marketing europe & anatolia Sayı: 086
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
marketing europe & anatolia
Tarih: Haziran2019 Sayı: 86
retorik
Post-truth
kurbanı olmayın...
kelebeğin fırtınası
İmaj devri!
İyi
Bayramlar...
İçindekiler
Sayı: 86 Tarih: Haziran 2019
İmtiyaz Sahibi
Eksantrik Film Prodüksiyon
P.K.: 112 34725 Fenerbahçe - İstanbul - Tr.
Genel Yayın Yönetmeni ve
Sorumlu Yazı İşler Müdürü
Elvin Ekşioğlu
e-mail: elvineksioglu@gmail.com
Haber ve Fotoğraflar
Agency Europe & Anatolia
http://aea.eksantrik.com
aeanews@gmail.com
Katkıda Bulunanlar
Nurgül Eryıldır Günay
Ali Erdem Ekşioğlu
Seval Duban
Kübra Nebioğlu
Yusuf Yener Günay
Danışman
Abdullah Ekşioğlu
İlan Rezervasyon
Ayşe Yılmaz
Yayın Türü
Süreli Yayın
marketing
europe & anatolia
Yönetim Yeri
Agency Europe & Anatolia
e-mail: meadergi@gmail.com
marketing europe & anatolia
Agency Europe & Anatolia tarafından
Süreli yayınlanan bir e-dergidir.
Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film
Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir
bölümü yayıncısının izni olmaksızın
çoğaltılamaz ve yayınlanamaz.
Tüm ilanların sorumluluğu firmalara,
makalelerdeki görüşler ve hukuki
sorumluluk yazarlara aittir.
Bu derginin yayınlanma sürecinde
hiçbir ağaç zarar görmemiştir.
http://www.meadergi.com
mobil: http://m.meadergi.com
http://www.facebook.com/meadergi
instagram: meadergi
https://twitter.com/meadergi
Kısa Kısa 04 - 07
Teknoloji 10 - 11
retorik 13
Medya Dünyası 14 - 15
Röportaj 16 - 19
kelebeğin fırtanası 21
Reklam dünyası 22 - 23
Röportaj 24 - 27
Kampanyalar 29 - 35
Araştırma 36 - 37
Gezi 38 - 39
Game On 40 - 41
Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.
Kültür Sanat 42 - 43
marketing europe & anatolia / 1
Köşe
Elvin Ekşioğlu / elvin@eksantrik.com
( editörden
)
İyi bayramlar...
Merhaba,
Ramazan Bayramımız kutlu olsun, iyi bayramlar :)
Dergimiz yine dopdolu. Haber sayfalarımız, teknoloji sayfalarımız,
kampanya sayfalarımız yine büyük bir özenle hazırlandı. Bizim için
her ay olduğu gibi bu ay da koşuşturma ve dergimizi tarafsız bir bakış
açısıyla hazırlama telaşıyla geçti.
Yayın hayatına başladığımız ilk günden bu yana her fırsatta dile
getirdiğimiz, hiçbir cemaate hizmet etmeyen, aldığı ilan kadar
basılmayan, paylaştıkça çoğalan, tam bağımsız, tarafsız sadece ve
sadece doğru bildiğini yazan bir dergi olma sözümüzün sadece sözde
olmadığını çıkardığımız her sayımızda siz değerli okuyucularımıza ispat
ettiğimizi düşünüyorum.
Temsilcisi olduğunuz müşterilerinizin ilanlarıyla bizi bu yürüyüşümüzde
desteklemenizi, dergimizi bizim dergimiz olarak değil kendi derginiz
olarak paylaşmanızı, yaygınlaştırmanızı diliyorum.
Temmuz sayımızı Ağustos sayısyla birleştirerek Ağustos ayında
çıkartacağız. Ağustos ayında görüşmek üzere :)
Sevgiler,
marketing europe & anatolia / 3
Kısa Kısa
İTÜ’de “5g” Konuşulacak...
İTÜ, Türkiye’nin 5G’ye geçiş serüvenine katkı sunacak
önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapacak.
“6G”nin fikir babası Prof. Dr. Ari Pouttu’nun da içinde
bulunduğu 5G alanında uzmanlaşmış dünyaca ünlü
araştırmacılar, “5G, Büyük Veri, Makine Öğrenimi,
Nesnelerin İnterneti” gibi kavramları konuşmak için İTÜ’de
buluşacak.
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca: “5G’ye geçiş süreciyle
Türkiye’nin de teknolojideki hızı artacak. Dijital toplumun
kapısı aralanacak”
IEEE 5G Zirvesi İstanbul, IEEE desteğiyle, İstanbul Teknik
Üniversitesi (İTÜ), Gazi Üniversitesi, Lüksemburg Üniversitesi,
Kolombiya Üniversitesi, Nişantaşı Üniversitesi,
Cezayir Hassan II Kazablanka Üniversitesi iş birliği ile
13-14 Haziran 2019 tarihlerinde İTÜ’nün ev sahipliğinde
düzenlenecek.
2019 IEEE (Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü)
5G Zirvesi İstanbul’da “5G, Büyük Veri, M2M, Yapay
Zeka, Bulut Bilişim, ve Nesnelerin İnternetine (IoT)”
yönelik vizyonlarının yanı sıra ekosisteminin zorluklarını
değerlendiren yenilikçi yaklaşımlar ele alınacak.
Küresel ekosistemde geçerli kullanıcı senaryolarının 5G
kapsamında yaygınlaştırılması için araştırma ve en iyi
uygulama örneklerinin inceleneceği zirvede, yeni teknolojilerde
tasarım yoluyla yerleşik güvenlik ve gizliliğin
sağlanması amacıyla neler yapılacağı da tartışılacak.
10 milyonuncu yolcu...
İstanbul Havalimanı’ndan seyahat eden 10 milyonuncu
6 Nisan’da Atatürk Havalimanı’ndan İstanbul Havalimanı’na
gerçekleşen ve “Büyük Göç” olarak adlandırılan taşınma
operasyonunun ardından İstanbul Havalimanı, 2 Haziran
2019 itibari ile toplamda 10 milyon yolcuya ev sahipliği
yaptı.
Yolculuk deneyimini yüksek bir memnuniyete dönüştürme
hedefi ile çalışmalarına hızla devam eden ve 6 Nisan’dan
bu yana tam kapasite hizmet sunmaya başlayan İstanbul
Havalimanı, 2 Haziran Pazar günü 10 milyonuncu yolcuyu
ağırlamanın heyecanını yaşadı.
yolcu Esra Yeşilöz oldu. İzmir’e Bayram tatili için uçan
Esra Yeşilöz’ü, havalimanı yöneticileri çiçek ve hediye takdim
ederek uğurladı. Bando ekipleri performans göstererek
terminaldeki bütün yolculara keyifli anlar yaşattı.
İstanbul Havalimanı’nın kapılarını açmasıyla birlikte, ilk
uçuşun başladığı 6 Nisan’dan 30 Nisan’a kadar toplam
26 bin 280 uçuşla, 4 milyon 501 bin 615 yolcu uçuş
gerçekleştirdi. Toplam yolcuların 2 milyon 281 bin 604’ünü
gelen, 2 milyon 220 bin 011’ini ise giden yolcu oluşturdu.
Diğer yandan, 1 – 30 Mayıs tarihleri arasında, İstanbul
Havalimanı’nda toplam 35 bin 696 uçuşla, 5 milyon 228
bin 447 yolcu uçuş gerçekleştirdi. Toplam yolcuların 2 milyon
591 bin 190’ını gelen, 2 milyon 637 bin 257’sini ise
giden yolcu oluşturdu. 1-2 Haziran 2019 tarihlerinde ise
giden ve gelen yolcu olmak üzere toplam 480 bin yolcu
ile 10 milyon yolcuya ulaşıldı. Yıllık 90 milyon yolcu kapasitesi
ile yolcularını misafir eden dünyanın yeni havacılık
merkezi İstanbul Havalimanı, tüm fazları tamamlandığında
yılda 200 milyon yolcuya hizmet verecek.
4 / marketing europe & anatolia
Kısa Kısa
Öğrencilere staj imkânı...
Katılım bankası Kuveyt
Bankacılar Günü’nde staj programlarıyla ilgili açıklamada
Türk, son 10 yıldır bulunan Aslan Demir, geleceğin bankacılarını yetiştirmek
sürdürdüğü Bankada üzere özel bir eğitim ve çalışma programı uyguladıklarını
Kampüs programı dile getirerek, “Bankada Kampüs programını istihdama
kapsamında üniversite yönelik uzun vadeli işe alım ve sosyal sorumluluk projesi
öğrencilerine yalnızca olarak görüyoruz. Bankada Kampüs kapsamında belirli
yaz döneminde değil yıl
boyunca özel bir staj ve
eğitim programı uyguluyor.
Bankada Kampüs
programını istihdama yönelik uzun vadeli işe alım ve sosyal
sorumluluk projesi olarak hayata geçirdiklerini vurgulayan
Kuveyt Türk İK, Strateji ve Dijital Dönüşümden
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Aslan Demir, her yıl
yaklaşık 500 üniversite öğrencisinin bu programdan
yararlandığını belirtti.
“Öğrencileri nitelikleri doğrultusunda eğitiyoruz”
Kuveyt Türk İK, Strateji ve Dijital Dönüşümden Sorumlu
Genel Müdür Yardımcısı Aslan Demir, son 10
yıldır başarıyla uyguladıkları staj programları Bankada
bir başvuru tarihi bulunmuyor. Üniversitelerin üçüncü ve
dördüncü sınıflarında okuyan öğrenciler, yılın her döneminde
başvuru yapabiliyor. Gençler, nitelikleri doğrultusunda
ve kurumumuzun ihtiyaçları çerçevesinde Türkiye genelindeki
şubelerimizde veya genel müdürlük birimlerimizde
çalışabiliyor” dedi.
Ayda 14 güne kadar çalışma imkânı Üniversite 3 ve
4. sınıf öğrencileri, www.katilbize.com adresi üzerinden
özgeçmişlerini oluşturarak Kuveyt Türk Bankada
Kampüs programına başvurularını gerçekleştirebiliyor.
Bankada Kampüs öğrencileri, Kuveyt Türk çalışanlarının
sahip olduğu birçok sosyal imkândan faydalanabiliyor.
Öğrencilerin işe geldikleri gün sayısınca yemek kartlarına
yükleme yapılıyor, servis imkânı sağlanıyor
Kampüs hakkında detaylı bilgiler verdi. 1
Haziran
Vodafone ilk çeyrek...
lVodafone, Nisan 2018 - Mart 2019 arası dönemi kapsayan
mali yılı sonuçlarını açıkladı. Sonuçlar, Vodafone
Türkiye’nin daha çevik, daha hızlı, daha basit ve dijital bir
şirket olmak yolunda yürüttüğü “Biz Dijitaliz Biz Geleceğiz”
programı sayesinde güçlü büyümesini sürdürdüğünü ortaya
koydu.
Türkiye’nin uçtan uca dijitalleşmesi hedefiyle çalışmalarını
yürüten Vodafone, 31 Mart 2019 sonu itibariyle son bir
yılda 1,5 milyar TL yatırım yaptı.
Türkiye’nin 81 ilinde 16 bini aşkın 4.5G iletişim noktası ile
Vodafone Türkiye, 2018-19 mali yılı servis gelirlerini, geçen
hizmet veren Vodafone Türkiye böylece 4.5G’de en geniş
yıla göre %14,3 artırarak 10,5 milyar TL’ye çıkardı. Böylece
şirket son 9 yıldır kesintisiz olarak çift haneli istikrarlı
kapsamaya sahip operatör olmayı sürdürdü.
Şirket faturalı abone sayısını ise yaklaşık 1,4 milyon
büyümesine devam etti. Şirketin Faiz, Amortisman ve Vergi
Öncesi Kâr’ı (FAVÖK) %19,2 artış ile yaklaşık 3,3 milyar
artış ile 13,4 milyona çıkarırken, şirketin toplam bazının
%56,8’ini faturalı aboneler oluşturdu. “Dijitalleşmenin öncü
TL’ye ulaşırken bu dönemde operasyonel faaliyetlerden
operatörü” olma hedefi ile dijitalleşmenin gücünü kullanarak
müşterileri ile kuvvetli bir bağ kurmaya odaklanan
elde edilen nakit akış ise 1,9 milyar TL olarak gerçekleşti.
15,3 milyon 4.5G abonesi
Vodafone Türkiye, bu dönemde tüm zamanların en düşük
Vodafone Türkiye’nin mobil abone sayısı 2018-19 mali
abone kayıp oranına imza attı. Vodafone Türkiye’nin geçen
yıl sonu itibariyle 23,7 milyon olurken, M2M dahil toplam
yılın aynı dönemine göre sabit hizmetler abone kayıp oranı
mobil abone sayısı ise 25,2 milyona ulaştı. Şirketin 4.5G
11 puan, mobil abone kayıp oranı ise 2,2 puan iyileşti..
abone sayısı da yılsonu itibariyle 15,3 milyona ulaştı.
marketing europe & anatolia / 5
Kısa Kısa
Henkel ilk çeyrek...
Henkel CEO’su Hans Van Bylen, “Zorlukları artan piyasa
ortamına karşın Henkel ilk çeyrekte hem organik, hem de
nominal olarak pozitif bir satış büyümesi ortaya koymuştur.
Grup seviyesinde ise faiz ve vergi öncesi kar (EBIT) marjı
ve hisse başına karlılıktaki (EPS) gelişme tüm mali yıl için
olan öngörümüzün kapsamı içinde gerçekleşti.” şeklinde
konuştu.
Hans Van Bylen sözlerini, “Genel olarak, 2019’un ilk
çeyreğinde iş geliştirme alanında pozitif ve negatif sonuçlar
bir arada görüldü. Beklendiği üzere Yapıştırıcı Teknolojileri
İş Birimi’miz çeşitli sektörlerdeki endüstriyel üretimin
yavaşlamasından etkilenirken, içinde bulunduğumuz yılın
ikinci yarısında bu alanda iyileştirmeler de öngörülüyor.”
şeklinde sürdürdü.
Hans Van Bylen sözlerine “Tüketici iş birimlerimizden
Beauty Care beklentilerimizin altında bir performans ortaya
koydu. Yeni markaları ve yenilikleri başarıyla hayata
geçirmemize ve profesyonel saç bakım birimimizin piyasalardaki
devam eden üstünlüğüne karşın, Batı Avrupa ve
Çin gibi önemli bölgelerdeki perakende satışlarımızda
negatif değişimlerle karşılaştık. Bu gelişme karşısında
büyümeyi güçlendirmek ve Beauty Care İş Birimi’mizin
performansını artırmak amacıyla hedefe yönelik tedbirler
alıyoruz.” şeklinde devam etti.
“Öte yandan, Çamaşır ve Ev Bakım İş Birimi’miz, yeniliklerin
ve yeni ürünlerin hayata geçirilmesinden aldığı
güçle yıla iyi bir başlangıç yaptı.”
Büyümeye yatırım ve gelişen rekabet gücü
Hans Van Bylen yorumlarına “İleriye doğru yol alırken iş
performansımızı daha da güçlendirmeye, büyümeye ve
dijitalleşmeye yatırım yapmaya odaklanırken tüm yıl için
belirlediğimiz hedeflerimize ulaşmak için yapımızı adapte
etmeye devam edeceğiz.” şeklinde devam etti.
Atama...
Riot Games’in Türkiye
Ofisi’nin Ülke Müdürlüğü
görevine Onur Tamer getirildi.
2012 yılından bu
yana Riot Games’in global
ofisinde yöneticilik yapan
Tamer, Türkiye Ülke
Müdürlüğü ile birlikte Riot Games’in MENA (Middle East
- North Africa) bölgesi yönetimini de sürdürecek. Onur
Tamer, 2012 yılında Riot Games’in Amerika’daki merkez
ofisinde International Publishing Manager olarak
şirketteki yolculuğuna başladı. 2 yıl süreyle Türkiye ofisinin
kurulum sürecinde aktif rol alan Tamer, sonrasında
Rusya ve Avrupa ofislerinde yeni kurulum ve pazarlama
projeleri üzerine çalışmış, bu görevlerinden sonra
Japonya’da Kurucu Ülke Müdürü olarak atanmıştır.
Daha sonra 1 yıl boyunca Ortadoğu ve Hindistan projelerinde
Genel Müdür olarak çalışan Tamer, 1 Haziran
itibariyle Riot Games Türkiye Ülke Müdürlüğü görevini,
bu görevi 2 yıldır başarı ile yürüten Bora Koçyiğit’ten
devralacak.
Atama...
Metro Türkiye’nin Pazarlama,
Marka Yönetimi ve İletişim
Grup Müdürü pozisyonuna
sektördeki tecrübesiyle
dikkat çeken Seçil Demiralp
getirildi. Demiralp yeni görevine,
1 Nisan 2019 tarihi itibarıyla
başladı.
Seçil Demiralp kimdir?
İstanbul Üniversitesi Gıda
Mühendisliği Bölümü’nden
2002 yılında mezun olduktan
sonra Koç Üniversitesi İşletme Bölümü’nde yüksek lisans
yapan Seçil Demiralp, 2004’te TAB Gıda Pazarlama
Departmanı’nda iş hayatına adım attı. 2008’de Burger King
ve Arby’s markalarından sorumlu Pazarlama Müdürlüğü görevini
üstlenen Demiralp, 2015 yılında ise TAB Gıda Pazarlama
Genel Müdürlüğü pozisyonuna getirildi. Aynı zamanda TAB
GIda’nın pazarlama faaliyetlerini yürüten Reklam Üssü’nün
Genel Müdürlüğünü görevini yürüttü.
6 / marketing europe & anatolia
Kısa Kısa
Uryad, 4. Olağan Genel Kurulu...
gerçekleştirmek için çıktığımız yolda çok önemli sonuçlar
elde ettik. Artık rüzgar, radyonun arkasından esiyor. El
birliği ve dayanışma içinde hemen hemen tüm sorunları
bitirdik. Artık radyoya daha fazla prestij kazandıran faaliyetlerin
zamanı.” şeklinde konuştu.
Yeni Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu Belirlendi…
Olcay Akay, İlhan Uzundurukan, Zafer İlik, Sibel Toprak
Egemen, Murat Duran, Bülent Turan ve Serhat Karasu;
Ulusal Radyo Yayıncıları Derneği Yönetim Kurulu asil
üyeliğine; Ali Şahinbaş, Yaprak Pamukçu, Melek Belge
Şengel, Özay Şendir ve Ender Uslu ise Yönetim Kurulu
Ulusal Radyo Yayıncıları Derneği (URYAD), 4. Olağan
Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Yapılan Genel Kurul’da
yeni dönemde iki yıl için görev yapacak Yönetim Kurulu
üyeleri seçilirken, URYAD’ın Yönetim Kurulu
Başkanlığına da Olcay Akay getirildi…
Ulusal Radyo Yayıncıları Derneği’nin 4. Olağan Genel
Kurul toplantısı, Yönetim Kurulu Başkanı İlhan
yedek üyeliğine seçildi. Öte yandan Tolga Gündüz, Burak
Can ve Mustafa Kıyıcıoğlu; Ulusal Radyo Yayıncıları
Derneği Denetim Kurulu asil üyeliğine; Ayşegül Akın Asal,
Gökhan Üreten ve Burak Küçükvardar da Denetim Kurulu
yedek üyeliğine seçilen isimler oldu.
Seçim sonrasında ise 2 yıl süreyle görev yapacak olan
Ulusal Radyo Yayıncıları Derneği Yönetim Kurulu’nda
Uzundurukan’ın konuşmasıyla başladı. Açılışı aşağıda belirtilen şekilde görev bölümü yapıldı:
gerçekleştiren Uzundurukan “6 yıl önce bir hayali
İşbirliği...
LG Türkiye, kreatif çalışmalarını
iki yıldan bu yana olduğu
gibi Gliese İstanbul’la
yürütme kararı aldı. LG,
bugüne kadar Gliese İstanbul
ile birlikte tüketicilere
dokunan yaratıcı çalışmalara imza atmıştı. Özellikle,
Gliese İstanbul’un LG için gerçekleştirdiği çalışmalarla
“The One Awards” kapsamında aldığı ödül, bu çalışmaları
taçlandırmıştı. Gliese İstanbul, yeni dönemde de,
LG’nin kurum kültürüne uygun içerikler üretmenin yanı
sıra, sosyal ve dijital medyadaki değişime ayak uyduracak
çerçevede kreatif işler tasarlamaya devam edecek.
Kreatif ajans seçimi ile ilgili bilgi veren LG Türkiye Marka
Pazarlama Müdürü Erkan Terzi “LG Electronics olarak
birlikte yol aldığımız ajans ve gerçekleştirdiğimiz işbirlikleriyle
amacımız daima en kaliteli ve en yaratıcı çalışmaları
ortaya çıkartabilmek. Ürün kategorilerimizle
ilgili tüm görsel çalışmaların hazırlanması için Gliese
İstanbul’la 2 yıldır süren işbirliğimizi devam ettirme kararı
aldık.” dedi.
İşbirliği...
Takım Tezgâhları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD)
Brandworks İletişim ile el sıkıştı
Brandworks İletişim Danışmanlığı, Türkiye takım
tezgâhları sektörü için itici güç görevi gören Takım
Tezgâhları Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TİAD)
kurumsal iletişim, etkinlik ve medya ilişkileri yönetimini
üstlendi.
İmalat sanayisinin temel üretim araçlarından olan takım
tezgahlarının, tamamlayıcı ekipman ve takımlarının
ithalatı, ihracatı ve imalatı alanında faaliyet gösteren
sanayici ve işadamlarını bir araya getiren TİAD, kurumsal
iletişim, lider iletişimi, kriz iletişimi ve kurumsal sosyal
sorumluluk alanlarında hizmet almak üzere Brandworks
İletişim Danışmanlığı ile anlaştı.
marketing europe & anatolia / 7
Teknoloji
Gülümse Çek, Bastır ve Paylaş...
lideri Canon, yeni ürünleri Zoemini S ve Zoemini C ile fotoğraf
çekme deneyimini eğlenceye dönüştürüyor. Her anını
fotoğraflayarak ölümsüzleştirmek isteyenlerin ellerinden
düşüremeyecekleri Zoemini S ve Zoemini C, kullanıcılarına
her dakika fotoğraf çekebilme ve baskısını alma olanağı
sunuyor. Anını hikayeye dönüştürmeyi sevenlere ilham
veren Zoemini S ve Zoemini C, hareket halinde kolayca
baskı almaya ve fotoğraf çekmeye imkan tanıyan kompakt
özellikleri ile eğlenceyi anında yakalıyor. Cebe sığan kompakt
boyutlarıyla her yere taşınabilen Zoemini S ve Zoemini
C birbirinden şık tasarımları, zarif çizgileriyle de fotoğraf
tutkunlarının yeni odağı oluyor.
Canon Zoemini S ve Canon Zoemini C, müzik festivallerinden
doğum günü kutlamalarına; düğünlerden tüm özel etkinliklere
kadar her yerde gerek fotoğraf gerek selfie çekerek
yaratıcılığın sınırlarını zorlama fırsatı sunuyor. Canon’un 2x3
inç (5 x 7,6cm) boyutlarındaki Zink yapışkan sırtlı fotoğraf
kağıtları da yakalanan
tüm anların mini
baskılarının alınarak
istenilen zeminlere
yapıştırılmasına imkan
tanıyor.
Pembe, siyah and beyaz
olmak üzere 3 farklı
renk seçeneğine sahip
Zoemini S, şık tasarımı
ile dikkatleri üzerine
çekiyor.
Dünyanın en akıllı bastonu...
en akıllı bastonu WeWALK, görme engellilerin
günlük hayatta karşılaştıkları sorunlara çözüm
yaratmak amacıyla geliştirilen bir ürün. YGA
(Young Guru Academy) ve Vestel mühendisleri
tarafından tasarlanan dünyanın en akıllı bastonu
WeWALK’un endüstriyel tasarımının altında
Mete Mordağ imzası bulunuyor. Engel algılama,
telefon entegrasyonu gibi devrimsel özelliklere
sahip WeWALK, Mayıs ayında görme engelli
kullanıcılarla buluştu. Amerika’nın inovasyon
alanındaki en prestijli ödüllerinden biri olan Edison
Altın Ödülü’ne sahip olan WeWALK, estetik
ve ergonomik tasarımıyla da öne çıkıyor. Google
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 253 milyon
Haritalar ve Alexa sesli asistanla entegre çalışan
görme engelli bulunuyor, geleneksel bastonlar görme engellilerin
günlük hayatta karşılaştığı birçok soruna artık USB girişinden şarj edilebilen batarya, engelleri algılayan
akıllı baston WeWALK, birçok teknolojik yenilik sunuyor.
cevap veremiyor. Akıllı teknolojiler, nesnelerin interneti gibi ultrasonik sensor, titreşimli uyarı motorlarının yanında, dokunmatik
yüzeyi ve bluetooth bağlantısı sayesinde görme
kavramların gündelik hayatta kapladıkları yer artmaya devam
ederken, bu teknolojilerin cevap verdikleri ihtiyaçların alanı engellilerin telefonlarını ellerine almadan kullanabilmesini
da genişliyor. YGA ve Vestel mühendislerinin geliştirdiği ve sağlıyor.
Mete Mordağ’ın endüstriyel tasarımını üstlendiği dünyanın
10 / marketing europe & anatolia
Teknoloji
“selfie” çeken buzdolabı...
Bosch Ev Aletleri’nin, internet üzerinden uzaktan kontrol
sağlayan Home Connect teknolojisi sayesinde, artık cep telefonu
ve tablet üzerinden gönderilen resimlerle buzdolabının
içini görmek ve market alışverişi yaparken eksikleri tespit etmek
mümkün.
“Yaşam için teknoloji” yaklaşımıyla yüksek teknolojili ürünler
geliştiren Bosch’un, Home Connect teknolojili buzdolapları
daha da geliştirildi ve buzdolabının içinin fotoğrafını çekerek
cep telefonu ve tablete gönderme uygulaması eklendi.
Bosch’un KGN56HI30N kameralı buzdolabının kapağı her
açılıp kapandığında soğutucu bölmesinde yer alan iki kameradan
biri otomatik olarak soğutucu bölmesinin, diğeri ise
kapı raflarında gıdaların ve içeceklerin olduğu bölümün resmini
çekerek kullanıcının cep telefonunda veya tabletindeki
Home Connect uygulamasına gönderiyor.
Kullanıcı, ev dışındayken örneğin market alışverişindeyken,
Home Connect uygulamasına bakıp buzdolabının içindeki
gıda ve içeceklerdeki eksiklikleri son fotoğraf üzerinden
görerek alışverişini eksiklere göre yapabiliyor. Uygulama
önceki 5 resmi depolama özelliğine de sahip. Bosch’un
KGN56HI30N kameralı Home Connect buzdolabı, gıda
OPPO Reno...
tanıma teknolojisi sayesinde buzdolabındaki gıdalar için ideal
depolama alanları, ideal sıcaklık dereceleri ile ilgili bilgiler
ve taze tutma önerileri sunma özelliğine de sahip bulunuyor.
.
OPPO’nun yeni Reno serisinin ilk telefonu olan “Reno”,hem
tasarımı hem de donanım özellikleri ile kullanıcıları sıra dışı
bir yolculuğa çıkarıyor. Reno özellikle benzersiz pop-up
kamerası ile dikkat çekiyor. Çekim sırasında açılan ve kapanan
pop-up kamera, bu özelliği ile fark yaratan eğlenceli
bir deneyim yaşatıyor. Ayrıca düşmeye karşı koruma
mekanizması, telefonun düşmesini gerçek zamanlı olarak
algılıyor ve herhangi bir hasarı önlemek için kamerayı
otomatik olarak geri çekiyor.16 megapiksel çözünürlüğe
sahip pop-up kamera, 1080p 30 fps hızında video kaydı
da yapılabiliyor. Arkadaki ana kamera ise 48 megapiksel
çözünürlüğünde performans gösteriyor. Reno, kamera özelliklerinin
yanı sıra 6,4 inç büyüklüğünde çentiksiz panoramik
ekran, 6GB RAM ve 256GB dahili hafıza özelliklerini taşıyor.
Android9.0 Tabanlı ColorOS 6 Sistemi bulunan Reno’nun pil
gücü ise 3765mAh (Typ).
Şık tasarımları ile beğeni toplayan Reno’nun, “Okyanus
Yeşili” veya“Karbon Siyah” renk seçenekleri bulunuyor.
Zincir mağazalarda ve operatörlerde satışa sunulan OPPO
Reno, mükemmel bir hediye seçeneği olarak dikkat çekiyor.
marketing europe & anatolia / 11
Köşe
Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com
(retorik
)
Post-truth kurbanı olmayın...
Gerçekten ne olduğunun önemi var mı? Yoksa duygu
ve gerçeklik bağlamından kopuk olarak kararlarımızı
algılarımız mı yönetiyor? Son yıllarda sık sık duymaya
başladığımız algı yönetimi ne menem bir şey ki politik
alanda kendisinden bu kadar çok bahsettiriyor?
Sorularının yanıtı belki de “post-truth politics” kavramında
yatıyor.
Gerçeklerin, algılar karşısında değersizleştiği,
kamuoyunu manipüle etmek için gerçek dışı her söylemin
mubah kabul edildiği bu yeni politik akım, mesajlarıyla
hayatımızın her noktasını kaplamış durumda. Siz de
kendinize sık sık koca koca kanaat önderleri, liderler,
politikacılar, gazeteciler hiç yüzleri kızarmadan gün
gibi aşikâr gerçekleri nasıl da eyip bükebiliyor diye
soruyorsanız, bakmanız gereken yer tam da bu akım.
2016’da “post-truth” kelimesi Oxford Sözlük tarafından
yılın kelimesi seçilmiş. Seçilmeyip de ne yapsın, duygu
ve anlamından soyutlanmış yaşamımızın yegâne
mümessili olarak bence yüzyılın kelimesi seçilmeliydi.
Post-truth dilimize gerçek-ötesi, hakikat-sonrası,
post-olgusal gibi çevirilerle girse de sözün özü olarak
doğruların, gerçeklerin, olguların değerini yitirmesi,
gerçeklerin yerini sadece algı yönetimi için üretilmiş
olayların duygu ve anlamından kopuk yalanlara terk
etmesi diye tanımlanabilir. Post-truth politics de bunun
toplumsal yaşam ve siyasetteki yansıması olarak
karşımıza çıkıyor. Asıl olarak temellerini Hitler’in
propagandasını yapmasıyla tanıdığımız Joseph
Goebbels’in “Eğer bir yalanı yeterince uzun, yeterince
gürültülü ve yeterince sık söylerseniz, insanlar
inanır. İnsanları, bir yalana inandırmanın sırrı, yalanı
sürekli tekrar etmektir. Sadece tekrar, tekrar ve tekrar
söyleyin.” sözünden alan, ancak adının 1900’lü yıllarda
konulabildiği “post-truth politics” hedefe giden yolda algı
yönetimi ve manipülasyonu temel alırken, oluşturduğu
ahlaki kirliliği meşrulaştırmasıyla yozlaşmanın önündeki
setleri de yıkmış oluyor.
Yüzyılımızın politikacıları, iletişim çılgınlığı ve bilgi kirliliği
içerisinde “post-truth politics”i çok sevmiş görünüyorlar.
Kendime olan saygımdan ötürü yalan söylüyorlar yerine
gerçeği söylemiyorlar demeyi tercih ettiğim günümüz
politikacıları için algı, gerçek, doğru, ahlaki olanın çok
çok önüne geçmiş durumda. Bu yeni akım da gerçeği
söylemiyor olmalarının tüm ahlaki sorumluluğunu
omuzlarından aldığı için artık, gerçekle gerçek olmayanı
birbirinden ayırmada kaynağın güvenilirliği kavramı
da ortadan kalkmış oluyor. Eğer gerçeği öğrenmek
istiyorsanız yapmanız gereken, size kapalı istihbarat
ulaşmadığına göre açık kaynaklarda karşılaştığınız
enformasyonu kaynağı dikkate almaksızın algılama,
karşılaştırma, değerlendirme ve eleme filtrelerinizden
geçirmek olacaktır. Bu yöntem de sizi gerçeğe
ulaştırmayabilir ama en azından algınızın kontrolünü
başkasına bırakmamış olursunuz.
Burada belki de en acı olanı bu akımı benimseyenlerin
kendilerinin de bu akımın kurbanları olmasıdır.
Politikacıların ya da onlar adına “post-truth politics”
kapsamında algı yönetmeye çalışan kanaat önderleri,
gazeteciler ve diğerlerinin unutmaması gereken,
“post-truth politics” akımının kendilerine de gerçekleri
söylemediğidir. Akım size hedefe ulaşmak için gerçekleri
bükmenin etik dışı olmadığını telkin eder, oysa gerçek
etiği çoktan terk ettiğinizdir.
marketing europe & anatolia / 13
Medya Dünyası
Görev değişiklikleri...
ile anlaştı. Sever yeni adresinde Yargı muhabiri olarak
görev yapacak.
•Uzun yıllar Kanal D bünyesinde üst düzey yöneticilik
yaptıktan sonra Ay Yapım’a transfer olarak yapımcılık
kariyerini başlatan Pelin Diştaş, Netflix bünyesine katıldı.
Yeni adresini Instagram hesabından duyuran Diştaş,
öncelikle Netflix’in Türkiye’deki alımlarından ve proje
üretimlerinden sorumlu olacak.
•CNN Türk’ten ayrılan kameraman Bilal Söyleyenoğlu,
Yazılı Basında Görev Değişiklikleri
•Takvim Gazetesi yazarı Şebnem Bursalı, Sabah gazetesine
transfer oldu.
•Hürriyet Akdeniz Yazı İşleri Müdürlüğüne Salim Uzun
atandı.
•Yeni Şafak’ta yazılarına ara verilen Kemal Öztürk,
Sebîlürreşad dergisinde yazmaya başlayacak.
•Sabah Gazetesi’nde yerel yönetimler alanında çok
sayıda habere imza atan Aykut Gören, Altındağ
Belediyesi’ne Basın Sorumlusu olarak atandı.
•Gazeteci Volkan Memduh Gültekin, Ankara Büyükşehir
Belediyesi Başkanlık Basın Yayın Koordinatörlüğü görevine
getirildi.
•Aydınlık gazetesiyle yolları ayrılan Rıza Zelyut’un yeni
adresi Yurt Gazetesi oldu.
Görsel Basında Görev Değişiklikleri
•Halk TV Genel Müdürlüğü görevinde bulunan Şaban
Sevinç, Twitter’dan paylaştığı mesajla istifa ettiğini duyurdu.
•TGRT Haber kanalında 2 yıla yakın süredir Haber Koordinatörlüğü
görevinde bulunan Bülent Çöltekin TV100’e
transfer oldu.
•TV100’ün son transferi ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin
oldu. Emre Alkin, Nazlı Bolak ile birlikte Parasal adlı
programla ekranlarda olacak.
•Akşam Gazetesi’nde polis muhabiri olarak görev yapan
Levent Albayrak TV100’le anlaştı. Albayrak, TV100’de
polis adliye muhabiri olarak görev yapacak.
•TRT Haber Daire Başkanı Yaşar Taşkın Koç görevinden
istifa etti.
•TRT’de devam eden yapılanma sürecinde görev değişiklikleri
gerçekleşti. TRT 1 Kanal Koordinatörü Kurtuluş
Zeydan, İç Yapımlar Dairesi Başkanı görevine getirilirken,
Televizyon Dairesi Başkan Yardımcısı Cemil Yavuz,
TRT 1’in yeni kanal koordinatörü oldu.
•Dream TV ve Dream Türk’te Ebru İşcan ve Şeniz
Duman’ın işine son verildi.
•Hürriyet Gazetesi’nde görev alan Ceylan Sever TV100
TV100’le anlaştı.
•Ekotürk’te Genel Yayın Yönetmen Yardımcılığı görevine
Ali Değermenci getirildi.
•CNN Türk ile yollarını ayıran Ece Eliboloğlu Çalık Haber
Global’in kadrosuna katıldı. Çalık, Haber Global’de
editör olarak çalışmaya devam edecek.
•Sunucu Hande Sarıoğlu, Habertürk TV kadrosuna katıldı.
Kanalın spor bültenlerini sunması beklenen Sarıoğlu,
ilk olarak Habertürk TV ekranlarında Emin Çağlar’ın
moderatörlüğünü yaptığı Spor Saati programında Fatih
Altaylı ile birlikte spor gündemini yorumlayacak.
•TV 100 kadrosuna, sektörün deneyimli ismi Leyla Parlak
katıldı. Parlak, Reklam Genel Müdürlüğü görevini
üstlenecek.
•Woman TV Yayın Koordinatörlüğü görevini sürdüren
Mustafa Şahin bir mesaj yayınlayarak görevinden ayrıldığını
duyurdu.
Medya Dünyasından Diğer Haberler
•İş insanı Necat Gülseven’in sahibi olduğu 3N Medya
tarafından kurulan tv100 haber kanalı yayın hayatına
başladı.
•Discovery ile ücretsiz dizi ve film izleme platformu puhutv
arasında stratejik içerik anlaşması imzalandı.
•Kanal D ekranında eğlence ve bilginin bir arada olduğu
Eylül Öztürk ile Hey Anne! programı izleyici ile buluşacak.
Yapımcılığını PH Yapım Hülya Sepken’in üstlendiği,
sunuculuğunu Eylül Öztürk’ün yaptığı program, Kanal
D’nin hafta sonu ekranında çok yakında başlayacak.
•Basın Konseyi’nin bu yıl ilk kez verdiği Basın Özgürlüğü
Ödülü’ne, FOX TV Haber Merkezi ve cezaevine giren
eski Cumhuriyet çalışanları layık görüldü.
•Avrupa Türk Basın Yayın ve Gazeteciler Birliği, Sabah
Gazetesi Almanya Koordinatörü İsmail Erel’e “Yılın En
İyi Gazetecisi” ödülünü verdi.
•Rumeli Balkan Dernekleri Federasyonu tarafından düzenlenen
ve bu sene ikincisi düzenlenen Best Of Rumeli
ödülleri sahiplerini buldu. Düzenlenen törende En İyi
Gazeteci ödülüne Hulki Cevizoğlu layık görüldü.
14 / marketing europe & anatolia
Medya Dünyası
marketing europe & anatolia / 15
Röportaj
Vernel’leyin Yumu
Miray SARI
Henkel Türkiye Vernel
Marka Müdürü
Henkel bir aile şirketi; bu yüzden
aile ile geçirilen zamanın önemini
markaların amaçlarında da görüyoruz.
Bu anlayışın yansıması olarak, 2019 itibarıyla yaptığımız yeni
relansman ile artık konsantre segmentte yer alan
Vernel Max ürünleri, şimdi giysilerde 100 güne kadar kalıcı
ferahlık sağlıyor ve yumuşaklık veriyor.
Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com
- Bize biraz markanızdan bahseder
misiniz?
- Vernel, 1976 yılından beri Türkiye
pazarında olan ve tüketicinin kalbini
kazanmış bir marka. Sanırım Vernel
markasını bilmeyen yoktur, hatta “Vernel’leyin
Yumuşacık Olsun, Vernel’leyin
Mis Gibi Koksun” cıngılı eminim ki herkesin
hafızalarında yer etmiştir. Markanın
amacı, hem ev kadınlarının hem de
çalışan kadınların ve annelerin hayatlarını
kolaylaştırmak, aileleriyle daha çok
zaman geçirebilecekleri fırsatlar yaratmak.
Henkel bir aile şirketi; bu yüzden
aile ile geçirilen zamanın önemini markaların
amaçlarında da görüyoruz. Bu
anlayışın yansıması olarak, 2019 itibarıyla
yaptığımız yeni relansman ile artık
konsantre segmentte yer alan Vernel
Max ürünleri, şimdi giysilerde 100 güne
kadar kalıcı ferahlık sağlıyor ve yumuşaklık
veriyor.
- Rekabet açısından çok sayıda
oyuncunun bulunduğu bir sektörde
markalaşma başarısının arkasında
yatan dinamiği bizimle paylaşabilir
misiniz?
- Markalaşmadaki en kritik konu, bir
markanın mesajını hedef kitlesine istikrarlı
şekilde ve süreklilik içinde vermesidir
bence. Vernel markası, yıllardan
beri tüketicinin hayatını kolaylaştırmayı
hedefliyor. Bunu, gerek pazara getirdiği
inovasyonlarla gerek tüketiciye sağladığı
yeni konseptlerle gerekse de farklı
varyant alternatifleriyle yapıyor. Güçlü
ve başarılı bir marka yaratmak ve tüketicinin
sevdiği bir marka olmak, tüketicinin
ihtiyaçlarını görerek sağlanabilir.
Bu yüzden Vernel markası olarak, her
yıl farklı tüketici analizleri ve testleri
yapıyor; tüketicimizi anlamaya, ihtiyaçlarını
görmeye çalışıyor ve onlara yeni
çözümler önermeyi amaçlıyoruz.
- Bulunduğunuz sektörde tüketici
güveni ve sadakatini sürdürülebilir
bir şekilde sağlayabilmek için nelere
önem gösteriyorsunuz?
16 / marketing europe & anatolia
şacık Olsun...
Röportaj
- Henkel, çamaşır ve ev bakım kategorisinde
yıllardan beri aktif rol oynayan
bir şirket ve her zaman tüketiciyi destekleyen
konumuyla, oldukça güçlü bir
güven algısı yaratmış durumda. Bunun
için kendimizi her zaman tüketiciler için
ulaşılabilir kılıyoruz. Her Vernel şişesinin
arkasında yer alan tüketici hattımız,
tüketicileri gün içinde desteklemeye hazır.
Bunun dışında, özellikle hafta sonları
birçok markette, tüketicimizi markamız
ile ilgili bilgilendiren elemanlarımız
bulunuyor.
- Markanız açısından konumunuzu
nasıl tanımlarsınız ve 2019 yılı için
hedefleriniz nelerdir?
- Vernel markası jenerik bir marka…
100 güne kadar kalıcı ferahlık relansmanımızla
birlikte, 2019 yılı için hedeflerimiz
büyük. Tüketiciye yeniliğimizi
tanıtmak için onlara farklı mecralardan
ulaşacağız, buna hem TV hem dijital
hem de bire bir onlarla iletişimde olabileceğimiz
farklı alanlar da dahil. Gerek
Türkiye’de gerekse Avrupa ülkelerinde
yapılan testlerle, ürünlerimizin güçlü
performansını farklı kuruluşlardan
onaylatıyoruz ve bu yüzden Vernel
Vernel markası
jenerik bir marka...
100 güne kadar kalıcı
ferahlık relansmanımızla birlikte,
2019 yılı için
hedeflerimiz büyük
olarak ürünlerimize gerçekten çok güveniyoruz.
Relansmanımız dışında bu
yıl tüketicilere farklı bir konsept de sunacağız,
onlara kendilerini şımartabilecekleri,
zihinlerini arındırabilecekleri ve
bu sayede modlarını yükseltecekleri,
dinlendiren kokular sunacağız!
- Vernel’in mevcut iletişim stratejisini
bize değerlendirebilir misiniz?
- Vernel markası, Türk Henkel Çamaşır
ve Ev Bakım iş biriminin en büyük markalarından…
Bu yüzden, yıl boyu tüketici
ile iletişimde olacak şekilde planlarımızı
yapıyoruz. Stratejimiz, tüketiciye
alışılagelmiş yöntemlerle ulaşmanın
dışında, farklı yollar da denemek. Dijitalleşme,
günümüzde artık kaçınılmaz
bir iletişim modeli... Eskiden tüketicilerin
TV izleme sürelerini analiz ederken,
artık bu analizlere internette ve sosyal
mecralarda harcanan zamanı da ekledik.
Biz de bu doğrultuda, hem TV’den
hem de online mecralar üzerinden; video
siteleri ve farklı sosyal medya hesapları
ile tüketicilere ulaşmayı hedefliyoruz.
- Influencer iletişimi ile Vernel’in dijital
dünyada da aktif olduğunu gö-
18 / marketing europe & anatolia
Röportaj
rüyoruz. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?
- Yeni Vernel Max, 100 güne kadar kalıcı
ferahlık relansmanını desteklemeye
yönelik dijital platformlarda farklı uygulamalar
yapıyoruz.
Sosyal medya üzerinden ilk desteğimizi
Sayın Ayşe Tolga ile yaptığımız iş birliğimiz
ile verdik ve 100 günlük bir challenge
başlattık. 100 günün sonunda,
yeni Vernel Max’ın performansını hem
Ayşe Hanım hem de diğer tüketicilerimiz
görmüş olacak.
Bunun dışında, Instagram ve Facebook’taki
Vernel Max hesapları üzerinden,
ürün yeniliğimizi yaratıcı içeriklerle
tüketicilere anlatıyoruz.
Demin de belirttiğim gibi, anneler bizim
için çok özel... Bu yüzden Vernel
ailesi olarak; 13 Mayıs Pazartesi günü,
influencer’ların ve bazı ünlü isimlerin
katıldığı bir Anneler Günü aktivitesi düzenledik.
Katılımcıların çocukları, istedikleri çi-
Vernel ailesi olarak;
Anneler Günü
aktivitesi düzenledik
çekleri seçerek koku uzmanı eşliğinde,
annelerine özel Vernel kokusu hazırladı.
Bu aktivitenin geri bildirim etkilerinin
çok pozitif olacağını düşünüyoruz.
marketing europe & anatolia / 19
Köşe
Nurgül Eryıldır Günay / nurguleryildir@gmail.com
(
kelebeğin
fırtınası)
İmaj devri!
Büyük şehirlerde yaşayan çalışan kesim için bayram demek genelde tatile gitmek
anlamına geliyor. Hele de haftasonuyla birleştirip idari tatil 9-10 güne çıkarsa kaymaklı
ekmek kadayıfı :) Bu yıl da beklenen oldu, üstelik son dakikaya kalmadan günler
öncesinden duyurusu yapılarak uzun bir bayram tatili olacağı müjdesi verildi. Bundan
sonra da özellikle sosyal medyada Turizm Bakanı’nın turizm şirketi olduğu için mi böyle
erken duyuru yapıldı söylemleri çokça yayıldı. Nedeni nedir bilemem ama önceden
açıklanması çok doğru bir yaklaşım. Herkes rahat rahat planını yapabilir, ne zaman
nereye gidecek alternatifleri inceleyip daha doğru karar verir diye düşünüyorum.
Turizm Bakanı için diğer bir eleştiri konusu da, şirketinin özellikle Yunan adaları
seyahatleri için televizyonlara reklam vermesiydi. Turizm Bakanı başka bir ülkenin
reklamını yapar mı? Bakan değil şirketi yapıyor. Seyahat özgürlüğü kapsamında dileyen
istediği zaman istediği yere gidebilir.
Bence öneriler, seçeneklerin artmasında sakınca yok, gidilemesinde sakınca var.
Dünyanın en pahalı pasaportuna sahibiz. Bir pasaport harçlar, defter ücreti vs dahil 945
lira. Yani o reklamı yapılan Yunan Adalarına gitmek için önce 945 lira verip pasaport
almak gerekiyor. Pasaport fiyatlarını düşürmek için yıllardır çalışmalarına devam eden
benim de içinde olduğum Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri’ne de burdan sevgilerimi
yolluyorum.
Kredi ve kredi kartı borcu olanların sayısı arttıkça bankalardan hoşlanmayanların
sayısı da arttı. Zor zamanlarda finansal destekle imdada koşan bankalar, borç ödemesi
gecikince kabus gibi insanın üstüne çöküyor. Sonuç olarak insanlar banka sözcüğünü
bile duymak istemiyor. ING Bank’ın yeni reklamlarını görünce acaba bu çok radikal bir
kararın ardındaki nedenlerden biri bu olabilir mi diye düşündüm. ING ismindeki banka
sözcüğünü attı. Artık sadece ING! Çünkü devir imaj devri!
Hepinizin bayramını kutluyor, güzel bir tatil diliyorum.
marketing europe & anatolia / 21
Reklam Dünyası
Şıkel, Çetmen’in yeni reklam yüzü...
Çetmen Mobilya, yeni dönemde yapacağı reklam ve tanıtım
çalışmaları için Çağla Şıkel ile el sıkıştı.
Çetmen Mobilya, yeni reklam yüzü olarak Çağla Şıkel ile bir
yıllık anlaşmaya vardı. Yeni marka stratejileri ve söylemleri
doğrultusunda oyuncu ve model Çağla Şıkel ile çok verimli
bir iş birliği gerçekleştireceklerine inandığını belirten Çetmen
Mobilya Pazarlama Direktörü Erhan Güngör:
“Çağla Şıkel ile birlikte çalışacağımız için çok mutluyuz.
Yeni dönemimizde müşterilerimize bir mobilya markasından
fazlası olduğumuzu göstermek, evlerde bir değişim rüzgarı
başlatmak istiyoruz. Çağla Şıkel’in modadan vazgeçmeyen,
zevk ve stil sahibi bir anne olması, ayrıca deneyimlerini insanlar
ile paylaşarak onlara büyük fayda sağlayan çalışmalara
imza atması bu seçimimizde önemli rol oynadı.” diye
konuştu.
Salon, yemek odası, yatak odası, çocuk ve genç odası ürün
portföyü ile 57. yılını geride bırakan Çetmen Mobilya, yeni
döneminde müşteri portföyünü genişletmeyi ve açtığı yeni
mağazalarla birlikte yıl sonuna kadar Türkiye genelinde toplam
100 mağazaya ulaşmayı hedefliyor.
Cem Yılmaz ve adidas’tan iş birliği...
Sporun yaşamları iyi yönde değiştirme gücüne
inanan
adidas, Türkiye’de imza atacağı farklı projeler için
Cem Yılmaz ile anlaştı.
2019 yılına ürünleri ve etkinlikleriyle hızlı bir başlangıç
yapan adidas, Cem Yılmaz sürpriziyle de
yılın geri kalanının eğlenceli ve aktif geçeceğinin
işaretlerini verdi.
Önümüzdeki süreçte Cem Yılmaz ve adidas iletişim
çalışmaları kapsamında birlikte farklı projelere
imza atacaklar.
adidas ile yaptığı iş birliğine dair lansmanda konuşan
Cem Yılmaz, “adidas yıllardır severek kullandığım,
hayatımın içinden bir marka.
Her zaman yaratıcıları destekleyen, yeninin peşinde
koşan ve ilham veren bir marka ile birlikte
projeler geliştirmekten mutluluk duyacağım.
Beraberce yepyeni, yaratıcı işler yapmak dileğiyle”
dedi.
22 / marketing europe & anatolia
Reklam Dünyası
Bensu Soral, Koton’un marka yüzü...
Bensu Soral Koton’un Elbise Kampanyası İçin Alaçatı Sokaklarını
Fethetti
Bensu Soral, marka yüzü olduğu Koton için bir kez daha
kamera karşısına geçti. Koton’un yaz sezonu elbise modellerini
tanıtan Soral, Alaçatı sokaklarında renkli karelere
imza attı.
Bensu Soral, 2019 Yaz Koton elbise modelleriyle ekranlara
geliyor. Marka yüzü olduğu Koton için ikinci kez kamera
karşısına geçen Soral, Alaçatı sokaklarında ve Delikli
Koy’da gerçekleşen çekimlerde enerjisiyle dikkatleri üzerine
çekiyor.
Koton’un mini, midi ve maksi olmak üzere her boyda hazırladığı,
renkli ve bol desenli elbiseleriyle sezonun trendlerinin
ip uçlarını veren Soral, ‘Moda ne dersen? Elbise
sezonu’ diyor.
‘Elbisede fırfır, küpeyle yakışır. Renkler canlı canlı, çantada
hasır. Uçuş uçuş kumaşlarla, feminen detaylarla, kendine
güven her adımda’ sözlerine sahip reklam jingle ile kombin
önerilerini de paylaşan Bensu Soral ‘Sezonun en moda
elbiseleri Koton’da, Elbiseni Koton’a Sor Al’ mesajına vurgu
yapıyor.
#BaktığındanFazlasınıGör...
HUAWEI yeni müziği ile yine duyguları fethetmeye devam
ediyor!
HUAWEI, ikinci kez bir ürün lansmanı için Türkiye’nin çeşitli
bölgelerinde çekilen reklam filminde alışılmışın dışına çıkarak,
Türk ezgileriyle yorumlanmış Deephouse türünde bir
müzik yarattı. Huawei P30 Pro reklam filmi için özel olarak
hazırlanan “Baktığından Fazlasını Gör” isimli müzik; görüntü
ve ses ilişkisinin mükemmel uyumunu yakalayan
önemli bir parça olarak karşımıza çıkıyor.
HUAWEI’nin ikinci kez Türkiye’de çekilen ve tüketicileri
ülkemizdeki alternatif rotaları keşfetmeye
çağıran Huawei P30 Pro reklam filmi, yine akıllara
kazınan farklı müziği ile büyük ses getirdi. Müzik
yaratılırken; Kayseri’nin Yılkı Atları’yla ünlenmiş
Hürmetçi Sazlığı, Antalya’nın doğal güzellikleriyle
büyüleyen Kekova Körfezi ve son zamanlarda
doğasıyla tüm dikkatleri üzerine çeken Rize’nin
Huser Yaylası gibi tamamı Türkiye’de çekilen görüntülerin
yarattığı hissin, müzik yoluyla izleyicilere
geçmesi hedeflendi.
İzleyicileri adeta etkisi altına alan Huawei P30
Pro reklam filmi müziği, Türk motifleri ve ezgileri
taşıyan enstrümanlar olarak bağlama ve duduk kullanılarak
oluşturuldu. Cenk Çelebioğlu imzası taşıyan müzik, görüntü
ve ses ilişkisinin mükemmel uyumunun yakalanması için yönetmen
Turgut Akaçık ve Pure Kreatif Direktörü Öncü Doğu
Gürsoy’un ortak çalışması sonucunda yaratıldı.
marketing europe & anatolia / 23
Deği
Röportaj
şimi Öngörmek...
Nuray Akmeriç
Kariyer ve İlişki Sistemleri Koçu & Akmeriç
Koçluk Danışmanlık Eğitim
Hizmetleri Kurucusu
Tartışmaları uluslararası boyuta taşan,
son derece farklı bir
seçim sürecini geride bıraktık.
Mart ayında gerçekleştirilen yerel seçimlerin
kendisi ve etkisi,
uzun yıllar konuşulacağa benziyor.
Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com
- Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
-Profesyonel iş yaşamımda değişik rollerim
oldu. Genel Müdürlük rolünü 2009
yılında bıraktım. 2010 yılından bu yana
koçluk, mentorluk ve danışmanlık yapıyorum.
Sürekli öğrenmenin gücüne inanıyorum,
bu yüzden de öğrencilik rolüm
hala devam ediyor. Lisansımı ODTÜ
Bilgisayar Mühendisliği’nden, yüksek
lisansımı İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’nden aldım, halen felsefe
lisans öğrencisiyim. Koçluk eğitimlerimi
ve sertifikalarımı, Kariyer Koçluğu ve
İlişki Sistemleri Koçluğu alanlarında iki
farklı koçluk okulundan aldım. Uluslararası
Koçluk Federasyonu’nun profesyonel
koçluk akreditasyonuna sahibim.
Özel yaşamımda iyi bir eş, anne
ve vatandaş olduğumu düşünüyorum.
Profesyonel işlerimin yanı sıra gönüllü
çalışmalar yapıyorum. Uluslararası
Koçluk Federasyonu ve ÇYDD’nin üç
farklı koçluk projesinde proje koordinatörlüğü
yapıyorum. Kariyer ve kişisel
gelişim üzerine yazdığım “Kariyerimde
İkinci Bahar” adlı kitabım Ekim/2013’de
yayınlandı.
- Sektörler ve şirketler sürekli değişen
gündem ve piyasa şartlarından
etkileniyor. Bu noktada şirket ve yöneticiler
değişimi nasıl öngörmeli ve
değişime nasıl ayak uydurmalıdır?
-Tartışmaları uluslararası boyuta taşan,
son derece farklı bir seçim sürecini geride
bıraktık. Mart ayında gerçekleştirilen
yerel seçimlerin kendisi ve etkisi,
uzun yıllar konuşulacağa benziyor.
Elbette seçim analizini siyasetçilere,
akademisyenlere ve bilimsel/saha araştırmaları
yapan kuruluşlara bırakmak
çok daha yerinde olacaktır. Benim asıl
değinmek istediğim, seçim gibi, ekonomik
krizler gibi, köklü denebilecek değişim
eşiklerinde, “ekonomik hayat bağlamında
geleceğin öngörülebilmesi” ve
“şirketlerin, böylesi dönemlerdeki karar
ve tavırlarıyla, geleceklerini yönlendirebilme
becerilerini artırmaları” konularıdır.
Değişimi Öngörebilmek ve Pazarlama
Ekonomi, çok temel bir tanımlama olarak,
insanların hayatlarını sürdürebilmeleri
için ürün ya da hizmet karşılığı
bedel ödedikleri bir süreç olarak tarif
marketing europe & anatolia /25
Röportaj
edilebilir. Günümüz dünyasında sürekli
eklenen çeşitli bileşenlerle biraz daha
karmaşık hale gelmiş olsa da, ekonomi
denilen olguyu bu eksende düşünebiliriz.
Evet, ekonomiye, yeni ihtiyaçlarla
yeni bileşenler sürekli ekleniyor. Başka
bir ifadeyle, inanılmaz dinamik bir yapıdan
bahsediyoruz. Tüm süreçte değişmeyen
neredeyse tek şey, sürecin
oyuncusunun, duygu, düşünce ve farklı
tepkileriyle ‘insan’ olduğu gerçeği… Bu
sürecin herhangi bir yerinde bir aksama
ya da iyileşme olursa ve/veya malı-hizmeti
alacak kişinin hayat akışında kötüye
ya da iyiye doğru bir değişim oluşursa;
bu kişinin beklentileri, ihtiyaçları
ve istekleri de farklılaşacaktır. Bir insan
olduğu genelde unutulan “tüketici”nin
değişen ihtiyaçlarını, alışkanlıklarını
takip etmeden; onu aynı varsayıp, aynı
hizmeti ya da aynı ürünü, aynı biçimde
sunmaya devam edebilmek mümkün
müdür? Hele ki, günümüz giderek dijitalleşen
ortamında…
Bu gerçeğe bir de, seçimler gibi, ekonomik
ve toplumsal krizler gibi olağanüstü
dönemlerdeki değişimleri eklersek;
konu çok daha hayati hale gelecektir.
- Bu noktada sorulması gereken sorular
nelerdir?
-‘Müşterilerimizi tanıyor muyuz?’ temel
sorusundan başlayıp; ‘Onun sosyal
alışkanlıklarını, dünya görüşünü biliyor
muyuz?’, ‘Kime, hangi hizmeti, hangi
dönemde sunmalıyız?’, ‘Rekabet keskinleşiyor,
büyük oyuncular/ülkeler değişiyor,
nasıl yaparız da, şirket girdi çıktılarını
daha verimli hale getiririz?’, ‘Bu
sene üniversite sınavını kazanan ve 5
yıl sonra iş hayatına atılacak olan genç
insanlar için şimdiden bir şey yapmalı
mıyız?’, ‘Seçim, ekonomik ve toplumsal
krizler gibi önemli gündemlerde, üst
yöneticilerimizin ya da firma sahibimizin
alacağı tavırların hedef kitlemizde
yaratacağı etki öngörülebilir mi?’ gibi
birçok stratejik soruya cevaplar bulmak
gerekiyor. Bu konuda kendince bir yol
Kısacası günümüzün
kilit taşı,
“değişimi öngörmektir”.
izleyenler de var; profesyonel çözümlere
yönelenler de… Ama hemen herkesin
buluştuğu ortak nokta, değişimin
yönünü, kapsamını tahmin etmeye, öngörmeye
çalışmak.
-Kurumlar yaşanan değişimlerden
nasıl etkileniyor?
- Kurumlar; özellikle çok büyük ulusal
ya da çok uluslu kurumlar, yelkenli tekne
gibidir. Seyir esnasında bir derecelik
ufak gibi görünen bir sapma, varış
noktasının çok uzağına düşülmesine
neden olacağından, hedef odaklı süreç
yönetimi gerektirir. Günümüz iş dünyası,
veriye dayalı, ufak ve çabuk değişimleri
zorunlu kılan ve hızla dijitalleşen
bir dönemden geçiyor. Kısacası günümüzün
kilit taşı, “değişimi öngörmektir”.
Pazarlama gurularından Don Peppers,
önemli olanın değişimleri yakalamak ve
satışı artırırken değeri yükseltmek olduğunu
vurgulayıp, ‘Bunun yolu, şirketlerin
müşteriyi elinde tutarak daha fazla
satış yapması, bunun karşılığında da,
değişikliklere göre, müşterinin ihtiyaçlarına
yönelik bir şeyler yaptığını göstermesinden
geçiyor’ derken; işin ruhunu
ifade etmiş oluyor.
-Şirketler bu noktada değişimi nasıl
öngörebilirler? Değişimlerden olumsuz
etkilenmemek için kurumlara ve
yöneticilere ne önerirsiniz?
- İnsanın kendisi için iyi olana aklını
kullanarak ulaşması gibi, işletmeler de,
iyiyi, kötüyü ya da yapması, yapmaması
gerekenleri yerli yerinde sınıflandırarak;
doğru zamanda, doğru yerde ve
değişimin yönünü ve kapsamını doğru
okuyarak, ‘Biz sizin için bir şeyler yapıyoruz;
hem de yeni bir şeyler yapıyoruz
ve sizleri gerçekten önemsiyoruz!’
mesajını net bir şekilde iletebilmek zorunda.
Bunun için de sistemli olmak durumundalar.
Şirketin içeriye ya da dışarıya
dönük bütün hareketlerini iyi analiz
etmek, raporlamak, bu verileri belirli
periyotlarla değerlendirmek ve böylece
önünde neler olabileceğini maksimum
veriyle öngörmek rekabette markaları
öne geçirecek küçük adımlardan sadece
birkaçı.
-Değişimi öngörememenin sonucunda
yaşanan krizler ve kriz yönetimi
konularında neler söylemek istersiniz?
- Duygusal bir toplum olan Türk toplumunda
siyasal veya toplumsal olayların
etkisiyle zaman zaman marka boykotları
yaşanıyor. Bu boykotlar, değişimi ve
26/ marketing europe & anatolia
Röportaj
Geçmişini bilmeyen
devletler,
geleceklerini öngöremez.
geleceği öngörebilmenin önemini çok
net ortaya koyuyor.
Ekonomi ve pazarlama, yine genel bir
tanımlamayla ‘kitlesel”dir. Her markanın
farklı hedef kitleleri elbette vardır ama
aynı zamanda geniş anlamda topluma
da seslenir markalar. Ve ekonomik anlamda
var olan bir hedef kitle; aynı zamanda
sosyolojik ve siyasi anlamda da
ortak davranacak, kader birliği edecek
homojen bir kitle anlamına gelmez genellikle.
Ve her hedef kitle; her şey gibi
değişir.
Siyasal veya toplumsal olaylar sırasında
yaşanan, bazı markaları boykot etme
olgusuna, bu açıdan yaklaşmak gerekiyor.
Eğer sadece, belirli bir dünya görüşüne
sahip bireylerin oluşturabileceği,
görece dar bir ekonomik hedef kitleye
yönelik spesifik bir ürün pazarlamıyorsanız;
bir markanın üst düzey yöneticisi
olarak, toplumsal ve siyasi olaylar sırasındaki
tavrınız ve yaklaşımınızda çok
dikkatli olmak zorundasınız. Yapacağınız
açıklamaların, alacağınız tavırların
yaratacağı etkileri öngörebilmelisiniz.
Ve elbette hedef kitlelerin de değişen
bireyler olduklarını unutmadan. Çünkü
en tepe marka sözcüsü olarak, marka
ile birebir özdeşleştiriliyorsunuz.
Değişimi öngörebilmenin bir boyutu da;
krizleri yönetebilmekten geçiyor. Hangi
değişimin, hangi özellikleriyle, ne ölçüde
kriz potansiyeli taşıdığını öngörebilmek
ve bunlarla ilgili, olası tüm senaryoları,
görevlendirmeleri ve aksiyonları
içeren kriz eylem planını hazırda tutmak
ve sürekli güncellemek gerekiyor.
Değişimi her açıdan öngörebilmek,
marka olarak hem bugününüzü ve hem
de gelecekteki yerinizi sağlamlaştırıyor.
-Değişim denince akla ilk gelen konulardan
biri de dijitalleşme. Siz bu
konuda neler söylemek istersiniz?
- Değişimi öngörebilmenin en önemli
boyutlarından birisi de gittikçe dijitalleşen
dünyada rekabet gücünü elde tutabilmek.
Dijitalleşen dünyada kurumlar
pazarlama stratejilerini 3 alanda değişime
paralel güncellemeleri gerekiyor.
-Müşteri satınalma davranışlarını, büyük
veriyi (“big data”) dikkate alarak
analiz etme
-Sosyal medyanın önemli bir rol oynadığı
pazarlama ortamında marka sağlığını
ve itibarını yönetme
-Dijital pazarlamanın etkinliğinin ölçümlenmesi
ve değerlendirilmesi
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün
“geçmişini bilmeyen devletler, geleceklerini
öngöremez” sözünü sık sık hatırlarım.
Bu sözü dijitalleşen dünyaya
uyarlarsak, tıpkı bir devlet gibi geçmiş
müşteri deneyimlerine sahip çıkamamış,
inceleyip yorumlayamamış şirketler
geleceklerini ancak yaşadıkları zaman
görebilirler.
marketing europe & anatolia / 27
Kampanyalar
Hayat Sana Şölen...
Şölen, yeni kampanyasında hayatın en gerçek, en sıcak, en
samimi, ve bir o kadar da en değerli anlarına sahip çıkarak
“Hayat Sana Şölen” diyor. Reklam filminde, gerçeklik, samimiyet,
dostluk ve paylaşma temalı kısa öykülerle hayatın
Şölen’le şölene dönüşeceği vurgusu yapılıyor.
Yaratıcı ajansı VMLY&R İSTANBUL olan, 30’a yakın mekan
ve yüzlerce oyuncuyla hazırlanan keyifli reklam filminin yönetmen
koltuğunda ise Tolga Karaçelik oturuyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Şölen
Reklamveren Temsilcileri: Hayat Kapukaya Turaman,
Esin Işık, Mehtap Şahin, Serda Renkli
Reklam Ajansı: VMLY&R İstanbul
Yönetici Kreatif Direktör: Ayşe Aydın Erdoğan
Kreatif Direktör: Mehmet Güney
Yaratıcı Grup Başkanı: Mustafa Özmal, Uğur Sönmez
Yaratıcı Ekip: Ümit Aydın, Mesut Koçarslan, Cem Altun,
Utku Gümüş, Ozan Yücekuş, Aleyna Korkmaz
Müşteri ilişkileri: Aşkın Baş, Deniz Atalay
Stratejik Planlama: Dilek Terliksiz, Koray Serin, Burcu Yurtseven,
Özge Sargın
Ajans Prodüktörü: Alihan Dobada, Baran Saraç, Zeynep
Tanyeli
Müzik Yapım Şirketi: Battaniye Jingle
Yapım Şirketi: Anima Istanbul
Yönetmen: Tolga Karaçelik
Post Prodüksiyon: Anima Istanbul
marketing europe & anatolia / 29
Kampanyalar
Neşe Kaynağı Uludağ Limonata...
Uludağ Limonata için hazırlanan yeni reklam filmi, ramazan
neşesini ekranlara taşıyor. Otomobillerinin lastiği patladığı
için yolda kaldığını gördüğümüz bir grup gencin yardımına
pideleri ve yeni şişesinde Uludağ Limonata ile iftara giden
yaşlı bir adam yetişiyor. Yaşlı adamın davet ettiği gençler
aile ile birlikte neşeli bir iftar sofrasına konuk oluyor. Film “Bizim
sofralarımızda bizim geleneğimiz paylaşılır” sloganıyla
sona eriyor.
Kampanya Künyesi
Reklam Ajansı: Güzel Sanatlar
Reklamveren: Uludağ İçecek
Reklamveren Ekibi: Ömer Kızıl, Aslı Uzun, Oğuz Güleryüz
Yaratıcı Ekip: Tolga Suna, Metehan Örnek , Fatmanur Küçükkuzucu,
Kemal Hayıt, Mertcan Karpınar, Kıvanç Şenay,
Elçin Zor
Müşteri İlişkileri: Gözde Şengüler, Selen Öngör, Tutku Top
Stratejik Planlama: Ozan Karaman
Ajans Yapımcısı: Melis Bircan, Uğur Egemen İres
Yapımevi / Yönetmen: Spark Film / Kıvanç Baruönü
Annelik Günü...
Vodafone, Anneler Günü için annelik kavramını geniş bir
perspektiften ele alan, duygu yüklü bir reklam filmi hazırladı.
“Annelik Günü” temalı reklam filminde, “Bir çocuğa sevgisini,
bilgisini, sabrını ve hayallerini veren herkes bizce annedir.
Tüm annelerin ve annelerin yokluğunu hissettirmemek
için çabalayan herkesin Annelik Günü kutlu olsun” mesajı
veriliyor. VMLY&R Team Red İstanbul tarafından hazırlanan
reklam filminde, yatılı bir okulda öğrencilerin her ihtiyacıyla
ilgilenen bir öğretmen, kızını sabah okula hazırlayan bir
baba, torunuyla ilgilenen bir büyükanne ve okul bahçesinde
düşen öğrencinin yarasını saran bir öğretmen betimlemeleriyle,
anne olmasa da çocuklara bir anne gibi sevgi ve şefkat
ile yaklaşan bireyler görüntüleniyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Vodafone Türkiye
Reklamveren Temsilcisi: Esra Süzme, Eda Biber, Melis İnceoğlu,
Sezer Derkuş
Reklam Ajansı: VMLY&R Team Red İstanbul
Yönetici Kreatif Direktör: Ayşe Aydın Erdoğan
Kreatif Direktörler: Erkan Kaya, İlker Dağlı
Art Direktör: Uğur Şay
Reklam Yazarı: Emir Yasin Yavuz
Müşteri İlişkileri: Kübra Sabancı
Stratejik Planlama: Koray Serin, Özge Sargın
Ajans Prodüktörü: Ebru Uluçınar
Prodüksiyon Şirketi: Spark
Yönetmen: Ozan Yalabık
Post Prodüksiyon: 1000Volt
Müzik: Arda Algül / Mono Jingles
30 / marketing europe & anatolia
Kampanyalar
CardFinans’tan Ramazan filmi...
CardFinans, Ramazan’a özel reklam filmlerinde bu kez de
pideyi başrole taşıyor.
CardFinans, Ramazan Film’inde de izleyenlere duygusal bir
tondan sesleniyor. Bazı karar anlarında yapılan seçimlerin
insanların hayatlarında yarattığı manevi mutluluğun altını çizen
reklam filminde “Hayat Aldıklarından Fazlasıdır” sloganı
vurgulanmaya devam ediyor.
Kampanya Künyesi
Reklam: Unutulan Pide
Reklamveren: QNB Finansbank/CardFinans
Reklam Ajansı: Rabarba
Reklamveren Yetkilisi: Armağan Engel, Banu Akyıl Akıncı,
Rengin Çavdar, Ecem Taşçı
Yönetici Kreatif Direktör: Pemra Ataç Açıktan
Kreatif Direktör: Murat Yaylagül
Kreatif Ekip: Umut Geldiay, Emir Yasin Yavuz, Onur Evin,
Burak Gürses, Kerem Aydın
Strateji: Oğuz Savaşan
Müşteri İlişkileri: Gökhan Akbay, Sibel Sezgin, Nagihan
Ahlatcı
Prodüksiyon: Gökhan Akbay, İpek Arabacıoğlu, Didem
Aydın, Sena Alpsan
Medya Planlama/Satınalma: People Initiative
Yapımevi: Filmpark
Yönetmen: Koray Ağzıyağlı
Yapımcı: Oğuz Ongun
Müzik: Jingle Jackson
Efsane Sensin...
Head&Shoulders ve başarılı şarkıcı Edis, büyük ses getirecek
bir iş birliği ile yaza damga vurmaya hazırlanıyor. Geçen
yaz Head&Shoulders için hazırladığı jingle ile “Kafanı Ferah
Tut” diyen Edis, bu sene “Efsane Sensin” diyerek gençlere
ilham verecek.
Dünyanın 1 numaralı şampuanı* Head&Shoulders, başarılı
şarkıcı Edis Görgülü ile ortaya koyduğu şarkıda, gençlere
özgüven aşılamaya devam ediyor. Sözleri Edis’e ve Onur
Özdemir’e ait olan ve yaza damgasını vurmaya hazırlanan
şarkının prodüktörlüğünü Ozan Çolakoğlu yaptı.
Head&Shoulders için motive edici, dinamik ve gençleri harekete
geçirecek bir parça hazırlayan Edis, klibindeki cesaret
ve özgüven temasıyla, gençlere; kalıplaşmış düşüncelerden
kurtulduklarında ve kendilerine güvenip asla pes etmeden
mücadele ettiklerinde başarılı olabileceklerinin mesajını veriyor.
Edis bu yaz ‘Efsane Sensin’ dediği bir yaz şarkısı ile
gençleri dans etmeye ve kalıpları kırmaya davet ediyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Head&Shoulders
Reklam Ajansı: Publicis One Türkiye & DTV
Reklamveren Temsilcisi: Damla Uygur, Burcu Teberik,
Gonca İlkmen
Yaratıcı Ekip: Publicis One Türkiye, DTV
Prodüksiyon Şirketi: BON Production
Yönetmen: Gülşen Aybaba
Görüntü Yönetmeni: Murat Akay
Söz /Müzik: Edis Görgülü & Onur Özdemir
marketing europe & anatolia / 31
Kampanyalar
Doğallık herkesin hakkı...
Çevreyi ve doğayı koruyan, yüzde 100 doğal cilt bakım, kişisel
bakım ve ev bakım ürünleri üreten Siveno’nun ilk televizyon
reklamı yayına girdi. Çekimleri Zekeriyaköy’de gerçekleştirilen
reklam filmi “Doğallık herkesin hakkı” yaklaşımı
ile aileler için yüzde 100 doğal ve sürdürülebilir bir dünya
sunuyor.
Kampanya Künyesi
Ajans: Stratejist Creative Communications Agency
Müşteri: Siveno
Ajans Başkanı: Sedef Senar
Kreatif Supervisor: Ümit Ülker
Kreatif Direktör: Mithat Çatan
Art Director: Ziya Levent Şarkış
Copywriters: Derya Petkov - Serpil Kahraman
Production: Space Kidz
Executive Producer: Uğur Bakan
Director: Mali Arsan
Dublaj: Melodika
Seslendirme: Sema Mağara
Fibabanka, yeni reklam yüzü; Hızlı...
Fibabanka, yeni reklam yüzü “Hızlı” ile
Türkiye’nin en sevilen bankası olma vizyonunu
reklam kampanyasına taşıyor.
Fibabanka, vadesiz hesabın özgürlüğünü
vadeli hesabın getirisiyle birleştiren Kiraz
Hesap mevduat ürününün özelliklerini hızlı,
akıllı ve sevimli tavşanı Hızlı ile ön plana
çıkartırken aynı zamanda, yeni nesil bankacılık
hizmetlerini müşterilerinin ayağına getirdiğini
vurguluyor.
Kampanya Künyesi
Kampanya: Fibabanka Kiraz Hesap
Reklamveren: Fibabanka
Reklamveren Marka Ekibi: Deniz Güney,
Merve Çağlar
Reklam Ajansı: Alametifarika
Kreatif Direktör: Odisseas Sevsevme, Ozan Özüm Özbey
Yaratıcı Grup: Anıl Bağcık, Dilan Bayar, Mert Göker, Senem
Dalgıç, Kerem Akyıl
Müşteri İlişkileri: Duygu Yılmaz
Stratejik Planlama: Berra Katlav, Alara Akkamış
Prodüksiyon: Merve Haklı, Övgü Akgürgen, Teğin Polat
Prodüksiyon Şirketi: Terfilm
Yönetmen: Serdar Erener
Görüntü Yönetmeni: Veli Kuzlu
Müzik: Nilinişleri
Medya Ajansı: Cereyan
32 / marketing europe & anatolia
Kampanyalar
Akıllı Hareket...
olarak belirlendi.
Reklam filminde, 3 farklı karakterin günlük
hayatlarında içinde bulundukları anı kurtarmak
için keşfettikleri pratik çözümler ile yarınları
için plan yaparken AvivaSA Mobil’in
onlara sunduğu fonksiyonlar, “Akıllı Hareket”
söylemi üzerinden anlatılıyor.
AvivaSA Mobil’in yeni reklam filmi yayında. Reklam filmi mobil
uygulamanın öne çıkan özelliklerini “Akıllı Hareket” konsepti
üzerinden anlatıyor.
AvivaSA Mobil için hazırladığı yeni reklam filmi dijital mecralarda
yayına girdi.
AvivaSA’nın sosyal medya ve dijital iletişim faaliyetlerini yürüten
ajansı Promoqube imzası taşıyan reklam filminin konsepti,
mobil uygulamanın ruhunu yansıtan “Akıllı Hareket”
Kampanya Künyesi
Reklam Veren: AvivaSA Emeklilik ve Hayat
A.Ş.
Reklam Veren Temsilcileri: Zeynep Karaman,
Özgecan Okay,Melis Topçu,Ezgi
Erdem, Zeynep Erkasar
Yaratıcı Ajans: Promoqube
Genel Müdür: Korhan Kurt
Yaratıcı Ekip: Nükte Yıldırım, Merve Yapıcı, Didem Dezer
Müşteri Ekibi: İpek Gündüz, Onur Erdem
Prodüksiyon Şirketi: Hacıyatmaz Film
Yönetmen: Ali Can Zeren
Her Koşulda Güçlü...
Sensodyne Promine, 7 denizin
hakimi olmaya kararlı
açık su yüzücüsü Emre
Erdoğan’a sponsor oldu.
Emre Erdoğan ile iş birliğini
reklam filmine de taşıyan
marka; “Her Koşulda Güçlü”
temasıyla yeni bir reklam
kampanyasına başladı.
Özel bir senaryoya bağlı
kalınmadan çekilen reklam
filmi, Emre Erdoğan’ın cümleleri
ve gerçek hayatından
yakalanan anlardan hazırlandı.
62 kişinin görev aldığı
reklam filmi, toplam 30 saatte çekildi. İzmir’de dört farklı
mekanda yapılan çekimlerde Emre Erdoğan 7,5 saat yüzdü.
eryüz
Yaratıcı Ajans: Grey Londra & 4129Grey
Yaratıcı Yönetmen: Orhan Toraman
Yaratıcı Grup: Eray Hökelek, Selen Eşit
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Sensodyne Promine
Marka Ekibi: Yusuf Ziya Korkulu, Bengi Sevik, Özge Özgül-
Marka Yöneticisi: Hande Çetin, Cansu Öngüner,
Simay Yaman
Prodüksiyon: Hogarth İstanbul
marketing europe & anatolia / 33
Kampanyalar
Yataşşşşşş...
Yataş’ın “Yatak Alırken Tam Aradığım Şeyler” sloganıyla yola
çıkan ve Ali Taran imzasını taşıyan reklam kampanyası, üç
yeni reklam filmiyle devam ediyor. Oyuncu Seda Bakan, Selçuk
Yöntem ve Metin Tekin’in rol aldığı reklam filmlerinde
doğru yatak seçiminin önemine vurgu yapılıyor
Kampanya Künyesi
Marka /Şirket adı: Yataş Bedding
Reklam Veren: Yetkilileri: Selmin Gündoğdu, Elif Okuklu,
Yüce Şahinel
Reklam Ajansı: Ali Taran Creative Workshop
Yaratıcı Ekip: Ali Taran Creative Workshop
Stratejik Planlama: Ali Taran Creative Workshop
Müşteri İlişkileri: Ali Taran Creative Workshop
Ajans Prodüktörü: Ali Taran Creative Workshop
Prodüksiyon Şirketi: Atlantik Film
Yönetmen: Aksel Özcan
Prodüktör: Kaan Mestut
Medya Ajansı: Mindshare
Kullanılan Mecralar: TV, İnternet
Muzik: Jingle House
QNB Finansbank, reklam filmi...
“QNB Finansbank, her zaman yanınızda” mottosunu vurguladığı
yeni kampanyasının ikinci reklam filmini yayınladı.
Kampanyanın ikinci filminde bayram masrafları nedeniyle
giderleri artan bir aileyi ne yapacağını bilemez bir halde
düşünürken buluyoruz. Selma Ergeç’in hayat verdiği finansçı
karakteri yine ailenin tam ihtiyacı olan anda ortaya
çıkarak, bayrama özel ihtiyaç kredisini ve “QNB Finansbank
her zaman yanınızda” mesajını bir kez daha izleyicilere
hatırlatıyor.
Kampanya Künyesi
Reklam: QNB Finansbank Her Zaman Yanınızda-Bayram
Kredi Filmi
Reklamveren: QNB Finansbank
Reklam Ajansı: Rabarba
Reklamveren Yetkilisi: Armağan Engel, Nilgün Bosum,
Burcu Zorba
Yönetici Kreatif Direktör: Pemra Ataç Açıktan
Kreatif Direktör: Murat Yaylagül
Kreatif Grup Direktörü: Elif Özüdoğru
Kreatif Ekip: Volkan Yanık, Gamze İçhedef, Ayça Eriş, Bora
Uz, Hazal Zorba, Alican Kılıçoğlu, Ertunç Gün
Strateji: Oğuz Savaşan
Müşteri İlişkileri: Gökhan Akbay, Sibel Sezgin, Ceren İlterman
Prodüksiyon: Gökhan Akbay, Didem Aydın
Medya Planlama/Satınalma: People Initiative
Yapımevi: Filmpark
Yönetmen: Bahadır Karataş
34 / marketing europe & anatolia
Kampanyalar
Hepsi bir yana Pepsi bi yana...
Pepsi’nin yeni reklam yüzü Beyazıt Öztürk (Beyaz), markanın
yeni reklam filminde “Hepsi bir yana Pepsi bi yana” diyecek.
“Türkiye’de Pepsi içmeyen kalmasın” mesajının verildiği
eğlenceli reklam filminde, milyonların sevgilisi Beyaz, herkesi
Pepsi’nin yüzde 59’la kazandığı tadım testlerine davet
ediyor.
#aileoluruz...
Bayramların ve bayramlaşmanın
hayatımıza kattığı pozitif duyguları
hatırlatan Kent reklam filmlerine
bir yenisi daha eklendi. Bayrama
sayılı günler kala her zamanki gibi
sıcacık bir bayram hikayesi anlatan
film uzun versiyonuyla internette,
kısa versiyonuyla televizyonda
yerini aldı.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: PepsiCo/ Pepsi
Reklamveren Yetkilisi: Aslı Önder, Tansu Çimitay, Mert
Yörür, Çağla Akyüz
Reklam Ajansı: Titrifikir
Kreatif Direktör: Emre Gökdemir, Aren Selvioğlu
Kreatif Ekip Lideri: Andaç Erkök
Kreatif Ekip: Çağrı Akgül, Sedat Potur, Cemre Yardımcı
Marka Ekibi: Dilek Sezen, İrem Altuğ, Taner Aykut, Ece
Aydınalp
Stratejik Planlama Ekibi : Kerem Sabuncu, Alper Çetik,
Merve Oynargül
Ajans Prodüktörü: Ediz Alptekin, Onur Bilge, Mustafa Kul
Prodüksiyon Şirketi: 25 Film
Post Prodüksiyon: 1000 Volt
Yönetmen: Ali Taner Baltacı
Müzik Yapım: Nilin İşleri/ Onur Karaibrahimgil
Kullanılan Mecralar: TV & Digital
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Mondelez International
Ajans: Ogilvy İstanbul
Yönetici Yaratıcı Yönetmen: Selim
Ünlüsoy
Head of Advertising: Murat Derman
Yaratıcı Yönetmen: Önder Bayraktar
Metin Yazarı: Eren Altuniş
Sanat Yönetmeni: Mehmet Demirel
Müşteri İlişkileri: Simge Özgülenç,
Emine Sarpyener Tonguç
Ajans Prodüktörü: Fulya Akay, Begüm Özkul
Yaratıcı Strateji Direktörü: Eren Alphan
Yapım Şirketi: PToT / Çağatay Kaya
marketing europe & anatolia / 35
Araştırma
“İyi Yaşam 2019” raporu...
“İyi Yaşam 2019” raporundan sonuçlar
paylaşan İlker Unutkan, iyi yaşam kavramının
Türk tüketicisi için çok büyük
bir ölçüde “sağlık” anlamına geldiğinin
altını çizdi. Unutkan, “Tüketicilerin
%70’i iyi yaşamın ‘sağlık veya sağlıklı
olmak hali’ olduğunu vurguluyor. İkinci
ve üçüncü sırada gelen yanıtlar ise huzur
ve mutluluk. Açıkçası bu iki başlığı
da ‘ruhsal sağlık’ başlığında tanımlayacak
olursak, aslında Türk tüketicisi
iyi yaşam denilince çok büyük ölçüde
‘fiziksel ve ruhsal sağlık’ boyutunu anlıyor.”
diye konuştu.
Dünyanın önde gelen araştırma şirketi lık ve iyi yaşam trendinin tüm dünyada
“Sağlık ve iyi yaşam yönündeki bu
Nielsen, hızlı tüketim ürünleri pazarında
gelişen tüketici eğilim ve davranışla-
seriyor.” diye konuşan Didem Şekerel
ulaştığı çarpıcı boyutu gözler önüne
yönelim ürün satışlarına da yansımış
durumda.” diye konuşan Unutkan, son
rına ışık tuttu. Küresel Sürdürülebilirlik Erdoğan, global tüketicinin sağlık algısında
artık sadece “benim için sağlıklı”
iki yılda proteinli süt, beyaz çay, kuru
Raporu’nun sonuçlarını ilk kez kamuoyuyla
paylaşan Nielsen, sektörde geli-
seçeneğinin yer almadığını, bununla
yemiş bar, kefir ve kuru meyve gibi sağlıkla
yakından ilişkilendirilen kategorilerin,
gıda ortalamasının çok üzerinde
şen iyi yaşam ve sağlık trendinin altını birlikte “dünya için sağlıklı” seçeneğinin
çizdi.
de yer aldığının altını çizdi. “Büyüme
hacim büyümesi kaydettiklerini ekledi.
Nielsen, değişen tüketici davranışlarıyla
birlikte sektörün potansiyel büyü-
bölgede, yani ‘hem benim için hem de
fırsatı tam da bu iki unsurun kesiştiği
Sağlık ve iyi yaşamla yakından ilgili bir
diğer ürün grubu olan organik ürünlere
me alanlarına ışık tuttu. Nielsen adına dünya için sağlıklı’ kısmında yer alıyor.”
de değinen Unutkan, organik trendinin
açıklama yapan Nielsen Türkiye Genel diyen Didem Şekerel Erdoğan, özellikle
gıdayla sınırlı kalmayıp gıda-dışına
Müdürü Didem Şekerel Erdoğan, günümüzde
Hızlı Tüketim Ürünleri (FMCG) katkısız/koruyucusuz niteliklerini taşı-
organik, tamamen doğal, GDO’suz ve
doğru genişlediğini belirterek, organik
ürünlerin büyüme kaydettiği gıda-dışı
alışverişçisinin ürün tercihinde bulunurken
dikkat ettiği çok sayıda kriter yer alarak büyüme için fırsat yarattığını
yan ürünlerin bu kesişim noktasında
kategori örneklerini paylaştı.
Açıklamalarına devam eden Nielsen
olduğunu vurguladı. “Başarı, bu sonsuz belirtti.
Türkiye Genel Müdürü Didem Şekerel
seçenek arasından tüketicilere doğru Didem Şekerel Erdoğan, “Şüphesiz
Erdoğan, “Değişen fiyatlar ve tüketicinin
ekonomik refahında değişim olgusu
olanları önermekte yatıyor.” diyen Didem
Şekerel Erdoğan, sonsuz seçenek çevede konumlarken, pazarlamanın
ürünlerimizi ve hizmetlerimizi bu çer-
bir diğer asal eksen olarak karşımıza
dünyasında iki eksenin öne çıktığını, temel unsurları olan fiyat, alım gücü,
çıkıyor.” diye konuştu.
bunların sağlık ve iyi yaşam trendiyle, kolaylık ve farkındalık unsurlarını da
Nielsen Perakende Paneli verilerinden
değişen ekonomik koşulların yol açtığı doğru yönetmekten geri kalmamamız
son 12 aylık büyüme rakamlarını paylaşan
Didem Şekerel Erdoğan, kayde-
tüketici davranışları olduğunu belirtti. gerekiyor.” diye ekledi.
“Sağlık ve iyi yaşam trendi büyümenin Şekerel Erdoğan, sağlık ve iyi yaşam
dilen ciro büyümesinin tamamının fiyat
kaynağı”
trendinin daha premium ürün lansmanları
için fırsat sunarak, daha karlı bir ge-
değişiminden kaynaklandığını, ancak
Didem Şekerel Erdoğan, Nielsen Global
organizasyonu tarafından dünya leceğe kapı açtığını da ifade etti.
çift haneli hacim büyümesi kaydeden
birçok kategorinin de mevcut olduğunu
genelinde çok geniş bir kapsamda gerçekleştirilen
“Nielsen Küresel Sürdürütörü
İlker Unutkan ise Türkiye’de “iyi
Nielsen Perakendeci Hizmetleri Direk-
vurguladı. Şekerel Erdoğan, bunlara
Türk kahvesini, enerji ve spor içeceklerini,
hazır puding ve deodorantları örlebilirlik
Raporu”nun sonuçlarını da ilk yaşam” anlayışının hızla değişmekte
kez kamuoyuyla paylaştı.
olduğunu vurguladı.
nek gösterdi.
“Raporumuz, 2018 sonu itibarıyla sağ-
Nielsen tarafından henüz tamamlanan
36/ marketing europe & anatolia
Araştırma
“Fiyat değişimleri tüketici davranışını
etkiliyor”
Şekerel Erdoğan, fiyat değişimleri karşısında
tüketicilerin aldıkları aksiyonları
da paylaştı. Nielsen Shopper Psyche
raporunun sonuçlarını açıklayan Şekerel
Erdoğan, raporun sonuçlarına göre
artan fiyatlar karşısında ilk 3 aksiyon
olarak tüketicilerin sadece ihtiyaçları
olan ürünleri almaya yöneldiklerini,
fiyatlara daha çok dikkat ettiklerini ve
indirim zamanı alışveriş yaptıklarını
vurguladı.
Fiyatlarla birlikte tüketicinin alım gücündeki
değişiminin ev bütçesini de
etkilediğini vurgulayarak devam eden
İlker Unutkan; giyim, dışarıda yemek
ve kişisel bakım/kozmetik gruplarının
halihazırda en çok tasarrufa gidilen kategoriler
olduğunu; tüketicilerin yakın
gelecekte ise dışarıda yemek, tatil ve
elektronik ürünler kalemlerinden tasarruf
etmeyi planladıklarını paylaştı.
Ev dışı aktivitelerin genel olarak düşüşte
olduğunun altını çizen Unutkan, bunlar
arasında AVM ziyaretleri, konser/
dışarıda eğlence ve dışarıda yemek
başlıklarının öne çıktığını belirtti.
“Hygge” ve “Lagom”
Ev dışı aktivitelerdeki düşüşe paralel
olarak evde geçirilen zamanın arttığına
dikkat çeken Didem Şekerel Erdoğan,
bunun da beraberinde “evde keyif” olgusunu
öne çıkardığını söyledi. Şekerel
Erdoğan, “Bu da bizleri yeni trendlerle
tanıştırıyor. Bu trendler arasında Lagom
trendi, ‘her şey ne eksik ne fazla,
tam kararında’ anlamını taşırken,
Hygge ise evde keyif anlamına geliyor.”
diye açıkladı.
Lagom trendinin “Sadece ihtiyacım
olan ürünleri alıyorum.” başlığında somutlandığını
belirten Şekerel Erdoğan,
Hygge trendinin ise özellikle ev keyfine
yönelik ürün satışlarında yansıma bulduğunu
paylaştı. Şekerel Erdoğan, “Ev
keyfine yönelik ürünlerin toplam performansına
baktığımızda, hem hacim
hem de ciro olarak gıda ortalamasının
çok üzerinde bir büyüme görmekteyiz.
Bu kategoriler arasında kahveler, hazır
toz tatlılar, dondurmalar, dondurulmuş
gıda, noodle, cips ve benzeri kategorileri
saymak mümkün.” diye konuştu.
İnovasyonun önemine değinerek devam
eden İlker Unutkan ise, “Tüketici
davranışlarını etkileyen bir diğer eksen
ise İnovasyon.” diye konuştu. FMCG
büyümesinin daha büyük bir kısmının
yeni ürün lansmanlarından kaynaklandığını
belirten Unutkan, inovasyonun
büyümesine en çok yaptığı ilk 5 kategori
olarak cips, bebek bezi, dondurma,
kuru yemiş bar ve noodle kategorilerini
saydı.
“Kategori yönetimi anlayışı değişiyor.”
Yerel zincirlerin bu tüketici iç görülerini
değerlendirirken, kategori yönetimi
alanındaki değişikliklere de dikkat etmesi
gerektiğine değinen Didem Şekerel
Erdoğan, “Çoklu kanal/çok format,
değişen kategori rolleri ve yeni trendlerin
ortaya çıkmasıyla, klasik kategori
yönetimi anlayışı yerini artık alıveriş
odaklı bir anlayışa bırakıyor.” diye konuştu.
Alışverişçi odaklı kategori yönetimi
döngüsünü detaylarıyla aktaran
Şekerel Erdoğan, özellikle alışverişçi iç
görüleri, perakende analitiği ve alışveriş
deneyiminin önemine değindi.
Yerel zincirlere yönelik kritik önemdeki
soruları paylaşan Didem Şekerel Erdoğan
ve İlker Unutkan, “Bu sorulara
vereceğimiz yanıtlar, aynı zamanda
gelecek dönemde başarıya olan mesafemizi
ve ulaşma azmimizi gösteriyor
olacaktır.” mesajını verdi.
marketing europe & anatolia /37
G
ezmelerdeyim...
Gameon
Call of Duty: 25 Ekim’de Çıkıyor...
Karanlığa hazır ol, Modern Warfare
geri dönüyor! Call of Duty’nin en
meşhur serisi beklentiyi yüksek
tutarak, 25 Ekim’de Call of Duty®:
Modern Warfare® çıkışıyla baştan
aşağıya güçlü bir deneyimi sizlere
sunacak. Activision ve Infinity Ward
tarafından geliştirilen yepyeni oyun,
oyuncuları, günümüz dünyasında
bir anlık kararların global dengeleri
nasıl değiştirebileceğini sunarak sizi
içine çekecek. Yeni Modern Warfare
,kalbinizi yerinden çıkaracak destansı
bir single-player hikaye, aksiyon dolu
bir multi-player oyun alanı ve yeni
takım oyunu içeriği ile dolu bütünleşik
anlatı deneyimini sizlere sunacak.
Infinity Ward Stüdyo Eş Başkanı
Dave Stohl,“Bu, her yönüyle yeniden
yaratılmış bir Modern Warfare”
diyor. “Bizler, kuralların gri ve savaş
çizgilerinin bulanık olduğu, bugünün
dünya manşetlerinden ilham aldığımız
duygu yüklü bir deneyim yarattık.
Oyuncular, ikonik Avrupa şehirlerine
ve Orta Doğu’nun patlamaya hazır
atmosferine doğru, heyecan dolu ve
kalpleri yerinden çıkaracak görevle
için çeşitli uluslararası özel kuvvetlerin
ve özgürlük savaşçılarının arasına
katılacaklar. Ekim’de, bu yoğun ve
heyecan verici oyunu, oyun severlerin
oynaması için sabırsızlanıyoruz.’’.
Infinity Ward Kreatif Direktörü ve
Stüdyo Eş Başkanı Patrick Kelly,
“Her tasarım aşaması, oyuncuların
düşüncesine dayanarak yapıldı,”
dedi. “Modern Warfare çıkışıyla,
topluluğumuza adım atmış olacağız.
İlk olarak, Modern Warfare’in PC ve
konsolun cross-play desteğiyle birlikte
oynanabilmesini planlıyoruz. İkinci
olarak, her zamanki ‘season pass’ i
ortadan kaldırıyoruz, böylelikle sizlere
çıkış sonrasında, daha fazla ücretsiz
harita ve içerik sunabileceğiz. Bu daha
başlangıç – bundan çok daha fazlası
gelecek.”
Call of Duty: Modern Warfare sizlere
yeni motor geliştirmeleriyle sürükleyici
ve foto-gerçekçi bir deneyim sunacak.
Yeni teknolojimiz, görsel mühendislikte
en son gelişmelerden; son teknoloji
ürünü fotogrametriye izin veren
fiziksel temelli materyal sistemi, yeni
hibrid yayın aktarım sistemi, yeni
PBR işleme sistemi, dünya hacmine
dayalı aydınlatma, 4K HDR, DirectX
Raytracing (PC) ve dahası yeni
bir GPU geometrisi aktarım hattını
kullandı.
Spektral dönüştürme, oyun içinde
hem termal hem de gece görüşlü
görüntülemelerde termal ısı
radyasyonu ve kızılötesi tanımlama
sağlar. Teknik yatırımlarımız, en yeni
ses araç takımlarını, en yeni ses
simülasyon efektleriyle birlikte, tam
Dolby ATMOS'u içeren platformlarda
desteklenirken, en yeni animasyon
sistemini sizlere sağlar.
Bugünden itibaren, oyun severler,
Modern Warfare’in dijital versiyonunu
ön sipariş ile edinebilirler ve hemen
oyunda kullanılmak üzere bir Call of
Duty: Black Ops 4* “prestige token”
kazanabilirler.
Call of Duty: Modern Warfare tüm
dünyada; PlayStation 4, Xbox One
ve PC ile aynı anda, 25 Ekim’de
çıkması planlanmıştır. Oyunun
PC versionu, geliştirici partneri
Beenox, Blizzard Battle.net®**ve
Blizzard Entertainment’ın online
oyun platformunda oynanabilecek
şekilde geliştirilmiştir. Call of Duty:
Modern Warfare, yayıncısı Activision,
ödüllü geliştiricisi Infinity Ward, ek
destekçi geliştiricisi Raven Software
ve tüm iştirakleri tamamen Activision
Blizzard(NASDAQ: ATVI)’a aittir.
Academy of Interactive Arts and
Sciences “Game of the Year” ödülü
de dahil olmak üzere, 2007 yılında
piyasaya sürüldükten sonra sayısız
ödül ve onur kazanan, original Call
of Duty 4: Modern Warfare her yerde
hayranlarının kalbini kazanarak dünya
çapında beğeni topladı.
40 / marketing europe & anatolia
Gameon
Türkiye’de rekor kıran PUBG LITE...
Beta sürecinin Türkiye’ye açılmasıyla Türkiye’deki oyun severlerden
rekor düzeyde ilgi gören PUBG LITE, bir haftada
700 bin kayıtlı kullanıcıyı aştı.
Ücretsiz ve her modern PC’de oynanabilen Battle Royale
oyununun 4 Haziran’da çıkacak güncellemesinde Duo
Mod’un yanı sıra, yeni silah ve araçlar da yer alacak.Her
cumartesi yapılacak Oyun Günleri etkinliği ile PUBG LITE
oynayanlar çeşitli ödüller kazanma şansına sahip olacak.
23 Mayıs’ta beta sürecinin yapıldığı 15 ülke arasına Türkiye’yi
Iron Throne...
ekleyerek indirilmeye açılan PUBG LITE, bir hafta içerisinde
700 binden fazla kayıtlı kullanıcıya ulaşarak erişilmesi güç
bir rekora imza attı. Battle Royale türündeki oyun, #herkesePUBGLITE
sloganına uygun şekilde her modern PC ve
dizüstünde ücretsiz olarak çalıştırılabiliyor.
4 Haziran’da güncellenecek oyuna yeni özellikler, iyileştirmeler,
araç ve silah eklenecek. Bunlardan DuoModu, birinci
şahıs perspektifi (FPP) ve üçüncü şahıs perspektifi (TPP)
ile oyunculara açılacak. Güncelleme ile PUBG LITE’a eklenecekler
arasında Rony aracı ve QBZ silahı da bulunuyor.
Oyuna atla, hediyeleri kazan
Ayrıca, Oyun Günleri’ni başlatan PUBG Corp. hediyeler dağıtacak.
Her Cumartesi günü saat 18:00’e kadar sürecek
etkinlikte, etkinlik süresi boyunca oyunu oynayan tüm oyunculara
2 adet Büyükada Sandığı ve BP Boost ile daha çok
puan kazanma şansı veriliyor.
4x4 km ile Miramar ve Erangel’in dörtte biri büyüklüğündeki
Sanhok, Güneydoğu Asya’dan ilhamla hazırlandı.
Eşya toplamayı hızla bitirip mücadeleye hemen başlayabileceğiniz
haritayla ilgili videoyu https://www.youtube.com/
watch?v=ifqhG2VjyoA adresinden izleyebilirsiniz.
1 yaşına giren Iron Throne, esaslı
güncellemelerle yeni yaşını kutluyor.
Güncellemeler arasında,
yeni krallıklar, tamamen yeni bir
RTS modu, kahramanlar için yeni
bir yetenek geliştirme sistemi
ve Iron Throne hikaye modunun
dördüncü ve son sezonu var.
Netmarble’nin sürükleyici MMO
strateji oyunu Iron Throne, oyunun
tadını daha da artıracak
kapsamlı bir güncelleme ile birinci
yıldönümünü kutluyor. Bugünden
itibaren, oyuncular, güçlerini sergilemek
için daha fazla fırsata sahip
olacak, güvendikleri kahramanlarını daha da güçlendirebilecek
ve Iron Throne’un hikayesinin nasıl ilerlediğini görebilecek.
Iron Throne’un birinci yıl dönümü güncellemesi beraberinde,
Lordların savaş meydanına doğrudan müdahale edebilecekleri
gerçek zamanlı strateji (RTS) modu olan, yenilenmiş
Boyut Savaşını da getiriyor. Ayrıca bu yeni güncelleme, Iron
Throne’a, Lordların birliklerinin dizilimini gelişmiş stratejiler
için belirleyebilecekleri, ön saflara Ogreler, Ölüm Şövalyeleri
ve Ejderhalar gibi özel askerler yerleştirebilecekleri ve
düşmanları ve diğer Lordları mağlup etmek için tamamen
yeni Kahraman yeteneklerini kullanabileceklerini gerçek
zamanlı bir düello sistemi getirerek, mevcut Oyuncu-Herkese
karşı (PvE) içeriğini de geliştiriyor.
marketing europe & anatolia / 41
Kültür - Sanat
Ara Güler’in İzinde İstanbul...
İstanbul Modern, Ara Güler Müzesi ve Ara Güler Arşiv
ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle gerçekleştirilen sergiyle
Ara Güler’in gözünden İstanbul’un 1950’lilerden itibaren
yaşadığı değişimin izini sürüyor. “İki Arşiv, Bir Seçki: Ara
Güler’in İzinde İstanbul” adlı sergi 29 Mayıs - 17 Kasım
2019 tarihleri arasında görülebilir
“Tarihi makinesiyle yazan” Ara Güler’in İstanbul
Modern’deki lk kişisel sergisi izleyiciyle buluşuyor. İstanbul
Modern ve Ara Güler Müzesi işbirliğiyle gerçekleşen, iki
kurumun koleksiyon ve arşivinden ortaya çıkan sergi,
kentin 20. yüzyılın ortasından bu yana yaşadığı değişimi
gözler önüne seriyor. Bu değişimin sonucu ortaya çıkan
kolektif belleğin oluşumunda Ara Güler’in fotoğraflarının
rolünü görünür kılıyor.
Ara Güler’in farklı dönemlerde basılmış, her biri imzasını
taşıyan çalışmalarına, İstanbul Modern Fotoğraf Koleksiyonu
ve Ara Güler Müzesi arşivindeki çeşitli karanlık oda
baskısı, obje ve efemera ile fotoğrafların çekildiği semt
ve açıları gösteren haritalandırmalar eşlik ediyor. Sergi
kendini foto muhabiri, foto muhabirlerini de “tarihi makinesiyle
yazanlar” olarak tanımlayan Güler’in çalışmaları
aracılığıyla fotoğrafçının öznelliği ve fotoğraf arasındaki
ilişkiyi düşündürmeyi amaçlıyor.
İçimizdeki Şeytan...
Modern Türk edebiyatının
mirası Sabahattin Ali taşradan
şehre, İstanbul’dan Berlin’e
uzanan üç romanında erken
cumhuriyet döneminin sancılı
dönüşüm sürecinde araya
sıkışan insanları, suya
düşen umutları, tamamlanamayan
hayatları anlatıyor,
geçmişimizden bugüne,
geleceğimize seslenmeye devam ediyor.Çok yakında
Can Yayınları’nda: Sabahattin Ali: Değirmen, Kağnı,
Ses, Sırça Köşk, Yeni Dünya
İçimizdeki Şeytan’da Sabahattin Ali, genç bir ülkenin
aydın sınıfının büyüme sancılarını, değişen yargılarını
ve yaşadığı çatışmaları gözler önüne seriyor.Halbuki
ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun,
salaklığımızın uydurması... İçimizdeki şeytan pek de
kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... İçimizde şeytan
yok, içimizde acz var... Tembellik var...
Mapusane
Çeşmesi...
olacağının altını çizmiştir…
Türk edebiyat tarihinde “özel” bir
yeri vardır mahpusluğun. Birçok
yazar içeri girmiş çıkmış, şiirinde
veya romanında
dört duvar
arasındaki dünyayı anlatmıştır.
Öyle ki birçok eleştirmen, edebiyat
tarihçisi bunun özel bir inceleme
alanı olacağının, bu konu
odağında hazırlanacak antolojinin
en kalın antolojilerden biri
Şair Orhan Veli’nin kardeşi “muharrir” Adnan Veli de
hem bizzat mahpusluğun çilesini çekenlerden hem de
o dünyayı tüm çıplaklığıyla anlatanlardan olmuştu. “Casusluk”
iddiasıyla tutuklanan, azımsanmayacak bir süre
mahpus hayatı yaşayan Adnan Veli daha sonra beraat
edip, mahpushaneden tanıklıklarını ve gözlemlerini Mapusane
Çeşmesi’nde bir araya getirmişti…
42 / marketing europe & anatolia
Kültür - Sanat
Bir Haziran Gecesi Rüyası konseri...
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, 12 Haziran Çarşamba
gecesi Ajda Pekkan, Kenan Doğulu, Fahir Atakoğlu ve
Tuluğ Tırpan’ın sahne alacağı ve Cem Davran ile Ezgi
Mola’nın sunacakları ‘Bir Haziran Gecesi Rüyası’ konsere
imza atacak.
Ülkemizin eğitim alanında faaliyet gösteren en yaygın sivil
toplum kuruluşu olan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı,
yine çok özel bir konsere ev sahipliği yapıyor. Nice
Bogdanovich tarafindan organizasyonu yapilan bu özel
etkinlikle, imkânı kısıtlı 4500 cocuga eğitim desteği saglanacak.
Ajda Pekkan, Kenan Doğulu, Fahir Atakoğlu ve Tuluğ
Tırpan’ın Volkswagen Arena’da sahne alacağı bu muhteşem
gecenin sunuculugunu ise Ezgi Mola ve Cem Davran
yapiyor.
‘Bir Haziran Gecesi Rüyası’ konserine alacağınız her bilet
ile bu unutulmaz geceye tanıklık ederken çocuklarımızın
yarınlara umutla bakabilmeleri için eğitimlerine destek
olabilirsiniz.
12 Haziran Çarşamba günü saat 21.00’de başlayacak
olan “Bir Haziran Gecesi Rüyası” Konserinin biletleri
Biletix’de satışa sunuldu.
12 yılda 14 milyon kitap...
Türkiye İş Bankası’nın 2007-2008 eğitim öğretim yılında
başlattığı “Karneni Göster, Kitabını Al” kampanyası, bu yıl
12. kez gerçekleştiriliyor. Kampanya kapsamında 1 milyon
öğrenciye hediye edilecek kitap, İş Bankası Genel Müdürü
Adnan Bali’nin ev sahipliğinde, gazeteci yazar Doğan
Hızlan’ın da katılımıyla düzenlenen bir basın toplantısında
tanıtıldı.
İş Bankası’nın bu yılki karne hediyesi olan “Siyah İnci”,
Anna Sewell tarafından 1878 yılında kaleme alınmış bir
dünya klasiği... Kampanyada, Siyah İnci ile birlikte çocuklara
armağan olarak 12 yılda 14 milyon kitap verilmiş olacak.
Adnan Bali, basın toplantısında yaptığı konuşmada,
Atatürk tarafından, Cumhuriyetten bir yıl sonra, milli bir
ekonominin inşası ve sanayileşmeye katkı sağlamak amacıyla
kurulan İş Bankası’nın, Türkiye’nin iktisadi alandaki
birçok hamlesinin ilk nüvesini oluşturduğunu söyledi. Bankanın,
yaklaşık bir asırlık tarihi süresince sadece olağan
bankacılık faaliyetleriyle değil, aynı zamanda toplumsal
ve kültürel gelişime yönelik projeleriyle de hep değer yaratan
bir kurum olduğunu vurgulayan Bali, “Kuruluşumuz-
dan itibaren benimsediğimiz felsefe doğrultusunda hayata
geçirdiğimiz sosyal sorumluluk projelerinin ortak paydası
hep uzun soluklu, yaygın ve sürdürülebilir olması. Çocuklarımıza
güzel bir gelecek bırakmanın, bilinçli, çağdaş,
iyi eğitimli nesiller yetiştirme heyecanımızın bir parçası
olan ve 12 yıldır devam eden ‘Karneni Göster Kitabını Al’
kampanyası ile ülkemizin dört bir yanındaki çocuklarımıza
ulaşmamız da bunun bir göstergesi” dedi.
marketing europe & anatolia /43