İç & Dış Mekan
Mobilyaları
2018 Katalogları
+90 212 422 34 06
www.tilia.com.tr
info@tilia.com.tr
6
hotel restaurant
& hi-tech
antre
TAV’dan 2018’de 255 milyon avro kâr
TAV Havalimanları 2018 yılında net kârını yüzde 46 artırarak 255 milyon avroya
yükseltti. Antalya’yı portföyüne ekleyerek 152 milyon yolcuya hizmet veren TAV 1
milyar 181 milyon avro ciro açıkladı. TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani
Şener “TAV Havalimanları olarak büyüme stratejimizi oluşturan her üç alanda
da başarılı bir yılı geride bıraktık. Kârlı inorganik büyüme fırsatlarına odaklanma
stratejimiz doğrultusunda Mayıs 2018’de Antalya Havalimanı’nı işleten şirketin
yüzde 50 hissesini 360 milyon avro karşılığında satın aldık. Böylece portföyümüze
15. havalimanımızı ekledik” diye konuştu.
Türk reisebüro’lardan dev şirket geliyor
“Birlikten güç doğar” hedefiyle yaklaşık üç yıl önce yola çıkan
Avrupa Türk Acenteciler Birliği (COOP TRR), yeni ve çok
daha güçlü bir yapılanmaya gidiyor. Avrupa’daki Türk kökenli
reisebüro’ları (seyahat acenteleri) tek çatı altında buluşturan
Almanya merkezli COOP TRR, turizm faaliyetlerine bundan sonra
anonim şirket olarak devam edecek. COOP TRR A.Ş. için ilk
adımları attıklarını, ilk etapta yaklaşık 80 acenteyle kuracakları bu
yeni yapının tüm üyelerine açık, şeffaf bir yapı olacağını vurgulayan
Sefer, reisebüro’ların bu yeni şirkete dahil olma konusunda çok
hevesli olduklarına dikkat çekti.
Vadi Clup’ta, spa ve fitness ayrıcalığını
yaşayın
Vadi Clup SPA & Fitness, Radisson Blu Hotel Vadistanbul’un içinde
hizmete girdi. 2 bin metrekare alana sahip olan Vadi Clup, otelin 3.
katında yer alarak orman manzarası eşliğinde spa ve spor yapma
ayrıcalığı sunuyor. Yarı olimpik havuzu, tam donanımlı fitness
merkezi, bayanlar ve erkeklerde özel ayrı alanlarda hamam,
sauna, buhar odası, masaj ve cilt bakım odaları bulunuyor. Kısa
zamanda İstanbul’un sayılı fitness ve spa merkezlerinden birisi
olacaklarını kaydeden Vadi Clup SPA & Fitness Müdürü Ayşe
Gürses, Vadi Clup’ta, bayanlara ve erkeklere özel ayrı masaj
odalarının yer aldığını kaydederek; İsveç masajı, Sıcak taş masajı,
Geleneksel bali masajı, Refleksoloji masajı, Aromaterapi masajı,
Spor masajı, Anti Selülit masajı, Derin doku masajı, Shiatsu
masajlarının bulunduğunu ve deneyimli Balili masözlerin de
kadroda olduğunu belirtti.
Hollanda yeniden 1 milyonun üzerinde
Türkiye’nin en büyük turizm pazarları arasında yer alan Hollanda pazarında gerileme durdu. Türkiye’ye gelen
turist Hollandalı turist sayısı yeniden 1 milyon barajını aşarken, bu yıl da bu pazara yönelik iyimser beklentiler
oluştu. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) tarafından Hollanda pazarı hakkında hazırlanan araştırma raporuna
göre, yükseliş trendinin bu yıl da devam etmesi öngörülüyor. Raporda görüşleri yer alan TÜROB Başkanı Timur
Bayındır, bu yıl Türkiye’ye gelecek olan Hollandalı turist sayısında yüzde 20 civarında artış beklediklerini söyledi.
Gastronomi dünyasının gözü bu zirvede!
Türkiye’nin gastronomi turizmi konusundaki gelişimine ve ülke için
oluşturulacak ekonomik katma değerine odaklanan Turizm Restoran
Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD), bu yıl ikincisini
gerçekleştireceği Global GastroEkonomi Zirvesi’nde dünyanın önde gelen
sektör profesyonellerini, gastronomi meraklılarını ve alanının öncü isimlerini
ağırlayacak.
Gastro Ekonomi, Gastro Diplomasi ve Sosyal Gastronomi konularını ilk kez
gündeme taşıyarak sektöre yeni ve farklı perspektifler kazandırmaya ve
bir kez daha farkındalık oluşturmaya hazırlanan 2. Global GastroEkonomi
Zirvesi’ni 12 Mart Salı günü Lüfti Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’ndan takip
edebilirsiniz.
Tepeden inme bir koltuk değil onunkisi. Misafir bavullarına etiket yapıştırarak
adım attığı turizm-otelcilik sektöründe altı yaşından bu yana ‘adanmışlıkla’
yoluna devam eden profesyonel bir turizmci. Kariyer yolculuğunda garsonluk,
barmaid’lik, kasiyerlik de var; ön büro, satış, mutfak, housekeeping de!
Duayen bir turizmci babanın hakkını verecek sağduyu, kararlılık, donanım ve
sorumluluğunda bir emektar!
Assos Eden Group Başkan Vekili unvanıyla aile otellerinin satış ve pazarlama
faaliyetlerini başarılı çizgisiyle yürütmeye devam eden Dilara Selimoğlu
Özürün’ü sektöre ilham katacağını düşündüğümüz hikayesiyle konuk ettik…
Bolu, Merkezli. Mutfağa köklerinden bağlı. Baba, ağabey hariç ailede amca,
dayı, teyze, kuzen, kim varsa tümden aşçı... Anne lezzetleri de paha biçilmez
ama babaanne mutfağının gönlündeki yeri apayrı! Hele o bayramlarda
kavurduğu Saray Helvası yok mu, Gastronometro’nun Yönetici Eğitmen Şefi
Vedat Demir, tadını dün gibi anımsadığını söylüyor.
Sadece bu da değil! Genç ve deneyimli şefin 8 yaşında bir çocukken kendi
elleriyle hazırlayıp bayram kahvaltısına taşıdığı “un helvası” da unutamadığı
lezzetli anılar arasında…
İnovatif Şef Vedat Demir’in Bolu’dan uluslararası mutfaklara uzanan öyküsü
şefin gözünden bölümünde sizlerle!
Keyifli okumalar dilerim.
K
EMİR ÖMER ÖCAL
emir.ocal@img.com.tr
RABİYA ÖZDEMİR
rabiya.ozdemir@img.com.tr
İMG WEB TEAM MAIL
web@img.com.tr
HAKKI GÜNERKAN
hakki.gunerkan@img.com.tr
GASTRONOMETRO
CAN ÜNAL
website
www.hotelrestaurantmagazine.com
e-mail
info@img.com.tr
KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ
FİNANS MÜDÜRÜ
MUHASEBE MÜDÜRÜ
ABONE ve DAĞITIM
CTP - BASKI
İRTİBAT BÜROLARIMIZ
ADRES
EBRU PEKEL
ebru.pekel@img.com.tr
MUSTAFA AKTAŞ
mustafa.aktas@img.com.tr
ZEKAYİ TURASAN
zturasan@img.com.tr
NURTEN DEMİR
nurten.demir@img.com.tr
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL
Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94
www.ihlasmatbaacilik.com
BURSA +90.224 211 44 50-51
KONYA +90.332 238 10 71
Evren Mah. Bahar Cad.
Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4
Güneşli-Bağcılar/İstanbul
Tel: +90 212 604 51 00
Faks: +90 212 604 51 35
hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın
hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.
içindekiler
40
antre
6 Sektörden kısa haberler
gündem
24 ACE of M.I.C.E. 6. defa global MICE
endüstrisini ağırladı
28 TUSAD-YONDER-Asat Der, tek çatı için
ilk imzayı attı
30 Global otel yatırımları 67 milyar
dolara ulaşacak
32 EXP-ERT DMC 3. yılını Albüm’de kutladı
48 50
42 Doğu Karadeniz’in kültür envanteri
çıkarıldı
yeni yatırımlar
44 DoubleTree by Hilton Eskişehir
kapılarını açtı
46 Bahamalar – Nassasu ihalesini
Global kazandı
48 Wyndham Grand Kayseri açıldı
iş’te kadın
gastro etkinlik
64 Geleceğin şeflerine ödül yağdı
66 Türk yemekleri Oscar menüsünde
68 Dünyanın Gözü ‘GastroEkonomi
Zirvesi’nde
70 Gastronomi, müzik ve eğlence yeniden
Çiçek Pasajı’ndaydı
72 14 Türk Şef, Basque Culinary Center ile
bir araya geldi
34 Türkiye bu yıl turizm ile parlayacak
36 Vodafone Park turizm merkezi olacak
38 Turizmde insan sıcaklığı hep var olacak
40 2018’de En Çok Ziyaret Edilen 10 Ülke
www.hotelrestaurantmagazine.com
50 Adanmış turizmci:
Dilara Selimoğlu Özürün
marka
54 RATIONAL cihazları için Yeni
Servis Paketleri
şef in gözünden
60 Mutfağında inovasyon var!
Vedat Demir
gastro güncel
74 Coğrafi İşaretler, 65 bin öğrencinin
müfredatına giriyor
76 Yıllık en fazla artış, gıda ve alkolsüz
içeceklerde
78 İsrafı azaltıyor, sürdürülebilirliğe
katkı sağlıyor
80 Bakan Ersoy’dan GTD’ye tam destek
110
60 112
82 Mevcut tüketim modeliyle gezegenimiz
bize yetmeyecek
84 Tezer Öner: Gastronominin 50 tonu
102 UNICERA’da Ege Seramik farkı
104 Solarex için geri sayım başladı
hotel-tech
116 Ingenico Yeni Nesil ÖKC’ler GİB’e ‘Aylık
Satış Raporu’ gönderimine başladı
gastro aktüel
86 Gastronomi sektöründen kısa haberler
fuar
92 Ambiente; geleceğin trendlerini
sergiledi, ticareti ateşledi
94 Nude, Ambiente’de yeni
koleksiyonlarını sergiledi
96 Ege Vitrifiye yeni tasarımlarıyla
UNICERA’daydı
98 Seramiksan, yenilikçi ürünleriyle
damga vurdu
100 İpragaz, turizme enerji veriyor
101 İlham veren tasarımlarıyla
beğeni topladı
www.hotelrestaurantmagazine.com
106 Türkiye ve Çin arasındaki ticaret
köprüsü: ‘China Homelife’
107 Otellere yönelik asansör ve yürüyen
merdiven çözümleri bu fuarda
hijyen
108 Doğa dostu yeni seri:
Selpak Professional Essential
mekanın dili
110 Hatice Kumalar ile yeni mekanlar
yeni mekan
112 BOB Burger Moda’dan sonra
Ataşehir’de
114 Anadolu Mutfağı lezzetleri
‘Adabağlı’ ile Özlüce’de
118 Mitsubishi Electric ‘Evden Uzaya’ kadar
Türkiye’ye yatırım yapıyor
120 Form Şirketler Grubu, Lennox ile
yerli üretime geçiyor
122 Aygaz’dan soğuk havalara şık çözümler
124 Alarko’dan güvenilir ve yüksek
teknolojili yeni hidroforlar
125 Otomasyon sistemlerindeki
aksaklıkları azaltıyor
sektör
126 Endüstriyel temizlik sektörünün nabzı
INTERCLEAN İstanbul’da atacak
ürünler
128 Yeni ürünler
14
hotel restaurant
& hi-tech
antre
Çırağan Palace Kempinski
İstanbul’a üst düzey atama ve terfi
Çırağan Palace Kempinski İstanbul yönetim kadrosunda
değişiklikler yaparken önemli ve üst düzey atamalar
gerçekleştirdi. Nazlı Işıklı Anıl otelin yönetim kadrosuna İş
Geliştirme Direktörü olarak atanırken, son dört yıldır Satış
Direktörü olan Armağan Yolcu Satış ve Pazarlama Direktörü
olarak terfi edildi.
Mehmet Kemal Dedeman anıldı
Türkiye’de Otelciliğin Önderleri Bienali, turizmin ve otelciliğin
gelişmesine büyük katkılar sunan Dedeman Otelleri’nin kurucusu
Mehmet Kemal Dedeman’ı odağına aldı. 12 Şubat tarihinde gerçekleşen
bienal, Mehmet Kemal Dedeman ve Dedeman Hotels & Resort
Sergisi ile başladı. Bienal, 6 Haziran 1966 yılında turizme ilk adımını
Dedeman Ankara’yı faaliyete geçirerek atan Dedeman Otelleri’nin
vizyoner kurucusu Mehmet Kemal Dedeman’ın odağında gerçekleşti.
Dedeman Otelleri’nin geçmişten günümüze doğru logoların dönüşümü,
çeşitli otellerde yıllar önce kullanılan çalışan üniformaları ve geçmiş
dönemlerde oteldeki ziyafetlerin vazgeçilmezi olan porselen takımlar
sergide ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.
Marriott, Azerbaycan’da
organizasyon düzenledi
Türkiye ve Azerbaycan arasında bulunan bağları daha da güçlendirmek
amacıyla; Marriott International çatısı altında Türkiye’de faaliyet gösteren 13
otelin üst düzey yetkililerinin katıldığı Marriott Connections, 8 Şubat 2019 Cuma
günü JW Marriott Absheron Baku’de gerçekleşti.Türkiye’nin ve Türkiye’deki
otellerin Azerbaycan’daki yerel acentalara tanıtıldığı etkinlikte; Dünya Sağlık
Turizm Konseyi Başkanı, Azerbaycan Sivil Toplum Örgütleri Turizm Kalkınma
Merkezi Başkanı ve Milenyum Turizm Genel Müdürü Ruslan Quliyev; yaptığı
konuşmada karşılıklı olarak turizmi güçlendirmek amacı taşıyan bu etkinliğin
Bakü’de gerçekleştirilmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Grand Hyatt Istanbul ve Park Hyatt
Istanbul otellerine yeni genel müdür
Rufat Babayev, Hyatt grubunda 23 yıldır dünyanın farklı ülkelerinde ve departmanlarında kazandığı
deneyimini Grand Hyatt İstanbul ve Park Hyatt İstanbul otellerinde devam ettirecek. 2003 yılında
Hyatt Oteller bünyesindeki ilk görevine Hyatt Hotel Bakü’de başlayan Babayev; Hyatt Regency
Varşova’nın ardından Hyatt Regency Kiev’e otel yöneticisi olarak atandı. 2015 yılında Hyatt Regency
Thessaloniki’ye Genel Müdür olarak geçen Babayev, Grand Hyatt İstanbul ve Park Hyatt İstanbul
otellerinde Genel Müdür olarak görev yapacak. Babayev ayrıca Türkçe, İngilizce, Rusça, Azerice ve
Lehçe olmak üzere 5 dil biliyor.
16
hotel restaurant
& hi-tech
antre
Akfen GYO’nun 2018 yılı net kârı %166 arttı
Akfen GYO’nun 2018 yılı finansal sonuçlarına göre şirketin net kârı bir önceki yıla göre
yüzde 166 artarak 104 milyon TL’ye ulaştı. Konsolide kira gelirleri yüzde 54’lük artışla
98 milyon TL olarak gerçekleşen Akfen GYO’nun toplam varlıkları yüzde 39 artışla 2
milyar 437 milyon TL’ye çıktı. Akfen GYO Genel Müdürü Sertaç Karaağaoğlu, güçlü
finansal yapısı ile nitelikli projelere odaklanan Akfen GYO’nun sektördeki gücünü ve
güvenilir konumunu her geçen yıl daha da pekiştirdiğine dikkat çekerken, “Turizmdeki
yükselişle kârlılığımızı daha da yukarılara taşıyacağız” ifadelerini kullandı.
Concorde De Luxe Resort’a ödül
Antalya’nın doğal güzellikleri ve mavi bayraklı kumdan plajlarıyla ünlü Lara
bölgesinde misafirlerini ağırlayan Concorde De Luxe Resort, turizm sitesi Booking.
com misafirlerinin verdikleri oylarla Guest Review 2018 Ödülü’nü almaya hak
kazandı. Booking.com ziyaretçileri tarafından yapılan oylamada; Concorde De Luxe
Resort ödüle layık görüldü. Turizm sektöründeki en saygın organizasyonlardan biri
olan ve her yıl düzenlenen Guest Review Awards, sektörde hizmet veren kuruluşlar
için başarı sembolü olarak görülüyor.
Sıra dışı bir spa deneyimi
“Ulaşılabilir Lüks” kavramını ilke edinen Lazzoni Hotel, “Onni Spa” ile
de farkını ortaya koyuyor. 650 metrekarelik bir SPA kompleksine sahip
Lazzoni Hotel’de; 60 metrekarelik kapalı havuz, VIP masaj odası, üç ayrı
masaj odası, sauna, jakuzi, buhar odası, dinlenme odası, ılıklık alanı ve
özel kabin ile birlikte toplam altı kurnalı Türk hamamı yer alıyor. Masaj
odalarının üçü tekli. VIP Masaj Odası ise keşfedilmeye değer! İçerisinde
bir adet çift masaj yatağı, jakuzi, sauna ve dinlenme alanı mevcut.
İstanbul Sabiha
Gökçen’e iki ödül
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı,
İstanbul Zihinsel Engelli Çocuklar Vakfı ( HYPERLINK
“http://www.hurriyet.com.tr/haberleri/izev” \t “_blank”
İZEV) ile “Hayat ve Biz” çatısı altında hayata geçirdiği
“Hayvanlar ve Biz” projesiyle aldığı ödüllere yenilerini
ekledi. Dünyanın tek bağımsız ödül organizasyonu olan
Mercury Excellence Awards tarafından “Hayvanlar ve
Biz” projesi iki ödüle layık görüldü.
Proje
rtağım
LED Aydınlatma Otel & İnşaat Projeleri Dijital Ekran Çözümleri İklimlendirme Kamu
PROJENiZiN HER AŞAMASINDA
VESTEL PROJE ORTAĞIM YANINIZDA!
Dijital Ekran Çözümleri
Çeşitli ürün seçenekleriyle teknolojik çözümler
sunarken reklam, tanıtım ve bilgilendirme
faaliyetlerini gerçekleştirmenize imkan sağlıyoruz.
Kamu
Projeleri kamu kurumlarının
ihtiyaçları doğrultusunda
geliştiriyoruz. Gereken
ürünlerin satışını
kamu sektöründe
doğrudan yapıyoruz.
LED Aydınlatma
LED aydınlatma ürünleriyle hem iç
hem dış mekana uyumlu, tasarruf
sağlayan projeler gerçekleştiriyoruz.
Otel & İnşaat Projeleri
Otel ve inşaat projelerinde müşterilerimizle
ihtiyaca yönelik uzun soluklu iş ortaklıkları
kuruyoruz.
İklimlendirme
Projelendirme aşamasından anahtar
teslimine kadar her adımda projelerinize
değer katıyoruz. Üstün tasarım ve
yüksek verimlilikle geliştirilen ürünlerimiz
sayesinde çevreye duyarlı çözümler
sunuyoruz.
info@vestelprojeortagim.com.tr 0850 577 8876
/vestelprojeortagim
www.vestelprojeortagim.com.tr
18
hotel restaurant
& hi-tech
antre
“2018-2019 Dünyanın En İyi Süper Yat Marinasi”
Yalıkavak Marina
Yalıkavak Marina, dünya yatçılık sektörünün en prestijli kurumlarından biri
olan The British Yacht Harbour Association (TYHA) tarafından “2018-2019
Dünya’nın En İyi Süper Yat Marinası” ödülüne layık görüldü. TYHA tarafından
28 Şubat’ta resmi olarak açıklanan ödüller; 24 Nisan 2019 tarihinde
İngiltere’de özel bir törenle sahiplerini bulurken, Yalıkavak Marina’yı temsilen
ödülü Marina Direktörü Deniz Akaltan teslim alacak.
W Istanbul’a yeni Satış Direktörü
Restoranlar, kafeler, tasarım ve sanat galerileriyle dolup taşan tarihi Akaretler Sıraevler’in
merkezinde yer alan W Istanbul, deneyimli ve başarılı kadrosuna önemli bir isim daha ekledi.
Semih Hazar Satış Direktörü olarak göreve atandı. Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi
Turizm İşletmeciliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Hollanda’da Uluslararasi Turizm
İşletmeciliği ve Danışmanlık eğitimi alan Semih Hazar kariyerine Swissôtel Büyük Efes Izmir’de
Satış Temsilcisi olarak başladı. Divan Hotel Taksim, The Istanbul EDITION, Shangri-La Bosphorus
Istanbul, Istanbul Marriott Hotel Şişli ve Soho House Istanbul otellerinin satış ve pazarlama
ofislerinde farklı görevlerde bulundu.
D-Marin, ORC 2019
Dünya Şampiyonası’na ev sahipliği yapacak
Sailing Club Val, D-Marin Mandalina ve Sibenik Belediyesi 2019 Haziran ayında
D-Marin ORC 2019 Dünya Şampiyonası’na ev sahipliği yapacak. Dünyanın her yanından
150 yelkenli ve bine yakın yelkencinin katılacağı bu prestijli regatta, Sibenik’te
bugüne dek düzenlenen en büyük spor etkinliği olacak. Regatta programı 31 Mayıs’ta
teknelerin ölçümleriyle başlayacak ve açılış 2 Haziran Pazar günü Sibenik şehrinde
gerçekleşecek. D-Marin’in genel sponsoru olduğu şampiyonanın ödül töreni 8 Haziran
günü yarışların ardından D-Marin Mandalina’da düzenlenecek. Yelkenliler, D-Marin
Mandalina ve Sibenik kıyısındaki bulvara bağlanarak, ziyaretçilere tekneleri yakından
görebilme şansı sunacak. Altı gün sürecek yarışlar, bir uzun, bir kısa açık deniz seyir
yarışının yanı sıra iki parkur alanında şamandıra yarışlarını içerecek.
Pegasus’tan dünyada bir ilk
2018 yılında girdiği dijital dönüşüm çerçevesinde tüm süreçlerini dijitalleştiren Pegasus,
Yeni Çipli Kimlik Kartı ile Seyahat Teknolojisi’ni, İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası
Havalimanı terminal işletmesiyle yapılan ortak çalışmayla iç hatlarda 18 Şubat 2019
tarihi itibarıyla 208B uçuş kapısında test etmeye başladı. Yeni Çipli Kimlik Kartı ile
Seyahat Teknolojisi sayesinde check-in işlemini tamamlamış misafirlerine biniş kartları
olmadan sadece yeni çipli kimlik kartlarıyla uçuşlarına gidebilecekleri hızlı ve kolay bir
uçuşa kabul deneyimi sunmayı hedefleyen Pegasus, dünyada bir ilk olacak bu projeyi
2019 sonuna kadar Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan gerçekleşecek tüm yurt içi uçuşları
için kullanılan uçuş kapılarında hayata geçirmeyi planlıyor.
“Misafir memnuniyetinden ödün vermeden
öğlen ana büfe maliyetini düşürmek istiyorum.”
Havuz ve beach alanlarındaki
snack alanlarında uygun
maliyetli et-tavuk burgerleri
ve snack reçeteleriyle
hem misafir memnuniyetini
artırın hem de ana büfe
maliyetinizi düşürün.
www.ufs.com
20
hotel restaurant
& hi-tech
antre
2 bin kadına hijyen eğitimi verecek
Akfen Holding tarafından kurulan Türkiye İnsan Kaynakları Eğitim ve Sağlık
Vakfı (TİKAV) koordinatörlüğünde, Akfen Yenilenebilir Enerji bünyesinde
yatırımları yapılan 26 enerji santralinin bulunduğu kırsal bölgelerde
yaşayan halka sunulan ödüllü sosyal sorumluluk proje dizisi devam ediyor.
Geçen yıl 17 bölgede 1500 kadının katıldığı ‘Önce Sağlık’ projesinin birçok
alanda örnek gösterilip ödül almasından sonra 2019’da uygulanacak
‘Hijyen Sağlıktır’ projesinde hedef büyütüldü. Türkiye’nin 26 bölgesinde
yaşayan kadınlara hijyen eğitiminin verileceği projede 2 binin üzerinde
kadına ulaşılacak.
Snowkite Dünya Kupası
Erciyes’te gerçekleşti
Emirates ve flydubai’nin ödüllü sadakat programı Emirates Skywards, Paris’te
düzenlenen 2019 Sadakat Ödülleri’nde ‘Yönetimde Mükemmellik’ ödülüne
layık görüldü. 2018 yılında lansmanı yapılan, 23 milyondan fazla üyeye sahip
olan sadakat programında bu zamana kadar, 1.5 milyara yakın mil kullanımı
gerçekleşti.Ödül töreni, seyahat endüstrisindeki sadakat programları ve yolcu
sadakati konularına odaklanarak, önde gelen bağımsız yönetim şirketi Global
Flight tarafından 15. Sadakat & Ödülleri Konferansı’nda gerçekleştirildi. Art
arda ikinci kez bu ödülü alan Emirates Skywards’ın ödülü, Kıdemli Başkan
Yardımcısı Dr. Nejib Ben Khedher tarafından teslim alındı.
Son 4 yıldır gerçekleştirdiği ulusal ve global spor organizasyonları ile dünyadaki en
prestijli kış sporları merkezleri ile birlikte anılmaya başlanan Erciyes Kayak Merkezi bir
dünya kupasına daha ev sahipliği yaptı. Uluslararası Kiteboard Federasyonu, Kayseri
Büyükşehir Belediyesi, Erciyes A.Ş ve Oli Spor Kulubü tarafından organize edilen Dünya
Kupası, Turkish Airlines, Ozone Kites, Alberg Cafe, Erciyes Kite Hotel sponsorlukları
ile 1-3 Mart tarihleri arasında Erciyes 2.200 metredeki Tekir bölgesinde gerçekleşti.
Dünya klasmanında gerçekleşen yarışlarda 2003 doğumlu Türk sporcu Sarp Bulut,
kendisinden yaşça büyük birçok yerli ve yabancı sporcuyu geride bırakarak ‘Snowboard’
kategorisinde uzun mesafe ve parkur yarışlarında ilk 3 içerisinde kendine yer buldu.
Emirates Skywards’a
Mükemmellik Ödülü
Mavi yolculuk, tekne kiralama
platformuyla erişilebilir hale geldi
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine göre, Türkiye, 40
milyonu aşan turist sayısıyla dünyanın en çok ziyaret edilen 10 ülkesi arasında yer
alıyor. Türkiye’ye gelen turistler genellikle otel tatilini tercih ederken, uzun yıllardır
atıl kalan yat turizmi son yıllarda yeniden dikkat çekmeye başladı. Dünyadaki
tüm tekne ve yat kiralamalarının %70’inin gerçekleştiği Akdeniz çanağı, 6 milyar
Euro’luk ticari hacmiyle öne çıkıyor. Mavi yolculuk olarak adlandırılan yat turizmi
bir zamanlar lüks bir hobi olarak anılırken, artık alternatif tekne ve yat kiralama yöntemleriyle erişilebilir hale geldi ve dünyanın en
hızlı gelişen turizm türleri arasındaki yerini aldı. 2016 yılında Türkiye’de doğan ve Akdeniz çanağı başta olmak üzere, 22 ülke ve 250
lokasyonda online tekne kiralama hizmeti sunan Viravira.co, 120 bin dolarlık ilk yatırımı ile Avrupa pazarında büyümeyi hedefliyor.
22
hotel restaurant
& hi-tech
antre
Turquality’de firmalar,
15 yılda 2.5 milyar TL destek aldı
Progroup Uluslararası Danışmanlık, MÜSİAD Milli Markalar Çalışma Grubu,
Turquality Patronlar Platformu ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Sürekli Eğitim
Merkezi işbirliği ile “Uçtan Uca Marka ve Turquality Uzmanlık ve Vizyon Programı”
başladı. Turquality’de 250 firmanın bulunduğu kaydeden Progroup Başkanı Dr.
Salim Çam, son 15 yılda marka destek programından yararlanan firmalara, devletin
yaklaşık 2.5 milyar TL destek sağladığını kaydetti. Son dönemlerde firmaların
Turquality programına girmeye yoğun ilgi gösterdiğini ifade eden Dr. Salim Çam,
şunları söyledi: “İç piyasadaki daralmayla birlikte ihracata yönelen şirketler,
Turquality marka destek programından yararlanmayı istiyorlar. Özellikle, endüstriyel
anlamda yarı mamül ve hammadde üreticileri, otomotiv yedek parça, lojistik,
yazılım, sağlık, turizm, demir ve çelik sektörlerinden yoğun ilgi mevcut. Şunu bilmek
gerekiyor ki, Turquality bir teşvik programından öte, işletmeler için bir iş ve değer
modelidir” şeklinde konuştu.
Taksim International Group Hotels’in Kurumsal
İletişim Müdürü Atilla Sedat Düzgün oldu
Türk turizminin deneyimli isimlerinden Atilla Sedat Düzgün Taksim International
Group Hotels markasında Kurumsal İletişim Müdürü oldu. Düzgün yeni göreviyle
ilgili olarak şunları söyledi: “1 Şubat 2019 tarihi itibari ile yeni bir heyecan,
yeni bir yol, yeni bir yolculuğa başladım. 20 yıldan bu yana Türkiye turizminin
birçok noktasında sizlerle birlikte oldum. Bazen rehber, bazen reklamcı, bazen
operasyoncu, bazen acentacı olarak tanıdınız beni. Şimdi 20 yıldır biriktirdiğim tüm
bilgi ve birikimleri büyük bir markada taçlandırma zamanı geldi. Türkiye’nin en
önemli Otel Gruplarından Taksim International markası çatısı altında olacağım.
Çıktığım bu büyük yolculukta bana olan güvenini ve desteğini esirgemeyen tüm
büyüklerimden, dostlarımdan ve kardeşlerimden Allah razı olsun. Tüm turizm
paydaşlarımıza dostluğu, güveni ve güzellikleri Taksim etmeye geliyoruz.”
Corporate Stars Zirve 2019, yıldız isimleri ağırlayacak
Corporate Stars; incelikle hazırlanmış zengin program içeriği ile konaklama, toplantı,
etkinlik, moda, sanat ve teknoloji başlıklarını, trendleri, konunun önde gelen isimleriyle, farklı
perspektifleriyle, mercek altına almak için buluşma merkezi olacak. Kongre, toplantı, teşvik
seyahatlerine yeni bakış açıları getirecek konuşmacılar, forum, panel ve B2B görüşmeler
ile doyumsuz bir iletişim deneyimini sunan, ‘’Corporate Stars 2019’’ sektörün en iyi etkinlik
planlayıcılarının özenle tasarladığı sosyal geceleriyle de unutulmaz deneyimler yaşatmak için
geliyor.Uluslararası forum, zirve etkinlikleri alanındaki tecrübesiyle Q event, Türkiye’nin en iyi
markalarını 16 Nisan’da ses getirecek bir iş zirvesinde buluşturacak.
Pegasus, 2018’i 8,3 milyar TL ciro ile kapattı
Pegasus Hava Yolları, 2018 yılı finansal sonuçlarını açıkladı. Kamuyu Aydınlatma
Platformu’nda (KAP) yer alan verilere göre 2018 yılında misafir sayısını yüzde 8 artırarak 30
milyon misafire yaklaşan Pegasus, cirosunu ise yüzde 55 yükselterek 8,3 milyar TL’ye çıkardı.
Pegasus’un 2018 yılı net dönem kârı ise 507 milyon TL olarak gerçekleşti. Pegasus, 2018 sonu
itibarıyla iç hatlarda 17,7; dış hatlarda 12,3 olmak üzere toplam 30 milyon misafirine hizmet
verdi. Pegasus’un bir önceki yıla göre iç hat misafir sayısı yüzde 5 artarken, dış hatlarda
misafir sayısı yüzde 12 oranında büyüdü.
Mutfağınız
Bağlandı.
ConnectedCooking 2.0
Mutfağınızı RATIONAL ile
iletişim ağınıza bağlayın.
Profesyonel mutfakların tartışmasız
en büyük dijital platformu.
ConnectedCooking.com
24
hotel restaurant
& hi-tech
ACE of M.I.C.E. Exhibition By Turkish Airlines
6. defa global MICE endüstrisini ağırladı
Türkiye’nin ilk ve tek etkinlik, toplantı ve kongre endüstrisi fuarı ACE of M.I.C.E. Exhibition
by Turkish Airlines “Connecting Dots” mottosuyla altıncı defa global MICE endüstrisini
ağırladı ve 3 günde 15.523 profesyonel ziyaretçiye ev sahipliği yaptı.
20-22 Şubat tarihlerinde İstanbul
Kongre Merkezi’nde gerçekleşen
6. ACE of M.I.C.E. Exhibition by
Turkish Airlines başarıyla sona erdi.
Turizm Medya Grubu, yayımladığı
fuar sonuç infogragrafiği ile 6. ACE of
M.I.C.E. fuarının da başarılı bir şekilde
tamamlandığını ifade etmiş oldu.
41 ülkeden 254 uluslararası firma
Uluslararası Hosted Buyer Programı
kapsamında yurtdışı pazarından fuara 41
ülkeden 254 uluslararası nitelikli MICE
profesyoneli ve 550 ulusal profesyonel
katıldı. Fuar kapsamında, katılımcı
firmalarla satın alıcılar arasında toplam
5746 B2B toplantı gerçekleştirildi. 3
gün boyunca, fuara 15.523 profesyonel
ziyaretçi katılım gösterdi.
20 milyar tl değerinde iş bağlantısı
potansiyeli
2019 yılı için Uluslararası Hosted
Buyer programı kapsamında ağırlanan
firmaların yıllık etkinlik ve toplantı bütçesi
20 Milyar TL’yi aşarken, satın alıcılar
ağırlıklı olarak Avrupa, Rusya, Hindistan
ve Asya ülkelerinden katılım gösterdi.
28 oturum ve 50 konuşmacı
Global MICE sektörünün en büyük
marka ve isimlerini bir araya getiren
ACE of M.I.C.E. by Turkish Airlines
2019 Speakers’ Corner Konferans
Programında, deneyimsel pazarlama
ve deneyim tasarım, destinasyon
pazarlaması, etkinlik teknolojileri ve
espor temaları işlendi. Toplam 28
oturuma ve 50 konuşmacıya ev sahipliği
yapan fuarın tüm oturumları, endüstri
tarafından büyük ilgi gördü.
Deneyimsel Pazarlama ve Deneyim
Tasarımı konularında dünyanın lider
etkinlik ve yönetimi şirketi GES’in
Uluslararası Genel Müdür Yardımcısı
Jason Popp; PICO Global Marka
Etkileşimi Direktörü Gregory Crandall;
Sila Sveta’dan Anastasia Filatova; küresel
pazarda lider deneyimsel pazarlama
ajansları Jack Morton Worldwide’dan
Caspar Mason ve Freeman XP’den Jordan
Waid konferans programı kapsamında
ACE of M.I.C.E.’a katıldı. Bunların yanında
Kurumsal İletişimciler Derneği Paneliyse;
SOCAR Türkiye, TAB Gıda, Pepsi Co,
Sabancı Üniversitesi gibi markaların
iletişim yöneticilerini buluşturdu.
Çelebi Havacılık Holding sponsorluğunda
düzenlenen Destinasyon Pazarlaması
oturumlarında ICCA Paneli; Rusya, Seul,
Sırbistan, Güney Afrika ve Abu Dabi gibi
destinasyonların turizm otoriteleri ve
kongre bürolarının başkanları, ICCA
Avrupa direktörünün moderasyonunda
gerçekleşecek panelde buluştu.
Hızla yükselen trend e-spor’un en
önemli isimleri de fuardaydı
Vestel sponsorluğunda düzenlenen
E-spor oturumları ise Kaan Kural ve
Tunç Berkman moderasyonunda iki farklı
panele ev sahipliği yaptı. RIOT Games,
Netmarble’ın yöneticileri ve Türkiye
Espor Federasyonu gibi endüstrinin
kilit aktörlerini bir araya getiren
panellerde, E-spor’un geleceği ve etkinlik
endüstrisine ve markalara vaat ettikleri
ele alındı.
Antalya ve Kuzey Kıbrıs destinasyonları
tanıtıldı
Antalya Tanıtım Vakfı Başkanı Yeliz Gül
Ege’nin ve KKTC Turizm ve Çevre Bakanı
Sayın Fikri ATAOĞLU’nun özel olarak
katılım gösterdiği fuarda, yer aldıkları
gösterişli stantlarla Antalya ve Kuzey
Kıbrıs destinasyonları MICE endüstrisine
en iyi şekilde tanıtıldı.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib
Avdagiç’ten özel ziyaret!
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib
Avdagiç, fuarın 2. gününde ACE of
M.I.C.E.’ı ziyarete geldi ve fuar alanını
İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu
Üyesi ve ICVB Başkan Vekili Bahadır
Yaşık ve Turizm Medya Grubu Başkanı
Volkan Ataman eşliğinde dolaştı. ACE of
M.I.C.E.’a özel verdiği röportajda, Avdagiç
şunları söyledi:
“ACE of M.I.C.E. Exhibition gerçekten
yüz akı bir iş oldu. Bizim İstanbul Ticaret
Odası olarak en öncelikli işlerimizden
birisi etkinliklerin, kongrelerin ve
toplantıların sayısı arttırmak. Aynı
zamanda kitlesel turizmi de arttırmak
gibi bir amaç da güdüyoruz ve işte bu
noktada ACE of M.I.C.E. Exhibition by
Turkish Airlines kilit bir rol oynuyor.”
dedi.
Fuarın açılış seremonisinde, açılış
konuşmalarını KKTC Turizm ve Çevre
Bakanı Sayın Fikri ATAOĞLU, İstanbul
Vali Yardımcısı Ahmet Hamdi USTA,
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği
Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Firuz
BAĞLIKAYA, Kültür ve Turizm Bakanlığı
Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Vekili
Onur GÖZET, İstanbul Ticaret Odası
Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul
26
hotel restaurant
& hi-tech
Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Yönetim
Kurulu Başkan Vekili Sayın Bahadır
YAŞIK, Türk Hava Yolları Yurtiçi Satış
Başkanı Sayın Emre MENEVŞE, Rixos
Hotelleri Yönetim Kurulu Başkanı Sayın
Fettah TAMİNCE ve Turizm Medya
Grubu Başkanı Sayın Volkan ATAMAN
gerçekleştirdiği etkinlikte, katılımcılar
fuar dışında yapılan etkinliklerle de
keyifli zamanlar geçirdi ve unutulmaz
ve değerli anılar ile fuarı tamamladılar.
İstanbul, uluslararası katılımcılara
Boğaz turuyla tanıtıldı
ıtıldı. 20 Şubat akşamı Uluslararası
Hosted Buyer’ların ve konuşmacıların
katılımıyla gerçekleşen Boğaz turuyla
profesyonel rehberler eşliğinde İstanbul
destinasyonu uluslararası katılımcılara
tanıtıldı. Keyifli boğaz turunun ardından,
550 kişinin katılımıyla İstanbul boğazının
en muhteşem mekanlarından biri olan
PORTAXE’da gerçekleşen gala yemeğinde
uluslararası ve ulusal katılımcılar, hosted
buyer’lar ve konuşmacılar aynı masa
etrafında muhteşem bir gecede bir araya
geldi ve networkün devamlılığı sağlandı.
Fuarın ikinci günü ise, 41 ülkeden 1500
MICE profesyoneli muhteşem bir parti
eşliğinde Beşiktaş Dorock XL’de bir araya
geldi. Özel davetliler, Video mapping şov,
müzik grupları, DJ ve sürprizlerle dolu
dans performansları eşliğinde unutulmaz
bir gece yaşadı.
28
gündem
TUSAD-YONDER-Asat Der,
tek çatı için ilk imzayı attı!
Güçlerini birleştirerek tek güçle yola çıkma kararı alan TUSAD-YONDER-Asat Der, 100’e yakın
acentasını bir araya getirdiği yemekli toplantıda, Ortadoğu Turizm Seyahat Acentaları Dernekleri
İyi Niyet Sözleşmesi’ni imzaladı, Ortadoğu acentelerini tek çatı altında toplamak hedefiyle birlik
ve beraberlik çağırısı yaptı.
TUSAD-YONDER-Asat Der, 100’e
yakın acentasını bir araya getirdiği
yemekli toplantıda birlik ve beraberlik
çağırısında bulunarak Ortadoğu Turizm
Seyahat Acentaları Dernekleri İyi Niyet
Sözleşmesi’ni imzaladı. Evvel Restoran
sponsorluğunda 23 Şubat Cumartesi
akşamı düzenlenen buluşmaya İstanbul
Turizm ve Seyahat Acentaları ve İşadamları
Derneği (TUSAD) Başkanı Hasan Bayram,
Arap Seyahat Acentaları ve Turizm
Geliştirme Derneği (Asat Der) Başkanı
Ahmet Kırk ve YONDER (Yancakaya Derneği)
Başkanı Metin Duyar’ı temsilen imza
töreninde hazır bulunan YONDER Başkan
Vekili Hasan Yazıcı hazır bulundu.
Bayram: “Turisti çok rahat taşıyamıyoruz”
Toplantının açılış konuşmasını yapan
İstanbul Turizm ve Seyahat Acentaları ve
İşadamları Derneği (TUSAD) Başkanı Hasan
Bayram, seyahat acentaları olarak turizmde
yaşadıkları sorunlara değinerek, “Sektöre
değer katıyoruz ama turisti çok rahat
taşıyamıyoruz. Turizm seyahat acentası
belgeniz varsa havalimanından yolcuyu
alamıyorsunuz. Ama arabanızın üzerinde bir
hastane logosu varsa rahat alabiliyorsunuz.
Aracınızın önünde D2 belgesi, TÜRSAB
belgesi varsa her türlü çevirmeye, denetime
tabi tutuluyor muyuz? Ama binek bir araçla
turist taşırsanız hiç kimse size maalesef
karışmıyor. Ülkemizde işi kuralınca
yapmak, değer katmak çok zor. Bu zorluğu
10 yıldan fazladır yaşıyoruz” diye
konuştu.
“Birlik olmadığımız için çile
çekiyoruz”
Türkiye’ye nitelikli turisti Ortadoğu
turizmi yapan acentaların
getirmesine karşın çile çekmeye
devam ettiklerini anlatan Bayram,
“Bu ülkeye kaliteli turisti kim
getiriyor? Ortadoğu turizmi işini
yapanlar getiriyor. Sizlerin her
birinizin ülkemize getirdiği kişi
başı turizm geliri 2 bin dolar
civarında. Ama gelin görün, biz çile
çekiyoruz. Bunun birinci sebebi,
birlik olamamamız. Birlik olmadığımız,
sesimizi tam duyuramadığımız için de
birçok kurum bizi dikkate almıyor” dedi.
“Her önüne gelen kendini sektörün lideri
olarak tanıtıyor”
Hasan Bayram, çile çekmelerinin ikinci
sebebi olarak her önüne gelenin kendini
sektörün lideri olarak tanıtmasını gösterdi.
“Bu da bizi yıpratıyor. Bir ülkede söz sahibi
olmak istiyorsanız ya bir siyasi parti ya da
bir dernek kuracaksınız” diyen Bayram,
bu süreçte derneklerde birlikte hareket
etmenin gerekliliğine işaret ederek, TUSAD,
Asat Der ve YONDER olarak bir aradayız.
Biz ezelden beridir de birlikte hareket
ediyorduk. Bundan sonra da inşallah birlikte
hareket edeceğiz.” diye konuştu.
“Sesimizi duyurmanın tam zamanı!”
Ortadoğu seyahat acentalarını tek çatı
altında toplamak için ilk adımı attıklarını,
önümüzdeki süreçte yapılacak yerel ve
STK’ları birleştiren seçimlerin birlik olmak
ve seslerini duyurmak için iyi bir fırsat
olduğunu ifade eden Bayram, acentalara
birlikte hareket etme çağırısı yaparak “Bu
seçimlere iyi hazırlanmalıyız. Hem de bu
seçimlerde birlikte sesimizi gür bir şekilde
duyurmalıyız. Ses bir kişiden, bir dernekten
çıkınca artık yeterli olmuyor. Bizim bir
araya gelip birleşmemiz lazım. Sizlerden
de bu konuda destek istiyoruz. Emek
sarf ediyoruz, çile çekiyoruz. Sizler gece
gündüz direksiyon sallıyorsunuz. Ama gel
gelelim bir AVM çıkışından, havalimanından
rahat yolcu alamıyorsunuz. Belgeleriniz
görünmediği için binlerce aracımıza,
arkadaşlarımıza ceza yağıyor” diye konuştu.
Kırk: “Birlik olmazsak bürokrasiyi
aşamayacağız”
Arap Seyahat Acentaları ve Turizm
Geliştirme Derneği (Asat Der) Başkanı
Ahmet Kırk, imza töreninde yaptığı kısa
konuşmasında “Ne kadar bölünürsek, o
kadar çabuk dağılacağız ve yıpranacağız.
Aramızdaki fitnecileri gönderelim
arkadaşlar. Ben bırakın dernek başkanı
olmayı, bir acenteci olarak utanıyorum.
Lütfen birlik olalım, birlik olmazsak
bürokrasiyi aşamayacağız. Bu sıkıntıları
çözemeyeceğiz. İlk hedefimiz birlik olmak”
dedi.
Yazıcı: “Turizmde kaliteli ve güçlü bir
birliğimiz var”
YONDER Başkanı Metin Duyar’ı temsilen
imza töreninde hazır bulunan YONDER
Başkan Vekili Hasan Yazıcı ise, “İnşallah
bu birlik ve beraberlik adımımız ile tüm
turizm camiası adına güzelliklere vesile
olacak. Çünkü gerçekten turizmde kaliteli
ve güçlü bir birliğimiz var ve bu üç derneğin
birleşmesiyle de yolumuza devam edeceğiz”
dedi.
Bayram: “Güçlerimizi birleştiriyoruz, tek
güçle yola çıkıyoruz”
Konuşmaların ardından Ortadoğu Turizm
Seyahat Acentaları Dernekleri İyi Niyet
Sözleşmesi’nin altına imzalarını koyarken,
TUSAD Başkanı Hasan Bayram, katılımcı
acentalara sözleşmenin içeriğini şu
cümlelerle duyurdu: “Ortadoğu Arap
ülkelerinden incoming yapan seyahat
acentalarının üye olduğu TUSAD, ASAT
DER ve YONDER dernekleri arasında birlik
ve beraberlik için iş bu sözleşme Türkiye
turizmine en üst kalitede değer katmak
amacıyla imzalanmıştır. Hayırlı uğurlu
olmasını diliyorum”.
hotel restaurant
30 & hi-tech
gündem
Global otel yatırımları
67 milyar dolara ulaşacak
JLL Hotels & Hospitality uzmanlarının hazırladığı ‘Otel yatırımları görünümü’ adlı
rapor açıklandı. Buna göre, geçen yıl 67,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen
global otel yatırımlarının hacmi, bu yıl 67,2 milyar doları bulacak.
TUYED Ar-Ge’nin uzmanların
raporundan derlediği bilgilere
göre, ekonomik alanda yaşanan
belirsizliklere rağmen, otel yatırımları
devam edecek. Geçen yıl yatırımcılar,
yeni otel yatırımları için yakın vadeli özel
fonlardan 28,8 milyar dolar toplamayı
başardı. JLL uzmanları, bu fonların
sermayenin etkin dağılımı anlamında,
büyük ölçekli yatırımlar için doğru bir
strateji çerçevesinde kullanıldığını
belirtiyor.
Son 5 yıldaki küresel otel yatırımlarının
yüzde 70’i birden fazla alanda
yatırım yapan yatırımcılar tarafından
gerçekleştirildi. JLL uzmanları, otel
arazilerinin giderek değerlendiğini ve
yatırımcıların gayrimenkule yatırım
yapmaya devam edeceğini öngörüyor.
Geçen yılki sermaye girişlerinin büyük
bir kısmı Ortadoğu ve Asyalı yatırımcılar
tarafından gerçekleştirildi. Avrupa
ve Kuzey Amerikalı yatırımcıların
bazılarının ise Asya pazarına odaklandığı
ve buranın sunduğu fırsatlardan dolayı
2019’daki yatırım faaliyetlerini bu bölgeye
kaydırması bekleniyor.
ABD’nin 2019 projeksiyonu
Geçen yıl Amerika Birleşik Devletleri’nde
faaliyet gösteren lüks otel markalar yıllık
bazda satışlarını yüzde 76, resortlar ise
40 artırdı. JLL uzmanları, bu yıl ABD’de
otellerin toplam işlem hacminin 36.5
milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor.
JLL Hotels & Hospitality’nin Amerika
CEO’su Gilda Perez-Alvarado, “Otelere
yatılım stratejileri, sunulan fırsatlarla
yakından ilgili. Piyasaya baktığımızda, son
derece değerli mülkler, ciddi miktarda
sermaye ve bunun verimli kullanılmasına
yönelik yöntem arayışları olduğunu
görüyoruz. Bu yılın yatırım ortamını bu
kilit unsurlar belirleyecek” diyor.
PROFESSIONAL
X8
Der Güçlü, robuste, çok yönlü vielseitige özel kahve Kaffeespezialitäten-Profi
uzmanı
Özellikler
Vorzüge
• Modern 21 programmierbare tek dokunuş Spezialitäten
fonksiyonu
sayesinde Individueller sadece Kaffeegenuss
bir tuşa basarak
21 auf programlanabilir Knopfdruck dank spesiyaller moderner
ile
bireysel One-Touch-Funktion
kahve keyfi
• Kilitlenebilir Abschließbarer kahve Bohnen çekirdek behälter haznesi und
ve
su Wassertank
haznesi
Dış Als Schutz etkilere vor karşı Fremdeinwirkung
koruma olarak
• Ürün Sperrfunktion seçme ve für programlama die Bereiche alanları
için Produkte kilitleme und fonksiyonu
Programmierung
Hatalı Verhindert işlemleri Fehlmanipulationen önlemek için, örneğin
z. B.
temizlik bei Reinigungsarbeiten
esnasında
• 6 große, büyük, frontal önden kumandalı angeordnete direkt Direkt-
ürün
seçme wahl- sowie ve 2 navigasyon 2 Navigationstasten
düğmesi ile bir
tuşa Kaffeegenuss dokunarak auf kahvenin Knopfdruck
tadını çıkarın
X8’in Die Vielseitigkeit çok yönlülüğü der etkileyici: X8 besticht: Süt Sie ve beherrscht süt köpüğü das ile hafifletilmiş gesamte Spektrum kahve spesiyalitelerinin
der mit Milch
yanı und Milchschaum sıra siyah kahve verfeinerten spesiyaliteleri Kaffeespezialitäten, ile klasik fincan kahvenin die volle Bandbreite en geniş çeşitlerini von Schwarzkaffeespezialitäten
ustalıkla sunuyor. sowie den Ayrıca, klassischen çay severlerin Kännchenkaffee. özellikle takdir Zusätzlich ettiği sıcak verfügt su için sie über farklı
tek
cihazda sıcaklık unterschiedliche seviyelerine Temperaturstufen sahiptir. Sağlam, für yüksekliği Heißwasser, ayarlanabilen was Teeliebhaber kombine besonders kahve çıkış zu ağzı
ile schätzen tek bir wissen. tuşa dokunarak Über ihren fincan soliden, veya höhenverstellbaren bardaklara bir veya Kombiauslauf iki kahve spesiyalitesi gelangen aynı
auf
anda Knopfdruck dolabilir. wahlweise Pratik fincan eine oder konumlandırma gleichzeitig yardımcısı, zwei Kaffeespezialitäten self servis alanı in için die fincanın
Tassen
yerini bzw. Gläser. önceden Die belirler.
praktische Tassenpositionierungshilfe prädestiniert sie geradezu für den
Aynı Selbstbedienungsbereich. şekilde, büyük ve kolay Ebenso anlaşılabilir die großen, ürün hazırlık klar zugeordneten düğmeleri. Zubereitungstasten.
Tamamen kişisel
ihtiyaçlara Ganz auf die göre spezifischen belirlenen Bedürfnisse kahve spesiyaliteleri, zugeschnitten, ekrandaki lassen yerlerinden sich Kaffeespezialitäten istenildiği
beliebig
in ihrer kolayca Position getirilebilinir. auf dem İster Display standart, verschieben. büyük su Ob deposuyla mit dem standardmäßigen,
donatılmış olsun,
konuma isterse großen şebeke Wassertank suyu ausgestattet bağlantı kiti ile oder donatılmış mit einem olsun, stabilen X8 hem Frischwasser-Kit değişken hem nachgerüstet, de sabit
yerlerde die X8 brilliert parlar.
sowohl an variablen als auch an festen Standorten.
Empfohlenes Zubehör
•
Glass Cup Warmer
•
Cool Control 1 Liter Wireless
•
Cool Control 1 Liter Basis
•
Milk Cooler Piccolo
•
Smart Compact Payment Box
•
Bohnenbehälter-Erweiterung
•
Frischwasser-Kit
•
Kaffeesatzabwurf-/Restwasser ablauf-
Set
•
Möbelreihe Coffee to Go
32
hotel restaurant
& hi-tech
gündem
EXP-ERT DMC 3. yılını Albüm’de kutladı
STAR EFFECT mottosuyla geceye
hazırlanan EXP-ERT DMC 3.
yılını Kuruçeşme’nin gözde
mekanlarından Albüm’de STAR
misafirleri ile kutladı.
Türkiye’nin her yerinden toplamda
200 acente yöneticisi, birbirinden
önemli tur operatörleri, TÜRSAB
Yöneticileri ve turizm basının güzide
temsilcilerin katılım gösterdiği
gecede EXP-ERT DMC Yönetim
Kurulu Başkanı Kemal Ertem,
gecede misafirlerini kapıda karşılayıp
bire bir ilgilendi.
Ukraynalı melekler göz doldurdu
Gecenin en özel dakikaları Ukrayna’dan
gelen dansçı kızların sergiledikleri
şovdu. Yoğun bir haftanın sonuna doğru
misafirler DJ Mert Demir’in geceye
özel hazırladığı repertuar ile stres atma
fırsatı yakalarken bir yandan da mekanın
özel hazırladığı lezzetleri tanımladı.
Ertem: “Tek hedefimiz yeni tur
paketleri ve destinasyonlarla yola
devam etmek”
EXP-ERT DMC Yönetim Kurulu Başkanı
Kemal Ertem yaptığı konuşmada “3
yıldır misafirlerimize Rusya, Ukrayna,
Beyaz Rusya, Gürcistan, Azerbaycan,
Moldova, Balkanlar ve Avrupa’da
hizmet vermekteyiz. Sadece acentalar
ile çalışıyoruz. Şirketlere hizmet
vermiyoruz. Çıktığımız ilk günden bu
yana geçmişten gelen tecrübemizi,
bölge birikimimiz, yetkini personelimiz
ve kusursuz hizmet mottosuyla
destekleyip hızlı yol aldık” dedi. Ertem,
bundan sonraki tek hedeflerinin yeni
tur paketleri ve destinasyonlar ile
misafirlerin güvenini boşa çıkarmadan
yola devam etmek olduğunu belirtti.
34
hotel restaurant
& hi-tech
gündem
Türkiye bu yıl turizm ile parlayacak
Eczacıbaşı Profesyonel’in “Sezona Merhaba” etkinliğinde bir araya gelen 250’nin
üzerinde turizm yöneticisi, sektörün gelişmelerini ve geleceğini değerlendirdi.
2018 yılında 39,5 milyon turist sayısı ile yüzde 22 büyüme kaydedilmesinin önemini
vurgulayan turizmciler, 50 milyon turist ile 2019’un en parlak yıl olacağını öngörüyor.
Eczacıbaşı Profesyonel, turizm
sektörü yöneticileri ile bir araya
gelerek 2019 yaz sezonunun
açılışını yaptı. Bu yıl Antalya’da ikincisi
gerçekleşen “Sezona Merhaba”
etkinliğinde, Türkiye Otelciler
Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman
Ayık, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği
(TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya
ve Lufthansa Genel Müdürü Kemal
Geçer gibi sektörün önde gelen isimleri
turizm sektöründe yaşanan yükselişi
değerlendirerek gelecek yıllar için yol
haritası çizdi. Katılımcılara yönelik
bilgilendirici panellerin düzenlendiği
buluşmada, sektörün hijyen kalitesini
artırmak için yapılması gerekenler de
masaya yatırıldı.
Eczacıbaşı: ‘‘Turizm, tek kalemde 54
sektörü besliyor’’
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Bülent Eczacıbaşı, her iş kolunun
ortak paydasının turizm olduğunu ve
konaklamadan ulaşıma, tüketimden yapı
ürünlerine kadar 54 sektörü beslediğini
belirterek, “Turizm tek kalemde,
ülkemizin ihracat girdisinin yüzde 20’den
fazlasını karşılıyor. Toplam istihdamın
yaklaşık yüzde beşini oluşturuyor ve dış
ticaret açığının yarısını yine tek başına
kapatıyor. Ulusal gelirimizdeki payı ise
hemen hemen yüzde 6 seviyesinde” dedi.
Türkiye’nin doğal, kültürel ve tarihsel
zenginlikleri kadar, iklim olarak da
eşsiz bir coğrafyaya sahip olduğunu
vurgulayan Bülent Eczacıbaşı, ‘‘Üzerimize
düşen sorumlulukları hakkıyla yerine
getirmemiz durumunda, ülkemizi ziyaret
eden turist sayısının 70 milyonun,
kişi başı ortalama harcamanın 1.000
Doların üzerine çıkmasının, kısa sürede
erişebileceğimiz bir hedef olduğuna
inanıyorum’’ diye konuştu.
‘‘Global başarılar için yatırımları
sürdürüyoruz’’
Turizm sektöründe yaşanan gelişmelerin
Türkiye için olduğu kadar Eczacıbaşı
Topluluğu için de önemli olduğuna dikkat
çeken Bülent Eczacıbaşı, sözlerine şöyle
devam etti: ‘‘Endüstriyel temizlik kağıtları
geçmişimiz 1990’lı, endüstriyel temizlik
kimyasalları çalışmalarımız 2000’li yıllara
kadar uzanıyor. Bugün, Yalova, Manisa
ve Gebze’de üretim tesislerimiz, yine
Gebze’de Ar-Ge merkezimiz bulunuyor.
Eczacıbaşı Profesyonel endüstriyel
hijyen alanında 500’e; gıda alanındaki
ürünleriyle birlikte müşterilerine 700’e
yakın ürün sunuyor. Endüstriyel temizlik
ve hijyen alanında küresel rakipleriyle
başabaş mücadele edebilecek bir noktaya
gelen Eczacıbaşı Profesyonel’in kat etmiş
olduğu mesafe ve bugün geldiği nokta
hepimize gurur veriyor.’’ Yatırımcılar
Türkiye turizmini değerlendirdi.
“Yatırımcı Gözüyle Türkiye Turizmi”
paneli düzenlendi
Açılış konuşmalarının ardından
gerçekleştirilen “Yatırımcı Gözüyle Türkiye
Turizmi” başlıklı panele, TÜROFED
Başkanı Osman Ayık, TÜRSAB Başkanı
Firuz Bağlıkaya ve Lufthansa Türkiye
Genel Müdürü Kemal Geçer katıldı.
Panelde turizm sektörünü
değerlendiren Osman
Ayık, Türkiye’nin dünya ile
rekabetçi olduğu en büyük
alanın turizm sektörü
olduğunu söyledi. Ayık,
‘’Dünya genelinde turizmin
büyümesi ortalama yüzde
7 civarında gerçekleşiyor.
Türkiye, 2018 yılında yüzde
22 oranında büyüyerek
dünya ortalamasının 3 misli
yol kat etti. 2019 yılı da eski günlere
yaklaştığımız başarılı bir yıl olacak’’
dedi. Ayık, bundan sonraki turizm
planlamasında sürdürülebilirliğin en
önemli prensip olması gerektiğini
aktararak Türkiye’deki yatay trafiğin
artırılmasına ihtiyaç olduğunu söyledi.
Panelde yer alan diğer konuşmacı Firuz
Bağlıkaya da turisti segmente etmenin
doğru olmadığını belirterek her turiste
hizmet vermenin önemini vurguladı.
Bugün hali hazırda Türkiye’ye 40
milyon turistin geldiğini belirten
Bağlıkaya, 2019’da 50 milyon turist
sayısının yakalanabileceğini söyledi.
Konuşmacılar, turizm sektörü açısından
önemli bir etkinliğin gerçekleşmesine
öncülük eden Eczacıbaşı Profesyonel’e
teşekkürlerini sundu.
Turizmin ekonomisini Emre Alkin
yorumladı
Sezona Merhaba etkinliğinde panel
konuşmacısı olarak yer alan Ekonomist
Prof. Dr. Emre Alkin, ülkemizin en
önemli gelir kaynaklarının başında
gelen turizm sektörünü ekonomik
açıdan değerlendirdi.
hotel restaurant
36 & hi-tech
gündem
Vodafone Park turizm merkezi olacak
Beşiktaş JK, Türkiye’nin en büyük tur şirketlerinden Dorak Tour ile kapsamlı bir iş
birliğine imza attı. Uluslararası anlamda Türkiye’nin en büyük tur şirketlerinden olan
Dorak Tour, Beşiktaş JK’nın sunduğu Şeref Turu, müze ve semt turu hizmetlerini dünyanın
dört bir yanındaki müşterilerine tanıtıp, İstanbul turlarına dahil edecek.
Beşiktaş JK, uluslararası hedefleri ve
küresel marka yönetimi çalışmaları
kapsamında önemli bir iş birliğine
daha imza attı. Beşiktaş JK bu kapsamda,
Türkiye’nin uluslararası anlamda en
büyük tur şirketlerinden olan Dorak
Tour ile iş birliğine giderek, Dorak’ın
İstanbul’a getirdiği turistlerin rotalarına
Vodafone Park’ın etkileyici atmosferini
kullanarak, müze turu, Şeref turu, semt
turu ve Kartal Yuvası mağaza ziyareti gibi
hizmetlerle dahil olacak.
18 farklı ülkede toplam 24 ofisi bulunan
Dorak, her yıl Türkiye’ye getirdiği
yaklaşık 200.000 turistin İstanbul rotasına
Vodafone Park’ı ekleyecek. Dorak, yurt
dışı ofislerinde Beşiktaş’ın tanıtımı için
çeşitli çalışmalarda bulunurken, Uzak
Doğu ülkelerinde, Vodafone Park’ta maç
izleme olanağı da sağlayan özel içerikli
turlar sunacak.
Orman: ”Vodafone Park’ın çok kısa
sürede turizm merkezi olacağına
inanıyoruz”
İş birliğine ilişkin değerlendirmede
bulunan Beşiktaş JK Yönetim Kurulu
Başkanı Fikret Orman, “Sportif
başarıların yanı sıra, Beşiktaş’ın
globalleşme projelerine de hız kesmeden
devam ediyoruz. Bu kapsamda, dünyanın
en güzel şehirleri arasında yer alan
İstanbul’umuza gelen milyonlarca
turistin, mabedimiz Vodafone
Park’ı ziyaret etmelerini, en önemli
değerlerimizi bir arada görebilecekleri
müzemizi gezmelerini ve bizi daha
yakından tanımalarını hedefleyen bir iş
birliğine imza atıyoruz. İnanıyoruz ki, çok
kısa zamanda Vodafone Park, ziyaret
eden turistlerin bir kez daha gelmek
isteyecekleri, başkalarına buradan
bahsedecekleri bir turizm merkezi haline
gelecektir” dedi.
Körükçü: “Beşiktaş’ın muhteşem
atmosferini gururla göstereceğiz”
Beşiktaş ile yapılan iş
birliğinden dolayı büyük
heyecan ve mutluluk
duyduklarını ifade eden
Dorak Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Ahmet
Serdar Körükçü ise
“Spor ve turizmin bir
arada pazarlanmasının
Türkiye ekonomisi
açısından çok önemli
olduğunu düşünüyoruz.
Dünyanın dört bir
yanından güzel ülkemize turist getirerek
ağırlıyoruz. İstanbul, Kapadokya ve
Kuşadası başta olmak üzere Türkiye
turizmine büyük bir aşkla hizmet
ediyoruz. Şimdi tüm deneyimlerimizi
Beşiktaş için değerlendirmek bizlere
ayrı bir gurur verecektir. Yaptığımız iş
birliği sonucu İstanbul’un en güzel spor
yapılarından biri olan Vodafone Park’ı
turistik bir destinasyon haline getiriyoruz.
Dorak Holding bünyesinde İstanbul’a
getireceğimiz turistleri, içinde Beşiktaş
Müzesi’nin de bulunduğu bu kıymetli
stadyumda ağırlayacağız. Türkiye’nin
sportif yönünü bu muhteşem atmosfer ile
gururla göstereceğiz” dedi.
38
hotel restaurant
& hi-tech
Turizmde insan sıcaklığı hep var olacak
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü öğrencilerine
“Konaklamada Yeni Trendler” başlıklı bir sunum yapan TUYED Yönetim Kurulu
Üyesi Kerem Köfteoğlu “Yapay Zekâ, robotlar turizmde işleri kolaylaştırıyor. Ancak
hiçbir robot insan sıcaklığının yerini alamaz. Turizmde insani dokunuş, insan
sıcaklığı hep var olacak” dedi.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi
Turizm İşletmeciliği Bölümü’nden Prof.
Dr. İsmail Kızılırmak’ın daveti üzerine
yarının turizmcileri ile buluşan Köfteoğlu
günümüzde turizm hareketlerine
katılanların farklı bir deneyim yaşamak
istediklerini hatırlattıktan sonra şunları
söyledi: “Tüketiciyi dinleyip ihtiyaçlarına
yanıt vermek isteyen yatırımcılar,
karşımıza sınıfı 1 ila 5 arasında otellerin
yanı sıra, sıra dışı otelleri de çıkarıyor.”
Sıra dışı oteller arasında Buz, Tek Oda
(One Off), Denizaltı, Okyanus Üstü, Mobil
Konteyner, Gemi, Uçak, Tren Otel ve
Kapsül gibi otel çeşitleri bulunduğunu
belirten Köfteoğlu “Maldivler’deki
Hilton’s Conrad Rangali Island Resort
denizaltında, Atlantik’in tam ortasındaki
Frying Pan Kulesi ise deniz üstünde
hizmet veriyor. Peru’da dağın yamacına
kapsül şeklinde inşa edilen Skylodge’ların
odalarına inip çıkmak bile başlı başına
farklı bir deneyim. Olimpiyat, festival gibi
kitlelerin katıldığı etkinliklerde TIR’larla
taşınıp belli noktalarda konaklama
hizmeti veren mobil oteller devreye
giriyor” diye ekledi.
Devreye robotlar da girdi
Son zamanlarda bir kısmında veya
tamamen robotlar tarafından yönetilen
otellerin devreye girdiğine dikkat çeken
Köfteoğlu bu konuda şu bilgileri verdi:
“Japonya’da robotların çalıştığı Henn-na
otelinden sonra, Çin merkezli internet
alışveriş devi Alibaba Group, Zhejiang
Eyaletine bağlı Hangzhou kentinde
FlyZoo Hotel’i hizmete açtı. İnsanların
istihdam edilmediği bu otelde, check-in/
check out, kat hizmetleri gibi tüm işleri
robotlar yapıyor. Otel bu özelliğinden
dolayı “robot otel” olarak da biliniyor.
Konaklama sektöründe Yapay Zekadan
yararlanılarak, temizlik, kapıların kartla
açılması, odadaki her şeyin kontrol
edilmesi kolaylaşacak. Bu işlemler
operasyonel verimliliği artırıp, personel
maliyetlerini azaltacak. Otellerde bazı
görevler insan ve makineler arasında
paylaşılabilir. Ancak robotların dokunuşu
insani olanın yerini alamaz.”
İnsani dokunuşlara da ihtiyaç var
Uçak, tren, otobüs ve gemi biletlerinin
online satın alma işleminin günden güne
arttığını hatırlatan Köfteoğlu, insani
dokunuşlar hakkında şunları söyledi:
“Ulaşım için alınan biletler standart bir
hizmettir. Bu hizmeti satın almak için bir
insana, insani dokunuşa gerek yok. Ama
tatil satın almak başka. Tatil, bir anlamda
hayal satın almaktır. Tüketiciler hayal
satın alacakken bir insanla konuşup,
insan sıcaklığında sohbet ettikten sonra
karar veriyor. Yapılan araştırmalar tatil
satın almalarda hala insani dokunuşlara
ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor. Bu
yüzden gelişen teknolojinin turizmin
her alanındaki işleri kolaylaştıracağı bir
gerçek. Ancak turizmde insani dokunuş
ve insan sıcaklığının da her zaman var
olacağı da başka bir gerçek.”
hotel restaurant
40 & hi-tech
gündem
2018 Yılında En Çok
Ziyaret Edilen
Ülke
Turizm kavramı günümüzde ülkeler için en önemli konuların başında geliyor. Turizm, hem ülke
tanıtımına büyük pay sağlarken hem de ekonomik anlamda gelir kapısı oluyor. Her yıl olduğu gibi 2018
yılında da milyonlarca kişi başka ülkeleri görüp ziyaret etti, oraların kültürüyle tanıştı. Belki bu sene o
ülkelerden birinden sizin de yolunuz geçebilir. Online seyahat markası biletall.com son blog yazısında
2018’in en çok ziyaret edilen ülkelerini ve neden bu kadar popüler olduklarını yazdı.
Fransa – 82.6 milyon
Her yıl dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insan, enfes mutfağı, tarihi
mekanları ve güzel manzarası için Fransa’yı ziyaret ediyor. Paris, dünyanın
en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden biri ve bir sonraki seyahatini bu
ülkeye planlayanlar seçimlerinden pişman olmayacak. En çok ziyaret edilen
ülkeyi söylemişken oranın en çok ziyaret edilen bölgelerinden bahsetmeden
geçmeyelim. Paris’te bulunan Eyfel Kulesi en çok gidilen yerken St. Tropez,
Chamonix ve Versay Sarayı ziyaretçi sayısı bakımından Eyfel’i takip ediyor.
İspanya – 75.6 milyon
İspanya, çarpıcı güzelliği nedeniyle en çok ziyaret edilen Avrupa ülkelerinden
biridir. Medeniyetin bozulmamış sonsuz kıyıları, keşfedilmesi gereken beyaz
kumlu plajları, leziz yemekleri ve muhteşem mimarisi ile bu popülerliği
fazlasıyla hak eden bir ülke İspanya. Ülkede en çok ziyaret edilen yerler
arasında Elhamra, Cordoba Mezquitası, Barselona’daki Sagrada Familia ve
İbiza Adası’nı sayabiliriz.
Amerika Birleşik Devletleri – 75.6 milyon
Aslında İspanya ile ikinciliği paylaşan Amerika Birleşik Devletleri, kültürel ve etnik
açıdan son derece çeşitli bir yer. New York ve Las Vegas, bu ülkede insanların
eğlence ve macera arayanların her yıl akın ettiği en popüler yerlerden ikisini
oluşturuyor. ABD ile ilgili en iyi şeylerden biri, kışın gidilebilecek çok güzel sıcak
yerlerin ve yazın gidilebilecek serin yerlerin bulunması. ABD’nin sonsuz olasılıklar
ülkesi olduğu söyleniyor ve bu gerçekten de doğru. İsterseniz hareketli bir tatil
arayın, isterseniz sakin, Amerika’da aradığınız her şeyi bulacaksınız. Bu ülkede en
çok ziyaret edilen yerleri Büyük Kanyon, Manhattan, Yellowstone Milli Parkı ve San
Francisco’daki Golden Gate Köprüsü oluşturuyor.
Çin – 59.3 milyon
Pekin ve Şangay, turistlerin Çin’de ziyaret edebileceği en popüler yerlerden ikisini
oluşturuyor ancak Çin’de görülecek yerler bunlarla sınırlı değil. Çin Seddi’ni bilmeyen
yoktur, peki Çin’de en çok ziyaret edilen diğer yerlerden Xi’an’daki Terracotta
Ordusu’nu, Pekin’deki Yasak Şehri veya Guilin’deki Li Nehri duymuş muydunuz?
İtalya – 52,4 milyon
Akdeniz kıyı şeridinde bulunan İtalya, Avrupa’daki en güzel manzaralardan
bazılarını ziyaretçilerine sunuyor. Roma’daki Kolezyum ve Venedikteki
kanallar, milyonlarca insanın gelme sebeplerinden sadece iki tanesi.
Avrupa’daki en büyük aktif yanardağ, sayısız tarihi yer ve anıt, nefes kesen
plajlar ve muhteşem lezzetler. Bir insan daha ne ister ki? Dünyada en fazla
UNESCO Dünya Mirası Alanları olan ülke İtalya, gelenlere unutulmaz bir
tatil vadediyor. İtalya’da en çok ziyaret edilen yerler arasında Kolezyum,
Venedik’teki Büyük Kanal, Floransa Katedrali ve Pompeii sayılabilir.
Birleşik Krallık – 35,8 milyon
Londra turistlerin en çok tercih ettiği yerlerden biridir, Kuzey İrlanda engebeli tepeleri
ve kırsalı ile kırsal bir tatil geçirmek isteyenler için mükemmel bir yerdir ve Edinburgh
her yıl gerçekleştirdiği sayısız sanat festivaliyle binlerce turistin ilgisini çeker. Böyle
çeşitli güzellikte bölgelere sahip olan bir ülke pişmanlık yaratabilir mi? Londra, İskoçya
Yaylaları, Stonehenge ve Edinburg buranın en çok tercih edilen yerlerini oluşturuyor.
Almanya – 35,6 milyon
Almanya’da, şaşırtıcı derecede güzel birçok ilginç müze, tarihi mekan ve bina
bulunmaktadır. Hamburg, eğlence ve heyecan arayanlar için mükemmel bir
şehirdir, ancak Berlin tarihten bir an yaşamayı garantiler. Frankfurt, birçok
müze ve sanat galerisi ile turistlerin sevdiği bir başka yerdir, Bavyera ise
Ostaçağ anıtları ve Alplerin mükemmel manzarası ile ihtiyacınız olan her şeyi
bünyesinde barındırır. Berlin’de bulunan Brandenburg Kapısı, Köln Katedrali ve
Neuschwanstein Şatosu turistlerin görmeden dönmedikleri yerleri oluşturuyor.
Meksika – 35 milyon
Meksika’nın nefes kesici plajları, her yıl bu kadar çok insanın bu ülkeyi ziyaret
etmesinin sebeplerinden sadece bir tanesi. Tarih tutkunu iseniz, kesinlikle
bu ülkenin sunduğu antik Aztek kalıntılarını ve müzelerini ziyaret etmelisiniz.
Meksika’da en çok ziyaret edilen yerlerin başında Teotihuacán tapınağı ve
Yucatan Yarımadası’ndaki Maya kentlerinin en büyüğü Chichen Itza geliyor.
Tayland – 32,6 milyon
Tayland, sayısız tarihi mekanı ve güzel plajları da dahil, birçok nedenden
dolayı popüler olan bir turizm merkezidir. En çok ziyaret edilen yerler ise
Phi Phi Adaları, Phang Nga Koyu ve Bangkok’daki Büyük Saray.
Türkiye – 30 milyon
Türkiye, her şehrinde ayrı bir hayat ve manzara sunarak bu listeye
girmeyi başarıyor. Ülkemizin bu listede olması bizi şaşırtmıyor ama
değerinin biliniyor olması mutlu ediyor. Türkiye’de en çok ziyaret edilen
yerler ise İstanbul, Kapadokya, Efes, Bodrum ve Side.
42
hotel restaurant
& hi-tech
gündem
Doğu
Karadeniz’in
kültür envanteri çıkarıldı
Yaklaşık iki yıldır sayfa sayfa literatür taraması, her konunun uzmanlarının adım adım keşfiyle
Doğu Karadeniz’in 8 şehrinin kültür envanteri çıkarıldı. Tescilli bazı varlıkların güncellenmediği
için kaybolmuş, tescilli varlıkların %70 fazlasının da tescilsiz olduğunu belgeleyen envanter
çalışmasıyla, Doğu Karadeniz’in doğa ve kültür varlıkları tümüyle kayıt altına alındı.
DOKAP bölgesindeki Artvin,
Bayburt, Giresun, Gümüşhane,
Ordu, Rize, Samsun, Trabzon
şehirlerini kapsayan Karadeniz
Kültür Envanteri çalışması,
konularında uzman akademisyen
ve bilim adamlarının da katkılarıyla
araştırma, tespit, belgeleme, veri
tabanına işleme, raporlama şeklinde
tanımlandı.
Resmi rakamlara göre 4.026.821
kişinin yaşadığı 48.256 metrekarelik
alanda kurulu 8 il ve 99 ilçesinin
tümünü içine alan her bir adımının
tanımlanması anlamına gelen çok
ayrıntılı bir literatür çalışmasıyla,
her konunun uzmanları tarafından
incelenerek değerlendirilen ve keşifle
tamamlanan proje kapsamında 70 bin
kilometreden fazla yol kat ederek, 320
bini aşkın fotoğraf, 42 bin dakikanın
üzerinde 4K video kaydının yanında,
ayrıca 300 adet 360 derece video ve
250 adet 360 derece fotoğraf ilavesiyle
Türkiye’de ilk kez bu kadar ayrıntılı bir
kültür envanteri projesi yapılmış oldu.
Tescilsiz çok sayıda doğal varlık tespit
edildi
Karadeniz’de Zamanın İzleri Karadeniz
Kültür Envanteri Projesi kapsamında
Artvin, Bayburt, Giresun, Gümüşhane,
Ordu, Rize, Samsun, Trabzon şehirlerinde
5.697 adet taşınmaz kültür varlığı kayıt
altına alındı. Literatür çalışmaları
sonucunda, DOKAP Bölgesi’nde toplam
496 adet Doğal Varlık bileşeni tespit
edildi. Saha çalışmalarının ardından
doğal varlıklar bileşenindeki 64 adet
varlığın bir kısmının tescilsiz olduğu bir
kısmının ise çeşitli nedenlerle (kesilme,
devrilme, yangına maruz kalma, kuruma,
baraj yapımı esnasında tahrip edilme vb.)
alandan kaybolduğu belirlendi.
Bu proje kapsamında, bölgenin en
bilindik ve hiç bilinmeyen yerlerine
gidilerek, daha önce tescil edilmemiş
309 doğal varlık tespit edildi ve böylece
kayıt altındaki doğal varlık sayısı 741
adede ulaştı. Şelalelerden göllere,
anıt ağaçlardan doğal yaşlı ormanlara,
mağaralardan yer altı şehirlerine,
kanyonlardan yaylalara, 35 farklı
bileşenden oluşan bu tespitler, DOKAP
bölgesinin ana kaynaklarından olan
ormanların içerisinde, geçmişten
günümüze, günümüzden geleceğe
taşınmak üzere tescillenmiş kayıt altına
alınmış oldu.
Benzersiz Karadeniz halk kültürünü
keşfe çıkma zamanı
Çok kültürlü yapısıyla Anadolu’nun
benzersiz mozaiği olan Karadeniz’in
halk kültürü çok ayrıntılı ve uluslararası
standartlarda incelenerek yeniden kayıt
altına alındı.
Geleneklerden âdetlere, sosyal
ilişkilerden farklı din ve sınıf kültürlerine,
doğumdan son yolculuğa kadar
Karadeniz insanının serüveni, Karadeniz
Kültür Envanteri’nde halk kültürü başlığı
altında derlendi ve kayda geçirildi.
Ekonomik faaliyetler, tarihsel ve kültürel
geçmişinden bugünkü mevcut durumuna
kadar incelenerek, geleneksel sanatlar
ve zanaatkârlar değerlendirildi. Âşıklık
geleneğinden Karadeniz efsanelerine,
hayatın içindeki edebiyattan sosyal
yaşamdaki kültürel kimlik göstergelerine,
yemek kültüründen halk hekimliği, halk
hukuku, halk meteorolojisi, halk takvimi
gibi pek çok folklorik değer kayıtlandı.
Dünyada herkesin doğru ve bütüncül
bilginin tek bir yerde bulunabildiği yerleri
keşfettiği biliniyor. Bugünün kâşifleri
için, Karadeniz’de Zamanın İzleri -
Karadeniz Kültür Envanteri’nin tüm verileri
işlenerek Karadeniz.gov.tr adresinden
yayınlanmaya başlandı.
Mengi: “Karadeniz’i doğru tanıyarak,
gelecek nesillere anlatmalıyız”
Karadeniz Kültür Envanteri çalışmasının
sadece bir araştırma, veri toplama
çabasından ibaret olmadığının altını çizen
Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Başkanı
Yusuf Mengi, “Amacımız toplanacak
bilimsel verilerden yola çıkarak, 21.
yüzyıl başında Karadeniz’in bir kültür
ve doğal bölge olarak ilerlemesi için
gereken adımlara ve politikalara ilişkin
önerilerde bulunmaktır. Bu proje, Doğu
Karadeniz coğrafyasının sahip olduğu tüm
değerlerin belirlenmesini, bu değerlerin
önce korunup sonra da tek tek ekonomiye
kazandırılarak bölge insanının ekonomik ve
sosyal yönden eşik atlamasını sağlayacak
doğru projeksiyonlara imkân verecektir.
Bu sebeple Karadeniz’de Zamanın İzleri
Projesi öncelikle ‘Karadeniz Ürünü’nün
geliştirilmesi ve esnek alt başlıklar halinde
çeşitlendirilmesi gibi konuları dikkate
alan bir yaklaşımla hazırlandı.” şeklinde
konuştu.
44
hotel restaurant
& hi-tech
yeni yatırımlar
DoubleTree
by Hılton Eskişehir
kapılarını açtı
DoubleTree by Hilton markası sınırlarını
genişleterek yeni oteli DoubleTree by Hilton
Eskisehir’in kapılarını misafirlerine açıyor.
Odunpazarı’nda bulunan 13 katlı, 93 odalı
otel, Hilton’un 15 markasından biri olan
DoubleTree by Hilton zincirinin büyüyen
portföyünün en yeni halkası.
Hem iş hem keyif amacıyla yolculuk
yapanlara hitap eden otel,
mükemmel bir konum ve medikal
spa konseptine sahip. Unutulmaz
bir spa deneyimle ruhları dinlenen
konukları eşsiz bir gurme deneyimi
de bekliyor. DoubleTree By Hilton
Eskişehir’de gününüze ünlü Wakeup
DoubleTree kahvaltı deneyimiyle başlayın,
Uluslararası & Yöresel Türk mutfağı, özel
lezzetler ve taze mezelerin keyfini çıkarın.
Benzersiz bir spa deneyimi – Tuz
terapisi
DoubleTree by Hilton Eskişehir,
şehir hayatının karmaşından kaçmak
isteyenlere sıradışı bir spa deneyiminin
kapılarını aralıyor.
Tuz mağaralarından elde edilen yüksek
mineralli tuz kristalleri ile düzenlenen
Tuz odalarında alacağınız Tuz Terapisi
(Haloterapi), çeşitli hastalıklardan
koruyucu etkileri olan tedavileri
tamamlayıcı olarak kullanılır. Tuz
tedavisiyle ruhunuzu dengelerken bazı
hastalıklara da şifa bulacaksınız. Viral
enfeksiyonlar, alerji, öksürük, soğuk
algınlığı, alerjik soğuk algınlığı, astım,
kronik kulak burun boğaz hastalıkları,
bronşit, KOAH, kulak enfeksiyonları,
alerjik cilt problemleri, egzama,
dermatititler, sedef hastalığı, uyku
problemleri gibi sorunlara çözüm
sunan Tuz Terapisi, ruhsal ve bedensel
yenilenmeye birebir. Anti bakteriyel bir
etkiye sahip Tuz Terapisi’nde yapmanız
gerek tek şey; seans boyunca nefes alıp
verme egzersiziyle (diyafram nefesi) ile
rahatlamak.
Hem turistik hem iş seyahatleri
Doubletree by Hilton Eskişehir’in 755
metrekarelik esnek toplantı ve yemek
imkanları arasında, büyük bir balo odası,
sabit oturma düzenli iki toplantı odası
ve değişken oturma düzenli bir toplantı
odası ve modern görsel işitsel ekipmanın
yanı sıra, başarılı bir iş konferansı,
toplantı, gala veya düğün için tüm
ihtiyaçlarınızı öngörüp mükemmel bir
biçimde karşılayacak profesyonel bir ekip
bulunuyor.
DoubleTree by Hilton Eskişehir, Eskişehir
kent merkezi ve tren istasyonuna sadece
on dakika ve Eskişehir Hasan Polatkan
Havalimanı’na (AOE) on beş dakika
uzakta. Kentin gürültüsünden uzak ve
doğayla iç içe olan otelde konaklarken
dinlendirici manzaranın keyfini
çıkarabilir, Sazova Bilim Sanat ve Kültür
Parkı, Kent Parkı, Yılmaz Büyükerşen
Balmumu Müzesi ve Tarihi Odunpazarı
Evleri’ni keşfedebilirsiniz.
46
hotel restaurant
& hi-tech
yeni yatırımlar
Global Yatırım Holding bağlı kuruluşu ve dünyanın en büyük kruvaziyer liman
işletmecisi Global Ports Holding ile ortakları, Bahamalar’da Nassau Kruvaziyer
Limanı’nın İşletme İhalesi’nde birinci oldu.
Global Yatırım Holding bağlı kuruluşu
ve dünyanın en büyük kruvaziyer liman
işletmecisi Global Ports Holding,
ortakları ile birlikte girdiği Bahamalar’ın
başkentinde bulunan Nassau Kruvaziyer
Limanı’nın İşletme İhalesi’nde en iyi teklifi
verdi. İhale sonucu Bahamalar Turizm ve
Havacılık Bakanı Dionisio James D’Aguilar’ın
düzenlediği, Global Yatırım Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Mehmet Kutman’ın katıldığı
basın toplantısı ile açıklandı.
Global Ports Holding, Bahamas Investment
Fund ve Yes Foundation’ın ortaklığından
oluşan Nassau Cruise Port Ltd ile Bahamalar
Hükümeti arasında imtiyaz sözleşmesi
görüşmeleri önümüzdeki günlerde
başlayacak. Görüşmelerin yılın ikinci yarısında
tamamlanarak, işletmenin aynı dönemde
başlaması bekleniyor. İmtiyaz süresi 25 yıl
olacak. Nassau Cruise Port Ltd’te Global Ports
Holding ve Bahamian Investment Fund’ın
yüzde 49’ar ve Yes Foundation’un
yüzde 2 hissesi bulunuyor.
Yolcu sayısı 12 milyona çıkacak
Dünyanın en önemli kruvaziyer
limanları arasında yer alan Nassau,
yaklaşık 400 bin nüfuslu ülkenin
ekonomisinin yapı taşları arasında
yer alıyor. 2018 yılında 3,7 milyon
yolcuya hizmet veren Nassau
Kruvaziyer Limanı’nın portföye
eklenmesi ile Global Ports Holding’in
hizmet verdiği yolcu sayısı 12
milyona çıkacak. Böylelikle yolcu
sayısında yaklaşık yüzde 50 artış
sağlanacak. Global Ports Holding,
10 ülkede 16’sı kruvaziyer, 2’si ticari olmak
toplam 18 liman işletiyor.
Kritik önem taşıyan aşamaya geçtik
Global Yatırım Holding ve Global Ports Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman,
“Hem holdingin liman işletmeciliğinde
büyüme stratejisi, hem de Amerika Kıtası’nda
dünyanın en büyük kruvaziyer yolcu pazarı
Karayipler odaklı genişleme stratejimizde
kritik önem taşıyan bir aşamaya geçtik. En
büyük yolcu kaynağı ABD’ye yakınlığı ile
dikkat çeken Nassau Kruvaziyer Limanı’nın
portföyümüze katılmasını heyecanla
bekliyoruz” diye konuştu.
Karayipler’de Mayıs 2018’de Havana ve bu
yıl şubat ayı başında Antigua ve Barbuda’nın
imtiyaz sözleşmelerini imzaladıklarını
hatırlatan Kutman, “Bu son gelişme ile
yıla iyi bir başlangıç yaptık. Kuzey ve Güney
Amerika’da takip ettiğimiz başka fırsatlar da
var” dedi. Kutman, Global Ports Holding’in
ortakları ve Bahamalar halkı ile birlikte
çalışarak yapacağımız yatırım sonrası
Nassasu’nun olduğundan çok daha iyi bir
konuma yerleşeceğine eminim” şeklinde
konuştu.
Liman, Nassau’ya entegre olacak
Global Ports Holding CEO’su Emre Sayın,
imtiyaz sözleşmesinin imzalanıp, işletmenin
başlamasının ardından kruvaziyer liman
işletmeciliği konusundaki uluslararası
deneyim ve işletme modellerini Bahamalar’a
taşıyacaklarını vurguladı. Yenilikçi yatırımlar
planladıklarını belirten Sayın, Nassau
Kruvaziyer Limanı’nda günlük hizmet verilen
gemi sayısını 6’dan 8’e çıkaracak kapasite
artışının yanı sıra yeni bir terminal binası
inşa edilmesini de içeren planlarla ilgili
şunları söyledi:
“Eğlence ve organizasyon alanları
yaratılması, mevcut ticari alanların
iyileştirilmesi ve amaca uygun yeni ticari
alanların dizaynı ile yapımı gibi limanı önemli
ölçüde iyileştirmeye yönelik yatırımlar
üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca, Nassau
Kruvaziyer Limanı’nı Nassau şehir merkezi
ile entegre ederek, şehrin gelişimine önemli
bir katkı sağlanması amaçlanıyor.”
Karayipler’in küresel kruvaziyer yolcu
rakamlarından yüzde 35 pay aldığını ifade
eden Sayın, “Karayipler’de 2017’de 9,6 milyon
kruvaziyer yolcusu seyahat etti. Karayipler
pazarı, 2012’den bu yana yıllık ortalama
yüzde 4,5 büyüdü. Büyüme hızının 2020’de
yeni eklenecek gemiler ile beraber yüzde 6’ya
ulaşması bekleniyor” diye konuştu.
48
hotel restaurant
& hi-tech
yeni yatırımlar
Wyndham Grand
Kayseri açıldı
Almer Yatırım Turizm A.Ş., Wyndham Hotels &Resorts ile zincirin en lüks
markası Wyndam Grand için franchise anlaşması imzaladı. Şubat-Haziran
aralığında renove edilmesi planlanan otel, şehrin merkezi noktasında 205
odası ve 12 toplantı salonu ile hizmet verecek.
Wyndham Hotels& Resorts
zincirinin luxury kategorideki
markası Wyndham Grand
Kayseri hizmete girdi. Otelin resmi
açılışına Almer Yatırım Turizm
A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ali
Başyazıcıoğlu, Başkan Yardımcısı
Şükrü Başyazıcıoğlu, Wyndham
Hotels&Resorts Orta ve Doğu Avrupa
Başkan Yardımcısı Edwin Broers,
Wynhdam Hotels & Resorts
Orta ve Doğu Avrupa
Franchise Operasyon
Müdürü Serkan Zoroğlu,
Wyndham Hotels&Resorts
İş Geliştirme Müdürü Murat
Özel, Wyndham Hotels
& Resorts Orta ve Doğu
Avrupa Mimari Ofis Bölge
Müdürü Aykut Aydın ve
Wyndham Grand Kayseri
Genel Müdürü Emine
Bozkurt katıldılar.
Türkiye’deki 5. Wyndham
Grand Oteli
Almer Yatırım Turizm A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Şükrü Başyazıcıoğlu,
Kayseri’ye yenilikçi ve dinamik bir
markayla lüks hizmeti sunmak
hedefiyle yatırıma karar verdiklerini
ifade etti.
Wyndham Grand Kayseri Hotel
Genel Müdürü Emine Bozkurt
ise, “Kayseri ülkemizin nadide
şehirlerinden biri olup konumu,
köklü tarihi, güçlü sanayisi, Erciyes
kayak turizmi ve Kapadokya
bölgesine yakınlığı ile seyahat
severler için vazgeçilmez bir
destinasyondur. Şehre iş ve
tatil amacı ile seyahat eden
ve konaklama ve toplantılar
gerçekleştiren misafirler için daha
ayrıcalıklı ve daha kaliteli hizmet
sunmak istedik. İstanbul ve İzmir’den
sonraki Türkiye’deki beşinci Wyndham
Grand Oteli açmaktan dolayı büyük
mutluluk duyuyoruz” dedi.
Şubat-Haziran aralığında renove
edilecek!
Wyndham Grand markasının zincirin 20
markası içinde upper-upscale olarak
adlandırılan en lüks markası olduğunun
altını çizen Bozkurt, şubat ayı sonunda
renovasyona girmesi planlanan otelin
haziranda büyük ölçüde renovasyonun
tamamlanacağı bilgisini aktardı.
Lobi, restoranlar başta olmak üzere
genel alanlar, balo, toplantı salonları
ve odalarda da kısmi renovasyon
yapılacağını belirten Bozkurt, “Wyndham
Grand markasının üst düzey hizmet
kalitesini tüm otelde yansıtmak en
büyük amacımızdır” diyerek sözlerini
tamamladı.
hotel restaurant
50 & hi-tech
iş’te kadın
Assos Eden
Group’taki görevime
tepeden inmedim.
Housekeeping’te de
çalıştım, mutfağa da
girdim, barmaid’lik,
garsonluk,
resepsiyonistlik,
kasiyerlik de yaptım.
Adanmış turizmci
Dİlara Selİmoğlu Özürün
Tepeden inme bir koltuk değil onunkisi.
Misafir bavullarına etiket yapıştırarak
adım attığı turizm-otelcilik sektöründe
altı yaşından bu yana ‘adanmışlıkla’
yoluna devam eden profesyonel bir
turizmci. Kariyer yolculuğunda garsonluk,
barmaid’lik, kasiyerlik de var; ön büro,
satış, mutfak, housekeeping de! Duayen
bir turizmci babanın hakkını teslim
edecek sağduyu, kararlılık, donanım ve
sorumluluğunda bir emektar!
Gelecek planlarında ‘çocuğu’ olarak
nitelediği grup otellerini güvenli ellere
teslim ettikten sonra turizmi terapistlik ile
birlikte yürütmek istediğini anlatan Assos
Eden Group Başkan Vekili Dilara Selimoğlu
Özürün ile sektöre ilham katacak başarı
hikayesini konuştuk.
Dilara Hanım, turizmci bir aileden
geliyorsunuz. Mesleğe başlarken otelci
olmak sizin için de bir hayal miydi o
günlerde?
Son 10 senedir bu soruyu kendim de çok
sorguluyorum. Otelcilik, benim için bir
hayal miydi yoksa format buydu da ben
mi o formata uymuştum?
Ama şunu iyi biliyorum; turizmi çok uzun
senelerdir severek yapıyorum. Ne de olsa
içinde doğdum, büyüdüm…
Ailem turizmdeki ilk yatırımları olan
Assos Eden Beach’i açtığında altı
yaşımdaydım. Daha okuma yazmam bile
yoktu. Almanya’dan 15 günlük gruplar
gelirdi. Benim görevim, otobüsten inen
misafirlerin bavullarına etiket yapıştırmak
olurdu. Sonra arkamdan resepsiyonist
ağabeyler oda numaralarını yazardı.
Daha 10 yaşımdaydım, ön büroda
telefonlara bakıyordum. Fiyat
vermiyordum ama müşteriyi nereye
yönlendirmem gerektiğini iyi biliyordum.
Anlayacağınız, turizme alaylı olarak
başladım. Arkasından işletme okudum.
O aralar sanat yanım da ağır bastı.
Çocukluğumdan beri hayatımda resim,
müzik hep oldu. Turizmci bir ailenin
çocuğu olmasaydım kimbilir belki de
sanatla uğraşırdım…
“Türkiye’de turizm okumak
istemedim”
Ama ne turizm okudunuz ne de
profesyonel sanata yöneldiniz. İşletmeyi
seçerken neyi hedeflemiştiniz?
Aslında turizm okuyacaktım ama Türkiye’de
okumak istemedim. Çünkü Türkiye’deki
okulların turizme yeterince eğildiklerini
düşünmüyordum.
Planlarımda İsviçre’ye gitmek vardı ve her
şey hazırdı. Ama babam beni yurt dışına
göndermek istemediğini söyleyip karşı
çıktı. Tek çocuk olduğum için biraz ürktü
sanırım.
Mücadele etmedim, “tamam” dedim.
Aslında şimdiki Dilara olsa “tamam”
demez!
Biraz önce kendimi sorgulamakla
kastettiğim tam da bu işte. Demek ki
ben de yeterince istememişim, hazır
değilmişim…
Üniversiteden mezun olduğumda ise
Londra’ya gitmeyi istedim. O zaman da
İngiliz Konsolosluk saldırısı oldu. Bu plan
da bir süreliğine rafa kalktı. Oysa Dilara
kendine bir yol çizdiyse ondan sapmak
istemez! Tabii o zamanlar çok esnek
değildim. Şimdilerde kendimi biraz daha
hayatın akışına bırakabiliyorum.
Devamında üniversiteden sonra ya direkt
olarak işe başlayacaktım ya da yüksek
lisanstan sonra profesyonel hayata
geçecektim. Konsolosluk saldırısı olunca
İngiltere’ye vizede sorun yaşadım, 3-4 ay
beklemem gerekiyordu. O süreci mesleki
kurslar ile değerlendirmeyi tercih ettim. O
zamana kadar her sene otelde çalışıyordum
zaten. Ofis hayatıyla tanışmam ise tam
olarak bu dönemde oldu.
“Tepeden inmedim”
Profesyonelde hep aile otellerinde mi
çalıştınız?
Evet, en başından Assos Eden Group’un
içinde hep ailemle birlikte çalıştım. Başka
da bir imkan yoktu zaten. İçeriye yönetici
gerekiyordu.
Bu koltuğa tepeden inmedim.
Housekeeping’te de çalıştım, mutfağa
da girdim, barmaid’lik, garsonluk,
resepsiyonistlik, kasiyerlik de yaptım. Bir
sıkıntı halinde tüm departmanlara çözüm
olabilecek yeterlilik ve tecrübeye eriştim.
Şu an satış ve pazarlama tamamen
kontrolümde. Sezonumuz çok yoğun geçtiği
için otele de çok sık destek oluyorum.
Ancak birebir konsept operasyonun içinde
olmuyorum. Gidip de servise müdahale
etmiyorum mesela. Biz dolduruyoruz, onlar
misafiri mutlu ediyor, öyle söyleyeyim.
Babam Hilmi (Selimoğlu) Bey misafirin,
bense satışın başındayım.
Biraz önce “Aslında şimdiki Dilara tamam
demez” dediniz ya, şimdiki Dilara’yı iş
yapma stili ve hayatı yorumlama şekliyle
daha yakından anlatabilir misiniz?
“Şimdi çok başkayım” derken daha
sabırlıyım. Turizme erken bir yaşta
girdiğim için otelcilikle ilgili pek çok şeyi de
öğrenmek durumunda kaldım.
Mesela hiç unutmuyorum, 13 yaşımdayken
havuzda yüzüyordum. Babam yanına
çağırarak, “Dilaracığım bu böyle olmaz, sen
büyüdün artık. Bu değirmenin suyunun nasıl
döndüğünü görmen lazım. Bundan böyle
yarım gün çalışacaksın” dedi. İlk zamanlar
biraz söylendiysem de işin içine girdikçe
hoşuma gitmeye başlamıştı aslında.
Babanız size ne görev vermişti, hatırlıyor
musunuz?
13 yaşındasınız, haliyle sizi test etmek
istiyorlar. Dosyalama, faturaları ayrıştırma
gibi işleri güvendikçe verdiler. Arkasından
ön büro programını öğrendim. Yaklaşık 10
gün gibi kısa bir süreçte giriş-çıkış ve fatura
kesmeyi öğrenmiştim. 23 yaşıma geldiğimde
otelcilikle ilgili pek çok bilgiye ve tecrübeye
sahiptim.
Okullar kariyer günleri yapıyor, şimdiki
gençlere bakıyorum, çocuklar sunum
yaparken sanki o otelde tatil yapacaklarmış
gibi bakıyorlar. Bir otelin hizmet aksının
idrak edilmesi bence çok önemli, ne yazık ki
şimdiki nesilde bunu pek göremiyorum.
52
hotel restaurant
& hi-tech
iş’te kadın
Sorunuza dönersem; tam kadın enerjisiyle
hareket eden bir yapıya sahibim. Özel
hayatımda terapi alanlarına ilgi duyuyorum.
Çok uzun zaman yoga yaptım, bir dönem
yoga eğitmeni oldum. Şu sıralar ‘Aile Dizimi’
adı verilen bir terapi uygulaması yapıyorum.
Nedir bu Aile Dizimi, kısaca bahseder
misiniz?
Hayatınızda devam eden dinamiklerin
atalarınızdan gelip gelmediğini kontrol
eden bir sistem. Bu terapiyi işimle beraber
götürdüğümde insanlara daha farklı
baktığımı fark ettim. Bendeki değişiklik bu.
Sert bir duruşum yok, her zaman sabreden
bir yapım oldu. Bekliyorum, her şeyin bir
niyetle başladığına inanıyorum. Niyetiniz
iyiyse, tüm güzelliğiyle şekillenip size geri
dönüyor zaten.
Kadın enerjisi, erkek egemen bir sektör
olarak nitelendirilen turizmde ayrıcalık mı
sizce?
Hayat bir denge. Ne kadınsız erkek olur ne de
erkeksiz kadın! Sadece kadın demek bazen
erkeği ezmek anlamına geliyor. Sadece
erkek egemen dediğiniz zaman kadınsız
yürüyemiyor. Çünkü erkeğin bakış açısı çok
düz. Ama kadın fikirleri ve varoluşuyla
Yedi yaşından itibaren
10 sene boyunca klasik
gitar çaldığını söyleyen
Dilara Selimoğlu
Özürün, şarkı söylemenin
resim yapmak kadar
kendini rahatlattığını
dile getirerek, “Hobimi
mesleğimin içinde yapma
şansım oldu hep. Her an,
her yerde söylemesem
de özgün müziği çok
seviyorum. Otelde çok
söylemişimdir mesela.
Babam en çok bu yönümü
kıskandığını söyler.
Hayatımda sadece işim
yok, ruhumu besleyen ilgi
alanlarım da fazla” diyor.
çevresini ve dünyayı başkalaştırabiliyor.
Kadın detaycıdır. Kadın kapsayıcıdır. Ama
günümüzde yoğun iş temposu sebebiyle
zaman zaman bu özelliğimizi kaybediyoruz.
“Çocuk da yaparım kariyer de” diyen kadın
çok sert gittiğinde mutsuzlaşabiliyor. Kadın
mutsuzsa dünya da mutsuz olur. Erkek
çok çabuk yok edebilir, kadın hedefi yok
etmek bile olsa hemen bitirmez. Form
değiştirerek işini halleder.
O yüzden bence kadın enerjisi bir ayrıcalık
boyutu değil, aslında var olanı kabul etmek
ve onun farkındalığıyla hareket etmek
olarak algılanmalıdır.
Bu noktada kadının, kadınlığını unutmadan
hareket etmesinde fayda görüyorum.
Hatta bu benim iş dünyasındaki tüm kadın
çalışanlar için en büyük dileğim.
Assos Eden Group’taki kadın istihdamınız
ne düzeyde?
Bizim ofis kadın cenneti gibi. Şu anda altı
kişiyiz. Bunlardan ikisi erkek, dördü kadın.
Bir de Hilmi (Selimoğlu) Bey var tabii,
babam. Şu an satışa destek olacak yeni
arkadaşlar arıyoruz ama tercihim erkek
ağırlıklı. Çünkü bahsettiğim o dengeyi
kurabilmek için erkek çalışanlara da
ihtiyacımız var.
Duayen bir turizmcinin
evladı olmanın dayanılmaz
hafifliğine düşmemişsiniz belli
ki. Anlattıklarınızdan bunu
anlıyorum. Babanızın en çok
hangi nasihatleri kulağınıza
küpe oldu?
Babam çok detaycı ve tezcanlı
bir adamdır. O yüzden de
çok hızlı hareket eder. Onu
başarılara taşıyan en önemli
özelliklerinden biri de budur.
Babam, benim gözümde
hakikaten rol modelimdir. Çok
sözü, nasihati vardır, kulağıma
küpe yaptığım. “Bil ama yapma”
der mesela. “Çünkü bilirsen
yönetebilirsin. Ama bilmezsen
yönetemezsin” der. Ben de onun
bu nasihatini bir ders olarak
aldım, kendime kılavuz edindim.
Babam çok güvenirdi bana.
Sağ olsun halen de öyledir. O
kadar ki 17-19 yaşlarımdaydım.
Housekeeper işten ayrıldığında
beni onun yerine görevlendirdi.
İlk başlar zorlandım tabii. Ama
iş başa düşünce çok büyük işler
öğreniyorsun. Büyük dersler
ediniyorsun.
Hiçbir zaman “yapamıyorum”
deyip ağlamadım, pes etmedim.
Zaten ağlayan da bir yapım yok.
“Erkek Fatma” derler ya, bir
yanım öyledir. Bir yanım da feminendir ki
onu da sonradan keşfettim.
Şimdilerde ikisinin uyumuyla mutluyum.
Eskiden kendimi parçalarcasına
ortalara atardım. Şimdi “ben önemliyim,
durmalıyım” diyorum. 10 iş varsa 4’ünü
yapıyorum. Bu döneme 27 yaşımda
yöneldiğim kişisel gelişim ile girdim. O
zaman daha bir sakinleştim, doğaya,
kendime, özüme döndüm. 12 senedir de
böyle yaşıyorum.
Biraz da Assos Eden Group’un yatırım
geçmişinden bahsetmenizi isterim.
Hikaye ilk nasıl başladı?
Otelcilik hikayemiz çok ilginç bir şekilde
başlıyor. Ben daha çok küçüğüm. Küçük
bir yerimiz olsun, denize girerken
zorlanmayalım, gündüz yemeğimizi
pişirir, biraz istirahat ederiz, rahat deriz
düşüncesiyle başlıyor her şey. Ailem,
Kadırga Köyü’nde küçük bir ev yapalım
diye düşünürken yol, su, elektriğin dahi
olmadığı bomboş bir koyu birdenbire
mühürlüyorlar. Gerekçeleri ise sit alanı
olması. Babama arsa sahibi olduğu koya
ancak otel yapabileceğini söylüyorlar.
O vakitler babamın turizmle uzaktan
yakından bir alakası yok. Uğraşıyor,
didiniyor ve işi çözüyor.
Babam çok akıllı ve öngörülü
davranıyor. Assos’tan pazarlama
yönetmek çok zorken işin kalbinde
olmak düşüncesiyle ofisi 1987’de
İstanbul’da açıyor. O günden
sonra da hiçbir zaman satış ve
pazarlamamız otellere dağılmadı.
Tek ofiste topladık. Kimbilir belki de
bu kadar büyümemizin sebebi bu
oldu. Kontrollü ve merkezci hareket
etmemiz bizi besledi.
“Assos ile ailece gönül
bağımız var”
Assos ile ailece gönül bağımız var.
O yüzden otelciliğe orada başladık.
1986 yılında Assos Eden Beach
ile turizme ilk girişimizi yaptık.
Otobüslü grupların olduğu bir
dönemdi. Ağırlıklı Avrupalı turistler
olmak üzere yabancı gruplarla
çalışıyorduk.
Arkasından Assos Eden Gardens’ı
açtık. O dönem savaş oldu, Yugoslavya
yolu kapandı. Güneyde hatırı sayılır
yatırımlar hayata geçti. Otobüslü
gruplar tamamen kesildi, charter
seferleri başladı.
Ardından yatırımlarımız devam etti. 1999
yılında Limak’tan Nazlıhan Oteli aldık.
Assos Eden Group olarak bugün
dört belgeli tesise sahibiz. Assos
Nazlıhan’ın yanında bir binamız daha
var. Ona da ayrıca belge aldık. 9 odalı,
deluxe hizmeti veren bir tesis o.
Nazlıhan Otelimiz ile komşu olduğu
için berabermiş gibi hizmet veriyoruz.
Bunların dışında bünyemizde Assos
Eden Gardens Tour Tourism acentamız
da bulunuyor.
Bu yıl nasıl başladı? Grup yatırımları
olarak yılsonu için öngörüleriniz
nelerdir?
Son 3 senedir -meslek duayenleri bileturizmin
gidişatıyla ilgili belirsiz ve
endişeli bir yaklaşım içindeler. Bildiğiniz
gibi, sektörde büyük değişimler oldu,
ciddi krizler yaşadık, incoming turlar
kesilme noktasına geldi.
2019’da ise daha farklı durumlar
yaşıyoruz. İş öyle bir noktaya geldi ki,
“biz önceden bu korunma önlemini
alıyorduk ve işliyordu” diyen duayenler
“şimdi ne yapsak olmuyor” ifadelerini
kullanıyor. Yine de ben her şeye
rağmen hem bölgeme, yatırımlarımıza,
operasyonlarımıza hem de kendime
güveniyorum. Bu yılı hedeflediğim gibi
atlatabileceğimi gözlemliyorum.
Gündeminizde yeni yatırımlar, projeler
var mı?
Şu anda yok. Renovasyon faaliyetlerimiz
dönemsel olarak devam ediyor.
Amacımız, sezonu mümkün olduğu
kadar uzatmak. Tesislerimiz yıl boyu
tam kapasiteli çalışmasa da 12 ay boyunca
açık. Ne var ki “sezonu kısa” algısı satışlarda
önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.
Aslında Assos, sadece deniz kum güneş
bölgesi değil. Harika bir doğası var. Alternatif
turizm çeşitlemelerine çok meyilli. Trekking
sporu için elverişli bir alana sahip. Kaz
Dağı hemen yanı başında. Kültür deseniz,
M.Ö. 3000 yıllarına dayanan köklü bir tarihi
geçmişi var. Körfez’de termal yatırımlar
hayata geçmeye başladı. İyi ki de geçti.
Çünkü o bölgenin yatırım ihtiyacı vardı.
Bölgemizde 2. konut dediğimiz sistem
çok yaygın. Bu da bence bölgenin yeni
bir destinasyon olamamasının en büyük
sebeplerinden bir tanesi. Yazlık, devre mülk
mantığıyla devam edildiği için turizme çok
açık kapasiteli olamıyor. Arka arkaya sefer
yapıldığı zaman bunu karşılayacak yatak
kapasitesi mevcut değil. Yavaş yavaş oluyor
diyelim.
Dilara Hanım, bundan sonrası için neler
planlıyorsunuz?
İşletmemiz bizim çocuğumuz, öyle bakıyoruz.
Bundan sonrası için otellerin kontrol
mekanizmasını kuvvetlendirip işin içinde
birebir değil, sadece yukarıda kontrolör
ve iş geliştirici olarak bulunmak istiyorum
ki gözümü yeni yatırımlara, yeni projelere
rahatça çevirebileyim.
Kişisel olarak da hedefim, 10 yılı aşkın süredir
ilgilendiğim kişisel gelişim yolculuğumu
otellerimizin içerisine uyumlayarak bölgede
sürdürülebilir turizmi başlatabilmektir.
54
hotel restaurant
& hi-tech
marka
RATIONAL cihazları için
Yeni Servis Paketleri…
Artık RATIONAL’dan bir pişirme cihazı satın alan müşterilerimiz ayrıca
çok sayıda ücretsiz hizmetten de yararlanabiliyor. Üretici artık bu hizmet
yelpazesini daha da genişletti: Yeni RATIONAL hizmet paketleri kullanıcıya,
aylık sabit ücret karşılığında, yüksek işletim güvenliği, dolayısıyla maliyetten
önemli ölçüde tasarruf sağlayan ek hizmetler sunuyor.
Otomobillerde çoktandır standart
uygulama olmakla birlikte yemek
sektöründe üreticilerin çoğunlukla
tasarruf etmeyi tercih ettiği bir hizmet:
Düzenli cihaz servis hizmeti. Nasıl ki
bir otomobil sürekli kullanıldığında
fren balataları eskirse, örneğin bir
buharlı kombi fırında da sızdırmazlık
elemanları veya hava filtresi düzenli
olarak kontrol edilmeli ve gerektiğinde
değiştirilmelidir. Önleyici cihaz
bakımları, cihazlardan optimum şekilde
yararlanmaya ve kullanım ömrünü
uzatmaya yardımcı olur.
Müşteri ihtiyaçlarına uyarlanmış, üç
farklı çeşit mevcut
RATIONAL bu bağlamda müşterilerine
daha fazla destek olmak istediğinden,
yeni bir hizmet sunuyor: RATIONAL
servis paketleri. Müşteri, aylık
sabit ücret karşılığında, seçilen
paketin içerdiği bütün hizmetlerden
yararlanabiliyor. Müşterinin ihtiyaçlarına
uyarlanmış, üç farklı çeşit mevcut.
Pişirme ünitesi ne kadar çok saat
boyunca kullanımda olursa bakım
ihtiyacı, dolayısıyla paketteki entegre
hizmetler de o kadar fazla olur.
Premium pakette yıllık muayenenin
yanı sıra çok yıpranan parçaların
değiştirilmesi ve onarım, ayrıca 24/7
servis çağrı merkezinden yararlanma
olanağı var. RATIONAL için tüm dünyada
1.100’den fazla sertifikalı servis ortağı
faaliyette. Bunlar sadece yerinde
kapsamlı destek vermekle kalmıyor,
aynı zamanda müşterilere, hangi servis
paketinin onların kullanım şekline daha
uygun olduğu konusunda yol gösteriyor.
Albrecht: “Yeni servis paketlerimizle
ilgili olumlu geribildirimler aldık”
RATIONAL Technical Services GmbH
Sorumlu Müdürü Hans-Werner
Albrecht, “Servis ortaklarımız
mükemmel eğitim almıştır, düzenli
olarak denetimden geçer ve bakım
işlemlerine son derece hâkimdir,”
açıklamasını yapıyor.
Pişirme cihazlarında uzman olan şirket,
bütün müşterilerin en başından itibaren
ve ürünün kullanım ömrü boyunca,
RATIONAL’la olan iş ortaklıklarından
mümkün olan en iyi şekilde
yararlanabilmesini ister.
Albrecht, sözlerine, “Catering
sektöründe şimdiden yeni servis
paketlerimizle ilgili olumlu
geribildirimler aldık,” diye devam ediyor.
“Cihazlarımızı kullananlar özellikle,
bakım masraflarının planlanabilir ve
standartlaştırılmış olmasından ve
ünitelerin kullanım dışı kaldığı sürelerin
minimuma indirilmesinden memnun.”
hotel restaurant
56 & hi-tech
marka güncel
Türksat Kablo’dan belgesel severlere yeni hizmet
Müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutarak servis ve hizmetlerinde hep
en yeniyi yakalamayı hedefleyen Türksat Kablo’nun yayın platformu KabloTV
bir ilke daha imza attı. Dünyanın önde gelen belgesel kanallarından biri olan
National Geographic’in bilim, macera ve keşif dalında merak uyandıran
prestijli belgesellerini içeren yeni seç izle servisi National Geographic+
Türkiye’de ilk defa KabloTV’de. Geniş arşiviyle yüzlerce belgeselin her an
erişilebilir olarak seçilip izlenmesine olanak sağlayan National Geographic+
servisine belgesel severler, interaktif kutu ve KabloWebTV üzerinden erişim
sağlayabilecekler. Detaylı bilgi için; 08508044444 ve www.turksatkablo.com.tr
Multinet Up’a yeni Pazarlama Genel
Müdür Yardımcısı
Multinet Up, pazarda rekabet gücünü yükseltmek, paydaşlara sunulan değeri
arttırmak ve müşteri deneyimini geliştirmek adına yaptığı organizasyonel
çalışmalar kapsamında atama gerçekleştirdi. Yaklaşık 20 yıldır reklam ve
pazarlama dünyasında önemli roller üstlenen, sektörün başarılı isimlerinden
Gökhan Erol, Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı unvanıyla Multinet Up ve
iştiraklerinin pazarlama faaliyetlerini yönetecek.
Amadeus ile Qantas yeni bir
dağıtım anlaşması imzaladı
Sektör geliştikçe havayolları da seyahat şirketleri ve gezginlere daha
kişiselleştirilmiş teklifler sunmak için yeni çalışma yöntemleri geliştiriyorlar.
Buna paralel olarak, Amadeus, Avustralya’nın ulusal havayolu Qantas ile
Qantas Channel olarak adlandırılacak yeni bir dağıtım anlaşması imzaladı ve
1 Ağustos 2019’da kullanıma açılacak. Anlaşma, Qantas Channel anlaşması
imzalayan Amadeus seyahat satıcılarının; seyahat rezervasyon, değişiklik ve
iptal işlemlerini yaparken Amadeus sisteminin etkinliği ve hizmet kabiliyetinden
faydalanabilmelerini sağlayacak.
Zengin turiste 5
yıldızlı transfer
Türkiye’ye gelen ve günde ortalama 5 bin
dolar harcayan 1 milyon zengin turist, Türk
girişimcilerini harekete geçirdi. Mustafa
Çavuş ve Murat Zorlu, kurdukları GOVIP
şirketi ile Türkiye’ni ziyaret eden zengin kişi ve
kuruluşlara lüks araç hizmeti vermeye başladı.
Her biri 350 bin TL piyasa değerine sahip ve
teknolojik alt yapısı ile küçük bir ofisi andıran
araçlar Türkiye’nin önemli havalimanlarında
turistlerin hizmetine sunuldu.
hotel restaurant
58 & hi-tech
marka güncel
Otellere yönelik asansör ve yürüyen
merdiven çözümleri bu fuarda!
Otellerin misafir trafiğine uygun olarak tasarlanmış, konforlu, estetik ve
güvenli asansör çözümleri, 21 – 24 Mart tarihlerinde Tüyap Beylikdüzü’nde
gerçekleştirilecek olan 16. Uluslararası Asansör İstanbul’da görücüye çıkıyor. 16.
Asansör İstanbul Fuarı’nın, Türkiye, Balkanlar, BDT Ülkeleri, Ortadoğu ve Kuzey
Afrika pazarlarında eşsiz ticaret fırsatları sunacağını söyleyen Tarsus Turkey Genel
Müdür Yardımcısı Seda Bozkurt, “Tüyap Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi’nin
6 salonunda birden 50 bin metrekare alanda düzenleyeceğimiz Asansör İstanbul,
katılımcılarını, yurt içi ve yurt dışından 30 bin profesyonel alıcı ve endüstri liderleri
ile buluşturacak. Dünya asansör endüstrisinin şimdiden heyecanla beklediği
fuarımız, her buluşmada olduğu gibi milyonlarca dolar değerinde yeni işbirliği ve
ticaret anlaşmalarının adresi olacak” dedi.
Aygaz’dan Asya’da yatırım
Türkiye’nin lider LPG şirketi Aygaz, dünya evsel LPG tüketiminde
en yüksek paya ve büyüme trendine sahip Asya pazarına giriyor.
Aygaz, Bangladeş’te LPG temini, dolumu ve dağıtımı yapmak
üzere ülkenin en büyük şirketlerinden United Enterprises ile
anlaşma imzaladı. Aygaz ile United Enterprises’ın yüzde 50-50
pay sahibi olacağı şirket ortak yönetim esaslarına göre faaliyette
bulunacak. Aygaz’ın, uluslararası piyasalardaki fırsatları daha
yakından takip ederek, yurtdışı piyasalarda üçüncü taraflarla
ticaret hacmini artırmak amacıyla bir süre önce Londra’da
Şube açtığını hatırlatan Koç Holding Enerji Grubu Başkanı ve
Aygaz Yönetim Kurulu Üyesi Yağız Eyüboğlu, şunları söyledi:
“Bangladeş merkezli United Enterprises ile kurduğumuz iş ortaklığının, Aygaz’ı küresel bir oyuncu olma yönünde daha da ileriye
taşıyacağına inanıyorum. Bangladeş’in Aygaz’ını oluşturmayı hedefliyoruz.”
Aygaz Genel Müdürü Gökhan Tezel de, “Türkiye LPG sektöründe 58 yıldır edindiğimiz deneyimimiz ile, Bangladeş’te değer zincirinin
her aşamasında yer alan öncü şirket olma vizyonumuzu sürdüreceğiz. Yatırımımız ile Bangladeş’teki ticari faaliyetlerin yanısıra, yeni
fırsatları da değerlendirerek bölgedeki büyüme olanaklarını takip edeceğiz” dedi.
Bu fuar Çukurova Isı tarafından ısıtıldı!
Endüstriyel ve ticari ısıtma sistemlerinin 20 bine yaklaşan referansı ile açık ara lideri olan
Çukurova Isı, 16-25 Şubat tarihleri arasında ViaPort Marina’da düzenlenen ve ısıtmasını
yaptığı BOAT SHOW EURASIA’ya katıldı. “Bu fuar Çukurova Isı tarafından ısıtıldı” sloganıyla
fuara katıldıklarını belirten firmanın Pazarlama Müdürü Osman Ünlü: ‘’Ziyaretçilerimizi
sadece kendi standımızda ağırlamakla kalmadık, uygulamalı olarak Çukurova Isı
konforunu yaşatmış olduk’’ dedi.
iF Design Awards’dan Egemden’e ödül
Türkiye’nin en büyük sıvı yağ üreticisi Savola Gıda, dünyaca ünlü tasarım yarışması iF Design Awards’da Ümit
Ünal tarafından tasarlanan Gurme Seri Cam Şişeleri ile gıda kategorisinde en iyi ürün tasarımı ödülünü aldı.
Dünyanın en eski ve bağımsız tasarım organizasyonu olan ve Hannover merkezli iF International Forum Design
GmbH, her sene iF Design Award’u organize ediyor. Bu prestijli organizasyonda dünyanın dört bir yanından
gelen bağımsız uzmanlardan oluşan 67 jüri üyesi tarafından değerlendirilen Egemden Gurme Seri Cam Şişeleri,
52 ülkeden 6.375’in üzerinde rakip ile birlikte yarıştı.
60
hotel restaurant
& hi-tech
şefin gözünden
“Meslekte başarılı olmamda en
büyük pay sahiplerinden biri,
Maximilian J.W Thomae’dir.
Disiplini, kendine güvenmeyi
ve hayal gücümü açmayı
ondan öğrendim. Conrad
Hotel Bosphorus’un Executive
Chef’i Alex Atlamazoğlu ise bu
camiadaki diğer büyük şansımdır.
Yöneticiliğimi de onunla
geliştirdim.”
Fotoğraflar: Can ÜNAL
Bolu, Merkezli. Mutfağa köklerinden
bağlı. Baba, ağabey hariç ailede
amca, dayı, teyze, kuzen, kim
varsa tümden aşçı... Anne lezzetleri
de paha biçilmez ama babaanne
mutfağının gönlündeki yeri apayrı! Hele
o bayramlarda kavurduğu Saray Helvası
yok mu, Gastronometro’nun Yönetici
Eğitmen Şefi Vedat Demir, tadını dün
gibi anımsadığını söylüyor. Sadece bu da
değil! Genç ve deneyimli şefin 8 yaşında
bir çocukken kendi elleriyle hazırlayıp
bayram kahvaltısına taşıdığı “un helvası” da
unutamadığı lezzetli anılar arasında…
Sonrası nasıl mı devam ediyor?
Aile büyükleri tarafından sırtı sıvazlandıkça
içinde doğup büyüdüğü aşçılığa ilgisinin
daha da arttığını söyleyen Vedat Demir’e
birileri çıkıp da “bu işin eğitimini alırsan
yükselirsin” demiyor ama mutfak eğitimi
almak öteden beri cazip geliyor ona.
O günlerde Bolu Turizm Otelcilik Meslek
Lisesi pek bir popüler, anlattığına göre.
Okulun kolej statüsünde olması da etkiliyor
onu, kültürlerin karması da!
Her geçen gün yemek yapmayı daha çok
sevdiğini ve hiçbir yemeği seçmediğini dile
getiren Vedat Şef, bir tek hamsiyi sevemiyor
ki onu da ancak kelle başına babasından
aldığı paralarla tüketebiliyor.
“Şimdiki aklım olsa, pastane şefi
olurdum”
Liseli bir talebeyken en çok da dayısının
mutfakla ilgili nasihatlerini kulağına
küpe ediyor, Vedat Demir. Bir otelin
satın almasından muhasebesine,
resepsiyonundan bellboyluğuna kadar
her bir kademesini öğreniyor. Üstelik de
mutfakla bağlarını koparmadan başarıyor bunu. “İyi
ki de dayımın sözünü dinlemişim” diyen Demir, stajını
Alanya’da bir tatil köyünün pastanesinde yapıyor.
“Şimdiki aklım olsa, pastanede başlar, daha sonra
şef olurdum” diyen Vedat Şef, ezbercilikten uzak
tuttuğu pastanenin matematiği, disiplini ve programını
diğer mutfaklardan şimdi bile ayrı tutuyor. Ne var ki
o günlerde pastaneye odaklanmaktan korktuğu için
aşçılığa yöneldiğini de söylemekten çekinmiyor.
“Üniversitedeyken mutfaktan uzaklaşmak istedim”
Liseden sonra mutfak eğitimine Selçuk Üniversitesi’nde
Turizm ve Otel İşletmeciliği ile devam ediyor, Demir.
Tam da o sıralar mutfaktan uzaklaşmak istediğini şu
samimi sözleriyle itiraf ediyor: “Bütün arkadaşlarım
sevgililer gününde geziyor, yazları tatile çıkıyor, düğüne
gidiyordu; bense hep çalışıyordum.”
Demir, o kararlı-kararsız dönemi Hilton Konya Oteli’nin
eğlence kulübünde barmen olarak geçiriyor, bir müddet.
Ardından beş yıldızlı otelde resepsiyonist ve bellboy
olarak görev yapıyor. Ta ki Ali Murat Dikmen Ustası
“Oğlum bu işlerde 50-55 yaşında emekli olmak zorunda
kalırsın ama mutfakta ölmezsin, işin seni her zaman
ileriye taşır” sözlerini duyana kadar.İkna olduğunda da
mutfağa yeniden geri döndüğünü anlatıyor.
“Hem eğitmen hem şef olmak en büyük şansım”
Şimdilerde Gastronometro çatısı altında birlikte mesai
yaptığı Gastronometro Direktörü Maximilian Thomae ile
tanışması da o döneme rastlıyor, Demir’in. Mövenpick
Hotel Istanbul’un mutfağında bir dönem birlikte tava
sallıyorlar. Arkasından The Marmara Şişli ve The
Marmara Taksim otellerinde çalıştığını söyleyen Vedat Şef, nerede
çalışırsa çalışsın, mutfakta fazladan geçirdiği saatleri bir şans
olarak gördüğünü söylüyor.
Usta şefin kariyer yolculuğu hemen arkasından Conrad Hotel
Bosphorus ile paralel devam ettirdiği Okan Üniversitesi ve Maltepe
Üniversitesi eğitmenlikleri ile sürüyor. Vedat Şef, geriye dönüp
baktığında ona bu bakış açısını kazandıran, farklı olmaya motive
eden ana sebebi, profesyonel mutfak kariyerini üniversitelerdeki
eğitmenlik kariyeriyle aynı potada eritebilmiş olmasına borçlu
olduğunu söylüyor.
“Gastronometro ne hayal ediyorsanız onu veriyor”
2015 yılında “Yönetici Eğitmen Şef” olarak Gastronometro
ekibine katıldığını söyleyen Vedat Şef, operasyon ve akademik
kariyerindeki tüm yetkinliklerini aktarmak ve deneyim
kazandırmak için eğitimlerini ara vermeden sürdürüyor.
Sektöründe yenilikçi, üretken, eğitimci ve araştırmacı kimliğiyle
tanınan deneyimli şefe Gastronometro’nun kendi için anlamını
soruyorum.
“Gastronometro’da bir otel, restoran şefinden ya da bir öğretim
görevlisinden tek farkınız hepsini bir arada yapabilmeniz.
Burada eğitim de veriyorsunuz, kokteyl de yapıyorsunuz, ürün
de geliştiriyorsunuz, banket de veriyorsunuz, sektörle devamlı
iç içesiniz. Çok yeni ekipmanlar ve teknikler öğreniyorsunuz.
Yurt dışıyla sıkı bağlantıdasınız. Çok aktifsiniz. Türkiye’de bir şef
olarak ne hayal ediyorsanız onu yapabiliyorsunuz.”
“Ortaokul ve lisedeyken bir restoranım olsun
istemedim. Ama hep aşçıbaşı olmak istedim.
Çünkü gördüğüm bütün aşçıbaşıların bir
ofisi vardı, ön plandaydılar hep. Eskiden
herkes mutfaktayken, bir tek aşçıbaşı lobide
geziyordu” diyen Vedat Şef o hayaline yıllar
sonra ancak Gastronometro mutfağında
kavuştuğunu söylüyor.
62
“İyi bir şef ürün ve teknik bilmeli”
Aşçılık mesleğine uzanan yolculuğunu
samimi duygu ve düşünceleriyle
paylaşan Vedat Demir’e bu keyifli
söyleşimizin devamında iyi bir şef
olmanın kriterlerini de soruyorum.
Nitelikli bir şefin ürün bilgisi, iyi
bir teknik (sunum, pişirme, stok,
depolama) bilgisine sahip olmasının
önemini vurgulayan Demir, “Bu
meslekte teknik ve malzeme bilgisi
olmadan olmaz. Her zaman yeni
tekniklere açık olmalı ve kullandığın
malzemeyi en iyi sen bilmelisin. Bence
iyi şef ezber bozmalı.” diye devam
ediyor.
“Türkiye’de, gastronomi alanındaki
akademik kaynaklar yetersiz”
Türkiye’de gastronomi kaynaklarının
yetersizliği, deneyimli şefin sektöre
yönelik eleştirilerinden bir diğeri. “Şu
an eğitim kurumlarında okutulan
çoğu kaynaklar ya yurt dışından
gelerek Türkiye’ye uyarlanmış ya da
uyarlanmamış bile, direkt kopyası
yapılmış. Bu kadar geniş bir kültüre sahip olan Türk mutfağına ait
kaynaklar oldukça kısıtlı” diyen Vedat Şef’e göre, bunun en önemli
nedenlerinden biri, Türkiye’de standartlaşamayan reçeteler!
Türk mutfağının içinde farklı kültürler ve tarifler barındıran
çok geniş bir mutfak
olduğuna ve Metro’nun
da odağı doğrultusunda
Gastronometro’da çeşitli
çalışmalar yürütüldüğünü
anlatan Demir, İlham
Veren Tarifler video
serisinden heyecanla
bahsediyor. Verdikleri
tarifleri anlatırken de “Bir
şeften birebir aynısını
yapmasını istemiyoruz. Bu
bizim yaptığımız yemek.
Ama aynı tekniği alıp,
kendi kimliğini koyabilir.
Şeflerden ezberci değil,
hayal gücünü geliştiren,
üreten bir performans
bekliyoruz. Ne kadar
üretirseniz, o kadar
güncelsiniz çünkü” diyor.
Peki bundan sonrası için neler planlıyorsunuz?
Gastronometro’daki misyonumu tam olarak tamamladığımı
düşünmüyorum. Çünkü burada sizi sıkacak bir ortam yok!
Her gün farklı bir şef, ürün, ekipman, teknikle tanışıyorsunuz.
Devamlı güncelim, dinçim, yurt dışıyla sürekli bağlantı
içindeyim. Türkiye’de birçok lokal, yerel, coğrafi işaretli
ürünlere ulaşabiliyorum ve bunu Türk şeflerine aktarma
şansım var. Dolayısıyla sektöre yönelik daha yapacak çok
işimiz, çok projemiz var. O yüzden Gastronometro ile yoluma
devam edeceğim.
Tabak tasarlarken ilham kaynaklarınız neler?
Türk ve Osmanlı’nın kültür ve sanatından, renklerden, doğadan
ilham alıyorum. Konsept benim için çok önemli. Tabaklarımızı
yaşam tarzına göre hazırlıyoruz. Belli bir yaştan sonra bir kimlik
de oluşuyor. Bizim kartvizitimiz, tabaklarımız. Kimliğinizi tabağa
yansıtabiliyorsanız, zaten bir konsept ve stil de oluşturmuş
oluyorsunuz.
Tabakta kompozisyon oluşturmanın püf noktaları neler? Ana
yemek ve garnitür eşleştirmelerinde neleri gözetiyorsunuz?
Hayatımıza çok yeni giren “Holistik” diye bir kavram var. Bunu ayrı
parçaların bütünleştiğinde ortaya çıkan kuvvet ya da değer şeklinde
tanımlayabilirim. Bir tabağa 200 gram kuzu koyduğumuzda
sebzenin ölçütü 10 gram olmuyor. Tabaktaki denge önemli. Bir
de öğünlerimize dikkat ediyoruz. Hepsi birbirinden farklı olmalı ki,
insanları gün boyu zinde tutabilelim.
Doğru pişirmenin sizce nüansları neler?
Doğru ürünle doğru teknik kullanmayı çok seviyorum. Bize yıllarca
büyük balığın ızgarada, küçük balığın tavada pişirileceğini öğrettiler.
Dolayısıyla işin hep kolayına kaçtık. Birileri de çıkıp demedi ki:
“Küçük balık da ızgarada olur.” Doğru pişirmek için ürünü iyi
bilmek lazım. Çünkü ürüne göre teknik arıyorsunuz.
Kendinizi birkaç cümleyle anlatmanızı istesem neler söylersiniz?
Çok soğukkanlıyım. Metro Türkiye’de ortalama 4.500 kişi çalışıyor,
içlerinde bir kişi bile Vedat Demir’i telaşlı görmemiştir. Bir de beni
seviyorlar. Çünkü iletişimim çok kuvvetli. Bu sektörde başarılı
olmamamın nedeni de bu özelliğim sanırım. Mutfakta disiplinliyim.
Dünümü, bugünümü, yarınımı çok iyi düşünür ve planlarım. En
önemlisi de doğru iletişim kurarım. Öğrenmeye daima açığım.
Ben hiçbir zaman ‘oldum’ demedim. Çünkü her gün yeni bir şey
öğrenerek gelişiyorum.”
“Bir Bocuse d’Or var ki, bir adamın bir şehri,
bir ülkeyi kalkındırma hikayesi. Paul Bocuse!
Köklerinin hikayesini tüm dünyaya duyurmak
için gece gündüz çalışanların yarışması bu. Ustaçırak
ilişkisinin rafine bir performansı. Türkiye
üç seferdir Avrupa elemelerinde boy gösteriyor.
2018 Bocuse d’Or Türkiye ekibinin koçuydum
ve Torino’da yemeğe olan tutkunun dil, ırk
gözetmediğine tanık oldum. Çalışmanın sonu
olmadığını, her zaman daha iyisinin olduğunu
gördüm. Bana Vedat’ın daha iyi bir halini
getirecek, her zorluğa hazırım. Çünkü eğer bunu
yapmayacaksam neden şef oldum?”
“Yıllar içinde alışıldık bir şef kariyerinde adım adım
ilerlerken bunun ruhumu tam anlamıyla doyurmadığını
fark ettim. Türk mutfağına ve ürünlerine olan sevgimin
diğer tüm konulardan sıyrılıp kendini göstermesi
gerekiyordu. Daha doğrusu bunu başaramazsam içimdeki
ses ‘o zaman neden şef oldun?’ diye sormaya devam
edecekti. Bu farkındalık tabaklarımı ve reçetelerimi
inovasyonla buluşturmama sebep oldu. Formu
değiştirirken, anıyı korumak! Mutfakta inovasyonun en
doğru yorumu bu bence. Massimo Bottura’nın lazanyaya
benzemeyen lazanyasında, Christian Le Squer’in
fermente süt köpüğü ve levrek kullandığı tabağında sizi
götürmeye çalıştıkları yer hep zamanın o lezzetle durduğu
özlenen an. Ben de hazırladıklarımla sizi başka bir yere
ışınlamak istiyorum. Işınlanmayı birlikte mutfağa girdiğim
üstatlardan öğreniyorum ve her gün daha iyisi için
uğraşmaktan vazgeçmiyorum.”
hotel restaurant
64 & hi-tech
gastro etkinlik
Geleceğin şeflerine ödül yağdı
TÜROB’un Milli Eğitim Bakanlığı ve Gastronometro işbirliğiyle ‘Sektör
Yetenek Avında’ sloganıyla düzenlediği 2. Turizm Meslek Liseleri Arası
Aşçılık Yarışması’nda Küçükçekmece İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu
Lisesi birinci oldu.
Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB), Milli
Eğitim Bakanlığı ve Gastronometro iş
birliğiyle düzenlediği 2. Turizm Meslek
Liseleri Arası Aşçılık Yarışması’nda ödüller
sahiplerini buldu. ‘Sektör Yetenek Avında’
sloganıyla Gastronometro’da gerçekleştirilen
yarışmada 12 okulun öğrencileri kıyasıya
rekabet ederken, ipi Küçükçekmece İMKB
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi göğüsledi.
Selimpaşa İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu
Lisesi ikinci, Kadıköy Mualla Selcanoğlu
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi üçüncü oldu.
Bayındır: “Meslek liseleri sektörün
kaynağı”
Ödül töreninde konuşan TÜROB Başkanı
Timur Bayındır, bu tip projelerle turizm
otelcilik sektörünün nitelikli eleman
ihtiyacının karşılanmasını ve meslek
lisesi mezunlarının eğitim aldıkları alanda
istihdam edilme imkanlarının artırılmasını
ana hedef olarak belirlediklerini belirtti.
Bu yıl ikincisi gerçekleştirilen yarışmanın
gelecek yıllarda tüm Türkiye’yi kapsayarak bu
hedefin gerçekleştirilmesine büyük bir katkı
sağlayacağını dile getirdi. Bayındır, “Meslek
liselerinin sektörümüzün ana istihdam
kaynağımız olması için elimizden gelen tüm
çabayı göstereceğiz. Konaklama sektörü
olarak turizm meslek liselerinden mezun
olan tüm kalifiye çalışanlara talip olmaya
devam ediyoruz” diye konuştu.
“Türk mutfağı ve değerlerini korumayı
hedefliyoruz”
Türkiye’nin ilk gastronomi keşif platformu
olan Gastronometro’yu hayata geçiren
Metro Türkiye’nin Satın Alma Direktörü ve
Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç ise bu
işbirliğinden duydukları memnuniyetin altını
çizerek şunları söyledi: “Gastronometro’da,
Metro Türkiye’nin stratejisine paralel olarak
dünyanın en köklü mutfak kültürlerinden
birine sahip olan Türk mutfağı ve değerlerini
korumayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda Milli
Eğitim Bakanlığı ve TÜROB işbirliğiyle
yürüttüğümüz bu projeyi geleceğe atılmış bir
adım olarak görüyoruz. Genç şeflerimizi yerel
malzemelerle buluşturmak; Kars Kaşarı,
Aydın İnciri ve Taşköprü Sarımsağı gibi coğrafi
işaretli ürünleri tanımalarını ve hazırladıkları
menülerde kullanmalarını sağlamak gurur
verici. Çünkü biliyoruz ki Türk mutfağını
geleceğe taşıyacak olanlar genç şeflerimizdir
ve onların hünerli dokunuşlarıyla ve
yenilikçi bakış açılarıyla buluşan bu çok özel
malzemeler modern Türk mutfağının en
kıymetli parçası olacaklar.”
10 bin TL ve üniversite bursu
Öte yandan yarışmada birinci olan
Küçükçekmece İMKB Mesleki ve Teknik
Anadolu Lisesi 10 bin TL’lik ödülün sahibi
olurken, ayrıca Özyeğin Üniversitesi Otel
Yöneticiliği Bölümü 2019 Yaz Okulu Tam Burs
Ödülü’ne hak kazandı. İkinci olan Selimpaşa
İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
ikinci, 6 bin TL’lik, üçüncü Kadıköy Mualla
Selcanoğlu Mesleki ve Teknik Anadolu
Lisesi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ise
4 bin TL’lik hediye çekiyle ödüllendirildi. İlk
üçü alan okullar ayrıca Gastronometro’dan
‘Pirge Şef Bıçağı’ hediyesi aldı. Sultangazi
Selahaddin Eyyubi Mesleki ve Teknik Anadolu
Lisesi ‘hijyen ödülü’ alırken, katılımcı tüm
okullara ayrıca Ecolab’dan 3.500’er TL
değerinde hijyen ürünleri paketi hediye edildi.
TUTKUNUZ İÇİN
EN İYİ MALZEMELER
METRO’DA
Tutkunuza eşdeğer bir tutku ile çalışıyor,
200’den fazla pastacılık ürününü sizlerle buluşturuyoruz.
66
hotel restaurant
& hi-tech
gastro etkinlik
Türk yemekleri Oscar menüsünde!
Dünyaca ünlü yıldızlar, Türk yemeklerinin tadına Oscar Ödül gecesinde vardılar.
Türkiye Ortak Nesiller Entegrasyonu (T-ONE) Derneği’nin çabalarıyla Türk
yemekleri bu yıl da Oscar ödül törenine damgasını vurdu.
Türk mutfağının popülerliğini ve dünya
çapında tanınmasını artırmak için
çalışmalar sürdüren Turkey ONE
Derneği’nin uzun uğraşları ve görüşmeleri
sonucunda bu yıl da Oscar menüsüne Türk
lezzetleri artarak girdi.
Los Angeles da düzenlenen bu görkemli
91. Oscar Ödülleri Töreninin ardından
Oscar yemeğini 25 yıldır Oscar töreninin
resmi baş aşçısı olan Wolfgang Puck
Cateringi ile hazırladı. Şef Wolfgang
Puck ile Oscar mutfağında çalışan
Spago İstanbul’un Türk şeflerinden Yiğit
Mirzaoğlu ve Cihan Kıpçak’ın birlikte
hazırladığı bu seneki menüde ana yemek
olarak Gaziantep yöresine ait et ve
patlıcanla yapılan ve bir çok sevdalısının
olduğu “Alinazik”, 500 yılık Osmanlı Saray
mutfağından günümüze uyarlanarak gelen
ve şölen yemeği olan “Vişneli Zeytin Yağlı
Yaprak Sarması”, Ege mutfağının gözdesi
“asma yaprağında servis edilen Levrek” ve
Kayseri’nin geleneksel “Yağ Mantısı”yer
aldı. Gaziantep’in “Kuru Baklavası”
ve 10 asır öncesine dayanan Osmanlı
padişahlarının misafirlerine sunduğu ve
Osmanlı usulü nar şerbeti ile kadayıfla
servis edilen Damla Sakızlı Muhallebi” ise
dünya starlarını eşsiz bir lezzet serüvenine
çıkardı. Geçen yıl ise Oscar töreninde gala
yemekleri arasında servis edilen Adana
kebap, içli köfte ve kabak tatlısı menünün
yıldızları olmuştu.
Çetindoğan: “Türkiyemiz adına gurur
duyduk”
T-ONE Derneği Başkanı Demet Sabancı
Çetindoğan ve Gastronomi komitesinin
çabaları sonucu böylece Türkiye’nin
seçkin restoranları, mutfak okulları,
organizasyonları ve akademileri olmak
üzere Türk lezzetlerini tanıtmak amacıyla
başlatılan çalışmalara bir yenisi daha
eklenmiş oldu.
T-ONE Derneği Başkanı Demet Sabancı
Çetindoğan,“T-ONE derneğimizin
Gastronomi Komitesi’nin yürüttüğü
çalışmaları ve derneğimizin girişimleri
sayesinde Ünlü aşçı Wolfgang Puck,
geçtiğimiz yıl gerçekleşen Oscar Ödül
Töreni’nin yemek menüsünde üç çeşit
Türk yemeğimizi ikram etmişti. Bu yıl
derneğimizin uzun çabaları sonucunda
yine Oscar Ödül Töreni akşamında
geleneksel tatlarımızın sunulması ve
çeşitlerimizin artarak yer almasından
Türkiyemiz adına çok gurur duyduk.
T-ONE derneğimizi Türkiye’nin eşsiz
kültürel mirası ile tarihi ve doğal
zenginliklerini tüm dünyaya tanıtırken
uluslararası platformlara bir marka olarak
taşıyarak kültürel ve toplumsal gelişmeye
katkıda bulunmaya devam edecektir.”
5303 Sok. 75. Yıl Mah. No 96/A
Yunusemre/Manisa
www.faikminibar.com.tr
0236 233 15 77
faik.karik@faikminibar.com.tr
68
hotel restaurant
& hi-tech
gastro etkinlik
Dünyanın Gözü ‘GastroEkonomi Zirvesi’nde!
Türkiye’nin ‘gastronomi turizmi’ konusundaki gelişimine odaklanan ‘Global
GastroEkonomi Zirvesi’ TURYİD tarafından 12 Mart’ta Lüfti Kırdar Kongre ve Sergi
Sarayı’nda gerçekleştirilecek.
Chef Diego Muñoz
Big Chefs Yönetim Kurulu Başkanı
Gamze Cizreli
Chef Matias Cilloniz
Mutfak Araştırmacısı
Ebru Baybara Demir
Doktor Jia Choi
Turizm Restoran Yatırımcıları ve
Gastronomi İşletmeleri Derneği
(TURYİD), bu yıl ikinci kez
düzenleyeceği Global GastroEkonomi
Zirvesi’nde tüm dünyadan sektör
profesyonellerini, gastronomi meraklılarını
ve alanının öncü isimlerini bir araya
getirecek. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı,
T.C. Ticaret Bakanlığı ve TİM’in desteği
ile 12 Mart’ta düzenlenecek zirvede,
Gastronomi Ekonomi, Gastro Diplomasi,
Gastronomi Turizmi ve Sosyal Gastronomi
konuları masaya yatırılacak.
Gün boyunca farklı temalardaki seanslarla
düzenlenecek zirvede, dünyanın dört bir
köşesinden gelecek konuşmacıların sektöre
farklı perspektiflerden ışık tutacak.
Zirvenin öne çıkan oturum ve konukları ise
şöyle;
‘Dünyaya Açılan En Lezzetli Markalarımıza
Turquality Desteği’
•Big Chefs Yönetim Kurulu Başkanı Gamze
Cizreli’nin modere edeceği ‘Son 20 yılda
Türk gastronomisinin değişimi ve Türk
restoranlarının dünyaya açılım süreci’
başlıklı oturumda Ticaret Bakanlığı Genel
Müdür Yardımcısı Emel Emirlioğlu, Bay
Döner Yönetim Kurulu Başkanı Levent
Yılmaz ve Doğuş Holding Vergi, Mali İşler ve
Finansal Raporlama Bölüm Başkanı Akın
Tavuz konuşmacı olarak yer alacak.
•D-Ream CEO’su Umut Özkanca, ‘Bir Rüya’
temalı konuşması ile Dubai’den sonra
Londra’ya bir Türk restoranının yolculuğunu
ve gelecek dönem hayallerini katılımcılara
aktaracak.
‘Turizm, Tarım ve İhracatı Buluşturan Bağ:
Şarap’
•Moderasyonunu Gazeteci Şirin Payzın
üstleneceği oturumda, Doluca Yönetim
Kurulu Üyesi Sibel Kutman Oral,
Kavaklıdere Yönetim Kurulu Başkanı Ali
Başman ve Mey Genel Müdürü Levent
Kömür Türkiye’nin şarap ihracatına ilişkin
potansiyelini masaya yatıracak.
•İspanya Şarap Turizmi Derneği Başkanı
Jose Antonio Vidal ‘İspanya Şarap
Turizminde Nasıl Dünya Lideri Oldu?’
başlıklı konuşmasıyla İspanya’nın şarap
ve şarap turizmindeki başarı hikayesini
paylaşacak.
•Migros CEO’su Özgür Tort, Tire Süt
Müstahsilleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi
Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Eskiyörük
ve Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği
Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı
Özgür Güven ‘Demokratik Kalkınma Modeli
Olarak ‘Kooperatifçilik’ oturumunda bir
araya gelecek.
‘Ekonomik Gelişme İçin Büyük Paylaşım:
Sosyal Gastronomi’
•Küresel Sosyal Gastronomi Hareketi
Öncüsü David Hertz, ‘Gastronominin
İyileştirici Gücü’ne ilişkin paylaşımlarda
bulunacak.
•Şef, Sosyal Girişimci, Mutfak Araştırmacısı
Ebru Baybara Demir Mardin’deki turizm
gelişiminin yanı sıra toprağı ve mültecilerle
geliştirdiği tarım projelerini ‘Mardin’de neler
oluyor?’ da anlatacak.
‘Adı Mesafeli Katkısı Lezzetli:
Gastrodiplomasi’
•Zirvenin ‘gastrodiplomasi’ terimini gündeme
taşıyan konuğu ise ‘Devlet Markalaşmasında
Gastrodiplomasinin Yeni Yeri’ temalı
konuşması ile Levantine Public Diplomacy
Executive Director’ı Paul Rockower olacak.
•Bu diplomatik yolculuğun Türkiye’deki
yansıması olan Turkish Coffee Truck’ı hayata
geçiren Gönüllü Girişimci Gizem Sağcıgil
White ise ‘Türk Kahvesinin Diplomatik
Yolculuğu’ ile zirvede yer alacak.
‘Ekonominin En Lezzetli Tarifi: Gastronomi
Turizmi’
•TURYİD Yönetim Kurulu Üyesi Tayyar
Zaimoğlu ‘Ekonominin En Lezzetli Tarifi
Gastronomi Turizmi’ oturumuyla konuşmacı
olacak.
•Boğatepe Çevre Yaşam Derneği Başkanı
İlhan Koçulu ‘Gravyer ve Turizmin Gizli
İlişkisi’ni ve Kars’ın Boğatepe Köyü’nden
doğan hikâyeyi anlatacak.
•Urla Şarapçılık A.Ş. Yönetim Kurulu
Başkanı Can Ortabaş ‘Tarım Ve
Gastronomiyle Yaşanabilir Ve Sürdürülebilir
Bir Turizm Bölgesi Yaratma Projesi: Urla
Bağyolu’ oturumuyla zirvede yer alacak.
‘Dünya Gastronomi Turizmine Öncü
Kaşifleri’
•O’ngo Food Başkanı Doktor Jia Choi,
‘Saraydaki Mücevher’ oturumunda Kimchi
Diplomasisi ve sonucunda gelişen Kore
mutfağını anlatacak.
•Royala Passage Co. Ltd. CEO’su Prof.
Sarote Phornprapha ‘Gastronomi
Turizminde Özgünlük ve Değer Yaratma’
konusunda deneyimlerini paylaşacak.
•Japonya Seyahat ve Turizm Derneği
Uluslararası İlişkiler İcra Direktörü
Shinichi Nakamura ‘Geleneksel Mutfağın
Turizmdeki Payı’nı anlatacak.
•Globaldit Stratejik Direktörü Laura
Fandos’un ‘Meksika’da Kamu ve Geleneksel
Şeflerin İş Birliği’ni ele alacak.
•Emotourismo Direktörü David Mora,
‘Yeni Turizm Ürünlerinin Yaratılması ve
Ticarileştirilmesi’ konusunda önerilerde
bulunacak.
‘Yereli Küreselleştiren Şefler’
•Executive Chef Diego Muñoz, Astrid
& Gastón’ı taşımayı başardığı yeri ve
kendi hikayesi ‘Lima’dan Bodrum’a’ yı
anlatacak.
•Executive Chef Matias Cilloniz, ‘Peru’da
Yereli Yüceltenler’ başlıklı konuşmasında
Peru’nun dünya mutfakları arasındaki
her gün artan saygınlığını ve bu yolda
yaşananları paylaşacak.
hotel restaurant
70 & hi-tech
gastro etkinlik
Gastronomi, müzik ve eğlence
yeniden Çiçek Pasajı’ndaydı...
3. Nesil akımlar günümüzde hızla yükselirken yeni nesil şefler ve müzisyenler ile
Çiçek Pasajı’nın büyülü ortamında yepyeni bir sayfa aralandı!
Çiçek Pasajı’nın nostaljik ve benzersiz
ambiyansında gerçekleşen “Yeniden
Çiçek Pasajı” etkinliği, 8 Şubat 2019
Cuma günü saat 19:30-24:00 saatleri
arasında 700’e yakın İstanbullu ile buluştu.
Tanem Sivar, Ece Uslu, Tuğba Ünsal, Zafer
Algöz, Yiğit Özşener, Deniz Marşan ve Sedef
İybar gibi renkli isimler Yeniden Çiçek Pasajı
etkinliğinde bir araya geldi.
1876’dan beri Beyoğlu’nun ikonlarından
biri olan Çiçek Pasajı’nda, eğlence ve lezzet
severleri yeniden bir araya getirmek amacıyla
tasarlanan projenin lezzetlerini yeni nesil
genç şefler hazırladı; sahne performansına
ise farklı ve özgün çizgisiyle müzik dünyasının
sevilen isimlerinden Gaye Su Akyol’un eşsiz
müziği, Güntaç Özdemir’in hareketli parçaları
ve nostaljik sürprizler eşlik etti.
7 genç şef geceye lezzet kattılar
“Yeniden Çiçek Pasajı” etkinliğinde; yakın
gelecekte isimlerini sıklıkla duyacağımız
öne çıkan yeni şeflerden; Alaf’ın sahibi ve
şefi Murat Deniz Temel, Mittag’ın sahibi
ve şefi Fatma Yıldırım, Pizza Fellas’ın
sahibi ve şefi Ceren Tekşen, Neolokal’in
yardımcı şefi Serra Beklen, Nicole’ün
yardımcı şefi Gamze Kurtulmuş, Kantin’in
eski yardımcı şeflerinden ve Cunda Ayna
Restoran’ın da eski şefi Tayfun Gökşin ve
Gram’ın kuruluşundan bugününe kadar
çalışmış ve ayrılarak yeni maceralara
girmek için yoluna devam eden şefi Esra
Acar Koç’un da içinde bulunduğu 7 genç
şef klasik mezelere getirdikleri modern
yorumlarla geceye lezzet kattılar. Yıllardır
Beyoğlu’nun vazgeçilmezi haline gelen
Balık Pazarı esnafının nostaljik ve ilham
dolu malzemeleri kullanılarak yeni
eçetelerle hazırlanan beyin kızartma,
tarama ve hamsi kılçığı cipsi, rezene
tohumlu lakerda gibi lezzetler Çiçek
Pasajı’nda bir ilke imza attı.
Yeni sürprizlerle devam edecek
Beyoğlu’nun simgesi olan Çiçek Pasajı
esnafının kültleşmiş lezzetlerinden;
midye tava, muska böreği ve patates
tava gibi klasik lezzetlerin gecenin
ilerleyen saatlerinde konuklara ikram
edildiği bu özel etkinlikte, katılımcılar
müzikleri ve gastronomik yaklaşımı
ile daha önce hiç yaşamadıkları bir
Çiçek Pasajı deneyimi yaşadılar.
İstanbulluların çok yoğun ilgi gösterdiği
“Yeniden Çiçek Pasajı” etkinlikleri yeni
sürprizleri ile devam edecek.
72
hotel restaurant
& hi-tech
gastro etkinlik
14 Türk Şef, Basque Culinary Center
ile Gastronometro’da bir araya geldi
Gastronometro, dünyanın en yaratıcı mutfak okullarından Basque Culinary Center ile
yaptığı iş birliği kapsamında gastronomi profesyonellerini bir araya getirdi, 14 Türk
şef ileri mutfak teknikleri eğitimi almasının ardından Türkiye’de bir ilk olarak Basque
Culinary Center sertifikasına sahip oldu.
Türk şeflerine dünya gastronomisinin
kapılarını açmak ve Türk mutfağı ile
dünya gastronomisi arasında köprü
kurma hedefiyle birçok öncü projeye
imza atan Gastronometro, uluslararası
üne sahip okul ve şeflerle yaptığı iş
birliklerine bir yenisini ekledi. 21-24 Ocak
tarihleri arasında dünyanın en prestijli
mutfak okullarından Basque Culinary
Center’ın eğitim departmanının baş
aşçısı Alfredo Taboada, Türk şeflere ileri
mutfak teknikleri ve trendleri konusunda
kapsamlı bir eğitim verdi. Katılımcılar
tarafından büyük beğeni toplayan eğitimin
ardından 14 şef, Türkiye’de bir ilk olarak
Basque Culinary Center tarafından verilen
sertifikayı almaya hak kazandı.
Önümüzdeki dönemde yenileriyle devam
edecek
Konuyla ilgili açıklama yapan Gastronometro
Direktörü Maximilian Thomae, dünya ile Türk
mutfağı arasında köprü niteliğinde etkinlikler
gerçekleştirmekten büyük keyif aldıklarının
altını çizerek, Basque Culinary Center ile
aralarında yakaladıkları sinerjinin gelecek
dönemdeki çalışmalarına da yansıyacağından
şüphe duymadığını belirtti.
Basque Culinary Center, Gastronometro’da
gerçekleştirdiği eğitim sonrasında 25 Ocak’ta
üniversitelerin gastronomi öğrencileri, sektör
profesyonelleri ve gastronomi tutkunlarından
oluşan 140 kişiye modern mutfak teknikleri
ve dünya gastronomi trendleri konularını
kapsayan bir seminer verdi.
Türkiye’nin ilk
gastronomi
keşif platformu
Gastronometro ile
Basque Culinary
Center iş birliği ile
önümüzdeki dönemde
de çeşitli etkinlikler
gerçekleştirilecek.
...PROFESSIONAL FURNITURE SOLUTIONS...
Hotel Restaurant Cafeteria Mobilyaları
Adres : Yeni Mah. Şehit Polis Ahmet
toprakoğlu Cad. no 118 Sarıçam/ADANA
0(533) 779 58 79
0(533) 77907 69
info@horecamobilya.com
74
hotel restaurant
& hi-tech
gastro güncel
Coğrafi İşaretler,
65 bin öğrencinin müfredatına giriyor!
Urla’nın sakız enginarından Ardahan’ın çiçek balına; Kırklareli’nin hardaliyesinden
Diyarbakır’ın karpuzuna Coğrafi İşaretler ders kitaplarına giriyor.
Türk mutfağına ve değerlerine sahip
çıkmak, yerel üreticiyi desteklemek ve
ürünlere katma değer kazandırmak
amacıyla Metro Türkiye tarafından 2011
yılında başlatılan Coğrafi İşaretli Ürünler
Projesi kapsamında önemli bir gelişme
yaşandı. 11. Kalkınma Planı çalışmalarında
Metro Türkiye tarafından paylaşılan Coğrafi
İşaretli Ürünlerin ders olarak okutulması
önerisi hayata geçiyor.
Metro Türkiye’nin katkılarıyla hayata geçirilen
projenin detayları, 4 Mart Pazartesi günü
Metro Türkiye Satın Alma Direktörü ve
Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç ve Mesleki
ve Teknik Okullar Genel Müdürü Prof. Dr.
Kemal Varın Numanoğlu’nun katılımıyla
Gastronometro’da düzenlenen basın
toplantısında paylaşıldı.
Coğrafi İşaretler, Türk
mutfağı ve Beslenme ders
kitaplarında yer alacak.
Proje kapsamında ayrıca,
MEB’a bağlı 50 formatör
öğretmen Gastronometro’da
teorik ve pratik eğitim
alacak.
Alkaç: Gençlere bugünden dokunarak büyük
bir adım atıyoruz
Coğrafi İşaretli Ürünler Projesi’nin sekizinci
yılında bir hayallerini daha yerine getirmenin
mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Deniz
Alkaç, “Türk mutfağının potansiyelinin açığa
çıkması ve dünyanın en bilinen mutfakları
arasında boy göstermesi; Türk mutfağının
değerlerinin korunması ve modern
yorumlarla geleceğe taşınması ile mümkün.
Gençlerin mutfak kültürümüz ve değerleri
konusunda bilinçlenmesi ve eğitilmesi her
şeyden önemli. Gastronominin geleceğini
şekillendirecek gençlere bugünden
dokunarak büyük bir adım atıyoruz” dedi.
Öğretmenlerin eğitimini öğretmenler
verecek!
Proje kapsamında ilk etapta farklı illerden
50 formatör öğretmene Türkiye’nin
ilk gastronomi keşif platformu olan
Gastronometro’da eğitmen eğitimi
vereceklerini söyleyen Alkaç, sözlerine
şöyle devam etti, “Gaziantep’ten, Kars’tan,
İzmir’den, kısaca Türkiye’nin dört bir
yanından öğretmenlerimize Coğrafi
İşaretli Ürünler hakkında eğitim vereceğiz.
Daha sonra bu öğretmenler kendi illerinde
20 ila 30 öğretmene eğitim verecek.”
“Bir yılda 65 bin genç arkadaşımızla
gastronomi turizminin gelişimine katkı
sunacağız”
Toplantıda, Türkiye’nin yüksek turizm
potansiyeline ve hedeflerine de değinen
Deniz Alkaç, “Türkiye 2019 yılında 50
milyon, 2023 yılında ise 70 milyon yabancı
turist hedefliyor. Türkiye halihazırda doğal
güzellikleri, tarihi ve kültürüyle turist
çeken bir ülke. Sağlık ve spor turizmi
alanındaki gelişmeleri de yakından takip
ediyoruz. Bizim hedefimiz, gastronomi
turizminde de ön plana çıkabilmek.
Bugün Barselona’ya seyahat eden bir
kişi ortalama 1.150 dolar harcıyor ve
bunun yaklaşık üçte biri gastronomi
harcaması. Türkiye’ye seyahat eden bir
turist ise ortalama 680 dolar harcıyor ve
bunun yüzde 14’ü gastronomi harcaması
olarak karşımıza çıkıyor. Kültür ve
Turizm Bakanı, 2018 yılında Türkiye’deki
konaklama gelirinin tahmini 10 milyar
dolar, gastronomi gelirinin ise 5 milyar
dolar civarında olduğunu açıkladı. Bu
rakamı yukarı taşımak için hepimize
görevler düşüyor. Projemiz kapsamında,
10 yılda Türkiye’nin yerel değerleri
konusunda eğitim alacak yaklaşık 650 bin
genç arkadaşımızın da buna çok büyük
bir katkı sağlayacağına inanıyoruz” diye
konuştu.
“Ezine peyniri neden rokfor gibi
olmasın!”
Metro Türkiye Satın Alma Direktörü ve
Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç, basın
toplantısındaki konuşmasını, “Yerel
değerlerin korunması ve ürüne değer
kazandırılması tüm dünyada üzerinde
titizlikle durulan bir konu. Sözgelimi
Fransa’nın rokfor peyniri 1400 yılından
beri korunuyor. Bugün Rokfor (Roquefort)
köyündeki üretimin değeri yılda 400
milyon Euro. Baktığınızda Ezine peyniri
de en az rokfor kadar lezzetli ve değerli
bir peynir. İşte biz ne zaman bu değeri
daha iyi tanıtırız, yurt dışından Ezine’ye
turlar düzenlenmesini sağlarız, o zaman
gerçekten bu alanda kendimizi başarıya
ulaşmış sayarız” diyerek tamamladı.
Numanoğlu: Kitlesel farkındalığa büyük
katkı sağlayacak
MEB Mesleki ve Teknik Okullar Genel
Müdürü Prof. Dr. Kemal Varın Numanoğlu
ise “Gerek sağlıklı ve bilinçli beslenme
konusunda toplumda artan duyarlılık
gerek dışarıda yemek yeme kültürünün
yaygınlaşması ve gerekse artan sosyoekonomik
düzeye bağlı olarak insanların
daha fazla seyahat ediyor olması gibi
sebeplerle artık yiyeceklerin sadece
tadı ve sunumu ile değil, aynı zamanda
nerede, hangi şartlarda hazırlandığı
ya da üretildiği ile de ilgileniyoruz.
Bugün yiyecek içecek temini çok daha
karmaşık ve komplike süreçler içeriyor.
Yiyecek içecek sektörü insan ve toplum
sağlığı açısından bakıldığında önemli
bir hizmet alanıdır. Bu nedenle bu
sektörün organizasyonu çok iyi şekilde
düzenlenmeli; nitelikli, iyi eğitim görmüş
ve yeterli tecrübeye sahip insan gücü
kaynağı ile desteklenmelidir. İmzalanan
bu protokol ile 2019 - 2020 eğitim öğretim
yılı itibarıyla mesleki ve teknik ortaöğretim
kurumlarında Gıda Teknolojisi ile Yiyecek
- İçecek Hizmetleri alanında eğitim gören
yaklaşık 65 bin öğrencinin müfredatına
Coğrafi İşaretler girecek. Bunun yanı sıra
ülke sathında alan öğretmenlerimize bu
konuda mesleki eğitim imkânı sağlanmış
olacak” şeklinde konuştu.
“Metro Türkiye ile iş birliğimizi çok
değerli buluyoruz”
Prof. Dr. Numanoğlu, “Coğrafi İşaret,
tüketiciler için ürünün kaynağını,
karakteristik özelliklerini ve ürünün söz
konusu karakteristik özellikleri ile coğrafi
alan arasındaki bağlantıyı gösteren ve
garanti eden kalite işaretidir. Coğrafi
İşaretli Ürün kavramının anlaşılması,
farkı ve ünü yöresinden kaynaklanan,
kalitesi denetimle korunan benzersiz ve
özgün ürünlerimizin tanıtımları açısından
çok önemli. Coğrafi İşaret Tescili ile
kalitesi, gelenekselliği, yöreden elde
edilen ham maddesi ile yerel niteliklere
bağlı olarak belli bir üne kavuşmuş
ürünlerin korunması sağlanmış oluyor.
Ayrıca bu ürünler, ekonomik açıdan da
katma değer oluşturuyor. Bunun yanı sıra
ihracatımızı geliştirmek için bu ürünlerin
yurt dışında da tescil edilmesi de büyük
önem arz ediyor. Bu çerçevede halen ne
yazık ki sadece Antep Baklavası, Aydın
İnciri ve Malatya Kayısısı AB’de tescil
sağlamış durumdadır. Gerçekleştirdiğimiz
protokol kapsamında sağlanan müfredat
güncellemeleri ve alan öğretmenlerinin
eğitimlerinin yol açacağı kitlesel
farkındalığın, bu şekilde tescil alan
ürün sayısının artışında önemli bir rol
oynayacağını umuyoruz. Bu açılardan
bakıldığında, sektöre işgücü yetiştiren
kurum konumunda olan Milli Eğitim
Bakanlığı ile ülkemizin çok önemli yiyecek
içecek tedarikçilerinden biri olan Metro
Türkiye arasında yapılan bu iş birliğini
çok değerli buluyoruz” şeklinde açıklama
yaptı ve konuşmasını protokolün ilgili
tüm taraflara ve mesleki eğitime gönül
vermiş gençlere hayırlı olması dilekleriyle
tamamladı.
Konuşmalarının ardından basın
mensuplarının sorularını yanıtlayan Alkaç
ve Numanoğlu, toplantının sonunda
ise Metro Türkiye ile MEB arasındaki
protokolü imzaladı.
hotel restaurant
76 & hi-tech
gastro güncel
Yıllık en fazla artış,
gıda ve alkolsüz içeceklerde!
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK)
açıkladığı verilere göre; Şubat’ta
lokanta ve otellerdeki fiyatlarda bir
önceki aya göre yüzde 0.87, geçen yılın
aynı ayına göre yüzde 19.79 artış oldu.
Yıllık en fazla artış %29,25 ile gıda ve
alkolsüz içecekler grubunda gerçekleşti.
Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yüzde 17.93
arttı
TÜFE’de (2003=100) 2019 yılı Şubat
ayında bir önceki aya göre %0,16, bir
önceki yılın Aralık ayına göre %1,23, bir
önceki yılın aynı ayına göre %19,67 ve on
iki aylık ortalamalara göre %17,93 artış
gerçekleşti.
Aylık en yüksek artış %2,48 ile sağlık
grubunda
Ana harcama grupları itibariyle 2019
yılı Şubat ayında endekste yer alan
gruplardan, eğitimde %1,64, gıda ve
alkolsüz içeceklerde %0,90, lokanta ve
otellerde %0,87 ve ulaştırmada %0,71 artış
gerçekleşti.
Aylık en fazla düşüş gösteren grup
%4,81 ile giyim ve ayakkabı oldu
Ana harcama grupları itibariyle 2019
yılı Şubat ayında endekste yer alan
gruplardan çeşitli mal ve hizmetlerde
%0,39, eğlence ve kültürde %0,37 ve
haberleşmede %0,34 düşüş gerçekleşti.
Yıllık en fazla artış %29,25 ile gıda
ve alkolsüz içecekler grubunda
gerçekleşti
TÜFE’de, bir önceki yılın aynı ayına
göre çeşitli mal ve hizmetler %28,08, ev
eşyası %27,59, eğlence ve kültür %20,43
ve lokanta ve oteller %19,79 ile artışın
yüksek olduğu diğer ana harcama
gruplarıdır.
Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B)
aylık %0,15 düştü
İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji,
alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç
TÜFE’de 2019 yılı Şubat ayında bir
önceki aya göre %0,15 düşüş, bir önceki
yılın Aralık ayına göre %0,04, bir önceki
yılın aynı ayına göre %18,48 ve on iki
aylık ortalamalara göre %17,70 artış
gerçekleşti.
Şubat 2019’da endekste kapsanan 418
maddeden; 29 maddenin ortalama
fiyatlarında değişim olmazken, 235
maddenin ortalama fiyatlarında artış,
154 maddenin ortalama fiyatlarında ise
düşüş gerçekleşti.
78
hotel restaurant
& hi-tech
gastro güncel
İsrafı azaltıyor,
sürdürülebilirliğe
katkı sağlıyor
Tomra CEO’su, gıda ayıklama ve
sınıflandırma teknolojilerinin gıda israfını
azalttığını ve sürdürülebilirliğe katkıda
bulunduğunu paylaştı.
TOMRA İcra Kurulu Başkanı Stefan Ranstrand
Dünyanın dört bir yanından
gıda sektörünün uluslararası
temsilcilerinin buluştuğu Fruit
Logistica Berlin Fuarı’ndaki TOMRA
Food standında gelişmiş gıda ayıklama
teknolojileri sunuldu. Taze meyve ve
sebze işletmeleri için en önemli ticari
fuarlardan biri olan Fruit Logistica, her
yıl 130’u aşkın ülkeden ortalama 80 bin
ziyaretçiyi ağırlıyor.
TOMRA İcra Kurulu Başkanı Stefan
Ranstrand, fuar sırasında düzenlenen
basın toplantısında açıklamalarda
bulundu. TOMRA’nın gıda ısrafını
azaltarak küresel sürdürülebilirliğe
katkıda bulunma hedefi, gıda
üreticilerinin teknik ve ekonomik
performansının arttırılması öncelikli
konular arasında yer alıyordu.
Ranstrand: “En büyük hedef, gıda
israfını azaltmak”
Ranstrand, “Gelecekten en büyük
beklentimiz, gıda israfını daha da
azaltma konusunda müşterilerimize
yardımcı olmak ve verimliliği arttırmak.
Nüfusu sürekli artan bir dünyada
yaşıyoruz. Dünya nüfusunun 2050 yılına
kadar 10 milyarı bulması bekleniyor.
2050’de, şu anda ürettiğimizden yüzde 70
daha fazla gıda üretmemiz gerekecek.
Günümüzde yüzde 35 - 50 oranında gıda
israfı yapıyoruz. Bu konu hakkında adım
atmamız gerekiyor. Teknolojilerimiz
sayesinde masaya daha fazla yiyecek
ulaştırılmasını hedefliyoruz” şeklinde
açıkladı.
Stefan Ranstrand, sebze-meyve toplama
ve ayıklama mevsimlerinin çok kısa
olabileceğini ve büyük ölçekli işlerin,
plansız kesintiler yaşanmadan, hızla
yapılmasını gerektirdiğini belirtti. Bu
nedenle dünyayı değiştiren teknolojilere
yatırım yapmalarının yanı sıra
müşterilerle yakın ilişkiler içinde ortak
çalışmalar yürütmenin önemine değinen
Ranstrand; “En önemli adım, müşteriyi
anlamak ve işlerine değer sağlamak.
Uzman bir ayıklama teknolojisi
sunmanın yanı sıra, makinelerimizin
en yüksek performans ile kesintisiz
çalıştığından da emin olmamız
gerekiyor” diye belirtti.
Teknolojiye yatırım yapma konusuna
değinen Ranstrand, dijitalleşmenin çok
büyük önem taşıyacağını belirterek;
“Denetim teknolojileriyle ürettiğimiz
gıdaların hem dışını hem de içini
denetleyebiliyoruz. Asıl önemli olan
gıda üreticileri ve tüketicilerine
fayda sağlamak için verileri nasıl
kullandığımız” dedi.
Otomatikleştirilmiş gıda denetimi ve
ayıklama işlemi esnasında elde edilen
veriler, tarım verimliliğini geliştirmek
ve tüketiciye ulaşan ürünlerin kalitesini
arttırmak için kullanılabiliyor. Ayrıca bu
veriler, tüketicilere giderek daha fazla
talep ettikleri bilgilerin ulaştırılmasını da
sağlıyor. Ürünün kaynağı, şeker bileşeni
ve tedarikçinin yeterlilik belgeleri gibi
bilgilere sahip olmaları, bilinçli seçim
yapma konusunda tüketicilere yardımcı
oluyor.
Teknoloji liderliği, gıda güveni ve dijital
dönüşüm
TOMRA, teknoloji liderliği ile meyve,
sebze ve patates üreticilerinin yeterlilik
ve verimlilik konularında gelişmelerini
sağlıyor. Markaların gıda güveni
oluşturmasına ve itibarlarını korumasına
yardımcı olmak için TOMRA, besin
kalitesi, hijyen ve izlenebilirlik konularında
yüksek standartları karşılamalarında
üreticilere yardımcı oluyor. Dijital
dönüşüm aracılığıyla veri analizi
araçları, makine verimliliğini arttırarak
işletme maliyetlerinin azalması ve gıda
izlenebilirliğinin oluşturulmasını sağlıyor.
Ranstrand konu hakkında; “TOMRA, farklı
türde ve boyutta sınıflandırma ve ayıklama
yakaladı. Ranstrand,
TOMRA’nın geçirdiği
dönüşüme önderlik ederek,
tüm varlıkların tek bir
markanın gücü altında
toplanmasını sağladı.
Grubun tersine satış
teknolojisi ile gıda, geri
dönüşüm ve madencilik
endüstrilerindeki
sensör tabanlı ayıklama
çözümlerinde dünya lideri
olmasına öncülük etti.
Geçtiğimiz ay Avrupa
CEO’su ödüllerinde Stefan
Ranstrand,“Sürdürülebilir
Kaynak Yönetimi
Endüstrisinin En İyi
CEO’su” seçilmişti.
makinalarının tasarım ve üretimine
önderlik ederek rakipsiz teknolojik
çözümler sunmakta. Renk kameraları,
yakın kızılötesi (NIR) spektroskopisi
ve lazerle algılama gibi teknolojileri
birleştirerek fark yaratıyoruz” dedi. Bu
rakipsiz teknoloji donanımı sayesinde
ürünler doğru olarak sınıflandırılıyor ve
israf azaltılmış oluyor.
Liderlik konumunda yenilik ortaya koyma
Gıda sektöründe sınıflandırma ve ayıklama
çözümlerinin en büyük sağlayıcısı olan
TOMRA Food’un 80 ülkede hizmet veren
8.000’i aşkın kurulumu bulunuyor. TOMRA,
son beş yılda yüzde 14’lük büyüme rakamı
80
hotel restaurant
& hi-tech
gastro güncel
ACE of M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines vesilesi ile İstanbul’a gelen Kültür
ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ile ikinci kez bir araya gelen Gastronomi Turizmi
Derneği (GTD) Başkanı Gürkan Boztepe, derneğin gerek yurt içi gerekse yurt dışına
yönelik hazırlık çalışmaları hakkında Ersoy’a bilgi verdi. Ersoy da gastronomi
turizmi kapsamında Türkiye’nin hedef ve beklentilerini stratejik eylem planları ve
gündemdeki tanıtım projeleri hakkında görüşlerini aktardı.
Gastronomi Turizmi Derneği
Başkanı Gürkan Boztepe, 20-22
Şubat tarihleri arasında İstanbul
Kongre Merkezi’nde düzenlenen ACE of
M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines
vesilesi ile İstanbul’a gelen Kültür ve
Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ile ikinci
kez buluştuğu görüşmede,
geçtiğimiz yıl açıklanan “100
Günlük İcraat Programı”nı
değerlendirildi. Boztepe,
gastronomi turizmi başlıklı
konularda olumlu giden
ve geliştirilmesi gereken
konular hakkında Ersoy ile
görüş alış verişinde bulundu.
GTD’nin gerek yurt içi
gerekse yurt dışına
yönelik hazırlanan
tanıtım çalışmaları, yeni
gastronomi markalı kentlerin
hazırlanması, restoranların
hijyen ve kalite denetim
standartları kapsamında
iş birliği içinde olunan
yerli/yabancı kurum ve
kuruluşlarla yaptıkları
anlaşmalar hakkında Ersoy’a
bilgiler aktardı.
Ersoy, GTD’nin proje ve faaliyetlerini
ilgiyle dinledi
Bakan Ersoy ile yaptığı görüşmede GTD
Başkanı Boztepe, hedefledikleri 10
Ülke 10 Şehir kapsamında Türkiye’nin
lezzet rotalarının pazarlanmasına
yönelik çalışmalardan da bahsetti. Bu
kapsamda “gastro acente” ve “gastro
rehber” şeklinde seyahat acentelerinin
uzmanlaşması gerektiğine dikkat çekti.
Yerli ve yabancı turistler nezdinde
gastronomi bilinci oluşturmak ve
Türk mutfak kültürünü tanıtmak için
“Gastronomi Tırı”, lezzet yörelerinin
tanıtımı için “Gastronomi Köyü” projeleri
hakkında bilgi verdi. Yurt dışında lokanta
ve mutfaklara verilen “Michelin Yıldızı”
gibi bir standardın benzerinin ulusal
ölçekte de belirlenmesi gerektiğine de
değinen Boztepe, seyahat acentelerinin
restoranlarımızı, yöre mutfaklarımızı
da pazarlamaya önem vermesi ve
gurme turları düzenlemeleri için
işbirliği süreçlerinin oluşturulması
için çalıştıklarını da dile getirdi.
Gastronomiye yönelik ilgi ve farkındalığın
artırılması, mutfak kültürleri hakkında
bilgi verilmesi, nitelikli eleman ve
servis kalitesinin yükseltilmesi için GTD
tarafından kurulan Gastro Akademi’nin
eğitim programı da bahsedilen konular
arasındaydı.
İkili arasındaki baş başa görüşme, Kültür
ve Turizm Bakanlığı ile GTD ile daha yakın
temas ve sinerjik iş birliğinin artırılması
yönündeki adımların belirlenmesi
şeklinde ifadelerle sona erdi.
hotel restaurant
82 & hi-tech
gastro güncel
“Mevcut tüketim modeliyle gezegenimiz bize yetmeyecek”
Dünya kaynaklarının hızla tükenmesiyle insanlığın en önemli sorunları arasında yer
alan gıdaya erişim, israfın önlenmesi ve gıda bankacılığı konuları, Temel İhtiyaç Derneği
(TİDER) tarafından bu yıl 1’incisi düzenlenen Gıda Bankacılığı Zirvesi’nde masaya
yatırıldı. Gıda bankacılığının dünyadaki örnekleri, Türkiye’deki hukuki düzenlemeler, gıda
bankacılığı modelleri, sıfır atık konularının ele alındığı zirvede, küresel gıda lideri Barilla
insan ve çevre dostu iş modeli çerçevesinde yürüttüğü çalışmaları katılımcılarla paylaştı.
Hızla artan nüfus; gıda üretimi, gıdaya
erişim, iklim değişikliği konularını
da beraberinde getiriyor. Dünyada
821 milyon kişinin açlıkla mücadele ettiği
günümüzde, uzmanlar mevcut tüketim
modelinin değişmesi için uyarıda bulunuyor.
Sürdürülebilir gıda üretimini iyileştirmek
ve doğru beslenme alışkanlıklarının acilen
edinilmesi gerektiğini belirten uzmanlar,
bu şekilde devam edilirse 2050 yılına
gelindiğinde üç yerküre olsa insanların
ihtiyaçlarının karşılanmasının mümkün
olmayacağına dikkat çekiyor.
Türkiye’de Gıda Bankacılığının çatı kuruluşu
olan Temel İhtiyaç Derneği, gıda bankacılığı
ile sosyal fayda yaratan ve yaratmak isteyen
kurumları ve tüm sivil toplum kuruluşlarını
bilgi ve deneyimlerini paylaşmak üzere 1.
Gıda Bankacılığı Zirvesi’nde bir araya getirdi.
Gıda bankacılığının dünyadaki örnekleri,
Türkiye’deki hukuki düzenlemeler, gıda
bankacılığı modelleri ve sıfır atık konuları
alanında uzman isimlerce ele alındı.
Moderatörlüğünü Ekonomist Dergisi
Genel Yayın Yönetmeni Talat Yeşiloğlu’nun
yaptığı “Gıda Bankacılığına Destek
Verenler” panelinde küresel gıda lideri
Barilla’nın Türkiye Müşteri Hizmetleri ve
Talep Planlama Müdürü Buket Yıldırım
Karagüç, şirketin insan ve çevre dostu iş
modeli çerçevesinde yürüttüğü çalışmaları
katılımcılarla paylaştı.
Karagüç: “9 kişiden 1’i gıdaya erişemiyor, 7
kişiden 1’i obez”
Barilla’nın Türkiye’de ve dünyadaki
çalışmalarını “Sizin için iyi, Gezegen için
iyi, Toplum için iyi” iş modeli çerçevesinde
yürüttüğünü belirten Karagüç; “İçinde
bulunduğumuz dünyayı gelecek kuşaklara
daha iyi bir şekilde, en azından bulduğumuz
gibi bırakma zorunluluğumuz var. Dolayısıyla
evrene bıraktığımız ayak izimizi olabildiğince
küçültmeliyiz. Bunu yapamazsak ileride
gezegenimiz bizim için yeterli olmayacak. Bu
noktada en önemli konulardan biri olarak gıda
israfının azaltılması gündeme geliyor. İtalya,
Fransa ve Amerika’daki benzer çalışmalarımızın
ardından Türkiye’de de gıda bankacılığı
konusunda TİDER ile iş birliği yaptık” dedi.
Panelde birçok uzmanın ve devletin
gündemine giren açlık ve obezite konusunda
da bilgi paylaşan Karagüç; “Önümüzde bir
madalyon var. Madalyonun bir tarafında
küresel ölçekte açlıkla mücadele eden ya
da yetersiz beslenme ile mücadele eden
büyük bir kesim var. Yaklaşık 9 kişiden
biri bu sorunla karşı karşıya. Madalyonun
diğer tarafında ise maalesef her 7 kişiden
biri obezite ya da sağlıksız beslenme ile
karşı karşıya ya da bu konudan doğan bazı
sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor. Diğer
yandan sahip olduğumuz gıdaların üçte biri
ihtiyaç sahiplerine ulaşmadan israf oluyor.
Yaşanan bu ciddi çelişki ve eşitsizlik tablosunu
mutlaka değiştirmeliyiz. Bu çerçevede gıda
bankacılığının önemi açıkça ortaya çıkıyor.
Barilla Gıda olarak gıda bankacılığı konusunda
Türkiye’de TİDER ile yolculuğumuza devam
ediyoruz” açıklamasını yaptı.
Tarladan tabağa sürdürülebilirlik
Sürdürülebilirlik konusunun Barilla
için önemli bir kavram olduğunu
belirten Karagüç; “Sürekli artan
dünya nüfusunu gezegenimize zarar
vermeden besleyebilmek, çağımızın
en büyük zorluklarından birini teşkil
ediyor. Bizim için sürdürülebilirlik
tarladan başlıyor ve tabağa kadar devam
ediyor. Ürettiğimiz makarnanın ana maddesi
buğday. Çiftçilerimiz ile dünyanın birçok
ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de önemli
çalışmalar yürüttük, yürütmeye devam
ediyoruz. Türkiye’de birçok çiftçimize
sürdürülebilir tarım konusunda eğitim
verdik, sürdürülebilir iş modellerini anlattık.
Barilla olarak insan ve çevre dostu iş
modelimizde bir taraftan sürdürülebilir
buğday tedarikini artırmaya çalışırken, diğer
taraftan da beslenme profilini iyileştirmek için
ürünlerimizi yeniden formüle ettik. Akdeniz
beslenme modelini yaygınlaştırmak için
çalıştık. Son 7 yılda üretim süreçlerinde de
çok önemli iyileştirmeler yaptık. Her bir ton
ürün için su tüketimini yüzde 23, sera gazı
emisyonunu ise yüzde 29 azalttık” dedi.
Üretimden, lojistik, satış ve tüketime kadar
gıda ve beslenmeye ilişkin sorunların iyi analiz
edilerek, tüm paydaşların el birliği ile ortak
çözüm geliştirmesi gerektiğini de belirten
Karagüç şunları kaydetti; “Ülkemiz, özellikle
gıda israfı alanında önemli sorunlarla karşı
karşıya. Barilla Gıda ve Beslenme Vakfı’nın
(BCFN) The Economist Intelligence Unit (EIU)
iş birliğiyle yayımladığı Gıda Sürdürülebilirlik
Endeksi’nin 2018 verileri bu konuyu net bir
şekilde ortaya koyuyor. Taşıma sırasında ve
perakende noktalarında yaşanan kayıplar
ve mevzuatımızdaki yasal düzenleme
eksiklikleri, Türkiye’nin gıda kaybı ve israfı
başlığında endeksin en altlarında yer almasına
neden oluyor. Bu tabloyu düzeltmenin yolu,
sorunlarımızı tespit ederek, kamunun ve
tüm paydaşların, elbirliğiyle ortak bir çözüm
geliştirmesinden geçiyor. Barilla olarak biz bu
konuda yürütülecek tüm çalışmaların içinde
olmaya ve desteklemeye devam edeceğiz.”
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
hotel restaurant
84 & hi-tech
gastro güncel / makale
AGON
Tezer
Danışmanlık ve Mümessillik
Öner
Hizmetleri CEO
Gastronominin 50 tonu…
Gastronomi kelimesini artık aramızda
bilmeyenimiz yoktur! Yunanca mide
ile ilgili “Gastro” ve kanun, kural
anlamındaki “Nomos” kelimesinden
türeyen “Nomy” kelimelerinin
birleştirilmesinden oluşan bir
kelime gastronomi. Yenilebilir tüm
maddelerin, hijyenik olan ama sağlığa
uygun olmasına şart koşulmayacak
şekilde azami damak ve göz zevkini
amaçlayarak sofralara hazır hale
getirilmesine kadar olan süreç de onun
çalışma alanı.
Birçok alanı kapsadığından Gastronomi
ve Mutfak Sanatları Bölümü
mezunlarının mutfakta çalışmak
gibi bir zorunlulukları yok. Mezunlar
restoran zincirlerinde ve Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığı’nda denetçi
olarak çalışabiliyorlar. Diğer yandan
bu bölümü bitirenler köşe yazarlığı
yapabilecekleri gibi kendi kitaplarını
da yayımlayabiliyorlar. Kısacası
yiyecek alanının tümünü kapsayan
bir iş yelpazesi Gastronomi ve Mutfak
Sanatları Bölümü mezunlarını bekliyor.
Bir de işin karanlık tarafı var
Böyle bir vaziyette gastronominin
aslında 50’den fazla tonu var desek
daha uygun olurdu. Bir de bu işin
karanlık tarafı var. Darth Vader’ın
kendi tarafına çektiği veya karanlık
tarafa geçenler... Gastronominin
maalesef ruhuna aykırı olan ama
gastronominin tüm bilgi ve becerisini
kullanarak sadece kendi kazançları
uğruna zehir satanlar.
Önce güzelliklerden ve nereye
gittiğinden bahsedelim, biraz
pembe, ışıltılı sarı parlayan gökyüzü
mavisi alalım. Öncelikle 2016 yılında
Gaziantep UNESCO gastronomi
alanındaki yaratıcı şehirlerarasında
33 ülkeden 47 şehir arasında 9.
olmuştu. Yani biz bu alanda potansiyeli
olan ve kabiliyetli bireyler yetiştiren
bir ülkeyiz. Zaten ülkemizin her bir
köşesinde apayrı lezzetler, kültür
mozağimizde inanılmaz tatlar var.
Buna paralel yemek programı yapıp
da ülkeyi halen bitirememiş 10’larca
gurme ve yapımcımız var!
Bu alandaki tonların griden siyaha
doğru olan kısımlarında biraz
kalitesizlik, fiyat- performans oranı
düşüklüğü, çalışma şartlarındaki
kötülükler veya hizmet problemleri
ile masanın karşı tarafında da yüksek
maliyetler, hammadde problemleri,
eğitimli personel sıkıntısı, yüksek kira
ve vergiler gibi sorunlarımız var. Ancak
personelin de aşırı çalışma saatleri,
ücret düşüklüğü veya özellikle
stajyerlerin köle gibi kullanılması
şikayetleri de bayağı bir füme - mor
tonundan gidiyor...
Ülke çapındaki grilikler ve siyahlıklar
ise tarım ve hayvancılık sıkıntılarımız,
organik veya sağlıklı gıdayı korumama
sorunumuz, ülkeye giren dünya
GDO devlerinin manüplasyonları,
tarım politikalarımızın olmayışı, yerli
tohumlarımızı ve hayvanlarımızı
koruyamamamız, dünya şeker
devlerinin manüplasyonları, dünya
tahıl devlerine karşı çiftçimizin ve
yerli sağlıklı gıdalarımızın giderek
yok olması öncelikli konular olarak
görünüyor.
Eğitimsel atak güzel bir adım ama…
Restoran ve yeme içme sektörüne
turizm açısından baktığımızda da
yukarıdaki griden siyaha tonların
doğal etkilerini görebiliyoruz.
Ülkemizin son yıllarda gastronomi
üzerine eğitimsel bir atağa
kalkması bu arada atılmış hayırlı
ve güzel bir adım olarak dikkati
çekmekte. Ancak üreticiyi de
kalkındırıp üretim alanlarını ve yerel
yiyecekleri arttırmadan bu da yakın
gelecekte hüsrana doğru gidecek.
Çünkü bu güzel atılım sayesinde
yetişmiş personelimiz GDO’suz
yerel tohumlarla üretilmiş sağlıklı
gıda bulamayacaklar. Demek ki
“Gastronomi” yaklaşımı bir bütün
olarak ele alınması gereken yemek
ve gıda üretim sunum sürecini
göstermekte ki bu zincirin
zayıf halkaları bizde biraz fazla
görünüyor.
Zincirin son halkası olan restoran ve
benzeri işletmelerin de durumuna
bir bakmak lazım. Nitekim turizm
sektörünü yakından ilgilendiren
kısım orası.
Restoranlar genel olarak
grupladığımızda otellerin içinde,
sokakta, AVM içlerinde üç ana
lokasyonda yer alan lüks, hızlı
tüketim, kafe, bar veya lokanta tarzı
olarak çeşitlilik gösteren ve çok geniş
fiyat yelpazesinde olan bir alan. Ancak
şikayet konuları ortak ve çok da
geniş değil. Hatta hemen toparlarsak
öncelikli fiyat, yemek kalitesi, servis
veya sunum şikayetleri hepsi bu...
Yorumlar işletmeyi rezil de eder
vezir de!
İşte bu noktada benim de yorum
yazdığım sosyal mecralar aklımıza
geliyor. Allah teknolojiden razı
olsun. Google map, trip advisor
gibi mecralarda yorum okumadan
bir yere gitmez olduk. Samimi
yorumcuların yazdıkları uzun ve
detaylı analizler aslında içimizde
ne gurmeler ne cevherler varmış
dedirten yorumlar benim gerçekten
rehberim olmuş durumda ki ben
de aynı şekilde katkı vermeye
çalışıyorum. Ha bu yorumları ciddiye
alan işletme de var almayan da...
Bu onların tercihi... Sonuçta bu
yorumlar işletmeyi rezil de eder
vezir de.
AVM kiralarındaki son ayarlama
restoran sahipleri için bir tutunma
vesilesi oldu ama Bağdat Caddesi
gibi majör yerlerde ciddi kapanışlar
ve eksilmeler hissediyoruz. Bunun
tek sebebi kira değil elbette.
Daralan ekonomi ve sıkıntılar da
müşteri sayısı ve dışarıda yemek
yeme periodlarının azalmasında
önemli etken. Herkes cebindekine
göre ya dışarıda yemek sayısını
azalttı ya da gittiği restoran
kalitesini bir tık aşağı çekti.
Kurtuluş turizmde
Bu durumda gene kurtuluş
turizmde görünüyor. Yabancı
misafirleri arttırmak ve
ülkemizin her bölgesine çekmek
zorundayız. Bunun en güzel
yöntemlerinden biri de gurme
turizmini canlandırmamız yemek
ve içki turlarını arttırmamız
lazım. Anadolu’nun muhteşem
bereketi ve lezzeti bizim en büyük
gücümüzdür. Bu gücü arkamıza
alıp Anadolu kaplanı olarak
piyasaya çıkmamız gerek. Turizm
tüm sanayilerden temiz, ucuz, karlı
ve zevklidir.
Anadolu’nun tüm bereketi
üzerinize olsun…
hotel restaurant
86 & hi-tech
gastro aktüel
Reis Gıda’dan sektöre
‘‘Royal’’ lezzetler
1981 yılından bugüne bakliyat sektöründe faaliyet gösteren Reis Gıda, yeni ürün gamı Royal
serisini raflara sundu. Kinoa, chia, beluga mercimeği, siyah nohut, amarant gibi son dönemde
sağlıklı beslenme listelerinin üst sıralarında yer alan 23 farklı çeşidi tüketicisiyle buluşturan
Reis Gıda, Royal ile hedef pazarlarda büyümeye odaklanacak. Reis Gıda, İstanbul’da bulunan
125 bin ton üretim kapasitesine sahip, 13 bin 500 metrekarelik üretim tesisinde 46 çeşit ürün
paketliyor. Sağlıklı beslenmeyi önceliği haline getiren ve obezite konusunda birçok sosyal
sorumluluk projesi yürüten Reis Gıda, yüksek protein ve lif oranlarıyla öne çıkan Royal serisi
ile yeterli ve dengeli beslenmeye yardımcı olacak.
Bursa Kebap Evi’nden İran’a
yatırım kararı
Türkiye’nin ödüllü iskender markası Bursa Kebap Evi, Avrupa
ile başlayan global marka yolcuğuna Ortadoğu ile devam ediyor.
Kuruluşundan bu yana Türkiye’nin tüm bölgelerine ulaşan ve yurt
dışına açılan marka, Ortadoğu’da büyüme hedefinin ilk hamlesini
yakın komşu İran’la yaptı ve İran’ın köklü şirketlerinden “Sweet
World” ile master franchise anlaşması imzaladı. Yatırımcı, 2019 yılı
içinde 2,5 milyon Dolarlık yatırımla ilk 5 şubeyi açarak 5 yıl içinde 30
şubeye ulaşma ve alt franchise’lar vererek İran’da büyüme hedefinde.
Gelato tipi dondurma ALSO
GELATO ile tanışmak üzere!
Türkiye, bugün dünyanın en kaliteli badem, yer fıstığı, fındık, ceviz ve
Antep fıstığı yetiştirilen ülkesi konumundayken, bu hammaddelerden
yola çıkarak uluslararası bir dondurma üretim tekniği olan Gelato
tipi dondurma da artık ALSO GELATO ile tanışmak üzere! 7-10 Mart
tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirilecek olan IBATECH Fuarı
öncesinde pazara sunulması planlanan ALSO GELATO püreleri, ilk yılında
sektöründeki firmalarla bir araya gelmek için gün sayıyor. Doğal üretim
olmasının yanı sıra Gelato sektörüne maliyet açısından da katma değer
sağlayacağına inanılan markanın ilk etapta mart ayı ile birlikte önce püre
ve ardından mayıs ayına doğru besleme malzemeleri ile pazardaki yerini
alması hedefleniyor. ALSO GELATO püreleri, üretim esnasında hiçbir
katkı maddesi kullanılmadan ve bölgelerinden özel olarak toplanan en
kaliteli kuruyemişlerden üretiliyor.
Gürkan Şef’in
“Ünlü” Tarifleri
Et denilince akla ilk gelen kişilerden olan Gürkan Şef, dünya
markası olan yemeklerinin tariflerini Gürkan Şef’in “Ünlü”
Tarifleri kitabında bir araya getirdi. Ete dair terimlerin,
tariflerin, görsel şölen halini alan sunumların yer aldığı
kitabın son kısmında hoş sohbetleriyle Gürkan Şef’e misafir
olan ünlü isimler yer alıyor.
İnkılâp Kitabevi, 128 Sayfa, İstanbul 2019
Fotoğraflar: Ümit Başar Alkoç
1920 Sultanahmet Köftecisi’ni 43 yıldır yöneten 3. Kuşak Patron
Mehmet S. Tezçakın, tüm yetkilerini 4. kuşağa devrederek
emekliye ayrıldı. Yüzyıllık Markalar Derneği Şubat 2019
etkinliği toplantısında gerçekleşen sürpriz devirde, duygusal
anlar yaşandı. Mehmet S. Tezçakın, tüm aile üyelerini yanına
çağırdıktan sonra şunları söyledi: “Bugün burada şahsım
ve Sultanahmet Köftecisi için çok önemli olan bir olaya tanık
olacaksınız. Sağlığımla ilgili gelişen olumsuzluklar nedeniyle
verdiğim radikal kararı ilk olarak sizlerin huzurunda açıklıyorum.
1976 yılından beri sürdürdüğüm 1920 Sultanahmet Köftecisi
yönetimini 4. kuşak oğullarım ve 5. kuşak torunlarıma bırakarak
emekli oluyorum. Ben üzgün değilim. Oğullarımın müessesemize
ve aileye bağlılıkları, bugüne kadar ki başarıları bana yeter.”
Mondelēz International’da yeni atama
Vince Gruber, 150’yi aşkın ülkede faaliyet gösteren dünya atıştırmalık lideri Mondelez International’ın Avrupa
Bölge Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı oldu. Şirketin toplam cirosunun üçte birini gerçekleştiren
Avrupa Bölgesi’nde şirketin stratejik çalışmalarını yürütecek Gruber, içinde Türkiye’nin de bulunduğu Avrupa
takımlarını yönetecek.Kariyerine 1989 yılında şimdiki adı Mondelez International olan Kraft Foods Avusturya’da
başlayan Vince Gruber, 2000 yılında kadar Pazarlama departmanında çeşitli pozisyonlarda görev aldı. 7 yıl farklı
şirketlerde çalıştıktan sonra, 2007 yılında Kraft Foods’a Almanya, Avusturya ve İsviçre’den sorumlu Çikolata
Direktörü olarak geri döndü. Ardından 2010 yılında Avrupa Çikolata Başkanlığı görevine atandı. 2016 yılında
Batı Avrupa Bölgesinin Başkanlığı’na atanan Gruber, Ocak 2019’da Mondelez International’ın Avrupa Başkanlığı
ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine getirildi.
Nestlé
Türkiye’ye
yeni CEO
Divan’ın gurur kaynağı olan ünlü lezzet markası Divan Lokanta,
mutfağını 2019 yılının belli dönemlerinde Michelin Yıldızlı Şeflere
emanet edecek. Michelin Yıldızlı ünlü şeflerin imza tatlarının
yer alacağı özel menülerin misafirlerle bulaşacağı Divan
Lokanta, Akdeniz coğrafyasının zamansız lezzetlerini İstanbul’a
taşıyacak. Divan Lokanta’nın ilk misafir Michelin Yıldızlı Şefi
Locanda Don Serafino Sicilya’dan Vincenzo Candiano, 1-7 Mart
tarihleri arasında kendi yorumunu kattığı Akdeniz tatlarını Divan
misafirleriyle buluşturmuştu.
2015 yılından bu yana Nestlé Ukrayna ve Moldova CEO’su olarak
görev yapan Ansgar Bornemann, 1 Mart 2019 itibariyle Nestlé
Türkiye CEO’su olarak atandı. Bornemann, Nestlé ailesine
2004 yılında Almanya’da Nestlé Schöller’in Pazarlama Başkanı
olarak katıldı. 2012 yılında Adriyatik Bölge Dondurma Biriminden
Sorumlu Genel Müdür, 2013 yılında Adriyatik Bölge Müdürü, 2015
yılında Nestlé Ukrayna ve Moldova CEO’su olarak görevlendirildi.
Nestlé bünyesine katılmadan önce hızlı tüketim ürünleri (FMCG)
sektöründe aralarında Almanya, Avusturya, Fransa ve Arabistan’ın
bulunduğu çeşitli ülke ve bölgelerde liderlik rollerinde bulundu.
hotel restaurant
88 & hi-tech
gastro aktüel
Bu yıl 24. kez düzenlenen Gulfood 2019 Gıda Fuarı’na katılarak
ürünlerini dünya pazarlarıyla buluşturan Aroma Meyve Suları,
adeta fuarın gözdesi haline geldi. Fuarda birçok iş bağlantısına
imza atan Aroma, dünyanın çeşitli ülkelerinden müşterilerle
bir araya gelme fırsatı buldu, özellikle Ortadoğu ve Afrika’dan
potansiyel alıcılarla da görüştü. Türkiye’nin en çok doğal
kaynak suyu ihracatı yaptığı ülkelerden birisi olan Birleşik Arap
Emirlikleri (BAE) tüketicileri, yüksek PH ve düşük sodyum
değerleri içeren Aroma Ömer Duruk Doğal Kaynak Suyu’na
fuarda yoğun ilgi gösterdi.
Michelin Yıldızlı Şef mutfağını İstanbul’a taşıyor
Michelin yıldızlı şef Diego Muñoz öncülüğünde 4 Mart’ta başlayacak olan Avrupa turuna, Londra,
Moskova ve İstanbul’dan uluslararası üne sahip şefler eşlik edecek. The Bodrum EDITION’ın Mayıs
2019’daki sezon açılışından önce gerçekleşecek olan Pop-Up’larda otelin baş şefi, ödüllü şefler
Jason Atherton, Ivan & Sergey Berezutskiy ve Maksut Aşkar ile yalnızca bir gece sunulacak menüler
hazırlayacak. Muñoz turunu, İstanbul’da katılacağı Global Gastro Ekonomi Zirvesi ve 16 Mart akşamı
Neolokal restoranının şefi Maksut Aşkar ile iş birliği halinde hazırlayacağı yemek ile tamamlıyor.
Şehrin tarihsel bölgesinde bulunan SALT Galata Müzesi’nde yer alan restorandaki menü, Muñoz’un
uluslararası gastronomi ustalığını Aşkar’ın doğadan ilham alarak yerel dokunuşlar sunan
kreasyonlarıyla birleştirecek.
Mondelez
International
Türkiye’de üst
düzey atama
Lesaffre Türkiye’de bir ilke imza
atıyor
Lesaffre Türkiye, Türkiye’de ilk ve tek yerli üretim sıvı ekşi
ürünleri ile sektöre yepyeni bir soluk getirdi. Yeni ürünler,
fırıncıların ekşi hamur ekmeklerini kolaylıkla üretmelerini
sağlayarak ekmek ustalarının hayatını kolaylaştırıyor. Tam
Buğday Aktif Sıvı Ekşisi ve Tam Buğday Sıvı Ekşisi, Livendo
markası altında satışa sunuluyor.
Mondelez International Türkiye’de, Çikolata & Bisküvi Kategori
Planlama ve Aktivasyon Müdürlüğü görevine, hızlı tüketim
sektöründe pazarlama ve satış geliştirme uzmanlığı bulunan
Asaf Kaan Günhan getirildi. İstanbul Teknik Üniversitesi
Gıda Mühendisliği bölümünden mezun olan ve İstanbul
Üniversitesi’nden MBA diplomasına sahip Günhan, kariyerine
2004 yılında ANP Tarım San. Tic. Ltd. Şti. şirketinde Yönetici
olarak başladı. 2007 yılından itibaren Coca-Cola İçecek’te
değişik görevler üstlenen Günhan, Mondelez International
Türkiye’ye katılmadan önce Coca Cola Company’de Doğadan
Ticari Pazarlama Müdürü olarak görev alıyordu.
Emirgan Boğazı’nı
lezzet esintileri ile sarıyor
Emirgan Group bünyesinde yer alan La Boom, büyüleyici Emirgan Boğaz
manzarasında, zengin içerikli menüsünün yanı sıra, görsel bir sanata dönüşen
yeni lezzetlerini deneyimlemek üzere damak severleri ağırlıyor. Uluslararası bir
deneyime sahip Group Executive şef Berke Kurtbay’ın özenle hazırladığı La Boom
menüsünde “Portakal soslu karamelize keçi peynirli pancar salatası”, “Belçika
usulü midye”, “Narenciye sos ile kızarmış deniz mahsülleri tabağı”, “Yaban
mersini soslu tavada kaz ciğeri”, “Tava sosu ile lezzetlenen bonfile, trüflü patates
püresi ve sote ıspanak” lezzetleri yer alıyor.
PepsiCo Türkiye’de atama
Yetenek gelişimi odağı ile organizasyon modelini yapılandıran PepsiCo Türkiye’de, İçecek Kategorisi
Pazarlama Direktörlüğü pozisyonuna Aslı Önder getirildi. Ocak 2019 itibarıyla göreve atanan Önder,
yeni rolünde tüm Pepsi Cola, Lipton Ice Tea, Yedigün, Fruko & Tropicana markalarından oluşan
Pepsico İçecek portföyünden sorumlu olacak ve Türkiye’de mükemmel süreç yönetimi ve kategori
büyümesini sağlamak üzere Doğu Avrupa Kategori ekipleriyle ortak çalışmalar yürütecek.
Özsüt’le
klasikleşen sıra dışı bir lezzet
Özsüt, kış menüsünde yer alan zengin Karaorman pasta çeşitleriyle, müdavimlerini büyülüyor.
Dünya mutfaklarına Almanya’dan giren, Türkiye’de ise Özsüt’le klasikleşen Karaorman
pastaları, soğuk kış aylarında misafirlerin enerjisini artırarak içlerini ısıtıyor. Fıstık, Çilek,
Vişne, Frambuaz, Krokan, Muz ve Kestane&Ceviz olmak üzere yedi ayrı lezzette sunularak
farklı damak tatlarına hitap eden Karaorman serisi, tazeliği ve doğallığıyla iştah kabartıyor.
Yalnızca üzerindeki süslemelerde değil, kekinin ve mus’unun içinde de Antep fıstığı bulunan
Karaorman Fıstık, damaklarda unutulmaz bir tat bırakıyor.
Da Mario’dan
yeni spesiyal menü
İtalyan mutfağının en iyi temsilcilerinden Da Mario, özel reçetelerle hazırlanan “Gli agrumi in
cucina” isimli spesiyal menüsüyle bir kez daha farkını ortaya koyuyor. Da Mario misafirleri,
turunçgillerle hazırlanan dört farklı lezzetten dilediklerini tercih edebiliyor. Sınırlı süre için
misafirlerle buluşacak lezzetler arasında yer alan “Salmone affumicato con finocchi, agrumi e
caviale” rezene, narenciye ve somon havyarını buluşturuyor. Gerçek İtalyan makarnaları sunan
Da Mario, karabiber, dana bacon, karalahana ve pecorino peyniri ile hazırladığı limon aromalı
linguine; “Linguine al limone e pepe, bacon, cavolo nero e pecorino” ile de iddiasını bir kez daha
ortaya koyuyor.
hotel restaurant
90 & hi-tech
gastro aktüel
Gastronomi market ve restoran konseptini evrensel mutfak anlayışı ile birleştiren
Delimonti, yenilenen menüsüyle misafirlerine enfes tatlar sunmaya devam
ediyor. Menüye yeni eklenen lezzetlerle Delimonti, misafirlerine kahvaltıdan
makarnaya, paylaşımlık tatlardan tatlılara kadar pek çok seçenek sunuyor.
Soğuk başlangıçlarda yer alan peynir tahtası; isli Çerkez, Trakya eski kaşar,
Kars gravyeri ve Konya divle obruk gibi Türkiye’nin farklı bölgelerinden temin
edilen peynir çeşitleri ile hazırlanıyor. Mevsimin en taze ürünleriyle hazırlanan
menüsünde yer alan, kırmızı küp pancar, keçi peyniri, maydanoz ve zeytinyağı ile
hazırlanan pancarlı keçi peyniri salatası ise tadıyla doyurucu bir seçenek oluyor.
Paşabahçe ürünlerine tam not!
Cam ev eşyasının lider markası Paşabahçe Ambiante 2019 Fuarı’nda
iş ortaklarına ve ziyaretçilerine bu yıl da “Strong Together/Birlikte
güçlüyüz” mesajı verdi. Yepyeni fonskiyonlara sahip inovatif ve yüzlerce
yeni ürünün lansmanının yapıldığı stand ziyaretçilerinden büyük ilgi
gördü. Ödüllü mimarlık firması Demirden Design tarafından tasarlanan
657 metrekarelik stantta hem ev kesimi hem de ikram sektörüne
yönelik farklı kategoriler, ilgi çekici konseptler altında ziyaretçilerle
buluştu. Fuar boyunca çeşitli aktiviteler, tadımlar ve sunumlarla
ziyaretçilerine keyifli anlar yaşatan Paşabahçe, bir dünya markası
olduğunu bir kez daha gösterdi.
Bleu Lounge’ta
canlı müzik ve
sushi keyfi
Eşsiz Boğaz manzarası ve keyifli
atmosferi ile The Ritz-Carlton,
Istanbul’un teras barı Bleu
Lounge, Japon mutfağının en
sevilen lezzeti sushi ve sashimi
çeşitlerinden oluşan enfes
bir menü ile baharı karşılıyor.
Birbirinden enfes roll’lerin ve
sashimi’lerin bulunduğu limitsiz
sushi menüsü her Çarşamba,
Perşembe ve Cuma akşamı
17.00 - 22.00 saatleri arasında
sunulacak. Rahat atmosferi ile
keyifli bir ortam sunan Bleu
Lounge’ın canlı müzik programı
ise sushi akşamlarına renk
katacak. Çarşamba ve Perşembe
günleri 21.00’de sahne alacak Petek Akçakaya ve gitarist Çağrı Singör,
70’ler, 80’ler ve 90’lara ek olarak günümüzün en sevilen caz, latin ve
pop şarkılarından oluşan repertuvarıyla kulakların pasını silecek.
Eşsiz deniz manzarası, modern ama aynı zamanda
herkesi kucaklayan sıcak atmosferi ve özgün
mezeleriyle klasik meyhane kültürüne farklı bir soluk
getiren Buselik, yenilenen menüsünde, İstanbul’un
zengin etnik mutfaklarından örneklere yer veriyor.
Anadolu ve Ege’nin yanı sıra mezeleriyle ünlü Rum
ve Sefarad mutfağından esinlenerek hazırladığı yeni
tatlarla, menüsünü zenginleştiren Buselik, lezzetini
özenli sunumuyla birleştiriyor. Hazırlanan şık sofralar,
usta şeflerin yeni tarifleriyle renkleniyor.
Franck G. Bruwier İstinye,
Üniversitesi kadrosunda
Çağın koşullarına uygun tam donanımlı mutfağı ve alanında uzman öğretim üyeleriyle
adından söz ettiren İSÜ Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü; dünyaca ünlü şef Franck G.
Bruwier’i akademik kadrosuna kattı. Kariyeri boyunca dünyanın en başarılı restoranlarında
üst seviyelerde çalışan ve Le CordonBleu’nun Mutfak Sanatları Okullarında aldığı yöneticilik
görevleriyle, eğitimci yönüyle de ön plana çıkan BRUWIER, tecrübelerini ve mesleğin sırlarını
İstinyeli öğrencilerle paylaşacak.
‘2019 Lezzet Yılı’ kapsamında her ay farklı kokteyller ve farklı
bir ülkenin imza yemeğini misafirleriyle buluşturan CVK
Park Bosphorus İstanbul, 21-22-23 Mart’ta ‘Sapori İtaliani’
günlerinde İtalyan mutfağının en güzel örneklerini IZAKA
Restaurant&Bar Lounge’a taşıyor. Boğaz manzarasıyla şehrin
en iyi teras restoranlarından biri olan IZAKA Restaurant&Bar
Lounge’ın İtalyan menüsünde başlangıç olarak deniz yosununa
sarılmış somon carpaccio; kapari ve parmesanla servis edilen
İtalyan mezesi Vitello Tonnato yer alıyor. Safran ve fındık soslu
enginarlı lazanya; balbakabaklı ve gorgonzola peynirli risotto ara
sıcaklarda damaklarda unutulmayacak tatlar bırakıyor.
Wish More Hotel İstanbul
mutfağında Fransız esintisi
Mart ayı menüsüne eklediği “Kereviz Püreli Kuzu Pirzola Provensal”
ile misafirlerini Fransız mutfağında keyifli bir yolculuğa çıkaran Wish
More Hotel Istanbul, lezzet tutkunlarına eşsiz bir deneyim sunuyor.
Misafirlerine daima en leziz tatları ulaştırma misyonuyla menülerini
hazırlayan Wish More Hotel’in usta şefleri, Fransa’nın Provence
bölgesinden gelen ve bölgeye ait özel Provensal sosla servis edilen
Kereviz Püreli Kuzu Pirzola Provensal ile lezzet tutkunlarının hem
damaklarına hem de gözlerine hitap ediyor. Galeta unu ve sarımsak
püresiyle hazırlanan enfes ekmek harcının üzerini kapladığı
Kereviz Püreli Kuzu Pirzola Provensal, kereviz, patates ve soğanla
harmanlanan etin verdiği yumuşaklıkla sıra dışı bir lezzet yaşatıyor.
Lacivert’in
menüsü yenilendi
Eşsiz manzara eşliğinde misafirlerine her zaman en iyiyi
sunan Lacivert, özel reçetelerle yenilenen menüsüyle Boğaz’ın
vazgeçilmez adresi olmaya devam ediyor. Executive Şef
Hüseyin Ceylan ve ekibinin yenilikçi yaklaşımını ortaya koyan
reçeteler her zamanki gibi lezzet ve sunumlarıyla iddialı. Yeni
menünün iştah kabartan başlangıçlarından Tarama, kruton
ekmeği ile birlikte servis edilirken; maydanozun eşlik ettiği
Ayvalı Pilaki Lacivert mutfağının farkını ortaya koyan yeni
tatlar arasında yerini alıyor.
hotel restaurant
92 & hi-tech
fuar
Ambiente; geleceğin trendlerini
sergiledi, ticareti ateşledi!
Messe Frankfurt
tarafından düzenlenen
tüketim malları dalında
dünyanın en önde
gelen fuarı Ambiente,
gelecek yıl 7-11 Şubat
2020 tarihlerinde
gerçekleştirilecek.
Ambiente Fuarı, bu yıl da büyüyerek hem geleceğin
trendlerini sergiledi hem de ticareti ateşledi!.
Messe Frankfurt tarafından
8-12 Şubat 2019 tarihlerinde
Frankfurt’ta gerçekleştirilen
Ambiente Fuarı’nda Dining (Yemek),
Giving (İkram) ve Living (Yaşam) alanlarına
çağdaş bir bakış sundu ve bu heyecan
verici sektörün yenilikçi kapasitelerini
sergiledi. 169 Türk katılımcı firma geniş
bir ürün gamı ile önde gelen ulusal
katılımcılardan oldu.
92 ülkeden 4.451 katılımcı firmayı
ağırladı
Tüketim malları dalında dünyanın en
önde gelen fuarı Ambiente, 92 ülkeden
gelen 4.451 katılımcı firmayı konuk etti
ve bunları 166 ülkeden gelen 136 bin
ziyaretçi ile buluşturdu.
Messe Frankfurt’un 12. holünün de
devreye girmesiyle dünyanın en büyük
alanlarından birine yayılmış olan fuarda
Türkiye 169 firma ile önde gelen ulusal
katılımcılardan birisi olarak dikkat çekti.
Bir yandan hollerde sık sık görülen Türk
katılımcılar dikkat çekerken bir yandan
da hol aralarındaki reklam panolarını
dolduran Türk ihracatçılar Avrupalı alıcılar
başta olmak üzere dünyanın her yerinden
gelen profesyonellere çok etkileyici
sunumlar yaptılar.
Basın için düzenlenen trend turlarında
yeni trendlerin basit, minimal, özgün
ortak çözümler sundu. Bu anlamda
18 ülkeden 36 dikkat çeken yetenek ve
geliştirdikleri çözümler ziyaretçileri
karşıladı.
Ambiente Academy, günümüzün pazar
gelişmeleri ve fırsatları anlattı. Buraya
katılanlar yeni fırsatlar için ilham alıp,
yeni ufuklara açılmak için önemli bilgilere
kavuştular. Meşhur uzmanlar ve sanayi
temsilcileri günümüzün trendleri, fikir
ve pratik yaklaşımlar konularında çok
değerli bilgiler paylaştı.
ve doğal olmalarına vurgular yapıldı,
örnekler gösterildi. Sayısız sunumların
yapıldığı fuar boyunca profesyonellik,
yenilik, sağlık, organik, doğal ve dayanıklı
ürünlerin yorumları yapıldı
Asya dışında en büyük satın alma
platformu boy gösterdi
Ambiente, kontrat sanayi, HoReCa (hotel,
restaurant and catering) ve Etik Stiller
gibi özel ilgi alanları için de önemli bir
buluşma yeri olup, burada Asya dışında
en büyük satın alma platformu boy
gösterdi.
Artık mutfak ve ev ürünlerinde yüksek
standartlar yeni fikirler ve akıllı ürünler
gerektiriyor. Bu yüzden Ambiente bir kez
daha Solutions
özel şovunu
gerçekleştirdi ve
bu alanlardaki
en yeni fikir
ve ürünleri
ziyaretçilerin
dikkat ve
beğenisine sundu.
Tüketici kültürüne
en kapsamlı
cevap da
Ambiente Talents,
yani yetenek
sergilemesinde
öne çıkıyor.
Fuardaki
yetenekler küresel
tüketici anlayışına
94 hotel restaurant
& hi-tech
fuar
Nude, Ambiente’de
yeni koleksiyonlarını sergiledi
‘Simple is Beautiful’ (Yalın Güzeldir) felsefesini uluslararası tasarımcıların koleksiyonlarıyla
buluşturan Şişecam’ın global markası Nude, dünyanın en önemli ev eşyaları fuarlarından
Ambiente’de, yeni koleksiyonlarını sergiledi.
Şişecam’ın global markası Nude,
tasarım dünyasının en yeni
trendlerinin tanıtıldığı ve bu yıl 8-12
Şubat tarihleri arasında Frankfurt’ta
gerçekleşen Ambiente Fuarı’nda, yeni
koleksiyonları ile tasarımseverlerle
buluştu. Space Copenhagen, Noé
Duchaufour-Lawrance ve Defne Koz
da dahil olmak üzere Türk ve yabancı
tasarımcıların yeni koleksiyonlarının
sergilendiği fuarda, Amerikalı iş kadını,
iç mimar ve stil ikonu Iris Apfel’den
ilham alarak oluşturulan yeni Nude
koleksiyonları da yer aldı.
Iris Apfel’den ilham alan ‘Beak’ ve
‘Mono Box’ koleksiyonları
Tomas Kral’ın Nude için tasarladığı
“Beak” koleksiyonu, Iris Apfel’den
ilham alarak parlak renklerle ve
çizgilerle yeniden yorumlandı. Ayşe
Birsel + Bibi Seck tasarımı “Mono Box”
koleksiyonunun kıvrımlı dış yüzeyi ise
yine Iris Apfel’den ilham alarak çarpıcı
renkler ve zarif desenlerle yeni bir form
kazandı.
Space Copenhagen tasarımı Nude’un
yeni ‘Silhoutte’ koleksiyonu
Nude’un Ambiente Fuarı’nda
tasarımseverlerle buluşan yeni
koleksiyonu “Silhouette”, ödüllü tasarım
stüdyosu Space Copenhagen ile ilk kez
yapılan iş birliği sonucunda oluşturuldu.
Çerezlik, sunum tabakları ve kaselerden
oluşan işlevsel koleksiyon, geometrik
bölmelere sahip modern tasarımıyla da
dekoratif amaçlı kullanılabiliyor.
Noé Duchaufour-Lawrance tasarımı
‘Fusion’ ve ‘Babel’ koleksiyonları
Modern yaşama kusursuzca uyum
sağlayacak şekilde tasarlanmış
koleksiyonları ile dikkat çeken Nude’un
bir diğer yeni iş birliği ise uluslararası
alanda tanınan yetenekli tasarımcı Noé
Duchaufour-Lawrance ile oldu. Sanatçı,
Nude için tasarladığı “Fusion” ve “Babel”
el yapımı masa lambası koleksiyonlarında
“su” ve “toprak”tan esinlendi. Üflemeli
camdan oluşturulan “Fusion” organik
tasarımı ile bir damla suyu sembolize
ederken “Babel” de pürüzlü yüzeyi ile
“toprak” elementini yansıtıyor.
Defne Koz tasarımı ‘Opti’ koleksiyonu
Endüstriyel tasarımcı Defne Koz, Nude
için tasarladığı ilk koleksiyonu “Layers”
ile büyük bir beğeni toplamıştı. Şimdi
de ikinci Nude koleksiyonu “Opti” ile
yetenekli sanatçı, dört farklı boyuttan
oluşan ve kavisli formları ile büyülü
bir etki ortaya koyan vazo yelpazesini
sunuyor.
Ambiente’ye renk katan diğer Nude
koleksiyonları
Nude’un Ambiente Fuarı’nda
sergilenen diğer yeni koleksiyonları
arasında Ali Bakova tasarımı
“Memento Mori Mumluk”, Ayşe
Birsel + Bibi Seck tasarımı “Paroles
Paroles”, Nude Design Team/Burcu
Akbulut Onur tasarımı “Islands” ve
Nude Design Team/Umut Karaca
tasarımı “Stem Zero Masterglass”
yer aldı. Fuardaki Nude standında,
Sebastian Herkner’in “Ecrin”, Ron
Arad’ın “Concentrics” ve Nude Design
Team’in “Colored U” koleksiyonları da
yer alacak. Ayrıca “Omnia” koleksiyonu
Ambiente’ye renk kattı.
hotel restaurant
96 & hi-tech
fuar
Ege Vitrifiye yeni tasarımlarıyla
UNICERA’daydı!
Çeyrek asır tecrübesiyle sektörün önde gelen firmalarından Ege Vitrifiye, Türkiye’nin marka
değeri en yüksek fuarı UNICERA‘da ürün portföyünün en özel serileri ile yeni tasarımlarını
sektör profesyonellerine tanıttı.
2019 UNCERA, Seramik Banyo Mutfak
Fuarı 5 - 9 Şubat tarihleri arasında
ziyaretçilerin yoğun katılımlarıyla
İstanbul CNR Expo’da gerçekleşti.
Seramik sektörünün yeni çalışmalarını
hazırladığı fuarda Ege Vitrifiye, fuara
özel tasarlanan dijital ekranlı standı ile
dikkatleri üzerine çekti.
Ege Vitrifiye’nin 2019 yılında ürün
portföyüne eklediği alternatifli Knidos
Lavabolar ve Pella Klozet Serileri fuar
boyunca ilgiyle incelendi. Her türlü banyoya
kolaylıkla uyum sağlayabilecek bu iki seri
tasarımlarıyla ziyaretçilerden tam not
alarak, mimari projeler için değerlendirildi.
Bunların yanında yine ilk defa fuarda
sergilenen mat sırlı natürel dokulu çanak
lavabolar görenleri kendine hayran bıraktı.
Savaş: “Bu sene ürün portföyümüze
Knidos ve Pella serilerini ekledik”
Ege Vitrifiye Genel Müdürü Merter Savaş
“Unicera Fuarı seramik sektörünün en
kıymetli fuarlarından biridir. Türkiye’de
sektörümüzün gelişimine ve küresel
düzeyde Türk markalarının tanıtımına
büyük katkısı vardır. Fuarda kurulan
ticaret ağları kurumlara katkı sağlarken,
ülke ekonomisini canlandırmaktadır.”
diye belirtti.
Ege Vitrifiye açısından fuarı değerlendiren
Savaş “Ege Vitrifiye olarak bir fuarı daha
başarıyla tamamlamış bulunmaktayız.
Fuar, Ege Vitrifiye için bu sene oldukça
yoğun ve verimli bir fuardı. Ürünlerimizi
ve markamızı tüm ziyaretçilere tanıtarak,
networkümüze yeni bağlantılar ekleme
fırsatı bulduk. Bu sene Ege Vitrifiye ürün
portföyümüze Knidos ve Pella serilerini
ekledik. Bu seriler müşteri ihtiyaç ve
beklentileri doğrultusunda geliştirilen,
piyasanın ihtiyaç duyduğu ölçülere göre
tasarlanan çözümler olduğu için hem
yurtiçi hem de yurtdışı ziyaretçilerinde
büyük ilgi uyandırdı. İlk defa sergilediğimiz
dokulu lavabolarımız, mat sır
uygulamalarımız ve ödüllü serilerimiz
dikkat çeken diğer ürünlerimizdendi.
Fuardan aldığımız geri dönüşlerle katma
değerli ürünler geliştirmeye devam
edeceğiz ” diye ekledi.
Banyolara yeni çözüm; Knidos Lavabo
Serisi
Banyo çözümlerinin en iyi örneklerinden
biri olarak karışımıza çıkan Ege Vitrifiye
yeni Knidos Serisi, mobilya kullanımına
uygun; 3 adet batarya delikli, 3 adet batarya
deliksiz toplamda 6 adet 60 cm lavabodan
oluşan özel bir seridir.
Lavabolar yalın ve şık çizgileriyle modern
banyolar için tercih sebebi olurken, çevre
dostu yüksek kalitede üretimleri ürün
grubunu eşsiz hala getirmektedir. Sahip
olduğu optimum ölçüler banyolara kolayca
uyumlanabilmesini sağlamaktadır. Knidos
Serisinin farklı lavabo tasarım alternatifleri
tüm Ege Vitrifiye klozetleriyle rahatça
kombine edilebilmektedir.
hotel restaurant
98 & hi-tech
fuar
Seramiksan,
yenilikçi ürünleriyle
damga vurdu
Seramik sektörünün ilkleri ve yenilikleri ile öne çıkan markası Seramiksan, 2019 yılı
koleksiyonunu sergilediği UNICERA’da, sektör profesyonelleri ve ziyaretçilerden tam not aldı.
İyi Tasarım Herkesin Hakkı temasıyla
benzersiz tasarımlara imza atan
Seramiksan, 5-9 Şubat tarihlerinde
CNR Expo’da düzenlenen UNICERA
Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda,
teknoloji ve tasarımı öne çıkaran 2019 yılı
koleksiyonu ile damga vurdu.
Çağlar: “Fishbone koleksiyonumuz
fuarda ilgi odağı oldu”
Seramiksan Türkiye Satış Müdürü M.
Süreyya Çağlar: “Sektörün en önemli
fuarlarından biri olan UNICERA’da,
inovatif kimliğimizin öne çıktığı yepyeni
ürünlerimizi sektör profesyonelleri
ve ziyaretçilerimiz ile buluşturduk.
İlkleri ve yenilikleri gerçekleştirdiğimiz
koleksiyonumuzun fuarda büyük
beğeni toplaması bizleri çok mutlu
etti. Bu yıl ilk kez fuarda görücüye
çıkardığımız, Türkiye’de ilk ve tek
sadece Seramiksan tarafından üretilen,
alışılmışın dışında benzersiz forma
sahip Fishbone koleksiyonumuz fuarda
ilgi odağı oldu. Hem tasarım anlamında
hem de kullandığımız ileri teknoloji
olarak bakıldığında, benzersiz forma
sahip Fishbone’un ilk kez Seramiksan
tarafından üretilmesi ve yine
böyle bir ürünü son tüketiciyle ilk
biz buluşturduğumuz için mutlu
ve gururluyuz. Gelişen tasarım
dünyası ve teknoloji ile beraber
değişen banyo kavramı, tüketicinin
yaşam tarzını yansıtarak, konforlu
ve keyifli hoş vakit geçirebilecekleri
bir yaşam alanlarına dönüşüyor.
Sektörde su tasarrufu yapan
çevreci klozetleri, engelliler
ve yaşlılar için tasarlanan özel
ürünleri ve tüketicinin tarzını
yansıttığı her renkte üretilebilen
klozet ve lavabolara kadar her
zevke ve ihtiyaca uygun çok çeşitli
tasarım çizgilerini artık görmek
mümkün.
Seramiksan olarak, Vitrifiye ürün
grubumuzda yer alan, 2.5 litre su
ile sıvı atıkları temizleyen, 4 litre su
ile katı atıkları temizleyen çevreci
klozet takımlarımız temiz suların
daha az tüketilmesine olanak
sağladığı için fuarda ziyaretçilerimiz
tarafından tam not aldı. Yenilikçi ve
modern tasarım anlayışıyla tasarlanan,
mat ve parlak renklerden oluşan Aura
tezgahüstü lavabo koleksiyonumuz,
sıra dışı renkleri ve ince tasarımı ile
standımızda yoğun ilgi gördü‘’ dedi.
Benzersiz Formu ile ‘’Fishbone
Koleksiyonu’’
Unicera’ya özel olarak hazırlanan,
Türkiye’de ilk ve tek sadece Seramiksan
tarafından üretilen Fishbone Koleksiyonu,
UNICERA’da ilk kez görücüye çıkarıldı.
Sahip olduğu benzersiz formu ile sektör
profesyonelleri ve ziyaretçiler tarafından
yoğun ilgi gören koleksiyon; ahşap,
mermer, andezit, cement ve patchwork
lüks ve görkemli Victorya tarzı
dekorasyon stilini yansıtıyor. Koleksiyon
da ayrıca, Nostaljik Arnavut kaldırımı
siyah ve beyaz mermerin çekiciliğini
banyolara yansıtan ‘’Orion Serisi’’ yer
alıyor. Seramiksan, 12x24,5 cm yeni
ebatlarıyla İtalya’nın
ünlü Calacatta
mermerinden ilham
alınarak tasarlanan,
beyaz üzerine gri
damarlı görünümü ile
Silver Calacatta” ve
doğanın dingin ruhunu
yaşam alanlarına
taşıyan ahşap dokulu
“Wood Dream”
serileri ile son
dönem dekorasyon
trendlerini sektör
profesyonelleri ve
ziyaretçileriyle
buluşturdu.
2019 yılının öne
çıkan dekorasyon
trendlerinden olan
mermeri, şık ve
etkileyici tasarımlarla
yeniden yorumlayan
Seramiksan, 30x60
ve 25x50 cm ebatlı
duvar karoları, 50x50
ve 60x60 cm ebatlı
yer karoları ve sırlı
görünümlerinin bir
araya geldiği, Classic
Wood, Nordik,
Loft, Cement-
Art, Soho, Matrix,
Ladin, Illusion
ve Nova olarak
9 farklı seriden
oluşuyor. Fishbone
Koleksiyonu,
dekorasyon
dünyasına damga
vuran ve yaratıcılığı
ön plana çıkaran
Mix&Match
yaklaşımıyla kalıpları
kırarak, sofistike ve
yaratıcı mekanlar
vaat ediyor.
UNICERA’ya özel
koleksiyon
Seramiksan’ın
UNICERA’ya özel
olarak hazırladığı
koleksiyonda,
1800’lü yılların
ihtişamını yaşam alanlarına taşımak
isteyenler için tasarladığı ‘’Victorian
Serisi’’, geçmişten günümüze uzanan
görünümü ile balkonlara İtalyan
havası katan ‘’Andezit Serisi’’ ile adını
gökyüzünün en parlak yıldızından alan
porselen serileri, Lasa, Alves, Gris
Vega, Rio, Santana, Aspendos, Sava ve
Poseidon fuarda büyük beğeni topladı.
hotel restaurant
100 & hi-tech
fuar
İpragaz,
turizme
enerji
veriyor
4 gün boyunca
Türkiye turizminin
kalbinin attığı Horeca
Fair 2019, birbirinden
renkli etkinlikleri ve
lezzet şovlarıyla adeta
bir Turizm festivaline
dönüştü.
Enerjinin köklü markası İpragaz, başta Ege Bölgesi olmak
üzere Türkiye turizmini buluşturan Horeca Fair 2019’da,
sektöre avantajlar sunan ürün ve hizmetleri ile yer aldı.
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ile Ege
Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) iş
birliğinde gerçekleştirilen Horeca Fair 2019 – “Ege
Uluslararası 4. Otel Ekipmanları ve Ağırlama Konaklama
Teknolojileri Fuarı” ile “Ege 4. Ev Dışı Tüketim Ürünleri,
Gıda ve İçecek Ürünleri, Gıda İşleme, Depolama,
Soğutma, Taşıma ve Market Ekipmanları Fuarı”, 4 gün
boyunca Türkiye turizmini buluşturdu.
Bugüne kadar Kuşadası’nda düzenlenen fuar, bu yıl
ilk kez İzmir’de, kentin yeni fuar alanı Fuar İzmir’de
kapılarını ziyaretçilere açtı. 2018’de 17.981 ziyaretçi, 182
firma, 1.262 otel satınalma yetkilisi, 16.654 restoran,
kafe, bar satınalma yetkilisi, 598 aşçı ve 63’ü uluslararası
olmak üzere toplam 517 şefin katılımıyla çok önemli
bir turizm platformu oluşturan fuarın 4’üncüsünde bu
rakamların da aşılacağı öngörülüyor.
Başta Ege Bölgesi olmak üzere Türkiye turizminin en önemli buluşmalarından biri olan
fuarda, öncülüğü ve hizmetleri ile sektöre önemli katkılar sağlayan İpragaz da yerini
aldı. Turizmin en önemli enerji kaynaklarından dökme gaz (LPG ve LNG) ile LPGPRO ve
Freepoint gibi bu alana yönelik inovasyon ürünlerinin sergilendiği İpragaz standı, fuarın
ilk gününde en çok ilgi çeken noktalardan biri oldu.
“Turizm, İpragaz için öncelikli sektörlerden”
İpragaz’ın, gerçekleştirdiği ilkler ve inovatif ürünlerle her alanda olduğu gibi turizme
de önemli katkılar sağladığını belirten İpragaz Dökme Gaz Satış Grup Müdürü Kemal
Güveli, “İpragaz, 1973 yılında ilk büyük tanklı dökme gaz sistemini uygulamaya geçirerek,
2005 yılında Sistem LNG markasıyla başlattığı sıvılaştırılmış doğalgaz satışları ile
turizm sektörüne enerji ihtiyaçlarının en ideal şekilde karşılanması noktasında önemli
katkılar sağlamıştır. LPG tüketimi yüksek olan işletmeler için ideal enerji çözümü
sunan LPGPRO, estetik ve verimli yapısı ile dış mekan ısıtıcısı Freepoint ısı şemsiyeleri
gibi çeşitli inovatif ürünlerimizle de bu katkıyı zenginleştiriyoruz. Bugün geldiğimiz
noktada İpragaz, Türkiye’de enerjinin 4 temel segmentinde; LPG, doğalgaz, elektrik ve
akaryakıtta tek çatı altında hizmet sunabilen yegane şirket konumundadır. Kendi iştigal
alanı olan enerjide, Türkiye’nin gelişimine yönelik katkılar sağlayan İpragaz’ın öncelik
verdiği sektörlerden biri de hiç şüphesiz turizmdir. Turizmin mevcut ve gelişecek tüm
enerji ihtiyaçlarına yönelik en efektif çözümler sunmak, İpragaz’ın her zaman en önemli
önceliklerinden olacaktır” açıklamasında bulundu.
Adeta bir turizm festivaline dönüştü
Fuar, birbirinden renkli etkinlikleri ve yöresel lezzet şovları ile adeta bir turizm festivaline
dönüştü. Açılış töreninin ardından Kıyı Ege Belediyeler Birliği tarafından düzenlenen
Sürdürülebilir Turizm ve Ege başlıklı konferansının gerçekleştirildiği fuar, 4 güne yayılan
birbirinden renkli ve lezzetli etkinlikleriyle de adeta bir festival atmosferi sunuyor.
Ünlü isimlerin moderatörlüğünde gerçekleştirilecek “Ege Şefler Yarışması”, “Tanrıların
Ölümsüzlük Meyvesi Zeytin ve Zeytinyağı”, “Gençlerle Eğlenceli Yemek Atölyesi”,
“Lezzetli Ege Kasabaları”, “Vazgeçilmez Lezzetlerin Ahengi – Kahve ve Çikolatanın
Mükemmel Uyumu”, “Barbeküde Sokak Lezzetleri”, “Sütün En Güzel Hali – E ge’nin
Peynirleri”, “Yeryüzüne Kök Salmış Üzüm Bağlarının Vücut Bulmuş Hali – Şarap” ve
sürpriz etkinlikler, fuar süresince ziyaretçilere renkli saatler ve eşsiz lezzetler yaşattı.
İlham veren
tasarımlarıyla
beğeni
topladı
Camın yenilikçi yüzü LAV,
bu yıl 8-12 Şubat tarihleri
arasında Almanya’nın
Frankfurt şehrinde
gerçekleşen Ambiente
Fuarı’nda dünyanın
birçok ülkesinden gelen
ziyaretçilerin beğenisini
topladı. Yenilikçi
tasarımları ve sıra
dışı sunumlara ilham
veren ürünleri ile LAV,
Ambiente’nin en çok ilgi
gören markaları arasında
yer aldı.
Camın yenilikçi ve ilham veren markası LAV, 8-12 Şubat tarihleri arasında
Almanya’nın Frankfurt şehrinde düzenlenen uluslararası mobilya,
dekorasyon, aksesuar, züccaciye ve hediyelik eşya fuarı Ambiente’ye
katıldı. Fuarda, Doğanın Seslenişi, Romantik Zanaat, Çiçeklenen Desenler ve
Retro Nostalji temalı ürünlerini sergileyen LAV, dünyanın dört bir yanından
gelen sektör profesyonelleri ve ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.
Baran: “Hedefimizde dünyanın her noktasında sofralara konuk olmak var”
Fuara ilişkin bir değerlendirmede bulunan LAV Genel Müdürü Tuğrul
Baran, şöyle konuştu: “Bu yıl ilk kez katıldığımız Homi Milano’nun ardından
yine çok önemli bir fuar olan Ambiente’de yerimizi aldık. Ambiente, tıpkı
geçen yıl olduğu gibi bu yılda son derece başarılı geçti. Modern ve yenilikçi
tasarımlarımız, camı ilham veren bir bakış açısıyla yorumlayan konseptlerimiz
ve benzersiz sunumlarımız büyük beğeni topladı. Burada gerçekleştirdiğimiz
yeni iş birlikleri ülkemizin kalitede olduğu kadar tasarımdaki iddiasını da
ortaya koydu. Bugün LAV olarak Brezilya’dan Çin’e tam 130 ülkeye ihracat
yapıyoruz. Hedefimizde dünyanın her noktasında sofralara konuk olmak var.”
LAV’ın fuarda sergilediği Doğanın Seslenişi konsepti Japon Wabi Sabi
felsefesinin yalınlığından sonbaharın evrensel tonlarıyla harmanlıyor.
Renk yelpazesi ise toprak tonlarından yeşilin derinliklerine uzanıyor.
El sanatlarından izler taşıyan ürünlerin yer aldığı Romantik Zanaat
koleksiyonunun renklerini uçsuz bucaksız çöller belirliyor. İlhamını kır
çiçeklerinden ve baharın coşkulu renklerinden alan Çiçeklenen Desenler,
açık hava sofralarının keyfini yaşatıyor. Canlı renkler ve geometrik desenlerle
zenginleşen Retro Nostalji koleksiyondaki 60’ların pop kültüründen etkilenen
motifler, ilhamını çoğunlukla 80’ler modernizm ve Memphis akımının
renklerinden alıyor.
hotel restaurant
102 & hi-tech
fuar
UNICERA’da
Ege Seramik farkı
UNICERA İstanbul Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı için tasarladığı Spring Collection 2019
serilerinin tanıtımını yapan Ege Seramik, daima en yeni iddiasını yine ortaya koydu.
40 yeni ürün serisini Spring
Collection 2019 adı ile tanıtan
Ege Seramik, bir rekora imza
attı. Geniş ürün portföyünü sürekli
yenileyen ve dünya trendlerini
yakından takip eden firma tasarım
anlayışı, vizyonu ve teknolojik
yüzey malzemeleri ile farkını bir
kez daha gözler önüne serdi.
Özellikle ihracat müşterilerinin
yoğun ilgi gösterdiği yeni ürün
serileri sektör profesyonellerinden
tam not aldı.
Yedigüller: “Bu yıl fuara özel 40
yeni seri lanse ettik”
Fuar sürecini değerlendiren
Ege Seramik Genel Müdürü
Göksen Yedigüller, “Özellikle bu
yıl UNICERA Fuarı’nda en büyük
fark ziyaretçi profilindeydi. Bu
yıl gördük ki; fuar artık ihracat
pazarları tarafından çok daha
fazla ilgi gören ve katılım yüzdelerinin iç
pazar müşterisi ile aynı seviyeyi yakalayan
bir fuar haline gelmiş. İhracatın her
geçen gün öneminin arttığı sektörümüz
için bu çok sevindirici bir durum. Bu tip
organizasyonlar yeni pazarlar ve yeni
müşteriler kazanmak için güzel fırsatlar.
Bizde Ege Seramik olarak hem ihracat
hem de iç pazar müşterilerimizden
gördüğümüz yoğun talep ve aldığımız
pozitif yorumlardan çok memnunuz. “ dedi.
Fuarlara hep çok büyük özenle
hazırlandıklarını belirten Yedigüller,
“Ege Seramik tüm yurt içi ve yurt
dışı fuarlarına hep en çok yeni ürün
tasarlayan firmaların başında gelir. Bu yıl
UNICERA için bir rekora imza atarak bu
fuara özel 40 yeni seri lanse ettik. Eylül
ayında Cersaie Fuarı’nda sergilediğimiz
ve iç pazarda ilk defa geniş lansman
imkanı bulduğumuz sonbahar
koleksiyonunu da hesaba katarsak, iş
ortaklarımızı ve müşterilerimizi dünya
trendlerinde çok zengin bir portföyle
buluşturmuş olduk. Bu sebeple
emeklerimizin karşılığını almaktan ve
müşteri beğenilerimizin satışa dönüşmüş
olmasından büyük gurur duyuyoruz. “
dedi.
Barocco; Mistik dekorları ve eskitme
tasarımı ile Barocco serisine kulak verin.
İki farklı tarzın mükemmel uyumunu
ortaya çıkran seri turkuaz renk seçeneği
ile mekanlarınıza gizemli ve canlı bir
hava getiriyor. Yer ve duvar karoları ile
tam bir kombin oluşturan seri sezonun
en yenilerinden sadece
biri.
Capital; Capital’ in
benzersiz desenleri
ile çarpıcı mekanlar
yaratmaya hazır
mısınız? Sıra dışı
tasarımı ile Capital
serisi mermer
görünümlü seramikte
farklılık arayanların
favorisi olacak.
40x80cm, 80x80cm
ölçüleri ve tam
parlak yüzeyi ile seri
mekanlarınızda en doğal görünümü
yakalamayı vadediyor.
Dolce Vita; Ege Seramik altıgen geçme
kalıbı ile ürün klasmanında çığır açan
Dolce Vita’ yı iftiharla sunar! Rölyefli
tasarımı, geçme kalıbı ve sedefli renkleri
ile Dolce Vita sizi kendine hayran
bırakacak. Minimal şıklığın yeni adı Dolce
Vita ile yaşam alanlarınıza tat katın.
Maison; Spring Collection 2019’un en
geniş serilerinden biri olan Maison
ile yaşam alanlarınız yepyeni bir tarz
kazanacak. Geniş ebat seçenekleri, derin
rölyefli ve desenli dekorları ile Maison
serisi doğal taş görünümünü en seçkin
halini mekanlarınıza taşıyor.
Positano; Terrazzo görünümünün naif
desen ve renklerle buluşması Positano
serisini çok seveceksiniz. 20x20cm ölçüsü
ile Ege Seramik Vintage ailesinin yeni
üyesi Positano mekanlarınıza modern ve
trend şıklığı taşıyor.
Titanic; Titanic serisi ile topaz mavinin
derinliğine bırakın kendinizi. Hi-Tile
Technology malzemelerinden Crystal
Shine effect kullanılarak elde edilen ekstra
parlak yüzeyi ile Titanic okyanus kadar
etkileyici. 60x120cm, 60x60cm ve 30x60cm
ölçüleri ile seri tüm mekanlarınıza
kolaylıkla uyum sağlamaya hazır.
Montenegro; Eskitilmiş ahşap
görünümünün en sıra dışı versiyonu
Montenegro ile bildiklerinizi unutun.
Derin rölyefleri ve parlak yüzeyi ile
Montenegro seramiğin sağlamlığını
nostaljik ahşap hissi ile birleştiriyor.
20x120cm ölçüsü ve 3 renk alternatifi
ile seri, alışılmışın dışında bir ahşap
görünüm isteyenlerin yeni gözdesi.
hotel restaurant
104 & hi-tech
fuar
Solar sektörünün marka fuarı
Solarex için geri sayım başladı
4 – 6 Nisan 2019 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçileri ile buluşacak
olan Solarex İstanbul Fuarı; bir kez daha sektörün öncü firmaları ile çok sayıda profesyonel
ziyaretçiyi bir araya getirmeye hazırlanıyor. 12. kez düzenlenecek olan fuar; bu yıl da
ülkemizde solar endüstrisinin en büyük ve prestijli merkezi olma özelliğini sürdürüyor.
Solarex İstanbul Fuarı; sadece
bir ticaret platformu olmanın
ötesinde sektördeki yeniliklerin
görücüye çıktığı, en son trendlerin sektör
profesyonelleri ve uzmanlarca masaya
yatırıldığı bir paylaşım alanı olma özelliği
de taşıyor. Alanında uzman isimlerin
yer aldığı ilgi çekici etkinlikler, sektör
profesyonellerine ışık tutuyor.
Uluslararası Solarex İstanbul Fuarı’nda,
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
ve Enerji İşleri Genel Müdürlüğü’nün
yanı sıra Ticaret Bakanlığı da Alım Heyeti
programı ile destek veriyor. Fuara özel
olarak düzenlenen Alım Heyeti programı,
Ticaret Bakanlığı Koordinatörlüğü’nde
ve İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı
Birlikleri (İMMİB) Genel Sekreterliği
organizatörlüğünde, tüm yurt dışı
temsilciliklerinden firma yetkililerinin
katılımıyla yapılacak. Hazırlıkları son hızla
devam eden fuara iştirak edecek firmaların,
bir an önce yerlerini ayırtmaları gerekiyor.
Fuar, dünyada ve Türkiye’de güneş
enerjisi üretimine ilişkin çeşitli konuların
tartışılacağı arenaya ev sahipliği yapacak.
Son gelişmeler bu fuardan takip edilecek!
Çeşitli güneş enerjisi kaynaklarının ve
güneş enerjisi piyasalarının tüm boyutları
ile değerlendirilip, son gelişmelerin
sergileneceği bir ortama ev sahipliği
yapacak fuarda sergilenecek başlıca ürün
grupları, fotovoltaikler, hücreler, modüller,
inverterler, ölçme ve kontrol teknolojileri,
şarj cihazları, piller, kablolar, konnektörler,
bağlantı kutuları, güneş takip sistemleri,
montaj sistemleri, kurulum aparatları,
bina entegre çözümleri, “stand alone”
sistemler, güneş enerji santralleri, enerji
depolama sistemleri, güneşle çalışan
tüketici ürünleri, waferlar, malzeme ve
üretim ekipmanları, güneş ısı teknolojileri,
soğurucular, kaplamalar, kolektörler,
bağlantı parçaları, genleşme tankları,
degazörler, ısı transferi akışkanları, ölçme
ve kontrol teknolojisi, montaj sistemleri,
depolama tankları, üretim teknolojileri ve
ekipmanları, havalandırma, soğutma, bina
entegre çözümler, ısıl işlem, güneş termal
enerji santralleri, araştırma ve geliştirme
departmanları, test enstitüleri, sektörel
basın ve diğer yayıncılar, eğitimciler,
finansçılar, organizasyonlar, dernekler ve
danışmanlardır.
Türkiye başta olmak üzere İngiltere,
Almanya, İtalya, Avusturya gibi Avrupa
ülkeleri ile Rusya, Türki Cumhuriyetler,
Orta Doğu, Uzak Doğu ve Kuzey Afrika
ülkelerinden ziyaretçilerin geleceği
Solarex İstanbul’u bu yıl MENA ( Orta
Doğu ve Kuzey Afrika ) ülkelerinden
çok sayıda profesyonelin ziyaret etmesi
beklenmektedir. TAITRA, IBESA, MESİA,
BİGMEV, Africa OGBE, European
Ukrainian Energy Agency gibi uluslararası
kurumlar da fuarda ikili görüşmeler
gerçekleştireceklerdir.
Partnerleri artmaya devam ediyor
TAITRA, IBESA, Solar Novus Today,
ENF Solar, PV-TECH, PV TECH POWER,
Guangzhou Int’l Solar PV Exhibition, Inter
Solar Europe, Inter Solar North America
PV Magazine, Solar Power International,
Energy Taiwan, The Energy Data, 10Times
yanı sıra Africa OGBE, European –
Ukrainian Energy Agency, Solar Ukraine
2019, MESİA, BİGMEV, Galder, Ostim ve
Turkish in Renewables, Solarex İstanbul
Fuarı’nın partnerleri arasında yer alıyor.
Medya Partnerleri fuarın dünya genelinde
tanıtılması için destek oluyor.
Türk Hava Yolları Uluslararası
Solarex İstanbul Fuarı’nın
Resmi Hava Yolu olarak Turkish
Conventions kapsamında
belirli rezervasyon sınıflarında
indirimli ücretler sunuyor.
Rezervasyon ve biletleme için
HYPERLINK "https://www4.
thy.com/TKC" \t "_blank"
https://www4.thy.com/TKC
adresinin ziyaret edilmesi
gerekiyor. Fuarın THY Etkinlik
Kodu; “056TKM19” 4 – 6 Nisan
2019 tarihlerinde İstanbul
Fuar Merkezi Yeşilköy’de
düzenlenecek Solarex İstanbul
Fuarı; 10:00 – 19:00 ( 6 Nisan’da
10:00 – 18:00) saatleri arasında
ziyarete açık olacak.
hotel restaurant
106 & hi-tech
fuar
Türkiye
ve Çin
arasındaki
ticaret
köprüsü:
China
Homelife
Dünya ticaret arenasında
Çin ürünlerini tanıtmak için
düzenlenen China Homelife
fuarlar serisi; Türkiye, Polonya,
Meksika, Mısır, Brezilya, Ürdün,
Güney Afrika, Hindistan,
Kazakistan, Birleşik Arap
Emirlikleri ve İran olmak
üzere 11 ülkede yılda bir kez
düzenleniyor. Çin Hükümeti
tarafından katılım maliyetlerinin
yüzde 100’ünün karşılandığı
fuar, ülkemizin jeopolitik
konumu sayesinde her iki ülke
ekonomisi için de büyük önem
arz ediyor.
Rekabet gücü yüksek Çin ürünleri satın almak için
Çin’e gitmenize gerek yok! Sinerji Çin’i sizin ayağınıza
getiriyor. 23 Mayıs’a kadar bekleyin!
Uygun maliyeti ve her kalitede ürün ve ham madde bulunabilirliği
avantajı ile son 20 yıldır dünyanın üretim merkezi haline gelen Çin,
Türkiye’de China Homelife fuarında çok daha zengin ürün ve marka
yelpazesiyle görücüye çıkıyor.
2018 yılında 500 Çinli firmanın katıldığı ve yaklaşık 12 bin iş dünyası
profesyonelinin ziyaret ettiği China Homelife Turkey’de 478 ikili iş görüşmesi
ve toplamda 27 milyon dolarlık iş hacmi gerçekleşti. Bu sene 800’den fazla
firmanın katılacağı 12.000 metrekarelik bir alanda gerçekleşecek fuarda
650’ün üzerinde ikili iş görüşmesi yapılması planlanıyor.
50 bini aşkın ürün 800 Çinli marka tarafından sergilenecek
23 - 25 Mayıs 2019 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde Sinerji
Uluslararası Fuarcılık’ın düzenleyeceği organizasyonu bu yıl yaklaşık 15 bin
iş dünyası profesyonelinin ziyaret etmesi bekleniyor. Türk standartlarına
uygun olarak tüm kontrollerden geçmiş; tekstil, hazır giyim ve aksesuarları,
ev tekstili, inşaat malzemeleri, el aletleri ve hırdavat, ev gereçleri, elektrikli
ev aletleri, mobilya, elektronik eşyalar, hediyelik eşya, züccaciye, mutfak
ve banyo armatürleri, gıda ve teknolojileri, makine sanayi ve ekipmanları,
lojistik, LED ve aydınlatma ürünleri başta olmak üzere 50 binin üzerinde
ürün 800 Çinli marka tarafından sergilenecek.
15 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor
15 bin kişinin ziyaret etmesi beklenen fuara alım heyetleri kapsamında
Anadolu’dan gelecek olan profesyonel alıcıların otel konaklamaları
organizatör firma tarafından karşılanmakta olup sadece yerli yatırımcılar
değil Bulgaristan, Cezayir, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, İran ve tüm Avrasya
bölgesinden gelen 2500’ün üzerinde üst düzey yönetici de organizatör
tarafından ağırlanacak ve 500’ün üzerinde ikili iş görüşmesinin de yapılması
sağlanacaktır. Çin ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkiler açısından
büyük önem arz eden China Homelife fuarı Uzak Doğu potansiyelinden
faydalanmak isteyen girişimciler için denizaşırı bir seyahat bile yapmadan
önemli bir fırsat niteliği taşıyor.
Tarsus Turkey
Genel Müdür Yardımcısı
Seda Bozkurt
Otellere yönelik asansör ve
yürüyen merdiven çözümleri bu fuarda!
Otellerin misafir trafiğine uygun olarak tasarlanmış, konforlu, estetik ve güvenli asansör
çözümleri, 21 – 24 Mart tarihlerinde Tüyap Beylikdüzü’nde gerçekleştirilecek olan 16.
Uluslararası Asansör İstanbul’da görücüye çıkıyor.
Tarsus Turkey tarafından AYSAD’ın
desteği ile düzenlenen ve dünyanın
en büyük üç asansör fuarından birisi
olan Asansör İstanbul, endüstri liderlerine
16.’kez ev sahipliği yapıyor. Her fuarda olduğu
gibi yine Almanya ve Çin pavilyonlarının
bulunduğu Asansör İstanbul’a İtalya,
Hollanda, Finlandiya, İspanya, İsviçre,
Lübnan, Mısır ve Rusya da doğrudan katılıyor.
Toplam 30 farklı ülkeden uluslararası
markalar ile yerli büyük üreticilerin başı
çektiği 400 firmanın yer aldığı fuarda daha
akıllı, daha güvenli ve daha hızlı asansörler
sergilenecek. Başta otellere yönelik
asansör ve
yürüyen merdiven
çözümleri olmak
üzere, konut
ve ticari bina
asansörlerinden
hastane
asansörlerine,
ev içi asansör
ve kişisel
taşıyıcılardan oto
asansörlerine,
yük ve servis
asansörlerinden
yürüyen merdiven
ve yollara kadar
farklı kategorilerde
en yeni ürün, makine, malzeme, ekipman ve
teknolojilerin görücüye çıkacağı organizasyon
dört gün sürecek.
30 bin profesyonel alıcı ve endüstri liderleri
ile buluşturacak
16. Asansör İstanbul Fuarı’nın, Türkiye,
Balkanlar, BDT Ülkeleri, Ortadoğu ve Kuzey
Afrika pazarlarında eşsiz ticaret fırsatları
sunacağını söyleyen Tarsus Turkey Genel
Müdür Yardımcısı Seda Bozkurt, “Tüyap
Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi’nin
6 salonunda birden 50 bin metrekare
alanda düzenleyeceğimiz Asansör İstanbul,
katılımcılarını, yurt içi ve yurt dışından 30
bin profesyonel alıcı ve endüstri liderleri ile
buluşturacak. Dünya asansör endüstrisinin
şimdiden heyecanla beklediği fuarımız,
her buluşmada olduğu gibi milyonlarca
dolar değerinde yeni işbirliği ve ticaret
anlaşmalarının adresi olacak” dedi.
Küresel marka olmayı hedefleyen yerli ve
milli firmalar boy gösterecek
TC. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın talebiyle
yakın zamanda “Asansör Sektöründe
Küresel Türk Markası; Değerlendirme ve
Öneriler” raporu hazırlayan Asansör ve
Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği
AYSAD, küresel ölçekte marka olma yolunda
fuarları da önemli bir dönemeç olarak
görüyor. Yıllardır Uluslararası Asansör
İstanbul fuarının destekçisi olduklarını
vurgulayan AYSAD Başkanı Sefa TARGIT,
16’ıncısı yapılacak fuara katılan yerli ve milli
firmaların, sahip oldukları yeni teknolojilerini
uluslararası ölçekte tanıtma fırsatı
bulacaklarını ve aralarında dünya devlerinin
de olduğu yurt dışı firmalarla bir araya
gelerek, sektörlerinin gelişen teknolojilerini
yakından takip edebileceklerini ifade ediyor.
108
hotel restaurant
& hi-tech
hijyen
Doğa dostu yeni seri:
Selpak Professional Essential
Ev dışı tüketim sektörüne yönelik çözümler sunan Eczacıbaşı Profesyonel, Selpak
Professional markası ile geri dönüşümlü ürünleri sektöre kazandıran yeni bir seriyi
hayata geçirdi. Doğa dostu Essential serisinin geri dönüşümlü ürünleri yüzde 80
geri dönüşümlü kağıtlar ile üretiliyor. Jumbo havlu, z katlama dispenser havlu,
sensörlü dispenser havlu ve peçeteden oluşan serinin üretiminde daha az enerji
ve su harcanıyor.
Doğa dostu
Essential serisinin
geri dönüşümlü
ürünleri, yüzde 80
geri dönüşümlü
kağıttan üretiliyor.
Essential serisi,
çevreye duyarlı
işletmeler için etkili
bir alternatif oluyor.
Üstün kalite akıllı seçim mottosu
ile ev dışı tüketim sektöründe
tercih edilen Selpak Professional,
sürdürülebilirlik planları doğrultusunda
geri dönüşümlü ürün serisi ile
sektöre çevreci bir yaklaşım getiriyor.
Ülkemiz genelinde başlatılan doğa
dostu çalışmaları destekleyen Selpak
Professional, Essential serisi ile
işletmelere daha az enerji ve daha az su
harcanarak üretilen ürünler sunuyor.
Essential doğanın renklerini ürünlerine
yansıtıyor
Essential ürün serisi jumbo havlu, z
katlama dispenser havlu, sensörlü
dispenser havlu ve peçete ürünlerinde
daha az ağaç kullanımı sağlıyor. Geri
dönüşümlü kağıttan üretilen Essential
serisinde, kağıt renkleri yeni üretim
uygulamasına bağlı olarak doğanın
renklerini yansıtıyor.
hotel restaurant
110 & hi-tech
mekanın dili
Bahara Adım Adım…
Hatice Kumalar
Bahar aylarına adım adım yaklaştığımız şu günlerde kendinize unutulmaz bir gün hediye etmeye ne dersiniz? Soğuk havaların
geride kaldığı, kırlarda uçuşan kelebeklerin kalbimize konmaya başladığı günlerde baharı daha da çok hissetmeye başlarız. Tabiat
renklerine kavuşurken, güneş yüzünü göstermeye başlamışken bu uyanışa sizde kulak verin ve bu hafta sonu kendinize unutulmaz
bir gün hediye edin. İşte o hediye paketinde olmasını mutlaka tavsiye ettiğim birbirinden özel iki mekân…
Kendi halinde sanki çocukluğumuzdan kalma bir his yaşatan Kale Kafe
Baharın coşkusunu Boğaz’da çıkarmak paha
biçilemez bir keyif… Bu özel gün size enerji,
mutluluk ve çocuksu bir coşku olarak geri
gelecek bundan emin olabilirsiniz.
Yosun kulları arasında cilveli bir, güneş
eşliğinde boğaz uzun bir yürüyüş sonrası
muhteşem bir anne kahvaltısını hak ettiniz.
Ve ilk durağınız Boğaz’ın en güzel yerinde yer
alan Rumelihisarı’nın ayağında bulanan şirin,
kendi halinde sanki çocukluğumuzdan kalma
bir his veren Kale Kafe’yi öneririm.
Kızarmış ekmek kokuları arasında;
sonbaharın ve Boğaz’ın tadını koca bir haftaya
yetecek kadar hissetmek isteyenler için el
değmemiş samimiyette, her şeyin bol kepçe
olduğu taze ve doğal serpme kahvaltılıkları
ile insanın yedikçe yiyesinin geldiği sıcacık bir
yer burası.
Mekânı bu kadar sıcak ve samimi yapan
Kale Kafe’nin gösterişten uzak, sadece
lezzete ve memnuniyete odaklı hizmet
anlayışı. Mekânın sahibi Celal Bey bitmek
bilmeyen enerjisi ile gelen her müşteri ile
tek tek ilgileniyor. Masada ne eksikse hemen
tazeleniyor. Arı gibi çalışan “siparişim nerde
kaldı?” dedirtmeyen çalışanların da hakkını
yememek lazım. “Eskiden dışarıda peynir,
ekmek yemek ayıp karşılanırdı. Biz Boğaz’da
kahvaltı kültürünü ilk yerleştirenlerdeniz.
Kahvaltının hakkını verirseniz güne mutlu
başlarsınız diyen Celal Bey, ünlü şair Cemal
Süreya’nın şu mısralarını hatırlattı bana:
“Yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem
ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı.”
Boğaz’ın tam göbeğinde bulunan Kale
Kafe’nin zengin serpme kahvaltısı hem göze
hem de mideye hitap ediyor.
Kahvaltılıkların tamamına yakını doğal. Her
biri kendi bölgelerinden getirtiliyor. Mis gibi
kokan tereyağı Rize Hemşin’den geliyor.
Söğüş ve zeytin tabağına eşlik eden zeytinyağı
Bozacada’dan. Menüde bulunan en az 10
çeşit peynir ise Malkara’dan getirtiliyor.
İştah kabartan ve insanın yedikçe yiyesinin
geldiği serpme kahvaltı mönüsünde; kızarmış
hellim, Kale Kafe’nin ustalarının özel olarak
yaptığı yemeden ayrılmamanız gerektiğini
söyleyeceğim paçanga böreği, tereyağlı
sahanda yumurta veya menemen ya da isteğe
göre hazırlanan yumurta çeşitleri, kızarmış
sucuk, pastırma, bal-kaymak, çeşit çeşit
zeytin ve peynirler…
Masal tadında Mira Balık
görmediğim bir arkadaşımla
karşılaşmışım gibi…
Öyle içten, öyle alçakgönüllü ki…
Gelen tüm konukları sanki
evinde yemeğe davet etmiş gibi
karşılıyor ve ağırlıyor. Mira’nın
samimi havasının kaynağının
kimden geldiğini anladınız
sanırım. Meze sever ve ara
sıcaklarla samimi bir bağınız
varsa, lezzet çıtanızı da bir hayli yükseltecek
mekânlardan Mira. Ege mutfağının nadide
otları, eski İstanbul’un en sevilen mezeleri
ve kendi yorumlarıyla hazırladıkları deniz
mahsullerinin birleşmesiyle oluşan tatları
denemeden ana yemeğe geçmemenizi
öneririm.
Özelliklede deniz börülcesi, soya soslu cibes
salatası, Ermeni usulü zeytinyağlı yaprak
sarma, acılı Girit ezme, Mira mutfağından
torik lakerda, somon gravlax ve balık
köftesinin eşsiz lezzeti… Bodrum’dan özel
olarak getirilen ahtapot ızgara, İstanbul’da
nadir yerlerde yiyebileceğiniz sübye güveç ve
sübye pilaki, levrek pazı sarma ve muhteşem
lezzetiyle paella Mira’da mutlaka tatmanız
gerekenlerin en başında.
Güneşin batmasına şahitlik etmek isterken
yanınızda sevdikleriniz ile yapacağınız
sıcacık sohbetlere ev sahipliği yapacak,
beyazın hâkim olduğu modern ve sıcacık
dekorasyonuyla masal tadında, bahar tadında
Arnavutköy’de bir yıldız olan Mira Balık, keyifli
bir bahçe içinde hizmet veriyor.
Tüm samimiyetimle söylemeliyim ki
son zamanlarda gittiğim ve kendimi ait
hissettiğim yerlerin en başında geliyor Mira…
Her şey öyle yerli yerinde ve gerçek ki; bir
şeyin yerini değiştirmek ve acaba şöyle olsa
daha iyi olurdu diye düşünmek mümkün
değil. Mekânın sahiplerinden Tabita Özden
ile konuşunca anlıyorum bu yerin beni neden
bu kadar etkilediğini, sanki uzun zamandır
112
hotel restaurant
& hi-tech
yeni mekan
BOB Burger
Moda’dan sonra Ataşehir’de!
Ödüllü hamburgerci BOB, yepyeni bir konseptle Ataşehir’deki yeni yerinde taşta et
deneyimi sunuyor.
Kısa zamanda şehrin en iyi
hamburgercilerinden biri olmayı
başaran BOB Burger; Moda’daki
küçük yerini büyüttükten sonra şimdi de
Ataşehir’de farklı bir lezzetle karşımıza
çıkıyor. BOB Barbecue ile bonfileyi en
lezzetli halinde yemek isteyenlere tam bir
ziyafet sunuyor.
Ziyafet menüsü ile ağırlıyor
450 derece ısıdaki taşın üzerinde, suyunu
ve özelliğini kaybetmeden hızla pişen
bonfile, yanındaki taze sebzeler ve hellim
peyniri ile nefis salata eşliğinde gündüz
ve gece sağlıklı ve lezzetli yemek yemek
isteyenleri cezbediyor.
Masaya gelen çiğ et ve taze çiğ sebzeler,
hellim peyniri ve nefis salata ile tam bir
ziyafet menüsü sunan BOB Barbecue,
etinizi istediğiniz gibi pişirmenize olanak
verirken, yemek yemeyi eğlenceli ve
keyifli bir ritüel olarak yaşatıyor.
BOB Barbecue ile bonfileyi
en lezzetli halinde yemek
isteyenlere tam bir ziyafet
sunuyor. 450 derece ısıdaki
taşın üzerinde, suyunu ve
özelliğini kaybetmeden hızla
pişen bonfile, yanındaki taze
sebzeler ve hellim peyniri ile
nefis salata eşliğinde gündüz ve
gece sağlıklı ve lezzetli yemek
yemek isteyenleri cezbediyor.
hotel restaurant
114 & hi-tech
yeni mekan
Adını Bitlis Adabağlı
köyünden alan Adabağlı
Anadolu Mutfağı 16 Şubat
Cumartesi günü hizmete
açıldı. Lezzetini Bitlis ve
Doğu Anadolu Bölgesi’nden
özel olarak getirtilen taze
ürünlerden alan Adabağlı
Anadolu Mutfağı’nda;
kaburgadan kavurmaya,
kelle paçadan işkembeye
birçok lezzet bulunuyor.
Anadolu mutfağı
lezzetleri
“Adabağlı”
ile Özlüce’de
Aile şirketi olarak kurulduğu 1975 yılından itibaren Bitlis’te akaryakıt istasyonu, müteahhitlik,
madencilik, tarım, hayvancılık, hazır beton ve gıda üzerine faaliyet göstermekte olan Adabağlı
A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Adabağlı Bursa’ya ilkleri getiriyor. Adını Bitlis Adabağlı
köyünden alan Adabağlı Anadolu Mutfağı 16 Şubat Cumartesi günü hizmete açıldı. Lezzetini Bitlis
ve Doğu Anadolu Bölgesi’nden özel olarak getirtilen taze ürünlerden alan Adabağlı Anadolu
Mutfağı’nda; kaburgadan kavurmaya, kelle paçadan işkembeye birçok lezzet bulunuyor.
Anadolu’nun Özgün Lezzetleri Bursalılarla buluşuyor
Bitlis’te yıllardır yöreye özgü lezzetleriyle büyük bir üne sahip olan Adabağlı Anadolu
Mutfağı Restoran sahibi ve Adabağlı A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Adabağlı;
“Diyarbakır başta olmak üzere Güneydoğu ve Doğu Anadolu’nun lezzetlerini Bursalılarla
buluşturmak üzere yola çıktık. İşletme ortaklığını yaptığımız ustamız Şaban Nazlıcan
ile beraber Özlüce’deki mekanımızda Bursalılara kaburga, mumbar dolması gibi imza
yemeklerimizi ve Anadolu mutfağının eşsiz lezzetlerini sunacağız. Misafirlerimizi 7 gün 24
saat ağırlayarak birçok özel yemek ile tanıştıracağız. ” diye konuştu.
116
hotel restaurant
& hi-tech
hotel-tech
Ingenico
Yeni
Nesil
ÖKC’ler
GİB’e
“Aylık
Satış
Raporu”
gönderimine
başladı!
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan ve mükelleflerin “Günlük ve Aylık Satış
Raporu” bildirim şartını açıklayan ” Perakende Mal Satışları İle Hizmet İfalarına İlişkin
Mali Rapor Bildirim Kılavuzu (ÖKC Mali Rapor Bildirim Kılavuzu) yürürlüğe girdi.
Ingenico Hakkında
Uçtan uca ödeme konusunda dünya lideri olan Ingenico Group, 2007 yılında, Türkiye distribütörlüğünü yürüten firmayı satın alarak,
Türkiye pazarına doğrudan giriş yaptı. Ingenico kanıtlanmış teknolojisi, sektöre yön veren standartları ve ergonomisi ile kullanıcıları
tarafından maksimum güvenilirlik sağlayan, çok yönlü ve kullanımı kolay ürünler sunan bir marka olarak biliniyor.
Ingenico Group, Gelir İdaresi Başkanlığı
tarafından yayımlanan “Aylık Satış
Raporlarının Bildirimi” konusundaki
yasal düzenlemeyi kapsayan çalışmalarını
Yeni Nesil ÖKC’lerinde tamamlayarak
müşterilerinin hizmetine sundu. Gelir
İdaresi Başkanlığı tarafından daha
önce 1 Ekim 2018 olarak açıklanan son
bildirim tarihi, firmaların geliştirmelerini
tamamlayabilmeleri için Şubat ayına
ertelenmişti. Gelir İdaresi Başkanlığı ile
koordineli çalışan Ingenico, çalışmalarını
Aralık ayı içerisinde tamamlayarak onay
için GİB’e başvurusunu yaptı ve Şubat ayı
itibariyle gönderim başladı.
Tebliğe göre mükelleflerin yapması
gereken “Aylık Satış Raporu” bildirimi
“ÖKC TSM Merkezi üzerinden, E-Arşiv
İzni Almış Özel Entegratör Firmaların
Bilgi İşlem Sistemi üzerinden ve İnternet
Vergi Dairesi üzerinden olmak üzere 3
yöntem ile yapılabiliyor.
Bildirim, otomatik ve ücretsiz olarak
yapılıyor
Ingenico, TSM merkezi üzerinden
kendisine bağlı tüm Ingenico YN ÖKC’ler
için, “Aylık Satış Rapor” bildirimini
otomatik olarak mükelleflerden ayrıca bir
bildirim gerekliliği olmaksızın ve ücretsiz
olarak yapıyor. Raporlar Şubat 2019’dan
itibaren Gelir İdaresi Başkanlığına
iletilmeye başlandı.
Cihazların merkezle iletişimi tamamen
mükelleflerin sorumluluklarında
olup, işletme sahiplerinin, cihazlarının
yazarkasa parametresi alabilmesi için
merkez ile bağlantısının (Ethernet/ GPRS)
olduğundan emin olması gerekmektedir.
hotel restaurant
118 & hi-tech
hotel-tech
Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı
Şevket Saraçoğlu
Mitsubishi Electric
“Evden Uzaya” kadar Türkiye’ye yatırım yapıyor
Klima, otomasyon, asansör, yürüyen merdiven, görsel veri, ulaştırma, enerji,
otomotiv ekipmanları, yarı iletkenler, kamu sistemleri ve uydu teknolojileri ile
dikkat çeken Mitsubishi Electric, Türkiye için üretiyor.
Elektrik motorları üreten bir şirket
olarak kurulan Mitsubishi Electric,
bugün “evden uzaya” kadar uzanan çok
geniş bir alanda ileri teknoloji çözümleriyle
dikkat çekiyor. Daha iyi bir gelecek için
değişimi hedefleyen kurumsal felsefesi
(Changes for the Better) doğrultusunda
çevre dostu küresel bir şirket olarak yol
aldıklarını belirten Mitsubishi Electric
Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu, markanın
95 yılı aşkın süredir yüksek teknolojisiyle
dünya genelinde toplumların yaşam
kalitesini artırmak için çalıştığını aktardı.
Klima segmentini büyütüyor
Mitsubishi Electric’in Avrupa’daki ilk ev tipi
klima fabrikasını yüksek potansiyeline ve
gücüne inandığı Türkiye’de kurarak 2017
yılı sonunda üretime başladığına dikkat
çeken Saraçoğlu, sözlerine şöyle devam etti;
“Yaklaşık 382,5 milyon TL sermayeyle, 60 bin
metrekareye yakın alan üzerinde, Manisa
Organize Sanayi Bölgesi’nde hayata geçirilen
bu fabrika ile Türkiye, Mitsubishi Electric için
önemli bir üretim üssü haline geldi. Yıllık 500
bin set (iç ve dış ünite) üretim kapasitesine
sahip olan ve Mitsubishi Electric’in Sanayi
4.0’a yanıtı olan e-F@ctory konsepti ile
tasarlanan fabrikamızda, Türkiye ve
Avrupa için Avrupa Birliği mevzuatının
gerekliliklerini karşılayan, yüksek enerji
tasarruflu ve çevre dostu klimalar üretiliyor.
Türkiye ve Avrupa pazarında klima ve
soğutma sistemleri segmentini büyütmeyi
hedefleyen Mitsubishi Electric, 2019 yılında
Türk iklimlendirme sektörüne yönelik
ürün gamını genişletmek amacıyla önemli
bir hamle daha yaptı. Mitsubishi Electric,
2015 yılında Climaveneta S.p.A. ve RC
Group S.p.A.’yı satın almasının ardından
yeni yapılanma sürecine girdi. Bu sürecin
tamamlanmasının ardından Mitsubishi
Electric Türkiye olarak, Mitsubishi Electric
Hydronics & IT Cooling Systems S.p.A. için
satış ve satış sonrası hizmetleri sunmaya
başladık.”
Depremde yüksek güvenlik sağlayan yapay
zekalı asansörler
Son yıllarda Mitsubishi Electric’in asansör ve
yürüyen merdiven sektöründeki faaliyetlerini
daha da geliştirdiğini kaydeden Saraçoğlu
şu açıklamalarda bulundu; “Hızlı, konforlu,
emniyetli ve yüksek enerji verimliliğine sahip
asansör ve yürüyen merdivenleri ile dünya
genelinde büyük projelere katma değer
sağlayan Mitsubishi Electric, Türkiye’de de
çok sayıda prestijli projede dikkat çekiyor.
Özel tasarlanmış yapay zeka denetleme
sisteminin kullanıldığı asansörlerde yer
alan back up sistemi ile deprem ve elektrik
kesintisi gibi durumlarda asansörün en
yakın katta durması ve yolcuların güvenle
tahliye edilmesi sağlanıyor. Güvenliğin yanı
sıra çevreye dost yaklaşımıyla da öne çıkan
Mitsubishi Electric asansörleri, ısı enerjisinin
bina elektrik şebekesine kullanılabilir enerji
olarak geri verilmesine imkan tanıyan özel
sistem sayesinde yılda yüzde 35’e varan
oranlarda enerji tasarrufu sağlıyor.”
Türk sanayisini geleceğin dijital
fabrikalarına hazırlıyor
Türk sanayisine Sanayi 4.0’ın gerekliliklerini
ve Mitsubishi Electric’in bu yeni endüstri
evresine yanıtı olan e-F@ctory konseptini
anlatabilmek için ülkemizin farklı
illerinde etkinlikler düzenleyerek ve
organizasyonlara katılarak sanayicilerle
bir araya geldiklerini belirten Saraçoğlu;
“Üniversitelerin mühendislik fakültelerinde
robot eğitim merkezi kurulmasına katkı
sağladığımız eğitime destek projemize
devam ederken, aynı zamanda üniversite
etkinliklerine katılarak geleceğin mühendis
adaylarına vizyoner bir bakış açısı sunmayı
amaçlıyoruz. Sanayicilerimize ve genç nesle
yönelik bilinçlendirme çalışmalarımıza
önümüzdeki dönemde de artan bir
ivmeyle devam edeceğiz. Türkiye’deki
büyük ölçekli şirketlerin ve KOBİ’lerin
fabrika otomasyon teknolojileri konusunda
önemli bir farkındalığa sahip olduğunu
görüyoruz. Dolayısıyla yakın gelecekte
Sanayi 4.0’a uyumlu dijital fabrikalar hayata
geçirmek için alınacak yatırım kararlarında
artış yaşanacağına ve bu gelişimin bir
sonucu olarak Türkiye’nin Dördüncü
Sanayi Devrimi’ne hızlı bir şekilde uyum
sağlayacağına inanıyoruz. Biz de e-F@ctory
konseptimiz ile Türk sanayisinin geleceğin
dijital fabrikalarına şimdiden hazır olması
için çalışıyoruz. Bu konsept kapsamında
bir fabrikayı yeni endüstri evresindeki tüm
ihtiyaçları karşılayacak şekilde kurmak
ve kurmadan önce bir sanal fabrika
oluşturarak ortaya çıkacak fabrikayı ve
üretimi test etmek mümkün” dedi.
İnsanla iş birliği içinde çalışan robotlara
yatırım yapıyor
Robotların üretimdeki rolünün hızla
artacağı yönündeki gelecek vizyonundan
hareketle ileri robot teknolojileri alanında
yeni nesil ürün ve çözümler geliştirmeye
devam edeceklerini ifade eden Saraçoğlu,
“Üretim bandındaki birçok işi yapabilen,
insan kolu ya da eline yakın hassasiyete
sahip robotlarımız, özellikle zor ve tehlikeli
alanlarda iş güvenliği ve işçi sağlığı
açısından da fabrikalara yüksek katma
değer sağlıyor. Örneğin, insanla iş birliği
içinde çalışan yeni kollobratif robot serimiz
güvenlik nedenlerinden ötürü koruyucu
bariyerlerin arkasına yerleştirilmesi gereken
endüstriyel robotların aksine bir üretim
ortamında insanlarla yakın çalışmalarda
bulunabiliyor” şeklinde konuştu.
Marmaray’da 7/24 çalışan yüzde 100
yedekli kontrol sistemi
Otomasyon teknolojileri ile sadece
sanayiye değil dünyanın en derin batırma
tüp tüneline sahip Marmaray gibi hayatın
içindeki projelere de yüksek katma değer
sağladıklarını vurgulayan Saraçoğlu,
“Mitsubishi Electric’in Marmaray BC1 Boğaz
Geçiş Projesi kapsamındaki hizmetleri; ileri
teknoloji ürünü otomasyon ekipmanları,
mühendislik ve tasarım, projelendirme,
yazılım programlama, donanım montajı,
devreye alma, eğitim ve servis desteğinden
oluşuyor” diye konuştu.
Antalya Havalimanı’nda güvenli uçuş
teknolojisi
Mitsubishi Electric’in kamu sistemleri
alanındaki faaliyetleri kapsamında uçak
ve uçuş güvenliğini artırmak amacıyla
havalimanları için geliştirilen radar
teknolojisinin Antalya Havalimanı’nda
da uygulanmaya başlandığını belirten
Saraçoğlu sistemle ilgili şu bilgileri
verdi; “Terminal Doppler Lidar Sistemi
olarak adlandırılan bu radar teknolojisi,
havalimanlarında rüzgar değişiminden
kaynaklanan havayolu kazalarının daha etkin
bir biçimde önlenebilmesi için geleneksel
sistemlerden farklı olarak yalnızca yağış
sırasında değil, açık havalar da dahil tüm
hava koşullarında tespit yapabiliyor. Görüş
hattındaki rüzgar hızının ölçülmesine
olanak sağlayan sistem, sivil havacılık
operasyonlarının ve yönetmeliklerinin
uluslararası normlara uygunluğundan
sorumlu olan Uluslararası Sivil Havacılık
Örgütü’nün (ICAO) standartlarına ve
tavsiyelerine uygun olma özelliğiyle de öne
çıkıyor.”
Türksat 4A-4B’nin üreticisi Mitsubishi
Electric 500’den fazla uydu projesinde rol
aldı
Uzay araştırma ve geliştirme faaliyetleri
alanında dünyanın önde gelen
üreticilerinden Mitsubishi Electric’in bugüne
kadar 500’den fazla yerli ve uluslararası
uydunun üretimine baş yüklenici veya temel
alt yüklenici olarak iştirak ettiğini belirten
Saraçoğlu, şu açıklamalarda bulundu;
“Türkiye’de de Türksat 4A ve 4B uydularının
üreticisi olan Mitsubishi Electric, ülkemiz
ve komşu ülkelerin iletişim ve yayıncılık
altyapısına katkıda bulunuyor.”
Mitsubishi Electric’in “evden uzaya” kadar
hizmet verdiği tüm sektörler için ileri
teknoloji ile donatılmış, enerji verimli, çevre
dostu, uzun ömürlü ve akıllı ürün, sistem
ve hizmetleri geliştirmeye devam edeceğini
belirten Saraçoğlu, “Türkiye’de faaliyet
gösterdiğimiz her alanda artan bir ivme
ile mevcut konumumuzu güçlendirmeyi
hedefliyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
hotel restaurant
120 & hi-tech
hotel-tech
Form Şirketler Grubu, Lennox iş birliği ile
paket klimada yerli üretime geçiyor
Türkiye’de iklimlendirmenin öncü firmalarından Form Şirketler Grubu, Amerika’nın
en büyük klima üreticilerinden Lennox ile 36 yıldır devam eden iş birliği kapsamında
yerli üretime geçiyor.
Türkiye’de iklimlendirmenin öncü
firmalarından Form Şirketler
Grubu, Amerika’nın en büyük klima
üreticilerinden biri olan Lennox ile 1983
yılından beri süren iş birliğini bir adım
daha ötesine taşıyarak yerli üretime
geçiyor. Form Şirketler Grubu’nun İzmir
Pancar Organize Sanayi bölgesinde yer
alan fabrikasında Lennox ürünlerinin
üretimi için 2 milyon TL’lik bir yatırımla
özel bir üretim hattı faaliyete başladı. Bu
hatta, lisans kapsamında orijinal Lennox
markalı olarak üretilecek cihazlar
“Made in Turkey by Form under licence
of Lennox” şeklinde etiketlenecek.
Form, Lennox markalı ürünlerin üretim
kapasitesini 2020 yılına kadar iki katına
çıkarmayı hedefliyor.
2015 yılında hizmete başlayan 20.000
metrekare açık alan üzerine 11.000
metrekare kapalı alandan oluşan
fabrikada ilk aşamada 80 kW üstü
kapasitelerde Lennox markalı paket
klima (rooftop) cihazları üretilecek. 36
yıldır Lennox’u Türkiye’de tek yetkili
olarak temsil eden Form Şirketler Grubu
bu yatırım kapsamında 2020’den itibaren
80 kW altı kapasiteleri de üretmeye
başlayacak.
Cihazlar üzerinde kullanılacak tüm
komponentler, Lennox tarafından
onaylanmış parçalar olacak. Bu sayede
Eurovent performans sertifikası dahil
tüm uluslararası sertifikalar Form
tesislerinde üretilen cihazlar için de
geçerli olacak. İlerleyen süreçte daha
fazla Türk Malı komponentlerin de
Lennox tarafından uygunluk onayı
alınarak sürece dahil edilmesi ve hatta
Bluedorn: “Form’un tecrübesine
güvendik”
İzmir Pancar Organize Sanayi
bölgesindeki üretim tesisini ziyaret
etmek için Türkiye’ye gelen Lennox
Uluslararası Yönetim Kurulu Başkanı
Todd Bluedorn Form Şirketler Grubu
ile gerçekleştirdikleri üretim hakkında
şunları söyledi: “1895 yılında kurulan
Lennox, bugün 4 Milyar Dolarlık cirosu
ile yalnız Amerika’nın değil, dünyanın
en büyük iklimlendirme firmalarından
biridir. Lennox’un en büyük özelliği
daima tüketiciyi dinlemek ve ihtiyaçlara
en uygun çözümleri sunmak diyebiliriz.
1980’lerde Türkiye pazarı için Form
ile çalışmaya başlarken, Form’un
sektördeki mühendislik tecrübesine,
esnek ve sağlam organizasyon
bu komponentlerin yurtdışındaki diğer
Lennox üretim tesislerine ihracatı
hedefleniyor.
Korun: “Hedefimiz paket klimaların
uygulama alanlarını çoğaltmak”
Form Şirketler Grubu Yürütme
Kurulu Başkanı Tunç Korun, konuyla
ilgili şunları söyledi: “Yaklaşık 500
milyon Euro olan merkezi klima ana
ekipmanları pazarında, paket klimalar
yaklaşık 25 milyon Euro’luk bir paya
sahip. Bir diğer adı Rooftop (çatı tipi)
klima olan paket klimalar, tek bir cihaz
ünitesi üzerinden tüm soğutma, ısıtma,
havalandırma, filtrasyon ve taze hava
işlemlerini yönetebilmesi itibariyle,
birçok işletme tarafından giderek artan
bir talep görüyor. Bugün; AVM’ler,
spor tesisleri, marketler, fuar alanları,
seminer salonları, fabrikalar, depolar
ve benzeri büyük hacim içeren her türlü
bina, paket klimanın kullanım yeri olarak
ön plana çıkıyor. 90’lı yıllarda Türkiye’de
Form ve Lennox ile paket klima alanının
oluşumunu sağlayan bu iş birliğine,
1992 yılında 100 bin Dolarlık bir ciro ile
başlanmıştı. Bugün Form-Lennox olarak
Türkiye pazarında % 50’ye yakın bir pazar
payına ve binlerce cihazlık referansa
sahibiz. 40 yıla yaklaşan bu başarılı
işbirliğinin bir sonucu olarak Lennox
ile imzaladığımız bu lisans anlaşması,
Lennox tarafından uluslararası
pazarlarda paket klima için verilen ilk
ve tek lisans anlaşması olma özelliğini
de taşıyor. Hedefimiz paket klimaların
uygulama alanlarını çoğaltmak ve
piyasanın da gelişimi ile pazar payımızı
arttırmak.
yapısına güvendik ve birlikte güzel
bir yola çıktık. 40 yıla yaklaşan bu
ortaklık ile Form, Türkiye paket klima
pazarında Lennox ürünleriyle liderliğini
sürdürüyor. Yeni lisans anlaşması
ile karşılıklı iş birliğimizi bambaşka
ve ileri bir boyuta taşıdık. Lennox
kalite standartlarıyla birlikte Eurovent
ve Ecodesign sertifikasyonlarını
taşıyan bu üretimle hem müşterilerin
taleplerine daha uygun ve esnek
tasarımlar sunabileceğiz hem de bu
üretimi çok daha kısa zamanda ve
nispeten daha düşük maliyetlerle
gerçekleştirebileceğiz. Böylece
yatırımcılara son derece önemli bir
avantaj sağlamayı hedefliyoruz. Bu
vesileyle söz konusu üretimin Türkiye
ekonomisine yatırım ve istihdam
anlamında katkı sağlayacağını
bilmekten de büyük mutluluk
duyuyoruz’’ dedi.
hotel restaurant
122 & hi-tech
hotel-tech
Aygaz’dan
soğuk havalara şık çözümler
Aygaz; dış mekan ısıtıcıları ürün portföyüne, tasarımında ve teknik özelliklerinde
büyük yenilikler yaptığı LPG’li dört yeni ısıtıcı ekledi. Fener ve piramit tasarımındaki
dış mekan ısıtıcıları soğuk havalar için geliştirilen şık çözümlerle tüketicilerin
beğenisine sunuldu.
Getirdiği çözümlerle LPG’li dış
mekan ısıtma sistemlerinde
liderliğini sürdüren Aygaz,
zengin ürün portföyüne dört
yeni LPG’li ısıtıcı ekledi. Fener
şeklindeki tasarımı ile Türkiye’de
bir ilki daha gerçekleştiren Aygaz;
gümüş, paslanmaz ve bakır olmak
üzere üç model ile fener tip ve
paslanmaz modeli ile piramit tip
dış mekan ısıtıcısını tüketicilerin
beğenisine sundu.
Aygaz Fener Tip ve Piramit Dış
Mekan Isıtıcı
Tasarımı ile mekanlara şıklık
katmanın yanında yerden de
tasarruf sağlayan “Aygaz Fener
Dış Mekan Isıtıcıları”; tekerlekleri,
ayarlanabilir güç sistemi, 12 kg’lık
tombul ev tüpü ile çalışması ve
elektronik çakmağı sayesinde kolay
kullanımıyla dikkat çekiyor. Spiral
alev sistemi ile sıcak ve samimi bir
aydınlatma sunan ısıtıcılar, sıcaklığı
hızlı ve dengeli bir şekilde dağıtıyor.
Aygaz, fener tip dış mekan
ısıtıcılarının yanında piramit
dış mekan ısıtıcılarını da
tüketicilerle buluşturdu.
Ürünler, Türkiye’nin dört bir
yanındaki Aygaz bayilerinden
ya da keyiflibahce.com
adresinden temin edilebiliyor.
124
hotel restaurant
& hi-tech
hotel-tech
Alarko’dan
güvenilir ve
yüksek teknolojili
yeni hidroforlar
Su basınçlandırma alanında yarım
yüzyıla yaklaşan deneyimiyle
ürünler geliştiren Alarko, son
olarak ALDP S/F serisi yüksek
kapasiteli ve tasarruflu, su
ile temas eden tüm yüzeyler
paslanmaz çelik, eş eksenli
hidroforları pazara sundu.
Alarko’nun özel olarak tasarladığı
kompakt ve güvenilir hidroforlar,
içme, kullanma, sulama ve proses
sularının sürekli ve istenen seviyede
tutulmasında ekonomik ve güvenilir
çözümler olarak öne çıkıyor.
Ürünlerindeki geliştirme ve yeniliklerle,
kullanıcısına sunduğu kalite standardını
sürekli yükselten Alarko Carrier, ALDP
hidroforlarla maksimum 340 m³/saat
debi, 18 bar basınca kadar, değişik
koşullara ve gereksinimlere cevap
verebilecek 9 tipte 90 model ile geniş
ürün ve kapasite aralığı sunuyor.
Enerji tasarrufunu maksimize etmek ve
en yüksek konforu sağlamak amacıyla
geliştirilen cihazlar, azalan debi veya
basınç ihtiyacına göre pompa devrini
düşüren değişken frekanslı sürücü (VDF)
sistemine sahiptir.
Yeni Nesil Akıllı Elektronik Kontrol
Sistemi
İki ve üç pompalı hidroforlarda,
hidroforun tüm çalışma işlevlerini
düzenleyen ve kontrol eden elektronik
mikro-işlemcili kontrol yönetim sistemi,
güvenli ve ekonomik bir kullanım sağlar.
Seviye elektrotları ve su seviye rölesiyle
besi suyu deposundaki su seviyesi
sürekli kontrol edilir, depoda su yoksa
pompaların çalışması önlenir.
Elektronik yönetim sistemi motorun
kalkışı ve çalışması sırasında iki faza
kalmasını önler, faz kesilirse motoru
durdurur. Her motorun faz bağlantılarının
doğru sırada olup olmadığının kontrol
edilmesine imkan veren elektronik
yönetim sistemi ilk kalkışta pompaların
ters dönmesini engeller. Ayrıca su
basıncındaki ani dalgalanmaların
pompalara dur kalk yaptırmasını önler,
motorun aşırı akım çekmesi durumunda
enerjiyi keser ve motoru yanmaktan
korur.
Sistem, pompaların ayarlanan tesis
basıncını ve istenilen su debisini sabit
tutacak şekilde sıra kontrollü olarak
devreye girmesini, kullanım azaldıkça
sırayla devreden çıkmasını sağlar. İlk
devreye giren pompa her kullanımda
otomatik değişir, böylece motor ve
pompaların kullanım süreleri eşitlenir.
Alarko Carrier’ın
Gebze’deki tesislerinde
üretilen ALDP S/F serisi
hidroforlar; hastane,
okul, sera, çitlik, otel,
tatil köyü, iş merkezi,
villa ve apartman gibi
farklı yapılarda, çok
çeşitli ihtiyaçlara çözüm
sunuyor.
Otomasyon sistemlerindeki
aksaklıkları azaltıyor
ICHEP, Türkiye’nin her yerine ulaştırdığı dayanıklı ve standart paletleriyle otomasyon sistemlerdeki
aksaklıkları azaltıyor, ürün hasarını önlüyor, maliyetleri düşürüyor ve verimliliği artırıyor.
Günümüzdeki firmalar artan rekabet
koşulları nedeniyle daha fazla
ürün pazarlamak ve ürünlerinin
maliyetlerini en aza indirmek istiyor. Bu
ihtiyaçlara bağlı olarak bir ürünü ortaya
çıkarma süreci ve perakendeci ile tüketiciye
istenilen zamanda ve miktarda ulaşması
büyük önem kazanıyor. Üretici, lojistik
ve perakendenin bütünleşmesi olarak
tanımlanan tedarik zinciri yönetiminde
nakliye, depolama ve stok yönetimi gibi
süreçler ayrı olarak değerlendiriliyor.
Bu süreçlerin karmaşıklığı da zamanla
firmalar için bir yük haline dönüşebiliyor.
Merkezileştirilmiş bir otomasyon ise tedarik
zincirini yönetmek için çok daha verimli ve
kullanışlı bir yöntem haline geliyor.
Paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı
iş modeli ile hizmet veren CHEP, düzenli
bakım ve onarım ile kırılmalara karşı
ekstra dayanıklı olan standart paletleri
ile otomasyon sistemlerini ve tedarik
zincirlerini verimli hale getiriyor. Böylece
CHEP, ürünlerin piyasaya sunulmasıyla
ilgili maliyeti ve zamanı azaltıyor; kalite
standartlarındaki sürekliliği sayesinde
otomasyon sistemlerindeki aksaklıkları
azaltıyor ve ürün hasarını engelliyor.
Standart ve dayanıklı paletleri yüksek
performans sergiliyor
Boyutu ve geometrisi standart olmayan
paletler üretim hatlarında aksamalara yol
açıyor.
Kaliteli olmayan, uzun süreli kullanım
sonrasında devrilen paletler nedeniyle
de tedarik zinciri süreci durma noktasına
gelebiliyor. Ayrıca palette çıkıntı yapan çiviler
ve bunun gibi küçük kusurlar da üretim
hasarına ve üretimde gecikmelere neden
olabiliyor. Tedarik zincirlerini birbirine
bağlayan CHEP, standart ekipman ve
uygulamalarıyla ürünlerin piyasaya daha
hızlı ulaşmasını sağlıyor.
CHEP’in belli spesifikasyonlara göre
üretip muhafaza ettiği paletleri sayesinde
elleçleme için daha az zaman harcanıyor.
Devrilme riskini minimum seviyeye indirmek
amacıyla da paletlerini standart yük
kapasitelerinde test ediyor. Palet kalitesine
verdiği önem doğrultusunda kiralanıp
kullanılan ve tekrar servis merkezlerine
ulaşan paletlerini yeniden hizmete
sunmadan önce düzenli olarak inceleme ve
onarım sürecinden geçirerek onların daima
yüksek performans sergilemesini sağlıyor.
Düşük maliyet, artan kâr ve tedarik zinciri
verimliliği
Otomasyon sistemlerinin etkin bir şekilde
çalışabilmesi için standart ve kaliteli
ekipman kullanımının çok önemli olduğunu
belirten CHEP Türkiye Kurumsal İletişim
Müdürü Serhat Enyüce, “CHEP olarak
tedarik zincirindeki bilgi birikimimiz,
deneyimimiz ve uzmanlığımız sayesinde
daha fazla ürünün daha güvenli bir şekilde
tüketiciye ulaştırılmasını sağlıyoruz. Buna
bağlı olarak iş ortaklarımız düşük maliyet,
artan kar ve tedarik zinciri verimliliği
elde ediyor. Yeniden kullanıma dayalı iş
modelimiz doğrultusunda paletlerdeki
sorunları hızlı ve kesin bir şekilde belirlemek
için uzmanlar tarafından son teknoloji
kullanılarak inceleme yapılıyor. Böylece
otomasyon sistemlerindeki aksaklıklar
azaltılıyor, daha az ürün hasarıyla
karşılaşılıyor. Yeniden teslimat yapmak
ve üretim hattındaki duraksamaların
üstesinden gelmek için ekstra enerji
harcanması önleniyor” dedi.
126
hotel restaurant
& hi-tech
sektör
Endüstriyel temizlik sektörünün nabzı
INTERCLEAN İstanbul’da atacak!
Endüstriyel temizlik sektörünü uluslararası pazarlarla buluşturacak, INTERCLEAN İstanbul Endüstriyel
Temizlik Teknolojileri ve Hizmetleri Fuarı ve Konferansı, 10-12 Nisan 2019 tarihlerinde İstanbul Kongre
Merkezi’nde düzenlenecek.
Doğu ve Batı’yı birbirine bağlayan
stratejik konumu ve güçlü ekonomisi
ile Türkiye, endüstriyel temizlik
sektöründe yıllık ortalama 22 milyar dolar
pazar payına sahip Ortadoğu’nun önemli bir
parçası. Üstelik 2020 yılında bu rakamın 80
milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Sektör
yaklaşık 5.000 firma ile kamu binaları da dahil
edildiğinde 1.5 milyon kişiyi istihdam ediyor.
Buna aileler de dahil edildiğinde ortalama
6 milyon kişinin geçim kaynağı ve ülke
ekonomisine yılda ortalama 14 milyar Avro
katkı sağlıyor.
70 ülkeden 4.500 profesyonel ziyaretçi
bekleniyor
INTERCLEAN İstanbul, Orta Doğu, Kuzey
Afrika ve Bağımsız Devletler Topluluğu
bölgesindeki Endüstriyel Temizlik Sektörünü
iki yılda bir İstanbul’da bir araya getiriyor.
INTERCLEAN İstanbul Endüstriyel
Temizlik Teknolojileri ve Hizmetleri Fuarı
ve Konferansı’nın temizlik endüstrisinin
Avrasya’daki en önemli uluslararası etkinliği
olduğunu söyleyen Interclean İstanbul Marka
Direktörü Hatice Dinçer, “INTERCLEAN
İstanbul Fuar ve Konferansı’nda geçtiğimiz
yıl 65 ülkeden 3200 sektör profesyonelini
ağırladık. En çok ziyaretçi Almanya, İran,
İtalya, Makendonya ve Rusya’dan geldi. Bu
yıl, yüzde 45 Avrupa’dan, yüzde 29 Asya’dan,
yüzde 15 Afrika’dan ve yüzde 11 Amerika/
Avustralya’dan olmak üzere 70 ülkeden 4.500
profesyonel ziyaretçi ve 40 ülkeden 150 marka
katılımı bekliyoruz. Endüstriyel temizlik
sektöründe bulunan tüm alt sektörleri
INTERCLEAN İstanbul’da tek çatı altında
buluşturacağız” dedi.
1,5 milyon kişiye istihdam sağlıyor
İki yılda bir İstanbul’da düzenlenen
endüstriyel temizlik sektörünün dev
buluşması INTERCLEAN İstanbul’u
desteklediklerini belirten Tesis Hizmetleri
Yönetimi İş Adamları Derneği TESHİAD
Başkanı Zafer Mumcular: “TESHİAD
olarak pek çok üye firmamızla 10-12 Nisan
2019 tarihleri arasında İstanbul Kongre
Merkezi’nde düzenlenecek Türkiye’nin tek
endüstriyel temizlik fuarı ve konferansı
INTERCLEAN İstanbul’da yer alacağız.
Fuarın, sektörümüze ihtiyacı olan yeni iş
birliği fırsatlarını sunacağına inanıyoruz. Son
beş yılda pazar payımızı 19,4 milyar TL’den
35,5 milyar TL’ye yükseltmeyi başardık. Yıllık
ticari iş hacmimiz yaklaşık 13-14 milyar
Avro. Kamu binaları da dahil edildiğinde
bir milyon 500 bin kişiye istihdam sağlayan
sektörümüz, ülke ekonomimize daha fazla
katkı sağlayacak potansiyele sahip” dedi.
TESHİAD işbirliği, Amsterdam Rai ve UBM
NTSR’nin uluslararası gücü ile düzenlenen
INTERCLEAN İstanbul Fuarı’nda, zemin
bakım makineleri, temizlik kağıtları, kimyasal
temizleyiciler, halı yıkama makineleri,
temizlik ekipmanları ve tesis temizliği öne
çıkan sektörler olacak. Ziyaretçi profilini ise
AVM’ler, özel okullar, belediyeler, restoranlar,
perakende mağazaları, bankalar, kamu
kurumları, fast food restoranları, inşaat
firmaları, özel hastaneler, oteller, gıda
üreticileri, sanayi firmaları, lojistik depoları,
zemin kaplama firmaları, holdingler, site
yönetim firmaları ve zincir spor salonları
oluşturacak.
Türkiye’nin en önemli uluslararası
endüstriyel temizlik fuarında,
MENA bölgesinde ve Türkiye’de
gelişmekte olan sağlık sektöründe
temizlik ve hijyen konularının ele
alınacağı Sağlık Hizmetleri Temizlik
Forumu düzenlenecek. Sektöre dair
yenilikçi fikir ve ürünler ise fuar
alanında oluşturulacak İnovasyon
Alanı’nda sergilenecek.
9
hotel restaurant
128 & hi-tech
ürünler
Dış mekanlara sanatsal
dokunuş
Tasarımlarını kalite, dayanıklılık ve estetik unsurlarını ön
planda tutarak hayata geçiren L’unica, 2019 ilkbahar-yaz
koleksiyonununda yer alan Eclectic Oturma Grubu ve yemek
sandalyesi ile yüksek konforu ve göz alıcı şıklığı bir arada
sunuyor. Sade çizgili tasarımı ve geometrik örgü desenleriyle
sanatsal bir görünüme kavuşan Eclectic Oturma Grubu,
siyah-antrasit rengiyle de her zevke hitap ediyor. Eclectic
yemek sandalyesi ise günün her anında ve keyifli sohbet
sofralarında açık hava tutkunlarına eşlik etmeye aday.
Panasonic’ten yeni nesil
yangın algılama santralleri
Bugün binalar için önlenebilir felaketlerin başında yangınlar geliyor.
Olası yangınlar için binalarda Türkiye Yangından Korunma Yönetmeliği
gereği, yangın algılama sistemleri kurulması ise zorunlu. Bu noktada
güvenilir sistemleri tercih etmek önem taşıyor. Ortama uyum
sağlayan dedektörlerle birlikte çalışan benzersiz işlevsellik, kendini
uyarlama ve interaktif olma özellikleriyle Panasonic EBL512 G3 ve
EBL128 model yangın algılama santralleri tüm binalar için uygun.
Sistemdeki ayrı ayrı her bir analog duman dedektörü çevreye uyum
sağlıyor. Her bir analog dedektörün hassasiyeti, kendisinde meydana
gelen kontaminasyona ya da partiküllere rağmen sabit kalıyor.
Yeni nesil vitrifiye serisi:
QUA Masmara
Estetik zevki bir boyuttur ve her zaman üzerinde çok konuşulan bir kavram
olmuştur. Bir ürünün dikkat çekici ve estetik olması onun cazibesini artırır. Bu
anlayışla ve en son teknolojiyle geliştirilen Masmara Vitrifiye Serisi aynı zamanda
tasarımıyla da cezbeden ürünlerin başında yer alıyor. Zengin çözüm önerileriyle
sektöre yeni yaklaşımlar kazandıran QUA Masmara Serisi, hijyenik, kokusuz,
lekesiz ve su tasarruflu olma özellikleriyle de ön planda. 52 cm’lik No-Rim asma
klozeti, aynı ölçülerde bidesi, 55 cm, 70 cm ve 90 cm ölçülerinde uyumlu gövde üstü
lavaboları bulunan serinin siyah ve buz beyazı renk alternatifleri mevcut.
Zyxel’den Yeni Wi-Fi Menzil Genişletici
Zyxel, kablosuz Wi-Fi sinyallerinin menzilini genişleten yeni ürünü WRE 6602’yi pazara
sundu. Evde ya da ofiste mevcut modem ya da router’ı değiştirmeden kablosuz internetin
kapsama alanını artırmayı sağlayan aynı zamanda bağlantı hızını ve kalitesini de en uç
noktaya taşıyan cihaz, WPS düğmesine basılarak tek hamlede kullanıma hazır hale geliyor.
WRE 6602’nin akıllı cep telefonu üzerinden easy link uygulaması ile de bir kaç adımda
kurulumu yapılabiliyor. Kablosuz genişletici cihazların kurulacağı lokasyon, verimlilik için
önem taşıyor. WRE 6602, üzerinde yer alan LED göstergesi ile en iyi konumu bulmaya
yardımcı oluyor. LED gösterge aynı zamanda kaç cihazın bağlı olduğunu ve performansı
nasıl etkilediğini de gösteriyor. Doğrudan elektrik prizine takılarak çalışan WRE 6602 ev /
ofis ortamına uyumlu şık kompakt tasarım ile de beğeni topluyor.
Sıcak & Soğuk
Tütsüleme
. Izgara
. Ağır Pişirme
. Buharlama
. Dinlendirme
. Tütsüleme
. Fümeleme
. Programlama
www.fimakmakina.com.tr