandık. Bu doğrultuda ‘Kaynakların Sorumlu Kullanımı<br />
Sistemi’ni Türk hazır beton ve çimento sektörlerine sunduk. Bu Sistem,<br />
çevre dengesi ve ekonomik büyümeyi birlikte ele almakta, doğal<br />
kaynakların verimli kullanımını sağlayarak gelecek kuşakların<br />
ihtiyaçlarını karşılamayı hedeflemektedir. Türk hazır beton sektörü<br />
olarak sürdürülebilirlik konusunda dünyadaki ilklerden birini başardık.<br />
Bu vesileyle, ülkemizdeki ilk ‘Kaynakların Sorumlu Kullanımı<br />
Belgelerini’ almaya hak kazanan Birliğimiz üyesi Akçansa’yı Genel<br />
Müdürü Sayın Umut Zenar nezdinde kutluyorum. Bu vesileyle, hazır<br />
beton ve çimento sektörlerimizi bu sisteme dâhil olmaya davet<br />
ediyorum.” dedi.<br />
Zenar: “Sektörümüzde ilklere imza atmaktan gurur<br />
duyuyoruz”<br />
Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar törende yaptığı konuşmada,<br />
“Büyükçekmece Fabrikamız ve Gebze Hazır Beton Tesisimizle sorumlu<br />
kaynak kullanımı konusunda uluslararası normlara uygunluğumuzu<br />
kanıtlayarak başarımızı aldığımız belgelerle taçlandırdık.<br />
Türkiye için birer ilk oluşturan bu sertifikalar sektörümüz ve ülkemiz<br />
için gurur verici.” ifadelerini kullandı.<br />
“Binlerce öğrenciye ulaştık”<br />
ÇATIDER Başkanı Adil Baştanoğlu, yoğun ilgi gören eğitimlerin<br />
önümüzdeki dönemde de devam edeceğini belirterek, şunları<br />
söyledi:<br />
“Sektörün nitelikli işgücü ihtiyacının karşılanmasını hedefleyen<br />
eğitimlerimizin yanı sıra, geleceğin mimarlarına da katkı sağlamaya<br />
odaklanıyoruz. Çatı sektörünün<br />
geleceği çok parlak, biz de sektörümüze<br />
katılacak gençlere şimdiden destek olmaya<br />
önem veriyoruz. Farklı alanlardaki<br />
eğitim çalışmalarımız artarak devam<br />
edecek.”<br />
noktadaki problem merdiven altı diye nitelenen kayıt ve denetim<br />
dışı ürünlerdedir. Çatı ustalarının mesleki tariflerinin bu güne<br />
kadar yapılmamış olması bir eksikliktir. Dernek olarak şimdiye<br />
kadar Kiremit Tipi Çatı Kaplamacısı, Panel Çatı Kaplamacısı ve<br />
Örtü Tipi Çatı Kaplamacısı olmak üzere üç ayrı meslek standardını<br />
hazırladık.”<br />
Türkiye’de çatı sektöründe<br />
meslek standartı hazırladık<br />
Baştanoğlu, ÇATIDER olarak çatı standartları<br />
konusunda da önemli çalışmalar<br />
yaptıklarını dile getirerek, şunları ifade<br />
etti: “Çatılardaki standartları iki ana başlık<br />
altında incelemek gerekir. Ürün standartları<br />
ve çatıları uygulayacak ustaların<br />
meslek standartları. Birinci konuda, yani<br />
kayıtlı, belgeli ve standartlara uygun üretilen<br />
ürünlerde hiçbir problem yoktur. Bu<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 17
İklimlendirme Sektörü<br />
‘BIM Çalıştayı’ için toplandı<br />
İSKİD’in organizasyonuyla çalışmalarını yürüten MTMD, TTMD, İSİB’in de içinde yer aldığı<br />
BIM Çalışma Grubu, BIM Çalıştayı ile hedeflediği misyonunu ve vizyonunu tamamladı.<br />
Çalıştay ile 2016 yılında “BİM sürecinin<br />
artan önemi doğrultusunda İklimlendirme<br />
Sektörünün eylem planının oluşturulması<br />
ve hayata geçirilmesi için koordinasyonun<br />
sağlanması” misyonu ve “İklimlendirme<br />
Sektörü paydaşlarının, rekabet<br />
gücünü artırmak ve ulusal kaynakların<br />
etkin ve verimli kullanılması amacıyla<br />
dünyada bina tasarım, yapım ve işletmesinde<br />
gelişen trendler doğrultusunda BİM<br />
sürecine geçmesi” vizyonu ile başlatılan<br />
çalışmalar, misyon ve vizyonunu başarıyla<br />
tamamladı.<br />
İki buçuk yıl süren çalışmalarda ülkemizde<br />
BIM bilinci oluşturularak somut adımlar<br />
atılması sağlandı. Gerçekleştirilen<br />
örnek uygulamalar gelecekte sektörün<br />
BIM’e geçiş sürecinde de rehberlik edecek.<br />
Çalıştay, BIM bileşenlerini bir seminerde<br />
buluşturarak konuya ilginin ve bilincin<br />
oluşturulması, farkındalık yaratılması, konunun<br />
tartışılması ve harekete geçilmesi<br />
için aksiyon alınması planıyla kurgulandı.<br />
İki gün süren çalıştay programının ilk gününde<br />
konuya ilişkin tüm bilgiler aktarılırken<br />
ikinci gününde bu bilgiler ışığında<br />
İklimlendirme Sektörü BIM’e geçiş yol haritasının<br />
çizilmesi hedeflendi.<br />
Çalıştayın ilk gününde ülkemizde BIM’in<br />
durumu ve bugüne kadar gelinen durum<br />
yapılanlar değerlendirilirken ISKID Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Taner Yönet, BIM<br />
Çalışma Grubu Başkanı Ozan Atasoy,<br />
Akım Mühendislik’ten Süleyman Akım,<br />
Doxa 87’den İbrahim Utku Başyazıcı<br />
BIM’in ülkemiz için önemi, ülkemizdeki<br />
durumunu ve BIM Raporunu anlatan<br />
sunumlar gerçekleştirdiler. Daha sonra<br />
sektörel derneklerin bu konuda çalışmalarının<br />
anlatılması için ISKID URGE Projesi<br />
kapsamındaki BIM Danışmanlık faaliyetlerini<br />
anlatmak üzere Serkan Elibollar,<br />
TTMD bünyesinde çalışmaları anlatmak<br />
üzere Sarven Çilingiroğlu ve MTMD çalışmalarını<br />
anlatmak üzere İbrahim Biner<br />
sektörel yaklaşımlarını aktardılar. Günün<br />
ilk yarısında BIM Sürecinde Türkiye İklimlendirme<br />
Sektörünün durumu hakkında<br />
bilgiler verilirken öğleden sonraki bölümde<br />
dünyadaki gelişmeler hakkında Procs<br />
Firmasından Daniel Kazado, EURO-<br />
VENT Prodbim’den Erick Melquiond ve<br />
Building Smart hakkında bilgi vermek<br />
veren TAV İnşaat Mühendislik ve Tasarım’dan<br />
Ahmet Çıtıpıtıoğlu sunumlarıyla<br />
BIM sürecine geniş mercekten bakış sağladı.<br />
Sponsor firmalardan Autodesk adına<br />
sunumunu yapan Tuğba Başer, BIM<br />
ile elde edilecek fırsatlar ve dijital pazarlamaya<br />
değinirken GMD MOSKAY Proje’den<br />
Mehmet Oskay ve Orhan Gürson<br />
BIM sürecine geçiş uygulama örneklerini<br />
ve tecrübelerini paylaştılar. Programın<br />
sonunda ISKID URGE projesi BIM Danışmanlık<br />
desteği kapsamında BIM sürecine<br />
geçişi sağlayan firmalar KARYER<br />
firmasından Manuel Togaç ve ALDAĞ firmasından<br />
Metin Uğuz sunumlarında firma<br />
tecrübelerini paylaştılar. BIM Çalışma<br />
Grubu Üyesi Zeki Özen, sektörün BIM<br />
sürecine geçişte ISKAV’da oluşturulacak<br />
BIM Danışma Merkezi ve BIM kütüphanesinin<br />
müjdesini verdi.<br />
Akşam geç saatlere kadar süren etkinliğin<br />
ilk gün programında semineri ilgiyle<br />
izleyen katılımcılar, programdan memnun<br />
ayrılırken ve teşekkürlerini ilettiler. Çalıştaya<br />
İklimlendirme sektörü tasarımcılar,<br />
uygulamacılar ve üreticilerin yanı sıra<br />
IMSAD temsilcileri ve Sanayi ve Teknoloji<br />
Bakanlığı Yetkilileri de katılarak sürece<br />
dahil edildi. Sektörde BIM konusunda<br />
yapılan en geniş kapsamlı ve yoğun<br />
katılımcı ile gerçekleşen etkinlik, konuya<br />
önem veren firmaların sponsorlukları ile<br />
gerçekleşti.<br />
Programın ikinci gününde tasarımcılar,<br />
üreticiler ve uygulamacılar ayrı çalışma<br />
grupları içinde meslek gruplarının strateji<br />
ve eylem planlarını belirleyerek belirlemesiyle<br />
sektörün yol haritası çizildi. Hazırlanacak<br />
çalıştay raporu, sektörle, basınla<br />
ve ilgili bakanlıklarla paylaşılarak en<br />
kısa sürede eyleme geçme kararı alındı.<br />
BIM’e geçiş sürecinde ortak ve eşgüdümlü<br />
hareket etme kararı alan sektör temsilcileri<br />
ile ISKAV Bünyesinde yapılması<br />
planlanan BIM Danışmanlık hizmetleri ve<br />
BIM Kütüphanesi için sektörün tam desteği<br />
alındı.<br />
18<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Sektörel<br />
LG THERMA V Monoblok serisi,<br />
yeşil çözüm, kolay kurulum ve müşteri memnuniyetini garanti ediyor!<br />
Başarılı işletmeler için müşteri memnuniyeti olmazsa olmazdır. Hangi sektörden olursa<br />
olsun yalnızca müşterilerinin taleplerini doğru şekilde karşılayabilen markalar “güvenilir”<br />
algısı kazanabilir. Isıtma, Havalandırma ve İklimlendirme (HVAC) sektöründe de müşteri<br />
memnuniyeti için birçok kriteri aynı anda yerine getirmek gerektiğinden tesisatçılar<br />
arasında da büyük bir rekabet yaşanır.<br />
Kurulum süreçlerinin etkin bir şekilde yönetilmesi,<br />
son teslim tarihinde her şeyin<br />
işler durumda olması ve satış sonrasında<br />
da güvenilir hizmet verilmesini kapsayan<br />
temel kriterlere; kullanımı kolay, çevre<br />
dostu ve enerji verimliliği sağlayan bir<br />
sistem beklentisi de eklenirken, birçok<br />
talebi aynı anda karşılamak pek de kolay<br />
olmuyor. Neyse ki, tesisatçıların her<br />
grubun neye değer verdiğini bilmek için<br />
zihin okumaları gerekmiyor. Piyasadaki<br />
en iyi AWHP çözümlerinden biri olan LG<br />
Electronics’in (LG) THERMA V Monoblok<br />
serisi, kurulumu ve bakımı kolay, kullanışlı,<br />
ekonomik kullanıcı ve çevre dostu<br />
çözümleri ile her yönden müşteri memnuniyetini<br />
garanti ediyor. Isıtma, soğutma<br />
ve sıcak su sağlayan Havadan Suya Isı<br />
Pompası (AWHP) sistemi olan THERMA<br />
V, bir kazanla benzer bir işlev görür ancak<br />
çok daha verimlidir. Bu sebeple her<br />
yıl daha fazla konut geliştiricisi, AWHP<br />
sistemlerini kullanmayı tercih ediyor.<br />
Kolay kurulum!<br />
LG THERMA V, tesisatçılara benzersiz<br />
bir rahatlık sunar. Havalandırma ve<br />
iklimlendirme sistemlerinin kurulumu<br />
genel olarak ağır ekipmanların yüklenmesi<br />
ve boşaltılmasını gerektiren uzun<br />
ve karmaşık bir süreçtir. THERMA V<br />
Monoblok’un ise kurulumu çok basittir.<br />
İç ve dış ünite tek modülde birleştirildiği<br />
için THERMA V Monoblok sistemi taşımayı<br />
kolaylaştırır. Ayrıca, ilave soğutucu<br />
akışkan borularına gerek olmadığından,<br />
ilgili iş deneyimi olmayanlar için bile kurulumu<br />
oldukça kolaydır. Bütün bunlara<br />
ek olarak R32 soğutucu akışkan kullanılan<br />
en yeni modeller, R410A kullanılan<br />
modellere göre yüzde 10 daha hafiftir,<br />
bu da yine tesisatçıların hayatını kolaylaştırır.<br />
Satış sonrası müşteri<br />
memnuniyeti!<br />
LG THERMA V Mononlok’un kurulumu<br />
bu tip sistemle çalışma deneyimi olmayan<br />
kazan tesisatçıları için de çok kolaydır.<br />
LG’nin kullanıcı dostu monobloğu,<br />
tesisatçıların, satış sonrası müşteri memnuniyeti<br />
sağlaması açısından da mükemmel<br />
bir çözümdür. Cihazın kurulumu<br />
sonrasında, modelin karmaşık olmayan<br />
yapısı satış sonrası destek yükünü de bir<br />
hayli hafifletir. LG ürünlerini uzaktan izlemeye<br />
ve kontrol etmeye olanak sağlayan<br />
akıllı telefon uygulaması LG SmartThinQ,<br />
THERMA V R32 Monoblok ile de uyumludur.<br />
Bu kullanışlı uygulama ile güç,<br />
çalışma ön ayarı, enerji izleme, sıcaklık<br />
ayarı ve çalışma modu seçimi gibi işlevler<br />
uzaktan kolayca ayarlanabilir. Cihazda<br />
bulunan Veri Kayıt özelliği, işlem geçmişini<br />
kontrol etmeyi ve herhangi bir sorunun<br />
kaynağını bulmayı kolaylaştırırken,<br />
su pompasına ve süzgecine erişmek için<br />
yalnızca üç vidanın sökülmesi yeterli olur.<br />
Tesisatçılar müşteri memnuniyeti sağlamak<br />
için ayrıntılı ve doğru bilginin önemini<br />
iyi bilirler. LG THERMA V’nin Configurator<br />
adlı yazılımı, tesisat yöneticisine, siteye<br />
gelmeden önce yapılması gerekenlerin<br />
net bir resmini elde etmek için projeye<br />
özel bilgi verilmesini sağlar. Bu yazılım<br />
aynı zamanda müşterilere de, kurulum<br />
sürecini kolay anlaşılır bir bakış açısı sunarak,<br />
ne beklemeleri gerektiğini bildirir.<br />
Benzersiz bir enerji verimliliği<br />
Çevre bilincinin sürekli olarak arttığı günümüzde,<br />
hayata geçirilen bir sistem<br />
yeşil enerji hedeflerine ulaşamıyorsa<br />
sürdürülebilir bir çözüm olamaz. LG’nin<br />
performanstan ödün vermeden enerji<br />
verimliliğini artıran invertör teknolojisi<br />
ile donatılan THERMA V monoblok ısı<br />
pompası, AC motorla çalışan geleneksel<br />
bir ısıtma sistemiyle karşılaştırıldığında;<br />
düşük hızlarda yüzde 40’a, daha yüksek<br />
hızlarda çalışırken ise yüzde 20’ye<br />
kadar enerji tasarrufu sağlar. Ayrıca LG<br />
THERMA V, kullanıcıların yenilenebilir<br />
doğal enerji kaynağını kullanarak karbon<br />
ayak izlerini azaltmalarına yardımcı<br />
olur. Bu da daha az fosil yakıtın tüketildiği<br />
ve böylece toplam CO2 emisyonlarının<br />
azaldığı anlamına gelir.<br />
İnsanlar, mevcut ev ısıtma sistemlerini,<br />
yenilikçi, çevre dostu R32 soğutucusunun<br />
bulunduğu LG’nin THERMA V Monoblok<br />
serisinin en yeni modellerinden<br />
biri ile değiştirerek çevre kirliliğini azaltmaya<br />
yardımcı olmaya, daha fazla enerji<br />
tasarrufu sağlamaya ve enerji maliyetlerini<br />
azaltmaya yardımcı olabilir.<br />
Müşteri memnuniyetini her zaman ilk sıraya<br />
koymasıyla bilinen LG, çevre dostu<br />
ve üstün enerji verimliliği ile basit kuruluma<br />
sahip LG Therma V Monoblok’u ile<br />
şimdi müşteri memnuniyetinin yanı sıra<br />
tesisatçılar ve bakım profesyonelleri için<br />
memnuniyeti de garanti ediyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 19
Folkart Incity, İzmir / Bornova<br />
Projesi PERİ ile yükseliyor!<br />
20<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Çözüm Ortağı<br />
Proje Bilgileri<br />
Folkart Incity İzmir Bornova’da inşa ediliyor. Yaklaşık 16.000 m2 alan üzerine kurulu olacak projede 700 konut ve 39 ticari alan yer<br />
alıyor. Projede yer alan 8 bloktan A ve D bloklardaki iki kule ayrı ayrı 2 bodrum + zemin + 28 kattan oluşmaktadır. Kulelerin döşeme<br />
taban alanları 950- 1000 m2 arasında değişkenlik göstermektedir. Ortalama 7 günde bir kat döngüsü gerçekleşmektedir. Tüm inşaat<br />
faaliyetleri yapım süresi 2 yıl olarak planlanmaktadır.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 21
Projede Kullanılan PERI Kalıp<br />
Sistemleri<br />
RCS-P (Raylı Tırmanır Sistem) güvenli<br />
rüzgâr panelleri.<br />
PERI Kalıp Sistemlerinin<br />
Müşteriye Sunduğu Avantajlar<br />
RCS-P ürününün kolay montaj ve demontaj<br />
süreleri. Operasyonel yönden<br />
yükseltme süreçlerinin hızlı ve gü¬venilir<br />
şekilde kolayca yapılabilmesi. Hidrolik<br />
tırmanır sistemden dolayı kule vinçler<br />
kullanılmadan sürecin yürü¬tülmesi ve<br />
kule vincin diğer iş kalemlerindeki süreçlerinin<br />
etkilenmemesi. İşçilik miktarlarının<br />
optimum koşullarda tutularak maliyetlerin<br />
aşılmaması gibi konularda avantajlar<br />
sağlamaktadır.<br />
esmeye başlar ve işçinin güvenli çalışma<br />
konforunu azaltır ve doğal olarak çalışma<br />
verimini düşürür. Fırtınalı havalarda ise<br />
çalışılan katlardaki tüm malzeme rüzgar<br />
kuvvetinin etkisi ile caddeye ve otoyola<br />
saçılabilir; can ve mal kaybına sebebiyet<br />
verebilir. Bunun yanında el aletlerinin ve<br />
/ veya inşaat malzemelerinin dikkatsizlik<br />
veya dikkat dağılması gibi sebeplerle<br />
aşağıya düşmesi çok vahim sonuçlar doğurabilir.<br />
PERI’nin RCS-P sistemi tüm bu tehlikeleri<br />
bertaraf ederek işçinin güvenli bir<br />
ortamda çalışmasına olanak sağlamaktadır.<br />
Bunu temin etmek için proje özellikleri<br />
de dikkate alınarak aşağıdaki çizimlerde<br />
gösterilen tiplerden versiyon 1 tercih edilmiştir.<br />
Binanın çalışılan 3 katını kapatan<br />
ve 4. katında da 2,00m yüksekliğini tamamen<br />
kapatan bu sistem sayesinde hem<br />
rüzgar etkisinden korunulur hem de işçinin<br />
çalışma performansı aynı zemin katta<br />
olduğu kadar yüksek olur çünkü hangi<br />
katta çalıştığı artık önemini yitirmiştir. Ayrıca<br />
1 adet malzeme çıkarma platformu<br />
verilmiştir. <strong>Malzeme</strong> çıkartma platformları<br />
sayesinde döşeme kalıbı malzemelerinin<br />
vinçle üst katlara güvenli bir şekilde taşınabilmeleri<br />
sağlanmıştır.<br />
Fırtına durumunda ise herhangi bir malzemenin<br />
binadan dışarı savrulmasına<br />
imkân yoktur çünkü sistemin statik hesabı<br />
çok kuvvetli rüzgar yüklerine göre yapılmakta<br />
ve bu yükleri koruma panelleri<br />
karşılamaktadır. Örneğin Folkart Incity<br />
projesinde alınan rüzgar yükü 156 km/h<br />
tir. Bu da 1,1 KN/m²’lik yüke eş değerdir.<br />
Tüm paneller vinçten bağımsız bir şekilde<br />
hidrolik olarak tırmandırılmaktadır. Kullanılan<br />
hidrolik pompaları 50 kN kapasiteye<br />
sahip olup, 15 -20 dakikada 1 kat üste<br />
alınabilmektedir.<br />
Hidrolik tırmanma işlemi sırasında RCS<br />
tırmanma ekipmanı, tırmanma ayaklığında<br />
kayıcı mafsal ile beraber çalışmakta<br />
Bilindiği gibi bu tip yüksek yapılarda imalatın<br />
yapılışı sırasında en önemli faktörlerden<br />
biri de rüzgardır. Rüzgar binalar<br />
arasında hafif olarak eserken bile kule<br />
inşaatlarında yükseklik arttıkça daha sert<br />
22<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Çözüm Ortağı<br />
ve bu şekilde kaldırılacak parçaya 5 tonluk<br />
kaldırma kuvveti uygulayarak parçanın<br />
50 cm’lik artışlarla tırmanmasını sağlamaktadır.<br />
Panelden bağımsız olarak kullanılan hidrolik<br />
pistonlar ve pompalar kat döşemesi<br />
üzerinde kolaylıkla hareket ettirilebilmektedir.<br />
Pistonların yer değiştirilerek kullanılması<br />
sistemde ekonomi sağlamaktadır.<br />
Folkart Incity projesinde A blok ve D Blok<br />
kulelerine toplamda 40 adet RCS-P panel<br />
ve 4 adet Outrigger (Çıkartma platformu)<br />
verilmiştir.<br />
Proje genelinde RCS’nin döşemeye bağlantısı<br />
Slab Shoe RCS ile yapılmıştır.<br />
Ancak projenin belli katlarında kısmi olarak<br />
düşük döşemeli bölümleri mevcuttur.<br />
Buralar için aşağıdaki çizimlerde de görülebileceği<br />
gibi özel çözüm üretilmiştir.<br />
Böylece projedeki tüm detaylar gerçekleştirilebilmiştir.<br />
Ankrajların yapıda doğru yere bırakılması<br />
sistemin düzgün ve sorunsuz tırmanması<br />
için son derece önemlidir. Bu nedenle<br />
RCS sistem dahilinde bulunan ankraj<br />
kolu, oluşabilecek montaj hatalarını tümü<br />
ile bertaraf etmektedir.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 23
TMS Kalıp ve İskele’nin yeni rotası:<br />
Kuveyt<br />
Eren Karaman / Satış Mühendisi<br />
Yurtdışındaki faaliyetlerine uzun yıllardır<br />
devam eden TMS Grup, mühendislik<br />
çözümlerini ve ürünlerini yepyeni bir<br />
oluşumla bu kez Kuveyt’te sergiliyor.<br />
Geçmişten günümüze Ortadoğu’da onlarca<br />
projede yer aldıktan sonra ilk olarak<br />
TMS Katar firmasıyla körfez ülkelerinde<br />
yerelleşmiş olup, ikinci adımını TMS Kuveyt<br />
markasıyla gerçekleştirerek bölgede<br />
adından söz ettirmeye devam etmektedir.<br />
Bölgeye oldukça hızlı bir giriş yapan TMS,<br />
yine zorlu bir projenin üstesinden gelmeyi<br />
başarmıştır. Başkent Kuveyt şehrinin en<br />
uzun ve en işlek caddelerinden biri olan<br />
Al Ghouse Caddesinin Kuveyt Bayındırlık<br />
Bakanlığı bünyesinde 5. Kavşak ile 6.<br />
Kavşak arasında bakım ve onarım çalışmaları<br />
yürütülmektedir. Bu proje kapsamında<br />
yer alan RA/263 köprüsünün yapımında<br />
ağır yük taşıyabilen TMS Kam’a<br />
iskele sistemi kullanılmıştır.<br />
Yaklaşık 5,5 ila 6 metre yüksekliğinde ve<br />
185 metre uzunluğunda olan köprünün<br />
prekast döşeme segmentleri öncelikle<br />
Kam’a iskele sisteminin üzerine yerleştirilmesinin<br />
ardından segmentin içindeki<br />
boşluklardan halatların geçirilip gerdirilmesiyle<br />
kendini taşır hale gelmektedir.<br />
Uzunlukları 2,67 m olan segmentlerin<br />
her biri kanatlarıyla birlikte 13,5 metre<br />
genişliğinde tek gözlü kutu kesitlerden<br />
oluşmaktadır ve 1 segment 64 ton ağırlığa<br />
sahiptir. Kam’a iskele ayakları, yatay<br />
bağlantıları ve özel çapraz elemanları ile<br />
desteklenerek düşey yüklerin yanında yanal<br />
yükleri de güvenli bir şekilde aktarabilen<br />
bir sistem haline gelmiştir.<br />
İskelelerin üzerinde ayarlanabilir özel<br />
başlıklar üzerinde HEB ana taşıyıcı profilleri<br />
ile betonarme segmentler taşınmakta-<br />
24<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Çözüm Ortağı<br />
dır. Bu profillerin üzerine konumlandırılan<br />
hidrolik pistonlar sayesinde segmentlerin<br />
yerleşimi hassas bir şekilde gerçekleştirilmektedir.<br />
Genel itibariyle çalışmalara 2016 yılının<br />
Aralık ayında başlanılan projenin 3 yıl<br />
içinde, <strong>2019</strong> sonu ile bitirilmesi hedeflenmekte<br />
olup, sadece bu kısmın proje<br />
ihale bedeli yaklaşık 20 milyon USD tutarındadır.<br />
Projenin yükleniciliği Combined<br />
Group Contracting Company (K.S.C) tarafından<br />
yürütülmektedir.<br />
Körfez ülkelerinin dışında, birçok yeni ülkeye<br />
2018 yılında giriş yapan TMS Grup,<br />
Avrupa ve Uzakdoğu dahil dünyanın birçok<br />
noktasına markasını taşımaya devam<br />
edeceğinin sinyalini veriyor.<br />
KAM’A İSKELE SİSTEMİ<br />
KAM’A İskele Sistemi; flanşlı/kamalı bağlantı<br />
noktaları ve ihtiyaca göre sıklığı<br />
ayarlanabilir yatay bağlantı detayları ile<br />
gerek cephe iskelesi gerekse kalıp iskelesi<br />
olarak kullanılabilen, çok yönlü̈, yüksek<br />
güvenlikli, örme iskele sistemidir.<br />
TMS KAM’A, BS EN 12810, 12811,<br />
12812, 12813 standartlarına uygun olarak<br />
üretilmektedir.<br />
Cephe iskelesi olarak kullanıldığında BS<br />
EN 12811’deki yük sınıflarından 4. sınıf<br />
(300 kg/m²) iş iskelesi standartlarını güvenle<br />
karşılar. Kurma yüksekliği standart<br />
modelde 24,5 m’dir ve TSE sertifikasına<br />
sahiptir.<br />
yüksek emniyet standartlarına uygun olarak,<br />
güvenle, uzun süreli kullanıma imkân<br />
verir.<br />
Kam’a sistemi, düşer başlıklı döşeme kalıplarının,<br />
çalışma platformlarının, merdiven<br />
kulelerinin, gezer iskelelerin, seyirci<br />
tribünlerinin de alt iskelesi olarak kullanılabilmektedir.<br />
Kam’a sisteminin birçok<br />
eleman ve aksesuarı TMS’nin diğer iskele<br />
sistemi ile ortak kullanım avantajına<br />
sahiptir.<br />
Kam’a İskele Farklı Kullanım Alanları<br />
Cephe iskelesi ve ağır yük iskelesinin<br />
dışında mobil iskele ve platformlar da<br />
Kam’a elemanları kullanılarak kurulabilir.<br />
Kam’a Sistemi: 1,00m den 3,00m ye<br />
kadar 5 farklı ölçüde dikmeye sahip olduğundan,<br />
çok esnektir. İskelenin genişliği<br />
akstan aksa Kam’a 73’de 0,73m ve<br />
Kam’a 105 de 1.05m’dir. İskele konsolları<br />
kullanılarak genişlik arttırılabilmekte ve<br />
böylece özel uygulamalara cevap verilebilmektedir.<br />
Bütün çelik elemanları daldırma galvanizli<br />
olan TMS Kam’a sistemi, bu sayede<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 25
ÖZLER Kalıp ve İskele Sistemleri<br />
olarak ekonomik ve sosyal kalkınmaya katkı sağlayacak bir büyük<br />
projede daha yer almaktan onur duyuyoruz<br />
Teknoden Proje Yönetim Danışmanlık<br />
firmasının, inşaat proje yönetim ve müşavirlik<br />
hizmetlerini yapmış olduğu Heg<br />
Gıda’nın Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi’ndeki<br />
üretim tesisi kaba yapı işlerini<br />
yapacak olan Nisa Güneş İnşaat, çözüm<br />
ortağı olarak ÖZLER Kalıp ve İskele Sistemlerini<br />
tercih etti.<br />
Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışmaları<br />
süren, yaklaşık 140 bin metrekare<br />
inşaat alanına sahip Balıkesir Organik<br />
Gıda Fabrikası’nın kaba yapı imalatları<br />
ÖZLER ile yapılıyor. Dünya markalarına<br />
üretim yapacak olan Organik Gıda Fabrikası,<br />
Balıkesir’e önemli bir istihdam kaynağı<br />
yaratıp bölgenin kalkınmasına önemli bir<br />
katkı sağlanacak. Sadece bir fabrika binası<br />
olmaktan öte bölgesel kalkınmaya destek<br />
olacak, sürdürülebilir bir döngü oluşturarak<br />
bölgeye ve ülkemize bu büyük katkıları verecek<br />
bu projede ÖZLER Kalıp ve İskele<br />
Sistemleri olarak yer almak bizlere ayrıca<br />
mutluluk vermektedir.<br />
Bittiğinde yeşil bina standartlarında uygun<br />
olarak gıda alanında Avrupa’nın en büyük<br />
üretim tesisi olacak olan bu projenin temel<br />
oturum alanı 70.000 m² olup kapalı İnşaat<br />
alanı 140.000 m² dir. Eğimli bir arazi üzerine<br />
büyük bir kitle olarak inşa edilen proje,<br />
iki ana kütleden oluşuyor. Bu iki kütleden<br />
bir tanesi yaklaşık 500 kişilik çalışanların<br />
sosyal ihtiyaçlarının çözümü ve hijyen ile<br />
ilgili fonksiyonları bulunurken ağırlıklı olarak<br />
lojistik ve sevkiyat birimlerini barındırıyor<br />
ikinci kütle ise yönetim binası, matbaa,<br />
otel, organik market ve kapalı otoparklar<br />
yer alıyor ayrıca ikinci kütlede “Sprout” adı<br />
verilen çimlendirme işlemi yapılıyor.<br />
Projede Kullanılan Ürünümüz<br />
‘RAPIDO Panel Kalıp Sistemi’<br />
Panellerimiz 25 farklı tip olarak üretilmektedir.<br />
30 cm - 45 cm - 60cm - 75cm - 90 cm<br />
- 120 cm olmak üzere 5 farklı genişlikte ve<br />
60 cm - 150 cm - 270 cm - 300 cm - 330 cm<br />
olmak üzere 5 farklı yüksekliktedir.<br />
Ürünler şantiyeye kullanıma hazır olarak<br />
gönderilir. Sistemin ana çerçevesinde Welser<br />
Profile tarafından dizayn edilmiş mukavemet<br />
değeri yüksek profil kullanılmaktadır.<br />
Panel yüzeyinde 21 mm birch plywood<br />
kullanılmaktadır.<br />
ÖZLER tarafından tasarımı yapılan kalıplarda<br />
80 kN/m² taze beton basıncı dikkate<br />
alınmıştır.<br />
Üretimlerimiz robot teknolojisi ile yapılmaktadır.<br />
26<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Çözüm Ortağı<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 27
İstanbul<br />
Havalimanı’na<br />
ahşap tasarım<br />
Resmi açılışı 29 Ekim’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan ve tüm<br />
fazları devreye alındığında dünyanın en büyüğü olacak İstanbul Havalimanı, tasarımıyla<br />
da göz kamaştırıyor. İç mimarisinde yerli şirketlerin ürünlerinin tercih edildiği havalimanının<br />
ahşap bölümlerinde Yıldız Entegre’nin siyah, bambu, beyaz ve alya renkleri dikkat çekti.<br />
Özellikle havalimanının ofis bölümlerinde Yıldız Entegre’nin beyaz renkli ürünleri tercih edildi.<br />
Büyüklüğü, coğrafi konumu, teknik özellikleri<br />
ve yolcu kapasitesiyle dünyayı kendine<br />
hayran bırakan İstanbul Havalimanı<br />
tasarımıyla da büyük beğeni topluyor.<br />
Tüm fazları devreye alındığında yılda<br />
200 milyon yolcuya ev sahipliği yapacak<br />
ve bu alanda dünyanın en büyüğü olacak<br />
İstanbul Havalimanı, bünyesinde barındırdığı<br />
Türk motifleriyle de geçmişe ışık<br />
tutuyor.<br />
Bir yandan çağdaş ve fonksiyonel tasarımıyla<br />
modern mimariye sahip olan, bir<br />
yandan da İstanbul’un kültürel mirasından<br />
derin izler taşıyan havalimanı Türkiye’nin<br />
yerli firmalarının da gövde gösterisine<br />
sahne oluyor. Bu firmaların arasında<br />
yer alan Yıldız Entegre’nin siyah, bambu,<br />
beyaz ve alya renkleri kullanıldığı alanlarda<br />
yarattığı uyum ile dikkat çekti. Havalimanındaki<br />
ofis tasarımlarında ise ağırlıklı<br />
olarak Yıldız Entegre’nin beyaz rengi tercih<br />
edildi.<br />
TASARIM HER ZAMAN ÖN<br />
PLANDA<br />
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan<br />
Yıldız Entegre Pazarlama ve Kurumsal<br />
İletişim Müdürü Ercan Şahin, faaliyet gösterdikleri<br />
orman ürünleri alanında tasarıma<br />
her zaman çok büyük önem verdiklerinin<br />
altını çizerken; “Gerek tasarımıyla<br />
gerekse ülkemiz ekonomisine sağladığı<br />
büyük katkılarla Türkiye Cumhuriyeti tarihine<br />
altın harflerle yazılmış bu dev projede<br />
yerli ürünlerimizle yer almaktan büyük<br />
gurur duyuyoruz. Ülkemizin gurur kaynağı<br />
olarak gördüğümüz bu önemli projede<br />
bizleri tercih ettikleri için tüm iş ortaklarımıza<br />
teşekkür ediyoruz.<br />
Böylesi değerli projelerde yer almak, ülke<br />
ve paydaş değerlerini gözeterek global<br />
bir oyuncu olmak misyonumuzu gerçekleştirmemize<br />
katkı sağlıyor. Bu topraklarda<br />
doğmuş ve büyümüş bir şirket olarak<br />
bir dünya markası olma hedefiyle yolumuza<br />
emin adımlarla devam ediyoruz”<br />
ifadelerini kullandı.<br />
28<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Çözüm Ortağı<br />
Tepe Aura projesinin yalıtımında<br />
İzocam ürünleri tercih edildi<br />
Tepe Aura projesinde yalıtım danışmanlığı hizmeti veren İzocam, her ihtiyaca uygun<br />
şekilde sunduğu ürün ve çözümleri ile Türkiye’nin iddialı projelerinin tercihi olmaya devam<br />
ediyor. İzocam, Türkiye’nin en önemli projelerine uzmanlığıyla hizmet sunmayı ve yalıtım<br />
ürünleri temin etmeyi sürdürüyor. Önemli pek çok projeye yalıtım danışmanlığı hizmeti<br />
veren İzocam her ihtiyaca uygun şekilde sunduğu ürün ve çözümleri ile Türkiye’nin iddialı<br />
projelerinde çözüm ortağı olarak yer alıyor.<br />
Son olarak Tepe İnşaat tarafından yapılan<br />
Tepe Aura projesinde de İzocam<br />
ürünleri kullanıldı. Çekmeköy Ömerli’de<br />
16 bin metrekare alan üzerine kurulan<br />
ve 98 konuttan oluşması planlanan Tepe<br />
Aura projesi 2017 yılında başladı ve <strong>2019</strong><br />
yılında tamamlanması öngörülüyor.<br />
Projenin yalıtımında İzocam bayisi EPAŞ<br />
tarafından temin edilen İzocam Ara Bölme<br />
Levhası (ABL) ürünü kullanıldı. Ürünün<br />
uygulaması ise Turuncu İnşaat tarafından<br />
gerçekleştirildi.<br />
Esnekliği ve yumuşaklığı yanında kendini<br />
taşıyabilen özelliğiyle hızla uygulanabilen<br />
bir ürün olan İzocam Ara Bölme Levhası,<br />
sahip olduğu doğal içeriği ve toz yapmayan<br />
yapısı, kolay kesimi sayesinde,<br />
uygulayıcıya rahat ve sağlıklı bir çalışma<br />
ortamı yaratması nedeni ile tercih edildi.<br />
Ayrıca hızlı uygulama imkanı sunan ürün<br />
uygulayıcı firmaya zamandan tasarruf da<br />
sağlattı.<br />
Farklı kalınlıklarda üretilebilen Ara Bölme<br />
Levhası, ara bölme duvarlarda, ısı ve<br />
üstün ses yalıtımı sağlıyor; A1 sınıfı yanmaz<br />
özelliği sayesinde olası yangınlarda<br />
zaman kazandırıyor.<br />
Sektörün ve kullanıcıların beklentilerine<br />
en iyi şekilde yanıt verebilecek ölçüde<br />
geliştirilen İzocam Ara Bölme Levhası,<br />
CE ve sadece biyo ürünlere verilen, çevreye<br />
ve insan sağlığına zararlı olmadığını<br />
belgeleyen EUCEB belgelerine de sahip<br />
olarak kalitesini uluslararası alanda kanıtlamış<br />
bir ürün.<br />
İzocam’ın Tepe Aura projesinde tercih<br />
edilen İzocam Ara Bölme Levhası (ABL)<br />
hafif ara bölmelerde kullanılmak üzere<br />
geri dönüşümlü malzemeler kullanılarak<br />
geliştirildi. Düşük ısı iletim katsayısı ile<br />
İzocam Ara Bölme Levhası, farklı sıcaklık<br />
ve zamanlarda iklimlendirilen hacimler<br />
arasında da enerji verimli ara duvarların<br />
teşkil edilmesini sağlıyor, enerji tasarrufu<br />
ve konforu artırıyor.<br />
Gelişmiş kalite anlayışının yanında, özel<br />
olarak yalıtım danışmanlığı hizmeti veren<br />
İzocam, ısı, ses, tesisat yalıtımı ve yangın<br />
güvenliği açısından yönetmeliklere ve<br />
projelere uygun şekilde doğru ürünü öneriyor.<br />
İzocam ve ürünleri marka projelerin<br />
yalıtımında kalitesi, satış öncesi ve sonrası<br />
sağladığı hizmetlerin güvenirliği ve<br />
uzmanlığı nedeniyle tercih ediliyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 29
PERI DUO<br />
Tek bir sistem ile<br />
perde, kolon ve döşeme imalatı<br />
DUO kalıp sistemi çok kolay taşınabildiği ve düşük bir ağırlığa<br />
sahip olduğu için yenilikçi bir sİstemdir. Sadece malzeme<br />
yapısından dolayı değil, tüm tasarım konsepti ile yenilikçi bir<br />
sistemdir. Sistem, çok az sayıda malzeme çeşitliliği ile kolon,<br />
perde ve döşeme imalatlarının gerçekleşmesini sağlar.<br />
Panel ve betonla temas eden yüzey elemanına ek olarak, çoğu<br />
DUO elemanı politek malzemeden üretilmiştir. Bu yeni geliştirilen<br />
ürün, oldukça hafif olmasının yanı sıra, yüksek taşıma<br />
kapasitesine sahiptir.<br />
<strong>Malzeme</strong> yapısının dışında, kalıp elemanlarının kolay bir şekilde<br />
tutulması ve taşınabilmesine de oldukça önem verilmiştir.<br />
DUO sistemine ait neredeyse tüm uygulamalar herhangi bir harici<br />
alete ihtiyaç duyulmadan yapılır ve çalışma adımları oldukça<br />
kolaydır. Kalıp uygulamaları hakkında çok az bir tecrübeye<br />
sahip kişiler bile DUO sistemi ile çok hızlı ve verimli bir şekilde<br />
çalışabilir. Perde, kolon ve döşeme imalatında kullanılan sistem<br />
elemanlarının çoğu, çalışanların performans ve verimliliği<br />
arttırır.<br />
DUO paneller yatay ve dikey uygulamalar için kullanılabilir.<br />
Yatırım ve lojistik maliyetinin yanısıra, çalışanların eğitim ücretini<br />
de en aza indirir.<br />
Bu sistemin en büyük avantajı birden fazla alanda kullanılabilir<br />
olmasıdır. Paneller kolon, perde ve döşeme imalatı için<br />
kullanılabilir. Buna ek olarak, köşe ve bağlantı elemanı gibi<br />
malzemeler birden çok uygulamada kullanılabilecek şekilde<br />
tasarlanmıştır. Bu sayede sahadaki malzeme çeşitliliği ihtiyacı<br />
azalır ve daha sade ve rahat uygulama alanları oluşturulur.<br />
DUO’nun tüm kullanım süreci gözlemlenirse avantajları belirgin<br />
bir şekilde görülebilir. Kullanıcılar bu çok yönlü kalıp sistemi<br />
ile daha verimli kullanım elde eder, daha az istifleme<br />
alanına ihtiyaç duyulur ve sahaya transfer ücretleride önemli<br />
derecede azalır.<br />
Her görev için ergonomik kullanım Hafif, el ile taşınabilen, vinçsiz kullanım<br />
Sistem elemanlarının kullanım kolaylığı ve düşük ağırlığı<br />
iş sahasında üretim verimliliğini arttırır.<br />
DUO sisteme ait elemanların hiç biri 25 kg’dan fazla değildir.<br />
Bu sayede vince gerek duyulmaz, el ile taşınabilir. Personeller<br />
için, düşük ağırlıklarla çalışmak daha az yorucu olduğu için,<br />
günlük çalışma konsantrasyonunu yükseltir ve sahadaki iş<br />
kazası riskini azaltır. Bunun yanı sıra, elemanların hiç birinde<br />
keskin kenar olmadığı için yaralanma olasılığını da minimuma<br />
indirir.<br />
Yine de vinç kullanılması zorunlu ise, düşük kaldırma kapasiteli<br />
vinçler yeterli olacaktır. Bu sayede ekstra vinç masrafı da<br />
azaltılabilir.<br />
DUO bağlantı elemanı, sistem elemanlarının kullanımının<br />
çok kolay olduğunun en iyi örneğidir.<br />
DUO bağlantı elemanı doğrudan çerçeve boşluğuna geçirilip,<br />
hiçbir alete ihtiyaç duyulmadan el ile 90 derece döndürülerek<br />
monte edilir. Bu bağlantı tam anlamıyla panelleri aynı hizaya<br />
getirir. Monte edildikten sonra bu kilitlerin dışa doğru çıkıntılı
ir yapıda olmaması, panellerin üst üste konularak çok kolay<br />
istiflenebilmelerine olanak tanır.<br />
Bağlantı elemanları;<br />
, Panelleri birbirine bağlamak için,<br />
, Köşe elemanlarının panellerle bağlantısı için,<br />
, Dolgu elemanlarının duvar kalınlığı belirleme elemanı ile bağlantısında,<br />
kullanılır.<br />
DUO paneller üzerindeki kiriş boşlukları kolay tutabilme<br />
imkanı sağlarken aynı zamanda bağlantı elemanının<br />
monte edildiği yer olarak görev yapar.<br />
DUO sistem elemanlarının karakteristik özellikleri,<br />
kolay kullanımı ve düşük ölçülerde olmalarıdır.<br />
Bağlantı elemanları pürüzsüz bir şekilde panelleri birbirine<br />
bağlarken, monte halde panel üzerinde dışa<br />
doğru çıkıntılı bir yapıda değildir ve düz bir görünüm<br />
sunar.<br />
Betonla temas eden yüzey elemanının kolay değişimi Sadece bir kaç vida ile kolay bir bakım olanağı<br />
DUO’nun önemli bir özelliği de betonla temas eden yüzey<br />
elemanının herhangi bir özel alete ihtiyaç duyulmadan kolay<br />
bir şekilde değiştirilmesidir.<br />
DUO sistem elemanları ve betonla temas eden yüzey elemanı politekden<br />
yapıldığı için oldukça uzun ömürlüdür. Düzgün kullanım<br />
ve düzenli bakım ile DUO elemanları yıllar boyunca kullanılabilir.<br />
Betonla temas eden yüzey üzerindeki küçük sıyrıklar kolaylıkla tamir<br />
edilebilir. Gerekli ise bu eleman değiştirilebilir.<br />
Kolon Kalıbı Standart Uygulamaları 5 cmlik artışlarla kare ve dikdörtgen kolonlar<br />
DUO ile kenar uzunları 15 cmden 55 cm’ye kadar ve 5 cmlik artışlarla tie-roda<br />
gerek duyulmadan dikdörtgen ve kare kolon imalatları yapılabilir.<br />
Çok Amaçlı Panel DMP 45 ya da DMP 75, Köşe bağlantı elemanı ve DUO Chamfer<br />
Strip Kolon imalatı için kullanılır.<br />
2 çok amaçlı panel birbirine, DUO köşe bağlantı elemanı ve DUO köşe saplamasıyla doğru açıda bağlanır.<br />
Kolon ölçülerine göre 5’er cmlik artış veya azaltma uygulanabilir.<br />
Köşe bağlayıcısı kolayca panele<br />
takılır ve sonra çok amaçlı<br />
panele DUO köşe saplaması ile<br />
bağlanır ve güvenli hale gelir.<br />
DUO’nun döşeme kalıbı olarak kullanılması Güvenli şekilde sistematik kurulum<br />
DUO oldukça hafiftir ve 30 cm beton kalınlığına kadar kirişsiz döşemeler için döşeme kalıbı<br />
olarak kullanılabilir. Kurulumu oldukça pratik elemanları, döşeme kenarı veya dolgu gerektiren<br />
diğer boşluklar gibi çeşitli uygulamalara olanak tanır. DUO ile döşeme kalıbı kurulumu<br />
bir alt döşeme kotundan rahatlıkla yapılabilir. DUO ızgaralı yapısı sayesinde yandaki resimde<br />
görüldüğü gibi bir yardımcı ekipman ile kolayca kaldırılarak yatay konumuna getirilebilir. Kurulumu<br />
oldukça basit olan bu kalıp sistemi ile daha önce bu kalıp hakkında eğitimi olmayan<br />
bir personel bile kolayca kurulumunu gerçekletirebilir.
Çözüm Ortağı<br />
Orkun Ürkmez<br />
BTM Yönetim Kurulu Üyesi Orkun Ürkmez,<br />
2018 Yılını ve <strong>2019</strong> yılı sektör beklentilerini<br />
ekonomik açıdan değerlendirdi;<br />
Geride bırakmak üzere olduğumuz<br />
2018 yılı, ülkemiz açısından aşırı<br />
yüksek dış borç seviyesi ve satılmayı<br />
bekleyen konut stoğu fazlalığının<br />
yanı sıra yurt içi ve dışında cereyan<br />
eden muhtelif belirsizliklerin etkileriyle<br />
beklenenden kötü geçmiştir.<br />
Dış borç seviyesinin yüksek olması<br />
doğrudan döviz kurlarının yükselmesine<br />
neden olmuş, beraberinde<br />
fiyatları, enflasyonu ve faizi arttırmıştır.<br />
Bunun neticesinde, TL olarak<br />
elde edilen kazançlar döviz karşısında<br />
erimiştir. Böyle bir ortam haliyle<br />
konut satışlarının durma noktasına<br />
gelmesine ve dolayısı ile yeni yatırımların<br />
ertelenmesine hatta yapımı<br />
süren birçok projenin de askıya alınmasına<br />
neden olmuştur.<br />
Tüm bu negatif gelişmelerden yalıtım<br />
sektörü de olumsuz şekilde etkilenmiştir.<br />
Sektörümüzde üretici, satıcı<br />
ve uygulamacı bazında iflaslar,<br />
iflas ertelemeler, küçülmeler yaşanmaktadır<br />
ve önümüzdeki süreçte de<br />
bunun devam edeceğini öngörmek<br />
yanlış olmayacaktır.<br />
Orkun Ürkmez, “2017 yılında yayımlanarak<br />
yürürlüğe giren Su Yalıtım<br />
Yönetmeliği ile birlikte 2018 yılında<br />
pazarda büyüme beklentileri bulunduğunu<br />
fakat mevcut ekonomik<br />
koşullar nedeniyle bu beklentinin<br />
gerçekleşmediğini gözlemlendiğini<br />
belirterek; ekonominin önümüzdeki<br />
birkaç yıl içinde düzelmesi beklentisiyle<br />
birlikte, Su Yalıtım Yönetmeliği’nin<br />
sektör üzerinde olumlu etkilerinin<br />
görüleceğini tahmin etmekteyiz.”<br />
dedi. Ürkmez, son kullanıcılara yönelik<br />
su yalıtımı bilincinin arttırılması<br />
noktasında çalışmaların artarak devam<br />
etmesi gerektiğini vurguladı.<br />
Yerli ve yabancı tüm tahminler <strong>2019</strong><br />
yılında Türkiye’de ekonomik küçülmeyi<br />
işaret etmektedir. Ekonomik<br />
küçülme 2018 yılının üçüncü çeyreğinde<br />
iyice hissedilir olmuştur ve<br />
<strong>2019</strong> yılında da düşük ekonomik<br />
faaliyet ve iş hacmi olarak karşımıza<br />
çıkacaktır. Böyle bir ortamda<br />
hem tüketicilerin hem de üretici ve<br />
satış noktalarının çok temkinli hareket<br />
etmeleri gerekmektedir. Tüketici<br />
cephesinde, ödediği paranın karşılığı<br />
olan mal ve hizmetleri alma riski<br />
varken, üretici ve satış noktası cephesinde<br />
de verdiği ürünün karşılığını<br />
tahsil etme riski olacaktır.<br />
Ürkmez, “Her zaman olduğu gibi<br />
tüketicilere tavsiyemiz standartlara<br />
uygun üretim yapan köklü firmalar<br />
ve onların güvenilir satış ağında<br />
yer alan bayilerden ürün ve hizmet<br />
almak konusunda seçici ve ısrarlı<br />
olmalarıdır. BTM, 44 yıla yaklaşan<br />
tecrübesi, yetkin çalışan kadrosu,<br />
Türkiye’de yalıtım alanında bir ilk<br />
olan AR-GE merkezi, geniş bayi ağı<br />
ve ürün yelpazesi ile bu noktada<br />
yapı profesyonellerinin ve son kullanıcının<br />
her zaman yanındadır ve<br />
yanında olmaya devam edecektir.”<br />
diyerek sözlerini tamamladı.<br />
32<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Çözüm Ortağı<br />
Ankara’nın kalbinde yükselen YDA Center projesinde<br />
Wilo ürünleri tercih edildi<br />
Tüm dünyada, yapılardan endüstriyel proseslere, ziraattan genel amaçlı temiz ve kirli su<br />
transferine, altyapı yatırımlarından arıtma tesislerine kadar uzanan geniş bir yelpazede<br />
kullanılan Wilo pompaları, Türkiye’de de en prestijli proje ve yapılarda tercih ediliyor.<br />
Wilo’nun son teknolojiye sahip pompa sistemlerini kullanan projeler arasına Ankara’nın<br />
kalbinde yükselen iş ve yaşam merkezi YDA Center da katıldı.<br />
YDA Group tarafından hayata geçirilen,<br />
modern tasarımı ve mimarisiyle son dönemin<br />
en büyük projelerinden biri olan iş<br />
ve yaşam merkezi YDA Center, pompa<br />
sistemleri konusunda Wilo ile çalışmayı<br />
tercih etti.<br />
Yenilikçi mimarisiyle oluşturulan karma<br />
yaşam projesinde; 859 adet ofis, 50 adet<br />
dükkan, 42 adet restoran/kafe yer alırken,<br />
doğu tarafındaki ofis binası toplam<br />
48 kat, batı tarafındaki ofis binası toplam<br />
30 kat olarak yükseliyor. YDA Center projesi<br />
aynı zamanda metro ve Ankaray raylı<br />
sistemlerinin üzerinde bulunması sebebiyle<br />
şehrin ulaşımı en kolay lokasyonlarından<br />
biri olma konusunda da dikkatleri<br />
üzerine çekiyor.<br />
Wilo Helix V serisi hidroforlar<br />
kullanıldı<br />
Wilo’nun son teknolojiye sahip pompa<br />
sistemleri, YDA Center’da enerji verimliliği<br />
sağlıyor. Wilo’nun akıllı basınç yükseltme<br />
sistemleri ile 165 metre boyunca<br />
kesintisiz su temini elde ediliyor. Projede<br />
tercih edilen Wilo Helix V serisi hidroforlar,<br />
en az su ihtiyacında dahi çözüm oluyor.<br />
Tasarrufun adresi bir kez daha<br />
Wilo<br />
Akıllı bina sisteminin frekans konvertörü<br />
ile buluşması sayesinde tasarrufun adresi<br />
bir kez daha Wilo oldu. Projede yüksek<br />
enerji verimliliği elde edebilmek için<br />
tüm basınçlandırma sistemleri frekans<br />
konvertörlü tercih edildi. Sirkülasyon ve<br />
hidrofor pompalarının gün içerisinde değişken<br />
kapasite ihtiyaçlarının sağlanabilmesi<br />
ve sürekli en yüksek kapasitede<br />
çalışmaması için sabit devirli pompalar<br />
ile frekans konvertörlü kontrol panolarına<br />
yer verildi. Frekans konvertörlü CC-LB ve<br />
CC-LC panolarda bulunan pompa sayısı<br />
kadar frekans konvertör sürücüsü ile<br />
en yüksek verimliliği hedefleyen ve aynı<br />
zamanda tam zamanlı otomasyona bağlanabilen<br />
sistemler kurularak sistem güvenliği<br />
sağlandı.<br />
Atık su terfisinde çözüm: Wilo<br />
Drain WS serisi<br />
Projede hijyenik depolu sistemler ile çevreye<br />
duyarlı bir tutum sergilendi. Atık su<br />
terfisinde koku probleminin yaşanmaması<br />
için Wilo’nun Drain WS serisi kullanılarak<br />
hem hijyene önem verildi hem de sorunsuz<br />
çalışabilecek bir sistem kuruldu.<br />
Çözüm ortağı olduğu YDA Center projesinde<br />
tam otomasyonlu sistemler kullanan<br />
Wilo, enerji tasarrufunu yüksek<br />
teknoloji ile harmanlayarak kullanıcıların<br />
hayatına sonsuz güven ve değer kattı.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 33
DOSYA<br />
DOSYA KONULARI:<br />
Yalıtım & İzolasyon <strong>Malzeme</strong>leri ve Teknolojileri...<br />
Isıtma & Soğutma & Havalandırma Sistemleri...
Daikin’in Sakura Kadın Teknisyenleri<br />
tabuları yıktı<br />
Daikin Türkiye, 2017 yılında eğitimlerine başladığı Sakura Kadın Teknisyenler Projesi ile<br />
iklimlendirme sektöründe ‘erkek işi’ olarak bilinen teknisyenlik alanına kalifiye kadın iş gücü<br />
kazandırdı. Bugün Daikin Türkiye bünyesinde çalışan 43 kadın teknisyen, ekipleriyle birlikte<br />
şantiyelere, evlere giderek kurulumlarda yer alıyor, arızaları gideriyor, proje ve denetleme<br />
faaliyetlerine katılıyor.<br />
Daikin Türkiye, kadın istihdamını ve fırsat<br />
eşitliğini desteklemek amacıyla sektöre<br />
kazandırdığı kadın bayileri ve teknisyenleriyle<br />
birlikte iklimlendirme alanına farklı bir<br />
soluk getiriyor. KOSGEB (Küçük ve Orta<br />
Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme<br />
İdaresi Başkanlığı), KalDer (Türkiye<br />
Kalite Derneği) ve Daikin’in kadın girişimcilere<br />
destek olmak amacıyla 2015 yılında<br />
hayata geçirdiği Sakura Projesi, girişimci<br />
kadınlara iklimlendirme sektöründe bir<br />
kapı açmıştı. Daikin Türkiye, 2017 yılında<br />
eğitimlerine başladığı Sakura Kadın Teknisyenler<br />
Projesi ile de ‘erkek işi’ denilen<br />
teknik alana kalifiye kadın iş gücü kazandırıyor.<br />
Bugün Daikin Türkiye bünyesinde çalışan<br />
43 kadın teknisyen, ekipleriyle birlikte<br />
şantiyelere, evlere giderek kurulumlarda<br />
yer alıyor, arızaları gideriyor, proje ve denetleme<br />
faaliyetlerine katılıyor. Projenin<br />
detayını öğrenen birçok Daikin müşterisi,<br />
teknisyenleri cesaretinden dolayı kutluyor<br />
ve manevi destek oluyor. Özellikle kadın<br />
müşteriler, Sakura kadın teknisyenlere<br />
olan güvenlerini ve onlarla gurur duyduklarını<br />
dile getiriyor.<br />
Daikin, iklimlendirme sektöründe<br />
kadınlara yeni bir iş alanı açıyor<br />
Daikin’in Sakura Kadın Teknisyenler Projesi,<br />
rol model olarak gerek iklimlendirme<br />
sektöründe gerekse benzer alanlarda<br />
diğer kadınları cesaretlendirecek ve Türkiye’de,<br />
hatta dünya iklimlendirme sektöründe<br />
kadınlara yepyeni bir çalışma alanı<br />
açacak bir sosyal sorumluluk projesi.<br />
Proje, Daikin’in kadınların her iş kolunda<br />
var olabileceğini göstermek ve markanın<br />
müşterilerine sunduğu hizmette fark yaratma<br />
fikriyle doğdu. Japonya’da servis teknisyeni<br />
olarak çalışan kadınlardan ilham<br />
alan uygulama, “Türkiye’de de neden olmasın?”<br />
düşüncesiyle hayata geçti.<br />
Daikin, Sakura Kadın Teknisyenler Projesi<br />
kapsamında yapılacak eğitim programını<br />
Türkiye genelinde hizmet veren 500 yetkili<br />
servisiyle paylaşıyor ve kadın teknisyen<br />
arayışı bayiler üzerinden duyuruluyor.<br />
Aday görüşmelerini Satış Sonrası Hizmetler<br />
ve Daikin Akademi yöneticileri gerçekleştiriyor<br />
ve uygun kadın adaylar eğitim<br />
programına dahil ediliyor. 12 günlük eğitim<br />
programı boyunca ‘Split Klima Temel Soğutma<br />
Eğitimi’, ‘Müşteri Memnuniyeti Eğitimi’,<br />
‘Split Sky Multi Eğitimi’, ‘Kombi-Temel<br />
Isıtma Eğitimi’ ve ‘PDS Kazien Eğitimi’ alan<br />
kadın teknisyenler, işe hazır hale geliyor.<br />
Daikin Sakura Kadın Teknisyenler Projesi<br />
çerçevesinde 3’üncü etap teknisyenler<br />
Aralık ayı itibariyle Daikin münhasır servislerinde<br />
çalışma hayatlarına başladı.<br />
36<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Dosya<br />
13 ilde, 43 kadın teknisyen işbaşı<br />
yaptı<br />
Sakura Kadın Teknisyenler Programı kapsamında<br />
ilk olarak 13 farklı ilden 23 kadın<br />
teknisyenin işbaşı yaptığını söyleyen Daikin<br />
CEO’su Hasan Önder, programla ilgili<br />
şu detayları paylaştı: “Kurum felsefemizde<br />
yer aldığı gibi içinde yaşadığımız topluma<br />
değer katan ve çalışanlarına fırsat eşitliği<br />
sunan bir şirket olarak, kadınlarımızı desteklemek,<br />
onları ekonomiye ve sektörümüze<br />
kazandırmak bizim için çok önemli.<br />
Başlangıçta bu programı pilot şehirler<br />
olarak İstanbul, İzmir ve Ankara’da deneyelim<br />
diye düşünmüştük. Ancak Bursa’dan<br />
Konya’ya, Mardin’den Diyarbakır’a kadar<br />
13 farklı ilden başvuru aldık. 2’nci ve 3’ncü<br />
etaplarda toplam 20 kişi programa dahil<br />
oldu. Şu anda toplam 43 kadın teknisyen<br />
ile devam ediyoruz. Her biri çok başarılı,<br />
azimli ve yetenekli bu kadınlarımız ile sektörde<br />
yepyeni bir sayfa açtık. Onlar sadece<br />
kendi hikayelerinin kahramanı değil,<br />
aynı zamanda hem sektörümüz hem de<br />
ülkemiz için öncü ve örnek kadınlar. Daikin<br />
Türkiye olarak Temmuz 2011’de yola<br />
çıkarken şirket bünyesinde 54 olan kadın<br />
çalışan sayımız bugün 406’ya çıktı. Sadece<br />
beyaz yakalı çalışan sayımızda değil,<br />
mavi yakalı çalışan sayımızda da artış söz<br />
konusu. Bünyemizde çalışan çok başarılı<br />
kadın kaynak ustalarımız var, Daikin’in düzenlediği<br />
Kaynak Olimpiyatları’ndan her<br />
yıl ödülle dönüyorlar. Sakura Kadın Girişimci<br />
Destekleme Projesi ve Sakura Kadın<br />
Teknisyenler Projesi gibi fark yaratan<br />
programlarla kadınların iş hayatında eşit<br />
şartlarda ve etkin bir şekilde yer almasına<br />
katkıda bulunuyoruz. Kadın girişimcilere<br />
ve teknisyenlere yönelik Sakura Projesi<br />
ile TEGEP’in Öğrenme ve Gelişim Ödülleri<br />
yarışmasının Toplumsal Katkıda Fark<br />
Yaratan Gelişim Projesi kategorisinde “EN<br />
İYİ” proje ödülüne layık görüldük. Daikin<br />
olarak bir yandan fırsat eşitliği ilkemiz doğrultusunda<br />
hem beyaz hem de mavi yakalı<br />
kadın çalışan oranımızı yüzde 30’lardan<br />
daha yukarı çıkarmak için çalışırken, diğer<br />
yandan kadınların mesleki gelişimlerine<br />
katkıda bulunarak işgücüne katılımlarını<br />
desteklemeye devam edeceğiz.”<br />
Hedef, 4 yılda 100 kadın teknisyene<br />
ulaşmak<br />
“Sakura Kadın Teknisyenler Programı ile<br />
hedefimiz, 2020 yılında 100 kadın teknisyenimizle<br />
birlikte sahada hizmet vermek”<br />
diyen Daikin Türkiye Satış Sonrası<br />
Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Olcay<br />
Avcı, Aralık ayıyla birlikte eğitimlerini ve<br />
stajlarını tamamlayan 43 kadın teknisyen<br />
ile sahada hizmet verdiklerini söylüyor.<br />
Daikin’in kadın istihdamını desteklemek<br />
amacıyla hayata geçirdiği Sakura Kadın<br />
Teknisyenler Programı için müzisyen Dilek<br />
Kavraal tarafından özel bir beste ve<br />
film de yapıldı. Kadınların cesareti ve kararlılığı<br />
önünde kimsenin duramayacağını<br />
vurgulayan “Yaparım” adlı şarkı ve film,<br />
#BenimKızımYapar, #BenimEşimYapar ve<br />
#BenimAnnemYapar hashtag’leri ile Dünya<br />
Kadınlar Günü’nde sosyal medyada yayınlanmıştı.<br />
‘Çiçekler takmana gerek yok,<br />
dallarımı kırma yeter’, ‘Işıklar yakmana gerek<br />
yok, güneşin önünde durma yeter’ ve<br />
‘Yaparım dediysem yaparım’ gibi güçlü ifadelerin<br />
yer aldığı ‘Yaparım’ şarkısı, Daikin<br />
kadınlarının kararlılığını ve bunların önünde<br />
kimsenin duramayacağını yansıtıyor.<br />
Daikin, gençlerin eğitimine katkıda bulunmaya devam ediyor<br />
Bugüne kadar farklı üniversitelerde düzenlenen onlarca eğitime<br />
katılan ve destek olan Daikin, bu kez de İstanbul Teknik<br />
Üniversitesi’nde Mimarlık Fakültesi öğrencilerine yönelik<br />
bir eğitim verdi. 13 Kasım 2018 günü üniversitenin Taşkışla<br />
Kampüsü’nde gerçekleşen ve ‘Enerji Verimli İklimlendirme<br />
Sistemleri’ başlığını taşıyan etkinlikte, Daikin Türkiye Isıtma<br />
Departmanı Bölge Müdürü Arslan Çağlayan Gürel, 100’e<br />
yakın mimarlık öğrencisine enerji verimliliğinde dünya trendlerinden<br />
Türkiye ve Avrupa’nın emisyon hedeflerine, iklimlendirme<br />
sistemleri uygulama detaylarından bu detaylarda<br />
mimari çalışmanın önemine kadar geniş bir perspektifte bilgiler<br />
verdi.<br />
İklimlendirme sektörünün öncü markası Daikin, her yaştaki<br />
öğrencinin eğitimine tam destek veriyor. Bugüne kadar katıldığı<br />
ve düzenlediği etkinliklerle gençlerin eğitimine katkı<br />
veren Daikin, özellikle iklimlendirme sektörünü direkt ya da<br />
dolaylı olarak etkileyen branşlara büyük önem gösteriyor. Bu<br />
bağlamda 13 Kasım 2018 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi<br />
Mimarlık Fakültesi öğrencilerine ‘Enerji Verimli İklimlendirme<br />
Sistemleri’ başlığını taşıyan bir eğitim veren Daikin<br />
Türkiye Isıtma Departmanı Bölge Müdürü Arslan Çağlayan<br />
Gürel, gençleri sektör ve HVAC ürünleri hakkında bilgilendirirken,<br />
iklimlendirme sektörünün yeni trendlerinden de söz<br />
etti. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nin Taşkışla<br />
Kampüsü Prof. Dr. Nezih Eldem Konferans Salonu’nda<br />
gerçekleşen etkinliğe 100’e yakın mimarlık öğrencisi katıldı.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 37
“Biz, termoteknolojinin geleceğiyiz”<br />
Dosya<br />
“Bosch Termoteknik olarak yeni vizyonumuz çerçevesinde müşterilerimize yenilikçi<br />
iklimlendirme çözümleri ve sıcak su ürünleri sunmayı, ilham veren ürünlerimizle<br />
kullanıcılarımızın yaşam kalitesini artırmayı ve sektöre sunduğumuz katkıların devamlılığını<br />
amaçlıyoruz.”<br />
Doğaya saygılı ve verimli enerji kullanımını<br />
odak noktasına koymuş olan Bosch<br />
Termoteknik Türkiye; uzun ömürlü, yüksek<br />
verimli, çevre dostu, enerji tasarrufu<br />
sağlayan ve yenilenebilir enerjiye dayanan<br />
ileri teknoloji kullanımı misyonuyla<br />
faaliyetlerini gerçekleştirmekte.<br />
Bosch Termoteknik Türkiye, Orta Doğu<br />
ve Kafkasya Pazarlama Direktörü Ali Aktaş<br />
ile dosya konumuz çerçevesinde kısa<br />
bir röportaj çalışması gerçekleştirdik. Bizlere<br />
vakit ayırarak sorularımızı yanıtlayan<br />
sayın Aktaş’a teşekkür ediyoruz.<br />
Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />
hakkında kısaca bilgi verir<br />
misiniz?<br />
Bosch Termoteknik Türkiye olarak uzun<br />
yıllardır ısıtma, soğutma ve havalandırma<br />
sektörüne Bosch ve Buderus markalarımızla<br />
hizmet veriyoruz.<br />
Bosch Termoteknik, Bosch’un Enerji ve<br />
Bina Teknolojileri iş kolunda yer almaktadır.<br />
Bosch Global olarak bu iş kolunun<br />
büyümesine yüksek değer vermektedir.<br />
Bunun sonucunda da işkolumuz her yıl<br />
istikrarlı bir büyüme katetmektedir. Aynı<br />
zamanda Türkiye gerek gelişen ekonomisi<br />
gerekse genç nüfusuyla yarattığı<br />
potansiyel açısından Bosch’un en önem<br />
verdiği pazarlardan biridir.<br />
Bosch Termoteknik Türkiye, 1000’in üzerinde<br />
çalışanı ile hem iç pazar hem de<br />
uluslararası pazar için güçlü bir üretim<br />
kapasitesine sahiptir. Üretiminin %70’ini<br />
Avrupa, Kafkaslar, Orta Doğu, Körfez<br />
Bölgesi, Latin Amerika ve Uzak Doğu’daki<br />
toplam 41 ülkeye ihraç etmektedir. Yoğuşmalı<br />
kombide pazar lideri olan Bosch<br />
Manisa Fabrikası’nda her yıl 800.000’den<br />
fazla kombi üretilmektedir. Tüm dünyaya<br />
yaptığı satışla Türkiye’nin en büyük 37.<br />
ihracatçısıdır ve kendi sektörünün en iyi<br />
Ar-Ge Merkezi ve ihracat lideri unvanlarına<br />
sahiptir. 109 bin metrekarelik alana<br />
kurulu fabrika, 27 yıldır ürünlerini hem<br />
tasarlayan hem de geliştiren bir üs konumundadır.<br />
Ayrıca ArGe merkezimizde 5 yıldır üst<br />
üste sektörünün en başarılı ArGe merkezi<br />
seçilerek önemli bir başarıya daha imza<br />
atmıştır.<br />
Tüm bu veriler ve ödüllerin ışığında Bosch<br />
Termoteknik Türkiye’nin Bosch globalde<br />
çok önemli ve stratejik konumda olduğunu<br />
söyleyebiliriz.<br />
2018 yılı sizin için nasıl bir yıl<br />
oldu? Kısa bir değerlendirme<br />
alabilir miyiz?<br />
Belirlediğimiz şirket stratejilerimiz<br />
doğrultusunda<br />
piyasaya sürdüğümüz<br />
ürünler, yer aldığımız<br />
platformlar ve yeni projelerimizle<br />
başarılı bir yılı<br />
arkamızda bıraktığımızı<br />
söyleyebiliriz. Manisa fabrikamızda<br />
gerçekleştirdiğimiz<br />
kombi üretimimizde<br />
bu sadede seneyi rekor bir<br />
üretimle kapatmayı planlıyoruz.<br />
Bu nedenle 2018 yılının<br />
firmamız için başarılı<br />
geçen bir yıl daha olduğunu<br />
söyleyebilirim.<br />
Ali Aktaş / Bosch Termoteknik Türkiye, Orta Doğu ve Kafkasya Pazarlama Direktörü<br />
Önümüzdeki<br />
yılda yurtiçi ya da<br />
yurtdışında yeni yatırımlarınız<br />
olacak mı?<br />
Belirlediğimiz büyüme planı dahilinde<br />
Türkiye ve sorumluluk alanımızdaki diğer<br />
ülkelerde mevcut varlığımızı güçlendirmeyi<br />
hedefliyoruz. Bunun yanı sıra; yeni<br />
ürünler, yeni pazarlar, yeni müşteriler ve<br />
yenilikçi satış dağıtım kanalları ile de ciromuzu<br />
artırmayı amaçlıyoruz.<br />
Özellikle VRF sistemler ve Endüstriyel<br />
Isıtma Sistemleri’nde pazar payımızı artırmayı<br />
ve yoğuşmalı kombilerde<br />
sürdürdüğümüz pazar<br />
liderliğimizi koruyarak<br />
sektördeki önemli ve güçlü<br />
bir oyuncu olmaya devam<br />
etmeyi planlıyoruz.<br />
Tüm bunlara ek olarak<br />
termoteknoloji sektörünün<br />
geleceğini şekillendirmek<br />
amacıyla, “Biz, termoteknolojinin<br />
geleceğiyiz”<br />
diyoruz. Ar-Ge çalışmalarımız<br />
ve ürünlerimizin dijitalleşmesine<br />
büyük önem<br />
veriyoruz. Bugüne kadar<br />
dünyada 200.000’in üzerinde<br />
bağlanabilir ürünlerin<br />
satışını gerçekleştirdik. Bu<br />
ürünlerin gelecekte büyük bir potansiyele<br />
sahip olacağını öngörüyoruz. Bosch<br />
Termoteknik olarak yeni vizyonumuz çerçevesinde<br />
müşterilerimize yenilikçi iklimlendirme<br />
çözümleri ve sıcak su ürünleri<br />
sunmayı, ilham veren ürünlerimizle kullanıcılarımızın<br />
yaşam kalitesini artırmayı ve<br />
sektöre sunduğumuz katkıların devamlılığını<br />
amaçlıyoruz.<br />
38<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Proje<br />
Omran İnşaat’tan Türkiye’ye<br />
700 milyon TL’lik yatırım<br />
Türkiye pazarına büyüme hedefiyle giren Omran İnşaat, ilk büyük konut projesi ‘Kasr-ı<br />
Âlâ’dan sonra ‘Kasr-ı-Derya’ ve ‘Kasrı-Ahsen’ projelerini hayata geçirmek üzere düğmeye<br />
bastı. Lüks segment konut üretiminde marka olmayı hedefleyen Omran İnşaat ilk etapta<br />
700 milyon TL’lik yatırım öngörüyor.<br />
Türkiye pazarına büyüme hedefiyle giren<br />
Omran İnşaat, ilk büyük konut projesi<br />
‘Kasr-ı Âlâ’yı İstanbul’un gözde semtlerinden<br />
Çengelköy’de hayata geçirmesinin<br />
ardından ‘Kasr-ı-Derya’ ve ‘Kasrı-Ahsen’<br />
projelerini de hayata geçirmek üzere<br />
planlarını revize etti.<br />
Lüks segment konut üretiminde marka olmayı<br />
hedeflediklerini ve Türkiye’de kalıcı<br />
olarak yatırımlarını sürdüreceklerini söyleyen<br />
Omran İnşaat Genel Müdürü Ergin<br />
Bayram “Türkiye yatırımlarımıza devam<br />
ediyoruz. Bu ülkeye güveniyoruz. Burada<br />
kalıcı olmak istiyoruz. Krizler gelir geçer<br />
ama fırsatları da beraberinde getirir” dedi.<br />
Şirketin ilk konut projesi olan ‘Kasr-ı<br />
Âla’da sona yaklaştıklarını belirten Bayram,<br />
inşaatın temelini attıklarını belirterek<br />
dairelerin ise yüzde 20’sini sattıklarını<br />
ifade etti. Çengelköy’ün merkezinde 6<br />
bin metrekare alan üzerinde hayat bulan<br />
projenin, <strong>2019</strong> yılı ağustos ayında teslim<br />
edilmesinin planlandığını söyleyen Bayram<br />
“Lüks yaşam alanları inşa edeceğiz<br />
ve Türkiye’de büyüyeceğiz. Türkiye ekonomisine<br />
olan<br />
güvenimiz ve<br />
gelen talepler<br />
doğrultusunda<br />
ardından ‘Kasrı-Derya’<br />
ve<br />
‘Kasrı-Ahsen’<br />
projelerini de<br />
hayata geçirmek<br />
istiyoruz.<br />
Başlangıç için<br />
öngördüğümüz<br />
yatırım tutarımız<br />
700 milyon<br />
TL civarında<br />
diyebiliriz” dedi.<br />
Türkiye’de büyüme<br />
kararı<br />
alan Omran<br />
Holding, kentsel dönüşüm, lüks konut<br />
üretimi üzerine yoğunlaşmak üzere 2014<br />
yılında Omran İnşaat’ hayata geçirdi.<br />
Gerçekleştirdiği yüksek ihracat ile Türk<br />
malzemelerinin dünyada hakettiği değeri<br />
bulmasına yardımcı olmaya devam eden<br />
Ergin Bayram / Omran İnşaat Genel Müdürü<br />
Omran İnşaat’ın Türkiye’de hayata geçirdiği<br />
ilk konsept projesi de ‘Kasr-ı Âlâ’<br />
adıyla hayat buluyor. Lüks yaşam alanları<br />
inşa etmeyi planlayan şirket projelerinde<br />
‘Kasr-ı’ markasıyla büyümesini sürdürecek.<br />
40<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Dosya<br />
Bosch Termoteknik’ten<br />
Referans<br />
Proje<br />
Platformu<br />
Isıtma, soğutma<br />
ve havalandırma<br />
sektörünün önde gelen<br />
firmalarından Bosch<br />
Termoteknik referans<br />
projeleri için dijital<br />
platform oluşturdu.<br />
Başarılı projeleri ile sektörde önemli bir<br />
yere sahip olan Bosch Termoteknik oluşturduğu<br />
referans proje platformunu kullanıcıları<br />
ile buluşturdu. Geçmişten günümüze<br />
kazanılan tüm ısıtma ve soğutma<br />
projelerinin tek bir platform üzerinden<br />
sergilendiği dijital uygulamada proje listelerinin<br />
yanı sıra proje hakkında da detaylı<br />
bilgi bulunmaktadır.<br />
http://www.referanslarim-bosch-thermotechnology.com/<br />
adresinden ulaşılan<br />
Bosch Termoteknik Referans Platformu’nda<br />
ilgili projenin detay sayfasında<br />
bulunan ürün görseline tıklayarak ürünlerin<br />
3D videolarına ulaşabilir, ürün hakkında<br />
detaylı bilgi için ise ürün ismine<br />
tıklayarak internet sayfasına kolayca ulaşabilirsiniz.<br />
Bosch Termoteknik’ten tüm yetkili<br />
servislerine website desteği!<br />
Bosch Termoteknik, tüm yetkili servislerine<br />
kendi kurumsal tasarımı ile<br />
website oluşturarak hem online dünyada<br />
yer almalarına katkıda bulunuyor<br />
hem de yetkili olmayan servisler ile<br />
mücadele konusunda büyük bir adım<br />
atıyor. Online’da arama yapan son kullanıcılar<br />
tarafından daha hızlı ve kolay<br />
ulaşılması adına Bosch Termoteknik<br />
yetkilendirdiği tüm servisleri için websitesi<br />
oluşturdu. Proje kapsamında teknik<br />
servislerin websiteleri, Bosch Termoteknik<br />
Servis Merkezi<br />
kurumsal<br />
kimliğine uygun olarak<br />
hazırlanıyor ve<br />
servislerin yönetimine<br />
sunuluyor. Bu<br />
sayede<br />
iş ortaklarını da dijital<br />
dönüşüme dahil<br />
edecek olan Bosch<br />
Termoteknik, hazırlayacağı<br />
websiteleri<br />
ile online dünyadaki<br />
yetkinliğini bir kez<br />
daha kanıtlayacak.<br />
Yeni websiteleri<br />
sayesinde servisler iletişim bilgileri ile<br />
beraber hizmet bölgeleri, faaliyet alanları,<br />
ek garanti ve bakım fiyatları ile ilgili<br />
kullanıcılara detaylı bilgi sağlayabiliyor.<br />
Bununla beraber hakkında sayfası ile<br />
servis kendi için özelleştirilen alanda<br />
çalışan ve ofis görsellerini de sergileyebiliyor.<br />
Kullanıcı dostu olarak tasarlanan<br />
sitede firma ile kolayca irtibata<br />
geçebilmek için tek tuşla arama ve mail<br />
atma fonksiyonları da bulunuyor.<br />
Bosch Partner<br />
Program!<br />
Bosch Partner Program, 2.000 kişiye yakın<br />
aktif üyesinin ihtiyaçlarına kulak vererek<br />
2018 yılında da platformu geliştirmeye<br />
devam etti. Bu yıl ilk kez bayiler arası<br />
rekabeti göstermek ve bununla birlikte<br />
motivasyonu ve satışları da artırmak<br />
amacıyla Puan Ligi sayfasında bölge ve<br />
Türkiye genelindeki en başarılı 10 bayi<br />
gösterildi. Performans Grafikleri ile de<br />
üye bayilerin her birinin yıl içerisindeki<br />
performansını detaylı bir şekilde analiz<br />
etmesi sağlandı.<br />
Bu yılki yeniliklerden bir diğeri ise Whatsapp<br />
Destek Hattı oldu. Destek Hattı<br />
sayesinde artık üyelerin tüm soruları mesai<br />
saatleri içerisinde hızlı bir şekilde<br />
cevaplandırılıyor ve iletişim daha kolay<br />
hale geliyor. Aynı zamanda Bosch Partner<br />
Program’ın zengin hediye kataloğu ile<br />
üyeler yıl içerisinde topladıkları puanlarını<br />
da diledikleri şekilde harcama fırsatı buldu.<br />
Bosch Partner Program, sektördeki<br />
partnerlerine, satış ve montaj yaptıkça<br />
puan kazandıran, aynı zamanda üyelerine<br />
teknik eğitimler, teşvik seyahatler ve<br />
iş geliştirmeye yönelik pek çok imkan sunan<br />
bir programdır. Bosch yetkili toptancı<br />
bayileriyle çalışan montajcı alt bayiler için<br />
geliştirilen bu sistem ile sektöre sunulan<br />
hizmet kalitesinin artırılması hedeflenmektedir.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 41
Sektörel<br />
Buderus, Uzmanlar Cevaplıyor sosyal medya projesiyle<br />
İşin Uzmanlarını Instagram sayfasında ağırlıyor<br />
Buderus, “Her işin bir uzmanı vardır;<br />
Yoğuşmalı kombinin uzmanı: Buderus”<br />
diyerek yaşam alanları için uzun ömürlü,<br />
güvenilir ve yenilikçi çözümler sunuyor.<br />
Buderus tüm sosyal medya platformlarını,<br />
facebook, instagram, twiter<br />
ve youtube aktif kullanarak son kullanıcısını<br />
ürünleri, yeni projeleri hakkında<br />
bilgilendirirken, onlardan gelen yorumlarıda<br />
en kısa sürede cevaplayarak<br />
müşteri memnuniyetini odak noktasına<br />
koyuyor. Bununla birlikte gündemde en<br />
çok merak edilen konu başlıkları ile ilgili<br />
işin uzmanlarını instagram canlı yayınında<br />
ağırlayarak takipçilerin sorularını<br />
cevaplamasını da sağlıyor.<br />
Instagram canlı yayınları ile<br />
Buderus takipçileriyle buluşuyor<br />
Kasım 2018 itibari ile daha geniş kitlelere<br />
ve yeni müşterilere ulaşmak üzere<br />
hikayemizi sosyal medyada kanaat<br />
liderleri( İnfluencer) işbirliktelikleriyle<br />
Uzmanlar Yanıtlıyor konseptiyle anlatmaya<br />
başladık. Her ay alanında uzman<br />
bir isim ile gerçekleştireceğimiz “Canlı<br />
Yayın” ve yarışmalar ile karşınızda olacağız.<br />
Bu serinin ilk konuğu diyetisyen<br />
ve sağlıklı yaşam uzmanı Taylan Kümeli<br />
oldu ve canlı yayında Buderus Türkiye<br />
Instagram sayfamızda merak edilen<br />
soruları yanıtladı. Canlı yayına Buderus<br />
instagram sosyal medya hesabında<br />
yüzlerce kişi dilediği yerden konuk olurken,<br />
sağlıklı beslenme ile ilgili merak<br />
ettikleri sorulara cevap buldular. Taylan<br />
Kümeli’nin Buderus’a özel hazırladığı<br />
detoks içecek tarifi de canlı yayında<br />
paylaşıldı. Aynı zamanda Taylan Kümeli’nin<br />
canlı yayında sorduğu soruya<br />
en yaratıcı cevabı<br />
veren bir kişi, 6<br />
seanslık sağlıklı<br />
yaşam ve diyet<br />
programının da<br />
sahibi oldu.<br />
Buderus<br />
Uzmanlarla<br />
buluşturmaya<br />
devam edecek<br />
1731 yılından bu<br />
yana iklimlendirme<br />
sektöründe<br />
faaliyet gösteren<br />
Alman Buderus<br />
markası, ısıtma<br />
alanındaki uzmanlığıyla<br />
ilgili<br />
bilgiler paylaşırken,<br />
farklı iş kollarından uzmanlar ile<br />
de takipçilerini buluşturarak bilgi paylaşımını<br />
hedefliyor. Kasım ayının konuğu<br />
diyetisyen ve sağlıklı yaşam uzmanı<br />
Taylan Kümeli’den sonra, ekonomi ve<br />
seyahat alanında uzmanlarla serimiz,<br />
Buderus Türkiye Instagram sayfasından<br />
canlı yayınlarla devam edecek.<br />
Buderus Star Club’tan<br />
dijital bir atılım daha!<br />
Isıtma, soğutma ve havalandırma sektörünün en iddialı<br />
ve kazandıran sadakat kulüplerinden biri olan<br />
Buderus Star Club, bir yeniliğe daha imza attı.<br />
Sektörünün ayrıcalıklı sadakat programı Buderus<br />
Star Club’ın Whatsapp Destek Hattı üyelerin kullanımına<br />
sunuldu. Star Club, üyelerinin tüm sorularını<br />
whatsapp üzerinden hızlı bir şekilde cevaplandırıyor.<br />
Üyeleri ile kolay iletişimi odak noktasına koyan Buderus<br />
bu alandaki yeniliklerine devam edecek.<br />
Buderus’un uzmanlar için yarattığı<br />
ayrıcalıklı bir dünya: Buderus Star Club<br />
Buderus Star Club, sektördeki uzmanlara, satış ve<br />
montaj yaptıkça star puan kazandıran, aynı zamanda<br />
üyelerine teknik eğitimler, teşvik seyahatler ve iş<br />
geliştirmeye yönelik pek<br />
çok imkan sunan bir program.<br />
Buderus yetkili toptancı<br />
bayileriyle çalışan<br />
montajcı alt bayiler için<br />
geliştirilen bu sistem ile<br />
sektöre sunulan hizmet<br />
kalitesinin artırılması hedefleniyor.<br />
Buderus Star<br />
Club sistemiyle üyelere<br />
birçok avantaj ve ayrıcalığın<br />
yanında, profesyonelliklerini<br />
geliştiren ve<br />
destekleyen bir konsept<br />
sunuluyor.<br />
42<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Seçim:<br />
EN İYİ ÜRÜN<br />
2017
“Yatırımlarımızı sürdürecek ve yeni<br />
ürün tanıtımlarımıza devam edeceğiz”<br />
“Türkiye’de 27 yıldır var olan bir marka olarak <strong>2019</strong> yılında da yatırımlarımızı sürdüreceğiz.<br />
Ana iş kolumuz olan kombiye yapacağımız yatırımların yanı sıra ısı pompalarımız da<br />
sahada yerini alacak.”<br />
Isıtma ve soğutma sektörünün öncü kuruluşlarından<br />
olan Vaillant, hem doğayı<br />
koruma anlayışı hem de dijitalleşen dünyayla<br />
aynı doğrultuda ilerleme hedefiyle<br />
enerji verimliliğini en üst seviyeye çıkaran<br />
ürünlere yatırım yapmakta.<br />
Vaillant Türkiye olarak 1992 yılından beri<br />
Türkiye piyasasında faaliyetlerini sürdüren<br />
firma, merkezi Remscheid / Almanya’da<br />
bulunan Vaillant Group şirketinin<br />
%100 iştirakli bir yan kuruluşudur.<br />
Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü<br />
Erol Kayaoğlu ile dosya konumuz<br />
çerçevesinde bir röportaj çalışması<br />
gerçekleştirdik. Bizlere vakit ayırarak sorularımızı<br />
yanıtlayan sayın Kayaoğlu’na<br />
teşekkür ediyoruz.<br />
Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />
hakkında kısaca bilgi verir misiniz?<br />
Şofbenin ve kombinin mucidi Vaillant,<br />
1874 yılında Remscheid’da kuruldu.<br />
1894 yılında ise dünyada ilk kapalı devre<br />
banyo şofbenini piyasaya sundu. Vaillant,<br />
sektörde pek çok yenilik ve ilki gerçekleştirmiş<br />
bir şirket olarak doğal gazlı, LPG’li,<br />
fuel-oil’li, elektrikli ve güneş enerjili sıcak<br />
su ve ısıtma sistemlerinde komple çözümler<br />
sunmaktadır.<br />
144 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Vaillant<br />
olarak, Türkiye ısıtma ve soğutma<br />
pazarında en geniş ürün gamına sahip<br />
markalardan biriyiz. 250 yetkili satıcı ve<br />
300’den fazla satış noktası ile toplamda<br />
550’den fazla noktada<br />
son kullanıcılar<br />
ile buluşuyor,<br />
kendi bünyemize<br />
ait 7/24 çözüm<br />
merkezimiz, tüketici<br />
deneyimi geliştirme<br />
birimimiz,<br />
200’ün üzerinde<br />
7/24 faaliyet gösteren<br />
mobil servis<br />
araçlarımız ile<br />
benzersiz bir hizmet<br />
yapısı sunuyoruz.<br />
Tüm bunların yanı<br />
sıra hem tüketicileri<br />
hem de ustaları kapsayan sadakat<br />
kulübümüz Vaillant Club sayesinde hedef<br />
kitlemiz ile sürekli temas halinde bulunuyor,<br />
aynı zamanda kendilerini ödüllendiren<br />
birçok fırsat sunuyoruz.<br />
2018 yılı sizin için nasıl bir yıl<br />
oldu? Kısa bir değerlendirme<br />
alabilir miyiz?<br />
Vaillant olarak 2017 yılında rekorlarla<br />
dolu bir yıl geçirdik. Bu başarının bir tesadüf<br />
olmadığını göstermek için markamızın,<br />
organizasyonumuzun ve iş ortaklarımızın<br />
yanı sıra çok değer verdiğimiz son<br />
kullanıcılar nezdinde bu başarıyı yinelemek<br />
arzusuyla 2018 yılına başladık. Bildiğiniz<br />
üzere geçen yıl kombi satışlarında<br />
100 bin bandını geçen bir marka olduk.<br />
Bu yıl da ekonomideki olumsuz koşullara<br />
rağmen, elde ettiğimiz yüksek satış rakamıyla<br />
rekorumuzu yineledik.<br />
Şubat 2018’de başlaması planlanan ERP<br />
(Energy Related Products – Enerji İlişkili<br />
Ürünler) süreci 21 Nisan 2018 tarihine<br />
ertelendi. Bu ertelemenin ağırlıklı iş<br />
hacmini konvansiyonel kombilerle yapan<br />
markalara göreceli olarak nefes aldırdığını<br />
düşünüyorum. Hali hazırda işimizin<br />
yüzde 70’’den fazlasını yoğuşmalı ürünlerin<br />
oluşturması nedeniyle biz bu sürece<br />
en hazır markalardan biriydik.<br />
Ekonomimizde yaşanan döviz kurlarındaki<br />
artış Ağustos 2018’de en yüksek<br />
seviyelere ulaştı. Devamında gelen yu-<br />
Erol Kayaoğlu<br />
Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü<br />
44<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Dosya<br />
muşama trendiyle de bugünkü seviyelere<br />
geriledi. Dövizde yaşanan bu süreç son<br />
kullanıcılar nezdinde ise yeni ürünlere ve<br />
satın almalara karşı bir çekimserlik yaşanmasına<br />
sebep oldu. Ekonomide ve<br />
kullanıcıların satın alma alışkanlıklarında<br />
yaşanan olumsuzluklara karşın kombi<br />
pazarının 1 milyon adedin üzerinde gerçekleştiğini<br />
tahmin etmekteyiz. Fakat inşaat<br />
firmalarının yatırımlarını ertelemesi<br />
ve yeni projelerin hayata geçirilememesi<br />
sebebiyle panel radyatör, şofben vb. iş birimlerinde<br />
sınırlı oranda bir büyüme gerçekleşti.<br />
Aynı şekilde soğutma alanında<br />
da bu yıl durgunluk olduğu sektörümüz<br />
tarafından konuşulan konulardan. Ancak<br />
tüm bu verilere rağmen 2018’de Vaillant<br />
olarak başarılı bir yılı geride bıraktığımızı<br />
söyleyebiliriz.<br />
Önümüzdeki yılda yeni<br />
yatırımlarınız olacak mı?<br />
Tüm yatırım ve diğer iş süreçlerimizi yıllık<br />
olarak planlıyoruz. Vaillant olarak kısa,<br />
orta ve uzun vadeli planlarımızı belirlediğimiz<br />
sıralamalar doğrultusunda uygulamaya<br />
alıyoruz. Türkiye’de 27 yıldır<br />
var olan bir marka olarak <strong>2019</strong> yılında<br />
da yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Ana iş<br />
kolumuz olan kombiye yapacağımız yatırımların<br />
yanı sıra ısı pompalarımız da<br />
sahada yerini alacak.<br />
Yeni ürünlerin yanı sıra iş ortaklarımıza<br />
sunacağımız dijital çözümlerle Vaillant’ı<br />
kolay erişilebilir ve daha hızlı ulaşılabilen,<br />
iletişim kurulabilen bir platform haline getireceğiz.<br />
Reklam yatırımlarımıza ise hız<br />
kesmeden devam edeceğiz.<br />
<strong>2019</strong> yılında dikkat edeceğimiz en önemli<br />
husus gereksiz maliyetleri sistemden kaldırmak<br />
ve daha fit bir şirket olma yolunda<br />
adımlar atmak olacak.<br />
<strong>2019</strong> yılı beklentileriniz ve<br />
planlarınızı genel hatlarıyla<br />
paylaşmak ister misiniz?<br />
<strong>2019</strong> yılının tüm firmalar için farkındalık<br />
yılı olacağını düşünüyorum. Pazarların<br />
büyümeme ihtimaline karşı bütçe dönemleri<br />
hepimiz için zorlu süreçler olacaktır.<br />
Ekonominin durgun olduğu süreçlerde<br />
bugüne kadar yapılanlardan farklı adımlar<br />
atan markaların daha aktif olacağını<br />
düşünüyorum. Vaillant olarak biz de yatırımlarımızı<br />
sürdürecek ve yeni ürün tanıtımlarımıza<br />
ara vermeden devam edeceğiz.<br />
Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />
Pazar adetlerinde daralma olsa da ciro<br />
büyüklüğünde limitli bir daralma olacağını<br />
öngörmekle beraber, güçlü markalar,<br />
güçlü şirketler ve güçlü organizasyonların<br />
bu süreci fırsata çevirecek güçte olduğunu<br />
düşünüyorum. Bizim de yeni yıl<br />
için daha da büyüyen bir Vaillant markası<br />
ile hazırlıklarımızı tamamladığımızı müjdelemek<br />
isterim.<br />
Vaillant Group’tan Alper Avdel'e uluslararası görev<br />
Geçtiğimiz yıl Vaillant Group Türkiye ve DemirDöküm'ün CEO'su olarak<br />
göreve getirilen Alper Avdel, Vaillant Group'un tüm ihracat çalışmalarının<br />
yürütüldüğü Vaillant International'ın da yönetimini üstlendi. Avdel,<br />
Ortadoğu'dan ABD'ye kadar 38 ülkenin ihracat çalışmalarını Türkiye'den<br />
yönetecek.<br />
Küresel ticaret için stratejik bir noktada olan ülkemizin Doğu ile Batı'yı,<br />
Asya ile Avrupa'yı birbirine bağladığını belirten Vaillant Group Türkiye<br />
CEO'su Alper Avdel; "Vaillant International'ın Türkiye'ye bağlanması<br />
hem şirketimize hem de ülkemize büyük fayda sağlayacak. Ağırlıklı olarak<br />
Bozüyük tesislerimizde ürettiğimiz ürünler Türkiye'den ihracat edilecek"<br />
dedi.<br />
Türkiye’deki ihracat bölümü ile Vaillant International’ın birlikte yürüteceği<br />
çalışmalardan doğacak sinerji sayesinde, tüm dünyaya yapılacak<br />
ihracatı koordine edip gelirlerini artıracağını söyleyen Avdel; “Hedefimiz<br />
sadece toplam gelir içerisindeki ihracat payını arttırmak değil. Aynı zamanda<br />
amacımız, önümüzdeki dönemde ihracat yaptığımız bu ülkelerde<br />
yeni satış ve pazarlama şirketleri kurarak bu şirketlere Türkiye’den<br />
yetiştirdiğimiz arkadaşlarımızı yönetici olarak atamak. Bu anlamda Türkiye<br />
bir üs olacak ve iş hayatına yeni başlayan genç arkadaşlarımız için<br />
burada yeni kariyer fırsatları doğacak” açıklamasını yaptı.<br />
TÜRKİYE'DEN DÜNYAYA<br />
Grup bünyesinde 17 yıldır başarılı işlere imza atan Alper Avdel, atandığı<br />
yeni görevin yerli üretimin tüm dünyaya yayılması sürecinde önemli ve<br />
örnek bir proje olduğunu belirterek; "Yeni atama Vaillant Group Türkiye<br />
operasyonlarını büyütecek ve ürünlerimiz 38 ülkeye Türkiye'den ihraç<br />
edilecek. İhracat çalışmaları kapsamında ihtiyaç olması durumunda, Vaillant<br />
Group'un sahip olduğu diğer 10 fabrikada üretilen ürünlerin de ihracatını<br />
gerçekleştireceğiz. Hong Kong, Tayvan ve Avusturalya haricinde<br />
38 ülke Türkiye'ye bağlı faaliyet gösterecek” dedi. Alper Avdel, yönetimini<br />
aldığı Vaillant International<br />
ile Güney Amerika'da<br />
Şili ve Arjantin'i yeni pazar<br />
olarak hedeflerine eklediklerini<br />
de belirtti.<br />
CİRO HEDEFİ 400<br />
MİLYON DOLAR<br />
Vaillant Group'un hali hazırda<br />
Almanya, İngiltere,<br />
Türkiye, Fransa, İspanya ve<br />
Çin'de başarılı operasyonlar<br />
yürüttüğünü kaydeden Avdel<br />
şöyle konuştu: "Vaillant Türkiye<br />
ve DemirDöküm olarak<br />
2018 sonunda 400 milyon<br />
dolar ciro hedefliyoruz. Bunun<br />
yüzde 30'unu ihracat<br />
çalışmalarımız oluşturuyor.<br />
Hedefimiz, ihracatın ciro<br />
içindeki payını 2020 yılında<br />
yüzde 50’ye çıkarmak.”<br />
Alper Avdel<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 45
“DemirDöküm olarak hedefimiz<br />
büyümeye devam etmek”<br />
“<strong>2019</strong>’un bizim için önemli gündemlerinden biri MaxiCondense olarak adlandırdığımız<br />
yüksek kapasiteli ve yoğuşmalı kaskad cihazların üretimini Bozuyük’e almak. Hedefimiz<br />
Bozüyük’ü bütün kriterlere uygun bir üretim merkezi olarak konumlamak. Bunun dışında<br />
her sene olduğu gibi <strong>2019</strong>’da da yeni kombi ve şofbenlerimiz başta olmak üzere<br />
tüketicilerimizin beğenisine yeni ürünlerimizi sunacağız.”<br />
Türkiye’de iklimlendirme sektörünün<br />
öncü markalarından Demirdöküm, rekabetçi<br />
ürünlerinin yanısıra hızlı ve esnek<br />
idari yapısı, yenilikçi iş modelleri ve hizmetleri<br />
ile her geçen gün büyümeye devam<br />
ediyor.<br />
DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi<br />
Erdem Ertuna ile gerçekleştirdiğimiz röportaj<br />
çalışmamızda, 2018 yılının kısa bir<br />
değerlendirmesiyle birlikte önümüzdeki<br />
yıl için plan ve yeni projelerini de ele almaya<br />
çalıştık.<br />
Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />
hakkında kısaca bilgi verir<br />
misiniz?<br />
Türkiye’nin ilk sanayi şirketlerinden DemirDöküm<br />
olarak 1954 yılından itibaren<br />
faaliyetlerimizi aralıksız olarak sürdürüyoruz.<br />
Üretimimizi Bozüyük’teki 267 bin<br />
m2 açık, 65 bin m2 kapalı alana yayılan<br />
fabrikamızda gerçekleştiriyoruz. İleri teknolojiyi<br />
kullanarak katma değer odaklı,<br />
çevre dostu yalın üretim teknikleri ile üretim<br />
gerçekleştiren şirketimiz, Türkiye’nin<br />
140’ıncı Ar-Ge merkezine sahip. Kombi,<br />
radyatör, klima, su ısıtıcıları, merkezi sistem,<br />
güneş enerji sistemi, ısı pompası<br />
ve VRF sistemi kategorisinde geniş ürün<br />
gamımızı dünyanın 50 ülkesine ihraç ediyoruz.<br />
2018 yılı sizin için nasıl bir yıl<br />
oldu? Kısa bir değerlendirme<br />
alabilir miyiz?<br />
Bu yıl, DemirDöküm’ün değişim ve dönüşüm<br />
yılıydı. Bu doğrultuda birçok adım attık.<br />
Bunlardan en önemlisi; ErP Yönetmeliği’ne<br />
uygun ve enerji verimliliği yüksek<br />
ürünlere geçiş sürecimizdi. 21 Nisan’da<br />
yönetmeliğin resmi olarak yürürlüğe girmesinin<br />
ardından Türkiye kombi pazarı<br />
için çok iddialı bir ürün olan Atromix’i<br />
satışa sunduk. Daha küçük boyutlarda<br />
ve daha verimli bir cihaz olan Atromix’in<br />
de tıpkı Atron gibi Türkiye’de en çok satılan<br />
kombi modeli haline geleceğine ve<br />
ülkemiz iklimlendirme<br />
pazarı için çok<br />
verimli olacağına<br />
inandık.<br />
Hemen ardından<br />
Atromix’in 20 kW’lik<br />
kapasitesini piyasaya<br />
sunduk. Türkiye’deki<br />
konutlarda<br />
artık metrekare<br />
boyutları ile birlikte<br />
ihtiyaç duyulan ısı<br />
miktarı da azalıyor.<br />
Binalardaki izolasyon<br />
kalitelerinin de<br />
arttığını düşünürsek,<br />
24 kW’lik kom-<br />
46<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Dosya<br />
Erdem Ertuna / DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi<br />
bilerin standart bir eve fazla olduğunu ve<br />
tüketici açısından gereksiz bir ilk yatırım<br />
maliyeti oluşturduğunu söyleyebiliriz. Bu<br />
nedenle DemirDöküm olarak, 20 kW’lik<br />
Atromix ile çekirdek bir ailenin düşük<br />
metrekareli bir ev için yapacağı ilk yatırım<br />
maliyetini de daha aşağılara çekmeyi<br />
hedefledik.<br />
2018 yılındaki yeni ürünlerimizden biri<br />
de ısı pompaları oldu. Bu alanda ilk kez<br />
MaxiAir ısı pompalarını tüketicilerimizin<br />
beğenisine sunduk. Avrupa ile kıyaslandığı<br />
zaman, Türkiye’deki ısı pompası pazarı<br />
henüz çok küçük. Ancak çok kısa bir<br />
sürede hedeflediğimizin üzerinde satış<br />
yaparak ürünümüzün tüketici tarafından<br />
kabul gördüğünü gözlemledik. Bunun<br />
dışında, VRF alanında 2018 yılında projelerle<br />
olan iletişimimizi güçlendirerek satışlarımızda<br />
yüzde 50’ye yakın bir büyüme<br />
yakaladık.<br />
Isıtma tarafındaki öncülüğümüz devam<br />
ediyor. Kombi, panel radyatör, şofben ve<br />
termosifonda pazar lideriyiz. İhracat tarafında<br />
ise kurdaki dalgalanma ve bölgede<br />
yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen<br />
hedeflerimizde sapma olmadı. 2018’de<br />
en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler<br />
İtalya, İspanya, Çin, Rusya ve Azerbaycan<br />
oldu. Ürün bazında değişmekle birlikte<br />
Moldova, Bulgaristan, Şili, Ukrayna,<br />
İtalya ve Azerbaycan pazarlarında Demir-<br />
Döküm lider konumuna ulaştı.<br />
<strong>2019</strong>’da da yatırıma devam<br />
edeceğiz.<br />
İnşaat sektörü ve iklimlendirme<br />
sektörü büyüdükçe<br />
VRF ve kaskad<br />
cihazlara olan ihtiyaç artıyor.<br />
<strong>2019</strong>’un bizim için<br />
önemli gündemlerinden<br />
biri de MaxiCondense<br />
olarak adlandırdığımız<br />
yüksek kapasiteli ve yoğuşmalı<br />
kaskad cihazlarımızın<br />
üretimini Bozüyük’e<br />
almak. Bu anlamda<br />
Bozüyük’ü bütün kriterlere<br />
uygun bir üretim merkezi<br />
olarak konumlandırma<br />
hedefindeyiz. Kaskad tarafında<br />
Bozüyük’ü Vaillant Group’un üretim<br />
merkezi haline getirip, yüzde 50’lik<br />
ihracat hedefimize de destek verecek<br />
şekilde planlamayı hedefliyoruz.<br />
Yoğuşmalı tarafında da ürün gamımızı<br />
geliştiriyoruz. Öte yandan şofbende<br />
önümüzdeki sene düşük NOX’e sahip<br />
cihazlar zorunlu olacak. Bu sene Avrupa’da<br />
yürürlüğe girmesi nedeniyle Avrupa’ya<br />
gönderdiğimiz düşük NOX’e<br />
sahip şofbenleri, önümüzdeki yıl Türkiye’de<br />
de görmeye başlayacağız. Bunlar<br />
kısa vadedeki yatırımlarımızı oluşturuyor.<br />
<strong>2019</strong> yılı beklentileriniz ve<br />
planlarınızı genel hatlarıyla<br />
paylaşmak ister misiniz?<br />
<strong>2019</strong>’un bizim için önemli gündemlerinden<br />
biri MaxiCondense olarak adlandırdığımız<br />
yüksek kapasiteli ve yoğuşmalı<br />
kaskad cihazların üretimini Bozuyük’e<br />
almak. Hedefimiz Bozüyük’ü bütün kriterlere<br />
uygun bir üretim merkezi olarak<br />
konumlamak. Bunun dışında her sene<br />
olduğu gibi <strong>2019</strong>’da da yeni kombi ve<br />
şofbenlerimiz başta olmak<br />
üzere tüketicilerimizin beğenisine<br />
yeni ürünlerimizi<br />
sunacağız.<br />
Son olarak eklemek<br />
istedikleriniz?<br />
Hayata geçirdiğimiz projelerin,<br />
kamuoyunda takdir<br />
görmesi bizler için önemli.<br />
Sektörde öncü çalışmalara<br />
imza atan şirketimiz,<br />
2018’de 9 önemli ödüle layık<br />
görüldü. Chicago Athenaeum<br />
Museum liderliğinde bu<br />
yıl 67’inci kez düzenlenen<br />
Good Design’de, 55 ülkeden<br />
27 kategoride binlerce başvurunun<br />
gerçekleştiği yarışmada rakiplerimizi<br />
geride bıraktık. Şubat ayında Elektrik ve<br />
Elektronik Geri Dönüşüm ve Atık Yönetimi<br />
Derneği İktisadi İşletmesi’nden (EL-<br />
DAY) ‘En iyi atık toplama sistemi’ ödülüne<br />
layık görüldük. Türkiye’nin müşteri<br />
memnuniyetini ölçen ilk ve tek yarışması<br />
A.C.E Awards’da ısıtma sektöründe en<br />
iyi müşteri deneyimi yaşatan firması seçildik.<br />
Haziran ayında ABD’den 2 adet<br />
Green Good Design ödülünü Türkiye’ye<br />
getiren şirketimiz, “Yalın ve Yeşil Değer<br />
Yürüyüşü” ve “Bozüyük Fabrikası Transformasyon”<br />
projeleri ile Vaillant Group<br />
Production System (VPS) Kongresi’nde<br />
2 ödül birden kazandı. Reklamcılar Derneği’nin<br />
30’uncu kez düzenlediği Kristal<br />
Elma ödüllerinde, bu yıl dijital mecralarda<br />
hayata geçirdiğimiz “Doğru seçim bir<br />
ömür sürer” reklam kampanyasıyla ‘Gümüş<br />
Elma’, yine aynı reklam kampanyası<br />
ile MediaCat’in Felis Ödülleri’nde beyaz<br />
eşya kategorisinde ‘En İyi Kampanya’<br />
ödülü aldık. Özetle, 2018 yılını, hayata<br />
geçirdiğimiz projelerin ödüllerini toplayarak<br />
bitiriyoruz.<br />
Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da<br />
yurtdışında yeni yatırımlarınız<br />
olacak mı?<br />
DemirDöküm olarak hedefimiz büyümeye<br />
devam etmek. Bu doğrultuda yatırıma,<br />
kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 47
“<strong>2019</strong> yılında Baymak olarak önemli<br />
odak noktalarımızdan biri ihracat”<br />
“<strong>2019</strong> yılında ihracatta Euro bazında yüzde 15 büyümeyi hedefliyoruz. Bunun yanı sıra<br />
Baymak, ABD’ye ihracatı <strong>2019</strong> yılında başlayacak olan sıcak su kazanlarının üretimine<br />
de 2018 yılında başladı. Tüm bu çalışmalarımızla <strong>2019</strong> yılında ihracatta yükselen bir ivme<br />
yakalayacağımıza inanıyoruz.”<br />
50 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan<br />
Baymak, Tepeören’de toplam 60.000 m 2<br />
alan üzerinde, iki üretim tesisi ile faaliyet<br />
göstermekte. Türkiye’nin önde gelen üreticilerinden<br />
olan firma,Türkiye genelinde,<br />
1000’e yakın bayi, 2100’den fazla satış<br />
noktası ve 1500’ün üzerinde servis teknisyenine<br />
sahip.<br />
Baymak CEO’su Ender Çolak ile yapmış<br />
olduğumuz röportaj çalışmamızda, gündem<br />
değerlendirmelerinin yanı sıra önümüzdeki<br />
yıl için yeni plan ve projelerini de<br />
ele almaya çalıştık.<br />
Ender Çolak / Baymak CEO’su<br />
Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />
hakkında kısaca bilgi verir<br />
misiniz?<br />
600’ün üzerinde çalışanı bulunan ve her<br />
zaman ileri teknoloji ile üretim yapmayı<br />
hedefleyen Baymak, 2013 yılı itibariyle<br />
%100 BDR Thermea Grup şirketi haline<br />
gelmiştir. BDR Thermea Grubu, Baxi (İngiltere)-De<br />
Dietrich (Fransa) ve Remeha<br />
(Hollanda) şirketlerinden oluşan, Türkiye,<br />
İngiltere, İtalya, Almanya, Fransa, İspanya<br />
ve Hollanda’da bulunan üretim tesisleri<br />
ile 2 milyar doları aşan<br />
ciroya ve 7.000’e yakın<br />
çalışana sahip, ısıtma<br />
sektöründe Avrupa’nın 3.<br />
dev grubu olarak 80 ülkede<br />
aktif ticaret yapan<br />
öncü bir Hollanda firmasıdır.<br />
Baymak/BDR Thermea;<br />
ısıtma, yenilenebilir<br />
enerji, su ısıtıcılar, soğutma<br />
ve su teknolojisi kategorilerinde<br />
üretim, ihracat<br />
ve ithalat yapmaktadır.<br />
Isıtma alanındaki ürünleri<br />
arasında kombi, yoğuşmalı<br />
kombi, yer tipi kazan,<br />
kat kaloriferi, panel radyatör,<br />
havlu radyatör, vana<br />
ve genleşme tankları yer<br />
alırken, iklimlendirme<br />
alanında; split klimalar,<br />
salon tipi klimalar ve ısı<br />
pompaları ile tüketicilere<br />
ulaşmaktadır. Yenilenebilir<br />
enerji alanında; güneş<br />
kolektörleri, biomass kazanlar,<br />
biodiesel brülörler,<br />
fotovoltaik sistemler<br />
ile sektördeki yerini alırken,<br />
su ısıtıcıları ve su<br />
teknolojileri alanında ise<br />
termosifon, termoboyler,<br />
gazlı şofben, boylerler,<br />
sirkülasyon pompaları,<br />
dalgıç pompalar, atık su<br />
pompaları, çok kademeli<br />
kendinden emişli santrifuj<br />
pompalar ve hidroforlar<br />
ile Baymak/BDR Thermea<br />
güvencesini kullanıcılarına<br />
sunmaktadır.<br />
2018 yılı sizin için nasıl bir yıl<br />
oldu? Kısa bir değerlendirme<br />
alabilir miyiz?<br />
2018, Türkiye’de iklimlendirme sektörünün<br />
yapısının değiştiği bir yıl oldu. Nisan<br />
ayında Enerji Verimliliği Direktifi – ErP ile<br />
başlayan süreçle gelecek dönemlerde<br />
sadece bireylerin faturalarında değil Türkiye<br />
ekonomisinde de 1,5 milyar dolara<br />
varan tasarruf sağlaması öngörülüyor.<br />
İklimlendirme sektöründeki bu dönüşüm<br />
hem ülkemiz hem de kullanıcılar için tasarruf<br />
anlamı taşırken pazarın yapısında<br />
da büyük bir değişime neden oldu. Bu<br />
değişimler kapsamında geçtiğimiz 5 yıla<br />
baktığımızda Baymak olarak 17 milyon<br />
Euro yatırım yaptık. Önümüzdeki 2-3 yıl<br />
içerisinde de yatırımlarımıza devam edeceğiz.<br />
2018 yılını 11 ay sonuçları ile değerlendirdiğimizde<br />
kombide yüzde 11 büyüme<br />
yakalarken yoğuşmalı kombide adetsel<br />
bazda yüzde 14 büyüme sağladık. 2018<br />
yılının 11 ayı itibariyle cirosal bazda yüzde<br />
30’un üzerinde büyüdük.<br />
2018 yılında ciro ve adet bazlı pazar büyümemizin<br />
yanı sıra Türkiye genelinde<br />
142 yeni bayiyi Baymak ailesine kattık.<br />
Bunun yanı sıra Baymak Store olarak<br />
adlandırdığımız 550’nin üzerinde bayimiz<br />
var. Satış öncesi ve sonrasında verdiğimiz<br />
hizmetlerde ise her zaman en iyiyi<br />
hedefledik. Bu kapsamda sahada ihtiyaç<br />
duyulan eğitim eksikliklerin giderilmesi<br />
için Baymak Akademi’yi hayata geçirdik.<br />
Türkiye genelinde ihtiyaç duyan herkese<br />
ücretsiz eğitim veren Baymak Akademi’nin<br />
dışında kurduğumuz güçlü altyapıyla<br />
Akademi dışında da eğitimlerinize<br />
devam ettik. Türkiye genelinde 2018 yılında<br />
40 ilde 2610 katılımcıyla 103 saate<br />
varan eğitimler gerçekleştirdik.<br />
Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da<br />
yurtdışında yeni yatırımlarınız<br />
olacak mı?<br />
Baymak olarak hedefimiz ihracatta pazar<br />
payımızı büyüterek ilerlemek. Hedefimiz<br />
doğrultusunda yaptığımız çalışmalarla<br />
haziran ayından itibaren BDR<br />
Thermea’nın ana boyler (sıcak su tankı)<br />
üreticisi olacağız. <strong>Yapı</strong>lan anlaşma ile<br />
48<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Dosya<br />
Almanya’nın bütün boyler ihtiyacını Baymak<br />
karşılayacak. Ayrıca BDR Thermea’nın<br />
ana kazan üreticisi de Baymak<br />
oldu. Fransa’nın kazan ihtiyacı ise yine<br />
Baymak tarafından sağlanıyor. Bu çalışmalarımızla<br />
<strong>2019</strong> yılında ihracatta Euro<br />
bazında yüzde 15 büyümeyi hedefliyoruz.<br />
Bunun yanı sıra Baymak, ABD’ye ihracatı<br />
<strong>2019</strong> yılında başlayacak olan sıcak<br />
su kazanlarının üretimine de 2018 yılında<br />
başladı. Tüm bu çalışmalarımızla <strong>2019</strong><br />
yılında ihracatta yükselen bir ivme yakalayacağımıza<br />
inanıyoruz.<br />
<strong>2019</strong> yılı beklentileriniz ve<br />
planlarınızı genel hatlarıyla<br />
paylaşmak ister misiniz?<br />
<strong>2019</strong> yılında Baymak olarak önemli odak<br />
noktalarımızdan biri ihracat. Hedefimiz,<br />
özellikle son 5 yıldır Ar-Ge ve inovasyona<br />
yaptığımız yatırımlarla kendi sektöründe<br />
dünya pazarı içerisinde yer alan ilk 10<br />
markadan biri haline getirmek. Baymak<br />
markası ile sadece Türkiye’de değil ihracattaki<br />
etkinliğimizi artırmak adına Turquality<br />
programına da başvurumuzu gerçekleştirdik.<br />
Bu sürecin, Baymak markasının<br />
dünyaya açılmasında destek olacağına<br />
inanıyoruz. Bu hedefimizle <strong>2019</strong> yılının<br />
sonunda fabrikamızda devreye girecek<br />
yeni bir üretim hattı kuruyoruz. Bunun<br />
yanı sıra Türkiye ve Hollanda’nın geliştirdiği<br />
yeni bir yoğuşmalı kombi üretimini<br />
gerçekleştireceğiz. 12 Türk mühendisin<br />
yer aldığı yeni yoğuşmalı kombi projemiz<br />
tamamlandığında Türkiye’den dünyanın<br />
farklı ülkelerine ihracat yapacağız. Diğer<br />
yandan akıllı teknolojilerle donatılan<br />
ürünlere yapacağımız yatırımlarımızı her<br />
alanda sürdürmeye devam edeceğiz.<br />
Baymak’tan atık su<br />
terfi istasyonları<br />
Baymak yeni nesil ısı pompası<br />
eğitimlerine devam ediyor<br />
Yenilenebilir temiz enerji tüketimi ve tasarruflu<br />
iklimlendirme ürünleri konusunda her<br />
zaman öncü çalışmalar yürüten Baymak,<br />
yeni nesil ısı pompalarını Türkiye’nin dört<br />
bir yanında gerçekleştirdiği eğitimlerle anlatmaya<br />
devam ediyor. 2018 yılında 12<br />
ilde yaklaşık 500 katılımcıyla gerçekleşen<br />
eğitimlerde Baymak, bölgelerde hizmet<br />
veren satış ve uygulama firmalarıyla bir<br />
araya gelerek Yeni Nesil Isı Pompaları’nın<br />
üstün özellikleri ve kullanım alanları hakkında<br />
detaylı bilgileri paylaşıyor.<br />
Kasım ayında eğitimlerine hız veren Baymak,<br />
Balıkesir’in Edremit ilçesinde ve<br />
Antakya’da 180 kişilik katılımla düzenlediği<br />
Isı Pompası eğitimlerinin ardından<br />
Ankara’da Uluslararası Güneş Enerjisi<br />
Topluluğu Türkiye Bölümü GünDer tarafından<br />
organize edilen ve 3 gün süren organizasyonda,<br />
Isı pompaları ve kullanım<br />
alanları başlıklı oturumda yenilenebilir<br />
enerji kaynaklarının en verimli şekilde kullanımı<br />
anlattı. Satış ve uygulama firmalarının<br />
yanı sıra son kullanıcılara da eğitim<br />
veren Baymak’ın Trabzon’dan Hatay’a kadar<br />
olan sahil hattı ile birlikte Gaziantep,<br />
Şanlıurfa ve Diyarbakır’da gerçekleştirdiği<br />
eğitimlere, geniş çaplı katılımla yoğun ilgi<br />
gösterildi.<br />
Yeni Nesil Baymak Monoblock Isı<br />
Pompaları Özellikleri<br />
- Geniş kapasite seçeneği sunan Monoblok<br />
(5, 7, 9, 10, 12,14, 16 kW) ısı pompaları<br />
ısıtmada 60 derecede, soğutmada 5<br />
dereceye varan sıcak su çıkışına sahiptir.<br />
- Baymak Isı Pompaları yazın soğutur,<br />
kışın ısıtır. Üstelik 365 gün size sıcak su<br />
sağlar. Yeni nesil DC inverter kompresör<br />
teknolojisi, daha sessiz, ekonomik ve<br />
enerji tasarruflu çalışıyor.<br />
- Yeni Tasarlanmış dot-matrix dokunmatik<br />
ekranlı kontrol cihazı istenildiğinde oda<br />
termostatı olarak kullanılabilir. Böylece<br />
hem konfor hem tasarrufu bir arada sunar.<br />
- 0°C nin altında bile ilave ısıtıcıya ihtiyaç<br />
duymadan 60°C çıkış suyu ile ısıtma,<br />
45°C ortam sıcaklığında 7°C çıkış suyu<br />
sıcaklığı ile soğutma sağlayan yeni nesil<br />
teknoloji.<br />
- Haftalık otomatik lejyonella koruma<br />
fonksiyonuna sahip Inverter Monoblok ısı<br />
pompaları özellikle müstakil evler, daireler<br />
ve villa tipi kullanımlar için uygun.<br />
Atık sular, ihtiva ettiği maddeler nedeniyle<br />
bulunduğu yerden terfi ettirilmesi<br />
insan sağlığı ve çevre temizliği<br />
açısından önem göstermektedir. Atık<br />
sular, içeriğinde katı maddeler, wc<br />
atıkları, atık yağlar, homojen olmayan<br />
katı atıklardan oluşmaktadır ve bu<br />
atık suların terfi ettirilmesi özel ekipmanlar<br />
ihtiyacını doğurmaktadır.<br />
DAB firması bünyesindeki Fekabox<br />
ve Fekafos atık su terfi istasyonları<br />
dizayn edilirken kalite ile birlikte<br />
kullanıcı<br />
dostu<br />
olmasına<br />
da dikkat<br />
edilmiştir.<br />
Alternatifli<br />
giriş çıkış<br />
bağlantıları<br />
ve bu<br />
bağlantı<br />
noktalarına<br />
işaretlenen<br />
semboloji<br />
ile<br />
kullanım<br />
kolaylığı sağlanmıştır. Tüm bağlantı<br />
noktaları koku ve hijyen unsurlarını<br />
sağlayacak şekilde sızdırmazlık ekipmanları<br />
ile donatılmıştır.<br />
Fekabox ve Fekafos atık su terfi<br />
istasyonları ortalama 8 mm kalınlığında<br />
geri dönüştürülebilir Polietilen<br />
malzemeden üretilmiştir. Bu sayede<br />
taşıma ve kurulum maliyetleri<br />
düşürülmüş, koku probleminin önüne<br />
geçirilmiştir. Ayrıca korozyona ve<br />
mekanik yorulmaya karşı dayanıklı<br />
olarak geliştirilmiştir.<br />
Fekabox 110, 200; Fekafos 280, 280<br />
Double, 550 Double ve Fekafos Maxi<br />
1200, 1700, 2200, 3600 modelleri ile<br />
oldukça geniş bir aileye sahiptir.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 49
Termo Teknik üretime ve<br />
yatırıma devam ediyor<br />
Termo Teknik Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Salim Çetinkurşun, 2018 yılında fabrika<br />
yatırımlarının devam ettiğini, iş ortakları ile ilişkilerin geliştiğini; <strong>2019</strong> yılında da üretim<br />
yatırımlarının devam edeceğini, bayilerle samimiyete, güvene ve işbirliğine dayanan<br />
ilişkinin artarak sürdürüleceğini söyledi.<br />
Dosya<br />
Termo Teknik Türkiye Satış ve Pazarlama<br />
Müdürü Salim Çetinkurşun 2018 yılını<br />
değerlendirdi, <strong>2019</strong> yılına ilişkin beklenti<br />
ve tahminlerini açıkladı. Termo Teknik’in<br />
2018’de yatırımlarına devam ettiğini, üretim<br />
ve hizmet kalitesini yükselttiğini ve iş<br />
ortakları ile de ilişkilerini sağlamlaştırdığını<br />
belirten Çetinkurşun şunları söyledi:<br />
“Termo Teknik, 1966 yılında İstanbul İstinye’de<br />
kuruldu. Kat kaloriferi sistemleri<br />
üretimine 1986’da başlayarak ısı sistemleri<br />
tedarikçisi olmanın ilk adımlarını attı.<br />
1999 yılında SRG’ye (Stelrad Radiators<br />
Group) katılarak iç ve dış pazarlarda gücünü<br />
arttırdı. Bugün dünyanın en büyük<br />
panel radyatör fabrikasına sahip olan<br />
Termo Teknik, aynı zamanda Türk tüketicisine<br />
sunduğu yüksek verimli kombi ve<br />
kazan serisi ile de Türkiye’nin sayılı ısı<br />
sistemleri tedarikçilerindendir.<br />
Termo Teknik 50 yılı aşan süreden bu<br />
yana Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Köklü<br />
geçmişimizin de verdiği güçle Türkiye’de<br />
hemen hemen bütün kullanıcılar ve profesyoneller<br />
tarafından bilinen bir markayız.<br />
Bu 50 yılda bayilerimiz ve tüm iş<br />
ortaklarımız ile samimiyete, güvene ve işbirliğine<br />
dayanan bir ilişki kurduk, bu ilişki<br />
en büyük gücümüz, <strong>2019</strong>’da da işbirliğini<br />
artırarak sürdüreceğiz.”<br />
Termo Teknik’in 200’ün üzerinde bayi ve<br />
500’ün üzerinde satış noktası ile Türkiye’nin<br />
tamamında tüketiciye ulaştığını<br />
vurgulayan Çetinkurşun, bayiler ile iletişimin<br />
önemine de dikkat çekerek, “Satış<br />
yönetmenlerimiz ve şirketimizin üst yöneticileri<br />
aileden gördüğümüz iş ortaklarımız<br />
ile yakın temas halindedir ve piyasanın<br />
nabzını tutmaktadır. Böyle bir iletişim<br />
ve ticaret prensibi, güvenli ve sağlam bir<br />
büyümenin temel taşıdır. Termo Teknik<br />
olarak bayilerimizi aileden görüyoruz ve<br />
gelecek planlarımızı birlikte oluşturuyoruz.”<br />
dedi.<br />
Dev Fabrika<br />
Termo Teknik’in Çorlu’da bulunan, 6 bant<br />
ve 43 bin m2 kapalı alana sahip radyatör<br />
fabrikasının kendi alanında en yeni<br />
teknoloji ve ile üretim yaptığını belirten<br />
Çetinkurşun şöyle devam etti:<br />
“Dünyanın en büyük panel radyatör fabrikası<br />
olan üretim birimimizde en çok kullandığımız<br />
hammadde çelik sac. Bu çelik<br />
sac verimlik ve ekonomi açısından en ileri<br />
teknoloji ile işlemden geçirilerek radyatöre<br />
dönüşüyor.<br />
Üretimimiz elektrik kaynaklı olduğundan<br />
minimum seviyede emisyon salınımı gerçekleşiyor.<br />
Üretimde kullandığımız teknoloji<br />
ve araçlar hem üstün kalite hem de<br />
verimlilik sağlıyor. Türkiye’nin ihtiyacını<br />
karşılayacak ve başta Avrupa Birliği ülkeleri<br />
olmak üzere dünyanın dört bir yanına<br />
ihracat yapacak böyle bir fabrikayı oluşturmak<br />
için 100 milyon doların üzerinde<br />
yatırım yapıldı. Üretim kapasitemiz ve<br />
ürünlerimiz Termo Teknik’in gücünü oluşturan<br />
bir başka öğedir.”<br />
Çetinkurşun 2018 yılında fabrikada iyileştirme<br />
ve geliştirme yatırımlarının yapıldığını,<br />
<strong>2019</strong> yılında da yatırımlara devam<br />
edileceğini söyledi.<br />
Kalite belgeleri<br />
Termo Teknik’in en önemli değerlerinden<br />
birisinin çalışanları olduğunu bu nedenle<br />
kalitenin yanısıra iş güvenliğine yatırım<br />
yapıldığını vurgulayan Çetinkurşun,<br />
TSE’nin yanısıra, BS, ISO 9001:2008<br />
akreditasyonu; uluslararası radyatör<br />
standardı olan EN442 ve DIN, BSI, NF,<br />
GOST-R, UkrSEPRO, EMI’ye sahip olunduğunu<br />
ve çalışanların iş güvenliği ve<br />
sağlığı açısından en önemli belge olan<br />
Salim Çetinkurşun<br />
Termo Teknik Türkiye Satış<br />
ve Pazarlama Müdürü<br />
OHSAS 18001 belgesinin de bulunduğunu<br />
belirtti.<br />
Ürünler<br />
Termo Teknik’in Çorlu’da bulunan fabrikasında<br />
ürettiği klasik ve dekoratif Silüet<br />
serisi radyatörler, nitelikli kombi ve kazanları<br />
ile Türkiye’nin en büyük ısı tedarikçilerinden<br />
olduğunu hatırlatan Çetinkurşun,<br />
2018 yılında tüketici tarafından<br />
çok beğenilen ve sevilerek kullanılan,<br />
<strong>2019</strong> yılında da kullanıcıları mutlu edecek<br />
ürünler hakkında şu bilgileri verdi:<br />
Silüet Serisi<br />
“Bugüne kadar verimliliği, montaj kolaylığı<br />
ve çeşitliliği ile dikkat çeken Termo<br />
Teknik panel radyatörleri, şimdi Silüet Serisi<br />
ile mekanların estetiğine de katkıda<br />
bulunmayı hedefliyor. Tıpkı klasik panel<br />
radyatörler gibi çelikten imal edilen dolayısıyla<br />
aynı dayanıklılık ve tesisat dostu<br />
yapıya sahip olan Silüet Serisi’nin yatay<br />
ve dikey olarak tasarlanan Minima, Style,<br />
Vertica ve Latida modelleri, minimalistten<br />
geleneksel çizgilere sahip birçok dekorasyona<br />
uyum sağlayacak tip ve ölçü çeşitleri<br />
ile Türk tüketicisine sunuluyor. Dikey<br />
formlu ölçü alternatifleri de sağlayan<br />
Silüet Serisi, mekanlara hem performans<br />
hem de estetik katmak için tasarlandı.”<br />
50<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
“Hedefimiz 2020 sonunda<br />
100 bayiye ulaşmak”<br />
“Form Grup olarak iklimlendirme konusundaki 53 yıllık teknik deneyimimizi ve servis<br />
konusundaki başarılı organizasyonumuzu, Mitsubishi Heavy Split Klima konusunda da<br />
kullanarak, son kullanıcıya çok daha olumlu bir deneyim yaşatacağız.”<br />
1965 yılında kurulan Form Şirketler Grubu,<br />
İklimlendirme ve Endüstriyel Uygulamalar<br />
alanında, yaşam ve imalat kalitesini<br />
artıracak cihazların üretim ve temini<br />
ile birlikte düzenli bakımını sağlamakta.<br />
Merkez ofisi Maslak İstanbul’da bulunan<br />
firmanın Ankara, Antalya, İzmir, Adana<br />
ve Bursa’da da bölge müdürlükleri bulunmakta.<br />
Form Grup İcra Kurulu Başkanı Tunç Korun<br />
ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,<br />
2018 yılı değerlendirmesinin<br />
yanısıra yeni yıla dair beklenti ve planlarını<br />
da ele almaya çalıştık.<br />
Firmanız pazardaki faaliyetleri<br />
hakkında kısaca bilgi verir<br />
misiniz?<br />
1965 yılında kurularak faaliyetlerine başlayan<br />
Form Şirketler Grubu, Merkezi iklimlendirme,<br />
VRF ve Bireysel klimalar ile<br />
Endüstriyel Tesis çözümleri konularında<br />
faaliyet gösteriyor. 53 yıllık deneyimiyle,<br />
iklimlendirme sektöründe Türkiye’de<br />
en uzun süredir faaliyet gösteren ikinci<br />
firmayız. Grup olarak 200 çalışanımızla<br />
İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa ve<br />
Antalya Bölge müdürlüklerimizle tüm Türkiye’de<br />
“İklimlendirme ve Endüstriyel uygulamalar”<br />
alanında yaşam ve üretim kalitesini<br />
arttıracak cihazların üretimi, satış<br />
ve ithalatı ile bakım faaliyetlerini sürdürüyoruz.<br />
Form Şirketler Grubu olarak Form<br />
Endüstri Ürünleri, Form VRF Sistemleri,<br />
Form Endüstri Tesisleri firmalarımızla satış<br />
ve üretim alanında hizmet veriyoruz.<br />
İsveçli Munters firması ile de Türkiye’de<br />
imalat ve satış yapan Munters-Form firması<br />
ortaklığımız devam ediyor.<br />
Merkezi klimalar konusunda dünya markası<br />
olan birçok firmayla çalışıyoruz.<br />
Distribütörü olduğumuz Lennox, dünyada<br />
paket klima konusunda en fazla tanınan<br />
firmalardan biri. Climate Master ise ısı<br />
pompası cihazlarında çok büyük bir firma.<br />
Decsa firmasının soğutma kulelerini,<br />
Clivet ve Dunham-Bush firmalarının ise<br />
her kapasitede soğutma grubu cihazlarının<br />
satışını yapmaktayız. VRF klima<br />
sistemleri konusunda ise Mitsubishi Heavy<br />
Industries firmasının Türkiye’deki tek<br />
yetkili distribütörü olarak ürün satış ve satış<br />
sonrası hizmetlerini gerçekleştiriyoruz.<br />
Mayıs 2018’de imzaladığımız bir anlaşmayla<br />
Mitsubishi Heavy’nin Bireysel Split<br />
kima sistemlerinin satışını da üstlendik.<br />
Üretim konusunda İzmir ‘de yer alan<br />
üretim tesislerimizde, Euroform Fancoil<br />
üniteleri, Fes klima evaporatif soğutma<br />
üniteleri, Sunvia doğal aydınlatma sistemleri,<br />
Troke duman tahliye ve doğal<br />
havalandırma kapakları üretimi gerçekleştiriyoruz.<br />
Fesklima Evaporatif Soğutma<br />
Üniteleri, toplam verimlilikte %35’lere<br />
varan bir enerji tasarrufu sağlıyor. Yine<br />
kendi üretimimiz olan Sunvia Doğal Aydınlatma<br />
Sistemleri sıfır enerji tüketimiyle,<br />
yapay aydınlatmalardan kaynaklı<br />
doğaya salınan karbon miktarını azaltan<br />
doğa dostu bir sistem. Yakın bir zamanda<br />
pazara sunduğumuz, kendi üretimimiz ve<br />
markamız olan TROKE Duman Tahliye<br />
Kapakları, Türkiye’deki ilk yerli CE Sertifikalı<br />
duman tahliye kapağı olma özelliği<br />
taşıyor.<br />
Tüm ürünlerimizin ortak noktası enerjiyi<br />
minimum tüketen, sertifikalı ve dünyada<br />
yıllardır kullanılan uzun ömürlü sistemler<br />
olması. Bu bakımdan çevre dostu olmakla<br />
birlikte yatırımcı dostu olduğunu da rahatlıkla<br />
söyleyebiliriz.<br />
2018 yılı sektör ve firmanız<br />
açısından nasıl geçti, genel<br />
değerlendirmelerinizi açıklar<br />
mısınız?<br />
2017 yılını, Grup bütününde %10 civarın-<br />
Tunç Korun / Form Grup İcra Kurulu Başkanı<br />
52<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Dosya<br />
da bir büyüme ile 250 milyon TL civarında<br />
bir ciro ile kapatmıştık. 2018 yılı ise oldukça<br />
belirsiz gözükmekte idi ve aynen bu<br />
şekilde gerçekleşti ne yazık ki. Kurlarda<br />
ortaya çıkan ciddi dalgalanmalar ve artış,<br />
enflasyondaki yükselme ve belirsizlikler,<br />
birçok yatırımın yavaşlaması ve hatta<br />
askıya alınmasına sebep oldu. Buna ek<br />
olarak ithalat girdisi yüksek bir sektör olduğumuz<br />
için bu durum üretici ve ithalatçı<br />
tüm sektör oyuncularının durumlarını da<br />
etkiledi. Yine de 2018 Form Grup olarak<br />
önemli atılımları başlattığımız bir yıl oldu.<br />
Uzun yıllardır VRF ürünlerinde tek yetkili<br />
olarak son derece başarılı bir işbirliği yürüttüğümüz<br />
Mitsubishi Heavy Industries<br />
firmasıyla, Split Klima satışı konusunda<br />
bir anlaşma yaptık. Bu anlaşma ile ilk<br />
kez son tüketiciye dokunacağımız bir<br />
kanal yapılanması oluşturmak yönünde<br />
adımlarımızı attık. Yine İzmir’deki üretim<br />
tesislerimizde bir süredir gerçekleştirdiğimiz<br />
Ar-Ge çalışmalarımızı hızlandırdık.<br />
Ayrıca ihracat pazarlarımızı geliştirdik ve<br />
geliştirmeye devam ediyoruz. Kısaca piyasadaki<br />
tüm belirsizliklere rağmen 2018<br />
bizim için önemli bir yatırım yılı oldu. Tüm<br />
bu gelişmeler ışığında 2018’i geçen seneki<br />
ciromuzu korumuş olarak bitirmeyi<br />
öngörüyoruz. Bu tür dönemlerde ciro arttırmak<br />
değil tam tersi güvenli satış yaparak<br />
aynı hacimde kalıp tahsilatlarda başarılı<br />
olmanın çok daha önemli olduğuna<br />
inanıyoruz.<br />
Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da<br />
yurtdışında yeni yatırımlarınız<br />
olacak mı?<br />
İzmir üretim tesislerimizde klima ürün gamıyla<br />
ilgili bir süredir AR-GE çalışmalarını<br />
sürdürdüğümüz ve <strong>2019</strong>’da üretimini<br />
planladığımız yeni ürünlerimiz var, bunları<br />
çok kısa bir süre sonra açıklayacağız.<br />
Bu yeni ürünlerle kendi geliştirdiğimiz teknolojileri<br />
daha uygun şartlarda piyasaya<br />
sunabiliyor olmayı hedefliyoruz.<br />
<strong>2019</strong> ve sonrasında, İzmir üretim tesislerimize<br />
yatırımlarımızı devam ettirerek,<br />
birçok üründe üretime daha fazla ağırlık<br />
vereceğiz. Bu ürünlerle alakalı Rusya,<br />
Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu ve Kuzey<br />
Afrika pazarlarına ihracatımızı artırmayı<br />
ve yeni dağıtım kanalları oluşturmayı hedefliyoruz.<br />
VRF sistemler konusunda tek<br />
yetkili distribütörü olduğumuz Mitsubishi<br />
Heavy Industries ürünlerinin ihracatı ile<br />
ilgili çalışmalarımız da <strong>2019</strong>’da artarak<br />
devam edecek. Ayrıca Mitsubishi Heavy<br />
Bireysel Split klimalar özelinde satış ve<br />
servis kanalı oluşumu ile ilgili 2018’de<br />
başlayan yatırımlarımız önümüzdeki 2 yıl<br />
boyunca sürecek.<br />
<strong>2019</strong> yılından beklentileriniz<br />
ve planlarınızı genel hatlarıyla<br />
paylaşmak ister misiniz?<br />
Öncelikli beklentimiz ekonomik durumla<br />
alakalı daha stabil ve güvenli bir ortamın<br />
oluşarak yatırımların tekrar devreye alınması.<br />
Buna ek olarak, <strong>2019</strong> bizim açımızdan<br />
2018 yılında yaptığımız yatırımların<br />
meyvelerini toplamayı hedeflediğimiz bir<br />
yıl olacak. Öncelikle merkezi iklimlendirme<br />
alanında bir süredir AR-GE çalışmalarını<br />
sürdürdüğümüz ve <strong>2019</strong>’da üretimini<br />
planladığımız yeni ürünlerimiz le ilgili çok<br />
kısa bir süre içinde duyurularımız olacak.<br />
Buna ek olarak, Mitsubishi Heavy Industries<br />
ile Split Klima satışı konusunda yaptığımız<br />
anlaşmaya istinaden <strong>2019</strong>’dan<br />
itibaren Mitsubishi Heavy markasına özel<br />
hazırlanmış FORM mağazalarında Split<br />
Klima satışı da başlatıyor olacağız. Bayi<br />
çalışmalarına çok hızlı bir şekilde başladık.<br />
Hedefimiz <strong>2019</strong> sonunda 40 adet<br />
bayiye ulaşmak ve 2 yıl içinde 100 bayilik<br />
bir dağıtım ve satış kanalı oluşturmak.<br />
Form Grup olarak klima konusundaki 53<br />
yıllık teknik deneyimimizi ve servis konusundaki<br />
başarılı organizasyonumuzu<br />
split klima konusunda kullanarak, son<br />
kullanıcıya çok daha olumlu bir deneyim<br />
yaşatacağız. Mitsubishi Heavy de bu konuda<br />
çok olumlu yaklaşımlar ve destekler<br />
içinde. <strong>2019</strong> senesinde başlayacağımız<br />
reklam ve tanıtım çalışmaları ile birlikte,<br />
Form kalite ve servis farkını Split klima<br />
alanında da göstereceğiz.<br />
Kısaca şunları da eklemek isterim ki; Türkiye<br />
de gelişen ekonomi ve yapılaşma ile<br />
konfor anlayışı ve iklimlendirme kullanımı<br />
da hızlı bir şekilde artmakta. Küresel<br />
ısınma da tüm Dünya da insanların daha<br />
çok klima kullanmasına sebep oluyor. Bu<br />
kapsamda, Türkiye İklimlendirme Sektörü<br />
hem hızla gelişen iç pazar talebini karşılamada,<br />
hem de küresel rekabetin yoğun<br />
olduğu uluslararası pazarlara artan ihracatı<br />
ile Türkiye ekonomisinin önemli bir<br />
oyuncusu durumunda. Eğer doğru stratejiler<br />
ile ilerlenirse, İklimlendirme Sektörünün<br />
Türkiye’ de hızla artan iç talebinin<br />
karşılanmasında ve ihracat hacminin<br />
artırılmasında ciddi katkılar sağlayacağı<br />
inancındayım.<br />
<strong>Yapı</strong> sektörünün gelişimi doğrudan iklimlendirme<br />
sektörünün hızlı gelişimini de<br />
sağlıyor. Yeni ya da yenilenen binalarda,<br />
otellerde, AVM’lerde, havalimanlarında,<br />
aklınıza gelebilecek her yerde iklimlendirme<br />
uygulamasına ihtiyaç var. Özellikle<br />
son yıllarda yapılan inşaat projelerinde<br />
çevreye daha duyarlı sistemlerin seçilerek<br />
karbon salınımının azaltılmaya çalışılması<br />
konuları da öncelikle enerji verimli,<br />
yüksek katma değerli ve inovatif ürünlerin<br />
satışlarını tetikliyor. Artık merkezi sistemler<br />
özellikle yeni projelerde önemli konfor<br />
şartlarından biri olarak algılanıyor. Dolayısıyla<br />
inşaat yatırımları iklimlendirme<br />
sektörünü de yakından ilgilendiriyor ve<br />
tamamlayıcı olduğu için işbirliği de gün<br />
geçtikçe kuvvetleniyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 53
“Danfoss akıllı ve<br />
teknolojik ürünler üretiyor”<br />
“Ürünlerimizin en büyük farklarından biri, uzaktan servis hizmeti verebiliyor olmasıdır.<br />
Danfoss ürünlerinin daha büyük farkı ise dünyada en az arıza yapma oranına sahip ürünler<br />
olmalarıdır. Danfoss, yarının dünyasında daha az kaynakla daha fazlasını başarmak için<br />
çalışmaya devam edecek.”<br />
Daha az kaynak ile daha fazlasını yapmaya<br />
olanak sağlayan teknolojiler geliştiren,<br />
geliştirdiği teknolojilerle 100’den fazla<br />
ülkede hizmet vermekte olan Danfoss;<br />
durmadan değişen bir dünyada gelişmeye<br />
yönelik ana temalar konusunda etkin<br />
bir rol üstleniyoruz.<br />
Danfoss Isıtma Sistemleri Bölge Satış<br />
Müdürü Serhan Günel ile dosya konumuz<br />
çerçevesinde bir röportaj çalışması<br />
gerçekleştirdik. Keyifli okumalar...<br />
Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />
hakkında kısaca bilgi verir<br />
misiniz?<br />
Danfoss; ısıtma, soğutma, motor kontrol<br />
sistemleri ve güç çözümleri olmak üzere<br />
dört farklı kolda faaliyet gösteriyor. Isıtma,<br />
yani benim sorumlu olduğum departman<br />
özelinde konuşacak olursak, satış operasyonu,<br />
iş geliştirme operasyonu, servis<br />
operasyonu ve bizden bağımsız olarak<br />
bu operasyonları destekleyen bir müşteri<br />
destek ekibimiz var. İş geliştirme ekibi,<br />
projeleri analiz ederek hangi uygulamanın<br />
doğru olacağı yönünde çalışmalar<br />
yaparak seçimleri ve kapasiteleri müşteriye<br />
iletiyorlar, daha sonrası ise satış<br />
operasyonuna kalıyor. Satış operasyonu<br />
da iş geliştirmeden gelen destekle sahada<br />
çalışıyorlar; alt yapısında da müşteriye<br />
anında hizmet verebilmek yatıyor, ki<br />
müşteriden gelen talepleri 24 saat içinde<br />
yanıtlama zorunluluğumuz var. Doğru uygulamaların<br />
yapılabilmesi için piyasaya<br />
yön vermekten gerçekten gurur duyuyoruz,<br />
bunun için gereken her türlü alt yapıya<br />
sahibiz. Satış gerçekleştikten sonra<br />
ise servis ekibimiz devreye giriyor. Servis<br />
ekibinin de dış servis firmalarıyla çalışarak<br />
24 saat içerisinde müşterinin taleplerine<br />
cevap verme gibi ciddi bir hedefi var.<br />
2018 yılı sizin için nasıl bir yıl<br />
oldu? Kısa bir değerlendirme<br />
alabilir miyiz?<br />
Öncelikle belirtmek isterim ki Danfoss<br />
bu yıl, Türkiye’de faaliyete başlamasının<br />
20’nci yılını kutladı. Bölgesel ısıtma sistemlerinde<br />
öncü uygulamalar yaptık ve<br />
geniş çaplı dönüşüm konusunda Enerji<br />
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan büyük<br />
destek gördük. Bölgesel ısıtma sistemi,<br />
bir termik santralin atık ısısı veya jeotermal<br />
bir kaynakla çevredeki konutların ısıtılmasını<br />
ve maliyetin doğalgaza kıyasla<br />
üçte bir oranında azaltılmasını sağlıyor.<br />
Örneğin, Soma’da yürüttüğümüz proje<br />
ile kW saat başına 21 kuruş olan ısınma<br />
amacıyla kullanılan doğalgaz gideri, 6<br />
kuruşa düştü. Danfoss Türkiye’de büyük<br />
önem veriyor; Türkiye’de enerji verimliliğini<br />
destekleyecek çalışmalarını her yıl<br />
olduğu gibi bu yıl da sürdürdü.<br />
Serhan Günel / Danfoss Isıtma Sistemleri Bölge Satış Müdürü<br />
Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da<br />
yurtdışında yeni yatırımlarınız<br />
olacak mı?<br />
54<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Dosya<br />
Danfoss olarak satışa yönelik çalışmalarımızın<br />
yanında piyasaya yön verme hedefiyle<br />
yeni teknolojileri anlattığımız seminerler<br />
düzenliyoruz, fabrika ziyaretleri<br />
organize ediyoruz, yurt dışındaki uygulamaları<br />
gösteriyoruz, bu şekilde de yurt<br />
dışındaki uygulamaları Türkiye’ye entegre<br />
etmeye çalışıyoruz. Burada asıl önemli<br />
olan Türkiye’deki mühendislik sektörünün<br />
alt yapısı ve gerçekten çok önemli, yeniliğe<br />
açık ve bilgi düzeyi çok yüksek olan<br />
proje odaklı arkadaşlarımızın varlığı. Bu<br />
arkadaşlarımızın hepsi yeniliğe gerçekten<br />
o kadar çok açıklar ki bizi yeni teknolojik<br />
uygulamalar yapma konusunda çok<br />
motive ediyorlar.<br />
Özellikle yurt dışındaki teknolojileri yurt<br />
içine entegre etme üzerine kurulu yatırımlarımız<br />
devam edecek.<br />
<strong>2019</strong> yılı beklentileriniz ve planlarınızı<br />
genel hatlarıyla paylaşmak<br />
ister misiniz?<br />
Danfoss yaklaşık 6-7 sene önce yerden<br />
ısıtma pazarından çok az pay alırken,<br />
yerden ısıtma ekipmanları getirip, paket<br />
olarak sistem çözümleri sunarak bu payını<br />
ciddi oranda arttırdı. Bölgesel ısıtmada<br />
bina altı istasyonu Türkiye için yeni bir<br />
çözüm iken, Soma projesini geliştirdik.<br />
2018’de buna Simav projemizi de ekledik.<br />
Türkiye’nin tasarruf anlamında geleceğinin<br />
bölgesel ısıtmada olduğunu düşünüyorum,<br />
bu anlamda çalışmalarımız<br />
devam edecek. Bina enerji performans<br />
yönetmeliği ile birlikte bir büyüme ivmesi<br />
yakaladık ve kalıcı büyüme içinse sektörde<br />
yeni uygulama alanları yaratmaya<br />
devam ederek hedeflerimize ulaşacağız.<br />
Isıtma sektöründe ise dijitalleşme çerçevesinde<br />
konutlar ve ticari binalar akıllı<br />
ısıtma sistemlerini gelecek yılda daha da<br />
fazla kullanacak.<br />
Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />
Bir gece veya bir saat bir arıza meydana<br />
gelse bu, çok büyük hasarlara sebep olabilir.<br />
Bu anlamda dijitalleşerek ürünlerimizi<br />
her an kontrol altında tutuyoruz. Danfoss<br />
akıllı ve teknolojik ürünler üretiyor.<br />
Ürünlerimizin en büyük farklarından biri,<br />
uzaktan servis hizmeti verebiliyor olmasıdır.<br />
Danfoss ürünlerinin daha büyük farkı<br />
ise dünyada en az arıza yapma oranına<br />
sahip ürünler olmalarıdır. Danfoss, yarının<br />
dünyasında daha az kaynakla daha<br />
fazlasını başarmak için çalışmaya devam<br />
edecek.<br />
Danfoss, kapasite kontrollü HVAC eğitimi düzenledi<br />
Isıtma, soğutma, motor<br />
kontrol sistemleri ve güç<br />
çözümleri alanlarında<br />
dünya lideri Danfoss’un<br />
Soğutma Sistemleri, yılın<br />
son eğitimini kapasite<br />
kontrollü HVAC üzerine<br />
düzenledi. HVAC sektöründen<br />
9 farklı OEM firmasının<br />
katıldığı eğitim<br />
Danfoss Türkiye Ofisi’nde<br />
gerçekleşti.<br />
Isıtma, soğutma, motor<br />
kontrol sistemleri ve güç<br />
çözümleri alanlarında<br />
dünya lideri Danfoss’un<br />
Soğutma Sistemleri, geçtiğimiz hafta Danfoss Türkiye Ofisi’nde<br />
eğitim düzenledi.<br />
HVAC sektöründen 9 farklı OEM firması ile Danfoss’un diğer<br />
segmentlerinden katılımcıların yer aldığı eğitimde toplamda<br />
45 kişi, Kapasite Kontrollü HVAC Sistem Tasarımı ve Uygulaması<br />
hakkında bilgi aldı.<br />
Danfoss Soğutma Sistemleri Global Uygulama Müdürü Thierry<br />
Legay ile Danfoss Soğutma Sistemleri Saha Sistem Mühendisi<br />
Onur Salih Zorlu tarafından verilen eğitimde, değişken<br />
hızlı sistem tasarımında karşılaşılan zorluklar üzerinde duruldu.<br />
Sistem tasarımı, yağ yönetimi ve test prosedürü, superheat<br />
yönetimi ile test prosedürü, duruş zamanlarında koruma,<br />
defrost algoritması ve sistemin rezonans testi gibi başlıkların<br />
öne çıktığı eğitim uygulama ağırlıklıydı. Danfoss, sektörel eğitimlerine<br />
gelecek yılda da devam edecek.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 55
“<strong>2019</strong>’un ilk çeyreğinde<br />
portföyümüzdeki yenilikleri lanse<br />
edebileceğiz”<br />
“Hiçbir sistem yerinde sayarak yaşayamaz, 2017 ve 2018 yıllarında hızlı büyüme ve<br />
bağlı yatırımları gerçekleştirdik. <strong>2019</strong> yılını yapmış olduğumuz yatırım ve hazırlıkların<br />
meyvelerini toplama yılı olarak değerlendiriyoruz.”<br />
Dosya<br />
Yalıtım konusunda ülkemizin lider markalarından<br />
olan Canpa İzolasyon, dünya genelinde<br />
dev markalara ürün tedarik etmekte.<br />
Motivasyonaları yüksek çalışanları,<br />
kendi alanlarında uzman çözüm ortakları<br />
ve kaliteli ürünleri ile başarı grafiğini daima<br />
yükselten şirket, inovasyon konusuna<br />
büyük önem veriyor.<br />
Dosya konumuz çerçevesinde Canpa İzolasyon<br />
Erkel Satış Yöneticisi Murat Topsakal<br />
ile kısa bir röportaj yaptık.<br />
Dönem itibariyle öncelikli gündem<br />
konularınızdan biraz bahseder<br />
misiniz?<br />
Şu anki en önemli gündem maddemiz<br />
sürdürebilirlik. Mevcut ekonomik koşullarda<br />
ticaret yaparken tüm paydaşlarımız<br />
ile birlikte iletişim içerisinde ve çok dikkatli<br />
adımlar atarak ilerliyoruz. Tüm risklerimizi<br />
analiz ederek, paylaşarak bu dönemi geçireceğiz.<br />
Tabi ki bu dönem her benzeri<br />
dönemde olduğu gibi riskler kadar fırsatlar<br />
da içeriyor. Bu fırsatları ortaya çıkarmak<br />
ve yakalamak da ikinci önemli gündem<br />
maddemiz.<br />
Bu yıl için satış anlamında öne<br />
çıkan ürün grupları hangileri oldu?<br />
Her geçen gün yapı sektörümüzdeki firmalar<br />
kullandıkları ürünlere verdikleri değeri<br />
yapmış oldukları fayda/maliyet analizlerine<br />
bağlı olarak artırıyorlar. Özellikle su<br />
yalıtımında yanlış ürün tercihinin geri dönüş<br />
maliyetleri çok fazla, buna bağlı olarak<br />
bu yıl su yalıtım ürünlerinde niteliksel<br />
iyileşme ve ciddi bir talep artışı olduğunu<br />
söyleyebiliriz.<br />
Sektörün içerisinde bulunduğu<br />
süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />
Uygulanacak orta vadeli ekonomik planda<br />
tasarruf önlemleri olmasını bekliyoruz.<br />
Tecrübelerimiz gösteriyor ki özel sektör<br />
yatırımcılarında bu tip ortamlarda daha<br />
temkinli olacağını düşünüyorum. Bu durumda<br />
bize daha fazla çalışmaktan başka<br />
bir iş düşmüyor, işimizi daha fazla sayıda<br />
ve çok daha iyi anlatarak pastadaki kendi<br />
dilimimizi en azından korumaya çalışacağız.<br />
Yakın dönemde yeni ürünleriniz<br />
olacak mı?<br />
Ürün iyileştirmeleri ve yeni ürün arayışımız<br />
her zaman gündemimizde olan iki<br />
konu. Özellikle uygulama aksaklıklarının<br />
önüne geçecek akıllı ürünleri araştırıyor<br />
ve bu ürünleri portföyümüze katmayı planlıyoruz.<br />
Son kullanıcıya dönük<br />
ürünlerinizin<br />
yanı sıra üretim<br />
teknolojileri<br />
üzerinde yeni<br />
bir sunumunuz /<br />
ajandanız olacak<br />
mı?<br />
Son kullanıcıların evlerinde<br />
kendilerinin rahatlıkla<br />
uygulayabileceği<br />
ürünleri portföyümüze<br />
eklemeyi planlıyoruz.<br />
Bu konudaki çalışmalarımız<br />
hızla devam ediyor.<br />
<strong>2019</strong>’un ilk çeyreğinde<br />
portföyümüzdeki<br />
yenilikleri lanse edebileceğiz.<br />
Önümüzdeki<br />
dönem için<br />
yeni yatırım ve<br />
projeleriniz var mı?<br />
Hiçbir sistem yerinde<br />
sayarak yaşayamaz,<br />
2017 ve 2018 yıllarında<br />
hızlı büyüme ve bağlı<br />
yatırımları gerçekleştirdik.<br />
<strong>2019</strong> yılını yapmış<br />
olduğumuz yatırım ve<br />
hazırlıkların meyvelerini<br />
toplama yılı olarak<br />
değerlendiriyoruz.<br />
Son olarak eklemek<br />
istedikleriniz?<br />
Şirket olarak mottomuz<br />
mutluluk bulaşıcıdır. İnsanların<br />
yüzlerinin asık<br />
olduğu bir ortamda biz<br />
mutluluğumuzu paylaşmaya çalışıyoruz,<br />
çünkü biliyoruz ki mutsuzluğu körüklemenin<br />
hiçbir manası yok ve görülüyor ki bir<br />
işe de yaramıyor. Yaptığımız işin ne olduğunun<br />
bir önemi yok, şimdi her bir bireye<br />
düşen vazife, çok daha fazla ve verimli<br />
çalışmak. Eğer işimiz sokakları süpürmekse<br />
Mozart’ın beste yaptığı gibi sokakları<br />
süpürmeliyiz. Biz bu nedenle mutluluğu<br />
bulaştırmaya devam edeceğiz.<br />
Murat Topsakal / Erkel Satış Yöneticisi<br />
56<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
“Hedefimiz her yıl ortalama<br />
%20 büyümek”<br />
“Grup olarak Ar&Ge için yıllık yaklaşık 4 milyon Euro’ya yakın bir bütçe ayırıyoruz. Bu<br />
yatırımın meyvelerini ilerleyen yıllarda daha da yoğun olarak alacağımızı düşünüyoruz.<br />
Türkiye, grubun büyüme politikası dahilinde Kafkaslar ve Orta Doğu coğrafyalarına<br />
genişlemek amacıyla konumlanan bir merkez.”<br />
Tolga Celayer<br />
Austrotherm Türkiye Genel Müdür Yardımcısı<br />
Avrupa’nın en önemli inşaat malzemesi<br />
üretici gruplarından biri olan Austrotherm;<br />
ısı yalıtım ürünleri alanında 65 yıldır faaliyet<br />
gösteriyor. Avrupa genelinde toplam<br />
12 ülkede 22 üretim tesisi bulunan firma,<br />
müşterilerine yenilikçi ve ekonomik çözümler<br />
sunmaya devam ediyor.<br />
Austrotherm Türkiye Genel Müdür Yardımcısı<br />
Tolga Celayer ile gerçekleştirdiğimiz<br />
röportaj çalışmamızda <strong>2019</strong> yılı planları<br />
hakkında bilgiler paylaştı.<br />
Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />
hakkında kısaca bilgi verir misiniz?<br />
Austrotherm markası 1953 yılından beri<br />
Avrupa’da ısı yalıtımı faaliyeti içinde. %70’i<br />
yalıtımsız binalardan oluşan ülkemizde<br />
pazara sunduğumuz Austrotherm markalı<br />
ısı yalıtım levhalarımız ile yaklaşık 10 yıldır<br />
ülkemizde, hem enerji tasarrufuna hem de<br />
çevre ve hava kirliliğinin azaltılmasına katkı<br />
sağlamaktayız. İki sene önce ise, dünyada<br />
1970’lerin başından bu yana kullanılan<br />
ancak ülkemizde az bilinen EPS blokların<br />
inşaat mühendisliği uygulamalarında kullanımı<br />
amacıyla geliştirdiğimiz Austrotherm<br />
geoBLOCK® ürünümüzü lanse ettik.<br />
EPS’den mamul bu ürünümüz ile inşaat<br />
sektöründe pek çok mühendislik uygulamalarına<br />
yenilikçi ve ekonomik çözümler<br />
üretiyoruz.<br />
Türkiye’de 200’ün üzerinde bayimiz ve<br />
3.000’in üzerinde tali bayimiz bulunmakta,<br />
bu dağıtım kanalını sürekli geliştiriyoruz.<br />
Austrotherm olarak Türkiye ve çevre pazarlarına<br />
büyük önem veriyoruz. Bu sebeple,<br />
Marmara bölgesine hitap eden ve<br />
2008 yılında faaliyete geçen Dilovası/Kocaeli<br />
fabrikamızdan sonra Ege bölgesinde<br />
daha aktif bulunabilmek için 2013 yılında<br />
Turgutlu/Manisa fabrikamızı devreye soktuk.<br />
Artan talebi karşılayabilmek adına da<br />
bu süreçte Dilovası tesisimizde kapasite<br />
artırımına gittik. 2014 ve sonrasında da<br />
özellikle İç, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz’de<br />
yeni yatırımlarla birlikte ısı yalıtım<br />
pazarının üzerinde bir büyüme gerçekleştirdik.<br />
Kocaeli, Manisa, Trabzon, Diyarbakır ve<br />
Kayseri’deki üretim tesislerimize ek olarak<br />
2018 yılının Nisan ayında hizmete alınan<br />
Ankara fabrikamız ile birlikte Türkiye’deki<br />
onuncu üretim yılımızda 6 üretim lokasyonuna<br />
ulaştık. Son 5 yılda Türkiye’deki üretim<br />
kapasitemizi 5 kat, satış hacmini ise 4<br />
kat arttırdık.<br />
2018 yılı sizin için nasıl bir yıl oldu?<br />
Kısa bir değerlendirme alabilir<br />
miyiz?<br />
Bu yıl, Austrotherm Türkiye için en önemli<br />
faaliyet Ankara Sincan organize sanayi<br />
bölgesinde yaptığımız son teknoloji yeni<br />
fabrika yatırımımız oldu. Bu yatırım ile<br />
üretim kapasitemizde ciddi artış sağlarken<br />
coğrafi dağılımımzı geliştirdik. Ankara fabrikamız<br />
Nisan 2018’de devreye girdi ancak<br />
geçici de olsa ülkemizin içinde bulunduğu<br />
türbülans ortamı sebebiyle büyüme hedeflerimizden<br />
uzak kaldık.<br />
EPS yalıtım malzemesi için üretim noktalarımizin<br />
lojistik anlamdaki önemi aşikar ,<br />
%98’i hava olan EPS ısı yalıtım levhaları<br />
sevkiyatlarda hacimce fazla yer kaplaması<br />
sebebiyle lojistik anlamda her bölgede<br />
bir üretim tesisi kurarak taşıma maliyetlerini<br />
minimuma indirerek, böylece de fiyatta<br />
rekabetçi kalarak hizmet verme amacında<br />
olduk. 2018 yılı içerisinde döviz artışı, EPS<br />
ısı yalıtım malzemelerinin hammaddesinin<br />
döviz bazlı satınalınması sebebiyle ciddi<br />
maliyet artışlarına sebep oldu, bu artışların<br />
tamamen fiyatlara yansıtmak ne yazık ki<br />
mümkün olmadı.<br />
Önümüzdeki yıl yeni yatırımlarınız<br />
olacak mı?<br />
“TÜRKİYE’YE GÜVENİMİZ TAM”<br />
Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik<br />
durumun kısa süreli, geçici bir süreç<br />
olduğuna inanıyoruz. Austrotherm Avusturya<br />
Merkezimizin Türkiye’nin gelişimi ve<br />
ekonomisinin iyiye gideceği konusundaki<br />
güvenleri tam. Bunu hem müşterilerimize<br />
hem de bayilerimize göstermek için 2018<br />
senesi içinde sırasıyla İzmir , Ankara ve<br />
İstanbul ‘da “GÜVENİMİZ TAM” toplantıları<br />
gerçekleştirdik. Bu toplantılarda hem bayilerimizin<br />
Pazar hakkındaki düşüncelerini<br />
öğrenme fırsatı bulduk , hem de Austrotherm’in<br />
uzun vadeli projelerini kendilerine<br />
yüzyüze ilettik. Gerekli koşullar oluştuğu<br />
anda Türkiye yatırımlarımıza ara vermeden<br />
devam etmeyi planlıyoruz. Önümüzdeki<br />
beş yıl içerisinde hedefimiz her yıl<br />
ortalama yüzde 20 büyümeyi yakalamak.<br />
Grup olarak Ar&Ge için yıllık yaklaşık 4<br />
milyon Euro’ya yakın bir bütçe ayırıyoruz.<br />
Bu yatırımın meyvelerini ilerleyen yıllarda<br />
58<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Dosya<br />
daha da yoğun olarak alacağımızı düşünüyoruz.<br />
Türkiye, grubun büyüme politikası<br />
dahilinde Kafkaslar ve Orta Doğu coğrafyalarına<br />
genişlemek amacıyla konumlanan<br />
bir merkez. Avrupa’nın en batısında<br />
Manchaster’dan başlayan satış ağımız,<br />
Türkiye’deki mevcudiyet ile şu an itibariyle<br />
en doğuda Hakkariye’ ulaşmakta.<br />
<strong>2019</strong> yılı beklentileriniz ve<br />
planlarınızı genel hatlarıyla<br />
paylaşmak ister misiniz?<br />
“ÜLKE KAZANIMI ESAS”<br />
Öncelikli amacımız ısı yalıtım sektörünün<br />
gelişmesi ve geleceği için tüketicide ısı<br />
yalıtımı bilincini oluşturmak. Bu amaçla<br />
yıl içinde bir çok çok başarılı iletişim projesine<br />
imza attık. <strong>2019</strong> yılında bunlara devam<br />
ederken bir sonraki adıma geçmek ısı<br />
yalıtımının ev ekonomisi , ülke ekonomisi<br />
ve dışa bağımlılığı azaltmak adına politik<br />
olarak da önemini en uygun şekilde anlatabilmeye<br />
çalışacağız. Sektöre ve sektörü<br />
büyütmeye, bunun yanında tüketicinin ve<br />
kamuoyunu doğru ürün ve uygulama ile ilgili<br />
bilinçlendirilmesine odaklanacağız.<br />
Isı yalıtım levhası kalınlıklarında Avrupa’dan<br />
çok gerideyiz, Avrupa’da şuan ortalama<br />
12 cm kalınlıkta ısı yalıtım levhası<br />
kullanılırken, Türkiye’de bu ortalam 4-5<br />
cm’lerde. Isı yalıtımı, ülke kazanımı denklemini<br />
basit ve anlaşılır şekilde halkımıza<br />
anlatmak, bu konudaki bilgi seviyesini yükseltmek<br />
sektör olarak odaklanmamız gereken<br />
nokta. Bunu anlatmanın yolu sürekli<br />
ve doğru iletişim, böylelikle daha kalın ısı<br />
yalıtımı kullanımı tüketici için, ülkemiz için,<br />
doğa ve sektörümüz için, yani her paydaş<br />
için bir gereklilik ve avantaj olduğunu farkına<br />
varabiliriz. Bu nedenle “ISI YALITIMI<br />
ÜLKE KAZANIMI” diyoruz.<br />
“Isı Yalıtımı Sektörü <strong>2019</strong> yılında verimliliğe odaklanmalı”<br />
Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 75’ini ithal ettiğinin altını çizen Austrotherm<br />
Grup İş Geliştirme Direktörü Özgür Kaan Alioğlu, “Türkiye<br />
mantolamanın ne olduğunu öğrendi, birinci faz tamamlandı. <strong>2019</strong> yılı<br />
verimliliğe odaklandığımız, ısı yalıtım kalınlıklarını artırarak tüketiciden<br />
yalıtım sektörüne, ülkeden çevreye kadar herkesin kazandığı, ikinci faza<br />
geçtiğimiz bir yıl olmalı. Tüketicilerin daha verimli ısı yalıtım için desteklenmesi<br />
gerekiyor” dedi.<br />
Yalıtım her açıdan hayati bir role sahip<br />
Özgür Kaan Alioğlu, “Enerji tüketimimizin yüzde 35’sini konutlarda kullanıyoruz.<br />
Konutlarda tüketilen enerjinin yüzde 70’inden fazlası, ısıtma<br />
ve soğutma amaçlı. 2017’de enerji ithalatı için yaklaşık 37 milyar dolar<br />
para harcadık ve ithal ettiğimiz enerjinin %35’ini yani yaklaşık 13 milyar<br />
dolarını konutlarda kullandık. 2018 yılı rakamlarının da benzer yüzdelerde<br />
olacağı öngörülmekte. Türkiye’de yaklaşık 21 milyon konutun 16<br />
milyona yakınında halen daha ısı yalıtımı yok.<br />
Yalıtım sektörü, bir çok açıdan hayati önem taşıyor. Hem tüketicilerin<br />
daha fazla enerji tasarrufu yaparak hane ekonomisine pozitif etki yaratması,<br />
hem ülkemizin konutlarda ısıtma-soğutma amaçlı ithal ettiği<br />
enerji miktarını düşürmesi yönünden. Ayrıca enerji kaynaklı cari açık<br />
sorunumuzu azaltması ve bu sayede dışa bağımlılığımızın azalması ile<br />
birlikte Milli Güvenlik politikalarımıza da destek sağlaması, hem de enerji<br />
tüketimininin azalması sayesinde salınan karbon gazları mikarının düşürülmesi<br />
ile doğanın korunması açısından yalıtım ülkemiz için öncelikli<br />
konuların başında yer almalı” dedi.<br />
Arz talep arasında dengesizlik hakim<br />
Alioğlu, “Yalıtımın önemi nedeniyle doğal olarak sektöre yatırımcı ilgisi<br />
yüksek. Ancak ne yazık ki koordinasyonsuz ve plansız yatırım politikaları<br />
sebebiyle şu anda talebin 4 katı kadar fazla arz oluştuğunu söyleyebiliriz.<br />
Arz ve talep arasındaki bu dengesizlik ve aşırı uçurum sebebiyle<br />
de sektörde çok yoğun bir rekabet yaşanmakta. Bu rekabet ilk bakışta,<br />
serbest piyasa koşulları sebebiyle tüketicinin lehine gibi gözükse de,<br />
kontrolsüz üretim ve denetimsiz uygulama ortamında ürün ve hizmet kalitesinde<br />
yol açtığı kalitesizlik ve standart dışılık sebebiyle tüketiciler ve<br />
ülkemiz için büyük bir risk oluşturmakta”<br />
Tüketicilerin daha verimli ısı yalıtım için desteklenmesi gerekiyor<br />
Sektör olarak kamu nezdindeki çalışmalarımızı özellikle sektör derneklerimiz<br />
İZODER ve EPSDER’in öncülüğünde yürütüyoruz diyen Özgür<br />
Kaan Alioğlu, “Ülkemizde enerji tasarrufu ve özellikle konutlarda mantolama<br />
uygulamaları ile ilgili devlet-sektör işbirliği ile yıllar süren, yoğun,<br />
özverili ve çok başarılı çalışmalar yapıldı, yapılmaya da devam ediyor.<br />
Son dönemde, sanayi üretim maliyelerinin artması ve alım gücünün<br />
düşmesi ile tüketicilerin ısı yalıtımı yatırımına kaynak ayırma konusunda<br />
sıkıntı yaşadığını görüyoruz. Bu noktada beklentimiz, üretimi çeşitli devlet<br />
destekleri kapsamında olan ısı yalıtım ürünlerinin tüketimlerinin de<br />
gerekli mevzuat değişiklikleri ve devlet teşvikleri ile desteklenmesi ve bu<br />
sayede tüketicilerin, daha verimli ısı yalıtım ürünlerini kullanabilmelerinin<br />
önünün açılması.<br />
Bir kısmı Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nda da yer alan, en etkili<br />
ve çabuk sonuç alınabilecek bazı aksiyonları 3 ana gurup altında<br />
şu şekilde toparlayabiliriz. Isı Yalıtımı Uygulamalarında Karar Alma ve<br />
Hayata Geçirme Süreçlerini Hızlandıracak Hukuki ve Kanuni Altyapının<br />
Düzenlenmesi, Enerji Kimlik Belgesi (EKB) Sahipliğinin Teşvik Edilmesi,<br />
Özgür Kaan Alioğlu / Austrotherm Grup İş Geliştirme Direktörü<br />
Isı Yalıtımı Projeleri için Finansman Modellerinin Geliştirilmesi” dedi.<br />
En çok hammadde ve enerjiden etkileniyoruz<br />
Özellikle biz EPS’den mamül ısı yalıtım malzemesi üreticileri için maliyetlerimiz<br />
içerisinde hammadde oranı çok ciddi bir yer tutmakta diyen<br />
Austrotherm Grup İş Geliştirme Direktörü Özgür Kaan Alioğlu “hammaddelerimizin<br />
de hemen hemen tamamı döviz cinsinde satışı yapılan ürünler.<br />
Bir kısmını yurtdışından ithal ediyoruz, bir kısmını da Türkiye’deki<br />
üreticilerden tedarik ediyoruz. Ancak Türkiye’deki üreticilerden tedarik<br />
ettiğimiz ürünler de döviz cinsinden fiyatlanmakta. Bunun yanında diğer<br />
bir önemli gider kalemimiz de enerji. Enerji fiyatlarındaki döviz kuru bazlı<br />
artışlar da anında üretim maliyetlerimizi etkilemekte. Doğal olarak döviz<br />
kurlarındaki artış nerdeyse bire bir oranında üretim ve ürün maliyetimize<br />
yansımakta.<br />
Biz ise bu artışları fiyatlarımıza kısmen yansıtabiliyoruz. Bu sektörümüze<br />
ya da firmamıza has bir sorun değil. TUIK enflasyon verilerine baktığımızda<br />
tüketici enflasyonunun üretici enflasyonundan çok daha düşük<br />
olduğunu görüyoruz. Artışları yansıtamıyoruz, çünkü tüketicinin de alım<br />
gücünün düşüyor. Sanayicinin üretim maliyetlerindeki artışı satış fiyatlarına<br />
yansıtamaması, kısa vadede kar marjlarının düşürmekte, ancak<br />
bundan daha da önemlisi orta vadede firmaların işletme sermayelerinin<br />
erimesine yol açabilecek seviyelerde karsızlığa yol açma ihtimalini ortaya<br />
çıkarmakta. İçinde bulunduğumuz türbülans ortamından hızla sıyrılmamız<br />
için, sanayi firmalarının bu sürecin sonuna işletme sermayelerini<br />
kaybetmeden ve ayakta kalarak ulaşması çok büyük önem taşımakta”<br />
dedi.<br />
Ne kadar kalın ısı yalıtım levhası, o kadar çok enerji tasarrufu<br />
Alioğlu, “Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik durumun kısa süreli,<br />
geçici bir süreç olduğuna inanıyoruz. Türkiye’ye güvenimiz tam. Bu<br />
sebeple Austrotherm olarak Türkiye yatırımlarımıza ara vermeden devam<br />
etmeyi planlıyoruz. <strong>2019</strong> yılında da ISI YALITIMI ÜLKE KAZANIMI<br />
diyerek, verimli ısı yalıtıma, daha kalın ısı yalıtımının sunduğu faydaları<br />
anlatmaya odaklanacağız.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 59
“Ar-Ge çalışmaları odaklı<br />
bir yıl geçireceğiz”<br />
“Biz ODE olarak ihracat odaklı stratejimize ek olarak yakaladığımız<br />
pazar çeşitliliğimizin bizi dirençli ve esnek kılan yapısıyla,<br />
önümüzdeki süreçte de büyümeyi, istikrarlı bir biçimde sürdüreceğiz.”<br />
ve 100 milyon TL yatırımla 2017 yılında<br />
devreye aldığımız, bize yalıtım<br />
sektöründe “Yılın Yatırımı” ödülünü<br />
de kazandıran Eskişehir Üretim Tesisimiz,<br />
ODE’nin büyümesinde ve gelecek<br />
dönem hedeflerinde en önemli<br />
itici gücünü oluşturuyor. Yurtiçi ve<br />
yurtdışında bayi sayımız ise 250’yi<br />
aşmış durumda.<br />
1998 yılından itibaren yalıtım sektöründe<br />
faaliyet göstermeye başlayan<br />
ODE; bugün 5 modern üretim tesisinde<br />
4 binden fazla ürün çeşidi ve<br />
uzman personeliyle yalıtım sektörünün<br />
en büyük üreticileri arasında yer<br />
almakta. Firma 2017 yılında Eskişehir’deki<br />
yeni üretim tesisinin tam kapasite<br />
ile faaliyete geçmesiyle Membran’da<br />
32 milyon m 2 üretim hacmine<br />
ulaşmış durumda.<br />
ODE Yalıtım Pazarlama Direktörü<br />
Ceylin Akdemir ODE’nin 2018 faaliyetlerini<br />
bizler için değerlendirdi.<br />
<strong>2019</strong> yılı plan ve projelerini de bizlerle<br />
paylaşan sayın Akdemir’e teşekkür<br />
ediyoruz.<br />
Firmanızın pazardaki<br />
faaliyetleri hakkında kısaca<br />
bilgi verir misiniz?<br />
1985 yılında taahhüt faaliyetleriyle ticaret<br />
hayatına başlayan ODE, 1998<br />
Ceylin Akdemir / ODE Yalıtım Pazarlama Direktörü<br />
yılında Türkiye’nin en çok ihtiyaç<br />
duyduğu alanlardan birine yönelerek<br />
yalıtım sektöründe ilerleme kararı<br />
aldı. 1990 yılında ithalatçı, 1996<br />
yılında ise üretici kimliğine kavuşan<br />
ODE, bugün artık Türkiye’de yalıtım<br />
sektörünün en büyük oyuncuları arasında<br />
yer alıyor. Faaliyetlerini küresel<br />
bir marka olma vizyonuyla sürdüren<br />
ODE Yalıtım, bugün su, ısı, ses ve<br />
yangın yalıtımı gruplarında, toplam 4<br />
bini aşkın üründen oluşan bir portföye<br />
sahip. Firmamız, Çorlu ve Eskişehir<br />
üretim tesislerinde; ODE Isıpan markasıyla<br />
ekstrüde polistren ısı yalıtım<br />
malzemesi, ODE Membran markasıyla<br />
su yalıtım örtüleri, ODE Starflex<br />
markasıyla ısı, ses ve yangın yalıtımında<br />
kullanılan cam yünü, ODE<br />
R-Flex markasıyla da elastomerik<br />
kauçuk köpüğü tesisat yalıtım malzemesi<br />
üretimi gerçekleştiriyor. 75 bin<br />
metrekare alan üzerine kurulu olan<br />
2018 yılı sizin için nasıl bir yıl<br />
oldu? Kısa bir değerlendirme<br />
alabilir miyiz?<br />
2018 başta Eskişehir’deki üretim tesisimiz<br />
olmak üzere son 5 yılda yaptığımız<br />
yatırımların karşılığını aldığımız<br />
bir yıl oldu. Öncelikli hedefimiz<br />
Türkiye’den çıkan global bir marka<br />
olmak, dolayısıyla tüm süreçlerimizde<br />
işleyişi ve kurgumuzu bu hedef<br />
doğrultusunda planlıyoruz. Eskişehir<br />
ve Çorlu’daki fabrikamızda gerçekleşen<br />
üretimle birlikte 4 bini aşkın ürün<br />
çeşidimizle, 5 kıtada varız ve 70’in<br />
üzerinde ülkeye ihracat yapıyoruz.<br />
2018’i, ihracat odaklı geçirdik ve ihracat<br />
cirosunda geçen yıla oranla do-<br />
60<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Dosya<br />
lar bazında yüzde 35 artış yakaladık.<br />
Bu artışı, dünya böylesi bir ekonomik<br />
dönemden geçerken, yurtdışı pazarlarımızı<br />
artırarak yapmamız ise bizler<br />
için çok memnuniyet verici. Bu yıl, ihracatta<br />
yakaladığımız ivmeyi de destekler<br />
biçimde Ar-Ge odaklı da bir yıl<br />
geçirdik. Eskişehir üretim tesisimizin<br />
içinde yer alan ve sektörümüzün en<br />
gelişmiş Ar-Ge birimlerinden birinde<br />
yürüttüğümüz bu çalışmalarla artık,<br />
özellikle membranda yurtdışından<br />
gelen talep ve ihtiyaçlara bir hafta<br />
gibi kısa sürelerde hızla yanıt verebiliyor,<br />
ürün geliştirebiliyoruz. Bu da<br />
ihracatta elimizi oldukça güçlendiriyor.<br />
2018’de, farklı coğrafyalardan 11<br />
farklı ülke için farklı ürünler geliştirdik.<br />
Gelen talebe göre soğuk iklime sahip<br />
bölgeler için membranın soğuktaki<br />
performansını güçlendiriyor, sıcak<br />
bölgeler için yüksek sıcaklıktaki dayanımını<br />
artırıyoruz. Ayrıca Türkiye’de<br />
çatı kaplamalarında kullanılan<br />
kırmızı ve yeşil renkli arduaz taşlar<br />
yerine, yurtdışında tercih edilen gri<br />
ya da beyaz renkli arduazlarla ürün<br />
üretebiliyoruz. Su yalıtımında liderlik<br />
hedefimiz doğrultusunda Ar-Ge’de<br />
özellikle membran ağırlıklı ilerliyoruz.<br />
Bu kapsamda bu yıl birçok yeni ürün<br />
çıkardık. Özetle başarılı bir yıl geçirdiğimizi,<br />
önümüzdeki süreçte de başta<br />
çalışanlarımız olmak üzere tüm paydaşlarımızla<br />
büyümeye devam edeceğimizi<br />
söyleyebilirim.<br />
Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da<br />
yurtdışında yeni yatırımlarınız<br />
olacak mı?<br />
<strong>2019</strong>’da, ihracatta yeni pazarlar ve bu<br />
pazarlardan gelecek farklı taleplere<br />
uygun ürün geliştirmek üzere sürdürdüğümüz<br />
Ar-Ge çalışmaları odaklı bir<br />
yıl geçireceğiz. <strong>2019</strong>’da ihracatın toplam<br />
ciromuz içindeki payını, gelecek<br />
yıl yüzde 40’a çıkarmayı hedefliyoruz.<br />
<strong>2019</strong>’daki bir diğer odak noktamız ise<br />
paydaşlarımıza yarattığımız ‘katma<br />
değer’. Paydaşlarımıza yarattığımız<br />
katma değeri artırmak konusunda<br />
hem bayiler hem uygulamacılar hem<br />
de tüketiciler için çeşitli hizmet ve uygulamaları<br />
hayata geçireceğiz.<br />
<strong>2019</strong> yılı beklentileriniz ve<br />
planlarınızı genel hatlarıyla<br />
paylaşmak ister misiniz?<br />
Enflasyondaki artış, TL’deki değer<br />
kaybı ve seçim atmosferi merkezinde<br />
hissettiğimiz gelişmeler hemen her<br />
sektör gibi inşaatta ve yapı malzemelerinde<br />
de yoğun şekilde hissediliyor.<br />
Bu etkinin <strong>2019</strong> yılında da süreceğini<br />
düşünüyoruz. Biz ODE olarak ihracat<br />
odaklı stratejimize ek olarak yakaladığımız<br />
pazar çeşitliliğimizin bizi dirençli<br />
ve esnek kılan yapısıyla, önümüzdeki<br />
süreçte de büyümeyi, istikrarlı bir<br />
biçimde sürdüreceğiz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 61
“Global bir<br />
düzcam<br />
şirketi olma<br />
vizyonuyla<br />
hareket<br />
ediyoruz”<br />
“Şişecam Düzcam sektörün<br />
tüm ihtiyaçlarına çözüm üretme<br />
misyonu ile ürün portföyünü hızla<br />
genişletmeyi, enerji tasarrufu ve<br />
çevrenin korunmasına sadece<br />
üretim teknolojileriyle değil,<br />
geliştirdiği ürünlerle de hizmet etmeyi<br />
amaçlamaktadır.”<br />
Türkiye ve uluslararası pazarlarda yatırımlarına<br />
kesintisiz olarak devam eden Şişecam<br />
Düzcam, 10 farklı ülkedeki 17 üretim<br />
tesisi, ortaklıkları ve genişleyen ürün yelpazesiyle<br />
inşaat, otomotiv, enerji ve beyaz<br />
eşya sektörlerine ürünler sunmakta.Türkiye<br />
ve bölgede düzcam sanayisinin gelişmesine<br />
daima öncülük yapan firma, sektörde<br />
birçok ilke de imza atmış durumda.<br />
Şişecam Düzcam Pazarlama ve Satış<br />
Başkan Yardımcısı Ebru Şapoğlu keyifli<br />
bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.<br />
Yeni proje ve çalışmalarınız hakkında<br />
bilgi verir misiniz?<br />
Şişecam Düzcam, sektörel gelişim paralelinde<br />
değişen ihtiyaçlara yönelik olarak<br />
fonksiyonel çözümler sunmayı hedefleyerek<br />
ve en son teknolojileri kullanarak<br />
katma değeri yüksek, yenilikçi ürünler geliştirmektedir.<br />
Şişecam Temperlenebilir Low-E Cam ve<br />
Şişecam Temperlenebilir Solar Low-E<br />
Cam markaları ile pazara sunduğumuz<br />
temperlenebilir ürün gamımıza 2017 ve<br />
2018 yılında da yeni ürünler eklenmiştir.<br />
Isı yalıtımı ve güneş kontrolü özelliğiyle<br />
enerji tasarrufu sağlayan, aynı zamanda<br />
temperlenebilme özelliği ile emniyet ihtiyacını<br />
karşılayan yüksek performanslı<br />
Temperlenebilir kaplamalı camlar, kullanıcılara<br />
yıl boyunca konforlu yaşam alanları<br />
sunar. Temperlenebilir Low-E Camlar ısı<br />
kayıplarını sıradan çift cama göre %50<br />
azaltarak kışın yakıt giderlerinden, Temperlenebilir<br />
Solar Low-E Camlar ise ısı<br />
yalıtımına ek olarak güneş ısısı girişini<br />
sıradan çift cama göre %40-65 oranlarında<br />
azaltarak yazın soğutma masraflarından<br />
tasarruf sağlar. 2017 ve 2018 yılında<br />
pazara sunulan 5 yeni ürünle müşterilere<br />
ihtiyaca göre ısı ve güneş kontrolü, düşük<br />
yansıtma, etkin ısı kontrolü, şeffaflık ve<br />
kontrollü gün ışığı özellikleri sağlanmaktadır.<br />
Bir diğer yeni ürünümüz olan Şişecam<br />
Temperlenebilir Boyalı Cam’ın temperlenebilme<br />
özelliği emniyet ihtiyacına yönelik<br />
çözümler sunarken, iç mekanların yanı<br />
sıra dış mekanlarda uygulanarak kullanıcılara<br />
farklı alternatifler sunmaktadır.<br />
Yeni geliştirdiğimiz bu ürünlerimizden<br />
Temperlenebilir Boyalı Cam, Çatı Cephe<br />
Ödülleri’nde 2017 Yılın Cephe <strong>Malzeme</strong>si<br />
Ödülü’nü, Temperlenebilir Solar Low-E<br />
Cam ise 2016 Yılın Cephe <strong>Malzeme</strong>si<br />
Ödülü’ne layık görüldü.<br />
Kısaca satış faaliyetleriniz ve<br />
hedef pazarlarınızdan bahseder<br />
misiniz?<br />
Türkiye’de tüm değer zincirine yönelik<br />
olarak sürdürülen iletişim ve iş geliştirme<br />
faaliyetleri vasıtasıyla çözüm odaklı yaklaşım<br />
ve ihtiyaca uygun hizmet sunularak<br />
faaliyetler sürdürülmektedir.<br />
Global bir düzcam şirketi olma vizyonuyla<br />
hareket eden Şişecam Düzcam, özellikle<br />
Türkiye, Bulgaristan, İtalya, Rusya ve Hindistan’<br />
daki üretim tesisleriyle yerel üretici<br />
konumunda olup, bölgedeki büyümesini<br />
sürdürmeyi planlamaktadır.<br />
Şirketimiz uluslararası pazarlarda yeni<br />
yatırımlarla üretim alanını ve pazar payını<br />
genişletme çalışmalarını sürdürmektedir.<br />
Bu kapsamda 2016 yılında, İtalya’da yeni<br />
bir düzcam ve lamine tesislerini satın<br />
alan şirketimiz, hattını bünyesine katmıştır.<br />
Söz konusu kapasite artışlarıyla Şişecam<br />
Düzcam, üretim kapasitesi itibariyle<br />
Avrupa liderliğine yükselmiştir. Şirket,<br />
2018 yılında Sangalli Vetro Manfredonia<br />
tesisini de satın alarak İtalya’daki üretim<br />
kapasitesini ikiye katlamıştır.<br />
Şişecam Düzcam 2018 yılında ayrıca,<br />
Hindistan’da 2013 yılından bu yana ortak<br />
olduğu düzcam üreticisi iştirakini satın<br />
alarak tamamına sahip olmuştur. Bugün<br />
Avrupa’nın en büyük düzcam üreticisi konumunda<br />
olmasının yanı sıra yurtiçi yatırımlarına<br />
da aralıksız olarak devam eden<br />
Grup, günümüzde 10 farklı ülkedeki tesisleri,<br />
ortaklıkları ve genişleyen ürün yelpazesiyle<br />
inşaat, otomotiv, enerji ve beyaz<br />
62<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Dosya<br />
eşya sektörlerine hizmet etmektedir. Şişecam<br />
Düzcam, Türkiye, Balkanlar, Doğu<br />
Avrupa, Mısır, Rusya ve Hindistan’da<br />
önümüzdeki dönemde faaliyetlerine devam<br />
edecektir.<br />
Ebru Şapoğlu<br />
Şişecam Düzcam Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcısı<br />
Yeni ürün ve sistemlerinizden<br />
bahseder misiniz?<br />
Şişecam Topluluğu bünyesindeki Araştırma<br />
ve Teknoloji Geliştirme, faaliyetlerini<br />
Gebze Çayırova’da 15 bin metrekare alana<br />
kurulu ve 9 bin 400 metrekare kapalı<br />
alana sahip olan, cam bilimi ve teknolojisi<br />
alanında Türkiye’nin en büyük ve donanımlı,<br />
dünyanın sayılı büyük Ar-Ge kampüsleri<br />
arasında yer alan Şişecam Bilim<br />
ve Teknoloji merkezinde yürütmektedir.<br />
Cam bilimi ve teknolojisi alanında geleceğin<br />
ürünlerine ve üretim teknolojilerine<br />
yön veren merkez Şişecam’ın inovatif teknolojiler<br />
ve katma değeri yüksek ürünlerle<br />
global pazarda rekabet gücünü daha da<br />
artırmasını sağlamaktadır.<br />
Bu doğrultuda, Şişecam Düzcam sektörün<br />
tüm ihtiyaçlarına çözüm üretme<br />
misyonu ile ürün portföyünü hızla genişletmeyi,<br />
enerji tasarrufu ve çevrenin korunmasına<br />
sadece üretim teknolojileriyle<br />
değil, geliştirdiği ürünlerle de hizmet etmeyi<br />
amaçlamaktadır. İklim değişikliği ve<br />
doğal kaynakların tükenmesiyle karşı karşıya<br />
kalınan günümüzde Şişecam, stratejilerinin,<br />
süreçlerinin ve faaliyetlerinin<br />
her aşamasında sürdürülebilirliğe katkı<br />
sağlayan inovatif çözümlere öncelik vermektedir.<br />
Ürünleriniz sahip olduğu<br />
avantajlar hakkında neler<br />
söylemek istersiniz?<br />
Şişecam Düzcam, ürün ve hizmet sunduğu<br />
ilk noktadan son kullanıcıya kadar<br />
giden değer zinciri içerisinde müşterilerinin<br />
taleplerini karşılayabilmek için, doğru<br />
ürün ve hizmetleri sunmak ve bu ürün ve<br />
hizmetleri doğru kanallarla ulaştırabilmek<br />
konusunda sürekli gelişim anlayışıyla hareket<br />
etmektedir.<br />
Şişecam Düzcam, deneyimli ve güçlü<br />
ekibi ile birlikte proje karar vericileri olan<br />
mimar, cephe danışmanı, yatırımcı ve<br />
müteahhitlere projelerine yönelik “Cam<br />
Danışmanlık” hizmeti sunarak proje ihtiyaçları<br />
doğrultusunda çözüm önerileri<br />
geliştirmektedir.<br />
“Cam Danışmanlık” hizmeti kapsamında;<br />
• Projelerin nihai cam seçim aşamasına<br />
kadar tüm süreçlerinde karar vericilerle<br />
bire bir görüşerek, projelere yönelik çözüm<br />
ortaklığı sunulmakta,<br />
• Proje özelinde statik, ısıl kırılma ve performans<br />
hesapları yapılmakta,<br />
• <strong>Yapı</strong>lan hesaplar doğrultusunda cam<br />
şartname önerileri hazırlanmakta,<br />
• Projelerin ihtiyaçları doğrultusunda doğru<br />
cam çözümleri sunulmaktadır.<br />
Ayrıca, pazarda hizmet verilen sektör profesyonellerinin,<br />
projelerine doğru camı<br />
seçebilmeleri için ürünlerle ilgili teknik<br />
bilgilere ve performans değerlerine kolay<br />
ve hızlı bir şekilde ulaşmalarını sağlamak<br />
amacıyla Isıcam Seçim Sihirbazı, Cam<br />
Akustik, Cam Danışmanı ve Performans<br />
Hesaplayıcı isimli dört farklı mobil uygulama<br />
hayata geçirilmiştir.<br />
Kısa vadede sistem ve<br />
ürünlerinizde ne gibi yenilikler<br />
olacak?<br />
Şişecam Düzcam pazarın değişen ve<br />
gelişen ihtiyaçlarını karşılamak üzere<br />
Ar-Ge faaliyetlerini aralıksız sürdürmekte,<br />
geliştirdiği ve pazara sunduğu çevre<br />
dostu ve enerji verimli camlarla cari açığımızın<br />
azaltılmasına katkıda bulunurken,<br />
insanların yaşam kalitesini ve konforunu<br />
artırmaktadır. İklim değişikliğinin yarattığı<br />
riskleri titizlikle takip edip, tüm operasyonlarda<br />
verimliliği artırarak daha az kaynak<br />
kullanımıyla daha fazla enerji tasarrufu<br />
sağlayan ürünler üretmeyi hedeflemektedir.<br />
Bu kapsamda, faaliyet gösterilen tüm<br />
pazarlar ve ürün grupları için yenilikçi,<br />
çevreci ve müşteri ihtiyaçlarını karşılayan<br />
ürünler geliştirilmektedir.<br />
Yeni ürün geliştirme faaliyetleri kapsamında,<br />
mega projeler arasında yer alan<br />
İstanbul’un Yeni Havalimanı projesinde<br />
kullanılmak üzere geliştirilen etkin enerji<br />
tasarrufu, emniyet, güvenlik ve gürültü<br />
kontrolü ihtiyaçlarına çözümler sunan<br />
yüksek performanslı “Temperlenebilir Solar<br />
Low-E Cam” ürünleri öne çıkmaktadır.<br />
İstanbul Yeni Havalimanı projesinin<br />
200.000 m²’yi aşan cephe ve çatı ışıklığında<br />
fonksiyona bağlı olarak üstün nitelikli<br />
iki farklı Şişecam Temperlenebilir<br />
Solar Low-E Cam ürünü tercih edilmiştir.<br />
Proje için geliştirilen yeni Temperlenebilir<br />
Solar Low-E Cam ile oluşturulan Isıcam<br />
kombinasyonuyla %51 ışık geçirgenliği<br />
sağlanarak projede ihtiyaç duyulan optimum<br />
ışık geçirgenliği ve düşük yansıtma<br />
özelliğiyle şeffaf tasarıma imkan sağlanmaktadır.<br />
Ayrıca İstanbul Yeni Havalimanı<br />
projesinde tercih edilen Isıcam kombinasyonu,<br />
yazın güneş enerjisinin sadece<br />
%29’unun içeri girmesini sağlayarak hem<br />
soğutma giderlerinden, hem de sıradan<br />
çift cama göre ısı kayıplarını yüzde 50<br />
azaltarak kışın ısıtma giderlerinden tasarruf<br />
sağlamaktadır. Aynı zamanda, temperlenebilme<br />
özelliğiyle emniyet ihtiyacını<br />
karşılarken, cam kırılması sonucunda<br />
ortaya çıkabilecek yaralanma risklerini<br />
azaltmakta, iç ve dış cam kombinasyonunda<br />
tercih edilen lamine cam ile de güvenlik<br />
ihtiyacının yanı sıra gürültü kontrolü<br />
sağlamaktadır.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 63
“Her türlü<br />
yalıtım talebine<br />
hızlı ve güvenilir<br />
bir şekilde yanıt<br />
verebiliyoruz”<br />
“İzocam olarak sadece Türkiye’de değil,<br />
Ortadoğu ve Balkanlarda da yalıtım<br />
sektörünün öncü firmaları arasında yer<br />
alıyoruz. Toplam 130.000 tona ulaşan<br />
mineral yün kapasitemizin yanı sıra<br />
artan üretim kapasitelerimizle esnek<br />
üretim ve zamanında teslim imkânları<br />
sunuyoruz...”<br />
Levent Gökçe / İzocam Genel Direktörü<br />
Yalıtımın farklı uygulama modellerine<br />
(ısı yalıtımı, gürültü kontrolü, akustik ve<br />
yangın güvenliği) ve alanlarına yönelik<br />
(konut, sanayi, tesisat, dayanıklı tüketim<br />
malları vb.) yalıtım ürünleri tasarlayan,<br />
üreten ve pazara sunan İzocam, 53 yıllık<br />
tecrübesi ile sektördeki faaliyetlerini sürdürmekte.<br />
Geniş ürün yelpazesi ile her<br />
ihtiyaca uygun yalıtım çözümleri sunabilen<br />
firma, ülkemizde ve dünyada yalıtım<br />
sektöründe 7 farklı ürünü aynı çatı altında<br />
üretebilen tek şirket olma özelliğini taşımakta.<br />
İzocam Genel Direktörü Levent Gökçe ile<br />
gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda<br />
kendilerine İzocam hakkında merak<br />
ettiklerimizi yönelttik. Bize vakit ayırarak<br />
sorularımız yanıtlayan sayın Gökçe’ye teşekkür<br />
ediyoruz.<br />
2018 yılı sizin için nasıl bir yıl<br />
oldu? Kısa bir değerlendirme<br />
alabilir miyiz?<br />
2018 yılının ilk 9 ayında geçen senenin<br />
ilk 9 ayına kıyasla net satışlarımız %28<br />
oranında büyüdü.<br />
İyi başladığımız bu seneyi iyi bir performansla<br />
sonlandırıyoruz. Toplam yalıtım<br />
pazarı içerisinde yüzde 20’ye yakın bir<br />
payımız var ve bu oranla pazar lideri<br />
olma konumumuzu güçlü bir şekilde sürdürüyoruz.<br />
Bugün Mineral Yün ve XPS’de<br />
bölgedeki en büyük kurulu kapasiteye sahibiz.<br />
Tesisat, ısı ve ses yalıtımında kullanılan<br />
A1 sınıfı yanmaz Camyünü Prefabrik<br />
Boru ürünümüzün üretim kapasitesini<br />
% 30 üzerinde artırarak 3. boru hattımızı<br />
bu sene devreye aldık. Ayrıca, az önce de<br />
belirttiğim gibi 2018 yılında yalıtımda yeni<br />
çözümler sunan kullanım kolaylığına sahip<br />
pek çok yeni ürün geliştirdik.<br />
İzocam olarak geride bıraktığımız 2018<br />
yılında Ar-Ge çalışmalarımız sonucunda<br />
yeni ürünler geliştirdik. Son dönemde<br />
sunduğumuz yeni ürünlerden biri olan<br />
“İzocam Ara Bölme Levhası” (ABL) hafif<br />
ara bölmelerde kullanılmak üzere geri dönüşümlü<br />
malzemeler kullanılarak geliştirildi.<br />
ABL, doğal içeriği ile toz yapmayan<br />
yapısı ve kolay kesimiyle rahat ve sağlıklı<br />
çalışma ortamları yaratıyor ve hızlı uygulama<br />
ile zamandan tasarruf sağlıyor.<br />
Kendi başına ayakta durabilen İzocam<br />
Ara Bölme Levhası, güvenli uygulama<br />
imkânının yanında sahip olduğu taşıma<br />
saplı ambalajı ve hafifliği sayesinde de<br />
kolay taşınabiliyor. Farklı kalınlıklarda<br />
üretilebilen ürün, ara bölme duvarlarda,<br />
64<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Dosya<br />
ısı ve A sınıfı ses yalıtımı sağlıyor. Ayrıca,<br />
düşük ısı iletim katsayısı ile İzocam<br />
Ara Bölme Levhası, farklı sıcaklık<br />
ve zamanlarda iklimlendirilen hacimler<br />
arasında da enerji verimli ara duvarların<br />
teşkil edilmesini sağlıyor, enerji<br />
tasarrufu ve konforu artırıyor.<br />
Daha fazla ısıl konfor, sürdürülebilirlik<br />
ve kalite için geliştirdiğimiz İzocam<br />
Yeni Cephe Levhası ise, bir yüzeyi<br />
siyah camtülü kaplı bir ürün ve giydirme<br />
cephe sistemlerde, cam, granit,<br />
mermer, alüminyum, ahşap vb. cephe<br />
kaplamalarının arkasında ısı, ses<br />
yalıtımı ve yangın güvenliği amacıyla<br />
kullanılan bir ürünümüz. 35 mW/mK<br />
iletkenliğe sahip olarak tasarladığımız<br />
bu ürünle enerji verimliği konusunda<br />
oldukça iddialıyız.<br />
Ürünümüz, hafifliği sayesinde rahatça<br />
taşınıyor ve esnek yapısıyla kolay<br />
uygulanabiliyor. Ayrıca sıkıştırılabilme<br />
özelliğiyle, nakliye ve depolamada da<br />
tasarruf sağlıyor. İzocam Yeni Cephe<br />
Levhası’nın öne çıkan diğer özellikleri<br />
ise camtülü kaplı olması ve su iticiliği…<br />
Bu sayede, yağmur suyunun ürüne<br />
zarar verme riski azalıyor, zamandan<br />
ve iş gücünden tasarruf sağlamaya<br />
yardımcı oluyoruz. Yüksek yapılara<br />
ısıl konfor getirmeyi hedefleyen Yeni<br />
Cephe Levhası aynı zamanda çevre<br />
dostu bir ürün.<br />
Endüstriyel binalarda kullanılmak üzere<br />
iki yeni ürün daha geliştirdik. Bunlar;<br />
yerinde uygulama yapılan metal<br />
binaların çatı ve cephelerinde iki metal<br />
levha arasında kullanılan İzocam<br />
Endüstriyel Bina Levhası (EBL) ve<br />
İzocam Endüstriyel Bina Levhası R+<br />
(EBL R+). Her iki ürün de ısı ve ses<br />
yalıtımı ile yangın güvenliği sağlarken<br />
hafifliği sayesinde kolayca taşınıyor<br />
ve esnek yapısıyla kolay uygulanabiliyor.<br />
Bu ürünlerin bir diğer özelliği ise<br />
bünyesine su almaması. Bu sayede,<br />
yağmur suyunun ürüne zarar verme<br />
riski ortadan kalkıyor, zamandan ve iş<br />
gücünden tasarruf sağlanıyor. Endüstriyel<br />
yapılara ısıl konfor getirmeyi hedefleyen<br />
bu ürünlerimiz aynı zamanda<br />
çevre dostu ürünler. Ürünlerimizin kalitesi<br />
CE ve sadece biyo ürünlere verilen<br />
ve insan sağlığına zararlı olmadığını<br />
belgeleyen EUCEB belgeleriyle<br />
de kanıtlanmış durumda.<br />
İzocam EBL R+ ise 35 mW/mK iletkenliğe<br />
sahip olacak şekilde tasarlandı.<br />
Yeni ürünlerimizden İzocam EBL<br />
ise 37 mW/mK ısı iletkenlik değerine<br />
sahip. Bu özellikleriyle etkin ısı yalıtımı<br />
yapan malzemelerimizle enerji verimliği<br />
konusunda da oldukça iddialıyız.<br />
Ürünlerimiz, yanmaz özellikleri sayesinde<br />
olası yangınlarda zaman kazandırıyor<br />
ve yangın güvenliği konusunda<br />
da etkili çözümler sunuyor.<br />
Son olarak Kasım ayında, kullanılmak<br />
üzere Tekiz ürün grubumuza yeni bir<br />
ürün ekledik. Özellikle perakende sektöründeki<br />
talepleri karşılamak üzere<br />
Poliüretan yalıtımlı 40 mm kalınlıktaki<br />
çatı panelini sektöre kazandırdık. 1,5 m<br />
ve altındaki açıklıklarda kullanıma uygun<br />
“İzofom” perakende sektöründeki<br />
hızlı erişimle ilgili ihtiyacı karşılamasının<br />
yanı sıra, uygulamada da kolaylık<br />
sağlayan, hafif ve oldukça ekonomik bir<br />
ürün olarak karşımıza çıkıyor.<br />
<strong>2019</strong> yılı beklentileriniz ve<br />
planlarınızı genel hatlarıyla<br />
paylaşmak ister misiniz?<br />
Dünyanın ve sektörün değişim hızına<br />
bakıldığında, liderliğini devam ettirme<br />
misyonu ile hareket eden bir şirket<br />
olarak inovasyonu oldukça önemsiyoruz<br />
ve her yıl yeni ürünler geliştirerek<br />
pazara sunuyoruz. Bu anlamda bizim<br />
takip ettiğimiz bir başarı göstergemiz<br />
de var; yeni ürünlerin ciromuz içindeki<br />
payı, yani “inovasyon katsayısı”. İnovasyon<br />
katsayısına göre yeni ürünlerin<br />
ciromuz içindeki payı şu an 15. Bu<br />
rakamı artırma hedefimizi koruyoruz.<br />
Önümüzdeki dönemde de yeni kapasite<br />
artırımları ve geliştirme yatırımlarımızla<br />
paydaşlarımız ve sektörümüz<br />
için katma değer yaratmaya devam<br />
edeceğiz. Yıllardır süre gelen modernizasyon<br />
ve kapasite yatırımlarımızla<br />
hem ürün çeşitliliğimiz hem de üretim<br />
yetkinliğimiz sürekli gelişim gösterdi.<br />
Çalışmalarımız bu şekilde hız kesmeden<br />
devam ediyor ve <strong>2019</strong>’da da devam<br />
edecek.<br />
Gelecek dönemde ise sadece mevcut<br />
ürün gamımızı kullanarak değil, yeni<br />
teknolojileri de hayatımıza alarak yol<br />
kat edeceğiz. Ar-Ge yeni dönemde İzocam’ın<br />
hayatında daha çok yer alacak.<br />
Yeni ve gelişmiş bir Ar-Ge laboratuvarı<br />
oluşturma planımızın olduğunu da eklemek<br />
isterim. Ar-Ge çalışmalarımızı,<br />
sektörün ve kullanıcıların beklentilerine<br />
en iyi şekilde yanıt verebilecek ölçüde<br />
yürütüyoruz. Diğer taraftan yalıtım sektörünün<br />
dünyadaki gelişimini yakından<br />
takip ediyoruz. Üretim teknolojileri anlamında<br />
yalıtım sektöründe, dünyada<br />
çalışmaları takip edilen Isover’in deneyiminden<br />
faydalanarak, yeni üretim<br />
yöntemlerini ülkemize taşıyoruz.<br />
Yurt dışında ise ihracata odaklanıyoruz.<br />
İzocam olarak sadece Türkiye’de<br />
değil, Ortadoğu ve Balkanlarda da<br />
yalıtım sektörünün öncü firmaları arasında<br />
yer alıyoruz. Toplam 130.000<br />
tona ulaşan mineral yün kapasitemizin<br />
yanı sıra artan üretim kapasitelerimizle<br />
esnek üretim ve zamanında teslim<br />
imkânları sunuyoruz. Böylece inşaat<br />
ve sanayide her türlü yalıtım talebine<br />
hızlı ve güvenilir bir şekilde yanıt verebiliyoruz.<br />
İzocam, “En Çok İzolasyon<br />
<strong>Malzeme</strong>si İhracatı Yapan<br />
Firma” oldu<br />
İzocam’a<br />
ihracat ödülü<br />
Türkiye’de yalıtım sektörünün öncüsü<br />
İzocam, İklimlendirme Sanayi İhracatçıları<br />
Birlikleri (ISIB) tarafından verilen 2017<br />
yılı İhracat Yıldızları Ödülleri’nde “En Çok<br />
İzolasyon <strong>Malzeme</strong>si İhracatı Yapan Firma”<br />
olarak bu yıl da ödül aldı.<br />
İzocam Genel Direktörü Levent Gökçe,<br />
İzocam olarak sadece Türkiye’de değil,<br />
Ortadoğu ve Balkanlarda da yalıtım sektörünün<br />
öncü firmaları arasında yer aldıklarını<br />
belirterek şunları söyledi : “2017<br />
yılında İhracat Yıldızları ödüllerinde En<br />
Çok İzolasyon <strong>Malzeme</strong>si İhracatı Yapan<br />
Firma olarak<br />
ödül almaktan<br />
büyük<br />
mutluluk<br />
duyuyoruz.<br />
İhracatımız<br />
2018’de de<br />
bir önceki<br />
yıla kıyasla<br />
Türk Lirası<br />
bazında<br />
%32,8 USD<br />
bazında ise<br />
%6 arttı. Son<br />
5 yılda ihracattan<br />
elde<br />
ettiğimiz satış<br />
geliri 160<br />
milyon doları buldu. Önümüzdeki 5 yıl<br />
toplamda 150 milyon doların üzerinde ihracat<br />
yapmayı hedefliyoruz.”<br />
İzocam, dış pazarlara yönelik toplam<br />
130.000 tona ulaşan mineral yün kapasitesinin<br />
yanı sıra, artan üretim kapasiteleriyle<br />
de esnek üretim ve zamanında<br />
teslim imkânları sunuyor. Böylece inşaat<br />
ve sanayide her türlü yalıtım talebine hızlı<br />
ve güvenilir bir şekilde yanıt verebiliyor.<br />
Bugüne kadar 100’ü aşkın ülkede çözümler<br />
sunan İzocam, 20 yerleşik bayisi<br />
ile ihracat faaliyetlerine devam ediyor.<br />
İhracat yapılan bölgelerin başında Türki<br />
Cumhuriyetler, Afrika, Balkanlar, Asya ve<br />
Ortadoğu geliyor. Ağırlıklı olarak bina ve<br />
sanayide kullanılan yalıtım ürünlerinin<br />
ihracatını gerçekleştiren İzocam bu ürünlerin<br />
dışında ayrıca İklimlendirme (ısıtma,<br />
soğutma ve iklimlendirme) sektörüne<br />
yönelik ürünlerin de ihracatını yapıyor.<br />
İhracatı 600.000 m³’ü aşan İzocam, Orta<br />
Doğu İklimlendirme sektörünün en önemli<br />
üreticisi konumunda.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 65
“Her yıl yüksek üretim, satış ve verimlilik sağlayarak<br />
sürdürebilir bir büyüme sağlıyoruz”<br />
“55 yıldır ulaştığımız başarılı sonuçları ve lider konumumuzu, yeni amiral gemimiz<br />
olan Dilovası fabrika yatırımının tamamlanmasıyla dünyaya örnek olacak bir seviyede<br />
sürdüreceğiz. Ytong’un ülkemizde enerji verimli yapılaşmaya ve binalarda güvenli ısı<br />
yalıtımının yaygınlaşmasına katkıları artarak sürecek...”<br />
Uluslararası bir marka ve ürün olan<br />
Ytong’u,1963’ten bu yana Türk inşaat<br />
sektörünün hizmetine sunmakta olan<br />
Türk Ytong, dünyanın sayılı üreticileri<br />
arasında yer almakta. Üstün ısı yalıtımı,<br />
kolay işlenebilirlik ve çevre dostu olma<br />
özellikleri taşıyan ürünleriyle güvenli ve<br />
modern yapılaşmaya yön veren firma,<br />
uluslararası bir bilinirliğe ve saygınlığa da<br />
sahip.<br />
Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel<br />
ile önümüzdeki yıla dair beklentileri ve<br />
planları üzerine bir röportaj çalışması<br />
gerçekleştirdik.<br />
Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />
hakkında kısaca bilgi verir<br />
misiniz?<br />
Türk Ytong olarak 55 yıldır inşaat sektörüne<br />
üstün kaliteli malzemeler ve hizmetler<br />
sunuyoruz. İstanbul, Kocaeli, Tekirdağ, Antalya<br />
ve Bilecik’te bulunan fabrikalarımız<br />
ve Gaziantep’deki iştirakimiz ile güvenli<br />
ve modern yapılaşmaya yön veriyoruz.<br />
Duvar blokları ve duvar panelleri, çatı-döşeme<br />
plağı ve sıva malzemelerini, Multipor<br />
markası altında ise ısı yalıtım ürünlerimizi<br />
tüketicilerle buluşturuyoruz. Hafiflik, deprem<br />
dayanımı, yangın güvenliği, üstün ısı<br />
yalıtımı, kolay işlenebilirlik ve çevre dostu<br />
olma özellikleri taşıyan ürünleriyle Ytong,<br />
sektörde birçok ilke imza atmış, Türk inşaat<br />
sektörünün modern bir anlayış ile yönlenmesine<br />
öncülük etmiş bir markadır. Ortağımız<br />
Alman Ytong öncülüğünde önemli<br />
Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz. Bu çalışmalarımızla,<br />
ürünlerimizin kullanıldığı yapıları,<br />
ısı yalıtımı, yangın ve deprem güvenliğinde<br />
çok üst düzey çözümlerle buluşturuyoruz.<br />
Ytong, güvenli, kaliteli, çevreci yapılaşma<br />
ve duvar denildiğinde akla ilk gelen yapı<br />
malzemesidir. Türkiye’de enerji tasarrufu,<br />
deprem ve yangın güvenliği gibi alanlar-<br />
66<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Dosya<br />
daki inovatif özellikleri sayesinde yapılarda<br />
konforlu, güvenli ve ekonomik bir yaşamın<br />
temel taşı haline gelmiştir. Bu, hepimiz için<br />
gurur verici ve sorumluluğu bir o kadar büyük<br />
bir başarıdır.<br />
2018 yılı sizin için nasıl bir yıl<br />
oldu? Kısa bir değerlendirme<br />
alabilir miyiz?<br />
Türk Ytong olarak her yıl yüksek üretim,<br />
satış ve verimlilik sağlayarak sürdürebilir<br />
bir büyüme sağlıyoruz. 2018 yılında üretim<br />
kapasitemiz ve satışlarımızla sektör liderliğini<br />
sürdürürken, 50 milyon euro yatırımla<br />
Dilovası tesislerimizi hayata geçirdik. 29<br />
Ekim tarihinde deneme üretimlerine başladığımız<br />
Dilovası Fabrikamız gazbeton sektörünün<br />
küresel gelişiminde bir kilometre<br />
taşı olacak. Bu tesiste bir Ar-Ge Merkezi<br />
ve Ytong Akademi Eğitim Merkezi de yer<br />
alacak. Fabrikamız tam kapasite üretime<br />
başladığında 100 kişiye doğrudan, 250 kişiye<br />
dolaylı, toplamda 350 kişiye iş imkânı<br />
sağlayacağız.<br />
Bununla birlikte enerji verimliliği, yangın<br />
güvenliği ve yönetmeliğe uygunluk gibi<br />
konularda tüm beklentilere yanıt verebilen<br />
Multipor Isı Yalıtım Levhası, yüzde 100<br />
yanmaz özelliğe sahip bir ürün olması ve<br />
pratik uygulama özelliği nedeniyle 2018<br />
yılında da büyük bir talep ve ilgi gördü.<br />
2016’da başladığımız Multipor üretimini,<br />
bu yıl tamamladığımız yeni kapasite artış<br />
yatırımıyla ikiye katladık.<br />
2018’de Türkiye’de meydana gelen kur<br />
dalgalanmalarının inşaat sektörünü ciddi<br />
şekilde etkilediği bir gerçek. Bu dalgalanma<br />
kontrol altına alınmış durumda. Sağduyu<br />
ve karşılıklı güven ile daha da iyi<br />
duruma geleceğimize eminim. Unutmamamız<br />
gereken önemli nokta ise Türkiye’nin<br />
bir deprem ülkesi olduğu gerçeğidir. Türkiye<br />
bu konuda risk altındadır. Maalesef<br />
mevcut konut kalitemizin iyi olmadığı ve<br />
iyileştirilmesi gerektiğini hepimiz biliyoruz.<br />
Bu nedenle uzun yıllar yapılaşmaya açık,<br />
üst ve alt yapı projelerinin devam etmesi<br />
gerekiyor.<br />
Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da<br />
yurtdışında yeni yatırımlarınız<br />
olacak mı?<br />
Gökhan Erel / Türk Ytong Sanayi A.Ş. Genel Müdürü<br />
Deneme üretimlerine başladığımız yeni<br />
fabrikamızda devam eden yatırımlarımız<br />
olacak. Özellikle endüstriyel yapılar,<br />
AVM, depo ve lojistik yatırımlarda kullanılan<br />
büyük ebatlı donatılı ürünlerimiz için<br />
bu fabrikada yepyeni bir teknolojiyle 100<br />
bin metreküp kapasiteli bir üretim için son<br />
hazırlıklar tamamlanıyor. Bunun yanında<br />
toz ürünlerle ilgili de bir üretim hattı kuruyoruz.<br />
<strong>2019</strong> yılı beklentileriniz ve<br />
planlarınızı genel hatlarıyla<br />
paylaşmak ister misiniz?<br />
55 yıldır ulaştığımız başarılı sonuçları ve<br />
lider konumumuzu, yeni amiral gemimiz<br />
olan Dilovası fabrika yatırımının tamamlanmasıyla<br />
dünyaya örnek olacak bir seviyede<br />
sürdüreceğiz. Ytong’un ülkemizde<br />
enerji verimli yapılaşmaya ve binalarda<br />
güvenli ısı yalıtımının yaygınlaşmasına<br />
katkıları artarak sürecek.<br />
<strong>2019</strong> yılı ülke ekonomisi ve özellikle inşaat<br />
sektörü açısından belirsizliklerle<br />
dolu bir görünüme sahip. Buna ve sektörümüzdeki<br />
artan daralma beklentisine<br />
rağmen Ytong olarak tedbirlerimizi aldık,<br />
bütçemizi artış öngörüsüyle hazırladık.<br />
Müşterilerimizin markamıza, ürün ve hizmetlerimize<br />
duyduğu güvene ve iş ortaklarımızla<br />
kurduğumuz prensipli ve güçlü<br />
çalışma sistemine güveniyoruz. Bu olumsuz<br />
ortamın getireceği zorlukları birkte<br />
göğüsleyerek, hep birlikte aşacağımıza<br />
inancımız tam. Türk toplumunun örnek<br />
dayanışma ve işbirliği ruhuna, çalışkanlığına<br />
inanıyor ve güveniyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 67
Sektörel<br />
Türkiye’de ilk kez Penthouse bir daire<br />
sanat eserine dönüşüyor<br />
Türk çağdaş sanatının tanınmış isimlerinden Sevincy inşaat halindeki penthouse daireyi<br />
‘42 Maslak Dream Penthouse’ adıyla fonksiyonel bir sanat eseri olarak tasarlamaya<br />
başladı...<br />
Sanat dünyasının en prestijli ‘artist in residence’<br />
programını 42 Maslak’a taşıyan<br />
ünlü sanatçı, dairenin en çarpıcı eserini<br />
Filli Boya’nın epoksi boyaları ile zeminde<br />
oluşturuyor. Filli Boya sponsorluğunda<br />
gerçekleşen sanat projesi ile Filli Boya’nın<br />
epoksi zemin boyası da dev bir<br />
esere dönüştü.<br />
Kaliteli ürünleri ve sınırsız renk seçenekleriyle<br />
yaşam alanlarında estetik standartları<br />
yükselten Filli Boya, renkleri ve<br />
renk etkisini kullanarak insan hayatına<br />
değer veren projeleri hayata geçirmeye<br />
devam ediyor. İstanbul’un zirvesinde, sınırların<br />
ötesinde bir hayat vaat eden, şehrin<br />
muhteşem manzarası ile dikkat çeken<br />
42 Maslak Dream Penthouse projesi yaratıcı<br />
ve inovatif fikirlerin açığa çıkması<br />
açısından oldukça verimli olan ‘Artist in<br />
residence’ sanat programını Türkiye’de<br />
ilk kez gerçekleştiriyorlar. Sevincy’nin<br />
üzerinde çalıştığı proje bittiğinde dev bir<br />
su yüzeyi üzerine konumlanan bir yaşam<br />
alanı hissi yaratacak.<br />
Sevincy eserini bu sözlerle<br />
tanımlıyor:<br />
‘İnsanların zeminle sıra dışı bir bağ kurduğu,<br />
üzerindeki herşeyi cam gibi yansıtan<br />
bu eserimde suyun berraklığını ve<br />
zerafetini yansıtmaya çalıştım. Temas etmek<br />
hatta üzerinde yatma isteyeği uyandıran<br />
bu resme ayakkabıyla basmaya<br />
kıyamıyorsunuz.’ Şubat <strong>2019</strong>’da bitmesi<br />
beklenen sanat projesinin sanat severler<br />
tarafından yoğun bir ilgiyle karşılanması<br />
bekleniyor.<br />
68<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Rock Serisi<br />
60x120 cm Teknik Porselen
GF Hakan Plastik<br />
2018 yılını büyüyerek noktaladı<br />
GF Hakan Plastik, Teknoloji ve Eğitim Merkezi’nde sektör yayınları temsilcileri ile bir araya<br />
geldi. GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler ve Pazarlama<br />
Müdürü Candan Mumcuoğlu ev sahipliğinde gerçekleşen buluşmada 2018 yılının genel bir<br />
değerlendirmesi yapıldı.<br />
25 Aralık 2018, Salı günü düzenlenen<br />
basın toplantısında sektör yayınlarının<br />
temsilcilerini ağırlayan GF Hakan Plastik<br />
Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan<br />
Besler, gösterdikleri ilgiden dolayı<br />
teşekkürlerini iletti. Pazarlama Müdürü<br />
Candan Mumcuoğlu ile birlikte konuklarını<br />
karşılayan Batuhan Besler konuşmasına<br />
2018 yılının genel bir değerlendirmesinde<br />
bulunarak başladı.<br />
2018 yılının özellikle yılın ikinci yarısında<br />
kurlardaki yükseliş ve dalgalanmanın<br />
tüm sektörleri etkilediğini; ancak inşaat<br />
malzemeleri sektörünün hem maliyetlerin<br />
yükselmesi hem de finansal sıkıntıların<br />
daha derinden yaşanması sebebi ile diğer<br />
sektörlere oranlara daha fazla etkilendiğini<br />
belirtti. Besler, “ Bu etkiyi 2018’in inşaat<br />
büyüme rakamlarında da açık şekilde<br />
görüyoruz. Uzun bir aradan sonra sektör<br />
negatif büyüme verdi. 2018 yılını eksi<br />
%1-%1,5 seviyesinde bitireceğini ön görüyoruz.<br />
<strong>2019</strong> yılında da inşaat pazarında<br />
negatif büyüme devam edecek gibi görünüyor.<br />
Bu zorlu dönemde ihracat, Türkiye<br />
ekonomisinin otomotiv ve tekstilden sonra<br />
üçüncü büyük sektörü olan inşaat için de<br />
nefes aldıran kanal oldu” dedi.<br />
Yüzde 14’ün üzerinde büyüme<br />
2017 buluşmasında, 2018 yılında yüzde<br />
10 büyüme hedeflediklerini hatırlatan<br />
Besler, böyle zor bir dönemde hedeflerinin<br />
üzerinde bir grafik sergileyerek yüzde<br />
14’ün üzerinde bir büyüme gerçekleştirdiklerini<br />
kaydetti.<br />
Besler konuşmasında, “GF Hakan Plastik<br />
olarak tüm bu gelişmeleri yakından izledik<br />
ve tabii ki etkilerini hissettik. Bununla beraber<br />
2018 yılını genel olarak iyi geçirdiğimizi<br />
söyleyebiliriz. 2018 için koyduğumuz<br />
bütçeyi ilk 11 ayda tamamladık. Bu kadar<br />
zor bir yılda bile bu şekilde bir performans<br />
göstermek kolay değil. Bunun birçok sebebi<br />
var. Biz üretimden, satışa, insan kaynağından,<br />
pazarlama ve finansa tüm faaliyetlerimizi<br />
üzerine kurduğumuz sağlam<br />
temelimiz ile 2018’i hem iç pazarda hem<br />
de ihracatta büyüyerek geçirdik. 2018<br />
büyüme rakamımız yüzde 14’ün üzerinde<br />
gerçekleşti.<br />
Kurulduğumuz günden bu yana kendimizi<br />
plastik boruda “kalite ve güven” ile bir<br />
araya koyuyoruz. Türkiye’de 50 yılı aşkın<br />
geçmişimizde, dünyada ise GF olarak 200<br />
yıllık geçmişimiz ile kullanıcılarımız için<br />
yaşam konforunu artıran yenilikçi ürünler<br />
sunmayı kendimize ilke edindik. Plastik<br />
boru sektöründe üstyapı ve altyapı alanlarında<br />
sunmuş olduğumuz ürün ve hizmetlerimizle,<br />
geniş bayi ağımızla her zaman<br />
müşterilerimizin ihtiyaçlarına en doğru,<br />
en hızlı ve en kolay şekilde ulaşabilmesi<br />
için çalışmalarımıza aralıksız devam ettik.<br />
Bu süreçte ülkemizin yaşamış olduğu en<br />
sıkıntılı dönemlerde bile, yatırımlarımızı,<br />
araştırmalarımızı, üretimimizi ve ürün tedariğimizi<br />
ara vermeden sürdürmeyi de bir<br />
görev bildik. Bu vesile ile karşılıklı güven<br />
70<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Sektörel<br />
Batuhan Besler / GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı<br />
ve bağlılık duygusu içinde her zaman bizimle<br />
birlikte olan, destekleyen iş ortaklarımıza<br />
ve kullanıcılarımıza da teşekkürlerimizi<br />
sunmak istiyorum” dedi.<br />
İhracat, en önemli konu başlığı.<br />
2018 yılında iç pazarda gerçekleştirilen<br />
kampanyalar, proje takipleri gibi çalışmalarla<br />
sektör genelinde yaşanan daralmaya<br />
rağmen büyüme kaydettiklerini ifade<br />
eden Batuhan Besler, ihracat pazarında<br />
da önemli çalışmalar yürüttüklerini söyledi:<br />
“2018 yılı boyunca 9 fuara katılım gerçekleştirdik.<br />
Fuar katılımlarının ihracat pazarlarımızda<br />
bize yeni fırsatlar açtığını düşünüyoruz.<br />
2018 yılında ihracatta bir önceki<br />
yıla göre büyüme kaydettik. Halen tam<br />
olarak istediğimiz seviyeye gelemesek de<br />
önemli gelişmeler sağladık. <strong>2019</strong>’da da bu<br />
çalışmalarımıza devam edeceğiz. İhracat<br />
<strong>2019</strong> içinde de en önemli konu başlığımız<br />
olacak. Hem GF satış şirketleri üzerinden<br />
yaptığımız ihracatı hem de doğrudan ihracatımızı<br />
büyütmeyi hedefliyoruz. Yurtiçi<br />
pazarda ise mevcut iş ortaklarımız ile işimizi<br />
geliştireceğiz. Hem bizim için hem<br />
de iş ortaklarımız için finansal istikrar en<br />
yakından takip edeceğimiz konu olacak.”<br />
Verimlilik ve müşteri memnuniyeti<br />
Müşterilerine verdikleri hizmet kalitesini artırabilmek<br />
adına stok yönetim sistemi yatırımı<br />
yaptıklarını belirten Besler, bu konuda<br />
şunları söyledi: “WMS depo yönetim sistemini<br />
hayata geçirerek stok yönetimi ve lojistik<br />
konusunda verimliliği artırmayı sağladık.<br />
Doğru verilerle yönetim sayesinde müşteri<br />
memnuniyetini de üst seviyelere taşımayı<br />
hedefliyoruz. Öncelikli olarak Çerkezköy<br />
tesislerinde hayata geçirilen, 75.000 m²<br />
alanı ve mevcut ERP sistemiyle entegre<br />
edilen sistem, çok katlı depolama, ürün<br />
toplama ve sevkiyat aşamalarında kullanılan<br />
barkod el terminalleri<br />
ile destekleniyor. El terminalleri<br />
ile hızlı bir şekilde uzak mesafeler<br />
taranarak barkod okuması yapılabiliyoruz.<br />
Yine terminallerin üzerinde bulunan kamera<br />
ile anlık olarak ürünlerin, palet ve raflardaki<br />
ya da araç yüklemelerindeki durum<br />
fotoğraflarının alınması mümkün oluyor.<br />
Ayrıca üretimden gelen ürünlerin yenilenen<br />
raf sistemlerine kaldırılmasına, sevkiyatta<br />
yükleme sürecine kadar birçok noktada kalite<br />
kontrol süreçleri de takip edilebiliyor”.<br />
Tüm çalışmaların merkezinde<br />
“insan” var.<br />
2018 yılı içerisinde şirket bünyesinde<br />
gerçekleştirilen çalışmalara da değinen<br />
Batuhan Besler, yapılan tüm çalışmaların<br />
merkezine “insan”ı koyduklarını ifade etti.<br />
Gerek iş yerinde, gerek iş ilişkilerinde gerekse<br />
kullanıcı noktasında her zaman insanın<br />
önemine dikkat ettiklerini söyledi:<br />
“Her ne kadar dijitalleşme hayatımızın bir<br />
parçası olsa da biz insan faktörünün çok<br />
önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle<br />
tüm çalışmalarımızı planlarken bunu<br />
göz önünde bulunduruyoruz. İç organizasyonlarımızda<br />
insan kaynağımızın eğitimi<br />
konusuna özen gösteriyoruz, bu nedenle<br />
yıl içerisinde farklı eğitimler düzenledik.<br />
Tüm dünyada uygulanan Etkili İnsanların<br />
7 Alışkanlığı programımızı 2017 yılı içerisinde<br />
başlatmıştık; 2018 yılında da sürdürdük.<br />
Bununla beraber “Değer Temelli Satış”<br />
ve “Tasarım Odaklı Düşünce” eğitimleri<br />
ile müşterilerimizin ihtiyaçlarını daha doğru<br />
anlama ve onlar için daha yenilikçi ürün<br />
ve hizmetler geliştirmeye odaklandık.<br />
Üzerinde önemle durduğumuz bir diğer<br />
konu İş Sağlığı ve Güvenliği. ISG Haftası<br />
boyunca bir dizi etkinlik düzenlendik<br />
ve bu konudaki farkındalığımızı artırmaya<br />
çalıştık. İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin<br />
yanı sıra çalışanlar arasında konunun<br />
önemine birebir dahil olarak kavramaları<br />
açısından çeşitli etkinlikler, toplantılar, acil<br />
durum tatbikatları ve yarışmalar yaptık.<br />
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da İSG’nin<br />
önemini vurgulayabilmek için çalışanlarımızın<br />
çocukları arasında ISG konulu video<br />
yarışması düzenlendik ve dereceye giren<br />
çocuklarımızı ödüllendirdik.<br />
<strong>2019</strong> için yeni planlar<br />
Batuhan Besler, konuşmasının sonunda<br />
<strong>2019</strong> yılına yönelik çalışmalarına değindi:<br />
“Ürün gamı ile ilgili çalışmalarımız da kesintisiz<br />
devam ediyor. Büyük ve hızlı kentleşme<br />
nedeni ile giderek üzerinde hassasiyetle<br />
durulmaya başlayan gürültü kirliliği,<br />
konutlardan okullara, otellerden ofislere<br />
her alanda kişileri fiziksel ve ruhsal yönde<br />
olumsuz etkileyen toplumsal bir sorun olarak<br />
karşımıza çıkıyor. <strong>Yapı</strong>larda, toplumun<br />
ve bireyin yaşam kalitesini artıracak ses<br />
yalıtımı sağlayan ürünlerin kullanımı bu<br />
nedenle daha da önem kazanıyor. GF Hakan<br />
Plastik’in tescilli ürünü ve Türkiye’nin<br />
ilk sessiz borusu SILENTA PREMIUM,<br />
mükemmel ses yalıtımı ile binalar için ideal<br />
koşulları oluşturuyor. Ancak biz bu konuyu<br />
bir adım daha ileriye götürme konusunda<br />
çalışmalarımızı sürdürüyoruz. <strong>2019</strong> yılı<br />
içinde daha detaylı olarak yeni ürünlerimizden<br />
bahsediyor olacağız.<br />
<strong>2019</strong> yılı kolay bir yıl olmayacak. Buna rağmen<br />
<strong>2019</strong> yılı için yaklaşık %15 oranında<br />
bir büyüme hedefliyoruz. İhracatta hedef<br />
ülkelerimiz Avrupa’da; İspanya, Almanya,<br />
İngiltere ve Polonya, Ortadoğu ve Kuzey<br />
Afrika olacak. Çalışmalarımızı buna göre<br />
planlıyoruz. Bu nedenle yurtdışı fuar katılımlarımız<br />
devam edecek. Yurt içinde bu yıl<br />
ilk kez SODEX Fuarı’nda yerimizi alacağız.<br />
2018 yılında hem GF Hakan Plastik Eğitim<br />
ve Teknoloji Merkezi’nde hem de yurtiçi ve<br />
ihracat bölgelerinde yaptığımız eğitimlerle<br />
1.200 kişiye ulaştık. Her geçen yıl üzerine<br />
koyarak ilerlediğimiz eğitim ve teknik destek<br />
çalışmalarımız da <strong>2019</strong> yılında devam<br />
edecek. Önümüzdeki yıl çok daha önemli<br />
ve yapısal çalışmalar yapmak istiyoruz.”<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 71
Bölgenin en önemli güneş enerjisi<br />
santrali Kayseri’de açıldı<br />
Teknoloji devi Panasonic - Seferoğlu Elektrik imzası taşıyan ve Panasonic ürünleri<br />
kullanılan dünyadaki en büyük çatı projesi olarak ifade edilen, Kayseri Mobilyacılar<br />
Yenilenebilir Enerji Kooperatifi Güneş Enerjisi Santrali’nin ilk faz açılışı gerçekleştirildi.<br />
Sektörel<br />
En verimli güneş paneli olarak bilinen HIT<br />
güneş enerjisi teknolojisinin mucidi, teknoloji<br />
devi Panasonic, ülkemizde önemli<br />
bir projeye imza attı. Kayseri Mobilyacılar<br />
Yenilenebilir Enerji Kooperatifi Güneş<br />
Enerjisi Santrali’nin ilk fazı açıldı. Yatırımı<br />
planlayan, gerçekleştiren, işletme ve bakımını<br />
üstlenen Seferoğlu Elektrik tarafından<br />
verilen bilgilere göre; kooperatifin<br />
açılışı yapılan ilk fazı yılda 7,5 GWh elektrik<br />
üretimi ile tesislerin gündüz tüketiminin<br />
yüzde 30’unu karşılayacak. Proje için 18<br />
bin adet 325 W panel yerleştirilerek 36 bin<br />
m2 çatı alanında 5,8 MWp kurulu güce<br />
ulaşıldı. Yine Seferoğlu Elektrik’in verilerine<br />
göre projenin toplam yatırım tutarı ise<br />
7.2 milyon dolar olurken, açılışı yapılan<br />
proje ile Yenilenebilir Enerji Kooperatifi<br />
hem enerji tasarrufu sağlayacak hem de<br />
22 bin 294 adet ağaç kurtarmış olacak.<br />
Panasonic HIT ürününün kullanıldığı dünyadaki<br />
en büyük çatı projesi olma özelliğini<br />
taşıyan bu güneş enerjisi uygulaması,<br />
aynı zamanda Türkiye çapındaki en büyük<br />
çatı projelerinden biri olup, Türkiye’nin ilk<br />
Yenilenebilir Enerji Kooperatifi projesi ve<br />
yine ülkemizin 743 KOBİ üyeli ilk çok ortaklı<br />
GES projesi olarak da dikkat çekiyor.<br />
Çatılarda Seferoğlu Elektrik tarafından<br />
planlanan GES projesi tamamlandığında<br />
tesis gücü 35 MWp’e ulaşacak.<br />
“Proje, dünyaya da örnek<br />
olacak…”<br />
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Seferoğlu<br />
Elektrik Genel Müdür Yardımcısı Murat<br />
Seferoğlu “Panasonic ortaklığında gerçekleştirdiğimiz<br />
bu projenin, sadece ülkemize<br />
değil dünyaya da örnek olacağını düşünüyorum.<br />
Türkiye’nin güneş enerjisi gibi yenilenebilir<br />
enerji kaynaklarına yönelmesi<br />
çok önemli. Gerçekleştirilen proje birçok<br />
alanda ilk oldu. İnanıyorum ki bunu başka<br />
GES projeleri de izleyecektir.” şeklinde<br />
konuştu.<br />
“Türkiye önemli ve potansiyeli<br />
yüksek bir ülke…”<br />
Panasonic Eco Solutions Türkiye Genel<br />
Müdürü Tatsuya Kumazawa ise “Panasonic<br />
olarak şu ana kadar güneş enerjisi çalışmaları<br />
kapsamında; Türkiye’nin en büyük<br />
güneş takip sistemli tesislerinden olan<br />
4,6 MW’lık ve Enerji Bakanlığı’ndan enerji<br />
verimliliği ödülü almış 500 kWp’lık çatı<br />
santrallerinin yapımını başarıyla tamamladık.<br />
Kayseri’de bulunan, Türkiye’nin ilk<br />
yenilenebilir enerji kooperatifine ait 5,8<br />
MWp’lık çatı projesi de Panasonic’in gücünü<br />
ve teknolojisini ortaya koyduğumuz<br />
bir başka değerli proje oldu. Çatı ve arsa<br />
üzerine kurulu farklı şehirlerde farklı tip<br />
projelerde de Panasonic ürünleri tercih<br />
edilmeye devam ediyor. Güneş enerjisi<br />
alanında 43 yıllık Ar-GE tecrübemizle, 25<br />
yıllık ürün performans garantisi veriyoruz.<br />
Türkiye bizim için önemli ve potansiyeli<br />
yüksek bir ülke. Avrupa’nın en güneyinde<br />
bulunmakla beraber Türkiye, güneş<br />
potansiyeli açısından günde ortalama 7,2<br />
saat, yılda ise 2 bin 650 saat güneşlenme<br />
saatine sahip durumda. Bu sıcak ve güzel<br />
ülkeye daha birçok güneş enerjisi projeleri<br />
kazandırmayı diliyorum.” dedi.<br />
72<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Sektörel<br />
Kordsa, Dördüncü Sürdürülebilirlik<br />
Raporunu Yayımladı<br />
“Yaşamı Güçlendirme” misyonuyla faaliyet gösteren Kordsa, 2017 yılında sergilediği<br />
sosyal, ekonomik ve çevresel performansını inceleyen dördüncü Sürdürülebilirlik<br />
Raporu’nu yayımladı. Kordsa, bu rapor aracılığıyla paydaşları için ekonomiye, çevreye<br />
ve topluma etkilerini yönetme konusunda attığı ölçme, izleme ve iyileştirme adımlarını<br />
değerlendirme imkanı da sunuyor.<br />
Lastik ve inşaat güçlendirme ile kompozit<br />
teknolojileri pazarlarının global<br />
oyuncusu olarak Amerika’dan Asya<br />
Pasifik’e kadar geniş bir coğrafyada<br />
hizmet veren Kordsa, “Yaşamı Güçlendirme”<br />
misyonu ile müşterileri, çalışanları,<br />
paydaşları ve içinde yer aldığı<br />
toplumlara katma değeri yüksek yenilikçi<br />
güçlendirme çözümleri sunarak<br />
sürdürülebilir değer yaratmayı hedefliyor.<br />
Kordsa’nın dördüncü Sürdürülebilirlik<br />
Raporu da şirketin faaliyet gösterdiği<br />
4 kıtadaki tesislerindeki Ar-Ge<br />
çalışmalarını, yenilikçi ürün, teknoloji<br />
ve proseslerini ayrıntılı olarak ele alırken,<br />
tedarikçi ve müşteri ilişkilerini<br />
detaylı olarak inceliyor ve enerji emisyonu,<br />
atık ve su yönetimi ile biyolojik<br />
çeşitlilik konularında gerçekleştirdiği<br />
çalışmalar hakkında ayrıntılı bilgi sunuyor.<br />
Raporda Kordsa, sürdürülebilir büyüme<br />
için 2017 yılı içerisinde yaptığı<br />
yatırımlara da yer verdi. 2016 yılında<br />
devreye alınan Türkiye’nin ilk sanayi-üniversite<br />
iş birliği modeli olan Kompozit<br />
Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi<br />
yatırımı ardından Kordsa, 2018<br />
yılında sürdürülebilir bir gelecek için<br />
büyük önem taşıyan kompozit teknolojisi<br />
yatırımlarına, Amerika’da yapılan<br />
iki büyük satın alma ile devam etti. Ticari<br />
havacılık sektörüne ileri kompozit<br />
malzemeler sağlayan Fabric Development<br />
Inc. (FDI), Textile Products Inc.<br />
(TPI) ve Advanced Honeycomb Technologies<br />
şirketlerini 100 Milyon ABD<br />
doları yatırım ile satın alırken lastik ve<br />
inşaat güçlendirme alanlarında da yatırımlarına<br />
devam etti.<br />
Ar-Ge’yi ve inovasyonu iş süreçlerinin<br />
temeline koyan Kordsa, 2017 yılında<br />
Ar-Ge çalışmaları kapsamında toplam<br />
patent portföyünü yaklaşık %60<br />
oranında artırarak kapayan ve devam<br />
eden projelere 2017 yılında 75 milyon<br />
TL bütçe ayıran Kordsa, yenilikçi<br />
ürünlerden 45 milyon ABD doları satış<br />
geliri elde etti. 2017 yılında, emisyon<br />
yönetimi, atık geri dönüşümü, atık<br />
bertarafı, danışmanlık ve eğitim alanlarında<br />
olmak üzere yaklaşık 200 bin<br />
ABD Doları tutarında çevresel yatırım<br />
yapan Kordsa, malzemelerin yeniden<br />
kullanımı sonucunda 1,21 Milyon ABD<br />
doları tasarruf sağladı.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 73
Schneider Electric<br />
APC NetShelter kabinleri ve mikro veri merkezleri<br />
Cisco tarafından sertifikalandırıldı<br />
Sektörel<br />
NetShelter SX ürün grubu, Darbeye Dayanıklı<br />
Paketlemesi ile önceden yapılandırılmış<br />
13 SKU ve APC fiziksel altyapısının<br />
tamamı ile önceden entegre edilmiş Micro<br />
Data Center Xpress SX 24U ve 42U gibi<br />
konfigürasyon ve siparişe göre mühendislik<br />
fabrika süreçleri ile binlerce kişiselleştirme<br />
seçeneği içeriyor. Bu kapsamda tüm<br />
bu ürünlerin, Cisco UCS sunucuları ile birlikte<br />
önceden entegre edilmiş bir paket olarak<br />
dünya çapında gönderimi onaylandı.<br />
Sertifikasyonun tüm ürün grubunu kapsamasına<br />
dair açıklama yapan Schneider<br />
Electric IT Bölümü’nden Dave Johnson<br />
“Bu sertifika müşterilerimiz için çok önemli<br />
çünkü milyonlarca dolarlık ekipman bulunan<br />
ürün sevkiyatının sertifikalandırıldığını<br />
garanti ediyor. Schneider Electric olarak<br />
müşterilerimize birlikte, edge’in yapı taşları<br />
olan en yüksek kalitede birleşik çözümler<br />
sağladığımızdan emin olmak için Cisco’yla<br />
olan iş birliğimize önem veriyoruz” dedi.<br />
Cisco UCS, birleşik altyapı alanında lider<br />
olarak biliniyor ve Cisco’nun Hyperconverged<br />
çözümü HyperFlex ile birlikte NetApp<br />
FlexPod, Dell | EMC VBLOCK, IBM VersaStack,<br />
Pure Storage FlashStack ve Microsoft<br />
Azure Stack için temel oluşturuyor.<br />
Sertifika ile bu birleşik altyapıların tamamı<br />
Darbeye Dayanıklı Ambalajlı APC NetShelter<br />
SX kabinlerinde nakliye edilebiliyor.<br />
IT Kanal Partnerleri ve Sistem<br />
Entegratörleri için Yüksek Fayda<br />
APC’nin sunduğu birleşik Mikro Veri Merkezi<br />
çözümü, IT kanalı iş ortakları için, entegrasyon<br />
süreci sırasında kutudan çıkarmaya,<br />
kurmaya ve yapılandırmaya gerek<br />
olmadığından değerli entegrasyon taban<br />
alanı ve zaman açısından tasarruf sağlıyor.<br />
Bu kapsamda Tech Data Yakınsama ve<br />
Veri Merkezi Çözümleri Müdürü Maghen<br />
Hannigan, “Tech Data, APC NetShelter SX<br />
ürünleri için bu sertifikanın genişletilmiş<br />
olmasından ötürü oldukça heyecanlı çünkü<br />
test etme ve paketlemenin en yüksek<br />
kalite standartlarını karşıladığını kendi deneyimlerimizden<br />
biliyoruz. Bu, bize, kanal<br />
ortaklarımızın dağıtım süresi ve maliyetten<br />
tasarruf etmelerini sağlayarak birleşik<br />
veri merkezi çözümleri için sağladığımız<br />
değeri artırırken, gerçek bir uçtan uca çözüm<br />
oluşturma yeteneği veriyor” şeklinde<br />
konuştu.<br />
APC Ürünleri, Uluslararası Güvenli Taşımacılık<br />
Derneği 3E Testlerini Geçti<br />
APC’nin sunduğu Darbeye Dayanıklı Ambalajlı<br />
NetShelter SX, standart Uluslararası<br />
Güvenli Taşımacılık Derneği 3E testlerinin<br />
yanı sıra sıkı test prosedürlerine tâbi<br />
tutuldu. Cisco sertifikasını kazanabilmek<br />
için Schneider Electric, ekipmana yerleştirilen<br />
kuvvetleri ve NetShelter’in onları<br />
nemlendirme kabiliyetini ölçerek güvenilir<br />
nakliye sağlamak için test ve analizlere<br />
önemli yatırımlar yaptı.<br />
Cisco UCS Ürün Yönetimi Kıdemli Direktörü<br />
Dan Hanson, “APC by Schneider, Micro<br />
Data Center çözüm alanında mükemmel<br />
iş ortağıdır. İş birliğimiz aracılığıyla, üstün<br />
esneklik, dayanıklılık ve her zamankinden<br />
daha hızlı dağıtım sağlayan dünya standartlarında<br />
edge ve IoT çözümleri sunma<br />
taahhüdümüzü güçlendiriyoruz” dedi.<br />
Farklılaşan Müşteri İhtiyaçları için<br />
Çok Çeşitli Seçenekler<br />
1 milyonun üzerinde satılan dünyanın en<br />
çok yönlü sunucu kabini olan NetShelter<br />
SX ürün ailesi, farklı müşteri ihtiyaçları için<br />
çok çeşitli yüksekliklere, genişliklere ve<br />
derinliklere sahip. Örneğin; tesis dışı dağıtım<br />
uygulamaları için IT yöneticileri taban<br />
alanını daha uzun kabinler ile en üst düzeye<br />
çıkarmak için edge lokasyonlarında<br />
bir dolaba veya bir masanın altına sığabilecek<br />
bir kabine ihtiyaç duyarken, tesiste<br />
ise daha kolay erişim ve bakım için daha<br />
geniş dolaplar tercih edebiliyor. Bu sertifika,<br />
NetShelter SX kabinlerinin Darbeye<br />
Dayanıklı Paketleme ile özelleştirilmesini<br />
de kapsıyor. Böylece müşteriler ve iş ortakları,<br />
gerekli APC aksesuarlarını entegre<br />
etmek veya kabinleri imza renklerde<br />
özelleştirmek gibi katalog dışı işlemler de<br />
yapabiliyor ve sertifikalandırılmış ürün yelpazesinden<br />
güvenle faydalanıyor.<br />
APC şimdi, UCS garantisini geçersiz kılmadan,<br />
APC kabin altyapısında bir Cisco<br />
UCS’yi önceden entegre etmek ve nakliye<br />
etmek, ortaklar için uçtan uca bir çözüm ve<br />
son kullanıcılar için tak ve çalıştır deneyimi<br />
sunmak için daha fazla seçenek sunuyor.<br />
Aynı zamanda Yeniden Kullanılabilir Darbeye<br />
Dayanıklı Paketleme, güvenilir yükleme,<br />
taşıma, boşaltma ve dağıtım için 910<br />
kilograma kadar IT ekipmanıyla donatılmış<br />
kabinleri koruyan endüstri nakliyat standardı<br />
ISTA 3E’yi karşılıyor.<br />
Cisco ve Schneider Electric, bu çoklu çevreyi<br />
yönetebilme yeteneği için, EcoStruxure<br />
IT platformunu Cisco UCS yönetici<br />
entegrasyonu ile birlikte sağlıyor. Böylece<br />
veri yönetimini sadeleşiyor ve güç altyapısının<br />
görünürlüğü iki platform üzerinden<br />
tek bir cam panel ile sağlanıyor.<br />
Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı Bora Tuncer’e,<br />
'Sanayide Teknolojinin Liderleri' ödülü<br />
Gerçekleştirdiği konuşmada, Endüstri 4.0’a yapılan yatırımların<br />
verimlilik, kârlılık ve sürdürülebilirlik merkezli bir rekabet<br />
avantajı sunduğuna dikkat çeken Tuncer; “180 yılı aşkın<br />
köklü bir kurumsal deneyime sahibiz ve bu değeri Endüstri<br />
4.0 dönüşümüne aktarıyoruz. Bugün bir yandan fabrikalarımızda<br />
Endüstri 4.0 yatırımları yaparken bir yandan da sanayi<br />
şirketlerinin dönüşümlerine teknolojimiz ve çözümlerimizle<br />
destek sunuyoruz. Schneider Electric’in globalde 2017 yılı<br />
itibariyle 36 adet akıllı üretim tesisi bulunuyor, 2020’de hedefimiz<br />
ise 100 akıllı üretim tesisine ulaşmak. Bu doğrultuda<br />
Manisa fabrikamızda da önemli çalışmalara imza atıyoruz.<br />
Öte yandan ciromuzun yaklaşık %45’ini oluşturan IoT tabanlı<br />
ürün ve teknolojilerle sanayici ve makine imalatçılarına daha<br />
verimli, daha güvenilir ve daha sürdürülebilir çözümler üreterek,<br />
rekabetçiliklerine katkı sağlıyoruz. Bu sayede de bugün<br />
ülkemizde pek çok iş ortağımızla birlikte Nesnelerin İnterneti<br />
tabanlı dijital dönüşüm ve Endüstri 4.0 hareketinde öncü rol<br />
alıyoruz. Türkiye’de bu dönüşümün yükselebileceği bir altyapı<br />
ve sistemler bütünü sunuyoruz. Yakın iş birliğimiz ile<br />
birlikte daha iyi, daha verimli ve daha güvenli üretimin yeni<br />
yollarını keşfetmeye odaklanıyoruz” dedi.<br />
74<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Sektörel<br />
Akçansa’nın<br />
Biyoçeşitlilik<br />
Proje<br />
Yarışması’nın<br />
kazananları<br />
açıklandı<br />
Türkiye’nin lider yapı<br />
malzemeleri şirketi<br />
Akçansa tarafından maden<br />
sahalarının biyolojik<br />
değerlerini artırmayı<br />
amaçlayan ‘Biyoçeşitlilik<br />
Proje Yarışması’<br />
üçüncü kez Türkiye’de<br />
gerçekleştirildi.<br />
Akçansa’nın, öğrenciler ve akademisyenler<br />
tarafından maden sahalarının biyolojik değerini<br />
artırmayı amaçlayan projeler üretilmesi<br />
ve bu yöndeki farkındalığın artırılması<br />
amacıyla düzenlediği Biyoçeşitlilik Proje Yarışması<br />
üçüncü kez Türkiye’de gerçekleşti.<br />
Finale kalan projeler gerçekleşen ödül töreninde<br />
açıklandı. Yarışmaya tüm Türkiye’den<br />
katılan projeler arasından 5 proje iki farklı<br />
kategoride ödüllendirildi. Finalistler arasında<br />
yer alan Özel Çakabey Koleji öğrencileri<br />
ve danışmanları, projeleri ile Almanya’da<br />
gerçekleşen HeidelbergCement Quarry Life<br />
Awards’de Türkiye’yi temsil etti ve yarışmada<br />
birincilik ödülünün sahibi oldu.<br />
Proje ile taş duvarların veya kuru yüzeylerin<br />
yeşil yaşam alanlarına dönüşmesini sağlayan<br />
dikey bahçeleme tekniği uygulanarak,<br />
kayalık ve verimsiz alanlarda bitki çeşitliliğinin<br />
yeniden kazanılması hedefleniyor.<br />
Yenilikçi ve yaratıcı fikirlerle katılım gösterdiği<br />
Biyoçeşitlilik Proje Yarışması’nın<br />
Bilimsel Araştırma Kategorisi birincileri<br />
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile<br />
İzmir Çakabey Koleji’nin oldu. Öğrenciler,<br />
ödüllerini Akçansa Genel Müdürü Umut<br />
Zenar ve yarışmanın jüri üyesi Ediz Hun’un<br />
elinden aldı. İkinciliği ise Sosyal Fayda kategorisinde<br />
Çanakkale Doğa Koleji ile Çanakkale<br />
Onsekiz Mart Üniversitesi aldı.<br />
Yarışmanın mansiyon ödülü ise Çanakkale<br />
Onsekiz Mart Üniversitesi’nin oldu.<br />
Zenar: “Biyoçeşitlilik yönetimini sürdürülebilirlik<br />
stratejisi kapsamında öncelikli 6 konudan<br />
biri olarak belirledik”<br />
Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar, Akçansa<br />
olarak sürdürülebilirliği, sosyal,<br />
çevresel ve ekonomik boyutlarıyla ele<br />
aldıklarını belirterek “Biyolojik çeşitliliğin<br />
korunması ve ekosistem yönetimi, sektörümüzün<br />
geleceği adına kilit role sahip.<br />
Akçansa olarak bu bilinç ve stratejiyle çalışarak,<br />
biyoçeşitlilik yönetimini sürdürülebilirlik<br />
stratejisi kapsamında öncelikli 6<br />
konudan biri olarak belirledik ve 2020 sürdürülebilirlik<br />
hedeflerimiz arasına aldık.”<br />
dedi.<br />
Zenar, gençlerin fikirlerine ve bakış<br />
açılarına her zaman önem veren bir<br />
şirket olduklarının altını çizerek;<br />
“Akçansa’nın önemli özelliği de gençlerin<br />
fikirlerini, bakış açılarını önemseyen, onlara<br />
kulak veren ve yaratıcılıklarını destekleyen<br />
bir şirket olması... Maden sahaların<br />
biyolojik değerlerini artırmak için düzenlediğimiz<br />
bu yarışma da bunun güzel bir kanıtı”<br />
sözlerine yer verdi.<br />
Yılmaz: “Genç öğrencilerin,<br />
akademisyenlerin yenilikçi<br />
fikirlerini desteklemekten gurur<br />
duyuyoruz”<br />
Akçansa İnsan Kaynakları Genel Müdür<br />
Yardımcısı Berrin Yılmaz, “Akçansa olarak<br />
geleceğimizi emanet ettiğimiz gençlerimizi<br />
önemsiyor, fikirlerinden ilham alıyor ve onları<br />
geleceğin liderleri, geleceğin yetenekleri<br />
ve geleceğin Akçansalıları olarak görüyoruz.<br />
Ülkenin kalkınmasında önemli rol<br />
üstlenecek gençlerin dünyasını anlamak,<br />
bakış açılarını görmek için farklı projeler<br />
gerçekleştiriyoruz. Bunlardan biri de Biyoçeşitlilik<br />
Proje Yarışması… Genç öğrencilerin,<br />
akademisyenlerin yenilikçi fikirlerini<br />
desteklemekten gurur duyuyoruz.” dedi.<br />
Türkiye’de, sorumlu kaynak kullanımında uluslararası normlara<br />
uygunluk gösteren ilk firma Akçansa oldu!<br />
Akçansa’nın 1967 yılından bu yana<br />
Türkiye ve bölge ekonomisi için önemli<br />
katma değer oluşturan Büyükçekmece<br />
Fabrikası, Uluslararası Beton Sürdürülebilirlik<br />
Konseyinin (The Concrete<br />
Sustainability Council) belirlediği kurallar<br />
doğrultusunda, Türkiye Hazır Beton<br />
Birliği Kalite Güvence Sistemi İktisadi<br />
İşletmesi (KGS) tarafından bağımsız<br />
denetimden geçerek büyük bir başarıya<br />
imza attı. Fabrika, çimento, beton<br />
ve agrega üreticilerine verilen ve tüm<br />
dünyada kabul gören CSC “Kaynakların<br />
Sorumlu Kullanımı Sürdürülebilirlik<br />
Belgesi”ni Türkiye’de alan ilk çimento<br />
üretim tesisi oldu. Ayrıca Akçansa’nın<br />
Betonsa markasıyla faaliyet gösterdiği<br />
Gebze Hazır Beton Tesisi de beton sektöründe<br />
“Kaynakların Sorumlu Kullanımı<br />
Belgesi”ne sahip oldu. Yönetimsel, çevresel,<br />
sosyal ve ekonomik olmak üzere<br />
dört bölümün denetlemeden geçmesi<br />
sonrası alınan belge ile Betonsa Gebze<br />
Hazır Beton Tesisi, ulusal ve uluslararası<br />
birçok firma, dernek ve enstitünün<br />
kurucu üye olarak destek verdiği Beton<br />
Sürdürülebilirlik Konseyi tarafından belgelendirilen<br />
Türkiye’deki ilk tesis oldu.<br />
Belge, BREEAM, DGNB gibi yeşil bina<br />
sertifikasyon sistemlerinden ilave puan<br />
alınmasını sağlayarak, yeşil bina sertifikasyonu<br />
sürecindeki projelerde avantaj<br />
sağlıyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 75
“Şirketimizi bir birey gibi düşünüp,<br />
sürekli gelişmesi adına çalışmalar<br />
yapıyoruz”<br />
“Şirket ortakları olarak iki peyzaj mimarı ve bir inşaat mühendisiyiz; kurulduğumuz günden<br />
itibaren sektörümüzü yukarı taşımak adına çok fazla şeyler yapmaya, hatta buna en az<br />
iş saati kadar mesai harcamaya çalışıyoruz. Sektörümüzün bilinirliği adına sürekli yeni<br />
gelişmeler yapmaya, piyasaları takip etmeye çalışıyoruz.”<br />
Hizmet verdiği alanlar, konut ölçeğinden<br />
başlayarak kentsel mekanlar, spor alanları,<br />
kent parkları, toplu konutlar, oteller,<br />
tatil köyleri, yat limanları, marinalar, sanayi<br />
bölgeleri, vs.. gibi çok geniş bir alanı<br />
kapsayan Karaoğlu Peyzaj, özellikle peyzaj<br />
mimarlığı, yapısal ve bitkisel peyzaj<br />
uygulamaları konusunda güçlü altyapı ve<br />
teknik donanıma sahip bir firma.<br />
Karaoğlu Peyzaj Yönetim Kurulu Üyesi<br />
Nesrin Karaoğlu Otuzoğlu ile keyifli bir<br />
röportaj gerçekleştirdik.<br />
Karaoğlu Peyzaj denince doğa<br />
onarımı kavramı akıllara geliyor.<br />
Doğa onarımı nedir?<br />
Peyzaj (Doğa) onarımı, bozunum veya<br />
müdahale sonucu yapı ve fonksiyon özellikleri<br />
değişen doğal alanlarda uygulanan,<br />
eski haline getirme (restorasyon, biyorestorasyon),<br />
doğaya yeniden kazandırma<br />
(rehabilitasyon), ya da yeni peyzaj oluşturma<br />
(reklamasyon) çalışmalarını içeren<br />
çalışmalardır.<br />
Karaoğlu Peyzaj olarak Peyzaj onarımı<br />
çalışma alanlarımız; Karayolu, demiryolu<br />
ve otoyol şevleri, boru hatları, maden<br />
sahaları, barajlar, santraller vb. enerji<br />
kaynakları işletmeleri, spor sahalarının<br />
oluşturulması, erozyon kontrolü gerektiren<br />
durağan olmayan şevler, doğal çayır<br />
mera vb. Bu alanlarda mevcut doğal dokuya<br />
müdahale edildiği için doğada tahribatlar<br />
oluşmaktadır. Tahribatı onarmak ve<br />
oluşan erozyon riskini en aza indirgemek<br />
için imalat sonrası tahrip edilen yüzeylerin<br />
koruma altına alınması gerekmektedir.<br />
Karaoğlu Peyzaj olarak sektörümüzdeki<br />
uzmanlığımız ile erozyon kontrol sistemleri<br />
ve doğa onarımında da profesyonel<br />
olarak şev stabilizasyonlarında Hydroseeding,<br />
Hydromulch ve Euromat uygulaması,<br />
erozyon katsayısı yüksek extrem<br />
koşullarda ise Jute – mate, Geoweb, Çelik<br />
ağ sistemi, Green Armor sistemi uygulaması<br />
konusunda hizmetler sunuyoruz.<br />
Sektöründeki en geniş kapasiteli ve<br />
modern ekipmanlarımız, deneyimli teknik<br />
personel, operatör ve uzman mühendislerimiz<br />
ile sizlere bu alanda güvenilir bir<br />
çözüm ortağı oluyoruz.<br />
Ayrıca Karaoğlu Peyzaj olarak erozyon<br />
ve doğa onarımı için gerekli olan tüm<br />
malzeme teminlerini sağlıyor ve uygulama<br />
konusunda teknik destek hizmeti de<br />
sunuyoruz.<br />
Tahrip olan alanlarda şev stabilizasyonunda<br />
eğim derecesine, zemin yapısına<br />
ve iklim durumuna göre farklı yöntemler<br />
kullanmaktayız. Dünya çapında yoğun<br />
olarak kullanılan Hydroseeding (Sulu<br />
Tohumlama) uygulamalarının yanı sıra<br />
erozyon katsayısı yüksek extrem koşullara<br />
sahip alanlarda da teknolojik açıdan<br />
geliştirilmiş yöntemlerle de hizmet vermekteyiz.<br />
Ayrıca firmamız tarafından çimlendirme<br />
haricinde otoyol bitkilendirmesi de profesyonel<br />
ekiplerimizle yapılmaktadır.<br />
<strong>Yapı</strong> ve inşaat sektöründeki son<br />
gelişmeler faaliyetleriniz üzerinde<br />
nasıl bir etki oluşturdu? Yıllık<br />
hedeflerinizde bir sapma meydana<br />
geldi mi? İlave tedbirleriniz oldu<br />
mu?<br />
Dünyadaki ekonomik daralma ve ülkemizde<br />
baş gösteren bu yıl ki olumsuz<br />
ekonomik tablo tüm sektörleri etkilediği<br />
gibi tabi ki bizleri de etkiledi. İnşaat sektöründeki<br />
daralma, yatırımların durması<br />
ve özellikle ödeme dengelerindeki dalgalanmadan<br />
kur risklerinden direkt olarak<br />
etkilendiğimiz apaçık. Ama tüm bunlara<br />
76<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Sektörel<br />
rağmen pozitife odaklanıp, daha verimli<br />
çalışma ortamı, daha nitelikli insan kaynağı<br />
ve alternatife pazarlar konusunda<br />
çalışmalarımız devam ediyor. Bardağın<br />
dolu tarafından bakmak birçok zaman<br />
daha kıymetlidir.<br />
<strong>2019</strong> yılı hedefleriniz neler?<br />
Piyasadaki genel daralmanın etkisini<br />
azaltmak adına, var olan yapımızı stabil<br />
tutmak. Yeni Pazar araştırmaları, insan<br />
gücü ve şirketin reorganizasyonu konusunda<br />
daha etkin yapılanma ve değişim<br />
yılı olarak hedefledik.<br />
İhracat noktasında hangi ülkelere<br />
ulaşıyorsunuz? Yeni pazar<br />
arayışlarınız var mı?<br />
Bu konuda yeni stratejik pazarlar ve iş<br />
ortakları ile ilgili çalışıyoruz. İnşaat piyasasının<br />
hızlı olacağına inandığımız pazar<br />
ve alanlarda arayışlarımız devam ediyor.<br />
Teknoloji transferi, ürün<br />
geliştirme ve Ar-Ge konusundaki<br />
çalışmalarınızdan biraz bahseder<br />
misiniz?<br />
Teknoloji transferi hazırlanışı, tüm<br />
Dünya’da sektörümüzde ilgili gelişmeleri<br />
yakından takip ediyor ve<br />
sektördeki yeni ve yenilikçi uygulamaları<br />
projelerimizde kullanarak<br />
ülkemize kazandırıyoruz. Yeni ve<br />
yenilikçi olan uygulama yöntemleri<br />
ile ilgili AR-GE çalışmalarımızı devam<br />
ettiriyoruz.<br />
Özellikle doğa onarımı ve sürdürülebilir<br />
peyzaj uygulamaları üzerine<br />
Dünya standartlarına uygun<br />
şekilde titizlikle eğiliyoruz.<br />
Yakın zamanda “Türkiye’nin<br />
En İyi Yönetilen Şirketleri”<br />
arasına girerek Deloitte<br />
ödülünü kazandınız. Bu<br />
ödülün sizin için anlamı nedir?<br />
Şirketimizin kuruluş yılı <strong>2019</strong> yılı itibariyle<br />
25 olacak ve bu ödül bugüne kadar<br />
aldığımız ödüllerin içinde bizim için gerçekten<br />
çok kıymetli. Çünkü tüm sektörler<br />
içinde yapılıyor olması, jüri üyelerinin çok<br />
titizlikle incelemiş olmaları, Deloitte’un<br />
Dünya’nın birçok yerinde bu yarışmayı<br />
düzenliyor olması çok değerli.<br />
Ama en çok da Deloitte firmasının bize,<br />
şirketimizin karakteri ve grafiği ile ilgili pozitif<br />
ve negatif yönlerimiz konusunda geri<br />
bildirimleriydi.<br />
Gelişmeye açık, eksik kalan yönlerimizi,<br />
Türkiye’nin en önemli patronlarından<br />
oluşan jüri üyeleri tarafından tartışabilmek,<br />
ödül almak kadar değerli bizim için.<br />
Bu sadece bize ışık tutan bir şey değil,<br />
sektörümüz için de çok kıymetli bir ödül.<br />
Sektörün bilinirliğine katkıda bulunmak<br />
bu misyonlardan bir tanesi.<br />
Nesrin Karaoğlu Otuzoğlu<br />
Karaoğlu Peyzaj Yönetim Kurulu Üyesi<br />
Karaoğlu Peyzaj’ın “Türkiye’nin<br />
En İyi Yönetilen Şirketleri”<br />
arasında yer almasını sağlayan<br />
şirket politikalarınız nelerdir?<br />
Şirket ortakları olarak iki peyzaj mimarı<br />
ve bir inşaat mühendisiyiz; kurulduğumuz<br />
günden itibaren sektörümüzü yukarı taşımak<br />
adına çok fazla şeyler yapmaya,<br />
hatta buna en az iş saati kadar mesai<br />
harcamaya çalışıyoruz. Sektörümüzün<br />
bilinirliği adına sürekli yeni gelişmeler<br />
yapmaya, piyasaları takip etmeye çalışıyoruz.<br />
Şirketimizi bir birey gibi düşünüp, sürekli<br />
gelişmesi adına çalışmalar yapıyoruz.<br />
Bunlar; insan kaynağı, stratejik planlama<br />
vs. konularda eğitimler yapıyor, firmalardan<br />
danışmanlık alarak kendimizi ileriye<br />
taşımak adına yatırımlarımız hep devam<br />
ediyor.<br />
Reel olarak bakıldığında, sektörün kendi<br />
iç dinamiğinden dolayı böylesi yatırımlara<br />
ihtiyacı olmayabilir ama biz kendimizi büyük<br />
sektör gibi konumlandırıp; verimlilik,<br />
çalışan mutluluğu gibi sektörün çok yabancı<br />
olduğu konularda yatırım yapmamız<br />
hem bize hem de sektörümüze ışık<br />
tutuyor.<br />
Bunun haricinde, şirket politikası olarak;<br />
etik değerler bizim için çok önemli. Meslek<br />
etiği, iş etiği vb konularda asla taviz<br />
vermeyiz. Daha zor olan ve daha az karlı<br />
olan aynı zamanda rekabet çok yüksek<br />
olan müşteri hedef kitlesine sahibiz.<br />
Mesleki ve iş konularında birçok sosyal<br />
topluk kuruluşlarında hem eşim ve ortağım<br />
olan Yasin Otuzoğlu hem de ben çok<br />
aktif çalışıyor, yoğun mesai harcıyoruz.<br />
Biliyoruz ki bizim bu Ülkeye, mesleğe,<br />
sektöre, girişimcilere yapmamız gerekenler<br />
var.<br />
Sadece iş odaklı değil sosyal sorumluluk<br />
projelerinde çok yoğun ve aktif çalışıyor<br />
ve toplumsal etkiyi arttırmak adına kadınlar,<br />
gençler, girişimciler için projelerde<br />
görev alıyoruz.<br />
Şirketimiz birtakım olarak kıymetli, biz firma<br />
yönetim kurulu ve ortakları da şirketimizi<br />
büyütmek adına çalışıyoruz. Ekipteki<br />
tüm arkadaşların bu bütünün parçası olmaları<br />
ve gün sonunda hep beraber büyümek<br />
ve gelişmek temel mottomuz.<br />
Son olarak sektörümüzdeki teknolojik<br />
yenilikleri, sektörün dinamiğinin elverdiği<br />
ölçüde makineleşme ve Dünya trendleri,<br />
sürdürülebilir bir model olarak uygulamak<br />
için gerekli tüm çalışmaları yapıyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 77
Proje<br />
Şehrin kalbinde ayrıcalıklı yaşama fırsatı:<br />
Queen Bomonti<br />
Sinpaş imzasıyla İstanbul’un tarih, kültür-sanat, eğlence ve iş<br />
dünyasının son dönemdeki en popüler merkezi Bomonti’de<br />
yükselen Queen Bomonti projesi; gerçek İstanbul ruhunu<br />
lüks ve kaliteyle yaşamak isteyenlere Bomontili olma<br />
ayrıcalığı sunuyor. Queen Bomonti, taçlı özgün mimarisi,<br />
Türkiye’nin ilk HIGHLIFE temalı evleri, kendine ait dev şehir<br />
parkı ve şehir manzarasının tadını çıkaracağınız geniş<br />
balkonlarıyla şehrin sembollerinden biri olmaya aday.<br />
Gayrimenkul sektöründeki 44 yıllık deneyim<br />
ve uzmanlığı ile İstanbul’un batı yakasındaki<br />
gözbebeği Bomonti’de çok özel<br />
bir projeyi hayata geçiren Sinpaş, Queen<br />
Bomonti ile şehrin içinde ama karmaşadan<br />
uzak, huzurlu ve kaliteli yaşamın<br />
konforunu sunuyor. Queen Bomonti, taçlı<br />
özgün mimarisi, 10 bin metrekarelik şehir<br />
parkı, highlife temalı evleri, ihtişamı ve<br />
estetiğiyle İstanbul’un cazibe merkezinde<br />
kusursuz bir yaşamı hayal olmaktan çıkarıyor.<br />
Proje, her geçen gün değer kazanan<br />
Bomonti’nin merkezindeki avantajlı<br />
lokasyonunun yanı sıra en üst katındaki<br />
panoramik İstanbul manzaralı özel tasarım<br />
Crown Lounge ve geniş balkonlar gibi<br />
farklı nitelikleriyle de ilgi görüyor. Hem<br />
oturum hem de yatırım için cazibe merkezi<br />
olma niteliğini taşıyor.<br />
Yakınlık ve kalite avantajları bir<br />
arada<br />
Queen Bomonti şehrin nabzını tutan<br />
kültür ve sanat merkezlerine, köklü ve<br />
saygın eğitim kurumlarına, Türkiye’nin<br />
en gelişmiş donanımına sahip sağlık kuruluşlarına,<br />
ticaret ve alışveriş merkezlerine,<br />
Avrupa’nın en büyük kongre oteli<br />
Hilton’a ve İstanbul’un çok özel eğlence<br />
mekanı Bomontiada’ya yürüme mesafesinde...<br />
Taksim, Nişantaşı ve Beşiktaş<br />
gibi hem iş hem de eğlence merkezlerine<br />
dakikalar içinde ulaşma konforunu kaliteli<br />
yaşamla birleştiriyor.<br />
Nefes aldıran 10 bin metrekarelik<br />
özel park<br />
Kendine ait 10 bin metrekarelik parkı ile<br />
şehrin tam kalbinde yeşillikler içerisinde<br />
güvenle yaşanabilecek benzersiz bir yaşam<br />
alanı sunacak Queen Bomonti, şehir<br />
parkının içinde bulunan yürüyüş parkuru,<br />
tenis kortu, streetball alanı, çocuk oyun<br />
alanları, kutlama ve davet mekanları,<br />
yüzme havuzu ve güneşlenme terasları<br />
ile hem şehri hem de doğayı doya doya<br />
yaşayabilme imkânı verecek.<br />
Kraliçenin evi ziyarete açıldı<br />
Queen Bomonti’de son yılların iki dekorasyon<br />
trendinden; cazibe, ışıltı ve konforun<br />
birleştiği “marble trend” ile daha çok<br />
beton yüzeylerin hâkim olduğu, rahat ve<br />
modern yaşam tarzını yansıtan “loft trend”e<br />
göre hazırlanan örnek daireler ziyarete<br />
açıldı. Queen Bomontililer modern<br />
şehirli insanın tüm ihtiyaçlarına göre tasarlanan<br />
bu örnek dairelerdeki dekorasyon<br />
alternatiflerinden birini seçerek kişiye<br />
özel zevklerini evlerine yansıtabilirler.<br />
Proje Künyesi:<br />
Toplam Arsa Alanı:<br />
15.335 m 2<br />
Konut Sayısı:<br />
1.078<br />
Metrekare Aralığı:<br />
46 m 2 -195 m 2<br />
Konut Tipleri:<br />
1+0/1+1/2+1.3.5+1<br />
78<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Tüfekçioğlu Grup,<br />
‘Verra Suites Beykoz’<br />
projesi ile<br />
İstanbul’a adım attı<br />
Yarım asırlık tecrübesiyle Ankara’nın köklü firmalarından<br />
Tüfekçioğlu Grup İstanbul’da ilk konut projesine imza<br />
atıyor. Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından yatay mimari olarak<br />
tasarlanan İstanbul’un en gözde semtlerinden Beykoz<br />
Çubuklu’da inşa edilen ‘Verra Suites Beykoz’ projesi satışa<br />
sunuldu.<br />
Yücel Tüfekçioğlu<br />
Tüfekçioğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Ankara merkezli Tüfekçioğlu Grup, inşaat,<br />
eğitim ve mobilya sektöründe 53 yılı aşkın<br />
bilgi birikimi ve tecrübesiyle İstanbul’da ilk<br />
konut projesini hayata geçiriyor. Tabanlıoğlu<br />
Mimarlık tasarımıyla 100 milyon TL’lik<br />
yatırım değerine sahip ‘Verra Suites Beykoz’<br />
projesine start veren grup, projenin<br />
satışlarına başladı.<br />
İnşaat sektöründe özel banka şube ve lojman<br />
binaları, konut, otel, yurt ve ofis binası<br />
inşa eden Tüfekçioğlu Grup, özellikle kamu<br />
kuruluşları üst yapı ihalelerindeki başarılı<br />
işleriyle tanınıyor. Mobilya sektöründe de<br />
yurt içinde birçok prestijli otel, yurt ve konut<br />
projesine imza atan grup, ABD, Suudi<br />
Arabistan, Rusya, Azerbaycan, Kazakistan,<br />
Nijerya, Belarus ve Irak pazarlarına da<br />
mobilya ihracatı yapıyor. Ayrıca İngiltere ve<br />
Fransa’yı da yakın takibe alan grup 18 yıldır<br />
da Tüfekçioğlu Kız Yurtları ile 5 yıldızlı<br />
otel konforunda hizmet veriyor.<br />
‘Verra Suites Beykoz’ projesinin lansmanı<br />
nedeniyle İstanbul’da düzenlenen basın<br />
toplantısında konuşan Tüfekçioğlu Grup<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Tüfekçioğlu,<br />
“Grup olarak her zaman ülke ekonomisine<br />
katma değer sağlayacak yatırımlara<br />
öncelik verdik. Faaliyet gösterdiğimiz her<br />
80<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Proje<br />
sektörde güven ve kalitemizden<br />
ödün vermemenin haklı gururunu<br />
yaşıyoruz. Türkiye ekonomisinin<br />
geleceğine ve konut sektöründeki<br />
büyüme potansiyeline duyduğumuz<br />
güvenle gelecek dönemde de yatırımlarımıza<br />
aynı hızla devam edeceğiz”<br />
dedi.<br />
Denizle orman arasında ‘butik’<br />
konut projesi<br />
Toplantıda, ‘Verra Suites Beykoz’<br />
projesinin detayları hakkında bilgi<br />
veren Tüfekçioğlu, “İnşaat sektöründeki<br />
yenilikçi yaklaşımımızı artık<br />
Ankara dışındaki şehirlerde de<br />
tüketiciler ile buluşturmak istiyoruz.<br />
Bu nedenle de İstanbul’un en güzel<br />
semtlerinden biri olan Beykoz’un çok<br />
özel bir lokasyonunda ‘Verra Suites<br />
Beykoz’u Tabanlıoğlu Mimarlık tasarımıyla<br />
hayata geçiriyoruz. Lüks ve<br />
kaliteli yaşamın kapılarını aralayacak<br />
olan ‘Verra Suites Beykoz’ projemiz<br />
3 blok halinde deniz ve orman manzarasına<br />
hakim şekilde yükseliyor.<br />
Projemiz denizle orman arası manzaradan<br />
çok daha fazlası bir konumda bulunuyor.<br />
Yatay bir mimari ile tasarlanan butik bir<br />
proje olan ‘Verra Suites Beykoz’da, birbirini<br />
görmeyen 140 metrekare ile 337 metrekare<br />
aralığında değişen 2+1, 3+1 ve 4+1,<br />
bu dairelerin yanı sırada buçuklu daire alternatiflerinden<br />
oluşan farklı tasarımlı 26<br />
daire mevcut. Projemizde her daireye özel<br />
yeşil alan bulunuyor. Ayrıca son katlardaki<br />
dairelerimiz geniş terasları ve jakuzileriyle<br />
dikkat çekiyor. Teslimlerimizi ise 18 ay içerisinde<br />
gerçekleştirmeyi planlıyoruz” dedi.<br />
Toplantıda, Tabanlıoğlu Mimarlık olarak<br />
‘Verra Suites Beykoz’ projesinin tasarımına<br />
imza atmaktan dolayı duydukları mutluluğu<br />
dile getiren Tabanlıoğlu Mimarlık<br />
ortaklarından Melkan Gürsel de, şunları<br />
söyledi:<br />
“Tüfekçioğlu Grubu ile birlikte hayata geçirdiğimiz<br />
çok özel bir proje olan ‘Verra<br />
Suites Beykoz’un ana fikri her bir konutun,<br />
diğerlerinden faklı plan ve özellikleriyle,<br />
sahibinin yaşam biçimine özel olması. Konutların<br />
her birinin geniş açılarda Boğaz<br />
ve orman manzarasına sahip olması amacıyla<br />
bloklar en hakim açıları sağlayacak<br />
eksenlerde araziye yerleştirildi. Manzara<br />
ve doğa ile içiçe bir iç mekan anlayışıyla,<br />
tüm birimler gündüz-yoğun ve gece-yoğun<br />
kullanım işlevlerine göre planlandı. Bu iç<br />
mekan kurgusunun mimari yansıması olarak<br />
teras ve balkonların farklı noktalarda<br />
kazandırdığı hareket sayesinde, dinamik<br />
bir cephe elde edildi.”<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 81
Nef’ten sektörde bir ilk daha:<br />
Foldhome ile yurtdışına fikir ihracatı<br />
Nef Global çatısı altındaki ilk projesini Brentford Londra’da geliştirecek olan Nef;<br />
sadece yurtdışında proje geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Foldhome gibi patentli<br />
inovasyonlarının da yurtdışına ihracatını gerçekleştiriyor. Nef Global, önümüzdeki 5 yıl<br />
içerisinde Amerika ve Avrupa başta olmak üzere dünyanın önde gelen 10 metropolünde<br />
Nef markalı projeler geliştirmeyi hedefliyor.<br />
Yenilikçi projeleri ile gayrimenkul sektöründe<br />
fark yaratan Nef; <strong>Ocak</strong> 2018’de yurtdışı<br />
yatırımları için hayata geçirdiği Nef Global<br />
ile dünyaya açılıyor. Kuruluşunun üçüncü<br />
ayında 62 farklı iş birliği teklifi alan Nef<br />
Global; New York, Londra, Berlin gibi metropollerde<br />
geliştireceği projelerle küresel<br />
bir oyuncu olmayı hedefliyor. Nef Global ilk<br />
projesini Brentford Londra’da hayata geçirecek.<br />
Nef Global ile 200’e yakın iş<br />
ortaklığı teklifi aldı<br />
Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur,<br />
İngiltere Konsolosluğu’nda gerçekleşen<br />
basın toplantısında Nef Global ile gayrimenkulde<br />
bir dünya markası olma hedefine<br />
adım adım yaklaştıklarını ifade etti.<br />
Erden Timur,<br />
‘’Nef İsmini koyarken global bir marka olmayı<br />
düşünerek her dilde kolay telaffuz<br />
edilecek bir isim seçtik. Gayemiz bu sektörün<br />
uluslararası bir markası yok, biz buna<br />
talip olabilir miyiz idi. Bürokratik süreçlerin<br />
uzunluğu ve zorluğu nedeniyle yurtdışında<br />
tek başına proje geliştirebilmek zor bunu<br />
biliyorduk. Baktığınızda dünyada proje geliştiriciler<br />
hep yerel firmalar. Amerika’nın en<br />
büyük markası sadece 4 ya da 5 eyalette<br />
proje geliştiriyor. Sektörümüz sanayi devrimi<br />
yaşamadığı ve kul işi bir sektör olduğu<br />
için ölçeklendirilemiyor. Ama biz bir ilki<br />
gerçekleştirelim istedik. <strong>Ocak</strong> ayında Nef<br />
Global’i kurduğumuzda 3 kişilik kadromuz<br />
yurtdışında 62 ayrı firma ile masaya oturdu.<br />
Şu anda bu rakam 200’ün üzerinde.<br />
Hedefimiz 2023’te 10 ayrı metropolde olmak<br />
‘’ dedi.<br />
Fikir ihraç ediyor, ilke imza atıyor<br />
İhracatta özgün üretim için fikri mülkiyet ve<br />
marka hakkına sahip olunmasının önemine<br />
değinen Erden Timur ‘’Burada daha da<br />
önemlisi fikir ihracatı. Nitekim ülkemizin,<br />
kalkınması için en değerli şey fikir ihracatı.<br />
Biz bu ortaklığı sadece fikri hakkımız ve<br />
patentimizle herhangi bir özkaynak koymadan<br />
gerçekleştiriyoruz. Ve bu ihracatta<br />
ithal girdi de yok. Zaten hedefimiz de tamamen<br />
yerli bir fikir ile ülkemize döviz girdisi<br />
sağlamak. Çok büyük çoğunluğu yabancılara<br />
satılacak bu projeyi Nef olarak markalayıp<br />
Foldhome konseptini veriyoruz ve<br />
sürdürülebilir bir modelle ülkemize döviz<br />
getiriyoruz. Yurtdışında şehirlerde projelere<br />
isim vermek kolay, hatta bunu Amerika<br />
ve İngiltere’de uygulayan birkaç firma da<br />
oldu, ama arkasında ürün ve patent olmayınca<br />
sürdürülebilir olmuyor. Biz bu anlamda<br />
gayrimenkul sektöründe dünyada bir<br />
ilki gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz.<br />
Bizim için, ülkemiz için gurur verici bir işe<br />
imza atıyoruz” yorumunu yaptı.<br />
Londra’nın en hızlı gelişen<br />
bölgesinde<br />
Nef Brentford London projesiyle ilgili bilgi<br />
veren Nef Global Genel Müdürü Kahraman<br />
Yiğit: ‘’Proje, Heathrow’a arabayla<br />
82<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Proje<br />
15 dakika, şehir merkezine ise metroyla<br />
20 dakika uzaklıkta olan ve son yıllarda<br />
Londra’nın en hızlı gelişen bölgelerinden<br />
birisi olarak göze çarpan Brentford bölgesinde<br />
yer alıyor. Yeni marina ve stadyumun<br />
inşa edildiği bu bölgenin etrafında 200’ün<br />
üzerinde kurumsal şirket ve 25 bin beyaz<br />
yakalı çalışan bulunuyor. Finans Merkezi<br />
olarak konumlanan Brentford bölgesinin<br />
bir diğer özelliği ise Londra’nın en büyük<br />
botanik parkı Kew Gardens, Syon Park ve<br />
Boston Manor parklarına yürüme mesafesinde<br />
yer alması.’’ dedi.<br />
%4’ün üzerinde kira getirisi, Nisan<br />
<strong>2019</strong> teslim<br />
Sahip olduğu avantajlı konumdan dolayı,<br />
Londra şehir merkezinde kira getirisi ortalama<br />
yüzde 2 düzeyindeyken, Brentford<br />
bölgesinde yüzde 4’ün üzerine yükseliyor.<br />
Metro istasyonuna 6 dakikalık yürüme<br />
mesafesinde konumlanan Nef Brentford<br />
London projesinde toplam 73 adet; stüdyo,<br />
1+1 ve 2+1 yaşam seçenekleri sunuluyor.<br />
İç dekorasyonu tamamlanmış olarak<br />
mobilyalı bir şekilde teslim edilecek daire<br />
fiyatları 380 bin pounddan başlıyor. 2018<br />
son çeyrekte satışa sunulan projede, teslimler<br />
<strong>2019</strong> Nisan ayında başlayacak.<br />
Nef Brentford London’da “Garantili<br />
Kiralama Sistemi”<br />
Londra emlak piyasasının tüm dinamiklerine<br />
hakim olan lider emlak kiralama ve teknoloji<br />
şirketi Rentify’ın Nef Brentford London<br />
ile gerçekleştirdiği iş birliği sayesinde;<br />
tüm konutlar 3 yıl boyunca kira getirisi<br />
garanti altında olacak. “Garantili Kiralama<br />
Sistemi” olarak adlandırılan bu sistemde<br />
eviniz için en doğru kira değeri; büyüklük,<br />
bölge ve bina yaşının yanı sıra mobilya ve<br />
teknolojik detaylarını da dikkate alan yapay<br />
zeka yazılımıyla hesaplanıyor. Rentify,<br />
kendi ağı üzerinden evinize hemen kiracı<br />
bularak, eviniz için adil piyasa değerinde 3<br />
yıla kadar kira garantisi veriyor.<br />
Londra’da 999 yıllık tapu avantajı<br />
İngiltere’de konut talebinin son yıllarda<br />
oldukça yüksek olduğuna, arzın ise sınırlı<br />
kaldığına dikkat çeken Timur, “Çoğu<br />
firmalar 250 yıllık tapu verirken, biz 999<br />
yıllık veriyoruz. Yüzde 20 oranında bir ön<br />
ödeme ve yüzde 60 oranında bir mortgage<br />
kullanımı ile özel bir ödeme planı sağlıyoruz.<br />
Üstelik ön ödeme dışındaki tüm tutar<br />
teslim sırasında ödenmekte. Bunun yanı<br />
sıra, hukuk danışmanlık hizmeti de daire<br />
fiyatına dahil. Satın alma sırasında tüm bürokratik<br />
süreçleri sizin adınıza Nef Global<br />
ekibi takip ediyor. Projemizin yabancı müşterilere<br />
Türkiye’yi anlatmak için çok iyi bir<br />
fırsat sunacağına inanıyoruz.‘’ dedi.<br />
İngiliz ortağın gözünden Nef’in<br />
tasarım gücü<br />
İngiltere Konsolosluğu’nda işbirliği ile ilgili<br />
soruları cevaplayan Select Developments<br />
Kurucu Ortağı Sanjay Dhir ise ‘’Sektörünün<br />
lideri Nef gibi bir marka ile işbirliği<br />
yapmaktan çok heyecanlıyız. Nef’in inovatif<br />
bakış açısı, sektöre getirdiği vizyon ve<br />
dizayn ve tasarım konusundaki know-how<br />
nedeniyle yan yana gelmekten çok mutluyuz.<br />
Kahraman’la Londra’da ilk tanıştığımda<br />
ve Nef’i anlattığında bu kadarını hayal<br />
bile edememiştim ama Türkiye’ye gelip<br />
Nef projelerini ziyaret ettiğimde buradaki<br />
katma değeri gördüm ve gurur duydum.<br />
Nef ile İngiltere’nin en çok gelişen bölgesi<br />
Batı Londra’da birlikte projeler geliştireceğiz.<br />
Sadece konut değil, öğrenci yurdu gibi<br />
Nef’in uzman olduğu bir alanda daha işbirliklerimiz<br />
olacak.<br />
Foldhome konseptini ilk duyduğumuzda<br />
bunu neden daha önce aklımıza getirmedik<br />
diye kıskandığımı bile söylemek isterim.<br />
Çok inovatif bir fikir. Konutun geleceği<br />
için ve paylaşım ekonomisi için bulunmaz<br />
bir fırsat” dedi.<br />
Foldhome; Airbnb ya da Uber<br />
kadar büyük bir fikir<br />
‘’Dünya UBER ve Airbnb gibi markalarla<br />
çap değiştirmeye başladı. Konutun da eski<br />
alışkanlıklarından kurtulup bir Türk firmanın<br />
zekasıyla böyle bir konsept geliştirmesi<br />
sadece benim firmam için değil dünya<br />
üzerindeki bir çok developer için bir fırsat<br />
kaynağıdır’’ diye sözlerine devam eden<br />
Sanjay Dhir, Londra’da ve Hindistan’da<br />
daha önce sayısız projeye imza atan küresel<br />
bir gayrimenkul geliştiricisi. Dhir,<br />
‘’Hatta şunu da söylemek isterim Türkiye,<br />
yapı malzemeleri konusunda çok gelişmiş<br />
bir ülke. Nef vasıtasıyla tüm malzemelerimizi<br />
de Türkiye’den tedarik ederek, inşaat<br />
maliyetlerimizi de düşürmeyi hedefliyoruz’’<br />
diyerek sözlerini tamamladı.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 83
Avcı Architects’ten<br />
global ölçekli<br />
projeler<br />
Sürdürülebilir mimarlığın Türkiye’deki öncüsü Avcı Architects, İstanbul, Londra ve<br />
Ljubljana’daki ofislerinde Avrupa’dan Afrika’ya ve Ortadoğu’ya kadar çok geniş bir<br />
coğrafyada mimari, iç mimari ve kentsel tasarım projelerine imza atıyor.<br />
İş hacminin yüzde 80’i uluslararası projelerden<br />
oluşan Avcı Architects, bir dünya<br />
markası olarak Türkiye’de ürettiği nitelikli<br />
projelerin yanı sıra global ölçekte de aktif<br />
şekilde üretim yapıyor ve dünyanın çok<br />
farklı coğrafyalarında çeşitli tipolojilerde<br />
projeler tasarlıyor. Portföyünde farklı ölçeklerde<br />
karma kullanım, eğitim, kentsel<br />
tasarım, otel, ofis ve ticari yapılar bulunan<br />
Avcı Architects’in son dönem işleri<br />
arasında Londra, Dakar, Cotonou ve Benin’de<br />
yer alan mimari, iç mimari ve kentsel<br />
tasarım projeleri bulunuyor.<br />
Kongo’nun Brazzaville şehrinin kuzey girişinde,<br />
Kongo Nehri yamaçlarında tasarladığı<br />
Kintele Kongre Merkezi projesi dahilindeki<br />
Kintele Kongre Oteli ile dünyanın<br />
dört bir yanından nitelikli mimari projelerin<br />
yarıştığı World Architecture Festival<br />
Awards’un “Tamamlanmış Otel ve Tatil<br />
<strong>Yapı</strong>ları” kategorisinde finale kalan Avcı<br />
Architects, Afrika’daki üretimine, Senegal’in<br />
başkenti Dakar’da ürettiği Dakar<br />
Başkanlık Villaları ve Cotonou, Benin ile<br />
Niamey, Nijer’de iki adet otel tasarımına<br />
imza atarak devam ediyor. Selçuk Avcı,<br />
Nijer’in başkenti Niamey’de uygulaması<br />
devam eden otel tasarımında projenin<br />
bulunduğu alanda aynı zamanda Tunus<br />
Ulusal Üniversitesi, Nijer Federal Devlet<br />
Ofisleri, eski Başkanlık Sarayı, Nijer Ulusal<br />
Hastanesi ve daha birçok kurumsal<br />
binanın konumlandığını belirtiyor. Kurucu<br />
Selçuk Avcı’nın batıya doğru Nijer Nehri’nin<br />
manzaraları eşliğinde işleyeceğini<br />
ilettiği Yeni Niamey Oteli’nin, fonksiyonların<br />
birbirini tamamladığı, birbirine entegre<br />
edilmiş bir banket ve kongre oteli kompleksi<br />
olarak tasarlandığını ekliyor. Proje<br />
dahilinde 194 oda, bir banket salonu, çok<br />
sayıda konferans odası gibi fonksiyonlara<br />
yer veren Avcı Architects’e göre bu kompleksin<br />
toplam alanı yaklaşık 21.000 m²’yi<br />
aşkın olacak.<br />
86<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Mimari<br />
Global ölçekteki üretimlerine Gürcistan’da da devam eden Avcı Architects,<br />
başkent Tiblis’in Dirsi bölgesinde alanın gelişimine önayak olacak<br />
bir kentsel tasarım projesi gerçekleştiriyor. Kentsel tasarım projesi<br />
dahilinde karma kullanım ve konut projelerine odaklanan Avcı Architects’e<br />
göre proje gelişimine dair genel yaklaşım, farklı toplulukların<br />
dokuduğu zengin bir mekân yaratmak amacıyla piyasanın şartları ve<br />
ihtiyaçlarına cevap veren bir karışım sağlamak üzerine… 3 aşamadan<br />
oluşan planlamada mekansal çeşitlilik ve derecelendirme, yapı blokları<br />
ve mimari elementlerle ayrıştırılmış kamusal, yarı kamusal ve özel<br />
alanlarla sağlanmış.<br />
Suudi Arabistan’ın doğusunda hızlı gelişen şehirlerden biri olan Al<br />
Khobar’da da kentsel tasarım projesine imza atan Avcı Architects, bölgenin<br />
iklim koşullarına uygun bir kentsel model yaratmanın yanı sıra<br />
eksikliği hissedilen toplumsallık bilincinin gelişmesine katkıda bulunacak<br />
bir planlama kurgulamış. Hızla gelişen kentlerin ilham alacak bir<br />
kent dokusuna neredeyse sahip olamamalarından dolayı çoğu alanda<br />
dokunun parseller boyunca maksimum alan sağlayacak şekilde kurgulandığını<br />
belirten Avcı Architects kurucusu, bu projede bu gelişim modelini<br />
sorgulayarak sadece iklim koşullarına uygun bir kentsel model<br />
tasarlamaktan öte toplumsallık bilincini yaratacak bir model önermiş.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 87
Mimari<br />
Sunset İncek’e<br />
“World Architecture<br />
Community” ödülü<br />
Ülkealan <strong>Yapı</strong> Endüstrisi A.Ş tarafından İncek’te<br />
hayata geçirilen Sunset İncek projesi dünyanın<br />
önde gelen mimari tasarım ödüllerinden “World<br />
Architecture Community” tarafından düzenlenen<br />
yarışmada “Designed” dalında ödüle layık görüldü.<br />
Şehirlere yaşam değeri katan, geliştiren,<br />
değiştiren projelerin ödüllendirildiği World<br />
Architecture Community” tarafından düzenlenen<br />
yarışma sonrası ödüller sahiplerini<br />
buldu. “Designed” dalında ödüle layık<br />
görülen proje ise Başkent’te yükselen Sunset<br />
İncek projesi oldu. Konuyla ilgili görüşlerini<br />
paylaşan Ülkealan <strong>Yapı</strong> Endüstrisi<br />
A.Ş’nin 3. Kuşak temsilcisi Tolga Ülkealan<br />
“Böyle bir ödüle layık görülmenin haklı gururunu<br />
yaşıyoruz. “Designed” dalında ödül<br />
sahibi olmak projemizin değerine değer<br />
katıyor. Projemizi tasarlarken her bir detayı<br />
incelikle düşünerek hareket ettik. Sunset<br />
İncek Ankara’nın en gelişen lokasyonlarından<br />
İncek’te yer alıyor. Bu özelliği ile sadece<br />
bugüne değil geleceğe yatırım olarak<br />
da ön plana çıkıyor. Projemiz toplam<br />
50,451,81 m² inşaat alanına sahip olup 2<br />
kule ve 1 yatay bloktan oluşuyor. Hayata<br />
geçirdiğimiz 139 bağımsız bölüm ve 12<br />
cadde mağazası ile de hayatın içinde bir<br />
yaşam sunuyoruz. 2+1, 3+1+1, 5+1+1 ve<br />
6+1+1 daire seçeneklerinin bulunduğu<br />
projemiz, +1 konsepti ile geniş mekânlarda<br />
konfor sunuyor” dedi.<br />
Güneş ışığı odaklı yaşam<br />
Sunset İncek’te sosyal tesis gibi detaylarında<br />
en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğünü<br />
anlatan Tolga Ülkelan “Bloklardaki<br />
daire yerleşimleri, cephe açıları,<br />
yeşil alanlar, her daire için bağımsız kapalı<br />
otopark ve sosyal tesisler gibi tüm<br />
beklenen niteliklerin en iyi şekilde karşılanmasını<br />
sağlamak için özenle çalıştık.<br />
Güneş ışığı odaklı konumlandırdığımız<br />
projemizde, yeşilin tonları ile buluşacak<br />
şekilde yaşam alanlarını planladık. Bu<br />
Tolga Ülkelan<br />
noktadan hareketle 6.950 m2lik bir alanı<br />
yeşil alana ayırdık.Sadece çocuklara ait<br />
çocuk oyun alanları, yapay gölet, yürüyüş<br />
yolları ile ıhlamur ve kiraz ağaçlarının<br />
yer aldığı peyzaj alanları bulunmaktadır.<br />
Sunset İncek, yeşil doğası ve muhteşem<br />
gün batımı ile huzuru yaşatacak” ifadelerini<br />
kullandı.<br />
88<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Mimari<br />
Murat Kader<br />
Avrupa’nın en iyi<br />
karma projesi ödülü Türkiye’ye<br />
Türkiye’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yaptığı projeler ve aldığı ödüllerle adından söz<br />
ettiren mimari tasarım ofisi iki design group, Londra’dan yine Avrupa’nın En İyi Karma<br />
Kullanımlı Projesi ödülüyle döndü. Böylece iki design group’un ödül sayısı 66’ya ulaştı.<br />
Saygın mimarlık ödüllerinden olan ve 26<br />
yıllık bir geçmişi olan European Property<br />
Awards (Avrupa Gayrimenkul Ödülleri)<br />
2017-2018 Avrupa ayağının kazananları<br />
belli oldu.<br />
iki design group, 3 Aralık gecesi Londra’da<br />
gerçekleşen galada, 2 farklı konsept<br />
ve ölçekteki projesiyle, 3 ödüle layık<br />
görüldü. Daha önce beş yıldızla onurlandırılan<br />
ve Avrupa’nın en iyisi olarak aday<br />
gösterilen iki design group projelerinden<br />
Mesa Antalya Karma Kullanım Projesi,<br />
rakiplerini geride bırakarak Avrupa’nın En<br />
İyisi seçildi.<br />
Mesa Antalya Karma Kullanım Projesi<br />
iki kategoride beğeni topladı ve En İyi<br />
Karma Kullanım Mimarisi ile En İyi AVM<br />
Mimarisi kategorilerinde ödüle layık görüldü.<br />
Farklı tasarım ofislerinin davet edilerek<br />
yarışmayla tasarlanan proje 40.000<br />
m² proje arazisi ile şehrin kalbinde yer<br />
alıyor. Otel, ticaret ve rezidanslardan oluşan,<br />
Antalya’nın doğasından esinlenen<br />
tasarımı, çevreci yaklaşımı, estetik dengesi<br />
ile dikkat çeken proje, 80 uzmandan<br />
oluşan uluslararası jürinin, titiz ve keskin<br />
kriterlere dayanan incelemeleri sonucu<br />
ödüle layık bulundu. Jüri değerlendirmelerini<br />
yaparken projeleri yalnızca tasarım<br />
açısından değil; aynı zamanda orijinallik,<br />
kalite, yenilikçilik ve sürdürülebilirlik bakış<br />
açısıyla da inceliyor.<br />
Jüri üyeleri arasında Caithness Lordu,<br />
Thurso Lordu, Liverpool Lordu ve İngiltere<br />
Parlamentosunun Lordlar Kamarası<br />
yer aldı.<br />
Diğer başarılı projelerin içerisinden sıyrılarak<br />
Avrupa’nın En İyisi olarak ödüllendirilen<br />
Mesa Antalya ile iki design group’un<br />
ödül sayısı 66’ya çıktı.<br />
“Kentsel Dönüşüm Tecrübemizi<br />
yurt dışına da taşıdık”<br />
iki desgn group Kurucu Ortağı Y. Mim.<br />
Murat Kader kazanılan ödüllerle ilgili,<br />
“Her proje gibi her ödül de bizim için büyük<br />
heyecan.<br />
Türkiye ve yurt dışındaki projelerimiz için<br />
yoğun çalışıyoruz ve ödüllendirilmek ekibimiz<br />
ve işverenlerimiz için gurur kaynağı.<br />
Ülkemizdeki kentsel dönüşüm biz mimarlara<br />
çok tecrübe kazandırdı. Şu anda yurt<br />
dışındaki projelerde de bu tecrübelerimizden<br />
faydalanıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde<br />
Karadağ, İran, Irak, Tanzanya,<br />
Rusya, Azerbaycan, Özbekistan gibi Avrupa<br />
kıtasının dışındaki projelerimizle de<br />
gündemde olmayı, şu an tasarım aşamasında<br />
olan bu projelerimizin de bol ödüllü<br />
projeler olmasını hedefliyoruz.” dedi.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 89
Sektörel<br />
Rönesans Holding 1,2 milyar dolarlık yatırımla<br />
Ceyhan’da petrokimya tesisi kuracak<br />
Rönesans Holding ile Cezayir’in milli enerji şirketi Sonatrach ortaklığıyla hayata geçirilecek<br />
‘Polipropilen Üretim Tesisi’nin imza töreni 28 Kasım’da düzenlendi. Sanayi ve Teknoloji<br />
Bakanı Mustafa Varank’ın da katıldığı törende ortaklık anlaşmasını, Rönesans Holding<br />
Başkanı Dr. Erman Ilıcak ve Sonatrach CEO’su Abdelmoumen Ould Kaddour imzaladı.<br />
Ceyhan Mega Petrokimya Endüstri Bölgesi’nde kurulacak yıllık 450 bin ton üretim<br />
kapasiteli tesisin 2023 yılında tamamlanması hedefleniyor.<br />
Rönesans Holding Başkanı Dr. Erman Ilıcak<br />
imza töreninde yaptığı konuşmada,<br />
“Plastik hammaddesi olarak kullanılan<br />
polipropilen, ülkemizde hala ithal edilen<br />
kalemler arasında bulunuyor. Her yıl 2,2<br />
milyon ton polipropilen, 2,6 milyon ton<br />
polietilen ve yine 1,5 milyon ton PVC ithalatı<br />
yapıyoruz. Dünya tüketiminin yüzde<br />
3-4’ünü Türkiye ithal ediyor ve ihtiyacının<br />
yüzde 90’ını ithalatla karşılıyor. Türkiye<br />
şimdi çok hızlı adımlarla bu açığı kapatmak<br />
için yola çıktı. Büyük adımlarla ilerliyoruz.<br />
Bu yatırımla Türkiye’nin cari açığının azaltılmasına<br />
her yıl 450-500 milyon dolar arasında<br />
katkı yapmayı hedefliyoruz” dedi.<br />
Tüm bölgenin yeni istihdam kapısı<br />
Gaziantep’in dünyada en fazla polipropilen<br />
kullanılan şehirlerden biri olduğunu, bu<br />
yatırım için Gaziantep’e yakınlığı nedeniyle<br />
Adana Ceyhan’ın seçildiğini vurgulayan<br />
Dr. Ilıcak, “Sayın Cumhurbaşkanımızın,<br />
Şubat ayında Cezayir’e yaptığı resmi gezide<br />
duyurduğu petrokimya yatırımında<br />
yanımızda, dost ve kardeş ülke Cezayir’in<br />
milli enerji şirketi Sonatrach da var. Bölgede<br />
inşa edeceğimiz tesiste yılda yaklaşık<br />
450 bin ton üretim yapmayı hedefliyoruz.<br />
Üretim tesisi inşaat aşamasında 2.000-<br />
2500 kişiye istihdam sağlayacak. <strong>2019</strong><br />
yılında inşaatına başlayacağımız üretim<br />
tesisini, 36 ay gibi bir süre içinde tamamlamayı<br />
hedefliyoruz. Yatırım tutarının ise<br />
1,2 milyar dolar olarak gerçekleşeceğini<br />
öngörüyoruz. Ülkemiz için de önemli bir<br />
tarih olan 2023’te resmi olarak faaliyete<br />
başlayacağız. Polipropilen Üretim Tesisi<br />
o tarihten itibaren, başta Adana Bölgesi<br />
olmak üzere 500-600 kişiye istihdam sağlayacak”<br />
ifadelerini kullandı.<br />
Toplantıya katılan Sonatrach CEO’su<br />
A. Ould Kaddour da bu yatırımın iki ülke<br />
arasında sinerji yaratacağını belirterek,<br />
“Türkiye ile Cezayir arasında çok derin<br />
ve tarihi bağlar var. Bunun yanı sıra güçlü<br />
ekonomik bağlarımız da bulunuyor. Bugüne<br />
kadar birçok yatırımı birlikte hayata<br />
geçirdik. Rönesans Holding ortaklığıyla<br />
kuracağımız polipropilen üretim tesisinin<br />
de bu güçlü bağlara katkıda bulunacağı<br />
ve sinerji yaratacağına inanıyorum” diye<br />
konuştu.<br />
Dış ticaret açığının yüzde 30’u<br />
petrokimya ithalatından geliyor<br />
Rönesans Holding tarafından yatırımına<br />
başlanacak tesiste üretilecek ‘polipropilen’,<br />
Türkiye’nin ithal ettiği hammadde<br />
kalemleri arasında yer alıyor. Sanayi ve<br />
Ticaret Bakanı Mustafa Varank’ın açıkladığı<br />
verilere göre Türkiye, 2017 yılında<br />
kimya sektöründe 38 milyar dolarlık ithalat<br />
yaptı. Tek başına petrokimya sektöründe<br />
ise geçtiğimiz yıl 13 milyar dolar dış ticaret<br />
açığı verildi. Bu tutar, imalat sanayinde<br />
verilen dış ticaret açığının yüzde 30’una<br />
karşılık geliyor.<br />
Türkiye 2017’de 2 milyon tonu aşkın polipropilen<br />
ithal etti. Rönesans Holding’in<br />
gerçekleştireceği bu yatırımla birlikte Türkiye’nin<br />
polietilen ithalatının yüzde 25’inin<br />
ikame edilmesi planlanıyor. Bununla birlikte<br />
bu yatırımın cari açığın düşmesinde<br />
de yıllık 450-500 milyon dolar düzeyinde<br />
olacağı öngörülüyor. Plastik sanayide kritik<br />
bir madde olan polipropilen, tarımdan<br />
savunma sanayine, otomotivden inşaata,<br />
tüketici ürünlerinden ilaç ve sağlık sektörüne<br />
dek hemen her alanda kullanıyor.<br />
90<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Sektörel<br />
“Tüm ürünlerimizi ve<br />
hizmetlerimizi tanıtmaya devam<br />
edeceğiz”<br />
“2018 yılı sonrası hedeflerimiz arasında yeni bir kompozit üretim hattı yatırımı<br />
bulunuyor. 2018’de ihracata yönelik önemli bir hamlemiz de yurt dışı yetkili bayi<br />
ağımızı genişletmek oldu. <strong>2019</strong>’da bu alana yönelik çalışmalarımıza daha da hız<br />
kazandıracağız.”<br />
Saray Grup Yönetim Kurulu Üyesi Talin<br />
Saraylı Dikici ile 2018 değerlendirme<br />
ve <strong>2019</strong> hedeflerini içeren mini bir söyleşide<br />
bulunduk...<br />
Geride bıraktığımız 2018 yılı,<br />
Alüminyum sektörü ve özellikle<br />
Saray Alüminyum ve için nasıl<br />
bir yıl oldu?<br />
Türkiye alüminyum sektörü, son 10 yılda<br />
gerçekleşen yıllık ortalama yüzde<br />
10 büyüme ile Türkiye’nin önde gelen<br />
sektörlerinden birini teşkil ediyor. Artan<br />
taleple birlikte global alüminyum sektörüne<br />
paralel gelişen Türkiye alüminyum<br />
sektörünün, bu yılı da benzer bir büyüme<br />
oranıyla kapatacağını ve yıl sonu<br />
ihracat rakamlarının 3 milyar dolar civarında<br />
gerçekleşeceğini öngörüyoruz.<br />
Saray Alüminyum olarak, yaklaşık 100<br />
bin m² kapalı alana sahip tesislerimizde,<br />
30 bin ton alüminyum profil, 20 bin<br />
ton PVC profil ve 3,5 milyon metrekare<br />
alüminyum kompozit panel üretiyoruz.<br />
2017’de üretimimizin yaklaşık yüzde<br />
40’ını Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve Asya’da<br />
yer alan 50’yi aşkın ülkeye, PVC<br />
Kapı ve Pencere sistemlerinin ise yüzde<br />
98’ini yurt dışına ihraç ettik. 560 milyon<br />
TL ciro gerçekleştirerek yılı yüzde<br />
8 büyüme ile kapattık.<br />
2018 sonunda da benzer rakamlar<br />
hedefleyerek, ihracat tutarımızın 60<br />
milyon ABD Doları tutarında gerçekleşeceğini<br />
öngördük.<br />
2018 yılındaki önemli gelişmeler arasında,<br />
2017 yılında, 3.5 milyon TL yatırımla<br />
alımını gerçekleştirdiğimiz panjur<br />
üretim hattının devreye alınması bulunuyor.<br />
Yılın ilk çeyreğinde devreye aldığımız<br />
bu hattın yıllık üretim kapasitesi<br />
16 milyon metre’dir. Bu hattın üretimi,<br />
Panjur ve Kepenk sistemlerini, SARAY-<br />
ROLL markasıyla beğeniye sunuyoruz.<br />
Yüksek kalite standartlarında ve ileri<br />
düzey teknoloji kullanarak geliştirdiğimiz<br />
bu sistemler, Türkiye’de monoblok<br />
sistemlerde tek parçada en geniş sarıma<br />
sahip panjur sistem olma unvanı ile<br />
rakiplerinden ayrışıyor.<br />
2018’de farklı alanlarda tüketici beklentilerini<br />
karşılamaya yönelik geliştirildiğimiz<br />
diğer ürünler arasında Korkuluk<br />
Sistemleri ve Motorlu Giyotin Pencere<br />
ve Küpeşte Sistemleri bulunuyor. Bildiğiniz<br />
gibi korkuluk sistemleri, son dönemde<br />
yapı sektörünün vazgeçilmez<br />
estetik unsurlarından biri oldu. Kısa bir<br />
süre önce geliştirdiğimiz Motorlu Giyotin<br />
Pencere ve Küpeşte Sistemiz ise tamamen<br />
açıldığında küpeşte görevi gören,<br />
kapatıldığında pencereye dönüşen<br />
bu ürün, kumandasına tek bir dokunuşla<br />
yaşam alanlarını açık mekânlara<br />
dönüştürebilme özelliği ile öne çıkıyor.<br />
Yine yeni nesil mimarinin sıkça kullandığı<br />
bir fonksiyona tartışılmaz bir kalite<br />
ve güvenlik getiriyoruz.<br />
Bu yeni ürünlerimizi, yıl boyunca hem<br />
yurt içinde hem de yurt dışında katıldığımız<br />
sektörün önemli fuarlarında<br />
sektör profesyonelleriyle buluşturduk,<br />
tanıtım faaliyetlerini sürdürdük.<br />
Talin Saraylı Dikici<br />
Bu yıl için plan ve projelerinizi<br />
kısaca paylaşır mısınız?<br />
Gelecek dönemde ön plana çıkartacağımız<br />
ürünler arasında biraz evvel<br />
bahsettiğim SARAYROLL Panjur ve<br />
Kepenk sistemleri bulunuyor. Akıllı, modern<br />
binaların, uluslararası kalite standartlarını<br />
gözeten, sağlam, teknolojik,<br />
estetik monoblok panjur sistemlerine<br />
ihtiyacı var. Panjur ve kepenk sistemleri<br />
yatırımımız işte bu ihtiyaca yönelik<br />
gözlemlerimizden doğdu. Gelecek dönem<br />
sektörün nabzını tutan fuarlara<br />
katılım göstererek sektör profesyonelleri<br />
ve müşterilerle bir araya gelmeye,<br />
başta bu sistemler olmak üzere diğer<br />
tüm ürünlerimizi ve hizmetlerimizi tanıtmaya<br />
devam edeceğiz.<br />
2018 yılı sonrası hedeflerimiz arasında<br />
yeni bir kompozit üretim hattı yatırımı<br />
bulunuyor. 2018’de ihracata yönelik<br />
önemli bir hamlemiz de yurt dışı yetkili<br />
bayi ağımızı genişletmek oldu. <strong>2019</strong>’da<br />
bu alana yönelik çalışmalarımıza daha<br />
da hız kazandıracağız.<br />
92<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
YENİ ÜRÜNLER<br />
SERAMİK<br />
&<br />
VİTRİFİYE<br />
Seramiksan<br />
Bien<br />
Ege Vitrifiye<br />
ISITMA<br />
&<br />
SOĞUTMA<br />
LG<br />
DEKORASYON<br />
Artemis<br />
Peli
YALITIM<br />
Kale<br />
KİMYASAL<br />
Weber<br />
BANYO & MUTFAK<br />
Silestone<br />
BOYA<br />
Fawori<br />
ARMATÜR<br />
Ideal Standart<br />
ELEKTRİKLİ<br />
EL ALETLERİ<br />
Askaynak
Seramiksan, yeni serileri ile değişimi başlatıyor…<br />
“İyi Tasarım Herkesin Hakkı’’<br />
mottosuyla benzersiz tasarımlara<br />
imza atan Seramiksan,<br />
yaşam alanlarını değiştirerek<br />
yeni bir yıla, yeni<br />
başlangıçlar yapmak isteyenlere<br />
özel tasarladığı yepyeni<br />
yer ve duvar karosu serileri<br />
ile mekanları değişime davet<br />
ediyor.<br />
<strong>2019</strong> yılının öne çıkan dekorasyon<br />
trendlerinden olan<br />
mermeri, şık ve etkileyici tasarımlarla<br />
yeniden yorumlayan<br />
Seramiksan’ın Gris ve Lasa<br />
serileri ile mermerin gücünü<br />
yeniden keşfedin. 30x60 cm<br />
rektifiyeli duvar karoları ile<br />
50x50 cm sırlı porselen karoları<br />
bulunan Gris ve Lasa serileri,<br />
rektifiyeli üretilmesiyle de<br />
daha az derz aralığı (2mm),<br />
daha pürüzsüz ve düzgün döşeme<br />
avantajı sunuyor.<br />
Işıltılı yüzeyi ve uyumlu stili ile fark yaratan tasarıma sahip Lasa<br />
Serisi; İtalya’nın kuzeyinden çıkan Lasa mermerinden ilham alınarak<br />
tasarlandı. Yalın görünümüyle büyüleyen ve tüm incelikleri<br />
ortaya çıkaran kusursuz beyaz mermer görünümünü, akışkan<br />
siyah damarları ile tamamlayan seri, 30x60 cm ebadındaki rölyefi<br />
ve rölyefli motifiyle banyolara özgünlük katıyor..<br />
Mermer dokulu Gris Serisi, gri mermerin güzelliğini banyolara<br />
yansıtıyor. Açık gri ve koyu grinin harmanlandığı natürel renk<br />
tonlarına sahip seri, üç farklı geometrik motif seçeneğiyle, stil<br />
sahibi banyoların vazgeçilmezi olmaya aday.<br />
Bien’den mekanları<br />
hafızalara işleyen<br />
tasarımlar<br />
Ödüllü ve yenilikçi tasarımları ile her zaman<br />
fark oluşturan Bien, tüm mekanlar<br />
için hazırladığı koleksiyonlarını özel ebatlarla<br />
yeniledi. Doğal taş görünümlü Cosmos,<br />
mermer görünümlü Newport ve özgün<br />
bir dokusu olan Oxford Kolekseyinu<br />
ile mekanlarda, ezberler bozuluyor.<br />
İleri teknoloji ile üretilen ve 100x100 cm<br />
özel ebatlarında tasarlanan koleksiyonların<br />
en büyük özelliği estetik görünümleri<br />
ile kullanım kolaylığını birlikte sunmaları.<br />
Kolay temizlenebilen, her daim hijyen<br />
duygusunu yaratmanıza olanak tanıyan<br />
seriler, dayanıklı ve uzun ömürlü.<br />
Akılda kalacak tarzda bir<br />
koleksiyon: Oxford<br />
Kendine has dokusunu zeminlere taşıyan<br />
Oxford, özgün tarzı yansıtan detaylarıyla<br />
etkileyici bir seçenek oluşturuyor.<br />
Yaşam alanlarını zarif desenleri ve şık<br />
tasarımları ile buluşturan Bien, mekanlara<br />
yeni bir boyut kazandırıyor<br />
96<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Ürün<br />
Stil sahibi<br />
banyolar için<br />
Ege Vitrifiye<br />
“Alvona” serisi<br />
Ege Vitrifiye Alvona serisi sade ve<br />
şık tasarımıyla banyolarınızı yeniden<br />
yorumluyor. Soft-Close özelliğe sahip<br />
ince klozet kapağı ile tamamlanan<br />
asma klozeti ve yarı monoblok asma<br />
lavabosu bulunduğu mekâna kolayca<br />
uyumlanıyor. Ürünlerin pürüzsüz<br />
yüzeyi ve tasarımı sayesinde<br />
yüzeyleri kolayca temizlenerek<br />
banyolarınız yıllarca hep pırıl pırıl<br />
kalıyor.<br />
Silestone’dan banyo<br />
ve mutfaklara yeni<br />
ürünler<br />
Cosentino evin yaşam merkezi olan mutfaklara ve<br />
dinginliğin adresi olan banyolara ferahlık getirmeyi<br />
sürdürüyor. Dünyada tek parça olarak üretilen ilk<br />
ve tek kuvars evye olan Silestone Integrity serisi ile<br />
mutfaklara konfor vadeden Cosentino, seriye yeni<br />
ürünü Integrity Q’yu ekledi. Bir diğer yeni ürünü Silestone<br />
Marie lavabo ile de banyolara farklı bir tasarım<br />
ve ferah bir görünüm getiriyor. Silestone’un tüm<br />
üstün özelliklerine sahip evye ve lavabolar, çizilmelere<br />
ve darbelere karşı dayanıklılık, kolay temizlenebilir,<br />
leke tutmayan hijyenik yüzeyi ve göz kamaştırıcı<br />
tasarımıyla mutfak ve banyolarda uyumlu bir<br />
estetik sunuyor.<br />
Silestone Marie tezgah üstü yapısıyla<br />
dikkat çekiyor<br />
Cosentino White Zeus, Calacatta Gold ve Tigris<br />
Sand renklerinden oluşan, tezgah üstü yapıya sahip<br />
yeni banyo lavabosu Silestone Marie ile banyolara<br />
estetik ve şıklık sunuyor. Beyazın muhteşem<br />
saflığı ve sadeliğini yansıtan Zeus White, beyaz<br />
zemin üzerindeki zarif, geniş gri damarlar ve altın<br />
pırıltılarıyla şık etkiye sahip bir renk Calacatta Gold,<br />
nehir kumu görünümü veren çekici Tigris Sand<br />
renkleri farklı dekoratif banyolar için ideal bir seçim<br />
oluyor. Silestone Marie lavabolar mat iç ve dış yüzeylere<br />
sahip.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 97
Fawori’den “usta dostu” bir ürün serisi: Fawori Master<br />
Boyada ve mantolamada hem iyi kalite<br />
hem iyi fiyat anlayışının temsilcisi<br />
Fawori, yeni Master serisi ürünlerini<br />
pazara sundu.<br />
Fawori Boya tarafından, boya ustaları<br />
için özel olarak geliştirilen “usta<br />
dostu” Fawori Master Serisi ürünleri<br />
boya ustalarından tam not almaya<br />
devam ediyor.<br />
İpek ve mat dokulu ürünleriyle iç cephe<br />
ürün grubunda yerini alan Fawori<br />
Master Serisi, uygulandığı yüzeye kolayca<br />
yayılarak ekstra metraj, ekstra<br />
hız, ekstra kazanç sağlıyor. Silikonlu<br />
yapısı ve pürüzsüz dokusuyla ilk günkü<br />
rengini ve parlaklığını koruyor.<br />
<strong>Yapı</strong> malzeme standartlarına uygun<br />
uygulama yapıldığında çatlama, kabarma<br />
ve dökülme yapmayan, rahatsız<br />
edici bir kokusu olmayan, su<br />
bazlı, çevre dostu Master serisi ürün<br />
özellikleriyle fark yaratıyor.<br />
Fawori Master İpek; ideal parlaklıkta,<br />
pürüzsüz görünüme sahip, silinebilen-uzun<br />
süre temiz kalan, üstün örtücülükte, düşük boya sarfiyatı,<br />
yüksek metrajlı, üstün yayılım - kolay uygulanabilen ve yüzey<br />
ile mükemmel bütünleşme gibi özellikleriyle ön plana çıkıyor.<br />
Fawori Master Mat pürüzsüz görünüme sahip eşsiz dokuda,<br />
üstün örtücülükte, düşük boya sarfiyatı, yüksek metrajlı, üstün<br />
yayılım - kolay uygulanabilen, yüzey ile mükemmel bütünleşme<br />
gibi üstün özellikleriyle fark yaratıyor.<br />
Doğayı Mekanlara Taşıyan Koleksiyon: Peli Elegance Large<br />
Peli Elegance Larce Koleksiyonu<br />
Macar Serisi ahşabın doğallığını iç<br />
mekanlara taşıyor. Seri tercih edildiği<br />
mekanlara klasik ve minimalist<br />
bir görünüm kazandırıyor.<br />
Yaşam alanlarına ahşap görünümü<br />
vaad eden Peli, aynı zamanda<br />
laminat parkenin kullanım avantajlarını<br />
da beraberinde sunuyor.<br />
Uzun süre dayanıklılığa sahip olan<br />
serinin koyu Macar, doğal Macar<br />
ve açık Macar olmak üzere üç<br />
farklı tonu mevcut. Peli’nin 32. sınıf<br />
koleksiyonlarından olan Elegance<br />
Large mekanın daha bütün olarak<br />
algılanmasını sağlıyor.<br />
Doğanın ve doğallığın vurgulandığı<br />
Peli Elegance Large Koleksiyonu,<br />
doğal ahşabın sıcaklığı ile modern<br />
teknolojiyi bir arada sunuyor.<br />
Özellikle sonbahar ve kış konseptinde<br />
mekana sıcaklık katan seri<br />
sadeliğiyle de dikkatleri üzerine<br />
çekiyor.<br />
Üç ayrı renk alternatifinden oluşan<br />
bu koleksiyon size konforla doğallığı<br />
bir arada sunarak klasik ve minimalist<br />
mekanlar oluşturmanıza<br />
yardımcı oluyor.<br />
98<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Ürün<br />
Kalekim, su yalıtımı ürünü ‘İZOSEAL’<br />
ile binaları temelden koruma altına alıyor<br />
<strong>Yapı</strong> kimyasalları alanında en iyi ürün, en iyi çözüm ve en iyi uygulamayı sunan<br />
Kalekim; su basıncına karşı yüksek dayanıklılık sergileyen yüksek performanslı<br />
ürünler geliştirmeye devam ediyor. Kristalize su yalıtım harcı İZOSEAL, hem<br />
negatif hem de pozitif yönden su yalıtımı sağlayarak yapıları koruma altına alıyor.<br />
Çeşitli yollarla nüfuz ettiği yapıların sağlamlığını<br />
tehdit eden su ve nem gibi olumsuz<br />
faktörlerin önüne geçiyor.<br />
Toprak altında kalan ve sürekli su ile temas<br />
eden yapılarda özellikle tercih edilen İZO-<br />
SEAL ile suyun geldiği yönün tersinden de<br />
su yalıtımı sağlıyor. Böylece hem dışarıdan<br />
içeriye nüfuz eden suyu keserek içeride kuru<br />
bir ortam yaratıyor, hem de betonarme içerisinde<br />
kristaller oluşturarak demir donatıyı<br />
korozyondan koruyor.<br />
Betona işleyerek su geçirimsizlik sağlayan<br />
İZOSEAL; içme suyu depolarında da güvenle<br />
kullanılabiliyor. Bodrum, asansör kuyuları,<br />
temel, perde duvar, havuz, su deposu, ile<br />
banyo, duş ve tuvalet gibi ıslak hacimlerin<br />
yanı sıra tünel, köprü, yeraltı garajı ve depolarda<br />
rahatlıkla uygulanabiliyor. Fırça veya<br />
sprey ile her yönden uygulama kolaylığı sağlayarak<br />
hızlı ve ekonomik çözüm sunan İZO-<br />
SEAL ile uygulama yapılan yüzey zarar görse<br />
dahi betonun su geçirmezliği bozulmuyor.<br />
<strong>2019</strong> armatürleri rengarenk<br />
<strong>2019</strong> banyolarında en göze çarpan detay renklerin<br />
ihtişamı. Banyoların havasını küçük bir dokunuşla<br />
değiştirmek isteyenler içinse bu yılın en trend<br />
modası renkli armatürler… Ideal Standard’ın Tyria<br />
armatürleri, birbirinden farklı renk seçenekleriyle<br />
banyolarınızı hem renklendiriyor hem de çevre<br />
dostu tasarımıyla doğal kaynakların korunmasına<br />
yardımcı oluyor.<br />
Günümüzde artık daha sıcak ve rahat bir yaşam<br />
alanı olarak tasarlanan banyolar tercih ediliyor.<br />
<strong>2019</strong> banyolarında ise tasarım odaklı ürünlerin<br />
yanı sıra kullanılan renkler oldukça ön planda. Ideal<br />
Standard’ın yeni armatür serisi Tyria, modern ve<br />
özgün banyo mekanları yaratmak isteyenler için<br />
tasarlanmış çok özel bir seri.<br />
<strong>2019</strong>’da armatürler çok renkli<br />
Banyo dekorasyonunda en ilham verici kaynaklardan biri de renkler. Bu<br />
yılın banyolarında ise renklerin hakimiyeti söz konusu. Lavabo bataryalarının<br />
yanı sıra duş ve banyo bataryalarında ankastre seçenekleri de bulunan<br />
Tyria, şık tasarımı ve renk seçenekleriyle banyolarınıza göz alıcı bir<br />
şıklık katıyor. Krom, mat/beyaz, mat/siyah renk seçeneklerinin bulunduğu<br />
Seri, kullanıcıların tercihine göre banyolarını dizayn etme imkanı sunuyor.<br />
Bilinçli su tüketimi sağlayan armatür<br />
Yeni nesil teknolojileri ve inovatif tasarımıyla banyolarda sudan tasarruf<br />
etme imkanı sunan Tyria armatürler, 5 lt/dk su tüketimiyle “bilinçli su tüketimi”<br />
sağlıyor. Aynı zamanda Easy-Fix teknolojisiyle de kolay ve hızlı<br />
montaj imkanı sunuyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 99
Kendiliğinden yayılan zemin tesviye şaplarında<br />
fark oluşturan 4 Ürün!<br />
Weber Zemin Tesviye Şapları; weber.floor LVL 05 smart, weber.<br />
floor LVL 10 premium, weber.floor 4032 ve weber.floor LVL 100<br />
multi farklı yüzey özellikleri ve uygulama koşulları için sunduğu<br />
güvenilir ve etkin çözümler ile avantaj sağlıyor.<br />
1 – 5 mm arasında uygulanabilen, kendiliğinden yayılan çimento<br />
esaslı tesviye şapı weber.floor LVL 05 smart, yüksek yayılım<br />
özelliği ve zemin aderasyonu ile uygulama kolaylığı sunuyor.<br />
Priz sonrasında dayanıklı bir yüzey sağlayan weber.<br />
floor LVL 05 smart, özellikle renovasyon uygulamaları<br />
için ekonomik ve güvenilir bir çözüm yaratıyor.<br />
1 – 10 mm arasında uygulanabilen, kendiliğinden yayılan<br />
çimento esaslı tesviye şapı weber.floor LVL 10<br />
premium ise zengin formül yapısı sayesinde 2 saat<br />
içerisinde üzerinde yürünebilme imkanı sağlıyor ve<br />
aynı zamanda üst kaplama uygulamalarına hızlı geçiş<br />
avantajı yaratıyor. Oldukça pürüzsüz yüzeyi ve kusursuz<br />
tesviyesiyle üst kaplama ürünlerinde uygulama<br />
kolaylığı sağlayan weber.floor LVL 10 premium, yüksek<br />
basınç ve eğilme mukavemet değerleri ile yüksek<br />
performans gerektiren proje uygulamaları için ideal bir<br />
ürün olma özelliğini gösteriyor.<br />
1 – 10 mm arasında uygulanabilen, kendiliğinden yayılan,<br />
kendiliğinden kuruyan ve 50 dakika içerisinde<br />
çok hızlı priz alan çimento esaslı tesviye şapı weber.<br />
floor 4032, “Hafta sonu Uygulamaları” olarak adlandırılan<br />
ve zaman önceliği taşıyan uygulamalar için ideal<br />
bir çözüm sunuyor.<br />
Portföyün bir diğer önemli ürünü weber.floor LVL 100 multi, 10-<br />
100mm arasında kullanılabilen, iç mekan zeminlerde renovasyon<br />
projelerinde ciddi kot farklılıklarını giderilmesinde hızlı ve<br />
etkin bir çözüm olarak öne çıkıyor.<br />
Weber, yüksek teknik ihtiyaçları karşılayan gelişmiş çözüm önerileri<br />
ile yapı dünyasına yenilikler sunmaya devam ediyor.<br />
Yeni LG Therma V Monoblok, güçlü ısıtma performansıyla<br />
olduğu kadar sağladığı enerji verimliliğiyle de ön plana çıkıyor!<br />
yerini alan ve doğrudan su tesisatına bağlanan THERMA V R32<br />
Monoblok ısı pompası, enerji verimliliği, kolay kontrol, wifi gibi<br />
ileri teknoloji özellikleriyle kullanıcı memnuniyetini garanti ediyor.<br />
LG Electronics (LG) her zaman olduğu gibi yenilikçi ürünleriyle<br />
hayatı kolaylaştırırken, çevre dostu teknolojileriyle doğaya karşı<br />
sorumluluklarını da unutmuyor. LG’nin yenilikçi ve çevre dostu<br />
R32 soğutucuya sahip ısıtma sistemi THERMA V Monoblok, kullanım<br />
sıcak suyu, yerden ısıtma veya radyatöre kadar birçok ısıtma<br />
çözümleri ile kullanılabiliyor. Geleneksel bir kazan sisteminin<br />
Enerji verimliliği ve yüksek performans için yeni bir<br />
pazar standardı!<br />
LG’nin THERMA V serisi, şirketin ısıtma sektöründeki 10 yıllık<br />
deneyimi ve tasarım becerisi sayesinde pazardaki en iyi ısıtıcılar<br />
arasında yer alıyor. 10-135 Hz çalışma aralığına sahip olan kompresör,<br />
parça yükü verimliliğini artırarak istenen sıcaklığa hızla<br />
ulaşılmasını sağlıyor. LG’nin bu niş sektöründeki uzmanlığını ve<br />
gururunu açıkça gösteren THERMA V R32, eksi 25 ºC gibi düşük<br />
bir ortam sıcaklığında dahi çalıştırılabilirken, soğuk dış ortam havasında<br />
bile 65 ºC’ye kadar sıcak su sağlayabiliyor.<br />
Ayrıca LG’nin devrim niteliğindeki scroll kompresörü rakipsiz<br />
bir verimlilik ve güvenilirlik sunuyor. THERMA V R32 monoblok,<br />
kullanıcının istenen sıcaklığa hızlı bir şekilde ulaşabilmesine olanak<br />
tanıyor. Ayrıca bu yeni model, geleneksel bir kompresörde<br />
bulunan salınım hareketini ortadan kaldırarak, daha düşük enerji<br />
tüketimi sağlıyor. Cihazın doğal enerjiyi dış havadan emmesi de<br />
geleneksel ısıtma sistemlerinden daha az enerji tüketmesine neden<br />
oluyor.<br />
THERMA V Monoblok’un bir diğer güçlü özelliği ise dayanıklılığıdır.<br />
Ocean Black Fin teknolojisi ile yüksek oranda korozyona<br />
dayanıklı olan cihaz, daha uzun ürün ömrü ve daha düşük bakım<br />
maliyetleri vadediyor.<br />
100<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Ürün<br />
Mekanlara zarif<br />
ve klasik dokunuş<br />
Artemis<br />
Luxury Ametis<br />
Türkiye'nin sevilen halı markası Artemis<br />
Halı, lüks segment markası Luxury Collections’a<br />
bir yeni seri daha ekledi. Klasik<br />
motiflerin çağdaş dokunuşlarla şekillendiği<br />
Artemis Luxury Ametis, yaşam<br />
alanlarına ihtişamı ve zarafeti taşıyor.<br />
Türkiye’de ve dünyada müşterilerinin<br />
beklentilerini tam olarak karşılayan, son<br />
teknolojiyi yakından takip ederek farklılık<br />
oluşturan öncü firma Artemis Halı,<br />
Premium serisinden sonra Luxury Collections<br />
kategorisi ile de dikkat çekiyor.<br />
Birbirinden şık formlarıyla mekanlara<br />
farklı bir atmosfer katan Artemis Luxury<br />
Collections’ın klasik halı desenlerinin<br />
modern yorumla tasarlandığı Ametis<br />
Serisi; yaşam alanlarında büyülü bir atmosfer<br />
yaratıyor adeta...<br />
İpek, doğal elyaf gibi çok özel malzemelerin<br />
kullanıldığı Artemis Luxury Ametis<br />
Koleksiyonu, Türkiye’de150 noktada<br />
satışa sunuluyor.<br />
Askaynak’ın multi-process kaynak makineleri<br />
kalite ve performansı bir arada sunuyor<br />
Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, her türlü<br />
kaynak uygulamasında mükemmel sonuçlar veren<br />
multi-process kaynak makineleriyle sektördeki<br />
liderliğini pekiştiriyor. Enerji, alan ve maliyet tasarrufu<br />
sağlayan multi-process kaynak makineleri<br />
çok yönlü ve kolay kullanıma sahip olmalarıyla da<br />
dikkat çekiyor. Multi-process kaynak makineleri<br />
ve Askaynak’ın tüm yenilikçi ürünleri hakkında<br />
bilgi almak için www.askaynak.com.tr adresini ziyaret<br />
edebilirsiniz.<br />
Askaynak yetkilileri multi-process kaynak makinelerinin<br />
avantajlarını şu şekilde sıralıyor:<br />
Birçok kaynak yönteminde mükemmel<br />
sonuçlar<br />
Multi-process kaynak makinelerinin en büyük<br />
avantajı farklı malzeme tiplerinde en az 3 farklı<br />
kaynak yöntemini bir arada gerçekleştirebilmesidir.<br />
Bu makineler sayesinde MIG/MAG örtülü<br />
elektrod kaynak yöntemi ve TIG (Argon) kaynak<br />
yöntemleriyle farklı malzeme tiplerinde mükemmel<br />
sonuçlar elde edilebiliyor. Ayrıca bu kaynak<br />
makineleriyle özlü tel kaynağı, bazı modelleri ile<br />
toz altı kaynağı da yapılabiliyor. Makinelerin sunduğu<br />
çok yönlülük, kaynak ustalarının pek çok<br />
noktada işini kolaylaştırıyor ve iyi bir kaynak deneyimi<br />
elde edilmesini sağlıyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong> 101
Aktüel<br />
Türk Barter,<br />
‘İslam Ticaret Birliğini’<br />
kuracak<br />
ASSAM’ ın hazırladığı ve İslam ülkelerinin bir irade<br />
altında toplanması amacı ve, “İslam Ekonomisi ve Ortak<br />
Ekonomik Sistemler” temasıyla düzenlenen kongrede<br />
konuşmacı olarak yer alan Türk Barter Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Dr.Mehmed Sırrı Şimşek, İslam Ticaret Birliği adlı<br />
sunumunda İslam Devletleri arasında Barter Sistemini<br />
kullanarak kurulabilecek ortak pazar ve ekonomik<br />
faaliyetlere değindi.<br />
İslam Ekonomisi ve Ortak Ekonomik Sistemler<br />
kongresinde islam ticaret birliğine<br />
değinen Şimşek, ’İslam Ticaret Birliği; üyeleri<br />
arasında kardeşlik ve dayanışmanın<br />
yanında asıl hedef olan ekonomik büyüklüğü<br />
sağlayacaktır. ‘’dedi.<br />
Dr. M. Sırrı Şimşek’in sunumundan satır<br />
başları ise şöyle;<br />
Bugün buraya toplanan tüm İslam Ülkeleri<br />
ile Asya ve Avrupa’nın merkezinde olması<br />
itibari ile İslam Ticaret Birliği’nin de kalbi<br />
sayılacak bir konumda bulunan Türkiye’nin<br />
öncülüğünde mümkün olan en kısa sürede,<br />
nakit ticaretin yanında tüm kaynaklarımızı<br />
seferber ederek bütün İslam ülkelerine<br />
ayrı bir dinamizm sağlayacak İslam<br />
Ticaret Birliği’ni hayata geçirelim.<br />
Gündemden düşmeyen Avrupa Birliği’ne<br />
giriş sürecimiz ile ilgili bu kadar vakit kaybedilirken<br />
değerlendirilmeyen kaynakları<br />
kazanca dönüştürmek için İslam ülkeleri,<br />
doğru temeller üstüne oturtulan ve sürekliliği<br />
sağlanan bir İslam Ticaret Birliği kurulması<br />
için güç birliğine varmalıdır.<br />
İslam ülkelerinin kendi aralarındaki ticaret<br />
arttırılarak değerlendirilmeyen çok sayıda<br />
yer altı ve yer üstü kaynakların değerlendirilmesi<br />
gerekmektedir.<br />
İslam Ticaret Birliği’nin kurulmasında Türk<br />
Barter önemli bir role sahip olacaktır. Türk<br />
Barter International 1994 yılında Türkiye’de<br />
Barter sistemini kurmuş ve bugüne<br />
kadar öncülüğünü üstlenmiştir. 25 yıldan<br />
bu yana da bilgisi, tecrübesi ve teknolojik<br />
altyapısı ile Barter sistemini gerek ulusal<br />
gerek uluslararası alanda başarılı bir şekilde<br />
uygulamış ve uygulamaya devam<br />
etmektedir.<br />
İslam ülkelerinin mevcut ticaret sistemlerinin<br />
üzerinde bir baskı unsurunun olduğunu<br />
ve bir çıkmaza doğru sürüklendiğini<br />
müşahede etmekteyiz. Bu sebeple biz<br />
Türk Barter International olarak, İslam ülkeleri<br />
arasında ‘Alternatif ticaret ve finans<br />
sistemi ile birlikte ‘İslam Ticaret Birliği’ni<br />
kurarak hem mevcut finansal problemlere<br />
bir çözüm getirmeyi hem de İslam ülkeleri<br />
arasında alternatif bir ortak pazar kurmayı<br />
hedefliyoruz.<br />
Amacımız İslam Dünyasının hak ve çıkarlarını<br />
korumak, üye Devletlerarasında işbirliği<br />
ve dayanışmayı güçlendirmektir.<br />
İslam Ticaret Birliği üyeleri arasında merkezi<br />
İstanbul’da kurulacak iktisadi ve ticari<br />
işbirliği İslam ülkeleri arasında kardeşlik<br />
ve dayanışmanın yanında asıl hedef olan<br />
ekonomik büyüklüğü sağlayacaktır.<br />
Üye ülkelerin finans sıkıntılarını ve alternatif<br />
ticaret arayışlarını çözmek maksadıyla<br />
kurulacak olan İslam Ticaret Birliği ile İslam<br />
ülkelerine sermaye katılımı ve destek<br />
sağlanması planlanmıştır.<br />
İslam Ticaret Birliği’nin amacı, İslam Şe<br />
BARTER NEDİR?<br />
Şirketlerin ürettiği mal veya hizmeti satabileceği ‘’Ticaret Modelidir.’’<br />
Şirketlerin, mal ve hizmet kredisi kullanabildiği ‘’Finansman Modeldir.’’<br />
Bir şirketin satın aldığı mal veya hizmetin bedelini, yine kendi<br />
ürettiği mal veya hizmetle karşılamasını sağlayan ‘’Ödeme Sistemidir.’’<br />
BARTER ORTAK PAZARI<br />
Arz - talep dengesi gözetilerek üye firmaların satış ve alış işlemlerinin<br />
karşılanması modeline göre çalışır.<br />
Geniş açılımlı ve kapsamlı sektör dağılımına sahip bir pazardır.<br />
Sistem; üye firmaların arzlarının satışı ve taleplerinin karşılanması<br />
esasına göre çalışır.<br />
Satış yaparak alacaklı olan firma, ihtiyaçlarını üye firmaların satışa<br />
sundukları mal veya hizmetlerden karşılar.<br />
BARTER SİSTEMİNİN AVANTAJLARI<br />
Ticaret hacminizi arttırır.<br />
Etkin Reklam ve Tanıtım kolaylığı sağlar.<br />
Satışlarınızı artırır.<br />
Stoklarınızı hızlı bir şekilde eritir.<br />
Kapasite kullanımınızı arttırır.<br />
Yeni alıcı ve satıcılar kazandırır.<br />
Güvenli bir ticari ortak pazarda Kolay alış ve satış işlemi yapmanızı<br />
sağlar.<br />
Yeni ve farklı pazarlara açılmanızı sağlar.<br />
Düşük maliyet ile ticaret yapmanızı sağlar.<br />
Potansiyel alıcılara kolay ulaştırır.<br />
Pazarda rekabet gücünüzü arttırır.<br />
12 ay sıfır faiz ile kolay kredi kullanmanızı sağlar.<br />
Borçlarınızın Barter ile ödenmesini sağlar.<br />
102<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
BÜYÜYEN TÜRKİYE İLE<br />
SİZ DE BÜYÜYÜN<br />
www.turkbarter.com
Aktüel<br />
riatı doğrultusunda, üye ülkelerin ve Müslüman<br />
Toplumların birlikte ekonomik kalkınmalarına,<br />
sosyal gelişmelerine katkıda<br />
bulunmaktır.<br />
Projenin Amacı<br />
İslam ülkelerinde İslam Ticaret Ortak Pazarı’nı<br />
kurmak.<br />
İslam ülkeleri arasında Türk Barter organizasyonunda<br />
Barter sistemi ile iş birliğini<br />
artırmaya yönelik, proje üretmek ve destek<br />
vermek.<br />
Türk Barter’ın öncülüğünde üye ülkelere<br />
Barter ticaretini yerleştirmek.<br />
Üye ülkelere Türk Barter aracılığıyla destek<br />
kredisi sağlamak.<br />
İslâm Ticaret İş birliği üyeleri arasında global<br />
ticareti geliştirmek.<br />
İslâm Ticaret İş birliği üyeleri arasında ortak<br />
para birimi olarak altını kullanmak.<br />
Üye ülkeler arasındaki ticaretin geliştirilmesine<br />
yardımcı olmak ve bu amaçla gerekli<br />
çalışmaları yapmak.<br />
Üye ülkeler arası teknik işbirliğine yardımcı<br />
olmak ve teknik yardım sağlamak.<br />
Üye ülkelerde kalkınma faaliyetlerine katkıda<br />
bulunan personele eğitim imkânları<br />
sağlamak.<br />
Müslüman ülkelerdeki ekonomik, mali ve<br />
finans faaliyetlerinin İslami kurallara uygun<br />
şekilde yürütülmesi yönünde araştırmalar<br />
yapmak.<br />
Proje Planlaması<br />
Pazar Analizi; Öncelikle Ekonomik bakımdan<br />
sıkıntı içinde olan İslam ülkeleri, hammadde<br />
bakımından zengindirler. Yeni kurulmakta<br />
olan “Orta boy Sanayi Tesisleri’nde<br />
ciddi üretim rakamlarına ulaşabilmektedirler.<br />
Ancak değişim vasıtası olan dövize, nakite<br />
büyük ihtiyaç duymaktadırlar.<br />
Hedef Kitlesi Tüm İslam Ülkeleri.<br />
Proje Süresi; En geç Aralık <strong>2019</strong> sonudur.<br />
Uygulama süresi ise Türk Barter’ın faaliyeti<br />
ve İslam Ticaret Birliği<br />
uyumu ile devam edecektir.<br />
Strateji ve Politikalar<br />
Ülkelerin dış ticaret yetkilileri<br />
veya bakanlıkları<br />
ile görüşülerek ülkelerde<br />
Barter organizasyonu<br />
ve muhatabı için ticari<br />
bir şirket kurulacaktır.<br />
Bu şirket ile Türk Barter<br />
arasında ortaklık antlaşması<br />
yapılacaktır.<br />
Bu ortak şirketin kuruluşları,<br />
kadrosu, Barter<br />
ticareti uygulama şekli<br />
ve programı tarafımızca<br />
organize edilecek ve<br />
destek verilecektir.<br />
Bu ortak şirketlerle o<br />
ülkede Barter sistemi<br />
kurulacak ve Corporate<br />
Barter uygulanacaktır.<br />
(Ülkelerin kendine<br />
ait Barter uygulamaları<br />
varsa Türk Barter kendi<br />
sistemi ile entegre edecektir.)<br />
Barter uygulamalarında<br />
Türk Barter; organizatör<br />
şirket konumunda bulunacaktır.<br />
Bu organizasyonda ülkelerde<br />
seçilecek olan<br />
firmalarda gelişmiş bir ticaret<br />
hacminin olmasına dikkat edilecektir.<br />
Proje Yönetim Organizasyonu<br />
Projenin işlerlik kazanması ve başarısı için<br />
etkin bir yönetim organizasyonu olmalı ve<br />
buna uygun kadrosu kurulmalıdır.<br />
Proje İş Geliştirme sorumluluğun bir parçasıdır.<br />
Hedefler<br />
Proje ile kurulacak Barter Ortak Pazarı ile<br />
Dr.Mehmed Sırrı Şimşek / Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı<br />
ülkelere ek bir ticari pazar kazandırılmış<br />
olacaktır. Böylece üye olmayan ülkelere<br />
rekabet üstünlüğü sağlanacaktır.<br />
Proje ile ülke şirketlerinin finans ihtiyaçları<br />
karşılıklı olarak çözülecektir.<br />
Nakit finansmanın yanında ülkelere Barter<br />
ile nakitsiz finansman desteği de sağlanmış<br />
olacaktır.<br />
Üye ülkeler atıl kapasitelerini satışa çevirerek<br />
cirolarını ve kârlılıklarını arttıracaklardır.<br />
Konuşmasının ardından Dr. M. Sırrı Şimşek’e<br />
plaket takdim edildi.<br />
Şüpheli alacaklarınızın Barter ile tahsilatı yapılır.<br />
Şirketlere yatırım desteği sağlar.<br />
Borçlarınızın yapılandırılmasını sağlar.<br />
Alacaklarınızı garanti ederek, tahsilat riskinizi en aza indirir.<br />
BARTER KREDİ<br />
“Ürün ve Hizmet Kredisi” işlem bakiyesi olmayan üyenin ihtiyacı<br />
olan mal ve hizmetini satın almasını sağlamaktadır.<br />
Firma bu sayede Türk Barter Ortak Pazarı’nda alışveriş yapabilmesi<br />
için yeterli bakiyesi olmasa bile “Ürün ve Hizmet Kredisi” kullanarak<br />
alışverişe başlayabilmektedir.<br />
Teminat kapsamı ve kredilendirme Barter Şirketinin belirlediği<br />
oranda yapılır. Kredi borcu bulunan üye, 12 ay içerisinde Barter<br />
Ortak Pazarında kendi mal veya hizmetini arz ederek borcunu faizsiz<br />
olarak öder.<br />
NEDEN TÜRK BARTER?<br />
Türkiye’de Barter sisteminin kuruculuğu ve öncülüğünü üstlenmiştir.25<br />
yıllık Barter tecrübesi ile hizmet vermektedir.<br />
Her üyeye özel Barter Sistemi’ni kullanma projesi hazırlamaktadır.<br />
Güçlü teknolojik alt yapı ile hizmet vermektedir.<br />
Dünya Barter Birliği (IRTA) üyesi ve yönetiminde bulunmaktadır.<br />
Hızlı ve doğru çözümler üretmektedir.<br />
PROJE YAKLAŞIMIMIZ<br />
Türk Barter, Ortak Pazar’daki her müşteriye uygun çözüm üretir.<br />
Üyenin sistem danışmanı olan “Broker”, müşterinin ihtiyaçlarını<br />
tespit edip, Barter işlemlerini projelendirir ve üyenin sistemden en<br />
üst düzeyde faydalanmasını sağlar.<br />
104<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Big 5 Dubai ‘de<br />
standımıza büyük<br />
ilgi gösterildi<br />
Tüm inşaat ürünlerini tek bir<br />
çatı altında toplayan Big 5<br />
Dubai bu yıl 39. defa düzenlendi.<br />
ABSYAPI olarak biz de<br />
en yeni ürünlerimiz olan ‘ABS<br />
Plus | Yüksekliği ayarlanabilir<br />
dolgu kör kalıpları’ ve ‘ABS<br />
Level | Yüksekliği sabit dolgu<br />
kör kalıpları’ ile bu fuara katıldık.<br />
Türkiye’de üretmeye başladığımız<br />
ABS Dolgu Kör Kalıplarımız<br />
büyük ilgi gördü. Türkiye’den<br />
ziyaretçilerin de içinde<br />
bulunduğu özellikle Körfez<br />
ülkelerinden Suudi Arabistan,<br />
Katar, Kuveyt, Birleşik Arap<br />
Emirlikleri ve bir çok Afrika<br />
ülkesinden gelen ziyaretçiler<br />
standımıza uğrayarak dolgu<br />
kör kalıplarının fayda ve avantajları<br />
hakkında bilgi aldılar.<br />
Türkiye’nin cari açığının azalmasına<br />
katkıda bulunan yerli<br />
ürünlerimizi tüm dünya pazarına<br />
sunmaya devam edeceğiz.<br />
Bu misyonumuz doğrultusunda<br />
<strong>2019</strong> yılında da yurt<br />
dışı fuar katılımlarımız devam<br />
edecek.<br />
Big 5 Dubai fuarında sergilediğimiz<br />
en yeni dolgu kör kalıpları<br />
ürünlerimizi aşağıda sizinle<br />
paylaşıyoruz. Daha fazla<br />
bilgi almak için ilgili linklere<br />
tıklayabilirsiniz.
Fuar<br />
Seramiksan Unicera’da<br />
gövde gösterisi yapacak<br />
Seramiksan, yenilikçi üretim teknolojisi ile benzersiz tasarımları bir araya getirdiği <strong>2019</strong><br />
koleksiyonunu UNICERA’da sergileyecek.<br />
Seramiksan, 5 – 9 Şubat tarihlerinde düzenlenecek<br />
UNICERA İstanbul Seramik,<br />
Banyo, Mutfak Fuarı’nda, <strong>2019</strong> koleksiyonunda<br />
yer alan yepyeni porselen ve<br />
duvar karolarındaki yenilikleri tanıtacak.<br />
‘’İyi Tasarım Herkesin Hakkı’’ mottosuyla<br />
benzersiz tasarımlara imza atan Seramiksan’ın<br />
<strong>2019</strong> koleksiyonunda, son tüketici<br />
ve mimarların değişen ihtiyaçlarına<br />
yönelik tasarladığı teknoloji ve tasarım<br />
odaklı ürünler ön plana çıkıyor.<br />
Sektöre sunduğu inovatif ürünlerle dikkat<br />
çeken Seramiksan UNICERA’da, güçlü<br />
AR – GE çalışmaları sonucu imza attığı<br />
farklı ebat, renk ve desenlerdeki zenginleştirilmiş<br />
<strong>2019</strong> koleksiyonunu sergileyecek.<br />
Dünyadaki en modern vitrifiye üretim<br />
tesisi ile el değmeden vitrifiye üretebilen<br />
Seramiksan, renkli tezgah üstü lavaboların<br />
ve çevre dostu yeni nesil vitrifiye<br />
ürünlerinin de yer aldığı koleksiyonunu<br />
UNICERA’da, Salon: G 01‘de sektör profesyonelleri<br />
ve ziyaretçilerin beğenisine<br />
sunacak.<br />
106<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
Fuar<br />
İklimlendirme Sektörü,<br />
ISK – SODEX<br />
ile sektöre ivme kazandırıyor<br />
Kasım ayı itibarıyla 11 aylık ihracatını, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 17,5<br />
artıran iklimlendirme sektörü toplam ihracatını 4,2 milyar dolara taşıdı. <strong>2019</strong> yılında toplam<br />
ihracat hedefini 6 milyar dolar olarak belirleyen sektör, Ekim ayında uluslararası alıcılarla<br />
İstanbul’da buluşacağı ISK-SODEX Fuarına odaklandı. Sektörünün ilk ve en önemli fuarı<br />
olan ISK-SODEX İstanbul kapsamında firmalar en yeni ürünlerini TÜYAP Fuar ve Kongre<br />
Merkezi’nde sergileyecek.<br />
Klima sistemleri, yalıtım elemanları, tesisat<br />
ve ekipmanları ile ısıtma ve soğutma<br />
sistemlerini kapsayan iklimlendirme sektörü<br />
ihracatta bu yıl yüzde 17,5 büyümeyi<br />
başardı. ABD, Kanada, Hindistan, Almanya,<br />
Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri<br />
gibi stratejik pazarlarda işbirliklerini artıran<br />
sektör, yurtiçi ve yurtdışından müşterileriyle<br />
buluşacağı ISK-SODEX Fuarını<br />
bekliyor. Fuar kapsamında düzenlenecek<br />
Uluslararası Satın Almacı Heyeti Programı<br />
ile söz konusu pazarların en büyük<br />
şirket ve birlikleri İstanbul’da bir araya<br />
gelecek.<br />
İklimlendirme sektörünün Türkiye sanayinde<br />
önemli ihracat alanı olduğuna ve<br />
her geçen yıl yeni ihracat rekorları kırdığına<br />
dikkat çeken Hannover Messe Sodeks<br />
Fuarcılık Genel Müdürü Alexander<br />
Kühnel, sektörün işlem hacmine ilişkin<br />
şunları kaydetti:<br />
“Sektörün yurtdışı pazarlarında ciddi bir<br />
rekabet gücü var ve bu potansiyelini uluslararası<br />
bir fuarda sergilemesi çok önemli.<br />
ISK-SODEX Fuarımız geçtiğimiz 2018<br />
Şubat ayında 105 ülkeden önemli alıcı<br />
gruplarına ev sahipliği yaptı. Bu bağlamda<br />
bu yıl amacımız hem mevcut ziyaret<br />
eden ülkelerden fuarımızı ziyaret eden<br />
alıcıların sayısını arttırmak, hem de ihracat<br />
potansiyelinin yüksek ancak ihracat<br />
hacminin düşük olduğu farklı pazarlara<br />
yönelik yeni pazarlardan yeni ziyaretçileri<br />
ISK-SODEX fuarımızda sektör temsilcisi<br />
katılımcılarımızla buluşturmak. Bu kapsamda<br />
şu an Pakistan, Batı Afrika ve Tanzanya<br />
gibi ülke ve bölgeler yakın ilişkiler<br />
kurduğumuz başlıca yeni pazarlar arasında<br />
yer alıyor. Bunun yanı sıra Türkiye<br />
ihracatçıları için Afrika ve Güney Amerika<br />
ülkelerinin son derece önemli olduğu biliyoruz.<br />
ISK-SODEX’in tüm tanıtım iletişim<br />
faaliyetlerini de sektörün <strong>2019</strong> yılı ihracat<br />
yol haritası ve beklentisi doğrultusunda<br />
şekillendirmeye devam ediyoruz. 2 – 5<br />
Ekim <strong>2019</strong> tarihinde gerçekleştireceğimiz<br />
ISK – SODEX fuarımız sürecinde sektörün<br />
avantajlarına yönelik destekleyici<br />
programlar yürütecek; katılımcı ve ziyaretçilere<br />
tanışma, iş bağlantıları kurma,<br />
bilgi ve deneyim paylaşımı konusunda<br />
yeni imkânlar sunacağız.”<br />
Şimdiden 33 bin metrekarelik alanı satılan,<br />
2 – 5 Ekim <strong>2019</strong> ISK-SODEX Fuarı’nda<br />
Almanya, Çin, Fransa, Hindistan,<br />
Hollanda, İtalya, Güney Kore ve Tayland<br />
gibi ülkelerden de katılımcılar yer alıyor.<br />
Fuarda bu yıl yerli ve yabancı firmalar<br />
ısıtma, soğutma, klima, havalandırma,<br />
yalıtım, pompa, vana, tesisat, su arıtma,<br />
yangın, güneş enerjisi sistemleri gibi oldukça<br />
geniş bir yelpazeden yeni trend<br />
ürün ve hizmetlerini tanıtma fırsatı bulacak.<br />
İklimlendirme sektörünün bütün bileşenlerini<br />
bir araya getiren ISK-SODEX, 2<br />
– 5 Ekim <strong>2019</strong> tarihleri arasında TÜYAP<br />
Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek.<br />
Alman Devi, Dünyanın lider fuar<br />
organizasyon firmalarından Deutsche<br />
Messe’nin Türkiye iştiraki Hannover Messe<br />
Sodeks Fuarcılık tarafından organize<br />
edilen ISK-SODEX Fuarı <strong>2019</strong>’da IS-<br />
KAV, DOSIDER, İSKİD, İZODER, TTMD,<br />
POMSAD, SOSİAD, ESSİAD, MTMD ve<br />
KBSB işbirliğiyle hayata geçecek.<br />
108<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>
TİCARET BAKANLIĞI<br />
ISK-SODEX ISTANBUL <strong>2019</strong><br />
Uluslararası Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma,<br />
Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve Güneş<br />
Enerjisi Sistemleri Fuarı<br />
2-5 Ekim <strong>2019</strong><br />
Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi<br />
Büyükçekmece • İstanbul<br />
sodex.com.tr<br />
Yeni Tarih!<br />
Online Kayıt İçin<br />
sodex.com.tr<br />
Hannover-Messe<br />
Sodeks Fuarcılık A.Ş.<br />
Tel. +90 212 334 69 00<br />
Fax +90 212 347 10 96<br />
info@sodex.com.tr<br />
Destekleyenler<br />
TÜRKİYE CUMHURİYETİ<br />
TİCARET BAKANLIĞI<br />
<br />
Eş Organizatörler / Destekleyen Dernekler<br />
Resmi<br />
Havayolu<br />
Resmi Seyahat<br />
Acentesi<br />
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.